Hi-Tech Temmuz'13

Page 1



gündem 12

‘Dan Brown’ın Gözüyle İstanbul” çalışma toplantısı gerçekleşti

16

Artış düştü, Haziran, ayı %2 artışla kapattı yeni yatırımlar

IN DE X

20

Lasagrada Hotel İstanbul, kapılarını açtı

24

İbis Otel Alsancak açıldı

26

Makissos Thermal Hotel & SPA Kırşehir’de açıldı

42

özel haber Gezi Parkı protestoları turizme nasıl etkiledi?

58

dosya Beş yıldızlı “Ramazanlar”

80

iş’te kadın İstanbul’a aşık bir turizm gönüllüsü: Tülin Ersöz

84

yeni mekan Boğaz’da keyfin ve lezzetin yeni adresi, HUQQA açıldı

94

şef’in gözünden Sınır tanımayan şef: Manuel Evan Sotomayor

108

hijyen Nilco’dan ekolojik formüllü “Marin Grubu”

110

portre Arkea Mimarlık ile turizm projeleri üzerine… otel-tech

120

Protel, “E-Fatura ve E-Defter” uygulamalarını tanıttı

122

Schindler geleceğin asansörünü tasarladı


Yeniden doğma zamanıdır!

r ö t i d E

Mart 2013, artış %12 Nisan 2013, artış %21 Mayıs 2013, artış %22 Ve Haziran 2013… Geçen yılın aynı dönemine göre gelen yabancı sayısındaki artış sadece %2! İstanbul’un istikrarlı bir şekilde süren yükseliş grafiği Gezi Parkı eylemlerinin gölgesinde kalarak, en hızlı “artış düşüşünü” yaşadı. TUROB tarafından yapılan araştırma sonuçlarına göre İstanbul’da otel iptalleri yüzde 80’leri bulurken, dünyanın en büyük otel arama motoru trivago, otel fiyatları ve aramalarda en büyük düşüşün İstanbul’da yaşandığını açıkladı. Turizme ve Türkiye imajına yakışmayan bu tablo için şimdi toparlanma, silkinme ve yeniden doğma zamanıdır! Bu ayki sayımızda, Gezi Parkı protestolarının turizme yansımalarını araştırma sonuçları ve değerlendirmeleri ışığında derleyerek sayfalarımıza taşıdık. Temmuz ayında, dopdolu bir Ramazan dosyası ile karşınızdayız. Lezzetin görünmeyen ellerince hazırlanan zengin iftar sofralarından renkli Ramazan eğlencelerine, hatta zengin sofraların değişmez lezzet aktörlerine kadar her şey bu dosyada! Mayıs ve Haziran ayları, hem iş hem resort bölgelerinde tam bir şölen havası estirdi. Türkiye’nin yeni yatırımlarından biri, İstanbul’un kalbi Osmanbey’de hizmete açılan Lasagrada Hotel idi. İbis Otel Alsancak, Makissos Thermal Hotel & SPA Kırşehir, Palm Wings Beach Resort & SPA Kuşadası da seçkin konaklama ve tatil alternatifleri ile deneyimlemeye değer bulduklarımızdan. Her bir yatırımcısını buradan kutluyor, yeni yatırımlara ilham kaynağı olmasını diliyoruz. Keyifli okumalar…

Hatice Ünal Bilen GRUP BAŞKANI H. FERRUH IŞIK İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK MEHMET SÖZTUTAN SAN. VE TİC. A.Ş. ADINA İMTİYAZ SAHİBİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI AHMET KIZIL

KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ EBRU PEKEL ebru.pekel@img.com.tr REKLAM KOORDİNATÖRÜ EMİR ÖMER ÖCAL emir.ocal@img.com.tr SANAT YÖNETMENİ İSMAİL GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr

YAYIN DANIŞMANLARI Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ CONSEPT TASARIM RECEP ÜNAL Prof. Dr. MUHAMMET ARICI recep.unal@img.com.tr Prof. Dr. İSMAİL KAYA FOTOĞRAF EDİTÖRÜ HAKKI GÜNERKAN Doç. Dr. MEHMET ALİ ÖZBUDUN hakki.gunerkan@img.com.tr T. YÜCEL DEREYAYLA DIŞ İLİŞKİLER YUSUF OKÇU FİKRET ÖZDEMİR yusuf.okcu@img.com.tr YAYIN EDİTÖRÜ HATİCE ÜNAL BİLEN hatice.unal@img.com.tr web: www.hi-tech.com.tr

.

MUHASEBE ve MUSTAFA AKTAŞ FİNANS MÜDÜRÜ mustafa.aktas@img.com.tr ABONE ve DAĞITIM NURTEN DEMİR nurten.demir@img.com.tr CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mah. 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna Bahçelievler/İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00 İRTİBAT BÜROLARIMIZ BURSA +90.224 211 44 50-51 KONYA +90.332 238 10 71 ADRES 29 Ekim Cad. No:23 34197 Yenibosna, İSTANBUL/TÜRKİYE Tel.:+90.212 454 25 00 Faks:+90.212 454 25 98

e-mail: info@img.com.tr

Hotel Restaurant Food Hi-Tech Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. Hotel Restaurant Food Hi-Tech Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yayg›n süreli bir yayın olan Hotel Restaurant Food Hi-Tech Dergisi ayda bir yayınlanır.



4 Hi-Tech antre

“İnteraktif Medya Ödülleri”nden Dedeman Hotels’e ödül ‘Dünyanın En Lüks Aile Oteli’ Güral Premier Tekirova bu yaz da iddialı Benzersiz doğasıyla, yeşil ve mavinin birleştiği Antalya’nın en güzel koyunda, Olimpos (Tahtalı) Dağı’nın gölgesinde, 2010 yılından bu yana hizmet veren Güral Premier Tekirova, çam ormanlarının arasındaki konumu ve 200 bin metrekarelik geniş arazisi ile tatil severlerin tercihi oluyor. Güral Premier Tekirova, Türk Mimari tarzındaki dekorasyonu, Antalya’nın en temiz plajlarından biri olan geniş özel sahili, denize sıfır konumu, eşsiz manzarası, büyük Aquapark’ı ve 3 bin 500 metrekare alan içerisindeki Quu SPA’sı ile misafirlerine huzurun, konforun ve eğlencenin bir arada bulunduğu unutulmayacak tatil imkanı sunuyor. Dünyanın en iyi lüks otellerinin seçildiği 2012 yılı ‘World Luxury Hotel Awards’ kapsamında Türkiye’ye ilk kez ‘Dünyanın En Lüks Aile Oteli’ ödülünü kazandırdı.

Türkiye’nin ilk uluslararası otel zinciri Dedeman Hotels & Resorts International, dünya genelinde binlerce internet sitesinin tasarım, kullanılabilirlik, teknik konularda yenilik, standartlara uyum ve içerik gibi kategorilerde kıyasıya yarıştığı “İnteractive Medya Ödülleri” kapsamında “Hotels & Resorts” web sitesi kategorisinde ödül aldı. “İnteractive Medya Ödülleri” kapsamında toplam 477 puan ile kategorisinde birinci olan Dedeman Hotels & Resorts International, en yüksek puanı ise işlevsellik özelliği ile aldı.

Yeditepeli İstanbul’un zirvesinde bir kral dairesi… İstanbul’un en şık ve yeni oteli Martı İstanbul Hotel’in zirvesinde, dünyaca ünlü tasarımcı Zeynep Fadıllıoğlu tarafından dizayn edilen lüks Kral Dairesi, son teknoloji konforu geleneksel Türk kültürü şıklığı ile birlikte sunuyor. Martı İstanbul Hotel’in 11. katında bulunan muazzam büyüklükteki Kral Dairesinin salonunda gösterişli piyano, özel kumaşlar kullanılan tasarım mobilyalar ve değerli sanatçılara ait eserler ilk anda dikkatleri çekiyor. Türk kültürü ve İstanbul’dan detaylar taşıyan Kral Dairesi; geniş bir kütüphaneye sahip çalışma odası, şehir manzaralı yatak odası ve şık giyinme odasının yanı sıra jakuzili banyosundaki kişiye özel Türk Hamamı ile benzerlerinden ayrışıyor.

Olympos’un kutsadığı Turkuaz Limanlar’a bayram seyahati GezginDamaklar damak tadına düşkün seyahat severler için Bayram Tatili’ne özel 7 - 11 Ağustos tarihleri arasında Akdeniz’in bakir kalmış cennet köşelerine uçakla tur düzenliyor. Antalya havalimanından başlayacak “Olympos’un Kutsadığı Turkuaz Limanlar” turu 4 gece 5 gün sürecek. Düzlerçamı bölgesindeki Güver Uçurumu Kanyonu ve ardından ülkemizin en önemli antik kentlerinden Güllük Dağı Termessos Milli Parkı ile başlayacak tur boyunca Finike’de konaklanacak.


ICVB Genel Müdürü Elif Balcı Fisunoğlu, ECM Yönetim Kurulu’na seçildi İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu-ICVB Genel Müdürü Elif Balcı Fisunoğlu, ECM European Cities Marketing (Avrupa Turizm Şehirleri Federasyonu) Yönetim Kurulu’na seçildi.

Türk Hava Yolları, son üç yıldır Avrupa’nın en iyisi “Avrupa’nın En İyi Havayolu Şirketi” ve dünyanın “En İyi Business İkram Servisi” ödülleri Türk Hava Yolları’nın havacılık sektörüne yönelik araştırmaları ticari kaygılardan bağımsız gerçekleştiren, sektörel anlamda dünya çapında saygı duyulan ve performans temelini esas alıp havayolu şirketlerine her yıl düzenli olarak ödül veren Skytrax, geçtiğimiz iki yılda olduğu gibi bu yıl da Türk Hava Yolları’nı, “Avrupa’nın En İyi Havayolu Şirketi” olarak ilan etti.

Martı İstanbul Hotel, Individual Collection’ın ilk üyesi oldu

Federasyon, Avrupa merkezli şehir turizm ofisleri ile kongre ve ziyaretçi bürolarının üyesi olduğu en önemli organizasyondur. ECM’in 32 ülkeden 100 Avrupa şehrini temsilen 110 üyesi bulunmaktadır. Yönetim Kurulu üyeliğine seçilmesi ile ilgili olarak, ICVB Genel Müdürü Fisunoğlu, “Son yıllarda İstanbul’un kongre ve toplantı sektöründe artan başarısını sürdürmemiz açısından uluslararası sektör örgütlerindeki temsilimiz ve aktif görevler almamız lobi faaliyetlerimiz açısından büyük önem taşıyor. ICVB olarak kurulduğumuz günden bu yana uluslararası destinasyon pazarlaması ve kongre- toplantı sektöründeki tüm önemli kurumlara üyeyiz ve aktif olarak faaliyetlerinde yer alıyoruz. Ülkemizin sektörün büyük oyuncularından biri olduğunu vurgulamak adına bu faaliyetlerimiz büyük önem taşıyor.” diyerek bu unvanın önemini ifade etti.

Bu yıl Conde Nast Traveller dergisi tarafından dünyanın en iyi 50 yeni otelinden biri seçilen Martı İstanbul Hotel, dünyanın saygın lüks otel markalarını bünyesinde bulunduran Global Hotel Alliance platformunun yeni üyesi oldu. 60 ülkede, 320 lüks otel tesisi ile dünya çapında bir rezervasyon ağı sunan ve misafir sadakat programı yürüten GHA, ilk olarak Martı İstanbul Hotel’in katılımıyla Individual Collection (IC) adı altında yeni bir oluşum yarattı. Individual Collection (IC), zincir oteller dışında, GHA kriterlerine uyan seçkin münferit oteller için geliştirildi. Böylelikle, Martı İstanbul Hotel, büyüleyici lokasyonlarda, mimari özellikleri ve etkileyici tasarımının yanı sıra misafirperverlik ve ayrıcalıklı otelcilik hizmeti sunan bağımsız otelleri biraraya getiren GHA Individual Collection’a üye olan ilk otel oldu.


6 Hi-Tech antre

Realmadrid Foundation Campus Experience Mardan Palace’ta Mardan Palace Hotel Genel Müdürü Çetin Pehlivan, Real Madrid’in, takımın eğitim organizasyonlarını yöneten Real Madrid Foundation ile birlikte ilk kez Türkiye’ye ve Antalya’ya geldiğini belirtti. Türkiye’nin en modern spor kompleksi olan “Mardan Sports Complex”de ev sahipliği yapacaklarını söyleyen Pehlivan, 15 Temmuz - 7 Eylül 2013 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan yaz kampı boyunca; birbirinden tecrübeli İspanyol altyapı antrenörlerinin, geleceğin başarılı futbolcularına uygulayacağı çağdaş futbol tekniklerinin yanı sıra, her sporcuda olması gereken değerlerin de kazandırılacağını söyledi.

Martı Marina & Yacht Club sezona hazır Ortadoğu ve Körfez bölgesinin en büyük marina yönetim ve operasyon şirketi ART Marine Marinas ile işbirliği anlaşması bulunan Martı Marina & Yacht Club, sezonu yepyeni fırsatlarla karşılıyor. Martı Marina & Yacht Club tüm denizseverler için indirimli üyeliklerden, Martı Hemithea’da ücretsiz konaklamaya kadar birçok ayrıcalık sunuyor. Martı Marina & Yacht Club, Martı Hemithea Hotel’in yanı sıra Hamam ve Spa, farklı konseptte restoran ve barlar, patisserie, şarküteri, market ve butiklerle konuklarına, seçkin, şık ve zevkli bir ortamda; çok özel bir hizmet anlayışıyla, standartların ve alışkanlıkların ötesinde bir keyif yaşatıyor.

Alaçatı’ya “Altıncı Cadde” dokunuşu Altincicadde.com’un birbirinden şık ve konforlu ürünlerini henüz deneyimleme fırsatı bulamadıysanız, bu hoş ve stil sahibi mobilyaların keyfini tatilinizi yaparken çıkarabilirsiniz. Yolunuz son yılların gözde tatil merkezi Alaçatı’ya düşerse, Kafe Pi Grup’un yeni oteli Curcuna bünyesinde özel olarak dizayn edilen “Altıncı Cadde Odası”nı mutlaka görmelisiniz. Altincicadde.com bünyesinde satışa sunulan mobilyalar arasından seçilmiş mobilyalarla tasarlanmış bu şık oda, altincicadde. com’un sade ve romantik trendlerinden kopamayan ruhunu son derece iyi yansıtıyor.

THY uçak kiralayacak Türk Hava Yolları, 3 adet A330-200 ve 1 adet A320-200 uçağı kiralayacağını bildirdi. THY’nin Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yer alan açıklamasında şunlar kaydedildi: “Ortaklığımız Yönetim Kurulunca, Wilmington Trust Sp Services (Dublin) Limited firmasından 3 adet A330-200 uçağının ve Wells Fargo Bank Northwest National Association firmasından 1 adet A320-200 uçağının 6 yıllığına kiralanmasına karar verilmiştir.”


PALMARINA Bodrum açıldı

Son teknoloji mega yat rıhtımlarından lüks alışveriş merkezi alanlarına, eğlence dünyasının bir numaralı gece kulüplerinden kendi alanının rakipsiz markası olan yerli ve yabancı restoran ve barlara kadar dünyanın en iyileri PALMARINA Bodrum’da bir arada… Yenilenen yüzü ve “Avrupa’nın en iyisi, Türkiye’nin en yenisi” sloganı ile bu sene bambaşka bir deneyim yaşatacak olan PALMARINA Bodrum 22 Haziran Cumartesi günü Ajda Pekkan ve Rusya’nın en ünlü tenoru Nikolai Baskov’un sahne aldığı muhteşem bir organizasyonla açıldı. D-ream’den Demsa Group’a Vakko’ya kadar birçok önemli grubu bünyesinde barındıran PALMARINA Bodrum, 53 mağazalık çarşı bölümü, eğlence adası, konsept mağazaları, yeme - içme üniteleri, kafeleri, ofisleri ve sanat galeri ile misafirlerinin her türlü ihtiyacını düşünüyor ve bu yaz Bodrum Yalıkavak’ta benzersiz bir yaşam alanı sunuyor.

Hilton Worldwide Doğu Avrupa, Rusya ve Türkiye Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Essam Abouda oldu Hilton Worldwide Otelleri Essam Abouda’nın Doğu Avrupa, Rusya ve Türkiye (EERT) Operasyonlarından Sorumlu Başkan Yardımcısı olarak atandığını duyurdu. Abouda, 18 şehirdeki 28 yöneticiden oluşan bir operasyon ekibini yönetecek ve EMEA Başkanı Simon Vincent’e bağlı Avrupa Yönetici Ekibi’ne dahil olacak. Kariyerini 30 yılı aşkın süredir Hilton Worldwide Otelleri’nde sürdüren Abouda, yeni görevine, şirketin EERT portföyündeki 25 olan otel sayısının önümüzdeki üç yıl içerisinde iki katından fazlasına çıkmasının beklendiği heyecan verici bir dönemde başlıyor. Hilton Worldwide EMEA Başkanı Simon Vincent, konuyla ilgili olarak, “Essam Abouda, Avrupa ekibimize deneyim katacak ve bölge içerisinde en çok çeşitlilik arzeden bölümlerden birine liderlik edecek.

TAV Airport Hotel’e Mükemmeliyet Sertifikası Türkiye’nin ilk ve en büyük havalimanı oteli olan TAV Airport Hotel, dünyanın en büyük seyahat sitesi TripAdvisor tarafından tarafından 2013 Yılı Mükemmeliyet Sertifikası’na layık görüldü. 2012 yılında da bu prestijli sertifikanın sahibi olan TAV Airport Hotel’in hizmet kalitesi de böylece bir kez daha tescillenmiş oldu. BTA tarafından işletilen TAV Airport Hotel hizmet kalitesini, misafirlerinin otelde geçirecekleri zamanın önemini dikkate alarak yapılandırıyor. TAV Airport Hotel, misafirlerinin, uçak kaçırma kaygısı yaşamadan tam zamanında biniş kapısında olabilmelerini sağlamak adına, Atatürk Havalimanı’nın iç ve dış hatlarına geçişte ücretsiz shuttle servisi sunuyor. Ayrıca uçuşu bulunan ancak otel konforunun tadını sonuna kadar çıkarmak isteyen konuklar resepsiyondan veya terminalden check-in işlemlerini online olarak gerçekleştirebiliyor.


8 Hi-Tech antre

Turla mil kazan! Bu yıl 20. yılını kutlayan Prontotour, 25 Haziran 2013 tarihinde başlayacak.“Turla mil kazan” uygulaması ile sadece Türk Havayolları uçuşlarından değil, online satın aldığınız yurtiçi-yurtdışı tur paketlerinden de mil kazanma fırsatı sunuyor. Prontotour, Miles&Smiles üyelerine özel yaptığı bu uygulamada, tüm otobüslü-uçaklı kültür turları, Kıbrıs paketleri, dünya otelleri satın almaları, gemi turları ve tüm yurtdışı tur paketlerinde, harcadıkları Türk Lirası kadarını mil olarak kazandırıyor. 80’den fazla ülkeye tur düzenleyen, değişik kültürleri tanımak, farklı coğrafyaları keşfetmek isteyenler için Türkiye’nin lider yurtdışı tur operatörü Prontotour, her yıl geliştirdiği farklı destinasyonların yanı sıra, hizmet anlamında da turizme olan katkısını arttırmaya devam ediyor.

Bördübet Koyu’nda size özel bir ada Gökova Körfezi’nin Bördübet Koyu’nda yer alan konumu ile yemyeşil bir orman içerisinde dere ile denizin kesiştiği noktada yer alan Golden Key Bördübet, kendi misafirlerine özel yarım adacığında denizin ve güneşin tadını çıkarma fırsatı sunuyor. Kuş seslerinin doğal orkestrası eşliğinde otelin içinden geçen Bördübet Dere’sinde tekneyle başlayan yolculuk Gökova’nın derin mavisiyle birleşiyor. Adada soğuk bir içki eşliğinde; şezlongda uzanırken bir yandan da Gökova körfezinin eşsiz güzellikteki koylarını izlenebilir ve güneşin batımını seyredilebilir.

Cevahir Hotel Asia’ya yeni genel müdür Cevahir Hotel İstanbul Asia yeni Genel Müdürü Ali Can Aksu’yla yola devam ediyor. Uzun yıllardır turizm sektörüne hizmet veren Ali Can Aksu; Cevahir Holding bünyesinde açılan Cevahir Hotel İstanbul Asia’nın yeni Genel Müdürü olarak görev yapmaya başladı. 1984 Yılında Turizm yaşamına başlayan Ali Can Aksu, AA Plus Group Turizm Investment Counsaltincy Turizm Koordinatörlüğü, Dionysos Hotels Sport & Spa, Crystal Hotel, National Park Hotel, Akay Garden Resort Hotel, Ephessus Beach Club Hotel gibi kurumlarda üst düzey yöneticilik yaptı. Aksu; Mayıs 2013 itibariyle Cevahir Hotel İstanbul Asia’nın yeni Genel Müdür’ü olarak çalışmalarına devam etmektedir.

Hilton Worldwide, Türkiye’de 10 bin odaya ulaşan ilk otel zinciri olacak Dünyanın en büyük otel işletmecilerinden Hilton Worldwide, Türkiye portföyüne üç yeni otelin daha eklendiğini açıklayarak, Türkiye’de 10.000 oda barajını aşan ilk otel işletmecisi olacağını duyurdu. Türkiye ve Komşu Ülkeler Otel Yatırımları Konferansı 2013’de (CATHIC) üç yeni otel anlaşmasını duyuran Hilton Worldwide, faaliyet ve geliştirme aşamasındaki toplam 45 oteliyle, ülkedeki portföyünün büyüme hızını da göstermiş oldu. Duyurusu yapılan yeni üç otel Antakya, İstanbul Zeytinburnu ve Çorlu’da bulunuyor. Bu oteller, DoubleTree by Hilton İstanbul Avcılar ve DoubleTree by Hilton Kusadaşı’nın da aralarında bulunduğu yeni oteller portföyüne eklenecek.



10 Hi-Tech antre

Faros Hotel Taksim’e 2013 mükemmellik ödülü Faros Hotel Taksim, TripAdvisor’da gezginlerden tutarlı şekilde mükemmel yorumlar alan ve dünya çapında nitelikli işletmeler sınıfına giren işletmelere verilen Mükemmel Misafirperverlik Ödülü’ne layık görüldü. Pek çok misafirden 5 puan üzerinden 5 puan alan Faros Hotel Taksim için dünyanın dört bir yanından yorum yazanlar özellikle otelin konumunu, yüksek temizlik standartlarını, Türk ve dünya mutfaklarından leziz örnekler sunan restoranlarını ve personelinin güleryüzlülüğünü, yardımseverliğini övüyor. Faros Group Yönetim Kurulu Başkanı Suat Akgül TripAdvisor’da listelenen işletmelerin sadece yüzde 10’una verilen Mükemmel Misafirperverlik Ödülü ile ilgili olarak “Müşterilerimize unutulmaz bir deneyim yaşatmak için çok çalışıyoruz. Bu ödül sıkı çalışmamızın TripAdvisor’da olumlu yorumlara dönüştüğünün kanıtıdır.” şeklinde konuştu.

Delta’dan JFK Havalimanı’na yeni yatırım Delta Havayolları, New York ve New Jersey Havaalanları İşletmesi ve JFK Uluslararası Terminali LLC (JFKIAT) 24 Mayıs 2013 tarihinde New York’un John F. Kennedy Uluslararası Havalimanı’nda 1.4 milyar dolarlık renovasyon programının bir parçası olan yeni 4. Terminal’in açılışını yaptı. Delta CEO’su Richard Anderson, açılışta yaptığı konuşmada, şunları dile getirdi: “En son teknolojiye sahip 4. Terminal tesisleri yıllardır planlanıyordu. Delta çalışanları, uluslararası yolcularımız ve New York’da yaşayanlar şimdi bekledikleri ve hak ettikleri uluslararası merkezin imkanlarına kavuşmuş oluyor. Delta için heyecanlı bir dönem.”’

Ağrı, Süphan ve Palandöken gölgesinde yolculuk GezginDamaklar Sehayat Acentası, kaşif ruhlu, bir o kadar da lezzet tutkunu, damak tadına düşkün seyahatseverleri, Ağrı, Süphan ve Palandöken Gölgesinde Yolculuk’a çıkarıyor. Kültür ve lezzet içeren “Ağrı, Süphan ve Palandöken Gölgesinde Yolculuk” turunda; Erzurum, Kars, Iğdır, Doğubayazıt, Bitlis, Tatvan ve Van dolaylarında yer alan doğal ve kültürel varlıklar Camiler, Katedraller, Kliseler ve harabeler gezilirken bölgeye has yöresel lezzetler de ayrı ayrı tadılacak... Ağustos ve Eylül aylarında tekrar edilerek düzenlenecek tur, 5 gece 6 gün sürüyor.

Hilton HHonors Tatile Kaçış promosyonu başladı Hilton Worldwide Otelleri’nin dünya çapındaki misafir ödül programı Hilton HHonors; Avrupa, Orta Doğu, Afrika, Asya-Pasifik ve ABD’deki otellerinde %40’a varan indirimler sunan “Tatile Kaçış” promosyonuyla kaliteyi indirimle buluşturuyor. Tatilciler, İstanbul’dan Mardin’e, Londra’dan Dubai’ye kadar pek çok şehir ve tatil bölgesinde, Waldorf Astoria Hotels & Resorts, Conrad Hotels & Resorts, Hilton Hotels & Resorts, DoubleTree by Hilton, Hilton Garden Inn ve Hampton by Hilton markalı otelleri seçebilecek.



12 Hi-Tech gündem

“Dan Brown’ın Gözüyle İstanbul” çalışma toplantısı gerçekleşti “Dan Brown’ın gözüyle İstanbul” konulu toplantı 28 Haziran Cuma günü gerçekleşti. Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü’nce düzenlenen toplantıda Dan Brown’un İstanbul’a geniş yer ayırdığı son kitabı, turizme katkıları, etkileri ve sektörün birlikte neler yapabileceği gibi konular masaya yatırıldı.

K

ültür ve Turizm İl Müdürlüğü’nce düzenlenen “Dan Brown’ın gözüyle İstanbul” konulu çalışma toplantısı, 28 Haziran Cuma günü gerçekleşti. Kültür ve Turizm İl Müdürü Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili’nin yanı sıra TUREB temsilcisi, Dan Brown’a İstanbul’da eşlik eden rehber olan Serhan Güngör, TÜRSAB acenta yetkilileri ve turizm yazarlarını büyük ilgi gösterdiği toplantıda katılımcılar, Dan Brown’ın İstanbul’a geniş yer ayırdığı son kitabı “Cehennem” üzerinden hareketle, şehrin tanıtımıyla ilgili fikirlerini ortaya koydular.

GEZİ ROTASI İÇİN KOMİSYON OLUŞTURULDU Dan Brown’ın son kitabından bir turizm ürünü ortaya konması ve onun gözüyle İstanbul gezi rotası oluşturulması amacıyla bir komisyon oluşturuldu. Bu

komisyonun ilgili tur programının parametrelerini konuşmak üzere yeniden bir araya gelmesine karar verildi. Komisyon Üyeleri: Süha Uyar, Serhan Güngör, Erdal Çeri, Ahmet Kolsal, Nurdoğan Şengüler, İlhan Uçak, Serdar Oğuzoğlu, Nihan Bekar olarak belirlendi.

İSTANBUL’A YAKIŞIR TANITIM PROGRAMI Toplantıda özetle; Tur programı ortaya çıkınca Dan Brown ve diplomatik misyon şeflerinin davet edilmesi ve bir tanıtım gezisinin yapılması, Dan Brown’ın kitabında yer verdiği mekanları konu alan İstanbul gece turlarının planlanması, bu amaçla çalışmalarda bulunulması ve kitabın filminin çekileceği aşikar olduğundan, İstanbul’un layıkıyla yansıtılması amacıyla gerekli ön girişimlerde bulunulması kararlaştırıldı.



14 Hi-Tech gündem

TÜROFED, bölgesel dernek için Diyarbakır ve Samsun’u ziyaret etti TÜROFED, bölgesel dernek oluşturma faaliyetlerini Diyarbakır ve Samsun’da gerçekleştirdiği yoğun katılımlı toplantılar ile sürdürüyor.

T

ürkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED), tüm Türkiye’deki otelleri şemsiyesine almak amacıyla planladığı Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde birer bölgesel dernek oluşturma faaliyetlerini Diyarbakır ve Samsun illerinde gerçekleştirdiği toplantılar ile sürdürüyor. Bu kapsamda TÜROFED Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık başkanlığında ikinci ayağını 14 Haziran 2013 Cuma günü Diyarbakır Dedeman Oteli’nde gerçekleştiren TÜROFED heyeti, Diyarbakır, Mardin ve çevre illerde bulunan turizm işletme belgeli tesis sahip ve yöneticileriyle bir araya gelerek bölge sorunlarını masaya yatırdı.

hep kıyılarda yer alan il ve ilçelerin derneklerinin federasyonu olarak anıldıklarını dile getirerek, bugünden sonra artık Türkiye’nin her yerinde şubeleri olan bir federasyon olarak anılmak istediklerini ifade etti. Ayık, “Senenin başından beri örgütlenmenin olmadığı yerleri hareketlendirmek için çalışmalar yapıyoruz. Bu örgütlenmenin içerisinde var olmanızı istiyoruz. Mesleğimizi ileriye götürmek adına beraber hareket ettiğimiz zaman daha güçlü olacağımıza inanıyorum. Yaşanan Gezi Parkı olaylarını bir tarafa bırakacak olursak Türkiye’de çok ılıman bir iklim var. Bu hava insanların bu bölgeye gelip bu bölgeleri ziyaret etmek istemelerini sağlamaktadır” dedi.

40’A YAKIN OTELCİ KATILDI

BİR SONRAKİ DURAK, SAMSUN’DU

Yaklaşık 40 otelcinin katılımı ile gerçekleşen toplantıda Diyarbakır Vali Yardımcısı Mustafa Can, Diyarbakır İl Kültür Turizm Müdürü Tevfik Arıtürk, Mardin Turizm ve Otelciler Derneği Başkanı Özgür Yıldız ve Diyarbakır Turizm Platformu’ndan yetkililer de hazır bulundu. Mardin ve Diyarbakır bölgesinde yapılan çalışmaların değerlendirildiği toplantıda bölgenin sorunları da detaylı olarak ele alındı.

TÜROFED’in bölgesel dernek oluşturma faaliyetlerinin üçüncü ayağı ise, Karadeniz Bölgesi’nin Samsun ilinde yapıldı. Bu kapsamda; Samsun, Ordu, Sinop’ta bulunan turizm işletme belgeli tesis sahip ve yöneticileriyle birlikte 20 Haziran 2013 tarihinde Samsun North Point Oteli’nde toplantı gerçekleştiren TÜROFED toplantısına Samsun İl Kültür Turizm Müdürlüğü’nden Ömer Pamuk ve Murat Çelik, Ordu Üniversitesi’nden Doç. Dr. Cavit Yavuz ile TÜROFED Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık ve TÜROFED Genel Sekreteri Savaş Çolakoğlu katıldı.

OSMAN AYIK: SADECE KIYININ FEDERASYONU DEĞİLİZ TÜROFED Başkanı Osman Ayık bugüne kadar



16 Hi-Tech gündem

Artış düştü,

Haziran, ayı %2 artışla kapattı 2013 Mayıs’ında rekor bir artışla %22’lik büyüme kaydeden İstanbul, Haziran 2013’ün gelen yabancı sayısında geçen yıla göre sadece %2’lik artış sağlayabildi.

(Ocak - Haziran 2013)


İ

stanbul’a gelen yabancı ziyaretçi sayısı, 2013’ün ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre %17 artış gösterdi. Önceki yıl Ocak-Haziran aylarında 4.231.419 olan değer bu yıl 4.941.118 olarak gerçekleşti. 2013 Haziran ayı gelen yabancı sayısı 957.894 ile geçen yıla (939.508) göre %2 arttı. 2013 yılı ay bazında %15-20’lerde gerçekleşen artış oranı, bu ay %2 ile artış oranında bir azalma şeklinde gerçekleşti. İstanbul Turizm İstatistikleri Raporu’nca %2’lik bir artış ile de olsa geçen yılın Haziran gelişlerinden fazla geliş gerçekleşmiş olmasının da dikkate değer bir veri olduğu belirtiliyor.

2013 Haziran ayında gelen yabancı ziyaretçiler milliyetlerine göre ilk 10 şu şekilde gerçekleşti: Almanya (100.097), ABD (58.868), Rusya (44.389), İngiltere (42.909), Suudi Arabistan (40.777), Fransa (39.294), İtalya (37.587), İran (30.702), Hollanda (24.700), Irak (24.250) Giriş yapan yabancılarda bu ayki dikkat çeken artış Suudi Arabistan’dan gelenlerin (40.777) ile beşinci sırada yer almasıdır.


18 Hi-Tech gündem

Otelcilikte yeni trend: ‘Çocuk Dostu Oteller’ Okulların kapanmasıyla birlikte tatil planları yapmaya başlayan ailelerin en büyük problemi nerede tatil yapacaklarına karar vermek. Turizm sektörünün yenilikçi firması Gezinomi’nin Genel Müdür Yardımcısı Özgür Yıldız; ebeveynlerin kurtarıcı olan ‘çocuk dostu oteller’i ve avantajlarını anlattı…

Y

Gezinomi’nin Genel Müdür Yardımcısı Özgür Yıldız

az aylarında aileler, hem çocuklarını ödüllendirmek hem de hep birlikte kaliteli zaman geçirmek amacıyla tatil planları yapıyor. Ailelerin bu süreçte dikkat etmesi gereken en önemli konu, tercih edilen otelin ebeveynler ve çocuklar için aynı anda yeterli donanıma sahip olup olmadığı. Gezinomi Genel Müdür Yardımcısı Özgür Yıldız, “Çocuk dostu otellerin, tatillerini rahat geçirmek isteyen ailelerin kurtarıcısı olduğunu belirterek, “Çocuk dostu oteller, anne ve babanın çocuk bakımı üzerindeki sorumluluklarını büyük ölçüde azaltarak tüm ailenin keyifli bir tatil geçirmesini mümkün kılıyor” diyor.

EN İDEAL OTELLER KEMER, BELEK VE SİDE’DE Çocuklu ailelere önerilerini sıralayan Yıldız; otel bünyesindeki aktivitelerin, tesislerin, çocuk bakımı


ÇOCUK DOSTU OTELLERDE KURALLAR Bir otelin “çocuk dostu otel” olarak anılabilmesi için uyması gereken bazı kurallar vardır. Hijyen, yatak yüksekliği, mimari, çocuk havuzu ve cankurtaran gibi unsurlar çocukların hem güvenli hem de keyifli tatil yapmasına olanak sağlar. Türkiye’de de VON Club Golden Beach Rixos Sungate Ela Quality Resort, Lykia World Ölüdeniz, Susesi Luxury Resort, Limak Atlantis, Crystal Water World Resort, Sueno Golf Belek gibi örnekleri bulunan çocuk dostu oteller, bünyelerinde geniş alanlara yayılmış mini club/teenage club tesisleri, çocuk havuzları, hobi odaları bulundururlar. Çocuklar, kendilerine özel bu alanlarda hem keyifli vakit geçirir hem de sosyalleşme imkanına sahip olur.

konusunda eğitimli personelin ve çocuklar için özel hazırlanan mönülerin çocukları mutlu ederken, aynı zamanda ailelerinin de tatillerinin keyfini çıkarmalarını sağladığını söylüyor. Yıldız, çocuklu ailelerin yurt içinde Kemer, Belek, Side; yurt dışında ise Paris, Londra ve Dubai gibi lokasyonları tercih ettiklerini belirtiyor. Yıldız’a göre, Paris’te bulunan Disneyland, Londra’da başta Madam Tussaud olmak üzere birçok müze ve Dubai’deki Ferrari Park; ailelerin lokasyon tercihlerini büyük ölçüde etkiliyor.

SEÇİMLER YAŞA GÖRE YAPILMALI Tatile çıkarken kalacakları otelin çocuklara uygunluğunu kontrol etmeyen ailelerin, birçok problemle karşı karşıya kalabileceğine dikkat çeken Yıldız, bu tip otellerde çocuk bakımı üzerine eğitim almış personelin bulunmaması nedeniyle birçok aksaklık ve kaza yaşanabileceğini vurguluyor. Yıldız; “Çocuklara uygun yemek mönüsü ve çocuklu ailelere yönelik tasarlanmış odalar bulunmadığından aileler, tatil süresince hem kendilerinin hem de çocuklarının en temel ihtiyaçlarını karşılamakta sıkıntı çekebilir. Bu tip sorunlar yaşamak istemeyen aileler, otel seçimi yaparken çocuklarının yaşını da göz önünde bulundurmalı. Örneğin bebekli aileler, kalacakları otelin bebek arabasıyla hareket etmeye uygun olup olmadığını araştırmalı, yaşça daha büyük çocukları olan ailelerse, çocuğun sosyalleşme ihtiyacı olduğunu unutmamalı ve bu yönden

aktif otellere yönelmeli. Sağlık konularında hassas aileler, kalacakları otellerin yeterli doktor ve eğitimli personele sahip olup olmadığını araştırmalı, tercih etmeyi düşündükleri otelde önceden kalmış çocuklu ailelerin yorumlarını inceleyip ön bilgi edinmeliler” diyor.

ÇOCUKLARA ÖZEL İNDİRİMLER Ödeme konusunda da bazı işletmelerin çocuklu ailelere kolaylıklar sağladığını ifade eden Yıldız, birçok otelde 0-6 yaş grubundan ücret alınmadığını ve ikinci çocuğa indirim yapıldığını, kimi otel işletmelerinde bu yaş sınırının 14’e kadar çıktığını hatırlatıyor. Yıldız, “Ailelerin çocukları ile tatile gitmeleri konusundaki endişeleri, yapacakları araştırmalar ile azalacaktır. Çocuk dostu oteller, anne ve babanın çocuk bakımı üzerindeki sorumluluklarını büyük ölçüde azaltarak, tüm ailenin keyifli bir tatil geçirmesini mümkün kılıyor” diyor.


20 Hi-Tech yeni yatırımlar

Lasagrada Hotel İstanbul, kapılarını açtı İstanbul’un kalbi Osmanbey’de 2 Mayıs 2013’de kapılarını açan Lasagrada Hotel İstanbul, iş ve turistik amaçlı seyahatler için sunduğu “kişiye özel” ürün ve hizmetleri ile sektöre yeni ve farklı bir soluk katıyor.

T

urizm yatırımlarına ilk olarak 2009 Mart ayında Laleli bölgesindeki üç yıldızlı oteli ile başlayan Polat Demir Tekstil Ticaret Turizm, Laleli’den sonraki rotasını İstanbul’un göbeği Osmanbey’e çevirdi. 2 Mayıs 2013 tarihi itibari ile kapılarını açan otel, hem iş hem tatil amaçlı seyahatlerin vazgeçilmez adresi olmak istiyor. İstanbul otellerinin yeni gözdesi Lasagrada Hotel İstanbul’u, Genel Müdürü Kerem Tataroğlu ile konuştuk.

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

Lasagrada Hotel İstanbul’un yatırımcı şirketinden kısaca söz ederek, yatırıma ilişkin neler söyleyebilirsiniz? Polat Demir Tekstil Ticaret Turizm, Mesut ve Cengiz Polat Demir’e ait bir şirket. Yurt dışına yerli üretim bayan tekstili ihraç eden 40 yıllık bir tekstil firması. Şirketin tekstil dışında 2009 yılından bu yana Laleli’de hizmet veren bir otel yatırımı da bulunuyor. 45 odalı otel üç yıldız konseptine sahip ve daha çok iş amaçlı seyahatler için tercih ediliyor. Aynı zamanda bölgesinin de en iyilerinden biri olarak biliniyor. Bundan beş yıl önce, 2008 yılında ilk defa benimle birlikte Laleli’deki binalarını otele çevirme kararı aldılar. Bölgede turizm anlamında çok iyi bir volum yakalanmıştı. Bu başarılı tablo yatırımcılarımıza turizm sektörüne tekrar yatırım kararı almaya yöneltti. İçinde bulunduğumuz bina bulundu ve satın alındı.


Otelin ana temasında ve konseptinde neler var, anlatır mısınız? 2 Mayıs’tan bu yana Osmanbey’de hizmet verdiğimiz Lasagrada Hotel, butik, luxury tarzında konumlandırabileceğimiz bir özelliğe sahip. Otelimizde deluxe, luxury deluxe, luxury deluxe with terrace ve executive deluxe olmak üzere 4 farklı tipte toplam 84 oda bulunuyor. Oda metrekarelerimiz 28, 35, 45 ve 80 arasında değişiyor. Luxury odalarımız metrekare olarak deluxe’lerden daha büyükler. Otelimizin 8. katında toplam 4 odamızda teras alanlarımız Lasagrada Hotel mevcut. Metrekareleri 40 ila 80 İstanbul Genel Müdürü m2 arasında değişen “luxury Kerem Tataroğlu with teras” dediğimiz odalarımızı gelen misafirlerimiz iş amaçlı toplantıları için ya da dinlenmek Zorlu bir süreç olsa gerek… Bırakın Osmanbey’i maksatlı kullanabiliyor. Odaya özgü bu terasların İstanbul’da bile yer bulunamazken şehrin üst ve yanları tamamen açılabiliyor. İstenirse yaz göbeğinde otel açmak bir ayrıcalık sanırız. aylarında tamamen açık bir teras oluyor. İstenirse Bu ayrıcalığı Lasagrada Hotel, hangi ürün ve kışın ısıtıcılarla birlikte odaya dahil edilebiliyor. hizmetleri ile kullanmayı hedefliyor? Otelimizde ayrıca executive odamız da var ki, Evet, oldukça zorlu bir süreçti. İçinde bulunduğumuz buradaki en büyük oda özelliğine sahipler. nokta daha önce Nehir Mağazaları’na aitti. Yatırımcı şirket, bu binayı satın alarak, bir şekilde turizme açtı. SPA VE LÜKS BİR ARADA Elbette bizler de merkezi konum ve lokasyon Bunun dışında otelimizde 500 m2 alana yayılan ayrıcalığını sonuna kadar kullanacağız. İstanbul’da, bir Luxury SPA’mız mevcut. Burada Balili ve Türk Osmanbey’de metronun hemen çıkış kapısındayız. terapistlerin hizmet sunduğu 2 adet terapi odasını Bu demek oluyor ki her yere çok yakınız. Artık yanı sıra kapalı yüzme havuzu, jakuzi, kadın ve havaalanına da bağlantı yapılıyor. Lokasyonun erkeklere özel iki ayrı Türk Hamamı, buhar odası, artılarından biri de, Rumeli Caddesi ve Nişantaşı’na sauna ve soğuk oda bulunuyor. Son teknolojilere birkaç adım mesafedeyiz. İstanbul’da alışverişin sahip egzersiz ekipmanlarıyla donatılan fitness kalbinin attığı bölgelerden birinde konumlanmanın salonumuz da ayrıcalıklı hizmetlerimiz arasında. avantajlarına sahibiz.


22 Hi-Tech yeni yatırımlar

KİMDİR? 1971 yılında İstanbul’da doğdu. Altunizade Turizm Otelcilik Lisesi’ni bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Turizm Otelciliği’nde ve İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler İşletme Fakültesi’nde öğrenim gördü. Daha sonra Amerika Washington D.C’de George Town Üniversitesi’nde eğitimine devam eden Kerem Tataroğlu, Türkiye’ye dönerek Etap İstanbul, Etap Marmara otellerinde çalıştı. Daha sonra USA Washington DC de Revenue Manager pozisyonunda çalıştı. Ülkeye döndükten sonra Sürmeli Hotel İstanbul’da Front Office, Night Audit ve Night Manager olarak çalıştı. Riva Grubunda Genel Müdür, Select Hotel’ de Genel Müdür, İzmir Spilos Hotel’ de Genel Müdür ve Polat Demir Hotel’de Genel Müdür pozisyonlarında görev yapan Tataroğlu, 4 tane otel açılışı gerçekleştirmiştir. Şu an aynı gruba bağlı Lasagrada Hotel İstanbul’u açmış ve halen Lasagrada Hotel İstanbul’da Genel Müdür olarak çalışmalarını sürdürüyor.

Otelin dekorasyon, mimari ve tasarım algısına dair neler söyleyebilirsiniz? Otelin mimarisi Fokus Mimarlık’a ait. İstanbul yerel mimarisinin postmodern sentezi olarak yorumlanan Lasagrada Hotel, korinth başlıklı kolonlar, doğal taş dış cephe ve Fransız balkonları ile Levanten mimarisinin örneklerini barındırmakta olup, otelin içi İtalyan minimalist stilde dekore edildi. Odaların dekorasyonunda masif parke yer döşemesi, ipek halı ve perde, tam ortopedik anti alerjik visco yataklar kullanıldı. Bunun yanı sıra odalar VRF (oda içerisinden kumandalı özellik) klima sistemi ile iklimleme yapabiliyoruz. Otelimizin aydınlatma üniteleri Mark Sadler imzalı Barovier&Toso markadır ve ilk kez bir otel konseptinde kullanıldı. Yine otelin tüm banyolarında

Roberto Cavalli imzalı fayanslar kullanıldı. İç ve dış mimari tamamen zıt olup, dışta Osmanbey’in genel mimari algısına da hitap eden klasik bir mimari anlayışı uygulandı. Dış bina tamamen taş işçiliği ile inşa edilip, fibre beton yerine taşlar tek tek işlenerek monte edildi. İtalyan minimalist mimari tarza sahip iç mekanlarda daha yalın bir tasarım ve dekorasyon algısı söz konusu. Dekorasyonda kullanılan dünyaca ünlü tasarım ürünleri bizi ayrıcalıklı kılan özelliklerimizden.

SUYUN MÜZİKLE DANSI Bu yönüyle konaklama sektörünün nish markası olmaya aday otelimizde Türkiye’de ilk olacak farklı ürünler de mevcut. Lobide suyun müzikle dansı olarak nitelendireceğimiz “watershow” gösterimiz bunlara bir örnek. Otel lobisinde müzik eşliğinde su yukarıdan aşağıya dans ederek yazılar yazarak iniyor. Bu sistemi Almanya’dan getirdik, Türkiye’de bir örneği daha yok. Yine aynı şekilde alüminyum materyalli yer döşemelerimiz ile de dikkat çekiyoruz. Bunlar değişik açılardan kaplanarak sıra dışı etkiler oluşturuyor.

Konuklarınıza yeme - içme anlamında ne tür ayrıcalıklar sunuyorsunuz? Otelimizde Daphne Restaurant ve Kayra Roof


MARKALAR Buklet Ürünler Klima Sistemleri Endüstriyel Mutfak Asansör Porselenler Çatal, Bıçak Bardaklar Banyo Fayans Aydınlatma

Restaurant&Bar olmak üzere iki adet restoranımız bulunuyor. Aşçı başımız Çırağan Otel’in eski aşçılarından Murat Bostancı. Şefin Yiyecek İçecek Müdürü ile hazırladığı çok özel bir menüsü var. Dünya mutfaklarından seçmeler yaptığımız bu menümüz ile oldukça iddialıyız. Dünyada klasikleşmiş birkaç lezzeti kendi tecrübelerimizle harmanlayarak konuklarımıza sunuyoruz. Menümüzde Türk Mutfağı’na özgü klasikleşmiş tatlar da bulunuyor. Çökertme Kebabı ve Türk Usulü Köfte bunlara birer örnek… Otelimizin Kayra Roof Restaurant&Bar bölümünü yeniden dekore ederek, tasarlıyoruz. Şu anda mimari çalışmaları devam ediyor. Her gün 19.00 ila 21.00 saatleri arasında canlı caz müzik gösterilerinin yer alacağı programda aynı zamanda DJ performanslar da sergilenebilecek. Bunlara ilave olarak, otelin ana caddeye bakan bölümü Brassiere olarak hizmet vermekte. Cenk Torun’un işletmeciliğini yaptığı mekanda dünya mutfaklarının en güzel örnekleri ağırlıklı olarak iç piyasaya yönelik sunuluyor.

Otelinizin teknolojisinden, çevreye dost uygulamalarından da kısaca söz eder misiniz? Otelimizde VRV klima sistemlerini tercih ettik. Bu sistemde bazı oda ısıtırken bazı oda soğutabiliyor. Bu birbirinden alışveriş yapan bir sistem. Binamız tamamıyla otomasyonla üretilip, ışıkların yanma saati, yangın durumundaki senaryolar, kameraların çalışma düzeni gibi her şey üç büyük bilgisayar üzerinden kontrol ediliyor. Anlayacağınız, otelimizde kendi kendini götüren bir sistem söz konusu. Bununla beraber çevreye duyarlı bir otelcilik anlayışına da sahibiz. Odalarda gereksiz tekstil yıkamalarını önlemek maksatlı su ve elektrik tasarrufuna yönelik özel bir uygulamamız söz konusu. Onun dışında otelimizde iki tane jeneratör, UPS bulunuyor. Elektrikler kesildiği anda UPS devreye

Omnisens (Deluxe Odalar) Molton Brown (Luxury ve Executive) Mitsubishi Electrolux Profesyonel Otis Churchil (Erenil) WMF (Erenil) Paşabahçe (F&D) Roberta Cavalli imzalı Barovier & Toso

girerek, otel sistemini ayakta tutuyor. Yine çevreye duyarlılık anlamında atık yağlarımızı atmayıp, biriktirerek anlaşmalı firmalara Otelimizde bir çamaşırhanemiz yok. Outsource yapıyoruz.

Misafir profilinizde kimler var? Sosyo ekonomisi yüksek, A Plus misafirler, iş adamları, güneye gitmeden önce İstanbul’a uğrayan kesim hedef kitlemizi oluşturuyor. Uzakdoğu, Japonya, Kore, Avrupa ülkelerinden hemen hepsi, Latin Amerika ülkeleri birincil pazarlarımız. Bizim en büyük farklılığımız, misafirlerimizin ağırlıklı olarak internet kanalıyla gelmeleri. Dünyada yaklaşık 120’ye yakın uluslararası internet kanalı üzerinden yapılan puanlama sistemleri ile misafir portföyümüzü oluşturuyoruz. Misafir portföyümüz tamamen internet üzerinden geliyor. Fiyatlarımız ucuz değil. Volümümüz çok iyi. İlk ayı yüzde 70 ile kapattık. Krize rağmen bu ay yüzde 80’lerde gidiyoruz. İlk yıl yüzde 80 doluluğun üzerinde olarak bütçeyi belirledik ki bunu çok rahat aşacağımızı düşünüyorum. Bir otel genel müdürü olarak, benim bakış açım internet kanallarını en verimli şekilde kullanmaktan geçti. Burada da aynı stratejiyi uyguluyorum. Otelin yüzde 50-60 gibi bir oranının tamamen internetten dolduruyorum. Kalanı, bizim için önemli şirketler. Kaliteli şirketleri otele bağlayıp alışkanlık haline getirmek bu noktada çok önemli. Walk-inler ve acentalarda kalan yüzdeyi paylaşmaktalar.

İstanbul’da şehir otelciliğinin gelişimi üzerine neler söyleyebilirsiniz? İstanbul’da inanılmaz bir arz genişlemesi söz konusu. İstanbul’da çok büyük otel yatırımları hayata geçiriliyor. Eminiz, bu ivme gelecek yıllarda daha da artarak büyüyecek. İstanbul’da kısa ve orta vadede birçok otel açılacak. Bu, İstanbul’daki potansiyelin büyük olduğunun açık bir göstergesi.


24 Hi-Tech yeni yatırımlar

İbis Otel Alsancak açıldı Akfen GYO tarafından İzmir’in Konak ilçesinde yatırımı tamamlanan 140 oda kapasiteli İbis Otel Alsancak, 24 Haziran Pazartesi günü kapılarını açtı.

T

ürkiye’nin şehir otelciliği konseptine odaklı ilk ve tek gayrimenkul yatırım ortaklığı olan Akfen GYO tarafından İzmir’de geliştirilen 3 yıldızlı İbis Otel Alsancak yatırımı tamamlanarak 24 Haziran Pazartesi günü hizmete açıldı. Akfen GYO’nun stratejik ortağı Avrupa’nın lider otel işletmecisi Accor tarafından işletilecek olan İbis Otel Alsancak, İzmir’in en işlek noktalarından biri olan Konak’ta140 oda kapasitesi ile hizmet verecek.

VEDAT VURAL: İZMİR’E GETİRİSİ BÜYÜK OLACAK Akfen GYO Genel Müdürü Vedat Tural, İzmir’in en işlek noktalarından biri olan Konak’ta


hizmete açılan İbis Otel Alsancak’ın 140 oda kapasitesine sahip olduğunu belirtti. Tural, “Hizmete giren İbis Otel Alsancak ile birlikte 12 Türkiye’de, 2 Rusya’da ve 1 tane de KKTC’de bulunan faal otellerimiz ve Kaliningrad/Rusya, Türkiye’de de Esenboğa ve Karaköy’de devam eden yatırımlarımızla birlikte toplam 18 otel ve 3124 odadan oluşan bir portföye ulaştık. İbis Otel Alsancak’ın, gerek konumu gerekse işgücü potansiyeliyle ülke ekonomisinde önemli bir yere sahip olan İzmir’e büyük katkılar sağlayacağına inanıyoruz” dedi.

TÜRKİYE VE RUSYA’DA BÜYÜMEYE DEVAM Vedat Tural, “Önümüzdeki dönemde de başarısı kanıtlanmış iş modelimiz ile yatırımlarımızı sürdürme kararlılığındayız. Otel adedi ve oda sayısı toplamı bakımından faaliyet gösterdiğimiz coğrafyanın uluslararası standartlarda geliştirilen ve işletilen otellere sahip başlıca otel yatırımcılarından biri olmayı amaçlıyoruz. Bu amacımıza bağlı olarak da özellikle İstanbul, Moskova gibi büyük şehirlerde otel geliştirmek üzere arsa arayışlarımız devam etmektedir ” diye konuştu.


26 Hi-Tech yeni yatırımlar

Makissos Thermal Hotel & SPA Kırşehir’de açıldı Türkiye’nin en büyük termal tesisi olan Makissos Thermal Hotel & SPA Kırşehir’de Nisan ayı itibari ile açılını gerçekleştirdi. Resmi açılışını yakın bir tarihte yapacak olan 40 milyon dolar bedelli otelin yatırımı Mehmet Malkoç, Oğuz Altın ve Ercan Malkoç’a ait.

T

ürkiye’nin en büyük termal tesisi olan Makissos Thermal Hotel & SPA Kırşehir’de Nisan ayı itibariyle açılışını yaptı. Yatırımcıları Mehmet Malkoç, Oğuz Altın ve Ercan Malkoç’a ait beş yıldızlı tesis, İç Anadolu’nun tam ortasında; Ankara’ya 1,5 saat, Nevşehir’e 80 km ve Kayseri’ye 1 saat uzaklıkta bulunuyor.

İŞ TOPLANTILARI İÇİN İDEAL 35 bin m2’lik alan üzerinde toplam 19 kattan oluşan tesis, geniş termal ürün yelpazesi ile dikkat çekiyor. Kırşehirli yatırımcıların bölge turizmine katkı sağlamak ve istihdam sağlayabilmek amacı ile hizmete açtıkları 550 yatak kapasiteli tesiste toplam 200 oda bulunuyor.


Yeni açılmasına rağmen birçok toplantı ve düğün organizasyonlarına ev sahipliği yapan beş yıldızlı tesiste 1.000 kişilik ve çeşitli sayılarda olanakları olan 4 adet daha toplantı salonu bulunuyor.

GENİŞ TERMAL ÜRÜNLERE SAHİP Makissos Thermal Hotel & SPA’da ayrıca kadınlara özel yüzme havuzu, termal jakuziler, kadın erkek ayrı

hamam, termal havuz, karma açık ve kapalı yüzme havuzları, aqua, saunalar, buhar banyoları, kadın erkek ayrı çamur banyoları, dünyaca ünlü masaj çeşitleri, cilt ve vücut bakımları, vıp aile odaları, kar çeşmesi, macera duşları, kova duş, kneipp havuzu, tuz odası, çocuk oyun alanları, basketbol sahası, tenis kortu, fitness, pilates ve aerobik, bilardo ve mini club hizmetleri de yer alıyor.


28 Hi-Tech yeni yatırımlar

Club Med, 4.tesisini Belek’te açtı Club Med, Avrupa ve Türkiye’deki ilk villa konseptli otelini 13 Haziran Perşembe günü Antalya Belek’te hizmete açtı.

P

remium her şey dahil sistemle hizmet veren Club Med oteller zincirinin, Türkiye ve Avrupa’daki ilk villa konseptli tesisi Club Med Belek’in resmi açılış töreni, 13 Haziran Perşembe günü, CEO Henri Giscard d’Estaing ve Orta Doğu Operasyon Genel Müdürü Jean Charles Fortoul’un katılımıyla gerçekleştirildi.

HENRI GISCARD D’ESTAING: 2013’TE 100 BİN MİSAFİR HEDEFLİYORUZ Eşsiz doğal güzelliğiyle Akdeniz’in heyecan verici destinasyonlarından Belek’te, 1000 hektar arazi üzerine konumlanan Club Med Belek’in açılış

töreninde bir konuşma yapan Club Med CEO’su Henri Giscard d’Estaing, Türkiye’de Kemer, Palmiye ve Bodrum’dan sonra 4. tesislerini açmakla ilgili düşüncelerini şu sözleriyle paylaştı: “Club Méditerranée olarak 63. yılımızda Türkiye’deki ilk villa konseptli golf tesisimizi açmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Akdeniz çanağının bu eşsiz lokasyonunda yer alan otelimizde, 12 ay boyunca misafirlerimizi arzu ettikleri lüks hizmetle ağırlayacağız. Aynı zamanda dünyanın dört bir yanından gelen golf tutkunları dört mevsim boyunca 18 delikli Lykia Links Golf sahamızda golf oynamanın keyfini yaşayacaklar. Türkiye’deki tesislerimizde 2012 yılı boyunca 80 bin konuğa 520 bin geceleme ile ev sahipliği yaptık. Belek tesisimizin de hizmete açılmasıyla 2013 yılı boyunca 100 bin misafir ağırlamayı hedefliyoruz.”

DÜNYANIN EN İYİ 100 GOLF SAHASI ARASINDA Uluslararası Premium her şey dahil sistemle hizmet veren Club Med Belek, dünyanın en iyi 100 golf sahası içerisinde yer alan, Türkiye’de tek, Güney Avrupa’da ise ender Links golf sahalarından biri olan 18 delikli “Lykia Liınks Golf” sahası, 1.300 m2 büyüklüğünde dünyaca ünlü spa’sı Club Med


Spa by Carita ile misafirlerine ömürleri boyunca unutamayacakları bir konaklama deneyimi yaşatıyor. 2,5 kilometre uzunluğundaki kumsala sahip resort; 328 standart, 101 delux ve 4 suit odanın yanı sıra 16 özel villa ile konuklarına hizmet veriyor. 35 - 45 m2 arasında değişen standart odalar 2 veya 3 yatak kapasiteli iken, ailelere özel standart odalar, 47 - 93 m2 büyüklüğünde ve 4 - 5 yatak kapasiteli. Deniz manzaralı aile odalarının metrekareleri 77 – 122 m2 arasında değişirken, yatak kapasiteleri ise 4 - 6 âdete kadar çıkabiliyor.

20 ADET DELUXE HAMAM Otelin içerisinde yer alan 79 m2 büyüklüğündeki 20 adet Deluxe Hamam oda tipinde özel hamam bulunuyor. Oteldeki 4 adet suit odadan iki tanesi 160 m2 büyüklüğünde deniz manzaralı iken, hem deniz hem de havuz cepheli 2 suit odanın büyüklüğü ise 199 ile 206 m2 arasında değişiyor. Club Med, uluslararası Premium her şey dahil konseptine paralel olarak geliştirdiği özel villalarında lüks ve seçkin bir konfor sunuyor. Her biri 200 m2 olan villaların içerisinde bulunan lounge, özel bahçe, açık ve kapalı yüzme havuzu, sauna, plaj alanı, kişiye özel şampanya servisi, kahvaltı ve çay saati, özel barbekü, spa ve concierge, butler servisleri ve limitsiz green fee ile misafirlerin kendilerini özel hissetmeleri sağlanıyor. Club Med Belek’te ayrıca ana restoran Rapsody, Türk mutfağından örnekler sunan Oriantalist Restaurant, gün boyu atıştırma keyfi yaratan Adalya Beach Bar ve Golf Club House Restaurant yer alıyor.


30 Hi-Tech yeni yatırımlar

Best Western, Nijerya’da Best Western zinciri, yatırım halkasına Nijerya’da hizmete açtığı dört yıldızlı oteli ile bir yenisini daha ekledi.

B

est Western, Nijerya’nın başkenti Abuja’da ilk oteli olan Best Western Plus Ajuji Hotel’i açtı. 104 odalı olan 4 yıldızlı otel, şehrin kalbinde olmakla beraber, yerel ve uluslararası hava alanlarına sadece 20 dakika mesafede bulunuyor.

HEM TATİL HEM İŞ AMAÇLI Federal Başkent Bölgesi’nde, Abuja şehri sınırlarında yer alan Best Western Plus Ajuji Hotel; merkezi iş bölgesi, Millennium Park, golf sahaları ve açık hava oyun sahalarının yer aldığı ayrıcalıklı bir bölgede konumlanıyor. 104 odalı olan 4 yıldızlı

otel hem iş hem eğlence amaçlı seyahat edenler için Abuja Sanat ve El Sanatları Köyü, Ulusal Cami ve Ekümenik Merkezi gibi birçok bölgeye kolay ulaşım mesafesinde olması sebebi ile de dikkat çekiyor. Yakın bir tarihte Gana ve Kenya gibi ülkelerde de zincire dahil olacak otellerle Afrika’daki büyümesini sürdürecek olan Best Western’a ait dört yıldızlı otelin konumlandığı bölge Lufthansa, British Airways, Delta Airlines, Air France, Ethiopian Airlines, Egypt Air, KLM ve ASKY Airlines gibi havayollarının ucusları için de oldukça elverişli.



32 Hi-Tech yeni yatırımlar

Palm Wings Beach Resort & SPA Kuşadası açıldı Peninsula Turizm Grubu bünyesinde bulunan Bazmer Otelcilik AŞ.’nin Kuşadası’na bağlı Sevgi Plajı mevkiinde yaptığı Palm Wings Beach Resort & SPA Kuşadası 25 Mayıs Cumartesi günü turizme kapılarını açtı.


K

uşadası merkezli ünlü turizm acentası Peninsula Grubu’nun konaklama alanındaki yatırımlarına bir yenisi daha eklendi. Yatırımı arsa bedeli dahil 25 milyon Avro’ya mal olan, şirketin sekizinci oteli Palm Wings Beach Resort & SPA Kuşadası 25 Mayıs Cumartesi günü kapılarını açtı. Peninsula Turizm Grubu bünyesinde bulunan Bazmer Otelcilik AŞ.’nin Kuşadası’na bağlı Davutlar’daki Sevgi Plajı mevkiinde yaptığı Palm Wings Beach Resort & SPA grubun sekizinci, Palm Wings çatısı altında açılan ise ikinci otel olma özelliğini taşıyor.

TEVFİK BAĞCI: 25 MİLYON AVRO’YA MAL ETTİK 346 oda ve 910 yatak kapasitesi ile hizmet vermeye başlayan beş yıldızlı tesisin arsa maliyeti dahil 25 milyon avro yatırım bedeli ile gerçekleştirildiğini açıklayan Peninsula Turizm’in sahibi Tevfik Bağcı, Didim’deki Palm Wings Beach Resort & SPA’dan sonra aynı isimle Kuşadası’nda ikinci oteli açtıklarını söyledi. Peninsula Grubu olarak sekiz otele ulaştıklarını, Peninsula ortaklığındaki Bazmer Otelcilik A.Ş bünyesindeki Palm Wings Beach otel sayısının ise ikiye çıktığını kaydeden Tevfik Bağcı, “Sektörde Kuşadası merkezli bir seyahat acentası olarak başlayan yolculuğumuz, yıllar içerisinde büyüyerek devam etti. Operasyonlarımızın ağırlığını Kuşadası ve Didim başta olmak üzere Ege Bölgesi

oluşturuyor. Antalya da ağırlıklı bir destinasyonumuz. Türkiye’ye en çok turist getiren acentalardan biriyiz.

YENİ TESİSİN TEMELİNİ YAKINDA ATIYORUZ Şirketin otel yatırımlarının aralıksız devam ettiğini anlatan Bağcı, sözlerine şöyle devam etti: “Arsası ve projesi hazır olan yeni bir tesisimiz ile ilgili çalışmalarımız başladı. Yakında yeni tesisimizin temelini atacağız. Tesislerimizdeki toplam oda sayısı bin 434, yatak sayısı is 3 bin 811’e ulaştı. Yeni otelimizin Kuşadası ve Türk turizmine hayırlı olmasını diliyorum.”


34 Hi-Tech yeni yatırımlar

Crystal otellerinin su dünyası açıldı Crystal otelleri zincirine, grubun 12. oteli olarak hizmete açtığı Crystal Waterworld Resort & Spa Oteli Belek-Boğazkent ile bir yenisini daha ekledi.

C

rystal otelleri zincirine, grubun 12. oteli Crystal Waterworld Resort & Spa Oteli BelekBoğazkent ile bir büyük halka daha ekledi. 6 Haziran 2013 Perşembe günü kapılarını açan, Belek- Boğazkent mevkiinin en büyük oteli olma özelliğine sahip 845 odalı otel, toplam 14 barı ve farklı temalarla hazırlanmış 5 adet a la carte restoranı (Uzakdoğu, İtalyan, Türk, Latin ve deniz ürünleri) ile yaz tatilleri için iyi bir alternatif. Otelin en göze çarpan özelliklerinden biri ise, bünyesinde bulunan dev aquaparkı ile çeşitli su eğlenceleri.

SU DÜNYASINDA ADRENALİNE YOLCULUK Otele adını veren su dünyasında, göl büyüklüğünde 6 adet havuz, bir tanesi 18.5 metre, diğeri 12.5 metre yüksekliğinden kayılabilen ve 2 ayrı kaydırak kulesinden oluşan 7 adet çeşitli konsept kaydırakları ve özel olarak tasarlanmış 86 metre uzunluğundaki “King Cobra” kaydırağı ayrı bir adrenalin ve yeni bir heyecan vaat ediyor.


YENİLİKÇİ SPA ANLAYIŞI Tam teşekküllü SPA sağlık & güzellik merkezi (cilt & vücut bakım kürleri), özel jakuziler, Bali tipi masaj bölümleri, SPA anlayışına katılan yenilikler ile sizleri eşsiz bir tatilin içinde hissetmenizi sağlıyor.

OTEL SAYISINI 14’E ÇIKARACAK Crystal otelleri, önümüzdeki günlerde 13. oteli olarak Side’de açılacak olan Crystal Sunset Luxury Resort ve Beldibi’nde yapımı süren ve Crystal Nirvana Lagoon Villas & Suites otellerini açılmasıyla otel sayısını 14’e çıkarmayı hedefliyor.


36 Hi-Tech yatırım

İzzet Yıldızhan, Hilton Grubu ile el sıkıştı... Ünlü sanatçı İzzet Yıldızhan’ın 2012 yılında İzmir’de hizmete açtığı Yıldızhan Hotel, 15 Eylül 2013 tarihinden itibaren Double Tree Hilton- Alsancak ismi ile konaklama hizmetlerine devam edecek.

T

ürkiye’nin ünlü ses sanatçılarından İzzet Yıldızhan, Temmuz 2012’de hizmete açtığı Yıldızhan Hotel’in adını Hilton Grubu ile yaptığı franchise anlaşması çerçevesinde 15 Eylül 2013 tarihi itibari ile DoubleTree by Hilton olarak değiştirdiğini açıkladı. 21 kat ve 115 odadan oluşan Yıldızhan Hotel ile Hilton Grubu atmış oldukları bu imza ile birlikte Türkiye’de 10.000 oda sayısına ulaşan ilk otel markası zinciri oldu. İmza törenine İzzet Yıldızhan ile Yıldızhan Hotel Genel Müdürü Aydan Çengel, Hilton Grubu’ndan Türkiye, Rusya ve Doğu Avrupa İş Geliştirme Sorumlu Başkan Yardımcısı Michael Collini ile Türkiye İş Geliştirme Direktörü Tuğrul Temel ve Proje’ye Otel Danışmanlığı yapan Poya Proje Yönetim şirketinin Genel Müdürü Aziz Özyılmaz katıldı. Sanatçı kimliğinin yanı sıra adını turizm yatırımları

ile de duyurmaya başlayan İzzet Yıldızhan, İzmir’den sonra Kıbrıs’ta da bir otel yatırımı hazırlığında olduğunu belirterek, bu yeni gelişmeyi şu sözleri ile aktardı:

İZZET YILDIZHAN: HİLTON STANDARTLARINDA OLDUĞUMUZ İÇİN BU İSMİ ALDIK “İzmir’e gelen misafirlerimize daha üst kalitede hizmet verebilmek için Hilton Grubu ile franchise anlaşması imzaladık” diyen İzzet Yıldızhan, dünyaca ünlü bir grupla masaya oturmanın zorluğuna değinerek, “Bu hiç de sanıldığı kadar kolay bir iş değildi. Yıldızhan Hotel’in sahip olduğu standartlar, içi ve merkezi konumu bizi bu konuma taşıdı. Bu ismi Hilton standartlarında olduğumuz için aldık” diye konuştu.


İZMİR’İN KALBİNDE Türkiye’nin gelişmiş liman kentlerinden İzmir’in kalbinde Enternasyonal İzmir Fuarı’na 55 m mesafede bulunan Yıldızhan Hotel, İzmir’deki müzelere, sinemalara, kültür, kongre ve alışveriş merkezlerine de oldukça yakın bir mesafede bulunuyor. Dört yıldızlı otel 1 adet king suite, 10 adet suite, 28 adet junior suite, 1 adet engelli ve 75 adet standart odanın dışında iş amaçlı seyahatler için de ayrıcalıklı konaklama imkanları sunuyor. Otelde toplantı ve organizasyonlar için 1 adet 250 kişilik çok amaçlı salon ve fuaye alanı, 2 adet 100’er kişilik çok amaçlı salon, 2 adet 15’er kişilik business salon bulunuyor. Yıldızhan Hotel, yeme içme olanakları ile de dikkat çekiyor. Otelde 100 kişilik kahvaltı salonu, 100 kişilik a’la carte restaurant ve eşsiz İzmir manzarası ile Roof Bar göz alıcı bir güzelliğe sahip. Otelde ayrıca 150 m2 fitness, 350 m2 Spa Merkezi (Sauna, Türk Hamamı, Fin Hamamı, Masaj Salonları, Dinlence, Vitamin Bar) ve Roof’ta açık havuz da yer alıyor.


38 Hi-Tech yatırım

Martı La Perla yenilendi Türk turizm sektörünün köklü kuruluşlarından Martı Grubu’nun Marmaris’teki ikinci büyük yatırımı olan ve 1998 yılında açılan Martı La Perla yenilendi.

M

artı Grubu’nun Marmaris’teki ikinci büyük otel yatırımı olan Martı La Perla, 2013 yazına yenilenen dekorasyonu ile girdi. Büyüleyici çevre düzeni, müşteri memnuniyeti ve özenli hizmeti ile her yıl pek çok ödülle layık bulunan tesis, yaza yepyeni bir dekorasyon ile girdi.

MODERN, ÇAĞDAŞ VE ESTETİK Marmaris İçmeler Koyu’nun zarif incisi tesis, masmavi bir deniz, Ege’nin sıcacık güneşi, eşsiz güzellikteki doğasına uygun olarak,yetişkin misafirler ve çiftler için yeniden tasarlandı. Ege ile Akdeniz’in kucaklaştığı, eşsiz konumunu, bu sezon inci beyazı detaylar ve tüllerin hakim olduğu romantik yeni dekorasyonu ile birleştiren tesis, yetişkin konukları için büyüleyici, rahat ve huzurlu bir tatil sunuyor. Martı La Perla’nın yeni dekorasyon konseptind, modern, çağdaş ve estetik tasarımlar ile birlikte ferah ve aydınlık şık bir atmosfer ön plana çıkıyor.

MAVİ BAYRAKLI DENİZİ İLE PIRIL PIRIL İspanyolca’da “inci” anlamına gelen La Perla, adına yaraşır şekilde İçmeler Koyu’nda denize sıfır konumda yer alıyor. Mavi bayraklı denizi, pırıl pırıl plajı ile Martı La Perla, büyüleyici bir tatil geçirmek isteyen misafirlerine 4 yıldızlı resort otelde 5 yıldızlı konfor sunarken, tarihi ve turistlik yerlere yakın konumuyla özellikle gezi tutkunlarına birbirinden farklı yerleri keşfetme imkanı sağlıyor. Romantik ve huzurlu tatilin Marmaris’deki adresi Martı La Perla, yeniden tasarlanmış odaları, Akdeniz ve Ege’nin lezzetlerini harmanlayan uluslararası mutfağı, misafirlerinin konforuna odaklanan hizmet anlayışı ile yeni sezon konuklarını bekliyor.



40 Hi-Tech yatırım

Marmaris’i yeniden keşfetmek için;

Loryma Boutique Hotel… Marmaris’in gözde koyu Bozburun’da yer alan Loryma Boutique Hotel, gulet olarak bilinen ahşap tekneleriyle dünyaca ünlü beldenin karakterinden ilham alınarak tasarlanan dekorasyonu, kişiye özel hizmet anlayışı ve Marmaris’in eşsiz doğasını buluşturan yeni konseptiyle kapılarını açıyor.

A

hşap ve beyaz renk ağırlıklı dekoru, Akdeniz’in sımsıcak güneşini içeri davet eden pencereleri, tertemiz odaları ve zarif olduğu kadar ev sıcaklığı yaşatan dekorasyonu ile doyumsuz bir tatil. Marmaris şehir merkezine sadece 50 km Dalaman Havaalanı’na ise 145 km mesafede yer alan Loryma Hotel, unutulmayacak bir hafta sonu kaçamağı için de kusursuz bir adres. Misafirlerine ayrıcalıklı ve huzur dolu bir tatil vaat eden Loryma Boutique Hotel, Marmaris tutkunları için huzur ve konforun hüküm sürdüğü benzersiz bir atmosfer sunuyor.

HAYALİNİZE YAKIŞAN BİR TATİL Toplam 15 adet odanın bulunduğu Loryma Boutique Hotel’de farklı zevklere uygun dekore edilmiş oda seçenekleri bulunuyor. Deniz kıyısına sadece birkaç adım uzaklıktaki Loryma Hotel, ücretsiz şezlong ve denizde şemsiyelerle donatılmış özel iskelesiyle, kendinizi deniz ve doğaya bırakabileceğiniz bir

konuma sahip. Panoramik deniz manzarasına sahip klimalı odanızda ihtiyacınız olan tüm konfor detaylarını bulabileceğiniz Loryma, kendinizi özel hissedeceğiniz servis konsepti ve gönlünüzce tercih yapabileceğiniz geniş menüsü ile sakin olduğu kadar kalitesiyle de cezbeden bir tatil anlayışının temsilcisi.

MARMARİS’İ GULETLE KEŞFEDİN Küçük otelleri, pansiyonları ve iyi balıkçı lokantaları ile ünlü Bozburun’u dünya çapında eşsiz kılan bir özelliği de guletleri… Maalesef yapımı gitgide azalan bu ahşap teknelerin en iyileri burada yapılıyor. Loryma Boutique Hotel, çevre koyların ve doğal güzellikleri keşfedebilmeniz için düzenlenen gulet tekne turları için harika bir adres. Buradaki günlük turlarla, Bozburun’un berrak sularında ve Datça yarımadasının muhtelif koylarında şnorkelle dalış gezilerine katılabilir, Bozburun ve çevresindeki inanılmaz tarihi ve doğal güzellikleri tecrübeli yürüyüş rehberi eşliğinde gezebilir, balık tutabilir, kanoya binebilir, rüzgar sörfü yapabilirsiniz.



özel haber

42 Hi-Tech

Fotoğraf: İHA

Gezi

i r e l m e l y E ı Park


i m z i r Tu ? i d e l i k t E l ı s Na

i

stanbul Gezi Parkı’nda 28 Mayıs’ta başlayan eylemler, turizmin kalbinin attığı Taksim, Beyoğlu, Beşiktaş ve Şişli başta olmak üzere İstanbul turizmini büyük ölçüde etkiledi. Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği’nce yapılan açıklamaya göre otel iptallerinin %80’lere ulaştığı Taksim, Beyoğlu, Şişli ve Beşiktaş bölgelerinde ilk iptaller Ortadoğu, Avrupa, ABD ve Uzakdoğu pazarlarından geldi. Fatih – Havaalanı sathındaki 2. bölgede %55 oranında iptaller gerçekleşirken, bu oran Anadolu Yakası’nda %30 oranında gerçekleşti. Tüm bölgelerdeki toplam talep düşüşü %55 civarında olurken, toplam iptallerin maddi karşılığının 54.697.769 Euro olduğu belirtiliyor. Tüm bu gelişmelerden yatırımcılar da kaygılı. Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı Murat Ersoy’a göre eylemlerin aynı hızda devam etmesi ciddi ekonomik kayıplar ve işsizliğin habercisi olabilir. Hatta Ersoy, bir adım daha öteye giderek 52 farklı sektöre kaynak olan turizmde yüz binlerce insanın işinden olabileceğini söylüyor. Hal böyle iken, Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere sektörün diğer aktifleri Türkiye imajının daha fazla zedelenmemesi için kolları sıvamış durumda. Bakanlık tarafından görevlendirilen bir heyet, Türkiye’ye en çok turist akışı sağlayan ülkelerden Rusya ve Almanya’yı ziyaret ederek, Gezi eylemlerinin Türkiye imajına yönelik tehlikelerine karşın yoğun bir tanıtım atağı başlattı. Şimdi Türkiye turizmi ve imajı için toparlanma, yeniden ayağa kalkma zamanı… Bu çalışmamızda “Gezi Parkı’nın Turizme Etkileri”ni sektörün önde gelenlerine sorduk. Bakın sektör profesyonelleri yaşanan gelişmeleri nasıl değerlendirdi, neler söylediler…


özel haber

44 Hi-Tech

TUROB açıkladı:

“Otel iptalleri %80’e ulaştı”

Taksim Gezi Parkı olaylarının konaklama sektörüne maliyetini açıklayan TUROB, Taksim-Beyoğlu-Şişli-Beşiktaş bölgesindeki iptallerin %80’e ulaştığını belirterek, toplam iptallerin maddi karşılığının 54.697.769 euro olduğunu açıkladı.

İ

stanbul Gezi Parkı’nda başlayan ve yaklaşık 21 gün süren eylemlerin turizm sektörüne etkileri TUROB’un 18 Haziran Salı günü The Marmara İstanbul Hotel’de düzenlediği toplantıda ele alındı. Toplantıya Kültür ve Turizm Bakanlığı adına Başkontrolör Enver Öncü, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı ve Turizm Atölyesi Direktörü Tülin Ersöz, TUROB Yönetim Kurulu Başkanı Timur Bayındır, TUROB Yönetim Kurulu Üyeleri ve çok sayıda konaklama tesisi yöneticisi katıldı.

TUROB Başkanı Timur Bayındır’ın yönetiminde gerçekleşen toplantıda konaklama sektörü temsilcileri mevcut duruma ilişkin görüş, öneri ve çözüm beklentilerini Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin temsilcilerine ilettiler. Toplantıda olayların konaklama sektörüne etkilerine ilişkin TUROB tarafından yapılan araştırmanın sonuçları da açıklandı.


TÜRKİYE GENELİNDE TURİZME ETKİSİ Türkiye genelinde aşağıda belirtilen pazar ve bölgelerde rezervasyon iptallerinin mevcut olduğu bilgisi TUROB Merkezi’ne ulaşmıştır. Ortadoğu Pazarı : Trabzon – Sapanca – Bursa – Yalova İş Turizmi : İzmir – Kayseri – Adana – Ankara Kültür Turizmi : Kapadokya *Çalışma kapsamındaki tüm veri ve bilgiler 17.06.2013 tarihine kadar TUROB Merkezi’ne iletilmiş bilgilerden derlenmiştir.

İSTANBUL GENELİ ÖZET DURUM Toplam İptal Edilen Geceleme Toplam İptallerin Maddi Karşılığı (Euro) Yeni Taleplerdeki Ortalama Düşüş

215.862 54.697.769 55%

ÇALIŞMAYA TEMEL OLUŞTURAN OTEL VERİLERİ ARAŞTIRMADA ÖNE ÇIKAN TESPİTLER: • Gezi Parkı olayları sebebi ile iptal edilen geceleme sayısı 215.862 • Toplam iptallerin maddi karşılığı (EURO): 54.697.769 • Yeni Taleplerdeki Ortalama Düşüş: % 55 • Taksim-Beyoğlu-Şişli-Beşiktaş bölgesindeki iptaller % 80’e ulaştı. • Uzun vadeli iptaller: 45.950

BÖLGE OTEL SAYISI ODA SAYISI YATAK SAYISI I.Bölge 113 13.970 28.072 Taksim - Beyoğlu - Şişli - Beşiktaş II.Bölge Fatih - Hava Alanı III.Bölge Anadolu Yakası Toplam

150

13.720

28.382

35

3.191

6.305

298

30.881

62.759


özel haber

46 Hi-Tech

Trivago, Gezi Parkı süresince otellerin durumunu araştırdı


D

ünyanın en büyük otel arama motoru trivago, 28 Mayıs’ta başlayan Taksim Gezi Parkı olaylarının internet kullanıcıları ve buna bağlı olarak turizm üzerindeki etkisini araştırdı. Çıkan sonuçlar Türkiye’nin önemli tatil yerlerindeki arama oranları, fiyat değişimi ve doluluk oranlarına göre sıralandı.

TATİL MERKEZLERİNDEKİ FİYAT ARTIŞLARI SÜRÜYOR 30 Mayıs ve 22 Haziran 2013 tarihlerindeki otel fiyatlarının değişimine bakıldığında Çeşme, Antalya, Bodrum gibi önemli tatil merkezlerinde fiyat artışının devam ettiği görüldü. En büyük fiyat artışı %57’lik artış ile Çeşme’de yaşandı. Çift kişilik standart otel odalarının tek gecelik fiyatının 282 TL olduğu Çeşme’yi %41 fiyat artışı ile Marmaris takip etti. Oda fiyatlarının 170 TL olduğu Marmaris’in ardından %32’lik artış ile Bodrum, %11’lik artış ile Antalya, %10’luk artış ile Fethiye ve %8’lik artış ile Kuşadası takip etti.

EN BÜYÜK DÜŞÜŞ, İSTANBUL’DA! Ancak Türkiye’nin 3 büyük şehrine baktığımızda maalesef olayların başlangıcından itibaren otel fiyatlarının düştüğü görüldü. En büyük düşüş olayların başladığı İstanbul’da görüldü. Çift kişilik standart oda fiyatlarının %15’lik düşüş yaşadığı İstanbul’da fiyatlar ortalama 308 TL’den 264 TL’ye kadar düştü. İstanbul’dan sonraki en büyük düşüş %8 ile İzmir’de gerçekleşti. İzmir’de oda fiyatlarının ortalaması 179 TL’ye kadar geriledi. Ankara’da da oda fiyatları %6’lık düşüş yaşayarak 181 TL’ye kadar indi.

FİYATLAR YÜKSELSE DE DOLULUKLAR DÜŞÜYOR Her ne kadar çift kişilik standart oda fiyatlarında yükselmeler görülse de otellerin genel doluluk oranlarına baktığımızda büyük düşüşlerin yaşandığı görülüyor. Doluluk oranlarındaki en büyük düşüş Ankara’da gerçekleşti. Otel odalarının %70 boşaldığı Ankara’yı %17 ile Kuşadası takip etti. Fethiye’de odaların doluluk oranının %13 düştüğü görülürken, %12 ile İzmir, %13 ile Fethiye, %10 ile Bodrum ve %8 ile Kuşadası’nda düşüşler görüldü . Antalya ve İstanbul’daki otellerin doluluk oranı diğer yerlere göre az olsa da arama sonuçları ve rezervasyon oranlarına bakıldığında bu iki şehirde de otel odalarının doluluk oranlarında %5’e varan düşüşler oldu.

ARAMALAR EN ÇOK İSTANBUL’DA DÜŞTÜ 30 Mayıs ve 22 Haziran 2013 tarihlerindeki kullanıcı aramaları bir önceki seneye oranla kıyaslandığında çok büyük bir düşüş olmadığı görüldü. Kullanıcı aramalarının tek düştüğü şehir İstanbul oldu. İnternet kullanıcılarının yaptıkları şehir bazlı aramalarda İstanbul araması %21 oranında düşüş yaşadı. Türkiye’den tek düşüş yaşayan şehrin İstanbul olduğu verilerde Fethiye aramaları ise %70 oranında yükseldi. Fethiye’yi %49 aranma artışı ile Kuşadası takip etti. Diğer önemli tatil merkezlerinde ise arama artışları şu şekilde görüldü; Bodrum %17, Marmariz %16, Antalya %15 ve İzmir %5.


özel haber

48 Hi-Tech

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik:

“Turizmde bir kriz yoktur”

T

ürkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) ile 25 Haziran Salı günü gerçekleştirilen toplantı öncesinde Gezi Parkı olaylarının turizm sektörüne yansımalarına ilişkin açıklamalarda bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, “Turizm sektörü başta olmak üzere hiç kimse kriz kelimesini telaffuz etmemelidir” diyerek şöyle konuştu:

TÜRKİYE’DE KRİZ YOK Türkiye’de Taksim’deki olaylarla ilgili yaşanan süreçte dış dünyadan bazı basın yayın kuruluşlarının Türkiye’nin algısını bozacak şekilde, Türkiye’nin marka değerini düşürmeye yönelik sistematik yayın yapması karşısında bazı sektörlerimizin ne şekilde etkileneceğiyle ilgili bir merak söz konusu. Şunu net bir şekilde söylüyoruz. Turizm sektörü başta olmak üzere hiç kimse kriz kelimesini telaffuz etmemelidir. Türkiye’de bir kriz yoktur, herhangi bir yüksek risk beklentimiz yoktur.”

DEMOKRASİMİZ İLE BAŞLI BAŞINA BİR DÜNYA MARKASIYIZ! Türkiye’nin sadece kültürel ve turizm değerleri ile değil, demokrasi ve istikrarı ile başlı başına bir dünya markası olduğunu ifade eden Çelik, “Türkiye bugün Avrupa’daki ekonomik krize göre bir ekonomik büyüme ve istikrar modeli olarak öne çıkmaktadır.

Arap devletlerinin yaşadığı demokrasi krizi karşısında Türkiye demokratik istikrarıyla bu ülkelere ilham veren bir ülke konumundadır” dedi. Yeni döneme önceki hedeflerin daha da üzerinde bir motivasyonla girdiklerini anlatan Çelik, “Ben gerek ekonomiyle gerek siyasi istikrarla ilgili, turizmle ilgili ya da Türkiye’nin önündeki olimpiyat hedefiyle ilgili hiçbir şekilde kriz kelimesinin telaffuz edilmesini doğru bulmuyorum” diye konuştu.

TEK RAKİBİMİZ KENDİMİZ “Herkesin şuna dikkat etmesi gerekir, negatif kelimelerden pozitif sonuç çıkmaz. Negatif kelimelerle bizi tanımlamak isteyenler daha çok rakiplerimizdir, hasımlarımızdır. Türkiye sürekli olarak pozitif kelimelerle tanımlanmayı hak eden bir gelişim ve istikrar içerisindedir. Şu anda da olmayan bir kriz karşısında bir tedirginlik yaratma kampanyasıyla Türkiye karşı karşıya. Dolayısıyla bunları hep beraber değerlendireceğiz.” sözleriyle konuşmasına devam eden Bakan Çelik,“Başta söylediğimi tekrarlıyorum kriz kelimesi kesinlikle tekrar edilmemelidir Türkiye’de bir kriz yoktur. Hiçbir sektör için kriz söz konusu değildir. Yine ekonomide de turizmde de diğer alanlarda da tek rakibimizin kendimiz olduğu moralli motivasyonumuzun yüksek olduğu bir döneme giriyoruz.”



50 Hi-Tech gündem

Türkiye markasına Bakanlık’tan koruma atağı! Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Türkiye markasını korumak ve imajını güçlendirmek için atağa geçti.

K

ültür ve Turizm Bakanlığı Türkiye’nin imajını koruma çalışmalarına yönelik tanıtım ataklarını sürdürüyor. Bakan Ömer Çelik’in talimatıyla Rusya ve Almanya’ya çıkarma yapan bakanlık bürokratları, Temmuz ayından itibaren İngiltere, İskandinav, Ortadoğu ve Orta Avrupa ülkelerinde halkla ilişkiler çalışmaları yapacak. Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ülke turizmini geliştirmek ve Türkiye’nin imajını güçlendirmek için sektör temsilcileri ile toplantılarını sürdürüyor. İlk olarak 5 Haziran’da sektör temsilcileri ile görüşen Bakan Çelik, toplantının ardından bakanlık bürokratlarına talimat vererek Rusya ve Almanya’ya tanıtım çıkarması yaptırmıştı. Bakan Ömer Çelik 25 Haziran Salı günü TÜROFED (Türkiye Otelciler Federasyonu) yönetimini kabul etti.

Yaklaşık 2 saat süren toplantının ardından, bakanlık yeni tanıtım projelerine imza atmak için çalışmalar başlattı.

ULUSLARARASI DERGİLERDE REKLAM ÇALIŞMASI YAPILACAK Kültür ve Turizm Bakanlığı, Almanya’da başta Der Spiegel olmak üzere tirajı 1 milyonu aşan pek çok dergide reklam çalışması yapacak. Çalışma Temmuz ayında başlayarak kış dönemini de kapsayacak şekilde devam edecek. Bakanlık ayrıca Rusya ve Ukrayna’da da bir tanıtım atağı başlattı. Bu çalışma ile 15 Haziran - 25 Temmuz tarihleri arasında Rusya’da Moskova ve St. Petersburg, Ukrayna’da ise Kiev’deki en önemli alışveriş merkezlerinde Türkiye standı açıldı. Bu


stantlarda Türk turizmi hakkında bilgi veren 150 bin dergi ile birlikte tur operatörleri ve otellere ait tanıtım materyallerinin dağıtımı yapılıyor. Ayrıca hazırlanan Türkiye tanıtım dergisi, Moscow News gazetesi ile birlikte ücretsiz olarak dağıtılacak.

OSMAN AYIK: TANITIMI DAHA DA GÜÇLENDİRECEĞİZ TÜROFED Başkanı Osman Ayık da toplantının ardından yaptığı açıklamada “Sayın Bakanımız Ömer Çelik’in talimatları ile bu tip tanıtım çalışmalarını daha da güçlendireceğiz” dedi. Bakanlık önderliğinde yürütülen tanıtım çalışmalarına otel ve tur operatörlerinin katılımlarını sağladıklarını aktaran Osman Ayık, “Böylece ilk kez ciddi bir tanıtım çalışmasını Bakanlık, oteller ve tur operatörleri olarak birlikte gerçekleştiriyoruz” dedi. Bakan Çelik’in talimatları ile bu tip çalışmaları daha da güçlendireceklerini anlatan Ayık, “Böylece tüm sektör temsilcilerinin katılımıyla daha etkin tanıtım çalışmaları yapmayı planlıyoruz. Bu tanıtımlar yüksek sezona girerken ülkemize olan talebi tekrar canlandırmak ve hareket geçirmek adına önemli bir çalışma oluyor. Bakanlığımızın önderliğinde yapılan

bu tanıtım çalışmaları önümüzdeki günlerde diğer pazarlara da kaydırılacak. Bu çalışmalar 2013 yılı turizm hareketlerine katkı ve canlanma sağladığı gibi 2014 yılı ile ilgili olarak Türkiye’nin imajına da katkı sağlayacak. Bu çalışmaların hayata geçmesini sağlayan Bakanımız Ömer Çelik olmak üzere tüm Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerine teşekkür ediyoruz. Bu tür çalışmaların daha artması için özel sektör olarak elimizden gelen tüm desteği vereceğiz” sözleriyle konuşmasını tamamladı.


özel haber

52 Hi-Tech

Bakanlık Heyeti’nden Rusya ve Almanya çıkartması... Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından görevlendirilen heyet, Türkiye’ye en çok turist akışı sağlayan ülkelerden Rusya ve Almanya’yı ziyaret ederek, Gezi eylemlerinin Türkiye imajına yönelik tehlikelerine karşın yoğun bir tanıtım atağı başlattı.

B

azı uluslararası yayın kuruluşları tarafından son günlerde Türkiye’de yaşanılan eylemlerle ilgili yapılan çifte standartlı yayınların ülke imajını zedelemesi tehlikesine karşın, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in talimatıyla yurt dışında propaganda ve bilgilendirme atağı başlatıldı. Bakan Çelik bu kapsamda Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Özgür Özaslan ile Tanıtma Genel Müdürü İrfan Önal’ı Türkiye’ye en çok turist akışı sağlayan ülkelerden Rusya ve Almanya’ya gönderdi.

anlatan Özaslan, Rus yetkililere turistlere herhangi bir zarar gelmediğini ve Türkiye’nin turizmde yine en çok tercih edilen ülkeler arasında başı çekiğini söyledi.

RUS TURİST YÜZDE 25 ARTTI Bürokratların Rusya’da yaptıkları görüşmelerde Türkiye’nin 2013 yılı turizm istatistikleri de masaya yatırıldı. Müsteşar Özaslan, Rus yetkililere ilk 4 aylık verileri aktararak, Türkiye’ye gelen Rus turist sayısının yüzde 24,8 artışla 396 bin 127’ye ulaştığı bilgisini verdi.

HEYETİN İLK DURAĞI RUSYA

ALMANYA’DA ENDİŞE YOK

Türkiye’de güvenlik sıkıntısı olmadığı ve Türkiye’nin turizmde en çok tercih edilen ülkeler arasında başı çektiği mesajını iletmek üzere ilk olarak Rusya’ya giden Bakanlık heyeti Rusya Federasyonu Federal Turizm Ajansı Başkanı Aleksandr Radkov ve Rus tur operatörleriyle Moskova’da bir araya geldi. Türk-Rus turizm ilişkilerinde gelinen nokta ve Türkiye’nin gündeminin değerlendirildiği görüşmelerde Bakanlık Müsteşarı Özgür Özaslan, Türkiye’de yaşanan olaylara değinerek turist güvenliği sıkıntısının yaşanmadığına dikkati çekti. Türkiye’deki eylemlerin lokal bölgelerde yaşadığını

Bakanlık heyetinin bir sonraki durağı ise Türkiye’ye yılda 5 milyon turist gönderen Almanya oldu. Almanya’nın önde gelen tur operatörleri ile gerçekleştirilen görüşmelerde şirketlerin bu yıl ülkemize yönelik kapasitelerini yüzde 5 ile yüzde 10 arasında artırdıkları öğrenildi. Türkiye’de yaşanan olayların Alman turistleri fazla etkilemeyeceğini belirten Alman tur operatörleri Bakanlık heyeti ile yaptıkları görüşmelerde; Türkiye’ye yönelik ilginin bu tür olaylarla azalmayacağına dikkati çekerek, Türk turizminin olayların sona ermesinin ardından yeniden ivme kazanacağını söylediler.



özel haber

54 Hi-Tech

Kadir Topbaş, turizmcilerle buluştu Gezi Parkı eylemleri ile ilgili olarak turizmcilerle bir araya gelen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, “Bu olaylar biraz daha devam ederse, İstanbul’un kazanımları gölgelenebilir. Turizmden aldığımız paylar ve hizmet sektöründeki istihdamlar düşebilir. Ben İstanbulluları özellikle bu hassasiyete davet ediyorum” dedi.

İ

stanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul milletvekilleri ve turizm sektörünün temsilcileriyle son haftalarda yaşanan Gezi Parkı eylemlerinin sonuçlarını ele aldı. Sütlüce’deki İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yatırım ve Hizmetleri Bilgilendirme Merkezi’nde milletvekilleri ile bir toplantı yapan Kadir Topbaş, akabinde İstanbul’daki turizm ve hizmet sektörünün temsilcileriyle bir araya gelerek, eylemlerin İstanbul ve Türkiye turizmine etkilerini değerlendirdi.

şöyle konuştu; “Başbakanımızın da ifade ettiği gibi, Topçu Kışlası ile ilgili yürütmeyi durdurma kararı dolayısıyla yargı sürecinin bitmesini bekleyeceğiz. Topçu Kışlası’nın yapımı yönünde bir karar çıkarsa halkı bilgilendireceğiz ve kamuoyu yoklaması yapacağız. Ancak bu daha ileriki bir çalışma. Buradan yurttaşlarıma seslenmek istiyorum. Diyorum ki; artık bunun tadını kaçırmayalım. İstanbul’u sıkıntıya sokmayalım. Bunu özellikle istirham ediyorum.”

2020 OLİMPİYATLARI HAYAL OLABİLİR KAYIPLAR İÇİN BİR ARAYA GELDİK

Toplantıya ara vererek basın mensuplarına açıklama yapan Kadir Topbaş, İstanbul’un turizmini geliştirmek adına başlattıkları ve başarıyla bugüne kadar taşıdıkları süreçte eylemler nedeniyle son günlerde olumsuzluklar yaşandığına dikkat çekerek, “Bu olumsuzlukları geride bırakacak, kayıpları geri döndürecek bir çalışma için bir araya geldik. İstanbul ne kadar zinde olursa Türkiye o kadar gelişebiliyor. Türkiye’de İstanbulsuz turizmin olmayacağı da aşikardır. Bu nedenle bir takım organizasyonların ve rezervasyonların iptali gibi ciddi bir olayla karşı karşıya olduğumuzu belirtmek istiyorum” diye konuştu. Gezi Parkı’nda başlattığımız çevre çalışmalarını tamamlamak üzere olduğunu ve Taksim Meydanı’ndaki düzenleme çalışmalarını bir an önce bitirmek için çalıştıklarını anlatan Topbaş

2020 Olimpiyatlarının yapılacağı şehrin belirlenmesiyle ilgili artık karar aşamasına gelindiğini hatırlatan Topbaş, “Neredeyse son iki aya girilmiş durumda. Eğer bu sıkıntılar yaşanmaya devam ederse olimpiyatlar hayal olur. Kim kaybeder? Millet olarak biz kaybederiz. İstanbul kaybeder. Kim kazanır? Herkes biliyor “ dedi.

TURİZMCİLER ENDİŞELİ

Konuşmasında turizmcilerin endişe içinde olduğunu anımsatan Topbaş, “Bu olaylar biraz daha devam ederse, İstanbul’un kazanımları gölgelenebilir. Turizmden aldığımız paylar ve hizmet sektöründeki istihdamlar düşebilir. Ben İstanbulluları özellikle bu hassasiyete davet ediyorum. İstanbul’da kaybettiklerimizi yeniden toparlamak adına artık 14 milyonluk aile olarak el ele vermeliyiz” diye konuştu.



özel haber

56 Hi-Tech

İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu Genel Müdürü Elif Balcı Fisunoğlu:

“Kongre iptalleri yaşamadık” İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu Genel Müdürü Elif Balcı Fisunoğlu, özellikle Taksim Talimhane Bölgesi’ndeki otellerde gerçekleşmesi beklenen toplantıların süreçten olumsuz etkilendiğini ancak kongre iptallerinin olmadığını söyledi. İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu Genel Müdürü Elif Balcı Fisunoğlu, Gezi olaylarının kongre turizmine etkilerini şu sözleri ile değerlendirdi.

ANLIK OTEL İPTALLERİ VAR, KONGRELERDE YOK Şu anda İstanbul’da yaşanan olaylar öncelikli olarak Taksim’de yaşanması dolayısıyla kongre turizmini ve toplantıları etkiledi. Hem kongre vadimizde gerçekleşen ve gerçekleşecek kongreler var hem de oradaki 4 ve 5 yıldızlı otellerimizde ciddi toplantılar var. Şu ana kadar kongre anlamında iptal yaşamadık. Fakat tabii ki otellerdeki işlerde anlık iptaller söz konusu. İstanbul’un şu aşamada önümüzdeki dönemiyle ilgili kazanacağı kongreleri ya da imajını etkileyecek bir süreç yaşanmadı. Bu arada yurt dışında gerçekleşen toplantılarda turizmcilerle ve kongre düzenleyen organizasyonlar ile bir dizi temaslarımız da oldu. Ben geçen hafta Avrupa Turizm Şehirleri Federasyonu’nun toplantısındaydım. İstanbul’da yaşanan gösterileri Avrupa’nın diğer şehirlerinde olduğu gibi bir protesto, demokratik gösteriler olarak görüyorlar. Tabii ki müdahaleler ile ilgili farklı yorumlar var ama bizim etrafımızdaki uluslararası camia Arap Baharı ile karşılaştırmıyor. Demokratik Türkiye’nin çevre ile ilgili bir olayı olarak görüyor.

İSTANBUL İMAJI ZARAR GÖRMESİN DİYE ÇALIŞIYORUZ Başlıca hedefimiz, yaşanan olaylar sebebi ile İstanbul imajının zarar görmesini önlemek. Bu yönde büyük bir gayret içerisindeyiz. Lütfi Kırdar’da Ulusal Pediatri Kongresi düzenledik. Hatta geçen hafta Avrupa Ortopedi Kongresi 6.800 delegenin katılımıyla gerçekleşti. Biz de etkinlikler sırasında bölgeyi fotoğrafladık. O fotoğrafları paylaştık. Gösterilerin dünyanın her yerinde karşılaşılabilecek bir durum olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Şu anda kriz yönetimi aşamasındayız. İstanbul’un şu andaki halini gösteren, günlük iş hayatımızın devam ettiğini gösteren bütün bilgileri görselleri paylaşıyoruz. Sürecin İstanbul açısından olumlu sonuçlandığını görmek istiyoruz.

BUNDAN SONRAKİ SEYİR ÇOK ÖNEMLİ İstanbul’un 500 ve üzeri katılımcı ile gerçekleştirilen kongreler bakımından geçtiğimiz yılı dünya birincisi olarak kapattı. İstanbul mevcut konumunu bu yıl da koruyor. Umut ediyoruz ki, yaşanan bu olaylar İstanbul’un zirvedeki yerini olumsuz bir şekilde etkilemesin. ICCA verilerinden derlediğimiz bilgiye göre, İstanbul bu yıl da Barselona ve Paris ile birlikte dünya birincisi. Şu anda bu olaylar İstanbul’un geleceğini tehlikeye atmadı ancak bundan sonraki seyir çok önemli.”


TYD Başkanı Murat Ersoy:

“Yüzbinlerce çalışan işini kaybedebilir” Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği, Gezi Parkı olaylarının turizm sektörüne ve ekonomiye yansımalarını değerlendirerek, sorunların çözüm bulmaması halinde yüz binlerce çalışanın işini kaybedebileceği uyarısını yaptı.

T

ürkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD), 13 Haziran Perşembe günü gerçekleştirdiği Yönetim Kurulu toplantısında Gezi Parkı olaylarının ekonomiye ve turizm sektörüne yansımalarını masaya yatırdı. Yaşananların faturasını çok ağır ödememek için bir an önce ekonomik gerçeklerin farkına vararak hareket edilmesi gerektiğinin vurgulandığı toplantıda tepkilerin kaos görüntüsü oluşturmadan gösterilmesi gerektiği temennilerinde de bulunuldu. Yönetim Kurulu Üyeleri, Turizm Yatırımcıları olarak çevre ve doğaya olan hassasiyetleri nedeniyle, yasal sınırlar dahilinde gösterilen duyarlılığa tüm samimiyetleriyle katıldıklarını belirttiler.

etkilerinin çok ciddi boyutlara ulaşacağını hep beraber göreceğiz. Yaşananların uluslararası basında sıkça yer alması, Türkiye genelinde güvenli ortamın olmadığı imajı verilmesi yabancı turistte kayıpların her geçen gün artarak devam etmesine yol açmaktadır. Mevcut durumda sezon başı olması nedeni ile henüz büyük çaplı rezervasyon iptalleri oluşmamıştır. Ancak hızlı önlem alınmaz ve normale dönülemez ise beklemede olan rezervasyonların iptal edileceğini ya da Türkiye dışına, farklı ülkelere kayacağını öngörmekteyiz. Bu turizm sektörü adına ciddi bir gerileme tehlikesi oluşturmaktadır.”

KAYBEDEN SADECE OTELCİLER OLMAYACAK MURAT ERSOY: ÇOK ENDİŞELİYİZ…

Toplantıda bir konuşma yapan TYD Başkanı Murat Ersoy, yaklaşık 15 gündür devam eden Taksim Gezi Parkı olaylarıyla ilgili yaşananları sektör olarak çok yakından takip ettiklerini belirterek gelinen noktadan çok endişeli olduklarını söyledi. Ersoy, konuşmasına şöyle devam etti: “Halihazırda İstanbul’da yakın dönemde gerçekleşecek kongre organizasyonlarına kısmi iptal veya erteleme gelmekte, tatil yöreleri için mevcut rezervasyonlara şimdilik iptal gelmez iken, ileri tarihler için alınan rezervasyonlarda gerileme söz konusudur. Türkiye’ye rezervasyon yaptıracaklar durumun netleşmesini beklemektedirler. Henüz bu rezervasyonlar başka ülkelere kaymamıştır ancak bir süre sonra bu talepleri rakip ülkelere kaptırmaya başlayacağız. En kötüsü tur operatörleri daha fazla riski üstlenemeyecekleri için uçakların yönünü başka ülkelere çevireceklerdir. Bu gerçekleşirse durum normale dönse bile artık o uçuşları ve turistleri ülkemize getirme imkânımız olamayacaktır.

BEDELİ AĞIR OLACAK

Gelinen noktadan endişeliyiz, zira olayların bu şekilde sürdürülmesi halinde bunun bedeli, ciddi ekonomik kayıplar ve işsizlik olarak yine Türk halkı tarafından ödenecektir. Yakın zamanda, olayların ekonomik

Turizm sektörü dendiğinde akıllara sadece otel işletmelerinin gelmemesi gerektiğinin altını çizen Ersoy, “Tam 52 farklı sektör buradan besleniyor. Kaybeden sadece otelciler olmayacak, bu gerileme sonucu restoran sahibinden taksiciye, tekstil işçisinden tarlada üretim yapan çiftçiye kadar sektörden ekmek yiyen herkes pay alacak. 52 sektörde görev yapan milyonlarca çalışan etkilenecek, belki de yüz binlercesi işini kaybedecek. İhracat gelirleri arasında 1. sırada yer alan turizm sektöründe karmaşa görüntüsünün daha fazla devam etmesi, domino taşı etkisi ile zincirleme ekonomik olumsuzlukları tetikleyip belki de herkesin kendisinin veya en az bir veya iki tanıdığının işsiz kalmasına, dövizde kontrolsüz dalgalanmalara ve birçok işyerinin kapanmasına neden olabilecektir” dedi.

SAĞDUYU ŞART!

Ersoy, verilen ve alınması gereken mesajların taraflarca algılandığının aşikâr olduğunu, yaşananların faturasını çok ağır ödememek için bir an önce ekonomik gerçeklerin farkına varılarak hareket edilmesini ve tepkilerin kaos görüntüsü oluşturmadan gösterilmesini Turizm Yatırımcıları Derneği olarak temenni ettiklerini açıkladı. Ersoy, “Herkesin sağduyulu hareket ederek sorunun bir an önce çözüme kavuşması ülkemizin mutlak yararınadır” sözleriyle konuşmasını tamamladı.



59 Hi-Tech

Beş yıldızlı sofralar Ramazan’a hazır! On bir ayın sultanı Ramazan’ı karşıladığımız bugünlerde beş yıldızlı oteller ve restoranlar unutulmaz iftar akşamları için sofralarını kurdu, konuklarını bekliyor. Lezzetin görünmeyen ellerince hazırlanan zengin iftar menülerinde bu sene de yok yok! Ramazan sofralarının vazgeçilmezi iftariyelikler, saray mutfağından en leziz tatlar, fırında pişen sıcacık pideler, birbirinden nefis Türk tatlıları ve geleneksel şerbetler Türk müziğinin eşsiz tınıları eşliğinde bu Ramazan’ı da bir lezzet şölenine dönüştürmek için gün saydı. Şimdiden söyleyelim, bu Ramazan da gerek menü alternatifleri gerek özel programları ile hem gözlere hem kulaklara hem de damaklara hitap edecek… Bu sayımızda turizmin önde gelen otel ve restoranlarından seçtiğimiz Ramazan menüleri ve programlarını sıra dışı konseptleri, göz kamaştırıcı sunumları ve zengin menü alternatifleri ile dosyalaştırdık. Herkese hayırlı ve keyifli Ramazanlar…


60 Hi-Tech

Haliç Kongre Merkezi’nde iftar keyfi bir başka Haliç Kongre Merkezi, zengin ve leziz iftar menüleri ve muhteşem manzarası ile “On bir Ayın Sultanı Ramazan”da misafirlerini ağırlamaya hazır…

H

aliç kıyılarının tarihi ve zengin kültürel dokusu içerisinde hizmet veren Haliç Kongre Merkezi, büyüleyici manzarası ve Ramazan için özel olarak hazırladığı birbirinden lezzetli zengin iftar menüleri ile bu Ramazan’ı da unutulmaz kılıyor. Haliç Kongre Merkezi, usta şeflerinin elinden çıkan geleneksel ramazan mutfağına özgü tatları, zengin iftariyelik tabakları, Türk mutfağının leziz ana yemekleri ve tatlı çeşitleri ile konuklarının hem damaklarına, hem de gönüllerine hitap ediyor. 50 kişilik özel gruplardan 3 bin kişilik ziyafetlere kadar ağırlama kapasitesi ve profesyonel hizmeti ile toplu iftar davetleri için benzersiz bir mekan olma özelliğine sahip Haliç Kongre Merkezi’nde 1500 araçlık açık ve kapalı otopark imkanı bulunuyor.


61 Hi-Tech

Pera Palace Hotel, Jumeirah’da zengin iftar sofraları

İ

stanbul’da 120 yıldır nice iftar sofraları kurulan Pera Palace Hotel, Jumeirah İstanbul’da Ramazan ve iftar dendiğinde ilk akla gelen mekanlardan biri olarak bu yıl da lezzetli iftar menülerinin yanı sıra muhteşem ambiyansı ile misafirlerini bekliyor. Temmuz ayına denk gelen Ramazan’da Haliç’in büyüleyici manzarası eşliğinde, serin Orient Terrace’ta ya da Türk ve Akdeniz lezzetlerinden oluşan a la carte menün de yer aldığı Agatha Restoran’da iftarınızı açabilirsiniz. “İftariyelikler” (Reçel Çeşitleri, Petek Bal ve Kaymak, Hurma, Zeytin Çeşitleri, Beyaz ve Kaşar Peynir, Pastırma, Sucuk, Kavurma); Ezo Gelin Çorbası, Geleneksel Mantı (Domates sos ve kanlıca yoğurdu eşliğinde), Mantarlı Piliç Dolması (İstanbul pilavı ve sote ıspanak ile) veya Preslenmiş kuzu tandır (Patlıcan beğendi, mevsim sebzeleri ve kuzu sos) ile Fıstıklı Güllaç veya Kaymak eşliğinde Geleneksel Türk Tatlı tabağı bulunuyor.


62 62Hi-Tech Hi-Tech

The Grand Tarabya’da Boğaz iftarları

Metin metin metin metin

B

oğaz’ın incisi The Grand Tarabya’da Ramazan akşamları bir başka güzel... The Grand Tarabya, Ramazan ayında da İstanbulluların seçkin buluşma noktası oluyor. TheBrasserie Restaurant her gün yenilenen açık büfe iftar mönüleriyle konuklarını bekliyor. Otelin usta şefleri tarafından hazırlanan ve her gün değişen birbirinden farklı mönülerle iftar akşamlarınız çok özel buluşmalara dönüşecek. Dilerseniz The Brasserie’nin Boğaz’a karşı terasında Boğaz havası eşliğinde Tarabya marinasına karşı tadını çıkarabileceğiniz iftar yemeklerinde, yok yok. Mercimek çorbası ile iftarınıza başlayabilir, isterseniz seçmeli diğer çorbaları tercih edebilirsiniz. İftariyeliklerin yanı sıra zeytinyağlı büfeleri, turşu ve peynir standları ve birbirinden iştah açıcı şarküteri çeşitleri iftarınıza başlamak için sizleri bekliyor. Ayrıca Ramazan boyunca akşamları lobide başlayacak olan canlı fasıl grubu, iftar saatinde de The Brasserie’de iftara eşlik edecekler.


63 Hi-Tech

Le Méridien İstanbul Etiler’in özel Ramazan mönüsü yaz iftarları için ideal

L

e Meridien İstanbul Etiler’in bünyesindeki Akdeniz ve dünya mutfaklarından eşsiz lezzet kombinasyonları sunan ve açık hava alternatifi de bulunan restoranı La Torre, Ramazan için hazırlanan keyifli iftar mönüsü ve yaratıcı büfesiyle dikkat çekiyor. La Torre Restoran, sıra dışı baş aşçısı Tarkan Özdemir liderliğinde, keşfedilmemiş pek çok lezzeti açığa çıkarmaya Ramazan’da da devam edecek. Ayrıca ramazan ayına özel olarak hazırlanacak hediye kartları ile isteyenler şirket çalışanları için veya sevdiklerine özel iftar yemeklerini de farklı bir hediye olarak satın alabilecekler. La Torre’de iftar yemekler, yaza özel hafif ve lezzetli seçeneklerle yaz iftarlarının favorisi olacak. Bilindik lezzetlerin, şefin usta ellerinde yeniden yorumlandığı “neoklasik”

tarzda bir mönüyle misafirlerini ağırlayacak olan La Torre, Ramazan ayı boyunca misafirlerine imza niteliğinde deneyimler yaşatacak. Le Meridien’in özgün mutfak kültürünün Ramazan için tekrar yorumlanmasıyla ortaya çıkan bu eşsiz mönü, misafirlerini yeni nesil iftar sofralarına davet ediyor.


64 Hi-Tech

Martı İstanbul Hotel’de sultanlara layık iftar sofraları

M

artı İstanbul Hotel Ramazan ayı boyunca Türk ve dünya mutfağından lezzetlerin servis edildiği, Osmanlı ve Selçuklu döneminden motifler taşıyan Quad Restaurant’da Ramazan’a özel iftar sofraları ile misafirlerini ağırlıyor.

Anadolu mutfağından seçkin lezzetler sunan Quad Restaurant’ta açık büfe iftar ziyafeti; iftariyelikler, mezeler, zeytinyağlılar, ara ve ana sıcaklar sonrası sunulan zengin Osmanlı tatlılarıdan oluşuyor. Martı İstanbul Hotel’de ayrıca şirket ve özel Ramazan davetleri için hazırlanan iftar açık büfesi veya özel hazırlanan set menüler de Ramazan süresince tercih edilebilecek seçenekler arasında. Kuruma veya kişiye özel iftar organizasyonları için birbirinden zengin üç farklı iftar set menüsü hazırlayan Martı Istanbul Hotel’in iftar sofralarında; geleneksel iftariyelikler ile başlayan ziyafet, Kuzu Kavurması’ndan Hünkar Beğendi’ye, Antrikot Izgara’dan Badem ve Ispanaklı Piliç Göğsü’ne Türk mutfağı lezzetleri ile devam ediyor, irmik helvası, meyveli güllaç, sıcak sultan helvası, fıstıklı baklava ve revani gibi birbirinden leziz Osmanlı tatlıları ile son buluyor.


65 Hi-Tech

Divan’a Ramazan geldi On bir ayın sultanı Ramazan ayı, Divan otelleri, restoranları, pastaneleri ve fırınlarına geldi.

D

ivan İstanbul’un buluşma noktası Divan Pub’da, geleneksel lezzetlerle hazırlanmış iftar büfesi bulunuyor. Divan İstanbul City’nin Pub’ında; set iftar menüleri misafirlerin beğenisine sunuluyor. Anadolu Yakası’nın görkemli iş oteli Divan İstanbul Asia’ da, iftara özel açık büfe lezzetleri tadılmaya değer. Divan Bursa, bünyesinde bulunan Divan Pub’da enfes iftariyelik ve Ramazan ayına özel geleneksel lezzetlerden oluşan leziz bir set menü ile iftarı Bursa’da yapacaklar için kusursuz bir alternatif sunuyor. Divan Ankara’da, Divan Pub’da sunulan özel Ramazan menüsü mutlaka tadılmalı. Divan Çukurhan’ın içerisinde yer alan Çengelhan Brasserie’de, Ramazan lezzetleri a la carte olarak sunuluyor. Çorlu’ya business otel konseptini taşıyan Divan Çorlu Pub’da, set iftar menüsü sunuluyor. Ramazan ayı tüm lezzetleriyle Divan restoranlarına da geliyor. Muhteşem manzarasıyla Divan Brasserie Bebek’te, Ataşehir’in uğrak noktası Divan Ataşehir Pub, Bağdat Caddesi’nin yenilenen simgesi Divan Erenköy Pub, Avrupa Yakası’nın büyüleyici noktası Divan Brasserie Kalamış’ta ve Rahmi Koç Müzesi içerisinde deniz kenarında konumlanmış Halat Restoran’da unutulmaz bir Ramazan ziyafeti yaşayabilirsiniz. Divan Pastanelerini, Ramazan’a özel tatlar şenlendiriyor. Bu ayın sembolü güllaç ve baklava tüm Divan Pastanelerinde satışa sunuluyor. Ayrıca dileyen misafirler Anadoluhisarı, Altunizade, Kalamış, Göktürk, Ataköy ve Elmadağ pastanelerinde iftarlarını yapabiliyorlar.


66 Hi-Tech

Geleneksel Ramazanların unutulmaz tadını, İksir Resort Town’da yaşayın

R

amazan ayı boyunca, ruhunuzu ve bedeninizi tazelemeye hazır mısınız? Yaz aylarının en sıcak günlerinde, Ballıdağ’ın eteklerinde, uçsuz bucaksız ormanlarının bol oksijen yüklü serin esintileri ile oruç tutmanın keyfini sürmek, ramazanın geleneksel dokusunu tarihi mekanlarda yaşamak ayrıcalığı için İksir Resort Town Tatil ve Yaşam Kasabası farklı ve nezih ortamı ile misafirlerini ağırlıyor. Binbir ton yeşilin, sarının, turuncunun, mavinin tek karede buluştuğu doğa harikası Daday’da İksir Resort Town geleneksel iftar ve sahur yemekleri, yöreye özel benzersiz tatlarda yemekler, zengin iftariyelikler, yeniden gün yüzüne çıkarılan enfes tatlılar, hazmı kolaylaştıran hoşaflar ve fırından yeni çıkmış sıcacık pidelerle, yöresel böreklerle zengin iftar menüleri sunuluyor. Dileyen misafirlere, damağa sunulan şölen, kültür varlığı konağın tarihi dokusu içinde, ney dinletileri eşliğinde otantik sofalarda sinilerle sunulan özel iftar yemekleri ile görsel şölene de dönüşüyor. Sahur yemekleri ise, çocukluğunuzda yaşadığınız sahurları anımsatan ayrı bir doyum odağı oluyor. İksir Resort Town Yaşam ve Tatil Kasabası’nda, ayrıca misafirlere Ramazan sürprizleri ile dolu dolu bir ibadet ayı sunuluyor. Evliyalar şehri Kastamonu’da, türbelere ve kutsal yerlere yapılacak geziler ile Ramazan ayı zenginleştiriliyor.


67 Hi-Tech

Mövenpick Hotel İstanbul’da geleneksel Ramazan sofralarının keyfi

M

övenpick Hotel Istanbul 11 ayın sultanını, Türk ve Osmanlı mutfağından en seçkin örneklerin sunulduğu saraylara layık iftar sofraları ile karşılıyor. Başaşçı Giovanni Terracciano ve ekibi tarafından hazırlanan çeşit çeşit iftariyelikler, Ramazan pideleri, zeytinyağlılar, tavuk dolması, kuzu şaşlık, mantı, beğendili tas kebabı, güllaç, sakızlı fırın sütlaç ve cevizli incir tatlısı gibi Ramazan’a özgü geleneksel lezzetlerle bezenmiş iftar büfesinin keyfini canlı fasıl müziği eşliğinde AzzuR Restaurant’ta çıkarabilirsiniz. Bu muhteşem ziyafeti ferahlatıcı bir lezzetle sonlandırmak için ise iftar büfesinde sunulan gurme Mövenpick dondurmalarını deneyebilirsiniz.

Mövenpick Hotel İzmir ile lezzetli iftarlar, tatlı nağmeler

S

evdiklerinizle paylaştığınız renkli iftar sofraları, Ramazan ayının en keyifli anlarından biridir.... Mövenpick Hotel İzmir, 9 Temmuz - 7 Ağustos 2013 tarihleri arasında Margaux Restaurant’ta “ Türk ve Osmanlı mutfağının birbirinden özel tatlarını Ramazan boyunca her akşam kurulacak açık büfe iftar sofrasıyla misafirlerinin beğenisine sunuyor. Medine hurmasından, Anadolu’nun en lezzetli peynirlerine, Kayseri pastırmasından, ev yapımı reçellere kadar zengin iftariyeliklerle donatılacak açık büfede; geleneksel Türk ve Arap mezelerinin en güzel örnekleri, Ege’nin gözbebeği zeytinyağlılar ve özenle hazırlanmış yöresel çorbalar, börekler, Saray yemekleri gibi seçme lezzetler yer alıyor.


68 Hi-Tech

Holiday Inn İstanbul City’de Ramazan vakti

R

amazan Ayı’nda Holiday Inn City İstanbul, şirket çalışanları ve ziyaretçilerine çok özel bir kampanya sunuyor. 8 Temmuz - 8 Ağustos tarihleri arasında sürecek olan kampanya çerçevesinde otelde kalacak misafirlerin oda fiyatlarına açık büfe kahvaltı veya sahur yemeğinin dahil olacağı kampanyada, açık büfe iftar yemeği de yüzde 50 indirimli olacak. Kampanya süresince odalara ücretsiz çay ve kahve servisi de sunacak olan Holiday Inn İstanbul, Green Apple Welness Club girişini de ücretsiz yapacak. Misafirlerine kablolu ve kablosuz internet erişimini de ücretsiz sağlayacak olan Holiday Inn City Istanbul’un Ramazan Ayı boyunca sürecek olan bu kampanyasında Lime Club Card sahipleri ise, 1 gece konaklamada 10 Lime kupon kazanma fırsatı yakalayacaklar.


69 Hi-Tech

Wyndham İstanbul Kalamış Marina’dan lezzetli iftar menüsü

B

u Ramazan ayında, Anadolu Yakası’nın gözde adreslerinden olan Wyndham Kalamış’ta lezzet şöleni yaşanacak. Marmara Denizi’nin manzarasına doyulmaz bir noktasında konumlanan Wyndham Kalamış, bünyesindeki Remina Restoran’da canlı tasavvuf dinletisi eşliğinde sunulan iftar programı ile konuklarını ağırlıyor. Remina Restoran’ın dünya çapındaki deneyimli mutfak ekibi tarafından özenle hazırlanan seçkin Ramazan menüsü, farklı damak tatlarına uygun, geniş bir lezzet yelpazesi sunuyor. Zengin iftariyelikler, geleneksel et yemekleri ve güllaç gibi Ramazan’a değer katan tatlarla donatılmış bu menü, Remina Restoran’ın titizlikle hazırladığı sofralarda hayat buluyor. Ayrıca şirket ve özel iftar yemekleriniz için altı farklı menü seçeneği de sunuyor. Kusursuz hizmet anlayışını Wyndham Kalamış’ın dinlendirici atmosferi ile buluşturan Remina Restoran, unutulmaz bir iftar yaşamak isteyen herkesi, Ramazan’a yakışan ayrıcalıklı lezzetlerle sofraya davet ediyor.


70 Hi-Tech

Sirene Belek Hotel, 11 ayın sultanını dolu dolu karşılıyor

Y

eni yüzüyle sadık misafirlerini mutlu eden Sirene Belek Hotel, Türk turizminin gözbebeği kabul edilen, doğal dokusu ve sahil şeridinin büyüsünü fazlasıyla hissettiren Belek’in en güzel yerinde, Ramazan ayını huzurla geçirmek isteyenleri bekliyor. Bu özel aya has üç gece konaklamalı paketi ile Sirene, 9 Temmuz-6 Ağustos tarihleri arasında VIP konaklama imkanından özel iftar ve sahur mönülerine, iftar sonrası özel mekânda çay-kahvenargile ikramından en yakın camiye ulaşım imkanına kadar misafirlerini memnun edecek birçok hizmeti bir araya getiriyor. Sahur için özel uyandırma hizmeti, fasıl müziği eşliğinde Ramazan konseptine uygun animasyonlar ve gece rahatça denize girme imkanı, Sirene’nin 11 ayın sultanına özel sunduğu diğer hizmetlerden.


71 Hi-Tech

Cevahir Hotel İstanbul Asia ile Adalar’a nazır keyifli iftar sofraları Adalar’ın eşsiz manzarası eşliğinde gün batımının keyfini çıkartarak iftarınızı yapmak, yaz aylarına özel hafif ve lezzetli menülerle sağlıklı iftarlarda buluşmak istiyorsanız Cevahir Hotel İstanbul Asia sizler için doğru adres olacak. On bir ayın sultanı Ramazan ayını büyük bir çoşkuyla karşılayan Cevahir Hotel İstanbul Asia, Osmanlı’nın iftar sofralarını misafirlerinin beğenisine sunuyor. Canlı fasıl müzik eşliğinde gerçekleştirilecek olan iftar sofralarında Osmanlı sunumları ve aynı zamanda yaz ayları için özel hazırlanan hafif iftar menüleri dikkat çekiyor.

İstanbul’un en güzel manzaralarından birine sahip olan Cevahir Hotel İstanbul Asia, unutulmaz bir iftar akşamı geçirmek isteyen misafirleri için fasıl ekibi, özel Ramazan şerbetleri, özel sunumlu sofraları, Türk kahvesi ikramlarıyla misafirlerinin en güzel iftar akşamını yaşaması için deneyimli ekibiyle çalışmalarını sürdürüyor.

İş dünyası bu Ramazanda da Grand Cevahir Hotel & Convention Center’da İş toplantıları ve iş yemeklerinin değişmez adresi Grand Cevahir Hotel & Convention Center bu yıl da; lezzetli menüleri ve şık sunumlarıyla büyük grupları ağırlamaya hazırlanıyor. Grand Cevahir Hotel & Convention Center; misafirlerinin, Ramazan ayının coşkusunu en güzel şekilde yaşayabilmesi için geleneksel Türk mutfağının birbirinden eşsiz lezzetlerini, tasavvuf müziğinin huzur verici melodileriyle harmanlıyor. Zengin iftariyelikler, sıcak Ramazan pideleri, leziz çorbalar, börek ve pestil çeşitleri, Türk mutfağının enfes tatlıları, limitsiz çay ve meşrubat çeşitleriyle donatılmış menüsüyle misafirlerine en güzeli sunmaya hazırlanan Grand Cevahir Hotel, büyük gruplar için havuz başını da hizmete açıyor.


72 Hi-Tech

Renaissance Polat İstanbul Hotel’de iftara davetlisiniz

O

n bir ayın sultanını Renaissance Polat İstanbul Hotel’de karşılayın. İftariyelikler, eski İstanbul’un özgün lezzetleri, Renaissance Polat spesiyalleri, geleneksel tatlıları ve şerbetleriyle, huzur veren fasıl eşliğinde eşsiz Ramazan sofraları konuklarını bekliyor. Daphne Restaurant & Grill’deki iftar yemeklerinde, zengin açık büfeden veya Marmara Balık Restaurant’ta iftar menülerinden tercih yapılabileceği gibi 20 kişiden 1.000 kişiye kadar verilecek toplu iftar davetleri içinde en uygun mönü ve fiyat alternatifleri seçilebilir. Ayrıca Ramazan ayı boyunca Renaissance Polat Patisseri’de, spesyalitesi güllacı, geleneksel Türk tatlılarını, lokum, şekerleme ve çikolataları da tatmak mümkün.


73 Hi-Tech

BW Citadel Hotel’de, denize nazır Ramazan keyfi

İstanbul Ahırkapı’da, bir tarafta Marmara Denizi, diğer tarafta Ayasofya ve Sultanahmet Camisini görebileceğiniz BW Citadel Hotel; 11 ayın sultanı Ramazan ayına özel bir program hazırladı. Ramazan Ayı boyunca, geleneksel anlayışta ve Ramazan-ı Şerif maneviyatını ön planda tutan bir iftar programı konuklarını bekliyor.

Best Western Plus The President Hotel’de iftar vakti Best Western Plus The President Hotel’de, “Azak Yokuşunda İftar Vakti” ile Ramazan ayını özel karşılayın. Eski İstanbul’un merkezinde, Tarihi Yarımada bölgesindeki otellerin içinde önemli yeri olan, bölgesinde Azak Tiyatrosu olarak tanınan noktada bulunan Best Western Plus The President Hotel; muhteşem Marmara Denizi manzaralı Teras Restaurantı’nda, Garden Salonu’nda ve Marmara Salonu’nda, iftar davetlerine, özel iftar menüleri hazırladı. Best Western Plus The President Hotel Ramazan menüsünde iftariyelik çeşitlerinden çorba ve ara sıcaklara, serpmelerden hamur işleri ve tatlılara kadar her çeşit lezzeti unutulmaz bir yaz akşamı eşliğinde tadabilirsiniz.


74 Hi-Tech

Özcanlar Köfte, yöre lezzetini Ramazan sofrasına taşıyor

1

953 yılından bu yana “Gerçek” Tekirdağ köftesini kalitesi ve lezzetiyle sunan Özcanlar Köfte ramazan sofrasını hazırlıyor. Ramazanın yaz aylarına denk gelişiyle birlikte sofralar mekanlara taştı. Hafif lezzetler, serin içeceklerin tercih edildiği yaz ramazanlarının ise uğrak noktası Özcanlar Köfte olacak. Tekirdağ’ın 60 yıllık reçetesiyle aslına sadık lezzeti köftesini konuklarına sunan Özcanlar, kendi üretimi şırası ve ayranıyla da içleri serinletiyor. Elma dilim patates, közlenmiş biber ve Tekirdağ Köftesi’nin olmazsa olmazı kırmızıbiber sosuyla da ihtişamlı bir görüntü oluşturan tabağıyla tadına doyulmaz bir ramazan sofrası hazırlayan Özcanlar Köfte, peynir helvası ya da Hayrabolu tatlısı ile damaklara son dokunuşu yapıyor.

İftar sofraları Hamov “lezzet”leriyle donatılıyor

D

amak tadına düşkün olanlanların ve ünlü gurmelerin bir numaralı adresi olan Hamov, Ramazan ayında da çok yönlü hizmet vermeye devam ediyor. Hamov, Ramazan günlerininin baştacı olan iftar saatlerinde, konuklarına oldukça zengin ve lezzet dolu bir menü sunuyor. Geleneksel iftariyelik tabağı ile hafif bir başlangıç ve arzu edenler için bir kase sıcacık çorba… Zeytinyağlı enginar, taze fasulye, barbunya, közde patlıcan , zeytinyağlı dolmalar… İsteyenler için çerkez tavuğu, mercimek köftesi, soslu patlıcan, kısır, humus, acılı ezme, haydari, fava gibi lezzetlerle dolu, hafif bir meze tabağı da ayrı bir seçenek… Hamov’un ana yemekleri ise lezzette sınır tanımıyor. Seçiminiz geleneksel Türk mutfağından yanaysa, fırında kuzu budu, hünkar beğendi, kazan kebabı ya da kadınbudu köfte tam size göre. Klasik lezzetten vazgeçemeyenler, mantarlı bifteğin ve mantının tadına doyamayacaklar.


75 Hi-Tech

Falls In Galata’da iftar keyfi

T

arihi mimarisinin çizgilerini sıcak atmosferine taşıyan Falls in Galata, birbirinden lezzetli tatlarıyla, Ramazan ayına özel hazırladığı yeni menüleriyle bu lezzetli iftarın adresi oluyor. Mekansal tasarım özelliklerini; 1800’lerin sonunda yapılmış, tarihin izlerini taşıyan binanın mimari izlerinden alan Falls In Galata, Galata’da 7’den 70’e

Tarihi mekan Zeyrekhane’de Ramazan ruhu

İ

stanbul’un tarihi semtlerinden Zeyrek’te hizmet veren, taş duvarlar ve kemerlerle inşa edilmiş, iç dekoru antikalarla süslenmiş Zeyrekhane, Ramazan’a özel lezzetleri beğeninize sunuyor. Otantik atmosferi ve Tarihi Yarımada’ya bakan bahçesinde sunulan özel açık büfesinde Türk meze çeşitleri, zeytinyağlılar, gerçek kömür ateşinde yapılan

her kesime hitap ederken Ramazan ayında konuklarını birbirinden zengin iftar menüleriyle karşılıyor. Falls In Galata usta ekibi tarafından hazırlanan hem göze, hem damağa hitap eden menüler, iftar yemeklerini şölene dönüştürüyor. Gizli vaha bahçesinde, Türk Müziğinin klasik dönemlerine ait plakların çaldığı, tarihi atmosferinde birbirinden zengin alternatifin yer aldığı Falls In Galata iftar menüsünde; demir hindi şerbeti, iç pilavlı saray yahnisi, kızarmış mantı, karanfilli erik kompostosu dikkat çekiyor. Ayrıca iftar sofralarının eşsiz lezzeti güllaç da menüsünü taçlandırıyor.

ızgara seçenekleri, günlük olarak değişen sulu yemeklerden oluşan sıcak seçenekler bulunuyor. Ayrıca, şerbetli hamurlu tatlılar, sütlü tatlı seçenekleri, helvalar, Anadolu’nun farklı yörelerine ait pestil çeşitleri, zengin tatları ile lokumlar gibi tatlıseverleri mutlu edecek bir tatlı büfe de yer alıyor. Tarihi dokusuyla misafirleri zamanda bir yolculuğa çıkaracak Zeyrekhane’de bu lezzetlerin yanı sıra ney ile canlı tasavvuf müziği, misafirlere eski Ramazanların ruhunu yaşatıyor.


76 Hi-Tech

Knorr’dan Ramazan’a özel yöresel lezzetler

Koska’nın yüzlerce ürünü Ramazan sofralarını tatlandırıyor Helva, reçel, tahin ve pekmez çeşitleriyle sofraların vazgeçilmez lezzeti Koska, 11 ayın sultanı Ramazan’da da geleneksel tatlarıyla, iftar ve sahur sofralarını lezzetlendirecek. Klasik Türk lezzetlerini son teknoloji yöntemlerle sunan Koska, helva, reçel, tahin ve pekmezinde yer aldığı yüzlerce ürünü ile Ramazan sofralarını lezzetlendirecek. Uzun süren oruç sürecinde hem enerji ihtiyacını karşılamaya hem de tok tutmaya yardımcı olan ürünleri ile Ramazan ayında da vazgeçilmez olan Koska ürünleri, 7’den 70’e her yaşa hitap ediyor.

Ramazan sofralarının iki vazgeçilmezi; baklava ve hurmanın lezzeti birleşti: “Hurmabak” Türk mutfağının vazgeçilmez lezzeti baklava denilince akla gelen ilk isim olan ve bu eşsiz lezzeti geçmişten günümüze ilk günkü tadıyla sunan Karaköy Güllüoğlu, hurma suyundan ürettiği baklavası ‘Hurmabak’ ile Ramazan’a özel bir lezzet oluşturdu. İleri teknoloji sayesinde el değmeden çıkartılan hurma suyu, karanfil, tarçın, limon ve portakal kabuğu ile brixi ayarlanarak Ramazan ayı için özel olarak üretilen Hurmabak’ta kullanıldı. Gıda mühendislerinin uzun uğraşları sonucu baklava ile buluşturulan ve şekere alternatif olarak kullanılan hurma suyu, glisemik indeksinin düşük olması ve içinde sakkaroz barındırmaması nedeniyle hiçbir katkı maddesi de içermiyor.

İftar sofraları bu Ramazan’da da Knorr ile şenleniyor. Klasik ve yöresel lezzetleriyle her damak zevkine hitap eden Knorr, zengin çorba çeşitlerine Para Para ve Bostan çorbalarını ekliyor. Anneannelerimizin hazırladıkları yumurtalı kesmeyi, yani yöresel adıyla Para Para’yı, Knorr Şefleri sizler için %100 dana etli köfte, nohut, domates ve zengin baharatlarla harmanladı. Yediden yetmişe tüm ailenizle birlikte iftara keyif dolu bir başlangıç yapabilmeniz için Knorr; Ramazan sofralarına Anadolu’nun Para Para çorbasını annanelerimizden aldığı tarifle sunuyor. Knorr’un diğer yeni yöresel çorbası olan Bostan çorbası ise yaza denk gelen Ramazan ayında zengin içeriği ile sofralarda yerini alıyor.

Sultannas, doğal lezzetleri ile Ramazan’da da vazgeçilmez Tercihini doğal yiyeceklerden yana kullananlar, Sultannas ürünlerini büyük bir keyifle tüketiyor. Sultannas, sağlık kaynağı çeşitlerini paylaşmanın tadını çıkarmak isteyenler için Ramazan sepeti hazırladı. Kendisi ya da sevdikleri için lezzet dolu sepeti alanlara, zevkli ama bir o kadar da zor olan sarma işini kolaylaştıran makine hediye ediliyor. Erişteden tarhanaya, salamura yapraktan zeytine, zeytinyağından incire, üzümden hurmaya, kuru domatese kadar uzanan bol çeşitli sepet, Ramazan’da sağlıklı beslenmek isteyenleri cezbediyor.


77 Hi-Tech

Yenilenen Lipton demlik poşetleriyle Ramazan’da mükemmel çay lezzeti iyi demlenmiş mükemmel çay lezzeti için Lipton Yellow Label demlik poşet çayı yeni bir harmanla çay severlerin damak tadına sundu. Lipton tarafından özenle toplanan kaliteli doğal çay yaprakları kurutulduktan sonra demini en iyi şekilde vermesi için incecik kesiliyor. Lipton uzmanlığıyla ince kesim çaylar damak tadınıza uygun bir harman haline getiriliyor. En iyi Lipton demlik poşet lezzeti yenilenen Lipton Yellow Label paketlerinde çay severlere sunuluyor. Çaysız bir Ramazan düşünemeyenlere mükemmel demi, mükemmel lezzetiyle Lipton’un yenilenen demlik (poşet) çayı eşlik ediyor.

İstanbul için balık vakti! Geleneksel Türk balık ekmek lezzetini modern ve yenilikçi yorumuyla tüketici beğenisine sunan Dardenia, Ramazan’da balıkseverleri sağlıklı ve zengin iftar menüsüyle ağırlıyor. Doğal ortamında yetişen balıkları tamamen katkısız olarak balıkseverlere sunan Dardenia; taptaze balıkları, yumuşacık ekmekler eşliğinde iştah kabartan bir sunumla tüketiciyle buluştururken orijinal pişirme teknikleri ile hazırladığı lezzetlerle iftar yemeği için sağlıklı seçeneklerden biri olarak dikkat çekiyor. Menüsünde balık çorbasından sushiye, tempuradan kalamar tavaya, farklı damak tadlarına hitap eden spesiyaller sunan Dardenia, Ramazan ayına özel sağlıklı ve zengin menüsüyle iftar sofralarını da balıkla buluşturuyor.

Ramazan sofraları Carte d’Or geleneksel lezzetler ile tatlanıyor Sevilen tatları kendi mutfağınızda yapabilme imkânı sağlayan Carte d’Or Tatlı Geleneksel Lezzetler, kıvamları, tatları ve pratikliğiyle günün her anına keyif katmaya ve mutfaklarınızın vazgeçilmezi olmaya devam ediyor. Sıra dışı tatlı karışımlarıyla birbirinden leziz deneyimler sunan Carte d’Or, kıvamı zor tutturulan tatlıları sevdiklerinizle bir araya geleceğiniz Ramazan sofralarına taşıyor. Carte d’Or ile Damla Sakızlı Muhallebi, Tavukgöğsü, Sütlaç, Keşkül, Supangle ve Kazandibi gibi geleneksel tatlardan oluşan tatlıları mutfağınızda kolayca hazırlayabilir, sevdiklerinizi mutlu edebilirsiniz.

Ramazan sofralarına zarif bir dokunuş Dantel kültürünü modern hayata taşıyan Dantell, Ramazan ayında etkileyici sofralar kurmak isteyenler için birbirinden şık alternatifler sunuyor. Yaz aylarının tılsımını taşıyan iftar ve sahur sofralarında ayrıcalıklı Dantell tasarımlarıyla masalar konuşacak. Dantelin modern şıklığını sofralarına taşımak isteyenler için Dantell’de zarif masa örtülerinin yanı sıra Amerikan servisi, runner ve peçete gibi alternatifler de yer alıyor. Dantell’in Kapalıçarşı, Akmerkez ve Suadiye mağazalarında, ayrıca yeni açılan Nişantaşı mağazasında, iftar ve sahur sofralarının şıklığı için gereken her şeyi bulabilirsiniz. Üstelik yazın sımsıcak atmosferini de yanınıza alarak tüm bu tasarımlarla Ramazan sofralarınızı bahçenize, balkonlarınıza ya da terasınıza da taşıyabilirsiniz.


78 Hi-Tech

Ramazan’ın vazgeçilmezi yine baklava Geleneksel Türk tatlılarının sultanı olan el emeği ve mükemmel malzeme kullanımıyla ustalığın lezzetli bir harmanı olarak ön plana çıkan baklava, yaklaşan Ramazan ayında da yine sofraların vazgeçilmezi olacak. Geçmişi Orta Asya’daki atalarımıza kadar dayanan ve %100 Türk tatlısı olan baklavayı sınırlar ötesine taşımak hayali ile yola çıkan Faruk Güllüoğlu, 35 farklı baklava çeşidiyle yine bir Ramazan ayının daha vazgeçilmez adresi olmayı hedefliyor. İstanbul, Antalya ve Çorlu’nun yanı sıra Azerbaycan ve Estonya’da yer alan toplam 42 mağazada müşterilerine hizmet vermeye devam eden Faruk Güllüoğlu, Antep fıstıklıdan cevizliye kadar değişen ve günlük üretim farkıyla taze biçimde sofralarda yerini alacak baklava çeşitleriyle yine lezzet farkını ortaya koyacak.

Güllaç, Özsüt ustalarının elinde yeniden hayat buldu Özsüt, Ramazan ayına özel güllaç yorumu ile tatlıseverlerin kalbini fethediyor. Küçükten büyüğe herkesin Ramazan klasiği olarak sevdiği güllaç tatlısı Özsüt ustalarının elinde yaza özel olarak yeniden yorumlandı. Klasik güllaçta bol sütle ıslatılmış yaprakların arasında badem, fındık ve ceviz kullanılırken, frambuazlı güllaçta bol süt içeren yaprakların arasında frambuaz, beyaz çikolata ve antepfıstığı parçalarıyla hazırlanmış özel bir kat bulunuyor. Klasik ve frambuazlı seçenekleri ile Özsüt bu Ramazanda da tatlı tutkunlarının vazgeçilmesi olacak.

Binbirçiçek’den iftar sofralarına ballı öneriler Türk bal sektöründe öncü rol üstlenen Altıparmak Gıda’nın markası Binbirçiçek’in, iftar sofralarına zenginlik katacak birbirinden farklı ve lezzetli tarif videoları Ramazan boyunca Hizliyemek.com’da olacak. Doğadaki binbir çeşit çiçeğin kokusunu ve lezzetini sofralara taşıyan Binbirçiçek, birbirinden lezzetli ballı tarifleriyle iftar sofralarını süslüyor. Ramazan’a özel ballı tariflerin hazırlanış videoları; tüm Ramazan boyunca Hizliyemek. com’da ve Binbirçiçek’in Facebook sayfasında (izlenebilecek. Ballı Kimyonlu Havuç Çorbası’ndan Ballı Susamlı Dana Eti‘ne, Ballı İncir Uyutması’ndan Ballı ve Kuru Meyveli Tavuk’tan birbirinden lezzetli tarifler, iftar sofralarına farklı tatlar katacak.

Ramazan sofralarının geleneksel lezzeti Kaanlar Kaanlar’ın sağlıklı lezzetleriyle zenginleşen ve paylaşımın en güzelinin yaşandığı Ramazan sofraları damaklara şölen yaşatıyor. Geleneksel kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi Kaanlar; beyaz peynir, kaşar peyniri, yöresel peynir, sürülebilir peynir, siyah ve yeşil zeytin hem iftar hem de sahur sofralarının da yerini alıyor. Çiftlik ortamından alınan süt ile hazırlanan ve diğer peynir çeşitlerinden %10 daha fazla protein içeren Çiftlik Peyniri’nin tadına doyulmuyor.



80 Hi-Tech iş’te kadın

İstanbul’a aşık bir turizm gönüllüsü:

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

Tülin Ersöz “Ben turizmci değil, mimarım... Ama kişisel yapımda derin bir paylaşma arzusu var. Turizm dediğiniz şey tam da üretmek, paylaşmak ve keyif almak değil midir zaten.”


H

ırslı, kararlı, açık sözlü ve disiplinli. Hatta daha fazlası; girişken ve üretken... Tam bir proje kadını o. Ömrünü mesleğine ve İstanbul’a adayacak kadar cömert, aklın ortaklarının sesi olacak kadar yürekli ve sağduyulu. Ürettiklerini paylaşıyor hatta bundan büyük zevk alıyor. Kişisel hırslarından sıyrılmış, sorumluluk ve toplum bilinci ile yaşamaya adanmış bir ömrün izlerini İstanbul Büyükşehir Belediyesi Turizmden Sorumlu Başkan Danışmanı Tülin Ersöz ile yaptığımız keyifli samimi söyleşi ile sürdük. Sektör sizi “İstanbul turizmine adanmış” değerli projeleriniz ile tanıyor. Ancak biz sizi biraz daha yakından tanımak istiyoruz. Kimdir Tülin Ersöz? Ben bir mimarım. Mimar Sinan Üniversitesi eğitiminin paralelinde konservatuar eğitimi ile desteklemiş bir mimar, bir sanat aşığı… Oysa geçen süre içerisinde ne tam bir mimar ne tam bir musikişinas olabildim. Benim kariyer yolculuğumda belediyecilik, Kartal Belediyesi’nin açtığı bir proje yarışması ile başladı. O gün bugündür doludizgin sürüyor. Nasıl bir yolculuktu bu, biraz daha açar mısınız? Sene 1976 idi… Dediğim gibi Kartal Belediyesi tarafından düzenlenen bir proje yarışmasına katıldım ve birinci oldum. Kartal Belediyesi’nde 13 yıl boyunca İmar Müdürlüğü Teknik Başkan Yardımcılığı yaptım. Arkasından Kadıköy Belediyesi İmar Müdür Muavinliği, vekâleten yapılan müdürlükler ve Büyükşehir Belediyesi İmar Affı Koordinatörlüğü görevi geldi. Daha sonra Kartal Belediyesi’ne geri dönerek, emekli oldum. Görüyoruz ki emeklilik sizin için “bitiş”i değil, “yeni başlangıçlar”ı sembolize ediyormuş. İster istemez öyle oldu. Emekli olduktan sonra İbrahim Polat Bey’in bir biriminin genel müdürlüğü görevini üstlendim. O dönemde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Beyoğlu Belediyesi’ni yeni kazanmıştı ve benim belediyecilik tecrübelerimden faydalanmak istedi. Birlikte yola çıktık, tam 14 senedir birlikte çalışıyoruz. İlk zamanlar Beyoğlu’nda Sayın Topbaş’ın danışmanı idim, birlikte çok güzel işler yaptık. Bu yolculuk, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile devam etti. Bu defa Turizmden Sorumlu Danışmanı olarak çalışmaya başladım. “Turizm” size bir görev üzerine mi geldi yoksa bir gönül bağınız var mıydı?

Aslına bakacak olursanız, ben turizmci değilim. Sonuçta mimarım. Evet, belediyecilik deneyimlerim oldu. Fakat turizm başka bir konu. Sanırım beni turizmle buluşturan daha çok çalışma metodolojim oldu. Turizm dediğiniz şey; üretmektir, paylaşmaktır ve bundan keyif almaktır. Benim kişisel yapımda paylaşma arzusu vardır. Yediğimi, içtiğimi, öğrendiğimi, çalışmalarımı, anlayacağınız her şeyimi paylaşmak isterim. Bu özel hayatımda da böyledir, iş hayatımda da. Paylaşmaktan büyük keyif alıyorum. Ve ortak akıl… Turizm Atölyesi, projelerini tek bir akıldan üretip hayata geçirmez. Onun için birçok profesyonelin birlikte ürettiği projelerde “ortak akıl” esastır. Sektör temsilcileri, duayenler, akademisyenler, basın mensupları, sanatçılar ve sivil toplum örgütlerinden oluşan 53 kişilik bir platformdan söz ediyorum. Atölye ifadesi dikkate değer, fikir tamamen sizden mi çıkmıştı? Bu birimi beyin takımının proje ürettiği bir yer olarak konumlandırmak istedik. Atölyemizde ne ihale almak, ne ihale vermek, ne de maliyet hesapları var. Bizim işimiz, teknik ekip olarak proje üretmek ve oluşturulacak ortak akıl neticesinde uygulamaya koymak. Dolayısıyla yaptığımız bu işi en iyi “atölye” kavramı tarif ettiği için bu ismi verdik. Turizm Atölyesi’nin turizm için geliştirdiği ilk projesi ne oldu? Sayın Başkan’ın seçildiği ilk dönemdeki Talimhane’yi hatırlar mısınız? Araç trafiğinin, aydınlatmaların, küçük esnafın ve alt yapının keşmekeş olduğu bir yerdi. O dönemde bölgedeki tüm aktörlerin (hatta bölgede çalışan simitçinin dahi) görüşleri alınarak ortak akılla projelendirme çalışmalarımızı tamamladık. Talimhane projemizi 37 gün gibi kısa bir sürede hayata geçirdik. Ve bugün baktığımızda kent açısından faydalı bir işe imza attığımızı görüyoruz. Tüm turizm profesyonelleri ve kuruluşlarının dahil edildiği bir ortak akıldan bahsediyorsunuz. Ancak Taksim Parkı, bugün gelinen noktada, proje itibari ile oldukça eleştiri aldı. Siz bu durumu nasıl yorumluyorsunuz? Şunu açıklıkla söyleyebilirim ki, Taksim Gezi Parkı projesi ile Yayalaştırma Projesi iki ayrı projesidir. Taksim Yayalaştırma Projesi için turizmcilerle ve hatta Gümüşsuyu’nda yer alan Ayaz Paşa Derneği ile bile birçok kez bilgilendirme toplantıları yaptık ve proje ile ilgili onaylarını aldık.


82 Hi-Tech iş’te kadın

Evimde dahi eşya değişikliği yaparken birlikte yaşadığım herkesin fikrini almak isterim. Tabii bir de şu var, sevgi ve saygının olduğu her yerde ilişkiler de doğru yürür. Farklı görüşler beni hiçbir zaman rahatsız etmemiştir.

Gezi Parkı Projesi ile ilgili anladığım, oradaki olaylar farklı. Bu konuda kötümser değilim. Türkiye’nin demokratik bir ilerleme kaydettiğini düşünüyorum. Konferanslarımda gençlere çok kızıyordum. ”Çocuklar, bilgisayar çağının çocukları oldunuz, ruhunuzu kaybettiniz, adeta mekanikleştiniz” diye. Hatta “siz aşkı dahi unuttunuz” diyordum. Ama yanılmışım. Şimdi onlardan özür diliyorum. Tabii kastettiklerim iyi niyetli olanlar. Konumuza geri dönelim, ortak akılla proje üretmek ve hayata geçirmek… Oldukça karmaşık ve çetrefilli görünüyor. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz bu durumu? Benim çalışma metodolojim, hayat felsefem bu.

Evimde dahi eşya değişikliği yaparken birlikte yaşadığım herkesin fikrini almak isterim. Tabii bir de şu var, sevgi ve saygının olduğu her yerde ilişkiler de doğru yürür. Farklı görüşler beni hiçbir zaman rahatsız etmemiştir. Birlikte karar vermenin daha doğru olduğunu düşünüyorum. Profesyonel çalışma hayatımda hiçbir zaman siyasi kimliğim


artırarak güzel geri dönüşümler alıyorsunuz. Biz mimarlar teknik elemanlarız. Benim hedefim, iyileştirerek memnuniyet derecesini artırmak. Ulaşımda, hizmette, gastronomide memnuniyet gibi… Yaptığınız işin size yansımalarını nasıl tanımlarsınız? Çok keyifli… Ne kadar tuhaf ki ben belediyenin mesai saatlerini bilmiyorum. Kaçta başlar kaçta biter. Ben evime 21.00’de gidersem erken gitmiş oluyorum. İstanbul’a aşık, İstanbul için hizmet veren biri diye tanımlıyorum kendimi.

olmadı. Hatta çalıştığım başkanlarıma her zaman şunu söylemişimdir, “Size hizmet etmek istiyorum ama siyaset yapmayacağım. Beni en verimli şekilde değerlendirebilirsiniz”. Her zaman bu kadar net ve açık sözlü müsünüzdür? Çoğu zaman… Hırslı, kararlıyımdır ve yüksek bir sahiplenme duygum vardır. Liderlik genlerim de var. Disiplin vazgeçilmezimdir. Eğer bir toplantıda disiplinsizlik hakimse, yarıda keser, çıkarım. Disiplinli olmayı ve zamanı iyi kullanmayı seviyorum diyelim. Boşa kaybedecek günlerimiz yok artık. Bu Türkiye için de geçerli. Saygı ve sevgi çerçevesi içerisinde kararlara ortak imza atmak, katılımcı olmak, ortak aklı iyi değerlendirmek ve işin uzmanları ile çalışmak başarının en önemli faktörleri bence. Çok düşünür ve doğru kararlar veririm. Eleştirilere çok açığımdır ve birlikte karar vermeyi severim. Ama nihai kararı kendimin vereceğini bilerek tabii… Ortak akıl kararı benim için önemlidir ama son noktayı koyan da ben olmak isterim. En azından çok beğendiğim bir proje ise ikna etmek için var gücümle çalışırım. Mimarsınız ama mesleğinize bir o kadar da uzak… Yoksa yanılıyor muyuz? Biraz… Evet eğitimimi mimarlık üzerine tamamladım. Fakat yaptığım işlerde ondan bir adım bile uzaklaşmadım. Mimar dediğiniz, kente güzel eserler kazandıran kişi değil midir? Bir puzzle düşünün… Puzzle’ın parçalarını doğru yerleştirdiğinizde bütünde doğru şeyler ortaya çıkmıyor mu? İşte turizme proje üretmek de böyle bir şey. Bir nevi, eser inşa etmek. İşinizi iyi yaptıkça katlana katlana, kalite ve seviyeyi

Bugün baktığınızda, kariyer hedeflerinizin neresinde görüyorsunuz kendinizi? Tabii ki böyle bir görev herkese nasip olmaz. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın Turizminden Sorumlu Danışmanı olmak biraz zor bir görev. Ben bu görevi layıkıyla yerine getirdiğimden eminim. Düzgün çalışıyorum, hata yapmamaya gayret ediyorum. Sayın Başkan’a destek olmak istiyorum. Çünkü bunu fazlasıyla hak ediyor. Elbette birgün görevime nokta koyacağım. Bu dünyada her şeyin bir sonu var, öyle değil mi? Yıllar önce emekli oldunuz ama hala işinizin başındasınız. Peki turizmden ne zaman emekli olmayı planlıyorsunuz? Sayın Başkan görevi bıraktığı zaman ben de bitireceğim. Sebebi, biraz da benle ilgili. Artık kendim için çalışmak istiyorum. Hedefimde güzel projeler var. Bu turizm ile ilgili olabilir, yeme içme ile ilgili de. İnsanlara biraz birikmiş bilgilerimi satacağım. İnsanlara en çok neyi öğretmek istiyorsunuz? Bunu birkaç kelime ile anlatmak çok zor. Belki iyi birer insan olmayı belki çok çalışmayı belki de disiplinli olmanın önemini. Son olarak, Boğaz’da proje üretmek nasıl bir duygu? Bu ayrıcalık, İstanbul’a yönelik projelerinize de ilham kaynağı oluyor mu? Eşsiz bir ayrıcalık elbette. Böylesi muhteşem bir atmosferde çalışmak, proje üretmek herkese nasip olmasa gerek. Bu bir şans diye düşünüyorum. Lütfen beni bağışlayın, benim evim de Kuzguncuk’ta deniz kenarında, küçük bir yalı dairesi. Boğaz’ın güzelliklerine burada doyamazsam evimde yaşıyorum. Martıların ve vapurun sesi ile uyanıyorum, bunların büyük şans olduğunu biliyorum. Sabah kalkarken, İstanbul gibi güzel bir kentte yaşadığım için Tanrım sana şükürler olsun, diyorum.


Fotoğraflar: Hakkı Günerkan – Gökhan Dinçaslan

84 Hi-Tech yeni mekan

Boğaz’da keyfin ve lezzetin yeni adresi

HUQQA açıldı Boğaz keyfini doyasıya yaşamak isteyenler için artık yeni bir uğrak noktası var! Modern tasarımıyla ön plana çıkan HUQQA… Nisan 2013’te kapılarını açan mekan, İstanbul’un incisi Boğaz’da ona aşık herkese ‘zamanın keyiflerini’ yaşatıyor.

B

oğaz’da keyfin ve lezzetin en yeni adreslerinden biri HUQQA. Renkli, cıvıl cıvıl, şık ve konforlu. Bunu mekanın hem iç hem de dış mimari öğelerinde kolayca hissedebiliyorsunuz. Mekanın dış cephesini kaplayan ahşabın şıklığında, doğanın kendine gıptayla baktığı yeşilinde ve natürel taşlı kaldırımlarında… Bu dışarıda da böyle içeride de… Öyle ki mekandan içeri adım atar atmaz sizi içine katan bir sıcaklık ve enerji ile karşılanıyorsunuz. HUQQA’da her şey alabildiğine doğal, şık ve hayat dolu… Geometrik desenler üzerinde mekanı çepeçevre saran ahşabın sıcaklığı, farklı renk kombinasyonları ile bütünsel bir güzellik oluşturmuş HUQQA’da. Bunda

elbette mekana ruhunu katan mimari tasarım ve dekorasyon algısının da etkisi büyük. Yüksek tavanlı iç salon ve neredeyse duvarları ortadan kaldıran kocaman pencereler iç ve dış kavramlarını yerle bir ediyor. Doğanın kıskandıran yeşilini başarıyla içine hapseden mekanın genelinde sanki başarılı bir mekansızlık yaklaşımı kök salmış gibi.

MAHMUT ANLAR İMZALI Söylemeden geçmeyelim, bu başarılı tasarımda usta Mimar Mahmut Anlar’ın imzası var. Boğaz’ın yeni gözdesi HUQQA, tasarımlarına yansıttığı modern keyifli ve minimalist çizgilerle mekanlara farklı bir bakış açısı katan Mahmut Anlar tarafından dizayn


MARKALAR Endüstriyel Mutfak Setüstü Pişirme Ekipmanları (Tencere ve tavalar) Porselenler Bardaklar Çatal-Kaşık-Bıçak Takımları Masa ve Sandalyeler: Dış mekan İç mekan

Electrolux Kapp Chuchill Paşabahçe Saint Bonnet Fermob (Fransa ithal) özel üretim

edilmiş. Anlar’ın iç dekorasyonda kullandığı özel tasarlanmış geometrik desenler pastel renkleri ile adeta içinize huzur ve rahatlık veriyor. HUQQA’nın kendine has özel bir konsepte sahip olduğunu belirten işletme Genel Müdürü Enis Ersavaştı, mekana ilişkin şu bilgileri paylaşıyor: “Biz burayı tasarlarken aranan, beklenen, istenen bir konsept yaratmayı hedefledik. Bunun için de mekanın konumu çok önemliydi. Biz de İstanbul’un incisi Boğaz’da misafirlerimizi ağırlayarak ‘zamanın keyiflerini’ yaşatmayı hedefliyoruz.”

BOĞAZ AŞIĞI OLMAK YETERLİ! “HUQQA’yı tercih edenler arasında sanat ve cemiyet hayatından isimler de var, iş dünyasından, spor camiasından da” diyor Ersavaştı. “Anlayacağınız mekanımızda her kesimden insana rastlamanız mümkün.” Buna karşılık HUQQA’nın misafirlerinden tek bir isteği var, o da Boğaz aşığı olmak! “Ancak o takdirde HUQQA size Boğaz’ın tüm nimetlerini son damlasına kadar sunmaktan geri çekinmez” diye ekliyor Ersavaştı.

HER TELDEN LEZZET Gelelim HUQQA’yı kısa bir sürede Boğaz’ın en seçkin lezzet duraklarından biri yapan menüsüne… Boğazın

HUQQA Genel Müdürü Enis Ersavaştı


86 Hi-Tech yeni mekan

eşsiz manzarası eşliğinde dünya mutfağının en seçkin tatlarına ev sahipliği yapan mekanda Doğu ile Batı sentezlerinin harmanlandığı bir restoran menüsü hakim. Dünya mutfağından birçok farklı, orijinal lezzetin aynı menüde buluştuğunu anlatan Ersavaştı, “Burada isteyen İtalyan mutfağının en vazgeçilmezi pizzayı, isteyen Denizli’ye yöresine özgü yufkalarla hazırlanan muska ve bükmeyi isteyen ise Trakya mutfağına has kahvaltılık çeşitlerini tadabilir” diyor. Biz denedik, sıra sizde, bambu

sepetinde levrek ve baklava yufkasında badem ezmeli incir tatlısı Bademcir, HUQQA’nın en favori tatları arasında. HUQQA’ya birgün yolunuz düşerse mutlaka denemenizi tavsiye ederiz.

ÖZEL ODALARI DA VAR Enis Ersavaştı, mekanı cazip kılan bir diğer özelliğinin farklı organizasyonlar için dizayn edilen özel odaları olduğunu söylüyor. 240 kişilik kapalı ve 210 kişilik açık alan olmak üzere toplam 450 kişi kapasiteli


HUQQA’da 10-15 kişilik gruplar için tasarlanmış, farklı büyüklüklerde üç ayrı oda bulunuyor. “Özel odalarımızda dileyen doğum gününü kutluyor, dileyen iş toplantılarını yapıyor. Artık tercih size kalmış” diyor Ersavaştı. Misafirlerinin günün her saatini keyifli geçirmeleri amaçlanarak tasarlanan bu odalarda, teknolojiyi yakından takip edenler, film ve oyun tutkunları için özel TV sistemi, oyun konsolları ve DVD’ler de unutulmamış. Ancak bir hatırlatma yapmak isteriz, kiralama sistemi ile hizmet veren bu odalar için önceden rezervasyon yaptırmak şart!

BU NARGİLE BAŞKA NARGİLE! İstanbul’da nargile deyince pek çok mekan gelir aklınıza belki ama Boğaz’da desek bir elin parmağını geçmez. İstanbul’da, hem de Boğaz’da nargile içmek için yeni ve seçkin bir alternatifiniz var artık! Dumanın Boğaz’ın derin mavisine karıştığı HUQQA’da, nargile içmenin de keyfi bir başka! HUQQA’da her zevke hitap eden 40 tane nargile çeşidi bulunuyor. Özellikle klasik elma tadının farklı aromalarla harmanlanarak sunulduğu Ala ve yaz meyvelerinin aromalarından oluşan Berry oldukça beğeni topluyor. Nargile müdavimlerine duyurulur!

LİMONATALARINI MUTLAKA DENEYİN Hiç yazın çıldırtan sıcaklığı olur da limonata tatmak olmaz mı? Yaz aylarının vazgeçilmezi limonata HUQQA’da farklı tatlarda sunuluyor. Ev yapımı çilek, mango, karpuz, ananas, zencefil aromalı limonatalar denenmesi gereken ve en favori içecekler arasında. Alkosüz meyveli buzlu kokteylerler arasında en çok tercih edilen içecekler ise; strawberry, blue siesta, casablanka, ahududu flamenko yer alıyor. Gazozda nostaljik lezzet arayanlar içinse, Ege bölgesinden özel olarak getirtilen “Zafer Gazozu” sunuluyor.


88 Hi-Tech mekan

Elio Sedef ile 4 restoran tek mutfakta… Marmara Denizi’nin en güzel adalarından biri olan Sedef Adası’nda hizmet veren Elio Sedef, yenilenen dekorasyonu ve menüsüyle 2013 yazına hızlı bir giriş yaptı. Bu yaz hem doğaya hem birbirinden enfes lezzetlere hem de müzikli akşamlara doymak için Elio Sedef, iyi bir alternatifiniz olabilir…


S

edef Adası’nda yer alan Elio Sedef, şehrin göbeğinde sunduğu özgün, huzurlu ve keyifli atmosferini, Sushi mutfağında Quick China’nın, İtalyan mutfağında ise Elio’nun birbirinden özel tatlarını birleştiren mekan, Cüneyt Asan’ın desteğiyle Günaydın Et’in etlerini, Dursun Aydın’ın desteğiyle ise İskele Balık’ın meze ve balıklarını da dahil ettiği menüsü ile 2013 yazına damgasını vuruyor. Yenilenen dekorasyonu ve menüsüyle yaz sezonuna hızlı giriş yapan Elio Sedef, misafirleri için ayrıca plaj keyfi de sunuyor. Unutulmaz bir lezzet deneyimi vaat eden Elio Sedef, hafta sonları DJ performansları ile de güney sahillerini İstanbul’a taşıyor.

HER TÜRLÜ ETKİNLİK İÇİN İDEAL Kendi iskelesinde 20 kişilik bar ve 50 kişilik güneşlenme imkanı sunan Elio Sedef, akşamları 100 misafirine iskele üstünde, 200 misafirine ise üst kısımda bulunan restoran bölümünde yemek servisi veriyor. Buna ek olarak bar ve lounge bölümleri, ormanlık alanın içinde bulunan localar da ek alternatifler yaratıyor. Toplamda 300 kişiye rahatlıkla hizmet verebilen Elio Sedef, tüm bu özellikler ile düğün ve davet organizasyonları içinde tercih edilir bir mekan özelliği taşıyor.

SINIRSIZ EĞLENCE Alışılmışın dışında tatları, manzarası ve keyifli müzikleri ile Elio Sedef, Sedef Adası’nda konuklarına beklentilerden fazlasını sunuyor. Cuma akşamları canlı sahne performanslarıyla misafirlerini unutulmaz müzik akşamları yaşatan mekan, Cumartesi ve Pazar günleri ise DJ performansları ile konuklarına eğlenceyi zirvede yaşatıyor.

KOLAY ULAŞIMLI Elio Sedef, özel tekneleri ile gelen misafirleri için demirleme alanı ve kendisine ait iskelesinde teknelere kolay ulaşım imkanı sunduğu gibi; Kartal ve Adalar’dan da ulaşım sağlıyor. Elio Sedef kendi bünyesindeki shuttle imkanı ile misafirlerin adaya kolayca ulaşmalarını sağlıyor.


90 Hi-Tech yeni mekan

İstanbul’un kalbinde keyif dolu bir mekan: Braas… Sosyal yaşamı, şık ve keyifli bir ambiyans ile buluşturan Brass, dünya mutfaklarını lüks bir sadelik çerçevesinde sunduğu seçkin menüsü ve yemyeşil bir doğada hissi veren yaz bahçesi ile akşamüstü buluşmalarının da en sık tercih edilen adreslerinden biri.

İ

stanbul sosyal yaşamı, şık ve sıcak bir ambiyansı farklı lezzetler ile birleştiren restaurant ve bar Brass iile yeni bir renge kavuştu. İstanbul’da yoğun geçen iş günlerinin haftasonu durağı olarak tercih edilen Taksim’deki Brass; keyifli menülerini; Martı İstanbul Hotel’in en yeni üyesi Gourmet Stop’ta da satışa sunulan, makaron, ev yapımı çikolata ve pastaların da yer aldığı birbirinden leziz tatlılarla da süslüyor. Dünya mutfaklarını lüks bir sadelik çerçevesinde sunduğu seçkin menüsü ile Brass; 65 farklı çeşitten oluşan iddialı kokteyl menüsü ve

zengin uluslararası şarap kavı ile yepyeni bir buluşma noktası. Lezzet severlerin vazgeçilmez durağı Brass, yaz tazeliğinde yeni menüsü ve şık detaylarla bezenmiş naturel dış mekan dekorasyonu ile yazın en gözde mekanlarından biri.

ŞEF’İN MUTFAĞINDAN ÖZEL YAZ MENÜLERİ Martı İstanbul Hotel Executive Şefi Sabri Eyüp Yunusoğlu’nun birbirinden çeşitli yaz lezzetleri ile özel olarak hazırladığı yeni Brass menüsünde; Balkabağı Soslu Gnocchi’den Beş Peynirli Ravioli’e, Ballı Hardal Soslu Izgara Bonfile’den Gazpacho’a kadar farklı tatlar bulunuyor. Öğlen ve akşam olmak üzere birbirinden zengin ve farklı iki menü ile servis veren Brass Restaurant’da hızlı servis edilebilen, sağlıklı mevsim sebzeleri ile hazırlanan yemekler, ızgaralar ve salatalar öğle menüsünde yer alırken, daha uzun soluklu akşam yemekleri için menüde gurme tatlar yer alıyor.



92 Hi-Tech yeni mekan

Toro Steak House, Çengelköy’de açıldı Lezzet avcılarının son gözdesi Toro Steak House, Boğaz’ın incisi Çengelköy’de konuklarına hizmet vermeye başladı.

M

odern ve klasiğin aynı çatı altında buluştuğu, minimalist şıklığı yansıtan sade ve zarif çizgilerin hakim olduğu dekorasyonu, güler yüzlü servis anlayışı, lezzetli ve doyurucu menüsü ile Toro Steak House, Boğaz’ın incisi Çengelköy’de konuklarına hizmet vermeye başladı.

HER ÇEŞİT ET SEÇENEĞİNİ BULMAK MÜMKÜN birçok lezzetli et seçeneğini Bonfileden hazırlanan, markanın kendi üretimi özel barbekü sosu ve ev yapımı ekmeği ile servis edilen Lokum Burger, zırhlanan bonfilenin lokma haline getirilmesiyle haşlanıp özel üretim acı hardal sos ile sunulan Steak Lokması ve muhteşem lezzetiyle tatlı severlerin başını döndürecek Çikolata Terin restoranın spesiyalleri arasında… Menüsünde birçok lezzetli et seçeneğini barındıran Toro, ayrıca kasap hizmeti de vermekte. Özel dry age dolaplarında dinlendirilen özel etler; kuzu kafes, şaşlık, kuzu lokum, Dallas, New York, Toscana gibi çeşitlerden oluşan steak seçenekleri, özel üretim sucuklar ve şarküteri ürünleri ile ev yapımı sosları Toro lezzetlerini sofralarınıza taşıyor.

GÜNÜN HER SAATİNDE TEKNE TURU Anadolu Yakası’na yeni bir lezzet anlayışı getiren Toro Steak House, Avrupa Yakası’nda oturan konuklarını da unutmamış. “Hiçbir şey konuklarımızı memnun göndermek kadar keyif verici olamaz” diyen markanın, günün her saati VIP tekne hizmeti bulunmakta. Garantili lezzete iki yaka arasındaki eşsiz tekne yolculuğunun keyfini de ekleyen Toro Steak House alışkanlık oluşturacağa benziyor.

TARİHİ BİNADA VE DENİZE SIFIR Osmanlı döneminden günümüze kadar ulaşmış denize sıfır taş bir binada hizmet veren Toro, mimarisinin ve eşsiz tatlarının yanı sıra nefes kesen Boğaz manzarası ile de göz dolduruyor. Boğaz’ın göbeğinde bulunan, 200 yıllık geçmişe sahip binanın ilginçte bir hikayesi var. 1800’lü yıllarda fil ambarı olarak kullanılmak amaçlı inşa edilen, 1900’lere geldiğimizde ise renovasyondan geçirilerek isporto fabrikasına dönüştürülen bina bütün ihtişamı ile günümüze kadar gelmiştir.



94 Hi-Tech şef’in gözünden

Sınır tanımayan şef:

Manuel Evan Sotomayor…

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

Renaissance Hotel Bosphorus’un kalıplara sığmayan şefi Manuel Evan Sotomayor, alışıldık otel şeflerinden çok farklı. Samimi, rahat, sempatik ve bir o kadar sıra dışı…

İ

stanbul’un en işlek bulvarlarından Beşiktaş Balmumcu’da, Ağustos 2011’den bu yana konuklarını ağırlayan Renaissance İstanbul Bosphorus Hotel’i sımsıcak atmosferi kadar çarpıcı kılan bir başka özelliği, mutfağı… Türk ve dünya mutfağının sentezlerinden oluşan menüye sahip, Art’s Restaurant’ı ve de klasikleşmiş mutfak ve aşçılık anlayışlarından çok uzakta sıra dışı, yenilikçi ve kabına sığmayan Executive Chef’i Manuel Evan Sotomayor…

ÖĞRETMEKTEN KEYİF ALIYORUM Son beş yılını İstanbul ve Ankara’da birinci sınıf otel ve restoranlarda geçiren Sotomayor, aslen Newyorklu

bir şef. Ailesi Karayipli ve eğitimci bir aileden geliyor. Sotomayor için iyi yemek yapmak daha iyilerini yapma isteği ile özdeş. Henüz aşçılık mesleğine adım atmadan önce fotoğrafçılık ve endüstriyel tasarım gibi görsel sanatlara ilgi duyduğunu belirten şef için işin niteliği elle tutulur, gözle görülür olmalı. “Yaptığım işi tadıyla ve sunumuyla somut bir şekilde görebilmeliyim” diyen profesyonel şef, aşçılık mesleğine en çok da bu yüzden göz kırptığını söylüyor. Şu anki tarzı ve duruşuyla pek de örtüşmeyen bir dönemden söz ediyor Sotomayor. Daha sert ve agresif bir şef iken şimdilerde profesyonellik ve tecrübenin getirdiği bir sonuç olarak öğretme odaklı bir anlayış


benimsediğini anlatarak, “Bundan beş yıl önce kendi kurallarım vardı ve her şeyin benim istediğim şekilde hazırlanmasını isterdim. Bu süre içinde çok şey öğrendim ve artık bana öğretmek çok daha fazla keyif veriyor” diyor. En büyük mutluluğu öğrencilerine bir şeyler öğrettiği zaman yaşadığını dile getiren Sotomayor’un gelecek planları arasında ise tıpkı eğitimci ailesi gibi eğitmek var.

TÜRKLER YENİ MUTFAKLARA VE TATLARA AÇIKLAR Executive Chef Sotomayor, Türk insanını ve Türk lezzetlerini çok yakından tanıyor. Bunun menü oluşturmada önemli bir avantaj olduğunu dile getiren Sotomayor, Türklerin alışılmış tatlara daha yatkın ama yeniliklere açık bir lezzet anlayışlarının olduğunu belirterek, “Türk insanı da çok meraklı, yeni açılacak mutfaklara ve tatlara çok açıklar” diyor. Swiss Hotel mutfağında bunu en iyi şekilde tecrübe etme imkanı bulduğunu belirten Sotomayor, bunu “Türk insanı ilk etapta farklı tatlara ne kadar kapalı olsa da sonrasında alışılıyor ve damak yavaş yavaş gelişmeye başlıyor” sözleriyle açıklıyor. Peki hazır sırası gelmişken Newyorklu şefin Türk aşçılar hakkındaki düşünceleri neler? Son beş yılını Türkiye’de geçiren Sotomayor, Türkiye’deki genç şeflerle eski şefler arasında çok büyük farklılıkların olduğunu söylüyor. Eski şeflerin yöntemlerde klasik yöntemleri ağırlıklı olarak terci ettiğini anlatan Şef,


96 Hi-Tech şef’in gözünden

genç şeflerin yeniliklere ve farklı bakış açılarına daha yatkın olduklarını ifade ederek, “Genç şefler yeni trendlere adapte olma konusunda daha başarılılar. Fakat eski şeflerin alışkanlıklarını yıkmak daha zor” diye anlatıyor.

ART’S MENÜSÜ YENİLENİYOR Biraz da Art’s Restaurant’ın genel konseptinden ve menüsünden konuşuyoruz. Türk ve dünya mutfağının sentezlerinden oluşan enfes menüsü ile lezzet arayanlara unutulmaz deneyimler sunan Art’s Restaurant’ta Çökertme Kebabı, Asma Yaprağı Çorbası ve Kuzu İncik gibi Türk yemekleri ‘nin yanı sıra dünya mutfağından da en özel tatlar sunuluyor. Şu anda Ramazana ayına yönelik bir menünün uygulandığını ancak mutfak ekibi olarak restoran menüsünü yenileme aşamasında olduklarını belirten Sotomayor, sürpriz menüyü tam olarak açıklamasa da “Şu anda üzerinde çalıştığım yeni yemek teknikleri ve farklı yemekler var. Bu yemeklerin kullanıldığı yeni bir menü hazırlıyoruz. Bu menüde aslında eski tatlar, alışılmış lezzetler olacak. Ama ağırlıklı olarak modern pişirme teknikleri olacak” sözleriyle küçük ipuçları veriyor. Neredeyse hayatı taze meyvelerin içinde geçen Sotomayor’un menüsünden ağır soslarla bezenmiş, yağlı tatları beklemek çok doğru bir yaklaşım olmasa gerek. Sotomayor’un lezzet kitabında daha çok meyve sosları ile bir araya getirilmiş lezzetler var. Örneğin light meyveli soslardan oluşturulmuş tatlar gibi…


KİMDİR? 1977 yılında Amerika’da doğdu. 1995 yılında Oakwood School’u bitiren Manuel Evan Sotomayor, 2005 yılında Culinary Institute of America’dan mezun olarak profesyonel çalışma hayatına atıldı. ABD’de Dominos Pizza ve Catamount Café’den sonra sırasıyla Rare Steak House, Juluca Resort, Swissotel The Bosphorus, Porsella Restaurant ve JW Marriott Ankara’da Chef olarak çalışan Sotomayor, Renaissance İstanbul Bosphorus Hotel’de Executive Chef olarak görev yapmaktadır.

FAZLA PİŞİRMEK LEZZETİ ÖLDÜRÜR Nedir bahsettiğiniz bu modern pişirme teknikleri diye bir soru yöneltiyoruz Sotomayor’a, yanıtlıyor: “Bilirsiniz, Türk mutfağında yemekler çok uzun süre kaynatılır. Bu hem yemeğin lezzetin yok olmasına hem de tazeliğin ölmesine neden olur. Bizim amacımız, aynı tatları daha az pişirerek, daha sağlıklı kılmak. Örneğin, Türk usulü sebze pişirme şekli olarak, tencereye sebzeleri doldurduktan sonra üzerine su koyarak kaynatmak benim özel pişirme tekniklerimde yok. Benim vakum paketlerim var ve bütün sebzeleri vakumlayarak pişirme işlemini gerçekleştiriyorum. Üstelik 71 derecede, özel bir programla. Bu sayede pişirme süresini kısaltarak hem sebzelerin kendine has tatlarını koruyor, lezzeti öldürmüyor hem de vitamin kaybını önlemiş oluyoruz.”

MİNİMALİSTLİKTEN YANA Sotomayor’un tabağı oldukça minimalist; sade ve basit. Usta şef ne hazırlarsa hazırlasın tabağı minimalize etmekten yana. “Yenmeyecek hiçbir şeyi tabağa koymam. Örneğin çokça kullanılan çubuk tarçınlar ve yıldız anasonlar benim tabağımda yoktur. Tabakta sadece neyi yiyeceksiniz o olmalıdır” diyen Sotomayor, mutfak ekibindeki diğer farklı tercihlere de saygı duyduğunun altını çizerek, “İçerideki şefler domatesi yoğun olarak kullanıyorlar. Çünkü domates çok renkli bir şey ve çok güzel renk veriyor. Örneğin ben yoğurt yemezken şimdi her şeyle birlikte yoğurt yiyorum. Çünkü benim hoşuma giden ve uygulamak istediğim teknik o. Ama başka tercihlere de saygılıyım.”

HER ŞEY İÇİN TEK BİR BIÇAK Sotomayor’un mutfaktaki belki lezzetteki en güçlü silahlarından biri, bıçağı. Ona göre bütün şeflerin kendine özel tek bir bıçakları olmalı. Eti de onunla kesmeli ekmeği de sebzeleri de… “Üniversitedeki ilk hocam her şey için farklı farklı bıçaklar vardır. Ama iyi bir şefin her şey için tek bir bıçağı olmalıdır” sözlerini hatırlatan Sotomayor, konuşma esnasında sıkı sıkıya bağlı olduğu bıçağı kimseye dokundurmadığını da sözlerine ekliyor.


98 Hi-Tech gastro güncel

TÜYİB-DER, turizm tedarikçileri ile buluştu Geleneksel TÜYİB – DER Çalıştayı, bu defa turizm sektöründe söz sahibi tedarik firmalarını ağırladı. Geniş bir katılımla gerçekleşen toplantıda sektörün temel sorunlarına dikkat çekilirken, tedarikçi ağından daha fazla destek beklendiği dile getirildi.

T

ÜYİB – DER (Tüm Yiyecek İçecek Bölümleri Temizlik ve Malzeme Teminatçıları Derneği), 18 Haziran Salı günü Sultanahmet Nar Lokantası’nda gerçekleştirdiği turizm tedarikçileri buluşması ile sektörün başlıca sorunlarını gündeme taşıyarak, çözüm önerileri aradı. Turizm sektöründe söz sahibi tedarik zincirlerinin üst düzey katılımı ile gerçekleşen yemekli toplantıda Öztiryakiler, Kütahya Porselen, Güren Metal, Paşabahçe, Ecolab, Diversey, Homatex, Kapp Mutfak, Electrolux ve Winterhalter gibi firmalar hazır bulundu. Toplantının açılış konuşmasını yapan TÜYİB – Der Başkanı Erol Aydın, dernek faaliyetleri hakkında kısa bir bilgilendirme yaparak sözlerine başladı. Dernek olarak, sektöründe pek çok projeye imza attıklarını ve önemli gelişmeler kaydettiklerini dile getiren Erol Aydın, hedef projelerine dikkat çekerek, sektör firmalarından daha fazla destek beklediklerini söyledi. Başkan Aydın, toplantıda özetle şöyle konuştu:

EROL AYDIN: 2014 FUARI İÇİN DESTEĞİNİZİ BEKLİYORUZ TÜYİB-Der olarak sektörümüzde önemli projeler geliştiriyor ve hayata geçiriyoruz. Bundan sonraki süreçte, aynı istek ve heyecanla çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Dernek olarak, bizi

TÜYİB – DER Başkanı Erol Aydın

heyecanlandıran hedef projelerimizden bir tanesi de, 2014 yılında gerçekleştirmeyi planladığımız fuar çalışmamız. Bu konuda özellikle siz ve sizin gibi sektörün önde gelen tedarikçi firmaları ile

Ritz Carlton Steward Şefi Kenan Derdiyok Kütahya Porselen Temsilcisi Cüneyt Canalp


yapacağımız bilgi alışverişleri ve feedback’ler bizim için büyük değer taşıyor. Çünkü fuarın profesyonel bir anlayış içinde gerçekleşmesi için buna ihtiyacımız var. Bu fuar kesinlikle sizin sayenizde daha profesyonel bir anlam kazanacak.

SERTİFİKASIZ PERSONEL ÇALIŞTIRILMAYACAK Konuşmasında eğitimin sektörün önemli sorunlarından biri olduğunu a vurgulayan Erol Aydın, 2015 Ocak ayından itibaren turizm sektöründe sertifikasız hiçbir personelin istihdam edilmeyeceğini ifade ederek sözlerine şöyle devam etti: “Bu devletin bir taslağı ve kanun maddesi halinde bekliyor. Bu sektörün tüm bileşenleri gibi steward biriminin de temel sorunlarından biri. Steward’lar sektörün mevcut sıkıntılarından kurtulabilmek için kendi birimlerinde atılım yapmak istiyorlar. Ancak bu yapılırken tıkandığımız bazı durumlar olabiliyor. Un, şeker, yağ var ama helva yok. Ne yazık ki helvayı yapacak usta bulamıyoruz. Bizim bütün eğitimcilerimiz hazır. Ama asıl sorun, eğitim sonrası sertifikalandırılmak. Maalesef, eğitimi onaylayan sertifikası devlet tarafından konfirme edilecek hiçbir kurum bize deklare edilmedi.”

bilgi dağarcığımız olarak görüyoruz. Bize vereceğiniz bilgiler ve yönlendirmeler ile mevcut sıkıntıları birlikte çözelim istiyoruz. Siz tedarikçilerden ricam, ‘steward’ın önemini sektörünüzde paylaşmanız. Birlikte çok daha ileri gidebileceğimize inancımız sonsuz. TÜYİB – DER Çalıştayı, Başkan Aydın’ın konuşmasının ardından katılımcı firmaların karşılıklı fikir ve görüş alışverişlerinde bulundukları yemekli sohbet ile son buldu.

Winterhalter Yön Kur Başkanı Ersin Aktürk Diversey Satış Müdürü Erol Yılmaz

STEWARD DEPARTMANI TANINMIYOR TÜYİB-DER’in bu konuda yoğun çabalar ve uğraşlar verdiğini anlatan Aydın, Çalışma Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2012 yılında açıkladıkları bilgileri paylaşarak, sözlerini şöyle tamamladı: “Otelcilik sektöründe ‘steward’ denilen bir departman yok. İyi güzel de otellerin steward departmanı var, o halde neden tanınmıyor? Zamanında birtakım otel yöneticileri ve sahipleri steward’ları aşçı yamağı olarak lanse etmişler. Biz TÜYİB – DER olarak buna karşı çıktık. Nasıl ki bir banka için kasa bir hazine ise, bir otel işletmesi için de aynen öyle. Bu konuda da sizden destek bekliyoruz. Sizleri bir misafirden çok

TÜYİB DER Müdürü Taner Renda , Titanic Hotel Bayrampaşa Steward Şefi Alaattin Akkaya

The Plaza Hotel Steward Şefi Zikri Yakar Öztiryakiler Marketing Manager Hakkı Baydar

Güren Metal Yön. Kur. Başkanı Mustafa Güren Kapp Yön Kur Başkanı Ahmet Kaynak


100 Hi-Tech eğitim

Otel ve restoranlarda

iş sağlığı ve güvenliği Türkiye ve dünyada tartışmasız en büyük ivmeyi yakalayan sektörlerden biri turizm. Ekonominin can damarı, en önemli lokomotiflerinden. Bu gelişen ve yükselen turizm trendinin içinde otel ve restoranların değeri ise apayrı.

D

ünyanın her bir noktasına hızla yayılan otel ve restoranlar, özellikle turizmin atağa geçtiği bölge ve kentlerde daha hızlı gelişme gösteriyor. Bunda elbette seyahat endüstrisinde konaklama ve yeme-içmeye duyulan gereksinimin etkisi büyük. Restoranların her biri en basit tanımıyla karnımızın doyduğu yerler de olsa, birbirinden apayrı işletmeler. Özellikle restorancılık konusunda mesleki örgütlerin geliştiği ve mevzuatın geniş olduğu ülkelerdeki restoranların sınıflara ayrıldığını görüyoruz. Sunulan yemeğin kalitesi, salonun konforu ve genişliği, kullanılan masaların, sandalyelerin, örtülerin, yemek

takımlarının değeri restoranların hangi sınıfa dahil olduklarının en önemli ispatlarından. Hizmet de aynı ölçüde buna göre belirlenen taban fiyatlar üzerinden uygulanıyor. Bir de son zamanlara damgasını vuran “fast food kültürü” var ki, zaman sorunu yaşayan her kesimden insan için bu tarz işletmelerin hala sıkı bir alternatifi yok gibi… Otelcilik sektöründe de durum farksız! Benzeri bir sınıflandırmayı konuk ve ağırlama sektörüne yönelik işletmeler için de yapabiliriz. Bugün oteller büyüklüklerine göre, bulundukları ülkeye, kente ve semte göre, sundukları hizmetin kalitesine göre ve amaçlarına göre farklılıklar gösteriyor. Günümüzde otelcilik hizmetleri, piyasada rekabetin kızışmasından dolayı giderek farklılıklar ortaya koymakta.


Baktığınızda oteller müşteri profillerini göz önünde bulundurarak hizmetlerine yön veriyorlar. Buna göre oteller; restoranlarını tasarlamakta; havuz, masaj, SPA ve spor salonu gibi ayrıcalıkları müşterilerinin beğenisine sunmaktalar. Bildiğiniz üzere, restoran ve otel işletmelerinde çalışanların büyük bir çoğunluğu, ‘mavi’ yakalı. Çünkü söz konusu bu pozisyonlarda görev almak için, genel olarak çok özel bir eğitim veya yeteneğe ihtiyaç yoktur. Ancak istihdam profilinin otelden otele değiştiği gerçeğini de göz ardı edemeyiz. Daha çok iş adamları tarafından kullanılan ve büyük metropollerde bulunan lüks oteller belirsiz süreli personel istihdam ettikleri için çalıştırdıkları işçileri seçerek alma yolunu tercih ediyorlar. Oysa denizgüneş turizmi konusunda çalışan oteller ‘mevsimlik’ işçi çalıştırdıklarından personel alımı yaparken çok fazla seçici davranmıyorlar. Genellikle bu sektörde maaşlar, orta ve düşük düzeyde olup, Avrupa ve Amerika’da pek çok otelde, çok düşük ücretlerle çalışan fakir göçmenlere rastlamak mümkün. Bu kategoride istihdam edilenler, genellikle sigortasız ve güvencesiz çalışmayı kabul

ettiklerinden, işçilik maliyetlerini de bir bakıma aşağı çekmekteler. Restoranlarda da durum çok farklı değil. Yalnızca çok lüks ve pahalı restoranlarda çalıştırılan aşçıbaşılar, aşçılar ve yamaklar yaptıkları işe göre iyi para kazanırlarken; garsonlar, daha çok sabit minimum ücret almakta ve bahşişlerden gelen para ile geçimlerini sağlamaktalar. o da ayrı bir konu…

OTEL VE RESTORANLARDA KAZALAR, HASTALIKLAR VE TEHLİKELER Gelelim otel ve restoran işletmeciliği sektöründe görülebilecek olası kazalar, hastalıklar ve tehlikelere… Bu ve benzeri işletmelerde sıklıkla görülen hastalıkların başında kas-iskelet sistemi Hastalıkları geliyor. Bel kaymaları, sırt kaslarının zedelenmesi, bileklerin burkulması ve boyun tutulması otellerde çalışan kapı görevlileri ve bavul taşıyan işçilerin başına sıkça gelen hastalıkların başında geliyor. Otellere büyük gruplar geldiği zaman pek çok sayıda ağır bavulun hızlıca içeriye taşınacak olması, bu sıkıntılarla karşılaşılma riskini arttırıyor.


102 Hi-Tech eğitim

Bunun dışında özellikle dondurma servisi yapan mutfak görevlilerinde sıkça görülen Karpal Tünel Sendromu ve çoğu zaman kayma, düşme ya da ağır kaldırma sonucundan kaynaklanan kas-iskelet yaralanmaları sektör çalışanlarının en çok karşılaştığı risk faktörlerinden sayılabilir.

HİZMET VERİRKEN PSİKOLOJİK SAVAŞ DA VERİYORSUNUZ! İşin bir de psikolojik boyutu var tabii. Otel ve restoranlarda psikolojik baskılardan kaynaklanan hastalıklar göz ardı edilemeyecek kadar yoğunlukta. Genellikle otel ve restoranlarda yapılan işlerde, müşterilere doğrudan hizmet edildiği için özellikle işlerin yoğun olduğu saatlerde yaşanan yoğun stres bilinen bir gerçek. Çoğu zaman müşterilerin sabırsızlanması, yeterli sayıda personelin olmaması ve işletme konusunda yaşanan sıkıntıların müşteri tarafından aslında hiç suçları olmadığı halde kendilerine hizmet eden personele yansıtılması işi çekilmez hale getirebiliyor. Mutfak ve çamaşırhanelerdeki çalışma ortamı ise, yüksek ısı, nem ve kötü aydınlatmadan dolayı çoğu zaman sıkıntı veren süreçler meydana getirebiliyor. Bunun çalışana ise yansıması çoğunlukla psikolojik olabiliyor.

EĞİTİM ŞART! Otel ve restoran işletmeciliği sektöründe görülebilecek olası kaza risklerinin başında ise kesilmeler ve yırtılmalar geliyor. Mutfakta çalışanlar için en büyük tehlike, keskin bıçaklar! Mutfakta birçoğu zamana karşı yarışırken aynı zamanda keskin bıçağın gazabına uğrayıp, ellerini ve parmaklarını kesebiliyorlar. Yine mutfaklarda sert meyve ve sebzeleri doğramak, dilimlemek ve etleri kıymak

için elektrikle çalışan keskin bıçaklı makineler de bir başka tehdit… Dolayısıyla söz konusu bu makineleri kullanacak olanlara verilecek eğitimlerin önemi büyük. Personele makine hakkında bilgilendirme yapıldıktan ve eğitildikten sonra görev verilmeli. Aynı şekilde bu makineleri kullananların iş giysileri sarkmamalı; kol kısımları kısa ya da lastikli olmalı, saçları uzunca makinelerle teması engellemek için başlık takılmalı ve mutlaka mücevherleri çıkartılmalıdır. Aksi bir durumu hiç düşünmek bile istemiyoruz. Tehlike sadece makineyi kullananlar için değil, temizlik ve hijyen sağlayıcılar için de bir tehdit! Öyle ki makinenin keskin aletlerini yıkayan bulaşıkçıları da, plastik eldiven kullanmadıkları takdirde büyük tehlikeler bekliyor olabilir. Bazen bu kazalar, olası bir kesiğin dışında yırtıklara da yol açabiliyor. Önerilen, bu tip durumlarda mutlaka doktor kontrol kontrolünden geçilmesi. Ancak bu şekilde yaranın enfeksiyon kapması erken bir müdahale ile engellenebilir. Otel ve restoranlarda çalışanları bekleyen kazalardan bir diğeri, yanma ve haşlanmalar. Bu tip kazalara daha çok aşçı, bulaşıkçı, diğer mutfak personeli ve çamaşırhane çalışanları arasında sıkça rastlıyoruz. Kızartma yapmak için tavalarda kızdırılmış yağların


olmalı hatta içeriye yerleştirilecek alarm sistemleri ile çalışanın güvenliği yüzde 100 sağlanmalıdır. Bir diğer önemli konu, personelin maruz kaldığı şiddet! Otel ve restoranlarda çalışan işçiler şiddet içeren olaylarda çoğu zaman pasif kalmaktalar. Çalışanların gece geç saatlerde ya da kuytu yerlerde tanımadıkları insanlarla yalnız kalması sonucunda şiddet olayları ortaya çıkabiliyor. Hatta bu olaylar çoğunlukla yaralama ve ölümle bile sonuçlanabiliyor. Özellikle ABD’de yol kenarlarında bulunan ve tek gecelik konaklamaların yoğun olduğu bu tip otellerde suçlular, uyuşturucu bağımlıları ve kaçaklar da kalabilmekte ve genellikle yanlarında silah taşıdıklarından bazen otelin kasasını soymaya yeltenmekte ve çalışanlar yaralanabilmekteler. Şiddet de otel ve restoran çalışanları için ayrı bir tehdit oluşturuyor.

İŞÇİ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ İÇİN HANGİ ÖNLEMLER ALINMALI?

üzerine donmuş yiyecekler düştüğünde veya su tanecikleri kızgın yağın üzerine geldiğinde oluşan sıçramalar, kazanın tetikçisi. Öyle ki bu sıçramalar ve dökülmeler cilde temas ettiği takdirde ciddi yanıklara sebebiyet verebiliyor. Mutfaklarda yağın sıçrayarak yere dökülmesi zemini kayganlaştırıp, düşmelere neden olabiliyor. Kötü bir ihtimalle kimi zaman yangınlara bile neden olabiliyor. Özellikle gazla çalışan fırınların olduğu mutfaklarda çok daha fazla dikkatli olmak gerek çünkü oradaki tehlike çok daha büyük!

DERİN DONDURUCULARA DİKKAT! İşletmelerde derin dondurucu dolaplar, bir başka risk faktörü. Çok sayıda insana yemek servisi yapılan büyük otel ve restoranlarda kimi hazır yemekleri, sosları, meyveleri, sebzeleri, balıkları ve etleri saklamak için oda büyüklüğünde derin dondurucular kullanılıyor. Özellikle derin dondurucu içinde kapalı kalma riskine karşı alınacak önlemlerin değeri büyük. Bulunduğunuz mekanda sizden başka kimsenin olmadığını düşünün… Bu sebeple dondurucu kapıları mutlaka içeriden de açılabilecek bir sisteme sahip

Öyleyse, işletmeler tüm bu kaza, tehlike ve hastalık risklerine karşı ne tür önlemler almalı, çalışanları için sağlık ve güvenlik önlemlerini ne şekilde minimum seviyelere indirmelidir, biraz da bu konuya eğilelim… Her işin başı eğitim, öncelikle bunu unutmamak gerek! Başta mutfak personeli olmak üzere restoran çalışanlarının hepsi yangın konusunda bilgilendirilmeli ve eğitilmeli. İşletme oluşabilecek bir yangına karşı mutlaka yangın söndürme aygıtları bulundurmalı, personel de kullanımı konusunda eğitilmelidir. Tüm bu saydığımız tehlikelere karşılık, en vurucu önlem kişisel koruyucu donanımlar olup, olası yanmalara, yaralanmalara, ıslanmalara karşı tam bir güvenlik sağlar. Kayma ve düşmeye karşı ise yapılan işin şekline göre, yere sıkı tutunan ayak koruyucu iş ayakkabıları kullanılmalıdır. Bulaşık yıkarken el kesilmelerini önlemek için koruyucu eldivenler kullanılmalı. Ancak nemli ve ıslak ortamda çalışmanın neden olduğu cilt sorunlarına, kesici aletlerin ve sivri aparatların açtığı yaralara karşı hem koruyucu hem de cildin nefes almasını sağlayacak uygun eldivenleri kullanmak gerekmektedir.

HİJYENİ UNUTMAMAK GEREK! Restoranlarda temizlik ve hijyen de dikkat edilmesi gereken unsurların başında geliyor. İnsan odaklı hizmet veren işletmelerde bu hususlar göz ardı edilmemeli; mutfakta her türlü katı ve sıvı yağın birikmesi önlenmeli, havalandırma sistemi, filtreler, gider boruları ve kanalları da yağlardan ve pisliklerden arındırılmalıdır.


104 Hi-Tech gastro aktüel

Cornetto in Love ile lezzet şölenine devam Gençleri aşkın tadıyla bir

araya getiren Cornetto in Love, ilk ısırıştan efsanevi “tatlı son”a kadar devam eden akışkan ve yoğun sosu sayesinde sevenlerine tadına doyulmaz bir Cornetto keyfi yaşatıyor. Keyfi yolunda aşkı sonunda diyen Cornetto, In Love serisinde yer alan Çikolata, Frambuaz ve Karamel sosları, yenilenen çıtır külahı ve tatlı sonu ile yazın vazgeçilmez dondurması olmaya devam ediyor.

Chado’dan yaza özel lezzetler

Gurme çay kültürüne ferahlatan tatlar katan Chado, mevsimlere ayak uydurmayı sürdürüyor. Yaz mevsiminde çay keyfini doruklarda yaşamak isteyenler, Rooibos Vanilla ile tanışıyor. Rooibos Vanilla, Güney Afrika’nın sadece Western Cape bölgesinde yetiştirilen ve “red bush” ya da “kırmızı çay” olarak da bilinen Rooibos yapraklarının vanilya parçaları ile harmanlanmasından oluşuyor. Sıcak tüketilebildiği gibi soğuk da tüketilebilen Rooibos Vanilla, yaz mevsimi için oldukça lezzetli bir alternatif.

Organik kahvaltının yeni adresi: Miracle

Güne iyi ve dinamik başlamanın şartı harika bir kahvaltıdan geçiyor. Bütün haftanın stresini sıcacık demli bir çay ve yanında bol çeşitli organik kahvaltı seçenekleriyle atmak isteyenlerin yeni adresi Miracle Istanbul Asia Hotel & SPA.. Dünya lezzetlerini; profesyonel şeflerin hazırladığı özgün tariflerle, görsel bir şölenle tadabileceğiniz Miracle İstanbul Asia’da, yaza özel organik açık büfe kahvaltı ve brunch alternatifleriyle hafta içi ve sonu kahvaltınızı şölene dönüştürecek.

En favori Nespresso aromalı kahveler Nespresso aromalı kahve severler için

bekleyiş bitti. En çok tercih edilen üç lezzet: Vanilya, Siyah Çikolata ve Karamel kalıcı Nespresso Grands Cru çeşitlerinin içinde yerini aldı. Livanto Grand Cru’dan hazırlanan Vanilio, Ciocattino ve Caramelito kahveleri yumuşak bir içim ve dengeli aromaların uyumuna sahip. Vanilyanın zengin aroması ile Livanto Grand Cru’nün yumuşak lezzetinin dengeli uyumunu taşıyan Vanilio, dolgun aroması ve yoğun yapısı ile kalıcı iz bırakırken siyah ve bitter çikolata notaları Livanto Grand Cru’nün kavrulmuş karamelize notaları ile buluşan Ciocattino, kuvvetli bir siyah çikolata lezzeti vaat ediyor. Caramelito ise karamelin tatlı lezzeti Livanto Grand Cru’nün baskın kavrulmuş kahve notalarını yumuşatırken keyifli bir içim sunuyor.


Balparmak, Marka Destek nın ulusal bal pazarının Programı’nda Altıparmak Gıda’nlığı tarafından yürütülen,

lider markası Balparmak, Ekonomi Baka mak olan TURQUALITY hedefinde Türkiye’den dünya markaları çıkar Programı kapsamına Programı’nın hazırlık aşaması Marka Destek küresel bal markası k’ın arma alındı. Marka Destek Programı, Balp yacak. Altıparmak sağla olma yolundaki çalışmalarına önemli katkı TURQUALITY asını Gıda olarak ilk hedeflerinin Balparmak mark rmak Gıda Yönetim kapsamına sokmak olduğunu açıklayan Altıpa k Gıda olarak; yıllardır Kurulu Başkanı Özen Altıparmak, “Altıparma ayız. Artık Balparmak’ı Türkiye’nin en büyük bal ihracatçısı konumund hissediyoruz“ dedi. bir dünya markası yapmak için kendimizi hazır

“Feast” limonlu çipura ile sofralarda

Türkiye’nin en büyük entegre dondurulmuş gıda tesislerine sahip olan Feast, kalite ve uzmanlığı yenilikçi lezzetlerle buluşturuyor, yaz sofralarını ziyafete dönüştürüyor. Yoğun iş hayatından dolayı mutfağa zaman ayıramayanlar için sağlıklı bir alternatif olan Ege’den Balık Yemekleri Serisi’nden Limonlu Çipura için balığın en iyisi Bodrum koylarından özenle seçildi. Yöreye has zeytinyağı, limon, Ege dağlarının mis kokan adaçayı ve tane karabiber ile harmanlanan Feast Limonlu Çipura, yaz boyu Ege’yi yaşamak isteyen lezzet tutkunlarının favorisi olmaya aday.

Bergama’da basketbol coşkusu Barilla ile tatlandı Yenilikçi ve farklı ürünleriyle Türkiye’de makarna algısını değiştiren Barilla, ilki geçtiğimiz yıl düzenlenen ve büyük ilgi gören, bu yıl da takımların kıyasıya mücadele ettiği “Uluslararası Bergama Veteran Basketbol Turnuvası”nın bir kez daha sponsoru oldu. 6 - 9 Haziran tarihleri arasında İzmir Bergama’da gerçekleştirilen turnuvada bu yıl dokuz erkek ve beş kadın veteran basketbol takımı mücadele etti. Bu etkinliklerden birisi de, All Star organizasyonlarında olduğu gibi, turnuvanın en yetenekli oyuncusunun seçildiği Barilla Yetenek Yarışması oldu. Yetenek yarışmasına turnuvaya katılan sporcuların yanı sıra Bergamalı sporseverler de katıldı.

Ev dışı tüketim harcamaları 2013’te %24 arttı Türkiye İstatistik

Kurumu, 2013 yılı ilk çeyreğindeki büyüme rakamlarını açıkladı. İlk üç ayda, ev dışı tüketim noktalarından sadece oteller ve lokantalardaki tüketim harcamaları, 2012 yılı ilk çeyreğine oranla %23,7 oranında arttı. TÜİK verilerine göre, ilk çeyrekte en çok artan harcama kalemlerinden birisi de otel ve lokantalar oldu. Tüketiciler, 2012’nin ilk çeyreğinde 11,6 milyar liralık lokanta ve otel harcaması yaparken, bu tutar 2013’ün aynı döneminde %23,7 artarak, 14,5 milyar liraya

yükseldi. Türkiye ekonomisinin ilk çeyrekteki büyüme oranı ise %3 oldu. İlk çeyrekte mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış GSYH önceki döneme göre %1,6 artış gösterdi. Tüketim harcamaları büyümeye 2,1 puan, kamu harcamaları ise 0,7 puan katkıda bulundu. GSYİH, cari fiyatlarla 357 milyar 854 milyon lira olarak gerçekleşti. Bunun 270 milyar lirasını tüketim harcamaları oluştururken, ilk sırayı 68,1 milyar lira ile gıda, içki ve tütün harcamaları aldı. Gıda harcamalarını 52,1 milyar lira ile konut, su ve doğalgaz, 47,3 milyar lira ile ulaştırma ve haberleşme harcamaları takip etti.


106 Hi-Tech gastro aktüel

Puratos Donuk Ekmek teknolojisini tanıttı

Puratos, Donuk Ekmek Teknolojisi’ni sektörün beğenisine sundu. 10–14 Haziran tarihleri arasında Tuzla’daki Demo Merkezi’nde 120’den fazla artizan ve endüstriyel müşterilerinin katılımıyla gerçekleştirilen etkinliklerde Puratos; Donuk Hamur, Fermente Edilmiş Donuk Hamur, Yarı Pişmiş Dondurulmuş Hamur ve Tam Pişirilmiş Dondurulmuş Hamur olmak üzere Avrupa’daki yenilikçi ürün ve teknolojileri sundu. Ekmek, pasta ve çikolata hammadde üretimi alanında yenilikçi teknolojilerle ustaların en büyük yardımcısı Puratos, Donuk Ekmek teknolojisiyle zamandan tasarruf etmek isteyen ustalara kolaylık sağlıyor. 7 farklı yeni ürün çeşidiyle piyasaya sunulan teknolojide, artizan, yarı endüstriyel ve endüstriyel üreticiler için seçenekler bulunuyor.

Öztiryakiler bayi ağına yenisini daha ekledi Endüstriyel

mutfak sektörünün Türkiye’deki ilk üretici firmalarından biri olan Öztiryakiler, Doğu Anadolu Bölgesi’nde açtığı yeni bayisi ile satış ağını güçlendirmeye devam ediyor. Elazığ’ın köklü firmalarından biri olan Kubilay Endüstriyel’in Öztiryakiler ailesine katılması şerefine düzenlenen görkemli organizasyon, bölgenin önde gelen ekonomi ve iş çevrelerini bir araya getirdi. Hakan Ceylani yaptığı açılış konuşmasında, Kubilay Endüstriyel’in Elazığ ve çevre illerde Öztiryakiler A.Ş’yi layığı ile temsil edeceğinden emin olduklarını, endüstriyel mutfak sektöründe 3 nesilden beri; toplamda 63 yıldır faaliyet gösteren müessesenin, Öztiryakiler ile bu bağlamda çok benzerliğinin olduğunu ve bu birliktelikten son derece mutlu olduklarını ifade etti.

Sultan Et, 40’ncı yılında yüzde 50 büyüyecek Sultan Et ve ETBİR Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa

Bılıkçı, 14 Haziran 2013 Cuma günü Sultan Et’in Ankara Hasanoğlan’daki fabrikasında bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşma yapan Sultan Et Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bılıkçı, 5 Mart 2013’de yürürlüğe giren Et ve Et Ürünleri Tebliği ile piyasa şartlarının düzelmesinin satışlarına olumlu yansıdığını ifade ederek, “2012 yılının ilk beş ayını kıyasladığımızda 2013 yılının ilk beş ayında yüzde 40’lık bir büyüme elde etmiş bulunuyoruz. Gelişen piyasa şartları çerçevesinde 2013 yılı büyüme hedefimiz yüzde 50” dedi.

Caffè Nero’nun yeni yıldızı: Frappè ındaki yeni üyesi Frappè Créme Créme Caffè Nero’nun yaz aylarBuz gibi içeriğiyle serinletici

ile bunaltıcı sıcaklardan korkmayın. ve hindistancevizi gibi bir mola verdiren Frappè Créme, çilek, muz o’da değilseniz tropik içerikleriyle yazı damaklara taşıyor. Milan e lezzetlerinden gözd ’nun Nero Caffè en iyi kahveci unvanına sahip tutkunlarının e kahv te birlik Frappè Créme, havanın ısınmasıyla olan Frappè özgü ’ya Nero vazgeçemediği tatlardan oluyor. Caffè yor. Kremamsı sunu t lezze Créme, ferahlatıcı ve yumuşak içimli bir e’de çilek, Crém pè yapısıysa tam anlamıyla tiryakilik yaratıyor. Frap karamel, elere n meyv hindistancevizi ve muz gibi tropik hava estire vanilya ve çikolata eşlik ediyor.


ında Anadolu’da İzmir’in güzelleri Tadiye’n in her köşesinden yerel

Duran Sandwiches cadde mağazacılığı ile büyüyor Duran Sandwiches,

Havalimanı ve feribot yolcularını Türk iye’nin en özgün lezzetlerini lezzetlerle buluşturan Tadında Anadolu, Türk in toplam 41 ilinden yaklaşık mutfağına taşımaya devam ediyor. Türkiye’n taşıyan Tadında Anadolu, 400 yerel lezzeti konukları için restoranlarına ekliyor. İzmir denince akla şimdi de menüsüne yepyeni Ege lezzetlerini , bundan böyle Tadında gelen klasik tatlardan biri olan İzmir Tire Köfte cek. İzmir Tire Köfte, şişlere Anadolu misafirlerinin damaklarını şenlendire ağında sotelenmesiyle dizilip daha önce ızgara edilmiş köftelerin terey ş domatesler üzerinde enmi sotel hazırlanıyor ve küp şeklinde doğranarak liyor. Dileyenlerin serpi servis ediliyor. Üstüne ise kıyılmış maydanoz günlerinde İzmir yaz , yanında yoğurt ile deneyebileceği Tire Köfte havasını damağınıza taşıyacak.

kurulduğu günden beri toplantı, açılış, davet ve etkinliklerde, çeşitli lise ve üniversitelerin etkinliklerinde, bankalarınkonsoloslukların toplantılarında ve İstanbul’un her yerinde gerçekleştirilen fuarlarda ziyaretçilere sunulmak üzere ilk akla gelen isimlerden. Yeni çıkardığı “Toplantı Menüleri” ile şimdi tüm iş dünyasının tercihi haline gelen Duran Sandwiches, yoğun talep üzerine yeni mağazalar açıyor. İş dünyasının ve yaya akışının yoğunlaştığı lokasyonları tercih eden Duran Sandwiches’in, 2013 sonuna kadar açacağı yeni şubelerinden 2 tanesi Anadolu Yakası’nda olacak.

Sunar’ın iki ürününe ‘Üstün Lezzet’ ödülü Merkezi Brüksel’de bulunan International

Taste&Quality Institute yani Lezzet ve Kalite Enstitüsü’nün 2005 yılından bu yana her yıl düzenlediği lezzet ve kalite ödüllerinde, Sunar Grup iki ürünüyle ödül aldı. Bu sene 14 Nisan tarihinde yapılan ürün deneme testlerinde Sunar Profesyonel Pasta Margarini ve Sunar Mısır Yağı dünyanın önde gelen derneklerinin master cheflerinin beğenisini kazanarak ITQI’nin “üstün lezzetli’’ ürünler kategorisine girdi. Sunar Grup ürünleri, üretim koşulları, tadı, kokusu, ilk izlenimi ve ambalajı açısından hepsi onlarca yıllık tecrübeye sahip 120 kişilik şef ve 12 kişilik içecek uzman grubunun kör test incelemesinden geçti. Dünyanın dört bir yanından gönderilen üstün lezzetli yiyecek ve içeceklerin test edildiği ITQI’de, Sunar Grup iki ürünüyle ödül alarak büyük bir başarıya da imza atmış oldu.

Geleneksel lezzetin teknoloji ile buluşması Fır Döner, geleneksel lezzetlerden döneri dünyada

henüz çok yeni bir teknoloji olan Döner robotları ile buluşturdu. 14 Haziran Cuma günü, Bayrampaşa Belediye Başkanı Atilla Aydıner, Sultangazi Belediye Başkanı Cahit Altunay ve Ünlü Oyuncu Haldun Boysan’ın katılımı ile gerçekleşen açılış töreninde konuşan Fır Döner Yönetim Kurulu Başkanı Servet Öztürk, “Bu yatırımımızla 2013 yılı içerisinde 10 şubeye, 36 ay içerisinde 150 şubeye ulaşmayı hedefliyoruz. 2013 yılı sonuna kadar markamızı kendi bünyemizde oluşturup, 2014 yılı Ocak ayı itibari ile franchise vermeyi planlıyoruz. Döner ustası robotlarımızla el değmeden pişirilen ve kesilen dönerimizin hijyenik koşullarda hazırlanmasını sağlayarak, halk sağlığına büyük önem veriyoruz” diye konuştu.


108 Hi-Tech hijyen

Nilco’dan ekolojik formüllü “Marin Grubu”

S

aruhan Grubu’na bağlı endüstriyel makine, deterjan ekipman ve gıda hijyen ürünleri markası Nilco, çevre dostu ürünlerden oluşan Marin Grubu ile 26 farklı ürünü ile turizmin hizmetine sunuyor. Marin grubunda yer alan Ekolojik formüle sahip çevre dostu ürünleri ise;

nilco Marin Boat Wash Tüm marin yüzeyleri için uygun olan nilco Marin Boat Wash, çok amaçlı temizleyicidir. Günlük temizlik için kullanılabilir özelliğinin yanı sıra yağları kolay ve etkili temizler. Kuvvetli kimyasallar ve aşındırıcı maddeler içermez. Fiberglas, vinil, metal ve boyalı yüzeylerin günlük temizliği için kullanılır. Yağları kolay ve etkili bir şekilde temizler. Kuvvetli kimyasallar ve aşındırıcılar içermez. Günlük temizlik için 1lt suya100200 ml ürün eklenerek temizlik yapılır. İnatçı ve ağır kirli yüzeylerde konsantre urun kullanılır. Temiz sünger veya yumuşak bir bez ile silinir, gerekirse silme işlemi tekrarlanır, yüzey su ile durulanır.

nilco Marin Hand Soap Doğal aktif maddelerden formüle edilmiş bir sıvı el sabunudur. Normal su veya deniz suyu ile kullanılabilir. Cildinizi kurutmadan, doğal nemlendirici maddeler ile nemlendirerek temizler. Cildinizde hoş bir koku bırakır. Dispenser’den bir miktar ürün alınır ve eller iyice ovuşturularak yıkanır. Doğada kolayca parçalanır, çevre dostudur.

Nilco Marin Grubu, çevre dostu ürünlerden oluşan 26 farklı ürünü ile turizm sektörüne profesyonel temizlik, koruma, cila ve bakım çözümleri sunuyor. nilco Marin Eco Dish Wash Cam, porselen, metal, plastik vb. tüm mutfak gereçlerini etkili ve ekonomik olarak temizler. Doğal formülü ile cildinizi nemlendirir. Normal musluk suyu ya da deniz suyu ile kullanılabilir. Doğada kolayca parçalanır, çevre dostudur. 5 lt ılık suya (40-45 C o) 1-2 cay kaşığı ürün karıştırılır, köpürtülür ve bir sünger ya da fırça yardımı ile bulaşıklar yıkanır, durulanır.

nilco Marin Bilge Cleaner Sintine tankındaki balçık ve atık yağları fırçalama gerektirmeden temizler. Teknenizin sintinesinde küf, mantar, yağ ve tekne balçığı birikimini engeller. Sintinenin ferah ve temiz kokmasını sağlar. Birikmiş yağı yapışkan kirleri, gres yağını çözer ve kolayca temizlenmeleri için zayıflatır.

nilco Marin Bilge Bioculture Özel formüle edilmiş mikroorganizmalar karışımı olup organik maddeleri parçalar. Bulanıklığı azaltır ve süspansiyonda askıdaki katı madde miktarını azaltarak suyu temizler. Bu şekilde sintine suyunun berraklaşmasını sağlayarak kötü kokuları önler ve kokuyu engelleyerek daha iyi bir çevre sağlar. Aynı zamanda septik tanklarda da kullanılabilir. Yapışkan kirler ve dağıtım tankındaki balçıkları, kir birikintilerini temizler ve aktarma hatlarında kötü kokuya neden olan tıkanmaları önler.



110 Hi-Tech portre

Arkea Mimarlık ile turizm projeleri üzerine…

M

imarlık ve içmimarlık alanlarında turizm sektörüne projelendirme, danışmanlık ve uygulama hizmetleri veren Arkea Mimarlık’ın turizme yönelik projelerini kurucu ortak ve mimarlarından Yalın Burak Yüksel ve Mehmet Ufuk Akgün ile konuştuk.

Arkea Mimarlık’tan ve turizme yönelik projelerinden bahseder misiniz? Yalın Burak Yüksel: Arkea Mimarlık olarak, mimarlık ve içmimarlık projelendirme, danışmanlık ve uygulama alanlarında 2004 yılından bu yana çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. 2008 yılında 2F Tasarım ile birleşerek çalışma alanlarımızı daha da genişlettik. Projelerimizin neredeyse yüzde 50’sini otel çalışmaları oluşturuyor. Kalan yüzde 50’lik diliminde ise konut, ofis ve mağaza gibi farklı alanlara yönelik projeler yer alıyor. Şu an hem proje hem de uygulamasını yapmakta olduğumuz Sürmeli Hotel renovasyonu devam eden projelerimiz arasında. Sürmeli Hotel renovasyon projesinin kapsamı nedir? Otelin yeni yüzüne yansıyan detaylarından örnekler verebilir misiniz? Mehmet Ufuk Akgün: Sürmeli, bizden modern ve kalıcı bir tasarım istedi. Şu an geldiğimiz noktada otelin havasının bir hayli değiştiğini söyleyebiliriz. Otelde genel alanlar ile başlayan yenileme çalışmalarımız bir sonraki aşamada odaların yenilenmesi ile devam edecek. Bugün itibari ile ilk iki katını tamamlamış bulunmaktayız. Otelin dış cephesinde ise çok fazla değişikliğe gidemedik. Sonuçta kütle tasarımı yapamadığımız için mevcut cephenin düzeltilmesine yönelik kaplamalar ve aydınlatmalar yapabiliyoruz. İki farklı rengin cephe yüzeyine yaptığı ışık oyunları otel cephe mimarisine başka bir boyut kattı. Cephede biraz da yüzeye ait yuvarlak


“Biz uygulama ekiplerinin hazırladığı proje ile yürüyen ne mekanik uygulamalar gördük; havalanmayan, ısınmayan, soğutulmayan…” karakteristik yapıyı ortaya çıkarmaya çalıştık. Dediğim gibi çok fazla müdahale edemedik, cephe yenilemesinde tek yapabildiğimiz değişiklik, mimariye etki edecek ana giriş saçağını değiştirmek oldu. Oteli yenilemek ve sıfırdan yapmak noktasındaki tercihiniz ne olur? Mehmet Ufuk Akgün: Otel renovasyonlarımız çok yoğun olmasa da bu yönde artan talepler almaktayız. Genelde yatırımcılar bir oteli yenilemektense sıfırdan yapmayı tercih ediyorlar. Sürmeli’de olduğu gibi sürecin gerektirdiği yenilemeler de var ki, bir şehir otelini minimum 7 yılda bir elden geçirmek gerekiyor. Ancak bugünkü şartlarda, içinde bulunulan ekonomik kriz sebebi ile bunu başarmak biraz zor. Yatırım sahibi oteli ciddi bir renovasyondan geçirmek yerine ufak tamiratlarla süreyi uzatma yoluna gidebiliyor. Tüm bu yaklaşımlar bizim çalışmalarımızda da belirleyici oluyor tabii ki. Sürmeli Otel dışında üzerinde çalıştığınız başka oteller var mı? Mehmet Ufuk Akgün: Ortaköy’deki Radisson Blu Bosphorus’un ek bina tasarımlarını projelendirme ve uygulama faaliyetleri ile birlikte yürütüyoruz. Suit formatında özel bölümler şeklinde düşünebilirsiniz. Tüm bu bölümlerin 2013 yılı sonunda açılması planlanıyor. Arkea Mimarlık’ın tamamlanan oteller listesinde hangi projeleri yer alıyor? Mehmet Ufuk Akgün: En son geçtiğimiz yıl Zonguldak Dedeman’ı yaptık. Aynı gruba ait Deniz Kulübü’nün içmimari ve mimari çalışmaları da bize ait. Onun dışında Dedeman Gaziantep, Mövenpick Ankara ve Radisson Batum da yaptığımız projelerimiz arasında. Hatta Batum’dan aldığımız olumlu tepkiler neticesinde yine aynı bölgede bir otel daha yapma durumumuz var. Aynı şekilde Kazakistan’da da otel projesi için görüşmelerimiz sürüyor. Mimari bakış açısıyla, otel projelerinde karlılık, verimlilik ve memnuniyet açısından ne tür bir dönem yaşanıyor? Mehmet Ufuk Akgün: Otellerin çok karlı işler

Mövempick Ankara

olduğunu söyleyemeyiz. Hatta oldukça zorlu ve emek isteyen bir iş. Üstelik bir de uygulama yapmıyorsanız çok daha fena. Ne yazık ki Türkiye’de herhangi bir uzmanlık aranmaksızın herkesin projeyi inşaya soyunması temel sorun. Bir otel uygulaması için teknik bilgi ve tecrübe şartı mutlaka aranmalı!

Yalın Burak Yüksel: Bir otel inşa ediyorsanız, en azından otel mekaniğini ve çalışma koşullarını bilmek zorundasınız. Bu bir usta için de geçerli, bir taşeron grup için de, bir mimarlık ofisi için de. Özellikle de

Dedeman Zonguldak


112 Hi-Tech portre KİMDİR? Yalın Burak Yüksel, 1972 yılında Ankara’da doğdu. 1995’de Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü’nden mezun olan Yüksel, 1992-2004 yılları arasında Oyak İnşaat, Tek Architecture, Yöntem Proje&Danışmanlık, DF Construction and Trade ve ÇM Architecture Studio firmalarında mimari çalışmalarına devam etti. Yüksel, halen kurucu ortağı olduğu Arkea Mimarlık’ta yurt içi ve yurt dışı mimari ve iç mimari projelerde faaliyetini sürdürmektedir.

yaşıyor, farkında değil. Hem uzun hem kısa vadede hem de… Projeye konsantre olmuş birinin ortaya koyduğu iş ile sadece malı satmaya çalışan birinin hazırlayacağı ürün doğal olarak bir olamaz. HER KONSEPTE FARKLI YAKLAŞIM Misal, binanın yönü, güneşi nasıl alacağı önemli hususlardır. Her konsepte aynı yaklaşımı sergilemeniz mümkün değil. Termal, resort ya da şehir otellerindeki durum birbirinden apayrıdır çünkü.

İstanbul Sürmeli Hotel

uygulamalarınızı çalışan bir otelde yapıyorsanız, türlü sıkıntılarla karşılaşabiliyorsunuz.

Mehmet Ufuk Akgün: Şöyle söyleyelim, işçilik seviyelerinin beklentileri projeye göre değişebiliyor. Otelcilik sektöründe bu beklentiler ortalamanın biraz daha üzerinde seyrediyor. Sonuç itibari ile farklı insan gruplarına hitap eden, insan ve hizmet odaklı bir sektöre hitap ediyorsunuz. Bu yüzden otellere uygulama yaparken daha dikkatli olmanız lazım. Maalesef gördüğüm birçok otel, bu beklentilere cevap verebilecek nitelikte değil. Ya tasarruf, verimlilik, otomasyon ve çevreciliğe yaklaşımlarınız? Mehmet Ufuk Akgün: Tüm bu önlemleri almak da aslında bir bütçe. Geri dönüşüm konusu bizim verebileceğimiz bir karar değil. Nihayetinde biz tasarımcıyız. Ancak elbette otel sahibi bizden böyle bir yaklaşım sergilememizi talep ederse seve seve yaparız. Bu tip durumlarda yatırımcıyı yönlendirebiliyoruz. Fakat kimi projelerde bizim yönlendirmelerimiz haricinde daha çok günü kurtarmaya yönelik yaklaşımlarla karşılaşabiliyoruz. Biz sadece uygulama ekiplerinin hazırladığı proje ile yürüyen birçok mekanik uygulamalar gördük. Sonuçları şaşırtıcı olmuyor tabii; havalanmayan, ısınmayan, soğutulamayan otellerle karşılaşabiliyoruz. Ve en büyük problem, hala düşünsel ürünlere bütçe ayırmayı reddetme güdüsü. Turizm dışında bütün sektörlerde yaşanan ortak bir dert bu. Türkiye’de hala birçok insan, yatırımcı, projeciliğe maddi kaynak ayırmak istemiyor. Oysa zararın büyüğünü bu anlayışla

İstanbul Sürmeli Hotel

Arkea Mimarlık olarak, çalışmalarımızı bu doğrultuda şekillendiriyoruz. Örneğin aydınlatmadaki tercihlerimiz, led ürünlerden yana. Led’ler hakikaten de enerji sarfiyatlarını ve yatırım maliyetlerini büyük oranda aşağı çekiyor. Çevreye dost uygulamalar konusunda ise, fazlasıyla ısrarcıyız. Ama yine belirttiğimiz gibi, bunu gerçekten isteyecek yatırımcılar ile hareket etmek durumundayız. Neyse ki led spotlar konusunda yatırımcıyı ikna etmek geçmiş yıllara göre artık çok daha kolay. Mimari tasarım ve dekorasyonlarda belli bir tarzınız var mı yoksa daha çok gelen talepler mi sizi yönlendiriyor? Mehmet Ufuk Akgün: Bizim temel konumuz, empati. Müşteri istek ve beklentileri doğrultusunda projelerimize yön veriyoruz. Onları anlamaya çalışmak, ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte projeler üretmek temel misyonumuz. Tabii bunun yanı sıra projelerimizde bizden yansımalar da olmuyor değil. Sonuç itibari ile bir tasarımcı olarak geçmiş


KİMDİR? Mehmet Ufuk Akgün, 1971 yılında İstanbul’da doğdu. 1995’de mimarlık eğitimi aldığı İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden mezun olan Akgün, çalışma hayatına Tuncay Çavdar’ın sahibi olduğu Atölye T Mimarlık’ta başladı. Daha sonra Işık İnşaat ve Metex Design Group bünyesinde çalışmalarını sürdüren Akgün, 2006 yılından bu yana ortağı olduğu Arkea Mimarlık’ta mimari ve iç mimari çalışmalarına devam etmektedir.

hayatınızdaki tecrübelerinizle bir yerlere geliyorsunuz. Devamlı olarak değişerek büyüyor ama temel niteliklerinizi kaybetmiyorsunuz. Tıpkı kişilik gelişimi gibi bir şey bu. Elbette ki kişiliğiniz tasarımı etkiliyor ama sunmaya çalıştığınız şeyin çok açık ve mesajını veren bir şey olmasına gayret ediyoruz. Bu noktada empati kurarak müşteri beklentilerini anlamaya çalışmak çok önemli.

yapılıp iyi bir şekilde korunuyor. Türkiye’de de artan yatırım oranları ile birlikte tasarımda yeni arayışlar görmeye başladık. İnsanlar tasarım sipariş ederken daha çok denenmemiş olanı talep ediyorlar. Hatta bunun için hatırı sayılır değerlerde maddi kaynaklar bile ayırmaya başladılar. Diğer sorunuza gelirsek, biz malzeme olarak ahşabı kullanmayı çok seviyoruz. Ama dengeli kullanımı bizim için çok önemli. Yalın bir tasarım da olsa farklı detaylarla işe heyecan katmaya, farklılıklar oluşturmaya özen gösteriyoruz.

Yalın Burak Yüksel: Yeni otelcilik mantığında, sıradanın hatta sıradan lüksün de dışına çıkma eğilimi söz konusu. Elbette bu gayret tasarımda farklılığı getiriyor. Şimdilik herkes bu taleple gelmese de isteyenlerin sayısı her geçen gün artmakta.

Radisson Blu Batum

Yapı sistemleri ve malzeme tercihlerinizde en çok neye vurgu yapıyorsunuz? Türkiye otelcilik sektöründeki trendleri nasıl değerlendirirsiniz? Yalın Burak Yüksel: Beş yıldızlı otellerde standartların gerektirdiği üst düzey malzemeler kullanılıyor. Son dönemde beş yıldızın yanında üç yıldız trendi de doğdu. Örneğin Bursa Sheraton’ın yanında Aloft markasını görüyoruz. Hilton İstanbul’dan sonra Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde Garden Inn’ler ve DoubleTree’ler açıldı. Bunların hepsi piyasadan daha ucuz fiyata sunuş yapmak için üretilen az yatırımlı otel mantıkları…

Mehmet Ufuk Akgün: Pazardan başka türlü pay alma yolları bunlar. Son yıllarda pazar payımız çok gelişti. Otel açığımız çok fazla. İstanbul’da bu kadar daha beş yıldızlı otel yapsanız sıkıntı doğurmaz. İstanbul hatta Türkiye öyle bir noktaya geldi ki, inanılmaz kalitede oteller inşa ediliyor. Türkiye’yi Avrupa otelleri ile karşılaştırdığımızda, sanıyorum en iyi malzeme ve en yeni denemelerle yapılan oteller arasında sıkça yer aldığımızı görürüz. Avrupa’da ekonomiye de bağlı olarak, en doğrusu

Son olarak eklemek istedikleriniz var mı? Mehmet Ufuk Akgün: En çok şikayet ettiğimiz konulardan bir tanesi, açılışa yakın bir dönemde iş kaçırma durumu, çok keyifsiz. Tasarladığınızın dışında ya da benzer şeylerin yapıldığını görmek mesela… Bir de biten bir uygulamaya dışarıdan bakarken gözden kaçmış küçük ayrıntılar sizi çok fazla mutsuz edebiliyor. Bu daha çok başarısız proje yönetimlerinden kaynaklanıyor.

Yalın Burak Yüksel: İyi bir sonuç elde etmek için zamanlama ve zamanı iyi kullanma faktörleri çok önemli. Çoğu durumlarda atlanan, gözden kaçan noktalar olabiliyor çünkü. Bir diğer husus, kontrol ve koordinasyon. Bu yetkinliğe sahip değilseniz, projede sayısız problem yaşayabiliyorsunuz. Bir oteli içi ve dışı ile baştan inşa etmek sayısız detayın bir araya gelmesi ile mümkün. Dolayısıyla işin tek elden çıkması çok önemli. Biz bir projeyi hem mimari hem içmimarisi ile yaptığımız için bu konuda çok fazla sıkıntı yaşamıyoruz. Bu konuda özellikle otel yatırımcılarına ne tür tavsiyelerde bulunmak istersiniz? Mehmet Ufuk Akgün: Benim yatırımcılara tavsiyem şu olurdu, otel yatırımlarında projelendirme hayati bir süreçtir. Bütçe ve zamanınızın büyük bir kısmını projelendirme sürecine ayırmalısınız ki, ürününüz de o oranda uzun ömürlü ve ekonomik olabilsin…


114 Hi-Tech dekorasyon

Shangri-La Bosphorus, banyolarında Devon&Devon’u tercih etti Mayıs 2013 itibari ile Beşiktaş’ta kapılarını açan Shangri-La Bosphorus, ortak kullanım alanlarındaki tüm tuvaletlerinde dünyaca ünlü İtalyan banyo tasarım markası Devon&Devon’u tercih etti.

Seramik; İzmir’de Denizkabuğu; Ankara’da Keklikoğlu Restore ve Keklikoğlu Hoşdere; Bodrum’da Design ve Antalya’da Artmim ile dekorasyon tutkunları buluşuyor.

TARİHİ ESİNTİLERLE DONATILMIŞ MEKANLAR

D

ünyaca ünlü, İtalyan banyo tasarım markası Devon&Devon, farklı tarzıyla kendini ortaya çıkaran, en zarif ve asil Avrupa geleneklerinden esinlenen, zamanın değiştiremediği özgünlükte yaşam alanları sunuyor. Türkiye’de Mayıs 2010’da showroomunu açan Devon&Devon, her geçen gün artan müşteri talepleri doğrultusunda ülke genelinde yaygınlaşmaya ve büyümeye devam ediyor. Türkiye’deki tek showroom’u İstanbul’da bulunan Devon&Devon şimdi de shop-in-shop anlaşmalı iş ortakları; İstanbul’da Gültaş Yapı, Bretz Mobilya; Bursa’da Can-Can

Victoria Dönemi’nden 1900’lerin ilk yarısına kadar uzanan bir zaman diliminin özelliklerinden ve tarzından ilham alarak yeni bir banyo oluşturma fikrinden doğan Devon&Devon, “dönemsel mimari tarzı” modern zamanın konforu ve ergonomisi ile birleştiriyor. Modern çağın pratiklik ve rahatlık gereksinimlerine gösterilen özen sayesinde güncel hale gelmiş tarihi esintilerle donatılmış yaşam mekânları oluşturuyor. Ayaklı küvetlerden lavabolara, armatürlerden banyo dolaplarına, parke, seramik, deri yer ve duvar kaplamalarından şömineye kadar geniş ürün yelpazesine sahip Devon&Devon, uyumlu ve eksiksiz aksesuarlarını, modası geçmeyen ve klasik bir tasarımın içine ahenkle yerleştirilebildiği gibi, modern bir tasarımın içinde de zarif bir tarihsel dokunuş oluşturan detaylar olarak kullanıyor.



116 Hi-Tech dekorasyon

Seramiksan’la doğal dokunuşlar Seramik sektörünün yenilikçi markası Seramiksan, yaşam alanlarında doğallığı yakalamak isteyenler için Mayolika ve Vintage serilerini sunuyor.

İ

yi tasarım herkesin hakkı’ anlayışıyla ev ve bahçe dekorasyonunda fark yaşamak isteyenlerin tercihi olan Seramiksan, doğadan aldığı ilhamı yaşam alanlarına yansıtıyor. Yenilikçi ürünleriyle dikkat çeken Seramiksan, dekorasyonda doğal bir şıklık arayanlar için Mayolika ve Vintage serilerini sunuyor.

DOĞAL DOKUSUYLA ŞIK VE ESTETİK Sırlı porselen olarak üretilen Mayolika Serisi, Beyaz ve Motif olmak üzere iki farklı fona sahip. Doğal görünümünün yanı sıra Akdeniz’in maviliğini, yaşam kültürünü ve güneşin enerjisini barındıran motifleriyle mekanlarda pozitif enerjiyi yakalamak çok kolay. Mayolika serisi doğal dokusuyla şıklığı mekanlara taşımak isteyenlerin tercihi oluyor.

İLERİ TEKNOLOJİ VE TASARIM BİR ARADA Tasarımı ileri teknolojiyle buluşturan Seramiksan, Vintage ile mekanlarda country şıklık ve doğal görünüm oluşturuyor. Yükselen trendler doğrultusunda ileri teknoloji ile tasarımı bir araya getirerek ürünlerini geliştiren Seramiksan’ın, mat ve doğal bir görünümü tercih edenler için ideal bir alternatif olan Vintage serisi 12x60 cm ebatlarına, bej ve colormix renk seçeneklerine sahip. Mayolika ve Vintage serileri banyo, mutfak, balkon, teras gibi mekanların yanı sıra tüm yaşam alanlarında kullanılabiliyor.



118 Hi-Tech dekorasyon

Albayrak Tente’den otellere profesyonel tente çözümleri Turizm ve otellere profesyonel tente çözümleri sunan Albayrak Tente, 5 kıtada 60’tan fazla ülkeye ihracat yapıyor. Üretim hacmini 2000 yılında açtığı üretim tesisi ile daha da güçlendiren firmanın teknolojiye yaptığı yatırımlar da hatırı sayılır değerlerde…

T

ente sektöründe 1976 yılından bu yana faaliyet gösteren Albayrak Tente, turizm tesislerine sunduğu profesyonel tente sistemleri ile sektördeki ayrıcalığını koruyor. Üretim hacmi ve kapasitesini artırmak amacıyla 2000 yılında Silivri’de bir üretim tesisi kuran Albayrak Tente, bu tesis sayesinde yurt içi ve yurt dışı üretimlerine hız kazandırmakla birlikte üst düzey teknoloji yatırımları ile de iç ve dış pazardaki etkinliğini arttırdı.

MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ ODAKLI ÜRETİM Tente sektörünün öncü firmalarından Albayrak Tente, yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da etkin bir kimliğe sahip. Tente sistemlerini yurt içi ve yurt dışına Suntech ve Vera markasının kalitesi ve güvencesi


Silivri’deki üretim tesisini 20 bin m2 kapalı alan entegre üretim tesisi haline getirerek uluslararası standartlarda ürettiği Suntech sistemlerini, 5 kıtada 60’ı aşkın ülkeye ihraç ediyor. Albayrak Tente’nin ağırlıklı ihracat yaptığı ülkeler arasında İspanya, İtalya, Şili, Kolombiya, Avustralya, USA, Japonya, Yeni Zelanda,Tayland ve Güney Kore geliyor.

altında satışa sunan Albayrak Tente, profesyonel yönetim kadrosu, tecrübeli pazarlama departmanı ve etkili CRM politikası ile en üst seviyede müşteri memnuniyeti elde etmeyi hedefliyor. Bu sayede müşteri portföyünü sürekli olarak genişleten firma tecrübeli ve hızlı satış kanalları ile de müşterilerine kaliteli ürün ve iyi hizmeti sunarken, bu anlayışı ve felsefeyi başta Avrupa olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerine ihracat yaparak tüm dünyaya kanıtlıyor.

5 KITADA 60’TAN FAZLA ÜLKEYE İHRACAT Firmamız, teknolojiye yaptığı yatırımlar sayesinde modern ve yüksek kaliteli ürünleriyle iç ve dış pazarlarda adından sıkça söz ettiren Albayrak Tente,


120 Hi-Tech otel-tech

Protel AŞ. Genel Müdür Yardımcısı Melike Karama

Protel, “E-Fatura ve E-Defter” uygulamalarını tanıttı Konuk ağırlama sektörüne özel otomasyon ve yönetim sistemleri sağlayıcısı Protel, 26 Haziran Salı günü Dedeman Hotel’de düzenlediği seminerde “Konaklama ve Ağırlama Sektörleri İçin E-Fatura ve E-Defter Bilgilendirme”sini yaptı.

B

ilgi teknolojilerinin hızla gelişmeye devam ettiği günümüzde firmaların geleceğini şekillendirecek önemli dijital dönüşümlerden biri de E-Fatura ve E-Defter uygulamaları. Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından geçtiğimiz aylarda yapılan son düzenlemeler ile belirlenen koşullara sahip sektörlerdeki işletmelerin 2013 yılının Eylül ayından itibaren E-Fatura ve 2014 yılının Eylül ayından itibaren E-Defter uygulamasına geçişi zorunlu hale getirildi. Konuk ağırlama sektörüne özel otomasyon ve yönetim sistemleri sağlayıcısı Protel’in başlattığı “Konaklama ve Ağırlama Sektörleri İçin E-Fatura ve E-Defter” uygulamalarının tanıtım toplantısı 26 Haziran Çarşamba günü Dedeman Hotel’de gerçekleşti. Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı işbirliğinde düzenlenen “Konaklama ve Ağırlama Sektörleri İçin E-Fatura ve E-Defter Bilgilendirme Semineri” ile Protel, bu yeni uygulamaya geçiş sürecinde

kullanıcıların doğru kaynaklardan doğru bilgilere ulaşmalarını hedefliyor. Konuk ağırlama sektörü temsilcilerinin yoğun katılımıyla gerçekleşen seminer çerçevesinde, şirketlerin başta işgücü ve zaman olmak üzere kâğıt, baskı, arşivleme ve defter tasdiki gibi birçok maliyet unsurundan tasarrufta bulunmalarını sağlayacak E-Fatura ve E-Defter uygulamalarına ilişkin detaylı bilgiler katılımcılarla paylaşıldı.

DÜNYA ÜZERİNDE ÇOK YAYGIN Seminerdeki ilk konuşmacı Gelir İdaresi Müdürü Veli Doğanay, uygulamaya yönelik temel kavramlar ve E-Fatura’nın dünya üzerindeki kullanım yaygınlığından bahsettikten sonra, ülkemizdeki uygulamalara kaynaklık eden Vergi Usul Kanunu’nun E-Faturaya ilişkin maddeleri ve ilgili tebliğler hakkında tüm detayları aktardı. Doğanay, konuşmasının devamında E-Fatura iş akışı ve standartları konularını da açıklık getirerek sözlerini sonlandırdı.


KOLAY KULLANIMLI VE PRATİK Veli Doğanay’ın ardından kürsüye çıkan Gelir İdaresi Başkanlığı Gelir Uzmanlarından İlknur Gür işletmeler için büyük önem arz eden “E-Faturada Özel Entegrasyon Yöntemleri” konusunda katılımcıları bilgilendirdi. Öncelikle, özel entegrasyonun E-Fatura uygulaması içerisindeki yerine değinen İlknur Gür, E-Fatura başvurusu, imzalanması ve saklama süreçleri hakkındaki bilgilerle konuşmasını sonlandırdı. E-defter uygulaması hakkındaki detaylı bilgiler ise Gelir Uzmanı Canan Bağrıyanık tarafından aktarıldı. Bağrıyanık, E-Defter uygulamasına ilişkin tebliğ ve yasal uygulamalara göre şekillenen başvuru, E-Defter iş akışı ve standartları konusunda ihtiyaç duyulan açıklamaları yaptı. Denetim, vergi ve danışmanlık hizmetleri konusunda sektör öncülerinden Price Water House Coopers uzmanlarından Engin Yaldız da, E-Fatura uygulamasının pratik hayata yansımaları konulu konuşmasında fatura senaryoları üzerinden E-Fatura uygulamasının günlük hayatta kullanımı konusunda katılımcıları bilgilendirdi.

ÇEVREYE DUYARLI Seminerin ikinci bölümü Protel AŞ. Genel Müdür Yardımcısı Melike Karama’nın “Konaklama ve Ağırlama Sektörleri için E-Fatura” konulu konuşmasıyla başladı. E-Fatura uygulamasının sağlayacağı çevre duyarlılığıyla başlayan konuşma, E-Fatura düzenlemek ve almak için hangi yöntemlerin

Price Water House Coopers Uzmanı Engin Yaldız

Gelir İdaresi Müdürü Veli Doğanay

kullanıldığı, hangi mükellefin hangi yolla e-fatura kullanımına geçeceği ve konuk ağırlama sektörüne yönelik çözümlerin E-Fatura sürecine uygunluğu konusunda merak edilenlere yönelik bilgilerle devam etti. Melike Karaman konuşmasının devamında Protel tarafından geliştirilen, Micros-Fidelio ürünlerinin E-Fatura entegrasyonunu sağlayan “Portal Plus” çözümü hakkında katılımcıları bilgilendirdi.


122 Hi-Tech otel-tech

Schindler geleceğin asansörünü tasarladı Türkiye’de sayısız başarılı projeye imza atan Schindler, yeni 5500 model asansörü ile güvenilirlik, dayanıklılık ve ekolojik tasarımda yine bir ilke daha imza attı. Schindler, yeni asansörü 5500 ile konforlu ve güvenli bir yolculuk vaad ediyor.

T

ürkiye’de sayısız başarılı projeye imza atan Schindler, geleceğin kent yaşamına yakışır yeni Schindler 5500 model asansörünü tasarladı. Sıradışı ve yenilikçi bir vizyonla geliştirilen Schindler 5500, mimari mekanlarla mükemmel uyum sağlayarak tüm ihtiyaçlara uygun esnek çözümler sunabilecek şekilde tasarlandı. Yüzde 100 İsviçre mühendisliği ile geliştirilen, güvenilirlik, dayanıklılık ve ekolojik tasarım açısından yeni bir dönüm noktası olan Schindler 5500, esnek yerleşim özelliği sayesinde binalardaki kullanım alanlarının son derece verimli değerlendirilmesine imkan tanıyor. Sorunsuz ve sessiz çalışmasının yanı sıra binalardaki karbon salınımını azaltmaya yardımcı

üretim teknolojisine de sahip. Schindler 5500, kullanıcılara işlevsel ve çok yönlü tasarım seçenekleri de sunuyor. Schindler 5500, geleceğin kent yaşamının erişim ihtiyaçlarına uygun yenilikçi çözümler sunuyor. Oteller, apartmanlar, ofisler, hastaneler, alışveriş merkezleri, ulaşım merkezleri ve stadyumlar gibi çeşitli binalara uygulanabilir olması 5500’ü ideal bir seçenek haline getiriyor.

GÜVENİLİR ÇALIŞMA İsviçre’de Schindler’in küresel AR-GE merkezlerinde geliştirilen Schindler 5500, son derece geniş bir yelpazede müşterilerin ihtiyaçlarını karşılayabilme


özelliğiyle tüm dünyada yeni bir trend yarattı. Dünya genelinde yapılan montajlar bu yeni asansörün esneklik, dayanıklılık ve güvenirlilik açısından çıtayı daha da yükselterek ulaşılması güç bir yere taşıyacağının göstergesidir.

sunmak üzere İtalyan tasarımcılarla çalıştı. Çok çeşitli malzemeler ve tarzlar sayesinde binanızın mimari konsepti ile bütünleşen özgür tasarımlarda artık pek çok seçeneğiniz var. Bu eşsiz ürün ile mimarlar, yaratıcı fikirlerini gerçekleştirmede hiç olmadığı kadar özgür olacaklar.

BİNALARA MÜKEMMEL UYUM Schindler 5500, günümüz mimarlarının ve tasarımcılarının ihtiyaçları da düşünülerek tasarlandı. Milimetrik olarak ölçeklenebilen kabin boyutu ile her türlü asansör kuyusuna uyum sağlayabilen Schindler 5500, hem makine dairesiz (MRL) hem de makine daireli (MMR) çözümler sunabiliyor. Schindler’in oldukça gelişmiş STM teknolojisi sayesinde asansör daha az alan kaplıyor ve yolculara sessiz bir seyahat imkanı sunuyor. Schindler 5500’ün gelişmiş kontrol sisteminin sunduğu yüksek performansı, onu 150 metreye kadar seyir mesafesi olan binalardaki trafik yönetimi için mükemmel bir çözüm haline getiriyor.

MİMARİYE UYUMLU Schindler 5500’ü geliştirenler, estetik dokunuşlarla trend yaratmak isteyen tasarımcılara özel çözümler

MODERN ŞEHİRLERE UYUMLU Çeşitli bina tiplerine uyum sağlayacak şekilde yapılandırılabilen bir modüler sisteme sahip Schindler 5500, ihtiyacınıza göre saniyede 1-3 metre kadar hıza ve 630-2.500 kg yük kapasitesine ulaşabiliyor.

SCHINDLER HAKKINDA 1874 yılında İsviçre’de kurulan Schindler Group, asansörler ve yürüyen merdiven alanında lider bir küresel tedarikçidir. Schindler’in erişim çözümleri her gün tüm dünyada bir milyar insan taşımaktadır. Şirketin başarısının arkasında 100’den fazla ülkedeki 45.000 çalışan bulunmaktadır.


124 Hi-Tech otel-tech

Form’dan turizm tesislerine RODA duman tahliye ve havalandırma sistemleri Duman tahliye ve doğal havalandırma sistemleri alanında kaliteli ve estetik ürünleriyle tanınan Alman RODA markası, Form güvencesi ile bir araya gelerek dumanla mücadelede profesyonel çözümler sunuyor.

Y

angınlarda, dumanın yayılmasını önlemek ve binaların dumandan en hızlı şekilde arındırılmasını sağlamak için geliştirilen RODA duman tahliye kapakları, projelere uygun ürün seçenekleriyle binaları güvenli mekanlara dönüştürüyor. Fiziksel dayanıklılık, ısı ve ses yalıtımı, rüzgar, kar yükü ve yüksek yangın dayanımı özelliklerine sahip ürünlerden oluşan RODA duman tahliye ve havalandırma sistemleri, bu özellikleri ile mimarların, mühendislerin, müteahhitlerin ve diğer tüm müşterilerin yüksek standartlarını karşılar. Cam, polikarbonat, alüminyum ve izoleli alüminyum malzemelerden üretilen RODA duman tahliye sistemleri, DIN EN 12101-2 ve VdS 2159 standartlarına uygundur.

GÜVENLİ, KOLAY VE UCUZ RODA duman tahliye ve havalandırma sistemleri, endüstriyel tesisler, ticari binalar, turizm tesisleri, kültür merkezleri ve laboratuarlar için yangınlara karşı mimari açıdan estetik ve güvenli çözümler

sunuyor. Monte edilen hareketli ve sabit en küçük detaya kadar hassas mühendislik unsurlarından oluştuğundan, sistem her zaman güvenle kullanılır. Kurulumu hızlı, kolay ve ucuz olan sistem aerodinamik yapıya sahip kanalları sayesinde etkili bir drenaj sağlar. Profesyonel contalama sistemi minimum ısı kaybı ve maksimum ses yalıtımı sağlar. Kullanım amacına göre farklı tiplere sahip sistemde opsiyonel sensörler mevcuttur.



126 Hi-Tech otel-tech

Buderus’tan otellere kazan ve kaskad sistem çözümleri

G

ünümüz dünyasının en önemli konularının başında sürdürülebilirlik gelmektedir. Bu kavram, içinde yer alan enerji verimliliği ile herkesin sahip çıktığı konulardan biri olmuştur. Merkezi ısıtma sistemleri de bu konuda günümüz koşullarına en uygun çözümler sunmaktadırlar. Üstelik hemen hemen tüm dünyada enerji verimliliğiyle ilgili yeni yönetmelik ve standartlar tüketicileri daha verimli sistemler kullanmaları konusunda bilinçlendirmektedir. Enerji verimliliği ile ilgili olarak, Buderus Kaskad Sistemler de ısınmada tasarruf sağlayan kazanlarıyla enerji verimliliğine destek olmaktadır. Ayrıca esnek merkezi ısıtma çözümleriyle ısıtma ihtiyacına kesin çözümler sunmaktadır.

su ile sağlanabilir. Kazan içindeki tüm komponentlere önden ulaşım mümkün olduğu için tamir ve bakım da kolaylaşmıştır.

YAKIT VE ENERJİ TÜKETİMİNİ AZALTIR Modülasyonlu pompa kontrolü, kazan kumanda paneli üzerinden yapılabilir. Bu durumda, pompa debisi kazanın azalan kapasitesi ile birlikte azaltılmaktadır. Böylece hidrolik denge kabı ile birlikte işletimde dönüş sıcaklığının yükselmesi önlenir. Sonuç olarak, kapasiteye uygun debi ile çalışma sayesinde yakıt ve elektrik tüketiminde azalma sağlanır. Konvansiyonel sistemlere göre, çok düşük baca gazı sıcaklıkları sayesinde baca kayıpları da düşük olmaktadır.

BAKIMI KOLAY VE HIZLI Buderus GB162 Duvar Tipi Yoğuşmalı Kazanlar %110 verime ulaşmaktadır. Eşanjör borularının özel iç yapısı sayesinde yüksek ısı transferi gerçekleştirilerek, küçük boyutlarda 100kW kapasite sağlanmaktadır. Al-Si eşanjör alaşımı, çok iyi ısı iletimi sayesinde hızlı sıcaklık artışı ve sıcaklık dalgalanmalarını kolayca kompanse edebilmenin yanında yoğuşma suyunun daha nötr olmasına olanak sağlamaktadır. Eşanjör üzerindeki Plazma Polimerizasyon kaplaması yüksek kimyasal dirence sahiptir. Koruyucu bir tabaka oluşturularak, eşanjör yüzeyinde alüminyum oksitlerin oluşması önlenir. Bu sayede, hem cihazın ömrü hem de bakım aralıkları uzar. Ayrıca bakım, kolay ve hızlı bir şekilde yapılabilmektedir. Eşanjör temizliği sadece

AZ YER KAPLAR Kaskad sistemlerin az yer kaplaması, kazanların duvara ya da bir askıya sırt sırta ve yan yana montaj yapılabildiğinden yer sorunu olan kazan dairelerinde avantaj sağlarlar. Kazanların, küçük boyutları olması ve düşük ağırlıkları sayesinde taşınması, montajı ve bakımları kolaydır.

MALİYET AVANTAJLI Kazanların kurulumu ve projelendirmesi açısından karşılaştırıldığında yer tipi kazanlarda kullanılması gereken emniyet ekipmanlarına, duvar tipi kaskad sistemlerde gerek olmadığından, maliyet açısından avantaj sağlanmaktadır.






Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.