Meramyeniyol4

Page 1

Resim: Selma Gürbüz Şubat 2015. * Özkaynaklarla word'de ve paint'te hazırlanır; issuu.com'da yayımlanır.


MUHTEVİYAT İÇ KAPAK KIZI Ufuk Akbal - İbadullah Ufuk Akbal - çöl kedileri Adab-ı Muaşeret Notları Rüşdü Paşa - şubat blues OLTA ARKA KAPAK KIZI

İLETİŞMEK İÇİN: twitter.com/meramyeniyolfnz meramyeniyol.blogspot.com rustupasa042@gmail.com ufuk-akbal.blogspot.com rusdupasa.blogspot.com Rüşdü Paşa: mülkiye’de okudu. türkiye’de organize olamadı. londra, washington d.c. ve madrid’de yaşadı. nietzsche, baudrillard, foucault, derrida, bataille, deleuze okuyor. espresso ve lager içer. falling down filmini seyreder. roma’da yaşıyor. "Kadınlar ve Türkler Hakkında Bildiğin Her Şey Yanlış" ile "Geçiciyiz Ama Kurtulacağız"ı yazdı. Estet Rüşdü Konevi diye de bilinir - bilinmeli. Ufuk Akbal: Sosyoloji ve Kültürel İncelemeler tahsil etti. Küçükkuyu'dan ve Datça'dan dışarı çıkmamayı tercih ediyor. "Sağcılık Şiirleri"ni yazdı. Estet.


İÇ KAPAK KIZI

Kaynak: http://ronsimmons.tumblr.com/


İbadullah Ufuk Akbal sıfır. birbirine sertçe çarpabilen nesneler gibi hürüz. evdeki piyanoya izinsiz oturan baykuşların rahatlığı var bizde. pençelerinin altına çektiği ahşap sandalyeye tünediğinde tünediği yer sanki dünyaymış gibi olan, [dünya nedir sanki? birkaç ağaç kovuğudur, biraz reçinedir: tünemek duygusu için] siyah tuşlarla beyaz tuşları ayırmaya çalışırken ve orta yerinden bir sonatı çalmaya başlayan, hırçınlığı uysallıkla ikâme olununca tuşların üstünü örten, yerine yatıran uyumadan bir masal okuyan, uyku şimdi bir ballı ılık sütbeyaz, derûni, semiz oysa biz birbirine sertçe çarpabilen iki nesne gibi, belli belirsiz. iki yüz. iki başka yüz. hür (mü?) yüz. farz edelim ki hürüz işte, birbirimize yürürüz, sitayişle. evren denen kaburgadan şu kafeste, katbekatlaşmış, katmanlaşmış gökte kızıllık, yerde insan derileri içinde kendimize bir patika örmüşüz. on iki. uykulara dalmışız, zuhali aramışız kendimize ibrişimden bir gömlek dikmiş içine girmişiz duaya oturmuş, duaya kalkmışız nasihata bükülmüş, ifrada varmışız: "çocuk, allah bir babadır. baba, allah bir çocuktur. birbirimize anlatacağımız ne çok sır, bu kozmosta yoğ olmuştur".


dua ederiz ince ince, manzaranın musikisi bitince; "alameti kıyamete ekleyenlerden olalım" ve böylece, gece ete batsın diye havva'dan olunmuştur. beşyüz. Seni bir yere çakmışlar. Seni bir yere fırlatmışlar, Aramış hicran görmüş, aramamış ham mevye kalmışsın. Aramış bulmuşsun. Bulmuş musun? "amcıl rekabet" dediği şeyi muammer karadaş'ın? halbuki; insanatın kendi tenine erme salahiyetinin arafı orası. Orda soğuk su; dirilik, sıcak su; temizlik. şömine, yer yatağı, etyopya ve zeytinyağı rastgele sıralanmış kelimeler değil orda, Birinin iyisi diğerinin kötüsü. Yazgı bu. Tanzim ve taksim; "bizi, insanatı kim taksim etti bur'lara?" sorusuna dair belki kırk kez tefekkür ettim, şahid olmadınız daha bayındır ve daha berkitilmiş olanı sözlerime tercih ettiniz herkesin olric'ini yeni keşfettiği bir memleket tasavvuru istemiyordum oysa. benim rüyalarımda yaşar nuri, hilâfsız türk carl schmitt'iydi tersine ilahiyat, tersine siyasetti. bütün bunlardan sonra ben; İnanılmazullah'a tâbiyim. seksenyedi içimde büyüyen kansere duyduğum yüksek saygı konuşmamı engelliyor, dilimi havaya biraz bandırıp diyorum; Hakikat orada boylu boyunca yatarken, onu bekletip, birbirine karşı biriktirenlerin düşkünlüğüne kapılmayacağız... bu sözü sana verebilirim. ben de isterdim, her şey bunca naif olsun kendini sodalı göle çalan, başını son kez yıkayıp çıkan, bir su kuşku olmak da isterdim. oniki müzik yeterince sarhoş edici değil mi? neden yanında bir başka uyuşturucuya ihtiyaç duyuyorsun?


yoksa müzik yeterince sarhoş edici değil mi? Kır kendine şüphelerden inşa ettiğin kirişi, çık ordan, dışarıya doğru bağır. Geliyorlar, kurtulursun, az dayan desem hoş karşılanmam, "Oksijenin bitmek üzre" desem kara muştucusu olurum, senin kişisel tarihinin kaderden bahsetme gafletine düşsem, kaderle marine edilmiş yaşamdan benden daha çok nasiplenmiş sen Sürdürülebilir olmayan kripto bir yaşamdan "Benim çelişkilerime yetemeyen bir ilahiyattan" Borges okumamış bir ilahiyattan öfkelenirsin sana göre ispatula ile tenini kanatan olurum. Bundan; içimi içinden koruyan bir zırh var. Ona biat ediyorum. Ama dur. Onu şimdilik bırak. yirmidört hürlüğümüz, çarpışma gücümüz, ölümlülüğümüz, iki nesne olarak birbirimize mesafemiz benim kaburgalarımdan, senin oluşun, benim göğümün senin yerin oluşu üzerimize çektiğimiz çelikten çarşaf biz ikimiz: ibadullah.

Resim: Derek Harrison


çöl kedileri Ufuk Akbal bu akşam da zuhal'in kendinden en memnun olduğu alışkanlığını ovaladık desem arada buluşup iskambil oynayışımız gelmez aklınıza bilirim sizin müstehzi ifadelerinizi ovalamak için bu yetmez üstelik ben cesaretim, pür olmasa da, anlatırım diğerlerinin mesai dönüşünden az yeğ ikinci katında yer bulduk karaköy-beylikdüzü vapurunun, (vardı; o yer biz yokken de vardı) içinde yüzülebilen, vapurun altının vurmadığı derin tem boştu, karaköy vapurundan beylikdüzü'nde indik, vapur kustu bizi, her mahalleye bir liman elinden tutup indirdim seni kara ormandan geçtik arkadan bakılınca hangimiz martin'e hangimiz rene'ye benziyorduk bilmem aramızda onca boy farkı yoğ yoğ köşede çay içildi; polonyalı fırıncının gevrek çavdarından alındı selam alındı, selam verildi sera domateslerine evlerden çıkıldı; evlere girildi. üleşildi merdivenler, durdurulurdu asansörler asansörde şeftali rayihalı kadınlarla karşılaşılma ihtimâli bir an unutuldu o, orada beklesindi muhayyilede 16'ıncı kattan çöllere çıkıldı, takların altından geçilerek, sarı sıcak çöllere.. uzaktan bakınca siyami ersek, hayırsız ada ve dragos birbirine benzer uzaktan buraya bakınca ise; çöl görünmez. çöl sarıdır, çöl sıcaktır, kediler uyur, kediler çiftleşir. çiftleşirler. kalan son suyu içmişler; çizgili çizgisiz çöl kedileri, sen onlara iyice bakamamışsın, baktım ama seversin sevdirmez öpersin; ağzının içi kıl yumağı (ama öptürmez) burda böyle bir levha yok, idari para cezasını ima eden, "çöl kedileri beslenemez" ya da "cezası 69, 76, 81 TL cezası vardır" gibi


zuhal'in kalbi çöl kedilerini besler beslemez sütleri biter bitmez, tavuk kemikleri balık kafaları, ciğerli pilav, irmik helvası hazım için soda dilim limonu sonra sağa sola bakıp ağza atılır yeter ki ayıp olmazdır. burası pastane değil korkma!

başka çöllerden yankılanan bu nadide türü böyle şeylerle heba etmeyin tehdidi ile karışık sarı saçlarımın arasına soktuğu eli zuhal'in karıştırdığı sırtıma tırnaklarını geçirdiği üç dört uzun kanlı çizik yarın çizgiler kendilerini bulur diye kabarır, su toplar, kan bağlar ve en son kabuk akşamları çöle çıkar avlanırım bozulmamış kimyamdan zuhal'in bozduğu kimyama bir ip gerip kursağımdan geçen şeylerin çehresi değişmiştir artık, kertenkele ve başka şeylerin zırhlı ve az zırhlı şeyler yiyerek koruduğum bağışıklığım, şeklini bulur zuhal'e teslim olur. "bir zamanlar bir çöl kedisiydim, bedevi kafilelerine yüz vermeyen, kertenkele öldüren, mataradan su içen sarı, sıcak, engebesiz kalbim raydan çıkalı" koynuna sokulur uyurum.

Resim: Muramasa Kudo


ADÂB-I MUAŞERET NOTLARI

* BANKAMATİK KUYRUĞUNDA BEKLEDİĞİN İLK YER SENİN SIRANDIR, RAZI OL. YAN BANKAMATİKTE AÇILAN İLK BOŞLUK SENİN HAKKIN DEĞİL, SONRADAN O SIRAYA YÖNELENİN HAKKIDIR. SAYGILI OL. * BİR ERKEĞİ TEMELLÜK ETMEK İÇİN, ONUN DİĞER ERKEK ARKADAŞLARI İLE ARASINI AÇMAYA TEVESSÜL ETME. İKÂMETEN DAHA İYİ YOLLAR BULABİLİRSİN. * FREE LANCER İŞ YAPANLARIN YAPTIKLARI İŞLER; MAAŞLI ÇALIŞANLARINKİNDEN DAHA ÖNEMSİZ DEĞİLDİR. * FREE LANCER İŞ YAPANLAR, BOŞTA KALAN ZAMANLARINI SENİN İÇİN DEĞİL, KENDİLERİ İÇİN ARTIRIYOR. *BODRUMA ATTIĞIN KİTAPLARI GÜVELER VE TAHTA KURULARI DEĞİL, BAŞKA İNSANLAR OKUSUN.


şubat blues Rüşdü Paşa ’kaos var/bu durumda şartlar uygundur’. mao. 1.türklerde /âşk/olmayan bir şeydir. inanılmadığı için olmayan bir şey. 2.âşk/bir başlangıç rızasıdır. 3.âşk/bir geliş/coşku ile geliş ve emeksiz bütünleşmedir. 4.türkler/inanmaz. 5.türkler âşka /allaha ve her şeyde bir hayır olduğuna inanmaz. 6.türkler âşksızlık; öznesiz âşk/failsiz kötülük ve belirsiz iktisat ortamı oluşturur. 7.insanlık; 18.yüzyıldan bu yana rasyonel bir zaman diliminde yaşıyor.the devre ilerleme düşüncesi ve ilerleme devresidir. 8.türkler; the ilerleme devresinden habersizdir. 9.türkler ilerlemeye dair maruz kaldıkları problemler tarafından yok edildiklerinin farkında değildirler. 10.türkler/saat kaç/sorusunu sormuyor. türklerde saat kavramı yoktur. ölçü ve ayar. 11.soru şudur. niçin kendini âşktan yoksun bırakıyorsunuz? 12.bir türk tipi vardır/ne söylersen/bir başka şey söyler/bağlantısızdır/geçiştirir ve geçiştirmek en açık ahlâksızlık oluyor. 13.bir dil problemi var/karşıdaki dinlemiyor ve bir soru karşısında yanıt vermek yerine bir başka şey söylüyor. 14.bir alıştırma olsun için adorno’nun estetik teorisini anlatıyorsunuz/ben öyle değilim/diyor. sen kim oluyorsun ve merkezde kim/ne var? 15.türk bir teori ile karşılaştığında varoluşunun/tarihinin/yerinin sorgulandığı zannına kapılıyor. sorgulandığını sanıyor/türk, sorgulamaya bayılıyor. her bir türk, normal olarak bir savcıdır.hukuksuz ve korsan. 16.teorik bakmak/teori kurmak ve teoriden yola çıkmanın küçümsendiği bir yer/zaman çıkışsızlığa rıza göstermektir.


17.olay karşısında/hiçbir şey olmaz bu ülke hep böyleydi biz ne badireler atlattık/yaklaşımı tarihsizliğe rıza göstermektir. 18.batı en çok/ölçü düzen ve yön/kavramları ile ilgilidir. tarihin maddesi tek bir medeniyet oluşturdu batı’dır. 19.batı medeniyetine âşk ve allah ile karşı çıkılmaz/karşı olmak bir dünya görüşü değildir. 20.estetik yoksunluğu batı dışında büyük bir çıkışsızlıktır. 21.ne olacak sorusu pratik değildir.

Rüşdü Paşa'nın Ufuk Akbal'a hediyesi botlardır.


OLTA

Beyoğlu'nda bir Pub'ın Maskelisi (Fotoğraf: Rüşdü'nün Samsung'uyla Ufuk Akbal)


RÜŞDÜ PAŞA'NIN YÜKSEK VE KALBİ "ANLATI"SI; TÜM KİTAPÇILARDA VE İNTERNETTE... "(..) Bu kitap, uçuruma giden bir trende, kurtulmak için vagonlar içinde ters yöne koşmak gibi. Müthiş bir korku, hezeyan, sıkıntı, akıl kaçıklığı. Bu dile, bu kurguya şapka çıkartılır. Eğer düşüyorsanız korkmayın. Düşmeye uyum sağlayın". (Çağnam Erkmen, bugunbugece)


ARKA KAPAK KIZI

Fotoğraf: Yuka On


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.