İskandinavya Gazete - Sayı #7 - 2020 Temmuz

GAZETE

www.iskandinavya.com

TEMMUZ 2020

Danimarka’da ırkçı parti liderinin ceza alması

MUSLUMANLARI İsveç Dışişleri Bakanı Linde İsrail’e baskının sürdürülmesini istedi

MEMNUN ETTI Danimarkalı Milletvekili Skipper:

❱❱ 2

DANIMARKA’DA

Telia, Turkcell’deki hisselerini Türkiye Varlık Fonu’na satıyor! ❱❱ 11

IRKÇILIK VAR ❱❱ 8

❱❱ 6

Rasmus Paludan

Hindistan’da bir eyalette köpek eti satışı yasaklandı

Turizmi lezzetleriyle tutkuya dönüştüren rota:

Güneydoğu

Atilla Altuntaş ❱❱ 5’te

Gurbetçiler Türkiye’deki

KORONAVIRÜS TEDBIRLERINDEN

MEMNUN

DK

❱❱ 12

❱❱ 14

İsveç korona krizine karşı neden farklı bir yol izliyor?

Mustafa İncikli

THY gurbetçiyi mağdur ediyor

Mikail Yüksel ❱❱ 8’de

Danimarka Süper Ligi’nde 3’üncü Türk İrfan Kurtulmuş ❱❱ 15’te

❱❱ 10

Yeldeğirmeni ❱❱ 13

2

İSKANDİNAVYA

Temmuz 2020

Danimarka’nın ‘Festival Plaj Kampı’ polis kararıyla kapandı Kuzey Jutland’daki tartışmalı gençlik tatil kampı 3 Temmuz’da polis tarafından kapatıldı.

1500 kişinin katılımıyla düzenlenen Skyland Beach Camp, polisin kapanmalarını önerdikten sonra 3-10 Temmuz tarihleri arasında yapılacak etkinliği iptal ettiklerini açıkladı.

Kampa katılmak için kaydolan herkese etkinliğin gerçekleşmeyeceğini söylemek üzerine e-posta gönderildi.

Kampın organizatörleri 3 Temmuz’da Danimarka polisi tarafından uyarıldığında başlangıçta yasağa meydan okuyacaklarını ve partiye devam edeceklerini açıklamıştı.

Ancak yeni alınan kararla birlikte etkinliğin sosyal mesafe kurallarına uymaması sonucu bir başka tarihte düzenleneceği açıklandı.

Organizatörlerin hayal kırıklığına uğramış konuklara paralarını geri verip vereceklerini bildirdi.

GAZETE

İsveç Dışişleri Bakanı Linde İsrail’e

baskının sürdürülmesini istedi İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde, İsrail’in işgal altında tuttuğu Filistin topraklarını ilhak girişimini engellemek için uluslararası baskının sürdürülmesi gerektiğini belirtti. İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun 1 Temmuz’dan itibaren ilan etmeyi planladığı ancak ertelediği ilhak girişimiyle ilgili açıklamada bulundu. İsrail’in daha önceden Batı Şeria’nın bazı bölgelerini ilhak girişiminin uluslararası baskı sonucu engellendiğine dikkati çeken Linde, uluslararası baskının sürdürülmesi gerektiğini kaydetti.

Riskin devam ettiğini aktaran Linde, şu ifadeleri kullandı: ‘’İlhak uluslararası hukuka aykırıyken iki devletli bir çözüm tehlikeye girecektir. İsrail ve Filistin arasındaki çatışmalar dönülmez bir noktaya da gelebilir. Bu yüzden Avrupa Birliği ve İsveç, ilhak riski olduğu sürece İsrail’e baskıyı sürdürecek.’’ İSRAIL’IN BATI ŞERIA’DAKI BÖLGELERI “ILHAK” PLANI ABD Başkanı Donald Trump’ın, İsrail Başbakanı

Netanyahu ile 28 Ocak’ta Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısında açıkladığı sözde Orta Doğu barış planında, Batı Şeria’daki yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerinin “İsrail’in toprağı” olarak kabul edilmesi ve Tel Aviv yönetiminin Filistin’e ait Ürdün Vadisi üzerin-

GAZETE

Gazete • İnternet • Cep • Tablet İskandinavya Gazete Künye (Kolofon) ISSN: 2596-9838 Yıl (Årgang): 1 Sayı (Nummer): 7 (Temmuz/Juli) 2020 Baskı Tarihi (Tryk dato): 8 Temmuz/8 Juli 2020 Tiraj (Oplag): 5.000 Sahibi (Udgiver): ECOM Sorumlu Editör (Ansvarshavende redaktør): Davut Çolak Adres (Adresse): Skindergade 7 • 1159 København K • Danmark Telefon: (+45) 52 246 246 E-posta: İnternet: www.iskandinavya.com E-Gazete (E-Avis): iskandinavya.com/e-gazete Issuu E-Gazete (E-Avis): issuu.com/iskandinavya Matbaa (Trykkeri): Provins-Trykkeriet ApS Dağıtım (Distribution): Post Nord, GLS, ECOM REKLAM VE İLAN (ANNONCERİNG): Telefon: +45 52 246 246 E-posta: merhaba@iskandinavya.com İnternet: www.iskandinavya.com/reklam İskandinavya Gazete’de yayınlanan fotoğraf, haber ve reklamların her hakkı saklıdır. İskandinavya Gazete içeriği ECOM’un yazılı izni olmadan kullanılamaz/yayınlanamaz. Yayınlanan görüş, yazar, ilan ve reklamların içeriğinden ECOM ve gazetemiz sorumlu değildir.

Sorumlu Editör

İsveç

İsveç

Görsel Yönetmen

Davut Çolak Atilla Altuntaş Orhan Karan Ömür Hanzey

REKLAM TARİFESİ n Yerel Tam sayfa 8.560 DKK Yarım sayfa 5.840 DKK 1/3 Sayfa 4.980 DKK

Bölgesel 14.260 DKK 9.780 DKK 8.300 DKK

Çeyrek sayfa

4.040 DKK

6.740 DKK

1/8 sayfa

2.680 DKK

4.460 DKK

n İskandinavya Rehber (12 Yayın) Yerel Ekonomik Kutu 1 (86X125 MM) 2.240 DKK Ekonomik Kutu 2 (86X100 MM) 1.760 DKK Ekonomik Kutu 3 (86X75 MM) 1.240 DKK

Bölgesel 3740 DKK 2.940 DKK 2.080 DKK

n Seri İlanlar Metin (En fazla 30 Kelime) : (Y) 360DKK (B) 480DKK Çerçeveli Kutu : +130DKK Renkli Kutu : +130DKK Fiyatlara MOMS (KDV) dahil değildir.

Danimarka KDV oranı %25’tir. (Yüzde 25) Daha fazla bilgi için: iskandinavya.com/reklam adresini ziyaret ediniz.

Reklamınızdaki hedef kitleniz birden fazla ülkeyi kapsıyorsa, bölgesel reklam tarifesi geçerlidir.

deki hakimiyetini sürdürmesi maddeleri yer alıyordu ABD ve İsrailli yetkililerden oluşan ortak komisyon, sözde barış planının ardından söz konusu bölgelerin “ilhakı” için Batı Şeria’da haritalandırma sürecine başlamıştı.

Netanyahu ile Mavi-Beyaz

İttifakı lideri Benny Gantz’ın imzaladığı koalisyon anlaşmasına göre, İsrail Başbakanı, 1 Temmuz’dan itibaren Batı Şeria’daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri ve Ürdün Vadisi’nin “ilhakını” kabine veya meclisin onayına sunabilecek.

4

İSKANDİNAVYA

Temmuz 2020

GAZETE

Grönland’da misyonerlik yapan Hans Egede’nin heykeline ”sömürgeci” tepkisi NORVEÇLILER

BU YAZ YABANCI TURIST ISTEMIYOR Yapılan yeni bir ankete göre dört Norveçliden üçü, bu yaz yabancı turistleri ülkelerine kabul etmek istemediklerini söyledi.

Hükümet haziran ayında yaptığı açıklamada, bu yaz Norveç’i daha fazla turistin ziyaret edebileceğini söyledi. Ancak Opinion tarafından yapılan yeni bir anket, çoğu Norveçlinin sınırların açılması konusunda şüpheci olduğunu gösteriyor.

Ankete katılanların sadece yüzde 15’i daha fazla yabancı turistin Norveç’i ziyaret etmesi konusunda olumlu bakış açısına sahip. Yüzde 75’lik çoğunluk ise konuya olumsuz baktıklarını açıkladı.

DEVREN

ABD’de siyahi George Floyd’un polis şiddeti sonucu ölümünün ardından birçok ülkede geçmişteki sömürgecilerin heykellerine yönelik yapılan saldırılar, Danimarka’ya da sıçradı.

Grönland’da 1700’lü yıllarda yaptığı misyonerlik çalışmalarıyla bilinen Danimarkalı-Norveçli misyoner Hans Egede’nin, Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da ”Mermer Kilise” olarak da bilinen Frederik Kilisesi’ndeki heykeline, kırmızı renkte sömürge karşıtı ”decolonize” (Koloniye bağımsızlığını ver) mesajı yazıldı.

Kopenhag polisi, 30 Haziran’da sabaha karşı gerçekleşen olayı, Grönland’ın yayın organlarından Sermitsiaq. ag’ye doğrularken olayın Vandalizm olarak soruşturulacağını bildirdi.

EGEDE’NIN HEYKELININ MÜZEYE GÖNDERILMESI TALEBI 1686-1758’de yaşayan Hans Egede’nin Grönland’ın başkenti Nuuk’taki heykeline de önce-

SATILIK

ki günlerde ”decolonize” yazısı yazılarak, tahrip edilmişti.

Danimarka Parlamentosunda iki sandalyeyle temsil edilen Grönland’ın, Siumut partili parlamenteri Aki-Matilda Höegh-Dam, Hans Egede’nin heykelinin Nuuk’taki meydandan kaldırılarak müzeye gönderilmesi talebinde

KİRALIK

Værløse Furesø Steakhouse & Pizza

YE Nİ FİY AT

YE Nİ FİY AT

Yetki belgeli emlak danışmanı

• Fiyat: 649.000 DKK • M2: 151 • Kira: 13.487 DKK • Ciro:

• Fiyat: 1.295.000 DKK. • M2: 73 • Kira: 9.133 DKK • Ciro: Günlük

København N

Pizzeria • Fiyat: 2.600.000 DKK (Peşinat 1 milyon) • Kira: 3.400 DKK • Ciro: 20.000 DKK

Kir alı k De vre n/

Valby

15-20.000 DKK Ballerup Merkez

HER BRANŞA UYGUN

Eylül’de teslim • M2: 89-709 • Kira: 2250kr/m2 yıl

YE Nİ FİY AT

YE Nİ

DE VR EN

Günlük: 8.000 DKK

Arabella Kebap/ Shawarma • Fiyat: 299.000 DKK • M2: 75 • Kira: 13.181 DKK • Ciro: 4.000-7.000 DKK

København Ø

La Luna Pizzam

København

Veggitalia Pizzaria • Fiyat: 349.000 DKK • M2: 114 • Kira: 6.500 DKK • Ciro: 5.900-7.500 DKK

İlanlarımızı görmek için web sitemizi ziyaret ediniz

www.ezn.dk

TLF. 60 68 66 64

bulunmuştu. Öte yandan 1879’da Grönland’da doğan Danimarkalı Kuzey Kutbu kaşifi Knud Rasmussen’in Danimarka’nın Hundested kasabasındaki büstünün de kırmızı boyayla boyandığı haberleri, ülke basınında yer almıştı.

ABD’de siyahi George

Floyd’un polis tarafından gözaltına alınırken hayatını kaybetmesinin ardından ırkçılık karşıtı protestolar, ülkeye ve daha sonra farklı ülkelere yayılmış, sömürge ve kölecilik dönemlerinden tarihi kişilerin heykellerinin kamusal alanlardan kaldırılması birçok ülkede gündeme gelmişti.

İSKANDİNAVYA

GAZETE

Temmuz 2020

Urumçi olayları Stockholm’de protesto edildi

İSVEÇ KORONA KRIZINE KARŞI NEDEN FARKLI BIR YOL IZLIYOR? 1967 yılında felsefeci Philippa Foot tarafından ortaya atılan ‘Taramvay İkilemi’ diye bir ahlaki düşünce deneyi var.

Bu deney Expressen Gazetesi’nde İsveç’in koronavirüs krizinde izlediği ‘Sürü Bağışıklığı’’ modeline uygun olarak tartışmaya açılmış.

Deney aşağı yukarı şöyle: Bir tramvay rayının yanında durduğunuzu hayal edin.

Uzakta, kontrolden çıkmış bir tramvay, içinde beş yaşlı işçi ile hızla tepe aşağı gidiyor. Sizin olduğunuz bir bölgede tramvayı makas değiştirip durduracak bir kaldıraç var. Fakat siz kaldıracı çektiğinizde diğer raylarda ayağı sıkışmış iki çocuk babası genç bir işçi var. Tramvay onu ezip geçecek. Şimdi siz kaldıracı indirip, beş yaşlı işçinin kurtulmasına mı vesile olursunuz? Yoksa, iki çocuk babası genç işçiyi mi kurtarırsınız?

Aslında bu deney; insanın değer yargıları ile materyalist düşüncesi arasındaki duracağı noktada vicdan muhasebesi yapmasına neden oluyor.

Bence bunu korona krizine bağlayarak İsveç modeli ile karşılaştırmak saçma olmuş.

Zira Kovid 19 pandemisi gençler ile yaşlılar arasında bir tercih yapılması gereken bu kadar keskin bir ölümlü hastalık değil.

Sonuçta krize karşı ülkenin kaynaklarını en iyi şekilde kullanıp hızlı ve kararlı adım atmasına bağlı.

Gazetenin tartışmasında şöyle mantıklı bir tablo da çizilmiş: ‘’İsveç 200 yıldır savaşmayan bir devlet. Savaşın yanında devrim yok, büyük toplumsal ayaklanmalar yok.

Bu zamanın içinde insanlar arasında ya da farklı gruplar arasında varoluş çatışması yok. Bu da İsveç’i krizler karşısında hantal bir yapıya dönüştürmüş. Anında karar verip farklı yollar izleyemiyor’’ Yakın zamanda yaşadığımız şöyle bir örnekle bunu size açıklamaya çalışayım.

Efsane futbolcu Zlatan İbrahimoviç’in heykeli, yetiştiği kulüp Malmö’nün stadının

yanına dikildi. Geçen sene 10 bin Malmö taraftarının katılımıyla heykel şölen havasında açıldı.

Açılıştan 3 ay sonra İbrahimoviç, Malmö’nün ezeli rakibi Stockholm takımı Hammarby’nin hisselerinin yüzde 50’sini satın aldı. Bu da Malmö taraftarını çok kızdırdı ve akşam İbrahimoviç’in heykelini kundakladılar.

Heykelin kundaklanmasından sonra onarımı ve bakımı yaklaşık 500 bin kronu buldu.

Olayın ardından sosyal medyada İsveç’e sonradan yerleşen göçmenlerden bir kaçının yorumu şöyleydi: ‘’Heykeli Malmö Stadının önünden kaldırın yoksa, siz tamir ettikçe yeniden saldırı olur’’ Basit ve fazla düşünmeden kolayca aktarılan pratik bir çözüm önerisi. Hem heykeli saldırıdan kurtaracaksın hem de maddi açıdan belediyenin bütçesini.

Ama Malmö Belediyesi’nden heykelin onarılıp yeniden yerine konması kararı çıktı.

Onlar onardı, taraftar sal-

5

Atilla Altuntaş dırdı, tam bu durum 3. kez tekrarlandı. Malmö Belediyesi heykele o kadar masraf yaptıktan sonra geçen hafta heykeli stadın yanından kaldırarak farklı bir bölgeye taşıma kararı aldı. Bu kararı almaları 6 ay sürdü.

Tamam, İsveç sakin bir şekilde konuşa konuşa 10 dakikaya bir kahve molası vere vere bir refah sistemi geliştirdi. Bu durum, arada bir 3. dünya ülkelerinden gelen göçmenlerin pratik zekasına da başvurmaması için bir gerekçe değil.

Zira, göçmenler daha problemli bir ortamda büyüdükleri için, sorunlara karşı koyma içgüdüleri çok gelişmiştir.

Buna siz ‘koronavirüse karşı antikor’ da diyebilirsiniz.

İsveç’in başkenti Stockholm’de toplanan Uygurlar, Urumçi olaylarının 11. yılı nedeniyle Çin’i protesto etti. İsveç Uygur Maarif Derneği üyeleri, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin başkenti Urumçi’de 5 Temmuz 2009’da gerçekleşen olayların 11. yılı nedeniyle şiddetli yağışa rağmen Çin Büyükelçiliği önünde toplandı.

Gösteriye katılanlar Çin yönetimini aleyhine pankartlar açtı. İsveç Uygur Maarif Derneği Başkanı Adem Galip, Çin devletinin 11 yıl önce yaptığı zulmü kınadığını söyledi.

Urumçi’de yaşananları ”katliam” olarak nitelendiren Galip, “5 Temmuz 2009’da ata yurdumuz Doğu Türkistan’ın başkenti Urumçi’de meydana gelen, binlerce kardeşimizin şehit edildiği, yaralandığı ve yine yüz binlerce insanımızın tutuklandığı Urumçi katliamının 11. yılında acımızı ve öfkemizi haykırıyoruz. Sanılmasın ki yalnız ve biçareyiz. Mücadelemiz amacımıza ulaşana kadar devam edecek.’’ diye konuştu.

Guangdong eyaletindeki bir oyuncak fabrikasında meydana gelen olaylarda iki Uygur Türkü’nün öldürüldüğünü hatırlatan Galip, bu cinayeti protesto edenlerin üzerine Çin güvenlik güçleri tarafından ateş açıldığını söyledi.

6

İSKANDİNAVYA

Temmuz 2020

GAZETE

Danimarka’da ırkçı parti liderinin ceza alması

MÜSLÜMANLARI MEMNUN ETTI

Danimarka İslam Toplumu (DİT) Başkanı Mustafa İncikli Danimarka Türk Diyanet Vakfı ve Danimarka İslam Toplumu, Kur’an-ı Kerim yakarak parlamentoya girmeye çalışan ırkçı Stram Kurs (Sert Çizgi) partisinin lideri Rasmus Paludan’a, Naestved Bölge Mahkemesi tarafından verilen hapis cezasını değerlendirdi.

Temsil ettiği 29 cami ile Danimarka’nın en büyük İslami kuruluşları arasında yer alan Danimarka Türk Diyanet Vakfı (DTDV) tarafından yapılan yazılı açıklamada, Paludan’ın, ilgili makamlarca yeterince tepki gösterilmemesine rağmen ceza almasının ümit verici olduğu belirtildi.

AÇIKLAMADA ŞU IFADELER YER ALDI: “Aslında Paludan’ın uzun süredir yürüttüğü İslam karşıtı saldırılara yönelik ilgili makamların yeterince tepki göster-

mediğini düşünüyoruz. Ancak İslam’a, İslam’ın kutsal değerlerine yönelik saldırıları ile ilgili olmasa bile sonunda bu amaçla düzenlediği eylemlerdeki davranışları nedeni ile bir ceza almasını da ümit verici olarak niteleyebiliriz.”

Açıklamada, “Politikasını sadece İslam, Müslüman ve yabancı karşıtlığı üzerine inşa eden, Danimarka için aslında bir şey üretmeyen birisinin yürüttüğü tahrik kampanyalarını uzun süredir izliyoruz. Paludan’ın Kur’an’ı yakarak yapmış olduğu tahrik eylemlerine karşı hep uyanık olduk ve cemaatimizi de bu konuda bilgilendirdik, bilgilendirmeye de devam edeceğiz.” ifadesi kullanıldı.

Danimarka İslam Toplumu (DİT) Başkanı Mustafa İncikli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Paludan’ın ceza-

landırılmasının Danimarka’da yaşayan Müslümanları memnun ettiğini söyledi. İncikli, “Danimarka İslam Toplumu olarak, bu konuda gerçekten Danimarka’da adalet sisteminin işlediğini, adalet sisteminin çalıştığından dolayı, bu mercideki tüm yetkililere teşekkür ediyoruz. Çok memnun olduk. Tabii ki istediğimiz gibi olmasa da biz Müslümanların bu konudaki endişelerini bir nevi giderdi.” dedi.

Paludan’ın bölge mahkemesinin kararını bir üst mahkeme olan temyiz mahkemesine götüreceği açıklamasını da değerlendiren İncikli, “Biz zaten verilen cezayı yeterli bulmuyoruz. 14 farklı suçtan sadece 3 ay hapis cezası ve 3 ayın da sadece 1 ayında hapis yatacak. Birkaç yıl avukatlık yapamayacak ve ehliyetine bir müddet el konu-

ğuna işaret eden İncikli, Müslümanların her alanda Danimarka toplumu için çalıştığını ve dışlanmaması gerektiğini vurguladı.

OLAY

Stram Kurs (Sert Çizgi) partisinin lideri Rasmus Paludan lacak. Bu ceza bizce çok hafif.

Başkalarını da bu suçu işlemeye teşvik etmemesi lazım. Adaletin tecelli edeceğine inanıyoruz.” diye konuştu. Ülkede yaşayan yaklaşık 350 bin Müslüman’ın da Danimarka toplumunun bir parçası oldu-

Naestved Bölge Mahkemesinde görülen ve Paludan’ın, aralarında ırkçılık, hakaret ve tehlikeli araç kullanmanın da yer aldığı 14 suçtan yargılandığı davanın karar duruşması perşembe günü yapıldı.

Mahkeme, yargılandığı 14 suçtan suçlu bulduğu Paludan’a 3 ay hapis ve 3 yıl avukatlıktan men cezası verdi.

Paludan’ın ehliyetine 1 yıl el konulmasına hükmeden mahkeme, ırkçı liderin hakaret ettiği kişiye 30 bin kron tazminat ödemesini de kararlaştırdı.

Paludan’a 8 bin 500 kron adli para cezası da verildi.

İskandinav Hava Yolları 1593 çalışanını işten çıkarttı İskandinav Hava Yolları (SAS), Danimarka’da 1593 çalışanını işten çıkarttı.

SAS’ın Danimarka’daki Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Sille Beck-Hansen, yaptığı açıklamada, şirketin Danimarka bölümünde 176’sı pilot, 684’ü kabin personeli, 586’sı yer hizmetleri görevlisi, 96’sı teknik ve 51’i

idari olmak üzere toplam 1593 çalışanın işine son verildiğini bildirdi.

Beck-Hansen, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) SAS’ı çok şiddetli etkilediğini ve SAS’ın hayatta kalmak için mücadele verdiğini vurguladı.

Hava yolu yolcuğuna talebin

2022 yılında artmasını beklediklerini kaydeden Beck-Hansen, bu nedenle zor bir dönemden geçen şirketin sert bir ekonomik küçülmeye gitmek zorunda kaldığını belirtti.

Beck-Hansen, SAS’ın Norveç ve İsveç’te yapacağı işten çıkarmalar için prosedürün henüz sonlanmadığını açıkladı.

YouTube kanalımıza abone misiniz?

Videolarımızı izlemek için İskandinavya TV kanalımıza abone olun.

25 yıllık tecrübe ve güvencesiyle

Kurban Tayyib’den Alınır (Dana parçalama ve paketleme: 2 kr. / kg)

Degerli müşterilerimiz; Bildiğiniz üzere mübarek Kurban Bayramı yaklaşıyor.

Bizde Tayyib Food olarak her sene olduğu gibi size en iyi hizmeti vermekten gurur duyuyoruz. Kurban siparişlerinizi aşağıdaki telefon numaralarını arayarak verebilirisiniz. Şimdiden hepinizin Kurban Bayramı mübarek olsun.

Fabrika Tel: 43710099 / 38109282 Kasap Tel:43716733

Hassellunden 11B 2765 Smørum

Kuzu ve Koyun teslim Bayramın 2. günü (cumartesi 01.08 .20) Tayyib Food ApS Hassellunden 11. b 2765 Smørum

Dana teslim bayramın 2. günü (cumartesi 01.08 .20) Tayyib Meat ApS Matildevej 6.

4200 Slagelse.

Tel: +45 3810 9282 www.tayyibfood.dk

© SCANTURK

Koyun : 1.500 Kuzu : 80 kr. / kg Dana : 44 kr. / kg.

8

İSKANDİNAVYA

Temmuz 2020

GAZETE

THY GURBETÇIYI MAĞDUR EDIYOR Malum korona krizinin başlaması ve ülkeler arası sınırların kapatılması ile birlikte uçak şirketleri uçuşlarını ardı ardına iptal etmeye başladı. Bu durumdan istifade etmek isteyen bazı acenteler, yapılacak değişiklik ve iptal işlemlerinden bilet başı aşağı yukarı 500 İsveç kronu ücret almaya başladı. Kısaca kriz her zamanki gibi fırsatçılara yaradı.

SAYIN “MÜŞTERIMIZ” “Sayın müşterimiz, acenteden aldığınız biletlerin değişiklik ve iptal işlemleri için lütfen acentenize başvurunuz” cümlesi son günlerde gurbetçinin en fazla duyduğu cümle olsa gerek. İptal edilen uçuşlarınız için Türk Hava Yolları’nı aradığınızda bu mesajla karşılaşıyorsunuz. Sonra ne yaparsanız yapın.

Kaç geri bildirim gönderirseniz gönderin. Kaç arama yaparsanız yapın, imkanları olduğu halde ve kendi

kurallarına göre, uçuş iptal nedeni ile bir defaya mahsus ücretsiz değişiklik veya tamamen iptal hakkınız olmasına rağmen, THY çağrı merkezinden bir türlü yardım alamıyorsunuz. Sebep?

Bileti acenteden almışsınız.

ACENTELER FIRSATÇILIK YAPIYOR Peki, öyleyse acentemizi arayalım deyip telefonu kapatıyorsunuz. Dakikalar sonra telefonunuza çıkan acente yetkilisi: “Tabii ki iptal hakkınız var, ama paranızı geri almanız 6 ay kadar sürebilir”, diye küçük bir gözdağı veriyor. Ardından işlem için sizden bilet başı belirli bir ücret talep ediyor. Peki, değiştireyim diyorsunuz. Yine aynı. O ücret ödenecek. “Ama Türk Hava Yolları’na göre ücretsiz değişiklik hakkım var” diyorsunuz. “Ben bilmem, ücret almadan olmaz” diyorlar.

GURBETÇININ SUÇU VATANSEVER OLMASI MI? THY’yi dilediğiniz kadar geri arayın.

Acentelere kızıp, “Hayır sizden ücret almayacaklar” demelerine rağmen size zerre yardım etmiyorlar. Oysa İsveç Almänna reklamationsnämnden (Hakem Kurulu)’e ve AB kanunlarına göre bu gibi durumlarda birinci dereceden sorumlu uçak şirketinin kendisidir. Acenteler sadece aracıdır.

Hakem Kurulu’na açılacak bir dava ile THY, hem paranızı tamamen geri ödemek zorunda hem de duruma göre tazminat hakkınız olabilir.

Ama gurbetçi vatanseverdir. Lutfhansa uçuşları THY’ye

göre daha ucuz ve zahmetsiz olmasına rağmen, yıllardır kendi anavatanının uçak şirketi ile uçmayı tercih ettiği gibi dava açarak zor duruma da düşürmek istemez.

Ama THY’nin de buna karşılık bu kadar gamsız ve anlayışsız olması çok üzücü.

Umarım yetkililer gurbetçiye yapılan bu haksızlığa bir son verir.

Mikail Yüksel

Danimarkalı Milletvekili Skipper:

DANIMARKA’DA IRKÇILIK VAR İsveç ikinci koronavirüs dalgasına hazırlanılmasını istedi

İsveç’te koronavirüs ile bağlantılı ölümler, salgının zirvesinden bu yana düşüş gösterdi, ancak hükümet yetkililere sonbaharda olası bir ikinci dalgaya hazırlanmaya başlamalarını söyledi.

Sağlık Bakanı Lena Hallengren basın toplantısında yaptığı açıklamada, bu yılın sonunda ciddi enfeksiyonlarda yeniden bir artış olması duru-

munda İsveç’in nasıl hızlı davranması gerektiğini planladıklarını açıkladı.

Hükümet, Halk Sağlığı Ajansı, Ulusal Sağlık ve Refah Kurulu, Tıbbi Ürünler Ajansı ve Sivil Durumlar Ajansı’ndan oluşan dört yetkili kuruma ve ülkenin ilçe yönetim kurullarına bu tür sorunlarla nasıl başa çıkılacağı ile ilgili planlar yapmaya başlama emri verdi.

Norveç’te üniversite sınavlarındaki kopya vakaları arttı Bazı Norveç üniversitelerinin bahar aylarındaki sınavları sırasında olası kopya vakalarının sayısında artış olduğu bildirildi. Üniversitelerin bahar aylarında yapılan sınavlardaki kopya vakaları, Agder Üniversitesi’nde şimdiden incelenecek 37 vakanın olmasıyla dikkat çekti.

Agder Üniversitesi Temyiz Kurulu sekreteri Ragnhild Skomedal olayı “Olağanüstü” olarak

nitelendirirken hiç böyle bir şey yaşamadıklarını açıkladı.

Geçen yıl 8 vakayla karşılaştıklarını belirten Tromsö Üniversitesi bu yılki vaka sayısını 17 olarak açıkladı.

Oslo Üniversitesi kopya konusunda herhangi bir açıklama yapmazken, Bergen Üniversitesi’nin Müdür Yardımcısı Oddrun Samdal, henüz kopya vakalarında bir artış tespit etmediklerini anlattı.

Danimarka Parlamentosu’nda Kızıl-Yeşil İttifak (Birlik Listesi) Politik Sözcüsü ve Milletvekili Pernille Skipper, Danimarka’da yabancıların eşitsizliğe maruz kaldığını belirterek, ”Evet, Danimarka’da ırkçılık var.” dedi.

Skipper, Parlamento’da yaptığı konuşmada, ülkedeki ırkçılık ve İslamofobi sorununa değindi.

Danimarka’da “esmer” tenlilerin, “beyaz” tenlilere göre daha şanssız

olduğunu ve eşitsizliğe maruz kaldığını belirten Skipper, ”Bu kürsüde söylenmesi gereken bazı şeyleri söylemek gerek; Evet, Danimarka’da ırkçılık var.” dedi.

Skipper, ismi Arapça’yı çağrıştıranların yüzde 50 oranında daha az işe alındığını ve esmer tenlilerin polis tarafından durdurulup arandığını söyledi.

Danimarka Parlamentosu’nun ırkçılık sorununa çözüm üretmek yerine

artmasına sebep olduğunu belirten Skipper, “Millet tarafından seçilen siyasiler, her gün Müslümanlar şöyle, Müslümanlar böyle dedikleri sürece günlük hayatımızda ırkçılığı onaylamış oluyor. Yasalar ve siyasi yaptırımlar özellikle göçmenler hedef alınarak yapıldığı sürece, ırkçılık destek buluyor.” ifadesini kullandı.

Skipper, aşırı sağ görüşlü Danimarka Halk Partisi’nden Pia Kjaer-

sgaard’ın, ”İsmi Ayşe olan birisi iş başvurusu yaptığında işveren belki ’Çalıştığı dönemde radikalleşirse ne olacak?’ diye düşünecektir. Bu ırkçılık mı? Bence değil.” sözleri üzerine, ”Bu ne demek oluyor? İsminiz Ayşe olduğu için radikalleşmiş mi oluyorsunuz?

Bu, yalnızca ismi Arapçayı andırdığı için, günlük hayatta işe alınmayanlara yönelik ırkçılığı yasallaştırmaktır.” diye konuştu.

TÜRKİYE

GAZETE

Temmuz 2020

9

İsveç’ten getirilen Türk hastadan immün plazma bağışı Kovid-19 testi pozitif çıkınca kızlarının sosyal medya üzerinden yaptığı çağrının ardından Sağlık Bakanlığına ait ambulans uçakla Türkiye’ye getirilen hasta, iyileşir iyileşmez Antalya’da diğer hastalar için immün plazma bağışında bulundu İsveç’in Malmö kentinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) teşhisi konulan ve sağlık durumu ağırlaşınca ambulans uçakla Türkiye’ye getirilen Emrullah Gülüşken, sağlığına kavuşunca diğer hastalar da iyileşsin düşüncesiyle immün plazma bağışında bulundu.

Kovid-19 teşhisi konulan ve sağlık durumu ağırlaşınca kızları Samira ve Leyla’nın sosyal medyadan yayımladığı yardım çağrısının karşılık bulması sonucu 47 yaşındaki Gülüşken ile çocukları Emir Ali, Samira ve Mahmut, 26 Nisan’da Sağlık Bakanlığına ait ambulans uçakla Türkiye’ye getirildi.

Ankara Şehir Hastanesinde bir süre yoğun bakım ünitesinde kalan Gülüşken’in yapılan tıbbi değerlendirmesinde, Kovid-19 hastalığının yanı sıra karaciğerinde fonksiyon bozukluğu olduğu ve diyabet

değerlerinin yüksek çıktığı tespit edildi.

Değerlerinin dengelenmesi ve Kovid-19 tedavisinin tamamlanmasının ardından 11 Mayıs’ta taburcu edilen Gülüşken, Antalya’ya geldi. Burada da bir müddet tedavi edilen Gülüşken, sağlığına kavuşunca, Türk Kızılay Batı Akdeniz Bölge Kan Merkezine giderek immün plazma bağışında bulundu. “İNŞALLAH BAŞKALARINA ŞIFA OLUR” Emrullah Gülüşken, AA muhabirine, çok kötü bir süreç yaşadığını ve bu süreçte Türkiye’nin kendisiyle ailesine sahip çıktığını söyledi. İsveç’te 12 gün hastalıkla mücadele ettiğini anlatan Gülüşken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun devreye girmesiyle tedavisinin

Türkiye’de gerçekleştirildiğini kaydetti.

Hastalığı çok ağır yaşadığını anlatan Gülüşken, ”Öksürüğüm çoktu, halsizdim, sürekli başım dönüyordu, tüm vücudum ağrıyordu, ayağa kalkmak mümkün değildi. Gerçekten çok zor bir hastalık, şakası yok. 12 günde 13 kilo verdim.” dedi.

Herkese maske takmaları ve sosyal mesafeye uymaları yönünde tavsiyede bulunan Gülüşken, salgının daha fazla yayılmamasını temenni etti.

Hastalığı atlatan kişilerin kanının, başka hastalara umut olduğunu öğrendiğini dile

getiren Gülüşken, ”Elhamdülillah sağlığıma kavuştum ve kan vermeye karar verdim. İnşallah başkalarına şifa olur.” diye konuştu.

“CUMHURBAŞKANIMIZ SAYESINDE KENDIMIZI GÜVENDE HISSEDIYORUZ” Tedavisi süresince kendisiyle ilgilenenlere teşekkür eden Gülüşken, bu dönemde Türkiye’nin farkını çok daha iyi anladıklarını kaydetti.

Gülüşken, şunları söyledi: ”Öncelikle Cumhurbaşkanımıza ne kadar teşekkür etsek azdır. Dünyanın hiçbir yerinde benzeri olmayan bir ülkeye sa-

hibiz. Başında da Cumhurbaşkanımız var. Nerede yaşarsak yaşayalım, onun sayesinde kendimizi güvende hissediyoruz.

Onunla ne kadar gurur duysak azdır. Allah onu başımızdan eksik etmesin.”

“BIR KIŞI TEK BAĞIŞLA, IKI KIŞIYE UMUT OLUYOR” Türk Kızılay Batı Akdeniz Bölge Kan Merkezi Müdürü Tufan Ertop da başta Emrullah Gülüşken olmak üzere tüm bağışçılara teşekkür etti.

Kovid-19 hastalığını yenen birçok kişinin bilinçli ve gönüllü olarak immün plazma bağışında bulunduğunu aktaran Ertop, bu kişilerin, hastalığın pençesinden kurtulamayan insanlara umut olduklarını söyledi.

Bağışçılardan alınan immün plazmaya laboratuvarda testler uygulandığını ve çıkan sonuçlara göre talep eden hastanelere ulaştırıldığını anlatan Ertop, ”Bir kişi tek bağışıyla iki kişiye umut oluyor. Belli aralıklarla toplamda 3 kez bağış yapabiliyorlar.” diye konuştu.

Ertop, çok sayıda başvuru aldıklarını ve böylece diğer hastaların iyileşmesine vesile olduklarını sözlerine ekledi.

10 Temmuz 2020

TÜRKİYE

GAZETE

Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ndeki ikinci yılı Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin hayata geçmesiyle başlayan yeni süreçte görevdeki ikinci yılını geride bıraktı.

24 Haziran 2018’de yapılan seçimle yeni sistemin ilk cumhurbaşkanı olan Erdoğan, seçimin ardından geçen ikinci yılını da yoğun

temaslarla geçirdi.

Koronavirüs salgınının başlamasının ardından alınan tedbirler gereği yurt içi ve yurt dışı programlarına ara veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte bulunduğu İstanbul’dan videokonferans yoluyla toplantılar gerçekleştirdi ve açılış törenlerine iştirak etti.

YTB’den kara yoluyla Türkiye’ye gelecekler için ‘Memleket Yolu’ Gurbetçiler Türkiye’deki koronavirüs internet sitesi

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının (YTB), yurt dışından kara yoluyla Türkiye’ye gelecek vatandaşlar için hazırladığı “Memleket Yolu” internet sitesi faaliyete girdi.

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığından (YTB) yapılan yazılı açıklamada, yurt dışında yaşayan ve kara yoluyla Türkiye’ye gelecek vatandaşların yol güzergahında uygulamaya konulan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri konusunda güncel transit rotalara daha rahat ulaşabilmeleri amacıyla “Memleket Yolu” isimli web sitesinin hazırlandığı bildirildi.

Açıklamada, web sitesinde Türkiye’ye seyahatlerde dikkat edilmesi gereken kurallardan sınır kapılarında istenen belgelere, güncel yol durumlarından salgın sürecine ilişkin

bilgilere kadar ihtiyaç duyulabilecek birçok bilginin yer aldığı kaydedildi.

Ayrıca, yolculuklarında sorunla karşılaşan vatandaşların problemlerine çözüm üretmek için web sitesi üzerinden canlı WhatsApp desteği verildiği de belirtilen açıklamada, vatandaşların web sitesi üzerinden sınır kapılarındaki yoğunlukları da anlık takip edebilecekleri bildirildi.

Güncel duyuruların da paylaşıldığı sitede pasaport, gümrük, ulaşım, sağlık, sosyal güvenlik, Mavi Kart, vergi, askerlik, eğitim ve nüfus işlemleri gibi birçok konuya ilişkin detaylı bilgilerin yer aldığı “YTB Cep Rehberi” de yer alıyor. İnternet sitesine “www.memleketyolu.com” adresinden ulaşılabilir.

YTB, Türkiye’ye yola çıkan Türk vatandaşlarını Sırbistan’da karşılıyor Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, yurt dışında yaşayan ve tatillerini ana vatanlarında geçirmek için memleket yoluna çıkan Türk vatandaşlarını Sırbistan sınır kapılarında karşılıyor.

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığından, (YTB) yapılan yazılı açıklamada, Başkanlığın, kara yolu ile Türkiye’ye doğru yola çıkan yurt dışındaki Türk vatandaşlarını sınır kapılarında karşılayarak sorunlarına çözüm ürettiği ve danışmanlık hizmeti verdiği kaydedildi.

Yurt dışında yaşayan vatandaşların memleket yolculuğunun başladığı aktarılan açıklamada, YTB ile Dışişleri ve İçişleri bakanlıkları iş bir-

liğinde geçen yıl başlatılan sınır ötesi karşılama faaliyetlerinin bu yıl da devam ettiği ifade edildi.

Uygulama kapsamında, Türk polisi ve Türkçe-Sırpça bilen YTB personeli, Sırbistan’ın Bartovci, Horgos ve Gradina sınır kapılarında vatandaşlara yardımcı olmak için bekliyor.

YTB görevlileri ve Türk polisi, memleket yolundaki vatandaşların gereksinimlerini karşılamanın yanı sıra seyahat güvenliği için çeşitli uyarı ve hatırlatmalarda da bulunuyor. Ayrıca, oluşturulan “+90 530 257 25 99” nolu canlı WhatsApp hattı ile de vatandaşların soruları 7 gün 24 saat cevaplanıyor.

TEDBIRLERINDEN MEMNUN

Yıllık izinlerini Türkiye’de geçirmek için yola çıkan gurbetçilerin, Edirne’deki Kapıkule Sınır Kapısı’ndan geçtikten sonra baba ocaklarına yolculukları devam ediyor.

Türkiye’ye Kapıkule Sınır Kapısı’ndan girişte ateşleri ölçülen, araçlarını dezenfekte ettirdikten sonra işlemlerini yaptıran gurbetçiler, alınan önlemlerden memnuniyetlerini dile getiriyor.

Gurbetçilere işlemleri tamamlandığında Edirne Valiliğince dezenfektan hediye ediliyor.

Fransa’nın başkenti Paris’ten Gümüşhane’ye giden Emin Kelif, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yollarda herhangi bir sıkıntı yaşamadan anavatana geldiklerini söyledi.

Türkiye’ye vardıklarında kendilerini çok mutlu ve güvende hissettiklerini ifade eden Kelif, alınan koronavirüs tedbirlerinin de memnuniyet verici olduğunu dile getirdi.

Fransa’da salgına yönelik önlemlerin çok yetersiz olduğunu kaydeden Kelif, “Ağustosun sonuna kadar buradayız. Gördü-

ğüm kadarıyla tedbirler sadece burada var. Ben Fransa’da hiçbir tedbir görmedim. Maske, hijyen, hiçbir şey yok, aynı önceden olduğu gibi.” dedi.

“BURADAKI INSANLAR TÜRKIYE’NIN KIYMETINI BILSIN” Fransa’dan gelen Aykut Taştan ise sınır kapısından girer girmez koronavirüs önlemeleriyle karşılaştıklarını, araçlarının dezenfekte edildikten sonra ateşlerinin ölçüldüğünü anlattı.

Avrupa’da yaşayan Türklerin vatanını çok sevdiğini vurgulayan Taştan, şunları kaydetti: “Vatanımızı çok seviyoruz. Avrupa’daki Türk-

ler Türkiye’nin ismini duyduklarında gözleri doluyor. Kapıkule’de Türkiye yazısını gördüğümüz zaman bile tüylerimiz diken diken oluyor. Buradaki insanlar Türkiye’nin kıymetini bilsin. Ben İtalya’ya, İspanya, Almanya’ya da gittim. Bizim gibi güzel bir devlet yok.” “ÜLKEMIZI İSVIÇRE’DE HER ZAMAN GURURLA ANIYORUZ” İsviçre’den memleketi Çorum’a giden Makbule Kılıçbaş da Türkiye’deki koronavirüs önlemlerinin çok hoşlarına gittiğini söyledi.

Sınır kapısından girer girmez Edirne Valiliği tarafından kendilerine

dezenfektan hediye edildiğini anlatan Kılıçbaş, şöyle devam etti: “Geçtiğimiz bütün ülkelerde her şey güzeldi.

Yolculuk iyi geçti fakat Türkiye’de bir şey fark ettik. Geçtiğimiz ülkelerde koronanın adı dahi anılmazken ülkemize girişte araçlar dezenfekte ediliyor. Edirne Valiliğinin hediyesi olan dezenfektanı verdiler. Bu çok hoşumuza gitti. Biz İsviçre’de dahi çocuk için dezenfektan bulmakta zorlanıyoruz bu aralar. Gerçekten burada yaşayanlar ülkemizin kıymetini bilsinler. Çünkü insan ne zaman ayrı kalırsa bir şeylerin değerini o zaman anlıyormuş.”

Kılıçbaş, 3 senedir İsviçre’de yaşadığını anlatarak, “Ülkemizi İsviçre’de her zaman gururla anıyoruz. Çünkü korona ile mücadelede Sağlık Bakanımız, sağlık çalışanları süreci çok iyi idare ettiler.

Biz yurt dışında olduğumuz için aradaki farkı çok daha rahat görebiliyoruz.” ifadelerini kullandı. Öte yandan geçen ay Kapıkule Sınır Kapısı’ndan 43 bin 292 gurbetçi giriş yaptı.

Karabük’teki bir düğünde takılar cansız mankenlere takıldı Karabük’te bir düğünde takılar kutuya atılmak yerine cansız mankenlere takıldı. Yunus Emre ile Ezgi Uslanmaz çiftinin kentteki bir düğün salonunda yapılan düğününde alınan tedbirler, davetlileri ilk başta şaşırtsa da görenleri mutlu etti.

Düğünde sosyal mesafe kuralına uyularak takılar gelinlik ve damatlık giydirilen cansız mankene takıldı.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında yapılan düğünde davetliler gelin ve damada temas etmeden tebrik etti.

Düğün salonu işletmecisi Ersin Aslan, gazetecilere yaptığı açıklamasında, 1 Temmuz’dan itibaren sosyal mesafe kuralına uyularak düğün salonlarının açıldığını hatırlattı.

Kapasitelerinin bin kişi olduğunu belirten Aslan, Kovid-19 tedbirleri kapsamında kapasiteyi 300 kişiye düşürdüklerini anlattı.

Aslan, düğün salonunda sosyal mesafe açılarını ve masalar arası me-

safeleri ayarladıklarını ifade ederek, kapı girişlerinde ateş kontrolü yapıldığını, el dezenfektanı ve maskesi olmayan misafirlere maske verdiklerini dile getirdi.

Genelgeye göre damat ve geline takı takmanın yasaklandığını vurgulayan Aslan, “Kutu veya sandık içerisine konulması gerekiyor. Türk

gelenek ve göreneklerinde geline ve damada takı takıldığı için kutu bize biraz tuhaf geldi. ‘Nasıl bir çözüm bulabiliriz?’ diye düşündük. Kendi aramızda konuşurken ortağım böyle bir fikir sundu bize de uygun geldi.

Hem sosyal mesafeyi koruyoruz hem de gelin ile damada takı takılıyormuş gibi bir ortam oluştu.” dedi.

IS DUNYASI (Sponsorlu İçerik)

Selçuk Bayrak’tan, memleketi Karasu’da

Bayrak Emlak & Rent A Car

Yaklaşık 49 yıl Danimarka’da yaşadıktan sonra bu yıl Türkiye’ye kesin dönüş yapan Selçuk Bayrak, memleketi Sakarya’nın Karasu ilçesinde “Bayrak Emlak & Rent A Car” adında emlak ve araç kiralama hizmeti veren işletmesini hizmete soktu.

İskandinavya Gazete’ye açıklamalarda bulunan Selçuk Bayrak, İstanbul, Ankara, İzmir, Konya ve Sivas’taki havalimanlarında kiralık araç hizmeti verdiklerini söyledi.

Selçuk Bayrak, Karadeniz’in tatil cennetleri arasında yer alan

Karasu’da ev almak isteyenler için emlak danışmanlığı yaptıklarını da vurguladı. İskandinavya Gazete olarak, Selçuk Bayrak’a yeni iş yerinin “hayırlı olmasını” diler, bol kazançlar getirmesini temenni ederiz.

Telia, Turkcell’deki hisselerini Türkiye Varlık Fonu’na satıyor!

Danimarka, İsveç, Norveç ve Finlandiya’da faaliyet gösteren İskandinavya’nın en büyük telekomünikasyon şirketlerinden İsveç menşeili Telia Company, Turkcell’den çıkıyor. İsveçli telekomünikasyon şirketi Telia Company, Turkcell Holding’deki yüzde 47.1 oranındaki hisselerini 530 milyon dolar karşılığında Türkiye Varlık Fonu’na (TVF) satma kararı aldı.

Telia’dan yapılan açıklamaya göre, Telia, Turkcell İletişim Hizmetleri’nin yüzde 51’ini kontrol eden Turkcell Holding’deki yüzde 47.1 hisselerini devretmesiyle, Türkiye’deki faaliyetlerini sonlandırmış olacak.

Telia, daha önce yaptığı açıklamalarda, İskandinavya ülkeleri ve Baltık ülkelerindeki faaliyetlerine ağırlık vereceğini duyurmuştu.

Telia Company 1853 yılında kurulan İsveç’in telekomünikasyon devi Telia Company, İsveç’in yanı sıra Danimarka, Estonya, Finlandiya, Letonya, Litvanya, Moldova, Norveç ve Türkiye’de faaliyet gösteriyor.

Nasdaq Stockholm ve Nasdaq Helsinki borsalarında işlem gören şirketin yaklaşık 472 bin hissedarı bulunuyor.

TVF, TURKCELL’IN YÜZDE 26,2 ORANINDA HISSEDARI OLUYOR Türkiye Varlık Fonu (TVF), Turkcell İletişim Hizmetleri AŞ’nin yüzde 26,2 oranında hissedarı oluyor.

TVF’den yapılan açıklamaya göre, Telia Company, LetterOne, Çukurova Holding, Ziraat Bankası ve ilgili taraflar ile imzalanan sözleşmeler ile TVF, Turkcell’in en büyük ortağı durumuna gelecek.

TVF’nin hem özel sektörde faaliyet gösteren hem de yurt dışı

borsalarda işlem gören bir şirkete yaptığı ilk yatırım olan bu satın alma, fonun, Türkiye’nin rekabetçi şirketlerini destekleme stratejisinin bir parçası olarak nitelendiriliyor.

TVF, kuruluş vizyonu doğrultusunda, küresel dijital dönüşümde öncü bir şirketin en büyük destekçisi olurken, LetterOne da, hisselerini neredeyse ikiye katlayarak Turkcell’in geleceğine duyduğu güveni ortaya koydu.

Hissedarlar arasında uzun zamandır süregelen ve firmanın piyasa değeri ile performansına olumsuz yönde etki eden anlaşmazlıkların çözülmesini sağlayan satın almayla birlikte Turkcell’in ortaklık ve yönetim kurulu yapısı sadeleşerek daha istikrarlı ve şeffaf hale gelecek.

Açıklamada, satın almanın ardından yeni dönemdeki ortaklık yapısına ilişkin şunlar kaydedildi: “TVF, toplam yüzde 26,2 içerisindeki yüzde 15’lik imtiyazlı hisseleriyle Turkcell Yönetim Kurulu’ndaki 9 üyeden 5’ini be-

lirleyebilecek ve şirketin yönetim kontrolüne sahip en büyük hissedarı olacak. Telia, Turkcell’deki yüzde 24,02’lik dolaylı hisselerinin tamamını 530 milyon dolar karşılığında satarak Turkcell’den çıkış yapacak. LetterOne, şirketteki payını toplamda yüzde 24,8’e çıkararak en büyük azınlık hissedar haline gelecek.

Turkcell Holding ortak girişimi sona erecek, Çukurova Holding ise dolaylı hisselerini satarak Turkcell’den çıkış yapacak. Yönetim kurulundaki 4 üye TVF imtiyazı olmaksızın seçebilecek ve bu sayede azınlık hissedarlar daha fazla güç kazanacak. Turkcell’in mevcut temettü politikası sürdürülecek.

Turkcell, hem Borsa İstanbul hem de New York borsasında işlem gören tek Türk şirketi olmaya devam edecek.”

Turkcell Ana Sözleşmesi’nde yapılacak değişikliklerin Genel Kurul’da onaylanması ve ilgili düzenleyici kuruluşlardan gerekli izinlerin alınmasının ardından sürecin 2020 yılı içerisinde tamamlanması hedefleniyor.

Nijerya’da korsanlar Norveç gemisine saldırdı! 9 kişi kaçırıldı!

Batı Afrika ülkesi Nijerya açıklarında korsanlar, Norveç gemisine saldırarak 9 kişiyi kaçırdı.

Adını vermek istemeyen güvenlik yetkilisi, yerel gazeteye yaptığı açıklamada, korsanların, ülkenin Niger Delta bölgesinde Norveç gemisine saldırı düzenlediğini belirtti.

Yetkili, saldırıda korsanların mürettebattan 9 kişinin kaçırdığını kaydetti.

Korsanların saldırısına uğrayan Norveç gemisi “Sendre Berge”nin sahibi BW Offshore şirketinden Oslo Borsasına yapılan açıklamaya göre, olay 2 Temmuz sabahı saat 4.20’de yaşandı. Öte yandan liman yetkilileri, güvenlik güçlerinin denizcileri bulmak için operasyon başlattığını duyurdu.

DÜNYANIN EN TEHLIKELI KÖRFEZI Sık sık korsan saldırılarıyla anılan Gine Körfezi,

dünyanın en tehlikeli deniz sahası olarak biliniyor.

Geçen sene aralık ayı başında korsanlar, körfezde Angola’dan Togo’ya giden Marshall Adaları bandıralı petrol tankerine saldırı düzenlemiş, gemideki 20 Hint denizciyi kaçırmıştı.

Korsanlar, Kasım 2019’da da Benin’in ekonomik başkenti Kotonu’ya 9 mil uzaktaki sularda seyreden Norveç menşeli kargo gemisine saldırı düzenlemiş, kaptanla birlikte gemideki 8 kişilik mürettebatı alıkoymuştu.

Geçen yıl temmuz ayında da Nijerya açıklarında silahlı kişiler, bir Türk gemisine saldırarak 18 kişilik Türk mürettebattan 10’unu fidye için kaçırmıştı. Kaçırılan gemiciler, Nijerya güvenlik güçlerinin operasyonuyla kurtarılmış, Abuja’daki Türk Büyükelçiliğine teslim edilmişti.

Volvo, 2 milyon 100 bin ARACINI GERI ÇAĞIRDI İsveçli otomobil üreticisi Volvo, ön koltuk emniyet kemerlerinde problem olduğu gerekçesiyle 2 milyon 100 bin aracını geri çağırdı.

Volvo Sözcüsü Stefan Elfstrom, yaptığı yazılı açıklamada, dünya çapındaki 2 milyon 100 bin aracı geri çağırdıklarını bildirdi.

Elfstrom, araçların ön koltuklarında bulunan emniyet kemerlerinde bir çelik telin zayıfladığını

tespit ettiklerini, bu telin değiştirilmesi gerektiğini kaydetti. Özellikle 2006 ila 2019 yılları arasında üretilen araçlarda böyle bir sorun olduğunu vurgulayan Elfstrom, ‘’Şimdiye kadar dünya genelinde yaptığımız en büyük geri çağırma. İleriye dönük problemi önlemek için böyle bir çağrı yaptık.

Servislerimiz, araç sahiplerine mektup göndererek durumu bildirecekler.’’ ifadelerini kullandı.

12 Temmuz 2020

AVRUPA / DÜNYA

GAZETE

Alman medyası: Türkiye’ye yönelik seyahat uyarılarının arkasında sağlık endişeleri yok Alman medyasında, Türkiye için seyahat uyarısına devam edilmesinin arkasında sağlık endişeleri değil siyasi nedenler bulunduğu yer alırken, Türkiye’nin ”çifte standart” suçlamasında haklı sebepler olduğu belirtildi.

Alman medyasında, Alman hükümeti ve Avrupa Birliği’nin yeni tip koronavirüs salgınıyla başarılı bir şekilde mücadele eden Türkiye için seyahat uyarısına devam etmesinin arkasında, sağlık endişeleri değil siyasi nedenler bulunduğu yer alırken, Türkiye’nin ”çifte

standart” suçlamasında haklı sebepler olduğu belirtildi.

Die Welt gazetesinin haberinde, Kovid-19 salgını kisvesi altında Almanya’nın Türkiye’ye karşı başka çıkar oyunu oynamaya çalıştığı kaydedildi.

Türkiye’deki vaka sayılarının diğer birçok ülkeden daha kötü olmadığına işaret edilen haberde, sağlık açısından bakıldığında, Türkiye’ye yönelik seyahat uyarsının ”mantıklı olmadığı” vurgulandı.

Haberde, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, Alman

Avrupalılar artık ABD’ye güvenmiyor Avrupa Dış İlişkiler Konseyi tarafından yayımlanan ankette, “Avrupalıların artık ABD’ye güvenmediği” sonucu çıktı.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının dünya gündeminde olduğu döneme denk gelen Avrupa Dış İlişkiler Konseyi (ECFR) yıllık anketi, Avrupalıların ABD’ye olan güveninin ciddi anlamda sarsıldığını gösterdi.

Avrupa ile ABD arasındaki ilişkilerin İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en kırılgan süreçten geçtiğini savunan Avrupalılar, bu duruma gelinmesinde en büyük sorumluluğun, yürüttüğü politikalardan dolayı ABD Başkanı Donald Trump’ta olduğunu belirtti.

Almanya, Fransa, İspanya, İtalya, Portekiz, Bulgaristan, İsveç, Danimarka ve Polonya’da yapılan anketin sonucunda Avrupalılar, “Kovid-19’un ilk dalgası sırasında kendilerini çok savunmasız hissettikleri” görüşünde birleşti.

Avrupalıların çoğunluğu, “Soğuk Savaş sırasında kendini gösteren ABD’nin koruyucu şemsiyesinin artık kapandığını” düşünürken, bundan sonrası için “uluslararası sahnede kendi sesi ile daha güçlü ve daha entegre bir Avrupa” talep etti.

Anketten çıkan sonuçları değerlendiren ECFR Araştırma Müdürü Jeremy Shapiro, “Avrupalılar, ABD’nin dünyayı yönetme gücüne ve yeteneğine olan inançlarını kaybetti.” dedi.

Trump’ın Beyaz Saray’daki döneminin Avrupa-ABD ilişkilerinde kalıcı değişiklikler yarattığını savunan Shapiro, ABD’de 3 Kasım’da yapılacak başkanlık seçimlerinde Donald Trump’ın rakibi olan Demokrat Partinin adayı Joe Biden’ın seçimi kazanması halinde Avrupa-ABD ilişkilerinin daha kötüye gitmesinin önüne geçilebileceğini ifade etti.

ECFR yetkilisi, her türlü halde Avrupa ve ABD arasındaki ilişkilerin “liderlik değil, iş birliği temeline dayanması gerektiğini, Avrupalıların çoğunluğunun savunma ve ticaret konularında ABD’ye bu kadar bağlı olmak istemediklerini” kaydetti.

Söz konusu ankette, Avrupalıların çok düşük bir bölümü, Kovid-19’a karşı mücadelede ABD’yi kilit bir müttefik olarak gördü.

Salgın sırasında Fransızların yüzde 46’sının, Almanların da yüzde 42’sinin ABD ile ilgili görüşlerinin büyük ölçüde olumsuz yönde değiştiği bildirildi.

Ankette Avrupalıların, ABD’ye benzer bir şekilde Çin’in liderliğine de karşı oldukları, Bulgaristan dışında ankete katılan diğer 8 ülkede Çin hakkındaki görüşlerin geçen yıla göre iki, hatta bazı ülkelerde 10 kat daha olumsuz olduğu ifade edildi.

TÜV şirketinin ve Türk sertifikasyon programlarının otel tesislerinin güvenli olmasını sağladığını aktardığı ifade edildi.

Türk Dışişleri Bakanının, Almanya’nın daha kötü durumdaki ülkelerde tatil yapılmasına izin verdiğine işaret ettiği belirtilen haberde, Çavuşoğlu’nun bununla “Avrupa’daki koronavirüs merkezlerinden biri olan” İngiltere’yi işaret ettiği kaydedildi.

Haberde, ”Ancak tıbbi gerçeklik, Kovid-19 dış politikasında zaten ikincil bir rol onuyor.”

değerlendirmesinde bulunuldu.

“Böyle davranmak hem dürüstçe olmaz hem de siyaseten akılsızca olur” “Redaktionsnetzwerk Deutschland” (RND) adlı medya kurumunun konuyla ilgili yorumunda, Türkiye’nin Berlin ve Brüksel’in seyahat uyarısına ilişkin eleştirilerinde haklılık tarafı bulunduğu ifade edildi.

Yorumda, “Çavuşoğlu’nun Berlin ve Brüksel’in çifte standart uyguladığı suçlamasında birtakım gerçek yönleri bulunuyor.”

değerlendirmesinde bulunuldu.

Alman hükümetinin seyahat uyarısını daha iyi gerekçelendirmesi gerektiği belirtilen yorumda, Almanya’nın, bunu yapmadığı takdirde, Ankara’yı rehin almak için seyahat uyarısını kötüye kullandığı suçlamasıyla karşı karşıya kalabileceği vurgulandı.

Yorumda, “Böyle davranmak hem dürüstçe olmaz hem de siyaseten akılsızca olur. Türkiye ile olan siyasi çekişmeler tatilcilerin sırtından çözülemez.” denildi.

Brüksel’de başörtüsü YASAĞI PROTESTOSU HINDISTAN’DA BIR EYALETTE KÖPEK ETI SATIŞI YASAKLANDI

Brüksel’de, Belçika Anayasa Mahkemesinin bir yüksekokulda başörtüsünün yasaklanabileceğine ilişkin bildirdiği görüş, 5 Temmuz’da binlerce kişi tarafından protesto edildi. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarının çağrısı üzerine, Brüksel merkezindeki Mont des Arts meydanında yaklaşık 4 bin kişi buluştu.

“Başörtüsü insan hakkıdır”, “Elini başörtümden çek”, “Özgürlüğümüz nerede?”, “Eğitimime dokunma”, “Benim hakkım” ve “Yeter” yazlı afişler taşıyan göstericiler, başörtüsüne destek sloganları attı.

Bir grup gösterici ise mezuniyet keplerini taktı.

Protestocuların okudukları bildiride, Belçika’da Müslüman kadınların dini inançlarından ötürü ayrımcılığa uğradığına işaret edildi.

Belçika’daki yasalar ve mevzuatlar hazırlanırken Müslüman kadınların önceliklerinin de dikkate alınması talep edilen bildiride, Belçika’da Müslümanlara daha anlayışlı davranılması gerektiği ifade edildi.

ANAYASA MAHKEMESINDEN GÖRÜŞ Belçika Anayasa Mahkemesi, haziran başında başkent Brüksel’deki en büyük yüksekokullardan biri olan Francisco Ferrer’in “tüm

dini sembolleri yasaklama” uygulamasına karşı açılan davaya ilişkin görüş belirtmişti.

Görüşte, yüksekokulun, başörtüsü dahil tüm dini sembolleri yasaklama hakkına sahip olduğu bildirilmişti.

Dava, okulda eğitim gören Müslüman öğrenciler tarafından açılmış, Brüksel Sulh Mahkemesi, Anayasa Mahkemesinden görüş bildirmesini istemişti. Çeşitli insan hakları örgütleri de görüşe tepki göstererek bunun temel insan haklarını ihlal ettiğine dikkati çekmişti. Konuya ilişkin karar, Brüksel Sulh Mahkemesince verilecek.

İranlı Türk aktivist Lisani’ye verilen 15 YIL HAPIS CEZASI KESINLEŞTI İranlı Türk aktivist Abbas Lisani hakkında verilen 15 yıl hapis cezası ülkedeki Yüksek Mahkeme tarafından onandı. İranlı Türk aktivist Abbas Lisani hakkında verilen 15 yıl hapis cezası ülkedeki Yüksek Mahkeme tarafından onandı. İran İnsan Hakları Aktivistleri Ajansına (HRANA) göre, İran Yüksek Mahkemesi, Erdebil Temyiz Mahkemesinin Lisani hakkındaki 15

yıl hapis kararını onamasını karara bağladı. Böylece Lisani hakkında verilen karar kesinleşmiş oldu.

Erdebil Devrim Mahkemesi, Lisani’yi “Rejim aleyhinde propaganda yapmak” ve “Ülke güvenliğini bozmak amacıyla grup oluşturmak” suçlamasıyla 8 yıl hapis ve 2 yıl sürgün cezasına çarptırmıştı. Lisani söz konusu kararı temyize götürmüş, Erdebil Temyiz

Mahkemesi Ekim 2019’daki duruşmada hapis cezasını 15 yıla çıkarmıştı. İran’da Türklerin ana dilde eğitim yapma ve diğer anayasal haklarını savunan, Tahran yönetiminin Türklere yönelik politikalarını sivil eylemlerle protesto eden 53 yaşındaki Türk aktivist Lisani, 15 Ocak 2019’dan bu yana tutulduğu Erdebil Hapishanesi’nde birkaç kez açlık grevi yapmıştı.

Hindistan’ın kuzeydoğusundaki Nagaland eyaletinde köpek eti satışının yasaklandığı bildirildi.

The Indian Express gazetesindeki habere göre, eyalet sekreteri Temjen Toy, eyalet hükümetinin, yemek amaçlı köpek ticaretinin durdurulmasına, köpek pazarlarının, pişmiş ve pişmemiş köpek eti satışının yasaklanmasına karar verdiğini belirtti.

Eyalet hükümeti bu kararı, milletvekili ve hayvan hakları aktivisti Maneka Gandhi’nin yaptığı çağrının ardından aldı.

Gandhi’nin eyalette köpek eti satışının yasaklanmasına ilişkin çağrısının ardından 125 binden fazla kişi, Nagaland hükümetinden köpek ticaretinin ve köpek eti satışının yasaklamasını istemişti. Öte yandan, Nagaland’daki bazı sivil toplum örgütleri eyalet hükümetinin bu kararına tepki gösterdi.

Hindistan’ın kuzeydoğusundaki eyaletlerde köpek eti geleneksel olarak tüketiliyor.

Hayvan hakları savunucusu Uluslararası Uygar Toplum (HSI) örgütü, hükümetin adımını memnuniyetle karşıladı.

HSI, Nagaland’da her yıl 30 bin köpeğin pazarlarda satılmak üzere kaçırıldığını belirtiyor. Örgüt, Mizoram, Tripura ve Arunachal Pradeş gibi ülkenin kuzeydoğusundaki eyaletlerde de her yıl binlerce köpeğin evlerden çalınarak veya sokaklarda yakalanarak pazarlarda satıldığını kaydediyor.

GAZETE

KÜLTÜR-SANAT / REJSER

Temmuz 2020

13

Yeldeğirmeni Besøgende til Istanbul Yeldeğirmeni, hvor jeg selv i øvrigt er bosat. fra hele verden, spørger mig ofte hvilke områder der Området har dog ikke er værd at besøge i Istanbul altid været kunstneres muse - udover den historiske haleller fredag aftens foretvø. Svaret er ikke umiddelrukne mødested sammen bart nemt, for det handler med vennerne. For godt og udelukkende om smag og vel 250 år siden blev der på behag og hvad man betbakkerne op fra Bosporus ragter som værende ‘værd Strædet bygget en række at opleve’. Men et af de store vindmøller, med det områder jeg klart anbefaler, formål at male mel til brug Martin Strecker er nabolaget Yeldeğirmeni Adelskov ved hoffet og det gamle i bydelen Kadıköy på den Konstantinobels borgere.

Istanbul asiatiske side af Istanbul.

Ud over navnet YeldeğirFor skønt Yeldeğirmeni meni, der betyder vindmølpå ingen måde er et nyt le, er der i dag ikke meget nabolag, så har området fået enorm optilbage fra mølle-tiden, og det Yeldeğirmærksomhed gennem de seneste 4 til 5 år meni du oplever i dag, blev i stor grad til år, hvor Yeldeğirmeni på mange områder under opførelsen af togstationen Hayhar overtaget den lidt ‘boheme atmosfære’ darpaşa for foden af bakkerne ned mod som Taksim nabolaget Cihangir og et anBosporus, hvor en større gruppe tyske det Kadıköy nabolag Moda tidligere havde og italienske ingeniører og håndværkere ‘monopol’ på. arbejdede. De slog sig ned i det bakkede område og skabte sine egne små miljøer.

Små brostensbelagte gader og stræder Du kan for eksempel stadig se den bygmed et godt mix af forskellige byggestile ning der betegnes som Istanbuls første der afspejler områdets multikulturelle boligblok - Det Italienske hus. baggrund, tilsat et væld af spændende forretninger, caféer, kunstgallerier, kunsDer blev også bygget både tyske og tskoler, brugskunstværksteder, små teatre franske skoler, et par kirker, klostre, synaog fantastiske gavlmalerier, ja - dette er goge og moskeen Rasimpaşa. I dag er det dog kun synagogen, den græske ortodokse blot for at nævne nogle få oplevelser her i DK

kirke og Rasimpaşa moskeen der er i virke.

I 2012 besluttede bystyret i Kadıköy sig for at gennemføre en byfornyelse af Yeldeğirmeni. Men i modsætning til andre byfornyelsesprojekter i Istanbul, blev de lokale taget med råd. Resultatet af samarbejdet blev til en restaurering af gaderne, naturgas, kloakering nogle mindre park anlæg - og en gavlmalerifestival der med lokale og internationale kunstnere satte et særligt præg på nabolaget, blev skudt i gang. Resultatet er nogle gavlmalerier med forskellige særpræg - nogle er meget kunstneriske, andre pakket med med humor or enkelte med et historisk glimt.

En af de nyere populære selfie-attractioner i Yeldeğirmeni er det såkaldte

‘Legetøjshus’, et hus der har sin helt egen fortælling om en hjemløs familie der for en stribe år siden ‘besatte’ et forladt hus og med genbrugsmaterialer fiksede huset op. En dag fandt familien en stor bamse der blev placeret på facaden af huset, og langsomt er bamsesamlingen vokset sig så stor, at huset nu er et ‘must see’ og det lokale styre har valgt at beskytte ‘BZerne’ af huset.

Men livet fortsætter i Yeldeğirmeni, alt i mens den nye middelklasse rykker ind i ny-restaurerede lejligheder, skyder nye gavlmalerier op med jævne mellemrum.

Caféer åbner, lukker eller skifter koncept - og de små gader summer af liv, som var det en Morten Korch film - i Istanbul.

Sådan kommer du til Yeldeğirmeni fra den europæiske side af Istanbul: Tag Færgen til Kadikoy fra enten Eminönü, Karaköy eller Besiktas til Kadıköy. Yeldeğirmeni ligger op fra busterminalerne. Gå et stykke op ad de små gader og du kommer til nabolagets hovedgade Karakolhane Caddesi.

Tag Marmaray toget til Ayrılık Çeşmesi, gå under jernbanebroen i retning mod Kadıköy og du er få hundrede meter fra nabolagets hovedgade Karakolhane Caddesi.

Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu ’Sema Mukabeleleri’ başlıyor Mevlevilik kültürünün önemli bir parçası olan Sema Mukabeleleri, 11 Temmuz’dan itibaren her cumartesi saat 19.00’da Konya Mevlana Kültür Merkezi açık sema alanında temizlik, maske ve mesafe kurallarına uyularak yeniden gerçekleştirilecek.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğüne bağlı olarak faaliyetini sürdüren Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu, Kovid-19 salgını nedeniyle ara verdiği Sema Mukabeleleri’ne 11 Temmuz’da yeniden başlayacak.

Türkiye’nin ilk resmi tasavvuf müziği topluluğu olan Konya Türk Tasavvuf Müziği

Topluluğu’nun 2007 yılından itibaren Konya Mevlana Kültür Merkezi’nde her hafta cumartesi günleri icra ettiği Sema Mukabelesi en son 7 Mart’ta yapılmış, koronavirüs tedbirleri nedeniyle de programlara ara verilmişti.

Bakanlığın sosyal medya hesaplarındaki duyuruya göre, Sema Mukabeleleri 11 Temmuz itibarıyla her cumartesi saat 19.00’da Mevlana Kültür Merkezi açık sema alanında temizlik, maske ve mesafe kurallarına uyularak yeniden yapılacak.

Normalleşme sürecinde belirlenen tedbirlere azami derecede uyarak programlarını

icra edecek Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu, Hazreti Mevlana ve Mevlevilik kültürünün önemli bir parçası olan Sema Mukabelesi ile yaklaşık 4 aydır sosyal faaliyetlerden

uzak kalan vatandaşlara moral vermeyi amaçlıyor.

8 asırdır insanlığa yol gösteren Hazreti Mevlana’nın fikirleri temel alınarak oluşturulan ”Mevlevilik Yolu”nun ritüeli

”Sema Mukabelesi”, ilk örnekleri 500 yıl öncesine dayanan ve Türk müziğinin başta gelen eserinden ”Mevlevi Ayinleri” eşliğiyle sanatseverlerle buluşmaya devam edecek.

14 Temmuz 2020

SAĞLIK / SEYAHAT

GAZETE

Turizmi lezzetleriyle tutkuya dönüştüren rota: Güneydoğu Tarihi ve kültürel değerleriyle her yıl turizm pastasındaki payını artıran Güneydoğu Anadolu illerinin birbirinden lezzetli mutfakları, ziyaretçilerine adeta ziyafet sunuyor.

Fırat Özdemir Nurten Aslan

Uzmanından yaz aylarında hijyenik maske kullanımı tavsiyeleri Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yaldız, maske kullanımının bazı cilt problemlerine neden olabileceğini fakat önlemler alarak sorunların ortadan kalkabileceğini bildirdi.

Emre Ayvaz Anadolu Ajansı Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar (Dermatoloji) Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahizer Yaldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaz aylarında sıcak, nem ve terin etkisiyle maske kullanımına bağlı cilt probleminin daha fazla ortaya çıkabileceğini söyledi.

Maskenin temas ettiği yerlerde egzama hastalığının çıkabileceğini, kızarıklık, kabuklanma, kuruluk olabileceğini, ayrıca terlemenin de eşlik etmesiyle kulak arkasında tahriş ve çatlakların oluşabileceğini, sivilceye eğilimin artabileceğini ifade eden Yaldız, bunların küçük önlemlerle engellenebileceğini anlattı. ”MASKE NEMLENDIĞINDE DEĞIŞTIRILMESI GEREKIYOR” Yaldız, maskeliyken aşırı sıcak ortamlarda bulunulmaması, gün içerisinde maskenin nemlendiği an muhakkak değiştirilmesi ve aynı maskeyle gün boyu dolaşılmaması gerektiğini vurgulayarak, şu tavsiyelerde bulundu: ”Eğer hastada maskeye bağlı temas egzaması varsa bu kişiler pamuklu kumaşlardan diktikleri maskeleri giyip üzerine cerrahi maskeleri takabilirler. Bu da cerrahi maskenin deriye temasını engelleyerek şikayetlerin rahatlamasını, geçmesini sağlayabilir. Eve geldiğimiz zaman maskeyi çıkardıktan sonra cildinize uygun bir temizleyiciyle yüzünüzü yıkamanız, yine yıkama sonrası cilt tipine uygun bir nemlendiriciyle yüz cildini nemlendirme yapmamız gerekiyor. Ciltte ton rengindeki değişiklikleri önlemek amacıyla dışarı çıkarken muhakkak maske dışında ka-

lan alanlara güneş koruyucu sürmemiz gerekiyor.”

Koronavirüs sürecinde alkol bazlı dezenfektanlar kullanıldığını anlatan Yaldız, bu maddelerin yüz kısmında kullanılmasını önermediklerini kaydetti.

Yaldız, dezenfektanların aşırı kullanılmasının deride irritasyonlara neden olabileceğini, bunun da el egzamasını arttırabileceğini dile getirerek, ”Yüze dezenfektan kullanmayı önermiyoruz ve eller için de her dezenfektan kullandıktan sonra sık sık muhakkak yağ bazlı nemlendiricilerle derimizi nemlendirmeyi öneriyoruz.” dedi.

Uzun süre maske takmak durumunda kalanlara önerilerde bulunan Yaldız, ”Temas eden basınç yerlerine özellikle kulak arkası ve diğer kısımlara gazlı bezler konulabilir, teması azaltmak için. Bunun dışında lastikli maskeler değil de ipli, bağlanabilir maskeler kullanmanın da kulak arkasındaki tahrişi önlemede faydası olur.” şeklinde konuştu.

“MASKE OLMAZSA OLMAZIMIZ” Yaldız, koronavirüsten korunma açısından günlük hayatta maskenin olmazsa olmaz olduğuna dikkati çekerek, ”Maske kullanımı bazı cilt problemlerine neden olabiliyor ama bunları belirli önlemler alarak ortadan kaldırabiliriz, en aza indirebiliriz. ’Bunlar oluyor diye maske takmayalım’ diye bir şeyi önermiyoruz, kesinlikle maske takılacak.

En önemlisi nemli maskeyle dolaşmamak, çok sıcak ortamlarda bulunmamaya çalışmak, eve geldiğimizde cildimizi temizlemek ve nemlendirmek, birçok maskeye bağlı cilt problemlerini önlemede bize yardımcı olacaktır.” ifadelerini kullandı.

Anadolu Ajansı Yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadeledeki normalleşmeyle turizmde yavaş yavaş yeniden hareketlilik yaşayan Güneydoğu Anadolu Bölgesi, birbirinden lezzetli ve zengin sofralarıyla da ziyafet şöleni sunuyor.

Güneydoğu, tarihi değerleri, kadim gelenekleri, kültürü ve modern turizm alanları olmasının yanında ünü dünyaca bilinen lezzetleriyle de turistlerin dikkatini çekiyor.

Yörenin turizmini birçok yöresel lezzetiyle tutkuya dönüştüren Güneydoğu, normalleşmeyle eski canlı günlerinde olduğu gibi eşsiz lezzetleriyle konuklarına unutulmaz tatil yaşatmak istiyor.

LEZZETIN BAŞKENTI GAZIANTEP UNESCO’nun gastronomide dünyaca ünlü mutfağıyla ”Yaratıcı Şehirler Ağı”na dahil ettiği Gaziantep, turistlerin bölgede ilk uğradığı nokta oluyor.

Birçok turistik alanın bulunduğu kentte turistleri günün ilk ışıklarında ateşin harladığı ve bağışıklık açısından faydalı olduğu belirtilen ”beyran” bekliyor.

Yörede özellikle bayramlarda hazırlanan yuvalama ise misafirlerin tatillerini bayram havasında geçirmesini sağlıyor.

Kültür ve tarihi alanlarda gezen turistler, kentin hünerli ellerinden patlıcan, soğan, sarımsak, yenidünya ve küşleme gibi onlarca kebap çeşidiyle tanışmanın lezzetini yaşıyor.

Antep fıstığı ile kaymak ikilisinin oluşturduğu enfes tat katmerle ağızlarını tatlandırma imkanı bulunan turistlerin baklavayı da tatmadan kentten ayrılmaması öneriliyor. Öte yandan ağırlıklı olarak Şanlıurfa ve Gaziantep’te tüketilen menengiç kahvesi de özellikle Türk kahvesi sevenlerin es geçmemesi gereken lezzetlerden biri olarak görülüyor.

SINIR HATTINDA AYRI BIR LEZZET Sınır hattında bulunan Kilis ise doyumsuz lezzetleriyle turistlerin gezilerine fark katıyor.

Güneydoğu’nun en küçük ili olan Kilis’te birbirinden lezzetli yemekler turistlere ikram ediliyor. Adını

kentten alan Kilis tavasının yanı sıra tel kadayıf, şeker ve Antep fıstığı ve kaymağın harmanlanmasıyla doyumsuz lezzete dönüşen ”cennet çamuru tatlısı” da turistlerin gezisine fark katıyor.

kahvaltı yapmak için gelen müşterilerine ciğer kebabı servisine başlıyor. Kenti ziyaret edenler tarafından öğle ve akşam yemeklerinde de tercih edilen ciğer kebabını geç saatlere kadar tadabiliyor.

KADAYIFA YOĞUN ILGI

TARIHI DOKUSUNU EŞSIZ LEZZETLERLE HARMANLAYAN KENT: ŞANLIURFA Şanlıurfa, lezzetleri eşliğinde kültür yolculuğuna çıkarıyor. Göbeklitepe, Halfeti ve Balıklıgöl gibi turistik mekanlarında binlerce turisti ağırlayan Şanlıurfa, binlerce yıllar öncesine dayanan kültürlerin yoğurduğu yöresel yemekleriyle misafirlerinin tatillerine lezzet katıyor.

Güneydoğu’nun zengin yemek kültürüyle öne çıktığı kente gelen turistler çiğ köfte, ciğer, tirit ve borani ile ”şıllık tatlısı” eşliğinde tatillerini yapıyor.

Diyarbakır’da sütlü, fıstıklı, cevizli, kaymaklı, peynirli, burma, düz, çubuk çeşitleriyle sunulan ve Türk Patent ve Marka Kurumunca tescillenmesiyle ünü her geçen gün artan kadayıf da gelen turistlerin vazgeçilmezleri arasında bulunuyor.

Tereyağlı tepsilere dizilen ve simit ocağa bırakılan kadayıf, nar gibi kızardıktan sonra üzerine şerbeti dökülerek satışa sunuluyor. Günlük üretilerek müşterinin beğenisine sunulan kadayıf, lezzetiyle yoğun ilgi görüyor.

Mardin’de tarihi konaklarında Reyhani müziği eşliğinde zengin yöre mutfağının lezzetleri tadılabilir.

Sembusek, içli köfte, kibe bumbar, dolma, kaburga ve etli ekmek, erik yahnisi ve peynir helvası, bu lezzetlerden sadece birkaçı.

Mardin’in hareketli ve renkli çarşısında vakit geçirirken egzotik baharatlar, badem şekeri, telkari gümüş, el işi bakır objeler, fırınlarda kurutulmuş ekmek ve yöreye özgü organik üretilen sabun satın alınabilir.

Mimarisi, tarihi, kültürel yapısı ve sosyal dokusu ile ilgi uyandıran, eski ve yeni kenti bir arada barındıran Mardin’in cazibesi, yöresel lezzetleriyle artarken ”Eski Mardin” diye tabir edilen sit alanında gezen turistler, süt danası veya kuzu etinin büyük bıçaklarla çekilerek kıymaya dönüştürülmesiyle hazırlanan kebabı yemeden şehirden ayrılmamalı.

NEMRUT GEZISI ÖNCESI ETSIZ ÇIĞ KÖFTE Lezzetli ellerin maharetli tadı olarak dikkati çeken çiğ köftenin farklı bir lezzet olarak karşınıza çıktığı durak ise Adıyaman.

Turistlerin Nemrut Dağı ile Perre Antik Kenti’ne güneşin doğuşunu batışını izlemek için geldiği Adıyaman; Şanlıurfa ve Diyarbakır’ın aksine etsiz çiğ köftesiyle öne çıkıyor.

Tescilli etsiz çiğ köftenin yanı sıra Abuzer kebabı, “kavurmalı hıtap” gibi yöresel tatlarla misafirlerini ağırlayan Adıyaman, tatilcileri bekliyor.

DIYARBAKIR-MARDIN-SIIRT HATTI Tarih boyunca çok sayıda medeniyete beşiklik eden Diyarbakır’ı ziyaret edenler, yöresel lezzetlerine de hayran kalıyor. Ziyaretçiler şehirde arasında kaburga dolması, ciğer kebabı, meftune, içli köfte, etli ve ekşili dolma gibi yöresel lezzeti tatma imkanı buluyor.

Diyarbakır’da her mevsim ilgi gören kaburga dolması, her malzemesi özenle seçilerek kuzunun kaburga kısmından yapılıyor. Bu eşsiz lezzet haşlanmış pirinç, maydanoz, karabiber, pul biber, reyhan, çeşitli baharatlar ve salçanın karıştırılarak kuzu kaburgasına doldurulmasıyla hazırlanıyor. Malzemelerin konulmasının ardından dikilen kaburga, önce buharda, sonra da fırında yaklaşık 4 saatte pişirilerek ikram ediliyor.

Kentin henüz gün aydınlanmadan mangal ateşini közleyen kebapçılar,

UYKUDAN FERAGAT ETTIREN LEZZET Siirt’i ziyaret edenler, coğrafi işaretli ürünleri Siirt fıstığı, Pervari balı, perde pilav ve büryan kebabını tadabilir.

Yaylada otlamış ve sütten kesilmiş kuzuların etinden hazırlanan ve gün ağarmadan servis edilmesinden dolayı ”uykudan feragat ettiren lezzet” olarak adlandırılan büryan kebabı ile güne başlanabilir.

Eti 3 metre derinliğinde ve 1 metre çapındaki tandırların üzerindeki çengellere asılarak pişirilen büryan kebabı, farklı aroması ve lezzetiyle büyük beğeni görüyor.

GAZETE

SPOR / SERİ İLANLAR

Temmuz 2020

15

Norveçli Sörloth, Trabzonspor tarihine geçti Selçuk Kılıç Anadolu Ajansı Süper Lig’in 30. haftasında deplasmanda Galatasaray’ı 3-1 yenen Trabzonspor’da Alexander Sörloth, kulüp tarihine geçti.

Sezon başında İngiltere’nin Crystal Palace Kulübünden satın alma opsiyonuyla iki sezonluğuna 750 bin avroya kiralanan Norveçli futbolcu, ligde 30 maçta 21, Ziraat Türkiye Kupası’nda 6 maçta 6 gol, Avrupa kupalarında ise 8 maçta 2 gol olmak üzere 44 maçta 29 gol kaydetti.

1995-96 sezonunda ligde 34 maçta 25 gol atarak bordo-mavili takımın tek yabancı gol kralı olan Şota Arveladze, Avrupa’da 4 maçta 1, Türkiye Kupası’nda ise 3 maçta 2 gol atarak toplamda 41 maçta 28 kez rakip fileleri havalandırmıştı.

LIGDE 39 PUANLIK KATKI Trabzonspor, Sörloth’un gol attığı 17 lig maçında 11 galibiyet, 6 beraberlik alarak mağlubiyet yüzü görmedi.

Ligde 61 puanı bulunan Karadeniz ekibi, Norveçli oyuncunun gol attığı müsabakalarda 39 puan elde etti.

Sörloth, sezonun ilk yarısındaki Kasımpaşa, Gençlerbirliği, Beşiktaş, Çaykur Rizespor, Gaziantep FK, Medipol Başakşehir, MKE Ankaragücü, Galatasaray, Antalyaspor ve

Norveçli oyuncu, Trabzonspor forması giydiği 44 resmi maçta attığı 29 golle, Şota Arveladze’yi geride bırakarak bir sezonda en fazla rakip fileleri havalandıran yabancı oyuncu unvanını elde etti İttifak Holding Konyaspor maçlarında birer, Hes Kablo Kayserispor karşılaşmasında ise 2 gol kaydetti.

Norveçli santrfor, ikinci yarıda ise Kasımpaşa maçında 3, Fenerbahçe, Demir Grup Sivasspor, Ankaragücü ve Galatasaray karşılaşmalarında birer, Beşiktaş müsabakasında 2 gol attı.

KARIYERININ EN GOLCÜ DÖNEMI Sörloth, Trabzonspor’da kariyerinin de en golcü dönemini yaşadı.

Norveç Ligi’nde 2014-2015 sezonunda 13 gol kaydeden Sörloth, bordo-mavili takımda 21 golle kariyerinin en golcü dönemini geçiriyor.

Bu sezon Ziraat Türkiye Kupası’nda 6, UEFA Avrupa Ligi’nde de 2 gol olmak üzere tüm resmi maçlarda 29 gol atan Sörloth, 2017-2018 sezonunda Crystal Palace ve Midtjylland formalarıyla resmi maçlarda en fazla 15 gole ulaşabilmişti. ŞOTA ARVELADZE’YE 4 GOL KALDI Sörloth’un, bordo-mavili takımın ligde tek yabancı gol kralı olan Şota Arveladze’yi yakalamasına 4 gol kaldı.

Bordo-mavili futbolcu, ligde kalan 4 haftada 4 gol atması halinde 1995-96 sezonunda 25 gol kaydeden gol kralı Şota Arveladze’nin gol sayısına ulaşmış olacak.

Sörloth, Beşiktaş maçında attığı 2 golle ligde 19 gole ulaşmış, Oscar Cardozo’yu gol sayısında geride bırakmıştı.

Norveçli oyuncu, daha önce de 2018-2019 sezonunu 15 golle tamamlayan Hugo Rodallega, 20132014 sezonunda 13 gol atan Paulo Henrique, 12 gol kaydeden Brezilyalı Jaja ve Hırvat Davor Vugrinec gibi oyuncuları geçmişti. “ÜÇ BÜYÜKLER”I BOŞ GEÇMEDI Sörloth, Trabzonspor’un ”üç büyük” rakibine karşı da ilk sezonunda gol atma başarısı göstererek lig ve kupada toplam 9 gol kaydetti.

Golcü oyuncu, ligde bordo-mavili takımın sahasında 4-1 kazandığı Beşiktaş, 2-1 galip geldiği Fenerbahçe, 1-1 ve 3-1’lik Galatasaray maçlarında birer, deplasmanda 2-2 biten Beşiktaş karşılaşmada da 2 gol attı.

Norveçli futbolcu, Fenerbahçe ile kupada ilk Trabzon’da oynanan

karşılaşmada 1, İstanbul’da oynanan karşılaşmada da 2 gol atarak 3 kez rakip fileleri havalandırdı.

Sörloth, ”üç büyük” rakip karşısında 9 golün 5’ini Fenerbahçe filelerine gönderdi.

- İstanbul takımlarına 14 gol Sörloth lig ve kupada İstanbul’un tüm temsilcilerine 14 gol kaydetti. ”Üç büyükler”e lig ve kupada toplam 9 gol atan Sörloth, ligde Kasımpaşa’ya iki maçta 4, Medipol Başakşehir’e de 1 gol attı.

Danimarka Süper Ligi’nde 3’üncü Türk vurguladı. Aral, bu Danimarka Süper nedenle özellikle Sivas Ligi’nde lider durumda kentinin plaka numabulunan FC Midtjylland kulübü 19 Haziran’da, rası olan 58 numaralı 18’inci yaş doğum formayı istediğini gününü kutlayan ve söyledi. geleceğin yıldızı olarak Yeni tip koronavirüs görülen genç Türk (Kovid-19) sonrası futbolcu Aral Şimşir yeniden başlayan Daile 5 yıllık profesyonel nimarka Süper Ligi’nsözleşme imzaladı. de FC Midtjylland’ın Sivaslı bir ailenin AC Horsens’e karşı çocuğu olarak Danioynadığı karşılaşmaİrfan Kurtulmuş marka’da doğan ofansif da ilk kez A takım Milliyet Gazetesi oyuncu Aral’ın isteği forması giyen Aral üzerine, FC Midtjylland Danimarka ve göz doldurdu. Aral’ın, kulübü tarafından Aral İskandinavya teknik becerilere sahip temsilcisi Şimşir’e Sivas’ın plaka olmasının yanı sıra numarası olan 58 nutopu ayağında tutabimaralı forma verildi. len ve maçın kaderini değiştirecek büyük bir yetenek Türk futbolcu Aral, doğum güolduğu belirtildi. nünde kulübün kendisiyle 5 yıllık Midtjylland Sportif Direktörü sözleşme imzalamasından dolayı Svend Gravesen, Türk futbolcu çok mutlu olduğunu belirterek, Aral‘ın genç yaşta kulübe gelerek ailesinin ve köklerinin geldiği hedefine ulaşmaya başladığına memleketini asla unutmayacağını

EMLAK Bella Italia Nakskov Oms/dg: 5-6.000 DKK Pris: 420.000 DKK Erhvervszonen Web: www.ezn.dk Tlf.: (+45) 60 68 66 64 Green Kitchen Slagelse Leje pr. md.: 33.294 DKK Oms/dg min: 10.000 DKK. Pris: 1.299.000 DKK 432m2 Web: www.ezn.dk Tlf.: (+45) 60 68 66 64

Cafe, Restuarant & Pizzeria Nærum Leje pr. md.: 37.444 kr.

Pris: 999.000 Erhvervszonen Web: www.ezn.dk Tlf.: (+45) 60 68 66 64 Nygårds Blomster København Ø Leje pr. md.: 10.217 kr.

Oms/dg: 5.000 kr.

Pris: 299.000 kr.

Erhvervszonen Web: www.ezn.dk Tlf.: (+45) 60 68 66 64 Restaurant Mahal Fredensborg Leje pr. md.: 11.527 kr.

Oms/dg: 6.000 kr.

Pris: 599.000 kr.

Erhvervszonen Web: www.ezn.dk Tlf.: (+45) 60 68 66 64

işaret ederek, büyük tekniği ve karakteri ile yenilgiyi kabul etmeyen mücadeleci yapısıyla Danimarka Süper Ligi’ne damgasını vurmasını hedeflediklerini ifade etti.

HB Köge’de yetişen ve 2017 yılında FC Midtjylland futbol aka-

demisine transfer olan Aral Şimşir, burada attığı goller ve yaptığı asistlerle herkesin dikkatini çekti.

Aral Şimşir, Rezan Çorlu ile Ertuğrul Tekşen’den sonra Danimarka Süper Ligi’nde top koşturan üçüncü Türk futbolcu olacak.

Stations Kebab Nordsjælland Leje pr. md.: 5.291 DKK Pris: 525.000 Oms 4.500 Web: www.ezn.dk Tlf.: (+45) 60 68 66 64

Terzi & Kuru Temizleme

Birol Başoda

Bay & Bayan

Etek & Pantolon Buluz & Gömlek Mont & Ceket Abiye & Takım Elbise Kaban & Pardesü

Tamiri Yapılır

Skrædder Birol

Ny Carlsberg Vej 19 • 1760 København V

Tlf.: (+45) 71 72 25 25