Ş IZOID G Ö R Ü N G Ü 1 2 1 8 ( 1 ) B u incelemelerde hastaların iyileşme y a da iyileşmeme güdü leri hiçbir biçimde hesaba katılmaz. Yalnızca nesnel verilere uygula nabilen testlerde öznel veriler tamamen göz ardı edilir. B irçok hasta, tedaviyi onaylamayan yakınlarının karşı çıkması ya da anne babası nın ve arkadaşlarının arkasından konuştuğunu düşündüğü için teda viyle bağlantılı olarak suçluluk duyar ve iyileşmek için bile olsa bu nu yapmaması gerektiğini düşünür. Bu suçluluk duygusu, Freud'un "Ben ve İd"de işaret ettiği gibi, bilinçdışı olduğunda daha da ciddi ve engelleyicidir. Bu gibi sorunların çözümü de psikoterapinin bir par çasıdır, ama her zaman bu konuda başarı elde edilemeyebilir. Saldır gan ve her zaman başkalarını denetlemek ya da ne pahasına olursa ol sun bağımsız olmak isteyen bazı hastalar psikoterapiyi kabul etmek te son derece zorlanmaktadırlar. Bu hastalar, hasta kalma pahasına bi le olsa, her zaman gizliden gizliye terapistlerini engellemek ve yen mek isterler. Yardımı kabul etmek onlar için "teslim olmak" gibidir ve çocukluklarında otoriter bir anne ya da babaya sistematik olarak "teslim olmak" zorunda kalmışlarsa, bunu başka birisine karşı tekrar lamak en az isteyecekleri şey olacaktır. Başka bazı hastalarda ise ra dikal psikanalizde karşılaşmak zorunda kalacakları coşkusal altüst oluş gerçek bir dehşet yaratır; bu hastaların bünyesel olarak gerginlik ve kaygıya dayanma kapasiteleri belki de yetersizdir. Bazen bir has tanın çevresindeki insanlar öylesine engelleyicilerdir ki, hastalıktan daha iyi bir seçenek bırakmazlar. Bu hastaları iyileşmeye teşvik ede cek hiçbir gerçek neden yoktur. Örneğin, duyarlı ve zarif bir kadın hasta, önemli nedenlerden ötürü son derece anlayışsız ve kaba bir adam olan eşinden ayrılamıyordu ve eşiyle birlikte kalacaksa tek ko runma yolu hastalıktı. Bu sayede en azından bir doktorla temas için de oluyor, bu durum eşinin davranışlarını bir parça frenlemesini sağ lıyordu. Başka bazı hastalar ise kendileri istedikleri için değil, başka birisi, bir doktor ya da yakınları salık verdiği için psikoterapiye baş larlar ve geldiklerinde psikoterapinin aslında ne olduğunu bilmezler. Bunu anlamaya başladıklarında yanıt verebilir ya da vermeyebilirler. Temelde yatan bir direnç yumuşamayabilir. (2) İstatistiksel incelemelerde bu şizoid kişilik incelemesi boyun ca dikkatimizi yönelttiğimiz temel bir faktörün hesaba katılması ta mamen olanaksızdır. Duyduğu gereksinime karşın tüm gerçek kişisel ilişkilerin dışında kalma ve elinden geldiğince içinde hiçbir duygu nun oluşmasına izin vermeme gibi temel bir yaşam stratej isi güdecek