Hotel Restaurant & Hi-Tech Ekim 2015

Page 1


Yeni Nesil Yazar Kasa POS

Yeni Nesil Masaüstü Yazar Kasa

Yeni Nesil Masaüstü Yazar Kasa

Yeni Nesil Masaüstü Yazar Kasa

Profilo VeriFone VX 680-E1

Farex FR-8300

Profilo YK-8200

Telestar TLS-8100

Dokunmatik renkli ekranı, basitleştirilmiş menüsü ve ileri teknolojisi ile işinizi çok kolaylaştıracak.

Ödeme sistemlerinde ayrıcalığı arayanlar, dünyanın tercihi, teknolojinin zirvesi Farex ile işlerinde fark yaratıyor.

Pratik kullanım özellikleri, ileri teknolojisi, sağlam ve şık yapısı ile hızla işletmelerdeki yerini alıyor.

Küçük işletmelerin büyük dostu Telestar, işletmenizin her türlü ihtiyacı için en ideal çözümü sunuyor.


Dünyada 1 milyondan fazla yazarkasa müşterimizle

30 yıldır zirvedeyiz! 11 ülke için geliştirdiği 146 yazarkasa modeli ve uluslararası tecrübesiyle başarılara imza atan sektörünün lideri Profilo Ödeme Sistemleri, şimdi de Yeni Nesil Yazar Kasa ile esnafımızın yüzünü güldürüyor.




r ö t i d E

Bol kahveli, yatırımlı, lezzetli…

Rich in coffee, investments and tasty…

Yolunuz kahveden geçmeye bir görsün, İstanbul’da adım başı kahve dükkanı, sayısız marka ve işin profesyoneliyle karşılaşırsınız. Buna şimdilerde bir de püfür püfür kahve kokulu, renkli ve eğlenceli etkinlikler de eklendi ki, birçoğumuz için kahve sadece içilesi değil, keyiflenesi ve deneyimlenesi bir tutku artık… Öyleyse, bu tutkuya devam! Kahve severlerin merakla beklediği etkinliklerden İstanbul Coffee Fest, 22- 25 Ekim 2015 tarihleri arasında Haydarpaşa Garı’nda önce olağanüstü lezzetleriyle harmanlayacak, sonra ateşiyle kavuracak. Bu yıl ikincisini gerçekleştirmeye hazırlanan bu keyifli yolculukta biz İstanbul Coffee Fest’teyiz, ya siz neredesiniz?

Once you think about a coffee shop you can see one at every step in Istanbul and meet with innumerable brands and professionals in coffee houses. Now a full flavored, colorful and joyful events on coffee are added, it is now more than a selected drink but an undisputable joy and experience no one can resist to… Let’s go on to passion, then! Waited eagerly by coffee lovers, Istanbul Coffee Fest is to be held between 22 to 25 October 2015 in Haydarpasa Train Station with extraordinary mixes of coffee to be furnaced with flame of the magic event. We are at the Istanbul Coffee Fest’s joyful voyage held for the second edition. Where will you all be?

Kastamonu’dan çıkıp İstanbul’un en lüks İtalyan restoranlarına aşçı oldu, aile büyüklerinin telaşlı ve heyecanlı mutfaklarının en küçük heveslisi olarak tabii ki. Daha çocuk yaşlardayken yemek yapmanın keyfine vardı, şimdilerde lüks restoranlara ve otellere tabak tabak lezzet çıkarıyor… Kastamonu’nun ‘İtalyan’ı, Şef Bayram Yıldız, lezzetli yemekleri ve sımsıcak sohbeti ile bu sayımıza konuk oldu. Hayali ‘Güzel Sanatlar’ okumaktı. Belki idealleri gibi ‘güzel sanatları’ tek bir kalemde okuyamadı ama tozpembe kariyer çizdiği otelcilikte hep ‘güzellikler’ ve ‘sanatla’ iç içe oldu… Martı Istanbul Hotel Genel Müdürü Feyza Yücefer ile yaptığımız samimi söyleşimiz de bu sayımızda, sizlerle… İnciri; peynir, portakal ve rokalı bir salatayla hayal edin… Ya da Fettucini’yi incir, keçi peyniri ve biberiye yağıyla. Doğal, yerel, bir de üstüne mevsiminde! Sunset Grill Bar & Restaurant’ın Fransız Şefi Fabrice Canelli, Türkiye’nin yerel lezzetlerine ‘Fransız’ kalmadı; inciri, büyük bir ustalık ve zarafetle damaklara taşıdı. Bir sonraki reçetelerinde neler mi var, hepsi ve daha fazlası sizler için hazırladığımız dopdolu içerik sayfalarımızda…

Grown in Kastamonu and came to the most luxurious Italian restaurants in Istanbul, as chef, with aspirations of his family and forefathers. He tasted the joy of cooking at his childhood, now he issues tasty dishes in luxurious restaurants and hotels. At this issue we host Chef Bayram Yildiz, the Italian of Kastamonu, with its delicious recipes and his warm talk. Originally his dream was to become a fine arts student at the university. He couldn’t achieve that dream but his dreamlike career kept him in “finesse” and “arts” somehow. We now present you our warm interview with the general manager of Marti Istanbul Hotel Feyza Yucefer… Imagine the fig, with an orange and arugula salad… Or a Fettucini with fig, goat cheese and rosemary. Natural, local and most of all in its own season. Fabrice Canelli, the French Chef of Sunset Grill & Bar Restaurant couldn’t stay away from the local Turkish cuisine, and made and excellent move with the fig, our holy fruit and put that fruit on a different level. Check our pages to find out what are the ingredients for his next recipe and more. Enjoy reading.

Hatice Ünal Bilen

Keyifli okumalar dilerim.

İmtiyaz Sahibi

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK İç ve Dış Tic.Ltd.Şti. Adına H. FERRUH IŞIK GENEL MÜDÜR MEHMET SÖZTUTAN mehmet.soztutan@img.com.tr SORUMLU MÜDÜR YUSUF OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr

REKLAM KOORDİNATÖRÜ EMİR ÖMER ÖCAL emir.ocal@img.com.tr CONSEPT TASARIM TARIK ŞÜKRÜ ORAL tarik.oral@img.com.tr FOTOĞRAF EDİTÖRÜ HAKKI GÜNERKAN hakki.gunerkan@img.com.tr

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ HATİCE ÜNAL BİLEN hatice.unal@img.com.tr YAYIN DANIŞMANLARI Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ Prof. Dr. MUHAMMET ARICI Prof. Dr. İSMAİL KAYA Doç. Dr. MEHMET ALİ ÖZBUDUN T. YÜCEL DEREYAYLA FİKRET ÖZDEMİR

MUHASEBE ve MUSTAFA AKTAŞ FİNANS MÜDÜRÜ mustafa.aktas@img.com.tr ABONE ve DAĞITIM NURTEN DEMİR nurten.demir@img.com.tr CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mah. 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna Bahçelievler/İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00 İRTİBAT BÜROLARIMIZ BURSA +90.224 211 44 50-51 KONYA +90.332 238 10 71

Website

www.hotelrestaurantmagazine.com

e-mail

info@img.com.tr

ADRES Evren Mah. Bahar Cad. Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4 Güneşli-Bağcılar/İstanbul Tel: +90 212 604 51 00 Faks: +90 212 604 51 35

hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır.





içindekiler 40

60

84 antre 10 Sektörden kısa haberler

38 Divan Grubu Kayseri’ye iş oteli

40 Rotana, İstanbul’daki ilk iki otelini

gündem 22 Oteller yazı ekside kapattı 24 Turizmde istihdam artışı %5,1’e

geriledi

açacak açtı

44 2019’da İstanbul’a beş yıldızlı otel

ve kongre merkezi geliyor

46 Karl Lagerfeld de lüks otel zinciri

kuruyor

48 Mandapa, Ritz-Carlton Reserve 26 Günaydın: “Kastamonu, turizmi 12 Oteli açıldı

aya çıkaracak 3 ilden biri”

30 Bayındır: “Böyle giderse 2016’dan

da endişeliyiz”

32 Antalya dünyanın en önemli 20

şehri arasında

34 Wyndham Grand İstanbul Levent

1 yaşında

52 Choice 2016’da Türkiye’de iki otel

54 Karaderili, Vizyon Projesi’nin yeni

etaplarını açıyor

56 DoubleTree by Hilton, Kocaeli’ye

geliyor

58 Asya-Pasifik bölgesi otel atağına

yeni yatırımlar

açacak

geçti

iş’te kadın

36 Ever Turizm, otelcilikte iddialı; Her 60 Başarısında ‘özgür ruhu var’:

ilde bir otel açacak

www.hotelrestaurantmagazine.com

Feyza Yücefer ile söyleşi

hijyen 64 Yeni, çevreci ve akıllı çamaşırhane

çözümü; myPRO

yeni mekan 66 Develi Nişantaşı’nda 68 Gezi İstanbul Brasserie, Göktürk’te 70 Galata’nın en yenisi Nola İstanbul 72 Big Chefs Dubai’de 2. şubesini

açıyor

mekan 74 Bu sonbahar “Lacivert” bir başka

güzel

şef’in gözünden 76 Kastamonu’nun ‘İtalyan’ı: Şef

Bayram Yıldız

etkinlik 80 İstanbul Coffee Fest geliyor


94

66

76 82 GastronoMetro profesyonelleri

ağırladı

83 MSA Ekim’de de dopdolu 84 Nescafe’den “bikahve hikayesi”ne

davet var!

88 Zomato Restoran Zirvesi

yeme-içme sektörünü buluşturdu

92 Nespresso “Chef Academy”de bir

araya geldiler

marka 104 Electrolux Profesyonel’in yeni

yazılımı “e-Chef” ile şefler daha özgür

125 Golda Gıda, yeni yatırımların önünü

110 Rational’den sağlıklı okul

ürünler

Pardiva ‘cikolataburda.com’ ile internette

dekorasyon

96 IWSA’da yeni eğitim dönemi 97 Fransız pastane etkinliğine Türk

lokumu tadı

98 Gastronomi sektöründen

kısa haberler

www.hotelrestaurantmagazine.com

yemeklerine sağlıklı ve akıllı çözümler

112 Estetik, konforlu: “Yataş Bedding”

otel-tech 114 Rishang, Türkiye’deki bayilerini

gastro aktüel

124 WorldFood İstanbul 23. açılışını

108 Çikolatada 40 yıllık deneyim

gastro güncel ‘incirli lezzetler’

120 Ambiente, yeniliklerle geliyor

93 Omnivore 3. kez İstanbul’da!

marka değerini daha da artıracak”

106 Ege Seramik’ten dev yatırım

94 Sunset Grill Bar’dan

118 Hande Arslanalp: ”Bu fuar İzmir’in

ödüllendirdi

fuar 116 Hotel Show’da büyük fırsatlar

yaptı

açıyor

126-128 Yeni ürünler


restaurant antre 12 hotel & hi-tech

Mercure Topkapı’ya 2 ödül İtalya’nın Sardunya Adası’ünda düzenlenen bir törenle sahiplerine verilen ödüllerin 2’sini kucaklayan Mercure Istanbul Topkapı Hotel, “Avrupa’nın en iyi İş Oteli’’ ve “Türkiye’nin önde gelen en iyi İş Oteli ” ödüllerine layık görüldü. Düzenlenen gecede ödüllerini teslim alan otelin sahibi Ömer Niziplioğlu başta bu ödülleri Türkiye’ye kazandırmaktan duydukları mutluluğu dile getirerek, otel yönetimi ve personelinin bu ödülü bir ekip olarak kazandığına vurgu yaptı.

BW PLUS The President Hotel’e ‘Çevre Dostu Sertifikası’ Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Küresel Isınma Kurultayı Yürütme Komitesi tarafından, İstanbul Beyazıt’taki BW PLUS The President Hotel’e ‘Çevre Dostu Sertifikası’ verildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından başlatılan Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisi projesi kapsamında, İstanbul’un ilk ‘Yeşil Yıldız’ belgesini alan tesisi olmaktan duydukları gururu da dile getiren BW PLUS The President Hotel Genel Müdürü Gülseren Vatansever, şunları söyledi: “Otelimizde; özellikle enerji tasarrufu ve enerji geri kazanım uygulamalarıyla küresel ısınma ile mücadeleye katkı sunuyoruz. Su tüketimi ve atık oluşumunu azaltmaya yönelik uygulamalar ve geri dönüşüm çalışmalarıyla çevre bilinci oluşturuyoruz; personelimize sürekli verdiğimiz eğitimlerle gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmanın öncülüğünü yapıyoruz”.

Conrad Istanbul Bosphorus’a iki ödül birden Turizm ve otelcilik sektörünün küresel çapta en prestijli ödüllerinden biri olan Dünya Seyahat Ödülleri (World Travel Awards/WTA), 5 Eylül Cumartesi günü İtalya - Sardinya’da düzenlenen galada sahiplerini buldu. Bu yıl 22’ncisi düzenlenen organizasyonda Conrad İstanbul Bosphorus, son iki yıldır kimseye bırakmadığı “Türkiye’nin En İyi Konferans Oteli” ödülünü bu sene de alırken, “Avrupa’nın En İyi Şehir Oteli” ödülüne de layık görüldü.

“Gezonline.com”da iş seyahati bir tıkla tamam Gezonline.com, sadece bireysel kullanıcılar ya da tatilciler için değil, global çaptaki şirketler için de zamandan tasarruf ettiren uygun fiyatlı kurumsal seyahat programları sunuyor. Üstelik şirketlere özel seyahat yönetim modülü sayesinde ihtiyaç duyulan tüm seyahat raporlamaları da kullanıcıların elinin altında. Özellikle acil ya da son anda planlanan iş seyahatleri için hızlı ve güvenilir online rezervasyon imkanı sunarak, şirketlere büyük kolaylık sağlayan Gezonline.com deneyimli operasyon ekibiyle 7/24 destek veriyor. Bunun yanı sıra, prosedür dışı rezervasyonları seyahat öncesinde görebilme seçeneği sayesinde seyahat eden şirket çalışanlarının limitlere uygunluğu da kontrol edilebiliyor.



restaurant antre 14 hotel & hi-tech

“Swissotel Vitality Youth Academy” başlıyor Sarı Yaz’ın eşsiz keyfi The Marmara Bodrum’da The Marmara Bodrum, Ege Denizi ve Bodrum Kalesi’ni gören manzarası eşliğinde sunduğu butik hizmetini Bodrum’un dillere destan sarı yaz günlerine özel olarak hazırladığı yeni tatil paketiyle taçlandırıyor. Mevsimin en güzel günlerinin tadını çıkarmak isteyen konuklarına, doğadan ilham aldığı Sarı Yaz paketi ile benzerlerinden çok farklı bir deneyim vadediyor. The Marmara Bodrum’un 28 Eylül - 31 Ekim 2015 tarihleri arasında geçerli olacak Sarı Yaz paketi ile misafirler, konforuyla adından söz ettiren iki kişilik deluxe odalarda üç gece boyunca KDV dahil 630 Euro’dan başlayan fiyatlarla konaklayabilecek. Ayrıca konuklar, otelin doluluk durumuna bağlı olarak geç çıkışlarda esneklik ve üst kategoride yer alan odalarda konaklama olanağına sahip olacak.

Palmarina Bodrum’a “Altın Çıpa” Palmarina Bodrum; 10. Uluslararası Altın Çıpa Denizcilik Başarı Ödülleri’nde En İyi Marina İşletmesi’ ödülüne layık görüldü. Palmarina Bodrum Genel Müdürü Cenk Bircan, dünyadaki denizcilik sektörü temsilcilerinin bir araya geldiği ödül töreninde ‘günümüz liman işletmeciliği standartları; yükselen beklentiler, gerek alt yapı ve sunulan servislerde, gerek tedarik zincirlerinde, gerek insan gücünde gerekse sunduğunuz tüm hizmetlerde marina işletmeciliği anlamında sizi beklentilerin ötesine geçmeye, öncü rol almaya zorluyor. Bunu sağladığınızda başarı da ardından geliyor’ açıklamasını yaptı. Deniz Haber Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Recep Canpolat ve diğer katılımcılara teşekkür ederek ödülü teslim aldı.

Yeni nesillerin geleceğimiz olduğunun bilincinde olan Swissôtel The Bosphorus İstanbul, geleceğe yatırım için hayata geçirdiği “Swissôtel Vitality Youth Academy” ile 13 ve 16 yaş arası çocuklara sporu aşılamayı onları sağlıklı yaşamaya yönlendirmeyi hedefliyor. Swissôtel Vitality Youth Academy çocuklara çok yönlü başarı vaad ediyor. İnsanın yaşam boyu bedensel, ruhsal ve sosyal sağlığı, zihinsel gelişimiyle yakından ilişkilidir. Bunun yanındasporyapmak, çocuğun fiziksel ve zihinsel gelişiminin yanı sıra, çevresini tanıması, iletişim kurması ve kendine olan özgüveninin artması yolu ile okul başarısını da büyük ölçüde etkilemektedir.


İSTİKBAL HOTEL CONCEPT İLE

EV RAHATLIĞI TESİSİNİZDE.

58 yıldır Türkiye’nin rahatlığı için çalışan İstikbal, sadece evler için değil, tesisiniz için de en iyisini sunuyor. Sağlıklı yataklardan konforlu oturma gruplarına, otel odası mobilya çeşitlerinden otel tekstil ürünlerine, banket tipi sandalyelerden restoran sandalyelerine, aksesuar çeşitlerinden bahçe mobilyalarına kadar, tesisinizin güzelliğine İstikbal kalite ve rahatlığını eklemek istiyorsanız bizi arayın.

İstanbul Bölge Müdürlüğü İkitelli S.B. Ziya Gökalp Mah. Atatürk Bulvarı 8. Cad. No:3 Başakşehir / İSTANBUL Tel: 0212 692 32 00 Genel Merkez O.S.B. 6. Cad. No: 35 38070 Boydak Center Melikgazi /KAYSERİ Tel: 0352 207 18 00 e-posta: projelisatislar@istikbal.com.tr


restaurant antre 16 hotel & hi-tech

Hilton Istanbul Bomonti’ye ‘Yeşil Yıldız’ Çevre dostu tasarımıyla sürdürebilirliği ön planda tutan İstanbul’un en büyük oteli Hilton İstanbul Bomonti, çevreye duyarlılığını ‘Yeşil Yıldız’ Belgesi ile tescilledi. Hilton İstanbul Bomonti, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından enerji, su, çevreye zararlı maddelerin tüketiminin ve atık miktarının azaltılması, enerji verimliliğinin artırılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ile çevre dostu düzenlemeler ve etkinlikler gibi kriterler göz önünde bulundurularak çevre dostu tesislere verilen Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisi Belgesi’ni (Yeşil Yıldız) almaya hak kazandı.

Le Meridien IstanbulNow! ile şehrin sırlarına yolculuk

Modern İstanbul’un sanatla kesişim noktası Le Meridien İstanbul Etiler, Mehmet Turgut ve sizin gözünüzden bugünün ve yarının İstanbul’unu arıyor. Mehmet Turgut’un, Boğaz hattında yer alan 12 semtin insanı, doğası ve günlük yaşantısıyla farklı açılardan fotoğraflayacağı proje kapsamında, sosyal medya üzerinden herkese açık bir fotoğraf yarışması da düzenlenecek. Yarışmada seçilen en iyi 12 fotoğrafın sahibi, Mehmet Turgut’un objektifine poz vererek yaratıcı ve özgün birer portre fotoğrafa sahip olacak.

Thermarium Norveç’in en büyük SPA’sını inşa etti Norveç’teki en göz alıcı projelerden biri olan Kongeveien Eiendom Spa Complex, Thermarium’un danışmanlığında “The Well” ismiyle tekrar hayata geçti. Norveç’teki en büyük spa özelliği olma özelliğini taşıyan tesisin 2015 yılının Aralık ayında açılması planlanıyor. Projenin öne çıkan bazı noktaları arasında geniş bir alanda tasarlanmış olan havuz alanları ve kaya mağarasının yanlarından inen sularla gerçek bir akıntı hissini veren duş mağarası yer alıyor. Benzersiz ve ilgi çekici bir zindelik ortamı yaratması nedeniyle sıcak odalar, konukları spayı keşfetmeye teşvik ediyor. Aynı zamanda Art Deco alanında son teknoloji malzemelerle tasarlanmış ve farklı şekillerin ve renklerin son derece yaratıcı bir etkileşimini içeren bir havuz ve buhar odası yer alıyor.

ACE of M.I.C.E. ödüllerine katılım için vakit daralıyor

17 Mart 2016 tarihinde Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde gerçekleşecek görkemli ödül töreniyle sektörün en iyilerine ödüllerini teslim edecek olan ACE of MICE Ödülleri’ne katılım için vakit daralıyor. Ödüllere katılım için başvuracak olan adaylar 1 Kasım 2014 – 1 Kasım 2015 tarih aralığında gerçekleştirmiş olduğu etkinlikler ile başvuru yapabilecek. Coca Cola, Garanti bankası, Mercedes, Samsung, Turkcell gibi firmalardan değerli isimlerin davet edildiği, alanlarının en iyilerinden oluşan 90 kişilik jüri heyeti tarafından online olarak oylanacak. Gerçekleşen ilk elemeler sonrası ise her dalda belirlenen üç aday, birinci seçilmek için jüri heyetine sunumlarını bire bir gerçekleştirecek. Yapılan oylamalar ve sunum sonrasında düzenlenecek görkemli tören ile ödüller sahiplerini bulacak.



restaurant antre 18 hotel & hi-tech

Küçük Oteller, turizmde etik kodlarını imzaladı Tüm Türkiye’de 300’e varan üyesiyle Küçük Oteller Derneği; Global Etik İlkelerinin sektörün tüm bileşenleri tarafından özümsenerek bu konuda çalışmalar yapılması, ve bu çalışmaların diğer paydaşlara da emsal oluşturması adına UNWTO bildirgesini imzaladı. Toplantıya Küçük Oteller Derneği’ni temsilen katılan Dernek Başkanı Ömer Faruk Boyacı, “Turizmde küresel etik ilkelerini ve sürdürülebilir gelişmenin esaslarını bu sektörde küçük oteller olarak bizler temsil ediyoruz. Yapısı gereği küçük oteller; bu esasları içselleştirerek uygulayan oluşumlar olmuştur. Hedefimiz bu ilkelerin üyelerimiz ve sektörün diğer tüm bileşenleri tarafından daha profesyonelce ele alınarak uygulanmasıdır” diye konuştu.

The Marmara Otelleri’nde rahatlatan toplantılar

Konumlandığı yoğun bölgenin en sakin noktalarından birinde yer alan The Marmara Şişli; şehrin tarih ve kültür merkezinde bulunan The Marmara Pera ve İstanbul’un kalbinde yaşayan The Marmara Taksim’in toplantı paketleri kapsamında konuklar, gün boyu zengin ikramlarla ağırlanıyor. Şişli otelinin güçlü alt yapısından ilham alınarak hazırlanan 25 GB ve 30 GB toplantı paketleri; Pera otelinin kültür çeşitliliğinden esinlenerek isimlendirilen İstanbul’un Sokak Lezzetleri, Akdeniz ve Sultan toplantı paketleri, iş profesyonellerini bekliyor.

Park Bosphorus Hotel iki yaşında

82 yıllık tarihi Park Otel’den aldığı kültürel mirası, lüksün dokusu ve benzersiz hizmet anlayışıyla buluşturan Park Bosphorus Hotel, 2. yaşını otel çalışanları ve üst düzey yöneticileri bir araya getiren bir partiyle kutladı. İlk yıllarında 200 bin misafir ağırlayarak 2014’ün yıldız oteli olan Park Bosphorus Hotel, 2015 yılının ilk yarısında bu sayıyı 300 bin misafire çıkarmayı başardı. İlerleyen dönemde bu sayının artarak devam etmesini hedefleyen çalışanlar ve yöneticiler başarılarının tadını hep birlikte pasta keserek çıkardılar.

Ekimde Pera Palace’ın her köşesi pembelendi

Pera Palace Hotel Jumeirah, Meme Kanseri Farkındalık Ayı olarak, meme kanserine farkındalığı artırmak amacıyla Ekim ayı boyunca misafirlerini özel etkinliklerle karşılıyor. Misafirlerini pembe kurdelelerle karşılayan Pera Palace Hotel Jumeirah, özel temalı çay saatiyle de kadınların kendilerini önemli hissetmelerini sağlıyor. Pera Palace Hotel Jumeirah’ın Fransız konseptli pastanesi Patisserie de Pera’da da, Meme Kanseri Pera Palace Hotel Jumeirah, 5 yıldır sürdürdüğü meme kanseri farkındalık kampanyası ile hastalığın ülkemizde yıldan yıla artış gösterdiğine dikkat çekmeyi de amaçlıyor.



restaurant antre 20 hotel & hi-tech

TYD “Barlas Küntay Turizm Araştırma Ödülü Yarışması” bu yıl DenizBank katkılarıyla düzenlenecek 1988 yılında, başlıca Turizm Yatırımcıları tarafından kurulan Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD), Kurucusu ve Onursal Başkanı merhum Barlas Küntay’ın anısını yaşatmak, ülkemizde turizm ile ilgili daha önce gerçekleştirilmemiş özgün çalışmaların yapılmasını teşvik etmek, sektörümüzün gelişimine katkıda bulunmak, örnek ve öncü insanları desteklemek amacıyla “Barlas Küntay Turizm Araştırma Ödülü Yarışması” bu yıl DenizBank’ın katkılarıyla gerçekleştirilecek. 29 Şubat 2016 olarak belirlenen son başvuru tarihine kadar derneğe ulaşan çalışmalar yarışmanın Seçici Kurulu tarafından titizlikle incelendikten sonra birincilik, ikincilik ve üçüncülüğe layık görülen çalışmalar belirlenecek.

Hilton İstanbul Bosphorus’a ödül Hilton Worldwide’ın, otel ve ofislerinin bulunduğu yerlerdeki yaşam kalitesini artırmak ve yerel inisiyatifleri desteklemek amacıyla üç yıl önce hayata geçirdiği küresel programı Travel with Purpose Action Grant /Faaliyet Fonu’nu almaya hak kazanan otellerden biri Hilton İstanbul Boshorus oldu. İstanbul Hilton Bosphorus, engelli gençlerin topluma kazandırılmasına yönelik projesiyle 2015 yılında bu ödüle layık görülen dünya çapındaki 100 Hilton oteli arasında yer almayı başardı. 3 bin dolarlık ödül, engelli bireylerin sanatsal ve sosyal faaliyetler aracılığıyla, aktif ve üretken bireyler olarak topluma entegre olmaları hedefiyle çalışan bir sosyal girişim olan Düşler Akademisi’ne bağışlanacak.

Şehrin merkezinde şık buluşma noktası Kişiye özel hizmet anlayışı, ultra lüks yalın ve şık tasarımı, yüksek teknolojik alt yapısı, merkezi konumu, her biri özenle döşenmiş 78 deluxe odasıyla sıra dışı bir butik otel olan The Istanbul Edition; çoğunlukla iş gezileri, şehirde romantik haftasonu planları için tercih ediliyor. Gün içerisinde ve akşam üstü mola vermek isteyen alışveriş tutkunlarını, rahat ve şık bir atmosferde toplantı yapmayı tercih edenleri; zevkle döşenmiş kış bahçesi terası ve dinlendirici okyanus akvaryumu ile Gold Bar’ında ağırlıyor. The Istanbul Edition, iş çıkışı dostlarla seçkin bir ortamda buluşmak isteyenler ve romantik çiftler tarafından şehrin merkezinde bir cazibe noktası olarak ilgi görüyor.

Sağlık termal sularda Sağlık turizminin önemli merkezlerinden Kütahya Emet’in en büyük ve kapsamlı tesisi olan Emet Termal Resort yenilendi ve sonbahar & kış turizm sezonuna hazır bir şekilde ziyaretçilerini bekliyor. 4 farklı termal suyu ile Türkiye’nin sağlık deposu haline gelen ve sadece Türkiye’de Kütahya Emet Termal Resort & Spa dışında başka hiçbir yerde bulunmayan ve 24 saat yosun üreten, doğal termal yosun havuzu sağlık dağıtıyor. Yurt dışında birçok enstitüde tedaviyi destekleyici ve cilt bakımı için hazırlanan ürünlerin içinde kullanılan bu yosun, Türkiye’de ise kaynağında tamamen doğal olarak, yeraltından 39 derece sıcaklıkta kaynayan termal su ve güneşin buluşması ile kendiliğinden oluşuyor.



restaurant antre 22 hotel & hi-tech

Radisson Blu’dan kadın liderlere destek

Marriott Şişli ile sonbahara hazırlanın Marriott Hotel Şişli modern bir şehir Spa’sı olarak dizayn edilen 2300 metrekare genişliğindeki sağlık kulübünde hem spor yapmak, hem de yaz rehavetini üzerinden atarak, ruh ve beden olarak sonbahara bütünüyle hazırlamak isteyenlere harika bakım önerileri ve fitness alternatifleri sunuyor. Huzur ve rahatlık veren dekoratif detaylar, geniş ve sıcak mermer yataklardan oluşan dinlenme alanları, amber, satsuma ve limon aromalı organik sabunların muhteşem kokularıyla misafirlerini karşılayan Türk Hamamı, sauna, buhar banyosu ve neredeyse denizdeymişsiniz gibi yüzme zevkini size doyasıya yaşatacak.

Radisson Blu, gelecek nesil kadın liderlere destek olmak amacıyla G(irls)20 Zirvesi'ne ikinci kez destek oluyor. Bu yıl 5-6 Ekim tarihlerinde İstanbul’da düzenlenecek olan 6. G(irls)20 Zirvesi’nin delegeleri Radisson Blu Şişli Hotel’de misafir edilecek. Radisson Blu, Girls20 ile olan işbirliğini geçen yıl "Kızlarını Destekleyen Babalar" (Fathers Empowering Daughters) kampanyasını destekleyerek başlattı. Bu yıl işgücüne dahil olan kadınların sayısını artırmaya odaklanan G(irls) 20 Zirvesi, G20 liderlerinin geçen sene kadın iş gücünün artırılması konusunda verdikleri kilit öneme sahip taahhüdü yerine getirmeleri için, onları harekete geçmeye davet edecek.

Kısa bir tatil için; Richmond Nua Wellness-SPA İlk andan itibaren farkını hissettiren Türkiye’nin ilk ve tek destinasyon spa oteli ve Avrupa’nın en lüks ‘Destinasyon Spa’sı ünvanına sahip Richmond Nua WellnessSpa, 28-31 Ekim tarihlerinde kısa bir tatil yapmak isteyenler için özel fırsatlar sunuyor. Başta suyun verdiği rahatlatıcı etkiyi yaşayan ve sonrasında spa’sı, kişiye özel programları, buhar terapileri, masajları ve otoritelerin danışmanlığında hazırlanan leziz ve sağlıklı “beautyfood” menüsü ile kendinizi özel hissedeceğiniz Richmond Nua Wellness-Spa, kısa bir tatili adeta bir “ruhsal ve bedensel arınmaya” dönüştürüyor.



restaurant gündem 24 hotel & hi-tech

Bayındır: “Böyle giderse 2016’dan da endişeliyiz”

Turizm sektörü açısından gelecek 2-3 yılın çok zor geçeceğini kaydeden TUROB Başkanı Timur Bayındır, “Böyle giderse 2016 yılında işler 2015 yılının da gerisinde kalacaktır” dedi.

T

UROB geleneksel öğle yemeği 17 Eylül Perşembe günü Lazzoni Hotel’de gerçekleşti. Çok sayıda sektör temsilcisinin katılımıyla gerçekleşen toplantıda konuşan Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır’ın 2015 yılına dair yaptığı çarpıcı açıklamalarda bulundu.“2015 yılının son çeyreğine girerken, Türkiye ve turizm sektörü adına, maalesef ki ardımızda güzel anılar bıraktığımızı söyleyemiyorum” diyerek sözlerine başlayan Timur Bayındır, “Ülkemizi ve bizleri derin üzüntüye boğan terör eylemlerini bir kez daha şiddetle kınıyor, aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine, yakınlarına, Milletimize başsağlığı ve sabır diliyorum. Bu acı olaylar sebebiyle, Birliğimizin Geleneksel Yaz Gecesi davetini ve benzeri etkinliklerimizi de bu yıl gerçekleştirmediğimizin bilgisini vermek isterim” dedi. “ŞARTLAR DEĞİŞİRSE 6 AYDA NORMALLEŞİRİZ” Belirsizlik ve endişe ile geçirilen 2015 yılının ardından, gelecek 2-3 yılın da kolay olmayacağını ifade eden Bayındır, 2016 hedeflerinin 2015 yılının altına düşmemek olduğunu kaydetti. Bayındır, şöyle devam etti: “Türkiye’nin terör, güvenlik, sosyal huzur ve ekonomide istikrar ile ilgili sorunlarının giderilmesi ve dış pazarlarda bunların yarattığı olumsuz algının değişmesi gerekiyor. Bu ne kadar çabuk gerçekleşirse, turizmde de işler o kadar hızlı düzelecektir. Özellikle böyle dönemlerde, ama esasında her dönem, ülkenin ve turizm merkezlerinin, hem devlet hem de belediyeler tarafından etkin olarak yürütülen, bir iletişim stratejisinin ve sisteminin bulunması çok önemli. Zira, ülkemizde bu konuda çok yetersiz kalınıyor. Eğer şu anki olumsuz ortam bugün değişirse, işler 6 ay içinde

normalleşir. Ancak aynı durum devam ederse veya daha da tırmanırsa, 2016 yılında işler maalesef 2015 yılının da oldukça gerisinde kalacaktır.”Bu doğrultuda hedeflerini 2015 yılsonu öngörülerine göre inşa ettiklerini ifade eden Bayındır, “Umarım hepimiz adına güzel gelişmeler yaşanır” dedi. “HEDEFLERİMİZİN GERİSİNDE KALDIK” Türkiye’de hedef belirlemenin çok güç olduğuna dikkat çeken Bayındır, “Türkiye’de gelişen olaylara ve dünya medyalarında çıkan haberlere göre her gün ayrı bir gün, iyimser hedef, ilk 3 çeyrekte olan küçülmenin artmaması. Hedeflerimizi daha gerçekçi olmak adına 2015 yılsonu öngörülerimiz üzerine inşa ettik” ifadelerini kullandı. 2015 yılına girerken hedeflerinin yüzde 10 doluluk artışı olduğunu hatırlatan Bayındır, şunları söyledi: “Dolayısıyla ciroda bu düzeyde bir hedef belirledik. Maalesef hedefimizin aksine dolulukta yüzde 11, ciroda yüzde 16 geriye gittik. Yaşanan gelişmelerin yılın son çeyreğine olumsuz yansımasını bekliyoruz. Yaşanan gelişmelerin sektörümüze olumsuz etkilerini gördük. Öngörmek zor ancak son 1 aydır gelen iptallerle yılın son 4 ayı geçen yılın oldukça gerisinde tamamlanacağa benziyor.” “TURİZMDE İMAJ VE HUZUR ORTAMI SAĞLANMALI” Bayındır konuşmasında ayrıca Türkiye’nin en önemli kayak merkezlerinden Kars Sarıkamış İlçesi’ndeki Bayraktepe Kayak Merkezi’ne yapılan terör saldırısına da değinerek, söz konusu saldırının bölge turizminde büyük bir endişe yarattığını belirterek, “Kış turizmi için ciddi bir ürün olan Kars destinasyonu için gerekli tedbirlerin hızlıca alınabilmesini temenni ediyorum” dedi.



restaurant gündem 26 hotel & hi-tech

Turizmde istihdam artışı %12’den %5,1’e geriledi

Turizmdeki duraklama istihdamı olumsuz etkiledi. İstihdam artışı 2015’in ilk yarısında, turizmdeki istihdam artışı %12’den %5,1’e geriledi.

T

urizm sezonunda yaşanan yavaşlama eğilimi sektörün istihdam artışı eğilimini de azaltmaya devam ediyor. AKTOB Araştırma birimi tarafından derlenen verilere göre, 2015’in ilk yarısında, turizmdeki istihdam artışı %12’den %5,1’e geriledi. Bu yavaşlama konaklama sektörü istihdamında daha fazla oldu. Geçen yıl %11,7 olan konaklama sektörü istihdam artışı 2015’in aynı döneminde %3,1’e geriledi. ÜLKE İSTİHDAMINDAKİ PAYI %7,8’E DÜŞTÜ Diğer yandan turizmin, Türkiye istihdamı içindeki payı da %7,87’de sabit kaldı. Turizmin ülke istihdamındaki artıştan aldığı pay da %14,6’dan %7,8 dolayına düştü. Turizmde Haziran ayı itibariyle 1 milyon 104 bin çalışan bulunurken, bunun 595 bini yiyecek içecek hizmetlerinde, 378 bini

de konaklama sektöründe yer alıyor. Bu iki alan turizm istihdamının %89’unu oluşturuyor.

Turizm istihdamındaki değişim, % Değişim Konaklamada istihdam artışı

Değişim

013/2014 2014/2015 11,7

3,1

Turizmde toplam istihdam artışı

12,0

5,1

Turizmin Türkiye payı

7,87

7,87

Türkiye İstihdam artışı

6,3

5,1



restaurant gündem 28 hotel & hi-tech

Günaydın

“Kastamonu, Türkiye turizmini 12 aya çıkaracak 3 vilayetten birisi” Kastamonu Valisi Şehmus Günaydın, “Türkiye turizmini 12 aya çıkaracak, 3 vilayetten birisi Kastamonu’dur” dedi.

K

astamonu Daday’daki İksir Resort Town Yaşam ve Tatil Kasabası tarafından 29- 30 Ağustos 2015 tarihlerinde ‘İksir Hasat Şenliği’ düzenlendi. Dadaylıların, Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) üyelerinin ve basın mensupların katıldığı etkinlikte, Kastamonu Valisi Şehmus Günaydın, bir konuşma gerçekleştirdi.

ve Ankara’dan daha çok konuğumuzu ağırlayacağız. Bu arada, Ortadoğu pazarı kentimize büyük talep gösteriyor. Önümüzdeki günlerde 100’ün üzerindeki Arap acentası kentimize gelecektir. Arap turistlerin, ülkemizdeki rotalarından birisi Kastamonu olacaktır” diye konuştu.

“TRANSİT YOLCU GEÇİŞİNDE TÜRKİYE BİRİNCİSİ” “ARAP TURİSTLER ROTAYI KASTAMONU’YA ÇEVİRECEK” Oksijen deposu Kastamonu’nun %65’nin ormanla kaplı olduğunu ifade eden Vali Şehmus Günaydın, kentin her yaş grubuna birçok aktivite sunduğunu ve özellikle sporcuların oksijeni nedeniyle bölgeye yoğun talep gösterdiğini belirtti. Önümüzdeki günlerde 100’ün üzerindeki Arap acentasının kente geleceğini anlatan Şehmus Günaydın, şunları söyledi: “Kastamonu, henüz keşfedilmeyen eşsiz bir hazinedir. Havalimanıyla birlikte kentimiz, yerli ve yabancı misafirlerimiz tarafından talep almaya başladı. Ilgaz Tüneli’nin önümüzdeki aylarda tamamlanıp açılmasıyla, Kastamonu-Ankara arasındaki mesafe daha da kısalacaktır

Yerli seyahat acentalarının bölgeye yaptığı turlarda, Kastamonu’ya kısa bir zaman dilimi olarak uğradığını ve genellikle konaklamadığını kaydeden Vali Şehmus Günaydın, konuşmasına söyle devam etti: “Kastamonu, transit yolcu geçişinde, Türkiye birincisi diyebilirim. Turlar, kentimize kısa bir zaman diliminde alışveriş için uğruyor. Ancak, 7 bin yıllık tarihi, eşsiz konakları, Pompeiopolis Antik Kenti, gastronomisi, mağaraları, şelaleleri, Ilgaz kayak merkezi, 12 kilometre uzunluğundaki sahili gibi birçok değeriyle, görülmesi gereken eşsiz bir kentiz. Bu noktada, daha fazla konaklama merkezine ihtiyaç bulunuyor. İşadamlarımızı, Kastamonu’da bir konak alıp, restore ettikten sonra, turizme kazandırmaya davet ediyorum.”



restaurant agenda 30 hotel & hi-tech

Gunaydin: “Kastamonu may have visitors whole year around”

Kastamonu is an unexplored treasure for tourism. Kastamonu Governor Şehmus Gunaydin, “I invite and insist that our business people in Kastamonu would buy an old mansion, to restore it and to open it to tourism.”

M

ore than 100 agencies from these countries will come here. Kastamonu will be the new destination for them. Iksir Harvest Fest was held in August 2015 in Daday, Kastamonu. Participated by members of economy editors association, Kastamonu Governor Şehmus Gunaydin made a speech. Excerpts from his address: “65 percent of the land in Kastamonu is covered with forests and offers several activities for tourists of every age, including the people who are interested in sports because of its oxygen rich wheater.” “MORE THAN HUNDRED TRAVEL AGENCY FROM ARAB COUNTRIES ARE EXPECTED TO COME TO THE CITY Kastamonu is an unexplored treasure for tourism. With the help of airfield recently opened and the Ilgaz tunnel that

shortens the road to Ankara more tourists are expected. Meanwhile people from Middle East countries are getting interested in our city. More than 100 agencies from these countries will come here. Kastamonu will be the new destination for them.” “Domestic travel agencies have shortened their routes in Kastamonu and reduced their stay in the city. Probably, Kastamonu is the leading city for transit tourists, though there are several attractions in the 7 thousand years old city. Among them are unique mansions, Pompeiolopalis antique city, gastronomies, caves, waterfalls, Ilgaz ski center, a shore of 12 km., etc. There is a need for more facilities for accommodation. I invite and insist that our business people in Kastamonu would buy an old mansion, to restore it and to open it to tourism.”



restaurant gündem 32 hotel & hi-tech

Oteller yazı ekside kapattı

2015 Ağustos otel doluluklarını açıklayan TUROB, Türkiye’nin Avrupa ülkeleri arasında en fazla düşüş yaşayan ülke unvanını maalesef sürdürdüğünü kaydetti. Turizmin başkentleri İstanbul ve Antalya’da da doluluklar kan kaybetti.

T

urizm sektöründe Kurban Bayramı döneminin etkisiyle yerli tatilci nedeniyle trafik hızlanırken, konaklama sektöründe Ağustos ayının doluluk rakamları da belli oldu. Oteller 2015 yılı yaz sezonunu ekside kapattı. Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği’nin (TUROB), dünyanın önde gelen veri ve analiz şirketlerinden STR Global’in hazırladığı Ağustos 2015 Ülke Performans Raporu’nu değerlendirdi. Buna göre, Türkiye genelinde Ağustos 2015 otel dolulukları, 2014 yılının aynı dönemine oranla yüzde 3 düşüş gösterdi ve yüzde 72.9 olarak kaydedildi. Ağustos 2014’te bu oran yüzde 75.1 olmuştu. TUROB’un raporunda, tüm Avrupa ülkeleri arasında, Ağustos ayında en fazla düşüş yaşayan ülkenin Türkiye olduğuna işaret edildi. Türkiye otellerinde ADR (Average Daily Rate) olarak adlandırılan ortalama günlük satılan oda bedeli ise Ağustos ayında gezen yılın aynı ayına göre Antalya’daki fiyat artışının da etkisiyle yüzde 3.5 yükselerek 128.4 Euro’dan 133 Euro’ya ulaştı. RevPAR olarak adlandırılan toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirlerde ise geçen yıl Ağustos ayında 96.4 Euro olan rakam bu yıl Ağustos ayında 96.9 olarak gerçekleşti. BAYINDIR: “GELECEK YIL ZOR OLACAK” Raporu değerlendiren TUROB Başkanı Timur Bayındır, “Belirsizlik ve endişe ile geçirdiğimiz 2015 yılının ardından, önümüzdeki 2-3 senenin kolay olmayacağı kesin. 2016 hedefimiz 2015 yılının altına düşmemek” dedi. “Eğer şu anki olumsuz ortam bugün değişirse, işler 6 ay içinde normalleşir” diyen Bayındır, “Ancak aynı durum devam ederse veya daha da tırmanırsa, 2016 yılında işler maalesef 2015 yılının da oldukça gerisinde kalacaktır. Dolayısıyla, hedeflerimizi, daha gerçekçi olmak adına 2015 yılsonu öngörülerimiz üzerine inşa ettik. Umarım hepimiz adına güzel gelişmeler yaşanır” diye konuştu. AVRUPA’DA EN FAZLA DÜŞÜŞ İSTANBUL’DA Türkiye’nin en önemli turizm kentlerinden İstanbul’da Ağustos

2015 otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 2 düşerek yüzde 76.7 olarak gerçekleşti. Bu oran Ağustos 2015’te yüzde 78.3 olmuştu. İstanbul böylece tüm Avrupa destinasyonlarında bir önceki yıla göre en büyük düşüşü yaşayan destinasyon oldu. İstanbul’da ortalama günlük satılan oda bedeli 132.1 Euro olurken, 2014’e göre yüzde 6’lık bir düşüş gösterdi. Bu rakam 2014 yılı Ağustos ayında 140.6 Euro olmuştu. Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirlerde ise geçen yıla oranla yüzde 7.9’luk bir düşüş yaşandı ve 101.3 Euro olarak gerçekleşti. Ağustos 2014’te bu rakam 110 Euro olmuştu. Ocak-Ağustos 2015 dönemini kapsayan dönemde ise İstanbul’da doluluk oranı yüzde 67.4 oldu. Geçen yılın aynı döneminde bu oran yüzde 64.2 olmuştu. Ortalama günlük satılan oda bedeli, geçen yılki 131.9 Euro’dan 125.9 Euro’ya geriledi. Oda başı elde edilen gelir ise 84.7 Euro’dan 84.9 Euro’ya yükseldi. ANTALYA’DA DOLULUK DÜŞTÜ, FİYAT ARTTI Bu yıl Rusya pazarındaki kan kaybının sancılarını yaşayan Antalya’da da yılın en yüksek sezonunda doluluklar gerileme kaydetti. Antalya’da Ağustos 2015 otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 3.7 düşerek, yüzde 85 olarak gerçekleşti. Ağustos 2014’te bu oran yüzde 88.3 olmuştu. Ortalama günlük satılan oda bedeli 198.8 Euro olarak, 2014’e göre yüzde 16.8’lik bir artış gösterdi. Bu rakam Ağustos 2014’te 170.2 Euro olmuştu. Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirler de ise geçen yıla oranla yüzde 12.4’lük bir artış yaşanmış ve 168,94 Euro olarak ölçüldü. Ağustos 2014’te bu rakam 150.2 Euro olmuştu. Antalya’da 2015 yılbaşından Ağustos sonuna kadar geçen sürede ise doluluk oranı yüzde 60.4 olarak kaydedildi. Bu oran geçen yılın aynı döneminde yüzde 62.8 olmuştu. Ortalama günlük satılan oda bedeli ise 8 ayda, geçen yılki 99.9 Euro’dan bu yıl 122.5 Euro’ya yükseldi. Oda başı elde edilen gelir ise 62.7 Euro’dan 74 Euro’ya çıktı.



restaurant gündem 34 hotel & hi-tech

Antalya

dünyanın en önemli

20 şehri arasında Antalya’nın da üyesi olduğu Güvenli Şehirler Ağı’nın ilk toplantısı Birleşmiş Milletler Merkezi’nde yapıldı.

Antalya, Şubat ayında yapılan Şiddet İçeren Aşırılıkla Mücadele Beyaz Saray Zirvesi’nin ardından kurulmasına karar verilen Güvenli Şehir Ağı’nın üyesi oldu. Birleşmiş Milletler Toplantısı için Başbakan Ahmet Davutoğlu ile birlikte Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) bulunan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, tüm dünyadan sadece 20 şehrin yer aldığı Güvenli Şehirler Ağı’nın ilk toplantısına katıldı. ANTALYA’YI ANLATTI Şehirler arasında terör başta olmak üzere, şiddet ve suçla mücadelede iş birliğini geliştirmek, tecrübeleri paylaşmak için atılacak adımların ele alındığı toplantıda, Başkan Menderes Türel, Antalya’yı anlattı. Türel, her yıl farklı medeniyetlerden 15 milyon turisti ağırlamasına rağmen Antalya’nın nasıl dünyanın en güvenli şehirleri arasında yer aldığını ve tecrübelerini paylaştı. ANTALYA’NIN TARİHİNE VE KİMLİĞİNE UYAN BİR İNİSİYATİF Güvenli Şehirler Ağı’nın Antalya’nın tarihine ve kimliğine uyan bir inisiyatif olduğunu dile getiren Başkan Türel, Antalya’nın eski adının çok kavimli ülke anlamına gelen Pamfilya olduğunu anlattı. Antalya’nın aralarında İran ve İsrail gibi ülkelerinden de bulundu farklı coğrafyalardan 12 milyon turisti ağırladığını dile getiren Başkan Türel, “Antalya Türkiye’nin 5. büyük kentidir ama yılda 12 milyon yabancı, 3 milyon yerli turiste ev sahipliği yapmaktadır. Yabancı ziyaretçi sayısında Londra ve Paris’ten sonra Avrupa ve ön Asya’da 3. sıradadır. Antalya’ya özellikle Avrupa ülkelerinden ve Rusya’dan ama bunun yanı sıra önemli sayılarda, İran’dan, İsrail’den, Orta Asya ülkelerinden ziyaretçi gelmektedir. Yine yüz bine yakın Avrupalı, binlerce Rus ve İranlı Antalya’da yerleşmiştir ve çalışmaktadır. Antalya’nın tarihteki adı, Pamfilya, yani çok kavimli ülkedir. Bugün de Antalya her dinden, her kökenden insanların birlikte yaşadığı bir kenttir. Bu nedenle Antalya barış, hoşgörü, dostluk kentidir ve bu özelliğini korumaya kararlıdır. Güvenli Şehirler Ağı bu anlamda Antalya’nın kimliğine çok uygun bir özellik taşımaktadır” ifadelerini kullandı.


“HÜKÜMETİMİZ DİNİ, ETNİK AYRIMCILIK İLE MÜCADELE EDİYOR” Türkiye’de farklı etnik kökenlerden, farklı dinlerden, farklı inançlardan çok sayıda vatandaşın yaşadığını aktaran Türel “Camilerimiz yanında, Katolik ve Ortodoks kiliselerimiz, Sinagoglarımız da vardır. Hükümetimiz, dini özgürlüklerin önünü açan, Ortodoks Partikhane’nin, Ermeni Vakıflarının haklarını genişleten yasalar çıkarmıştır.

Hükümetimiz ayrıca dini, etnik ayrımcılıkla mücadele etmektedir. Dolayısıyla ben de bu politikayı destekleyen birisiyim ve farklı kültür ve inançları bir zenginlik unsuru olarak görüyorum” şeklinde konuştu. “TERÖRLE MÜCADELE KÜRESEL İŞBİRLİĞİ İLE YAPILMALI” Avrupa’da ise yabancı düşmanlığı ve ırkçı hareketlerin güçlenmesinin altını çizen Başkan Türel “Türkiye Batı’dan ırkçı rüzgârların, Doğu’dan dini şiddet rüzgârlarının arasında kaldı. Bu nedenle Türkiye ve bölgemiz için şiddete varan radikalleşmeyle mücadele hayati bir konudur. Öte yandan internet ve sosyal medyanın yayılması, küreselleşme ve küresel göçlerin ve hareketliliğin hız kazanmasıyla terörün, radikal şiddet hareketlerinin küresel boyut kazandığını ve mücadelenin de küresel işbirliğiyle yapılması gerektiğini artık çok somut bir şekilde görüyoruz. Güvenli Şehirler Ağı bu bakımdan şiddete varan radikalleşme ile mücadelede önemli bir işbirliği sağlayacaktır” diye konuştu. AĞIN EN ETKİN ÜYESİ OLACAK “Şiddete varan radikalleşmeyle mücadeleye şahsen ve Antalya Belediye Başkanı olarak, bütün kalbimle inanıyorum” diyen Başkan Türel, Antalya’nın bu ağa katkı yapacak diğer şehirlerle işbirliği yapacağını, onların tecrübelerinden istifade edeceğini, böylece hem Türkiye’ye hem de bölge ülkelerine örnek olacağını söyledi. Başkan Türel, güvenli şehirler ağının kurulmasındaki katkıları için Başkan Obama’ya, bu inisiyatifte Antalya’nın yer alması için gösterdiği çaba için

eski Dışişleri Bakanı ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Çavuşoğlu’na teşekkür etti. ŞEHİRLER BİRBİRLERİNDEN ÖĞRENECEK Güvenli Şehirler Ağı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan ABD Adalet Bakanı Lynch “Bir dizi yerel ve küresel terör tehditleriyle mücadelemize devam ettikçe bu yenilikçi platform da şehirlerin birbirlerinden bir şeyler öğrenmelerine, en iyi uygulamaları geliştirmelerine, burada ve dünyada sosyal uyum ve dayanıklılığın oluşmasına imkân sağlayacaktır” dedi. ANTALYA SÖZ SAHİBİ OLACAK Güvenli Şehirler Ağı, şiddete varan aşırılığı önleme konusunda başarılı bir geçmişe üne sahip bir merkez olan Stratejik Diyalog Enstitüsü (ISD) tarafından yönetilecek. Bir dizi atölye çalışması, eğitim ve sürekli ortaklığı icra eden şehirleri, yerli yönetim uygulayıcılarını ve toplulukları bağlayacak olan Güvenli Şehirler Ağı’na söz sahibi şehirlerden biri olacak. Güvenli Şehirler Ağı’nın yönetecek ISD’nin CEO’su Sasha Havlicek “Şiddete varan aşırılığa karşı yerel dayanıklılığın oluşturulmasında şehirler, belediyeler ve diğer alt-ulusal yönetimleri işbirliği ve yenilikçiliğe teşvik etmek için heyecanlıyız. Bu küresel mücadelede uzun vadede dayanıklılığa teşvik konusunda yerel yönetimleri desteklemek istiyorsak, beraber öğrendiğimiz derslerin uygulamasını da zorunlu kılacağız” şeklinde konuştu.


restaurant gündem 36 hotel & hi-tech

Wyndham Grand İstanbul Levent 1 yaşında Birbirinden konforlu ve lüks 389 misafir odasıyla konuklarını ağırlayan Wyndham Grand İstanbul Levent, açılışının birinci yılını %75 otel doluluklarıyla kapattı. Özdilek Holding’in İstanbul’daki Özdilek Center karma projesi içerisinde konumlanan Wyndham Grand İstanbul Levent, açılışının birinci yılını kutladı. Yüksek seviyede müşteri memnuniyeti ile hizmet vermeye devam ediyor. Gezginlerin en uğrak sitesi Booking.com’da 9,1 müşteri memnuniyeti puanına sahip Wyndham Grand İstanbul Levent, İstanbul’a hem seyahat hem de iş için gelen misafirlerin ilk tercihi haline geldi. Birbirinden konforlu ve lüks 389 misafir odasıyla yerli-yabancı konuklarına en iyi hizmeti veren Wyndham Grand İstanbul Levent, 1.200 kişiye kadar değişen kapasiteye sahip, çoğu gün ışığı alan 22 adet toplantı - balo salonları ve helikopter pistiyle de iş dünyasının önemli organizasyonlarına imza atıyor. 2016’NIN 20 BÜYÜK KONGRESİ İÇİN İMZALAR ATILDI Bir marka haline gelen Wyndham Grand İstanbul Levent, birinci yılında ulusal ve uluslararası 14 büyük kongreye ve yüzlerce büyük organizasyona ev sahipliği yaptı. Bu büyük başarılı organizasyonlar sayesinde 2016 yılı için şimdiden 20 adet büyük çaptaki kongre ev sahipliğine dair anlaşma imzalandı. SPA’SI VE LEZZETLERİYLE YÜKSEK MİSAFİR MEMNUNİYETİ 3200 metrekare büyüklüğündeki Qualitasspa & Wellness Center, açık ve kapalı havuzu, restoranlar ve gece kulübü ile İstanbul’un önde gelen adreslerinden olan otel, Boğaz ve Haliç manzarasıyla da misafirlerini büyülemeye devam ediyor. Misafirlerini benzersin Spa deneyimi sunan Qualitasspa Sağlıklı Yaşam Merkezi, uzman terapistleri ve deneyimli ekibi ile üst düzey müşteri memnuniyeti sağlıyor. Şık atmosferi ile misafirlerini ağırlayan beş yıldızlı otel içindeki Carême Restaurant’a öğle ve akşam yemekleri bir ziyafet havasına bürünüyor. Sunumu ve lezzetiyle misafirlerini büyüleyen menüsü ile Carême Restaurant, lezzetten ödün vermeyen konukların vazgeçilmezi oluyor.



restaurant yeni yatırımlar 38 hotel & hi-tech

Ever Turizm, otelcilikte iddialı! Her ilde bir otel açacak Turizmde 15 yılı geride bırakan Ever Turizm, Ramada Encore’dan sonra ikinci markası Four Point by Sheraton’u 55 milyon TL yatırım bedeliyle Dudullu’da hizmete soktu. Sırada Four Points by Sheraton Batışehir ve Hampthon by Hilton Kocaeli var. Sadece bunlar da değil; 2023 yılında 33 otel ve 5 bin oda planlayan Ever Turizm, her ilde bir otel açmak istiyor. Turizm sektörüne 2000 yılında Ramada Encore markası ile giren Ever Turizm, ikinci markası Four Point by Sheraton’u Dudullu’da hayata geçirdi. Geçtiğimiz ay hizmete giren dört yıldızlı oteli ve grubun gelecek yatırımlarını basına yönelik bir toplantıyla anlatan Ever Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Selen Ersü, grubun her ilde bir otel açmayı hedeflediğini söyledi. Yemekli toplantıda sorularımızı samimiyetle yanıtlayan Selen Ersü, şu bilgileri paylaştı: Ever Turizm olarak 2000 yılından bu yana otelcilik yatırımlarını sürdürdüklerini açıklayan Selen Ersü, “Biz Türkiye’ye Ramada Encore ve Four Points Sheraton

olmak üzere iki tane marka getirdik. Bunlara ilave olarak Hampthon by Hilton Oteli’ni de yapıyoruz. Yeni bir marka sokmak daha zor oluyor. Zincir grupların alt markalarını ülkemize getirmeleri çok iyi bir haber. Bundan Türkiye’ye duydukları güveni görebiliyoruz” dedi. İzmir’deki ilk otel yatırımına başladıklarında kendilerine 33 otel hedefi koyduklarını ifade eden Ersü, “Şu andaysa her ilde bir otel açmayı hedefliyoruz” dedi. Şehre göre oda sayısıyla oynayabildiklerini söyleyen Ersü, “Şehrin talebine göre bazı şehirleri 70, bazılarını 150 odalı yapacağız. Ama çizgimiz hep aynı olacak; select servis, düşük maliyetli olacak. Otelimizde lüks arayışındaki misafirlerden ziyade verdiği paranın karşılığını iyi almak isteyen misafirleri ağırlayacağız” dedi.


“SADECE OTELCİYİZ” Son 3 yılda dört farklı projeyi gerçekleştirdiklerini kaydeden Ersü, “Geçen ay Dudullu’daki Four Points by Sheraton’u açtık. Gelecek ay Four Points by Sheraton Batışehir ve Hampthon by Hilton Kocaeli olmak üzere iki otel daha açacağız. Hedefimiz 1 Ekim 2015” dedi. Ever Turizm olarak uniq oldukları birçok alan olduğunu anlatan Ersü, Ever Turizm Yönetim Kurulu Başkanı “Biz sadece otelciyiz. Selen Ersü Araba bayisi ya da inşaatçı değiliz. Bu hedeflerimizi gerçekleştirebilirsek, Türkiye’de iki ayda üç marka otel açabilecek başka bir firma yok. Bugüne kadar bunu başarmış bir firma da yok. Üç farklı marka oteli olan grup da yok” dedi. “BİZ ÖNCE SEÇER, SONRA İKNA EDERİZ” Ever Turizm’in yatırım sürecinde önce seçtiğini sonra ikna etmeye çalıştığını ifade eden Ersü, Dudullu’da geçen ay hizmete giren Four Points by Sheraton konsepti ve yatırım kararıyla ilgili şu bilgileri paylaştı: “Bu, benim yurt dışında da sevdiğim bir konsept. Elbette avantajları da var, dezavantajları da var. Bütün oteller farklı ama aldığınız hizmet hemen hemen hepsinde aynı. Starwood dünyanın devlerinden biri ve oldukça da zor bir firma. Standartları çok sert ama ortaya böylesine güzel işler de çıkınca kendilerine teşekkür ettim. Bir buçuk yılda aramızda öyle mücadeleler oldu ki, her şeye karışıyorlar ama çok da güzel oluyor.” “SHERATON”UN İSTANBUL’DAKİ İLK DÖRT YILDIZLI OTELİ OLMAK İSTEDİK” Yemekli toplantıda sorularımızı yanıtlayan Ersü, marka seçiminde gözettikleri kriterleri ise şöyle anlattı: “Sheraton Türkiye’ye giren en eski markalardan biri. İstanbul’da dört tane çok şık beş yıldızlı otelleri var. Aralarında dört yıldızlı otelleri yoktu. Bu, Sheraton’un İstanbul’daki ilk dört yıldızlı oteli. Bunların dört yıldızlı misafir portföyleri var ve İstanbul’daki beş yıldızlı otellerde kalmak ve o paraları ödemek istemiyorlar. Biz bu markayı seçerken o grubu yakalamak istedik. Biz bir pazar açığını yakalayıp, değerlendirmek istedik.” “HEDEFİMİZE EN UYGUN LOKASYON OLDUĞU İÇİN BURADAYIZ” Lokasyon seçiminde bölgedeki mevcut fırsatları

değerlendirdiklerini açıklayan Ersü, “Burada çok fazla çalışan var. Çok büyük bir ihracat merkezi. Buraya çok büyük bir yabancı görevli akımı var. Bu insanlar marka otellerde kalmak zorundalar. Seçenekleri içindeyiz ve en yakını biziz. Bu bölgeyi tercih etmemizin en temel sebebi, seçenekler içinde lokasyon hedefimize daha uygun olduğu için buradayız diye konuştu. Bölgenin çok iddialı olduğunu ifade eden Ersü, “Buraya dair hiçbir kaygımız yok. Burada sadece hafta sonları problem. Onun için mücadele veriyoruz” dedi. Bölge avantajıyla oda ölçülerinin büyük olduğunu kaydeden Ersü, otelin mimarisi, içmimarisi, dekorasyonu ve yaşam alanlarıyla dikkat çekici bir yatırım olduğunu anlatıyor. “TURİZM OTELCİLİK ÜNİVERSİTESİ AÇACAĞIZ” 2023 yılına kadar 33 otel ve 5 bin oda planladıklarını açıklayan Ersü, “Bursa, Trabzon, Adana, Mersin, Diyarbakır, Bingöl’de otellerimiz olmalı ve bir ağ kurmalıyız. İşin eğlenceli kısmı, değişik satış şekilleri planlıyoruz. Bizden 10 oda alıp, diledikleri otellerde konaklamalarını planlıyoruz” dedi. Turizm yatırımlarına ek olarak bir üniversite açmayı da hedeflediklerini söyleyen Ersü, “Burada çok büyük bir istihdamımız var. Kalifiye elemanlarımız var. Bu ülkenin tek problemi eğitim. Onlara açacağımız Turizm Otelcilik Üniversitemizde ders verdireceğiz” dedi.


restaurant yeni yatırımlar 40 hotel & hi-tech

Divan Grubu Kayseri’ye iş oteli açacak Divan Grubu, Kayseri’de yeni bir iş oteli projesini hayata geçirmeye hazırlanıyor. Toplam yatırım maliyetinin 12 milyon dolar olması öngörülen Divan Express Kayseri’nin 2018 yılında tamamlanması planlanıyor.

Ü

lke ekonomisinin lokomotif şehirlerinden Kayseri, yeni bir Divan Grubu projesine ev sahipliği yapıyor. Yatırımı Kaan İnşaat tarafından gerçekleştirilecek olan otelin işletmeciliğini ise Divan Grubu üstleniyor. Yatırımcıların ve Divan Grubu yöneticilerinin imzalarıyla temelleri atılan projenin, 2018 yılında tamamlanması hedefleniyor.

12 MİLYON DOLARA MAL OLACAK 126 odasıyla hizmet verecek Divan Express Kayseri’nin proje maliyetinin ise 12 milyon dolar olması öngörülüyor. Esentepe Mahallesi, Ahmet Gazi Ayhan Bulvarı’nda konumlanacak olan Divan Express Kayseri, Kadir Has Stadyumu’na 700 m. ve Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’ne 5 km. mesafede bulunuyor.



restaurant yeni yatırımlar 42 hotel & hi-tech

Rotana

İstanbul’daki ilk iki otelini açtı Dünyanın önde gelen otel zincirlerinden Rotana, Dap Yapı için işleteceği iki yeni otelini İstanbul Maltepe’de açtı. Resmi açılışları 30 Eylül Çarşamba günü gerçekleştiren “Burgu Arjaan by Rotana” ve “Tango Arjaan by Rotana”, 319 odasıyla hizmet verecek.

D

ünyanın önde gelen uluslararası otel zincirlerinden olan ve Orta Doğu, Afrika, Güney Asya, Doğu Avrupa’da hızla büyüyen Rotana, İstanbul’da iki otelle hizmet vermeye başladı. Türkiye’nin en uzun sahil şeridi, İstanbul Anadolu yakasının kalbi Maltepe’de yer alan otellerin açılışı ile birlikte 319 odayı daha portföyüne ekleyen Rotana, dünyadaki toplam oda sayısını 13 bin 679’a yükseltti. Rotana tarafından, Türkiye’nin önde gelen gayrimenkul şirketlerinden DAP Yapı için işletilecek yeni oteller, İstanbul’da aileler ve konuklar için uzun ve kısa dönem konaklama ve ayrıcalıklı şehir yaşamını sunmak için tasarlandı. Metroya yürüme mesafesinde yer alan oteller, Sabiha Gökçen Havalimanı, Bağdat Caddesi ile önemli iş ve eğlence merkezlerine yakın konumda bulunuyor. KADDOURİ: “TÜRKİYE’DE YATIRIMLARIMIZ DEVAM EDECEK” Rotana’nın global genişlemesi ve devam eden büyüme

için bir dönüm noktası olan Türkiye’deki ilk iki otelimizi açmaktan gurur duyduklarını ifade eden ve gelecek dönem yeni projelerle yatırımlarına devam edeceklerini aktaran Rotana Başkanı ve CEO’su Omer Z. Kaddouri; “Türkiye’nin hareketli turizm sektörünün sağladığı benzersiz fırsatlar ilgimizi çekti. Uzmanlığımızı, yılların verdiği hizmet tecrübemizi, iş ve tatil için gelen konuklarımıza sunmayı dört gözle bekliyoruz” diye konuştu. Rotana’nın 14ülke ve 20 şehirde 51 otel işlettiğini ve dünyada toplamda 13 bin 678 oda, 355 toplantı odası ve 250 restoranla, dünya genelinde 80 ülkeden 11 bin 784 çalışanla hizmet verdiklerini bilgilerini paylaşan Kaddouri, 2020 yılına kadar 100 farklı otele ulaşmak istediklerini söyledi. Kaddouri, Türkiye’deki yeni yatırım planları ile ilgili olarak Bodrum, Ankara ve İzmir’de otel açmak istediklerini belirterek, gelecek 2-3 yıl içinde Avrupa’nın belli başlı kentlerinde de otel açmayı hedeflediklerini açıkladı.


YILMAZ: “DRAGOS’TA İKİ YENİ OTEL DAHA AÇACAĞIZ” DAP Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz ise konaklama sektörüne güçlü bir ortakla girmekten duydukları mutluluğu dile getirerek; “Otellerimizin mimarisi benzersiz. Burgu Arjaan by Rotana’nın 108 derece dönen mimarisi onu türünün tek örneği yapıyor. Dünyada bir örneği daha yok. Konuklarımız sadece birinci sınıf hizmet almakla kalmayacak ayrıca İstanbul’un ilk eğimli otelinde kalmanın da ayrıcalığını yaşayacak” dedi. Lüks segmente hitap eden iki otelde ağırlıklı Arap misafirleri ağırlamak istediklerini ifade eden Yılmaz, 5-6 aylık süre içinde %60-70 doluluk hedeflediklerini sözlerine ekledi. ÖZGÜNDOĞDU: “SEKTÖRÜN DİNAMİKLERİNİ DEĞİŞTİRECEĞİZ” Otel hakkında bilgi veren “Burgu Arjaan by Rotana” ve “Tango Arjaan by Rotana” Genel Müdürü Ahmet Ender Özgündoğdu; “Rotana’nın yıllara dayalı deneyimi ve başarısı ile Türkiye pazarına giriyor olması, İstanbul otelcilik sektöründeki dinamikleri değiştirecek. “Burgu Arjaan by Rotana” birbirine bağlı; lobi, kafe, iş merkezi, restoran, sağlık kulübü, açık ve kapalı havuz, manzaralı alanlar, dört toplantı odası ve bir balo salonunu gibi iş ve eğlence tesislerini barındıran iki kulenin birleşmesinden oluşuyor. “Burgu Arjaan by Rotana” otelinde 163 oda, “Tango Arjaan by Rotana” ise 156 oda bulunuyor” diyerek oteller hakkında bilgi verdi. TÜRKİYE’DEKİ OTELLERİNİ 4’E ÇIKARACAK Rotana’nın, Türkiye’deki genişleme planları çerçevesinde Dragos’daki iki yeni oteli, “Dalga Residences”ı 2015 yılı son

RotanaBaşkanıve CEO’su Ömer Z. Kaddouri

DAP Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz

çeyreğinde ve “Vazo Residences” ı ise 2016’nın ilk çeyreğinde hizmete hazır hale gelmesi planlanıyor. Rotana’nın portföyüne 330 anahtar daha eklenmesi anlamına gelen yeni oteller, Rotana’nın Türkiye portföyünü 4 otele çıkartması demek oluyor.


restaurant new investments 44 hotel & hi-tech

Rotana and DAP Yapı opened their first two hotels in Istanbul ‘Burgu Arjaan by Rotana’ and ‘Tango Arjaan by Rotana’ offer the perfect combination of comfort, luxury and value.

R

otana, one of the leading hotel management companies with presence in the Middle East, Africa, South Asia and Eastern Europe, has announced the opening of the “Burgu Arjaan by Rotana” and “Tango Arjaan by Rotana” in Istanbul – its first properties in Turkey. Located majestically on Turkey’s longest coastal lane, in the heart of Maltepe on the Asian side of Istanbul, the new properties added a combined inventory of 319 keys to Rotana’s existing 13,679 rooms. The new hotels operated by Rotana for Dap-Yapi, one of Turkey’s leading business groups, are designed to offer a privileged city life to families and guests looking to enjoy an extended stay in Istanbul. The properties are located adjacent to the metro line, and in close proximity to Sabiha Gökçen International Airport, Bagdat Street as well as key business and leisure districts. 37 MILLION INTERNATIONAL TOURISTS PASSING THROUGH TURKEY Omer Kaddouri, President & CEO of Rotana, said, “We are very proud to have opened our first two properties in Turkey, which represent an important milestone in our continued growth and global expansion. We look forward to building on this success and further expanding our footprint in Turkey in the months and

years to come.”He added, “With 37 million international tourists passing through the country annually, Turkey is positioned among the world’s most visited countries. The city of Istanbul was ranked the No. 1 travel destination in the world by TripAdvisor in 2014, and recent years has seen this bustling tourist hub also emerge as a leading destination for meetings and conferences, opening new doors for the hospitality industry. Rotana is keen to capitalize on the unique business opportunities offered by Turkey’s vibrant tourism sector and we look forward to bringing our expertise, experience and track record of success to serve the needs of our business and leisure guests.” We currently manage 51 hotels in 14 countries and 20 cities. We globally provide service through our 11.784 employees from 80 countries, with 13.678 rooms, 355 conference rooms and more than 250 restaurants. We aim to grow with partners who share our goals and Dap Yapi is certainly the right one. CONSTANT INCREASE IN TOURIST NUMBERS ATTRACTS THE INTERNATIONAL HOTEL CHAINS Ziya Yılmaz, DAP Holding Board Chairman, states” we are glad to enter into the hospitality sector with such a strong partner“ he adds “Constant increase in tourist numbers coming to Turkey gives a precious opportunity for worldwide known brands like Rotana to enter the market & encourages us to invest in hotels“Yılmaz added “the architecture of our hotels is so unique; “Burgu Arjaan by Rotana” is a 108 degree tilted building that makes it one of its kind. Guests will not only experience the first class service we provide but they will be privileged to stay in the first tilted hotel in Istanbul”. Ahmet Ender Özgündoğdu, Burgu Arjaan by Rotana & Tango Arjaan by Rotana General Manager “Rotana’s penetration into the Turkish market with its’ years of experience and success will change the dynamics of Istanbul’s hotel sector. “Burgu Arjaan by Rotana” is comprised of two connected towers which share a host of business and recreational facilities such as lobby, café, business centre, restaurant, health club, indoor pool and outdoor pool and landscaped areas, as well as four meeting rooms and a ballroom. “Burgu Arjaan by Rotana” has a total of 163 rooms whereas the “Tango Arjaan by Rotana” has a room count of 156”. From the moment guests arrive to the second they leave, they will feel at home in the fully furnished apartments with 24-hour room service. Each apartment offers fabulous views of the surrounding areas and the aim is to give every resident a sense of belonging, as well as to create a hideaway from the hustle and bustle of the city. Ultra-high speed wireless Internet connections, LCD televisions, fully equipped and furnished kitchens, courteous and discreet staff, and the highest quality leisure facilities will make these Hotel Apartments an absolute pleasure to stay in. ROTANA PLANS TO EXPAND IN TURKEY Keen to expand its presence in Turkey, Rotana has signed agreements for two new properties with Dap-Yapi – the “Dalga Residences” and “Vazo Residences”, both locatedin Cevizli. The luxury residences will add a further 330 keys to Rotana’s existing inventory, taking its Turkey portfolio to 4 properties. “Dalga Residences” is scheduled to open by the end of 2015 while “Vazo Residences” is set to open for business in the first quarter of 2016.



restaurant yeni yatırımlar 46 hotel & hi-tech

Kongre turizmi için güçler birleşti

İstanbul’a yeni beş yıldızlı otel ve kongre merkezi geliyor

NG Hotels, Marriott International ile güçlerini İstanbul’un kongre turizmi için birleştirdi. Turizmin iki önemli oyuncusu, 2019 yılında Basın Ekspres’te 145 milyon Dolar yatırım bedeliyle 400 odalı, beş yıldızlı otel ve kongre merkezini hayata geçirecek.

T

urizm sektörünün öncü markalarından NG Hotels, İstanbul’dakongre turizmi alanına önemli katkı sağlayacak yeni bir projeyi İstanbul Basın Ekspres’te hayata geçiriyor. Marriott International işbirliğiyle, 2019 yılı kongre mevsiminde hizmete başlayacak olan Istanbul Marriott West Hotel & Conference Center, özellikle kongre turizmi ve kurumsal konaklamalarda faaliyet gösterecek. İşbirliği anlaşması için İstanbul’a gelen Marriott International Gelişim ve Yatırımlardan Sorumlu Avrupa Başkanı Carlton Ervin, NG Hotels İcra Kurulu Başkanı Hediye Güral Gürile imza törenindebir araya geldi. İstanbul’un kongre turizmine farklılık katacak olan Istanbul Marriott West Hotel & Conference Center, İstanbul’un gelişen ve dönüşen bölgesi Basın Ekspres’te iş insanlarına hitap etmeyi hedefleyen ve yatırım bedeli 145 milyon USD olarak hesaplanan bir proje. HEDİYE GÜRAL GÜR: “YATIRIMLARIMIZI TURİZMİ ŞEKİLLENDİRMEYE YÖNELİK PLANLADIK” Turizm sektöründe sahip oldukları deneyim ve üstün hizmet anlayışını, rekabette farklılık oluşturacak,

uluslararası bilgi ve itibara sahip güçlü bir marka olan Marriott markası ile birleştirdiklerini belirten NG Hotels İcra Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür konuyla ilgili olarak, “NG Hotels olarak Türkiye’nin istikrarına, geleceğine ve turizmin ülkemizde gelişmeye devam edeceğine inancımız büyük. Bu kapsamda, önümüzdeki yıllarda da turizm sektörünün ülkemizde hız kesmeden büyümeye devam edeceğini düşünüyoruz” dedi. NG Grup olarak sektördeki tüm yatırımlarını Türkiye’de turizmi şekillendirmeye yönelik planladıklarını kaydeden Güral Gür ayrıca,“NG Sapanca ve NG Afyon otellerimizde de bu ilke ile hareket ettik. İstanbul’da kapılarını 2019 yılında açacak olan Istanbul Marriott West Hotel & Conference Center’ın da konaklama ve özellikle kongre segmentinde yine önemli rol oynayacağını ve farklılık oluşturacağını düşünüyoruz. NG Hotels olarak turizm sektöründeki tecrübemizi ve mevcut tesislerimizde %90’ların üzerinde bulunan misafir memnuniyetini bu yatırımımıza da taşıyacağız. Bu amaçla ABD’nin en önemli otel zinciri Marriott International ile bize heyecan veren bir işbirliğine gittik.


3.200 KİŞİ KAPASİTELİ Otelimiz ağırlıklı olarak, toplantı-kongre ve kurumsal konaklama segmentlerinde hizmet verecek. Özellikle 3.200 kişi kapasiteli kongre merkezimiz bulunduğu bölgeye hareketlilik katacak” dedi. Istanbul Marriott West Hotel & Conference Center’ın ana hedef kitlesinin yerli ve yabancı iş insanları olacağını söyleyen Hediye Güral Gür, bunun için tüm ihtiyaçlara hitap edecek alt yapısal özelliklerin yanı sıra yatırımlarının vazgeçilmezi olan SPA merkeziyle de hizmet vereceklerini belirtti. CARLTON ERVIN: “MARRIOTT INTERNATİONAL İSTANBUL’DA 6 MARKA ALTINDA 9. OTEL” “Bu göz kamaştırıcı oteli Istanbul portföyümüze eklemekten dolayı gururluyuz” diye söze başlayan Marriott International Geliştirmeden Sorumlu Avrupa Başkanı Carlton Ervin, geçtiğimiz yıllarda Türkiye’de sağlıklı bir büyüme içerisinde olduklarını ve NG Hotels ile böyle bir ortaklığa girerek Istanbul’daki ayak izlerini genişletmekten dolayı memnun olduklarını dile getirdi. Istanbul Marriott West Hotel and Conference Center otelinin MarriottHotels markasının, Istanbul Marriott Şişli ve Istanbul Marriott Hotel Asia’yla birlikte İstanbul’daki üçüncü oteli olacağını belirten Carlton Ervin, “Bu otelle birlikte İstanbul’da 6 markamız altında toplam 9 otele ulaşmış bulunmaktayız” dedi.

MARRIOTT WEST HOTEL & CONFERENCE CENTER’DA NELER OLACAK? 27 katı zemin ve üzeri olmak üzere toplam 34 kattan oluşan otel 400 odası ile hizmet verecek. 237 standart oda (35 m2), 50 deluxe oda (39 m2), 64 corner deluxe oda (43 m2), 57 suite oda (61 m2), 2 NG Suite oda (115 m2) ve kral dairesi (180 m2) olan otelin geniş alakart restoranları, barı, executive lounge ve 3 adet etkinlik salonu da yer alacak. Otel içerisinde iki katlı olarak tasarlanacak SPA merkezinde Türk Hamamı, terapi odaları, fitness merkezi, sauna, buhar odası, açık ve kapalı yüzme havuzu ve pilates stüdyosu bulunacak. 5.270 m2 alana sahip konferans merkezi içerisinde 4’e bölünebilir olarak kurgulanan 2.530 kişi kapasiteli balo salonu, 950 m2 fuaye alanı ve 11 adet farklı büyüklükte toplantı salonu bulunacak. (Konferans merkezi toplam 3.200 kişi kapasiteli).


restaurant yeni yatırımlar 48 hotel & hi-tech

Çeviri: Kerem Köfteoğlu

Karl Lagerfeld de lüks otel zinciri kuruyor Dünya çapında bir üne sahip moda ikonu Karl Lagerfeld, kendi adını taşıyan “Karl-Lagerfeld-Hotel” tesisini 2017 yılında Çin’in kumar cenneti olarak bilinen Macao’da açmaya hazırlanıyor.

D

ünya modasının devlerinden Armani, Bulgari ve Versace gibi markaların lüks otel işine yönelmesinin ardından modanın diğer bir ikonu Karl Lagerfeld de kendi lüks otel zincirini kurmak için kolları sıvadı. Dünya çapında bir üne sahip moda ikonu Karl Lagerfeld kendi adını taşıyan “Karl-Lagerfeld-Hotel” tesisini Çin’in kumar cenneti olarak bilinen Macao’da açacağı belirtiliyor.

2017’DE HİZMETE GİRECEK Bünyesinde 1.800’ü aşkın otel markasının 5 binden fazla güncel projesine ilişkin bilgiler bulunan TopHotelProjects’in haberine göre, Karl-Lagerfeld-Hotel, 220 odalı olup, 2017 yılında hizmete girecek. Otelde fine-dining restoran ve müşteri kitlesinin beklentilerine cevap veren bir Spa’da da bulunacak.

HEDEFTE BİRKAÇ LÜKS OTEL DAHA VAR Söz konusu otelin devreye girmesiyle, dünya markalarının moda ikonlarından Bulgari, Armani, Versace ve Cerruti’nin ardından Karl Lagerfeld de kendi otelini açanlar kervanına katılmış olacak. Moda ikonu Karl Lagerfeld, markasını birkaç lüks otel ve lüks dairelerle daha da genişletmek istiyor. Bu hedef doğrultusunda, ilk adım Almanya Berlin’de atıldı. Berlin’de Schlosshotel Grundewald hizmete giren “Karl Lagerfeld Suite” bunun ilk örneği oldu.

LÜKS OTELLERİN SAYISI ARTIYOR Moda ve tasarımcılaran adını taşıyan lüks otellerin sayısı

sürekli artıyor. Dünya sosyetesi tarafından büyük talep gören bu otellerden Armani Hotels, Dubai ve Milano’daki tesislerinden sonra şimdi Avrupa’ya yayılacak. Londra’nın ünlü Admiralty Arch’ta son derece lüks 100 odalı bir suit’in 2017 yılında hizmete girmesi bekleniyor. Bulgari Hotels’in Bali, Tokyo’da, Milano’da üç yeni otel projesi bulunuyor. Şanghay’da 2017’de hizmete girecek otelin 120 odalı olacağı ayrıca Pekin’de 120, Dubai’de ise 209 odalı başka otel projelerinin de bulunduğu belirtiliyor. Saray konseptine güvenen Versace, Avustralya’da Gold Coast ve Dubai’de işlettiği iki “Palazzi”ye bir yenisini ekleyecek. Macau’da inşaatı devam eden üçüncü Palazzo Versace’nin 270 odalı olacağı ve açılışının da 2017’de gerçekleşeceği ifade ediliyor.



restaurant yeni yatırımlar 50 hotel & hi-tech

Mandapa, Ritz-Carlton Reserve açıldı Arka planında pirinç tarlalarının bulunduğu görkemli tapınakların içindeki, Mandapa, Ritz-Carlton Reserve Oteli, prestijli Ritz-Carlton Reserve portföyünde inşa edilen üçüncü tatil köyü olarak 5 Eylül 2015 tarihinde açıldı.


özenle tasarlanmış benzersiz konaklama mekanları olan 35 adet lüks ve ferah süit ve 25 özel havuzlu villadan birini seçebiliyor. Asya merkezli meşhur DesignWilkes’ten Jeffrey Wilkes tarafından hazırlanan ve bir yandan gelenekselliğini korurken diğer yandan çağdaşlığa göz kırpan Bali esintili iç tasarım, dünyadaki zevk sahibi seyahatseverleri büyülemek üzere tam anlamıyla lüks bir deneyim oluşturdu. Ritz-Carlton Reserve Oteli’nin her noktası doğadan ilham alınarak ve doğal kaynaklarla tasarlandı. Mandapa’da yerel hizmetkarlar bu sığınağı doğal ortama çaba harcamadan uyum sağlayacak doğal materyallerle donatıldı.

DOĞRUDAN DOĞADA YAŞAMA İMKANI Reserve Otel, sağlık ve doğaya doğru giden duyusal bir yol ile Bali’nin yerel köyüne eşsiz bir gezinti fırsatı sunuyor. Doğrudan doğada yaşama imkanı, muhteşem dış mekanların gücünün iç mekan konforunda da hissedildiği ve her saniye ulaşılabilir olduğu ve özel teraslardan kolayca izlenebilen pirinç tarlaları manzarasına sahip Ubud deneyiminin olmazsa olmaz bir parçası. Sıradışı anılar biriktirenler için en iyi durak olan Mandapa’nın merkez bölgesinde geleneksel bir pirinç tarlası yer alıyor ve konuklara bu önemli gıdanın ekimi, hasatı ve bakımında nesillerdir kullanılan yöntemleri tecrübe etme fırsatı sunuyor. Mandapa köyü aynı zamanda, en taze yerel yiyecekleri birleştiren sağlık ve detoks programları için otantik Endonezya mutfağı, Akdeniz yemekleri ve kişiye özel sağlıklı menüler sunan dört adet restoran & lounge’a ev sahipliği yapacak. Benzersiz bir mutfak yolculuğu olan Yemeğin Ötesinde (Dining Beyond), konuklara Reserve Otel içerisindeki özel ve eşsiz mekanlarda yemek yeme ve her konuk için özel olarak hazırlanan menüleri tatma fırsatı sunacak.

BALİ’YE ÖZGÜ SPA Mandapa’da Spa, konukların altı öğeye dayalı bütünsel ve geniş kapsamlı sağlık ve yaşam tarzı programlarıyla zihinlerinde ve vücutlarındaki huzur keşfini sürdürmelerini sağlıyor: Bali’ye Özgü Spa, Detoks & Beslenme, Alternatif Terapi, Vücut Terapisi ve Tedavi. Sekiz adet tedavi odasına sahip olan ve hem ESPA ürünlerinin hem de yerel ürünlerin kullanıldığı spa kompleksinde son teknoloji fitness merkezi, sauna, nehir manzaralı yoga stüdyosu, yaşam havuzu (vitality pool) ve rahatlama alanları da bulunuyor.

İ

smini geleneksel bir Hint tapınağının girişinden alan Mandapa, görkemli Ayung Nehri’nin kenarına kurulmuş olup Bali’nin kültürel ve ruhsal kalbi olan Ubud’un yemyeşil ormanlarıyla iç içe yer alıyor. Özel bir Patih veya hizmetkarın tam zamanlı kişisel ilgisiyle kişiye özgü hazırlanan sağlık, sıhhat ve detoks programlarına sahip olan otel; zihni, vücudu ve ruhu rahatlatmak üzere derin bir inzivaya çekilebilecek bir sığınak özelliği taşıyor.

DESIGN WILKES TASARLADI Mandapa, Ritz-Carlton Reserve Oteli konukları, etrafı çevreleyen tropikal manzarayı yüceltmek ve kucaklamak için

EN KÜÇÜK ZİYARETÇİLERİNE EŞSİZ BİR GEZİNTİ Tatil köyünün başka bir köşesinde saklı bir organik bahçe, çiftlik ve eğitici bir Çocuk Evi (Kid’s Hut), en küçük ziyaretçilere eşsiz bir gezinti sunuyor. Meraklı genç konuklarımız, küçük kaşifler için tasarlanmış heyecan verici ve doğayla iç içe olan eğitici etkinliklerle kendilerini geliştirme imkanına sahip olacaktır. Bali Green School ortaklığıyla Mandapa’ya yapılan Yeşil Kamp, hem doğa harikalarıyla hem de bölgedeki zengin kültürel geleneklerle eğitici deneyimler kazandırıyor. Bu program, genç konuklara yaratıcı ve yenilikçi doğa liderleri olma konusunda ilham veren doğal, bütünsel, öğrenci odaklı bir eğitim ortamı sunuyor.


restaurant new investments 52 hotel & hi-tech

Mandapa, a Ritz-Carlton Reserve opened its doors Mandapa, a Ritz-Carlton Reserve in Ubud, Bali to Debut on September 5.

S

ituated where temples stand majestic against a backdrop of rice terraces, Mandapa, a Ritz-Carlton Reserve is pleased to announce its official debut in Ubud, Bali on September 5, 2015, as the third bespoke resort in the prestigious Ritz-Carlton Reserve portfolio. Named after the entrance to a traditional Hindu temple, Mandapa is set along the majestic Ayung River as it meets the lush jungle in Ubud, the cultural and spiritual heart of Bali. Offering individually tailored spiritual, wellness, health and detox programs, complemented by the fulltime personalized attention of a dedicated Patih or butler, the intimate retreat is designed to be a sanctuary in which relaxing one’s mind, body, and soul comes naturally. With only 35 luxurious and spacious suites, and 25 private pool villas, guests can select from an exquisite collection of accommodations that have been meticulously designed to magnify and embrace the surrounding tropical landscape. The traditional yet contemporary Balinese interiors. DESIGNWILKES HAVE CREATED by Jeffrey Wilkes of renowned Asia-based Designwilkes have created a true luxury experience designed to allure the world’s most discerning travelers. Every element of design at a Ritz-Carlton Reserve is naturally inspired and sustainably sourced. In Mandapa, local providers have infused the retreat with natural materials that blend effortlessly into the natural surroundings. The highly anticipated Reserve is an exclusive journey inside an indigenous Balinese village, providing a sensory path to wellness and nature. Unobstructed access to nature is an essential component of the experience in Ubud where the power of the great outdoors weaves its magic on interior comfort and is always instantly accessible; even views of working rice paddies are immediate from private

terraces. As an ideal destination for collectors of extraordinary moments, the center of Mandapa will feature a traditional rice field, and allows guests to experience the time-honored methods of planting, harvesting and tending this local culinary staple. Mandapa village will also be home to four restaurants & lounges offering an array of authentic Indonesian cuisine, Mediterranean dining, and tailored health-conscious menus for wellness and detox programs incorporating the freshest local ingredients. Dining Beyond, an exclusive culinary journey, will allow guests the chance to dine in special and exclusive locations within the Reserve and feature a tailor-made menu for each guest experience. The Spa at Mandapa will allow guests to continue to discover peace of mind and body through holistic, comprehensive wellness and lifestyle programs based on six pillars – Balinese Spa, Detox & Nutrition, Alternative Therapy, Body Therapy, and Healing. Featuring eight treatment rooms and utilizing both ESPA and local products, the spa complex will also feature a state-of-the-art fitness center, sauna, river-front yoga studio, vitality-pool, and relaxation areas. IN THE ARMS OF NATURE An organic garden, farm, and an educational Kid’s Hut are tucked away from the rest of the resort, to enable the smallest visitors to take an exclusive journey. The curious minds of young guests will be enriched with exciting, nature-based educational activities designed for mini explorers. In partnership with The Green School in Bali, the educational experiences of Green Camp at Mandapa introduce both the natural wonders and the rich cultural traditions of the destination. The program aims to provide a natural, holistic, student-centered learning environment that empowers and inspires the young guests to be creative and innovative green leaders.



restaurant yeni yatırımlar 54 hotel & hi-tech

Choice Hotels International CEO’su Stephen P. Joyce

Choice 2016’da Türkiye’de iki otel açacak Choice Hotels, 2016 yılının ilk çeyreğinde Güneşli’de Clarion Hotel İstanbul Mahmutbey’i, Sütlüce’de ise Clarion Hotel Golden Horn’u açacak.

C

hoice Hotels International hızlı büyüme hedefiyle 2014 yılında girdiği Türkiye’de iki yeni otel açmaya hazırlanıyor. Faaliyet gösterdiği 35 ülkede 6 bin 300 otel ve 500 binin üzerinde odayla dünyanın en büyük ve başarılı otel zincirlerinden biri olan Choice Hotels, 2016 yılının ilk çeyreğinde Güneşli’de Clarion Hotel İstanbul Mahmutbey’i, Sütlüce’de ise Clarion Hotel Golden Horn’u açacak.


Dünya Ticaret Merkezi’ne yakın bir noktada bulunuyor. Macro Ayakkabı Otelcilik Turizm’in yatırımcı olarak yer aldığı Clarion Hotel İstanbul Mahmutbey, modern mimarisi ve sosyal olanaklarıyla hem iş hem de turistik amaçlı İstanbul’u ziyaret eden misafirleri ağırlamayı amaçlıyor. Otelin 237 odası, 25 ile 600 metrekare arasında değişen 12 toplantı odası, balo salonu ve restoranıyla Choice Hotels’in hizmet kalitesini misafirlerine sunmayı hedefliyor. Clarion Hotel İstanbul Mahmutbey’in bin metrekarelik spa alanında kapalı havuz, fitness alanı, sauna, fin hamamı, dinlenme ve masaj odaları yer alıyor.

HALİÇ’E CHOICE HOTELS İMZASI

JOYCE: “TÜRKİYE’NİN YÜKSEK POTANSİYELİNE İNANIYORUZ” Choice Hotels International CEO’su Stephen P. Joyce, Haziran 2014’te Clarion Hotel&Suites Şişli’yi açarak Türkiye pazarına girdiklerini söyledi. Choice Hotels International olarak dünya pazarındaki büyüme stratejilerinde Türkiye’nin önemli bir yer tuttuğunu anlatan Stephen P. Joyce, Clarion markasıyla açacakları iki yeni oteli Türkiye’deki büyümelerinin başlangıcı olarak kabul ettiklerini ifade etti. Stephen P. Joyce, “Dünyadaki büyümemizde Türkiye en fazla önem verdiğimiz pazarlardan biri. Choice Hotels olarak Türkiye’nin yüksek potansiyeline inanıyoruz. Bu nedenle Türkiye’deki portfolyomuzu ve markalarımızı büyütmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

MAHMUTBEY OTELİ 2016’NIN İLK ÇEYREĞİNDE AÇILACAK Lokasyonuyla dikkat çeken ve 2016 yılının ilk çeyreğinde açılması planlanan Clarion Hotel İstanbul Mahmutbey, İstanbul Atatürk Havalimanı, CNR Fuar Merkezi ve İstanbul

Choice Hotels International’in Türkiye’deki üçüncü oteli olarak İstanbul’un tarihi semti Haliç’te yeni ve modern bir binada yer alacak Clarion Hotel Golden Horn, 2016 yılının ilk çeyreğinde açılması planlanıyor. Muhteşem İstanbul ve deniz manzarasıyla misafirlerine İstanbul’un keyfini doyasıya yaşatmayı hedefleyen Clarion Hotel Golden Horn, Taksim Meydanı’na ve iş dünyasının kalbinin attığı Levent’e olan yakınlığı ile hem iş hem de turistik amaçlı İstanbul ziyaretçilerini ağırlamaya hazırlanıyor. 24 ile 40 m² arasında değişik standartları ve misafirlerin tüm beklentilerini karşılayacak donanımları ile toplamda 186 odası olan Clarion Hotel Golden Horn, Cent Otelcilik Turizm bünyesinde olup, bölgesinde ve faaliyet alanında üstün hizmet vermeyi amaçlıyor.

İŞ DÜNYASININ ADRESİ OLACAK Ayrıca toplantı ve özel kutlamalar için 130 kişilik çok amaçlı salonu, toplam 155 m² toplantı salonları ile iş dünyasının önemli adreslerinden biri olmaya hazırlanıyor. Farklı damak zevklerine hitap edecek 150 kişilik restoranı ve lobby barı ile iş sonrası buluşmaların vazgeçilmez adreslerinden biri olacak olan Clarion Hotel Golden Horn, fitness alanı ile de misafirlerine günlük sporlarını yapma imkânı sunmayı hedefliyor.


restaurant yeni yatırımlar 56 hotel & hi-tech

Karaderili, Vizyon Projesi’nin yeni etapları 2016’da açılıyor Sağlık turizmine yaptığı ciddi yatırımlarıyla söz ettiren Karaderili Şirketler Group, Marmara’nın en büyük beş yıldızlı lüks termal turizm kompleksinin 2. ve 3. etabını 2016 yılının ilk çeyreğinde açmaya hazırlanıyor.

T

ürkiye’nin sağlık turizminde “dünya devi” olma yolundaki çalışmaları Sağlık Bakanlığı nezdinde hız kazanırken yapılan tesislerin kalitesi parmak ısırtıyor. Sağlık Bakanlığı Türkiye’nin sağlık turizminde “referans ülke” olabilmek için çalışmalarını hızlandırırken “termal turizm” tesisleşme açısından Karaderili Şirketler Group 5 yıldızın üstüne çıkmaya başladı bile. TURİZMDE YENİ TREND, TERMAL Sağlık turizmine yaptığı yatırımlarla adından söz ettiren Karaderili Şirketler Group Yönetim Kurulu Üyesi Elvan

Karaderili’nin yaptığı açıklamada, “Termal otelcilik günümüzde, sağlık, Spa ve Wellness turizmiyle iç içe geçti. Son yıllarda termal suların gücüyle gelen sağlık turizminde büyük bir artış ve gelişme var. Gitgide artan bu durum Türkiye’de bir trend oluşturdu. Sağlık turizmi yatırımları sadece kaplıca ve içmece hizmetleri ile değil, geniş kür seçenekleri, lüks tesisler ile misafirlerine hizmet verecek duruma geldi. Bu geniş yelpaze, 7’den 70’e her yaştan misafire hizmet ettiği için termal turizm algısının büyük bir ivme ile gelişmesine sebep olup yaz kış 12 ay faydalanıldığı içinde ciddi bir eğilim haline geldi”’dedi.


Karaderili Şirketler Group Yönetim Kurulu Üyesi Elvan Karaderili

doğru yönlendiriyor. Özellikle Almanya, Fransa, İngiltere, Avusturya, İran, Irak’lı turistler dünyanın dört bir yanından, Türkiye’ye termal sular için geliyor” dedi. Türkiye, kaynak zenginliği bakımından dünyadaki ilk 7 ülke arasında, Avrupa’daysa birinci sırada bulunuyor. Kısacası, Türkiye, termal sular açısından adeta bir cennet. Yalova Termal Palace ve Emet Termal Resort, Balıkesir Laguna Termal Otel tesislerinin kalitesi bu üç bölgeye gereken önemi veren şirketlerin başında geliyor.

“DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDAN TÜRKİYE’YE TALEP VAR” Karaderili, “Dünyadan da, Türkiye’ye termal sağlık turizmi için gelenler her geçen yıl artış gösteriyor. Türkiye’de bulunan suların daha fazla minerale sahip olması, lüks otellerde cazip fiyatlı konaklama seçenekleri turistleri termal sulara çeken özelliklerden bazıları. Ayrıca, Avrupa ve Ortadoğu ülkelerinde sağlık turizminin fiyatlarının çok yüksek olması, yabancı turistlerin ilgisini Türkiye’ye

VİZYON PROJESİNİN 2. VE 3. ETABI 2016’DA AÇILACAK Özellikle Marmara’nın en büyük beş yıldızlı lüks termal turizm kompleksi, “Vizyon Projesi” olarak adlandırdığı en büyük yatırım Yalova ili, Termal ilçesi Akköy köyünde 3 etap şeklinde inşa ediliyor. Yalova’ya 40.000 m² arazi üzerine 2 bin 200 yatak kapasiteli, ilk etabının hizmete açıldığı projenin 2. ve 3. etabı 2016 yılının ilk çeyreğinde açılıyor. Sadece inşaat için ilk aşamada 55 milyon Euro yatırım yapılan otelde, fizik-tedavi ve rehabilitasyon merkezi, açık-kapalı yüzme havuzları ve spor merkezlerinin yanı sıra ailelere özel havuzlar ve sosyal alanlar da mevcut. Ziyaretçiler için her ayrıntının düşünüldüğü projede, dikkat çeken diğer bir ayrıntı ise, proje Selçuklu ve Osmanlı mimarisinden esinlenerek yapılandırıldı.


restaurant yeni yatırımlar 58 hotel & hi-tech

DoubleTree by Hilton, Kocaeli’ye geliyor

Türkiye’deki en büyük otel şirketi, DoubleTree by Hilton’u Kocaeli’ye getiriyor. Türkiye’de sekiz otelle hizmet veren DoubleTree by Hilton markası altında altı otelin daha açılması planlanıyor.

H

ilton Worldwide, 2016’nın başında üst sınıf DoubleTree by Hilton Kocaeli otelini açmak üzere, MMS İnşaat ile franchise anlaşması imzaladı. Avrupa’nın en hızlı büyüyen üst sınıf full servis markası Double Tree by Hilton’un faaliyete geçmesiyle, Kocaeli’yi ziyaret edenler üst sınıf bir tesiste konaklama imkanına kavuşacak. Hilton Worldwide Avrupa ve Afrika Geliştirmeden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Patrick Fitzgibbon şöyle konuştu: “Bölgenin iş merkezi konumundaki Kocaeli, Türkiye’nin önemli ticaret ve ihracat rotalarından faydalanan başarılı endüstriyel ve kurumsal şirketlere ev sahipliği yapıyor. İmzaladığımız bu anlaşmayla, Türkiye’nin başka bir şehrini de, ülke genelinde 34 otelle hizmet vermekle birlikte 34 yeni tesisin açılışını da planlayan Hilton Worldwide’ın şemsiyesi altındaki, Avrupa’nın en hızlı büyüyen üst sınıf full hizmet markası DoubleTree by Hilton ile tanıştırmaktan heyecan duyuyoruz.” 169 ODALI Marmara Denizi ve Karadeniz’e kıyısı bulunan Kocaeli, beş limanıyla bir deniz ticareti üssü; batısındaki İstanbul ile imalat sanayisiyle öne çıkıyor. Kış sporları merkezi olan şehir aynı zamanda Ballıkayalar Tabiat Parkı ve Yuvacık Barajı gibi doğal güzellikleriyle de ünlü. 169 odalı DoubleTree by Hilton Kocaeli’nde konuklar, tam gün

hizmet veren restorandan, bardan, balo salonu ve 24 saat açık iş merkezinden yararlanabilecek; sağlık kulübü, spa ve kapalı yüzme havuzunda stres atıp dinlenebilecekler. MMS İnşaat’ın ana hissedarı Murat Mustafa Satı “En üst düzey uluslararası standartlarda bir otel olarak tasarlanan DoubleTree by Hilton Kocaeli’ni açmak üzere Hilton Worldwide ile iş birliği yapmaktan çok mutluyuz. Hilton Worldwide ile ortaklığımızın uzun vadeli olacağını ümit ediyoruz” dedi. İŞ VE TURİSTİK AMAÇLI Mağazalar ile yeme-içme mekanları, iş yerleri ve konutların bulunduğu bir bölgede yükselecek olan otel, hem turistik amaçlarla hem iş nedeniyle seyahat edenlere hitap edecek. Kocaeli’yi İstanbul ve popüler kayak merkezi Kartepe’ye bağlayan yolların kavşak noktasında inşa edilecek olan otel, önemli endüstri tesislerine ve alışveriş merkezlerine de yakın olacak. “Türkiye’de sekiz otelle hizmet veren DoubleTree by Hilton markası altında altı otelin daha açılması planlanıyor” diyen DoubleTree by Hilton Global Başkanı John Greenleaf sözlerini şöyle sürdürdü: “DoubleTree by Hilton Kocaeli’ni portföyümüze eklediğimiz için sevinçliyiz. Konuklarımızı, markamızın alametifarikası, misafirlerimize otele geldiklerinde sunduğumuz çikolata parçacıklı kurabiyelerle karşılamak için sabırsızlanıyoruz.”


Hilton Worldwide Furthers Presence in Turkey with New Signing

Hilton Worldwide (NYSE: HLT) today announced the signing of a franchise agreement with MMS Construction Corporation to open DoubleTree by Hilton Kocaeli in early 2016.

T

he introduction of DoubleTree by Hilton, Europe’s fastest growing upscale full service brand, will provide an upscale stay for visitors to Kocaeli. Patrick Fitzgibbon, senior vice president, development, Europe & Africa, Hilton Worldwide, said, “The city of Kocaeli is a regional business hub, home to a successful industrial and corporate business community that benefits from important trade and export routes through Turkey. The signing agreement marks further growth across Turkey for Europe’s fastest growing upscale full service brand, and presents an exciting opportunity to introduce DoubleTree by Hilton to a new city, joining 34 properties trading, and 34 properties under development, in Turkey.” THE HOTEL HAS 169 GUEST ROOMS Kocaeli is located along the Marmara Sea and Black Sea coastlines, making it an important shipping center with five ports. The province, which neighbours Istanbul to the west, boasts a strong manufacturing industry. Kocaeli is also renowned for its winter sports and natural beauty; attractions include Ballikayalar Valley - a natural park popular with mountaineers - and the Yuvacik Dam. Featuring 169 guest rooms, DoubleTree by Hilton Kocaeli will offer guests an all-day dining restaurant, bar, ballroom and 24-hour

business center. Leisure facilities include a health club, spa and indoor pool. Mura Mustafi Sati, principal shareholder of MMS Construction Corporation, said, “We are delighted to be partnering with Hilton Worldwide to introduce DoubleTree by Hilton Kocaeli. We are confident the hotel will meet the highest standards in international hospitality and look forward to building a long standing partnership with Hilton Worldwide.” THE HOTEL WILL BE WELL PLACED FOR BUSINESS AND LEISURE TRAVELLERS Planned for a mixed use compound that will offer residential buildings, offices, retail and dining outlets, the hotel will be well placed for business and leisure travellers. It will be conveniently situated on a junction connecting Kocaeli to nearby Istanbul and the popular Kartepe ski resort. Also in close proximity will be major industrial facilities and shopping mall. “The DoubleTree by Hilton brand has eight properties trading in Turkey with a further six hotels under development,” said John Greenleaf, global head, DoubleTree by Hilton. “We are pleased to be adding DoubleTree by Hilton Kocaeli to our portfolio of destinations and look forward to welcoming guests with the brand’s signature service and chocolate chip cookie, presented upon arrival.”


restaurant yeni yatırımlar 60 hotel & hi-tech

Haber: TUYED

Asya-Pasifik bölgesi otel atağına geçti STR Global’in devreye girecek otel inşaatlarına ilişkin Ağustos ayı raporu yayımlandı. Söz konusu rapora göre, Ağustos ayında Asya Pasifik bölgesinde toplam oda kapasitesi 554 bin 215’e ulaşan 2 bin 381 yeni otel projesi bulunuyor.

S

TR Global’in bu raporunun geçen yılın aynı dönemindeki verilerle karşılaştırıldığında bölgede sözleşme kapsamındaki yeni otel yatırımlarının yüzde 4.9 artış kaydettiği görülüyor. Rakamlar oda sayısında ise geçen yıla kıyasla yüzde 2’lik bir azalma olduğuna işaret ediyor. STR Global verilerini hazırlayan uzmanlar, bu rakamların sözleşmesi yapılan planlama aşamasındaki inşaat projelerini içerdiğini, doğrulanmayan projeleri ise içermediğini belirtiyor. BÖLGENİN LİDERİ ÇİN Rapora göre, Çin ve Şanghay’da devam eden bittiğinde toplamda 7 bin 963 odaya ulaşan yeni otel projeleri ülkeyi bölgenin lideri konumuna getiriyor. Asya Pasifik bölgesinde yapım aşamasında olan oteller ülke bazında incelendiğinde ilk dört şöyle sıralanıyor: Çin, sadece Chengdu’da 5 bini aşkın, toplamda 6 bin 255 oda, Endonezya Jakarta 6 bin 223 oda, Endonezya-Bali 5 bin 533 oda Japonya-Tokyo, Japonya 5 bin 97 oda yatırımı devam ediyor.



restaurant iş’te kadın 62 hotel & hi-tech

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

Başarısında ‘özgür ruhu var’ Feyza Yücefer “Turizmde saat hesabı yaparsanız başarısız olursunuz. İşinizi son ana kadar sahiplenin ki, işiniz de sizi sahiplensin.”

H

ayali “Güzel Sanatlar” okumaktı. Belki idealleri gibi “güzel sanatları” tek bir kalemde okuyamadı ama tozpembe kariyer çizdiği otelcilikte hep “güzellikler” ve “sanatla” iç içe oldu… İsviçre-Türkiye-Amerika döngüsünde dünyanın en iyi otel zincirlerinde çalıştı; bir imkansızı başararak Çırağan Sarayı’na birkaç kez çalıştı… Kapılar ona hep sonuna kadar açıktı; bir anda anlık kararlar alıp, ülke değiştirse bile… O ki, anlık kararlarla girdiği yeni

dünyalarından hep tazelenerek ve yenilenerek çıktı ve tabii ki yolu hep risk, cesaret ve başarıdan geçerek… Martı Istanbul Hotel Genel Müdürü Feyza Yücefer, son üç aydır İstanbul’un en iddialı “sanat otelinde” yeni hayallerini insan, hizmet ve memnuniyet üçlüsüyle perçinliyor. Bu samimi söyleşimizde…


Feyza Hanım, turizmde yolculuğunuz ilk nasıl başladı, anlatır mısınız? İstanbul’da İngilizce tedrisatlı özel bir lisede okudum. Konusu matematikti. O zamanlar kafamda hiçbir şekilde turizm yoktu. Daha çok Güzel Sanatlar okumak istiyordum. Resim yapmayı çok seviyordum. Hatta sınavlar için başvurularımı da yapmıştım. Ama daha sonra ailem, “Senin için yurt dışını düşünüyoruz. Sen ne okumak istiyorsan orada bir bölüm seç” dediklerinde kendimi İsviçre’de ve otelciliğin içinde buldum. Biliyorsunuz, İsviçre, turizm alanında dünyanın önde gelen ülkelerinden bir tanesi. Otelcilik konusunda eğitim alabileceğiniz güçlü bir referansı var. Aile dostlarımızın tavsiyeleri de bu yönde olunca öncelikle lisede almış olduğum dil eğitimini geliştirmek için İngiltere’ye gittim; Cambridge Üniversitesi’nin birkaç aylık dil programına katıldım. Daha sonra İsviçre’de bana her dönem ayrı bir ülkede okuma imkanı sağlayabilen bir Amerikan üniversitesine gidip Otel İşletmeciliği okudum. Bana bu mesleği sevdiren okulum yani merkezi Amerika olan Schiller International University olmuştur. Açıkçası, daha ilk sömestrde inanılmaz keyif aldım ve doğru seçim yaptığımı düşünüyorum.

İsviçre’de öğrenim görürken otelciliği kafanızda nasıl şekillendirip, yön verdiniz? İyi bir eğitim alıyorduk; otelcilikle alakalı aklınıza gelebilecek her birimi uygulamalı olarak gördük. Bununla beraber genel kültürle ilgili dersler de aldık. Benimkisi bir uygulama oteliydi. Bir servis elemanı olarak da çalıştım, servis şefi, housekeeping elemanı, barmaid olarak da… Zaman zaman mutfağa, hatta pastaneye kadar girdim. Oda temizledim, gömlek ütüledim… Yine o aralıkta başarılı öğrencilere çalışma imkanı sunulan Leading Hotels of the World üyesi otellerde hafta sonları staja gittim. Çok hoşuma gitmişti. Hatta o dönem bazı burs olanaklarım da doğdu. Ama eğitimi hayatıma daha yüksek derecelere uzatmak yerine ben seçimimi okul bittikten sonra çalışmaktan yana kullandım.

“Teoriyi bitirdim, tamamen uygulamaya başladım” diyorsunuz. Çalışma hayatını seçerken temel dayanağınız ne oldu? İsviçre’yi bitirdikten sonra idealim Amerika’da eğitimime devam etmekti. Ancak benim okulumda yüzde 80 oranında yabancı öğrenciler okuyordu ve onların birçoğu ülkesine dönüp çalışma hayatına başlamışlardı. Dolayısıyla ben de ülkeme döndüm. Çırağan Sarayı’nda santralde çalışmaya başladım. Hiç unutmadığım bir deneyimdir o, şöyle anlatayım… O zamanlar İstanbul’da iki ya da üç otel vardı. Çırağan Sarayı bunlardan en önemlisiydi. Sırf Çırağan’a girmek için en az beş tane yöneticiyle görüşmüştüm, en son genel müdürle de mülakat yapacağımı söylediler. Hiç unutmuyorum, genel müdür Alman’dı. Yanına gittiğimde bana “Şu an çok sinir oldun değil mi? Ben alt tarafı bir

santralde çalışacağım, kaç kişiyle görüşüyorum, bana niye böyle bir muamele yapıyorlar diye” dedi. Daha gencim tabii, “Evet, sinir oldum” dedim. “Sen ileride iyi bir yönetici olmak istiyor musun ?” diye sordu bana. “Tabii ki” dediğimde “O zaman en alttan başlayacaksın, personelinin ne yaptığını bilmek için kademe kademe yükseleceksin ki, ileride güçlü bir yönetici olacaksın. Birisi sana olur ya da olmaz dediğinde, onun olup olmayacağını kendi tecrübelerinle bilmen gerekiyor, buna katılıyor musun ?” dedi. “Evet” dedim. “Hadi yarın aşağıda görüşürüz” dedi. Mülakatımızın hepsi bu kadardı.

Alman müdür sizde nasıl bir ışık görmüş olmalı? Tabii daha gencim, istekliyim, hevesliyim, iyi bir eğitim almışım. Bende o an ışığı, şevki, isteği gördü diye düşünüyorum. Keza ben Çırağan Sarayı’nda ayrı zamanlarda birkaç kez çalıştım. Kaldı ki Çırağan’a kolay kolay herkesi tekrar almıyorlardı o zamanlar. Hatta şöyle anlatayım, ben Çırağan Sarayı’ndan Swissotel the Bosphorus’a önbüro elemanı olarak geçtim. Devamında rezervasyon ve aktif rezervasyon satış yetkililiği geldi. Fakat daha sonra Çırağan’ın satış biriminde bir pozisyon doğdu. Otele geri dönmek istediğimde bana Çırağan’dan ayrılanları geri almadıklarını, o zamanki Satış & Pazarlama Direktörünün beni ekibine dahil etmek istediğini ancak genel müdürün onayının gerektiğini söylediler. Ben ayrılalı 2-3 yıl olmuştu. Ne büyük bir talihtir ki, yine aynı genel müdüre denk geldim. Beni hatırlasın diye kapısında özgeçmişimle beklerken asistanı gelip “Size bahsettiğimiz tekrar buraya dönecek olan personel” dediğinde, Bay Peter Tischmann “Welcome back-, Evine tekrar Hoş Geldin” dedi, benimle hiç görüşmedi bile. O da çok güzel bir deneyimdi, üç yıl boyunca satışın farklı bölümlerinde çalıştım.

“AKLIMA ESTİ, HAYALİMİ GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN BİR ANDA DÜZENİMİ BOZDUM” Tabii bu arada okul dönemimde başlayan, içimde bitmek bilmeyen bir Amerika arzusu vardı ve ona engel olamıyordum. Birgün aklıma esti, ben gidiyorum dedim. Hatta veda partimde herkes Amerika’da hangi otele gittiğimi sordu. Henüz iş bulmadan ve oturma iznim olmadan New York’a gittiğimi duyunca beni hayretle karşıladılar. Deli misin işin yok, çalışma iznin yok, Çırağan gibi bir yerdeki işini bırakıp maceraya gidiyorsun dediler. Hakikaten o dönem Manhattan’da Waldorf Astoria gibi çok iyi oteller ve pozisyonlar karşıma çıktı. Fakat çalışma iznim olmadığı için ve bana bu pozisyonları öneren otellerin vize kotaları o sene için dolmasından olumlu geri dönüş alamadım. Ama ne şanstır ki, umudumu yitirip İstanbul’a dönmemle, Swissotel Atlanta’nın bana sponsor olduğunu öğrenip tekrar Amerika yolunu tutmam bir oldu. Bir dönem çalıştıktan sonra yine ülkeme dönerek Renaissance Hotel ve Atatürk Havalimanı’nda satış pazarlama alanında üst düzey yöneticilik yaptım.


restaurant iş’te kadın 64 hotel & hi-tech

“HIZLI KARARLAR…” Ben aslında çok tahammüllü, zoru başarmayı seven ve sabırlı bir insanımdır, ama bir o kadar da ani karar alıp herşeyi geride bırakabilecek bir yapım var. Birgün işyerimden 2-3 gün izin istedim, New York’a gideceğim dedim, dediğim ve gideceğim gün arasında da sadece 2 gün vardı. Aileme de ben birkaç gün Amerika’ya gidiyorum çok bunaldım dedim. Şaşırdılar tabii. “Öyle Yeşilköy’den Bakırköy’e gider gibi nereye” dercesine… Onlara birkaç günlüğüne hava değişimine tatile ihtiyacım olduğunu söyledim. New York sokaklarında dolaşırken aklımdan geçen tek şey, “Ben buraya gelmeliyim, burada yaşamalıyım” oldu, sonrasında kendimi yine Amerika’da buldum. Birkaç yıl beş yıldızlı otellerde farklı bölümlerde yöneticilik yaptım. Daha sonra Amerikan vatandaşlığını aldım. Ülkeme bir dönüş daha ve yine kendimi Çırağan Sarayı’nda çalışırken buldum.

Çırağan Sarayı’nın size üçüncü kez kapılarını açtığını söylüyorsunuz. O nasıl oldu? Şöyle anlatayım, birlikte bir konferans dönüşünde arabası bozulan bir arkadaşımı otele bırakmaya gitmiştim. Kendisi orada yöneticilik yapıyordu. Bir kahve içmeyi teklif etti. O esnada otel genel müdürü de bize katıldı. Sohbetin sonunda kendimi bir haftanın içinde Çırağan Sarayı’nda Ziyafet Direktörü olarak çalışırken buldum. Bu da benim için güzel bir tecrübeydi. Amerika ve diğerleri gerçekten çok güzellerdi ama Türkiye’de herhalde kalbimde en özel yeri olan otel Çırağan Sarayı olmuştur. İlk deneyimlerimi yaşadığım, kariyer hayatımdaki en önemli noktaları öğrendiğim okulum gibidir, öyle tarif edeyim.

Peki Martı Ailesi ile nasıl tanıştınız? Martı İstanbul’a başlamadan önce Maldivler’de çalışıyordum Londra’daki bir fuarda Martı Otel’in o dönemki Genel Müdürü Sedat Nemli ile karşılaştım ve bana Istanbul’a geri dönmeyi düşünüp düşünmediğimi sordu ve mutlaka görüşmek istediğini belirtti. Kendisini ile Çırağan Sarayında birlikte çalışmıştık, benim yöneticimdi. Sedat Bey beni daha sonra Narin Ailesi ile tanışırdı. Halbuki ben İstanbul’a sadece iki günlüğüne kıyafetlerimi almak için gelmiştim; bir anda kendimi Martı’da buldum. İlk iki sene boyunca Genel Müdür Yardımcısı olarak çalıştım. Bu sürede geçici Genel Müdürlük görevim de oldu. Son 3 aydır ise Martı İstanbul Hotel’in Genel Müdürü olarak görev yapıyorum.

Martı Istanbul Hotel, grubun ilk ve tek şehir oteli. Yatırım planlarında yeni şehir otelleri var mı? Grubun yeni projelerinden ve Martı İstanbul’dan da kısaca söz eder misiniz? 48 yıllık bir kuruluş olan Martı Grubu’nun şu anda Türkiye’de Güllü Konakları ve Doğan Hotel ile birlikte 7 otel ve bir marinası bulunuyor.

Biz Martı İstanbul Hotel olarak üç yıldır varız, grubun tek şehir oteliyiz. Tabii ki İstanbul’da uygun lokasyon bulduğumuzda yeni yatırımlar da planlıyoruz. Bununla birlikte şu an yolda olan, yine yabancı ortaklı Bodrum, Marmaris ve Sarıgerme yatırımlarımız da bulunuyor.

Grubun başında Oya Narin var, otelin başında da siz... Bu nasıl bir güç birlikteliği, aranızda iki kadın yöneten olarak ne tür bir etkileşim söz konusu? Benim Martı Grubu’nda çalışmamın en büyük sebebi, başta Oya Narin ve Emre Narin ile çalışıyor olmamdır. Onların bana destekleri, olaylara bakış açısı, engin tecrübeleri hakikaten buraya devam etmemin en önemli sebepleri olmuştur. Şunu da belirteyim, son iki senedir Martı Grubu kadınlarla güçlendirilmiş yönetim kurulu ödülünü aldı. Biz, yönetiminde en fazla kadın çalıştıran şirketiz. Yüzde 50’nin üzerinde kadın yönetici çalıştırmaktan söz ediyorum. Oya Hanım kadınların bu işi iyi yaptığını, sektöre daha detaycı ve farklı gözden baktıklarını, biraz daha disiplinli olduklarını düşünüyor.

Siz bu görüşün neresindesiniz? “Turizmde kadın çalışan olmak” sizin için neyi ifade ediyor? Ben de bu görüşe kesinlikle katılıyorum. Çünkü erkekler kadınlar kadar ufak detaylarla uğraşmıyorlar. Bir kadın çalışan, müşteriyi memnun edecek en küçük detayları bile incelik ve zarafetle işleyebiliyor. İşinde titiz, detaycı ve son derece mükemmeliyetçi…

Sizce turizmin bir cinsiyeti var mı, varsa da istihdamı için yeterli oran hangi dengede olmalı? Ben işi ön planda dolayısıyla özel hayatını geri planda bırakmış biriyim, bunda işin yoğunluğunun yanı sıra işimi severek yapmamın etkisi var diye düşünüyorum. Ama şunu söyleyebilirim, evli de olsanız hiç fark etmez, işinize gereken saygıyı duyarsanız o dengeyi bir şekilde kurarsınız. Bizim yönetim kurulumuzda da evli insanlar var ve çok iyi ayarlayabiliyorlar. Gece geç saatlere kadar toplantı yaptıkları da oluyor, hafta sonlarını çalışarak geçirdikleri de… Ama herkes aynı düşüncede olmayabilir, ona da saygı duymak lazım. Turizmde saat hesabı yaparsanız başarısız olursunuz. İşinizde son gününüz olsa dahi sahiplenerek ve en iyi şekilde yöneterek veda etmek zorundasınız. İşinizi son ana kadar sahiplenin ki, o da sizi sahiplensin. Yoksa mesele kadın ya erkek olmak değil; işine saygı duyan, gereği gibi yapan sorumlu bireyler olmakla ilgili bir mevzu.

Gelelim size; biraz şanslı, olabildiğince eğitimli, tecrübeli ve hayatı kafasına estiği gibi çizip yönlendirecek güce ve kabiliyete sahip birisiniz. Benim sizinle ilgili izlenimlerim bunlar, ya siz bize kendinizi nasıl tanıtırsınız? Ben yaşadığım hiçbir tecrübeden pişmanlık duymadım. Her biri bana farklı bir bakış açısı kazandırmış, bambaşka tecrübeler yaşatmıştır. Bugüne kadar aklınıza gelebilecek her türlü milliyetle


çalıştım. Farklı ülkelerde farklı kurallarla çalıştım. Otelcilikte herkes genelde tek bir bölüm seçip ilerler, ben hemen hemen tüm bölümlerde hem eleman, hem yönetici olarak görev yaptım. Odalar, F&B, Satış & Pazarlama… Bu da benim olaylara bakış açımı biraz daha farklılaştırarak gelişimimi şekillendirdi. Keza bunların faydasını iş hayatında da çokça gördüm. Ben düz bir insanımdır, çok fazla politik değilimdir ve beceremem de… Hem stratejik, mantıksal hem de empati yaparak düşünmeyi severim. İş konusunda mesleğimi çok sevmememe rağmen 10-15 yıl aynı yerde çalışmak bana göre değil. Kendimi geliştirebileceğim, bana katma değer katacak şeyleri denemeyi severim. Güvenilir biriyimdir kimseyi yarı yolda bırakmayı sevmem ama bir gecede karar verip, ertesi gün başka bir ülkede yaşayabilecek kadar da maceracı bir yapım var galiba. Martı Grubu’yla da istikrarlı bir şekilde devam ediyorum.

Bunda en büyük pay sahibi ne olabilir? Benim hiçbir zaman buradan çıkayım, şunu yapayım tarzında düşüncelerim olmadı. Kararlarım çoğu zaman çok anidir. Mesela Maldivler’de çalışıyorum, Londra’da karşılaşıyorum, İstanbul’a iki günlüğüne geldiğimde son gece Emre Narin ile konuşmamdan sonra fikir değiştirip Türkiye’de kalıyorum. Sanırım o anki şartlar, ruh halim bunda büyük söz sahibidir. Bazen de beraber görev yapacağınız veya kendisi için çalışacağınız kişilerden aldığınız sinerji. Oya Hanım ve Emre Bey ile ilk görüşmem de aynı lisanı konuştuğumuzu biliyordum.

Bu yapınızın otelcilikle ne kadar örtüştüğünü düşünüyorsunuz? Turizm ne ister, siz ona ne kadarını veriyorsunuz? Bir işi severek yapmak bence en önemli kural. Büyük fedakarlıklar isteyen turizm, sevmeyen birisi için yapılması çok zor bir sektör. Gecenizi gündüzünüze katıp uzun saatler çalışmak, özel yaşamınıza çok fazla zaman ayıramamak herkesin altından kalkabileceği bir tempo değil. Bizler gün içerisinde çok farklı milliyetten insanlarla karşılaşıp, onları memnun etmenin türlü yollarını deniyoruz. Siz de bilirsiniz ki, insanları memnun etmek çok zor. Sanırım bu biraz da karakter meselesi ile alakalı. Benim uluslararası tecrübelerim, işime olan bağlılığım, çalıştığım yerleri sahiplenmem, birlikte çalıştığım arkadaşları daima desteklemem, sektörle uyumum ve başarım konusunda en büyük artılarım olmuştur herhalde. Ben otelciliği çok severek yapıyorum.

Güzel Sanatlar okumak istediniz ama olmadı. Burası da bir sanat oteli. Eğitimini alamamış olsanız bile bir öngörünüz vardır elbet, bir sanat oteli en iyi nasıl olur? Martı Oteli bu manada başarılı buluyor musunuz? Otelimiz bir sanat otelinin çok daha ötesinde… Birincisi, bizim Yönetim Kurulumuz sanata çok yakın; sanatı seven, ilgilenen

insanlar. Mesela Oya Hanım’ın bir müzik şirketi var. Orada klasik müzik cd’leri yapılıyor ve bizim üç sezondur devam eden bir Martı Klasikleri konser serimiz var. Bunu başka hiçbir otelde göremezsiniz. Hatta bu yıl için çok zengin bir program hazırlıyoruz. Ekim sonu gibi başlayacak, kış boyunca da devam edecek. Onun dışında oteldeki tüm tablolar, lobide yansıtılan görüntülerin hepsi ünlü bir sanatçıya ait. Bundan yola çıkarak hem tasarımcımız Zeynep Fadıllıoğlu’na hem de bu sanatçıları ve eserleri anlatan bir sanat broşürü tasarladık. Biz İKSV’nin resmi konaklama sponsoruyuz. Tüm sinema, müzik, tiyatro festivallerinde konaklama hizmeti veriyoruz. Bugüne kadar sanatla alakalı tüm güzel etkinliklere ya ev sahipliği yaptık ya da destek verdik. Örneğin fuaye alanımızda farklı vakıflar yararına dönem dönem resim sergileri açıyoruz.

Bundan sonraki planlarınız arasında neler var? Kariyerime bundan sonra da otelcilikle devam etmeyi planlıyorum. İnşallah Martı Grubu’yla daha iyi, daha farklı projelere de gireriz. Yurt içinin yanı sıra yurt dışına da açılabiliriz. Şu an zaten mevcut görevimle birlikte üst yönetime farklı konularda da yardımcı olmaya çalışıyorum uluslararası deneyim ve çevrem sebebiyle. Ben Narin Ailesi’ni seviyorum. Dolayısıyla hem Martı Istanbul Hotel’in gelişmesi hem grubun diğer lokal zincirler gibi uluslararası bir boyuta taşınması anlamında ilerleyen zamanlarda da birlikte çalışmalar yapabilmeyi ümit ediyorum. Şu anki hedefim o.


restaurant marka 66 hotel & hi-tech

Yeni, çevreci ve akıllı çamaşırhane çözümü

myPRO Electrolux Profesyonel’in profesyonel bir anlayışla geliştirilen yeni, çevreci ve akıllı çamaşırhane çözümü myPRO, küçük işletmelere rahatlık vaat ediyor.


E

v tipi çamaşır makineleri uzun program süreleri ve yetersiz yıkama sonuçları gibi nedenlerle küçük ve orta ölçekli işletmelerin temizlik ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Diğer yandan, bu ölçekteki tüm şirketler de yüksek düzeyde gelişmiş profesyonel çözümlere ihtiyaç duymayabiliyor. Electrolux Profesyonel, yeni myPRO çamaşır yıkama ve kurutma makinesi ile özellikle küçük işletmelerin ihtiyacına hizmet edecek, benzersiz bir ürün serisi sunuyor. Diğer bir deyişle, ev tipi ve profesyonel çözümler arasındaki uçurum sonunda kapanıyor.

OLAĞANÜSTÜ AVANTAJLAR

EKONOMİK, DAYANIKLI, SÜRDÜRÜLEBİLİR

TEMİZLİKTE TASARRUF

Küçük ve orta ölçekli girişimcilerin günlük çalışma rutinlerini kolaylaştırmak için sabırsızlandıklarını belirten Electrolux Profesyonel Küresel Pazarlama Başkan Yardımcısı Esther Staskiewicz, makul bir bütçe ile sahip olunabilecek myPRO’nun daha yüksek dayanıklılık, daha fazla esneklik ve sınıfının en iyisi sonuçlar ile sürdürülebilir ve güvenilir bir yatırım olduğunu paylaşıyor. Electrolux Profesyonel Çamaşırhane Kategorisi Başkanı Francesco Maso ise, küçük ve orta ölçekli işletmelerin myPRO’yu seçmesi için birçok neden olduğunu ifade ederek, “myPRO profesyonel bir anlayışa sahip; çünkü ürün geliştirme sırasında uzun ömürlü, hızlı, kaliteli ve çevreci özelliklere sahip olmasına odaklandık. Bu sayede myPRO önemli miktarda su, enerji ve maliyet tasarrufu sağlıyor” dedi.

Ev tipi çamaşır makineleri standartları karşılayamadığında masa örtüleri üzerindeki zorlu lekeler, yüksek dış kaynak kullanım maliyetleri, yatak örtülerinin zamanında yıkanması, kurutulması ve değiştirilmesi gibi konular küçük oteller, pansiyonlar ve restoranların günlük sorunları haline geliyor. myPRO temizliğe ayrılan zamanı kısaltarak işletmelerin kendi işlerine odaklanmasını sağlıyor ve sonuçta konuklar daha güvenli ve memnun bir tatil deneyiminin tadını çıkartabiliyor. Temizlik denetimleri özellikle oteller için önemli bir konu. Ofis temizliği için paspas ve bezlerin yıkanması konusunda profesyonel programlar içermeyen ve kum, tüy, vb. döküntüler nedeniyle kolayca bozulabilen ev tipi çamaşır makineleri tesis yönetim şirketlerinin gereksinimlerini karşılamakta yetersiz kalıyor. myPRO tüm bu ihtiyaçları rahatlıkla karşılayabilen, güvenilir bir çözüm sunuyor.

myPRO geleneksel ev tipi çamaşır yıkama makineleri ile karşılaştırıldığında olağanüstü avantajlar sunuyor. Profesyonel bileşenlere sahip dayanıklı yapısı sayesinde 3 kat daha uzun hizmet ömrüne sahip ürün, profesyonel programlarla %50’ye varan oranda daha hızlı olup, eşsiz Electrolux SpeedCare tambur sayesinde her seferinde muhteşem sonuçlar ortaya koyuyor. mPRO aynı zamanda profesyonel kullanım için garantili bir ürün olması özelliğiyle de dikkat çekiyor.


restaurant yeni mekan 68 hotel & hi-tech

Develi Nişantaşı’nda Antep mutfağının asırlık lezzet markası Develi, yeni şubesini Nişantaşı’nda açtı. Abdi İpekçi Caddesi üzerinde hizmete giren restoranın Nişantaşı misafirleri için özel olarak hazırladığı “Klas Kebap” deneyimlemeye değer bulduklarımızdan…


Antep mutfağının duayeni, asırlık lezzet markası Develi, Nişantaşı’ndaki yeni şubesinde misafirlerini ağırlamaya başladı. ABDİ İPEKÇİ CADDESİ’NDE Nişantaşı’nın özel caddelerinden Abdi İpekçi Caddesinde hizmet vermeye başlayan Develi, her biri lezzet efsanesine dönüşmüş unutulmaz tatlarını, Antep mutfağının lezzetlerini, Mimar Kaan Çetinkaya’nın tasarladığı dekorasyonuyla da dikkat çeken yeni restoranında misafirleri ile buluşturuyor. NİŞANTAŞI’NA ÖZEL, “KLAS KEBAP Et ve kebap mutfağında semtte büyük bir boşluğu dolduracak olan Develi, Nişantaşı şubesine özel hazırladığı “Klas Kebap” ile de konuklarına yeni ve ayrı bir tat sunuyor. Kuşaktan kuşağa aktarılan lezzet hikâyesiyle Türkiye’nin güçlü restoran gruplarından biri olan Develi, 1966 yılında İstanbul Samatya’da açtığı ilk restorandan bu yana lezzet efsanesini Samatya, Kalamış, Etiler, Marin, Ataşehir, Florya, Eminönü ve Tuzla ViaMarin şubelerinden sonra şimdi de Nişantaşı’nda sürdürmeye devam ediyor.


restaurant yeni mekan 70 hotel & hi-tech

Gezi İstanbul Brasserie Göktürk’te Mimar M. Hakan Kıran’ın özel tasarımıyla yenilenen ve Mayıs’ın ilk haftası Taksim’de hizmet vermeye başlayan Gezi İstanbul Brasserie, Taksim’den sonra şimdi de Göktürk’te.

İ

lk olarak 1987 yılında İstanbullulara hizmet vermeye başlayan Patisserie Gezi uzun yıllar boyunca Avusturya pastaları, Belçika’dan ithal edilen en iyi kuvartürlerle üretilmiş %100 el imalatı çikolataları, Fransız ve Türk geleneksel hamur işlerinin en lezzetli örneklerini üretmesiyle ünlendi. 2001 yılında İçmimar Tülin Kıran ve Y. Mimar M. Hakan Kıran’ın devraldığı Gezi İstanbul, 2014 yazında misafirlerine daha iyi servis ve daha yüksek standartlarda hizmet sunabilmek için yeniden yapılanma sürecine girdi. ZENGİN KAHVALTI MENÜSÜ Haftanın 7 günü hizmet veren Gezi İstanbul Brasserie Göktürk şubesinde, hafta sonları zengin kahvaltı menüsü seçenekleri de bulunuyor. Tüm ürünlerinde %100 doğal, %100 katkısız, %100 taze, %100 el yapımı felsefesini

benimseyen Gezi İstanbul Brasserie’de yiyecekler sipariş alındıktan sonra doğal, katkısız, taze, kaliteli, el yapımı malzemeler kullanılarak hazırlanıyor. Ekmekler özel harman un ve ekşi maya kullanılarak odun fırınında pişirilirken, sebze ve meyvelerin çoğu Trakya’daki kendi bahçesinde doğal şartlarda yetiştiriliyor. KALİTE GARANTİLİ Yüksek standartlarıyla yeme-içme sektörüne sıradışı bir bakış açısı getiren Gezi İstanbul, tüm marka ve ürünleriyle müşterilerine kalite garantisi veriyor. Benimsediği kalite anlayışı ve felsefesini, bünyesinde yaratacağı diğer yeni markalarda da sürdürme prensibini ilke edinen Gezi İstanbul, yeme-içme sektöründe yılların deneyimi ve yenilikçi vizyonuyla öne çıkmayı hedefliyor.



restaurant yeni mekan 72 hotel & hi-tech

Galata’nın en yenisi Nola İstanbul

Galata’nın en yeni mekanlarından Nola İstanbul, Akdeniz ve Türk mutfağının en seçkin lezzetleriyle Brasserie tadında rahat bir atmosfer sunuyor. İstanbul’da tarihin en güzel tanıklarından biri olan Galata, ambiyansı, özel lezzetleri, tarihi mimarisi ile yepyeni bir mekan olan Nola İstanbul’a ev sahipliği yapıyor. Her gün benzersiz tatlarını lezzet tutkunlarıyla buluşturan Nola İstanbul, Galata’da konumlanan mekanlardan farklı olarak geniş bir bahçe içinde yer alıyor. Nola İstanbul’u arka cepheden boydan boya saran duvar 1200 yıl kadar önce Cenevizliler tarafından inşa edilen ve 1453’te Fatih Sultan Mehmet’in emriyle yıkılan surların ayakta kalan bir parçası. Bu köklü ve tarihi mirasa sahip çıkmak isteyen Nola İstanbul, müşterilerine keyifli ve ferah bir ortamda, dünya lezzetleri sunmanın yanı sıra çeşitli kültür-sanat aktiviteleri ile de İstanbul’un gözde mekanlarından biri olmayı hedefliyor.


AMBİYANSA UYGUN MENÜ Konumu gereği tarihsel bir değere ev sahipliği yapan Nola İstanbul’un menüsü de mekânın ambiyansına uygun olarak oluşturuldu. Akdeniz Mutfağı’nın yanı sıra Türk Mutfağı’ndan lezzetli örnekler sunulan menüde yer alan tüm tarifler dünya mutfağı literatüründe yer aldığı orijinal tarifleriyle hazırlanıyor. Nola İstanbul’un mutfağına giren her bir malzeme özenle ve kendi yörelerinden seçiliyor. Pizza ve makarnalarda kullanılan peynirler İtalya’dan ithal edilirken, tatlı patatesler Hatay’daki özel üreticilerden, firik bulguru Antep’ten, zeytinyağı ise Balıkesir’den temin ediliyor. Nola İstanbul’da ekmekler, dört farklı şekilde özel olarak üretiliyor ve saat başı fırınlanıyor. Bu sayede ekmekler her zaman taze ve sıcak olarak servis ediliyor. BRASSERIE TADINDA RAHAT BİR ATMOSFER Gurme Brasserie olarak konumlanan Nola İstanbul, ‘Brasserie’ tadında rahat bir atmosfer ve son derece iddialı bir mutfaktan çıkan ‘gurme’ lezzetler sunarak mutlu bir Galata günü geçirilmesini sağlıyor. Dünyanın en önemli gastronomi birliği kabul edilen Chaine des Rotisseurs tarafından da tanınan Nola İstanbul, çok seçkin ve Türkiye’de ise sınırlı sayıda restorana verilen Chaine des Rotisseurs üyesi oldu.


restaurant yeni mekan 74 hotel & hi-tech

Big Chefs Dubai’de 2. şubesini açıyor 2007 yılında Ankara’da kurulan ve tüm Türkiye’de hızla büyüyerek, önce Dubai, ardından Suudi Arabistan ve Bahreyn ile dünyaya açılan Big Chefs, büyük ilgi gördüğü Dubai’de ikinci şubesini açıyor. Türkiye’nin yeme – içme kültürüne yön veren Big Chefs, dünya markası olma yolunda önemli adımlar atmaya devam ediyor. Yurt dışında açtığı ilk şubesi Dubai’den sonra Suudi Arabistan ve Bahreyn’de de çok önemli bir yatırıma imza atan Big Chefs, Dubai’de gördüğü yoğun ilgi üzerine şubenin yatırım ortağı Meraas Holding’in perakende yatırımı olan BOXPARK alışveriş merkezi içerisinde Ekim ayında ikinci şubesini açıyor. Şubat ayında faaliyete geçirilen kompleks, birinci sınıf perakende ve restoran markalarının yanı sıra parkları ve The Dome Box isimli performans sanatları merkezi ile eğlence dünyasına da hizmet veriyor. KAHVALTI LEZZETLERİNDEN BURGERLERE The Dome Box’ın yan tarafına açılacak olan Big Chefs’te, kahvaltı lezzetlerinden burgerlere, cızırdayan ızgara lezzetlerden güne tat katan tatlılara uzanan menü iştah kabartırken, Dubai’de olmanın etkisi nargileler ile yaratılan özel alanda yansıtılıyor.


Big Chefs second branch to opened Big Chefs’ is preparing to launch its second branch office after completing its first year in Dubai.

B

ig Chefs’ first built in 2007 at Ankara, spread fast around Turkey and finalised by opening branches in Dubai, Saudi Arabia and Bahrain. And now they are getting ready for a second branch in Dubai. Big Chefs being an important brand in the restaurant business, is also becoming more and more globalised. Following the branches in Dubai, Saudi Arabia and Bahrain, Big Chefs is preparing on opening a second one in Dubai in October because of their rising popularity. İt will be located in a shopping mall called BoxPark a retail investment owned by Meraas holding company. DELICIOUS BREAKFAST Big Chef is opening its new season with a great menü icluding different tastes such as delicious breakfast, burgers and tasty grills. İn addition to this menü, the sense of belonging to Dubai will be enhanced by having the chance to smoke shisha.


restaurant mekan 76 hotel & hi-tech

Bu sonbahar “Lacivert” bir başka güzel Boğaz kenarındaki özel konumuyla şehrin en keyifli noktalarından biri olan Lacivert Restoran, yenilenen sonbahar menüsündeki lezzetli yemekleriyle misafirlerini ağırlıyor.

B

oğaz’ın en nadide köşesinde konumlanarak mavinin en güzel tonlarıyla konuklarını buluşturan Lacivert Restoran, birbirinden lezzetli yemeklerin yer aldığı yeni menüsüyle misafirlerine lezzet şöleni yaşatıyor. Özel konumu ve tarihi yapısıyla denizle iç içe bir yemek deneyimi sunan Lacivert, yenilediği menüsündeki yemeklerle misafirlerine lezzetli dakikalar yaşatıyor.

ŞEF BALIK PAZARINDA Yeni menüde “Şefimiz balık pazarında” başlığıyla sunulan ve mevsimine uygun birbirinden lezzetli balıkların yer aldığı bölümde bulunan Rezeneli Levrek Marine, deniz mahsulleri severlerin damağında unutulmaz tatlar bırakıyor. Yemek öncesi sunulan Kaz Dağları Otlarından Mücver, Akya Balığı Carpaccio, Sebze ve Bakla Eşliğinde ve Portekiz Usulü Hafif Acılı Karides Tava ise ana yemeğe yumuşak bir geçiş yapmanızı sağlıyor. Menüde ön plana çıkan bir diğer lezzet ise, baby roka eşliğinde servis edilen Robespierre. Et severleri fazlasıyla memnun edecek olan bu özel lezzet, en çok tercih edilen yemeklerden biri olarak biliniyor.

ŞEF HÜSEYİN CEYLAN İMZALI Yemeğine tatlı bir son vermek isteyenler için birbirinden lezzetli seçenekleri bulunan Lacivert’in en dikkat çeken

tatlılarından biri de “İncirli Hurma Tatlısı”. Yiyenlerin bir kez daha yemek istediği bu özel tatlı, misafirlerin bir numaralı tercihi oluyor. Lacivert’in Executive Şefi Hüseyin Ceylan ve ekibinin hazırladığı bu özel lezzetler, her türlü damağa hitap etmekle birlikte birbirinden keyifli yemek deneyimleri yaşamanızı sağlıyor. Lacivert’in şehrin iki yakasına hakim manzarası ile göz dolduran terasında konumlanmış barı, gerek iş sonrası gerekse akşam yemekleri öncesi de keyifli dakikalar geçirmeniz için eşsiz bir ortam hazırlıyor. Atmosferi ile kendisine hayran bırakan Lacivert’e, Rumeli Hisarı’ndan kalkan özel teknesi ile yapacağınız 4 dakikalık yolculuk sonrasında huzurlu ve keyifli saatler geçirebilir, keyifli bir akşam yemeği yiyebilirsiniz.



restaurant şef’in gözünden 78 hotel & hi-tech

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

Kastamonu’nun İtalyan’ı

Bayram Yıldız

K

astamonu’dan çıkıp İstanbul’un en lüks İtalyan restoranlarına aşçı oldu, babasının ve ağabeylerin telaşlı ve heyecanlı mutfaklarının en küçük heveslisi olarak... Daha çocuk yaşlardayken yemek yapmanın keyfine vardı; çıkan tabaklara bakıp bakıp, ‘Ben bunların çok daha iyisini yapabilirim.’ dedi. Boyunun yetişmediği tezgahlarda patates, soğan doğradı; yılmadan maydanoz ayıkladı. Hep daha iyisini yapmak için çırpındı, ta ki İstanbul’un en iyi restoran mutfaklarına girene kadar… Rixos Pera’nın seçkin restoranı Chapel’de bir araya geldiğimiz deneyimli aşçı Bayram Yıldız, “Bir hevesle

başladım, dünyam oldu” dediği aşçılık serüvenini İtalyan mutfağından bize özel seçtiği özel lezzetleri eşliğinde anlatmaya başlıyor… “Ben alaylı bir aşçıyım. Bu mesleği babam ve diğer aile büyüklerimden öğrendim” diyen Yıldız, profesyonel mutfağa ilk adımı ortaokuldan sonra Park Şamdan’da attığını söylüyor. Üç yıllık deneyimin ardından Doors Grubu restoranlarından Vogue Restaurant’a komi olarak geçtiğini söyleyen Yıldız, restoranda yaklaşık 12 yıl çalıştığını ve şef önlüğüyle veda ettiğini anlatıyor.


“BİR CESARET, ALDIM SAZI ELİME” Doors Grubu büyüdükçe Bayram Yıldız da mesleğinde büyüyor tabii. Vogue’dan sonra Da Mario Restaurant’a geçen Yıldız, kariyerine yine grup restoranlarından Anjelique içinde açılan Da Mario’nun ikinci şubesi ile devam ediyor. “Oradan bir cesaret aldım sazı elime, mesleğime devam ettim” diyen Yıldız, transfer edildiği Kanyon’daki Gina Restaurant’ta İtalyan mutfağındaki tecrübelerini pekiştirdiğini söylüyor. Taksim Kitchinette’den sonra vatani görevini yapmak üzere işten ayrıldığını söyleyen Yıldız, “Askerliğimi Orgeneral Çevik Bir’in evindeki yemekleri yaparak tamamladım” diyerek dönüşte yine soluğu Doors Grubu restoranlarından Anjelique’de aldığını söylüyor. “OTEL MUTFAĞINA GEÇMENİN ZAMANI GELMİŞTİ” Yıldız, işinde yenilikleri seven ve onları yeni ve farklı heyecanlarla beslemeyi seven bir aşçı, bize öyle anlatıyor. Anjelique’de çalışmaya başladıktan kısa bir süre sonra artık otel mutfağına geçmenin zamanının geldiğini fark ettiğini söyleyen Yıldız, “Restoranın şifrelerini İstanbul’un en iyi mekanlarında zaten çözmüştüm. Bana yeni bir şeyler gerekti. Hep yeni heyecanlar peşinde koştum. Bu yüzden bir de otel restoranlarını denemek istedim” diyor. Deniz Mahsullü Risotto

Fıstıklı Çikolata Muz


restaurant şefi’in gözünden 80 hotel & hi-tech

“HARALA GÜRELE”DEN “AHESTE AHESTE” MUTFAKLARA Yıldız’ın tabiriyle restorandaki “harala gürele” giden bir mutfak operasyonu otelde “aheste aheste” ve özenle ilerliyor. Otele yeşil ışık yakmanın sebebi biraz da ondan. Bu istekle 2014 yılında Rixos Pera mutfağına Executive Şef olarak başladığını anlatan Yıldız, beş yıldızlı otelde, rüştünü pek çok işletmeyle ispatladığı İtalyan lezzetleri ağırlıklı bir mutfak sunduğunu söylüyor. Yanında Fransız, Akdeniz ve Türk tatları ile birlikte elbette… “BİR TABAKLA 10 DEFA OYNARIM” Deneyimli aşçı Bayram Yıldız, servise çıkacak tabağı önce kendi beğenmeli, sonrası pek kolay... Sunumda göz zevkine fazlasıyla güvendiğini söyleyen Yıldız, “Yenilikçi, sade, şık” olarak tanımladığı tabaklarıyla neredeyse 10 defa oynadığını

Porçini Mantar Soslu Dana Bonfile

dile getirerek, “Tasarıma çok fazla kafa yorarım çünkü lezzeti dizayn etmeyi seviyorum” diyor. “HER MENÜ BENİM İÇİN HAZİNE” Genç ve deneyimli aşçı Bayram Yıldız yenilikçi olduğu kadar üretmeyi seven de bir şef. Vakit buldukça demo yaptığını anlatan Yıldız, beğendiklerini menü arşivinde topladığını söylüyor. “Bir tabak, her menü benim için hazine” diyerek sözlerine devam eden Yıldız, üç erkek çocuğu sahibi olduğunu, hepsinin de kendisi gibi baba mesleğini istediklerini söyleyerek, “Ben bu görevi babamdan devraldım. Türk mutfağını ondan öğrendim. Ben de oğullarıma dünya mutfağını öğreteceğim. Tabii ki kendi mutfağımızı da öğrenecekler” diyor.


BU MUTFAĞIN MÜZİĞİ VAR Kastamonu’dan çıkıp İstanbul’da uzun yıllar İtalyan mutfağının tozunu attıran Bayram Yıldız, dünyaca ünlü mutfağın sadece lezzetlerine değil, müziğine de tutkun bir aşçı. “Yabancı dilim fazla yok ama İtalyan aşçı olduğum için müziklerini de ayrı bir seviyorum” diyen Yıldız, yemek yaparken Pavarotti dinlemeyi ayrı bir sevdiğini söylüyor. Sadece dinlemek de değil, mutfağın bir keyif işi olduğunu anlatan Yıldız, yemek yaparken tencere tava çaldığını ve kepçeye ritim vermeyi de çok sevdiğini söyleyerek, “Tencere tava sesi duyduğum zaman büyük bir keyif alıyorum. Yemeği karıştırırken kepçeye ritim veririm. İçimden ama sadece kendim duyarım. Daha mutlu daha motive oluyorum. Yemekle adeta bütünleşiyorum” diyor.

“TABAĞIMIN DIŞINA KİMSE ÇIKAMAZ” İşinde son derece titiz ve mükemmeliyetçi olan Yıldız, “Mutfakta çalışırken kimseyi kırmayı, üzmeyi sevmem” diyor ama mutfağının sınırlarını da “Ama tabağımın dışına da kimse çıkamaz. Benim bilgim dahilinde insiyatif veririm, işimde risk almayı sevmem” şeklinde sınırlıyor. MUTFAK KOORDİNATÖRÜ OLMAK İSTİYOR Yemekleriyle olduğu kadar samimi ve misafirperver yaklaşımlarıylwa da kalbimizi fetheden Rixos Pera’nın profesyonel aşçısına son olarak bundan sonraki hayallerini soruyorum. Henüz 38 yaşında olduğunu ve gelecek 7-8 yıl içinde kendini bu meslekte mutfak koordinatörü olarak görmek istediğini söyleyen Yıldız, “Mutfağı seviyorum. Bugüne kadar ki bilgi ve deneyimlerimi gelecek yıllarda çok daha iyi yerlere taşımayı istiyorum” şözleriyle sohbetimizi noktalıyor.

Ahtapot Carpaccio


restaurant etkinlik 82 hotel & hi-tech

istanbul Coffee Fest

geliyor...

Geçtiğimiz yıl Aralık ayında 14 bin 270 kişiyi gerçek kahveyle buluşturan İstanbul Coffee Festival, bu yıl Paşabahçe ana sponsorluğunda 22- 25 Ekim 2015 tarihleri arasında Haydarpaşa Garı’nda ikincisini gerçekleştirecek. Şehrin merakla beklediği etkinliklerinden biri olan İstanbul Coffee Festival’le kahveye yolculuk Haydarpaşa Garı’ndan başlıyor. DSM Grup tarafından gerçekleştirilecek festival, ekim ayında şehrin en özel buluşma noktası olacak. Türkiye’nin lider markası Paşabahçe ana sponsorluğunda hayata geçirilen, ülkemizde örneği olmayan bu özgün festival sırasında yolu kahveden geçen ulusal ve uluslararası 100 farklı marka; kahve ve kültürünü ziyaretçilerle buluşturacak. GIDADAN TASARIMA, MÜZİKTEN SANATA HERKES ORADA Geçtiğimiz yıl, 14 bin 270 kişiyi gerçek kahveyle buluşturan ve gördüğü bu ilgiyle Avrupa’nın En Büyük İkinci Kahve

Festivali olarak tarih yazan İstanbul Coffee Festival, her yıl bayrağı daha da yükseğe taşımayı hedefliyor. ‘İyi kahve iç’ akımının önderleri ve kahve sahnesinin başarılı oyuncularıyla birlikte gıdadan tasarıma, müzikten sanata, spordan modaya yayılan kahvenin tüm artisan dünyasını bir çatı altında toplayan İstanbul Coffee Festival, kahve severlere ve sektörde yer alanlara unutulmaz bir deneyim vaad ediyor. Bol bol kahve ikramı, tadımların yanı sıra cupping, tasting, demleme metotları, atölyelerde interaktif workshoplar, eğitimler, oturumlar, söyleşiler, filmler, konserler, sergiler ve daha bir çok ilgi çekici etkinlik dört gün boyunca sürecek.


SESLİ: “İSTANBUL’UN KAHVE SAHNESİNİN ÇEŞİTLİLİĞİNİ VE MÜKEMMELLİĞİNİ TANITMAK İSTİYORUZ” İstanbul Coffee Festival’in basın toplantısında konuşan Festival Kurucu Başkanı ve Direktörü Alper Sesli; “İlkini Aralık 2014 de düzenlediğimiz İstanbul Coffee Festival ilk senesinde çok büyük bir ilgi gördü. Dört gün boyunca 14.270 ziyaretçiyi ağırladık. İstanbul’un, son bir kaç yıldır yaşamakta olduğu bu heyecan verici kahve yolculuğu, hızla dünyanın en gelişmiş kahve şehirlerinden biri haline gelmeye aday olduğunu gösteriyor. Farklı demleme çeşitleri, menşei belli çekirdekler, doğal üretim ve çiftçilerin hakkının korunduğu “Adil Ticaret Kültürü”ne saygı duyan bambaşka bir jenerasyon ve başka bir kültür… Dünyada on yıldan bu yana devam eden 3. dalga kahve akımı ile kahve tutkudan daha çok, bir yaşam tarzı haline geldi ve bunu sadece İstanbul’da değil Ankara, İzmir, Bursa, Eskişehir gibi diğer birçok şehirde de görüyoruz. Yemekten, gıdaya ve tasarıma, sanattan müziğe, spora ve modaya yayılan bu kültürün bir parçası olarak, İstanbul’un kahve sahnesinin çeşitliliğini ve mükemmelliğini tanıtmak, teşvik etmekse bizim vizyonumuz. Geçen seneden bu yıla yaklaşık yüzde 30 oranında yeni artizan lezzetler sunan kahve ve kavurma dükkanları açıldı. İstanbul bu konuda hızla ivme kazanmaya devam ediyor. ” ŞEHRİN AROMALI FESTİVALİ’NDE NELER VAR? Bağımsız kahve ve kavurma dükkanlarıyla birlikte kahve çeşitleri, çay, imza yiyecek- içecekler, kahve makinaları gibi yan kollarını buluşturan festivalde kahve tutkunları dünyanın farklı bölgelerinden gelen kahveleri tatma fırsatı bulacak. Misafirler; festivalin ana merkezinde bulunan Artisan Bar’da, La Marzocco’nun el yapımı makinalarıyla yapılan 30’dan fazla kahve çeşidi ile kavurma dükkanlarının yetenekli baristalarının ellerinden, kendilerine özgü imza kahvelerini tadacak, profesyonel kahve nasıl yapılır izlenecek. Kahveye bakışın değişeceği çeşitli etkinlikerde evde kahve demleme teknikleri, incelikleri konunun uzmanları tarafından seminerler ve workshoplarla anlatılacak. DEMLEME/BREW BAR’da baristaların farklı demleme metotlarıyla hazırlayacakları kahvelerin tadına bakarken, canlı müzik performansları ve DJ’ler de ruhunuzu besleyecek. Ayrıca tarihi Ana Gar binasında CoffeeARTİst karma sergisi gezilebilecek. WORLD COFFEE EVENTS’İN TÜRKİYE SEÇMELERİNE EV SAHİBİ OLACAK Kahve konusunda dünya genelinde düzenlenen, tek resmi organizasyon olarak bilinen World Coffee Events’in Türkiye seçmeleri SCAE Türkiye tarafından, 22-25 Ekim 2015 tarihleri arasında yine İstanbul Coffee Festival bünyesinde Haydarpaşa Garı’nın tarihi atmosferinde gerçekleşecek. Barista, Latte Art, Cezve&İbrik Türk kahvesi, Demleme ve Kavurma gibi beş farklı kategoriden oluşan yarışmanın birincileri Dünya Şampiyonaları’nda Türkiye’yi temsil edecekler.

SAYILARLA İSTANBUL COFFEE FESTİVAL

Geçen yıl ilki düzenlenen festival sırasında 14.270 kişi biletli ve davetli katılımcı, 1200 kişiye kahve eğitimi, 5 dalda Kahve Şampiyonası düzenlendi, 4 farklı ülkenin kahvecileri buluştu, 55.000 bardak ürün tadımı, 1000 kg kahve çekirdeği tüketildi, 4 ton süt tüketildi, 4 günde, 14 canlı müzik performansı gerçekleşti, 34 yerli ve yabancı sanatçının elinden 100 eser ziyaretçilerle buluştu, Festival sırasında festivale özel 21 tablo sanatçılar tarafından üretildi, video-art sınıfında özel eğitim filmleri gösterimi gerçekleşti, 6000 fincan Türk kahvesi ve mırra tüketildi, 200’ün üzerinde barista çalıştı ve yarıştı aynı zamanda 2 ton nitelikli kapalı su kullanıldı, 3 ton özel filtrasyonlu su kullanıldı, 20 lt sahlep tüketildi. Çikolata ve lokum adet olarak 26.000 adet ikram edildi.


restaurant etkinlik 84 hotel & hi-tech

GastronoMetro profesyonelleri ağırladı

GastronoMetro’nun resmi açılışı, HORECA profesyonelleri, şefler, tedarikçiler ve sponsor firmalardan oluşan 750 konuğun katılımıyla gerçekleşti.

M

etro, Türkiye’deki 25. yılında; gastronominin geleceğine yön vermek, Türk mutfak kültürünün gerçek potansiyelini ortaya çıkarmak ve başarılı şeflerin dünyada hak ettikleri yere gelmelerini sağlamak amacıyla GastronoMetro’yu hayata geçirdi. İstanbul Güneşli’de 1.700 metrekarelik alana kurulan GastronoMetro, bir eğitim, gelişim ve keşif merkezi olarak tasarlandı. Türk mutfağına getirdiği yenilikçi yaklaşımla pek çok genç şefe ilham kaynağı olan, ülkemizin önde gelen şeflerinden Maximillian J.W. Thomae tarafından yönetilen GastronoMetro’da, Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi (BUYEM) işbirliğiyle tasarlanan gastronomi, mutfak sanatları ve ürün konularında gelişim programları düzenlenecek. ÖZERKAN: “HAYALİMİZDİ, GERÇEK OLDU” Metro Toptancı Market Türkiye Genel Müdürü Kubilay Özerkan, açılışta yaptığı konuşmada GastronoMetro’nun hikâyesini şöyle aktardı: “Gastronomi sadece yeme-içme değildir. Hayata karşı bir duruş, kültür ve yaşam tarzıdır. Biz de bu bakış açısıyla GastronoMetro’yu hayata geçirdik. Burası şeflerimizin ve gastronomimizin geleceğine yaptığımız önemli bir yatırım. Mutfak kültürümüze verdiğimiz değerin bir yansıması. Bu platformda yerel bilgi birikimimizle uluslararası tecrübeleri harmanlayacağız.” diye konuştu. HORECA profesyonelleri, şefler, müşteriler, tedarikçiler, sponsorlar ve Metro çalışanlarından oluşan 750 konuğun katıldığı açılışta, 20 yemek istasyonunda yerel ve uluslararası mutfaklardan seçilen özel yemekler ikram edildi. Gecenin sonunda açılışa özel hazırlatılan 8 metre uzunluğunda pasta “GastronoMetro, gastronomi

dünyasına hayırlı olsun” dilekleriyle kesildi. Açılış gecesinde HORECA stüdyoda gurme tadımlıklar sunuldu. Master Chef Konferans Salonu’nda moleküler mutfak sanatı sergilendi. MUTFAĞI KEŞFETME PLATFORMU 1.700 metrekarelik alana kurulu, eğitim, gelişim ve keşif merkezi olan GastronoMetro şu bölümlerden oluşuyor: Bar & Barista Studio, Wine Studio, Pastry & Bakery Studio, Discovery Room, Horeca Studio ve Masterchef Studio. GastronoMetro’da eğitmen şefler, katılımcılara farklı yöntem ve çözümler sunarak bilgi paylaşımında bulunacak. Menü konsepti, operasyonel yönetim, hijyen, dünya mutfağı gibi farklı konularda teorik ve pratik eğitimler verilecek. Çeşitli seminer ve atölye çalışmaları gerçekleştirilecek. Ayrıca dünyanın dört bir yanından getirtilen gastronomi kitaplarından oluşan kütüphane ve 295 metrekarelik konferans salonu da mutfak tutkunlarının kullanımına açık olacak. Ulusal ve uluslararası gastronomi dünyası arasında bir köprü kurmayı hedefleyen GastronoMetro’da, yerli ve yabancı birçok şef misafir edilecek, ödüllü şeflerle Metro müşterileri ve iş ortakları için çok özel atölye çalışmaları gerçekleştirilecek. MARKALARDAN BÜYÜK DESTEK GastronoMetro’nun ana sponsorları Electrolux, P&G, Paşabahçe, Horeca Select, Rioba, Reis, Ova Un, Tukaş, Unilever, Öztiryakiler ve Yudum olurken; akredite tedarikçiler arasında Kütahya Porselen, Kenwood, DeLonghi, Vestel, Data Market, Fackelmann, Bora, Bilge, Protel, Fantom, Ermop, Bolca, Erüst, Göksoy, Müpa, Planet, Verita ve Yonca yer alıyor.


restaurant etkinlik 85 hotel & hi-tech

MSA Ekim’de de dopdolu

Türkiye’nin lider mutfak okulu Mutfak Sanatları Akademisi (MSA), Ekim ayında da sektör profesyonellerine dopdolu workshop ve eğitim fırsatları sunuyor.

T

ürkiye’nin lider profesyonel mutfak okulu Mutfak Sanatları Akademisi (MSA), Ekim ayında yepyeni ve dopdolu eğitim programları sunuyor. Kahve tutkunlarına özel bir program olan “Artisan Kahve Eğitimi ve İşletmeciliği”, tüm mutfak tekniklerinin gösterildiği “Mutfakta 8 Hafta” ve pastacılıkla ilgili her detayın yer aldığı “Mutfakta 8 Hafta Pastacılık 2” Ekim ayının kaçırılmayacak eğitim programları arasında yer alıyor. Ayrıca, Burgers&Fries, Cupcake’ler, İtalyan Mutfağı, Şekersiz, Kahvaltı Keyfi, Taco, Unsuz, Vazgeçemediklerimiz, Etler ve Pişirme Teknikleri, Provençal Mutfak, Pie’lar ve Tart’lar, Pizzalar ve Salatalar, Sushi, Kokteylle, Wok Yemekleri, Küçük Gurme ve Haftanın Yemeği gibi günlük programlar da mutfakta ustalaşmak isteyenleri bekliyor. KAHVE TUTKUNLARINA ÖZEL YEPYENİ BİR PROGRAM “Artisan Kahve Eğitimi ve İşletmeciliği” MSA kahve tutkunlarını, kahvenin tüm çeşitlerini, çekirdeğinden itibaren kahve hazırlamanın inceliklerini öğretmek için “Artisan Kahve Eğitimi ve İşletmeciliği” programına davet ediyor. 3 günlük veya tercihe göre 4 günlük olarak sunulan program kapsamında, kahvenin tarihinden farklı yapım yöntemlerine, sunum ve süslemelere kadar kahveyle ilgili her detay öğretiliyor.


Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

restaurant etkinlik 86 hotel & hi-tech

Nescafé’den “bikahve hikayesi”ne davet var! Nescafé, Dünya Kahve Günü’nde çekirdekten fincana kahvenin hikayesini La Mancha’da gerçekleştirdiği lezzetli ve keyifli bir davetle paylaştı. Hazır kahvenin mucidi Nescafé, Dünya Kahve Günü’nde Nescafé 360 adı verilen yepyeni bir mobil uygulamayla kahveseverlere Brezilya’daki kahve tarlalarında 3 boyutlu bir deneyim yaşattı. 29 Eylül Salı günü La Mancha Restaurant’ta gerçekleşen davette, Nestle Türkiye İçecekler Grubu Genel Müdürü İsmail Bütün, Nestle’nin Dünyada Yeşil Kahve Kalite Kontrolünden Sorumlu Direktörü David J. Baxter ve Nestle Beslenme, Sağlık ve İyi Yaşam Müdürü Ceren Batmaz Sarı kahveyle ilgili bilgi ve deneyimlerini paylaşırken, Nescafe’nin deneyimli baristaları da konuklara özel reçeteleriyle keyifli deneyimler yaşattı.


BÜTÜN: “BAŞARIMIZ, KAHVE ÇEKİRDEĞİNE OLAN TUTKUMUZDA” Dünya Kahve Günü dolayısıyla gerçekleşen davette bir sunum gerçekleştiren Nestle Türkiye İçecekler Grubu Genel Müdürü İsmail Bütün, Türkiye’de hazır kahvenin toplam 15.5 milyon hanede tüketildiğini, kişi başı tüketimin ise haftada bir fincan olduğunu belirterek, “Gelişmiş ülkelere kıyasla kişi başı tüketimde bir yerlerde değiliz” dedi. Nescafe’nin başarısındaki en temel sebeplerden birinin kahve çekirdeğine olan tutkusu olduğunu kaydeden Bütün, “Biz kahve çekirdeğini aslında fincana kadar ki uzun yolculuğunda büyük bir özenle hazırlıyoruz. Yüzde 100 kahve çekirdeklerinden oluşuyor ve dünyanın birçok ülkesinde kahve severler buluşuyor” dedi. Bu yıl Dünya Kahve Günü’nde Google işbirliğiyle yepyeni bir mobil uygulamayı kahveseverlerin beğenisine sunduklarını anlatan Bütün, Nescafé 360 adı verilen yeni Google Cardboard uygulamasıyla meraklılarını Brezilya’daki kahve tarlalarına 3 boyutlu sanal bir tura davet ettiklerini anlattı.

Nestle Türkiye İçecekler Grubu Genel Müdürü İsmail Bütün

Nestle’nin Dünyada Yeşil Kahve Kalite Kontrolünden Sorumlu Direktörü David J. Baxter

SARI: “GÜNDE 4-5 FİNCAN KAHVE SAĞLIK AÇISINDAN FAYDALI” Son olarak Nestle Beslenme, Sağlık ve İyi Yaşam Müdürü Ceren Batmaz Sarı ise kahvenin sağlık açısından faydalarına değinerek, “Sağlık açısından da kahve üzerinde birçok bilimsel çalışma yapılmıştır. Bu yapılan araştırmalar, günde 4-5 fincan orta düzey kahve alımının (400 mg kafein) yeterli ve dengeli beslenme düzeninin bir parçası olabileceği ve sağlık yararları sağlayabileceğini göstermektedir. Kokusunu duyduğumuz andan itibaren duyularımızı harekete geçiren kahve, beslenmede önemli bir antioksidan kaynağıdır. Kahvenin ayrıca, içeriğindeki kafein ile fiziksel ve zihinsel performans üzerinde olumlu etkileri bulunmaktadır. Günde 400 mg kafein alımının güvenli olduğunu bildiren Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi, 75 mg kafeinin (ortalama 1 fincan kahvedeki kafein miktarı) dikkat ve konsantrasyonu arttırabildiğini belirtmektedir” diye konuştu.

BAXTER: “ASIL İŞ, TARLADAN FABRİKAYA KAHVE ÇEKİRDEK KALİTESİNİ EN ÜST SEVİYEDE TUTMAK” İsmail Bütün’ün sunumunun ardından kahve tadım deneyimlerini katılımcılarla paylaşan Nestle’nin Dünyada Yeşil Kahve Kalite Kontrolünden Sorumlu Direktörü David J. Baxter, “Ben çok şanslıyım çünkü işim sadece kahve tatmak. Asıl iş, tarladan fabrikaya kadar ki süreçte Türk kahve kalitesini en üst seviyede tutabilmek ve o süreç boyunca en iyi kahve çekirdeklerini seçtiğimizi göstermek” dedi.

Nestle Beslenme, Sağlık ve İyi Yaşam Müdürü Ceren Batmaz Sarı


restaurant etkinlik 88 hotel & hi-tech

BREZİLYA’DAKİ KAHVE TARLALARINA 3 BOYUTLU TUR Bu yıl Dünya Kahve Günü’nde Google işbirliğiyle yepyeni bir mobil uygulamayı kahveseverlerin beğenisine sunan Nescafé, Nescafé 360 adı verilen yeni Google Cardboard uygulamasıyla meraklılarını Brezilya’daki kahve tarlalarına 3 boyutlu sanal bir tura davet ediyor. Hem Apple hem de Android telefonlara uyumlu olarak, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 13 faklı ülkede kullanıcılara sunulan uygulama tüm akıllı telefonlardan deneyimlenebiliyor.

NESCAFÉ, KAHVEYİ NASIL HAZIRLAR? Nescafé’nin hazır kahve için bulduğu çözüm aslında basittir. Tek tek elle toplanan doğal kahve çekirdekleri önce kavrulur, sonra basınçlı su kullanılarak kahvenin özü çıkarılır. Sonra bu öz kurutularak çözünebilir kahve elde edilir. Bu süreçlerde kahve sudan başka hiçbirşeye temas etmez.



restaurant etkinlik 90 hotel & hi-tech

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

Yeme-içme sektörü Zomato Restoran Zirvesi’nde buluştu

22 ülkede faaliyet gösteren, dünyanın en kapsamlı restoran keşif rehberi Zomato’nun düzenlediği ve sektör profesyonellerini bir araya getiren “Zomato Restoran Zirvesi 2015”te; alanında başarılı isimler deneyimlerini katılımcılar ile paylaştı. Türkiye’de 13 şehirde 40 binin üzerinde restoran hakkında detaylı bilgi sunan, 22 ülkede faaliyet gösteren, restoran arama ve keşif platformu Zomato, düzenlediği zirve ile yeme-içme sektörünün önde gelen isimlerini bir araya getirdi. Hürriyet’in medya sponsoru olduğu Zomato Restoran Zirvesi; BKM Express, Sodexo ve Protel’in sponsorluğunda 15 Eylül Salı günü Baltalimanı Portaxe’de gerçekleşti. Zomato Restoran Zirvesi 2015’te; deneyimli restoran yöneticileri, üst düzey pazarlama profesyonelleri, dünya çapında şefler ve fenomen blogger’lar konuşmacı olarak yer aldı. Bugüne kadar Türkiye’de yemeiçme sektörü özelinde düzenlenmiş en büyük ve en kapsamlı etkinlik olan Zomato Restoran Zirvesi’nde; Yeni Nesil Restoranlar ve Teknolojiyle Dönüşüm, Zincir Restoranlarda Servis ve Hizmet Kalitesi, Global Markaların Türkiye Deneyimi, Değişen Trendler, Müşteri Sadakati ve Sürdürülebilirlik gibi başlıklar altında paylaşımlar yapıldı. Aynı sektördeki kişilerle iletişime geçmek, iş potansiyellerini görmek ve tecrübeleri paylaşmak açısından da önemli bir platform oluşturan Zomato Restoran Zirvesi,

katılımcılara yeni girişim fırsatları da oluşturdu. EYÜBOĞLU: “TEKNOLOJİYE ENTEGRE RESTORANLAR DAHA HIZLI BÜYÜYOR” Zomato Türkiye Ülke Müdürü Ali Servet Eyüboğlu yaptığı açılış konuşmasında, Zomato Restoran Zirvesi’ni geleneksel hale getirmeyi hedeflediklerini belirterek şunları söyledi: “Ev dışı tüketim sektörü rakamlarına baktığınızda büyük bir gelişme görüyoruz. Restoran sektörü teknolojiye de entegre olmaya başladı. Zomato olarak bizler de işletmeleri daha karlı bir işleyişe sahip olmaları yönünde destekleyici çalışmalar yapıyoruz. Zomato alarak son 6 ayda 8 şirket satın aldık ve 3 bin çalışanımızla dünya çapında sektöre hizmet veriyoruz. Aldığımız 225 milyon dolarlık yatırımla daha güçlü bir şekilde yolumuza devam ediyoruz.” Türkiye’de 60 kişilik bir ekiple hizmet verdiklerini söyleyen Eyüboğlu, çok hızlı büyüdüklerini ve bu ekibin kısa sürede iki katına çıkacağını da söyledi. Ayrıca Eyüboğlu, Zomato’nun mobil ödeme platformunun yakın zamanda Türkiye’ye geleceği bilgisini de verdi.


YAZICIOĞLU: “GÜVENLİ ÖDEME SİSTEMLERİYLE GELECEĞİ ŞEKİLLENDİRİYORUZ” BKM Express Genel Müdür Yardımcısı Serkan Yazıcıoğlu, etkinliğin ana sponsoru olmaktan büyük gurur duyduklarını belirttiği konuşmasında, nakitsiz ödemelerdeki gelişmeler hakkında şu bilgileri verdi. “Türkiye’de 13 milyon adet kartlı işlem yapılıyor. Vizyonumuz, nakitsiz ödemelerde kullanıcılara geleceğin deneyimini yaşatmak. BKM ve Türk bankaları olarak nakitsiz toplumu büyütmeyi hedefliyoruz. Dünyada 1897 yılında başlayan kartlı ödeme sistemi Türkiye’ye 1963 yılında geldi. Ülkemize gelen turistlerin talebi üzerine doğan ihtiyaç zamanla gelişti ve 2004 yılında ilk temassız kartlarla tanıştık. 2010 yılında da kartlar dijitalleşti. Cep telefonuyla alışveriş deneyimine de ilk 2010 yılında başladık. Tüketim harcamalarımızın %40’ını kartla ödüyoruz. Halen %60’ını nakit ödüyoruz. BKM olarak geliştirdiğimiz basit ve güvenli ödemelerle bugünden geleceği şekillendiriyoruz. ”Türkiye’de internet ve mobil reklam konusunda gelişmeleri aktaran Mobilike Kurucu Ortağı Şekip Can Gökalp, mobil reklam platformunun 6 yıl önce kurulduğunu belirterek, mobil cihazlardaki kullanıcılara ve reklam verenlere destek verdiklerini söyledi. Gökalp, Zomato gibi platformlarda yapılan kullanıcı yorumlarının işletmeler açısından taşıdığı öneme de dikkat çekti. DEĞİŞEN TRENDLER, MÜŞTERİ SADAKATİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Zomato Restoran Zirvesi 2015’in Gold sponsoru olan Sodexo da katıldığı oturumlarla sektöre ışık tutan markalar arasında yer aldı. Sodexo Avantaj ve Ödüllendirme Hizmetleri İcra Kurulu Başkanı Burçin Ressamoğlu’nun moderatörlüğünü yaptığı oturumda; Sosa Restoranları’nın Sahibi Ali Hakan Muştu ve Burger House Genel Müdürü Osman Kırık deneyimlerini aktardı. Değişen trendlere adapte olan işletmelerin her daim bir adım önde olduğunu vurgulayan Burçin Ressamoğlu, teknolojinin bu trendler içerisinde büyük rol oynadığını da belirtti. Sosa ve Burger House’ın markalaşma hikayelerinin de aktarıldığı oturumda müşteri sadakati ve kalite standartlarına ilişkin sürdürülebilirliğe dokunan konular masaya yatırıldı.


restaurant etkinlik 92 hotel & hi-tech

SICAKKANLI: “ZAMANDAN KAZANDIRAN TEKNOLOJİYE İHTİYACIMIZ VAR” Bu oturumda, etkinliğin diğer bir sponsoru olan Protel’in Genel Müdürü Murat Sıcakkanlı, yeme içme sektörünün teknolojiyle dönüşümünü ve günümüz teknolojisinin müşteriye ulaşma yollarını ne şekilde etkilediğini anlatan bir sunum yaptı. Konuşmasında teknolojinin en temel ihtiyaçlar arasına katıldığına vurgu yapan Sıcakkanlı, “Aslına ihtiyacımız olan şey, teknoloji ama en önemlisi

ve değiştiremediğimiz tek şey, günün 24 saat oluşu. Bu nedenle insanlar artık bazı şeyler için daha az vakit harcamak istiyor ve restorana gitmeden önce menüsüne bakmak, hesabı hızlıca ödemek istiyor” dedi. 5. YILDIZI KAZANMAK 5. yıldızı kazanmak konu başlığı altında bir oturumda buluşan; Four Seasons Halkla İlişkiler Müdürü Sibel Benli, Divan Hotel Operasyon Müdürü Cem Doğan, Frankie


İstanbul’un İşletmecisi Ayşem Saraçoğlu ve ST Regis Hotel İstanbul F&B Direktörü Serap Akkuş, otelcilik sektöründe servis ve hizmet eğitimlerinin öneminden bahsettiler. Dinleyicilere marka hikayeleri ve örneklerle konuyu detaylı şekilde aktaran deneyimli isimler, sürdürülebilirliğe verilen önemi de vurguladılar. DENİZSEL: “RESTORANLAR İÇİN YEREL ÜRÜNLERİN ÖNEMİ BÜYÜK” Hürriyet Gazetesi Köşe Yazarı Ali Tufan Koç’un

moderatörlüğünü yaptığı oturumda ise Yeni Lokanta sahibi ve şefi Civan Er ve Kantin’in işletmecisi ve şefi Şemsa Denizsel konuştu. Lokantaların geçmişten günümüze gelişiminden örnekler veren deneyimli isimler, Türkiye’ye şef aşçı kavramını Mehmet Gürs’ün getirdiğini söylediler. Yerel üreticileri desteklemenin önemine de değinen Şemsa Denizsel, “Yerel ürünler benim için çok önemli. Mevsiminde ürünler kullanmaya özen gösteriyor ve domatesi Eskişehir’den, zeytinyağını Ayvalık’tan, tereyağını Kars’tan getirtiyoruz” şeklinde konuştu. Civan Er de aynı şekilde yurtdışında yerel ürünlerin çok daha kolay tedarik edildiğini ancak Türkiye’de yerel ürünler için kilometrelerce yol kat edilmesi gerektiğini dile getirdi. Kendisi de restoranında yöresel ürünlerden bolca faydalandığını belirtti. Zincir Restoranlarda Servis ve Hizmet Kalitesi oturumuna konuşmacı olarak katılan Big Chefs Operasyon Müdürü Abdurrahman Özyavaş, İstanbul Yiyecek İçecek Grubu Kurumsal Şefi Cihan Çetinkaya, Develi Avrupa Yakası Şubeleri Koordinatörü Abidin Demir, Midpoint Operasyon Sorumlusu Batı Kaan Murat ve Hardal Kurucu Ortağı Uğur Karabayır gibi isimler sektör deneyimlerini anlatırken zincir restoranların standartlarından bahsettiler. Zirvenin son oturumunda ise sahneye; Carluccio’s, Eataly ve Grand Hyatt Hotel çıktı. Global markaların Türkiye deneyimlerinin aktarıldığı oturum katılımcılardan büyük beğeni topladı. Zomato Restoran Zirvesi’nde masaya yatırılan diğer konular ise; Paket Serviste Mükemmeliyet, Doğru Zamanda Büyüme, TURYİD tarafından başlatılan Yeşil Restoran Hareketi ve Sosyal Medyada Eleştiri Yönetimi oldu. Sektör profesyonellerinin yoğun ilgisi ve katılımıyla gerçekleşen zirve, akşam verilen kokteyl ile son buldu.


restaurant etkinlik 94 hotel & hi-tech

Nespresso “Chef Academy” de bir araya geldiler

Kahve deneyimini üst seviyelere taşımayı amaçlayan Nespresso “Chef Academy”, bu kez uluslararası üne sahip şefleri buluşturdu.

M

ükemmel bir kahve deneyimini yemekle buluşturmayı ve kahve keyfini üst seviyelere taşımayı amaçlayan Nespresso Chef Academi’ye Türkiye’den Sunset Grill & Bar’ın başarılı Şefi Onuralp Topal katıldı. “Nespresso Chef Academy”, gastronomi dünyasının önemli bir uzantısı olan ve mükemmel bir yemeğin öncesinde veya sonrasında konumlandırılan kahve keyfinin, daha üst seviyelere ve farklı sunum teknikleri ile taşınmasını amaçlıyor. DÜNYACA TANINAN BEŞ ŞEF LOZAN’DA BULUŞTU Uluslararası düzeyde görev yapan şefleri bir araya getirilerek, bilgi paylaşımı ve workshop çalışmalarında bulunmak amacıyla Nespresso tarafından hayata geçirilen “Nespreso Chef Academy” bu yıl yine dünyaca tanınan beş şefi Lozan’da bir araya getirdi. Türkiye adına Sunset Grill & Bar’dan Onuralp Topal’ın katıldığı iki günlük “Nespresso

Chef Academy” programında; yemek & kahve uyumu ile ilgili çok sayıda tadım ve sunum gerçekleşti. LEZZETLİ KAHVE TADIMLARI Şef Onuralp Topal, iki gün boyunca yapılan birbirinden farklı kahve tadımları ile kahvenin son derece derin bir içeriğe sahip olduğunu, tıpkı, şarap tadımında olduğu gibi yoğunluk, tat, aramo gibi özellikleri ile çok farklı notalara sahip olduğunun anlatıldığını belirtti. Şef Onuralp Topal, iki günlük paylaşım ve workshop’larla biz şefler olarak, kahvenin yemekle birlikte nasıl kullanılacağına dair ipuçları aldıklarını belirtti. Dünyanın önemli gastronomik merkezlerinde ve Nespresso’nun da fabrikalarının bulunduğu İsviçre’de düzenli olarak yapılmakta olan Chef Academy programı ile Nespresso gastronomi kültüründe kahve keyfinin önemi sürekli geliştirme ve farklı boyutlara taşınmaya devam ediyor.


Omnivore 3. kez İstanbul’da! Yeme içme sektörünün önde gelen metropollerinde, ilham verici birçok etkinliği kapsayan, ‘Dünyanın ilk Gezici Mutfak Festivali’ Omnivore World Tour’un bu yılki son durağı yine İstanbul oluyor.

P

aris, New York, Montreal, Şangay, Moskova, Londra, Rio de Janeiro gibi dünyanın 3 kıtası ve farklı şehirlerini gezen Omnivore World Tour, mutfağı hiç olmadığı kadar eğlenceli kılan formatı ile yeni yetenekleri ararken, yeme-içme ile ilgilenen herkesi tek bir projede, alanında çok başarılı olan Türk ve yabancı şeflerle buluşturuyor.

ULUSLARARASI VE TÜRK ŞEFLER DENEYİMLERİNİ PAYLAŞIYOR Mutfak, Omnivore ile hiç olmadığı kadar global bir deneyime dönüşüyor. Omnivore World Tour, mutfağın global ölçekte deneyimlenmesi ve paylaşılması gerektiği fikrinden yola çıkıyor ve bu hareketi açıkça teşvik ediyor. Üç farklı bölümden oluşan Omnivore; mutfak profesyonelleri ve genç yetenekleri, dünyaca ünlü şeflerle buluşturan Masterclass, unutamayacağınız lezzetleri tadarak, ünlü şefler ile birlikte eğleneceğiniz The Omnivorious Party ve Omnivore İstanbul şeflerinin özel olarak hazırladığı menüleri tatma fırsatı bulacağınız Omnivore Pop Up Dinner’lar ile İstanbullu yemekseverlerle buluşacak. Şeflerin sırlarını açığa çıkaran demolardan ve ilham verici mini eğitimlerden oluşan Masterclass bölümünde, uluslararası ve Türk şefler bu yıl da fikirlerini, tekniklerini ve tutkularını paylaşıyor.

GELİŞEN, MODERN, EĞLENCELİ VE GLOBAL MUTFAK Sirha Istanbul kapsamında 26-28 Kasım tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi’nde ve farklı restoranlarda bu yıl 3. kez gerçekleşecek olan Omnivore Istanbul, yemek fikirlerini ve deneyimlerini paylaşmak üzere uluslararası şefleri Türk şefler ile bir araya getirerek bu yıl da mutfakta yaratıcılığı destekliyor ve Türkiye’deki yeme-içme dünyasına ilham vermeye devam ediyor.


restaurant gastro özel çekim 96 hotel & hi-tech

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

Sunset Grill Bar&Restaurant’tan

incirli tatlar

İnciri; peynir, portakal ve rokalı bir salatayla hayal edin… Ya da Fettucini’yi incir, keçi peyniri ve biberiye yağıyla. Doğal, yerel, bir de üstüne mevsiminde! Sunset Grill Bar & Restaurant’ın deneyimli şefi Fabrice Canelli, işte tam da bunu yapıyor. Birbirine tezat tatları zarafet ve ustalıkla harmanlayarak damaklarda adeta bir şölen havası estiriyor. Usta şef bu ay “Tanrıların Meyvesi” dediği incirle, gelecek ay ise Havyar, Mersin ve Kalkan balıklarıyla, bizden söylemesi!


Sunset Grill Bar & Restaurant’ın Şefi Fabrice Canelli

H

er tat mevsiminde güzel elbet, çok daha lezzetli! Doğalsa, yerelse, mevsimindeyse, lezzeti çok da uzaklarda aramaya gerek yok, bir adım kadar yakın! İstanbul’un seçkin mekanlarından Sunset Grill Bar & Restaurant’ın deneyimli şefi Fabrice Canelli bu sırrı çoktan çözmüş. Deneyimli şef farklı, sıra dışı tatları basit ve kolay bulunabilir formüllerle çözüyor. Yılların getirdiği ustalık, deneyim, titizlik ve zarafetle elbette. Geriye kalansa sadece onu işlemek ve sunmak oluyor ki, artık o da hünerinde, tecrübesinde, sanatında… Fransız Şef Canelli’nin Akdeniz Mutfağı’ndan esinlenerek yerel tatlarla hazırladığı özel menüleri “Tanrıların Meyvesi” dediği incirle devam ediyor. Bize de şefin eşsiz sunum ve tarifleriyle buluşturduğu bu “incirli tatları” Boğaz’ın olağanüstü manzarası eşliğinde keyifli bir çekimle sayfalarımıza taşımak düştü, işte Canelli’nin değerli anlatımları eşliğinde o muhteşem tatlar… HER ŞEY DOĞAL VE YEREL Sunset’te menü yılda dört defa, yani her yeni mevsimde kendini yeniliyor. Bu demek ki, popüler yeme içme

mekanında meyve ve sebzenin en tazesini, en sağlıklısını tüketmek mümkün. “Menümüzün değişikliğini her mevsim başında yapmakla birlikte yemeklerin içindeki malzemelerin mevsimsel değişikliklerine göre gerektiği zamanlarda sürekli yenilemekteyiz. Mevsiminde olan tüm sebze, meyve, deniz ürünleri gibi ürünleri kullanıyoruz. Kısaca menümüzde yer alan ürünleri mevsimine göre yerel ve doğal malzemelerle oluşturmayı tercih ediyoruz” diyen Canelli’nin, mevsimsellik kadar yerli üretime gösterdiği hassasiyeti de dikkatimizden kaçmıyor. EKİM’DE HAVYARA DOYDURACAK Meraklıları için Fabrice Canelli’nin gelecek ay ki menüsünde Havyar var. Şef, Türkiye’de üretimine başlanan Osetra havyarı ve Mersin balığı ile hazırlanan özel bir menünün hazırlığı içinde. Sunset Grill Bar & Restaurant ayrıca sezonu başlayacak olan Kalkan Balığı ile hazırlanan özel tatların yanı sıra trüf ile hazırlanacak bir menüyle de lezzet severleri ağırlayacak. “Kış aylarının sebze, meyve gibi tüm ürünleri zamanı geldikçe menümüzde yer bulacak” diyen Canelli, belli ki fark yaratan menüleriyle bizleri şaşırtmaya devam edecek.


restaurant gastro güncel 98 hotel & hi-tech

IWSA’da yeni eğitim dönemi International Wine and Spirits Academy’de (IWSA), yeni eğitim dönemi 14 Ekim’de başlıyor. Yeni dönem eğitim programının içerik ve detaylarının aktarılacağı tanıtım günleri 5-6-7 Ekim tarihlerinde IWSA’da gerçekleşecek.

w

Diageo Türkiye tarafından, sektöre eğitimli servis personeli yetiştirme amacıyla kurulan IWSA’nın, M.E.B onaylı ‘Fermente ve Distile İçecek Servis Elemanı Yetiştirme Programı’ hem sektör çalışanlarına hem de fermente ve distile içecek konusuna ilgi duyan, kariyer planlarını bu yönde ilerletmeyi hedefleyenlere açık. Uluslararası platformda ‘sommelier’ olmak isteyen adaylar için de geliştirilmiş M.E.B. Sertifikalı kurs programı 14 Ekim 2015- 16 Haziran 2016 tarihleri arasında gerçekleşecek. IWSA sektöre yönelik verdiği eğitimlerin yanı sıra, fermente ve distile içecekler konusunda uzman bir eğitim ve uygulama merkezi olarak, Türkiye gastronomi sektörü için büyük bir açığı da kapamayı hedefliyor. Sektör çalışanlarına ücretsiz olarak verdiği eğitimlerle kalifiye eleman ihtiyacına çözüm getiren IWSA, bünyesinde yer alan mutfak ve restoran uygulama alanı ile bütünsel bir yeme-içme eğitimine destek oluyor. SERTİFİKALI UZMANLAR YETİŞTİRECEK Katılımcılar IWSA’nın hazırladığı program ile ‘Türkiye’de bir ilk olan’ Milli Eğitim Bakanlığı onaylı Fermente ve Distile İçecek Servis Elemanı Yetiştirme Kurs Programı’ndan sertifikalı uzman bir ‘sommelier’ olarak mezun olma şansını yakalıyor. Londra merkezli WSET (Wine & Spirits, Education Trust)’in Türkiye’deki ‘tek program temsilcisi’ olan Mey/Diageo Türkiye, IWSA çatısı altında uluslararası programlarına da devam ediyor. Konusunda uzman eğitim kadrosunun oluşturduğu programda, M.E.B. sertifikalarına ek olarak; uluslararası geçerliliğe sahip WSET 1. 2. ve 3. Seviye Şarap Seminerleri, Şarap Servisi Semineri ve 1. ve 2. Seviye Distile İçecekler Seminerleri de sektör çalışanlarına ücretsiz olarak sunuluyor. EĞİTİMLER ŞİŞLİ- KEY PLAZA’DA İstanbul’un en merkezi lokasyonlarından Şişli- Key Plaza’da, yaklaşık 1000 m2 alana kurulan IWSA bünyesinde; 2 adet 30’ar kişilik derslik, 1 adet bar&kokteyl uygulama sınıfı, kütüphane, uygulama bar alanları, toplantı odaları, mutfak ve restoran uygulama alanı bulunuyor. Turizm ve alkollü içecek sektörü için tam donanımlı, iyi eğitimli elemanlar yetiştirmek amacıyla yola çıkan IWSA, yeme-içme sektöründe kariyer yapmak ve uzmanlaşmak isteyen herkesin gelişimine katkıda bulunacak bir kariyer platformu olmayı hedefliyor.


Fransız pastane etkinliğine Türk lokumu tadı Fransa’nın dünyaca ünlü pastane, tatlı ve fırıncılık kültürünün Türkiye’deki profesyonel temsilcileri ve tatlı tutkunları “Journée Pâtisserie et Boulangerie” etkinliğinde bir araya geldiler.

A

TU Duty Free’lerde Loqum ve Harem’s Delight markalarıyla sizi karşılayan ve Tadında Anadolu, Seferi vb. birçok seçkin markanın lokum üretimini gerçekleştiren UTB, Fransa’nın eşsiz pastane, tatlı ve fırıncılık kültürünün tanıtıldığı “Journée Pâtisserie et Boulangerie” etkinliğinde yer aldı. İki ülkeden tatlı ve pastacılık profesyonellerinin, ünlü aşçıların, seçkin misafirlerle buluştuğu etkinlik, Fransız Sarayı’nda gerçekleştirildi.

TATLI TUTKUNLARINI BULUŞTURDU Fransa’nın dünyaca ünlü pastane, tatlı ve fırıncılık kültürünün Türkiye’deki profesyonel temsilcileri ve tatlı tutkunlarıyla buluştuğu “Journée Pâtisserie et Boulangerie” 10 Ekim’de, tarihi ve mimari dokusuyla büyüleyici atmosfere sahip Fransız Sarayı’nda gerçekleştirildi. ATU Duty Free’lerde Loqum ve Harem’s Delight markalarıyla yer alan, Tadında Anadolu, Seferi vb. seçkin markalara lokum üreten UTB,

Fransa Başkonsolosluğu ve Hybrid işbirliğiyle düzenlenen “Journée Pâtisserie et Boulangerie” etkinliğine katıldı.

ŞEFLER VE SEKTÖR PROFESYONELLERİ KATILDI Loqum ve Harem's Delight’ın, Türk lokumunun en lezzetli çeşitlerini misafirlerine sunduğu etkinlikte Unifree, Terminal Gıda ve BTA ortaklığındaki UTB firması tarafından üretilen lokumlar, Türk kültürünü temsil etti. Fransa’dan ve Türkiye’den seçkin markaları biraraya getiren etkinlik, iki ülke tatlarını ve kültürünü buluşturdu. Fransa Başkonsolosu’nun yanı sıra Fransız ve Türk bürokratlarının yurt içinden, yurt dışından ünlü şeflerin ve sektör profesyonellerinin katıldığı “Journée Pâtisserie et Boulangerie”de, Fransa'nın birbirinden özel lezzetlerine bunlarla eşleştirilen kahveler, çaylar, kokteyller ve müzik eşlik etti. Tarihe tanıklık etmiş Fransız Sarayı’nda iki ülkenin eşsiz pastacılık ve tatlı örneklerinin müzik eşliğinde ikram edildiği etkinlik, misafirlere unutulmaz bir deneyim yaşattı.


restaurant gastro aktüel 100 hotel & hi-tech

Güne Cafe Swiss’de “merhaba”

Swissôtel The Bosphorus, İstanbul bünyesindeki Cafe Swiss, yenilenen yüzü, İsviçre’nin ince zevkini Türk kültürünün sıcaklığıyla birleştiren etkileyici dekorasyonu, nefes kesen boğaz manzarası ve açık mutfak konsepti ile açık büfe kahvaltı keyfini muhteşem bir deneyime dönüştürüyor. İçeride 220, dışarıda 80 kişilik kapasiteye sahip olan Cafe Swiss, dünya mutfağını konuklarının ayağına getiriyor. Türk kahvaltı kültürünün yanı sıra Avrupa ve Amerikan kahvaltı mutfağının da keyfini sürmenize olanak sağlıyor.

Parle’ye mükemmeliyet ödülü

Zorlu Center’da açıldığı günden bu yana günün her saati ilgi çeken ve eşsiz lezzetler sunan Parlé, Dünyanın en prestijli şarap otoritelerinden kabul edilen Amerikan Wine Spectator Dergisi tarafından verilen “Award of Excellence” ödülüne geçen yıl olduğu gibi bu yıl da layık görüldü. 1981 yılından itibaren düzenlenen yarışma, restoranları şarap listelerini sürekli yenilemeleri konusunda cesaretlendiriyor ve dünyanın en iyi şarap menülerine sahip olan restoranları onurlandırıyor. “Dünyadaki en iyi şarap menülerine sahip restoranlar” arasında gösterilen Parlé, bu ödül ile iddialı şarap kavını uluslararası bir ödülle taçlandırmanın ve Wine Spectator plaketini gururla taşımanın mutluluğunu yaşıyor.

Sonbaharın tadı The Brasserie’de

The Grand Tarabya’nın usta şefleri tarafından özel olarak hazırlanan sonbahar menüsü damaklar kadar gözlere de hitap ediyor. Çin’den gelen büyülü lezzet Hünnap Çorbası ile başlayan sonbahar menüsü, hafif bir sonbahar salatası ile devam ediyor. Şefin özel tarifi Balkabaklı Rissotto ve Dana İncik The Brassiere’nin konuklarının beğenisini topluyor. Finalini çikolatalı ve yaban mersinli parfe ile yapabileceğiniz zengin sonbahar menüsü, Eylül’den itibaren lezzet tutkunlarının beğenisine sunuluyor.

Etin vazgeçilmezi; Maille Orijinal Dijon Hardal Fransa Dijon’da üretilen Maille hardalları,

tüm dünyada en ünlü şeflerin ve yemek severlerin et menülerinden ayırmadıkları klasikleri olarak mutfaklarda iddialı. Türk veya dünya mutfağından seçeceğiniz herhangi bir et tarifinize lezzet katmakta da ısrarlı. En sıradan bir köfteden, en özel antrikota veya levreğe kadar her türlü eti farklı kılan Maille hardal, servis başına sadece 10 kalori içeriyor. Glutensiz Maille Orijinal Dijon hardallar, düşük kalorisi, yağ ve şeker oranı ile de tercih ediliyor. Size düşen etlerinizi hardal ile lezzetlendirmek oluyor.


ağı “Milano’da Caffè Nero’nun lezzet dur Caffè Nero, Akdenizli

değilseniz en iyi kahveci” unvanına sahip ediyor. Havaların lezzetlerini misafirleri ile buluşturmaya devam hem sağlıklı hem rinde günle yavaş yavaş serinlediği sonbaharın ilk nlerin tercihi isteye ak de lezzetli bir alternatif ile gününe renk katm r. ‘Mozarellalı Dil Fümeli Focaccia Sandviç’ oluyo Fümeli Focaccia Sandviç, Caffè Nero’nun İtalyalı lezzeti Mozarellalı Dil eti, roka, mozarella ve klasik İtalyan focaccia ekmeğinde dana füme ndiren bu lezzetin baharat sosu ile servis ediliyor. Damakları şenle , kurutulmuş domates ve sosunda ise zeytinyağı, közlenmiş biber, kekik r. pesto’nun karşı konulamaz uyumu baş döndürüyo

Pinkberry’den sonbahara özel lezzet Dünyaca ünlü dondurulmuş yoğurt markası Pinkberry’nin lezzetli yoğurt çeşitlerine bir yenisi daha eklendi. Anadolu’nun en büyük hazinelerinden biri olan Antep fıstığı eşsiz Pinkberry lezzeti ile buluşuyor. En taze ve kaliteli malzemelerin kullanımıyla hazırlanan ve tüm dünyada en çok sevilen dondurulmuş yoğurt markası Pinkberry, ferahlatıcı tadıyla günün her saatinde tercih edilebilecek çeşitlerini, fıstıklı krokan, marsmallow, makaron, bisküvi, çikolata parçacıklarının yanı sıra taze muz parçaları, ananas, çilek ve böğürtlen meyveleriyle eşliğinde lezzet severlerle buluşturuyor.

Seyidoğlu’ndan iki yeni lezzet

Seyidoğlu, benzersiz tatlardan oluşan geniş ürün yelpazesine damakları tatlandıracak iki yeni ürün ekledi. Benzersiz lezzeti Seyidoğlu kalitesiyle Fındıkpare ve Badempare tatlı severlere sunuluyor. Klasikleşen Şekerpare lezzetinin yerine adını, şeklini ve lezzetini fındıktan alan Fındıkpare ve yine adını, şeklini ve lezzetini bademden alan Badempare yer alıyor.

Sonbahara neşe katan lezzetler Divan Pastaneleri’nde Divan

Pastanelerinin klasikleşmiş sonbahar lezzetleri, hem gözlere hem de damaklara hitap ediyor. Şerit portakal kabukları ve bitter çikolatanın birleşimiyle nefis bir lezzet yaratan şokola portakal, cevizli pralin, şık kutularında narlı – fıstıklı lokum, mini tahinli çıtırlar, prenses badem, konyak ve vişnenin mükemmel uyumu ile ortaya çıkan vişne likörlü çikolata’dan oluşan bu lezzetler, sonbahar günlerine tat ve neşe katıyor.


restaurant gastro aktüel 102 hotel & hi-tech

Hacı Sayid’in 2020 hedef i 80 şube

Geleneksel lezzetleriyle Türkiye’nin baklava ustası Hacı Sayid’in Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Dinçerler, sektörün ve Hacı Sayid’in 2015 yarıyılını değerlendirdi. Sektörün önemli markalarından Hacı Sayid’in Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Dinçerler, iki bayram arası değerlendirmesiyle gıda sektörünün 2015 yarıyılını ve markanın gelecek hedeflerini anlattı. Burhan Dinçerler, üst üste gelen seçimlerden ekonominin etkilendiğini belirterek, “Siyasi belirsizlik nedeniyle ülke ekonomisinden, her sektörde olduğu gibi gıda ve yiyecek-içecek sektörü de olumsuz etkilendi. Sene başında koyduğumuz hedefin ne yazık ki yüzde 50 altında kaldık” dedi.

KeyifIi molaların tercihi Mezzaluna Kaliteli

malzemeler ile hazırlanmış eşsiz tatları, İtalyan şeflerin elinden çıkmış özel sunumlarla bir araya getiren Mezzaluna, menüsünü yenilemesiyle birlikte lezzet severlerden tam not aldı. Her zaman olduğu gibi en taze ve mevsimsel ürünlerle hazırlanan lezzetler, İtalyan mutfağının en iyi örneklerini yansıtıyor. Karides, kalamar, dil balığı tava, tempura sebzeler ve tartar sosla hazırlanan “Fritto Di Mare” yemek öncesi iyi bir başlangıç olarak karşımıza çıkarken; patlıcan, mozzarella peynirli rigatoni fesleğenli domates sosunda sunulan bonfile dilimleri “Rigatoni Alla Siciliana” ise İtalyan mutfağının en lezzetli tatları olarak menüdeki yerini alıyor.

Baklavacı Güllüoğlu içecek sektörüne girdi Baklavacı Güllüoğlu Türkiye’deki büyüklüğü 3,6 Milyar TL olan

alkolsüz içecek sektörüne Şipa markası ile giriş yaptı. Baklavacı Güllüoğlu Yönetim Kurulu Başkanı Nejat Güllü, “Osmanlı padişahlarının sağlık iksiri şerbetleri üretmek için Bursa’da 2 milyon liraya mal olan bir üretim tesisi kurduk. Şerbetlerin reçetelerini bulmak için Osmanlı Saray arşivlerinde yaklaşık 2 yıl süren hummalı araştırmalar ve üretim tesislerimizde aylar süren Ar-Ge ve ürün geliştirme çalışmaları yürüttük. Artık milli içeceğimiz ve sağlık deposu şerbetleri halkımızla yeniden buluşturmanın haklı gururunu yaşıyoruz” dedi.


Banvit, 3. kez Türkiye’nin “Süper Markaları” arasında Dünyada 88 ülkede düzenlenen ve iki yılda bir Türkiye’nin de ev sahipliği yaptığı Superbrands, 2014 yılı süperlerini ödüllendirdi. Türkiye’de bu yıl 5.’si düzenlenen organizasyonun Gala Gecesi, İstanbul Grant Hyatt Hotel’de gerçekleştirildi. Gecede düzenlenen ödül töreninde, Banvit üçüncü kez Türkiye’nin Süper Markaları ödülüne lâyık görüldü.Banvit bu sonuca; teknolojisi, yatırımları, iş gücü kalitesi, yaratıcılığı, markalaşmaya yaptığı yatırımlar, marka devamlılığı, sosyal sorumluluk projelerine katkısı, çevre duyarlılığı, etik değerlere uyması ve vergi sıralamasındaki yeri gibi kriterleri değerlendirilerek ulaştı. Düzenlenen gecede farklı sektörlerden 43 marka ödüllendirildi.

7 bölgeye lezzet yolculuğu Düzenlediği birbirinden farklı konseptlerdeki etkinlikleri ile de misafirleriyle buluşan Elite World Otelleri, bu kez Türkiye’nin yedi bölgesinin lezzetlerini tek çatı altında tatma fırsatı sunacak. 13-30 Ekim tarihleri arasında devam edecek olan Yedi Bölgeye Lezzet Yolculuğu etkinliğinde, her bölgeye özel lezzetler bir set menü olarak özel sunumları ile beğeniye sunulacak. Menüde Akdeniz mutfağında ekşili mahluta çorbası, Karadeniz mutfağından vişneli pazı sarma, Ege bölgesinden portakallı deniz börülcesi, Güney Doğu Anadolu mutfağından içli köfte, Doğu Anadolu’dan Şehriyeli kuzu incik tava, Marmara bölgesinden fırında palamut pilaki ve İç Anadolu mutfağından tahinli kireçte kabak tatlısı yer alıyor.

Vogue Restaurant’ta sanat zamanı

İstanbul’un klasikleşen restoranlarından biri olan, sofistike lezzetleri kadar sahip olduğu panoramik Boğaz manzarasıyla da ön plana çıkan Vogue Restaurant, kapılarını “Art @ Vogue” projesi ile sanata açtı. Misafirlerini İstanbul’un en keyifli lokasyonlarından birinde sanatla ve yükselmekte olan sanatçılarla buluşturmak amacı ile başlattığı “Art @ Vogue” projesi kapsamında, ilk olarak çağdaş sanatın yeni adresi Art50.net işbirliği ile “Havada Asılı” isimli sergiye ev sahipliği yapıyor. 14. İstanbul Bienali paralel etkinlikleri arasında da yer alan sergi, 30 Ekim’e kadar Vogue’da sanatseverlerle buluşuyor.

Yada Sushi sezonu yeniliklerle açıyor Sonbahara yeniliklerle giren Yada Sushi Ailesi, yeni şefleriyle büyüyor. Menüye eklenen Japon usulü et lezzetleri farklı Uzakdoğu reçetelerine meraklı damaklara hitap eden Yada Sushi ayrıca, sushi menüsünü pirinç yufkasına sarılı reçetelerle genişletti. Yeni lezzetlerin yanı sıra Yada Sushi, bu sezonla birlikte özel davetler ve partilere de servis vermeye başlıyor. Üstelik Yada Sushi’nin şefleri davet mekanına gelerek, konuklarınızın önünde suşileri taze taze hazırlıyor. Eski Mori’nin kurucu takımı ile birlikte iki senedir İstinye’deki mekanında hizmet veren Yada Sushi, Çin, Japon ve Thai mutfağının en özel lezzetlerini, profesyonel ekibi ve zevkli sunumlarıyla daha da nefis hale getiriyor.


restaurant gastro aktüel 104 hotel & hi-tech

Altıparmak Gıda’dan bir ilk Dünyanın en büyük dört bal paketleyici firmasından biri olan ve ulusal bal sektörünün gelişimine öncülük eden Altıparmak Gıda, dünya gıda sektöründe bir ilke daha imza atarak, Balparmak ürünlerinde Priospot kalite takip sistemini hayata geçiriyor. Yeni takip sistemi ile tüketiciler, mobil cihazları üzerinden ürünlerini doğrulatabiliyor ve ürünlerin özet analiz raporuna ulaşabiliyor. Ayrıca Priospot, kolay doğrulama sistemi sayesinde dağıtım kanallarında şeffaflık, yüzde 100 güvenilir ürün izlenebilirliği sunuyor.

Michelin Yıldızlı “ilk Türk Şef” ile Chaine Des Rotisseurs daveti Uluslararası Gastronomi Kulübü Chaine des Rotisseurs üyelerine özel olarak NG Sapanca’nın düzenlediği gala yemeğinde Michelin yıldızlı ilk Türk Şef Ali Güngörmüş tarafından hazırlanan menü sunuldu. Gurmelerin oluşturduğu ve yaklaşık 800 yıllık geçmişe sahip kuruluşun üyelerinin yer aldığı gecenin ev sahipliğini NG Hotels İcra Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür ve Chaine Des Rotisseurs Derneği Başkanı Mohamed Hammam yaptı. Ünlü şef Ali Güngörmüş tarafından Sapanca’ya özgü yöresel ürünlerle hazırlanan sıra dışı menü, otelin doğa içindeki atmosferinin doyasıya yaşandığı Farina Restoran’da sunuldu. Eşsiz geceye cemiyet hayatından ünlü isimler katıldı.

MASA, zengin menüsüne yepyeni lezzetler ekledi İstinyePark’ın markalar sokağında yer alan ve yıllar içinde kendi müdavimlerini oluşturan MASA Restaurant, yenilenen menüsüyle yine birbirinden lezzetli yemekleri misafirlerinin beğenisine sunuyor. Geniş bahçesi ve yüksek tavanlı iç alanı ile her mevsim rahat bir ortam sunan MASA, ana menüsüne yeni eklediği lezzetlerde de iddialı. Firik pirinci risottosu ile sunulan “Kuzu Tandır” et severlerin vazgeçemeyeceği bir lezzet olmaya aday. Patates püresi, ızgara domates ve biber ile sunulan “Kaşarlı Köfte” ise MASA’nın klasik lezzetlerinden “Pideli Köfte”ye alternatif olacak. Makarna severlerin beğenisini kazanacak “Asortik Ravioli” ise MASA’nın özel yorumu ile farklı bir lezzet sunuyor.

Türk Mutfağı’nın vazgeçilmez lezzetleri Sardunya Karaköy’de Muhteşem Boğaz manzarasına

hakim konumu ve eşsiz lezzetleriyle misafirlerini ağırlayan Sardunya Yalı Karaköy, Topkapı Sarayı ve Kız Kulesi’ne karşı, Türk Mutfağı’nın vazgeçilmez mezelerini ve tatlılarını yenilikçi tariflerle hazırlıyor. Deniz ürünlerinden et çeşitlerine, misafirlerine farklı pişirme teknikleriyle hazırlanmış lezzetleri sunuyor. Sardunya Karaköy Yalı’nın mevsimine göre menüye giren balık çeşitlerinin yeniden yorumlanmasını çok seveceksiniz. Yoğurtlu cevizli kabak, közde patlıcan salatası, zencefilli kum midyesi, deniz mahsulleri güveç, fıstıklı katmer ve güllü parfe menünün vazgeçilmezlerinden.


En iddialıdan en iyi

ey Nichols MAG Ankara’nın en iddialı ve en şık restoranı Harv k isteyenlerin adresi Lounge, günün her saati kendisini şımartma sıra rahatlatan olmaya devam ediyor. Eşsiz sunumlarının yanı nda yerini alan mimarisi ile en çok tercih edilen mekanlar arası inde misafirleri Harvey Nichols MAG Lounge, lezzeti uyum içeris den biri olan ile buluşturuyor. Bu uyumun en güzel örneklerin arasına girmiş zları olma zsa olma “Kiraz Soslu Bonfile”, konukların ve kiraz Glas i Dem ları bulunuyor. Özenle kesilmiş bonfile parça sunuma si önce s servi sos ile harmanlanarak pişiriliyor. Ardından inde eşliğ es patat ş hazırlanan bonfileler kuşkonmaz ve fırınlanmı hazırlanıyor.

Çevre dostu ASC’li somonlar Türkiye’de Leröy Su Ürünleri Grubu, dünya çapındaki ilk çevre dostu, ASC (Aquaculture Stewardship Council) sertifikalı somon balığının üreticisi oldu. Sektörün Norveçli devi, Alarko’nun su ürünleri şirketi Alfarm’ın yüzde 50 ortağı iken, geçtiğimiz Nisan ayında şirketin tamamını satın almıştı. Satın almanın ardından İzmit’teki üretim tesislerinde gerekli altyapı ve sertifikasyon işlemlerini tamamlayan şirket, su ürünleri yetiştiriciliğinde dünyanın en yüksek standardı olarak kabul edilen ASC sertifikalı somon balıklarını Türkiye’de piyasaya sunmaya başladı. Şirket, 2015 yılı sonuna kadar 25.000 ton ASC sertifikalı somon yetiştirmeyi ve 2020 yılına kadar ise üretiminin tamamını ASC standartlarında gerçekleştirmeyi hedefliyor.

Pazar sabahları Kalamış’a davetlisiniz

Lüks ve konforun buluştuğu Anadolu yakasının en prestijli otellerinin başında gelen Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marina Hotel, Pazar brunchlarıyla fark oluşturuyor. Ödüllü şef Mehmet Yalçınkaya’nın muazzam lezzetlerinin tadına OUZO Roof Restaurant’ın marina manzarası karşısında bakmak isteyenler için Pazar Brunch’ları misafirlerin buluşma noktası haline geliyor. Her biri kendi yöresinden getirilen doğal kahvaltılık ürünlerden el yapımı gözlemelere, geleneksel yöntemlerle uygulanarak hazırlanan doğal reçellerden humus üzerinde yengeç bacağına kadar birbirinden eşsiz 300 lezzet pazar brunchında misafirlerin beğenisine sunuluyor.

Pistre’den sonbahara özel yeni menü

Nisan ayından beri Shangri-La Hotels and Resorts’un tüm dünyada hayata geçirdiği sürdürülebilir mutfak girişimi “Çiftlikten Masaya” kapsamında yerli üreticilerin sağladığı organik ürünlerle misafirlerine hem sağlıklı hem de lezzetli bir set menü sunan Executive Şef Pistre, bu felsefeyle yola çıkarak Eylül ayı itibariyle misafirlerine yeni menüsünü sunmaya hazırlanıyor. Her ürünün mevsiminde kullanılmasını benimseyen Pistre, üç ayda bir yenilenecek menüde organik mahsullerin yanı sıra AOP (Korunan Menşe Adı) işaretine sahip, üretim koşulları standartlara uygun, yüksek kaliteli ve tescilli ürünler kullanacak.


restaurant marka 106 hotel & hi-tech

Electrolux Profesyonel’in yeni yazılımı “e-Chef” ile şefler daha özgür! Electrolux Profesyonel, dünyanın dört bir yanındaki müşterilerin damak zevklerine hitap edebilecek yeni yazılımı, e-Chef’i profesyonel şeflerin beğenisine sundu. Şefler bu yeni yazılımla, menü yenileme baskısından artık kurtulacak!

L

ider profesyonel mutfak üreticisi Electrolux Profesyonel, air-o-steam Touchline fırınlar için yeni bir inovatif yazılım olan ve şeflerin işlerini şimdiye dek hiç olmadığı kadar kolaylaştıracak e-Chef’i piyasaya sürdü. e-Chef, Electrolux Profesyonel’in dünya çapındaki kurumsal şefler ağı olan, Electrolux Şef Akademisi’nden toplanan yoğun geri bildirimlerin sonucudur. Uluslararası mutfak deneyimini en gelişmiş mutfak know-how’ı ile birleştiren Electrolux Şef Akademi, e-Chef’i doğrudan test etti ve ona güvendi.Diğer yeni işlevlerin yanı sıra tam hizmet sunan restoranlara özel, yenilikçi ‘kategori bölümünü özellikle vurguluyoruz. e-Chef, şefleri reçeteleri türlerine göre gruplama olanağı sunan bu yepyeni kategori bölümünü kişisel bir yemek reçeteleri kitabı olarak kullanmaya davet ediyor: mutfak, beslenme düzeni, malzemeler, sıcaklıklar, yemek menüsü, mevsimler… KATEGORİNİ OLUŞTUR, KİŞİSELLEŞTİR İster bir Amerikan bifteği, ister Hint mutfağından seçmeler; e-Şef yemek reçetelerinin programlanmasına ve seçilmesine yardımcı olurken, her şefin kendi kategori bölümünü oluşturmasına ve kişiselleştirmesine de olanak tanıyor. Maksimum düzeyde performans için, basit bir USB çubuk ile Electrolux VIP web sitesinden indirilebilen ve ardından kaydedilerek diğer air-o-steam Touchline fırınlara aktarılabilen bir yemek reçeteleri koleksiyonu oluşturulabilir ve dünyanın her noktasında müşteri memnuniyeti garanti altına alınabilir. MÜKEMMEL PİŞİRME KALİTESİ e-Chef, mükemmel pişirme kalitesini her defasında garanti ederek, bir şefin görevlerini çok daha kolay hale getirir. airo-steam Touchline fırının özellikleri (örneğin hassas nem kontrolü, patentli lambda sensörü ve altı sensörlü sonda)

sayesinde mükemmel pişirme sonuçlarına ulaşmak hiç bu kadar kolay olmamıştı. MENÜ YENİLEMEK ARTIK DAHA KOLAY Electrolux Profesyonel Fırın Kategori Müdürü Alberto Pezzutto şunları söylüyor: “Restoran mutfaklarının, genellikle menülerini çok kısa bir zaman dilimi içerisinde yenilemeleri yönünde baskı altında olduklarını biliyoruz. air-o-steam Touchline fırınların yeni yazılım sürümü e-Chef ile global yemek reçeteleri, herhangi bir mutfağa aktarılabiliyor ve özel orijinal yabancı yemekler yerel olarak sunulabiliyor; böylece müşterilerin damak zevklerine hitap edilerek restoranın başarısı destekleniyor.”


New software of Electrolux Professional Chefs are freer with e-Chef

Electrolux professional offered its new software to professional chefs that can serve individual tastes of global customers. Chefs will be free to customize their menus. The innovative software e-Chef is developed for air-o-steam touchline furnaces.

T

he product is developed as a result of feedbacks obtained from the web of enterprise chefs, members of Electrolux Chefs Academia. The data from this panel is combined with deep experiences of the Academy to develop the software. The product was also tested and approved by the academia. Along with other new functions offered to full service restaurants, the product is also emphasized on its innovative abilities. E-Chef invites chefs to group the recipes according to their kinds and to use it as a book of new recipes such as: kitchen, nutritional pattern, materials, hots, menus and seasons. Either it is an American beef, or selections from Indian cuisine, e-Chef help to program and select the recipes and prepare customized categories for chefs. For maximum performance, it is needed to download the software on USB flash memory from Electrolux’s VIP web site, and to load it on air-o-steam touchline furnaces. It works at every corner of the globe to guarantee customer satisfaction. e-Chef also guarantee a perfect cooking quality for every batch and it make the functions of chef more practical. It has become so easy to control all variables of touchline furnaces, including humidity, patented lambda sensors and six-sensor probe, all which needed for perfect cooking. Alberto Pezzutto, director of category Electrolux Professional furnaces, says, “We know that kitchens of restaurants are under heavy

pressure to prepare and to renew their menus in so short of time. With this new software, e-Chef they can easily transfer global recipes to any kitchen and special and original foreign dishes can be offered locally. Thus the success of the restaurant is supported to provide customized tastes to their clients.”


restaurant marka 108 hotel & hi-tech

Ege Seramik’ten dev yatırım Ege Seramik, yaklaşık 46.500.000 TL yatırımla Türkiye’nin ilk çevreye duyarlı ve doğalgaz tüketimini azaltan üretim tesislerini 9 Eylül’de İzmir’de hizmete açtı.

E

ge Seramik, Türkiye’nin ilk çevreye duyarlı ve doğalgaz tüketimini azaltan üretim tesislerinin açılış törenini, şirketinin resmi kuruluşunun 43. yıldönümüne denk gelen İzmir’in kurtuluş günü 9 Eylül’de gerçekleştirdi. İzmir Kemalpaşa’daki tesiste yapılan açılış törenine İbrahim Polat Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Murat Polat, İbrahim Polat Holding CEO’su ve Ege Seramik Yönetim Kurulu Başkan Vekili Baran Demir, Ege Seramik Yönetim Kurulu Başkan Vekili Bülent Zıhnalı, Ege Seramik Genel Müdürü Göksen Yedigüller, Çim-Se İş Sendikası Genel Başkanı Zekeriya Nazlım katıldı. Maliyet değeri yaklaşık 46.500.000 TL olan yeni tesisler 6 ay gibi kısa bir sürede, 40’tan fazla yabancı uzman eşliğinde, Ege Seramik çalışanlarının üç vardiya kesintisiz özverili çalışmalarıyla tamamlandı.

YEDİGÜLLER: “SON TEKNOLOJİ YATIRIMLAR YAPIYORUZ” Törende ilk olarak Ege Seramik Genel Müdürü Göksen Yedigüller söz alarak hedeflerinin Ege Seramik markasını daha da ileri noktalara taşımak olduğunun altını çizdi. Genel Müdür Yedigüller, ‘’Kapasite olarak büyümek yerine modernizasyon yatırımları ile ticari büyüme hedefliyoruz. Yani gelişen pazarın beklenti ve ihtiyaçlarına uygun olan ürün gruplarını tespit ederek bu alandaki yatırımlarımıza sürekli olarak devam ediyoruz. Yeni kurulan tesislerimizde 64 bin kilo newton basınç gücüne sahip seramik şekillendirme presleri ve 145 metre uzunluğunda Türkiye’nin ilk eko seramik pişirme fırınını, insansız forklift robotları, otomatik paketleme makinaları, palet istifleme robotları, şekillendirme sonrası granül boyama tesislerini palet örtme ve çemberleme hatları devreye

girmiştir. Dünyanın son dijital teknolojisini kullanan yeni dekor tesisimizi de devreye alıyoruz. Yeni kurulan dev tesisler, 6 ay gibi kısa bir sürede 3 vardiyalı kesintisiz özverili çalışma ile tamamlanmıştır. Gerçekleştirdiğimiz yatırımlarda en büyük hedefimiz; hammaddenin fabrikamıza girişinden, tüketicilere Ege Seramik ürünü olarak kullanılmasına kadar geçen tüm süreçlerde birlikte hareket ettiğimiz iş ortaklarımıza ve çalışanlarımıza değer katmaktır.’’ şeklinde konuştu.

DEMİR: “EGE SERAMİK BİZİ GURURLANDIRDI” Polat Holding ve Ege Seramik hakkında bilgiler veren İbrahim Polat Holding CEO’su ve Ege Seramik Yönetim Kurulu Başkan Vekili Baran Demir ise, “2008 yılından beri ciddi bir atılım içindeyiz. Bir yandan fabrikalarımızı yeniledik, bir yandan borçlarımızı ödedik, bir yandan da halka açık şirket olmanın gereği ve büyük özelliklerinden birisi olan yatırımcılara temettü ödeme konusunda da gayet düzenli temettü ödeyen bir şirket olduk. Ege Seramik sektörde adeta bir akademi gibi olmuştur. Buradan yetişen birçok arkadaşımız, Türkiye’de birçok fabrikada yönetici düzeyinde görev yapmaktadırlar” dedi.

EGE SERAMİK’TEN TÜRKİYE’NİN İLK EKO FIRINI Üretim kapasite artışına gidilmeden yapılan modernizasyon ve yenileme yatırımlarıyla, 2 adet 64.000 kN baskı gücüne sahip seramik şekillendirme presleri ve 145 metre uzunluğunda Türkiye’nin ilk EKO seramik pişirme fırını, 2 adet TGV (insansız forklift robotları), otomatik paketleme makineleri, palet istifleme robotları, şekillendirme sonrası granül boyama tesisi, palet örtme ve çemberleme hatları devreye girdi.


Öztiryakiler’den ustaların favorisi Monoblok Pişirme Adası Öztiryakiler tarafından tasarlanan Monoblok Pişirme Adası, özellikle turistik tesislerin mutfakları için profesyonel çözümler sunuyor.

E

ndüstriyel mutfak sektöründe 55 yılık tecrübesi ile faaliyet gösteren Öztiryakiler, profesyonel mutfaklar için inovatif ürünler ve teknolojiler üretmeye devam ediyor. Proje aşamasında veya renovasyon sırasında müşterinin ihtiyaçları baz alınarak tasarlanan farklı pişirme ekipmanları ile donatılabilen Öztiryakiler Monoblok Pişirme Adası, özellikle turistik tesislerin mutfakları için profesyonel çözümler sunuyor.

ERGONOMİK, HİJYENİK, FONKSİYONEL Birden fazla aşçının aynı anda ortak bir alanda çalışabildiği, işletmelerin ve mutfağı birebir kullanan aşçıların ihtiyaçları göz önüne alınarak üretilen, paslanmaz çelikten imal bu özel ürün gazlı ve elektrikli olarak tasarlanabiliyor. Ağır yük kapasiteli tekerlekleri ile hareket kabiliyeti kazandırılmış

daha ergonomik ve hijyenik, geliştirilmiş fonksiyonel tasarımlı Monoblok Pişirme Adası’nda makarna fritözü, indüksiyonlu ocak, fırın, bain marie, salamander, grill plate gibi çok farklı fonksiyonları olan değişik kombinasyonlar paket çözüm olarak sunuluyor.

ENERJİ VE ZAMAN TASARRUFLU Her bir cihazın enerji tüketimleri ve zaman tasarrufları verimlilik merkezli planlanmış olup, kullanılacak mutfağın kapasitelerine göre özel olarak üretilmektedir. Endüstriyel mutfakların profesyonel tasarımcısı Öztiryakiler, Monoblok Pişirme Adası’nı diğer ürünlerinde olduğu gibi müşterilerinin her türlü beklentilerini de dikkate alarak yurt içinde “Öztiryakiler”, yurt dışında; 100’ü aşkın ülkede “OZTİ” adı ile satışa sunuyor.


restaurant marka 110 hotel & hi-tech

Çikolatada 40 yıllık deneyim Pardiva cikolataburda.com ile internette 40 yılı aşkın bir süredir çikolata üretimi sağlayan Pardiva, cikolataburda.com ile satış ağını internet ortamına da yaydı…

4

0 yılı aşkın bir süredir çikolata ve pastacılık sektöründe faaliyetlerini sürdüren Pardiva, online hizmete açtığı cikolataburda.com ile ürünlerini Türkiye pazarına sunarak kısa zamanda profesyonel ve kaliteli çikolata markalarından biri oldu. Tedariklerini Belçika’nın dünyaca ünlü markası Callebaut firmasından sağlayan Pardiva, kalite ve güvence yaklaşımlı marka stratejilerinde lezzeti esas alıyor. Lezzetteki bu başarıya ulaşırken cikolataburda’nın en önemli özelliği, kalite ve damak lezzetine önem vererek hiçbir koşulda kendisinden ödün vermemiş olmasıdır. Rixos Hotels, Akbank, Turkcell, Vodafone, Boyteks, Altınbaş, Yünsa, Acıbadem Hastanesi, Medipol Hospital ve Torunlar GYO gibi pekçok firmanın referansına sahip olan cikolataburda. com, Türkiye’nin en iyi lüks çikolata butiğini oluşturuyor. Teknolojisi ve her şeyden önce “el yapımı” ruhuyla online site, sektöründe farklılık oluşturan bir marka değeri taşıyor. Uzun yıllar yurt dışında deneyim kazanan, çikolatada küresel eğilimleri takip eden ve el yapımı güzelliği ile çikolatanın tadında, kalitesinde, zarafet duygusunu ürünlerine yansıtan site, güncelliğini koruyan bir marka olmayı sürdürüyor.

LÜKS VE FARKLILIK DEYİNCE… Cikolataburda.com’ u hayranları için vazgeçilmez kılan unsur, lüks çikolatadaki becerisi ve kaliteli handmade chocolate (el yapımı çikolata)’nın tasarımla birleşmesidir. “cikolataburda.com, demek farklılık demektir… cikolataburda.com demek lüks çikolata demektir.”

MARKADA İKİ KARDEŞİN İMZASI VAR cikolataburda.com ve pastacılık iki kardeşin girişimiyle kurulmuştur. Ertan Yılmaz uzun yıllardır pastacılık alanında kendini geliştirirken Engin Yılmaz ise handmade çikolata yapımı konusunda kendini geliştirmiştir. Bu iki kardeş yurt dışında aldıkları eğitimleri ve tecrübeyi daha çok insanla paylaşabilmek için cikolataburda.com’u kurmuşlardır.

Sweetest website offers promotional chocolates and many special gifts for consumer

C

ikolata burda means, “chocolates are here” in Turkish. The website “cikolataburda. com” offers real handmade Belgium and Pelit chocolates! This reliable and trustable system assures you to offer gifts online to your beloved ones with full confidence. The company also produces chocolates with company names and logos upon order. They made production and packaging for many leading companies in every sector from mattress industry to automotive, textile, food and others… Among leading names on the company’s reference list are Akbank, Turkcell, Vodafone, Boyteks, Rixos Hotel, Altınbas, Yunsa, Acıbadem Hospital, Medipol Hospital, Torunlar GYO, etc. Operating in the chocolate and pastry sector for over 40 years, the company has founded its online system to offer its services online to its customers and to widen its clientele. In addition to chocolates the site also offers durable gifts. Possessing Halal Food Certificate and ISO Quality Certificate, cikolataburda. com renders quality and on time delivery. The most leading online boutique chocolate brand cikolataburda.com invites you to check it out!



restaurant marka 112 hotel & hi-tech

Rational’den sağlıklı okul yemeklerine sağlıklı ve akıllı çözümler

Türkiye’deki okul yemeklerinin kalitesinden endişe duyan Rational, daha az enerji ve daha az hammadde ile okul kantinlerindeki deneyimsiz çalışanlara bile sağlıklı pişirme olanakları sunuyor.

R

ational SelfCookingCenter ile hazırlanan yemekler %95’e kadar daha az yağ ve %40’a kadar daha az kalori içermektedir. Buharlı kombi fırın bulunmayan mutfaklara kıyasla, Rational ürünlerini kullanan şefler, ek yağ kullanmadan kızartma bile yapabilmektedir. Ayrıca hızlıdır. Sadece tek bir SelfCookingCenter 80 kilogram brokoliyi buharda pişirebilme kapasitesine sahiptir. DENEYİMSİZ PERSONELE BİLE SAĞLIKLI ÇÖZÜMLER SUNAR Cihazlar ile bir metrekarelik alanda sağlıklı sebzeler, lezzetli balıklar, et, garnitür ve hatta unlu mamuller kolayca hazırlanabilir. İstenilen sonuçları elde edebilmek için tek bir tuşa basmak yeterlidir. SelfCookingCenter her ürün için otomatik olarak ideal pişirme sürecini belirler. Sonuç olarak, az sayıda deneyimsiz personel ile çalışan kantinlerde bile öğrenciler için dengeli ve çeşitli besinlerin hazırlanması mümkündür. DAHA AZ ENERJİ, DAHA AZ HAMMADDE Rational, okullardaki yemek çeşitliliğinin pahalı olması gerekmediğini tekrar tekrar kanıtlamıştır. Rational Müşteri İlişkileri Direktörü Firuzan Cebioğlu konuyla ilgili olarak şunu söylüyor: “SelfCookingCenter, 100 kişiye hizmet veren bir kantinde, günde 3 ile 5 saat arası kazanç sağlamaktadır.” Ayrıca, diğer alanlarda da giderlerden tasarruf sağlanmaktadır: Geleneksel pişirme yöntemlerine kıyasla, SelfCookingCenter %70’e kadar daha az enerji harcamakta ve %20’ye kadar daha az hammadde kullanılmaktadır.



restaurant dekorasyon 114 hotel & hi-tech

Estetik, konforlu

“Yataş Bedding” Modern, şık görünümlü bazaları ve zarif başlık seçenekleriyle yatak odalarının vazgeçilmez ismi Yataş Bedding, otel odalarına rahat, konforlu ve estetik yatak çözümleri sunuyor.

Y

atak ve uyku ürünleri konusunda uzmanlığı ile yeni teknolojiler sunan Yataş, DHT Yay Sistemi ile ürettiği Thermo Rest ile yatağın uzun yıllar boyunca ilk günkü formunda kalmasını sağlıyor. Mükemmel bir dinlenme alanı yaratan, en rahat uykuyu vadeden Thermo Rest kaliteli uyku garantisi veriyor.

KİŞİYE ÖZEL TERMAL KONFOR Thermo Rest, Adaptive kumaşı ile üstün nem yönetimi sağlayarak kişiye özel termal konfor sunuyor. Akıllı malzeme ve tasarım ödüllü Adaptive Teknolojisi, akıllı bir klima gibi davranarak nemi %67’ye varan oranda daha fazla dağıtıyor,

%25’e varan oranda da daha fazla buharlaştırıyor. Bu hızlı nem tahliyesi ile birlikte sıcaklık tahliyesi de yapıldığından Adaptive tekonolojisi kişiye özel uyku sıcaklığı sunuyor.

KESİNTİSİZ UYKU, KESİNTİSİZ ŞIKLIK Rahatlığı şıklıkla birleştirmek isteyenler için modern çizgisi ve ahşap görünümlü şık, yüksek lükens ayaklarıyla dekoratif görünümü yanında fazla eşyalar için geniş depolama sunan Marinel Baza, Lorenz Başlık ile yatak odalarına zarafet katacak. Kumaş ve deri döşeme alternatifleri ile sunulan Marinel Baza, paslanma ve çürüme yapmayan çelik konstrüksiyon iç aksamı, emniyet kilitleriyle takviye edilmiş amortisör ve makasları ile güvenliği en üst seviyede tutuyor.



restaurant otel tech 116 hotel & hi-tech

Rishang, Türkiye’deki bayilerini ödüllendirdi Çin’in aydınlatma sektörü lideri Rishang, Türkiye’deki bayilerini Barcelo Eresin Topkapı’da düzenlediği konferans ile bir araya getirerek ödüllendirdi. Çin’in tabela aydınlatma lideri, panel aydınlatma uzmanı firması Rishang, Türkiye’deki bayilerini 29 Eylül Salı günü Barcelo Eresin Topkapı Oteli’nde düzenlediği bir konferansla bir araya getirdi. Rishang Genel Müdür Yardımcısı Billy Yang, Bölgesel Satış Müdürü William Niu, Ürün Müdürü David Wu ve Türkiye bayilerinin katılımıyla gerçekleşen konferansa endüstri derneği liderleri ve basın mensuplarının da ilgisi yoğun oldu. NİU: “İSTANBUL’DA OLMAKTAN MUTLULUK DUYUYORUZ” Toplantının açılış konuşmasını yapan Rishang Bölgesel Satış Müdürü William Niu, Türkiye’deki iş ortaklarını

ödüllendirmekten büyük mutluluk duyduklarını ifade ederek, firma hakkında bilgiler paylaşarak şunları söyledi: “Rishang, 2007 yılında Çin’de kuruldu. Çin’in tabela aydınlatma lideri, panel aydınlatma uzmanı olan firmamız bugün Amerika ve Avrupa olmak üzere dünyada 100’ü aşkın bölgeye ürün ihraç etmektedir. Bununla birlikte birçok küresel şirkete de hizmet vermekteyiz.”İstanbul’da bu türlü bir bayiler konferansı düzenlemenin en önemli isteklerinden biri olduğunu kaydeden Niu, “Burada seçkin ortaklarımıza ödül vermekten büyük bir mutluluk duyuyoruz” sözleriyle konuşmasını tamamladı.


YANG: “SEKTÖRE YATIRIMLARIMIZ SÜRECEK” Rishang’in İstanbul’daki Bayiler Konferansı’nda William Niu’dan sonra sözü Genel Müdür Yardımcısı Billy Yang aldı. Şirketin son durumu ve gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulunan Yang, yaptığı konuşmada Rishang’in 2015 yılın Haziran ayında başarıyla borsaya girdiğini, artık hızlı bir gelişme dönemi ve yeni bir gelişme boyutuna ulaştığını ifade ederek, bundan sonraki aşamada sektöründe sağlam adımlarla ilerleceğini, araştırma ve yeniliklere yatırımı yapacağını söyledi. Yang sözlerine şöyle devam etti: “2007 yılında kurduğumuz şirketimiz 2010 yılında ilk defa led şerit üretimine geçmiştir. 2011 yılında ise Amerika ve Aşmanya’da 2 tane tali şirket kurduk. Yurt dışı satışlarımızın yüzde 50’sini bu şirketler üzerinden gerçekleştiriyoruz. Bir önemli gelişme olarak da 2014 yılında Samsung ile ilk strateji kontratı yaptık. Sektöre yatırımlarımız tüm hızıyla devam edecek.”2015 yılında MasonLed ile birleştiklerini ve tamamen borsaya girdiklerini aktaran Yang, yine bu yıl Ağustos ayı içerisinde büyük bir yarışma yaptıklarını ve yoksullara yardım etkinliği düzenlediklerini belirtti.

“ÇİN’DE TABELA ÜRETİMİ ÇOK KARLI DEĞİL, YATIRIMCISI DA AZ” Rishang’in üretim hacmi, kapasitesi ve hedefleri ile ilgili bilgi vermeye devam eden yang, şirketin kapasite bakımından Çin’de çok ileri seviyede olduğunu ifade ederek, “Bunu kimsenin aşamamasının sebebi, çok güçlü olduğumuzdan değil, tabela üretim sektörünün bölgede çok kar getirmemesidir. Dolayısıyla çok yatırımcı da yok. Biz hala üretmeye devam ettiğimiz için bizi kimse aşamıyor” diye konuştu. Rishang Ürün Yöneticisi David Wu ise, katılımcılara en son ürün hatları ve uygulamaları hakkında detaylı bir sunum gerçekleştirdi. Rishang ürünlerinin kapsamını her geçen yıl arttırmasında sahip olduğu rekabet gücü ve bayilerle güçlü iletişiminin olduğunu anlatan Wu’nun konuşmasının ardından Rishang Ödül töreni gerçekleştirildi. “Yılın En Seçkin Bayisi Ödülü”, “En Dürüst Ortaklık Ödülü”, “En Seçkin Yenilik Ödülü”, “En Potansiyel Ortaklığı Ödülü” olmak üzere toplam 11 şirketin ödül aldığı konferans işbirliği yapan bayilerin ödül konuşmalarıyla son buldu.


restaurant fuar 118 hotel & hi-tech

Hotel Show’da büyük fırsatlar Hotel Show Dubai 2015’de konaklama sektöründe milyonlarca dolarlık iş fırsatları gerçekleşti.

M

ilyon dolarlık iş fırsatlarına ve büyük ortaklıklara imza atan Hotel Show Dubai 2015, üç günlük süren etkinlik boyunca başarılı bir şekilde sona erdi. Otelcilik sektöründe 600’ü aşkın tedarikçi geçtiğimiz günlerde Dubai Dünya Ticaret Merkezi’nde düzenlenen fuarda ürünlerini binlerce ziyaretçi önünde sergiledi. Hotel Show Dubai 2015’in partneri, Umman orjinli, lider iç dizayn ve müteahhitlik şirketi S&T, İtalyan InteriorPlus grupla yeni bir ortak girişim duyurdu. S&T’nin önemli projeleri arasında Anantara Qasr Al Sarab Desert Resort, Abu Dhabi; Dubai International Airport Project Concourse 3; Ritz Carlton Al Bustan Palace Hotel ve Muscat yer alıyor. Restoran alanında uzmanlaşmış Dubai merkezli lider tedarikçi firma Midas Interiors Hotel Show Dubai 2015’in ilk gününde Abu Dabi merkezli Al Ahlia Group’un F&B markası La Brioche ile 2 milyon dolarlık bir sözleşme imzaladı.

YILIN EN İYİ FUARI BAE merkezli Avrupa’nın önde gelen zemin ve bahçe zemin kaplaması üreticisi Timberwolf büyük iş bağlantıları gerçekleştirdi. Timberwolf CEO’su Wolfgang Douglas, “Bu yılki fuar 12 milyon dolarlık siparişler ve yeni projeler ile yılın en iyi fuarı oldu.” dedi. Uluslararası üne sahip Castello Luxury Hamamı, geçtiğimiz günlerde, Karayipler’de Necker Adası’nda Büyük Saray’daki 5 yıldızlı oteller ve kaplıcalar, kayak merkezleri ve yatlar bulunduran Sharjah’da Coya Spa & Wellness ve yeni Mirdiff Shopping Center’de de kullanılan geniş bir ürün yelpazesini sundu. Firmanın CEO’su, tasarımcı Laurie Clayden bu fuar için, “10 milyon dolardan fazla siparişe sahne olan otel, safari evleri ve uluslararası tatil köyleri uygulamaları ve 50’den fazla proje için bu fuar inanılmaz derecede verimli ve başarılı geçti. Önümüzdeki sene de yeni ürün gamımızla mutlaka Hotel Show Dubai’de yerimizi alacağız.” diyerek memnuniyetini dile getirdi. Hotel Show Dubai 2016 gelecek sene 17-19 Eylül tarihleri arasında Dubai Dünya Ticaret Merkezi’nde düzenlenecek.


Hotel Show ends on high note with big deals, tieups Millions of dollars in hospitality business deals at the Hotel Show Dubai 2015

T

he Hotel Show Dubai 2015 ended on a successful note with companies signing million dollar business deals and striking major partnerships during the three-day event, said the event organisers. More than 600 suppliers from the hospitality industry showcased their products in front of thousands of visitors at the show which was held recently at the Dubai World Trade Centre, the organisers stated. Oman based S&T, The Hotel Show’s Interiors Partner for 2015 and leading interiors and contracting company announced a new JV with Italian group InteriorPlus. Anantara Qasr Al Sarab Desert Resort, Abu Dhabi; Dubai International Airport Project Concourse 3; Ritz Carlton Al Bustan Palace Hotel, Muscat are among the prestigious projects of S&T, he added. Midas Interiors, a leading interior fit-out contractor based in Dubai specialising in restaurants, announced a major deal on the first day of The Hotel Show signing a $2-million contract with Abu Dhabi based Al Ahlia Group’s flagship F&B brand La Brioche.

BEST TRADE FAIR OF THE YEAR Timberwolf, a leading European flooring and garden decking manufacturer based in the UAE announced major business deals from the 3 days of the event. Wolfgang Douglas, CEO at Timberwolf said: “This year’s Hotel Show was by far the best exhibition of the year with confirmed orders and new projects to top over US $12 million of trade.” Castello Luxury Baths, an internationally renowned company, boasts a wide range of baths and spas installed in luxury homes, 5-star hotels and spas, ski lodges and yachts around the world from the Great House on Necker Island in the Carribean, to the recently launched Imperia Spa baths in Coya Spa & Wellness in Sharjah, new Mirdiff Shopping Center. “The Hotel Show has been an amazing and successful event for Castello with over 50 prospective leads and projects for hotels, safari lodges and international resorts with potential orders worth over $10 million. We will definitely be back next year with a new range of product designs,” stated Laurie Clayden, its CEO and designer. The Hotel Show Dubai 2016 will take place from September 17 to 19 at the DWTC.


restaurant fuar / söyleşi 120 hotel & hi-tech

Hande Arslanalp “Bu fuar İzmir’in marka değerini daha da artıracak” “Geçtiğimiz yıl 30 ülkeden 902 katılımcı ve 67 ülkeden 28 bini aşkın ziyaretçiye ev sahipliği yapan Travel Turkey İzmir Fuarı, bu yıl da katılımcılarına yeni iş olanakları sunarken İzmir’imizin dünya turizm sektöründe bilinirliğini de artırmaya devam edecek.”

1

0-13 Aralık 2015 tarihleri arasında düzenlenecek 9. Travel Turkey İzmir Fuarı yeniliklerle geliyor. 2014 yılına göre iki katı büyüyerek Türkiye’nin en büyük ve en modern yeni fuar alanı fuarizmir’de gerçekleştirilmeye hazırlanan 9. Travel Turkey İzmir Fuarı’nı ve onunla eş zamanlı olarak düzenlenecek Uluslararası Gastronomi Turizmi Kongresi’ni TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi ve İzmir CVB Başkan Yardımcısı Hande Arslanalp ile konuştuk.

Hande Hanım, 10-13 Aralık 2015 tarihleri arasında düzenlenecek olan 9. Travel Turkey fuarıyla ilgili bilgi alabilir miyiz? Bu yıl Travel Turkey yeni fuar alanımız fuarizmir’de yer alacaktır. Bildiğiniz gibi Türkiye’nin turizm sektöründeki en önemli uluslararası buluşmalarından biri olan Travel Turkey İzmir - Turizm Fuar ve Kongresi, İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde Kültür ve Turizm Bakanlığı, İzmir Ticaret Odası, THY ve İzmir Kongre ve Ziyaretçi Bürosu’nun destekleri, İZFAŞ ve TÜRSAB Fuarcılık ortaklığıyla 9.kez İzmir’de düzenleniyor. Bu yıl ki fuarımızın partner ülkesi Kosova, partner ili ise Adana’dır. İzmir’de turizm sektörünün oyuncularının yanı sıra tüm iş dünyasının ve İzmirliler’in bu fuarı büyük bir cesaretle

kente taşıyarak armağan eden ve en önemli uluslararası fuarlarımızdan birine sahip olmamızı sağlayan TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy’a teşekkür etmelidir diye düşünüyorum.

Fuarın yeni fuar alanı fuarizmir’e geçmesiyle birlikte fuardaki yenilikleri bizimle paylaşır mısınız? Bu yıl Travel Turkey İzmir 2014 yılına göre iki katı büyüyerek Türkiye’nin en büyük ve en modern yeni fuar alanı fuarizmir’in B, C ve D hollerinde gerçekleştirilecek. Geçtiğimiz yıl 30 ülkeden 902 katılımcı ve 67 ülkeden 28 bini aşkın ziyaretçiye ev sahipliği yapan fuar, bu yıl da katılımcılarına yeni iş olanakları sunarken İzmir’imizin dünya turizm sektöründe bilinirliğini de artırmaya devam edecek. Bu bizim için çok önemli. Şu anda katılımcı ve ziyaretçi çalışmalarına hızla devam ediyoruz. Bu yıl Travel Turkey İzmir’de katılımcı firmaların yerleşim planları da güncellendi. Yeni fuar merkezi olan fuarizmir’in B holünde tur operatörleri, seyahat acentaları, havayolu, rent a car, cruises, oteller, turizm merkezleri, uluslararası katılım, turizm ulaşım, otel ekipman, banka & sigorta & yazılım, turizm medya firmaları yer alırken; C holünde iller, belediyeler ve beldeler olacak. D holünde


ise, İzmir Büyükşehir Belediyesi Fuarcılık Hizmetleri A.Ş. (İZFAŞ), İzmir Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (İzmir CVB), İzmir Ekonomi Üniversitesi Mutfak Sanatları ve Yönetimi Bölümü (İEÜ) ve Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) olarak 1. Uluslararası Gastronomi Turizmi Kongresi de düzenleyeceğiz.

“YENİLİKLER ARASINDA HOSTEDBUYER PROGRAMI VE ONLINE RANDEVU SİSTEMİ VAR” Bu yıl fuar için en önemli yeniliğimiz, HostedBuyer programımız ve online randevu sistemimiz. Bildiğiniz gibi uluslararası fuarlarda HostedBuyer programının düzgün çalışması, randevuların ve gerçek satınalmacıların kalitesi katılımcılar açısından fuarın başarılı geçmesi ile koşuttur. THY desteği ile oluşturduğumuz bu programda davet edilen tüm HostedBuyer’lar tek tek incelendi. Faaliyet alanları açısından ve dünyanın her yerinden Afrika, Amerika ve Uzakdoğu da dahil olmak üzere gerçek satınalmacılar davet edildi ve her HostedBuyerlar’a web sitesi üzerinden online en az 20 randevu alması ve en az 2 ülke sunumu izleme zorunluluğu getirildi. Fuar sonunda bu programın sonuçları ve gerçekleşme oranları incelenerek önümüzdeki yıl için ne yönde geliştirileceğine karar vereceğiz.

9. Travel Turkey Fuarı’yla eş zamanlı olarak “Uluslararası Gastronomi Turizmi Kongresi” düzenleniyor. Bize bu kongre ilgili bilgi verebilir misiniz? Bu yıl ilk kez fuarizmir’de düzenlenecek Travel Turkey’e bir yenilik ile başlamak istedik. Alternatif turizm çeşitleri içinde bir şehrin markalaşma yoluna yön veren en önemli turizm çeşitlerinden biri olan Ege Mutfağı, Seferad ve Levanten mutfağının birleştiği, farklı inançların etkileşiminden oluşan İzmir kültürünün mutfağa geçiş hikayesinin işleneceği Gastronomi Turizmi Kongresi düzenlemeyi düşündük. Bu düşüncem tüm paydaşlar tarafından olumlu karşılandı. İzmir ve çevresinin mutfak kültürü ve mutfağına eşlik eden eğlence ritüelleri düşünüldüğünde gastronomi turizminin gelişmesinin destinasyon pazarlamasına yol haritası çizilirken ne denli önemli olduğu anlaşılır. Birçok kültür ve inancın iç içe geçtiği, yeme içme alışkanlıklarının bölgemizde katmanlar oluşturarak meydana getirdiği mutfak, gastronomi geleneklerimizin bölgesel turizmimize etkisinin inceleneceği Uluslararası Gastronomi Turizmi Kongre’miz fuarizmir’de, İzmir Büyükşehir

Belediyesi Fuarcılık Hizmetleri A.Ş. (İZFAŞ), İzmir Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (İzmir CVB), İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEU) ve TÜRSAB Fuarcılık Hizmetleri Tic. A.Ş tarafından dünyanın önde gelen gastronomi ve turizm uzmanlarını ve eğitimcileri bir araya getirerek gerçekleştirilecektir. Ege kültürünün gastronomi ile ilişkisini ve ilişkinin destinasyon turizminin kalkınmasına etkisini tartışmak amacı ile düzenlemektedir.

Dünyada bir trend halini alan gastronomi turizminin Türkiye’deki konumu nedir? Gastronomi turizmi, daha önce de söylediğim gibi dünyada kongre turizmi ve sağlık turizminin yanı sıra en önemli alternatif turizm çeşitlerinden biri ve seyahat eden 1 milyar kişinin %80’ni gibi bir oranda kişi destinasyon seçiminde yeme - içme olanaklarının çok önemli olduğu konusunda hemfikir. Dünya turizm pastasından payını artırmak isteyen ülkeler, turizmin çeşitlendirilmesi ve 12 aya yayılması için kültürel öğeleri, özellikle de gastronomi kültürünü ön plana çıkarmak istemektedirler. Günümüzde turizmde gelişen rekabet ortamında artık ülkeler yalnızca tarihi değerlerini, ören yerlerini, denizini, güneşini, kumsalını pazarlamakla başarılı olamıyor. Aynı zamanda mutfak kültürlerini de ön plana çıkarması gerekiyor. Çünkü ülke mutfaklarını tanımaya, mutfak kültürlerini araştırmaya yönelik seyahatler günümüzde gittikçe artmaktadır. Bu nedenle seyahat acentelerinin paket programları incelendiğinde, gastronominin tur programları içerisinde ağırlık oluşturduğu görülmektedir.

“YOL HARİTASI ÇİZMEK İSTİYORUZ” Ülkemizin hemen hemen her destinasyonunda kendine özgü son derece zengin bir mutfak bulunmasına rağmen bu mutfaklar değeri kadar gastronomi turizmini gelişmesi için ön plana çıkarılamıyor kanısındayım. Ancak gastronomi turizminin ortaya koyduğu katma değerin önemi yeni yeni anlaşılmaya başladığı için çalışmalarımızı bu yönde geliştirdik ve hızlandırdık. Bu yıl ilk kez İzmir’de düzenleyeceğimiz Uluslararası Gastronomi Kongresi’nde, kentin sekiz bin yıllık tarihi, üzerinde yaşamış 36 uygarlık ve olağanüstü doğasal iklimi ile verimli toprakları, mutfak kültürüyle kentin uluslararası gastronomi destinasyon markası olmasını sağlamak için yol haritası çizmek istiyoruz.


restaurant fuar 122 hotel & hi-tech

Ambiente, yeniliklerle geliyor

Uluslararası alanda dünyanın öncü ticaret fuarı Ambiente, dünya çapındaki tüketici ürünleri sektörü katılımcılarını 12-16 Şubat 2016 tarihleri arasında Frankfurt am Main’de ağırlayacak. 5. partner ülke olarak İtalya’yı konuk edecek fuarın 2016’daki yeniliklerinden en önemlileri, Etik Stil Rehberi ve pek çok alanda düzenlenecek ödül törenleri…

D

ünya çapındaki tüketici ürünleri sektörü katılımcıları 12-16 Şubat 2016 tarihleri arasında Frankfurt am Main’de düzenlenecek olan fuarda bir araya gelecek. Güncel trendlerin nabzını tutan, katılımcıları için sipariş ve tasarım üzerine üst düzey bir platform oluşturan Ambiente, ticaret fuarları konusunda yılın en büyük yıldızları arasında yer alıyor. Fuar üç ayrı ana ürün sahasına ayrılıyor: Dining, Living ve Giving. BU YIL TÜRKİYE ZİYARETÇİ BAZINDA 10. SIRADA YER ALDI Önceki yıl düzenlenen Ambiente 2015 Fuarı’na 95 ülkeden gelen 4.814 katılımcı, 328.400 metrekarelik fuar alanında 5 gün boyunca yeni ürünlerini ve yenilikleri tanıtma fırsatı buldu. Türkiye 125 şirket tarafından temsil edilerek diğer katılımcılar arasında 8. sırada yer aldı. Ziyaretçi bazında ise Türkiye diğer ülkeler arasında 10. oldu. 152 ülkeden fuara katılan 135 bin kişiden 2.435’i Türkiye’den geldi. Toplamda ticari katılımcıların %53’ünü Almanya dışından gelenler oluşturdu. Bu anlamda Almanya dışından gelen katılımcı oranıyla ilgili bir ilk yaşandı. İTALYA, AMBİENTE’NİN 5. PARTNER ÜLKESİ OLDU Danimarka, Fransa, Japonya ve ABD’den sonra İtalya da

dünyanın öncü tüketici ürünleri fuarına 5. partner ülke olarak katılım gösterecek. Ambiente/Tendence Pazarlama İletişimi ve Medya Yöneticisi Erdmann Kilian, İtalya’nın fuara katılımıyla ilgili şunları belirtiyor: “Önümüzdeki Ambiente Fuarı için İtalya’nın partner ülke olarak aramıza katılmasından ötürü memnuniyet duyuyorum. Çünkü Almanya ve İtalya sadece her iki ülkeyi de ilgilendiren önemli ekonomik ve kültürel etkenlerden dolayı birbirine bağlı değil. İtalya ayrıca birçok muhteşem tasarım çalışmasına imza atıyor ve biz de bu çalışmaların bir kısmını gelecek Ambiente Fuarı’nda sergilemek istiyoruz.” Partner ülke programının bir bölümü özellikle yüksek kaliteli tasarım özellikleri olan ürünlerin kapsamlı bir şekilde sunulmasından oluşuyor. Fuarın küratörlüğünü ve tasarımcılığını İtalyan tasarımcı Paola Navone üstleniyor. Milano’da yaşayan Navone, sadece İtalya’daki tasarımlarıyla adını duyurmakla kalmamıştır. Ünlü tasarımcı, dünya çapındaki saygın stilini 1980’lerde geliştirmeye başlamış. Navone daha önce de Messe Frankfurt için küratörlüğünü ve tasarımcılığını yaptığı birçok özel sunum ile birlikte fuar ile olan ortak geçmişini bu şekilde tazelemiş olacak. Tasarımcının Ambiente’ deki örnek sunumları arasında “extra-soft touch” serisi (1997), “extra-remix” (2001) ile birlikte “waterbar H2O café” tasarımı da yer alıyor.


ÇİN’DEN SONRA EN BÜYÜK KAYNAK PLATFORMU Ambiente, Çin’den sonra yüksek hacimli ticari işler için kurulmuş en önemli platformdur. Ambiente 2015’te altı fuar salonunda yaklaşık 1.600 katılımcı, geniş bir ürün yelpazesini ziyaretçilere sunma imkânı buldu. Çin’den gelen katılımcıların dışında Hindistan, Hong Kong, Tayvan ve Tayland gibi ülkelerden ihracat ürünlerini sergileyen tedarikçiler de fuarda yer aldı. Endonezya, Malezya, Fas, Peru ve Vietnam gibi ülkeler de ortak standlarda temsil edildi. Fuardaki “Passage” kaynakları alanı ziyaretçilere belirli ve uygun kontratları bulma ve doğrudan üreticilerinden sipariş etme olanağı sağlıyor. Ürün yelpazesi endüstriyel ürünlerden el yapımı ürünlere ve özelleştirme süreci çözümlerine kadar pek çok alanda değişiyor. 2016’DA BİRÇOK ÖDÜL TÖRENİNE SAHNE OLACAK Ambiente, 2016’da ayrıca birçok ödül törenine de sahne olacak. Estetik ve fonksiyonu usta bir şekilde bir araya getiren ürünler, Design Plus Ödülü ile ödüllendirilecek ve ticaret fuarı süresi içinde düzenlenecek olan özel bir sergide ziyaretçilerin beğenisine sunulacak. German Design Award ise fuarın ilk günü düzenlenecek. Ziyaretçiler özel bir sergi ile birlikte ödüllü ürünleri inceleme fırsatı bulacak. Kitchen Innovation Award ve korsan ürünler için verilen Plagiarius Booby ödülü de Ambiente fuar kapsamında sahiplerini bulacak.

YENİ: ETİK STİL REHBERİ Tüketiciler dünya çapında sürdürülebilir ürünlere büyük önem veriyor. Etik Stil Rehberi ile birlikte Ambiente, ticari ziyaretçilere çevre dostu malzemeler, fuar&sosyal ürün, geri dönüşüm&ileri dönüşüm tasarımları ya da elde üretim gibi kategoriler ile birlikte son derece karmaşık olan küresel sektöre uyum sağlama imkânı sunuyor. Etik ve/veya ekolojik kriterlere uygun olarak çalışan katılımcıların fuar standları Rehber’de işaretli olarak bulunuyor ve kolayca ulaşılabiliyor. HORECA İÇİN ÇÖZÜMLER VE CONTRACT SEKTÖRÜ Contract sektörü paketinin 2012 yılında Ambiente’de tanıtılmasından bu yana fuar pazar için adeta bir merkez haline geldi. Örneğin gelecek fuarda proje geliştirme müdürleri, profesyonel alıcılar, iç döşeme uzmanları, iç mimarlar ve tasarımcılar, restorancılar ve lüks otel sektörü temsilcileri dâhil olmak üzere otel ve catering sektörlerinden 270 uzman katılımcı, profesyonel ve karar yetkilisi bulunacak. Bu katılımcılar mobilyacılık ve HoReCa (otel, restoran ve catering) sektörlerinde uygun iş kontratlarını, uzman ve müşteriye özel çözümleri ziyaretçilerine sunacak.


restaurant exhibition 124 hotel & hi-tech

Ambiente comes with innovations

The world’s leading trade fair welcomes the consumer products sector professionals in Frankfurt am Main, 12-16 February 2016.

T

he global consumer-goods sector will come together again in Frankfurt am Main from 12 to 16 February 2016. As a trend barometer and order and design platform, Ambiente is the trade-fair highlight of the year. It is split into three main sections: Dining, Living and Giving. TURKEY RANKS 10TH IN TERMS OF VISITORS The previous Ambiente hosted 4.814 exhibitors from 95 countries which presented their newest products to their visitors on a wide area of 328,400 sqm. Turkey was represented by 125 countries ranking 8th in exhibitors list. As for visitors, Turkey ranked 10th with 2,435 Turkish visitors. 53% of the total visitors came from outside Germany, representing the largest international attendance. BENVENUTO! ITALY IS AMBIENTE’S FIFTH PARTNER COUNTRY After Denmark, France, Japan and the USA, Italy is the fifth Partner Country of the world’s leading consumergoods fair. Part of the Partner Country programme is a comprehensive presentation of particularly well designed products. The coming Italian exhibition will be designed by Paola Navone. Born in Milan, she has not only made a name for herself on the Italian design scene with her work. On the contrary, she developed her own special and international style back in the eighties. For her, Ambiente represents a shared past because she has already curated and designed several special shows on behalf of Messe Frankfurt including the product presentation in the ‘extra’ series – ‘extra – soft touch’ (1997) and ‘extra – remix“ (2001). She was also responsible for the ‘waterbar H2O’ cafe (2005). NEW: ETHICAL STYLE GUIDE As the world’s leading trade fair for the sector, Ambiente reflects the market in its full breadth and depth, and

this includes new developments in the product field and channels of distribution. For example, consumers around the world are showing an increasing interest in sustainable products and, for the first time in 2016, Ambiente will offer buyers orientation in a highly complex global market place. With categories such as ‘Eco-Friendly Materials’, ‘Fair & Social Production’, ‘Re-/Upcycling Design’, and ‘Handmade Manufacturing’, the Ethical Style Guide provides insights into different aspects of sustainability offered by numerous Ambiente exhibitors. The exhibition stands of companies that make their products using ethical and / or sustainable methods can be found quickly and easily using the Guide and are labelled accordingly. Using transparent criteria, a jury of experts from the World Fair Trade Organization, the Centre for the Promotion of Imports from Developing Countries (CBI) and the German Design Council (Rat für Formgebung), as well as other specialists, will decide on which companies are to be included in the Ethical Style Guide. Ambiente exhibitors have until 28 October 2015 to apply for inclusion. The requirements for inclusion in the Ethical Style Guide and a questionnaire can be found on the internet at SOLUTIONS FOR HOTELS, RESTAURANTS AND CATERERS AND THE CONTRACT BUSINESS Since the introduction of contract business activities at Ambiente 2012, the fair has become a hotspot for the contract, hotel, restaurant and catering fields. At Ambiente 2015, around 270 specialist exhibitors made presentations aimed at professionals and decision makers from these sectors. Thus, project developers, professional buyers and furnishing specialists, interior architects and designers, restaurateurs and premium hoteliers can be sure of finding the business contacts, expertise and customised solutions they need at the fair.



restaurant fuar 126 hotel & hi-tech

WorldFood İstanbul, 23. açılışını yaptı 23. Uluslar arası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı WorldFood İstanbul, 3 – 6 Eylül tarihleri arasında CNR Expo’da gerçekleşti. Fuar, bu yıl önemli bir yenilik olarak ilk kez ürün gruplarına göre organize edildi.

D

ünyada hızla gelişmeye devam eden gıda ürünleri, gıda teknolojileri fuarı WorldFood Istanbul, 3 - 6 Eylül 2015 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi - CNR Expo’da gerçekleşti. Fuarların açılış töreni ITE Turkey Hızlı Tüketim ve Enerji Grup Direktörü Atilla Marangozolu, ITE Group PLC Bölge Direktörü Vincent Brain, Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu Başkanlar Kurulu Üyesi İsmet Aral ve İstanbul İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Hamit Aygül’ün konuşmalarıyla gerçekleşti. Ülke ve bölge ekonomisi için büyük bir öneme sahip olan WorldFood Istanbul, Avrupa, Asya ve Afrika kıtasından sektörün önde gelen üretici, ithalatçı ve dağıtıcı firma ve markaları ziyaretçilerle bir araya getirdi. Fuar süresince yapıla anlaşmalar, Türkiye’nin ticaret hacminin büyümesine olanak sağlarken, ticaret hacminin artmasıyla birlikte katılımcı firmalar her geçen gün gelişerek ve uluslararası platformlarda yer alma fırsatı buldu.

YENİLİKLERLE GELDİ WorldFood İstanbul, bu yıl önemli bir yenilik olarak ilk kez ürün gruplarına göre organize edildi. Uluslararası gıda

sektörünün genişlemesine paralel olarak her geçen gün artan ürün ve hizmet grupları, fuarın daha geniş ve daha büyük bir alanda gerçekleşmesine olanak tanıdı. Fuar süresince kamu ve sektör STK’larının işbirliğiyle “Türkiye’nin Gıda İthalat Politikaları ve Esasları”, “Türkiye’de AR-GE ve Yatırımlarla ilgili Hibe ve Destek Programları”, “Dünya, Türkiye ve Trakya Gıda Sektörü”, “Soğuk Zincir Lojistiği”, “Türk Tarımı ve Yatırım Fırsatları” ve“Bitkisel Beslenme Teknolojisi: Vegan ve Vejetaryenlik” konularının tartışıldığı çeşitli seminerler düzenlendi.

ALIM HEYETLERİ BULUŞTU Fuarda Almanya, Güney Afrika Cumhuriyeti, Meksika, Peru, S. Arabistan, Afganistan ve Polonya’nın dâhil olduğu 33 ülkeden 100’den fazla yabancı firma ağırlandı. 2014 yılında 119 farklı ülkeden 3.000’den fazla yabancı ziyaretçiyi, katılımcıları ile buluşturan WorldFood İstanbul, bu yıl Ekonomi Bakanlığı’nın işbirliğiyle düzenlenen “Yurt dışı Alım Heyetleri Programı” dâhilinde 19 farklı ülkeden yabancı ziyaretçiyi ağırladı. Program çerçevesinde Almanya, Azerbaycan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bosna Hersek, Bulgaristan, Fransa, Güney Kore, Hindistan, Irak, İngiltere, İran, Japonya, Kosova, Makedonya, Rusya Federasyonu, Sırbistan, Suudi Arabistan, Ürdün ve Yunanistan fuara katılım gösterdi. Fuar, yerli ve yabancı 500’den fazla gıda üreticisi ve ithalatçısını aynı çatı altında her yıl olduğu gibi verimli iş görüşmelerine olanak tanıdı.

TEA MASTERS CUP’A EVSAHİPLİĞİ YAPTI Profesyonel çay uzmanlarının katıldığı uluslararası Tea Masters Cup, Türkiye’de ilk defa bölgenin en önemli gıda fuarlarından biri olan WorldFood Istanbul’da gerçekleşti. Dünyada çay kültürünü geliştirmek, bu alandaki farkındalığı artırmak, kültürler arasında iletişimi geliştirmek amacıyla Tea Masters Cup International tarafından her yıl farklı bir ülkede düzenlenen “Tea Masters Cup” çeşitli ülkelerden uluslararası şampiyonları bir araya getirecek ve 3 gün boyunca çayla çalışma konusunda farklı yöntemlerini “Çay Hazırlama”, “Çay Eşleştirme” ve “Çay Tatma” kategorilerinde sergileyecek.


Golda Gıda, yeni yatırımlar için

WorldFood’daydı Golda Gıda, ihracat kapılarını çoğaltmak ve yeni yatırımların önünü açmak adına Worldfood’daki yerini aldı.

2

015 yılında dünya genelinde yaşanan tüm zorluklara rağmen gıda sektörü, dış ticarete katkı yapmaya, üretmeye, istihdama ve ihracata devam ediyor. Bu yıla damgasını vuran devalüasyon Türkiye’deki ihracatın özellikle makarna sektörünü bir duraklama döneminin içine sürükledi. Bu dönem içerisinde kapanan dünya pazarlarına alternatifler aramaya devam eden Golda Gıda, ihracat kapılarını çoğaltmak ve yeni yatırımların önünü açmak adına Worldfood’daki yerini aldı.

TÜYLEK: “MAKARNA EKMEĞİN TAHTINI SALLIYOR” Dünya makarna pazarında önemli söz sahibi olan Türkiye’nin ihracat rakamlarıyla ilgili bilgi veren Golda Gıda İhracat Müdürü Özlem Çatav Tüylek, “Bugün buğdaydan yapılan sanayii ürünleri içerisinde makarna, üretim miktarı ve beslenmedeki önemi bakımından ekmekten sonra ilk sırada yer alıyor. Ancak son yıllarda dünyada buğdayın makarna şeklinde tüketimi, ekmek şeklinde tüketimine oranla her geçen gün artış gösteriyor. Makarnanın bu kadar yaygın olmasının nedeni, uzun süre muhafaza edilebilmesi, çeşitliliği, kolayca hazırlanması, lezzeti, besleyici ve ekonomik bir gıda maddesi olması’’ dedi.

“KOTAYA RAĞMEN İHRACATIMIZ ARTIŞTA” Tüylek, 2014 yılında Türkiye’de kişi başına 7,5 kg. makarna

tüketildiğini söyledi: ‘’ Dünyada ise 2014 yılı rakamlarına göre kişi başı makarna tüketiminde 26 kg. ile İtalya ilk sırada yer alıyor. İtalya’yı 13 kg ile Venezuela, 11.9 kg ile Tunus izliyor. Dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşanan devalüasyonlar ihracat rakamlarının düşmesine sebep oldu. Avrupa Birliği’nin makarna ihracatında Türkiye’ye uyguladığı kota da satış rakamlarımızı çok sınırlıyor. AB ülkelerine ihracat Temmuz ayı itibariyle kotaya takıldı. Yani biz Golda Gıda İhracat Müdürü Özlem Çatav Tüylek satışlarımızın sadece yılın ilk 8 ayında yapabiliyoruz ve kalan 4 ayda Avrupa ülkelerine satış gerçekleştiremiyoruz. Tüm bu etkenlere rağmen Türkiye’nin makarna ihracatı her geçen yıl artıyor. Golda olarak da geçen yılki ihracat rakamlarımızı korumaya çalışıyor ve tüm planlamalarımızı 2016 yılı odaklı olarak gerçekleştiriyoruz. Özellikle bu yıl yapmayı planladığımız yatırımların bir kısmını önümüzdeki yıl içerisinde gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.”


restaurant ürünler 128 hotel & hi-tech

LAV ile sofralarda farklı sunumlar

Tasarımlarındaki çeşitliliği ile hayal gücünü her mevsim farklı şekilde yansıtan özgün LAV ürünleri, gri sonbahar günlerinde sofraları renklendiriyor. LAV bu sonbaharda da sezon trendlerini yenilikçi bir şekilde yorumlamaya devam ediyor. Lal ve Hera serilerinin mini bardakları; hem sütlü hem çikolatalı tatlıları bambaşka bir şıklıkla sunmak isteyenlere yaratıcı çözümler sunuyor. Zarif formlarıyla LAV Derin ve Karen kaseler ise sebzelerin ve aperatiflerin görünümünü zenginleştirirken mekanlardaki keyifli anlara ayrı bir tat katıyor. Camın farklı alanlarda, yaratıcı ve farklı sunumlarla kullanımı, akıllarda iz bırakıyor.

Kone, 5. kez “En Yeni Şirketler” listesinde 1910 yılında Finlandiya'da kurulan ve dünyada olduğu gibi ülkemizde de asansör pazarının zirvesinde yer alan Kone, inovasyona verdiği önemin ve bu konuda yaptığı çalışmaların karşılığını almaya devam ediyor. Kone, son olarak Forbes tarafından dünyanın ilk 100 yenilikçi şirketi listesinde 48. sırada gösterildi. Konu hakkında bir açıklama yapan Kone Corporation Başkan ve CEO’su Henrik Ehmrooth, “Yenilikçilik alanındaki kabiliyetlerimizin takdir görmesinden son derece büyük bir gurur duyuyoruz. Bu, aynı zamanda insan erişiminde en iyi çözümleri sunma ve kentsel yaşamı geliştirme konusundaki kararlılığımızın da bir göstergesi.” şeklinde konuştu. Kone’nin son yeniliklerinden biri de geleceğin asansörlerinin, halen ulaşılabilen yüksekliğin iki katı olan 1 kilometrelik seyahat yüksekliğine ulaşmasına imkan sağlayan Kone UltraRope asansör kaldırma teknolojisi.

Birkaç saatte yepyeni bir banyo Banyo tasarımına yeni bir anlayış getiren Geberit Monolith rezervuar ve lavabo modülleri fonksiyonellik ve modern tasarımı bir araya getiriyor. Evin en özel alanlarından biri olan banyolarda konforu hedefleyen Geberit, kısa sürede sizi yepyeni bir banyoya kavuşturacak akıllı öneriler sunuyor. Cam kapağın arkasına entegre edilmiş rezervuar sistemi ile estetik ve modern bir görünüm sunan Geberit Monolith, seramik rezervuarlara bir alternatif sunarak duvar önü ve gömme rezervuarlar arasındaki boşluğu kapatıyor. Hızlı ve kolay montaj imkanı ile seramikleri kırmadan monte edilebildiği için özellikle renovasyonlar için ideal bir çözüm sunuyor.



restaurant ürünler 130 hotel & hi-tech

Mermerin zarif görüntüsünü yansıtan koleksiyon Golden

İtalyan Isvea’dan Gürcistan’a yeni satış noktası Vitrifiye, seramik, banyo ürünlerinde İtalya’nın lider markası Isvea, Gürcistan’ın en gözde şehirleri arasında yer alan Tiflis’te açtığı yeni satış noktasıyla yurt dışı atağını sürdürüyor. İtalyan tasarım anlayışına getirdikleri inovatif yaklaşım ile her zevke hitap eden, her banyoya uyarlanabilen, farklı alanlar için farklı çözümler sunabilen Isvea, Sott’Aqua, Eleganza gibi ödüllü tasarımları başta olmak üzere tüm serileri Gürcistan’da sergileyecek. İtalya’nın lider banyo markası Isvea’nın global pazardaki büyümesine hız kesmeden devam ettiğini belirten Isvea İcra Kurulu Üyesi Ömer Türker, geniş ürün portföyüyle birlikte uluslararası platformlarda ilk tercih edilen markalar arasında yer aldıklarını ve tasarım gücü ile birlikte satış noktalarına yenilerine ekleyerek dünyadaki büyümelerine devam edeceklerini vurguladı.

Seramik sektörünün yenilikçi ürünleriyle dikkat çeken markası Seramiksan, mermerin doğal görünümünü yansıtan, yeni serisi Golden ile heyecan verici mekanlar yaratmanıza yardımcı oluyor. Ürün gruplarıyla farklı tasarım yaklaşımlarından ilham alan ve yaşam alanlarında fark oluşturmak isteyenlere özel seçenekler sunan Seramiksan Golden Koleksiyonu’nu tüketicilerinin beğenisine sunuyor. Seri, mermer dokusunu barındıran desenleriyle şıklığı ve zarafeti aynı mekanda buluşturuyor. Nano teknoloji kullanılarak üretilen ve estetik görünümüyle dikkat çeken Seri, giriş çıkış trafiğinin yoğun zeminlerde kullanılabiliyor.

Otoparkların hacmini ikiye katlayan sistem Kleemannpark Kleemann, yeni park sistemi Kleemannpark ile otopark alanlarının kapasitesini maksimum düzeye ulaştıran bir devrim yaratıyor. Yeterli park alanı bulunmayan yerlerde, hidrolik park asansör sistemlerinin kurulumuyla 1 ya da 2 araçlık park alanlarına 2 ya da 4 araç park edebilme olanağı sağlayan bu sistem, park alanlarının kapasitesini iki katına çıkarıyor. Marka, park edilecek bölgeye rampa inşa edilememesi durumunda da 2 ve daha fazla katlar arasında dikey araç taşınması için özel oto sistemleri ile çözüm getiriyor. Kleemann Hellas Ar-Ge mühendislerinin üstün tasarım bilgisi ve yoğun çalışmaları sonucu ortaya çıkan sistem, kolay ve hızlı montaj özellikleri ile de dikkat çekiyor.

Arçelik A.Ş. VUX teknolojisine UX Design Awards ödülü Dokunmatik kontrol ekranlarındaki teknolojiyi bir adım ileriye taşıyan VUX (Virtual User eXperience) sanal kullanıcı deneyimi, UX Design Awards’tan ödül aldı. Günümüzde kullanımı giderek artan dokunmatik kontrol ekranlarındaki teknolojiyi bir adım ileriye taşıyan VUX sanal kullanıcı deneyimi, akıllı projeksiyon teknolojisi ile tuş takımını tamamen ortadan kaldırıyor. Mutfak tezgahının farklı yerlerine yansıtılabilen kontrol yüzeyi sayesinde davlumbaz, bulaşık makinesi ve ocak kolayca kontrol edilebiliyor.




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.