"Tarih Tezi" Işığında - Allah, Peygamber, Kitap

Page 181

25- "O (Nuh), kendisinde delilik bulunan bir adamdır, başka bir şey değildir. Hele bir süre onu gözetleyin." Her peygamberin veya modern gerçek liderin başına gelen buna benzer boğucu kuşatımlardır. Onlardan ders almak ve çağının sorunlarını aşmak insanlık tarihi ölçüsünde gidişi bilmek ile olur. Muhammed bunu tam bilince çıkaramasa da kuvvetle seziyordu. Tevrat ve incili sürekli okuyamadığı belliydi. Çünkü okuma - yazma bilenler parmakla gösterilebilecek kadar azdı. Hicaz medeniyete henüz çözülüyordu. Muhammed keşiş "Rahip Buheyra"lardan, daha çocuk yaşta en eski en büyük medeniyetlerin; Babilin, Mısır'ın, Acem'in, Bizans'ın, Yemen ve Habeş'ın bütün sırlarını yükseliş ve çöküşlerle dolu iç yüzlerini öğrenmeye başlamış; belki de onların destanlarını ezberlemiş, henüz hafızasına kazımıştı; kanına karıştırmıştı. Çünkü tarihe henüz yeni giriş yapıyordu, geçmiş tarihten ibret alarak uzun ömürlü olmanın yollarını bütün hücreleriyle aramak zorundaydı. Kur'an'da Semit gelereklerinden, Sümer'den intikal etmiş bütün gelenekler hep önlerinde beliren büyük tarihsel devrim teori-pratiği için ibretle beyinlere kazınıp hazmedilmiştir: 30- "Gerçi biz (onları) imtihan etmiş olduk ama bu olayda (Nuh Tufanı ve benzerlerinde) nice ibretler vardır."

İslamiyet, bu yüzden, o ibretlere: en eski medeniyet ve tarihsel devrim derslerine; tanrısallaşmış - peygamberleşmiş önderlerin ibretlerine dayandığı, onları kendi kişiliğinde sentezlediği için kutsallar Kutsalı oldu. Aynı şey modern tarih ve önderlikler için de geçerlidir; insanlık tarihi en küçük boşluğa meydan vermeksizin bilince çıkarabilen önderlikler ve toplumlar daha az sancılı ve geri dönüşü olmayan kalıcı rejimler kurabilecek ve geliştirebileceklerdir. Bu yüzden Allah ve Peygamberi o güne dek görülmemiş hassasiyet ve dikkatle hemen her surede ve hatta ayette o dersleri anar ve hatırlatır. Mümin suresi de Nuh'u ve diğerlerini bıkmayacak sıkılmayacak taze hassasiyetiyle anar ve dersini alır: efsanelere de uydurma, gözüyle değil gerçeklik olarak bakar: 44- "Sonra biz, elçilerimizi ardı ardına gönderdik. Hangi ümmette elçisi geldiyse onlar onu yalandılar, biz de onları birbiri ardınca devirdik ve hepsini birer efsane yaptık inanmayan kavim uzak dursun." Muhammed daha Mekke devrindeyken; peygamberliğinin ilk zamanlarında bile cennet cehenem sistemini kuracağı medeniyetin uzun ömürlü olması pratik amacına oturtmuştur. Komün geleneklerini, toplumcu - paylaşımcı - eşitlikçi, hoşgörülü - bilimci - üretici, yenilikçi... olanlar güçleri sınıfları ölçüsünde cennetliktiler. Bunlara karşı çıkanlar ve medeniyetlerini bunlar üzerine bina edecek olanlar tıpkı paraya - pula tapan ve yozlaşan eski medeniyetler gibi Allah'ın gazabına: tarihsel devrim tufanlarına uğrayacak ve yok olacaklardır. Bununla da kalmayıp cehenem'in aşamalarında kötülük hiyerarşi ve sınıflarına zümrelerine göre yanacaklardır. Ve bu tarihsel görevini: medeniyete geçişin uzun ömürlü olması için gereken yenilikçi toplumculuğu o kadar derinden - sürekli olabilecek hassasiyette kavramıştır ki bir an bile olsun bunu unutmaz; unutmamak ve yaygınlaştırmak - kökleştirmek için başta kendisine ve çevre181


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.