Konak Dergisi - 2018 Yaz Sayı 2

Page 80

lamıştır. Gürcüler bu göçün ilk olmasa da önemli müsebbipleri arasında gelmektedir. O dönemde halkın göçmenleri yerleştirilmesinde çok çalıştığı, ellerindekileri bölüştüğü ifade edilmekle birlikte memurların bu işte yolsuzluk yaptığı, göçmenlerin çoğunun sefalet ve açlıktan öldüğü belirtilmektedir. Bu durumun birçok göçmeni isyana sürüklediği, dağlara çıkıp eşkıyalık yaparak halkın mal ve mülküne ilişmeye başladığı vurgulanmaktadır.

serbestlik tanınmıştır. Berlin Antlaşması’nda böyle bir hüküm olmamasına rağmen Rusya, Osmanlı tarafına geliş gidişlerde bir sınırlama getirmediği için on yıllarca göç serbestçe devam etmiştir. Rusya, 1909 yılından itibaren serbest geçişlere yasak getirilmiş, bu tarihlerden sonra geçişler resmi sınır kapılarından pasaportlu olarak yapılabilmiştir. 1900’lü yıllarda Batum ve Artvin’den göçler azalsa da durmamış ve I. Dünya Savaşı’na kadar devam etmiştir.

Uyum Sorunları

BATUM MUHACİRLERİNİN ETNİK VE SOSYOKÜLTÜREL YAPISI

1903 yıllarına gelindiğinde ise vilayet salnamelerinde Gürcüler için cesur ve silah kullanmayı bilen kişiler oldukları, bu tarafa yeni göç ettikleri vakit bazı uygunsuz hareketlerde bulunmuş olsalar dahi hükümetin aldığı ahalinin elinde bulunan harp silahlarının toplanarak askeri depolarda saklanmasına benzeri tedbirler sayesinde sükûn ve asayişin faydasını anladıklarından bugün vilayetin çalışkan bir halkı olduğundan bahsedilmiştir. Fakat 1890’lıların sonu ile 1900’lü yıllarında başında Gürcüler ile yerli ahaliler arasındaki mücadelenin savaş ortamına dönüştüğü yapılan çalışmalarda ifade edilmektedir. Bununla birlikte bu dönemde muhacirler devletin her kurumunda kadrolaşmaya başlamıştır. Geri Dönüş Sorunları Ayastefanos Antlaşması’nın 21. Maddesinde göre Rusya’ya bırakılan yerlerin halkına bulundukları yerlerde kalmak veya göç etmek hususunda üç sene

Acarlar ya da Acaralılar, Gürcistan’ın güneybatısında bulunan Acara bölgesinin yerel halkına verilen addır. Rusya’da 1897 yılında yapılan ilk genel nüfus sayımından iki yıl önce “Rus İmparatorluğu’nda Yaşayan Halkların Alfabetik Listesi” başlığıyla bir ön çalışma yapılmıştır. 1895 yılında Petersburg’ta yayınlanan bu listede Rusya halklarının değişik yayınlarda yer alan ve farklı yıllara ait nüfus bilgileri derlenerek dilleri, dini inançları ve yaşadıkları bölgeyle ilgili kısa bilgiler verilmiştir. Buna göre Guri kabilesi olarak tanımlanan Acarların 1886 yılındaki nüfusu 59.516 kişidir.2 Acarlar, Gürcüce’nin lehçelerinden biri olan Acarca lehçesini kullanmıştır. Acara lehçesi; Osmanlı döneminde Türkçeden, Güney Kafkas dilleri olan Megrelce ve Lazcadan çok sayıda sözcüğü de içerisine katmıştır. Acarların büyük bölümü, Gürcistan’ın güneybatı kesiminin Osmanlı egemen-

Gürcü göçünün başlıca nedenleri; savaşlar neticesinde sınırların dışında kalan köyler, siyasi karışıklıklar, dini yaşamadaki zorluk, isyanlar, baskılar, halka ait toprağın elden alınması, artan vergiler ve zorlaşan yaşam şartlarıdır fakat özellikle Gürcülerin dindar oluşunu göz önünde bulundurursak dini sebepler baskındır. 80 KONAK

liğine girmesinden sonra, 16 ve 17. Yüzyıllarda Hanefi mezhebini benimsemiştir. 1921’de Acara Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti de halkın bu dinsel farklılığından dolayı kurulmuştur. 1926 yılına değin Acaralı Müslüman Gürcüler Sovyet nüfus sayımında Gürcülerden ayrı bir halk gibi gösterilerek Acaralı ismi ile yazılmıştır ve bu tarihteki Acaralıların nüfusu 71.498’dir. Daha sonraki Sovyet sayımlarında (19391989) Acaralılar Gürcü olarak kayıtlara geçirilmiştir. 1920’lerde Acaralılar, dinsel baskılara ve kolektifleştirmeye karşı çıkarak Sovyet yönetimine başkaldırmış, bundan dolayı çok sayıda Acaralı Orta Asya’ya sürgün edilmiştir. Bölgede Müslümanlığı benimsemiş Gürcüler de Batum Muhacirleri adının altında anılmış ve Anadolu’ya göç etmişlerdir. Gürcüler inatçıdır. Bazı tipik Gürcüler yaşadıkları yerde olayları abartmaları ile bilindiğinden Gürcü dendiğinde akla gelen bir diğer özellik, abartan kimseler olmalarıdır. Gürcüler, tarikat ve tasavvufi yapılara sahip olmamasına karşın dinlerini yaşamaya özen gösteren bir toplumdur ve özellikler kadınları bu konuda daha hassastır. Köylerinde imamlık görevini üstlenen hocalara da çok saygı duyarlar ve sık sık hocalarının da Gürcü olması yönünde istekte bulunmuşlardır. Giysi olarak kadınlar libada (yelek) ve zelze (bel) kuşağı kullanmışlardır. Atkı ve peştamal günlük yaşamda Gürcülerle bütünleşmiş aksesuarlardandır. Erkekler ise fes, piraşavani kaba (yanları işlemeli pantolon) ve aciska yani çizme giymeleriyle bilinmiştir. Köy işleriyle meşgul olanlar ise koyun yünü yağmur geçirmediği için koyun yününden ceket ve pantolonlar kullanmıştır. Evlerinin önünde mutlaka “havli-mamuli” denilen mısır, fasulye, patates, lahana, pazı, patlıcan, kabak, biber, yeşil soğan gibi ürünlerin dikimi ve ekimini yaptıkları bahçeleri vardır. Meyve yetiştirmek Gürcülerde çok önemlidir.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.