23_HayatDergisi

Page 1

KASIM - ARALIK • SAYI 23

B‹LG‹ EV‹

YETK‹N D‹K‹NC‹LER

SALVADOR DAL‹ SERG‹S‹

Görme Engelliler için Kabartma Derginizi ve Konuflan Dergi Cd’nizi istemeyi unutmay›n›z



Dolu dolu bir hayat! Hayat›n›z› renklendiren; tiyatro, sinema ve sergi salonlar›yla, buras› Küçük ‹stanbul!

AVRUPA BAfiKENT‹’N‹N KÜLTÜR ‹LÇES‹...

www.kucukistanbul.org


Dört buçuk y›l önce göreve geldi¤imizdeki hayalimiz Küçükçekmece sahillerinde günbat›m› izleme ayr›cal›¤›n› yaflamak, yürüyüfl ve bisiklet yollar›nda geziler yapmak, nefleyle oynayan çocuklar›m›z›n yan› bafl›nda sevdiklerimizle doyas›ya mavinin ve yeflilin tad›n› ç›karmak, Küçükçekmece’yi kültürün ve sanat›n merkezi haline getirmekti. Çok flükür ki sonbahar’›n bu güzel günlerinde tüm bunlar› baflarman›n mutlulu¤u ve k›vanc› içerisindeyiz.

2

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT


Aziz Hemflehrilerim; Sonbahar›n serin ve güzel günlerinden merhaba. K›fl mevsimine girmeden önce yazdan kalma güneflli ve güzel günler yafl›yoruz. Mübarek Ramazan Ay›’n› ve Bayram› geride b›rakt›ktan sonra yeniden beraberiz. Okullar aç›ld› ve yavrular›m›z ders bafl› yapt›. ‹nflallah karnelerini de sa¤l›kla ve baflar›yla al›rlar. Önümüzde Kurban Bayram› var. Dikkat ettiniz mi ilçemiz Sonbahar’da ayr› bir güzel. Sar›, k›z›l, mor, erguvan yapraklar bize güzün geldi¤ini gösteriyor. Yollar› süsleyen yapraklar... Gün bat›m›n›n oluflturdu¤u renk cümbüflü... Mevsimler geçip, günler ilerledikçe Küçükçekmece’ye “Küçük ‹stanbul” ad›n› vermekle ne kadar isabetli davrand›¤›m›z› gördük. De¤erli Küçükçekmeceliler, Ramazan ay›m›z boyunca ilçemizde çok güzel bir atmosfer olufltu. Kurmufl oldu¤umuz çad›rlar›m›zda misafirlerimizle Ramazan›n güzelliklerini paylaflt›k, fliir dinletileri, çocuklar için e¤lenceler, sohbet ve müzik dinletileriyle içimizdeki Ramazan coflkusunu herkesle paylaflt›k. Bu Ramazan sizler sayesinde çok önemli bir ilke imza att›k. “Ramazan Gönüllüleri” ad›yla bafllatm›fl oldu¤umuz kampanyam›z ile ilçemizin gönüllü insanlar› vas›tas›yla ihtiyac› olan kiflilerin iftarlar›n› kap›lar›na kadar götürdük. Böylece siz de¤erli hemflehrilerimiz yard›mseverlik duygular›n›n ne kadar yüksek düzeyde oldu¤unu göstermifl oldu. Bu çal›flmam›z›n Ramazan ay› sonras› da çeflitli alanlarda devam etmesini diliyoruz. Bu anlamda tüm

yard›msever hamflehrilerimize sahip olduklar› gönül zenginli¤inden ötürü teflekkürü borç bilirim. De¤erli Hemflehrilerim, Ekim Ay› bafl›nda ‹stanbulumuz için çok önemli bir etkinlik olan uluslararas› Cebit Eurasia Teknoloji fuar› gerçeklefltirildi. Bu fuarda biz de Belediye olarak yer ald›k. Belediyecilikte gerçeklefltirmifl oldu¤umuz e-belediye uygulamalar›n› tan›tma f›rsat› bulduk. Fuarda herkese e-elediyecilik uygulamalar›n›n art›k h›z›n›n artt›¤›n›, belediyeye gelen vatandafl›m›za özel sektörde hizmet alan bir müflteri gibi davran›ld›¤›n› ve kendisine o kalitede hizmet sunulmas› gerekti¤ini bir kez daha ifade ettik. Bu yolda önemli ad›mlar atmaya ve sizlere lay›k hizmetler sunma gayretiyle çal›flmaya devam edece¤iz. Dört buçuk y›l önce göreve geldi¤imizdeki hayalimiz Küçükçekmece sahillerinde günbat›m› izleme ayr›cal›¤›n› yaflamak, yürüyüfl ve bisiklet yollar›nda geziler yapmak, nefleyle oynayan çocuklar›m›z›n yan› bafl›nda sevdiklerimizle doyas›ya mavinin ve yeflilin tad›n› ç›karmak, Küçükçekmece’yi kültürün ve sanat›n merkezi haline getirmekti. Çok flükür ki sonbahar’›n bu güzel günlerinde tüm bunlar› baflarman›n mutlulu¤u ve k›vanc› içerisindeyiz. Yeni say›m›zda buluflmak ümidiyle, hepinize sayg› ve sevgilerimi sunuyorum.

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

3


içindekiler içindekiler 28

RÖPORTAJ

RÖPORTAJ

Yetkin Dikinciler

Eski Ramazanlar tad›nda yaflad›k

12

‹stanbul’da bir sürrealist SALVADOR DALI

ETK‹NL‹K

20 ETK‹NL‹K

10

Miniklerin sertifika heyecan›

KONFERANS

Çocuklar› bekleyen tehlike MADDE BA⁄IMLILI⁄I 24 Bilgi ça¤›na B‹LG‹ EVLER‹

16

MEKAN

6

32

FORUM

ENGELL‹LER REHAB‹L‹TASYON MERKEZ‹

35

36

HAKKI YALÇIN

10 KASIM

38

42

S‹V‹L TOPLUM FEVZ‹ ÇAKMAK

MAHALLE MUSTAFA KEMAL PAfiA

46

48

HOB‹ BALIKÇILIK

MESLEK Ç‹ÇEKÇ‹LER

51

52

YAVUZ RENÇBERLER

fi‹FALI B‹TK‹ ALIÇ

54

56

MEVLANA

MEHMET AK‹F ERSOY

58

59

D‹VAN’DAN

Ö⁄RETMENLER GÜNÜ

60

62

‹LET‹fi‹M

YEMEK

63

64

KÜBRA DO⁄RU

PS‹KOLOJ‹ KULÜBÜ

66 K‹TAP 68 A⁄AÇ/LAD‹N 70 PRAT‹K B‹LG‹LER 72 OKURLARDAN 74 S‹NEMA&T‹YATRO 76 CeBIT B‹L‹fi‹M FUARI 78 ‹NTERNET 79 TEKNOLOJ‹ 80 BULMACA


KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT KASIM - ARALIK 2008 Say›: 23

Ne kadar teknoloji!..

Sahibi

Küçükçekmece Belediye Baflkanl›¤› ad›na Aziz Yeniay Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü

Ali R›za Altunel Genel Yay›n Koordinatörü

Recep Köse

Cihat Demir Genel Yay›n Yönetmeni cihatdemir@kucukcekmece.bel.tr

Genel Yay›n Yönetmeni

Cihat Demir Yay›n Kurulu

Recep Köse, Cihat Demir, Ayhan Metin, Ferdal Uzundurukan Yay›n Dan›flma Kurulu

Ahmet Gedik, Ali R›za Altunel, Enver fiengül, Halil Ortaç, Hüseyin Oflaz, Mübin Dursun, Recep Köse Grafik - Tasar›m

Mustafa Akada Haber, Araflt›rma, Dosya

Burcu Eda Erdem, Yasemin fiimflek, Buket Cömert, Yeflim Karabacak, Aytekin Akay Foto¤raf

Aziz Kaya Cenk Türkezer Metehan Kurt Renk Ayr›m, Bask› ve Cilt

Altan Bas›m Ltd. e-mail: altan@altanbasim.com

KÜÇÜKÇEKMECE BELED‹YE BAfiKANLI⁄I Bas›n Yay›n ve Halkla ‹liflkiler Müdürlü¤ü Telefon: 0212 411 0 641 Faks: 0212 411 0 640 www.kucukcekmece.bel.tr

Sevgili hemflehrilerim; Bilgisayar iyi de, geliflmek için kullan›ld›¤›nda. Anlaml› dozda, anlaml› zeminlerde kullanal›m teknolojiyi eyvallah. Ama uyuflturucu dozunda olmamal›. Sevgiye de, gerçek iletiflime de zaman ve zemin kalmal›. Ama s›kl›kla flehir insan›, flehir çocuklar› olarak ne yap›yoruz? Birbirimize tebessüm edip, selamlaflmak, sevgiyle kucaklaflmak yerine saatlerce ekrandan sanal alemde, sevgiden, dostluktan, sevgiyle dokunufltan ve belki insanl›ktan uzaklafl›yoruz. Çocuklar da öyle yap›yor. Ne seksek biliyor k›zlar, ne de saklambaç oynuyor çocuklar. Nas›l bir gelece¤e gidiyoruz diye hep birlikte düflünmemiz gerekmiyor mu? Çocuklar›n televizyon ve internet karfl›s›nda gere¤inden fazla zaman harcamalar›n›n önlenmesine yönelik uzmanlar›n ve ebeveynlerin çabalar›na katk› sa¤lamak amac›yla Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), çocuk oyunlar› tan›t›m filmini haz›rlatarak çocuklara bir alternatif sundu, RTÜK’ ü gerçekten tebrik ediyorum. Oyunlar› daha yak›ndan bakmak için www.rtukcocuk.org.tr adresini ziyaret edebilirsiniz. Ve biz de tam da bu duygularla, hep birlikte, sevgiyle elele “fi‹‹R OYUNU” fliirimizle geçmiflteki o s›cak günleri, gelecekte de ayn› güzellikle yaflayabilmeyi ümit ediyor; Türk fliirinin büyük ismi Faz›l Hüsnü Da¤larca’y› kaybetmenin derin üzüntüsüyle kendisine rahmet diliyoruz.

fi‹‹R OYUNU ‹sim flehir oyunuydu çocukluk lüksümüz fiiir oyunu flimdi iyi ki gülüflümüz Bir yer vard› bilinen her fleyin söylendi¤i Orhan Veli’ nin köyü fiimdi anlatam›yoruz yaz›k Yaflanan onca sevgi dolu öyküyü Elma dersek ç›k›l›rd›, armut dersek asla Ne çabuk da tükendi Yerini b›rak›p elektronik hazza Birden elliye say, sa¤›m solum sobele fiimdi saklambaç›m›z eski, güzel günlere Dokuztafl geldi mi üst üste Diyecek yoktu keyfimize Play Station karfl›s›nda esaret Hasret kald›k dost tebessümüne Pazar al›flveriflinden küfeciyle ev yolu Küfede zerzevat kadar adeta saadet de dolu Bir naylon, bir telli araba Birkaç rulmandan bilyal› Çaml›ca gazozuyla bebe bisküvi A¤z›m›zda çocukluk y›llar›n›n tad› Meflin top hayal idi, plastikle avunurduk Gazoz kapaklar› servetimiz Büyük bir hazla Tumbaya misket savururduk Topaçla dönerdi dünya, çemberle gezegenler SMS’e s›k›flt› flimdi, o da bayramdan bayrama “Bip” sesli sevgiler ‹ki ucundan tutarlard› da ipi, Atlar dururdu k›zlar, o ne büyük keyifti Kireçle çizildi mi seksek çizgisi yere Bir de mermer parças›, Diyecek yok nefleye Tek kiflilik de¤ildi hiçbir oyunumuz Biz vard›k hayat›n her an›nda ve tabi oyunlarda fiimdi bir ekran, duvar arada Tufllar parmaklar›n ucunda. Gidilen yol belli ki, Kalabal›klar aras›nda yaln›zl›¤a. ‹sim flehir oyunuydu çocukluk lüksümüz fiiir oyunu flimdi liman›m›z fiiir oyunu iyi ki, gülüflümüz.

Fakr-u fiuara / KIZKULES‹

kucukcekmece@kucukcekmece.bel.tr KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

5


forum

TÜRK‹YE Türkiye, Frankfurt Kitap Fuar›’n›n onur konu¤uydu Türkiye’nin, onur konu¤u oldu¤u 60'›nc› Frankfurt Kitap Fuar› büyük ilgi gördü. Fuar›n aç›l›fl›nda konuflan Cumhurbaflkan› Abdullah Gül yazarlar ve kitaplar üzerindeki bask›lar›n ortadan kalkt›¤›n› savundu. Türkiye ad›na 300'ü yazar olmak üzere yaklafl›k 700 sanatç›n›n kat›ld›¤› fuarda, sergi, sanatsal programlar, konferanslar ve özel davetler gibi 300 ayr› etkinlik düzenlendi. Türkiye fuarda 4 bin 60 metre karelik alan› kullanacak.

Aç›l›flta konuflan Cumhurbaflkan› Abdullah Gül, Türkiye'nin, AB kriterlerini büyük ölçüde gerçeklefltirdi¤ini elirterek, "Kültür, Sanat ve özellikle edebiyat alan›ndaki geliflmelerin, birikimlerin paylafl›laca¤› bu ortamda sizlerle olmak benim için bir ayr›cal›kt›r" dedi. Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk ise, son yüz y›lda yazarlara yönelik bask›lar›n Türk kültürünü zenginlefltirmedi¤ini, aksine fakirlefltirdi¤ini söyledi.

Türk fliiri büyük ustas›n› kaybetti... “Türkçe’nin Yaflayan En Büyük fiairi” olarak an›lan, Ça¤dafl Türk fiiiri’nin kurucular›ndan Faz›l Hüsnü Da¤larca, hayata gözlerini yumdu. Da¤larca, 26 A¤ustos 1914’te ‹stanbul’da do¤du. Kuleli Askeri Lisesi’ni ve Harp Okulu’nu bitirdi. 1950’de k›demli önyüzbafl› rütbesindeyken, fliirle daha fazla ilgilenmek için askerlikten ayr›ld›. Bir süre Bas›n Yay›n Genel Müdürlü¤ü’nde ça-

l›flan flair, 1952-60 y›llar› aras›nda Çal›flma Bakanl›¤›’n›n ‹stanbul ‹fl Müfettiflli¤i Örgütü’nde görev yapt›. 1960’ta ‹stanbul Aksaray’da Kitap adl› ‘efsanevi’ kitabevini açt›. Uzun y›llar Türk Dil Kurumu’nun yönetim kurulu üyeli¤ini yapan Da¤larca, 12 Eylül sonras› arkadafllar›yla birlikte Türk Dili Dergisi’ni haz›rlad›.1970’ten sonra kendini yaln›zca fliire verdi...

Dünya piyasalar› toz-duman! Dünya piyasalar›n› derinden sarsan ekonomik krizin etkileri Türkiye’de de görülmeye bafllad›. Amerika’da bafllay›p, Asya ve Avrupa’y› saran kriz, ABD’deki Mortgate ile bafllay›p, bankalar›n ve fonlar›n iflas› ile sürdü. Amerika ve Avrupa’n›n önde gelen ülkeleri toplam 3.5 trilyon dolarl›k kurtarma plan› aç›klad›larsa da ekonomik krizin ateflini düflüremediler. Geçmifl y›llara oranla çok daha dirençli olan Türkiye’de bu olaydan henüz bankalar etkilenmedi. Ancak, borsa düfltü, dolar yükseldi. Türkiye için bu krizin f›rsat olabilece¤ini sa-

vunanlar›n say›s› az de¤il. Çünkü, ihracatç› y›llard›r düflük kur yüzünden s›k›nt› yafl›yordu. Ayr›ca petrolün varil fiyat›n›n 150 dolarlardan 70 dolarlara inmesi de Türkiye için çok büyük avantaj oldu. Hükümet dünyadaki krizi yak›ndan takip ediyor. Özel kurulufllar›n kredi s›k›nt›s› içine düflmemesi için Merkez Bankas› ile ifl birli¤i içinde çal›fl›yorlar. Her krizde yeni bir f›rsat yarat›p, oradan baflar›yla ç›kan Türkiye bakal›m bu krizi ufak s›yr›klarla m› atlatacak, yoksa çok daha güçlü bir ekonomi ile sona erderecek. Bekleyip görece¤iz...

Kuzey Irak Tezkeresi ezici ço¤unlukla kabul edildi Türk Silahl› Kuvvetleri (TSK) unsurlar›n›, Irak'›n kuzeyinden Türkiye'ye yönelik terör tehdidi ve sald›r›lar›n›n bertaraf edilmesi amac›yla s›n›r ötesi harekat ve müdahalede bulunmak üzere bu bölgeye göndermek için Hükümete verilen yetki süresinin, 17 Ekim 2008'den

6

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

itibaren 1 y›l daha uzat›lmas›n› öngören Baflbakanl›k Tezkeresi, 18'e karfl› 497 oyla TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Oylamaya, 32 milletvekili kat›lmad›. Tezkereye DTP'li milletvekillerinin yan› s›ra ÖDP ‹stanbul Milletvekili Ufuk Uras da ret oyu verdi.


‹STANBUL

forum

Y›l›n en iyi kamu mobil servisi; “‹BB Mobil Servisi” Cep telefonu sat›n alma rehberi olan Mobiletisim.com internet sitesi taraf›ndan düzenlenen ve yaklafl›k 45.000 geçerli oyun kullan›ld›¤› oylama sonucunda ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi’ne ait “‹BB Mobil” cep uygulamas› en iyi “Kamu Mobil Servisi” seçildi. 7 – 12 Ekim 2008 tarihlerinde gerçeklefltirilen CeBIT Biliflim Eurasia

fuar›n›n da yap›ld›¤› TÜYAP Beylikdüzü Fuar ve Kongre Merkezi'ndeki ödül törenine ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi Bilgi Teknolojileri Daire Baflkan› Hakk› Tok, ‹SK‹ Bilgi ‹fllem Daire Baflkan› Çetin Ç‹BUK, ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi Bilgi ‹fllem Müdürü Harun Kaya, ödül alan di¤er kurulufllar ve davetliler kat›ld›.

Türkan Sabanc› Bebek Park› aç›ld› ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi ve Sabanc› Vakf›’n›n katk›lar›yla yenileme çal›flmalar› tamamlanan ‹stanbullular›n gözde mekanlar›ndan biri olan Bebek Park›, yeniden düzenlenerek “Türkan Sabanc› Bebek Park›” olarak ‹stanbullulara hizmet vermeye bafllad›. Park›’›n aç›l›fl›na ‹stanbul Büyükflehir belediye Baflkan› Kadir Topbafl, merhum Sak›p Sabanc›’n›n efli

Türkan Sabanc›, k›zlar› Dilek ve Sevil Sabanc›, Sabanc› Holding Yönetim Kurulu Baflkan› Güler Sabanc›, Baflkan vekili Erol Sabanc› ve Akbank Yönetim Kurulu Baflkan› Suzan Sabanc› Dinçer, Befliktafl Belediye Baflkan› ‹smail Ünal, Üsküdar Belediye Baflkan› Mehmet Çak›r, ‹fl adam› Zeynel Abidin Erdem, Sanatç› Orhan Gencebay ve cemiyetin önemli simalar› kat›ld›.

Organizasyon Gelifltirme Kamp› sona erdi ‹BB Destek Hizmetleri Daire Baflkanl›¤› Gençlik ve Spor Müdürlü¤üne ba¤l› olarak faaliyet gösteren Gençlik Meclisi’nin bünyesinde kurulan ‹stanbul Ö¤renci Kulüpleri Platformu, üniversite kulüp temsilcileri ve sivil toplum kurulufllar› temsilcileriyle birlikte Kartepe’de gerçeklefltirdi¤i “Organizasyon Gelifltirme Kamp›” sona erdi.

Kamp program›nda “Etkinlik planlama, etkinlik yönetimi ve organizatörlük, etkinlik sponsorlu¤u pazarlama, ekip yönetimi ve liderlik, ortak bir amaç için hizmet veren ve sosyal sorumluluk bilincini afl›lamaya çal›flma” konu bafll›klar›nda oturumlar düzenlendi. Oturum sonras› sohbetlerde ise keyifli beyin f›rt›nalar› yafland›.

‹SMEK’e kat›l›m yine çok yo¤un 1996 y›l›nda 3 kurs merkezinde, 141 kursiyer ile e¤itim hayat›na bafllayan ‹SMEK, bugün 218 kurs merkezinde 123 branflta ücretsiz olarak e¤itim vermeye devam ediyor. 1 Eylül 2008’de bafllayan kay›tlar 215.275 kiflilik rekor kat›l›mla sona erdi. Mezun olan kursiyerler ‹stihdam Birimi yard›m›yla mezun olduklar› bran-

fla uygun ifllere yerlefltirilebiliyorlar. Ayr›ca kursiyerlerin ürünleri sat›fl ofisleri yard›m›yla al›c›lara ulafl›yor. ‹SMEK; Mesleki Teknik E¤itim, Spor E¤itimleri, Müzik E¤itimi, El sanatlar›, Türk ‹slam Sanatlar›, Sosyal ve Kültürel E¤itimler, Bilgisayar Teknolojileri, Dil E¤itimi gibi 8 ana bafll›k alt›nda e¤itim veriyor.

‹stanbul’da kültür-sanat sezonu aç›ld› Yaz boyu gerçeklefltirilen hummal› bir çal›flman›n meyveleri birbiri ard›na ‹stanbullular ile buluflmaya bafllad›… Her y›l bu zamanlar, hasret dolu bir buluflmaya ev sahipli¤i yapan ‹stanbul’un kültürel mekânlar›, alk›fllar ve birbirinden güzel etkinliklerle yeniden

flenlendi. ‹stanbul’un kültürel ve sosyal etkinliklerini düzenleyen birimi olan Kültürel ve Sosyal ‹fller Daire Baflkanl›¤›, kültür ve sanat›n bütün aktörlerini, sanatç›lar›n› Cemal Reflit Rey Konser Salonu’nda düzenlenen bir kokteyl ile bir araya getirdi… KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

7


forum

KÜÇÜKÇEKMECE

Küçük ‹stanbul’dan büyük baflar›... Küçükçekmece Belediyesi’nin ilçenin tarihi ve kültürel yap›s›n› bir konsept olarak ele alan “Küçük ‹stanbul” projesine, Reklam Yarat›c›lar› Derne¤i’nden ödül geldi. Üyeleri aras›nda yap›lan oylama ile 2008’in en iyi reklamlar›n› belirleyen dernek En ‹yi Aç›khava Reklam› ve Do¤rudan Pazarlama dallar›nda Küçük ‹stanbul Projesi’ni ödüle lay›k gördü. Reklam Yarat›c›lar› Derne¤i’nin “Reklam Pazarlama ‹letifliminde Neden-Sonuç ‹liflkisi” bafll›¤› alt›nda gerçeklefltirdi¤i yar›flmada dereceye giren ürünler, Beylikdüzü Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen “Pazarlama Araç ve Hizmetleri Fuar›’nda kurulan özel bir bölümde sergilen-

di. Sergide pazarlama iletiflimi, kurumsal kimlik, logo, amblem, logotayp, marka, reklam, tv/sinema filmi, radyo reklam›, gazete reklam›, aç›khava reklam›, afifl, internet reklam›, ambalaj ve do¤rudan pazarlama gibi reklam sektörünün bak›fl aç›lar›n›n yans›t›ld›¤› kategorilerde yap›lan de¤erlendirmede Küçükçekmece Belediyesi’nin hayata geçirdi¤i “Küçük ‹stanbul Projesi” iki ayr› kategoride de¤erlendirildi. Dernek üyeleri aras›nda yap›lan de¤erlendirmede Küçük ‹stanbul Proje afifli “En ‹yi Aç›khava Reklam›”, konseptin içeri¤inin yans›t›ld›¤› Küçük ‹stanbul kitap盤› ise “En ‹yi Do¤rudan Pazarlama Ürünü” seçildi.

En iyi çevreci Aziz Yeniay Küçükçekmece Belediye Baflkan› Aziz Yeniay, ilçemizde gerçeklefltirdi¤i çevreye yönelik çal›flmalar› sonucu ‹stanbul Çevre Konseyi Federasyonu (‹STÇEF) taraf›ndan 2008 Çevre Ödülü’ne lay›k görüldü. Törende bir konuflma yapan Yeniay, “Görevde oldu¤umuz son dört y›l boyunca Küçükçekmece’de çevre için yapt›¤›m›z yat›r›m Cumhuriyet tarihi boyunca yap›lan yat›r›m›n yirmi kat›” sözleriyle

8

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

büyük alk›fl ald›. Yay›nc›l›k dal›nda NTV’nin Yeflil Ekran projesi ve gerçeklefltirdi¤i programlarla Rumeli TV de ödüle lay›k görüldüler. Seremonide ödülleri sahiplerine ‹STÇEF Genel Baflkan› Tunay Gürsel verdi. ‹ftar yeme¤i ve konuflmalar›n ard›ndan tören sona ererken, Baflkan Aziz Yeniay, kat›l›mc›lar›n ilgi oda¤› oldu. ‹STÇEF, Baflkan Yeniay’dan çevre yat›r›mlar›na devam etme konusunda söz ald›...


forum

KÜÇÜKÇEKMECE Türk’ün sanat›, Türkiye’nin sanat ilçesinde Binlerce y›ld›r klasik Türk kültürünün vazgeçilmezleri aras›nda yer alan Ebru sanat›, Küçükçekmeceliler ile bulufluyor. Küçükçekmece Cennet Kültür ve Sanat Merkezi (CSKM)’inde aç›lan ebru sanatç›s› Hikmet Barutçugil’in sergisi, bu ölümsüz güzelli¤i Küçük ‹stanbul’a tafl›d›. Belediye Baflkan› Aziz Yeniay ve çok özel konuklar›n kat›l›m›yla aç›lan sergi büyük ilgi gördü. Türk ulusunun ata topra¤› olan Orta Asya steplerinden

Anadolu topra¤›na getirdi¤i ve yüzy›llar içinde evrimleflerek benzersiz bir güzelli¤e ulaflan ebru sanat›n›n usta ismi Hikmet Barutçugil, kiflisel sergisiyle Küçükçekmecelileri selamlad›. ‹lçe protokolünün eksiksiz kat›ld›¤› aç›l›fl›n di¤er önemli konuklar› ise Kosova Mamufla Belediye Baflkan› Arif Bütüç, BM Habitat Kosova Temsilcili¤i Baflkan› Garth Seneque ve temsilcileri Krystyna Galezia ile Arijeta Himaduna oldu.

‹lk planl› kent merkezi Küçükçekmece’de do¤uyor! Küçükçekmece Belediyesi’nin düzenledi¤i “Küçükçekmece Kent Merkezi Ulusal Kentsel Tasar›m Proje Yar›flmas›” yar›nlar›n Küçükçekmece’sinin ipuçlar›n› veriyor. Ulusal yar›flma yoluyla elde edilen planl› kent merkezi yar›flmas› sonuçland›. 5 sat›nalma, 5 mansiyon, üçüncülük,

ikincilik ve birincilik ödülleri olmak üzere toplam 13 proje ödüle lay›k görüldü. Prof. Dr. Zekai Görgülü’nün baflkanl›¤›n› yapt›¤› ve on akademisyenden oluflan jüri 25 projenin içinden Yüksek Mimar Ervin Garip ve ekibinin haz›rlam›fl oldu¤u tasar›m› birinci seçti.

Kurtulufl töreninde flehitlere sayg› duruflu Küçükçekmece 6 Ekim ‹stanbul’un kurtulufl törenlerinde hem gururluydu hem de hüzünlü. Topraklar›m›za göz diken düflman›n ‹stanbul’dan “geldi¤i gibi gitti¤i” tarih olan 6 Ekim, Hakkâri’de flehit düflen 17 askerimizin ac›s›yla buruk geçti. Can›n› kutsal vatan topra¤› için döken kahraman flehitlerimiz, Küçükçekmece’de düzenlenen

törende unutulmad›. Can› kan› pahas›na savundu Türk bu yurdunu, bu toprak Türk yurduydu; bunu kimse de¤ifltiremezdi. De¤ifltiremedi de! Ne 1. Dünya Savafl›’n›n masa bafl› galipleri, ne de 21. yüzy›lda hala bu topraklarda gözü olan gafiller. Türk evlad› Malazgirt’te de, Dumlup›nar’da da, Hakkâri’de de yurduna gö¤sünü siper etti.

“Gönül H›rs›z›” tiyatroseverlerin gönlünü çald›. Cennet Kültür ve Sanat Merkezi’nde ustalar geçidi. Can Gürzap’›n yönetti¤i ve baflrolünü Nilgün Belgün ile paylaflt›¤› ’Gönül H›rs›z›’ adl› oyunun ilk gösterimi yap›ld›. Küçükçekmeceliler oyunun sonunda sahnedeki sanatç›lar› ayakta alk›fllad›. Gencay Gürün taraf›ndan

Türkçelefltirilen oyunda Nilgün Belgün, Can Gürzap, ‹lkay Saran, Levent Ulukut, Melda Gür, Ahsen Ever ve Tu¤çe Doras rol al›yor. Baflkan Aziz Yeniay’›n da seyircileri aras›nda bulundu¤u oyun, tiyatro severlerin büyük be¤enisini kazand›.

‹lçemizde Bizans eseri bulundu Küçükçekmece Gölü’nde erken Bizans döneminden kalma bir deniz feneri bulundu. Deniz feneri, Konstantinopolisli soylular›n yazl›k malilkânelerinin bulundu¤u liman kentine giden yolu gösteriyordu. Kocaeli Üniversitesi’nden Yard. Doç. Dr. fiengül Ayd›ngün’ün yürüttü¤ü

çal›flmalar kapsam›nda deniz ve göl araflt›rmalar›n› üstlenen Do¤u Akdeniz Üniversitesi Sualt› Görüntüleme ve Araflt›rma Merkezi ile Uluslararas› K›br›s Üniversitesi Sualt› Arkeoloji Merkezi, gölün taban›nda Bizans döneminden kalma bir deniz fenerinin kal›nt›lar›na ulaflt›. KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

9


etkinlik

Cennet Kültür ve Sanat Merkezi’nde muhteflem bir gece yafland›. Hani ana baba günü denir ya; Salonu dolduran ö¤renci velileriyle bu deyim tam da yerini buldu Cennet Kültür ve Sanat Merkezi’nde. ‹stanbul’un en modern tiyatro salonuna sahip olan bu sanat kompleksi bünyesinde bar›nd›rd›¤› e¤itim imkânlar›yla da yeni yaflamlara aç›lan bir kap› gibiydi adeta. O kap›dan geçen 1300 Küçükçekmeceli minik de coflkulu bir akflamda sertifika sevincini aileleriyle paylaflt›. Dört ayd›r süren e¤itim kurslar›n 1. dönem sonu töreninde gelece¤in sanatç›lar›na kat›l›m sertifikalar› verildi. Bu gurur gecesinde sahne tabii ki as›l sahiplerine ait olmal›yd›. Aylard›r hummal› bir çal›flma içinde olan Küçükçekmeceli minik sanatç›lar, salonu dolduran herkese hünerlerini sergilediler. Gitar dinletisiyle sahne ald› kursiyerler ve tellere her dokunufl tatl› bir melodi olarak doldu kulaklara. Tiyatronun hayal perdesi araland›, var olmayan kahramanlara can veren hevesli oyuncularla. Belki ilerde Stradivarius çalacakt› o parmaklar ama keman asla bu kadar heyecan duymayacak-

10

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

Miniklerin sertifika heyecan› Küçükçekmece’nin evlatlar› hem ailelerinin hem de Küçükçekmece’nin gö¤sünü kabartt›. Cennet Kültür ve Sanat Merkezi (CKSM) bünyesinde aç›lan kurslarda e¤itim gören 1300 minik ö¤renci, kat›l›m sertifikalar›n› Belediye Baflkan› Aziz Yeniay’›n elinden ald›lar.


t› için için. Modern Halk Danslar› ekibi sirtaki yaparken, klasik ve modern baleyi harmanlayan minik papuçlar, parmak uçlar›nda yükseldi gö¤e. Türk’ün sözü kadar saz› da birdi, nitekim ba¤laman›n ilk t›n›s›nda eller ç›rp›ld› hep birlikte. Küçükçekmece’yi bir kültür ilçesi haline getirmeyi kendisine fliar edinen Belediye Baflkan› Aziz Yeniay da adeta öz evlatlar›n› izlercesine gurur duymufltu tablodan. Alk›fllar eflli¤inde kürsüye geldi¤inde “Evlad›yla övünen ailenin sevinci bir ise benim sevincim 1300” diyerek, kurslara kat›lan gelece¤in sanatç›lar› ile duydu¤u k›vanc› da dile getirdi. “Gelece¤in insanlar›n› yetifltirerek, Küçükçekmece’yi bir kültür ilçesi haline getirmenin gururunu yafl›yoruz. Yap›lan tüm hamleler olumlu bir ad›ma yönelikse baflar›y› yakalars›n›z. ‹ki y›l önce temelini att›¤›m›z bu görkemli yap›da, bugün tan›k oldu¤umuz baflar›lar›n da ad›n› koymufltuk” diye konufltu.

Miniklerin büyük gecesine ünlü isimlerden de destek geldi. Tiyatro sanatç›s› Ulvi Alacakaptan, “kendi yetifltirdi¤i ö¤rencilerinin flimdi CKSM’de yar›nlar›n tiyatrocular›n› yetifltirmesinden” duydu¤u gururun alt›n› çizerken, ünlü müzisyen Sami Aksu bir sanatç› olarak Küçükçekmece’de kültür ad›na gerçeklefltirdi¤i çal›flmalardan

dolay› Baflkan Yeniay’a teflekkür etti. Alanlar›nda baflar›l› olan ö¤rencilere Baflkan Yeniay kat›l›m belgelerini takdim etti. Yeniay’› takdim töreni s›ras›nda ünlü isimler de yaln›z b›rakmad›. Ödül töreninin sonunda sevilen flark›c› Atilla Tafl Küçükçekmeceliler için mini bir konser verdi.

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

11


röportaj

Mütevaz›, sahici, dikinciler kocaman yürekli, dev adam...

yetkin Müflfik Kenter’in okula ilk girdi¤imizde söyledi¤i bir cümle vard›: “iflinizi o kadar yal›n, sade ve abartmadan yap›n ki, seyreden ‘bunda ne var, bunu ben de yapar›m’ desin. Çünkü hayat öyle çok abart›l› yaflanm›yor, çok içten çok gerçek yaflan›yor. Bir oyuncunun da hedefi bu olmal›. Sahilik ve samimiyet…”

n BURCU EDA ERDEM

Hepimiz, Babam ve O¤lum filmiyle titredik oyunculuk yetene¤i karfl›s›nda… Hemen baflköfleye oturttuk, ailece sevdik, baflar›lar›n› takip ettik. Kocaman yüre¤inden nas›l ç›kt›¤›n› asla anlayamayaca¤›m›z su gibi sesin pefline düfltük. Bir insan nas›l hem bu kadar iyi, hem bu kadar baflar›l›, hem de bu kadar mütevaz› kalabilirdi merak ettik. Çok uzun bir bekleyiflten sonra yap›lan bu ball› sohbeti sizlerle paylaflmadan edemezdik, zira okudu¤unuzda bile içinizi ›s›taca¤›ndan emin oldu¤umuz cümlelerin sahibi, bizi zor flartlarda dizi setine davet ederek bu röportaj›n sizlere ulaflmas›na imkân verdi. Güzel yüre¤ine ve iyi niyetine binlerce teflekkürler ediyoruz. “Y›ld›z Kenter, Edebiyat fakültesinde tiyatro kurslar›na geliyordu her Çarflamba. O zamanlar tiyatro kollar› vard›, gezi kolu, satranç kolu… vs ben de lisede de y›l sonu piyeslerinde oynam›flt›m, dolay›s›yla tiyatro kolundayd›m. Hiç profesyonel bir ifl olarak düflünmemifltim. Ta ki, Y›ld›z Hoca ve beraber çal›flt›¤› di¤er hocalar çok ilgileniyorlard›. Ben ne kadar do¤ru bir fley yapt›¤›m› anlad›m sonralar›. Gençler bir fleyler yapmak, yarat›c› olmak istiyorlar ve eminim herkesin içinde böyle yarat›c› bir güç var. Bazen böyle güzel çarp›flmalar oluyor, o yarat›c›l›k ustas›yla buluflunca do¤ru bir yönlenme oluyor, bende de öyle oldu. Y›ld›z Hoca “sen mutlaka bu ifli yap” dedi ve ben de öyle yapt›m. ”

12

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

n Nas›l bir çocuk, sonras›nda bu kadar baflar›l› ve duygulu bir adama dönüfltü? Baflar›l› bir aile ö¤retisi flans›n›z olmufl san›yorum… Tek çocuk olmama ra¤men büyük bir aileyle büyüdüm. Day›mlar, yengemler yan tarafta; anneannem ve dedem alt katta, bir apartmanda hep birlikte kap›lar›m›z aç›k büyüdük. Sofralar hep kurulu, herkes yer, içer ve herkes her yerde uyuyabilir. Dolay›s›yla ben kalabal›k aileyi ve birlikte yaflamay› çok seven biriyim. Çok da özgüvenle büyüdü¤ümü söylemeliyim. Zengin bir aile olmamam›za ra¤men, var olan›n de¤erinin fark›nda bir aileydik. Bafl›m›zda bir çat› olsun ve birlikte olabilelim… Bizim için en büyük zenginlik buydu ve bu san›yorum benim için hiç de¤iflmeyen bir fley, hep de böyle kalacak. Çünkü ondan daha de¤erli bir fley yok hayatta. Ayn› zamanda sa¤l›kç› bir aileden gelmenin avantaj›n› yaflam›fl›md›r. Her zaman “sa¤l›k olsun” la bafllard›k biz söze, biz sa¤ olal›m, dertler hallolur demiflizdir ço¤u zaman. n Çocuk yan›n›z, görünen o kocaman yüre¤in ne kadar gerisinde? Oyunculuk yarat›c›l›k isteyen bir ifl ve çocuklar yarat›c›d›r. Oyun duygusuyla yetiflir, öyle büyürler. Hayat› keflfetmektir bu. E¤er siz yarat›c› bir


KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

13


röportaj ifle el at›yorsan›z, çocuk yan›n›z ya da çocuk özünüz hep sizinle birlikte olmak zorundad›r. E¤er o yaratma coflkusunu, keflif duygusunu, oyun oynama duygusunu bir kenara b›rak›rsan›z zaten bu ifller yap›lamaz. Dolay›s›yla bu çok samimi ve kendili¤inden bir durumdur, hadi ben çocuklaflay›m diye yap›lmaz, gerçekten içiniz öyle istedi¤i için yap›l›r. Zaten büyüyoruz, büyümek bir zorunluluk, biz kendimiz gibi büyüyelim bari. Bedenimiz büyüyor, yafl al›yoruz, yafllan›yoruz, yüzümüzde

14

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

k›r›fl›klar oturuyor, saçlar›m›za aklar düflüyor, sonra belimiz bükülüyor… Önemli olan içimizin hep taze kalmas›. n “Babam ve O¤lum” filminde oynad›¤›n›z “Salim” rolü hala çok konufluluyor; filmle ve bu saf kalpli güzel adamla ilgili neler söyleyeceksiniz? Üzerinden üç y›l geçmesine ra¤men gururla bahsediyorum. Hepsinden bahsediliyor, her rolün yeri ayr›, ama sanki seyircinin oyuncu Yetkin’i gerçek anlamda daha çok içine sindirdi¤i benimsedi¤i rol Salim rolü oldu. Bunda gücenecek bir durum yok, o zamana kadar ben tiyatro yap›yordum, beni daha önce neden görmediniz demenin alemi yok. Her fleyin bir s›ras› varm›fl demek ki. n “Salim” kadar saf kalabilen bir fleyler var m› hayat›n›zda? Ben en çok onun arkas›nda duruyorum, ben Salim’i d›flar›da aray›p bulmad›m aç›kças›, Salim’ i Yetkin’ in içinden ç›karmaya çal›flt›m. Çünkü bir oyuncu tabii ki her oynad›¤› kifli

olamaz ama profesyonel olarak oyuncu oldu¤u için, o rolü yapabilece¤ine inan›ld›¤› için o role davet edilir. Yönetmen de en az›ndan flunu hedefler: “bu oyuncudan bu rol ç›kar” diye bir sezgisi vard›r. Benim için en önemli taraf› Ça¤an Irmak’›n daha önce böyle bir rol oynamam›fl ra¤men, bende bu rolü ç›karabilecek malzemeyi görmüfl olmas›d›r. Çok de¤erli geliyor bu yüzden bu buluflma bana. Ça¤an, o kadar güzel bir senaryo yazm›fl ve sette o kadar baflar›l› bir yönetmen ki, birlikte o yolculu¤a ç›kt›k ve sonuçta bu oldu. “Müflfik Kenter’in okula ilk girdi¤imizde söyledi¤i bir cümle vard›: “iflinizi o kadar yal›n, sade ve abartmadan yap›n ki, seyreden “bunda ne var, bunu ben de yapar›m” desin. Çünkü hayat öyle çok abart›l› yaflanm›yor, çok içten çok gerçek yaflan›yor. Bir oyuncunun da hedefi bu olmal›. Sahilik ve samimiyet…” n Kirlenmesinden çok korktu¤unuz bir fley var m›d›r? Ben hayata sözlük anlamlar›yla cevap veremiyorum. Tek kelimeye, tek cümleye s›¤d›ram›yorum. Belki de oyuncu olman›n içinde yatan nedenlerden biri de bu, tan›mlara s›¤d›ramad›¤›m›z için baflka türlü anlatmaya çal›fl›yoruz hayat›. Dolay›s›yla burada da flunun kirlenmesinden korkuyorum diyemeyece¤im ama genelde kirlendi¤ini gördü¤üm bir


fley beni çok korkutuyor. ‹nsanlar›n birlikte yaflamak yerine, önce karfl›s›ndakinin varl›¤›n›n ve de¤erinin anlam vermek, önem vermek yerine kendinden yola ç›kmas› beni korkutuyor. Özellikle bu co¤rafyada yavafl yavafl birlikte yaflama kültürü kirleniyor. Beni en çok ac›ya gark eden ve neredeyse korkutan fley de bu oldu. Neden derseniz, onu da flu flekilde temellendireyim, net aç›klamak istiyorum. Tabii ki ayr› anne babalardan do¤uyoruz, ayr› kültürlerden bile gelebiliriz ama fiziki olarak bakt›¤›m›zda zaten bir gezegeni paylaflmak zorunday›z. Bunun da ötesinde farkl›l›klar› sindirerek oradan zenginlik ç›karmak peflinde olmal›y›z. Farl›l›klar› düzlefltirmek, dümdüz etmek üzerine bir yol alamay›z. Yoksa daha kad›n ve erke¤in bu-

luflmas›ndan bafllamak üzere iletiflim flans›n› kaç›r›r›z. Bir genç çocuk, bir genç k›z bile bulufltu¤unda birbirlerindeki farkl› unsurlardan dolay› bir çekim enerjisi oluflturup yaklafl›yorlar. Birbirlerini ayn›laflt›r›rlarsa ne faydas› var o buluflman›n? Tam tersi ben benden farkl› olan›n peflinde olmal›y›m, ona de¤er vermeliyim. As›l sevgi böyle paylafl›l›r. n “Mavi gözlü dev” filmi, oyunculuk baflar›s› d›fl›nda neler katt› hayat›n›za? Öncelikle baflar›l› buldu¤unuz için çok

teflekkürler. Önemli olan baflar› de¤il, o iflin gerçekleflebilmesiydi benim için. Öncelikle Türkiye’ de, bir Türk yönetmen taraf›ndan, bir Türk oyuncuyla Naz›m Hikmet’ in hayat›n›n beyaz perdede yans›t›lmas› as›l hedeftir. Birinci aflamada bu gerçekleflti¤i için mutlu olmal›y›z, çünkü hala maalesef tabularla yafl›yoruz. E¤risiyle do¤rusuyla niyet edelim, biz iyi niyetli düflünelim, sonucu baflar›l› olur ya da olmaz ama gene de kap› açal›m. Naz›m Hikmet’ in filminin yap›lmas› bir tabunun k›r›lmas› anlam›nda Türkiye’ nin biraz daha kal›plar›n› k›rmas› anlam›nda, daha yumuflak bakabilmesi anlam›nda bir örnektir. Ben, bu dünyaya gelmifl biri olarak, benden önce bu dünyadan naz›m geçti¤i için, ona hayran oldu¤um için, sonras›nda bu rolü oynama flans›na sahip oldu¤um için kendimi gerçekten çok bahtl› hissediyorum. n Sizin hayat›n›z filmlefltirilse nas›l bir film ç›kar ortaya? Bu soruya benim yan›t vermem uygun olmaz san›r›m. Ben derim ki; b›rakal›m bunun cevab›n› tarih versin. E¤er bir gün bir fley yap›lacaksa da, ben kayda de¤er ifller yapm›fl olurum umar›m ömrüm boyunca, onlar›n bir dökümü yap›ld›¤›nda da onu yapanlar düflünsün. Onlara da bu özgürlü¤ü tan›yal›m. n “Ulak” filmi çok de¤iflik bir tarz Türk sinemas› için, siz neler söyleyeceksiniz? Baflka bir film oldu, baflka bir kulvar açt› Türk sinemas›na. Öncelikle sadece bir film için bir mekân tasarlanmas› yön-

temini açt›. Tamam›yla bafltan sona mekân›, aksesuarlar›, dekorlar›, makyaj› özel tasarlanan Türkiye’ deki ilk film diyebiliriz. Hatta yeni bir alfabe oluflturuldu bu film için, böyle bir bütüncül tasar›m vard› ortada. Bu anlamda var olan mekânlar› dönüfltürüp kullanmak yerine, film için bir mekân hayal etmek ve onu gerçeklefltirmek Türk Sinemas›nda bir öncülüktür diye düflünüyorum. Filmin içeri¤i aç›s›ndan da fantastik t›rna¤› içersinde yer almas›, dolay›s›yla gerek reji üslubu, gerek oyunculuk üslubu aç›s›ndan da bir yenilikti. Türk Sinemas›nda da yerini alm›fl oldu. n Son projeniz Eskiflehir’ de henüz çekimleri biten Usta filmi san›r›m. Konusundan k›saca bahseder misiniz? Bu yaz çekti¤imiz bir film, Do¤an Usta karakterini canland›r›yorum. San›yorum Ocak ay›n›n sonunda gösterimde olacak. Film Eskiflehir’ de geçiyor, çünkü Eskiflehir ayn› zamanda bir sivil havac›l›k flehri. Türkiye’ nin sivil havac›l›k konusunda önemli insanlar›n› yetifltirmifl, hala da yetifltirmeye devam ediyor. Havac›l›¤a dair bir terminoloji oluflmufl durumda ve sürekli de uçaklar geçiyor zaten flehrin üzerinden. Hatta bir esprisi var, Eskiflehir’ de çay bahçesinde oturan insanlar›n Eskiflehirli olup olmad›¤›n› uçak geçerken havaya bak›p bakmad›¤›ndan anl›yorlarm›fl. Art›k oran›n yerlisi o kadar çok al›flm›fl ki jetler kafas›n›n üstünden geçerken kafas›n› kald›r›p bakm›yor bile ama yeni gelenler hemen korkarak havaya bak›yorlar, uçak geçene kadar da sohbet duruyor. Halbuki Eskiflehirliler bu durumlar için a¤›z okumaya bafllam›fl. Do¤an Usta, babas› hava ikmalde çal›flan bir motor ustas›, babas›n›n yan›na gide gele uçaklara karfl› bir özenti oluflmufl, heves etmifl. Baba “tamam yavrum oku, pilot ol” demifl, ama ne yaz›k ki o da erken öldü¤ü için onu sanayiye vermifller ç›rak olarak. Eksik büyümüfl, hevesini gerçeklefltirememifl, art›k bir usta oldu¤u için “madem ben bu hayalimi gerçeklefltiremedim, ben de kendi uça¤›m› kendim yapar›m” diyor ve macera bafll›yor. Keyifli sohbeti, mütevaz› cümleleri ve güler yüzü için dergimiz ad›na bir kez daha teflekkürler ediyor, baflar›l› oyunculuk yaflam›na daima flahit olmay› diliyoruz…

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

15


mekan

Bilgi ça¤›na ‹ngilizce’yi sadece teorik de¤il, konuflma ve okuma kulübünde uzman okutmanlarla ö¤renecek, okuldan sonra ders takviyeleri için etütlere kat›lacak, ödev ve di¤er araflt›rma konular› için kütüphane ve internetten faydalanabilecek ve gerekti¤inde rehber hocalar eflli¤inde sosyal bir insan olma yolunda çok mesafeler kat edeceksiniz. Hepsi ve daha fazlas› Küçükçekmece Belediyesi’nin Cennet ve Halkal› Bilgi Evi’lerinde.

16

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

Bilgiye ulaflman›n en kolay oldu¤u zamanlar. Bir sürü kanaldan mesaj al›yoruz. Kimisi düzenli kimisi ise düzensiz. Ça¤›m›z bilgi ça¤› diyoruz ama elde etti¤imiz bilginin do¤rulu¤u, düzenli olup olmad›¤›, yenili¤i ve ne kadar kal›c› oldu¤u sorgulanm›yor bile. Küçükçekmece Belediyesi bilgiye ulaflman›n bu kadar kolay oldu¤u bu zamanda ‘Bilgi Evleri’ni hayata geçirdi. Bilgi Evleri’nin biri Cennet Kültür Merkezi içinde, di¤eri ise Halkal›’da. ‹nsan›n akl›na flöyle bir fley gelebilir; ‘Eskiden bir fley araflt›rmak ve ö¤renmek zaman al›yordu. Oysa flimdi her fley bir tufla bakar.’ Küçükçekmece Belediyesi bilgi ça¤›nda düzenli, planl›, saklanabilen, kal›c› ve sonradan da kullan›labilen bilgi amac›yla yola ç›kt›, Bilgi Ev-

leri projesini hayata geçirdi. Bilgi Evi hem fiziki olarak bir mekan hem de projenin ad›. Cennet ve Halkal›’da hayata geçirildi. Daha çok yeni bir proje. Haziran ay›nda bafllayan Bilgi Evleleri’nden Cennet Kültür Merkezi Bilgi Evi’ne bugüne kadar 2 bin 900 baflvuru oldu. Peki, projenin detaylar›nda neler var? “Bilgi Evi’nde bünyesinde ‹ngilizce kurslar›ndan, kütüphane ve internet kullan›mlar›na kadar pek çok alanda hizmet veril-


mekte. Özellikle ‹ngilizce’ye çok fazla talep var. Günde 90 civar› baflvuru sadece ‹ngilizce için geliyor. ‹ngilizce okutmanlar da alan›nda baflar›l› okutmanlar. Ve part time hizmet vermiyorlar. Tam zamanl› olarak Bilgi Evleri’nde çal›fl›yorlar. Tüm birimlerde üst yafl 14. Genelde 8-14 yafl grubu ö¤renciler Bilgi Evi’nden faydalan›yor. ‹ngilizce’den bu kadar bahsettik. ‹ngilizce d›fl›nda, bilgisayar kulüpleri, sat-

ranç gruplar›, etüd çal›flmalar›ndan, gezi kulüplerine, sinema kulüplerine, gençlik sohbetleri gruplar›na kadar çok genifl bir yelpazede hizmetlerden faydalanmak mümkün.” Asl›nda Bilgi Evi denince insanlar›n flunu anlamas› laz›m. Okul d›fl›nda ö¤renciye destek olunan tüm her fley. Ö¤renci okulundan ç›k›p bilgi evine gider, ister ders çal›flma salonunda dersine çal›fl›r, isterse etüde girer. Ya da internet kullanmak isteyebilir. Bunun yan›nda kütüphanede bir fley araflt›rmak ya da sadece kitap okumak isteyebilir. ‹ngilizce dersini takviye etmek isteyebilir. ‹ngilizce derken flunu unutmamak laz›m; Bilgi Evleri’ndeki ‹ngilizce s›n›flar› ayn› zamanda konuflma kulübü deste-

Alt› ayda 3 bine yak›n çocuk Bilgi Evleri’nden faydalanmak için baflvurdu. Çocuklar›n okuldan sonraki adresi Bilgi Evi’nde en büyük talep ‹ngilizce ve bilgisayar s›n›flar›na. fiu an Cennet Kültür Merkezi ve Halkal›’da hizmet veren Bilgi Evleri’nin say›s› k›sa süre sonra 6’ya ç›kacak. Bezirganbahçe, Küçükçekmece Göl Kenar›, Tafltepe Park› ve ‹nönü Mahallesi Bilgi Evleri’nin projeleri tamamland›, çok yak›nda onlar da hizmete girecek.

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

17


mekan ¤i de veriyor. Bu ne anlama geliyor? Türkiye’nin en iyi kurslar›nda ne varsa Bilgi Evi’nde de o var. Bilgi Evi’nde ö¤retilen her bilginin bir e¤lence yönü de var. Bilgi Evleri’ne anne babalar da gidiyor ve görüyorlar. Çocuklar›n›n e¤lenirken ö¤rendi¤ini, ö¤renirken ayn› zamanda e¤lenmifl oldu¤unu görüyor. Sadece bu kadar de¤il. Bunun yan›nda, çocu¤un psikolojik geliflimi de takip ediliyor. Yani çocuk bir yandan da sosyal bir varl›k olarak da kendini ifade etme anlam›nda geliflimler gösteriyor. Mesela, ‘Küçük Han›mefendiler Küçük Beyefendiler’ isimli bir kulüp var. Çocuklar burada nezaket kurallar›n› ö¤reniyor. Sadece çocuklara yönelik seminerler, sadece yetiflkinlere yönelik seminerler de var. Rehber hocalar›n takip etti¤i çocuklar da var. Bir baflka dikkat çeken kulüp gençlik

18

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

sohbetleri grubu. Çocukluktur, ergenliktir, bu tür dönemlerde yanl›fl çok do¤ru az yap›l›r. Çünkü insan büyüyünce daha çok ö¤renir. Gençlik sohbetleri grubunda uzman akademisyenler, çocuklara ve gençlere hayata dair dersler verir. Bir ‹stanbul kulübü var. ‹stanbul ile ilgili yaz›lar, kitaplar okunuyor. Ayr›ca yaz döneminde haftada bir ‹stanbul gezisi düzenleniyor. Ö¤renciler bu gezilerden ve bu kulüpten sonra ‹stanbul’da yafl›yor olman›n ne kadar büyük bir zenginlik oldu¤unu görüyor. Geziye ç›k›lmayan dönemlerde bilgi evlerinde kitaplarla ‹stanbul bilgisi daha da art›r›l›yor. Ayr›ca önümüzdeki dönem ödünç kitap kampanyas› ile daha fazla çocu¤un kitap okumas› da sa¤lanacak. Bütün bu hizmetlerin karfl›l›¤› ne diye merak ediyorsunuz de¤il mi? ‹nsana verilen de¤er desek. Küçükçekmece’de, Küçük ‹stanbul’da insan›n de¤eri büyük. Hele çocuklar›m›z›n, daha büyük. Bilgi Evleri bir kurs merkezi de¤il, kurslarla ö¤renci belli bir fleyi ö¤renmek zorunda hissetmiyor kendini. E¤lenirken, fark›nda olmadan ö¤retiyor da. Bilgi Evleri, ad›ndan da anlafl›laca¤› gibi, ö¤renilen bilgileri düzenli olarak ö¤renmeyi ve kullanmay› amaçlarken bir yandan da geliflim dönemlerinde çocuklara rehberlik de yap›yor.

Yasin Berber (12): Yüzy›l ‹lkö¤retim Okulu:

“E¤leniyorum da ö¤reniyorum da” “Okulumda da ders görüyorum. Okuldan sonra hemen buraya kofluyorum. Çünkü, okulda tamamlayamad›¤›m dersleri burada tamamlayabiliyorum. Kütüphaneyi kullan›yorum. Ö¤retmenimizin okuyun dedi¤i kitaplar› burada buluyorum ve okuyorum. Ödevlerimi, internetten bulabiliyorum. Yani hem e¤leniyorum hem de ö¤reniyorum.”



etkinlik

Hep bir parça ekme¤in paylafl›ld›¤›, huzur içinde sohbetlerin yap›ld›¤›, e¤lencelerin düzenlendi¤i ramazanlar hep hat›rlan›r, imrenerek yadedilir ya, iflte bu ramazan Küçükçekmeceliler, eski ramazanlar tad›nda bir ramazan yaflad›lar. Sefaköy ve Baflakflehir’de kurulan çad›rlar›m›zda hem iftarlar›n› açt›lar, hem de bir aile ortam› içinde keyifli geceler yaflad›lar.

20

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

Eski Ramazanlar tad›nda yaflad›k Ramazan boyunca her gün büyüyerek 500 bin kiflilik bir aile olduk desek, bunu kesinlikle abartm›fl olmay›z. Eski ramazanlar tad›nda bir ramazan yaflamak için bu sene Küçükçekmece Belediyesi olarak gerçekten gecemizi gündüzümüze katarak çal›flt›k. Sonucunu görmenin mutlulu¤unu da hep birlikte yaflad›k. Sefaköy ve Baflakflehir’de kurulan çad›rlar›m›zda her akflam yaklafl›k 5 bin kifliyle birlikte iftar›m›z› açt›k. ‹ftarda ne yenildi¤i önemli de¤ildir. Hani eskiler hep derler ya, bir kuru ekme¤i bölüflüp yerdik ve o Ramazanlar daha huzurluydu diye. Biz de öyle yapt›k. Afl›m›z›, kat›¤›m›z› paylaflt›k. Huzur içinde orucumuzu açt›k. Ard›ndan da eski zamanlarda oldu¤u gibi e¤lenceler düzenledik. Sadece e¤lence de¤il, keyif veren, içimize huzur katan sohbetler ettik. 1-28 Eylül tarihleri aras›nda eski ‹stanbul’u yaflad›¤›m›z Küçük ‹stanbul’da birbirinden de¤er-

li, önemli isimleri a¤›rlad›k. ‹ftara yetiflemeyen, evlerindeorucunu açan Küçükçekmeceli vatandafllar›m›z›n da kat›l›m›yla çad›rlar›m›z dolup taflt›. Neler yoktu ki, ramazan e¤lencelerimiz de... Çocuklar için karagöz-hacivat, meddah flovlar›, palyaçolar... Büyükler için orta oyunlar›, tiyatro gösterileri, Osmanl› çad›r›nda çay-kahvenargile keyfi. Küçük büyük herkesin can kula¤› ile dinledi¤i üstadlar›n sohbetleri oldu. Dünya Kur’an okuma flampiyonlar›ndan Kur’an dinledik. Engelliler ve yetimler gecesi ile onlar› da unutmad›¤›m›z› gösterdik. Murat Gö¤ebakan, Aliflan, Bülent Serttafl, U¤ur Aslan, Ahmet Özhan, ‹brahim Sadri, fiükriye Tutkun, Mahmut Tuncer gibi sanatç›larla cofltuk. Keyifle, huzurla u¤urlad›k ramazan›. Hep beraber nice ramazanlar› yaflamak umuduyla...


KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

21


etkinlik

22

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT


Ramazan boyunca Küçükçekmece birbirinden ünlü sanatç›lar› a¤›rlad›. Hepsi dost, hepsi arkadafl, hepsi birer Küçükçekmece sevdal›s› olarak ayr›ld›. Çünkü, bir sanatç›n›n en çok istedi¤i fley ilgi, alk›fl ve sevgidir. Küçükçekmeceliler de sanatç›lar›m›za bunlar›n hepsini yürekten verdiler.

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

23


röportaj

Çocuklar›n›z› ne kadar yak›ndan tan›yorsunuz! Küçükçekmece Kent Konseyi Gençlik Meclisi, ülkemizin kanayan yaras›na parmak bast›. Uzmanlar›n kat›ld›¤› Madde ba¤›ml›l›¤› konferans›na kat›lan konuflmac›lar, “aile” olman›n önemine dikkat çekerek, “Çocuklar›n›z› iyi tan›y›n. Onlara sevginizi gösterin ve sorunlar›na sert tepki vermeyin” uyar›s› yapt›lar. n HASAN N‹fiAN Türk gençli¤inin son dönemde s›kça karfl›laflt›¤› bir sorunu, Küçükçekmece Kent Konseyi Gençlik Meclisi, ilçenin gündemine tafl›d›. Konunun uzmanlar›, genç kufla¤a, anne ve babalara önemli tavsiyelerde bulundu. Belediye Baflkan›m›z Aziz Yeniay’›n da kat›ld›¤› konferansta, konuflmac› olarak bulunan Narkotik Büro Amirili¤i Uzman› Serkan Düzenli, Psikiyatrist Doktor Tanju Sürmeli çok çarp›c› aç›klamalar yapt›lar. ‹ki uzman da aile kavram› üzerinde özellikle durdular. Amerika’da madde ba¤›ml›l›¤› konusunda e¤itim görmüfl olan Tanju Sürmeli, gençli¤in madde ba¤›ml›l›¤›na nas›l bafllad›¤›n›, madde ba¤›ml›s› insanlar›n nas›l anlafl›laca¤›n›, nas›l tedavi edilmesi gerekti¤i konusunda ipuçlar› verdi. Gençli¤in can kula¤› ile dinledi¤i ve Türkiye’nin bu konudaki en önemli merkezinin bafl›nda bulunan Doc. Dr. ...’la konferans›n ard›ndan güzel bir söylefli yapt›k... - Uyuflturucu ve madde ba¤›ml›l›¤› konusunda merkezinizde ne tür tedavi yöntemleri uygulan›yor? Uyuflturucu konusundaki baflar›m›z yüzde 80. Bu iflin içine alkol girince bu oran düflüyor. Çünkü insanlar alkolu bir hastal›k olarak görmüyorlar ve insanlar› ikna etmeniz zor. Aileler alkolik hastalar› getiriyor. Hastalar›n kendisi gelmiyor. Biz genelde psikoterapi uygulam›yo-

24

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

ruz. ‹laç vermiyoruz. Tamamen ilaçs›z yöntemlerle beyine bir tak›m komutlar gönderiyoruz. Böylece hastan›n kendi kendisini kontrol etmesini sa¤l›yoruz. - Bu tedavi neden ülkemizde çok fazla bilinmiyor? Bu tedavi yönteminin yay›nlar›, psikiyatrik hastalar›n yay›nlar› d›fl›nda yay›nland›¤› için pek bilinmiyor olabiliyor. ‹kincisi ise ilgi. Bu tedavinin ilaçs›z olmas› da baflka bir etken. ‹laçl› olmad›¤› için anlat›lm›yor. Anlat›lmay›nca da bilinmiyor. - Bu tedavinin baflar› oran› nedir? Nörofeedback tedavi yönteminin dikkat eksikli¤i ve ö¤renme grubundaki baflar› oran› yüzde 90’lara kadar ç›kabiliyor. Uyku bozukluklar›n› kolayca düzeltiyoruz. Epilepsinin ilaçla tedavisi yüzde 50, bu yöntemle ise yüzde 70’lere varmaktad›r. - Geliflmifl ülkelerde bu sorun nas›l çözülüyor? Çok ciddi anlamda e¤itimle olan bir fley. Sosyal hizmetler, hükümet buna zaman ve para ay›r›yor. Çok ciddi araflt›rma bütçeleri var bunlar için. Avrupa’da ne yapt›klar›n› çok iyi biliyor. Bizdeki gibi de¤il. Sadece rehberlik bitiren tecrübesiz insanlara bu iflleri vermiyorlar. - Amerika’da e¤itim ald›n›z. Orada neler ö¤rendiniz?


KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

25


röportaj Narkotik uzmanlar› madde ba¤›ml›l›¤› yafl›n›n 12-13’e kadar düfltü¤üne dikkat çektiler. Belediye Baflkan›m›z ise ba¤›ml›l›¤›n sigara ile bafllad›¤›n› ifade etti. Konferans› düzenleyen Gençlik Meclisi Baflkan› Ahmet Yarin de çocuklar›m›za sahip ç›kmam›z gerekti¤ini söyledi.

Bir kere çok iyi ‹ngilizce bilmek gerekiyor. Bunun yan›nda iyi bir araflt›rmac› olmal›s›n›z. Ald›¤›n›z e¤itim ve unvanlar siz televizyona ç›kas›n›z diye de¤il, bilginizi üniversite için kullanmal›s›n›z. Orada insanlar gerçekten çok okuyor. Çok araflt›r›yor. Dar aç›dan de¤il, genifl aç›dan bakan hekim olman›z› istiyorlar. - Vatandafl olarak ne yapmam›z gerekiyor? Hükümetlere, vekillere isteklerimizi sesli hale getirmemiz gerekiyor. Bir fleyleri de¤ifltirmeyi hükümetlerden beklememeliyiz. Önce de¤iflimiz kendimizden bafllatmal›y›z. Sonra bu de¤iflimi istemeliyiz. - Hocam neden bu alanda bir hastane kurmay› düflünmediniz? Yer s›k›nt›s› da var ama as›l önemli olan içerde e¤itimli bir ekibinizin olmas›. Benim gibi 10 insan yetifltirmeniz laz›m. - Ülkemizde sizin yönteminizi uygulayabilen yer var m›? Bu konuda bir dernek kurduk. Yani Nörofeedback Derne¤i kurduk. Baflkanl›¤›n› da ben yap›yorum. Bu dernek ad› alt›nda madde ba¤›ml›l›¤› ile daha kurumsal mücadele eden yerler olsun istiyoruz. - Ülkemizde kullan›lan tedavi yöntemleriyle sizinki aras›nda ne gibi farklar var? Kifliye uygun tedavi yöntemleri uygulamak laz›m. Yöntemimizde insan›n

26

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

kendi beynine kendisinin emir verilmesini istiyoruz. Bu yöntem kal›c›d›r. Tabii ilaç deste¤i de uyguluyoruz ama ilaçlar›n pek çok yan etkileri var. ABD, bu tür yöntemlere çok önem veriyor. Ve sürekli takip ediyorlar. - AMATEM gibi baz› merkezlerin tedavi yöntemlerinden size flikayet geldi mi? Bize gelen vakalar›n önemli bir k›sm› alkol ve uyuflturucuya ilaçla tedaviden sonuç alamayan hastalar geliyor. AMATEM gibi merkezlerde sürekli ayn› tedavi metodunun fayda sa¤lamad›¤› hastalar bir de bu yöntemi deneyeyim diyerek bize geliyor. - Çocuklar›n hal ve hareketlerinden madde ba¤›ml›s› oldu¤unu nas›l anlayabiliriz? Mesela, sakin bir çocuk daha h›rç›n olabilir. Ya da birden bire içine kapanabilir. Çok para harcamaya bafllar ve sürekli cinsellikten bahseder. Bunun yan›nda gözünde k›zar›kl›klar ve sulanmalar olursa bu da madde ald›¤›na iflaret olabilir. - Madde ba¤›ml›l›¤› yafl› ülkemizde kaç? Ergenlikte madde ba¤›ml›l›¤› kullan›m oran› art›yor mu? 12-13. Bu maddeleri satmak isteyen zehir tüccarlar› da bu yafl grubunu hedefliyor. Ergenlikte madde ba¤›ml›l›¤› art›yor. Dünyada da böyle bizde de böyle.

- En küçük hastan›z kaç yafl›nda? 12-13 yafl›nda bafllay›p da bize 22 yafl›nda gelenler var. Bize 12 yafl›nda gelen yok. Genelde baflland›ktan on sene sonra geliyorlar. - Bu alanda yönteminiz neden tek? Bir kere benim Amerika’da olmufl olmam bu alanda bana liderlik sa¤l›yor. Oradaki hastanelerde hemen her fleyi ö¤renebiliyorsunuz. Benim çal›flmalar›m hem dovn sendromlu hem de zeka seviyesi düflük çocuklara uygulad›m ve hepsinde de baflar›l› oldum. ‹laçs›z yöntemlerle, flizofren, kiflilik bozuklu¤u, dovn sendromlu çocuklar ve madde ba¤›ml›l›lar› gruplar›n›n hepsinden olumlu ve flafl›rt›c› sonuçlar ald›m. Bizim yöntemimiz dünya t›p camias›nda heyecanla karfl›land›. Çünkü ilaçla yap›lamayan fleyleri biz ilaçs›z baflard›k. - ‹nsanlar, size nas›l ulaflacaklar? 0212 347 22 08 ve www.yasamsaglik.net ve info@yasamsaglik.net’ten bize ulaflabilirler. - Hocam, bu organizasyonumuz hakk›nda neler söylemek istersiniz? Bu organizasyon için sizi tebrik ediyorum. Önemli bir organizasyon. Bunu daha planl›, programl›, uzun vadeli e¤itim sistemleri çerçevesinde bu bölgede yapabilirsiniz. Bu organizasyon okyanusta bir damla olabilir ama okyanusa dönüflebilir.



sergi

28

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT


Realist kentte bir sürrealist

Salvador Dali Yaflad›¤› dönemde sanat çevrelerinin d›fllad›¤›, kimine göre deli kimine göre ‘Dali’nin ‹spanya d›fl›nda en fazla eserle aç›lan ilk sergisi, ‹stanbul’da. “Bir sürrealist, Salvador Dali” ad›yla 20 Ocak 2009’a kadar Sak›p Sabanc› Müzesi’nde. Hayat›n›n bir döneminde bile resim sanat›yla yak›ndan ilgilenen herkesin yolu Dali’yle kesiflmifltir. Çünkü, sevmeyenleri de onun resminin çekicili¤ine kendini bir flekilde kapt›rm›flt›r. Türkiye’de Sabanc› grubunun önderlik etti¤i dünyaca ünlü ressam ve sanat adamlar›yla Türk sanatseverleri buluflturma projeleri kapsam›nda Türkiye’ye getirilen Salvador Dali resimleri Emirgan’daki Sak›p Sabanc› Müzesi’nde sergileniyor. Dali’nin, 33 resim, 113 çizim, 111 gravür ve NEREDE: Emirgan Sak›p Sabanc› Müzesi’nde NASIL G‹D‹L‹R Befliktafl Sar›yer istikametinde Emirgan semtin12 litografisinden oluflan sergisi 19 Eylül’den de ister belediye otobüsleri isterseniz özel araçlarla bu yana sanatseverlerin ak›m›na u¤ruyor. NE ZAMAN G‹D‹L‹R: 20 Ocak 2009’a kadar Pazartesi hariç Öyle ki, Emirgan’daki Sak›p Sabanc› Müzehaftan›n her günü. si’nin önünde sürekli kuyruklar› görmek mümÜCRETLER: Tam 10 YTL, ö¤renci 3 YTL. Grup indirimi var kün. Bu serginin bizi heyecanland›ran nesi deADRES VE ‹LET‹fi‹M: Sak›p Sabanc› cad. No.42 Emirgandi¤imizde önümüze pek çok nedenin ç›kt›¤›n› ‹STANBUL görüyorsunuz. Sergiyi gezerken bu hisler de 0212 277 22 00 http://muze.sabanciuniv.edu akl›n›za geldi¤inde bir bak›ma sergiyi yeniden gezmek ya da sergiden ayr›lmamak gibi bir ruh haline bürünüyorsunuz. Sergi bitti, herhalde Dali de gelecek ve onunla konuflaca¤›z diye düflünüyor ama bu beklentide bir bak›ma sürrealist bir beklenti olmaktan öteye gitmiyor. Sergi ve Dali demiflken, Dali asl›nda ve de kendi ifadesiyle bir dahiydi. Bir kere Dali resimleri ve di¤er eserleri ilk kez bir Müslüman ülkede gösteriliyor. Bu anlamda da Türkiye bir ilki yafl›yor ve ilk kez bir sergi tamam›na yak›n›

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

29


sergi Sergide neler var? “‹stanbul’da Bir Sürrealist: Salvador Dali” sergisinde; toplam sergilenecek eser say›s› 385. 33 resim 113 çizim 111 gravür 12 litografi Ve di¤er (mektup, foto¤raf v.s)

Müslüman sanatseverler taraf›ndan ziyaret ediliyor. Ço¤u sanatseverin söyledi¤i gibi ‹stanbul’a bir sürrealist gelmedi. Gelen sürrealizm ak›m›n›n en birinci temsilcisi. Dali Sürrealizm ak›m›n› da kendi peflinde yeniden Türkiye’ye getirdi. Kimdir Dali? Salvador Dali, 1904 y›l›n›n 11 May›s’›nda ‹spanya’n›n Katalonya bölgesindeki Figueres’te dünyaya geldi. Ad›n› a¤abeyinden ald›. Çünkü Dali do¤madan bir y›l önce a¤abeyi Salvador ölmüfltü ve ailesi ona a¤abeyinin ismini verdi. Salvador ismi neredeyse bir yüzy›ld›r hemen herkesin bildi¤i bir isim haline geldi. Dali a¤abeyinin mezar›n› s›k s›k ziyaret ediyordu. Hatta o ziyaretlerin birinde a¤abeyi Salvador için, “‹ki su damlac›¤› gibi birbirine benziyoruz. Fakat etkilerimiz farkl›. O, herhalde benim fazla mutlak olarak tasarlanm›fl ilk versiyonumdu” diyecekti. Salvador’u Dali yapan ilk ad›m 1914’de at›ld›. O sene Dali, özel bir resim okuluna yaz›ld›. 1919’da do¤du¤u kent Figueres Belediye Tiyatrosu’nda ilk sergisini açt›. Anne ve babas›n› 17 yafl›nda kaybetti. 1922’de Madrid’e tafl›nd›. Burada güzel sanatlar okuluna yaz›ld›. Dönemin sanat ak›mlar›ndan, Kubizmden

30

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

çok etkilendi. ‹lk dikkat çekici sergiyi Barcelona’da açt›. Ancak ona as›l ünü kazand›ran ise 1931’deki ‘Belle¤in Azmi’ resmi oldu. (Bu resim bizim ‹spanya gezimizde ziyaret etti¤imiz müzede de sergileniyordu) Bu çal›flmadan önce tan›flt›¤› Picasso’dan etkilendi ama ters yönde. Dali’nin en önemli özelli¤i etkilendi¤i ressamlar›n tam tersi yönde eser vermesiydi. ‹flte buraya dikkat. Dali’nin o meflur yukar›ya kalk›k b›y›klar›n›n hikayesi de buradan geliyor. Nietzsche’nin (Niçe) Zerdüflt Böyle Buyurdu kitab›n› okuduktan sonra, filozofu hem elefltirmifl hem de onun gibi olmamak için b›y›klar›n› yukar›ya do¤ru balmumu ile biçimlendirmeye bafllayacakt›. Picasso’dan etkilendi¤inden bahsetmifltik ama bu etki ona baflka kazan›mlar sa¤lam›flt›. Bir keresinde, “Picasso’nun dehas›na, sanat›na hayran›m ama politik yönünü sevmiyorum. O komünist, ben ise de¤ilim” diyecekti. Hayata bakt›¤› pencerede bir yan›lsama yoktu. Franco ‹spanya’y› kas›p kavururken o ona ba¤l›l›¤›n› gösterdi ve destekledi. Ço¤unlukla Marksist olan bütün sürrealist ressamlar onu bu tavr›ndan dolay› d›fllam›flt›r. Hatta ona ‘Dolar Heveslisi’ yak›flt›rmas› bile yapacaklar

ama Dali onlara, “Sürrealizm Benim” diye cevap verecekti. 1940’lardan sonra Dali ve sevmekten usanmad›¤› kar›s› Gala Amerika’n›n yolunu tuttu. Buna mecburdu, çünkü Franco’nun gücü tükeniyordu. ABD’de de üretmeye devam etti. Yaflam› boyunca 2 bine yak›n resim çizdi. Heykel yapt›. Tafl bask› eserler ortaya koydu. Sergiyi iflte bu düflünceleri tafl›yarak gezdik. Daha önce ‹spanya Salvador Dali Müzesi’ndeki gezimizden apayr› olarak ‹stanbul’da onu gezmek, seyretmek, onunla konuflmak bu düflünceler ›fl›¤› alt›nda farkl›. Fark flu; onu art›k daha iyi tan›yoruz. Serginin maliyeti 15 milyon dolar. Sergiyle ilgili birkaç not daha. Sergi, Sak›p Sabanc› Müzesi ve Gala-Salvador Dali Vakf› iflbirli¤iyle Türkiye’ye getirildi. Sergiyi izlemesi beklenen sanatsever say›s› 150 bin. Bu rakam›n üçte birine flimdiden ulafl›ld› diyebiliriz. Son söz Sak›p Sabanc› Müzesi’ne olsun. B›rak›n Salvador Dali gibi bir ressam›n›z›n olmas›n›, onun eserlerine fiziki ve görsel olarak efllik edebilecek bir yerinizin olmas› da önemli. Emirgan’daki Sak›p Sabanc› Müzesi bunun için ayr›ca bir teflekkürü hak ediyor.


‹spanya Salvador Dali Müzesi

Dali bir ‹spanyoldu. ‹spanya’da do¤du ve do¤du¤u kent Figueres bugün Dali sayesinde tan›n›yor. Her y›l 1 milyon kiflinin ziyaret etti¤i Salvador Dali Müzesi, bu kentte 1974 y›l›nda kendisi taraf›ndan kuruldu. Sanatç›n›n dehas›n› anlama flans› veren müze, Dali’nin tasarlad›¤› ve boyama, çizim, yontma, kuyum, hologram, stereoskopi, foto¤rafç›l›k ve benzeri tekniklerle yap›lm›fl 4 binden fazla eseri içeriyor. Harabe haline gelen eski bir tiyatro binas›n›n, tamam›yla Dali’nin tasar›mlar› ile müzeye dönüfltürüldü. Binan›n giriflinde, Dali’nin tasarlad›¤› sanatç›n›n Cadillac otomobili üzerine yerlefltirilen bir bereket tanr›ças› sembolü ve hemen üstünde efli Gala’ya ait teknenin oturtuldu¤u tasar›m› içeren avlu bulunuyor. Müze, sanatç›n›n ilk eserlerini verdi¤i 10 yafl›ndan son dönemlerini de yans›tan eserleri içinde bar›nd›r›yor...

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

31


tan›t›m

Küçükçekmece Engelliler Rehabilitasyon Merkezi Küçükçekmece Belediye Engelliler Rehabilitasyon Merkezi, Türkiye’de kendi alan›nda nadide merkezlerden. 2008 y›l›n›n May›s ay›nda kurulmas›na ra¤men, bugüne kadar 500 hastaya karfl›l›ks›z hizmet veren merkez, insana verdi¤i de¤er ve son teknolojik altyap›s›yla kendi alan›nda tek olma özelli¤ini tafl›yor. Türk toplumunun yüzde 12’si engelli. Bu oran hem bedensel hem de ruhsal engellileri kaps›yor. Yak›n zamana kadar engelli olmak toplumdan kendini soyutlamak olarak alg›lan›yordu ama son on y›lda engelliler tedavi oluyor, sosyo ekonomik hayata kat›l›yor, üretiyor ve de tüketiyor. Futbolda Ampute Milli Tak›m›m›z bile var. Hemen hemen tüm spor kollar›nda engelliler branfl› var. Engellilerin engelsiz hayat yaflamalar› tedavi ve sonras›ndaki süreçle ilgili. Bu konuda Türkiye eskisi gibi geri kalm›fl de¤il. En somut örnek ‹stanbul

32

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

Küçükçekmece’de. Yani kendi ilçemizde. Küçükçekmece Belediyesi Engelliler Rehabilitasyon Merkezi, belki de kendi alan›nda tek olma özelli¤ini tafl›yor. ‹nan›lmaz bir altyap›s› var. Engellilere ilgili duyu odalar›ndan, özel engelli havuzlar›na, terapi s›n›flar›na ve de en önemlisi uzman e¤iticilerine kadar tam donan›ml› bu merkezin ‹stanbul’da tek oldu¤unu söylemek hiç de zor de¤il. Merkezin bafl›nda Bo¤aziçi mezunu psikolog Muhammed Emin Aytan bulunuyor. Geçti¤imiz May›s ay›nda aç›lm›fl olmas›na ra¤men bugüne kadar 500 hasta-

ya tam teflekküllü hizmet veren merkez hakk›nda bizi bilgilendiren Küçükçekmece Engelliler Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Aytan, “Böyle bir merkez insanlar›n mutlulu¤u için” ifadelerini kullan›yor: “Küçükçekmece Engelliler Rehabilitasyon Merkezi, 2007 May›s ay›nda kuruldu. Amaç,özürlülere devlet elini uzatmak. K›sa zamanda 200 insana sürekli hizmet verir hale geldik. Yani her ay sürekli merkezimizden hizmet alan 200 engelli hastam›z var. Sadece bedensel ve ruhsal engelliler de¤il, psikolojik deste¤e


Çocu¤umda ö¤renme gerili¤i olabilir mi? Küçükçekmece Enegelliler Rehabilitasyon Merkezi’nde sadece bedensel ve sadece psikolojik deste¤e muhtaç hastalar gelmiyor. Çocu¤u okula yeni bafllayan ya da ikinci, üçüncü s›n›fta olan ö¤rencileri de bu merkezde görmek mümkün. Çocuklarda yaflanabilecek ö¤renme gerili¤ine de çözüm üreten merkez k›saca flu yöntemi izliyor: Çocuk, 2.s›n›fta ama okuma yazma ö¤renmemifl. Bu durum ö¤retmeni taraf›ndan da bize bildiriliyor. Çocuk Rehabilitasyon Merkezi’nde konsültasyona tabi tutuluyor. Merkezde dört kifliden oluflan birim çocu¤u her alanda kontrol ediyor. Çocuk, bedensel ya da beyinsel bir sorun yaflam›yor da sadece annesine de küsüyor olabilir. Bu rehberlik araflt›rma merkezinde test ediliyor. Resmi raporla çocu¤un hastal›¤› belirleniyor. E¤er bedensel ve beyinsel bir sorunu varsa Küçükçekmece Enegelliler Rehabilitasyon Merkezi’nde ücretsiz e¤itime al›n›yor.

Küçükçekmece Engelliler Rehabilitasyon Merkezi’nde neler var? n Seans odalar› n Tedavi odalar› n Engelliler için özel bahçe n Engelliler için özel havuz n Engelliler için özel e¤itim s›n›flar› n Engelliler için özel ekipmanlar n Duyu odas› n Fizyoterapi odas›

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

33


tan›t›m muhtaç 60 hastaya da burada psikolojik destek sa¤land›. Bu hizmeti yaln›zca rehabilitasyon merkezinde de¤il, evlerde de devam ettiriyoruz. Hastalar için servis imkan› da mevcut. Ama psikoloji hastalar›na destek ancak rehabilitasyon merkezimizde sa¤lanmak zorunda. A¤›r psikolojik travma geçirenler ise ilaç tedavili psikiyatrik deste¤e ihtiyaç duyduklar› için üst bir sa¤l›k merkezine naklediliyor. Travma sonras› stres bozukluklar›, alt ›slatma, fobi ve di¤er bafllang›ç aflamas›ndaki psikolojik durumlar ise bu merkezde tedavi edilebiliyor. fiu ana kadar 500’e yak›n hastay› tedavi ettik. Bu say›n›n içinde 200 hasta sabittir. Sürekli tedavi olur. Geriye kalan rakam ise sürekli de¤iflir. Ancak özürlülerin e¤itim alma oran› çok uzayabiliyor. Mesela bir engelliye sadece alfabeyi bir senede ö¤retebilirsiniz. Bir k›rm›z› rengi bir ayda tan›yan hastalar var. Onun için burada tedavi süreci her zaman uzun bir zaman anlam›na geliyor. Mesela burada tedavi olup da tedavisi cevap veren ve art›k gelmeyen hafif mental hastalar›m›z da oldu. Bunlar, yafl grubuna göre zeka seviyeleri bir iki sene geriydi, bunlar› çözdük. Burada e¤itim al›p da gelin gönderdi¤imiz genç k›z›m›z bile oldu.” Küçükçekmece Engelliler Rehabilitasyon Merkezi dernek ama asl›nda iktisadi bir iflletme. Böyle olmas›na ra¤men hastalardan hiçbir ücret talep edilmiyor. Üstelik hastalar evinden al›n›p evine

34

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

bile b›rak›l›yor: “Üç servisimiz var ama yetifltiremiyoruz. 25 personelin 17’si kalifiye ö¤retmen. Geri kalanlar ise, idari personel. Engellilerde yafl grubu olarak 6-13 aras› yo¤un. Zihinsel ve bedensel engelliler bu grubun içinde. Psikolojik rahats›zl›¤› olan hastalar›n tamam›na yak›n› kad›n ve çocuk. Çocuklarda geliflim gerili¤i olan, okul ça¤›nda ö¤renme gerili¤i gösterenler de var. Asl›nda buras› altyap›s›yla kendi alan›nda tek diyebiliriz. Bu merkeze benzer merkezleri Avrupa’da Hollanda’da görebilirsiniz. Çünkü, bahçesinden, çocuk alan›ndan, s›¤›na¤›ndan, fizyoterapi ve duyu odalar›, özel e¤itim odalar›, havuzlar mevcut. Havuzlar engellilere göre dizaynl›d›r ve engelliler için özel yap›m havuza girebilecekleri yard›mc› araçlar da mevcuttur. Bunun yan›nda havuzlarda hidroterapiler yap›l›yor ve bu terapileri yüzme hocalar› de¤il hidroterapistler yap›yor. Bu anlamda da bu merkez tektir. Buras› büyük bir nimet. ‹nsanlar buran›n fark›na vard›. Evlerinde kaderlerine terk edilen hastalar, art›k buralara geliyor. Hasta buraya geldikten sonra, hayatlar›nda kendi kendilerine yetebileceklerini görüyorlar. En az›ndan bunu düflünmeye bafllad›lar. Buraya gelen hastalar›n anne ve babalar› belediye baflkan›m›za sürekli teflekkür ediyor. Zaten bu teknoloji ve envarterde kendi kulvar›nda tek rehabilitasyon merkezi. Baflkan›m›z insana verdi¤i de¤eri gösteriyor. ‹n-

Duyu odas› nedir? Kiflinin befl duyu organ›n› gelifltirmeye yönelik odad›r. Bu odalarda seans genelde iki e¤itmen eflli¤inde yap›l›yor ve hastan›n görme, koklama, duyma, tadma duyular›na yönelik alg› bafllatma ve gelifltirme amaçlar› güdülüyor.

sanlar da ona sürekli teflekkür ediyor.” Küçükçekmece Engelliler Rehabilitasyon Merkezi’nde sosyal hayat da bir yandan devam ediyor. Merkezde, tiyatro grubundan koroya, çocuklardan ve büyüklerden oluflan çeflitli müzik korolar› da mevcut.

Ayr›ca ilçedeki okullardan buraya staja gelenler bile oluyor. Merkezde sadece engelliler de¤il, halka ve ailelere yönelik çal›flmalar da oluyor. Yani sadece engellilerle ilgili de¤il bu merkez. Mesela ÖSS s›nav› öncesi adaylara psikolojik terapilerde bulunuluyor.


konuk yazar Hakk› YALÇIN

Masum y›llar

E

skiden trenlerde ne çok asker giderdi de, el sallard›k. Hasretten yanayd›, bütün düflüncelerimiz. Türküler geçerdi evlerin içinden. Annelerin yüre¤inin içinden, “O¤lum sa¤ salim evine dönecek mi? korkusu geçmezdi. fiimdi mektuplar geliyor ya, “bugün de ölmedim ana” diye... Askerlik hasretten de ç›kt› art›k. HHH Biz eskiden yal›nayak dolafl›rd›k sokaklarda. Sokak dedi¤in ne ki?.. Ad›m bafl› bahçe, ad›m bafl› gölgelik a¤aç. Bir çiçek nas›l tutulursa en narin yerinden, çocuklar›n elinden öyle tutard› anneler. Uçurtma flenlikleri olurdu baharda. Pazar günleri Hürriyet’in ilavesinde Basri’ye gülerdik. Kap›lar›n önünde ne çok ay çekirde¤i yerdik. Fenni sünnetçilerin el ilanlar›n› toplard›k sokaklardan. Cumartesi günleri yazl›k sinemalarda Çaml›ca Gazozu içerdik. Radyodan dinlerdik maçlar›. Reklamlarda Yuki’yi beklerdik. HHH Biz eskiden, ‹stanbul’da denize girerdik, güneflin ortas›nda domates peynir yerdik. Domates, domates gibi kokard›. Bütün tavuklardan yumurta ç›kard›. Kimse kimsenin tavu¤una “k›flflt” demezdi zaten. Kuru so¤an kabuklar›yla renk verdi¤imiz yumurtalar› tokufltururduk, insanlar› de¤il. Annelerin sesi gelirdi mutfaklardan, cennetten gelen flark›lar gibi... Eskiden politikac›lar ak›l hastanesine giderdi,

ak›ll›ca sohbet ederlerdi delilerle. Eskiden politikac›lar istifa da ederdi, isimlerine leke gelmesin diye. HHH Bayramlarda bütün mahallenin elini öperdik. 25 kuruflla günümüzü gün ederdik. ‹nsanlar, evlerindeki k›r›k camlar› onarmakta gecikirdi de, k›r›lan kalpler an›nda tamir edilirdi. Saklambaç oynamay› severdik akflamlar›. Gazetelerden pay kuponu biriktirirdik. Akflam saatlerinde ucuza yerdik bayat simitleri. Biz eskiden, cumartesi günleri de okula giderdik. Günün flark›lar›n› da, kerrat cetvelini de ezberlerdik mutlaka. Bütün sokaklar sevda çeflmesi... Sevdik mi gönülden severdik. HHH Ekme¤in üzerine ya¤ sürüp, üzerine toz fleker ekerdik. Bir tek ‹pana’y› bilirdik, difl macunu olarak. Akflamlar› yo¤urtçular gelirdi mahalleye, onlardan kaymaklar›n› isterdik. Yollar›n fatihi Magirus geçerdi, sonra tayyareleri seyrederdik. Opon dindirirdi bafl›m›z›n a¤r›s›n›. Plaklarda Ahmet Sezgin’i dinlerdik. Akflam ezan› okundu¤u zaman, “Evli evine, köylü köyüne!” HHH Hey gidi günler hey! Bakmay›n flehirli al›flkanl›klar›m›za... Bizler hala memleket havalar›na a¤l›yoruz. fiimdi televizyonlar›n katletti¤i topraklarda... Hala o en masum, o en kutsal y›llar›m›z› ar›yoruz.

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

35


anma

Deniz Örsanörs - 6 yafl›nda

Baflak Günay - 6 yafl›nda

Çocuklar›m›z›n gözüyle

Atatürk ve 10 Kas›m Her 10 Kas›m içimizi bir hüzün kaplar.Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün aram›zdan ayr›ld›¤› gündür 10 Kas›m. Her geçen gün daha fazla özlüyoruz O’nu. Aram›zdan ayr›lal› tam 70 y›l olsa da... 36

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT


Sude ‹dem - 6 yafl›nda Her 10 Kas›m günü Ata’m›z daha bir dolar yüreklerimiz... fiiirlerle, marfllarla, an›larla, foto¤raflarla ve belgesellerle hat›rlar›z kahramanl›klar›n›. Bu say›m›zda, çocuk gözüyle Atatürk’ü paylaflmak istedik sizlerle. ‹lçemizde bulunan Papatya Anaokulu ö¤rencilerinin yapt›¤› “Bence Atatürk Demek” konulu resimlerde minik eller, kendi hayallerini k⤛da geçirdi. Tamamen çocuklar›n iç dünyas›n› yans›tan resimlerle Atatürk’ün onlarda oluflturdu¤u sevgiyi ka¤›da döktüler. Hepsinin birbirinden güzel hayalleri oldu¤unu gördük. Ulu Önder’in aram›zdan ayr›lal› tam 70 y›l olmufl. Her sene neden O’nu daha fazla

özledi¤imizi, daha fazla sevdi¤imizi çocuklar›m›z›n resimlerine bakt›¤›m›zda çok daha iyi anlayaca¤›z. Çünkü, Atatürk sadece Kurtulufl savafl›n› yapmakla kalmad›. O sadece bir asker de de¤ildi. Ça¤dafl Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, yeniliklerin öncüsüydü. Bu gün 70 y›l sonra, 70 milyon tek yürek olarak Ata’m›z› sayg›yla an›yorsak, onun bize b›rakt›¤› emanetlere sahip ç›k›yorsak, bu ülkeyi kimse y›kamaz. Biz sahip ç›kt›k, geçmiflte atalar›m›z sahip ç›kt›. Yar›n çocuklar›m›z sahip ç›kacak. Bundan kimsenin kuflkusu olmas›n. Huzur içinde yat Atam. Emanetin emin ellerde...

Nil Altun - 6 yafl›nda

Emir Bender - 6 yafl›nda

Ya¤mur Çoban - 6 yafl›nda

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

37


sivil toplum

MAREfiAL FEVZ‹ ÇAKMAK’I UNUTTURMUYORLAR

38

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT


Bir mahalle derne¤i ama isminden yapt›¤› ifllere kadar hemen her ad›mda farkl›lafl›yor. Küçükçekmece Fevzi Çakmak Mahallesi Sosyal Yard›mlaflma ve Kültür Derne¤i, hem mahallelerini güzellefltiriyor hem de ünlü komutan› unutturmayarak Mareflal Fevzi Çakmak bilinci oluflturuyor.

Kan verilecekse önce onlar kofluyor, Çanakkale gezilerine en önce onlar kay›t oluyor, mahalle güzelleflecekse yine onlar en önde. Kim onlar? Fevzi Çakmak Mahallesi Sosyal Yard›mlaflma ve Kültür Derne¤i. Ad›n› ünlü Mareflal Fevzi Çakmak’tan alan bir dernek olmas›na karfl›n, ad›n› toplumsal fayda sa¤layan olaylarla duyuruyor. Kan veriyorlar, mahallede okumaya muhtaç çocuklara el veriyorlar. Küçükçekmece’nin 20 bin nüfuslu Fevzi Çakmak Mahallesi’nde kurulu derne¤in baflkanl›¤›n› ayn› zamanda mahalle muhtarl›¤› da yapan Turan Dinç yap›yor. “Fevzi Çakmak Mahallesi’ni güzellefltirmek, güzellefltirirken bir tak›m toplumsal ve sosyal hareketlili¤i sa¤lamak, mahallelinin her beraber kat›laca¤› projelere imza atmak amac›yla 2003’de derne¤imizi kurduk. Ben dahil sekiz kifli kurucu olarak yönetimde yer ald›k. Derne¤imiz mahallemizin muhtarl›k merkezinde kurduk. Ard›ndan insanlar›n oturup dinlenebilece¤i bir lokal açt›k. Mahallemizdeki etkinliklerde milli duygulara hitap ettik. ‹lkö¤retim okulunda baz› ö¤rencilerin kitap, k›rtasiye gibi dersler sa¤lad›k. Mahallemizdeki baz› camilerin ihtiyaçlar›n› giderdik. K›z›lay’a mahalle halk›m›z kan verdi ve biz de bunu organize ettik. 2006 ve 2007 y›llar›nda bin on dört kifli burada kan verdi. Belediye baflkan›m›z say›n Aziz Yeniay bu organizasyonda yan›m›zda yer ald›. Baflkan›m›z her zaman yan›m›zda. Bu kan ba¤›flç›lar›m›z› Çanakkale gezisine götürdük. Ve bu kan ba¤›flç›lar› belediyemizin bize sa¤lad›¤› imkanlarla Çanakkale’ye 200 çam a¤ac› dikti. Bunun yan›nda baflka geziler ve piknikler tertip ettik. Mahalle halk›m›z› al›p Konya’ya Mevlana’ya gittik. Kitaplarda okunan, televizyonda görülen Mevlana’y› yerinde ziyaret ettik. Çok fleyler ö¤rendik.” Fevzi Çakmak Mahallesi Sosyal Yard›mlaflma ve Kültür Derne¤i, ad›n› Mareflal Fevzi Çakmak’tan

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

39


sivil toplum ald›¤› için onu da unutmad›. Fevzi Çakmak’›n ölüm y›ldönümünde Eyüp’teki mezar› bafl›nda Küçükçekmece Belediyesi ile birlikte rahmetli paflay› da anmay› ihmal etmedi. Peki bundan sonra ne olacak? Bir yandan mahalleyi, mahallede oturanlarla daha oturulabilir hale getirirken, bir yandan da kurumsallaflmaya h›z verecekler. Baflkan Turan Dinç, bundan sonra derne¤e bir merkez kazand›rmak amac›nda: “Mahalle muhtarl›¤›m›z›n yerini kullan›yoruz. Belediye baflkan›m›z bizim iste¤imizin fark›nda. Ama mahallede bofl yer yok. Bundan sonra bir yerimiz olursa, hem mahalleli etkinliklere kat›l›r hem de biz bir yer sahibi oluruz. Mahallede 22 bin insan yafl›yor. Yüzde 10 kat›l›m olsa bile bir etkinli¤i tertipleyecek yerimiz yok. 60 metrekare bir lokalde neler yapabilirsiniz ki? Bundan sonra mahalle halk›m›zdan hem kat›l›m hem de manevi destek bekliyoruz. Yöre derne¤i de¤iliz. Küçükçekmece’de mahalle derne¤i olarak tek. Mahallemizin ismini tafl›yan Mareflal Fevzi Çakmak ve tüm flehitlerimiz ad›na mevlitler okuttuk, okutmaya devam edece¤iz. Ayn› zamanda okullarda anma töreni düzenledik.” Küçükçekmece’nin ismiyle müsemma mahallesi, ismine yak›flan› yapmaya devam ediyor. Hem adlar›n› tafl›d›klar› Mareflal Fevzi Çakmak’› unutturmuyor hem de mahalleleri Fevzi Çakmak için bir aidiyet duygusu oluflturuyor. Küçükçekmece Belediyesi, derne¤in faaliyetlerine üst düzeylerde kat›l›m gösterirken, bundan sonras› mahallelinin kat›l›m›na kal›yor.

Fevzi Çakmak Sosyal Yard›mlaflma ve Kültür Derne¤i Yönetim Kurulu Baflkan: Turan Dinç Baflkan Yard›mc›s›: Serkan Uçak ‹kinci Baflkan Yard›mc›s›: Erkan fiahan Üyeler: Nedret Avc›o¤lu, Ali Çelik, Eyüp Akçay, Rüfltü Olgun, Mustafa ‹lgün, Yakup Y›lmaz…

40

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

Fevzi Çakmak kimdir? Ömrünün 60 y›l› askerlikle geçen Mareflal Fevzi Çakmak, 1876'da ‹stanbul'da do¤du. 24 Aral›k 1918'de Genelkurmay Baflkanl›¤›na getirildi. 2 Nisan 1921'de Orgeneralli¤e yükseltildi. 3 Eylül 1922'de Mareflalli¤e yükseltildi. 23 y›l Genelkurmay Baflkanl›¤› görevinde bulundu. 1944'te emekliye ayr›ld›. Çakmak, 10 Nisan 1950'de vefat etti. Eyüp Sultan'da topra¤a verildi.



mahalle

Küçükçekmece’nin yeflil, flirin ve huzurlu mahallesi

Mustafa Kemal Pafla Mustafa Kemal Pafla Mahallesi Küçükçekmece’nin en küçük ve en sorunsuz mahallelerinden. Sefaköy’de yer alan mahallede özel bir üniversite bile mevcut. Mahalle muhtar› Hac› fiengül, “Birbirine sayg›l› insanlar›n oturdu¤u bir mahalle. Altyap›s› bitmifl ve her soka¤›nda en az bir a¤aç bulunan mahallemiz, Küçükçekmece’nin en yaflan›labilir yerlerinden” diye konufluyor. 42

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT


ustafa Kemal Pafla Mahallesi yokken mahalle muhtar› Hac› fiengül vard›. Mahalle hakk›nda konuflaca¤›z dedi¤imizde, “mahalleyi kuran benim” diyerek söze bafllad›. 1994’den bu yana mahalle muhtar› olan Hac› fiengül, Bosna Hersek’te do¤du, 1963’de ‹stanbul’a, Küçükçekmece’ye göç etti. Küçükçekmece o dönemlerde belde, Mustafa Kemal Pafla mahallesi ise mahalle olarak de¤il, birkaç ev d›fl›nda, üzüm ba¤lar›, piknik alanlar› olan bir yer. Özellikle 1975’den sonra göç almaya bafllayan mahallede önce fabrikalar, ard›ndan evler infla edilmeye bafllan›yor. Bugün her ne kadar fabrikalar›n ço¤u buradan tafl›nm›flsa da, az da olsa birkaç fabrikadan söz etmek mümkün. Mustafa Kemal Pafla, Küçükçekmece’nin nispeten küçük ama flirin mahallelerinden. Yaklafl›k 20 bin insan›n yaflad›¤›, sorunsuz, dertsiz, tasas›z bir mahalle. E-5’in hemen yan›bafl›nda, hemen hemen her soka¤›nda a¤ac› olan, nüfusunun üçte ikisini Balkan ve Rumeli göçmenlerinin oluflturdu¤u nezih bir yerleflim yeri. Ulafl›m› da kolay, yaflamas› da. Böyle bir mahallede yapacak ifl yoktur diye düflünebilirsiniz ama mahallenin, on befl y›ll›k muhtar› Hac› fiengül’e göre hiç de böyle de¤il: “1963’den beri buraday›m. Mahalleyi ben kurdum diyebilirim. THY’den emekli olduktan sonra muhtarl›¤a adayl›¤›m› koydum. 1994’den beri de muhtar›m. Mahalleye çok fley verdi¤ime inan›yorum ama yeter mi derseniz, yetmez. 1994’de mahalleyi teslim ald›¤›m›zda buras› bir köydü. O tarihten bu zamana kadar durup dinlenmeden çal›flt›k. fiu an muhtarl›¤›m›z›n oldu¤u binay› da halkla beraber yapt›k. Muhtarl›k binam›z kendimizin, alt›nda da postane var. 1997’den bu yana da mahallenin kullan›m›nda.” Mustafa Kemal Pafla Mahalle muhtar›, kendi döneminde sürekli mahallenin görünümüyle ilgilendi. Her soka¤a a¤aç dikti ama yeflil alan› olmad›¤›ndan yak›n›yor: “Sokaklar›n her yerine a¤aç diktik. Sa¤olsun belediyemiz de a¤ac› seviyor ve bizi k›rm›yorlar. Benim mahallemde sadece 500 metrekare bir park var. Çevre konusunda hassasiyetimiz oldu¤u kadar mahallemiz e¤itimde de baflar›l›. Mustafa Kemal Pafla ‹lkö¤retim Okulu, geçen y›l bir yar›flmada Türkiye ikincisi oldu. Çok modern bir okulumuz var. Sokaklar›m›z tertemiz, insanlar›m›z birbirine sayg›l›. Di¤er mahalleleri çok bilmiyorum ama benim mahallem huzurlu ve güvenli.” Muhtar Hac› fiengül’ün bundan sonraki en büyük hedefi mahalleye bir dispanser ka-

M

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

43


mahalle

Nejmi Kaflkaya Mustafa Kemal Pafla ‹lkö¤retim Okulu Müdürü

Türkiye ikincisi okul bu mahallede

zand›rmak: “fiu zamana kadar amaçlad›¤›m her fleyi yapt›m. Ben bir fleyi isteyince takipçisi olurum. Belediye baflkan›m›z sa¤olsun bize her konuda destek verdi ama ben de ›srarc› oldum. fiimdi s›ra dispanserde. Mahallemizde özel sa¤l›k kurulufllar› var ama bir dispansere acil ihtiyac›m›z var.” Muhtar Hac› fiengül, bu zamana kadar üç belediye baflkan› ile çal›flt›. Plana çok önem veriyor. Plans›z asla çal›flm›yor: “fiu anki idareyle sorunumuz yok. Temizlik, a¤açland›rma, okul ihti-

44

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

yaçlar›, halk ihtiyaçlar› konusunda belediyemiz her sözünü tutuyor. Sosyal belediyecilik deniyor. Herhalde sosyal belediyecilik bu olsa gerek.” Son sözümüz, sokaklarla ilgili. Hac› bey ile mahalleyi gezmeye ç›kt›¤›m›zda neredeyse bizi gören herkesin selam›n› ald›k, isteklerini dinledik. Kimisi yeni Sosyal Güvenlik Yasas›’n›, kimisi ise mahallede yard›ma muhtaç bir aileye ne zaman yard›m edilece¤ini muhtara soruyordu. ‹lginç olan okul ö¤rencilerinin bile muhtar› yak›ndan tan›mas› oldu.

Milli E¤itim Bakanl›¤›’n›n haz›rlad›¤› ‘Bu Benim Eserim’ adl› proje yar›flmas›nda Türkiye ikincisi olan Mustafa Kemal Pafla ‹lkö¤retim Okulu Müdürü Nejmi Kaflkaya, okulun baflar›s›n›n çal›flman›n ürünü oldu¤unu ifade ediyor: “On üç y›ld›r bu mahalledeyim. Bu okula geldi¤imde tabiri caizse buras› bir batakl›¤› and›r›yordu ama daha sonra eski binalar› y›k›p yerine modern okullar infla ettik. S›n›flardaki mevcutlar› 27’e indirdik. Altyap›dan sonra üst yap›ya geçtik. Bütün s›n›flar›m›zda ak›ll› s›n›f yöntemiyle ders verilir. 2 bin 400 ö¤renci, sekiz ana s›n›f› ile birlikte en modern yöntemler kullan›l›yor. Ö¤retmen eksikli¤i yok. 200 kiflilik bir toplant› salonumuz var. Bunun yan›nda her y›l TEMA Vakf›’n›n A¤aç Dikim kampanyas›nda birinci oluyoruz. ‹lkokullar aras› a¤aç dikim yar›flmas›nda okulumuz birincili¤i kimseye kapt›rm›yor.”


Mahalle muhtar› Hac› fiengül herkesin tan›d¤›, sevdi¤i, sayd›¤› bir insan. Herkesin sorunu ile de yak›ndan ilgileniyor. Mahalle de bir adet de futbol sahas› bulunuyor. Muhtar gençli¤in spor yapmas› konusunda hep teflvikçi, hep ›srarc› insanlardan biri...

Salih Hac›o¤lu Ça¤dafl Bosna Sancak Dayan›flma, E¤itim ve Kültür Derne¤i Baflkan›

Türk ve Boflnaklar ezeli ve ebedi dosttur “1990’larda Bosna halk›na yönelik soyk›r›ma Türkiye’den destek vermek amac›yla derne¤imizi kurduk. Çünkü, resmi bir el arac›l›¤› ile bu yard›mlar› toplayabilirdik. Toplad›k ve oradaki kardefllerimize destekler verdik. Savafltan sonra a¤›rl›kl› olarak kültürümüzü, ananelerimiz yaflat›yoruz. Derne¤imizde, halk oyunlar›ndan Boflnaklara yönelik di¤er ananelere kadar her konuda çal›flmalar var. Çocuklar›m›za kültürümüzü do¤ru bir flekilde emanet etmeliyiz. Bu konuda yönetimimiz de büyük gayret içinde. Derne¤imiz Boflnaklar›m emrinde. Hemflehrilerimizin, dü¤ün, niflan gibi gecelerinde kulland›r›yoruz. Ve de derne¤imizin yeri kendisi. ‹ki ülke halklar› eskiden beri dosttur. Bundan sonra da dost kalacakt›r.”

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

45


hobi

Çipura avc›l›¤› ve teknikleri n www.oltacilar.com K›fl aylar›n›n gelmesiyle bal›k mevsimi de aç›lm›fl oldu. Sofralar›m›z›n vazgeçilmez isimlerinden olan Çipura’y› sizlere biraz yak›ndan tan›tal›m istedik... Vücut boyu, eninden daha uzun ve oldukça yüksektir. Ön operkulum pulsuzdur. Her iki çenede, önde 4–6 kal›n difl ve bunlar›n arkas›nda 2–4 s›ra difl vard›r. Renk gümüfli grimsidir. Lateral çizginin orijininde genifl koyu benekler vard›r. Operkulumun üst parças›n›n hemen üstüne gelen bölümde k›z›llaflm›fl bir alan vard›r. Alt›n renkli çizgiler özellikle yetiflkinlerde iki koyu çizgi taraf›ndan s›n›rlanm›fl olarak önden arkaya do¤ru boydan boya uzan›r. Dorsal yüzgecin ortas›nda siyah bir hat yüzgecin uzunlu¤u boyunca uzan›r. Sahile yak›n bölgelerde, kumlu dipte posidonya çay›rlar›n›n üzerinde, dalgalar›n k›r›ld›¤› bölgelerde bulunurlar. Yavru bireyler 30 metreye, eriflkin bireyler ise 150 metre derinli¤e kadar da¤›l›m gösterirler. Bir bölgede yerleflik olarak, tek bafllar›na veya küçük gruplar halinde bulunurlar. Genellikle Mollusc’lar, Crustaceans’ler ve bal›klar ile beslenirler. Üreme Ekim ay› ile Aral›k ay› aras›nda gerçekleflir. 1–2 yafl›na kadar erkek, 2-3 yafl›ndan sonra difli olma özelli¤ini gösteririler. Yayg›n olarak Akdeniz ve Ege’de bulunurlar. Çok az miktarda Karadeniz’de vard›r.

OLTA ‹LE AVCILI⁄I Çipura bal›¤› Eylül ay›ndan itibaren k›y› sulara üremek için yaklaflmaya bafllar. Bu aydan itibaren Ocak ay›na kadar bu sularda yo¤un bir flekilde av verir. Avc›l›k akflam günefl batarken ve sabah gün do¤arken daha verimli olmaktad›r. Çipura için yap›lm›fl özel bir olta tak›m› yoktur. ‹¤ne numaras›

46

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT


olarak 1–3 numara çapraz uzun veya k›sa sapl› i¤neler tercih edilir. Kullan›lan misina kal›nl›klar› s›ras›yla; köstekler 0.35mm ara beden 0.40mm. Ve ana beden ise 0.50mm. Misinadan tercih edilir. Olta ile avc›l›kta en çok kullan›lan yem sardalya, mamun, teke, boru kurdu ve yengeçtir. Oltac›lar›n en sevdi¤i bal›klardand›r. Çupra avc›l›¤› özellikle Egede bir sanat gibi alg›lan›r. Çupra avlamay› ö¤renen bir avc› hassasiyeti ve sesizli¤i ö¤renmifl demektir. 100- 150 gr civar›nda olanlar›na lidaki denir. Akdenizdeki ad› ise mendiktir. 250 gr dan sonra çupra olarak an›l›r ve 5-7 kg a¤›rl›¤a kadar ulaflabilirler. Bu boylarda olanlar› alyanak olarak an›l›r.

NERELERDE BULUNUR? Tafll›k kayal›k diplerde yaflarlar. Sabahlar› k›y›lara sokulur; ö¤lenleri 10-20 metre aras› derinliklere çekilirler. ‹rilefltikçe daha derin sulara çekilirler. Göçmen olarak yaflad›klar› gibi ayn› bölgede sabit olarak yaflayanlar› da vard›r. Göç s›ras›nda derin sular dan geçerler. Çupra ustalar› bal›¤›n ne zaman hangi sulardan geçece¤ini bilir ve her sene o sularda avlan›rlar.

BESLENMES‹ VE YEMLER‹ Bal›klardan ziyade küçük deniz canl›lar› ile beslenirler. Karides, teke, mamun, yengeç yavrusu, sülinez, midye ve dilimlenmifl sardalye ya da hamsi kullan›labilir.

AVCILI⁄I Çupra çok dikkatli ve tedirgin bir bal›kt›r. Yeme hemen sald›rmaz, iyice kontrol edip emin olduktan sonra küçük darbeler vurmaya bafllar. Sanki oltaya küçük bal›k vuruyormufl hissi verir. Bu s›rada tak›m› hiç oynatmadan beklemek gerekir. Darbeler s›klaflmaya ve fliddetli vurufllar almaya bafllay›nca art›k bal›¤›n oltada oldu¤u anlafl›l›r. K›sa ve sert bir tasma ile i¤ne dama¤a oturtulur ve boflluk vermeden çekilir. Çupra tekneye al›nana kadar kafa darbelerini kesmez. Tekneye al›n›rken kepçe kullan›lmas› tercih edilir. E¤er avlan›lan noktada fazla gürültü yap›lmaz ve ilk bal›k da sakince al›nabilirse, sonraki bal›klar›n yemi fazla yoklamadan ani vurufllarla oltaya geldi¤i görülür. Çok kuvvetli bir çene yap›s›na sahiptir. Midye ve di¤er deniz canl›lar›n› rahatl›kla k›r›p yer. Bunun için kullan›lan i¤nenin çelik dövme veya fazla büyük olmayan kal›n yap›l› olmas› gerekir. Misinay› kesmekten ziyade koparma ve i¤neyi k›rma olas›l›¤›n›n oldu¤u göz önünde bulundurulmal›d›r. Avlan›lan bölgede çupran›n varl›¤› kesin olarak biliniyorsa yem olarak yengeç yavrusu kullan›lmal›d›r. Di¤er bal›klar bu yeme dokunamad›¤›ndan meydan çipuraya kalacak ve flans›n›z artacakt›r. S›¤ ve hafif ak›nt›l› sularda zoka ile, derin sularda ise sark›tma olta ile avlan›l›r. Beden 0.40 misinadan yap›l›r. Beden ucuna 1/0 f›rdöndü ba¤lan›r. 0.30 misina ucuna kasa gözü dü¤ümü yap›l›p f›rdöndünün di¤er gözüne tak›l›r. Bir kar›fl sonra 10 cm lik bir köstek eklenir. 15 cm ara ile iki köstek daha eklenir. Üçüncü köstekten 25 cm sonra 20 cm uzunlukta bir köstek daha eklenir. ‹¤neler 2300, 2297 ya da 2310 model 11–15 no aras› olarak seçilir. Bölge bal›¤›n›n irili¤ine göre misina kal›nl›klar› ayarlanmal›d›r. fians›z›n›z bol, çipuralar›n›z çok olsun.

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

47


meslek

Çiçeklerle konuflan hayatlar

Ç‹ÇEKÇ‹LER Her gün her saat sizi çiçeklerle karfl›layanlar, çiçekçiler. Sadece ‹stanbul’da üç bin çiçekçi esnaf› her gün, do¤an›n en temiz ve en do¤al kokusunu sevdiklerimize ulaflt›rmakla kalm›yor, ‘seviyorum’ diyemedi¤inizde imdad›n›za yetifliyor.

48

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT


Çiçek Taksi, çiçek sokak, çiçek apartman›, çiçek gibi açmak, çiçek gibi ev, çiçek pasaj›, çiçe¤i burnunda… Belki de içinde çiçek geçen yüzlerce kelime kullan›yoruz kendi hayat›m›zda. Çiçek o kadar hayat›m›z›n içinde ki , hafta sonlar› bile çiçekli, bitkili yerlere kofluyoruz. Gidemezsek kolay› var; çiçekçiler. Bazen senede bir, bazen ayda bir, bazen sevinçlerimizde, bazen kederlerimizde. Kutlamalarda, kariyer yapmalarda ilk akla gelen odur. Hemen çiçekçimizi arar›z ve bafllar›z yazd›rmaya, “Lütfen en güzelinden orkideler haz›rlar m›s›n›z. Ve orkidenin yan›na da, “Dünyan›n en temiz yürekli kad›n›na, sevgilerimle.” ‹flte hikaye böyle bafllar. Bazen tam tersi de yaflan›r Kederli anlar›m›z›n can simididir çiçekçiler. Sanki aflklar›n, arkadafll›klar›n ilk yard›m yeridir. Tabii buralar›n bir de doktorlar› vard›r; çiçekçiler. Onlar,

ANI

O çiçek o kadar ifle yarad› ki! “Kar›s›yla aras› bozuk mahalleden bir arkadafl vard›. O bana içini döktü. Kar›s›yla sorunlar›n› anlatt› ve benden yard›m istedi. Elinde de¤erli bir hediye vard›. Ben de ona o kadar gösteriflli bir çiçek demeti yapt›m ki, ‘Bunu da efline ver. ‹fle yarayacakt›r’ dedim. Arkadafl›m umutsuzdu. Evine gitti. Hem hediyeyi hem de çiçe¤i verdi. Kad›n hediyeden çok eflinin kendisine ilk kez çiçek almas›na flafl›rm›flt›. Arkadafl›m yan›ma geldi ve “o çiçek o kadar ifle yarad› ki’ dedi. ‹flte bir demet çiçek bir yuvay› kurtard›. mazbut, bitki dostu, insan sarraf›d›r. Bakt› kar› koca ayr›lacak, durum kritik hemen lafa girer ve “Han›mefendi size çok güzel bir menekfle buketi yapal›m ama yan›nda firuze çiçe¤i mutlaka olmal›.” Her fleyin yeniden bafl-

lad›¤› an, iflte bu an. Çiçek kadar çiçekçi de maharetli olmal›. ‹flte onlardan biri Küçükçekmece Sefaköy’deki Oskar Çiçek. Sahibi eski bir havayollar› çal›flan› ama çiçek sevdal›s› Gürsel Zariç. Çiçekçi dükkan›nda yirmi beflinci y›l› dolmak üzere. “Havayollar›nda çal›fl›rken Sefaköy’de çiçek dükkan›m›z› açt›k. 1992’de, ek ifl olarak bafllad›¤›m çiçekçilik, iflten ayr›ld›ktan sonra as›l iflim oldu. O zamanlar Sefaköy bu kadar geliflmemiflti. Çok fazla da çiçekçi dükkan› yoktu. Hem ek ifl hem de çiçeklere olan düflkünlü¤ümle bugünlere geldik. Önce ek ifl olarak bakt›¤›m ifli, yapmaya bafllad›ktan sonra o kadar çok sevdim ki, bugünlere geldik.” Gürsel Zariç, 1985’den beri baflka baflka yerlerde kendini yetifltirdi. Kendi dükkan›nda ise çiçe¤in uzman› oldu: Çiçekçi, kreatif, sürekli kendini yenilemeli. Bir kere çiçekleri seveceksiniz. Sevdikten sonra, kabiliyet, yarat›c›l›k ve kendini yenileme flart. ‹lk dükkan› açt›¤›mda Sefaköy’deki çiçekçiler, plastik kaplarda çiçekler satt›lar. Oysa ben o y›llarda Çin’den has›r kovalar ve cam fanuslar getirdim. O zaman bana insanlar, buraya bu kadar masraf yapaca¤›na kebap dükkan› açsayd›n dediler. Daha çok kazan›rd›n dediler ama iyiki de çiçekçi dükkan› açt›m, iyiki de çiçekçiyim. Kendimi sürekli yeniledim. ‹flin s›rr› bu. Bir de biz buraya sürekli yat›r›m yapt›k. fiu an üç servis arac› ve befl personelle ‹stanbul’un her taraf›nda çiçek gönderiyoruz. Bir gül dahi olsa, servis arac›m›zla gidiyoruz. Çünkü çiçe¤in yolda y›pranmamas› gerekiyor. Meslekte en büyük sorunumuz, adres bulmada zorluklar yafl›yoruz. Müflteriye çiçek geç ulaflabiliyor. Çiçek türlerine gelince. 100 çeflitten az olmamak kayd›yla çiçek çeflitleri bizde mevcut. 5 milyondan 500 milyona kadar çiçek bulabilirsiniz. Bir gül 5 TL’dir ama Hollanda’dan gelen orkideler 400500 TL aras› fiyatla sat›lmaktad›r. Eskiden Sefaköy’de çiçek kültürü belki bu kadar yoktu ama Aziz baflkandan sonra önce Sefaköy çiçek oldu

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

49


meslek sonra buradaki insan kitlesi çiçe¤e yöneldi. Son dört- befl y›ld›r inan›lmaz bir geliflim var burada ve bu bizim ifllerimize de yans›yor. Vitrinime bak›n, hep orkide. Art›k Sefaköy sayfiye yer oldu, ben eskisi gibi vitrine papatya koyam›yorum. Bu de¤iflim baflkana ait.” Çiçek denince akla, aflk, ayr›l›k, dü¤ün,cenaze, aç›l›fl, kutlama gibi durumlar geliyor. Her gün, sevgililer, efller birbirlerine önce çiçekle mesaj gönderiyor. Mesela cenazelerde gazete ilanlar›nda, ilan›n alt›nda küçük puntolarla flöyle yazar: “Çiçek gönderilmesin, ba¤›fl yapmak isteyenler… vakf›na..” Çiçekçiler için iflleri sekteye u¤ratan en önemli nedenlerden biri bu. Cenazelere çiçek göndermek yerine, makbuz karfl›l›¤› vak›flara yard›m edildi mi, çiçekçiler için ifllerin azalmas› anlam›na geliyor. Son dönemlerde bir de sanal çiçek gönderme aksiyonu geliflti ki, bu bir bak›ma çiçek sat›fllar›n› art›rm›yor de¤il. Bir de yapay çiçekler mevzuu var. Daha çok, gelin niflan›, nikah gibi törenlerin vazgeçilmezi. Yapay çiçekleri genelde çiçekçiler kendi dükkanlar›nda yap›yor. Do¤al çiçekler gibi toprakta belli üretim alanlar› yok. Onun için o zevk tamamen onlara ait. Tabii, öyle olsun, böyle olsun diye yönlendirenler olmuyor de¤il. Son y›llarda çiçek dükkanlar›, internete tafl›nd›. Art›k Türkiye’nin, dünyan›n bir ucuna çiçek göndermek çok kolay.

50

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

PÜF NOKTASI

DÜNYADA Ç‹ÇEKÇ‹L‹K

Kad›n orkide ister

Dünyada Hollanda Türkiye’de Antalya

Kad›nlar›n gönlünde çocuk kadar çiçe¤inde ayr› bir yeri var. Kimisi menekfleden, kimisi sade bir gülden hofllan›r ama hiçbir kad›n orkideye hay›r demez. Orkidenin cazibesi pahal›l›¤›ndan de¤il. Normal çiçek fiyatlar›n›n üzerinden sat›lan (fiyat› 150-500 TL aras› de¤ifliyor) orkidenin hem görünüflü hem de kokusu bu fiyat›n çok üzerinde. Orkideden sonra hangisi derseniz, bundan sonras› kad›nlar›n kiflisel zevklerlerinin ürünü. Kimisi için çi¤dem, kimisi için menekfle ya da Kas›mpat›

Çiçek sektörünün dünya devi Hollanda. Hollanda dünyan›n her ülkesine ihraç etti¤i orkidelerle büyük bir kazanç elde ediyor. Türkiye’de çiçek üretim merkezi Antalya. Hemen hemen Türkiye’nin dört bir yan›na a¤›rl›kl› olarak Antalya’dan çiçek gönderiliyor. Bunun yan›nda ‹stanbul Beykoz da çiçek üretim alanlar›na sahip. Dünyada çiçek sektörü Inter Flora adl› çiçekçiler birli¤i taraf›ndan yönetiliyor. Türkiye’de sektörün temsilcileri ise çiçekçi odalar›. Tüm fiyat ve çal›flma prensiplerini odalar belirliyor.


konuk yazar Yavuz RENÇBERLER

‹nternetten baflkan› izlemek... lektriklerin her mahallede olmad›¤› bir Sefaköy’ de geçen çocuklu¤umuz vard›. Gaz lambal›, mumlu geceler… Tek göz oda gecekonduya ilk elektrik geldi¤inde en çok annem sevinmiflti; evlatlar› art›k daha ayd›nl›k bir odada ders çal›flacaklard›. O y›llarda belediye demek ‘zab›ta’ demekti bizim için… Bizim sokakta belediyeyi hiç görmezdik. Bazen bakkalda pazarda rastlard›k. Belediye reisi, diyorlard›. Bir adam varm›fl, oymufl bizim buralar›n sorumlusu. Çocuk akl›m›zla sorard›k: “‹yi ama biz neden göremiyoruz onu” Bir görünmez adam bizim buralardan sorumluydu demek ki. Öyle heybetli öyle sert biri olmal›yd›... Yoklu¤un, karaborsan›n, tezgah alt›n›n tavan yapt›¤› o y›llarda onun adamlar›yd› bakkal›, depoyu “basan”... Tüm bu bask›nlara ra¤men nedense ortaya ç›kmazd› ya¤, fleker, sigara... Belediye reisinin ortaya ç›kmad›¤› o y›llar bir fleyi gayet net ortaya ç›kard›: Çamur içinde bir Sefaköy... Halk nas›lsa yafl›yordu bu pisli¤in içinde. Halk nas›lsa soka¤›ndaki mahallesindeki pisli¤in, hastal›¤›n, yoklu¤un tepesindeki adam› nas›lsa görmüyordu. Görünmez adamlar›n yönetti¤i dönemler gerilerde kal›yor art›k. Teknolojiyle art›k gizli sakl› kalmad›. Tek tek ortaya ç›k›yor o görünmez adamlar. En görünmezleri art›k teknoloji bir turnusol ka¤›d› gibi ortay› ç›kar›yor. Belediye reisi neden görünmez ki? ‹nsan neden kaçar, neden görünmek istemez? Halk›ndan, vatandafl›ndan kaçan belediye reisi mi olur? Bunlar› bu memleket çok gördü çok yaflad›. Cebit Biliflim Fuar›’ndayd›m. Belediye baflkanlar› teknoloji ile ilgili yapt›klar› çal›flmalar› anlat›yorlard›. Küçükçekmece’nin belediye baflkan› kürsüye geldi-

E

¤inde dedi ki “fiimdi vatandafllar›m›z benim bu konuflmam› internetten canl› olarak izleyebilecekler” Elektriksiz günlerde, karanl›kta görünmeyen belediye reisinin üzerinden ortalama bir insan hayat› kadar zaman geçmedi henüz. Ç›k›yor Küçükçekmece’nin belediye baflkan› teknolojiyle görünür ediyor kendini. Üstelik bunu kendi istiyor.

Anneci¤ime anlatt›m. Alamanya’daki torununu internetten görerek hasret gideren anneci¤im bast› f›rçay›: “Neden bana haber vermedin?” Nereden nereye geldik. Art›k görünmez adamlar de¤il aksine evimizin içine gönül rahatl›¤›yla giren belediye baflkan› var Küçükçekmece’de… Her mahallede her sokakta elektri¤in olmad›¤› Sefaköy’ de Küçükçekmece’de art›k herkesin evinde Küçükçekmece’nin belediye baflkan› var. Ve annemin torununu internetten izlerken ilk söyledi¤i söz: “Bakal›m bafl›m›za daha neler gelecek”

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

51


püf noktas›

Kalbinizin dostu, kolesterolün düflman›

ALIÇ

K

alp damar hasatlar›n›n yak›ndan tan›d¤› bir bitkidir al›ç. Meyvelerinin yenilmesi en güzel yan›d›r. Al›ç meyvesindeki antioksidantlar, kalbe güç verir, beyne giden kan› art›r›r. Al›ç’›n ne kadar faydal› oldu¤unu, bu yaz›y› okudu¤unuzda çok daha iyi anlayacaks›n›z. Al›ç› parklarda, bahçelerde, orman kenarlar›nda hep görür ve güzelli¤ine imrenerek bakar›z. ‹flte al›ç konusunda bilmeniz gerekenler... Al›ç (Crataegus oxyacantha);10 metreye kadar yükselebilen, dikenli, beyaz veya pembe çiçekli bir a¤açt›r. Meyveleri 6-10 mm çap›nda, 1-3 tohumlu, esmer-k›rm›z› veya k›rm›z› renklidir. Hafif ekflimsi lezzetli meyveleri yenilmektedir. Al›ç a¤ac›n›n yaprak, çiçek ve meyveleri Orta Ça¤dan beri özellikle kalp destekleyici ve kalp-damar sistemi fonksiyonlar›n› normalize etmek için kullan›lmaktad›r. Herbiri, bitkiye çok güçlü antioksidant özellikler veren flavonoid (flavonlar) bileflikleri aç›s›ndan oldukça zengindir. Al›ç, kalp-damar sistemi (cardiovascular system) üzerinde pozitif etkiler gösteren 3 grup ana bileflik içerir. Bu bileflikler; triterpenoid saponinler (triterpenoid saponins), aminler (amines) ve flavonlar (flavonoids) ’d›r. Al›ç’ ›n antioksidant etkisi, serbest radikal oluflumunu engelleyerek (inhibe ederek) kalbin tümünü olumlu yönde etkilemektedir. Avrupal› araflt›rmac›lar, bu bitkinin kalp ve beyne olan kan ak›fl›n› ve kalbin kas›lma gücünü art›rd›¤›n›, kalbi düzensiz at›fllara (kalp ritm bozuklu¤u) karfl› korudu¤unu ve kan bas›nc›n› (tansiyon) dengeledi¤ini göstermifllerdir. Al›ç içerisindeki etken maddeler kalp kaslar› dejenerasyonunda ve koroner damarlardaki daralmalar sonucu gerekli miktarda kan›n ve oksijenin kalp kaslar›na gönderilememesi durumundaki oksijen yeter-

52

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT


sizli¤ine karfl› da kalbin korunmas›na yard›mc› olmaktad›r. Al›ç, damarlar› geniflleten bioflavononid’ler aç›s›ndan da oldukça zengindir. Bu bileflikler çok güçlü antioksidanlar olup; kalbe oksijen ve kan ak›fl›n›n artmas›na yard›mc› olurlar. Bu durum kalbin kan deveran› için

harcamak zorunda oldu¤u gücü azalt›r ve kalbi rahatlat›r. Ayr›ca bioflavonoid maddeler kan damarlar›n›n çeperlerini güçlendirir ve vücudun di¤er bölgelerine olan kan ak›fl›n› da düzenler. Al›ç içerisindeki bilefliklerin kolesterolü ve damarlardaki plaket oluflumunu da azaltt›¤› gösterilmifltir. Kalp hareketlerini yat›flt›r›c› ve düzenleyici olarak, tehlikesizce uzun zaman kullan›labilir. Al›ç, çeflitli kalp ve kan dolafl›m› hastal›klar›nda rahatl›kla kullan›labilecek ender bitkilerden en baflta gelenidir. Kalp ritim bozukluklar› (arrhythmias), sinirsel kalp çarp›nt›lar›, kalp yetmezli¤i, a¤›r enfeksiyon hastal›klar› sonras›ndaki kalp kaslar› zafiyeti, kalp krizi sonras›, yüksek kan bas›nc›, damar sertli¤i al›ç meyvesinin baflar›yla kullan›labilece¤i alanlard›r. Al›ç, bedendeki s›v› birikimlerinin d›flk›lanmas›n› da sa¤layabilir. Ayr›ca; sinir sisteminde yat›flt›r›c›, spazmlar› azalt›c›, idrar söktürücü etkileri de vard›r. Al›ç’ ›n içerdi¤i maddelerde vücudda birikme, zehirlilik ve al›flkanl›k yapma gibi özellikler olmad›¤›ndan uzun süreli kullan›ma uygundur.

Kullan›m önerisi Yemeklerle birlikte, günde 3 defa bir ölçek al›nabilir. Bilinen herhangi bir yan etkisi yoktur.

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

53


anma

‘Ne olursan ol, yine gel’

O tarihi ö¤retinin sahibi, bilge insan

MEVLANA “Sevgide günefl gibi ol, Dostluk ve kardefllikte akarsu gibi ol, Hatalar› örtmede gece gibi ol, Tevazuda toprak gibi ol, Öfkede ölü gibi ol, Her ne olursan ol, Ya oldu¤un gibi görün, Ya göründü¤ün gibi ol. Gel, gel, ne olursan ol yine gel. ‹ster kafir, ister Mecusi, ister puta tapan ol yine gel. Bizim dergah›m›z, ümitsizlik dergah› de¤ildir. Yüz kere tövbeni bozmufl olsan da yine gel..."

UNESCO, 2007’yi Mevlana y›l› ilan etmiflti. Bugün New York’tan ‹stanbul’a dünyan›n önemli kentlerinde Mevlana fliirlerle, rubailerle an›l›yor. Peki biz Mevlana’y› yeterince tan›yor muyuz?

54

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT


‹flte böyle diyordu Anadolu’nun bilgesi Mevlana Celaleddin-i Rumi. As›l ad› Muhammed Celaleddin’dir. Hem Mevlana hem de Rumi kendisine sonradan verilen isimlerdir. Efendimiz manas›na gelen Mevlana ismi, ona, daha pek genç iken Konya’da ders okutmaya bafllad›¤› tarihlerde verilir. Bu isim fiemsi Tebrizi ve Sultan Veled’den itibaren Mevlana’y› sevenlerce kullan›lm›fl; Adeta ad› yerine sembol olmufltur. Rumi ise, Anadolu demektir. Mevlana’n›n, Rumi diye tan›nmas›, geçmifl yüzy›llarda Diyar-› Rum denilen Anadolu ülkesinin vilayeti olan Konya’da uzun müddet oturmas›, ömrünün büyük bir k›sm›n›n orada geçmesi ve nihayet türbesinin orada olmas›ndand›r. Ancak san›ld›¤› gibi do¤um yeri Konya de¤ildir. Mevlana’n›n do¤um yeri, Afganistan’›n Belh kasabas›d›r. Kaynaklara göre do¤um tarih de miladi 1207’dir. Amerika’n›n çeflitli eyaletlerinde, Avrupa’n›n baz› kentlerinde her sene Mevlana haftas›nda onlarca etkinlik yap›lmaktad›r. Mesela New York’ta Mevlana Haftas› etkinlikleri en az ‹stanbul kadar yo¤un geçmektedir. Bunun nedeni Mevlana’n›n k-ürettikleri ile ilgilidir. Yani bir bak›ma Mevlana ö¤retisiyle ilgilidir. “Ne olursan ol yine gel” cümlesi onun yüzy›llar öncesindeki evrensel düflüncesini göstermesi aç›s›ndan manidard›r. Ünlü Amerikal› flark›c› Madonna bile onu uzun senelerdir incelemektedir. Peki biz onu ne kadar tan›yoruz. Tan›may› b›rak›n, Türkiye’de hangi haftan›n Mevlana haftas› oldu¤unu bile bilmiyoruz. Yabanc›lar, bizim en büyük de¤erimizi bizden iyi tan›yorsa durup düflünmemiz laz›m. Küçükçekmece Belediyesi olarak, bu konuda en az›ndan Mevlana konusunda sizi biraz bilgilendirmek istiyoruz. Mevlana Celaleddin Rumi’nin en önemli eseri bildi¤in gibi Mesnevi”dir. Asl›nda Mesnevi klasik do¤u edebiyat›nda bir fliir tarz›d›r. Edebiyatta ayn› vezinde ve her beyti kendi aras›nda ayr› ayr› kafiyeli naz›m türüne Mesnevi ad› verilmifltir. Ancak Mesnevi denildi¤i zaman akla Mevlana gelmektedir. Mevlâna Mesnevi'yi Hüsameddin Çelebi'nin iste¤i üzerine yazm›flt›r. Kâtibi Hüsameddin Çelebi'nin söyledi¤ine göre, Mevlâna, Mesnevi beyitlerini Meram'da gezerken, otururken, yürürken, hatta semâ ederken söylermifl. Çelebi Hüsameddin

de yazarm›fl. Gönüller sultan› ve büyük sima Hazreti Mevlânâ, bundan dolay› Türk Tasavvuf Edebiyat›’n›n kurucusu ve klasik fliirimizin de en önemli ilham kayna¤›n›n sahibidir. 25 bin 618 beyittir. Mevlânâ, bunlar› zaman›n fliir ve edebiyat dili olan Farsça ile kaleme alm›flt›. Bu hikâyeler, çeflitli çeviri veya seçmelerden derlenerek esere al›nm›flt›r. Mevlânâ, Mesnevî’sinde insanl›k âlemine evrensel olan fikir ve düflünceleri sunarken somut örnek ve temsil anlat› fleklini kullanarak etki gücünü ve alan›n› oldukça geniflletmifltir. Bu hikâyelerle yetifltirilmek istenen insan tipinin özelliklerini flu flekilde s›ralamam›z mümkündür: Ahlakl›, kötülüklerden ar›nm›fl, do¤rulu¤u kendine ilke edinmifl, bilgili, nefsin kötü isteklerine uymayan, çal›flkan, çok yönlü, vizyon sahibi, vefal›, fedakâr, ç›kar gözetmeyen, dilini ve kalbini kötülüklerden temizlemifl, yüksek fikirli, kalbi insan ve çevre sevgisiyle dopdolu, gereksiz gurur ve kinden uzaklaflm›fl, olgun (kâmil) insanlar. Amerikal›lar ve Avrupal›lardan önce biz, Mevlânâ’y› tan›mal› ve tan›tmal›y›z. Geçmiflimizi, sanat›m›z›, edebiyat›m›z›, velhâs›l kültür ve medeniyetimizi lay›k›yla tan›m›fl olmay›z. Bizlere düflen vazife, onun hikmetli eserlerini okuyup onlardan gerekli flekilde faydalanabilmektir. Bizler zengin bir kültür hazinesi içindeyiz. Bu zengin kültürün k›ymetini bilip elimizden geldi¤i kadar, onu anlamaya çal›flmal›y›z. fiehirleri, uzun vadede tan›t›p yaflatanlar mühendis ve mimarlardan çok yazarlar, flâirler ve düflünce insanlar›d›r. Osmanl› flehirlerinde klasik fliir ve edebiyat ikliminin oluflmas›nda Mevlevî mekânlar›n›n önemli katk›s› olmufltur. Anadolu’nun Türk ve ‹slam yurdu haline gelmesinde pek çok sebep vard›r. Bunlardan biri de tasavvuf ve tasavvufi zümrelerdir. Ahmet Yesevî, Mevlana, Hac› Bektâfl-› Veli ve Yunus Emre gibi gönül mimarlar›, Anadolu insan›n›n feyiz kayna¤› olmufllard›r. XIII. yüzy›l Selçuklu döneminde Konya’da yaflay›p eser yazan flâir ve düflünür Mevlânâ’n›n Türk fliir ve kültürü üzerindeki derin tesiri, her geçen gün artarak devam etmektedir. Bu etkinin, sadece Türk-‹slâm toplumuyla s›n›rl› kalmayarak bütün insanl›k âlemini kuflatm›fl oldu¤unu söyleyebiliriz.

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

55


anma

Söz namustur

Mehmet Akif Ersoy an›lar›

Akif için kelimelerin mefhumu tek, bu mefhumlar›n rengi tekti. Renkler kal›n çizgilerle ayr›lm›flt›. Birinin nerede bafllay›p ötekinin nerede bitti¤i belli olmayan ve bir mefhuma girmifl iki renk onun dünyas›nda yoktu. Bir iflin takribenli¤i onun gözünde yalan kadar çirkindi. K›rm›z›ya pembe diyorsan›z cürümdü, ona dörtte gidecek de dördü on geçe gitmiflseniz, geç kald›¤›n›z bu on dakika kabahatti. Bundan, o, kocaman bir namus mefhumu ç›kar›yordu. Ben de bu iri yar› namusa bazen k›z›yor, bazen gülüyordum. Treni kaç›ramazd›n›z: Namusa mugayirdi. Meflrutiyetin ilk seneleri, bir cuma, adam boyu kar ya¤d›. O gün Akif in hazzetmedi¤i fleyler ifllemedi. Araba, tramvay, flimendifer ve vapur... Çapa'daki bizim eve o gün sütçü, ekmekçi gibi adamlar bile gelmediler. Ö¤le yeme¤inden sonra biz hâlâ ekmekçiyi beklerken nihayet kap› çal›nd›; fakat... Akif Bey gelmiflti! B›y›¤›n›n yar›s› donmufltu. fiafl›rd›m. Nas›l geldi¤ine hayret ettim: Beylerbeyi'nden nas›lsa Befliktafl'a bir vapur ifllemiflti. 'Bu kadar m›? dedim. Tabi ki bu kadard›. Ve tabi ki Befliktafl'tan Çapa'ya iflleyen bir fley yoktu; ancak bunu sormaya lüzum yoktu; çünkü Befliktafl'tan Çapa'ya bu havada insanlar yürüyerek de gelirdi. Bu karda, tipide yaya yürünülen mesafeye ben flaflt›kça Akif de benim hayretime flafl›yordu: Gelmemem için kar, tipi kâfi de¤il, vefat etmem lâz›md›. Çünkü gelece¤im diye söz vermifltim. ‹nsanlar›n birbirlerine verdikleri sözün bu kadar korkunç bir fley olmas›, o gün beni ürküttü. — Akif, dedim; sen e¤er verilen sözün manas›n› bu türlü anl›yorsan bana izin ver de ben bu türlü anlamay›m. Benim verdi¤im sözün fliddetli bir lodosa bile tahammülü yoktur! — Ben böyleyim! dedi. — Ben de böyleyim! dedim. Bu vak'adan sonra ona söz vermekten korktum. Dedi¤ini gibi onun gözünde ne karayel f›rt›nas›, ne diz boyu kar mazeret-i meflrua de¤ildi. M‹THAT CEMAL KUNTAY

56

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT


Mektep arkadafl›n›n çocuklar› Baytar mektebindeyken, s›n›f arkadafl› Hasan Efendiyle Akif o kadar dosttu ki birbirlerine söz veriyorlard›, ileride çoluk çocuk sahibi olurlarsa ölenin çocuklar›na kalan bakacakt›. Bunu bana anlatt›¤› s›ralarda Akif genç ve Hasan Efendi, yafll› olmakla beraber dinçti: Baytar mektebindeki bu fazilet mukavelesinin tatbikine çok vakit vard›. ‹çimden güldüm. Kendi kendime düflünüyordum: Mektepteyken insanlar, umumen, seciye kahraman›d›rlar fakat yafl ilerleyip de insan hayata kar›fl›nca... Akif: — Ne düflünüyorsun? Dedi. — Hiç. Dedim. Aradan y›llar geçti. Meflrutiyette, Baytar Müdüriumumîsi Abdullah'›, Ziraat Naz›r›, derecesini indirerek baflka yere kayd›rd›. Akif, onun muaviniydi; öfkeleniyordu: Abdullah Bey Mon Pelye'de ziraat okumufltu. Ona karfl› bu haks›zl›k reva m›yd›? Bu öfke o kadar fazilet: Erdem, mukavele:

Sözleflme, umumen: Bütünüyle, seciye: Karakter, Müdüriumumi: Genel Müdür fliddetliydi ki, anl›yordum, kendine ait olmayan bu haks›zl›ktan Akif kendi aleyhine bir netice ç›karacakt›. Nas›l ki, ertesi gün, Ziraat Nezaretindeki memuriyetinden istifa etti. Beylerbeyi'ndeki evinde kendi ya¤› ile kavruluyordu. O s›rada, ona, her cuma, sabahtan gidiyordum: Kitap okuyorduk. Sabahtan gitti¤im için de ö¤le yemeklerine ondayd›m. ‹stifadan sonra mazeretler bularak yemeklerden sonra gitmeye bafllad›m: Evin ›st›rab› o derece belliydi. Bir cuma Akif'in evinde sekiz çocuk buldum. Teker teker çok sevimli olan çocuklar bir araya gelince ne manzara al›rlar malûmdur. Evde sekiz kiflilik bir k›yamet kopuyordu. Akif'in befl çocu¤una kat›lan bu üç çocu¤un komfludan gelmifl ufak misafirler oldu-

¤unu zannettim ve ertesi cuma bu çocuk gürültüsüyle art›k karfl›laflmam sand›m. Fakat her cuma sekiz çocukla sofada ayn› k›yamet kopuyordu. Akif de buna katlan›yordu. Bu üç çocu¤un gelifli, Akif'in çocuklar›na da fazla hürriyet vermiflti. Bir cuma, sofada, çocuklardan birinin yana¤›n› h›nc›mdan çimdikler gibi s›karak, Akif e sordum: — Kim bu yavrular? Akif cevap vermedi. Odaya girince, bu üç ›st›rab›n›, bu misafir çocuklar›n› Akif’le tak›larak tebrik ettim. Akif in yüzü de¤iflti: — Misafir çocuklar› de¤il, benim çocuklar›m! Dedi. Üç befl haftada üç çocu¤u nas›l olurdu? — Hasan Efendi öldü de. Dedi ve bu çocuklar, kim evvel ölürse hayatta olan›n bakaca¤› çocuklard›, rahmetli Hasan Efendinin çocuklar›. Fakat Akif bu çocuklardan daha güzeldi: Mektepte verdi¤i sözü hâlâ unutmayan bir çocuk. M‹THAT CEMAL KUNTAY

Bir ölüm hikayesi Alt› ay evvel ‹stanbul r›ht›m›na yanaflan vapurun merdivenlerinden süzülen bir gölgeyi birdenbire tan›yamam›fl, dikkatle yüzüne bak›nca, büyük bir faciayla karfl›laflt›m. Midhat Cemal ‘eyvah’ dedi. Bu eyvah içime iflledi. Bu görüntü M. Akif’e aitti. Üstad hakikaten erimiflti. Ama memleket havas›n›n onu düzeltece¤ine inan›yordu. Ölümünden üç gün evvel, yak›n bir akrabay› ziyarete getirece¤imi söyleyince: —Hay›r getirme! ‹nflallah ben kendimi toplar toplamaz, kendisini görmeye

gidece¤im, dedi. Bu ümidini sonuna kadar muhafaza etti. ‹laç almalar›n›n d›fl›ndaki zamanlarda da bunlar› yapt›. Ancak, s›hhati de gün geçtikçe bozuluyordu. Durumunun a¤›rlaflmas› üzerine köflke de¤il Beyo¤lu’ndaki bir apartmana misafir edildi. 26 Aral›k’ta durumu düzelir gibi oldu. Memleket meseleleri hakk›nda sorular sorar, konuflmalar yapar durumdayd›. 26 Aral›k 1936 saat 19.30. Durumu iyi. Nefleli, her zamankinden daha sa¤l›kl› bir görüntüsü var. Misafirlerden sonra k›z› ve

efliyle görüflmüfl. Saat 20.10’da durumu a¤›rlaflm›fl. Yaflad›¤› krizlerden biri gelmifl. Bu kriz nefes al›p vermesini öyle zorlaflt›rm›flt›r ki dayan›lmaz bir hal alm›flt›r. Kur’an okunmaya bafllanm›flt›r. Kur’an’la beraber son nefesini verdi, dünyevi ›zd›raplardan kurtuldu. Pehlivan, da¤ gibi, duygusu da, fikri de coflkun ve büyük insan M. Akif erimifl, erimifl ve iyi bir kul olmaya çal›flt›¤› Rabbine kavuflmufltu. M. FEHM‹ REYHAN

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

57


kültür D‹VAN-I LÜGAT-‹T TÜRK’TEN SEÇMELER - Bu kök kirsün, k›z›l ç›ksun

Bu mavi, ak girsin, k›z›l ç›ks›n. - Buflmasar boz kufl tutar, ebmeser ürüñ kufl tutar

S›k›lmayan kifli boz kufl, acele etmeyen kifli beyaz kufl tutar.

- El kal›r kald› toru kalmas.

Yurt gider, töre kal›r. - Emgek eginde kalmas

S›k›nt› ebedîyen s›rtda kalmaz. - Emikli¤ uragut kösekçi bolur

- Buzdan sub tamar

Emzikli kad›n ifltahl› olur.

Buzdan su damlar. - Endik uma eblikni ag›rlar - Bütün ümlü¤ kanca bolsa olturur

fiaflk›n konuk ev sâhibini a¤›rlar.

fialvar› sa¤lam olan nereye istese oraya oturur. - Erdem bafl› t›l . - Çaksa tütnür, çalsa bilnür

Faziletin bafl› dildir.

Yaksa tüter, söylese bilinir. - Erdemsiz kut çertilür - Çakflak üze ot bolmas, çakrak bile ubut bolmas

Faziletsizden u¤ur, kut kaybolur.

Tafl üstünde ot olmaz, yanflak kiflide ar olmaz. KAfiGARLI MAHMUD - Ebdeki buzagu öküz bolmas

Ev içinde bak›lan buza¤› öküz olmaz. - Ebek eb¤e tegmez IBk. Ersek …

Aceleci evine varamaz. - Ebek siñek sütge tüflür

Aceleci sinek süte düfler. - Ebli¤ toygursa közi yolka bolur.

Ev sahibi doyurunca, konu¤un gözü yolda olur. - E¤ir bolsa er ölmes

E¤ir otu kökü bulunduran kifli, hastalansa da ölmez. - Eli¤ tutg›nça ot tut

Yabanc›y› tutaca¤›na atefl tut.

58

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT


Ö¤retmenler Günü Çocuk… Bir amaç, bir ideal. Ö¤retmen… Bu ideali gelece¤e haz›rlayacak, gelece¤imizin gerçek sahibi çocuklar›m›z›n mimar›. Yar›na umutla bakmam›z›n yegane temsilcileri ö¤retmenlerimiz...

Ö¤retmenim; Sevgili ö¤retmenim; Sevgi da¤›t›p, içimi ayd›nlatan sizler beni do¤ruya yönelttiniz, bilgili kifliler olmam›z için çaba gösterdiniz. fiimdi ise, biricik mis kokulu yavrular›m›z› emanet edece¤imiz insan ustalar› olarak yine yan›m›zdas›n›z. Yavrular›m›z bizim gözümüzde sevgi ve ihtimamla büyüyüp güzelleflen birer çiçekler. Biliyoruz, biz anne babalar›n beklentisi çok sizden, bazen sizleri bunaltsak da, zorlasak da fazlaca isteklerde bulunsak da sizin anlay›fl›n›za s›¤›n›yoruz. Tabi ki sizin de s›k›nt›lar›n›z var, belki maafl›n›z yetmiyor, belki yak›n›n›z hasta, belki de bilginizi art›racak programlara ay›racak ne geliriniz, ne de vaktiniz var. Ama her fleye ra¤men sizin tatl› bir tebessümünüz, güzel bak›fllar›n›z ve yavrular›m›z›n bafl›n› okflay›fl›n›zla inan›yorum ki onlar eksiksiz yetiflecekler. ‹nsan toplulu¤unun en fedakar varl›klar›, yar›n›n temelini att›¤›n›z gibi, yavrular›m›z›n kiflilik hamuruna biçim verdiniz. Onlara yeri geldi bir anne, bir baba; bizlere abi, abla, kardefllik yaparak ailemizden birer parça oldunuz. Evimize girdiniz, çocuklar›m›z arac›l›¤›yla hala sizlerden bir fleyler ö¤renmeye devam ediyoruz. Yavrular›m›z›n dudaklar›ndan dökülen her sözünde biliyorum ki sizin ad›n›z var. Onlar›n bütün olumlu davran›fl ve geliflmelerinde sizi görüyor ve binlerce kez teflekkür ediyorum. ‹yi ki vars›n›z, bütün ö¤retmenlere sevgilerimle… Sema KILINÇO⁄LU

Güzel yar›nlar için, uygar bir ülkenin teminat› olarak gençleri, gelece¤in Türkiye’sini sen flekillendiriyorsun. Kolay bir ifl de¤il seninki ama gelece¤imiz ad›na en önemli ad›mlar› sen at›yorsun. Bugün okuyabiliyorsak, senin sayende, dinleyip anlayabiliyorsak, konuflabiliyorsak senin sayende. Benim üzerimde ne kadar eme¤in var bir bilsen. Biliyor musun, ö¤retmenim o eme¤inin karfl›l›¤› yok. Hala daha o eme¤inin karfl›l›¤›n› ödeyemedim. Bugün umutlar›m›, hayallerimi senin sayende gerçeklefltiriyorum. Ve düflünüyorum, acaba ö¤retmenim mutlu mu? Mutlu! Çünkü, gelece¤in ayd›nl›k Türkiyesi için hep görevinin bafl›nda, sorumlulu¤unun bilincindesin. Ama ö¤retmenimin bir ricas› var. Diyor ki; Senede bir gün ö¤retmen de¤iliz, her gün ö¤retmeniz. Bir mum gibi yak›yoruz zihinleri ve o mum güzel ülkemizin yar›nlar›n› ayd›nlatacak.

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

59


medya

nsan olmak zor zanaat derler. Yanl›fl da say›lmaz. ‹nsan do¤mak baflka, insan olmak baflkad›r çünkü. Biyolojik ve fiziki olarak insan türü içinde yer almam›z, her bak›mdan insan oldu¤umuz anlam›na gelmiyor. Çünkü biz insano¤lu, “insan”a iliflkin pek çok anlamland›rmalarla insan olmay› edinilen bir meziyet haline getirmin AL‹ K. MET‹N fliz asl›nda. ‘‹nsanl›k d›fl› suçlar’ dedi¤imizde mesela, bu suçlar›n insan olmayla ba¤daflmad›¤›n›, insanl›k de¤erleriyle çat›flt›¤›n› söylemeye çal›fl›r›z. Benzer flekilde baz›lar›n›n “insanca bir davran›fl”ta bulunmad›klar›n› gördü¤ümüzde, bu davran›fl tarzlar› sebebiyle onlar› k›nad›¤›m›z› belli ederiz. Birisine k›zd›¤›m›z vakit, ona “insan ol” veya “adam ol!” fleklinde tepki verdi¤imiz az olmam›flt›r san›r›m. Belli ki insan olmak bir çabay› gerektiriyor. Bunun özündeyse, insan›n sadece kendi için yaflayan bir varl›k olmak yerine, belli bir insanl›k duygusu, anlay›fl› ve görgüsü içinde davranmas› zorunlulu¤u bulunuyor. ‹nsanlar farkl› alg›, anlay›fl ve düflünceleri sebebiyle, insanl›¤›n hayr› ve kazan›mlar› konusunda farkl› düflünebilir, hatta birbirleriyle mücadele içersinde olabilirler. Bunu gayet tabii bir durum diye görmek gerekir. Önemli olan, insan için iyi, do¤ru, yararl› olan›n müdafaa ve mücadelesini yapma hassasiyetine sahip olmam›zd›r. Herkes, do¤ru bildi¤i ifller konusunda sonuna kadar mücadele etmeyi bilmeli, bundan kimsenin bir rahats›zl›¤› olmamal›d›r. Baz› “ihtilaflarda rahmet” olabilece¤ini ise hat›r›m›zdan ç›karmamal›. Farkl›l›klar›n kestiremedi¤i-

60

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

miz baz› güzelliklere ve geliflmelere zemin haz›rlayabilece¤i bilinci içinde olman›n, entelektüel ufkumuzu geniflletece¤i de gözden uzak tutulmamal›. Bunun için, farkl› ideoloji ve fikirler karfl›s›nda elefltirel bir duruflu ihmal etmemek kayd›yla, daima diyalogtan yana bir tav›r içinde olmak insanl›¤›n kazanc›nad›r. Diyaloga, baflka ifadeyle iletiflime aç›k insan, entelektüel ve sosyal cesarete sahip insan demektir. Hoflgörüyle karfl›lamayaca¤›m›z bir ideoloji ve fikir varsa, o da insanl›k d›fl› hal ve eylemlere aç›k flekilde davetiye ç›kard›¤›n› düflündü¤ümüz fleylerdir. Bunun d›fl›nda, hak ve özgürlüklere ne kadar sahip ç›kabiliyorsak, insan›n ‘insan olma’ çabalar›na o düzeyde imkan tan›d›¤›m›z

lediklerimizden bize farkl› tecrübeler yaflat›r. Bu sebepten resim müzi¤in, müzik resmin yerini tutamaz. Dil de ayn› flekilde ne resmin ne müzi¤in yerini alabilir. Dil, çok daha özel, çok daha karmafl›k bir tecrübeye yol açar. Bunlar›n her biri birbirlerini yok eden de¤il besleyen farkl› duyumsal gerçeklikler ve tezahürlerdir. Farkl›l›klar›m›z çat›flmadan çok beslenme unsurlar›d›r. Biz insanlar, sadece ferdi olarak farkl›l›klar tafl›makla kalmay›p kavimsel olarak da farkl›l›klar tafl›yoruz. ‹nsanlar›n farkl› kavimler halinde yarat›lm›fl olmas›nda bile, asl›nda insanl›¤›m›z› besleyici bir rahmetin var oldu¤u unutulmamal›. Yüce Yarat›c›, Kur’an-› Kerim’de “Biz sizi birbirinizle tan›flas›n›z diye kavim kavim yaratt›k” mealindeki

‹nsan ol, yeter! ortaya ç›kar. ‹nsanl›k kat›na ancak özgür iradeyle var›labilir. Bu iradeye ket vurucu ideoloji ve davran›fllar›n bizatihi kendisi insanl›¤›m›zla çat›fl›r. E¤er birisine “insan ol!” diyorsak, bunun ard›nda kabul edilemez hal ve davran›fllara iliflkin bir gönderme oldu¤u aç›kt›r. Bu ifadeden, o kiflinin, yapt›¤› veya yapt›klar›yla insan olma dairesinden ç›kt›¤›, ondan bu daireye rücu etmesini bekledi¤imiz anlafl›lacakt›r. Bizim fikri, kültürel ve siyasi farkl›l›klar konusundaki yaklafl›mlar›m›z›n esas› bu olmak gerekir. Farkl›l›klar› tehlike de¤il zenginli¤imiz saymal›. Farkl›l›klar, insanl›k tecrübemizi zenginlefltiren hususlard›r. T›pk› duyu organlar›m›z gibi; gözümüzle gördüklerimiz, kula¤›m›zla din-

ayetinde bize bu gerçe¤i çok daha sarih bir dille beyan ediyor. Meseleyi çeflitli yönleriyle kurcalamakta fayda var. Oturup flöyle bir düflünelim isterseniz: Fertler ile grup ve kavimlerin oluflturdu¤u farkl›l›klar›m›z olmasa insanl›k alemi acaba neye benzerdi? Tahayyülümüzü iflletmeye çal›flal›m. Herkesin, benim düflündü¤üm gibi düflündü¤ü, benim istediklerimi isteyip yaflad›klar›m› yaflad›¤› bir toplum! Nas›ld›r derseniz; kendi ad›ma çok s›k›c›, çok garip ve çok hayvani bir yaflamd›r derim. Bilim-kurgu film veya romanlar›nda gördü¤ümüz o robotlaflm›fl insanlar, bu sebepten bizi oldukça ürkütür. Nitekim robotlaflmakla hayvanlaflmak aras›nda fazla bir fark yoktur; robotlaflan insan, kendine ait bir anlam dünyas›ndan uzaklaflm›fl, belli ihtiyaç ve


davran›fl biçimlerine indirgenmifl bir varl›¤a dönüflmüfl kimsedir. Kütlesel bir gerçeklik/yap› içinde kifli olma vasf› silikleflmifl, hatta kaybolmufltur. Bilindi¤i gibi totaliter yönetimlerin temel özelli¤i de tam budur: Farkl›l›klar› yok ederek insan› nesnelefltirmek. Totalitarizm, robotlaflt›rma düzeninin, baflka deyiflle belli bir homojenlefltirme sistemati¤inin ad›d›r. Bask› ve homojenleflme totaliter yönetimlerin ay›r›c› unsurlar›d›r. Totaliter yap›lar›n insan›, daha do¤rusu ‘insan olma’ hasletlerini ne hale getirdi¤ini George Orwel’in “1984” adl› roman›nda en dramatik biçimiyle görürüz. Bu roman, totaliter bir bask› düzeni alt›nda yaflayan insanlar›n benli¤ini kaybedifllerini, uyar›c› bir anlat›mla okuyucuya anlat›r. ‹ktidar h›rs› içindeki yöneticilerin çeliflkili ve ikiyüzlü davran›fllar› bir bir gözümüzün önüne getirilir burada. Makine gibi iflleyen bir toplum sayesinde iktidarlar›n› sa¤lamlaflt›rmak, ebedilefltirmek isteyen yöneticilerle, farkl› düflünme ve davranma kabiliyeti iyiden iyiye körelmifl bir toplumun hazin gerçekli¤i, “1984” roman›nda iffla edilir. Aldous Huxley’in “Yeni Dünya” roman› ise daha da düflündürücü bir gerçekli¤e iflaret eder. Huxley, roman›nda, manipülatif metotlarla gerçeklefltirilen kitleleflme hadisesini dikkatimize sunar. Bu romanda herkesin yeri, konumu, özellikleri makineler gibi belirlenmifl, insanlar adeta gönüllü köleler haline gelmifllerdir. Gerek bilimsel metotlar kullan›larak insan genlerinin belirli flekilde dizayn edilmesi gerekse toplum üzerindeki flartland›rma yöntemleriyle, muhtemel uyumsuzluklara ve ayk›r›l›klara karfl› tam anlam›yla sinirleri al›nm›fl bir toplum meyda-

na getirilmifltir. Böylelikle toplum dedi¤imiz çark›n istenilen istikamette ifllemesi sa¤lanabilmektedir. Orwel’in ve Huxley’in sözünü etti¤imiz romanlar›, bu hususta tahayyülümüzü yeterince ifller hale getirecektir san›yorum. Unutmayal›m ki, tahayyülümüzün s›n›rlar› ufkumuzun da s›n›rlar›d›r. Fakat burada,

sak›n yanl›fl bir anlamaya meydan vermifl olmayal›m. ‹nsan› insan, toplumu toplum yapan özelliklerimiz, farkl›l›klar›m›zdan daha çok belki de müfltereklerimizdir. ‹nsanlar müflterekleri sebebiyle de¤il küçümsenmek, asl›nda övgüyü hak ederler. Müfltereklerimiz olmadan bir arada yaflayamayaca¤›m›z gibi, ne kültür, ne medeniyet ne de baflka de¤erlere sahip olmak mümkün. Tamamen atomize fertlerden oluflmufl bir dünyada toplum diye bir olgudan elbette bahsedemeyiz. ‹letiflimin, insanl›¤›m›z ad›na en önemli boyutlar›ndan biri de esasen, müflterekleri oluflturma konusundaki vazgeçilmezli¤idir. Özgür bir dünyada müflterekler ancak iletiflimle temin edilebilinir. Fakat buradaki as›l meselemiz, insan›n insan olma haysiyetini ve kabiliyetini gözetmenin tavsat›lamayaca¤› hususudur. Aslolan budur. Müfltereklerimiz de farkl›l›klar›m›z da insan olman›n bir gere¤idir. Ayr›ca ikisinin s›n›rlar› da ayn›d›r: ‹nsan olma dairesinden d›flar›ya taflmamak! Farkl›l›klar›m›z ne kadar içsel ve hakikiyse, müfltereklerimiz de öyledir yahut öyle olmak durumundad›r. Önemli olan; bask› ve tahakkümle de¤il, iletiflimle ve özgür iradeyle insanl›¤›m›z›/insan olma potansiyelimizi tezahür ettirmektir. Öyleyse, insan olman›n anlam› üzerine iyice düflünmek gerekir. Düflündü¤ümüzden emin olana kadar düflünmek… Acaba yaflad›¤›m›z bu hayat, yaflamaktan onur duydu¤umuz bir hayat m›d›r? Acaba müfltereklerimizin oluflumunda onur duyabilece¤im bir katk›m veya yerim var m›? Acaba farkl›l›klar›mda, insanlara/insanl›¤a hitap eden bir de¤er, bir güzellik var m›? Yoksa k›sa gün kar› ile mi oyalan›yoruz, -durup bir düflünelimne dersiniz?

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

61


yemek

Karadeniz’den karalahana sarma MALZEMELER

MALZEMELER

n 1 kg kara lahana n 500 gr k›yma n 3 adet kuru so¤an n 2 adet domates (ya da 1 yemek kafl›¤› salça) n 1 çay barda¤› pirinç n 8-9 dal maydanoz

n 1 çay kafl›¤› tuz, karabiber n 2 yemek kafl›¤› tereya¤› (k›yma ya¤l›ysa tereya¤› bir kafl›k olabilir) n 1 yemek kafl›¤› s›v›ya¤

Önce lahanalar› iyice y›kay›p, yapraklar›n› saplar›ndan ay›r›n. Sonra bir tencere su kaynat›n ve kaynayan suya, üstüste dizdi¤iniz lahana yapraklar›n› ve 8-9 adet lahana sap›n› koyun. 10 dakika sonra el kevgiriyle lahanalar› ters düz edin. 10 dakika sonra oca¤› söndürün. Yapraklar› ve saplar› süzgece al›n. S›ra, sarman›n iç harc›n› haz›rlamaya geldi. So¤anlar› yemeklik do¤ray›n ve büyük bir kaseye alal›m. sonra domatesleri rendeleyin, maydanozlar›n kal›n saplar›n› ay›r›p, ince k›y›n. Pirinci ay›klay›p, y›kay›n. Onlar› da kaseye koyun. Tuzunu, karabiberini kat›p bir kahve fincan› kadar su ekleyerek iyice yo¤urun. So¤uyan lahana yapraklar›n› büyüklüklerine göre ikiye, ya da 4’e ay›r›p, ortadaki kal›n damar› ç›kar›n. Damarl› yüzeyi içe gelecek biçimde yapra¤› avucunuza al›n ve bir tatl› kafl›¤› k›ymal› harçtan koyun, yanlar›n› kapat›p sar›n. Bu arada lahana saplar›n› s›v›ya¤ koydu¤unuz tencere zeminine yanyana dizin. Üzerlerine sarmalar› s›ralay›n. Sarma ifllemi bitince, tereya¤›ndan f›nd›k kadar parçalar› üzerine da¤›t›n. Dolmalar›n düzeyine kadar su koyup, orta ateflte piflmeye b›rak›n. Kara lahana sarmalar›n› s›cak s›cak, yan›nda bir kase yo¤urtla birlikte servis yap›n.Afiyet olsun…

Sultan muhallebisi MALZEMELER

n 250 gr toz fleker n 1 lt süt n 1 su barda¤› niflasta

62

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

n 1 su barda¤› su n 4 adet çam sak›z› n 1 su barda¤› k›y›lm›fl f›st›k

HAZIRLANIfiI n Bir tencereye sütü koyup flekeri ekleyin n Çam sak›zlar›n› ince ince k›y›n, süte ekleyin ve kar›flt›r›n n Atefle koyup kaynamaya b›rak›n n Bu arada bir baflka kaptan niflastay› 1 bardak so¤uk su ile ç›rparak kar›flt›r›n n Topaklanmamas›na dikkat edin n Kaynayan süte f›st›klar› ilave edin n Niflastay› yavafl yavafl

kar›flt›rarak süte ilave edin n 2-3 dakika kaynatma¤a devam edin ve atefli kapat›n n Tatl›y› yayvan bir borcama koyup so¤umaya b›rak›n n So¤uyunca diledi¤iniz flekilde keserek servis taba¤›na al›n n Üzerini ve taba¤›n kenarlar›n› viflne sos ve f›st›k ile süsleyerek so¤uk olarak servise sunun

NOT : Çok hafif, leziz ve dekoratif bir tatl›d›r. Afiyet olsun


konuk yazar Kübra DO⁄RU

Hangisi flans? afl› yolun yar›s›na gelmifl, geçmifli belki gelece¤i de Küçükçekmeceli biri olarak da¤arc›¤›mdakileri sizlerle paylaflmak istedim. Ailem ilçenin yerlilerinden olunca, benden önceki iki neslin anlatt›¤› Küçükçekmece ve solu¤umun dünya ile buluflmas›yla bafllayan, bugüne de¤in devam eden; flahidi oldu¤um yaflad›¤›m Küçükçekmece var betimledi¤im… Küçükçekmece benim çocuklu¤umda baflka idi sanki… fiimdi hangi neslin çocuklar› neye göre, ne kadar flansl›; bunun de¤erlendirmesi size kals›n... Mahallede ayn› yafl döneminde koca sokakta 4–5 arkadaflt›k. Oyunlar›m›z flimdiki teknolojik aletlere, eflyalara ba¤l› de¤ildi; el eme¤i, hayal dünyalar›m›z ve onun bize sunduklar›n› hayata geçirebildiklerimizden ibaretti. Gazoz kapaklar›ndan tabaklar›m›z, renkli sak›z jelatinlerinden haz›rlad›¤›m›z; içerisinde tafl olan ama bizim fleker diye sat›fl yapmaya çal›flt›¤›m›z fleker paketi icatlar›m›z; babalar›m›z›n bize yapt›¤› ilk arabalar›m›z; yani tel arabalar›m›z; hep beraber uçurtmaya çal›flt›¤›m›z uçurtmalar›m›z, befl tafl›m›z; iki erik a¤ac›n›n koca dallar›na kurdu¤umuz tek sal›nca¤›m›z; bofl arsalara b›rak›lan Pazar tahtalar›ndan yapt›¤›m›z kayd›ra¤›m›z; evcilik oynamak için pazarc›lar›n kasalar›ndan afl›r›p kurdu¤umuz baraka evimiz ve dahas›… En büyük e¤lencelerimiz en ciddi oyunlar›m›zd›. Vakitli, saatli b›rak›rlard› bu oyunlar için sadece bizleri bahçelerimize. O bahçeler… Muhteflemdi… Her birinde en az 20 -25 tane meyve a¤ac›, türlü çiçekler bulunurdu. Ve çocuklu¤umdan kalan yine çocuk sesleri bir daha asla duymad›¤›m “bahçeye dalan vaaarrr.” Haftada bir gelen dönme dolap en büyük lunapark›m›z, bankac› Muharrem Amcan›n ay sonunda ifl dönüflü bize da¤›taca¤› ‹fl Bankas› çocuk dergisi en büyük kitab›m›z, dergimiz… Siz düflünün gerisini… Kirazdan, duttan k›rm›z›ya dönüflmüfl beyaz k›yafetlerimiz; a¤aç tepelerinden toplanan saklanan çocuklar, kedilerimiz, köpeklerimiz, sokaktan geçen at arabal› hurdac›lar, k›fl›n bozac›lar, yaz›n fl›rac›lar ve hava kararmaya yak›n gördü¤ümüz; sabah›n ilk ›fl›klar›nda sadece düdük sesini duydu¤umuz bekçi amcam›z… Çekirdekçimiz,flekerci teyzemiz, “bir maniniz yoksa annemler size gelecek” diyerek ancak görebildi¤imiz komflu bahçeleri… Bana göre muhteflemdi; flimdiki çocuklar için ise sadece ütopik bir hayal bunlar› yaflamak... Küçükçekmece’de iki sinemadan biri olan yazl›k sinemam›z vard› ve yazlar› gelen Almanya’daki akrabalar›n yüzü suyu hürmetine gidilen Ulus Sinemas›… Yazl›k sinema, ilk gitti¤im Ferdi Tayfur filmi; Bak›rköy’de görmüfltüm daha sonra bir sinema salonunda ‹brahim Tatl›-

Y

ses filmi ve anlam›flt›m ki sinema salonu böyle bir yer ve anlam›flt›m bizim oralarda yok… Ortaokul s›ralar›ndayd›m ki Zeki Alaysa ve Metin Akp›nar’›n “Deliler”inin ilk sahnesiydi Taksim’de görmüfltüm ve anlam›flt›m bizim oralar da yok tiyatro diye bir fley… Lisedeydim ilk resim sergisine gitti¤imde fiiflli’de; tutturdum resim diye; kald› ki bulamam›flt›m o zamanlar çerçeveci bile bizim oralarda… Ve öyle mümkün de¤il her ünlüyü hemen yan›n›zda görmek…. En ünlü ismimiz ve Allah sa¤l›k versin hala da öyle Ahmet Mekin’di; Yaflar Kemal’di Cennet mahallesini dolafl›rken görmüfl isek anlat›rd›k birbirimize gördük diye… Gidebilece¤imiz en güzel mekan göl k›y›s›nda sandal gezilerimiz di; o da pek tenha yerler de¤ildi ve ailelerimiz imtina gösterip pek de göndermek istemezdi. En çalg›l›, türkülü e¤lencelerimiz ise kendimizce çal›p 盤›rd›¤›m›z h›drellez geceleriydi… Bunlar› anlatt›ktan sonra hangi nesil, neye göre, ne kadar flansl› kestirmesi güç benim için. Çünkü, vazgeçemedi¤im çocukluk an›lar›m… Geçti¤imiz günlerde ald›¤›m davet üzerine kat›ld›¤›m bir sertifika törenidir bu yaz›n›n temel sebebi ve çocuklar›n flansl› olduklar›n›n gerçekli¤i.. Yolun yar›s›n› devirmifl ve hala Cennet mahallesinde yaflayan bir Küçükçekmeceli bir televizyon spikeri ve yap›mc›s› olarak tek kelime ile o gece muhteflemdi… Çünkü art›k y›l 2008’di ve Küçükçekmece’nin çocuklar›n›n görerek, duyarak, hissederek, dokunarak, hayat biriktirecekleri ve her birinin yüreklerine sanat›n bir flekilde de¤ece¤i, ailelerin kuflkulara düflmeden gönderebilecekleri sinema, tiyatro, sergi vs... salonlar›n›n oldu¤u kocaman kocaman sanat merkezleri var. ‹flte o merkezlerden biri olan (benim aidiyetime hayalimdi) CKSM'nin ilk mezunlar›n› verdi¤i gecede bu hat›ralar›m tek tek canlanm›flt›. Sahnede izledi¤im performanslardaki 5’inden 25’ine kadar olanlar›n her birinde ayr› bir an›m; her birinde ayr› taze bir güzelli¤e damlalar süzülmüfltü gözlerimden… Gördü¤üm; gözlemledi¤im mesle¤im do¤rultusunda da iyice tecrübelendi¤im do¤rultular ›fl›¤›nda; gözü ile gönlünün birlikteli¤i sözlerine ve icraatlar›na yans›yan ve insan›na yat›r›m yaparak devam eden Say›n Baflkan›m›z Aziz Yeniay’a bir kez daha ve sonsuz kez teflekkür etmeden bu yaz›y› bitirmem? Teflekkürler Aziz Yeniay; teflekkürler Aziz Baflkan… Tüm do¤mufl ve do¤acak Küçükçekmeceli çocuklar ad›na...

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

63


psikoloji kulübü

Çocuklukta depresyon belirtileri 10 yafl›ndaki bir çocu¤un yaflama karfl› isteksizlik olarak adland›rd›¤›n›z durumu ve buna efllik eden mutsuzluk, s›k a¤lama durumu, depressif bir duygu durumunu ça¤r›flt›rmaktad›r.

Sayg›de¤er okurlar›m›z, Sizlerden gelen sorular, telefon ve elektronik posta yoluyla iletti¤iniz konular asl›nda pek ço¤umuzun ç›kmazlar›na çözüm bulmak için anahtar ifllevi üstlenmektedir. Yaz›lar›m›za katk›lar›n›zdan dolay› sizlere teflekkür ediyorum. Ayr›ca Baflakflehir'de bafllatt›¤›m›z yetiflkinlere yönelik ücretsiz grup çal›flmalar›na gösterdi¤iniz ilgiden dolay› oldukça heyecanl›y›m. Yine Baflakflehir'de 7-12 yafl grubu çocuklara yönelik yeni bir grup çal›flmas› planlad›k. Psikolojik problem ya da normal d›fl› davran›fl olarak tan›mlanan durumlar›n çözümü için haz›rlanan 8 haftal›k program ile çocuklar›m›zda kendini do¤ru ifade edebilme, kendini güvende hissedece¤i bir ortamda grup içindeki di¤er kiflilerle birlikte hareket edebilme, grup içinde kendini kontrol edebilme, öfke, k›skançl›k gibi duygular› do¤ru yollarla ve uygun biçimde ortaya koyabilme gibi hedeflere yönelik beceriler kazand›r›lmas› amaçlanmaktad›r. Bu yolla ruh sa¤l›¤›n› koruma ve devaml›l›¤›n› sa¤lama temel amac›na hizmet de yerine getirilmifl olacakt›r. Unutulmamal›d›r ki, ruh sa¤l›¤›n›n yerinde olmas›, insan yaflam› için önemli bir kalite standard›d›r. Tutarl› düflünmek, hissetmek ve davranabilmek insan olman›n tekamülünü sa¤larken, kendimizi daha huzurlu, kabul edebilen, tolerans gücü yüksek kiflilere dönüflmemizi sa¤layacakt›r. Kat›l›m flartlar›n› ö¤renmek için elektronik posta adresimize not b›rakabilirsiniz.

64

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

n MEL‹KE DORUK Psikolojik Dan›flman melikedoruk@yahoo.com

Okuyucumuz Mehmet Bey, 10 yafl›ndaki k›z›n›n yaflama karfl› isteksizlik, s›kl›kla a¤lama, genel bir mutsuzluk hali içinde oldu¤unu belirtmekte ve eklemektedir."Bir baba olarak çocu¤umun bu duygular› karfl›s›nda yetersizlik hissediyorum ve eflimle nas›l bir yol izleyece¤imizi bilemiyoruz. Zaman zaman bu yüzden kendimizi suçluyoruz. Neler yapmal›y›z?" Sayg›de¤er okuyucumuz, 10 yafl›ndaki bir çocu¤un yaflama karfl› isteksizlik olarak adland›rd›¤›n›z durumu ve buna efllik eden mutsuzluk, s›k a¤lama durumu, depressif bir duygu durumunu ça¤r›flt›rmaktad›r. Öncelikle telafla kap›lmadan çocu¤un ihtiyaçlar›na yönelinmelidir. Bu yafltaki çocu¤un duygusal ihtiyaçlar›n›, içinde bulundu¤u durumu tan›mak için geliflim özellikleri ile ilgili kitap ve yay›nlara ulaflman›z oldukça yararl› olacakt›r. Bunun yan›nda sizin do¤al, onu yarg›lamayan ilgi ve deste¤iniz son derece önemlidir. A¤larken yan›nda olmak, sar›lmak, a¤lama nedenini sormak ancak anlatm›yorsa sayg› duymak ve onu beklemek önemlidir. Depressif duygu durumunun pek çok sebebi olabilir. Yak›n birinin kayb›, aile içi iliflkilerdeki olumsuzluklar, okulda baflar›s›zl›k, arkadafl iliflkilerinin çocu¤un bekledi¤i düzeyde olmamas›, kardefl k›skançl›¤›, anne baban›n çocu¤un bekledi¤i düzeyde ilgi ve sevgi gösterememesi, yaflanan duygusal ya da fiziksel travmalar (kötü

davran›fllara maruz kalma, cinsel istismar, vs.) gibi. Anne babadaki benzer duygular, suçluluk hisleri ya da hayata bak›fl biçimleri(afl›r› yarg›lay›c›, bask›lay›c› ya da mükemmellik beklentisi yüksek, zor be¤enen özellikler tafl›yan ebeveynler) de çocu¤un anne babadaki bu durumlar› model almas› ile ö¤renilmifl bir duygu durumu olabilir. Anne baba kendi psikolojik hallerini sorgulamal›, kendilerinde hissedecekleri ruh sa¤l›¤›n› bozucu durumlar için önlem almal›, gerekirse ilaç tedavisi ya da psikoterapi deste¤i ile kendilerini güçlendirmelidirler. Bu arada çocuklar› nas›l bir insan, nelere ilgi duyar, ihtiyaçlar› nelerdir? Konular› üzerinde durup ilgiyi artt›rmal›, ancak bunu yaparken özel davran›fllar yerine do¤al bir ak›fl içinde bir yaklafl›m sergilemelidirler. Okul, ifl yaflamlar›, kendi anne babalar›yla ilgili yaflam deneyimlerinden örnekler vererek, yaflad›klar› zorluklara iliflkin bulduklar› çözümlerden bahsederek, çocuk için model teflkil edebilirler. Bu yaklafl›mlar sürerken çocukta olumlu de¤iflimler görülmeye bafllanm›flsa, anne baban›n do¤u bir yolda olduklar› düflünülebilir. Çocu¤un duygusal ihtiyaçlar› gideriliyor, denebilir. Ancak a¤lama, isteksizlik ve mutsuzluk halleri devam ediyorsa, acilen psikolojik destek için bir uzmana dan›fl›lmal›, gerekirse ilaç tedavisi için psikiyatra baflvurulmal›d›r. Kendinizi do¤ru ifade edebildi¤iniz, prensiplerinizle kiflilik özelliklerinizi ba¤daflt›rabildi¤iniz günler dile¤i ile…


sa¤l›k Operatör Doktor Vedat Koyuncu, herkesin karfl›laflacabilece¤i bu sorun için uyar›yor;

Horlama ve tedavisi

n Op. Dr. Vedat KOYUNCU ‹STANBUL HOSP‹TAL KBB Hastal›klar› Uzman›

Gerginli¤ini yitiren kan kitlesi s›rt üstü uyku pozisyonunda, solunum yolunu daralt›r veya kapat›r. Bunun sonucunda da horlama, hatta daha kötüsü uyku apnesi denen durum oluflur...

A

¤›z ve burun boflluklar›n›n arkas›ndaki dokuda meydana gelen daralma sonucu ortaya ç›kan gürültülü sese horlama denir. Horlama kifli için hem sosyal hemde daha önemlisi t›bbi bir problemdir.

‹NSAN NEDEN HORLAR? Bunun çeflitli nedenleri vard›r. Dil ve bo¤az çevresi kanlar›n›n genifllemesi nedenlerden biridir. Gerginli¤ini yitiren kan kitlesi s›rt üstü uyku pozisyonunda bo¤az›n orta ve afla¤› k›s›mlar›na sarkarak solunum yolunu daralt›r veya kapat›r. Sonuçta horlama hatta daha kötüsü uyku apnesi denen durum oluflur. Bu olay alkol al›m›nda, kas gevfletici veya baz› antiallerjik ilaçlar›n al›n›m›nda kaslardaki gerginli¤in ve tonusun kaybolmas›yla ortaya ç›kar. Bunun d›fl›nda yap›sal nedenlerde atkilidir. Kiflinin bo¤az›ndaki dokular ile-

72

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

ri derecede büyük olabilir. Özellikle obezlerde boyun çevresi dokular›n›n kal›nh ve genelde boynun k›sa olmas› önemli faktörlerdendir. Çocuklarda en s›k neden bademciklerin büyüklü¤ü ve geniz etidir. Burun problemleride horlama nedeni olabilir. Burundaki kemik e¤rilikleri,darl›klar›,burun eti fliflmeleri,burun polipleri,alerji,enfeksiyon gibi.

HORLAMADAN NASIL KURTULURUZ? Horlama genelde tedavi edilebilir bir problemdir. Tedavi nedene yönelik olmal›d›r. Öncelikli hedef kiflinin hayat›nda yapaca¤› baz› de¤iflikliklerle bu problemden kurtulmas›n› sa¤lar. n Kas gerginli¤ini artt›r›c› sportif bir yaflam seçilmelidir. n Uyku ilaçlar›,sedatif ilaçlar,anti histaminiklerin bir k›sm› zorunlu olmad›kça al›nmamal›d›r. n Alkol kullan›lmamal› veya çok s›n›rl› al›nmal›d›r. n Yatmadan 3-4 saat öncesinde

kaç›n›lmal›d›r. n Afl›r› efor ve yorgunluktan uzaklafl›lmal›d›r. n Varsa enfeksiyon ve alerjiler tedavi edilmelidir. n Yatak ve yast›k kalitesine önem verilmelidir. Bafl›n yüksekte olmas›, hatta bazen yata¤›n bir yöne yat›r›lmas› rahatlama sa¤layabilir. n Fazla kilolardan kurtunulmal›. Tüm bunlara ra¤men sorun çözülmüyor ise nedene yönelik cerrahi yöntemler veya aparatlar gözden geçirilebilir. En s›k uygulanan yöntemler yumuflak damak,küçük dil ve dil köküne yönelik müdahalelerdir. Uvulopalatofarengoplasi (UPPP) denen ameliyat yöntemi ile küçük dil k›salt›l›p yumuflak damak yeniden flekillendirilerek gerginli¤i sa¤lamaktad›r. Bunun d›fl›nda lazer yard›m› ile benzer giriflimler (LAUP) yap›lmaktad›r. Özellikle çocuklarda geniz eti ve bademcik ameliyatlar› çözüm olabilmektedir. Yine burun problemlerine ba¤l› horlamalarda cerrahi olarak düzeltilebilmektedir. Ameliyat riski olan veye ameliyat fikrine s›cak bakmayan hastalara pozitif bas›nçl› hava veren cihazlar (CPAP) kullan›labilinir.

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

65


kitap ajandas› n OSMAN SÖ⁄ÜT

Jean Baudrillard: Radikal Belirsizlik MIKE GANE / ÇEV.: AL‹ UTKU, SERHAT TOKER / DE K‹ YAYINEV‹ / 2008 Son zamanlar›n ünlü düflünürlerinden Baudrillard, Türk okurlar›n›n yeterince tan›d›¤› bir isim. Yazar›n; Amerika, Kötülü¤ün fieffafl›¤›, Sessiz Y›¤›nlar›n Gölgesinde, Kusursuz Cinayet vs. pek çok kitab› Türkiye’de entelektüel çevreler taraf›ndan ilgiyle karfl›land›. Bilhassa bilgi-enformasyon toplumu denilen toplumsal sürecin k›flk›rt›c› bir elefltirisini yapan, postmodern düflüncenin uçbeylerinden kabul edilen Baudrillard’› yak›ndan tan›mak isteyen okurlar Mike Gane’nin “Jean Baudrillard: Radikal Belirsizlik” kitab›na baflvurabilirler. Mike Gane, kitab›nda, Baudrilard’›n eserlerindeki anahtar kavramlar›, yazar›n hedeflerini ve üslup özelliklerini tahlil etmeye çal›fl›yor. Gane’ye göre Baudrilard’›n radikalli¤i, onu seçenekleri yok eden de¤il, her konjonktürde en do¤ru yan›t› vermeye çal›flan bir yazar ko-

numuna yerlefltiriyor. Dolay›s›yla Baudrillard’daki k›flk›rt›c›l›¤›n, göz boyay›c› ve yoldan ç›karc› bir üslupla kar›flt›r›lmamas› laz›m. Gane, 1980’lerden sonraki toplumsalsiyasal de¤iflimin Baudrillard taraf›ndan nas›l tasvir edildi¤i ve yorumland›¤› üzerinde duruyor. Komünizmin çöküflü, kitle toplumlar›na do¤ru de¤ifli, postmodern kültürün ortaya ç›k›fl› gibi hususlar etraf›nda, bu süreç, Baudrillard’›n ayr›ks› yaklafl›mlar›nda ortaya ç›kan bir belirsizlik devrimi fleklinde kendisini gösteriyor. Bira Baudrillard’a göre radikal düflünce bir gerçek de¤il, bir tuzakt›r. Radikal teoriler, gerçekli¤i tahrif ederek ayart›c› hale gelirler. Öyle ki insanlar, radikal düflünceler yoluyla kendi hakl›l›klar›n› hipotezlerin dünyas›na teslim ederler. Radikalizm gerçekli¤i temsil etme gücüyle de¤il hipotezlerle hükmünü sürer.

‹ktisad› De¤ifltirmek Neoklasik ‹ktisada Elefltirel Bir Yaklafl›m GÖKMEN TARIK ACAR / ‹LET‹fi‹M YAYINEV‹ / 2008 Yaflad›¤›m›z küresel ekonomik kriz, ekonomik meseleler üzerinde dikkatlerimizin biraz daha yo¤unlaflmas›na sebep oldu. Bu krizin arka plan›n› merak edenlerin esasen mevcut ekonomik yap›n›n temelleri hakk›nda bir fikre sahip olmas› gerekir. Acar’›n ‹ktisad› De¤ifltirmek adl› kitab›, bu hususta bize yard›mc› olacak bir içeri¤e sahip. Neo-klasik veya Ortodoks ‹ktisat diye tabir edilen iktisad›n asl›nda bilimsel olmaktan çok ideoloji niteli¤i tafl›d›¤›n› belirten Acar, Neoklasik iktisad›n de¤ifltirilebilmesi için sadece elefltiri yapman›n yeterli olmay›p, yerine yeni bir iktisadi ideolojiyi ikame etmek gerekti¤ini ifade ediyor. Acar’a göre esas problem, alternatifsizlik. Neoklasik iktisat etkinlik üzerine kurul-

66

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

mufl bir disiplin. Tüm teori, etkin sonuca ulflamka ve bunun yollar›n› araflt›rmak üzerine infla edilmifl. Dolay›s›yla ahlaki olmayan sonçlara aç›k bir yap› tafl›maktad›r. Neoklasik iktisat, bu ahlaki açmaza karfl›, bireylerin rasyonel varl›klar oldu¤u kabulüne yaslanmfl, her birey kendi ç›karlar› do¤rultusunda hareket edece¤inden bunun optimum bir yap› üretece¤ini varsaym›flt›r. Dolay›s›yla iktisat tamamen teknik bir çabaya indirgenmifltir. Böyle olunca, Neoklasik iktisad›n kapitalist iliflkileri güçlendirece¤i ve kapitalizmin egemenli¤ini pekifltirece¤i tabiidir. Acar, kapitalizme karfl› nas›l bir ahlaki elefltiri yap›laca¤› meselesine dikkatleri çekmek gerekti¤ini savunuyor.


‹stanbul’da Bir Ramazan CENAB fiAHABEDD‹N / K‹TAP YAYINEV‹ / 2008 fiair Cenap fiahabbeddin, ‹stanbul’da Bir Ramazan ad›yla yay›mlanan kitab›nda, 1920’li y›llar›n ‹stanbul’unda yaflanan ramazanlar› anlat›yor. Prof. Dr. Abdullah Uçman taraf›ndan yay›na haz›rlanan kitapta, yazar ‹stanbul’un gündelik hayat›n›, tarihi semtlerini ve baz› sosyal olaylar›, 1. Dünya Savafl›’n›n ard›ndan ortaya ç›kan yoksullu¤un ve s›k›nt›lar›n oluflturdu¤u gündelik atmosfer içersinden okuyucuya yans›t›yor.

Antikanser Yeni bir Yaflam Tarz› DAVID SERVAN SCHREIBER / ÇEV.: F‹L‹Z NAYIR DEN‹ZTEK‹N / VARLIK YAYINLARI / 2008 Kanser yediden yetmifle herkesin korkulu rüyas›. Bu sebepten, halk›m›z›n kanserle ilgili bilgi sahibi olmaya yönelik önemli bir talebin oldu¤u malum. Antikanser adl› kitapta kanser hastas› olarak yaflad›¤› deneyimi anlatan Dr. Davdid Servan-Schreiber, kanserin oluflumnu durdurmak için yap›lmas› gerekenler hakk›nda da önemli bilgiler veriyor. Beslenme, duygusal yaflam, fiziksel etkinlik gibi faktörlerin, bedenin hastal›¤a karfl› savunmas›ndaki rollerini anlatan yazar, ayr›ca; kemoterapi, radyoterapi gibi yöntemlerin önemi ve kanseri kontrol alt›nda tutmak için do¤al savunma mekanizmalar›n› harekete geçirmenin yollar› üzerinde duruyor.

RAFTAK‹LER

Powerpoint Cinayeti Ofiste Ayakta Kalabilmenin Modern El Kitab› DÜCANE CÜND‹O⁄LU / ETK‹LEfi‹M YAYINLARI / 2007 Powerpoint Cinayeti kitab›n›n yazar› Flocker, “fiirket hayat›n›n anlams›z ve istikrars›z atmosferinde insan günbegün nas›l ayakta kal›r?” diye soruyor ve ifl ortam› içinde mutlu olabilmenin yollar›n› okuyucuya sunuyor. Ofis yaflam›n› “T›pk› aflkta oldu¤u gibi, bir ofis de çal›flmak da insafs›z taleplerin, daimi tavizlerin, kar›fl›k sinyallerin, anl›k korkular›n ve ara s›ra yaflanan mahmurlu¤un kördü¤üm oldu¤u yerdir” fleklinde tasvir yazar, bu ba¤lamda k›l›k-k›yafet kurallar›, ofis entrikalar›, cubic kültürü, etkili dalkavukluk yöntemleri, flirket dilini deflifre etmek, kat›lmak gereken zoraki e¤lenceler vs. hususlara de¤iniyor. Anlatmakla kalm›yor, ak›c› ve esprili bir anlat›mla, kiflilerin düflünebilme ve yapabilme iradelerine sesleniyor. Olay›, dibe batmadan suyun üzerinde kalman›n yollar› olarak tan›mlayan Flocker, bunun için “‹çinizdeki katil ar›y› serbest b›rak›n” ve kendinize “gerçekten ne istiyorum?” sorusunu sorun, diyor. Yazar›n her dedi¤ine kat›lmayabilirsiniz, baz› fikirler abart›l›, baz›lar› sizinle ilgisiz olabilir. Ama konumunuz ve mesle¤iniz ne olursa olsun, Powerpoint Cinayeti’nde kendinizle ilgili bir fleyler bulaca¤›n›z kesin.

Marifet MUHY‹DD‹N’‹ ‹BN ARAB‹ / ÇEV.: ABDÜLAZ‹Z MECD‹ TOLUN, HÜSEY‹N fiEMS‹ ERGÜNEfi/ ‹Z YAYINCILIK / 2008 ‹slam tasavvuf düflüncesinin en önemli simalar›ndan ‹bn Arabi, bu kitapta düflüncesinin ana noktalar›n› ortaya koyuyor. Bu kitap, zahir-bat›n, halk-hak, tenzih-teflbih, tecelli, kaza-kader, vahdet-kesret, uluhiyet, rububiyyet, ubudiyyet gibi temel tasavvufi kavramlara iliflkin rehber niteli¤inde bir kaynak olma özelli¤i tafl›yor.

MERHAMET Kalbe Dönüfl ‹çin Son Ça¤r› KEMAL SAYAR / T‹MAfi YAYINLARI / 2008 MASUM‹YET MÜZES‹ ORHAN PAMUK / ‹LET‹fi‹M YAYINLARI / 2008 BEYN‹N‹Z‹ YEN‹LEY‹N JOHN MIDDLETON / Çev.: EL‹F ÖZSAYAR OPT‹M‹ST YAYINLARI / 2007

ORYANTALISTLER VE DÜflMANLAR› ROBERT IRVIN / ÇEV.: BAHAR TIRNAKÇI YAPI KRED‹ YAYINLARI / 2008 NEY Ö⁄RET‹M K‹TABI SENCER DERYA / PAN YAYINCILIK / 2008 TÜRK HALK fi‹‹R‹ ANTOLOJ‹S‹ AL‹ ÇEL‹K / T‹MAfi YAYINLARI / 2008 KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

67


a¤açlar

Y›lbafl› fidan›n›z› dikmeye ne dersiniz!

n ZEYNEP AYAR Orman Müh. dilkesaveran@hotmail.com

LAD‹NLER K üresel ›s›nman›n etkisini daha fazla hissetmeye bafllad›¤›m›z bugünlerde ormanlar›n korunmas›, çevremizin a¤açland›r›lmas› hem yurdumuzun, hem de dünyam›z›n önemli bir sorunudur. Ladin, çam, göknar gibi a¤aç türlerinin y›lbafl› a¤ac› yap›lmak üzere kesilmesi, ormanlar›m›z›n gelece¤ini olumsuz yönde etkilemektedir. Y›lbafl› a¤ac› olarak, plastik a¤aç kullanmak ya da a¤açlar› kesmek yerine ‹l Çevre ve Orman Müdürlü¤ü’ne ba¤l› Orman Fidanl›klar› vb. fidanl›klardan istedi¤iniz özellikte bir fidan temin edebilirsiniz ve süsledi¤iniz y›lbafl› a¤ac›n›n, ertesi gün topra¤a kavuflmas›n› sa¤layabilirsiniz.

Do¤al Yay›l›fl› Kuzey yar›m kürenin serin ve ya¤›fll› bölgelerinde yaklafl›k 40 türle temsil edilen Ladin cinsinin, ülkemizde tek bir do¤al türüne (Picea orientalis - Do¤u Ladini) karfl›l›k, uzak Asya’da özellikle Çin ve Japonya’da 18, Kuzey Amerika ve Kanada’da ise 7 türü genifl ormanlar kurmaktad›r. Say›s›z varyete ve formlar› ile ayn› yay›l›fl alanlar›nda bir arada yetiflen türler aras›nda oluflmufl hibridleri mevcuttur.

Genel Özellikleri Ladinler düzgün gövdeli, yüksek boylu ve aç›kta serbest olarak yetiflen fertlerinde yerden itibaren dallanabilen, sivri ve dar, konik bir tepe oluflturan orman a¤açlar›d›r. Sürgün ve dallar› gövdeye çevrel dizilmifltir. Yafll› a¤açlar›n gövde kabuklar› pullu, çatlakl›d›r. Gölgeye dayan›kl› olduklar›nda, s›k yetiflmifl veya yetifltirilmifl Ladin büklerinde ancak yafll› a¤açlar tabii budama sonucu, topraktan itibaren gövdelerin yar›s›na kadar aç›ld›¤› görülebilir. S›¤ köklüdürler ve bu nedenle kuvvetli rüzgar ve f›rt›nalara karfl› dayan›kl› de¤ildirler. Uzun sürgünler üzerinde törpü gibi ve odunlaflm›fl ç›k›nt›lara, s›k ve çok s›ral› sarmal olarak, teker teker ba¤lanm›fl bulunan i¤ne yapraklar dört köfleli (parmaklar aras›nda kolayl›kla döndürülebilir), ya da P.omorika ve P.breweriana türlerinde oldu¤u gibi yass›d›r (parmaklar aras›nda kolay döndürülemez). ‹¤ne yapraklar 7-10 y›l sürgün üzerinde kald›ktan sonra dökülür ve sözü edilen odunlaflm›fl törpü görünümün-

68

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

deki ç›k›nt›lar daha fazla belirginleflir (cinsin önemli karakteristi¤idir). Dört köfle (nadiren 3 köfle) yapraklar›n her bir yönünde veya yass›laflm›fl yapraklar›n genellikle alt yüzeylerinde say›s›z stoma çizgileri bulunur ve enine kesitlerinde ise iki (nadiren bir) reçine kanal› görülür.Konik veya yumurta biçimindeki tomurcuklar, bir biri üzerine kiremitvari kapanm›fl çok say›da pullarla örtülmüfltür; reçineli veya reçinesizdir. Familyan›n öteki cinslerinde oldu¤u gibi, bir cinsli ve bir çiçek tozu torbas› tafl›yan çok say›da etamin pullar›n›n s›k ve sarmal dizilifllerinden oluflan erkek çiçek kozalakç›lar›, sürgünler üzerinde yan durumlu veya terminal olarak yer al›rlar; k›sa bir saplar› vard›r. Dik veya sark›kt›rlar. Yeflil veya k›rm›z›mt›rak-mor renkli pullar›n (karpellerin) oluflturdu¤u difli çiçek kurullar› sürgün uçlar›nda terminal olarak yer al›rlar, önceleri dik dururlar, olgunlaflt›ktan sonra afla¤›ya do¤ru sarkarlar. Bir y›lda olgunlaflan kozala¤›n pullar› aç›l›r veya aralan›r. Fakat da¤›lmazlar. D›fl pul (brahte) çok küçük kalm›flt›r. D›flar›dan görülmez.

Tohum Her bir karpel 2 adet kanatl› tohum tafl›r. Tohumlar yumurtams› veya elipsoidal biçimde olup yandan bas›kt›r ve kanatlar›n ucunda kafl›k fleklinde bir çukura oturmufltur, ancak kanatla tohum kaynaflmam›flt›r.

Kullan›m Alanlar› Hafif fakat dayan›kl›, oldukça uzun lifli, aç›k renkli, kokusuz, hafif reçineli, kolay ifllenebilen çok k›ymetli odunlar› baflta selüloz ve ka¤›t sanayinde; do¤rama ve kaplamac›l›kta; ambalaj sand›klar›n›n yap›m›nda (hafif ve kokusuz olmas› nedeniyle kurutulmufl meyve ve di¤er g›da maddelerinin ambalajlanmas› ve depolanmas›nda); yayl› müzik aletlerinin, özellikle keman›n gö¤üs tahtalar›n›n yap›m›nda kullan›lmaktad›r. Öz ve diri odunlar› pek belirgin de¤ildir. Ladinler, de¤erli odunlar› kadar, dekoratif süs a¤açlar› olarak da önemlidir. Endüstrinin yo¤unlaflt›¤› kentlerde fabrika bacalar›ndan ç›kan zehirli gazlara karfl› çok duyarl› olduklar›ndan, zarar görürler, geliflmeleri duraklar ve kururlar. Ba¤›l nemi yüksek yerlerde, hafif asidik ve balç›k topraklarda iyi geliflme gösterirler.

ALO 177 ÜCRETS‹Z ORMAN YANGINI ‹HBAR HATTI


DO⁄U LAD‹N‹

Picea Orientalis

Do¤al Yay›l›fl› Vatan› Kuzeydo¤u Anadolu Da¤lar› ve Kafkasya’d›r.

Genel Özellikleri Ormanlar›n›n bulundu¤u yerler bütün y›l ya¤›fl al›r. Do¤u Ladini 40-50 metre boy, 1,5-2 metre çap yapabilen birinci s›n›f orman a¤ac›d›r. Sivri-konik tepeli olup, s›k dallar› topra¤a kadar iner. Gövde kabu¤u gençlikte aç›k renkli ve düzgün, ileri yafllarda koyu renkli ve çatlakl›d›r. Dallar›, çevrel olarak hemen hemen bütün gövdeye yerleflmifltir. Genç sürgünleri çok s›k, parlak aç›k kahverengi ve tüysüzdür. ‹¤ne yapraklar› parlak koyu yeflil, boylar› 3-11 mm, uçlar› küt, dört köfleli, sürgünlere yat›k vaziyettedir. Yapra¤›n üst yüzeyinde 1-2, alt yüzünde de 3-4 s›ra stoma çizgisi bulunur.

MAV‹ LAD‹N

Picea Purgens

Do¤al Yay›l›fl› Kuzey Amerika’n›n Kayal›k Da¤lar›’na özgü bir a¤aç olup, Kolorado, Utah ve Arizona eyaletlerinde 2000-3000 metreler aras›nda, akarsu boylar›nda, ya da batakl›klarda da¤›n›k olarak yetiflir.

Genel Özellikleri

KAYNAKÇA Matarac› T., 2002. A¤açlar-Marmara Bölgesi Do¤al-Egzotik A¤aç ve Çal›lar›, TEMA Vakf› Yay›nlar› - Yay›n No: 39, ‹stanbul. Yalt›r›k F. – Efe A., 2000. Dendroloji Ders Kitab›, 2.Bask›, ‹.Ü. Orman Fak. Yay›n No: 4265 / 465, ‹stanbul.

Erkek çiçekleri oval, sürgünlerin ucunda tek tek ya da ikili olarak yer al›r, kozalakç›k görünümünde ve karmen k›rm›z›s› rengindedir. Difli çiçekleri morumsu-k›rm›z› renklidir. Kozalaklar› 5-9 cm. boyunda ve 2-3 cm. çap›ndad›r, silindirik biçimlidir. Kozalaklar olgunlaflmadan önce yeflil ya da koyu k›rm›z› renkli, olgunlaflt›ktan sonra da kahverengindedir. Kozalak, sürgün üzerinde önce dik durur, olgunlafl›nca da afla¤› do¤ru sarkar. Ters yumurta biçimindeki kozalak pullar›n›n kenarlar› diflsiz ve yuvarlakçad›r. Tohumlar› 3-4 mm. boyunda, kahverengi-siyah tohum kanatlar› ise so¤an kabu¤u rengindedir. ‹lk yafllarda büyümesi gayet yavaflt›r. Fakat 8-10 yafl›ndan sonra h›zl› büyüme¤e bafllamakta ve sürekli bir flekilde uzun y›llar devam etmektedir. Kök sistemi genel olarak s›¤d›r. Ancak gevflek ve derin, yani fiziksel yap›s› elveriflli olan topraklarda kuvvetli yan kök yapabilmektedir.

Do¤al yay›l›fl alan› içinde hiçbir flekilde saf ormanlar kurmaz. Ço¤unlukla 30-35 metre boy, 2,5 metre gövde çevresi yapar. Bafllang›çta piramidal, sonradan sütunumsu tepelidir. Dallar› kal›n olup, yatay yönde uzar. Serbest büyüdü¤ünde topra¤a kadar dallan›r. Gövde kabu¤u önceleri kül grisi veya kahverengi-gri, ince pullu sonralar› gri-esmer, kal›n ve derin çatlakl›d›r. Genç sürgünler önceleri mavi-yeflil, sonradan turuncu bir renge dönüflür ve tüysüzdür. Tomurcuklar› konik-yuvarlak, reçinesiz, pullar›n uçlar› geriye k›vr›kt›r.

‹¤ne yapraklar› 2-3 cm. boyunda, dört köfleli, hafif k›vr›k ve sürgünler üzerinde radyal (f›rça) dizilifllidir. Yapraklar›n uçlar› sivri-bat›c›d›r. Yeflil, mavi-yeflil, griyeflil renkli yapraklar›n›n her bir yüzünde 4-5 stoma çizgisi bulunur. ‹¤ne yapraklar› çi¤nendi¤inde ekflimsi-ac› bir lezzet vard›r, parmaklar aras›nda ovuflturuldu¤unda da hofl bir koku salg›lar. Erkek çiçekleri sar›ms›-k›rm›z›, difli çiçekleri soluk yeflildir. Silindirik formlu kozalaklar› 8-10 cm. boyunda, 3 cm. çap›ndad›r. Kozalaklar› taze iken yeflilimsi-k›rm›z›, olgunlafl›nca aç›k kahverengindedir. Kozalak pullar› ka¤›t gibi ince, dalgal› kenarl› ve uçlar› kertiklidir. Mavi Ladin’in pek çok kültüvar› vard›r. Park ve bahçelerde en s›k görüleni koyu mavi-gümüfli yaprakl› formu Picea pungens cv. “Koster”dir. Yapraklar›n›n renk güzelli¤i 2530 yafl›na kadar devam eder. A¤aç yaflland›kça, gençli¤inde gayet belirgin olan mavi veya gümüfli-gri renk sonradan kaybolur. Park ve bahçelerin dekoratif bir a¤ac›d›r.

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

69


pratik bilgiler

Evde tasarruf zaman› Malum elektirik zamland›, suda her zaman tasarruf zaman›. Peki nas›l tasarruf yapaca¤›m›z› biliyor muyuz? ‹flte size ev için birkaç tasarruf yöntemi:

Bulafl›k makineleri n Bulafl›klar›, bulafl›k makinesine koymadan önce so¤uk suda çalkalay›n. n Makineyi yar› dolu veya afl›r› dolu flekilde kesinlikle çal›flt›rmay›n. n Yaz aylar›nda ›s›y› ve nemi azaltmak için sabah veya akflam saatlerinde y›kama yap›n. Bulafl›klar için maksimum 60 derece su s›cakl›¤› yeterlidir. n Makine çal›fl›rken mümkünse banyo ve mutfakta afl›r› su kullanmay›n.

Buzdolab› ve derin dondurucular n Dolab›n›z›, soba, radyatör, bulafl›k makinesi ve ocak gibi kaynaklardan uza¤a yerlefltirin böylece tüketimi yüzde 10-15 oran›nda azaltabilirsiniz. n Buzdolab›n›n s›cakl›¤›n› +5 derecede, derin dondurucunun s›cakl›¤›n›n ise -18 derecede tutmak gereklidir. n Yemeklerinizi dolaba koymadan önce oda s›cakl›¤›nda so¤utun. Buzdolab›n›n kap›lar›n›n hava s›zd›rmaz olmas›na dikkat edin. n Derin dondurucuda buz kal›nl›¤› 7 milimetreden fazla olmamal›. Dolab›n alt›nda veya arkas›nda bulunan bobinleri y›lda iki defa temizleyin. n Derin dondurucudan alaca¤›n›z bir kase buz parças›n› dolab›n›z›n ortas›na koyun. Böylece 3-4 gün süre ile yüzde 5 daha az enerji harcars›n›z. n Buzluktan ç›kard›¤›n›z yiyece¤i dolapta eritin, bu durum dolab›n›z›n daha az enerji harcamas›n› sa¤lar.

Ütüler n Ütü al›rken kurutucu gücü düflük, buhar kapasitesi yüksek olanlar› seçmek daha tasarruf sa¤lar. n Ütüden önce çamafl›rlar›n›z› düzgün flekilde ask›ya as›n. Bu daha az enerji harcaman›z› sa¤lar. n Çamafl›rlar›n nemli olarak ütüleyin, buhar ve termostatl› ütülerin kullan›lmas› enerji tasarrufu aç›s›ndan önemlidir. n Bitime yak›n ütüyü prizden çekin. n Ütüleme iflini, ütüyü yeniden ›s›tmak gerekmeyecek flekilde yapmay› planlay›n.

70

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

Çamafl›r makineleri n Çamafl›r makinelerini tam doluyken çal›flt›r›n. n Çamafl›rlar› y›karken s›cak su yerine ›l›k su kullan›n. n Çamafl›rlar için do¤ru program› seçin. Çamafl›rlar› afl›r› kurutmay›n. n Afl›r› köpüren deterjan kullanmay›n. Az veya fazla miktarda deterjan kullan›m› verimsiz temizleme demektir. n Her y›kamadan sonra kurutucudaki filtreyi temizleyin. n So¤uk su deterjanlar› kullan›n.

Tencereler, f›r›nlar n Yemek piflirirken düdüklü tencere kullan›n. n Yemeklerinizi ocakta piflirin. n Tencerede piflirdi¤iniz yiyecekler kaynama s›cakl›¤›na ulaflt›¤›nda, oca¤› k›s›n. n Piflirmede alt k›sm› düz olan tencere ve tava kullan›n. n Büyük bir ateflin üstüne küçük kap koymay›n. n Yiyeceklerinizi a¤z› aç›k kaplarda piflirmeyin. n Gerekli de¤ilse ön ›s›tma yapmay›n. n Mikrodalga f›r›nlar daha tasarrufludur. n Yiyecekleri küçük parçalara bölerek piflirin veya ›s›t›n. Bu, piflirme sürenizi k›saltacakt›r. n Yemekleri piflirirken çok fazla su kullanmay›n. n Donmufl bir yiyece¤i f›r›nda piflirmeden önce çözülmesini sa¤lay›n. n Tüketece¤iniz miktarda yemek piflirin.

Saç kurutma makineleri n Saçlar›n›z› havlu ile iyice kurulad›ktan sonra saç kurutma makinesi kullan›n. n Saç kurutma makinesi 10 dakikada 60 watt'l›k bir lamban›n 3 saatine eflde¤er elektrik tüketir.


Mumlar Mumlar›n insan psikolojisini etkiledi¤ini söylesek inan›r m›s›n›z?Biçimleri, kokular› ve renkleriyle mumlar sadece bir aksesuar de¤il. ‹flte mumlar ve özellikleri: YEfi‹L MUM: Hareketin ve verimlili¤in sembolü olarak görülüyor ve vücut-beyin enerjisini dengeledi¤i söyleniyor. Do¤a tutkusunu artt›rd›¤› da iddialar aras›nda. MAV‹ MUM: Renk uzmanlar›na göre alg› yeteneklerimizin uyanmas›na ve içsel yeteneklerimizin fark›na varmam›za yard›mc› olan en etkili mum. BEYAZ MUM: Safl›¤›n ve gücün sembolü olarak kabul ediliyor. Ayr›ca birlikte yand›¤› di¤er mumlar›n da etkilerini art›r›yor. Beyaz bir mum duman ç›kar›yorsa, çevredeki negatif düflünce ve etkileri yok etti¤i söyleniyor. E¤er duman bir süre sonra kesiliyorsa, o bölge her çeflit olumsuzluktan ar›nm›fl say›l›yor. S‹YAH MUM: En güçlü ve koruyucu mumlar olarak kabul ediliyor. Pek çok dinde, ayin ve törenlerde siyah mumun kullan›lmas› buna ba¤lan›yor. Uzmanlar, afl›r› kullan›m›n depresyona yol açabilece¤ini iddia ediyor. Bu yüzden önerileri, siyah mumun, beyaz renkli mumlarla bir arada kullan›lmas›. KIRMIZI MUM: Bu yorumu yapmak için asl›nda uzman olmaya hiç gerek yok. K›rm›z› aflk ve romantizmin sembolü oldu¤una göre, k›rm›z› mumlar da ayn› etkiyi yaratacakt›r. Nitekim uzmanlarda ayn› fleyi söylüyor. PEMBE MUM: Sevginin ve baflar›n›n sembolü olarak bak›l›yor. Onurlu, bilinçli ve saf bir hayat›n özellikleri pembe mumlarda topland›¤› söyleniyor

Kap› kolu de¤ifltirirken... Musluklar gibi kap› kollar› da zamanla de¤iflmek ister. Önce, iki tokma¤›n birbirinden ayr›lmas› için anahtar› sokup, çevirin ve çekerek ay›r›n. Eski kilidi ve karfl›l›k aynas›n› vidalar›ndan sökerek kap›dan ç›kart›n. Ard›ndan kap› bofllu¤una kilidin dil k›sm›n› oturtun. Dil k›sm› bas›l› olarak tokmak üzerindeki bölüme sokun. Kap› üstüne oturttu¤unuz dil k›sm›n› bas›l› tutularak; tokmak yuvarla¤›na soktu¤unuz tokma¤› ilgili bölüme iterek monte edin. Aynay› tokmak alt›na geçirerek monte ettikten sonra di¤er tokma¤› ayna üzerine geçirin. Kilit karfl›l›¤›n› kap›n›n karfl›l›k yuvas›na vidalay›n. Kilit ve tokma¤› kap›ya vidalay›n.

Güvelerden kurtulmak için

Güvelerin dolaplar›n›z› istila etmelerini önlemek için, büyükçe bir portakal al›n, üzerine kabu¤u görünmeyecek kadar s›k biçimde karanfil bat›r›n. Bu karanfilli portakal› giyecek dolab›n›za ya da sand›¤›n bir köflesine koyun. Böylece güveleri giyecek dolaplar›n›zdan uzak tutmufl olursunuz.

Pasl› eflyalar Pas, önemsemesek sa¤l›k aç›s›ndan tehlike anlam›na gelir. Pasl› makas, ya da b›çaklar tetanoz habercisidir. Bunun yan›nda pasl› bir makas›n iyi göründü¤ünü kimse söyleyemez. Pas lekesini ç›karmak için en iyi çare gazd›r. Pas olan yeri birkaç defa gaza bat›r›lm›fl bir bezle silin. Sonra da yünlü bir kumafl parças›yla kurulay›n.

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

71


otomobil otomabil

Ailenizin otomobili

308 SW Peugeot’un aile otomobili 308 SW ve Tepee’yi bu say›m›zda sizlere biraz daha yak›ndan tan›taca¤›z. E¤er, siz de bir aile otomobili almak istiyorsan›z Mepa’ya u¤raman›z yeterli... 308 modeli ile orta s›n›f otomobillerin referans› haline gelen Peugeot, bu özelli¤ini 1.68 m2 aç›l›r cam bir tavan sayesinde iç mekanda mükemmel seviyede ayd›nl›k sunan SW Panoramic konsepti ile pekifltiriyor. 308 SW Panoramic genifl iç hacim ve ayd›nl›¤›n yan› s›ra güçlü tasar›m kimli¤i, kalitesi ve ayr›nt›ya verilen büyük özen ile dikkat çekiyor. Bütün bu özellikler geliflmifl yol tutuflu ve güvenlik yetenekleriyle birlefliyor, arac›n kullan›c›lar›n farkl› taleplerine ve yaflam biçimlerine uygun olmas›n› sa¤l›yor. Ayr›ca "emniyet kemerinizi tak›n" uyar›s› fonksiyonunun ikinci s›radaki ç›kar›labilir koltuklarda da modülerlikten hiçbir taviz vermeden kullan›labilmesini sa¤layan "Wifi"

ba¤lant›l› emniyet kemeri alg›lay›c›s› gibi yeniliklerle farkl›lafl›yor. 308 SW Panoramic, Peugeot model ailesinde, hem dinamik tasar›m hem de dinamik yol tutuflu sunan gerçekten modern bir yaflam biçimi otomobiliyle eflanlaml›. Ayn› zamanda kullan›fll›l›¤›, çok yönlülü¤ü, genifl iç alan›, yüksek tafl›ma kapasitesini ve üstün modülerli¤i temsil ediyor ve otomobilin birçok farkl› kullan›c› tipinin taleplerine adapte olmas›na olanak tan›yor. Bu kavram›n son ürünü olan 308 SW Panoramic 44.490 YTL anahtar teslim fiyat ile Mepa Ootomotiv’de sizlerin hizmetine sunuluyor.

Partner Tepee 1997 y›l›nda piyasaya ç›kan ve Karsan taraf›ndan üretimine devam edilen Peugeot Partner, ismini Partner Origin olarak de¤ifltirdi ve bu modelin yan›na bir de Partner Tepee modelini ekledi. B‹pper'in Partner'in pay›n› çalmas› sonucu, 308 platformunda gelifltirilen Partner Tepee, 27 bin 450 YTL'den bafllayan fiyatlarla Türk tüketicisinin be¤enisine sunuldu. Türkiye'de üretilen ve tüm dünyaya ihraç edilen yeni Partner Tepee'yi piyasaya sunduklar›n› söyleyen Peugeot Türkiye Genel Müdürü Jean Pierre Vieux, güncel Partner'in ad›n›n Partner Origin olarak de¤ifl-

72

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

tirildi¤ini, üretimine ve sat›fl›na de devam edildi¤ini belirtti. Vieux, 'Türk pazar›nda her iki araca da yer oldu¤unu düflünüyoruz. Partner Tepee'den bir y›l içinde 15 bin adet satmay› hedefliyoruz" dedi. Baflta tasar›m› ve boyuttan olmak üzere, sahip oldu¤u bir çok yenilikçi özelli¤i, modülerli¤i, ve geniflleyen iç hacmiyle birlikte segmentinin en önemli oyuncusu haline gelen yeni Partner Tepee, binek otomobillere yaklaflan konforu ile de oldukça iddial›. Yeni Partner Tepee’yi, Mepa Otomotiv’de daha yak›ndan görebilir ve sahip olabilirsiniz.


okurlardan

Perde! ‹htimallerin ihtiflam›yla aç›yorum penceremi aralayarak karanl›k yüzleri d›flar›da yalanc› günefl gülümsüyor kimi zaman; kimi zaman a¤l›yor ya¤mur bazen ›s›n›yor içim bazen ürperiyor AÇILIYOR PENCERE DURDURULAMAZ ARTIK AÇILACAK…. AÇILDIKÇA…. AÇILACAK hofl gelecek önce, girenler içeri sonra u¤urlanacak kimileri gidenler gelecek sonra ben gidece¤im gidenlere gelip gitti¤imiz bu yolda sal›nacak umut bir uza¤a bir yak›na ac› çekecek umut s›k›fl›rken can›m›za ac› çekece¤im kim bilir umut s›k›fl›rken can›ma ….sonra kapanacak perde ans›z›n yeni sahneler aranacak;gülecek ve a¤layacak yaln›zl›k boy verecek o anda efil efil saadet okflayacak saçlar›m› bir anne gibi topra¤›n ninnisi yeflertecek çocuk sevinçlerimi bilmediklerimi bilece¤im sonra gözlerim derinlere bakacak bir müddet; derinden bakacak Kirpiklerime s›k›flacak umut Sular tersine akacak Ayk›r›l›klar ça¤›racak sesimi uzaklardan Umulmad›k bir anda yaln›zl›¤›m ve ben düflece¤iz yan yana Bakt›kça ço¤alaca¤›z kendimize ço¤ald›kça sevece¤iz; usanmadan ….sonra yeni bir sahne yeni bir perde ve yeni bir sen olacak suya düflecek suretimiz bir tek cesaretim erimeyecek tuzunda suyun yine ben meydan okuyaca¤›m tüm “okuduklar›ma” sessizli¤imden geçecek en büyük 盤l›klar AÇILDI PENCERE DURDURULAMAZ ARTIK AÇILACAK…. AÇILDIKÇA…. AÇILACAK sen “sen” olacaks›n dilimde; elin de¤ecek elime, geride tek söz kalacak; PERDE!

Bu zamanda zor HER ‹NSANI B‹R MELEK KORUR ÇÜNKÜ HER ‹NSAN B‹R MELEK RUHUNA SAH‹PT‹R UÇMAK GÖKYÜZÜNDE OYNAMAK GÜNEfiLE YUVARLANMAK VE B‹R KUfi G‹B‹ UÇAB‹LMEK HER ‹NSANIN HAYAL‹ ADAM G‹B‹ GÜNAHSIZ KARSILIKSIZ SEVG‹YLE YAfiAMAK ‹STER MELEK OLMAK ZOR ÇÜNKÜ ‹LK ÖNCE ‹NSAN G‹B‹ ‹NSAN OLMAK LAZIM

Maksut PEHL‹VAN

Tiflört kazananlar De¤erli okurlar, ödüllü bulmacam›z› do¤ru çözüp gönderen ve 3 adet tiflört kazanan okurlar›m›z›n isimleri flöyle: 1- Galip TEKTÜRK 2- Atakan YEfi‹L 3- Ayfle ERDO⁄AN

Buket CÖMERT Bu sayfada yay›nlanmas›n› istedi¤iniz fliirlerinizi bize gönderin ADRES: Kartaltepe Mahallesi E-5 üzeri Sefaköy / ‹stanbul e-posta: basin@kucukcekmece.bel.tr


sinema&tiyatro sinama&tiyatro

KÜNYE Tür: Korku Kitamura Yönetmen: Ryuhei er, Clive Senaryo: Jeff Buhl Barker i: Görüntü Yönetmen Jonathan Sela mson, Müzik: Robb Willia Johannes Kobilke , 110 dk. Yap›m: 2008, ABD y Cooper, Oyuncular: Bradle Shields, Leslie Bibb, Brooke r Bart Vinnie Jones, Roge

Dehflet Treni Foto¤rafç› Leon, Metro Kasab› diye adland›r›lan bir seri katilin tüm risklerine ra¤men pefline düfler. Çekti¤i foto¤raflardan yola ç›karak ipuçlar› ar›yordur. Y›llarca metroda kaybolan insanlara ne oldu¤unun gizemini çözmeye çal›flmaktad›r.

Acayip Bir Film Bir grup yirmili yafllardaki genç, bir gece aniden kendilerini bir çok do¤al afetin ortas›nda bulurlar. James Bond, Kurtulufl Günü ve Hancock gibi filmlerle dalga geçen bir parodi olan film, ayn› zamanda Brendan Fraser ve Jason Statham gibi oyuncular› da ti'ye al›yor. Scary Movie serisinin yarat›c›lar›n›n son filmi olan Disaster Movie, e¤lenceli bir seyirlik gibi gözüküyor.

74

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

KÜNYE Tür: Korku Yönetmen: Jason Friedberg Senaryo: Jason Friedberg, AaronSeltzer Görüntü Yönetmeni: Shawn Maurer Müzik: Christopher Lennertz Yap›m: 2008, ABD Oyuncular: Matt Lanter, Vanessa Minnillo, G. Thang, Crista Flanagan

Yapt›¤› araflt›rmalarla, çok geçmeden seri katilin kim oldu¤una ulaflacakt›r. Filmin konusu, korku hikayesi yazar› Clive Barker'›n k›sa hikayesi olan ve ayn› ismi tafl›yan The Midnight Meat Train (1984) adl› eserden esinlenmifltir.


n MUSTAFA AKADA

T‹YATRO

Karmakar›fl›k YAZAN: Ray Cooney YÖNETEN: Emre Törün OYNAYANLAR: Ali Sunal, Volkan Ünal, Zeynep Gülmez, Yasemin Öztürk, Somer Karvan, Deniz Oral, Levent Ünsal, Nurkan Törün, Cans›n Özyosun, Emre Törün.

Don Kiflot Sevimli Dinozor Tatilde KÜNYE

Tür: Komedi-macera Yönetmen: Reinhard Klooss, Holger Tappe Senaryo: Oliver Huzly, Reinhard Klooss, Max Kruse, Sven Severin Yap›m: 2008 Almanya Seslendirenler: Anke Engelke, Oliver Kalkofe, Wigald Boning, Roland Hemmo, Christoph Maria Herbst, Stefan Krause

Sevimli Dinazor Urmel, yaflad›¤› adan›n en popüleridir. Adeta star ilgisi gören Urmel'in adadaki saltanat›, bir profesörün Barnaby ad›ndak› küçük bir panday› adaya getirmesiyle sars›l›r. Barnaby'iyi k›skanan Urmel tekrar eski günlerine dönmek istiyordur ve bir gün tüccar bir adarm Urmel'e tekrar popülerli¤ini kazanma vaadi vererek onu bir e¤lence park›na götürmeyi ikna eder. Asl›nda tüccar›n niyeti kötüdür ve orada Urmel'i zincire vurur. Sevimli dinazoru kurtaracak olan da onun ard›ndan gizlice gemiye binen Barnaby ve arkadafllar›d›r.

Ray Cooney, “Karmakar›fl›k”taki öyküsünün temeline, 80’li y›llarda Thatcher döneminin bir bakan›n› yerlefltirmifltir. ‹flçi Partisi’nin sekreterlerinden biriyle tek gecelik kaçamak yapmak üzere bir otel odas› tutan bakan, burada bir cesetle karfl›lafl›nca içinde ç›k›lmaz duruma gelecek olay örgüsü de ifllemeye bafllar. Bakan, en güvenilir adam› olan özel kalem müdüründen yard›m ister ve ikisi birlikte bu cesedi, kimseye görünmeden ortadan kald›rmaya çal›fl›rlar. Ancak, ceset asl›nda yaln›zca bay›lm›fl biridir ve bir süre sonra ay›larak, o da oyun içindeki yerini al›r.

Bu oyunu belirtilen tarihlerde Cennet Kültür ve Sanat Merkezi’nde ücretsiz izleyebilirsiniz.

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

75


CeBIT&teknoloji

CeBIT’in e-belediyesi

KÜÇÜKÇEKMECE E-BELED‹YE E-BELED‹YE CEPTE K‹OSKLAR WEB S‹TELER‹ KÜÇÜKÇEKMECEM TV KAPALI DEVRE TV YAYINI GEZ‹C‹ ‹NTERNET OTOBÜSÜ GEZ‹C‹ ANAOKULU GÖREN DERG‹ KONUfiAN DERG‹ B‹LG‹ EV‹

Küçük ‹stanbul slogan›n› fliar edinen Küçükçekmece Belediyesi sadece sosyo kültürel de¤il, teknolojik geliflimlerde de iddial›. Cebit Eurasia’da yerini alan Küçükçekmece Belediyesi ilçeye getirdi¤i teknolojik yeniliklerle fuar›n e-belediyesi olarak öne ç›kt›.

76

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

Teknolojideki geliflmeleri takip edip, ilçeye getiren Küçükçekmece Belediyesi, CEBIT Eurasia 2008 fuar›nda da yerini ald›. Biliflim sektörünün zirvesinde di¤er belediyelerle birlikte kendini gösteren Küçükçekmece Belediyesi’nin stand› ünlü konuklar› a¤›rlad›. Fuar›n ilk gününde ev sahibi Aziz Yeniay’›n konu¤u ‹stanbul Büyükflehir Belediye Baflkan› Kadir Topbafl’t›. ‹BB Baflkan› Topbafl

ile belediye stand› içinde mini golf oynayan Baflkan Yeniay, oyunun ard›ndan ilçedeki teknolojik geliflimler hakk›nda Baflkan Topbafl’› bilgilendirdi. “Küçük ‹stanbul” slogan›yla yap›lan at›l›mlar› simgelefltiren Küçükçekmece Belediyesi, teknolojik altyap› tesis etmede de hat›r› say›l›r baflar›lar elde etti. Ça¤›n gereklerine uygun yönetim anlay›fl›n›, teknolojik geliflmelerle de


Fuar s›ras›nda Küçükçekmece Belediyesi’nin stand› büyük ilgi gördü. Belediye Baflkan›m›z Aziz Yeniay, fuar› gezen Ulaflt›rma Bakan› Binali Y›ld›r›m ile sohbet etti. ‹stanbul Büyükflehir Belediye Baflkan›m›z Kadir Topbafl da stand›m›za gelerek herkesi tebrik etti.

destekleyerek yoluna devam eden Küçükçekmece Belediyesi, e-belediyecilik faaliyetlerini sergiledi¤i stand›yla fuar› gezen ziyaretçilerin büyük ilgisini çekti. Stand› ziyaret eden vatandafllar, Küçükçekmece Belediyesi’nin e-belediye uygulamas›n› ücretsiz olarak cep telefonlar›na yükleme imkân› bile buldular. Ayr›ca ziyaretçilere mouse-pad ve çam fidan› da¤›t›ld›. Standa kurulan mini golf parkurunda baflar›l› olan kat›l›mc›lara ise

USB bellek hediye edildi. Herkes diledi¤i kadar mini golf oynayabildi. Stand›n ev sahibi olan Küçükçekmece Belediye Baflkan› Aziz Yeniay “Küçükçekmece’nin sadece kültürel de¤il, bilimsel ve teknolojik tüm geliflmelerden en müspet flekilde yararlanaca¤›n› hat›rlatt›” ve devam eden çal›flmalar hakk›nda bilgiler verdi. Fuar› gezen kat›l›mc›lar›n yo¤un ilgi ve sorular›yla karfl›laflan Yeniay, ayr›ca ilçede kurulacak k›osk sistemini

de yak›ndan inceledi. Büyüklük aç›s›ndan dünya s›ralamas›nda yedinci, Avrasya çap›nda ise birinci olan CeBIT Eurasia Biliflim Fuar›n› befl günde yetmifl ülkeden 159 bin 302 kifli ziyaret etti. 1888 yerli ve yabanc› bas›n mensubu fuar› takip etti. 21 ülke fuara kat›ld›. 971 firma fuarda yeni ürünlerini sergiledi. 2 milyar dolar ticaret hacmi yaratmas› beklenen fuar için bir sonraki tarih 611 Ekim 2009.

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

77


internet www.kucukcekmecebilgievleri.com

Sanal ortam gerçek bilgi Küçükçekmece Belediyesi Cennet Kültür Merkezi’nde ve Halkal›’da oluflturdu¤u Bilgi Evleri ile 716 yafl kufla¤›n›n ders sonras› e¤itimlerine destek oluyor. Bilgi evlerinde, ‹stanbul gezileri, kütüphane ve internet hizmetleri ile bilgisayar, satranç, yabanc› dil kulüpleriyle ö¤rencilerin okuldan sonraki u¤rak yeri. Bilgi evleri ayr›ca ö¤rencilerin sosyalleflmesi, grup içindeki davran›fllar›n›n gelifltirilmesi noktas›nda da destek oluyor. Bilgi Evleri’ndeki kurslar ve etkinliklerden haberdar olmak için bilgi evlerinin kurumsal sitenizi incelemeniz yeterli.

www.kucukcekmecerehber.com

‹lçede ne var, ne yok ‹smi küçük olsa da Anadolu’da pek çok il nüfusundan fazla bir nüfusa sahip Küçükçekmece hakk›nda her fley bu sitede. ‹ster kategorilere göre isterseniz firmalara göre arama yapabilir ve istedi¤iniz her bilgiye buradan ulaflabilirsiniz. Ücretsiz seri ilanlar›n da yay›nland›¤› siteye üyelik çok kolay. ‹lçe hakk›nda bilmek istedikleriniz, ilçede günlük hayat ve etkinliklerin hepsi burada.

78

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

www.istanbul.net.tr

‹stanbul’da ne var, ne yok Mevsim yazdan sonbahara döndü¤ü bu vakitler, biraz daha havalar›n so¤udu¤u vakitler. ‹flte tam da bu vakitlerde, tiyatro, sinema, müzikal gibi etkinlikler için vakit ay›rma dönemi. Bir gün boyunca ‹stanbul’da neler oluyor, hangi sinemada ne oynuyor, hangi tiyatroda hangi oyun var? Konser, tiyatro, gezi, seminer, yeme-içme, ulafl›m ve di¤er tüm haberler için bu site tam size göre.

www.gezegenimiz.com

Gezegenden haberler Yaflad›¤›m›z gezegen, ülke, toprak hakk›nda ne kadar bilgimiz var? Bilgisi olan varsa da bu siteye mutlaka girmeli. Mesela Avrupa’n›n en kurak 10 kentinin 6’s›n›n Türkiye’de oldu¤unu yazan site buras›. Ya Marmara’ya at›klar›n› ak›tan ülkeler kim? Deprem, ekoloji, fosil yak›tlar, nükleer, orman, yeflil alan, erozyon, yanarda¤ ve daha yüzlerce konu. Daha yeflil bir gezegen için www.gezegenimiz.com.


CeBIT’ten yans›malar Robot T‹TAN Türk Telekom stand›n›n en dikkat çekici unsurlar›ndan biri, 2 metrelik boyuyla dev robot “Titan”. Türk Telekom, CeBIT Biliflim Eurasia 2008 fuar›nda yer alan dev stand›nda düzenledi¤i ilginç etkinliklerle fuara ayr› bir renk katt›. 4 bin 550 metrekare alana sahip Türk Telekom stand›n›n en dikkat çekici unsurlar›ndan biri, 2 metrelik boyuyla dev robot “Titan” oldu.

Dijital kuklac›l›k ve koreografik tiyatro flovunun bir kombinasyonu olan Titan, alt› y›ll›k bir haz›rl›¤›n ürünü. ‹ngiltere menfleli robot gösterisi Titan, her gün belirli saatler aras›nda fuarda flovunu sergiledi. Titan, stant alan›nda izleyicilere flark›lar söylerken, kendisinden beklenmeyen cüssesiyle dans etti ve etraf›nda çok say›da insan› toplamay› baflard›.

Su geçirmez dizüstü Cebit Biliflim Eurasia 2008’in belki de en büyük yeniliklerinden biri Lenovo’nun su geçirmeyen diz üstü bilgisayar› oldu. Lenovo Thinkpad diz üstü bilgisayarlar, ofiste veya evde çal›fl›rken üzerine dökülen su ve benzeri maddeleri klavyesindeki özel kanallar sayesinde tahliye ediyor ve çal›flma sisteminde herhangi bir ar›za meydana gelmiyor. Tüm dünyada sa¤lam, k›r›lmaz ve su geçirmez bilgisayarlar üretmesiyle tan›nan Lenovo ayn› zamanda görsel aç›dan da en ince diz üstü bilgisayarlar› üretiyor.

‹laç takip sistemiyle güvenli ilaç Cebit 2008 sa¤l›k alan›ndaki yeniliklerle öne ç›kt›. Yeni gelifltirilen ‹laç Takip Sistemiyle, ilaç sahtecili¤i baflta olmak üzere, ilaç sanayi ile ilgili pek çok eksiklik giderilmifl olacak. ‹laç takip sistemi için gelifltirilen bu cihazlar, sahte ilaçlar›n ülkemizde yer almas›n› engelleyece¤i gibi, sahte küpürün önüne de geçecek.

Kaybolma, adres sorma dönemi sona eriyor Bir noktadan di¤er noktaya en k›sa ve en güvenli flekilde gitmek anlam›na gelen navigasyon, art›k adres bulma cihazlar›n›n da ad›. Cebit’tekien önemli yeniliklerden olan Navigasyon cihazlar›n› üreten Next&Next Star, Türkiye’de 71 ili, ilçeleriyle, sokak sokak bu cihazlara yükledi. Ayn› zamanda harita deste¤i de sunan cihaz›n di¤er baz› özellikleri ise dikkat çekici. Hastane, restoran, nöbetçi eczane bildirme, tünellerde ve kapal› yerlerde kolay adres bulma özelli¤i, h›z limitini afl›nca uyarma özelli¤i, MP3 çalar gibi özellikler de navigasyon cihazlar›n›n di¤er özelli¤i. Sadece arabada de¤il, s›rt çantas›nda bile kolayca tafl›nabilen cihaz›n fiyat› 600 YTL’den bafll›yor.

Kalp krizine teknolojik çözüm Cebit sadece teknolojiye yenilik getirmedi. Sa¤l›k alan›ndaki yeniliklerde de Cebit’te yerini ald›. CardiAid adl› flok cihaz› ile kalp krizleri ve floklar›na ayn› anda müdahale edilebilecek. Kalp krizi ya da spazm› geçiren hastan›n yan›nda e¤er ona acil müdahale edecek bir sa¤l›k görevlisi varsa bu cihaz o hastay› yaflama döndürebilecek. Onun için cihaz›n ad›m ad›m komutlar›n› takip etmek yeterli. Kalp krizi esnas›nda, cihaz kriz geçiren hastan›n gö¤üs bölgesine konuluyor. Komutlara göre, hastaya gerekli elektro floku veriyor. Hastan›n kalbi çal›flm›yorsa cihaz flok uygulamas› yaparken suni solunum yap›lmas› yönünde sesli uyar›da bulunuyor. Bunun için doktora gerek yok.

KÜÇÜKÇEKMECE’DE HAYAT

79


bulmaca

BULMACAYI DO⁄RU DOLDURUP GÖNDEREN ‹LK 3 K‹fi‹YE LOTTO’DAN T‹fiÖRT

ADRES: Küçükçekmece Belediyesi Kartaltepe Mahallesi E-5 üzeri Sefaköy / ‹stanbul


Sena’n›n müzi¤i... Bugün Küçük ‹stanbul’da, yar›n tüm dünyada...

Avrupa Baflkenti’nin Kültür ‹lçesi’nde, yar›n›n sanatç›lar›n› yetifltiriyoruz.

Sena ÇEL‹K / CKSM Mezuniyet Töreni Gösterisinden

AVRUPA BAfiKENT‹’N‹N KÜLTÜR ‹LÇES‹...

www.kucukistanbul.org



Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.