Insana yolculuk

Page 43

İNSANA YOLCULUK

açısından şunu anlatabilirim; her defasında yapmadım ama bir seferinde, yedi sekiz tane yönetici bana bağlı arkadaşla U düzen ortada bir koltuk, adına feedback session diyebilirsin. Herkesin elinde şarap bardağı, bir otelin toplantı odasında yanıma da pahalısından bir şarap aldım. Dedim, ben geçiyorum şimdi karşınıza, herkes bana ateş açacak. En acımasız ateşi açana bu şarabı vereceğim. O sandalyeye oturan not alamayacak, cevap hakki yok, konuşma hakkı yok, mimik hakkı bile yok. Hiçbir şeye hakkı yok. Sadece oturacak ve zamansal sınırlama yok, gerekirse bir saat gerekirse on saat hiç önemli değil. Belli bir sırada yok gelişi güzel herkes kurşunlayabildiği kadar kurşunlayacak ama en acımasız şekilde. Dediler, ya olur mu, biz böyle bir şeyi nasıl yapacağız. Ben de, bir deneyelim, belki olur neden olmasın, hatta ben önce geçeyim başlayın siz. O kadar muhteşem bir yöntem ki yani duvarları yıkmak anlamında kişiler arasında oluşan duvarları yıkmak anlamında. Biraz tabi önceden şarap falan dağıttığım için insanlar cesarete de geldiler. (gülüşmeler) Gerçekten ummadığım kurşunları yedim. Hepimiz kendimizi mükemmel zannederiz değil mi, ne mükemmeli ya, ne mükemmeli? İşin doğrusu, yüzde ellisi bile değiliz. Sen bana zamanında şöyle yaptın hatırlıyor musun o günü, hatırlıyorum gerçekten çocuğun söylediği doğru ama ben o anlamda yapmadım ki onu, tamamen aklımda başka bir şey vardı. Hani zihinsel geviş getirmeden bahsedilir ya, bu da öyle. Ben sana kötü bir hareket yaparım, sen onun kötü hareket olduğunu düşünürsün. Gece yatarsın onu düşünürsün, sabah kalkarsın onu düşünürsün, böyle bir geviş getirirsin. Halbuki paylaşabilsek onun yüzde 80’inin yanlış anlaşılmadan kaynaklandığını anlayabileceğiz. Bir kurşun yediğinde hiçbir şey yapmıyorsun, reaksiyon bile göstermiyorsun sonra diğer arkadaş geçiyor oraya. Milletin bir hoşuna gitti, bir hoşuna gitti, neler duydum. Yerler kan gölü oldu. Ama sonrasında o takım tam bir takım haline gelmeye başlıyor. Yani o eleştiriye açık, kurşun yemeye açık bir kültürü yerleştirmek istiyorsan bu veya buna benzer davranışlarda bulunman lazım, yani sözler yerine bunlar etkileyici oluyor insana. O zaman da artık beraber çalıştığın arkadaşların seni tepede üstte olan bir tip değil, tam tersi yanıbaşlarında takım arkadaşı olarak görmeye başlıyorlar. İletişim çok daha kısa, çok daha etkin bir hale geliyor. Broşürlerde ben bunlardan bahsediyorum, ben bunu istiyo-

42


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.