188 ENDEL TULVING KISACA YAKLAŞIM
Olaysal bellek uzun süreli bellekte depolanan olaylar ve deneyimlerden oluşur.
Bellek çalışmaları
ÖNCE 1878 Hermann Ebbinghaus, insan belleğinin ilk bilimsel çalışmasını yapar. 1927 Bluma Zeigarnik, müdahale edilen işlerin edilmeyenlere göre daha iyi
Uzun dönem hafızamızın gerçekler ve bilgileri depoladığı anlamsal bellekten ayrıdır.
Deneyimlerimizin anıları belli zaman ve yerlerle birle ştirilmiştir ve bu ipuçlarıyla tetiklenebilirler.
hatırlandığını tanımlar.
1960'lar Jerome Bruner, organizasyon ve sınıflandırmanın önemini vurgu1ar. öğrenme sürecinde
SONRA 1979 Elizabeth Loftus. Görgü
göre belli bir şarkı ya da koku gibi bağlan tılı duyumsal da geçmiş olayların tam anılarını hatırlamamıza yardım cı
Görünüşe ipuçları
olmaktadır.
Tanığı İfadeleri kitabında
bellek bozulmalarını inceler
1981 Gardan H. Bower, olaylarla hafızadaki anılar arasındaki bağlantıyı kurar.
Sadece insanlar, deneyimlerini bu şekilde yansıtmak üzere "zam anda geriye yolculuk" yapabilirler ..
2001 Daniel Schacter, Belleğin Yedi Günahı: Zihin Nasıl Unutur ve Hatırlar?'ı yayımlar.
. .•ll&Dkl zamanın oku çember çizermlf gibi.
ellek, felsefeyle psikoloji ara sında köprü durumundaki bilinç kavramıyla yakından ilgili olduğu için psikologların 19. yüzyı ldaki ilk araştırma alanlarından biri olmuştur. Özellikle Hermann Ebbinghaus, araştırmalarının büyük bölümünü hafıza ve öğrenme ile ilgili bilimsel araştırmalara ayırmıştır. Ancak bir sonraki nesilde psikologlar ilgilerini davranı şçı öğrenme araştırmalarına çevirmişlerdir ve
B
araştırmalarının odağına hafıza
yerine
"koş ulla ndırm a"yı
yerleş tirmişlerdi r. Bluma Zeigarnik ve Frederic Bartlett'in 1920'ler ve 30'larda yaptıkları tek tük çalışmalar dışında, II. Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkan "bilişsel devrim"e kadar hafıza, büyük ölçüde ihmal edilmiş bir konu olmuştur. Bilişsel psikologlar beyni bir bilgi işlemci olarak incelemeye b;ışJ;ımışlar. bu da anıların saklanması için bir model oluşturmuştur: Bu, bazı unsurların kısa süreli bellekten ya da çalışa n bellekten uzun süreli belleğe geçtiği bir işlem gibi gör ülmüş tür.
Ende! Tulving 1957'de doktorabellek bir kez daha merkezi bir çalışma alanı sını tamamladığında
olmuştur. Olanakların yetersizliği
nedeniyle görsel alg ı çalışmalarını bırakmak zorunda kalan Tulving dikkatini hafızaya çevirmiştir. Kaynak eksikliği de konuya yaklaşı mın ı şekillendirmiştir; bellek deneyleri tasarlamak için bir kalem, biraz kağıt ve bir dizi fiş yeterli olmaktadır.
Serbest hatırlama ilerledikçe konu daha çok şey öğrenen
Çalışmaları hakkında