Hotel Restaurant & Hi-Tech Temmuz 2015

Page 1






içindekiler

46

58

66

antre

yeni yatırımlar

yatırım

10 Sektörden kısa haberler

36 Park Dedeman Levent açıldı

56 Ramada İstanbul Asia ile benzersiz

gündem 20 Antalya 5 ayda %10,3 düştü

sanat müzesi deneyimi

38 Hampton by Hilton Sabiha Gökçen

Airport için imzalar atıldı

40 Park Inn by Radisson İstanbul

Atatürk Airport açıldı

iş’te kadın 58 %100 kadın girişimci: Selda Eruzun

22 Artık İstanbul’a değil, Kalyon

Turizm Grubu’na proje üretiyor

42 Amiral Palace Otel yenilendi

26 Boyacı: İstanbul, batılı turisti

44 Özyer Group, Ramada Kuşadası &

‘mumla arar’ oldu

Golf’ü açtı

hijyen 62 La Vita Kuru Temizleme ‘Permak’

28 Hizmet ihracatının lideri %58,6 ile

46 Piyalepaşa’nın ilk 5 yıldızlı oteli

64 Mekan temizliğinde son nokta

turizm

açılıyor

dedi

30 Çin, 2014’te turizm gelirlerinde

48 Burada her şey dahil değil, her şey 65 Çamaşırhanelerde tasarrufun

dünya ikincisi

32 Türklerin %40’ı tatil bütçesini

aşıyor

33 Türk Barter Club üyeleri iftar

her şey dahil…

50 Euphoria Mısır Eylül’de açılıyor 52 Sunis Hotels Ege’ye dört yeni otel

açıyor

yemeğinde buluştu 54 Canopy by Hilton, yeni otelini

34 Turizm yazarları arasında işbirliği

protokolü imzalandı

www.hotelrestaurantmagazine.com

adı IPSO SmartWAVe İnoksan ile Türkiye’de

yeni mekan 66 Bu dükkan kahve deneyiminde

sınır tanımıyor!

İzlanda’da açacak 70 Pioppo Gelato İstanbul’da


82

88

112 72 Pera’nın yeni gözdesi, Veranda Pera 74 HUQQA Bodrum Palmarina’da 76 GastronoMetro açıldı 78 Lounge 6 Raffeles Hotel’de açılıyor 79 Baydöner İskender İstiklal

Caddesi’nde

80 Gaja Roof ile keyifli yaz akşamları

şef’in gözünden 82 Alaylı-okullu, ödüllü;

Şef Gürcan Gülmez

etkinlik 86 Mercedes- Benz Go Bozcaada

Festivali coşkuyla kutlandı

gastro güncel 88 İşte Eyüp Kemal Sevinç farkıyla

‘Yeni Türk Mutfağı’

92 Otellerde maliyetler %12 arttı 93 Rational, Türkiye şubesini açtı

www.hotelrestaurantmagazine.com

94 TAB Gıda restoran sayısını

1000’leyecek

95 Türkiye’deki şefler teknoloji

meraklısıymış…

otel-tech 114 Profilo Ödeme Sistemleri’ne ödül 116 Park Dedeman Levent’e Form ile

gastro aktüel 96 Gastronomi sektöründen

kısa haberler

marka 102 Pierre Debayle: “Türkiye’de

genişlemek istiyoruz”

106 Salat satışlarının %50’sini

Horeca’ya yapacak

108 NG Kütahya Seramik Bakırköy’ün

ilk seramik mağazasını açtı

dekorasyon 110 İşbir Yatak kliması ile serin ve

konforlu uykular

112 Grohe seramik ürün grubuyla

güçlenecek

dört mevsim etkisi

117 Form İstanbul’da yenilikçi

ürünlerini tanıttı

118 Tek tuşla müşteri kalbine dokunuş 120 Otelciliğin akademisi şehirde

başlıyor

121 Restoranlarda yeni rezervasyon

uygulaması: Rezervin

122 Schneider Electric ve Er

Yatırım’dan dev işbirliği

123 AC Hotel Maçka, EEC ile daha

güvenli ve tasarruflu

fuar 124 Yingli Solar, dünyanın en önemli

solar enerji fuarı Intersolar’da

ürünler 126-128 Yeni ürünler


Ramazan’a veda, yaza merhaba!

r ö t i d E

Ramazan ayı hareketli mi geçer, durağan mı derken sektör projelerine tam gaz devam etti. Keza bizlerin enerjisi de öyle… Temmuz sayımızda yine dopdolu içerik konularımızla karşınızdayız. 14 yılın ardından İstanbul’u tanıtmaktan nasıl vazgeçti, Kalyon Turizm Grubu gibi köklü bir yapılanmaya nasıl dahil oldu? İstanbul’a değil, Kalyon Turizm Grubu’na proje üretmek için kolları sıvayan Elif Balcı Fisunoğlu ile yeni görevini ve yatırımları konuştuk. Mutfak akademilerinden sonra şimdinin yeni trendi, gastronomi merkezleri! Yakın bir zamanda Metro Toptan Market girişimiyle profesyonelleri ağırlamaya başlayan GastronoMetro’dan sonra bir güzel haber de EKS Mutfak’ın kurucusu Şef Eyüp Kemal Sevinç’ten geldi. İstanbul’a Eylül aylarında yeni bir gastronomi merkezi daha geliyor… Benden söylemesi! Türkiye otellerinde ne mutlu ki, kadın genel müdürlerin hatırı sayılır bir yükselişi var. Buna bir de açılış genel müdürlüğünü katarsanız, sonuç çok daha memnun edici! Haziran ayı içinde resmi açılını yapan Park Inn by Radisson Istanbul Atatürk Airport’un Genel Müdürü Eylem Fındık da bu değerli isimlerden biri. Kendisi ve ekibini tebrik ediyor, başarılar diliyorum. Çağdaş Türk Mutfağı’na 20 yılını adamış bir usta, Eyüp Kemal Sevinç. Onun mutfağında alışılagelmiş tariflere yer yok! Adını Keşkek’e yazdıran buğdaydan cips de yapıyor, kuzu etinin yanına da katıyor. Daha neleri mi var? İşte Eyüp Kemal Sevinç farkıyla ‘Çağdaş Türk Mutfağı’ ve EKS Mutfak’ın yeni projeleri… Siz de kahve deneyimini uçlarda yaşamak isteyenlerden misiniz? Klasik usullü benzer tatların bayıltıcı etkisinden sıyrılmak ve sıra dışı deneyimlere açılmak mı istiyorsunuz? Öyleyse ünlü şef Mehmet Gürs’ün Sultanahmet’te açtığı yeni kahve dükkanı Kronotrop tam da size göre! Özel çekimleri ve keyifli sohbetleri ile bu sayımızda! İşinde son derece titiz ve kontrollü… Arada bir sertleşen ifadesinin altında tamamen işine gösterdiği hassasiyetin ve heyecanın izleri var. Bunlar St. Regis Istanbul’un “alaylı-okullu, ödüllü” şefi Gürcan Gülmez için izlenimlerim... Ona dair daha pek çok izlenimi renkli yemek görselleri eşliğinde sayfalarımıza taşıdık. Baktıkça tatmak isteyecek, okudukça keyifleneceksiniz… Cebinde 100 lirası bile yoktu, kolunda dosyaları tek bir fikirle yollara koyulurken… Hayali, cümle aleme küçük adetli tasarımlarla da para kazanılabileceğini göstermekti. Güldüler, inanmadılar, yadırgadılar… O sadece inandı… Ve Washa’nın kurucusu Selda Eruzun ile yaptığımız o samimi söyleşi de sizlerle… Keyifli okumalar dilerim.

Hatice Ünal Bilen İmtiyaz Sahibi

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK İç ve Dış Tic.Ltd.Şti. Adına H. FERRUH IŞIK GENEL MÜDÜR MEHMET SÖZTUTAN mehmet.soztutan@img.com.tr SORUMLU MÜDÜR YUSUF OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr

REKLAM KOORDİNATÖRÜ EMİR ÖMER ÖCAL emir.ocal@img.com.tr REKLAM SORUMLUSU BİROL BEZEK birol.bezek@img.com.tr CONSEPT TASARIM TARIK ŞÜKRÜ ORAL tarik.oral@img.com.tr FOTOĞRAF EDİTÖRÜ HAKKI GÜNERKAN hakki.gunerkan@img.com.tr

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ HATİCE ÜNAL BİLEN hatice.unal@img.com.tr YAYIN DANIŞMANLARI Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ Prof. Dr. MUHAMMET ARICI Prof. Dr. İSMAİL KAYA Doç. Dr. MEHMET ALİ ÖZBUDUN T. YÜCEL DEREYAYLA FİKRET ÖZDEMİR

MUHASEBE ve MUSTAFA AKTAŞ FİNANS MÜDÜRÜ mustafa.aktas@img.com.tr ABONE ve DAĞITIM NURTEN DEMİR nurten.demir@img.com.tr CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mah. 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna Bahçelievler/İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00 İRTİBAT BÜROLARIMIZ BURSA +90.224 211 44 50-51 KONYA +90.332 238 10 71

Website:

www.hotelrestaurantmagazine.com

e-mail:

info@img.com.tr

ADRES Evren Mah. Bahar Cad. Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4 Güneşli-Bağcılar/İstanbul Tel: +90 212 604 51 00 Faks: +90 212 604 51 35

hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır.


AVRUPA ETİ. SIKI STANDARTLAR. YÜKSEK KALİTE.

Yüksek üretim ve güvenlik standartları sayesinde asırlardır süregelen gıda gelenekleri sayesinde Avrupa dana eti özel tat ve kalitesi ön plana çıkmaktadır. Üreticilerimiz, ürünlerinin yüksek standartlara ve sıkı güvenlik kurallarına uygun olmasını için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Bunların hepsi, sunulan ürün yelpazesinin dünya çapındaki tüketicilerinin beklentilerini karşılaması için yapılır. Avrupa etini özel kılan etkenler, lezzet sırlarını ve Avrupa üreticilerle çalışmaya değen sebepler için www.avrupanintadinabak.eu web sayfamızı ziyaret edin.

KAMPANYA AVRUPA BIRLIĞI VE POLONYA CUMHURIYETIN DESTEĞI ILE FINANSE

KAMPANYA SIĞIR PROMOSYON FONU DESTEĞI ILE FINANSE


D-Marin Marinalar Grubu’na bir mavi bayrak daha

restaurant antre 10 hotel & hi-tech

İstanbul Visitor’s Guide yayında İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB) tarafından hazırlanan, İstanbul ziyaretçileri için farklı bir deneyim sunan; tarih, eğlence, konaklama, alışveriş, yeme-içme ve sanat ile ilgili hemen her şeyi içinde barındıran “İstanbul Visitor’s Guide” yayınlandı. Geçen yıl yaklaşık 12 milyon yabancı turisti ağırlayan İstanbul için hazırlanan Visitor’s Guide, İstanbul’un mutlaka ziyaret edilmesi gereken tarihi mekânlarının yanı sıra müzelerden etkinliklere, konaklamadan yeme-içmeye, alışverişten eğlenceye kadar farklı alternatifler sunuyor. İstanbul’a yakın yerleri de tanıtan İstanbul Visitor’s Guide, gezginlere farklı rotalar çiziyor. Mobil aplikasyonu ve yenilenen tasarımıyla dikkat çeken Guide toplam 100 bin adet basıldı ve yurtdışı fuarlarda, ICVB üye otellerinde ve önemli kongrelerde İstanbul’u merak edenlere dağıtılacak.

Elite World Business Otel’in yeni genel müdürü Adem Armusen Elite World Oteller zincirinin dördüncü halkası olarak 2014 yılında hizmete başlayan, toplam 2.000 kişi kapasiteli 12 toplantı salonu ile bir çok organizasyona, konferansa, iş dünyası buluşmalarına ev sahipliği yapan Elite World Business Otel’in Genel Müdürü Adem Armusen oldu. Mayıs ayı itibariyle Genel Müdürlük görevini devralan Armusen, 1964 Göle doğumlu. İstanbul Üniversitesi İşletme ve Yönetim Fakültesi Otel Yöneticiliği mezunu olan Adem Armusen, en son Holiday Inn İstanbul Airport Otelde Ass. Genel Müdür olarak görev yapıyordu.

Çevresel etkileri minimuma indirerek, yurt içinde ve yurtdışında uzun vadeli çevre çalışmalarına imza atan D-Marin Marinalar Grubu, başarılarına bir yenisini daha ekledi. Hırvatistan’ın Šibenik kentinde konumlanan D-Marin Mandalina ilk Mavi Bayrağını alırken, Akdeniz’in en güzel marinaları arasında bulunan D-Marin Dalmacija ise Mavi Bayrak programındaki 15. senesini geride bıraktı ve bu önemli başarısıyla Altın Plaket kazandı. Çalışmalarında çevre duyarlılığını ön planda tutan D-Marin Marinalar Grubu; ülkemizde Turgutreis, Didim, Göcek marinaları; Hırvatistan’da D-Marin Dalmacija’da ve Yunanistan kıyılarındaki Gouvia, Lefkas ve Flisvos marinalarının ardından D-Marin Mandalina’ya da Mavi Bayrak ekleyerek toplamda 8 marinasında mavi bayrağı dalgalandırıyor.

Divan Erbil, Tripadvisor ödülünü aldı Dünyada milyonlarca kişinin seyahatlerini planlamak ve en doğru bilgiyi almak için başvurduğu TripAdvisor sitesinde yapılan oylama sonucu, dünya genelinde 2015 yılındaki en iyi hizmet veren oteller belirlendi. Yarışmada Divan Erbil, 108 kullanıcı oyuyla 57 otel arasından birinci seçilerek mükemmeller listesinde yer aldı. Birbirinden farklı konaklama seçeneklerini içeren 228 odasıyla beş yıldızlı bir otel olan Divan Erbil; bir ve iki yatak odalı çatı apartman daireleri, rezidansları, süit ve deluxe odalarıyla, misafirlerine Divan’ın üstün hizmet kalitesini yaşatmayı amaçlıyor. 40 metrekareden büyük olan modern ve şık döşenmiş Deluxe odalarıyla otel, business konseptli bir otelin tüm olanaklarını sunuyor. Otelin 21. Katında yer alan QI 21 Sushi ve Grill Restaurant, dünya mutfaklarından farklı lezzetler sunan Seasons Restaurant, Teras Bar, SPA & fitness center ve kapalı yüzme havuzu ile toplam 1350 m2lik toplantı alanı ve iş merkeziyle Divan Erbil, geleneksel Divan konukseverliğini ve hizmet anlayışını sunmaya devam ediyor.



restaurant antre 12 hotel & hi-tech

ICVB Genel Müdürü European Cities Marketing Yönetim Kurulu Üyesi oldu ICVB Genel Müdürü Özgül Özkan Yavuz, 3-6 Haziran tarihleri arasında Torino’da düzenlenen Yıllık Konferans ve Genel Kurul Toplantısında ECM’nin 14 kişilik yönetim kuruluna şeçildi. Bu yılki ECM Yıllık Konferans ve Genel Kurul Toplantısında ‘ Şehir Yaratmak – Yeni Etkinlik ve Altyapı Projeleri Şehrin İmajını Nasıl Değiştirir’ ana teması işlendi. TUGEV-ICVB Başkanı İbrahim Çağlar; “ICVB’nin de tam 11 yıldır üyesi olduğu ECM’in Yönetim Kuruluna Genel Müdürümüzün seçilmesinden memnuniyet duyuyorum. ECM ve benzeri güçlü yapılarda uluslararası toplantıların en çok tercih edilen destinasyonlarından birisi olan İstanbul’un yönetim içerisinde temsil edilmesi şehrimizin uluslararası arenadaki varlığını yükseltmesi için önemli bir fırsattır. ECM gibi uluslararası kurumlarda sadece şehrimizi en üst düzeyde tanıtmakla kalmıyoruz, diğer Avrupa şehirlerinin deneyimlerinden yararlanma fırsatı bularak atacağımız adımlar konusunda fayda sağlıyoruz. 2023 yılı vizyonumuz kapsamında İstanbul’u dünyada ilk 5 şehir arasına sokmakta kararlıyız” dedi.

Titanic Deluxe Belek ‘Antalya’nın En İyi Konferans Oteli’ Titanic Deluxe Belek, Rusya ve BDT pazarının en popüler internet portalı TopHotels. ru tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda “Antalya Bölgesi’nin En İyi Konferans Otelleri” kategorisinde birinci oldu. Hizmet kalitesi, toplantı salonu sayısı, ekipman-teknik donanım, banket konsepti ve nitelikli personel gibi farklı kriterlerin göz önünde bulundurularak gerçekleştirilen seçimde, eksperler tarafından dünyadan ve Türkiye'den yüzlerce otel değerlendirildi. Yüksek kalitedeki teknik altyapısı ve hepsi birbirinden şık, kullanışlı salonlarıyla toplantı ve davetlerin en seçkin adreslerinden biri olan Titanic Deluxe Belek, belirlenen ilk 10 otel arasından birincilik ödülüne layık görüldü.

Biz Cevahir Hotel İstanbul’da üst yönetim değişikliği Biz Cevahir Hotel İstanbul’da üst düzey görev değişiklikleri yaşandı. Otelin Genel Müdür Yardımcılığı görevine Turan Yılmaz atanırken, Ayfer Bingül Satış ve Pazarlama Müdürü olarak görev yapmaya başladı. 1970 yılında Sivas’ta doğan Turan Yılmaz, turizmde otelcilik sektörüne İstanbul’da 1993 yılında İnsan Kaynakları departmanında

başladı. Yılmaz, otelciliğin çeşitli birimlerinde yaptığı görevlerde kazandığı deneyimlerini Biz Cevahir Hotel İstanbul’da kullanma fırsatı bulduğunu belirtti. 1977 yılında İstanbul’da doğan Ayfer Bingül ise İstanbul Üniversitesi Turizm İşletmeciliği mezunu olup, kariyer hayatına ilk Armada Otel’de başlamıştır.



restaurant antre 14 hotel & hi-tech

Mutluluğa açılan kapı Doğuş Gurubu bünyesinde yer alan, D-Hotel Maris, D-Resort Göcek, Villa Dubrovnik ve Capri Palace Hotel & Spa, yeni evli çiftlere, dört mevsim, iyot kokulu unutulmaz bir balayı deneyimi yaşatıyor. Balayı çiftleri, yeşille mavinin buluştuğu büyüleyici atmosferde evliliklerinin en özel günlerini yaşayarak, ömürleri boyunca unutamayacakları hatıralar biriktiriyor. Evliliğin en özel günlerinde dünyaca çapında bir çok ödüle sahip ESPA’da bedenini ve ruhunu şımartma imkanı bulan çiftler, D-Hotel Maris’in nefes kesici manzarası eşliğinde sunulan açık büfe kahvaltının yanında dünya çapında ödüllere sahip Zuma da dahil olmak üzere beş adet à la carte restoranda romantik yemekler yiyebiliyor. Çiftler, istekleri doğrultusunda suit ya da benzersiz villalarda konaklayabiliyor.

Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi mükemmelliğini belgeledi Sabancı Vakfı tarafından restore edilerek 2009 yılında müze haline getirilen Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi dünyanın en büyük seyahat sitesi Trip Advisor tarafından Mükemmellik Sertifikası’na layık görüldü. Müze, Trip Advisor gezginlerinin değerlendirmeleri sonucunda geçtiğimiz yıl en çok tercih edilen ve turistler için gidilmesi önerilen yerler arasında gösterildi. Sabancı Vakfı’nın Türkiye’de 78 yerleşim yerinde inşa ettiği 120’den fazla kalıcı eserden biri olan Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi geçmişten günümüze Mardin’in günlük yaşamını gözler önüne seriyor.

Mövenpick Hotel Istanbul’da bu yaz çocuklar ücretsiz konaklıyor İstanbul’un merkezinde tatile çıkmaya hazır mısınız? Anadolu Yakası’nın en gözde oteli Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marina Hotel’de havuz sezonu açıldı. Güneşin etkisini iyiden iyiye hissettirmeye başladığı şu günlerde marina manzaralı sonsuzluk havuzunda veya giriş katta hizmet veren bahçe havuzunda İstanbul’un tüm yorgunluğunu geride bırakıp, küçük bir tatil kaçamağı yaşamanın keyfini süreceksiniz. Sonsuzluk havuzunda kendinizi eşsiz Kalamış koyu üzerinde yüzüyormuş gibi hissederken havuz başında hizmet veren Jigger Bar’da ise özenle hazırlanan birbirinden renkli kokteyli yudumlayabilir ve Mehmet Yalçınkaya’nın hazırladığı enfes menünün tadına bakabilirsiniz. Giriş katında yer alan yeşillikler içindeki bahçe havuzunda ise gün boyu keyifli vakit geçirebilir, çocuklarınızla güneşin ve havuzun keyfini sürebilirsiniz.

Bu yaz tatilinin keyfini ailece İstanbul’da çıkarmak isteyenler için Mövenpick Hotel Istanbul muhteşem fırsatlarla dolu bir konaklama paketi sunuyor. 15 Haziran - 30 Eylül 2015 tarihleri arasında geçerli olan “Çocuklara Ücretsiz Konaklama” paketi ile çocuklar ayrı bir odada ücretsiz konaklayacak ve çocuklara hoş geldiniz hediyesi olarak birer t-shirt hediye edilecek. Ayrıca AzzuR Restaurant’ta alacağınız öğle veya akşam yemeğinden sonra çocuklara birer top Mövenpick dondurması da Mövenpick Hotel Istanbul’un ikramı.



restaurant antre 16 hotel & hi-tech

Oteller eğlence ödülleri için geri sayımda Türkiye eğlence ve rekreasyon sektörünün ilk ve tek yarışması Shining Star Awards 2015 - Eğlence Ödülleri’nin aday belirleme süreci 1 Temmuz 2015 itibariyle başlıyor. ATRAX Fuarı kapsamında düzenlenen yarışmada adaylar 3 ana başlık altında başvurularını gerçekleştirebilecekler. Eğlencenin yıldızları başlığı altında değerlendirilecek olan ‘En Başarılı Otel Eğlence Alanı’ kategorisine en az 3 aydır faaliyette olan ve bünyesinde çocuk eğlence parkları, su parkı, aktivite alanları, kayak merkezi, spor merkezi vb. bulunan oteller başvuruda bulunabilecekler. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Shining Star Awards 2015- Eğlence Ödülleri, Türkiye’de eğlence, aktivite, rekreasyon ve park sektörüne hizmet eden kişi ve kurumların hayata geçirdiği önemli projeleri değerlendiriyor. 13 kategoride düzenlenen eğlence sektörünün ödüllendirildiği ilk ve tek yarışmada ödüller 4 Aralık 2015 Cuma günü sahiplerini bulacak.

Yazın keyfi Hilton Istanbul Bosphorus’ta Türkiye’nin ilk uluslararası beş yıldızlı oteli Hilton İstanbul Bosphorus yaza hazır! Otel, yemyeşil bahçesi ve harika Boğaz manzarasıyla şehrin merkezinde huzur vaat ederken, ünlü tasarımcı Rıfat Özbek’in imzasını taşıyan yastıklar kullanılarak dekorasyonu yenilenen otelin Verandası da konukları dinlenmeye davet ediyor. Hilton İstanbul Bosphorus’ta dileyenler ayrıca Executive Chef Andreas Scheuregger ve Yiyecek & İçecek Müdürü Hasan Sabuncu’nun, otelin açılışındaki menülerden esinlenerek hazırladıkları özel 60. Yıl Menüsü’ndeki lezzetleri tadabilir ve 60. Yıl Kokteylleri’ni yudumlayabilirler.

Hillside ayrıcalığıyla havuz ve deniz keyfi Şehrin ortasında ferahlatan molalar sunarak tatilde hissetmeyi sağlayan Hillside City Club’larda bu yıl havuz ve deniz heyecanı bir arada yaşanıyor. Hillside City Club-İstinye, New York’a özgü teras havuz konseptini yansıtırken, Hillside City Club-Trio Anadolu Yakası’nda güneşin tadını çıkarmak isteyenleri ağırlıyor. Hillside City Club-Etiler üyeleri ise Burç Beach’de deniz keyfini yaşıyor. Burç Beach, şehrin en güzel sahilinde kite board, katamaran, rüzgar sörfü gibi su sporlarının yanı sıra plaj voleybolu ve plaj futbolu gibi aktivitelerle dolu dolu bir deniz keyfi sunuyor. Hillside City Club-Trio’nun palmiye ağaçları ve geniş çim alanlarıyla çevrelenmiş havuzu, üyelerine egzotik bir ortamda güneşin keyfini çıkarma olanağı sağlıyor.


Bugün yemekte ödül var! Ödüllü şeflerden “Üstün Lezzet Ödülü” Avrupa’nın en prestijli aşçılık ve içecek dernek üyelerinden oluşan jürinin değerlendirmesi sonucunda, Superior Taste Award (Üstün Lezzet Ödülü) alan Salat, bu ödülü mutfakların isimsiz kahramanlarına armağan ediyor. Türkiye’de ayçiçek, mısır ve kanola yağı için bu ödülü hak eden ilk ve tek yağ markası olan Salat’ın girdiği mutfaklardan “eline sağlık” eksik olmuyor.

En iyi malzeme

Ve sofralara servis

Yapım aşamasına geçmeden önce, sadece en iyi tohumlardan üretilen en kaliteli mahsülleri titizlikle seçiyoruz.

Gelişmiş lojistik ağımız aracılığıyla yağlarımızı Türkiye’nin her bir iline, lezzet ve sağlık dolu sofralara ulaştırıyoruz.

Özenli taşıma Seçtiklerimizi, Trakya’daki modern üretim tesislerimize özenle taşıyoruz.

Dolum Yağlarımızı, doğal lezzetlerini korumaları için, farklı ihtiyaçlara göre hazırlanmış ambalajlara, el değmeden dolduruyoruz.

Yüksek kalite presleme Tesise getirdiğimiz mahsülleri, yüksek kalite standartlarıyla, son teknoloji preslerden geçirerek ham yağ elde ediyoruz.

Tadım Uluslararası standartlara uygun olarak kurulmuş tadım odamızda, panelistlerimiz eşliğinde ürünlerimizi bir bir tadarak lezzetini garanti altına alıyoruz.

Rafine lezzet Türkiye’nin en modern rafinerilerinden birine sahip tesislerimizde, lezzetli sofralara yaraşır bir titizlikle rafine ederek, yüksek kaliteli yemeklik yağlar üretiyoruz.


restaurant antre 18 hotel & hi-tech

Wyndham Grand Kalamış Marina’ya ödül

Gelecek Turizmde ödüle doymuyor Anadolu Efes'in, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ortaklığında yürüttüğü Gelecek Turizmde Projesi 14. Altın Pusula Halkla İlişkiler Ödülleri’nde ‘Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü. İletişim dünyasının en prestijli organizasyonlarından biri olan Altın Pusula’da bu yıl toplam 124 proje yarıştı. Gelecek Turizmde Projesi, 2014 yılında The Stevie Awards 11. Uluslararası İş Ödülleri'nde ‘Avrupa'nın En İyi Sosyal Sorumluluk Projesi’ ve ‘Toplum İlişkilerinde En İyi Halkla İlişkiler Projesi’ kategorilerinde bronz madalya kazandı. Bunlara ek olarak CSR Europe tarafından yürütülen Skills for Jobs- İstihdam için Yetkinlikler- Etki Haritası’nda Gelecek Turizmde Türkiye’yi temsil eden tek proje oldu.

Anadolu Yakası’nın en prestijli oteli olan Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marina Hotel, sosyal yaşamın nabzını tutan Quality of Magazine Dergisi’nin ödül töreninde “En Quality Şehir Oteli” ödülüne layık görüldü. Ödülü almak için törene katılan Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marina Hotel Genel Müdürü Mustafa Alparslan; “Anadolu yakasının en keyifli bölgesi, Kalamış’ta konumlanan otelimiz; lokasyonun eşsizliği, muhteşem manzarası ve kişiye özel üstün hizmet kalitesiyle çok yeni bir otel olmasına sayısız ödüle layık görüldü. Her aldığımız ödül, mükemmele ulaşmada bize itici bir güç verdi. “En Quality Şehir Oteli” ödülüne layık görüldüğümüz için de büyük mutluluk duyuyor ve tüm ekibimiz adına teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

Datça’da organik sertifikalı bir cennet Datça’da 400 bin metrekare alan üzerine kurulu organik sertifikalı Olive Farm çiftliğinin içinde bulunan Guest House, konuklarına doğanın yapıcı enerjisini deneyimleyebilecekleri bir seçenek sunuyor. Olive Farm Guest House’da adaçayı, kekik, portakal, yasemin kokuları arasında uyanıp buhar odasına, oradan kendinizi portakal ağaçları arasındaki havuza bırakarak başlayabilirsiniz güne. Dilerseniz gökkuşağı sekizgeninin içinde serinleyebilir, vitrayların masalsı dünyasında düşlere dalabilirsiniz. Acıkırsanız yaşlı bir zeytin ağacının gölgesindeki restorana gidip Gülay Abla’nın o günkü menüsünü öğrenebilir, yerel tatların lezzetine kaptırabilirsiniz kendinizi.

Dedeman’a yeni genel müdür Dedeman İstanbul ve Park Dedeman Levent Otelleri’nin Genel Müdürlüğü görevine Dedeman Konya Hotel & Convention Center Genel Müdürü Recep Altınok atandı. Mersin Üniversitesi Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik bölümü ile Selçuk Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünü bitiren Recep Altınok, profesyonel iş hayatına Alanya’da Pacha Bay & Park Hotel’de başladı. 2009 yılından bu yana Dedeman Konya’da Genel Müdürlük görevini yürüten Altınok, Haziran ayı itibariyle Dedeman İstanbul’un ve Park Dedeman Levent’in Genel Müdürü olarak çalışma hayatına devam edecek.



restaurant antre 20 hotel & hi-tech

Arar’dan Tatlar, Anlar, Dostlar kitabı Merit Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Reha Arar’ın, 'Bir Yaşam Gurusunun Kaleminden: Tatlar, Anlar, Dostlar' adlı kitabı Esen Kitap tarafından piyasaya çıktı. Arar yılların birikimini toplam 252 sayfada topladığı kitapta anlatıyor. Arar, farklı lezzetler vaat eden yemeklerin nerede yenileceği konusundaki engin bilgisiyle tanınıyor. Seçkin lokantaların aranan ismi Reha Arar’ın deneyimi yıllar öncesine, üniversite dönemine dayanıyor. Daha o zamanlar, eğitim için gittiği Ankara’da bir yandan tiyatro eleştirileri yazarken, diğer yandan Ankara Ekspres gazetesi için yazılar kaleme almış. İş dünyasında disiplinli, çalışkan, özverili, güler yüzlü ve kolay iletişim kuran bir profesyonel olarak tanınıyor. Dostları ise keyifli sohbetiyle anıyor onu. Büyük kentlerin görkemli lokantalarının yanı sıra Türkiye ve dünyanın dört bir yanında birçok lezzet noktasının keşfedeni aynı zamanda.

The Ritz-Carlton, İstanbul’a ilk Türk genel müdür The Ritz-Carlton, İstanbul’un Genel Müdürlük görevine, turizm sektörünün deneyimli profesyoneli Can Göktaş getirildi. 25 yıllık uluslararası otelcilik deneyimine sahip olan Can Göktaş, The RitzCarlton Istanbul bünyesinde Genel Müdür konumuna gelen ilk Türk olarak da dikkat çekiyor. 2001 yılında otelin açılış ekibinde yer alan ve 8 yıl boyunca Satış ve Pazarlama Direktörlüğü gibi önemli görevlerde bulunan Göktaş, The Ritz- Carlton, İstanbul’a yıllar sonra Genel Müdür olarak geri döndü. Otel içerisindeki ilk Türk Genel Müdür görevini üstlenecek olan Göktaş, 1 Temmuz 2015 tarihinden itibaren The RitzCarlton, İstanbul’un profesyonel ekibine liderlik edecek.

Multinet Up’a Türk ortak 2010 yılında dünyanın ödeme sistemleri alanındaki liderlerinden Up Group tarafından satın alınan Multinet Up, son 5 yıl boyunca gösterdiği başarılı performansın ardından yeni bir ortaklığa hazırlanıyor. 2014 yılında gerçekleşen Meksika’daki Si Vale alımının ardından geçtiğimiz günlerde Brezilya’da Planvale adlı yemek kartı şirketini satın alarak Amerika kıtasında büyümesini sürdüren Up Group, Türkiye merkezli farklı bir gelişme stratejisi izliyor. 17 Haziran Çarşamba Günü Fourseasons Hotel Bosphorus’da düzenlenen basın toplantısında, Up Group Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Catherine Coupet, halen Multinet Up’ın Yönetim Kurulu Başkanı olan Şevket Başev ile yüzde 50 hisse oranında eşit ortaklık ve yönetim konusunda mutabakata vardıklarını açıkladı. Multinet Up ile ilk defa uzun soluklu ve kalıcı bir biçimde satın alma işlemini yönettiği bir şirketin yönetim kurulunda Başkan olarak görev alıp bir değişim yönettiğini belirten Multinet Up Yönetim Kurulu Başkanı Şevket Başev; eşit yönetim ve ortaklık kararı hayata geçtikten sonra Multinet Up’ın önüne bir dizi yeni ve iddialı hedefler koyacaklarını söyledi.



restaurant gündem 22 hotel & hi-tech

Antalya 5 ayda %10,3 düştü Rusya’nın %32 gerilediği 5 ayda Antalya 290 bin ziyaretçi kaybetti. Almanya’daki 102 bin kişilik artış, Rusya pazarının ancak %39’unu karşılayabildi.

A

ntalya’ya mayıs ayında gelen yabancı ziyaretçi sayısı %9,1 düşüşle 1 milyon 346 bine geriledi, Yılın 5 aylık döneminde ise yabancı ziyaretçi sayısı %10,38’lik azalma ile 2 milyon 494 bine indi. Böylece Antalya, yılbaşından bu yana 290 bin dolayında yabancı ziyaretçi kaybetmiş oldu. Beş aylık dönemde, Almanya’dan gelenlerin sayısı %13,4 artışla 870 bine çıktı. Düşüşün %32’yi bulduğu Rusya pazarında ise ziyaretçi sayısı da 802 binden 542 bine geriledi. Antalya’nın güçlü pazarları arasında yer alan; Hollanda, İsveç, Belçika, Ukrayna, Danimarka, Norveç, İran, Fransa, İsviçre, Kazakistan gibi ülkelerden gelişler önemli oranlarda azalırken, Almanya gibi yükseliş eğiliminde olan pazarlar arasında Finlandiya, Polonya ve İngiltere gibi ülkeler yer alıyor.

RUSYA’NIN AÇIĞI KAPATILAMIYOR Antalya 5 aylık dönemde toplamda 290 bin yabancı ziyaretçi kaybetti. Kayıplar Rusya pazarında 260 bin kişiyi buldu. Bu açığı; 102 bin kişi artıda olan Almanya da dahil olmak üzere artışta olan 10 önemli pazar da kapatamadı. Almanya’daki 102 bin kişilik artış, Rusya pazarının ancak %39’unu karşılayabildi.



restaurant gündem / söyleşi 24 hotel & hi-tech

, l i ğ e d nbul’a

a t s İ k ı t Ar

na ’ u b u Gr m z i r n Tu tiyor o y l a K re

ü

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

proje

“Kulağıma ‘üç yılda beş tane otel açacağım’ gibi çok iddialı laflar geliyor. Bir de bakıyorsunuz, 2 ay sonra o koltukta yeller esiyor. Bu tür beylik lafları çok sevmiyorum. Ben ‘Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz’ zihniyetinde biriyim.”

I

CVB’de uzun yıllar İstanbul’un tanıtımı için başarılı projeler üreten Elif Balcı Fisunoğlu sürpriz bir kararla Kalyon Turizm Grubu’na geçti. Turizmin genç ve deneyimli ismini Kalyon İstanbul Hotel’de, yeni görevinde ziyaret ettim. 14 yılın ardından İstanbul’un tanıtımından nasıl vazgeçti, Kalyon Turizm Grubu gibi Türkiye’nin köklü bir turizm yapısına dahil olmaya nasıl karar verdi, yeni açılan Kalyon Çeşme Oteli’nde neler oluyor, grubun gündeminde yeni otel yatırımları var mı? Bunlar ve çok daha fazlasını Kalyon Turizm Grubu’nun çiçeği burnunda Genel Koordinatörü Elif Balcı Fisunoğlu’yla konuştum.

İstanbul Ziyaretçi Bürosu Genel Müdürlüğü’nden sonra bir süredir Kalyon Turizm Grubu’nun başındasınız. Öncelikle yeni göreviniz hayırlı olsun. ICVB’den ayrılışınız sektör için sürpriz bir gelişme oldu, sizin için de öyle miydi? Sürpriz miydi, değildi aslında. ICVB’den ayrılmak tabii ki benim için çok kolay bir karar olmadı. İstanbulla ilgili çalışmak, onun tanıtımı için projeler üretmenin manevi hazzı çok başkaydı. Ben orada 14 yıl görev yaptım. Bunun 4.5 yılı genel müdürlük, geriye kalanı pazarlama satış müdürlüğü ve direktörlüğüydü. Bugün baktığımda, her gününden ayrı bir keyif almış, onur duymuşum diyorum. Ancak şunu da söylemeliyim, benim yapımda durağanlık yok. Ne kadar üretken ve başarılı olunursa olunsun bir süre sonra bayrağı bir başkasına teslim etmek zorundasınız. Evet, İstanbul için şahane projeler ürettik. Dünya sıralamasında ilk 10’a soktuk, çok keyifli bir yönetim kuruluyla çalıştım. Hatta şimdi bağlı bulunduğum Kalyon Turizm Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı olan Yılmaz Tecmen’i de orada tanıma ve birlikte çalışma fırsatı buldum. Neticede bizler devlet memuru zihniyetiyle çalışmıyoruz, olaya özel sektör mantığıyla baktığımızda bu da çok doğal bir süreçti.

“ICVB’YE VEDAM ANİYDİ AMA BELLİ BİR KARARLA DA OLMADI” Benim için teslim zamanı gelmişti. Birtakım durumlar


da süreci hızlandırdı. Kafamı dinlemek istedim. Bir yol belirleyerek, seçerek, karar vererek göreve son vermek etik de olmayacaktı, kolay da olmayacaktı... O yüzden ben bir yol çizmeden görevime veda ettim. Evet, biraz ani oldu, yurt içi ve yurt dışından “ne oluyor” diye tepkiler de aldım. Ama çok doğal bir süreç. Bizler yeni yerlere gideceğiz, yerimize de yenileri gelecek. Özgül (Özgül Özkan Yavuz) benim de çok sevdiğim hem sektörden ahbabım hem de beğendiğim bir profesyonel. Hem de ICVB genel müdürlüğünü başka bir kadının devralmasından ayrı bir mutluluk duyuyorum. Biraz önce de söylediğim gibi ICVB’nin ardından yaklaşık 2.5 ay kadar dinlendim. O arada çok teklif geldi, keza yurt dışından da. Ama Türkiye dışına çıkmaya pek cesaret edemedim.

48 yıllık bir gruba dışarıdan dahil olma kararı çok da kolay olmasa gerek. Elbette ki çok kolay olmadı. Ama Kalyon kültürü öyle bir kültürdür. Bizim otelimizde yöneticilerimiz, her kademede arkadaşlarımız çok uzun yıllar çalışmışlardır. Otel genel müdür yardımcısı olan Recep Bey 42 yıldır Kalyon Turizm Grubu’nda çalışıyor. Restoran şefimiz Veli Bey 43 yıldır grupta çalışıyor. Bana gelirsek, ilk başta da söylediğim gibi Yılmaz Bey ile aramızda karşılıklı bir güven vardı. Birbirimizin kültürüne, iş yapma tarzına alışık olmamızdan ve saygı duymamızdan gelen bir güven söz konusu. Tabii ki Kalyon uzun yıllardır sektörde emin adımlarla ilerlemiş bir grup. O yüzden onu hep vurgularım, biz 2 yılda

Kalyon Grubu’ndan teklif nasıl geldi? Yılmaz Bey (Yılmaz Tecmen) turizm sektöründe en çok saygı duyulan isimlerden bir tanesi. Kendisiyle birebir 14 yıl çok yakın çalışma imkanım oldu. Ben daha çok bildiğim, tanıdığım, güven duyduğum ve aynı şekilde şahsıma da aynı duyguların beslendiği bir yapılanmayla çalışmayı tercih ettim. Tüm bunları bir kenara koyun, Kalyon Türk turizminde 48 yıllık bir marka. Gelen teklifleri değerlendirirken en önemli kriterim, çok yönlü bir iş ve hareket sahasının olmasıydı. Çünkü benim için manevi tatmin her şeyden önce gelir. Kalyon’un İstanbul oteli vardı. Bununla birlikte yeni oteller de açmak istiyorlardı. Grubun bunları birlikte geliştirme fırsatını ortaya koyması benim için önemliydi. Kalyon İstanbul Hotel’in hemen yanında Reji Etkinlik Merkezi’miz var. Reji, İstanbul etkinlikleri açısından oldukça özel bir mekan. Yine Kalyon Turizm Seyahat Acentası destinasyon yönetim şirketi var. Bunların hepsini bir çatı altında toplayan bir yapılanmaya dahil olmak haliyle bana da cazip geldi. Neticede endişesiz, tereddütsüz gurur ve onurla “Kalyon’da olmak istiyorum” dedim.

şu kadar yatırım yapacağız iddialarına soyunmuyoruz. Çünkü biz bu olayın sürdürülebilir olmasına ve markamıza yakışır projelerle ilerleme hedefimiz olduğunu düşünüyoruz.

Evet, 48 yıl çok uzun bir süre ama toplamda iki otelden bahsediyoruz. Grubun otel yatırımlarındaki büyüme politikasını nasıl değerlendirirsiniz? Yılmaz Bey, 48 yıldır turizm sektörünün içerisinde iş adamı kimliğinin yanı sıra önemli ve öncü sivil toplum çalışmalarıyla yer alan bir duayen ve gerçek bir turizm gönüllüsü. Kendisi TUROB’un kurucularından ve en uzun süre başkanlık yapan kişilerden. Vizyonu sayesinde yine TUGEV ve ICVB gibi gözbebeği kuruluşlarında da kurulmasında önemli liderlikler üstlenmiş ve uzun yıllarkurucu Yönetim Kurulu ve İcra


restaurant gündem / söyleşi 26 hotel & hi-tech

konulardan bir tanesi. Bu doğrultuda çok güzel gelişmeler de var. Reji, Eylül ayında uluslararası bir konferansa ev sahipliği yapacak. Bununla birlikte Kalyon Turizm Seyahat Acentası’nın da yurt içi ve yurt dışındaki etkinliğini arttırmak amacındayız. Kalyon Turizm kurumsal ve VIP müşterilere butik hizmet anlayışı ile servis veren çok özel bir acente.

Kurulu Başkanlıklarını yürütmüş bri isim. Dolayısıyla Yılmaz Bey kendi işlerinin yanı sıra İstanbul ve Türkiye turizmi ile ilgili çalışmaları ile de öne çıkmış bir isim. Otel yatırımları konusunda da tercihi bu yönde olmuş. Ancak tabi baktığınızda İstanbul’da 48 yıldır aynı kalite ve isim ile var olmayı sürdüren otel ya da turizm markası olmak da başlı başına önemli bir iş ve çok fazla örnek de yok ülkemizde. Otelcilik tabii ki grubun ana işi ancak bugüne kadar kontrol ve kaliteden ödün vermeden kalması arzu edilmiş. Sonrasında, yeni birkaç otelin daha yatırıma kazandırılmasının düşünüldüğü bir döneme girişilmiş. Bu, benim de ayrıldığım döneme denk geldi.

ICVB’de pek çok iddialı projenin altına imzanızı koymuştunuz. Peki Kalyon’da ne gibi gelişmeler yaşanıyor? Öncelikle şu var, biz her şeyin en iyisini yapmak için yol alan ve detaylara önem veren bir grubuz. Turizmde hem olumlu gelişmelerin hem de çalkantıların yaşandığı bir dönemin içindeyiz. Bizim öncelikli hedefimiz, kaliteden ödün vermeden otel doluluklarımızı arttırmak ve misafir kalitesini belli bir seviyede tutmak olacak. Reji, İstanbul’un düğünler ve ulusal etkinlikler anlamında en özel etkinlik mekanları arasına girdi. Bu yeni dönemde Reji’yi daha aktif hale getirerek, uluslararası etkinlikler ve konferanslara açmak istiyoruz. Bunu geliştirmek benim gündemimdeki en önemli

Grubun otel yatırımları ayağında nasıl bir hareketlilik söz konusu? Son olarak Çeşme’de bir butik oteli daha hizmete açtığınızı düşünürsek? Öncelikle Kalyon İstanbul Hotel’de neler oluyor, kısaca ondan bahsedeyim. Otelimiz sürekli renovasyondan geçiyor. Odalarımızın tamamı son 1.5 yıl içinde yenilenmiş durumda. Otel restoranında birtakım yenilikler yapmak istiyoruz. Özellikle de dekorasyon, mimari ve menüler anlamında… Kalyon İstanbul 48 yıllık bir otel ama her gün yenileniyor zaten. Kalyon Çeşme’yi ise 1 Haziran itibari ile hizmete açtık. Bölgede farklı bir konseptte, kişiye özel hizmeti lüks servisle birleştiren butik otelcilik anlayışıyla hizmet veriyoruz. İki tane İtalyan şefle çalışıyoruz. Özel menümüz ve keyifli restoranımız ile Çeşme, Ilıca’ya hoş bir yenilik getirdiğimize ve güzel bir mekan kazandırdığımıza inanıyoruz. Kalyon Çeşme için ünlü mimar Derya Akdurak ile çalıştık kendisi gerçekten hepimizin çok içine sinen ve tüm misafirlerin beğeni ve takdirlerini alan bir mekan yarattı.

Lokasyon olarak Çeşme’yi seçmenizin özel bir nedeni var mı? Grubun büyümesi hangi bölgelerde devam edecek? Aklımızda 2-3 tane bölge vardı. Onlar hala gündemde oldukları için şu andan açıklayamıyorum. Ama bizim niyetimiz yine aynı Ege Bölgesi’nde, butik otellerle büyümek. Belki 12 odalı değil ama 50 odalı, 70 odalı olabilir. Kapasite olarak değil ama hizmet anlayışı ile butik diyoruz. 300 odalı bir projeye girmek gibi bir niyetimiz şu anda yok. Çünkü biz misafire dokunabileceğimiz projelerle Kalyon markasını


yaymak istiyoruz. Çeşme, Türkiye’nin gözde lokasyonlarından bir tanesi. Tabii biz Çeşme’nin Ilıca Mevkii gibi farklı bir lokasyonundayız. Oranın çok keyifli ve farklı bir kimliği var. Çeşme bölgesinin en önemli konusu mevsimin kısalığı bu da başarılı bir destinasyon tanıtımı ve yönetimi ile zaman içinde geliştirilebilecek bir husus. Bu konuda da İstanbul’dan edindiğimiz tecrübeleri Çeşmeli meslektaşlarımız ve yerel idareler ile de her zaman paylaşıyor olacağız. Bölgede de ot festivali ve diğer etkinlikler ile bu konuda olumlu girişimler söz konusu.

koltukta yeller esiyor. Bu tür beylik lafları çok sevmiyorum. Ben ‘Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz’ zihniyetinde biriyim. Aslında şu da var, 48 yıllık Kalyon markasının otel olarak bilinirken bir turizm grubu olarak turizmin farklı alanlarda varlık göstermesi henüz yeni bir algı ve bu bizim için çok önemli. turizmin farklı alanlarında kaliteden ödün vermeyen bir anlayışla hizmet sunmaya devam etmek istiyoruz.

Doluluklar nasıl gidiyor? Bu yıla dair beklenti ve hedefleriniz neler?

İstanbul gerçekten turizmin kongre, toplantı, hafta sonu kaçışları, tarih, kültür, yeme-içme gibi turizmin birçok farklı alanında Avrupa şehirleri arasında kendine önemli bir yer edinmeye başlamıştı. Bunun devam etmesi için politik ve ekonomik gelişmelerin olumlu yönde devam etmesi çok önemli. Güvenlik konusu söylemeye bile gerek yok her zaman 1 no’lu gündem. Tanıtımda artık İstanbul’un da Türkiye’nin de daha profesyonel adımlar atması gerekiyor. Başarılı olmaktan çok başarılı kalmak zordur. Dünyada birçok şehir tanıtımda çok daha stratejik adımlar atıyor, bu stratejiler sadece kampanya odaklı değil iletişim süreçleri, kuramlar ve toplumların eğilimleri gibi birçok süreç ele alınarak yapılıyor. Bu bakımdan artık bizim de bakış açımızı değiştirmemiz gerekiyor.

Dediğim gibi kapılarımızı 1 Haziran’da açtık. Havaların bir türlü ısınmadığı, Ramazan ayına denk gelen bir döneme denk geldi. Yine de doluluklar oldukça güzel gidiyor , hafta sonu hiç yer yoktu mesela. Ben bile günübirlik gidip geliyorum.

Otelin 12 aya çıkma ihtimali var mı? O kapasitedeki bir otel için ciddi bir kadromuz var. Şu anda 20 kişilik bir ekiple hizmet veriyoruz. Servis elemanlarımızın beş tanesini İstanbul’dan götürdük. Hatta buradan şefimizi orada görevlendirdik. Orada her şey belli bir çizgide olmalı… Biliyoruz, sezonluk tesislerde bunu başarmak çok zor. Üç ay çalışan bir elemanın kalitesini az çok tahmin edebilirsiniz. Bunu yapabilmek için Çeşme’deki birtakım kadrolarla 12 aylık anlaşma yaptık. Ilıca Bölgesi’nde komşumuz olan Ilıca ve Radisson Otelleri 12 ay açık tesisler. Bizim de şömineli salonumuz ve odalarımızın alt yapısı ile 12 ay açık kalmaya müsait bir tesisimiz var. Özel kapalı gruplar ve üst düzey toplantılar için 12 ay hizmet verebiliriz.

İstanbul için yeni otel yatırım planları var mı? Açıkçası, projenin grubumuza uygunluğu çok önemli. Projelere kulaklarımızı kapatmış değiliz. Hadi gidelim 3 tane daha otel alalım mantığında asla değiliz. Şu an önceliğimizde Çeşme otelini oturtmak var. Ondan sonra diğer projelere hız veririz. “Kulağıma ‘üç yılda beş tane otel açacağım’ gibi çok iddialı laflar geliyor. Bir de bakıyorsunuz, 2 ay sonra o

İstanbul ve Türkiye turizmine ilişkin neler söyleyebilirsiniz? Türkiye otel yatırımlarındaki artış bundan sonraki dönemde sizce nasıl ilerleyecek?

“KİTAP HAZIRLIĞINDAYIM” Ben destinasyon tanıtımı ile ilgili aynı anda akademik kimliğimle de aktif çalışmalarımı sürdürüyorum. Doktora tez çalışmam devam ediyor ve İstanbul ve Akdeniz şehirleri arasında destinasyon tanıtım stratejileri bakımından karşılaştırma yaptığım bir kitap hazırlığı içindeyim. Otel sayısına ve çeşitliliğine gelince, gelişen ve yatırımların devam ettiği bir sektör her zaman makbuldür. Bu yüzden otel yatırımlarına genel olarak çok olumlu bakıyorum ve gelişen bir destinasyon için olmazsa olmazdır diyorum. Ancak yapılan yatırımların kalitesi, lokasyonu, işletme becerisi ve kalitesi, çeşitliliği gibi konular destinasyon açısından ele alınarak planlanarak yatırımların gerçekleştirilmesi şart tabii.


restaurant gündem 28 hotel & hi-tech

Boyacı: İstanbul, batılı turisti ‘mumla arar’ oldu İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün 2015 yılına ait ilk 5 aylık raporunu değerlendiren Küçük Oteller Derneği Başkanı Ömer Faruk Boyacı, İstanbul’da batılı turistin alarm vermeye başladığını belirterek, “Doğru pazarlama hamleleri ile kaybetmekte olduğumuz turistin tekrar ilgisini çekmemiz gerekiyor” diye konuştu.

İ

stanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün 2015 yılına ait, ilk 5 ayı içeren raporu önemli bir bulguya işaret ediyor. 2014 yılının aynı dönemi ile kıyaslanarak incelendiğinde İstanbul’a gelen yabancı sayısı %7 oranında artarken; bu turistler milliyet bazında incelendiğinde ciddi bir değişim göze çarpıyor. İran ve Arap ülkelerinden gelen turistlerde yüksek oranda bir artış yaşanırken; batı ülkelerinden gelen turistlerde ciddi bir azalma gözleniyor ve bu tablo İstanbul turizmindeki eksen kaymasını gözler önüne seriyor. İstanbul, şehre gelen turist profilinde büyük bir eksen kayması yaşanmaktadır. Bu profil değişimi, artan toplam turist oranına rağmen, otelcileri tedirgin ediyor. İl Kültür Turizm Müdürlüğü’nün verilerine göre 2014 – 2015 yılları ilk 5 ayı incelendiğinde Avrupalı ve batılı turist oranında ciddi bir değişim göze çarpıyor. Mayıs ayına kadar olan 5 aylık döneme göre; geçtiğimiz seneye oranla İtalyan turistlerde %17, İspanyol’da %8, Rusya Federayonu’ndan gelen turistlerde ise %16 oranında bir azalma var. Bunların yanı sıra geçen seneden bu yana %35’lik bir artışla İran ve %18lik artışla Cezayir, Mısır, Ürdün, Sudan, Katar gibi Arap Ülkeleri öne çıkıyor. Tüm bu veriler ışığında turist profilinde ciddi bir değişim yaşandığı gerek İstanbul sokaklarında gerekse otellerde rahatlıkla gözlemlenebiliyor.

BATILI TURİST ALARM VERMEYE BAŞLADI İstanbul’a gelen turist profilindeki eksen kayması ile ilgili Küçük Oteller Derneği Başkanı Ömer Faruk Boyacı,tedirginliğini dile getirdi: “Avrupa ülkelerinden gelen turist sayısında azalma devam ediyor ve bu durum katma değeri yüksek, butik otel anlayışındaki otelcileri ciddi bir riskle karşı karşıya bırakıyor. Bakanlığımız tarafından açıklanan 2015 yılının ilk 5 ay verileri; bu riski net bir şekilde yansıtsa da, aslında

gözden kaçırılan bir nokta da var. Ülkemize gelen yabancılar turist sayısı olarak hesaplanıyor ve dolayısıyla dünyanın her tarafında konaklanan gün olarak hesaplanan bu verinin sağlıklı olduğunu söyleyemeyiz. Konaklama olarak baktığımızda, Arap ülkelerinden gelen turistler, burada batılı turistlerin neredeyse iki katı daha fazla zaman geçiriyorlar. Dolayısıyla ülkemize gelen Arap turistlerin oranı, yüzdelik olarak esasında çok daha yüksek bir payı kaplıyor. Bu durum, turist profilinde ciddi bir değişimi ifade etmektedir ve bu değişimden turizmciler kaygı duyuyor.” Arap ülkelerinden gelen yabancıların, konaklama tercihi olarak da; ev-apart kiralama gibi yöntemlere başvurduğunu söyleyen Faruk Boyacı, genel resme bakıldığında küçük otellerin sezonu geçtiğimiz yıllara oranla %10-%20 oranlarında daha düşük geçirdiğini ve gidişat konusunda ciddi önlemler alınması gerektiğini vurguladı. Faruk Boyacı, “Hedef profile yönelik doğru pazarlama hamleleri ile kaybetmekte olduğumuz turistin tekrar ilgisini çekmemiz gerekiyor.” diye konuştu.



restaurant gündem 30 hotel & hi-tech

Hizmet ihracatının lideri %58,6 ile turizm! Türkiye’nin 2014 yılında hizmet ihracatı önceki yıla kıyasla yüzde 8 artışla 50,3 milyar dolara yükseldi. Hizmet ihracatında aslan payı ise yüzde 58,6 ile turizm sektörüne ait…

E

konomi Bakanlığı, 2023 yılında 150 milyar dolarlık ihracat hedefini gerçekleştirmek amacıyla Elektrik Elektronik ve Hizmet İhracatçıları Birliği (TET) işbirliği ile Hizmet İhracatı Stratejisi Çalıştayı’nı düzenledi. Hizmet İhracatı Stratejisi’nin hazırlanmasına yönelik yol haritasını belirlemek amacıyla düzenlenen Çalıştay, hizmet sektörlerinin ilgili taraflarının katıldığı ve görüş alışverişinde bulundukları bir platforma dönüştü. Düzenlenen oturumlar ile hizmet sektörlerinin ortak ihtiyaç ve beklentileri ortaya konulurken, sektör temsilcilerinin mevcut sorunlara yönelik çözüm önerileri aktarıldı. Ekonomi Bakanlığı temsilcileri, sunumları ile hizmet ticaretinde Türkiye’nin geldiği nokta, dünya ticaretindeki yeri, uluslararası anlaşmalar ve düzenlemeler konusunda katılımcılara önemli bilgiler verdi. Türkiye’nin hizmet ihracatı ve 2023 hedeflerinin paylaşıldığı oturumun ardından hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren şirketler, kamu kurumları ve STK temsilcileri, oluşturulan çalışma grupları ile ortak ihtiyaçlar, kritik süreçler, yetkinlikler, sektörel sorunlar ve çözüm önerileri hakkında beyin fırtınası yaptılar.

TURİZMİ %28,4 PAY İLE TAŞIMACILIK İZLİYOR Hizmet sektörünü oluşturan 12 ana sektör bulunuyor. Bunlar; Mesleki Hizmetler, Haberleşme Hizmetleri, İnşaat ve İlgili Mühendislik Hizmetleri, Dağıtım Hizmetleri, Eğitim Hizmetleri, Çevre Hizmetleri, Mali Hizmetler, Sağlıkla ilgili Hizmetler ve Sosyal Hizmetler, Turizm ve Seyahat ile ilgili Hizmetler, Eğlence, Kültür ve Spor Hizmetleri, Ulaştırma Hizmetleri ile Diğer Hizmetler. 2014 yılında Türkiye’nin hizmet ihracatı 50,3 milyar dolara ulaştı. Hizmet ihracatında liderlik yüzde 58,6 ile turizm sektörüne ait. Turizmi yüzde 28,4 pay ile Taşımacılık izledi.

TÜRKİYE, DÜNYA HİZMET İHRACATINDA 27. SIRADA 2014 yılı rakamlarına göre 4,6 trilyon dolar olan dünya hizmet ihracatında, 686 milyar dolarla ilk sırada yer alan ABD’yi 329 milyar dolarla İngiltere, 267 milyar dolarla Almanya izliyor.

Türkiye, dünya hizmet ihracatında yüzde 1’lik pay ile 27’inci sırada bulunuyor. Dünya ticaretinde hizmet sektörlerinin yarattığı büyüklük her yıl artan bir ivmeye sahip. Ülkemizde de benzer bir seyir izleyen hizmet sektörünün GSYH içindeki payı yüzde 63 seviyesinde. Hizmet ihracatının tanımlanması ve hizmet ihracatçısı şirketler için ayrı bir birlik oluşturulması için yürütülen çalışmalara devam edildi. 2013 yılında hizmet ihracatı Ekonomi Bakanlığı tarafından TET bünyesine dahil edilerek Elektrik Elektronik ve Hizmet İhracatçıları Birliği adını aldı. TET bünyesinde, hizmet ihracatının alt kırılımları için Çalışma Grupları oluşturuldu ve ‘kuluçka’ döneminin ardından nihai hedef olarak hizmet ihracatının müstakil bir ihracatçı birliğine kavuşması belirlendi. Bu açıdan önemli bir adım olan Hizmet İhracatı Stratejisi Çalıştayı’nda, Türkiye’nin hizmet ticaretinde büyük bir potansiyele sahip olduğu ve bu potansiyeli doğru kullandığı takdirde dünyadaki yerini üst sıralara taşıyabileceği vurgulandı. Dünya hizmet ihracatının tanımlanması, sektörel sınıflandırma, destek ve teşvik mekanizmaların gelişiminin 20 yıl gibi kısa bir geçmişe sahip olduğunun dile getirildiği toplantıda, Türkiye’nin gelişmeleri yakından izlediği ve gerekli düzenlemeleri hızla yaptığı belirtildi.

HİZMET İHRACATÇILARI BİRLİĞİ KURULACAK Elektrik Elektronik ve Hizmet İhracatçıları Birliği (TET) Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu, hizmet ihracatı ile ilgili yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Geçtiğimiz yıl 50,3 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşan hizmetler ihracatının tanımlanması ve kendi ihracatçı birliğinin oluşturulması amacıyla Ekonomi Bakanlığımız ve Türkiye İhracatçılar Meclisi işbirliği ile yoğun bir çaba içindeyiz. Hizmetler sektörü, çok geniş bir dağılım gösterdiğinden, her bir alt sektörün ihracat potansiyelinin geliştirilmesi için tek başına ele alınması gerekli. Bu amaçla Birliğimiz bünyesinde; Fatih Kemal Ebiçlioğlu turizm, taşımacılık, kültürel hizmetler, yazılım-bilişim, eğitimdanışmanlık, teknik müşavirlik ve yurt dışı müteahhitlik gibi farklı sektörlere özel çalışma grupları oluşturduk. Geçen yıl dizi, sinema, müzik, kitap, spor gibi alanları kapsayan kültürel hizmet ihracatına yönelik bir çalıştay düzenleyerek sektörü ilk kez bir araya getirdik. Bu yıl ilk kez, 100’ü aşkın ülkeye ihraç edilir konuma yükselen Türk dizi endüstrisinin yıldızlarını ödüllendirirken, 2014 yılında 10 eseri 8 farklı dilde yayımlanan Ahmet Ümit’e yazılı eser alanında İhracatın Yıldızı Ödülünü takdim ettik. Hizmet ihracatının şu an ‘kuluçka’ döneminde olduğunu söyleyebiliriz.”



Derleyen: Kerem Köfteoğlu

restaurant gündem 32 hotel & hi-tech

Çin, 2014’te turizm gelirlerinde dünya ikincisi Dünya Turizm Örgütü’nün yayımladığı ‘Başlıklarla Turizm Serisinin 2015 Sürümü’ne göre Çin, 2014 yılı turizm gelirlerinde ABD’den sonra dünya ikinciliğine oturdu.


Dünyanın en fazla turist ağırlayan 10 ülkesi

Ülkeler 1 Fransa 2 ABD 3 İspanya 4 Çin 5 İtalya 6 Türkiye 7 Almanya 8 İngiltere 9 Rusya Fed. 10 Meksika

Milyon Kişi 2013 2014 83,6 83,7 70 74,8 60,7 65 55,7 55,6 47,7 48,6 37,8 39,8 31,5 33 31,1 32,6 28,4 29,8 24,2 29,1

Değişim (%) 13/12 14/13 2 0,1 5 6,8 5,6 7,1 -3,5 -0,1 2,9 1,8 5,9 5,3 3,7 4,6 6,1 5 10,2 5,3 3,2 20,5

Dünyda turizmden en fazla gelir sağlayan 10 ülke Ülkeler 1 ABD 2 İspanya 3 Çin 4 Fransa 5 Makao (Çin) 6 İtalya 7 İngiltere 8 Germany 9 Tayland 10 Hong Kong (Çin)

B

irleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Turizm Örgütü’nün (UNWTO) Başlıklarla Turizm Serisinin 2015 sürümü yayımlandı. UNWTO uzmanlarının hazırladığı tablolar incelendiğinde, Çin ve anakarasına bağlı Hong Kong ile Makao’nun toplam turizm gelirleri 146,1 milyar dolara ulaşıyor. Buna göre Çin, 2014’te 177,2 milyar dolarla listede birinci sırada bulunan ABD’nin ardında ikinci sıraya oturmuş oluyor.

DÜNYA TURİZM GELİRLERİ 1 TRİLYON 245 MİLYAR DOLARA ULAŞTI ‘Başlıklarla Turizm Serisinin 2015 Sürümü’nde özetle şu görüşlere yer veriliyor: Uluslararası turist sayısı yüzde 4,3’lük artışla 1 milyar 133 milyon kişiye ulaştı. Döviz kuru dalgalanmaları ve enflasyondan arındırılmış halde dünya turizm gelirleri bir

Milyar ($) 2013 2014 172,9 177,2 62,6 65,2 51,7 56,9 56,7 55,4 51,8 50,8 43,9 45,5 41 45,3 41,3 43,3 41,8 38,4 38,9 38,4

Değişim (%) 13/12 14/13 7 2,5 7,6 4,2 3,3 10,2 5,6 -2,3 18,1 -1,9 6,6 3,7 12,1 10,3 8,2 5 23,4 -8 17,7 -1,4

önceki yıldan yüzde 3.7’lik reel artışla 1 trilyon 245 milyar doları buldu. Dünya turizminden en fazla geliri elde eden ülkeler sıralamasında Fransa, Amerika Birleşik Devletleri, İspanya ve Çin ilk beşte yer alıyor. Dünya turizminden en fazla gelir elde eden ülkeler sıralamasında 3’ncü basamakta yer alan Çin, 5’nci basamaktaki anakarasına bağlı Makao ve 10’ncu basamaktaki Hong Kong’un gelirleriyle birlikte toplamda 146,1 milyar dolara ulaşarak ikinci basamağa oturdu. Çin’de yurtdışı turizm harcamaları yüzde 27 gibi olağanüstü bir büyüme kaydetti. Toparlanan Meksika yeniden en fazla turist çeken ilk 10 ülke arasına girmeyi başardı. 2015 yılında turizmdeki büyüme yüzde 3 ila 4 arasında tahmin ediliyor.


restaurant gündem 34 hotel & hi-tech

Türklerin %40’ı tatil bütçesini aşıyor Dünyanın en iyi seyahat arama sitelerinden momondo’nun 2015 Seyahat Araştırması’na göre, Türklerin yüzde 34’ünün yaz tatili bütçesi 2.500 – 5.000 TL arasında değişiyor. Ancak katılımcıların yüzde 40’ı bütçelerini aşıyor.

Y

üzlerce seyahat sitesi ve hava yolunu tarayarak en makul fiyatlı uçuşları bulan dünyanın en iyi seyahat arama sitelerinden momondo’nun 2015 Seyahat Araştırması, dünyadaki ve Türkiye’deki seyahat severlerin tatil için ayırdıkları bütçeler ve harcamalarıyla ilgili ilginç sonuçlar ortaya koyuyor. Buna göre Türklerin yüzde 34’ünün yaz tatili bütçesi 2.500 – 5.000 TL arasında değişiyor. Ancak katılımcıların yüzde 40’ı, genellikle belirledikleri bütçeyi aştıklarını söylüyor. Üstelik bu oran kadınlarda daha yüksek. Yine araştırmaya göre, yüzde 26’lık bir kesim, 1.250 – 2.500 TL arasında bir meblağı tatil için ayırdıklarını belirtiyor. Ev halkının 5.000 – 12.500 TL arası tatil harcaması yapmasını bekleyenler, yüzde 19’la üçüncü sırada, 250 – 1.250 TL arası harcamasını bekleyenler ise yüzde 12’yle dördüncü sırada yer alıyor. Yaz tatilinde 12.500 – 25.000 TL arasında bir para harcama özgürlüğüne sahip olanlar ise katılımcıların yüzde 3’ünü oluşturuyor ve sadece yüzde 2’lik bir kesim 25.000 TL’den fazla harcayabileceklerini söylüyor.

BANA YAŞINI SÖYLE, SANA NE KADAR HARCAYACAĞINI SÖYLEYEYİM Harcama alışkanlıkları ayrıca yaşa göre de değişiyor. 250 – 1.250 TL arası harcama yapmayı planlayanlarda 18 - 22 yaş grubu öne çıkıyor. 1.250 – 2.500 TL için liderlik 23 - 35 yaş grubundayken, 5.000 – 12.500 TL arası harcama yapmayı planlayanların çoğunluğu 56 ile 65 yaş arasında.

YÜZDE 40’I TATİL BÜTÇESİNİ AŞIYOR Türklerin yüzde 44’ü tatildeyken planladığı bütçenin dışına çıkmıyor. Katılımcıların yüzde 40’ı planladıklarının üzerinde harcama yaparken, yüzde 10’luk bir kesim beklediğinden daha az harcıyor. Ne kadar harcadığını umursamayanların ve bilmediklerini söyleyenlerin oranı ise toplamda yüzde 7.

GENÇLER AYAĞINI YORGANINA GÖRE UZATIYOR Araştırmaya göre, tatilde bütçesini en çok aşan grup, yüzde 45’le 56-65 yaş grubu. Bu grubu 36 - 55 ve 23 - 35 arası yaş grubu takip ediyor. Beklediğinden az harcayanlarda ise liderliği yüzde 12’yle 23-35 yaş grubu elinde tutuyor.


Türk Barter Club üyeleri iftarda buluştu Türk Barter Club’ın 2 Temmuz Perşembe günü Dedeman İstanbul’da gerçekleşen iftar yemeğinde 2015 yılı beklentileri değerlendirilirken, kuruluşun Türkiye ekonomisine katkıları ve gelecek dönem hedefleri de paylaşıldı.

T

ürk Barter’ın 2 Temmuz Perşembe akşamı Dedeman İstanbul’da gerçekleşen iftar yemeğinde bir kouşma yapan Türk Barter Yönetim Kurulu Başkanı Dr. M. Sırrı Şimşek; Türk Barter’ın değişime ve gelişime açık, dünya ekonomisine entegre olabilen bir şirket olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Türk Barter, ülke ekonomisine katkı sağlamak ve şirketlere alternatif ticaret ve finansman desteği sağlamak üzere kurulmuştur. Barter sistemini uygularken üyeleri ile beraber büyümeyi hedef edinmiştir. Bater sisteminin doğru ve dürüst uygulanabilmesi için özel Barter Kanunu hazırlayarak ilgili bakanlıklara sunmuştur. Ülkemizin gelişen ekonomik refah düzeninde Barter Sistemi diğer finansal modeller ile birlikte kullanıldığında alternatif finans avantajlarından istifade edilmektedir” dedi.

“BARTER ENDÜSTRİSİ KANUNU BEKLİYOR” Barter sistemini ve sistemin faydalarını her fırsatta aktararak kamuoyunu bilinçlendirmeyi görev bildiklerini söyleyen Şimşek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türk Barter’ın amacı, ticaret yaşamında parayı tamamen ortadan kaldırmak değil; salt para olmadan da ticaret yapılabileceği bilincini yaygınlaştırmaktır. Şirketlere öz kaynaklarını korumayı kolaylaştırdığına ve yaşam standartlarını da beraberinde yükselteceğine inandığımız barter sistemi, dev bir pazar imkanı ile beraber, satışları ve karı arttıran, %100 tahsilat garantisi sunan ve atıl kapasitelerini değerlendiren, yenilikçi fırsatları da beraberinde sunuyor.”

“TÜRK BARTER’DAN YURT DIŞI HAMLESİ” Şimşek, Türk Barter’ın bundan sonraki yeni hamlesinin yurt dışı işlemlerini arttırmak ve üye şirketleriyle dünyadaki diğer barter şirketlerinin üyeleri arasında bağlantı kurmak olacağını açıkladı. Bu amaç doğrultusunda Mayıs ayı içersinde Çin’de yaptıkları görüşmeler neticesinde Çin devletinin kurmuş olduğu barter şirketi ile Çin’de faaliyette bulunan Amerikan Barter şirketi ile anlaşmalar imzaladıklarını ifade eden Şimşek, bunu önümüzdeki dönemde üyelerinin hizmetine sunacaklarını açıkladı. Şimşek konuşmasını şöyle tamamladı: “Türk Barter’ı kurarken bir diğer önemli projemiz; Türk Barter’ı, Türk ve İslam dünyasını, Türk Cumhuriyetleri ve İslam ülkeleri ile birlikte kurma hedefi ortaya koyduğumuz ticaret birliğini adımlarını atmaya başlıyoruz. Şubat ayı içersinde İslam Kalkınma Bankası CEO’su başkanlığındaki heyet ile yapılan proje çalışmasıyla 57 İslam ülkesinde barter sisteminin uygulanabilmesi ile ilgili çalışmalar başlatılmıştır.”


restaurant gündem 36 hotel & hi-tech

Turizm yazarları arasında işbirliği protokolü imzalandı Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği (TUYED) ile Kıbrıs Türk Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği (KITUYAD) 7 alanda işbirliğini içeren bir protokol imzaladı.

K

uzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) başkenti Lefkoşa’daki Merit Hotel’de düzenlenen “Kıbrıs’ta Turizmin Dünü – Bugünü ve Yarını” konulu panelde gerçekleşen imza töreninde KKTC Başbakan Yardımcısı, Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor Bakanı Menteş Gündüz ve Merit Oteller Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Reha Arar protokole şahit olarak imza attı. 7 Maddelik işbirliği protokol metnini taraflar adına TUYED Başkanı Kerem Köfteoğlu ile KITUYAD Başkanı Nazmi Pınar birlikte imzaladı. TUYED ile KITUYAD arasında imzalanan 7 maddelik protokol, her iki tarafa eşit sorumluluklar yüklüyor. Buna göre TUYED ile KITUYAD şu konularda işbirliği yapacak: Taraflar arasında ortak tanıtım gezileri (Fam Trip) düzenlenecek. Turizm yazarlığı alanındaki bilgi ve deneyimler paylaşılacak. Derneklerde karşılıklı olarak taraflardan Onur Üyelikleri

tesis edilerek; KITUYAD Onur Üyeliğine Kerem Köfteoğlu ve TUYED Onur üyeliğine de Nazmi Pınar alınacak. Turizmle ilgili araştırma, rapor, haber ve bilgilerin değişimi yapılacak. Seyahat endüstrisini geliştirme ve doğru anlatmaya hizmet eden; ulusal-uluslararası alanda panel, sempozyum, konferans, atölye çalışması ile toplantıların düzenlenmesi, organizasyonu ve ev sahipliği yapılacak. Uluslararası anlamda faaliyet gösterecek olan Akdeniz Turizm Yazarları ve Gazetecileri Birliği’nin kurulması yönünde ortak çalışmalar yapıp söz konusu birliğin hayata geçirilmesine öncülük edilecek. Dernek üyeleri ile tarafların her ikisine de fayda sağlayacak diğer faaliyetler de yürütülecek.

KÖFTEOĞLU: “GÜÇLERİMİZİ BİRLEŞTİRİRSEK, AKDENİZ TURİZM YAZARLARI BİRLİĞİ’Nİ DE KURARIZ İmza töreninde bir konuşma yapan TUYED Başkanı Kerem Köfteoğlu, KITUYAD ile ortak işler yapmaya hazır olduklarını ifade ederek, “Güçlerimizi birleştirirsek her yerde barış ilkesiyle inanıyorum ki Akdeniz Turizm Yazarları Birliği’ni de kurarız” dedi. KITUYAD Başkanı Nazmi Pınar ise, derneğin KKTC’de gelişen turizmin doğurduğu bir ihtiyaç olduğunu belirterek, turizmle ilgili sağlıklı bilgi akışını sağlamayı amaçladıklarını söyledi. Derneğin 3-4 yıllık bir çalışmanın sonucunda farklı kurumlardan üyelerin katkısıyla kurulduğunu dile getiren Pınar, “Sivil toplum örgütleri, bürokratlar ve paydaşların ortak katkılarıyla Kıbrıs’ın sesini duyurmaya hazırız” diye konuştu.



restaurant yeni yatırımlar 38 hotel & hi-tech

Park Dedeman Levent açıldı Dedeman Grubu’nun yeni oteli Park Dedeman Levent, 30 Haziran itibarıyla misafirlerini ağırlamaya başladı.

D

edeman Grubu’nun yeni oteli Park Dedeman Levent, 30 Haziran’da kapılarını açtı. Grup, Dedeman İstanbul’dan sonra bu kez de Park Dedeman konsepti ve Dedeman konukseverliği ile İstanbul’un merkezinde, Levent’te hizmet vermeye başladı. Park Dedeman Levent, iş ve tatil amaçlı ziyaretler, toplantı ve davetler için şehrin kalbindeki otel alternatifi oluyor. Park Dedeman Levent, şehrin eğlence ve sanat mekanlarıyla, kültürel miras ve zenginliklerinin bulunduğu tarihi yarımadaya kolaylıkla ulaşılabilecek ideal bir noktada yer alıyor. Uluslararası Atatürk ve Sabiha Gökçen Havaalanları ile Anadolu yakasına bağlanan köprü ve otoyolların üzerindeki merkezi konumunun yanı sıra kentin en önemli ulaşım ağı olan metroya da yalnızca birkaç dakika yürüme mesafesinde.

AKÇAKAYA: “17. OTELİMİZİ AÇMANIN MUTLULUĞU İÇİNDEYİZ” Otel açılışıyla ilgili konuşan Dedeman Turizm Yönetimi A.Ş. Genel Müdürü Emrullah Akçakaya, “Park Dedeman Levent, iş dünyasının konaklama ihtiyaçlarına çok hızlı ve eksiksiz bir şekilde cevap veren Park Dedeman markasının İstanbul’da açılan ilk oteli. Genç ve dinamik yapısı, lokasyonu ve hizmet kalitesiyle aynı zamanda Park Dedeman zincirine rol modeli olma özelliğini de taşıyor. Yeni otelimiz Dedeman Grubu’nun 17’nci oteli olma özelliğine sahip. Grubumuz ülke ekonomisinde stratejik önem taşıyan turizm sektörüne yatırımlarına devam edecek. Projelerimiz yurt içi ve yurt dışında sürecek” dedi.

GELENEKSEL DEDEMAN MİSAFİRPERVERLİĞİ LEVENT’TE Tümü geniş ve gün ışığı alan 232 odaya sahip Park Dedeman Levent’in oda kategorileri 192 superior, 32 deluxe ve 8 corner deluxe odadan oluşuyor.


Konaklamada Dedeman markasının farkının hissedileceği Park Dedeman Levent’in tüm odalarında, misafirlere ücretsiz Wi-Fi ve Broadband internet bağlantısı, çalışma alanı, çay-kahve makinesi, ütü masası ve emanet kasa gibi hizmetler sunuluyor.

TOPLANTI VE ETKİNLİKLER İÇİN MÜKEMMEL KONUM Toplamda 390 m2’lik kullanım alanı ve son teknolojilerle donatılmış farklı kapasitelerdeki 6 toplantı salonuyla Park Dedeman Levent, iş toplantıları ve özel davetler için misafirlerine etkinliklerinden verim ve keyif alabilecekleri kusursuz bir ortam sunuyor. Park Dedeman Levent’in profesyonel ve güler yüzlü satış ekibi, organizasyonun başından sonuna dek, en küçük ayrıntısına kadar istenilen taleplere eksiksiz şekilde karşılık verebilmek ve etkinliği benzersiz kılabilmek için gereken özen ve hassasiyeti gösteriyor.

YEPYENİ BİR LEZZET DURAĞI İstanbul’da Park Dedeman Levent’in bünyesinde hizmet verecek olan ünlü et restoranı Butcha Steakhouse orijinal reçetelerle hazırlanan gurme et yemeklerinin ağırlıklı olduğu leziz menüsü ve zengin şarap kavıyla yalnızca otel misafirlerinin değil, dışarıdan gelenlerin de öğle ve akşam yemekleri için tercih edecekleri, şehrin gözde restoranları arasında yerini alıyor. Ayrıca iş çıkışı ve akşam saatlerinde Butcha’nın bar bölümü, keyifli bir içki ya da renkli bir kokteyl almak isteyenler için ideal bir mekân alternatifi olarak öne çıkıyor. Butcha’nın yanı sıra lobide gece gündüz açık olacak bir mini market özelliğini taşıyan Park Kantin’den günün her saatinde sandviç, çerez ve çikolata gibi atıştırmalıklar, alkollü/alkolsüz içecekler ve kişisel bakım ürünleri almak da mümkün.

ÇEVRECİ OTEL Park Dedeman Levent, Dedeman Grubu’nun enerji verimliliği ve sürdürülebilir yaşam konusundaki yaklaşımını benimsiyor.

Otel, tüm Park Dedeman’ların sahip olduğu Turizm ve Kültür Bakanlığı’nın ‘Yeşil Yıldız’ belgesini (Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisi) almaya aday oldu. Otel ayrıca doğa dostu bir yapı olarak tasarlanan, Amerika merkezli “Çevre Dostu Binalar Konseyi” tarafından LEED uygunluk sertifikasına hak kazandı. LEED sertifikasına ek olarak, “LEED Silver” seviyesinde yeşil bina unvanı almaya aday oldu. Emsallerine göre su tüketiminde %40, elektrik tüketiminde %18 tasarruf sağlayan Levent Dedeman Park Otel’de, bina inşaatı sırasında çıkan atıkların %50’sini geri dönüştürüldü ve yaklaşık %25 oranında geri dönüştürülmüş malzeme kullanıldı. Ayrıca kullanılan malzemelerin yerel malzeme olmasına dikkat edilerek ülke ekonomisine sürdürülebilir bir katkı sağlandı. Otelde, konuklara daha kaliteli nefes alma olanağı sunmak için düşük VOC (Volatile Organik Carbon) değeri içeren malzemeler tercih edildi. Ayrıca boya, halı ve yapıştırıcılardaki kimyasal maddeler minimize edildi.


restaurant yeni yatırımlar 40 hotel & hi-tech

Hampton by Hilton

Sabiha Gökçen Airport için imzalar atıldı Yatırımı MVK Yapı’ya ait olan ve inşaatı halen devam eden Hampton by Hilton Istanbul Sabiha Gökçen Airport ile Hilton Worldwide, Türkiye’deki portföyünü genişletmeye hazırlanıyor.

H

ilton Worldwide, İstanbul Anadolu Yakası’ndaki Sabiha Gökçen Havalimanı’nda ekonomi sınıfında hizmet veren Hampton by Hilton markasına ait bir otelin açılmasına ilişkin franchise sözleşmesiyle Türkiye’deki portföyünü genişletmeye hazırlanıyor.

YATIRIMI MVK YAPI’YA AİT Gelecek yılın birinci çeyreğinde açılması planlanan Hampton by Hilton Sabiha Gökçen Airport, otel sahibi MVK Yapı ve San. Gayrimenkul Yatırım Tic. A.Ş. ile imzalanan franchise sözleşmesi uyarınca işletilecek. Halen inşa halinde olan 148 odalı tesis, Türkiye çapında, halihazırda faaliyette olan ve açılması planlanan toplam 60’tan fazla otelin arasına katılacak.

FITZGIBBON: “İSTANBUL’UN DÜNYADAKİ ÖNEMİ ARTMAYA DEVAM EDİYOR” Hilton Worldwide Avrupa ve Afrika Geliştirmeden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Patrick Fitzgibbon konuyla

ilgili olarak şöyle konuştu: “Türkiye’deki ilk havaalanı otelimizin, Hilton Garden Inn Istanbul Ataturk Airport’un açılmasının ardından, bu yeni sözleşme de Hampton by Hilton markamıza İstanbul’un kilit ulaşım noktalarından birinde hizmet verme imkanı sağlayacak. Son olarak Mastercard Global Hedef Şehirler Endeksi 2015 ’te beşinci sırada bulunan İstanbul’un dünyadaki önemi artmaya devam ediyor ve bizler de konuklarımızı Hampton by Hilton Sabiha Gökçen Airport’ta ağırlamak için sabırsızlanıyoruz.”

HAVALİMANINA 1,5 KM MESAFEDE Hampton by Hilton Sabiha Gokcen Airport, Osmanlı Bulvarı ile Millet Caddesi’nin kesiştiği noktada, 2009’da 6.6 milyon olan yolcu sayısı 2014’e kadar üç kattan fazla artarak 23.6 milyona ulaşan havalimanına 1,5 km mesafede yer alacak. Tüm konuk odalarında Hampton by Hilton’un özel yataklarının bulanacağı otel ayrıca 24 saat açık snack bar ve 200 metrekareyi aşkın etkinlik alanıyla hizmet verecek. Tüm Hampton by Hilton otellerinde olduğu gibi, Wi-Fi ve sıcak kahvaltı da oda ücretlerine dahil olacak.

CORDELL: “ARAMIZA HOŞ GELDİ” Hilton Worldwide Focused Service ve Hampton by Hilton Marka Yönetimi Dünya Başkanı Phil Cordell, şöyle dedi: “Hampton by Hilton, Türkiye’yi ister iş ister eğlence amacıyla ziyaret eden tüm konuklarına iyi bir uyku, güler yüzlü servis ve zengin dinlenme alanları gibi pek çok olağanüstü hizmet içeren mükemmel bir paket sunuyor. Değer politikamız uluslararası büyümemizin anahtarı oldu ve artık konuklarımız ABD dışında faaliyet gösteren 100’den fazla otelimiz arasından seçim yapabiliyor. İstanbul’da Hampton by Hilton Sabiha Gökçen Airport’a ‘Aramıza hoş geldin’ demekten mutluluk duyuyoruz.”

MAVUK: “YAKINDA YENİ PROJELERİMİZİ AÇIKLAYACAĞIZ” MVK Yapı ve San. Gayrimenkul Yatırım Tic. AŞ. Yönetim Kurulu Üyesi Ertürk Mavuk ise konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “İlk otel projemize başlarken, uluslararası alanda tanınan güçlü ve sadık bir müşteri kitlesine sahip olan Hampton by Hilton gibi bir markayla yakın işbirliğinin önemli olduğunu düşündük. Otel pazarına daha fazla yatırım yapmak için diğer fırsatları da inceliyoruz ve yakın gelecekte yeni projelerimizi açıklamak için sabırsızlanıyoruz.”



restaurant yeni yatırımlar 42 hotel & hi-tech

Park Inn by Radisson İstanbul Atatürk Airport açıldı

Carlson Rezidor Grubu’nun Türkiye’deki ilk Park Inn markalı oteli Park Inn by Radisson İstanbul Atatürk Airport basına yönelik tanıtım toplantısını 9 Haziran Salı günü düzenledi. Yatırımı 40 milyon Euro’ya mal olan dört yıldızlı otelin yatırımcısı tekstil ve akaryakıt sektöründen tanınan Renk Petrol Ltd.

D

ünyanın en büyük otel gruplarından Carlson Rezidor, “Park Inn” markasını Türkiye’ye taşıdı. Basın Ekspress yolu üzerinde 25 Mayıs Pazartesi günü kapılarını açan Park Inn by Radisson İstanbul Atatürk Airport, basına yönelik tanıtım toplantısını 9 Haziran Salı günü gerçekleştirdi. Carlson Rezidor Hotel Group Türkiye Bölge Direktörü ve Radisson Blu Bosphorus Hotel Istanbul Genel Müdürü Sonja Divé-Dahl, Renk Petrol Ltd.’nin sahipleri Cengiz Gerzen, Cezmi Gerzen ve Park Inn by Radisson İstanbul Atatürk Airport Genel Müdürü Eylem Fındık’ın katılımıyla gerçekleşen toplantıda yatırım hakkında bilgiler paylaşıldı.

EYLEM FINDIK: “BU YIL YÜZDE 65 DOLULUK HEDEFLİYORUZ” 25 Mayısta açılışı gerçekleşen dört yıldızlı otelin Türkiye’deki ilk Park Inn olmasından duydukları heyecanı dile getiren Otel Genel Müdürü Eylem Fındık, “Carlson Rezidor Grubu’nun

değişik bir konseptiyle buradayız. Otelimiz, grubun Park Inn markasıyla Türkiye’ye ilk girişi. Otelin ana fikri, burası genç, enerjik ve renkli bir otel. Piyasaya farklı bir giriş yapmak istiyoruz. 154 odamızla hizmet vereceğiz. Otelimizin önemli bir ayrıcalığı da RBG restoranımız. Genelde otel restoranları uluslararası misafirlere yönelik tasarlanır. Burası daha dinamik, bildiğimiz klasik restoranlardan değil. RBG misafirlerini rahatlatıcı bir ortamda uluslararası ve kaliteli yemeklerle buluşturuyor. Mekanın yaz terası taze ve çok yönlü menüsüyle lezzetli atıştırmalıklar ve yemekler sunuyor. Özellikle iş toplantıları ve civardaki çalışanların öğlen ya da akşam yemeklerinde bir araya gelmesi için RBG iyi bir tercih olarak öne çıkıyor. Bu özelliklerimizle bölgede dikkat çekici bir nokta olarak hizmet vermek istiyoruz” dedi. İlk yıl doluluk hedeflerine ilişkin açıklamalarda da bulunan Fındık, “Çok hızlı bir ivmeyle şu anda yüzde 50 dolulukla devam ediyoruz. 3. Hafta için bu yüksek bir rakam. Sene sonu itibari ile bunu yüzde 65’lere çıkarmak istiyoruz” şeklinde konuşan Fındık ayrıca Türkiye’nin ilk açılış bayan genel müdürü olmaktan duyduğu mutluluğu da sözlerine ekledi.

SONJA DIVÉ-DAHL: “YOLDA 5 TANE PARK INNN DAHA VAR” Türkiye’deki ilk Park Inn’i hizmete açmaktan büyük bir


mutluluk duyduklarını ifade eden Rezidor Hotel Grup Türkiye Bölge Direktörü ve Radisson Blu Bosphorus Hotel Istanbul Genel Müdürü Sonja DivéDahl, “Park Inn, modern dünyanın karmaşıklığını ve dinamiklerini anlayan, orta ölçekli, tam hizmet veren bir otel markasıdır. Park Inn’in ‘Hayata Renk Katmak’ sloganı, markanın misafir deneyiminin kilit noktasını oluşturuyor. Park Inn by Radisson, Next Gen konsepti ile pratik, renkli ve samimi otel deneyimi sunuyor. Park Inn by Radisson’daki ekipler samimi, etkin ve dürüst ‘Evet Yapabilirim!’ (Yes I Can!) mottosuyla hizmet sunarken, otelin tüm misafirleri kendilerini evlerindeki gibi rahat hissediyorlar.” dedi. Carlson Rezidor Grubu’nun yeni yatırımları hakkında da bilgiler veren Sonja Divé-Dahl, “Türkiye’de Basın Ekspres Yolu üzerinde açılması planlanan beş yeni otel yatırımı daha var. Bunlardan yine ikisi İstanbul’da, diğerleri ise İzmir, Ankara ve Samsun’da açılacaklar. Açılışlar ise 2015 ve 2016 yılları içinde gerçekleşecek” dedi.

CENGİZ GERZEN: “TURİZME İLK GİRİŞİMİZ PARK INN İLE OLDU” Tekstil ve akaryakıt sektöründen sonra turizme ilk defa Park Inn by Radisson Airport markasıyla giriş yaptıklarını açıklayan Renk Petrol sahibi Cengiz Gerzen ise, “Turizme Carlson Grubu’yla turizme girmek bizim için çok önemli. Tekstil ve akaryakıt sektöründen geliyoruz. İstanbul’daki yatırımlara ve istihdama büyük katkı sağlayacağımıza inanıyoruz” dedi. Otelin yaklaşık 40 milyon Euro’ya mal olduğunu belirten Gerzen, 90 kişiyi istihdam ettiklerini, bu sayıyı önümüzdeki yıl 120’ye çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.

GENÇ, DİNAMİK, ÇOK RENKLİ Carlson Rezidor Otel Grubu tarafından işletilen yeni Park Inn by Radisson, yılda 50 milyondan fazla yolcunun ulaşımını

sağlayan İstanbul Atatürk Uluslararası Havalimanı’na 4 kilometre mesafede bulunuyor. Otel aynı zamanda ulusal ve uluslararası bir çok önemli fuara ev sahipliği yapan CNR Expo Fuar Merkezi’ne, Türkiye’nin en büyük sanayi bölgeleri arasında yer alan İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’ne; Dünya Ticaret Merkezi, Mall of İstanbul, Atatürk Olimpiyat Stadı ve İstanbul Akvaryum gibi iş, alışveriş, yaşam ve spor merkezlerine yakın bir lokasyonda yer alıyor. Dört yıldızlı otel, “Smart Meetings & Events” konseptinde sunduğu, yaratıcılığı artıran toplantı salonları, özgün kahve molası seçenekleri ve sekretarya hizmetleri ile farklı olanaklar sağlıyor. 30 ile 422 metrekare arasında değişen 7 adet salonu ile etkinlik ve organizasyonlar için kusursuz alanlar sunuyor. Park Inn by Radisson İstanbul Atatürk Airport’un birbirinden renkli ve keyifli iki restoranı, Live-inn Room ve RBG Bar & Grill – RBG misafirlerine dünya mutfaklarından örnekler sunarken, rahat bir ortamda yemek yeme fırsatı veriyor. Klasik bir otel restoranı olmayan RBG, otel misafiri olmayan tüm ziyaretçilere hizmet veriyor.


restaurant yeni yatırımlar 44 hotel & hi-tech

Amiral Palace Otel yenilendi Sultanahmet’in Cankurtaran semtinde yer alan Amiral Palace Otel, yenilenen yüzüyle misafirlerini ağırlamaya başladı.

S

ultanahmet’in Cankurtaran semtinde yer alan Amiral Palace İstanbul Hotel yenilendi. Boğaz’a nazır eşsiz manzaralı terası ile her yıl dünyanın çok sayıda ülkesinden binlerce turisti ağırlayan otelin muhteşem manzaralı terasında hizmete açılan restoranı Amiral Grill House ise eşsiz lezzetleri muhteşem İstanbul manzarasıyla birleştiriyor.

İSTANBUL TUTKUNLARI İÇİN UNUTULMAZ BİR DENEYİM Şehrin bilindik mekanlarının kalabalığından ve gürültüsünden kaçmak isteyen, İstanbul aşıklarının ve tercihleri arasında yer alan restoran konuklarına çok özel menüler sunuyor. Amiral Palace Genel Koordinatörü Özen Yetmişbir, “Otelimiz

ağırlıklı olarak tarihi zenginliklerimizi görmek için Türkiye’ye ve özellikle Sultanahmet’e gelen yabancı turiste hizmet veriyor. Ancak ben bu muhteşem manzarayı ve aşçımızın lezzetli yemeklerini, İstanbul tutkunlarının da kaçırmak istemeyeceğini düşünüyorum” diyor.



restaurant yeni yatırımlar 46 hotel & hi-tech

Özyer Group, Ramada Kuşadası & Golf’ü açtı

Yolda 4 yeni otel daha var Turizm sektörünün köklü şirketlerinden Özyer Group, Kuşadası’nda 30 bin m2 alan üzerine kurulan, Ege’nin ilk ve tek 18 delikli golf sahasını da içinde bulunduran Ramada Resort Kuşadası & Golf Oteli için 180 milyon TL yatırım yaptı.

T

urizm sektörünün köklü şirketlerinden Özyer Group, Kuşadası’nda 180 milyon TL’lik ‘tatil adası’nı hizmete açtı. 20 Nisan 2015 tarihi itibariyle misafir kabul etmeye başlayan Ramada Resort Kuşadası & Golf Otel’in 11 Haziran Perşembe günü Feriye Lokantası’nda gerçekleşen basına yönelik tanıtım toplantısında Özyer Group Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Özyer’in yanı sıra Otel Genel Müdürü Tamer Onsoy ve EMEA Bölgesi İş Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Christian Michel de hazır bulundu.

ÖZYER: “OTELİ 180 MİLYON TL’YE MAL ETTİK” Türk turizmine yıldız tesis kazandırmak amacıyla Özyer Group’un yerel birikimini Wyndham’ın uluslararası tecrübesiyle birleştirdiklerini söyleyen Süleyman Özyer, Ramada Resort Kuşadası&Golf Oteli için 180 milyon TL yatırım yaptıklarını açıkladı. Özyer, “Konuklarımızı en yüksek hizmet standartlarında ağırlarken, ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan istihdam konusunda da ciddi anlamda katkı sağlıyoruz. Otelimizde direkt olarak görev alacak 350 kişinin yanı sıra 3. parti iş ortaklarımızı da düşündüğümüz zaman, yaklaşık 1.500 kişiye geçim kaynağı sunacağız” dedi.

SIRADA DÖRT YENİ OTEL VAR Türkiye’nin yeni tatil adası olan Ramada Resort ile bölge turizmine farklı bir bakış açısı ve değer kazandırmayı amaçladıklarını ifade eden Özyer, konuşmasında grubun yeni yatırım planlarından da bahsetti. Türk turizmine gelecek dört yıl içinde dört yeni otel daha kazandırmayı hedeflediklerini açıklayan Özyer, bunlardan üçünün Fethiye’de, birinin ise Bodrum’da inşaatlarının devam ettiğini açıkladı. Özyer Grubun Ramada Kuşadası ile beraber 6.500 yatak sayısına ulaştığını açıklayan Süleyman Özyer, yeni yatırımlarla birlikte toplamda 10 bin yatağa ulaşmayı hedeflediklerini söyledi.

MICHEL: “TÜRKİYE’DEKİ OTEL SAYIMIZI 150’YE ÇIKARMAK İSTİYORUZ” Basın toplantısında Wyndham Hotel Group adına konuşma yapan EMEA Bölgesi İş Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Christian Michel; Wyndham Hotel Group olarak 15 farklı marka altında 7500 otel ile faaliyetlerini sürdürdüklerini ifade ederken, “Türkiye bizim için en önemli destinasyonlardan birisi. Biz en büyük yatırımlarımızı burad gerçekleştiriyoruz, çünkü burada yüksek bir potansiyel


görüyoruz. Türkiye’deki pazarlarda büyümeye çok açığız” diye konuştur. Grubun Türkiye’deki otel sayısının bugün itibariyle 42 olduğunu açıklayan Michel, bunu yılsonunda 50’ye, 5 -8 yıl içinde ise 150’ye çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. Michel ayrıca, 2016’nın Ocak-Şubat aylarında Erciyes’te hizmete girmesi planlanan kayak oteli projesi hakkında da kısa bir bilgilendirme yaptı.

ONSOY: “YILSONU DOLULUK HEDEFİMİZ, YÜZDE 85” Ramada Resort’te misafirlerin konforu ve yüzde 100 memnuniyetinin her şeyden önce geldiğini vurgulayan Ramada Resort Kuşadası & Golf Otel Genel Müdürü Tamer Onsoy ise toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Ege’ye uzanan sonsuz manzarası, ferah ve iç açıcı odaları, gurme lezzetleriyle dikkati çeken Ramada Resort’ten hiç kimsenin mutsuz ayrılmayacağının sözünü veriyoruz. Bu yıl çok agresif bir pazarlama politikası izlemeyeceğiz, fakat yılı yüzde 80-85’in üzerinde bir doluluk oranıyla kapatmayı öngörüyoruz. Bu hem çok sevindirici bir gelişme hem de aslında Kuşadası’nın böyle bir tesise ne kadar çok ihtiyacı olduğunun da bir göstergesi.”

DÜNYA MUTFAKLARI RAMADA RESORT’TE BULUŞUYOR Yerel tatlardan ve farklı dünya mutfaklarından lezzetlerin harmanladığı Pertus Restoran zengin büfeleriyle dikkat

çekiyor. Bir yandan Ege ve İtalyan restoranlarından bu lezzetleri tadıp diğer yandan güneşin kızıl bir top gibi denizin içine batışını izlemek, Ramada Resort’te akşam yemeklerini şölene çeviriyor. Hem dinlenmek hem de eğlenmek isteyenler için farklı alternatifler sunan Ramada Resort Kuşadası & Golf’te altı adet havuz bulunuyor. “Türkiye’nin yeni tatil adası” Ramada Resort Kuşadası & Golf sahip olduğu beş kaydıraklı aquaparkı ile çocuklar kadar büyüklerin de ilgisini çekiyor. Ramada Resort ayrıca 1.500 metrekarelik Showland’te farklı kültürleri buluşturan festival havasındaki değişik gösteri ve animasyonlara ev sahipliği yapıyor. Eğlencenin yanı sıra dinlenmek isteyenleri de unutmayan Ramada Resort Kuşadası, 800 metrekare alana kurulu Spa merkeziyle Türk hamamı, sauna, farklı masaj çeşitleri, son teknoloji ürünlerin kullanıldığı medikal yüz ve vücut bakımı sunuyor.


restaurant yeni yatırımlar 48 hotel & hi-tech

Piyalepaşa’nın ilk 5 yıldızlı oteli açılıyor Ofton İnşaat tarafından yaklaşık 450 yıllık geçmişiyle İstanbul’un en eski semtlerinden biri olan Piyalepaşa’da yaptırılan ilk 5 yıldızlı otel DoubleTree by Hilton İstanbul Piyalepaşa hizmete giriyor.

A

dını 1570’lerde bölgeye cami, medrese, tekke, mektep, türbe, çarşı, hamam ve sebilden kurulu bir külliye yaptıran Piyale Mehmed Paşa’dan alan, bulunduğu konum nedeniyle her zaman ticaret ve yaşantının odak noktası olan Piyalepaşa’da; Ofton İnşaat tarafından yaptırılan ilk 5 yıldızlı otel DoubleTree by Hilton İstanbul Piyalepaşa misafirlerini ağırlamaya hazırlanıyor. DoubleTree ww Hilton İstanbul Piyalepaşa; farklı konseptlerdeki konforlu 203 odası, huzurlu ve sakin ortamı, iş dünyasının tüm ihtiyaçlarını karşılayacak kapasitedeki toplantı salonları ve panoramik İstanbul manzarasına sahip Executive Lounge’u ile iş dünyasının ilk tercihi olmayı hedefliyor.

sayesinde güneş ışığıyla dolacak olan lobinin yosun bulunan duvarlarında küçük şelaleler yer alacak. Misafir katında yer alan koridorların lobiye hakim manzara ise otelde konaklayan misafirlerin her daim sosyal olmasına olanak tanıyacak. Aynı zamanda Leed Sertifikası adayı olan DoubleTree by Hilton İstanbul Piyalepaşa misafirleri; kapalı havuzdan hamama, fitness centerdan masaj ve bakım odalarına kadar tüm sağlık ve spor ihtiyaçlarına sahip olacak. Otelde konaklayacak misafirler, Roof katında bulunan toplam 80 kişi kapasiteli Executive Lounge’dan ise İstanbul manzarasının tadını çıkartacak.

TOPLANTILARIN YENİ MERKEZİ İSKANDİNAV ORMANLARI’NIN YOSUNLARI İLE NEFES ALAN OTEL Toplam 203 adet odası bulunan DoubleTree by Hilton Piyalepaşa İstanbul’un iç mekan dekorasyonunda İskandinav Ormanları’ndan doğallığı korunarak toplanan yosunlar kullanıyor. Misafirlere doğadan gelen yeşil ile sakin, huzurlu ve nefes alabilen bir ortam sunuluyor. Yüksek tavanı

Dünyanın sayılı meydanlarından biri olan Taksim’in yanı başında, çevreyolu bağlantılarına, D-100 karayoluna, metro ve metrobüs gibi toplu taşıma araçlarına ulaşım kolaylığı sunan, Dolmabahçe ve Kağıthane tünellerine, Çağlayan Adliyesi ve hastanelere yakın konumuyla ön plana çıkan Piyalepaşa’da konumlanan DoubleTree by Hilton İstanbul Piyalepaşa iş dünyasının tercih edeceği önemli bir lokasyon olacak.


Otel, bulunduğu konum nedeniyle Haliç, Beyoğlu İstiklal Caddesi, Karaköy, Kabataş, Nişantaşı ve Beşiktaş gibi şehrin merkezi noktalarına eşit uzaklıkta ve kolay ulaşım imkanı sunacak. DoubleTree by Hilton İstanbul Piyalepaşa’nın en büyük özelliklerinden biri ise 550 metrekare alana sahip, sütunsuz ve ileri teknoloji ile donatılmış balo salonu olacak. Balo salonu, beşe ayrı parçaya bölünerek 400 kişiye kadar birbirinden farklı gruplara toplantı imkanı sağlayacak.

İSTANBUL’UN YENİ TURİZM BÖLGESİ DoubleTree by Hilton İstanbul Piyalepaşa’nın bulunduğu bölgede başlayan kentsel dönüşüm ile İstanbul’un en eski ve değerli semtlerinden Piyalepaşa, eskiden olduğu gibi ticaret ve sosyal yaşamın odak noktası olacak. Piyalepaşa ve çevre bölgeleri konumu itibariyle İstanbul’un ihtiyaç duyduğu bir dönüşüm sürecine girerek gelişimini turizm yönlü olarak gerçekleştiriyor. İnşaatına başlanan Salıpazarı Kruvaziyer Limanı Projesi, Haliç Yat Limanı Projesi, Koç Çağdaş Sanat Müzesi ve Polat Holding Gayrimenkul Yatırımı ile bölgede sadece mekansal değil; ekonomik, sosyal ve kültürel bir dönüşüm yaşanıyor. Ayrıca 1893’te ibadete açılan Panayia Evangelistria Kilisesi ise yine bölgenin turizm potansiyelini artıran bir diğer unsur olarak gösteriliyor.


restaurant yeni yatırımlar 50 hotel & hi-tech

Burada her şey dahil değil, her şey her şey dahil! Atlasgolabl ve ETS Tur’un sahibi Murat Ersoy, Ağustos ayında Girne’ye yepyeni bir tesis getiriyor. ‘Ultra Extended Full Board Plus’ konseptiyle hizmete girecek olan tesiste sadece her şey dahil değil; her şey her şey dahil ve 24 saat kesintisiz eğlence var…

G

irne’de bu yaz Ağustos ayında ilk kez kapılarını açacak olan Elexus Hotel, bilinen tüm tatil konseptlerini unuttururken, klasik her şey dahil konseptinden sıkılan ve masal tadında bir deneyim yaşamak isteyenlere, eşsiz bir tatil vaat ediyor. “Hikayenin başladığı yer” sloganıyla yola çıkan ve “elegan” ile “lüks”ün buluştuğu Elexus Hotel, Akdeniz’in büyüleyici güzelliğini, modern ve dinamik bir tasarımla sunarak konfor ve eğlenceyi ada ruhunda yaşatıyor. Elexus Hotel’in, bu ayrıcalıklı özellikleriyle Akdeniz’e yeni bir konsept ve yepyeni bir soluk katması bekleniyor.

BU DEFA “HER ŞEY DAHİL DEĞİL” Elexus Hotel ile ilgili açıklama yapan Etstur ve Atlasglobal Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ersoy, “Kıbrıs bizim için özel bir destinasyon. Akdeniz’in tüm dünyayı hayran bırakan güzelliğinin tam ortasında, huzur, eğlence ve dinlenceyi aynı anda sunabileceğimiz bir yatırım yaptık. Elexus Hotel özellikle zenginleştirilmiş tam pansiyon konsepti, sunduğu olanaklar ve ayrıcalıklı tatil deneyimiyle Kıbrıs için de bir ilk olacak. 2015 yaz sezonuyla birlikte Elexus Hotel’in katkılarıyla Kıbrıs’ın turizmin gözde merkezleri arasındaki yerini güçlendireceğiz” diye konuştu.

24 SAAT KESİNTİSİZ EĞLENCE 72’si süit olmak üzere, toplam 650 odanın yer aldığı Elexus’u benzerlerinden ayıran özelliklerin başında, farklı zevk ve beklentileri aynı anda karşılayabiliyor olması geliyor. 12 farklı oda konseptiyle öne çıkan Elexus, Akdeniz’in eşsiz güzelliğini, huzur ve eğlencenin farklı tatlarıyla harmanlayarak her yaştan ve her segmentten konuklara kendi hikayelerini yaşama şansı sunuyor. Tatilini huzur içinde ve dinlenerek geçirmek isteyenler, Elexus’un kendine ait koyu ve eşsiz güzellikteki ince altın kumlu sahili ile diledikleri tüm konfor ve dinginliğin tadını çıkarabiliyor. Bu özelliğiyle otelin balayı çiftleri için de ideal yeni destinasyonlar arasında yer alacağı vurgulanıyor. Muhteşem manzaraları ile romantik bir atmosfer yaratan açık ve kapalı mekanları, şık tasarımlı odaları, eğlence dolu olanaklarının yanı sıra balayı çiftlerine sunduğu özel paketler ve VIP set-up’ı ile tesiste, çiftlerin en özel tatilini unutulmaz kılmak için gereken her şey mevcut.

277 BİN M2 ÜZERİNE KURULU 277 bin metrekare üzerine kurulan otelde 4.330 metrekarelik havuz alanları, beach club’lar, birbirinden renkli şovlar, Akdeniz’in en büyük ve en yeni casinosu, dünya mutfaklarından farklı lezzetlerin sunulduğu A La


Elexus Hotel konuklarına, ana restoranda 12 yıllık yabancı içkiler eşliğinde zengin açık büfe hizmeti sunan ve buna ek olarak çocukların mini club’da da tüm gün boyunca yiyecek ve içeceklerden ücretsiz faydalanabilecekleri bir konsept oluşturmuş. Farklı damak zevkine sahip ve tatilini uluslararası tatlarla birleştirmek isteyenler ise oteldeki 7 farklı A la Carte restorandan dilediğini seçme şansına sahip.

ADA’NIN EN BÜYÜK KONGRE MERKEZİNE SAHİP

Murat Ersoy

Carte restoranları, 8 ayrı bar ve diskosu ile eğlence 24 saat soluksuz devam ediyor. Adrenalin tutkunları için birbirinden çekici olanaklar sunan Elexus Sport; futbol, basketbol, tenis, bowling, plaj voleybolu, yoga ve parkur oyunları gibi sayısız spor aktivitesi ile misafirlere hareketli bir tatil yaşatıyor Tesis, özellikle çocuklu misafirlerine dopdolu bir tatil yaşatmak için hizmette iddiasını ortaya koyuyor. 24 adet su kaydırağıyla donatılmış bölgenin en büyük aquapark’ı, sayısız aktivitelerin sunulduğu mini-club, jungle park, mini tiyatro, minyatür oyun evleri ve birbirinden renkli etkinlikler eşliğinde çocuklar da eğlenceye doyacak.

TAM PANSİYON YERİNE YEPYENİ BİR KONSEPT Oteli benzerlerinden ayıran farklar bunlarla da sınırlı değil. “Ultra Extended Full Board Plus” konsepti, Kıbrıs’ta yepyeni bir tam pansiyon anlayışı olarak karşımıza çıkıyor.

İş amaçlı seyahati tatille birleştirmek isteyenlerin tercihi de Elexus olacak. 5000 metrekare kullanım alanına sahip kongre merkeziyle farklı ölçekteki toplantılara da ev sahipliği yapmaya hazırlanan otelde, 2465 metrekarelik Resort oteller içindeki en büyük kolonsuz ana toplantı salonu (Balo Salonu)’na ek olarak 800 metrekarelik fuaye ve 8 farklı toplantı salonu yer alıyor. Akıllı teknolojilerle donatılmış Elexus Kongre merkezi; her türlü kurumsal ve sosyal ihtiyaca yanıt verebileceği gibi, uzman ekibiyle, kongre, konferans ve özel organizasyonların da en çok tercih edilen adreslerinden biri olacak. Bununla birlikte Elexus Hotel bünyesinde yer alan 4500 metrekarelik alan üzerine kurulu Zoya Spa & Wellness, doğa ve denizle iç içe konumuyla misafirlerini benzersiz bir yenilenme deneyimine davet ediyor. Eşsiz deniz manzarasına hakim, içinde özel hamamı bulunan, terasında jakuzisi ile 4 adeti VIP, 2 adeti beach VIP olmak üzere 14 adet masaj odası, 4 terapi odası, 2 adet hamam, 2 adet sauna, buhar odası, yarı kapalı havuzu ve fitness salonundan oluşuyor. Etkileyici mimari tasarıma sahip olan Zoya Spa & Wellness’da, konusunda uzman terapistler tarafından masaj,cilt- güzellik bakımları, mini detox programları ve kişiye özel kürler sunuluyor. Tesis genelinde detoks programına uygun menü seçenekleri de bulunuyor.


restaurant yeni yatırımlar 52 hotel & hi-tech

Euphoria Mısır Eylül’de açılıyor Prince Group Mısır’da Euphoria Oteller zincirine bir halka daha ekledi. Eylül 2015 tarihi itibariyle, Mısır’da Sina’da açılması planlanan otel, bölgenin en iyi beş yıldızlı tesislerinden biri olmak istiyor.

P

rince Group’un bir parçası olan Euphoria Hotels & Resorts, uluslararası varlığını genişleterek Eylül 2015 tarihi itibariyle, Mısır’da Sina’nın en iyi 5 yıldızlı tesislerinden biri olacak olan ilk otelini açıyor. Turistlerin gözdesi olan ünlü Sharks Bay bölgesinde denize sıfır konumda yer alan otel, kendi kumlu plaja ve farklı kategorideki 468 odaya sahiptir. Otel, ancak birkaç yıl önce inşa edilmiş olup Şarm El Şeyh’ın en yeni otellerinden biridir.

GRUBUN 7 OTELİ BULUNUYOR Türkiye’nin farklı bölgelerinde bulunan Euphoria Aegean Resort & Spa, Euphoria Tekirova Hotel, Euphoria Palm Beach Resort, Euphoria Excelsior Hotel, Porto Azzurro Delta ile Porto Azzurro Club Mare ve Çek Cumhuriyeti’nde bulunan Euphoria Hotel Ostende dahil olmak üzere, şirketin şu anda 5 tane Euphoria oteli ve 2 tane Porto Azzurro Oteli vardır.


GRUP, 100 MİLYON DOLARA 4 ADET UÇAK SATIN ALDI Prince Group’a ait Metrojet Havayolları, 4 adet A-321 Airbus’un satın alınması için anlaşma işlemlerinin sonuçlandığını açıkladı. 100 milyon dolar değerindeki uçak alımıyla birlikte havayolları şirketinin filosunda, şirketin daha önce sahip olduğu ve yaz 2015’te Brisco ismi altında markalaştırılmış olan bir uçak dahil olmak üzere toplam 5 adet A-321 Airbus uçağı bulunuyor. Metrojet Havayolları, önde gelen Rus tur operatörlerinin, yolcuların asıl istikametlerine göre uçuş programlarını gerçekleştirmektedir.


restaurant yeni yatırımlar 54 hotel & hi-tech

Sunis Hotels Ege’ye dört yeni otel açıyor

Antalya’nın lüks otel zincirlerinden Sunis Hotels, gözünü Ege’ye çevirdi. Bölgedeki ilk yatırımı olan Sunis Efes Royal Palace Resort & Spa’yı 58 Milyon Euro’luk bütçeyle açan grup, Özdere ve Seferihisar’da toplam üç yatırımı daha hayata geçirecek. Grup iç pazarda Jolly Tur’la çalışacak…

A

ntalya’nın lüks en önemli otel zincirlerinden olan ve iç pazarda Jolly Tur’la tek yetkililik anlaşması yaparak 2015 yaz hızlı bir giriş yapmayı planlayan Sunis Hotels, yatırımlarındaki yeni rotasını Ege Bölgesi olarak belirledi. Özdere’de 3, Seferihisar’da 1 otel daha açmayı planlayan grubun bölgede yaptığı ilk yatırım olan ve 58 Milyon Euro’luk yatırım maliyeti ile bölgeye yeni bir heyecan katan Sunis Efes Royal Palace Resort & Spa’nın açılışı görkemli bir törenle gerçekleşti. Sunis Efes Royal Palace Resort & Spa’daki ilk sezonunda beklentilerin üstüne çıkarak şimdiden doluluk oranını yüzde 70’in üzerine çıkardı. Otelin misafir profilinde yerli turist kadar AB ülkeleri, Rus, İranlı ve Slovak turistler önemli bir yer tutuyor.

İLK YATIRIMA 58 MİLYON EURO Sunis Hotels’in Özdere’de lüks konumlandırdığıtesis, 58 milyon Euro’luk bütçeyle turizm sektörüne kazandırıldı. Ege

Bölgesi’nin en lüks 5 yıldızlı oteli olarak bölgeye kazandırılan yatırım toplam 45 bin metrekarelik alan üzerinde kuruldu. Çevreci yapısıyla dikkat çeken otelde peyzaja ve doğaya 22.000 metrekarelik alan ayrılan tesisin, standart odalar, deluxe süit odalar, aile odaları, kral dairesinin ve engelli odalarına yer verilen tesiste toplamda 470 oda hizmet veriyor.

GASTRONOMİYE BÜYÜK ÖNEM Oteldeki bölümler belirlenen misafir profilinin lüks ve keyifli bir tatil geçirmeleri için tüm ayrıntılar dikkate alınarak projelendirildi. 8 bin metrekarelik SPA, 3 bin metrekarelik havuz, 13 bar, İtalyan, Meksika, Çin, Osmanlı ve balık mutfaklarından oluşan 6 a la carte restoranın yanı sıra ana restorana 5 ayrı bölümle yer verilen otelde açık havada konumlandırılan restoranlar da dikkat çekiyor. Lezzet Sokağı, Snack Restaurant, Mevlana Restaurant, Teppanyaki Restaurant, Mangal Evi, Öğle yemeği için ayrılan Restaurant; açık havada dikkat çeken bölümler arasında yer alıyor. İş


DÜNYANIN 7 HARİKASINDAN BİRİNİ ÖZDERE’YE TAŞIYACAK İzmir’deki diğer yatırım planları hakkında bilgi veren Namık Ünal, Sunis Efes Royal Palace Resort & Spa’nın hemen bitişiğindeki 67 bin metrekarelik arazi üzerinde Dünyanın 7 Harikasından biri olan Hindistan’daki Taj Mahal şeklinde bir otel planladıklarını açıkladı. Ünal, tasarım ve projelendirme çalışmalarının hâlen devam ettiğini bildirdi. Seferihisar Doğanbey’deki otel yatırımı hakkında da konuşan Ünal, buradaki 120 bin metrekare arazi üzerinde termal Resort ve sağlık turizmini konu alan bir proje planladıklarından bahsetti. Ünal, “Arazimizin yakınında jeotermal kaynaklar mevcuttur ve toplam yatırım maliyetimiz arsa bedeli hariç 60 milyon Euro (180 milyon TL) civarında olacak” dedi.

VARDAR: “TURİZMİ İLERİYE TAŞIYACAK YATIRIMCILARLA ÇALIŞMAYI SEVİYORUZ” dünyası düşünülerek 3 ayrı toplantı salonuna da yer verilen otelde çocuk ve gençler de unutulmadan ayrı ayrı kulüplere düşünülmüştür.

ÜNAL: “ANTALYA OTELE DOYDU, YENİ ROTAMIZ İZMİR OLDU” Antalya’daki 5 yıldızlı 4 otelden sonra turizm yatırımlarının rotasını İzmir’e çeviren Sunis Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ünal, yeni yatırımlarda İzmir’e odaklanmalarının nedenini şu sözlerle açıkladı: “İzmir’in incisi olarak nitelendirilebilecek Özdere, yaklaşık 40 kilometrelik sahil şeridi, bozulmamış doğası ve eşsiz koylarıyla Türk Turizmi için son derece özel bir konumda ve cezbedici bir bölgede yer alıyor. Dolayısıyla biz de Sunis Hotel’s olarak turizmin yeni yıldızı Özdere’ye yatırım yaptık.” Antalya merkezli bir firma olarak yatırımlarının neden yine Antalya’ da olmadığına da değinen Ünal, “Antalya, her zaman için turizmin başkenti ve cazibe merkezi olarak kalacaktır. Ancak, Antalya’nın otele doyduğunu düşünüyoruz bu sebepten dolayı yeni yatırımlarında Antalya’nın cazibesini azaltacağını düşünüyoruz. Bu yüzden biz de yeni destinasyon arayışına girdik. İzmir Özdere ve Seferihisar Doğanbey ise turizmde, yıldızı daha da parlayacak bölgeler. Bu bölgelerde birini hayata geçirdiğimiz toplam 4 yatırımımız söz konusu” diye konuştu.

Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar ise, Jolly’nin turizmdeki 28 yıllık maratonu boyunca partner seçiminde son derece titiz davrandığına dikkat çekti. Mete Vardar, şöyle konuştu: “Bu titiz seçimimizin sonucu olarak bugün aralarında Sunis Hotels’in de yer aldığı Türkiye’nin en önemli ve hizmette sınırları zorlayan otelleriyle birlikte çalışıyoruz. Çünkü ‘Tüm Türkiye Jolly Tur ile Tatile’ misyonumuzun gerçekleşmesi için yüksek kaliteyle hizmet veren ve Türkiye’nin turizmini ileriye taşıyacak yatırımcılarla çalışmamız gerektiğine inanıyoruz. Sunis Hotels’in ile Antalya’daki işbirliğimizin yanı sıra İzmir Özdere’deki yeni otellerinde de birlikte çalışarak Türkiye turizmini ileriye taşıyacak adımlar atmaktan memnuniyet duyuyoruz.”


restaurant yeni yatırımlar 56 hotel & hi-tech

Canopy by Hilton, yeni otelini İzlanda’da açacak Hilton Worldwide’ın yeni otel markası Canopy by Hilton, Icelandair Hotels’in işletmesiyle 2016 yılının başında İzlanda’nın başkenti Reykjavik’te açılması planlanıyor.

H

ilton Worldwide’ın iş veya tatil amacıyla seyahat edenlerin yaşam tarzı segmenti anlayışını yeniden tanımlayan yeni otel markası Canopy by Hilton ve Icelandair Hotels, Canopy’nin İzlanda’nın başkenti Reykjavik’teki ilk oteline ilişkin planlarını açıkladı. Lansmanı Lansmanı Ekim 2014’te yapılan markanın portföyündeki ilk otelin Canopy Reykjavik | City Centre olması bekleniyor. Hilton Worldwide Avrupa ve Afrika Geliştirmeden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Patrick Fitzgibbon “Reykjavik inanılmaz bir enerjiye sahip ve ilk Canopy by Hilton otelimiz için de çok uygun bir yer” ifadesini kullandı ve ekledi: “İzlanda, ülkenin küresel bir cazibe merkezi olarak bağlantılarını ve görünürlüğünü artıran Icelandair’in çabaları sayesinde önemli bir destinasyon haline gelmeye başladı. Son 15 yıl içerisinde İzlanda’ya gelen ziyaretçi sayısı üç kattan fazla arttı ve Canopy Reykjavik | City Centre da şehrin canlı turistik yaşamına ivme kazandıracak.”

AÇILIŞ 2016’DA Açık ve aydınlık lobisi ile rahatlık hissi uyandıran alanlarıyla yerel estetik anlayışına uygun olarak tasarlanan otelin 2016 başlarında açılması planlanıyor. Hverfisgata Caddesi üzerindeki Canopy Reykjavik | City Centre’ın çatı barı ve restoranı gün boyu hizmet verirken konuklar bistroda yerel ve taze ürünleri tadarken şehrin manzarasının da keyfini çıkarabilecek.

Canopy by Hilton Global Başkanı Gary Steffen şöyle dedi: “Canopy by Hilton’ı yaratırken, her aşamada müşteri araştırmasına ağırlık verdik ve sonuçta yaşam tarzı segmentini yeniden tanımlayan ve konukları gittikleri yerler ve oranın halkıyla yakınlaştıran bir marka oluşturduk. Reykjavik, dünyadaki başka hiçbir şehre benzemiyor. Zengin kültürel mirası ve doğal güzelliği, Canopy by Hilton ruhuna çok uygun. Canopy Reykjavik | City Centre’ın 2016’daki açılışını büyük bir heyecanla bekliyoruz.”

115 ODALI 115 oda ve süitiyle içi baştan aşağı yenilenen Canopy Reykjavik | City Centre, bulunduğu binanın şık dış cephesi korunduğundan çevrenin mimari dokusuyla bütünlük oluşturuyor.Oda fiyatına dahil Wi-Fi ve yöresel kahvaltının yanı sıra otele özgü hoş geldin hediyeleriyle konukların Reykjavik’te iyi vakit geçirmeleri sağlanacak. Tüm Canopy by Hilton otelleri gibi Canopy Reykjavik | City Centre de bulunduğu bölgeden ve çevresinden etkilerine açık olacak, ilham alacak. Prestijli Hverfisgata Caddesi’nde bütün bir bloğu kaplayan otel, konuklarına şehri yürüyerek keşfetme imkanı sunacak.

GASTRONOMİNİN MERKEZİNDE KONUMLANACAK Reykjavik, dünyanın en temiz ve yeşil başkentlerinden biri. Ayrıca pek çok Michelin yıldızlı restoranıyla gurmelerin gözdesi


bir gastronomi merkezi. Kuzey Kutup Dairesi’nden yalnızca iki derece güneyde bulunan İzlanda, muhteşem Kuzey Işıkları’nın rahatlıkla izlenebileceği birkaç ülkeden biri. Benzersiz coğrafi konumu sayesinde yazın 24 saat gün ışığı alan İzlanda bu özelliğiyle doğa tutkunlarını cezbediyor. Kaplıcalar oluşturan sıra dışı volkanik yapısı ve devasa buzulları ülkeye dünyanın dört bir yanından turist çekiyor. Mayıs 2015’te İzlanda’nın en büyük ikinci buzulu Langjokull turizme açıldı; böylece ziyaretçiler Avrupa’nın en büyük buzullarından birinin merkezinde bulunan 500 metrelik tünelden geçme imkanına kavuştu. Icelandair Hotels Genel Müdürü Magnea Thorey Hjálmarsdóttir “Hilton Worldwide ve Ekim 2007’de açıp o zamandan beri işlettiğimiz Hilton Reykjavik Nordica ile harika bir ilişki kurduk. Bu yeni yaşam tarzı markasıyla dinamik şehir arasında güçlü bir bağ olduğundan, Reykjavik, Canopy by Hilton markası için harika bir yer. Canopy by Hilton, Reykjavik’in yerel eğlence, kültür ve nefes kesici bir doğa arayan turistler için ideal

bir destinasyon haline gelmesi konusunda önemli bir rol oynayacak” yorumunu yaptı.

ICELANDAIR HOTELS İŞLETECEK Otel, Icelandair Group’a bağlı olan ve 2007’deki açılışından beri Hilton Reykjavik Nordica’yı işleten, Hilton Worldwide’ın uzun süreli ortağı Icelandair Hotels tarafından işletilecek. Icelandair, Reykjavik’ten Kuzey Amerika ve Avrupa şehirlerine direkt uçuşlarla, Reykjavik’e gelen turist sayısını artırmayı hedefliyor. Canopy Reykjavik, üyelerinin dünya çapında 4 bin 350’den fazla otelde, aynı konaklama dönemi içerisinde Points & Miles® kazanabildiği ve puanlarını sezon kısıtlaması olmadan, ücretsiz konaklamalar için kullanabildiği tek otel sadakat programı olan Hilton HHonors®’a katılacak. Doğrudan www. canopybyhilton.com üzerinden rezervasyon yaptıran Hilton HHonors üyeleri, dijital check-in, oda seçme ve ücretsiz Wi-Fi gibi ek hizmetlerden de yararlanabilecek.


restaurant yatırım 58 hotel & hi-tech

Ramada İstanbul Asia ile benzersiz sanat müzesi deneyimi Anadolu Yakası’nın ilk Ramada markalı oteli Ramada İstanbul Asia, benzersiz sanat müzesi özelliğiyle farklı deneyimler sunuyor.

U

ran Holding turizm grubu yatırımı olan Ramada İstanbul Asia Hotel, klasik Türk köşklerinin mimarisinden esinlenerek modern bir bakış açısıyla yorumlanan, eşsiz ve lüks bir butik otel olarak dikkat çekiyor. Dünyanın ilk butik Ramada’sı özelliğine de sahip olan otel, benzersiz sanat müzesi özelliğiyle de farklı bir deneyim sunuyor.

DÜNYANIN İLK BUTİK RAMADA’SI Turizm ve inşaat sektöründe çalışmalarını sürdüren Uran Holding, Amerikalı otel zinciri Ramada Grubu ile anlaşarak 20 senelik holding binasını 10 milyon dolarlık bir yatırımla Ramada İstanbul Asia Hotel’e dönüştürdü. 14 Ocak 2012 tarihinde açılan Ramada, dünyada 4 bin 500 oteli bulunan ABD’li Grubun ilk butik oteli. İş ve turizm amaçlı konaklama ve toplantılara benzersiz hizmet anlayışıyla yeni bir alternatif olan Ramada İstanbul Asia Hotel, sanata ve sanatçıya verdiği destekle farklılaşıyor. Bünyesinde 230’a yakın orijinal yağlı boya tabloyu barındıran otel, her ay yapılan sergi organizasyonları ile bir iş oteli olmasının yanı sıra misafirlerini keyifle tasarlanmış ve kapıları sanata açılan özel odalarda ağırlıyor. Ramada İstanbul Asia Kültür ve Sanat merkezi sponsorluğunda her ay bir sanatçının sergisi Uran Art Lounge’da sanatseverlere sunuluyor. Otelin yüksek konfor ve teknolojik standartlarda, neo modern stilde ve 5 farklı tasarımla dizayn edilmiş 80 odası bulunuyor. Ramada İstanbul Asia Hotel bünyesindeki restoran, Türk ve Dünya Mutfağından eşiz lezzetleri A’La Carte hizmet ayrıcalığı ile seçkin müşterilerine ulaştırıyor.

LÜKS SANAT OTELİNDE BENZERSİZ SANAT MÜZESİ DENEYİMİ M. İsmet Uran tarafından 1 Aralık 1990 tarihinde açılan Uran

Kültür ve Sanat Merkezi Türk sanatçılarını topluma tanıtarak, kültürel yaşamın gelişmesine katkıda bulunuyor. Uran Kültür ve Sanat Merkezi kamu bilincinin gelişimi amacıyla tüm imkanlarını kullanmış olup, bugüne kadar 140 sergiye ev sahipliği yaptı. Uran Vakfı 1996 yılından günümüze sanat sponsorluğuna devam etmektedir. “Türkiye 2000’li yıllara girerken” başlığı altında sayısız konferans ve paneller düzenleyerek, ayrıca bir kitap yayınlayarak toplumun bu konuda bilinçlenmesi için çalışıyor.

SANATLA ÇEVRELENEN TOPLANTI ODALARI Konuklarına sergi salonu havasında hizmet sunan Ramada İstanbul Asia Hotel’in duvarları seçkin ressamların eserleri ile donatıldı. Her ay düzenlenen, gelecek vadeden bir ressamın sergisiyle ve eserlerinin tüm duvarları kapladığı odalarda yüksek konfor ve teknolojik standartlar hakim. 10 kişiden 150 kişiye kadar hizmet verebilen toplantı salonları ile Anadolu Yakası’nda bulunan ulusal ve çokuluslu şirketlerin kurum içi toplantıları, eğitimleri ve bayi toplantılarına ev sahipliği yapılıyor.



restaurant iş’te kadın 60 hotel & hi-tech

%100

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

kadın girişimci! Selda Eruzun “Cebinizde bir lira sermayeniz yok, bir aile şirketini devam ettirmiyorsunuz, yeriniz yok, bir tek fikriniz var. Ama ben başaracağıma çok inanmıştım…”

C

ebinde 100 lirası bile yoktu, kolunda dosyaları tek bir fikirle yollara koyulurken… Hayali, cümle aleme küçük adetli tasarımlarla da para kazanılabileceğini göstermekti. Ama kadındı, “Bu iş erkek ağırlıklıdır, tekstil üretimini bir erkeksiz yapamazsın” diyenlere inat! Güldüler, inanmadılar, yadırgadılar… O sadece inandı… Türkiye’de kurumsal moda sektörünün başarılı isimlerinden Selda Eruzun, tam 8 yıldır Şişli’deki 1.000 m2’lik alanında kurumsal modanın adını Washa imzasıyla yeniden yazıyor. İşte Washa’nın kurucusu Selda Eruzun ile yaptığımız o samimi söyleşimiz…

Selda Hanım, kurumsal moda sektöründe sizi başarılı çalışmalarınız kadar kadın girişimciliğini destekleyen güçlü kimliğinizle de tanıyoruz. Öncelikle o konudaki hassasiyetinize biraz değinebilir misiniz? Elbette. Türkiye’deki kadın çalışanlar

açısından şöyle bir tablo karşımıza çıkıyor, kadınlar bedensel gücün ötesinde daha çok akıl ve mantıklarını kullanabilecekleri kademelerde görev alıyorlar ya da dayatmacı bir mantıkla aldırılıyorlar. Bankalar, dergiler ve kurumsal hayat bunlara bir örnek olabilir. Oysa girişimci olmak böyle bir şey değil, bence apayrı bir ruh… Diyelim ki bana ailemden 100 milyar TL miras kaldı. Bir işyeri açmak istediğimde sizce ben girişimci mi yoksa yatırımcı mı olurum? Elbette ki yatırımcı olurum. Girişimcilik demek; bir fikre sahip olmak, onun için belli bir teşrik-i mesai harcamak, inanmak ve toplumsal bakış açılarından arınarak farklı bakış açıları geliştirmektir. Ben Washa’yı kurup, belli bir noktaya getirdikten sonra bu girişimci ruhumun farkına vardım. Öğrencilik yıllarımda negatif durum olarak saydığım ve törpülemeye çalıştığım birçok yönümü Washa’yla birlikte pekiştirmeye ve geliştirmeye başladım. Günümüzde bile, ne yazık ki kadınlar kendi değerlerinin farkında değiller. Onlara ne öğretildiyse, ne dikte edildiyse onun güdümünde hareket ediyorlar. Oysa ki bunu reddederek ve mücadele ederek üstesinden gelebilmek mümkün. Ben bunu Washa’yı kurarken bir kere yaşadım.


Bunu biraz daha açabilir misiniz, Washa’yı kurarken neler yaşadınız? Ben İstanbul Sanat Akademisi mezunuyum. Moda tasarımını bitirince doğal olarak tasarımcılık yapmak üzere bir ofis açmak istedim. Bağdat Caddesi’nde yolda yürürken başımı kaldırdım ve Şaşkınbakkal’dan Erenköy’e tam 56 tane modaevi saydım. Bunların içinde ben sadece 57.’si olabilecektim. Öğrencilik yıllarımda kurumsal tecrübelerim de oldu. Turkcell’de 4 yıl boyunca yöneticilik yaptım. İş yaşantım sadece biz kadınlara dayatılan gelinlik, temizlik, catering, organizasyon mantığında yürüseydi, günün sonunda sadece gelinlik dikip, moda konusunda genişleyecektim. Fakat benim hayalimde business da vardı. Dediğim gibi Turkcell’de iyi bir yöneticilik deneyimim olmuştu ve işin finans kısmı beni ayrı heyecanlandırıyordu. Tamam, tekstil sektöründe standart bir işleyişle de çok para kazanabilirsiniz, bu doğru. Fakat benim asıl istediğim, içine ruhumu da katıp peşinden gideceğim bir işin sahibi olmaktı. Pazartesi sabahları işe ağlayarak değil, keyifle gitmek istedim. Bu konuda neler yapabileceğimi düşündüm ve işletme sahibi arkadaşlarımla bu hayalimi paylaştım.

“HAYALİMİ PAYLAŞTIM, EN ÇOK ERKEKLER GÜLDÜ” Ben tekstilci bir ailenin kızıyım. Büyük adetlerde, sanayi tipi bir işleyişle ya da tek kalem marka ürünle çok paralar kazanmak mümkün, onu çok iyi biliyordum. Ama ikisini aynı potada buluşturacak bir işleyiş yoktu, ki onu fark ettim. Görüşmelerime o doğrultuda yön verdim. Bir araya geldiğim insanlara “Şirketlere küçük adette tasarım yaparak da para kazanılabilir” dedim. Tekstilde 500 ila 5 bin adet ürün yaparsanız para kazanırsınız. Ama ben 50 adette bunu başarmak istedim, en büyük iddiam da buydu. Buna karşın çevremdekiler küçük kar marjlarıyla çalışıldığı için maliyetleri karşılamayacağını ve şirketlerin bu işe para yatırmayacaklarını söylediler. Bana herkes güldü, işte girişimcilik de burada başlıyor.

Zaten kurumsal hayatta kadınların var olma sebebi de bu. Ben müşterilerime gerçek hizmeti sunacağım, tasarımlarımı gününde teslim edeceğim ve bundan da para kazanacağım dediğimde bu işi çeviremeyeceğimi ve zarar edeceğimi söylediler. “Hiç boşuna uğraşma, tekstil 50 yıldır bu şekilde yürüdü, bunlardan ikisini yapacaksın, üçüncü yolun yok” dediler. Bir de üzerine, “Tekstil piyasası erkek ağırlıklıdır, bu üretimi bir erkeksiz yapamazsın.” Sadece iş çevrelerim değil, bu hayalime ailem de dahil olmak üzere yakın çevremdeki kadınlar da inanmadı. Çünkü bir sermayeniz yok, bir aile şirketini devam ettirmiyorsunuz, bir yeriniz yok, sadece fikriniz var. Ama ben çok inanmıştım…

Bu hayalinize en çok kimler güldü? Tabii ki erkekler güldü, kendi mantık çerçeveleri içinde kimse bana inanmak istemedi. Bir fikir ilk söylenildiğinde “Hayır, bu kötüdür” deniyorsa bilin ki iyidir. “Dünya yuvarlıktır” diyeni astılar, öyle düşünün. Toplum genelinde ne yazık ki, doğru dediğiniz şey, herkesin ortak düşüncesinin toplamından ibaret. Ama bir gerçek de vardı ki, insanlar hizmet alamıyorlardı. Bir restorana gidiyorsunuz, adam su ucuz diye satmıyor ya da beş katı fiyatına satıyor. Getirirken de önünüze atıyor. Amiyane bir örnekle Washa’dan önceki durum buydu. Çok lüks, şaşalı moda tasarımcılarının yanına gidip bir tasarıma dünya para verdiğinizde değer görüyordunuz. Hizmet yoktu ve tekstilin bitmesindeki en büyük sebep de buydu. Sektör hizmet alamıyor. Yaratıcı fikir ve gelişime engel. Siz bir ürün yaptıracaksınız, ya bir tekstilci tanıdığınıza hatır gönül işi yaptıracaksınız ya kendiniz uğraşacaksınız ya da bir malı beş katı değerine vereceksiniz. İşte böyle bir pazar da var. Devir hizmet devri... Dünya ekonomisi bu yöne doğru gidiyor.

Peki babanız inandı mı? Öncelikle şunu söylemek isterim; bu ülke mimar olup, hiç mimarlık yapmamış kadınlarla doludur. Ya da avukat bir kocayla evlendirilmek üzere hukuk fakültesi bitiren kadınlarla… Aileniz orada size bir statüyü işaret eder çünkü. Ama benim babam son derece özgür ve eşitlikçi bir adam olmuştur. Babam öyle olduğu için ben kadın girişimci oldum. Annem de bir kadın girişimciydi. 1980’li yıllarda birçok kadın evinde otururken annem Osmanbey piyasasında arı gibi çalışırdı. Modelistti benim annem, tekstil piyasasına 30 yıl emek verdi. Böyle bir rol modeliniz olunca girişimci olmamanız da mümkün değil tabii ki.

Size inanmadılar ama siz kendinize hep inandınız ve Washa’yı kurdunuz. “Onlar haklıymış, doğru söylemişler” dediğiniz anlar oldu mu hiç? Haklı değillermiş çünkü 8 yıldır Washa hiç kimseden para


restaurant iş’te kadın 62 hotel & hi-tech

almadan tek başına büyüyor. Ben bir de bu şirketi home office açtım. Cebimde 100 liram bile yoktu, sıfır sermaye ile anlayacağınız… Kolumda dosyalarımla, tek bir fikirle yola çıktım. Bugün 1.000 m2’lik bir alanda bu kadar insana istihdam sağlayabiliyorsam, 2 bin tane firmaya tasarım yapabiliyorsam demek ki bir şeyleri doğru yapmışım. Fakat o dönem çok zorlu oldu çünkü önümde örnek alabileceğim bir rol model yoktu.

Her zaman da söylediğim gibi, yeni bir şeyi anlatmak dünya genelinde çok zor ama Türkiye’de daha zor… Diyebilirim ki, bir fikri çürütmek atomu parçalamaktan daha zor. Benim ilk modelistim bana “Kızım sen kaç yaşındasın” dedi. O zaman 25’imdeydim. “Ben 35 yıldır bu işi yapıyorum, erkek gömleğine roba olmaz” dedi, beni salladı, attı. Dediği doğruydu belki ama onun olmaz dediği gömlekten ben 100 bin adet sattım.

“Hiç yoktu” diyorsunuz, peki şimdi var mı?

“KURUMSAL MODA YAPIYORSAN BİLDİĞİNİ UNUTACAKSIN”

Elbette ki alternatiflerimiz var ama kurumsal modada hala tekiz. Cemil İpekçi gibi ünlü bir ismin Türk Hava Yolları’na tasarladığı ürünlerin fiyaskoyla sonuçlanmasının sebebi de işte budur! Kurumsal moda ayrı bir şey. Ben asla Cemil İpekçi gibi bir gelinlik dikemem, onunla yarışamam bile. Her şeyden önce tecrübelerine saygısızlık olur. Fakat şu da bir gerçek, ben kurumsal moda için 8 yıldır emek veriyorum. İyi bir kurumsal moda tasarımcısıyla iyi bir gelinlik tasarımcısı aynı şey değil. Girişimci bir kadın olarak, 8 yıldır üniversitelerde ve çeşitli kuruluşlarda bunu anlatmak için nefes tüketiyoruz.

Kurumsal moda yapıyorsan bildiğini unutacaksın. Her gelen akıl veriyor. Tasarım başka bir iş… O nedenle genç insanlarla çalışmayı tercih ediyorum. Girişimciliğin de en büyük kuralı yeniliklere açık olmak ve bilginin değişebilir olduğuna inanmaktır. Gerçek aynı ama bilgi değişir, ben hep ona inandım. Elbette ki tekstil yapıyoruz ama iş kurumsal modayla farklı bir kimliğe bürünüyor. Şöyle anlatayım, sanatsal yönü açık bir insanın iyi bir ticaret adamı olması mümkün değil. Washa’da biz bunu işaret ediyoruz. Moda tasarımcılarının başarısız olmalarının en önemli nedeni, olaya fazlasıyla sanatsal yaklaşmaları. Kabul et, bu senin rüyan değil, karşındakinin rüyası, onu gerçeğe dönüştüreceksin. Zaman zaman ben de edemiyorum. Mesela x bir tasarım yapıyorum, biri beğenirken diğeri çok amiyane bulabiliyor. Bunu böyle kabul edip, onun gözüyle tasarlamak zamanı! İstediğiniz kadar iyi tasarlayın, onu karşı tarafa geçiremiyorsanız, ihtiyacına cevap veremiyorsanız hiçbir anlamı da yok gibi geliyor bana.

Vakti zamanında siz bu yola çıkarken size inanmadılar, peki şimdi neler söylüyorlar? İnsanlar ölçümlemelerini icraatlarınıza bakarak yaptıkları için, evet bu anlamda mutluyum. Şimdi sözlerim biraz daha dinleniyor. Ama tam istediğiniz yerde misiniz diye soracak olursanız, işte burada zorluklar devreye giriyor. 8 yıl bir çırpıda anlatılıyor ama korkunç hayal kırıklıkları, mücadeleler, maddimanevi yıkımlarım da olmadı değil. Fakat ben onlara hep şu


açıdan baktım, hiç kimse zaten başarı merdivenlerini elleri cebinde çıkmamıştır. Öyle çıktıysa adı başarı olmaz zaten. Bunu güzel yapan da aslında o zorlukları…

Bahsettiğiniz bu zorlu mücadelenin arkasında nasıl bir kişilik ve iş disiplini var, anlatır mısınız? Ben biraz da sizin ağzınızdan Selda Eruzun’u tanımak istiyorum. İnatçı biriyim. Çok zeki olduğumu düşünmüyorum. Bence Türkiye’de bir insan sabah 8.00’de evinden çıkıp 18.00’de evinde olabiliyorsa ve başına bir şey gelmiyorsa, fazlasıyla zeki ve akıllıdır. Dediğim gibi ben çok zeki ve akıllı olduğumu düşünmüyorum ama çok çalışkanım. İnsan para için değil, önce kendi için çalışmalı. Para ve başarı sonrasında geliyor zaten. Hayatım boyunca buna inanarak güçlü ve sağlam durdum, ısrarcı oldum, özgüvenimi bir an olsun yitirmedim.

Washa’yla devam edelim. Bundan sonra hangi yeni fikirler, oluşumlar ve hizmetlerle yola devam edeceksiniz? Kurumsal moda takipçilerini bekleyen yeni sürprizler var mı? Biz yeniliği çok seven bir firmayız. Benim için her müşteri, her tasarım yeni bir fikir demek. Bunun ne tarafa hizmet ettiğinin hiçbir önemi yok. Modacılar ile üniformacılar arasındaki farkı anlatmak biraz uzun ve zorlu bir yol olacak. Biz Washa olarak bu anlamda önemli bir yol kat ettiğimizi düşünüyoruz ama önümüzde daha çok yolumuz var. Daha çok bebek, daha çok anlatacağı şey var. O yüzden değişen ekonomik şartlarına göre zaten iyi bir girişimci olmanın altın kurallarından biri de bu, çok hızlı şekil ve kabuk değiştirebiliyor olmanız.

“YURT DIŞINA AÇILMAK İSTİYORUM” Bu amaçla EF London’dan bir aylık bir eğitim programı satın aldım. İngiltere’ye gidip, yeni sezon, yeni trendler doğrultusunda kaynaklarımızı geliştirip güçlendirmenin çalışmalarını yapacağım. Bununla birlikte Washa’yı yurt dışına açmak istiyorum. Bir ülkenin medeniyet seviyesinin en önemli ölçütü, kadına verilen değerdir. Avrupa ülkeleri sanatsal becerilere çok fazla önem veriyor. O yüzden Washa bu kaynakları kullanmak istiyor. Oradaki bakış açısını biraz daha buraya yansıtmak istiyor. Zaten kapasite olarak, fason atölyelerini de ilave edersek, 100 bin adete kadar ürün çıkarabiliyoruz. Bundan sonra tüm seri üretimlerimiz Ümraniye’den

çıkacak. Bununla birlikte Ağustos ayından sonra ön koleksiyonlarımızı Şişli – Bomonti’de teşhir edeceğiz. Orada short koleksiyonlarımızı sergileyeceğimiz 250 m2’lik küçük bir atölye hazırlığındayız. Şu an bu hizmeti veriyoruz ama Bomonti ile beraber daha profesyonel bir hale getireceğiz.

Son bir soru daha, geçen bu 8 yılda neler öğrendiniz, unuttunuz, keşfettiniz? Bir durum değerlendirmesi yapmanızı istesem? Ben Çukurova’da çalışırken çok büyük işletmem olursa ve yanımda çok sayıda insan çalıştırırsam kurumsal olacağımı zannediyordum. Çünkü orada sadece alım yapıyordum ama arkamda Çukurova Grubu vardı, ödemeyi yapıyordu. Ben de kurumsallık bu zannediyordum. Ama geçen 8 yılda gördüm ki, kurumsal olmanız için çok ciddi bir işe hakim olursunuz ve çok kurumsal bir şirkete finansal olarak ortak olursanız, evet bu mümkündür. Onun haricinde kobi olursunuz. Ben sekiz yılda dört seçim geçirmiş bir firma olarak ayakta kalabildiysem, bu en çok da esnaf ve kobi olduğum içindir. Çünkü küçüktüm, anında küçüldüm ve ayakta kaldım. İşi yönetmekle para yönetmenin ayrı bir şey olduğunu öğrendim. Bir de tabii önemli keşiflerim oldu. Keşfettim ki, ne kadar çok çalışırsam bahtım o kadar açılıyor… Ve değişim üç aşamadan geçer. Önce onunla dalga geçilir. Sonra şiddetle itiraz edilir. Son olarak da bariz olarak kabul edilir.


restaurant hijyen 64 hotel & hi-tech

La Vita Kuru Temizleme “Permak” dedi La Vita Kuru Temizleme, Greenearth Kuru Temizleme Sistem için Permak’ı tercih etti.

P

ermak Makina’nın kurmuş olduğu ilk GreenEarth tesislerinden olan La Vita Kuru Temizleme, Göktürk’te hizmete girdi. GreenEarth Cleaning sizi, kıyafetlerinizi ve doğayı koruyan yeni nesil bir kuru temizleme sistemidir. GreenEarth ile birlikte insan sağlığını tehdit eden kimyasallar yerine ekolojik, yaşama saygılı ve doğada saf halde bulunan silikon kumlardan yapılır. GreenEarth solventi olan özel sıvı silikon, tamamen kokusuz olması, organik bileşenlerden oluşması, insan ve çevre sağlığına zarar vermemesi, iyi temizleme özelliği, kullanım kolaylığı ve düşük enerji sarfiyatı sebebiyle, gelecekteki temizleme solventi olarak ön plana çıkmaktadır. La Vita Kuru Temizleme en modern şekilde tasarlanmış mağaza konsepti ile de ilgi çekmektedir. Müşteri memnuniyetini ilke edinen La Vita Kuru Temizleme, müşterilerine kıyafetlerini GreenEarth temalı servis aracı ile ulaştırmaktadır.

GREENEARTH TANITIM GÜNLERİ BAŞLADI Sağlık ve ekolojik kuru temizleme sistemleri ve kimyasalları artık Permak ile Türkiye’de. GreenEarth Cleaning’i Türkiye pazarına sunan Permak, sistemin tanıtım günlerini de başlattı. Hem kıyafetleri hem de doğayı koruyan yeni nesil kuru temizleme sistemi olan GreenEarth sisteminde insan sağlığını tehdit eden kimyasallar yerine ekolojik, yaşama saygılı ve doğada saf halde bulunan silikon kumlardan yapılıyor. Permak’ın işletmelerde çığır açacak bir sistem olarak nitelendirdiği GreenEarth Cleaning sisteminin tanıtım günleri Temmuz ve Ağustos ayları içerisinde devam edecek. Randevu için lütfen 0212 259 11 71 numaralı telefon numarasından ya da clean@ permak. com mail adresinden iletişime geçebilirsiniz.



restaurant hijyen 66 hotel & hi-tech

Mekan temizliğinde son nokta Karcher Kompakt Temizlik Makinesi Karcher’in kompakt temizlik makinesi BR35/12, dönebilen silindir fırçası ile hiçbir engel tanımıyor, kenar köşe temizliyor.

O

tel ve restoranlar için en etkili temizlik çözümleri sunan dünya lideri Kärcher’in yeni BR 35/12 C kompakt zemin temizlik makinesi, KART (Karcher İleri Sürüş Teknolojisi) ile temizliği keyifli bir sürüşe dönüştürüyor. 200 derece dönebilen silindir fırçası ile her iki yöne, hatta

tersten de hareket edebilen bu yeni modeli ile Karcher, zeminden, duvara, en dar kenar ve köşelere bile rahatlıkla erişerek etkin bir temizlik yapılmasını sağlıyor.

KOLAY, TAŞINABİLİR, PRATİK Son derece pratik olan ve katlar arasında oldukça kolay taşınabilen BR 35/12 C, makineye entegre edilen lityum ION akü ile normal akülere göre üç kat daha fazla dayanıklılık sergiliyor. Geniş ürün gamıyla Alman teknoloji devi Kärcher; mucidi olduğu basınçlı yıkama makineleri, dar ve geniş alanlarda kullanımı rahat zemin otomatları, yüksek vakum gücüne sahip ıslak-kuru elektrik süpürgeleri, tek seferde en etkili sonucu veren süpürücüler ve halı yıkama makineleri ile bir işletmenin temizlik ihtiyacı olan tüm alanlarda ihtiyaca cevap veriyor.


Çamaşırhanelerde tasarrufun adı

IPSO SmartWAVe İnoksan ile Türkiye’de İnoksan, dünyanın lider çamaşırhane ekipmanı üreticilerinden IPSO’nun geliştirdiği su, enerji, deterjan ve zamandan maksimum tasarruf sağlayan çevre dostu teknoloji SmartWAVe’i, Türkiye’deki müşterilerinin kullanımına sunuyor.

E

ndüstriyel Çamaşırhane Ekipmanı sektöründe 40 yılı aşkın tecrübesi ve sürekli gelişen teknolojisi ile dünyanın lider markalarından biri olan IPSO, Türkiye’yi SmartWAVe teknolojisi ile tanıştırıyor. Su, enerji, deterjan ve zamandan tasarruf sağlayan SmartWAVe teknolojisi, İnoksan garantisiyle Türkiye’deki işletmelerle buluşuyor.

TASARRUFU EN ÜST BOYUTLARA ÇIKARIYOR Günümüzde yıkama cihazlarının su ve deterjan ihtiyacı, kumaşların cinsi ve miktarına göre değişkenlik gösterebiliyor. Ancak yıkama cihazlarının birçoğu, hala standart olarak sadece çamaşır yüküne göre su, deterjan ve enerji tüketimi gerçekleştiriyor. IPSO tarafından teknolojinin en önemli unsurlarından biri olan enerji tasarrufu göz önünde bulundurularak geliştirilen SmartWAVe teknolojisi her yıkama işlemi başlangıcında, yıkanacak tekstilin tipine ve miktarına göre absorbsiyon kabiliyetini otomatik olarak belirliyor ve bunun sonucunda yıkama programının her fazında kullanılacak su ve deterjan miktarını optimum seviyeye ayarlıyor. Patenti IPSO’ ya ait olan yeni SmartWAVe teknolojisi, işletmeler ve çamaşırhaneler için tasarrufu en üst boyutlara çıkarıyor. Yıkama cihazının su seviyesi, su ve deterjan dengesi çamaşırın yoğunluğuna, ağırlığına ve kumaşın

cinsine göre ayarlanınca enerji maliyetleri ve çalışma süreleri de ciddi ölçüde azalıyor.

BATKIN: “ÖNCELİKLERİ GÖZETEN BİR TEKNOLOJİ GETİRDİK” Daha az su tüketimiyle daha kısa sıkma/kurutma zamanına ihtiyaç duyan SmartWAVe teknolojisini İnoksan garantisiyle Türkiye’deki müşterilerinin kullanımına sunduklarını belirten İnoksan Satış Şirketi Genel Müdürü Esra Altay Batkın, “Turizm, sağlık ve hizmet sektörlerinde çamaşırhane konusu, en etkin şekilde çözülmesi gereken bir konu. Öte yandan bugün dünyamızın su kaynakları giderek kıtlaşıyor, enerji maliyetleri ise hızla yükseliyor. Bu da temel maliyeti su ve enerji olan çamaşırhane konusunu daha da önemli hale getiriyor. Dünyanın lider çamaşırhane ekipmanı üreticilerinden IPSO’nun geliştirdiği su, enerji, deterjan ve zamandan maksimum tasarruf sağlayan çevre dostu teknoloji SmartWAVe ’i İnoksan garantisiyle Türkiye’ye sunuyoruz. Bu hem işletmenin hem de gezegenimizin önceliklerini dikkate alan bir teknoloji. Türkiye’deki müşterilerimizin enerji maliyetleri, IPSO SmartWAVe ile önemli oranda düşüyor” diye konuştu.


restaurant yeni mekan 68 hotel & hi-tech

Bu dükkan kahve deneyiminde sınır tanımıyor!

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

Siz de kahve deneyimini en uçta yaşamak isteyenlerden misiniz? Klasik usullü benzer tatların bayıltıcı etkisinden bir an olsun sıyrılmak ve sıra dışı deneyimlere açılmak mı istiyorsunuz? Öyleyse Mehmet Gürs’ün Sultanahmet’teki yeni kahve dükkanı Kronotrop’a davetlisiniz…

İ

stanbul Yiyecek İçecek Grubu, 3 yıl önce Türkiye’de üretimini başlattığı yerli markası Kronotrop’un 3. dalga kahve dükkanını Cihangir ve Maslak’tan sonra Sultanahmet’e taşıdı. Mehmet Gürs imzalı mekan, yaklaşık bir buçuk aydır Tarihi Yarımada’nın göbeğinde yazlık bahçesiyle kahve-tatlı deneyimini birlikte sunuyor. Uluslararası lider microroasterlar’la aynı kulvarda konumlamak üzere İstanbul Yiyecek İçecek Grubu tarafından yeniden tasarlanan Kronotrop, dünyadaki ‘Specialty Coffee’ akımını İstanbul’da en üst seviyeye taşıma hedefiyle yola çıkmış. Öyle ki İstanbul’da en iyi kahveyi sunmak için üretimden kavurmaya, baristadan mekana kadar tüm sınırlarını zorladığını söylersem hiç de abartmış olmam. Bulunabilecek en iyi kahve çekirdeklerini doğrudan üreticiden alıp, en ileri kavurma tekniklerini kullanarak kahve meraklılarına heyecanlı bir tecrübeyi ortaya koymak üzere kollarını sıvayan bu keyifli mekanda Latte, Colddrip bir başka, hele Türk Kahvesi bambaşka!

ALGI SINIRLARINI ZORLAYAN TATLAR Nasıl mı? Haftanın her günü 7.30 ila 20.00 saatleri arasında kapıları açık olan Kronotrop’ta Türk Kahvesi 1/10 demleme


tekniği ile sıcak suda demleniyor. Colddrip denilen soğuk demleme kahveler için ayrılan süre 7 saat ve o da Oji’de soğuk demleme yöntemi ile servis ediliyor. Birçok yerde Latte içmişliğiniz vardır ama bir de Kronotrop’unkini deneyin derim. Nitekim Doubleshot espresso ve bol süt ile hazırlanan Latte’nin müdavimleri şimdiden oluşmuş bile…

MEHMET GÜRS: “KAHVE DENEYİMİNİN UÇ NOKTASIYIZ” Kronotrop’u “Kahve deneyiminin uç noktası” olarak tanımlayan Mehmet Gürs, “Kronotrop sadece çekirdek ve kavurma teknikleri ile değil, aynı zaman kahve meraklılarına gerçek kahveyi daha yakından tanıyabilmeleri için ücretsiz workshoplar düzenleyeceğimiz ve iyi kahvenin bir nevi sözcüsü olacağımız bir alan. Kronotrop ile hedefimiz İskandinavya, San Francisco, Brooklyn gibi yüksek bilinçli Specialty


restaurant yeni mekan 70 hotel & hi-tech

Coffee barlarını İstanbul’dan başlayarak bu coğrafyada da yeşertmek” diye açıklıyor. İstanbul Yiyecek İçecek Grubu, Maslak Oto Sanayi içinde bir Kavurma Tesisi, Ar-Ge ve Eğitim Merkezi ile Kronotrop’a güçlü bir yatırım yapmış. Kapsamlı eğitimlerin ve araştırmaların yapıldığı bu merkezde üçüncü dalga kahve tecrübesini derinlemesine inceleyip kahve düşkünleri ile paylaşarak kahve algısının sınırlarını zorlamak konusundaki iddiasını gözler önüne seriyor. Yerli markanın gerçek bir kahve deneyimine yatırımları bununla da sınırlı değil! Aslen Amerika’da yaşayan 2013 Dünya Cezve/İbrik Şampiyonu Turgay Yıldızlı ile çalışmaya başlayarak bugün yemeğe gösterilen bilimsel yaklaşım gibi, kahveyi de bilimsel bir eğilim ile ele almayı hedefleyen

Kronotrop’ta biraz önce sözünü ettiğim Türk Kahvesi yine Turgay Yıldızlı imzalı…

KUSURSUZ İŞLEYİŞ Benim anladığım o ki, Kronotrop’un başarı hikayesinde çekirdek seçiminden tutun kavurma ustasının hünerli elleriyle kavurmasına ve hatta doğru ekipman ve tekniklerle demlenmesine kadar uzun ince bir yol mevzu bahis. Gürs, o işleyişi şöyle anlatıyor: “Burada en iyi çekirdeklerin seçilmesinin yanında en az bir o kadar daha önem taşıyan bir diğer kısmı, o soylu çekirdeklerin işinin ehli bir kavurma ustası tarafından en iyi özelliklerinin ön plana çıkacağı ve kompleks aroma ve tatlarının zenginleşeceği bir şekilde çok koyuya kaçmadan küçük miktarlarda açık olarak kavrulması,


doğru ekipmanlarla ve doğru tekniklerle demlenmesi. Tüm bu aşamaların herhangi birinde yapılacak bir hata kahveyi bir anda sıradan bir ürüne dönüştürebilir. Zaten kahveyi diğer gurme ürünlerin büyük bir kısmından ayıran da bu bitmemiş ürün olma özelliği.”

BU BARİSTALAR BİR BAŞKA! Kronotrop’ta barista da alışık olduklarımızdan çok farklı! Mehmet Gürs’ün mekanında baristalar tezgah arkasında sadece kahve yapan figürler olmaktan çoktan çıkmışlar. Specialty kahve kültürü ile birlikte onlarla yeri geliyor, kendinizi keyifli bir kahve sohbetinin içinde buluyorsunuz yeri geliyor kahve ne içeceğinize kendi zevkleri, gustosu ve hayata bakış açısı ile onlar karar veriyor.


restaurant yeni mekan 72 hotel & hi-tech

Bodrum’un popüler dondurmacısı Pioppo Gelato İstanbul’da Bodrum’dan sonra İstanbul’daki ilk şubesini Tuzla Marina’da açan Pioppo Gelato, 40 çeşit dondurması, taptaze hazırlanan lezzetleriyle marinanın yeni popüler mekanı olmaya aday…

E

v yapımı İtalyan dondurmaları ve tatlılarıyla 2014 yılında Bodrum’a damgasını vuran Pioppo Gelato İstanbul’daki ilk şubesini Tuzla Marina’da açtı. İstanbullu dondurma tutkunlarıyla buluşan Pioppo Gelato’nun 40 çeşit dondurması, taptaze hazırlanan lezzetleriyle marinanın yeni popüler mekanı olmaya aday…

40’I AŞKIN DONDURMA SEÇENEĞİ İtalyan şeflerin dokunuşları, doğal malzemeler, Belçika’dan kakao, Brezilaya’dan vanilya kökü; Pioppo Gelato muhteşem lezzetleri yakalamak için dükkan içerisinde özel malzemelerden yarattığı tatlarla misafirlerine

muhteşem deneyimler yaşatıyor. 40 çeşidi aşkın muhteşem dondurmalar, taptaze meyvelerden buz gibi sorbeler, Tiramisu’dan Profiterol’e, Waffle’dan Cheesecake’e İtalyan yorumuyla leziz tatlılar Bodrum’dan sonra İstanbullu dondurma tutkunlarıyla buluştu.

EV YAPIMI DONDURMALAR Bitter çikolata ve meyveli dondurma gibi klasik tatları İtalyan yorumuyla zenginleştiren Pioppo Gelato, Mojito, Ice Tea Şeftali, Ananas, Fındıklı Nutella, Karamello ve Stracciatella gibi ürünlerle de değişik tatlar arayan dondurma düşkünlerini şaşırtmaya hazırlanıyor. Pioppo Gelato “kendi dondurmanı yarat” konsepti çerçevesinde de isteğe özel dondurma siparişleri hazırlayarak dondurma severlerin hayalindeki tatları gerçeğe dönüştürüyor. Ev yapımı, taze ve günlük dondurmanın adresi olan Pioppo Gelato yazlık mekanlarda şubeleşerek tüm kıyı şeridinin vazgeçilmez lezzet durağı olmayı hedefliyor.



restaurant yeni mekan 74 hotel & hi-tech

Pera’nın yeni gözdesi Veranda Pera açıldı Tarihi semt Pera’da lezzetin ve keyfin yeni adresi Veranda Pera, usta şef Bilge Başer mutfağıyla kapılarını açtı…


İ

stanbul’un gözde semtlerinden Pera, lezzetli yemek seçenekleriyle olduğu kadar keyifli yazlık terasıyla da yeni mekanına kavuştu. Özgür Çetin, Yasemin Kandemir ve Doruk Doruk ortaklığıyla yaklaşık 2 hafta önce kapılarını açan mekanın mutfağını usta şef Bilge Başer yönetiyor. Mutfak Sanatları Akademisi’nde eğitmenlik yapmış olan şef Bilge Başer, Veranda Pera mutfağında Anadolu mezeleri üstüne yoğunlaşıyor, ekibi ile hazırladığı menü ile farklı tatları modern sunumlar ve yeni uyumlar ile sunuyor.

NELER YOK Kİ… Veranda Pera’nın zengin menüsünde mezelerde; somon pastırma, deniz börülceli marine levrek, boşnak etli humus, karamelize cevizli çerkez tavuğu, kekikli muhammara gibi bilinen tatların farklı yorumlarını deneyimleyebilirsiniz. Mezeler dışında ağır ateşte pişmiş dana dili, ızgara kaya levreği ise öne çıkan yemekler arasında bulunuyor. Bunların

yanında hafif ve lezzetli yemeği sevenler ise baharat soslu cibes salata ve trüf soslu taze baharat salatasını mutlaka denemeli… Veranda Pera’nın yemeklerinin yanı sıra tatlıları ve kokteylleri ile de iddialı! Bilge Şef’in mutfağından çıkan ahududulu sos ile servis edilen Kastamonu çekme helva en çok dikkat çeken tatlılar arasında yer alıyor.

MÜZİK, EĞLENCE, DANS… Haftanın her günü 15.00-02.30 saatleri arasında keyifli vakit geçirmek isteyen misafirler için hizmet veren Veranda Pera’da Türkçe şarkıların akustik versiyonları ile başlayan müzik, akşamın ilerleyen saatlerinde yabancı swing şarkılar ile devam ediyor. Mekan, bar menüsündeki geniş kokteyl ve alkollü içecek çeşitleri ile yemek öncesinde ve sonrasında keyifli vakit geçirmek isteyenler için de iyi bir alternatif.


restaurant yeni mekan 76 hotel & hi-tech

HUQQA Boğaz ve Başkent’ten sonra Bodrum Palmarina’da Nisan 2013’te İstanbul Boğazı’nda kapılarını açan HUQQA, Ankara’dan sonra Bodrum Palmarina’da! 15 Mayıs 2015’te kapılarını açan mekanın favori lezzetlerini Şef İsmail Ercan Turan tasarlıyor.

S

anat, cemiyet, spor ve iş dünyasından birçok ismin uğrak mekanlarından biri olan HUQQA; açıldığı günden beri zengin menüsü, konumu ve dekorasyonuyla İstanbul Boğazının en çok ilgi gören mekanları arasında yer alıyor. Geçtiğimiz Nisan ayında 2. yaşını kutlayan HUQQA, bu yaz Yalıkavak’ın incisi Bodrum Palmarina’nın gözdesi olacak.

MUTFAKTA ŞEF İSMAİL ERCAN TURAN İMZASI Deneyimli şef İsmail Ercan Turan’nın koordinatörlüğünde favori lezzetlerini İstanbul’dan Bodrum’a taşıyor. Geç saatlere kadar hizmet verecek HUQQA, Bodrum Palmarina’da sayısız lezzet çeşitleri, adından sürekli söz ettiren kokteylleri ve Yalıkavak manzarasının vazgeçilmez keyfi ile yazı özel ve unutulmaz kılmaya kararlı.


SIRADA KATAR VE DUBAİ VAR 120 kişilik kapasitesiyle 15 Mayıs 2015 tarihinde hizmete açılan HUQQA Bodrum Palmarina sabah saatlerinden gece 03:00’a kadar misafirlerini ağırlıyor. Bir dünya markası olma yolunda hızla ilerleyen HUQQA’nın sıradaki durakları ise Katar ve Dubai olacak.


restaurant yeni mekan 78 hotel & hi-tech

GastronoMetro açıldı Metro Toptancı Market, 25. yılında gastronomi profesyonellerine ilham vermek ve gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla tasarladığı GastronoMetro’yu açtı.

M

etro Toptancı Market, Türkiye’deki 25. yılında, Türkiye’de gastronominin gelişimine katkı sağlamak, mutfak kültürünün ve şeflerinin gerçek potansiyelini ortaya çıkarmak amacıyla GastronoMetro’yu hizmete açtı. Metro, 1.700 metrekarelik alana kurulan GastronoMetro ile Türkiye’de gastronominin ritmini belirlerken sektöre yeni bir boyut kazandıracak. Türk mutfağına getirdiği yenilikçi yaklaşımla pek çok genç şefe ilham kaynağı olan dünyaca ünlü şef Maximillian J.W. Thomae tarafından yönetilen GastronoMetro’da, Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi (BUYEM) işbirliğiyle tasarlanan eğitim programları düzenlenecek.

ve çözümler sunarak bilgi paylaşımında bulunacak. Menü konsepti, operasyonel yönetim, hijyen, dünya mutfağı gibi farklı konularda teorik ve pratik eğitimler verilecek. Çeşitli seminer ve atölye çalışmaları gerçekleştirilecek. Ayrıca gastronomi kitaplarından oluşan dev kütüphane ve 295 metrekarelik konferans salonu da mutfak tutkunlarının kullanımına açık olacak. GastronoMetro’da önümüzdeki sonbahardan itibaren dünyaca tanınmış Michelin yıldızlı şeflerin gastronomi profesyonellerimizle de bir araya gelmesi planlanıyor.

PROFESYONEL ŞEFLER ARTIK BURADA BULUŞACAK

GastronoMetro’nun açılışında konuşan Metro Toptancı Market Türkiye Genel Müdürü Kubilay Özerkan; “GastronoMetro, şeflerimizin ve gastronomimizin

GastronoMetro’da eğitmen şefler, katılımcılara farklı yöntem

ÖZERKAN: “KAPILARIMIZ GASTRONOMİYE GÖNÜL VEREN HERKESE AÇIK”


geleceğine yaptığımız önemli bir yatırım. Mutfak kültürümüze verdiğimiz değerin bir yansıması. Burada yerel bilgi birikimimizle uluslararası tecrübeleri harmanlayacağız.” diye konuştu. Özerkan sözlerine şöyle devam etti; “Gastronomi sadece yeme-içme değildir. Hayata karşı bir duruş, kültür ve yaşam tarzıdır. Bu bakış açısını tüm çalışanlarımızın kazanması amacıyla, GastronoMetro Direktörü Maximillian J.W. Thomae de “GastronoMetro’da mutfak profesyonellerine, işlerinde fark oluşturmaları için de gerekli konularda destek vereceğiz. Gastronomiye gönül veren herkese kapılarımız açık. Burası Metro’ya değil, tüm sektöre ait bir platform.” dedi.

USTALARI AĞIRLADI Açılış davetinde Le Méridien İstanbul Etiler’den Şef Tarkan Özdemir, Rudolf Restaurant’ın Şefi Rudolf Van Nunen ve Mardin Cercis Konağı Şefi Ebru Baybara Demir tarafından yerel le hazırlanmış menüleri deneyimleyen misafirler, Latin perküsyon grubu Quartet Anderas’ın müzikleriyle keyifli bir akşam geçirdi.


restaurant yeni mekan 80 hotel & hi-tech

Lezzetin yeni paylaşım noktası Lounge 6 Raffeles’ta açılıyor Yaz aylarının şehirdeki iddialı mekanlarından biri olmaya hazırlanan Lounge 6, Raffles İstanbul Zorlu Center’ın açık havuzunun da bulunduğu teras katında, Temmuz’un ikinci yarısından itibaren lezzete kapılarını açacak…

R

affles İstanbul Zorlu Center, bu yaz misafirlerini altıncı kat terasında yer alan Lounge 6’te ağırlıyor. Temmuz’un ikinci yarısında kapılarını açacak olan Lounge 6, Arola Restaurant’ın eşsiz lezzetlerini ve Long Bar’ın en popüler kokteyllerini, eşsiz panoramik şehir manzarasıyla bir araya getirecek. Lounge 6, bir yandan öğle ve akşam yemeğinde iki Michelin yıldızlı İspanyol şef Sergi Arola’nın tapas ve paylaşım tabakları ile efsanevi Long Bar’ın özel yaz kokteyllerini sunarken, bir yandan da panaromik şehir manzarası, açık havada DJ performansları ve canlı müzikle tatil atmosferini kentin kalbine taşıyacak.

PAYLAŞIMLI TAPAS, PAYLAŞIMLI KOKTEYL Lounge 6, yaz dönemi için yepyeni, mevsimsel ve modern kokteyller sunuyor. Burbon, konyak, nar, yeşil limon meyve suyu, bal nektarı ve vanilya şurubundan yapılan ve böğürtlenle servis edilen The Sultan’s Seal, İstanbul akşamlarının en sevilen kokteylleri arasına girmeye aday… Spritz on Six ise, tamamen Lounge 6 için hazırlanmış bir diğer yaz kokteyli… Long Bar’da “sous vide” tekniğini kullanarak hazırlanan çilek aromalı Aperol’ün prosecco ile birleşmesinden oluşan bu ferahlatıcı ve lezzetli kokteyl, çilek dilimleri ve bol buz ile süslenerek servis ediliyor. Raffles Istanbul Zorlu Center Barlar Müdürü Halkin Adiller, bu yazın trendleri için; “Paylaşımlı tapas tabaklarımızın yanında servis edeceğimiz sürahide kokteyller, sangria ve mojitolar, gece boyu içilebilecek şampanya ve köpüklü şarap

kokteylleri ve dünya klasiklerinden ilham alarak Lounge 6’in eşsiz yaz atmosferine uyarladığımız kokteyller, yaza damgasını vuracak” diyor.

AROLA LEZZETLERİ İspanyol şef Sergi Arola’nın, kendi adını taşıyan 80 kişilik restoranı Arola’nın yaz menüsünde ise, Bocata de Calamares, Bravas Arola, Domates Salatası, Arola Tartar, Klasik Gazpacho, Arola Croque-Monsieur gibi Akdeniz mutfağının klasik tapas’larının yorumları yer alıyor. ‘İspanya’dan Bir Isırık’ adını taşıyan iki kişilik paylaşımlarda ise İspanyol pilavı Paella, kabuklu deniz ürünleri içeren “Arroz Negro” gibi İspanyol lezzetleri bulunuyor.


Baydöner İskender İstiklal Caddesi’nde Yaklaşık 10 milyar TL büyüklüğündeki döner sektörünün lider oyuncusu Baydöner, İstiklal Caddesi’nde 93. restoranını açtı. Markanın hedefi, dönere yurt dışında da hak ettiği prestiji kazandırmak!

A

lışveriş caddeleri arasında en yüksek ziyaretçi trafiğine sahip caddelerden biri olan İstiklal Caddesi bünyesine, Türkiye’de yaklaşık 10 Milyar TL büyüklüğünde olan döner sektörünün pazardaki lideri Baydöner de eklendi. Baydöner, günlük 200.000’i aşan yaya trafiğine sahip dünyanın en önemli caddelerinden olan İstiklal Caddesi’ne İstanbul’daki 19. ve dünyadaki 93. restoranını açtı.

350 KİŞİLİK Baydöner misafirleri, Ramazan ayına özel oluşturulan menülerin keyfini daha avantajlı yaşayacaklar. Baydöner İskender İstiklal Caddesi şubesi, teras alanı 40, kapalı alanı 310 olmak üzere, toplamda 7 katlı bir binada 350 kişi ağırlama kapasitesine sahip. Baydöner CEO’su Bülent Polat konuyla ilgili açıklamasında: “Bugün Baydöner İskender İstiklal Caddesi şubemizle 93 şubeye ulaşmanın gururunu yaşıyoruz. En kısa zamanda 100’lü rakamlara, 5 yıl içinde ise 300 mağazaya ulaşmayı hedefliyoruz. Yurtdışı büyüme planlarımız eskiden beri vardı ve

önümüzdeki 5 yılda hızlandırmayı planlıyoruz. Almanya ve Amerika pazarlarına girmek en önemli hedeflerimiz arasında. Özellikle Almanya’dan başlayan bir Avrupa büyümesi planımız var. AB pazarında 4 yılda 40 şube açmayı hedefliyoruz. Zengin Türk mutfağının özellikle Avrupa’da tanıtılması oldukça önemli. Döner, Avrupa’da çok bilinmesine ve sevilmesine rağmen itibarı olmayan bir yiyecek. Biz Baydöner olarak, dönerin Avrupa’daki itibarını artırmak için çalışacağız” şeklinde konuştu.


restaurant mekan 82 hotel & hi-tech

Gaja Roof ile keyifli yaz akşamları Swissôtel The Bosphorus’un 16. katında yer alan, yazın keyfini alabildiğine çıkarmanız için Gaja Roof Restoran ve Gaja Sky Bar, 11 Haziranda yeni sezona kapılarını açtı…

B

oğaz’ın manzarasını en güzel perspektiften sunan modern ve minimalist bir tarzda döşenen Gaja Roof, dinlenmek, rahatlamak ve yaz akşamlarının keyfine varmak isteyenlerin buluşma noktası… Mutfakta harikalar yaratan Şef Philippe Bischoff’un yaza özel yenilikleri ile lezzet konusundaki iddiasını devam ettiren Gaja Roof, roze şarap ve şampanya çeşitleri, dünya mutfaklarından özenle seçilmiş yeni menüsü ile keyifli yaz akşamları yaşatmaya hazır.

EGZOTİK LEZZET YOLCULUĞU Olağanüstü şaraplarla dolu Kav’dan zengin seçmelerin eşlik ettiği, taze deniz ürünleri ve ızgara etlerin sunulduğu yeni menüde, Akdeniz lezzetlerinin yanı sıra zengin sushi ve sashimi seçenekleri de lezzet tutkunlarını egzotik bir lezzet yolculuğuna çıkarıyor. Hoisin sos ile servis edilen Pekin ördek sarması, kaya tuzunda pişirilmiş doğal levrek, ağır ateşte pişirilmiş kuzu incik, ızgaralar, Akdeniz geleneğiyle pişirilmiş ahtapot, kırmızı şarap sos ve taze sebzeler; Gaja Roof menüsünde öne çıkan tatlar… Bitter çikolata fondant; erimiş çikolatalı kek, frambuaz ve viski ile hazırlanmış vanilyalı dondurma yemeğinize ihtişamlı bir final sunuyor.

MANZARA, RİTM VE LEZZET Nefes kesen Boğaz manzarası, modern çizgisi, sıcak ekibi, tutkulu ve yenilikçi şefinin tasarladığı gurme lezzetleri ve Gaja Sky Bar’dan orijinal kokteyller ile Gaja Roof her buluşmayı eğlenceli bir anıya dönüştürüyor. Müziğin ritmi, Boğaz’ın yakamozları ve kafanızı kaldırdığınız anda size göz kırpan milyonlarca yıldız Gaja Roof akşamlarını süslüyor. Enfes kokteyller,Kav’dan zengin seçmeler ve şampanya lezzetleri ve DJ performansıyla Gaja Roof geç saatlere kadar keyifli bir eğlence vaad ediyor.



restaurant şef’in gözünden 84 hotel & hi-tech

Alaylı okullu ödüllü

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

Gürcan Gülmez İşinde son derece titiz ve kontrollü… Arada bir sertleşen ifadesinin altında tamamen işine gösterdiği hassasiyetin ve heyecanın izlerinin olduğunu düşünüyorum. Bunlar St. Regis Istanbul’un genç ve deneyimli şefi Gürcan Gülmez için izlenimlerim. Ona göreyse bunun izahı çok basit, “Asla hata kabul etmeyen mutfakta yeri geldiğinde tatlı yeri geldiğinde sert bir şef olabilirim!”

S

t. Regis Istanbul Executive Şefi Gürcan Gülmez, Bolu Mengen Aşçılık Lisesi mezunu. İzzet Baysal Aşçılık Meslek Yüksek Okulu’nda da 2 yıllık lisans eğitimi var. O bu mesleğin okullularından. Hatta onun tabiriyle, ‘alaylıokullu’larından… Şef Gülmez, Mengenli olmasına rağmen ailedeki ilk aşçı. Yöre


ailelerinin çoğunluğu aşçılıkla uğraştığı için bu beni oldukça şaşırtıyor. “Okula başlamadan önce mutfakla ilgili hiçbir teşrik-i mesaim olmamıştı” sözleriyle de beni şaşırtmaya devam eden Gülmez’in mutfakla tanışıklığı tamamen Mengen Aşçılık okulunun popülaritesi ile başlıyor. “O zamanlar aşçılık şimdiki gibi popüler bir meslek değildi. Ama o dönem bile okula Türkiye’nin dört bir yanından yatılı okumak için yoğun başvurular oluyordu. Ben de o akıntıya kendini kaptıranlardanım” diyen Gülmez, aşçılığa başlamasında okulun verdiği kaliteli eğitimin büyük katkısının olduğunu söylüyor.

RÜYA MUTFAKLA BULUŞMA St. Regis Istanbul’un deneyimli şefi Gürcan Gülmez, İzzet Baysal Üniversitesi’ni bitirdikten sonra staj eğitimini Richmond İstanbul’da yapıyor. Divan Kuruçeşme ve Marmaris Divan ile profesyonel mutfak yolunda ilk adımlarını atan Gülmez, daha sonra İstanbul’a dönerek Chef’s Restaurant’ta Dömi Chef olarak çalışıyor. Ardından vatani görevi başlıyor… “Kumburgaz’daki askerliğim boyunca ben yine mutfaktaydım. Beş yıldızlı otelde ne varsa onu yapıyorduk. 70-80 kişilik bir mutfak ekibinin başındaydım” diyen usta şef, hayallerinin ilk mutfağıyla buluşmasını ise şöyle anlatıyor: “Four Seasons Sultanahmet mutfağına girmek benim en büyük hayalimdi. Sırf o yüzden İstanbul’dan ayrılmadım. Çok iyi restoranlardan çağırılmama rağmen gitmedim. O dönem sadece 7-8 ay kadar bir restoranda çalıştım, sonrasıysa tamamen hayallerime yolculuk…” Şef Gülmez, Komi1 olarak başladığı Four Seasons mutfağından 9 yılın sonunda Executive Sous Chef olarak ayrıldığını söylüyor. “Orada çok kaliteli şeflerle çalıştım. Yabancı şeflerden edindiğim deneyimler bana çok şey kattı” diyen Gülmez, yine

o dönemde yurt dışı mutfaklarını tanıma fırsatı bulduğunu ve çok sayıda yarışmaya katıldığını şu sözleriyle anlatıyor: “2006 yılında ilk kez katıldığım Genç Şefler Yarışması’nda birinci oldum. Avusturalya’ya gittim. Daha sonra takım olarak katıldığımız Osmanlı Yemek Yarışması’nda birincilik elde ettik. En son iki sene önce Bocuse d’Or’a katıldık, birinci olduk, o da bizi mutlu eden bir sonuç oldu. Bu yıl yine takım olarak başvurumuzu yaptık. Neticeyi bekliyoruz.”

ST. REGIS’DE TÜRK VE FRANSIZ ESİNTİLERİ Gelelim, Şef’in St. Regis ile buluşma öyküsüne… “En büyük hayalimdi” dediği Four Seasons Sultanahmet mutfağından sonra Raffles Otel’in açılışını da yaptığını söyleyen Gülmez, 7 aylık bir çalışma döneminin ardından yeni bir açılışla St. Regis kadrosuna dahil olduğunu anlatıyor. İstanbul’un Mart ayında kapılarını açan yeni oteli St. Regis’de ağırlıklı Türk ve Fransız mutfağı çalıştıklarını


restaurant şef’in gözünden 86 hotel & hi-tech

anlatan Gülmez, “İlk aşamada böyle başladık. Otelimiz çok yeni olduğu için misafirlerimizi de yeni yeni tanıyoruz. Türk mutfağından Beğendi Kebabı, Gavurdağı Salatası, Kuzu İncik, Yoğurt Aşı, Firik Salatası var. Etleri kısık ateşte uzun süreli pişirimlerle misafirlerimize servis ediyoruz. Fransız mutfağından sandviçler ve soğan çorbası da bir diğer seçenek” diyor.

“DÖRT DUVAR ARASINDAN ÇIKALI ÇOK OLDUK” Şef Gülmez’in aşçılık yolculuğu özetle böyle. Ya ona dair tarzı, felsefesi, rutinleri ve standartları? Aşçılar dünyasında, benim de ahir gastronomi ömrümde gördüğüm ve öğrendiğim, bir şef için mutfağın salt yemek yapmakla örülü bir dünya olmadığı… Personel idaresinden tutun da maliyet hesaplarına, müşteri ilişkilerine hatta etkinliklere, yarışmalara kadar işin içinde pek çok hizmet ve faaliyet kalemi var. Peki şef bu konuda neler düşünüyor, mutfak onun için nasıl bir dünya ve onu nasıl yaşıyor? “Mutfak ne o eski mutfak, aşçılık ne o eski aşçılık... Zaman geçtikçe doğal olarak bizim meslek de şekil değiştiriyor. Diyelim ki Bocuse d’oR’a St. Regis girecek. Takımda bir heyecan başlıyor. Bu heyecan bütün şefleri araştırmaya, yeni ve farklı denemelere sevk ediyor. Hem takım çalışmasının gücünü ortaya koyuyor hem bireysel yeteneklerin ortaya çıkmasını sağlıyor hem de insanların kendilerini geliştirmelerinde yol gösterici oluyor. Tüm bunlarla sadece yemek yapma ve sunma rutinini de bozuyorsunuz, dört duvar arasına sıkışmış mutfağınızı dünyaya açıyorsunuz. Mutfak, dört duvar arasından çıkalı çok oldu. Ben de bu süreci olumlu karşılaşıyorum.”

“MUTFAK BENİM HAYATIM” Usta şef, aşçılık sanatını ev mutfağına da taşıyanlardan. İşi yoğunluğunda olmasa da kendi evinde de yemek yapmayı sevdiğini dile getiren Gülmez, en çok balık ve et yemekleri pişirmeyi sevdiğini söylüyor. Yetenekli şef için profesyonel ya da ev yemekleri hiç fark etmiyor, ikisi de çok keyif verici. Çünkü yemek yapmak ve mutfak onun hayatının anlamı. Bunu en çok çekimlerimiz sırasında mutfaktaki enerjisinden ve kelimelere dökerken ki heyecanından anlıyorum. Kendisi de şu sözleriyle beni temin ediyor zaten; “Aşçılık çok severek

yaptığım, halen kendimi geliştirmekte olduğum bir iş. Başarı da böyle gelmiyor mu zaten?”

TATLI SERT Bu sözleri saf eden bir şef mutfakta nasıl çalışır, stili nedir merak ediyorum. Gerçi kendisine dair birtakım izlenimlerim yavaş yavaş oluşuyor… İşinde son derece titiz ve kontrollü bir şef. Arada bir sertleşen ifadesinin altında tamamen işine gösterdiği hassasiyetin ve heyecanın izlerinin olduğunu düşünüyorum. Bunlar benim izlenimlerim, onun aktardıklarıysa şöyle; “Mutfak asla hata kabul etmez. O yüzden olması gerektiği kadar kuralcı ve takipçiyim. Yaptığım işe konsantre olmayı ve ekip arkadaşlarımın da bu kurala uymasını isterim” diyen Gülmez, “Yine de mutfağımda çok sert bir ortam yok. Herkes işini yaptığı sürece keyifli bir çalışma ortamımız oluyor. Yeri geldiğinde tatlı yeri geldiğinde sert bir şefim” diye de ekliyor.

RENKLERE VE MEYVELERE HASTA Şef Gürcan Gülmez, menü aralarına sıkıştırılmış doğaçlama lezzet sunumlarını çok seviyor. Masanızda ana yemek


beklerken hiç ummadığınız bir anda ikramlık sebzelimeyveli tadımlıklara şimdiden hazır olun derim! Niye mi? Çünkü Gülmez, tam bir renk ve meyve hastası! Bizim için hazırladığı Pavlova tatlısındaki renk cümbüşü buna güzel bir örnek. Hatta bir adım daha öteye gideyim, şef meyvemsi tatları et ve balık gibi lezzetlerle öylesine güzel harmanlıyor ki, tabağınızdaki ana yemek mi yoksa tatlı mı, ayırt bile edemiyorsunuz. Yine Şef’in menüsünden bizim için seçtiği Istakozlu Ravyoli ve St. Regis Brasserie Lamb Shank, nam-ı diğer Kuzu İncik’te bu hoş detaylara rastlamak mümkün.

GÖRSELLİKSE GÖRSELLİK, UYUMSA UYUM Şef Gürcan Gülmez, tam bir renk hastası dedim, bu keyifli buluşmayı tabak sunumlarıyla noktalamak isterim. Genç ve deneyimli şef Gülmez, sunumun tabakta kullanılacak malzemelere göre değişkenlik gösterdiğini söylüyor. Tabakta renk ve uyumun en önemli kural olduğunu söyleyen Gülmez, “Et, balık, makarna, salata her ne ise tabağımı ona göre tasarlıyorum. Prezantasyonda renkler çok önemli. Bunları belli bir uyum ve ahenk içinde sunmak çok önemli. Sosların kıvamları, lezzetleri keza görüntüleri çok önemli” diyor. Şef’in bugün bizim için hazırladıkları tam da bunları destekler nitelikte… Lezzetse lezzet, görsellikse görsellik, uyumsa uyum…


restaurant etkinlik 88 hotel & hi-tech

Mercedes- Benz Go Bozcaada Festivali coşkuyla kutlandı Bozcaada’da bugüne kadar düzenlenen en geniş kapsamlı etkinlik olan, Türkiye’nin ilk ve tek festivali “Mercedes-Benz Go Bozcaada Festivali” sona erdi.

B

u yıl ilk düzenlenen ve geleneksel hala gelmesi planlanan “Mercedes-Benz Go Bozcaada Festivali”, 23-28 Haziran tarihleri arasında düzenlendi. Bozcaada ayrıca dünyanın en prestijli spor organizasyonlarından biri olan Kiteboard Avrupa Şampiyonası’nın Türkiye ayağına ilk kez ev sahipliği yaptı. Playmaker ve Uluslararası Kiteboard Derneği- International Kiteboarding Association (IKA) tarafından düzenlenen Avrupa’nın en iyi kiteboard sporcularını buluşturan Mercedes-Benz Kiteboard Avrupa Şampiyonası’nda birbirinden iddialı 120 sporcu şampiyonluk için yarıştılar. Mercedes-Benz Go Bozcaada Festivali’nin basın toplantısı, Bozcaada Belediye Başkanı Dr. Hakan Can Yılmaz, Türkiye Yelken Federasyonu Başkanı Serhat Belli, Mercedes-Benz Otomobil Grubu Pazarlama ve Satış Türkiye Müdürü Şükrü Bekdikhan, IKA Başkanı Markus Schwendter, Playmaker Ajans Başkanı Kerem Mutlu’nun katılımıyla gerçekleşti.

BEKDİKHAN: “FESTİVAL TÜRKİYE TURİZMİNE KATKI SAĞLAYACAK” Mercedes-Benz Otomobil Pazarlama ve Satış Türkiye

Müdürü Şükrü Bekdikhan, “Bozcaada’da gerçekleşecek bu denli geniş kapsamlı ilk etkinliğe ana sponsor olduğumuz için gururlu ve mutluyuz. Türk ve uluslararası sporcuların katılımıyla gerçekleşecek Mercedes-Benz Avrupa Kiteboard Şampiyonası ve etkinliğe renk katacak diğer tüm organizasyonlarla büyük ses getireceğine inandığımız festivalin ruhunun, MercedesBenz araçlarımızın dinamizmi ve hedef kitlemizin ilgi alanlarıyla da oldukça örtüştüğüne inanıyoruz. Mercedes-Benz Go Bozcaada Festivali, adanın sahip olduğu tarihi ve kültürel özelliklerin de etkisiyle bölgeyi gerçek bir şenlik alanına çevireceğine inanıyoruz.” şeklinde konuştu.

MERCEDES-BENZ KITE LOUNGE AÇILIYOR Mercedes-Benz Türk, etkinliğe isim sponsoru olmanın yanı sıra kiteboard severler ve meraklılarına hizmet verecek Mercedes-Benz Kite Lounge’u da Haziran ayı içerisinde Çayır Plajı’nda açacak. 2015 yaz sezonu boyunca tecrübeli kiteboard eğitmenleri eşliğinde bu heyecanlı spor dalını deneme fırsatı bulacak Bozcaada ziyaretçileri, “MercedesBenz Go Bozcaada Festivali” kapsamında da tesisi sık sık ziyaret ederek organizasyonlara katılabilecekler.



restaurant gastro güncel / özel çekim 90 hotel & hi-tech

Çağdaş mı çağdaş, benzersiz mi benzersiz

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

İşte Eyüp Kemal Sevinç farkıyla ‘Yeni Türk Mutfağı’ Çağdaş Türk Mutfağı’na 20 yılını adamış bir usta, Eyüp Kemal Sevinç. Onun mutfağında alışılagelmiş tariflere yer yok! Adını Keşkek’e yazdıran buğdaydan cips de yapıyor, kuzu etinin yanına da katıyor. Ya helva? Usta şef, Gül Sorbesi ve muhallebi eşliğinde öyle bir Sabuni Helvası yapıyor ki, yemeyin de yanında yatın!

T

ürk Mutfağı’nın 25 yıllık usta şefi Eyüp Kemal Sevinç, Çağdaş Türk Mutfağı’nı “Türkiye’de yetişen ürünlerin yeni tariflerle buluşması” olarak yorumluyor. “Klasik Türk Mutfağımız var, Saray Mutfağımız var, Halk Mutfağımız var. Bugün tarımda çok büyük gelişmeler oluyor. Yeni ürünler topraklarımızda yetişmeye başlıyor. Bunlardan bir tanesi Avakado. Avakadoyla yapılmış yeni tarifleri Türk Mutfağı’na kazandırıyoruz. Bunlar klasik reçeteler haline gelmeye başlıyor. Bir de daha önce denenmemiş pişirme teknikleriyle yine mevcut ürünlerimizi yeni ürünlerle buluşturarak yeni tarifler oluşturuyorum” diyen Sevinç, bu yeni bir Türk Mutfağı akımının bugün dünyanın birçok ülkesindeki şef tarafından da uygulandığını söylüyor.

YENİ TÜRK MUTFAĞI AKIMINDA 20 YIL Çağdaş Türk Mutfağı akımının özellikle İskandinav ülkelerinden Finlandiya, Norveç ve İsveç gibi ülke şefleri tarafından kabul gördüğünü anlatan Sevinç, “Şefler kendi


Sebzeli Karnıyarık

restoranlarında yaptıkları ülke reçetelerini servise sunuyorlar. Biz de ülkemizde ‘Yeni Türk Mutfağı’ adı altında yaklaşık 10-12 senedir bunu gerçekleştiriyoruz. Türkiye’de son 10 senedir yeni jenerasyon şefler bunu uyguluyorlar. Biz de neredeyse 1995’ten beri bunu yapıyoruz. Hem reçeteler geliştiriyoruz hem de yeni ürünleri değerlendirip, mevcut ürünlerle kaynaştırıp yeni tabaklar, yeni reçeteler oluşturuyoruz” diyor.

BUĞDAY CİPSİ, GÜL SORBESİ VE MUHALLEBİ EŞLİĞİNDE SABUNİ HELVASI Çağdaş Türk Mutfağı içerisinde rağbet gören, Türkiye’de de yeni yeni yetişme alanları bulan ürünler hangileri, akımın öncü uygulayıcılarından Eyüp Kemal Sevinç anlatmaya devam ediyor: “Avakado bir örnek ama bunun dışında mutfağımızda taze baharat çok fazla kullanılmazdı. Şefler artık mutfaklarında geliştirdikleri tariflerde taze baharat kullanmaya başladılar.” Yeni Türk Mutfağı adına mevcut ürünlerle yeni reçeteler de yaptıklarını dile getiren Sevinç, “Örneğin bizde buğdaydan keşkek yapmak vardır. Ama biz burada buğdaydan pek çok şey yapabiliyoruz. Yeni garnitürler geliştirebiliyoruz, Buğday Cipsi yapıyoruz. Kuzu etinin yanında çok lezzetli oluyor. Yine bununla birlikte et ve balık çeşitlerini de çok yaygınlaştırıyoruz. Daha önce yapılmamış olan balıklarla yeni mezeler, salatalar, başlangıçlar deneyebiliyoruz. Levrekle, ahtapotla, kalamarla yapıyoruz. Biz mutfağımızda kuzu etini çok fazla kullanırız. Son 15 senedir dana eti de mutfağımızda çok yaygınlaştı. Dana etini de Çağdaş Türk Mutfağı çerçevesinde özellikle

Nar Ekşili Çilek Çorbası


restaurant gastro güncel / özel çekim 92 hotel & hi-tech

Lahana Sotesiyle Zeytinli Kuzu Kol Sarma

Pancarlı Ayran ve Etli Ekmek

ana yemeklerde kullanıyoruz. Tatlılarda yeni reçeteler geliştirdik. Yeni tariflerimiz var. Saray Mutfağı’nda yapılmış inanılmaz helva çeşitleri var. Tabii bunların yaygın olanları servis edilirdi. Biz onları biraz daha modernize ettik demeyeyim de, bazı ürünlerle birleştirdik. Bir Sabuni Helvası, onun yanına güzel bir Gül Sorbesi ve güzel bir muhallebiyi birlikte servis ediyorsunuz. İnsanlar çok beğeniyorlar. Alışkın oldukları tarifleri yeni bir sunumla gördüklerinde ya da bir üçlüyle gördüklerinde çok beğeniyorlar. Biz bu tarz şeyleri bir araya getirip, Çağdaş Türk Mutfağı veya Yeni Türk Mutfağı adıyla bir konseptin içinde buluşturuyoruz. Bence çok da başarılı oluyor” diyor.

HEM GÖZE HEM DAMAĞA HEM YEREL KÜLTÜRE HİTAP Peki neden Çağdaş Türk Mutfağı? Buna gerekçe olarak globalleşen dünya normlarını öne süren Sevinç, “Gastronomide sınırlar kalkmış durumda. Daha çok kişiye hitap etmek istiyorsanız sadece kendi bildikleriniz değil, bir çerçeve içinde bulunduran bir yemek konsepti sunmalısınız. Çünkü sadece Türkiye’ye değil, aslında bütün dünyaya

SIRADA GASTRONOMİ MERKEZİ VE KİTAP VAR 25 yıllık mutfak tecrübesine sahip olan Eyüp Kemal Sevinç’in Koşuyolu’ndaki mutfak akademisinde temel eğitimler, workshoplar veriliyor. Aynı zamanda çekimler için bir stüdyosu ve Ar-Ge mutfağı da olan akademide 50’den fazla firmaya danışmanlık hizmeti veriliyor. İki ayrı televizyon kanalında program hazırlayan Sevinç, Eylül ayında ‘Şeflerin Mutfağı’ adlı kitabını satışa sunacak. Eyüp Kemal Sevinç, çekimlerimiz esnasında yaklaşık 3 ay içerisinde Koşuyolu Caddesi üzerinde açmayı planladıkları gastronomi merkezinin de müjdesini veriyor. EKS Mutfak tarafından üç aydır çalışmaları yürütülen projenin 2 bin m2 alan üzerine kurulacağını söyleyen Sevinç, merkezde şef araç gereçleri ürünlerinin satıldığı bir mağaza, brassiere ve fine dining olmak üzere iki ayrı restoran, Ar-Ge mutfağı ve dersliklerin de olacağını sözlerine ekliyor.

hitap ediyoruz. Bu çerçevede Türk ürünlerini kullanarak bir Fransız’ın damak tadına da hitap etmemiz lazım, bir Japon’un da… Bu işler sadece kendimiz yiyelim, kendimiz beğenelim ile olmuyor. Hem göze hem damaklara hitap edeceksiniz hem de aynı zamanda kültürü koruyacaksınız. Yerel kültürü korumak gerekiyor. Ben bu konuda biraz milliyetçiyim. Türk ürünlerinin bütün dünyada kullanılmasını arzu ediyorum. Tarhana da bunlardan bir tanesi. Bundan yaklaşık 15 sene önce Amerika’da tarhanayla ilgili bir sunum yapmıştım. 7-8 çeşit tarhana sunmuştum, çok da güzel tepkiler almıştım. İnanılmaz bir talep görmüştüm. Çünkü çok doğal bir ürün, içinde hiçbir katkı maddesi bulunmadan uzun süre muhafaza edebileceğiniz bir ürün. Aynı zamanda çok da lezzetli. Tarhanayla birlikte pekmezlerimiz de var. O kadar güzel değerli ürünler ki, dünyanın dört bir tarafında bu ürünler sergilenip, satışa sunulabilir” diye anlatıyor.



restaurant gastro güncel 94 hotel & hi-tech

Otellerde maliyetler %12 arttı Haziran ayı itibariyle ülke geneli yıllık enflasyon %8,5 olurken, otellerdeki maliyet artışları %12 dolayında gerçekleşti.

A

KTOB Araştırma Birimi’nin otel tüketimlerinden derlediği verilere göre, Hazirana ayında, maliyetleri en fazla yükselen kalemler; %14,8 ile yiyecek grubu, %10,7 ile içecek grubu oldu. Diğer ana gider gruplarındaki maliyet artışları ise enflasyon paralelinde büyüme gösterdi. Yiyecek grubu içinde en fazla maliyet artışları; %22,6 ile meyve sebze, %17,3 ile bakliyat ve un, %14,7 ile et ve et ürünlerinde gerçekleşti. Maliyetler, süt grubu ürünlerinde %9,9 artarken yağ grubu ürünlerinde enflasyonun altında kaldı.

Otellerde maliyet artışları, %* GRUPLAR

Maliyet artışı,%

YİYECEK

14,81

-ET GRUBU

14,79

-YAĞ GRUBU

5,62

-SÜT GRUBU

9,91

-BAKLİYAT-UN

17,37

-MEYVE-SEBZE

22,64

-ÇAY-ŞEKER VB

12,76

İÇECEK

10,73

TEKNİK SERV.

8,77

ENERJİ-YAKIT

7,65

TEMİZLİK MLZ.

5,84

BASIN-YAYIN VB

12,38

*Haziran ayı itibariyle 12 aylık ortalamalar üzerinden hesaplandı.


Rational, Türkiye şubesini açtı Rational, Türkiye Şubesi’nin şirket kuruluşunu gerçekleştirdi. Alman üretici, Türkiye pazarına 2008 yılında irtibat ofisi olarak giriş yapmıştı.

R

ational Türkiye pazarına bağlılığını, Mayıs 2015 itibariyle şirket kuruluşunu gerçekleştirerek sağlamlaştırdı. Alman üretici, Türkiye pazarına 2008 yılında irtibat ofisi olarak giriş yapmıştı.

ZORLU: “TÜRKİYE ŞUBEMİZLE DAHA GÜÇLÜYÜZ” Rational Endüstriyel Mutfak Ekipmanları Ticaret Ltd. Şti. merkezi İstanbul’da varlığını göstermektedir. Rational Türkiye Genel Müdürü Gürsel Zorlu tarafından yönetilmekte ve 12 kişilik özverili ekibi ile ülke genelinde çalışmalarını sürdürmektedirler. Türkiye pazarında 12 tane servis partneri ve 12 tane freelancer şefi ile özel uygulama ve destek ekibinden oluşmaktadır.

Rational Türkiye Genel Müdürü Gürsel Zorlu, “Artık Türkiye’deki değerli müşterilerimizle daha da yakından bir bağ kurduk. Amacımız müşterilerimize mevcut faydaların maksimum halini sunmaktır. Rational Türkiye şubesi ile birlikte müşterilerimizi ve iş ortaklarımızı daha etkin bir şekilde destekleyebileceğiz” diyor. Rational’in son teknolojisi SelfCookingCenter 5 Senses, hisseden, algılayan, düşünen, öğrenen ve iletişim kuran pişirme cihazıyla Türkiye pazarındaki profesyonel şeflerin mutfaklarındaki en büyük yardımcısı oldu ve mutfaklarda yerini aldı. 2015 yılının ikinci yarısında da atılımlarına devam edecek olan Rational, Türkiye pazarında şirket olarak devam ettiği bundan sonraki dönemlerde de yerini iyice sağlamlaştırmış olacak.


restaurant gastro güncel 96 hotel & hi-tech

TAB Gıda restoran sayısını 1000’leyecek Hızlı servis restoran zincirlerinin lideri TAB Gıda, bu yıl içinde yüzde 30 büyüyerek, 1000 restorana ulaşmayı hedefliyor.

T

ürkiye’de 1994 yılından beri hızlı servis restoran zincirleri sektöründe faaliyet gösteren TAB Gıda, sektöründeki faaliyetlerine hız kesmeden devam ediyor. 15 binden fazla çalışan sayısıyla ülke istihdamına katkı sağlamaya devam eden TAB Gıda, bu yıl restoran sayılarında %30’luk bir büyüme hedefliyor. Haziran – Temmuz ayları içinde yaklaşık 50 adet yeni restoran açmayı hedefleyen TAB Gıda, kısa bir süre içinde 1000 restorana ulaşarak, Türkiye’nin lider hızlı servis restoran zinciri olarak büyümesini sürdürmeyi hedefliyor.

KURDOĞLU: “İKİ AY İÇİNE 50 YENİ RESTORAN AÇACAĞIZ” Ata Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Kurdoğlu, bu yıl Türkiye’de yaklaşık 180 yeni restoran açmayı ve 1200 kişiye daha istihdam sağlamayı planladıklarını belirterek, Burger King’in dünyadaki en büyük franchise’nın TAB Gıda olduğuna dikkat çekti. Kurdoğlu, “Bugün Türkiye genelinde 600’e yakın Burger King restoranı bulunuyor. Popeyes, Sbarro, Arby’s ve Usta Dönerci ile toplam restoran sayımız 900’e yakınlaştı. Önümüzdeki iki ay içinde 50 yeni restoran daha açacağız. Hızlı servis restoran zincirleri sektörünün giderek yükselmesi ile 2015 yılının oldukça parlak geçeceğine inanıyoruz. Geçen yılı cirosal olarak yüzde 30 büyüme ile kapattık. 123 yeni restoran açılışı gerçekleştirerek bu alanda yüzde 10 büyüme gerçekleştirdik.” dedi. Burger King’te restoran sayısının 600’e yaklaştığını kaydeden Kurdoğlu, “Popeyes’ta 121 restorana, Sbarro’da 104 restoran sayısına ulaştık. Arbys’te 8 ile yola başlayıp, 48 adet restorana ulaştık. 2013 yılında restoran zincirimize kendi markamız olan Usta Dönerci’yi de ekledik ve Türkiye genelinde restoran sayısını 18’e çıkardık. Bu sayıları yılsonuna kadar daha da yükselterek hızlı büyümemize devam etmeyi hedefliyoruz.” dedi. Çin ve Türkiye’de 300’e yakın franchiseları olduğunu belirten Kurdoğlu, bundan sonra franchise ile büyümeyi ve franchise sayılarını da bin 200’e çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.

“ÇİN’E KNOW HOW’IMIZI BAŞARIYLA TAŞIDIK” Kurdoğlu, 2019 yılına kadar 800 milyon dolara yakın yatırım

yapmayı planladıklarını belirterek, “Çin ve Türkiye’deki toplam restoran sayımızı 3 bin’e çıkaracağız. İstihdam ise 40-45 bin kişiye çıkacak” dedi. Kurdoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Büyümemize yurt içinde ve yurt dışında hız kesmeden devam edeceğiz. TAB Gıda olarak 2012 yılında Çin pazarına girdik. Burger King sisteminde en güçlü operasyona sahip olduğu için seçilen TAB Gıda, Burger King Worldwide (BKW) Holding ve Cartesian Capital ile birlikte yeni bir ortaklığa imza attı ve bu anlaşma ile 1,3 milyar nüfuslu Çin’de yer alan Burger King restoranlarını yönetmeye başladı. Daha doğrusunu söylemek gerekirse know-how’ı taşıyacak. Devralınan 65 Burger King restoranı kısa bir sürede 90’a çıkarılarak, 2015 Mayıs itibariyle de 320 restorana ulaştı. 10 bine yakın çalışanımızın olduğu Çin’de her sene 150 yeni restoran açarak pazarda etkin olmak istiyoruz. Hedefimiz 2019 yılında 1000 restorana ulaşmak.”

“YILDA 120 BİN TON PATATES ÜRETİYORUZ” Ata Holding ve Özgörkey Holding ortak yatırımı olarak hayata geçirilen Atakey patates üretim tesisi hakkında da bilgiler veren Erhan Kurdoğlu, “Ayfon’da kurduğumuz fabrika Türkiye’nin en büyük patates işleme tesisi olarak faaliyetlerine başladı. İhracat potansiyeli ve üretim kapasitesi ile ülkemizin en önemli yatırımlarından biri haline geldi. 50 milyon dolar yatırım tutarı ile hayata geçirilen patates fabrikasının uzun vadede yıllık 120 bin ton üretim kapasitesine sahip” şeklinde konuştu. Patates üretimi yapan çiftçilerin sürekli eğitimlerle desteklendiğini dile getiren Erhan Kurdoğlu şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’de beyaz patates üretimi yapılmadığı için kendi tohumunu çiftçilere vererek hasatlarını topluyoruz. Kontratlı olarak çiftçilerin ürettiği patatesler için ilaç, gübre, zirai ve mühendis desteği gibi bütün destekleri sağlıyoruz. Burada çiftçi sermayesini bağlamadan üretim yaptığı için hem satın alma garantisi hem de maddi anlamda avantaj sağlıyor. Böylece riskini minimize ediyor.” Patates fabrikasından sonra şimdi de entegre et üretim tesisi için yatırıma başladıklarını anlatan Kurdoğlu, son teknolojinin kullanıldığı tesisin Mart 2016 sonu itibariyle faaliyete geçmesi için çalıştıklarını söyledi. Amasya’da inşası devam eden fabrikanın 92 bin metrekare arazi üzerine 38 bin metrekare kapalı alana sahip olacağını da ekleyen Kurdoğlu, “Tesisin günde 400 büyükbaş hayvan kesimi gerçekleştirilebilecek kapasitesi olacak. Yıllık ise 30 bin ton et üretimi yapılabilecek” dedi.


Türkiye’deki şefler teknoloji meraklısıymış… Unilever Food Solutions araştırdı, Türkiye’deki şefler teknoloji meraklısı çıktı…

G

lobal bilgi ve tecrübesiyle şeflerin hayatına kolaylık getiren çözümler sunan Unilever Food Solutions, en önemli paydaşlarının başında gelen şefleri biraz daha yakından tanımak ve özel yaşamlarına ışık tutmak amacıyla bir araştırma gerçekleştirdi. TNS Şef Davranış ve Tutum Araştırması kapsamında İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya olmak üzere beş büyük şehirde 1.000 şefle görüşüldü. Türkiye’nin şef profili çıkarıldı. Dikkat çekici sonuçlar veren araştırma, mutfakta harikalar yaratan şeflerin özel dünyaları hakkında detaylı bilgiler sundu.

ŞEFLER KİŞİSEL VE PROFESYONEL AMAÇLI İNTERNET KULLANIYOR Araştırma sonucuna göre, şeflerin çoğunun 30 ile 49 yaşları arasında, evli ve akıllı telefon kullanıcısı olduğu ortaya çıktı. Şefler, dijital dünyada aktif olarak yer alıyorlar. Araştırmaya

UNILEVER FOOD SOLUTIONS HER ZAMAN ŞEFLERİN YANINDA Türkiye’de Knorr, Lipton, Carte d’Or, Calve, Hellmann’s, Rama, Sana ve Becel’i bünyesinde bulunduran Unilever Food Solutions’a ait ürünler, her iki işletmeden biri tarafından tercih ediliyor. Sunduğu profesyonel malzemelerle yoğun rekabet ortamında müşterilerini ve onların misafirlerini anlayarak, ev dışı gıda sektörünün referans merkezi konumunda olan Unilever Food Solutions, ‘her gün ilham kaynağınız’ sloganıyla mutfak ve beslenme konularında iş ortaklarına ilham kaynağı olmaya devam ediyor.

cevap verenlerin yüzde 82’si kişisel amaçlarla, yüzde 76’sı ise profesyonel amaçlarla bilgisayar ya da mobil cihaz üzerinden internet kullanıyor. Her gün mutlaka internete giren şeflerin oranı yüzde 88. Şeflerin neredeyse yarısı herhangi bir sebeple sosyal medyada yer alıyor. Menü güncellemeleri sırasında yeni tarif araştıran şeflerin yüzde 30’u yemekle ilgili web sitelerine bakarken, yüzde 22’si Google üzerinden arama yapıyor.

EN ÇOK YEMEK PROGRAMI DEĞİL, DİZİ İZLİYORLAR Yüzde 76’sı herhangi bir aşçılık eğitimi almamış olan şeflerin çoğunluğu televizyonda yemek programları izlemeyi sevmediklerini dile getirdi. Düzensiz ve uzun çalışma saatlerine sahip olan şefler, genellikle 20.00’dan sonra ekran başına geçiyor ve dizilere büyük ilgi gösteriyor. Özellikle Kurtlar Vadisi dizisini kaçırmayan şeflerin bir diğer favori programı ise Beyaz Show… Şeflerin yüzde 37’si ev ya da iş yerlerinde bir radyo kanalını dinliyor. Neredeyse yarısı gazete okuyan şefler, genellikle ilk sayfayı okumayı tercih ediyor. Şeflerin yüzde 26’si ise başlıca Gastronomi ve Food Life olmak üzere bir sektörel bir dergiye abone.Şefler, yeni tarifler keşfetmekten ve yemek servis ederken şık bir sunum yapmaktan zevk alıyor. Bunun karşılığında müşterilerinden gelen olumlu yorumlar ve işin sürekli üretken doğası mesleklerine olan bağlılıklarını artırıyor.


restaurant gastro aktüel 98 hotel & hi-tech

Chado’dan Sıcaklara Çare: ‘Buz Demleme Çay’ Dünyanın 15 farklı

ülkesinden 60’ın üzerinde çay çeşidini tüketicilerinin beğenisine sunan Chado, sıcak yaz aylarına özel soğuk demleme çay alternatiflerini sunuyor. Soğuk demleme çay, diğer yöntemlerle hazırlanmış çaylara göre farklılıklar gösteriyor ve hazırlanışı da neticede ortaya çıkan lezzet kadar ilgi çekici görünüyor. Sıcak çaya göre daha uzun sürede demlenen buz demleme çay, birçok açıdan sağlıklı ve canlılık sağlayan bir içecek. Servisi de soğuk yapılan soğuk demleme çay, özellikle nemli ve sıcak yaz mevsiminde çay keyfini maksimum derecede artırıyor. İçimi yumuşak, lezzeti inanılmaz derecede yaza uyumlu, olabildiğine hafif soğuk demleme çayı Chado’nun gurme çay lezzetleri arasında bulmak ve Arnavutköy’de konumlanan Chado Tea Shop’ta tatmak mümkün.

.

Türk Coffeemania’nın fıltre kahvesine altın madalya Alman Gurme

Kahve Kavurucular Loncası Deutsche Röstergilde’nin bu yıl 7.sini gerçekleştirdiği yarışmanın Filtre ve Espresso Kahve kategorilerindeki altın madalyalar, bu yıl ilk kez Almanya dışından bir markanın, CoffeeMania adına yarışan Kahvem Kahve Kavurma Ltd. Şti.’nin oldu. Kahvem Kahve Kavurma; ilk defa katıldığı yarışmaya özel harman filtre kahvesi Mania Blend ve Espresso Portugal Blend olmak üzere 2 farklı kahve gönderdi. Toplamda, kavrulmuş 75 filtre ve 75 espresso kahve çekirdeği aynı tadım turlarında aynı koşullar altında hazırlandığı ve kör tadımla denendiği yarışmada, kahveler ‘saflık, koku, aroma, asitlik, armoni ve bütünlük’ unsurları üzerinden değerlendirildi.

Anavarza Bal, gurme tatları ile sofralarda Türkiye bal pazarının lider markalarından

Anavarza Bal, farklı tatları sevenlere Gurme Serisi’yle lezzetli alternatifler sunuyor. Doğanın bizlere ikramı olan balı titizlikle ve en doğal haliyle üreten Anavarza Bal, Gurme Serisi’nden Kestane, Keven-Kekik ve Narenciye Balı seçenekleriyle sofraları tatlandırıyor. Lezzetiyle fark oluşturan Anavarza Bal, birbirinden farklı tatları içeren Gurme Serisi ile sağlığı ve doğallığı beğeniye sunuyor. Kan yapıcı özelliğinin yanı sıra hızla kana karışan ve enerji kaynağı olan Gurme Serisi balları, içindeki mineraller sayesinde kemiklere ve dişlere de faydalı. Tüketicinin damak tadına uygun olarak üretilen Gurme Serisi Kestane, Keven-Kekik ve Narenciye ballarıyla kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi olacak.


Go Meso’ya Güzel bir başlangıç içintleri, özgün ve rahat

Yakın Doğu’dan Uzak Doğu’ya farklı lezze yemekten önce enfes mekanında sunan Go Meso, misafirlerini ana kleri ile damakta yeme şım paylaşım tabakları ile karşılıyor. Payla bahçesi de yaz ferah ’nun eşsiz tatlar bırakmayı vaat eden Go Meso Doğu’ya Yakın ’dan aylarında sohbetlere renk katacak. Uzak Doğu altında çatı aynı kez 8 farklı çeşit pişirme tekniğini İstanbul’da ilk rce ve şefle n gelen buluşturan Go Meso’da tüm tarifler bölgesinde ling, dump lu ya da marin özgün yöntemlerle pişiriliyor. Kıymalı, tavuk inde hazırlanan Çin mutfağından gelen, acılı susam sosu eşliğ k. Ayrıca, Türk olaca keşfi n nları mantı çeşitleri, farklı lezzet araya rt ve sumaklı yoğu nde, üzeri lezzetlerinden olan Kayseri mantısının or. kalıy tikka masala sosunun tadı da damakta

Metro, yılın sosyal girişimcisini arıyor Metro

Toptancı Market, sosyal veya çevresel açıdan fark oluşturan projelere imza atmış sosyal girişimcileri, Metro Sosyal Girişimci Ödülleri 2015’te bir araya getirmeye hazırlanıyor. Türkiye’nin her bölgesinden yarışmaya başvuran adaylar; restoran, kafe ve işletme mutfakları, oteller, esnaf, yerel üreticiler ve serbest meslek sahipleri kuruluşlarından olmak üzere 10 kategoride yarışacak. Yarışmanın web sitesi üzerinden gerçekleşecek halk oylamasıyla belirlenecek 10 finalist arasından jüri her kategorinin birincisini belirleyecek. Kategori birincileri arasından bir kişi Yılın Sosyal Girişimcisi Büyük Ödülü’nü kazanacak.

Kocaman Balıkçılık midye çiftliği kuruyor Bandırma’da üç kuşaktır balıkçılık yapan Kocaman

Balıkçılık, ürün yelpazesini her geçen gün büyütüyor. İşlenmiş su ürünlerinde Türkiye’nin önde gelen ihracatçılarından olan, iç pazarda ise zincir marketlerin hemen hepsinde karides kalamar, balık fileto, midye gibi ürünleriyle yer alan Kocaman Balıkçılık Erdek Körfezi’ne midye çiftliği kurmaya hazırlanıyor. Kocaman Balıkçılık Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kocaman, konuya ilişkin şu şekilde konuştu; “Erdek körfezine midye çiftliği yatırımına başladık. Türkiye şu an midyeyi ithal ediyor. Türkiye’de midye çiftliği kültürü yeni gelişiyor. Bu çiftliklerin kurulması halinde Türkiye’de hijyenik şekilde yerli midye tüketebileceğiz.”

Usta ellerden çıkan zarif çikolatalar Özsüt’ün usta ellerde

hazırlanan birbirinden lezzetli ve şık çikolataları, bu Ramazan Bayramında da yüzleri güldürecek. Tatlı sohbetlerin ve keyifli anların eşlikçisi Özsüt çikolatalar Madlen ve Special olmak üzere iki farklı konseptte ve 13 farklı çeşitle sunuluyor. Özsüt’ün her damak tadına uygun çikolata çeşitleri zarif görünümleri ve ağızda dağılan yumuşacık tatları ile bayram mutluluğunu zirveye taşıyor.


restaurant gastro aktüel 100 hotel & hi-tech

Tatilden önce ilk durak Caffè Nero

Özel tatlarıyla kahve tutkunlarının değişmez adresi Caffè Nero, yaz tatilinin başlamasıyla birlikte yola çıkacakları, iskelelerdeki şubeleriyle kahve tutkunlarını enfes lezzetlerle uğurluyor. “Milano’da değilseniz en iyi kahveci” unvanına sahip Caffè Nero’nun, İDO İskelelerindeki mağazalarına, yaz tatilinin başlaması ile birlikte çıkacağınız uzun yolculuklardan önce, uğramayı ihmal etmeyin. Caffè Nero’da leziz kahvelerin yanı sıra, günün her saatine özel yiyecek seçeneklerin de olması, yolcuları oldukça memnun eden bir detay.

İnoksan, Kraliçe 2. Elizabeth’in doğum günü partisine katıldı İnoksan, Kraliçe II. Elizabeth’in 89. doğum günü nedeniyle Türkiye’de İngiliz Ticaret Odası tarafından, İstanbul’daki Birleşik Krallık Başkonsolosluğu bahçesinde düzenlenen davette ‘mutfak sponsoru’ olarak yer aldı. İkramları Tom’s Kitchen tarafından yapılan geleneksel davette, İnoksan mutfakta kullanılan ürünleri tedarik etti. Seçkin davetli grubunun ağırlandığı davette ikram edilen leziz yemekler, İnoksan imzasını taşıyan tezgah, ocak, derin dondurucu ve mikrodalga fırın kullanılarak hazırlandı.

Mondelez International hedefIerinin önünde gidiyor Dünya çapında

100.000’den fazla çalışanıyla 165’i aşkın ülkede faaliyet gösteren, dünyanın en büyük bisküvi, şekerleme ve çikolata şirketi Mondelez International, küresel sorumluluk ve duyarlılık hedeflerine yönelik 2014 yılı sonuçlarını içeren raporunu açıkladı. Mondelez International Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Irene Rosenfeld, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Toplumsal refah taahhütlerimiz doğrultusunda yapacağımız çalışmalarla, dünyadaki refahın artırılmasına katkıda bulunacağımıza inanıyoruz. Küresel sorumluluk ve duyarlılık hedeflerimizle global kaynaklarımızın gücünü bir araya getiriyoruz. Çevresel ayak izimizi azaltmaya, portföyümüzde bulunan ürünlerin profilini geliştirmeye ve tarımsal hammaddelerimizi sürdürülebilir kaynaklardan tedarik etmeye yönelik önemli bir ilerleme kaydettik. Çalışanlarımız, iş ortaklarımız ve tedarikçilerimizle birlikte çalışarak, kalıcı çözümler sağlayacağımıza inanıyoruz” dedi.

Benzersiz bir Grand Cru hazinesinin keşfi için Dünya genelinde en özel çekirdeklerden üretilen

benzersiz lezzet keşifleri için yola çıkan Nespresso kahve uzmanları bu kez, Perú Secreto ile kahve notalarının izini sürmek için And Dağları ve Peru vadilerine doğru keyifli bir keşfe çıkartıyor. Kısa bir dönem satışta kalacak olan Perú Secreto, Hindistan’dan Indriya, Colombia’dan Rosabaya, Brezilya’dan Dulsão ve Etiyopya’dan Bukeela’nın yer aldığı Pure Origin saf kökenli kahveler serisine bir süreliğine katılacak.


çilmezi Dünyaca ünlü Sıcak günlerin vazgehaus , yaza özel hazırladığı

şeflerin tariflerinden yola çıkan Back t yolculuğuna çıkarıyor. hafif kremalı pastaları ile misafirlerini lezze im meyveli altın mevs , Tartı Yaz İri çileklerden oluşan Bol Çilekli Beyaz Profiterollü süslü n çilekli Yaz Milföyü, sade kremasıyla kroka Yaz Pastası lı buaz Yaz Pastası ve zengin çikolatalı Çilekli Fram ı farkl çeşidi bulunuyor. olmak üzere Backhaus yaz pastalarının dört

Pernigotti Türkiye’de

İtalya’nın geleneksel ve tarihi çikolata markalarından Pernigotti, birbirinden lezzetli tatlarıyla Türkiye’de. Toksöz Grup tarafından 2013’te satın alınan Pernigotti, çikolata tutkunlarına farklı ve özel alternatifler sunuyor. Pernigotti çikolatalarının özel tadı, Napolyon savaşları sırasında ortaya çıkan ve kakao ve fındık ezmesi karışımından meydana gelen Gianduia adındaki çikolata türünden geliyor. İçinde trans yağ, renklendirici, koruyucu ve hiçbir katkı maddesi bulunmayan Pernigotti tüm yaş grubu ve tüketim anlarına uygun çok farklı ve kaliteli ürünleri ile keyifli anların vazgeçilmez markası olmayı vaad ediyor.

Dubai’nin Lübnan klasiği artık Jumeirah Bodrum Palace’ta Jumeirah

Bodrum Palace, Dubai’nin favori mekanlarından olan ünlü Lübnan Restaurant’ ı Al Nafoorah’ı tutkunlarıyla buluşturuyor. Arapça’da fiskiyeli havuz kelimesinden adını alan Al Nafoorah’ın özel atmosferinde yerlere kadar uzanan rengarenk perdeler, ortama sıcaklık katan ahşap mobilyalar ve mozaik işlemeli yer karoları misafirleri adeta tılsımlı bir dünyayı vaat ediyor. Konspet mekanda yer alan tatlar arasında ise iştah açıcı mezeler, karışık et ızgaralar ve taze deniz ürünleri büyük porsiyonlu Lübnan yemekleri bulunuyor. Bodrum’dan Lübnan’a sıra dışı bir lezzet deneyimi sunan mekan, geleneksel Lübnan müzikleri ve zengin menüsüyle de ezberleri bozuyor.

Pasta şefIerinin ‘dünya kupası’ heyecanı başlıyor

Mükemmellik, cesaret ve yaratıcılığa dair tüm imzaları bir arada taşıyan, dünyanın prestijli pastacılık yarışması ‘Coupe du Monde de la Pâtisserie’nin Türkiye Milli Seçmeleri için başvurular başladı! 26 Kasım’da İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan Coupe du Monde de la Pâtisserie’nin Türkiye Milli Seçmeleri, yarışmanın Onursal Başkanı Gabriel Paillasson’un da katılımıyla Aylin Yazıcıoğlu (Nicole Restaurant) başkanlığında, gün boyu sürecek ilham verici etkinlikler ile Sirha İstanbul’da gerçekleşecek.Pastacılık sanatının tüm ışıltısını dünyaya yayan, 22 ülkeden katılımcı takımların yer aldığı ve son derece coşkulu izleyici kitlesiyle pastacılık alanında gerçek bir referans sayılan Coupe du Monde de la Pâtisserie’nin son başvuru tarihi 31 Temmuz 2015.


restaurant gastro aktüel 102 hotel & hi-tech

Kocaman Balıkçılık’a ITQI Üstün Lezzet Ödülü Türkiye’nin

en büyük işlenmiş su ürünleri ihracatçısı Kocaman Balıkçılık, jumbo karidesleriyle, dünyanın prestijli ödüllerinden ITQI (Yiyeceklerin Michelin Rehberi) Superior Taste Award (Üstün lezzet ödülü)’a layık görüldü. ITQI, 2005 yılından itibaren her sene, 60 yıldızlı şef ve 60 sömeliyeyi, dünyanın dört bir tarafından gelen tüketici gıdalarını “kapalı göz testi”ne tabi tutmak için bir araya getiriyor. Jüri üyelerinin, yiyecek ve içeceklerin lezzetini değerlendirmedeki profesyonel deneyimleri, onları dünyanın en nitelikli ve en tanınan jürisi yapıyor.

Sağlıklı başlangıçların adresi; Plus Kitchen Güne nasıl başlarsanız öyle devam eder… Plus Kitchen,

sabahın ilk saatlerinde sağlıklı bir kahvaltıya keyif ve lezzet katmak isteyenleri keyifli mekanına davet ediyor. Bildiğiniz yemek anlayışını unutturarak sağlıklı alternatifler sunan mekan; hafif, doyurucu ve bir o kadar da lezzetli kahvaltılıklarıyla güne güzel başlamanın en keyifli halini sunuyor. Yöresel peynir çeşitleri, ev yapımı reçelleri, salataları, tadına doyum olmayan taptaze ekmekleri ve atıştırmalık kuru meyveleriyle Plus Kitchen, müdavimlerine birçok farklı seçenek sunuyor.

Ülker Çikolata ‘Endüstride Mükemmellik’te Türkiye şampiyonu

Yıldız Holding’in iki yıldır pilot şirketlerinde uyguladığı ve üretimde mükemmelliği hedefleyen “Yıldız Mükemmellik Yolu” Ülker Çikolata’ya Türkiye şampiyonluğu getirdi. Ülker Çikolata, alanında Avrupa’nın en önemli ödüllerinden olan “Endüstride Mükemmellik Ödülü 2015”te için 29-30 Eylül 2015’te Almanya’nın Stuttgart kentinde düzenlenecek Avrupa Şampiyonluğu’nda Türkiye’yi temsil edecek. Türkiye ilk defa bu yarışmaya katılım sağlayacak ve Almanya, Fransa, İsviçre, Hollanda ve İspanya birincilerine karşı yarışacak.

Yaz keyfı bu sezon Büyükada’da Büyükada

Eskibağ plajı bu yaz Yada Beach ile yeniden doğdu. Modern ve şık bir konsept ile Haziran’da açılan Yada Beach Club, misafirlerini adanın en temiz ve bakir koyunda, nezih ve keyif dolu bir güne davet ediyor. Hem İstanbul’un çok yakınında, hem de keşmekeşten uzakta olmak, leziz yemekler, iyi servis ve kaliteli eğlence ile hayallerindeki gibi bir gün geçirmek isteyenler Yada Beach Club’ı tercih ediyor. Sabahın erken saatlerinde başlayan huzurlu gün, akşam Marmara’nın üzerine batan güneş eşliğindeki partiler, sirtaki ve unplugged Jazz konserleri gibi etkinliklerle geceye uzanıyor.


Michelin yıldızlı şefIer büyüledi

Türkiye’nin tek Relais & Chateaux oteli olan Museum Hotel, Michelin yıldızlı şefleri ağırladı. İlk kez düzenlenen Gourmet etkinliklerine katılan Silvia Regi Baracchi ve Richard Titi, Toskana klasiklerinin Türk mutfağı klasikleriyle sentezlendiği özel menüleri ile konuklarına benzersiz bir lezzet şöleni yaşattı. Bölgenin tek “fine-dining” restoranı olan Lil’a’da; Michelin yıldızlı Relais & Chateaux şefleri, İtalya’nın lezzet durağı Toskana mutfağının leziz örneklerini Türk mutfağının klasikleriyle yeniden yorumladı. Michelin yıldızlı şeflerin deniz ürünlerinden ördeğe, makarnalardan kırmızı etlere eşsiz lezzetleri, yerli ve yabancı tüm konuklara unutulmaz bir deneyim yaşattı.

Japon Mutfağı’na yenilikçi bir yorum: Maromi Divan İstanbul’un içerisinde

yer alan Maromi, geleneksel ve çağdaş Japon Mutfağı’ndan lezzetlerle hazırlanan gurme menüsü ve renkli ambiyansıyla, iş yemeklerine olduğu kadar dost sohbetlerine de ev sahipliği yapıyor. Şef Kenji Kume, 1999 yılında Divan Hai Sushi ile başladığı Türkiye macerasına Maromi ile devam ediyor. Kenji’nin usta yorumuyla şekillenen Maromi spesiyalleri; yalnızca lezzetleriyle damaklara değil, renkli ve farklı sunumlarıyla gözlere de hitap ediyor. Şef, menüdeki favori yemeklerini; sıcak ve soğuk başlangıçlarda tofu salatası ve pirinç yufkasına sarılmış balık ve salata, çorbalarda tempura udon, diğer başlangıçlarda tuzlanmış balık yumurtası ile marine kalamar, sushi ve sashimilerde, karışık sashimi tabağı, gunkan sushilerde uçan balık yumurtası, maki sushilerde taze somon ve avokado, ana yemeklerde somon teriyaki tatlılarda ise ağızda patlayan minik taneleriyle yeşil çay dondurması olarak sıralıyor.

Kent, bu bayram da 10 milyon aileye misafır Kent, birbirinden lezzetli şekerleriyle her bayram

olduğu gibi bu bayram da gelenekleri yaşatmaya devam ediyor. Kent, bir kez daha ‘Bayram Hatırlamaktır’ diyor; yeni reklam filmiyle kırk yıl öncesinden başlayan bir aşk hikayesiyle bayramların sevdiklerimizle beraber olma ve hatırlama vesilesi olduğunu vurguluyor. Aile, sevgi, saygı, hatırlamak ve paylaşmak gibi değerlerin ön plana çıktığı Kent’in yeni reklam filminin ilk kez 3 Temmuz Cuma günü Çırağan Palace Kempinski’de gösterildiği basın toplantısında hediyelik-ikramlık sektörünü değerlendiren Mondelēz Türkiye Genel Müdürü Joost Vlaanderen, “Kent markası yıllardır pazarın açık ara lideri konumunda bulunuyor” dedi.


restaurant gastro güncel / söyleşi 104 hotel & hi-tech

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

Pierre Debayle “Türkiye’de genişlemek istiyoruz” “Türk kahvesinin varlığı, daha geleneksel olan Türk kahvesi ile modern bir içim şekli sunan Nespresso arasında bir köprü olmayı sağladı. Zor olan şey, dünyadaki en büyük çay piyasalarından biri olan Türkiye’de, çay kültürünün daha yaygın olduğu bir ortamda var olabilmekti.”

P

rofesyonel kahve çözümleriyle yeme-içme sektöründe önemli yeniliklere imza atan Nespresso, yeni açtığı Nişantaşı mağazasında markanın yeni saf kökenli Brazil ve Guatemala kahvelerinin tadımını gerçekleştirdi. Nespresso MEAC Bölge Müdürü Pierre Debayle’nin de katılımıyla 24 Haziran Çarşamba günü gerçekleşen organizasyonda yeni ürünlerin yanı sıra markaya dair yenilikler ve gelişmeler de paylaşıldı. Bu özel günde bir araya geldiğimiz Pierre Debayle ile Nespresso markasının Horeca kanalına yönelik ürün, hedef ve projelerini konuştuk.

ile varlığımızı devam ettiriyoruz. Markanın gücü, kahvemizin kalitesi ve sunduğumuz kişiselleştirilmiş hizmetler bize, benzersiz kalite ile kusursuz kahve deneyimini birleştirmek isteyen tüm kahve severlere ulaşmak için heyecanlandırıcı gelişim fırsatları sunmaya devam ediyor.

Öncelikle Nespresso markası hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?

Sunduğunuz profesyonel çözümler nelerdir?

Nespresso markası, evde her fincanda kusursuz espresso lezzetini yaşatma fikri ile 1986 yılında ortaya çıkmıştır. İlk porsiyon kahve sistemi olan Nespresso, markanın temelini oluşturan DNA’sını koruyarak ve kendini geliştirerek büyümeye devam etmiştir. Aslında Nespresso’nun odak noktası ve asıl uzmanlığı sadece kahve makineleri ve kapsül kahveler değil, aynı zamanda Nespresso Club konsepti ile kişiselleştirilmiş müşteri hizmetleridir. 2000’li yılların başında, Nespresso ilk butiklerini açarak web sitesinin lansmanını yapmış ve böylece müşteri deneyimini üst seviyelere taşımıştır. 2006 yılında ‘Nespresso, what else?’ mottosu ile George Clooney marka yüzü olmuştur ve böylece marka global arenada bilinirliğini arttırarak, porsiyon kahve sektöründe referans marka haline gelmiştir.Bugün tüm dünyada 60’dan fazla ülke ve en önemli şehirlerde 400’den fazla Nespresso Boutique

1996 yılından bu yana Nespresso, dünyada konaklama sektöründe en üst düzey yere sahip, saygıdeğer otel ve restoranlar ile işletmelerinde motivasyon ve ikram kalitesini arttırmak isteyen ofislerin ihtiyaçlarını karşılamak için profesyonel ürün ve hizmetler de sunmaktadır. Bugün, Nespresso’nun Profesyonel Çözümler ekibi, dünyada 50’den fazla ülkede geniş bir ütün çeşitliliği ve hizmet ağı sağlıyor. Nespresso’nun profesyonel ürün ve çözümleri, ofis ve Horeca kanallarını kapsıyor. Müşterilerin farklı kullanım ve tüketim ihtiyaçlatını karşılamak üzere Nespresso Profesyonel Çözümler’de farklı makine seçenekleri bulunuyor. Profesyonel seri Nespresso makinelerinin tasarımı, yüksek hacimli ihtiyaçlara verimli ve hızlı bir şekilde yanıt verme, her lokasyona uyum sağlama ve bu sayede en iyi kalitedeki kahveyi en kolay şekilde hazırlama ihtiyacına cevap verir şekilde yapılmıştır.


Ürün gamınızda şimdi yeni kahveler var… Horeca kanalında kaç seçenek servis edilebiliyor, bu ürünlerin özellikleri ve farkları nelerdir? Nespresso profesyonel müşterilerine birbirinden farklı tat, yoğunluk seviyesi ve doğal aromalara sahip 11 adet Grand Cru kahve sunuyor. 3 adet Ristretto (25ml), yoğunluklarıyla ön plana çıkıyor. 3 adet Espresso (40ml), doğal aromaları ve dengeli gövdeleriyle dikkat çekiyor. 3 adet Lungo (110ml), kahve keyfini uzatmak için büyük fincanda içilebiliyor ve 2 adet kafeinsiz kahve ise günün her anında kahve keyfini yaşama opsiyonu sunuyor.

Türkiye’de ne tür kahveler tercih ediliyor? Onlara mı yoğunlaşacaksınız veya tüketiciler restoranlarda farklı kahveler tadabilecek mi? Türkiye’deki köklü gastronomi geçmişinin bir uzantısı olarak Türk kahvesinin geleneksel etkisi ve öneminden bahsetmek gerekir. Öte yandan, Türkiye kendi lokal lezzetlerini çok iyi korumasına rağmen farklı lezzetlere de son derece açık bir yapıya sahip. Bu sebeple Nespresso’nun profesyonel çözümlerinde 11 çeşit kahve sunabiliyor olması, işletmelerin her damağa hitap eden tatlarla gurme kahve severin karşısına çıkabilmesi açısından son derece cazip ve önemlidir. Bu noktada biz de işletmeleri mümkün olduğunca fazla çeşit sunarak, müşterilerine ve çalışanlarına Ristretto, Espresso, Lungo ya da kafeinsiz kahveler ile geniş bir tadım deneyimi yaşatmaları için ilham vermeye devam ediyoruz.

Nespresso,’nun Türkiye’deki gelişimini genel olarak nasıl buluyorsunuz, diğer ülkelerle karşılaştırıldığında… Zira burada bir “Türk kahvesi” kültürü var? 20 yıldır Nespresso’nun faaliyet gösterdiği Türkiye bizim için en eski ve köklü pazarlardan bir tanesi. Başlangıçta, Nespresso’nun Türkiye’de pazarına girmesini sağlayan, espresso severler ve kahve gurmelerinin oluşturduğu küçük bir topluluk bulunuyordu. Bu durum daha sonra, yeni bir kahve içim şeklini keşfetmek için meraklı olan daha geniş ve yerel bir topluluğu etkiledi. Aslında, Türk kahvesinin varlığı, daha geleneksel olan Türk kahvesi ile modern bir içim şekli sunan Nespresso arasında bir köprü olmayı sağladı. Zor olan şey, dünyadaki en büyük çay piyasalarından biri olan Türkiye’de, çay kültürünün daha yaygın olduğu bir ortamda varolabilmekti.

Türkiye’deki HORECA kahve sektörü hakkında ne düşünüyorsunuz? Gastronomi İstanbul’da hep gelişen bir sektör olduğundan,


restaurant gastro güncel / söyleşi 106 hotel & hi-tech

Türkiye’de Horeca alanında kahve sektörü de gün geçtikçe gelişiyor. Bunun en önemli göstergesi de iyi kalitedeki kahvenin daha da fazla takdir edilir hale gelmesidir.

Nespresso genel ve profesyonel ürünler bazında planlarınızdan bahseder misiniz? Markamız yeni makineler geliştirmeye ve yeni Grand Cru kahveler sunmaya devam edeceğinden, hedefimiz daha fazla boutique ile perakende alanında varlığımızı artırarak ve de yenilikçi hizmetler sunarak Türkiye’de genişlemek. Kahve severlere Nespresso ritüelini deneyimleyebilecekleri yeni platformlar sağlamak istiyoruz. Kahvemizi oteller, restoranlar ve ofisler aracılığıyla daha geniş gurme kahve sever kitleler ile buluşturması açısından bu stratejimizde profesyonel çözümlerimizin en önemli rolü oynayacağını düşünüyoruz.

Son olarak eklemek istedikleriniz? Nespresso’nun bu denli derin bir gastronomi ve kahve kültürüne sahip olan, modern yapısıyla sürekli yenilenen bir

potansiyele sahip konumdaki Türkiye pazarında gelişimi için çalışmak ve bu gelişimi gözlemlemek bizim için heyecan verici bir süreç. Kasım ayında gerçekleşecek olan bir sonraki organizasyonumuz gastronomi ve yeniliğe karşı heyecanımızı tam anlamıyla yansıtacak.



restaurant marka 108 hotel & hi-tech

Salat satışlarının %50’sini Horeca’ya yapacak Bunge Gıda tarafından 2.5 yıl önce satın alınan Salat, yeniden raflarda… Satışlarının yüzde 50’sini Horeca’ya yapacaklarını açıklayan Salat markası Satış & Pazarlama Direktörü Erman Erol, “Ev dışı bizim için önemli bir satış kanalı. Horeca’da yüksek performanslı, sağlıklı ürünler hedefliyoruz” dedi.

B

unge Gıda, yemeklik markası Salat’ta yaşanan gelişmeleri 12 Haziran Salı günü basına yönelik düzenlenen bir toplantıyla duyurdu. Bunge Genel Müdürü Paul Ayton ile Gıda ve Katkı Maddeleri Direktörü Erman Erol’un katılımıyla gerçekleşen toplantıda Salat’ın aldığı ‘Üstün Lezzet Ödülü’nün yanı sıra markanın gelecek döneme ilişkin hedefleri ve Horeca sektörüyle ilgili projeleri paylaşıldı. Mutfak Sanatları Akademisi’nin bahçesinde Salat yağın lezzetli sunumları eşliğinde gerçekleşen yemekli toplantı özel tadım menüsü ile katılımcılardan büyük ilgi gördü.

ERMAN EROL: “HORECA ÖNEMLİ BİR SATIŞ KANALI” Tanıtım toplantısında konuşan Salat markası Satış & Pazarlama Direktörü Erman Erol, Bunge Gıda olarak salat markasını 2.5 yıl önce satın aldıklarını söyledi. Satışlarının yüzde 50’sini Horeca sektörüne dönük gerçekleştirmeyi hedeflediklerini belirten Erol sektöre dair beklentilerini şöyle aktardı: “Horeca, Türkiye’de gelişen bir sektör. Ev dışı tüketim oranı gün geçtikçe artıyor. Bizim için de çok önemli bir satış kanalı. Bu doğrultuda yeni ürünler geliştiriyoruz. Şefler ile yakın temas halindeyiz. Onlara her fırsatta ürünlerimizi anlatıyoruz. Ev dışı tüketiminde çok yüksek performanslı, sağlıklı ürünler hedefliyoruz. Satışlarımızın yarısını bu sektöre dönük gerçekleştirmek en önemli hedefimiz olacak.”


MARKAMIZ ARTIK ‘ÜSTÜN LEZZET ÖDÜLLÜ’ Toplantıda Salat markası ile elde ettikleri ‘Üstün Lezzet Ödülü’ başarısını da paylaşan Erol, “Markamız, merkezi Brüksel’de bulunan Uluslararası Tat ve Kalite Enstitüsü’nün (International Taste&Quality Institude-iTQi) her yıl düzenlediği lezzet ve kalite ödüllerinde, Ayçiçek, Kanola ve Mısır yağları ile ‘Üstün Lezzet Ödülü’ne layık görüldü. Bunge Gıda olarak Salat markamızın, Türkiye’de ayçiçek, mısır ve kanola ürünleri için bu ödülü hak eden ilk ve tek bitkisel sıvı yağ markası olmasının haklı gururunu yaşıyoruz” diye konuştu. Şirket olarak öncelikli hedeflerinin tüketicilere özledikleri kaliteye ve lezzete kavuşturmak olduğunu söyleyen Erol, “Bu amacımıza ulaşmak için de tüm üretim süreçlerimizde büyük bir titizlik gösteriyoruz. Daha üretim aşamasına geçmeden, sadece en iyi tohumlardan üretilen en kaliteli mahsulleri topluyor, Trakya’daki modern üretim tesislerimizde yüksek kalite standartlarıyla, son teknoloji preslerden geçirerek ham yağ elde ediyoruz” diye konuştu. Türkiye’nin en modern rafinelerine sahip tesislerinde yüksek kaliteli yemeklik yağlar ürettiklerini kaydeden Erol, “Yağlarımızı farklı ihtiyaçlara göre hazırlanmış ambalajlara el değmeden dolduruyoruz. Gelişmiş lojistik ağımız aracılığıyla da ürünlerimizi Türkiye’nin her bir iline, lezzet ve sağlık dolu sofralara ulaştırıyoruz” dedi. Erol, konuşmasını “Salat’ın, Avrupa’nın en prestijli aşçılık ve içecek dernek üyelerinden oluşan jürinin değerlendirmesi sonucunda aldığı ‘Üstün Lezzet Ödülü’nü, 65 yıldır markamızı tercih eden mutfakların isimsiz kahramanları kadınlarımıza armağan ediyoruz” sözleriyle tamamladı.


restaurant marka 110 hotel & hi-tech

NG Kütahya Seramik Bakırköy’ün ilk seramik mağazasını açtı NG Kütahya Seramik, yurt içindeki showroomlarına bir yenisini daha ekledi. Bakırköy sahil bölgesinin ilk ve tek seramik showroomu görkemli bir törenle hizmete açıldı.

T

ürk seramik sektörünün öncü kuruluşlarından NG Kütahya Seramik’in İstanbul’daki iş ortaklarından VS Seramik’e ait Bakırköy’deki yeni showroomu, düzenlenen görkemli bir törenle hizmete girdi. VS Seramik yetkilileri ile NG Kütahya Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral’ın ev sahipliğindeki törene AK Parti İstanbul Milletvekili Halis Dalkılıç, Bakırköy Kaymakamı Adem Öztürk ve Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu’nun da aralarında bulunduğu kalabalık bir davetli topluluğu katıldı.

değerli yere yatırım yapan NG Kütahya Seramik çalışanlarına ve yetkililerine teşekkür ederim” diyen Başkan Kerimoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “İstanbul’umuzun hızla gelişen bir ilçesi olan Bakırköy’ümüzde inşaat sektörü ve gelişimi çok yoğun bir şekilde artmıştır. Ülkemiz için çok önemli sanayi kuruluşlarından biri olan NG Kütahya Seramik bölgemize de katkı sağlayacaktır. Yatırımları nedeniyle, Sayın Erkan Güral’a ve VS Seramik yetkililerine teşekkürlerimi sunuyorum, hayırlı uğurlu olsun.’’ diyerek sözlerini tamamladı.

TÜRK İNSANI BİLİNÇLİ TÜKETİCİ Açılış töreninde konuklara hitap eden Türkiye Genç Adamları Konfederasyonu Genel Başkanı ve NG Kütahya Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral, Bakırköy’e değer katacak bir mağazayı açmanın gururunu yaşadıklarını söyledi. Bakırköy ve İstanbul’un gün geçtikçe daha çok geliştiğini anımsatan Güral, “Buna paralel olarak inşaat sektörü de aynı hızı gösteriyor. NG Kütahya Seramik bir yandan bu gelişime ayak uydururken, diğer yandan da Türkiye ekonomisine ve İstanbul’umuza katkı sağlıyor” dedi. Türk insanının bilinçli ve ne istediğini bilen tüketiciler olduğunu da ifade eden Erkan Güral, “O yüzden müşterilerimize güzel fırsatlar sunmamız gerekiyor” diye belirtti.

BAŞKAN KERİMOĞLU’NDAN TEŞEKKÜR Törende Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu da bir konuşma yaptı. ‘’Bakırköy değerli bir yerdir ve bu

MARKA İLÇEYE, MARKA FİRMA YAKIŞIR Bakırköy Kaymakamı Adem Öztürk ise törendeki konuşmasında, yaşadığı mutluluğu dile getirdi. Kaymakam Öztürk, ‘’İstanbul’da marka olmuş bir ilçeye, marka bir firma yakışır. Bu markanın NG Kütahya Seramik olması beni mutlu etti. Çünkü NG Kütahya Seramik, Türkiye ekonomisine canlılık getirmiştir, getirmeye de devam etmektedir. İlçemiz adına NG Kütahya Seramik’e teşekkür ederim’’ dedi. Açılışta AK Parti İstanbul Milletvekili Halis Dalkılıç da bir konuşma yaptı. Dalkılıç, Bakırköy’e yapılan bu yatırımda emeği geçen herkese teşekkür etti, “Gurur duyuyoruz” dedi. Konuşmaların ardından gerçekleşen kurdele kesimi ile showroom hizmete açıldı. Bakırköy sahil bölgesinin bu ilk ve tek seramik showroomunda yer alan 120x240 santimetre ölçülerindeki teknik granit seramikler ve mimari projelerdeki ihtiyaçlara yönelik özel ürünler, konukların büyük beğenisini kazandı.


Web’de Tablet’de ve Cebinizdeyiz! Online dergi adresimiz

http://www.hotelrestaurantmagazine.com/online-dergi

Akıllı telefon uygulamalarımız için barkodu okutunuz.


restaurant dekorasyon 112 hotel & hi-tech

İşbir Yatak Kliması ile serin ve konforlu uykular İşbir Yatak, klimalı yatak pedi “Yatak Kliması” ile otellerde 4 mevsim rahatlık, konfor ve sağlık sunuyor.

S

ıcaklar başladı… İşbir Yatak Kliması’yla serinleme zamanı geldi… Son teknolojik gelişmelerle tüketicisine sağlık ve konfor sunan İşbir Yatak, klima özelliği olan ürünü Yatak Kliması’yla uyku otel yataklarında konforu garantiliyor. Tek ve çift kişilik olmak üzere iki çeşidi bulunan pedin en büyük özelliği olan uyku konforunda sağladığı artış ile dikkat çekiyor. Çift kişilik pedlerde her iki taraf içinde ayrı sıcaklık seçebilme özelliği bulunuyor. Böylece çiftler bireysel olarak ihtiyaçlarına göre konforlarını kontrol edebiliyorlar.

5 DERECEYE KADAR SOĞUTULABİLİYOR Pede klima özelliğini kazandırmak için, pedin içine döşenmiş vücudun hissetmeyeceği kadar ince su boruları bulunuyor. Borularda su devir daimi yapılmasına olanak sağlayan motor ise oldukça sessiz çalışıyor ve böylece rahat uyku kaçınılmaz oluyor. Özel kumandası ile ped istendiğinde 40

dereceye kadar ısıtılıp, istendiğinde de 5 dereceye kadar soğutulabiliyor. Klimatize ortamlarla mukayese edildiğinde hem daha sağlıklı hem de çok daha ekonomik bir çözüm olan İşbir Yatak Kliması, uyku konforunu arttırıp, sağlığa yatırım yaparken; paradan yana da tasarruf edilmesini sağlıyor. Tüpler içinde devir daim olan su sayesinde yatak üzerindeki elektriklenme de azaltılmış oluyor.

80 WATT’IN ALTINDA ENERJİ HARCIYOR Kullanıcıların enerjiden de tasarruf etmesini sağlayan İşbir Yatak Kliması’nın kontrol üniteleri, ortalamada 80 Watt’ın altında enerji harcıyor. Tüm evi ısıtıp soğutmak yerine, sadece yatağı ısıtıp soğutmak genel anlamda büyük bir enerji tasarrufu sağlıyor. İşbir Yatak Kliması’nın çamaşır makinesinde rahatlıkla yıkanıp, kurutulabilmesi de önemli özelliklerinden biri olarak öne çıkıyor.



restaurant dekorasyon 114 hotel & hi-tech

Grohe seramik ürün grubuyla güçlenecek 2014 yılında LIXIL birleşmesinin ardından seramik sektörüne de adım atan Grohe, otellere artık tek bir kaynaktan eksiksiz banyo çözümleri sunacak.

G

rohe, 2014 yılında Türkiye, Ortadoğu ve dünyada sürekli bir büyüme kaydederek, geçen yıl tamamlanan LIXIL birleşmesinden aldığı güç ile 2015 yılında büyüme ve genişlemesini daha da ileriye taşımayı hedefliyor. Grohe’nin ürün yelpazesi, LIXIL birleşmesi ve DAWN Ltd’nin yüzde 51’ini satın alarak, Grohe Dawn Water Technology’yi hayata geçirmesinin ardından yeni ürün kategorilerine girmesi ile daha da genişledi. Grohe Doğu Akdeniz, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Başkanı Simon G. Shaya’nın, Nisan 2015’te, Grohe Dawn Water Technology Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine getirilmesi ise Grohe’nin hızla değişen küresel pazarda daha güçlü ve kilit bir oyuncu haline gelmesini sağlayacak.

SABAZ: “ARTIK TEK BİR KAYNAKTAN EKSİKSİZ BANYO ÇÖZÜMLERİ SUNACAĞIZ” Grohe Doğu Akdeniz, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Başkanı

Simon G. Shaya ve Grohe Doğu Akdeniz Ülkeleri Başkan Yardımcısı Serhat Sabaz’ın katılımlarıyla 30 Haziran Salı günü Grohe Live!Center İstanbul’da düzenlenen basın toplantısında konuşan Shaya, büyüme ve genişleme açısından 2015’i “Grohe için olağanüstü bir yıl “olarak nitelendirerek şunları söyledi: “Grohe’nin satışları, 2014 mali yılında kaydettiği sonuçlar ve banyonun her alanını kapsayan geniş ürün yelpazesi sayesinde yıl sonu itibarıyla 1,2 milyar Euro’ya ulaştı. Ortadoğu ve Türkiye’deki büyümesini de sürdüren Grohe, Ortadoğu’da


Grohe Professional kategorisinde 50 milyon Euro’luk satış rakamını yakaladı. LIXIL Group’un bir parçası haline gelen GROHE, bugün LIXIL Ev Teknolojisi, LIXIL İnşaat Teknolojisi ve LIXIL Mutfak Teknolojisi ile birlikte, LIXIL’in 4 yeni ana iş birimi arasında en küresel olan LIXIL Su Teknolojisi bünyesinde faaliyet gösteriyor. Türk tüketicisi kalitemize ve teknolojimize güveniyor, Türkiye’deki satışlarımızı artırmamız bunun en güzel kanıtı. Yeni dönemde Grohe artık tek bir kaynaktan eksiksiz banyo çözümleri sunacak. Dünyadaki en yeni Grohe Live!Center olma özelliğine sahip “Grohe Live!Center İstanbul ise sadece Grohe’nin Türkiye’deki faaliyetlerine değil bölge ülkelerindeki operasyonlarına da katkı sağlayacak” dedi.

EKSİKSİZ BANYO ÇÖZÜMLERİ Yeni banyo seramikleri yelpazesi, Grohe’ye popüler batarya ve armatürleri ile uyumlu olacak şekilde özel olarak tasarlanan küvet, lavabo ve klozetleri de içine alan banyo çözümleri sunma imkanı tanıyor. Grohe, bu yatırımı ile mimarlar, planlamacılar ve ev sahiplerine ergonomi, estetik, benzersiz teknoloji ve mükemmeliyetten taviz vermeyen entegre bir çözüm sunuyor.

Live!Center İstanbul’u geçtiğimiz aylarda müşterilerimizin ve iş ortaklarımızın hizmetine sunmuş olmanın mutluluğu içerisindeyiz. 2 bin metrekare genişliğindeki tesisimiz, çok sayıdaki Grohe ürününün kurulu olduğu ve uygulamalı olarak sergilendiği 350 metrekarelik sergi alanına sahip. Burada bayilerimiz, iş ortağımız konumundaki mimarlar, müteahhitler, uygulamacılar, tesisatçılar ve son tüketiciler uygulamalı olarak sergilenen Grohe ürünlerini ve teknolojilerini ilk elden deneme fırsatı buluyorlar. New York, Milano, Prag, Barselona, Singapur, Mumbai ve Vietnam gibi lokasyonlardan sonra Grohe Live!Center için İstanbul’un tercih edilmesi bizi çok gururlandırıyor.“ diye belirtti. Dünyadaki en yeni Grohe Live!Center olma özelliğine sahip Grohe Live!Center İstanbul, aynı zamanda bir müze niteliği de taşıyor. Grohe’nin DNA’sını temsil eden tasarım, sürdürülebilirlik ve teknoloji alanındaki ödüllü ürünlerin, ilk’lerin ve sektöre kazandırdığı inovasyonların sergilendiği Grohe Live!Center İstanbul, Grohe ofislerini, depolarını, büyük bir eğitim odasıyla iki ayrı toplantı salonunu, laboratuvar ve profesyonel eğitim ve uygulama alanını bünyesinde barındırıyor.

TEKNOLOJİ USTALARI 3 YILDA YÜZDE 100’ÜN ÜZERİNDE BÜYÜME Toplantıda konuşan Grohe Doğu Akdeniz Ülkeleri Başkan Yardımcısı Serhat Sabaz’ın, 1994 yılında Türkiye’de faaliyetlerine başlayan Grohe’nin, son dönemde Türkiye’de çok başarılı bir performans sergilediğine dikkat çekerek, ‘’2011-2014 döneminde Türkiye’deki satışlarımız yüzde 72 arttı. 2015 yılında ise satış artışının yüzde 23 oranında olmasını hedefliyoruz ve şimdiden bu hedefimizi tutturduk. 2014 yılında Grohe Türkiye TL bazında yüzde 32 oranında büyüdü ve son 3 yılda yaklaşık yüzde 123 büyüme elde etti. Bu sonuçlarla 2014 yılında sektörde en çok büyüyen markalardan biri olduk. 2015 yılında da aynı hızla büyümeye devam edeceğiz’’ şeklinde konuştu.

“LIVE!CENTER İSTANBUL’U AÇTIK” Grohe Live!Center İstanbul hakkında da bilgi veren Sabaz, Bu güzel gelişmelerin yanı sıra, içerisinde bulunduğumuz

Grohe Group aynı zamanda şirketin teknolojideki köklü liderliğine vurgu yapan yeni “Teknoloji Ustaları-MOT“ marka kimliğini de geçtiğimiz aylarda Messe Frankfurt’taki ISH fuarında duyurdu. “Teknoloji Ustaları” kampanyası teknolojilerin arkasındaki insanlara ve somut ürün faydalarına odaklanırken markanın köklü teknolojik yeniliklere imza atma geleneğine de vurgu yapıyor. 10 yıllardır ürünlerinin mükemmeliyeti ile sektör lideri olarak övgü toplayan Grohe, “Teknoloji Ustaları” konseptini merkez alan yeni küresel reklam kampanyası ile dikkatini yeniden teknolojik kökenlerine yöneltiyor. Grohe Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Başkanı Simon G. Shaya, “MOT kampanyasının ardındaki fikir, Grohe’nin geçmişi 1873 yılına kadar uzanan DNA’sından geliyor. Köklerini Grohe’nin DNA’sından alan bu “Teknoloji Ustası” ruhu, bugünün Grohe çalışanlarında bağlılık ve adanmışlık hisleri uyandırmayı sürdürüyor” dedi.


restaurant otel - tech 116 hotel & hi-tech

Profilo Ödeme Sistemleri’nin Posiflex ürünlerine ödül Profilo Ödeme Sistemleri’nin, Türk mükelleflerle buluşturduğu Posiflex ürünleri, art arda Red Dot Ödülü kazandı.

Y

enilikçi ve ileri teknoloji ürünleriyle, Türkiye’de 30 yıldır ödeme sistemlerinin öncüsü olan Profilo Ödeme Sistemleri’nin PC POS alanında dünya devi Posiflex ile yaptığı işbirliği sayesinde Türk mükelleflerle buluşturduğu cihazlar, art arda Red Dot Ödülü alma başarısı gösterdi. Ürünlerinde üstün tasarım özelliği ve fonksiyonelliği bir araya getirerek PC POS alanındaki “premium” algısını sürdüren Profilo Ödeme Sistemleri, Red Dot ödüllü Posiflex cihazlarıyla son teknolojiyi kalite, konfor ve estetikle bir araya getiriyor. İlk olarak dokunmatik ekranlı Posiflex Tower PC POS cihazlarıyla

Red Dot’a uzanan Posiflex, Posiflex Hibrit Mobil POS çözümü MT - 4008W ile bir kez daha Red Dot Ödülü’nün sahibi olma başarısı gösterdi.

TASARIM HARİKASI PC POS’LAR Merkezi, Almanya Essen’de bulunan, Avrupa’nın en saygın kurumlarından Design Zentrum Nordrhein Westfalen tarafından yarım asırdır verilen, uluslararası arenada en güvenilir ve prestijli ödül kabul edilen Red Dot Tasarım Ödülü sahibi Posiflex Tower PC POS cihazları şık görüntüsüyle de fark oluşturuyor.


Son teknolojiyle geliştirilmiş, dokunmatik ekranlı Posiflex Tower PC POS cihazları, fansız çalışıyor. Fansız çalıştığı için her tarafı kapalı olan ürün, ısı ve nemden de etkilenmiyor. Böylece daha hızlı ve üstün performans sergileyen Posiflex Tower PC POS cihazları, fiyat/performans oranı ile de dikkat çekiyor.

PERAKANEDE VE HORECA SEKTÖRÜ İÇİN TASARLANDI Posiflex’in, tasarım dünyasının Oscar Ödülü olarak da nitelendirilen Red Dot’ı kazanan bir diğer ürünü de Posiflex Hibrit Mobil POS çözümü MT - 4008W oldu. Hem mobil hem de sabit kullanılabilme özelliği ile “hibrit” olarak da adlandırılan MT - 4008W sektörün ihtiyaçlarına yönelik çözümler esas alınarak üretilmiş bulunuyor. MT - 4008W modeli, 56 ülkeden toplam 4928 aday arasından; yaratıcılık,

kalite, fonksiyonellik, ergonomi, sağlamlık ve uyumluluk gibi birçok tasarım dalında uluslararası uzmanların oluşturduğu jüriyi ikna ederek, Posiflex’e yeni bir Red Dot daha kazandırdı. Perakende ve HORECA işletmeleri için tasarlanan Posiflex MT - 4008W, hibrit çözümü ile mobil deneyimde yeni bir dönem başlatıyor. MSR ve barkod okuyucuları destekleyen, 8” dokunmatik ekranlı tablet, aynı zamanda uygulamaya göre bir tutma kolu ya da el askısı ile kullanılabiliyor. Dahili WiFi, 3” termal yazıcı içeren ve geniş bağlantı portu seçenekleri sunan şarj yuvası özellikleri, mobil POS’u “Hepsi Bir Arada” özellikli sabit bir POS’a dönüştürüyor.


restaurant otel - tech 118 hotel & hi-tech

Park Dedeman Levent’e Form ile dört mevsim etkisi İstanbul’un iş ve alışveriş yaşamının kalbinin attığı Levent’te konumlanan Park Dedeman Levent Hotel’in soğutma ihtiyacının tamamı Form’un Dunham-Bush Soğutma Grubu ve Decsa Soğutma Kulesi ürünleri ile sağlanıyor.

F

orm, oteller gibi büyük yapılarda merkezi iklimlendirme sistemi sağlanırken enerjinin en etkin ve verimli kullanıldığı sistemlerin uygulanması bilinciyle hareket ediyor. Otellerde soğutma ve/veya ısıtma için tercih edilen Dunham-Bush, ürünleriyle ısı pompası, ısı geri kazanımı, deniz suyu ile çalışabilme gibi farklı uygulama imkanlarına sahip, yüksek verimli soğutma imkanı sağlanıyor.

OTELLER İÇİN YÜKSEK VERİMLİ VE UZUN ÖMÜRLÜ ÇÖZÜM Park Dedeman Levent’in ısıtma-soğutma ihtiyacı, toplam soğutma kapasitesi 1.500 kW olan 2 adet DUNHAM BUSH Dik Tip Vidalı Kompresörlü Su Soğutmalı Grup ve toplam soğutma kapasitesi 2.500 kW olan 2 adet DECSA Kapalı Tip Aksiyel Fanlı Soğutma Kulesi (REF-A) ile sağlanıyor. Dunham-Bush Su Soğutmalı Vidalı Soğutma Grupları, dik tip vidalı kompresör teknolojisiyle yüksek performans sağlayacak şekilde dizayn ediliyor. Dik vidalı kompresör teknolojisinin sağladığı düzenli gaz akışı ve dengeli bir tork üretimiyle, cihazda tamamen titreşimsiz bir çalışma ve sessizlik sağlanıyor. Çoklu kompresör teknolojisi ile hem kapasitede yedekleme hem de kısmi yüklerde yüksek verime ulaşılıyor.

KOLAY ÇALIŞMA VE BAKIM ÖZELLİĞİ TAM GÜVENLİ Dunham-Bush, hava ve su soğutmalı soğutma gruplarının imalatı konusunda, en güvenilir denetleme kuruluşlarından biri olan Amerikan AHRI (The Air-Conditioning, Heating and Refrigeration Institute) Performans Sertifikalama kuruluşundan “3 yıl boyunca tüm testlerinde %100 performans gösterme” sertifikası aldı. Bu, AHRI tarafından test edilen ünitelerin katalog değerleri ile aynen uyumlu olduğu ve beyan ettiği kapasitelerin güvenilirliğinin, 3 yıl boyunca sürekli olarak teyit edildiği anlamına geliyor.

DECSA Kapalı Tip Soğutma Kulesi modellerinde işletme anında yüksek enerji tasarrufu sağlayabilen kuru soğutma ( free-cooling ) teknolojisi bulunuyor. Bu teknoloji sayesinde özellikle kış aylarında ihtiyaç duyulan kapasitenin tamamı kuru soğutma çalışma moduyla sağlanabiliyor. DECSA Kapalı Tip Soğutma Kulelerinde bulunan Z-725 ( 725 gr çinko / m² ) paneller ve havuz sayesinde korozyona karşı rakiplerine göre daha dayanıklıdır. Ayrıca cihazın kolay çalışma ve bakım özelliği de işletmelere kullanımda kolaylık sağlıyor.


Form İstanbul’da yenilikçi ürünlerini tanıttı Form Şirketler Grubu, İstanbul’da VRF ve Paket Klima teknolojilerindeki yenilikçi ve verimli ürünlerini tanıtan seminer ile sektörün öncü oyuncularını bir araya getirdi.

5

0 yıldır daha verimli bir gelecek için çalışan Form Şirketler Grubu, İstanbul’da VRF ve Paket Klima teknolojilerindeki yenilikçi ve verimli ürünlerini tanıtan seminer ile sektörün öncü oyuncularını bir araya getirdi. 14 Mayıs’ta İstanbul Yapı Endüstri Merkezinde gerçekleştirilen seminere sektörün önde gelen firmalarından 250 kişi katıldı. Seminerde yeni nesil VRF sistemleri ve Lennox Paket Klima yeni Energy serisi ile ilgili bilgiler verildi.

KORUN: “TÜRKİYE’NİN İKİNCİ BÜYÜK TİCARİ KLİMA FİRMASIYIZ” Açılış konuşmasını yapan Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun, Form’un 50 yıllık geçmişinden önemli notlar paylaşırken, geleceğe yönelik planlarını da aktardı. Tunç Korun, 2015 yılında 50. yılını doldurmaya hazırlanan Form Şirketler Grubu’nun, 200’e yakın çalışanı ile Türkiye’nin ikinci büyük ticari klima firması olduğunun altını çizdi. Lennox firması temsilcileri ile devam edilen sunumlarda, Lennox’un Avrupa-Ortadoğu- Afrika ve Hindistan’dan Sorumlu Satış Direktörü Bruno Vilaseca, 1895 yılında kurulan Lennox’un dünya genelindeki 20 üretim tesisi ve 9.300 çalışanı ile iklimlendirme sektöründe faaliyet gösteren bir dünya devi olduğunu ifade etti.

YENİ SERİLER TANITILDI Seminerde tanıtımı yapılan Mitsubishi Heavy Industries yeni KXZ Serisi, yüksek enerji verimliliği sunmakla birlikte

enerjinin doğru yönetimi ve kontrolü felsefesi ile üretilen bir ürün olarak katılımcılardan yoğun ilgi gördü. KXZ Serisinin, değişken üfleme sıcaklığı kontrolü ile %34’e varan enerji tasarrufu sağlarken optimize edilmiş kompresör motor dizaynı sayesinde yüksek verim sağladığı belirtildi. Seminer kapsamında tanıtılan Lennox yeni “Energy” serisi paket klimalar ise frekans kontrollü kompresör teknolojisi ve Eurovent A sınıfı enerji verimliliğine sahip olması ile dikkat çekti. Yeni “Energy” serisinin, tek bir paket cihaz ile tüm soğutma, ısıtma, havalandırma ve filtrasyon ihtiyacına çözüm sunduğu yapılan sunumlarda ifade edildi. Seminerler 8 Ekim’de Ankara Marriot Otel’de düzenlenecek etkinlik ile devam edecek.


restaurant otel - tech 120 hotel & hi-tech

Tek tuşla müşteri kalbine dokunuş Elektronik güvenlik sistemleri entegratörü Sensormatic’in sunduğu ‘Happy or Not’ müşteri memnuniyet ölçümleme çözümleri, otel ve restoran deneyimlerini ‘tek bir tuşla’ ölçümlüyor.

M

utlu bir müşteri deneyimini ortalama 2-3 kişiyle paylaşırken, mutsuz bir müşteri bunu en az 8-10 kişiye anlatıyor. Hatta “mutlu müşteri dostuna anlatır, mutsuz müşteri dünya aleme” diye de bir söz var. Burada mutlu müşteri deneyimi yaratmak kadar müşterinizin nasıl hissettiğini bilmek ve buna yönelik çözümler sunmak da büyük önem taşıyor. Durum böyle olunca müşteri memnuniyetini anında ölçen yeni sistemler ön plana çıkıyor. Sensormatic’in sunduğu müşteri memnuniyet ölçümleme çözümleri, mağaza içinde deneyimin yaşandığı noktada “tek bir tuşla” ölçümleme yapıyor. Genel memnuniyeti ölçmenin yanı sıra sistem sayesinde, belirlenen bir anket sorusuna da yanıt bulmak mümkün oluyor. Pratik kullanım özelliği sayesinde, sorduğunuz soruya saniyeler içinde cevap alabiliyor ve bunu rapor haline getirebiliyorsunuz.

geliştiren bu sistem, karar alma aşamasında yönetime de yardımcı oluyor. Şirketin rekabetçi yönünü güçlendirdiğinden kârlılığı da artırma imkanı sunuyor.

KOLAY KULLANIM VE HIZLI GERİ BİLDİRİM Müşteriler, farklı beğeni seviyelerindeki ifade butonlarını kullanarak, hiç vakit harcamadan belirlenen anket sorusuna yanıt verebiliyor. İstenilen sıklıkta soruları değiştirmek de mümkün oluyor.

DAHA İYİ BİR MÜŞTERİ DENEYİMİ İÇİN Elektronik güvenlik sistemleri entegratörü Sensormatic’in sunduğu ‘Happy or Not’ memnuniyet ölçümle sistemi, hizmet yetkinliğini ve müşteri memnuniyetini geliştirme programı olarak da tanımlanabilir. Personelin hedeflerine ulaşmasında, günlük perfomanslarını artırmalarında ve daha iyi bir müşteri deneyimi sunmalarında önemli bir motivasyon aracı. Müşteri memnuniyetini, servis kalitesini ve müşteri sadakatini

YÜZDE 100 KABLOSUZ ÇÖZÜM Kablosuz olan cihazlar, kutudan çıkarıldığı gibi kullanılabiliyor ve istenilen noktaya yerleştirilebiliyor. İstendiğinde, cihazlar farklı lokasyonlara da taşınabiliyor.

AKILLI RAPORLAMA SİSTEMİ Mağaza veya herhangi bir hizmet noktasındaki performansı otomatik, mobil cihazlar üzerinden de kolay incelenebilir ve sade e-posta raporlarıyla takip etmek önemli bir zaman tasarrufu sağlıyor. Tüm raporlar gerekli içerik ve belirlenen tarih aralıklarıyla ilgili birimlere sunuluyor. Daha kapsamlı bir raporlama geçmişi, daha kapsamlı analizler ve veri aktarımları için web tabanlı raporlama platformu kullanılabiliyor.



restaurant otel - tech 122 hotel & hi-tech

Otelciliğin akademisi şehirde başlıyor Hotel Linkage Academy, turizm profesyonellerine sektörün ‘online tarafı’ ile ilgili 9 haftalık eğitim maratonuna hazırlanıyor. 1 Ağustos’ta başlayacak eğitimler ile Türkiye otel satış pazarlama yöntemlerinin kökten değiştirilmesi ve satış gelirlerinde ciddi artışlar sağlaması hedefliyor.

İ

stanbul Şehir Üniversitesi Incubacity bünyesinde bulunan Hotel Linkage’dan turizm profesyonellerine büyük destek geliyor. Hotel Linkage, İstanbul Şehir Üniversitesi Incuba.city ve Şehir Teknoloji Transfer ofisinin destekleriyle 9 hafta sürecek bir eğitim maratonuna hazırlanıyor. Turizm sektöründe yeni bir sayfa açacak akademi, tüm dünyada otelcilik sektöründe yoğun olarak kullanılan online kanal yönetimi teknolojileri konusunda turizm profesyonellerini bir araya getirecek. İstanbul Şehir Üniversitesi Güney Kampüsü’nde gerçekleşecek ücretsiz eğitimler dizisi ‘Hotel Linkage Academy’ 1 Ağustos’ta başlıyor.

TÜRKİYE OTEL SATIŞ PAZARLAMA YÖNTEMLERİNİ KÖKTEN DEĞİŞTİRECEK 360° online kanal yönetimi ve teknoloji çözümleri sunarak otellerin online satışlarını arttıran teknoloji danışmanlık firması Hotel Linkage, tüm dünyada yoğun olarak kullanılan online kanal yönetimi teknolojilerinin Türkiye otel satış pazarlama yöntemlerini kökten değiştirerek gelirlerinde de ciddi artışlar sağlamasını hedefliyor. Web sitesi, Booking Engine, Channel Manager, Revenue Management Systems ve Rate Shopper gibi sektörün merak edilen teknolojilerine yaymayı hedefleyen Linkage,

bu teknolojilerin içeriği ve yöntemleri hakkında vereceği eğitimlerle satış gelirlerinde de ciddi artışlar sağlamayı öngörüyor. İstanbul Şehir Üniversitesi, Incuba.city ve Şehir Teknoloji Transfer Ofisi’nin destekleriyle hayata geçecek ‘Hotel Linkage Academy’, turizm profesyonellerine sektörün ‘online tarafı’ ile ilgili ücretsiz eğitimler sağlayarak turizm sektöründe bir kez daha fark ortaya koyacak. 9 Haftalık eğitim maratonuna 1 Ağustos 2015’den itibaren İstanbul Şehir Üniversitesi Güney Kampüsü’nde başlayacak.


amaçlayan uygulama sayesinde artık müşteriler yeme-içme mekânlarını aramaya gerek duymadan en seçkin restoranlarda mobil uygulama veya çağrı merkezi ile anında rezervasyon yapabiliyor. Ayrıca Rezervin, müşterilerine seçtikleri restoran hakkında detaylı bilgi, yer müsaitlik durumu, rezervasyon iptali, rezervasyon teyidi ve hatırlatma uyarıları gibi birçok faydayı da bir arada sunuyor.

SEÇKİN RESTORANLAR PARMAKLARINIZIN UCUNDA Rezervin sayesinde Türkiye çapında seçkin restoranlardan anında rezervasyon yapma ayrıcalığı artık parmaklarınızın ucunda! App Store ve Google Play’den ücretsiz olarak indirilebilen Rezervin ile keşfedilecek yeni mekânlar arasında Günaydın, Nusr-Et Steakhouse, Da Mario, Gigi, Anjelique, Emporio Armani Ristorante, Fenix, Gina, Kiva, Lacivert, Ulus 29 gibi seçenekler dikkat çekiyor.

Restoranlarda yeni rezervasyon uygulaması

Rezervin Doğuş Grubu tarafından hem müşteriler hem de restoranların istek ve beklentileri doğrultusunda geliştirilen Rezervin ile dışarıda yemek yeme deneyimi daha da mükemmelleşecek…

D

oğuş Grubu tarafından geliştirilen yeni mobil uygulaması Rezervin, dünya standartlarında hizmet veren seçkin restoranlardan anında rezervasyon yapma imkânı sağlıyor. App Store ve Google Play’den ücretsiz olarak indirilebilen Rezervin, seçkin içeriği ve özel kampanyaları ile hem dışarıda yemek yemeyi sevenlerin hayatını kolaylaştırıyor hem de rezervasyon için harcanan zamanı en aza indiriyor. Dışarıda yemek yeme deneyimini mükemmelleştirmeyi

AJANDALARA VEDA VAKTİ Müşteriler için ayrıcalıklı bir rezervasyon sistemi geliştiren Rezervin, restoranların da etkin rezervasyon yönetimi, müşteri ilişkileri yönetimi ve raporlama ihtiyaçlarına yanıt veriyor. Rezervin sistemini kullanmaya başlayan restoranlar, mobil uygulama üzerinden rezervasyon alabiliyor, masa yönetimini dinamik olarak gerçekleştirebiliyor, iptal yönetimini verimlilik odağında yapıyor. Rezervin ile bekleme listesi yönetimi yapan restoranlar, doluluk oranlarını artırıyor, ajandalara veda ediyor. Raporlama da işletmeler için sorun olmaktan çıkıyor. Rezervasyon ve iptallere ilişkin detaylı bilgilere, anlık olarak tüm platformlardan erişiliyor.


restaurant otel - tech 124 hotel & hi-tech

Schneider Electric ve Er Yatırım’dan dev işbirliği Schneider Electric, Türkiye’nin önde gelen turizm yatırımcılarından Er Yatırım ile birlikte sürdürülebilir gelecek yolunda Türkiye’nin enerji verimliliği alanındaki ilk ve en büyük projesine imza attı.

E

nerji yönetiminde global uzman Schneider Electric, Türkiye’nin önde gelen turizm yatırımcılarından Er Yatırım’ın önümüzdeki 10 yılda Türkiye çapında inşa edeceği 20 iş otelinde kullanılacak elektriksel ekipmanın ve sistemlerin dizaynı, devreye alınması ve enerji yönetimi konusunda danışmanlık hizmeti verecek. Schneider Electric çözümleri sayesinde, her otel yılda 50 bin Euro düzeyinde enerji tasarrufu yapacak. Böylece tüm oteller işletmeye alındığında yıllık toplam 1 milyon euro parasal tasarruf sağlanmış olacak. Yılda yüzde 30 oranında enerji tasarrufu yapacak otellerin karbon salımları da aynı oranda azalacak.

TUNCER: “KÜRESEL TECRÜBEMİZİ TÜRKİYE’YE TAŞIYORUZ” Schneider Electric Türkiye Ülke Başkanı Bora Tuncer, enerji tüketimini düşürmek amacıyla enerji ve altyapı, endüstri, bina, konut ve veri merkezi pazarlarına yönelik çözümler sunduklarını, aynı zamanda binalarda ve sanayide yetkilendirilmiş Enerji Verimliliği Danışmanı unvanına sahip olduklarını söyledi. Tuncer, “Enerji yönetiminde global uzman bir şirket olarak, küresel tecrübemizi, bilgi birikimimizi Türkiye’ye taşıyoruz. Bir anlamda müşterilerimizi, iş ortaklarımızı, daha yaşanabilir geleceğe hazırlıyoruz. Ülkemizin önde gelen turizm yatırımcılarından Er Yatırım, gelecek 10 yılda kuracağı 20 iş otelinin elektriksel altyapı ekipmanları, aydınlatma kontrol sistemleri, ısıtma, soğutma ve havalandırma sistemlerinin otomasyonu, bina yönetim sistemleri gibi son derece önemli ihtiyaçları için tedarikçi olarak Schneider Electric’i seçti. Bu işbirliği, Türkiye’de bugüne kadar enerji danışmanlığı ve yönetimi konusunda yapılan en büyük ölçekli proje olma özelliği taşıyor” diye konuştu. Konvansiyonel çözümler yerine enerji verimli çözümler kullanıldığında oluşacak ilave maliyetin inşaat aşamasında

çok küçük değerlerde kalacağını vurgulayan Tuncer, “Örneğin; %10 fazla ödeyerek yapılacak bir enerji verimli otel için oluşacak ilave maliyet, yapılacak tasarruflarla 2-3 yıllık bir sürede geri dönecektir” dedi.

ÇELİKKANAT: “İLAVE MALİYET DEĞİL, KÜLTÜR” Er Yatırım Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat ise şöyle konuştu: “Günümüz iş otellerinde konaklayacak misafirlerin temel beklentisi, enerji ve su kullanımlarında sadece kullanıldığı miktar kadar ödeme yapmak. Ayrıca konfor, güvenlik ve dijital ağ bağlantısının maksimum düzeyde olmasını talep ediyorlar. Schneider Electric’in tedarik edeceği sistemlerle misafirlerimizin bu konfora ulaşmasını sağlayacağız. Misafirlerimiz oda içi sıcaklık ve havalandırma sistemlerini kolayca kendi istediği seviyelere ayarlayabilecek, aydınlatma kontrolü ile kendisine uygun ışık seviyesini seçecek. Benzer şekilde genel mahallerdeki iklimlendirme ve aydınlatma ile konfor en üst seviyede olacak. Bu işbirliğiyle kurumsal karımızı artırırken aynı zamanda Türkiye ekonomisine de katkı sağlamayı hedefliyoruz. Yatırımcı bunu bir ilave maliyet olarak görmemeli, aksine bir kültür olarak benimsemeli. Er Yatırım ve Schneider Electric, geleceğe saygılı bu yatırımlarla, turizm sektöründe öncü olacak bir işbirliğine imza atıyor. Bu işbirliğini özel kılan ise sadece projelerin geliştirilmesi ve hayata geçiirlmesi aşamasında değil, işletme aşamasında da devam edecek olmasıdır.”

150 ODALI BİR OTEL, BİR HAFTADA, 100 EVİN 1 YILLIK ENERJİSİNİ HARCIYOR Verilen bilgiye göre, 150 odalı bir otelin sadece 1 haftada tükettiği enerji 4 kişinin yaşadığı 100 evin 1 yıllık enerji tüketimine eşdeğer. Öte yandan ortalama bir otelde metrekare başına karbon emisyonu yaklaşık 160 kg civarında. Bu da oda başına yaklaşık 10 ton karbon salımına karşılık geliyor. Alınacak önlemler ve enerji verimli sistemlerin kullanılmasıyla yüzde 30 enerji verimliliği sağlandığında, bu iyileştirme direkt olarak karbon salımının azaltılmasına da katkı sağlıyor ve aynı oranda karbon salımını azaltıyor.


Fotoğraf: Cemal Emden

AC Hotel Maçka EEC ile daha güvenli ve tasarruflu AC Hotel Maçka by Marriott’ta EEC Entegre Bina Kontrol Sistemleri tercih edildi. Eski Taşlık Oteli’nden dönüştürülerek hayata geçirilen otel, bundan böyle daha güvenli ve tasarruflu…

İ

stanbul Beşiktaş’ta konumlanan AC Hotel Maçka by Marriott’ta EEC Entegre Bina Kontrol Sistemleri tercih edildi. Eski Taşlık Oteli’nden dönüştürülerek hayata geçirilen AC Hotel Maçka, gelişen teknolojinin getirdiği yenilikler ve Marriott standartlarına göre renovasyonu yapılarak 2014 yılında tekrar hizmete açılmıştı. Projenin Marriott standartlarına uygun şekilde yapılması için ilk başından beri katkılarda bulunan EEC proje kapsamında otelin güvenliğini sağlamak için UTC marka CCTV sistemi, Cooper marka yangın alarm sistemi ve Aritech marka kartlı geçiş sistemi kullanılmıştır. Isıtma, soğutma ve havalandırma cihazlarında enerji tasarrufu, merkezi kontrol, konfor ve işgücü kaybını önlemek için Johnson Controls marka bina otomasyon sistemi kullanılmıştır.

OTEL DE MÜŞTERİLER DE GÜVEN ALTINDA Binanın otomasyon sistemi, 1.750 noktadan oluşmaktadır. Isıtma, soğutma ve havalandırma için kullanılan klima santralleri, fanlar, sirkülasyon pompaları, pis su pompaları, ısı geri kazanım

cihazları, kazanlar ve arıtma cihazlarına ait tüm bilgiler bina otomasyon sistemi tarafından izlenip kontrol edilebilmektedir. Ayrıca oda içleri ve ortak alanlarda bulunan VRV cihazları BAcnet protokolü kullanılarak bina otomasyon sistemine entegre edilmiştir. Kullanıcı dostu arayüzü sayesinde işletme personeli kolaylıkla tüm binadaki mekanik cihazları izleyip, kontrol edebilmektedir. Yangın alarm sistemi bina otomasyon sistemi ile entegre edilerek, yangın alarm sisteminden gelen bilgiler bina otomasyon sistemine aktarılmaktadır. Duman kontrol sisteminde kullanılan damperler, fanlar, klima santralleri ve diğer mekanik cihazların kontrolü yangın alarm sistemi üzerinden yapılmaktadır. Yangın ihbar panelinin haricinde, manuel duman kontrolü sağlanabilmesi için duman kontrol mimik panosu tesis edilmiştir. CCTV sistemi tüm binadaki giriş, çıkış, koridor, yangın merdiveni gibi kritik yerleri izleyerek, otelin ve müşterilerin güvenliğini sağlamaktadır.


restaurant fuar 126 hotel & hi-tech

Yingli Solar, dünyanın en önemli solar enerji fuarı Intersolar’da Dünyanın lider güneş paneli üreticilerinden olan Yingli Solar, Yingli Solar, Intersolar’da yeni teknoloji ürünleriyle dikkat çekti.

Y

ingli Solar, Almanya’nın Münih şehrinde düzenlenen dünyanın ve Avrupa’nın en büyük güneş enerjisi fuarı Intersolar Europe’a katıldı. Dünyada 30 bölgesel ülke ofisine sahip, kurulduğu tarihten bugüne kadar 90’dan fazla ülkeye 50 milyonun üstünde panel satışı gerçekleştiren, dünyanın en büyük güneş paneli üreticilerinden biri olan Yingli Solar, Haziran ayında Almanya’nın Münih kentinde düzenlenen Intersolar Europe Fuarı’na katıldı.

KILIÇ: TÜRK YATIRIMCILARDAN BÜYÜK İLGİ Yingli Solar Türkiye Genel Müdürü Uğur Kılıç, Intersolar Europe Fuarı’nın güneş enerjisi sektöründeki profesyonelleri bir araya getiren, dünyanın en önemli etkinliklerinden biri olduğunu ancak Avrupa pazarında gelişmeler sebebiyle önceki yıllara göre küçüldüğünü söyledi. Türkiye’den fuara gelen yatırımcıların Yingli Solar’a büyük ilgi gösterdiğini belirten Kılıç, “Türkiye’de yakın zamanda yapılması planlanan güneş enerjisi yatırımları ile ilgili olarak yatırımcılarla önemli görüşmeler yapma fırsatı bulduk.

Türk yatırımcılar için olumlu ve somut adımların atıldığı bir fuar oldu. Intersolar’daki toplantılarda hem lisanslı hem de lisanssız elektrik üretimi alanında yapılacak yatırımlarla ilgili umut veren görüşmeler yaptık.” dedi.

GÜNDEM ENERJİNİN DEPOLANMASI Uğur Kılıç, Intersolar Fuarı’nda uluslararası pazarlarda yaşanan gelişmeleri takip etme ve sergilenen yenilikçi teknolojileri izleme fırsatı yakaladıklarını sözlerine ekleyerek, dünyanın gündeminde güneşten üretilen enerjinin depolanması ve hibrit sistemlerin geliştirilmesi olduğuna dikkat çekti. Kılıç şöyle devam etti: “Global firmalar, verimliliği arttırıcı ve üretim süreçlerini geliştirici AR-GE çalışmaları yaparken, aynı zamanda yerel çözüm ortaklarıyla da farklı iş modelleri geliştirmeye de önem veriyorlar. Biz de bu fuar süresince çözüm ortaklarımızla yeni iş modelleri geliştirmek üzere faydalı pek çok görüşme yaptık. ”



restaurant ürünler 128 hotel & hi-tech

Viko’dan şarjını unutanlara etkili çözüm Elektrik anahtarı ve priz sektörünün lider ismi Viko, şarjını unutanlara yeni modüler USB priz ile etkili bir çözüm sunuyor. Viko’nun modüler USB prizleri, elektronik cihazları, adaptöre ihtiyaç duymadan USB bağlantı kablosuyla şarj etmenizi olanaklı hale getiriyor. Viko modüler USB prizler, 5V 1A enerji çıkışının yanı sıra 2 adet de USB priz çıkışına sahip. Bu sayede, prizde aynı anda 2 ayrı cihaz şarj edilebiliyor. VİKO’nun modüler USB prizleri, evler için olduğu kadar, otel ve kafe gibi gün içinde yoğun insan trafiğinin yaşandığı alanlar için de oldukça ideal.

Anadolu Cam’a tasarım ödülü İtalya’nın Milano kentinde gerçekleştirilen ödül töreninde, Anadolu Cam, ‘İçecek’ kategorisinde Anadolu Cam Tasarım Merkezi tarafından tasarlanan İBB Hamidiye Su Şişesi ile ödül almaya hak kazandı. İBB Hamidiye Su Şişesi’nin tasarımı İstanbul’un zarafetine gönderme yapıyor. Kolay kavranan boyun yapısıyla suyun akıcılığının anlatıldığı şişenin tabanında 3 boyutlu lale motifi bulunuyor. Tasarımdaki bu motif ile markanın Osmanlı’dan günümüze gelen köklü firma logosu vurgulanıyor. ‘Yiyecek’ kategorisinde ödüle layık görülen Kemal Kükrer Acı Sos Şişesi ise, acı bibere vurgu yapan kırmızı, ince ve uzun yapısı, keskin hatlarıyla dikkat çekiyor. Bu yolla tasarımın içerisindeki ürün ile dil bütünlüğü sağlanıyor. İçerisinde acı bir ürün olduğu için kontrollü döküş sağlamak adına şişenin dar bir kafa yapısı ve uzun ince boyun yapısı bulunuyor.

Ege Seramik, ‘Türkiye’nin En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu’ arasında İzmir Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesinde, 1972 yılından beri seramik zemin kaplamaları üretimi gerçekleştiren, Ar-Ge ve Ür-Ge faaliyetleri ile Türk seramik sektörüne önemli katkıları bulunan Ege Seramik, Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nun belirlendiği listede bu yıl da yerini aldı. Ege Seramik AŞ. Genel Müdürü Göksen Yedigüller elde edilen başarı ile ilgili olarak, “Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu içinde yer almak, bizim için gurur verici bir sonuçtur. Ege Seramik olarak kaliteli ve yenilikçi hizmetlerimizle hem sektörümüze hem de ülke ekonomisine katkıda bulunmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu amaçla yatırımlarımıza devam ediyoruz. Başarının kaynağının insan olduğuna inanıyoruz ve bu sonuçta emeği olan tüm çalışma arkadaşlarımızla daha da iyi sonuçlar yakalayacağımıza inanıyoruz” dedi.



restaurant ürünler 130 hotel & hi-tech

LAV ile serin bir yaz Soğutan ve ısıtan klima Mitsubishi Electric’in Japonya’daki Kirigamine tepelerinin doğal esintilerinden ilham alınarak tasarlanan Kirigamine serisi klimaları, “3D i-see Sensör” ile akıllı hava yönlendirme kontrolünü, “Plazma Quad” filtreleme teknolojisi ile sağlıklı iç ortam havasını, sezonsal enerji verimliliği standartlarının en üst seviyesi olan A+++ enerji verimliliği ile de tasarruf imkânını bir bütün olarak sunuyor. Dünya genelinde sunduğu ürün ve hizmetlerde kalite, konfor, teknoloji gibi değerlerinden ödün vermeyen Mitsubishi Electric’in ayrıcalıklı ürünlerinden biri olan Kirigamine serisi klimalar, zorlu iklim koşullarında bile hem ısıtma hem de soğutmada yönetmeliğin belirlediği en verimli sınıf olan A+++ enerji sınıfına ulaşabiliyor. Mitsubishi Electric Kirigamine Comfort Plus* serisi klimalar -25 derecelik dış hava sıcaklığında dahi çalışabiliyor.

Kendini özleten sıcacık yaz geldi. Bu sıcak yaz günlerinde farklı sunumlarla sofralarına renk ve keyif katarak, yeniliğe ve özgünlüğe yer açmak isteyenlerin tercihi LAV olacak. LAV meşrubat bardakları sıra dışı ve sofistike tasarımlarıyla bu yaz serinlemek istediğiniz her an yanınızda olacak. Galata, Lune ve Roma meşrubat bardaklarının geniş formu sayesinde bol buzlu sağlıklı ve ferahlatıcı lezzetler hazırlanıyor. Bunaltıcı yaz günlerinde ferahlamak için tercih edilen milkshake, meyvesuyu, frozen, limonata, soda gibi serinletici lezzetler damakları şenlendirirken, LAV meşrubat bardakları ile göze de hitap ediyor.

Bahçe düşleri El değmeyen rezervuar Tema Banyo; otel, havalimanı, okul, hastane gibi genel kullanım alanlarında hijyen sağlamaya yönelik yenilikçi ürünü ‘gömme rezervuar’ı satışa sundu. Yenilikçi ürünleriyle yapı malzemeleri sektörüne farklılık getiren Tema Banyo, tuvaletlerde el değmeden rezervuar kullanımını sağlayan yepyeni ürünü ‘gömme rezervuar’ı satışa sundu. Özellikle hastane, okul, iş merkezi, havalimanı, otel gibi genel kullanım alanlarında hijyen sağlayacak olan bu yeni ürün sayesinde el değmeden ayak yardımıyla rezervuar kullanılabilecek.

SANDALYE,Cİ’nin birbirinden rahat ve şık ürünleri, bahçe ve balkonlara yazın coşkusunu getiriyor. Koleksiyonunda yer alan oturma grupları, sandalye ve şezlonglar; bambu görünümlü, metal ve ahşap seçenekleriyle bahçeniz bu yıl daha da şık olacak. Şehir yaşantısından uzak doğayla özdeşleşeceğiniz bu aylarda Bahçe ve balkonlarınızın stiline uygun seçenekler SANDALYE,Cİ’nin birbirinden şık koleksiyonunda beğeniye sunuluyor.




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.