Hotel Restaurant & Hi-Tech Nisan 2015

Page 1








içindekiler

dosya 32

88

antre

ulaşım

10 Sektörden kısa haberler

38 Mercedes Benz Türk’ün yeni

serileri şehir şehir dolaşıyor

40 yeni mekan 82 Karaköy’ün ‘yeni İtalyanı’ Nove

Karaköy

gündem

dosya

83 Spago, İstanbul’da

18 İstanbul, ‘Monopoly Dünya

40 Sofranın sultanları

84 S Akademi açıldı

Şehirleri’ arasında

20 Turizm geliri %11,7 arttı 22 Lüks turizmin ilk zirvesi

gerçekleşti

iş’te kadın 70 Bilgiyse bilgi, tecrübeyse tecrübe;

Nermin Yurtoğlu turizm öyküsünü anlattı

24 STR Şubat raporunu yayınladı,

şimdilik hasar yok!

26 2014’ün paket tur liderleri

belirlendi

28 Antalya 3 ayda % 2,6 geriledi

yeni yatırımlar

hijyen

açıldı

86 Beyaz Fırın Brasserie 3. şubesiyle

Akasya AVM’de

şef’in gözünden 88 Şef Ahmet Arslan ile bavulun

ucundaki mutfak yolculuğu

74 Çetin Çolpan: “Nano teknoloji

zamanla eskimiş teknolojileri yıkacak”

78 Swissotel The Bosphorus 25 yıl

sonra yine “Permak” dedi

32 Mövenpick Hotel Istanbul Golden

80 Hayat Kimya kalitesini Rusya’ya

Horn açıldı

85 Pare Baklava Bar Nişantaşı’nda

taşıdı

etkinlik 92 Turizm profesyonelleri TÜYİB-DER

etkinliğinde buluştu

94 Türkiye’nin ilk organik bitteri

çikolataya doyurdu

96 Koska’dan değişik lezzetler 36 Amara Sealight Elite ve Relais

81 Müzeyyen Pamir’e temizlik

Thalasso Kuşadası açıldı

www.hotelrestaurantmagazine.com

sektöründe “Yılın Kadını” ödülü

workshop’u


70 gastro güncel 98 Restoranlar “yeşilleniyor”

115

100

115 Divan Suites Istanbul G-Plus’da

125 1.Saudi International Hotel Tech

‘Derin’ dokunuşlar

Exhibition 2015 geliyor

116 İşbir Yatak’tan uyku ortamını

126 26. Anfaş Hotel Equipment

100 Çırağan Palace Kempinski,

102 Unilever, ‘Sıfır katı atık’ hedefine

otel - tech

ürünler

118 AE Arma-Elektropanç ile artık

128 Yeni ürünler

ulaştı

“istişare etti”

105 BTA, Gıda 360 ile ev dışında 106 İnoksan başarılı bayilerini

ödüllendirdi

gastro aktüel 108 Gastronomi sektöründen kısa

haberler

marka 112 Erna Mutfak 2015’e heyecanlı

başladı… Yeni ürün ve marka çalışmaları devam ediyor

dekorasyon 114 Ramada Encore’da uyku keyfi

Fuarı’na yoğun ilgi

glütensiz lezzetlere davet ediyor

104 TURYİD gastronomi turizmini

kişiselleştiren çözümler

Mekan’dan

www.hotelrestaurantmagazine.com

oteller daha akıllı

fuar 120 EDT Expo’da ‘büyükler’ buluştu 124 Gıda devlerinin tercihi Electrolux

Profesyonel oldu


r ö t i d E

Otellerden sonra restoranlar da “yeşilleniyor” Turizm sektörü, her bir dalıyla yeşilleniyor… Yüzünü yeşile çeviren otellerden sonra yeme içme sektörünün en gözde mekanları da “yeşil harekete” katıldı. WWF-Türkiye ve Boğaziçi Üniversitesi tarafından, TURYİD işbirliği ve Unilever Food Solutions’ın desteğiyle hayata geçirilen ‘Yeşil Nesil Restoran Hareketi’ ile artık restoranlarda da çiçekler açacak… “Ne kadar çok yeşil restoran o kadar çok sürdürülebilir yaşam” diyor, bu değerli harekete katkı sağlayan tüm destekçileri ve işbirlikçileri tebrik ediyorum. Beş yıldızlı sofralar zarif ve göz alıcı koleksiyonlarıyla masalarda görsel şölen havası estiriyor… Endüstriyel sofra üstü sanatına ilham katacak şık sunumlar, zarif desenler, renkli camlar büyüleyici tasarımlarıyla adeta lezzete meydan okuyor… Sofra üstü servislikler, kadehler, bardaklar, kayık tabaklar, kaseler, kahve fincanları, değirmen, tuzluk, biberlikler, suplalar… Her biri alabildiğine şık alabildiğine zarif… Bu sayımızda binlerce çeşit, renk ve desen ürünü sofralarla buluşturmaya devam eden ‘sofranın sultanları’nı en görkemli dokunuşlarıyla sayfalarımızda bulabilirsiniz… Açılışını merakla beklediğimiz Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn, 31 Mart Salı günü Haliç’te resmi açılışını gerçekleştirdi. Mövenpick Hotels & Resorts’un İstanbul’da ikinci Türkiye’de ise dördüncü oteline “hoş geldin” diyor, çalışanlarına başarılar diliyorum. Keyifli okumlar dilerim.

Hatice Ünal Bilen

GRUP BAŞKANI H. FERRUH IŞIK İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK MEHMET SÖZTUTAN SAN. VE TİC. A.Ş. mehmet.soztutan@img.com.tr ADINA İMTİYAZ SAHİBİ VE SORUMLU GENEL YAYIN YÖNETMENİ YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ HATİCE ÜNAL BİLEN hatice.unal@img.com.tr

REKLAM KOORDİNATÖRÜ EMİR ÖMER ÖCAL emir.ocal@img.com.tr

MUHASEBE ve MUSTAFA AKTAŞ FİNANS MÜDÜRÜ mustafa.aktas@img.com.tr

REKLAM SORUMLUSU BİROL BEZEK birol.bezek@img.com.tr

ABONE ve DAĞITIM NURTEN DEMİR nurten.demir@img.com.tr

SANAT YÖNETMENİ İSMAİL GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr

CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mah. 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna Bahçelievler/İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00

CONSEPT TASARIM TARIK ŞÜKRÜ ORAL tarik.oral@img.com.tr

YAYIN DANIŞMANLARI Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ Prof. Dr. MUHAMMET ARICI Prof. Dr. İSMAİL KAYA Doç. Dr. MEHMET ALİ ÖZBUDUN T. YÜCEL DEREYAYLA FİKRET ÖZDEMİR

FOTOĞRAF EDİTÖRÜ HAKKI GÜNERKAN hakki.gunerkan@img.com.tr DIŞ İLİŞKİLER YUSUF OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr

web: www.hotelrestaurantmagazine.com

.

İRTİBAT BÜROLARIMIZ BURSA +90.224 211 44 50-51 KONYA +90.332 238 10 71

e-mail: info@img.com.tr

ADRES 29 Ekim Cad. No:23 34197 Yenibosna, İSTANBUL/TÜRKİYE Tel.:+90.212 454 25 00 Faks:+90.212 454 25 98

hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır.



restaurant antre 12 hotel & hi-tech

Tatil ve Yaşam Kasabasında Çocuk Bayramı Tatil anlayışına yeni bir soluk getiren, Tatil ve Yaşam Kasabası konsepti ile hizmet veren İksir Resort Town, çocuklarına doğanın içinde bir tatil yaşatmak isteyen aileler için 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na özel seçenekler sunuyor. Doğa ile iç içe ve farklı aktiviteler deneyimleyerek yapabileceğiniz 23 Nisan tatilinize özel uçurtma şenliği ile çocuklarınız bayramın heyecanını kendi yaptıkları uçurtmalar ile yaşayacaklar. Eğitmenler eşliğinde yapılan atölye çalışmalarıyla bilmedikleri yönlerini keşfeden çocuklar, İksir Hanım Çiftliği’nde ekecekleri sebze ve meyvelerle hem toprakla uğraşmanın keyfini yaşayacaklar hem de önceden ekilmiş ürünlerin toplanılması ile farklı tatlar ile tanışacaklar.

Turizm Karikatürleri Yarışması’nın birincisi Romanya Türkiye’nin dünya turizm alanındaki bilinirliğinin artırılması ve çizerlerin dünyasından turizm olgusunun nasıl göründüğünü anlamak için düzenlenen Uluslararası Turizm Karikatürleri Yarışması’nın 6’ında kazanan karikatüristler belli oldu. 60 ülkeden 915 eserin değerlendirildiği uluslararası yarışmada yetişkinler ve gençler kategorilerinde eserler değerlendirildi. Yetişkinler kategorisinde Romanyalı karikatür sanatçısı Pavel Gabriel Virgil’in eseri birinci olurken, Ukraynalı sanatçı Oleksy Kustovsky ikinci, Bulgaristanlı sanatçı Trayko Popov üçüncü oldu. “Gençler Kategorisi”nde ise, Türkiye’den 11 yaşındaki Sıla Eroğul tarafından hazırlanan karikatür birinci oldu.

Raffles Istanbul “2015’in En Cool Otelleri” listesinde Geçtiğimiz Eylül ayında kapılarını açan ve kısa sürede birçok uluslararası yayının “en iyiler” listesinde yerini alan Raffles İstanbul Zorlu Center, son olarak Travel+Leisure Dergisi’nin Amerika edisyonu tarafından yılda bir kez yayınlanan “ 2015’in En Cool Otelleri” listesine seçildi. Berlin’de düzenlenen ödül davetine, Raffles İstanbul Genel Müdürü Tarek Mourad katıldı. Daha önce de Conde Nast Traveler ve Tatler Travel Guide tarafından “2014’ün En İyi Yeni Otelleri” listesine seçilen, Fodor’s Travel’ın ise “2014’ün En İyi 20 Yeni Oteli” sıralamasına giren otel, Luxury Travel Intelligence’ın “2014’ün En İyi 10 Lüks Otel” sıralamasında da yerini almıştı.

Radisson Blu Airport’un genel müdürü Erdem Bilgin oldu Otelcilik sektörü ile 1988 yılında tanışan Erdem Bilgin, Carlson Rezidor Hotel Group ailesine 2005 yılında katıldı. 2013 yılından bu yana Park Inn by Radisson Donetsk'te Genel Müdürlük görevini üstlenen Bilgin, Aralık 2014'te Radisson Blu Conference & Airport Istanbul'a Genel Müdür olarak atandı.



restaurant antre 14 hotel & hi-tech

Abacı Konak Otel Eskişehir’i dünyaya tanıtacak Abacı Konak Otel Satış ve Pazarlama Müdürü Tunç Gezmez, tarihi ve kültürel zenginliklerinin yanı sıra, doğal güzellikleri ve şehir otelciliğinde de yıldızı parlayan Eskişehir’in değerlerini yurtdışı pazarlarında tanıtmayı planladıklarını açıkladı. Tunç Gezmez şunları söyledi: “Abacı Konak Otel olarak, gerek şehrin reklamında gerekse kültürel mirasın ve tarihin tanıtımında öncü olarak, şehir ile birlikte hareket etmeyi hedefliyoruz. Türkiye’de turizm çeşitleri arttıkça, yerli ve yabancı turist potansiyeli de artmaktadır. Eskişehir, şehir otelciliği ve çeşitliliği açısında yıldızı son yıllarda parlayan kentlerimizden birisi olmuştur. 2014 yılının ilk yarısında, 2013 yılına istinaden Eskişehir’e gelen turist sayısının artmış olması bizleri sevindirirken; bu artış ile doğru orantıda ilerlemeyen şehre yeni katılan tesisler, kentin bir nebze de olsa fiyat ve rekabet dengesini sarsmıştır. 2014 yılı içerisinde aldığımız verilere istinaden, şehrin doluluk oranı % 63’lük bir oranı göstermektedir. Şehrin fiyat politikasına ayak uyduran tüm işletmeler, bu doluluk oranı ile çalışmaktadır.”

Dedeman Şanlıurfa’ya yeni genel müdür Ertuğrul Er, Dedeman Şanlıurfa Oteli’nin Genel Müdürü olarak görevine başladı. Dedeman Grubu’nun 2007 yılında hizmete açtığı Dedeman Şanlıurfa Oteli’nin Genel Müdürü olarak atanan Ertuğrul Er, Anadolu Üniversitesi İşletme bölümünden mezun oldu. Profesyonel iş hayatına Gaziantep Tuğcan Otel’de Önbüro Departmanı’nda başlayan Er, sırasıyla Gaziantep Ravanda Otel’de ve Kırşehir Grand Terme Otel’de Genel Müdürlük görevlerini yürüttü. Son olarak Şanlıurfa El Ruha Otel’de Genel Müdür olarak görev yapan Er, Dedeman Şanlıurfa’nın Genel Müdürü olarak iş hayatına devam ediyor.

Therapia’da keyif ve bakım zamanı The Grand Tarabya’nın Boğaz’a karşı SPA’sı Therapia bambaşka bir dünyanın kapılarını aralıyor. The Grand Tarabya’da faaliyet gösteren ve 4500 m²’lik kullanım alanıyla İstanbul’un en büyük SPA’sı olan Therapia SPA; Boğaz’ın hemen yanı başındaki konumuyla, cennetten bir köşe sunuyor. Cildin portakal görüntüsünü azaltmayı amaçlayan hafif sert manipülasyon teknikleri ile sorunlu bölgelere uygulanan Selülit Masajı, cildin pürüzsüzleşmesine ve fazla yağın atılmasına yardımcı oluyor. İnceltici Vücut Bakımı, 80 dakika sürüyor. İnceltici masaj ile başlayan bakımın ardından 20 dakika süre ile vücuda yeşil çay ve esmer su yosunu sargısı uygulanıyor. Ödemin atılmasına ve kan dolaşımının hızlanmasına yardımcı olan Su Altı Jet Terapi, terapist eşliğinde özel küvet içinde vücudun çeşitli bölgelerine uygulanan kontrollü su basınç masajı…

Aras Kargo Ceo’suna uluslararası ödül Aras Kargo Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Evrim Aras, IAIR Global Economy ve Sustainability (Küresel Ekonomi ve Sürdürülebilirlik) organizasyonu tarafından, 2015 yılının özel kategorisi “Woman of the Year” (Yılın Kadını) ödülüne layık bulundu. Evrim Aras, ödülünü Hong Kong’da düzenlenen törende, yakın zamanda hunharca katledilen, 20 yıllık çalışanının kızı Özgecan Aslan için aldı. Ödülünü aldıktan sonra Evrim Aras şunları söyledi: “Ödülümü, annesi 20 yıllık Aras Kargo emekçisi olan ve geçtiğimiz ay hunharca katledilen kızımız Özgecan’a adıyorum. Daha önce de belirttiğim gibi katilleri cezalandırılana kadar bu işin takipçisi olacağımıza bir kez daha buradan söz veriyorum. Daha iyi bir dünya hayaliyle çalışan, üreten, sevgi ve hoşgörüyü yaymaya kendini adamış tüm kadınların yolu açık olsun.”



restaurant antre 16 hotel & hi-tech

Wyndham Hotel Group’tan fark oluşturan Pazarlama ve Teknoloji Girişimleri Las Vegas’ta gerçekleşen Wyndham Hotel Group Global Konferansı’nda otel markalarına ilham verecek ve sektörde fark oluşturacak pazarlama ve teknoloji girişimleri tanıtıldı. Wyndham Hotel Group’un 70 ülkedeki 7 bin 600’den fazla otelinin büyük bir bölümünü temsil eden 6 binin üzerinde franchise otel ve temsilcileri, Las Vegas’taki Mandalay Bay Resort & Casino’da gerçekleşen üç günlük Wyndham Hotel Group Global Konferansı’nda bir araya geldi. Konferansta yenilenen sadakat programı Wyndham Rewards’ın duyurulmasından, turizm sektöründe dünyanın önde gelen teknoloji sağlayıcılarından Sabre ile stratejik işbirliğine kadar birçok girişim ele alındı.

Club Med dünyada Yılın Markası Premium Her Şey Dahil tatil konseptinin yaratıcısı ve dünyadaki lider uygulayıcısı Club Med, World Branding Forum tarafından verilen Dünya Markalama Ödülleri’nde “Yılın Markası” ödülünün sahibi oldu. 35 ülkeden 2.500 markanın yarıştığı ödüllerde Club Med, Cartier, Evian, Gucci, Hermés, IKEA, L’Oreal, Moët & Chandon, Nike, Prada ve UPS gibi markalarla birlikte Yılın Markası ödülünü paylaştı.

Rixos Hotels’e uluslararası Stevie ödülü Rixos Hotels, iş dünyasının küresel ölçekteki en büyük ve en itibarlı ödüllerinden biri olan Stevie İş Ödülleri 2015’te ödülleri topladı. Las Vegas’ta düzenlenen ödül töreninde, Business Development Achievement of the Year - Hospitality & Leisure Industries, Customer Service Department of the Year – Leisure & Tourism ve Best Use of Technology in Customer Service dallarında toplam üç bronz Stevie ödülünün sahibi Rixos Hotels oldu. Layık görüldükleri ödüllerin kendileri için ayrı bir önemi olduğunu vurgulayan Rixos Hotels Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Erkan Yıldırım, “Yunanca’da “taçlandırma” anlamına gelen, “Stevie” ödüllerini alarak, uluslarası lüks otel zinciri hedefimizi bir kez daha taçlandırdığımızı düşünüyorum.” dedi.

Yeni Kültür ve Turizm İl Müdürü Nedret Apaydın oldu

Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, İstanbul Kültür ve Turizm İl Müdürü Prof. Dr. Ahmet Bilgili’nin yerine İstanbul Kültür ve Turizm İl Müdür vekili olarak görev yapan Nedret Apaydın atandı. Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili ise Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı görevine getirildi.



restaurant antre 18 hotel & hi-tech

Otellerde maliyetler %12,75 arttı

The Green Park Ankara açıldı Türkiye’nin iş ve şehir otelleri standardını sürekli olarak daha yukarılara taşıyan The Green Park, kentin en prestijli bölgelerinden Çankaya Çukurambar’da kapılarını açtı. Bakanlıklara, resmi kurumlara ve havalimanına sadece 30 km mesafesiyle şehir içi ulaşımı açısından önemli ve rahat bir konumda bulunan beş yıldızlı otel; 228 adet standart oda, 48 adet deluxe oda, 3 engelli oda, 2 suit ve 1 kral dairesi olmak üzere toplamda 281 odaya sahip. 3000 m2’lik toplam alanda kapalı yüzme havuzu, Türk hamamı, saunaları, jakuzi, buhar odaları, terapi salonu, fitness ekipmanları, VIP odaları ile iş ortamından uzaklaşmak ve yorgunluk atmak isteyenlere farklı alternatifler sunan otel; yeme içme servisleriyle de oldukça iddialı…

#OneIstanbul Instagram Yarışması başladı İBB-İTO-ICVB işbirliğiyle tarihi, kültürel, doğal güzelliklerle dünyanın gözbebeği olan İstanbul’u dünyada daha fazla görünür kılmak amacıyla düzenlenen, instagram’da İstanbul konulu #oneistanbul yarışması başladı. İstanbul Ticaret Odası; İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu Başkanı İbrahim Çağlar ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı Tülin Ersöz’ün katılımlarıyla yapılan açılışta, Instagram fenomeni ünlü fotoğraf sanatçısı Mustafa Seven’in paylaşımlarıyla başlayan yarışmaya ilgi büyüktü. Bir yıl sürecek yarışma boyunca instagram kullanıcılarının #oneistanbul ve #istanbul hashtag’i ile paylaşacakları İstanbul fotoğrafları arasından seçilecek fotoğraflardan ilk 3’e giren yarışmacılara,notebook, tablet bilgisayar ve cep telefonu hediyesi verilecek. Yarışma toplam 3’er aylık 4 dönemden oluşacak ve her dönem için farklı İstanbul temalarıyla devam edecek. Her dönem sonunda bir araya gelecek jüri üyeleri yaptıkları değerlendirme ile kazanan yarışmacıları belirleyecekler. Yarışmaya katılan instagram kullanıcılarının paylaşımları www. howtoistanbul.com ve www.istanbuluseyret. com sitelerinde yayınlanacak.

TÜİK tarafından açıklanan enflasyon verilerine göre, ülke geneli fiyat artışları son bir yılda ortalama %8,7 olurken otellerdeki maliyet yükselişleri %12,7 oldu. Otellerde en yüksek maliyet artışları; %13,6 ile yiyecek grubunda gerçekleşti. Onu içecek ve teknik servis grubu takip etti. Mart ayı itibariyle yıllık göstergelerde yalnızca enerji ve temizlik malzemeleri gruplarında maliyet yükselişleri enflasyonun atında seyretti. Diğer yandan yiyecek alt gruplarında en yüksek maliyet değişimleri; %23 ile bakliyat-un ve %18 ile meyve-sebzede oluştu.

Otelcilerden İstanbul’un ‘Dünya Tasarım Başkenti’ adaylığına destek İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), İstanbul’un 2018 yılının Dünya Tasarım Başkenti olması için başvuruya hazırlanırken, İBB’nin bu girişimine otelcilerden destek geldi. TUROB Başkanı Timur Bayındır imzasıyla yapılan açıklamada, “İstanbul’un 2018 Tasarım Başkenti adaylığı başvurusunu desteklediğimizi bildirmekten memnuniyet duyarız. Bir kültür başkenti olan İstanbul özgün ve dinamik yapısı ile Dünya Tasarım Başkenti unvanına, önemli bir uluslararası katkı ve farkındalık sağlayacağına yürekten inanıyoruz” ifadelerine yer verildi. ‘Daha İyi Bir Dünya İçin Tasarım’ sloganıyla 1957 yılında kurulan ve 50’den fazla ülkede tasarımcı üyesi bulunan Uluslararası Endüstriyel Tasarım Örgütleri Konseyi (ICISD), 2008’den bu yana her 2 yılda bir bir kenti ‘Dünya Tasarım Başkenti’ olarak belirliyor. 2008 yılında İtalya’nın Torino kenti, 2010 yılında Güney Kore’nin başkenti Seul, 2012 yılında Finlandiya’nın başkenti Helsinki, 2014 yılında Güney Afrika’nın Cape Town kenti Dünya Tasarım Başkenti olmuştu. 2016 yılının Dünya Tasarım Başkenti ise Tayvan’ın Taipei şehri olarak belirlendi.



restaurant gündem 20 hotel & hi-tech

İstanbul ‘Monopoly Dünya Şehirleri’ arasında En sevilen kutu oyunlarından Monopoly’nin yeni versiyonu Monopoly Dünya Şehirleri’nde yer alacak 22 şehir belirlendi. 80 şehrin aday gösterildiği oylamada İstanbul 5. sırada yer alarak büyük başarı gösterdi.

1

82 ülkeden 4 milyon oyun kullanıldığı ‘Monopoly Dünya Şehirleri’ oylaması tamamlandı. 13 Şubat- 4 Mart tarihleri arasında BuzzFeed işbirliğiyle internet üzerinden yapılan oylamada, 80 aday şehir arasında kıyasıya bir mücadele yaşandı. Oylama sonunda en fazla oyu alan 20 şehir, tüm dünyada satışa sunulacak Monopoly Dünya Şehirleri oyununda yer almaya hak kazandı. Oyuna dahil olacak son 2 yer ise 3-9 Mart tarihlerindeki Joker Kart Haftası’nda belirlendi.

EN ÇOK OYU LİMA ALDI Oylamada en çok oyu alan şehir Peru’nun başkenti Lima oldu. İstanbul ise oylamada ilk 5 şehrin arasına girerek oyun alanındaki en değerli yerlerden biri olan yeşil renkli hanede yerini aldı. Monopoly Dünya Şehirleri oyun alanına girmeyi başaran şehirler; Lima, Hong Kong, Riga, Lizbon, İstanbul, Varşova, Mexico City, Santiago, Belfast, Atina, Belgrad, Belfast, Atina, Londra, Moskova, Tokyo, New York, Amsterdam, Sidney, Queenstown, Cape Town, Taipei, Giethoorn ve Madrid olarak sıralandı.

Türkiye’nin tanıtımı açısından da önem taşıyan yeni Monopoly Dünya Şehirleri oyunu bu sonbahar satışa sunulacak. Oyunda diğer versiyonlardan farklı olarak piyonlar, şehirlerin ikonik simgeleri olacak.

SANDIK: “TÜRKİYE TANITIMI İÇİN ÖNEMLİ BİR BAŞARI” Projenin Türkiye’nin tanıtımı açısından çok önemli bir fırsat olduğunu belirten Hasbro Türkiye Pazarlama Müdürü Caner Sandık; “Dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan İstanbul’un, tüm dünyada satışa sunulacak Monopoly Dünya Şehirleri’nde yer alması için oylarıyla İstanbul’u destekleyen herkese çok teşekkür ediyoruz” dedi. Alınan oy miktarının dünyada tanınmış birçok şehrin önünde olmasının büyük bir başarı olduğunu belirten Sandık; “Tüm dünyada satışa sunulan bu oyunda Tokyo, New York, Londra, Sidney gibi şehirleri geçip en değerli hanelerden birinde yer almak bizler için çok gurur verici” açıklamasında bulundu.



restaurant gündem 22 hotel & hi-tech

Turizm geliri %11,7 arttı Türkiye’de turizm gelirleri Ocak ayı Ödemeler Dengesi verilerine göre, %11,7 artış göstererek 1 milyar 424 milyon Dolar oldu.

T

CMB tarafından açıklanan Ocak ayı Ödemeler Dengesi verilerine göre, turizm geliri %11,7 artarak 1 milyar 424 milyon Dolar’a yükseldi. Öte yandan, aynı ayda turizm gideri de %17,6 artarak 434 milyon Dolar’a ulaştı. Ocak ayında Türkiye turizmden net gelirini de %9,3 artışla 990 milyon Dolar’a çıkardı.

Turİzm gelİr ve gİderİ Ocak (Mİlyon Dolar)

2014

2015

Değişim

Gelir 1.275 1.424 11,7 Gider 369 434 17,6 Net Gelir 906 990 9,3



restaurant gündem 24 hotel & hi-tech

Türkiye’nin ilk “Lüks Turizm Zirvesi” gerçekleşti Türkiye’nin 24 lüks oteli ve öncü turizm acentaları “Lüks Turizm Zirvesi” için Çırağan Palace Kempsinki’de buluştu…

ZİRVE KATILIMCILARI Zirveye İstanbul’dan Çırağan Palace Kempinski, Four Seasons Bosphorus & Four Seasons Sultanahmet, Raffles,10 Karaköy – Morgans, Kemer Golf Resort, Les Ottomans Hotel, Shangri-La, Sofa Hotel, The Grand Tarabya, The St. Regis Hotel Bodrum: Barbaros Bay, Kempinski, Casa Dell’Arte, Fethiye ve Marmaris bölgelerinden D-Resort Göcek, DGrand Azur, D- Maris, Hillside Beach Club Kapadokya: Argos In Cappadocia, CC, Antalya’dan Barut Hotels, Gloria Hotels & Resorts, Kempinski The Dome, Mardan Palace, Maxx Royal, Regnum katıldılar.

T

urizm sektöründe faaliyet gösteren markalar AIDA Turizm’in 27 Şubat- 2 Mart tarihleri arasında düzenlediği “Lux in Turkey” zirvesinde buluştu. Çırağan Palace Kempsinki’de gerçekleşen zirveye 27 ülkeden lüks turizmin öncü acentaları ile Türkiye’nin 24 lüks otel, Türk Hava Yolları ve Turizm Kültür Bakanlığı temsilcileri katıldı. Zirve, “Lux in Turkey” kataloğunda yer alan lüks segmenteki Türk otelleri ile lüks turizm pazarının dünya lideri acentalarına açık olarak gerçekleşti. Ulaşım sponsorluğunu Türk Hava Yolları’nın yaptığı zirvede, katılımcılar Türk lüksü ile gökyüzünde Türk Havayolları ile tanıştılar. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nında desteklediği proje katılımcılardan tam not aldı.

BERGEMANN: “TURİZMDE İŞBİRLİĞİ ŞART” Aida Turizm Yönetim Başkanı Adviye Bergemann, Lux in Turkey” Zirvesi’nde yapmış olduğu açılış konuşmasında, “Türkiye’nin lüks turizmde önemli bir destinasyon haline gelmesi için özel ve devlet söktörüyle geniş çapta işbirliklerine ihtiyaç var. Türkiye’de turizm alanında yapılan yatırımların ve turizm ürünlerinin geliştirilerek arttırılması gerekmekte.” dedi.

Bergemann, Türkiye’nin kültürel mirası, doğal güzelliği ve Türk halkının farkındalık ortaya koyan özelliklerinin ön plana çıkarılarak lüks turizmde bir bütün olarak önemli bir destinasyon haline gelebileceğinin altını çizdi. Bergemann, bunun için turizm alanında geniş çapta işbirlikleri yapılmasının ihtiyaç olduğunu kaydetti. “Lux in Turkey” Zirvesi’nde, 100 lüks turizmin önemli isimlerinin temsilcileri, Türkiye’nin İstanbul, Antalya, Bodrum, Marmaris, Göçek, Fethiye, İzmir, Mardin ve Kapadokya’dan gelen 24 lüks otel temsilcisi ile birebir görüşmeler yaptı.



restaurant gündem 26 hotel & hi-tech

E Şimdilik hasar yok! Rusya pazarındaki kan kaybı yüzde 40’ı bulurken, otel dolulukları yerinde saydı. Türkiye genelinde otel dolulukları Şubat 2015’te geçen yılın aynı ayına göre yüzde 0.4 artarak yüzde 58.4 olarak kaydedildi.

konomik krizden darbe yiyen Rusya’dan gelen turist sayısında yüzde 40 civarında kan kaybı yaşanmasına rağmen, diğer turizm pazarlarının etkisiyle şubat ayında otel dolulukları hafif de olsa artış gösterdi. Dünyanın önde gelen veri ve analiz şirketlerinden STR Global’in ‘Şubat 2015 Ülke Performans Raporu’ yayınladı. Raporda yer alan verilerinden hareketle Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) tarafından yapılan analize göre, Türkiye genelinde otel dolulukları Şubat 2015’te geçen yılın aynı ayına göre yüzde 0.4’lük bir artış gösterdi ve yüzde 58.4 olarak kaydedildi. Şubat 2014’te bu oran yüzde 58.2 olmuştu.

ANTALYA’DA TURİST AZALDI Yılın ilk iki ayında yüzde 2.9 düşüşle 234 bin yabancı ziyaretçiyi ağırlayan Antalya’da doluluklarında doluluk dikkat çekti. Rus turistlerin en fazla tercih ettiği tatil yeri olan Antalya’da doluluklar yılın ikinci ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4 artarak yüzde 50.1 oldu. Şubat 2014’te bu rakam yüzde 48.2’ydi. ADR olarak adlandırılan ortalama günlük satılan oda bedeli de 53.5 Euro’ya ulaşarak, Şubat 2014’e göre yüzde 5.3’lük bir artış gösterdi. Yılın ilk iki ayı dikkate alındığında ise Antalya’da doluluk oranı yerinde saydı ve yüzde 43.5 oldu. Şubat 2014’de bu oran yüzde 43.6 olmuştu. ADR ise 2014’ün ilk iki ayındaki 50.9 Euro’dan 55.1 Euro’ya yükseldi. Antalya’daki yükselişte bayi-şirket toplantı trafiğinin dönemsel olarak artışı etkili oldu.


FİYAT DÜŞÜYOR Turist sayısı iki ayda yüzde 7 artıran İstanbul’da ise bu artış doluluklara pek yansımadı. İstanbul’da Şubat 2015’te otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 0.2 artarak yüzde 61 olarak gerçekleşti. Şubat 2014’te bu oran yüzde 60.8 olmuştu. Şubat ayında ortalama günlük satılan oda bedeli 101.1 Euro olarak 2014’e göre yüzde 6.3’lük bir düşüş gösterdi. Bu rakam Şubat 2014’te 107.9’du. Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirlerde ise (RevPAR) geçen yıla oranla yüzde 6.1’lik bir düşüş yaşandı ve 61.6 Euro olarak ölçüldü. Antalya’da yılın ilk iki ayındaki doluluk ise yüzde 58 oldu. Bu oran geçen yılın ilk iki ayında yüzde 57.3 olmuştu.

ANKARA İSTİKRARLI Doluluklarını istikrarlı bir şekilde artıran başkent Ankara’da ise doluluk oranı yüzde 8.4 artışla yüzde 65 oldu. Şubat 2014’te bu oran yüzde 60 olmuştu. Ankara’da ortalama Günlük satılan oda bedeli 80.4 Euro olarak, 2014’e göre yüzde 9.7’lik bir artış gösterdi.


restaurant gündem 28 hotel & hi-tech

2014’ün paket tur liderleri belirlendi AKTOB AR-GE Birimi tarafından hazırlanan 2014 yılı Paket Tur Pazarı Araştırması’na göre Türkiye’ye paket turlarla turist getiren turizm grupları ve tur operatörleri içinde ilk iki sırada yine Tantur Turizm ile Diana Travel yer aldı.

T

ürkiye’ye paket turlarla turist getiren turizm grupları ve tur operatörleri içinde ilk iki sıra 10 yıldan bu yana değişim göstermedi. 2014 yılında da Tantur Turizm ile Diana Travel toplam paket tur sayısında ilk sıraları aldı. İlk 10 grup içinde yer alan diğer firmalar; OTI Grup, Pegas Touristik, Tez Tour, Meeting-Point IQ Travel, Anex Tour, Corendon Touristic, Novissima (Novum) Turizm ve Summer Tour şeklinde sıralandı. MTS-OTS, Biblo Globus Türkiye, Prince Grup, Der Touristik, Astral Bastıyalı, Intourist, NBK Touristic, Akay Travel, Peninsula Grubu ve Detur Grup da en çok turist getiren diğer onlu grubu oluşturdu. Paket tur pazarında en çok turist getiren üçüncü grubu; Polar West, Akdem Travel, LTS Touristic, Mina Travel, Bentour, HST Travel, Sunrise Tour, Birce Tours, DE&HA Turizm ve Intra Turizm oluşturdu.

BÜYÜKLERİN PAZAR PAYI ARTIYOR Türkiye paket tur pazarında son 10 yılda görülen önemli değişimlerden biri de en büyük turizm gruplarının toplam

paket pazarından aldıklarını payların artmasıdır. Bulgulara göre en çok turist getiren 5 grubun pazar payı 10 yıllık dönemde %36’dan %39’a yükseldi. İlk 10 grubun payı da %48’den %58’e çıktı. Diğer yandan ilk 25 grubun pazardan aldığı pay da %67’den %75 dolayına yükseldi.



restaurant gündem 30 hotel & hi-tech

Antalya 3 ayda %2,6 geriledi 3 ayda %2,6 gerileyen Antalya’da düşüşü Almanya, İngiltere, Finlandiya ve Polonya hafifletti…

A

ntalya’ya yılın 3 aylık döneminde gelen yabancı ziyaretçi sayısı %2,6 azalarak 546 bin kişiden 531 bin kişiye geriledi. 2013 yılında ise 586 bin kişi giriş yapmıştı. Üç aylık dönemde yükseliş gösteren pazarlar arasında Almanya ilk sırayı alırken, bu pazardan gelenlerin sayısı %21 artışla 267 bin kişiye çıktı. Bu yıl 3 ayda, üçüncü sıraya gerileyen Rusya pazarından gelenlerin sayısı ise %47 azalışla 61 binden 32 bin seviyesine indi. Geçen yıl kadar olmasa da bu yıl da en aktif pazarlar arasında yer alan İran, Nevruz Bayramı dönemindeki

hareketlerle ikinci sıraya yükselse de 3 aylık dönemde %23 gerileme ile 40 bin civarına düştü. Antalya’nın 3 aylık dönemde gerileme yaşadığı pazarlar arasında; Hollanda, Belçika, Danimarka, İsveç, Avusturya, Ukrayna, Fransa ve İsrail öne çıkıyor. Yükseliş gösteren pazarlar arasında ise, Almanya’nın yanı sıra İngiltere, Finlandiya, Norveç ve Polonya öne çıktı. Antalya, Ocak-Mart döneminde; Rusya, İran, Hollanda gibi pazarlarda yaşanan ciddi kayıpları, büyük oranda Almanya, İngiltere, Finlandiya, Norveç ve Polonya pazarlarındaki yükselişlerle kısmen telafi etmiş durumda.



restaurant gündem 32 hotel & hi-tech

En fazla aranan sektör turizm! Yenibiris.com 3 aylık istihdam raporunu açıkladı. 2015’in ilk 3 ayında turizmotelcilik sektörü perakendeyi geçerek en çok eleman ilanı veren sektör oldu.

İ

ş ve insan kaynakları sitesi Yenibiris.com, iş ilanları ve ilanlara yapılan başvurular doğrultusunda, 2015 ilk çeyrek istihdam raporunu hazırladı. Rapor son yılların aynı dönemiyle kıyaslandığında en fazla eleman ilanı veren sektörlerin, yıldan yıla değişiklik gösterdiği görülüyor. 2014’ün ilk 3 ayında en çok eleman aranan sektör perakende olurken 2013’te yapı-inşaat olmuştu. Bu yıl ocak, şubat ve mart aylarında işe alım açısından öne çıkan sektörler turizmden sonra eğitim, inşaat ve perakende oldu. 2014’ün son aylarını birinci sırada bitiren perakende bu kez 4. sırada yer aldı. Yeni eğitim öğretim yılına hazırlanan eğitim sektörü turizmden sonra 2. sırada geldi.

YÖNETİCİ İHTİYACI YOĞUN Son yıllarda yüksek sezondaki hareketliliği süren turizmotelcilik sektörü bu dönemde işe alınmak üzere yaklaşık 20 bin kişi arıyor. Sektörde en çok arananlar garson, ön büro resepsiyonist ve satış danışmanı olurken yönetici seviyesinde de deneyimli kişilere yoğun ihtiyaç duyuluyor. Restoran müdürü, yiyecek içecek müdürü, satış pazarlama müdürü, kat hizmetleri müdürü, genel müdür yardımcısı, şirketlerin aradığı yöneticiler arasında. Son yıllarda spa kültürünün

yaygınlaşmasıyla spa müdürü, spa şefi, spa terapisti gibi bu alanda deneyimli çalışanlara da yılın her döneminde gereksinim duyuluyor. Yönetim kademesi arttıkça sektör deneyimli profesyonellere ihtiyaç daha da artıyor.



restaurant yeni yatırımlar 34 hotel & hi-tech

Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn açıldı Açılışı merakla beklenen Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn, tarihi semt Haliç’te 40 milyon dolar yatırımla 31 Mart Salı günü resmi açılışını gerçekleştirdi.

İ

sviçre merkezli uluslararası otel zinciri Mövenpick Hotels & Resorts’un İstanbul’da ikinci Türkiye’de ise dördüncü oteli olan Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn 31 Mart Salı günü Haliç’te kapılarını açtı. Dış cephe mimarisi ve iç mekan konsepti Haliç’in tarihi dokusundan ilham alınarak çağdaş bir anlayışla tasarlanan, birçoğu Haliç kıyılarının panoramik manzarasına sahip 136 odası, gurme lezzetler sunan Pruva Swiss Grill restoranı, arındırıcı spa’sı Serenity Wellness Center ve 380 m2’lik Golden Horn Balo Salonu’nun da dahil olduğu son teknoloji ekipmanlarla donatılmış toplam 7 toplantı salonuyla Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn, Akgel Gayrimenkul Yatırım İnş. San. Tic Ltd. Şti tarafından hayata geçirildi. Tarihi Yarımada’nın kalbinde yer alan, Eski Kent bölgesine ve Haliç Kongre Merkezi’ne 10 dakika, Atatürk Uluslararası Havalimanı’na ise yalnızca 16 km uzaklıkta olan otel, hem

E-5 hem de TEM otoyoluna bağlantısıyla şehrin önemli iş ve alışveriş merkezlerine kolay ulaşım imkanı sağlıyor.

JEAN GABRIEL PÉRÈS: “TÜRKİYE’DE YENİ FIRSATLAR ARIYORUZ” övenpick Hotel Istanbul Golden Horn’un hizmete girmesi dolayısıyla Haliç’teki otelin muhteşem atmosferinde 31 Mart 2015, Salı günü bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan Mövenpick Hotels & Resorts Başkan ve CEO’su Jean Gabriel Pérès, “Türkiye iddialı bir gelecek vizyonuna sahip ve bu sebepten dolayı bu dinamik ülkede sürekli olarak yeni fırsatlar arıyoruz. Üst düzey bir otel yönetim şirketi olarak konumlandırdığımız İsviçre kökenli markamız, Türk misafirleriyle muhteşem bir uyum yakaladı ve Türkiye şirketimizin uluslararası platformda istikrarlı büyümesinde önemli bir rol oynuyor.” dedi. Jean Gabriel Pérès, Haliç’in, sadece tarihi açıdan zenginliğiyle değil, aynı zamanda hem iş hem de tatil amaçlı seyahat eden misafirlere hitap eden merkezi konumuyla ön plana çıktığına dikkat çekerek, “Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn’un; ödüllerle dolu başarılı bir geçmişi bulunan Mövenpick Hotel Istanbul’dan sonra İstanbul’da ikinci, Ankara ve İzmir’le birlikte Türkiye’de dördüncü otelimiz olarak hizmete girmesinden gurur duyuyorum” diye konuştu. Mövenpick Hotel Istanbul Genel Müdürü ve Türkiye Bölge Müdürü Frank Reichenbach, “Yeni otelimiz Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn’da da, Türkiye’deki diğer Mövenpick Otelleri’nde olduğu gibi konuklarımızın beklentilerini aşmak, unutulmaz bir gastronomi deneyimi yaşatmak


ve koşulsuz misafir memnuniyetini sağlamak için ekibimizdeki her üyenin ekstra özen göstereceğine dair taahhütümüzü yerine getireceğiz” dedi. Haliç’in tarihinden ve ruhundan ilham alınarak tasarlanan Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn’da İstanbul’un fethi sırasında Haliç’e çekilen zincirlerden ve Yunan, Roma, Bizans ve Osmanlı tarihine yön veren şehrin inanılmaz hikayesinden nüanslar taşıyan motifler dekorasyonun dikkat çeken unsurları arasında yer alıyor.

AKGEL GAYRİMENKUL, HALİÇ’TE FARKLI YATIRIMLARA İMZA ATACAK

KİMDİR? Akdeniz Üniversitesi Turizm ve Otelcilik Bölümü’nden mezun olduktan sonra kariyerine Hotel Grand Azur’da başlayan Neyran Tan, daha sonra Robinson Select Club Maris, Accor Merkez Ofisi, Novotel ve Grand Mercure Hotel’lerinde çalışmaya devam etti. Moskova, St Petersburg, Al-Ain, Dubai, Paris, Bahreyn, Belçika ve Marakeş’te yer alan otellerde çeşitli eğitimler aldıktan sonra Genel Müdür olarak Bahreyn, Rusya ve İstanbul’un alanında en iyi otellerinde görev aldı. Farklı ülkelerdeki açılış deneyimlerinden sonra Tan, son olarak Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn’da Genel Müdür olarak çalışmalarını başarıyla sürdürmektedir.

plantıda bir konuşma yapan Akgel Gayrimenkul Ltd. Şti Yönetici Ortağı Volkan Öngel, portföylerinde bulunan Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn’un turizm alanındaki en önemli yatırımları olduğunu belirterek, son zamanlarda kültür ve turizm vahasına dönüşen Haliç’te açtıkları yeni oteli Türkiye turizminin hizmetine sunmaktan gurur ve mutluluk duyduklarını söyledi. Volkan Öngel, “Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn, uluslararası sürdürülebilir inşaat standartlarına uygun olarak, son teknoloji enerji ve su tasarruf sistemlerinin yanı sıra geri dönüşümlü malzemeler kullanılarak inşa edildi. Ahşap ve taş gibi doğal unsurların kullanımı ile yenilikçi tasarımımız sadece unutulmaz mimari bir uyum sağlamıyor, ayrıca otelin benzersiz tarihsel konumunu mükemmel tamamlıyor.”dedi. Akgel Gayrimenkul yönetici ortaklarından Ferruh Akgün de “İstanbul’un cazibe bölgesi haline gelmeye başlayan tarihi semt Haliç’te 2015 yılı içinde farklı yatırımlar ve loft ofis mantığı ile projeler yapacağız. Kentsel dönüşüm alanları ile beraber gayrimenkul sektörü dışında da gelişme olanağı görülen yeni projelere imza atacağız” dedi.

EŞSİZ HALİÇ MANZARASINDA JAKUZİ KEYFİ Siyah-beyaz liman fotoğraflarının ve tarihi haritaların duvarlarını süslediği 26 - 32 m2’lik ferah odalarının yanı sıra 7 adet süitin bulunduğu otelin tüm odalarında uydu kanallı 40 inç led TV, direkt hatlı telefon, kablosuz internet bağlantısı, çalışma masası, laptop büyüklüğünde elektronik kasa, minibar, kahve ve çay makinesi bulunuyor. Özel balkonlu Premium odalar Haliç manzarasına karşı günbatımı keyfi sunarken, balkonunda jakuzisi yer alan Golden Horn Süit ise konfor ve lüksü birarada yaşatıyor.

GURME LEZZETLERİN YENİ ADRESİ Pruva Swiss Grill Restaurant’ın açık mutfağında Başaşçı Ceyhan Aşcıoğlu ve ekibi tarafından hazırlanan Akdeniz mutfağından yaratıcı lezzetler, İsviçre klasikleri ve Türk

spesiyalitelerinin farklı sunumları damaklarda unutulmaz tatlar bırakıyor. 90’ı terasta, 146’sı içeride olmak üzere toplam 236 kişi kapasiteli Pruva Swiss Grill Restaurant’da ayrıca 20 kişiye kadar grupları ağırlayabilen özel bir yemek odası da bulunuyor. Lobby Lounge & Bar’da sunulan enfes kokteyller ise misafirlerin günün yorgunluğunu atmasına yardımcı oluyor.


restaurant yeni yatırımlar 36 hotel & hi-tech

MARKALAR

BALO SALONU’NA ASANSÖRLÜ ARAÇ GİRİŞİ Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn aynı zamanda kurumsal etkinlikler, toplantı ve davetler için de ideal bir atmosfer sunuyor. Otelde, 380 metrekare büyüklüğünde 440 kişi kapasiteli Golden Horn Balo Salonu’nun yanı sıra büyüklükleri 23 ile 120 metrekare arasında değişen 6 adet toplantı salonu da bulunuyor. Asansörlü bir araç girişi ile içeriye direkt erişim sağlayan Golden Horn Balo Salonu, şehrin yeni lansman adresi olacak. Konferans salonları ve Balo Salonu’nda kullanılan ileri teknoloji otomasyon sistemi ses, ışık ve ekranın iPad üzerinden kontrol edilebilmesine olanak sağlıyor. Ayrıca otelin Wellness Centre’ı, son teknoloji kardiyovasküler aletlerin bulunduğu fitness salonu, Türk Hamamı, sauna, buhar odası, dinlenme alanı ve 2 adet masaj odası ile hizmet veriyor. Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn Genel Müdürü Neyran Tan, “Mövenpick Hotel Istanbul Golden Horn eşsiz

İklimlendirme Sistemleri Hijyen Ürünleri Mobilya Genel Alanlar Kapılar Oda Mobilyaları Ses Ve Işık Sistemleri Projeksiyon Sistemleri Televizyon Tekstil Minibar Karşılama Ekipmanları Vitrifiye Buklet Ürünler Sofra Üstü Ürünler Fitness Ekipmanları Yangın Güvenlik Ekipmanları Pos Sistemleri Cam Ürünler Ana Kapı Bina Otomasyonu Banket Ürünleri Armatürler Seramikler Misafir ve Servis Asansörleri Endüstriyel Mutfak Halılar

Daikin Yiğitoğlu-Ecolab Casa Mobilya-Avi Mobilya Oda Kapıları (Ahşap Ürün Sanayi), Yangın Kapıları (MKM Kapı) Ahşap Ürün Sanayi Yamaha-Fbt-Abb-Led Yapı Panasonic Samsung DK Tekstil ISM Ormel Duravit Best Buklet Hepp, Revol, Frilich, Bauscher, Rosenthal, Schönwald Life Fitness Bosch Protel Paşabahçe Elips Yapı Siemens Ormel Grohe-Artema Seranit Kone İnoksan Ottoman

olanakları, benzersiz tarihsel perspektifi, modern ambiyansı ve ilham veren mükemmel konumuyla İstanbul’u ziyaret edenler için konfor ve butik otel hizmetlerini birleştiren muhteşem bir kombinasyon sunuyor. Misafirlerimiz için hazırladığımız ayrıcalıklı hizmetlerimiz arasında tarihi yarımadayı keşfetmek isteyenler için bisiklet kiralama servisi ve otelin 10 kişilik teknesi ile Haliç kıyılarında özel turlar gerçekleştirme imkanı bulunuyor ” ifadelerini kullandı. Yeni açılan bir otelin istenilen performansa ulaşabilmesi için üç yılını doldurması gerektiğini belirten Tan, kısa sürede şehrin doluluk oranını yakalayacaklarını ifade ederken, oda fiyatlarının ise açılışa özel 100 ile 650 euro arasında olduğunu belirtti.



restaurant yeni yatırımlar 38 hotel & hi-tech

35 milyon Euro yatırımla hayata geçirilen Kuşadası Sealight Resort Hotel yeni yatırımı Amara Sealight Elite ve Relais Thalasso Kuşadası, Türkiye ve dünyadan gelen konfor ve yüksek standart tutkunlarının yeni adresi olacak.

Amara Sealight Elite ve Relais Thalasso Kuşadası açıldı

K

uşadası Sealight Resort Hotel yeni yatırımı Amara Sealight Elite ve Relais Thalasso Kuşadası ile kenti Türkiye’nin tek otantik geleneksel Thalassotherapi merkezi olarak dünyanın önemli destinasyonlarından biri yapma yolunda önemli bir noktaya taşıyacak. Amara Sealight Elite ve Relais Thalasso, Kuşadası’na yeni bir soluk getirmeye hazırlanıyor. Sealight Resort Hotel’in 35 milyon Euro yatırımla inşa ettirdiği 392 odalı Amara Sealight Elite Hotel ve Relais Thalasso Kuşadası Türkiye ve dünyadan gelen konfor ve yüksek standart tutkunlarının yeni adresi olacak. 35.000 m2’lik açık alanda ana binada yer alan birbirinden özel lüks odalarıyla Amara Sealight Elite Hotel ve Relais Thalasso Kuşadası yıl boyu açık olan üst düzey hizmetiyle, yaşı ve isteği ne olursa olsun herkesin aradığı mutluluğu bulacağı bir tesis olacak.

“GURME” KONSEPTİ Misafirlerine dünyaca ünlü marka mekanlarla ultra lezzet keyfini yaşatacak “gurme” konseptinde; Uzak Doğu Mutfağının eşsiz tadı “Far East A La Carte” Restoran, İtalyan


Mutfağı keyfi ile Fratelli La Bufala A La Carte Restoran, Güney Amerika mutfağının ilginç tatlarına doyulacak La Paz Pub Restoran, organik, vejeteryan, diyet mutfaklarının unutulmadığı La Promenade A La Carte Restoran, balık keyfi ile La zur A La Carte Restoran, Anadolu mutfağının önemli markası Rumi A La Carte Restoran, kebap deyince akla ilk gelen markalardan Sefer Tası Kebap Restoran ve uluslararası mutfak deneyimiyle Shorba A La Carte Restoran yer alacak.

DENİZLE DOĞANIN AŞKLA DANS ETTİĞİ OTEL Her zaman ve daima, eğlence ve sağlık, Sealight otellerinin ana sloganı. Doğayla bütünleşen özel tasarımı, birbirinden lüks ve konforlu odaları ile Ege’nin eşsiz deniz keyfi Amara Sealight Elite ve Relais Thalasso Kuşadası’nda konuklara yaşatılacak. Yerli ve yabancı turistlerin tercih noktası olacak otel, iş dünyası ve şirket buluşmalarının da merkezi haline gelecek.

THALASSOTHERAPI “YENİDEN CANLANDIRMA” TERAPİSİ Amara Sealight Elite ve Relais Thalasso Kuşadası, Fransa’nın alanındaki en önemli markası Relais Thalasso’nun, önleyici sağlık inovasyonu ve Thalassonun keyif dalgasını deniz suyunun tüm nimetleri ile sunmaya da hazırlanıyor. Konuklar Türkiye’nin tek otantik geleneksel Thalassotherapi merkezinde mevsimsel değişiklik, yoğun iş temposu, stress ve yorgunluğa karşı Thalassoterapi kürlerinin eşsiz ve kıyaslanamaz faydalarından yararlanabilecek. Yeniden

canlandırma olarak adlandırılabilecek bu özel terapilerde; ısıtılmış deniz suyu, çamur, yosun, tuz gibi maddelerle vücuttaki toksinler atılırken, deniz çamurunun içindeki bitki özlerinde bulunan vitamin ve minerallerden faydalanan bir terapi imkanı sunulacak. Terapide, kısa sürede toksinlerden temizlenen hücreler oksijen almaya başlayarak besleniyor. Ayrıca, deniz suyu, solunum yoluyla iyot alınmasına olanak tanıyor. Bilimsel olarak kanıtlanan Thalassotherapi erkek ve kadınlar açısından farklı ve birbirinden essiz faydaları ile sağlık açısından da bulunmaz bir nimet olarak nitelendiriliyor.


restaurant ulaşım 40 hotel & hi-tech

Yeni Vito ve Sprinter Eco Panelvan şehir şehir dolaşıyor Mercedes Benz Türk, hafif ticari araç ürün gamındaki iddialı oyuncularından Yeni Vito ve Sprinter Eco Panelvan’ı İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa’daki turizmcilerle tanıştırmaya başladı…

M

ercedes-Benz Türk, 16 Mart – 24 Mayıs 2015 tarihleri arasında yeni Vito’yu ve 300’ün üzerinde farklı sektörde kullanılabilecek Yeni Sprinter Eco Panelvan’ı İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa şehirlerinde yakından tanıtıyor. Bu kapsamlı tur ile Mercedes-Benz Türk, müşterilerinin stratejilerini yakından takip ederek beklenti ve taleplerini yerinde dinlemeye, araç ve hizmetlerini sektöre detaylı olarak anlatmaya devam ediyor.

300’Ü AŞKIN SEKTÖRE HİTAP EDEN; YENİ SPRINTER ECO PANELVAN Mercedes Benz Türk, Hafif Ticari Araç Panelvan araç segmentinde Yeni Sprinter Eco Panelvan’ı da ürün gamına ekleyerek daha geniş müşteri kitlelerine ulaşmayı hedefliyor. Yeni Sprinter Eco Panelvan, sunduğu iddialı yakıt ekonomisi ve sahip olduğu çevre dostu 130BG’lik güçlü motoru ile kısa zamanda farklı sektörlerdeki farklı hedef kitlelerin gözdesi olmayı amaçlıyor.

EN EKONOMİK VE EN GÜVENLİ ARAÇ; YENİ VİTO Artırılan güvenlik donanımları, geliştirilen motor ve şanzımanları ile dikkat çeken yeni Vito, düşürülen emisyon değerleri ve 100 km’de 5,7 lt’ye varan yakıt tüketimi ile kendi segmentinin en ekonomik aracı konumunda bulunuyor. Yeni Vito, geniş ailelerin kullanımı için tasarlanan 9 kişilik aile aracı Vito Tourer ve Vito Select’in yanı sıra hem iş hem aile kullanımı için ideal Mixto ve Kombi ile sadece yük taşımacılığı için sunulan Panelvan araçları ile ürün yelpazesini genişletti. Yeni Vito’da, aracın yük durumunu hesap ederek savrulmasını önleyen 9. nesil ADAPTIVE ESP, frenleme sırasında aracın tekerleklerinin kilitlenmesini önleyen ABS, aracın patinaj yapmasını engelleyen ASR, acil durumlarda fren kuvvetini artıran BAS, frenleme esnasında tekerleklere eşit fren basıncı uygulayan EBD, yokuşta kalkış desteği gibi donanımlar aracın güvenlik seviyesini maksimuma taşıyor. Tüm bunların yanında Rüzgâr Savrulma Asistanı, Yorgunluk Asistanı, Çarpışma Önleme Asistanı, Aktif Park Asistanı ve Geri Görüş Kamerası, LED Akıllı Aydınlatma Sistemi, Kör Nokta Asistanı ve Şerit Takip Asistanı sistemleriyle Mercedes-Benz Vito, sınıfının en güvenli aracı unvanına sahip.



restaurant 42 hotel & hi-tech

Sofran覺n Sultanlar覺


B

eş yıldızlı sofralar zarif ve göz alıcı koleksiyonlarıyla masalarda görsel şölen havası estiriyor… Endüstriyel sofra üstü sanatına ilham katacak şık sunumlar, zarif desenler, renkli camlar büyüleyici tasarımlarıyla adeta lezzete meydan okuyor…

alabildiğine şık alabildiğine zarif… Sofra üstü tasarımların büyülü dünyasına endüstriyel sektörün güçlü ekipman markalarıyla yaptığımız özel çekimler eşliğinde yolculuk etmeye ne dersiniz?

Bu sayımızda binlerce çeşit, renk ve desen ürünü sofralarla buluşturmaya Sofra üstü servislikler, devam eden ‘sofranın kadehler, bardaklar, kayık sultanları’nı en görkemli tabaklar, kaseler, kahve dokunuşlarıyla fincanları, değirmen, tuzluk, biberlikler, suplalar… Her biri sayfalarımızda bulabilirsiniz…

dosya

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan


dosya

Sofranın Sultanları restaurant 44 hotel & hi-tech

Erenil Yönetim Kurulu Üyesi Yelda Ertuğrul

“Hep takip edildik...” “Mütevazı olamayacağım bir konu var… Sektörde, Erenil’in temsilcisi olduğu tüm markalar ve Erenil her zaman lider olmuştur. Biz sektöre öncülük eden bir firmayız.”

D

ünyaca ünlü markaların Türkiye distrübütörlüğünü yapan Erenil; sofra üstü, büfe ve hareketli mutfak malzemeleri konusundaki iddiasını yeni markalarıyla sürdürüyor. 2015 yılına yeni ürün ve modelleriyle giren firmanın sektöre yönelik yeniliklerini, sofra üstü trendlerini ve yılsonuna ilişkin beklentilerini Erenil Yönetim Kurulu Üyesi Yelda Ertuğrul ile konuştuk.

Erenil’in Horeca sektörüne yönelik ürün gruplarından bahsederek, 2015 yılında pazara sunduğunuz yeni ürünler hakkında bilgiler verir misiniz? Erenil, sofra üstü malzemeler büfe ve hareketli mutfak malzemeleri ithal eden bir firmadır. Villeroy & Boch, Churchill, Matfer&Bourgeat, WMF, Araven, Safran Paris, Degrenne Paris markalarının Türkiye distribütörüyüz. Temsilcisi olduğumuz markalarımız, mevcut modellerine ilave olarak her yıl birkaç yeni model çıkartırlar. 2015 yılında markalarımızın piyasaya sürdüğü yeni modeller hariç, anlaştığımız iki markamız daha mevcut. Ana ürünler her zaman ağırlıklı olarak üzerinde durduğumuz kalemlerdir. Bunlar dışında aksesuar diyebileceğimiz sofra üstünde ve serviste kullanılan şık ürünleri de tamamlayıcı olarak bünyemize dahil ediyoruz.

Yılın sofra üstü trendleri hakkındaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? Erenil’in tasarım anlayışını neler belirliyor? Sofra üstü trendleri son yıllarda daha rahat ve renkli ürünlere doğru gidiyor.


Eskisi gibi tek seri değil, karışık ürünler tercih ediliyor. Erenil olarak, her yıl fabrikalarla birlikte toplantı yaparak, Türkiye’deki tesislerin tercih edebileceği modelleri öngörerek yeni çıkacak modellere şekil veriyoruz. Bu yıl Churchill firması yeni bir model çıkarttı. Dizaynını biz yaptık, modelin ismi ise PERA oldu. Şimdi bu model, tüm Avrupa’da satışa sunuluyor.

Türkiye’de sofra üstü pazarının gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Erenil sektörde kendini ne şekilde konumlandırıyor? Mütevazı olamayacağım bir konu var, onu belirtmek isterim. Sektörde, Erenil’in temsilcisi olduğu tüm markalar ve Erenil her zaman lider olmuştur. Diğer firmalar tarafından her zaman takip

edilir... Biz sektöre yenilik katıyoruz, Avrupa trendlerini Türkiye’ye taşıyoruz, araştırıyoruz, çalışıyoruz. Bu sebeple sektöre öncülük eden bir firmayız. Son yıllarda Türkiye’deki yeni nesil chef’ler ve kalite algısı yüksek yöneticiler sayesinde ithal ürünlere rağbet arttı.

2015 yılı firmanız için nasıl başladı? Yılsonuna ilişkin beklenti ve hedeflerinizi paylaşır mısınız? Gündemde yeni yatırımlar ve projeler var mı? 2015 yılı bizim için iyi başladı. Umarım bu şekilde devam eder. Seçimler bittikten sonra durumumuz daha net belli olur. Fakat turizm sektörü diğer sektörlere göre daha aktif. Gündemimizde birçok otel projesi var. Ancak şu an isim paylaşmam doğru olmaz.


dosya

Sofranın Sultanları restaurant 46 hotel & hi-tech

İnterni’den şık ve sıradışı sofralar…


Fine dining sofraların şık ve kusursuz seçimi İnterni’nin 2015’ten beklentisi hep daha iyiyi ve farklı olanı keşfedip, şeflerin ve işletmelerin memnuniyetlerini katlayarak daha yukarıya çıkartmak…


dosya

Sofranın Sultanları restaurant 48 hotel & hi-tech

İnterni Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Kazaz: “Hep daha iyiyi ve farklıyı hedefliyoruz”

O

tel ve restoranlara mutfak ve sofra üstü ekipmanları tedariki sağlayan İnterni’nin 2015’ten beklentisi hep daha iyiyi ve farklı olanı keşfedip, şeflerin ve işletmelerin memnuniyetlerini katlayarak daha yukarıya çıkartmak… 2012 yılında faaliyetlerini perakende sektörüne ürün tedariki ile başlatan İnterni, 2013 yılı itibari ile ev dışı tüketim kanalında otel ve restoran sektörüne de giriş yaptı. Ağırlıklı olarak fine dining işletmelere servis veren firmanın 2015 yılına özel ürünlerini ve sezondan beklentilerini İnterni Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Kazaz ile konuştuk.

İnterni’yi tanıtarak, Horeca sektöründeki gücü, konumu ve pazara payına ilişkin neler söyleyebilirsiniz? 2012 yılında kurulan İnterni perakende sektörüne profesyonel tedarik yapmaya başladı. Ürün gamı mutfak ve sofra üstü ekipmanlardan oluşan firma 2013’te farklı bir atılım daha yaparak otel ve restoran sektörüne giriş yaptı. Ağırlıklı olarak fine dining işletmelere servis veren firma, genişleyen müşteri profili ile ürünlerinde de çeşitliliğe gitti, sadece sıradışı fine dining ürünleriyle başladığı yolculuğuna yine çizgi dışı fakat her işletmenin erişebileceği ürünlerle zenginleştirdi. Bugün 5 yıldızlı uluslararası otellerden coffee shoplara kadar geniş bir müşteri kitlesiyle çalışmalarını devam ettiriyor.

Firmanızın 2015 yılında Horeca pazarına yönelik sunduğu ürünlerinden bahseder misiniz? Bu yeni ürün gamında tasarım ve fonksiyonellik noktasında neler ön plana çıkıyor? İnterni endüstriyel mutfak imalatı ve kurulumu dışında şefler ve işletmelerin tüm isteklerine cevap verebilecek bir ürün çeşitliliğine sahip, ithal ettiği ve tasarladığı tüm ürünler kullanan işletmelerin ve şeflerin kendilerini farklı hissettirecek özellikte. Pordamsa ve Lilien tabak serileri ile büyük farklılık oluşturan firma, son dönem Belçikalı Durobor bardak ve kadeh serileri ile barmenlerin yeni gözdesi haline geldi. Birçok şefin şahsi ekipmanları arasında en az bir adet bulundurmak istedikleri 100%CHEF’te yine İnterni ürün yelpazesinin baş köşesinde bulunuyor. 2015’le beraber yeni bir pişirim sistemini de ülkemize sunan İnterni yemek severlerin karşısına Big Green Egg barbekü ile çıkıyor. Bu barbekü içerisinde ızgaradan fümelemeye, slow cooking’ten pizza-ekmek pişirimine kadar farklı pişirim teknikleri

kullanmanıza olanak sağlıyor. Firma bu ürünün kısa bir süre sonra da perakende sektörüne de çıkaracaklarını müjdeliyor. 2015’in ikinci çeyreğinde piyasaya çıkacak olan Vista Alegre “Chef Collection” serisi ise Türk şeflerine birçok Michelin yıldızlı şefin kendi hayalleri ile tasarlanmış tabaklarını kullanma şansı tanıyor. Serideki tüm tabaklar tasarımcısı şefin imzasına sahip ve şimdiden haklarında konuşulmaya başlandı bile.

Firmanızın bu yıldan beklentileri neler? Yılsonuna dönük yeni ürün yatırımları ve projeleri var mı? İnterni’nin 2015’ten beklentisi hep daha iyiyi ve farklı olanı keşfedip, şeflerin ve işletmelerin memnuniyetlerini katlayarak daha yukarıya çıkartmak…



dosya

Sofranın Sultanları restaurant 50 hotel & hi-tech

Turizmin mutfağında 60 yıldır aynı kalite, aynı özen

Galeri Kristal’den Galeri Kristal, sadece ulusalda değil, uluslararası alanda da hizmet sunduğu turizm sektör faaliyetlerinin 60 yıllık tecrübesiyle her geçen gün daha büyüyor. Kilit Şirketler Grubu’nun lokomotif firması olarak, HORECA sektöründeki liderliğiyle hem trend yakalıyor hem trend oluşturuyor…

G

aleri Kristal, Türkiye’de turizmin gelişmesine ve büyümesine birebir tanıklık eden firma geçmişiyle, bugün artık lider bir sektör markası olarak tanınıyor. Zaman içerisinde daha da gelişen hizmet kalitesine ve geliştirilen ürün çeşitliliğine tek çatı altında cevap verebilmesiyle de tercih edilirlik çıtasını her sezon biraz daha yükseltiyor. Müşteri memnuniyet oranında %100’ü yakalayarak başarılı işletme vizyonunu taçlandırıyor. Her yeni sezon bir öncekine oranla yenilikçi ürün çeşitliliğinde artış, büyüme stratejisinde ilerleme kaydeden Galeri Kristal, en üst kalite malzeme tedariği, trend form özeni ve daha binlercesiyle hizmet sunuyor.

YÜKSELEN KONFOR BEKLENTİSİ VE YENİLENME İHTİYACINI KARŞILIYOR Son yıllarda birbiri ardına açılan beş yıldızlı turizm tesislerinin hizmet standartlarında fark yaratıyor olması ve renovasyona giren tesislerin rekabete girerek farkındalık yaratma ihtiyacı, doğal olarak mutfak ekipmanlarında ve yeme-içme alanlarında da ön plana çıkıyor. Zaten artık restoran alanlarında yaratılan görsel sunum estetiği, aynı zamanda konuk konforuna ve özenine gösterilen önemin bir temsilcisi olarak görülüyor. Bu da Galeri Kristal’in farklı formdaki, farklı fonksiyondaki ve farklı estetikteki ürün yenilikleriyle karşılanıyor. Açık büfe sunum ekipmanlarından dekoratif aksesuarlara, pişirme ekipmanlarından dış mekan


ürün gruplarına kadar ihtiyaç durulan her yeni ürünün, görsele ve ergonomiye cevap verebilecek nitelikte olmasına tavizsiz bir özen gösteriliyor. Böylece sunulan alternatif ürün yenilikleriyle hem marka ürün gamının çeşitlenmesi hem de tesislere sıra dışı bir hizmet sunuşu sağlanmış oluyor.

SOFRALARDAKİ LEZZET AKIŞI İÇİN 60 BİN ÇEŞİT ÜRÜN VAR Merkez Antalya başta olmak üzere İstanbul, Bodrum ve İzmir showroomlarıyla Türkiye’nin nitelikli turizm tesisleri başta olmak üzere uluslararası zincir otellere hem ürün tedariği sağlayan hem de butik üretim gerçekleştiren Galeri Kristal, özellikle mutfak şefleri için tasarlanan pişirme enstrümanlarında ergonomi, yüksek tasarruf ve verim sağlayan ekipmanlar sunuyor. Açık büfe sunum ürünlerindeyse lezzete görsel ihtişam katacak aksesuarlar tedarik ederek, ciddi anlamda sofra sanatının gelişmesini sağlıyor. Bu anlamda Galeri Kristal ürünleri, hazırlıktan pişirmeye ve servise kadar uluslararası sezon trendlerini yansıtan ekipmanlarla sektörün tüm ihtiyacını karşılıyor.

PROFESYONEL BEKLENTİLERLE HEP DİNAMİK Sektörün, farklı kalite ürün segmentinde de olsa özgün tasarımlı, sürdürülebilir, yoğun kullanımlara karşı yüksek dayanımlı ürünlere odaklanması, Galeri Kristal’i sürekli bir arayış içerisinde dinamik tutuyor. Endüstriyel mutfak ekipmanları ve aksesuarları konusunda yüksek stok kapasitesinin, uzun yıllara dayanan tecrübesinin yanı sıra kurum içi ekip çalışmasında da son derece aktif bir yapıyı organize etmesi, marka standartlarını her daim yükseltiliyor. Ar-Ge çalışmalarıyla daimi olarak yenilenen showroom rafları, Galeri Kristal’in kaliteli hizmet algısının, trend algısıyla eş zamanlı olarak anılmasını sağlıyor.


dosya

Sofranın Sultanları restaurant 52 hotel & hi-tech

Cama Altın Dokunuş

Cam sunum tabaklarında 2015 sezonunda daha fazla desen, renk ve tasarım alternatifIeri sunmayı hedefIeyen Tuart, kendilerini daha özel ve farklı hissetmek isteyen otel, restoran ve turistik işletmelerin birinci tercihi…



dosya

Sofranın Sultanları restaurant 54 hotel & hi-tech

set üstü ekipmanları, stantları, cam sunum tabakları ile banket ve kokteyl masaları diyebiliriz. Bu ürünleri üretirken, müşterilerimizin özel ihtiyaçları ve zevklerine göre her türlü değişikliği yapabiliyor olmamız bizi farklı kılan bir özellik olmaktadır. Satışlarımızı öncelikle yurt içi ve yurt dışı bayilerimiz üzerinden gerçekleştirmeyi tercih etmekteyiz. Bayiliklerimizin olduğu ve ihracat yaptığımız ülkeler arasında USA, İngiltere, UAE, İsrail, Suudi Arabistan, Belçika, Bahreyn, Oman, Güney Kore ve Hindistan yer alıyor.

Firmanızın bu yıldan beklentileri neler? Yılsonuna dönük yeni ürün yatırımları ve projeleri var mı?

Tuart Genel Müdürü Arhan Özan:

“Daha özel ve farklı hissettirmek için tasarlıyoruz” Otel, restoran ve turistik tesislere özel butik cam ürünleri ve set üstü açık büfe ürünleri sunan Tuart, bu yıl ki hedefine yüzde 75’lik ihracat payını koydu. Firmanın Horeca sektörüne yönelik ürünlerini, 2015 hedeflerini ve sektörden beklentilerini Tuart Genel Müdürü Arhan Özan ile konuştuk. Tuart’ı kısaca tanıtarak; Horeca sektörüne yönelik çalışmalarınız ve faaliyet alanlarınız hakkında bilgi verebilir misiniz? Tuart Cam San. ve Dış Tic. AŞ. üretici ve ihracat yapan bir firma olup, 2004 yılında kuruldu. Vizyonumuz, gelişen teknoloji ve malzemeleri kullanarak katma değeri ve fonksiyonalitesi yüksek, tasarımını ve üretimini kendimizin yaptığı, rekabetçi maliyette ürünler ve servis ile müşterilerimizi memnun etmektir. En iyi pazarlamanın müşteriyi memnun ederek, onların yaptığı pazarlama/reklam olduğuna inanmaktayız. Faaliyet alanımız, Horeca sektörü olarak tabir ettiğimiz otel, restoran ve catering firmalarına paslanmaz, cam, metal, ahşap malzeme ve kombinasyonlarından oluşan, açık büfe

2015 yılında da her yıl olduğu gibi, mevcut ürünlerimize yeni ürünler katmak birincil hedefimiz. Özellikle cam sunum tabaklarında, önceki senelerden farklı olarak, daha fazla desen, renk ve tasarım alternatiflerini sunmayı hedefliyoruz. Bu sunumlarda müşterilerimizin, ürünlerimizi kullanma alanlarındaki renkleri ve dekorasyonlarına uyumlu tasarımlar sunmayı hedefliyoruz. Böylece kendilerini daha özel ve farklı hissedeceklerini düşünmekteyiz. Bu yıl ve önümüzdeki yıl için hedefimiz, katma değeri yüksek ve müşterilerimize özel butik cam sunum tabakları ve diğer set üstü açık büfe ürünleri konusunda kendimizi geliştirmek ve şu anda yüzde 50, yüzde 50 olan toplam ciromuzdaki ihracat yüzdesini yüzde 75’e çıkarmak.



dosya

Sofranın Sultanları restaurant 56 hotel & hi-tech

Kılıçlar Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kılıç:

“Kendi üretimimizle dünya markası olmak istiyoruz” 1988’den bu yana süregelen değişime ayak uydurarak Türk mutfaklarının vazgeçilmez markalarından biri olan Kılıçlar Çatal Kaşık Madeni Mutfak Eşyaları, yaklaşık 26 yıldır hem çok oyunculu iç pazarda hem de güçlü küresel rakiplerin bulunduğu dış pazarda mücadele veriyor.

Ü

retiminde AISI 304 kalite, 18/10 Cr/Ni alaşımlı paslanmaz çeliği kullanan Kılıçlar, 5.000 metrekarelik bir alanda üretim yapıyor. Çatal- kaşık-bıçak takımları ile geniş bir ürün yelpazesine sahip olan marka ürünlerini 2000`in üzerinde satış kanalı ile üretimini bütün Türkiye’ye ve dünyaya ulaştırıyor.

“MASAÜSTÜ ÜRÜNLERİN TAMAMINI ÜRETİYORUZ” Otel, restoran ve kafelerde kullanılan masaüstü ürünlerin tamamını ürettiklerini söyleyen Kılıçlar Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kılıç, “Biz kendi ürünlerimizi kendimiz üretmek ve bu biçimiyle dünya markası olmak istiyoruz. 3 ortaklı bir aile şirketi olarak çıktığımız bu yolda şimdi ikinci kuşağı yetiştirmenin gururunu yaşıyoruz. Kılıçlar ve HFM markası ile üretim yapıyoruz. 2009 yılından bu tarafa tüm Carrefourlar’ın ürünlerini de biz veriyoruz.”

HER YIL YÜZDE 15-20 BÜYÜME Kılıç, yeni dönem hedeflerini ise şu şekilde özetliyor; “Her yıl yaklaşık %15-20 büyüme gerçekleştiriyoruz, 2014’de de bu hedefimizi tutturacağımıza inanıyorum. Fabrikamızı organize

sanayi bölgesine taşımak için çalışmalarımız var. Ürün ve pazarlama ağı açısından da ev sektörüne dönük çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”



dosya

Sofranın Sultanları restaurant 58 hotel & hi-tech

Sofra üstündeki zarafet Biradlı...


Endüstriyel otel ekipmanları pazarının güçlü temsilcilerinden Biradlı, kalite ve tasarımı sofra üstü ürün gruplarına da başarıyla taşıyor. Sofralarda konfor, rahatlık ve estetik arayanlar için profesyonel çözümler, Biradlı’da…


dosya

Sofranın Sultanları restaurant 60 hotel & hi-tech

Biradlı Firma Sahibi / Yüksel Biradlı:

“Sofra üstü ürünler pazarında büyüyoruz”

Üretim ve tasarım kriterlerinizi öğrenebilir miyiz? Üretim ve tasarımda dikkat ettiğimiz hususlar; kullanımda kolaylık, fonksiyonellik ve sağlamlık ilkeleriyle hareket etmekteyiz. Biradlı firmamız Güray markası adı altında ev grubuna yönelik ürünler Porlife ve Groovy markaları adı altında otel ekipmanlarına yönelik çalışmalarını yapmaktadır.

F

aaliyetlerine 1980 yılında ev tipi tüketim kanalına yönelik paslanmaz mutfak eşyaları imalatı ile başlayan Biradlı, 2004 yılı itibariyle gücünü daha da arttırarak endüstriyel otel ekipmanları pazarına girdi. İstanbul Beylikdüzü’nde 4 bin m2 kapalı alanda imalatdepolama ve lojistik faaliyetlerini hızla sürdüren Biradlı, gelecek yıllarda ürün yelpazesini daha da genişleterek sektördeki yükselişini yeni yatırım ve projelerle arttırmak istiyor. Markanın üretim faaliyetlerini ve ev dışı tüketim kanalına yönelik ürünlerini Biradlı Firma Sahibi Yüksel Biradlı ile konuştuk.

Biradlı ve diğer markalarınızın üretim faaliyetlerinden ve ürünlerinden bahseder misiniz? Turizm sektöründe hangi ürünlerle hizmet vermektesiniz? İstanbul Beylikdüzü’nde 4 bin metrekare kapalı alanda imalat-depolama ve lojistik faaliyetlerini gerçekleştirmekteyiz. İmalatımızda ev tipi ve otel-restoran tipi (çatal-kaşık-bıçak-baharatlık, tuzluk takımları ve plexi glass) ürünler bulunmaktadır. İthal ürünler grubunda en ufak el aletlerinden servis arabalarına, açık büfe teşhir melaminlerinden policarbon ürünlerine ve burada yazmakla sığdıramayacağımız birçok muhtelif ekipman malzemenin ithalatını gerçekleştirmekteyiz.

Bu yıla 2015 yılına dair hedefleriniz, yeni yatırım planlarınız nelerdir? Müşterilerimize en iyi hizmeti verebilmemiz gayesiyle AR-GE çalışmalarına da hız kesmeden devam eden firmamız, 2015 ve daha sonraki yıllarda ve yeni ürünlerle sektörde emin adımlarla ilerlemesini sürdürecektir. Hedefimiz bu süreçte ürün yelpazemizi daha da genişleterek sektördeki yükselişimizi yeni yatırım ve projelerle daha da arttırmak ve pazardaki payımızı yükseltmek olacak.



dosya

Sofranın Sultanları restaurant 62 hotel & hi-tech

Melaminde kusursuz şıklık Evren Plastik

Farklı ürün tasarlamak için belli bir dönem ya da sezonları yok! Onlar her daim yeniliğe açıklar, her an yeni bir ürünle sofralara bir melamin şıklık daha katabilirler…



dosya

Sofranın Sultanları restaurant 64 hotel & hi-tech

Evren Plastik İhracat Müdürü Banu Şenyer Kul

“Yenilik ve farklıya odaklıyız”

S

ofra üstü melamin pazarının köklü üreticilerinden Evren Plastik, 1960 yılından bu yana üretimlerini sürdürüyor. 2015 yılına 9 farklı ürün çeşidiyle giren firmanın yeni ürünlerini ve yılsonuna dönük beklentilerini Evren Plastik İhracat Müdürü Banu Şenyer Kul ile konuştuk.

Evren Plastik’in kuruluşundan ve üretim faaliyetlerinden bahseder misiniz? Evren Plastik ve Melamin Sanayi, 1960’lı yıllarda kurulan Tapucular Melamin Sanayi ve Tic. AŞ.’nin 2004 yılında isim değiştirmesiyle sektörde faaliyetine devam etmektedir. Firma olarak her geçen yıl büyümeyi hedefliyor ve bunu sektörün ihtiyaçları ve eksikleri doğrultusunda yapmaya çalışıyoruz. Endüstriyel alanda sofra üstü ürünler sektöründe çeşitlilik ne kadar fazla olursa olsun talepler de o oranda yüksek oluyor. Bizi öne çıkaran en önemli özelliğimiz, müşteri memnuniyetine verdiğimiz önem ve hassasiyet. Dolayısıyla pazarda farklı ebatlar ile ürün gamımızı genişletmek yerine ürünlerimizi tamamlayıcı ürünler ile genişletmeyi amaçlıyoruz. Bu amaç doğrultusunda uzun yılların getirdiği bilgi ve tecrübe ile gerek yurt içi gerek yurt dışı pazarındaki yerimizi aldık. Ürettiğimiz her üründe sağlık ve kalite her zaman ön planda oldu. Bu da tercih edilen ve güvenilen bir firma olmamıza sebep oldu.

Firma olarak endüstriyel pazarda hangi ürünlerinizle yer alıyorsunuz? 2015 yılına özel ürünlerinizden biraz söz eder misiniz? Bu yıla mevcut ürün gamımıza 9 farklı ürün ilavesiyle girdik ve yeni ürünler üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ürünlerimizin en önemli özelliği, ısıya dayanıklı olmaları. Bilindiği üzere, piyasada en fazla tercih edilenler makinede kullanılabilir ve ısıya dayanıklı ürünler oluyor. Onun dışında bir özelliğimiz de, kırılmaya

dayanıklı ürünler üretmemiz. Bahsettiğim bu niteliklerin dışında tasarım da bizim için önemli bir unsur. Günümüzde artık estetik ve görsellik ön planda. Ürünlerimizi tasarlarken kullanım avantajları kadar görselliğine de önem veriyoruz. Biz de sunum için gerekli ürünlere ağırlık vererek çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Ağırlıklı beyaz renkte ürettiğimiz ürün gruplarımızda aynı zamanda sektörün ihtiyaçlarına ve taleplerine bağlı olarak siyah ve kırmızı renklere de yer verdik. Ürünlerimizi kalıp üzerinde ufak şekillendirmelerle değiştirip, aynı ürünü iki farklı görüntüde sunmaya çalışıyoruz. Bu süreçte bir ürünün başka bir alternatifinin olmasına daima özen gösteriyoruz. Bizim için önemli olan, ürün satışlarımızda müşterilerimize devam ürünleri ya da tamamlayıcı ürün olanakları da sağlayabilmemiz.

Firmanızın bu yıldan beklentileri neler? Yılsonuna dönük yeni ürün yatırımları ve projeleri var mı? Biz Evren Plastik ve Melamin olarak, geçtiğimiz yıla göre hep daha fazla ileride olmak için çalışıyoruz. Bunun için hiç durmadan yeni ürün araştırması yapıyoruz ve farklı kalıplar tasarlayarak müşteri memnuniyetini arttırmaya çalışıyoruz. Bu yüzden bizde farklı ürün üretmek için belli bir dönem ya da sezon yok. Her an yeniliğe açığız, her an yeni bir kalıp yaparak yeni ürün sunabiliriz.



dosya

Sofranın Sultanları restaurant 66 hotel & hi-tech

Dünyanın porseleni SePlus’ta


Türkiye’nin ilk cash & carry mağazası özelliğine sahip SePlus, yurt içi ve yurt dışı ürünleriyle göz dolduruyor. Markanın özel üretimli modelleri dünyanın en kaliteli masalarını olanca şıklığı ve kalitesiyle süslüyor.


dosya

Sofranın Sultanları restaurant 68 hotel & hi-tech

SePlus Yönetim Kurulu Başkanı Taner Murat:

“Dünyanın en şık masalarını süslüyoruz”

T

ürkiye, sunum konusunda dünya standartlarının çok üzerinde başarılı işler çıkarıyor. SePlus markası da bu hedefle yurt dışına yönelik özel ahşap çalışmalarıyla dünya çapında dereceler almış, şık restoranların masalarını süslemeye devam ediyor…” Züccaciye sektöründeki varlığını 50 yıllık bilgi ve deneyimiyle bugünlere taşıyan Tutmaçlı firması, 2010 yılından bu yana ev dışı tüketim kanalında SePlus markasıyla hizmet veriyor. Horeca sektöründe Türkiye’nin ilk cash & carry mağazası özelliğine sahip markayı ve 2015 yılına özel ürünlerini SePlus Yönetim Kurulu Başkanı Taner Murat ile konuştuk.

SePlus’ı tanıtarak, firmayı ev dışı tüketim kanalında öne çıkaran özellikleri nelerdir? Tutmaçlı firmasına ait olan 50 yıllık SePlus firmamız bir Horeca markası olup, faaliyetlerine ilk defa 2010 yılında İstanbul Dragos’ta başlamıştır. Firmamızın ilk şubesi ise Mayıs 2014’de Yalova’da açmış bulunmaktayız. SePlus, profesyonel mutfak ve Horeca sektöründe Türkiye’nin ilk cash & carry mağazasıdır ve burada 17 bin adet ürünü sürekli stokta bulundurmaktadır.

Müşteri portföyünüzde kimler var? Hitap ettiğiniz kesime ağırlıklı hangi ürünlerinizi sunuyorsunuz? Müşteri portföyümüz brasseri ve bistro restoran ağırlıklı. 2

masalı köfteciden 5 bin kişilik mekanlara kadar her türlü kapasiteye hizmet verebilmekteyiz. Oteller, restoranlar, catering firmaları, sosyal ve askeri tesisler, hastaneler, okullar; özetle yeme içme yapılan her alanda SePlus ürünleri mevcuttur. Masa üstü ürünler en kuvvetli olduğumuz bölüm. Bunlar arasında özellikle sunum konusunda; porselen, çatal, kaşık, ahşap, füzyon cam, mermer, basalt vb. ürünlerle zengin alternatiflerle ön planda olduğumuzu belirtmek isterim. Türkiye, sunum konusunda dünya standartları seviyesi hatta çoğu zaman üzerinde başarılı işler çıkarmaktadır. Bizim de SePlus olarak, yurt dışı için özel ürettiğimiz ahşap çalışmalar uluslararası alanda dünya çapında dereceler almış, şık restoranların masalarını süslemektedir.

Firmanızın bu yıldan beklentileri neler? Yılsonuna ilişkin hedef ve projeleriniz nelerdir? Bu yıl turizm yatırımları ve yeme içme sektörü şüphesiz büyümeye devam edecektir. Bu süreçte otel, kafe ve restoranlar birbirleriyle kıyasıya mücadele edebilmek için projelendirme çalışmalarını daha şık ve kaliteli olan ürünlerle yürütecekler. Biz de bu rekabet ortamında 50 yıllık köklü geçmişimiz, bilgi ve deneyimimizle pazardaki yerimizi sağlamlaştırmaya, yeni ürün ve servislerimizle gücümüzü korumaya devam edeceğiz. Şu an piyasada Almanya’dan ithal ettiğimiz Kahla Porselen ile sunumlarımızda fark oluşturmaya devam ediyoruz.



dosya

Sofranın Sultanları restaurant 70 hotel & hi-tech

Porland’dan mutfak profesyonelleri için Maria serisi Porland’ın standart desenlerin dışına çıkan Maria Serisi hem dayanıklılığı hem de zarafeti ile farkını ortaya koyuyor…

P

orland, yıllık 70 milyon adet üretimi ile hem ev hem de profesyonel kesime hitap eden binlerce çeşit, renk ve desen ürünü sofralarla buluşturmaya devam ediyor. Her yıl tasarladığı pek çok ürün ve koleksiyon ile sofra sanatına yön veren Porland, Maria Serisi ile otel, restoran ve kafelerde fark yaratan sunumlara imza atıyor. Özellikle alakart restoranlar için tasarlanan Maria serisinde; farklı boylarda düz ve kayık tabaklar, kâseler, makarna tabağı, çukur tabak, tuzluk, biberlik ile tabaklı çay ve kahve fincanları bulunuyor. Rölyefli deseni ile uzun süre kullanım kolaylığı sağlayacak serinin, zarif ve şık tasarımı yanı sıra dayanıklılığı, çizilmezliği ve şeffaf yapısı tercih nedeni olacak.



Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

restaurant iş’te kadın 72 hotel & hi-tech

Bilgiyse bilgi, tecrübeyse tecrübe Nermin Yurtoğlu turizm öyküsünü anlattı...

O

telciliğe işin mutfağından başladı; bulaşık yıkadı, et kesti… Sil baştan yaşamaktan bir an olsun gocunmadı. Ona göre hiyerarşi hiçbir şey, misafir her şeydi… Öyle ki yönetim algısında düzeni tersine işleterek, genel müdürü kapıdaki görevlinin altına koydu. Çünkü her şey ilk göz, ilk temasla başlayacak ve öyle de devam edecekti… Karşımda tüm egolara meydan okuyacak kadar kendinden emin, donanımlı ve profesyonel bir kadın yönetici var. Sura Grup’un genç ve başarılı CEO’su Nermin Yurtoğlu, “erkek egemen” olarak yorumladığı turizm sektöründeki yükselişini ve geleceğe dönük hayallerini samimi bir söyleşi ile paylaştı…

Nermin Hanım, turizmci olmaya nasıl karar verdiniz? Öğrencilik yıllarınızdan başlayarak Sura Grup Otelleri CEO’luğuna uzanan turizm hikayenizi anlatır mısınız? İlk zamanlar otelci olmak gibi bir hevesim, hayalim yoktu. Bir de o dönemde Türkiye’de turizm okullarının sayısı yok denecek

kadar azdı. Benim bildiğim bir Bilkent Üniversitesi bir de Boğaziçi Üniversitesi’nin turizm bölümleri vardı. Tabii şu da enteresandır, o dönem aynı zamanda turizmde devlet teşviklerinin gündeme geldiği ve sektörün yeni yeni gelişmeye başladığı bir dönemdi. Babam, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’ydı ve hiç unutmam birgün bana, “Kızım turizme çok büyük destek var, ciddi yatırımlar planlanıyor. Sen de turizmde ol, eminim çok seveceksin. Çünkü orada çok büyük bir gelecek görüyorum.” dedi. Bunun üzerine ben de Bilkent Üniversitesi Turizm İşletmeciliği bölümünü yazdım. Tam da babamın söylediği gibi turizmi çok sevdim, çok emek verdim…

Bilkent yıllarınızdan hatırınızda neler kaldı? Oradan mezun bir turizmci olmanın ayrıcalıklarını nasıl yaşadınız, bugüne ne şekilde taşıyarak yaşatıyorsunuz? Bilkent, Ankara’da açılan Türkiye’nin ilk özel okuluydu ve ben


“Bu sektörde orta düzeyde kadın çalışan görürsünüz ama üst seviyesi yok denecek kadar azdır. Turizm sektörü kadınlara karşı ve halen de ısınabilmiş değil...”

orayı burslu olarak kazandım. Biz yiyecek içeceği, mutfağı, otelciliği yabancı hocalardan ya da Türkiye’deki önemli isimlerden öğrendik. Tuğrul Şavkay gibi sektörün en önemli isimleri bize ders verdi. O zamanlar otelcilik ve acentacılık da birbirinden ayrı değildi. Okulda hem otelciliği hem acentacılığı birlikte öğrenme şansımız oldu. Otel sektörü, özellikle de pazarlama ve yeme içme daha çok ilgimi çektiği için tercihimi o alanlardan yana kullandım. Derslerinde de bir hayli başarılıydım. Öyle de devam etti.

Otelcilik ve acentacılık eğitimlerini birlikte almak size mesleki anlamda neler kattı? Kariyeriniz açısından bir avantaj olduğunu söyleyebilir misiniz? Elbette, masanın her iki tarafını da görebiliyorsunuz. Tur operatörlüğü dersimiz vardı, bir program hazırlayabiliyorduk. Ben şu an o programların nasıl hazırlandıklarını biliyorum. Acenta deneyimim de oldu zaten. Keza Bilkent, otelcilik anlamında da çok başarılı bir tercihti. Okulumuz bir otel açtı ve biz o otelde bütün derslerin pratiğini yapma şansını yakaladık. Sadece bunlar da değil, Bilkent bize yurt içi ve yurt dışı staj imkanları da sundu. Dört yıllık bir okul olduğu için iki yıllık eğitimlerden farklı olarak işin yöneticilik kısmını da öğrendik. Hatta bir işletmecinin gördüğü bütün dersleri İngilizce olarak aldık. Aslında benim sektöre başlama noktam, turizm üniversitesi mezunu olmamdır.

Bilkent Üniversitesi’yle organik bağınız halen devam ediyor mu? Okulunuz mezunları ve hocalarınızla görüşüyor, çalışıyor musunuz? Evet Bilkent mezunlarıyla hala çalışıyorum, derneğin de üyesiyim. Şunu söyleyebilirim, Bilkent otelciliğe çok önem veriyor. Bence sonrasında açılan okullar kurumun vizyonuyla devam ettiler. Haliyle de ben de bir Bilkentli olarak kendimi çok şanslı

hissediyorum. Çünkü orada çok sıkı bir eğitimle hem otelciliğe hem de acentacılığa dair her türlü bilgi ve pratiğe sahip oldum. Bu alt yapıyla da sektöre kazandırıldım.

O zaman rahatlıkla “Bilkent o dönemin mezunlarıyla bugüne çok sayıda başarılı turizmci kazandıran bir okul oldu” diyebilir miyiz? Çoğu kişinin öyle olması lazım. Sektörde benim okulumdan, dönemimden yurt içinde ve uluslararası çapta çok başarılı isimler var. Bilkent’in avantajı, hem dil eğitimi sunması hem de sektörün en başarılı öğretim görevlilerini bünyesinde barındırmasıydı. Dolayısıyla aslında bizler çok şanslı mezunlar olduk. O dönemde “Dört yıl turizm mi okunur” deniyordu. Şimdi görüyoruz ki, turizmi hakikaten dört yıl okumak gerekiyormuş. İki yılda da bitirebilirsiniz ama emin olun, turizmin içinde dört yıllık eğitimle daha da farklılaşıyor ve olgunlaşıyorsunuz. Üniversitenin en önemli görevi bence size bilgiyi nereden bulacağınızı sağlamasıdır. Yoksa okulla hazır bilgiye ulaşamazsınız. Biz bu bilgileri nereden bulacağımızı Bilkent’te çok iyi öğrendik.

Okulunuz size turizmde yön bulmanıza nasıl bir katkı sağladı, biraz daha açabilir misiniz? Bilkent’te Amerika’da Cornel ve Lozan’da İsviçre olmak üzere dünyanın iki önemli turizm üniversitesinin yayınlarını takip etme ayrıcalığını yaşadık. Bu müthiş bir fırsattı. Yine o dönemde ablamın da yurt dışında ikamet ediyor olması sebebiyle en uzun stajımı Londra’da Kenthley House Hotel’de yaptım. Butik bir işletmeydi. Genel bir stajyer olmakla beraber ağırlıklı banket departmanında görev aldım. Daha sonra projemi teslim edip, Türkiye’ye döndüm. Hilton Ankara’da staja devam ederken, Türkiye’nin güneyinde teşviklerle beraber otelcilik hamleleri de başlamıştı. O dönemde Magic World’lerde F&B Müdür Yardımcısı olarak çalıştım. Daha sonra Hiltonların eski Pazarlama Direktörü Mehmet Kunt bana, “Çok iyi bir eğitimin var, kışın da Hilton İstanbul’a gelmelisin. Banket Satışı ve Pazarlama & Satış birimlerinde çalışır ve gözlemlersin.” dedi. Bu benim için çok özel bir fırsattı. Akabinde Hilton İstanbul’un kasaphane bölümüne başladım.

4 yıllık Bilkent eğitimi, Kenthley House Hotel, Magic World Otelleri, Hilton Ankara ve ardından Hilton İstanbul kasaphanesi... Bir turizm çalışanı olmanın doğal bir seyri mi bu? En azından bana göre öyle. Ben Kenthley Hotel’e de öyle başladım, 15 gün bulaşık yıkadım, bankete bulaşıkhaneden geçtim. Aynı şekilde Hilton İstanbul’da Mehmet Kunt sayesinde kasaphanede durdum, et kestim. Bütün bunları isteyerek


restaurant iş’te kadın 74 hotel & hi-tech

yaptım. Çünkü her şeyi en başından görmek, öğrenmek istedim. Benim eğitim ve kariyer yolculuğumda öğrenmek bitmiyor ve kurgulayarak öğrenmeye de devam ediyorum. Otelciliği başkaları nasıl kurgular, ifade eder bilemem ama bana öğretilen, otelcilikteki tersine hiyerarşi düzenidir. Buna göre en tepedeki genel müdür değil, misafirle birebir iletişimde olan birimlerdir. Misafir odaklı bir hizmet anlayışında genel müdürün tepedeki unvan olduğunu söyleyemeyiz. Mutfaktaki ekibiniz her zaman daha önemlidir. Çünkü misafiri ilk onlar görür ve feedback’ini yönetime iletirler. İlk önce bunu anlamak lazım. Sorunuza geleyim, ben otelciliğe tabiri caizse işin mutfağından başladım ve hiç gocunmadım. Gerekirse tekrardan ve sil baştan... Hilton İstanbul hiç de kolay bir yer değildi. Kasaphaneden sonra bankete, banket satışına, satış ofisine ve pazarlama ofisine geçtim. Ardından Dedeman Grubu’na Satış & Pazarlama birimine geçtim, geçen 7 yılda çok şey öğrendim.

Kariyer yolculuğunuzda hep farklı birimler ve pozisyonlarla yol almışsınız. Bu da iyi bir turizmci olmanın gerekliliği midir? Ben kendimi komple bir otelci olarak görüyorum. Otelcilikte her şeyi bilmeniz gerekir. Kendinizi tek bir departman üzerinde kurgularsanız, ciddi bir körlük yaşarsınız. Otelcilik aslında bir metabolizmadır, vücut sistemi gibi işler. Düşünün bir kere, tek başına bir el beyinle teması olmadan ne işe yarar ki? Bu arada İsviçre’de Lozan’da burslu olarak bir okul kazandım. Dünyanın en iyi turizm okullarından biridir. Bütün birimlerde tekrar eğitim aldım. 1999’dan 2009’lara geldiğimizde 10 yıllık bir süreçte turizm de değişiyor ve sizin de kendi bilgilerinizi güncellemeniz gerekiyor. Bu yurt dışı seyahatlerim esnasında bende ciddi bir seyahat bilinci gelişti. Tam anlamıyla en iyi otellerde kalmaya, yazılar yazmaya ve röportajlar vermeye başladım. Bu noktada şunu özellikle vurgulamak isterim, eğitimi süreklileştirmek çok önemli. Lozan bana bu anlamda çok şeyler katmıştır. Özellikle otelcilikte kim nasıl davranmalı ve iyi bir yönetici nasıl olunur sorularının yanıtlarını orada aldığımı düşünüyorum.

Peki yönetici olmayı o güne kadar nasıl yorumladınız, Lozan’dan sonraki yorumlarınız ne şekilde değişti? Bizdeki yönetici kavramında hep bir otorite vardır. Bir erkek figürü ve otoritedir. Fakat yurt dışında

bunu göremezsiniz. Otoriteyi bırakın, herkes birbirine belli sınırlar çerçevesinde ismiyle hitap eder. Bilginiz ölçüsünde otoritesinizdir, bilen kazanır. Herkes birbirine dost, arkadaş ama işe gelince saygısızlık, laubalilik yok. Bu çizgi bence çok önemli. Medenileşmek de işte böyle bir şey... Kendi sınırlarınızı biliyorsunuz, prensiplerinizi ortaya koyuyorsunuz. Agresif olmanıza gerek yok, egosal bir yönetim yok. Bilgiye dayalı bir yönetim var. Ben yurt dışı eğitimim ve çalışmalarım sırasında bunu gördüm. Burada kapalı ofiste kimse durmaz. Herkesin bilgi akışını sağlaması için açık ofis mantığıyla çalışmak gerekir. Genel müdürüm deyip, kendinizi odaya kapattığınızda bu işi de layıkıyla yapamazsınız. Açıkçası, biz odaya kapanan bir yönetim mantığını benimsemiyoruz.

En son Lozan’da kalmıştık. Bu arada eğitim süreciniz hangi profesyonel adımlar ve tercihlerle devam etti? İnsanlara ne kadar dokunabilirseniz, o kadar başarılı bir zincir olursunuz. Ben bunu Robinson Grubu’na geçtikten sonra öğrendim. Alman otel markası öyle bir misafir ilişkileri yönetimi kurmuş ki, 30 yıldır yeni nesilleri portföyüne katarak büyüyor. Onlar aynı zamanda Select Maris ile Türkiye’de üst segment otelciliğinin de mimarlarından. Hatta ben de lüks otelcilik kavramıyla ilk onlar sayesinde tanıştım. Türkiye’de bir örneği daha yoktu. Markalaşmanın turizmdeki önemini de Robinson Grubu’yla öğrendim ki, onların misafirleri tamamen markaya geliyorlardı. Akabinde Robinson’la İstanbul ofisini açtık. O dönemde Etur Turizm olarak bir miktar acentacılık


da yaptım. Robinson’un Türkiye’deki tek yetkili satış acentasıydık. Robinson kurgusundan sonra yine bir üst segment marka olan Aman Resorts’e devam ettim. Türkiye’den Amanlar’la ilk çalışan otelci de Etur ile birlikte benimdir. 3 yıl çalıştıktan sonra yolumu ayırdım ve Londra’da dijital pazarlama eğitimi aldım. Ondan sonra Türkiye’ye dönüp lüks kategoride üst segmente hitap eden otel ve turizm sektörüne kendi firmamla danışmanlık hizmeti vermeye başladım.

Peki Sura Grubu’yla nasıl tanıştınız? Sura Grubu’yla tanışmam, danışmanlık hizmetimle başladı. Daha sonra grubun CEO’su olarak çalışmalarıma devam ettim. Temmuz 2014’den bu yana buradayım.

Grubun yatırımlarından ve ileriye dönük projelerinden de biraz bahseder misiniz? Kaygısız Şirketler Grubu’nun hali hazırda iki büyük markası bulunuyor. Bunlardan bir tanesi Sura Otelleri, diğeri Türkiye’nin en büyük gümüş toptancısı olan İpekyolu Mücevherat. Sura Design & Suites, grubun ilk gözbebeği. Otel, İpekyolu Mücevherat’ın misafirlerini konaklatma amacına yönelik olarak yatırıma dönüştürülmüş. Arkasından Mayıs 2014’de beş yıldızlı otel olarak hizmete giren Sura Ayasofya & SPA geliyor. Grubun bundan sonraki yatırımları arasında ise, 250 odalı lüks bir otel projesi var. Cumhuriyet Gazetesi’nin eski binası, Kırmızı Köşk restore ediliyor. Bir diğeri de Beyazıt’ta, 80 odalı lüks bir otel olacak. Bizim hedefimiz, 2017’de Sura Grubu olarak 1.000 yatak kapasitesine ulaşmak.

Buradan Kaygısız Ailesi turizmi sevdi sonucunu çıkarabilir miyiz? Evet, otelciliği sevdiler. Bir de grup stratejik anlamda ciddi büyümeyi seviyor. Bölgeyi çok iyi bildikleri için ilk tercihleri Sultanahmet. Çok da teklif geliyor. Bugün bölgedeki en büyük yatak kapasitesine sahip grubuz. Grubumuzun öncelikli hedefi, bu bölgedeki sözlerini yerine getirmek. Sonraki aşamada farklı destinasyonlarda lüks segmentte yayılmayı hedefliyoruz. Ama abartmak istemiyoruz çünkü yurt dışı hedeflerimiz de var.

Biraz da kendinizden, kişilik yapınızdan, bu özelliklerinizle turizme kattığınız değerlerden bahsetmenizi istesem, neler söylemek istersiniz? Ben kendimi azimli olarak görüyorum ama hırslı asla değil... Mükemmeliyetçiyim, detaycı ve titizim. Bir işi baştan savma yapmayı sevmem. Ekip anlayışını severim. Doğruları

söylemekten çekinmem. Dobra değil ama doğrucuyumdur. Bilgi, sahip olduğumuz en değerli şey. Bildiğiniz noktada ikna edebilme kabiliyeti de çok önemli ama ben şuna inanıyorum, kadın ya da erkek, sektörümüz kadınlara karşı ve halen ısınabilmiş, alışabilmiş değil… Çünkü turizmde kadın çalışan sayısını çok az buluyorum. Orta seviyede kadın çalışan görürsünüz ama üst seviye yoktur. Kadınlara verilen görevler ev kadının iyi hali şeklinde, hallicesi… Fakat umutluyum, buna ben örnek olabilirim, başka bir arkadaşım örnek olabilir, ileriki nesillere ışık tutabiliriz. Şuna çok inanıyorum; işinizi çok iyi bilir, bunu da doğrulukla, dürüstlükle, ahlak anlayışınız ve prensiplerinizle doğru bir şekilde ifade ederseniz başarılı olursunuz. Böylesi erkek egemen bir sektörde söz sahibi olmanın ve sağlam durmanın yolu çok belli; yeri geldiğinde duygularından arınacak, metin olacaksın. Fazla da erkekleşmeden, kadın çizginizi koruyarak bilgini aktaracak, iyi yöneteceksin. Sonuçta erkekleri de kadınlar doğurmuyor mu? Neticede bizim gücümüz daha fazla. Bunu çok iyi kullanabilmemiz lazım. Ama siz ben çocuk yapana kadar kariyerime devam ederim, sonra nasılsa bırakırım diye düşünürseniz o iş öyle olmuyor. Ciddi gayret etmek, çok çalışmak lazım. Diyorum ya, ben azimliyim ve bugüne kadar işimi en iyi şekilde yapmaya gayret ettim. İyi gözlemlemeye ve vizyonumu geniş tutmaya çalıştım. Dar vizyonla çalışmayı sevmem, çalışanları da sevmem. Tek bildiğim, vizyonu geniş tutacaksın.

Bundan sonra neler yapmak istiyorsunuz, ulaşmak istediğiniz hayalleriniz var mı? Sektördeki en büyük hayalim, kendi şirketimi kurup, danışmanlık hizmeti vermekti, onu da zaten yapıyorum. Bir ortağım var, şirketi o devam ettiriyor. Ben buraya konsantre oldum. Dediğim gibi hayalim iyi markalarla çalışmak, marka yöneticiliği yapmaktı. Şimdilerde hayalimi üzerine katarak yaşatıyor ve devam ettiriyorum. Ama tabii yaşadığın sürece hayallerin de bitmez. Elbette farklı hayallerim var. Fakat onları gerçekleştirdikçe açıklamayı tercih ediyorum.


restaurant hijyen / röportaj 76 hotel & hi-tech

Bilişim Teknik Medikal ve Bilgisayar / Firma Sahibi

Çetin Çolpan Nano teknolojik ürünleriyle otellerden restoranlara, turistik tesislerden hastanelere kadar popülasyonun en yüksek noktalarında derinlemesine temizlik ve hijyen sağlayan Bilişim Teknik Medikal, BTM NanoClearAG ürünleriyle sektörde yeni bir çığır açıyor… Bilişim Teknik Medikal ve Bilgisayar’ı tanıtarak, ana faaliyet alanlarınız hakkında bilgiler verebilir misiniz? Grubumuz, kurulduğu 2002 yılından bu yana, medikal ürünler alanında faaliyet göstermektedir. Camilerdeki bakteri yoğunluğunun yanı sıra; yoğun ayak, ter, rutubet kokularının halkı çok rahatsız etmesi üzerine yaptığımız araştırmada, nano gümüşün uzun süren etkinliğini, insanlara zarar vermediğini, istenmeyen kokuları da yok ettiğini tespit ettik. 2008 yılında geleceğin ürünü olarak gördüğümüz nano gümüş alanında çalışmalarımıza başladık. 2011 yılından gururla piyasaya sürdüğümüz BTM NanoClearAG ürünlerimiz, sadece Türkiye’de değil, dünya çapında da nano teknoloji ile hijyen sağlama alanında bir devrim niteliğindedir. Ürünlerimizin kalitesi dünya standartlarının üzerindedir. Sağlık Bakanlığı ve TSE onaylı ürünlerimiz, kişisel ve yaşam alanları hijyeninin yanı sıra Pet yataklarında ve hayvan barınaklarında uzun süreli dezenfeksiyon sağlar. Arı kovanlarındaki hastalıklarda da çok etkilidir.

HALKIMIZIN SAĞLIĞINI ve YURDUMUZ EKONOMİSİNİ KORUMAK HEDEFİMİZDİR. : a) Yöneticiler hijyeni bilmiyor; Türkiye’de koruyucu sağlık hizmetine temizlik ve hijyen olayı karıştırıldığı için önem verilmemektedir. Hijyen sınırı 200-500 iken, bakteri yoğunluğunun çok temiz görülen okullarda 20 bin RLU kadar çıktığını,. Marka bir otelde bakteri kirliliğinin 88.000 RLU ulaştığını dehşetle ölçümledik. Bu patojen yoğunluğuna ancak genel tuvaletlerde rastlanabilir. Çocuklarımızın her okula gidişlerinde hastalanmaları çok normal. Camilerimiz de bakteri kirliliği çok hastalık yayıyor ve istenmeyen kokular insanları çok etkiliyor. Yabancılara da dinimiz hakkında kötü izlenim veriyor. Temizliği süpürülerek,

suyla veya ucuz deterjanlarla silinerek yapılmaya çalışılıyor. Bunlar faydasız ve insan sağlığına zararlı uygulamalar. Nano gümüş teknolojisi 3 ay süreyle % 100 hijyen ve pis kokuları yok etme imkanı tanıyor. Başta Esenler Belediyesi olmak üzere azınlık belediyeler bu mükemmel hizmeti vatandaşlarımıza sağlarken, çoğu yakınlarına ekmek kapısı açmak için halkımızın sağlığını tehlikeye atıyor. Halkımız, aşırı bakteri kirliliği olan yerlerde salgın hastalıklara yakalanmakta ve tedavi olmaktadır. Tedavi edici sağlık hizmetlerinin uzun süreli, zor ve pahalı olması sağlık hizmetlerinin o ülke bütçelerinin en büyük harcama kalemlerinin başında yer almasına neden olmaktadır Hastalığın belirtileri ortaya çıktıktan sonra tedavi edilmesi yerine, hastalığın oluşmasını, gelişmesini ve vücuda girmeden, salgın hale gelmeden engellenmesi şarttır. Bunun için bilhassa okullar, camiler, oteller gibi toplu yaşam alanları antibakteriyel hale getirilmelidir BTM grubu koruyucu sağlık hizmeti için gerekli olan ortam hijyeni ile ilgili boşluğu nano gümüş ile doldurmak için çalışmaktadır. b) Türkiye’de her yıl 350.000 kişi kansere yakalanıyor. 100.000 kişi kanserden ölüyor. Her 8 kadından biri göğüş kanseri olacak. Deterjanlar alerjiktir ve birçoğu ufak dozlarda alındığı takdirde bile kronik olarak kanserojendir. Bilim ve Teknik Dergisi, Kasım/2011 ayı sayısında evdeki kimyasalların kısırlıktan kansere, böbrek ve akciğer rahatsızlığından doğum kusurlarına, alerjiden psikolojik bozukluklara kadar birçok hastalığa sebep olduğu belirtildi. Çok kullanılan 15 bin kimyasal maddeden yaklaşık yüzde 75’inin henüz zehirlilik testi yapılmış değil. Ortalama bir evde bulunan 150’den fazla kimyasal madde; alerji, doğum kusurları, kanser ve psikolojik bozukluklara sebep olmaktadır. Zehirli kimyasal maddeler hayatımıza girdikçe, vücudumuzdaki yağ dokusunda biriken zehir seviyesi de artıyor. Biyo birikim çalışmaları, bazı zehirlerin yaşamımız


boyunca vücudumuzda artarak biriktiğini gösteriyor. Böcek öldürücülerin evsel ürünlerin bileşimlerine girmesiyle çocuk kanserlerinde yüzde 28, 10 yıl içinde astım vakalarında yüzde 42 artış gözlendi. Hamilelik sürecinde zararlı organizma öldürücüleri kullanan ailelerin çocuklarında lösemi görülme riski daha yüksek. Avrupa Birliği’nin 98/8/EC sayılı direktifi doğrultusunda Avrupa Birliği Kimyasallar Bürosu tarafından aralarında çinko, titanyum türevlerinin de bulunduğu 602 madde insan ve çevre sağlığını korumak amacıyla yasaklanmıştır. Bu yasaklama, TC Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri genel Müdürlüğü tarafından insan ve çevre sağlığını korumak amacıyla 27.5.2009/15759 sayılı tebliğ ile yayınlanmıştır. Yasaklanan aktif madde listesinde çok sayıda tanıdık madde görebilirsiniz. Okullar, camiler, oteller gibi toplumsal alanlarda ve evlerde kullanılan kısa süreli hijyen sağlayabilen çoğu zararlı, kanserojen etkisi olan bu kimyasalların birçoğu, amonyak ve klor içerir ve birlikte kullanıldıklarında ölümcül amonyum klorür gazını oluştururlar. Amonyak, akciğerler için tehlike oluştururken, klorla karıştırıldığında da kansere yol açan bileşenlere dönüşmektedir. Bu kimyasallar ellere bulaşarak yiyeceklerle beraber veya solunum yoluyla vücudumuza girerler. Çocukların genetik yatkınlıkları yanında, çevre ve solunan havanın kirliliği ya da kimyasal ve her türlü fiziki ajana maruz kalmaları, onların küçük yaşta kansere yakalanma riskini artırıyor. Kanser riskini azaltmak için günlük hayatımızda zararlı kimyasallardan uzak durulmalıdır. Temizliğin arap sabunu gibi doğal maddelerle yapılması, hijyen için nano gümüş kullanılmasını tavsiye ederim. Kimyasal maddeler kullanılırsa kesin olarak her şey iyice durulanmalıdır. Kimyasallar bilhassa halılar üzerinde zamanla birikerek çok tehlikeli bir hale gelir. Kadınların meme kanserine yakalanmalarında ter kokusunu gidermek için kullandıkları deodorantlar ve mumlar çok etkili olmaktadır. Biz ter kokularını gidermek için Nano Men ve Nano Women’i ürettik. Kıyafete sıkıyorsunuz. Ne kadar terlerseniz terleyin ter kokmuyorsunuz. Parfüm kokusunu etkilemiyor. Genel tuvaletlerde ve günlük yaşamda bakteri, mikrop ve pis kokulardan korunmak için Nano Hijyen, Her eve lazım ve işyerleri için nano gümüş ürünlerimiz var. NanoClearAG de kimyasal yoktur. Biyolojik yollarla elde edilmiştir. yerel yönetmelikler ve 67/548/EEC uyarınca tehlikeli olarak sınıflandırılmamıştır. c) Nano gümüş uygulanmış gıda kapları ve ekmek kutuları bayatlamayı, kokuşmayı uzun süre engellemektedir. Biliyormusunuz? Türkiye’de her yıl bayatladığı için 700 milyon dolarlık ekmek israfı oluyor. Son seçimlerde belediyelere seçmenlere dağıtılmak için parti başkanı, belediye başkanı parti amplemi de basılabilecek üzerine nano gümüş uygulanmış poli propilen

den üretilmiş portatif ekmek kutuları ürettik. Bu ekmek kutuları ekmeğın küflenmesini, bayatlamasını 5-10 gün erteleyebiliyor. Bu kutularla ekmek israfının azaltılabileceği kanaatındayız. Ayrıca bu kutular mutfaktaki patojenleri ve istenmeyen kokuları da kendisine çekerek yok etme özelliğine de sahip. Halkımıza hizmet için fiyatını da 6.- TL gibi maliyet fiyatına indirdik. Ancak, reklam için harcanan paraların halka faydasız, kağıt, naylon vs ile çer çöpe gittiğini görünce çok üzüldük. d) En büyük vatanseverliğin, ülkemiz halkına faydalı olmak, bir tuğla daha koyabilmek olduğuna inanıyoruz. Antalya’daki bir otelin Alman Müdürü hijyen için bizim nano gümüşden daha az kaliteli ancak 10 kat pahalı ürünü Almanya’dan alıyor. Kendi ülkesinin otomobiline biniyor ve otele aldırıyor. Bir Amerikalı genel müdür, alt kademenin bütün israrlarına rağmen daha pahalı kendi ülkesinin ürününü tercih etti. Ne yaparsanız yapın, devreye giremiyorsunuz Hükümetleri ve halkı kendi üretimlerini her yerde, her şekilde koruyor. Maalesef yöneticilerimizin çoğunun bu bilinçten yoksun olduğunu düşünüyorum.

Firmanızın uygulamasını ve satışını gerçekleştirdiği ürünler nelerdir? Bu ürünlerin otel, restoran ve turistik tesislere sağladığı avantajları anlatabilir misiniz? Halihazırda var olan ürünlerimiz arasında 50 ml, 300 ml, ve 1000 ml’lik seçeneklerimiz bulunuyor. Bunlar arasında 50 ml. ürünlerimiz; yanınızda, çantanızda taşınabilmesi için üretilmiştir. İstenmeyen kokuları engellemek için çamaşırlara ve kıyafetin içine 20-30 cm’den hafifçe sıkılır. Kıyafet, iç çamaşırı yıkanana kadar mikroorganizmaları kendisine çekerek yok eder. 300 ml ürünlerimiz;ev, küçük ve orta ölçekte işletmeler için üretilmiştir. 30-40 m2 alanı antibakteriyel ve kokusuz hale getirir.


restaurant hijyen 78 hotel & hi-tech

Nano gümüş, virüs ve bakterilerin metabolizmalarını bozduğundan, herhangi bir savunma ve bağışıklık sistemi geliştirme imkânları bulunmamaktadır. Nano gümüş çok güçlü antibakteriyel etkisi ile bakterileri öldürerek virüslerin bulaşmasına engel olur. Amerikan Besin ve İlaç Dairesi FDA, kolloidal nano gümüşü 2,5 - 5 ppm gibi az bir yoğunlukta bile, diğer antibiyotiklere direnç gösteren bütün patojenleri öldürdüğü için, ilaç olarak kabul etmiştir. Günümüzde hastane enfeksiyonu diye bilinen MRSA (Metisilin Dirençli Staphylococcus Aureus) bakterisinde de çok etkin sonuçlar oluşturmaktadır.Bakteri test neticelerinde de belirtildiği üzere, bu kadar kısa sürede ve kesin sonuç veren başka ürüne rastlanmamıştır.

“NANO TEKNOLOJİ YARINLARIN TEKNOLOJİSİDİR” İsteyebileceğiniz kadar alabileceğiniz 1000 ml’lik BTM NanoClearAG ile daha geniş hacimlerde uygulama yapılabilir. Profesyonel uygulama;NanoClearAG, 5-10-20 lt bidonlarda satılır. Büyük hacimli otel, okul, hastane ve cami gibi yerlere, ULV aleti ile uygulanmaktadır.

Nano teknoloji ve Nano Gümüş nedir? Nano teknoloji, çok küçük maddelerin teknolojisidir. 1 nanometre, metrenin milyarda biri, diğer bir deyişle, 1 milimetrenin milyonda biri kadardır. Bir hidrojen atomunun çapının 10 katına eşittir.Boyut olarak, 10-100 nanometre aralığında olan ürünler “nano teknolojik ürün” diye sınıflandırılır. Nano Gümüş, 10-100 nanometre boyutunda olan metalik gümüş tanecikleridir. Yüksek teknoloji içeren “nano teknolojik süreç” ile elde edilir. (Virüs ~ 100 nanometre, DNA ~ 2,5 nanometre, H atomu ~ 0,1 nanometre) BTM NanoClearAG, gümüşün saf deionize sudaki süspansiyonudur. Genelde 10nm’den 1 mikrona kadar olan çaptaki partiküller biyosentez ile 10 nm’den daha küçük bir boyuta indirgendiğinden “nano süspansiyonumuz” daha kalıcı ve sabit bir formdadır.

Ürünlerinizin etki süreleri ve endüstriyel kullanım alanlarına dair neler söyleyebilirsiniz? Gümüşün nano boyuta indirgenmesi bakteri, virüs, mantarlar üzerindeki yok etme ve uzun süre koruma aktivasyonunu inanılmaz derecede artırmaktadır. Nano parçacıklar herhangi bir maddenin yüzeyinde kaplı olduğunda, yüzey alanı birkaç milyon kat artarak, çok güçlü anti bakteriyel etki sağlar. Mutasyona uğramış veya uğramamış, bilinen 650 patojeni çok kısa bir sürede öldürdüğü raporlanan nano gümüş, bu nedenle tıp çevrelerinde doğal antibiyotik olarak nitelendirilmektedir. Nano gümüş gram pozitif, gram negatif, zarflı, zarfsız bakterileri yok etmesi, güçlü ve geniş spektrumlu olması, etkinliğinin hemen başlayarak artarak ve olabildiğince uzun sürmesi nedeniyle yüksek düzeyde dezenfektan sınıfına girer.

Birçok memlekette 2-10 ppm nano gümüş doğal antibakteriyel olarak içiliyor. NanoClearAG 80 ppm yoğunluğunda dezenfektan olarak kullanılmak amacıyla üretilmektedir. Bugün kendini temizleyen pencere modeli bile tanıtılmış durumda ve bu pencerenin kendi kendini temizleyebilmesinin kaynağında da yine nano gümüş teknolojisi bulunmaktadır. Bugün ülkeler arası konteynırlar ile nakliyesi sağlanan özellikle gıda ürünlerinde yükleme yapılmadan önce mutlaka konteynerlar nano gümüş ile dezenfekte edilmekte ve gerçekten sağlıklı bir şekilde taşınılması sağlanmaktadır. Ayrıca nano teknoloji Avrupa’da tarım ve gıda üretimlerinde ve paketlemesinden nakliyesine birçok departmanda da kullanılmaya başlanmış ve her geçen gün nano teknolojinin bize sunduğu nimetler arttırılmaktadır. Bizler de kullanıcılarımıza bu eşsiz teknolojiyi getiriyor ve size mükemmel bir platform sağlıyoruz. Otellerden okullara kutsal mekanlarımız camilerden aklınıza gelebilecek tüm alanlarda mükemmel bir hijyene sağlanmakta ve özellikle halı olarak çokça ürün içeren alanlarda büyük bir değişiklik yaşanmaktadır. Bu teknoloji tekstilde antibakteriyellik için kullanılmaktadır. Nano teknoloji yarınların teknolojisidir. Zamanla eskimiş teknolojileri yıkacaktır. Çoğu eski ürünün faydasızlığına ve korkunç yan etkilerine rağmen, yoğun reklamlar ile ayakta kalmaktadırlar.



restaurant hijyen 80 hotel & hi-tech

Swissotel The Bosphorus 25 yıl sonra yine “Permak” dedi Swiss Hotels & Resorts Grubu’nun en gözde otellerinden biri olan Swissotel The Bosphorus Istanbul, 25 yılın ardından yine ve yeniden Permak’ı seçti.

U

zun yıllardır Permak desteği ve çözümleriyle sorunsuz bir şekilde kullanılan tünel yıkama sistemi, teknolojik faaliyetlerin artması ve gelişen turizmin katkısı ile kapasite artırımına giden Swiss Hotel yılların ardından partneri olarak yine ve yeniden Permak’ı seçti. 1990 yılında, Swissotel The Bosphorus için Türkiye’de bir ilk olarak Permak//Kannegiesser model tünel yıkama sistemini hizmete sunan firma, 25 yılın ardından bu defa beş yıldızlı otelin çamaşırhane bölümündeki tünel sistemini yeniledi.

SWISS HOTEL YENİLEMEDE NEDEN PERMAK’I TERCİH ETTİ? Swiss Hotel’in yenilenme tercihlerinde önemli rol oynayan teknolojik üstünlükler; Klasik yıkama makinaları düzeyinde yıkama kalitesi sağlayan sabit Banyo Sistemi, ciddi oranlarda su tasarrufu sağlanan Tam Flexible Tank Teknolojisi, üst yıkama ve durulama kalitesi sağlanan patentli Kuru Transfer Sistemi, blokaj ve sıkışmayı tamamen önleyen Klasik Transfer Mekanizması. Tünel Sistemlerinde bilgi ve deneyime sahip Permak Teknik Servis Grubu tünelin sökülmesi, kompartımanlarının ve alt çerçevelerinin ayrılması işlemleri hassas bir şekilde yapılarak üniteyi otelin içerisine konumlandırmışlardır.



restaurant hijyen 82 hotel & hi-tech

Hayat Kimya kalite ve teknolojisini Rusya’ya taşıdı

ve Familia temizlik kağıtları gibi global markalarıyla 2014 yılı sonunda toplam 1.2 milyar dolar ciro açıklayan Hayat Kimya, Tataristan Cumhuriyeti Alabuga SEZ’de temizlik kağıdı üretim tesisi ve Moskova’daki pazarlama ve dağıtım şirketiyle birlikte 150 milyon doları aşan yatırımla Rusya Federasyonu pazarına girdi.

Global marka olma yolunda yurt dışı yatırımlarına hız kesmeden devam eden Hayat Kimya, bu defa Rusya pazarına girdi. 150 milyon doları aşkın bir yatırımla hayata geçen tesis, Rusya’da kojenerasyon teknolojisine sahip ilk tesis olma özelliği taşıyor.

T

emizlik kağıtları ve hijyen kategorilerinde hızlı tüketim sektörünün devlerinden Hayat Kimya, global yatırımlarına Rusya Federasyonu’nda pazarıyla ara vermeden devam ediyor. Hayat Kimya’nın, Rusya Federasyonu’nda 150 milyon dolar yatırımla faaliyete geçirdiği yeni tesisinin resmi açılışı, Tataristan Cumhurbaşkanı Rustam Minninahov, Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ve her iki ülkenin üst düzey ekonomi bürokratlarının katılımıyla Alabuga Serbest Ekonomik Bölgesi’nde törenle gerçekleştirildi. Molfix bebek bezi, Bingo ev bakım ve temizlik ürünleri, Papia

AVNİ KİĞILI: “HEDEFİMİZ RUSYA KADAR BÜYÜK” Tesisin 27 Mart 2015’te yapılan açılış töreninde konuşan Hayat Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Hayat Kimya CEO’su Avni Kiğılı, “Rusya Federasyonu çok büyük bir pazar, ama bizim de hedefimiz büyük. Ülkemizin yanı sıra farklı coğrafyalarda yaptığımız yatırımlarda, ürünlerimizin kalitesi, nitelikli insan kaynağımızla kısa sürede Papia, Familia, Molfix, Molped ve Bingo markalarımızla başarıya ulaştık, umarım Rusya Federasyonu’nda da en kısa sürede hedefimize ulaşacağız.” diye konuştu.

RUSYA’DA KOJENERASYON TEKNOLOJİSİNE SAHİP İLK TESİS Hayat Kimya’nın kış aylarında -30°C’lere inen zorlu iklim ve çalışma koşullarına rağmen 24 ay gibi kısa sürede faaliyete geçen Alabuga SEZ (Special Economic Zone) tesisi, 150 milyon dolar yatırımla gerçekleşti. Ek yatırımlara da uygun olacak şekilde toplam 40 hektarlık arazi içinde 73 bin metrekare kapalı alanda bulunan tesis, yıllık 70 bin ton üretim kapasitesine sahip. Bu yatırımla, Hayat Kimya tesiste 400’den fazla, Moskova’daki pazarlama şirketiyle birlikte ise toplam 650 kişiye doğrudan istihdam sağlıyor. Hayat Kimya, çevreye duyarlı yeni tesisiyle, yüksek verimlilikte doğalgaz enerji dönüşümü sayesinde hem enerji hem de su tasarrufu sağlayan kojenerasyon teknolojisini Rusya’da ilk kez kullanan firma unvanına sahip. Hayat Kimya, bu yatırımıyla temizlik kağıtları kategorisinde Rusya’da Papia ve Familia markalarını pazarın öncü markaları haline getirmeyi hedefliyor.


Müzeyyen Pamir’e Temizlik sektöründe “Yılın Kadını” ödülü Endüstriyel Temizlik Sektöründe Yılın Kadını”, Ev dışı tüketim sektöründe faaliyet gösteren Eczacıbaşı Profesyonel bünyesinde yer alan EP Akademi Danışmanı Müzeyyen Pamir’in oldu.

E

czacıbaşı Profesyonel bünyesinde yer alan EP Akademi Danışmanı Müzeyyen Pamir, Mis Group ana sponsorluğunda gerçekleştirilen Geleneksel İkinci Cleaner Magazine ödül töreninde “Endüstriyel Temizlik Sektöründe Yılın Kadını” seçildi. Eczacıbaşı Profesyonel, ev dışı tüketim sektörüne sunduğu yenilikçi ürünlerin yanı sıra EP Akademi ile de hijyen alanında sektör profesyonellerine eğitim, denetim ve danışmanlık hizmetleri sunuyor.

PAMİR: “SEKTÖRE KATKILARIM DEVAM EDECEK” Müzeyyen Pamir ödül töreninde yaptığı konuşmada; endüstriyel temizlik sektöründe yarım asrı geride bıraktığını ve sektöre sunacağı katkıların hala bitmediğinin altını

çizerek, hijyen alanında bilgi ve deneyimlerini paylaşmaya devam edeceğini belirtti. EP Akademi Danışmanı Müzeyyen Pamir, sektörde geçirdiği uzun yıllara dayalı tecrübelerini son olarak Maratem hijyen kitapları serisinde topladı. Pamir’in “Profesyonel Çamaşırhaneler için Tekstil Hijyeninde Temel Bilgiler” ve “Profesyonel Mutfaklarda Temizlik ve Hijyen Hakkında Temel Bilgiler” adlı iki hijyen kitabı bulunuyor.

ECZACIBAŞI PROFESYONEL - YİĞİTALP LAUNDRY İŞBİRLİĞİYLE “LEKESİZ ODALAR” SEMİNERİ Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri Grubu şirketlerinden biri olan Eczacıbaşı Profesyonel, İstanbul’da sektörün önde gelen çamaşırhaneleri arasında yer alan Yiğitalp Laundry işbirliğiyle “Lekesiz Odalar” isimli eğitim seminerleri düzenledi. İlki Taksim Point Otel’de yapılan gerçekleşen eğitim seminerinin ikincisi 30 Mart’ta Aksaray Yiğitalp Otel’de gerçekleşti. “Lekesiz Odalar” eğitim seminerleri kapsamında başta housekeeper ve kat şefleri olmak üzere sektör profesyonellerine otellerde karşılaşılan leke problemleri, lekeler oluşmadan önce alınabilecek tedbirler ve leke çıkarma yöntemleri konularında bilgiler verildi.. Ayrıca eğitim seminerlerinde sektör problemlerine değinilerek, sektör çalışanları ile birlikte çözüm önerileri de arandı.


restaurant yeni mekan 84 hotel & hi-tech

Karaköy’ün ‘yeni İtalyanı’ Nove Karaköy Dünya mutfağının birbirinden lezzetli örnekleriyle sekiz yıldır müşterilerini Fındıklı’da ağırlayan Cafe Nove, ikinci şubesi Nove Karaköy’ü “İki Pizza, Bir Sufle” mottosuyla İtalyan severlerle buluşturdu.

K

araköy’ün Cafeler bölgesinde Denizciler Sokak’ta deneyimli şef Ali Mücahit Samgar’ın önderliğinde hizmet vermeye başlayan Nove Karaköy menüsüyle Karaköy’e Toskana havasını getiren safkan bir İtalyan…

15 FARKLI PİZZA SEÇENEĞİ 15 farklı çeşit pizzanın servis edildiği restoranda müşterilerin gerçek İtalyan lezzetlerini tadabilmeleri için Procutto’dan Carizo’ya, Mozzarella’dan Gordonzola’ya tüm et ve peynir grubu ürünler İtalya’dan özel olarak ithal ediliyor. Klasik dört peynirli pizzası ve acı severlere özel Pizza Nove, mekanın iddialı pizzaları arasında yer alıyor. Pizzasında farklı aromaları bir arada deneyimlemek isteyenler için ise menüde “kendi pizzanı kendin yarat” seçeneği bulunuyor. Nove Karaköy’de diyet müptelaları için birbirinden lezzetli malzeme ve soslarla hazırlanmış salatalar, makarnacılar için ise Lasangna Bolonese ve Penne çeşitleri bulunuyor.

DAMAK ÇATLATAN SUFFLESİ’Nİ MUTLAKA TADIN Hayatına tatlı bir lezzet katmak isteyenler için menüde şimdilik Şef Mücahit Samgar’ın tarifini sır gibi sakladığı ancak yoğun bitter çikolata barındırdığını bildiğimiz damak çatlatan suflesi bulunuyor.


Spago İstanbul’da Efsane Şef Wolfgang Puck’ın ünlü restoranı Spago, St. Regis Hotel ile artık İstanbul’da…

Ü

st üste 21 sene boyunca Oscar ödül törenlerinin resmi partilerini düzenleme başarısı gösteren, iki Michelin yıldızlı dünyaca ünlü şef Wolfgang Puck’ın ikonik restoranı Spago, 9 Mart 2015 Pazartesi günü St. Regis İstanbul’da açıldı. Gastronomi dünyasının öncülerinden biri olarak lider konumunu koruyan; mutfak sanatları, servis ve stil açısından trendleri belirleyen Spago’nun Türkiye’deki ilk restoranı Spago, ünlü şef Wolfgang Puck’ın ‘çiftlikten masaya’ felsefesini yansıtan menüsü ile şehre yepyeni bir lezzet kültürü getiriyor.

kızartılmış susam yağı, jasmine pirinç pilavı ile servis edilen Hong Kong Usulü Levrek Buğulama, Tatlı Soya Sosu Terbiyeli Kuzu Pirzola ve Hunan Usulü Patlıcan gibi lezzetler bulunuyor. Ana menüyü bütünleyen tatlılar mevsim meyveleri dikkat çekerken, esprili bir yaklaşımla yaratılan tatlılar konuklara çeşitli sürprizlerle sunuluyor.

KOKTEYL MENÜSÜYLE SIRA DIŞI

Wolfgang Puck’ın mevsim ürünlerini modern bir konseptle yorumlandığı Spago menüsü, Amerikan, Asya ve İtalyan mutfaklarından esinlenerek oluşturduğu eklektik lezzetleriyle misafirlerini gastronomik bir yolculuğa çıkarıyor. Yerel pazarlarda bulunan ürünlere göre her mevsim değişen menüde Wolfgang Puck’ın ünlü taş fırın pizzaları, mezeleri, el yapımı makarnaları, zengin antre seçeneklerinin yanı sıra farklı mutfaklardan esintiler taşıyan tatlar da yer alıyor. Spago’nun spesiyalleri arasında; mercanköşk ve parmesan

Geniş şarap menüsündeki vazgeçilmez California ve diğer ülke şaraplarıyla öğle ve akşam yemekleri unutulmaz bir deneyime dönüşen Spago, yemeklerinin yanı sıra bir yandan klasiklere selam duran, diğer yandan kışkırtıcı ve modern karışımlarla yeni bir trend oluşturan kokteyl menüsü ile de sıra dışı. Etkileyici bir ambiyansı ile göz dolduran, yıl boyu açık

reggiano ile servis edilen Kokulu Bezelye Çiçekli El Yapımı Agnolotti, acılı domates – bayırturpu ile servis edilen Mavi Yengeç ve Kanada Istakozu “Louis” Kokteyli, Geleneksel Garnitürlü Pekin Usulü Izgara Ördek, tatlı soya sosu,

terasıyla misafirlerini ağırlayacak olan Spago Lounge ise, müzikleri, özel kokteylleri, seçkin içkileri ve lüks şampanya seçenekleriyle geceyi devam ettirmek isteyenlere şık bir ortam sunuyor.

AMERİKAN, ASYA, İTALYAN LEZZETLERİ BİR ARADA


restaurant yeni mekan 86 hotel & hi-tech

İstanbul’a yepyeni bir mutfak sanatları atölyesi

S Akademi açıldı Özsüt İstanbul Koşuyolu’nda mutfak sanatına ilgi duyanlar için yepyeni bir atölye açtı. S Akademi, uzman şeflerin önderliğinde gerçekleşecek workshopları ile mutfakta kendini geliştirmek isteyen amatör ruhların buluşma noktası olacak.

M

utfak sanatlarına ilgi duyan İstanbullular için Koşuyolu’nda artık yepyeni bir atölye var. Özsüt tarafından 4 Mart Çarşamba günü açılışını gerçekleştiren S Akademi, günlük hayatın stresinden uzaklaşmak, mutfakta kendini geliştirmek ve hobilerine yoğunlaşmak isteyenler için buluşma noktası olmayı amaçlıyor. Özsüt’ün 1938’den bugüne uzanan tecrübesi ve hem yerel hem de dünya mutfakları konusunda eğitim almış uzman şeflerinin önderliğinde gerçekleşecek workshopları ile S Akademi, amatör ruhlara mutfak sanatlarının inceliklerini öğrenme şansı sunacak.

İLK WORKSHOP’UNU İTALYAN MUTFAĞIYLA YAPTI Hem teorik hem de uygulamaya dönük bilgilerin aktarıldığı workshoplar 4 Mart Çarşamba günü başladı. Akademi’nin Mart ayı workshop programında İtalyan ve Uzakdoğu mutfağı, deniz ürünleri ve pratik lezzetlere yer verildi. Gelecek workshoplarda, pasta, çikolata, kurabiye ve dünya mutfaklarından farklı örneklere yönelik workshoplar da düzenlenecek.

GRUP OLARAK KATILMAK DA MÜMKÜN S Akademi’de, 2 ile 4 saat arasında süren tek günlük workshopların yanı sıra, dönemlik workshoplar ile katılımcıların isteklerine göre özel ders programları da hazırlanabilecek. Kişisel katılıma yönelik olarak düzenlenen programa ek olarak 12 kişiye kadar olan gruplar ve kurumlar için de özel programlar sunulacak. S Akademi ayrıca, fotoğraf ve video çekimi, doğum günü ve özel kutlamalar gibi etkinliklere de ev sahipliği yapacak.


Pare Baklava Bar Nişantaşı’nda açıldı ‘İki tek baklava atmaya’ ne dersiniz? Nişantaşı’nda açılan Pare Baklava Bar, baklavanın en modern yorumcusu olarak Antep mutfağı tutkunlarını ağırlamaya başladı bile…

T

ürk ve Gaziantep Mutfağı’nın şüphesiz en önemli tatlısı olan baklavayı yapmak da yemek de ayrı bir sanattır. Dekorasyonundan mekan tasarımına, yeme adabından servise kadar, artık Türk tatlılarının efendisi olan baklavaya hakkını veren bir mekan var. Nişantaşı’nda açılan ve işletmesini Şeyda Şerbetçi’nin yaptığı Pare Baklava Bar’da özel Gaziantep kahvaltısıyla güne enerjik bir başlangıç yapabilir, bar bölümünde ‘iki tek baklava’ ile güne tatlı bir mola verebilir ya da cafe bölümünde günün yorgunluğunu kahve ve tatlı eşliğinde atabilirsiniz.

İÇMİMARİYE BAKLAVA ESİNTİLİ DOKUNUŞ Pare’nin iç mimarisi bile baklavadan ve Gaziantep’ten ilham alınarak tasarlanmış. Köy sıvasıyla otantik bir doku kazandırılan mekanın kırk kattan yapılan baklavadan ilham alarak tasarlanan bar bölümü ve Gaziantep konaklarının saçak

desenlerinin modernize edilmiş halini görebileceğiniz café bölümü bulunuyor. Mekanda ayrıca baklava oklavalarından separatörler, Gaziantep bakırıyla üretilen dekoratif objeler ve sinirler dikkat çekiyor. Gaziantep’ten günlük olarak gelen, özel yapım, şeker oranı düşük, tamamen doğal ve en kaliteli malzemelerle üretilen PARE baklavalar Gaziantepli baklava üstatlarının elinden çıkıyor.

ANTEP’İN EN ÖZEL TATLARI Pare’de; şöbiyet, fıstıklı dolama, Antep özel, havuç dilimi, özel kare dilim baklava, dilber dudağı, kuşgözü, bülbülyuvası gibi farklı baklava çeşitleri sunuluyor. Mekanda ayrıca Gaziantep’e özel tatlardan; mahlepli, anasonlu kahke ile susamlı çubuk ve kurabiyeleri de tadabilirsiniz. Susamlı, leblebili, sakızlı helva, fıstıklı kağıt helva gibi helva çeşitleri, pestilin içine sarılı muskalar ve fıstık ezmeleri sizi Antep’e doğru bir lezzet yolculuğuna çıkaracak diğer tatlar arasında. Gaziantep’e özgü zahter ve tarçın çayı gibi farklı bitki çaylarının yanı sıra, demirhindi, kızılcık ve gelincik şerbetlerini tadabilir, Gaziantep’e özel menengiç kahvesini ya da damla sakızlı, tarçınlı, kakuleli, çikolatalı, okkalı Türk kahvelerini deneyebilirsiniz.


restaurant yeni mekan 88 hotel & hi-tech

Beyaz Fırın Brasserie Akasya AVM’de İki asırlık lezzet yolculuğunu 2008 yılında Suadiye ve Ataşehir’de açılan Brasserie’ler ile restoran konseptine taşıyan Beyaz Fırın, üçüncü Brasserie şubesini Akasya Alışveriş Merkezi’n de açtı.

T

ürkiye’yi birçok lezzetle tanıştıran ve farklı ürünleri, yerinde üretim ilkesi nedeniyle her zaman günlük taze fırın ve pasta ürünleri sunan Beyaz Fırın, şubelerine bir yenisini daha ekledi. İki asırlık lezzet yolculuğunu 2008 yılında Suadiye ve Ataşehir’de açılan Brasserie’ler ile restoran konseptine taşıyan Beyaz Fırın, üçüncü Brasserie şubesini Akasya Alışveriş Merkezi’n de açtı. Fırın ve pasta sanatındaki ustalığını sabah kahvaltısından öğle ve akşam yemeklerine uzanan zengin bir yemek mönüsü ile zenginleştiren Beyaz Fırın Brasserie’ler de oldukça farklı lezzetler ve çok şık yemek sunumları buluyorsunuz.

ZENGİN FIRIN ÜRÜNLERİYLE İDDİALI Beyaz Fırın Brasserie’de, Beyaz Fırın klasikleri poğaça, börek gibi oldukça zengin fırın ürünleri, birçoğu Beyaz Fırın tarafından geliştirilen birbirinden lezzetli pasta çeşitleri, makaronlar da ayrıca satışa sunuluyor. Beyaz Fırın Brasserie

Akasya’da, günlük taze ürünlerle zenginleştirilen sabah kahvaltısı, salatadan et yemeklerine, balıktan sebzelere uzanan yemek mönüsü ile öğle ve akşam yemekleri ayrı bir lezzet yolculuğuna davet ediyor. Bahçesi de olan Beyaz Fırın Brasserie Akasya’da, odun fırınında hazırlanan pizzalar, diyet yemekleri ve yine tarifi tamamen Beyaz Fırın şeflerine özel farklı yemekler denenmesi gereken lezzetler arasında yer alıyor.



Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

restaurant şef’in gözünden 90 hotel & hi-tech

Sef . Ahmet Arslan ile Bavulun ucundaki mutfak yolculuğu...

D

edesi de aşçıydı, babası da, amcaları da... Bir ata mesleği olarak o da seçimini mutfaktan yana kullandı. Okuldan arta kalan zamanlarında babasının lokantasında masalara servis yaptı, su getirdi, ekmek kesti... Komi olarak başladığı Dedeman İstanbul’dan sonra Taksim Sheraton ile dünyanın en büyük Sheraton otellerine açılan ve şimdilerde Hilton Istanbul Kozyatağı’nda dünya mutfağındaki tüm hünerlerini sergilemeye devam eden Executive Chef Ahmet Arslan’ın mutfağına konuğuz. Doğma büyüme Ankaralı, anti parantez Mengen mutfağı


Bir ata mesleğiydi, o da geleneğe sadık kalarak yolunu aşçılıktan yana çizdi. Uluslararası mutfağın deneyimli ismi Ahmet Arslan, şimdilerde mutfaktaki tüm hünerlerini Hilton Kozyatağı Istanbul Hotel misafirleri için sergiliyor… talimli usta şef Ahmet Arslan, Türkiye sınırlarını aşan mutfak deneyimini ve aşçılık yolculuğunu şöyle anlatıyor: “Ankara’da bir lokantamız vardı, mesleğe ilk adımı orada attım. Benim dedem, babam ve amcalarım aşçılardı. Hatta şu an kardeşim Levent Arslan, Crowne Plaza Asia’nın şef aşçısı. Oğlum da aile geleneğini bozmadı, aşçı olarak çalışıyor. Anlayacağınız aşçılık, bizim için bir ata mesleği, bir aile geleneği...”

SHERATONLAR’LA DÜNYAYA AÇILDI Şef Ahmet Arslan ile aşçılık yolculuğuna devam ediyorum. Profesyonel anlamda ilk mutfak deneyimini Dedeman İstanbul’da yaşadığını dile getiren Arslan, komi olarak girdiği mutfağa vatani görevi sebebiyle bir süre ara verdiğini ve akabinde Taksim Sheraton’da çalışmaya başladığını söylüyor. Anlattıkça daha iyi anlıyorum ki, Sheraton aynı zamanda Arslan’ın uzun yıllar aşçılığa emek vereceği, kariyerini farklı ülke mutfaklarıyla da besleyeceği bir adres oluyor. Sheraton otelleri sayesinde dünyanın bütün ülkelerinde birçok mutfağı tecrübe etme fırsatı bulduğunu dile getiren Arslan, aşçılığı dünyaca ünlü ressam Picasso’nun resim sanatıyla özdeşleştirerek, “Aşçılık da ressam olmak gibi bir şey, mutfaktaki en güçlü silahınız yaratıcılığınız oluyor. Ben hep denenmişten, sıradan işlerden ve klasik tarzlardan uzak durdum. Aynı yerde 10 yılda çalışmaktansa, 10 yılda değişik mutfaklar, tatlar, eğitimler almayı kendime düstur edindim.” diyor. 1989 yılından 1994’e, ta ki Taksim Sheraton kapanıncaya kadar aynı otelde çalıştığını dile getiren Arslan’a ilk kez dünya mutfağının kapıları 1991’de Kopenhag Sheraton stajıyla açılıyor. Sonra


restaurant şef’in gözünden 92 hotel & hi-tech

gidiş o gidiş... Arslan, daha İstanbul’da bavulunu açmaya fırsat bulamadan kendini her defasında dünyanın farklı bir Sheraton otelinde buluyor. Pakistan, Meksika, Londra derken bu defa soluğu Türkmenistan Sheraton’da alan Arslan, o güne kadar ki deneyimlerinin ilk meyvelerini de orada topladığını söyleyerek, “O güne kadar ki tecrübelerimin faydasını Türkmenistan Sheraton’a Executive Sous Chef olarak atandığımda gördüm. Yöneticilik benim için bambaşka bir deneyimdi ve ben de onu layıkıyla başardığımı düşünüyorum.”

TASI TARAĞI TOPLADIĞI GİBİ GÜNEY AMERİKA’YA… Karşımda sürekli İstanbul’a dönen ama bir türlü kalma

şerefine nail olamayan bir şef var. Türkmenistan dönüşünde İstanbul’un tozunu bir hafta dahi attıramadan Güney Amerika’nın yollarını tutan Arslan’ın bu temposu artık beni şaşırtmıyor. O günlerde Maslak Prenses Oteli’nin Sous Chef’liğini yapan kardeşi Levent Arslan’ın tavsiyesiyle Sudi Özkan’la tanıştığını ve 10 dakikalık görüşmenin sonunda tası tarağı toplayarak Güney Amerika otellerine Mutfak Koordinatörü olarak gittiğini söylüyor. 2005 yılına kadar Belize City’de çalıştığını söyleyen Arslan, sonrasında Türkiye’ye kesin dönüş yapıyor.

YURT MUTFAĞINA DÖNÜŞ... Şöyle bir toparlamam gerekirse, Ahmet Arslan’ın 4 yılı yurt dışı stajlarıyla, 17 yılı da profesyonel aşçılık çalışmalarıyla geçiyor. Güney Amerika dönüşünde önce Bursa Çelik Palace Otel’de görev yaptığını belirten Arslan, sonrasında komi olarak başladığı Dedeman İstanbul’a aşçıbaşı olarak geri döndüğünü söylüyor. Ahmet Arslan, şimdilerde ise dünya mutfaklarında öğrendiği her şeyi Hilton Kozyatağı misafirleriyle paylaşıyor. Peki


Arslan, Anadolu Yakası’nın gözde otellerinden Hilton Kozyatağı’nda neler yapıyor, menüsünde hangi mutfakları tercih ediyor, anlatıyor: Hilton Kozyatağı mutfağında nasyonel yemekleri ön plana çıkarmayı hedeflediğini söyleyen usta şef, “continental” diye tabir ettiği bir tarzından söz ediyor. Şefin anlatmak istediği, dünyanın çok özel tatlarını zengin bir alternatif olarak sunan bir menü çeşitliliği. İçinde Fransız, İtalyan ve Güney Amerika tatlarından çeşitlemeler de var, bir İskandinav ülkesinden gelen misafirin damağına hitap edecek lezzetler de.

ÜÇ DOKUNUŞTA CEZBEDİCİ SUNUM Peki bütün bunları nasıl bir tarz ve sunumla misafirleriyle paylaşıyor? Ahmet Arslan’a göre iyi yemek öncelikle iyi bir satın almayla başlıyor. Ucuz ve kalitesiz bir malzemeyle iyi yemek yapma şansının olmayacağını dile getiren Arslan, “Bilgi, beceri, sunumunuz, alt kadro eğitimleri ve yetenek de çok önemli. İyi satın alma, iyi yemek ve iyi sunum sonrasında bu noktaya geliyorsunuz zaten.” diyor. Arslan’ın sunumuna gelirsek, sade ve süslemeden uzak... Tabakta görselliği lüzumsuz dekorlarla çok fazla boğmamak gerektiğini söyleyen Arslan, “Çünkü boğucu bir dekorla tabak çok sıkıcı olur. Önemli olan yemeği garnitür-ana yemek- sos zincirinde üç dokunuşta sunabilmektir.” diyor.

POZİTİF, YAPICI, ÜRETKEN Gelelim, Arslan’ın nasıl bir aşçı olduğuna ve çalışma

stiline… Herkes yemek yapar ama her insan aşçı olamaz. Her ne kadar aşçı olmak bir tercih olsa da beceri, eğitim ve deneyimlerinizle beslemediğiniz sürece kendi mutfağınızın aşçısı olmaktan öteye geçemezsiniz. Bir mutfak gönüllüsünü şeflik mertebesine ulaştıran pek çok neden sayılabilir ama hiçbirinde biri diğerine dokunmaz. Peki deneyimli şef Arslan’ı profesyonellik mertebesine ulaştıran tarzı ve stili neler, kendini bir çırpıda anlatmaya koyulan Arslan şunları söylüyor: “Mutfakta entelektüel bir tarzım yok. Farklı çizgiler çizmem. Basit ve sonuç odaklı çalışan bir şefim. Uyumluyum, bilgiye ve önerilere açığım. En ufak komimin sunduğu öneriyi bile dikkate alırım. Pozitif biriyim. Alt yapıya önem veririm, personeli incitmeden yetiştirmeye özen gösteren biri oldum hep. Çalışırken ben hep örnekli çalışırım. İnsanları mutlu edecek şekilde, pozitif ve yapıcı mesajlar içeren örnekler vermeye itina gösteririm. Böylece daha iyi ve kolay algılıyorlar. Ben Sheraton’daki yurt dışı tecrübelerimde bunu gördüm, şimdi onları burada uygulamaya çalışıyorum.”

UYGULAMA RESTORANI AÇMAYI HAYAL EDİYOR Her aşçının bir hayali vardır; usta şef Ahmet Arslan’ın hayalleri de en az kendisi kadar özgür ve nev-i şahsına münasır… Mesleki çalışmalarını tamamladıktan sonra kendine ait bir uygulama restoranı açmayı düşündüğünü dile getiren Arslan, hayalini şu sözleriyle anlatarak keyifli söyleşimizi sonlandırıyor: “Benim en büyük isteğim, aşçılığı layıkıyla noktaladıktan sonra kendime ait bir uygulama restoranı açmak. Orada hem misafirlerimize servis yapmak hem de öğrencilerime eğitimler vermek istiyorum. İzmir ya da Antalya’da, belki 10 yıllık bir süre içinde hayata geçirebilirim diye düşünüyorum.”


restaurant etkinlik 94 hotel & hi-tech

Turizm profesyonelleri ve tedarikçileri

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

TÜYİB-DER etkinliğinde buluştu TÜYİB-DER’in düzenlediği Otel Tedarik Zinciri & Hijyen Forumu ve Sergisi, sektördeki tüm profesyonelleri ve tedarikçileri Wyndham Hotel Levent’te bir araya getirdi. Organizasyona Horeca sektörünün ilgisi yoğun oldu…

T

ÜYİB-DER’in katkılarıyla organize edilen Otel Tedarik Zinciri&Hijyen Forumu ve Sergisi, sektördeki tüm profesyonelleri ve tedarikçileri bir araya getirdi. Wyndham Hotel Levent’te gerçekleştirilen foruma, Horeca sektöründen pek çok önemli firma katılırken; ziyaretçiler olarak profesyoneller de dikkat çekti. Sektörün yoğun ilgi gösterdiği organizasyona Erenil, Reis Gıda, Ecolab, Kütahya Porselen, Altınbaşak, Kapp, Cambro, Malatya Pazarı, Yaşar ArtGlass, Erenil, Bonna, Horesu, Külsan, Accolink, Güren Metal, Serp, Crystal, Çeçen Plastik, Naturel Endüstriyel, Yakamoz, Güral Porselen gibi çok sayıda firma katıldı.

EROL AYDIN: “DERNEĞİMİZİ EN İYİLER TERCİH EDİYOR” TÜYİB-DER Başkanı Erol Aydın, yaptığı konuşmayla forumun kapılarını açtı. Aydın, konuşmasında, “Beşincisini


düzenlemiş olduğumuz etkinliğimiz hizmetinizde. Geleneksel etkinliğimiz, daha profesyonelce bir hazırlıkla huzurunuza çıkmıştır. Beğeninizi kazanmak arzusundayız. İlk dört senede başarılı organizasyonlar oldu. Sonrasında birtakım eksikliklerimiz tabii ki oldu. Bu eksikleri gidererek bu safhaya geldik. Yönetim kurulu olarak 15 gündür çok yoğun bir şekilde fedakarlıkla çalıştık. Otellerin stewart şefleri ve

stewartlardan oluşan, işini düzgün yapmaya çalışan bölümü bizim için gerçekten önemli. Çırağan Sarayı’ndan emekli olunca ilk tercihim Wyndham oldu. Bize çok sıcak bir şekilde kucak açtılar. Bu nezih ortamı size sunmuş olduk. Onlara teşekkür ediyoruz. En iyiler derneğimizi tercih ediyor, onlara da teşekkür ediyoruz.” ifadelerini kullandı.


restaurant etkinlik 96 hotel & hi-tech

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

Türkiye’nin ilk organik bitteri çikolataya doyurdu Barry Callebaut ve EliteWorld Otelleri işbirliğiyle 25 Mart Çarşamba günü Coffee Company’de düzenlenen etkinlikte çikolata tutkunları kadar rejim yapanlar da çikolataya doydu…

T

ürkiye’de ilk defa Barry Callebaut ve EliteWorld Otelleri işbirliğiyle Elite World İstanbul Otel’de yer alan Coffee Company’de satışa sunulan organik bitter, çikolata tutkunları kadar rejim yapanları da tadına doydurdu. 25 Mart Çarşamba günü gerçekleşen keyifli etkinlikte şeker ilavesiz, katkısız organik çikolata deneyimleyen herkesten tam not aldı. Etkinlik kapsamında, Madagaskar, Gana, Endonezya gibi ülkelerde yetişen kakao çekirdeği ile hazırlanacak çikolatalar, taze mevsim meyveleri ile hazırlanan doğal aromalı fresh çikolatalar büyük beğeni topladı. Şeker ilavesi olmayan çikolata ise, yaz geliyor rejimdeyiz diyen kadınlardan tam not aldı. Barry Callebaut ve Elite World Otelleri yeni işbirliklerinin müjdesini bu etkinlikte verdi. Etkinlik kapsamında Chocolate Academy Türkiye Şefleri Gizem Palalı, Şener Amran ve Elite World Oteller Zinciri şeflerinden Nazmiye Adalı tarafından çikolatalar canlı olarak da yapıldı. Kakao çekirdeklerine benzersiz meyvemsi tat veren tamarind ağaçlarıyla çevrili olan Madagaskar’ın kuzey batı ucunda Sambirano Vadisi’nden gelen kakao çekirdekleri ile hazırlanan ve ilk kez sunulan organik bitter Madirofolo çikolataları ve doğal ballı çikolatalar en çok ilgi gören çikolatalar arasında yer aldı.

ÇİKOLATA SEVERLERLE İLK BULUŞMA Taksim’in buluşma mekanlarından Coffe Company’de gerçekleştirilen Çikolata Şöleni etkinliği ilklere de ev sahipliği yaptı. Kakao çekirdeklerine benzersiz meyvemsi tat veren tamarind ağaçlarıyla çevrili olan Madagaskar’ın kuzey batı ucunda Sambirano Vadisi’nden gelen kakao çekirdekleri ile üretilen organik bitter çikolata Madirofolo, etkinlik kapsamında Türkiye’de ilk kez satışa sunuldu. Çikolata Şöleni etkinliğinde, baharın tazeliğini sunan Callebaut’un renkli ve aromalı dropları, renklerinin yanı sıra tadları ile de gözde oldu. Taze mevsim meyveleri ile hazırlanmış, limon, çilek, portakal, cappucino, karamel ve bal doğal aromalı fresh çikolatalar ile farklı bir tadım gerçekleştirildi.

REJİMDEYİM DİYENLER ÇİKOLATAYA DOYDU Coffe Company’de gerçekleşen etkinlikte, “yaz geliyor rejimdeyim” diyenler de çikolataya doydu. Rejim yapanların korkmadan doya doya yiyebilecekleri, çikolata ile aralarındaki mesafeyi ortadan kaldıracakları, Maltitol ile tatlandırılan Callebaut’un şeker katkısı olmayan çikolatası, hazırlanan mini tabletler şeklinde ziyaretçiler ile buluştu. Hiç ilave


1

2 4

3 56

7

şeker içermeyen bu çikolatalar; birinci sınıf kakao çekirdekleri, %100 saf kakao yağı ve doğal burbon vanilyası ile katılımcıların seyrinde yapıldı. Özellikle kadınların büyük ilgi gösterdiği etkinlikte, farklı ülkelerden gelen kakao çekirdekleri ile hazırlanan Cacao Barry Orijin çikolatalar, hoş bir fındık tadıyla taçlandırılmış, güçlü bir acılığa sahip Equateur çikolata, egzotik meyve karakteriyle beğeni alan SaintDomingue çikolata, biskuvi, muz ve karamel kokularını açığa çıkaran Ghana çikolatalar da, etkinlik boyunca tadıldı.

SAĞLIKLI VE TATLI BİR İŞ ORTAKLIĞI Elite World İstanbul Oteli Yiyecek ve İçecek Müdürü Özlem Bayrak Yalçıntepe, özel lezzetleri farklı sunumlarla birlikte müşterilerine aralıksız sunmaya devam edeceklerini belirtirken, “otelimizde farklı etkinlikler düzenliyoruz.

EVRİM ERMAN: “ORGANİK ÇİKOLATA ÖN PLANDA” Barry Callebaut Satış Direktörü Evrim Erman, Çikolata Şöleni’nde organik çikolataları ile bir ilk gerçekleştirdiklerini belirtirken; “Bu etkinlikte Barry Callebaut ve Cacao Barry olarak öncelikle organik çikolatayı ön plana çıkarmak istedik. Bu ürün, Madagaskar’da daha önce tarım yapılmamış bölgelerdeki kakao çekirdeklerinin meyveleriyle yapılıyor. Bu nedenle de Türkiye’ye ilk defa getirilen organik çikolatayı sunmanın keyfini yaşıyoruz. Bu ilki de Elite World İstanbul’da tanıtmayı uygun gördük. Yaz aylarını ve formuna dikkat edenleri düşünerek şeker katkısız bitter çikolatamızı da etkinliğimizde çikolata severler ile buluşturduk. Sadece kakaonun içinden gelen şekerle yapılıyor. Bunun yanında, beyaz çikolatanın içine doğal meyve aromaları enjekte ettiğimiz meyve aromalı çikolatalarımız da bulunuyor. Bu çikolataları, İstanbul’da belirlediğimiz 10 noktada birer kiloluk paketler halinde satmayı düşünüyoruz. Sıcak çikolata ile ilgili bir çalışmamız var, ciddi ses getireceğini düşünüyoruz. Bir ganaj ve sıvı halinde bir çikolata olacak. Yurt dışındaki gelişmeleri olabildiğinde Türk pazarına aktarmaya çalışıyoruz.” dedi.Barry Callebaut Satış Direktörü Evrim Erman, Çikolata Şöleni’nde organik çikolataları ile bir ilk gerçekleştirdiklerini belirtirken; “Bu etkinlikte Barry Callebaut ve Cacao Barry olarak öncelikle organik çikolatayı ön plana çıkarmak istedik. Bu ürün, Madagaskar’da daha önce tarım yapılmamış bölgelerdeki kakao çekirdeklerinin meyveleriyle yapılıyor. Bu nedenle de Türkiye’ye ilk defa getirilen organik çikolatayı sunmanın keyfini yaşıyoruz. Bu ilki de Elite World İstanbul’da tanıtmayı uygun gördük. Yaz aylarını ve formuna dikkat edenleri düşünerek şeker katkısız bitter çikolatamızı da etkinliğimizde çikolata severler ile buluşturduk. Sadece kakaonun içinden gelen şekerle yapılıyor. Bunun yanında, beyaz çikolatanın içine doğal meyve aromaları enjekte ettiğimiz meyve aromalı çikolatalarımız da bulunuyor. Bu çikolataları, İstanbul’da belirlediğimiz 10 noktada birer kiloluk paketler halinde satmayı düşünüyoruz. Sıcak çikolata ile ilgili bir çalışmamız var, ciddi ses getireceğini düşünüyoruz. Bir ganaj ve sıvı halinde bir çikolata olacak. Yurt dışındaki gelişmeleri olabildiğinde Türk pazarına aktarmaya çalışıyoruz.” dedi.

Callebaut ile yaptığımız bu şölen de hem en tatlısı hem de en farklılarından biri oldu. Her zaman olduğu gibi sağlıklı beslenen ve formuna dikkat eden misafirlerimize özel bir ürün sunmak istedik. Türkiye’de ilk defa Callebaut tarafından gözde mekanlarımızdan Coffee Company’de satışa sunulan organik çikolata ve şekersiz el yapımı çikolataları bugün itibariyle katılımcılarımıza sunduk. Artık müşterilerimiz, Coffee Company’de bu çikolataları bizden temin edebilecekler. Cacao Barry ve Barry Callebaut ile olan bu ortaklığımız, artarak devam edecek.” dedi.


restaurant etkinlik 98 hotel & hi-tech

Koska’dan tahin pekmezli değişik lezzetler workshop’u

Türkiye’nin köklü markalarından Koska, son gözdesi Tahin-Pekmez ikilisiyle çok değişik lezzetler oluşturulabileceğini ödüllü şef Eyüp Kemal Sevinç moderatörlüğünde düzenlenen workshopta bir kez daha gözler önüne serdi…

1

08 yıllık geçmişiyle Türkiye’nin en köklü markaları arasında yer alan Koska, düzenlediği workshop’da bitkisel protein ve yüksek lif kaynağı tahin ve içeriğindeki demir, kalsiyum ve mineraller nedeniyle çok değerli bir gıda olan pekmez ile çok değişik lezzetler oluşturulabileceğini gösterdi.

Koska Yönetim Kurulu Üyesi Emin Dindar ev sahipliğinde, ödüllü şef Eyüp Kemal Sevinç moderatörlüğünde düzenlenen workshopta bitkisel protein ve yüksek lif kaynağı tahin ve içeriğindeki demir, kalsiyum ve mineraller nedeniyle çok değerli bir gıda olan pekmezi katarak Türk halkının damak tadına hitap eden lezzetler oluşturuldu.


Katılımcılar, Türkiye’nin Doğal Lezzeti olarak konumlandırılan Koska tahin pekmezi sadece sabah kahvaltıda değil, spordan dönünce, gün içinde çalışırken, okul dönüşü, kısacası hayatın her alanında tüketebileceğini, ekranların sevilen yüzü şef Eyüp Kemal Sevinç’in yaratıcı, lezzetli ve bir o kadar da sağlıklı menüsü ile birlikte deneyimlediler. Türkiye’nin geleneksel lezzetleri helva, reçel, lokum, krokan, kağıt helva, badem ezmesi ve pişmaniyede köklü birikimini dünyaya açan Koska, son dönemlerde mutfakların vazgeçilmezi tahin-pekmezi bir arada sunan keyifli ürünü ile de adından sıkça söz ettiriyor.

EMİN DİNDAR: “YILDA 17 BİN TON ÜRETİM YAPIYORUZ” Koska Yönetim Kurulu Üyesi Emin Dindar’ın da interaktif olarak katıldığı workshopta; Koska’nın tüm yaş gruplarında çeşitli ihtiyaçlara hitap edecek ürünler yaptığına değinen Dindar, “Ağırlıklı olarak helva, tahin ve reçel üretiyoruz. İstanbul Avcılar ve Kütahya Simav’da olmak üzere 2 üretim tesisimizde, günlük yaklaşık 50 ton helva, 20 ton reçel ve 10 ton lokum üretim kapasitesine sahibiz. 425 çeşit ürünümüz ile yılda toplam 17 bin ton üretim yapıyoruz. Türkiye’nin en büyük helva üreticisi olarak, Türkiye’de pazar payımız yaklaşık yüzde 50. İstanbul’u da içine alan Marmara Bölgesi’nde ise pazar payımız yüzde 80’e yükseliyor. Hem yurt içinde hem yurt dışında yaptığımız yatırımlarla kısa zamanda hızla büyüyeceğimize inanıyoruz.” dedi.


restaurant gastro güncel 100 hotel & hi-tech

üretilmesine kadar uzanan çok kapsamlı uygulamaları olan projeyle restoran müşterilerinde de davranış değişikliği yaratılması hedefleniyor. 2015 sonuna kadar 100 restoranın ‘Yeşil Nesil Restoran Hareketi’ne katılımı öngörülüyor.

Restoranlar “yeşilleniyor”

BAYAR: “BİR İLKİ BAŞLATMAK İÇİN KOLLARI SIVADIK”

Turizm sektöründe otellerden sonra restoranlar da yeşillenmeye başladı. WWF-Türkiye ve Boğaziçi Üniversitesi tarafından, TURYİD işbirliği, Unilever Food Solutions’ın desteğiyle hayata geçirilen Yeşil Nesil Restoran Hareketi ile 2015 yılında 100 restoranın yeşillenmesi hedefleniyor…

Y

eme-içme sektöründe bilinçli bir tüketim anlayışıyla gıda ve ambalaj atığını azaltmak, doğal kaynakların tasarruflu kullanımı, enerji verimliliğini sağlamak gibi konularda önlemler alarak sektöre öncülük etmek için yola çıkan ‘Yeşil Nesil Restoran Hareketi’, gelecek nesillere sürdürülebilir bir dünya bırakmayı hedefliyor. WWF-Türkiye ve Boğaziçi Üniversitesi tarafından, Turizm Restoran Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği (TURYİD) işbirliği, Unilever Food Solutions desteğiyle başlatılan ‘Yeşil Nesil Restoran Hareketi’nin tanıtım toplantısı, denetimlere katılarak ‘Yeşil Nesil Restoran’ olmaya hak kazanan restoranlardan biri olan Sunset’te 8 Nisan Çarşamba günü gerçekleştirildi. Restorancılığa bakış açısını değiştirmeyi hedefleyen ‘Yeşil Nesil Restoran Hareketi’ tanıtım toplantısına, WWF-Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Bayar, WWF-Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak, Boğaziçi Üniversitesi Rektör Danışmanı Prof. Fikret Adaman, TURYİD Başkanı Kaya Demirer ve Unilever Food Solutions Pazarlama Direktörü Aslı Erdoğan katıldı.

HEDEFTE 100 YEŞİL NESİL RESTORAN VAR Yeni ve sürdürülebilir restorancılık anlayışını benimseyen restoranlar, WWF-Türkiye tarafından 100’ün üzerinde farklı kriter üzerinden denetlenerek sınıflandırılıyor. Restoranlar, enerji-su kullanımı, atık yönetimi, kirlilik ve kimyasal azaltımı gibi başlıklar altındaki kriterlere göre yapılan değerlendirme sonucunda ‘Yeşil Nesil Restoran’ olmaya hak kazanıyor. Menüde mevsim ürünlerinin kullanılmasından garnitür seçimine, gıda atığından kompost (doğal gübre) ve enerji

WWF-Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Bayar, “Yeme-içme sektöründe süreçleri daha sürdürülebilir hale getirmek, ev dışı tüketimin önemli noktası olan restoranların doğa üzerindeki baskısını azaltmak ve gıda sektöründe bir dönüşüm yaratmak için iş ortaklarımızın da desteğiyle Yeşil Nesil Restorancılık Programını oluşturduk. WWF-Türkiye olarak küresel iklim değişikliği ve doğal kaynakların sürdürülemez tüketimi gibi insan kaynaklı olan; doğal yaşam alanlarının ve türlerin kaybıyla sonuçlanan tehditleri durdurmayı amaçlıyoruz. Üstlendiğimiz en büyük misyon bireylerde ve de kurumlarda davranış değişikliğini tetiklemek ve doğayla uyumlu bir iş yapış şekline geçilmesine önayak olmaktır. Bu misyon ışığında atık üretiminin yoğun olduğu yeme-içme sektörüne bilinçli bir tüketim anlayışı getiren bu Proje ile sektörde bir seferberlik başlatmayı umuyoruz.”

ADAMAN: “RESTORANCILIK DAHA BİLİNÇLİ VE ÇEVREYE DOST BİR HALE GELECEK” Boğaziçi Üniversitesi Rektör Danışmanı Prof. Fikret Adaman, Yeşil Nesil Restoran Hareketi ile yeme-içme sektöründe önemli bir adım atıldığını belirtti. Adaman, “Bu proje yeme içme sektörünün sürdürülebilir yaşam için atabileceği adımlardan biridir. Umuyorum ki restoran sahipleri ve müşterilerin farkındalığı arttıkça ufak adımlar büyük kazanımlara dönüşecektir. Yeşil kampus konseptini benimseyen ve sürdürülebilir kampus yaşamı için çalışmalar yapan Boğaziçi Üniversitesi Yeşil Nesil Restoran Hareketi’nin de bir parçası olmaktan mutluluk duyuyor” dedi.

DEMİRER: “HAREKETİ, TURYİD OLARAK SAHİPLENDİK” TURYİD Başkanı Kaya Demirer, TURYİD’in kurulduğu tarihten


itibaren Türk yemeiçme sektörünün ileri taşınmasına ve Türk turizmine hizmet etmek amacına odaklı olarak, öncü fikir ve hareketleri yaratmaya çalıştığını belirtti. Demirer, “Yeşil Nesil Restoran Hareketi, restorancılığa bakış açısını değiştirecek bir hareket olarak TURYİD’in sahiplendiği bir olgudur. Tüketicilerin desteklediği yaşam felsefesi ve bunu hayata geçiren işletmelerin tercih edilmesi durumu sonuç almada son derecede önemli bir adım olacak. Bilinçli tüketim ve bilinçli tüketici bir araya gelerek gıda atığı, ambalaj atığı minimum indirilecek ve en önemlisi dışa bağımlı olduğumuz enerji kaynakları, atıkların geri dönüşümü ve proje kapsamında uygulanacak enerji tasarrufları ile son tüketiciye geri dönüş sağlayacak. TURYİD olarak, bu hareketin yayılmasında öncülüğü ele aldık. Sektörde öncü rolü üstlenen üyelerimizin desteğiyle hareket hızla büyüyecek. Bu hareketin 2015 sonu itibarıyla 100 restorana ulaşmasını hedefliyoruz.” dedi.

DAWSON: “RESTORANLAR EKOLOJİ VE DENGE İÇİNDE YÖNETİLMELİ” Yemeğe olan ilgisinin çocukluğunda çalıştığı çiftlikte başladığını belirten Yeşil Şef Arthur Potts Dawson, doğaya duyarlı olmayı küçük yaşta öğrendiği belirtti. Dawson, “Yeme içme sektöründe önemli yere sahip olan restoranların ekoloji ile denge içinde

yönetilmesi uzun vadede ekonomik anlamda da geri dönüş sağlayacaktır. Sürdürülebilir restorancılıkta şeflere büyük sorumluluk düşüyor. Bu nedenle şeflerin iyi eğitim alması ve duyarlı olması gerekiyor. Şeflerin eğitimi ile mutfakta gıda atıklarını azaltmak mümkün. Fark yaratmazsak ve geri dönüşümlü yiyecekleri ve onların geri dönüşümlü doğalarını düşünmezsek, kaybeden biz oluruz.” dedi.

ERDOĞAN: “TECRÜBELERİMİZİ PAYLAŞMAK İÇİN SABIRSIZLANIYORUZ” Unilever Food Solutions Pazarlama Direktörü Aslı Erdoğan, sürdürülebilir bir gelecek için ‘Yeşil Nesil Restoran Hareketi‘nin destekçisi olmaktan çok mutlu olduklarını söyledi. Erdoğan, “Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı’nın bir parçası olarak önemli bir ajanda yürütüyoruz. Son üç yıldır da ‘Gıda Atığını Önleyelim’ projesiyle hem ev dışı tüketim sektöründeki gıda atığını azaltmayı hem de profesyonel mutfakları daha verimli hale getirmeyi amaçlıyoruz. Türkiye’de 77.000 restoranda her gün milyonlarca öğün yemek yeniliyor. Ve bu restoranlarda oluşan yıllık gıda atığı ise tam 325.000 ton. Bu çok ciddi bir rakam. Ve sektör temsilcileri olarak hareket geçmeliyiz. Birçok müşterimizle etkin işbirliği yaparak atık miktarlarını azaltmayı başardık. 2013 yılından bugüne işletmelerde atık ölçümlerinin yapılabilmesi için 500’ün üzerinde atık bilgilendirme kitapçığı dağıttık. Ufs.com’dan indirilen atık kitapçığı materyallerinin sayısı da 10 bine yaklaştı. Atık yönetimi konusunda edindiğimiz önemli tecrübe ve veriler var. Bugün de Yeşil Nesil Restoran Hareketi’nin bir parçası olarak, bu deneyimlerimizi tüm sektöre aktarmak için sabırsızlanıyoruz.” şeklinde konuştu.


restaurant gastro özel çekim 102 hotel & hi-tech

Çırağan Palace Kempinski

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

Glütensiz lezzetlere davet ediyor Glütene hassasiyetiniz mi var? Öyleyse Boğaz’ın en gözde adreslerinden Çırağan Palace Kempinski sizleri gün boyu süren favori lezzetleriyle “glütensiz” öğünlere davet ediyor…

G

lütene hassasiyeti olanlara özel ve yepyeni seçenekler sunan Boğaz’ın en gözde adreslerinden Çırağan Palace Kempinski’de bundan böyle glütene alerjisi olan misafirler favori yiyeceklerini Çırağan Sarayı’nın ihtişamlı restoranlarında gönül rahatlığıyla ve keyifle tadabilecek.


GLÜTENSİZ ÖĞÜNLER İÇİN EN DOĞRU ADRES Tarihi sarayın yeşil bahçesine konumlanmış Boğaz manzaralı Laledan Restoran zengin kahvaltı menüsüne glütene alerjisi olanlara özel içinde birçok çeşidi, aranan ve özlenen lezzeti barındıran “Glütensiz Kahvaltı Köşesi”ni ekledi bile… Dileyenler glütensiz simit, cevizli ekmek, ev yapımı waffle, krep, poğaça, açma ve kahvaltılık gevrekten damakları tatlandıracak cevizli ve fıstıklı baklavalara kadar tüm gözde yiyecekleri bu mükellef kahvaltı büfesinden tadabiliyor. Türk ve dünya mutfağının sevilen tatlarından Kanada ıstakozlu ravioli, baharat kıtırlı dana bonfile, balkabaklı ve karanfilli tiramisu gibi yemekler ise glütensiz olarak gün boyu özgün yorum ve sunumlarla à la carte menüdeki yerini aldı.

GLÜTENSİZ ÇAY KEYFİ Şehrin en prestijli pasta ve çikolata cenneti Gazebo Lounge bu protein grubuna hassasiyet gösterenlere özel her gün 15:00-17:00 arası taptaze enfes çeşitlerle dolu “Glütensiz Akşamüstü Çay Saati”ni hazırladı. Mısır ekmeği ile ızgara enginar, limonlu pankek, cevizli ekmek ile servis edilen füme somon, Giresun usulu tavuklu pide, fırınlanmış İskenderun karidesi ve daha birçok lezzet glütene alerjen bünyeler için ideal... Tüm bu tatlara elbette dumanı üstünde sıcacık yaprak çay çeşitleri ve kahveler de eşlik ediyor. Eminim, Gazebo’nun à la carte menüsü de geniş glütensiz yemek yelpazesi ile gönülleri fethetmeye başladı bile…


restaurant ga o güncel 104 hotel & hi-tech

Unilever, ‘Sıfır katı atık’ hedefine ulaştı Unilever, Sürdürülebilir Yaşam Planı kapsamında ‘sıfır katı atık’ statüsüne, tüm dünyada 2015 yılı itibarıyla ulaştığını duyurdu.

U

nilever, Sürdürülebilir Yaşam Planı kapsamında gerçekleştirmeyi taahhüt ettiği en temel hedeflerinden biri olan ‘sıfır katı atık’ statüsüne, tüm dünyada 2015 yılı itibarıyla ulaştığını duyurdu. Böylece Unilever’in 67 ülkede bulunan 240 fabrikası ‘sıfır katı atık’ statüsüne kavuştu. Hedefini çevresel etkisini azaltırken, işini de iki katı büyütmek olarak belirleyen Unilever, tüm küresel fabrika ağında katı atık alanlarına ‘sıfır atık’ gönderen fabrikalar yaratarak 200 milyon Avro da maliyet tasarrufu yaptı. Türkiye’de ise son olarak üretime başlayan Konya Algida Fabrikası da dahil olmak üzere tüm üretim tesisleri 2013 yılından bu yana ‘sıfır katı atık’ statüsünde üretim yapan Unilever’in; fabrikalarından atık alanlarına hiçbir katı atık gönderilmiyor, tesislerde ortaya çıkan katı atıklar yeniden kullanılıyor, geri dönüştürülüyor ve geri kazanılıyor.

NİHAL TEMUR: “ÇEVRESEL ANLAMDA DAHA SORUMLU FABRİKALAR İÇİN ÇALIŞIYORUZ” Türkiye’nin sıfır katı atık hedefine en hızlı ulaşan ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Unilever Türkiye Tedarik Zincirinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Nihal Temur şöyle konuştu: “Katı atık alanlarına sıfır atık gönderme hedefi Unilever’in sürdürülebilir büyüme hedeflerinin temel unsurlarından birini oluşturmaktadır. Sürdürülebilir Yaşam Planı çerçevesinde 2015 yılına kadar tüm dünyadaki tesislerde hedeflenen ‘sıfır katı atık’ statüsünü, biz Türkiye’de globalden önce, 2013 yılında gerçekleştirdik. Şu an Türkiye’deki tüm mevcut fabrikalarımız sıfır katı atık statüsünde faaliyet gösteriyor. Böylece, işimizi çevresel etkimizi azaltarak büyütüp, sürdürülebilirlik stratejimizi nasıl eyleme dönüştürdüğümüzle ilgili mükemmel bir örnek teşkil etmiş olduk. Unilever’in sürdürülebilirlik hedefleri açısında kritik önem arz eden bu


gelişme, fabrikaların çevresel anlamda nasıl daha sorumlu hale geldiğinin en önemli göstergesi. Ayrıca, 2013’te üretime başlayan Konya’daki Algida Fabrikamız da ilk günden itibaren ‘sıfır katı atık’ anlayışıyla çalışıyor. Yine Konya’da faaliyete geçecek Ev ve Kişisel Bakım ürünleri üretecek yeni fabrikamızı da ‘sıfır katı atık’ statüsünde olacak şekilde tasarlıyoruz. Çevresel anlamda daha sorumlu fabrikalar yaratmak için tüm dünyada en iyi uygulamaları hayata geçiriyoruz. Unilever Türkiye olarak, Sürdürülebilir Yaşam Planı kapsamındaki diğer hedefler doğrultusunda kararlılıkla çalışmaya devam ediyoruz.” diye konuştu.

UNILEVER FOOD SOLUTIONS TÜRKİYE ‘AVRUPA BÜYÜME ŞAMPİYONU’ Unilever Food Solutions Türkiye, 2014 yılında kaydettiği %16 ciro artışıyla tüm Unilever Food Solutions ülkeleri arasında Avrupa Şampiyonu ve dünya dördüncüsü oldu. Türkiye’de her geçen gün büyüyen ev dışı tüketim sektörüne öncü ve yenilikçi bir yaklaşımla yön verdiklerini belirten Unilever Food Solutions Orta Asya ve İran Genel Müdürü Önder Arsan, “Türkiye’de ev dışı tüketim pazarının toplam büyüklüğü cirosal olarak 50 milyar TL civarına ulaştı. Bugün Türkiye’de 77.000 restoranda, her gün milyonlarca öğün yemek yeniliyor. Unilever Food Solutions Türkiye olarak, müşterilerimizi yeni ürün ve konseptlerimizle destekleyerek sektörün gelişimine katkıda bulunuyoruz. 2014 yılındaki çalışmalarımızın sonucunu yüzde 16’lık ciro artışıyla aldık ve tüm Unilever Food Solutions ülkeleri arasında ‘Avrupa Büyüme Şampiyonu’ olduk. Genel sıralamada ise dünya dördüncüsüyüz. Bu başarı bize gelecek projelerimiz için güç veriyor.” diye konuştu.


restaurant gastro güncel 106 hotel & hi-tech

TURYİD gastronomi turizmini “istişare etti” TURYİD Yönetim Kurulu, Yüksek İstişare Kurulu üyeleri ile ilk toplantısını 10 Mart Salı günü Sunset Restaurant’ta gerçekleştirdi. Barış Tansever’in başkanlık yaptığı toplantıda Hüsnü M. Özyeğin’in onursal üye olarak hazır bulundu.

T

oplantıda TURYİD Başkanı Kaya Demirer, derneğin vizyonu ve turizmde gastronominin önemini kurul üyeleri ile paylaşırken, başkan yardımcısı Aslı Pasinli de 2015 yılı faaliyetleri ile ilgili bilgiler aktardı. Toplantıda derneğin Yüksek İstişare Kurulu üyelerinden, Mutfak Sanatları Akademisi Kurucusu Mehmet Aksel, Unilever Food Solutions Genel Müdürü Önder Arsan, Bankalar arası Kredi Kartı Merkezi CEO’su Soner Canko, Dream Design Factory Kurucu Ortağı Prof. Dr. Esra Ekmekçi, Doluca Yönetim Kurulu Üyesi Sibel Kutman, Metro Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Kubilay Özerkan, Bersay İletişim Danışmanı Ali Saydam, Le Cordon Blue Türkiye Direktörü Defne Ertan Tüysüzoğlu, Vodafone CEO’su Gökhan Öğüt de sektörle ilgili görüş ve değerlendirmelerini paylaştılar.

DEMİRER: “BU YIL GASTRONOMİNİN DEĞERİ DAHA DA ARTACAK” Toplantıda bir konuşma yapan Kaya Demirer, 2015 yılında gastronomi turizmin öneminin artacağını ve gelecek yıllarda “her şey dahil” paketinden Türkiye turizminin uzaklaşacağına inandığını belirtti. Demirer mesajlarında 2023 yılında Türkiye’nin hedefi olan 50 milyon turist, 50 milyar dolar gelir hedefini gastronomi turizminin önem kazanmasıyla beraber çok daha üste çıkabileceğinin ve turist başı gelirin 1.500 dolar seviyelerine ulaşabileceğinin altını çizdi. Demirer, bu yolda başarıya ulaşmanın turizmin 12 aya yayılmasıyla mümkün olabileceği ve bu konuda TURYİD olarak gerekli çalışmaları yürüttüklerini iletti.

TANSEVER: “TÜRKİYE YEME İÇMEDE HEDEFLERİN ÇOK GERİSİNDE” TURYİD YİK Başkanı Barış Tansever toplantıda yaptığı konuşmada Türkiye olarak yiyecek içecek sektöründe ulaşılabilecek hedeflerin daha çok gerisinde olduğunu çarpıcı örnekler ile vurguladı. Konuşmasında kişi başı GSHM’dan sektöre düşen payın Türkiye’de %2.5 olduğu, bunun Avrupa ortalamasında %5 civarında olduğunu belirtti. Bununla beraber yurt dışında halka açık restoranlar zincirlerinden de örnek veren Tansever, bugün Türkiye’nin gururu olan New York borsasında da işlem gören Turkcell’in piyasa değerinin (12.8 milyar dolar) Amerika’da zincir restoran olan Chipotle’ye ulaşamamasının dikkat çekici olduğunu ve sektörün önündeki yatırım ve büyüme potansiyelinin ne kadar geniş olduğunu vurguladı. TURYİD Başkan Yardımcısı Aslı Pasinli ise, TURYİD’in misyonları çerçevesinde sektörü dinamik ve algısını önde tutmak amacıyla, 2015 yılında hayata geçecek olan Restoran Haftası, Yeşil Nesil restorancılık ve Gastronomi Zirvesi hakkında bilgi verdi.


BTA, Gıda 360 ile ev dışı kanalına girdi Yiyecek-içecek sektörünün lider oyuncularından BTA, Gıda 360 markasıyla ev dışı tüketim sektörüne girdi. “Her şey tek seferde, tek fatura ve tek tedarikçiyle” anlayışıyla 2014’te faaliyetlerine başlayan marka, İstanbul ile beraber Antalya, İzmir, Bursa, Bodrum ve Ankara pazarlarını hedefliyor.

Y

iyecek-içecek sektörünün lider oyuncularından BTA, ev dışı tüketim sektöründe dağıtım için kolları sıvadı. BTA, Gıda 360 markasıyla “her şey tek seferde, tek fatura ve tek tedarikçiyle” anlayışıyla hizmet vermeye başladı. Gıda 360, oteller, kafeler, restoranlar ve catering firmaları gibi sektör oyuncularına hizmet sunuyor. 2014’te faaliyetlerine başlayan Gıda 360, 2014 yılını 165 milyon TL ciro ile kapatmayı başardı.

CEBECİ: “6 MİLYON TL YATIRIM YAPTIK” Gıda 360 Genel Müdürü Deniz Cebeci, “Ev dışı tüketim sektörü harcamaları Türkiye’de 2014’te 50 milyar TL’yi buldu. Her yıl bu rakamın yüzde 15 oranında büyüyeceği hesaplanıyor. Biz de bu sektör içinde dağıtım kanallarında bir iyileştirmeye ihtiyaç olduğunu fark ettik. Bu noktadan hareketle, BTA olarak Gıda 360’ı kurduk. Gıda 360 olarak 6 milyon TL yatırım yaptık. Bu yatırımın 1 milyon TL’si teknolojik altyapımız için gerçekleşti. Sunduğumuz kaliteli hizmet ile müşteri memnuniyetini öne çektik. 2014 yılını 165 milyon TL ciro ile kapattık. 700 farklı tedarikçiden 5 bin farklı ürün tedarik eden Gıda 360 olarak sürdürülebilir büyüme ile Türkiye’nin pek çok noktasına 360 derece hizmet sunmayı hedefliyoruz.” dedi.

HER ŞEY TEK SEFERDE, TEK FATURA VE TEK TEDARİKÇİYLE Cebeci, dağıtımcıların sektörün sağlıklı büyümesinde büyük rol oynayacağını belirterek en önemli paydaşlarının

satınalma birimleri ve aşçılar olduğunu vurguladı: “Otel, restoran, kafe ve catering firmaları için hayati olan doğru ürünü, doğru biçimde, doğru kaynaktan, doğru zamanda, doğru miktarda, doğru yolla ve doğru fiyata almaktır. Bu yedi doğruyu tek çatı altında Gıda 360 olarak BTA’nın sektördeki 15 yıllık deneyimi ile sunuyoruz. Biz satın alma birimleri ve aşçılarımızın tecrübelerinden yola çıkarak ihtiyaçları belirledik ve Gıda 360’ı yarattık. Dağıtımcılar arasında tercih edilen marka olarak var olacağız.”

İSTANBUL, SEKTÖRÜN YÜZDE 41’İNE HİTAP EDİYOR Son ETÜDER raporuna göre ev dışı toplam tüketim harcamasının yüzde 41’i İstanbul’da gerçekleşiyor. Genel Müdür Cebeci, İstanbul’dan yola çıktıklarını, önümüzdeki dönemde pazarın yüzde 70’ini kapsayan Antalya, İzmir, Bursa, Bodrum ve Ankara’ya da hizmet sunmaya başlayacaklarını ifade ediyor.


restaurant gastro güncel 108 hotel & hi-tech

İnoksan başarılı bayilerini ödüllendirdi İnoksan, Türkiye çapında hizmet sunan bayilerini Bursa’da ağırladı. En fazla satış gerçekleştiren bayilerini ödüllendiren İnoksan aynı zamanda sürdürülebilir inovasyon anlayışının yeni ürünlerini de iş ortaklarına tanıttı.

E

ndüstriyel mutfak sektöründe 35 yılı geride bırakan ve yenilikleriyle sektöre yön veren İnoksan, Türkiye genelinde hizmet veren bayileriyle Bursa’da bir toplantı gerçekleştirdi. Şirketin 2014 yılındaki performansının ve 2015’e ilişkin hedeflerin paylaşıldığı toplantının açılış konuşmasını yapan İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık, bu yıl sektördeki 35’inci yılını kutlayan İnoksan’ın verdiği emek, sunduğu kalite, teknoloji ve güvenle birlikte sektörün lokomotifi ve lider kuruluşu olduğunu söyledi.

VARLIK: “BAYİ YATIRIMLARIMIZ ARALIKSIZ SÜRÜYOR” 2014 yılının İnoksan için geride kalan 34 yılın en başarılı yılı olduğunu vurgulayan Varlık, “İnoksan olarak 2014 yılında, bütçe hedeflerimizin üzerinde bir performans sergiledik. Ciro ve karlılık hedeflerimizi aştık, bilanço ve finansal yapı hedeflerimizin tamamını gerçekleştirdik. 2015 yılına da yurt dışına daha çok açılmak ve uluslararası platformlarda İnoksan ve Türk markasını tanıtmak ve pazarlamak hedefiyle girdik.” şeklinde konuştu. Varlık, İnoksan’ın kurulduğu günden bu yana pazar payını sürükleyen, sektöre yön veren ve uluslararası pazarda yer alarak ihracat yapan lider birkaç firmadan biri olmayı başardığını kaydederek, bu başarıda iş ortaklarının da büyük katkısı olduğunu dile getirdi. Varlık, Türkiye genelinde açtıkları bayilerle sektörde fark ortaya koyduklarını belirterek şunları söyledi: “Talepleri en iyi şekilde karşılamak ve müşteri memnuniyetini artırmak için bayi yatırımlarımıza aralıksız devam ediyoruz.”

YENİ ÜRÜNLER TANITILDI Bayi buluşmasının ikinci gününde iş ortakları, fabrikayı gezerek üretimi yerinde izleme fırsatı yakaladı. Bayilere, İnoksan’ın sürdürülebilir inovasyon anlayışının yeni ürünü elektrikli kombi fırını İnosmart’ın yanı sıra Bulaşık Yıkama Makinesi ailesinin yeni üyeleri 42, 52 ve 102 modelleri de tanıtıldı. Bayilere İnoksan’ın üretim parkuruna yeni dahil ettiği Lazer Kesim Makinesi ve Robotlu Lazer Kaynak Ünitesi’nin de tanıtımı yapıldı. Sektörde sadece İnoksan’ın üretim parkurunda bulunan Robotlu Lazer Kaynak Ünitesi, kullanılan sacı düşük ısıyla işleyerek daha az deforme olmasını sağlıyor ve cihazların paslanma riskini en alt seviyeye çekiyor.



restaurant gastro aktüel 110 hotel & hi-tech

Plus Kitchen’a mevsime özel yeni lezzetler

Plus Kitchen, doğal yaşam kültüründen aldığı ilhamla taze, sağlıklı, insana ve çevreye duyarlı lezzetlerine yeni tatlar katmaya devam ediyor. Mevsiminde yetişen tatlarla kendini yenileyen ve menüsünü zenginleştiren Plus Kitchen, kendi yorumuyla, özenle hazırladığı kabak graten, imambayıldı ve salatalarıyla bahara özel menüsünü oluşturmaya devam ediyor. Kapari, dereotu, somon, marul ve İzmir tulumu ile hazırlanan düşük kalorili yeni gözdesi somonlu salatası ile salata sevenlerin de müdavimi olmaya geliyor.

Reis Gıda, büyüklerimizle kahvaltıda buluştu Reis Gıda, 25 Mart Çarşamba günü, Darülaceze

Başkanlığı’nda yaşayan büyüklerimiz için Point Hotel Taksim’de coşku dolu bir kahvaltı programı düzenledi. 18- 24 Mart tarihleri arasında kutlanan ‘Yaşlılara Saygı Haftası’ kapsamında yapılan kahvaltı programına, Darülaceze Başkanı Dr. Aylin Çiftçi, Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis ve Darülaceze sakinleri katıldı. Darülaceze sakinlerinden Fahri Kabaağaç ve Turan Sağlamyürek şiirlerini okurken; Aslan Sarıcan’ın sazıyla renk kattığı etkinlikte, kültürümüzü ve değerlerimizi yarınlara taşımamızı sağlayan en değerli varlıklarımız olan büyükannelerimiz, büyükbabalarımız gönüllerince eğlendi.

Beta Tea’den bahara yeni bir lezzet Dünya çapında sunduğu lezzetleri ile çay

severlere benzersiz tatlar ve keyifler yaşatan Beta Tea, baharın neşesine, renklerine, enerjisine eşlik eden “Yaseminli Yeşil Çay”ı ile damaklarda unutulmaz izler bırakıyor. Yeşil çay lezzetine ayrıcalık katan “Yaseminli Yeşil Çay” keyifli, yumuşak ve ferah içimiyle günün her saatine eşlik eden bir tat sunuyor. Antioksidan etkisiyle vücudu yenileyen, yeşil çay özleriyle metabolizmayı hızlandırarak forma girmenize yardımcı olan, zindelik vererek güne keyifle ve enerji dolu uyanmanızı sağlayan “Yaseminli Yeşil Çay”, aromasındaki yasemin çiçeğinin eşsiz kokusu ile de yorgunluğu geride bırakarak, ruhunuzu dinlendiriyor.

Tapasuma’ya bahar geldi İstanbul lezzet

hayatının özel adreslerinden Tapasuma’ya bahar geldi. İstanbul boğazının iki yakasına da hakim manzarası eşliğinde günün yoğun temposuna kısa bir ara vermek için gündüz öğle saatlerinde ya da uzun akşam yemeklerinde deneyimli Şef Gökay Çakıroğlu ve ekibinin hazırladığı “Bahar Menüsü”nde sağlıklı ve lezzetli yemekler misafirleri bekliyor. Tapasuma’da bu bahar ilk göze çarpan lezzetlerden biri Çengelköy Salatalık Salatası. Bulunduğu semte saygı duruşu niteliğindeki bu salatada klasik Çengelköy salatalığına süzme yoğurt, dereotu ve nar ekşili sos eşlik ediyor.


kurhan’da Divan İtalyan lezzetleri Divan Çu Brasserie’de, 12 – 25 Mayıs

Çukurhan’ın içerisinde yer alan Çengelhan tadılabileceği “İtalyan tarihleri arasında gerçek İtalyan lezzetlerinin Şefi Giancarlo Gottardo utive Exec Günleri” düzenleniyor. Divan Grubu an siyah mürekkep cciod tarafından hazırlanan menüde, dana carpa n ballı kavun inede balıklı spagettiye, kremalı limon ve biberli lingu nisine sunuluyor. beğe in çorbasına kadar birçok benzersiz tat, misafirler a ışı tatlar da yer veren Geleneksel İtalyan lezzetlerinin yanı sıra sırad accio Margherita, bu menünün başlangıçlar bölümünde; Dana Carp lyeli ve Pestolu Ilık Deniz kalamar- karides ve midye eşliğinde Yeşil Fasu eleri sunuluyor. Mahsülleri Salatası ile Tatlı ve Ekşi İlkbahar Sebz

Anavarza Bal’a Uluslararası ödül

Bal sektörünün yenilikçi yüzü Anavarza Bal, arı vücudunun anatomisinden esinlenilerek tasarımı yapılan kavanozuyla, gıda kategorisinde ‘WorldStar 2015’ ödülüne layık görüldü. WorldStar Ambalaj Yarışması’nın ambalaj tasarımındaki bilinen en değerli yarışmalardan biri olduğunu belirten Anavarza Bal’ın Genel Müdürü Can Sezen, “Ödüllü kavanoz tasarımımız için Dr. Oya Akman ile çalıştık. Arı vücudunun anatomisinden esinlenerek yapılan tasarımda, kavanozun boğumları arının vücut anatomisiyle benzerlikler taşıyor. Bunun yanında kavanozun geniş omuzlu duruşu kendimize olan güvenimizi vurguluyor. Bu yüzden biz yeni kavanozlarımızda ergonomiyi ön planda tuttuk. Bu yüzden kavanozun üzerindeki boğumlar insan elinin kavanozu tam anlamıyla kolayca kavramasını sağlıyor. Silindirik olan çoğu bal kavanozu kullanım açısından kolay değil. Tüm bunları düşünerek hem kolay kullanılabilen hem de göze hitap eden bir kavanoz tasarladık.” dedi.

Sedef Yeni Nesil’den yeni Natürel Dalga serisi Sedef Yeni Nesil AŞ., gıda sunumu yapılan kafe, pastane, restoran ve oteller için çevreci, tasarruf sağlayan ve hijyenik çözümler sunuyor. “Korur, İzler, Sunar” sloganı ile hizmet veren şirket, taze gıdanın saklanması, izlenmesi ve sunulmasında yakaladığı yüksek standartlarla, çözüm ortağı olduğu markaları bir üst kulvara çıkartıyor. Stil ve dayanıklılığı bir arada sunan Sedef Sunum Ekipmanları’nın yeni serisi Natürel Dalga, rustik sıcaklığı modern dokunuşlarla harmanlıyor. %100 porselen melaminden üretilen servis ekipmanları, kolay kırılmama özelliğine sahip.

Vehbi Varlık’tan gençlere tavsiye: Başarı için uzmanlık alanınıza odaklanın

İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık, Uludağ Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Uludağ İnsan Kaynakları Topluluğu’nun düzenlediği İnsan Kaynakları Kongresi’nde gençlerle buluştu. Panelde geleceğin profesyonellerine tavsiyelerde de bulunan Varlık, doğru stratejinin fazla satmak değil karlı satmak üzerine kurulması gerektiğini dile getirdi. Varlık, “İş dünyasında adım attığınızda giderlerinizi ve stoklarınızı kontrol etmek, verimliliği ve yenilikçiliği artırmak için çalışmalısınız. Öte yandan firmanızda çalışan personellerin görüşlerini asla göz ardı etmemelisiniz. En önemli konu ise başarıya ulaşmak için uzmanlık alanıza odaklanmalısınız.” dedi.


restaurant gastro aktüel 112 hotel & hi-tech

Cakes & Bakes Yunanistan’dan ödülle döndü

Cakes & Bakes, Yunanistan’da düzenlenen 9. Uluslararası Güney Avrupa Aşçılık Yarışması’nda (9th International Culinary Competition of Southern Europe) aldığı madalya ile uluslararası alandaki başarılarına bir yenisini daha ekledi. Cakes & Bakes Üretim Tesisi’nin butik pasta bölümünde görev yapan Merve Bengisu Yüceer, Yunanistan’ın Selanik kentinde düzenlenen yarışmada, “marzipan heykel” dalında sergilediği eserle farklı ülkelerden gelen çok sayıda meslektaşını geride bırakarak gümüş madalya kazandı.

Japon gıda devlerinin İstanbul çıkarması Japonya’nın büyük gıda firmaları “JETRO Gıda

Etkinliği İstanbul 2015”de Türkiye’nin önde gelen ithalatçı firmaları, restoranları ve Japon mutfağı ile yakından ilgilenenlerle bir araya gelme şansı yakaladı. Japon Dış Ticaret Teşkilatı (JETRO) İstanbul Ofisi Genel Müdürü Yasuyuki İSHİGA, söz konusu etkinliğin iki ülke arasında uzun yıllara dayanan dostluğun ve son yıllarda artan ticari ilişkilerin devamı niteliğinde olduğunun altını çizerek, etkinliğin çok verimli geçtiğini ve gördükleri ilgiden memnun kaldıklarını söyledi.

Cipriani’den bahar menüsü

The Istanbul Edition’da hizmet veren Cipriani seçkin atmosferi, özel lezzetleri ile öğle saatlerinde iş yemekleri, grup toplantıları için tercih edilirken; keyifli bahar akşamlarında iş çıkışı terasında sunduğu dinlendirici romantik atmosferinde bahara özel hafif, sağlıklı, lezzetli seçenekleri ile tercih ediliyor. İtalyan şef Domenico Tonin’in bahar menüsüne dahil ettiği; Cipriani Usulü Concasse Domates Eşliğinde Kum Midyeli Spagetti, Parmesan Dilimleri Eşliğinde Yer Elması ve Avakado Salatası, Tartare ve Marinara Sos Eşliğinde Kalamar gibi spesyaller bahar menüsünde sunulan a la carte seçeneklerden bir kısmını oluşturuyor.

Balparmak –TOÇEV’den özel bir proje Türkiye bal pazarının lider markası

Balparmak, çocuklara yönelik serisi Honeybana Balparmak ile TOÇEV işbirliğinde ve T.C. Milli Eğitim Bakanlığı’nın himayesinde “Kahvaltılı Sabahlar, Sağlıklı Yarınlar” isimli sosyal sorumluluk projesini hayata geçiriyor. İlköğretim çağındaki çocuklara düzenli kahvaltı etme alışkanlığının kazandırılması amaçlanan “Kahvaltılı Sabahlar, Sağlıklı Yarınlar” Projesi ile çocuklara kahvaltının önemi anlatılacak.


Chado Tea Shop’tan yepyeni bir lezzet; bölgelerinden onlarca çay Matcha Latte Dünyanın farklıChad o; Hindistan, Çin, Japonya,

çeşidini Türk tüketicileri ile buluşturan farklı çay kültürlerini Brezilya, Güney Afrika, Tayvan ve Vietnam’ın gelmeye başlayan e ülkemize taşıyor. Dünya çapında trend halin buluşturan Chado, Matcha Latte keyfini Türkiye’deki çay severlerle ına hitap ediyor. Dünyada Arnavutköy’deki mağazasında çay meraklılar keyfini Türkiye’ye ilk getiren henüz yaygınlaşmaya başlayan Matcha Latte ze sütlerle karışıyor marka olan Chado’nun leziz Matcha çayları tapta barlar açılan Matcha ve isteğe göre bal ekleniyor. New York’ta adına söylentiler arasında... de ği geçti e Latte’nin yavaş yavaş kahvenin önün

Banvit, 3. kez ‘süper marka’

Dünyanın 88 ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de iki yılda bir gerçekleştirilen ve Superbrands Türkiye tarafından açıklanan 2014 sonuçlarına göre Banvit, 3’üncü kez ‘Süper Marka’ seçildi. Araştırma şirketi Nielsen’in ölçümleri de dikkate alınarak Seçici Kurul tarafından belirlenen 134 markadan biri olan Banvit, marka değerini 3’üncü kez sıralamaya girerek daha da güçlendirmiş oldu. Banvit bu sonuca teknolojisi, yatırımları, iş gücü kalitesi, yaratıcılığı, markalaşmaya yaptığı yatırımlar, marka devamlılığı, sosyal sorumluluk projelerine katkısı, çevre duyarlılığı, etik değerlere uyması ve vergi sıralamasındaki yeri gibi kriterleri değerlendirilerek ulaştı.

Big Chefs’ten denizci usulü

Lezzet yolculuğu boyunca damaklarda ve hafızalarda unutulmaz tatlar bırakan, iştah açıcı sunumları, güler yüzlü ekibi, ev sıcaklığındaki, samimi ve huzurlu konseptiyle ilgi gören Big Chefs, balık lezzetlerinin keyfini yaşamanız için sizi Tarabya ve Anadolu Hisarı’na davet ediyor. Tüm Big Chefs’lerdeki menüye ek olarak Tarabya ve Anadolu Hisarı’nın ruhu ve denize nazır, Boğaz’daki benzersiz lokasyonun ilhamıyla fark oluşturan ‘Denizci’ menüsünde Büyük Şeflerin fark yorumuyla ızgara levrek, ıspanaklı ve mantarlı çipura buğulama gibi birbirinden özel lezzetler yer alıyor. Big Chefs’in ‘Denizci’ menüsü sadece balıklarla sınırlı değil. kalamar tava, denizci pilavı, tereyağlı, acılı ve sarımsaklı karides, ızgara karides şiş ve ızgara ahtapot gibi iştah açıcı lezzetler de, hem damaklarda bıraktıkları tatlar, hem de sunumları ile oldukça iddialı…

TAB Gıda’nın Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Seçil Kurdoğlu oldu Sektördeki

liderliğini; kaliteli ve lezzetli ürünlerinin yanında tüketiciye verdiği güven ve profesyonel iş anlayışı ile pekiştiren TAB Gıda’da Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı’na Seçil Kurdoğlu atandı. 2002 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan, Seçil Kurdoğlu, ardından 2004 yılında Koç Üniversitesi İngilizce İşletme (MBA) Yüksek Lisans Programı’nı tamamladı ve aynı yıl TAB Gıda Pazarlama Departmanı’nda göreve başladı. 2008 yılından bu yana TAB Gıda bünyesindeki Burger King ve Arby’s markalarından sorumlu Pazarlama Müdürü olarak görevine devam eden Seçil Kurdoğlu, Ocak 2015 itibari ile TAB Gıda’nın Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı’na getirildi.


restaurant marka 114 hotel & hi-tech

Erna Mutfak 2015’e heyecanlı başladı…

Yeni ürün ve marka çalışmaları devam ediyor Bu yılsonu için kendi ürün gamında piyasaya hakim olmayı hedefleyen Erna Mutfak, kendi belirlediği trendlerin endüstriyel mutfak sektöründe belirleyici olacağını iddia ediyor!

2

007 yılından bu yana endüstriyel ve set üstü mutfak ekipmanları tedarik ve satışını gerçekleştiren Erna Mutfak, bu yıla heyecanlı başladı. Alman menşeili Fackelmann Grubu’nun Türkiye ana bayiliğini de üstlenen firma, aynı zamanda kendi bünyelerinde geliştirdikleri yeni markaları ErnaGalv ve ErnaWood ile yeni projeler üzerindeki çalışmalarını da sürdürüyor. Erna Mutfak’ın, endüstriyel mutfak sektörüne yönelik çalışmalarını yeni ürün, proje ve hedefleriyle birlikte firma sahibi Razmig Dursun ile konuştuk.

Razmig Bey öncelikle Erna Mutfak’ı kısaca tanıtarak, faaliyetlerinden ve ürün gamından bahseder misiniz? Mutfak ve sofra, gastronomik bir mekanı oluşturan en temel unsurlardır. Erna Mutfak, endüstriyel ve Erna Mutfak firma sahibi Razmig Dursun set üstü mutfak ekipmanları tedarik ve satış amacıyla 2007 yılında kurulmuş, uyguladığı fiyat politikaları ve bünyesindeki yerli ve ithal ürün çeşitliliği ve tecrübeli kadrosuyla menüye ve konsepte yönelik hizmet veren genç ve dinamik bir şirkettir. Firmamız Alman menşeili Fackelmann, Dr Oetker, Zenker ve FM Professional pastacılık malzemeleri Türkiye ana bayisi


olup, bayilik bünyesinde profesyonel mutfaklar ve farklı sofralar için birçok marka bulundurmaktadır.

Horeca sektöründe ürün tercihlerini en çok neler belirliyor? Üretim ve kalite standartlarınızdan da kısaca bahseder misiniz?

Firmanızın yurt içi ve yurt dışı pazar payı nedir? Bu pay turizm işletmelerinde ve restoranlarda ne kadarlık bir pay arz ediyor?

Bizim için söylediğiniz bu üç özellik de çok önemli. Herkesi memnun edebilecek görsel lezzet sunulabilecek, uzun ömürlü ve fonksiyonel ürünler ile hizmet veriyoruz. Zenker ve Dr Oetker markalı ürünlerimiz Almanya da ileri teknoloji ile üretilmektedir. Dupont teflon kullanılan ürünlerimiz 5 veya 10 yıl çizilmeme ve yapışmama garantisi altındadır.

Yurt içi pazar payımız toptancı ve son kullanıcı (otel ve restoran) olarak birbirini eş takip etmektedir. Marmara, Ege, Akdeniz ve İç Anadolu bölgesine yerli ve ithal ürün çeşitliliğimiz ile her türlü konsepte hitap ederek hizmet vermekteyiz. Firma olarak ihracatımız da söz konusu. Kıbrıs, Gürcistan, Bulgaristan, Rusya ve Orta Doğu ülkelerine ihracat yapmaktayız.

Bu yıl Erna Mutfak için nasıl başladı? Yıla hangi yeni ürün ve projelerle girdiniz? Horeca sektörüne yönelik hangi projeleri gerçekleştirmektesiniz? 2015 yılı bizim için çok heyecanlı başladı. İlk heyecanımız Alman menşeili Fackelmann Grubu’nun Türkiye ana bayiliğini almak oldu. Kendi bünyemizde geliştirdiğimiz yeni markalarımız ErnaGalv ve ErnaWood ile yeni projeler üzerinde de çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Bu yılsonuna ilişkin hedefleriniz nelerdir? 2015 yılsonu için hedefimiz kendi ürün gamımızda piyasaya hakim olmaktır. Bu süreçte Fackelmann grubu ürünleri dışında, galvaniz ve ahşaptan oluşacak olan konsept ürünlerimiz de olacaktır.

Bu yıl Horeca sektörüne en çok hangi tasarım trendleri hakim olacak sizce? Erna Mutfak adına söyleyebileceğim, bizim belirlediğimiz trendler sektörde belirleyici olacaktır.

Endüstriyel mutfak sektörünün Türkiye’deki genel durumu hakkında neler söyleyebilirsiniz? Firma olarak sektörde kendinizi nasıl konumlandırıyorsunuz? Sektör, ülke ekonomi şartları gereği durgun. Bu ay itibari ile yaz turizm sektörüne yönelik genel bir hareket beklemekteyiz. Erna Mutfak olarak kalite ve görsellik bizim için ön planda, kendimizi butik olarak da sınıflandırabiliriz.

Son olarak teknoloijiye ve Ar-Ge’ye yatırımlarınız konusunda bilgiler verebilir misiniz? Yeni markalarımız için yaptığımız Ar-Ge çalışmalarımız devam etmektedir. Yeni ürünlerimiz sektör üzerinde belirleyici olacaktır.


restaurant dekorasyon 116 hotel & hi-tech

Ramada Encore’da uyku keyfi Mekan’dan Yatak sektörünün köklü firması Mekan Yatak, Ramada Encore’un Kartal’da yeni açılacak olan otelini Perfetto serisi ile dekore etti.

Y

üzlerce prestijli otelin ilk tercihi olan Mekan Yatak, ideal dinlenme ortamının önemli bir tamamlayıcısı olan en doğru, en sağlıklı ve en hijyen yatağı otel müşterileri ile buluşturuyor. Modern tarzda dizayn edilen 92 oda ve 184 kişilik Ramada Encore İstanbul Kartal için tercih edilen Perfetto serisi, %100 pamuk dokuma ve organik kumaştan. Paket yay ve özel hava akımı sistemine sahip seri aynı zamanda anti bakteriyel ve anti mite özelliklerine de sahip.

PRESTİJLİ OTELLERİN TERCİHİ Mekan Yatak için; oteller, yoğun kullanılmalarının ve insan sirkülasyonunun fazla olmasının yanı sıra farklı sosyoekonomik sınıflardaki kişilerin Mekan ürünleri ile tanışması ve onları test etmesi nedeniyle önemli referanslar arasında yer alıyor. Dolayısıyla, bu alandaki projelerin artması adına turizm sektöründeki yeni yatırımlar dikkatle ve büyük bir titizlikle takip ediliyor. Rahat bir uyku ve sağlıklı bir dinlenme için bir yatakta ihtiyaç duyulabilecek her şeye cevap verilmesi, otel müşterilerinin kısa süreli konaklama dönemleri içinde odalarındaki en önemli eşya olan yataktan keyif almaları bir otelden duyulan memnuniyet adına en önemli unsur. Bu önemli ihtiyacı en doğru biçimde karşılayan Mekan, otel yatırımcılarının dikkatini çekiyor ve Ramada otellerinde de olduğu gibi bir

projenin birden fazla şubesinde tercih ediliyor. Mekan Yatak tarafından dekore edilen otel projelerinden bazıları; Rixos, Sungate Port Royal, Voyage, Pera Palas, Holiday Inn Otelleri, Hyatt Regency, Richmond, The Marmara, NG Güral Afyon ve Sapanca SPA...


Divan Suites Istanbul G-Plus’da ‘Derin’ dokunuşlar Mimari tasarımı Suyabatmaz Demirel Mimarlık’a ait olan, konut ve ofis işlevlerini bir arada çözümleyen Divan Suites Istanbul G-Plus’da Derin Design koleksiyonundan ürünler kullanıldı.

R

estoran, toplantı odaları ve lobi gibi genel mekanlarda, spa alanı ve rezidanslardaFlow Wood kanepe ve koltuklar, Tot masalar, Yay kanepe ve koltuklar, Flex sehpalar, Kut masalar ve Yay sandalyeler tercih edildi. Ürünlerden bazıları kullanıldıkları mekanın ihtiyaçları doğrultusunda projeye özel ölçülerde üretildi.

FLOW WOOD Modern hatların ahşap yan klape ile desteklendiği Aziz Sarıyer tasarımı Flow Wood, kanepe ve koltuk seçenekleri ile hem ofislere hem de ev kullanımına uygun bir oturma ünitesi.Flow Wood, farklı kumaş ve ahşap alternatifleri, paslanmaz çelik, kromaj ve lake ayak seçenekleri ile Derin Design’ın çağdaş mobilya koleksiyonunda yerini alıyor.

FLEX Temel öğeleri akıcı bir formda çözümlenen Aziz Sarıyer tasarımı Flex, masa, konsol ve sehpa seçenekleri ile ön plana çıkmaktadır. Hem ev hem de ofis kullanımına uygun olan Flex,mat veya parlak lake alternatifiyle yalın formunu ve detaylarını ortaya çıkaran özenli bir tasarım ortaya koymaktadır.

TOT Ahşap ya da lake tablası ve paslanmaz ya da boyalı metal ayaklarıyla Aziz Sarıyer’in Derin Design için tasarladığı sehpa ve masalardan oluşan bir seri Tot.

YAY Dairesel hatlarıyla konforu ön planda tutan Yay, kanepe, koltuk ve sandalye alternatifleriyle bir Aziz Sarıyer tasarımı.

KUT Tanju Özelgin tasarımı Kut, modern çizgisiyle hem ofis hem de ev kullanımına uygun olup, farklı malzeme seçimleriyle, yalın formunu ve detaylarını ortaya çıkaran özenli bir tasarım ortaya koymaktadır.


restaurant dekorasyon 118 hotel & hi-tech

İşbir Yatak’tan uyku ortamını kişiselleştiren çözümler

K

aliteli uyku için yatağın olduğu kadar yatağın bulunduğu zemin de önemlidir. Yatağınız ne kadar kaliteli olursa olsun kalitesiz veya bozuk bir zemin üzerindeyse uyku kalitenizde ve konforunuzda düşüş olacaktır. Sektörünün teknoloji öncüsü İşbir Yatak, sağlıklı yatakları ile beraber özgürce kişiselleştirebildiğiniz motor hareketli lata sistemleri ile en üst düzeyde uyku konforuna sahip olmanızı sağlıyor.

KİŞİYE ÖZEL KONFOR Motor hareketli latalı sistemler uyku zemininin elastikiyetini ve ergonomisini artırır. Vücut ağırlığının dengeli dağılımını sağlayarak; sırt, bel ve kas ağrılarının önlenmesine yardımcı olur. Baş ve ayak bölümlerinin bağımsız hareketi ile yatağınızı istenilen yükseklikte ayarlayabildiğiniz motor hareketli latalı sistemlerinin kiloya göre de sertlik derecesi ayarlanabiliyor. Reflü hastaları için ideal bir çözüm sunan sistem ile ayak ve baş bölümleri kumanda yardımı ile bel hizasından istenilen seviyede ayarlanabiliyor. Yatağınızda televizyon izleyerek veya kitap okuyarak zaman geçirmek istediğinizde baş ve ayak bölümleri rahat edilen pozisyona göre ayarlanabildiği için kişiye özel konfor sunuyor.

Sektörünün teknoloji öncüsü İşbir Yatak, sağlıklı yatakları ile beraber özgürce kişiselleştirebildiğiniz motor hareketli lata sistemleri ile en üst düzeyde uyku konforuna sahip olmanızı sağlıyor.



restaurant otel - tech 120 hotel & hi-tech

AE Arma-Elektropanç ile artık oteller daha akıllı Türkiye’nin en güçlü teknik müteahhitlik şirketi AE ArmaElektropanç, sunduğu teknolojik ve akıllı çözümler ile turizm sektörünün en önemli servis sağlayıcısı olan otellere minimum maliyetle maksimum müşteri memnuniyeti sunuyor.

T

urizm sektörünün en önemli servis sağlayıcısı olan oteller son yıllarda minimum maliyetle maksimum verim almak için akıllı bina sistemlerini kullanmaya başladılar. Bu süreçte teknoloji, akıllı çözümlerin üretilmesinde ve bina otomasyon sistemlerinin yaratılmasında en önemli dinamik olarak dikkat çekiyor. Antalya’nın turizm beldesi Kundu bölgesinde bulunan Mardan Palace Hotel, İstanbul Ataşehir’de bulunan Radisson Blu Hotel, Azerbaycan’ın Shahdağ bölgesinde bulunan Shahdağ otelleri, Dubai’deki Rixos the Palm Dubai ve Jumeirah Zabeel Saray gibi önemli otel projelerinin teknik müteahhitliğini üstlenen AE Arma-Elektropanç, akıllı otellerin teknolojik alt yapılarını akıllı sistem çözümleri ile gerçekleştirdi.

RADYO FREKANSIYLA ÇALIŞAN KABLOSUZ KUMANDALAR AE Arma-Elektropanç imzasıyla gerçekleştirilen akıllı uygulamalardan en dikkat çekeni ise, radyo frekansıyla çalışan kablosuz kumandalar. Odalarda otomasyon arabirimi olarak radyo frekansıyla çalışan kablosuz kumandalar özel geliştirilen menü yapısı, LCD gösterge ve butonlarının yanı sıra otel imajını destekleyen dekoratif baskı ile dikkat çekiyor. Kumanda her hangi bir alıcıya yöneltmeye gerek olmadan oda veya odaların herhangi bir bölgesinde klima, aydınlatma ve perdelere komut vermek için kullanılabiliyor. “Do-not-disturb” veya “Clean my room” seçimleri de bu uzaktan kumandalarla yapılabiliyor. Yapılan seçim oda girişinde bulunan dekoratif lambalarla görselleştirilmekte aynı zamanda otel otomasyon sistemine aktarılarak ilgili birimlerin haberdar edilmesi sağlanıyor. Ayrıca Fidelio rezervasyon sistemi ile entegre edilen oda otomasyonları, odanın rezervasyon durumunu dikkate alarak değişik senaryoları otomatik olarak uygulamaya koyabiliyor. Örneğin boş bir odada klima sistemleri ekonomi modunda

bırakılırken, check-in gerçekleştiği anda konfor moduna geçmek üzere “set” değerleri otomatik olarak değiştiriliyor, check-out ile aynı işlemler tekrarlanıyor. Yangın alarm sistemi diğer bina sistemleriyle entegre edilerek, önceden programlanmış yangın senaryolarının bina otomasyon sistemi ile aynı anda ve bağımsız bir şekilde işletilmesi amaçlanıyor. Yangın alarm sisteminden gelen bilgiler bir haberleşme köprüsü ile Bacnet protokolü kullanılarak bina otomasyon sistemine aktarılıyor. Duman kontrol işlemleri için kullanılan damperler, fanlar, aspiratörler ve diğer mekanik cihazların kontrolü yangın alarm sistemi üzerinden yapılabiliyor. Bu amaçla yüzlerce mekanik cihazı kontrol etmek ve izlemek üzere hazırlanmış bir duman kontrol mimik panosu tesis edildi.



Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

restaurant fuar 122 hotel & hi-tech

EDT Expo’da ‘büyükler’ buluştu

E

v Dışı Tüketim Fuarı (ETD EXPO, Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği ETÜDER ve CNR Holding işbirliği ile İstanbul’da 3. kez kapılarını açtı. Ev dışı tüketim sektörünün güçlü tedarikçilerinin yeni ürün ve markalarıyla boy gösterdiği fuar, yerli ve yabancı katılımcılardan 3. açılışında da tam not aldı.

TARİHİ LEZZETLER YARIŞTI EDT EXPO, fuar stantları ve sunumları kadar birbirinden özel

Yerli ve yabancı sektör lideri markaların buluştuğu, ev dışı tüketim sektörünün en önemli fuarı olan EDT Expo Fuarı, ETÜDER ve CNR Holding işbirliğinde 3. kez kapılarını açtı.


yarışmaları, görsel şovları ve özel tatlarıyla da ziyaretçilere keyifli anlar yaşattı. Fuarda ‘Osmanlı Mutfağı’ ve ‘Üniversiteli şefler yarışıyor’ yarışmalarında kıyasıya mücadele yaşandı. Tarihi Osmanlı yemeklerine modern bir yorum getirerek 6. kez düzenlenen Osmanlı Mutfağı yarışmasında lezzetli tatlar ortaya çıktı. Osmanlı Mutfağı yarışmasında 5’er kişiden oluşan 7 takım ülkemizin yüzyıllar boyunca biriktirdiği tarifleri modernleştirerek menüler hazırladılar. Sadece yerli

malzemelerin kullanıldığı yarışma 4 saat sürdü. Osmanlı mutfağı konseptinde hazırlanan sofra tasarımları da ziyaretçiler tarafından oldukça ilgi gördü. Yarışmada birincilik ödülü The Marmara, ikincilik ödülü Four Seasons, üçüncülük ödülü ise Matbah Restaurant’ın oldu.


restaurant fuar 124 hotel & hi-tech

Lezita PRO ürünleri sektörle buluştu Yüksek kaliteli proteini herkes için ulaşılabilir kılmayı hedefleyen Lezita, 3. EDT Expo Ev Dışı Tüketim Fuarı’na, yeni toplu tüketim ürünleri alt markası Lezita PRO ile katıldı. ITF Fuarcılık tarafından düzenlenen ve bu yıl yaklaşık 26 bin kişi tarafından ziyaret edilen fuar, gıda ürünleri, sarf malzemeleri ve ekipmanları üreticileri ve tedarikçilerini bir araya getirdi. Yüksek kaliteli proteini herkes için ulaşılabilir kılma hedefiyle yola çıkan Lezita, 100 m²’lik geniş bir alanda yer alan, yalın ve şık bir tasarıma sahip standında yenilenen logosunu ve Lezita PRO ürünlerini ilk kez sektörle buluşturdu. Ev dışı tüketim kanalı için blok döner, piliç eti, köfte ve kaplamalı ürünlerden oluşan pratik ürünler, şarküteri ürünleri ve yumurtadan oluşan Lezita PRO ürün gamı ve fuarda ikram edilen nugget, köfte ve şarküteri ürünleri, katılımcıların büyük beğeni ve ilgisiyle karşılandı.

Pınar, evdeki iddiasını ev dışına taşıyor Tüketicilerin evlerinde güvenle tükettikleri, kaliteli, sağlıklı ve lezzetli ürünlerin yaratıcısı Pınar, bu alandaki deneyim ve uzmanlığını ev dışı tüketim sektörüne de taşıyor. Pınar ile tüketicileri arasında uzun yıllara dayanan güven duygusunu ‘Uzmanından Profesyonellere Sunulan Kaliteli Hizmet ve Güven’ olarak ev dışı tüketim kanalına da yansıtan Pınar, sektörün önde gelen fuarlarından EDT Expo 2015’e Pınar Profesyonel markasıyla katıldı. Türkiye ve yurt dışından yüzlerce şirketin katıldığı fuarda, gurme sosları ve Pınar Beyaz Kova ürününün lansmanını gerçekleştiren Pınar’ın gastronomi öğrencilerinin katılımıyla düzenlediği “Gelenekten Geleceğe Lezzet Pınar’ı” yarışması da fuarın en keyifli ve dikkat çekici etkinliklerinden

biri oldu. Ayrıca, fuardaki Pınar Profesyonel standında, 4 gün boyunca, Pınar Danışman Şefi Ünal Sermet, Şef Rafet İnce, Şef Ali Açıkgül Pınar ürünlerini çeşitli uygulamalar eşliğinde tanıttı. Araştırmacı yazar Şef Ömür Akkor’un “Kahvaltıda Lezzet Pınar’ı” konseptli çalışması dahilinde, Pınar ürünleri ile hazırlanabilecek ‘sağlıklı ve lezzetli kahvaltı uygulamaları da fuar katılımcılarının yoğun ilgisiyle karşılaştı.


Sunar “Lezzetin Evrensel Dilini” konuşturdu Yerli ve yabancı sektör lideri markaların buluştuğu, ev dışı tüketim sektörünün en önemli fuarı olan EDT Expo fuarında stant açan Sunar Grup, bir yandan ürünlerini tanıtırken diğer yandan ziyaretçilerine keyifli zaman geçirtti. Sunar Grup Demo Ustaları Ali Arlı, Birol Bayındır ve Teoman Kılıçaslan’ın “Lezzetin Evrensel Dili” teması kapsamında sergiledikleri şovlarla çıkarma yaptığı fuarda Sunar, ürettiği ürünlerle ev dışı tüketim sektörüne kapsayıcı tedarik sağladığını ziyaretçilerine göstermiş oldu. “Lezzetin Evrensel Dili” teması kapsamında, Çukurova’nın bereketli topraklarından üretilen Sunar ürünleri ile hazırlanan Çukurova lezzetleri ve ev dışı tüketime yönelik birbirinden lezzetli ürünler Sunar standını fuarın ilgi odağı haline getirdi. Türkiye’nin sektöründeki Pazar lideri Hüner Şerbet ve Sunar Profesyonel Ayçiçek Yağı ile yapılan Adana tatlısı Taş Kadayıf, yine sektöründe Pazar lideri olan Sunar Nişasta ile yapılan Adana yaz tatlısı Bici Bici ziyaretçilerin ağızlarını tatlandırdı. Stantta ziyaretçilere ikram edilen ve Catering için olmazsa olmaz ürün niteliğindeki hamburgerin ekmeği Sunar’ın pastacılık ve catering ürünleri olan un ve margarinler ile hazırlandı. Türkiye’nin tarladan sofraya tek mısır yağı olan Sunar Mısır Yağı ile yapılan Kısır, Sunar Grup’un taze meyvelerinden nar ve nar sosu ile farklı bir lezzete kavuştu.

Aroma, geniş standıyla göz doldurdu Tüm tüketiciler ve işletmeler için yıllardır kaliteli ürünler sunan Aroma Meyve Suları, ev dışı tüketim sektörünün önde gelen fuarlarından EDT Expo 2015’e katıldı. Fuarda, tüm ürünlerinin sergilendiği geniş standıyla göz dolduran Aroma, tüketicisiyle olduğu gibi ulusal ve uluslararası profesyonel alıcılarla da buluştu. Fuar süresince birçok ürün tadımının yapıldığı Aroma standı, ziyaretçilerden büyük ilgi gördü. Ziyaretçilere Aroma Meyve Suları hakkında bilgi verildi ve meyve suyu ikramı yapıldı. Ev Dışı Tüketim sektörünün hızlı bir büyüme gösterdiğini ve Aroma olarak sektörün dinamiklerini ve gelişimini yakından takip edildiğini bildiren Aroma Yetkilileri, fuarın son derece verimli geçtiğini belirttiler. Gerçekleştirdikleri fuar katılımıyla sektördeki yeni açılımları takip etme, müşteri taleplerini gözlemleme, yeni ambalaj tasarımı ve çeşitlerinin tanıtımını yapma hedeflerini gerçekleştirdiklerini bildirdi.


restaurant fuar 126 hotel & hi-tech

Gıda devlerinin tercihi

Electrolux Profesyonel oldu Gıda sektörünün dev firmaları EDT Fuarı’nda Electrolux Profesyonel ekipmanlarını tercih ettiler.

E

lectrolux Profesyonel, 25-28 Mart tarihlerinde CNR Fuar alanında gerçekleşen EDT Fuarı’nda Unilever Food Solutions, Pınar, G2M ve İmpeks firmaları show mutfaklarında Electrolux Profesyonel ekipmanlarını tercih ettiler. Electrolux Profesyonel ile güçlü bir işbirliği halinde olan markalar “Electrolux Profesyonel gibi sektörde öncü bir dünya markası ile çalışmaktan gurur duyduklarını belirttiler. Electrolux’ün her sene piyasaya yeni ürünler çıkardığını, gerçek bir inovasyon firması olduğunu ve satış sonrası hizmet ağının da çok güçlü olduğunu dile getirdiler.” Electrolux Profesyonel’in UFS, PINAR, G2M ve İmpeks firmalarının stantlarında yer alan; air-o-steam Touchline kombi fırınları, bulaşık makineleri, ecostore buzdolapları, derin dondurucuları, XP700-900 pişirme serileri, hazırlık ekipmanları fuar boyunca ziyaretçilerden büyük ilgi gördü.


1. Saudi International Hotel Tech Exhibition 2015 geliyor

1st Saudi International Hotel Tech Exhibition 2015 on the agenda

HILL MICE, 30 Kasım - 2 Aralık 2015 tarihleri arasında Riyad International Convention and Exhibition Center’de otelcilik sektörünün devlerini bir araya getirmeye hazırlanıyor…

The event will be held at Riyadh International Convention and Exhibition Center, November 30 December 2, 2015

S

audi International Hotel Tech Exhibition 2015 Fuarı, 30 Kasım – 2 Aralık 2015 tarihleri arasında Riyad International Convention and Exhibition Center’de gerçekleşecek. Ana konseptleri otel yönetimi, teçhizatı, iç ve dış tasarım yönetimi gibi otelciliğin en belirleyici alanları üzerine şekillenecek olan fuarın kapsama alanların da ise; hazırlık, tedarik, konuşlanma, uygulama, kaynak sağlama, etkili kullanım ve otel teknolojilerinin değerlendirmeleri gibi önemli alanlar yer alacak. HiLL MICE’ın organizasyonunda düzenlenecek olan 1.Saudi International Hotel Tech Exhibition 2015 Fuarı aynı zamanda gerçekleştireceği birçok etkinliklikle de otelcilik sektörüne faydalı bilgiler ve paylaşımlar aktaracak.

H

ill MICE will be organizing the First Saudi International Hotel Tech Exhibition 2015 in Riyadh International Convention and Exhibition Center. The exhibition focuses on introducing key concepts and issues related to hotel management, hotel equipment, interior and exterior design management and a lot more. The areas covered in the exhibition include: the preparation for, the procurement of, the deployment, implementation, resourcing, effective usage, and evaluation of hotel technology. This exhibition offers a lot of tools and information helpful in making the hotel business successful worldwide. We are pleased to invite you to participate in the exhibition to take advantage of the outstanding opportunities it offers.


restaurant fuar 128 hotel & hi-tech

26. Anfaş Hotel Equipment Fuarı’na yoğun ilgi

Anfaş Hotel Equipment “Uluslararası Konaklama ve Ağırlama Ekipmanları İhtisas Fuarı” bu yıl 26. kez kapılarını ziyaretçilerine açtı. 2016 yılında 13 - 16 Ocak tarihleri arasında düzenlenecek olan fuar, her yıl profesyonel ziyaretçiler tarafından büyük ilgi görüyor.

2

6. Anfaş Hotel Equipment Fuarı’nda 408 katılımcı firma 3702 marka sergiledi. Metrekare olarak %26 büyüme sağlayan fuar, 40.000 m2’lik alanda, 39 ülkeden 915 yabancı ve 62 ilden 32.896 profesyonel ziyaretçi olmak üzere toplam 33.811 ziyaretçiyi ağırladı. Her yıl çarpan çoğaltan etkisi ile doğrudan ve dolaylı yatırımlarla 2 milyar dolarlık ticaret hacmi oluşturan fuarda düzenlenen VIP görüşmeler büyük ilgi gördü.

VIP GÖRÜŞMELER Anfaş Hotel Equipment Fuar Direktörü Arzu Yüngül, otellerin üst düzey yöneticilerine yönelik olarak özel VIP görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirterek, “Fuarda 115 katılımcı firma ile yaklaşık 700 B2B iş görüşmesi yapıldı. Anfaş’ı ziyaret eden özellikle zincir otel üst düzey yöneticileri katılımcılar

arasından ihtiyaçları doğrultusunda seçtikleri firmalarla kendileri için ayrılmış konforlu özel bir alanda “VIP ikili iş görüşmesi” gerçekleştirdiler.” dedi. Yabancı ülke satın alma heyetlerinin fuara büyük ilgi gösterdiklerini ifade eden Yüngül, “Azerbaycan, Gürcistan, Kosova, KKTC, Arnavutluk, Makedonya, Kosova, Sırbistan, Bosna Hersek, Karadağ, Almanya, Ürdün, Avusturya, İran ve Irak’dan otel sahibi, yöneticisi ve mimarlardan oluşan heyetler ile fuarımızı ziyaret ettiler.” dedi.

ZİYARETLER MEMNUNİYET VERİCİ OLDU Arya Grup DK Tekstil, Rıdvan Tekstil, Stark Menü, Güren Metal, Loca, Mondo Group, Erenil, Evinoks, Samur firmalarıyla anlaşmalar yaptıklarını açıkladı. Bu yıl resmi kurumların sosyal tesisleri satın almalarını Anfaş Hotel Equipment Fuarı’ndan yaptılar. TSK, Polis Moral


Evleri, Öğretmen Evleri ile toplam 50 firma grup sunumu gerçekleştirildi. TÜRES “Tüm Restoranlar, Lokantalar ve Tedarikçiler Derneği” ise Türkiye’nin her yerindeki sektör profesyonellerinden oluşan üyeleriyle fuara grup ziyareti gerçekleştirdiler. TÜYİB-DER (Tüm Yiyecek İçecek Bölümleri Temizlik ve Malzeme Teminatçıları Derneği) açtıkları stantta hem katılımcı hem ziyaretçilerle buluştular. Ayrıca TÜYİB-DER, fuarı yönetim kurulu ve üyeleri ile birlikte ziyaret etti. İranda 11 Hoteli bulunan ‘Arya Group’ Yöneticisi fuardan sonra yaptığı açıklamada; “Bu yıl gerçekten geçen yıllara göre fuar çok heyecanlı ve yoğundu. Biz Arya Hotel gurubu olarak Anfaş Hotel Equipment Fuarını 20 kişilik heyetle ziyaret ettik. Vİp görüşmelere katıldık ve çok verim aldık. Toplam 64 Firma ile görüştük. Yapılan görüşmeler tekstil, mobilya, mutfak malzemeleri, pergola sistemleri, menü, temizlik makineleri ve dekorasyon alımı ile ilgiliydi” dedi.

YARIŞMA VE AKTİVİTELERİYLE SES GETİRDİ Fuarda ayrıca, Uluslararası Altın Kep Aşçılar Yarışması, yurt içi ve yurt dışından binlerce şefin buluşma platformu oldu.

Anfaş Fuarcılık işbirliği ile Türkiye Aşçılar Federasyonu önderliğinde Şefler Birliği’nin organize ettiği yarışmaya Türkiye’den 22 Aşçı Derneği ile beraber yurt içi ve yurt dışından 6.204 şef ziyarette bulundu. Toplam 1.670 şefin kıyasıya mücadele ettiği yarışma fuar alanı içerisinde 4.000 m2’lik özel bir alanda düzenlendi. Altın Kep Aşçılar Yarışması’nda Michelin yıldızına sahip şefler de jüri koltuğuna oturdular. Genç Aşçılar, Üniversiteler Yarışıyor, Sebze Oymacılığı, Turizm Otelcilik Okulları, Mutfakta Güzel Sanatlar, Mini Soğuk Büfe, Yılın Altın Şefi, Yılın Altın Pastacısı ve Modern Türk Mutfağı kategorilerinde gerçekleştirildi.

3. HOUSEKEEPING OLİMPİYATLARINA EV SAHİPLİĞİ YAPTI Hoted Alanya Hotel Kat Hizmetleri Eğitimi ve Dekorasyonu Derneği yeni yüzü ve vizyonuyla Anfaş Hotel Equipment Eğlenceli ve eğitici renkli bir etkinliğe Housekeeping Olimpiyatlarına ev sahipliği yaptı. Hızlı ve Standartlara Uygun Yatak Yapımı, Elektrikli Süpürge ile Hızlı Süpürme, Hızlı Mopla Süpürme, TowelOrigami, Basket Atma, Mumya Adam kategorilerinde düzenlenen Olimpiyatlara 12’si yabancı olmak üzere 78 yarışmacı katıldı. 643 housekeeper yarışmayı izledi. 2016 yılı hızla başlayan fuarda sektörün dev firmaları stant almaya başladılar.


130

hotel restaurant & hi-tech

Legrand’dan yepyeni inovatif bir ürün

ürünler

Viko Artline’dan Novella Corian serisi Viko Artline’ın Novella Corian serisi, farklı seçeneklerle mekanlara özgürlük getiriyor. Novella Corian Serisi ile gerçek mermer efektini yaşam alanlarına taşıyan Viko, mekanlarında şıklık ve modernlik arayanlara yepyeni bir seri sunuyor. Kalite ve tasarımı bir arada sunarak yaşam alanlarını ayrıcalıklı yerlere dönüştüren Viko, Novella Corian Serisi ile ev dekorasyonunda klasik bir şıklık arayanların tercihi oluyor. Aydınlık, ferah, ışıltılı bir atmosfer yaratmak, modern ambiyanslar oluşturmak ya da yaşam alanlarına hareketlilik katmak isteyenler için doğadan ilham alan Viko Artline’ın Novella Corian Serisi, elektrik anahtarı ve prizlerde doğal bir görünüm yaratarak mermer etkisini dekorasyona yansıtıyor. Yaşam alanınızın genel konseptine uygun olarak seçebileceğiniz dusk, aurora, sand stone ve black quartz renklerindeki mermer deseni alternatifleri, zevkinizi hayatınıza taşımanıza yardımcı oluyor.

Bina elektrik ve dijital altyapı ürünleri ve sistemleri konusunda dünya lideri Legrand, teknolojik ve estetik açıdan eşi benzeri olmayan bir ürünü daha tüketici ile buluşturuyor. Legrand, USB şarjlı parafudr korumalı topraklı priz ile elektrikli cihazlarınızı hızlı ve güvenli bir şeklide şarj ederken, topraklı prizi de başka bir kullanım için boş bırakma avantajı sunar. İster 3 farklı cihanız aynı anda şarjını edilebilir, ister 2 farklı cihaz şarj edilirken priz başka bir amaç için kullanılabilir. Bunların hepsi parafudr koruma ile elektrik hattı üzerinden gelebilecek yıldırıma karşı korumalı olarak tüketiciye sunuluyor. Hem estetiği hem de teknolojiyi farklı bir boyuta taşıyan USB Şarj Çıkışlı Parafudr Korumalı Topraklı Priz, ile birçok işlev bir arada sağlanmış oluyor.

Emsan’dan mutfağın şeflerine en keskin bıçaklar Mutfakta yazılan hikâyelerin en keskin kalemleri bıçaklar ile mutlu sonlar yazmak artık çok kolay. Emsan’ın fonksiyonelliği ve keskinliği ön planda tutarak geliştirdiği Matriks Paslanmaz Çelik Bıçakları ile yemek yapma keyfinizi artacak. Hafif, dayanıklı, çizilmez ve gıdalarda metal tadı bırakmayan yönüyle Matriks Paslanmaz Çelik Bıçak kaliteyi mutfaklara taşıyor. Çelikten üretilmiş ve keskinliğini uzun yıllar koruyan Emsan Matriks Paslanmaz Çelik Bıçaklar özel tasarım cam ve bambu ağacı standı ile mutfaklara farklı hava katıyor.

Grohe’den su tasarrufu teknolojiler Geliştirdiği lavabo, duş, termostatik, mutfak bataryası ve gömme rezervuar gibi sıhhi tesisat ürünlerinde su tasarrufu teknolojilerine odaklanan Grohe, geliştirdiği zaman ayarlı bataryalarla, yılda yüzde 67’ye varan oranlarda su tasarrufu olanağı sunuyor. Geliştirilen teknolojiler sayesinde geleneksel bir bataryanın kullanıldığı ve dakikada 13 litre su akan bir lavaboda el yıkarken yılda yaklaşık 284 metreküp su sarf edilirken, Grohe’nin self closing (zaman ayarlı) özelliğine sahip Europlus E bataryası dakikada 6 litre ve yılda 94 metreküp su sarf ediyor.

Ege Seramik’ten Riva serisi Spring Colletcion 2015 koleksiyonunu takipçilerinin beğenisini sunan Ege Seramik, yaratıcı ve şık tasarımları ile dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Ege Seramik, doğal doku ve açık renk tonları ile modern yaşam alanları oluşturmak isteyenler için Riva serisini öneriyor. Hegzagonal şekilli tasarımı ve vintage dokusu ile Riva serisi, farklılık iddiası olan mekanlar yaratmayı vaade ediyor. 45x45 ebadında sırlı granit olarak üretilen Riva serisi, iç ve dış mekanlarda rahatlıkla kullanılabiliyor. Patchwork görünüme sahip Bellisima dekoru ile farklılık oluşturan seri bej ve gri renk seçenekleri ile beğeni kazanıyor.




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.