Hotel Restaurant Magazine Şubat'14 by Hotel Restaurant

içindekiler

antre 12 Sektörden kısa haberler

gündem

yeni yatırımlar

40 STR Global 2013 Yılsonu Raporu açıklandı

56 Elite World Business Hotel açıldı

42 Otellerde maliyetler enflasyonun üzerine çıktı

58 Türkiye’deki 50. Hilton oteline Ever Group imzası

24 EMITT, turizmde rüştünü ispatladı: Fuar 18’inci açılışını yaptı

44 TYD Geleneksel Yılsonu Değerlendirme toplantısı yapıldı

28 2013’de turizm geliri %11,4 arttı

46 2014’ün “En İyi Değere Sahip Gezi Destinasyonları”

30 Turizmciler TUROB’un Geleneksel Öğle Yemeği’nde buluştu

48 TUROB FITUR Fuar Sonuç Raporu’nu açıklandı

32 İstanbul Shopping Fest yeniden yapılandı

50 Ev turizmi, yasal altyapı bekliyor

34 EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık AŞ. Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı: En mutsuz otelciler bu ülkede…

54 Turizmciler “Anadolu’da Turizme Medya Nasıl Bakıyor?” panelinde buluştu

36 İstanbul, Ocak 2014 ziyaretçi sayısını %19 arttırdı 38 Bakan Ömer Çelik 2013 verilerini değerlendirdi

www.hotelrestaurantmagazine.com

60 Akfen GYO, dünyanın ilk 5 yıldızlı Novotel’ini Karaköy’de açacak

62 Hilton İstanbul Bomonti resmen açıldı 64 yoo2 Taksim Square açıldı 66 Dedeman, yeni açılacak otellerini EMITT’te tanıttı 68 Karaderili Grup’tan termal turizme iki dev tesis

ulaşım 70 Mercedes-Benz Türk 2013 yılını da rekorlarla kapattı

116 dekorasyon 108 Derin Design’ın yeni 2014 koleksiyonu hazır

marka 110 Lasvit, artık Türkiye otellerini de aydınlatıyor

88 iş’te kadın 72 Turizmi estetize eden vizyoner: Vip Turizm CEO’su Yasemin Pirinçcioğlu…

hijyen 76 Fagor Endüstriyel Çamaşırhane Ekipmanları ile işletmelere özel çözümler 78 Karcher, Antalya’da bayileriyle buluştu

yeni mekan 80 Steak House’un Boğaz’daki incisi: The Market Bosphorus… 84 Teppanyaki Alaturka Etiler’de 86 Şehrin İtalyan’ı Carluccio’s Göktürk’te

110 şef’in gözünden 88 Lezzetin “son dans”ı: The Galliard Restaurant…

etkinlik 92 Aşçılar Derneği III Geleneksel Buluşması gerçekleşti

gastro aktüel 96 Gastronomi sektöründen kısa haberler

yeni ürün 100 Blanco Öztiryakiler’den çevreye duyarlı yeni ürün: InSinkErator Çöp Öğütücüsü

portre 104 Dârâ Kırmızıtoprak Mimarlık - İçmimar Dârâ Kırmızıtoprak: Turizm projelerinden haz almıyorum

otel-tech 112 Form Endüstri Tesisleri, fabrikasını İzmir’e taşıdı 114 Konaklamada LED’e dönüşüm hızla devam ediyor 116 Richmond Otelleri iklimlendirmede Mitsubishi Heavy VRF’yi tercih etti

fuar 120 Sektör İstanbul’da uyanıyor 122 İstanbul Mobilya Fuarı, dünya mobilyacılarıyla buluştu 124 Aray Dış Ticaret, Anfaş’da yeni nesil ürünlerini tanıttı 126 Türkiye’nin ilk kongre, toplantı ve etkinlik fuarı, İstanbul’da düzenlenecek

ürünler 128 yeni ürünler

r ö t i d E

Anadolu’da turizm gelişirken, Anadolu turizm için ne kadar gelişiyor? Son 10 yılda artan bir ivmeyle yıldızını parlatan Türkiye turizmi, sektörel gelişimini büyükşehirlerden sonra Anadolu’da hissettirmeye başladı. Şüphesiz bunda değişen trendlerin etkisi büyük. Özellikle 90’lı yıllarla birlikte Akdeniz ve Ege sahillerine damgasını vuran resort otelcilik trendi son yıllarda şehir otelciliği yatırımları ile farklı bir dönüşüm yaşıyor. Kayseri’de, Şanlıurfa’da, Van’da, Eskişehir’de, Konya’da ve bunun gibi daha pek çok Anadolu şehrinde uluslararası markalarla rekabet edecek beş yıldızlı oteller ve turistik tesisler hizmete açılıyor. Milyon dolarlık yatırımlar, dünyanın en büyük zincir gruplarıyla Anadolu kentlerimize taşınıyor. Buraya kadar her şey tamam! Anadolu’nun otel pazarında artık uluslararası markalar hızla pay alıyor, yerli yeni markalar da gelişiyor, evet ama çözüm bekleyen asıl husus, Anadolu’da turizm gelişirken, Anadolu turizm için yeterince gelişebiliyor mu, bence bu önemli bir soru. Bölge halkları turizm konusunda ne kadar bilinçli, farkındalığı arttırmak için neler yapılıyor, istihdam edilen personelin yetilerindeki değişimleri içeren yenilik süreçleri nasıl işliyor, bölge istihdamında akademik ve mesleki eğitimlerin yeterliliği sağlanabiliyor mu, bölgesel ve yerel turizm imajını oluşturma çalışmaları ne aşamada, alt yapı ve ulaşım olanakları uygun mu, turizmci-medya ilişkileri nasıl süregeliyor ve bunlar gibi daha pek çoğu çözüm bekliyor. Yoksa mesele sadece Anadolu’ya yıldızı yüksek oteller götürmek değil; bölgenin ekonomik gelişimini destekleyen, toplum yönelimli ve sürdürülebilir bir turizm planı oluşturmak bence, bunu bir kez daha değerlendirmek gerek! Keyifli okumalar dilerim.

Hatice Ünal Bilen

GRUP BAŞKANI H. FERRUH IŞIK İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK MEHMET SÖZTUTAN SAN. VE TİC. A.Ş. mehmet.soztutan@img.com.tr ADINA İMTİYAZ SAHİBİ VE SORUMLU GENEL YAYIN YÖNETMENİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI AHMET KIZIL

KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ EBRU PEKEL ebru.pekel@img.com.tr

MUHASEBE ve MUSTAFA AKTAŞ FİNANS MÜDÜRÜ mustafa.aktas@img.com.tr

REKLAM KOORDİNATÖRÜ EMİR ÖMER ÖCAL emir.ocal@img.com.tr

ABONE ve DAĞITIM NURTEN DEMİR nurten.demir@img.com.tr

SANAT YÖNETMENİ İSMAİL GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr

CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mah. 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna Bahçelievler/İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00

CONSEPT TASARIM TARIK ŞÜKRÜ ORAL tarik.oral@img.com.tr

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ HATİCE ÜNAL BİLEN hatice.unal@img.com.tr YAYIN DANIŞMANLARI Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ Prof. Dr. MUHAMMET ARICI Prof. Dr. İSMAİL KAYA Doç. Dr. MEHMET ALİ ÖZBUDUN T. YÜCEL DEREYAYLA FİKRET ÖZDEMİR

FOTOĞRAF EDİTÖRÜ HAKKI GÜNERKAN hakki.gunerkan@img.com.tr DIŞ İLİŞKİLER YUSUF OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr

web: www.hotelrestaurantmagazine.com

İRTİBAT BÜROLARIMIZ BURSA +90.224 211 44 50-51 KONYA +90.332 238 10 71 ADRES 29 Ekim Cad. No:23 34197 Yenibosna, İSTANBUL/TÜRKİYE Tel.:+90.212 454 25 00 Faks:+90.212 454 25 98

e-mail: info@img.com.tr

hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır.

restaurant antre 12 hotel & hi-tech

Ramada İstanbul Asia Hotel’e yeni genel müdür Turizm-konaklama sektörünün köklü kuruluşlarından; Uran Turizm Yatırımları ve İşletmeleri A.Ş’nin sahibi olduğu Ramada İstanbul Asia Hotel’in genel müdürlüğüne, deneyimli bir isim, Nevzat Ahmet Çelebi atandı. Akdeniz Üniversitesi Turizm Konaklama İşletmeciliği mezunu olan Nevzat Ahmet Çelebi, öğrenim hayatı sırasında turizm sektöründe birçok alanda görev aldı. İstanbul ve Akdeniz bölgesi başta olmak üzere Türkiye’nin farklı bölgelerinde ve yurt dışında sektörün önemli markalarında yönetici pozisyonlarında görevler yapan Çelebi, deneyimlerini bundan sonra Ramada İstanbul Asia Hotel’de paylaşacak.

Sabiha Gökçen’de “Fast Track” dönemi

İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı işletmecisi İSG; yolcularına, seyahatlerinde ihtiyaç duyabileceği konfor, hız ve kolay geçişi sağlayan “Fast Track” hizmetini satışa sundu. “Fast Track” ile yolcuların ihtiyaç duyduğu anda konfor, hız ve kolay geçişe sahip olabilmeleri hedefleniyor. Fast Track hizmetinde iç ve dış hat yolcuları için farklı ürün seçenekleri bulunuyor.

Corendon Grup 2013’te yüzde 26 büyüdü Avrupa’daki başarılı turizm operasyonlarıyla dikkat çeken Türk bayraklı tur operatörü ve havayolu şirketi Corendon, 2013 değerlendirmesini ve 2014 hedeflerini Hollanda’da düzenlenen Uluslararası Utrecht Turizm Fuarı’nda açıkladı. Corendon Grup olarak 2013 yılında başarılı bir performans sergilediklerini söyleyen Corendon Vliegvakanties Genel Müdürü Atılay Uslu, 2013 yılını yüzde 26’lık bir büyüme ile kapattıklarını belirtti.

“Yılın Başarılı İş Adamı” ödülü Ayhan Bektaş’ın

ANSİAD’ın Yılın Başarılı İş Adamı ödülünü, faaliyetleriyle Türk turizminin gelişimine önemli katkı sağlayan OTI Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Bektaş aldı. Antalya Ramada Oteli’nde 18 Ocak’ta düzenlenen ANSİAD’ın 24. Kuruluş yıldönümü kutlamasında Ayhan Bektaş’a ödülünü Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu verdi. OTI Holding’in elde ettiği başarıda, Antalya’nın potansiyeline duyduğu güvenin büyük rol oynadığını belirten Ayhan Bektaş, konuşmasında iş, medya ve sanat dünyasının önde gelenlerine seslenerek, turizme adım attığı 1992 yılından bu yana Antalya’nın turizmdeki rolüne ve gelişimine vurgu yaptı.

restaurant antre 14 hotel & hi-tech

Merit Crystal Cove Hotel’e yeni genel müdür

Renaissance Polat Erzurum’dan kış turizmine destek

“Suni Karlama Sistemi”

Renaissance Polat Erzurum Hotel; Erzurum’da Kış Turizminin gelişimine yönelik verdikleri desteğin son adımı olan ve kış sporu severlere kesintisiz hizmet sunacak “Suni Karlama Sistemi’nin” ve “Işıklandırma, Genişletilme Çalışması tamamlanan pistlerin” açılış törenini düzenledi. Polat Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Polat’ın ve Otel Genel Müdürü Bora Kanber’in ev sahipliği yaptığı ve Erzurum Valisi Ahmet Altıparmak’ın gerçekleştirdiği açılışta İbrahim Polat, “Palandöken, 2000 yılından itibaren hizmet veren Renaissance Polat Erzurum Hotel ile ilk uluslararası beş yıldızlı oteline kavuştu. Bu sayede yurt dışından birçok kayak sporcusunu Palandöken’de ağırlayabilme imkanına kavuştuk” dedi.

Pegasus’un yeni iş ortağı Transfer444 oldu Ek ürün ve hizmetleri ile misafirlerine seyahatlerini diledikleri şekilde kişiselleştirme imkanı veren Pegasus Hava Yolları, her geçen gün seyahat ihtiyaçlarına yönelik sunduğu çözümlerine yenilerini eklemeye devam ediyor. Yurt içinde 17 havalimanından ve Kıbrıs Ercan Havalimanı’ndan transfer hizmeti veren Transfer444, Pegasus misafirlerinin istedikleri standartlarda araçlarla şehir içerisinde diledikleri noktaya konforlu şekilde ulaşmalarını sağlıyor. Pegasus misafirleri; Sedan, Minibüs ve VIP araç olmak üzere 3 farklı seçeneğin tercih edilebildiği havaalanı transfer hizmeti için flypgs. com üzerinden rezervasyon yaptırabilir.

Merit Turizm Grubu, yatırımlarına devam ettiği Kuzey Kıbrıs’ta turizm profesyonellerini ailesine katmaya devam ediyor. Aytekin Yayla’nın genel koordinatörlüğe atanmasıyla boşalan Merit Crystal Cove Hotel Genel Müdürlüğü’ne Uludağ Üniversitesi Turizm İşletmecilik ve Otelcilik Yüksek Okulu mezunu, deneyimli turizmci Ercan Turhan atandı.

Skal Bursa’nın yeni başkanı, Vehbi Varlık Turizm Profesyonellerinin bir araya geldiği Bursa Skal Derneği’nin Gönlüferah Otel Bursa’da gerçekleştirilen Genel Kurulu’nda Hasan Eker başkanlığı İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık’a devretti. Tek listeyle Skal Bursa Derneği’nin başkanlığına seçilen Varlık konuşmasında Eker’e ve tüm üyelere teşekkür ederken, yeni dönem hedeflerinin turizm sektörüne katma değer katmak olduğunu ve dernek hedefleri doğrultusunda hızla çalışmalara devam edeceklerini belirtti.

restaurant antre 16 hotel & hi-tech

Yenilikçi ve ilham veren toplantıların adresi

Ramada Istanbul Asia Hotel 2. yaşını kutladı Altunizade’de hizmet veren Ramada İstanbul Asia Hotel, ikinci yılını doldurdu. Ramada İstanbul Asia Hotel Genel Müdürü Nevzat Ahmet Çelebi ve tüm personelin katılımı ile yapılan kutlamada, otel misafirlerine sürpriz bir kokteyl düzenlendi. Özenle hazırlanmış ikramların ardından yedi katlı doğum günü pastası kesildi.

Mart ayında kapılarını açmaya hazırlanan İstanbul Marriott Hotel Şişli, lüks ve konforlu konaklama arayanlar kadar, iş buluşmalarına yeni bir soluk getirmek isteyenlerin de buluşma noktası olacak. Yenilikçi toplantı salonlarıyla geleceği bugünden yaşatmaya hazırlanan İstanbul Marriott Hotel Şişli, en yeni teknolojilerle donatılmış toplantı odalarıyla görsel zenginliği yüksek ve sosyal mecraların etkin olarak kullanılabildiği iş buluşmaları gerçekleştirme imkanı sağlıyor.

Satılık otel sayısında patlama yaşanıyor

Ankara-Gazipaşa hattı hizmete açıldı AnadoluJet’in, Alanya, Gazipaşa, Anamur ve Antalya olmak üzere bölge turizmi açısından oldukça büyük bir önem taşıyan Ankara – Gazipaşa hattı, yerel ve mülki idarecilerin katılımı ile hizmete açıldı. Gazipaşa Havalimanı’nda büyük bir katılımla gerçekleşen karşılama töreni ardından, Alanya Kültür Merkezi’nde düzenlenen hat açılış etkinliğinde Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin müzikli oyunu ‘Seslerle Anadolu’nun temsili de gerçekleştirildi.

Yabancı turist sayısında artış sürerken, satılığa çıkan turistik tesis sayısında da patlama yaşanıyor. Hurriyetemlak.com verilerine göre, Türkiye’de satılık turistik tesis sayısındaki artış 2013’te, bir önceki yıla göre yüzde 77 artış gösterdi. Satışa sunulan turistik tesisler arasında tatil köyleri, butik oteller ve apart oteller bulunuyor. Satılık turistik tesis ilanları en çok Antalya, İzmir, Muğla, Aydın ve İstanbul illerinde dikkat çekiyor. Öte yandan Balıkesir, Mersin ve Çanakkale’de de her ay çok sayıda satılık turistik tesis ilanı yayınlanıyor.

restaurant antre 18 hotel & hi-tech

Kempinski Kariyer Günü 1 Martta düzenlenecek “Kempinski Kariyer Günü 2014”, uluslararası otelcilik sektöründe kariyer yapmak isteyen profesyoneller ile hayata yeni atılanlara müthiş bir fırsat sunuyor. Katılımın, her ülkeden herkese açık olduğu Kempinski Kariyer Günü 2014, Almanya’daki Kempinski Hotel Airport Munich’de, 1 Mart 2014’te yapılacak. Katılımcılar, etkinlik boyunca Kempinski’nin dünya çapındaki 70’den fazla otelinin genel müdürü ve üst düzey yöneticisi ile yüz yüze görüşme imkanı yakalayacaklar.

16.190 yatak daha devreye girecek

Ekonomi Bakanlığı’nın “Aralık 2013 ayına ait Yatırım Teşvik Belgesi” tebliği Resmi Gazete’de yayımlandı. TUROB tarafından tebliğ ile ilgili çalışmaya göre, 2013 Aralık ayı içerisinde yeni yapılacak olan toplam 47 otel teşvik belgesi aldığı ve bu otellerin yatırımlarının tamamlanması ile toplam 16.190 yatak faaliyete geçecek ve yatırımların 3.677 kişiye istihdam sağlayacağı açıklandı.

EMITT’ten Bodrum’a ödül

Turizm profesyonellerinin buluşma noktası 18. EMITT Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı’nda Bodrum standı bu yıl da ödülle taçlandırıldı. Fuarın son gününde düzenlenen ödül töreninde Bodrum’a “Turizmin Gelişmesine En Uzun Süre Katkı Sağlayan Belde” ödülü verildi. Ödülü; Bodrum Yarımadası Tanıtma Vakfı (BOYTAV) ve Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon aldı. Başkan Kocadon, Bodrum’un tanıtımı ile ilgili çalışmaları her geçen yıl arttırarak devam ettireceklerini söyledi.

Maldivler, Türk yatırımcıları bekliyor

30 Ocak – 2 Şubat 2014 tarihleri arasında düzenlenen Avrupa’nın beşinci büyük fuarı olan Emitt’e Maldivler Turizm Bakanlığı düzeyinde katılım gösterdi. Fuara katılan Maldivler Turizm Bakanı Ahmed Musthafa Mohamed, Türk turizm yatırımcılarını Maldivler’e davet etti. Maldivler olarak, gelecek yatırımcılara her türlü kolaylık sağlanacağını, bununla ilgili devlet teşviklerinin de mevcut olduğunu söyledi. 23 bin yatak kapasitesine sahip konaklama tesisleriyle Maldivler’in yakın gelecekte en önemli turizm merkezlerinden biri olacağını ifade eden Mohamed, “Altyapı yatırımlarımızı tamamladık. Ülkemizin turizm gelirleri her geçen yıl daha da artıyor. 2013 yılında 1.2 milyon turisti ağırladık. Ulaşımı kolaylaştırmak için 4 adet uluslar arası havaalanımız mevcut. Adalar arası ulaşımımız deniz yolunun yanı sıra, iç seferlere açık 5 havaalanımız daha mevcut” dedi.

restaurant antre 20 hotel & hi-tech

Pegasus, 2013’te 16.8 milyon misafir sayısına ulaştı

Etihad ve airberlin ortaklıklarını büyütüyor Birleşik Arap Emirlikleri’in (BAE) ulusal havayolu şirketi Etihad Havayolları ve airberlin iki sene önce başlayan ortaklıklarını büyütüyor. airberlin ve Etihad Havayolları, yeni planlarını anlattıkları basın toplantısında, iki şirketin logosunu da taşıyan ortak tasarımla boyanan Airbus A320 uçağını tanıttı. Berlin’de düzenlenen toplantıda Etihad Havayolları CEO’su James Hogan ve airberlin CEO’su Wolfgang Prock-Schauer ortaklığın gelişmesinin seyahat edenlere sağlayacağı faydaları ve geçen iki yılda kat edilen yolu anlattı. İki şirket 2014 yılında ortak satış operasyonlarının ve ortak uçuş anlaşmalarının sayısını artıracak.

Bursa’dan turizm atağı EMITT Fuarı’nda bu yıl adeta çıkarma yapan Bursa Valiliği, dev standında hem 2014 turizm vizyonunu tanıttı hem de tur operatörlerini ağırladı. Türkiye’nin en önemli kış turizmi merkezi Bursa, bundan böyle termal, sağlık turizmi, kültür, doğa turizmlerinin yanı sıra kongre ve fuar turizmi alanlarında da ülke turizminden hak ettiği payı almaya kararlı olduğunu tur operatörlerine anlattı. Bursa Valisi Münir Karaloğlu, “Bundan böyle hedefimiz, üst marka olan Bursa’yı öne çıkararak yeni bir dil, yeni bir konseptle şehrimizi topyekün tanıtmak. Bursa markasının altında alt başlıklar olarak tabii ki Uludağ, iznik, sağlık turizmi, doğa turizmi ayrı ayrı çalışarak kentimizi gerçekten bir marka şehir haline getirmek” dedi.

2013 yılı trafik verilerine göre Pegasus Hava Yolları; 2012 yılında 13,58 milyon olan toplam misafir sayısını, 2013 yılında yüzde 23,9 artışla 16,82 milyona çıkardı. 2012-2013 yıl bazında gerçekleşen operasyonel sonuçlarla ilgili bir açıklama yapan Pegasus Hava Yolları Genel Müdürü Sertaç Haybat; “Son 8 yıldır olduğu gibi, 2013 yılında da büyümeye ve yeni başarılara imza atmaya devam ettik. Misafirlerimize, uygun fiyatlarımız, yeni uçaklarımız, yüksek zamanında kalkış oranlarımız ve yeni uçuş noktalarımız ile uçmaları için imkan tanıyarak onlara geleneksel seyahat alışkanlıklarının ötesine geçmeleri için ilham veriyoruz. 2014 yılında da yeniliklerle misafirlerimizi yeni uçuş noktaları ile tanıştırmaya devam edeceğiz.” dedi.

YENİ

& Fırın ve Soğutma ekipmanlarında uzman Fagor Endüstriyel’den yeni bir çözüm; 12-16 Mart

COOK & CHILL

HOSTECH by TUSID 2014 CNR EXPO Hall 2 Stand 2-E07

Yeni nesil kombi fırınlar ve şok soğutucular profesyonel mutfaklarda verimliliği ve üretkenliği optimize ediyor.

10 GN1/1 veya GN2/1 Tepsi : İki durumda, da iki cihazın mükemmel kombinasyonu çok belirgindir. Yan yana getirildiklerinde, simetrik tasarımı ve kullanım kolaylığını görmek mümkündür. 6 GN1/1 Tepsi : İki cihazın üst üste konulması alandan da tasarruf etmeye olanak sağlıyor. Küresel doğa ile paralel olarak tasarlanan bu sistemin önemini bir kez daha vurgulamak isteriz.

www.fagor.com.tr | pazarlama@fagor.com.tr | twitter.com/fagorendüstriyel | facebook.com/fagorendüstriyel

Together we evolve

restaurant antre 22 hotel & hi-tech

Türk profesyoneller 3,5 ay tatil istiyor

Bodrum’un ilk global yarışı starta hazırlanıyor Türk Liman işletmecisi olarak yurtdışında önemli başarılara imza atan GLİ spor turizminde de önemli bir ilke imza atacak. GLİ, spor turizmini desteklemek ve büyümesinde aktif rol almak için Bodrum’da ilk kez düzenlenecek “Bodrum Global Run”la spor severleri karşılamaya hazırlanıyor. Bodrum Cruise Port’ta 27 Nisan’da start alacak olan ve 15 kilometrelik (5X3) parkurda çeşitli ülkelerden 1.000 sporcunun yarışacağı “Bodrum Global Run”da, dereceye giren ilk 5 sporcuyu cruise seyahatlerinin de yer aldığı eşsiz ödüller bekliyor.

Hilton Worldwide’ın sadakat programı Hilton HHonors tarafından Türkiye’deki 1000 çalışanla gerçekleştirilen ankete göre, profesyonellerin yalnızca %10’u mola senesinden haberdar. %96’sı ise böyle bir şans doğması durumunda uzun süreli izin almak isteyeceklerini belirtiyor. Araştırmaya göre, katılımcıların %71’i uzun süreli izni aileleriyle daha fazla zaman geçirmek için bir fırsat olarak görürken, %56’sı daha fazla seyahat etmek için kullanmayı düşünüyor. Katılımcıların %45’i iş yerinde stres yaşadıkları için uzaklaşmak isterken, %40’ı da mevcut yıllık izinlerinin istedikleri kadar çok deneyim yaşamalarına izin vermediğini düşünüyor.

Skyscanner 2013’te iki kat büyüdü Antalya ve Dalaman havalimanlarının enerjisi güneşten Form Solar, İpekyüz Elektrik – Çetin İpekyüz ve Yingli Solar Türkiye, firmaları işbirliği ile tamamlanan projede Dalaman Havalimanı ve Antalya Havalimanı’na kurulu gücü toplam 500 kWp olan zemine monte güneş enerjisi santralinin kurulumu tamamlandı. Form Temiz Enerji Genel Müdürü Enis Behar ise havalimanlarında gerçekleştirdikleri projenin kendileri için önemine dikkat çekerek, “Havalimanları, otel ve tatil merkezleri gibi günün her saati elektrik enerjisine ihtiyaç duyan kurumların güneş enerjisi projelerine yatırım yapmaları olumlu bir gelişme” dedi.

Uçak bileti, otel ve araba kiralama fiyatlarını aynı platformda karşılaştıran uluslararası seyahat arama motoru Skyscanner, 2013 finansal verilerini açıkladı. Skyscanner, 2012’ye kıyasla tüm dünyada gelirini toplamda %96 artırırken, kullanıcı sayısındaki artışı da %100 olarak açıkladı. Skyscanner internet sitesinin yıllık kullanım oranı Türkiye’de tekil kullanıcı olarak %93 artarken, tüm dünyada 30 milyondan fazla indirilen Skyscanner mobil uygulamalarının kullanımı ise geçtiğimiz yıla oranla Türkiye’de %170 oldu.

restaurant gündem 24 hotel & hi-tech

EMITT, turizmde rüştünü ispatladı: Fuar 18’inci açılışını yaptı Dünyanın en büyük turizm fuarlarından EMITT (Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı) 18. kez kapılarını açarak turizmdeki rüştünü ispatladı. 71 ülkenin katılımı ile gerçekleşen fuarda kış ve sağlık turizmi salonları da bir yenilik olarak yerini aldı.

oğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı (EMITT), 30 Ocak- 2 Şubat tarihleri arasında TÜYAP Fuar alanında 18. kez kapılarını açtı. Yaklaşık 4.500 katılımcı ve 71 ülkenin katılımı ile gerçekleşen fuarda bu yıl bir yenilik olarak kış ve sağlık turizmi salonları da fuardaki yerlerini aldı. Açılışını Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın yaptığı EMITT Fuarı’na sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda turizm profesyoneli de katıldı. İlginin yoğun olduğu EMITT Fuarı’nın açılış töreninde konuşmacılar özetle şu konulara değindi:

MURAT ERSOY: TEK FUAR OLARAK DEVAM EDİLMELİ EMITT Fuarı’nın açılış konuşmasını yapan TYD Başkanı Murat Ersoy, Doğu Akdeniz’in en önemli fuarlarından biri haline gelen EMITT’in kademe kademe yükseldiğini belirterek, Türkiye turizminin sadece deniz, kum, güneş, aile konseptinden ibaret olmadığını; içinde birçok kültürel zenginliği de barındırdığını söyledi. Türkiye’nin alternatif turizm olanakları açısından önemli bir seyahat noktası olmasının ve rakiplerine göre her sene kendini geliştirmesinin EMITT’in başarısında önemli faktörler olduğunu ifade eden Ersoy, bunda son 10 yılda hızla büyüme kaydeden ekonomik olanakların bir yansıması olarak

artan yurt dışı seyahatlerin ve Türk havacılık sektöründeki gelişmelerin de önemli bir katkısı olduğuna dikkat çekti. EMITT’in istikralı yükselişini devam ettirmesi için dikkat edilmesi gereken bir hususun da, farklı fuar alternatiflerine odaklanmak olduğunu açıklayan Ersoy, EMITT’in tek fuar olarak sürdürülmesinin fuarın geleceği açısından önemli olacağına vurgulayarak, “Turizm sektöründe sivil toplum örgütlerinin eşit sorumluluklar ve eşit pay almalarının sağlanması gerekiyor” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.

OSMAN AYIK: İÇERİĞİN ZENGİNLEŞTİRİLMESİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ Murat Ersoy’dan sonra söz alan TÜROFED Başkanı Osman Ayık, EMITT’in sektörde çok önemli bir gelişme

restaurant gündem 26 hotel & hi-tech

trendi gösterdiğini, bunda Türk turizm endüstrisinin dünya turizm endüstrisindeki yeri ile paralel bir gelişme sürdürmesinin önemli bir payı olduğunu ifade etti. Bunda en temel nedenin ülkenin benzersiz ve dinamik yapısının etkili olduğunu dile getiren Ayık, diğer bir neden olarak Türkiye’nin dünyanın en önemli turizm destinasyonlarından biri olmasını gösterdi. Ülkenin ekonomik refahının artması ile beraber dünyada önemli bir pazar haline gelmesinin de bu başarıda önemli bir etmen olduğunu açıklayan Ayık, TÜROFED olarak EMITT Fuarı’nı desteklediklerini ve içeriğinin zenginleştirilmesi konusunda önemli çalışmalar yaptıklarını aktardı. Bu yıl sağlık turizmi ile ilgili bölümler açtıklarını ifade eden Ayık, “Önümüzdeki yıllarda bunu destekleyecek alternatif turizm çeşitleri ile ilgili diğer alanlar da fuar kapsamına alınacak” dedi.

KADİR TOPBAŞ: YENİ KONGRE VE FUAR MERKEZİ HAZIRLIĞINDAYIZ Dünyada turizm sıralamasında Türkiye’nin 6. sıraya geldiğini ifade eden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, birlikte hareket ederek İstanbul’un turist sayısında 10 milyon sınırını aştığını belirterek, hedeflerinin daha üst noktalara ulaşmak olduğunu kaydetti. Bu konuda turizmin çeşitlendirilmesinin önemine dikkat çeken Topbaş, özellikle kongre turizminde önemi aşamalar kaydettiklerini hatırlatarak, “Şu anda şehrimize bir kongre ve fuar merkezi hazırlığı içerisindeyiz. Yaklaşık 2.5 milyon m2’lik bir alana sahip olan, metro ile kent merkezine ulaşım imkanı olan bir kompleksten bahsediyorum. İstanbul’un rekabet gücü zaten yadsınamaz. Bu konuda İBB olarak kültürel değerlerimizi ön plana çıkarmak, kentin güzelliklerini dünya ile buluşturmak adına önemli çalışmalar yapmaktayız” diye konuştu.

HÜSEYİN AVNİ MUTLU: FUARI TANITIM AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR ADIM OLARAK GÖRÜYORUM “Şehrimizde böylesine önemli bir organizasyona ev sahipliği yapmaktan büyük memnuniyet duyuyorum” diyerek sözlerine başlayan İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, “Turizm sektörler içerisinde insanlığın

buluşması, eğlenceyle birlikte barışa da hizmet etmesi açısından hepimiz için önemli sektörlerden biri” dedi. İstanbul’un turizmin en önemli merkezlerden biri olduğunu ve 2013 yılında 10 milyon turist sayısıyla her geçen yıl gücünü bir kat daha arttırdığını belirten Mutlu, “İnanıyorum ki bu fuar neticesinde hem şehir hem de ülke olarak bu yılı çok daha güçlü bir şekilde gerçekleştirecek ve istediğimiz rekorlara da imza atmış olacağız. 71 ülkenin fuar vesilesiyle bir araya gelmesi şehir ve ülke tanıtımı açısından da önemli bir adım olarak görüyorum” dedi.

ÖMER ÇELİK: MESELE TESİS DEĞİL, BİR ÜLKENİN NASIL YÖNETİLDİĞİDİR Toplantının kapanış konuşmasını yapan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ise, “Böylesine önemli bir organizasyonun uzun yıllar istikrarlı bir şekilde sürdürülmüş olması başlı başına bir başarıdır. Bu türlü organizasyonların devamlılığının sağlanması konusunda irademiz çok yüksek” dedi. Turizmin dünyanın en sivil, demokratik ve zorlu sektörlerinden biri olduğunu vurgulayan Çelik, hiçbir kaybedeni olmayan yegane sektörün turizm olduğunu ifade etti. Türk turizmcisi ile gurur duyduklarını dile getiren Çelik, gelinen noktanın çok çarpıcı bir başarı öyküsü olduğunu belirterek, “Bugünün rakamlarına baktığımızda bu başarı Türkiye’deki herkesin başarısıdır” dedi. Kısa vadeli hedeflerinin dünyada ilk 5’in içine girmek olduğunu aktaran Bakan Çelik, buna kademe kademe yaklaştıklarını söyledi. “Türkiye son 10 yıl içinde bir sessiz devrim yapmamış olsaydı bugün bu resmi ortaya koyamadık” diyen Çelik, sağlık alt yapısı, güvenlik standartları, ulaşım standartları konusunda atılan önemli adımlar sayesinde bu noktaya gelindiğini anlatarak, bunun sadece bir tesis meselesi olmadığını, asıl meselenin bir ülkenin nasıl yönetildiği ile ilgili olduğunu ifade etti.

restaurant gündem 28 hotel & hi-tech

2013’de turizm geliri % 11,4 arttı TÜİK tarafından açıklanan verilere göre 2013 yılında yabancılar ve yurt dışında yaşayan vatandaşların Türkiye’yi ziyaretlerinden elde edilen turizm geliri %11,4 artarak n 32,3 milyar dolar’a yükseldi.

ÜİK tarafından açıklanan verilere göre; 2013 Öte yandan, geçen yıl cep telefonu dolaşım yılında yabancılar ve yurt dışında yaşayan harcamalarında %16 dolayında gerileme yaşandı. Bu vatandaşların Türkiye’yi ziyaretlerinden elde harcamalar 163 milyon dolar’a düştü. Diğer yandan edilen turizm geliri %11,4 artarak 29 milyar dolar’dan marina hizmetlerine yönelik harcamalar ise %39 32,3 milyar dolar’a yükseldi. artarak 64 milyon dolar’a çıktı. AKTOB Araştırma Birimi’nin TÜİK’den derlediği Kişi başına düşen harcamalar ise yabancılarda 795 verilere göre, 2013 yılında, yabancı ziyaretçilerden dolar’dan 825 dolar’a çıktı. Yabancı başına harcama elde edilen gelir, %13 artarak 22,4 milyar dolar’dan 715 dolar’dan 749 dolar’a, vatandaş ziyaretçilerde ise 25,3 milyar dolar’a çıktı. 1241 dolar’dan 1252 dolar’a yükseldi. Aynı dönemde, yurt dışında yaşayan Türkiye’nin turizm geliri (Bin Dolar) vatandaşların Türkiye’yi Cep telefonu Marina Yabancı Vatandaş Toplam Dolaşım Hizmetleri Ziyaretçilerden Ziyaretçilerden Turizm ziyaretlerinden elde Harcamaları Harcamaları Elde edilen Gelir Elde edilen Gelir Geliri edilen turizm geliri de 2012 196 079 46 182 22 410 364 6 354 378 29 007 003 %6,4 artışla 6,7 milyar 2013 163 627 64 325 25 322 291 6 760 180 32 310 424 dolar’a ulaştı. Değişim,% -16,6 39,3 13,0 6,4 11,4

restaurant gündem 30 hotel & hi-tech

Turizmciler TUROB’un Geleneksel Öğle Yemeği’nde buluştu TUROB’UN Geleneksel Öğle Yemeğinde konuşan Başkan Timur Bayındır, ‘50 milyon turist, 50 milyar dolar gelir’ hedefi, ancak gelen ziyaretçilerin harcama yapabilecekleri tesis ve etkinlikleri sağlayabilmekle mümkün olacaktır” dedi.

uristik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB)’nin Geleneksel Öğle Yemeği, 29 Ocak 2014 tarihinde, SURPLUS Restaurant’ta gerçekleşti. Yemeğe, başta TUROB üyeleri olmak üzere, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili ve Brezilya Başkonsolosu Luiz Henrique Pereira da Fonseca’nın yanı sıra çok sayıda sektör profesyoneli ve basın mensubu katıldı. Yemekte sektöre ilişkin gelişmeler ile ilgili bir konuşma yapan TUROB Başkanı Timur Bayındır, 2014 yılının ilk ayında Hollanda Utrecht’de ve İspanya Madrid’de gerçekleşen iki önemli uluslararası turizm fuarına katıldıklarını belirterek, fuarlardan edindikleri izlenimler doğrultusunda 2013 yılında beklenen yükselişin sağlanamamasına rağmen Türkiye’ye ilginin artarak devam ettiğini ve tanıtım

TUROB’tan yeni üye otellere plaket takdimi yapıldı.

stratejileri doğrultusunda daha verimli sonuçlar elde edebileceklerini söyledi. Bayındır, sözlerini şöyle sürdürdü:

“E-VİZE GİRİŞİMLERİMİZ SÜRÜYOR” Bildiğiniz gibi Türkiye, 10 Nisan 2014 tarihinden itibaren, vize uyguladığı tüm ülkelerin vatandaşlarına, e-vize’yi zorunlu hale getirecektir. Online sisteme geçilmesi ileri ekonomi ülkeleri dışındaki pazarlar için bir kolaylık ve bir artı olarak görülse de, Avrupalı tüketicinin önemli bir kısmı kredi kartı kullanmamakta, yaşlı nüfus teknolojiye uzak kalmakta ve online olarak kayıt altına girmekten çekinmektedir. Diğer bir unsur ise e-vize ücretlerinin sadece Visa ve MasterCard kapsamlı yapılması olup, kullanıcıların kendi bankaları kanalıyla ödeme olağanı sağlayan, sistem ödeme seçeneklerinin sunulmamasıdır. Bir uyum süreci ile gelen misafirlere kolaylık sağlanması konusunda, TUROB olarak bu konuda ilgili merciler ile görüşmelerimiz devam etmektedir.

YENİ ÜYE OTELLERE PLAKET TAKDİMİ Toplantıda sektöre yönelik bilinçlendirme çalışmalarına Büyükşehir Belediyesi ve Valilik destekleriyle devam ettiklerini aktaran Timur Bayındır konuşmasının ardından, TUROB’a yeni üye olan otellerin (Barcelo Ankara Altınel Hotel, İstanbul Marriott Şişli Hotel, Shangri-La Bosphorus, The İstanbul Vizon Hotel) temsilcilerine ve TUROB’un destekçilerine (Ecolab Türkiye-İsrail Genel Müdürü Hülya İbrahim, Erenil Kurucu Ortağı Yelda Ertuğrul, Dorak Holding Marka ve Turizm Müdürü + TUROB Yönetim Kurulu Üyesi Esra Değirmenci) teşekkür plaketi takdim etti.

restaurant gündem 32 hotel & hi-tech

İstanbul Shopping Fest yeniden yapılandı Dünyanın en büyük alışveriş ve eğlence festivallerinden biri olmayı hedefleyen İstanbul Shopping Fest (İSF) güçlü ortaklarla yeniden yapılandı. Bu yıl 7-29 Haziran 2014 tarihleri arasında düzenlenecek festivalin Platform Başkanlığı’nı bundan böyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Kadir Topbaş üstlenecek.

011 yılından bu yana düzenlenen ve perakende, turizm, gıda, ulaşım, konaklama gibi birden çok sektörü harekete geçiren İstanbul Shopping Fest (İSF)’in yenilenen organizasyon ve ortaklık yapısı 15 Ocak Çarşamba günü Çırağan Sarayı’nda düzenlenen bir basın toplantısı ile paylaşıldı. Platform Başkanlığı ve İcra Kurulu Başkanlığı görevleri için devir teslimin de yapıldığı toplantıya İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Dr. Kadir Topbaş’ın yanı sıra İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi,

Tüm Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu (TAMPF) Başkanı Vahap Küçük, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy ve İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (İSTESOB) Başkanı Faik Yılmaz katıldı.

KADİR TOPBAŞ: İSTANBUL İÇİN HEYECANLARIMIZI BİRLEŞTİRDİK Toplantıda bir konuşma yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Kadir Topbaş, İSF’nin büyük bir heyecanla 3 dönemi geride bıraktığını, kurumsal taassup gözetmeksizin, el ele vererek bu platformu çok daha iyi bir noktaya getirmek için yeni bir dönemin başladığını söyledi. Dünyada artık şehircilik yarışı olduğunu belirten Topbaş, “İstanbul bir dünya kolonisi, nadide bir kent. Tarihin çeyiz sandığı olan bir kent. Bunu dünyaya haykırmak bizim görevimiz. Bu şehir 24 saat aktif. İstanbul’un farklılıklarını ortaya çıkaracak, rekabet gücünü artıracak çalışmalar için herkesin katkısına ihtiyaç var” dedi. İSF’nin yeni dönemi için tüm paydaşların el ele vererek heyecanlarını birleştirdiklerini belirten Topbaş, konuşmasını ‘‘İstanbul Shopping Fest tüm dünyanın dikkatini çekecek ve pek çok ülkeden insanın

İSF’NİN YENİLENEN YAPISI: İSF AŞ.’nin yenilenen yapısında İBB, İTO, TAMPF, TÜRSAB ve İSTESOB ortak olarak yer alıyor. Yeni yapılanmada İBB Başkanı Kadir Topbaş İSF Platform Başkanlığı görevini TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’den devralırken, daha önce Tüm Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu (TAMPF) Başkanı Vahap Küçük’ün üstlendiği İSF İcra Kurulu Başkanlığı’nı bundan böyle İTO Başkanı İbrahim Çağlar yürütecek. İSF A.Ş.’nin diğer ortaklarından TAMPF Başkanı Vahap Küçük, TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy ile İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Faik Yılmaz şirketin diğer icra kurulu üyeleri oldu.

takip edeceği bir organizasyon olarak öne çıkacak’’ sözleriyle tamamladı.

İBRAHİM ÇAĞLAR: HEDEFİMİZDE 1 MİLYONU AŞKIN TURİST, 10 MİLYAR TL CİRO VAR İstanbul Shopping Fest İcra Kurulu Başkanı ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar, İstanbul Ticaret Odası olarak İSF’nin direksiyonuna geçmekten büyük memnuniyet duyduklarını belirterek, şunları söyledi: “Bugün çok farklı bir heyecan içindeyim. Çünkü bizim bu yılki organizasyonun bambaşka bir önemi var. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Platform Başkanlığında bu yıl İstanbul Shopping Fest’in direksiyonuna İTO geçiyor. Ticaretin tüm tarafları güçlerini Shopping Fest için birleştirdi. Hedefimiz AVM’lerle sınırlı olmayan bir organizasyonun ötesine geçmek ve bu konuda çok iddialıyız.”

2013 yılında festival kapsamında oluşan cironun 8 milyar 250 milyon TL’yi, gelen turist sayısının ise 958 bini bulduğunu hatırlatan Çağlar, 2014 yılında ise 10 milyar TL ciro ve 1 milyon 100 binin üzerinde turist sayısını hedeflediklerini söyledi.

MEHMET BÜYÜKEKŞİ: CİRO VE ZİYARETÇİ SAYISI HER YIL ARTIYOR Platform Başkanlığı görevini İBB Başkan Kadir Topbaş’a devreden Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, İSF’NİN düzenlendiği ilk yıldan itibaren oluşturduğu ciro ve ziyaretçi açısından her yıl yükselen bir trend izlediğini, festivalin düzenlendiği ilk yıl olan 2011’de perakende ticaret hacminde bir önceki yıla göre yüzde 41 artış sağlandığını hatırlattı. Geçen yıl boyunca alışveriş cirosunda yüzde 10 artış gerçekleştiğini kaydeden Büyükekşi, İstanbul’u festival sırasında yaklaşık 958 bin yabancı turistin ziyaret ettiğini ve Türk mallarının ihracat potansiyelinin arttığına dikkat çekti.

restaurant gündem 34 hotel & hi-tech

EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık AŞ. Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı:

“En mutsuz otelciler bu ülkede…”

ürkiye’de turizm ve buna bağlı olarak otelcilik anlayışı çok gelişti ama hala gelişmiş ülkelerden farklıyız. Kıtaların birleştiği İstanbul, önemli dünya kentlerinden biri olarak her yıl bir önceki yıla göre daha fazla turist çekiyor. Özellikle İstanbul’a dünyadan uçuş noktalarının artmasının bu gelişmede önemli bir payı olduğunu görüyoruz. Turist sayısının artması ülkemizin turizm gelirinin artması anlamına geliyor. Yerli turist de yabancı turist kadar yatırımcıların gündeminde. Son yıllarda özel havayolu sayısının artması, havalimanlarının büyütülmesi, uçuş indirimleri ve özellikle THY tarafından yeni mekânlara uçuş bağlantıları sağlanması bu oyunda çok şeyi değiştiriyor. Seyahat etmek artık 10 sene öncesine göre daha ucuz ve daha kolay… Sektörde profesyonelleşme daha hakim, uluslararası oyuncular burada. Henüz gelememiş olanlar da gelme imkanlarını arıyorlar, elleri kulağında. Küçük şehirlerde eskiden oteller genelde küçük işletmeler ve aileler tarafından işletilirken, Anadolu’da artık otel pazarında uluslararası markalar hızla pay alıyor. Öte yandan yerli yeni markalarda gelişiyor. 90’lardaki resort otelciliği trendi şimdilerde şehir otelciliğinde görülüyor.

BİZDE YÜKSEK YILDIZ DEMEK, PRESTİJ DEMEK… Güneydeki tatil otelleri dışında bolca 5 ve 4 yıldızlı otel inşaatı devam ediyor. Özellikle küçük şehirlerde yatırımcılar yıldızı pek seviyor. Yüksek yıldızlı otel demek “prestij” demek... Oysa dünyada olay farklı. Bugün Türkiye’deki otellerin %58’i beş yıldızlı. %30’u ise dört yıldızlı. Kalan %12’lik kısım ise tek, iki ve üç yıldızlı otellerden oluşuyor. Gelişmiş ülkelerin istatistiklerine baktığınızda olayın tam tersini görüyoruz. Beş yıldızlı otellerin toplam içindeki payı yüzde 10’ları geçmiyor, bir, iki ve üç yıldızlılar %60 ‘lara varıyor.

Aslında mantık basit, ülke geliştikçe ve refah düzeyi arttıkça seyahat eden orta gelirli vatandaş sayısı artıyor, bu nedenle “erişilebilir” otellere ihtiyaç duyuluyor. İş seyahatlerindeki artış trendi ihtiyacın bir kısmını doğuruyor. İstatistiklere göre, iş seyahatlerinin toplam seyahatler içerisindeki payı son 2 yıldır %15’in üzerinde artış göstermiş durumda. Bu hiç de azımsanacak bir durum değil. Yıldız yerine seyahatin niteliğine göre “yeterli” konforu “uygun fiyatla” temin etmek önemli hale geliyor. Kaliteli tek, iki ve üç yıldızlı oteller bu kesimin ihtiyacını karşılıyor. Otel konaklamalarında artık yıldız sayısı değil, yapılan seyahate uygun konseptte kaliteli konaklama talep edildiğini görüyoruz. İnternet sayesinde artık büyük şehirlerde evlerin de oteller gibi kısa süreliğine kiralandığını görüyoruz. Belki de artık yıldız sıralaması kalkıp başka sıralamalara gidilmeli gibi görülüyor.

BU KADAR TALEBE TÜRKİYE HAZIR DEĞİL Otellerin geliştirilmesinde hükümet politikalarının da önemi büyük. Örneğin Çin’de yapılan her büyük projenin yanına tam donanımlı bir beş yıldız koydurmak şart. Politikalar nedeni ile geliştiricileri bundan kaçamıyor, en mutsuz otelciler ve en ucuz beş yıldızlı otel fiyatları bu ülkede… İstanbul’da devam eden otel inşaatlarına baktığımızda ciddi bir rekabet ve arz olduğunu görüyoruz. Aslında biraz da olay talebin üstünde gidiyor gibi duruyor. Bizce bu kadar talebe Türkiye henüz hazır değil; birkaç yılı daha var, erken davranmış durumdayız. Bu durum mevcut otellerin bir süre karlılığının düşmesine neden olacak gibi duruyor. Umarız yanılırız. Sözün özü; gayrimenkul yatırımcıları bilmeli ki, ülkemiz gerek iş oteli gerekse seyahat oteli açısından yıldız fazlalığı değil, ihtiyaca uygun konsepte ve kaliteli otele ihtiyaç duyuyor. Yoksa bugünün bazı yatırımcılarının yarının banka borçluları olması mümkün. Herkesin yatırım kararından önce dikkatli olmalarını ve rekabet analizini iyi yapmalarını öneriyoruz.

restaurant gündem 36 hotel & hi-tech

İstanbul, Ocak 2014 ziyaretçi sayısını %19 arttırdı İstanbul 2014 yılı Ocak ayında geçen yılın aynı dönemine göre %19 artış kaydederek gelen ziyaretçi sayısını 532 binden 634 bine çıkardı.

stanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün Atatürk ve Sabiha Gökçen Havalimanları ile Haydarpaşa, Pendik ve Karaköy limanlarından alınana verilere göre; İstanbul Ocak 2014’de gelen yabancı sayısndaı geçen yıl aynı dönemine göre %19 artış yakaladı. 2013 yılında İstanbul’a gelen ziyaretçi sayısı 532.000 kişi iken, bu sayı 2014 yılı Ocak ayında 634.000 kişiye yükseldi. 2014 yılı ilk ayında İstanbul’a gelen yabancıların toplamdaki yüzdeleri ise şöyle gerçekleşti: Almanlar: %7.3, Ruslar: %6.6, İranlılar: %4.9, Libyalılar: %4.5, İngilizler:%3.7 Amerikalılar: %3.5, İtalyanlar: %3.3, Fransızlar: %3.2, Suudi Arabistanlılar: %3.1, Ukraynalılar: %3.0, Güney Koreliler: %3.0, Azarbeycanlılar: %2.5, Hollandalılar: %2.3, Suriyeliler: %2.2, Iraklılar: %2.2, Diğer Ülkeler: 44,7

MİLLİYETLERİNE GÖRE İSTANBUL’A GELEN YABANCILAR (2014)

İSTANBUL’A GELEN YABANCI ZİYARETÇİ SAYILARI İSTANBUL TÜRKİYE 2013 2014 2013 2014 OCAK 1.104.754 ? 532.726 635.283

2013’e Göre 2013’e Göre Değişim Oranı Değişim Oranı (Aylık) (Kümülâtif) 19,4 19,4

restaurant gündem 38 hotel & hi-tech

Bakan Ömer Çelik 2013 verilerini değerlendirdi 2013 yılı verilerini değerlendiren Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, “Turizm potansiyeli bakımından dünyanın en önemli ülkelerinden biri durumundayız. 2013 yılını yüzde 10 oranında artışla tamamladık” dedi.

013 yılı verilerini değerlendiren Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, geçen yıla ait turizm istatistiklerinin Türkiye’nin dünya turizm sektöründeki yerinin kalıcı olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu ifade ederek, “Türkiye son yıllarda dünya turizminin önemli bir aktörü olmuştur. Bölgemizdeki siyasi krizlere rağmen Türkiye turizmde yükselmeye devam ediyor. Bu potansiyeli, tanıtım kampanyaları ile geçen yıl olduğu gibi bu yıl da tanıtmaya devam edeceğiz. Turizmde çeşitliliğin sağlanması ve yüksek gelir elde edilmesi kapsamında deniz - kum - güneş turizminin yanı sıra şehir turizmi, sağlık turizmi, kültür turizmi, termal turizm, golf turizmi, inanç turizmi ve kongre turizmi gibi alanlarda da çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.

50 MİLYON TURİST, 50 MİLYAR DOLAR GELİR HEDEFİ Dünyada en çok ziyaret edilen ülkeler arasında 2002 yılında 17. sırada olan Türkiye’nin son yıllarda büyük bir hamle yaparak 6. sıraya yükseldiğini ve öncelikli hedefin gelecek yıllarda ilk 5’e girmek olduğunu söyleyen Çelik, “Dünya Turizm Örgütü’nün 2013 yılı Avrupa ülkelerinin turizm büyüme tahminlerinin yüzde 5 olduğunu baz alırsak, ülkemizin bu hedefi 2’ye katlayarak yüzde 10’a çıktığını görmek bizi son derece memnun etmiştir. Hedefimiz birkaç yıl içerisinde 50 milyon turist 50 milyar dolar gelir elde etmektir” diye konuştu. Çelik, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “Turizm alanında sahip olduğumuz potansiyel, 2013 yılı verilerine de olumlu yansıdı. 2013 yılı verilerine göre

Türkiye’ye gelen yabancı turist sayısı 2012 yılına kıyasla yaklaşık yüzde 10 arttı. 2012 yılında 31 milyon 782 bin 832 olan yabancı ziyaretçi sayısı yüzde 9,84 artarak 34 milyon 910 bin 098 kişiye ulaştı. Dünya Turizm Örgütü’ne (UNWTO) göre ülke sıralamasında turist sayısı bakımından 6. sırada yer alan Türkiye, birden fazla turizm faaliyetinin aynı anda yapılabildiği bir destinasyon olarak dört mevsim turist akınına uğruyor.

EN FAZLA ZİYARETÇİ AVRUPA’DAN Türkiye’ye en çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında ilk üç şöyle: Almanya 5 milyon 41 bin 323 kişiyle zirvede. Rusya 4 milyon 269 bin 306 kişiyle ikinci, İngiltere ise 2 milyon 509 bin 357 kişiyle üçüncü sırada bulunuyor. Turizm verilerine göre en çok ziyaretçi Avrupa’dan geldi. Türkiye’ye gelen 34,9 milyon turistin, 18,7’si Avrupa ülkelerinden. Yıl içinde Türkiye’ye gelen yabancı turistlerin en çok ziyaret ettiği iller sıralaması yine değişmedi. Sıralamada ilk üçe Antalya, İstanbul ve Muğla yer aldı. Antalya’yı 11 milyon 120 bin 730 turist ziyaret ederken İstanbul’a 10 milyon 486 bin 297, Muğla’ya da 3 milyon 62 bin 689 turist geldi.

TURİST SAYISI 39 MİLYONU AŞTI Ayrıca tatillerini Türkiye’de geçiren gurbetçiler de ‘Türkiye’ye Gelen Turist Sayısı’ başlığı altında değerlendiriliyor. İstatistiki verilere göre; 2012’de sınır kapılarından giriş yapan gurbetçi sayısı 4 milyon 648 bin 662, 2013 yılının ilk dokuz ayında belirlenen rakam ise 4 milyon 056 bin 413. Bu noktadan hareket edilecek olursa, en az ilk dokuz ayın gurbetçi verileri eklendiğinde bile Türkiye’ye gelen turist sayısı 39 milyona yükseliyor.”

restaurant gündem 40 hotel & hi-tech

STR Global 2013 Yılsonu Raporu açıklandı STR Global 2013 Yılsonu Raporu açıklandı. Rapora göre; İstanbul otellerindeki doluluk oranları düştü, oda fiyatları %12.3’lük artş gösterdi.

ünyanın önde gelen veri ve analiz şirketlerinden STR Global’in otel doluluk oranları ile ilgili 2013 yılsonu raporu açıklandı. Raporda 2013 OcakAralık döneminde, İstanbul ve Antalya otellerindeki doluluk oranları düşerken, Ankara’da artış gösterdi. İstanbul ve Antalya otellerinin doluluk oranlarında yaşanan düşüşe rağmen, her üç destinasyonda da ortalama günlük satılan oda bedeli geçen yıla göre artış gösterdi. Raporun ülke ve destinasyon sonuçlarına göre, Türkiye’nin 2013 yılı otel dolulukları, 2012 yılı aynı dönemine oranla %2,2’lik bir düşüş ile %63,3 olarak gerçekleşti. Türkiye, Finlandiya’nın ardından (%3,7) Avrupa’daki en büyük düşüşü yaşayan ikinci ülke oldu.

TL ile önceki yıla göre yüzde 12,3’lük bir artış gösterdi. Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirlerde ise, geçen yıla oranla yüzde 5,6’lık bir artış yaşandı ve 196,74 TL olarak ölçüldü.

İSTANBUL OTELLERİNDE DOLULUKLAR %5,9 DÜŞTÜ

STR Global’in raporuna göre, Antalya’nın Aralık 2013 otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 6,4 düşerek yüzde 42,5 oldu. Antalya otellerinde 2013 yılı Aralık ayında ortalama günlük satılan oda bedeli geçen yıla kıyasla yüzde 17,1’lik bir artış göstererek 157,74 TL oldu. Toplam oda sayısı üzerinden

Rapora göre, İstanbul otellerinde doluluk oranları Aralık 2013’te geçen yılın aynı dönemine kıyasla, yüzde 5,9 düşerek yüzde 56,7 oldu. 2013 yılı Aralık ayında, İstanbul’da ortalama günlük satılan oda bedeli 346,90

İSTANBUL 2013 YILI GENEL DEĞERLERİ (OCAK-ARALIK 2013 TOPLAM) Doluluk oranı Ortalama günlük satılan oda bedeli Oda başı elde edilen gelir

-%67,5 (2012 -%72,4) -380,04 TL (2012-354,28 TL) -256,42 TL (2012-256,47 TL)

ANTALYA’DAKİ DÜŞÜŞ GEÇEN YILA ORANLA %6,4

ANTALYA 2013 YILI GENEL DEĞERLERI (OCAK-ARALIK 2013 TOPLAM) Doluluk oranı Ortalama günlük satılan oda bedeli Oda başı elde edilen gelir

- %60,9 (2012 -%62,4) - 213,71 TL (2012-192,44 TL) - 130,15 TL (2012-120,14 TL)

*Bu çalışma İstanbul için 374 tesis üzerinden 69 tesis, Antalya bölgesi için 936 tesis üzerinden 14 tesis baz alınarak yapılmıştır.

odabaşı elde edilen gelirlerde ise geçen yıla oranla, yüzde 9,6’lık bir artış yaşandı ve 67,10 TL oldu.

STR GLOBAL RAPORU’NDAN SONUÇLAR: TÜRKİYE, FİNLANDİYA’DAN SONRA EN BÜYÜK DÜŞÜŞ YAŞANAN ÜLKE Dünyanın önde gelen veri ve analiz şirketlerinden STR Global’in hazırladığı 2013 Ülke Performans Raporu’na göre, Türkiye’nin 2013 yılı otel dolulukları, 2012 yılı aynı dönemine oranla %2,2’lik bir düşüş ile %63,3 olarak gerçekleşti ve Türkiye, Finlandiya’nın ardından (%3,7) Avrupa’daki en büyük düşüşü yaşayan ikinci ülke oldu. Yılın en yüksek artışı %9,6 ile Litvanya’da yaşanırken, 2013 yılının en yüksek doluluk oranı ise %75 ile Birleşik Krallık’a aittir.

İSTANBUL, AVRUPA’DAKİ EN BÜYÜK DÜŞÜŞÜ YAŞAYAN DESTİNASYON STR Global’in 2013 Destinasyon Performans Raporu’nda, İstanbul’un 2012 yılında %72,4 olan doluluk oranı, % 6,8’lik düşüş ile 2013 yılında %67,5’e gerilemekle beraber, 2013 yıl sonu itibariyle tüm Avrupa’daki en büyük düşüşü yaşayan destinasyon olmuştur.

TUROB’UN RAPOR HAKKINDAKİ DEĞERLENDİRMELERİ: “Raporları incelediğimizde; STR Global’in 2013 raporunda Türkiye’deki otel doluluk oranlarının 2012 yılı verilerine göre 2013 yılında, daha düşük olarak gerçekleştiği görülmektedir. İl bazında bakıldığında farklı oranların tespit edildiği ve ülke genelinde otel doluluk oranlarında bir düşüş yaşandığı da ortadadır. Buna mukabil ortalama oda fiyatları geçen seneye göre artış göstermiştir. Arz talep dengesinin özellikle bazı bölgelerde hızla bozulmaya başlaması kimi sıkıntıları beraberinde getirmektedir. 2011 yılına kadar İstanbul’un yatak kapasitesi her yıl ortalama yüzde 10 artarken, 2013 yılındaki artış yüzde 35 civarında olmuştur. Bunun yanı sıra, sayısı 20 bini aşan kayıt dışı, günlük kiralık ev sayısı da otellerin doluluk oranlarını etkilemektedir. Sektörümüzün oldukça kırılgan bir yapıda olduğu, acil aksiyon planları ve stratejik ilerlemenini önemini 2013 yılında bir kez daha tecrübe ettik. Böylelikle uzun vadeli tanıtım yatırımlarına ağırlık kazandırmak ve sağlıklı öngörüler ortaya koyabilmek TUROB olarak gelecek yıllarda da temel hedeflerimizden olacaktır.”

DESTİNASYON PERFORMANSINDA LİTVANYA 2013’ÜN LİDERİ Avrupa turizm pazarının ana destinasyonlarından Vilnius’da yaşanan %8,3’lük artış, Litvanya’yı destinasyon performansında 2013’ün lideri yaparken (2012: %58,9-2013: %63,8), 2013’ün en yüksek doluluk oranı ise %82,4 ile Londra ve %80,1 ile Paris’e aittir.

restaurant gündem 42 hotel & hi-tech

Otellerde maliyetler enflasyonun üzerine çıktı TÜİK tarafından açıklanan Tüketici OTELLERDE MALİYET ARTIŞLARI Fiyatları Verileri’ne göre, Ocak ayında GRUPLAR Maliyet Artışı% YİYECEK 9,18 enflasyon %7,51 olarak gerçekleşti. İÇECEK 10,70 AKTOB Ar-Ge Birimi analizine göre, aynı ENERJİ-YAKIT 10,29 TEMİZLİK MLZ. 16,99 dönemde otellerdeki toplam maliyet TEKNİK SERV. 0,97 artışları ise %10,31 oldu. * 12 aylık ortalamalarla Otellerde en yüksek maliyet artışları; %17 ile temizlik malzemelerinde, %10 dolayındaki yükselişlerle yiyecek, içecek ve enerjide gerçekleşti. Teknik servis ise enflasyonun altında kaldı. Alt gruplar itibariyle en yüksek maliyet yükselişleri de %7 ile meyvesebze, %9,6 ile bakliyat ve %7,8 ile süt grubunda görüldü. Et, çay şeker ve yağ gruplarındaki artışlar ise enflasyonun gerisinde kaldı.

YATIRIMLARDA HER 100 DOLAR’DAN 25’İ ANTALYA’YA AYRILDI

KTOB Araştırma Birimi’nin hazırladığı 2013 Turizm Yatırımları Analizi’ne göre; yeni yatırımlar için ayrılan her 100 dolar’ın 25 dolar’ı Antalya’da harcanacak. Antalya’da 41 yeni tesis için öngörülen bütçe yaklaşık 550 milyon dolar. Bu bütçe ile 21 bin dolayında yatak ve 5 bin 500 dolayında istihdam oluşturulacak. Diğer yandan, özel sektörün, yeni yatırımlar için harcayacağı her 100 dolar’ın 20’si de İstanbul’a ayırmış durumda. Yeni yatırımlar için 460 milyon dolar ayıran İstanbul’da 15 bin dolayında yatak ve 3 bin 500 dolayında istihdam yaratılacak.

restaurant gündem 44 hotel & hi-tech

TYD Geleneksel Yıl Sonu Çalışma Toplantısı yapıldı TYD’nin “Geleneksel Yıl Sonu Çalışma Toplantısı” Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in de katılımı ile 22 Ocak Çarşamba günü Sheraton Ankara Oteli’nde gerçekleşti.

ürkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD)’nin “Geleneksel Yıl Sonu Çalışma Toplantısı” Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in de katılımı ile 22 Ocak Çarşamba günü Sheraton Ankara Oteli’nde gerçekleşti. 2013 yılı değerlendirmelerinin yapıldığı toplantıda 2014 yılına dair beklentiler, önlemler üzerine de çeşitli bilgi alışverişlerinde bulunuldu. Denizbank sponsorluğunda gerçekleşen gecede ayrıca TYD ile Denizbank arasında bir “İşbirliği Protokolü” de imzalandı.

MURAT ERSOY: TÜRKİYE TURİZM SEKTÖRÜ YILDIZLAŞIYOR Toplantıda bir konuşma yapan TYD Başkanı Murat Ersoy, geçen yılın rakamlarına değinerek, “Bakanlık belgeli 1 milyon yatak kapasitesine ulaşırken ve yılsonu itibariyle ülkemizi ziyaret eden yabancı sayısı 34,5 milyon, elde edilen döviz geliri ise 32 milyar dolar civarında olması beklenmektedir” dedi. 2014 yılı hedeflerinde yabancı ziyaretçi sayısını 36 milyon, döviz gelirlerini ise 33,5 milyar dolara çıkarmak olduğunu kaydeden Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Tüm olumsuzluklara rağmen 2013 yılında 2012 yılına göre turist sayısı ve döviz geliri gerçekleşme oranlarına bakıldığında bir önceki yıla göre yani yılın üçüncü çeyreği

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik TYD Başkanı Murat Ersoy

olan Eylül ayı sonunda büyüme %10’un üzerinde gerçekleşti. İşte Türkiye ekonomisinin dinamik gücü turizm sektörü bu. Dünya turizm sektöründe ortalama %4 büyümeye karşın Türkiye Turizm sektörü %10’un üzerinde büyümelerle yıldızlaşıyor. 2023 yılı hedeflerimiz arasında 60 milyon turist 60 milyar dolar gelir ile dünyada ilk beş arasında yer almak var.”

YENİLEMELER İÇİN 49 YILLIK SÜRE DAHA DA UZATILMALI Konuşmasında turizm yatırımcılarının sorunlarına da dikkat çeken Ersoy, “25 yılı aşmış turistik tesislerimizin yenilenmesi gerekmektedir. Bu nedenle söz konusu tesislerimizin yenilenmesine imkan verilmesi için 49 yıllık sürenin uzatılması konusunu Milli Emlak Genel Müdürlüğümüzle yeniden gündeme alınması gerekmektedir” dedi.

KIYI-KENAR YÖNETMELİĞİ YENİDEN DÜZENLENMELİ Murat Ersoy, diğer bir sorun olarak kıyı-kenar problemini gündeme getirdi. Kıyı-kenar yönetmeliğinin yeniden düzenlenmesi gerektiğine vurgu yapan Ersoy, “Kamuya ait yeni yatırım alanlarının turizme tahsis edilmesini bekliyoruz. Kamu ve özel sektör uyum içinde el ele, omuz omuza bu yarışı hep birlikte kazanmak zorundayız” şeklinde konuştu.

DENİZBANK İLE İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ İMZALANDI Buna mukabil yatırımcının önündeki en büyük

engellerden biri olan finansman kaynağı sorununu çözmek adına Denizbank ile bir işbirliği protokolü imzalamaya karar verdiklerini açıklayan Ersoy, “Bu işbirliğinden amaç, yatırımcıya uzun ve uygun vadeli finansman kaynağı sağlayarak yatırımları hızlandırmak” dedi.

ÖMER ÇELİK: TYD İLE ARAMIZDA ÇOK İYİ BİR SİNERJİ VAR TYD’nin yılsonu değerlendirme toplantısında bir konuşma yapan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Bakanlık olarak TYD ile iyi bir işbirliği olduğunu belirterek, dernek ile çok iyi bir sinerji yakaladıklarını söyledi. Bakan Çelik, toplantıda özetle şu konulara değindi: “Birden çok alanda turizm sektörünün kendi içerisinde çeşitlenmesi ve şampiyonlar liginde oynamamız konaklamadan yat limanına, turist taşımacılığından tur operatörlüğüne, alışveriş ve eğlence merkezinden spor tesislerine kadar turizmin muhtelif alanlarında yatırımcı ve işletmecileri bünyesinde barındıran bu kurumumuzu, TYD’yi bizim için daha önemli kılıyor. Bu vesileyle bir kere daha ifade etmek isterim; önümüzdeki dönemde daha yaratıcı stratejileri beraber gerçekleştireceğiz.

TÜRKİYE ARTIK STRATEJİ KOPYALAYAN BİR ÜLKE DEĞİL Bugün şampiyonlar liginde oynayan Türkiye, artık başkalarından strateji kopyalamak yerine, stratejisi merak edilen bir ülke haline gelmiştir. Bunda tabii ki turizm sektörünün kendi kişisel başarısının, sektörün dinamik yapısının ortaya koyduğu başarı hikâyesinin çok büyük bir önemi var. Bugün rakamlar açısından baktığımızda geçtiğimiz yılın ilk dokuz ayında Türkiye turizm gelirlerinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13,4 oranında bir artış yakaladı. 24,5 milyar dolar gelir elde edildi. Bu konudaki yılsonu rakamları ile bu ayın sonunda TÜİK tarafından açıklanacak olan rakamlarda çarpıcı sonuçlara varacağımızı gösteriyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ ÖNEMSİYORUZ Bu yıl içerisinde özel önem verdiğimiz stratejiler oldu. Sürdürülebilirlik konusuna çok önem verdik. Turizm kapasitemizi arttırmamız önemli ama sürdürülebilirlik en az bunun kadar önemli bizim için. Bu bağlamda çevreyi korumaya yönelik proje ve uygulamalara olan desteğimiz bu yıl bir önceki yıla göre yüzde 32 arttı. Özellikle şunu belirtmek isterim ki turizmin ilk gelişme yıllarında bu stratejilere yeterince dikkat edilmemesi birtakım destinasyonları bugün maalesef ciddi sıkıntılarla karşı karşıya bırakmıştır.

TÜRKİYE’DE SESSİZ DEVRİM GERÇEKLEŞİYOR Türkiye’de son 11 yılda gerçekleştirilenleri en iyi anlatan üst başlık herkesin merak ettiği, Türkiye’yi bir cazibe merkezi haline getiren mesele şuydu: Türkiye’de bir sessiz devrim gerçekleşiyor. Bu sessiz devrim üst başlığı altında bütün sektörler yerini alıyor. Bu sessiz devrimin dinamikleri, kodları, yarattığı imkânlar, bunun nasıl gerçekleştiği pek çok alanda merak konusu oluyor. Bunun içerisinde doğunun en batı ucunda ve batının en doğu ucunda bir ülke olmamız, sıradan bir ülke olmamamız var.

TÜRKİYE’NİN MARKA DEĞERİNİ GÜÇLENDİRECEĞİZ Burada kodu veriyorum zaten size. Turizm stratejimizi, turizm tanıtımını kültürel diplomasinin ve insani diplomasinin içine yerleştirerek bundan sonraki dönemde, klasik imkânları, klasik kazanımları geride bırakmadan, bu marka kimliğini geliştirmeyi ve güçlendirmeyi sağlamaya çalışacağız. Burada süreklilik ve istikrarı sağlamak çok önemli. Bunun da esası Türkiye’nin yumuşak güç unsurlarını geliştirmekten geçiyor.

TÜRKİYE’NİN MARKA YÜZÜ HOLLYWOOD YILDIZI OLACAK Burada yeni dönemde ‘home of’ denilen bir temayla arkadaşlarımız tanıtım stratejisini kodladılar. Bununla ilgili dünyaca ünlü dört fotoğrafçıyla birlikte çalışıyoruz. Yeni dönemde bir Hollywood yıldızı Türkiye’nin marka yüzü olacak. Onunla birlikte Türkiye’nin hikâyesini anlatacağız. Bunun nasıl olacağıyla ilgili web sitesi yakında faaliyete başlayacak.

UCUZ ÜRÜN YERİNE MARKALAŞAN TURİZM BÖLGELERİ OLUŞTURULMASI ÖNEMLİ Türkiye’nin 2023 yılına kadar uluslararası pazarda turist sayısı ve turizm geliri bakımından 5 ülke arasına girmesi bizim için çok önemli. Turizmde rekabetin ucuz ürün yerine, markalaşan turizm bölgeleri oluşturarak sağlanması bizim temel bakış açımızı oluşturuyor. Türkiye’nin imajı konusunda başka işbirlikleri ortaya koyacağız. Ayrıca kent turizmi kentlerin markalaşması konusunda kentlerdeki paydaşlarımızla işbirliği yapacağız. Bakan Çelik, ayrıca TYD ile Denizbank arasında, turizm yatırımlarının desteklenmesi konusunda imzalanan protokolle ilgili olarak, uluslararası bir bankanın Türkiye’nin geleceğine olan güvenini gösterdiğini; protokolün hem Denizbank, hem de TYD’nin vizyonunu gösterdiğini sözlerine ekledi.

restaurant gündem 46 hotel & hi-tech

2014’ün “En İyi Değere Sahip Gezi Destinasyonları” Otel arama motoru trivago, 2014 yılında fiyat/performans oranı bakımından en iyi tatil destinasyonlarını hazırladı. Türkiye’den de 4 destinasyonun yer aldığı listede Hırvatistan’ın Plivitce Gölleri’nden, Filipinler’in meşhur Puerto Princesa’sı, Vietnam’ın başkenti Hanoi’ye kadar her gezginin görmesi gereken destinasyonlar çıkartıldı.

014 yılının En İyi Değere Sahip Destinasyonları listesinin 1.si Fas’ın Aït Benhaddou şehri oldu. Gladiator, Kingdom of Heaven ve Game of Thrones gibi yapımlara da ev sahipliği yapan bu şehirde çift kişilik standart bir odanın gecelik ücreti ortalama 42€ olarak belirlendi. Listede adını Osmanlı İmparatorluğu döneminde yaptırılmış olan köprüden almış olan Mostar şehri

var. Tek gecelik konaklama ücretinin 50€ olduğu destinasyonu aynı fiyat ile Yunanistan’ın Los adasında bulunan ve meşhur beyaz evleri ve mavi çatıları ile ünlü Chora’dan sonra çevresi Sahara çölü ile çevrelenmiş Merzouga takip ediyor. Nepal’in Katmandu’dan önceki başkenti Bhaktapur’da gecelik çift kişilik oda ücretleri ortalama 42€ olurken Yunanistan’da bulunan Papigo gecelik 58€ ücreti ile ilk ondaki en yüksek

ücretli destinasyon oldu. Bolivya’nın anayasal başkenti Sucre 52€, 2700 yıllık Pingyao 44€, Portekiz’in milli parkı Peneda-Gerés 49€ ve Çin’in tatil destinasyonu Yangshuo 43€’lük fiyatları ile listenin ilk 10 destinasyonlarını tamamladı.

TÜRKİYE’DEN 4 ŞEHİR 2014 Yılının En İyi Değere Sahip Destinasyonları listesinde Türkiye’den 4 şehir yer aldı. UNESCO Dünya Miras Listesi’nde de yer alan Göreme gecelik 66€’luk ortalama fiyatları ile 20. sırada yer aldı. Antalya’nın tarihi tatil yerlerinden birisi olan Kalkan 76€’luk ortalama fiyatı ile 35. sırada bulunurken bir diğer popüler tatil destinasyonlarından ve Ölüdeniz kumsalı ile meşhur olan Fethiye gecelik ortalama 66€’luk oda ücreti ile 91. sırada yer aldı. Türkiye’den listede olan son destinasyon da tarihi peri bacaları ile ünlü Ürgüp oldu. Çift kişilik standart odaların ortalama 93€ olduğu Ürgüp en iyi 100 listesinde 93. sırada yer aldı.

EN ÇOK DESTİNASYON ÇİN’DEN ÇIKTI Listede en çok destinasyon barındıran ülke 8 destinasyon ile Çin oldu. Tayland, Yunanistan ve İspanya’dan 7 destinasyon listede yer alırken Portekiz’den de 6 destinasyon listeye girmeye hak kazandı.

restaurant gündem 48 hotel & hi-tech

TUROB Fuar Sonuç Raporu açıklandı TUROB Fuar Sonuç Raporu’na göre, 2014 yılında Türkiye’ye gelecek İspanyol turist sayısında herhangi bir artış beklenmiyor…

uristik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB), İspanya’nın Madrid şehrinde 22-26 Ocak tarihleri arasında 34.’sü düzenlenen dünyanın 3. büyük turizm fuarı FITUR’a ilişkin sonuç raporunu açıkladı. Raporda, İspanya’nın mevcut ekonomik koşulları dikkate alındığında 2014 yılında Türkiye’ye gelecek İspanyol turist sayısında artış beklenmediği ifadelerine yer verildi.

120 BİN TURİZM PROFESYONELİ KATILDI Toplam 165 ülkeden yaklaşık 9 bin firma stant alarak katıldığı, ITB Berlin ve WTM Londra Turizm

fuarlarından sonra Avrupa’da gerçekleştirilen en önemli 3. turizm fuarı olarak gösterilen FITUR’u 120 bini profesyonel olmak üzere toplam 220 bin kişi ziyaret etti. İspanya Başbakanı Mariano Rajoy ve kabineden 13 bakanın katıldığı tören ile açılışı yapılan fuara 50’nin üzerinde ülke Turizm Bakanı da katılım gösterdi. FITUR’a katılan profesyonellerin de genel görüşü, geçmiş yıllara oranla fuarda hissedilir derecede ziyaretçi sayısının arttığı yönünde oldu. Bir sonraki FITUR Turizm Fuarı, Madrid’te 21-25 Ocak 2015 tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

SONUÇ

TÜRKİYE STANDINA YOĞUN İLGİ Fuarda yer alan yaklaşık 600 m2 büyüklüğündeki Türkiye standının organizasyonu Madrid Kültür ve Tanıtma Müşavirliği’nce gerçekleştirildi. Türkiye standında toplam 40 kurum/kuruluş yer alırken; ebru sanatçısı, hat sanatçısı, çömlek ustası ile Türk Kahvesi, çay ve simit ikramları ziyaretçilerin standa olan ilgilerini daha arttırdı. Ziyaretçiler İstanbul ve Kapadokya stantlarına yoğun ilgi gösterdiler.

İSPANYA - TÜRKİYE TURİZMİ İspanya’da başlayan ekonomik kriz ile birlikte bu ülkeden gelen turist sayısında kaydedilen düşüş 2013 yılında az da olsa durduğu belirtiliyor. 2009 yılında kaydedilen 376 bin turist sayısına kısa süre içerisinde ulaşılması mümkün görülmemekle beraber Türkiye’ye genellikle kültür turizmi için gelen İspanyol turistler başta İstanbul ve Kapadokya olmak üzere Doğu Anadolu, Ege (Efes, Pamukkale) ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerine ilgi göstermektedir.

Pegasus Havayolları İstanbul-Barcelona direkt seferlerine ilave olarak İstanbul-Madrid seferlerine 24 Mart 2014 tarihinde başlayacaktır. THY İspanya’dan Madrid, Malaga, Barcelona, Valencia, Bilbao ve Santiago De Compostela olmak üzere 6 noktadan İstanbul’a karşılıklı seferler yapmaktadır. “Türk Turizmi 2023 Strateji Eylem Planı” hedeflerine ulaşmak için İspanya’nın Gastronomi ve düşük maliyetli havayolu şirketleri (Low-Cost Carriers-LCC) konularındaki başarılarını inceleyip benzer hamlelerin tarafımızca da yapılması önemli ve yararlı olacaktır. İspanya’da mevcut ekonomik koşullar dikkate alınarak 2014 yılında ülkemize gelecek İspanyol turist sayısında artış beklenmemektedir.

İSPANYA TURİZMİ Dünyada turist sayısında 3., turizm gelirinde ise 2. sırada yer alam İspanya, dünya turizminin önde gelen ülkeleri arasında yer almaktadır. İspanya’yı, 2013’de bir önceki yıla oranla %5.6 artışla 60 milyon 661 bin turist ziyaret etmiş, turizm geliri ise yaklaşık olarak 65 milyar dolar olarak açıklanmıştır. 2013 yılında İspanya’ya gelen turist sayısı %5,6 artmıştır. İspanya, gastronomi alanında dünyanın en önde gelen ülkeleri arasında yer almaktadır. Ülkede 2013 yılında Gastronomi turizminden yaklaşık 7,5 milyar dolar gelir elde edildiği hesaplanmaktadır.

restaurant gündem 50 hotel & hi-tech

Ev turizmi, yasal altyapı bekliyor Turizm sektörünün paydaşları Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği (TUYED) ile birlikte son dönemlerin önemli tartışma konuları arasında yer alan “Ev Turizmi”ni masaya yatırdı. Tarafları ile birlikte son zamanların önemli tartışma konularından “Ev Turizmi”ni masaya yatırdı.

UYED’in Taksim Eresin Otel’de düzenlediği ve moderatörlüğünü TUYED Başkanı Kerem Köfteoğlu’nun üstlendiği “Ev Turizmi” konulu panele konuşmacı olarak; Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Ev Turizmi Komitesi Başkanı Mücella Tarhan, Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Genel Sekreteri Levent Erdoğan, Özel Belgeli, Özel Nitelikli Butik Otelciler Birliği (ÖZBİ) Başkanı Ufuk Aslan, Alternatif Konaklama Derneği Başkanı Mehmet Ülkü ve Ev Turizmi Derneği Genel Sekreteri Işıl Karababa katıldı. Panelde son dönemlerde Türkiye’nin siyasi gündeminde de kendisinde yer bulan ev turizmi konusu ilk kez geniş bir tabanda tartışıldı. Kayıt dışılık ve kontrolsüzlüğün bu alandaki en büyük sorun olduğuna dikkat çekildi. Ev turizminin giderek artan talep sonucu turizmin bir segmenti haline geldiği vurgulanan panelde, yasal mevzuat ve standardizasyon gibi eksikliklerin büyük bir sorun teşkil ettiği vurgulandı. Ev turizmi yapan sektör temsilcileri panelde, konaklama sektörüne rakip değil, onu tamamlayan bir yapı olduklarını söylerlerken, otel ve acente birlikleri temsilcisi konuşmacılar ise bu alandaki keyfiyet ve

standartsızlığın sektöre ve ülke ekonomisine zarar verdiğini belirttiler.

MÜCELLA TARHAN: OTELLERE RAKİP DEĞİLİZ Panelde konuşan TÜRSAB Ev Turizmi Komitesi Başkanı Mücella Tarhan, dünyada 95 milyar dolarlık bir sektör haline gelen ev turizminin Avrupa’da 60 yılı aşkın bir süredir var olduğunu, Türkiye’de de yaklaşık 20 yıldır uygulandığını dile getirdi. Türkiye’de yaklaşık 1 milyon evin ev turizmi çerçevesinde kiralandığını

tahmin ettiklerini belirten Tarhan, sadece araştırma yaptıkları Balıkesir ve çevresinde 200 bin civarında evin bu amaçla kiralandığını, bunun da yaklaşık 15 milyon dolarlık bir pazar anlamına geldiğini kaydetti. Otellere rakip olmadıklarını ifade eden Tarhan, “Biz Avrupa’dan buraya gelmeyen müşteriyi getirmeye çalışıyoruz. Avrupa’dan gelen misafir zaten gelip otelde kalıyor. Biz pastadan pay alma çabası içinde değil pastayı büyütme amacındayız. Avrupa’dan gelen misafirin daha rahat hareket etmesini sağlamak istiyoruz. Avrupa’da şehir konaklamalarında ev turizmi geçen yıl yüzde 160 oranında büyüdü. Paris’e 80 milyon kişi gelecekse bunun hepsini otelde konaklatmanız mümkün değil. İstanbul’un da bu seviyelere ulaşması engellenmemelidir” dedi. Sektörün konuyu hükümet ve bakanlık temsilcilerine pek çok kez anlatmaya çalıştığını söyleyen Tarhan, TÜRSAB bünyesinde kurdukları ev turizmi komitesi ile bir hayli yol kat ettiklerini belirtti. Tarhan, TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy’un konuyu İçişleri Bakanı ile görüşeceğini de aktardı.

sokağa kadar her yeri görebiliyorsunuz. 2009’da 1700 kiralama varken, bu rakam 10 kat büyüyerek 10 binlerin üzerine çıktı” dedi. Firma olarak farklı dillerde hizmet verdiklerini kaydeden Ülkü, “En az talebi Rusya’dan alıyoruz. Ruslar Türkiye turizminde ikinci sırada olmasına rağmen daha ucuz tatil istedikleri için ev turizmine yönelmiyorlar” şeklinde konuştu. Ev turizmi sektörüne getirilen “kayıtdışılık” eleştirisine yönelik olarak, kendilerinin de kayıtdışılıktan şikayetçi olduklarını söyleyen Ülkü, bu alandaki mevzuat eksikliğine dikkat çekti. Kızlı erkekli yurtlar ya da evler tartışmasından sonra kimlik bildirimine tabi olma durumunun gündeme geldiğini söyleyen Ülkü, “Alternatif Konaklama sektörü olarak resmi makamlarda kabul görmüş olduk. Maliye Bakanlığı ile görüşmelerimiz sürüyor. Bu alandaki vergi kaybının giderilip, alternatif konaklamanın turizme kazandırılması konularında çalışmalarımız var” diye konuştu.

EĞİTİM VE STANDARDİZASYON GEREKLİ 1774 SAYILI YASAYA UYARLAMA YAPILABİLİR Tarhan, 1774 sayılı yasanın aslında bu alanda mevzuat oluşturmak için gereken altyapıyı teşkil ettiğini belirterek, “Bu kanunda sadece bir uyarlama yapmak yeterli olacaktır” diye konuştu.

MEHMET ÜLKÜ: DEĞİŞEN TRENDLER EV TURİZMİNİ GELİŞTİRDİ Ev turizminin bölgesel ve mevsimsel olarak farklı tanımlandığını belirten Alternatif Konaklama Derneği Başkanı Mehmet Ülkü ise “ev turizmi” tanımının bu alan için en doğru tanım olduğunu dile getirdi. Ev turizminin dünyadaki genel eğilimlerdeki değişmelere paralel olarak geliştiğini ifade eden Ülkü, “Her şey dahil sistemi sıkıntı yaratmaya başladı. Alternatif konaklamada amaç daha nitelikli turisti çekmek. İnternet tüm dünyada hızla büyüdü. İnternetten gideceğiniz

TÜİK rakamlarına göre ev turizmi kapsamında yılda 14,5 milyon geceleme olduğunu ve konaklama sektöründen yüzde 3-4 pay aldığını kaydeden Ülkü, bu işi yapacak kişilerin eğitim görmesinin ve standartların oluşturulmasının önemine dikkat çekti. İlk olarak bu alandaki ruhsatlandırma sorununun çözülmesi gerektiğini ifade eden Ülkü, “Daha sonra tabii ki denetim mekanizması oluşturulabilir. Burada yerel yönetimlerde ruhsatlandırma sıkıntısı var. Bunlar çözülürse herhangi bir sıkıntı kalacağını düşünmüyorum” dedi. Bu alanda kiralama süresine kısıtlama getirmenin de doğru olmadığına işaret eden Ülkü, “Konaklama ihtiyacı 1 gün de olabilir 1 saat de olabilir. Ancak günü dörde bölüp pazarlarsanız bunun manası farklıdır. İnsanlar 5 gün veya 7 gün kiralama yapmak zorunda da değildir” diye konuştu.

LEVENT ERDOĞAN: REKABET EŞİT KOŞULLARDA OLMALI Panelde konuşan TUROB Genel Sekreteri Levent Erdoğan da kıyı bölgeleri ve kentlerdeki ev turizmi arasındaki farklılığa dikkat çekti. Erdoğan, “1 hafta 10 günlük konaklamanın otel odasında maliyetli olacağını kabul ediyoruz ama bu işi yapanlar eğer yapmaya devam edeceklerse eşit koşullarda rekabet etmek gerekecek. Tek binada, donanımlı daireler yapabilirsiniz. Onlardan da yangın tertibatı, kimlik kaydı gibi gereksinimlerin yerine getirilmesi istenecek. Konut alanı içinde muvafakat

restaurant gündem 52 hotel & hi-tech

olmadan bunları ticari alan olarak kullanamazsınız. Bu konuda bilgi eksikliğinin olduğunu düşünüyoruz. Biz bu konaklama şeklinin müstakil binalarda apart otel veya rezidans başlığı altında yapılmasına karşı değiliz” dedi. Konaklama sektörünün tek başına yeterli olmadığı yerde ev turizminin gerekli de olduğuna değinen Erdoğan, “Biz bazı müşterileri otellerde rahat ettiremeyiz. Örneğin Arap turistlerin beklentileri farklı. Bu noktada ev turizmi talebe yanıt verebilir. Ancak düşünün ki 32 oteli olan Kadıköy Rasim Paşa’da 564 tane ev var. Bu ise tamamen arka kapıdan dolaşmaktır. Bir işi yaparken vizyon sahibi olmanız gerekir. Biz otellerde ‘aman müşterinin başına bir şey gelmesin’ diye hareket ederken aynı hassasiyeti bu tip binalarda göstermeniz gerekir. Bu işi yapacaksanız gereken iyileştirmelerin yapılması elzemdir” şeklinde konuştu.

güzel ve daha çok tanınması gereken bir model olduğunun bilinmesini istiyoruz. Biz yasal bir alanda faaliyet göstermek için can atıyoruz. Bunun için çaba harcamaya devam edeceğiz. Bu noktada en büyük sorun ise ruhsatlandırma” dedi. Ev turizmi yapanlar olarak dayanaklarının Kira Kanunu olduğunu ifade eden Karababa, şöyle devam etti: “Yerel yönetimlerin mevzuatlarında böyle bir iş kolu yok. İçişleri Bakanlığı’nın çıkardığı kimlik bildirimi konusu bizim için önemli. Ancak emniyete gittiğimiz zaman ruhsat soruluyor ve biz ruhsat alamıyoruz. Yapılan iş ticaretten ziyade konut fonksiyonu ile bir mekânı kullandırmaktır. Dolayısıyla bu fonksiyonlar altında gerekli izinlerin alınması gerekiyor.” Konaklama pazarının aslında küçük bir parçası olduklarını kaydeden Karababa, “Otelden farklı bir hizmet veriyoruz. Bu alanın küçük kalması gerekiyor. Yasal mevzuat kapsamında olmak istiyoruz. Kimsenin ekmeğini elinden alabilecek gücümüz ve niyetimiz yok. Ancak bizim ayağımız 35 numara ise bize 38 numara ayakkabı giydirmek de anlamsızdır” diye konuştu.

IŞIL KARABABA: KONAKLAMANIN KÜÇÜK BİR PARÇASIYIZ, KİMSENİN EKMEĞİNDE GÖZÜMÜZ YOK

UFUK ASLAN: YASAL MEVZUAT BAŞTAN OLUŞTURULSAYDI SORUNLAR YAŞANMAZDI

Ev turizminin oluşan taleple birlikte kendiliğinden geliştiğine dikkat çeken Ev Turizmi Derneği Genel Sekreteri Işıl Karababa ise kendi seyahatini düzenleyen gezginlerin kısa süreli ev kiraladıklarını, ev turizminin daha çok kültür turizmi odaklı seyahat edenlerin talebi olduğunu dile getirdi. Ev Turizmi Derneği’nin 2 günden kısa kiralama yapmadığının altını çizen Karababa “Dönem dönem sektöre yönelik yüz kızartıcı suç suçlamaları yapıldı. Ev turizminin

ÖZBİ Başkanı Ufuk Aslan da bu konuda sorunun kaynağının mevzuat eksikliği olduğuna işaret ederek, “Bu alanda ilk başta bir mevzuat oluşsaydı bu sorunlar olmazdı. Bu işi olumsuz yapanlar da var. Ancak bu tamamı için geçerli değil. Resmi makamlar bu noktada ağır kaldılar. Ev turizmi aslında turizmin bir rengidir. Ancak hep birlikte gri olan bu rengi pembeye çevirmek için çalışmalıyız” dedi.

restaurant gündem 54 hotel & hi-tech

Turizmciler “Anadolu’da Turizme Medya Nasıl Bakıyor?” panelinde buluştu Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) 18. EMITT-Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı kapsamında TÜYAP fuar alanında “Anadolu’da Turizme Medya Nasıl Bakıyor?” başlıklı bir panel düzenledi.

eni Şafak Gazetesi Ekonomi Yazarı ve EGD Denetim Kurulu Üyesi Fikri Türkel moderatörlüğünde düzenlenen panele; Türkiye Gazetesi Ekonomi Yazarı ve EGD Yazarlar Kurulu Üyesi Metiner Sezer, Ekovitrin Medya Grubu Başkanı Şeref Özata, turkiyeturizm.com Genel Yayın Yönetmeni Özkan Altıntaş, SeyahatKültür, Turizm TV programcısı Esra Alkan, Point Hotel Taksim Genel Müdürü Nuri Kalyoncu ve İksir Resort Town Yönetim Kurulu Başkanı İksir Aydın konuşmacı olarak katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan EGD Başkanı Celal Toprak, EMITT Fuarı’nın önemine vurgu yaptı. Toprak, EGD olarak EMITT’i önemsediğini söyleyerek şöyle devam etti: “Turizmin yaygınlaştırılması ve turizmin deniz-kum-güneş algısından çıkartılması için EMITT fuarı çok önemli. Hem gelir dağılımındaki adaleti sağlamada hem de Anadolu’nun dünyadan herkesin

medyaya vermediğini açıklayan Özata, “Haber yapmak, program çekmek yüksek bütçeli işler. Turizmcilerimizin bu konuda daha fazla desteğini bekliyoruz” şeklinde konuştu. Turkiyeturizm.com Genel Yayın Yönetmeni Özkan Altıntaş, Anadolu turizmde ihmal edildiğinin altını çizerek şöyle konuştu: “Turizmin Anadolu açısından ihmal edildiğini düşünüyorum. EMITT Fuarı’na baktığımızda Anadolu’nun turizm cenneti olduğunu görüyoruz. Birçok kalkınma ajansının, valiliklerin desteğine buraya gelebilen bölgelere daha çok destek verilmeli.

“TURİZMİN GELİŞMESİ İÇİN MEDYA VE TURİZMCİLER KOL KOLA OLMALI”

keşfetmesini sağlama konusunda turizmi önemsiyoruz.”

“TURİZİMCİLER MEDYAYA DESTEK OLMALI” Ekovitrin Medya Grubu Başkanı Şeref Özata panelde yaptığı konuşmada Türkiye’deki turizmin gelişimine vurgu yaptı. Özata son 10 yılda yaşanan gelişmelerin turizmin gelişmesinde etkili olduğunu ve yapılan hava limanlarının turizmi geliştirdiğini belirtti. Turizm konusunda medyanın elinden gelen her türlü desteği verdiğini söyleyen ancak turizmcilerin aynı desteği

İksir Resort Town Yönetim Kurulu Başkanı İksir Aydın, turizmin gelişmesi konusunda ulusal medyanın verdiği desteğin önemli olduğunu ve Anadolu’nun hala keşfedilmesi gereken yerlerinin olduğunu anlattı. Anadolu’da halkın turizm konusunda bilinçlendirilmesi ve farkındalığın arttırılması gerektiğine işaret eden Aydın, “Medya açısında da Anadolu’nun tanıtımını yapmak kolay değil. Medya elinden gelen destek veriyor. Turizmin gelişmesi için medya ve turizmciler kol kola olmalı” diye konuştu. Point Hotel Taksim Genel Müdürü Nuri Kalyoncu yaptığı konuşmada, Anadolu’daki kongre turizmi eksiliğine dikkat çekerek Avrupa ülkeleri gibi etkinlik ve kongrelerin ülkenin çeşitli yerlere yayılması gerektiğini ifade ederek, “Sadece İstanbul gibi merkez bölgelerde kongre turizmi yaygın olmamalı. Anadolu’nun tanıtılması için konser, kongre gibi etkinliklerin daha fazla yapılması gerekir. Dünya medyasında Anadolu sürekli gündemde olmalı. Avrupa ülkeleri gibi ancak bu şekilde ülkemizin her yeri turizm merkezi olabilir” dedi. Anadolu’nun birçok bölgesine giderek programlara ve belgesellere imza atan Seyahat-Kültür, Turizm TV programcısı Esra Alkan, bölgelerde valilerin turizm için önemli bir faktör olduğunu ve yatırımcılarla turistlerin gönül rahatlığıyla gelmesinde de önemli olduğunu söyledi. Panelde söz alan bir diğer konuşmacı ise Türkiye Gazetesi Ekonomi Yazarı ve EGD Yazarlar Kurulu Üyesi Metiner Sezer idi. Türkiye’nin ve şehirlerinin turizm açısından marka olamamasını eleştiren Sezer, “Avrupa’nın birçok marka şehri var ama biz hâlâ marka ortaya koyamadık. Bunun tek bir sebebi var; şehirlerimizi 7 milyar insanın diline dolayacak türde hikâyemiz yok. Yani var olan hikâyeyi yazıp dünya markası yapmak konusunda bir hareketimiz bulunmuyor. Avrupalı her şehrinin hikâyesini özenle yazıp turizm pazarlamasını yapıyor. Bizim var olan 10 binlerce yıllık tarihi tüm dünyaya tanıtamıyoruz” diye konuştu.

restaurant yeni yatırımlar 56 hotel & hi-tech

Elite World Business Hotel açıldı İş hayatının en stratejik noktalarından Florya’nın en lüks oteli Elite World Business Hotel, 23 Ocak’ta kapılarını açtı. 60 milyon dolar yatırım bedeli ile hizmete giren beş yıldızlı otel, iş ve turizm amaçlı konaklama ve toplantılara kaliteli ve benzersiz hizmet anlayışıyla farklı bir alternatif oluşturmayı hedefliyor.

ünyanın önemli uluslararası otel zincirlerinden ‘’Luxe Worldwide Hotels’’in üyesi ve THY Miles&Smiles program ortakları arasında yer alan Elite World Business Hotel, 23 Ocak’ta kapılarını açtı. Havaalanına, fuar merkezlerine, Tarihi Yarımada’ya ve alışveriş merkezlerine yakınlığı ile Türkiye’deki iş hayatının yeni stratejik merkezi, Elite World Business Hotel, kalite ve konforu ile şehir merkezinde konumlanan Elite World Business Hotel,

1 kral dairesi ve 4 suit olmak üzere toplam 181 oda ile hizmet verecek. En modern teknik ekipman ve teknoloji ile donatılmış toplam 2.000 kişi kapasiteli, 9 toplantı salonu, 650 m² ve 725 m² büyüklüğünde 2 balo salonu ile global iş dünyası içinde Florya’nın bir iş merkezi olarak konumlanmasını sağlıyor. Bu özellikleri ile Elite World Business Hotel, toplantı odaları ve faaliyet alanı açısından da, iş ve turizm amaçlı konaklama ve toplantılara kaliteli ve benzersiz hizmet anlayışıyla farklı bir alternatif sunacak.

İŞ DÜNYASININ YENİ LEZZET NOKTASI Elite World Business Hotel, klasik Türk mutfağının yanı sıra, dünya mutfağından seçkin örneklerin sunulduğu “Elite Restaurant”, günlük taze pasta

çeşitleri ve kahve keyfinin mekanı “Coffee Company”, müziğin ve eğlencenin adresi “One Bar”, İtalyan mutfağının en güzel lezzetlerinin sunulduğu “L’oliva Restaurant” ile misafirlerini farklı lezzetlerle buluşturacak. Elite World Business Hotel, Asya’nın usta şifalı elleri Bali’li masözleri, macera duşları, Türk hamamı, yarı

olimpik yüzme havuzu, sauna keyfi ve buhar banyosu olanaklarının sunulduğu Fit Life SPA & Health Center’da misafirlerine şehir içinde stres atmanın ve rahatlamanın alternatiflerini sunacak.

HEDEF 5 YIL İÇERİSİNDE 8 OTELE ULAŞMAK İstanbul Taksim’de 102 oda kapasitesi ile 4 yıldızlı ‘’superior’’ Elite World Prestige, 245 odalı, 5 yıldızlı Elite World İstanbul, 230 odalı 5 yıldızlı Elite World Van Hotel’i misafirlerine sunan Elite World Hotels, zincirinin yeni halkalarıyla büyümeye devam edecek. 60 milyon dolarlık yatırımla Elite World Business Hotel’i 23 Ocak 2014 tarihinde hizmete sunacak olan Elit Turizm Yatırım A.Ş. 5 yıl içerisinde otel sayısını 8’e çıkaracak.

restaurant yeni yatırımlar 58 hotel & hi-tech

Türkiye’deki 50. Hilton oteline Ever Group imzası Ever Group, dünyanın en büyük otel zincirlerinden Hilton Worldwide ile Türkiye’deki 50. Hilton otelini Kocaeli’nde açmaya hazırlanıyor. 204 odalı otel, şehrin turizm alanındaki yeni cazibe merkezi olarak öne çıkacak.

ver Group, dünyanın en büyük otel zincirlerinden Hilton Worldwide ile Türkiye’deki 50. Hilton otelini Kocaeli’nde açmaya hazırlanıyor. Şehrin ilk ve tek karma projesi Symbol 262 bünyesinde Hampton by Hilton markasıyla hizmet verecek otel 2015’te misafirlerini ağırlamaya başlayacak. Kocaeli’nin sanayisini turizmle bütünleştirmenin gururunu yaşadıklarını söyleyen Ever Group Yönetim Kurulu Başkanı Selen Ersü Hampton by Hilton’un dünya kalitesindeki hizmet anlayışını bölgeye taşıyacaklarını belirtti.

Ever Group Yönetim Kurulu Başkanı Selen Ersü, Hilton Wordwide Türkiye Geliştirme Direktörü Poğda Demircan

HEDEF, 10 YILDA 33 OTEL VE 5 BİN ODA Artan nüfusu ve ekonomik gelişimine paralel Kocaeli’nde yapımına başlanan projede yer almaktan son derece mutlu olduklarını kaydeden Ersü, “Kavanlar İnşaat tarafından Körfez bölgesinde alışveriş merkezi ve hastane ile birlikte karma hizmet olarak projelendirilen otelimiz Hampton by Hilton 204 odalı olacak. Sunduğu sosyal imkanların yanı sıra 4 toplantı salonuna da sahip olan Hampton by Hilton şehrin turizm alanındaki yeni cazibe merkezi olarak öne çıkacak. Hilton markasının Kocaeli’ne kazandıracağı ekonomik katkının yanı sıra Hampton by Hilton’un bölgedeki ve kente gelen işadamı ve sanayicilerin buluşma adresi olacak. Ever Grup olarak hedefimiz, Anadolu’da nitelikli otel ihtiyacının farkındalığı ile 10 yıl içinde 33 otel ve 5.000 odaya ulaşmaktır. İzmir ve İstanbul’dan sonra Hilton Worldwide ile birlikte Kocaeli’nde turizm alanında fark oluşturacağız” dedi.

POĞDA DEMİRCAN: HİLTON WORLDWIDE’IN TÜRKİYE’DEKİ 50. OTELİ Hilton Wordwide Türkiye Geliştirme Direktörü Poğda Demircan konu ile ilgili olarak şöyle konuştu: “Ever Group ile imzaladığımız Franchise Anlaşması ile ülkedeki Hilton Worldwide otellerinin sayısı 50’ye ulaşırken, çok önemli bir kilometre taşını daha aşmış olmanın gururunu yaşıyoruz. Ever Group gibi profesyonel bir otel işletme firması ile birlikte çalışacak olmaktan dolayı memnuniyet duyuyor, başka projelerde de birlikte yer almayı ümit ediyoruz”.

SYMBOL 262 İLE ŞEHRİN ÇEHRESİ DEĞİŞİYOR Çoklu bir yapıda inşa edilecek olan Symbol 262, birçok mağaza ve restoranın bulunduğu AVM’nin yanı sıra, otel, hastane ve ilin ilk kongre merkezini tek çatı altında buluşturacak. Symbol 262’deHilton Worldwide çatısı altındaki Hampton by Hilton markasının yanı sıra Medicalpark Grubu Medicalpark Kocaeli Hastanesi’yle yer alacak. Toplam 185 bin m2 inşaat alanına sahip Symbol 262 projesinin 62 bin m2’sinde Turkmall tarafından işletilecek olan alışveriş merkezi, 43 bin m2’sinde Medicalpark Kocaeli Hastanesi, 12 bin m2’sinde Hampton by Hilton Oteli, 5 bin m2’sinde ise toplam 3 salondan oluşan 1.650 kişilik kongre merkezi olacak.

restaurant yeni yatırımlar 60 hotel & hi-tech

Akfen GYO, dünyanın ilk 5 yıldızlı Novotel’ini Karaköy’de açacak Ekonomik şehir otelciliği konsepti ile 2013 yılında İstanbul, İzmir ve Rusya’da toplam 3 yeni otelini hizmete açan Akfen GYO, dört yeni otelin daha yatırımına devam ediyor. Portföyünde işletmeye açık 16 otel bulunan şirket, önümüzdeki iki yılda işletmeye açık otel sayısını 20’ye, oda sayısını ise 3.641’e yükseltmeyi hedefliyor.

kfen GYO’nun 2013 yılı performansını değerlendirmek ve 2014 yılı iş hedeflerini paylaşmak amacıyla bir basın sohbet toplantısı düzenlendi. Toplantıya Akfen GYO Yönetim Kurulu Başkanı Süha Güçsav ve Akfen GYO Genel Müdürü Vedat Tural katıldı.

SÜHA GÜÇSAV: 2013’TE OTEL SAYISI 16’YA ULAŞTI Toplantıda Akfen GYO’nun yılsonu performansı ve gelecek dönem hedeflerine ilişkin bilgiler paylaşan Akfen GYO Yönetim Kurulu Başkanı Süha Güçsav, “Otel kira gelirlerimiz 2012 yılının aynı dönemine göre yüzde 31 artarak 41 milyon TL oldu. Şirketin net aktif değeri ise 30 Eylül 2013 itibariyle 950 milyon TL olarak gerçekleşti” dedi. 2013 yılında İstanbul’da Ibis Otel Esenyurt, İzmir’de Ibis Otel Alsancak ve Rusya’da Ibis Otel Kaliningrad’ı hizmete açtıklarını ifade eden Süha Güçsav, böylece

şirket portföyünde bulunan faaliyetteki otel sayısının 13’ten 16’ya; bu otellerin hizmete açılmasıyla birlikte oda sayısının da 2.314’ten 2.777’ye yükseldiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şirket olarak

bu doğrultuda İstanbul’daki yatırımlarımıza devam ediyoruz. İstanbul’un en eski ticaret merkezlerinden biri olan Karaköy’de beş yıldızlı ve 200 odalı Novotel Karaköy projesini hayata geçirdik. Proje inşaatına 2012 yılında başladık. Uzun dönemli proje finansmanı sağlanan projeyi, 2015 yılı ilk çeyreğinde tamamlayarak hizmete açmayı planlıyoruz. Buna ilaveten yine İstanbul Tuzla’da yaklaşık 15 milyon TL bedelle 4 bin 260 metrekare büyüklüğünde bir arsa satın aldık. Söz konusu arsa üzerinde öncelikle 200 odalı bir Ibis Otel inşa edeceğiz, bu otelin performansına göre yanındaki rezerv alana bir de Novotel yapabiliriz.”

IBİS OTEL ESENBOĞA ANKARA BU YIL AÇILIYOR İş modelleri dâhilinde fırsat gördükleri büyük illerde yatırım fırsatlarını değerlendirdiklerini hatırlatan Güçsav, “Ankara Esenboğa’da, havalimanına 2 kilometre mesafede bulunan 147 odalı Ibis Otel projesinin inşaatı hızla ilerliyor. Ibis Otel Esenboğa’yı

2014 yılının ikinci çeyreğinde faaliyete geçirmeyi planlanıyoruz” diye konuştu. Türkiye’nin yanı sıra Rusya’da standartlaştırılmış konaklama tesislerinin az olması nedeniyle bu ülkede giderek büyüyen şehir otelciliği segmentinde pazar paylarını arttırmaya yönelik adımlar attıklarını ifade eden Güçsav, Eylül 2013’te Rusya’nın başkenti Moskova’da yeni bir yatırıma imza attıklarını ve 2015 yılında hizmete açmayı planladıklarını söyledi.

2015’DE TOPLAM 20 OTELİ İŞLETMEYE AÇIK OLACAK Güçsav, konuşmasını “Ibis Otel Esenboğa ve Novotel Karaköy’ün ardından 2015 yılında Ibis Otel Tuzla ve Moskova Ibis Otel projelerinin yatırımlarının tamamlanması ile şirketimizin kendisi ve bağlı ortaklıkları vasıtasıyla 4 tanesi Rusya’da olmak üzere toplam 3 bin 641 oda kapasiteli 20 adet oteli işletmeye geçmiş olacak” sözleriyle tamamladı.

restaurant yeni yatırımlar 62 hotel & hi-tech

Hilton İstanbul Bomonti resmen açıldı Yatırımı IC Holding’e ait 700 milyon TL bütçeli İstanbul’un en büyük oteli Hilton İstanbul Bomonti resmi açılışını 21 Ocak Salı günü büyük bir galayla gerçekleştirdi.

stanbul’un en büyük oteli Hilton Istanbul Bomonti Otel & Konferans Merkezi, 21 Ocak Salı günü görkemli bir törenle kapılarını açtı. Hilton Worldwide Başkan ve CEO’su Christopher J. Nassetta, IC Holding Yönetim Kurulu Üyesi Serhat Çeçen, IC Holding Yönetim Kurulu Üyesi Salih Çeçen, Hilton Worldwide EMEA Başkanı Simon Vincent ve Hilton İstanbul Bomonti Genel Müdürü Remco Norden’in de hazır bulunduğu törene sektörün de ilgisi büyük oldu.

CHRISTOPHER J. NASSETTA: TÜRKİYE’DEKİ OTELLERİMİZ 50’YE ULAŞACAK Hilton Worldwide Başkanı ve CEO’su Christopher J. Nassetta, açılış töreninde yaptığı konuşmada Türkiye’nin özellikle de İstanbul’un dünyanın en heyecan verici noktalarından ve Hilton Worldwide’ın en hızlı büyüdüğü pazarlardan biri olduğunu belirterek, “Yakın gelecekte Türkiye’deki otellerimizin sayısı 50’ye ulaşacak. IC Holding ile Hilton İstanbul Bomonti için yaptığımız işbirliği, yalnızca bu oteli değil, şehrin tümünü kapsayan bir vizyonu yansıtıyor” dedi.

SERHAT ÇEÇEN: TOPLAM 700 MİLYON TL HARCADIK IC Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Bomonti Uluslararası Kongre Turizm Yatırımları Ticaret AŞ. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Serhat Çeçen, otelin Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük turizm kompleksleri arasında yer aldığının altını çizerek, “Toplam 700 milyon TL’lik bir yatırımla hayata geçirdiğimiz bu tesisin ülkemize önemli katma değerler sağlayacağına eminiz” dedi. Hilton Worldwide işbirliğinin ilerleyen dönemlerde de devam edeceğini açıklayan Çeçen, “Projemizin

yaratacağı önemli katkı ile İstanbul’un bu alanda büyük bir ivme kazanarak kısa sürede üst sıralara çıkacağına düşünüyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

REMCO NORDEN: DÜNYA ÇAPINDA TANINMAK İSTİYORUZ Hilton İstanbul Bomonti Genel Müdürü Remco Norden ise, “Misafirlerimiz otelimizden içeri adım attıkları andan itibaren Hilton’un markalaşmış müşteri memnuniyeti hizmetlerinden faydalanabilecek. Amacımız tasarımın, konforun, kalitenin ve kapasitenin bir araya geldiği bu güzel oteli dünya çapında tanınır hale getirmek” şeklinde konuştu.

restaurant yeni yatırımlar 64 hotel & hi-tech

yoo2 Taksim Square açıldı

ünyaca ünlü tasarımcı Phillipe Starck ve iyi bir girişimci olan Hitchcox’un geliştirdiği yoo Otelleri 23 Ocak 2013 tarihi itibariyle dünyadaki ilk otelini İstanbul Taksim’de açtı. yoo2 Taksim Square Otel yenilikçilik ve tasarım arayan gezginler için, yeni ve orjinal deneyimler sunan farklı bir yer olarak oteller dünyasına adımını atıyor. Otel kişiliğini, farklı ve dinamik bir Türk girişimci olan Naim Gençoğlu’ndan alıyor.

HEM GELENEKSEL HEM MODERNİST

GEZİ PARKI’NA KOMŞU

Hem Türkiye’de hem de dünyadaki ilk yoo Oteli’nin yatırımcısı olan Gençoğlu Otelcilik Grubu, Uzakdoğu’da inşaatları devam eden diğer yedi yoo otelinden daha önce İstanbul’daki yoo2 Taksim Square Oteli’nin açılışını gerçekleştirmekten duydukları memnuniyeti dile getirerek, İstanbul şehir otelciliğinde farklı ve kişisel servis anlayışı ile öne çıkacaklarını belirtti. yoo Otelleri’nin CEO’su Marco Nijhof ise açılışlar ilgili olarak, “ilk yoo2 Oteli kültürel miras bakımından zengin olan İstanbul’da açmaktan çok mutluyuz. Öyle gözüküyor ki, hem gelenekselciliğe hem modernizme ilgi duyanlar yoo2 Taksim Square Otel ile harika bir konaklamayı bir kültürün tam orta yerinde geçirmek isteyenlerin ilgisini çekecek” diye konuştu.

yoo2 Otelleri, bütün amacı olağandışı yaşam yerleri sunarken; renkli, huzurlu ve yaratıcı mekanlar tasarlamak olan ve bu konuda küresel trendlere yön belirlemekte söz sahibi olan yoo markasının bir ürünüdür. yoo2’larda konaklayan misafirler, moda bilinci yüksek, kültürel değişim ve yaratıcılıkta öncülük arayan kişilerdir. Boğazın etkileyici manzarası ve Beyoğlu’nun akciğeri olarak bilinen Gezi Parkı’nın yeşil yapraklı yollarının arasında bulunan yoo2 Taksim Square, şehrin tam ortasında ama karmaşadan uzak bir ortam sunuyor. Misafirler otelin bir adım ötesine çıktıklarında kendilerini, İstanbul’un renkli çarşılarında, tarihi merkezlerinde ve gece hayatının tam ortasında bulabilme şansına sahipler. Bütün yoo2 Otelleri’nde

İLHAM KAYNAĞI, İSTANBUL!

olacağı gibi, lokasyon seçimi, kültür gezginlerinin ilk tercihi olacak yerler olarak seçiliyor ve yoo2 Taksim Square Otel bulunduğu yer itibariyle bu özelliği taşıyor.

EVİNDEYMİŞ GİBİ... Dramatik bir şekilde etkileyici olan lobi, genel alanlarının yaratıcı tasarımı, özel ilgi ve servisi ile yoo2 gelen misafirlerine “evindeymiş” hissi vermektedir. yoo2’da özenilerek yapılmış dizayn ve ileri teknolojiyle harmanlanmış mükemmel bir hizmet anlayışı ile, bünyesinde bulunan herhangi 59 odanın bir tanesinde konaklayan misafirlerine fark yaratan bir deneyim sunmayı hedefliyor. Otelin bünyesinde; Family Suite, Classic Double, Classic Twin, Park Superior, CornerBosphorus ve Bosphorus Deluxe Room oda çeşitleri bulunuyor.

Dünyanın her yerindeki yoo2 Otelleri’nde olduğu gibi, yoo2 Taksim Square Otel’de de özel kumaşlar, tasarım mobilyalar, misafirlerinin dinlenebilmesi ve yenilenebilmeleri için rahat, yaratıcı ve huzurlu bir ortam sunuyor. Odalarda kullanılmış olan sıcak renklerdeki duvar kağıtları ve banyolarda kullanılmış özel yapım dekorasyonlar lake mobilyalar ile uyum içerisinde. İstanbul’un kültüründen ilham alınmış ayrıntıları, misafirlere tarihsel geçmişi ve sahneleri hatırlatan cam ayırıcılar ile, otelde konaklayan misafirler İstanbul’un ruhunu yakalayacaklar. Sürdürülebilirlik, yenilikçi ve geri dönüşümlü malzemeler Otelin ortak kullanım alanlarında ve odalarında, ceviz ağaçları ve doğal taş zeminler dahil olmak üzere kullanılmıştır. Otel restoranı ile de iddialı. Yerel üretim sunan geleneksel ve modern Türk menülerinin yanı sıra diğer dünya mutfaklarından da seçeneklerin sunulduğu otelde, İstanbul kültürünün zengin yiyecek ve içecek çeşitlerini deneyimlemek mümkün.

restaurant yeni yatırımlar 66 hotel & hi-tech

Dedeman, yeni açılacak otellerini EMITT’te tanıttı Dedeman Hotels&Resorts International, EMITT Fuarı’nda, farklı şehirlerdeki otellerinin sunumları ve yeni açılacak otellerinin tanıtımları ile yer aldı.

014 yılında yurt içi ve yurt dışı olmak üzere 4 yeni otelinin açılışını gerçekleştirecek olan , Mart ayında açılacak Dedeman Bostancı ve Dedeman Oskemen Tavros hakkında da EMITT’te bilgi verdi. Kazakistan’ın önemli madencilik ve taşımacılık merkezi olan Oskemen’in uluslararası standartlardaki ilk oteli Dedeman Oskemen Tavros, İrtiş Nehri kenarında ve şehir merkezinde yer alıyor. Bölgenin önemli ticaret merkezlerinden birisi olan İrtiş Nehri bölgesindeki Dedeman Oskemen Tavros; toplantı salonları, farklı kategorilerdeki odaları ve spa’sı ile hizmet verecek.

BOSTANCI OTELİNİ MARTTA AÇACAK Dedeman’ın Mart ayında açılacak bir diğer oteli Dedeman Bostancı ise, şehir içi ulaşımı açısından önemli bir noktada yer alıyor. Dedeman Bostancı; sunduğu hizmetleri, merkezi konumu, görkemli balo salonu ve farklı dekorasyon seçenekleri ile şık organizasyonlar için İstanbul’da ideal bir mekan alternatifi oluşturuyor. Farklı restaurant ve bar alternatiflerine sahip Dedeman Bostancı, günün her saati misafirlerine keyifli vakit geçirme imkanı sunacak.

DEDEMAN PARK LEVENT, 2015’İ BEKLİYOR Dedeman ayrıca 2014 yılında Dedeman Park Bostancı ve Dedeman Park Izmailova Moskova otellerini de hizmete sunacak. 2015 yılında ise Dedeman Park Levent ile İstanbul’daki 4’üncü otelinin açılışını gerçekleştirecek.

restaurant yeni yatırımlar 68 hotel & hi-tech

Karaderili Grup’tan termal turizme iki dev tesis Termal sağlık turizminin yükselen yıldızı Karaderili Şirketler Grubu, turizm tesislerine Yalova ve Balıkesir’de iki dev proje daha ekliyor.

telcilik, devre mülk ve devre tatil gibi alanlardaki 17 yıllık tecrübesiyle yola çıkan Karaderili Grup, Türkiye’de son yıllarda her kesimden insanın sağlıklı yaşam için tercih ettiği termal turizme yatırımlarını sürdürüyor. 2 otel ve 1 termal tesisini geçtiğimiz senelerde açan grubun Yalova ve Balıkesir’de inşaatları devam iki yeni projesi daha bulunuyor.

DENİZ DERELLİ: TERMAL TURİZM DAHA ÇOK DESTEKLENMELİ Türkiye’nin termal turizm alanında önemli lokasyonlardan biri olduğunu söyleyen Karaderili Grup Bayi ve Acente Koordinatörü Deniz Derelli, firmanın geleneksel turizmle birlikte termal tesislere verdiği önemi şu sözleriyle aktarıyor: “Türkiye, termal su kaynakları bakımından Avrupa’da birinci, dünyada yedinci sırada olmasına rağmen, ülkemizde geleneksel anlayıştan dolayı, termal sular hep şifa arayışları olarak algılanmış ve hastalık geldiğinde hatırlanmıştır. Bu algılamanın sınırlarının daha da genişletilerek, hastalık öncesi bağışıklık sistemini ve bedeni koruyucu bir unsur olarak değerlendirilmesi daha doğru olacaktır. Türkiye’de gerek termal ve mineral sularının zenginliği, gerekse bölgesel ayrıcalıklar, sağlık turizmini hedef alan katılımcıları cezbeden niteliktedir. Fakat bu zenginlik ve farklılıkların ulusal ve uluslararası misafirlere doğru aktarılması, tanıtımlarının devlet ve medya desteğiyle geliştirilmesi gerekmektedir.”

SIRADA İKİ YATIRIM DAHA VAR İlk tesisini Kuşadası’nda Holiday Leisure Club adıyla açan Karaderili Grup, Bodrum’un incisi Akyarlar’ın mavi bayraklı denizine nazır MioBiancoResort’le ikinci yatırımını yaptı. İlk termal yatırımını, işletmesini devir aldığı Kütahya Emet’teki Emet ThermalResort&Spa’yla yapan grup, termal turizme önemli bir tesis daha kattı. Tesis, gerek doğası, gerekse termal suyunun faydalarıyla Türkiye’nin örnek tesisleri arasına girdi. Karaderili Grup’un “Vizyon Projesi” olarak adlandırdığı en büyük yatırımı Termal Otel, Devremülk ve Spa merkezi konseptinde; Yalova ili Termal İlçesi Akköy’de 3 etap şeklinde inşa ediliyor. İlk etabı tamamlanan Yalova ThermalPalace projesinin yanı sıra grubun Balıkesir Laguna Thermal inşaatı da devam ediyor.

restaurant ulaşım 70 hotel & hi-tech

Mercedes-Benz Türk 2013 yılını da rekorlarla kapattı 2013 yılında tüm zamanların en yüksek satış hacmini gerçekleştirerek toplam satış adedini yüzde 22 arttırdıklarını kaydeden MercedesBenz Türk Direktörler Kurulu Başkanı Rainer Genes, geçen yılı tarihi bir rekorla kapattıklarını ve 2014 beklentilerinin de yüksek olduğunu söyledi.

ercedes-Benz Türk, 2013 yılı değerlendirme ve 2014’e bakış basın toplantısı 20 Ocak Pazartesi günü Esma Sultan Yalısı’nda gerçekleştirildi. Mercedes-Benz Türk Direktörler Kurulu Başkanı Rainer Genes ve Pazarlama & Satış Direktörü Süer Sülün’ün katılımı ile düzenlenen toplantıda Mercedes Benz-Türk’ün 2013 yılını tarihi bir rekorla kapattığı ifade edilerek, 2014 yılından beklentilerin yüksek olduğu ve markanın pazardaki liderliğinin bu yıl da devam edeceği bilgileri paylaşıldı.

RAINER GENES: TARİHİ BİR REKORLA KAPATTIK Sektörde 46. yılını dolduran Mercedes-Benz Türk AŞ.’nin 2013 yılını tarihi bir rekorla kapattığını kaydeden Mercedes-Benz Türk Direktörler Kurulu Başkanı Rainer Genes, tüm ürün grupları dahil, toplamda 52.262 adetlik satış hacmi ile tarihinin en yüksek araç satışını gerçekleştirdiklerini açıkladı. 2013 yılında 2012 rakamlarını bile geçtiklerini anlatan Genes, “Bu rakamlara kararlılık ve özveri sayesinde ulaştık” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “2013 yılında tüm zamanların en yüksek satış hacmini gerçekleştirerek toplam satış adedimizi yüzde 22 arttırdık. Aynı şekilde otobüs üretiminde de rekor adetlere ulaştık. Üretimi yüzde 20 arttırarak 4.001 adede ulaştık. Bunların üçte ikisini ihraç ettik. İlkbaharda yeni model otobüs modelleri üretmeye başlayacağız.” Konuşmasını 2014 yılı beklentileri ile tamamlayan Genes, yeni dönemin zorlu bir yıl olacağını, buna rağmen yıldan beklentilerinin yüksek olduğunu ve otobüs pazarındaki liderliklerini devam ettirmeyi amaçladıklarını sözlerine ekledi.

SÜER SÜLÜN: OLAĞANÜSTÜ BİR YIL OLDU Mercedes-Benz Türk Direktörler Kurulu Başkanı Rainer Genes

Mercedes-Benz Türk Pazarlama & Satış Direktörü Süer Sülün ise yaptığı konuşmada, “2013 bizim için olağanüstü bir yıl oldu“ dedi. Geçen yıl hafif ticari

araçlarda yüzde 4’lük bir Dârâlmaya rağmen 2012’ye göre yüzde 13’lük bir artış yakaladıklarını ve 10 bin bandını aştıklarını açıklayan Sülün, 2013’de en yüksek Sprinter araç satışı gerçekleştirdiklerini söyledi. Hafif ticari araçlar ürün grubunda 10.421 adetlik satışa ulaştıklarını anlatan Sülün, “Mercedes-Benz Türk hafif ticari araçlar grubu olarak 2014 yılında satışlarımızı ve pazar payımızı daha da arttırmak istiyoruz” dedi. Şehirlerarası otobüs pazarında ise ciddi büyüme sağladıklarını kaydeden Sülün, satışlarını yüzde 30 oranında arttırdıklarını belirtti. Otobüs ihracat rakamını geçen yıla oranla %28 arttırarak başta Batı Avrupa olmak üzere 2.864 adetlik otobüs ihracatı gerçekleştirdiklerini anlatan Sülün, “Böylece şirketimiz bugüne kadarki toplam otobüs ihracat rakamı 30 bin adede ulaştı” dedi.

Mercedes-Benz Türk Pazarlama ve Satış Direktörü Süer Sülün

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

restaurant iş’te kadın 72 hotel & hi-tech

Turizmi estetize eden vizyoner: Vip Turizm CEO’su

Yasemin Pirinçcioğlu…

turizme açmaya hazırlanıyoruz. Yakın bir zamanda binanın restorasyon çalışmalarını tamamladık. Bundan sonraki hedefimiz; yabancı bir yatırımcıyla yolumuza devam etmek. Bu konsepti tüm dünyaya yaymak istiyoruz.

Turizmde yolculuğunuza geçmeden bir de Vip Turizm’deki yeni görevinizi konuşmak isterim. Yasemin Pirinççioğlu, şirketin CEO’su olarak yeni görevinde neler yapmayı planlıyor? Şirkete 1 Eylül 2013 itibariyle CEO oldum. Daha evvel genel müdürlük yapıyordum. Şirketi Ceylan Bey’le iki kardeş yönetiyoruz. Aslına bakarsanız, ikimiz de birbirimizden apayrıyız; birimiz siyah birimiz beyaz... Fakat bu önemli değil; mühim olan çaldığı zaman şahane bir ses çıkarmak… Biz farklı görüş ve bilgilerin insanları olsak da söz konusu işimiz olunca müthiş bir güç birliği ve çalışma ortaya koymasını da biliriz.

Bu güç paylaşımı ve çalışma azmi, Fethi ve İnci Pirinçcioğlu gibi iki saygın ve duayen turizmcinin çocukları olmanın bir izdüşümü müdür, ne dersiniz?

ip Turizm’e can veren iki değerli isim; Fethi – İnci Pirinçcioğlu çiftinin kızları, başarılı turizmci Yasemin Pirinçcioğlu, bu sayının iş’te kadın konuğu. Tıpkı annesi ve babası gibi ömrünü memleket aşkıyla ülke tanıtımı, insanlık ve kültür için adayan bu değerli isimle turizmdeki adım adım yolculuğunu samimi bir söyleşi ile sayfalarımıza taşıdık.

Yasemin Hanım, dilerseniz söyleşimize Vip Turizm’in yeni dönem projelerinden bahsederek başlayalım. Şirketiniz 2014 yılında sektörde ne tür yenilik ve yaklaşımlarla yerini alacak? 2014 yılında Vip Turizm yine sektöre değer katacak yeni ve özel projelerle gündeme gelecek. Bunlardan en önemlisi ve şu an paylaşmak istediğim, Antalya’nın Döşemealtı’nda hizmete açmayı planladığımız 18 odalı otel projemiz. Bildiğiniz gibi, Türkiye’de özellikle de son yıllarda tarihi mekanlarda içsel yolculuk, organik yaşam, meditasyon, SPA ve Wellness hizmetleri çok popüler. Biz de Antalya’da alternatif yaşamı öne çıkaracak farklı bir projeyi hayata geçirmeye hazırlanıyoruz. Türkiye’de çok sayıda kaplıca olmasına karşın ekolojik, doğayı koruyan işletmelere rastlamak pek mümkün olmuyor. Biz bu amaçla 1200 yılından kalan “Kırkgözhan” adındaki kervansarayı restore ederek

Tam da dediğiniz gibi, biz turizmci, halkla ilişkileri yöneten duayen bir babanın; bir İngilizce profesörü, tarih ve matematik bilen, Türk kadınının gelişimine önem veren, memleketini çok seven, Türkiye’nin yurt dışında tanıtımına inanan, bunun için emek harcayan güçlü ve idealist bir annenin evlatlarıyız. Elbette dünya görüşümüzü, vizyonumuzu tüm bu ailevi değerler derinden etkilemiş olmalı.

O dönemlere biraz daha dönersek, Vip Turizm’in kuruluş yıllarını, yıllar içindeki varoluş yolculuğunu bize nasıl anlatırsınız? Annem İnci Pirinçcioğlu, Türkiye’nin ilk rehberi. O yıllarda Cumhuriyet gazetesinde çalışan babam Fethi Pirinçcioğlu ile birlikte Amerika’ya Fulbright ile gidiyorlar. New York’da bir üniversitede okurken ilk kez ülke tanıtımının değerini kavrayarak Vip Turizm’in temellerini atıyorlar. Babam bir yandan gazetede yazılar yazıyor, annem Türkiye’nin Sesi radyosunda spikerlik yapıyor. Hep bir anlatım, bir hikaye, Türkiye’nin hikayesi… Ve buraya dönüyorlar. Basın Yayın Genel Müdürlüğü’nde çalışan babamın ilk işi bir Turizm Enformasyon ofisi kurulması yönünde oluyor. Neticede Hilton Oteli’nin açılışını yaparak, ilk turist information ofisini açıyor. Diğer yandan annem de gelen misafirlere İstanbul’u gezdiriyor. Gezmelerin sayısı artınca Türkiye’de tercüman rehberliğinin önemi daha da ortaya çıkıyor ve TUREB Tercümen Rehberlik Okulu’nun ilk kursu açılıyor. Annem bu okulun bir numaralı rehberi olarak tarihe adını yazdırıyor. Hatta Vehbi Koç’un kızı Semahat Arsel de o kurstan mezun olmuştur. Annemin

restaurant iş’te kadın 74 hotel & hi-tech

turizm hayatı işte böyle başlıyor. Bu aynı zamanda Vip Turizm’in temellerinin de atıldığı önemli bir girişim olmuştur. Neticede 1968 senedinde Vip Turizmi kuruyorlar.

Sizin Vip Turizm’deki yolculuğunuz ilk ne zaman başladı? Ben aynı yıl çırak bir hostes olarak işe başladım. Hiç unutmam, Sultanahmet’te bir satış ofisimiz vardı, yazları oraya giderdim. Sadece gençlik turizmi yapardık, yabancılara uçak bileti satardık. Sattığımız biletler uluslararası talebe kartıyla alınabiliyordu, bu sistemi uzun seneler devam ettirdik. Ben o dönem Yerebatan Sarayı’nın yanındaki bir dükkanda 4 ay boyunca çalıştım ve henüz 15 yaşındaydım…

Çalışmaya epey erken başlamışsınız. O dönem en büyük itici gücünüz ne oldu? Aileden gelen bir hevesti o. Annem ve babam benim için örnek bir model oluşturdular. Bir de tabii biz çalışmaktan başka bir şey görmedik ki… Şaşırmamak lazım, onlar Cumhuriyet’in ilk gençliği, 1923 çocuklarıydı. Doğal olarak Cumhuriyet insanlarındaki idealizm, vatan sevgisi, memlekete hizmet etme arzusu ve ateşi şaşılmayacak bir durum. Ne kadar şanslıyız ki, kardeşim ve ben de o değerlerle büyüdük. Memleket herkes için önemli olabilir ama ona hizmet çok daha önemli bence. Bu memleketin birçok zenginliği var. Ne yazık ki Avrupalılaşma yönünde birtakım değerlerimizi yitirmişiz. Turizm insan ilişkileri, insanları mutlu etme sanatı. İnsanları gezdirmek, eğitmek, öğretmek, farkındalık oluşturmak, dinlenmelerini sağlamak ya da yorulmalarını sağlamak… Bunların

hepsi bir insan grubunun hareketini yönetmeyi bilmekle ilgili.

15 yaşından sonraki süreç nasıl ilerledi? Bu arada Notre Dame de Sion’u bitirdim. Fakat ben Amerika’da doğup büyüdüm. İlk önce İngilizce konuşuyordum, sonra Türkçeyi öğrendim. Dolayısıyla ilk kültür farkını fazlasıyla yaşadım. Amerika’daki 10 yaşındaki bir çocukla Türkiye’deki 10 yaşındaki bir çocuğun eğitimsel ve yaşamsal fırsat farklılıklarını yaşadım. Bu aslında bende müthiş bir çeşitlilik oluşturdu. Bunların üzerine bir de Fransız okulunda okuyunca üç kültürü birden yaşadım. Fransız üniversitesine burslu olarak gittim; ekonomi ve pazarlama okudum. Aynı zamanda çalıştım, burslu talebeydim. Fransa’da Air France’in sahip olduğu Jetur firmasında çalıştım, stajyer olarak girdim, çok hızlı büyüdüm. Çünkü ben küçük yaşta çalışmaya başladım. Buradan bütün anne ve babalara, “Çocuklarınızı küçük yaşta çalışmaya alıştırın, çünkü çalışma disiplini, sorumluluk bilinci ve beceriler küçük yaşta öğreniliyor” demek isterim.

Türkiye’ye dönüşünüz nasıl oldu? Evlenmeden önce Türkiye’ye döndüm ve 2 çocuk sahibi oldum. Bir dönem de İngiltere’de bulundum. O yıllarda oradan Türkiye’ye iş gelmesi için yarı zamanlı satış pazarlama işleri yapıyordum. Yine 1980 ile 1990 yılları arasında Vip Turizm’de part time olarak çalıştım ve birçok sivil toplum kuruluşunun kuruluşunda görev aldım. Onlar benim hayatıma asıl renk ve çeşitlilik katan, vizyonumu açan faaliyetler olmuştur. KAGİDER, KADER; Afrodizyas’ın Geyre Vakfı, Efes Vakfı, Sualtı Arkeolojisi vakıflarında bilfiil görev aldım. Turizme çeşitlilik katmaları açısından bu sivil toplum örgütlerinin gücü ve etkisi tartışmasız önemlidir.

Bahsettiğiniz bu sivil toplum örgütlenmelerinde ağırlıklı hangi konulara dikkat çekiyorsunuz? Benim özel ve çalışma hayatım boyunca odağımda hep kadın, kültür ve spor oldu. Çünkü kadın dediğin, ülke nüfusunun yüzde 50’sidir. Aile değerlerini direkt taşıyan, diğer nüfusu yetiştirendir kadın. Böyle bir nüfusu eğitmez, 12 yaşında evlendirmeye, sadece annelik vazifesi vermeye kalkarsanız ülkeniz de ileriye gidemez. Kadının toplum içinde kültürlü ve vizyoner olması son derece önemlidir. Kültür konusuna gelirsek, biz ülke olarak değerli bir milli bir mirası barındırıyoruz. Dünyaya baktığımızda belki bu her memlekette var ama buradaki zenginlik hem coğrafi, hem tarihi hem de insanların zenginliği… Dolayısıyla bu da muazzam bir sinerji oluşturuyor. Maalesef bizler bu zenginliklerin farkında değiliz. Bu ülkede tek taşlarımız var ve onlara sahip çıkmamız lazım. Üçüncü odağım, spor. Sokağında rahatça top bile oynayamayan annem beni sırf beyzbol ve tenis oynamam için Amerikan Kız Kampı’na gönderdi. İyi bir voleybolcu oldum. Çok şanslıyım, hakikaten gurur duyduğum ve vizyonumu açan bir mahallede oturdum. Şunu unutmayın, sadece aile değil, oturduğunuz ortam da sizin gelişiminize katkı sağlar. Benim oturduğum Esentepe Gazeteciler Mahallesi’nde sokak çocuğu olarak büyüdük, voleybol sahası yaptık. Dolayısıyla ben sporun, felsefenin ve matematiğin birleştiği bir ortamda yaşamanın insanı nasıl iyi geliştirdiğini gördüm. Aynı şekilde çocuklarımı da sporcu olarak yetiştirdim. Bence bir insanın gelişiminde beynin, ruhun ve vücudun gelişmesi eş zamanlı olmalı. Bu yüzden “spor” diyorum ve Türkiye’nin buna çok ihtiyacı var. En önemlisi de, estetik! Bakıyorsunuz, kadında da estetik var, kültürde de var, sporda da var. İstanbul’a bir kuşbakışı bakın bakalım, ne kadar çirkin bir şehir. Ne yazık ki mimari estetiği unutmuş bir ülkede yaşıyoruz. Bütün bunları neden söylüyorum; çünkü acentecilik, turizm, organizasyon işlerinin her birinde aslında

bir estetik arayışı içindeyim. Biz Vip Turizm olarak, etkinlik yönetimi yapıyoruz. “Tatile gitmek Vip’le başkadır” diyoruz, estetik ve kültür bizim hayatımızın içinde. Turizmde en çok kadınlar çalışıyor. Bizim şirketimizde bu oran yüzde 60’larda ve iyi bir rakam olduğunu biliyorum.

Vip Turizm için bundan sonraki hayalleriniz, yapmak istedikleriniz neler? Mesleğimizi herkesin gözünde değerli bir meslek haline getirmek ve Vip Turizm’i acentecilik faaliyetleri arasında vazgeçilmez kılmak en çok istediğim şeyler. Göreve geldiğimden bu yana şirket içi değişim ve inovasyon çalışmalarıyla yakından ilgileniyorum. İlk yıl için planlarım bunlar… Biz şirket olarak sistemlerimize ve insan kaynağımızın eğitimine önem veriyoruz. Bu yıl müşterilerimize gökkuşağını yakalamak mottosuyla yola çıktık ve onu yakalamak için sürekli ileriye gitmek gerektiğini düşünüyorum.

restaurant hijyen 76 hotel & hi-tech

Fagor Endüstriyel Çamaşırhane Ekipmanları ile işletmelere özel çözümler Geniş bir yıkama, kurutma ve ütüleme ürün gamı ile ihtiyaç duyulan her alana profesyonel çözümler sunan Fagor Endüstriyel çamaşırhane ekipmanları, her türlü işletme tipi için verimlilik ve kapasite imkanı sağlıyor.

agor Endüstriyel her türlü ihtiyacı karşılamak üzere birçok farklı modelden oluşan yeni çamaşırhane ekipmanları ile her türlü işletme tipi için verimlilik ve kapasite imkanı sağlıyor. Geniş bir yıkama, kurutma ve ütüleme ürün gamı ile ihtiyaç duyulan her alana profesyonel çözümler sunuyor. Yeni nesil yıkama makineleri, en yeni teknolojiyi en iyi kalitedeki bileşenler ve malzemeler ile birleştirmektedir. Su ve enerji tasarrufu sistemlerinde en gelişmiş teknoloji ile donatılmıştır, ayrıca Islak temizleme özelliğine sahiptirler. “MP” kontrollü tüm yıkama makinelerinde su doldurma süresinden tasarruf yapılmasını sağlayan ve yumuşak su, ozon ve geri dönüşümlü su kullanılabilmesine olanak sağlayan üçüncü bir su girişi bulunmaktadır. Ayrıca yine “MP” kontrollü makinelerde makineye yerleştirilen çamaşır yükünü gösterebilen bir enerji verimliliği sistemi ile donatılmıştır. Yıkama makinesi bu çamaşır yükü için kullanılacak su ve deterjan miktarını otomatik olarak ayarlar. Kullanıcı dostu programlama sistemleri sayesinde her türlü çamaşırhaneler, kuru-temizleme işletmeleri, self-servis ve ticari ya da endüstriyel çamaşırhaneler, hastaneler ve bakım merkezleri için uygundur.

PİYASADAKİ EN İYİ PERFORMANSA SAHİP KURUTMA SİSTEMİ Yeni Fagor Endüstriyel kurutucular kurutma işleminde devrim yaratıyor. Ürünlerimize eklenen yeni özellikler ile çok daha verimli ve pazardaki en ileri teknoloji ürünlerini sunuyoruz. Bugünün çamaşırhaneleri için ileriye dönük çok büyük bir adım olan enerji tasarrufunun artırıldığı ve masrafların azaltıldığı GREEN EVOLUTION PLUS kurutucularının yeni serisinde bu açıkca görülmektedir. Enerjinin daha iyi kullanılması ve kurutma sürelerinin düşürülmesi amacıyla tasarlanan özelliklerden bazıları; yeni bir nem kontrol sensörü, yeni akıllı kurutma ( iDry) sistemi, çift camlı kapak, akıllı hava dolaşımı… Çekici ve tamamen yenilenmiş tasarımı ile kullanıcı için pratik ve bakımı kolay mükemmel bir denge yakalamış bulunmaktayız. Ayrıca tüm müşterilerimizin her türlü ihtiyacını karşılamak üzere birçok aksesuar ve özellik de eklenmiştir. Tüm kurutma makinelerimizde standart olarak motorun hızını ve tamburun çift yönlü hareketini kontrol eden frekans dönüştürücü bulunmaktadır.

YENİ BİR ÜTÜLEME KONSEPTİ Fagor Endüstriyel piyasada bulabileceğiniz en geniş

ürün yelpazesinde ütüleme ekipmanlarını sunuyor. En küçük duvar tipi silindir ütülerden katlayıcılı kurutma ütülere kadar. Tamamı müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamak üzere geliştirilmiş mükemmel ve yenilikçi çözümler. Aynı anda hem en iyi performansı ve üretkenliği hem de enerji verimliliği ile zaman tasarrufu sağlamaktadır. Restoran ve küçük üretim alanları için özel tasarlanan silindir ütüler, düz eşyaların kurutulması ve ütülenmesi işlemlerini iyileştiren ve hızlandıran yeni konsept Kurutmalı Silindir Ütüler, Yüksek performans ve minimum yer kaplayan kompakt tasarımı ile Phoenix, Poseidon ve Polaris serisi. En yeni 1.000 mm silindir çaplı modellerde minimum alan ve personel gerektiren hastaneler, oteller vb yerlerdeki çamaşırhaneler için ideal bir seçimdir. Fagor bu modeller için yeni bir dokunmatik ekran da geliştirmiştir. Bu yeni kontrol ünitesi makinenin kolaylıkla ve anlaşılır şekilde kontrol edilebilmesini olanak sağlar.

restaurant hijyen 78 hotel & hi-tech

Karcher, Antalya’da bayileriyle buluştu Temizlik makineleri sektöründe dünya lideri Alman markası Karcher, Türkiye’nin farklı illerinden gelen 50 bayisini Antalya’da gerçekleştirdiği toplantıda buluşturdu.

ürkiye ve dünyada büyümeye devam eden, müşteri odaklı yaklaşımı ile “temizlik çözümleri” sunan Karcher, 2020 stratejisi doğrultusunda bu yıl atılması gereken adımları ve hedefleri bayileriyle paylaştı. Türkiye’de profesyoneller için temizlik ekipmanlarını alışveriş merkezlerinden otellere, fabrikalardan hastanelere kadar birçok sektörün

hizmetine sunan Karcher’ın Antalya buluşmasında bayileri, 2014 hedefleri için “evet” dedi. Açılış konuşmasında özellikle iş ortaklarının önemini vurgulayan Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yalçın, kalite ve hizmetle fark oluşturarak büyümenin ancak hep birlikte başarılabileceğini belirtti. Usta sanatçı Ali Poyrazoğlu’nun da bugünün imkansızının yarının standardı olacağını anlattığı ve fark oluşturmak için değişimin önemini vurguladığı kapanış sunumu tüm katılımcılarda değişim isteği ve motivasyonu oluşturdu.

YENİ ÜRÜNLER TANITILDI Yeni ürünlerin lansman ve tanıtımlarının da yapıldığı toplantı sonrasında Karcher ailesine yeni katılan bayilere plaket verilirken, belirlenen çeşitli kategorilerde başarı gösteren diğer bayilere de başarı ödülleri takdim edildi.

restaurant yeni mekan 80 hotel & hi-tech

Steak House’un Boğaz’daki incisi:

The Market Bosphorus…

Farklı tatları alternatif sunumlarla deneyimlemekten hoşlanan et tutkunları için çok yeni bir alternatif, The Market Bosphorus. Bu defa Boğaz’da balık değil, et yemek istiyorsanız, Kuruçeşme sahilindeki The Market Bosphorus’a mutlaka uğramalısınız…

eçtiğimiz yıl, Atasay Kuyumculuk’un sahibi Cihan Kamer’in yatırımında kapılarını açan HUQQA’nın hemen yanında açılan The Market Bosphorus, İstanbul’un incisi Boğaz’da Temmuz ayından bu yana et tutkunlarını ağırlıyor. Bu defa Boğaz’da balık değil, et yemek istiyorsanız, Kuruçeşme sahilindeki Steak House Restaurant tam da sizin için biçilmiş bir kaftan… Dekorasyonu Mimar Mahmut Anlar’a ait mekanı genç ve deneyimli Genel Müdürü Enis Ersavaştı’dan dinliyoruz:

The Market Bosphorus’u ne zaman açtınız? Restoranın konseptinden, ana temasından biraz bahseder misiniz? 2013 Temmuz ayında kapılarımızı açtık. The Market, bünyesinde hem lokal hem de evrensel bir konsept barındırıyor. Farklı tatları alternatif sunumlarla

deneyimlemekten hoşlanan et tutkunlarına hitap eden mekanda, etteki lezzet değerlerinin bazı özel yöntemlerle en üst seviyeye taşınarak damaklarda iz bırakması hedefleniyor. Bizler de The Market’in dünya ve Türk mutfaklarından birçok lezzeti bir araya toplayan zengin menüsünü farklı sunum teknikleriyle birleştirerek, mekânın sahip olduğu eşsiz Boğaz manzaralı konumda misafirlerimize ayrıcalıklı saatler sunuyoruz. The Market, kendine has özelliklere sahip olan bir mekan. Steak House Restaurant’ın yanı sıra alışveriş yapabileceğiniz bir şarküteri bölümüne de sahip. Mekânın hemen önünde yatlar için bir iskelesi var. Böylece Boğazda gezintiye çıkmış yat ve teknelere de hizmet vermekteyiz. The Market olarak, İstanbul’un incisi Boğaz’da bu konseptte hizmet veren ilk işletmeyiz.

Neden The Market Bosphorus? Mekanın ismi nereden geliyor? The Market, demin de belirttiğim gibi etin en leziz halinin, misafirlere özel sunumlarla özenle

The Market Bosphorus Genel Müdürü Enis Ersavaştı Mutfak Koordinatörü İsmail Ercan Turan

hazırlanarak sunulduğu, kendine has özelliklere sahip olan bir mekan. Bildiğiniz gibi Kuruçeşme sahil şeridinde “Boğaz’da balık” konsepti ağır basıyor ancak etin onlarca çeşidini farklı sunum konseptleriyle harmanlayan, hem Türk kültürüne sahip hem de dünyadaki steak house’lardan örnekleri menüsünde barındıran alkolsüz mekan yok. Biz de bu alanda bir boşluk gördük ve bu konsepti oluşturmaya karar verdik. İşletmemizde şarküteri hizmeti de verdiğimizden ismini The Market Bosphorus olarak belirledik.

Mekanın tasarımı ve dekorasyonunda neler ön plana çıkıyor? Mekanın dekorasyonu Mahmut Anlar’ın imzasını taşıyor. The Market, zengin ürün çeşidini mekanın girişinden itibaren misafirlerle buluşturmak ve yemeklerin hazırlanma-pişirilme-servis edilme

restaurant yeni mekan 82 hotel & hi-tech

aşamalarını misafirlere sunmak üzere açık mutfak sistemiyle tasarlanmıştır. Bu işlevsellikten yola çıkılarak oluşturulan konseptle, yalın geometrik formlarda tasarlanan mekanın genelinde ve bu mekanı oluşturan ara birimlerde malzemeler ham halleriyle kullanılmıştır. Endüstriyel tasarım enerjisine sahip bu mekanın esas görkemli öğesi içinde barındırdığı zengin ürün çeşitliliğidir.

Mekanda Steak House ayrıcalığını hangi ayrıcalıklı hizmetlerinizle yaşatıyorsunuz? Geleneksellikten vazgeçmeden farklı tatları misafirlerimize çok özel sunumlarla deneyimletiyoruz. Bu da bizi diğer mekanlardan farklılaştıran en önemli unsurlardan bir tanesi. Menümüzü oluştururken, genel konsepte uygun ve geniş bir misafir yelpazesine hitap etmesini hedefledik. Hem herkesin rahatlıkla tanıyıp bileceği geleneksel ve klasik tatlar, hem de The Market’i bir çok mekandan farklılaştıracak sunum teknikleriyle maceracı ruhlara hitap edecek yeni ürünlerin olmasını istedik. Steak House konseptinin dünyada ve Türkiye’deki örneklerinden birçok lezzetin aynı menüde buluştuğu The Market’te, tümüyle natürel ürünler kullanılmakta. Klasik steak çeşitleri, burger çeşitleri gibi olmazsa olmazların yanında “salkım köfte” ve “ızgara enginar” “dana tiftik” gibi mekana özel tatlar, farklı sunum teknikleri ile misafirlerimizin beğenisine sunuluyor. Bu lezzetleri İstanbul’da misafirlerimizin hizmetine sumak için sürekli bir AR-GE çalışmamız bulunuyor. Dünya mutfaklarının et lezzetlerini inceledik, inceliyoruz. Elde ettiğimiz deneyimleri mutfak kadromuzla paylaşıyor, denemeler yapıyoruz.

İstediğimiz sonuçları aldığımız takdirde de menümüzde sunumlarını gerçekleştiriyoruz. The Market’te misafirlere sunulan çok özel tatlar, aynı zamanda HUQQA’nın Mutfak Koordinatürlüğünü yürütmekte olan İsmail Ercan Turan önderliğinde hazırlanıyor. Turan’ın daha önceki deneyimleri arasında

ise; SuAda, Mels Restoran, var. Ama bu durum bizim steak Çırağan Palace Kenpinski ve house konseptini ülkemizde yapDedeman Otel bulunuyor. mamıza bir engel teşkil etmez. The Market’in şarküteri Aksine et kalitesi ve lezzet olarak bölümünde ise; ev yapımı zengin bir ırka sahibiz. Seçtiğiniz kişnişli rezene tohumlu özel etlerin kalitesinden, etin doğru sosislerden zeytin reçeline, şartlarda dinlendirilip, en iyi şekilde Siirt Pervari karakovan süzme işlenip, pişirme esaslarını doğru balından Hatay yöresine özel uygulamanız iyi bir steak house nar ekşisi gibi birçok doğal olabilmenin olmazsa olmazı. Birde lezzet bir arada bulunuyor. İthal ürünlerinizi, misafirin algısını ve yerli olmak üzere zengin pozitif olarak etkileyecek şekilde peynir çeşitlerinin de yer aldığı yapabilirseniz işinizi iyi yaptığınızı markette; İspanyol Mansego söyleyebiliriz. Ve misafirlerin peyniri, İtalyan Burrato peyniri, size olan bağlılıkları bunun en iyi The Market Bosphorus Genel Müdürü Enis Ersavaştı İsviçre Teddemon peyniri gibi göstergesidir. çeşitler mevcut. Menüdeki en iddialı lezzetiniz hangisi? Menüde yer alan etlerimizi özel anlaşmış olduğumuz The Market’te misafirlere sunulmak üzere özenle çiftliklerden temin ediyoruz. İşbirliği yaptığımız tüm seçilmiş ürünler, dry-aged tekniği kullanılarak çiftlik ve firmaların helal et sertifikası mevcuttur. maksimum yumuşaklığa ve lezzet seviyesine ulaşmış Misafirlerimiz için hazırladığımız sunumlarda etlerin hepsi iddialı birer lezzettir. kullanmak üzere organik ve özel her ürünü Füme et seven misafirler içinse “Salkım köfte” bünyemizde bulunduruyoruz. Bunun yanı sıra ithal gerek lezzeti gerekse sunumuyla en çok tavsiye ettiğimiz özel ürünler de mevcut. edilen ara sıcak seçenekleri arasında bulunuyor. Sizce iyi bir Steak House nasıl olunur? Mekanda ayrıca yaprak dediğimiz “Dana bonfile İşe etle başlayalım. En önemlisi eti bulabilmek ve fillet mignon”un ızgarada çok daha ince ve lezzeti seçebilmek. Çünkü Steak House demek eti en naturel artırılmış versiyonunu deneyimlemek mümkün. Izgara haliyle, herhangi bir marinasyona tabii tutmadan, et severler için özel sunumlarımız arasında yer alan olanca sadeliğiyle ve kendi lezzetiyle servis edebilmek “Kuzu fillet mignon” ise etin maksimum yumuşaklıkta demek. Kültür olarak Güney Amerika kökenli bu hazırlanarak sunumunun örneklerinden birisidir. konsptte kullanılan o bölgenin yöresel hayvanları The Market’te en çok tavsiye edilen içecekler ile bizim hayvanlarımız arasında tabi ki yetiştirme arasında ise; “Acılı ayran” ve diğer ayran çeşitleri ve coğrafi özelliklerden doğan birçok farklılıklar ile The Market’e özel şıra kokteyli, alkolsüz Spicy Marry kokteyli, alkolsüz tekila şurubuyla hazırlanan “Jalepeno biberli Acılı Margarita” yer alıyor. Yine en çok tercih edilen içecekler arasında; alkolsüz zencefilli mojito var. Daha hafif içecekler tercih edenler içinse buzlu ada çayı ya da aromatik çarkıfelek meyvesinden passion fruit kokteyli hazırlanıyor.

2014 planlarınızda neler var? HUQQA ve The Market ile bu sektöre çok iyi bir giriş yaptık. Dolayısıyla her iki mekanın marka algısının oturması için yoğun şekilde çalışıyoruz. Türkiye’de bu konseptleri marka haline getirdikten sonraki hedefimiz ise yurtdışına açılmak. Bunun yanı sıra her iki mekanımız içinde aynen şu anda Boğaz’da yaptığımız gibi çok özel lokasyonlarda 1-2 şube daha açmayı planlıyoruz. Hedefimiz Türkiye’nin 2023 yılında 10 global Türk markası oluşturma hedefinde yeme içme sektöründe HUQQA veya The Market ile yer almak.

restaurant yeni mekan 84 hotel & hi-tech

“Teppanyaki Alaturka” Etiler’de… Teppanyaki Alaturka; Uzakdoğulu şeflerin özel şovları, özgün lezzetleri, farklı sunumları ve sıcak dekorasyonu ile Ankara’dan sonra bundan böyle Etiler’de sıra dışı deneyimlerin adresi oldu.

eppanyaki Alaturka, damak tutkunlarının benzersiz yemek kültürünü keşfetmesi için harekete geçerek, 1945’ ten bu yana farklı kültürlerde benimsenen bu pişirme tekniğini, “sacda pişirilen yemek” yöntemini, şeflerinin ustalığı sayesinde hem görsel şölene, hem de lezzet şenliğine dönüştürüyor. Sağlıklı, leziz ve görsel hazzın tam bir doyuma ulaştığı Teppanyaki yemeklerine, Türk mutfağının zenginliğini de katan Teppanyaki Alaturka, kendine has yepyeni bir lezzet yelpazesi sunuyor. Mekan kırmızı, siyah ve toprak tonlarının ağırlıkta olduğu modern dekorasyonu, sıcak ve samimi ortamı ile de dikkat çekici.

ŞOV VE LEZZET DURAĞI Şov ve lezzet durağı Teppanyaki Alaturka; yarattığı özel konsept sayesinde Japon pişirme tekniğiyle Türk yemek kültürünü bir araya getirirken, aynı zamanda yabancı olmadığınız tatları, doyamayacağınız sağlıklı lezzetlere dönüştürüyor. 300 dereceye kadar çıkan sac levhaların etrafına oturan konukların hemen önlerinde seçilen yemekleri pişirilen ve dünyada en çok tercih edilen Istakoz kuyruğu, jumbo karides, tataki, unagi, ördek, kaz ciğeri gibi Teppanyaki yemeklerinin yanına sebzeli ya da köri soslu bonfile, kuzu tarak, fileto balıklar, şişler, tuzda balık, sahanda pişen sebzelere, deniz mahsulleri ekliyor ve bu mutfağı alaturka dokunuşlarla daha da çeşitlendiriyor.

VIP ODALARDA ÖZEL YEMEK KEYFİ Lezzeti, yemekleri, servisi ve sunumuyla, konuklarını eşsiz bir yemek kültürüyle buluşturan mekan, VIP odalarıyla da prestijli yemekler ve etkinlikler için ideal bir seçenek. Teppanyaki Alaturka’da ayrıca sushi servis edilen bir alakart bölümü, gece 03:00 e kadar açık sushi&champagne lounge bölümü, özel yemekler ve toplantılar için dizayn edilmiş ve teknik açıdan donatılmış 3 adet vip odası da bulunuyor.

TEPPANYAKİ NEDİR?

1945-50 yıllarında Japonya’da doğan ve Tiyatral pişirme tekniği sayesinde turistlerin yoğun ilgi göstermesi sonucunda önce Asya da, sonrasında tüm dünyada en popüler Uzakdoğu pişirme yöntemi haline gelen Teppanyaki kelimesinin kökeni; Japon mutfağında demir tabak anlamına gelen “teppan” ve ızgaralanmış ve az yağda pişirilmiş anlamına gelen “yaki” kelimelerinden türemiştir.

restaurant yeni mekan 86 hotel & hi-tech

Şehrin İtalyan’ı Carluccio’s Göktürk’te İtalyan Şef Antonio Carluccio’nun kendi adını taşıyan dünyaca ünlü restoranı Carluccio’s, Kanyon’dan sonra Türkiye’deki ikinci şubesini Göktürk’te açtı.

ürkiye’de ilk şubesini 2012 yılında Kanyon’da açan Carluccio’s, İtalyan lezzetini Göktürk’e de taşıdı. İtalyan mutfağının otantik lezzetlerini gün boyunca restoran, delicatessen, kafe ve gurme marketi ile misafirlerine sunan Carluccio’s, Türkiye’deki ikinci şubesini 2014 yılının ilk ayında Göktürk’te açtı.

AÇIK HAVADA BAHÇE KEYFİ Göktürk’ün girişinde yer alan lokasyonu ile Carluccio’s misafirlerini sıcak bir merhaba ile karşılıyor. 87 kişilik iç kapasitesinin yanı sıra restoranın ön ve yan tarafında yer alan bahçesinde ise 55 kişilik oturum kapasitesi ile misafirlerine açık havanın tadını çıkarma imkânı sunuyor.

LEZZETE “SALVATORE BRUNI” DOKUNUŞLARI Renkli dekorasyonu ve rahat ortamı ile Göktürk

sakinlerini İtalyan lezzetleri ile buluşturmaya devam eden Carluccio’s, Sicilya doğumlu İtalyan şefi Salvatore Bruni tarafından hazırlanan benzersiz lezzetleri misafirleriyle buluşturuyor. Otantik İtalyan lezzetlerin arasında tadına doyulmayan pizzalar, her güne özel hazırlanan el yapımı makarnalar ve geleneksel Tiramisu yer alıyor. İtalyan lezzetlerinin yanı sıra çok özel İtalyan şaraplarından oluşan zengin şarap menüsünü de misafirlerinin beğenisine sunan Carluccio’s’da, ülkenin farklı bölgelerinden seçilmiş zengin peynir çeşitleri de şaraplara eşlik ediyor. Hafta içi 07.30 – 00.00, hafta sonu 09.00 – 00.00 arası açık olan Carluccio’s Göktürk şubesi, sıcak atmosferinde, günün her saati sunduğu otantik İtalyan lezzetleri ile Göktürk’teki İtalyan mutfağı meraklılarının uğrak noktası olacak.

restaurant şef’in gözünden 88 hotel & hi-tech

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

Lezzetin “son dans”ı: The Galliard Restaurant… İstanbul’un en popüler lezzet ve yaşam merkezlerinden Etiler’de çok yeni bir renk ve heyecan, The Galliard Restaurant... Ünlü Mimar Murat Atabarut’un özel dekorasyonuyla yaklaşık 2 ay önce kapılarını açan mekan, hem Akdeniz’in unutulmaz tatlarına eklediği yeni bakış açıları hem de şık ve keyifli dekorasyonuyla paha biçilmez bir adres…

The Galliard Ailesi’ne katılan Executive Chef Turgut Ay’dan dinliyoruz.

ET VE BALIK ÜRÜNLERİ İLE İDDİALI

iyah ve kırmızı tonların hakim olduğu The Galliard’da modern, sade, şık ve formal çizgilere yer verilirken; Kezban Arca Batıbeki, Kemal Seyhan ve Nermin Er’ in eserleri mekanın dokusunu adeta ölümsüzleştirmiş. Sahip olduğu farklı bar konsepti ile hayli iddialı olan The Galliard, daha kapısından girer girmez ahşabın yeşil ile buluştuğu uzun barı boyunca içinizi sarıyor. Fine dining çizgisinin yanı sıra dış alanda yer alan özel tasarım oval bar ile Türkiye’de, barda da yemek yenebileceğini, rahatsız olmadan masada otururcasına keyif alınabileceğinin de hoş bir kanıtı ayrıca. Lezzeti keyfe ve konfora dönüştürmenin her bir nüansını mekanın ayrıntılarında doyasıya yaşatan The Galliard’ı Türkiye ve dünya mutfağının en gözde otel ve restoran mutfaklarını yönettikten sonra 2013 yılında

Yatırımı Ahmet Uras’a ait olan The Galliard zengin mönüsü ile huzurlu bir ortamda, her yaştan insana hitap edebilen bir mekan. Farklı konsepti ile Etilere yeni bir soluk katan restoranda; Batı Akdeniz ülkeleri; Fransa, İspanya ve İtalya’nın yiyecek içecek kültürlerinden muhteşem lezzetleri, fine dining ve bar konsepti eşliğinde tatmak mümkün. Batı Akdeniz mutfağının en özel lezzetlerine yer verilen The Galliard mutfağından özellikle “Carpaccio”, “Paella”, el yapımı makarna, “Risotto” ve Tapas” dana ilik, bal kabağı cipsleri üstünde kaz ciğerleri, kaz etli “risotto“ ve deniz kabukluları tenceresini mutlaka denemenizi tavsiye ediyoruz. Restoranda aynı zamanda, Batı Akdeniz ülkelerinin yöresel yöntemleriyle pişmiş çeşitli et ve balık ürünleri, özlenen eski lezzetleri The Galliard misafirlerinin beğenisine sunuluyor. Müzik danışmanlığını DJ Funky “C” nin yaptığı mekanda aynı zamanda 52 farklı çeşit kokteyliyle damaklarınızda eşsiz lezzetler bırakmanız kuvvetle muhtemel!

KLASİK TATLARI MODERLEŞİREN USTA ELLER The Galliard’da klasik tatların yanı sıra usta şef Turgut Ay’ın özel tariflerini de bulmak mümkün. “Restoranımızda klasik tarifleri modernleştirerek sunuyoruz. Örneğin, İspanyol mutfağından Paellaları, italyan mutfağından taze makarnaları, Fransız mutfağından tatlı ve spesiel yemekleri aldık” diyor. 14 kişilik bir ekipten oluşan The Galliard’ın mutfağından servis edilen İsli Kuzu İncik’i hoş baharatları eşliğinde bezelyeli Risotto ile deneyimlemeniz mümkün. The Galliard’da klasik Fransız, İtalyan ve İspanyol mutfağının yanı sıra Arjantin steakleri de çok meşhur.

restaurant şef’in gözünden 90 hotel & hi-tech

LEZZETTE “SON DANS” Akdeniz ağırlıklı bir mutfak olması sebebi ile bölgeye özgü bir ismin tercih edildiğini anlatan Turgut Ay, mekanın ismini Rönesans döneminin en popüler dans çeşidi ve müziğinden aldığını söylüyor. “Son dans” anlamına gelen The Galliard’da lezzet de keyif de adeta bir “son dans” gibi noktasını koyuyor. Peki The Galliard’ın tatlarını bu kadar unutulmaz kılan ne, profesyonel şefe soruyoruz: “Bizim tabaklarımızda olmazsa olmazımız, kaliteli ürün ve tazelik, mümkün olduğu kadar ürünlerimizi doğal pazarlardan bizzat kendim seçiyorum ,ege akdeniz ve marmarada özellikle bizim için balık avlayan teknelerimiz var ,etlerimizi Anadolu’nun belirli yerlerinde doğal ortamda yetişen sığırlardan özenle seçiyoruz ,tazeliğine inanmadığımız bir ürünü asla servis etmiyoruz ,önceliğimiz sağlıklı ,lezzetli yemek sunmak, bunun yanında’da yemeklerimizi misafirlerimize bir sanat eseri gibi sunma anlayışımız var. Yeni bir yemeği meydana getirirken çok çalışıyoruz, bir yemeğin oluşumunda en az bir aylık bir araştırma sürecine giriyor bu aşamada defalarca demo yapıyoruz, en iyi bulmak bizim işimiz mantığıyla hareket ediyoruz ,bu kadar yorucu bir süreçten geçtikten sonra o yemeği sunduğumuzda misafirlerimizin memnuniyet ifadesi tebessümlerini görmek herşeyeğe değer diyoruz. Yemeklerimizde Fransız ,İtalyan ve İspanyol mutfağı teknikleri uygulanmakta olup aynı zamanda güney Amerika steak kültürünüde tam bir yansıması olarak görülmesini mümkün kılıyoruz ,mutfağımızda özellikle et konusunda çok iddealı oluğumuzunda altını çizmek isterim, steak mutfağını ana vatanı olan Arjantin buenos Aires’te bizzat icra etme şansım oldu et bölümünde’de tam bir güney Amerika rüzgarları estiriyoruz diyebilirim

SERVİSTE ŞEFİN YERİ, ABİYERDİR Turgut Ay, her yapılan yemeğin içerisinde mutlaka

KİMDİR? 1980 Ordu doğumlu olan Turgut Ay, Anadolu Üniversitesi Turizm Otel İşletmeciliğinden mezun oldu. Ay, ,Ceylan Intercontinental Hotel, Ülker More Grup Café Restaurant, Cahanga Restaurant, Sheraton Hotel Life Group, Ağaoğlu My City Hotel, Savarona Yatch ,Fryquency Yatch gibi birçok işletmede çalışmakla birlikte yaklaşık 8 yıl kadar Fransa, İtalya,Arjantin, İspanya ve Yunanistan gibi ülkelerde de deneyim kazandı. Aynı zamanda Dünya aşçılar birliği (WACS ) üyesi ,Türkiye aşçılar ve şefler federasyonu (TASFED) 2.başkanı .Türkiye aşçılar milli takımı senior kaptanı ve araştırmacı aşçılar derneği (ARADER) başkanıdır ve Okan üniverstesi gastronomi bölümü eğitim görevlisidir . Turgut Ay, 2013 yılı itibari ile The Galliard Restaurant’da Executive Chef olarak görev yapmaktadır.

bir tuzunun olmasını isteyen şeflerden. “Yapılan işin içerisinde bir parça olmak isterim. Bütün tabakları abiyer tezgahında kendim hazırlıyorum. Servis zamanlarında hep işin başındayım. Bir yemek çıkıyorsa şef son dokunuşu yapmalıdır diyorum” diye konuşan deneyimli şef, “Tabii ki mutfaklarımızda bir reçetesel çalışma düzeni var. Herkes reçetelerini alıyor, işi öğreniyor ama ben işimde biraz garantici olduğum için yemeğin ayarını, kıvamını son noktaya kadar takip etmek istiyorum. Yemekleri lezzetine, kokusuna bakarak servise sunuyoruz. Koku, bir yemeğin pişme derecesini, aromasını ile ilgili tüm bilgileri veren önemli bir kaynak benim için” şeklinde sözlerine devam ediyor.

YEMEĞİN ŞECERESİNİ KOKUSUYLA DÖKÜYOR Bu ayrıntı dikkatimizden kaçmıyorı; usta şef Turgut Ay bir yemeğin kokusundan pişme derecesini, aromasını ve tuz oranını nasıl anlıyor, soruyoruz: “Yemeğin tadım öncesine hemen görüntüsüne, kokusuna, lezzetine bakılıyor. Dediğim gibi kokusuna baktıktan sonra yemek her bir detayıyla kendini ele veriyor. Aslında kokudan pişme derecesini de, yemeğin aromasını da, tuz oranını da anlayabiliyorsunuz. bu işin sırrı uzun yıllara dayanan mutfak tecrübesi ve lezzete hakimiyeti!

YEMEK VE GARNİTÜR DENGESİ ÖNEMLİ Tabakta görselliğe de önem verdiğini söyleyen ancak olmazsa olmazın lezzet olduğunu söyleyen Ay, “Birinci olarak yemek lezzeti ile yola çıkıyoruz” diyor. Lezzeti yakalamada malzeme kalitesi, pişirme teknikleri ve ana yemek ile garnitür uyumunun önemine dikkat çeken Ay, şöyle konuşuyor: “Ben bir şef olarak lezzeti öncelikle malzeme kalitesi ve pişirme teknikleri ile ilişkilendiriyorum. Kullandığınız ürünler ne kadar taze ve kaliteli olursa yemeğin lezzeti de o kadar iyi olur. Biz mutfağımızda kesinlikle mevsimsel ve taze ürünler kullanıyoruz. Her ülkenin kendine has pişirme teknikleri vardır. Biz ise mutfağımızda daha çok yavaş pişirme tekniğini uyguluyoruz. Bizim yemeklerimizdeki bir diğer farklılığımız, her yemeğin kendine has sosu ile servis edilmesi. Bir de tabaktaki en önemli ayrıntı denge,besin değerleri ve uyumluluk

DENEYİM YAŞATIYOR Lezzet ve denge dışında tabağın prezantasyonu ve renk uyumuna da önem verdiklerini dile getiren Ay, “Bir et servis ediyorsak, yanındaki garnitürün renklerine ve kıvamına dikkat ediyoruz” diyor. İnsanlardaki lezzet algısının birincil hedefinin koku, görüntü ve lezzet odaklı olduğunu anlatan Ay, İnsanlar buraya sadece karnını doyurmak için değil, farklı deneyimler kazanmak için geliyorlar. Biz bu yönüyle diğer restoranlardan biraz daha farklıyız.”

restaurant etkinlik 92 hotel & hi-tech

Aşçılar Derneği III. Geleneksel Buluşması gerçekleşti Aşçılar Derneği III. Geleneksel Aşçılar ve Tedarikçiler Buluşması 2 Şubat Pazar günü Radisson Blu Hotel Şişli’de gerçekleştirildi. 2.000’in üzerinde aşçının katıldığı renkli org anizasyon aynı zamanda Aşçılar Derneği’nin 17. Yıl Kutlamaları’na da ev sahipliği yaptı.

eleneksel Aşçılar ve Tedarikçiler Buluşması, 2 Şubat Pazar günü Radisson Blu Hotel Şişli’de gerçekleştirildi. Türkiye’nin önde gelen tedarikçilerinin yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte firmalar ve ürünleri bir kez daha Executive Chef’lerle bir araya gelerek, ürünlerini sergileme ve tanıtma imkanı buldu. Yeme-içme sektöründe oldukça önemli bir yere sahip olan Aşçılar Derneği III. Geleneksel Aşçılar ve Tedarikçiler Buluşması’nda Aşçılar Derneği’nin 17. Kuruluş yıldönümü de kutlandı. Etkinlik, tedarikçi firmalara yeni ürün ve hizmetlerini sunabilmeleri, tanıtım ve tadım yaptırabilmeleri için verimli bir ortam sağlıyor. Tedarikçiler kurdukları stantlarında ürünlerinin tanıtımını yüzlerce aşçıya aynı anda yapabiliyor, bunun yanı sıra Türkiye’nin pek çok bölgesinden gelen Executive Chef’lerle tanışma imkanı bulabiliyorlar. Firmalar, aynı zamanda broşür ve tanıtım malzemelerini misafir şeflerle paylaşabiliyor.

ÜNLÜ ŞEFLER BİR ARADA 2.000’in üzerinde aşçının konuk olduğu etkinlikte aynı zamanda Türkiye’nin önde gelen Executive Chef’leri de bir araya gelme fırsatı buldu. Bununla birlikte Aşçılar Derneği 17. Yıl Kutlaması’nda gurmeler, akademisyenler, eğitimciler, mutfak yazarları, medya

ve aşçı adayları ve öğrenci aşçılar da ağırlandı. Açık büfe olarak sunulan ikramlar Radisson Blu Hotel, Şişli İstanbul’un Executive Chef’i, aynı zamanda Aşçılar Derneği’nin Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Özdemir ve ekibi tarafından tedarikçi firmaların ürünleriyle hazırlandı.

YALÇIN MANAV: AŞÇILIĞIN DEĞERİ HALA ANLAŞILAMADI Aşçılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Fikret Özdemir’in açılış konuşmasıyla başlayan etkinlikte kısa bir konuşma yapan Türkiye Aşçılar ve Şefler Federasyonu Başkanı Yalçın Manav, “Öncelikle bu yıl üçüncüsünü düzenlediğimiz etkinlikte emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Türkiye aşçılık konusunda ileri doğru gidiyor. Burada herkesin bir emeği var. Aşçılığın ne kadar önemli bir meslek olduğunu Türkiye’de halen kamu sektörü ve sivil toplum örgüleri dahil anlamış değil. Çok ulvi bir meslek. Bu meslekte başarılı olmak için sevmek lazım” dedi.

İstanbul Mutfak Günleri’ne rekor bir katılım olduğunu belirten Manav, “Yavaş yavaş emeklerimizin karşılığını alıyoruz” dedi. Federasyonun Türkiye’nin dış tanıtımına önemli katkılar sağladığını belirten Manav, bundan sonra da aynı misyonlar yollarına devam edeceklerini söyledi. Etkinlik, Yalçın Manav’ın konuşmasının ardından Unilever’in sponsorluğunda gerçekleştirilen hediye çekilişi ve pop müziğin sevilen ismi Ege konseri ile devam etti.

restaurant etkinlik 94 hotel & hi-tech

restaurant gastro aktüel 96 hotel & hi-tech

Lipton’dan ev dışı tüketime özel paketler Unilever Food Solutions’ın, ev dışı tüketim noktalarına özel “Lipton 250’lik ve 500’lük” büyük boy paketleri, restoran, cafe, şehir otelleri ve ofisleri, avantajlı fiyatlarla Lipton kalitesi ile buluşuyor. Lipton Yellow Label Bardak Poşet, Lipton Earl Grey Bardak Poşet, Lipton Earl Grey Demlik Poşet’in 250’lik ve Lipton Yellow Label Bardak Poşet, Lipton Yellow Label Demlik Poşet, Lipton Doğu Karadeniz Demlik Poşet’in 500’lük büyük boy özel paketleriyle işletmeler, müşterilerine evlerinde alıştıkları keyifli çay lezzetini sunuyor.

Japon Mutfağı esintileri, İnoksan’ın modern tasarımlarıyla buluştu Endüstriyel mutfak sektörüne kazandırdığı yeniliklerle sektöre yön veren İnoksan, Etiler Nispetiye Caddesi’nde açılan Teppanyaki Alaturka Restoran’ın mutfaklarını kurdu. Japon mutfağında demir tabak anlamına gelen “teppan” ve ızgaralanmış ve az yağda pişirilmiş anlamına gelen “yaki” kelimesinden meydana gelen Teppanyaki Restoran, sacda pişirilen yemek yöntemini şeflerin ustalığı sayesinde hem görsel şölene hem de lezzet şenliğine dönüştürüyor.

Mutfak Dostları Derneği’ne ilk kadın başkan Mutfak Dostları Derneği’nin 12’nci olağan genel kurulu yapıldı ve başkanlığa halkla ilişkiler danışmanı ve işletmeci Zeynep Kakınç seçildi. Dört dönemden bu yana dernek başkanlığını sürdüren gazeteci-yazar Ahmet Örs, görevini Zeynep Kakınç’a devretti.

Özgür Şef steakhouse lezzetleri Wyndham İstanbul Kalamış Marina Hotel’de Özgür

Şef, kendi geliştirdiği pişirme teknikleriyle sunduğu lezzetleri şimdi de Wyndham İstanbul Kalamış Marina Hotel’de yeni açılan restoranında herkesin beğenisine sunuyor. Her zaman doğal, yalın ve kendine özgü lezzetleriyle dikkat çeken Özgür Şef, Wyndham İstanbul Kalamış Marina Hotel’de açtığı restoranı ile bir adım daha öteye geçerek, tarzına daha çarpıcı çizgiler ve yeni lezzetler ekliyor.

Gürallar ArtCraft ismini LAV olarak ocağı ile birlikte yeniledi 1996 yılında ateşlediği cam ve yabancı pazarda

faaliyete geçen Gürallar ArtCraft, yerli arasına girmek etkisini artırmak ve geleceğin kalıcı markaları rün genç Sektö gitti. e emey yenil üzere kurumsal kimliğinde gelen önde in iye’n Türk en markalarından biri olmasına rağm an böyle LAV bund aft, ArtCr an üreticilerinden biri konumunda bulun markası altında üretimini sürdürecek. veren Gürallar Yönetim Yenilenen kimliğin ayrıntıları hakkında bilgi dici ve sofistike Kurulu Başkan Vekili Esin Güral, “LAV, cezbe bir marka olacak. ayrıntılarıyla ışık saçan ve her daim genç kalan

Türkiye’nin pastacısı, 5. kez en iyi pastacıyı seçiyor

Türkiye’nin Pastacısı Özsüt, 5 yıldır düzenlediği ‘Benim Özsüt Pastam’ yarışması ile pastaya ve pastacılığa ilgi duyan herkesi bir araya getiriyor. Yarışmaya katılmak isteyen tüm adaylar, 6 Ocak 2014 - 14 Mart 2014 tarihleri arasında Özsüt’ün kurumsal internet sitesinden indirecekleri şartname ile başvuru yapabilecek. Bütün başvuruların Özsüt’ün deneyimli pasta ustaları ve Ar-Ge ekibi tarafından değerlendirilmesinin ardından 10 reçete finale geçmeye hak kazanacak.

Özyeğin Üniversitesi öğrencileri Sochi 2014 Kış Olimpiyatları’nda

Özyeğin Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Otel Yöneticiliği ile Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümleri öğrencileri Sochi 2014 Olimpiyatları organizasyonunda görev alıyor. 7-23 Şubat 2014 tarihleri arasında gerçekleşecek olimpiyatların organizasyonunda Ocak ve Şubat döneminde görev yapacak Özyeğin Üniversitesi öğrencileri, 5 yıldızlı bir zincir otelin yiyecek-içecek, mutfak, kat hizmetleri ve ön büro bölümlerinde çalışacaklar.

Kaanlar’dan fonksiyonel ürünler

Geleneksel lezzetleri tüketicilerine sunan Kaanlar, üretimi %100 sütten, el değmeden, herhangi bir katkı maddesi olmaksızın, tamamen doğal olarak kendi tesislerinde gerçekleştiriyor. Halk sağlığını ön planda tutarak yatırımlarını gerçekleştiren ve ürün yelpazesini geliştiren Kaanlar, “Tazelen Serisi”ni tüketicilerle buluşturuyor. Kaanlar Gıda Mühendisi Osman Emre Sayın Kaanlar’ın alt markası olarak raflardaki yerini alan Tazelen Serisi’nin tamamen fonksiyonel, sağlıklı ürünlerden oluştuğunu belirtiyor.

restaurant gastro aktüel 98 hotel & hi-tech

Häfele’ye “En İyi Yemek Kitabı” ödülü

Sistematik çözüm anlayışı ve yenilikçi ürünleriyle, tasarım ve teknolojiyi insanlara mutluluk veren mekanlar yapmak için kullanan Häfele, sadece mutfaktaki mutluluğa değil, mutfak kültürümüze de katkıda bulunmak adına destek verdiği “Anadolu’nun Eski Tadı” kitabı ile yemek kitaplarının nobeli sayılan Gourmand World Cookbooks ödülüne layık görüldü.

Alfa Pastacılık Yağları’na Ankaralı ustalardan tam puan Tüm Türkiye’yi karış karış gezen Alfa Pastacılık Yağları ekibi, en son etkinliğini Ankara’da Crown Plaza Oteli’nde gerçekleştirdi. Ankara’nın ileri gelen pastane ustalarının katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, Alfa Pastacılık Yağları, Ankara’lı ustalara hem görsel hem de içerik açısından donanımlı bir eğitim verdi.

Sezon Pirinç rotayı Anadolu’ya çevirdi Pirinç sektörünün öncü kuruluşlarından Sezon Pirinç, 2014 stratejisini Anadolu’ya açılarak iç piyasada satışlarını artırmak olarak belirledi. Marmara Bölgesi başta olmak üzere 16 bayi sayısına ulaştıklarını ve 2014 yılında tüm Türkiye’ye yayılmayı hedeflediklerini belirten Sezon Pirinç Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erdoğan, “Başta İstanbul ve Trakya olmak üzere Doğu, Güneydoğu ve İç Anadolu ile Ege ve Akdeniz’de bayilik sistemimizi kurduk. Diğer illerde de görüşmelerimiz tüm hızıyla devam ediyor” diye konuştu.

Ranchero’da Siesta zamanı…

“İstanbul’daki Meksikalı”da artık hafta içi her gün 12.00 – 16.00 arası siesta zamanı... Türk&Meksikalı aile tarafından işletilen Ranchero Restaurant, düzenlediği “mutlu saatler” kampanyası ile öğle yemeğine gelen misafirlerini indirimle ağırlıyor. Mekanın menüsünde, Türk damak tadına oldukça yakın lezzetler bulunuyor.

Caffè Vergnano, Eataly ile Zorlu Center’da Vergnano

Torino menşeili kahve şirketi olan Caffè Vergnano Eataly ile olan işbirliğini güçlendiriyor. Caffè açıldı. geçtiğimiz günlerde Zorlu Center içerisinde n bir saygı ada düny e mind üreti Eataly’de, espresso Caffè ası mark e kahv ijli prest yer edinmiş İtalya’nın Vergano kahvelerini rahat ve samimi bir ortam içerisinde tatmakla kalmayıp, çeşitli harmanlar kilo ile arasından tercih ettiğiniz kavrulmuş kahveyi alma fırsatını da bulacaksınız.

Elite World’den yeni İtalyan esintisi: L’oliva

Ocak ayında kapılarını açan Elite World Business Hotel’in içinde yer alan L’oliva Restoran, şık ve sıcak ambiyansı ile seçkin İtalyan lezzetleri sunuyor. Mönüsüyle konseptinin hakkını veren restoranın mutfağı, executive chef Arif Özcan’a emanet. İtalya’nın geleneksel lezzetlerini orijinal klasik formülleriyle sunan L’oliva Restoran, zeytinyağının yoğun olarak kullanıldığı Akdeniz Mutfağı’na yön veren İtalyan ruhunu birebir yansıtıyor. Adını da İtalya’nın vazgeçilmez lezzeti “Zeytin”den alan L’oliva Restoran’ın dekorasyonu da, İtalyan mimarisinin nüanslarını taşıyor. Ahşap ve mermerin bütünleştiği dekorasyonuyla sade ama şıklıktan taviz vermeyen mekan, dekorasyonuyla da dikkat çekiyor.

Nespresso Grand Cru’nun yeni üyesi; Bukeela ka Ethiopia Lungo

Nespresso yüksek kalite Grand Cru seçeneklerine; çiçeksi ve yabani notaların öne çıktığı yeni lezzeti Bukeela ka Ethiopia Lungo’yu ekledi. Nespresso uzmanları bu kez kahvenin ana vatanı olan Etiyopya’dan iki farklı Arabika’yı ayrı Grand Cru kahve ailesinin yeni üyesi Bukeela ka Ethiopia Lungo oluşturan Arabika bir çeşidi yabani misk ve kahve çekirdeğinin özünü açığa çıkarmak ve arttırmak için daha kısa ve yoğun kavruluyor. Diğer çeşidi ise kahveyi tanımlayan yasemin, portakal çiçeği ve beyaz leylak çiçeklerini andıran notaları ortaya çıkarması için daha hafif ve daha uzun kavrulma işleminden geçiriliyor.

Aşkın dansı tango, Martı Istanbul Hotel’de Şık tasarımıyla Türk kültürü ve İstanbul’dan özel detaylar taşıyan Martı Istanbul Hotel, aşkın dansı tango tutkunlarını “Milonga Geceleri”nde buluşturuyor. Otel bünyesindeki Quad Restaurant’ta 25 Mart’a kadar her Cumartesi 22:00 – 02:00 arası, Erdem Ercan ve Tango Rocio Dans Topluluğu evsahipliğinde gerçekleşen geceler tango severler için yepyeni bir buluşma adresi…

restaurant yeni ürün 100 hotel & hi-tech

Blanco Öztiryakiler’den çevreye duyarlı yeni ürün: InSinkErator Çöp Öğütücüsü InSinkErator, ilk ulusal bayiler etkinliğini ve ürün sunumunu 23 Ocak Perşembe günü Swiss Hotel Bosphorus’da gerçekleştirdi.

ir Emerson (NYSE: EMR) şirketi olan ve ev ile ticari kullanıma yönelik çöp öğütücüleri ve sıcak su sebilleri alanında dünyanın en büyük üreticisi unvanına sahip InSinkErator, ilk bayiler etkinliği ve Yeni Ürün Sunumu’nu 23 Ocak Perşembe günü Swiss Hotel Bosphorus’da gerçekleştirdi. Ortadoğu ve Afrika Bölgesi İş Geliştirme Müdürü Mohamed Karam ve InSinkErator Türkiye distribütörü Blanco Öztiryakiler Genel Müdürü Dr. H. Nadir Erbil’in birlikte sunumunu yaptığı etkinliğe yaklaşık 200 ulusal bayi ve basın mensubu katıldı. Etkinlik, 150 milyonuncu InSinkErator öğütücüsünün üretimi vesilesiyle InSinkErator’un 75. yılını kutlamak için de bir fırsat oldu. Bu kilometre taşı, InSinkErator öğütücülerinin yiyecek atıklarının yönetiminde etkisi giderek artan bir çevresel rol oynadığı ve küresel ölçekte popülerlik kazandığı bir dönemde gerçekleşti.

INSINKERATOR VE BLANCO ÖZTİRYAKİLER STRATEJİK İŞBİRLİĞİ PAYLAŞILDI “İnovasyon, Çevre ve Yaşam Tarzı” temalı etkinlik, rahatlatıcı ve eğlenceli bir atmosfere sahipti. Mohamed Karam ve Dr. H. Nadir Erbil yeni M serisi öğütücüleri

ile Türkiye’de kazan-kazan sonuçları elde etmek için gerçekleştirilen InSinkErator ve Türkiye distribütörü Blanco Öztiryakiler AŞ. arasındaki stratejik işbirliği hakkında sunumlar yaptı. Karam, konuyla ilgili, “Yeni distribütör anlaşmamız, Türkiye’de hedeflediğimiz pazarlara olan erişimimizi genişletecek. Büyükçekmece – İstanbul merkezli ve profesyonel mutfak teknolojileri alanında Türkiye lideri olan Öztiryakiler Grubuna bağlı şirket, ev tipi

mutfak ekipmanları konusunda 1997 yılından bu yana Türkiye’de ve yurt dışında çalışmalarını başarıyla sürdürüyor. Blanco Öztiryakiler Şirketi’nin kapsamlı mevcudiyeti ve tüketicilerine olan bağlılığı ile birleşen güçlü ürün portföyü, sunduğumuz ürünlere değer katarak, cazip bir kombinasyon ortaya koyacak” açıklamasında bulundu.

KÜRESEL ISINMAYI AZALTMAYA KATKI InSinkErator, son birkaç yıl içerisinde doğal kaynakların ve çevrenin korunmasına yardımcı olmaya yönelik küresel çabalarına olan güçlü bağlılığını sürdürüyor. Yiyecek artıklarının ve atıkların öğütülmesi ile ilgili gerçekleştirilen son Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi (LCA), atık sahaları ile karşılaştırıldığında, çöp öğütücülerin küresel ısınmayı azaltmada önemli bir rol oynadığını ortaya koydu. Bunun yanı sıra, yan ürün çöp öğütücülerinin - herhangi bir atık su arıtma tesisinde gerçekleştirilebilecek bir enerji üretimi ile- enerjiye bile dönüştürülebileceği belirtiliyor. Sonuçlar, InSinkErator’ın ana ürün grubu olan çöp öğütücülerinin daha temiz olduğu ve kullanıcılara yiyecek atıklarının öğütülmesinde daha uygun ve son derece hijyenik bir yol sunduğunu, böylece mutfaktaki bakteri ve böcek üremesini azalttığını ortaya koyuyor.

restaurant portre 104 hotel & hi-tech

Dârâ Kırmızıtoprak Mimarlık Mimar Dârâ Kırmızıtoprak:

“Turizm projelerinden haz almıyorum” “Ev ve ofis projelerini daha çok tercih ediyorum. Çünkü onlarda kendimi çok daha özgün ve özgür hissediyorum…”

doğru bir kurguyla yaptığınız ve doğru malzemelerle bütünleştirdiğiniz zaman iyi bir mimarlık örneği ortaya koymuş olursunuz. Asıl sorunuza gelecek olursak, elbette bize de turizme yönelik talepler belli zamanlarda geliyor ve onları kendi arşivimiz içinde değerlendirerek, uygun projeler üretebiliyoruz. Ancak dediğiniz gibi ağırlıklı ev ve ofis projeleri üretiyorum. Çünkü onlarda kendimi çok daha özgün ve özgür hissediyorum.

ğırlıklı ev ve ofis projeleriyle içmimarlıkta “marka” olmayı başarmış sayılı mimarlardan biri olan Dârâ Kırmızıtoprak ile mimarlıktaki duruşunu, tasarım algısını ve turizm projelerine yaklaşımlarını konuştuk. Mimarlıkta aslolanın özgün ve özgür kalabilmek olduğunu söyleyen Kırmızıtoprak, turizm projelerinin bu yaklaşıma uzak olduğunu belirterek, otel yapmaktan haz almadığını söylüyor.

Dârâ Kırmızıtoprak Mimarlık, ev ve ofis projelerinde daha aktif. Turizme proje üretmek mi istemiyorsunuz yoksa talep mi yok, bu konuda neler söylemek istersiniz? Mimarlığın varoluş sebebi, hedef kitle ve hedef fasiliteye hizmet etmektir. Bu durumda bizler bir projeyi değerlendirirken arazinin konumu, müşterinin talepleri, son kullanıcının ne şekilde programdan istifade edeceğini proje verisi olarak kabul etmek durumundayız. Bu bir turizm yapısı da olabilir, bir müze ya da başka bir şey, hiç fark etmez. Sonuç itibari ile mimarlık, fonksiyonların birbirleriyle ilişkisi gibi önemli bir misyona hizmet etmektedir. Bunu da

Bunu biraz daha açabilir misiniz? Turizm projelerinde kendinizi yeterince özgür ve özgün hissetmediğinizi mi söylemek istiyorsunuz? Size şöyle izah edeyim, otelcilikte projeler işletmeci firmalarla işbirliği halinde yürüdüğü için firmaların kendine has birtakım şartnameleri oluşmuş. Zincir oteller hem dekorasyonlarını hem de mimari kriterlerini bir şartnameye bağlamışlar. Burada biz mimarlara düşen görev, çoğunlukla şartnameyi alıp, yerleştirmek, tabir caizse kılıf takmak gibi bir uygulama oluyor. Açıkçası mimarın tasarımı ve özgünlüğü biraz kısıtlanıyor gibi geliyor bana.

Bu söyledikleriniz tüm otel yatırımlarını kapsamıyor olsa gerek. Sonuçta sektörde zincirlerin dışında bağımsız çok sayıda yatırım modeli de mevcut. Evet fakat şöyle, bunları bir endüstriyel konstrüksiyonlar olarak düşünelim. İnsanlar giriyor bunların içine, belli sürelerde belli hizmetleri alıyorlar, para ödüyor ve yenileri geliyor. Sürekli devinim içerisinde hareket eden bir süreçten

restaurant portre 106 hotel & hi-tech

bahsediyoruz. Sonuçta bu yatakhanelerin doğru hedef kitle tarafından bir şekilde doldurulması gerekiyor. Bu sebeple butik otelin ya da özgün birtakım çalışmaların karşılığı çok küçük bir pazar payını kapsıyor. Zincirlerde ise sayı çok daha fazla. Bir Sheraton ya da Hilton dediğiniz zaman aklınıza belli standartta bir format geliyor. Hal böyle olunca kullanıcı da, ihtiyaç sahibi de bunun riskine girmek istemiyor. Örneğin, Four Seasons’ın kendine has standart bir hizmet kalitesi ve anlayışı vardır. Bu anlaşılabilir bir konu. Sonuçta bu endüstriyel çarkın bir parçası ve mimar ister istemez bu çarka hizmet eden aktör rolünde. Dolayısıyla yatak sayısını pazarlayabilmek için bunlara ihtiyaç var. Ama ben bunu tercih etmiyorum. Turizm projelerinden haz almıyorum çok.

Otel projelerinde bir mimar olarak nasıl var olmak isterdiniz, sizce bu tip projeler nasıl uygulanmalı ve yönetilmeli? Bu alanda belediye ayağı, imar mevzuatı, yatırımcının bütçesi, dünya görüşü, hedef kitlenin talepleri gibi projeyi ve mimarı kısıtlayan, yönlendiren çok sayıda faktörden bahsedebilirim. Bunun haricinde işletmeci firma da seçilerek geliyor. Sonuçta bir zincir grubun

yaptığı yüzlerce otel işletmesi ve oradan kaynaklanıp size dayatılan birtakım reçeteleri var. Belki o reçeteler metrekare bazında ve fonksiyonlarla ilişkisi anlamında manalı olabilir. Aynı şekilde bir mimar bundan da istifade edebilir. Baktığınızda bilgiye direkt sahip olmak kolay ve iyi bir çözümdür. Ancak asıl hadise, bu bahsettiğim firmalar o kadar çok projeyi domine ediyorlar ki… Bir defa aynı standardı yakalamak anlamında kullanılan malzemelerin benzer olması gerekiyor. Ki sadık kullanıcılara farklı farklı şehirlerde aynı standardı yaşatabilesiniz. Bu, bir taraftan ziyaretçiler tarafından çokça tercih edilen ve talep edilen bir durum iken, bir mimar için hiç de hoş bir durum değil bence. Çünkü mimar böyle bir durumda “tamam da ne çizeceğiz” sorunsalı ile karşı karşıya kalabiliyor, hepsi birbirinin aynı zaten. Kısacası, yeni baştan kıyafet giydirmek, yeni baştan çözüm getirme şansınızı elinizden alıyor.

Bir tarafta zincirlerin mimara dayattığı şartnameler olsa da sektörde yeni trendler, dekorasyon algıları ve değişen malzeme çeşitlerinden söz ediliyor. Bu dönüşümün mimari tatmindeki karşılığı size göre tam olarak nedir? Son dönemde gezdiğiniz otelleri bir düşünün, en fazla keyif aldığınız, yenilikler gördüğünüz oteller oldu mu? Olamaz! Çünkü bunların her biri fabrikasyon üretimlere dönüşmüş, tam da onu söylemek istiyorum. Fairmont Otel’e gittiğinizde de aynı, Sheraton’a gittiğinizde de aynı... Birbirine yakın zincirler artık aynı tarz dekorasyon, aynı tarz mimari ve malzemelerle birbirini tekrar eden standart, mass production ürünler haline geldi. Bu beni sadece bir mimar olarak değil, bir otel kullanıcısı olarak da rahatsız ediyor. Ben de işim gereği otelleri sıklıkla kullanıyorum ve hoşuma gitmeyen, beni çok fazla mutlu etmeyen çözümlerle karşılaşıyorum. Yatıyor muyuz yatıyoruz, konforlu bir iklimlendirme var mı var, ama dikkat ederseniz otelin fasilitelerini hiç kimse kullanmıyor. Bir araştırın, bir gözlemleyin

bakalım, kaç kişi kaldığı otelin restoranından ya da barından tam teşekkül istifade ediyor?

Ofis olarak son dönemde turizme ne tür projeler ürettiniz, bu projelerde tasarım algınız, hizmet yaklaşımınız ne oldu? En son, Tebriz’de bir otel projesi yaptık. Şu anda Kempinski ile birlikte ortaklaşa bir işletme mantığı içerisinde yürüyoruz. Her işletmeci firmanın kendine özgü dekorasyona ve işletmeye yönelik talepleri olabiliyor. Onlardan aldığımız briflerle projelerimize yön eriyoruz. Bir çalışmamız da, Varan Otel. 15 odalı bir butik otel konseptinde, 19. yy.’dan kalma bir Art Deco binanın içinde konumlanan otelde aynı zamanda restorasyon projesini de yürütüyoruz. Yatırımı Varan Turizm’e ait olan projede kabuğu korumak gibi kamusal bir görevimiz de oldu ve bunu zevkle yerine getirdik. Amacımız, 15 suitten oluşan otelde bir İstanbul efekti vermekti. Gelen ziyaretçiler İstanbul hayatı üzerine bazı kurgular, tatlar alabilsin istedik. Bunların dışında Fındıklı’daki Aksigorta binasında bir Armani Otel çalışmamız olacaktı. Ancak yatırımcı grubun stratejisi nedeniyle proje beklemeye alındı.

Sadece ev, ofis, otel değil; yatlar da projelendiriyorsunuz. Biraz da o projelerinizden bahseder misiniz? Biz bir yandan mevcut projelerimizi üretirken bir yandan da tekne içmimarileri ile ilgileniyoruz. Bu dünyada çok ciddi bir trend. Bu anlamda son dönemde “Cobra King” isimli bir teknenin içmimarisini yaptık. Cobra King, Doğu Akdenizli bir gulet, dolayısıyla orada Doğu Akdeniz mimarisini vurgulamak istedik. Bilirsiniz, guletlerin içini İngiliz tarzında tasarlarlar. Ben bunu hep çok anlamsız bulmuşumdur. Çünkü bunlar Doğu Akdeniz kültürünün bir parçası ve içmimarisinin de aynı şekilde Doğu Akdenizli olması lazım. Cobra King, mimarinin yapmış olduğu çalışmaların alt yapısını, felsefesini ortaya koyması açısından iyi bir örnek. Maisha ise, yine bizim çalıştığımız 36 metrelik bir trawler.

Amacımız uluslararası camia da hizmet vermesi idi, son derece modern bir içmimari ile projeyi hazırladık ve bir de ödül aldık. 30-40 mt arası en iyi yatlar kategorisinde birinci olduk.

restaurant dekorasyon 108 hotel & hi-tech

erin Design’ın merakla beklenen yeni 2014 koleksiyonunda Aziz Sarıyer, Arif Özden ve Derin Sarıyer’in yanı sıra Arni Aromaa ve Sauli Suomela tarafından kurulan, dünyanın önemli tasarım ofislerinden Finlandiyalı Pentagon Design’ın mobilya tasarımları yer alıyor. Fonksiyonellik, modernizm ve sadeliğin ön planda olduğu Derin Design 2014 koleksiyonunda kendi içlerinde farklı boyutlarıyla 27 yeni tasarım bulunuyor. Koleksiyonda net hatlarıyla tasarımda sadelik ve fonksiyonelliğin ön planda olduğu, estetik, evrimsel, kimi zaman heykelsi formlarla hayata uyum sağlayan; mekânlar ve insanlarla beraber evrimselleşen; kimisi ise multifonksiyonel olan mobilyalar yer alıyor. Geometri ve yer çekimiyle kendini ahşap ayaklara kitleyen bir yöntemle tasarlanan Balance cam masa; tek ya da çift yönlü oturum alternatifleri bulunan evrimsel Aliens oturma grubu; Full ailesinin ofislerde çalışanların konforunu bir üst seviyeye taşıyacak edecek yeni üyesi Full Three; rengini gölgelerle oluşturan minimalist Float sehpa; biri dışa diğeri içe dönük formlarıyla birbirini tamamlayan Ramp

Derin Design’ın yeni 2014 koleksiyonu hazır! Derin Design 2014 koleksiyonundaki yepyeni ürünleriyle çalışma ve yaşam alanlarına tasarım, hayat ve renk katacak… kanepeler; havada asılı görünümüyle heykelsi raf sistemi Truss ve hem tasarımı hem de kullanım şekliyle yaşam alanlarına eğlence katacak Play, Derin Design 2014 koleksiyonundaki ürünlerden bazıları.

ÜNLÜ FİNLANDİYALI TASARIM ŞİRKETİ DE VAR Derin Design’ın yeni koleksiyonunda Finlandiya’nın yaratıcı tasarım şirketlerinden Pentagon Design’ın tasarladığı ürünler de bulunuyor. Kuzey ülkelerinin önde gelen tasarım şirketlerinden biri olan Pentegon Design’ın koltuk ve yan sehpayı bir araya getiren Aside ve kapalıyken silindir bir sehpa, açıldığında ise canlı renkleriyle kademeli bir sehpaya dönüşen Revolve gibi ürünleri de bu yıl Derin Design’ın koleksiyonunda.

DERİN SARIYER: Lİ” “TASARIM HİSSETİRMELİ, ŞEKİLLENDİRME Yaşadığımız dönemi anlatan mobilyalar tasarlamak ve üretmek felsefesiyle yola çıkan Derin Design, iyi tasarımın insanlara yeni deneyimler yaşatması gerektiğini savunuyor. 1971 yılında Aziz Sarıyer tarafından kurulan Derin Design, bugün Haldun Kilit ve Derin Sarıyer ortaklığında çağdaş mobilya tasarımlarından oluşan yenilikçi koleksiyonlarıyla Türkiye’nin önde gelen tasarım şirketlerinden biri olarak tanınıyor. Derin Design ortağı, tasarımcısı ve Art Direktörü Derin Sarıyer tasarıma bakış açılarını: “Tasarım dünyanın gelişiminin yönünü hissettirmeli, bugünün, şimdinin dünyasını yaratırken yarını şekillendirmelidir. Bütün bunların yanında özünde anlatıcının, tasarımcının bakış açısını, ruhunu ve tasarım anlayışının parmak izlerini taşımalıdır. Derin Design’ın tasarım perspektifi içerdiği teknik yöntemleri, geometri ve teknolojiyi şiirsel bir dille hayata geçirme fikriyle oluşmaktadır.” diyerek özetliyor.

110

hotel restaurant & hi-tech

marka

Lasvit,

artık Türkiye otellerini de aydınlatıyor

SHANGRI-LA PROJESİ HAKKINDA

un Lasvit, Shangri-La Bosphorus’ s nefe a ınd bar lobi, avlu ve kesen bir ışık ve tasarım deneyimi yaşatıyor. Avlunun öne çıkan detaylarından biri olan, çağlayan tipi aydınlatma heykeli, otelin iki katının üzerinde asılı bulunarak bütün alanı aydınlatıyor. Otelin ana lobisi için, Türk motiflerinden ilham alınarak yaratılan cam sanatı enstalasyonları ise, elde üflenmiş cam ve parlatılmış or. incilerin birleşiminden oluşuy n roje hid ise a ınd kısm bar Otel aki avizesi sıvının hareketini, sud ın cam ve ını hava baloncuklar bir akışkanlığını sembolize eden or. alıy yer keli hey tma aydınla

Shangri-La Bosphorus Hotel, The Marmara Taksim, Raffles Zorlu Istanbul ve Medical Park İzmir gibi Türkiye’nin dikkat çekici binalarını aydınlatan ve yüzde 20 pazar payına sahip olan Lasvit, Türkiye pazarında büyüme hedefliyor.

ünyanın önde gelen metropollerinde tasarım ürünleri ile tanınan aydınlatma firması Lasvit, Türkiye pazarına ürünlerini sunuyor. Hotel Shangri-La Bosphorus ve The Marmara Taksim’de yer alan Lasvit tasarımlarını 16 Ocak Perşembe günü bir basın toplantısı ile tanıtan Lasvit, Türkiye pazarı hedeflerini, ürün gamını Lasvit Avrupa Satış Direktörü Pavel Koudelka’nın yaptığı sunumla paylaştı. Gelişen turizm, gayrimenkul ve dekorasyon sektörlerine paralel olarak Türkiye’de de büyümeyi hedeflediklerini söyleyen Koudelka, Türkiye aydınlatma pazarının yüzde

20’sine sahip olduklarını ve 2014 yılında 4 milyon doların üzerinde ciro hedeflediklerini açıklayarak, “Türkiye’de adımızı daha fazla duyacaksınız” dedi.

TÜRKİYE’DE ADIMIZI DAHA FAZLA DUYACAKSINIZ Hotel Shangri-La Bosphorus ve The Marmara Taksim’de yer alan Lasvit tasarımlarının tanıtıldığı basın toplantısında bir konuşma yapan Lasvit Avrupa Satış Direktörü Pavel Koudelka, “Türkiye bizim için Avrupa bölgesindeki kilit pazarlardan biri. Özellikle turizm, gayrimenkul ve dekorasyon sektörlerindeki gelişmeler heyecan verici” dedi. Lasvit ürünlerinin en önemli özelliklerinden birinin sanat eseri zarafetinin kaliteyle bütünleştirerek sunulması olduğunu söyleyen Koudelka, “Türklerin cama olan ilgisi ve kültürel yatkınlığını biliyoruz. Bu

bağlamda bundan sonra ülkenizde daha fazla adımızı duyacaksınız” dedi. Lasvit’in Türkiye’deki stratejik ortakları arasında Tepta; Metex, Tabanlıoğlu ve Emre Arolat gibi mimar ve iç tasarımcılar ile otel yatırımcılarının olduğunu ifade eden Koudelka, Tepta işbirliği ile geçen yıl Levent’te showroom açılışı gerçekleştirdiklerini ve Lasvit koleksiyonunun yanı THE MARMARA HOTEL PROJESİ sıra, tek kopyası bulunan Lasvit HAKKINDA Liquidkristal enstalasyonu da Lasvit ürünleri, otelin lobi, bu showroomda sergilediklerini özel toplantı odaları, opera salonu ve pre-function anlattı. salonlarını süslüyor. Koudelka; Ross Lovegrove, Projenin odağında, Nendo Studio, Arik Levy, Fabio dinamik şerit şeklindeki Novembre ve Michael Young gibi hareketler ile Semazen dünyanın önde gelen endüstriyel dansını anımsatmak yatıyor. tasarımcılarıyla işbirliği Zarafet ve sadelik içerisinde yaptıklarının altını çizdi. yaratılması hedeflenen

ÇEVRE DOSTU ÜRÜNLER Premium ürünlerin adresi olan markanın 3 farklı kategoride

ürünü bulunuyor. Kristal ve cam ürünlerin, müşteri talepleri doğrultusunda tasarlandığı “Ismarlama Enstalasyon” alanında Lasvit, tasarımdan kuruluma kadar tüm hizmeti sunuyor. Bunun yanı sıra, dünyanın en yetenekli endüstriyel tasarımcıları tarafından hazırlanan ürünlerden oluşan Lasvit Koleksiyonu’ndan da satın almak mümkün. Son kategoriyi oluşturan ve yenilikçi cam tasarım teknolojilerinin geleneksel mimari camlar üzerinde uygulandığı son kategori olan “Mimari Cam Ürünler” arasında ise cam duvarlar, bölmeler ve perde duvarları öne çıkıyor. Tüm ürünleri yüksek kalitede el yapımı olan marka, aydınlatma kaynağı olarak ise uzun ömürlü ve çevre dostu olması dolayısıyla LED ampuller kullanıyor. Özellikle lüks oteller, özel konutlar, lüks perakende mağazaları, galeri ve restoranlar gibi özellikli mekanlarda yer alan Lasvit ürünlerinin tamamı Çek Cumhuriyeti’nde üretiliyor.

tasarım, pırıldayan kurdele görünümündeki berrak borosilikat cam tüpler ve tellerden oluşan hafif ve esnek bir doku taşıyor.

restaurant otel-tech 112 hotel & hi-tech

Form Endüstri Tesisleri fabrikasını İzmir’e taşıdı Form Şirketler Grubu’nun imalat ayağını oluşturan Form Endüstri Tesisleri San. A.Ş 48 yıldır üretim gerçekleştirdiği Ankara’daki fabrikasını İzmir Pancar Organize Sanayi Bölgesi’ne taşıdı.

965 yılından bu yana Ankara’daki fabrikasında Türkiye’nin ilk yerli Doğal Aydınlatma Sistemi Sunvia Güneş tüpü, FES Evaporatif Soğutma Ürünleri, Doğal Havalandırma ve Yangın Kapakları imalatı gerçekleştiren Form Endüstri Tesisleri, üretimine İzmir Pancar’da toplamda 20 bin metrekarelik açık alana sahip fabrikasında devam edecek. Yeni fabrika, 14 bin metrekaresi kapalı alan olmak üzere 1.200 metrekare depo ve 2.200 metrekare ofis alanından oluşuyor. Tamamen Form Endüstri Tesisleri firmasının öz kaynakları ile yapılan yeni fabrika binası, modern ve uluslar arası standartlara uygun bir yapıda tasarlandı. Form Endüstri Tesisleri San. A.Ş Genel Müdürü Güray Korun, “Büyüyen talepler sonucunda artan iş hacmimiz daha büyük bir imalat alanı oluşturmayı zorunlu kıldı. Bu nedenle iş gücü niteliği, ulaşım ve altyapı açısından en uygun alan olarak belirlediğimiz İzmir Pancar Organize Sanayi Bölgesine Ankara’daki

FORM ENDÜSTRİ TESİSLERİ’NDEN DEVİR Form Endüstri Tesisleri, uzun yıllardır üretimini sürdürdüğü hava kanalları üretim bandını R-Form firmasına devrederek kanal üretimini sonlandırdı. Konuyla ilgili bir değerlendirme yapan Form Endüstri Tesisleri San. A.Ş Genel Müdürü Güray Korun, “Herhangi bir hukuki bağımız bulunmayan R-Form firmasına kanal imalatı yapan makinelerimizi devrederek bu alandaki üretimimizi sonlandırmış olduk. Form Endüstri Tesisleri olarak çevreye duyarlı ve yenilikçi Sunvia Gün Işığı Aydınlatma Sistemleri ve Evaporatif Soğutma Üniteleri imalatına yeni yatırımlarla, 10,000 m2’lik İzmir’deki yeni fabrikamızda devam edeceğiz “ dedi.

fabrikamızı taşıma kararı aldık. Yeni taşınacağımız tesislerimizde, Sunvia Günışığı Aydınlatma, FES Evaporatif Soğutma Ürünleri, Doğal Havalandırma ve Yangın Kapakları imalatımız devam edecektir ” dedi.

restaurant otel-tech 114 hotel & hi-tech

Konaklamada LED’e dönüşüm hızla devam ediyor Philips, aydınlatmanın her alanında olduğu gibi konaklama sektöründe de LED’e dönüşüm sürecine öncülük ediyor. Philips, bu amaçla Ocak, Şubat ve Mart aylarında otel teknik müdürleri ve satın alma yöneticilerine yönelik 4 ayrı seminer düzenliyor.

ydınlatma sektörünün lideri Philips, otellerin teknik müdürleri ve satın alma yöneticilerine yönelik olarak “Hospitality LEDlamps Transformation” seminerlerini 2014 yılının ilk üç ayında 4 ayrı şehirde gerçekleştirecek. Yüzde 75’e varan enerji verimliliği sağlayan LED teknolojisinin konaklama sektöründeki kullanımının anlatılacağı seminerler 25 Ocak Antalya Ramada Otel, 8 Şubat Bodrum The Marmara Otel, 28 Şubat İstanbul The Marmara Otel ve Mart ayı içerisinde İzmir’de gerçekleştirilecek. Philips’in “Innovation and You” yeni marka vaadi, LED transformasyonunun önemi, otellerde LED uygulama alanları, LED lambalar ve ürün gamı, LED ve toplam sahip olma maliyeti konularında bilgilerin paylaşılacağı seminerlerde aynı zamanda Philips LED teknolojisine sahip ürünlerin stantlarda deneyimlenmesi de sağlanacak.

restaurant otel-tech 116 hotel & hi-tech

Richmond Otelleri iklimlendirmede Mitsubishi Heavy VRF’yi tercih etti Richmond İstanbul ve Richmond Ephesus Resort, ısıtma-soğutma sistemleri için ”Bizim teknolojimiz, sizin yarınlarınız” felsefesi ile hareket eden Mitsubishi Heavy VRF klima sistemlerini tercih etti. iç üniteli toplam 530 kW soğutma kapasiteli MHI VRF klima sistemi kullanılmıştır. Enerjide yüksek tasarruf imkanı sağlayan üniteler, küçük ve kolay taşınabilme özellikleriyle tasarım esnekliği sağlıyor.

SİSTEM NASIL İŞLİYOR?

orm VRF Sistemleri AŞ’nin Türkiye’deki tek yetkili distribütörü olduğu Mitsubishi Heavy Industries VRF klimalar, yüksek verimliliği ve geniş ürün seçenekleriyle tercih ediliyor. Form VRF Sistemleri’nin Richmond İstanbul’da gerçekleştirdiği uygulamada 126 adet iç üniteye sahip 400 kW soğutma kapasiteli ısı geri kazanımlı dış ünite kullanılıyor. Taze hava ihtiyaçları için 6,500 m3 ve 2,800 m3 DX batarya kapasiteli 2 adet %100 taze havalı ısı geri kazanımlı DX klima santrali kullanılıyor. Richmond Ephesus Resort’taki uygulamada ise 173 adet

VRF sistemleri ile birleştirilen Dx klima santralleri; bulunduğu alanda istenilen ortam şartlarını sağlamak için, üzerinde ısıtma ve soğutma ihtiyacını karşılayabilecek, dx (doğrudan genleşmeli) batarya ve oransal kapasite kontrolü sağlayan, elektronik genleşme vanalarıyla paket bir çözüm sunuyor. Böylece sulu bataryalı klasik sitemlere sahip santrallerde kullanılan aktarım ekipmanları, kazan, su soğutmalı soğutma grubu ve kule ihtiyacı ortadan kalkmış oluyor. Yine kondens üniteleriyle kullanılan santrallere göre paket haldeki soğutucu akışkan kontrol sistemiyle daha kompakt bir yapı oluşturuyor. İkiz inverter teknolojisine sahip dış ünitelerle kısmi kullanımlarda minimum elektrik tüketimiyle istenilen konfor daha hızlı bir şekilde elde ediliyor. 3 bakır boru tesisatı ile çalışan ısı geri kazanımlı sistem, ısıtma ve soğutma ihtiyaçları farklı olan çoklu mahalleri özel bir kontrol yöntemi ile birleştirir ve eş zamanlı ısıtma - soğutma sağlar. Isı yükleri değişiklik gösteren yapılar için oldukça idealdir. Çok yüksek enerji verimliliğine sahip olan sistem, yeşil bina uygulamalarınızı destekler. Fosil yakıtlı ısıtma cihazlarına göre düşük CO2 salınımıyla çevreye ve kolay kullanımıyla da kullanıcıyla dost bir teknoloji olan Mitsubishi Heavy VRF klima sistemleri, tüm soğutma, ısıtma ihtiyaçlarınızı karşılıyor.

restaurant fuar 120 hotel & hi-tech

Sektör İstanbul’da uyanıyor Yatak ve teknolojileri sektörünün Türkiye’deki en büyük buluşması olmayı hedefleyen Sleepwell Expo Fuarı, 17 – 20 Nisan 2014 tarihleri arasında sektörün devlerini İstanbul Fuar Merkezi’nde ağırlayacak.

7-20 Nisan 2014 tarihleri arasında kapılarını açacak olan Yatak ve Teknolojileri Fuarı Sleepwell Expo sektörün devlerini ağırlamaya hazırlanıyor. İstanbul Fuar Merkezi’nde yatak ve uyku ürünlerinde 2014 trendlerinin sergileneceği fuar, alım grupları ve katılımcı firma zenginliği ile tüm dünyanın ilgisini çekmeyi hedefliyor.

KİŞİYEL ÖZEL ÇÖZÜMLER Son yıllarda artan bel ve sırt ağlarının nedenlerinden biri de doğru yatak kullanımının göz ardı edilmesinden kaynaklandığı ifade ediliyor. Gün içerisinde büyük bir yük taşıyan omurgalarımızın doğru bir şekilde dinlendirilmesi çok önem taşımaktadır. Daha kaliteli yaşam felsefesiyle yola çıkan üreticilerde geliştirdikleri yeni çözümlerle bu alanda sürekli yenilik arayışı içinde. Bugün artık kişiye özel yatak

üretimleri gerçekleştiriliyor. Gelişen teknolojiyle birlikte kişinin istediği konfor derecesine göre yatak üretilebilmektedir.

SEKTÖR PROFESYONELLERİ BU FUARDA BULUŞUYOR İşte bu noktada sahasında ilk olan Sleepwell Expo Fuarı, yatak ana sanayi, yan sanayi, makine ve ekipmanlarının profesyonellerini bir araya getirmeyi hedefliyor. Fuar, yeni teknolojilerin, innovatif ürünlerin ve son koleksiyonların tanıtılacağı ideal bir sergi alanı olacak. Fuar dünyadaki son teknolojilerin ve Türkiye’de üretilen yeni ürünlerin bir arada sunulduğu ticari bir platforma ev sahipliği yapacak. Sağlıklı bir yaşam için önemi ve gerekliliği her geçen gün artan yatak ve yan sanayi fuarı, sektörün lider firmalarının ve temsilcilerinin buluştuğu önemli bir organizasyon olma özelliğine sahip. Türkiye’de bu konuda bir fuarın olması, Türkiye’ye ürün satanların ya da bu pazara girmek isteyenlerin ve bu pazara yatırım yapmak isteyen dünya markalarının oldukça ilgisini çekiyor. Dünya yatak sektörünün CEO’ları, üst düzey yöneticileri, satın alma müdürleri, üreticiler, tüketiciler, yurt içi ve yurt dışı temsilcilerin tamamı Sleepwell Expo’da yer alıyorlar.

YENİ İŞ BAĞLANTILARI İÇİN BULUNMAZ FIRSAT Geleceğin yatak ana ve yan sanayilerinin sergileneceği Sleepwell Expo Fuarı, katılımcılarına yeni iş bağlantıları oluşturmaya ve ihracat avantajları

sağlamaya devam ediyor. İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek olan Sleepwell Expo Fuarı, 100’ü aşkın firmayı ağırlamaya hazırlanıyor. Yatak ve yatak ürünlerinde, tasarım, renk, detay ve ergonomi adına yeni tasarımlar sunacak olan Sleepwell Expo, katılımcıların verimliliğini en üst düzeye taşıyacak ve yatak endüstrisine yönelik tüm beklentileri karşılayacak. Sektörün lider üreticileri, yeni Ar-Ge çalışmalarını yerli ve yabancı alıcılarıyla buluşturacak. Ziyaretçiler, 17 – 20 Nisan 2014 tarihlerinde, 10:00 – 18:00 saatleri arasında fuarı ziyaret edebilecekler.

YATAKTAN YORGANA, KUMAŞTAN İPLİĞE… Yatak ve yan sanayi üreticilerinin tüm boyutları ile değerlendirilip, son gelişmelerin sergileneceği bir ortama ev sahipliği yapacak fuarda sergilenecek başlıca ürün grupları, Sleepwell ve Sleeptech olmak üzere iki ayrı bölümden oluşuyor. Sleepwell başlığı altında, yaylı yataklar, visko yataklar, lateks yataklar, uyku sistemleri, rulo yataklar, karyola sistemleri, visko yataklar, medikal yastıklar, kaz tüyü yastıklar, çocuk yatakları, yatak koruyucu alezler, hareketli yataklar, özel sipariş yataklar, at kıllı yataklar, kişiye özel yataklar, yuvarlak yataklar, doğal yataklar, medikal yataklar, akıllı yataklar, kaz tüyü yorganlar, bazalar, metal karyolalar, yatak başları ve sektörel yayınlar yer almaktadır. Sleeptech başlığı altında ise, kapitone ipliği, yatak yüzü kumaşı ipliği, yatak fitili, dokuma yatak yüzü kumaşı, örme yatak yüzü kumaşı, yatak şeridi, kulp baza kumaşı, baza ayağı, hareketli mekanizma, baza iskeleti, nonwowen kumaş, elyaf, yatak tutkalı, her türlü yatak yayı, yay teli imalatı, sünger, visko, lateks, jel teknolojileri, karyola, yatak fermuarları, yatak kılıfı, dolgu malzemesi, keçe, yatak

aksesuarları, yatak hatları, kapitone makineleri, yatak ambalaj makineleri, kenar açma makineleri, dikiş makineleri, yay çekme makineleri, elyaf hazırlama ve karışım makinaları, non-woven elyaf hazırlama makinaları, elyaf geri kazanım makinaları, yastık dolum makinaları, yorgan makinaları, otomatik paket yay helezon makinaları, yastık dolum makinaları, yorgan makinaları, otomoatik paket yay helezon makinaları, tam otomatik paket yay dizgi makinaları, paket yay dizgi makinaları, bonel yay helezon ve dizgi makinaları, otomatik tutkal hattı, yastık pres makinaları, bordür makinaları, otomatik yatak kılıfı fermuar dikiş makinaları, test laboratuarları, yeni teknolojiler, yatak etiketleri yer almaktadır. 17 – 20 Nisan 2014 tarihlerinde düzenlenecek Sleepwell Expo Fuarı, dünyada ve Türkiye’de yatak üretimine ilişkin çok çeşitli konuların tartışılacağı bir platform.

DÜNYANIN GÖZÜ BU FUARDA OLACAK Türkiye’de yatak endüstrisine ait ilk spesifik fuar olma özelliği taşıyan Sleepwell Expo, İhlas Fuarcılık tarafından düzenleniyor. Yatak endüstrisine yepyeni açılımlar sunmayı hedefleyen SleepwellExpo Fuarı, organizasyonlarıyla sektörü canlandırmak ve yatak endüstrisi liderlerini İstanbul’da toplamak amacıyla, organizasyona ev sahipliği yapıyor. Dünyanın dört bir yanından katılımcı ve ziyaretçinin gelmesi beklenen ve sektörde büyük yankı uyandıran Sleepwell Expo Fuarı’na Anadolu’dan da yoğun ilgi var. Fuarda, İstanbul’un yanı sıra Kayseri, Denizli, İnegöl, İzmir ve Ankara’dan katılımcı firmalar yer alıyor. Sleepwell Expo ile ilgili daha detaylı bilgi sahibi olmak için www.sleepwellexpo.com web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

restaurant fuar 122 hotel & hi-tech

İstanbul Mobilya Fuarı, dünya mobilyacılarıyla buluştu Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) tarafından 28 Ocak-02 Şubat 2014 tarihleri arasında 10’uncusu düzenlenen ‘İstanbul Mobilya Fuarı’ İSMOB 2014, bu yıl da otel ve turizm tesislerine yönelik yeni trend mobilyaları ile sektörden büyük beğeni topladı.

ürkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) tarafından düzenlenen ‘İstanbul Mobilya Fuarı’ İSMOB, 28 – 2 Şubat tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi-CNR Expo’da gerçekleşti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in katılımıyla kapılarını açan fuarında Türk ve dünya mobilya sektörünün öncü markaları gösterişli stantlarıyla yerlerini aldı. Geçen yıl 48 bin metrekarelik alanda 320 katılımcı firma ile gerçekleşen fuar, yoğun ilgi sebebiyle bu

yıl 400 firmayla birlikte 60 bin metrekarelik alanda gerçekleşiyor.

KADİR TOPBAŞ:İSMOB’UN BAŞARISI BİZİM İÇİN GURUR VERİCİ Dünyanın dört bir yanından 200 ülkeye ihracat yapan 400 seçkin mobilya firmasının ağırlandığı İSMOB’un açılış töreninde bir konuşma yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Türk mobilya sektörünün başarılı çalışmalarına değinerek,

Sefes Mobilya Firma Sahibi Şafak Civici

paylaştı. 2023’te dünyanın ilk 5 mobilya ekonomisinde yer alacağız” dedi. Sektörde tasarım ve teknolojinin ağırlığının hissedildiğini belirten Güleç, Türkiye mobilya sektörünün nitelikli gelişimi sayesinde, ülkenin bir fikir merkezi haline geldiğini ifade ederek, “Dünyaca kabul görmüş CSIL Raporu’nda, 2012 yılında Türkiye’nin ihracat sıralamasında 21’inci sıradan 15’inci sıraya yükseldiğini görüyoruz. İSMOB 2014 Fuarı’nda bu ilerlemenin altını dolduracak faaliyetlere imza atılacak ve tüm dünyaya konsept bütünlüğü altında ürünler sunulacak” dedi. “İstanbul’un moda, turizm, kongre ve finans merkezi olmasını istedik ve başardık. Türk mobilya sanayisi başarılı ve özellikle son döneminde ihracatta önemsenecek bir noktada yer alıyor. İstanbul Mobilya Fuarı’nın dünyada ikinci ölçekte olması bizim için bir gurur tablosudur” diye konuştu.

AHMET GÜLEÇ: 2023’DE 25 MİLYAR DOLAR ÜRETİM HEDEFLİYORUZ Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği MOSDER Başkanı Ahmet Güleç fuarın açılışında yaptığı konuşmada: “Bu yıl 10’uncusunu düzenlediğimiz İstanbul Mobilya Fuarı İSMOB Türk mobilya sektörünün gelişmesine büyük katkı sağladı. Türk mobilya sanayisini yabancılara tanıtarak Türk mobilyasının kalitesini dünyayla

MEHMET ŞİMŞEK: TÜRK MOBİLYA SEKTÖRÜ 2023 HEDEFLERİNE TASARIMLA ULAŞMALI Türk mobilya sektörünün 2023 hedeflerini başarabilmesi için İtalya gibi tasarımla öne çıkan bir ülke olması gerektiğini düşündüğünü ifade eden Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Türk mobilya sektöründeki firmalar Ar-Ge, tasarım ve markalaşmaya önem vermelidir. Türkiye hızlı şekilde pek çok konuda ilerliyor. Bizlerde Ar-Ge şartlarını iyileştirmeye yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İhracat seferberliğinde katma değerlerin üzerine çıkmak için sektör olarak işbirliği yapın ve ölçek büyütün. Biz bu noktada üzerimize düşeni yaparız” şeklinde konuştu.

restaurant fuar 124 hotel & hi-tech

Aray Dış Ticaret, Anfaş’da yeni nesil ürünlerini tanıttı Anfaş Hotel Equipment 2014 Fuarı’nda yeni nesil ürünlerini tanıtan Aray Dış Ticaret; otellere yönelik geliştirdiği kompozit levhalar, suya dayanıklı bambu zeminler ve deniz, kum veya hatalı temizlik ürünü kullanımı nedeniyle kısa sürede yıpranan otel halılarına alternatif olan lüks vinley fayanslar ile büyük ilgi gördü.

ntalya Expo Center’da 22-25 Ocak tarihleri arasında düzenlenen Anfaş Hotel Equipment 2014 - Uluslararası Konaklama ve Ağırlama Ekipmanları İhtisas Fuarı, özellikle turizm yatırımcılarının büyük ilgisini çekti. Otel yatırımcıları başta olmak üzere turizmcilerin yakından ilgi gösterdiği fuara katılan firmalardan Uran Holding bünyesinde faaliyet gösteren Aray Dış Ticaret, özellikle otellere sunduğu uzun ömürlü ürünleriyle ilgi gördü. Turizmcilerin artık uzun ömürlü ve sağlıklı ürünleri tercih ederek gecici çözümler yerine uzun vadeli yatırımlara yöneldiğini belirten Aray Dış Ticaret Genel Müdürü Atilla Kırşan, iç ve dış mekan zeminlerinde gelişen teknolojiyle birlikte estetik çözüm seçeneklerinin arttığını söyledi.

DENİZ VE KUM YIPRANMALARI Deniz, kum veya hatalı temizlik ürünü kullanımı nedeniyle kısa sürede yıpranan otel halılarının, denize kıyısı olan oteller başta olmak üzere turizmcilerin korkulu rüyası olduğunu belirten Kırşan, “Su basmalarına karşı dayanıklı, su ve sabunla rahatlıkla yıkanabilen ve 15 yıla kadar dayanabilen MFlor lüks vinley fayanslar, başta oteller olmak üzere pek çok işletmeci tarafından halıya alternatif olarak tercih ediliyor. Ticari ortamlar için 8 yıl garanti verilen MFlor, yüzeysel aşınma dayanımı sayesinde insan trafiğinin

yaygın olduğu otel lobi ve odaları, spor salonları, mağaza zeminleri, market ve alışveriş merkezi zeminleri ve her türlü ofis zeminlerinde kullanılıyor” dedi.

YENİ NESİL ÜRÜNLER Fuarların iş Aray Dış Ticaret Genel Müdürü Atilla Kırşan ortaklarıyla buluşma ve yeni ürünlerini sergilemek için önemli mecralar olduğunu belirten Aray Dış Ticaret Genel Müdürü Atilla Kırşan, gördükleri ilgiden bir hayli memnun olduklarını söyledi. Fuarda, yeni nesil Kompozit (WPC) Decking Ultra Shield panellere ilginin yoğun olduğunu belirten Kırşan, “Sergilediğimiz ürünlerin tamamı, sektör profesyonellerinin yakından tanıdığı, takip ettiği ve tercih ettiği malzemeler. İç ve dış mekan zemin uygulamaları için geniş bir alanda uzun ömürlü çözümler üretiyoruz. Bunlar arasında; dekoratif, dayanıklı ve zarif bir malzeme olmasının ötesinde oldukça değerli ve yenilenebilir bir doğal kaynak bambu parkeler, dekoratif duvar panelleri, doğal taş seramiklerinden oluşan ürün gamları, eğlenceli ve farklı renklerde çözümler üreten zemin kaplamaları öne çıkıyor. Tamamı ithal olan bu ürünler otel yatırımcıları başta olmak üzere turizmcilerin yeni nesil tercihleri arasında yer alıyor” dedi.

restaurant fuar 126 hotel & hi-tech

Türkiye’nin ilk kongre, toplantı ve etkinlik fuarı

İstanbul’da düzenlenecek Turizm Medya Grubu tarafından 27 Şubat – 1 Mart 2014 arasında İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan ACE of M.I.C.E. Exhibition Fuar ve Zirvesi, kongre, toplantı ve etkinlik sektörünün Türkiye ve dünyadaki önde gelen temsilcilerini buluşturacak.

CE of M.I.C.E. Exhibition Fuar ve Zirvesi, toplam 10 bin metrekarelik alanda gerçekleştirilecek. Ulusal ve uluslararası düzeyde 700’e yakın satın alıcının katılacağı fuar, günde 2 bini aşkın profesyonel ziyaretçiyi ağırlayacak. 11’i yabancı toplam 55 konuşmacının yer alacağı fuarda, etkinlik yönetimi ve pazarlama iletişimi üzerine 25 ayrı seminer ve workshop düzenlenecek. ICCA Ceo’su Martin Sirk, pazarlama gurusu Peter Fisk, Filmmaster Ceo’su Marco Balich gibi dünya toplantı ve etkinlik sektörüne yön veren isimleri bir araya getirecek olan organizasyon, kurumsal şirketlerin etkinlik ve pazarlama yöneticileri ile MICE sektör profesyonellerine büyük fırsatlar sunacak.

DÜNYANIN KONGRE, TOPLANTI VE ETKİNLİK ÖNDERLERİNİ BULUŞTURACAK Fuarın ikinci gününde ilaç endüstrisi ve tıp uzmanlık derneklerini bir araya getirecek olan ‘Pharma Buluşma’ etkinliği gerçekleştirilecek. Aynı gün

düzenlenecek Çin MICE Forumu’nda ise Çin MICE Komitesi, Microsoft Çin ve Çin Tıp Dernekleri Dünya Federasyonu gibi Çin’in kongre ve toplantı konusundaki dev isimleri bir araya gelecek. Fuarın son günü düzenlenecek MICE Zirvesi’ne katılacak olan Türkiye ve dünyanın kongre, toplantı ve etkinlik sektörünün önderleri; Türkiye’nin dünya kongre, toplantı ve etkinlik merkezi olması için yapılması gerekenleri ele alacak. 27 ve 28 Şubat akşamları ise Sortie Club ve İstanbul Kongre Merkezi’nde görkemli network partiler düzenlenecek. Katılımcılar, fuarda en yeni toplantı otellerini, teknoloji firmalarını ve toplantı organizasyonu alanında hizmet veren profesyonel firmaları tek çatı altında görebilecek. Konularında uzman fikir liderlerinin sunduğu zengin seminer programları ile toplantı ve etkinlik sektöründeki yenilikleri takip edilebilecek. Ayrıca etkinlik ve toplantıların dikkat çekici ve profesyonel şekilde gerçekleştirmenin yöntemleri katılımcılara aktarılacak.

restaurant ürünler 128 hotel & hi-tech

HemenKiralik.com’dan “Akıllı Kilit Sistemi”

Devon&Devon ile banyo keyfi Dünyaca ünlü, İtalyan tasarım markası Devon&Devon, 2014 Koleksiyonu’nda yer alan yeni küvet ve duş paneli alternatifleri ile banyolara şıklık ve ihtişam katıyor. Devon&Devon’un vazgeçilmez Aurora modelinin yeni versiyonu Aurora Bijoux, dört zarif alüminyum küre üzerinde duran eşsiz tasarımıyla kullanıcılarına destek sağlarken aynı zamanda neo-romantik dokunuşlarıyla göze de hitap ediyor. Özel bir pigmentasyon sürecinden geçirilerek işlenen White Tec’ten yapılan Aurora Bijoux’un krem ve beyaz renkleri bulunuyor.

HemenKiralik.com, esnek süreli ev kiralama sektöründe “Akıllı Kilit Sistemi” ile devrim yapacak bir teknolojik yeniliği ilk kez EMITT Fuarı’nda tanıttı. Dünyada hızla büyüyen ve tüm ülkelerde hizmet standartlarının oluşturulmaya çalışıldığı alternatif konaklama sektöründeki önemli sorunlara çare olacak yeni uygulama, kiralanan evlerin kapılarına Akıllı Kilit Sistemi’nin yerleştirilmesiyle başlıyor. HemenKiralik.com tarafından, sitede ilanı yayınlanan evlere sözleşme karşılığında ve herhangi bir işlem ücreti alınmadan takılan sistem sayesinde, evin kiralama süresi, giriş-çıkış bilgileri ve evi kiralayan kişinin kimlik bilgileri gibi veriler kayıt altına alınıyor.

Odalarda This Works doğal güzellik ışıltısı… Dünyanın önde gelen otel markalarından Radisson Blu, doğal ürün yelpazesiyle güzellik ve sağlık alanında çığır açan This Works ürünlerini odaların misafirlerine sunuyor. Condé Nast Asia markasının kreatif direktörlüğünü üstlenen Kathy Phillips tarafından yaratılan This Works ürünleri, In Transit adı altında sunuluyor. In Transit hizmet uygulaması, 2014 yılının başından itibaren kademeli olarak dünya çapındaki tüm Radison Blue otelleri ve tatil köylerine yayılacak.

Güneş panelinde dünya pazar lideri yine Yingli Solar oldu Merkezi Çin’de bulunan ve dünyanın en büyük güneş paneli üreticilerinden biri olan Yingli Solar, 2012’de dünya pazar lideri olarak, 2013 yılında rekor satış gerçekleştirip 3 GW üzerinde panel tedarik eden ilk güneş paneli üreticisi oldu. Yingli Solar kazandığı dünya çapındaki başarıyı 2014 yılında da sürdürmeyi amaçlıyor.