jewellery magazine

Page 1

JEWELLRY

EKİM

EKİM 2013

İstanbul Jewellery Show 37. kez kapılarını açıyor Mücevher ihracatçıları kümeleniyor

el emeği göz nuru



HABERLER

JEWELLERY MAGAZINE 1




Pırlantanın büyüsünde ON MÜCEVHERAT MÜCEVHER SATIN ALMAK KOLAY DEĞİLDİR. PIRLANTA SATIN ALMAK KENDİNİ ŞIMARTMAK HAYATA DEĞER KATMAKTIR. BU TEMAYLA YOLA ÇIKAN ON MÜCEVHERAT ESTETIĞI YANSITTIĞI ÜRÜNLERİNİ HAYATA SUNUYOR. KADININ ESTETİĞİ VE ÇEKİCİLİĞİNİ MÜCEVHERE YANSITIYOR. KESKİN HATLAR ESTETİK ÇİZGİ İLE MÜCEVHERDE BÜTÜNLEŞİYOR.

P

ırlanta yaşamın kendisidir. Hayatın özel anlarını taşır içinde... Aşk, sevgi, bağlılık gibi. Mücevher satın almak kolay değildir. Pırlanta satın almak kendini şımartmak, hayata değer katmaktır. Bu temayla yola çıkan ON MÜCEVHERAT estetiği yansıttığı ürünlerini hayata sunuyor. Kadının estetiği ve çekiciliğini mücevhere yansı yansıtıyor. Keskin hatlar estetik çizgi ile mücev mücevherde bütünleşiyor. Modern ve estetik detayların yansımasını yakalamak ve günün modasını görmek için sizleri İSTANBUL JEWELLERY SHOW 1F12 - 22 / 1G11-21 de bekliyoruz.

16

S.YAZI IŞLERİ MÜDÜRÜ/ NEWS EDİTOR Volkan GÜNDOĞ volkanday@windowslive.com Eğitim Danışmanı/ Education Consulting Murat NİŞ Yayın Kurulu/ Publishing Commitere Ercan ŞEN Murat NİŞ Pelin DEMİRTAŞ Sinan ÇALIŞKAN Editör/ Editor Melis KESECİ Grafik Tasarım Müjgan EROĞLU Hukuk Danışmanı/ Proctor Av. Yalçın KIRAY Adana Temsilcisi Sayım ÖZSELİMOĞLU BASKI PORTAKAL BASIM Huzur Mh. Tomucuk Sk. No:5/1 4.Levent-Şişli/İstanbul Adres Peykhane Sk.Ünlütürk İşhanı No:44/4 Çemberlitaş-İstanbul Tel: +90 212 458 66 01 wwww.jewellerymagazine.net jewellerymagazine@hotmail.com Dergideki haber ve ilanlar hiç bir şekilde kullanılamaz

HABERLER

İÇİNDEKİLER

Imtiyaz Sahibi/ Concessioaire MELTEM GÜNDOĞ m-gundog@hotmail.com

16

JEWELLERY MAGAZINE

8

PIAGET ROSE KOLEKSİYONU

MÜCEVHER FİRMASI PİAGET’İN ‘’PİAGET ROSE” KOLEKSİYONUNUN YÜZÜ OLAN ÜNLÜ MANKEN BAR REFAELİ, MARKANIN 2013 KOLEKSİYONU İÇİN BİRBİRİNDEN ŞIK MÜCEVHERLER İLE KAMERA KARŞISINA GEÇTİ.

Y

ves Piaget Rose’un 30. yıldönümü vesilesiyle 2012 yılında piyasaya sürülen “The Piaget Rose “ koleksiyonu, altın ve elmas buketleri süsleyen hoş renkleri ve ultra feminen modelleriyle 2013 yılında daha da zenginleşti. Pembe turmalin ve opaller, Piaget Rose’un dantel yapraklarına neşeli ve çiçeksi dokunuşlar ekledi. Markanın kurucusu Yves Piaget’in hayatının ve evinin önemli bir parçası olan güller; otantik esinlenmelerle kendisinin saat ve mücevher koleksiyonlarına ilham veriyor. Güllerin çocukluğunu

38

38

anımsattığını belirten Yves Piaget, 1960 yılından itibaren saat ve mücevher kreasyonlarını altın yapraklı elmas setlerle süslemeye başladı.

PIAGET ROSE COLLECTION Yontulmuş, oyma, dantel işlemeli gül gibi ürünler olan koleksiyon, tutkunun pembe ve aşkın pastel renkli gülünü ağırlıyor. Yumuşak tonlarda parlak pembe turmalin ve opal ile süslenmiş koleksiyon enerji ve çekicilik ile parlıyor. Çiçeklerin kraliçesi olan Piaget; çarpıcı, göz alıcı, çocuksu özellikleriyle dişiliğin pek çok yönünü temsil ediyor.

JEWELLERY MAGAZINE

KENDİLERİNE ÖZGÜ TASARIM ANLAYIŞINI FARKLI RENK VE MALZEMELERLE GELİŞTİREREK ÜRETMEYE DEVAM EDEN ELA CİNDORUK VE NAZAN PAK’IN YENİ TASARIMLARI, EKİM 2013’TEN İTİBAREN ELACİNDORUKNAZANPAK MÜCEVHER GALERİSİ’NDE GÖRÜLEBİLECEK.

HABERLER

Ela Cindoruk ve Nazan Pak’tan

HABERLER

2

0 yılı aşan tecrübeleriyle çağdaş mücevherin Türkiye’deki öncü isimlerinden Ela Cindoruk ve Nazan Pak yeni tasarımlarını sevenlerinin beğenisine sunuyor. “Az çoktur” felsefesi ile yarattıkları mücevherlerini, 1993 yılından bu yana, Atiye Sokak’ta yer alan Elacindoruknazanpak Mücevher Galerisi’nde sergileyen ikilinin, geçmişten bugüne korudukları çizgilerini modernize ederek hazırladıkları yeni tasarımları Ekim 2013 itibarı ile görülebilecek.

MÜCEVHERLER RENKLENDİ Farklı malzeme ve teknikler kullanarak, çizgilerini güncel bakış açılarıyla yorumlayan Ela Cindoruk ve Nazan Pak’ın son tasarımlarında altın, gümüş, mine, değerli ve yarı değerli taşların yanısıra titanyum, niyobyum, kâğıt, epoksi gibi malzemeler de göze çarpıyor.

52

JEWELLERY MAGAZINE

KENDİLERİNE ÖZGÜ TASARIM ANLAYIŞLARIYLA ELA CİNDORUK VE NAZAN PAK

JEWELLERY MAGAZINE

Hakkında:

Endüstri ürünleri tasarımı alanındaki eğitimleri ardından elle çalışmayı ve üretmeyi tercih etmeleri sebebiyle mücevher tasarımına yönelen Ela Cindoruk ve Nazan Pak, 1989 yılında atölyelerini açmış, 1993 yılında da, kendi tasarım ve koleksiyonlarını sergilemek üzere ElacindoruknazanpakMücevher Galerisini kurmuşlardır. 2013 Elle Stil Ödülleri’nde de yılın mücevher tasarımcısı seçilen ikili, özel koleksiyon tasarımları ve tasarım danışmanlığı da yapan ikilinin mücevherlerini Türkiye dışında; ABD, Avusturya, Almanya, Fransa ve İtalya’da çağdaş mücevher galerilerinde ve müze mağazalarında bulabilirsiniz.

JEWELLERY MAGAZINE 5 3

52


KARAKAŞ ATLANTİS TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK ALTIN VE MÜCEVHERAT MARKALARINDAN KARAKAŞ ATLANTİS, TÜRKİYE’DE KUYUMCULUK SEKTÖRÜNDE EN KARLI 1. ŞİRKET OLDU. EGE SANAYI BÖLGESI ODASI (EBSO)’NIN LİSTESİNDE 2011 YILINDA 23. SIRADA YER ALAN MARKA, AYNI LİSTEDE 2012 YILINDA EGE’NİN EN BÜYÜK 12. FİRMASI OLDU. AYRICA FORTUNE 500’DE 254. SIRADA YER ALAN KARAKAŞ ATLANTİS, AYNI SIRALAMADA İHRACATINI EN ÇOK ARTIRAN 6. ŞİRKET OLDU.

TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK ALTIN VE MÜCEVHERAT MARKALARINDAN KARAKAŞ ATLANTİS, TÜRKİYE’DE KUYUMCULUK SEKTÖRÜNDE EN KARLI 1. ŞİRKET OLDU. EGE SANAYİ BÖLGESİ ODASI (EBSO)’NIN LİSTESİNDE 2011 YILINDA 23. SIRADA YER ALAN MARKA, AYNI LİSTEDE 2012 YILINDA EGE’NİN EN BÜYÜK 12. FİRMASI OLDU. AYRICA FORTUNE 500’DE 254. SIRADA YER ALAN KARAKAŞ ATLANTİS, AYNI SIRALAMADA İHRACATINI EN ÇOK ARTIRAN 6. ŞİRKET OLDU.

80

80

Kuyum Camiasının Haliç’teki Yeni “Mekanı”

H

1 0 8 JEWELLERY MAGAZINE

çekleştiren Ömer Sezer; 3 katlı ve 180 m2 genişliğindeki kafesinde, başta üniversite öğrencileri, akademisyenler, turistler ve kuyum camiasının önde gelen isimlerini ağırlıyor. Yaklaşık 5 yıldır aynı isim ve adreste hizmet veren “Mekan Cafe” şimdi Ömer Sezer ile kuyum camiasını da buluşturan özel bir adres olacak. Nargile, Közde Türk Kahvesi, her türlü yemek çeşidinin, çok farklı kahve ve pasta lezzetlerinin bulunduğu “Mekan Cafe”, gündüz bir başka gece ise bir başka güzel manzarasıyla insanın ruhuna huzur veren bir konumda. Yüksek hijyen eşliğinde, Türk mutfağının

birbirinden leziz yemeklerini misafirlerine sunduklarını ve özellikle nargile, Türk Kahvesi tutkunlarını mekana beklediklerini belirten Ömer Sezer; “Böylesi güzel bir ortamda, Haliç’in eşsiz manzarası eşliğinde kuyum camiamızın değerli üyelerini ağırlamayı arzu ediyoruz. Burası firmalarımızın özellikle yabancı konuklarını rahatlıkla getirebilecekleri ve en iyi şekilde ağırlayabilecekleri kendi mekânlarıdır” dedi. Kuyum sektöründen gelenlere çeşitli avantajlar da sunacaklarını sözlerine ekleyen Sezer; “Mekan Cafe”nin yüksek kalitesiyle hizmete hazır olduğunu ifade etti.

JEWELLERY MAGAZINE 1 0 9

HABERLER

Yenilenme Zamanı

Cildinizi Sonbahara Thann İle Hazırlayın THANN’IN BİRBİRİNDEN ÖZEL KOLEKSİYONLARI İLE CİLDİNİZ SONBAHARDA DA IŞILDAMAYA DEVAM EDİYOR

D

oğal terapiyi modern dermotoloji bilimi ile birleştirerek kapsamlı bir bakım deneyimi sunan Uzakdoğu’nun bir numaralı cilt bakım markası THANN sonbahara özel olarak seçtiği koleksiyonları ile cildinizin savunma mekanizmasını güçlendirerek mevsim değişikliğinin etkilerini en aza indiriyor ve yazın güneşin etkisiyle yıpranan cildiniz için komple bakım sunuyor. Böylece cildiniz sonbaharda da sağlıklı, taze ve bakımlı görünmeye devam ediyor.

THANN Rice Collection Yulaf Özlü Yüz Peelingi; cildi etkin bir şekilde temizleyen THANN Yulaf Özlü Yüz Peelingi; yulaf içeriği ve pirinç özü sayesinde cildi en iyi şekilde besliyor. Ebegümeci, içerdiği A,B ve C vitamini sayesinde cildi derinlemesine nemlendiriyor ve güçlenmesine yardımcı oluyor. Asya’da üç bin yıldır bilinen doku bozuklularının azalmasına yardımcı olan “gotu kola” bitkisi ise cilt üzerinde sakinleştirici etki yaratıyor. THANN Rice Collection Detoks Etkili Kil Maskesi; doğal kil bileşimleri sayesinde toksinleri en iyi şekilde yok eden bu kil maskesi gözeneklere yerleşmiş kirleri temizliyor ve cildi yeniliyor. İçeriğinde bulunan salatalık ve gül özleri cildi yumuşatırken, pirinç özü sayesinde ise cildin beslenmesine yardımcı oluyor.

THANN Aromatic Wood Aromaterapi Vücut Peelingi; içerdiği pirinç özü, deniz tuzu ve bitki özleri sayesinde ölü deriyi temizleyerek cildi derinlemesine nemlendiriyor. Portakal yağının içerisinde bulunan AHA cildi arındırıyor, muskat yağı ise stresi azaltmaya yardımcı oluyor.

116

THANN Shiso Özlü Kakaolı Vücut Yağı; içerdiği meyan kökü, kakao yağı ve Shiso

116

JEWELLERY MAGAZINE

Fortune 500 sıralamasında yer alan ve 2011 sıralamasında 325. olan Karakaş Atlantis, Türkiye geneli ilk 500 sanayi kuruluşu içerisinde 2012 yılında 254. sırada yer aldı. Türkiye’de ihracatını en çok artıran 500 şirket arasında 2011 yılında 50. sırada yer alan Karakaş Atlantis, 2012 yılında 6. sıraya yükselerek ihracattaki başarısını gözler önüne sermiş oldu.

SATIŞLARINI EN ÇOK ARTIRAN 34. ŞİRKET KARAKAŞ ATLANTİS

JEWELLERY MAGAZINE

HABERLER

HABERLER

aliç’te yer alan Kadir Has Üniversitesi’nin hemen yanı başında yer alan ve kıyıya sıfır konumuyla mükemmel bir Haliç manzarası sunan “Mekan Cafe” geçtiğimiz günlerde hizmete girdi. Kuyum sektöründe, ürünün vitrine girmeden önce uğradığı son üretim aşaması olan cila alanında yıllarca başarılı çalışmalar ortaya koyan Hakkı Sezer Ustanın oğlu Ömer Sezer, “Mekan Cafe” ile hizmet sektörüne de adım atmış oldu. Sürekli nargile kafelere giden ve benzer bir kafeyi işleten arkadaşının teşviki ile bu alanda yatırım ger-

KARAKAŞ ATLANTİS, TÜRKİYE’DE İHRACATINI EN ÇOK ARTIRAN 6. ŞİRKET OLDU

Fortune 500 sıralamasında 2011 yılında Türkiye’de satışlarını en çok artıran 50. şirket seçilen Karakaş Atlantis, 2012 yılında Türkiye’de satışlarını en çok artıran 34. şirket oldu.

MUHTEŞEM MANZARALI “MEKAN” CAFE

GEÇMİŞİ 1988 YILINA KADAR GİDEN SEKTÖRÜN KÖKLÜ CİLA ATÖLYELERİNDEN BİRİ OLAN SEZER CİLA’NIN VELİAHTI ÖMER SEZER; HALİÇ’İN KIYISINDA AÇTIĞI MUHTEŞEM MANZARALI “MEKAN CAFE” İSİMLİ İŞLETMESİ İLE KUYUM CAMİASININ SOSYALLEŞEBİLECEĞİ YEPYENİ BİR MEKAN ALTERNATİFİ OLUŞTURDU.

Y

eni Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) 2012 yılı üretimden satışlarına göre 30 Milyon TL barajını aşan sanayi kuruluşlarının listesini açıkladı. Türkiye’de kuyumculuk sektöründe en karlı 1. şirket olan Karakaş Atlantis, aynı zamanda yine bu sektörde en çok vergi ödeyen firma oldu. 2011 yılı EBSO listesinde 23. sırada yer alan Karakaş Atlantis, 2012 yılı EBSO listesinde Ege’nin en büyük 12. firması oldu.

özleriyle cildi beslerken kuru ve hassas ciltleri sıcaktan, UV ışınlarından ve zararlı çevresel kirlilikten en iyi şekilde koruyor. Kakao yağı cildi güçlendirirken meyan kökü özü cilde doğal bir parlaklık kazandırıyor. Shiso özü ise anti-oksidan özelliği sayesinde cildi koruyor ve tazeliyor. THANN Sea Foam Pirinç Özlü Vücut Sütü; yağ asitleri, E vitamini ve eşsiz Y-Oyrzanol açısından zengin olan yüksek kalitede pirinç özü içeriyor. İçeriğindeki Y-Oryzanol ile UV ışınlarının derinin alt tabakasına geçmesini engelleyen THANN Sea Foam Pirinç Özlü Vücut Sütü, cildinizi derinlemesine nemlendirerek ipeksi bir görünüme kavuşturuyor. THANN Shiso Özlü Saç Maskesi; seramid, protein ve doğal bitki özleri ile saçları kökten uca onarıp güçlendirirken, kimyasal işlemlere ve güneşin kurutucu etkisine karşı da koruyor. Shiso” bitkisi saçın nemini korumasına yardımcı olurken buğday proteini ve jojoba yağı ise saçlarınızın parlak ve canlı görünmesini sağlıyor. THANN Aromatic Wood Detox Özellikli Şampuan; saçları derinlemesine temizliyor ve güçlendiriyor. Özellikle saçınızın gün boyu hava şartlarından ve dış faktörlerden etkilenmesi sonucu oluşan olumsuz baskılardan saç ve saç derinizi etkin şekilde koruyor. Bitki özleri sayesinde

saçı nemlendirirken, portakal ve mandalina yağlarının içerdiği AHA sayesinde şekil vericilerin kalıntılarından arındırıyor. Zeytin ve ayçiçeği yağı ise saçınızı besleyip ekstra parlaklık veriyor. THANN Aromatic Wood Doğal Saç Kremi; %100 bitkisel özlerin faydaları baz alınarak geliştirilen bu saç kremi saçın doğal nem dengesini en iyi şekilde koruyor. Saçı en mükemmel şekilde beslerken, sağlıklı, ışıltılı ve göz alıcı görünmesini sağlıyor. Yüz ve vücut bakımından, saç bakımı ve ev aromaterapi ürünlerine, özel olarak üretilmiş mumlardan kokular ve geleneksel üretim teknikleriyle elde edilmiş özel parçalara kadar geniş bir ürün yelpazesine sahip olan THANN, cilt bakımında mucizevi shiso bitki özlerini kullanan ilk marka olma özelliğini de taşıyor. Çevreye olan duyarlılığını en üst seviyede tutan marka doğaya dost ürünleri, hayvanlar üzerinde testlere ve çocuk işçi çalıştırılmasına karşı duruşu ile de övgü topluyor. THANN ayrıca tüm dünyada birçok prestijli havayolu ve 5 yıldızlı otel tarafından da tercih ediliyor.

CONTENTS

108

HABERLER

THANN Hakkında 2002 yılında kurulan THANN-Oryza Co. Ltd., doğal malzemelerden güncel tasarımlarda cilt bakım ürünleri sunuyor. THANN dağıtıcılarıyla perakende mağaza tasarımından ülkeye uygun pazarlama planına, operasyonel ve yönetimsel stratejilere kadar çeşitli konularda yakın şekilde çalışıyor. Böylelikle ulaştığı 24 ülkede kusursuz bir dağıtıma imza atıyor.

J E W E L L E R Y MAGAZINE

117

CİLDİNİZİ SONBAHARA THANN İLE HAZIRLAYIN JEWELLERY MAGAZINE 9

Editörün Kaleminden Sektörün aynası olmayı sürdüren Jewellerymagazine bu sayıda da sizlerle en yeni tredler doğrultusunda ışık tutmaya devam ediyor. Yeni sayımızda yapılan Rota Forte 2013 fuarı için en taze haberler ile sizlerle buluşmaya devam ediyor. Saygılarımla...


HABERLER

10

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

JEWELLERY MAGAZINE 1 1


HABERLER

12

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

JEWELLERY MAGAZINE 1 3




P

ırlanta yaşamın kendisidir. Hayatın özel anlarını taşır içinde... Aşk, sevgi, bağlılık gibi. Mücevher satın almak kolay değildir. Pırlanta satın almak kendini şımartmak, hayata değer katmaktır. Bu temayla yola çıkan ON MÜCEVHERAT estetiği yansıttığı ürünlerini hayata sunuyor. Kadının estetiği ve çekiciliğini mücevhere yansıtıyor. Keskin hatlar estetik çizgi ile mücevherde bütünleşiyor. Modern ve estetik detayların yansımasını yakalamak ve günün modasını görmek için sizleri İSTANBUL JEWELLERY SHOW 1F12 - 22 / 1G11-21 de bekliyoruz.

16

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

17


HABERLER

Kalite İ

H

ADANA’NIN PARLAYAN YILDIZI DALYAN GRUP, DÜNYANIN EN ZOR İŞLERİNDEN BİRİ OLAN SATIŞI, ÜRÜN GAMINA YENİ MODELLER KATARAK VE KALİTEYİ YÜKSELTEREK SÜRDÜRME BAŞARISINI DEVAM EDİYOR.

D

oğru bildiğimiz prensiplerden asla taviz vermeden yollarına devam ettiklerini söyleyen Bülent Dalyan “ Son yıllarda performans yükseltici ve motive edici bütün uygulamaları uygulayarak zirvedeki yerimizi tutmayı başardık. Bunun neticesinde teşekkürler alarak gurur duyduk. Her zaman samimi olduk ve sözümüzün arkasında durduk. Piyasa koşulları ile mücadele ederek hedefleri-

mize ulaştık. Bunda elbette kalite ve yeni modellerin payı büyüktür. Bunu gerçekleştirirken müşterilerimizi dinledik, onların arzu ettiği ürünleri daha ucuza yapmanın uğraşını verdik. Kısacası fiyatı düşürmeye çalışırken, kaliteyi yükselttik..” Müşteriye her zaman yakın olduklarını söyeleyen Dalyan “ Müşteri ilişkilerini her zaman en üst seviyede tuttuk. Müşteriler ile bire bir görüştük. Biz biliyoruz ki müşteri her zaman mağazanın

18

en yetkilisi ile yüz yüze görüşmek ister. Biz her zaman sorularına cevap arayan müşterinin karşısına çıktık. Mağazalarımızda her zaman ben veya kardeşim Ercüment lider olarak müşteriyle direk temas ettik. Herkese olumlu düşünceler içersinde yaklaşarak ürünlerimiz anlattık..” Bünyesinde Efes altın, Dalya Pırlanta, Sarus Alyans, Akdeniz Altun Duru Alyansı barındıran Dalyan grup, herkesin gözdesi olmanın gururunu yaşıyor..

JEWELLERY MAGAZINE



HABERLER

A “B T Y

K A

S

A ”

BDDK’NIN 31 OCAK’TAN İTİBAREN BANKALARA ALTIN ALIM SATIMI YETKİSİ VERMESİ SONRASI BANKALAR VE KUYUMCULAR ARASINDA BAŞLAYAN TARTIŞMALAR BİTMİYOR.

K

uyumcular kararı sektörün kuyumcuların karına göz dikmesi olarak yorumluyor. İstanbul kuyumcular odası 5 Mart tarihinde bankalara altın ticaretini açan yönetmeliğin iptali için Danıştay’da dava açtı. Dava gerekçesi olarak da ilgili yönetmeliğin bankalarla sarraf ve kuyumcu esnafını eşit olmayan rekabet koşullarında rekabet haline sokması gösterildi. Buna karşılık bankaların yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması konusunda çok önemli bir

işlevi olduğu belirtiliyor. Bu konuda kesin bir veri olmasa da Türkiye’de yastık altındaki toplam altın miktarının 5.000 ton olduğu tahmin ediliyor. Bunun değeri de 200 milyar doları buluyor. Merkez Bankası’nın bankalar için zorunlu karşılıkların altın cinsinde tutulabilmesine imkân sağlanmasıyla bankalar altın bankacılığına yönelerek hurda altın toplamaya başlamıştı. Şu anda 10.000 banka şubesi İstanbul Altın Rafinerisi’nin eksperleri tarafından değer biçilen hurda altın topluyor. Ayrıca PTT şubelerinden de altın

20

alım satımı yapılıyor.Uzmanlar bu sayede milyonlarca dolarlık altının ekonomiye kazandırıldığını savunuyor. Bankaların altın alım satımı yapabilmesi konusu hala tartışılıyor.Birazda yatırımcı bazında yastık altı altını sisteme kazandırmak adına atılan adımlar olarak bakmak lazım belki de bu tabloya. Bizde bu konuyu daha önce İKO Başkanlığı yapmış olan ve yaklaşan seçimde de aday olarak muhtemelen sektörün göreceği Ahmet Karbeyaz’a danıştık. Bakın

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

sorularımıza Karbeyaz, nasıl cevaplar verdi: Siz bu durumu Kuyumcular Odası eski başkanı ve sektöre hâkim bir isim olarak nasıl değerlendiriyorsunuz? Yatırımcı bankalar ile işbirliği yapmaya müsait mi? Elindeki altınları çıkarıp sisteme kazandırma ya da bunu yatırıma dönüştürme hissiyatı var mı yatırımcılarda? Meslektaşlarımız arasında bir sıkıntı var.Bankalar altın topluyor değil, aslında bankalar altını saklıyor.Bankalar parayla altın toplamıyor. Biz insanlara bir yerde sakladıkları altınları getirip bankaya yatırmalarını, soyulmamalarını söylüyoruz.Bunu derken insanların satılmayacak altınlarından bahsediyoruz. Satılan altınlar zaten kuyumcuya gidiyor. Buradaki anlatımlarda bazı

meslektaşlarımızın “bütün altınları alıyorlar, bize gelecek altınları topluyorlar” gibi dedikoduları sadece hurafedir. Özellikle İstanbul Altın Rafinerisi’nin topladığı altınlarda amaç vatandaşın saklayamadığı,kullanmadığı altınların bankaya getirilip bankada saklanıp setifikasının alınması, aynı zamanda durduğu yerde küçük çapta da olsa birikim sağlanması projesidir ama bunu çok saptırıyorlar. Mesela bir komşumuz altınları çalınmasın diye yazlığa götürmüştü ama 30 bin liralık altını orada çalındı. Altınlarını getirip bankaya yatırsaydı çalınma riski yoktu. Bazen kişilerin sakladığı altınları varisleri evi yıkarken buluyorlar. Bu tür durumlara karşı önlem almak için insanlara iyilik olsun diye bu proje hayata geçti.

BDDK’nın aldığı kararlar bazı kuyumcular tarafından onların karına göz dikme olarak değerlendiriliyor.Fakat bu, bankalara altın ticaretinin önünü açıyor. Eskiden insanlar kullanmadıkları altınları kasaya koyarlardı. Kasa Anadolu’da çoğu bankada yok.Burada anlatılan şeylerde yanlışlıklar var, çoğu saptırılarak söylenen şeyler. Bankalar altını toplayamadı. Bankalar altın toplamadan evvel bir kilo altına yıllık 12 gr faiz alıyordu. Şimdi 3,5-4 grama düştü. Bundan sadece kuyumcu faydalanmıyor, müteahhit, ithalatçı, ihracatçı da faydalanıyor. 1 kg altın aldığınızda ayda 80 bin liraya karşı 300 lira veriyorsunuz. Biz bu işi yaparken ekonomi sektörünün önünü çok açtık. Türkiye cumhuriyetine müthiş faydamız olmuştur.

JEWELLERY MAGAZINE 2 1


HABERLER

Kuyumcular müteşebbis olup ticareti erken öğrenip ileride büyük şirketler kurabiliyorlar. Türkiye’de varlıklı pek çok ailenin kuyumcu kökenli olduğunu görüyoruz. Türkiye’de ne kadar kuyumcu var? Ne yapıyorlar, ne kadar para kazanıyorlar, eskisi kadar cazip bir meslek midir? Bizim yönetimde olduğumuz zaman Türkiye’de 35.000’in üzerinde kuyumcu olduğunu tespit ettik. Tüm belde, ilçe ve kazalara yazı yazarak sayı istedik. Türkiye’de bir kuyumcu enflasyonu var. Amerika’nın nüfusu 300 milyon, 25 bin kuyumcu var, Türkiye nüfusu 70 milyon, 35 bin kuyumcu var. Bunu şunlara bağlıyorum: Milli Eğitim Bakanlığı’nın 3308 sayılı yasayla çıkardığı ustalık belgesi var. Doktor ve mühendisler gibi bizlerde de ustalık belgesi var ama o belge sadece duvarda kalıyor. Arkadaşlarım alınmasınlar ama her meslekten insan kuyumcu açabiliyor.Bunu bir önleyici yok. Küçük esnaf ustalık belgesi göstermeden belediyeden açılış almakta zorlanıyor, ama Ticaret Odası’na kayıtlı oldukları zaman bir belgeye gerek duyulmuyor.İstediği her şeyi açabiliyorlar.Bazı meslektaşlarımız yaldızlı bakırı altın diye alıyorlar, ayırt edemeyenler var. M.E. B Bakanlığı ustalık belgesi olmadan

belediyelerin açılış veremeyeceğine dair kanun yayınlıyor ama Maliye Bakanlığı “bu beni bağlamaz, özel taksiyi bile yolcu alırken görsem vergilendiririm” diyor. Bu yüzden Maliye Bakanlığı’nı mahkemeye vermeyi düşündüm. İki bakanlık arasında anlaşmazlık var.Yönetici bunu mahkemeye vererek çözebilir ama şu andaki yönetici arkadaşlarımız mahkemeye vermeye değil, itiraz etmeye bile çekiniyor. Yönetici esnafının hakkını aramalıdır. Oturduğu yerden makam için yöneticilik yapılmaz. Anladığımız kadarıyla bir kanuna ihtiyaç var. Bununla ilgili

22

bir çalışma, girişim var mı? Nasıl bir yol gösterebilirsiniz? Şu an Türkiye’de 81 vilayet var. Hepsinde de şöförler,eczacılar ve bakkallardan sonra en örgütlü meslek grubu kuyumcular. Hem ekonomiye yön veren, hem Türkiye’yi dünyada temsil eden, turistlerin gezerken imrenerek baktığı yerlerdir. Çünkü bütün servetimiz vitrinlerde. Hem de mesleği icra ederken kimsenin sağlığına zarar vermeyen, canına kastetmeyen öyle bir meslek grubuna mensubuz ki, aramızda bilinçsiz olan çok kişi vardır ki onları da aramızda barındırmıyoruz. Böyle bir kutsal meslek yapıyoruz. Her partiye mensup

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

meslektaşım var ama mecliste kuyumculuğu temsil edecek bir tane esnaf yok. Meslektaşlarıma ve oda arkadaşlarıma söylediğim gibi bu sefer partilerle pazarlık ederek konuşalım, bizden en az 5 kişi almak mecburiyetindeler. Alan partiye biz yakınız, siyasi olarak bakmıyoruz. Bir ara bir kanun çıktı,165. maddeye göre hırsızlık malı alan kuyumcuya direkt hapis cezası veriliyor. Kuyumcu bunu nerden bilecek? Buna karşın Türkiye’deki kuyumcularla en az 4 kere toplantı yaptım, Ankara’ya gittim baktım çaresi yok, kimse yanaşmadı çözüme. Basın toplantısı yaparak, Türkiye genelinde hurda altın satışını yasaklarım dedim. Daha sonra acele ettiğimi anlayıp vatandaşa altın satıyoruz, nasıl almayız diye düşündüm. En son mahalle karakollarından temiz kâğıdı getirenin altınını alırım dedim, ama meclis ayağa kalktı. Ben sadece “bilerek alan” maddesi istediğimi söyledim. 2 bilirkişinin verdiği kararla hırsızlık malının tespit edilebileceğini söyledim. Parlamentoda sektörü temsil etmeyi düşündünüz mü? Ben kendi adıma değil ama arkadaşlarım adına pazarlık yaparım. Kendi adıma pay çıkarmak istemem.

Kuyumcular Odası Başkanlığına Adaylığınız Var mı? Ben geçmişte başkanlık yaptım. Sektörde benim esnafım tekrar beni görmek istiyorsa, tekrar bana odaklanırsa, beni o görevde görmek isterlerse ben görevden kaçmam. Sektörümüz çok büyük tabi ki başkanlık yapacak çok arkadaşımız çıkacaktır. Bence adaylar çok olursa hizmet de daha verimli olur. Darphane neden altın basmıyor sizce? Darphane 8 yıllık bir süreçte ter düz gidiyor. Her sene 6 bin 8 bin dolarlara 1 kilo çeyreğin fiyatı çıkıyor. Aslında sorun şu ki darphanenin özelleştirilmesi gerekiyor. Darphane devlet mantığıyla yönetildiği sürece sıkıntı yaşanacak. Burada sadece altın basma sıkıntısı da yok. İkinci baskıcılar yani sahte altın yapanlar piyasaya çıkmaya başladı. Ben göreve olduğum dönemlerde ikinci baskıcıları engellemek için Darphane’yi 29 Ekim’de bile çalıştırdım. 8

dönemdir vatandaşımız zarar ediyor. İşçilik ücretleri yüksek. Altın alırken işçilik ücreti sayılmıyor, satarken işçilik ücreti üstüne koyuluyor.Bir çeyrekte 20-30 lira işçiliğe geliyor bazen. İstanbul Altın Rafinerisi’nin ürettiği dünyanın her yerinde geçerli altınlar da var.Bankalar da kabul ediyor. Bunca yıl meslekte olmama rağmen ikinci el altını tanımakta ben bile zorlanıyorum. Ben insanlara İstanbul Altın Rafinerisi’nin bastığı altınları değerlendirmelerini istiyorum. Son olarak söylemek istedikleriniz? Türkiye’deki Kuyumcu Odaları bu sorunların takipçisi olmalıdır. Yönetici olan kişinin fedakârlıkta bulunması lazım. Kuyumcu hem kendi işini hem de görev yaptığı işi beraber götürme şansı yok. Ya kuyumculuğu ya da yöneticilik görevini yapmalı. Odayı kendi adına kullanmamalı, herkese aynı hizmeti vermeli.

JEWELLERY MAGAZINE 2 3


HABERLER

12

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

JEWELLERY MAGAZINE 9


HABERLER

HEDE

A

“MÜKEMMELLİK”

dana’nın alyasta ki bir numarası Sarus’ta hedef mükemmellik olarak belirlendi. Sevilen marka olmanın yaratıcısı olduklarını söyleyen Sarus Alyans Mağaza Müdür Suat Tapıklama başarısının sırrını “ Sevilen kişi olun. Sevilen ürüler yapın. Biz bunun uğraşını ve-

riyoruz. Bize göre hiçbir zaman mükemmellik yoktur, ama her zaman onun peşinde koşmak ilkemizdir. Biz alyanslarımızla fark yaratmayı başardık. Fark edilebilmenin yolu, iyi planlamadan, müşterinin taleplerini dinleyerek yol almaktan geçer. Bizce kolay iş yoktur, işi severek ve onurlu şekilde yapmaktır.” şeklinde açıkladı.

Bilgi Hattı: (0322) 363 44 51 Küçüksaat Hilalhan/ADANA 26

JEWELLERY MAGAZINE



HABERLER

Favori İle Şimdi

28

JEWELLERY MAGAZINE


El Emeği Göz Nuru TASARIMLAR

FAVORİ’NİN ÖZENLE TASARLADIĞI KOLYE VE BİLEKLİK ŞIKLIĞINIZA ŞIKLIK KATMAYA HAZIRLANIYOR. DOĞANIN CANLILIĞINDAN İLHAM ALINARAK, YEŞİL ALTINDAN TASARLANAN BU ÖZEL KOLEKSİYON, HEM GÜNDELİK HAYATTA HEM DE GECE HAYATINIZDA SİZE EŞLİK EDECEK.

Y

enilikçi, modaya uygun ve kaliteli tasarımların yaratıcısı Favori, birbirinden şık ve göz kamaştırıcı el emeği göz nuru kolye ve bileklikleri günün her saatinde sizleri mutlu etmek için tasarladı.Birbirini en iyi şekilde tamamlayan kolye ve bileklik aynı zamanda, günlük ve gece elbiselerinizle de uyum içerisinde olacak. Zarif ve abartısız görüntüsüyle kolye ve bileklikler; elbiselerle de kombin edilebilir. Ayrıca el emeği ve göz nuru olan kolye ve bilekliklerin üzerindeki dantel işlemeler, ürüne farklı bir hava katıyor.

JEWELLERY MAGAZINE 2 9


HABERLER

MÜ E HER İHRA ATÇILARI KÜMELENİYOR MÜCEVHER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ, TÜRK MÜCEVHER SEKTÖRÜNÜN DÜNYA PAZARINDAKİ PAYINI ARTTIRMAK VE SEKTÖR TEMSİLCİLERİNE KÜRESEL DÜZEYDE SÜRDÜRÜLEBİLİR REKABET GÜCÜ KAZANDIRMAK İÇİN ÇALIŞMALARINA HIZLA DEVAM EDİYOR. ÜYELERİNE, EKONOMİ BAKANLIĞI ULUSLARARASI REKABETİN GELİŞTİRİLMESİ (URGE) DESTEK PROGRAMININ ŞARTLARI VE YARARLANMA YOLLARINI AKTARAN BİRLİK, SEKTÖR TEMSİLCİLERİNİ ULUSLARARASI PAZARLARDA DAHA GÜÇLÜ YATIRIMLAR YAPABİLMESİ İÇİN KÜMELENMEYE TEŞVİK EDİYOR.

30

T

ürk mücevher sektörü 2012 yılında bir önceki yıla göre yüzde 42,6 oranında artış göstererek 2 milyar dolar ihracat ile kapattı.2013 yılının yedi aylık döneminde de 1 milyar 242 milyon dolar ihracat yapan sektör, geçen yılın aynı döneminde gerçekleştirdiği 1 milyar 145 milyon dolarlık ihracatında da yüzde 8 oranında bir artış yakaladı. İhracatta yakaladığı başarılı artış trendini devam ettirmek isteyen sektör, 2023 yılı için 12 milyar dolarlık ihracat hedefine de emin adımlarla ilerliyor. Mücevher İhracatçıları Birliği, ihracat hedeflerini gerçekleştirmek ve Türk mücevher sektörünün dünya sıralamasında ilk sıralarda yer almasını sağlamak amacıyla URGE tanıtım toplantısı düzenledi. Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü Kobi ve Kümelenme Daire Başkanlığı Şube Mü-

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

dürü Zeynep İyiler’in katılımıyla düzenlenen toplantıda; sektör temsilcilerine proje kapsamında izlenecek yol haritası hakkında bilgiler verildi ve ihracatın arttırılması için kümelenmenin önemine vurgu yapıldı.

İHRACATÇIYA YÜZDE 75 TEŞVİK FIRSATI URGE tebliği kapsamında; mücevher sektöründe faaliyet gösteren firmalara bireysel olarak gidemeyecekleri ülkelere küme olarak gitme, tek başına alamayacakları yüksek miktarda siparişleri ortak karşılama ve ihracat kapasitesini arttırma imkanı tanınıyor. 3 yıllık bir süreci kapsayacak projede, en az 10 firmadan oluşan kümelere, gerçekleştirilecek her faaliyet için yüzde 75 devlet desteği sağ-

lanıyor. Proje, ilk olarak ihtiyaç analizleri, eğitim ve danışmanlık hizmetleri ile başlıyor. Süreç içerisinde firmaların gerçekleştirecekleri yurtdışı fuar ziyaretleri, alım heyetleri, ticaret heyetleri, yurtdışı pazarlama programları ve ortak pazar araştırmaları da kapsama giriyor. Böylece Türk mücevher sektörünün dünyaya tanıtılması ve küme içindeki firmaların ortak sorun, ortak fırsat ve ortak vizyon anlayışı içinde hareket etmesi sağlanıyor.

“MÜCEVHER İHRACATININ YÜZDE 80’İNİ SEKTÖRDEKİ FİRMALARIN YÜZDE 5’İ YAPIYOR” URGE tebliği kapsamında firmalara verilecek olan desteğin rekabet gücünü yükselteceğini belirten Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu

Başkanı Ayhan Güner; “Ülkemiz kuyumculuk açısından zengin bir altyapıya sahip. Fakat şu an mücevher sektörünün yüzde 80 ihracatını ülkemizdeki firmaların sadece yüzde 5’i yapıyor. Biz bu ihracat potansiyelini tabana yaymak istiyoruz. Kümelenme ile de bunu başaracağımıza inanıyoruz. Firmalarımız tek başlarına ulaşamayacakları pazarlara birlikte girme imkanı elde edecek, sektör analizi, eğitim ve danışmanlık hizmetleri alacak. Aynı şekilde yurtdışında kurdukları iş birliklerini ülkemize getirecek. Böylece hem firma bazında hem de Türkiye’nin mücevher sektöründeki ihracatında artış yaşanacak. Tüm bu avantajları ele aldığımızda firmalarımızın URGE programına katılmalarını destekliyoruz” dedi.

JEWELLERY MAGAZINE 3 1


HABERLER

“Cesur ve Mutlu Kadınlar İçin” CESARET, RUHSAL GELİŞİM, LİDERLİK VE MUTLULUĞUN SEMBOLÜ OLAN DEĞERLİ TAŞLARDAN YAKUT’UN; BOLLUK, SAFLIK VE MASUMLUĞUN SİMGESİ PIRLANTA İLE BULUŞTUĞU KOÇAK GOLD KOLEKSİYONUNDA YER ALAN KOLYE VE KÜPE KOÇAK KADINLARINI KEYİFLİ BİR SEZONA HAZIRLIYOR.

K

oçak Gold’un özel olarak hazırladığı kolye ve küpeden oluşan pırlanta ve yakut taşın muhteşem uyumu çarpıcı tasarımıyla göz kamaştırıyor.Damla motifli yakut taşın etrafında yer alan üzüm salkımlarından oluşan pırlanta taşlı küpe ve kolye setinden oluşan ikili takım iddialı ve cesur bir uyum yakalıyor… Yakutun kırmızısıyla mutluluk ve cesaret aşılanmasına, liderlik özelliklerinin vurgulanmasına yardımcı olan bu özel tasarımla, fark yaratmanız mümkün... Değerli taşların efendisi olarak bilinen yakut, elmastan sonra gelen en sert taştır. Kan dolaşımını canlandırıcı, bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi olduğu düşünülen yakutun ruhsal gelişime de katkısı olduğu düşünülmektedir. Zamanın başlangıcından beri var olan, doğanın hediyesi olarak bilinen pırlanta ise bolluk, saflık ve masumluğun simgesi olarak yorumlanmaktadır. Koleksiyonda yer alan diğer tasarımlar hem günlük hayatta kullanmaya uygun hem de abiye giysileri tamamlayıcı… Koçak Gold tarafından özel olarak tasarlanan kaliteli, estetik, şık tasarımlardan biri mutlaka sizin de zevkinize hitap edecek, siz de almak isteyeceksiniz.

32

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

JEWELLERY MAGAZINE 3 3


HABERLER

R A L U C M U Y U K Z I D IL

Y

! r o y u ş u l Kez Bu

JİVAL, KURULUŞUNDAN İTİBAREN

HER YIL GELENEKSEL OLARAK GERÇEKLEŞTİRDİĞİ YILDIZ KUYUMCULAR BULUŞMASI’NI BU YIL 10.KEZ DÜZENLENİYOR.

T

ürkiye genelindeki 1300 satış noktası ile sektörün öncü firması olan Jival Ekim ayında merkez binasında iş ortaklarına sağladığı; geniş ve rahat imkânlarla, ayrıcalıklı bir fuar atmosferi hazırlıyor. Jival’in altın ve mücevher takılarında izlediği genç ve yenilikçi koleksiyonlarının yanı sıra altın ürünlerde geleneksel ve birbirinden farklı takılar da bulunuyor. Sonbahar yapraklarından esinlenen geometrik kesimlerle şekillenmiş sevgi, özgürlük ve çiçek desenlerinden meydana gelen “Grace” koleksiyonu ile sonsuzluğun değişmeyen simgesi elmasın “Rhapsody“si eşliğinde, sade, yalın ve bir o kadar da parlak çizgiler sizi cezbedecek. Altın ürünlerde klasikleşen gelin setleri “ Açelya “ ve “ Elegance “ tüm görkemiyle fuardaki yerini alıyor. Kolye, küpe ve yüzükten meydana gelen taşlı mini setler ve Jival’e özel kelepçeler bu yıl öne çıkacak tasarımlar arasındadır.

34

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

JEWELLERY MAGAZINE 3 5


HABERLER

SABAHATTİN BAŞ “İKO’YU İTO VE TÜSİAD KADAR KUVVETLİ BİR HALE GETİRMEK HEPİMİZİN GÖREVİDİR”

36

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

G

üneydoğu’da doğan, büyüyen ve İstanbul’da da kısa sürede güçlü bir konuma gelen, Borsa Gold’un sahibi Sabahattin Baş; yaklaşan İstanbul Kuyumcular Odası Başkanlığı seçimleri öncesi görüşlerini kamuoyuyla paylaştı. Sabahattin Baş; İKO’nun acil olarak revize edilmesi ve etkin bir kurum olması için elini taşın altına koymaya hazır olduğunu, din, dil, ırk ayırımı yapmadan sektörü birleştirici kimliği ile kendisine düşen görevleri üstlenebileceğini ifade etti. Güneydoğu’da babadan aldığı kuyumculuk bayrağını tüm Türkiye’ye taşıyan ve çok kısa bir süre içinde 22 ayar altın grubunda piyasada en bilinen markalardan biri olan Borsa Gold’un yaratıcısı Sabahattin Baş, sektörün acil çıkışa geçmesine dikkat çekiyor. 2004 yılında ilk kez İstanbul’a adım atan Baş, kısa sürede özellikle Hint takılarıyla kuyum camiasına özgün takılar sunmayı başardı. İKO’nun son dönemde çok pasif ve etkisiz bir kurum haline geldiğini belirten Sabahattin Baş, Kuyumcukent ve Kapalıçarşı’daki üreticilerin, esnafın ortak bir eylem planı içinde, cepheleşmeden, faydalı projeler üretmelerinin önemine vurgu yapıyor. Şu anki İKO Başkanı Alaattin Kameroğlu’nun kişilik ve insan

olarak mükemmel biri olduğunu yalnız İKO yöneticiliği konusunda çok önemli eksikleri bulunduğu kaydeden Baş; “Bugün binlerce üyesi olan ve çok ciddi bir ekonomik güce sahip olan kuyumcularımız ne yazık ki haklarını arayamaz ve koruyamaz durumdalar. Herşeyden önce İKO’nun içindeki büyük gücü uyandırmalıyız. İKO’nun İTO ve TÜSİAD kadar kuvvetli bir sivil toplum örgütü olmaması için hiçbir sebep yok” dedi. Borsa Gold markasını kısa sürede hızla yükselttiğini ve yöneticilik ruhunun sürekli kendisinde bulunduğunu vurgulayan Baş; “Hoş olmayan çeşitli duyumlar alıyorum. Bazı kişilerin İKO başkanının şuradan, buradan olması gerekir diye adeta bir ültimaton verir gibi açıklamalarını duyuyorum. Biz kişileri o, bu diye hayatımız boyunca ayırmadık. Biz herkesi herşeyden önce yaratanın bir eseri olduğu için kucaklar ve bağrımıza basarız. Birlikte hareket etmeli ve haklarımızı her platformda arayacak iradeyi ortaya koymalıyız. Bugün Kapalıçarşı ile Kuyumcukent’in bölünmesine, ayrışmasına yol açacak tüm ifadelerden uzak durmalıyız. İKO için birçok aday ortaya çıkabilir. Biz bu çok adaylığı, gayet demokratik ve hizmet yarışında bir renk olarak görürüz. Kim göreve gelirse gelsin, kişilerden daha önemlisi fikirlerin ve projelerin yarışması-

dır” diye konuştu. İKO adaylarının biran önce kendilerini ifade etmeleri ve ortaya koyacakları projeleri paylaşmaları gerektiğini belirten Sabahattin Baş; sözlerini şöyle sürdürdü: “İKO adayları yumurta kapıya dayanmadan, fikir ve projeleriyle adaylıklarını sektör ile paylaşmaları gerekiyor. Bizim de çok kıymetli, sektörün menfaatine yönelik projelerimiz bulunuyor. Bizim ortak paydada buluştuğumuz birçok meslektaşımız var. Aklın yolu birdir. Hep beraber bu sektörü geleceğe emin adımlarla taşımak görevimizdir. Bir an önce adaylar ve projeleri çıksın ki biz de yol haritamızı çizelim. Fikirlerimizle birleşen, kesişen arkadaşlarımızla ortak hareket etmekten de kaçınmayız. Kim olursa olsun, yeter ki bir an önce sektörümüz ayağa kaldırılsın.”

JEWELLERY MAGAZINE 3 7


HABERLER

MÜCEVHER FİRMASI PİAGET’İN ‘’PİAGET ROSE” KOLEKSİYONUNUN YÜZÜ OLAN ÜNLÜ MANKEN BAR REFAELİ, MARKANIN 2013 KOLEKSİYONU İÇİN BİRBİRİNDEN ŞIK MÜCEVHERLER İLE KAMERA KARŞISINA GEÇTİ.

Y

ves Piaget Rose’un 30. yıldönümü vesilesiyle 2012 yılında piyasaya sürülen “The Piaget Rose “ koleksiyonu, altın ve elmas buketleri süsleyen hoş renkleri ve ultra feminen modelleriyle 2013 yılında daha da zenginleşti. Pembe turmalin ve opaller, Piaget Rose’un dantel yapraklarına neşeli ve çiçeksi dokunuşlar ekledi. Markanın kurucusu Yves Piaget’in hayatının ve evinin önemli bir parçası olan güller; otantik esinlenmelerle kendisinin saat ve mücevher koleksiyonlarına ilham veriyor. Güllerin çocukluğu-

38

nu anımsattığını belirten Yves Piaget, 1960 yılından itibaren saat ve mücevher kreasyonlarını altın yapraklı elmas setlerle süslemeye başladı.

PIAGET ROSE COLLECTION Yontulmuş, oyma, dantel işlemeli gül gibi ürünler olan koleksiyon, tutkunun pembe ve aşkın pastel renkli gülünü ağırlıyor. Yumuşak tonlarda parlak pembe turmalin ve opal ile süslenmiş koleksiyon enerji ve çekicilik ile parlıyor. Çiçeklerin kraliçesi olan Piaget; çarpıcı, göz alıcı, çocuksu özellikleriyle dişiliğin pek çok yönünü temsil ediyor.

JEWELLERY MAGAZINE



HABERLER

Mercan Renklerin Hakimiyeti Sürüyor ALTINBAŞ 2013 – 2014 SONBAHAR - KIŞ KOLEKSİYONUNU CANLI PEMBE VE GİZEMLİ MORUN IŞILTILI TONLARIYLA HAZIRLADI.

A

ltınbaş yeni sezona renkli ve cıvıl cıvıl bir merhaba diyor. 2013-2014 Sonbahar - Kış trendlerinde yer alan coral renk etkisi, mücevherlerin büyülü dünyası ile buluşuyor. Koleksiyonda kullanılan ve mücevherlere renkleri ile ilham veren ametist, blue topaz, radolite taşlarının öne çıktığı tasarımlarda mavi ile mor; yüzük ve küpelerde yoğun olarak kullanılıyor. Sonbahar mevsiminde stil sahibi kadınların imajını tamamlayacak olan mücevherlerde, renkler feminen kesimler ile buluştu. Oval hatlara sahip küpeler kesim teknikleri ile sofistike ve neşeli bir kimliğe bürünüyor.Gökyüzü ve denizin rengi mavi, huzur ve sonsuzluk konseptinde kullanılıyor. Pembe ve mor ise sonbaharda hayal gücüne ihtiyacı olanlara güç veriyor. Mavinin ve morun en güzel tonlarını Altınbaş’ın yeni sezon ürünlerinde hem gece hem gündüz kullanımına uygun olarak tercih edebilirsiniz…

40

JEWELLERY MAGAZINE



HABERLER

KİAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Ertekin

İKO DA KİŞİSEL İHTİRASLARI BİR KENARA BIRAKI “İLKESEL BİR DE RİM” GERÇEKLEŞTİRE EĞİ

İ

KO seçimlerine iki açıdan bakmakta yarar vardır. Birincisi ve en önemlisi algıda ve zihniyette bir değişim gereklidir. İkincisi yılardır ötelenmiş sektörel sorunların çözümü noktası bir yol haritası ortaya koyabilecek bir kadronun sektöre kazandırılması olacaktır. Yaklaşan İKO seçimlerinde sadece isimlerin değişiminden ibaret olur ise sektörümüze yenilik getirmeyen bir rutinin tekrarından öteye geçemez. Yıllardır sürdürülen kısır döngülü bir çekişme algısının ortadan kaldırılması gerekmektedir. İKO seçilenlerin egemen olduğu diğerlerinin ötekileştirildiği bir sivil kurum

42

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

algısından süratle sıyrılmalıdır. Kuyumculuk sektörünün önünü tıkayan gelişim ve değişimden uzaklaştıran zihniyetin ilkeli bir kurumsal yapıya kavuşmasının miladı olması beklenen İKO seçimleri “ayrışmanın değil sektörelbütünleşmenin” tesisi açısından son derece önemlidir… Sayın Ertekin, önemli bir değişimden söz ediyorsunuz sektör bu başarıyı gösterebilir mi? Zaten sorun burada kuyumculuk sektöründe var olan sorunların iyi analiz edilip bir kurumsal çerçeve içine alınmamış olması değişimin gecikmesine prim veren sebeplerden biridir. Bu sektöre rehberlik ederek dünya ile entegre olmasını sağlaması gereken kurumlarımızın meselelere kişisel ölçekten bakarak ortak akıl kullanmaması meseleleri daha komplike hale getirmiştir. Bu sebeple 5 milyar dolarlık bir ihracat hacmine ulaşan sektörümüze yakışan bir “zihniyet devrimi” mutlak başarılmalıdır. Mustafa Bey öncelikli değişim nereden başlamalıdır? Bana göre öncelikli değişim akıl ve izandan başlamalıdır. Bakın 14 milyon nüfuslu bir şehrin kuyumcular odasından bahsediyoruz. Birçok dünya ülkesinden büyük bir şehirde ihracatta lokomotif bir sektörün oda seçilerinden bahsediyoruz. Sadece İstanbul da kayıtlı 6500

kuyumcu ve mücevherci var. Bu sayının 3100 civarı İTO ya geri kalan kısmı İKO ve dernekler üyedir. İhracat ve iç tüketime yönelik imalat merkezi Kuyumcukentin de burada olması İKO’nunpaliyatif çözümlerle yönetilemeyeceği konusunda fikir vermektedir. Bu kapsamda bir sermayenin kişisel kararlarla yön bulması mümkün gözükmemektedir. Biz bu bütünleşmeyi sağlamak zorundayız, birlikte düşünmeyi gerçekleştireceğiz. Meltem hanım daha ciddi ölçekli yönetim anlayışı ve projelere ihtiyaç duyulmaktadır. İKO Dünyadaki ticari gelişmeleri takip etmekte geç kalıp iç dinamikleriyle örtüştürmekte geç kalmıştır. Toptan ve perakende sektörlerinde yaşanan küresel değişimlerin erken fark edilememesi önemli bir eksiklik oluşturdu. Türkiye üreten ülke olduğu halde bu ticaretten en az kazanan haldedir. Bir kaç örnek verelim, İKO gümrük meseleleri, fuar, pazarlama, vize ve vergi sorunlarında maalesef kural belirleyici kurumlar üzerinde yaptırım gücünü kullanmakta başarılı olamadı. Kanun ve yönetmelikler çıkarken kurumsal anlamda belirleyici bir rolü de üstlenemedi. Bu manada düşünürsek değişim mikro değil makro ölçekli bir proje ile mümkün olabilir. Sayın Ertekin İKO değişim

projenizde sizce nasıl bir rol üstlenmelidir? İstanbul Kuyumcular odasının sektörel rolü zaten kanunla belirlenmiştir. Sorun rolde değil, rolünü oynayamayan aktörlerdedir. İKO sadece üyelik işlemleri yapan faaliyet belgesi ve aidat işleriyle uğraşan bir kurum değil, bu sektörün tüm sorunlarını siyasi ve bürokratik iradenin dikkatine sunup meselelere çözüm solüsyonları bulmakla görevli kurumdur. Ancak bu görev ifa edilememektedir. Mesela, Darphane grevi sebebi ile 1 torba çeyrek altın normal zamanlarda 50 dolar işçilikle satılırken 8 bin dolara satıldı. Vatandaş 150 liralık bir çeyrek altına 30 tl işçilik ödemek zorunda kaldı. Oda bu konuda kamuoyu oluşturmak yerine piyasa belirleyicilerin gölgesinde uyumayı tercih etmiştir. Darphane grevi elbette çalışma haklarının kullanılması açısından normal bir durum ancak bu durumun ticari fırsata dönüşmesi açısından etik bir durum olduğu söylenemez. Bu durumda oda nasıl bir girişimde bulunmuştur? İKO televizyonlarda dert yanan bir tutum izleyerek kurumlar üzerindeki gücünün farkında olmayan bir çizgi sergilemiştir. Ayrı bir örnek daha verelim Bankaların Altın ürün pazarlaması konusunda yasal düzenlemeler yapılırken tebliğ

JEWELLERY MAGAZINE 4 3


HABERLER

komisyonda görüşülürken haberi olmayan İKO’nun kanun yasalaştırdıktan sonra medya aracılığı ile girişimde bulunması çok cılız bir girişimdir. Mustafa Bey serbest ticari koşullarda İKO ne kadar belirleyici olabilir? Meltem hanım anlattığımız mesele serbest ticaret koşullarına girmez ortada bir mesele var. Bir ürünün ticari değeri vardır. Eğer bu kurallar suni olarak yaratılan bir iklimden faydalanıp ticari ranta dönüşüyor ise bu dengeyi sağlamakla görevli kurum İKO dur. İKO resmi kurumların muhatabıdır. Meseleleri oralara doğru ve çözümleriyle sunması gereken bir kurumdur. Zaten odalar bu amaçla kurulan sivil örgütlerdir. Odamızın bu gelişmeleri objektif değerlendirmesi önleyici tedbirlerin alınması için girişimde bulunması gerekirdi. Mesela THY grevi hatırlayın turizme darbe vurur diye grevi sona erdiren çok ciddi önlemler alındı. Odamız piyasa belirlesin demiyoruz sadece sektörün önünü açan sorunlara çare üreten kurum olsun istiyoruz. Sorun sadece bu değil yapısal meselelerimizde var. Vize konusu, dış fuarlarda açılan pavyonların konuşlanması, teşvik meselesinde yaşanan sorunlar, hırsızlık, soygun gibi meselelerde can ve mal kaybına neden olan olayların önlenmesi konusunda yeteri kadar kamuoyu oluşturulamamıştır.

Sayın Ertekin çok ciddi şeyler söylüyorsunuz, Ortak akıl projeniz var bu nasıl hayata geçecek? Efendim İKO yönetimi zaten ciddi bir mesuliyet ifade ettiğimiz şeyler sadece bir tespit seçim sürecine girildiğinde proje ve önerilerimizi tüm adaylarla da paylaşacağız. Amacımız kişisel bir beklenti değil sektörü bütünleştirecek bir meşalenin yakılmasıdır. Biz bu sektörden evine ekmek götüren bir ekibiz yediğimiz ekmeğe saygımızdan meslektaşlarımıza olan samimiyetimizden dolayı ortak akıl kullanalım güçlü ve bütünleşmiş bir meslek gurubu olalım istiyoruz. Sevincimizi üzüntümüzü birlikte paylaşalım hak ettiğimiz emek verdiğimiz emeğimizin heba edilmemesi için çözüm arıyoruz. Mustafa Bey çok ilginç ama henüz adayım demediniz hep ekip ve bütünlük temasını öne

44

çıkarıyorsunuz bu ne anlama geliyor? Bence bu söyleşinin en önemli noktası burası meltem hanımefendi. Zaten baştan beri itiraz ettiğim şey kişisel ihtirasların öne çıkarılıp ilkeli ortak aklın kullanılamaması sektörümüzün sorunu değil mi? İTO ya üye meslektaşlarımız ile İKO üyesi meslektaşlarımızın sektörel bir gelişim etrafında kenetlenemesi değil mi? Bizim baştan beri söylediğimiz bir şey var sektöre öncülük etmiş markalarımız ile onlara fason veya tedarik hizmeti veren küçük işletmelerimiz bir bütün olsun istiyoruz. Ortada ticari bir pasta var biz lokmaları sayalım demiyoruz bu pastayı kardeşlik içinde büyütüp geliştirelim istiyoruz. Mesellere çare bulunur da bütünleşme sağlanırsa daha güçlü bir sektör olacağımıza inanmaktayız. İşte O zaman güçlü bir İKO oluşturabiliriz. Bu sebeple kişisel eksenli bir adaylıktan bahsetmiyoruz. Bizim bir çalışma gurubumuz var bu

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

gurup aynı düşünceyi paylaştığımız arkadaşlardan oluşuyor. Bu muhabbetle sektörel kurumların oluşmasında rol aldık almaya devam edeceğiz. Mustafa Bey, son 3 yıla bakınca sektörel kurumlarda kilit rol oynayan bir ekip algısı oluşturdunuz bunu nasıl başardınız? Buna kilit rol demek ne kadar doğru bilmiyorum. Sahsım ve çalışma arkadaşlarımız ekmek yediğimiz sektör daha ileriye gitsin diye uğraşıyoruz. Kişisel ihtiraslarına yenilen kişilerin sektöre zarar verdiğini düşünüyoruz. Bu sebeple dostluğu, saygıyı bütünleştirmeyi başaran ekibimizin sektörel vizyonu belirleyen kurumlarda etkin rol alması için gayret ediyoruz.

karşısında olacağız. Sektörü bütünlük içinde güçlü kılmayı hedefleyen düşünce içinde hareket edeceğiz. Seçimlere 6 aylık bir süre var. Bu sürede şahsım ve ekibim çok geniş kapsamlı analizler yapacağız bu mesleği bir adım ileri götürmek için her düşünceyi paylaşacağız. Zaten bize enerji veren gücün esnaf olduğunu düşünürsek onların emrinde olmak bizi mutlu ediyor. İKO seçimlerinde de etkin olacağımızdan kuşkunuz olmasın ama kişisel bir ihtirasımızın olmadığının bilinmesini de isterim. Ekibimizin ortak kararları yönümüzü belirleyecektir…

Sayın Ertekin son olarak ilkesel bir devrimden söz ettiniz bu ne demek? Mustafa Bey İTO ve Kuyumcukent Efendim sözünü ettiğim şey seçimlerinde yapıcı ve bütünleşti- kişisellikten uzak sektörün önünü açacak yeniliklerdir. rici bir görev üstlendiniz takdir topladınız, İKO da bunu başarabi- Meslek etiği, sektörün gerekleri ve ilerlemesi için egoların törpülenmelecek misiniz? Niyet bizden takdir Allahtan sahsımın si noktasında herkesin benimseyeve ekibimin bir ihtirası yok. Amacımız ceği bir vizyonun gerçekleştirilmesidir. Bunu başaracağımıza eminiz ekmek yediğimiz sektöre hizmet etmek hizmet etmek isteyen projeleri çünkü tabuları yıkılması için geç bile alındı. Efendim “ilkesel devrim”hatırı desteklemek. Bizim içinde olup sayılır bir ekonomik büyüklüğe olmamamızın bir önemi yok sahip sektörün hak ettiği yere düşüncemizin karşılığı olan bir getirilmesi için değişim projesidir. idarenin orada olması bizi mutlu Müsaade ederseniz bunları da eder. Makam ve mevki hırsımız ilerde konuşalım… olmadığı için başarılı olacağımız Bu vesile ile ekim fuarının ülkeme düşünüyorum. ve meslektaşlarıma hayırlı olmasını Biz sektörün gücünü kullanıp küçük dilerim. esnafı yok sayan bir anlayışın

Mustafa Ertekin Özgeçmiş 1963 Kayseri doğumlu olan Mustafa ERTEKİN İstanbul’da tamamladığı yüksek eğitiminin ardından aile mesleği olan mücevherat sektöründe 30 yıldır faaliyet gösteren aile şirketinin yönetim kurulu başkanlığını yapmaktadır. İstanbul Kuyumcular odası ve ticaret odasının 30 yıllık üyesidir. Birçok uluslararası sivil kuruluşlarda önemli görevlerde bulunan Ertekin, 10 yıl süreyle Türkiye karate fed. bşk vekilliği, Dünya federasyonunda asbaşkanlık, uluslararası federasyonlarda yön. Kur. Üyeliğinin yanında Halen gazeteci-yazar olarak köşe yazarlığı yapan Ertekin’in üç bin civarında yayınlanmış makalesi ve yazılı eserleri bulunmaktadır. 2011 genel seçimlerinde Milletvekili adayı da olan Ertekin, evli ve iki çocuk sahibi olup İngilizce ve Almanca bilmektedir.

JEWELLERY MAGAZINE 4 5


HABERLER

Sonbahar Işıltısı

D

TEKTAŞ EFEKTLİ “AKILLI KARAT” TASARIMLARIYLA, IŞILTISI FİYATINDAN ÇOK DAHA FAZLA…

ünya patentli özgün tasarımlara getirdiği usta işçilikle bir devrim yaratan Asgold Coronet, kadınları pırlantanın ışıltısından ödün vermeden olduğundan daha gösterişli pırıl pırıl bir pırlanta dünyasıyla buluşturuyor. Asgold Coronet yükseltilmiş merkez ve tırnaksız yerleştirme tekniğiyle tasarımlarında tek taş görünümü sağlıyor. Eşsiz bir teknikle bir araya gelen yedi pırlanta taş, yüksek karatlı tek taş efekti veren bir mucizeye dönüşüyor. Modayı yakından takip eden ve günün

her anı şık olmayı seven kadınlar, Asgold Coronet tek taş yüzük tasarımıyla sonbahar ışıltısını pırlantanın büyüsüyle harmanlayarak göz kamaştıracaklar. Gösterişli mücevherler kullanmaktan hoşlanan kadınlar ise Asgold Coronet’in çift pırlantalı yüzük tasarımıyla adeta çifte şıklık yaratacaklar. Gece şıklığını pırlanta ile bütünlemek ve pırlanta ışıltısını boynunda taşımak isteyen kadınlar içinse Asgold Coronet’in su gibi akan çift sıra pırlanta kolye tasarımı, sonbaharda en gösterişli mücevher tercihleri arasında olacak.

Mücevher sanatı Mimar Sinan’ın izinde

Sezonun Kafes Etkisi Kültürel İzlerle Birleşti MİMAR SİNAN’IN ESERLERİNDEN KILIÇ ALİ PAŞA CAMİİ’NİN MERMER KİTABESİ ALTIN YALDIZ BOYAMA MOTİFLERİNDEN İLHAM ALINARAK TASARLANAN “BİR DEVRİN MİRASI: MİMAR SİNAN” KOLEKSİYONUNDAKİ ROSE ALTIN KOLYE VE KÜPE, BURAM BURAM TARİH KOKAN TASARIMIYLA ÇARPICI BİR STİLE VURGU YAPIYOR.

A

tasay Myras, dünya trendleriyle tarihi mirası harmanlayan mükemmel tasarım anlayışıyla, geçmiş ile gelecek arasında bağ kuran ikonik mücevherler tasarlamaya devam ediyor. Kültürel izlerin en ihtişamlı yansıması “Bir Devrin Mirası: Mimar Sinan” koleksiyonundaki benzersiz parçalar arasında yer alan kolye ve küpe tasarımları, pastel renklerin hakimiyetindeki geometrik çizgilerin tarihi dokusu ile Pink Kuvarz taşlarını harmanlanarak geçmişin izlerini bugünün mücevher trendleriyle birleştiriyor.

46

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

KOŞMAYA DE AM EDİYOR

1

995 yılında sektöre giren ve her geçen gün yaptıklarından ders alarak, büyüyüp gelişen Devasa Gold, zor piyasa koşullarına rağmen yoluna devam ediyor. Biz hizmeti para ve karın her zaman bir adım önünde tuttuk diyen Genel Müdür Mehmet Kurşun “ İthalat ve ihracatımız toptan devam ediyor. Avrupa ülkeleri başta olmak üzere, İstanbul ve yurt genelinde 14, 21, 22 ayarda satışlarımız devam ediyor. Perakende olarak Mersin mağazamızda deneyimli personelimizle her geçen gün müşteri ağımızı genişletiyoruz. Mükemmel müşteri hizmeti için 7/24 ürünümüzün arkasında varız. Biz biliyoruz ki müşterinin duygularına ortak olmadan hiçbir iş başarıya ulaşmaz. Umarım ürünlerimizi gelip görmek konusunda sizde aynı heyecanı hissediyorsunuzdur. Öyleyse sizleri bekliyoruz…”

Adres Merkez: Acı Çeşme Sk. No. 17 Kapalıçarşı Fatih-İSTANBUL Tlf: 0212 5207373 Fax: 0212 5203366 Şube: İnönü Mah. GMK Bulvarı No.371 Pozcu-MERSİN Tlf: 0324 3268037 Fax: 0324 3272551

JEWELLERY MAGAZINE 4 7


HABERLER

Bileklerinize Değer Katın… KOÇAK GOLD’UN GEÇMİŞLE GÜNÜMÜZÜ BULUŞTURAN VE NESİLDEN NESİLE AKTARILACAK, 22 AYAR BİLEZİKLERİ EVRENİN TÜM IŞILTISINI BİLEKLERİNİZE TAŞIYOR.

K

oçak Gold’un koleksiyonunda yer alan bilezikler hem yatırım aracı olarak hem de birbirinden modern görünümleriyle gece ve gündüz kullanılabilecek göz alıcı bir güzelliğe sahip… Yatırımcıların vazgeçilmezi olan altın; 22 ayar altın kullanılarak tasarlanmış birbirinden şık ve modern, değişik boyutlarda tasarımlı bilezikler tüketiciyi büyülüyor. Anadolu tarihinin mirasını modern tasarımlarla harmanlamış olan Koçak Gold 22 Ayar Bilezik koleksiyonunda yer alan çarpıcı bilezikler, düğünlerin ve gündelik hayatın vazgeçilmezi olarak yerlerini almakta… Bilezikler hem yatırım için ideal seçenekler sunuyor, hem de modern tasarımlarıyla modaya damgasını vuruyor. 22 ayar bilezik, gece ve gündüz aksesuar olarak kıyafetleri bütünlerken, şıklığından ödün vermeyen ve farklı olmak isteyen tüm kadınların yatırımlarına da yardımcı oluyor.

48

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

JEWELLERY MAGAZINE 4 9


HABERLER

Ç

A

E G

B

D

GEÇTİĞİMİZ YIL BUGÜNLERDE PİYASAYA SUNULAN VE KISA SÜREDE ADETA BİR FENOMEN HALİNE GELEREK 30 FARKLI ÜLKEDE BİNLERCE KİŞİ TARAFINDAN SATIN ALINAN “ALTIN EMZİK”, YÜKSELEN SATIŞ GRAFİĞİ İLE BESAY KUYUMCULUĞUN ÖVÜNÇ KAYNAĞI OLMAYA DEVAM EDİYOR.

Ç

ok farklı takı gruplarında üretim yapan, çocuk takı grubunda da ciddi bir üretim geçmişi bulunan Besay Kuyumculuğun piyasaya sunduğu “Altın Emzik” 1.yılını tamamladı. Besay Kuyumculuk firma sahibi Ömer Kaya’nın, yenilgiyi kabullenmeyen bir arkadaşını kızdırmak için ona hediye ettiği normal bir emzik ile üretim fikri akla gelen “Altın Emzik” bir yıl gibi kısa sürede binlerce bebeğe hediye edildi ve bir ömür boyu unutulmayacak bir hatıra anlamı kazandı. Altın emzik üretimi için öncelikle tüm çalışma arkadaşlarını ikna etmek zorunda kalan ve ilk parti altın emziği beğenmeyerek tezgâhın bizzat başına geçerek bugünkü klasikleşen altın emzik kasasını oluşturan Ömer Kaya, yeni

bir ürünün piyasada kabul görmesinin kolay olmadığını, satıcının da üreticinin de birçok bahaneler üreterek yeni fikir ve ürünlerin hayata geçmesine engel olduklarını ifade etti. Altın emzik üretiminde ilk önce böyle bir ürün “üretilemez” dendiğini üretimin ardından “satılamaz” denerek bir başka bahaneler ve kabul etmeyen bir zihniyet ile mücadele ederek bu fenomen ürünü piyasaya sunduklarını kaydeden Kaya, “Bugün itibariyle 30 farklı ülkede binlerce altın emzik satışı gerçekleştirildi. Şu anda Besay Kuyumculuk bünyesinde sırf altın emzik üretimi için ayrı bir ekip sürekli mesai harcıyor” dedi. 14 ayardan 21 ayara kadar farklı modellerle, taşlı taşsız, pırlantalı isimli, mavi boncuklu resimli, birçok farklı altın emziğin Besay kalitesiyle üretildiğini belirten Kaya, “Artık altın emzik çok farklı

50

versiyonlarıyla kuyumcu vitrinlerinde yer alıyor. Fakat şu anda altın emzikte sadece %10 değişime gidilebilir. Biz bu ürünü piyasaya sunarken; gerek fiyatını gerekse biçimsel görünümünü en optimum şekilde ayarladık. Altın emziğin ürünlerinde kullanılan renkler, emzik üreticisi firma tarafından bizim için özel dizayn edildi ve özel bir parlaklıkla bize teslim yapıldı” diye konuştu. Birçok modelin günümüzde kısa dönemli çıkışlar yaşadıktan sonra hızla demode olduğunu, bir ürünün yıl boyunca yüksek satış rakamlarını koruyamadığını vurgulayan Ömer Kaya; altın emziğin her gün yükselen bir satış eğrisine sahip olduğunu ve aslını daha da yücelten başarısız taklitlerine rağmen, altın emziğin önünde kat edeceği çok uzun bir mesafe olduğunu da sözlerine ekledi.

JEWELLERY MAGAZINE


LU yım ÖZSELİMOĞ Fotoğraflar: Sa

HABERLER

ME İTLİ DE YÜKSELİYOR

M

ersin’de parlayan değerlerden biri olan Kartal Kuyumculuk, 18 yıldır Mezitli’de hizmet veriryor. Yeni trendi müşteri odaklı olmakla tanımlayan Kartal Kuyumculuğun sahibi Zeynel Kartal “ 1995 yılında kuyumculuk mesleğine adım attık. Bizim için olmaz ise olmaz dediğimiz itibardır. Eğer bir

müessesenin itibarı yoksa o bitmiş demektir. Biz alnımızın teriyle çalışarak, itibarımızla sürekliliği sağladık. Hiçbir zaman mükemmel olunamayacağını bilerek, her zaman daha iyi olmayı hedefledik. Bunun için her zaman üzerin koyduğumuz kazancımız müşterilerimiz oldu. Bizi ayakta tutan müşterilerimize 14-22 ayar altın takının her çeşitini sunuyoruz. Biz herkesin iyi hizmeti hak ettiğine inanıyoruz, bizim için herkes değerlidir.Her zaman herkesi bekliyoruz.. ”

Bilgi hatt: 0324 – 3570777- 3573040 Mezitli- MERSİN

JEWELLERY MAGAZINE 5 1


KENDİLERİNE ÖZGÜ TASARIM ANLAYIŞINI FARKLI RENK VE MALZEMELERLE GELİŞTİREREK ÜRETMEYE DEVAM EDEN ELA CİNDORUK VE NAZAN PAK’IN YENİ TASARIMLARI, EKİM 2013’TEN İTİBAREN ELACİNDORUKNAZANPAK MÜCEVHER GALERİSİ’NDE GÖRÜLEBİLECEK.

HABERLER

Ela Cindoruk ve Nazan Pak’tan

52

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

2

0 yılı aşan tecrübeleriyle çağdaş mücevherin Türkiye’deki öncü isimlerinden Ela Cindoruk ve Nazan Pak yeni tasarımlarını sevenlerinin beğenisine sunuyor. “Az çoktur” felsefesi ile yarattıkları mücevherlerini, 1993 yılından bu yana, Atiye Sokak’ta yer alan Elacindoruknazanpak Mücevher Galerisi’nde sergileyen ikilinin, geçmişten bugüne korudukları çizgilerini modernize ederek hazırladıkları yeni tasarımları Ekim 2013 itibarı ile görülebilecek.

MÜCEVHERLER RENKLENDİ Farklı malzeme ve teknikler kullanarak, çizgilerini güncel bakış açılarıyla yorumlayan Ela Cindoruk ve Nazan Pak’ın son tasarımlarında altın, gümüş, mine, değerli ve yarı değerli taşların yanısıra titanyum, niyobyum, kâğıt, epoksi gibi malzemeler de göze çarpıyor.

Hakkında:

Endüstri ürünleri tasarımı alanındaki eğitimleri ardından elle çalışmayı ve üretmeyi tercih etmeleri sebebiyle mücevher tasarımına yönelen Ela Cindoruk ve Nazan Pak, 1989 yılında atölyelerini açmış, 1993 yılında da, kendi tasarım ve koleksiyonlarını sergilemek üzere ElacindoruknazanpakMücevher Galerisini kurmuşlardır. 2013 Elle Stil Ödülleri’nde de yılın mücevher tasarımcısı seçilen ikili, özel koleksiyon tasarımları ve tasarım danışmanlığı da yapan ikilinin mücevherlerini Türkiye dışında; ABD, Avusturya, Almanya, Fransa ve İtalya’da çağdaş mücevher galerilerinde ve müze mağazalarında bulabilirsiniz.

JEWELLERY MAGAZINE 5 3


HABERLER

ENSAR KUYUMCULUK İhracat Çalışmalarını İstanbul Fuarlarıyla Büyütmeyi Planlıyor son yıllarda ensar kuyumculuk markasıyla sektörde hızlı bir ivme kazanan ve ortaya koyduğu başarılı ürünleriyle dikkat çeken ensar kuyumculuk firma sahibi mustafa Gençcelep; istanbul JeWellery shoW öncesi sorularımıza cevap verdi. pozitif açıklamalar yapan Gençcelep, sektörün Geleceğini parlak Görüyor.

54

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

Kolay Fuarla ilgili düşünceleriniz nedir? Hem set ve su yolu hem 22 ayar olsun fuarda sergileyeceğimiz yeni ürünler var. Bu yaptığımız yeni ürünlerden 10-15 tanesinin patentini alıyoruz, fuarda patentli olarak yer alacak. Standart ürünlerin dışında bazı değişiklikler yapıldı, bunları sunacağız. Ayrıca görüştüğümüz firmalar var. Yurtdışından 7-8 yeni firma geliyor, eski müşterilerimiz de gelecek. Allah nasip ederse bizim için güzel bir fuar olacağını düşünüyoruz.İnşallah bütün katılımcılar için de çok iyi bir fuar olur ve herkes umduğunu alır. Başka fuarlara da katılacakmısınız? Evet, önümüzdeki dönem Mart ayında fuar var, ona ayrı hazırlanıyoruz. İhracat için yaptığımız ürünler, iç piyasa için yaptığımız ürünler var. İhracat Fuarı için yaptığımız modelleri sadece bu fuarda çıkarıyoruz.İç fuar ürünlerini burada çıkarmıyoruz. Mart ayındaki fuar için de yerimizi yeni açılan holde tuttuk zaten. Önümüzde bayağı bir yoğunluk var. Bu fuarı atlattıktan sonra önümüzdeki fuar için de hazırlık yapmaya başlayacağız. Piyasaların şu andaki durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Altının durumu ne olacak? Bence yılbaşına kadar ortlama 8590 arasında gider.Çok yükseliş ve düşüş olmaz.Ekim fuarından sonra özellikle ihracatta bir hareketlilik ola-

cağını düşünüyorum. İç piyasada geçen yaz Ortadoğu’da yaşanan iç savaş ve karışıklıklar nedeniyle bir durgunluk var, ama fuardan sonra bu durgunluğun açılacağını düşünüyorum.Kötü firma yok artık, herkes kaliteli ürün yapmaya başladı. Kuyumcukent sektörümüze büyük ivme kazandırıyor. Burası dünya çapında bir merkez ve Türkiye için de bulunmaz bir nimet. Burada toplanan insanlar her gün yeni şeyler öğrenerek kendilerini geliştiriyor. Kuyumculuk sektöründe kalite açısından bir gelişme var mı? Firma olarak ihracat yapıyor musunuz? Biz de ürün kalitesi yüksek ürünler çıkarmaya başladık. Bence bu

konuda İtalyanların bile önüne geçtik. Belki makine açısından onlar bizden biraz daha öndedir ama ustalık ve çıkan ürün açısından biz onlardan daha öndeyiz ve daha kaliteli ürünler çıkarıyoruz.Yurtdışına özellikle Dubai’ye ve Arap ülkelerine gittiğimiz zaman, kendi ürünlerimizle İtalyanların yaptığı ürünleri yan yana koyduğumuz zaman aradaki büyük farkı görüyoruz. Oraya ikinci kalite ürün gönderiyorlar, burada yaptığımız birinci kalite ürünlerin hepsi Dubai’ye gidiyor. Bana sorarsanız bu pazarı da artık Türkiye eline geçirdi. Bizim firma olarak üretimimizin %60’ı ihracat, %40’ı iç piyasadır. İhracat yaptığımız Avrupa ülkerden bazıları İngiltere, Almanya,Belçika. Ortadoğu’da ise Cidde,Ürdün,Cezayir,Lübnan ve Dubai’ye ürün gönderiyoruz.

JEWELLERY MAGAZINE 5 5


HABERLER

56

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

JEWELLERY MAGAZINE 5 5


HABERLER

BŞKH G İ K O

B G ”

ARALIKSIZ OLARAK 1986 YILINDAN BUYANA ORGANİZE EDİLEN İSTANBUL JEWELLERY SHOW; HIZLA ULUSLARARASI FUARLAR ARASINDA ÜST SIRALARDAKİ YERİNİ ALIRKEN, İSTANBUL TİCARET ODASI KUYUMCULAR KOMİTE BAŞKANI ERHAN HOŞLANLI’DA SEKTÖRÜN ÇOK ÖNEMLİ ORGANİZASYONUNUN ÇOK DAHA İYİ NOKTALARA GELMESİ İÇİN YAPILMASI GEREKEN BİRKAÇ ÖNEMLİ HUSUSA DEĞİNDİ.

58

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

İ

stanbul Jewellery Show’un sektörün gelişimiyle paralel olarak özellikle son yıllarda çok önemli bir ilerleme kaydettiğini belirten Başkan Erhan Hoşhanlı, “Uluslararası takı ve mücevher fuarları arasında benim gözümde ilk üçte olan İstanbul Jewellery Show, daha önceki yıllarda bu başarıyı elde edebilirdi. Firmalarımızın özellikle kendi isimleriyle dünya arenasında boy göstermesi ve bu paralelde ticari gelişim ortaya koymalarıyla birlikte fuarımızda aynı zamanlamayla ivme kazandı” dedi. Ulusal markalaşma yaratmak için daha fazla çaba sarfetmenin önemine dikkat çeken Hoşhanlı; henüz MadeInItaly gibi MadeInTurkey’in, kuyum sektöründe çok kuvvetli bir algı oluşturmadığını fakat bu konuda zaman içinde önemli adımlar atıldığını vurgulayarak, “Ülkemizde düzenlenen fuarımız, markalarımızın global piyasadaki etkinliğiyle birlikte gelişecektir. Bugün itibariyle yıl içinde iki fuar düzenlenmesini ülkemiz ve İstanbul için lüks görmüyorum. Sadece iki fuarın düzenlenirken zamanlamasının çok iyi gerçekleşmesi gerektiğini ve uluslararası benzer fuarlar ile zamanının çok yakın olmamasının önemine dikkat çekmek isterim” diye konuştu. Yıllardır CNR Fuarcılık Merkezinde düzenlenen takı fuarının, ne yazık

ki birçok teknik ve fiziki sıkıntılar içinde kaldığını, İstanbul Ticaret Odasına büyük oranda ait olan bu merkezin, uzun dönemli kiralayan firmanın sorumluluğunda olduğunu kaydeden Başkan Hoşhanlı sözlerini şöyle sürdürdü: “Gerek fuarı düzenleyen Rotaforte, gerek İstanbul Ticaret Odası bu konuyla ilgili kiralayan firmaya daha çok baskı yapmalı ve ısrarcı olmalı. Bu kıymetli merkeze bir alternatif aramak yerine, gereken bakımlarının gerçekleştirerek, günün çağına uygun fiziki şartları oluşturmak daha kolay olacaktır. Bunun için gerekirse üst düzey siyasilerimizin de müdahil olması gerekebilir. Mekânı güzel olmayan bir yerde ne kadar güzellikler sunarsanız sunun arzu ettiğiniz etki-

yi elde edemeyeceksiniz. İstanbul Jewellery Show’un daha hızlı gelişmesi için özellikle yabancı katılımcıların ve İstanbul dışından gelen farklı illerimizdeki üreticilerin fuara daha çok sayıda dâhil olması sağlanmalıdır. Gerekirse bu konuda pozitif ayrımcılık bile söz konusu olabilir. Yabancı katılımcıların sayısının artması, fuarın uluslararası kimliğini güçlendirecek. Farklı illerimizden üreticilerin gelmesi de, Türk kuyumculuğunun zenginliğini ve kültürel mozaiğini daha çok ortaya çıkaracaktır. Tüm bunların yanında fuarlarımızın özellikle yurtdışında çok daha iyi tanıtımının yapılması gerektiğine ve katılan firmalarımızın da eksiksiz bir hazırlık yapmalarının önemine inanıyorum.”

JEWELLERY MAGAZINE 5 9


HABERLER

Bulgari’nin Yeni Yüzü Carla Bruni

F

ransa Eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin eşi olan ünlü model Carla Bruni, Bulgari’nin Diva mücevher koleksiyonu için objektif karşısına geçti. Geçmişte YSL ve Dior gibi markalara modellik yapan Bruni aynı zamanda müzisyenlik de yapıyor. Daha önce Julianne Moore ve Rachel Weisz gibi ünlülerin reklam yüzü olduğu Bulgari’nin kendisini tercih ettiği için çok mutlu olduğunu söyleyen Bruni’nin fotoğraf çekimlerini Terry Richardson’un yaptı. Bir mücevher tutkunu olduğunu ve her mücevherin kendine özgü bir anlamı, bir hikayesi olduğunu söyleyen Bruni; Bulgari’nin tutkuyu, Roma’nın cazibesini ve kendi içindeki divayı simgelediğini, mücevherin sıradan bir obje olmadığını, fiziksel olarak insanlara diğer objelerden daha yakın olduğunu belirtti.

GSA

G

B

SA sezon koleksiyonunda yer alan minimalist saatler, sofistike detaylar ile bir araya geliyor. Anne Klein, Festina, Candino, U.S. Polo Assn. ve Toywatch markalarında yer alan ve beyazın albenisini yansıtan modeller, adeta doğallığa vurgu yapıyor.

Y Yaz aylarında bronz tenle birlikte kendini gösteren beyaz renk hem gündüz hem de gece farklı stillerle kombinleniyor. Modayı yakından takip eden, modern ve şehirli kadının saat markası Anne Klein, şık olduğu kadar zarif modelleriyle dikkat çekiyor. Markanın koleksiyonunda yer alan saatler, altın rengi ile zenginleşiyor. Candino, sportif şıklığın temsilcisi olurken, zirkon taşlı modeller şeh-

60

rin hızına uyum sağlıyor. Festina, kasasından kayışına kadar her parçasında kalitesini gözler önüne seriyor. Toywatch, swarovski taş detaylarıyla öne çıkarken, U.S. Polo Assn. her ayrıntısıyla görenleri hayran bırakıyor Anne Klein, Festina, Candino, U.S. Polo Assn., ve Toywatch’un geniş ürün yelpazesine Watch Home Mağazaları ve seçkin saatçilerden ulaşılabiliyor.

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

JEWELLERY MAGAZINE 6 1


HABERLER

D

S

G R

M

onbaharda hem spor hem abiye kombinleri tamamlayarak gündüz şıklığını geceye taşıyacak muhteşem bir renk var. Belle Atasay’ın “Juicy” konseptinde, mavi rengin derin enerjisi altının zarafetiyle bütünleşerek sıra dışı ve sürprizleri seven kadınlar için farklı mücevher alternatiflerine dönüşüyor.

D

İSTER JEAN YA DA İSTERSENİZ ŞIK BİR ELBİSEYİ TAMAMLAYAN BİR PARÇA… Enerjik ve renkli şehir kadınlarının tercihi Juicy konseptinde yer alan gerdanlık ve küpe tasarımları neon renklerin hakim olduğu cıvıl cıvıl bir kışın habercisi… Mavinin bereketinin ve enerjisinin tasarıma yansıdığı Juicy mücevherleri, london blue, fuşya ve mint yeşili

D

ünya moda trendlerini mücevhere taşıyan Belle Atasay, 2013 Sonbahar/Kış koleksiyonunda kusursuz görünmeyi seven, günün her anı ışıldayan, dikkat çekici, şehirli kadınlar için “Empathy” konseptini tasarladı. Moda akımında 60-70’li yılların etkisinin gözleneceği, geometrik desen vurgusunun ön planda olduğu 2014 mücevher modasına kafes formlarıyla giriş yapan Belle Atasay, modayı dünyayla aynı anda takip ettiğini vurguluyor. Belle Atasay’ın kafes etkisiyle birleşen dinamik küpe ve kolye tasarımları, kadınların

62

E gibi farklı renk seçenekleriyle de sonbaharda kadınları adeta sonsuzlukla bütünlüyor. Özlem Süer’in moda konsepti danışmanlığında geliştirilen Belle Atasay 2013 Sonbahar/Kış koleksiyonundaki tasarımlar, birbirinden şık ve ikonik mücevherlerle bu sezon modern, romantik, geleneksel ve gösterişli her kadının ışıltısını yansıtacak.

gündelik yaşamlarına tatlı ışıltılar katarak tarz sahibi olmanın keyfini yaşatıyor. Altının pırlanta ihtişamıyla işlenerek natürel ya da gösterişli farklı renk seçenekleriyle muhteşem uyumunu gözler önüne seren bu tasarımlar, minimalizmin kafes formundaki halini vurgulamayı hedefliyor. Özlem Süer’in moda konsepti danışmanlığında geliştirilen Belle Atasay 2013 Sonbahar/Kış koleksiyonundaki takılar, yoğun çalışma temposuna aldırmadan kendine özen gösteren ve şıklığıyla hayat bulan kadınların vazgeçilmez mücevherleri arasında olacak.

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

JEWELLERY MAGAZINE 6 3


HABERLER

Ö

zgün tasarımlarıyla aksesuar alışverişinin vazgeçilmez adresi olan Mon Reve’in yeni sezon koleksiyonunda doğadan ilham alan morlar ve pembeler, neon sarılar, mercan ve turkuvaz renkleri ön planda. Bu sezonun en çarpıcı renklerinden Neon pembe, fuşya ve sarı gibi çarpıcı renkler size hem cesaret verecek hem de enerjinizi yükleyecek! Mon Reve’de mercan, turkuvaz, yeşim taşı gibi doğal taşlarla tasarlanan kolye, bilezik ve küpelerin yanı sıra sadelikten vazgeçemeyenler için metalik gri, mercan ve inci beyazı gibi

64

renklerde aksesuarlar da bulunuyor. Mon Reve’in yeni koleksiyonundaki rengarenk, canlı ve gösterişli aksesuarlarla ister günlük kıyafetlerinize tarz katın, ister plajda, ister şık davetlerde göz kamaştırın. Geçtiğimiz sezonun favori renklerinden dore, pembe quartz ve pudra pembe de bu sezon yine Mon Reve takılarıyla hayat bulacak. Aksesuarlarını ön plana çıkarmak isteyenler için büyük boy küpeler ve kolyelerin de bulunduğu Mon Reve yaz koleksiyonunda renkleri korkusuzca bir arada kullanıp farklı bilezik ve kolye kombinasyonları da yapabilirsiniz.

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

JEWELLERY MAGAZINE 6 5


HABERLER

İ

Y G

B

Y YAZICI GRUP’UN YURTDIŞINDAKİ BİRÇOK YATIRIMINDAN BİRİ OLAN VE İSKOÇYA’NIN ABERDEEN ŞEHRİNDE YAKLAŞIK 5 YILDIR BAŞARILI BİR FAALİYET SÜRDÜREN LAPİS GOLD KUYUM MAĞAZASI, MİMARİ OLARAK BAŞTANAŞAĞI YENİLENDİ.

Y

azıcı Grup’un, İşadamı Sezai Balcı ile ortaklaşa açtığı “Lapis Gold Aberdeen Kuyum Mağazası” 5’inci yılında ciddi bir dekorasyondan geçti. Elmastan pırlantaya, 14 ayardan 22 ayara, çelikten gümüşe, saatten yatırım altınına kadar çok farklı türde ve çeşitte Türk ürünlerini İskoçların beğenisine sunan Lapis Gold; 5 yıllık kısa bir süre içinde hizmet verdiği Aberdeen şehrinin en popüler ve tercih edilen kuyum mağazası oldu. İAR’ın yatırım altınlarının da satıldığı “Lapis Gold Aberdeen”, yeni dekorasyonunda

66

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

tarz olarak otantik çizgilere ağırlık verdi. Yazıcı Grup Yönetim Kurulu Başkanı İlhami Yazıcı; Aberdeen şehrinin İskoçya’nın ve Avrupa’nın en kaliteli petrol üretim noktalarından biri olduğunu ve bölge insanının sosyo ekonomik durumunun kuyum alışverişine açık olduğunu söyledi. İskoçların sanıldığı gibi çok cimri kişiler olmadığını, özellikle Cristmas ve Paskalya tatil dönemlerinde insanların birbirine takı hediye ettiğini belirten Yazıcı; “İskoçlar; çelik ve gümüş takıları da çok seviyorlar. Saatlere de düşkünlükleri var. Biz Lapis Gold mağazamızda 6 farklı markanın saat ürünlerini müşterilerimize sunuyoruz. Şu

anda Aberdeen şehrinin en büyük kuyumcu ünvanına sahibiz” dedi. İskoçya’da ilk faaliyete başladıkları dönemde yılda 8 kez devlet kuruluşları tarafından ani baskınlarla denetimden geçtiklerini ve Türklere karşı ciddi bir önyargıya sahip olunduğunu üzülerek gözlemlediğini vurgulayan Yönetim Kurulu Başkanı Yazıcı; “Ne yazık ki yıllar içinde Türklere karşı kötü bir algı oluşmuş. Bugün itibariyle LapisGold’da satılan bir dolarlık bir ürün dahi İskoç maliyesinin otomatik denetiminden geçtikten, kayıtlara alındıktan sonra olmaktadır. Önümüzdeki dönemde Lapis Gold markamızın Londra’nın seçkin bölgelerinden

birinde olmasını arzu ediyoruz. Farklı ürün gruplarıyla, İngiliz Jet sosyetesine de sunum yapmayı planlıyoruz” diye konuştu. Tüm Dünyada olduğu gibi İskoçya’da da gram altına hergeçen gün artan bir ilgi olduğunu ve kişilerin yatırımlarını değerlendirmek için gram altın aldığını kaydeden Yazıcı; Londra haricinde Moskova’da mağaza açma düşüncelerinin olduğunu, Moskova’da düşündükleri mağazanın birkaç firmanın işbirliğiyle açılmasının düşünüldüğünü sözlerine ekledi.

JEWELLERY MAGAZINE 6 7


HABERLER

T

E

T

G M Y

H

D Fazıl Özen

ÜLKEMİZDE MAALESEF YILLARDIR PEK ÇOK KİŞİNİN FARKLI ŞEKİLDE VE YANLIŞ ÖĞRENDİĞİ VE ÖĞRETTİĞİ BAZI İSİMLENDİRMELERE SON NOKTAYI KOYMAK İSTİYORUZ.

Ş

üphesiz bunların en başında “mücevher taşlarının” “süs taşlar”ı olarak adlandırılması gelmekte. Tüm mücevhercilerin ve aynı zamanda son kullanıcıların kullandığı mücevher taşı veya değerli taş terimleri maalesef yıllardır garip bir şekilde süs taşları adı altında gruplandırılmaya çalışılmakta. Pratik ve ticari olarak bu konunun dışında olan ilgili üniversitelerden ve gemoloji adını kullanan bazı hobi grupları da maalesef hala bu ismi ısrarla kullanmaya çalışmakta. Tüm bunların üzerine sektörde Mücevher taşları ve Pırlanta ile ilgisi olmayan, meraklı, internetten konu ile ilgili yalan yanlış çeşitli bilgileri toparlayıp dergilere yazı yazmaya çalışan, aslında taşları pratikte tanımayan veya pratikte tanıyıp teorik olarak bilmeyen bu kişiler yine internette, sektörel dergilerde ve basında mücevher taşları hakkında kolaylıkla pek çok hatalı bilgiyi doğruymuş gibi, kendileri de uzmanmış gibi paylaşmakta. Bir doktorun, hobi olarak konu ile ilgilense dahi mühendislik ile ilgili yazı yazamayacağı veya bir mühendisin hobi olarak ilgilense dahi tıp konusun-

68

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

da makaleler yazamayacağı, eğer yazarsa pek çok hatalar yaparak komik duruma düşebileceğini unutmaması gerekir. Kuyumculuk sektöründe reklam vererek o dergide köşe yazmak veya bilip bilmediği konularda açıklamalar yapmak her şeyden önce sektöre de haksızlık ve saygısızlık olmakta. Özellikle hiç bir kuyumcunun, hiç bir mücevhercinin ve hiç bir son kullanıcının hiç bir şekilde kullanmadığı süs taşı adını pırlanta ve diğer mücevher taşları için kullanmaya çalışmak tek kelimeyle saçmalık ve haddini bilmezlik. Bugüne kadar hiç bir kuyumcunun, mücevhercinin veya perakende müşterisinin “ben bir karatlık bir pırlanta süs taşı almak istiyorum” dediği sanırım hiç duyulmamıştır. Kulağa da hiç bir şekilde doğru, hoş ve alışık gelmeyen bu terimler maalesef kulaktan kulağa yayılmaya çalışılmakta. Sektördeki hemen herkesin şüphesiz bir pırlantayı, zümrütü, safiri, yakutu ve mücevherlerde kullanılan tüm diğer doğal taşları “Mücevher taşları” adı ile ifade ettiğinde bir şüphe yok. Fakat bu bilgisizce yapılan yanlış bilgilendirilmelere ve bunları yapan kişilere de bir dur denmesi gerekmekte.

GEMOLOJİ NEDİR, GEMOLOG KİMDİR, NELERİ BİLMELİDİR? Gemolog adının, kısa dönem kursları bitiren kişilerce dahi kullanılması, bu terimin gereklerini hafife

almakta, gerçek gemologların uzun süren çalışmaları ve bilgisini yansıtmamaktadır. Bununla beraber gemoloji eğitimi almış, fakat taşlarla yeterince tanışmamış, pratik eksiği olan diplomalı gemologlar da, çok büyük yanlışlara düşmektedir. Pratik bilgi olmadan, taşlarla iç içe yaşamadan ve teorik bilgi olmadan, sadece taş ticareti ile uğraşmanın da yeterli olmayacağı çok nettir. Üstelik kendini iyi satan ve bu sayede çevresini genişleten bu kişilerin bilgileri güvenilir algılanmakta, bu da, taşlar konusundaki eksik ve yanlış bilgileri içinden çıkılamaz hale getirmektedir. Kısaca mücevher taşları bilimi olarak tanımlayabileceğimiz Gemoloji, Jeoloji ve Mineraloji bilimlerinin alt dallarından biridir. Taşların oluşumlarını, özelliklerini vb.gibi inceleyen Gemoloji alanında uzman kişilere de Gemolog adı verilmektedir. Gemolog olabilmenin en büyük şartı ise dünyada var olan tüm mücevher taşlarını, doğallarını, sentetiklerini ve taklitlerini doğru bir şekilde tanımlayabilmektir. Sadece pırlanta konusunda uzmanlaşmış kişiler dünyanın en iyisi olsalar da, Gemolog olarak adlandırılamazlar. Bu kişilere ancak pırlanta uzmanı denilebilir. Dolayısıyla yurt içinde ya da yurt dışında kısa dönem pırlanta veya renkli taş eğitimi aldıktan sonra, bu kişilerin kendini Gemolog olarak nitelendirmesi yanlıştır.

Gemoloji hem teorik hem de pratik olarak geniş kapsamlı bilgiyi ve aynı zamanda tecrübeyi gerektiren bir bilim dalıdır. Dünyada gemoloji alanında her geçen gün yeni teknikler gelişmektedir, devamlılık arz eden bu gelişmeleri bilmemek, yeni bir iyileştirme, tedavi (treatment) tekniği çıktığında bunlardan haberdar olmamak, doğru tespit şansını tehlikeye sokar. Bunun dışında dünya piyasasını takip etmek pek çok taşı incelememizde son derece büyük kolaylıklar sağlayacaktır. Örneğin 20, 30, 40 karat ağırlığında hiçbir iyileştirme işlemi görmemiş mükemmel renk ve berraklıkta bir yakut bugün müzelerde ya da en büyük mücevhercilerde dahi yoktur. Eğer olduğunu kabul edersek fiyatı 10 milyonlarca dolar olacaktır. Maalesef bu konuda, Türkiye’de yanlış düzenlenen pek çok sertifika bugün piyasada dolaşmakta ve insanların kafasını karıştırmaktadır. En mükemmel gemoloji laboratuvarına danışılsa da, eğer buradaki kişilerin laboratuvar sonuçlarını okumada yeterli tecrübe ve dünya piyasaları deneyimi yoksa büyük bir ihtimalle hata yapılır. Bu da gerek şahıs gerekse kurum olarak düzenlenen sertifikaların güvenirliliğini yok edecektir. Fazıl Özen ICA International Colored Gemstone Association Uluslararası Mücevher Taşları Derneği Türkiye Başkanı

JEWELLERY MAGAZINE 6 9


HABERLER

T

T B

K

H

E

M T

E İSTANBUL TİCARET ODASINDAKİ HARMONY RENKLİ TAŞ VE PIRLANTA EĞİTİMLERİ BÜYÜK İLGİ GÖRÜYOR.

H

armony Akademi’nin, geçtiğimiz haftalarda İTO’da tamamlanan “Pırlanta Uzman” eğitimlerinin ardından düzenlenen Renkli Mücevher Taşları eğitimlerine çok büyük bir talep oldu. Kurslar, İstanbul Ticaret Odası’nın Eminönü’ndeki binasında sabah ve akşam olmak üzere günde iki kere düzenlendi. Kurs süresince, katılımcılar, özellikle son zamanlarda birçok kuyumcunun piyasada sık sık karşılaştığı “glass filled ruby” (içi cam doldurulmuş yakut), boyalı kuvars, sıkma zümrüt, kök zümrüt gibi yanlış isimlerle pazarlanan taşların gerçekte ne olduklarını, onlara bu taşlarla bire bir çalışarak dokunarak görme şansına sahip oldular. Bu taşlarla, aynı taşların doğalları arasında onlarca, hatta yüzlerce kat fiyat farkı olduğunu ve bu farkların miktar ve değerlerini de Harmony farkıyla öğrendiler.

HARMONY YILLARI SADECE BİR HAFTAYA SIĞDIRIYOR… Özellikle kuyumculuk bölümlerinde okuyan veya mezun olan öğrencilerin de oldukça fazla ilgi gösterdiği bu özel eğitimlerde, katılımcılar Harmony ayrıcalığı

70

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

ile kendi günlük ticari hayatlarında karşılaşabilecekleri pek çok problemi nasıl çözebileceklerini de bilir hale geliyorlar. Bunun yanında aynen diğer eğitimlerde olduğu gibi, pırlantanın ve renkli mücevher taşlarının isimlerini, gruplarını, minerolojik özelliklerini, hangi ülkelerden çıktıklarını, aynı renkte tüm benzer olan diğer taşları görerek, onlara dokunarak öğreniyorlar. Katılımcılar, gemolojik aletleri kullanarak veya sadece pratik yollardan taşları taklitlerinden ayırt etme yöntemlerini öğrenmenin kendilerine çok büyük bir özgüven verdiğine belirtmekteler. Dünya ve Türkiye piyasalarında neyin ne kadara alınıp satılacağını, taşların alımında, imalat esnasında veya kullanımında dikkat edilmesi gereken noktaları ve daha pek çok önemli bilgiyi de Türkiye’de sadece Harmony tarafından verilmekte olan bu eğitimlerde öğreniyorlar.

KAPALI GÖZLE MÜCEVHER TAŞLARI TESTİ HARMONY’DE… Eğitimi tamamlayan katılımcılar Harmony farkı ile bazı taşları gözleri kapalı olarak dahi test edebilmekteler. Pratik esaslara dayanan bu testi yapanlar artık doğal taşları taklitlerinden rahatlıkla ayırabilmekteler. Daha önceleri renkli taşlar hakkında hiçbir kapsamlı bilgiye sahip olmadıkları halde bir hafta içinde bu düzeye erişen katılımcılar bundan büyük memnuniyet duyduklarını ifade ediyorlar. İlgili okullarda okuyan veya mezun olan

maalesef konuyu istismarlara, hatalara çok daha fazla müsait hale getiriyor. Buna ek olarak her taşa Türkiye’de sertifika düzenlenememesi veya düzenlenen sertifikalarda ciddi hataların yapılması sektöre olumsuz yansımakta ve bu konuda ciddi sıkıntılar yaşanmakta. Eğitimlerde katılımcılara teorik bilginin pek çok öğrenci de iki yıl veya dört yanında mesleki hayatta bir kuyumyıl okudukları üniversitelerdeki eği- cuya en çok gereken pratik bilgilerin timlerinde Harmony’de edindikleri de verilmesi, kuyumcuların aldıkları ve sattıkları ürünlerde tam bir güvenle bilgilerin ve eğitimin dörtte birine alışveriş yapmalarını sağlamakta. Piyadahi ulaşamadıklarını üzülerek sada çok büyük kafa karışıklıklarının, belirtiyorlar. hataların, istismarların yaşandığı renkli taşlarda pek çok esnaf ne yapacağını HARMONY’DE PIRLANTA VE ve ne söyleyeceğini şaşırmış durumda. RENKLİ MÜCEVHER TAŞLARI Renkli taşlar, hemen herkesin hakkında TAM OLARAK SEKTÖRÜN farklı şeyler söylediği, hatta satanların İHTİYACINA GÖRE… Harmony’de dünyadaki tüm eğitim dahi pek çoğunun tam olarak bilemediği veya açıklama yapamadığı bir kurumlarından farklı olarak piyasadaki tüm taşların alış ve satış fiyatları konu. Özellikle de son yıllarda bilim ve tekniğin gelişmesi sonucunda pek da öğretiliyor. Bununla birlikte taş çok farklı, alışılmamış, yeni şekillerde ticaretinde karşılaşılabilecek oyun karşımıza çıkmakta. ve istismarlar da, yine Fazıl Özen’in Bu da dürüst dahi olsa birçok esnafın 60’tan fazla ülkede edindiği tecrübeleri paylaşması sonucunda, artık bilgisizlikten kaynaklanan sebeplerden tehlikeli olmaktan çıkıyor. Yurt içi ve dolayı mağduriyet yaşamasına sebep olmaktadır. yurt dışı fuarlarda dikkat edilmesi gereken konular hakkında da bilgi- Satın aldıktan sonra taşların gerçekte lenen katılımcılar sektörde çalışmak ne olduğunun bilinememesi de yine satan kişiler açısından büyük tehlike için gerekli tüm bilgilere sahip oluşturmakta. Söz konusu taşların olarak iş hayatına atılabiliyorlar. satılmasından sonra son kullanıcı tarafından gerçek olmadığının fark TÜRKİYE’DE MÜCEVHER TAŞLARI edilmesi halinde esnafını düştüğü zor PİYASASINDAKİ SIKINTILAR… durum da bu konuda yaşanan en kritik Son yıllarda piyasaya giren renkli noktalardan birini teşkil etmektedir. taşların çeşidinin çok fazla olması

JEWELLERY MAGAZINE 7 1


HABERLER

Türk Diyasporu, Zultanit ya da Csarıte… Hangi İsim? RENK DEĞİŞTİRME ÖZELLİĞİNE SAHİP OLAN VE DÜNYADA SADECETÜRKİYE’DE BULUNAN BU NADİDE MÜCEVHER TAŞI DÜNYADA NASIL MEŞHUR OLDU?

S

on on yıldır dünya değerli taş piyasalarında ülkemizin adının sıkça duyulması neden olan ve piyasada “renk değiştiren diyaspor” olarak bilinen diyaspor kristalleri Türkiye’de sadece Muğla ilimizin Milas bölgesinde Milenyum Madencilik firması tarafından üretilmektedir. 70’li senelerde Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün alüminyum üretimleri sırasında ilk defa rastlanan bu kristallere gereken özeni gösterildiği söylenemez. Rastlandıkça bir kenarda biriktirilen ve bugün itibariyle halen akıbeti belli olmayan bu kristallerin bazı çalışanlar, mühendisler ve çevre köylüleri tarafından yağmalandığı ve süs eşyası olarak kullanıldığı rivayetler arasındadır. Ayrıca Eti Maden İşletmelerinin bölgeden çekilmesiyle ruhsatın Milenyum Madenciliğe devri arasında geçen süre içinde bu ruhsat sahası, sahada diyaspor kristali olduğunu bilenler tarafından iyice hırpalanmış,

izinsiz yapılan maden hırsızlıkları sonucu ocaklarda göçükler oluşmuş, vergisi ödenmeden çıkartılan bu kristaller hiç değerinde olmayan fiyatlarla çalan kişiler tarafından satılmış ve milli ekonomiye kazandırılması gereken meblağ heba olmuştur. Ruhsatın şirket ortaklarından Ahmet Murat Akgün’e devrinden sonra, Milenyum Madencilik tarafından yapılan büyük yatırımlar ve uzun süren uğraşlar sonucu ocaklar tekrar üretim yapılabilir bir hale getirilerek, Türkiye’de yasal çerçevede ilk diyaspor kristali üretimi Milenyum Madencilik tarafından sağlanmıştır. Önceki dönemde bu konuda yeterli tecrübe ve bilgisi olmayan şahıslar tarafından yasadışı yollardan üretilerek pazarlanmaya çalışılan diyaspor kristalleri piyasada fazlasıyla bulunduğu için yasal üretimlerin piyasaya sürümü de uzun bir zaman ve efor gerektirmiştir. Bu şahıslar tarafından çalınarak ve bilinçsizce işlenmeye çalışılan kristallerin piyasalarda var olan

72

kötü etkisini silmek ve tekrar hak ettiği yere getirmek ruhsat sahibinin kişisel çabaları sonucunda mümkün olabilmiştir. 2006’dan bu yana yasal olarak üretilerek satışa sunulan diyaspor kristali, ülke ekonomisine direk olarak katkı sağlamaya devam etmektedir. Ayrıca Milenyum firmasının direk ve dolaylı olarak birçok yabancı ülkede katıldığı fuarlar ve yaptığı sistemli pazarlama çalışmaları sayesinde değeri artarak satıldığı her ülkede Türkiyemizin tanıtımına pozitif etki etmektedir. Mineral gurubu diyaspor’un bir üyesi olan ve Türkiye’de çıkarılan “renk değiştiren diyaspor” taşı renksiz olarak da bulunmaktadır. Değerini belirleyen ‘renk değiştiren özelliği ’ farklı ışık altında farklı açılardan bakıldığında çeşitlilik gösteren renk yapısından kaynaklanmaktadır. Her boyutunda bu özellik olabilse de büyük taşlarda daha belirgin olarak görülmektedir. Kivi yeşilinden morumsu pembe tona kadar farklı renklerde bulunabilen bu taş diğer

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER “İmitasyon Diyasporun Farklı Işıklar Altında Farklı Renk Görünümleri”

taşlara oranla çok az rastlanır bir şekilde ısı, radyasyon, dolgu vb. işlemlere tabi tutulmaksızın %100 doğal bir şekilde piyasalara girmiştir. Türk diyasporu çoğunlukla son derece temiz ve berraktır. Bazılarında ise “kedigözü” efekti ve taşın yüzeyinde boylu boyunca uzanan tek bir ışık huzmesi görülür. Türk diyasporu piyasaya sürülmeden önce mücevher taşları arasında “kedigözü” efektine sahip ve aynı zamanda renk değiştiren tek mücevher taşı Aleksandrit idi. Taş kesiminde kullanılan gelişmiş yöntemlerle renk değiştiren özelliği daha da güzel işlenebildiği için bu taş usta ellerde gerçek kıymetini bulur. Diyasporun kesilişi çok kolay olmasa da usta ellerde son derece yaratıcı ve güzel tasarımlarda kullanılabilecek yüksek bir potansiyel taşır. Dünyaca ünlü usta kesimcilerden Rudi Wobito ya da Stephen Kotlowski kesim konusunda akla gelen ilk isimler.

DİYASPOR TAŞININ İMİTASYONUNU NASIL AYIRT EDEBİLİRİZ? Dünya piyasalarında taşa olan yüksek taleple beraber maalesef birçok imitasyon versiyonu da piyasaya sürüldüğü için bu son derece dikkat edilmesi gereken bir konu. Ülkemize gelen turistlerin birçoğu artık diyaspor kristalini vatanından alabilmek için kuyumculara sormaktadır. Maalesef turiste hizmet veren birçok kuyumcunun sahte taşları gerçek diye satmaya çalıştıkları

duyumları günden güne artmaktadır. Bu şahıslar hem ülkemiz esnafına hem de Türk insanına olan güvenin sarsılmasına neden olmaktadır. Sahte olanları çoğunlukla mükemmel kesilmemiş ve boyut olarak da kalibre edilmiş, standart boyutlardadır. Aynı boyutta ve şekilde, büyük miktarlarda ve özellikle büyükçe ölçülerde bulduğunuz diyasporların imitasyon olma olasılığı oldukça yüksektir. Renk değiştiren özelliği gün ışığında ve parlak spot ışık

JEWELLERY MAGAZINE 7 3


HABERLER

altında aşırı belirgin oluyorsa bu da taşın sentetik veya taklit olma ihtimalinin yüksek olduğuna işarettir. Tozundan yapılan, sıkma Diyaspor kesinlikle yoktur ve bu tür deyimler genelde konuyu istismar edenlerin söyledikleri terimlerdir. Yüksek kalitede, iyi kesilmiş, renk değiştirme özelliğine sahip olan Türk diyasporları (özellikle büyük boyda olanları) yüksek fiyatlarda satılmaktadır. Bu tip taşların karat fiyatı birkaç yüz dolar dahi olabilmektedir. İhraç edildiği ülkeler arasında Amerika ve İngiltere başı çekmekle beraber Japonya, İtalya, Almanya ve Hong Kong’a ve daha birçok ülkeye ihraç edilmektedir. Türkiye’de ise Harmony koleksiyonunda bu nadide taşın hemen her çeşidini ve boyunu toptan fiyatlarda bulmak mümkün.

MİLENYUM MADENİNE GEZİ Aslında bu gezinin de dünyanın birçok madenine yapılan ziyaretler kadar zor olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Bodrum Milas havalimanına vardıktan sonra en yakın köye varış yaklaşık 45 dakika alıyor. Anadolu’nun güzel teperinde gözlerden ırak bir bölgece bulunan maden alanına gitmek için dört çekerli bir araç şart. Sıcak ve rutubet bir yana, zorlu arazi koşullarında yapılan bir saatlik bir yolculuktan sonra madene vardığımızda Milenyum Maden-

cilik’ den mühendisler tarafından karşılandık. Madencilerin son derece güvenli şartlarda çalıştığı bu işletmede etik anlamda dünyada geçerli olan ve aranan yüksek standartlar ve çevrecilik bilincini dikkate alan teknikler uyguladığını görmek bizler açısından gurur vericiydi. Maden, sıcak bir yaz gününde dahi oldukça soğuktu. Madencilerin bize söylediğine göre kışın durum tam tersi, dışarıda hava soğukken madenin içi çok daha

74

sıcak oluyormuş. Geçtiğimiz tünellerden sonra vardığımız noktada madencilerle birlikte topraktan ellerimizle çıkarttığımız muhteşem diyasporları görmemizle çektiğimiz tüm sıkıntıları unuttuk. Ham halleriyle bile etkileyici olan Türk diyasporları tam anlamıyla büyüleyici güzellikteydi. ICA International Colored Gemstone Association ve Uluslar arası Gemoloji Derneği Türkiye Başkanı Fazıl Özen

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

JEWELLERY MAGAZINE 7 5


HABERLER

S

TÜRKİYE DE BİR İLK

N “G

A B ”İ Y

T

SERBEST FİYAT ANLAYIŞIYLA, GÜVENLİ VE KONFORLU BİR ŞEKİLDE HER TÜRLÜ ALTIN VE GÜMÜŞ ALIM SATIMI YAPMAYI SAĞLAYAN “GOLDTAKAS” CANLI ALTIN BORSASI, FAALİYETLERİNE BAŞLADI.

76

H

azine Müsteşarlığı onayı ile yıllardır kıymetli maden ticareti alanında aracı kurum olarak hizmet veren “Troy Kıymetli Maden Ticereti A.Ş” uzun bir dönem üzerinde çalıştıktan sonra www.goldtakas.com adresiyle internete erişebilen herkese özel canlı altın borsası platformu oluşturdu. Türkiye’de bir ilk olan bu uygulama ile gerek yurtiçinden gerekse yurtdışından sistemde hesap açtıran her kişi ve kuruluş rahatlıkla altın alım satımı yapabilecek, altın tasarrufu sağlayacak ve altınını işleterek kar elde edebilecek. Troy Kıymetli Madenler Yönetim Kurulu üyesi ve Genel Müdürü Hüseyin Çelik, hizmete giren “Goldtakas” platformunun; altın ile ilgilenen herkesin şeffaf bir şekilde, ister evlerinden ister işyerlerinden bir tık ile Troy’un garantörlüğü altında güven içinde altınlarıyla ilgili serbestçe ticaret yapabileceklerini, fiziki teslimata dayalı bir altın borsası olduğunu söyledi. Edirne’den Hakkâri’ye, Dubai’den Avustralya’ya kadar Dünya çapında altın alım satımı yapmak isteyen herkesin online olarak buluşabileceği “Goldtakas” yüksek güvenlik eşliğinde çalışıyor. Troy’un yurtdışındaki ve ülke çapında çeşitli illerdeki acenteler

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

ve muhabirleri vasıtasıyla tüm fiziki teslimatı alıp, vereceğini kaydeden Hüseyin Çelik; “Bu platform sayesinde biranda sizin satmak istediğiniz altına, yurtdışından yüksek bir teklifte gelebilir. Ülkemizde altının fiyat farkı ciddi marjlara ulaşmaktadır. Amacımız bu güven dolu ortamda, tamamen bir banka titizliğinde, kişilerin arzu ettikleri fiyat ve miktarla altın alıp satmalarını sağlamak ve altın yatırımlarını doğru yönlendirmeye aracı olmaktır” diye konuştu. İstanbul Altın Borsasını bir nevi “GOLDTAKAS” ile halka indirdiklerini ve ister 1 gram ister 100 kilo altının, ziynet-meskük ve has Altın’ın veya her türlü gümüşün

herhangi bir marj aralığı olmadan rahatlıkla alınıp satılabileceği bir ortam yarattıklarını vurgulayan Çelik sözlerini şöyle sürdürdü: “Altın borsası artık evinizde oturma odanıza, cebinize kadar girmiştir. “Goldtakas” ile Kapalıçarşı serbest piyasası elinizin altında olmaktadır. Ayrıca altını saklama derdi ortadan kalkmıştır. Altınınız gözünüzün ucunda, bizim güvenimiz altındadır. Biz bir bankanın tabi olduğu tüm kriterlere ve denetimlere tabiyiz. Bu avantajlı sistemden yararlanmak için bir

bankada nasıl hesap açtırılıyorsa kişinin hesap açtırması yeterlidir. Şu an için herhangi bir hesap açma ücreti, ekstra bir maliyet söz konusu değildir. İşlemler esnasında çok cüzzi oranlarda prim alınması dışında “Goldtakas”a kayıtlı müşterilerimizden bir maddi talepte bulunulmayacaktır. Tüm işlemler, dekontlu ve faturalı bir şekilde gerçekleşecektir. Özellikle Troy’un yıllar içinde çalıştığı Dünyanın çok farklı noktalarından altın alıcı ve satıcılarıyla, ülkemizin en ücra köşesindeki bir kişinin veya kuyumcunun buluşmasının sağlanması altın ticaretine farklı bir boyut kazandıracaktır. “

JEWELLERY MAGAZINE 7 7


HABERLER

78

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

JEWELLERY MAGAZINE 6 3


HABERLER

Türkiye’nin en büyük altın ve mücevherat markalarından Karakaş Atlantis, Türkiye’de kuyumculuk sektöründe en karlı 1. şirket oldu. Ege Sanayi Bölgesi Odası (EBSO)’nın listesinde 2011 yılında 23. sırada yer alan marka, aynı listede 2012 yılında Ege’nin en büyük 12. firması oldu. Ayrıca Fortune 500’de 254. sırada yer alan Karakaş Atlantis, aynı sıralamada ihracatını en çok artıran 6. şirket oldu.

80

Y

eni Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) 2012 yılı üretimden satışlarına göre 30 Milyon TL barajını aşan sanayi kuruluşlarının listesini açıkladı. Türkiye’de kuyumculuk sektöründe en karlı 1. şirket olan Karakaş Atlantis, aynı zamanda yine bu sektörde en çok vergi ödeyen firma oldu. 2011 yılı EBSO listesinde 23. sırada yer alan Karakaş Atlantis, 2012 yılı EBSO listesinde Ege’nin en büyük 12. firması oldu.

KARAKAŞ ATLANTİS, TÜRKİYE’DE İHRACATINI EN ÇOK ARTIRAN 6. ŞİRKET OLDU Fortune 500 sıralamasında yer alan ve 2011 sıralamasında 325. olan Karakaş Atlantis, Türkiye geneli ilk 500 sanayi kuruluşu içerisinde 2012 yılında 254. sırada yer aldı. Türkiye’de ihracatını en çok artıran 500 şirket arasında 2011 yılında 50. sırada yer alan Karakaş Atlantis, 2012 yılında 6. sıraya yükselerek ihracattaki başarısını gözler önüne sermiş oldu.

SATIŞLARINI EN ÇOK ARTIRAN 34. ŞİRKET KARAKAŞ ATLANTİS Fortune 500 sıralamasında 2011 yılında Türkiye’de satışlarını en çok artıran 50. şirket seçilen Karakaş Atlantis, 2012 yılında Türkiye’de satışlarını en çok artıran 34. şirket oldu.

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

JEWELLERY MAGAZINE 8 1


HABERLER

4

üç yıldır kuyumculuk sektöründe faaliyet gösteren ve geçen yıl halka arz olan Karakaş Atlantis, geçtiğimiz aylarda Türkiye’nin önde gelen kuyumculuk firmalarından Altınbaş ile işbirliğine gitmişti. Kuyumculuk sektörünün, kaliteli mamul istikrarını korumak ve büyütmek adına işbirliğine giden Karakaş Atlantis ve Altınbaş Kuyumculuk firmaları sağladıkları anlaşma ile Türkiye’deki kuyum sektörü adına önemli bir adım attılar. Son olarak Karakaş Atlantis Kuyumculuk tarafından yapılan açıklamada Temmuz 2013 itibariyle olumlu gelişmeler yaşanıldığı belirtildi. Karakaş Atlantis Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Karakaş konu hakkında şu açıklamada bulundu: “Karakaş Atlantis Kuyumculuk A.Ş. ile Altınbaş Kuyumculuk İthalat-İhracat Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında kısa zaman önce yapılmış olan aylık ortalama 200-400 kg arasında 8-14-18-21-22 ayarlarda mamül üretimini ve teslimini kap-

82

sayan sözleşmesi gereği, Altınbaş Kuyumculuk A.Ş. ‘ye Temmuz 2013 sonu itibari ile yaklaşık, 14 ayar 277.715,00 gram, 18 ayar 69.712,00 gram, 21 ayar 395.250,00 gram üretim gerçekleşmiş olup, toplamda 742.677,00 gram üretilmesini sağladık. Kuyumculuk ve altın sektörümüzde bu denli anlaşmaların devam etmesi, sektörün daha değerli olmasını sağlayacak olduğu gibi ülke ekonomisindeki cari açığa olumlu yönde katkı da bulunacaktır. Bunun yanı sıra yapılan üretimden doğan KDV ve işçilik, sektörün değeri açısından ekonomik kalkınmamıza ciddi destek sağlayacaktır. Sektörün kaliteli ürün istikrarını koruyan ve katma değer yaratacak bu işbirliği şirketimizin yıllık satış cirosu hedefine önemli katkı sağlamaktadır. Şirket olarak üretilen KDV, yaratılan işçilik ve istihdam ile ülke ekonomisine kazanç sağlamakta olan bu işbirliğinin sektördeki işbirliklerine öncü olacağını ve böylece katma değerin gitgide daha da fazlalaşacağını öngörmekteyiz. “

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

Şık Pırlantaları İle Işıldıyor TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK ALTIN VE MÜCEVHERAT MARKALARINDAN BİRİ OLAN KARAKAŞ ATLANTİS, PIRLANTA ÜRETİMİNE YENİLİK GETİRİYOR. YENİ GİRDİKLERİ BU ÜRETİM KOLUNDA 18 AYAR TEK TAŞ, ÜÇ TAŞ, BEŞ TAŞ, TAMTUR PIRLANTA VE CORONET YÜZÜK ÜRETEN MARKA, ŞIK TASARIMLARIYLA SİZLERLE BULUŞUYOR.

Y

eni girdikleri üretim kolu ve pazara kendi pırlanta modelleriyle giriş yapan Karakaş Atlantis, 18 ayar tek taş, üç taş, beş taş, tam tur pırlanta ve coronet yüzük üretiyor. Su damlası modeliyle beğenileri üzerinde toplayan Atlantis, şıklığı ve sadeliği ön planda tutuyor. Üretim sürecinde kendi modellerini tasarlayacak olan Atlantis, böylelikle hem özgünlüğünü korumayı hem de maliyetleri minimum düzeye indirmeyi hedefliyor. Üretilen modeller HRD sertifikalı olarak ve şirket garantisi altında satışa sunuluyor. Karakaş Atlantis Yönetim Kurulu Üyesi Elif Karakaş, konuya ilişkin olarak şu açıklamada bulunuyor: “Karakaş

Atlantis olarak pırlanta üretimine başlayacak olmamız bizde apayrı bir heyecan uyandırıyor. Yeni gireceğimiz bir üretim kolu ve pazara kendi modellerimizi tasarlayarak giriş yapacağız. Şimdilik hazırlıklarımız devam ediyor. Üretim parkurunda kendi modellerimizi üretip maliyetleri minimuma indirerek daha fazla üretim ve satışa odaklanacağız. Üretilecek olan ürünlerimiz HRD sertifikalı olarak ve şirket garanti sertifikası ile özel kutusunun içerisinde özel

bir sunumla satışa sunulacak. Üretime başlayacağımız pırlanta departmanımız ile üretim hızının artmasını bekleyeceğiz ve hızımıza paralel olarak iş istihdamını da artıracağız. Ürünlerimiz 18 ayar tek taş, üç taş, beş taş, tamtur pırlanta ve coronet yüzük olarak üretilecek” dedi. Aynı zamanda Elif Karakaş, müşterinin kendi özel hissedeceği çoğu aksesuar ve promosyonların da satış anı kendilerine takdim edileceğini belirtti.

JEWELLERY MAGAZINE 8 3


HABERLER

NADİR METAL, TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK 20’SİNDE.. Sektörümüzün önde gelen altın rafineri firmalarından olan Nadir Metal; İstanbul Sanayi Odası tarafından açıklanan, “Türkiye’nin en büyük 500 firması sıralamasında” ilk 20’ye 19. sıradan giriş yaparak, ülkemizin en hızlı yükselen firması ünvanını elde etti.

İ

SO 500 listesi her yıl bir önceki yılın verileri baz alınarak yeniden güncelleniyor. 2012 yılının verileri etüt edilince, Nadir Metal’in müthiş bir hızda yükseliş sergilediği görüldü. Son yıllarda ülkemizin en büyük sanayi kuruluşları arasına giren ve 2011 yılında Capital 500 listesinde kendine 68. olarak yer bulan Nadir Metal, bu yıl 481 köklü firmayı geride bırakarak Türkiye’nin en büyük 20 firması arasına adını yazdırdı. 1960’lı yıllarda temeli Nadir Tütüncü tarafından atılan Nadir Metal, ilk olarak ramat işiyle kuyum sektöründe yer aldı. Bugün itibariyle yılda 150 ton altın 200 ton gümüş işleme kapasitesine sahip, ileri teknoloji eşliğinde donanmış fabrikasında kıymetli metal işleyen Nadir Metal, yılların birikimini son yıllarda istatistiklere de yansıttı. Nadir Metal Genel Müdürü Burak Yakın; elde edilen bu başarının tesadüf olmadığını, birçok kişiyi ve kuruluşu şaşırtmış olsa dahi bu

84

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

elde edilen sıralamadaki önemli noktayı yakalayacaklarını öngördüklerini söyledi. Yakın, Nadir Metal’in başarısını birkaç yıl içinde elde etmediğini, yılların tecrübesine sahip olan firmanın Türkiye’nin ilk altın rafinerisi olma özelliğine sahip olduğuna dikkat çekti.

NADİR METAL ELDE ETTİĞİ DERECEYİ YENİ ÜRÜNÜNÜ PİYASAYA SUNARAK TAÇLANDIRIYOR İSO 500 listesine 19. Sırada girerek büyük dikkat çeken Nadir Metal, uzun bir zamandır çalışmalarını

sürdürdüğü Nadir Çeyrek, Nadir Yarım ve Nadir Tam altın ürünlerini piyasaya sundu. Son dönemde sarrafiye altında oluşan aşırı dalgalanma, yüksek işçilik fiyatları ve Darphanenin çeşitli sebeplerden dolayı taleplere zamanında karşılık verememesi üzerine bu ürünleri üretme kararı aldıklarını belirten Nadir Metal Genel Müdürü Yakın, “Çıkardığımız bu sarrafiye tarzındaki ürünlerle, vatandaşların hiçbir şekilde mağduriyet yaşamadan sarrafiye altın almalarına imkân tanıyoruz. Tamamen bilinen

sarrafiye ürünlerle aynı gramaja sahip Nadir Metal tasarruf altınları yüksek stoklar eşliğinde ve işçilik fiyatında herhangi bir dalgalanma olmadan vatandaşa avantajlı bir bütçeyle sunulacak” diye konuştu. Bir yüzünde Türkiye haritası bir yüzünde Nadir Gold logosu bulunan Nadir Metal sarrafiye ürün grubu, şimdiden büyük ilgiyle karşılandı. Birçok ilde seçkin kuyumcularda yer alan Nadir Metal sarrafiye altınları, sarrafiye altında ortaya çıkan dengesizliği ortadan kaldıracak ve kazanç dengeleri oluşturacak.

JEWELLERY MAGAZINE 8 5


HABERLER

MÜTİSAD, Mücevher Üretim Tasarım İhracat ve Sanayicileri Derneği, İstanbul’da kuruldu

4

. kuşaktan kuyumculuk sektöründe yer alan Nilgün Kuyumcu ve sektörün ileri gelenleri tarafından, İstanbul’da Kapalıçarşı’da kurulan MÜTİSAD derneği; mücevher, takı, kuyum, saat ve değerli madenler ile bunlardan imal kişisel veya ev aksesuarları sektöründe, nitelikli ve katma değeri yüksek özgün tasarımlar yapmak, üretim ve ihracata doğrudan veya dolaylı katkı sağlamak, başta üyeleri olmak üzere, sektör ve Türk eko-

nomisi yararına kalıcı ve etkin çalışmalar yapmak, sektöre uluslar arası düzeyde rekabetçi bir yapı kazandırmak ve mevcut sorunların, kalıcı çözüme ulaştırılması konularında, etkin bir güç birliği oluşturmayı ve sektöre güçlü bir soluk getirmeyi amaçlıyor. MÜTİSAD’ın kuruluşu hakkında bir açıklama yapan Yönetim Kurulu Başkanı Nilgün Kuyumcu, öncelikli hedeflerinin, mücevher sektörünün ulusal düzeyde hak ettiği gelişme düzeyinin yakalanması ve ihracat için uluslar

86

arası standartlara uygun, özgün tasarım katkısı yüksek ve dolayısı ile katma değeri de yüksek, ürünlerle, mücevher sektörünün sağlıklı gelişimine hız kazandırmak olduğunu belirtti. Türk mücevher sektörünün, dünyada özel bir yeri olduğunu aktaran Başkan Kuyumcu, bir amaçlarının da, tasarım konusunda çalışanların üretkenliğini ve sektöre sağladığı faydayı arttırmak olduğunu belirterek, bunu sağlamak için de tasarımların ve tasarımcıların haklarının koruma altına alın-

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

masına özel bir önem vereceklerini anlattı. Üretim süreçlerinde yaşanan sorunların da farkında olduklarını ve buna da sektörün içinden gelen, duayen konumundaki yöneticilerle çözüm sağlamayı hedeflediklerini söyleyen Başkan Kuyumcu, sağlıklı ve kaliteli üretimin, sürdürülebilir ihracat artışı için vazgeçilmez olduğunu belirtti. Derneğin, sektörel ihracatın arttırılması ile ilgili olarak, Ekonomi Bakanlığı desteği ile Kuyumcukent’te bulunan Kuyumcular Odası’nın ofisinde, bir Mücevher Kümelenme Bilgi Merkezi açılabilmesi için, daha kuruluş süreci tamamlanır tamamlanmaz, yönetim kurulu üyesi Murat Yetişgin ile Ankara’da, Ekonomi Bakanlığında, İhracat Genel Müdürü Tarık Sönmez ile KOBİ ve Kümelenme Daire Başkanı Emrah Sazak’ı ziyaret ettiklerini

anlatan Kuyumcu, bu kurumlardan da gereken bilgi ve desteği ilk elden talep ettiklerini ve buna da olumlu yanıt almanın, kendisini mutlu ettiğini ifade etti. Kuyumcukent’te, bu merkezde mesleki eğitimden, ihracat ve pazarlama eğitimine, sektörel Ar-Ge ve inovasyona, yabancı dil eğitim desteğinden sektörel danışmanlığa kadar pek çok alanda sektörel üyelere doğrudan katkı sağlamayı planlayan MÜTİSAD’ın kurucuları arasında Yönetim Kurulu Başkanı Nilgün Kuyumcu (NK Proje tasarım, Danışmanlık ve Kuyumculuk-TÜDEP Y.K Başkan yardımcısı) Ömer Saltabaş, (İst. Ticaret Ünv. Mücevherat mühendisliği, araştırma ve uygulama laboratuarı Müdürü) Tina Christa Sezer(Tina Kuyumculuk), Nergis Sürücü (Paşa ziynet – Neray Tekstil ve Hediyelik Eşya), Halit Kandemir

(Dekoratif Gümüş Eşya) , Murat Yetişgin (TÜDEP’den Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı – Ekonomist), Serdar Iğcı (Ceha Kuyumculuk), Esra Özavar Pekcan (Özavar Mücevherat) bulunuyor.Mücevher sektöründe, ayrım yapmadan her kesim ve görüşe hitap etmeyi ve bu yolla sektörel üretim, tasarım ve ihracatı daha geniş bir tabana yayarak arttırmayı amaçlayan MÜTİSAD yönetim kurulu adına, kuruluş sürecinde kendilerine pozitif katkı sağlayan herkese teşekkür eden Başkan Nilgün Kuyumcu, sektörde yer alan bütün işletmelere, üretici ve tasarımcılara ulaşarak, etkin bir işbirliği yapılanmasını hedeflediklerini, bunun için de kendilerine katkı sağlayacak mevcut diğer STK’lar ile de etkin bir güç birliği modeli oluşturmaya çalışacaklarını aktararak açıklamalarını tamamladı.

JEWELLERY MAGAZINE 8 7


HABERLER

Bir saattin bünyesinde birden fazla saat: Edox Chronorally EDOX’ UN BAĞIMLILIK YARATAN SAAT FENOMENLERİNİN BAŞINI ÇEKEN “HIZLI SAAT” CHRONORALLY ÜSTÜN ÖZELLİKLERİYLE BİR SAATTEN DAHA FAZLASINI İSTEYENLERE HİTAP EDİYOR.

S

aatte moda artık sporla klasiğin aynı bünyede toplanmış olanları. Bu modanın öncülüğünü yapan markalardan Edox, fenomen modeli Chronorally’yi her geçen yıl daha da geliştirerek ulaşılmaz olduğunu kanıtlıyor. Chronorally kontra renkteki büyük butonlu modellerinin üstün özellikleriyle bir saatten daha fazlasını isteyenlere hitap ediyor. Edox Chronorally Modelinin teknik özellikleri de fark yaratıyor. Ronda 5021.D makine, kronograf, çelik kasa, kırmızı & yeşil PVD kaplamalı buton, gece görülebilir fosforlu kadran, Anti-reflekte, yansıma yapmayan çizilmez safir cam, kauçuk kordon,100 metre su geçirmezlik, 45mm kasa çapı, 12 mm kasa kalınlığı özelliklerine sahip.

Survivor Ruhunu Tetikleyen Saat…

TIMBERLAND

MACERA RUHLUSUNUZ, SINIR TANIMAYAN BİR SURVİVOR’SINIZ; PEKİ AMA SAATİNİZ…

D

oğa tutkunlarının vazgeçilmez markası Timberland’ın Brookline modeli için bile safariye çıkılır. Yaz tatillerini deniz - güneşten çok dağ yürüyüşleri, vahşi doğa kamplarıyla değerlendirenler Brookline’ı çok sevecek. Macera tutkunlarının markası olan Timberland yeni modeli brookline ile Timberland sevenlerin karşısına şaşmaz zaman ve tarih sloganı ile çıktı. Saat 47mm kasa çapı, koyu renkli gün metal kadran üzerine bej rengi akrep yelkovan ve rakamlara sahip. Doğa tutkunlarının bildiği üzere dağ ve orman yürüyüşlerinde sıkça karşılaşılabilen ani hava değişikliklerinde güneşin bir anda ortadan kaybolması bile size saatin kaç olduğunu bilmenize engel olamayacak. Kısacası çıktığınız macera ne olursa olsun Timberland’ın yeni modeli Brookline size rehberlik edecektir. 50 metre su geçirmezlik özelliğine de sahip olan bu saat size beraberinde farklı kadran ve kordon renkleri sunuyor.

88

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

JEWELLERY MAGAZINE 8 9


HABERLER

Sarrafiyeden Kaçan S B A

DARPHANENİN PİYASAYA ZAMANINDA VE İSTENİLEN TALEP ORANINDA SARRAFİYE ALTIN SUNMAMASI; ÇEYREK BAŞTA OLMAK ÜZERE, YARIM VE TAM ALTINDA ŞİMDİYE KADAR GÖRÜLMEMİŞ İŞÇİLİK FİYATLARI ORTAYA ÇIKARDI. BU DURUMU DİKKATLİ BİR ŞEKİLDE ANALİZ EDEN ALTIN YATIRIMCISI, BİR ÇEYREK ALTINA ÖDEYECEĞİ YAKLAŞIK 20 LİRALIK İŞÇİLİĞİ, 10 GRAM AĞIRLIKTAKİ BİR BİLEZİĞE ÖDEMEYİ TERCİH EDİYOR.

90

B

ir tarafta 1.75 gram ağırlığında çeyrek altın bir tarafta 10 gram ağırlığında çok şık bir bilezik. Bu iki ürünü alırken düşük gramajlı ürünün düşük işçiliğe sahip olmasını beklersiniz. Hele ki bu bir yatırım amacıyla alınan altınsa. Fakat bugün itibariyle bu durum böyle değil. Sarrafiye altında ortaya çıkan yüksek işçilik fiyatları karşısında vatandaş, basit bir hesaplama yaparak bileziğe yöneliyor. Ülkemizin önde gelen, köklü bilezik takı üreticilerinden Özyurt Kuyumculuk; son günlerde yeni bir müşteri kitlesi elde etti. Sarrafiye altına yüksek işçilik fiyatları ödemek istemeyenler, hem yatırım hem de takı olarak kullanmak için eskiye oranla çok daha fazla bileziği tercih ediyor. Özyurt Kuyumculuk firma ortaklarından Cabir Çakmak; geleneksel değerlere ve alışkanlıklara sıkıca sarılan altın yatırımcısının dahi son aylarda inanılmaz bir artış gösteren sarrafiye işçilik fiyatlarından bunaldığını söyledi. Çakmak; kuyum tarihinde görülmemiş bir sarrafiye altın işçilik fiyatlarının piyasada varol-

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

duğunu, 1-2 lira arasında olan çeyrek altın işçilik fiyatının bugün 15 ile 20 lira arasında değiştiğini, bu durum karşısında vatandaşın ya rafineri firmalarının ürettiği ve çeyrek altınla aynı gramajda olan ama işçiliği çok daha düşük ürünlere veya 10 gramda, bir çeyrek altının işçiliğine denk gelen bileziği tercih etmeye başladığını kaydetti.

DAMADIN KULAĞI KUYUMCUDA Son günlerde artan altın fiyatlarının Ramazan sonrası gerçekleşmesi planlanan düğünlerin

tarihi geciktirdiğini belirten Cabir Çakmak; “Bugün itibariyle yüksek altın fiyatları nedeniyle düğün tarihini iptal eden, değiştiren ve düğün tarihi almak için altın fiyatının düşmesi bekleyen çok ciddi bir kitle olduğunu görüyoruz” dedi. Altının Anadolu düğünlerinde çok daha önemli bir meta olarak görüldüğünü ve Anadolu’da kız almak için erkek tarafının ciddi bir maddi ağırlığa girmek zorunda olduğunu vurgulayan Çakmak, konuyla ilgili şunları söyledi: “Bugün itibariyle kuyumcuların altın kiraladığına

bile şahit oluyoruz. Düğün öncesi kuyumcu dostundan çeşitli takılar alan damat, düğün sonrası bu takıları kuyum mağazasına geri götürüyor ve kuyumcuya bunun karşılığında kira ödüyor. Bahar aylarında düşen altın fiyatlarıyla birlikte çok ciddi bir düğün takısı satışı olmuştu. O dönemde alanlar düğünlerini rahatlıkla gerçekleştirdiler. Gelinin kendisine ve ailesine çeşitli vaatlerde bulunmuş olan damat zor durumda. Şimdi altın yüksek seyirde izliyor. Kısacası damat, kuyumcudan gelecek habere kilitlenmiş vaziyette.”

JEWELLERY MAGAZINE 9 1


HABERLER

ANKAGOLD ANKAGOLD - ANKARA ALTIN, GÜMÜŞ, MÜCEVHER VE SAAT FUARI, ANADOLU ’NUN MERKEZİNDE SEKTÖRÜN YENİ BULUŞMA NOKTASI… 08- 10 KASIM 2013 TARİHLERİ ARASINDA AVRUPA’NIN 3. BÜYÜK FUAR KONGRE MERKEZİNDE ALTIN VE MÜCEVHER IŞILTILARI YÜKSELECEK.

A

nkara’nın yeni fuar ve kongre merkezinde düzenlenecek fuar konum ve hizmetler açısından en uygun koşulları barındırmakta. 61.000 m2 alana sahip bu yeni yapı ATO Şehir merkezinde ve toplu taşıma araçlarına erişiminin kolaylığı ile ziyaretçi ve katılımcılar açısından olumlu olacak. Ankara Kuyumcular Odası Başkanı Sayın Hasan ÇAVUŞCULU; “Start Fuarcılık, Türkiye‘nin birçok ilinde başarılı organizasyonlar gerçekleştirmektedir. İlkini 8-10 Haziran 2012 tarihinde gerçekleştirdiği ANKAGOLD fuarının ardından bu yıl yapacağı fuarında daha iyi yerlere taşınabilmesi için odamız bu fuarı desteklemektedir. Start Fuarcılığın da elinden gelen gayreti göstereceğine inanmaktayız.08-09-10 Kasım 2013 tarihleri arasında ANKAGOLD Ankara Altın, Gümüş, Mücevher ve Saat Fuarı‘nın düzenlemesi için, başkentimize yakışır bir organizasyon olması adına; fuarı Ankara Kuyumcular ve Saatçiler Odası olarak desteklemekteyiz. Start Fuarcılık da Ankara’da düzenlenecek olan bu fuara çevre oda ve derneklerin desteğini alması ve katılımını sağlaması için gereken

94

önemi ve özeni göstereceğini belirtti. Bu fuarın sektör için çok önemli olduğunu hem sektör mensupları ve Start Fuarcılık, hem Ankara’da altın, gümüş, mücevher ve saat işiyle uğraşan kuyumcu esnafımız, hem de ülke genelindeki üreticiler ve toptancılar bilmektedir. Başarı Türk Kuyumculuğuna katkı yapacaktır.“ dedi. Sayın ÖZTÜRK ; “Başkentimizde 2.’sini düzenleyeceğimiz ANKAGOLD Ankara Altın, Gümüş, Mücevher ve Saat Fuarımız ülke genelinde ve özellikle İç Anadolu ve Karadeniz bölgesine hitap edecek olup; bu bölgede bulunan illerimizden sektör temsilcilerini ücretsiz otobüslerle fuarımıza taşıyacağız. Adından da anlaşılacağı gibi “ ANKAGOLD ANKARA ALTIN, GÜMÜŞ, MÜCEVHER VE SAAT FUARI’ mız “ oldukça geniş bir kitleye hitap edecektir. Başkentimize yakışır bir organizasyonla gerçekleştireceğimiz fuarımızı, Ankara Kuyumcular ve Saatçiler Odamızla birlikte hak ettiği noktaya taşıyacağımız inancıyla Fuarımızın sektöre hayırlı olmasını temenni eder, başta kuyum sektörüne ve Ankara Kuyumcular ve Saatçiler Odamıza, şirketimize duydukları güvenden dolayı şükranlarımı sunarım.” şeklinde konuştu.

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

JEWELLERY MAGAZINE 9 5


HABERLER

A O

U B

M

A

O E E

İ

16-17-18 MAYIS 2014 TARİHLERİ ARASINDA 10.SU DÜZENLENECEK ORTADOĞU ALTIN & MÜCEVHER FUARI’NIN ORTADOĞU’NUN EN ÖNEMLİ FUARLARINDAN BİRİ OLMASI ADINA BÖLGE KUYUMCULAR ODA BAŞKANLARI BİR ARAYA GELDİ.

O

da Başkanlarını eşleri ile birlikte ağırlayan G.antep Kuyumcular Odası ve Start Fuarcılık yetkilileri sektörel yayın yapan kuyum dergileri yetkililerini de ağırladılar. 24-25 Ağustos tarihlerinde Mersin Kızkalesi Barborossa Oteli’nde iki gün boyunca hem eğlenildi hem de Ortadoğu Ku-

yumculuk fuarını daha da başarılı kılmak adına neler yapılabileceği konuşuldu. Tüm kuyumculuk oda başkanlarının hem fikir olduğu konu İstanbul fuarından sonra 2.sırada yer alan Gaziantep Ortadoğu Altın & Mücevher Fuarı’nın bölgemiz ve ülkemiz için öneminin altı çizildi. Gaziantep Kuyumcular Odası Başkanı Sedat Özdinç, Kahra-

96

manmaraş Kuyumcular Odası Başkanı Hacı Mustafa Öz, Adana Kuyumcular Odası Başkanı Oğuz Başman, Bingöl Kuyumcular Derneği Başkanı Mehmet Yaşar Devran, Şanlıurfa Kuyumcular Odası Başkanı İbrahim Halil Demirkol, Erzurum Oda Başkanı Rasim Fırat, Kilis Oda Başkanı Zafer Bilik, Konya Kuyumcular Odası Başkanı Mustafa Dolmacı, Adıyaman Oda

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

Başkan Vekili Ebubekir Ünal oda başkanlarının ortak görüşü Ortadoğu Altın & Mücevher Fuarı’na daha çok katılımcı ve daha fazla ziyaretçi getirilmesi için çalışma yapılması ve ulusal markaların fuarımıza hem katılım anlamında hem de ziyaretçi boyutunda daha fazla ilgi göstermesinin sağlanması konusunda hemfikir olduklarını belirttiler. Yine Oda Başkanları’nın üzerinde durduğu bir diğer konu ise, bölgemize ürün satan, satış mağazası açan ve çanta gönderen firmalarımızın Ortadoğu Altın & Mücevher Fuarı’nda stant açmalarının hem firmaya hem de fuara katkı sağlayacağının altını çizdiler. Toplantı sonrası düzenlenen akşam yemeğinde renkli anlar yaşandı. Katılımcılar canlı müzik eşliğinde doyasıya eğlenme şansı elde ettiler. Gece geç saatlere kadar süren eğlencenin ardın-

dan, ertesi gün Mersin’in tarihi ve doğal güzellikleri ziyaret edildi. Toplantıya katılan oda ve dernek başkanları, Gaziantep fuarın daha iyi geçmesi ve daha önemli sonuçlar doğurması için fuarın hızla büyümesi ve yüksek katılım ile ülkenin en önemli fuarlarından biri olması gerektiğine dair ortak fikir beyan ettiler. Gaziantepte düzenlenenen Ortadoğu Altın ve Mücevher Fuarı’nın

tüm bölgenin fuarı olduğunun altını çizen Oda Başkanları, ayrıca iki gün süreyle bizleri ağırlayan ve bir araya gelmemizi sağlayan G.Antep Kuyumcular Odası Başkanı Sn.Sedat Özdinç‘e ve Start Fuarcılık Yön. K.Başkanı Sn. Musa Öztürk ve ekibine teşekkür ettiklerini ve Ortadoğu Altın ve Mücevher Fuarı’nın ülkemiz ve bölgemiz esnafına bol kazançlar getirmesi dileklerini tekrarladılar.

JEWELLERY MAGAZINE 9 7


HABERLER

2 Yıllık Hasrete Son Veriyor İSTANBUL JEWELLERY SHOW’UN GEDİKLİ KATILIMCI FİRMALARINDAN OLAN PİRAMİT ALYANS, YÜKSELEN ALTIN FİYATLARI, FUARI ZİYARET EDEN YURTDIŞI MÜŞTERİLERİN SAYISININ AZALMASI BAŞTA OLMAK ÜZERE ÇEŞİTLİ SEBEPLERLE SON İKİ YILDIR FUARA KATILMIYORDU. PİRAMİT ALYANS; BU İKİ YILLIK HASRETE İSTANBUL JEWELLERY SHOW EKİM FUARINA KATILARAK SON VERİYOR.

S

ürekli yeni teknikler eşliğinde yeni modeller ortaya koyan ülkemizin yenilikçi alyans üreticilerinden Piramit Alyans Ekim fuarıyla 2 yıllık hasrete son veriyor. Yıllardır hem Mart hem Ekim İstanbul Jewellery Show’a katılan Piramit Alyans, bu fuarda son iki yıldır verdiği aranın acısını çıkarmaya kararlı. Ekim fuarına çok iddialı hazırlanan Piramit Alyans; mevcut koleksiyonları Infiniti, Ottoman ve genel modellerinde çeşit artırmasının yanı sıra, detaylarını sır gibi sakladığı son derece modern yepyeni bir koleksiyonu da ilk kez Ekim fuarında lanse edecek. Piramit Alyans Genel Müdürü Mehmet Arıkan; firmalarının fuarlardan büyük ticari beklenti içinde olmadığını, fuarları marka tanıtımları için bir platform olarak gördüklerini ve marka değerine yaptıkları bir yatırım olarak değerlendirdiklerini söyledi. Mehmet Arıkan; ara verdikleri bu 2 yıl içinde özellikle üretim kaslarını geliştirme

yönünde önemli adımlar attıklarını ve en son teknoloji eşliğinde üretim kapasitelerini,ürün çeşitliliğini arttırdıklarını ifade etti.

HIZLI SERVİS, HIZLI ÜRÜN TESLİMATINDA YENİ BİR BOYUT “BİR GÜNÜN ALTI” Fuarlara verdikleri arada müşterilerini daha sık ziyaret ederek ilişkileri sıcak tutmaya özen gösterdiklerini kaydeden Arıkan şöyle konuştu: “Bu dönemde üretim gücümüzü arttırırken pazarlama alanında da boş durmadık. Daha fazla ekiple, müşterilerimizi sıklıkla ziyaret ettik. Bu fuarda çok ses getireceğine

98

inandığımız ve her yaş grubundaki çiftleri heyecanlandıracak dizaynlara sahip yeni koleksiyonumuzu tanıtmanın heyecanı içindeyiz. Ayrıca bu fuarda hızlı hizmet ve hızlı ürün teslimatı konusunda çok zor bir taahütü telaffuz edeceğiz. Artık Piramit Alyans müşterileri; kataloğumuzdan, ürünlerimiz arasından seçtikleri bir modeli bir günün altında teslim alabilecekler. 23 saatte en geç teslim etmeyi planladığımız bu uygulamamızla ilgili detayları ilk kez fuarda müşterilerimizle paylaşacağız. Piramit alyans geleceği bugünden yakalama gayretinde.”

JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

JEWELLERY MAGAZINE 9 9


HABERLER

DÜNYANIN EN ZARİF YAZI GEREÇLERİNİ SUNAN İTALYAN LÜKS KALEM MARKASI VİSCONTİ, TÜRKİYE’DEKİ YOLCULUĞUNA YENİ BİR DİSTRİBÜTÖRLE DEVAM EDİYOR. 1 NİSAN 2013 TARİHİ İTİBARIYLA PRİMO A.Ş. TARAFINDAN TEMSİL EDİLMEYE BAŞLANAN VİSCONTİ, ÜLKEMİZDEKİ PAZARLAMA ÇALIŞMALARINI VİSCONTİ TÜRKİYE OLARAK SÜRDÜRECEK. VİSCONTİ TÜRKİYE GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE İSE ELEONORA BAHAR GETİRİLDİ.

Visconti’nin Türye’deki Yeni Distribütörü

F

loransa merkezli lüks kalem markası Visconti, günümüzde Monaco Prens ve Prensesi’nin yanı sıra Avrupa’daki pek çok üst düzey yönetici ve Clint Eastwood, Charlize Theron, Nick Nolte veya Morgan Freeman gibi Hollywood yıldızları tarafından tercih ediliyor. Özellikle önemli yazışmalar ve imza atma törenlerinin vazgeçilmez kalemi haline gelen Visconti, Türkiye’de yeni bir distribütörle yoluna devam ediyor.

1 0 0 JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

Visconti Hakkında Yirmi yılı aşkın süredir Visconti adı, yoğun tarihi ve teknolojik araştırmalardan gelen olağanüstü zarif yazı gereçlerini temsil ediyor. 1988 yılında kurulan bu Floransa markası, el işçiliği ve teknolojiyi buluşturan en üst kalitedeki dolma kalem ve tükenmez kalem ürünleriyle yazı kültürüne güçlü karakterli eşsiz katkılarda bulunuyor. Visconti kalemleri, kurucusu Dante Del Vecchio’nin tarihi dolmakalemlere olan kişisel tutkusu ve onun yazı enstrümanları sanatına olan yenilikçi yaklaşımının bir yansıması olarak şekilleniyor. Visconti’nin son derece ustalıkla üretilen sanatsal değeri yüksek yazı enstrümanları, bugün Oprah Winfrey, Clint Eastwood, Charlize Theron, Nick Nolte, Morgan Freeman, Papa XIV. Benedict, Monaco Prens ve Prensesi gibi birçok ünlü isim tarafından tercih ediliyor. Visconti’nin Türkiye’deki distribütörlüğünü ise 2013 yılı itibarıyla Primo A.Ş. yapıyor.

YAZI KÜLTÜRÜNE EŞSİZ KATKI Visconti Türkiye Genel Müdürü Eleonora Bahar, dünyaca ünlü bu kalem markasının artık Primo A.Ş. tarafından Visconti Türkiye olarak temsil edileceğini duyurdu. Visconti’nin el işçiliği ve teknolojiyi buluşturan en üst kalitedeki kalemleriyle yazı kültürüne eşsiz katkıda bulunduğunu belirten Eleonora Bahar, markanın özellikle koleksiyonerler tarafından

dikkatle takip edildiğini söyledi. Bahar, Visconti ürünlerinin Türkiye’de artık yeni ve kurumsal bir anlayış altında sunulacağını belirtti.

ÜÇ TEMEL SERİ VAR Visconti markasına ait koleksiyonlar; günlük kullanım için tasarlanmış ‘Regular Edition‘, koleksiyonerler için özel üretilmiş olan ‘Limited Edition‘ ve eşsiz kalem

kullanmayı seven çok özel kalem koleksiyonerleri için üretilen ‘Her Royal Highness‘ başlıklı üç temel seriden oluşuyor. Visconti, kullanıcılarına kalemlerinin kapak kısmını kişiselleştirebilecekleri, isim baş harflerini, favori renklerine ait değerli bir taşı ya da burçlarını gösteren sembolü ekleme imkanı sunduğu ‘My Pen System‘ uygulamasıyla da farklı bir tarz yaratıyor.

JEWELLERY MAGAZINE 1 0 1


HABERLER

Lion Diamond B

B

A

SEKTÖRÜMÜZDE AZ SAYIDA BULUNAN, BUTİK MÜCEVHER ÜRETİM YAPAN MARKALAR ARASINA YENİ BİR İSİM EKLENDİ. LİON DİAMOND MARKASIYLA PIRLANTALI MÜCEVHER ÜRETİMİ YAPAN AHMET BAY VE RECEP ARSLAN, ÖZEL ÜRETİM MÜCEVHERLERİ İÇİN ÇOK SINIRLI SAYIDA MÜCEVHER MAĞAZASIYLA ÇALIŞMAYI PLANLIYOR. YAPILAN HESAPLAMALARA GÖRE, LİON DİAMOND’I MÜŞTERİLERİNE BİN KUYUMCUDAN YALNIZ BİRİ SUNABİLİR.

U

zun bir dönemdir kuyumculuk mesleğinin içinde olan iki genç girişimci, bu yılın başında kurdukları Lion Diamond ile yüksek kaliteli işçiliği en iyi sınıftaki pırlanta taşlarla bezeyerek ve sadece her modelden bir adet üreterek sınırlı bir hedef kitleye

hitap etmeye hazırlanıyor. Yaklaşık 6 yıl boyunca Ekinci Kuyumculuk ismi ile altın takı üretimi yapan iki ortak, 2013 yılında tüm bilgi ve birikimlerini Lion Diamond isimli markalarına yatırma kararı aldılar. Tamamen profesyonel bir üretim ve pazarlama ekibiyle yola çıkan Bay ve Arslan; Lion Diamond markasını, geniş kitlelere

1 0 2 JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

değil mücevherde hayallerini görmek isteyenlere sunacak. Lion Diamond markasının ortaklarından Ahmet Bay, butik üretim yapan çok az sayıda mücevher üreticisi olduğunu ve bu boşluğu doldurmak için kolları sıvadıklarını söyledi. Lion Diamond’ın, tasarımdan taş seçimine, mıhlamadan montürüne kadar tüm üretim aşamalarının kendi bünyelerinde tamamlandığını vurgulayan Bay, “Tüm birimler kendi içimizde ve bu durum, bizim hem daha hızlı üretim yapmamızı hem de butik üretimin bir handikabı olan yüksek işçilik fiyatlarını daha normal seviyelere çekmemize olanak tanıyor” dedi. Lion Diamond’ın ülke genelinde her ilde yer almayacağını ve 3 büyük şehrimiz haricinde sadece her ilde bir mücevher mağazası ile çalışmayı planladıklarını belirten Ahmet Bay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Lion Diamond; benzersiz modern tasarım çizgisiyle ve her yaş grubuna özel dizayn anlayışıyla,

kullandığı en üst sınıf pırlanta taşlarıyla ve en önemlisi kişiye özel üretimiyle bambaşka bir noktada konumlanmaktadır. Bugün Türkiye’de yüksek kaliteli mücevher takı kullanıcısı on binde bir civarında. Biz bu kişilere ulaşan ve bu kişilere mücevher sunan çeşitli illerdeki mücevher mağazalarıyla işbirliğine hazırız. Bu mücevher mağazaları bizimle işbirliği sayesinde hem müşterilerinin hayallerindeki ürünü sunabilecekler, hem de benzersiz kalitedeki mücevherleri uygun fiyat eşliğinde vitrinlerine taşıyabilecekler. İsteyen müşterilerimize önce tasarımları çizim halinde göndererek, içlerinden seçtikleri tasarımı üretme opsiyonuna da sahibiz. Kısacası bizimle çalışan bir mücevher mağazası adeta kendi içinde butik üretim atölyesini açmış gibi olacak. Lion Diamond olarak hem yurtiçi hem de yurtdışı çalışmalarına hız vermeye başladık. Yavaş yavaş ama sağlam adımlarla geleceğe ilerlemeyi planlıyoruz. İlerleyen dönemlerde müşterilerimizden gelen talepler doğrultusunda bir başka marka altında seri üretim yapabileceğimiz koleksiyonlarda çıkarabiliriz. Ama şu an için kişiye özel tasarımlar ortaya koyacağız.”

JEWELLERY MAGAZINE 1 0 3


HABERLER

MEDİKAL ESTETİKTE SON MODA “ORGANI LI TING” MEDİKAL ESTETİK UZMANI DR. DEVRİM GÜRSOY CERRAHİ DIŞI BİR YÖNTEM OLAN ORGANİC LİFTİNG UYGULAMASI İLE PRATİK, YAN ETKİSİZ, ÖĞLE MOLASINDA DAHİ GERÇEKLEŞTİRİLEBİLECEK BİR PROSEDÜR İLE KİŞİNİN YÜZ VEYA VÜCUDUNDA ANLAMLI DEĞİŞİKLİKLER SAĞLAMANIN MÜMKÜN OLDUĞUNU İFADE EDİYOR.

A

meliyathane şartları ve derin anestezi gerektirmeyen Organic Lifting ile bölge başına yaklaşık 20-60 dakikalık sürede boyun, yüz bölgesinin tamamı ve vücut işlemlerinde tek uygulamada kırışıklıkları açmak ve sarkmaları düzeltmek mümkün oluyor ve etkisi 2 yıl süresince devam ediyor. Dr. Devrim Gürsoy yan etkisi olmayan ve vücut tarafından tümüyle eritilebilir ipin cilt içine yerleştirilmesi sonucunda hem dokuyu kaldıran hem de ciltte gençleşme ve yenilenme süreci meydana getiren Organic Lifting uygulamasını “klasik cerrahi germe işlemine göre daha çabuk, iyileşme süresi gerektirmeyen, pratik bir yöntem olarak öne çıkıyor. Botoks, dolgu, kozmetik ve cihaz uygulamalarına göre daha uzun ve net etki süresine sahip ve kısa uygulama süresine zamandan kazandırıyor. Toplam maliyetin uygunluğu ve birçok uygulama ihtiyacını tek uygulama ile ortadan kaldırması gibi avantajları içeriyor.” Sözleriyle ifade ediyor.

DR. DEVRİM GÜRSOY HAKKINDA 04.04.1976 tarihinde İstanbul’da doğdu. Ortaokul ve liseyi İstanbul Özel Alman Lisesinde tamamladı. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdi. 2006 yılından bu yana Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji ABD’de doktora yapmaktadır. Sağlık Bakanlığı onaylı Medikal estetik uygulama sertifika programını, akupunktur uygulama sertifika programını (Gazi Üniversitesi), hipnoz uygulama sertifika programını (Yeditepe Üniversitesi) ve mezoterapi diploma programını (Alman Mezoterapi Derneği) tamamlamıştır. Çok sayıda yurtdışı ve yurtiçi kongre, eğitim ve seminerlere katılmıştır. 2001-2009 yılları arasında Başbakanlık SHÇEK’de kurum hekimliği yapmıştır. Alman Mezoterapi Derneği, Medikal Estetik Derneği, Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp derneği, Tıbbi Hipnoz Derneği, medikal Estetik Derneği, Antiaging ve Estetik Tıp Derneği üyesidir.

1 0 4 JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

U.S Polo Saatler Yaza Dinamizm Katıyor AMERİKAN POLO DERNEĞİ’NİN RESMİ MARKASI OLAN U.S POLO, ASİLLİĞİ BİLEKLERE TAŞIYAN YAZ SEZONUNA AİT MODELLERİ SAYESİNDE ERKEĞİN TARZINI YORUMLUYOR.

1

890 yılından beri moda dünyasında bilinen U.S Polo’nun dayanıklılığıyla tanınan Hardlex Kristal cam dizaynına sahip saat modelleri, klasik tarzı modernizmin etkisiyle buluşturuyor. Kalite ve şıklıktan ödün vermeyenlerin tutkunu olduğu marka, rose altın tonun harmanlandığı

beyaz kadran ve kahverengi süet kayışlı tasarımıyla da dikkat çekiyor. Her sezonun gözde renklerini koleksiyonunda bütünleştiren marka, yazın enerjisini saat modellerine yansıtıyor. Markanın ikonik tasarımları her kombinle uyum sağlayarak yaz gecelerinden erkeklerin vazgeçilmezi oluyor.

Yaz çiçeklerini kıskandıran Festina saatler MODERN MODERNTASARIMI TASARIMIVEVEŞIK ŞIKDETAYLARI DETAYLARIORİJİNAL ORİJİNALMODELLERLE MODELLERLE BULUŞTURAN BULUŞTURANFESTİNA, FESTİNA,RENGARENK RENGARENKSAAT SAATMODELLERİYLE MODELLERİYLEADETA ADETAYAZ ÇİÇEKLERİNİ KISKANDIRIYOR. YAZ ÇİÇEKLERİNİ KISKANDIRIYOR.

1

902 yılına dayanan geçmişiyle saat sektörünün öncü markalarından Festina, renkli saat modelleriyle çiçekleri kıskandırıyor. Modern kadın ve erkeğin tercih ettiği, fark yaratan tarzıyla dikkatleri üzerine çeken Festina saatler, doğanın en güzel renklerini zirkon taşlarla süsleyerek yaz ışıltısını bileklere taşıyor. Kristal cam ve çelik kasasıyla da estetikliği zirveye taşıyan modeller rengarenk silikon kayışlarıyla sportif bir görünümün en şık halini sunuyor.

JEWELLERY MAGAZINE 1 0 5


HABERLER

Oda Başkanları Buluştu 8 ODA BAŞKANININ MERSİN’DE Kİ BULUŞMASINDA, “ SORUNLARI VE CÖZÜM YOLARI KONUŞULDU. YAZI: SAYIM ÖZSELİMOĞLU

M

ersin’in güzide ilçesi Silifke’de muhteşem deniz manzarasının hâkim olduğu bir otelde buluşan İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu kuyumcularının katıldığı toplantıda kuyumcuların sorunları tartışıldı. Gaziantep Ortadoğu Altın ve Mücevher Fuarının daha etkin ve katilımın daha yaygın olması için yapılması gerekenlerinde konuşulduğu toplantıya, Kah-

ramanmaraş Kuyumcular Odası Başkanı, Hacı Mustafa Öz, Adana Kuyumcular Odası Başkanı Oğuz Başman, Bingöl Kuyumcular Derneği Başkanı Mehmet Yaşar Devran, Şanlıurfa Kuyumcular Odası Başkanı İbrahim Demirkol, Erzurum Oda Başkanı Rasim Fırat, Kilis Oda Başkanı Zafer Bilik, Konya Kuyumcular Odası Başkanı Mustafa Dolmacı, Adıyaman Oda Başkanı vekili Ebubekir Ünal ve Gaziantep Kuyumcular Odası Başkanı Sedat Özdinç katıldı. Fuarı 10 yıldır organize eden Start Fuarcılık

adına Musa Öztürk ve ekibinin katıldığı toplantı 2 gün sürdü. Görüşlerine başvurduğumuz Erzurum Oda Başkanı Rasim Fırat, 1990 yılından bugüne 23 yıldır oda başkanı olup, Erzurum’da odaya kayıtlı 400 kuyumcu olduğunu söyledi. Fırat “ Bölünmelere karşıyım, esnafın bir çatı altında toplanarak etkinliklere sahip çıkmasını arzu ediyoruz. Erzurum’da yetişmiş eleman sıkıntımız var, kalfa bulmakta zorlanıyoruz. İlimizin kendine has Erzurum Burması, bölgemizde çok tutuluyor.

1 0 6 JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

Gaziantep fuarına 2 yıldır Erzurum ekibi olarak katılıyoruz. Elbette geliştirilmesinden yanayız. Ancak, Altın piyasasının tutarsızlığı bizim için bir risk teşkil etmektdir, bu sektörümüzü olumsuz etkiliyor.” Halil Demirkol (Şanlıurfa) “300 kadar odamıza kayıtlı esnafımız var. Fuarların daha canlı olmasını biz de istiyoruz. Bölgemiz için fuarların yapılması çok güzel. Her yıl Urfa’dan 3-5 arkadaş fuara katılıyor. Komşu ülkelerin sıkıntılı olması bizim esnafımızı da üzüyor. Buna rağmen fuarı düzenleyenlerin tanıtım amaçlı, esnafı daha sık ziyaret ederek bilgi vermesinin yararlı olacağını düşünüyorum.”

Oğuz Başman (Adana) “ Bu toplantıya tüm oda temsilcilerinin katılmasını beklerdim. Böylece daha iyi görüş alış verişinde bulunmak mümkün olurdu. Kosgep desteğinin daha çok yaygınlaştırılması, fauralara destek olunmasını arzu ediyoruz.” Mustafa Dalmacı (Konya) “ 256 üyemiz mevcut. Bütün fuarlara gitmeye çalışıyoruz. Fuar düzenleyenlerin esnafımızla daha yoğun iletişim içinde olmasını arzu ederiz. Ayrıca odalara yer verilmesini isteriz.” Zafer Bilik (Kilis) “Fuarlar düzenlenirken mevsimlere, koşullara bakılmalı. Biz her fuara gitmek

istesekte zaman zaman hava koşulları engel oluyor.” Sedat Özdinç (Gaziantep) “ Böyle bir toplantı çağrımıza katılan arkadaşlara teşekkür ederim. Sıkıntılar çok. Sektörün ileri gidebilmesi için tüm bölge esnafının sahip çıkması gerekir. Türkiye’deki tüm esnafın birbirini desteklemesini bekliyoruz.” Mustafa Öz (Kahramanmaraş) “ Biz artık fuarı ilimizde görmek istiyoruz. Esnafımız biz fuara gitmiyelim, başkan artık fuarı bize getir diyorlar. Türkiye’nin cini olduk, iç piyasaya harıl harıl çalışıyoruz. Elbette fuarları destekliyoruz, desteklemeye devam edeceğiz.” dedi

JEWELLERY MAGAZINE 1 0 7


HABERLER

Kuyum Camiasının Haliç’teki Yeni “Mekanı” GEÇMİŞİ 1988 YILINA KADAR GİDEN SEKTÖRÜN KÖKLÜ CİLA ATÖLYELERİNDEN BİRİ OLAN SEZER CİLA’NIN VELİAHTI ÖMER SEZER; HALİÇ’İN KIYISINDA AÇTIĞI MUHTEŞEM MANZARALI “MEKAN CAFE” İSİMLİ İŞLETMESİ İLE KUYUM CAMİASININ SOSYALLEŞEBİLECEĞİ YEPYENİ BİR MEKAN ALTERNATİFİ OLUŞTURDU.

1 0 8 JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

H

aliç’te yer alan Kadir Has Üniversitesi’nin hemen yanı başında yer alan ve kıyıya sıfır konumuyla mükemmel bir Haliç manzarası sunan “Mekan Cafe” geçtiğimiz günlerde hizmete girdi. Kuyum sektöründe, ürünün vitrine girmeden önce uğradığı son üretim aşaması olan cila alanında yıllarca başarılı çalışmalar ortaya koyan Hakkı Sezer Ustanın oğlu Ömer Sezer, “Mekan Cafe” ile hizmet sektörüne de adım atmış oldu. Sürekli nargile kafelere giden ve benzer bir kafeyi işleten arkadaşının teşviki ile bu alanda yatırım ger-

çekleştiren Ömer Sezer; 3 katlı ve 180 m2 genişliğindeki kafesinde, başta üniversite öğrencileri, akademisyenler, turistler ve kuyum camiasının önde gelen isimlerini ağırlıyor. Yaklaşık 5 yıldır aynı isim ve adreste hizmet veren “Mekan Cafe” şimdi Ömer Sezer ile kuyum camiasını da buluşturan özel bir adres olacak. Nargile, Közde Türk Kahvesi, her türlü yemek çeşidinin, çok farklı kahve ve pasta lezzetlerinin bulunduğu “Mekan Cafe”, gündüz bir başka gece ise bir başka güzel manzarasıyla insanın ruhuna huzur veren bir konumda. Yüksek hijyen eşliğinde, Türk mutfağının

birbirinden leziz yemeklerini misafirlerine sunduklarını ve özellikle nargile, Türk Kahvesi tutkunlarını mekana beklediklerini belirten Ömer Sezer; “Böylesi güzel bir ortamda, Haliç’in eşsiz manzarası eşliğinde kuyum camiamızın değerli üyelerini ağırlamayı arzu ediyoruz. Burası firmalarımızın özellikle yabancı konuklarını rahatlıkla getirebilecekleri ve en iyi şekilde ağırlayabilecekleri kendi mekânlarıdır” dedi. Kuyum sektöründen gelenlere çeşitli avantajlar da sunacaklarını sözlerine ekleyen Sezer; “Mekan Cafe”nin yüksek kalitesiyle hizmete hazır olduğunu ifade etti.

JEWELLERY MAGAZINE 1 0 9


HABERLER

Deneyimin Önemi SPORTURA’NIN 2013 ERKEK KOLEKSİYONUNDA KİNETİC, GMT, KRONOGRAF MODELLERİ ÖN PLANA ÇIKIYOR. BAYAN MODELLERİNDE İSE BEYAZ VE SİYAH RENK SEÇENEKLERİ İLE SİLİKON KAYIŞLI KRONOGRAF VE KADRANI PIRLANTALI MODELLER İLGİ ÇEKİYOR.

S

portura, dünya sporunun zirvesindeki 50 yıllık deneyimiyle, sadece Seiko’nun üretebileceği bir saat koleksiyonudur. Maceraperestler için Kinetic GMT ‘den spor musabakalarında zaman ölçümü için kullanılan kronografa kadar Sportura sporsever erkek ve bayanlara ihtiyaç duydukları özelliklerde saatler sunar.

SEIKO VE FC BARCELONA Seiko, FC Barcelona’nın resmi saati. FC Barcelona’nın tutkusu, hızı ve enerjisi, Sportura’nın tasarımında ilham kaynağı.

Seiko’nun spor teknolojilerindeki uzun süreli liderliği sayesinde, dünya futbolunun en iyi takımına layık olabilecek saatler tasarlayabildiğinin göstergesi.

SEIKO VE DARYA KLSHINA Güç ve güzelliği eşsiz Sportura ruhuyla birleştiren bayan koleksiyonu, zaman ölçümünü estetik bir keyfe çeviriyor. Yüksek hassasiyet, yüksek performans ve direnç, Sportura ve atletizmin yükselen yıldızı Darya Klishina’nın ortak hedefleri. Darya 2013’te, başarı arayışında kendisine eşlik etmesi için Seiko Sportura’yı seçti.

Yaz, Işığını Anne Klein Saatlerinden Alıyor

M

odayı yakından takip eden, modern ve şehirli kadının saat markası Anne Klein, ince ve hafif modelleriyle yaz sezonunun en şık aksesuarları arasında yer alıyor. Altın ve bronz renklerle zenginleştirilmiş, zincir ve zirkon taşlarla süslü modeller zengin görünümüyle zamanın değerini vurgularken bileği kavrayan polikarbon kayış ve mineral cam görüntüsü bilekleri adeta bir kuğu zarifliğine boyayarak yazın en göz alıcı tamamlayıcısı oluyor.

1 1 0 JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

Diyarbakır Kuyumculuk Fuarına Hazırlanıyor Diyarbakır Kuyumcular ve Sarraflar Odası Başkanı Mustafa AKKUL, kuyumculuk fuarının Diyarbakır'da kurulmasını istediklerini belirtti. AKKUL, yaptığı açıklamada, 4 yıldır verdikleri mücadele sonucunda sona doğru yaklaştıklarını, son dönemde Diyarbakır'a davet ettikleri 2 kuyumculuk fuarı yapan firmanın Diyarbakır'da incelemelerde bulunduğunu kaydetti. DİKO Başkanı Mustafa AKKUL Serex Fuarcılık Genel Müdürü Gökhan YERDAN

H

er iki firmanın da Diyarbakır'da kuyumculuk fuarı kurmak istediklerini aktaran AKKUL, şöyle dedi: "Biz de, bu talepleri değerlendireceğiz. Kuyumculuk fuarının Diyarbakır'da kuyumculuk fuarının açılmasını istiyoruz. Yapılmasını plânladığımız kuyumculuk fuarının Diyarbakır ve bölgeye çok katkısı olacaktır. İnşallah kısa bir süre sonra bu projenin protokolünü imzalanarak Diyarbakır'ın tüm işletmecilerine müjdeyi vereceğiz."

İkinci Uluslar Arası Fuarı Olacaktır Diyarbakır'da kurulacak olan kuyumculuk fuarı sadece bölgeye hitap etmeyecek Kuzey Irak, Suriye, ve İran'ın da katılacağı uluslararası fuarı olacak. AKKUL: Türkiye ve Irak'ta yoğun taleplerin geldiğini ve biz bu talepleri değerlendireceğiz. Güneydoğu ve Doğu Anadolu'yu konum olarak ev sahipliği yapabilecek. Konum olarak da Diyarbakır iyi bir konum da olduğunu, Diyarbakır'a kurulan fuar sektörün iştahını kabartıyor. Kurulacak olan fuarın şimdiden stand sayısı yeterince ye ulaşmıştır. DİKO Başkanı Mustafa AKKUL Genciz Fuarcılık Genel Müdürü Osman GENCER

Kent Olarak Herkes Destek Olmaya Hazır. AKKUL: Kent olarak da tüm dinamitler Diyarbakır da kurulacak fuara destek vermeye hazır olduklarını belirtiler. Diyarbakır kuyumcular odası olarak da fuarın verimli ve başarısı için seferber olacağını elimizden geldiğini sarf edeceğiz. Bu konuda Diyarbakır valiliği ve Büyük Şehir Belediyesi ve Ticaret Odasıyla yaptığımız görüşmelerde kendilerinde büyük memnuniyet duyduklarını fuarı yapan firmayla katılan katılımcılara en uygun imkânları sunacaklarını belirtiler.

Kadim Kent Diyarbakır şimdiden davet ediyorum.

Mustafa AKKUL: Kadim kent dünyada tek peygamber kabirleri bulunan ve sahabeler şehri Diyarbakır, tüm firmaları

JEWELLERY MAGAZINE 1 1 1


HABERLER

JEWEX’TE TARİHİ DEĞİŞİKLİK BEŞ YILDIR BAŞARIYLA İZMİR’DE GERÇEKLEŞTİRİLEN JEWEX KUYUMCULUK VE SAAT FUARI’NIN DÜZENLENME DÖNEMİ DEĞİŞTİRİLDİ. HER YILIN ŞUBAT AYINDA GERÇEKLEŞEN FUAR 2-4 MAYIS 2014 TARİHİNDE DÜZENLENECEK. GENÇİZ FUARCILIK GENEL MÜDÜRÜ OSMAN GENÇER, JEWEX PAYDAŞLARININ ORTAK GÖRÜŞÜ KAPSAMINDA TARİHİ BİR DEĞİŞİKLİK YAPTIKLARINI SÖYLEDİ.

K

uyumculuk ve Saat sektörünün yine Ege Zirvesi niteliğini taşıyacak olan Jewex 2014 6. Alyans, Altın, Mücevher, Gümüş Takı ve Saat Fuarı için hazırlıklar sürüyor. 2-4 Mayıs 2014 tarihinde İzmir Uluslararası Fuar Alanı’nda gerçekleşecek organizasyonun başarısını daha üst seviyelere çekme hedefi ile hareket eden Gençiz Fuarcılık, yurtiçi ve yurtdışındaki tanıtım faaliyetlerini sürdürüyor. Üreticiler, toptancılar, mümessiller, ihracatçılar, tasarımcılar ve tedarikçiler başta olmak üzere tüm sektör profesyonellerini bir araya getirecek fuara yaklaşık 150 seçkin firmanın katılacağı tahmin ediliyor. Kurulacak birbirinden özel standlarda alyans, altın takı, pırlanta, değerli ve yarı değerli taşlı takılar, inci, gümüş takı, yarı kıymetli ve sentetik taşlar, saat, makine, malzeme ve ekipmanları, aksesuar ve vitrin malzemeleri, kuyumcu yazılımları, güvenlik araç ve sistemleri sergilenecek. Ekonomik fiyatlar ve dünya kalitesindeki üretimleriyle Türk kuyumculuk endüstrisi uluslararası piyasalarda lider olmayı ne kadar hak ettiğini gösterecek. Dünyanın her kıtasından ve Türkiye’nin dört bir

yanından alım yapmaya ve tasarımlarını sergilemeye gelecek kuyumcuları ağırlayacak olan JEWEX 2014 Fuar için titiz bir çalışma yürüttüklerini belirten Gençiz Fuarcılık Genel Müdürü Osman Gençer, fuarın 6. yılında da başarı çıtasının yükseleceğini söyledi. Gençer, “Kuyumculuk ve mücevherat sektörünün buluşma platformu, bölgenin en önemli ticaret köprüsü olan fuarımız için hazırlıklarımız sürüyor. Altıncı kez açılacak organizasyonumuza sektörün nabzını tutmak isteyen sektör temsilcileri katılacak. Birbirinden özel koleksiyonlar ve mücevherlerin sergileneceği fuar göz kamaştıracak. Türk Kuyumculuk endüstrimizin pazarlama ve üretim gücü en yüksek düzeyde ortaya konulacak. Bu fuarımızı İzmir Kuyumcular Odası ve İzmir Ticaret Odası başta olmak üzere ülke genelindeki oda ve derneklerimizin işbirliğinde gerçekleştireceğiz. Bu işbirliği fuarımızın verimini arttırmaya devam edecek. Fuarımızda birbirinden çarpıcı etkinlikler gerçekleşecek. Tasarımcılarımız hayallerini hayata geçirdikleri koleksiyonlarıyla yarışma ve defilelere katılacak. Gerek katılımcılarımız gerekse ziyaretçilerimiz açısından yine başarılı bir fuarı gerçekleştireceğiz”dedi.

1 1 2 JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

JEWELLERY MAGAZINE 1 1 3


HABERLER

1 1 4 JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

JEWELLERY MAGAZINE 1 1 5


HABERLER

Yenilenme Zamanı

Cildinizi Sonbahara Thann İle Hazırlayın THANN’IN BİRBİRİNDEN ÖZEL KOLEKSİYONLARI İLE CİLDİNİZ SONBAHARDA DA IŞILDAMAYA DEVAM EDİYOR

D

oğal terapiyi modern dermotoloji bilimi ile birleştirerek kapsamlı bir bakım deneyimi sunan Uzakdoğu’nun bir numaralı cilt bakım markası THANN sonbahara özel olarak seçtiği koleksiyonları ile cildinizin savunma mekanizmasını güçlendirerek mevsim değişikliğinin etkilerini en aza indiriyor ve yazın güneşin etkisiyle yıpranan cildiniz için komple bakım sunuyor. Böylece cildiniz sonbaharda da sağlıklı, taze ve bakımlı görünmeye devam ediyor.

THANN Rice Collection Yulaf Özlü Yüz Peelingi; cildi etkin bir şekilde temizleyen THANN Yulaf Özlü Yüz Peelingi; yulaf içeriği ve pirinç özü sayesinde cildi en iyi şekilde besliyor. Ebegümeci, içerdiği A,B ve C vitamini sayesinde cildi derinlemesine nemlendiriyor ve güçlenmesine yardımcı oluyor. Asya’da üç bin yıldır bilinen doku bozuklularının azalmasına yardımcı olan “gotu kola” bitkisi ise cilt üzerinde sakinleştirici etki yaratıyor. THANN Rice Collection Detoks Etkili Kil Maskesi; doğal kil bileşimleri sayesinde toksinleri en iyi şekilde yok eden bu kil maskesi gözeneklere yerleşmiş kirleri temizliyor ve cildi yeniliyor. İçeriğinde bulunan salatalık ve gül özleri cildi yumuşatırken, pirinç özü sayesinde ise cildin beslenmesine yardımcı oluyor.

THANN Aromatic Wood Aromaterapi Vücut Peelingi; içerdiği pirinç özü, deniz tuzu ve bitki özleri sayesinde ölü deriyi temizleyerek cildi derinlemesine nemlendiriyor. Portakal yağının içerisinde bulunan AHA cildi arındırıyor, muskat yağı ise stresi azaltmaya yardımcı oluyor. THANN Shiso Özlü Kakaolı Vücut Yağı; içerdiği meyan kökü, kakao yağı ve Shiso özleriyle cildi beslerken kuru ve hassas ciltleri sıcaktan, UV ışınlarından ve

1 1 6 JEWELLERY MAGAZINE


zararlı çevresel kirlilikten en iyi şekilde koruyor. Kakao yağı cildi güçlendirirken meyan kökü özü cilde doğal bir parlaklık kazandırıyor. Shiso özü ise anti-oksidan özelliği sayesinde cildi koruyor ve tazeliyor.

ken, portakal ve mandalina yağlarının içerdiği AHA sayesinde şekil vericilerin kalıntılarından arındırıyor. Zeytin ve ayçiçeği yağı ise saçınızı besleyip ekstra parlaklık veriyor.

THANN Sea Foam Pirinç Özlü Vücut Sütü; yağ asitleri,

THANN Aromatic Wood Doğal Saç Kremi; %100 bitkisel özlerin

E vitamini ve eşsiz YOyrzanol açısından zengin olan yüksek kalitede pirinç özü içeriyor. İçeriğindeki Y-Oryzanol ile UV ışınlarının derinin alt tabakasına geçmesini engelleyen THANN Sea Foam Pirinç Özlü Vücut Sütü, cildinizi derinlemesine nemlendirerek ipeksi bir görünüme kavuşturuyor.

THANN Shiso Özlü Saç Maskesi; seramid, protein ve doğal bitki özleri ile saçları kökten uca onarıp güçlendirirken, kimyasal işlemlere ve güneşin kurutucu etkisine karşı da koruyor. Shiso” bitkisi saçın nemini korumasına yardımcı olurken buğday proteini ve jojoba yağı ise saçlarınızın parlak ve canlı görünmesini sağlıyor.

THANN Aromatic Wood Detox Özellikli Şampuan; saçları derinlemesine temizliyor ve güçlendiriyor. Özellikle saçınızın gün boyu hava şartlarından ve dış faktörlerden etkilenmesi sonucu oluşan olumsuz baskılardan saç ve saç derinizi etkin şekilde koruyor. Bitki özleri sayesinde saçı nemlendirir-

faydaları baz alınarak geliştirilen bu saç kremi saçın doğal nem dengesini en iyi şekilde koruyor. Saçı en mükemmel şekilde beslerken, sağlıklı, ışıltılı ve göz alıcı görünmesini sağlıyor. Yüz ve vücut bakımından, saç bakımı ve ev aromaterapi ürünlerine, özel olarak üretilmiş mumlardan kokular ve geleneksel üretim teknikleriyle elde edilmiş özel parçalara kadar geniş bir ürün yelpazesine sahip olan THANN, cilt bakımında mucizevi shiso bitki özlerini kullanan ilk marka olma özelliğini de taşıyor. Çevreye olan duyarlılığını en üst seviyede tutan marka doğaya dost ürünleri, hayvanlar üzerinde testlere ve çocuk işçi çalıştırılmasına karşı duruşu ile de övgü topluyor. THANN ayrıca tüm dünyada birçok prestijli havayolu ve 5 yıldızlı otel tarafından da tercih ediliyor.

THANN Hakkında 2002 yılında kurulan THANN-Oryza Co. Ltd., doğal malzemelerden güncel tasarımlarda cilt bakım ürünleri sunuyor. THANN dağıtıcılarıyla perakende mağaza tasarımından ülkeye uygun pazarlama planına, operasyonel ve yönetimsel stratejilere kadar çeşitli konularda yakın şekilde çalışıyor. Böylelikle ulaştığı 24 ülkede kusursuz bir dağıtıma imza atıyor.

JEWELLERY MAGAZINE 1 1 7


HABERLER

YEDİGÖL “YENİ İKO BAŞKANININ KADROSU DA GÜÇLÜ OLMALI”

İ

stanbul Kuyumcular Odasının en önemli icraatları arasında yer alan ve tüm İstanbul’daki kuyumcuları kapsayan fiyat birliğini sağlamaya yönelik ortak fiyat ekranları neredeyse tüm İstanbul’a yayıldı. İstanbul’da pilot bölge olarak seçilen Bağcılar’da ise bu oran çok yüksek rakamlara ulaştı. Bağcılar’ın en önemli kuyumcularından Uğur Kuyumculuğun sahibi

Muzaffer Yedigöl’ü bu sayımızda sayfalarımıza taşıdık. Bakın bölgenin en çalışkan kuyumcularından Muzaffer Yedigöl sorularımıza nasıl cevaplar verdi? Hangi konulardan rahatsızlık duyduğunu hangi konuları önemsediğini bizlerle açık yüreklilikle paylaştı. Kendi bölgeniz Bağcılar’da kuyumculuk ne durumda?

Bağcılarda 167 kuyumcu var ama bu 167 kuyumcu sadece kayıtlarda ve defter üzerinde yer alıyor.Faal olarak mağaza sayısı 115 civarında. En son odanın yetkisiyle burada bir fiyat ekranı kuruldu.Bağcılar bölgesi pilot bölge olarak alındı, daha sonra diğer ilçelere yaygınlaştırılmasına çalışıldı. Esnafı kazanma, esnafın itibarını yükseltme politikası izlendi. Önceden Özlem

1 1 8 JEWELLERY MAGAZINE


HABERLER

Özkan’ın gayreti ve özverisiyle bu noktaya geldik. Bizimle çok ilgilendi, ikili toplantılar yaptı. Bizi teşvik edip, eforsarfetti. Bu toplantılara Alaattin Bey’i de getirdi. Kendisi bazen 50-60 kişiyle oluşturduğumuz bölgesel toplantılara da katıldı.Herkesin fiyat birimini ve fiyat ekranlarını kullanması kararını aldık. Bundan hem toptancı, hem perakendeci hem de tüketici fayda görecek.Yani müşteri bütün kuyumcularda fiyatları aynı görecek. Amaç sarrafiyede birlik ve beraberliğin sağlanmasıydı. Fiyatlar işçilik mamüllerinde markaya dayalıdır. Örneğin bir Jival’in, Ekol’ün, Koçak’ın marka fiyatları daha yüksektir.Bu proje ilk etapta çok güzel gitti, ama bu fiyat ekranına uymayanlara bir yaptırımın olmadığını öğrendik. İnsanlar ümitlenmişti. Bir taraftan ekranlar kurulmaya devam ediyor. İlk kurulumda 100 $ ve yıllık 100.000 lira aldılar.Şimdi Hertek diye bir firma çıkmış, ücretsiz kurulum yapıyor, sadece yıllık ücretleri var; yanibu durumda boşuna para vermiş olduk ama önemli değil. Esas sorun buralarda biz kuyumcular olarak birlik ve beraberliği sağlayamadık. Odadan yeterli desteği göremedik. İhtiyaçlarımıza yeterli yanıt veremediler. Bazı kuyumcu arkadaşlarımız da fiyatlara uymadı. Oysaki burada birlik ve beraberlik amaçlanmıştı. Kuyumcular olarak ne ekonomide ne siyasette söz sahibi değiliz.Sosyal olarak da etkin değiliz, bir şeyler yapılırken de bizim haberimiz olmuyor.

Başkanlık seçimleri ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Aday olacak mısınız ve seçilecek adaydan beklentileriniz nelerdir? Ben insanlara hizmet etmeyi seviyorum ama Bağcılar Meclis üyesi olduğum için düşünmüyorum. Gerçekten hizmet verebilecek, emek ve zaman ayırabilecek, vizyon sahibi insanlar bu işte olmalı. Sırf ismim olsun, ben başkanım diye o koltukta oturmasınlar. Geçmişte emek veren çok değerli başkanlarımız oldu.10 yıl önceki alım ve satım değeri şu anda yok. Oda, her parası olana kuyumcu açtırmamalı. Bu sistemin değişmesi için önce bizim değişmemiz gerek.Rekabet yasası yüzünden Bağcılar’da ekran sistemini bazı yerlerde kurduramadık. Alaattin Bey iyi bir yönetici olabilir ama kadrosunu gözden geçirmesi gerektiğini düşünüyorum. Bir kuyumcu soyulduğunda Oda’ya gidip diğer kuyumculara mesaj çekmek istediğimizde para isteniyor. Hâlbuki yıllık aidat ödeniyor. Bu zihniyetin değişmesi gerek. Bu Alaattin Bey’in değil, ordaki yöneticilerin suçu. Hem Ticaret hem Kuyumcular Odası’na üye olduğum için Kuyumcular Odası’ndan üyeliğim feshedildi.Bunlar doğru şeyler değil, çalışan insanlar orda olmalı. Yeni seçilecek arkadaşımız mesleğe itibarını kazandırıp, fiyat birliğini sağlamalı. Bizi yöneten insan içimizden olmalı. Bizlerden birileri de toptancı ve perakendeci-

Muzaffer Yedigöl Kimdir?

1966´da Erzincan´ın Çayırlı ilçesinde doğan Muzaffer YEDİGÖL, işletme mezunu, Kuyumculuk yapıyor ve halen Bağcılar İlçe Belediye Meclis Üyesi olarak görevini sürdürüyor.

lerin sorunlarını bildiği için yönetici olmalı. Artık Oda’yı aşıp federasyon olmalıyız. Biz kuyumcular olarak da kurumsallaşmalı daha profesyonelleşmeliyiz. Bu şekilde esnaf daha da büyür.Müşterinin kalbini kazandıktan sonra cebini kazanabilirsiniz.


HABERLER

1 2 0 JEWELLERY MAGAZINE



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.