Hotel Restaurant & Hi-Tech Agustos 2015

Page 1






içindekiler 44

62 antre 8 Sektörden kısa haberler

gündem

36 Tax Free alışveriş, ilk 6 ayda %42

38 Bayındır: Tüm sektör paydaşlarını

22 Boyacı: Bu otelcilik anlayışı çöpe

düştü, turizm giderleri arttı atılacak

26 Turizm düşüşte, istihdam

yavaşlıyor!

28 Bayındır: Çok parlak bir dönemden

geçmiyoruz

30 Aydın: Durum kendi akışına

bırakılmayacak kadar önemli

31 İşler: İstikrarsız ortamdan bir an

önce kurtulmalıyız

32 Akçakaya: Durgunluğa rağmen

hızımızı kesmedik

33 Sinan Akçıl, “Gönüllü Turizm

Elçisi”

34 Arap turistlerden Tarihi

Yarımada’ya yoğun ilgi var

35 Dünyayı gezen turist sayısı yüzde 4

arttı

www.hotelrestaurantmagazine.com

insiyatife davet ediyorum

40 Akçakoca’dan doğa turizmine

20 İkinci çeyrekte turizm gelirleri

büyüdü

davet var!

42 TUROB: 6.4 milyon transit yolcu bir

su bile içmedi

72 yatırım 58 Swissôtel The Bosphorus’tan New

York stili ‘loft odalar’

60 Alaçatı’nın konsept butik oteli,

Hacı Memiş Palas

iş’te kadın 62 Turizmin tozunu yuttu, bir daha

yeni yatırımlar 44 Elite World, ilk resort otelini

Marmaris’te açtı

46 Four Points by Sheraton İstanbul

Dudullu açıldı

48 İbis Otel Moskova açıldı 50 Hamburg’daki ilk Hilton Worldwide

oteline yeni açılış

52 D-Marin, Karadağ ile 11 marinaya

ulaştı

54 The Club Beach By Bodrum

Ramada açıldı

56 Demir İnşaat turizme giriyor

vazgeçemedi… Eylem Fındık turizm hikayesini anlattı

hijyen 66 GreenEarth Sistemleri Permak ile

Türkiye’de

68 Oasis Clean serisi ile çevreye

duyarlı ürünler

70 3M Bilimi ile iş güvenliğinde devrim

yeni mekan

72 Yeni Karaköylü: OPS Passage 74 İkiSatır, Viaport Marina’da 76 Big Chefs ile yine, yeni, yeniden

Tarabya Plajı


90

112

82 77 Türkiye’nin ilk RBG restoranı,

Basın Ekspress Yolu’nda

78 Mangal ve piknik keyfine şehirli

yorum; Paşa Köşkü

80 Bodrum’un keyfi “buTeras”ta... 81 Bodrum’un yeni gözdesi, Big Chefs

açıldı

şef’in gözünden 82 Lezzet Maestro’su: Vedat İde

etkinlik 86 Reichenbach’a veda,

Atabek’e merhaba!

88 Andreas Caminada İstanbul’da

yeni konsept

gastro aktüel haberler

marka

deposunun 1. yılını kutluyor

www.hotelrestaurantmagazine.com

118 Verimli, hayatı kolaylaştırıcı;

dekorasyon

120 Türkiye’nin ilk Contract Hotel Expo

108 Yatsan’dan uyku kalitesini 2’ye

Buderus RC Serisi Kumanda Panelleri

Fuarı Bursa’da gerçekleşecek

katlayan; ‘Fresh Foam’

ürün

110 Bahçelere sıra dışı eğlence 111 Doğan: 1 milyar 100 milyon dolarlık 122 Tema’dan otellere sağlıklı ve

mobilya ihraç ettik

112 Teknolojiyi tasarımla buluşturan

yeni nesil armatürler

115 Evgör’den otellere mobilya ve

otel-tech

gastro güncel 94 Rational servis parçaları

çözdü

106 Zapatista Kahve Türkiye’de

90 Et aşkına STEAK n More

İstan’bull’dayız!

96 Gastronomi sektöründen kısa

114 Herkes için ideal yatak; Yataş

117 Doğtaş, kaliteli uykunun şifresini

Hourglass Air

dekorasyon çözümleri

dayanıklı ürünler

124 Giorik Magnifico fırınlar, İnoksan

ile Türkiye’de

125 İnoksan’dan Icematic

ürünler

116 VitrA’dan beton dokulu seramikler 126-127-128 Yeni ürünler


r ö t i d E

Turizmde iyi şeyler olmuyor Ülkemiz ve paralelinde turizm sektörü çok da parlak bir dönemden geçmiyor, orası malum… Küresel durum, krize giren komşu ekonomiler ve ilişkiler kadar kuşkusuz kendi içimizdeki olumsuz dinamikler de bunun tetikçisi. Son zamanlarda turizmde iyi şeyler olmuyor. Kapanan oteller, personel çıkaran işletmeler, odalarını dolduramayan yatırımlar ve onlardan beslenemeyen tedarik kolları bu zor dönemde ayakta kalmak için mücadele veriyor. Turizm güven, emniyet, barış, huzur, süreklilik, birliktelik demekse ‘hayallere giden yol” bu olmamalı! 2023 hayallerine koşmakta ısrarcı olan bizler isek şayet… Bu sayımızda turizmde büyüyen krizi, sektörün değerli isimlerinden aldığımız değerlendirme ve tespitlerle bölgesel ve ülkesel ölçekte irdeledik. Genç, dinamik, hevesli ve de çalışkan… Her şeyden önemlisi hizmete ve mesleğe aşık bir turizmci. Üstelik Carlson Rezidor Grubu’nun da Türkiye zincirindeki ilk açılış kadın yöneticisi. İngilizce konuşmak sevdasıyla çıktığı ‘tozlu yollarda’ gönlünü turizme kaptıran Park Inn by Radisson Istanbul Atatürk Airport’un Genel Müdürü Eylem Fındık’ı bu sayımızın “iş’te kadın” konuğu yaptık. Mevzu sadece et yemekse İstanbul restoranları arasında size alternatif çok… Ama yok, ben gerçek bir steak deneyimi yaşamak istiyorum diyorsanız o zaman adresiniz de belli! Radisson Blu Hotel, İstanbul Şişli’nin profesyonel şefi Fikret Özdemir kendi adını taşıyan markası STEAK n More İstan’bull by Fikret Özdemir konseptiyle lezzet dünyasında öyle bir ‘steak rüzgarı’ estiriyor ki, kapılmamak elde değil! Bu sayımızda ve çok özel çekimleriyle… Sirkeci’de 27 yıldır otelcilik yapan Ömer Faruk Boyacı, son üç yıldır Küçük Oteller Derneği’nin de kurucu başkanlığını yürütüyor. Sirkeci Mansion Hotel’de bir araya geldiğimiz Boyacı, “Geçmişte Türkiye turizmde çok büyük yanlışlar yaptı” diyor… “Küçük ve butik otelleri bizden başka temsil eden sivil toplum örgütü yok” diyor. “Dünyada trendler, küçük ve butik otellere gidiyor. İnsanlar, bu tip otellerde mutlu oluyor” diyor… Daha neler mi diyor? Boyacı’nın otelcilik, turizm ve konaklamayla ilgili çarpıcı tespit ve söylemleri bu röportajımızda… Türkiye’nin ilk beş yıldızlı kongre oteli, Grand Cevahir Hotel & Convention Center’ın başarılı aşçısı Vedat İde, tercihini ata mesleğinden değil, tıpkı memleketlileri gibi mutfaktan yana kullananlardan… Bolulu bir aşçı olan İde, çiftçi bir aileden geliyor. Hatta mutfakla tanışmadan önce onun da toprakla kısa bir teşrik-i mesaisi olmuş. Ta ki gönlünü toprağa değil, onun verdiklerini lezzetle sunmaya kaptırana kadar… Bu sayımızda Vedat İde’nin, nam-ı diğer “lezzet maestro’sunun” konuğu olduk. O yönetti, biz de keyifle mutfaktaki müziğini dinledik. Keyifli okumalar dilerim.

İmtiyaz Sahibi

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK İç ve Dış Tic.Ltd.Şti. Adına H. FERRUH IŞIK GENEL MÜDÜR MEHMET SÖZTUTAN mehmet.soztutan@img.com.tr SORUMLU MÜDÜR YUSUF OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr

Hatice Ünal Bilen

REKLAM KOORDİNATÖRÜ EMİR ÖMER ÖCAL emir.ocal@img.com.tr REKLAM SORUMLUSU BİROL BEZEK birol.bezek@img.com.tr CONSEPT TASARIM TARIK ŞÜKRÜ ORAL tarik.oral@img.com.tr FOTOĞRAF EDİTÖRÜ HAKKI GÜNERKAN hakki.gunerkan@img.com.tr

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ HATİCE ÜNAL BİLEN hatice.unal@img.com.tr YAYIN DANIŞMANLARI Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ Prof. Dr. MUHAMMET ARICI Prof. Dr. İSMAİL KAYA Doç. Dr. MEHMET ALİ ÖZBUDUN T. YÜCEL DEREYAYLA FİKRET ÖZDEMİR

MUHASEBE ve MUSTAFA AKTAŞ FİNANS MÜDÜRÜ mustafa.aktas@img.com.tr ABONE ve DAĞITIM NURTEN DEMİR nurten.demir@img.com.tr CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mah. 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna Bahçelievler/İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00 İRTİBAT BÜROLARIMIZ BURSA +90.224 211 44 50-51 KONYA +90.332 238 10 71

Website

www.hotelrestaurantmagazine.com

e-mail

info@img.com.tr

ADRES Evren Mah. Bahar Cad. Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4 Güneşli-Bağcılar/İstanbul Tel: +90 212 604 51 00 Faks: +90 212 604 51 35

hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır.



restaurant antre 10 hotel & hi-tech

ACE of M.I.C.E. ödüllerine başvurular başladı Turizm Medya Grubu’nun düzenlediği, 2016 yılı Mart ayında 4.’sü gerçekleşecek, sektörün en prestijli ödül töreni ACE of M.I.C.E. Kongre, Toplantı ve Etkinlik Ödülleri’ne başvurular 1 Ağustos 2015 tarihinden itibaren başladı. Başvuruların 20 Kasım 2015’e kadar devam edeceği ödül töreninde bu yıl profesyonel kongre organizatörleri, prodüksiyon firmaları ve ses, ışık, görüntü alanlarında faaliyet gösteren firmaların da değerlendirileceği yeni kategoriler ekleniyor. Başvurular, internet sitesi üzerinden, alanlarının en iyilerinin yer aldığı 90 kişilik jüri heyeti tarafından online oylanacak. Gerçekleşen ilk elemeler sonrası ise her dalda belirlenen üç aday, birinci seçilmek için jüri heyetine sunumlarını gerçekleştirecek.

Akfen Holding şirketlerini yeniden yapılandıracak Türkiye’nin önde gelen altyapı gruplarından Akfen Holding, büyüme stratejileri doğrultusunda inşaat ve enerji sektöründe faaliyet gösteren bağlı ortaklıklarını yeniden yapılandırmaya hazırlanıyor. Bunun ilk adımı olarak Akfen Holding’in, bağlı ortaklığı Akfen İnşaat Turizm ve Ticaret AŞ.’de bulunan payları Akfen Altyapı Danışmanlık AŞ’ye devredilerek, yerine enerji portföyünün genişletilmesi amacıyla şirketin büyüme stratejileri ile uyum içerisinde bulunan güneş ve termik enerji yatırımı yapan şirketlerden pay satın alınması yoluna gidilecek.

The Ritz-Carlton, İstanbul’un yeni Satış ve Pazarlama Direktörü Çağlar Göncüler Çağlar Göncüler, 10 yıllık satış tecrübesiyle, 20 Temmuz 2015 tarihinden itibaren The Ritz-Carlton, İstanbul’un tüm Satış&Pazarlama faaliyetlerine liderlik etmeye başladı. 1979 İstanbul doğumlu olan Göncüler TED Ankara Koleji’nin ardından Bilkent Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı bölümünü bitirip, Western Ontario Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler üzerine yüksek lisansını tamamladı. Göncüler, lüks otel ve resort, ürün ve iş geliştirme, satış, risk yönetimi, P&L, liderlik, problem çözümü, pazarda rekabet analizi gibi faaliyetler konusunda deneyimli olup, çok iyi derecede İngilizce biliyor.



restaurant antre 12 hotel & hi-tech

Şehrin merkezinde açık havuz keyfi İstanbul’un merkezindeki özel konumu ve gün boyu güneş gören bir mimarisi ile size ayrıcalıklı bir havuz keyfi vaat eden Wyndham Grand İstanbul Levent, yazın en güzel dönemlerinde tatil tadında yaşanacak havuz keyfi için çok özel seçenekler hazırlıyor. Beş yıldızlı otel, açık havuzun bulunduğu bölümde yer alan Pool Bar ile yaz sıcağında serinlemek için misafirlere özel olarak hazırlanmış buz gibi içecekler ve lezzetli yiyecekler sunuyor. Aynı zamanda minik misafirlere özel havuz imkanı da sunan otel havuzunda çocuklar ebeveynleri ile birlikte yazın keyfini doyasıya çıkarabiliyorlar.

Sabiha Gökçen, ilk 6 ayda yolcu sayısını %17 artırdı İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nın 2014 yılının ilk 6 ayında toplam 10 milyon 845 bin 33 olarak gerçekleşen yolcu sayısı, 2015’in aynı döneminde yüzde 17’lik bir artışla 12 milyon 646 bin 205 oldu. Geçen yıl OcakHaziran döneminde 6 milyon 950 bin 211 olan iç hat yolcu sayısı ise 2015 yılının Ocak-Haziran döneminde 8 milyon 291 bin 698 olarak gerçekleşti. Buna göre toplam iç hat yolcu artışı yüzde 19 oldu. Aynı şekilde geçen yıl söz konusu dönemde 3 milyon 894 bin 822 olan dış hat yolcu sayısı ise yüzde 12 artışla 4 milyon 354 bin 507 rakamına ulaştı.

Hayalinizdeki otel akıllı telefonunuzda Uluslararası seyahat arama motoru Skyscanner’ın ücretsiz mobil uygulamaları otel rezervasyonundan uçak biletine ve araç kiralamaya kadar seyahat planlamanızda tüm ihtiyaçlarınız için en hızlı ve en uygun fiyatlı alternatifleri sunuyor. Tatile çıkmadan Skyscanner mobil uygulamalarını indirerek, seyahat asistanınızı her an cebinizde taşıyabilirsiniz. Web sitesiyle olduğu kadar uygulamalarıyla da seyahatseverlerin hayatını kolaylaştıran ve en hesaplı alternatifleri sunan uluslararası seyahat arama motoru Skyscanner’ın mobil uygulamaları ile tatilinizi çok daha hızlı ve güvenilir bir şekilde planlayabilirsiniz. Tüm dünyada 30 milyondan fazla indirilen Skyscanner mobil uygulamaları ile tatiliniz için en uygun otele, uçuşa ve araba kiralama alternatiflerine telefonunuzla sadece birkaç dakika içinde ulaşabilirsiniz.

Renaissance Polat İstanbul Hotel’e yeni genel müdür Renaissance Polat İstanbul Hotel’in Genel Müdürlüğü görevine Haziran 2015 itibarıyla Yakup Sertbaş getirildi. 1989-1995 yılları arasında sırasıyla Klassis Hotel, Swissotel, Hyatt Regency gibi turizm sektörünün seçkin markalarında görevler üstlenen Yakup Sertbaş, 1996 yılında itibaren Renaissance Polat İstanbul Hotel bünyesinde çalışmaya başladı. Gece Müdürü, Ön Büro Müdür Yardımcısı, Ön Büro Müdürü, Operasyon Müdürü ve en son Genel Müdür Yardımcısı görevlerinde bulundu. Anadolu Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği eğitimi alan Yakup Sertbaş; ayrıca çoğu uluslararsı kuruluşlar tarafından sağlanan sertifika programlarına katılmış olup, İngilizce ve Almanca bilmektedir.



restaurant antre 14 hotel & hi-tech

Kara Hafta İstanbul Festivali Pera Palace Hotel Jumeirah’ta

Türk turistlerin tercihi mavi bayraklı plajlar Her yeni tatil sezonunda mavi bayraklı plajlar popülaritelerini biraz daha artırıyor. tatilsepeti.com Genel Müdürü Koray Küçükyılmaz: “Yerli turist otel seçiminde farklı kriterlere önem vermeye başlıyor. Mavi bayraklı plaj da bu kriterlerden bir tanesi ve mavi bayraklı plaja sahip olmak tesis için her geçen gün önemini artırıyor. Bu yüzden oteller ve tesisler de plajlarına mavi bayrak ödülü alabilmek veya bu ödülleri varsa bunu ortaya çıkartabilmek için birbirleri ile kıyasıya rekabet ediyorlar” diyerek konuyla ilgili bilgi verdi.

Dünyanın en lüks tarihi oteli seçilen Pera Palace Hotel Jumeirah, ünlü yazar Agatha Christie’nin doğumunun 125. yılı şerefine 22-24 Ekim 2015 tarihleri arasında Türkiye’de ilk kez düzenlenecek olan “Kara Hafta İstanbul” etkinliğine ev sahipliği yapacak. “Kara Hafta İstanbul” etkinliği kapsamında söyleşi yapacak yazarlar arasında Türkiye’nin en önemli polisiye yazarlarından Ahmet Ümit bulunurken, İngiltere’den Alexander McCall Smith ve Leslie Klinger, Yunanistan’dan Petros Markaris, İtalya’dan Roberto Costantini ile Fransa’dan Jean Christophe-Rufin de katılım gösterecek.

Trip Advisor’dan Rixos Bodrum’a ödül

Ramada İstanbul Asia’da çift kişilik masaj ile rahatlayın Ramada İstanbul Asia; eşsiz mimarisi, özgün hizmeti ve uluslararası kimliği ile bahçeli odalarında konaklamanın yanı sıra müşterilerine sağladığı wellness hizmetleri ile de sağlıklı yaşam adresiniz olmaya aday. Thai, Bali, Antistres, Aromaterapi ve Sultan Yegani masajlarından, yoğun kas gevşetici masajlara kadar birbirinden keyifli seçenekler sunan Ramada İstanbul Asia, hem zihne hem de bedene saflık kazandıracak 60 dakikalık “Thai ve Bali” masajıyla tazeliğin cazibesini yaşatıyor.

Bodrum merkeze sadece 10 km mesafede, nefes kesici doğası ve mavi bayraklı eşsiz plajıyla misafirlerine benzersiz bir lüks tatil deneyimi sunan Rixos Premium Bodrum, konuklarının mutluluğunu başarı için tek kıstas alan yaklaşımıyla, uluslararası gezi ve tanıtım sitesi Trip Advisor tarafından üst üste 5.kez mükemmeliyet sertifikasına layık görüldü. Ödülü Trip Advisor İtalya ve Güney Avrupa Bölge Müdürü Gianluca Laterza verdi. Site bünyesinde Rixos Premium Bodrum’un hizmetlerini mükemmel olarak nitelendiren 470 site kullanıcısı, Rixos’un konuklarına rahatlama, kesintisiz huzur ve mutlak güven temelinde sunduğu tatil yaklaşımına tam puan vermiş oldu.



restaurant antre 16 hotel & hi-tech

Unicef projesine Palmarina Bodrum’dan destek Palmarina Bodrum; sosyal sorumluluk anlayışı, topluma katma değerli hizmetler sunma hedefiyle UNICEF Türkiye Milli Komitesi ile gerçekleştirmiş olduğu iş birliği neticesinde; ‘Çocuk Cenneti’ anlamına gelen alt markası ‘Kids Paradise’ aracılığıyla Unicef’in Türkiye’de yürütmekte olduğu projelerini destekliyor. Kids Paradise giriş bileti üzerinden elde edilecek gelirin bir kısmı UNICEF’in Türkiye’de yürütmekte ‘Tarımda Çocuk İşçiliğinin Önlenmesi Projesi’ne aktarılacak.

Positive Spa’nın özel masajlarıyla muhteşem bir yaz Sheraton Istanbul Ataköy, Positive SPA’da stresten uzak, rahat bir yaz geçirmek isteyenlere Positive SPA, signature masajlardan Asya masajlarına kadar çeşitli alternatifler bulunuyor. Özel masajlarının yanı sıra Positive SPA’da; fitness salonu, açık havuz, kulaç havuzu, kapalı havuz, jakuzi, buhar odası, sauna, kar çeşmesi ve Türk hamamı da misafirlerine eşsiz bir rahatlama deneyimi sunuyor. Hafta içi ve hafta sonu 06.30- 23.00 saatleri arasında hizmet veren, açık ve kapalı yüzme havuzlarına sahip Positive SPA’da üyeler; fitness salonu, havuz, jakuzi, buhar odası, sauna, Türk hamamı, kar çeşmesi, şok banyosunu ücretsiz olarak kullanabiliyor.

Raffles Spa’dan özel yaz bakımı Şehrin kalbindeki lokasyonuyla bir huzur vahası ve “iyi yaşam merkezi” olarak konumlanan Raffles Spa, tatil dönüşü kente ve işe adapte olmak veya geç yaz tatili öncesinde vücudu sıkılaştırmak isteyenlere, Ağustos ayında özel bir bakım öneriyor… 120 dakikalık bir bakım olan Body Sculpt (Vücut Şekillendirici) ile hem forma girmek, hem de kendini enerjik ve zinde hissetmek mümkün. Body Sculpt, selülitlerin giderilmesine, ödem atılmasına ve cilt yüzeyindeki pürüzlü görüntüyü azaltmaya yönelik bir masaj. Raffles Spa’nın uzman terapistleri tarafından ayaktaki sinir uçlarına basınç uygulanması ile başlıyor. Ardından detoks tuzu ve masaj yağı ile ve son olarak özel soğutulmuş keselerle detoks etkili bölgesel masaj yapılıyor.

Spiritüel Turizm kitabı yayınlandı Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) 21- 22 Kasım 2013 tarihinde Uluslararası Sürdürülebilir Kalkınma için Spiritüel Turizm Konferansı’nı gerçekleştirmişti. Konferans çalışmalarını kapsayan 164 sayfalık kitap geçen ay yayınlandı. Konferansın Türkiye’den tek katılımcısı olan Faruk Pekin, “Spiritüel turizm, barışçıl bir gelecek için en iyi araç olabilir” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Pekin sunuşunda, spiritüel turizmin yeni bir anlayış olmakla birlikte aslında en eski turizm örneklerinden hac turizmini andırdığını hatırlattı. Ancak spiritüel turizmin hac turizmi ile karıştırılmaması gerektiğine dikkat çekti. İkisinin birbirinden farkını ifade ederken bu tür gezilerin, özellikle belli bir din ve inanca sahip kişilere hitap etmediğini çok daha farklı bir gezgin profili tarafından tercih edildiğini vurguladı.



restaurant antre 18 hotel & hi-tech

Çocuklar için ‘İksir Doğaya Dönüş Kampı’ İksir Resort Town Yaşam ve Tatil Kasabası’nın, 26 - 31 Temmuz ile 9 - 14 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştireceği ‘İksir Doğaya Dönüş Kampı’nda çocuklar bitkileri tanıma eğitiminden ata binmeye, süt sağmadan tavuk beslemeye kadar onlarca farklı aktiviteyi, doğanın kalbinde deneyimleyip, yaşıyor olacaktır. İksir Doğaya Dönüş Kampı’nda çocuklar 1 hafta boyunca, doğanın kucağında özgürlüklerini ve özgüvenlerini kazanabilecek.

Elite World Marmaris Otel’in Genel Müdürü Ali İhsan Bilgi Elite World Oteller Zinciri’nin ilk resort yatırımı Elite World Marmaris Otel’in Genel Müdürlüğü’ne, 39 yıldır turizm sektöründe görev alan Ali İhsan Bilgi getirildi. Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’ni tamamlayan Ali İhsan Bilgi, turizm sektöründeki 39 yıllık kariyeri boyunca, yerli ve yabancı birçok otelde görev aldı. Magic Seven Otel, Green Beach Resort, Mersoy Otel gibi birçok otelde Genel Müdür olarak görev alan Bilgi, Elite World Marmaris Otel’in Genel Müdürlüğü görevine getirildi.

Mercedes-Benz Türk spora desteğini sürdürüyor Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) ile işbirliğini 14 yıldır sürdüren Mercedes-Benz Türk, TBF’nin filosundaki mevcut araçları yeniledi ve sponsorluk sözleşmesini 2018 yılına kadar uzattı. 2015 FIBA Erkekler Avrupa Basketbol Şampiyonası kampı öncesi, 27 Temmuz Pazartesi günü Abdi İpekçi Spor Salonu’nda düzenlenen imza törende bir konuşma yapan Mercedes-Benz Türk Satış ve Pazarlama Direktörü Süwer Sülün şunları söyledi: “Bu işbirliği, türünün en istikrarlı ve uzun süreli örneklerinden biridir. 14 yıldır iyi gün, kötü gün demeden Milli Takımlarımızın resmi sponsoru olarak daima sizlerin yanında olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz ve bu başarılı takımlara olan desteğimizi sürdürme konusunda kararlıyız. Eylül ayında Almanya’nın Berlin kentinde gerçekleşecek olan 2015 FIBA Erkekler Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda Milli Takımımıza başarılar diliyoruz.”



restaurant antre 20 hotel & hi-tech

Park Dedeman Levent’in “Otel Müdürü” Tunay Erdal oldu

denizevi.net yayında Denizcilik sektörüne gönül vermiş girişimcilere, yatırımcılara, sektör çalışanlarına ve deniz tutkunlarına güvenilir kaynaklar ve uzman kişiler aracılığıyla en doğru bilgi akışını sağlamak hedefiyle “tam yol ileri” diyen denizevi.net sitesi artık hizmette… İSTMAG bünyesinde yayın hayatına başlayan yeni internet portalı, denizcilik sektörüne yön veren trendlerin ve oluşumların harmanlandığı güncel haberleri, özel röportajları ve sıra dışı dosya konuları ile denizciliği yaşam tarzı haline getirmiş armatör, tersaneci, kaptan, başmühendis, tayfa ve tüm deniz tutkunlarının en çok aranan internet sitelerinden biri olmayı hedefliyor. Sosyal paylaşım alanları ve canlı yayınları ile yayın akışını güçlendirecek olan internet sitesi, uzman yazarları ve okuyucuları arasında gerçekleştirdiği görüş alışverişleriyle sektör takipçileri için güvenilir ve etkili bir bilgi platformu oluşturacak.

Marina manzarasına karşı caz esintisi Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marina Hotel, teras katında hizmet vermeye başlayan Jigger Roof Bar ile fark oluşturuyor. Anadolu Yakası’nda caz severlerin buluşma noktası haline dönüşmeye hazırlanan mekanda, ünlü piyanist Aslı Güral ile yaz akşamlarının keyfini çıkarabileceksiniz. Jigger Roof Bar’da iş çıkışlarında gün batımına karşı birbirinden farklı kokteylleri yudumlarken, ödüllü şef Mehmet Yalçınkaya’nın mutfağından çıkan leziz aperatiflerin tadına varabilirsiniz. Gündüzleri Moda Burnu, Adalar ve Kalamış Marina manzarasına karşı kahvenizi yudumlayabilir, 15:00 – 18:00 arasında gerçekleşen Happy Hour’la keyifli vakit geçirebilirsiniz.

Dedeman Grubu’nun Haziran 2015’te misafirlerini ağırlamaya başladığı 17. Oteli Park Dedeman Levent’in “Otel Müdürlüğü” görevine turizm sektöründe 20 yılı aşkın deneyime sahip Tunay Erdal atandı. Turizm sektöründe 22 yılı geride bırakan Tunay Erdal, Park Dedeman Levent’e Otel Müdürü olarak atandı. 2012 yılından bu yana Dedeman Grubu bünyesinde Grup Gelirler Müdürlüğü görevini yürüten Erdal, merkezi rezervasyon sistemi ve Dedeman Otelleri web sitesi projesi başlattı ve yürüttü. Ödüllü sitenin proje yöneticisi olan Erdal, bundan böyle Dedeman konuklarını iş dünyasının kalbinin attığı Levent’te bulunan Park Dedeman Levent’te ağırlayacak.

Pera Palace Hotel Jumeirah’da iki yeni atama Dünyanın en lüks tarihi oteli seçilen Pera Palace Hotel Jumeirah’da yeni atamalar. Onur Kademoğlu Satış ve Pazarlama Müdürlüğü’ne, Nessi Behar ise Yiyecek ve İçecek Müdürlüğü’ne atandı. Kempinski Hotel Barbaros Bay Bodrum’daki Satış ve Pazarlama Direktörlüğü görevinin ardından Pera Palace Hotel Jumeirah bünyesine katılan Onur Kademoğlu, İstanbul’da The Istanbul Edition, The Ritz Carlton ve InterContinental firmalarında 11 yıllık tecrübeye sahip.Pera Palace Hotel Jumeirah’dan önce Swissotel The Bosphorus’ta Yiyecek ve İçecek Operasyon Müdürü olarak çalışan Nessi Behar ise İsviçre’de Glion Hotel Okulu’ndan Uluslararası Ağırlama İşletmeciliği lisans mezunu olan Behar yeni görevine Temmuz ayında başladı.



restaurant gündem 22 hotel & hi-tech

İkinci çeyrekte turizm gelirleri düştü turizm giderleri arttı Turizm gelirleri geçen yılın aynı çeyreğine göre %13,8 azaldı… Turizm gideri %10 arttı…

T

urizm geliri Nisan, Mayıs ve Haziran aylarından oluşan II. çeyrekte bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %13,8 azalarak 7 milyar 733 milyon 677 bin $ oldu. Turizm gelirinin %86,7’si yabancı ziyaretçilerden, %13,3’ü ise yurt dışında ikamet eden vatandaş ziyaretçilerden elde edildi. Ziyaretçiler, seyahatlerini kişisel veya paket tur ile organize etmektedirler. Bu çeyrekte yapılan harcamaların 5 milyar 953 milyon 833 bin $’ını kişisel harcamalar, 1 milyar 779 milyon 844 bin $’ını ise paket tur harcamaları oluşturdu.

KİŞİ BAŞINA ORTALAMA HARCAMA 719 $ OLDU Bu çeyrekte yabancıların ortalama harcaması 691 $, yurt dışında ikamet eden vatandaşların ortalama harcaması ise 921 $ oldu.

ZİYARETÇİ SAYISI %2 AZALDI Türkiye’den çıkış yapan ziyaretçi sayısı 2015 yılı II. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %2 azalarak 10 milyon 751 bin 351 kişi oldu. Bunların %89,6’sını (9 milyon 637 bin 458 kişi) yabancılar, %10,4’ünü (1 milyon 113 bin 893 kişi) ise yurt dışında ikamet eden vatandaşlar oluşturdu.

TURİZM GİDERİ %10 ARTTI Yurt içinde ikamet edip başka ülkeleri ziyaret

eden vatandaşlarımızın harcamalarından oluşan turizm gideri, geçen yılın aynı çeyreğine göre %10 artarak 1 milyar 542 milyon 832 bin $ oldu. Bunun 1 milyar 240 milyon 520 bin $’ını kişisel, 302 milyon 311 bin $’ını ise paket tur harcamaları oluşturdu.

YURT DIŞINI ZİYARET EDENLER %20,6 ARTTI Bu çeyrekte yurt dışını ziyaret eden vatandaş sayısı bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %20,6 artarak 2 milyon 462 bin 510 kişi oldu. Bunların kişi başı ortalama harcaması 627 $ olarak gerçekleşti.



restaurant gündem / söyleşi 24 hotel & hi-tech

Ömer Faruk Boyacı

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

“Bu otelcilik anlayışı çöpe gidecek”

“Bir anda 50 restoran açılıyor. Bu dünyada çok matah değil… Hem yeme içmede hem de otelcilikte bütün bu hizmet anlayışlarının günün birinde çöpe atılacağını hep birlikte göreceğiz. Bu, standartlaşmanın, tek tipleşmenin bir örneğidir.”

S

irkeci’de 27 yıldır otelcilik yapan Ömer Faruk Boyacı, son üç yıldır Küçük Oteller Derneği’nin de kurucu başkanlığını yürütüyor. Sirkeci Mansion Hotel’de bir araya geldiğimiz Boyacı, “Geçmişte Türkiye turizmde çok büyük yanlışlar yaptı” diyor… “Küçük ve butik otelleri bizden başka temsil eden sivil toplum örgütü yok” diyor. “Dünyada trendler, küçük ve butik otellere gidiyor. İnsanlar, bu tip otellerde mutlu oluyor” diyor… Boyacı’nın otelcilik, turizm ve konaklamayla ilgili çarpıcı tespitleri bu röportajımızda…

Sirkeci’de otelcilik yapıyorsunuz. Bir de üstüne Küçük Oteller Derneği kurucu başkanlığı… Otelciyseniz dernekleşmek kaçınılmaz mı oluyor? Biraz öyle sanırım. Biz bir grup insan bundan üç yıl kadar önce Küçük Oteller Derneği’ni kurduk. 3 yılda tam 32 farklı bölgede, 300 üye sayısına ulaştık.

Otelciyseniz dernekleşmek bir noktada kaçınılmaz oluyor herhalde. Sirkeci bölgesinde 50 yıldır bulunuyoruz. Otelciliğe başlayalı 27 yıl oldu. Bu bölgede çok şey ürettik, çok şeyler gördük... Bölgedeki kentsel dönüşümü de biz yönetiyoruz. Durum şu ki, turizme ve otelciliğe dair pek çok deneyimimiz var. Küçük Oteller Derneği’ni kurarken biraz da bu deneyimlerimizi kullanalım istedik. Bir dernek oluşumuyla standart ve kaliteyi yükseltebileceğimizi ve daha hakim kültür haline getirebileceğimize inandık. Asıl çıkış noktamız bu oldu. Doğru insanları etrafımızda toplayarak bir arama toplantısı yaptık. İlk defa bir sivil toplum örgütü, tüm gün boyunca, kurulmadan önce, nasıl bir yapı olur diye, arama toplantısı gerçekleştirmiştir ve bu da bir ilktir…

“KÜÇÜK VE BUTİK OTELLER, ÖLÇEK EKONOMİSİ SORUNU YAŞIYORDU” Burada temel dayanağımız şu oldu, Türkiye ve dünya


turizminin geleceğinde çok belirleyici olan küçük ve butik oteller, ölçek ekonomisi sorunu yaşıyordu ve zorlandıkları konular vardı. Biz otellerin vermekte zorlandığı hizmetlere ilişkin; insan kaynakları, eğitim ve pazarlama gibi konularda destek vermek amacıyla yola çıktık. Derneğimiz; misafir odaklı hizmet verme anlayışına sahip otelleri ülke genelinde temsil etmek, hizmet standartlarını yükseltmelerine katkıda bulunmak, ölçeklerinden kaynaklanan sorunlara çözümler üretmek, küçük otelleri Türkiye turizm pazarlamasının temel ve asli unsurlarından biri haline getirmek ve bölgeler arasındaki sinerjiyi arttırmak amacıyla kuruldu. Şu anda da satış, pazarlama etkinlikleri yaparken aynı zamanda eğitim ve danışmanlık konusunda da destek sağlıyor.

“Otelcilikte pek çok şey gördük” dediniz. Tam olarak neydi o gördükleriniz, biraz daha açık konuşabilir misiniz? Türkiye, geçmiş dönemde turizmde çok büyük yanlışlar yaptı. Otel tipi ve konaklama tarzının günümüz beklentilerini ve yerel kültürü çok da yansıtmadığını gördük. Daha net konuşayım, açılan o oteller bizim kültürümüze ve insanımızın ağırlama tarzına son derece uzaklardı. Anlatmak istediğim, Türk tarzı karşılamak, uğurlamak, yerel yemek, yerel kültürle karşılanması gibi hususlar… Sizin kültürünüzü oluşturan bütün unsurlar burada bir farklılık oluşturuyor. Aksi takdirde herhangi bir ülkeye gitmeyle buraya gelme arasındaki farkınız nasıl ortaya çıkar? Bir zincir otele gidiyorsunuz, ama orada o ülkenin kültürünü göremiyorsunuz. Oysa küçük bir otele gittiğinizde, bölge kültürünü yaşarsınız. Bir zincir otelde kalmak, bir deneyim değildir. Rekabet avantajı denilen kriterler olursa, otel dolulukları oluyor. Bizim görüşümüz hakim görüş haline gelirse bu otel fiyatlarına da, doluluklara da olumlu yansır.

Sizin gözünüzden büyük ölçekli otellerdeki handikaplar nelerdir? Bakıyorsunuz, her şey dahil otel tipi, sanayi toplumunun otel tipidir. Sanayi toplumunun organizasyon yapıları, bilgi toplumunu insanına hitap edebilecek ve onu tatmin edebilecek bir düzeyde değildir. Küçük oteller ise, bilgi toplumunun otel tipidir, insana dokunan ve ona özel ilgi/hizmet sağlayan, toplumdan kopuk olmayan, yerele yakın bir otel tipidir. Her şey dahil

otelcilik; tüketim toplumunun eseridir. Küçük otelcilik, tüketmek değil, yaşatma kültürünü, sürdürülebilirliği ön plana koyar. Ülkeler gelişmişlik düzeylerine göre, bilgi toplumuna geçişlerinde bu süreçleri yaşamaktadır, küçük oteller de geleceğin ve bilgi toplumunun otelleridir. Ancak ölçeklerinden kaynaklanan problemlerden dolayı, profesyonel hizmetlere ulaşmakta sıkıntı çekmektedir. 15 oda ile hizmet veren bir oteli düşünelim; bu otelin gerek satış ve pazarlama, gerekse insan kaynakları alanında bir büyük otele kıyasla, profesyonel hizmetlere ulaşabilme imkanı oldukça sınırlıdır. Teknik ve profesyonel desteğe ulaşabilme, ülke çapında ve yurt dışında temsil edilme gibi açılardan baktığımız zaman, böyle bir küçük oteller birliğinin, derneğimizin ve yaptığımız çalışmaların da varoluş amacı ve gerekliliğini daha iyi kavranacaktır.


restaurant gündem / söyleşi 26 hotel & hi-tech

Ama Türkiye’deki yatırım eğilimlerine baktığınızda büyük ölçekli otellere ilgi çok yoğun. Yatırımcı dört yıldız belgesiyle açtığı oteli kısa bir süre sonra beş yıldıza çeviriyor. Buna ne diyeceksiniz? Tabii ki, büyük otel gerçeğini inkar edemeyiz. Sonuçta toplantı talepleri var, business gelenler var. Ancak bir sanayi tipi otelde, bugünkü insanın görmeyi arzu ettiği bir konaklama deneyimi oluşturmak pek de mümkün değil. Bir insan, bir butik otelde mi keşfeder, deneyimler; yoksa sanayi tipinde mi bu daha mümkündür, sorarım size. Tabii ki, bir butik otelde! Çünkü hayatla iç içe ve ilişkilerin çok samimi olduğu bir otel tipinden bahsediyoruz. Unutmayın, küçük oteller, misafir memnuniyeti sağlayan otellerdir ve en entelektüelleri küçük oteller ağırlıyor. Yazarlar-çizerlerin memnun edildiği oteller küçük otellerdir. Ülke yatak kapasitesinde oda sayımız az olabilir, ancak temel değerleri temsil eden bir tarzımız var. Ama diğer tarafta bin bir emekle üretilen şeyleri biraz da tüketen bir otelcilik anlayışı var.

Bir yıldızlama sistemi uyguluyor musunuz? Derneğe üye olmak zor mu? Biz yıldızla uğraşmıyoruz. Büyüklük, temel kriterimiz. Küçük oteller deyince elbette ki 300 odalı bir oteli üye almıyoruz. Bunlar oda sayısı 50 ve onun altında olanlar. Bir de işletme sahibinin hayata bakış açısı, turizmi algılayış biçimi, misafire verdiği değer ve bütün bunların sonucunda ortaya çıkan işletme başarısı da bizim için önemli bir kriter. Biz o yüzden otelleri üye yaparken internet mecralarındaki puanlarına, ilgili misafir yorumlarına bakıyoruz. Onların çevreye kattıkları değeri yorumluyoruz. Bütün bunların sonucunda derneğimizin kafa yapısına uygun bir hayat görüşündeyse üye olarak kabul ediyoruz.

Küçük otellerin Türkiye turizmindeki, konaklama potansiyelini nasıl değerlendirirsiniz? 50 ve 50’nin altında oda sayısına sahip oteller, Türkiye’deki toplam oda kapasitesinin %25’ini oluşturuyor. Dolayısıyla Türkiye turizmindeki konaklama cirosunun da, 4’te 1’ini küçük oteller oluşturuyor diyebiliriz. Yani ülke geneline baktığımızda aslında ciddi sayıda küçük otel bulunuyor. Ama asıl sorun, bu otellerin standardını yükseltme problemidir.

O zaman hemen sorayım, derneğiniz geçen üç yılda otel standartlarını yükseltme konusunda ne kadar etkili olabildi? Kendinizi hedeflenenin neresinde görüyorsunuz? Çok etkili olduğumuzu düşünüyorum. Biz çünkü çok farklı bir dernekçilik yapıyoruz. Her yıl Türkiye’de bütün otelleri küçük oteller buluşması altında topluyoruz. Verdiğimiz eğitim ve danışmanlık hizmetleriyle işletmeleri daha fazla bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Kamuoyu oluşturmak anlamında da ciddi bir katkımız söz konusu. Şunu iddia ediyorum, küçük oteller alanını turizmde temsil eden hiç kimse yokken biz burada çok ciddi bir boşluğu doldurduk.

Butik otelleri temsil eden bir dernek daha var ama... Bir dernek var ama aktif değil. Yani o kesimi temsil eden sivil toplum örgütü anlamında bizden başka oluşum yok. Çok da geniş bir alanı temsil ediyoruz. Türkiye’nin her tarafını temsil eden bir dernek olmak çok da kolay değil. Bizim Bakanlıkla ilişkilerimiz var, oranın yerel yönetimiyle ilişkilerimiz var. Bölgenin turizm politikaları üzerine stratejiler üretiyoruz. Misal, Alaçatı’da üyelerimiz, İngiltere’de halkla ilişkiler çalışması yapıyor. Kapadokya’da çalışıyor, Ağva’da çalışıyor… Ağva’daki arkadaşlarımız, kalkınma ajansından da destek alarak orada çok ciddi bir proje geliştirdiler. Bir turizm bürosu kuruldu. İnsanlar girişte karşılanıyor. Nedir derseniz, güneş enerjisiyle çalışan bir tekne yapıldı. Yürüyüş yolları haritası yapıldı. Üye oteller www.exploreagva.com, www.explorealacati. com gibi çalışmalar yaptılar. Burada aslında çok örnek verebileceğimiz çalışma var. Yavaş yavaş biz şunu görüyoruz, Küçük Oteller Derneği üyeleri, bölge turizminde çok daha


fazla söz sahibi olmaya başladılar. Aslında biz şunu ifade ediyoruz, turizm bir bütündür. Sadece oteli geliştirmekle turizm olmaz. Çevre ile beraber bir entegre gelişim olmalıdır. Aynı zamanda otelcilerin, çevreyle ilgili farkındalığını da arttırmak gerekir. Onların sokak üzerine de politikalar oluşturmasını sağlamak lazım. Bu mesleği yapanların sokağın ne kadar önemli olduğunu hissetmeleri lazım.

Peki, butik otelciliğin gelişimini nasıl değerlendirirsiniz? Dünyada bütün trendler, gelişen teknolojiyle birlikte insan ilişkileri daha yüzeysel hale geldi ve işte bu süreçte insanların aradığı şey de küçük otellerin verdiği hizmet kalitesi, güler yüz, misafiri memnun etmek üzerine kurgulanan anlayış, insanların da aradığı bir şey haline geliyor. Bazı formatlar içinde, daha yakın, daha samimi, daha içten bir ağırlamayla karşılaşmak, günümüz insanın özlediği bir şey oldu. Çok net bir şekilde şunu görüyoruz, dünyada artık bu yeme içmede de gidiyor, bazı ülkeler, bilgi toplumu talep ve isteklerini geriden takip ediyor. Örneğin bir anda 50 tane restoran açılıyor. Bu dünyada çok matah değil… Gastronomik olarak bakınca, trend olan emek yoğun, duygu yoğun, kişiliği olan mekanlar açmaktır. Şunu çok iddialı bir şekilde söylüyorum, bütün bu hizmet anlayışının günün birinde çöpe atılacağını hep birlikte göreceğiz. Hem yeme içmede hem de otelcilikte göreceğiz. Bu, standartlaşmanın, tek tipleşmenin bir örneğidir.

İstanbul’dan örnek vermek gerekirse; şehirdeki birçok butik otel ve küçük otel Sultanahmet bölgesinde konumlanmış. Tarihi Yarımada’da ne kadar üyeniz var? Buradaki otellerin niteliklerini kendi kriterlerinize göre nasıl değerlendiriyorsunuz? İstanbul’da 70-80 üyemiz varsa, bunların yaklaşık 50 tanesi Tarihi Yarımada bölgesindedir. Ki bizim İstanbul ve Kapadokya’daki üyelerimiz o segmentin en başarılı otelleri arasında geliyor. Bu bölgeye de baktığımız zaman, bölgede hizmet verme anlamında rüştünü ispat etmiş neredeyse bütün oteller üyemiz.

Sirkeci Mansion Hotel de sizin işletmeniz. Aynı bölgede yer alıyorsunuz. Biraz da ondan bahsedelim mi? Bu oteli de 8- 9 yıl önce yaptık. Değişen dünyanın gerektirdiği hizmet anlayışına göre bir otel yapalım ve bu anlamda bir rol model olalım istedik. Otelinizde nasıl bir hizmet anlayışı var derseniz, biz misafiri para objesi olarak görmeyen, onu sadece bir maddi ilişki olarak kavramayan bir anlayışa sahibiz. Zira, sizden birçok hizmete karşı, para alınır. Her şey para olmuştur... Her şey parayla ölçülür... Burada yok diye bir şey yoktur. Bizim çıkış noktamız, misafirlerimizi mutlu etmektir, benim misafirim otelden mutlu bir şekilde ayrılmalıdır. Burada güven üstüne dayalı bir sistem kurmaya çalıştık. Aile olabilmekten bahsediyorum.

Otellerde misafirin hızla odadan ayrılması vardır. Biz enteresan bir hizmet anlayışıyla bunun tam tersini yaptık. Gelen misafirlerimize ücretsiz çay-kahve ve ikramları yapıyoruz… Haftada 2 gün ücretsiz yemek kurslarımız oluyor… Sirkeci bölgesi civarında rehberimiz eşliğinde ücretsiz gastronomi ve bölge turları düzenliyoruz. Mesela, Kapalıçarşı’daki imalathaneleri gezdirip, ürünlerin nasıl yapıldığına dair deneyim kazandırıyoruz. Fatih Çarşamba pazarı turumuz vardır. Biz gelen misafirlerimizi yerel hayatın içine katarak, yerel kültürü yaşatıyoruz. Sonuç olarak, biz burada konaklayan misafirlerimizi hayatla buluşturuyoruz. Hayatın içine sokmaya çalışıyoruz. Çünkü biliyoruz ki, hayatla buluştuğu zaman o ülkenin insanlarını anlayacak ve keşfedecektir. Burada bölgeyle de ilgili birçok çalışma yapıyoruz. Tarih Vakfı ile bizim, sözlü tarih çalışmamız vardır. Bölgemizde yaşayan, bölgemiz tarihini bilen, yaklaşık 30 büyüğümüz ile sözlü röportajlar yapılmıştır. Biz çok farklı bir otelcilik yapıyoruz. Sirkeci Mansion Hotel olarak, açıldığımız günden itibaren dünya genelinde ödüller almaya devam ediyoruz. Bugüne kadar aldığımız 8 tane ödülümüz var. Açıldığımız günden beri ödül alıyoruz.

3 yılda, 32 farklı bölgede, 300 tane üye sayısı dediniz. 2015 ve 2016 yılları için hedeflenen üye ve bölge sayısı nedir? Biz Türkiye’de ilk derneği kurarken, bir analiz yaptık. Şunu gördük, bizim istediğimiz standartta, 400 ve 500 ü-küçük ve butik otel var tahmini olarak. Bu sayı çok fazla değil. Biz hızla o noktada olmayan tesisleri de teşvik edici bir model yaratarak, onların da kendilerini geliştirmelerini hedefliyoruz. Şu sayıda otel olsun hedefi değildir. Biz ürünün içini ne kadar dolduruyoruz. Bu kültürü ne kadar, kamuoyuna benimsetiyoruz. Biz Küçük Oteller Derneği olarak diyoruz ki, Türkiye’de insanlar şunu anlamalı, dünyada trendler, küçük ve butik otellere gidiyor. Sürdürülebilir turizm, küçük ve butik otelleri gerekli gösteriyor. İnsanlar, bu tip otellerde mutlu oluyor. Bunlar bilgi toplumunun otelleri. Gününü doldurmuş, sanayi tipi oteller değillerdir. Sürdürülebilir turizmin, daha fazla insanın algıladığı, bir takım değerlere sahip çıkan olan insanı temsil eden tip, küçük otellerdir. Dolayısıyla bunun Türkiye için çok önemli olduğunu düşünüyorum.


restaurant gündem 28 hotel & hi-tech

Turizm düşüşte

istihdam yavaşlıyor! Yılın ilk yarısı geride bırakılırken, yabancı ziyaretçi sayısı %1 dolayında daralan Türkiye’de, otellerdeki çalışan sayısı da gerileme içinde…

A

KTOB Araştırma Birimi’nin SGK verilerinden derlediği verilere göre, turizmde düşen yabancı ziyaretçi sayısı, öncelikle turizm istihdamını geriletiyor. 2015 yılında Rusya pazarında yaşanan yüksek oranlı gerileme ve Avrupa pazarlarında görülen yavaşlama eğilimi, konaklama sektöründeki istihdama da olumsuz yansıdı. Bulgulara göre, otellerde sigortalı olarak çalışanların sayısı 2014 yılının 4 aylık döneminde %12,8 gelişme göstermişti. Ancak 2015 yılında bu büyüme eğilimi %3,8’e düştü. Diğer yandan, her zaman Türkiye ortalamasının 2 katı büyüme kaydeden turizm sektörü istihdamı da 4 aylık dönemde %7,3 gelişti. Türkiye istihdamı artışı ise %6,3 oldu.

Turizm sektöründe istihdamın gelişimi,%* Konaklama Yiyecek İçecek Hiz. Spor, Eğl.Dinl.Faal Seyahat Ac.Tur Op.Hiz Havayolu Turizm Toplamı

Değişim 2013/2014

Değişim 2014/2015

12,8 12,1 7,8 2,9 13,0 11,5

3,8 12,7 -24,8 5,9 15,1 7,3

*4a kapsamı sigortalı sayıları, Nisan verileri.



restaurant gündem 30 hotel & hi-tech

Bayındır “Çok parlak bir dönemden geçmiyoruz” Fransa’da ücret parite şartlarını yasaklayan online rezervasyon kanunun yakın takipçisi olduklarını açıklayan Başkan Timur Bayındır, “Hem Türkiye hem de Avrupa’daki ilk yasal karar olması sebebiyle büyük önem taşıyan bu konu bizim de gündemimizde. Gelişmeleri çok yakından takip ediyoruz” dedi.

T

UROB’un geleneksel öğle yemeği 30 Temmuz 2015 tarihinde Dedeman Bostancı Hotel&Convention Center ev sahipliğinde gerçekleşti. Çok sayıda sektör temsilcisinin katılımıyla gerçekleşen toplantıda konuşan TUROB Başkanı Timur Bayındır, son zamanlardaki sektörel gelişmelere dikkat çekerek, “Gerek ülkemiz gerekse sektörümüz adına çok da parlak bir dönem geçirdiğimizi üzülerek söyleyemiyoruz. 2013 yılında başlayan düşüş, geçen yıl sektörün çabalarıyla bir nebze toparlansa da, bu yıl gerek global durum gerekse ülkemizde devam eden kaygı ortamı Ramazan etkisi ve genel seçimler sebebiyle yeniden karşımıza çıktı ve Türkiye Haziran ayını otel doluluklarında maalesef tüm Avrupa ülkelerinde en büyük düşüşü yaşayan ülke olarak kapattı. Her zaman negatif konuştuğumuz yönünde bir takım eleştiriler alsak da, var olan durumu ve kaygılarımızı paylaşmaya devam ettik ve maalesef ki diyeceğim, haklı çıktık” dedi. Bayındır bu dönemde sektör olarak devletten daha fazla destek görmek istediklerini kaydederek, stratejik revizyonlara duyulan ihtiyacın altını çizdi.

“FRANSA’DAKİ KARARIN YAKIN TAKİPÇİSİYİZ” Bayındır konuşmasında global pazarda çelişkileri devam eden online rezervasyon siteleri ile ilgili Fransa’daki emsal kabul edilebilecek kanuna dikkat çekti. ‘En düşük fiyat’ garantisiyle konaklama sektöründe haksız rekabet oluşturan sistemin aynı zamanda otelleri belli başlı online sitelere mahkum bıraktığını ifade eden Bayındır, “Online seyahat acentalarını artan pazar payları ve tüketici eğilimlerini kötüye kullanarak, otellere dayattıkları parite şartlarının, haksız rekabete yol açtığı gerekçesiyle, sivil toplum örgütlerince kamunun, konuyu takibi konusunda girişimlerde bulunuldu. Ulusal otelcilik örgütlerinin de çabalarıyla, Almanya ve Fransa’daki rekabet kurumları, otelcileri haklı bularak, online seyahat acentalarına, parite uygulamalarını sonlandırmaları gerektiği çağrısı yapmıştı. Fransa’daki karar, ücret parite şartlarını açıkça yasaklayan Avrupa’daki ilk yasal karar olması bakımında büyük önem taşıyor” dedi. Bu konunun ülkemiz gündeminde de olduğunu aktaran Bayındır, “Online sistemlerinin, sundukları rezervasyon hizmeti kapsamında, müşterilerine vadettikleri “en iyi


fiyat garantisi” uygulamasının 4054 sayılı Kanun’un 4. ve 6. maddeleri kapsamında ihlal teşkil ettiği iddiasını içeren şikâyet başvurusu üzerine yürütülen ön araştırma, Rekabet Kurulunca karara bağlandı ve malum şirket hakkında soruşturma açılmasına karar verildi. Gelişmeleri yakınen takip ediyoruz ve sizlere aktaracağız” diye konuştu.

“TÜRKİYE TURİZMİ İSTANBUL VE ANTALYA’DAN İBARET DEĞİL” Konuşmasında Türkiye’deki yatırımlar konusunu da gündeme taşıyan Bayındır, Ekonomi Bakanlığı tarafından açıklanan verileri paylaşarak, 2015 yılını ilk beş aylık döneminde, bir önceki yıl ile kıyaslandığında, tesis sayısında yaklaşık %25 azalma görülürken, yatak kapasitesinin nerdeyse yarıya düşmesi yatırımların küçük kapasiteli otellere yöneldiğini söyledi. Bu yıl gerçekleşen yatırımlar arasında 2 ve 1 yıldızlı otellerin olmamasının dikkat çekici olduğunu belirten Bayındır, “2015 yılındaki yeni otel yatırımı projelerinde 5 yıldızlı yatırımlarda yarı yarıya bir azalma gözlemlenirken, 3 yıldızlı otel yatırımları tesis sayısı bakımından yerini korumaktadır. Israrla, kaynak pazar ve turizm çeşitliliği oluşturmadan aynı tip oteller yapılarak hizmet sunmanın yanlışlığının altını çizdik. Türkiye turizminin İstanbul ve Antalya’dan ibaret olmadığını, turizmde 2023 hedeflerinin ancak diğer bölgelerin de etkinliğini artırarak yakalanabileceğini belirttik. Söylemlerimiz bir şekilde yerini buldu ki, bugün ki tablo bizi doğruluyor.” dedi.

“İRAN’A DOĞRU GİRİŞİMLERDE BULUNURSAK GELECEK VAAD EDİYOR” Sektörde olumsuz gelişmeler kadar sevindirici olayların da yaşandığını anlatan Bayındır, İran’la yapılan anlaşmanın turizmde ilişkilerin normalleştirilmesini sağlayacağını ifade ederek, “Bu yıl ilk beş ayda, Türkiye’ye gelen turist sayısında yüzde 1.2’lik düşüşe rağmen, İran pazarında yüzde 6.3 artış yaşandı ve İranlı turist sayısının 656 bin olarak gerçekleşti. İran pazarı bizim için çok önemli ve doğru girişimlerde bulunursak gelecek vaat ediyor “dedi.


restaurant gündem / değerlendirme 32 hotel & hi-tech

Seçim Aydın “Durum kendi akışına bırakılmayacak kadar önemli” Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) Başkanı Seçim Aydın, turizmde son dönemde yaşanan gelişmeleri değerlendirerek, “İçinde bulunduğumuz durum kendi akışına bırakılmayacak, kabullenilmeyecek kadar önemli çalışmaların yapılmasını gerektirmektedir” dedi.

1

milyar kişin asgari 1000 dolarlık bir harcama ile oluşturduğu, tüm sektörlerle mal ve hizmet ilişkisi içerisinde bulunan turizmde ülkelerdeki yerel olaylar nedeniyle global anlamda talep azalmaları yaşanmaktadır. Talep üzerinde miktar ve dağılım olarak etkili olan kuruluşlar, gelecek döneme yönelik pazarlama dönemlerinde bunu kullanmaktadırlar. Turist kabul eden ülkeler bazında endişelere neden olmaktadır. Uluslararası turizmde talebi yönlendiren büyük kuruluşların temel amaçları ‘Turizm arzusunun sürekli tutulması ve bu endüstrinin çalışanları ile birlikte sürekliliğinin sağlanması’dır. O halde durum kendi akışına bırakılmayacak, kabullenilmeyecek kadar önemli çalışmaların yapılmasını gerektirmektedir. Durumun tespiti kadar bu durumda daha önce neler yapılmıştır; günün şartları neleri gerektirmektedir noktasına gelinmiştir.

BAKANLIK, DERNEK VE MEDYAYA BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR Ülkenin tümünde süregelen durum, halen burada olanları etkilememekte, gelecek tatil döneminde de normal şartlara avdet edecek bir gelişim beklenmektedir. Global piyasada ülkesel ve evrensel koşullar nedeniyle %20 ’ye kadar olan talep değişimleri de telafisi mümkün olarak kabul edilmektedir. Olayların gelişimi karşısında ülkelerin alışılagelmiş bir şekilde seyahat uyarıları yayınlamaları ve bugün

turizm medyasında izlediğimiz gibi piyasa belirleyiciler tarafından fiyata yönelik pazarlık sınırlarının aşağıya çekilmesi tekrarlanan uygulamalardır. Yaşananlar piyasanın içinde olanların işletmelerin, meslek kuruluşlarının ve Bakanlığın hazırlıklı olması durumlar arasındadır. Kurum ve kuruluşların bildiriler ve başkalarından beklentiler yerine kendi iç dinamiklerini devreye sokabilmeleri halinde yatırımların, istihdamın ve sektör verimliliğinin uzun vadeli olarak olumsuz etkilenmesi de beklenmemelidir. Bu durumda düşünülmesi gereken alternatifler ise şunlar olabilir; Olayların yerelliği ve gelecek dönemde Yunanistan’la ilgili gelişmelerle bağlantılı olarak ilginin Ege ve Akdeniz kıyılarına çekilmesi, Kentsel turizmde, kültürel turlarda ve diğer alternatiflerdeki hareketliliğin etkilenmediği bir ortamın varlığının ortaya konması, Seyahat bildirilerinin izlenmeli, alternatif duyurular Dışişleri Bakanlığı ve Sivil Toplum Kuruluşları vasıtasıyla yapılmalıdır. Medyanın da turizmin devamını sağlayacak dinamiklerin içinde olması gerekir. BM Turizmde Etik İlkeler Bildirgesi turizmde talebin sürekliliği ve ülkelerin turizm ekonomilerinin varlığını devam ettirebilmesi ana fikri üzerine kurulmuştur. Özellikle seyahat uyarıları ve basının rolü ile ilgili maddeleri bu dönemlerde resmi diplomasi ve kamu diplomasisi organları tarafından çok iyi kullanılmalıdır. PR ve tanıtım yapan kuruluşların ilave kampanya talepleri amaca yönelik olarak planlanıp devreye sokulmalıdır. Turizm yatırımlarının verimlikleri özellikle Anadolu’da diğer ekonomik gelişmelerle de ilgili olduğu için yatırım ve istihdam hedefleri değiştirilmemelidir.

BM TURİZMDE GLOBAL ETİK İLKELER 6’NCI BÖLÜMDEKİ İLGİLİ MADDELER 5. Hükümetler, vatandaşlarını dünyanın değişik bölgelerinde meydana gelen olaylar hakkında bilgilendirmek, uyarmak hakkına / görevine sahiptir. Ancak bu bilgilendirme önyargı ve abartmadan uzak olmalı, destinasyon ülkelerine ya da kendi tur operatörlerine zarar verecek nitelik taşımamalıdır. Seyahat danışmanları ilgili ülkenin yetkilileriyle görüşerek, (varsa) tehlikenin gerçek boyutları hakkında uyarılarda bulunmalı veya normal şartlara dönüldüğü açıklanmalıdır. 6. Basın, özellikle de turizm basını, dünyadaki turizm hareketlerini değiştirecek olaylar hakkında doğru ve dengeli bilgi vermelidir. Sürekli gelişen iletişim teknolojisi ve elektronik ticaret de, bu doğruluk ve güvenilirlik ilkesine sadık olmalıdır.


kendini var olma noktasında Akdeniz çanağında İspanya’dan sonra en büyük ikinci oyuncu olma kabiliyetini yakalamıştır.

Mehmet İşler “İstikrarsız ortamdan bir an önce kurtulmalıyız”

T

urizmde büyüyen krizi bölgesel ve ülkesel ölçekte değerlendiren Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, “Turizm sektörü hapşırdığında sektöre bağlı 54 yan sektör de grip olacaktır. Bir an önce ülkemizde istikrar ortamının sağlanması, koalisyon hükümetinin bir an önce kurulup, düşmüş olduğu bu istikrarsız ortamdan ivedilikle kurtulma noktasında turizmciler ve iş adamları olarak beklenti içindeyiz” diye konuştu. Mehmet İşler, konuyla ilgili şu değerlendirmeleri yaptı: “Bugün Türkiye turizmi 54 tane yan sektörü besleyen bir sektör, bir jeneratörtür. Şu anda Türkiye’nin direkt olarak istihdamda yüzde 16,5 oranında kişi, turizm sektöründen ekmek yemektedir. Bu oranın dışında 54 tane yan sektörü de katacak olursak, tüm bunları içine alan turizm sektörü sekteye uğradığı zaman doğal olarak turizmden faydalanan yan sektörler de etkilenmektedir. Türkiye’nin cari açık, istihdam, ihracat ve döviz deposu olan turizm sektörünün hiç sevmediği ortam savaş hali, terör hali, kargaşa hali, kısacası istikrarın olmadığı alanlardır. Turizm sektörü, istikrarın olduğu ortamlarda gelişen ve büyüyen bir sektördür. Son 30 yılda terör belasıyla mücadele eden Türkiye, buna rağmen son 30 yılda 30 kat, son 10 yılda da 3 kat büyüdü. Terör belasına rağmen son 10 yılda 3 kat büyüyen bu ülke, doğal olarak son zamanlarda dört tarafı ateşle çevrili olarak batı tarafında Yunanistan’da var olan ekonomi ve finans ateşi, doğu tarafında İran ve Azerbaycan, güneydoğu tarafında ise savaş çığlıklarının atıldığı yerde

“DARBE ALAN TURİZM, İSTİHDAMI DA OLUMSUZ ETKİLİYOR” Şu bir gerçektir ki, Türkiye’nin olmadığı bir Akdeniz havzasında Türkiye’nin olmayacağı bir turizmden bahsetmek mümkün değildir. Tam da bu güce ulaşmış ülkemizin büyük gücü ve iktidarı kaybetmesinin en büyük nedeni ise, terörle olan savaştır. Ağustos ayının başlarına gelirken var olan rezervasyonlarımızda artış olmadığını; ama rezervasyon iptalinin de olmadığını görüyoruz. Yani, bir yavaşlama ve bir yatay geçiş görüyoruz. Oysa ki, bu aylarda gördüğümüz en önemli şey, Eylül ve Ekim aylarındaki rezervasyon artışıdır. Bu bile şu anda bizim için bir handikap olarak gözükmektedir. Bu kriz sadece Irak ve Suriye’de meydana gelen sosyal ve siyasal olaylardan etkilenmemekte, bugün İran’ın Amerika’yla ve Avrupa Birliği’yle yaptığı barış; Yunanistan’ın Avrupa Birliği’yle yapmış olduğu sulh; Ukrayna, Rusya ve Avrupa Birliği arasında meydana gelen problem; Kuzey Afrika ve Tunus’ta 38 turistin öldürülmesi ve hava

koşullarıyla birlikte turizm sektörümüz, bu sene büyük darbe görmektedir. Bu darbenin sonucu da istihdama yansımaktadır. Şunu unutmamak gerekiyor ki, turizm sektörü hapşırdığında turizm sektörüne bağlı 54 yan sektör grip olacaktır. Bir an önce ülkemizde istikrar ortamının sağlanması, hükümetin koalisyonun bir an önce kurulup, düşmüş olduğu istikrarsız ortamdan bir an önce kurtulma noktasında turizmciler ve iş adamları olarak beklenti içindeyiz.


restaurant gündem / değerlendirme 34 hotel & hi-tech

Emrullah Akçakaya

“Durgunluğa rağmen hızımızı kesmedik”

Turizm sektöründeki gelişmeleri değerlendiren Dedeman Turizm Yönetimi A.Ş Genel Müdürü Emrullah Akçakaya, 2015 yılının önceki yıllara göre durgun geçtiğini ancak grubun otelcilikteki 50 yıla yaklaşan tecrübesiyle büyümesini hız kesmeden sürdürdüğünü ifade etti.

H

er sektörde olduğu gibi iç ve dış etkenlerden doğrudan etkilenen turizm sektörü de 2015 yılı önceki yıllara oranla biraz daha durgun geçiyor. Avrupa’dan gelen turist sayısında geçmiş yıllara göre düşüş gözlemleniyor. Geceleme sayısında da azalmalar söz konusu. Rus turistlerin aksine İranlı turistlerin sayısında ise %35 gibi bir artışın olduğu söyleniyor. Yaşanan gelişmeler, istihdam sayılarının azalmasından yeni yatırımların ertelenmesi gibi etkenlere yol açıyor. Hatta kimi zaman yatırımcı/işletmeciler, personel azaltma yoluna gidebiliyor. Sektörün gelişiminde önemli payı olan tedarikçiler de aynı şekilde sektördeki olumsuzluklardan payını alıyor.

“SON İKİ YILDA ÖNEMLİ BİR BÜYÜME YAKALADIK” Turizm ve otelcilik alanında 50 yıla yaklaşan Dedeman Hotels & Resorts International olarak yeni otel projelerimizle hız kesmeden büyümeye devam ediyoruz. İkinci otel markamız Park Dedeman konseptimizin de etkisiyle son iki yılda önemli bir büyüme yakaladık. Gelecek planlarımızda otellerin yapısal değişimleri bulunuyor. Zincire yeni halkalar eklemek ve buna bağlı olarak büyümek öncelikli hedef. Dedeman Hotels & Resorts International olarak ülke ekonomisinde stratejik

önem taşıyan turizm sektörüne yatırımlarımız, yaratıcı ve öncü uygulamalarımıza devam edeceğiz.

“HEDEFİMİZDE 6 MİLYON İNSAN, 5 KATI CİRO, 4 BİN KİŞİLİK İSTİHDAM VAR” Dedeman Grubu’nun 10 yıllık planları arasında yeni projelerle 6 milyona yakın misafir ağırlayacak kapasiteye ulaşmak, bu kapasiteyle birlikte cironun 5 katına çıkması ve 4 bin kişilik bir istihdama ulaşmak bulunuyor.


Sinan Akçıl Gönüllü Turizm Elçisi Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir öncülüğünde bu yıl 6’ncısı düzenlenen ‘Gönüllü Turizm Elçileri’ Projesi’ne ünlü sanatçı Sinan Akçıl gönüllü turizm elçisi oldu.

9

Temmuz Perşembe günü, ünlü sanatçı Sinan Akçıl’ın Gönüllü Turizm Elçisi olarak katıldığı Sultanahmet Meydanı’nda gerçekleştirilen etkinlikle başladı. Üzerinde “Ask Me” (Bana Sor) yazan Gönüllü Turizm Elçisi tişörtünü giyen Akçıl’ın turistlerle sohbeti renkli görüntülerin yaşanmasına neden oldu. Fatih Belediyesi’nin, dünya tarihinin en büyük medeniyetlerine ev sahipliği yapan Tarihi Yarımada’yı ziyaret eden turistlere rehberlik edilmesi ve Türkiye’nin tanıtımına katkı sağlanması amacıyla başlattığı Gönüllü Turizm Elçileri Projesi, 9 Temmuz Perşembe günü Sultanahmet Meydanı’ndaki Amfi Tiyatro’da düzenlenen basın toplantısıyla tanıtıldı.

DEMİR: “TÜRKİYE TANITIMINA KATKI SAĞLAYACAĞIZ”

Tüm bu değerleriyle Tarihi Yarımada, genel olarak İstanbul turizminin gelişmesi anlamında da önemli bir rol üstleniyor.”

Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, projenin hem ulusal hem de uluslararası hedefleri olduğunu belirterek, “15-30 AKÇIL: “SANATÇILAR OLARAK GENÇLERE ÖRNEK yaş aralığındaki gönüllü gençlerimizden oluşan 400 turizm OLMALIYIZ” elçisi, Tarihi Yarımada’yı ziyaret eden turistlere destek olacak. Gönüllü Turizm Elçileri projesinin tüm belediyelere örnek Gençlerimiz, tarihi ve kültürel değerleri en doğru şekilde olması gerektiğini belirten ünlü sanatçı Sinan Akçıl da, anlatarak Türkiye’nin tanıtımına önemli katkıda bulunurken bir “Sanatçılar olarak gençlere örnek olmalıyız. Bu sebeple yandan da yabancı dillerini geliştirecek, yeni insanlar ve yeni projedeki gençleri desteklemek istedim. Böyle bir projeyi kültürlerle tanışarak kendi gelişimlerine katkı sağlayacaklar. geliştirip hayata geçirdiği için Mustafa Demir’i Ayrıca bu proje ile yaz tatillerini tebrik ediyorum. Gençlerle birlikte bugün ben değerlendirecek olan Gönüllü Turizm GÖNÜLLÜ TURİZM ELÇİLERİ HAKKINDA de turizm elçisi olacağım” dedi. Elçileri bu çalışmaları ile harçlık da 400 gönüllü turizm elçisi, kazanacaklar” diye konuştu. turizm zabıtası ve toplum TURİZM ELÇİSİ OLDU, TURİSTLERE destekli polisler ile birlikte YARDIM ETTİ TURİSTLERİN İLK ADRESİ Tarihi Yarımada’da koordineli Projenin tanıtımının ardından üzerinde “Ask Tarihi Yarımada’nın, her yıl 10 milyon olarak görev yapacak. Turizm Me” (Bana Sor) yazan Gönüllü Turizm Elçisi kişinin ziyaret ettiği İstanbul’da elçilerine proje sonunda tişörtünü giyen Sinan Akçıl, Sultanahmet turistlerin ilk adresi olduğunu belirten katılım sertifikası verilip müze Meydanı’nda bir gün boyunca dolaşarak Demir, şöyle devam etti: “Gece nüfusu kart hediye edilecek. İletişim turistlerle sohbet edip sorularına yanıt verdi. 430 bin olan Yarımada’nın, ticari kabiliyetlerini geliştiren Gönüllü Turizm Elçileri projesi kapsamında hacminden dolayı gündüz nüfusu da 2 gençler, yaz tatillerini zaman zaman farklı ünlü isimler de turizm milyona kadar yükseliyor. En kıymetli değerlendirip harçlıklarını da elçisi tişörtleriyle Tarihi Yarımada’daki hazinelerinden biri olan Kapalıçarşı çıkarmış olacaklar. turistlerin karşısına çıkacak. ise, adeta dünyanın da göz bebeği…


restaurant gündem 36 hotel & hi-tech

Arap turistlerden Tarihi Yarımada’ya yoğun ilgi var

BW Citadel Hotel Genel Müdürü Aytekin Güç

İstanbul’a Ocak-Haziran 2015 döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre gelen turist sayısında %5.5 artış gerçekleşti. Orta Doğu ülkelerinden gelen turistler bu yıl, Tarihi Yarımada’ya yoğun ilgi gösterdi.

B

u yılın ilk yarısında ağırlıklı olarak Arap turistleri misafir ettiklerini kaydeden Ahırkapı’da bulunan BW Citadel Hotel’in Genel Müdürü Aytekin Güç, şunları söyledi: “Geçtiğimiz yıllarda, genelde Taksim bölgesini tercih eden Araplar, bu yıl tarihi ve kültürel zenginlikleri görmek için Sultanahmet Bölgesi’ne yoğun ilgi gösteriyor. Ocak- Haziran 2015 tarihleri arasında, otelimizde en çok Arap turistleri misafir ettik. Ardından, Amerikalı turistler konuğumuz oldu. Otelimizde, Ortadoğu ve Amerika pazarlarının yanı sıra, Almanya, Fransa, Hollanda olmak üzere Avrupa ülkelerinden turistleri ağırlamaktayız. Arap turistler, Sultanahmet Bölgesini yoğun ziyaret ederken, konaklama olarak da Tarihi Yarımadayı tercih etmeye başladılar. Haziran ayı ile birlikte, bölgemizdeki Arap turist sayısında ciddi bir artış yaşanıyor” dedi.

HİZMETTEN MEMNUN KALIYOR, EN AZ 5 GECE KONAKLIYOR Ağırlıklı olarak Suudi Arabistan’dan gelen turistleri misafir ettiklerini anlatan Aytekin Güç, konuşmasına söyle devam etti: “Butik bir oteliz, üstün bir hizmet sunuyoruz ve konuklarımızı evlerindeki gibi rahat ettiriyoruz. Arap misafirlerimiz, otelimizin üstün hizmet kalitesinden büyük memnuniyet duyuyor. Gelen konuklarımız, en az 5 gece konaklıyor. Otelimizin Marmara Denizi kenarında olması da, misafirlerimizi ayrıca büyülüyor” diye konuştu. Arap turistlerin, Avrupalı turistlerden 2 katı fazla konaklama yaptığını belirten Aytekin Güç, son birkaç yıldır İstanbul turizminde eksen kaymasının yaşandığını ve kent turizmini Arap turistlerin ayakta tuttuğunu söyledi.

“CRUISE GEMİLERİ, GEÇ GELİYOR ERKEN AYRILIYOR” Bu yıl İstanbul’a gelen Cruise gemilerinin, kente geç saatte gelerek erken saatte ayrıldığını ve dolayısıyla daha az saat

kentte bulunduğunu kaydeden Aytekin Güç, şunları söyledi: “Cruise gemilerinin büyük bölümü İstanbul’a, saat: 10.00 gibi geliyor ve 16.00 gibi kentten ayrılıyor. Yani, geç geliyor ve erken hareket ederek kentten ayrılıyorlar. Bu kısa zaman diliminde, İstanbul’un yoğun trafik problemi göz önüne alındığında; Cruise gemileriyle gelen turistler, İstanbul’un tarihi ve kültürel hazinesini yeterince göremiyor, alışveriş yapamıyor ve eşsiz gastronomisini tadamıyor. Önümüzdeki dönemde ümit ediyoruz ki, Cruise gemilerinin İstanbul’da kaldığı saat aralığı daha uzun olur ve gelenler İstanbul’un zenginliğini yaşayabilir” şeklinde konuştu.

“HEDEFLER TUTMAYABİLİR” Turizm sektörünün 2015 yılına, sezonun iyi olacağı beklentisiyle başladığını anlatan Aytekin Güç, ancak bölge coğrafyasında yaşanan sorunlar, Avrupa ve Rusya’daki ekonomik kriz, İstanbul’da açılan ve açılmaya devam etmekte olan yeni otellerle artan yatak arzı ve dairelerin günü birlik kayıt dışı olarak kiralanması gibi olumsuz etkenler nedeniyle, oteller bazında bu yılki hedeflerin tutmasının zor olabileceğini belirtti Aytekin Güç, “Pasta büyümüyor, ancak mevcut pastadan pay alanların sayısı sürekli artıyor. Pastayı büyütmek için dünya genelindeki daha çok pazarda, daha aktif tanıtım ve pazarlama aktivitelerinin yapılması gerekiyor” diyerek sözlerini tamamladı.


Haber: Kerem Köfteoğlu

Dünyayı gezen turist sayısı yüzde 4 arttı UNWTO Turizm Endeksi’ne göre, 2015 yılının Mayıs-Ağustos aylarında dünyayı gezecek turist sayısı yüzde 41 artarak 500 milyon kişiye ulaşacak.

D

ünya Turizm Örgütü’nün (UNWTO) Turizm Barometresi raporuna göre, 2015’in Ocak-Nisan aylarını kapsayan beş aylık sürede dünyayı gezen uluslararası turist sayısı yüzde 4 arttı. Mayıs-Ağustos aylarında dünya genelinde tatil için yurt dışını tercih edecek turist sayısının 500 milyonu aşması bekleniyor. UNWTO Turizm Barometresi’ne göre tatilciler, tüm destinasyonlarda bu yılın Ocak-Nisan döneminde bir önceki yılın aynı döneminden 16 milyonluk artışla 332 milyon geceleme yaptı. TUYED Başkanı Kerem Köfteoğlu’nun söz konusu rapordan derlediği bilgilere göre bölgelere artışlar şöyle gerçekleşti:

EN BÜYÜK ARTIŞ OKYANUSYA VE GÜNEY AMERİKA’DA En büyük artış Okyanusya ve Güney Amerika’da yüzde 8 olarak kayıtlara geçti. Amerika’nın tümündeki artışlar ise yüzde 6’ya ulaşıyor. Amerika nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 7’lik artışla 20 milyon turisti ağırladı. Karayipler ve Avrupa’daki artışlar yüzde 7 olarak kaydedilirken, Ortadoğu’da yüzde 5, Asya-Pasifik’te ise yüzde 4 olarak gerçekleşti. Geçen yılın nisan ayındaki turist artışı yüzde 7 olan Avrupa bölgesi, Rusya’daki krize bağlı olarak bu yılın nisan ayında yüzde 5’lik artış yaşadı. En fazla

artışı yakalayan Avrupa’nın Güney Akdeniz sahillerindeki artış yüzde 5 olarak kaydedildi. Batı ve kuzey Avrupa ise geleneksel kış sporlarından dolayı yüzde 4’lük artış yakalamayı başardı.

TURİZM GÜVEN VERİYOR UNWTO Turizm Endeksi’ne göre, 2015 yılının Mayıs-Ağustos aylarında dünyayı gezecek turist sayısı yüzde 41 artarak 500 milyon kişiye ulaşacak. Bunun 2007’den beri yakalanan en büyük oran olacağı belirtiliyor. Araştırmalar MayısAğustos aylarında yakalanacak artışların uluslararası turizm hareketlerinin normale döneceğine ve sağlıklı sonuçlar elde edileceğine işaret ediyor. İç turizmlerdeki hareketliliğe bağlı olarak, iç hatlarda toplam uçak rezervasyonlarının yüzde 5, uluslararası uçuşların ise yüzde artması bekleniyor. Talep artışlarının en fazla Asya-Pasifik bölgesinde sonrasında Amerika ve Avrupa’da görüleceği, rezervasyonların ise Afrika ve Ortadoğu’da azalacağı kaydediliyor. UNWTO uzmanlarının Ocak ayında yaptığı araştırmalara göre, dünya turizmi 2015 yılının tümünde yüzde 3 ila 4 arasında bir büyüme kaydedecek. 2010-2020 yıllarını kapsayan uzun dönemde ise dünya turizmindeki yıllık ortalama artışın yüzde 3,8 olacağı tahmin ediliyor.


restaurant gündem 38 hotel & hi-tech

Tax Free alışveriş ilk 6 ayda %42 büyüdü Global Blue Türkiye firması verilerine göre, Tax Free alışveriş, ilk 6 ayda %42 büyüdü

T

ürkiye’de turistler için ‘Tax Free- Vergisiz Alışveriş’ hizmetini başlatan ve 20 yıldır ülke genelinde geliştiren Global Blue Türkiye firması verilerine göre, bu yılın ilk 6 ayında (Ocak- Haziran) yapılan Tax Free alışverişi, bir önceki yılın aynı tarihlerine oranla %42 büyüdü. Turistlerin Türkiye’de yaptıkları alışverişi, vergi iadesi hizmetini sunarak daha cazip hale getirdiklerini ve her geçen sene yabancıların perakende cirolarındaki payının arttığını kaydeden Global Blue Türkiye Ülke Müdürü Selim Şeyhun, Tax Free alışverişte ciro bazında harcamada birinci sırayı İranlıların aldığını ve ardından Suudi Arabistan, Azerbaycan, Kuveyt ve Rusya’nın geldiğini söyledi. Sıralamada ilk 5 içinde yer alan ülkelerin, bir önceki yıla göre yüzdelik büyümeleri karşılaştırıldığında; İran %57, Suudi Arabistan %147, Azerbaycan %3 ve Kuveyt %48 büyürken;


içinde bulunduğu ekonomik kriz nedeniyle Rusya %-13 küçüldü. Geçtiğimiz yıl 3’üncü sırada olan Rusya, bu yıl 5’inci sıraya geriledi.

HAZİRAN AYINDA, BÜYÜME %48 GERÇEKLEŞTİ Tax Free alışverişte, 2015’in Haziran ayında, bir önceki yılın Haziran ayına oranla %48 büyüme sağlandı. Selim Şeyhun, bu büyümede İstanbul Shopping Fest’in, yaz sezonu olması nedeniyle ülkemize gelen yabancı misafir sayısındaki artışın ve mağazalarda indirim sezonunun başlamasının rolü olduğunu belirtti.

DÜNYADAKİ TOPLAM TAX FREE’NİN %33’ÜNÜ ÇİNLİLER YAPIYOR Dünyadaki toplam Tax Free alışverişinin %33’ünü Çinlilerin yaptığını ifade eden Selim Şeyhun, ülkemizde ise Çinlilerin payının %5 seviyelerinde olduğunu söyledi. Ülkemizin turizm ve alışveriş potansiyelini Çinlilerin yeni keşfetmeye başladığını anlatan Selim Şeyhun, “Bu yılın Haziran ayı ile geçtiğimiz yılın Haziran ayı verilerine bakıldığında, Çinlilerin yaptığı alışveriş %213 büyüdü. Önümüzdeki yakın gelecekte, perakendenin en büyük alıcılarından birisi Çinliler olacaktır” dedi.

TEK ALIŞVERİŞTE EN YÜKSEK HARCAMA KATARLILAR’A AİT Tek alışverişte ortalama 2 bin 363 TL ile en yüksek harcamayı Katarlılar yapıyor. Katarlıları, ülkemize gelen gurbetçi vatandaşlarımız 1,978 TL ile takip ediyor. Ardından, 1,686 TL harcama ile Azerbaycan; 1,643 TL harcama ile Arap Emirlikleri ve 1,433 TL harcama ile Çinliler takip ediyor. 9 havalimanı ve AVM’ler ile yapılan işbirlikleri ile 30’a yakın şehir içi nakit iade ofisi, sınır kapıları ve limanlara hizmet götürdüklerini söyleyen Selim Şeyhun, ülkemize gelen turistlerin 12 bin mağazadan Tax Free hizmeti alabileceğini sözlerine ekledi.

2014 - 2015 Ocak-Haziran Ciro Karşılaştırma Ülkeler

Ciro Büyüme 2014-2015

İran Suudi Arabistan Azerbaycan Kuveyt Rusya Çin Katar Türkiye Mısır Birleşik Arap Emirlikleri Diğer Genel Toplam

57% 147% 3% 48% -13% 97% 157% 10% 45% 57% 34% 42%

Toplam Satıştan Payı 13% 12% 8% 8% 6% 5% 4% 4% 3% 2% 34% 100%


restaurant gündem 40 hotel & hi-tech

Bayındır “Tüm sektör paydaşlarını insiyatife davet ediyorum” STR Global Haziran 2015 verilerini değerlendiren TUROB Başkanı Timur Bayındır, “Durum bu, haklı çıktık diyerek asla bir kenara çekilmeyeceğiz, var gücümüzle yolumuza devam ederken, tüm sektör paydaşlarını ve otoriteleri insiyatife davet ediyorum” dedi.

T

ürkiye otel doluluklarında Avrupa’da en sert düşüş yaşayan ülke oldu. Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği’nin (TUROB) açıkladığı, dünyanın önde gelen veri ve analiz şirketlerinden STR Global Haziran 2015 verilerine göre, Türkiye’nin Haziran 2015 otel doluluklarında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7.6 düşüş kaydedildi. Türkiye genelinde otel dolulukları ortalama yüzde 63.4 olarak gerçekleşti. Haziran 2014’te bu oran yüzde 68.6 olmuştu. TUROB’un rapora ilişkin değerlendirmesinde, bu oranın tüm Avrupa ülkeleri arasında, Türkiye’yi en büyük düşüş yaşayan ülke olarak işaret ettiği belirtildi. TUROB Başkanı Timur Bayırdır, “2013 yılında başlayan düşüşün geçen yıl sektörün çabalarıyla bir nebze toparlansa da, bu yıl gerek global durum, gerekse ülkemizde devam eden kaygı ortamı, Ramazan etkisi ve genel seçimler sebebiyle yeniden karşımıza çıktı” dedi. Türkiye otel doluluklarında Avrupa’da en sert düşüş yaşayan ülke oldu. Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği’nin (TUROB)


açıkladığı, dünyanın önde gelen veri ve analiz şirketlerinden STR Global Haziran 2015 verilerine göre, Türkiye’nin Haziran 2015 otel doluluklarında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7.6 bir düşüş kaydedildi. Türkiye genelinde otel dolulukları ortalama yüzde 63.4 olarak gerçekleşti. TUROB’un rapora ilişkin değerlendirmesinde, Avrupa ülkeleri arasında, Türkiye’nin en büyük düşüş yaşayan ülke olduğu belirtildi. Raporda, haziran ayında tüm Avrupa genelinde yüzde 62.1 ile Rusya ve yüzde 63.4 ile Türkiye’nin en düşük doluluk oranına sahip iki ülke olarak öne çıktığı da ifade edildi. Ocak-Haziran 2015 dönemini kapsayan yılın ilk yarısında ise Türkiye’nin otellerdeki doluluk oranı geçen yıla göre yüzde 2.3 artış ile yüzde 62.5’i gösteriyor.

BAYINDIR: “İNSİYATİFE DAVET EDİYORUM” Raporla ilgili bir değerlendirme yapan TUROB Başkanı Timur Bayındır, “Her zaman negatif konuştuğumuz yönünde bir takım eleştiriler alsak da, var olan durumu ve kaygılarımızı paylaşmaya devam ettik ve maalesef ki haklı çıktık. Görüldüğü üzere, 2013 yılında başlayan düşüş geçen yıl sektörün çabalarıyla bir nebze toparlansa da, bu yıl gerek global durum, gerekse ülkemizde devam eden kaygı ortamı, Ramazan etkisi ve genel seçimler sebebiyle yeniden karşımıza çıktı” dedi. “Siyasi ve sosyal olayları yönlendirme etkimiz tabii ki bulunmuyor. Ancak bizim beklentimiz, ülkemize bu derece önemli ekonomik katkı ve imaj değeri sağlayan turizm sektörünün, devletimizce de desteklenmesi, gerekli önlemler alınarak, stratejik revizyonlar yapılması yönünde” diyen Bayındır, “Durum bu, haklı çıktık diyerek asla bir kenara çekilmeyeceğiz, var gücümüzle yolumuza, çalışmalarımıza devam ederken, tüm sektör paydaşlarını ve otoriteleri insiyatife davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

İSTANBUL’DA BÜYÜK DÜŞÜŞ TUROB’un açıklamasına göre, İstanbul’da Haziran 2015 otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 7.9 düşerek, yüzde 66.6 oldu. 2014 yılının aynı ayında bu oran yüzde 72.3 olmuştu. Bu düşüş tüm Avrupa’da ana destinasyonlar arasında en büyük düşüş olarak kaydedildi. Haziran 2015’te Avrupa’da en düşük doluluk oranına sahip iki şehir yüzde 64.4 ile Moskova ve yüzde 66.6 ile İstanbul oldu. Aynı düşüş trendi fiyatlarda da gözleniyor. ADR (Average Daily Rate) olarak anlandırılan ortalama günlük satılan oda bedeli 134.5 Euro olarak, 2014’e göre yüzde 9.8’lik bir düşüş gösterdi. Haziran 2014’te bu rakam 149.1 Euro olmuştu. RevPAR denilen toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirlerde de geçen yıla oranla yüzde 16.9’luk bir düşüş yaşandı ve 89.6 Euro olarak ölçüldü. Haziran 2014’te bu rakam 107.7 Euro olmuştu. İstanbul’da Ocak-Haziran 2015 dönemini kapsayan ilk 6 aylık dönemde ise doluluk oranı 66.8 oldu. 2014’ün ilk 6 ayında bu oran yüzde 64.7 olmuştu. Ortalama günlük satılan oda bedeli ise 130.9 Euro’dan 123.5 Euro’ya geriledi.

ANTALYA’DA KAN KAYBI SÜRÜYOR Türkiye’nin en fazla turist ağırlayan kenti Antalya’da Haziran 2015 otel dolulukları moral bozmaya devam ediyor. Antalya’da doluluklar Haziran 2015’te bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 9.7 düştü ve yüzde 68.4 olarak gerçekleşti. Haziran 2014’te bu oran yüzde 75.8 olmuştu. Ortalama günlük satılan oda bedeli 94.7 Euro olarak gerçekleşti ve 2014’e göre yüzde 7.9’luk bir düşüş gösterdi. Haziran 2014’te bu rakam 102.8 Euro olmuştu. Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirlerde ise ( RevPAR) geçen yıla oranla yüzde 16.8’lik düşüş yaşandı ve 64.8 Euro olarak ölçüldü. Haziran 2014’te bu rakam 77.9 Euro olmuştu. Antalya’da ilk 6 aylık dönemde ise doluluk oranı geçen yılki yüzde 56’dan yüzde 53.4’e geriledi. 6 ayda ortalama günlük satılan oda bedeli 70.9 Euro oldu. 2014’ün ilk beş ayında bu rakam 71.8 Euro olmuştu. Oda başı elde edilen gelir ise beş aylık dönemde 40.2 Euro’dan 37.8 Euro’ya geriledi.

ANKARA DÜŞÜŞE GEÇTİ Ankara’da da Haziran 2015 otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 12.1 düşerek, yüzde 55 oldu. Haziran 2014’te bu oran yüzde 62.6 olmuştu. Ortalama günlük satılan oda bedeli de 80.6 Euro olarak, 2014’e göre yüzde 4.5’lik artış gösterdi. İlk 6 ayda ise doluluk oranı 63.6 olarak gerçekleşti. Geçen yıl ilk 6 ayda bu oran yüzde 60.4 olmuştu. 6 ayda ortalama günlük satılan oda bedeli geçen yılki 75.6 Euro’dan 82.1 Euro’ya yükselirken, oda başı elde edilen gelir ise 52.3 Euro oldu.


restaurant gündem 42 hotel & hi-tech

Akçakoca’dan doğa turizmine davet var!

Yazı: Kerem Köfteoğlu

Bodrum, Marmaris, Alanya, Çeşme gibi Ege ve Akdeniz’in popüler tatil merkezleri pek bilinmezken, Akçakoca önemli bir turizm merkeziydi. 1980’de başlatılan turizm hamlesiyle birlikte Antalya ve diğer turistik bölgelerin öne çıkmasıyla Akçakoca adı unutulmaya yüz tuttu.

T

urizmin eskimeyen yıldızı Akçakoca’yı yeniden canlandırmak isteyen Akçakoca Belediyesi, Akçakoca Ticaret ve Sanayi Odası ile Hemşin Köyü Muhtarlığı, Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği’nin (TUYED) yönetimini ağırlayıp bölgelerini tanıttılar. TUYED heyeti Fakıllı Mağarası’nı gezip Beyören Köyü’nde geleneksel karakucak güreşlerini izledi. Bölgeye özgü kiremitte balık, dağ çileği, melengücceği ile Laz böreği tatlısı gibi yerel lezzetleri tattı. Heyet, Hemşin Köyü’ndeki bayram şenliklerinin ardından köyün 600 rakımlı tepesinde, Karatavuk Kalkındırma Kooperatifine ait köy doğayla baş başa köy evlerinde konakladı. İşte TUYED heyetin gözünden Karadeniz’in kıyısındaki Akçakoca gezisinin ayrıntıları:

Sunulan diğer seçeneklerden biri de ilçenin 8 KM güney doğusunda bulunan Fakıllı Mağarası. Birinci Derecede Sit alanı olarak tescillenen mağaranın toplam uzunluğu 1017, ziyarete açık alanı ise şimdilik 350 metreyi buluyor. Yapılan çalışmaların tamamlanması halinde gezilebilecek alanın daha da genişletileceği belirtiliyor. Doğal özellikler taşıyan mağaranın içinde çeşitli yönlere giden galeriler, sarkıt ve dikitler bulunuyor. Özellikle beyaz oda olarak anılan bölgeler damlataş bakımından zengindir. Çok dönemli gelişimi karakterize eden şekil ve yapılara sahip olan Fakıllı Mağarası yarı aktif bir mağara olarak tanımlanıyor.

HEMŞİN KÖYÜ FAKILLI MAĞARASI İstanbul ve Ankara gibi büyük kentlere ortalama 2,5 saatlik uzaklıkta bulunan Düzce’nin Akçakoca ilçesi, gezginlere doğa, rafting, mağara, kültür, deniz ve gastronomi alanlarında geniş seçenekler sunuyor. UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde yer alan ilçenin tarihi Ceneviz Kalesi’nde yenileme çalışmalarına gelecek yıl başlanacak. Çalışmaların 2017’nin yazında bitirilmesi ve kültür gezginlerine tarihi kaleyi doya doya gezme imkânı sunulacak.

Hemşinliler, Akçakoca’ya Rus Savaşı sırasında Artvin’den gelip yerleşmiş. Günümüzde Hemşinlilerin bir kısmı hala Rusya’da yaşıyor. Türkiye’ye gelenler Müslüman olmuş, Rusya’da kalanlar ise Hıristiyan olarak yaşamlarını sürdürüyor. Akçakoca’ya 15 km. mesafede bulunan ve 1877 yılında Osmanlı Rus savaşı ardından Artvin’den gelen Hemşinlilerin kurduğu köyde tarihi Hemşin Köyü Camii bulunuyor. Birinci katında taş işçiliği örneği, ikinci katında ise çantı tekniği kullanılarak inşa edilen camii 150 yıla yaklaşan


bir geçmişe sahiptir. Minaresinin de ahşap olduğu Hemşin Camii mihrap ve minberi, tavan işçiliği ile dikkat çekiyor. Hemşin’e giderseniz köy meydanında horon oynamayı, muhtarıyla sıcak çaylar eşliğinde sohbet etmeyi ve bölgeye özgü Hemşin armudunu ile Karayemiş’i dalından koparıp tatmayı unutmayın.

MAHALLE PAZARI’NDA ALIŞVERİŞ YAPIN Yerel ekonomiye katkınız olsun istiyorsanız Yukarı Mahalle Pazarı’na mutlaka uğramalısınız. Burada sizi halkın bahçesinde üretip, dalından kopardığı meyve-sebzelerden, ev hanımlarının kendi elleriyle yaptığı melengücceği, Laz böreği tatlısı, erişte, dağ çileği reçeli gibi birbirinden güzel lezzetlerin sizi beklediğini unutmayın. Mahalle Pazarı yaz sezonu boyunca hafta sonları kuruluyor. Burayı gezerken yöreye özgü tarihi dokuyu hissedip bölgeye özgü mimari hakkında da bilgi alacaksınız. Yorulduğunuzda içeceğiniz bir fincan çay ve kahve yorgunluğunuzu alıp güzel bir ortamda soluklanmasına yardımcı olacaktır.

SAHİL VE PLAJLAR Akçakoca’nın 35 Km. bulan sahili boyunca çok sayıda kumsallı plaj bulunuyor. Kent merkezindeki Martı, Tersane, Bulaklı, Köy Hizmetleri, Değirmenağzı, Çınaraltı ve Çuhallı Çarşı plajları yaz aylarında yoğun rağbet görüyor. Nitekim Akçakoca Belediye Başkanı Cüneyt Yemenici, ilçenin Ramazan Bayramı’nda ziyaretçi akınına uğradığını, otel ve pansiyonlar yüzde 100 doluluk oranına ulaştığını söylüyor. İlçenin İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerde yaşayanların ilgisi çektiğini ifade eden Yemenici, “Bayram tatili dolayısıyla ilçe nüfusu 4 kat artarak 130 binlere yaklaştı” diyor. Deniz turizmi keyfini çıkardıktan sonra Aktaş ve Sarıyayla şelalelinin doğa sesi ve yeşilin her tonuyla bezenmiş görsel

şöleni kaçırmayın deriz. Kurugöl Kanyonu’nda sizi zorluk dereceği orta ve ortanın üstü diye tanımlayabileceğimiz yürüyüşler bekliyor. Yürüyüş bazen sizi zorlasa da yolun sonuna kadar çıkarak şelalenin sunduğu görsel şöleni yaşayıp fotoğraflarını çekmenizi öneriyoruz.


restaurant gündem 44 hotel & hi-tech

TUROB 6.4 milyon transit yolcu bir su bile içmedi! Bu yılın ilk yarısında İstanbul havalimanlarında transit yolcu sayısı 6.4 milyon kişiyle rekor düzeye ulaştı. TUROB, Türk turizminin sancılı bir dönem geçirdiği şu günlerde transit yolcuların bir gece konaklamaları için kampanya çağrısını yineledi.

T

ürkiye havalimanlarından ‘gelip-geçen’ transit yolcular Türk turizmi için büyük bir kayıp olmaya devam ediyor. Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği’nin (TUROB) sürekli olarak potansiyeline dikkat çektiği transit yolcu sayısı bu yılın ilk yarısında rekor düzeye ulaştı. THY başta olmak üzere diğer uluslararası havayolu şirketlerinin çok önemli bir bağlantı noktası haline gelen Atatürk Havalimanı ve İstanbul Sabiha Gökçen olmak üzere İstanbul havalimanlarından yılın ilk yarısında transit yolcu sayısı yüzde 8 artışla 6 milyon 418 bin kişi olarak gerçekleşti. Yani İstanbul havalimanlarına dış hatlardan gelen toplam yolcunun yüzde 54’ü, Türkiye’ye giriş yapmadan transit olarak başka ülkelere gitti. İki havalimanındaki transit yolcu sayısı geçen yılın ilk yarısında 5 milyon 779 bin kişi olarak gerçekleşmişti. İstanbul’a yılın ilk yarısında havayoluyla gelen turist sayısının 5 milyon 486 bin kişi olduğu düşünüldüğünde transit yolcu sayısındaki büyük hacim net bir şekilde ortaya çıkıyor.

TOPLAM YOLCU 23.8 MİLYON TUROB, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından Ocak-Haziran 2015 dönemi Türkiye Havalimanları verilerinden hareketle bir rapor hazırladı. TUROB’un raporuna göre, Ocak-Haziran 2015 döneminde İstanbul’un iki büyük havalimanından gelen-giden toplam yolcu sayısı, 19 milyon 508 bini Atatürk Havalimanı’ndan olmak üzere toplam 23 milyon 811 kişiye ulaştı. Toplam yolcu sayısı geçen yıla göre yüzde 8.3 arttı. Tekil yolcu sayısı ise 11 milyon 905 bin kişi olarak gerçekleşti. Bu tekil yolcuların 6 milyon 418 bin

kişisini de transit yolcular oluşturdu. DHMİ istatistiklerinde havalimanlarını kullanan yolcular geliş ve gidişlerinde ayrı ayrı sayılıyor. TUROB raporunda, DHMİ istatistiklerinde yer alan kişi sayısı ikiye bölünerek tekil kişi sayısı bulundu.

BAYINDIR: “TRANSİT YOLCU SAYISI ÖNLENEMEZ BİR YÜKSELİŞTE” Konuyla ilgili bir değerlendirme yapan TUROB Başkanı Timur Bayındır, İstanbul’un hava ulaşımında dış hat transit yolcu sayısındaki önemli artışla tüm zamanların rekorunu kırdığını belirtti. Bayındır, transit yolcu potansiyelinin değerlendirilmesi konusunda daha önce ilgili kuruluşlarda işbirliği içinde kampanya düzenlenebileceği yönünde öneriler getirdiklerini hatırlattı. İstanbul’da son yıllarda birbiri ardına açılan oteller ile konaklama kapasitesindeki artışa dikkat çeken Başkan Bayındır, şunları söyledi: “İstanbul’un artan yatak arzı karşısında havalimanlarımızdaki transit yolcu sayısının önlenemez yükselişinden sektör olarak derin endişe duyuyoruz. 2015 yılının ilk 6 ayında İstanbul havalimanlarından geçen yaklaşık 6.4 milyon transit dış hat yolcusu, bir şişe su dahi içmeden havalimanlarımızdan başka ülkelere gitti. Şehrimizin havalimanı kapasitesinin maksimum oranda kullanıldığı, üstelik şehrimize uçuş yapmak isteyen birçok havayolu şirketine havalimanlarımızın kapasite sorunu gerekçe gösterilerek izinlerin verilmediği bir dönemde, mevcut uçuşları gerçekleştiren havayolu şirketlerinin İstanbul’u bir aktarma/transit noktası olarak kullanmasının zararlarını hissedilir derecede görüyoruz.”



restaurant yeni yatırımlar 46 hotel & hi-tech

Elite World, ilk resort otelini Marmaris’te açtı Toplam 490 milyon dolarlık yatırımla 4 yılda 5 otel açmayı planlayan Elite World Otelleri, plan dahilindeki zincirin beşinci oteli olan ilk resort yatırımını Marmaris’te açtı.

2

014 ve 2015 yıllarını yatırım yılı olarak kabul eden Elite World Oteller zinciri, yatırımlarına ara vermeden devam ediyor. Arsa payı dahil toplam 490 milyon dolarlık yatırımla 4 yılda 5 otel açmayı planlayan zincir, plan dahilindeki ilk resort yatırımını Marmaris’te açtı. Haziran ayında hizmet vermeye başlayan Elite World Marmaris Otel, 93 oda 186 yatak kapasitesiyle 16 yaş üzeri konuklarına ‘tam pansiyon plus’ konseptiyle hizmet vermeye başladı. Dalaman Havalimanı’na 95, Marmaris’e 7 km uzaklıkta, ünlü İçmeler Plajı’na ise 30 metre mesafede olan Elite World Marmaris, bünyesinde yer alan Elite Restaurant, One Bar, L’oliva Restaurant, Palm Bar ve SPA’sı ile hizmet sunuyor. Elite World kalitesi ve standartlarını Marmaris’e taşıyan zincirin son halkası Elite World Marmaris Otel’de, açık havuz, spor salonu, hamam gibi detayların yanı sıra business center, kuaför, doktor, araç kiralama, VIP havaalanı transferi gibi hizmetler de sunuluyor.

ŞINIK: “SIRADA GÜNEŞLİ, MALTEPE VE ST. PETERSBURG VAR” Turizm sektöründe zincirleşme ve marka çalışmaları ile dikkat çeken Elite World Oteller zinciri, önümüzdeki dört yılda hizmete sunacağı yeni otelleri ile otel sayısına dokuza çıkaracak. Toplamda 490 milyon dolarlık bir yatırım ile hayata geçirilecek yeni oteller ile zincirin yatak kapasitesi 4 bin 966’ya, grubun toplam istihdamı da 1.765’e yükselecek. 2014 ve 2015 yıllarının kendileri için yatırım yılı olduğunu söyleyen Elite World Otelleri Zincir Genel Müdürü Ünsal Şınık, “Elite World Otelleri olarak Marmaris Otel’in ardından dört yeni otel daha açmayı planlıyoruz. 2014 yılında çalışmalarına başladığımız, 120 milyon dolar yatırım yaptığımız İstanbul Basın Ekspress yolundaki Elite World Europe Otel, grubun en büyük kapasiteye sahip oteli olacak. Toplam 401 odalı bir kongre oteli olacak olan Elite World Europe Otel, 1 Mayıs 2016’da hizmete girecek. Ayrıca bu yaz


İstanbul Maltepe’deki arazimizde 350 odalı Elite World Asia Otel’in inşaatına başlıyoruz. 115 milyon dolarlık bir yatırım olan bu otel de 2017 yılında açılacak” dedi.

“ANADOLU’YA YATIRIMI KARLI BULMUYORUZ” Yüzlerini yurt dışına çevirdiklerini belirten Şınık, yurt dışı yatırımlarını şöyle özetledi: “Geleceğinin çok parlak olduğuna inandığımız St. Petersburg’da geçen yıl iki arazi almıştık. Biri beş, diğeri dört yıldızlı olmak üzere iki otelin inşaatına başladık. Onların açılışı da 2018’in ilk yarısı olacak. St. Petersburg’daki 700 odalı beş yıldızlı Elite World St. Petersburg Moskovsky, 145 milyon dolarlık, 180 odalı dört yıldızlı Elite World St. Petersburg ise 85 milyon dolarlık yatırım ile hayata geçecek. İstanbul’un yatırıma doyduğunu, Anadolu illerindeyse beş yıldızlı otel yapmanın karlı olmadığını düşünüyoruz. Bu nedenle yurt dışına açıldık. St. Petersburg’un ardından Litvanya’nın Vilnius kentini odağımıza aldık. Bundan sonra ise Berlin, Münih, Viyana veya Budapeşte şehirlerinden birini seçeceğiz.”


restaurant yeni yatırımlar 48 hotel & hi-tech

Four Points by Sheraton İstanbul Dudullu açıldı Starwood ve Ever Grup işbirliği ile Four Points By Sheraton markası Dudullu’da hizmete girdi.

S

tarwood Hotels & Resorts Worldwide, Ever Grup işbirliği ile Four Points by Sheraton İstanbul Dudullu’nun açılışını ve Four Points by Sheraton markasının Türkiye’ye girişini duyurdu. İstanbul’un en büyük sanayi bölgesi olan İMES’in merkezinde açılan otel, Anadolu yakasının ilk Starwood oteli olma özelliği taşıyor.

MAKUL FİYATLARLA ÜST DÜZEY KONFOR Starwood Hotels & Resorts’un Avrupa, Afrika ve Ortadoğu Başkanı Michael Wale “Portföyümüzün hızla geliştiği, 10 markamızdan yedisine ev sahipliği yapan Türkiye’de, Four

Points markasını tanıtıyor olmanın gururunu yaşıyoruz. Dudullu’nun zengin kültür kombinasyonu ve güçlü ticari yapısı, İstanbul’da makul fiyatlarla üst düzey konforu, nitelikli hizmeti yaşamak isteyen misafirlere mükemmel bir uyum sağlayacak” dedi.

LEED SERTİFİKALI Çevreye karşı gösterdiği duyarlılık ile Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik (LEED) yeşil bina sertifikasına da layık görülen Four Points by Sheraton İstanbul Dudullu’da 182 oda, modern bir restoran ve bir bar yer alıyor. Otelin yedi fonksiyonel salonu ile toplamda 224 metrekarelik toplantı ve etkinlik alanı, bölgedeki 100’den fazla üst düzey şirketin konaklama ve toplantı ihtiyaçlarını karşılamak için ideal bir ortam sunuyor. Seyahatleri esnasında egzersiz programlarını aksatmak istemeyen misafirler, otelin fitness salonundan faydalanabilecek. Otel, hızlı ve ücretsiz WIFI, odalarda şişe suyu ikramı, özgün Best Brews™ programının bir parçası olan yerli ve yabancı içecek seçenekleri gibi markanın beğenilen hizmetlerini de beraberinde getiriyor.


ALTI BÜYÜK SANAYİ BÖLGESİNİN MERKEZİNDE Dudullu İMES Sanayi Bölgesi içerisindeki altı büyük sanayi bölgesinin merkezinde yer alan otelden TEM Otoyolu’na ve Boğaziçi Köprüsü’ne kolay ulaşım imkanı bulunuyor. Otel, Sabiha Gökçen Uluslararası Havaalanı’na 20 dakikalık sürüş mesafesinde yer alıyor. Dünyanın en büyük otel zincirlerinden biri olan Starwood Grubu ile çalışmaktan son derece mutlu olduğunu belirten Ever Grup Yönetim Kurulu Başkanı Selen Ersü: “İstanbul Anadolu yakasının sanayi merkezi olan Organize Sanayi Bölgesi, IMES, Dudullu, Des, Kadosan, KEYAP ve Modoko’dan oluşuyor. Üretim anlamında sanayimizde büyük payı olan IMES yönetimine bölgedeki otel ihtiyacını doğru analiz ettiği ve desteklediği için teşekkür ederim. Son derece gelişmiş ve daha da büyük gelişme potansiyeline sahip bu bölgede otelimiz, Starwood, Ferko İnşaat

ve Ever Grup şirketlerinin mükemmel uyumu ile hayata geçirildi” dedi.

2. FOUR POINTS 2015 SONUNDA BATIŞEHİR’DE AÇILACAK Ersü sözlerine şöyle devam etti: “55 milyon TL değerinde bir yatırımın ürünü olan Four Points by Sheraton İstanbul Dudullu’nun tüm detayları büyük bir özenle tasarlandı ve Ferko İnşaat tarafından hayata geçirildi. Otel, hızla gelişen Dudullu sanayi bölgesindeki ideal konumu ile hem sporseverler hem de iş seyahati yapanlar için harika bir buluşma noktası olacak. Starwood ile iş ortaklığımızı güçlendiren Four Points by Sheraton İstanbul Dudullu’nun ardından bu yılın sonunda İstanbul’un hızla gelişen Batışehir bölgesinde ikinci bir Four Points açacak olmanın heyecanını yaşıyoruz. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde de Türkiye’nin pek çok şehrinde dünyaca ünlü otel zincirlerine bağlı 33 otel yatırımı daha hayata geçireceğiz.”

2015’TE TOPLAMDA 200 OTELE ULAŞACAK Four Points olağanüstü bir gelişme süreci yaşıyor. Starwood’un şirket geçmişinde bir ilk olarak, 2014 yılında imzalanan 50 otel anlaşması ile marka 2015 yılında toplamda 200 otele ulaşacak. Starwood’un halihazırda 5’i İstanbul’da olmak üzere Türkiye’de toplam 12 oteli bulunuyor. Bu yıl açılacak olan Four Points by Sheraton İstanbul Batışehir ve Sheraton İstanbul Ataşehir ile birlikte Türkiye’de 7 farklı marka altında Starwood imzasını taşıyan otel sayısı 14’e çıkacak.


restaurant yeni yatırımlar 50 hotel & hi-tech

İbis Otel Moskova açıldı Akfen GYO tarafından Rusya’da yatırımı gerçekleştirilen 317 odalı İbis Otel Moskova, 16 Temmuz tarihi itibariyle misafirlerini ağırlamaya başladı.

E

konomik şehir otelciliği alanında Türkiye’nin ilk ve tek gayrimenkul yatırım ortaklığı olan Akfen Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) tarafından Rusya’nın başkenti Moskova’da yatırımı yapılan İbis Otel Moskova, misafirlerini ağırlamaya başladı. 16 Temmuz 2015 tarihi itibariyle konuklarına hizmet vermeye başlayan 317 odalı İbis Otel Moskova’nın işletmesi Akfen GYO’nun stratejik ortağı ve Avrupa’nın lider otel işletmecisi Accor tarafından yapılacak.

TURAL: “EN ÇOK ODA SAYILI OTELİMİZİ AÇTIK” Türkiye’nin en önemli ticaret ortaklarından biri konumunda bulunan Rusya’da yeni bir oteli daha hizmete açmaktan dolayı memnun olduklarını ifade eden Akfen GYO Genel Müdürü Vedat Tural, “İbis Otel Moskova, şehrin en işlek güzergâhı üzerinde yer alıyor. Ayrıca şehir merkezindeki turistik yerlere ve spor merkezlerine de yakın bir konumda bulunuyor. Otelimiz şehir otelciliği anlayışının seçkin bir örneği olarak geliştirildi ve şu ana kadar ki yatırımlarımızın içinde en çok oda sayılı otelimiz olma özelliğine sahip” dedi.

“FAAL OTELLERİNİN SAYISI 18 OLDU” İbis Otel Moskova’nın hizmete girmesi ile birlikte şirketin Rusya’daki faal otellerinin sayısının dörde yükseldiğini vurgulayan Vedat Tural, “Türkiye, Rusya ve KKTC’de faal otellerimizin sayısı toplam 18 oldu. 200 odalı ve beş yıldızlı Karaköy Novotel ve 200 odalı Ibis Otel Tuzla’nın yatırımlarına devam ediyoruz. Bu projelerimiz de tamamlandığında toplamda 20 otel ve 3 bin 628 odadan oluşan bir portföye sahip olacağız. Böylece hem otel hem de oda sayısı bakımından bölgemizin, uluslararası standartlarda inşa edilmiş ve işletilen otellere sahip başlıca otel yatırımcılarından biri konumunda yer alacağız. Bu doğrultuda yatırımlarımıza devam ediyoruz” diye konuştu.



restaurant yeni yatırımlar 52 hotel & hi-tech

Hamburg’daki ilk Hilton Worldwide oteline yeni açılış İkonik Reichshof Hamburg oteli, kapsamlı bir restorasyonun ardından Avrupa’daki ilk Curio – A Collection by Hilton olarak yeniden açıldı.


H

ilton Worldwide, ikonik Reichshof Hamburg oteliyle, büyüyen küresel markası Curio – A Collection by Hilton’un portföyüne olağanüstü bir otel daha ekledi. Hamburg’un merkezinde yer alan ve Event Hotelgruppe tarafından işletilen görkemli tesis, markanın Avrupa’daki ilk oteli olarak bölgeye özgü art deco zarafetini modern tasarımla birleştiriyor. Curio markasının tüm özelliklerini yansıtan otel, konuklarına yöresel esintiler taşıyan özgün bir deneyim yaşatıyor.

HAMBURG’UN ENERJİSİNİ YANSITAN OTEL Curio – A Collection by Hilton Küresel Başkanı Dianna Vaughan şöyle konuştu: “Benzersiz ve özel karakteriyle Reichshof Hamburg, Curio koleksiyonumuz için saygın ve seçkin otelleri tek tek seçerken hangi özellikleri aradığımızı gösteren harika bir örnek. Restore edilen, eski ile yeniyi buluşturan, Hamburg’un enerjisini yansıtan otel şehre gelenlerin gözdesi haline geldi. Otel aynı zamanda konuklarımıza Hilton markasının ve HHonors sadakat programının sunduğu tüm güvence ve faydaları sağlıyor.”

OLAĞANÜSTÜ BİR SEYAHAT DENEYİMİ İÇİN Hilton Worldwide Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Başkanı Simon Vincent ise konuyla ilgili olarak şunları kaydetti: “Avrupa’da, olağanüstü bir seyahat deneyimi yaşamak isteyenlere hitap eden, bağımsız ve özel pek çok üst ve lüks segment otel bulunuyor. Hilton Worldwide’ın Curio koleksiyonuna katılan son otel olan Reichshof Hamburg da bir taraftan şehrin ruhunu yansıtırken diğer taraftan da Hilton Worldwide markasının tüm avantajlarını sunuyor.”

ETKİLEYİCİ MİMARİ, MODERN İÇ TASARIM Hamburg’un tarihi Merkez Tren Garı’nın karşısında bulunan Reichshof, etkileyici mimarisi ve modern iç tasarımını, kişiselleştirilmiş konukseverlik anlayışıyla taçlandırıyor. Restore edilen 278 odası, çocuk ve tek yataklı süitleriyle otel, konukların Hamburg’un her daim canlı merkezinde

rahatlayabilecekleri bir sığınak. Otel ayrıca misafirlerin tam donanımlı bir spor salonundan ve lüks spa terapilerinden faydalanabilecekleri 250 metrekarelik bir eğlence ve fitnes alanına sahip. Reichshof Hamburg Genel Müdürü Folke Sievers “Reichshof’un 20. yüzyıla özgün cazibesi, önde gelen zanaatkarların yenileme çalışmaları sırasında özenle korundu. Konukların hem otelin tarihi karakterinden hem de modern konforundan faydalanabilmeleri için restorasyon sırasında modern teknoloji ile buklet malzemeleri mükemmel bir şekilde harmanlardı. Otele, yeniden 1920’lerdeki görkemini kazandırmış olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz ve Curio – A Collection by Hilton oteli olarak, çok daha fazla sayıda konuğu ağırlamak için sabırsızlanıyoruz” diye konuştu.

ÜNLÜ ŞEF BERTRAM’IN SLOWMAN’İ DE OTELDE Ünlü Alman gastronom Frank Bertram, Reichshof’un mutfak şefi görevini üstlenirken, restoranı slowman’i de otele taşıdı. Otel konuklarına, yemek salonunda alakart menü, lobide el yapımı suşi ile leziz kekler, efsanevi barında ise şehrin en iyi kulüp sandviçi gibi çok çeşitli yemek alternatifleri sunuyor. Her zaman en iyi ürünleri kullanmasıyla ünlü şef Bertram yemeye olan tutkusu kadar müzik sevgisiyle de tanınıyor; slowman’deki cumartesi konserlerinin sadık ve hatırı sayılır bir hayran kitlesi bulunuyor.


restaurant yeni yatırımlar 54 hotel & hi-tech

D-Marin, Karadağ ile 11 marinaya ulaştı D-Marin; Türkiye, Hırvatistan ve Yunanistan’dan sonra Karadağ’da gerçekleştirdiği yeni yatırımı ile marina sayısını 11’e yükselterek, Doğu Akdeniz çanağında 8.770 tekne kapasitesi ile hizmet verecek.

D

oğuş Grubu’na bağlı D-Marin, Doğu Akdeniz çanağında bölgesel lider olma hedefiyle girdiği marinacılık sektöründeki atılımlarına devam ediyor. Bugüne kadar Türkiye, Hırvatistan ve Yunanistan’da sahip olduğu 10 marina ile hizmet veren D-Marin, son hamlesini Karadağ Budva’da bulunan Dukley Marina’yla yönetim anlaşması imzalayarak yaptı.

İLK YATIRIM TURGUTREİS’E Türkiye’de marinacılık sektörüne ilk olarak 2003 yılında D-Marin Turgutreis ile adım atan Doğuş Grubu, genişleme hedefi doğrultusunda 2009 yılında D-Marin Didim’i hizmete sundu. 2010 yılının son çeyreğinde ise Port Göcek’i devralarak D-Marin Göcek adıyla D-Marin’e dahil etti. Hırvatistan’daki ilk marina yatırımını Sibenik’te yer alan Mandalina Marina’nın işletmeciliğini üstlenerek hayata geçiren D-Marin, böylelikle Türkiye dışındaki ilk yatırımını 2009 yılında gerçekleştirmiş oldu. Eylül 2011 tarihi itibarıyla Mandalina Marina’nın ana hissedarı olan grup, marina hizmetlerini D-Marin Mandalina adı altında sürdürmeye başladı. Nisan 2012’de, Hırvatistan’ın en büyük marinası olan D-Marin Dalmacija ve şehir marinası konseptindeki D-Marin Borik de D-Marin ailesine katıldı. D-Marin; Aralık 2012’de, Akdeniz’in en büyük marina ağı olan ve toplamda 21 marinası bulunan Hırvat Adriatic Croatia International (ACI) Group’un %6,92 hissesini alarak Hırvatistan’daki yatırımlarını daha da genişletti. Nisan 2014’de tamamlanan ek hisse alımı sonrasında D-Marin, ACI’daki toplam hisse oranını %10,87’ye yükseltti.


ŞUBAT 2015’TE HİSSE ORANINI %90’A YÜKSELTTİ Yunanistan’ın önde gelen gruplarından Latsis Grubu’na ait Flisvos Marina’yla, Aralık 2012 ayında yüzde 50-50 ortaklık anlaşması imzalayarak D-Marin Yunanistan’daki ilk marina yatırımını gerçekleştirdi. Ocak 2013’te Kiriacoulis Grubu ile Yunanistan’ın en büyük marina zinciri MedMarinas S.A. üzerinde bir ortaklık anlaşması imzalayan D-Marin; Gouvia, Lefkas ve Zea marinalarını da portföyüne ekledi. D-Marin, Şubat 2015’te Kiriacoulis Grup’la yaptığı son anlaşma ile hisse oranını %90’a yükseltti.

YENİ ADRESİ KARADAĞ Üç ülke ve üç denizde on marina ile hizmet veren D-Marin,

geçtiğimiz ay Karadağ Budva’da bulunan Dukley Marina Budva ile yaptığı yönetim anlaşması ile aktif olduğu ülke sayısını 4’e çıkartırken toplam marina sayısını da 11’e yükseltti. Bu anlaşma ile uzun yıllardır marinacılık sektöründe biriktirdiği bilgi ve deneyim sayesinde D-Marin ilk kez bir marinanın işletmeciliğini üstlenmiş oldu. Grup böylece Doğu Akdeniz Çanağı’ndaki en büyük marina zinciri olarak toplamda 8.770 yat kapasitesi ile hizmet vermeye başladı. D-Marin, önümüzdeki dönemlerde de Akdeniz’ deki yatırımlarına devam ederek marina ağını genişletmeyi hedeflemektedir.


restaurant yeni yatırımlar 56 hotel & hi-tech

The Club Beach By Bodrum Ramada açıldı Bembeyaz kumu, denizin içine uzanan iskelesi ile 2400 m2 alan üzerine konumlanan The Club Beach By Bodrum Ramada, Bodrum da hizmete açıldı.

Y

az mevsiminin popüler mekanlarından biri olmakla birlikte dünya mutfaklarından lezzetleri misafirlerine sunmak üzerine kurgulanan The Club Beach By Bodrum Ramada, Bodrum’a yeni bir rüzgar getiriyor. Bodrum Ramada bünyesinde açılan, özel beach ve restoranıyla otel misafirlerinin yanı sıra Bodrum müdavimlerini de ağırlayan mekan, sushi bar ve taş odun fırınından da lezzetlerin olduğu oldukça zengin bir menüye sahip.

BEACH KEYFİNİ DOYASIYA YAŞATMAK İÇİN Bodrum güneşini ve berrak denizini doyasıya yaşatan The Club Beach, 60 kişilik loca ve 200 kişilik muazzam beach alanıyla yaza merhaba dedi. Şimdiden Bodrum’un popüler mekanlarından olan


The Club Beach’in yiyecek-içecek operasyonu Bodrum Ramada ekibi tarafından sunuluyor. The Club Beach’te keyifli öğle yemeklerini takiben, yerli ve yabancı performanslarla gerçekleştirilen beach parti ve happy hour partileri misafirlerini geceye yavaş yavaş ısındırıyor. Yaz kokteyllerinin cazibesi ve çeşitliliğiyle öne çıkan The Club Beach, özel DJ performanslar ve play listleriyle farklı beach ruhunu harekete geçiyor.

LÜKSÜ STANDARDA DÖNÜŞTÜRÜYOR Bodrum Ramada Resort ile aynı hizmet kalitesine sahip olan The Club Beach By Bodrum Ramada, kişiye özel servis anlayışıyla lüksü standarda dönüştürüyor. Bodrum Ramada Resort’a sadece 2 dakika uzaklıkta olan The Club Beach

By Bodrum Ramada’da sabah 10:00 ile akşam 20:00 saatleri arasında denizin ve eğlencenin tadını çıkarabilirsiniz.

ROMANTİK DÜĞÜNLER İÇİN İDEAL The Club Beach’in Kos adası ve Ege Denizi manzarası eşliğinde yapılacak düğün ve diğer etkinlikler için bir de 2 bin metrekarelik etkinlik alanı bulunuyor. Hayalinizdeki düğün ve davet organizasyonları için size özel detaylarla birleştirilmiş, sizi kendi düğününüzde misafir gibi hissettirecek deneyimli kadrosu ile The Club Beach şimdiden yaz düğünlerinin trend mekanı olmaya aday. Standart menülerin yanı sıra, düğün sahiplerinin düşündükleri konsepte uygun ve kendi istedikleri özel menüleri hazırlama şansı buldukları The Club Beach mekan düzenlemesi ve süslemesi konusunda da size sınırsız seçenekler sunuyor.


restaurant yeni yatırımlar 58 hotel & hi-tech

a a ş n İ r Demi

t

r o y i r i g e m z i r u t

İnşaat sektörünün önde gelen markası Demir İnşaat, Demir La Vida projesi ile birlikte turizme giriyor. Yaklaşık 200 milyon TL bütçeyle 2016 yılında açılması planlanan 5 yıldızlı otel, Beylikdüzü ve Büyükçekmece bölgesinin en lüks oteli olacak.

İ

nşaat sektörünün önde gelen markası Demir İnşaat, İstanbul’un artan turizm potansiyeline hizmet vermek üzere Demir La Vida projesi ile birlikte, bir oteli de hayata geçirecek. Bu yatırımla turizm sektörüne girecek olan Demir İnşaat, Demir La Vida projesi kapsamında, 5 yıldızlı oteline 200 milyon TL yatırım planlıyor. Beylikdüzü ve Büyükçekmece bölgesinin en lüks oteli olması planlanan otel, 2016 yılında Demir La Vida Projesi ile birlikte tamamlanıp işletmeye alınacak. Öte yandan otel, çok amaçlı kongre salonları, büyük toplantı odalarına sahip olması bakımından uluslararası kongre ve seminerlerde bir kavşak noktası olacak.

BÖLGENİN TURİZM POTANSİYELİ ARTIYOR Son yıllarda İstanbul’un neredeyse her semtinde yeni otel yatırımları yapılıyor. Son yılların yükselen bölgesi Büyükçekmece ve Beylikdüzü de artan turizm potansiyeli ile İstanbul’un yükselen turizm bölgelerinden biri. Demir La Vida projesi bünyesinde yapılacak olan otel de İstanbul’un turizm potansiyeli yüksek en özel lokasyonunda olmasıyla birlikte hem yaz turizmi hem de fuar ve kongre turizmine hitap edecek bir yatırım olarak bol kazanç vaat ediyor. Ayrıca Demir La Vida 3. havalimanına olan yakın konumuyla da fark oluşturuyor.

YATIRIMCILAR İŞLETME İÇİN SIRAYA GİRDİ YATIRIM ALANLARINI ÇEŞİTLENDİRİYOR Demir İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Hamit Demir, yatırım yaptıkları alanları çeşitlendirme hedefi doğrultusunda İstanbul’un artan turizm potansiyeline paralel olarak turizm sektöründe varlık gösterme kararı aldıklarını söylüyor. Her yıl ortalama 11 milyon turist ağırlayan İstanbul’un turizm yatırımları bakımından cazibesini koruduğuna dikkat çeken Demir, “Son yılların en hızlı gelişen bölgesi olan Büyükçekmece ve Beylikdüzü bölgesi, otel yatırımları bakımından kârlı bir bölge. Hem yaz hem kültür hem de fuar merkezlerine yakınlığı ile kongre turizmine hitap etmesi ile bölgede yapılan yatırımların geri dönüşümü çok hızlı oluyor.” dedi.

Son yıllardaki hızlı büyümesi ile yurt dışındaki Türkiye algısının giderek güçlendiğine işaret eden Demir, “Türkiye’nin yurt dışındaki imajı her geçen yıl daha da pozitif bir hal alıyor. Türkiye’yi ve özellikle İstanbul’u görmek isteyen turist sayısı her geçen yıl artıyor. Bu durumu gören yabancı turizm zincirleri de Türkiye’ye yatırım yapma yarışına girmiş durumdalar. Son yıllarda gelen otel zincirleriyle birlikte Uzak Asya’dan Amerika’ya kadar dünyanın en önemli otel zincirleri Türkiye’de yatırım yaptı. Demir İnşaat olarak yapacağımız bu otel yatırımı şimdiden yerliyabancı otel zincirlerinin ilgisini çekmiş durumda. Daha lansmanını yapmadan otel projemizi duyan yatırımcılar otelimizi işletmek üzere bizimle görüşmek istiyorlar” dedi.



restaurant yatırım 60 hotel & hi-tech

Swissôtel The Bosphorus’tan New York stili “loft odalar” Yenilenen tasarımı ile fark oluşturmaya devam eden Swissôtel The Bosphorus, İstanbul, uluslararası standartlardaki lüks ve ayrıcalıklı konaklama seçeneklerine bir yenisini daha ekledi; “loft odalar”…

Y

enilenme sürecinin ilk aşamasını yakın bir zaman önce tamamlayan Swissôtel The Bosphorus, İstanbul, batı kanadındaki yeni tasarım 198 oda ve süitini hizmete açtı. Herbiri farklı ve ayrıcalıklı imkanlara sahip olan Amerikada’ki loft konseptini birebir yansıtan New York stili Dublex Loft Odalar, lüksün ve şıklığın modern teknoloji ile harmanlandığı ortamı ile misafirlerine huzur dolu bir konaklama deneyimi yaşatıyor.

EKSİKSİZ KONFOR En yeni teknolojik donanım ve stil ile tasarlanan, genişlikleri 97-215 m2 arasında değişen dublex loftlar; konaklamayı eşsiz kılacak güzellikler, bitişik odaya açılan kapı özel teras veya sauna gibi seçenekler ile eksiksiz bir konfor sunuyor.

Loft misafirlerine 200 m2’lik özel terası ile Anadolu Yakası’ndaki Kız Kulesi’nden şehrin tarihi kubbe ve minarelerine uzanan panoromik boğaz manzarasını gözler önüne seren; 1453 Numaralı dublex loft suit özel buhar odası ve sauna ile muhteşem bir canlanma deneyimi yaşatıyor. Modern konforda en iyiyi yakalamak için tasarlanmış olan 7 dublex loft odanin her biri geniş ve lüks yaşam alanına eşlik eden şarap soğutucu ve minibarı, televizyon, iletişim paneli,tam otomatik aydınlatma sistemi ile aradığınız her şeyi bir arada sunuyor.

KHUAN CHEW TASARLADI KCA International’ın dünyaca ünlü tasarımcısı Khuan Chew’in imzasını taşıyan iç mekan tasarımının getirdiği çağdaş


yeni görünüm, İsviçre’nin ince zevkini, hassasiyetini ve sadeliğini Türk kültürünün sıcaklığıyla harmanlıyor. İstanbul Boğazı’nın ışıklarından ve şehir manzarasından Dolmabahçe Sarayı Bahçesi’nin dokusuna kadar, Avrupa ve Asya’nın sarmaşık etkisi, alanların tamamında hissediliyor. Chew’in yerden tavana cam vurgusu sayesinde Boğazın suları her odada ve süitte ışıldıyor ve konukları her gelişlerinde alışık oldukları ferahlık hissiyle kucaklıyor.

GAJA ROOF VE CAFÉ SWISS DE YENİLENDİ Odaların yenilenmesi aslında sadece bir başlangıç; yenilenme sürecinin ilk etabı, yerden tavana tuğla duvarlar, dubleks düzen ve çelik merdivenler ile lüks çatı katı yaşamını, Türk metropolünün kıyılarına taşıyan göz kamaştırıcı 7 Loft Suit, yaz aylarının vazgeçilmezi ünlü Gaja Roof Restoran ve Café Swiss Haziran ayında yenilenen yüzleri ile yeniden hizmet vermeye başladı. Yaklaşık 26 hektarlık tarihi bahçeleri, 497 oda ve süiti, zengin restoran ve bar yelpazesiyle aradığınız her şeyi eksiksiz sunan Swissôtel The Bosphorus, İstanbul, konuklarına farklı tasarım öğelerinin ince detaylarla düşünülmüş konfor anlayışı ile birleştiği 7 Dublex Lof Suit ile de eşsiz ve ayrıcalıklı bir konaklama deneyimi yaşatıyor.


restaurant yatırım 62 hotel & hi-tech

Alaçatı’nın konsept butik oteli Hacı Memiş Palas Konsept yaklaşımı ve ilgi çeken dekorasyonu ile 2 yıldır Alaçatı turizminde fark oluşturan Hacı Memiş Palas, benzersiz tatil deneyimini çok özel bir ambiyansla yaşatıyor.

A

laçatı’nın bu yıl ki favori buluşma adresi olan Hacı Memiş Mahallesi geçmişten günümüze Çeşme’de çok özel bir yeri olan, mimarisi ile ilgi gören “Hacı Memiş Palas”ın yeniden doğuşunu kutluyor. Ortaya koyduğu konseptlerle alanında fark oluşturan, özgün mimari yaklaşımlarıyla yaşam alanlarına yeniden hayat veren Haldun Demirhisar’ın dokunuşları ile kapılarını açan “Hacı Memiş Palas” butik otel anlayışına yeni bir boyut getiriyor.

GICIRDAYAN MERDİVENLER, KALEM İŞLİ TAVANLAR Restore edilirken tarihi dokusu ve yapısı değiştirilmeden, eskiyi ve yeniyi bir arada yaşatan Hacı Memiş Palas’ın gıcırdayan merdivenleri, eski ahşap kapıları ve kalem işli tavanları geçmişe götüren nostaljik ambiyansı ile büyük ilgi görüyor. Otel aynı ruhu 60’lı yılları anımsatan mobilyalarla odalarına da taşıyor.

5 FARKLI KONSEPTTE ODA Birbirine benzemeyen, 5 farklı konsept odasıyla Hacı Memiş Palas’ta her bir oda kendi hikayesini yaşatıyor. Odalara not defteri yerine konumlandırılan eski daktilo başta olmak üzere özenle düşünülmüş birçok detay ilgi çekiyor. Standartların dışında tasarımların yer aldığı odalarda mini bar için farklı renklerde SMEG marka nostaljik ve bir o kadar da tasarımı ile oldukça eğlenceli küçük buzdolapları yer alıyor. Müzik de yine günümüzden değil, geçmişten parçalarla kendini gösteriyor; radyo ve CD çalar yerine her odada retro pikaplar ve özenle seçilmiş plaklar bulunuyor.

DENEYİMİN SONU YOK Hacı Memiş Palas’ta konaklamanın ayrıcalığı bunlarla bitmiyor! Deniz keyfi için misafirlerine Kum Beach’e özel giriş sağlayan Hacı Memiş Palas, ücretsiz shuttle hizmetiyle de ziyaretçilerini bulundukları yerden alarak plaja kadar ulaştırıyor. Hemen altında bulunan ve mahallenin vazgeçilmez buluşma noktası Halt’ta da yemek ve eğlence imkanı sağlıyor. Ayrıca yıl kapılarını açan ve ilk günden beri bu yazın en popüler adresi olarak adından sıkça söz ettiren Köyün Delisi’nde de Hacı Memiş Palas’ta konaklayanlar içecek ikramı ve keyifli müziklerin eşliğinde ağırlanarak, Alaçatı’nın keyfini doyasıya yaşıyorlar.



restaurant iş’te kadın 64 hotel & hi-tech

E Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

ylem Fındık, İstanbul’un ilk Park Inn markalı otelinin genel müdürü. Üstelik Carlson Rezidor Grubu’nun Türkiye zincirindeki ilk açılış kadın yöneticisi de… “Turizm sadece erkek hegemonyasında bir sektör değil, hepimize açık” diyecek kadar dobra, “Artık nasıl başardıysam 20 yıl aradan sonra ikinci kez ayağımı kırdım. Hem de düz yolda ve düz ayakkabıyla” diyecek kadar içten, “Ayağımı kırdığımın üçüncü günü otele ayaklanarak geri döndüm. Ama olsun; içim rahat, aklım rahattı” diyecek kadar işine tutkun ve sadık bir yönetici o. Genç, dinamik, hevesli ve de çalışkan… Her şeyden önemlisi hizmete de, mesleğe de aşık… İngilizce konuşmak sevdasıyla çıktığı ‘tozlu yollarda’ gönlünü turizme kaptıran Park Inn by Radisson Istanbul Atatürk Airport’un Genel Müdürü Eylem Fındık bu sayımızın iş’te kadın konuğu. Keyifle okuyacağınızı umut ederiz…

Turizmin tozunu yuttu bir daha vazgeçemedi…

Eylem Fındık turizm hikayesini anlattı... “Hani ‘tiyatro tozu yutmak’ diye bir tabir vardır. Ben turizmin de bir tozu olduğunu düşünüyorum. O tozu yutan bir daha turizmden asla vazgeçemiyor…”

Eylem Hanım, sizi biraz daha yakından tanıyabilir miyiz? Park Inn by Radisson Istanbul Atatürk Airport genel müdürlüğüne kadar neler yaptınız, turizmle tanışma öykünüzü anlatır mısınız? Ben turizm sektörüne ilk acentecilikle girdim. O dönem Marmara Üniversitesi İngiliz Dili ve Eğitimi bölümünde öğrenciydim; bir taraftan okuyor bir taraftan da çalışıyordum. Eğitim


gördüğüm bölümün turizmle hiçbir ilgisi yoktu. Ama şu vardı, ben çok küçük yaşlarımdan beri İngilizce konuşmayı hep çok sevdim. Hayallerim de o yönde oldu. Bilemiyorum, belki o dönemler turizm - otelcilik okumak çok yaygın değildi ya da bizleri doğru yönlendiren bir yapı yoktu. Neticede tercihimi İngiliz Dili ve Eğitimi bölümünden yana kullandım. Okulu kazandığım o yıl, Türkiye’de ciddi derecede yabancı dil açığı vardı. O ilk yazımı İngilizcemi aktif bir şekilde kullanabileceğim bir işte geçirmek istedim. Akabinde Dedeman Antalya Oteli’nin satış departmanında çalışmaya başladım. Otelde geçirdiğim o 6 ay, turizmi sevmek için en büyük nedenim oldu. O kadar hoşuma gitti ki, turizmi bir daha bırakmak istemedim.

Biraz daha açabilir misiniz, turizmin en çok nesini sevdiniz?

yıl aradan sonra aynı ayağımı ikinci kez kırmayı başardım. Düz yolda yürürken, üstelik de düz bir ayakkabıyla… Oteli açmadan bir hafta önce ve yine en heyecanlı zamanında ayağımı kırdım. Hadi acısını geçtim, aklımdaki tek şey, otele bir an önce geri dönebilmekti. Üçüncü günümde ayaklanarak geri döndüm zaten. Her ne kadar bunun bedelini ağır ödediysem de çok dert etmedim. En azından içim rahat, aklım rahat… Gururla ve büyük bir sevinçle otelimizi açtık. Emin olun, bu her şeyden çok daha değerliydi.

Çok geçmiş olsun tekrar. Umarım bu hayatınızdaki son talihsiz kaza olur. Bu arada tekrar kariyer öykünüze dönmek isterim. Dedeman Antalya’dan sonraki süreci nasıl planladınız?

Sanırım beni en çok cezbeden, hareketli ve dinamik bir sektör oluşuydu. Aslına bakarsanız, otelcilikte yaptığınız iş temelde aynı. Ancak bu sektörde her gününüz o kadar farklı geçiyor ki, ister istemez kendinizi kaptırıyorsunuz. Turizmi çok sevdim… Sektör gibi bulunduğum ortam da harikaydı. Belki o dönem birlikte çalıştığım ekip arkadaşlarımın ve yöneticilerimin bunda katkısı büyük olmuştur. Hani “tiyatro tozunu yutmak” diye bir tabir vardır, ben hep onu söylerim. Ben turizmin de bir tozu olduğunu düşünüyorum ve o tozu bir yutan bir daha vazgeçemiyor. Bu öyle bir şey ki, bugüne dek turizmde başımdan birçok enteresan olay geçmesine rağmen ısrarla bu sektörde kalmaya devam ettim.

Otel satışından sonra bir dönem acentecilik yaptım. Bu arada okulumun son senesiydi ve öğretmenlik stajımı da tamamlamam gerekiyordu. Ben öğretmenliğin ne denli kutsal bir meslek olduğunu o zaman anladım. Ama devam ettirmem için yeterli gelmedi. Anlatayım, bir gün öğretmenler odasında iki öğretmenin sohbetine tanık oldum. Kitapların gelecek yıl yeniden hazırlanacağından ve konuların tekrarından bahsediyorlardı. “Aman Tanrım, ben bir işi sil baştan yeniden yapamam ki” dediğimi hatırlıyorum sadece. Evet, öğretmenlik çok zevkli bir meslek olabilir. Ama ben kendimi o resmin içinde hiçbir zaman göremedim ve daha başlamadan öğretmenliğe veda ettim.

“Enteresan anılar” dediniz, bu benim de ilgimi çekmedi değil… Turizmde hangi ilginç olaylarla karşılaştınız, bir örnekle paylaşabilir misiniz?

Anladığım kadarıyla kendini tekrar eden, rutin, durağan işlerden yapı olarak çok uzak birisiniz. Peki, iş hayatınızda ne tür bir aura ve çalışma görüşüne sahipsiniz?

Siz de bilirsiniz, üniversitedeyken herkes işinde bir miktar daha özverili çalışır. Ben de bir o kadar hırslı, hevesli ve çalışkandım. Hatta işe gitme aşkıyla girmediğim, gecikerek gittiğim pek çok sınavım olmuştur. İpin ucu okulu uzatmaya kadar gitmiştir, öyle söyleyeyim. Hiç unutmam, o yıl da ayağımı kırmıştım. Bir acentede çalışıyordum ve çok büyük bir kongre organizasyonu hazırlığındaydık. Kongreye katılacak yabancı bir misafirin havaalanından alınması gerekiyordu. O göreve büyük bir istekle ben talip oldum ama öte yandan da bir ayağım kırık... Ben büyük bir gayret ve hırsla havaalanı çıkışında elimde karşılama panosu, kırık ayağım ve bastonumla misafiri bekliyorum... Orada ne olsa beğenirsiniz, beni gören polisler halime acıdılar ve karşılama panosunu içlerinden biri alıp tutmaya başladı. Bense kenarda öylece oturup, olanları izliyordum. Beklediğimiz misafir nihayet geldi… Kendisini bekleyenin polis olduğunu gören misafirin yüzünü görmeliydiniz. İnanılmaz korkmuştu.

Benimkisi daha dinamik ve hareketli bir işleyiş. Otelciliğin hamurunda da bu var zaten. 16 yıldır aynı grupta, Carlson Rezidor’da çalışıyorum. Evet, baktığınızda çok uzun bir süre olabilir ama inanın o yılların tek bir günü bile aynı geçmedi. Departmanlar arası hareketlilikten tutun, otel değişikliklerine kadar sürekli bir değişiklik halindesiniz. Buna bir de Rezidor Grubu’nun rotasyon dönemini ekleyin… Bizde 2 ila 3 yıl arasında genel müdürler değişir. Bu kendi içinde zor bir dinamik olsa da bir taraftan da yeni başlangıçlar sizi sürekli yeniliyor, tazeliyor, sıkılmanıza imkan vermiyor ve sürekli yeni şeyler öğreniyorsunuz. Sanırım otelciliğin beni en fazla cezbeden tarafı, kendini tekrarlayan bir sektör olmamasıydı. Bu benim için önemli bir kriterdi. Mevzu sadece çalışmak ve para kazanmak da değil… Otelcilik, farklı bir aurası olan bir iş. Baktığınızda çok para kazanmanın da pek çok yolu var. Gelin görün ki, insan sadece sevdiği işi yapabildiği sürece mutlu ve verimli. Ben o açıdan kendimi çok şanslı hissediyorum. Çünkü işimi çok seviyorum. Otele her gün hevesle, istekle, koşarak gidiyorum ve nerede olduğunun da hiçbir önemi yok. Kapıdan adım attığım andan itibaren tüm sıkıntılarımı, tasalarımı unuttuğum büyülü bir dünyaya giriyorum.

“Tarih tekerrürden ibaret” derler. Park Inn by Radisson Istanbul Atatürk Airport’un geçen ay ki açılış toplantısına yine bir ayağınız kırık katıldınız. Buna ne diyeceksiniz? Artık talihsizlik mi diyelim bilmiyorum, nasıl başardıysam 20


restaurant iş’te kadın 66 hotel & hi-tech

Bu büyülü dünya, sizi acentecilikten koparacak kadar güçlü bir tesir yapmış olmalı…

Kariyeriniz boyunca turizme sırtınızı dönmek istediğiniz zamanlarınız oldu mu hiç?

Biraz öyle oldu. Toplam 6 yıl acentelerde çalıştım. 1999 yılında Türkiye’de Radisson Otelleri’nin ilki havaalanında açılıyordu. Orada bir satış yetkilisi pozisyonu açığı vardı. Yine otelci bir arkadaşım bana bu işi çok iyi yapabileceğimi söyledi. Akabinde görüşmeye gittim, hayatımın önemli dönemeçlerinden biridir o. Neden otelciliğe geçmek istediğimi sordular. Mesleğe ilk adım attığım yerin bir otel olduğunu ve o dünyada kendimi daha mutlu hissettiğimi söyledim. Acentecilik de yaparken de aynı dünyanın içindeydim. Bu defa tezgahın diğer tarafına geçip yeni şeyler öğrenmek istediğimi paylaştım. Neticede her ikisi de satış… Hiç unutmam, eski bir turizmci bir büyüğüm, “Bu meslekte adın soyadın senin ekmeğin soğanın. Adını kirletme, ekmeğini kaybetme” demişti. Bu hakikaten önemli bir şey. Evet, pek çok otel ve acente var. Fakat camia da çok küçük. Bu yüzden ilişkileri doğru yönde ilerletmeli, günü kurtarmak yerine uzun vadeli çalışmak gerekiyor.

Otelcilik kariyerim boyunca toplamda 8 yıl kadar satış pozisyonunda görev aldım. Hatta direktörlüğe kadar yükseldim. O dönemki genel müdürümün de desteğiyle öncelikle yiyecekiçecek departmanına geçtim. Bugüne kadar her departmanda çalıştım. Kariyerinizde özellikle genel müdürlük pozisyonuna göre ilerliyorsanız işleyişteki bazı detayları bilmeniz lazım. Mutfakta haftalarca patates, soğan soyup yemek yaptığım dönemler de oldu, oda temizliği yaptığım dönemler de… Hatta çapraz eğitim yaptığım zamanlardan birinde çok hoş bir anım da vardır. Ön büroda çapraz eğitim alıyorum ve aynı zamanda satış direktörlüğü görevini yürütüyorum. Otel çok yoğun, valeler arabalara yetişemiyorlar. Bir misafirimize araba getirilmesi gerekiyor, anahtarı alıp direksiyona ben geçtim. Otelin önüne doğru yaklaşırken misafir arabasını gördü, iki adım öne doğru hamle yaptı, sonra beni fark etti ve geri kaçtı. Bir arabaya baktı, bir bana… Valeye vermek üzere para da hazırlamış, elinde parayla öylece kalakaldı. İşte hizmet böyle bir aşk. Otelde her an her şey olabiliyorsunuz. Ekibiniz bunu gördükçe emin olun daha çok şevkle çalışıyor, işine sarılıyor. Turizm-otelcilik böyle bir sektör. Ondan kaçamazsınız, kaçtığınız zaman zaten başarılı da olamazsınız.

Bu sözün iş yapma stilinize, idarecilik anlayışınıza yansıması ne oldu? Genel bir tabir vardır, “Herkes müdür olabilir ama yönetici, lider olamaz.” Benim için de bu önemli bir kriter. Hiçbir zaman günü kurtarmanın derdinde olmadım. Herkese eşit mesafede durmaya ve adil olmaya imtina gösterdim. Rezidor Grubu’nun şöyle bir mottosu var, bizim bir mutluluk üçgenimiz var. Bu üçgenin bir ucunda otel yatırımcıları ve mal sahipleri; bir tarafında misafirlerimiz; bir tarafında da çalışanlarımız var. Dolayısıyla herkes mutlu olmalı ki iş sürekli, huzurlu ve verimli olabilsin. Tabii yeri geliyor siz tavizler veriyorsunuz yeri geliyor sizin için veriliyor. Bunu belli bir dengede devam ettirebildiğiniz sürece başarılısınız demektir.

Gelelim, Park Inn by Radisson Airport’taki genel müdürlük görevinize. Siz aynı zamanda Carlson Rezidor Grup otelleri içindeki ilk Türk kadın açılış genel müdürüsünüz de… Satış direktörlüğünden sonra genel müdürlük için kariyer planlaması yapmanın zamanı gelmişti. O zamanki genel müdürüm beni çok desteklemişti. Bizim grubumuzda ‘Mentor Mentee’ adında genel müdürlerin yetiştirildiği ve eğitimden


geçirildiği bir program uygulanıyor. Bünyemizde bugün itibari ile bu eğitim programından geçmiş 4 tane daha Türk genel müdür bulunuyor. Ben o programa Türkiye’den ilk giren kadın oldum. Programla beraber ilk görev değişikliği, yiyecek içecek bölümü oldu. Akabinde Türkiye’de açılacak ilk otelimiz olan Çeşme’ye Operasyondan ve Satış Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak gittim. Çeşme’den sonra Gürcistan’da açılacak bir otelin yine Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevini üstlendim. Kadın olmanın zorluğunu sanırım en çok orada yaşamışımdır. Bildiğiniz gibi Rusya’da kadınlar çalışıyor, erkekler daha geri plandadır. Hizmet sektörü kadın, yöneticiler erkek. Yönetici olarak gittiğim için beni kabullenmekte zorluk çektiler. Bununla birlikte yabancı bir ülkeye tek başına gitmiş bir kadın olarak varlık gösterdiğim için de zorlandım. Tiflis’ten döndükten sonra Ortaköy’deki Radisson Blu Bosphorus’ta Genel Müdür Yardımcılığı yaptım. Bunlar benim için çok büyük tecrübelerdi. Üç otel ve üçünde de aslında prensipte göreviniz aynı ama çok farklı bir çalışma dinamiği içinde işleyişi sürdürüyorsunuz. Ve 2011 yılının Şubat ayında, 14 Şubat Sevgililer Günü’nde Ankara’da genel müdürlük görevime başladım. Göreve Ankara’yla romantik bir başlangıç yaptım. Yaklaşık 3 yıl orada kaldıktan sonra yine bir açılış oteli olan Park Inn by Radisson Istanbul Atatürk Airport için İstanbul’a geri döndüm. Buraya dönüş benim için hakikaten çok keyifli oldu. Park Inn markasının Türkiye’deki ilk projesiydi. O yüzden ayrı bir önemi vardır. Bununla birlikte eve dönmek fikri de benim için çok anlamlıydı. Yaklaşık 2 yıldır üzerinde çalıştığımız projemize açılışımızla birlikte devam ediyoruz.

Biraz önce bahsettiğiniz ‘Mentor Mentee’ programını biraz daha açar mısınız? Grubun iş’teki kadına verdiği değer ve hassasiyet nedir? Zincir içerisinde son yıllarda kadın yöneticilerin sayısını arttırmak gibi bir yaklaşım söz konusu. Ben de “Woman in Leadership”in Türkiye’deki temsilcilerinden biriyim. Bizim hedefimiz, kadın çalışanlara iş hayatındaki sıkıntıları azaltarak, destek vererek, kariyerlerinde ilerlemelerini sağlamak ve yönetici pozisyonunda daha fazla kadın görmek. Özellikle üst kademeler için söylüyorum, kadın çalışan sayısının artması şirketlerde daha doğru bir denge ve yönetim sağladığı zaten araştırmalarla da ispatlanmış durumda. Bizler iş dünyasında biraz daha farklı düşünüyoruz; erkeklere göre daha dikkatli kararlar alıp, daha iyi analiz ediyoruz. Erkekler biraz daha sert kararlar verip, sert çizgilerle hareket

edebiliyorlar. Ayrıca bu benim şahsi fikrim de değil… Bu hareket fırsat eşitliği sağlamak anlamında önemli bir adım oldu. Kadınları bilinçlendirmek de amacımızdı. Turizm sadece erkek hegemonyasında olan bir sektör değil, herkese açık. Hepimiz alt kadrolardan itibaren beraber çalışıyorsak, üst kademelerde de yine beraber çalışabilmeliyiz. Yaklaşık bir yıldır bu proje üzerinde çalışıyoruz. Zincire de bu bölgeden önemli bir katkı sağladığımızı düşünüyorum.

Bundan sonra neler yapmak istiyorsunuz? İş ve kişisel anlamda ileriye dönük hedefleriniz, hayalleriniz var mı? Benim uzun vadedeki hedefim bu oteli hak ettiği yere getirmek. O yüzden şu an bütün konsantrasyonumu otele yoğunlaştırdım. Ama uzun vadede tabii ki bu şirkette ilerlemek, büyümek, çalışmak ve devam etmek istiyorum. Çünkü çalıştığım şirketten, desteklerinden son derece memnunum. Kadın olarak kariyer basamaklarını aşarak bu pozisyona gelmek benim için gerçekten çok önemliydi. Belki mesleğe başladığımda bunu bana söyleseler hayal bile edemezdim. Çünkü o zamanlar ki genel müdür imajıyla şu andaki birbirinden çok farklı. Biz daha dost, daha yakın çalışma grupları içinde çalışıyoruz. Kapımız her zaman herkese açık. İleride emekli olduğumda ne yapmak isterseniz derseniz, herhalde dünyayı gezmek istiyorum derim ama otellerde kalmadan! Çünkü bu bizdeki bir meslek hastalığı. Otele gitmek bizim için tatil değil. Sürekli takipte oluyorsunuz. Otellerden uzak durarak eşimle birlikte dünyayı gezmek istiyoruz. Turistik değil ama daha çok lokal yerleri ziyaret etmeyi seviyoruz. Hep değişik yerlerin, kültürlerin ve tatların peşindeyiz. Bundan sonra da olabildiğince çok yurt dışına seyahat etmek planlarımız arasında.

Son olarak, şu an grupta hayal bile edemeyeceğiniz hayalleriniz var mı? Grup içinde hayal edemeyeceğim hiçbir pozisyon yok. Burada istediğiniz sürece her yol size açık. Bu konuda hem şirketimin bana destek olacağından çok eminim hem de zaten isterseniz başaramayacağınız iş yok. Yeter ki hayal edin, yeter ki çalışın... Şu an için genel müdürlük yapmak benim için çok keyifli. Dediğim gibi öncelikli hedefim, otelimizin hak ettiği yere gelmesini sağlamak. Daha çok yeniyiz. Yeni doğmuş bu bebeği yürütmek, ayağa kaldırmak lazım. Başarılı bir açılış yaptık. Çok kısa zamanda da hak ettiği yere geleceğine inanıyorum. Dolayısıyla öncelikli hedefimde bu otel var. Onun dışında ileriki yıllarda bölge direktörü olmak ya da daha üst pozisyonlarda görev almak tabii ki herkesin olabileceği gibi benim de hayalim, tabii ki.


restaurant hijyen 68 hotel & hi-tech

GreenEarth Sistemleri Permak ile Türkiye’de Ekolojik Kuru Temizleme Sistemleri ve Kimyasalları artık Permak ile Türkiye’de…

E

ndüstriyel çamaşırhane sistemlerinin köklü markalarından Permak Makina A.Ş., dünyanın önde gelen kuru temizleme sistemleri üreticisi GreenEarth Cleaning LLC ile imzaladığı temsilcilik anlaşması ile Türkiye’de doğaya ve insana saygılı yeni nesil kuru temizleme sistemleri dönemini başlattı.

UYAR: “GREENEARTH’Ü TÜRKİYE’YE SUNMAKTAN GURUR DUYUYORUZ” Tasarruflu ve çevreci sistemler oluşumunun Permak’ın uzun yıllardır uyguladığı bir politika olduğunu söyleyen Permak Yönetim Kurulu Üyesi Demir Uyar, GreenEarth’ü Türkiye’ye sunmaktan gurur duyduklarını anlatarak sisteme dair şu bilgileri paylaştı: “GreenEarth sizi, kıyafetlerinizi ve doğayı koruyan yeni nesil bir kuru temizleme sistemidir. GreenEarth ile birlikte, insan sağlığını tehdit eden kimyasallar yerine ekolojik yaşama saygılı, doğada saf halde bulunan silikon kumlardan yapılır. Silikon doğada oksijenden sonra en çok bulunan maddedir. Yıllardır, kişisel bakım ürünlerinden, biberonlara kadar birçok üründe ve endüstride kullanılmaktadır. Silikon çevreyi kirletmez ve insan sağlığına zarar vermez. Patentli silikon teknolojisini (D5) kullanan GreenEarth Temizlik Sistemleri insanı ve doğayı düşünür. Cilt dostudur. Cilde sürülebilir. Hiçbir kokusu yoktur.”

“BU SİSTEME GÜVENİN” GreenEarth’ün bir kuru temizleme sisteminden fazlasını

Permak Yönetim Kurulu Üyesi Demir Uyar

sağladığını ifade eden Uyar, “GreenEarth’e güvenin” diyerek sistemle ilgili şu bilgileri de aktardı: “Bu sistem diğer yöntemlerden farklı olarak kıyafetin dokularına zarar vermeden temizler. Abiye, kürk, ipek, kaşmir gibi pahalı kıyafetlere zarar verme riskini ortadan kaldırır. Özenli ve güvenilir bir temizlik sunar. GreenEarth sistemi diğer yöntemlerden farklı olarak kıyafetin dokuların zarar vermeden temizler. Tüm kumaş türlerinde, etkili ve hassas temizlik sağlar. GreenEarth’ün özel bileşenleri, kuru temizlemenin yanı sıra, kumaşa özen gösterir ve bakım yapar. Kumaşlarda yıpranma olmaz, böylece kumaşlar daha uzun süre, daha yeni gözükür. Solma olmaz, renkleri canlı kılar. GreenEarth, elektrik ve su tasarrufunu yılda 9.000 TL’ye çıkararak büyük ölçüde kar edebileceğiniz yeni nesil bir kuru temizleme sistemidir. Üstelik GreenEarth klasik kuru temizleme sistemleriyle eş fiyatlı ekipman maliyetine sahiptir. GreenEarth, hayatın kumaşını korur. Kıyafetlerinize taze bir nefes aldırır. Biz, GreenEarth’ü Türkiye’ye sunmaktan gurur duyuyoruz. GreenEarth’te bir kuru temizleme sisteminden fazlasını bulacaksınız.”



restaurant hijyen 70 hotel & hi-tech

GÜVENLİ, SÜRDÜRÜLEBİLİR

Oasis Clean serisi ile çevreye duyarlı ürünler Temizlik ve hijyen sektörünün güçlü firmalarından Ecolab sorumluluk bilinciyle geliştirdiği Oasis Clean serisi ile çevreye duyarlı, güvenli, sürdürülebilir ürünler sunuyor.

S

ürdürülebilirlik günümüzde önemini her geçen gün arttıran bir kavram olarak karşımıza çıkıyor. Tüm yaşam döngüsü düşünüldüğünde küresel sistem, ekoloji, ekonomi, enerji gibi kavramların korunması toplumsal olarak hepimizin sorumluluğunda… Temizlik ve hijyen sektörünün güçlü firmalarından Ecolab, attığı her adımı bu sorumluluğun bilinciyle atıyor. Sürdürülebilirliği ürün, sistem ve hizmetlerin merkezine koyan Ecolab, müşterilerin çevreye olan etkilerini asgariye indirmelerine yardımcı olmak için geliştirdiği programlarda güçlü bir tarihe sahip.

ÇEVREYE DUYARLI TEMİZLİK ANLAYIŞI Tüm ürünlerin çevreye bazı etkileri vardır; Bunların kimi geliştirilme sürecinde kimi kullanımı esnasında kimi ise bertaraf edilirken. Ürünlerinin tüm yaşam döngüsünü optimize eden Ecolab, konsantre sıvılardan ve katı formülasyonlardan yenilikçi ambalaj ve dozaj sistemlerine kadar portföyünü müşteri güvenliğini arttırmaya, su ve enerji tüketimini düşürmeye, çevreye salınan kimyasal ve atıkları azaltmaya yönelik geliştiriyor. Ecolab’ın Clean Serisi ürün grubu, bağımsız sertifikasyon kuruluşlarından Avrupa Birliği Ecolabel veya Nordic Swan tarafından onaylıdır. Ecolab’ın bu yaz palete aldığı Clean serisi ürün grubundan Oasis Clean ürünleri ile etkinlikten ödün vermeden çevreye duyarlı temizlik anlayışı ortaya konuyor. Oasis Clean ürün portföyü Avrupa Birliği Ecolabel etiket sisteminin gerekliliklerini yerine getiren ürünler içerir. 1992 yılında kurulmuş olan Avrupa Ecolabel sistemi, işletmelerin çevreye duyarlı ürün ve hizmet üretmeye ve pazarlamaya teşvik etme amacında olan gönüllü bir etiketlendirme ve standart programıdır.

Tamamı biyolojik olarak parçalanabilir ve kullanıcı güvenliği için renk kodlu olan Oasis Clean ürünleri istenilen temizliği sağlarken aynı zamanda sürdürülebilirdir. Çünkü ambalaj atığı %98 oranında azalır. Dozaj ünitesi ile fazla tüketim önlenir. Kapalı sistem olması nedeniyle konsantre kimyasallarla teması önleyip, çalışan güvenliğini arttırır. Oasis Clean 10 S konsantre çok amaçlı temizleme ürünüdür. Çalışma yüzeyleri, masalar, sandalyeler gibi suya dayanıklı tüm yüzeylerdeki yağ ve kirleri hızlı ve zahmetsizce çıkarır. Yüzeylere karşı nazik bir ürün olmasına rağmen temizlik performansı açısından son derece güçlüdür. Oasis Clean 32 S konsantre, durulama gerektirmeyen zemin temizleme ürünüdür. Özellikle parlak zeminlerde kullanımı idealdir. Mükemmel malzeme uyumluluğuna sahip Oasis Clean 32 S zeminlerdeki yağ ve kirleri derinlemesine temizler, düzenli kullanımda kir birikimini önler. Temizlikten sonra ferah bir koku bırakır. Oasis Clean 40 S iz bırakmayan ve hızlı kuruyan formülüyle camlar ve yüzeyler için ideal bir temizleme ürünüdür ve temizlikten sonra ferah bir koku bırakır. Oasis Clean 40 S mükemmel temizlik sağlar, nötr pH’ı ile cilt ve yüzeyler için nazik bir üründür. Oasis Clean 61 S saniter alanlar için konsantre asidik temizleme ürünüdür. Asitler ve yüzey aktif maddelerin yenilikçi kombinasyonu sayesinde kireç ve sabun kalıntılarını kolayca çıkarır. Vücut yağı ve kozmetik kalıntıları gibi tipik banyo kirlerini de hızlı ve zahmetsizce çıkarır. Kullanımdan sonra hoş ferah ve meyvemsi bir koku bırakır. Oasis Clean 62 S aside duyarlı yüzeylerde güvenle kullanılan konsantre alkali banyo temizleme ürünüdür. Kireç, sabun kalıntıları, vücut yağı ve banyolarda sıkça rastlanan kirleri kolayca çıkarır ve kireç oluşumunu önler. Oasis Clean 62 S saniter alanlardaki aside duyarlı yüzeylerde kullanım için ideal bir üründür. Kullanımdan sonra hoş meyvemsi bir koku bırakır.



restaurant hijyen 72 hotel & hi-tech

3M Bilimi ile iş güvenliğinde devrim 3M Bilimi, geliştirdiği iş güvenliği ürünleriyle zor koşullarda güvenli çalışma ortamı sunuyor.

3

M, kendi bünyesinde barındırdığı teknolojileri ve bilim insanları sayesinde günlük hayatı ve dünyayı nasıl olumlu yönde etkilediğini ve bu yönde geliştirdiği “3M Bilimi. Hayatın her anında.”™ çatısı altındaki yeni kurumsal marka kimliğini, 7 Temmuz Salı günü 3M Müşteri İnovasyon Merkezi’nde düzenlediği bir lansman toplantısında paylaştı. Toplantıda konuşan 3M Satış ve Pazarlamadan Operasyonları Direktörü Burcu Keskiner bu dönüşümü şöyle özetledi: “Hayatı daha iyi hale getirmek için ortaya koyduğumuz her şeyin merkezinde bilim yatıyor. Bu değişim sayesinde mevcut ve yeni müşterilerimizi 3M Bilimi’nin yaşamlarında ne kadar büyük bir yer kapladığını göstererek şaşırtıyoruz.”

İŞ HAYATINI ŞEKİLLENDİRİYOR 3M’in yeni kurumsal marka kimliği “3M Bilimi. Hayatın her anında.”™ dönüşümü, şirketin birçok sektörü içine alan geniş faaliyet alanına yaratıcı şekillerde değinerek, ticari stratejisine de vurgu yapıyor. Otomobillerdeki 3M cam baloncuklarından doktor muayenehanesindeki Bluetooth özellikli stetoskopa, yolları daha da güvenli hale getiren mikro reflektif levhalara veya elektronik cihazlara kadar insanların günlük yaşamlarının her alanında yararlandıkları ürünler ve teknolojilerle 3M, fikirleri ve içgörüleri, insanları ve ürünleri bir araya getirerek günlük yaşamı ve iş hayatını yeniden şekillendiriyor. 3M bilimi ve inovasyonu birleştirerek günlük hayatın her anını daha iyi bir hale getiren, insanların hayat kalitesini arttıran etkileyici çözümler sunuyor.

KONFOR, VERİMLİLİK 3M, uzun yıllar boyunca kullanmayı öngördüğü bu yeni marka kimliğinin ilk duyurusunu; sağlık, üretim, perakende sektörü gibi 12 farklı uzmanlık alanından biri olan “Güvenlik” alanında gerçekleştiriyor. 3M Türkiye Güvenlik ve Grafik Ürün Grubu Ülke Direktörü Kerem Kürklü, 3M’in güvenlik anlayışını şu şekilde ifade etti: “3M olarak, Güvenlik’ten bahsettiğimizde sadece kişisel güvenliği değil, yol güvenliğini ve yollarda görmemize ve görülmemize yardımcı olan eşsiz ürünler sayesinde elde


ettiğimiz emniyetin yanı sıra kaymayan bantlar gibi kazaları engelleyen ve yorgunluk önleyici paspaslar gibi ek işyeri güvenlik ürünlerini de kastediyoruz. Bu ürünleri 3M bilimi sayesinde hayata geçiriyor, hayata dokunuyoruz. Farklı sektörlere sunduğumuz komple çözümlerle iş güvenliği sağladığımız gibi aynı zamanda verimliliği artırıyor, çalışan konforunu üst düzeye taşıyor ve maliyetleri düşürüyoruz.”

NEFES ALIRKEN BİLE HAYATI KOLAYLAŞTIRIYOR Pek çok sektör için ürünler ve çözümler geliştiren 3M, bilim ve inovasyona odaklanan yaratıcı ürünleriyle iş yaşamını çok daha güvenli hale getiriyor. Örneğin zor koşullar altında çalışan ve toz maskesi kullanması gereken işçilerin daha rahat ve güvenli nefes almasını sağlayan 3M Aura Toz Maskesi 9300+, 3M biliminin

en göze çarpan ürünlerinden biri. 3M Aura Toz Maskesi 9300+, sadece iş sırasında rahat nefes almayı sağlamakla kalmıyor, solunum sorunları oluşmasını engelliyor ve günlük yaşamı daha kaliteli hale getiriyor.

YENİ GÖRSEL KİMLİK “3M Bilimi. Hayatın her anında.”™ marka platformu, global olarak gerçekleştirilen bir lansman ile mevcut ve yeni müşterilere ulaşacak şekilde tasarlanmış dijital ağırlıklı bir kampanya ile birlikte hayata geçirildi. “3M Bilimi. Hayatın her anında.”™ platformu yeni bir görsel kimliği de beraberinde getiriyor. 3M, pazarlama ve tasarım alanındaki uzmanlığını bir araya getirerek markaya cesur renk, doku ve ifadeler ile yeniden hayat veren bu yeni görsel kimliği, ulaştığı tüm mecralarda kullanıyor.


restaurant yeni mekan 74 hotel & hi-tech

Yeni Karaköylü: OPS Passage Karaköy’ün başarılı cafelerinden OPS’un restoran yorumu OPS Passage, Fransız Geçidi’nde müdavimlerini ağırlamaya başladı.

K

araköy’ün simge mekanlarından tarihi Fransız Geçidi’nde kısa süre önce yerini alan OPS Passage, lezzetli mutfağı, zengin menüsü, şık dekorasyonu, keyifli barı ve modern atmosferi ile İstanbullu lezzet severler tarafından tercih ediliyor. Karaköy’de bir restoran klasiği olmaya aday OPS Passage, hafta içinden hafta sonuna, lezzetli yemeklere ve keyifli bar sohbetlere ev sahipliği yapıyor. Hafta içi öğle ve akşam, hafta sonu ise sabah 10.00’dan itibaren keyifli brunch’ları ile güne başlayıp, akşam yemeği ile devam eden OPS Passage, gece geç saatlere kadar lezzet tutkunlarının yeni durağı olarak dikkat çekiyor.

KARAKÖY RUHUNA UYGUN BAHÇESİ VAR Asırları tüketen tarihi bir yapıda, eşsiz lezzetler eşliğinde tadına doyulmaz keyifli yemek molaları yaşatmak için Ops Passage’ın bahçesi de mevcut. Sıcak yaz günlerine keyif katan bahçesi ile Ops Passage, Karaköy’ü yazın da yaşamak isteyenlere leziz bir alternatif sunuyor. OPS Passage’ın en önemli dekorasyon özellikleri arasında; karakterli ahşap tavan kaplamaları, bakır tonunun hükmettiği aksesuarlar, gri mermerin şıklık kattığı bar tasarımı, meşe masalar ve yine bakır tona sahip aydınlatma elemanları bulunuyor. Ahşap ve bakır detaylarla soğuk ve sıcak malzemenin etkili kullanımıyla gerçekleşen modern iç mimariye sahip tasarım, Arketipo Design İç Mimarlık kurucu ve ortaklarından Esin Sözer Kalender imzasını taşıyor. Tuzluğundan aydınlatma elemanına kadar bakır, OPS Pasaage’nin her santimetresine şıklık ve sıcaklık katıyor.


MUTFAĞI SERKAN KILINÇ’A EMANET Dekorasyonu ile olduğu kadar menüsü ile de iddialı olduğunu ortaya koyan OPS Passage’ın mutfağı, Seray Öztürk danışmanlığında genç ve yetenekli şef Ali Serkan Kılınç’a emanet… Deniz ürünleri ağırlıklı menü, Türk ve dünya mutfaklarından izler taşıyor… Sevilen dünya tatlarına açık olduklarını belirten OPS Passage’ın başarılı mutfak ekibi, menüyü her geçen gün geliştireceklerini belirtiyor.

DENİZ ÜRÜNLERİYLE DOPDOLU BİR MENÜ Deniz ürünleri ağırlıklı menüde; Deniz Mahsulleri Çorbası, Levrek Ceviche, Izgara Karidesli Taboule, Deniz Mahsullü Aılı Spaghetti gibi lezzetlerin yanı sıra, nefis lezzeti ile doyurucu bir ana yemek seçeneği olan Ördek Burger, Izgarada Bonfile Şiş, Fırınlanmış Organik Piliç gibi lezzetler usta ellerin mahareti ile gerçek bir lezzet şöleni yaşatıyor. Yemeğin tamamlayıcısı tatlı çeşitlerinde ise mekanın favorisi Kestaneli Çikolata Sufle, mutlaka tadılması tavsiye ediliyor.

ÖZEL BAKIR BARDAKLAR EŞLİĞİNDE KOKTEYLLER Uzun sohbetlere ev sahipliği yapan alabildiğince şık bardan ise OPS Passage’ın kendi barmenlerinin özel reçeteli el yapımı kokteyllerinin haricinde, özel bakır bardaklarla sunulan klasik kokteyller de oldukça tercih ediliyor.


restaurant yeni mekan 76 hotel & hi-tech

İkiSatır Viaport Marina’da Birbirinden lezzetli ızgara et ve köfte çeşitleriyle kısa sürede lezzet tutkunlarının vazgeçilmez adresi olmayı başaran İkiSatır, şimdi de Viaport Marina’da…


M

isafirlerine Türk damak tadına uygun yiyecekler sunmayı ilke edinen Global Restoran Yatırımları’nın lezzet tutkunlarıyla buluşturduğu İkiSatır, yeni restoranını Viaport Marina’da hizmete açtı. Fark oluşturan konseptinin en temel unsuru olan ‘lezzet arabası’nı bu kez Viaport Marina’ya park eden (!) İkiSatır, misafirlerine hem lezzetli ikramlar hem de keyifli vakit geçirecekleri bir ortam sunmayı hedefliyor. “Masada steakhouse, kasada esnaf lokantası” parolasıyla hizmet veren İkiSatır, menüsüyle de oldukça iddialı! Dört çeşit köfte, altı çeşit ızgara et ve salatanın yanı sıra menüsünde hamburger ve sandviç seçeneklerine de yer veren İkiSatır’ın Viaport Marina şubesinde tüm mutfak operasyonu bu araba içinden yönetiliyor.

‘İKİSATIR MUHABBET AŞKINA’ TASARLANDI İkiSatır’ı tasarlayanlar, konsepte karar verirken, hem insanların lezzetli ve kaliteli yemek yemesini hem de sevdikleriyle birlikte vakit geçirecekleri özel bir mekan yaratmayı hedeflediler. Misafirlerinin ‘sokaktan kopmadan’ İkiSatır muhabbet edebilecekleri bir mekan ortaya koymak isteğinden hareketle restoranın da adını İkiSatır koydular. İkiSatır, sıcak sıcak servisi yapılan lezzetli etleri, dinamik ortamı, güler yüzlü personeliyle uygun fiyat-iyi hizmet dengesini de koruyarak misafirlerine, Acıbadem, Bursa Kent Meydanı ve Viaport’taki restoranlarının ardından, şimdi de Viaport Marina’da hizmet sunuyor.


restaurant yeni mekan 78 hotel & hi-tech

Big Chefs ile yine, yeni, yeniden Tarabya Plajı Geçmişte birçok ünlü ismi ağırlayan, boğazın vazgeçilmez adresi olan Tarabya Plajı, Big Chefs ile İstanbul’un en gözde yaz adreslerinden biri olmaya aday…

B

ig Chefs Tarabya bu yaz İstanbullulara eski Tarabya Plajı’nı kendi yorumuyla yeniden kazandırıyor. Kısa bir zamanda plajın restorasyon çalışmalarını tamamlayan Big Chefs, misafirlerini ağırlamaya başladı ve geçmişte İstanbul’un en gözde plajlarından biri olan Tarabya Plajı, Big Chefs’in misafirperverliği ile yeniden hayat buldu.

ŞEHRİN MERKEZİNDE DENİZ KEYFİ Şehrin yoğun temposundan, gürültüsünden ve stresinden uzaklaşmak isteyenler için İstanbul’un merkezinde yeniden plajda olmanın keyfini yaşatan Big Chefs Tarabya Plajı, 10:00 – 18:00 saatleri arasında hizmet veriyor. Plaj kısmına özel restoranı, yanında taşımak istemeyenler için ücretsiz plaj havlusu imkanı, şahsi dolap - duş alanı ve 100 kişilik kapasitesi ile yaz için İstanbullulara hem kolay ulaşılır hem de keyifli bir alternatif sunuyor.

UZAKLARA GİTMEYE GEREK YOK! İstanbul’da nefes alacak yer kalmadı diyenlerin, Big Chefs Tarabya Plajı ile deniz ve güneşin tadını çıkarmak için artık uzaklara gitmesine gerek kalmayacak!


Türkiye’nin ilk RBG restoranı Basın Ekspress Yolu’nda Mayıs ayında kapılarını açan Park Inn by Radisson Istanbul Atatürk Airport, RBG Bar & Grill ile lezzet severlere yepyeni bir alternatif oluyor… hoş bir atmosferde vakit geçirmek isteyen misafirlerine öğle ve akşam yemeği, doğum günü, özel kutlamalar ve hafta sonu kahvaltıları için merkezi lokasyonuyla farklı bir alternatif sağlıyor.

BOL SEÇENEKLİ MENÜ

T

ürkiye’nin ilk RBG restoranı, Türkiye’nin ilk Park Inn oteli olan Park Inn by Radisson Istanbul Atatürk Airport’ta kapılarını tüm lezzet severlere açtı. Basın Ekspress yolu üzerinde konumlanan RBG Bar & Grill, konuklarına rahat bir ortamda Türk ve dünya mutfaklarının önde gelen lezzetlerini sunuyor.

TASARIMI CRENEAU INTERNATIONAL’A AİT Creneau International tarafından dizayn edilen restoran,

Yaz sezonunda misafirlerini yaz terasında ağırlayan RBG Bar & Grill Türk ve dünya mutfağının ustaca birleştirildiği a la carte menüsüyle misafirlerine enfes tatlar servis ediyor. İlgi çekici ve bol seçenekli menüsü, sıcakkanlı hizmeti ve canlı atmosferiyle RBG Bar & Grill yüksek kalitedeki standartlarını misafirlerine sunuyor. Izgara etlerden balığa; pizzalara, makarnalara, çeşitli salatalara, Türk ve dünya mutfağından ilham alan seçenekleriyle RBG Bar & Grill, şimdiden lezzet tutkunlarının uğrak yeri haline geldi.


restaurant yeni mekan 80 hotel & hi-tech

Mangal ve piknik keyfine şehirli yorum; Paşa Köşkü Et kalitesi ve farklı pişirme teknikleriyle kısa sürede adını duyuran Paşa Köşkü, hem açık hem de kapalı geniş alanı içinde yer alan Mangal Evi’yle lezzeti, konforu ve mangal keyfini bir arada sunuyor.


E

t seçimindeki ve hazırlamasındaki ustalığını, kısa sürede kazandığı namıyla ispat eden Paşa Köşkü; şehir insanın çoğu zaman özlem duyduğu mangal keyfini, İstanbul’un orta yerindeki saklı cennetinde misafirlerini ağırlayarak gerçekleştiriyor. Gelen misafirlerin; etlerini ve mezelerini görerek seçebilecekleri reyonlar, çok sayıda alternatifi barındırıyor.

SOHBET BAHANE MANGAL ŞAHANE Mangal keyfi için bir gün önceden terbiyelenen etler, ustaların özel soslarıyla adeta yeniden yorum kazanıyor. Seçme işlemiyle başlayan mangal yolculuğu, misafirlerin tercih ettikleri etleri, ‘Mangal Masa’larında pişirmesiyle devam ediyor. Bir yandan sohbet ederken bir yandan da mangal eşliğinde piknik havası oluşturan Paşa Köşkü Mangal Evi, İstanbul için az bulunur bir lezzet deneyimi sunuyor.

KLASİK YEME ALIŞKANLIKLARININ ÖTESİNDE Özel fındık kabukları kullanılan mangallarda bu sayede sürekli közlenen ve kimyasal barındırmayan bir pişirme ortamı oluşturuluyor. Aynı zamanda ete lezzet katan mangalın başında yeme keyfi ile Paşa Köşkü’nün yemyeşil bahçesi birleşince keyif ikiye katlanıyor. Klasik yemek alışkanlıklarına ara vermek için Paşa Köşkü Mangal Evi, kolay ulaşılabilir konumu, kaliteli ve lezzetli etleri, farklı mezeleriyle en ideal mekan alternatifleri arasında yer alıyor.


restaurant yeni mekan 82 hotel & hi-tech

Bodrum’un keyfi “buTeras”ta...

Fonda güzel bir müzik, mavinin en derin tonlarıyla Bodrum manzarası, dostlarınızla keyifle tokuşturulan kadehler ve tadına doyamayacağınız birbirinden özel lezzetlerle buTeras açıldı.

B

odrum Marina Vista’da kapılarını açan buTeras, göz alıcı manzarası, deniz mahsullerinin öne çıktığı özel menüsü, benzersiz kokteylleri ve rafine eğlence anlayışı ile bu yazın favori adreslerinden…

İŞLETMESİ ŞEFİK ÖZTEK’E AİT Şefik Öztek’in ev sahipliğinde misafirlerini ağırlayan buTeras sevdiklerinizle keyifli akşamlar geçireceğiniz, özel lezzetler keşfedeceğiniz ve yazın keyfini doyasıya yaşayacağınız çok özel bir ambiyans sunuyor.

İŞTAH AÇICI LEZZETLER buTeras’ın menüsünde füme ahtapot crostini, Thai – miso soslu somon sashimi, tarhanalı kızarmış yengeç kek gibi Ege’nin ruhuna uygun, iştah açıcı lezzetler yer alıyor. Özel müzik performans geceleri de buTeras’ta Bodrum’un keyfine keyif katıyor. Nihan Akın, Barbaros, Mine Çağlıyan, Malabadi ve İzmir Express canlı performansları ve keyifli şarkıları ile buTeras’ta sahne alıyor.


Bodrum’un yeni gözdesi Big Chefs açıldı Cafe & Brasserie’ler içinde gerek konsepti, gerek büyüme hızıyla dikkat çeken markalardan biri olan Big Chefs, geçtiğimiz ay Suudi Arabistan ile yaptığı anlaşmadan sonra Türkiye’de 24. şubesini de Bodrum’da açtı.

2

007 yılında Ankara’da kurulan ve bugün tüm Türkiye’de ve dünyada büyümeye devam eden Big Chefs, Bodrum’da sevenleri ile buluştu.

KEYİFLİ VE LEZZETLİ Keyifli ve sıcak ambiyansı, güler yüzlü ekibi, günün her saatine uygun, benzersiz lezzetleri ile ilgi gören Big Chefs, tatilini Bodrum’da geçirenlerin yeni buluşma noktası oluyor.

MARİNAYA YEPYENİ BİR SOLUK Bodrum’a özgü detaylarla renklendirilen ve marinaya yepyeni bir soluk getiren Big Chefs, yılın 365 günü, günün her saati, herkesin damak tadına hitap eden en özel tatları ve ferahlatan içecekleri ile misafirlerine keyifli bir yaz vaat ediyor.


Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

restaurant şef’in gözünden 84 hotel & hi-tech

Lezzet Maestro’su Vedat İde

B

u sayımızda Vedat İde’nin ustalık mutfağına konuğum. Hem bir yandan bizim için hazırladığı çok özel lezzetleri tadıyor hem de aşçılık yolculuğunu dinlemeye koyuluyorum. Mutfakla ilk defa 17 yaşındayken tanıştığını söyleyen Vedat İde, ilk olarak Bolu’nun küçük bir lokantasında bulaşıkçılık yaptığını dile getiriyor. Bulaşık yıkamaktı, komilikti derken geçen 2 yılın sonunda arkadaşlarının da yoğun ısrarlarıyla İstanbul’da çalışma kararı aldığını söyleyen İde’nin İstanbul’daki ilk işi, Yeni Bebek Balık Restaurant oluyor. “Üzerime üniformamı giydim ve yaptığım ilk iş karides ayıklamak oldu” diyen İde, o güne kadar karidesi ne görmüş ne bilmiş…

Ama çok sevmiş… O kadar sevmiş ki, neredeyse 30 yıldır her boş anında balık tutuyor. Onunla sohbet ederken öğreniyorum ki, İde’nin balık tutkusu halen de son bulmuş değil; 2 gün sonra izine çıkmaya hazırlanan İde, anlattığına göre tatilde yine denizin ona sunduklarıyla derin bir nefes alacak…

HEM TUTUYOR HEM PİŞİRİYOR Hem iyi balık tutacaksın hem de onu ilmiyle pişireceksin. Hal böyle iken, İstanbul’da en iyi balık nerede yenir sorusunun cevabı da tam karşımda duruyor. İde’nin mutfağında balık, yumurta patatesten sote edilmiş ıspanağa kadar en başarılı garnitür eşleştirmeleriyle masalara taşınıyor.


Türkiye’nin ilk beş yıldızlı kongre oteli, Grand Cevahir Hotel & Convention Center’ın başarılı aşçısı Vedat İde, tercihini ata mesleğinden değil, tıpkı memleketlileri gibi mutfaktan yana kullananlardan… Bolulu bir aşçı olan İde, çiftçi bir aileden geliyor. Hatta mutfakla tanışmadan önce onun da toprakla kısa bir teşrik-i mesaisi olmuş. Ta ki gönlünü toprağa değil, onun verdiklerini lezzetle sunmaya kaptırana kadar…

Ponçili Mantarlı Sebzeli Krep Bohçası

Mevzu balık olunca, uyguladığı pişirme yöntemlerini de sormadan edemiyorum. İde’nin mutfağında balık da tıpkı kırmızı et gibi içinde suyu bırakılarak ve az pişirilerek lezzeti 12’den vuruyor. “Fazla pişirirseniz balığın içindeki suyu da, yumuşaklığını da kaybedersiniz” diyen İde, eklemeden geçemiyor, “Kılçığıyla pişen balık daha lezzetli olur. Balığın filetosu derseniz, bence o kadar lezzetli değil.” Vedat İde’nin mutfağından özellikle Ispanağa Yatırılmış Levrek’i tatmanızı tavsiye ederim.

6 AYDA KOMİLİKTEN DÖMİ ŞEFLİĞE Profesyonel aşçı Vedat İde’yle mutfaktaki yolculuğuna kaldığımız devam ediyorum. Yeni Bebek Balık Restaurant’ta 6 ay komi olarak çalıştıktan sonra bir usta kadar iyi balık pişirmeyi öğrendiğini söyleyen İde, bu başarısını en çok da işe olan aşkına ve hevesine bağlıyor. “İşime büyük bir hevesle giderdim. Daha komiydim ama bir kez olsun gözümün saate takıldığını hatırlamam. Büyük bir istekle ve özveriyle çalışırdım” diyen İde, “Neticede bu kadar kısa sürede

komilikten dömi şefliğe terfi etmeyi başardım. En azından restoranın tüm menüsünü tek başına hazırlar hale geldim” diyerek haklı bir gururla koltuklarını kabartıyor. Vedat İde, balık restoranından sonra vatani görevine kadar Etiler Hillside ve Küfe Restaurant gibi birkaç restoranda daha çalışıyor. Ve sonrası askerlik… İnsan aşçı olur da hiç mutfağı askerliğin dışında tutabilir mi? İde’nin ki de o misal, Subay Orduevi’nin mutfak şefliğini yapan usta aşçı, mutfaktaki bir dönemini de şafak sayarak geçiriyor. İde’nin vatani görevden sonra İstanbul mutfaklarındaki ilk durağı, Taksim’deki Keban Otel oluyor. Akabinde Ortaköy Princess Hotel, Menkul Kıymetler Borsası ve Chine White deneyimli aşçının kariyerindeki diğer basamaklar oluyor.

HİNTLİ’YE HİNT, ÇİNLİ’YE ÇİN YEMEKLERİ… Vedat İde’nin son 13 yılında Türkiye’nin ilk beş yıldızlı kongre oteli olarak nam salan Grand Cevahir Hotel var. 2002 yılı açılışıyla beraber dört yılını Sous Chef olarak geçiren İde, aşçıbaşının ayrılmasıyla beraber unvanını şeflik mertebesine taşıyor.


restaurant şef’in gözünden 86 hotel & hi-tech

Peki profesyonel aşçı Grand Cevahir Hotel’de neler yapıyor, menülerini neye göre oluşturuyor? İstanbul Şişli’de kongreden düğün organizasyonlarına kadar çok sayıda misafir ağırlayan beş yıldızlı otelde Türk ve dünya mutfaklarından en özel tatları bir arada bulmak mümkün. Vedat İde için menü demek, körü körüne ona sadık olmak değil; yeri geldiğinde küçük revizyonlarla beklentilere yanıt, yeri geldiğinde yeni ve tamamlayıcı ürünlerle üstüne katmak demek… “Yemekte sınır olmaz. Burada sonu olmayan bir mesleği icra ediyoruz. Menümüz var ve ona sonuna kadar uyacağız diye bir kaide yok” diyen İde, mutfağında bugüne dek hep farklının peşinde olduğunu söylüyor. Bunu biraz daha açayım, otel mutfağının en önemli özelliği, gruplara göre menü seçenekleri oluşturabilmeleri. “Diyelim, Hintli bir grupsunuz, Hint mutfağı yapıyoruz. Uzakdoğulular geliyor, keza öyle. Özel misafirlerimize özel servislerimiz oluyor” diyen İde, mevsimine

göre dut pekmezi ve turşu gibi tatlarla da misafirleri memnun etmeye çalıştıklarını söylüyor. Bu arada unutmadan, usta aşçı Türk tatlarıyla da iddiasını ortaya koymaktan çekinmiyor. Ustanın özellikle Yoğurtlu Kebap, Çentik Kebabı, İskender Kebap ve sarmasını tatmanızı öneririm.

“KONGRE MUTFAĞINI YÖNETMEK ZOR AMA KEYİFLİ” İster tek bir tabak çıkar ister binlercesini, aşçılık zor zanaat. Ama aynı anda mutfağa kilitlenmiş binlerce mideyle baş etmek, üstelik bunu olanca hızı ve lezzetiyle başarmak, o çok daha başka bir beceri ve ustalık olsa gerek. Grand Cevahir’in 13 yıllık emektarı Vedat İde, bu işin üstesinden nasıl geliyor, nasıl bir operasyon deneyimi, soruyorum. Vedat İde, “Nerede olduğu hiç önemli değil, mutfak her zaman zor. Ama ben hiçbir zaman orada olmaktan korkmadım. Ne komiyken ne

Fındıklı Tahinli Parfe


Ispanaklı Keçi Peynirli Bonfile Sarma

aşçıyken ne de bir kongre merkezi mutfağını yönetirken” diye başlıyor sözlerine. “Ben buraya kongre oteli olduğunu bile bile geldim. 2 bin kişilik balo salonumuz var. Oditoryum 1013 koltuk kapasiteli. Düşünün, fuayesine bile 1.500 kişilik yemek verebiliyorum” diyen İde, “O günlerde mutfakta haliyle bir curcuna oluyor. Hem sayılar büyük hem de kongreler düğün ya da gala yemekleri gibi oluyor. Sabahları bazen kahvaltı bazen de coffee break’le başlayıp öğlen yemeği, akşam yemeği, arasında yine coffee break’lerle devam ediyor. Kongre merkezi mutfağını idare etmek zor olsa da bir o kadar da keyifli” diyor.

LEZZET MAESTRO’SU Vedat İde, zamanla yarışın içinde mutfağın bir ritmi ve müziği olduğuna inandığını ve kendini tıpkı bir orkestra şefi gibi hissettiğini söylüyor. “Biz bir ekibiz. Tıpkı bir makine gibi belli bir düzen içinde uyumla ve ahenkle çalışan bir ekip anlatmak istediğim. Bir makine gibi işliyoruz, ben de her zaman bu ekibin içindeyim. Ama denetleyerek değil; kendim de çalışarak ve destekleyerek” diyen Vedat İde kendini bu işleyiş içinde sakin, işine motive ve işkolik bir aşçı olarak tanımlıyor. Yoğun iş akışının kendisini daha da sakinleştirdiğini anlatan İde, bu temponun odaklanmayı ve motivasyonu arttırdığını ve başarının da bu şekilde geldiğini söylüyor.

“SIRF YEMEK YAPMAM, SALONDA DA GEZERİM” “Bildiğim tek iş yemek yapmak” diyen usta aşçı, işine olan bağlılığını ise şu sözleriyle anlatıyor: “Aşçı sadece yemek yapan değildir, bizler aynı zamanda bir sanatkarız. Ortaya çıkardığınız eser, damaklarda bıraktığınız tat ve kalplere inen mutlulukla mutlu oluyorsunuz. Bundan daha ötesi var mı?” Vedat İde, mutfağı mutfakta bırakanlardan da değil. Yemeğin servis yolculuğu esnasında o da yeri geldiğinde ayaküstü yeri geldiğinde derin koyu sohbetlerle misafirlerle iletişime geçtiğini anlatıyor. “Sırf yemek yapmam, salon içinde de gezerim ben” diyor… Söyleyişimizi noktalarken şefin geleceğe dair hedeflerini de soruyorum. Çok basit bir tabirle, “İşimden memnunum. Emekli olana kadar da bu işi yapmaya devam edeceğim” diyen İde için kendi memleketinden bir balık ya da kebap lokantası açmak da olası bir alternatif gibi görünüyor. Ama onun için daha yapacak çok yemek, tutacak çok balık var…


restaurant etkinlik 88 hotel & hi-tech

Reichenbach’a veda Atabek’e merhaba! Mövenpick Hotel Istanbul, 7 Temmuz 2015, Salı akşamı düzenlenen bir davetle 10 yıldır Genel Müdür ve Türkiye Bölge Müdürü olarak görev alan Frank Reichenbach’a veda etti, yeni Genel Müdür Bozkurt Atabek’e “merhaba” dedi.

M

övenpick Hotel Istanbul’da 10 yıldır Genel Müdür ve Türkiye Bölge Müdürü olarak görev alan Frank Reichenbach, 7 Temmuz 2015, Salı akşamı düzenlenen bir davetle görevini yeni Genel Müdür Bozkurt Atabek’e devretti. Otelin 20. katında bulunan, İstanbul’un görkemli manzarasına sahip Skyline Club Lounge’da gerçekleştirilen partiye, iş ve turizm dünyasının önde gelen isimlerinden yaklaşık 100 kişi katıldı.

REICHENBACH: “HER GÜNÜ AYRI BİR HEYECANLA GEÇTİ” Gecede bir konuşma yapan Reichenbach, “10 yılı aşkın bir süredir İstanbul’da yaşayan biri olarak, bu şehrin barındırdığı dinamizme, enerjisine, muhteşem tarihine ve çağdaşlığına daima hayranlık duydum. Her günü çok renkli ve heyecanlı geçen 10 yıl boyunca bizlere destek veren tüm dostlarıma ve Mövenpick Hotel Istanbul’daki çalışma arkadaşlarıma gönülden teşekkür ediyorum” dedi. Otelin yeni Genel Müdürü Bozkurt Atabek ise, bu önemli bayrağı devralmaktan büyük gurur duyduğunu belirterek, ödüllerle dolu başarılı bir geçmişi bulunan Mövenpick Hotel Istanbul’da kusursuz İsviçre stilini Türk konukseverliği ile birleştiren kişiye özel hizmet anlayışı ile misafirlerine ayrıcalıklı konaklama ve gastronomi deneyimleri yaşatmaya devam edeceklerini söyledi.

ŞEF TERRACCIANO YİNE DÖKTÜRDÜ Davetliler, İtalyan Başaşçı Giovanni Terracciano ve ekibinin hazırladığı eşsiz lezzetler ve DJ Murat Eskinazi’nin hareketli performansı eşliğinde unutulmaz bir gece geçirdiler.

Manila, Filipinler’de başka bir otel zincirinde benzer bir pozisyonda otelcilik kariyerine devam edecek olan Frank Reichenbach’a tüm dostları başarılar ve bol şans dilerken, 25 yılı aşkın otelcilik tecrübesini Mövenpick Hotel Istanbul’da hayata geçiren yeni Genel Müdür Bozkurt Atabek’i de yeni atamasından dolayı kutladılar.



restaurant etkinlik 90 hotel & hi-tech

Andreas Caminada İstanbul’da!

3 Michelin Yıldızlı ve 19 Gault-Millau puanına sahip Şef Andreas Caminada İstanbul’da. Caminada, 8 Eylül’de Alancha Restaurant’ın Şefi Kemal Demirasal ile Maçka Kempinski Residence’daki Alancha Restaurant’ta bir araya gelecek.

V

-ZUG Türkiye, lezzet severlere çok özel bir yemek deneyimi yaşatmaya hazırlanıyor. Proje kapsamında “Dünyanın En İyi 50 Restoranı” listesinde yer alan Schauenstein Schloss Restaurant Hotel’in sahibi ve şefi Andreas Caminada, 7 Eylül’de V-ZUG Etiler Flagship Store’da “ilham verici tariflerini” pişirecek. Pişirme sanatı felsefesini “Yemek, duyularımızda kalıcı izler bırakan bir yolculuktur,” şeklinde açıklayan Caminada, 8 Eylül’de Alancha Restaurant’ın şefi Kemal Demirasal ile Maçka Kempinski Residence‘daki Alancha Restaurant’ta bir araya gelecek.

YEMEKTEKİ ÇEŞİTLİLİK, TUTKUSU

AVRUPA’NIN EN GENÇ 3 MICHELIN YILDIZLI ŞEFİ

BUHARDA SAĞLIKLI VE HIZLI PİŞİRME YENİLİĞİNE KEŞİF

Avrupa’nın 3 Michelin Yıldızlı en genç şefi olan Andreas Caminada‘nın İsviçre’deki Domleschg Vadisinde bulunan 12. yüzyıl kalesi, bugün, yemek tutkunları, lezzet avcıları ve gurmeler için çok özel bir restoran konumunda bulunuyor. Caminada, misafirlerine tarihi kale atmosferi içerisindeki ödüllü restoranında, doğanın sunduğu tazelik ve doğallığa karşı duyulan saygıyla, eşsiz bir mutfak deneyimi yaşatıyor. Farklı dekore edilmiş, altı benzersiz odaya sahip olan Schauenstein Schloss, 2013 yılının Sommelier’ı Oliver Friedrich ve başarılı ekibi tarafından yönetiliyor. Bugüne kadar dünyanın en iyi şefleriyle birlikte çalışan Caminada, doğaya ve pişirmeye karşı ayrıcalıklı felsefesi ile Schauenstein Schloss’da farklılığını sergiliyor. Pişirme sanatı felsefesinin karşılığını arka arkaya aldığı ödüller, 3 Michelin Yıldızı ve 19 Gault-Millau puanı ile taçlandıran genç şef, aynı zamanda Schauenstein Schloss Restaurant ile “Dünyanın En İyi 50 Restoranı“ listesinde yer alıyor.

Kısa süre önce 19 Gault-Millau ile taçlandıran Şef Andreas Caminada, V-ZUG’un yüksek teknolojiye sahip cihazları ve ileri mutfak sanatının birleşmesi ile benzersiz bir lezzet keyfi vaad ediyor. Tüm gurme kreasyonlarını mükemmel aurası ile sunan Caminada, “Ben her zaman kendi yolumu arıyorum ve farklı şeyler yapıyorum. Fark oluşturan belki de bir konuya dayanan yemeklerimdeki çeşitliliktir. İnsanların özellikle heyecan verici buldukları bu. Yemekteki çeşitlilik benim için bir tutku haline gelmiştir” diyerek açıklıyor.

Premium Swiss Quality kriterine sahip olan İsviçreli V-ZUG’un etkileyici 2016 koleksiyonunda yer alan yeni World Exclusive Combi-Steam MSLQ, konvensiyonel ısıtma ve buhar yöntemini mikrodalganın rakipsiz pişirme hızı ile birleştiriyor. PowerPlus adını taşıyan bu yeni fonksiyon, günlük yaşamınızı kolaylaştırdığı gibi buharla pişirme yöntemi sayesinde son derece sağlıklı bir beslenme sağlıyor. V-ZUG Combi-Steam ve Combair-Steam’lere entegre edilen yemek tariflerini tek bir tuşa basarak pişirmeniz mümkün. Kolaylıkla hazırladığınız tariflerin pişirme derecesi ve süresini siz değil fırınınız düşünüyor. Malzemelerinizi hazırlayın ve sadece birkaç dakika içerisinde onlardan nefis bir menü pişirin! Buhar programlarında mükemmel pişen yemekler mineral ve vitaminlerini kaybetmiyor, doğal görünümlerini ve tatlarını koruyor. Bununla birlikte V-ZUG steamer size profesyonel şef


ayrıcalığını ve menünüzü sıcak tabaklarda servis yapmanın keyfini sunuyor.

LÜKS KEYFİN TADINI ÇIKARMAK İÇİN BİREBİR V-ZUG yalnızca lezzetli yemekler hazırlamıyor. Yaşamın stresli yoğunluğunda kendinize daha fazla zaman ayırmanıza yardımcı oluyor. Eğer hafta boyunca yemek pişirmek için zamanınız yoksa V-ZUG’un sunduğu lüks keyfin tadını çıkartabilirsiniz. Fırınların otomatik tazeleme programı yiyeceklerin ilk pişirme anındaki doğallığı ile yeniden tazelenmesini sağlıyor. Böylece yoğun geçen bir günün ardından mutfakta kısa sürede sağlıklı ve nefis bir akşam yemeği hazırlayabilir, size kalan zamanı ailenizle, dostlarınızla geçirebilir ya da hayatın tadını çıkarmak için pek çok aktivite yapabilirsiniz: Müzik dinlemek, yürüyüşe çıkmak ya da heyecan verici bir kitabı okumak gibi.

TARİFLER DOKUNMATİK EKRANDA V-ZUG, Combi-Steam MSLQ cihazının gelişimi ve yürütülen inovasyon çalışmaları için restoranlarının mutfaklarında her zaman özel dizayn edilmiş combisteamer cihazlarını kullanan Andreas Caminada, Tanja Grandits and Nenad Mlinarevic gibi ünlü İsviçreli şefler, combi-steamer cihazları için özel ve yaratıcı yemek tarifleri hazırlamaya devam ediyorlar. Aynı zamanda ekrandaki programlarda yer alan Andreas Caminada’nın mutfaktan lezzetli görünümlü arka plan fotoğrafları ise sizin ve misafirlerinizin iştahı kabartacak kadar çekici!

SADECE PARMAKLARINIZA İHTİYACINIZ VAR! Yeni World Exclusive Combi-Steam MSLQ, mutfağınıza oldukça kolay bir kullanım getiriyor. Combi-Steam MSLQ cihazının dokunmatik ekranını parmaklarınızın uçlarıyla kontrol edebilirsiniz. Tıpkı akıllı telefonlarınızı kullandığınız gibi. Ekran, tamamen dokunarak çalıştırılabiliyor. Böylece cihazınızın üzerindeki sadece renkli grafik ekranı değil ayarlanmış tüm fonksiyonları görebiliyorsunuz. Combi-steamer cihazları ile birlikte sunulan V-ZUG kitaplarındaki 65 ilham verici yemek tarifi ise fırınların yeni kullanıcılarının tüm olanaklardan en iyi şekilde yararlanmalarına yardımcı oluyor.

19 GAULT-MILLAU PUANI En etkili Fransız restoranı kılavuzlarından biri olan ‘Gault et Millau’ 1965 yılında, restoran eleştirmenleri Henri Gault ve Christian Millau tarafından kuruldu. Puan değerleri en yüksek 20 olan kılavuzda, restoranlar 1-20 puanlarla listeleniyor. Puanlar hizmet kalitesi, fiyat, restoranın atmosferi ve gıda kalitesi gibi farklı kriterlerde yapılan yorumlar üzerinden ayrı ayrı veriliyor. Mükemmelliğin ulaşılmaz olduğu Gault – Millau puan değerlerinde bugüne dek nadiren 20 puan verildi.


restaurant yeni konsept 92 hotel & hi-tech

a n ı k ş a Et

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

STEAK n More İstan’bull’dayız!


Burada her şey yüzde 100 Türk! STEAK n More İstan’bull mutfağına hakim tatlar, Türkiye’nin yüzde 100 lokal lezzetlerinden oluşuyor. Yüzde 100 Türk peyniri, Türk şarabı ve Türk etinden!

M

evzu sadece et yemekse İstanbul restoranları arasında size alternatif çok… Ama yok, ben gerçek bir steak deneyimi yaşamak istiyorum diyorsanız o zaman adresiniz de belli! Radisson Blu Hotel, İstanbul Şişli’nin profesyonel şefi Fikret Özdemir kendi adını taşıyan markası STEAK n More İstan’bull by Fikret Özdemir konseptiyle lezzet dünyasında öyle bir ‘steak rüzgarı’ estiriyor ki, sormayın gitsin! Üstelik Türkiye’deki en iyi yerli ürünleri kullanarak oluşturduğu zengin menüsüyle ve de ete gerçek hakkını vererek… Nasıl mı? Öyleyse haydi Şef’in mutfağına, etin damaklara ulaşıncaya kadar ki muhteşem lezzet yolculuğuna…

HEM SOĞUK HEM SEVGİ DOLU STEAK n More İstan’bull’daki ilk durağımız kasaphane! Şef bizi nazikçe sıra sıra, boy boy etlerin dizildiği kasaphanesine davet ediyor. Hani içim ürpermiyor değil. Artık mekanın soğukluğundan mı, yoksa çiğ etlerin görüntüsünden mi, orası meçhul… Ama belli ki burası çoktan şefin dünyası olmuş. Onları öylesine sevgiyle kucaklıyor ki, bu aşkın başka bir tarifi de olmasa gerek diyorum ve yolculuğumuza kaldığımız yerden devam... Şef Özdemir elbise dolabından kıyafet seçer gibi, etleri ayırmaya koyuluyor. Bunu öylesine incitmeden ve büyük bir titizlikle yapıyor ki, şaşırmıyor değilim. Arada da her birinin yaşlarını söylüyor, elbette ki bize bile açıklayamadığı ustalık sırlarıyla.

Şef’in kasaphanesinde etler hünerli elleriyle tek tek kesiliyor. Sonra bir terazi yardımıyla tartılıyor. Ardından mutfağa doğru yol alıyoruz… Kendimizi restoranın şık ve modern tasarımlı açık mutfağında buluyoruz. Ne pişiyor, nasıl pişiriliyor, burada her şey gün gibi ortada!


restaurant yeni konsept 94 hotel & hi-tech

YÜZDE 100 TÜRK Bu arada şeften bir dipnot: Türkiye’nin yüzde 100 lokal lezzetlerinden oluşan STEAK n More İstan’bull konseptiyle çok kısa bir sürede lezzet tutkunlarının uğrak noktası haline gelen restoran menüsünde Balıkesir’in en kaliteli etleri de var; Trabzon, Erzincan, Van ve Kars’ın tadına doyulmaz peynirleri de! Burada her şey yüzde 100 Türk! STEAK n More İstan’bull mutfağına hakim tatlar, Türkiye’nin yüzde 100 lokal lezzetlerinden oluşuyor. Yüzde 100 Türk peyniri, Türk şarabı ve Türk etinden!


ÖZÜNE DOKUNMADAN Söz konusu ‘steak’ olunca şefe et pişirmenin inceliklerini sormadan edemiyorum. O bir yandan etin sebzelerle marine edilmiş garnitürünü hazırlarken bir yandan da pişirme tekniklerini anlatıyor. Pişirme işleminin kolay ama bir o kadar da önemli bir görev olduğunu söyleyen Özdemir, bu sürecin iyi bir deneyim ve bilgi gerektirdiğini ifade ediyor. Etin buzdolaptan çıktıktan sonra yaklaşık 15 dakika oda sıcaklığında bekletilmesi gerektiğini dile getiren Özdemir, yüksek ateşte pişirmenin de önemine vurgu yaparak ekliyor: “Ben etime kolay kolay marinasyon yapmam, özünü bozmam, sadece deniz tuzu kullanırım.”

“ET PİŞİRMEK SEVGİ İSTER” Teknik olarak böyle. Peki ya şefin kattıkları? Usta şefin yanıtı çok basit; “Et pişirmek sevgi ister” diyerek sözlerine başlayan Özdemir, “Kendini ona vereceksin. Bir tanesi eti bırakıp telefonla konuşuyor, çeviriyor, bir tarafı fazla bir tarafı az pişiyor. Ette en önemli nokta, çevirme zamanıdır. Eti dakikada çeviremezsin, sulanma başladıysa eti çevirebilirsin” diyor.

BAZALT TAŞLAR ÜZERİNDE, YALIN BİR ŞIKLIKLA Etlerimiz pişti, garnitürlerimiz ise yerleştirilmeye hazır. STEAK n More İstanbull’da etler bazalt taşlar üzerinde servise çıkıyor. Sunumda yalın bir şıklık ve zarafetin izlerini sürerek bu keyifli yolculuğa ve Şef Fikret Özdemir’e veda ediyoruz…


restaurant gastro güncel 96 hotel & hi-tech

Rational servis parçaları deposunun 1. yılını kutluyor Landsberg, Bavaria’daki ana merkezinde bulunan servis parçaları deposunu genişleten Rational, müşterilerine profesyonel servis parçası çözümleri sunuyor.

P

işirme cihazı uzmanı Rational, yaklaşık bir yıl önce Landsberg, Bavaria’daki ana merkezinde bulunan servis parçaları deposunu genişletti. Pişirme cihazları kategorisinde pazardaki en güvenilir cihaz olma özelliğine sahip Rational, 8 bin farklı malzemeye sahip modern servis parçaları deposu, dünya genelinde 1.800 servis partneri ve 8 binden fazla teknisyenin yardımıyla müşterilerine profesyonel servis parçası çözümleri sunuyor.

EN KISA SÜREDE VE KOLAYCA TESLİMAT Rational Teknik Servis Dünya Başkanı Hans-Werner Albrecht: “Bir müşterimizin servis parçasına ihtiyaç duyması durumunda, her zaman tüm teknik detayları çözümleyebilecek

ve en kısa sürede ve kolayca teslimata kadar olan tüm süreci yönetebilecek yanlarında bir kişi olacaktır” diyor. Üretici olarak, yeni cihazlarda dahi kullanılmayan parçaları 15 yıldan uzun bir süre ile stoklarda tuttuklarını ifade eden Albrecht, “Bu şekilde, satın almadan uzun yıllar sonra bile müşterinin yatırımını koruma altına alıyoruz” diyor.

DÜZENLİ DENETİM Rational’in servis istikrar kalitesini bütün ülkelerde sağlamak ve böylece her parçanın hızlıca müşteriye ulaşmasını sağlamak için dünya çapında sertifikalı partnerlerle çalıştığını söyleyen Albrecht, “Partnerlerimiz, cihazlarımızın işlevini sağlayan tüm parçaları stoklarında bulundurmakta ve ihtiyaç duyulduğunda müşterilerin cihazlarına en kısa sürede müdahale etmekle yükümlüdür. Partnerlerimizin verdikleri servis hizmetini düzenli olarak yapılan denetimlerle kontrol ederiz” diye konuşuyor.



restaurant gastro aktüel 98 hotel & hi-tech

Divan Pastaneleri ile yazın keyfıni çıkarın

Yaz günlerinde, Divan Pastaneleri’nin birbirinden leziz tatları, vazgeçilmez bir keyif vaad ediyor. Bir Divan klasiği Rokoko, nefis aromalarıyla dondurmalar, rengârenk macaronlar ve yaprak nane ile güneşli günlerin keyfini çıkarın. Bir yaz efsanesi olan ve usta eller tarafından hazırlanan Rokoko, bitter çikolatayla kremanın şahane uyumu, üzerindeki incecik fındık parçacıkları ve ılık çikolata sosunun benzersiz tadıyla, Divan Pastaneleri müdavimlerine yaz aylarında kalıcı bir serinlik sunuyor.

Benzersiz gastronomik deneyimler Bodrum Göltürkbükü Cennet Koyu’nda konumlanan Mandarin Oriental, Bodrum, denizin hemen yanı başında konumlanan veya manzaralı teraslara sahip 10 adet stil sahibi restoran ve bara ev sahipliği yapıyor. Executive Chef Uwe Faust ‘un yönetimindeki yaratıcı mutfaklarda hazırlanan lezzetler, lüks resort oteli hem misafirlerinin hem de Bodrum’da ayrıcalıklı bir yemek deneyimi arayanların vazgeçilmez tercihi yapıyor.

Unilever’in Türkiye’deki 100 yılı aşkın tarihi kitap oldu

Unilever Türkiye Tarihi kitabı, şirketin Türkiye’deki 100 yılı aşkın geçmişindeki önemli kilometre taşlarını içeriyor. Unilever Türkiye’nin üst düzey yöneticilerinden, aynı zamanda araştırmacı ve koleksiyoner Gazanfer İbar tarafından kaleme alınan kitapta, Unilever Türkiye’nin bugünlere gelmek için gösterdiği çabalar, üstesinden geldiği imkânsızlıklar, başarılar, hatta başarısızlıklar, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik tarihine de ışık tutan bir yaklaşımla ele alınıyor. Unilever’in tüm dünyada ve ülkemizde ekonomik ve politik zorluklara rağmen, potansiyeli görerek ve yılmayarak hayata geçirdiği bu başarı hikâyesi tüm iş dünyasına da ilham verecek.

İncecik dilimlenmiş üstün lezzet Maret Lezzetince

Maret, yeni ürün serisi Lezzetince ile sevilen lezzetlerini tüketicilerine, paketlenmiş incecik dilimler halinde sunuyor. Özel ambalajı ve dilimlenmiş formuyla, tüketim ve saklama rahatlığı sağlayan Maret Lezzetince, enfes lezzeti ile de dikkat çekiyor. Maret’in modern üretim tesislerinde, özenle üretilen Lezzetince, Macar Salam, Hindi Salam, Jambon ve Hindi Füme olmak üzere, dört çeşitten oluşuyor.Şarküteri sektörünün köklü markası Maret, 30 yıldan bu yana piyasaya sunduğu, lezzetli, hijyenik ve güvenilir ürünleriyle, tüketicilerin beğenisini toplamaya devam ediyor.



restaurant gastro aktüel 100 hotel & hi-tech

Bella Sombra’da akşam yemekleri bir başka Sektörün deneyimi isimleri Şebnem Ercantürk

ve Murat Özalp’in misafirperverliğini yaşatan, lezzetleri ve servis anlayışı ile kapılarını açtığı ilk günden bu yana ilgi gören Bella Sombra Hotel Türkbükü, restoran ve barıyla misafirlerine keyif ve lezzet dolu anlar yaşatmaya devam ediyor. Eşsiz manzarası ve yeşillikler içerisindeki romantik ambiyansıyla insanı büyüleyen Bella Sombra Hotel Türkbükü, 80 kişiyi ağırlayabildiği restoranında lezzet tutkunlarına geniş bir yelpaze sunuyor. İtalyan ağırlıklı Akdeniz mutfağının servis edildiği restoran ölümünde, enginar avokado salatası, somon wasabi calzone, dana cottoletta, kuzu pirzola gibi birçok seçenek bulunuyor.

Kana kana limonata

Elite World Otelleri bünyesinde yer alan Coffee Company’lerde gerçekleştirilecek “Limonata Günleri” bu yıl da farklı lezzetleri beğeniye sunacak. Limonata günlerine özel hazırlanan limonatalar, yazın en sıcak günlerinde 1-16 Ağustos 2015 tarihleri arasında lezzet tutukunları ile buluşacak.Yaz aylarının vazgeçilmez içeceklerinden limonatayı, “Limonata Günleri” kapsamında farklı tadlarda denemek mümkün olacak. Geleneksel ev yapımı limonatanın yanı sıra farklı meyvelerle tatlandırılmış limonata çeşitleri, 1-16 Ağustos tarihleri arasında Coffee Comapany’lerde beğeniye sunulacak. “Limonata Günleri”nde, Geleneksel Limonata, Çarkıfelek Passion Fruit Limonata, Çilek Limonata, Mango Limonata, Mandalina Limonata sunulacak seçeneklerden sadece birkaçı olacak.

Carte d’Or ile şefIer bir arada

Fındık bu yıl yüzleri güldürecek

Türkiye’de geçen yıl 400 bin ton seviyesinde gerçekleşen fındık rekoltesi 2015’de eski günlerine geri dönüyor. Fındık Tanıtım Grubu (FTG) Rekolte Tahmin Komitesi’nin yaptığı değerlendirmelere göre bu yıl fındık rekoltesinin 733 bin ton olması bekleniyor. Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Edip Sevinç ile İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatılar Birliği Başkanı Ali Haydar Gören, rekolte ile ilgili değerlendirmelerinde “İhracat, iç tüketim ve stoklar hesaplandığında tahminlerinde çok büyük isabet sağlayan ekibimiz sektörümüze yol gösteriyor” diye konuştular.

Tatlı deyince akla gelen ilk isimlerden biri olarak şefleri desteklemeye devam eden Carte d’Or, Kuşadası Pine Bay Holiday Resort’ta gerçekleştirdiği Uluslararası Tatlı Atölyesi kapsamında yaklaşık 100 mutfak tutkunu şefi ağırladı. Tatlı Atölyesinde, mutfak maliyetlerini artırmadan keyifli ve sıra dışı tatlı büfeleri hazırlamanın alternatif yolları gösterildi.Tatlı büfeleri konusunda kendini geliştirmek isteyen her şey dahil otel şeflerinden büyük ilgi gören Carte d’Or Uluslararası Tatlı Atölyesi’ne, Unilever Food Solutions Global Tatlı İnovasyon Şefi Valerie de Baedts de katıldı. Ünlü Tatlı Şefi, otel misafirlerinin ilgisini çekecek daha eğlenceli, keyifli sunumlar hazırlayabilmek için farklı tatlı reçeteleri ve hazırlama tekniklerini Kuşadası bölge şeflerine uygulamalı gösterdi.



restaurant gastro aktüel 102 hotel & hi-tech

Nespresso’dan yaza özel kahve tarifIeri Adı, yıllardır

en iyi kahve deneyimlerini sunmakla aynı anlama gelen Nespresso, özel tarifleri ile yaza keyif ve lezzet katıyor… Porsiyon kahve alanında dünya genelinde öncü olan Nespresso’nun yaz için hazırladığı özel tarifler evlerde kolayca hazırlanabiliyor… Birbirinden leziz üç farklı tarif hazırlayan Nespresso, ister nefis tadıyla zencefilli La Croisette, çilek ve ahududunun karşı konulmaz tadıyla Strawberry – Rasperry Smoothie Break veya Hindistan Cevizi ve Muz’un baştan çıkartan nefis aromalarına sahip Iced Coconut Coffee With Banana… Kahveniz en fazla 10 dakikada hazır!

Sait Halim Paşa kahvaltıları başlıyor Sait

Halim Paşa Yalısı’nın Boğaz’a nazır bahçesi, pazar günleri kahvaltı keyfi ile canlanıyor. Görkemli mimarisi ve büyüleyici manzarası ile yalı, pazar kahvaltıları için eşsiz bir ortam sunuyor. Kahvaltı büfesinde Sait Halim Paşa’nın ödüllü şefi tarafından hazırlanacak geleneksel tatların yanı sıra Anadolu’nun nadide lezzetlerini geleneksel yöntemlerle sofralara taşıyan Nar Gourmet’in zengin ürün yelpazesinden seçilen bol ödüllü zeytinyağları, mevsimsel reçel ve marmelatları, yöresel bal ve seçkin ustaların hüneriyle hazırlanan lokum çeşitleri yer alıyor. Sadece pazar günlerine özel olarak hazırlanan yalıdaki kahvaltılar, 26 Temmuz’dan Eylül ayına kadar devam edecek.

Sürdürülebilir Gıda Konferansı 9 Ekim’de İstanbul’da Sürdürülebilirlik Akademisi, bu yıl 8-9 Ekim tarihlerinde Park

Bosphorus Hotel’de gerçekleşecek olan Yeşil İş 2015: Sürdürülebilir İş Zirvesi kapsamında eş zamanlı olarak ‘Sürdürülebilir Gıda Konferansı’nı düzenliyor. Gıda sektörü hızlı nüfus artışı, küresel iklim değişikliği, doğal kaynakların bilinçsiz tüketimi gibi hayatımızı etkileyen birçok önemli sorunla mücadele eden sektörlerin başında geliyor. Gıda sektörünün önemli temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşecek olan Sürdürülebilir Gıda Konferansı 2015, dünya nüfusuna sürdürülebilir şekilde sağlıklı besin sağlanması konusundaki stratejilerin konuşulacağı bir platform oluşturacak.

Dondurmanın tarza bürünmüş hali “Vakko Ice Cream” Türkiye’de kendi çikolatasını üreten

ilk moda markası olan Vakko, bu özelliğini şimdi yine bir ilk ile Vakko Ice Cream ile taçlandırıyor. Yaza özel olarak yalnızca ve ilk etapta Vakko Chocolate Bodrum Palmarina’da satışta olacak Vakko Ice Cream ile dondurmaya bambaşka bir tat, bambaşka bir tarz geliyor. Vakko Chocolate lezzetini dondurma ile buluşturan çikolatalı, bir Bodrum klasiği olan mandalinalı, geleneksel tat vanilyalı ve sıcak yaz günlerinin vazgeçilmezi limonlu çeşitlerde hazırlanan Vakko Ice Cream ‘Vakko şıklığının dondurmaya yansıyan halini’ en özel sunumlar ve eşsiz tatlar ile sunuyor.



hotel restaurant 104gastro & hi-techaktüel

ro yatırım Sağlıklı Sağlık için 43 milyon rüEu alanında faaliyetlerine hızla

ürün üretme prensibiyle içecek sektö lezzetli alternatifler devam eden Doğanay Gıda; gazlı içeceklere meye teşvik ediyor. tüket kler getirerek tüketicileri sağlıklı içece kal suyunu en sağlıklı porta a sıkm Şalgam suyu, limonata ve yüzde yüz n Euro’luk yatırımıyla milyo 43 şekliyle tüketicisine sunmak adına bu yıl lojisine sahip tekno miş dikkatleri üzerine çekiyor. Dünyanın en geliş an Doğanay, taşıy a kasın üretim hattı makinelerini Adana’daki yeni fabri ründe, sektö . İçecek yıllık 240 milyon litre üretim yapmayı hedefliyor miş geliş Türkiye’de en ambalajlama ve dolum hatlarında dünyada ve dışı pet campet teknolojiyi kullanan marka, ürünlerini içi cam lara taşıyor. sofra riyle bakte ambalajında aseptik dolum ile 0

Hacı Sayid baklava sektörünü değerlendirdi

Hacı Sayid Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Dinçerler, Ramazan ayında baklava talebini ve tüketim eğilimlerini değerlendirdi. Ramazan öncesi artık geleneksel hale gelen hammadde fiyatlarındaki artışı kendi ürünlerine yansıtmadıklarını söyleyen Dinçerler; normalde satışların en yüksek seyrettiği Ramazan ayında son yıllarda da düşüş yaşandığını kaydetti. Bayram aylarında baklava satışlarının doğal olarak en üst seviyeye çıktığını belirten Dinçerler, bu yıl kendilerinin geliştirdiği, misafirliğe giderken kolayca götürülebilecek kullan-at tepsili pratik ve geleneksel ürünlerin trend olacağını söyledi.

Yaz aylarının keyfı Mezzaluna lezzetlerinde

Mezzaluna, büyülü atmosferi ve rahat ortamıyla bilinen Suada ve Palmarina Bodrum’daki restoranlarında, eşsiz İtalyan lezzetlerini misafirlerine sunmaya davet ediyor. Güneşin sıcağını hissettirdiği bu günlerde, Mezzaluna hafif Akdenizli lezzetleri ve serin kokteylleri ile yaza “merhaba” diyor. İstanbul’da yaz aylarının en keyifli mekanlarından biri olan Suada’da ve tatil aylarının vazgeçilmez adresi Bodrum’daki restoranları ile Mezzaluna yazın keyfini de misafirlerine yaşatıyor. Mezzaluna, tatil sezonu açılır açılmaz kendini İstanbul dışına atan misafirlerini Türkiye’nin gözde tatil beldesi Bodrum’da ağırlıyor.

Gün batımının keyfı Jigger Roof Bar’da Anadolu Yakası’nın en prestijli oteli olan Wyndham

Grand İstanbul Kalamış Marina Hotel, teras katında yeni hizmet vermeye başlayan Jigger Roof Bar ile fark oluşturuyor. İş çıkışlarında gün batımına karşı birbirinden farklı ve lezzetli kokteylleri yudumlarken, ödüllü şef Mehmet Yalçınkaya’nın mutfağından çıkan leziz aperatiflerin tadına bakabilecek, gün ışığında Moda Burnu, Adalar ve Kalamış Marina manzarasına karşı kahvenizi yudumlarken, güneşin batışının seyir zevkini lounge müzik eşliğinde sevdiklerinizle birlikte çıkarabilirsiniz.



restaurant gastro aktüel 106 hotel & hi-tech

Kültürlü ve lezzetli yaz kokteylleri

Diageo World Class Competition’da Türkiye’nin en iyi üç bartender’ından biri seçilen İstanbul Marriott Hotel Şişli’nin ödüllü barmeni Hazer Çelikli, kültür tarihimizin en önemli değerlerinden ilham alarak hazırlanan enfes bir kokteyl menüsüyle My Bar’da yeteneğini ve ustalığını sergiliyor. İngiltere’de miksoloji ve bartendar’lık alanlarında eğitim alarak, ulusal ve uluslarası düzeyde birçok yarışmada ödül kazanan İstanbul Marriott Hotel Şişli’nin deneyimli bartender’ı Hazer Çelikli, otelin keyifli teras barı My Bar’da yazın sıcak günlerinde serinleten enfes kokteyllerle misafirlere özgün tatlar sunuyor.

Arıcı- Balparmak el ele Ambalajlı bal pazarının lider

markası Balparmak, 2004 yılından bu yana sürdürdüğü arıcı eğitimlerini bu yıl “Kaliteli Bal Üretimi İçin Arıcı- Balparmak El Ele” projesi çatısı altında hayata geçirmeye devam ediyor. Türkiye’ye özgü ve Türkiye’nin önemli değerlerinden biri olan çam balının kalitesinin artırılması amacıyla hayata geçirilen proje ile Muğla bölgesindeki arıcılara doğrudan ulaşılıp, daha kaliteli ve verimli üretime ulaşmalarına katkı sağlamaları için Balparmak’ın Kalite ve Ar-Ge ekibi ile arıcılık alanında uzman akademisyenler tarafından sahada uygulamalı ve izlenebilir mesleki eğitimler verilecek.

Uluslararası 2 ödül Beypazarı Maden Suyu’nun Lob’inEurope tarafından gerçekleştirilen 8. International

Europan Quality Summit (Avrupa Kalite Zirvesi), kalite bilincini geliştirmek ve iş dünyasının iletişimini sağlamak amacıyla Londra’da yoğun katılım ile gerçekleştirildi. Lob’inEurope tarafından gerçekleştirilen sektöründe güvenilir, ekonomik ve inovasyona yönelik başarılı çalışmaları ilke edinen ödülü 2010-2011-2012-2014 yıllarından sonra bu yılda almaya hak kazanan markalar arasında Beypazarı Doğal Maden Suyu “2015 Avrupa Kalite Ödülü” almayı başardı. Zirve kapsamında düzenlenen törende Beypazarı Doğal Maden Suyu da “2015 Lobin Kalite Ödülü”ne de layık görüldü.

Sıcak günlerin vazgeçilmezi Backhaus yaz pastaları

Dünyaca ünlü şeflerin tariflerinden yola çıkan Backhaus, yaza özel hazırladığı hafif kremalı pastaları ile misafirlerini lezzet yolculuğuna çıkarıyor. İri çileklerden oluşan Bol Çilekli Yaz Tartı, mevsim meyveli altın çilekli Yaz Milföyü, sade kremasıyla krokan süslü Beyaz Profiterollü Yaz Pastası ve zengin çikolatalı Çilekli Frambuazlı Yaz Pastası olmak üzere Backhaus yaz pastalarının dört farklı çeşidi bulunuyor.


bul Bomonti’nin the globe yaza hazır Hiltonin İstan açık havada çıkarma

restoranı the globe konuklara yazın keyfi kle taçlandırmak imkanı sunuyor. Yaz akşamlarını güzel bir yeme in ana restoranı onti’n Bom bul isteyenler için doğru adres Hilton Istan ağırlayacak. ini firler misa the globe. Restoran, yaz boyunca terasta keyfini nin yeme k Konuklar sezon süresince açık havada yeme a Bölgesi Afrik ve oğu sürebilecek. “Hilton Worldwide Avrupa, Ortad deki timin kis yöne 2014’ün En İyi Şefi” ödüllü executive şef Mani rlerini sergilediği the uluslararası deneyime sahip 80 aşçının hüne ızgaralar, Uzakdoğu’dan globe’un menüsünde Batı mutfağından et ve yemekler yer alıyor. suşi gibi lezzetler ve Akdeniz esintileri taşıyan

PepsiCo’da üst düzey atama PepsiCo ile Unilever arasındaki

bir ortak girişim olan Pepsi Lipton’un Başkanı ve CEO’su olarak tüm dünyada PepsiCo’nun çay kategorisindeki işlerini yöneten Eugene Willemsen, Global Kategoriler ve Franchise Yönetimi Başkan Yardımcısı unvanıyla PepsiCo İcra Kurulu üyeleri arasına katıldı. PepsiCo bünyesinde 20 yıllık bir tecrübeye sahip olan Willemsen yeni görevinde, meşrubatlar, yiyecekler, besleyici gıdalar ve çay ortak girişimi dahil olmak üzere tüm global kategori gruplarına nezaret edecek ve ayrıca PepsiCo’nun dünya genelindeki franchise yönetimi işinden sorumlu olacak.

HD, işlek caddelerde de yaygınlaşacak 20’inci yaşını kutlayan HD İskender,

şube sayısını artırmayı sürdürüyor. Tüm şubelerini kendisi açan şirket, AVM’lerle birlikte caddelerde de yaygınlaşmayı hedefliyor. Şirket Ankara’da Necatibey Caddesi’nde yeni bir şube açmaya hazırlanıyor. Bu şubeyle toplam restoran sayısı 56’ya ulaşacak. Teknolojiyi yakından takip eden, gıda mühendislerinin titiz çalışmasıyla etlerinde yüzde 100 dana eti tercih eden ve hiçbir katkı malzemesi kullanmayan HD İskender’in üretim tesisi ve şubeleri ISO22000:2005 belgesi ile onaylı olduğunu anlatan HD Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kaan Demirağ, ayda 1 milyon misafire hizmet verdiklerinin de üzerinde duruyor.

Az Kar Çok Bereket ve güvenin adresi HORESU Homatex & Malatya Pazarı ve Reis Gıda’daki başarılı

çalışmalarından tanıdığımız Hıdır Özdemir, turizm ve konaklama sektöründeki 15 yıllık deneyimlerini 27 Mayıs 2014 tarihinde kurduğu HORESU ((Hotel Restaurant Supplier) ile sektörle paylaşıyor. Reis Gıda (pirinç ve bakliyat), Malatya Pazarı (kuruyemiş & kuru meyve & baharat & lokum) ve Kılıçlar Çatal Kaşık Madeni Eşya (çatal, kaşık, bıçak ve mutfak aksesuarları ekipmanları) bayilikleri ile yaklaşık 150 otelde hizmet veren HORESU’nun hedefinde İstanbul’daki 4 ve 5 yıldızlı otellerin olduğunu söyleyen HORESU Genel Müdürü Hıdır Özdemir, “İleriki yıllarda hizmet sektörünün öncülerinden olmak istiyoruz” diyor.


restaurant marka 108 hotel & hi-tech

Zapatista Kahve Türkiye’de Dünya dostu yüzde 100 bio organik kahve Zapatista, Dünyalık Grup girişimiyle Türkiye kahve pazarına giriyor. İlk şubesini Beyoğlu’nda açmaya hazırlanan Zapatista Kahve’nin yakın bir zamanda akademisi de kurulacak.

M

eksikalı efsanevi Maya yerlilerinin Chiapas bölgesinde ürettiği Kolektif Kahve Zapatista, “Üçüncü Dalga” kahve anlayışını şimdi de Türkiye’deki kahve severlerin beğenisine sunuyor. Zapatista Kahve, yüzde 100 bio organik kahve kulvarında ve üçüncü dalga kahve akımını temsil ederek Türkiye kahve piyasasına giriyor. Zapatista kahve, efsanevi ve özgürlükçü Maya yerlileri tarafından adil ticaret anlayışıyla kolektif bir bilinçle yetiştiriliyor. Türkiye’ye Dünyalık Grup tarafından getirilen Zapatista kahve, öncelikli olarak üçüncü dalga kahve akımını yorumlamak amacıyla Zapatista Cafe olarak ilk şubesiyle Beyoğlu bölgesinde hizmete girecek. Ardından seçili market ve organik ürün satan butik mağazalarda da yerini alacak.

DÜNYA DOSTU %100 BİO ORGANİK KAHVE Meksika’nın güneyindeki Chiapas bölgesinde yetiştirilen Zapatista Kahve, endüstriyel tarım yapılmamış arazilerde ve kimyasal ürün kullanılmadan yetiştiriliyor. Tarım yapılan alanlarda herhangi bir otoban ya da sanayi bölgesi olmadığı için Zapatista Kahve, yüzde 100 bio organik kahve unvanını alıyor. Dünyada resmi olmayan rakamlara göre, son 8-10 yılda organik tarım yapılan alanlarda beş kat artış gözleniyor.

CAFE ŞUBELERİ GELİYOR Zapatista Kahve; Türkiye kahve piyasasında uzun süredir devam eden ve butik kahvecilik anlayışıyla yürütülen üçüncü dalga kahve akımıyla artık tüm kahve severlere hizmet verecek. Zapatista Cafe’ler, konsept cafe şubeleriyle öncelikli olarak İstanbul’un çeşitli yerlerinde kahve severlerin hizmetinde olacak. Zapatista Cafe’ler, Latin Amerika dekorasyon konseptinde ve üçüncü dalga kahveciliğin görsel bir şölen eşliğinde sunulacağı, aynı zamanda kendi kahvesini kendisi kavuran organik kafeler olarak açılacak.

YENİ MODEL KAFE ANLAYIŞI Dünyalık Grup YK. Başkanı Oya Çelik Gülten, “Biz Zapatista’yı Türkiye’ye getirmeye karar verdiğimizde, kahvenin yetiştirilmesinden dağıtımına kadar tüm süreçlerde hakim olan kolektif ruha uygun olarak, adil ticaret koşulları içinde çalışacak olan Zapatista Cafe şubelerinin, tamamen organik


kafe anlayışında ve üçüncü dalga kahve kültürünün sunulduğu mekanlar olarak düzenlenmesine dikkat edeceğiz. Zapatista Cafe şubelerini ilk altı ay içerisinde üç adet açacağız. Daha sonra da altı aylık ve yıllık periyotlarla hedef kitlemizde etkin olacak yerleri tercih edeceğiz. İlk Zapatista Cafemizi Beyoğlu ilçesinde açıyoruz. Bunu Beşiktaş ve Kadıköy ilçelerindeki kafeler takip edecek. Bizimle yol almak isteyen ve franchise talep eden işletmecilere de aynı anlayışla yol almak kaydıyla kapımız açık” yorumunda bulundu.

AKADEMİSİ KURULACAK Yüzde 100 bio organik kahve olan Zapatista Kahve, Türkiye’de üçüncü dalga kahve akımını temsil edecek. Bu nedenle de kurulacak Zapatista Kahve Akademisi’nde kahve kavrulmasında, kahve pişirilmesi ve demlenmesinde uzman, tadım testlerinde bilirkişi olacak baristalar yetiştirilecek. Bu sayede pek çok gence yeni bir meslek kazandırılacağı gibi iş olanakları da sağlanacak. Zapatista Kahve Akademisi’ne öncelikli olarak konaklama, yeme ve içme ihtiyaçları Dünyalık Grup tarafından karşılanmak suretiyle Anadolu’daki gençler dahil edilecek.

ÜÇÜNCÜ DALGA KAHVE AKIMI Zapatista kahvelerin içinde bulunduğu üçüncü dalga kahve akımı, yüksek kalite kahve üretimine yönelik adımı ifade ediyor. Kahvenin buğday gibi ticari bir mal yerine tıpkı şarap ve viski gibi zanaatkar elinden çıkmış bir besin maddesi olarak değerlendirildiği bu akım; üretimin bütün sürecini kapsıyor. Üçüncü dalgada, kahve çekirdeğinin tarla çıkışından itibaren fincana gelene kadarki aşaması önem arz ediyor. Böylelikle kahve, tat ve sunumuyla bir gurme, gusto kalitesine bürünüyor.


restaurant dekorasyon 110 hotel & hi-tech

Yatsan’dan uyku kalitesini 2’ye katlayan; “Fresh Foam’’ Yatsan’dan visko malzemenin içine jel yerleştirilerek uyku sırasında oluşan nemi hızlıca uzaklaştırmak ve visko konforunu pekiştirmek için yepyeni Aqua ve Marine Yatak…

İ

lk olarak NASA tarafından geliştirilen visko (hafızalı sünger) benzersiz yapısı sayesinde vücudun şekline ve ağırlığına göre form kazanır, üzerindeki basınç kalktıktan sonra orjinal formuna geri döner. Viskonun bu karakteristik özelliği; başlıca kan dolaşımını rahatlatıcı ve uyku süresinde hareket (sağa sola dönme eylemlerini) hissini otadan kaldırıcı niteliktedir. Uyku kalitesinin yükselmesi, güne daha dinç ve dinamik başlamak, boyun, bel, sırt vb ağrıları minimuma indirmek ise kaçınılmazdır.

YATSAN’DAN ‘FRESH FOAM’ Visko malzemenin içine yerleştirilmiş binlerce jel kapsül düşünün, üstelik bu kapsüller iklimlendirme işlevi görüyor.

Yatağınızın iklimlendirme rolü, vücut ısınızı dengeler ve uykuya dalış sürelerini minimuma indirir. Jel özelliğinin yanı sıra ekstra geçirgen hava hücreleri ile uyku süresince kazanılan nemi hızlıca havalandırarak uyku konforunu üst düzeye taşır, böylelikle kesintisiz ve kaliteli uyku yaşanır.

VÜCUDUN YATAĞA DEĞİL, YATAĞIN VÜCUDA UYUMU Marine yatak; üst kısmında kullanılan ‘Fresh Foam’ teknolojisi sayesinde, viskonun içine yerleştirilen jel kapsüller ile istenmeyen vücut neminin uzaklaşmasına yardımcı olurken keyifli bir uyku ortamı sunar. Ayrıca orta kısmında kullanılan ekstra visko desteği ile vücudun yatağa değil, yatağın vücuda uyumunu sağlar. Alt destek olarak


kullanılan HR malzeme esneme kabiliyeti niteliğinden dolayı yatağın performansını maksimuma taşır.

VİSKO KEYFİ 2’YE KATLANDI Aqua yatak; ‘Fresh Foam’nin sunduğu tüm avantajlara ek olarak yay teknolojisi ile birlikte visko keyfini ikiye katlamak isteyenler için eşsiz bir ürün. ‘PocketSpring’ paket yay, yayların birbirinden bağımsız olarak paketlenip diziliminden oluşur. Böylelikle yaylar birbirinden etkilenmediği gibi eşlerin uyku esnasındaki hareketlerinden de birbirinin etkilenmesini engeller. 5 zone’lu (ağırlık bölgeli) paket yay, vücudun anatomik yapısına bağlı olarak gerekli olan farklı destek böylelikle sağlanır.


restaurant dekorasyon 112 hotel & hi-tech

Bahçelere sıra dışı eğlence Paola Lenti’nin dış mekanlara renk katan serisi salıncaktan pufa, şezlongtan oturma grubuna, şemsiyeden aksesuara kadar bahçe keyfini eğlenceye dönüştürüyor.

K

alitesi ve tasarımlarıyla farklılaşan dünya markası Paola Lenti’nin dış mekan ürünleri, dünyanın en prestijli tasarım ve dekorasyon markalarını Türk tüketicisi ile buluşturan Mozaik’te tüketici ile buluşuyor. Dış mekanlara renk katan seride, salıncaktan pufa, şezlongtan oturma grubuna, şemsiyeden aksesura kadar bir çok ürün yer alıyor.

ÖRGÜNÜN DIŞ MEKANA RENKLİ DOKUNUŞU Dış mekan mobilyalarında sıra dışı formaları, üstün teknik özellikleri, çarpıcı modelleri ve renkleriyle Paola Lenti, bahçe keyfine eğlenceyi de katıyor. Mozaik’te satışa sunulan Paola Lenti dış mekan ürünleri, rahatlık ve konfor sunarken, özel örgü ip yapısı ile dış mekanlara renkli bir dokunuş getiriyor. Ortamı yumuşatan, sıcak ve renkli bir hava estiren Paola Lenti dış mekan ürünleri, Aqua teknik kumaş özelliği ile dış mekan için özel olarak hazırlanmış bir seri olarak dikkat çekiyor. Tasarımı ile farklılaşan Paola Lenti dış mekan ürünleri, özel örgü ip yüzeyi ile bahçe, teras, balkon gibi tüm dış mekanlara yenilikçi bir yaklaşım sunuyor.


Dünyada mobilya ihracatı yapan ülkeler sıralamasında 15. sıradan 12. sıraya yükselen Türkiye, 2015’in ilk yarısını 1.100 milyar dolar ile kapattı.

İsmail Doğan: “1 milyar 100 milyon dolarlık mobilya ihraç ettik”

T

ürkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) tarafından açıklanan 2015 yılının ilk yarı ihracat rakamlarına göre mobilya sektörü ilk çeyrekteki düşüşe rağmen, alınan önlemlerle büyümeye devam etti. Dünyada mobilya ihracatı yapan ülkeler sıralamasında 15. sıradan 12. sıraya yükselen Türkiye, 2015’in ilk yarısını 1.100 milyar dolar ile kapattı. MOSDER, 2015 yılının ilk yarısının ihracat ve ithalat verilerini açıkladı. Rakamlar, Türk mobilya sektörünü büyütmek ve geliştirmek için önemli çalışmalara imza atan MOSDER’in, 10 milyar dolarlık 2023 ihracat hedefine emin adımlarla ilerlediğini gösteriyor. Komşu ülkelerdeki olumsuz gelişmelere rağmen 2015’in ilk yarısını 1 milyar 100 milyon dolarlık ihracat rakamıyla kapatan Türkiye mobilya sektörünü, İran’a yönelik ambargonun kalkmasıyla birlikte 3. çeyrekte daha olumlu bir hava bekliyor. MOSDER Başkanı İsmail Doğan, Türkiye’yi 2023 yılında dünyadaki en büyük ilk 5 ihracatçı ülke arasında görmek istediklerini belirterek, “Bu rakamlar hedefimize güçlü bir şekilde ulaşacağımızı gösteriyor. Mobilya sektörü son 10 yıldır sürekli büyüyor. Komşu ülkelerdeki krizlere ve iç karışıklıklara karşın bizim ihracattaki başarımız sürüyor. Bu da Türk mobilya sektörünün dünyadaki yerinin güçlenerek büyüdüğünün kanıtı” dedi. Yılın ilk yarısında 1.100 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiklerini belirten Doğan, 2015 yılını 2,6 milyar dolarlık ihracat ile kapatmayı hedeflediklerini ifade ediyor.

MOBİLYA TASARIMINA 1 MİLYON TL Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) tarafından bu yıl 11.’si gerçekleştirilen Ulusal Ev Mobilyaları Tasarım Yarışması’nın basına yönelik lansman toplantısı 30 Temmuz Perşembe günü Radisson Blu Hotel Şişli’de yapıldı. Bugüne kadar yaklaşık 1 milyon TL ödülün dağıtıldığı yarışmada finalistlere toplam 84 bin TL ve en çok başvurunun geldiği üniversiteye 10 bin TL para ödülü verilecek. Ayrıca finale kalan projelere TPE onaylı Endüstriyel Tasarım Tescil Belgesi de hediye edilecek. 2005 yılından beri düzenlenen Ulusal Ev Mobilyaları Tasarım Yarışması, öğrencileri tasarıma, üretmeye teşvik ederken sektöre de hareket getiriyor. Her biri alanında uzman akademisyenlerin jüri üyeliğinde seçilen tasarım projeleri; özgün, yenilikçi, kullanıcıya ve üreticiye sunduğu fayda, üretim kolaylığı ve estetik kalite kriterleri dikkate alınarak değerlendiriliyor. 1. Aşama jüri değerlendirmesi sonucunda belirlenen finalist projelerin prototipleri, MOSDER üyeleri tarafından üretilerek hayata geçiriliyor.


restaurant dekorasyon 114 hotel & hi-tech

Teknolojiyi tasarımla buluşturan yeni nesil armatürler Fantasia Seramik’in Türkiye temsilciliğini yaptığı İtalyan Fantini firmasının her detayının tasarımla buluştuğu armatürleri, sıcak yaz günlerinde suyla buluşmayı yeniden yorumluyor.

U

luslararası markaların özgün koleksiyonlarını Türkiye’de satışa sunan Fantasia Seramik, son teknoloji ürünleriyle adından söz ettirmeye devam ediyor. İtalyan Fantini firmasının her detayının tasarımla buluştuğu armatürleri, sıcak yaz günlerinde suyla buluşmayı yeniden yorumluyor. İtalyan tasarımcı Franco Sargiani imzası taşıyan Acqua Zone, Acquadolce, MilanoSlim, Matteo Thun ve Antonio Rodriguez tarafından tasarlanan Lame ile Angeletti ve Ruzza dokunuşlarından oluşan Mint, suyun dinlendirici yönünü görsel ve duyusal bir zevke dönüştürüyor.

SUYUN IŞIKLA SOFİSTİKE UYUMU Suyun ışıkla sofistike uyumunu kusursuz bir şekilde yansıtan Acqua Zone, duş anlarının rahatlatıcı etkisini renklerle birleştiriyor. Yapısı itibariyle su akışının farklı modlarda belirlendiği Acqua Zone, renk değişimiyle de gökkuşağını andırarak suyun saflığını görsellikle buluşturuyor. Kusursuz teknik özellikleri ve sunduğu fonksiyonlarıyla kişinin duyu dünyasında gezintiye çıkmasını sağlayan Acqua Zone, parlak çelik yüzeyiyle de estetik bir görünüm sunuyor. Elektronik tuş takımının yer aldığı kumanda panosu sayesinde duş modlarının rahatlıkla seçilebildiği sistemde mavi düğmeler su fonksiyonlarını, beyaz düğmeler ise ışık kaynağının ayarlanmasını temsil ediyor. Hayallerdeki duş zevkini gerçek kılan Acqua Zone, yeni nesil banyoların vazgeçilmezi…

“DOĞALLIĞA BİR TÜR GERİ DÖNÜŞ” Tasarımcısı Franco Sargiani’nin “doğallığa bir tür geri dönüş” olarak tanımladığı Acquadolce, Fantini tarafından üretilen bir diğer duş sistemi… Birden fazla duyuya hitap eden bir rahatlık sağlayan Acquadolce, şelale, sis, beyaz ışık,


4 renkli ışıkla kromoterapi ve hisset modlarıyla kusursuz bir rahatlama deneyimi yaşatıyor. Su, ışık ve mimarinin eşsiz sentezi olarak karşımıza çıkan sistem, duş almayı doğal yaşamın rahatlatıcı hissiyle birleştiriyor.

SU TERAPİSİNİN TASARIM YÖNÜ; MİLANOSLİM Minimalist detayları ve yüksek teknolojisiyle ön plana çıkan MilanoSlim, Fantini’nin dış mekanlar için ürettiği kusursuz bir duş sistemi… Duş ayağının burma Tik ağacından üretildiği MilanoSlim, paslanmaz çelik olma özelliğiyle çevresel faktörlere karşı yüksek direnç gösteriyor. Özel kancalar sayesinde güvenli bir şekilde duvara sabitlenen sistem, üç farklı panelden oluşuyor. Geniş bir alandan ince damlacıklar şeklinde akış sağlayan şelale modu, kullanıcısına omuzlardan başlayan etkili bir masaj hissi yaşatıyor. Düşük miktarda su tüketimi sağlayan MilanoSlim, çevre duyarlı olma özelliğiyle de ön plana çıkıyor. Matteo Thun ve Antonio Rodriguez tasarımı Lame ile Angeletti ve Ruzza imzası taşıyan Mint ise suyla buluşmayı farklı boyutlara taşıyan iki ayrı armatür... Fransız Matematik Uzmanı Gabriel Lame’in elips araştırmalarından esinlenilerek tasarlanan Lame, kavisli koordinatlarıyla basit ve ergonomik bir görünüm sağlıyor. Gövde yapısıyla devamlılık hissi veren ve kromlanmış yüzeyiyle kontrast oluşturan armatür, mat beyaz ve krom olmak üzere iki farklı yüzey seçeneği sunuyor. Doğası gereği uzun süreli dayanıklılık ve zamana karşı yüksek direnç gösteren Mint ise suyla temas açısından mükemmel performansa sahip fırçalanmış paslanmaz çelik yüzeyiyle dikkat çekiyor.


restaurant dekorasyon 116 hotel & hi-tech

Herkes için ideal yatak; Yataş Hourglass Air Yataş, farklı vücut tiplerine ve uyku pozisyonlarına uygun destek sağlayan Hourglass Air yatağı ile unutulmaz bir uyku deneyimi yaşatıyor.

Y

ataş, farklı vücut tiplerine ve uyku pozisyonlarına uygun destek sağlayan Hourglass Air yatağı ile sıcak yaz gecelerinde uyku sorunlarına son veriyor. Herkes için ideal yatağı temsil eden Hourglass Air, kum saati görünümüne benzeyen 3 kademeli yay sistemi ile hiç yaşamadığınız bir uyku deneyimine davet ediyor. Yatak ve uyku ürünleri konusunda uzmanlığı ile yeni teknolojiler sunan Yataş, yeni modeli Hourglass Air ile mükemmel bir dinlenme alanı, kaliteli ve rahat bir uyku vaat ediyor. Hourglass Air, yıllar boyunca kraliyet aileleri için üretilen özel yataklarda kullanılan keten kumaşla fark oluştururken doğal kumaşı ile ferah uyku ortamı ve daha iyi nem yönetimini odalara taşıyor.

UNUTULMAZ BİR UYKU DENEYİMİ Hourglass teknolojisi ile üretilen yatak, kum saati görünümüne benzeyen yay sisteminde uç kısımlardaki geniş yaylar ile vücudu yumuşak şekilde karşılıyor ve orta kısımdaki dar yay şekli ile de gerektiği zaman ve gerektiği kadar destek sağlıyor. Hourglass Air yatak çok farklı vücut profillerini bile doğru şekilde destekleyen Active Support teknolojisi ile de doğal uyku hareketleri ve kasların gevşemesine yardımcı oluyor. Özellikle farklı vücut tiplerine sahip eşler için Hourglass Air yatak, kişiye özel konfor sağlayarak eşlerin her ikisi için de ideal yatağı temsil eder.


Evgör’den otellere mobilya ve dekorasyon çözümleri Mobilyada yeniliklerin öncüsü Evgör, yeni otel yatırımlarının ya da yenilenecek otellerin tüm mobilya ve dekorasyon ihtiyaçlarına kurumsal çözümler sunuyor.

T

ürkiye genelindeki 10’larca mobilya tedarikçisi ve mimari ortaklarının desteğiyle, başta turizm kentleri olmak üzere tüm şehirlerdeki otellerin dekorasyonuna talip olan Evgör, sahip olduğu farklı ve yenilikçi ürün çeşidinin yanı sıra projeye özel üretim de yaptırıyor. “Mobilya konusundaki tecrübelerimizi, tedarikçilerimizin ve mimari çözüm ortaklarımızın bilgi birikimi ile birleştirerek oluşturduğumuz Kurumsal Projeler Departmanımız, konaklama sektörü için kaliteli, konforlu, nitelikli ve fark yaratan dekorasyon çözümleri vaad ediyor ” diyen Evgör Mobilya Genel Müdürü Ahmet Ekmen, portföylerinde; misafir odalarından bekleme salonlarına, dinlenme alanlarından yeme&içme mekanlarına kadar bir otelin tüm yaşam

alanlarına yönelik mobilya tasarımlarının bir arada yer aldığını söyledi.

A’DAN Z’YE ÇÖZÜM Evgör Mobilya, özellikle yeni otel yatırımlarının mobilya ve dekorasyon ihtiyaçlarında yeni adres olmayı amaçlıyor. Otellere yönelik var olan ürün koleksiyonunun yanı sıra, kaliteli ve nitelikli üretim yapan tedarikçi ağı sayesinde isteğe bağlı özel siparişler de ürettirebilen Evgör, işbirliği yaptığı mimarlık ofisleriyle beraber, hem mevcut otellerin renovasyonunda hem de yeni otel projelerinde, A’dan Z’ye tüm mobilya ve dekorasyon ihtiyaçlarını tek adresten karşılayabiliyor.


restaurant dekorasyon 118 hotel & hi-tech

VitrA’dan beton dokulu seramikler VitrA’nın beton dokulu porselen seramik serileri, geniş ve yüksek tavanlı mekânlara doğal ve göz kamaştırıcı bir modernlik katıyor.

T

icari yapılarda da kullanılan beton dokulu seriler, işlem görmemiş ham görünümleriyle alışılagelmişin dışında bir atmosfer oluşturuyor.

İÇ VE DIŞ MEKAN SEÇENEKLERİNE UYGUN; ICE & SMOKE SERİSİ Parlak göz alıcı dokusu ve çarpıcı desenleriyle Ice & Smoke serisi, günün ilk saatlerinden aldığı ilhamla, yaşam alanlarına doğal ışığı yansıtıyor. Sıcak gri tonlarının ve beton dokusunun hakim olduğu seri, 80x80 cm, 60x60, 40x80 cm ve 10x80 cm boyutlarında, iç ve dış mekân seçenekleriyle sunuluyor.

SOFİSTİKE ÇİZGİLERİYLE; PICCADILLY SERİSİ Dinamik formlarla sofistike çizgileri bir araya getiren Piccadilly serisi, betonun sağlamlık ve katıksızlığını dekorasyona yansıtıyor. Ortama zarif ve ağırbaşlı bir hava katan seri, modern görünümüne klasik bir dokunuş ekleyen çiçek motifleri ve kesme bordür alternatifiyle fark yaratıyor.

ÖDÜLLÜ SERİ; UPTOWN Uptown serisi, mimari ve dekorasyonda popüler olan beton yüzeyleri, porselenin üstün nitelikleri ve dijital baskı teknolojisinin olanaklarıyla buluşturuyor. Konutların yanı sıra ticari yapılarda ve dış cephede de kullanılan ödüllü seri, doğal renk alternatifleri ve kolay temizlenme özelliğiyle dikkat çekiyor.


Doğtaş, kaliteli uykunun şifresini çözdü Doğtaş’ın yeni teknoloji ürünü Bohemia Yatak, farklı vücut ihtiyaçlarına yönelik farklı yatak alternatifleri ile kaliteli uykunun şifrelerini çözdü…

H

er insanın ortalama yaşamının üçte birini uyuyarak geçirdiği düşünülürse, kaliteli bir uykunun vücut için önemi daha iyi anlaşılıyor. Vücudumuzun ihtiyacı olan enerjiyi geri kazanabilmesi için kaliteli bir uyku büyük önem taşıyor. Sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için vücut yapısına uygun yatak seçimi yaşam kalitesini artıran ve sağlık için yapılan büyük bir yatırım. Doğtaş’ın kendine en güvendiği konulardan biri, gelişen teknolojiyi yakından takip eden yapısıyla kişiye özel ürün seçenekleri tasarlaması. Doğtaş yataklarının tasarım aşamasında düşünülen vazgeçilmez bazı özellikler bulunuyor. Bu özelliklerin başında uyku düzeninin bozulmaması için vücudun ergonomisine uyum sağlaması, fiziksel rahatsızlıklar yaşanmaması için vücudun doğal omurga eğrisini koruması, baş, bel ve boyun bölgesinin ihtiyacı olan desteği vermesi geliyor. Duygusal gelişiminizi ön planda tutuyor.

teknolojilerine sahip yapılarıyla farklı ihtiyaçlara yanıt veren modeller olduğu kadar farklı kumaş kullanımlarıyla enerji veren yataktan, süt lifi içeren yatağa, içinde koku kapsülleri barındıran yataktan kaz tüyü yataklara kadar onlarca çeşit mevcut.

SADECE DOĞTAŞ’TA Yay teknolojilerin de dünya lideri Legget & Platt ortaklığında çalışılan ve sadece Doğtaş’ta mevcut olan Softtouch ve Softtech iç yay teknolojisine sahip yataklar, yayların vücut ağırlıklarına bireysel tepkiler verme özelliği sayesinde, kişiye özel konfor sağlıyor. Softtouch ve Softtech yay teknolojisinin yanı sıra Active Support teknolojisine sahip yeni yataklardan biri olan Bohemia Yatak, yaylar arasında hava sirkülasyonu sağlayarak nem ve sıcaklığı dengeliyor, diğer yataklara göre yüzde 28 daha serin tutuyor.

KLASİK GÖRÜNÜMÜN YENİ YORUMU FARKLI VÜCUT İHTİYAÇLARI İÇİN FARKLI YATAK ALTERNATİFLERİ Doğtaş’ta her ihtiyaca uygun birbirinden farklı teknolojilerde üretilmiş birçok yatak seçeneği bulunuyor. Çeşitli yay

Sade hatlarının yanı sıra klasik görünümüyle yatak odalarını farklılaştıracak bir ürün olan Bohemia yatak başlığı & baza şık detaylarıyla dikkat çekiyor. Kolay bir bakımı olan ürün, deri, pure kadife, tay tüyü ve kadife seçeneklerine sahip.


restaurant otel - tech 120 hotel & hi-tech

Verimli, hayatı kolaylaştırıcı Buderus RC Serisi Kumanda Panelleri Avrupa’nın önde gelen termoteknoloji markası Buderus, son olarak yeni geliştirdiği RC300 ve RC150 Oda Kumanda panelleri ile daha estetik bir görünüm ve kullanım kolaylığı sağlıyor.

I

sıtma-soğutma sektörünün lider markası Buderus, RC serisi kumanda panellerini yenileyerek piyasaya sundu. Son teknoloji ürünü paneller daha estetik görünüme sahip olurken aynı zamanda kullanım kolaylığı da sunuyor. Temmuz ayı itibari ile stoklarda yer almaya başlayan RC300 ve RC150 Oda Kumanda Panelleri gelişmiş özellikleri ile de dikkatleri çekiyor.

“SICAKLIK SEÇİLEBİLİR TATİL PROGRAMI” RC150 Oda Kumanda Paneli, EMS Bus veya OT cihaz dilini otomatik olarak algılıyor. Çıkış suyu sıcaklığının modülasyonlu kontrolünü gerçekleştiren RC150 Oda Kumanda Paneli, açık metin için noktalı yazı satırına sahip. 1 adet MZ100 modülü ile zon kontrolü yapan RC150’de, 2 adet bağımsız ısı seviyesi ve bir adet sabit donma koruma seviyesi mevcut. Sıcaklık seçilebilir tatil programına sahip olan RC150 Oda Kumanda Paneli’nin, ısıtma için haftalık saat programına bağlı günlük 6 şalt noktası bulunuyor. Otomatik yaz/kış geçiş özelliği bulunan RC150 Oda Kumanda Paneli, bakım aralıklarını gösterme özelliği ile kullanıcısına büyük rahatlık sunuyor.94-94-25 mm boyutlarına sahip olan RC150 Oda Kumanda Paneli, 16 V DC EMS bus veya 24 C DC OT bus uyumuyla düşük elektrik tüketimi sağlıyor.

SIK KULLANILANLARA KOLAY ULAŞIM ÖZELLİĞİ Geliştirilmiş LCD ekranı sayesinde daha yüksek çözünürlüklü metin göstergesine sahip olan RC300, “Konfigürasyon Sihirbazı” ile sistemi otomatik olarak tanımlıyor. RC300 sık kullanılanlara kolay ulaşım sağlama özelliği ile de dikkat

çekiyor. 2 farklı sıcaklık seviyesi için saat programına sahip olan RC300’de; 1 gece 1 gündüz ayarlanabilir program, 2 adet ayarlanabilir haftalık program, geliştirilmiş işletim ve kullanabilirlik, saat ve sıcaklık ayarı, kullanım suyu programı veya ısıtma programına bağlı işletim ile birlikte 5 farklı tatil periyoduna kadar ayarlanabilme özellikleri yer alıyor. Ayrıca RC300, sirkülasyon pompası için saat programı, kullanım suyu için tatil, tatil programı için sıcaklık seçebilme, kazan üzerine takılabilme, güneş enerjisi ile ısıtma desteği ve kullanımın yanı sıra sistemi uzaktan kumandalı ya da kumandasız kontrol etme imkanı da sunuyor.


Web’de Tablet’de ve Cebinizdeyiz! Online dergi adresimiz

http://www.hotelrestaurantmagazine.com/online-dergi

Akıllı telefon uygulamalarımız için barkodu okutunuz.


restaurant fuar 122 hotel & hi-tech

Türkiye’nin ilk Contract Hotel Expo Fuarı Bursa’da gerçekleşecek Türkiye’nin ilk Contract Hotel Expo (Hotel, Restoran, Hastane ve İkram Endüstrisi İş Kontratları) Fuarı 11-14 Kasım 2015 tarihleri arasında Bursa’da gerçekleştirilecek.

B

ursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) öncülüğünde fuarcılık atağına kalkan Bursa, uluslararası nitelikte yeni bir fuara daha ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Türkiye’de otel, restoran, cafe ve hastane sektörüne kontrat işleri yapan güçlü tedarikçileri ilk kez bir araya getirecek olan Contract Hotel Expo Bursa (Hotel, Restoran, Hastane ve İkram Endüstrisi İş Kontratları Fuarı) 11-14 Kasım 2015 tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

BURKAY: “BURSA FUARCILIKTA BÜYÜK POTANSİYELE SAHİP” Contract Hotel Expo Bursa Fuarı’na ilişkin lansman toplantısı, BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, TÜYAP Bursa Fuarcılık AŞ Genel Müdürü İlhan Ersözlü, fuar danışma kurulu üyeleri, sivil toplum kuruluşları ve firma temsilcileri ile basın mensuplarının katılımıyla Sheraton Hotel’de yapıldı. Toplantıda konuşan BTSO Yönetim Kurulu Başkanı Burkay, üretimin ve ihracatın lokomotif kenti Bursa’yı fuarcılık alanında da cazibe merkezi haline getirmek istediklerini ifade etti. Bu kapsamda doğru projelerin ortaya konulması gerektiğini dile getiren Burkay, BTSO’nun öncülüğünde gerçekleştirilen Bursa İnşaat ve Gayrimenkul Fuarı ile Ev&Stil Fuarı’nda önemli bir başarıya ulaştıklarına dikkat çekti.


İbrahim Burkay

bir şekilde çalışıyor. Ülkemizin fuarcılık sektörüne yenilikleri eklemeye devam ediyoruz. Bu fuarı Bursa’ya kazandıran BTSO Yönetim Kurulu Başkanı Sayın İbrahim Burkay’a ve Yönetim Kurulu üyelerine teşekkür ediyorum” dedi.

DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDAN ALIM HEYETLERİ GELECEK 11-14 Kasım 2015 tarihleri arasında TÜYAP Bursa Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan fuarın katılımcı profili otel tekstili ve mobilyaları, endüstriyel mutfak ekipmanları ve çamaşırhane ekipmanları, aydınlatma, teknoloji ve güvenlik sistemleri, SPA havuz ekipmanları ve aksesuarları, otel odası ekipmanları ile restoran ürünleri ve ekipmanları sektörlerinde faaliyet gösteren firmalardan oluşacak. ABD, Avrupa, Afrika, Balkan ve Latin ülkeleri, Türki Cumhuriyetler, Uzakdoğu ve Körfez ülkelerinden önemli alıcıların beklendiği fuarda ayrıca otel, tatil köyü ve hizmet sektörü yöneticileri ve satın alma yetkilileri, restoran ve kafe yöneticileri, hastane, eğlence, spor kompleksi, sağlık turizmi, eğlence sektörü firma yetkilileri ile inşaat proje taahhüt firmaları, mimarlar ve tasarımcılar da yer alacak.

NİTELİKLİ FUARLARA DEVAM Bursa’ya güçlü olduğu alanlarda nitelikli fuarları kazandırmaya devam ettiklerini belirten Burkay, Contract Hotel Expo Fuarı’nın da bu kapsamdaki önemli fuarlardan biri olduğunu söyledi. Dünyada rekabetin her geçen gün arttığı bir ortamda 35 bin kişilik BTSO ailesinin ticaretini ve kalite standartlarını geliştirmeyi hedeflediklerini belirten Burkay, “Bugün gıpta ederek baktığımız uluslararası fuarları Bursa olarak çok daha yüksek kalitede gerçekleştirebilecek potansiyele sahibiz. Bulunduğumuz coğrafyada 2-2,5 saatlik uçuş mesafesinde 1,5 milyar insan yaşıyor. Contract Hotel Expo Bursa Fuarı ile firmalarımızı nitelikli alıcılarla buluşturarak işletmelerimizin pazar payını artırmayı hedefliyoruz. Bursa iş dünyasından yaptığımız işlere katkı sağlamalarını bekliyoruz” diye konuştu.

ERSÖZLÜ: “TÜRKİYE’DE İLK OLMA ÖZELLİĞİ TAŞIYOR” TÜYAP Bursa Fuarcılık AŞ Genel Müdürü İlhan Ersözlü, Contract Hotel Expo Fuarı’nın sağlık, turizm ve yeme-içme sektörlerini bir araya getireceğini ifade etti. Söz konusu fuarın Türkiye’de ilk olma niteliği taşıdığını vurgulayan Ersözlü, “Ekiplerimiz fuar hazırlıkları kapsamında yoğun

İlhan Ersözlü


restaurant ürün 124 hotel & hi-tech

Tema’dan otellere sağlıklı ve dayanıklı ürünler Sağlıklı aynı zamanda dayanıklı ürünleriyle Tema Banyo, sağlıklı ve dayanıklı ürünleriyle otellerin gözdesi…

Y

apı malzemeleri sektörünün güçlü oyuncularından Tema Banyo; şık, yenilikçi, sağlıklı ve fonksiyonel ürünleriyle otellerin de ilk tercih ettiği markalar arasında yerini aldı. Turizm sektöründe sezon açılışı ile beraber otellerin artan banyo ekipman ihtiyaçlarına en uygun çözümleri geliştiren Tema Banyo ürünlerinde pirinç boru ve çubuk da kullanılmıyor. Sağlıklı aynı zamanda dayanıklı ürünleriyle Tema Banyo, sektörün gözdesi…

TEMA BANYO HAKKINDA Plastik rezervuar satışıyla ticari faaliyetlerine başlayan Tema Yapı Malzemeleri’nin güçlü markası Tema Banyo, yapı malzemeleri sektörünün önemli oyuncuları arasında yer alıyor. ‘Tema Banyoyu Tamamlar’ sloganıyla Türkiye genelinde bin bayisi ve bölge müdürlükleri aracılığıyla müşterilerine ulaşan marka, su tasarrufu sağlayan yenilikçi ürünleriyle sektöründe birçok ilki de hayata geçirdi.



restaurant ürün 126 hotel & hi-tech

‘Buzzzz’ gibi içecekler için İnoksan’dan Icematic İnoksan, yenilikçi bakış açısının bir ürünü olan Icematic Buz Makineleri’ni farklı ihtiyaçlara cevap verebilen geniş ürün serisiyle müşterilerine sunuyor.

2

0 yılı aşkın bir süredir İnoksan tek temsilciliği ve güvencesi ile müşterilerine kalite ve İtalyan dizaynını bir arada sunan Icematic Buz Makineleri geniş ürün gamı ile her ölçekte işletmenin farklı ihtiyaçlarını karşılıyor.

arasına giren nugget buz üreten yeni NU serisi ile de 270 kg/gün ve 470 kg/ gün üretim kapasitesi ile müşterilerine yenilikçi çözümler sunmaya devam ediyor. NU serisinde de istenen buz ebadına karar verebilmek mümkün, siparişte verilecek olan bilgi ile NU serisi cihazlar NU270S ve NU470S small ve U270 ve NU470 standart ebatta nugget buz üretebiliyor.

HEM KENDİNDEN DEPOLU HEM YÜKSEK PERFORMANSLI İçeceklerde kullanılacak buzların soğutma etkisini hızlandırmak amacıyla orta kısmı boş olarak tasarlanan ve ‘U’ şeklinde özel parmak buz üretebilen kompakt modeller ise sıvıyla temas eden buz yüzeyini maksimuma çıkararak, tam kübik buzlara oranla çok daha çabuk soğutma sağlıyor. Kendinden depolu kompakt “ E “ serisi modeller günde 21 ila 142 kg arasında buz üretebiliyor. Icematic’in günde 35 kg’ a kadar buz üreten ayaklı dispenser modeli DX40 ise küçükten büyüğe yiyecek-içecek sektörünün yanı sıra hastane, otel ve diğer kuruluşların buz gereksinimlerine de cevap veriyor.

SICAKLARA MEYDAN OKUYUN 154’TEN 465 KİLOYA KADAR BUZ ÜRETİM Kendinden depolu E serisi ile günde 21 ila 142 kg ‘U’ şeklinde parmak buz, modüler M serisi ile 154 ila 465 kg küp buz, F ve SF serisi ile de 90 ila 1150 kg kar buz üreten değişik kapasiteli buz makineleri ile kullanıcısına hizmet veriyor. Her çeşit ihtiyaca cevap verebilen modüler M serisinde N132M, N192M, N202M, N302M, N402M ve N502M modelleri, 1 günde 154’ten 465 kiloya kadar 3 farklı boyutta, yarım küp, tam küp ya da büyük küp buz üretebiliyor. Yenilikçi bir yaklaşımla, son günlerde işletmelerin tercihleri

Icematic’in son versiyonu olan kendinden depolu kompakt yeni E Serisi Buz Makineleri, pompasız ve püskürtmesiz pedal sistemi ile sert ve kireçli su kullanımında bile kusursuz bir hizmet sunuyor. Köşeleri yuvarlatılmış paslanmaz dış gövdesi, sıcak havalarda da yüksek performans sağlayan özel tasarım havalandırma sistemi, çıkabilir ve yıkanabilir kondensör hava filtresi ve arttırılmış depo hacmi ile gerçek bir profesyonel olan Icematic ‘E’ Serisi, işletmelerin hem buz ihtiyacını karşılıyor hem de sıcak günleri serinleterek yaza imzasını atıyor.


Giorik Magnifico fırınlar, İnoksan garantisiyle Türkiye’de İnoksan garantisiyle pazara sunulan Magnifico fırınları, tüm kontrol özellikleri sayesinde mutfakların, pastanelerin ve fırınların baş tacı olmaya aday…

İ

noksan, İtalyan Giorik firmasının dünyaca ünlü Magnifico fırınlarını Türkiye’deki müşterileriyle buluşturuyor. İtalya’nın önde gelen fırın üreticilerinden Giorik’in dünya pazarına sunduğu ürün ailesinin en yeni üyesi olan Magnifico fırınlar, sade, tasarruflu, güvenilir ve her şeyden önemlisi yemek, hamur işleri ve pastacılıkla ilgili farklı gereksinimlere göre özelleştirilebilir olacak şekilde tasarlandı. Çok çeşitli pişirme işlemlerini yapabilen, 50 ila 280 C arasında bir sıcaklıkta çalışarak düşük sıcaklıklardan ızgara ve kızartmaya kadar her türlü pişirme işlemini mümkün kılan Magnifico fırınlarında hem pastacılık hem de gastronomi ürünlerine uygun olan çift amaçlı raf bulunuyor.

4 FARKLI SEÇENEĞE SAHİP 4 farklı seçeneğe sahip bulunan Magnifico fırınların elektromekanik kontrollü çeşidi hem standart dikey kontrol paneliyle hem de kapağı yatırılan yatay kontrol paneliyle temin edilebiliyor. Dijital Magnifico fırınlarında ise şeflerin yenilikçi pişirme tekniklerini kullanarak leziz yiyecekler hazırlamalarına olanak tanıyan dokunmatik kontrollere sahip bir arayüz yer alıyor. Dijital Magnifico fırınlarla ayrıca, pişirme haznesindeki nemi ayarlamak, Delta-T programını

kullanarak 9 farklı pişirme kademesinde gece pişirme yapmak ve 99’a kadar özel tarifi saklamak mümkün. Türkiye’de endüstriyel mutfak sektörüne 35 yıldır yenilikleriyle yön veren İnoksan, hem üstün inovasyon gücünü temsil eden kendi ürünleri hem de dünyanın önde gelen markalarının Türkiye’de pazara sürdüğü ürünleri için teknoloji, kalite ve dayanıklılığı garanti ediyor.


restaurant ürünler 128 hotel & hi-tech

Kapıda anahtar unutmaya son Türkiye kilit sektörünün lider markası Kale Kilit’in yeni ürünü Kale İkaz Silindiri ile kapıda anahtar unutmaya son! Ürün, anahtar kapı üzerinde unutulduğunda 8 ya da opsiyonel 12 saniye sonra 100 dBA şiddetinde sesle uyarıyor. Bu sayede hem mekana girerken hem de çıkarken anahtar unutmak mümkün olmazken, anahtar unutulmaya bağlı hırsızlık vakalarının önüne geçilmiş oluyor. Farklı renk tonlarında özel anahtarları olan ürün, girişte ya da çıkışta anahtar kapıda unutulduğunda 30 dakika sesle uyarıyor. Bir adet değiştirilebilir 9V alkalin pil ile çalışan ürünün uyarı sesi ise anahtar silindirden çıkarıldığı anda sona eriyor.

Mutfaklar bahçeye taşınıyor Dünyada barbekü sektörünün lider markası Weber, Performer Original GBS kömürlü barbeküyle mangal severlerin gözdesi. Klasik mangalın aksine et pişirmek dışında da kullanılabilen barbeküde gurme barbekü sistemi sayesinde döküm ızgara, vok, pizza taşı ve döküm tava aksesuarlarına kullanım imkanı sağlayarak, pizza, pilav hatta tatlı bile pişirilebiliyor. Weber Performer Original kömürlü barbekü, sadece dakikalar alan pişirme işlemi sayesinde dostlarla kurulan sofraların baştacı.


Banyolarda kötü kokular artık kabus değil Banyolarda yaşam kalitesini düşüren kötü koku sorunu, Geberit ile kabus olmaktan çıkıyor. Banyolardaki kötü koku problemini pratik bir şekilde çözmek üzere tasarlanan DuoFresh, kokuları klozet taşının içinden emerek, ortamı kötü kokudan arındırıyor. Ortama temiz hava salınımı sağlayan Geberit DuoFresh gömme rezervuar sistemi fonksiyonel özellikleri ile banyolarda maksimum hijyen sağlıyor. Geberit DuoFresh gömme rezervuar, kötü kokuları klozetin içinden alıyor, kumanda kapağında bulunan aktif karbon filtre sayesinde temizliyor ve temiz havayı ortama geri veriyor. Havalandırma borularından veya diğer havalandırma sistemlerinden bağımsız olarak çalışan bu sistem ile özellikle yaz aylarında daha çok rahatsız eden kötü kokuları temizleyerek, banyolara ferah bir hava sağlıyor.

Berker’den ödüllü tasarım R Touch serisi Akıllı bina sistemleri ve anahtar priz sektörünün öncü firmalarından Alman kökenli Berker by Hager, teknolojiyi şıklıkla birleştiren ve yaşam alanlarında bütün fonksiyonları bir arada kontrol edebilmeyi sağlayan ürünleriyle hayatı kolaylaştırmaya devam ediyor. Berker, R Touch serisinde bulunan yuvarlak hatları ve kontürlü çerçevesiyle farkını ortaya koyan R.1 yaşam alanlarına zarif bir dokunuş katacak. Hem siyah hem beyaz renk seçeneği ile sunulan seri her zevke hitap edecek…

Grohe tasarruf bilinci MSA mutfaklarında Dünyanın en iyi profesyonel mutfak okulları arasında gösterilen Mutfak Sanatları Akademisi’nde, lavabo ve mutfak bataryalarının Grohe ürünleri ile değiştirilmesi ile okul tasarruf ve akıllı kaynak kullanımı hedeflerinde ciddi oranda verimlilik sağladı. En önemli kaynaklardan olan suyu, Grohe ürünleri sayesinde çok daha efektif kullanabilen MSA, Grohe ürünlerini kullandığı sürede ayda yaklaşık 100 metreküp su tasarrufu gerçekleştirdi. Böylece Grohe’nin sponsorluğunda MSA’nin bataryalarının değiştirilmesinin ardından 4 kişilik bir ailenin senede harcadığı su miktarının yarısından fazlası kadar aylık su tasarrufu sağlanmış oldu.

Veri depolama teknolojisinde Synology Veri depolama alanında kullanıcı merkezli bir yaklaşım sunan Synology, pazara sunduğu Diskstation DS715 ve DS215+ ürünleriyle kurumlara yeni depolama seçenekleri sunuyor. NAS ürünlerinin küçük ve orta ölçekli kurumların ilk yatırım maliyetlerini en aza indirdiğini belirten Synology Türkiye Ürün Müdür Volkan Yiğit, “NAS çözümlerimiz, müşterilerimizin artan ihtiyaçlarını karşılamaya devam ediyor. Yeni kullanılama sunduğumuz DS715 ve DS215+, kurumların rekabet gücünü daha da artırıyor. Fiyat performansı, güvenirlik ve verimlilik göz önünde bulundurularak tasarlanan ürünlerimiz, iş süreçlerini hızlandırıyor” diyor.


restaurant ürünler 130 hotel & hi-tech

İnterneti 10 km’ye yayan Netis çözümü

Bosch Rexroth’un enerji cimrisi konvertörleri Enerji alanında giderek artan maliyetler, üreticileri kontrol teknolojisi alanında enerji tasarrufu sağlayan, işletme maliyetlerini ve karbon emisyonlarını düşüren cihazlara yönlendiriyor. Bu kapsamda Rexroth, ekonomik ve kullanıcı dostu olan EFC 3610 ve EFC 5610 frekans konvertörlerini kullanıcıların beğenisine sundu. Her iki konvertör de elektronik hız kontrolü ve tork kontrolü yoluyla müşterilerin enerji tasarrufu ihtiyaçlarına önemli ölçüde katkıda bulunacak. Farklı giriş - çıkış ve haberleşme modülleri gibi genişleyebilen opsiyonlara sahip olan iki model de parametre kopyalayabilen bir kontrol paneli ve Modbus haberleşme portu gibi akıllı özelliklerle tasarlandı. Konvertör üzerindeki operatör paneli sayesinde hızlı devreye alma ve çalıştırma işlemleri yapılıyor. Kopyalama fonksiyonuyla, birçok frekans konvertörü kısa bir sürede aynı parametrelere ayarlanabilirken, konvertör üzerindeki potansiyometre ile komut değerleri kolaylıkla değiştiriliyor. Operatör panelindeki beş haneli LCD ekran ise her türlü verinin okunmasını sağlıyor.

DataStar, Netis’in dış mekanlar için özel geliştirilen ve kablosuz interneti 10 km alana yayabilen Netis WF2322 ürününü satışa sundu. Her tür hava koşuluna uygun olarak üretilen ürün, siteler, yazlık evler ve işletmeler için uygun çok yönlü bir ağ çözümü. Çok yönlü bir ürün olan Netis WF2322 hem yönlendirici (router), hem erişim noktası hem de sinyal tekrarlayıcı özelliklerine sahip. Bu sayede tek bir cihaz ile açık alanda kablosuz ağ sorununa çözüm olabiliyor. İnterneti tüm binaya, binalar arasına, bahçeye, plaja yaymak için geliştirilen ürün, dış mekana ve her tür hava koşuluna uygun olarak üretilmiş. Bu sayede sağanak yağmur, kar, yıldırım gibi kötü koşullardan etkilenmiyor ve sorunsuz çalışıyor. Eksi 30 ile artı 70 derece sıcağa dayanaklı olan ürün, kolayca monte edilebiliyor.

Viko’dan elektrik anahtarında hissetme teknolojisi Alanında birçok ilke ve yeniliğe imza atan VİKO, bu kez elektrik anahtarlarında açma kapama devrini sona erdiriyor. Anahtar yüzeyinde parmağınızı aşağı ya da yukarı hareket ettirerek ışık seviyesini ayarlayabileceğiniz Novella S, standart elektrik anahtarlarının çok daha ötesine geçiyor. Işığın seviyesindeki değişim yine anahtar üzerindeki LED’den rahatlıkla görülebiliyor. Dokunmatik özellikli Novella S, elektrik tasarrufu da sağlıyor. Ayrıca düğme yüzeyine kısa süreli bir temasla geçiş yapabileceğiniz, zaman gecikmeli anahtar fonksiyonu ile ışık kaynağı kapandıktan sonra bile yolu aydınlatabiliyor.




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.