lzgaralar, daireler ve benekler gibi geometrik biçimler, bir zamanlar kapan, tuzak gibi av takımlannın betimlemeleri olarak değerlendiriliyordu. Ancak, trans durumundaki insanlarda görülen kimi basit sanrı/amalar (halüsinasyon/ar) sırasında oluşan düşsel imgeleri çağrıştıran bu betimlemeler, Üst Paleolitik sanatın Şamancıl özellikler taşıdığını gösterebilir. Bu örnek, Kuzey İspanya 'daki Castil/o Mağarası 'nda bulunmaktadır.
rabilecek nöropsikolojik bir modele dayanmaktadır. Daha önce başkaları, Üst Paleolitik sanatın Şamancıl unsurlar içeriyor olabileceğini söylemişlerdir; ancak Lewis-Williams'ın, meslektaşı Thomas Dawson ' la birlikte geliştirdiği nöropsikolojik model , bu varsayımı daha da ileriye götürmüştür. Lascaux Mağarası 'nın bulunuşunun 50. yılı dolayısıyla 1 990'da düzenlenen bir toplantıya, Lewis-Williams bir bildiri sunmak üzere çağrıldığın da, bu modelin güncel tartışmalarla ilgili olduğu benimsenmiş olmasına karşın , arke ologlar arasında anlaşmazlığın sürdüğünü belirtmek gerek. Lewis-Williams, çalışmasına, Güney Mrika'da Namibia'daki Apollo l l Mağara sı ' ndan, kimileri ( Lascaux'dan tam 1 0 bin yıl daha geriye) 27 bin yıl öncesine dek gi den, tarihöncesi kaya sanatı örneklerini incelemek amacıyla başlamıştı. Mrika sanatı, Av rupa Buzul Çağı sanatına göre, insan betimlemelerine daha çok yer vermesine ve daha çizgisel bir görünüm sergilemesine karşın , aynı türden geometrik biçimler içerir. San sa natı , Güney Mrika'daki bu imgecilik geleneğinin görece yen i bir kesimini oluşturduğu gibi uzun bir süre, küçük çapta mitolojik betimlemelere de yer veren temelde öyküteyi ci ve süsleyici bir nitelik taşır. Kimi yanlış çıkı şlar ve başarısızlıklardan sonra Lewis Wil liams, bir esin kaynağı olarak gördüğü etnografiye, özellikle de Kalalıari San kültürüne ilişkin öykülere yönelmiştir.
1 95