Insana yolculuk

Page 150

İDİL TÜRKMENOĞLU, NERHAN HEPŞEN

çırdığın oldu mu? “Olmadı.” E… o zaman sen kendine yanlış etiket koymuşsun, “ben son dakikacıyım” diye. Ben olsam, senin etiketini “kuluçkaya yatıran (incubator)” diye koyarım. Senin bir şeyi gerçekleştirmen için, üretmen için kafanın, içinin, ruhunun o hazırlığı yapması lazım. Bazı insanlar zamana yayarak çalışır, sen ama onu içselleştirmek zorundasın, son dakikada da mecbur kalınca yapıyorsun, diyor. Şimdi, diyor, bu etiketi çıkart üstünden, yoluna bak. Onun için aslında kusur, yanlış konulan etiketlerden de kaynaklanıyor. Mesela ben güzel yazı yazamam, diyenler olur. Niye yazamamana odaklanıyorsun ki, bırak, iyi yazıyor işte öbürü, o yazsın, sen iyi yaptığın şeyi yap. NH: Bir de olumsuz ekleri çok kullanıyoruz ya, o -me’ler, -ma’lar, -ebilir, -abilirler beni benden alıyor. Ya kardeşim yaparsın veya yapamazsan da onu o şekilde tanımlama, sen kendi yapabildiğin konuyu yap, tanımla. Buradan ufak bir U dönüşü ile şey geldi aklıma, Bank Ekspres’teyken İbrahim Betil döneminde, o zamanlar o klasik kalite programları çok yoğun, biz de kusursuzluğu arıyoruz. Bir noktada da yeni gelenlere yol göstersin diye sıfır hata diye bir kitaba çevirerek yaptık. Oradaki herkes aslında şunu itiraf etti: ben neyi yanlış yaptım. Benim bu organizasyonda veya masamdaki kusurum neydi. Ve bunları case case, gerek davranışsal, gerek iş bazında kararlar olarak yazdılar. Çok güzel bir örnekti mesela. Yeni gelenlere oryantasyon kitiyle beraber biz o “kusurlar ve hataları” da verirdik. Burada isimlerde yazıyordu. Örneğin, Merkez Şubesi, İthalat İhracat yetkilisi, vs. oradaki hikâyeyi, neyi yanlış anladığını, müşteriye nasıl davrandığını, kaybettiğini veya çek/senedi nasıl yanlış imzaladığına ilişkin. Onu başkalarının yapmamasını sağlamak adına kurumlarda çok önemli olduğunu düşünüyorum. İT: Ben, neyi doğru yaptıklarını toplamayı tercih ederim. Lüzumsuz yere negatif his yaratmamak için. Akın Öngör’ün kitabının sonunda da var, “neleri yanlış yaptık,” diye bir bölüm. Biz çok şanslıydık Nerhan’la, çünkü İbrahim Betil’le çalıştık, Akın Öngör’le çalıştık. Ferit Şahenk’le doğrudan çalışma şansımız oldu Humanitas’ta. Mahfi Eğilmez’le, Ergüder’le de. Ayrıca, sonradan girdiğimiz şirketlerde, Nerhan çok iyi insanlarla, ben Cem Boyner’le doğrudan çalıştım. Bütün bunlar insanın gelişimini çok etkiliyor. NH: Ben de çok şanslı görüyorum kendimi.

149


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.