Hotel Restaurant Magazine Ocak'15

Page 1






içindekiler

38

112

antre 8 Sektörden kısa haberler

gündem 16 İstanbul Aralık 2014

artışları %13.4

18 Doluluklarda düşüş

sürüyor

20 TYD’den birlik

çağrısı

22 Bakanlık ve sektör

gündemi konuştu

24 ‘Yeşillenen Oteller’

için güçlü işbirliği

26 Her 10 işten biri

turizmden

28 İstanbul ve Antalya

otele doymadı 30 Yatırımların merkezi Antalya ve İstanbul 32 Ordu’nun dereleri

turizme akacak

www.hotelrestaurantmagazine.com

60

34 Erciyes 300 Milyon

Euro’luk dev yatırımla turizmin merkezi olacak

yeni yatırımlar 38 Crowne Plaza İstanbul

Oryapark açıldı

42 ‘10 Karaköy, A Morgans’ı

resmen açıldı

44 ibis ve Novotel Konya

Mayıs 2015 için gün sayıyor

46 TAV Airport Hotel İzmir’de

56 Yağ problemlerinde

Ecolab farkı

yeni mekan 58 Burger House, 2019’da 90

restorana ulaşacak

şef’in gözünden 60 Açılışların şefi:

Abdullah Çelik

etkinlik 64 Electrolux

ulaşım

48 Yeni Mercedes-Benz Vito

66 İstanbul kahveye, kahve

iş’te kadın

68 Kahve sadece kahve

50 Genç, cesur, egosuz

70 Ve huzurlarınızda Türkiye

Türkiye’de

tutkunlarına doydu

olmadı…

Kahve Milli Takımı

hijyen

şifreleri ‘mutfakta‘ çözüldü

54 Royal Adam&Eve Hotel,

76 Wyndham Grand

turizmci: Funda Bezircilioğlu

Profesyonel’den yeni yıl partisi

Permak //Certuss Buhar Jeneratörleri’ni kullanıyor

72 Mutfağın

Levent’ten açılışı şerefine bir görkemli davet daha


72

50 78 Mevlevi Mutfağı ‘Matbah’

96 Stilo Mobilya “kaliteli

80 ‘Anılardan Geleceğe Yerli

100 Rentokil’den işletmelere

ile bugüne taşındı

Malı Haftası’ Reis Gıda ile kutlandı

gastro güncel 82 Restoranlarda yeşil

dönem başladı

84 Almanlar, hizmet

teknolojilerini otellere tanıtıyor

gastro aktüel 86 Gastronomi sektöründen

kısa haberler

marka 92 Niron Yatak, 2015’te de

iddialı

uyku” için üretiyor

etkili, güvenli,hijyenik çözümler

102 Dünyanın en genç cam

üreticisi’ LAV 2015’te daha genç ve yenilikçi

104 İşbir Yatak’la otelin tüm

odaları kral dairesi

106 Silver AŞ.’den bir yeni

yatırım daha /Grup, yeni emaye tesisini Şubat’ta açacak

108 Maxi Home Firma Sahibi

İhsan Gün: Tedarik ve zaman farkıyla sektörün bir adım önündeyiz

portre / mimar 110 So Mimarlık / Mimar

96 Stilo Mobilya ‘kaliteli

100 Rentokil’den işletmelere

dekorasyon

102 Dünyanın en genç

112 Ege Seramik’ten

uyku’ için üretiyor özel çözümler

cam üreticisi’ LAV

Sevim Oktay Doğanoğlu: Rutine bağlı kalmayı değil, tasarım yapmayı seviyoruz

mekanlara ‘elegan ve romantik’ öneriler

66 114 Otel zeminlerine Belçikalı

Beaulieu eli değecek

otel-tech 116 Sentido Bellazure Hotel,

LG Multi V VRF sistemini tercih etti

118 Karel turizme

entegre çözümler sunuyor

otel-tech 122 Azerbaycan, Gürcistan,

Balkan otelleri Antalya’da yenilenecek

124 Ortadoğu ve Avrasya’nın

yüzü Anfaş Food Product ile Türkiye’ye döndü

126 Sirha İstanbul 2014 %31.5

artışla gerçekleşti

ürünler 128 Yeni ürünler


r ö t i d E

‘Yeni’nin heyecanıyla 2015 sezonuna “merhaba!” Turizmde 2015 sezonuna “merhaba” derken, yine dopdolu içerik konularıyla karşınızdayız. İstanbul konaklama ve yeme içme sektörü, 2014 sezonunu yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen kendine yakışır bir güzellikte, ‘ilkleri ve özelleriyle’ kapatmayı başardı. İstanbul’u kahveye, kahveyi tutkunlarına doyduran İstanbul Coffee Festival de bunlardan biriydi. Bu yıl ilki gerçekleşen ve yayın olarak da yakından takip ettiğimiz görkemli etkinlik, 4 günde 15 bin ziyaretçiye nefis kahve sunumlarıyla unutulmaz anlar yaşattı. Üstelik bu güzel etkinlikte kahve sadece kahve olmadı; damaklarımız olağanüstü kahve harmanlarıyla lezzet şöleni yaşarken, kulaklarımız ve gözlerimiz de müziğe ve sanata doydu… “Kahvenin 40 yıl hatırı var” mottosu ile yola çıkan festivalin kahve dünyası ve onu besleyen yan endüstrilerine yeni bir soluk katmasını ve yeni fikirlere ilham kaynağı olmasını umut ediyoruz. Geçtiğimiz yıl Türkiye’nin ilk yemek defilesi organizasyonu ile aşçılık dünyasında bir ilke imza atan Le Méridien Istanbul Yiyecek İçecek Direktörü Tarkan Özdemir, yine yapacağını yaptı ve mutfak camiasında ses getiren olağanüstü bir geceye daha imzasını koydu. Bolu Mengen’den yola çıkarak dünyanın dört bir yanında şeflik yapan ve Türk mutfağını dünyaya tanıtan Türkiye’nin en iddialı 6 Mengenli şefiyle mutfağın şifrelerini Le Méridien Istanbul’un ‘mutfağında’ çözdük… Renkli, coşkulu fotoğrafları ve ayaküstü söyleşilerimizle bu özel çalışmayı Ocak sayımızda bulabilirsiniz. İstanbul otele doymuyor… Kentin son gözde yatırımlarından biri, Crowne Plaza İstanbul Oryapark markasıyla, iş dünyasının yeni kalbi Ümraniye’de kapılarını açtı. 15 Ekim 2014’te misafir ağırlamaya başlayan yatırımın Anadolu Yakası’ndaki iddiası ‘bölgesinin en iyisi olmak’ kadar büyük! Bu vesile ile otelin yatırımcısı Orya Holding’i turizme katkılarından dolayı tebrik eder, değerli Genel Müdürü Aykut Bakay ve ekibine başarılar dileriz… Keyifli okumalar dilerim.

Hatice Ünal Bilen GRUP BAŞKANI H. FERRUH IŞIK İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK MEHMET SÖZTUTAN SAN. VE TİC. A.Ş. mehmet.soztutan@img.com.tr ADINA İMTİYAZ SAHİBİ VE SORUMLU GENEL YAYIN YÖNETMENİ YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ HATİCE ÜNAL BİLEN hatice.unal@img.com.tr

REKLAM KOORDİNATÖRÜ EMİR ÖMER ÖCAL emir.ocal@img.com.tr

MUHASEBE ve MUSTAFA AKTAŞ FİNANS MÜDÜRÜ mustafa.aktas@img.com.tr

REKLAM SORUMLUSU BİROL BEZEK birol.bezek@img.com.tr

ABONE ve DAĞITIM NURTEN DEMİR nurten.demir@img.com.tr

SANAT YÖNETMENİ İSMAİL GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr

CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mah. 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna Bahçelievler/İSTANBUL Tel: 0212 4 30 00

CONSEPT TASARIM TARIK ŞÜKRÜ ORAL tarik.oral@img.com.tr

YAYIN DANIŞMANLARI Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ Prof. Dr. MUHAMMET ARICI Prof. Dr. İSMAİL KAYA Doç. Dr. MEHMET ALİ ÖZBUDUN T. YÜCEL DEREYAYLA FİKRET ÖZDEMİR

FOTOĞRAF EDİTÖRÜ HAKKI GÜNERKAN hakki.gunerkan@img.com.tr DIŞ İLİŞKİLER YUSUF OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr

web: www.hotelrestaurantmagazine.com

.

İRTİBAT BÜROLARIMIZ BURSA +90.224 211 44 50-51 KONYA +90.332 238 10 71

e-mail: info@img.com.tr

ADRES 29 Ekim Cad. No:23 34197 Yenibosna, İSTANBUL/TÜRKİYE Tel.:+90.212 454 25 00 Faks:+90.212 454 25 98

hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır.



restaurant antre 10 hotel & hi-tech

TOTÖB eğitim projelerine devam edecek

Frasers Hospitality Güney Afrika’dan ödülle döndü Sultanahmet ve Laleli bölgesi otel çalışanları ile genel müdürlerinin katıldığı, TOTÖB’ün 2014’e veda gecesi Orient Bosphorus Teknesi’nde coşku içinde kutlandı. Turistik Oteller Önbüro Çalışanları Derneği (TOTÖB) Başkanı Erol Çelik, Başkan Yardımcısı Engin Ezgin’in katılımı ile gerçekleşen gecede derneğin 2015 ve 2016 yılı çalışmaları hakkında da kısa bilgilendirmeler yapıldı. 2014 yılında ücretsiz eğitim toplantılarıyla adından sıkça söz ettiren dernek, 2015 yılında eğitim programlarına devam edeceğini, 2016 yılında sertifikalı eğitim programları verilmesi için gerekli altyapı çalışmalarına hazırlandıklarını da düzenlenen veda gecesinde sektörle paylaştı.

Turizm profesyonelleri ve dünya çapındaki kamuoyu tarafından verilen, lüks segment otellerin arasından en iyilerinin değerlendirildiği ‘The World Luxury Hotel Awards 2014’ ödül töreni bu yıl Güney Afrika’nın Cape Town şehrinde düzenlendi. Tüm dünyada 145 ülkeden 1000’in üzerinde otel, butik otel, resort ve özel adanın aday gösterildiği ve sadece en iyilerin değerlendirildiği organizasyonda Fraser Place Anthill İstanbul’un bağlı olduğu otel zinciri Frasers Hospitality Grubu, ‘The World Luxury Hotel Awards 2014’ yarışmasından ödülle döndü.

“Antalya kongre merkezi olacak” Dışişleri ve Avrupa Birliği Bakanlıkları’nın temsilcilikleri Antalya’da hizmete girdi. Açılışa, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB Bakanı Volkan Bozkır, Vali Muammer Türker, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, bürokratlar ve turizmciler katıldı. Temsilciliklerin açılışında konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, EXPO 2016 Antalya’nın şehrimiz ve ülkemiz için önemine vurgu yaptı. İstanbul, Edirne ve İzmir’den sonra Dışişleri Bakanlığı temsilciliğinin Antalya’da açıldığını belirten Bakan Çavuşoğlu, “Antalya önümüzdeki süreçte çok önemli organizasyonlara ev sahipliği yapacak. NATO Dışişleri Bakanları toplantısı, G20 zirvesi ve G20 ülkelerinin ilgili bakanlıkları ile toplantılar 2015 yılı içerisinde Antalya’da olacak. Yine Dünya Botanik Expo’su birçok ülkenin katılımı ile 2016 yılında Antalya’da yapılacak. Birçok önemli ülke EXPO 2016 Antalya’ya katılacaklarını belirttiler. EXPO 2016 Antalya sadece 6 ay açık kalacak bir organizasyon değil. Uzun yıllar korunacak bir bahçe olacak” dedi.

Pınar Kartal Timer housekeeper oldu 18 Aralık Salı günü Pera Palace Hotel Jumeirah’da Gemba Günü olarak kutlandı. Jumeirah Group bünyesindeki otellerin her yıl geleneksel olarak gerçekleştirdiği, tüm otel yöneticilerinin bir iş günü boyunca başka bir departman çalışanının görevini üstlendiği Gemba Day’de Pera Palace Jumeirah Genel Müdürü Pınar Kartal Timer housekeeper oldu. Japonca’da ‘yer’ anlamına gelen Gemba ve ‘iyi yöndeki değişim’ anlamına gelen Kaizen kelimelerinin birleşerek ‘mekân kullanımında sürekli ve iyi yöndeki değişim’i ifade eden Gemba Kaizen terimi bugün iş dünyasında, “Gemba Day” olarak bilinen çok verimli bir uygulamanın altını dolduruyor.





restaurant antre 14 hotel & hi-tech

“Sealed Air Sürdürülebilirlik ve Turizm Ödülü”nü Regnum Carya aldı Bu yıl 17.’si düzenlenen Skalite Ödülleri, 10 Aralık 2014 tarihinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen görkemli bir gece ile sahiplerini buldu. Gecede ‘’Sealed Air Sürdürülebilirlik ve Turizm Ödülü’’ne layık görülen Regnum Carya Golf Resort&SPA, henüz inşaat aşamasında iken başvurulması gereken LEED sertifikası adaylığına Akdeniz bölgesinden başvuran ilk otel olmasıyla öne çıktı. Klasik binalara göre daha sağlıklı, çevreye saygılı, işletme giderleri ile daha ekonomik olan yüksek performanslı binaları tanımlayan LEED yeşil bina derecelendirme sistemi, gönüllü bir standart olup Amerikan Yeşil Bina Konseyi (USGBC) tarafından geliştirildi. LEED sertifikası standartlarına uygun bir otel olan Regnum Carya Golf Resort&SPA, çevreci yaklaşımlarından dolayı Skalite 2014’ün, sürdürülebilir turizm işletmesi olmayı başardı.

İşe alımda 2014 yılının en’leri Türkiye’nin iş ve insan kaynakları sitesi Yenibiris.com, yayınlanan ilan ve yapılan başvuruları değerlendirerek 2014 İstihdam Raporu’nu açıkladı. Yenibiris. com’da iş ilanları geçen yıla göre %12 oranında artarken başvurulardaki artış %25 oldu. 2013’ün en çok ilan veren sektörü yapı-inşaat, 2014’ün de galibi oldu. Yapı-inşaatın hemen ardından turizm-otelcilik ve perakende geldi. 2013’e göre eleman arayışını en fazla artıran sektörler arasında yüzde 26 artışla lojistik, yüzde 22 ile turizm-otelcilik, yüzde 18 ile medya ilk üçte yer aldı. Şirketler 2014’te de, geçen yıl olduğu gibi en çok satış bölümleri için çalışma arkadaşı aradı. Satışın ardından mali İşlerfinansman geldi. 2013’ten farklı olarak perakende sektöründeki kasiyer ihtiyacı %32 artarak mağaza satış danışmanını geçti. 2013’e göre en fazla farkı, turizm ve restoran sektörlerinde %75 oranında artan garson ilanları gösterdi.

İZair’in Yeni Genel Müdürü Nasuh Çetin oldu Pegasus Hava Yolları’nın İzmir’deki bağlı ortaklığı İZair’in yeni genel müdürü; havacılık sektöründe 25 yıllık deneyimiyle Türkiye, ABD ve Avrupa’da birçok üst yönetim rolü üstlenen Nasuh Çetin oldu. 2013 yılından bu yana Pegasus Hava Yolları’ndaİştiraklerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak çalışmakta olan Nasuh Çetin, yeni görevine Ocak 2015 itibariyle başlayacak. 2014 yılından beri IZair Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev alan Çetin, 9 Eylül Üniversitesi Endüstri Mühendisliği mezunu. Nasuh Çetin yeni görevinde, ekibi ile beraber büyük bir ivme kaydeden İzair’in gelişmesi ve büyümesinden sorumlu projeleri üstlenecek.

Seyahat tasarımcısı Jabiroo.com yayında 2012 yılında özel seyahat deneyimleri sunmak amacıyla yayın hayatına başlayan Jabiroo.com, kullanıcıların farklı zevk, tercih ve bütçelerine göre uzmanlar tarafından hazırlanmış özel seyahat planı tasarımı sunuyor. Kullanıcıların kendi belirledikleri bütçe ve zaman aralığı içinde seyahat tercihleri gözönüne alınarak hazırlanan seyahat programları konaklama, yeme-içme, eğlence, gezi, ulaşım gibi konu başlıklarında onlarca öneri barındırıyor. Üstelik tüm bu öneriler turizm sektörünün deneyimli uzmanları tarafından hazırlanıyor.



restaurant antre 16 hotel & hi-tech

Letoonia Golf Resort, Gloria Iron Man 70.3 Turkey’e hazır

Acısu Nehri’nin Akdeniz’e kavuştuğu Belek’te konuklarına sıcak bir Akdeniz misafirperverliği vaat eden ve düzenlediği etkinliklerle ayrıcalıklı organizasyonlara imzasını atan Letoonia Golf Resort, Gloria Sports Arena’nın organizasyonluğunda 25 Ekim 2015 tarihinde gerçekleştirilecek Gloria Iron Man 70.3 Turkey etkinliğinin konaklama paketlerini misafirlerinin beğenisine sunuyor. Etkinliğine yalnızca 4 km mesafede bulunan Letoonia Golf Resort, Gloria Iron Man 70.3 Turkey etkinliğine katılacak konuklarına yarış öncesinde yarı olimpik yüzme havuzunda antrenman imkanı başta olmak üzere fitness center kullanımı, bisikletlerin organizasyon alanına ücretsiz transferi, bisiklet montaj alanı sağlayacak.

Grand Pasha Girne’de ayrıcalıklı toplantı olanakları Kıbrıs’ın en yeni ve en gözde 5 yıldızlı butik oteli Grand Pasha Girne Otel, misafirlerine sunduğu birinci sınıf huzurlu ve keyifli konaklama hizmetlerinin yanı sıra iş dünyasının her türlü organizasyonu için sunduğu imkan ve fırsatlarıyla da farkını ortaya koyuyor. 480 metrekarelik, yüksek tavanlı tam donanımlı toplantı salonları banket düzeninde 450 kişi, kokteyl düzeninde 700 misafire ev sahipliği yapabiliyor.

Yeni yıla girerken hafifleyin Binlerce yıldır kültür ve sosyal yaşamın vazgeçilmezi olarak hayatımızda yer alan ‘hamamlar’ modern çağda; sağlıklı yaşam, doğal yöntemlerle yaşlandırmayı geciktirme, doğal olana dönüş trendleri kapsamında günümüzde yeniden hayat buluyor. The Istanbul Edition’da yer alan üç katlı spa ESPA’nın otantik atmosferinde, Türk kültürüne has geleneksel arınma, yenilenme yöntemleri, ESPA’nın tamamen organik doğal ürünleriyle bütünleşince bir ‘yenilenme ritüeli’ oluşuyor.

Fercan Başkan, RadissonBlu Hotel Kayseri’nin Genel Müdürü oldu Deneyimli turizmci Fercan Başkan, Ocak 2015 tarihi itibariyle Radisson Blu Hotel Kayseri’nin Genel Müdürü oldu. İstanbul Bilgi Üniversitesi Televizyon Gazeteciliği Bölümü mezunu olan Fercan Başkan, sektöre 2008 yılında BW Plus The President Hotel’de satış temsilcisi olarak başladı. 2012 yılı Nisan ayında BW Plus The President Hotel’in satış ve pazarlama direktörlüğü görevine getirilen Fercan Başkan, 2014 yılı sonuna kadar bu görevi başarıyla yürüttü.



restaurant gündem 18 hotel & hi-tech

A

İstanbul Aralık 2014 artışları %13.4 İstanbul’a 2014 yılının Aralık ayında gelişler geçen yılki gelişlere göre %13,4 arttı. 2014 yılı içinde önceki yıla göre en fazla artış yaşanan ay %24.3 ile Temmuz ayı olurken, en az artış yaşanan ay ise %2.0 ile Mayıs ayı oldu.

tatürk ve Sabiha Gökçen Havalimanları ile Haydarpaşa, Pendik ve Karaköy limanlarından alınan verilere göre; 2014 yılında İstanbul’a gelen yabancı sayısı geçen yıla kıyasla %13 arttı. 2014 yılı içinde önceki yıla göre en fazla artış yaşanan ay %24.3 ile Temmuz ayı olurken, en az artış yaşanan ay ise %2.0 ile Mayıs ayı oldu. Alınan verilere göre hiçbir ayda geçen yılın değerlerinin altına düşülmediğini kaydedildi. Haziran sonuna kadar %8.9’lara kadar azalan kümülatif artış oranı yılın ikinci ayındaki daha yüksek artış sebebiyle yıl sonunda %13.1 e ulaştı. Yılın ilk altı ayında 5.382.866 yabancı ziyaretçi, ikinci altı ayında 6.460.117 yabancı ziyaretçi geldi. En az geliş olan ay 635.283 kişi ile Ocak ayı, en fazla geliş olan ay 1.290.218 kişi ile Ağustos ayı olduğu belirtildi. Bu yıl ilk defa yedi ay bir milyonun üzerinde yabancı gelişi olduğu açıklandı.

İSTANBUL’A GELEN YABANCI ZİYARETÇİ SAYILARI OCAK ŞUBAT MART NİSAN MAYIS HAZİRAN TEMMUZ AĞUSTOS EYLÜL EKİM KASIM ARALIK

TÜRKİYE

2013 1.104.754 1.268.440 1.841.154 2.451.031 3.810.236 4.073.906 4.593.511 4.945.999 4.266.133 3.402.460 1.709.479 1.442.995

Toplam

2014 1.146.815 1.352.188 1.851.980 2.652.071 3.900.096 4.335.075 5.214.519 5.296.323 4.352.429 3.439.554 1.729.803 ?

İSTANBUL

2013 532.726 617.015 838.201 936.961 1.058.771 957.894 929.266 1.074.950 1.006.014 998.442 770.288 754.789

2014 635.283 696.054 866.985 1.014.662 1.079.598 1.090.284 1.155.407 1.290.218 1.181.742 1.132.655 844.289 855.806

10.474.867

2013’e Göre 2013’e Göre Değİşİm OranI Değİşİm OranI (Kümülâtif) (Aylık) 19,4 12,8 3,4 8,3 2,0 13,8 24,3 20,0 17,5 13,4 9,6 13,4

19,4 15,8 10,6 9,9 7,8 8,9 11,4 12,7 13,3 13,3 13,0 13,1

11.842.983

MİLLİYETLERİNE GÖRE İSTANBUL’A GELEN YABANCILAR 2014 yılında İstanbul’a gelen yabancıların toplamdaki yüzdeleri şöyle gerçekleşti: Almanlar:%10.2, İranlılar:%5.0, Ruslar:%5.0, Amerikalılar:%4.5, İngilizler:%4.2, Fransızlar:%4.2, İtalyanlar:%3.9, Iraklılar:%3.0, Suudi Arabistanlılar:%2.7, Hollandalılar:%2.5, Libyalılar:%2.2, Ukraynalılar:%2.2, Azerbeycanlılar:%2.0, İspanyollar:%2.0, Suriyeliler:%1.9, Diğer ülkeler: 44,4

(2014 Ocak- Aralık)



restaurant gündem 20 hotel & hi-tech

Doluluklarda düşüş sürüyor Türkiye’nin Kasım 2014 otel dolulukları, 2013 yılının aynı dönemine oranla yüzde 3.4 düşüş gösterdi. Kasım ayında Türkiye genelinde doluluk oranı yüzde 61.6 olarak kaydedildi.

O

tel doluluklarındaki düşüş devam ediyor. Dünyanın önde gelen veri ve analiz şirketlerinden STR Global’in hazırladığı Kasım 2014 Ülke Perfomans Raporu açıklandı. Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) tarafından değerlendirilen rapora göre, Türkiye’nin Kasım 2014 otel dolulukları, 2013 yılının aynı dönemine oranla yüzde 3.4 düşüş gösterdi. Kasım ayında Türkiye genelinde doluluk oranı yüzde 61.6 olarak kaydedildi. Kasım 2013’te bu oran yüzde 63.8 olmuştu. Kasım 2014’de, Türkiye o günlük satılan oda bedeli oranında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5.4 düşüş meydana geldi ve 92 Euro alarak gerçekleşti.

SON ÇEYREK KAN KAYBETTİ Türk turizminin kalelerinden İstanbul’da Kasım 2014 otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 5.6 düşerek yüzde 63.8 olarak gerçekleşti. Geçen yılın aynı döneminde bu rakam yüzde 67.6’ydı. Kasım 2014’te ortalama günlük satılan oda bedeli 117.9 Euro olarak, 2013’e göre yüzde 8’lik bir düşüş gösterdi. Geçen yılın aynı ayında bu rakam 128.2 Euro olmuştu. Ocak-Kasım 2014 döneminde ise doluluk oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 67.8’den yüzde 65.8’e ortalama günlük satılan oda bedeli 146.6 Euro’dan 135.9 Euro’ya geriledi. Turizmin bir diğer kalesi Antalya’da ise Kasım 2014 otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 1.7 düşerek yüzde 53.9 oldu. Kasım ayında günlük satılan oda bedeli 55.7 Euro’ya yükseldi. 11 aylık dönemde ise doluluk oranı 2013 yılındaki yüzde 64.8’den yüzde 61.6’ya geriledi. Ortalama günlük satılan oda bedeli de 83 Euro’dan 95 Euro’ya yükseldi. Başkent Ankara’da ise Kasım 2014 otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 4.1 düşerek, yüzde 67.5 olarak kaydedildi.

EN YÜKSEK İNGİLTERE Dönemin en yüksek artış oranı yüzde 13,5 ile Yunanistan’da gerçekleşti. Bu yında doluluk oranı yüzde 61,2 oldu. En fazla düşüş ise yüzde 15.3 ile Rusya’da yaşandı. Rusya’da doluluk oranı 51.1 oldu. Kasım 2014’ün en yüksek doluluk oranı ise yüzde 78.1 ile İngiltere’de gerçekleşti. Çalışmada Kasım 2014 döneminde, tüm Avrupa ülkelerindeki en düşük doluluk oranı yüzde 49.7 ile Portekiz’i işaret ediyor.



restaurant gündem 22 hotel & hi-tech

TYD’den birlik çağırısı 2023 hedefine 60 milyon turist, 60 milyar dolar gelir hedefi koyan Türkiye turizminin yaşanan tüm bu olumlu gelişmelere rağmen yatırımcı olarak birtakım sorunlarının halen devam ettiğine dikkat çeken Murat Ersoy, sorunların çözümü için kamu ve özel sektörün el ele vermek zorunda olduğunu kaydetti.

T

ürkiye Turizm Yatırımcıları Derneği’nin Geleneksel Yıl Sonu Çalışma toplantısı 16 Aralık 2014 tarihinde Ankara Swiss Hotel’de gerçekleşti. Toplantı sonrası gerçekleşen yemekte bir konuşma yapan TYD Başkanı Murat Ersoy, derneğin kuruluş tarihi olan 1988 yılında Türkiye turizminde 120 bin yatak, 2.5 milyon turist ve 2.0 milyar dolar gelir elde edilirken bugün gelinen noktada turizmin hayal ettiği seviyelere başarıyla çıktığını aktardı. Konuşmasında 2014 yılı turizm rakamlarına ilişkin bilgiler paylaşan Murat Ersoy, Bakanlık belgeli işletmelerde 1 milyon yatak kapasitesine ulaşıldığını belirterek, yılsonu itibari ile Türkiye’yi ziyaret eden yabancı turist sayısının 38 milyon, elde edilen döviz gelirinin ise 35 milyar dolar civarında olmasını beklediklerini ifade etti. 2015 yılı hedefleriyle ilgili olarak ise yabancı ziyaretçi sayısının 40 milyon, döviz gelirlerinin 37 milyar dolar olarak gerçekleşeceğini öngördüklerini ifade eden Ersoy sözlerini şöyle sürdürdü: “İşte bu noktada vizyoner, büyük düşünen ve yol gösterici 8. Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ı ve derneğimizin kurucusu Barlas Küntay’ı rahmetle anıyoruz. Türk turizminin 25 yıllık bu büyüme sürecinde görev yapan Türk turizmine katkıda bulunan TYD’nin Yüksek İstişare Kurulu üyesi olan Sayın Bakanlara şükranlarımızı sunarız.”

100. YILDA 60 MİLYON TURİST, 60 MİLYAR DOLAR GELİR HEDEFİ Murat Ersoy, konuşmasının devamında TYD üyesi yatırımcı kuruluşların Türk turizmine katkılarından bahsetti. Türkiye’de konaklama tesislerinden

marinalara, kongre ve fuar merkezlerinden havalimanlarına, spor ve sağlık tesislerine kadar geniş yelpazede yatırımlar gerçekleştiren TYD üyesi yatırımcıların yeni yatırımlara da devam ettiklerine vurgu yapan Ersoy, kıyı turizminin yanı sıra Anadolu’da dayeni turizm yatırım hamlelerine hız kazandırdıklarının altını çizerek şöyle devam etti: “Turizm sezonunu 12 aya uzatmak ve yatırımları yurt sathına yaymak için kıyı turizminin yanında bundan böyle alternatif turizm türlerini ön plana çıkararak doğa ve çevreyi korumakullanma dengesi içinde değerlendirerek Anadolu’da yeni turizm yatırım hamlesine başlamış bulunuyoruz. 2023 yılında yani Cumhuriyetimizin 100. yılında hedefimiz 60 milyon turist 60 milyar dolar gelir ile dünyanın ilk beşi arasında yer almaktır.”

“YENİLEMELER İÇİN 49 YILLIK SÜRE UZATILMALI” Turizmde yaşanan olumlu gelişmelere rağmen yatırımcı olarak birtakım sorunların devam ettiğine dikkat çeken Ersoy, yenilemenin bunların başında geldiğini kaydederek, şunları söyledi: “Söz konusu sorunları hatırlatmam gerekirse, 25 yılı aşmış turistik tesislerimizin yenilenmesi gerekmektedir. Bu nedenle söz konusu tesislerimizin yenilenmesine imkan verilmesi için 49 yıllık sürenin uzatılması konusunu Milli Emlak Genel Müdürlüğümüzle yeniden gündeme alınması gerekmektedir.”

“KAMU VE ÖZEL SEKTÖR EL ELE VERMELİ” Murat Ersoy, sözlerini tamamlarken yatırımcının karşılaştığı diğer sorunları ve çözüm önerilerini şöyle paylaştı: “2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu’nun ve buna ilişkin mevzuatın yenilenmesini istiyoruz. Diğer bir sorun olan kıyı-kenar probleminin çözümü için kıyıkenar yönetmeliğin yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Kamuya ait yeni yatırım alanlarının turizme tahsis edilmesini bekliyoruz. Kamu ve özel sektör uyum içinde el ele, omuz omuza bu yarışı hep birlikte kazanmak zorundayız.”



restaurant gündem 24 hotel & hi-tech

Bakanlık ve sektör gündemi konuştu Kültür ve Turizm Bakanlığı, turizm sektörü temsilcilerini Ankara’da ağırladı. Sektörün güncel gelişmelerinin konuşulduğu görüşmelerde Bakan Çelik, Rusya ve diğer ülkelerde, turizmi olumsuz etkileyebilecek her türlü gelişmeye karşı önlemleri sektör ile birlikte alacaklarını söyledi.

T

urizm sektörü temsilcileri ile Kültür ve Turizm Bakanlığı temsilcileri, 2014 yılı değerlendirmesi ve 2015 yılı çalışmaları hakkında görüş alışverişinde bulunmak üzere Ankara’da bir araya geldi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü’nde Tanıtma Genel Müdürü İrfan Önal başkanlığında düzenlenen ilk toplantıda yürütülen tanıtım kampanyaları hakkında görüş alışverişinde bulunuldu. Toplantıda, Bakanlık tarafından yaptırılan “Acente Pazar Araştırması” sonuçları hakkında sektör temsilcilerine bilgi verildi. Bakanlık yetkilileri, yakın bir zamanda, araştırma sonuçlarının turizm sektörüyle de paylaşılacağını açıkladı.

ÖMER ÇELİK: “ÖNLEMLERİ SEKTÖR İLE BİRLİKTE ALACAĞIZ” Tanıtma Genel Müdürlüğü’nde yapılan toplantının ardından sektör temsilcileri Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik tarafından kabul edildi. Tanıtım faaliyetlerinin sivil bir faaliyet olduğuna dikkat çeken Çelik, Türkiye’nin turizm potansiyelinin her sene daha güncellenerek anlatılması için sektörün dünyayla daha çok temas etmesi gerektiğini anlattı. Bakanlık olarak sektörü bu yönde destekleyeceklerini ve önlerindeki engelleri kaldıracaklarını anlatan Çelik, Rusya ve diğer ülkelerde, turizmi olumsuz etkileyebilecek gelişmelere karşı önlemleri sektör ile birlikte alacaklarını söyledi.

“RUSYA’YA GİDECEĞİZ” Yakın bir zaman içerisinde sektör temsilcileriyle birlikte, muadil kuruluşlar ve medya ile görüşmelerde

bulunmak üzere Rusya’ya gideceklerini açıklayan Bakan Çelik, Rusya’da devam eden ekonomik sarsıntının olası etkileri konusunda, sektörün ve Bakanlığın tecrübesinin yeterli olduğunu savundu.

“RİSKLERİ GÖRMEK VE TEDBİR ALMAKLA MÜKELLEFİZ” Bakan Çelik, “Etrafımızda çok ciddi siyasi gelişmeler var. Bu gelişmeler büyük fay kırıkları oluşturuyor. Biz bütün bunları yönetmekle mükellefiz. Ortaya çıkacak bir takım risk alanlarını öngörmek ve bu risk alanlarıyla ilgili tedbirler almakla mükellefiz” dedi.

MÜBERRA ERESİN: “ÖNEMLİ ADIMLAR ATILIYOR” Toplantıya katılan TUROB Başkan Yardımcısı Müberra Eresin ise gerçekleşen görüşmeye ilişkin şunları söyledi: “Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ve Tanıtma Genel Müdürü İrfan Önal başkanlığında yapılan toplantılarda son derece önemli değerlendirmeler ortaya konuldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sürdürdüğü başarılı tanıtım çalışmalarında ciddi adımlar atıldığını müşahede ettik. Ülkemiz açısından önemli pazarların başında gelen Rusya Federasyonu’nda, Bakanlığın tanıtım bütçesinin yaklaşık yüzde yirmisine denk gelen, 10 milyon Dolarlık bütçe ile reklam ve tanıtım faaliyetlerinin gerçekleştirilmekte olduğunu öğrendik. Ayrıca Rusya Federasyonu’ndan Türkiye’ye turist getiren 6 büyük tur operatörüyle birlikte 3 milyon Dolar’lık bir reklam faaliyetinin gerçekleştirildiğini ve yıl içerisinde Rus basınından 130 kişinin ülkemizde ağırlandığı bilgisini aldık.” Yapılan toplantıda görüşülen konular ve öneriler üzerinde sektör temsilcileri olarak çalışacaklarını anlatan Eresin, “Atılacak adımların belirleneceği nihai değerlendirme toplantısı, Bakanımız Ömer Çelik başkanlığında, sektör temsilcilerinin katılımıyla yakın bir zamanda gerçekleşecek” dedi.



restaurant gündem 26 hotel & hi-tech

‘Yeşillenen Oteller’ için güçlü işbirliği İş dünyasında sürdürülebilir iş modellerine geçişi hızlandıran Sürdürülebilirlik Akademisi, 2014 yılının ikinci yarısından itibaren sürdürülebilir turizm ile ilgili kapsamlı çalışmalar yapma hedefi doğrultusunda; konaklama tesislerinin yeşil olması ile ilgili belgelendirme projesi olan “Yeşillenen Oteller (Greening Hotels) Projesi” için, TUROB ve Bureau Veritas ile önemli işbirliği gerçekleştirdi.

S

ürdürülebilirlik Akademisi, Türkiye’nin 5. 10 Yıllık Kalkınma Planı ekseninde 2014 yılının ikinci yarısından itibaren, Sürdürülebilir Turizm ile ilgili kapsamlı çalışmalar yapma hedefi doğrultusunda, TUROB ve Bureau Veritas iş birliğiyle devam eden Yeşillenen Oteller (Greening Hotels) belgelendirme sürecini yürütme sorumluluğunu üstlendi. TUROB tarafından 2009 yılında Bureau Veritas işbirliğiyle hayata geçirilen ve Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisleri’nin sayısını artırmayı hedefleyen proje, iş dünyasında sürdürülebilir iş modellerine geçişi hızlandıran Sürdürülebilirlik Akademisi ile büyümeye devam edecek. Yeşillenen Oteller (Greening Hotels) Projesi, turizm sektörünün sürdürülebilir çevre konusunda farkındalığını ve konaklama tesislerinin çevre duyarlılığına motivasyonlarını artırmayı hedefliyor.

TESİSLER YEŞİLLENECEK Bugün sektörde rekabet gücünün yükselmesinin en önemli yolunun turizm sektörünün sürdürülebilir turizm ilkeleriyle hareket etmesinden geçtiği bilinciyle; sürdürülebilir turizmin gelişmesine önemli katkılar sağlayan Yeşillenen Oteller (Greening Hotels) Projesi, çevreye duyarlı tüketici sayısını da artırarak, tesisleri daha yeşil olmaya teşvik ediyor. Yeşillenen Oteller (Greening Hotels) Belgesi sahibi olmaya aday tesisler; Enerji Yönetimi, Su Yönetimi, İç Hava Kalitesinin Artırılması, Atık Azaltımı ve Geri Dönüşüm alanlarında değerlendiriliyor. Değerlendirmeden başarıyla geçen turizm tesisleri ‘Yeşillenen Oteller Belgesi’ almaya hak kazanıyor. Kontrol Listesi’nde yer alan toplam kriterlerin tesis bünyesinde yer alması üzerinden minimum başarı durumlarına göre, konaklama tesisleri sırasıyla Bronz, Gümüş ve Altın ‘Yeşillenen Oteller’ Belgesi almaya hak kazanıyor. Sürdürülebilirlik Akademisi, yaptığı tüm çalışmalarda olduğu gibi bu projede de, Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisleri’nin sayısının artırılmasını; konaklama tesislerinin daha yeşil olması konusunda bilinçlendirme için ilgili kamu kuruluşları, sektör dernekleri ve özel sektör kuruluşlarıyla işbirlikleri yapmayı hedefliyor.



restaurant gündem 28 hotel & hi-tech

Her 10 işten biri turizmden AKTOB Araştırma Birimi tarafından yapılan analize göre, turizm sektörü sigortalı olarak çalışanlar bakımından, 1 milyon 40 bin kişi ile 3. sektör konumunda. Birinci sırada perakende ticaret, ikini sırada ise bina inşaatı bulunuyor.

S

GK tarafından açıklanan son verilere göre, turizm sektöründe çalışanların sayısı son bir yılda %13,1 artarak 919 bin kişiden 1 milyon 40 bin kişiye ulaştı. Aynı dönemde ülke genelindeki sigortalı sayısı da %5,1 yükselişle 13,3 milyon oldu. Böylece turizm sektörü, bir yılda sağlanan 642 bin kişilik toplam istihdam artışının % 18,8’lik kısmını denk düşen bir istihdam büyümesi elde etti. Eylül 2014’te 88 sektörden 67’sinde istihdam 1 milyon 85 bin kişi artarken, turizm bu artışın % 10’undan fazlasını sağladı. Bu dönemde 21 sektörde 443 bin kişilik istihdam azalması oldu. Turizm sektörü ulaştığı istihdam verileri ile ülke içindeki payını %7,25’ten %7,81’e çıkardı.

Sektörlerin istihdamdaki payı, % (En çok istihdam olan 5 sektör) Sektörler Perakende Tic.(Mot.Taşıt.Onar.Har) Bina İnşaatı Turizm toplamı Toptan Tic.(Mot.Taşıt.Onar.Hariç) Kara Taşıma.Ve Boru Hattı Taşıma.

2013 payı, % 9,34 8,83 7,25 4,19 4,98

2014 Payı, % 9,26 8,91 7,81 4,53 4,47

*Eylül 2014 itibariyle, 4a kapsamındaki sigortalı sayısı.

Sektörde sigortalı çalışan sayısı* Yiyecek İçecek Hiz. Konaklama Spor, Eğl.Dinl.Faal Seyahat Ac.Tur Op.Hiz Havayolu Turizm Toplamı Türkiye Toplamı Turizmin Pay,%

2013 474.433 319.698 58.959 55.768 10.444 919.302 12.679.379 7,25

2014 564.463 348.615 44.213 59.439 23.308 1.040.038 13.321.597 7,81

Değişim 19,0 9,0 -25,0 6,6 123,2** 13,1 5,1 0,56 puan



restaurant gündem 30 hotel & hi-tech

İstanbul ve Antalya otele doymadı Bu yıl verilen teşviklerle birlikte 55 şehirde toplam 62 bin yataklı 243 yeni otel inşa edilecek. Yeni otel projeleri için 3.9 milyar TL yatırım hayata geçirilirken, yeni kapasitenin yarısı İstanbul ve Antalya’da olacak.

sıradaki Antalya’da 37 proje teşvik belgesine bağlandı. Ancak Antalya’da teşvik alan proje sayısı İstanbul’dan az olmasına rağmen yatak kapasitesi 20 bin 266 adet ile İstanbul’un iki katı düzeyinde bulunuyor. Yani Antalya’da fiziksel olarak devasa tesislerin yatırımları sürüyor.

ANKARA’YA FAZLA İLGİ YOK İlçeleriyle turizmin bir diğer önemli şehri Muğla, toplam 3 bin 409 yataklık 18 proje ile üçüncü sırada yer aldı. Başkent Ankara’daki teşvik belgesi ise toplam 570 yataklık 3 projede kaldı. Balıkesir, Bursa Konya, Elazığ, Trabn, Kahramanmaraş, Adana, Adıyaman, Aydın, Gaziantep otel yatırımlarında öne çıkan Anadolu illeri oldu.

YENİ OTEL YERİNE MODERNİZASYON

T

urizmin çeşitlendirilmesine paralel bu yıl Anadolu illerindeki otel yatırımlarında dikkat çeken bir artış meydana gelirken, turizmin iki lokomotif kenti İstanbul ve Antalya’nın ezici ağırlığı devam ediyor. Bu yıl toplam 62 bin yataklık proje için alınan teşvik belgelerinin yarısı İstanbul ve Antalya’daki yatırımlara gitti. Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB), Ekonomi Bakanlığı’nın Ekim 2014 dönemine ait ‘Yatırım Teşvik Belgeleri’ne ilişkin verileri değerlendirdi. Buna göre, Ocak-Ekim 2014 dönemini kapsayan 10 aylık dönemde, 55 şehirde yeni yatırım yapılacak otel sayısı 243’e, yatak sayısı ise 62 bin 253’e yükseldi. Toplam yatırım miktarı 3 milyar 926 milyon dolara ulaşırken, yatırımlar bittiğinde 14 bin 662 kişiye yeni istihdam oluşturacak.

ANTALYA’DA DEVASA OTELLER Otel yatırımlarında OcakEkim 2014 döneminde en fazla teşvik belgesi toplam 9 bin 618 yataklık 45 otel için İstanbul’da alındı. İkinci

Raporu değerlendiren TUROB Başkanı Timur Bayındır, Ocak-Ekim 2014 döneminde teşvik belgesi alan il sayısının 55’e çıktığına dikkat çekti. Bayındır “Yatırımların ülke geneline yayılmasından memnuniyet duyuyoruz. Artvin, Karabük, Karaman ve Proje sayısında 3, toplam Tokat ilk kez yer aldı. yatakta 5 yıldızlılar birinci Otellerin yoğun olduğu Otel sınıfı Otel sayısı Toplam yatak Antalya, İstanbul, Muğla 5 yıldız 42 25.718 4 yıldız 79 22.180 gibi şehirlerimizde 3 yıldız 89 11.826 ise teşvik belgelerinin 2 yıldız 5 228 yeni yatırımlar yerine 1 yıldız 3 152 modernizasyon veya Butik/özel 22 1.848 yenileme yapan Tatil köyü 1 300 otel işletmelerine Genel Toplam 243 62.253 (Ocak-Ekim 2014) verilmesinin sektörümüze daha fazla katkı Balıkesir, Bursa ve Konya’da büyük atak sağlayacağını İl Otel sayısı Yatak sayısı öngörüyoruz” İstanbul 45 9.618 dedi. Antalya Muğla İzmir Balıkesir Bursa Konya Elazığ Trabzon Aydın Gaziantep Adıyaman Adana Kahramanmaraş

37 18 11 9 8 6 5 5 4 4 4 4 4

20.266 3.409 2.262 1.377 1.870 2.170 501 356 2.280 1.142 914 818 496

(Ocak-Ekim 2014, dört ve üzerinde projeye sahip iller baz alınmıştır)



restaurant gündem 32 hotel & hi-tech

Yatırımların merkezi Antalya ve İstanbul Turizm sektörü yılın 10 aylık döneminde, 240 adet komple yeni yatırım için 3,8 milyar TL’lik yatırım teşviki aldı.

A

KTOB Araştırma Birimi’nin derlediği verilere göre, 62 bin yeni yatak ve 31 bin yeni istihdam üretecek olan projelerin %85’i, Antalya, İstanbul, Muğla, İzmir, Konya’nın başını çektiği 15 ilde toplanıyor. 3,8 milyar TL’lik toplam yatırım bütçesinin %31,5’i Antalya’da, %16,8’i de İstanbul’da bulunuyor. Bu iki il, yaratılacak olan istihdam, yeni oda ve yatak kapasitesi açısından da toplam değerlerin yarısını elinde tutuyor. Yapılmakta olan ve proje halindeki tesislerin dağılımında ilk sırayı, %37 ile 3 yıldızlı oteller alırken, bu projelerle toplamda 12 bin dolayında yatak devreye girecek. Yeni projelerin %31,5’ini oluşturan 4 yıldızlı tesislerle 21 bin yatak, 5 yıldızlı tesislerle de 26 bin yatak açılacak.

Turizme verilen yatırım teşvik belgeleri* (Ocak-Ekim)

Proje sayısı

Proje bütçeleri milyar TL

İstihdam edilecek kişi (Bin)

Teşvik alan oda (Bin)

Teşvik alan yatak (Bin)

Yeni yatırımlar Teşvikler toplam

240 284

3.82 4.38

14.881 93.208

31.0 45.4

62.7 91.9

*Öğrenci yurdu yatırımları hariç. 65 öğrenci yurdunda 26 bin dolayında yatak yapılacak

Teşvik değerlerinden illerin aldıkları pay, % (İlk 5 il)

Bütçe

İstihdam

Yatak

ANTALYA İSTANBUL MUĞLA İZMİR KONYA

31,5 16,8 7,5 5,0 3,5

32,7 17,3 6,9 3,5 3,6

32,6 15,6 5,9 3,6 3,5


www.otel.istikbal.com.tr


restaurant gündem 34 hotel & hi-tech

Ordu’nun dereleri turizme akacak Karadeniz’in gözbebeği Ordu, turizm merkezi olmak için tanıtım hamlesi başlattı. Yeşil ve mavinin buluştuğu şehir ilk etapta türkülere konu olan dereleri ile turizme akacak…

O

ksijen yurdu Ordu’nun türkülere konu olan dereleri turistik bir değer olarak öne çıkarılmaya başlandı. İstanbul Cağaloğlu’ndaki Gazeteciler Lokalinde, Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği (TUYED) ile Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) yönetimiyle buluşan Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu kentin turistik değerleri hakkında bilgiler verdi. Bir tanıtım hamlesi başlattıklarını belirten Vali Balkanlıoğlu, “Her fırsatı değerlendiriyoruz. Türkülere konu olan şehrin simgelerinden derelerimizi tanıtmak için fotoğraflarının Milli Piyango biletleri üzerinde yer almasını sağladık. Şimdi de kenti

Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu

yemyeşil bozulmamış doğası, temiz havası, yaylaları ve şelaleleriyle daha etkin tanıtacağız. Tanıtma çalışmalarımız kapsamında önümüzdeki günlerde basın gezileri düzenleyeceğiz” dedi. Yeşil ve mavinin buluştuğu kentlerimizden olan Ordu, yaylaları, ahşap mimari örnekleri, Mavi Bayraklı sahili, dağları, ormanları ve zengin bitki varlığıyla öne çıkıyor. Uzmanlara göre, turistlerin doğayla baş başa kalma taleplerinin hızla arttığı bir dönemde; Ordu’nun sahip olduğu özelliklerden dolayı önemli bir turizm merkezi haline gelecek.

ETKİN TANITIMLARLA ÖNE ÇIKACAK Kentin zengin bir turizm potansiyeline sahip olduğunu vurgulayan Vali Balkanlıoğlu, “Türkiye’nin en temiz havasına sahip Ordu kıyı turizmi, yayla turizmi, trekking, yamaç paraşütü gibi etkinliklere imkân tanıyor. Fındığı ve balıklarıyla da ünlü olan kentimiz, yöresel mutfak açısından da son derece zengindir” diye ekledi. Çaybaşı ilçe sınırları içerisinde bulunan Karaoluk ve Kazankaya şelalelerinin doğal güzellikleri bakımından görülmeye değer olduğunu belirten Vali Balkanlıoğlu sözlerini şöyle noktaladı: “Ordu, Karadeniz bölgesindeki diğer illere oranla bakir doğasından dolayı çok şanslı. Mavi bayraklı plajımız var. İlimiz Gürgentepe ilçesi Dikenlice Köyü’nde bulunan kayalıklara oyulmuş 8 adet kaya mezarı var. Sakin şehir Perşembe ilçemiz, Çaka kumsalı ve mesire yeri, Efirli plajı, Milli Piyango bileti üzerinde yer alan Karaoluk deresi üzerinde bulunan Çiseli Şelalesi ve menderesleri görülmeye değer. İnsanlara şiir yazdıracak kadar muhteşem doğası, eşsiz bucaksız ormanlarla kaplı yaylaları, ekoturizmin yapıldığı otantik yerleşim yerleri, ormanların içinden akan dereleri, doğal şelaleleri, gölleri, menderesleri görülmeye ve yaşanmaya değer. Böylesi değerlere sahip kentimizi daha etkin tanıtabilmek amacıyla, önümüzdeki dönemde ekonomi ve turizm basınını Ordu’ya davet edip, şehrimizi yakından tanımalarını sağlayacağız.”


www.nilco.com.tr


restaurant gündem 36 hotel & hi-tech

Erciyes 300 Milyon Euro’luk dev yatırımla turizmin merkezi olacak

K

ayseri Büyükşehir Belediyesi’nin 300 milyon Euro yatırım planladığı ve Avusturya’nın konusunda uzman kuruluşu ATC ( Austrian Tourism Consultans) tarafından hazırlanan master plan çerçevesinde Erciyes; pistleri, otelleri, yemeiçme alanları, eğlence merkezleri, kongre merkezleri, sosyal donatıları ve alt yapısı ile Türkiye’nin birinci, dünyanın ise sayılı kayak merkezlerinden biri olmak için hazırlanıyor. Ulusal ve uluslararası spor müsabakalarına ve hatta Olimpiyat Oyunları’na ev sahipliği yapması hedeflenen Erciyes Kış Turizm Merkezi, hem turizmin hem de kış sporlarının ilk adresi olma yolunda...

ORHAN DÜZGÜN: “ÖNÜMÜZDEKİ YIL 2 MİLYON TURİST HEDEFLİYORUZ” Erciyes Kayak Merkezi Master Planı, 27 Aralık Cumartesi günü Mirada Otel’de gerçekleşen basın toplantısı ile kamuoyu ile paylaşıldı. Kayseri Valisi Orhan Düzgün, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki ve Erciyes A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Cahit Cıngı’nın katılımıyla gerçekleşen toplantıda bir konuşma yapan Kayseri Valisi Orhan Düzgün, deniz-güneşkum turizminde yakalanan başarıyı Erciyes örneğinde olduğu gibi kış turizmi

Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin projesi kapsamında 300 milyon Euro’luk yatırımın planlandığı Erciyes, dünyanın sayılı kayak merkezleri arasına girmeye hazırlanıyor. 2005 yılında start alan proje tamamlandığında, alt yapı, pist kalitesi, sosyal donatılar ile birlikte Erciyes, kış turizminde dünyaya ikinci Davos’u kazandıracak. ile de yakalayabileceklerini ifade ederek, Kayseri Belediyesi olarak turizme yatırım yaptıklarını çünkü karlılık açısından önemli bir sanayi olduğunu belirtti. Kayseri’nin ciddi bir sanayi şehri olmasına rağmen istihdam konusunda sıkıntılar yaşadığını aktaran Düzgün, konuşmasına şöyle devam etti: “Oysa turizm hem açısından ciddi olanaklar sağlıyor hem de sürekli ve eğitim kadroların çoğalmasına katkıda bulunuyor. Yatırımlarımız tamamlandığında Kayseri’ye 100 milyon Euro dolaylı, 100 milyon Euro da doğrudan gelir sağlanacak. Önümüzdeki yıl 2 milyon turist ağırlamayı hedefliyoruz.” Erciyes’in alt yapı yeterliliği açısından dünya sıralamasında üstlerde yer aldığını belirten Vali Düzgün, dünyanın en kolay ulaşılabilir ve en donanımlı yollarına sahip kayak merkezini kurduklarını söyleyerek sözlerini şöyle noktaladı: “Büyük şehirlerden uçakla Kayseri’ye ulaşım kolay olduğu gibi şehir merkezinden dağa ulaşım da bir o kadar kolay ve konforlu. Kayseri ulaşımı, tesisleri, yemek kültürü, doğal, kültürel ve tarihi zenginlikleri ile yerli ve yabancı turistin ilk tercihleri arasına girecek.”


MURAT CAHİT CINGI: “DÜNYANIN SAYILI KIŞ VE YAZ TURİZM MERKEZİ OLACAĞIZ” Türkiye’nin en uzun kayak pistine sahip Erciyes Dağı’na, 2005 yılında başlanan Erciyes Kış Sporları ve Turizm Merkezi projesi kapsamında bu zamana kadar alt yapı çalışmaları, yollar, kanalizasyonlar, pistler ve mekanik tesisler dahil olmak üzere 150 milyon Euro’luk yatırım yapıldı. Basın toplantısında bilgi veren Erciyes A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Cahit Cıngı “300 milyon Euro’yu bulması beklenen yatırımlar tamamlandığında, uzunluğu 35.000 metreyi bulan 20 adet mekanik tesis ve toplam uzunluğu 200 km’yi bulan profesyonel olarak dizayn edilmiş pistlerle Erciyes, dünyanın sayılı kış ve yaz turizm merkezlerinden birisi haline gelecek. 26 milyon metrekarelik alanda bulunan 34 pistimizin tamamı birbiriyle entegre durumunda. Dört farklı giriş noktasından kayakçılarımız pistlere giriş yapabiliyor ve pistlerin tamamını kayarak dolaşabiliyor. Ayrıca karlama üniteleri sayesinde sezonu daha erken açıp daha geç kapatma imkanımız oluyor. Erciyes’te kayak sezonu genel olarak ocak ayının ortalarında başlayıp nisan ayı ortalarında da bitiyordu. Biz karı erken üretip pistlerde buzlanmayı sağladıktan sonra karın erime süresi daha da uzuyor. Hem de kayak sezonunu erkene çekmiş oluyoruz.” dedi. Erciyes Dağı’ndaki atıl saha Büyükşehir Belediyesi tarafından temizlenerek yine, Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından yatırımcılara kiralanıyor. Erciyes Kayak Merkezi tek elden yönetiliyor ve bu da yatırımcıya güven veriyor. Erciyes A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Cahit Cıngı “ 21 otelin tapularını teslim ettik. 17 butik, 4 adet yıldızlı otel planlandı. Otellerin dokuzu

temellerini attı ve inşaat çalışmalarına başladı. Proje kapsamında oldukça iddialı bir teknoloji ve alt yapıya sahip 3000 kişilik kongre salonumuz ile Akdeniz otellerinin hâkimiyetinde olan kongre turizminin rotasını yaz döneminde Erciyes’e çekmeyi planlıyoruz. Doğa ile iç içe, dağ da gerçekleşecek kongre organizasyonu bu sektör için bir farklılık olacak” şeklinde konuştu.

DÜNYANIN İKİNCİ ‘DAVOS’U OLACAK Proje kapsamında değişik zorluk derecelerinde Uluslararası Kayak Federasyonu standartlarında kayak pistleri, gondol, lift ve sabit hızlı teleferik hatları, yaz ve kış aktivite merkezleri, beş bin kişilik günü birlik sosyal tesisler, kongre ve kültür merkezleri, kafe ve restoranlar, futbol sahaları ve antrenman merkezleri, sağlık noktaları, beş bin kişilik konaklama kapasiteli oteller ve Alp Köyü bulunuyor. 3000 kişi kapasiteli kongre merkezi ile Erciyes hem ulusal hem de uluslararası toplantı ve kongrelere ev sahipliği yapmayı planlıyor. Erciyes Davos gibi dünyanın gözü, kulağı, kalbi olacak bir merkez olma hedefinde. Ayrıca kurulacak 9 adet UEFA standartlarında futbol sahası ve antrenman tesisleri ile profesyonel futbol takımları kamplarına da ev sahipliği yapacak.


restaurant gündem 38 hotel & hi-tech

DAĞ TURİZMİNDE AKTİVİTESİ EN BOL MERKEZ OLACAK Master Plan sonlandığında yılda 3 milyon kişi ağırlamayı hedefleyen Kayseri Büyükşehir Belediyesi turizmi dört mevsim canlı tutmak için yatırımlarını farklı alanlara da yönlendirdi... Kışın sunacağı alp disiplini kayağı, kuzey disiplini kayağı, snowboard, telemark, serbest stil kayak, snowkiting, kızak, biathlon, snow-tubing,

oyantring, kar uçurtması, kar yürüyüşü, kar raftingi, kar kızağı, dag tırmanışı, kayak turları, helikopter kayağı, buz pateni, gibi aktivite alanları ile uluslararası kış turizm merkezlerinin başrol oyuncuları ile yarışan Erciyes Kış Sporları ve Turizm Merkezi aynı zamanda muhteşem doğası ve bol okisjeni ile farklı mevsimlerde de ilgi odağı olacak. Yaz ve bahar dönemleri için uluslararası çeşitli aktivite turnuva programların planladığı merkezde aynı zamanda, trekking, tırmanma, dağ bisikleti, yamaç paraşütü, paragliding, at binme, toboggan (yaz kızağı), tırmanma duvarı, dağ yürüyüşü, İskandinav yürüyüşü, yaz kızak yolu, uçurtma sörfü, oryantring, kampingler, dağcılık, off-road, motokros, paintball, cross golf ve okçuluk gibi çok çeşitli aktivite alanları oluşturuldu.

ŞEHİR MERKEZİNE YAKIN SOSYAL YAŞAMI HAREKETLİ Şehir merkezine 25 km mesafede bulunan Erciyes


ONUR AIR İLE 3 GECE DOLU DOLU KAYAK PROGRAMI 2 Ocak - 29 Mart tarihleri arasında her Cuma 21.20 ve Pazartesi 07.30 uçağı ile 3 gece 699 TL’ye dolu dolu bir kar tatil paketi sunan Onur Air, paketin içinde birçok avantajdan da faydalanma olanağı sağlıyor. Ulaşım, konaklama bedeli, transferler ve kayak malzemelerinin taşınmasının dâhil olduğu paket programlarla birlikte indirimli kayak & snowboard dersi ve indirimli ekipman kiralama avantajlarından da yararlanabilirsiniz. Kış Sporları ve Turizm Merkezi, gelen misafirlerin şehrin sosyal yaşamına da hızlı bir şekilde ulaşmasını sağlıyor. Dünyanın sayılı merkezlerinde bulunan bu avantajı doğru değerlendirmek amacı ile merkeze ulaşımı sağlayan Kayseri-Hisarcık yolunu 4 şeritli, modern ve güvenliği en üst düzeyde sağlayacak şekilde yatırımı gerçekleştiren Kayseri Büyükşehir belediyesi aynı zamanda şehir merkezinde bulunan otellerinde konaklama sayılarının artışını sağlıyor. Bu yönde şehrin tarihi ve kültürel değerlerine yönelik çeşitli yatırımlarında gerçekleştiği Kayseri’de misafirler gerek şehrin alışveriş ve sosyal yaşam olanaklarından faydalanırken aynı zamanda tarihi ve kültürel zenginlikleri de görme imkanı yakalayacaklar.

ERCİYES VE KAPADOKYA “CULTURAL SKING” İLE BÖLGE TURİZMİNİ ŞAHA KALDIRACAK Tarihte Kapadokya krallığının başkenti olan Kayseri ile dünyanın 8. Harikası Kapadokya, turizm potansiyelini artırmak ve yepyeni bir seyahat deneyimi yaşatmak amacı ile dünyada bir ilke imza atıyor. Yeni yapılan yatırımlar ile kış sporları ve konaklama konusunda dünyanın sayılı merkezleri arasına girmeyi hedefleyen Erciyes ve kültür turizmi ile yılda 3 milyon turist ağırlama başarısını sergileyen Kapadokya, “Cultural Sking” (kültür kayağı) konseptiyle iki turizm bölgesini farklı seyahat deneyimleri ile birbirine bağlayarak bölgesel bir destinasyon oluşturuyor. İki şehirden oluşturulan 10 kişilik komite projenin yürütülmesi ve stratejik planlamaların hazırlanması için somut adımlar atıyor. Yurt dışı pazarı için 3 gün Kapadokya, 4 gün Erciyes olmak üzere bir haftalık tur halinde sunulacak paketlerle kültür ve kayak turu dünyada ilk defa bir araya getiriliyor. Böylece Kapadokya kış mevsiminde azalan ziyaretçi sayısını artırırken yazında Erciyes Kapadokya’nın yarattığı büyük turizm potansiyelinden faydalanmış olacak. Çeşitli ülkelerde tanıtım çalışmalarının yanı sıra birçok acente ile anlaşmaların yapıldı. Çeşitli fuarlarda da bu konseptin tanıtımı ve daha işlevsel hale gelmesi için Kayseri ve Kapadokya valiliği ile ortak tanıtımlar yapılıyor.


restaurant yeni yatırımlar 40 hotel & hi-tech

Crowne Plaza İstanbul Oryapark açıldı Intercontinental Hotels Group üyesi Crowne Plaza İstanbul Oryapark, İstanbul iş dünyasının yeni kalbi Ümraniye’de 15 Ekim 2014 tarihinde kapılarını açtı. Yatırımı Orya Holding’e ait beş yıldızlı otel, Anadolu Yakası’ndaki şirketlerin bir numaralı adresi olmak istiyor.

Ç

elik boru imalatçısı Orya Holding, rotasını turizme çevirdi. Ümraniye bölgesinin ilk uluslararası zincir otelini Crowne Plaza markasıyla otelcilik sektörüne kazandıran şirket, 15 Ekim 2014 tarihinde açtığı yatırımıyla Anadolu Yakası’nın en iyi oteli olacağının sinyallerini vermeye başladı bile… Crowne Plaza İstanbul Oryapark’ı, Genel Müdürü Aykut Bakay ile konuştuk.

Crowne Plaza İstanbul Oryapark’ı tanıtmadan önce kısaca yatırımcı şirket hakkında bilgi verir misiniz? Şirket, Ümraniye bölgesinde beş yıldızlı otel açmaya nasıl karar verdi, turizm açısından bölgede nasıl bir potansiyel gördü?

Crowne Plaza İstanbul Oryapark Genel Müdürü Aykut Bakay

Otelin yatırımcısı Orya Holding’e bağlı Oryataş firması. Holding’in otelin hemen karşısında Ümran Çelik Boru fabrikası bulunmakta. Aslında esas işleri çelik boru imalatı. Üzerinde bulunduğumuz bu arazi Holding’e ait olunca projeyi değerlendirmek istediler. Şöyle anlatayım, şirket bu araziyi otel, rezidans, alışveriş merkezi ve ofis katlarından oluşan bir kompleks olarak planlıyor. Ümraniye bölgesi için farklı bir proje tabii. Ümraniye bölgesi, iş merkezleri anlamında ciddi bir potansiyele sahip. Çevrede bu ihtiyaca cevap verecek bir tesisin olmayışı yatırımcı şirket için bir itici güç oluyor. İş merkezleri var ama otel yok. Gelen talepler doğrultusunda beklenen ve gerçekleşmesi gereken bir yatırımdı zaten. Bulunduğumuz lokasyonda bu yapılaşmaya alternatif bir proje daha yok. Bu yüzden bölgenin fiziki gelişimi açısından önemli bir potansiyel oluşturacağımızı düşünüyoruz.

Orya Holding, Crowne Plaza markasında nasıl karar kıldı, sebeplerini öğrenebilir miyiz? Crowne Plaza İHG’nin üst segment markası. Kalite standartları çok yüksek. Bu yüzden Crowne markasıyla anlaştılar. Neden diğer markalar olmadı derseniz, bizim için özel olanı seçmek durumundaydık. Crowne Plaza,


HEM MODERN HEM KLASİK Mimar Mert Taş ve İçmimar Selda Bereket’in yanı sıra Oktay Nayman ve Öner Özyar’ın proje mimarlığını üstlendiği Crowne Plaza İstanbul Oryapark’ın tasarımında geleneksel ve modern çizgiler hakim. Ortak alanlardan oda ve yeme içme alanlarına kadar Osmanlı ve Avrupa esintilerinin göze çarptığı otelde klasik ve çağdaş yorumlar başarıyla harmanlanmış.

Türkiye’de yükselen bir marka. İstanbul’da Asya ve Harbiye’yle beraber üçüncü otel olduk. Bunun haricinde İstanbul dışında Ankara, Bursa ve Antalya’da bu marka mevcut. Bunların üçü de çok özeller ve aynı şekilde Ümraniye bölgesinde de böylesine özel bir markayla birlikte yol alalım istedik.

Ümraniye, her ne kadar son yıllarda iş - alışveriş merkezleri ve ofisler anlamında ciddi bir atak içerisinde olsa da otel yatırımlarına aç bir bölge. Hedef pazarlara yakın ama bir o kadar da rekabete sıfır noktada ve bölgesinde ilk. Siz bu durumu ne şekilde değerlendirdiniz? Otelcilik başlı başına riskli bir yatırım kanalı zaten. Bu yıl İstanbul’da çok sayıda otel açıldı, 2015’te de bu ivmenin artarak devam edeceği öngörülüyor. Hal böyle iken, bu saatten sonra otel yatırımına girmenin çok riskli olduğunu net bir şekilde söyleyebiliyoruz. Otelcilikte pasta sürekli bölündüğü için çok daha fazla efor sarf etmeniz gerekiyor. Fakat gelen işler pasta azaldığı için gittikçe azalıyor. Biraz önce de söylediğim gibi, bizim bu bölgede en büyük avantajımız, yüksek iş merkezi potansiyeli. Dolayısıyla gerek markanın gücü ve bilinirliği gerekse yüksek standartlardaki hizmet kalitemiz ve tecrübeli kadromuzla bu avantajı en iyi şekilde değerlendirmeye odaklandık.

Onlara konaklama ve toplantı hizmetleri sunmak üzere yola çıktık. Otelimizin en önemli özelliği, iki köprüye de yakın olması. Hatta buradan üçüncü köprüye de bir bağlantı yolu var. Bir de trafiği saymazsak hem Sabiha Gökçen Havalimanı’na hem de Atatürk Havalimanı’na eşit mesafedeyiz. Otelimiz, avantajlı konumu ile ara yollarda sıkışmadan ana arterler üzerinden direkt ulaşım imkanı, havalimanı ve köprülerin merkezinde olması ile trafik sıkıntısının olmadığı rakipsiz bir ulaşım imkanı sunuyor.

Otelin ulaşmak istediği hedef kitle ve pazarlar hakkında neler söylemek istersiniz?

Rakamlarla oteli nasıl anlatırsınız? İstihdam sayınız, 2015 yılı doluluk hedefiniz nedir?

Potansiyelimizin yüzde 90’ı Ümraniye bölgesi ve Anadolu Yakası’ndaki büyük şirketlerden oluşuyor.

Ekim ortasında açılmamıza rağmen yüzde 50 doluluklara ulaştık. 2015 yılında da yüzde 80-90’ları


restaurant yeni yatırımlar 42 hotel & hi-tech

KİMDİR? 9 Eylül Üniversitesi Turizm ve Otelcilik mezunu olan Aykut Bakay, iş yaşamına ilerleyen dönemde Genel Müdürü olacağı Turing firmasının Sultanahmet’teki Yeşil Ev Oteli’nde komi olarak başladı. Polat Renaissance Hotel’de resepsiyonist ve ön büro müdürü olarak çalışma hayatına devam eden Bakay, daha sonra Sultanahmet bölgesinde birçok butik otelin kuruluşunda görev aldı. 9 yıl Turing Yeşil Ev, Sarnıç ve Ayasofya Konakları’nda yöneticilik yapan Aykut Bakay, 2013 yılında katıldığı Crowne Plaza Oryapark’ta Genel Müdür olarak görev yapmaktadır.

MARKALAR İklimlendirme Sistemleri Hijyen Ürünleri Mobilya, Perdeler Kapılar Yangın Kapıları Oda Mobilyaları Ses, Işık, Projeksiyon Sistemleri Televizyon Tekstil Minibar Karşılama Ekipmanları Vitrifiye Buklet Ürünler Oda Otomasyon Sistemleri Sofra Üstü Ürünler Fitness Ekipmanları Yangın Güvenlik Ekipmanları Pos Sistemleri Cam Ürünler Ana Kapı Bina Otomasyonu Bariyer ve Otopark Sistemleri Banket Ürünleri Armatürler Seramikler Misafir ve Servis Asansörleri İşletme Yönetim Sistemleri Endüstriyel Mutfak Bahçe Şemsiyeleri Peyzaj Halılar

Alarko Carrier Ecolab Maxi Home Hitit Mobilya Locher Hitit mobilya Atempo Samsung DK Tekstil ISM Makina Otimsan, Mert Reklam, Doğan Ajans Vitra Han Kozmetik Koneltek Paşabahçe, Hisar, WMF Valeo (Encore), Precor (Amt), Body Solid Hassa ve Eksel Yangın Ingenico, Verifone, Beko Paşabahçe Dorma Honeywell Teknoper Evinoks Grohe Çanakkale Seramik Otis Opera Kristal Celal Birsen Oryataş Samur

hedefliyoruz. Oteli açıp hemen ertesinde yüksek doluluk oranlarına ulaşmayı hiçbir zaman istemedik. İnşaat aşamasından otele geçtikten sonra misafire iyi ve kaliteli bir hizmet sunmak gerekiyor. Bu sebepledir ki, otelimizde her hafta farklı organizasyon ve promosyonlarla adım adım iş geliştireceğiz. İleriye dönük en önemli hedeflerimiz arasında, yine bu bölgeye yönelik organizasyonlar düzenleyerek burayı yürüme mesafesine sokmak olacak. Çünkü burası yürüme mesafesinde değil. Kompleksin diğer parçası olan alışveriş merkezi otelin devamında yer alıyor. Otel, AVM ve rezidans yürüme mesafesinde olsun diye çabalayacağız. Bu hedeflere ulaşmanın çok da kolay olmayacağının bilincindeyiz. Bölge çok kolay değil. Çünkü çevremizdeki iş merkezlerinin belli çalışma saatlerinden dolayı operasyonlarımızı sıkıştırmak durumundayız.

6-7 ve 16’şar kişilik, VIP amaçlı özel toplantılar için düzenlendi. Diğerleri 30-35-150 hatta balo salonunu da dahil edersek oturma düzeninde 400, tiyatro düzeninde 900 kişiye kadar misafir ağırlayabiliyor. Balo salonumuzun en önemli özelliği, açık bir bahçe alanına sahip olması. Otelimiz yeme içme hizmetleriyle de ayrıcalıklı bir hizmet sunuyor. Bu anlamda Şef Kurtuluş Erdemir yönetiminde profesyonel bir mutfak ekibine sahibiz. Pizzalarımızı, hamburger köftelerimizi ve pastalarımızı burada kendimiz yapıyoruz. Görüşmelere giderken kendi pasta ve kurabiyelerimizi götürüyoruz. Yakın çevremizde bu çapta yeme içme hizmeti sunan mekanlar çok az. Bu da bizim için artı bir avantaj tabii ki.

“ANADOLU YAKASI’NIN EN İYİ OTELİ OLACAĞIZ”

Otelde teknolojiden faydalanma, enerji verimliliği alanında neler öne çıkıyor?

Burada asıl olarak misafir memnuniyetine odaklandığımızı da ayrıca belirtmek isterim. Bizim için en önemlisi misafir memnuniyetini üst seviyelerde tutmak. Güler yüzlü ve çözüm üreten personel bunun en temel noktası olacak. Anadolu Yakası’nın en iyi oteli olacağız. İstihdam sayımıza gelirsek, şu anda toplam 120 personelle hizmet veriyoruz. Bunların da yaklaşık yüzde 80’i bu bölge insanlarından oluşuyor. Bu anlamda bölge istihdamına da ciddi bir katkı sağlayacağımızı düşünüyoruz.

Çevreci ve sürdürülebilir bir yaşam için LEED kriterlerine göre hazırlanmış olan otelimiz doğal ve çevre kaynaklarının korunmasını temel alan yapı faaliyetleri ile insan ve çevre korumacı bir politika izlemektedir. İşletme olarak enerji verimliliği ve tasarruf konularına çok önem veriyoruz. Otelimizin birçok alanında LED aydınlatmalar kullandık. Aynı şekilde her muslukta perlatör kullanarak, su tasarrufu sağlamaya çalıştık. Yağmur sularını biriktirerek bahçe sulamalarında kullanıyoruz. Onun haricinde aydınlatmada öncelikli olarak havanın aydınlanması ve kararmasına bağlı olarak çalışan zamanlama ile ilgili cihazlarımız mevcut. Bu sistemlerden özellikle dış aydınlatmalarda büyük oranda faydalanıyoruz. SPA merkezimizdeki havuz suyunu çok özel bir şekilde filtreliyoruz. Deniz suyu olmasa da ona eş bir su bahsettiğim…

Oteli ana hatlarıyla nasıl tanıtırsınız? Otelimizde 41’i suit olmak üzere toplam 197 oda, fitness salonu, kapalı yüzme havuzu, hamam, sauna, masaj odaları bulunuyor. Üçe bölünebilir balo salonumuzla beraber 13 toplantı salonumuz mevcut. Aynı zamanda gün ışığı da alabilen toplantı salonlarından üç tanesi



restaurant yeni yatırımlar 44 hotel & hi-tech

Bakan Çelik ‘10 Karaköy, A Morgans’ı resmen açtı Dünyanın en önemli butik otel zincirlerinden Morgans Grup’un en yeni oteli 10 Karaköy, A Morgans Original’ın açılışı, 19 Aralık 2014 Cuma günü, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in de katılımıyla gerçekleşti.

L

os Angeles, New York, San Francisco, South Beach ve Londra’dan sonra Türkiye pazarına giren Morgans Grup, Büyük Balıklı Han’ın bulunduğu tarihi binada ilk otelini açtı. Şehrin kültür ve tarih merkezi olarak kabul edilen Karaköy’de yer alan 10 Karaköy, A Morgans Original’ın 19 Aralık Cuma günü gerçekleşen açılış törenine Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik de katılarak açılış kurdelesini kesti. Türkiye’de butik otel anlayışına yeni bir boyut kazandıracak 10 Karaköy, A Morgans Original’ın açılışına Beyoğlu Kaymakamı Osman Ekşi, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan gibi önemli isimler katıldı.

ÇELİK: “TÜRKİYE MORGANS İÇİN BİR DÖNÜM NOKTASI OLACAK” Karaköy’ün turizm sektöründe İstanbul’un yükselen bir değeri olduğunu ifade eden Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, açılış konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Geçmişin ticaret ve finans merkezi olan bu bölge şimdi kültür, sanat ve turizm merkezi olmaya doğru kararlı adımlarla ilerliyor.

Neo klasik mimariyi modern mimariyi çok iyi bir tasarımla buluşturan 10 Karaköy A Morgans Original’ın yapımında emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Bu mekanı, sahip olduğu tarihe ve hafızaya uygun bir şekilde restore ederek turizm sektörüne kazandıranları Bakanlık olarak ayrıca kutluyoruz. Bu otelle birlikte Morgans Grubu ülkemize geliyor. Ülkemize gelmeleri kendileri içinde bir dönüm noktası olacaktır.”

KARAKÖY’E YEPYENİ BİR SOLUK 19’uncu yüzyılda hastane olarak kullanılan Büyük Balıklı Han’ın tarihi yapısı bozulmadan yenilenen otelin sanat danışmanlığında ise Tuğba Doğan ve Evren Basık’ın imzası yer alıyor. 10 Karaköy A Morgans Original’da 25 Standart, 17 Superior, 24 Deluxe, 3 Loft Suite, 1 Loft Terrace Suite ve 1 Penthouse olmak üzere toplam 71 oda bulunuyor. Konforun şık detaylarla harmanlandığı odalarda LED TV, kasa, iPod docking station ve espresso makinesi bulunuyor. Karaköy Limanı’na 3 dakikalık yürüme mesafesinde bulunan otel, Sultanahmet’e 4 km, Taksim’e 3 km, Atatürk Havalimanı’na ise 20 km uzaklıkta yer alıyor. Konumlandırma olarak iş merkezlerine yakınlığıyla da öne çıkan 10 Karaköy A Morgans Original’da, 73 metrekarelik 70 kişi kapasiteli toplantı salonu da yer alıyor.



restaurant yeni yatırımlar 46 hotel & hi-tech

ibis ve Novotel Konya Mayıs 2015 için gün sayıyor Otelcilik anlayışını bambaşka bir boyuta taşıyan Accor Grubu’nun önderliği ve Özşenol Grup’un yatırımcılığı ile Mayıs 2015’de kapılarını açmaya hazırlanan Novotel ve ibis otelleri Konyalıların ve Konya’yı ziyaret edecek misafirlerin cazibe merkezlerinden biri olacak.

D

ünyanın lider uluslararası otel işletmecisi Accor Grubu, otelcilik sektöründe edindiği tecrübe ve birikimi ile Türkiye’de hızla büyümeye devam ediyor. Dünyanın 92 ülkesine yayılmış 3.700 oteli, sektöründeki başarısının bir kanıtı olmakla beraber Accor, dünyanın en büyük otel zincirinden. Otelcilik

anlayışını bambaşka bir boyuta taşıyan Accor Grubu’nun önderliği ve Özşenol Grup’un yatırımcılığı ile Mayıs 2015’de kapılarını açmaya hazırlanan Novotel ve ibis otelleri Konyalıların ve Konya’yı ziyaret edecek misafirlerin cazibe merkezlerinden biri olmayı hedefliyor. Özşenol yatırımı ile yapılan Novotel ve


ibis binaları Türkiye’nin ilk LEED gold sertifikasına aday yeşil otellerinden. Bilinen otelcilik anlayışına farklı ülkelerden elde edilen veriler ışığında farklı bir dokunuşla bambaşka bir vizyonla yaklaşan Accor, gruba dahil olan her otelinde misafir profilinin tüm beklentilerini bütünü ile karşılamayı, dünyanın her bir köşesindeki oteli için uluslararası hizmet kalitesi garantisi vermeyi ve yepyeni bir görsel kimlik ortaya koymayı hedefliyor. Bu doğrultuda geçmişin tecrübesini modern çağın gereklilikleriyle aynı potada eriterek müşteri memnuniyetini üst seviyede tutarak yatırımlarına hız kesmeden devam eden Accor, Türkiye pazarında da giderek güçleniyor.

DÜNYA MUTFAĞINDAN EN LEZİZ ÖRNEKLER Grup çatısı altında yer alan Novotel Konya; 178 odası, 4 adet gün ışığı alan toplantı salonu, fitness ve açık yüzme havuzu gibi özelliklerinin yanında dünya mutfağının en leziz örneklerini sunan ana restoranı ve Konya’nın eşsiz manzarasına hakim “roof” restoranı ile misafirlerine ayrıcalıklı bir hizmet sunacak. 130 odaya sahip ibis Otel ise, yine dünya mutfaklarından benzersiz tatların sunulacağı 7 gün 24 saat hizmet veren restoranıyla 2015’te Konyalıların ve Konya’yı ziyaret edecek misafirlerin cazibe merkezlerinden biri olacak.

TEKNOLOJİK ALT YAPI, DİJİTAL DEĞİŞİM Tüm dünyada bilinen etnik sınırları ortadan kaldıran düşünür Mevlana felsefesinin merkezi olan topraklarda Accor da uluslararası alanda tıpkı Mevlana gibi hümanizm ve insan temelli hizmet anlayışını merkez alıyor. 2015’te kapılarını açmayı hedefleyen Novotel ve ibis Otel, bunların yanında sektörün gerektirdiği dijital değişim ve ilerlemeye uyumlu yeni teknoloji ile donatılmış alt yapısı, iyi eğitilmiş işinde uzman personeliyle de Konya’nın vazgeçilmezi olmak istiyor. 3600 otel ile geniş bir networke hitap eden www. accorhotels.com sitesi sayesinde birçok kullanıcı Konya şehrinide daha yakından tanıma fırsatı yakalayacak.


restaurant yeni yatırımlar 48 hotel & hi-tech

TAV Airport Hotel İzmir’de BTA, Türkiye’nin ilk havalimanı oteli TAV Airport Hotel’i, İstanbul Atatürk Havalimanı’nın ardından İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda 2 milyon Euro yatırımla açtı.

T

ürkiye’nin ilk ve en büyük havalimanı oteli olarak 2004 yılında, İstanbul Atatürk Havalimanı içerisinde hizmet vermeye başlayan TAV Airport Hotel, ikinci otelini İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda açtı. BTA tarafından işletilen TAV Airport Hotel İzmir, 2 milyon Euro yatırımla hayata geçirildi. İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nın iç hatlar terminali ile dış hatlar terminalinin birleştiği noktada konumlanan otel, 5 bin metrekare alanda 81 odası ile hizmet veriyor. Buradan şehrin çekim gücü yüksek diğer noktalarına da kolayca ulaşım sağlanabiliyor. TAV Airport Hotel İzmir’in Çeşme ve Kuşadası’na mesafesi yalnızca 1 saat. Konuklar şehir merkezineyse 25 dakikada ulaşabiliyor.

“TURİZMİ 12 AYA YAYDIK” BTA İcra Kurulu Başkanı Sadettin Cesur, İzmir’de konuklarına TAV Airport Hotel ayrıcalığını sunmaktan mutluluk duyduklarını belirterek şunları söyledi: “Yılda yaklaşık 11 milyon yolcu ağırlayan Adnan Menderes Havalimanı bölgenin, ülkenin geri kalanına ve dünyaya açılan kapısı olarak önemli bir işlev üstleniyor. TAV Airport Hotel’i İzmir’e taşırken bu potansiyeli göz önünde bulundurduk. Yaz turizmiyle sınırlı kalmayarak yılın tamamında yoğun bir şekilde hizmet vermeyi planlıyoruz.”


AYRICALIKLI HİZMET, KONUM TAV Airport Hotel İzmir; Airport, Superior, Deluxe ve Suit oda seçenekleriyle hizmet veriyor. TAV Airport Hotel İzmir, uzun aktarma saatleri arasında dinlenmek ve havalimanı kalabalığından uzakta sakince vakit geçirmek isteyen misafirler için ideal bir hizmet de sunuyor. Uçuş öncesinde ve aktarmalı uçuşlarda saatlik konaklama olanağı sunarak, muhteşem bir konaklama deneyimi yaşattıktan sonra misafirlerinin uçuşlarına zamanında yetişmelerine yardımcı oluyor.

KONFORLU DİNLENME OLANAĞI Otel dekorasyonu, yurt dışındaki havalimanı otellerinin konfor ve pratik kullanımından esinlenilerek, minimalist bir yaklaşımla tasarlandı. Bu sayede TAV Airport Hotel İzmir, modern ve rahatlatıcı tarzıyla

konuklarına konforlu bir dinlenme ortamı sunuyor. Enerji ve ilhamın rengi sarının, dinginlik ve rahatlığı simgeleyen grinin göze çarptığı dekorasyonda, renkler ve görseller kadar doğal malzeme kullanımına da önem verildi. Lobisinde konuklarına geniş bir dinlenme, çalışma alanı ve 24 saat açık restoran hizmeti sunan TAV Airport Hotel İzmir’de, market alanı da yer alıyor.

İŞ TOPLANTILARINA SEÇKİN DETAYLAR TAV Airport Hotel, üç farklı toplantı odası ile de İzmir ve bölgenin iş dünyası ve sosyal yaşamına yön vermeye hazırlanıyor. Görsel ve teknolojik her türlü altyapının hazır olduğu toplantı odaları, iç hatlar gelen salonunda bulunuyor. Ayrıca sadece toplantı odaları için misafirleri karşılayan bir lobi de bu katta hizmet veriyor.


restaurant ulaşım 50 hotel & hi-tech

Yeni Mercedes-Benz Vito Türkiye’de Yakıt ekonomisi ve yüksek kalite standartları ile segmentinin en iddialı markası olmaya hazırlanan yeni Mercedes-Benz Vito, 2015 yılında turizm taşımacılığına yepyeni bir soluk katacak.

Y

eni Mercedes-Benz Vito, düşük ilk satın alma maliyeti, yakıt ekonomisi, yüksek kalite standartları ve farklı kullanım alanlarına hitap eden geniş ürün yelpazesi ile kendi segmentinin en iddialı markası olmaya hazırlanıyor. Artırılan güvenlik donanımları, geliştirilen motor ve şanzımanları ile dikkat çeken yeni Vito, geniş ailelerin kullanımı için tasarlanan 9 kişilik aile aracı Vito Tourer ve Vito Select’in yanı sıra hem iş hem aile kullanımı için ideal Mixto ve Kombi ile sadece yük taşımacılığı için sunulan Panelvan araçları ile ürün yelpazesini genişletti. 24 Aralık 2014 tarihinden itibaren Türkiye genelindeki tüm Mercedes-Benz Türk yetkili bayilerinde satışa sunulan yeni Vito kendi sınıfında ilk kez önden çekiş ve arkadan itiş olmak üzere kullanım alanlarına uygun şekilde müşterilerin seçme fırsatının olacağı iki farklı seçenekle pazara sunuluyor.

MAKSİMUM SÜRÜŞ KEYFİ Standart donanım kapsamında yeni Vito Tourer

ve Vito Select; BlueTooth özellikli USB ve SD kart bağlantısına sahip radyo telematik sistemleri, krom uygulamalı ve deri kaplamalı multifonksiyonel direksiyon simidi ve vites topuzu, elektromekanik servo direksiyon, hız sabitleyici, ön-arka halı kaplama ve ray sistemine sahip katlanabilen, sökülebilen ve yüz yüze bakar konuma getirilebilen lüks yolcu koltukları ile en üst seviyede sürüş konforu, ideal işlevsellik ve yüksek kaliteyi bir arada sunuyor.

SINIFININ EN GÜVENLİ ARACI Aracın yük durumunu hesap ederek savrulmasını önleyen 9. nesil ADAPTIVE ESP, frenleme sırasında aracın tekerleklerinin kilitlenmesini önleyen ABS, aracın patinaj yapmasını engelleyen ASR, acil durumlarda fren kuvvetini artıran BAS, frenleme esnasında tekerleklere eşit fren basıncı uygulayan EBD, yokuşta kalkış desteği gibi önemli güvenlik donanımları aracın seviyesini maksimuma taşıyor.



restaurant iş’te kadın 52 hotel & hi-tech

Genç, cesur, egosuz turizmci!

Funda Bezircilioğlu


“Başarının sonu yok, aynı şekilde öğrenmenin de. Bugün yeni işe başlayan genç bir arkadaşımızdan da çok şey öğrenebiliriz. Yeniliklere açık olmalıyız ki çağa ayak uydurabilelim, misafiri mutlu edebilelim.”

G

enel müdürlük koltuğunu bıraktı, başka bir otele ‘egosuzca’ Satış & Pazarlama Müdürü olarak gitti. Çünkü onun için önemli olan pozisyon değil, oturduğu koltuğu layıkıyla doldurabilmekti. 44 yaşında İzmir’deki kolayı bırakıp İstanbul’a yerleşirken bile tek düşündüğü iş sadakati ve ‘risklere rağmen’ kurum önceliğiydi. Ve şimdi yeniden hak ettiği koltukta… Bu ayın iş’te kadın konuğu turizm sektörünün genç ve profesyonel isimlerinden Wyndham Grand İstanbul Levent Genel Müdürü Funda Bezircilioğlu… Cesur, egosuz ve işine tutkun genç yöneticinin turizmde yolculuğunu keyifle okuyacağınızı umut ederiz…

Turizm yolculuğunuz nasıl başladı, Wyndham Grand İstanbul Levent Genel Müdürlüğü’ne uzanan otelcilik serüveninizi anlatır mısınız? Bilkent Üniversitesi Turizm bölümü ilk mezunlarındanım. 1990 yılında mezun oldum ve bir hafta sonra Accor Grubu’nun İzmir’deki Otelinde çalışmaya başladım. Ön büro kökenliyim, otelciliğe santral görevlisi olarak başladım, resepsiyon ve rezervasyonla devam ettim. Takibinde İstanbul’daki merkez Satış ve Pazarlama Müdürlüğüne bağlı olarak Ege Bölgesi Satış ve Pazarlama Müdürlüğü görevine atandım ve aynı zamanda Önbüro’dan da sorumlu idim. Şirketteki son pozisyonum ise Genel Müdür Yardımcılığı idi. Ocak 2004 itibariyle Özdilek Holding’in İzmir’deki Oteli olan ve o dönemdeki ismi ile Crowne Plaza İzmir, şimdiki ismi ile Wyndham Grand İzmir Özdilek Oteli’nde Satış ve Pazarlama Müdürü olarak çalışmaya başladım. Burada özellikle altını çizmek istediğim bir konu var ki, yeni nesil için de önemli olduğunu düşünüyorum. Bu da hiçbir zaman yalnızca ünvanlara bağlı karar verilmemesi gerekliliğidir.

Cesur bir karar olmuş. Üstelik egosal bir durum da yaşamamışsınız. Hayır yaşamadım çünkü yaptığım işi çok seviyordum. Kararımdaki en önemli etken ise Otelin Özdilek işletmesi olması idi. Daha önce de değindiğim gibi iş hayatında yalnızca ünvanlara göre karar alınmaması gerektiğine inanıyorum. Çalıştığınız firmanın istikrarı, değer yargıları ve işletme prensipleri önemlidir. Netice itibari ile ünvan odaklı alınan kararlar her zaman mutluluk vermeyebilir.

Otelciliği meslek olarak seçen genç meslektaşlarıma bu hususları gözardı etmemeleri gerektiğinin yanı sıra bir üst pozisyona geçmeden önce hazır olduklarından emin olmaları gerekliliğini de tavsiye ederim.

Aslında çok hoş, sektör açısından da örnek bir yaklaşım. Fakat bir o kadar da riskli görünüyor. Sonuçta pozisyon düşürürken bir daha yükselememe gibi bir riski de göze almış oluyorsunuz. İş hayatında şansa ne derece inanırsınız? Şans faktörü hepimiz için olabilir ya da olmayabilir. Neticede ben hiçbir zaman “ Bir üst pozisyon imkanı olur ise devam ederim, aksi takdirde etmem” diye bir bakış açısıyla o göreve gelmedim. Boşalmayabilirdi de… Önemli olan “işimi iyi yaparak verimli olabiliyor muyum ve daha iyisini nasıl yapabilirim ? “ sorularına cevap verebilmemdir. Çalışma hayatındaki her insanın bu hususları en azından bir kez düşünmesi gerektiği fikrindeyim. 2004 yılı sonunda genel müdür yardımcısı oldum. 2012 yılına kadar sürdü ve hiçbir zaman “Genel Müdür olmamın zamanı geldi” diye düşünmedim. Eğer genel müdürlük imkanı doğmasa idi, Genel Müdür Yardımcısı olarak çalışmaktan da son derece mutluydum. Gerekirse uzun yıllar boyunca aynı pozisyonda, aynı istekle çalışmaya devam ederdim.

Sonraki süreçte neler oldu? 2012 yılında genel müdür olarak tayin edildim. İstanbul’daki otel projemizin çalışmaları zaten devam ediyordu.Bu bağlamda sık sık İstanbul’a ziyaret gerçekleştiriyordum. Görevime İstanbul Otelimizde devam etme kararını Holding Yönetim Kurulu Başkanımız Hüseyin Bey ile aldık ve Ocak 2014’de İstanbul’a tamamen yerleştim. İnşaat dönemi, operasyondan çok farklı idi. Gerek mimari ekiplerle çalışmalarınız devam ediyor ve gerekse ekibinizi kurarak standartları oluşturuyorsunuz. Eylül ayında gerçekleşen açılışımıza kadar devam eden 8 aylık süreçte çok keyifli anılarımız oldu. Çünkü sıfırdan bir binayı tüm detaylarıyla yapılandırmak inanılmaz bir hazdı. Şu da çok enteresandır ve paylaşmak isterim; gece yarısı saat 2.30. Otelin açılmasına çok az bir zaman kalmış, biz ekip olarak ofislerde çalışıyoruz. Gündüz gördüğüm lobi, bomboş ve temizliğine yeni


restaurant iş’te kadın 54 hotel & hi-tech

beraber sağlamakla yükümlüsünüz. Ki bunlar beni son derece mutlu ediyor.

Özdilek Grubu ile nasıl tanıştınız?

başlanmış. Gece 2.30’da mobilyaların yerleştiği bir lobiyi görüyorsunuz. İşte o, inşaat sürecinden operasyon sürecine geçtiğinizin somut bir göstergesi olarak karşınızda duruyor. Bu tarifi çok zor bir duygu tabii. Üzerinde adım adım çalıştığınız her bir detayın uygulamaya geçtiğini gördüğünüzde müthiş bir mutluluk hissi kaplıyor içinizi.

Turizm kategorileri içinde sizi otelciliğe yönelten nedenler ağırlıklı bu hisler midir? Lise son sınıfa kadar özellikle tercih ettiğim bir meslek yoktu, Otelcilik ise “Evet bu işi de yapabilirim” dediğim sektörlerden biri oldu, kazandım ve devam ettim. Tesadüf diyemeyeceğim ama benim için son anda verilmiş bir karardı. Bugün geriye baktığımda iyiki tercih etmişim diyorum.Çünkü mezuniyetimden bugüne yaklaşık 24 yıl geçmiş, otelcilik hala büyük keyif ve sevgiyle yaptığım bir iş…

Peki otelciliğin en çok nesini sevdiniz? Beni en çok çeken dinamizmi oldu. Bu meslekte sürekli dinamik kalmak zorundasınız. Büyük kadrolarla çalışıyorsunuz, bu çok önemli. Tüm detaylara haiz olmak, arkadaşlarınızla paylaşıp, işi ince ince işlemek, misafir beklentilerini anlayabilmek ve ona göre önlemler almak çok önemli. Aynı sektörde konaklamanın yanısıra Yiyecek İçecek ve SPA gibi farklı branşlarda hizmet veriyorsunuz. Dolayısıyla o dinamikleri çok iyi takip edip, vaat ettiğiniz şekilde gerçekleştirmek zorundasınız. İşte bu sebeplerle hijyeninden gıda güvenliğine, personel eğitiminden misafir beklentisine kadar çok ince detayları göz önünde bulundurup, ekip arkadaşlarınızla

İzmir’de çalıştığım otel Aralık 2003 sonunda kapanma kararı almış ve bu dönemde birkaç otelden iş teklifi almıştım. Özdilek Grubu ile birlikte çalışmaya karar verdik. Kararımda Özdilek Grubu’nun köklü, güvenilir ve samimi bir şirket olması etkili oldu. Grubumuzun profesyonel yönetim anlayışının, yeniliklere açık olmasının ve her daim misafir memnuniyetini ön planda tutmasının altını çizmeden geçmek istemem. Şirketimizde yatırım yapılması gereken hiçbir alan atlanmaz. Önce misafire o konforu sağlayacaksınız ki getirisini de sonradan alabilesiniz. Bu çok yerinde bir bakış açısı ve ben bunu seviyorum. Aynı şekilde grubumuzda fikirlerinizi rahat bir şekilde beyan edebileceğiniz gibi en üst seviyeden en alt seviyeye kadar herkesle aynı ortamda bulunabilirsiniz. Ayrıca çok adil bir yapısı var, çalışanına verdiği değer ve önem fazla. Böyle olduğu için de İzmir’den İstanbul’a taşınma kararı aldım ve benim dışımda İzmir’deki Otelimizden gelen birçok arkadaşım da oldu. Bunu da sağlayan Holding’in verdiği güven ve yarattığı istikrar oldu. Bu başarılı bir modeldir.

Sirkülasyonun en yoğun olduğu sektörlerden birinde, otelcilikte, istikrarlı bir yol çizmişsiniz. Buna sebep olarak neleri gösterebilirsiniz? İş dünyasında sıklıkla yer değiştirmenin çok da başarılara kapı açtığına inanmıyorum. Çalışma hayatında sıklıkla yapılan işyeri değişiklikleri bireylerin kariyerinde belli bir noktadan sonra pozitif değil, negatif sonuçlar doğurabiliyor. Haklısınız Otelcilik, personel sirkülasyonu yoğun olan bir sektör. Biz, açık olan pozisyonları -mıza atamaları iç bünyeden yapmayı tercih ediyoruz. Böylece çalışanlarımız kariyer fırsatlarının olduğunu biliyor ve grupta kalmayı tercih ediyor. Deneyimlerime dayanarak söyleyebilirim ki çalışma hayatında istikrar; sisteme hakim olmak, uygulamak, geliştirmek ve onun için mücadele vermeyi beraberinde getiriyor. Başarı eşittir ünvan değildir. Başarı; işinizi ne kadar sevdiğiniz, yükseltmek istediğiniz ve gayretinizle ilintili bir konudur.

O zaman şunu sormayalım, siz nasıl bir yöneticisiniz? Bize kendinizi kısaca nasıl tanıtırsınız? Biraz işkoliğim, tüm hayatım iş… Bunu da çok seviyorum. Yine aynı noktaya geleceğim, hangi sektör olursa olsun yaptığınız işte çözmeniz gereken pek


çok konu oluyor Ve siz çözdükçe mutlu oluyorsunuz. Başarının sonu yok, aynı şekilde öğrenmenin de. Bugün yeni işe başlayan genç bir arkadaşımızdan da çok şey öğrenebiliriz. Yeniliklere açık olmak gerekir ki çağa ayak uydurabilelim, misafiri mutlu edebilelim. Aynı zamanda çok detaycı biriyim. Bunun da başarıda önemli bir faktör olduğunu düşünüyorum. Sektöre yeni başlayan ve hali hazırda çalışan arkadaşlarıma, “Merak edin, sorun, öğrenin, mantığını çözmeye çalışın, ezbere iş yapmayın” şeklinde tavsiyelerde bulunuyorum.İş hayatında iyi bir gözlemci olmanın ve detayları takip etmenin önemi yadsınamaz bir gerçek.

Turizm de tam olarak bunları mı ister? Sizce iyi bir turizmci olmanın yol haritası neler olmalıdır? Birçok sektör gibi turizm de evet bunları ister. Çünkü baktığınızda otelcilikte hem perde önü dediğimiz misafirle olan operasyonlar hem de üretimden personel seçimine, eğitimden gider kalemlerine kadar çok aşamalı perde arkası var. Dolayısıyla hem ön planda aktif olmak hem de geri planda tüm bu akışı takip etmek durumundasınız.

Otelciliğe ön büroda başladınız, genel müdürlüğe kadar yükseldiniz. Bu süreci ‘turizmde kadın’ olarak nasıl değerlendirirsiniz? Zorluklarınız, engelleriniz oldu mu? Şunu çok net söyleyebilirim, cinsiyet ayrımı yaşamadım. Neticede nitelik profilleriniz pozisyonla tam olarak örtüşüyorsa, ayrım yapmaksızın söz konusu görevi kadın ya da erkek bir şekilde dolduruyor. Öyle de olması gerekli. Otelcilik sektöründe cinsiyetimle ilgili herhangi bir negatif ya da pozitif tepkiyle karşılaşmadım. Çünkü önemli olan cinsiyet farklılıkları değil, görevinizin gerekliliklerini yerine getirmeniz.

İzmir’den geldiniz. İstanbul’da otelcilik yapmak zor mu? Buradaki şehir otelciğini de düşünürsek, nasıl bir deneyim, değerlendirmeleriniz, yorumlarınız neler olur? İstanbul’da hiç zorlanmadım. Tabii ki yeni bir oluşum, yeni bir çevre, yeni insanlar... Fakat bu süreci İstanbul’dan aramıza katılan arkadaşlarımızla beraber istişare ederek ve yenilikleri takip ederek geçirdik. Şehir ya da tatil oteli olması da önemli değil; misafirin sizden ne beklediği çok daha önemli bir konu. Bunun cevaplarını ortaya çıkardıktan ve sunmaya başladıktan sonra misafir zaten sizi tercih etmeye başlıyor.

Biraz da özel yaşamınızdan bahsedelim. Otelden arta kalan zamanlarınızda neler yapmaktan hoşlanırsınız? Bekarım, çocuğum yok. İşimi seviyorum ve çalışma hayatı yaşam tarzım haline geldi. O yüzden günümün

çoğunu en erken 20.00’de çıkmak üzere otelde geçiriyorum. Dönem dönem pazar günleri de ofiste olabiliyorum.Zaman buldukça İzmir’e ailemi ve arkadaşlarımı görmeye gidiyor, İstanbul’daki arkadaşlarımla zaman geçirmeye çalışıyorum. Yıllardır İstanbul’a seyahat ediyorum ancak görmediğim birçok yeri var. Onun için kendime şöyle bir hedef koydum, metro ile en son açılan hattına kadar gideceğim ve İstanbul’u daha yakından tanımaya çalışacağım.

Bundan sonra neler yapmak istiyorsunuz? Bizimle paylaşabileceğiniz başka hedefleriniz, hayalleriniz var mı? İstanbul’daki otelimizi başarıyla açtık, önemli organizasyonlar gerçekleştirdik ve her gün daha büyük başarılara imza atacağımıza inanıyorum. Başarılari sadece kendi işletmem için tüm sektör için diliyorum. Çünkü ülkeme ve İstanbul’a güveniyor ve inanıyorum.

Son olarak merak ediyorum, Özdilek Grubu günün birinde Hakkari’de de bir otel açsa oraya da gider misiniz? Neden olmasın? Yeni oluşumlarda görev almak çok büyük bir haz. Özdilek Holding ileride yeni bir şehirde otel açarsa, sağlığım elverdiği sürece dahil olmaktan memnuniyet duyarım.


restaurant hijyen 56 hotel & hi-tech

Royal Adam&Eve Hotel Permak //Certuss Buhar Jeneratörleri’ni kullanıyor Dünyanın en geniş lounge’una sahip olan Royal Adam&Eve Hotel, çamaşırhane ısıtma sistemlerinde Permak //Certuss Buhar Jeneratörleri’ni tercih etti.

1

0.000 m² alanı, olağanüstü genişliği ve yüksekliği ile dünyanın en geniş lounge’una sahip olan Royal Adam&Eve Hotel çamaşırhane ısıtma sistemleri için Permak //Certuss Buhar Jeneratörleri’ni tercih etti. Buhar, basınç altında çalışan bir akışkan olduğundan patlama gibi çevreye ve kullanıcılara zarar verme riski söz konusu ve basınçlı kaplar yönetmeliği ile de belirli normlara uyması gerekiyor. Permak Makina Grubu tarafından 40 yıldır projelendirmesi ve kurulumu yapılan Certuss Buhar Jeneratörleri, sektöründe minimum su hacmine sahip ünite tasarımları ile patlama ve hasar riskini ortadan kaldırıyor. Bu

kapsamda aranması gereken TÜV, Breau veritas, Lloyd, TSEK kalite belgeleri de temin edilebiliyor.

SIFIRA YAKIN SOĞUMA VE BEKLEME KAYIPLARI Permak//Certuss Buhar Jeneratörleri, buharı depo etmeden üreten ve kullanan üniteler olduğundan soğuma ve bekleme kayıpları sıfıra yakın düzeyde oluşur. Royal Adam&Eve Hotel’e 2000 kg/sa buhar jeneratör sistemini 2013 yılında temin eden Permak, bu süre zarfında hiçbir sorun olmadan kullanım olanağı sağlıyor.



restaurant hijyen 58 hotel & hi-tech

Yağ problemlerinde Ecolab farkı Dünyayı daha temiz, daha sağlıklı ve daha güvenli bir yer haline getirme amacı doğrultusunda Ecolab’ın büyük önem verdiği yenilikçilik kapsamında sunduğu Wash‘n Walk ve Greaselift yağ ve yağ bazlı kirlere karşı geliştirilmiş yapısı ile işletmelere güvenli ve etkili çözümler sunuyor.

B

ir işletmenin mutfağında en sık karşılaşılan ve en çok problem yaratan kirli yağlardır. Yağ yüzeylerden zeminlere, cihazlardan ekipmanlara mutfağın her yerinde bulunur. Bu kirin temizlenmemesi ya da yeterli olarak temizlenmemesi farklı riskler oluşturur. Mutfakta pişirilen yemekleri yiyen misafirler için hazırlanan yemeğin lezzetini etkiler. Yanmış yağların kanserojen olduğu da unutulmamalıdır. Bu hem misafirlerin hem de personelin sağlığını tehdit eder. İyi temizlenmediği takdirde üzerinde yağ birikimi olan cihazların performansı da düşer. Bununla beraber kirin ilgili yüzeye tutunmasını kolaylaştırır. Yağ aynı zamanda ciddi bir tutuşturucu kaynaktır ve yangınlara neden olabilir. Mutfak zeminlerindeki yağ birikimleri mutfaklardaki kayma ve düşmelerin ana sebebidir. Bu kazaların işletmeye yarattığı yüksek maddi zararın

yanında insana verdiği zarar ve acı ölçülemeyecek kadar ağır olabilir.

GÜVENLİ VE ETKİLİ ÇÖZÜM Dünyayı daha temiz, daha sağlıklı ve daha güvenli bir yer haline getirme amacı doğrultusunda Ecolab’ın büyük önem verdiği yenilikçilik kapsamında sunduğu Wash‘n Walk ve Greaselift yağ ve yağ bazlı kirlere karşı geliştirilmiş devrimsel nitelikte ürünlerdir. Kostik içermen ve biyolojik olarak parçalanabilir Greaselift kostik içeren yağ çözücüler gibi etkili olmasına rağmen uygulama esnasında koruyucu eldiven, gözlük veya önlük kullanımı gerektirmez. Greaselift’in benzersiz formülü kostik içeren yağ çözücülerin oluşturduğu riskleri taşımadığı için güvenli bir çalışma ortamı sağlar. Yüzeye püskürtüldüğünde rahatsız edici, zararlı koku ve


buhar oluşturmaz. Köpük uygulama sayesinde dikey yüzeyde de tutunma sağlar. Greaselift’in bir başka benzersiz özelliği de alüminyum yüzeyde güvenle kullanılabilmesidir. Greaselift ocak, fırın, ızgara, gril, fritöz gibi mutfak ekipmanlarında biriken yanmış yağları ve pişmiş gıda kalıntılarını hızla nüfuz ederek kolayca temizler ve çözer. Günlük ve periyodik temizlikte kullanılır. Uygulaması kolay olan kullanıma hazır Greaselift maksimum 50°C’deki yüzeye püskürtülür, kirlilik derecesine bağlı olarak yüzeyde 3-15 dk. bekletildikten sonra sünger veya nemli bir bezle silinir, ardından durulanır. Greaselift soğuk yüzeylerde de etkilidir. Wash’n Walk mutfak zeminlerdeki yağ bazlı kirleri kalıcı olarak uzaklaştırmaya yarayan, ‘durulama gerektirmeyen’ devrimsel nitelikte bir üründür. Patentli teknolojisiyle Wash‘n Walk derinlere yerleşmiş yağ birikimlerini yok ederek zeminleri temiz ve güvenli kılar.

EN İYİ YENİ ÜRÜN ÖDÜLÜNE SAHİP Wash’n Walk 2004 yılında International

Foodservice Distributors Association ve Canadian Council of Grocery Distributors tarafından düzenlenen Kuzey Amerika Gıda Servisi Sektörü yarışmasında temizlik ürünleri ve kimyasallar kategorisinde en iyi yeni ürün ödülü almıştır. Gelişmiş formülü biyolojik hammaddelerle geleneksel temizlik hammaddelerini birleştirerek mutfaklarda sıkça rastlanan yağ birikimlerini yok eder, hem hijyenik hem görsel temizlik sağlar. Kolaylıkla kayganlaşabilen mutfak zeminlerinin kaydırmazlık katsayısını arttırır. Ürünün durulama gerektirmeyen formülü sayesinde bir yandan su ve zaman tasarrufu sağlanırken aynı zamanda ürün içinde bulunan enzimler uygulama sonrasında da zemindeki yağ birikimleriyle mücadele ederek çalışmaya devam eder. Günümüzde zemin temizliğinde kullanılan ürünler yeteri kadar etkili değil ve çoğunlukla agresif bir yapıya sahiptirler. Bu da hem mutfak personelinin sağlığı için bir risk yaratır hem de zemin malzemesinin zaman içinde aşınmasına, bozulmasına neden olabilir. Nötr bir pH’a sahip Wash‘n Walk, zemine zarar vermez, materyal dostudur. Biyolojik yapısı, konsantre oluşu ve temizlikte sıcak su gerektirmemesi nedeniyle Wash‘n Walk çevre dostu bir üründür. Ürünün çevreye ve insan sağlığına zararlı olmadığı ekolojik, toksikolojik ve nonpatojenik sertifikalarıyla kanıtlanmıştır.


restaurant yeni mekan 60 hotel & hi-tech

Burger House 2019’da 90 restorana ulaşacak Gurme burger alanında faaliyet gösteren 30 şubeli Burger House, hedef büyüttü. Şirket kurucuları Özüm Sönmezalp, HD Group ortaklığıyla 2019 yılında yurt içi ve yurt dışında 90 restorana ulaşmak istiyor.

2

009 yılında İstanbul Şaşkınbakkal’da açtığı ilk şube ile gurme burger alanına giriş yapan Burger House, 30 şubeye ulaştı. Girişimci Özüm Sönmezalp’in Günaydın’ın patronu Cüneyt Asan’ı da yanına alarak oluşturduğu marka, farklı bir ortaklık yapısıyla büyümesini sürdürüyor. 2013 Mayıs ayında HD İskender, HD Döner, Tadım Pizza, Dede Köfte ve Pidem markalarını bünyesinde bulunduran ve 100’ün üzerinde restorana sahip olan HD Group ile ortaklığa giden şirket, İstanbul’da kendi şubelerini açmayı, Anadolu’da ise franchise sistemiyle büyümeyi hedefliyor.

ANADOLU’YA AÇILACAK Burger House Ortağı Özüm Sönmezalp, 2019 yılında Türkiye ve gelecek yıl startını vermeyi planladıkları yurt dışı şubeleriyle birlikte 90 restorana ulaşmayı hedeflediklerini söylüyor. Yurt dışında 10- 15 şube planladıklarını dile getiren Sönmezalp, şunları anlatıyor: “İstanbul dışında Ankara, Bursa ve Antalya’da restoranlarımız var. İzmir, Adana, Gaziantep, Kayseri, Eskişehir ise odaklandığımız iller. Yurt dışından ise oldukça yoğun master franchise talebi alıyoruz. Avrupa’da İngiltere, Avusturya, Danimarka, Almanya ile görüşmelerimiz var. Ayrıca Dubai, BAE, Abu Dabi, Güney Afrika’dan da talep alıyoruz. Yurtdışı için 2015’te adım atmayı planlıyoruz. İki ülkeye konsantre olmayı doğru buluyoruz. Büyük ihtimalle de yurtdışı yatırımlarımız Ortadoğu öncelikli olacak.”

30 YAŞ ÜSTÜNE HİTAP EDİYOR Faaliyetlerine bir şube ve 12 çalışan ile başlayan Burger House bugün, 30 şube ve toplam 220 çalışana ulaşmış durumda. Şirket, franchise’larla birlikte bu yıl yaklaşık 30 milyon TL ciro hedefliyor. Diğer burger’cıların hedef kitlesinin çocuklar olduğunu, Burger House’un ise 30 yaş üstü gruba hitap ettiğini belirten Sönmezalp, “A ve B grubuna hitap ediyoruz. Önceleri ‘14 liraya burger mi olur?’ diyordu müşterilerimiz. Müşteri çekmemiz kolay olmadı. Ama zamanla buna değdiğini gördüler. Çünkü ürünlerimiz gerçekten yüzde 100 dana etinden ve tüm ürünlerimiz el yapımı” diyor.



Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

restaurant şef’in gözünden 62 hotel & hi-tech

Abdullah Çelik, Dedeman Bostancı’nın Bolulu aşçısı. Beş yıldızlı mutfaklar onu “açılışların şefi” olarak tanıyor. Hilton Konya, Rixos Konya, Dedeman Konya, Dedeman Zonguldak’tan sonra Dedeman Bostancı Hotel’in de açılışını gerçekleştiren Çelik, gelecekte birgün sadece kendi otel mutfağı için yemek pişirmeyi hayal ettiğini söylüyor.

Açılışların şefi Abdullah Çelik

D

edeman Bostancı Hotel & Convention Center’ın usta şefi Abdullah Çelik, Ankara’nın küçük bir lokantasından beş yıldızlı otel mutfaklarına uzanan hikayesini bize şöyle anlatmaya başlıyor: “Ben aşçılıkla ilk kez ortaokul yıllarımda amcam sayesinde tanıştım. Okullar yaz tatiline girdiğinde amcamın Ankara’daki küçük lokantasında çalışmaya gider, elimden geldiğince ona yardım ederdim. İlk önce bulaşık yıkadım, çok uzun sürmedi, sabahları hazırlık kısmına geçtim. Baktılar elim hızlanmış, sonra beni pişirme bölümüne aldılar. Bulaşıktı, hazırlıktı, pişirmeydi derken kendimi yemek yaparken buldum...” Abdullah Çelik, kendi başına pişirdiği ilk yemeğin İslim Kebap olduğunu söylüyor. “Hiç unutmuyorum, 16 yaşlarımdaydım. Bizim bir emekli astsubay Seyfi abimiz vardı, ilk yemeğimi ona yaptım. Tattı ve “Çok güzel olmuş” dedi. Kendi yemeğimi yaptığımda insanların beğenisini almak beni mutlu etmişti. Ondan sonra da bir daha mutfaktan kopamadım.” Dedeman Bostancı’nın deneyimli şefi Çelik, liseyi bitirdikten sonra ilk profesyonel işine Bodrum’un sezonluk otellerinden Club Ersan’da


başladığını söylüyor. Yamak olarak mutfağa giren Çelik, vaktinin büyük bir kısmını kasaphanede etlerle geçirdiğini ve bu sürede pişirme ve soslama yöntemleri konusunda kendisini bir hayli geliştirdiğini anlatıyor.

19 YAŞINDA GELEN USTALIK MERTEBESİ Abdullah Çelik, yaşı 19’u bulduğunda üç sezon kasaplık yaptığı Club Ersan’a veda ederek, 1998 sezonunda Alanya’da Botanik Otel’in mutfağına aşçı yardımcısı olarak geçiyor. Alanya’da geçirdiği başarılı sezonun ardından vatani görevi için Bingöl’e gittiğini anlatan Çelik, bu defa rütbeli askerlere yemek yapıyor. Üstelik sadece kuru fasulye - pilavlı tencere yemekleri ile değil; bonfile gibi kırmızı et dünyasının en seçkin örneklerini asker mutfaklarına taşıyacak bir vizyonla yapıyor bunu. Çelik, askerlik bittikten sonra soluğu yine Bodrum’da ‘King Fiseher’ adında bir balık lokantasında alıyor. 3 ay çalıştıktan sonra İstanbul’daki başka bir şubesine geçtiğini söyleyen Çelik, ardından Beşiktaş’ta Chef’s Restaurant’a oradan da Park Orman’a transfer oluyor. Park Orman’daki görevini mesleğinde bir milat olarak tanımlayan profesyonel şef, aşçılık hikayesine şöyle devam ediyor: “Çünkü çalıştığım kişi Park Orman mutfaklarının danışman şefi olan Mike Norman, Türk şefi Ali Murat Dikmen ve ben orada ilk defa alışılagelmiş mutfakların dışına çıkma fırsatını buldum. Onlar aynı zamanda benim fikirlerimi uçuran şeflerim oldular.”

FİKİRLERİNİ UÇURAN ŞEFLERLE TANIŞMA Peki Mike Norman ve, Türk şefi Ali Murat Dikmen usta şeflerin fikirlerini hangi vizyonla uçuruyor, anlatmaya devam ediyor: Ben Norman’dan Avrupa ve dünya standartlarında yemek pişirmeyi, dahası sos hazırlamayı öğrendim.” Çelik’in aşçılık mesleğine farklı bir vizyon katan ustalardan biri de, Çırağan Sarayı’nın emekli Türk aşçıbaşısı olan ve şu an Dedeman Konya’nın Executive Şefi olan Ali Murat Usta olmuş. Operasyon yönetimi konusunda kendisinden çok şeyler öğrendiğini aktaran Çelik, “Ustamdan bir operasyonun nasıl disiplin içinde yönetileceğinden tutun, yemeklerin lezzetlerinin nasıl standart verileceğine kadar pek çok şeyi öğrendim. Zamanla hepsi birleşti ve olgunlaşarak bugünlere kadar geldi…” Usta şefin sözünü ettiği lezzette standardizasyonun püf noktalarını biraz daha açmasını istiyoruz. Bir aşçının malzeme tedarikinde kalitesi standartlaşmış ürünlere öncelik vermesi gerektiğinin altını çizen Çelik, tabakların yenilebilir malzemelerle dekore edilmesinin de ayrıca önemine dikkat çekiyor. Teknolojinin mutfağa girmesiyle beraber değişen ve çeşitlenen pişirme teknikleri sayesinde lezzete katma değer sağlayacak adımların atıldığını dile getiren Çelik, personel eğitiminin de bu noktada önemli bir rol oynadığını söylüyor.


restaurant şef’in gözünden 64 hotel & hi-tech

“ASIK SURATLI BİR İNSAN GÜLEN BİR YEMEK YAPAMAZ” Abdullah Çelik’e göre iyi bir aşçı olmak, güçlü koordinasyon ve kontrol yeteneği ile de birebir ilişkili. “İyi bir şef, daima işinin başında olmalı, operasyon ve servisleri tek tek kontrol etmeli” diyen Çelik, beş yıldızlı bir otel aşçıbaşısı olmanın verdiği ağır sorumlulukları da hatırlatarak, “Her ne kadar aynı anda birçok yerde bulunamıyorsam da, en azından işinden emin olduğum arkadaşlarımı operasyonun başına getiriyorum.” diyor. Kendini işkolik bir şef olarak tanımlayan Çelik, çalışma stilini ise bize şu sözleriyle anlatıyor: “Ben bir işe başlamadan önce iyi hazırlık yaparım. Bunu ekibime de aynı şekilde empoze etmeye çalışıyorum. Unutmayın ki, dünden hazırlığınızı iyi yaparsınız, yarınınız da iyi geçer. Bu her iş için değişmez bir kuraldır. Operasyon anında belli bir disiplin içinde çalışmayı severim. Kurallarım vardır ve onlara uyulsun isterim. Onun dışında mutfakta çok keyifli çalışırım. Yerine göre espriler yapmayı, insanların yüzlerini güldürmeyi severim. Mutfaktaki enerji ve motivasyon için bunun

gerekli olduğuna inandım hep. Çünkü asık suratlı bir insan gülen bir yemek yapamaz. Çok keyifliyseniz güzel işler çıkarırsınız. Bu kadar basit!” Abdullah Çelik, kendi anlattığı ve bizim gözlemlediğimiz kadarıyla duvarları ve egoları olmayan bir aşçı aynı zamanda. Menü değişimlerinde yeri geldiğinde bir garsondan da misafir geri dönüşümleri almaktan çekinmediğini ifade eden Çelik, önceliğin şefin egoları değil, misafir memnuniyeti olması gerektiğinin de özellikle altını çiziyor.

“DEDEMAN KONYA AÇILIYORMUŞ DEDİLER, GELDİK” Ya Abdullah Çelik’in Park Orman’dan sonraki mutfak yolculuğu nasıl devam ediyor, usta şef anlatmaya devam ediyor: “Park Orman’da 1.5 yıl boyunca Dömi Şef olarak çalıştıktan sonra Ali Murat Ustamla beraber 2002 yılında Hilton Konya Oteli’nin açılışını yaptık. Konya’nın ilk beş yıldızlı otelinde 4 yıl boyunca Kısım Şefi olarak çalıştım. Artık mutfağın her bir noktasına bakabilecek seviyeye gelmiştim.” Çelik, şirket


değişikliğinden sonra görevine bu defa aynı binada Rixos Konya Oteli ile devam ettiğini ardından Dedeman Konya’ya Souce Chef olarak geçtiğini anlatıyor. “Dedeman Otel açılacak dediler. Ali Murat Ustam da oradaydı. 2006 yılında 3. açılışımız gerçekleşti. Bir nevi 3. çocuğumuzu büyütmeye başladık, sıfırdan aldık, inşaat toz toprak filan... Orada ekibimizle güzel bir sinerji yakaladık. Meslekte de piştik, hızı aldıkça piştiğinizi hissetmiyorsunuz bile, yanmaya gidiyor iş. Artık gözü kapalı yapıyorsunuz her şeyi.”

VE DEDEMAN BOSTANCI ŞEFLİĞİ… Abdullah Çelik, Türk, Selçuklu ve dünya lezzetlerini sunduğu Dedeman Konya’daki 6 yıllık mutfak yolculuğundan sonra Chef Ali Murat Dikmen ve aile sıcaklığındaki çalışma arkadaşlarından ayrılma vakti gelip bu defa Dedeman Zonguldak oteline ilk aşçıbaşılık deneyimiyle transfer oluyor bir yıllık başarılı bir çalışmanın ardından,İstanbul Bostancı’daki oteline Executive Chef olarak atanıyor. Mart 2014’den bu yana dünya mutfağının en özel tatlarını sofralara taşıyan Çelik, beş yıldızlı mutfağın yeni yılda Türk ve dünya mutfağı ile de öne çıkmaya hazırlandığının ipucunu veriyor. Çekirdekten yetişme Bolulu aşçı Abdullah Çelik, Dedeman mutfaklarını yönetmenin ayrı bir sorumluluk ve donanım gerektiğini, geçmiş dönem tecrübelerine dayanarak şöyle anlatıyor: “Bu camiada Dedeman’sa yemeği de iyidir algısı çok yaygın.

Misafirlerimizin bizlerden beklentisi de bu yüzden yüksek oluyor tabii ki. ‘Dedeman’da yedik ve her şey güzeldi’ algısının karşılığını en üst seviyede verebilmek için farklı mutfaklar denemeyi ve kaliteli ürünler sunmayı kendimize misyon ediyoruz. Otelimizde şu anda Dünya mutfağı sergiliyoruz. Fakat yabancı misafirlerimiz çoğunlukta olduğu için yeni menümüzde Türk ve uluslararası lezzetlere de yer vereceğiz. Bu karma menümüzde deniz mahsullerinden tutun et çeşitlerine, sabah kahvaltısından öğlen yemeklerine ve coffee break’lere kadar Dedeman misafirferverliği farkıyla yeme içme sektörüne farklı bir ivme katmak istiyoruz.”

KENDİ OTELİNDE, KENDİ RESTORANINI ÇALIŞTIRMAK İSTİYOR Yemek yapmayı bir rehabilitasyon olarak yorumlayan deneyimli şeften son olarak ileriye dönük hayallerini paylaşmasını istiyoruz. İnsanın yemek yaptıkça, yeni bir şeyler ürettikçe kendisini daha iyi hissettiğini, rahatladığını ve özgüven kazandığını dile getiren Çelik, tüm bu güzel hislerle ileride kendi adına açacağı bir butik otelde kendi mutfağını işletmeyi istediğini söylüyor ve sözlerini söyleşimizi şöyle noktalıyor: “Kısmet olursa, 15 odalı, 40-50 kişilik restoranı olan bir otelim olsun istiyorum. Kendi kendini çevirisin yeter. Bu Bolu’da da olabilir, İstanbul’a yakın bir mesafede bir kaçış noktasında da olabilir.”


restaurant etkinlik 66 hotel & hi-tech

Electrolux Profesyonel, son teknoloji ile yenilenen showroom’unda basın mensupları ile bir araya gelerek yeni yılı kutladı. Ulusal ve sektörel basından birçok basın mensubunun katıldığı partide, konuklar eğlenceli vakit geçirdiler.

E Electrolux Profesyonel’den yeni yıl partisi

lectrolux Profesyonel, 25 Aralık Perşembe akşamı son teknoloji ile yenilenen showroom’unda basın mensuplarını 2015’e merhaba partisinde ağırladı. Electrolux Profesyonel şeflerinin air-o-steamTouchline Fırınlarda yaptıkları pişirme showları erken yılbaşı kutlamasına katılan konuklardan tam not alırken, damaklarda da lezzet şöleni yaşattı. Electrolux Profesyonel Kurumsal Şefi Ahmed Özer tarafından Electroluxair-o-steamTouchline Fırınlarda“Sous-Vide Tekniği ile yapılan Tandır Pişirme” ayrıca yineair-o-steamTouchline Fırınlarda yapılan Somon Füme, Rose-Beef, meyveli turta, kabak Mouse”gibi sunumlar, basın tarafından büyük ilgi gördü.



restaurant etkinlik 68 hotel & hi-tech

İstanbul kahveye kahve tutkunlarına doydu 4 günde 15 bin ziyaretçi sayısına ulaşan İstanbul Coffee Festival, gördüğü ilgiyle Avrupa’nın en büyük ikinci kahve festivali olmayı başardı.

D

SM Group tarafından bu yıl ilk kez organize edilen ve Paşabahçe’nin katkılarıyla hayata geçen İstanbul Coffee Festival gördüğü beklenenin üstünde ilgiyle herkesi şaşırttı. Festivali 4 günde 14.270 kişi ziyaret etti. Galata Rum Okulu’nda düzenlenen, kapısında uzun kuyruklar oluşan, yoğunluk nedeniyle bilet satışlarının durdurulduğu festival; 3. dalga kahve kültürünü öğrenmek, yaşamak, deneyimlemek isteyen herkesin buluşma noktası oldu. Festivalde; tonlarca kahve, su, süt tüketilirken çuvallarla kahve çekirdeği öğütüldü. Kahvenin en özel eşlikçisi çikolata başta olmak üzere 4 gün boyunca kilolarla yiyecek tüketildi.

DÜNYAYA AÇILACAK Önümüzdeki yıl ekim ayında daha büyük bir mekanda, daha fazla katılımcı firma ve ziyaretçiyle

festivalin ikincisini gerçekleştirmeyi hedefleyen DSM Group BaşkanıFestival Direktörü Alper Sesli, festivalin ardından; “Uzun süredir İstanbul’un ismi ile anılacak bir kahve festivali hayalimiz vardı. Bu yıl beklenenin üzerinde bir ilgiyle ilkini hayata geçirdik. Tüm İstanbullu kahve severlere bir kez daha teşekkür ederiz. 2015 yılındaki festival için şimdiden çalışmaya başladık. Önümüzdeki yıl festivali uluslararasına açıyoruz. Güney Amerika’dan


Orta Asya’ya oradan Ortadoğu’ya ve Avrupa’ya kadar birçok ülkeden gelen yetkililer ve davetlilerden katılım talebi var. Ayrıca bu topraklarda ve kültürümüzde olan “kahvenin 40 yıl hatırı var” mottosu ile artık İstanbul ile bütünleşecek olan nitelikli kahvenin görkemli dönüşüne de hep birlikte tanıklık ediyoruz.” dedi.

AVRUPA’NIN EN BÜYÜK 2. KAHVE FESTİVALİ Alper Sesli konuyla ilgili olarak ayrıca; “2015 İstanbul Coffee Festival’de ise Avrupa, Ortadoğu ve Asya’nın en büyük kahve festivali olmayı hedefliyoruz. Bu yıl katılımcı rakamları ile Avrupa’nın en büyük 2. festivali konumuna geldik.” dedi ve Festivale gösterilen yoğun ilginin önümüzdeki yıl da artacağından yola

çıkarak organizasyona sosyal sorumluluk projelerinin de ekleneceğini belirtti. Alper Sesli; “Yaşamımızın her diliminde yer alan bu özel içecek ile başlayan görkemli yolculuğumuz 2015 yılında gerçekleştireceğimiz ikinci festivalde de tüm kahve severleri gerçek bir festival atmosferinde buluşturuyor olacak. Müzik, sanat, resim, sinema ve kahvenin harika yol arkadaşları olan çikolata, lokum ve özel lezzetlerin ise bu yolculuğumuzda hep yeri olacak.” diyerek sözlerini tamamladı.


restaurant etkinlik 70 hotel & hi-tech

Kahve

sadece kahve olmadı… İstanbul Coffee Festival, dört gün boyunca şehrin tüm kahve severlerini aynı çatı altında buluştururken, katılımcılara sadece kahveyle değil, sanatın tüm dallarıyla da buluşturarak uzun süre unutamayacakları saatler yaşattı.

G

alata Rum Okulu’nda İstanbul’un önde gelen nitelikli kahve dükkanları, özel kahve ve yiyecek - içecek markalarını ya da kahve makinesi üreticileriyle birlikte sanatın çeşitli dallarını da ziyaretçilerle buluşturdu. Ulusal ve uluslararası sanatçıların katıldığı İstanbul Coffee Festival; kesintisiz canlı müzik, kahveden ilham alan resim atölyeleri, tango ve vals yapan dansçılar, video art salonu, sergi alanları ve seminer odaları ile şehrin çekim noktası oldu. Festivale bu yıl katılan galeriler ve sanatçılar arasında “Coffee & Life / Art Exhibition by Milk Gallery”, “Helikon Art Center”, “Septette On Sheets Live Painting” yer alırken, canlı müzik de katılımcıların kahveyle birlikte dans ettikleri keyifli ve eğlenceli bir atmosfer oluşturdu.

KAHVE, SANAT, EĞLENCE BİR ARADA Sanat üretimine yeni bir bakış açısı getirmek fikrinden yola çıkan ressamlar, İstanbul Coffee Festival’in Sanat ve Performans sınıfında ziyaretçilerin önünde eserlerini hayata geçirdiler. 7 yabancı sanatçıdan oluşan Septette On Sheets Live Painting ekibi, 7 ayrı tuvalin başında, aynı anda izleyicilerle birlikte yapıtlarını canlı olarak hayata geçirirken, katılımcıları pasif durumdan aktif bir duruma soktu.



restaurant etkinlik 72 hotel & hi-tech

Ve huzurlarınızda... Türkiye Kahve Milli Takımı... İstanbul Coffee Festivali, etkinlikler kapsamında adına uygun SCAE Türkiye Kahve Şampiyonası’na da evsahipliği yaptı. 5 farklı kategoride ulusal ve uluslararası jüri önünde hünerlerini sergileyen Kahve Milli Takımı, 2015 yılında Türkiye’yi dünyanın dört bir tarafında temsil edecekler.

D

SM Group tarafından bu yıl ilk kez organize edilen ve Paşabahçe’nin katkılarıyla hayata geçen ülkemizin ilk ve tek kahve festivali “İstanbul Coffee Festival”, adına uygun bir şampiyonaya da evsahipliği yaptı. SCAE Türkiye Kahve Şampiyonası’nın sonuçları İstanbul Coffee Festival’in son günü gerçekleşen Cezve&İbrik (Türk Kahvesi) ve Kahve Kavurma (Roasting) Yarışmaları ardından açıklandı. Kahve konusunda dünya genelinde düzenlenen, tek resmi organizasyon olarak bilinen World Coffee Events’in Türkiye seçmeleri, SCAE Türkiye Kahve Şampiyonası adı altında bu yıl beşinci kez gerçekleşirken, yarışmacılar 5 farklı kategoride ulusal ve uluslararası jüri önünde hünerlerini sergilediler. Yarışma sonucunda belirlenen ve farklı alanlarda uzman olan Kahve Milli Takımı, 2015 yılında ülkemizi dünyanın dört bir tarafında temsil edecekler.

DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDA KAHVE PİŞİRECEKLER Barista Yarışması birincisi Özkan Yetik; Amerika Birleşik Devletleri’nin Seattle kentinde düzenlenecek

World Barista Championship’e katılmaya hak kazandı. Yetik, geçtiğimiz yıllarda da üç kez şampiyon olmuştu. Latte Art Yarışması birincisi Özgür Genç, İsveç’in Göteborg şehrindeki World Latte Art Championship’e katılacak. Kahve Demleme Yarışması (Brewing Cup) birincisi Umut Gökdeniz, İsveç’in Göteborg kentinde gerçekleşecek olan World Brewers Cup Championship’e katılmaya hak kazandı. Kahve Kavurma Yarışması (Roasting) birincisi Çağatay Gülabioğlu İsveç’in Göteborg gerçekleşecek olan World Coffee Roasting Championship’e katılacak. Festivalin kapanış günü gerçekleşen Cezve & İbrik Türk Kahvesi Yarışması’nda birinci olan yarışmacı Hazal Ateşoğlu, Atina’da düzenlenecek World Cezve-Ibrik Championship’e 2015 Şubat ayında katılacak.


www.nilco.com.tr


Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

restaurant etkinlik 74 hotel & hi-tech

Mutfağın şifreleri ‘mutfakta’ çözüldü...

S

anat, eğlence ve alışveriş bölgelerine ve eşsiz Boğaz hattına yakınlığı ile İstanbul’un yeni destinasyonu Le Méridien Istanbul Etiler’de Türkiye’nin en iddialı 6 Mengenli şefi mutfağın şifrelerini çözerek dünyaya meydan okudu. Bolu Mengen’den yola çıkıp Türk mutfağının ününü tüm dünyaya tanıtan Erdem Dırbalı, Savaş Aydemir, Aydın Demir, Tarkan Özdemir, Eyüp Kemal Sevinç ve Erol Sarıdoğan ile mutfağın şifrelerini Electrolux Profesyonel’in kurduğu Le Méridien mutfağında ve sürprizle dolu bir gece ile çözdük…

TARKAN ÖZDEMİR’DEN BİR SÜPRİZLİ GECE DAHA

Tarkan Özdemir, Eyüp Kemal Sevinç, Erdem Dırbalı, Savaş Aydemir, Aydın Demir ve Erol Sarıdoğan… Bolu Mengen’den yola çıkarak dünyanın dört bir yanında şeflik yapan ve Türk mutfağını dünyaya tanıtan Türkiye’nin en iddialı 6 Mengenli şefiyle mutfağın şifrelerini ‘mutfağında’ çözdük…

Geçtiğimiz yıl Türkiye’nin ilk yemek defilesi organizasyonu ile aşçılık dünyasında bir ilke imza atan Le Méridien Istanbul Etiler Yiyecek İçecek Direktörü


Tarkan Özdemir, yine yapacağını yaptı ve mutfakta ses getiren olağanüstü bir geceye Otel Genel Müdürü Sabine Dorn Ağlagül evsahipliğinde imza attı. Çok açık konuşayım, Sahrap Soysal sunuculuğunda gerçekleşen yemek defilesinin ardından kendisinden yine sürprizlerle dolu bir gece bekliyordum ki, gecenin ilerleyen saatleri tahminlerimde hiç de yanılmadığımı gösterdi. Otelin fuayesinde hoş bir müzik eşliğinde başlayan kokteyl, arkasından yemek düzeninde dizayn edilen balo salonuna davet edilişimiz ile devam etti. Gecenin sürprizi barkovizyon eşliğinde sunuşlar yapan Sabine Dorn Ağlagül, Tarkan Özdemir ve 6 Mengenli aşçının görüntüleridir herhalde diye düşünürken, bir anda kendimizi kalabalık bir güruh halinde otel mutfağına ilerlerken bulduk.

MUTFAĞIN KAPILARINI SONUNA KADAR AÇTILAR… Sürprizlerle dolu eğlenceli gecenin diğer misafirleri de biz gazeteciler gibi önce otelin mutfağına yönlendirildik. Mutfağın kapıları hiç beklemediğimiz bir anda biz gecenin özel davetlilerine sonuna kadar

açıldı ve kendimizi genişçe bir mutfağın içinde bulduk. Gümbür gümbür müzik eşliğinde her şef kendi istasyonunda Mengen Mutfağı’nın eşsiz lezzetlerini el çabukluğuyla bizlerle paylaşmaya başladı. Türkiye’nin bir numaralı otellerinde dünya mutfaklarını icra etmekten kendi mutfaklarını yeterince sergilemeye fırsat bulamayan 6 Mengenli


restaurant etkinlik 76 hotel & hi-tech

Le Méridien Istanbul Yiyecek & İçecek Müdürü / Tarkan Özdemir “600 yıllık efsaneyi dünyaya tanıtalım istedik” “Le Meridien Istanbul Etiler mutfağı olarak her yıl yeni bir bakış açısı getirmemiz gerekiyordu. Bunu geçtiğimiz yıl düzenlediğimiz Türkiye’nin ilk yemek defilesi ile başardık. Bu yıl da geçen yılın gölgesinde kalmasın, farklı bir organizasyonla davetlilerimizi şaşırtalım istedik. Bu amaçla Mengen’in 6 büyük usta aşçısını bir araya getirdik. Peki neden Mengen? Çünkü 600 yıldan beri Mengen’de aşçılık mesleği icra ediliyor. Bu dünyanın hiçbir yerinde yok. Mengen diye küçük bir kasaba var ve buradan Türkiye’ye hatta dünya mutfaklarına usta şefler yetiştiriyor. Bu organizasyonla Mengen mutfağını bir şekilde dünyaya anlatmak, mutfağın kimsenin bilmediği lezzetlerini su yüzüne çıkarmak istedik. Bunu da başardığımızı düşünüyorum. Le Meridien İstanbul Etiler olarak sizleri önümüzdeki yıllarda da şaşırtmayı sürdüreceğiz.”

Yemek Uzmanı - Yazar / Sahrap Soysal “Mutfakta olmak fikri çok iyiydi” “Bu tabii çok eski bir gelenek. Bir lonca gibi aslında. Ta Osmanlı’dan gelen bir gelenek. Daha sonra konaklarda Mengenlilerle devam etmiş. Mengenlilerin bir özelliği var, bir lonca gibi birbirilerini çok tutuyorlar. Fakat son yıllarda bunu yavaş yavaş kırmaya başladılar. Türkiye’nin çok çeşitli yerlerinden de şeflerimiz var ama Mengenlilerin yeri başka tabii ki. Biz onları çok seviyoruz, bizi başarıyla temsil eden, yaratıcı, çok şeker şeflerimiz… Bu akşam içinse şunu söyleyebilirim, bu olağanüstü yaratıcı bir fikir bence. Geçen yılki defile de muazzam güzeldi. Defilenin sunucusu olarak o organizasyonu da çok beğenmiştim. Mutfakta olmak fikri çok iyiydi. Çünkü mutfak çok fazla bilinmiyor. Ben biliyorum çünkü yemekçiyim ama genelde müşteriler ve gazeteciler bilmiyor. Bu anlamda onları mutfağa almak çok iyi bir fikirdi. Onların yaşadığı ortamı gördük, ocakları başında lezzetlerini tattık. Yine çok başarılı bir organizasyon oldu. Zaten Tarkan şefim çok yaratıcı fikirleri olan, çok beğendiğim bir şeftir…”

aşçı 17 Aralık gecesinde bize unutulmaz bir atmosfer yaşattı. Mengen’in unutulmaya yüz tutmuş Kızılcık Tarhanası mı dersiniz yoksa Kedi Batmaz’ı, Kızarmış Keş’i, Ebişke Mantarı, Kuzu Sırtı, Ördek Göğüsü, Yoğurtlu Bakla Çorbası mı, artık ne ararsanız vardı. Tabak tabak Mengen Peynirleri, Kaldırık Dolmaları, Kanlıca Mantar Börekleri ve Halışkalar Le Meridien mutfağında döndü durdu…

KÖÇEKLER DE UNUTULMADI Unutmadan, mutfaktaki bu sürpriz partiye Boğaziçi Caz Korosu’nun flashmobu da eşlik etti. Gecenin


Mengen Beledİye Başkanı /Turhan Bulut “Mengen’in havası İstanbul’da poyraza dönüştü” “Le Meridien Etiler gibi İstanbul’un böylesine prestijli bir otelinde ilçemin mutfağının sergilenmesi beni çok mutlu etti. Bu akşam burada Mengen’in yöresel yemekleri gün yüzüne çıkarıldı. Düşünebiliyor musunuz, nesli azalmış bir Ahlat ağacının meyvesini biz bu akşam burada tatlı olarak tattık. Kokteyl faslında sirit yedik. Ayrıca Mengen mutfağında konukları çok memnun edebilmek için bir prestij yemeği vardır, bu yemeğimiz de ismi çok değişik olmakla birlikte Kedi Batmaz’dır. Bu akşam tüm bunlar o kadar lezzetli bir menü halinde sunuldu ki, Mengen’in havası İstanbul’da adeta poyraza dönüştü.”

Chef’s Table / Serkan Bozkurt “Tek kelimeyle farklıydı”

büyük sürprizi ise Mengen’in ikonik simgelerinden köçek gösterisi oldu. Mutfağın orta yerini dans pistine çeviren şefler ve yamakları köçeklerle birlikte mutfağı adeta bayram yerine çevirdiler. Ayrıca bu güzel geceye Mengenli aşçıların yanı sıra İstanbul’un diğer önemli şefleri ve yemek danışmanları da renk kattılar. Sahrap Soysal, Serkan Bozkurt ve Thomas’ın yanı sıra Mengen Belediye Başkanı da mutfak dostlarına güç ve destek verdiler.

“Bence normalin dışında yapılan her şey mutfağa farklı bir soluk getiriyor. Arkadaşların ellerine sağlık. Herkes ön tarafta yemek yemeye çok alışık. Bu organizasyon, mutfağın içinde, daha çok underground bir atmosfer oluşturdu. Eğlence yüklü, güzel bir konsept oldu bence. Tek kelimeyle “farklı”ydı… Bu mutfakta bir inovasyondu. Belki de yeni konseptlere bir fikir olabilir. Mutfağın içinde müşteri ağırlama gibi mesela...”

Şef Maximilian J.W Thomae “Artık Mengen mutfağı da değişiyor…” “Çok yaratıcı. Bu tarz etkinlikler yeni jenerasyon şefler için iyi bir örnek oluşturuyor. Bence çok başarılı oldu. Mengen mutfağı dediğinizde alışılagelmiş bir tarz ve konsepti vardı ama artık görüyoruz ki bu değişti. Bu geceki etkinlik de bunun değiştiğinin önemli bir ispatı bence. Daha modern bir dünya ve bu dünya içinde Mengenli aşçıların kendini nasıl konumlandırdıklarını açık bir şekilde gördük. Bugün bizleri mutfaklarına davet ettiler, onlara çok teşekkür ederiz.”


restaurant etkinlik 78 hotel & hi-tech

Wyndham Grand Levent’ten

açılışı şerefine bir görkemli davet daha Resmi açılışını 5 Eylül 2014 tarihinde gerçekleştiren Wyndham Grand İstanbul Levent, görkemli açılış kutlamalarından birini de 15 Aralık Pazartesi akşamı Funda Arar’ın davetli olduğu konser programı ile yaptı. Açılışı şerefine düzenlenen davet ile yoğun bir ilgi gören beş yıldızlı otel, geceye Funda Arar’ın şarkılarıyla olduğu kadar zengin menü seçenekleri ile de damgasını vurdu.

Ö

zdilek Holding’in İstanbul’daki Özdilek Center karma projesi içerisinde konumlanan Wyndham Grand İstanbul Levent, 15 Aralık Pazartesi akşamı düzenlenen özel bir geceyle açılışını kutladı. Kutlama daveti, Özdilek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özdilek ve Wyndham Grand İstanbul Levent Hotel Genel Müdürü Funda Bezircilioğlu’nun konuşmalarıyla başladı. Davetin ilerleyen saatlerinde sahne alan, sevilen sanatçı Funda Arar’ın da eşsiz sesiyle konser verdiği gecede, konuklar keyifli anlar yaşadı. Açılış davetini, şarkılarıyla zirveye taşıyan Funda Arar, davetliler için unutulmaz bir gece yaşattı. Repertuarındaki birbirinden güzel şarkıları seslendiren Funda Arar’a, konuklar da hep bir ağızdan eşlik etti. Duygusal ve hareketli şarkılarla farklı duygular yaşayan Wyndham Grand İstanbul Levent Hotel davetlileri geceden memnun kalarak ayrıldı.



restaurant etkinlik 80 hotel & hi-tech

MEVLEVİ SOMADI

Mevlevi Mutfağı ‘Matbah’ ile bugüne taşındı Osmanlı-Saray Mutfak sanatını yaşatan Matbah Restaurant özenle seçilmiş ve aslına uygun olarak hazırlanmış Mevlevi Mutfağı’nın eşsiz ve zengin lezzetlerini; Bir Mevlevi Somadı menüsüyle misafirlerine sundu.

Mevlevi Mutfağı’nın özel lezzetleri arasında bulunan Gül Şerbeti - Sirkencübin Şerbeti, gibi en özel tatlar ile; Tutmaç Çorbası, Şiş Kebabı, Gül Yapraklı Marul Salatası, Mevlevi Pilavı (Hassaten Lokma), Pekmezli Ayva Yemeği, Su Böreği ve Yoğurt. Mevlevi Mutfağı’nın vazgeçilmez tadı, Badem Helvası da Ney dinlentisi eşliğinde ikram edildi. İstanbul Sultanahmet’te bulunan Matbah Restaurant, Yüzyıllar boyu Osmanlı İmparatorluğu’na ev sahipliği yapan tarihi yarımada da, buram buram tarih kokan ambiansı ile 7 - 31 Aralık tarihleri arasında, Hz.Mevlana’ yı anma ve Şeb-i Arus haftası boyunca birbirinden özenle hazırlanmış yemekleri misafirlerinin beğenisine, şık ve modern bir servis ile sunuyor.

İ

stanbul Vali Yardımcısı İsmail Gültekin, İstanbul Kültür ve Turizm İl Müdürü Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, İstanbul Valiliği Protokol Müdürü Bayram Tolu, Ayasofya Müzesi Müdürü Hayrullah Cengiz, İstanbul Turizm Atölyesi Koordinatörü Tülin Ersöz, Tüm Aşçılar Federasyonu (TAF) Başkanı Yalçın Manav, Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Başkanı Dilistan Çilingiroğlu, Mutfak Dostları ve Şarap Dostları derneklerinin yönetiminde yer alan Semih Sömer, işletmeci Vedat Başaran ve çok sayıda gurmenin katıldığı gecede bir konuşma yapan Ottoman Hotels Genel Müdürü Serdar Balta, “Matbah Restaurant olarak, hizmete girdiğimiz ilk günden beri Osmanlı mutfağının tanıtımı için çaba gösterdik. Mutfak kültürümüze büyük önem verdik. Bu yıl ilkini gerçekleştirdiğimiz Bir Mevlevi Somadı sunumu, Hz. Mevlana’nın eserlerinden ve döneminin kaynaklarından yararlanarak hazırlandı.” dedi.

TURGUT KUT MEVLEVİ MUTFAĞIYLA İLGİLİ BİLGİLER VERDİ Serdar Balta sözlerini, Hz. Mevlana’nın “Aşkın olgunluğu sevenle sevilenin birleşmesindedir. Beri gelin; yağ ile unun bir daha ayrılmayacak kadar karılmasından meydana gelen bulamaç gibi karılın, katışın birbirinize” sözüyle tamamladı. Daha sonra tarihçi ve araştırmacı Turgut Kut, Mevlevi mutfağı ile ilgili bilgi verdi. Selçuklu’dan Osmanlı’ya kadar gelen süreçte Mevlevi kültürü tarihi hakkında bilgi veren Turgut Kut, “Somat” (sofra) adabına büyük önem veren Sufiler, günde iki kez yemek yerler. Öğlen ve akşam... Sofrayı can’lar (mürid) hazırlar. Tuz, yemeklerde törensel ifade taşır. Yemek onunla başlar, onunla biter. Hazırlıklar bitince, sıra yemeğin yenmesine gelir.

Kazancı Dede, kazanın kapağını açınca, can’lar kazanı ocaktan alırlar. Kazancı Dede’nin duası ile yemek daveti duyurulur. Elleri önde bağlı duran sufiler, kapıya gelince başlarını eğerek selamlaşır ve sofraya geçerler. Şeyhin katılımı ve duası ile yemeğe başlanır. Yemek esnasında kesinlikle konuşulmaz. Mevlevilerde yemek faaliyeti adeta bir ibadet halidir; yemek yerken kendilerine nasip olan lokmalar için devamlı şükrederler. Yemeğe topluca başlandığı gibi topluca bitirilir” dedi. Gecede misafirlere, Türkiye Aşçılar Federasyonu Milli Takımı’nda da yer alan Matbah Osmanlı Saray Mutfağı Executive Chef’i Kadir Yılmaz‘ın hazırladığı menü, Neyzen Murat Dağlı’nın Ney faslı eşliğinde sunuldu.



restaurant etkinlik 82 hotel & hi-tech

‘Anılardan Geleceğe Yerli Malı Haftası’ Reis Gıda ile kutlandı Reis Gıda tarafından ‘Anılardan Geleceğe Yerli Malı Haftası’ kutlandı. Türkiye’nin yerli tohumuna sahip çıkarak, zenginliğini ve tarımda bağımsızlığını koruyabileceğini kaydeden Mehmet Reis, ülke genelinde yerli tohum uygulamasının arttırılması gerektiğine dikkat çekti.

R

eis Gıda, ‘Anılardan Geleceğe Yerli Malı Haftası’ nedeniyle, 18 Aralık tarihinde, Point Hotel Taksim’de bir etkinlik düzenlendi. Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis’in katılımıyla gerçekleşen organizasyon sırasında, özellikle yerli malı köşesi yoğun ilgi gördü.

HALKIN VE ÇİFTÇİNİN YANINDA Hafta nedeniyle bir konuşma yapan Mehmet Reis, 33 yıldır kuru gıda sektöründe faaliyet gösterdiklerini kaydederek şunları söyledi: “1994 yılında uyguladığımız sabit fiyat uygulaması ile enflasyonla mücadele ettik. Kurulduğumuz yıldan itibaren, yerli üretimin önemi ile çiftçilerimizin desteklenmesi, hayat standartlarının yükseltilmesi ve alın terinin karşılığını alabilmeleri gerektiğini, her platformda gündeme taşıdık ve taşımaya devam ediyoruz. Çeşitli üniversitelerle yaptığımız çalışmaların sonucunda, edindiğimiz bilgi birikimi ve tecrübemizi, çiftçilerimizle paylaşmayı sürdürmekteyiz. Kuru gıda sektöründe halkımızın ve çiftçilerimizin yanındayız.”

“YERLİ TOHUMLARA SAHİP ÇIKILMALI” ‘Yerli Tohum’ ile üretilen besinlerle beslenildiğinde

daha sağlıklı olunacağını ifade eden Mehmet Reis, Türkiye’nin yerli tohumuna sahip çıkarak, zenginliğini ve tarımda bağımsızlığını koruyabileceğini söyledi. Ülke genelinde yerli tohum uygulamasının arttırılması gerektiğinin altını çizen Reis, sözlerini şöyle sürdürdü: “Asırlar boyu üretilen geleneksel yerli tohumlarımızı toplayarak ve tohum bankasında saklayarak, gelecek kuşaklara aktarmalıyız. Bereketli vatan topraklarımızda üretilecek olan doğal ürünleri tüketmek, hepimizin hakkıdır. Masalarda, Sizler için ‘çeyiz sandığında saklanacak tohumlardan’ oluşan bir demeti hazırladık. İçerisine, 12 bin yıllık siyez bulguru olmak üzere çeşitli tohumları koyduk. Taşköprü Sarımsağının standardı bozulmadan, gelecek nesillere ulaşabilmesi için TÜBİTAK ve Kastamonu Üniversitesi başta olmak üzere çeşitli üniversitelerle işbirliği yapıyoruz. İyi Tarım Uygulamalarına göre, üretimin nasıl yapılacağı ve sağlayacağı faydaları, çiftçilerimize aktararak, İyi Tarım Uygulamalarının yaygınlaşmasını amaçlıyoruz. Bildiğiniz üzere, yüzyılımızın en büyük tehditlerinden birisi de ‘Kuraklık’tır. Kuraklığa karşı, dayanıklı yerli tohumlarımızı hazırlamalıyız.”

YERLİ ÜRÜNLERİN ÜRETİMİ VE TÜKETİMİ, CARİ AÇIĞI AŞAĞI ÇEKECEK Yerli ürünlerin üretimi ve tüketiminin cari açığı aşağıya çekeceğini belirten Mehmet Reis, sözlerini şöyle tamamladı: “Başbakan Yardımcısı Sayın Ali Babacan, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada sanayinin, tarımın, yüksek teknolojili ürünlerin desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak AR-GE’nin, yerli tohum üretiminin gündeme alınması gerektiğini vurguladı. Nitekim, yerli ürünlerin üretimi ve tüketimi, cari açığı aşağıya çekecektir.”



restaurant gastro güncel 84 hotel & hi-tech

Restoranlarda

yeşil

dönem başladı ‘Yeşil Nesil Restoran Hareketi’ İstanbul’da pilot restoranların katılımıyla başladı. WWFTürkiye ve Boğaziçi Üniversitesi tarafından, TURYİD ve Beşiktaş Belediyesi işbirliği, Unilever Food Solutions’ın desteğiyle hayata geçirilen proje ile 2016 yılına kadar 100 Yeşil Nesil Restoran açmak hedefleniyor.

A

tık üretiminin yoğun olduğu yeme-içme sektörüne bilinçli bir tüketim anlayışı kazandırmak, atık miktarını azaltırken oluşan atığı dönüştürmek ve enerji verimliliği sağlamak hedefiyle ilk olarak İstanbul’da pilot restoranların katılımıyla ‘Yeşil Nesil Restoran Hareketi’ başlatıldı. WWF-Türkiye ve Boğaziçi Üniversitesi tarafından, TURYİD ve Beşiktaş Belediyesi işbirliği, Unilever Food Solutions’ın desteğiyle hayata geçirilen proje kapsamında, sürdürülebilir olmayı hedefleyen restoranlar denetlenecek ve kriterleri karşılamaları halinde ‘Yeşil Nesil Restoran’ olmaya hak kazanacak. Yeme-içme sektöründe bilinçli bir tüketim anlayışıyla gıda ve ambalaj atığını azaltmak, sertifikalı ve yerel gıda kullanmak, enerji verimliliğini sağlamak için yola çıkan ‘Yeşil Nesil Restoran Hareketi’, gelecek nesillere sürdürülebilir bir dünya bırakmayı hedefliyor. WWF-Türkiye ve Boğaziçi Üniversitesi tarafından, Turizm Restoran Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği (TURYİD) ve Beşiktaş Belediyesi işbirliği, Unilever Food Solutions desteğiyle başlayan ‘Yeşil Nesil Restoran Hareketi’nin lansman toplantısı, projeye ilk katılan ve ‘Yeşil Nesil Restoran’ sertifikası almaya hak kazanan La Mancha Kuruçeşme’de gerçekleştirildi.

Lansman gecesinde, WWF-Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Bayar tarafından ‘Yeşil Nesil Restoran’ olmaya hak kazanan La Mancha, Frankie, Sunset, Fenix, Tom’s Kitchen ve Kanyon Kitchenette’e sertifikaları takdim edildi.

2016’YA KADAR 100 YEŞİL NESİL RESTORAN HEDEFİ Yeni ve sürdürülebilir restorancılık anlayışını benimseyen restoranlar, WWF-Türkiye tarafından 95 ayrı kriter üzerinden denetlenecek ve sınıflandırılacak. Restoranlar, enerji-su kullanımı, atık yönetimi, kirlilik ve kimyasal azaltımı gibi başlıklar altındaki kriterlere göre yapılacak değerlendirme sonucunda 1, 2 veya 3 yıldızlı ‘Yeşil Nesil Restoran’ sertifikası almaya hak kazanacak. Menüde mevsim ürünlerinin kullanılmasından garnitür seçimine, gıda atığından kompost (doğal gübre) ve enerji üretilmesine kadar uzanan çok kapsamlı uygulamaları olan projeyle restoran müşterilerinde de davranış değişikliği oluşturulması hedefleniyor. 2015 sonuna kadar 100 restoranın ‘Yeşil Nesil Restoran Hareketi’ne katılımı öngörülüyor.

KAYA DEMİRER: “HAREKETİN YAYILMASINDA ÖNCÜ OLACAĞIZ” TURYİD Başkanı Kaya Demirer, Yeşil Nesil Restoran Hareketi’nin restorancılığa bakış açısını değiştirecek bir hareket olarak TURYİD’in sahiplendiği bir olgu olduğunu kaydederek, “Tüketicilerin desteklediği yaşam felsefesi ve bunu hayata geçiren işletmelerin tercih edilmesi durumu sonuç almada son derecede önemli bir adım olacak. Bilinçli tüketim ve bilinçli tüketici bir araya gelerek gıda atığı, ambalaj atığı minimum indirilecek ve en önemlisi dışa bağımlı olduğumuz


enerji kaynakları, atıkların geri dönüşümü ve proje kapsamında uygulanacak enerji tasarrufları ile son tüketiciye geri dönüş sağlayacak. TURYİD olarak, bu hareketin yayılmasında öncülüğü ele aldık. Sektörde öncü rolü üstlenen üyelerimizin desteğiyle hareket hızla büyüyecek. Bu hareketin 2015 sonu itibarıyla 100 restorana ulaşmasını hedefliyoruz.” dedi.

UĞUR BAYAR: “TÜKETİMDE KARŞILIKLI DAVRANIŞ DEĞİŞİKLİĞİNİ TETİKLEYECEĞİZ” WWF-Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Bayar, israf oranı en yüksek endüstrilerden biri olan yemek endüstrisinde büyük bir değişime öncülük etmek, daha sürdürülebilir ve doğa dostu bir dönüşümü başlatmak için harekete geçtiklerini belirtti. Bayar, “BM Gıda ve Tarım Örgütü FAO’nun iyimser tahminlerine göre üretilen gıdanın üçte biri yenmeden önce ya kaybediliyor ya da israf ediliyor. Yılda 10 milyon kişinin açlıktan öldüğü dünyamızda, 1,3 milyar ton gıda çöpe gidiyor. Başlattığımız bu program dahilinde restoranlar 95 farklı kriter üzerinden değerlendirilip 1, 2 veya 3 yıldız almaya hak kazanacaklar. Çok kapsamlı uygulamaları olan bu çalışmada, restoran müşterilerinde de davranış değişikliğini tetiklemeyi hedefliyoruz.” dedi.

FİKRET ADAMAN: “RESTORANCILIK DAHA BİLİNÇLİ VE ÇEVREYE DOST BİR HALE GELECEK” Boğaziçi Üniversitesi Rektör Danışmanı Prof. Fikret Adaman, Yeşil Nesil Restoran Hareketi ile yeme-içme sektöründen önemli bir adım atıldığı belirtti. Adaman, “Restoranlarda tabakları gereksiz değiştirmemek, şişe sular yerine sürahide su tercih etmek, masa örtüsü kullanmamak, paketli şeker kullanmamak gibi kendi başına oldukça küçük gözüken ama doğaya katkısı büyük olan eylemlerle restorancılık daha bilinçli ve çevreye dost bir hale gelebilir. Restoranlardan toplanan veriler ışığında yaptığımız çalışmalar gerçekleştirdiğimiz her hareketin doğada ne kadar büyük ayak izleri bıraktığını açıkça ortaya seriyor. Örneğin, bir restoran su servisinde sürahi kullansa yılda 10 bin ton plastik ve cam şişe atığını önleyebiliyor ya da gereksiz tabak değişimi yapmazsa 15 ton su tasarrufu sağlayabiliyor. Bu proje ile yeme-içme sektöründe sürdürülebilir yaşam için ufak bir adım atılmış oluyor. Umuyorum ki restoran sahipleri ve müşterilerin farkındalığı arttıkça ufak adımlar büyük kazanımlara dönüşecektir.” dedi.

MURAT HAZİNEDAR “YEMEK ATIKLARINDAN YILDA 6 TON GÜBRE ÜRETECEĞİZ”

ÖNDER ARSLAN: “GIDA ATIĞINI AZALTMAK KONUSUNDAKİ TECRÜBELERİMİZİ PAYLAŞMAK İÇİN SABIRSIZLANIYORUZ”

Beşiktaş Belediye Başkanı Av. Murat Hazinedar, Yeşil Nesil Restoran Hareketi’nin Beşiktaş’ta yaratmaya çalıştıkları kamu-yerel-özel birlikteliğinin güzel örneklerinden biri olduğunu açıkladı. Hazinedar, “Yeşil Nesil Restorancılık projesinin, çevre dostu bir teknolojiyi Beşiktaş’a taşımak adına yapılıyor olması, bizler için ayrı bir anlam taşıyor. İki restoranda (La Mancha ve Sunset) pilot olarak başlatılacak çalışmada, buradan çıkan yemek atıklarından yılda 6 ton gübre üreteceğiz. Bu gübreyi Beşiktaş’ın parklarında kullanacağız. Daha da önemlisi bu atıkları çöpe atmayarak yılda 36 ton karbondioksitin salınımını engelleyeceğiz. İki restoranla başladığımız çalışma, Beşiktaş’taki diğer restoranların, otellerin ve hastanelerin katılımıyla genişleyecek” dedi.

Unilever Food Solutions Türkiye, Orta Asya ve İran Genel Müdürü Önder Arsan ise konuşmasında, “Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı’nın bir parçası olarak önemli bir ajanda yürütüyoruz. Son iki yıldır da ‘Gıda Atığını Önleyelim’ projesiyle hem ev dışı tüketim sektöründeki gıda atığını azaltmayı hem de profesyonel mutfakları daha verimli hale getirmeyi amaçlıyoruz. Birçok müşterimizle etkin işbirliği yaparak atık miktarlarını azaltmayı başardık. Edindiğimiz önemli tecrübe ve veriler var. Bugün de Yeşil Nesil Restoran Hareketi’nin bir parçası olarak, bu deneyimlerimizi tüm sektöre aktarmak için sabırsızlanıyoruz.” dedi.


restaurant gastro güncel 86 hotel & hi-tech

Almanlar, hizmet teknolojilerini otellere tanıtıyor Alman sanayi tipi bulaşık makinası firması Winterhalter; küçük otel yetkililerini Almanya’da ağırladı.

W

interhalter firmasının, Küçük Oteller Derneği ile gerçekleştirdiği proje ortaklığı doğrultusunda; 18- 21 Aralık tarihinde İstanbul otellerinden 25 üye, Almanya’nın Meckenbeuren bölgesine giderek, Winterhalter’in üretim tesislerine ziyarette bulundu. Endüstriyel mutfak sektörünün saygın firması Winterhalter’in üretim fabrikalarını gezen küçük otel sahipleri; Alman kültürü ile yoğrulmuş bu hizmet teknolojilerinin sürdürülebilirlik, inovasyon, pazarlama ve insan gücü kullanımı bağlamlarında farklı uygulamalarını gözlemleme fırsatı buldu. Yine yakın bir bölgede bulunan sanayi tipi fırın markası Rational’i de, ziyaret eden otel sahipleri; sektörde üstün teknolojinin en uç noktalarındaki örneklerini, Rational fabrikasında keyifle beraberce yemek pişirip tadım yaparak deneyimledi.

temsilen geziye katılan Münevver Öçalır; Winterhalter firmasının üyelere gösterdiği misafirperverlik ve şeffaf pazarlama tekniklerinin, müşteri ile arasında duygusal bir bağ oluşturmada ve marka bağlılığı yaratmada oldukça etkili bir yöntem olduğunu belirtti. Münevver Öcalır, şunları söyledi: “Otelcilik sektörünün en önemli ve kontrolü zor maliyetleri hususunda, teknolojinin geldiği noktayı görmek, beni gerçekten büyüledi. İmkansızı, yapmış durumdalar. Fabrikaları gezmenin yanı sıra; farklı ülkelerin mutfaklarını tadarak ve aynı sektörden aynı dili konuşabildiğimiz insanlarla beraber dolu dolu, keyifle geçen, oldukça verimli bir programdı. Bu tarz öğretici ve birleştirici etkinlerin, sektör olarak bakış açımıza kattığı zenginlik tartışılamaz” diyerek gerçekleştirilen bu sektörel geziye olan memnuniyetini ifade etti.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE İNOVASYON GELECEĞİN TEKNOLOJİSİNİ KEŞFETME İlk olarak derneğin İstanbul üyeleri ile yapılan çalışma; üyelere sektörün alanında en ileri teknolojilerini tanıma fırsatı sunması ve üyelerin ortak bir platformda buluşarak bilgi ve fikir paylaşımı yapabilmesi açısından da oldukça faydalı geçti. Fabrika ziyaretlerinin yanı sıra, İsviçre ve Avusturya’nın civar bölgelerine de gezilerde bulunan Küçük Oteller Derneği üyeleri; bu bölgelerin turizm yapısını da deneyimleme ve birbiriyle karşılaştırma fırsatı buldu. Derneğin üyelerinden Village Park Resort & Spa’yı

Küçük Oteller Derneği Başkanı Ömer Faruk Boyacı ise; gerek sürdürülebilirlik gerekse inovasyon anlamında, sektörün çok ileri bir noktasını temsil eden bu gibi firmaları yakinen gözlemlemenin oldukça önemli olduğunu belirtti. Faruk Boyacı; “Geleceğin teknolojisini yerinde tanıyarak, üretilen değeri deneyimleme fırsatı bulduk. Türkiye’deki eski, köhnemiş iş modellerinin, bu gibi sektörün öncü aktörlerinden öğreneceği çok şey var. Oldukça verimli bir programdı; dernek olarak sektöre yön veren, doğru firmalarla iş birliği yapmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.



restaurant gastro aktüel 88 hotel & hi-tech

CocaCola’da üst düzey bir Türk yönetici daha

Anadolu Efes bira ve meşrubat operasyonlarından sorumlu Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Hüseyin Akın, 1 Mart 2015 itibariyle Coca-Cola Beverages Africa’nın başına getirildi. SABMiller plc, The Coca-Cola Company, Gutsche Family Investments ortaklığında kurulan Coca-Cola Beverages Africa’ya CEO olarak atanan Hüseyin Akın, Doğu ve Güney Afrika’da hızlı büyümekte olan 12 ülkeyi kapsayan ve Afrika’daki Coca-Cola içecek hacminin yüzde 40’ını oluşturan yeni bir şişeleme operasyonunu yönetecek.

Le Cordon Bleu öğrencileri Fransa Sarayı’nda Fransa Başkonsolosu Muriel Domenach, Özyeğin Üniversitesi bünyesinde bulunuan Le Cordon Bleu Master Şefi Gilles Company’ nin özel tadım menüsü ile Fransa Sarayı’nda ‘ördek eti’ temalı bir akşam yemeği verdi. Ördek etini Türk pazarına sunmak ve Türk lezzet severlere tanıtmak amacıyla 15 Aralık Pazartesi akşamı düzenlenen geceye, Özyeğin Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Hüsnü Özyeğin ve eşi Ayşen Özyeğin ile ünlü şefler, gastronomi dünyasından tanınmış simalar ve medya dünyasından isimler katıldı.

Chaine Des Rotisseurs üyeleri Mövenpick İstanbul Brunch’ında buluştu Mövenpick

Hotel Istanbul, 14 Aralık 2014, Pazar günü AzzuR Restaurant’ta Chaine Des Rotisseurs üyeleri için muhteşem bir brunch düzenledi. Geçmişi ortaçağa uzanan, yıllar sonra 1950’de yeniden kurulan ve ortak ilgi alanı yemek sevgisi üzerine kurulu Chaine Des Rotisseurs derneği üyelerinden 90 kişinin katıldığı brunch’ta konuklara, Mövenpick Hotel Istanbul’un İtalyan Başaşçısı Giovanni Terracciano ve ekibinin hazırladığı Noel ruhunu yansıtan geleneksel lezzetlerin yanı sıra Akdeniz mutfağından örnekler, İtalyan usulü pizzalar, ev yapımı makarnalar, leziz suşiler, baştan çıkarıcı tatlılar ve Mövenpick dondurmaları gibi birbirinden seçkin lezzetler canlı piyano müziği eşliğinde sunuldu.


Tesis içi Yıkama ve Kurutma Çözümleri için LG Ticari Çamaşırhane Ekipmanları

Oteller • Butik Oteller • Rezidanslar • Restaurantlar • Kreşler • Catering Firmaları • Temizlik Şirketleri

Standart Model

Kartlı Model

LG TİCARİ ÇAMAŞIRHANE EKİPMANLARI TÜRKİYE

Jetonlu Model

Stack (Altlı-Üstlü) Model

Miralay Şefik Bey Sok. No:5 D:7 34437 Beyoğlu - İSTANBUL • Tel: +90 (212) 244 63 10 (pbx) • Fax: +90 (212) 244 63 11 www.lg-turkiye.com • info@lg-turkiye.com


restaurant gastro aktüel 90 hotel & hi-tech

Nestlé İçecekler Grubu’nda dır Nestlé bayrak değişimi Uzun yıllaricilik yapan ve son

bünyesinde satış ve pazarlamada yönet e ‘İçecekler olarak Nestlé’nin İsviçre’deki Genel Merkezi’nd Nestlé n, Bütü il İsma Stratejik İş Biriminde’ görev alan ine atandı. görev Türkiye İçecekler Grubu Genel Müdürlüğü a yılınd 1996 Boğaziçi Üniversitesi İşletme bölümünden Son r. mezun olan İsmail Bütün, İngilizce ve Rusça biliyo l Müdürlüğü dört yıldır Nestlé Türkiye İçecekler Grubu Gene lé’nin İsviçre’deki genel görevini sürdürmekte olan Derya Gedikli ise Nest i’nde Asya, Okyanusya ve merkezinde bulunan ‘İçecekler Stratejik İş Birim in Stratejik Liderliği’ne atandı. Afrika Bölgesi’nden sorumlu olarak Nescafe’n

Gıda fıyatlarında 2015 için tablo iyimser

Türkiye’nin gıda fiyatlarında 2015 için iyimser bir tablo çizdiğini kaydeden Sezon Pirinç Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erdoğan, yeni yıla ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı: “2014 yılı için çok da karamsar konuşmamak doğru olacaktır. Eylül ve Ekim aylarının üretici bazından bakınca tarımsal yağış bakımından zengin geçti. İklimde çiftçiyi etkileyecek denli büyük değişiklikler olmaması halinde 2015’te daha iyi bir üretim sezonu geçirebiliriz. 2014’e kıyasla 2015 yılında gıda ürünlerinin fiyatlarındaki artış, daha düşük ölçekte olacaktır. Bu tüketici için olumlu bir gelişmedir.”

Mengenli aşçı adaylarına Pakmaya’dan tam not Pakmaya, Bolu Mengen

Aşçılar Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi öğrencileri ile bir araya geldi, pastacılık ürünlerini tanıttı uygulama bilgilerini paylaştı. Bilgi paylaşım amaçlı etkinlikte yarının aşçısı 110 öğrenciye pastacılık ürünleri ve uygulamaları ile ilgili bilgiler verilirken pratik yapma imkânı da sunuldu. Toplantı sonunda, öğrencilerin bilgi ve ilgisine tam not veren Pakmaya yetkilileri, öğrencilere özel olarak hazırlattıkları hediyeleri sundular. Ülkemizin önde gelen aşçılık okullarından biri olan Bolu Mengen Aşçılar Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi’nde Pakmaya tarafından böylesi bir etkinliğin düzenlenmiş olması okul öğretmenlerini de çok memnun etti.

Sunar Grup’a iki ödül birden

Adana merkezli Sunar Grup, 80’in üzerinde ülkeye ihracatı ve iç pazara olan üretimi ile Anadolu’nun en başarılı şirketlerinden biri. Başarılı çalışmaları ile her yıl ödüller alan Sunar Grup’a başarılı çalışmalarından dolayı iki ayrı kurumdan iki ödül birden geldi. Capital ve Ekonomist dergileri tarafından bu yıl 8’incisi düzenlenen Anadolu Markaları 2014 Yarışması’nda, Sunar Grup, başarılı iletişim ve pazarlama çalışmalarıyla Büyük İşletmeler Tarım Gıda İmalat kategorisinde ödül aldı.



restaurant gastro aktüel 92 hotel & hi-tech

Mehmet Siriş, Martı Istanbul Hotel’de

Geleneksel motifleri çağdaş sanatla buluşturduğu benzersiz tasarımı, şehir hayatının tüm renklerini içinde barındırdığı konsepti ile dikkat çeken Martı Istanbul Hotel’in yeni Executive Chefi Dünya Aşçılar Birliği (WACS) sertifikasına sahip, Türk hakem statüsü taşıyan Mehmet Siriş oldu. Deneyimli Executive Chef, Martı Istanbul Hotel’de Türk ve Dünya mutfağına ait birbirinden lezzetli yemeklerle konuklarına lezzet şöleni yaşatacak.

Makpa&İmpeks 2015’e özel bir kutlama ile merhaba dedi Makpa ve

İmpeks firmaları, Makpa Food Design Atelier’de şeflerin ve otel satın alma departmanlarının katıldığı keyifli bir yılbaşı davetiyle 2015’e merhaba dediler. İmpeks firmasının ürünleriyle hazırlanan lezzetlerin tadıldığı bu sıcak kutlamada Kapp Firma sahibi Ahmet Gürkaynak ve İmpeks Yöneticisi Öğünç Yuncu, ürünlerinin bulunduğu hediye paketleri ile günü renklendirdi.

Lesaffre Türkiye’deki satın almasını tamamladı Rekabet Kurumu

yetkilileri, iki hafta önce CEEMEA’nın (Orta ve Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika) en büyük gıda grubu olan Yıldız Holding’in maya üretim iştiraki Dosu Maya’nın Lesaffre tarafından satın almasına onay verdi. Bu karar sonrasında Yıldız Holding ve Lesaffre şirketleri, gerekli işlemleri 29 Aralık tarihinde tamamladı. Dosu Maya, Lüleburgaz fabrikasında ürettiği (Türkiye’nin batısında, İstanbul’un 140 km kuzeybatısında yer alan), yaş mayayı iç pazara tedarik etmenin yanı sıra Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’daki çok sayıda ülkeye de kuru maya ihraç ediyor.

Anadolu’dan dünyaya açılan lezzet serüveni

1984 yılından bügüne, Anadolu’nun eşsiz kahvaltılıklarını kalite ve hijyenden ödün vermeden tüketicileriyle buluşturan ve bünyesindeki Lokman markasıyla Türkiye’deki kahvaltılık gıda sektörünün önde gelen firmalarından olan MND Gıda, 2015 yılında dünyadaki pazar payını artırmak için çalışmalarını hızlandırdı. 16.000’i kapalı olmak üzere 30.000 metrekarelik alanda günlük 2 milyon kahvaltılık üretim kapasitesi ve 350 çeşit kahvaltılıkla hizmet veren şirket, 2014 yılında üretiminin %35’lik kısmını dış pazarlarda değerlendirmişti.



restaurant marka 94 hotel & hi-tech

Niron Yatak, 2015’te de iddialı “Türkiye’de ilk online yatak satışını gerçekleştiren firmayız. Niron Yatak olarak 2015 yılında da kaliteli ve uygun fiyatlı yatak, baza, başlık, ek yatak ve tekstil ürünlerimizle müşterilerimizin çözüm ortağı olmaya hazırız.”

Röportaj: Enes Karadayı

T

ürk yatak sektörünün, kaliteye önem verdiği ölçüde dünyada tercih edilmeye devam edeceğini belirten Niron Yatak kurucusu Eren Çağlar, otel ve hastanelerin yatak sektörünün gelişmesinde büyük rol oynadığını belirtiyor. Türkiye’de ilk online yatak satışını gerçekleştirmekten duydukları memnuniyeti dile getiren Çağlar; ücretsiz kargo avantajı, kaliteli ürün ve uygun fiyat avantajları ile müşterilere daha üst seviyede hizmet götürmeyi amaçladıklarını söylüyor.

Niron Yatak kurucusu Eren Çağlar

pazarlama sistemine dayalı Japon bir marka ile kesişti. Geniş ürün gamı içerisinde en pahalı ürün piyasada olmayan özelliklere sahip ithal bir yataktı. Karar verip bu yatağı satmaya odaklandım. Ürün çok pahalı olduğundan çok beğenilmesine rağmen satışı yavaştı. Ben bu ürünün yanına daha uygun fiyatlı bir alternatif sunma arayışına girdim ve Ankara’da üretim yapan bir firmanın visco yataklarını da satmaya başladım.

TÜRKİYE’DE İLK ONLINE YATAK SATIŞI Öncelikle firmanız hakkında bilgi verir misiniz? Kuruluş tarihinizden itibaren yatak sektörü için verdiğiniz hizmetler nelerdir? Yatak sektörü ile tanışmam üniversite yıllarımda sıfırdan başlayarak oldu. Yolum bir şekilde birebir

Yaptığım işi internet bilgimle birleştirip, Türkiye’de ilk online yatak satışını gerçekleştirdim ve başarılı oldum. Üniversiteden mezun olduktan sonra 2009 yılında Niron Yatak markasını kurup, fason üretimle yeni bir ürün gamı oluşturmaya başladım. Daha sonra genç ve dinamik bir ekip kurarak Karabağlar’da bugün merkez ofis olarak kullandığımız yerde başladım. Bu sırada online satışlara da devam ettim. 2010 yılında kendi üretimimizi kurarak kaliteli uyku ürünlerini uygun fiyatla müşterilerimize ulaştırmaya devam ettik. Üretime başladığımız 2010 yılından bugüne kalite ve uygun fiyat politikamız sayesinde 500 ‘e yakın memnun otel müşterimiz ile otel sektörüne iyi bir çözüm ortağı olduk olmaya da devam edeceğiz.

Niron Yatak, yatak sektörüne ne tür çözümler sunuyor? Sektöre katkılarımıza değinecek olursak, kimsenin aklında online yatak satışı yokken bunu gerçekleştirdik. Bugün yüzlerce firma, başta önem vermediği online yatak satışına bizim sayemizde girdi. Otel satışlarına ağırlık verdiğimizde bazı eksikliklere çözüm ürettik. Örneğin; otellerin ek yatak ihtiyacı sektör tarafından fazla önemsenmiyordu ve çoğu


firma ek yatak üretmiyordu. Üretenler ise tek model sunuyorlardı. Biz buradaki açığı görüp farklı ölçü ve kalitede 5 katlanır yatak modeli ile otellerin ihtiyacına en uygun olanı seçmesine olanak tanıdık. Bu alanda da başarımızı görüp ürünlerini çeşitlendirmeye giden firmalar oldu, hatta birçoğu bizlere ürettirmeyi tercih ediyor. Perakendeye yönelik özellikle bayanların iki parçalı bazaların önden birleşim yerlerini estetik bulmamalarını ve baş ucuna rahat yetişememe türünden şikayetlerine çözüm ürettik. Bununla alakalı Inova bazamızı geliştirdik. Boydan bölmek yerine enden böldüğümüz bazalar, dünyada bir ilk oldu ve çok beğenildi. Niron Yatak olarak, 2015 yılında da kaliteli ve uygun fiyatlı yatak, baza, başlık, ek yatak ve tekstil ürünlerimizle müşterilerimizin çözüm ortağı olmaya hazırız.

Niron Yatak olarak müşterileriniz için verdiğiniz özel ürün ve üretim çözümleri hakkında bilgi verir misiniz? Sizce kullanıcılar sizi neden tercih etmeliler? Kurulduğumuz günden beri müşteri odaklı çalışmaktan taviz vermedik. Müşterilerimizi standart bir kaç ürün ve ölçüyle sınırlamak yerine, ihtiyaçlarını anlayıp onlara en doğru ürünü ve en uygun ölçüyü özel olarak üretiyoruz. Esnek üretim yapımız sayesinde istenilen şartnameye uygun ürün üretebiliyoruz. Bu sayede müşterilerimizin ihtiyaçlarına doğru çözümler getirebiliyoruz.

Yatak insan hayatının en önemli parçalarından birisi. Size göre kaliteli yatak nasıl olmalı? Tüketiciye bu konuda nasıl önerilerde bulunabilirsiniz? Kaliteli yatak öncelikle hijyenik bir ortamda üretilmeli. Doğru ve kaliteli ham madde kullanılarak yapılmalı. Günümüzde birçok firma yatağın dışını süsleyerek bir albeni algısı çabasında. Tüketicilere tavsiyem, yatak alırken ürün şartnamelerini incelemeleri ve kıyaslamalarıdır. Kumaşın rengine desenine kanıp alış veriş yapmasınlar. Yatağın içerisinde kaç dns sünger kullanılmış, yay çapı kaç milim gibi teknik özelliklerinden haberdar olup bilinçli bir satın alma kararı versinler.

Yaptığınız Ar-Ge çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz? Niron Yatak olarak Ar-Ge bizim için rakiplerimizin arasından sıyrılabilmemizin sırrı. Ürün gamımızı çağın ötesine taşıyabilmek için sürekli bir gayret içerisindeyiz. Yola çıktığımız günden beri büyük bir

keyifle bu çalışmaları yürüterek, yurt içinde ve yurt dışında üretimde kullanabileceğimiz yenilikçi ürünleri takip ediyoruz. Yeni bir model için çalışmalar yürütürken asla gelenekçi bir yaklaşım içerisinde olmuyoruz; daha önce denenmemiş şeyleri yapmaktan keyif alıyoruz.

“AFRİKA PAZARINA GİRMEK İSTİYORUZ” Yurt dışında ağırlıklı olarak otel projelerine ihracat gerçekleştiriyoruz, çalıştığımız büyük mimarlık şirketleri var. Avrupa ülkeleri, Rusya, Kıbrıs, Irak gibi birçok noktaya ihracatımız bulunuyor. 2015 yılında Afrika pazarına güçlü bir giriş yapmak için çalışıyoruz.

Türk yatak sektörünüzdeki son gelişmeler hakkında neler düşünüyorsunuz? Sektörün yurt dışına göre durumu nedir? Ülkemizdeki yüksek yatak kapasitesine sahip olan otel ve hastane sektörü, yatak sektörünün


restaurant marka 96 hotel & hi-tech

gelişmesinde büyük rol oynamıştır. Yurt içindeki talebi karşılamaya yönelik başlayan sektör bugün birçok ülkeye yüklü adetlerde ihracat gerçekleştirmektedir. Sektörün ihracat ayağı sayesinde, dünyadaki sektörel gelişmeler çok daha yakından takip edilebilmiş ve bu da gelişmiş ülkelerle aynı standartlara sahip üretim gerçekleştirebilmemizi sağlamıştır. Türk yatak sektörü, kaliteye önem verdiği ölçüde dünyada tercih edilmeye devam ederek gelişimini sürdürecektir. Sektörün içinden kaliteye önem vermeyen, sadece fiyat bazlı rekabet eden firmalar ayıklanırsa, yurt dışındaki itibarımız da artacaktır.

Türkiye’deki yatak sektörde yaşanan sorunlar nelerdir? Bu sorunlara sizin çözüm önerileriniz nelerdir? Tüm üretim sektöründe olduğu gibi kalifiye eleman ve teknik ara eleman açığı yatak sektörü içinde bir sorun. Üretim alanındaki ara eleman açığı meslek liselerinin öneminin kavranmasıyla mümkün. Ayrıca artan rekabet ortamında tüketiciyi yanıltıcı ve cezbedici birçok yola başvurulmakta. Ne yazık ki bu konuda marka bilinirliği yüksek firmalar başı çekiyor. Hepimiz biliyoruz ki, stres alan veya enerji veren bir kumaş yok. Veya binde 7 oranında bamboo lifi katkısı olan kumaşa bamboo kumaş demek doğru değil. Yanıltıcı bir ürüne yurt dışında kimsenin bilmediği bir araştırma şirketine bağışta bulunarak onay alıp bunu reklamlarla allayıp pullayıp müşterinin yanıltılıyor olması maalesef bizim sektörün üzücü bir sorunu. Bunun çözümü tüketicinin bilinçlendirilmesiyle mümkün. Son olarak yatak gibi herkes için zaruri bir ihtiyacın katma değer vergisinin en yüksek KDV oranı olan %18 oluşu hem üretici, hem de tüketici açısından bir külfet oluşturmaktadır. En kısa zamanda bu sorunun ortadan kalkmasını diliyoruz.

2014 yılı firmanız için nasıl geçti? Yeni yıldaki hedef ve yatırımlarınız neler olacaktır? 2014 yılında iç piyasada yaşanan daralma, bizi yurt dışına yönlendirdi. Bu sayede yeni pazarlar keşfetmek için harekete geçtik. 2015 yılında yatırımlarımızı, yurt dışında yeni olduğumuz pazarlarda gelişmemizi sağlayacak türden satış ve pazarlama üzerine yapacağız.

ONLINE YATAK SATIŞINDA LİDER Kaliteli uyku, uygun fiyatla bir tıkla evinizde diyerek yola çıktığımızda kimse internetten yatak satılacağını düşünmüyordu. Ancak şimdi bu firmalar online pazardan bizi taklit ederek pay kapmaya çalışıyor. Ama biz, 100’den fazla web sitemizle bu alanda liderliği kimselere kaptırmıyoruz. Şu an online yatak satışında

Türkiye lideri olan www.yatakal.com sitemiz tüm Türkiye ücretsiz kargo avantajı, kaliteli ürün, uygun fiyat, özel ölçü hizmeti, ücretsiz uzman desteği ve hızlı teslimat gibi özelliklerimizle müşterilerimize hizmet ediyoruz. Genç ve dinamik kadromuzla Niron Yatak ailesi olarak müşterilerimize çağı yakalayan uyku ürünleri sunmaktan onur duyuyoruz. Niron Yatak olarak müşterilerimize aracısız olarak ulaşmaktan, onlar için en iyi çözümü en uygun fiyatla sunmaktan yanayız ve bunun için en düşük maliyetli olan interneti aktif bir şekilde kullanmayı tercih ediyoruz. Maliyetlerimizi arttırarak fiyatlarımızı şişirecek bayilik sisteminden ve klasik pazarlama faaliyetlerinden uzak duruyoruz.



restaurant marka 98 hotel & hi-tech

Stilo Mobilya “kaliteli uyku” için üretiyor

Röportaj: Enes Karadayı

“Bizler ilk günden beri üretimde herkesin uyuduğunu, fakat kaliteli uykuya sahip olmadıklarını söylüyoruz. Herkes kaliteli uykuya sahip olmalı…”

Y

aklaşık 7 sene önce İstanbul’da 500 metrekarede üretime başlayan Stilo Mobilya, kanepe baza ve yatak üretimine devam ediyor. Özellikle tüketicilerin kaliteli uyku uyumaları için çalıştıklarını belirten Stilo Mobilya Yönetim Kurulu Üyesi Lütfü Şahin, sağlıklı uyku hakkındaki çalışmalarından sektörün durumu hakkındaki düşüncelerini anlattı.

Stilo Mobilya olarak, insanların uyku dünyası için neler üretiyorsunuz? Üretimini yaptığınız yatak, baza, başlıklar ve özelliklerinden bahseder misiniz? Bünyenizdeki patentli ürünlerden bahseder misiniz? Stilo olarak, yatak, baza, başlık ve büyüyen baza (patentli ürün) üretmekteyiz. Biz ortaklar olarak, hepimiz mühendisiz. Bu nedenle, öncelikli olarak yatak

Stilo Mobilya Yönetim Kurulu Üyesi Lütfü Şahin

konusun da kendimizi sürekli geliştirmemiz gerektiğini biliyoruz ve bu konuda yeni sloganımız çok net.

“ÖNCELİĞİMİZ, ERGONOMİ” Önceliğimiz, yataklarımızın ergonomik ve ticari olması. Biraz daha açmak gerekirse, öncelikli olarak yataklarımız, ergonomik yani isteği karşılayacak ortopedikte olmalıdır. Ticari ürün ile kastımız ise, ürün fiyatı kadar önemli olan ve müşteriler tarafından tercih edilen renkli yataklardır. Tabi ki asıl önemli olan kişi ya da eşlere doğru yatak önermektir. Bizler doğru yatak seçiminde bazı kriterler belirledik. Temel kriterlerimiz, boy-kilo oranı, eşler arasında ki kilo farkları, bel ve sırt ağrılarıdır. Bizler 3 tablo yardımı ile müşterilerimize doğru yatak sattırmayı hedefliyoruz. 1. ve 2. tablolarımız, yatak fiyatları dikkate alınarak hazırlanmıştır. 3. tablomuz ise kişiye özel sorular içermektedir. Örnek vermek gerekirse, Yatarken terler misiniz? Eşinizle aranızda kilo farkı var mı? Bel ve sırt ağrılarınız var mı? gibi. 1. ve 2. tablolarımızda yataklarımız sınıflandırıp, boy ve kilo dağılımına göre tablo haline getirilmiştir. Örnek vermek gerekirse, müşteri mağazaya gelip yatak alacağını söylediği zaman, satıcı “Doğru Yatak Alma Kılavuzu” adını verdiğimiz kılavuz yardımı ile doğru yatağı öneriyor. Biraz daha açalım; 19 çeşit yatağımız var. Müşteriye yanlış yatak satma ihtimali çok yüksek. Bizler hazırladığımız tablolar yardımı ile 19 adet seçeneği 5-6’ya düşürüyoruz. Müşteriye 19 çeşitten değil de 5-6 çeşitten birini almasını öneriyoruz. Müşteri ürünleri denedikten sonra fiyat, görsel ve ergonomi kriterlerini dikkate alarak bir ürüne karar veriyor. İlerleyen zamanlarda müşteri memnuniyetini artırıcı birkaç yeni uygulama başlatacağız.


YATAK VE BAZADA YENİ SİSTEMLER Ürettiğimiz bazalardan da bahsetmemiz gerekirse, bizler bugüne kadar bazalar da sandık fonksiyonunu ön planda tuttuk. Artık bu durumun yakın gelecekte Türkiye’de çok farklı yerlere gideceğini düşünmekteyiz. Birçok üründe yatak ve baza, belirli bir sistemde çalışacak ve daha yüksek konfor elde edilecektir. Bizler bu duruma göre bazalarımızı 3 grupta toplayacağız:

SANDIKLI BAZALAR Sandıklı bazalarda deri ve ayak seçeneklerini arttıracağız. Amacımız, bazayı yatak altlığından çıkartıp, oda için tamamlayıcı estetik bir ürün haline getirmek. Ayrıca, sandık fonksiyonunu tamamlamak amaçlı patent başvurumuz oldu. Çok yakında, şifre kilitli ve anahtar kilitli ürünlerimizi çıkartacağız.

BOX SPRING BAZALAR Avrupa da son dönemlerde, yatak konforunu arttıran sistemler geliştirilmektedir. Box Spring adını verdikleri bu sistemlerde yüksek konforlu estetik ürünler her geçen gün pazar payını arttırmaktadır. Bizler, Box Spring ürünlerinin Türkiye’de istenilen pazar payına sahip olmasalar bile ilerleyen zamanlarda bu payın artacağını düşünmekteyiz.

DE-MONTE BAZALAR Gerek ihracatta, gerekse yurt içinde satış grafiği sürekli artan de-monte bazalara, bizlerde bugünden sonra gereken önemi vermek istiyoruz. Bu şekilde pazar payımızın artacağı kanaatindeyiz. Ayrıca bugüne kadar sürekli 2. plana attığımız başlıklarımıza gereken önemi vereceğiz. Baza başlık setleri ve alternatif başlık seçenekleri ile pazar payımızı arttırmak istiyoruz.

Üretim tesisleriniz ve üretim kapasitenize yaptığınız yatırımlar nelerdir? Daha önce belirttiğim gibi, mühendis ortaklar

olduğumuzdan dolayı tesisimize makine yatırımı yapıyoruz. Ebatlama makinesinden kaynak robotuna, kapitone makinesinden yay sarım makinesine kadar her şeyi kendi bünyemizde yapabilmekteyiz. Entegre bir tesise sahip olduğumuzu söyleyebilirim. Bizler ilk günden beri üretimde herkesin uyuduğunu, fakat kaliteli uykuya sahip olmadıklarını söylüyoruz. Herkes kaliteli uykuya sahip olmalı. Bizler daha önceki görsellerimizde kaliteli uyku önerilerinde bulunmuştuk. Dilerseniz bunları biraz açıklayalım.


restaurant marka 100 hotel & hi-tech

KALİTELİ UYKUNUN SIRRI Kaliteli uykuya, sadece en pahalı yataklarda yatarak sahip olunmaz. Yaptığımız araştırmalar rehberliğinde, kaliteli uyku için, öncelikle tüketicilerin yapması gereken bazı kriterler bulunuyor: Vücut saatinizi çalıştırın. Her gün aynı saatte uyumaya çalışın. Vücut saatiniz uyku saatinizi bilecek ve uykuya dalmak için çok kısa süre yeterli olacaktır. Yatak odası için pastel renkleri seçin. Gözünüz yorulmasın. Odanızda beyaz ışık kullanmayın. Sarı veya renkli ışık uyumanıza yardımcı olacaktır. Odanızın ses izolasyonu iyi olmalı, gürültülü ortamda kaliteli uyku sağlanamaz. Televizyon izleyerek uymayın. Televizyon açıkken uykuya dalsanız bile, arka plandaki sesler kaliteli uykuya sahip olmanızı engelleyecektir. Uykuya dalma zorluğu çekiyorsanız, kitap okuyun. Kitap her yaşta ve her fırsatta okunmalıdır. Oda sıcaklığının 18 – 22 derece arasında kalmasına dikkat edin. Uykudan önce yemek yemekten kaçının. Akşam saat 6’dan sonra yemek yememeyi öneriyoruz. Kendiniz için, doğru yatağı seçin.

“İHRACATI ARTIRMAK İSTİYORUZ” Şu ana kadar direkt olarak, Almanya ve İtalya ya ihracat yaptık. Birçok Afrika ülkesine ve Türki Cumhuriyetlerine dolaylı yollardan ihracat gerçekleştirdik. 2015 te ise Avrupa ya daha yakın olmak istiyoruz. 2015 İSMOB fuarında da bununla alakalı Avrupa pazarına uygun ürünleri sergileyeceğiz. Bizler, uyku sistemleri kavramını geliştirmek istiyoruz. 2015 ve 2016 yıllarından TÜBİTAK destekli 3 proje gerçekleştirmek istiyoruz. Sektörün, 2015 beklentisini ve yönünü fuarda daha net göreceğiz. Bizler 2015’te ihracatımızı arttırmak istiyoruz. İç piyasada ise yeni ürünleri pazara sunmak istiyoruz. Daha çok yenilik ve uyku sistemleri geliştirebilirsek özellikle ihracatta başarılı olabiliriz.

Sektöre dair neler söylemek istersiniz? Sektörün, her kanattan desteğe ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. Vasıflı eleman yetişmiyor. Kalıcı ustalar yetiştirmemiz gerekiyor. Bizler 2 defa İŞKUR destekli kalfalık sınıfı açtırdık. 30 elemanı kalfa olarak sektöre katmak istedik. Sertifikasını alanlar bizlerle çalışmak yerine, başka sektörlerde çalışmayı tercih ettiler. Sistem gerçekten problemli çalışıyor. Sektörde döşeme yapacak robotlar henüz yapılmadığından döşeme ustalarına ihtiyacımız var. Yatak sektörü makine yatırımı ile bu durumu daha rahat aşabilmekte. Makine yatırımı ile ilgili olarak firmalar, devlet politikası ile yatırıma teşvik edilmeli. Sektör olarak devamlılık ve standardizasyon problemimiz var. Ancak makineleşerek ve eğitime önem vererek devamlılık sağlayabiliriz diye düşünüyoruz.



restaurant marka 102 hotel & hi-tech

Rentokil’den işletmelere etkili, güvenli, hijyenik çözümler Dünyada pest kontrol sektörünün lider firmalarından Rentokil tarafından üretilen Luminos1, Luminos 3 ve Luminos Sapphire; işletmelere etkili, güvenli, hijyenik ve estetik çözümler sunuyor.

LUMİNOS 1 Uygun maliyetli uçan haşere kontrolü Luminos 1, etkili ve düşük maliyetli sinek kontrol çözümü önererek fırınlar, fast-food restoranları ve kafeler gibi gıda perakende müşterileri için geliştirilmiştir.

Ünitenin modern dış yüzeyinde güçlü bir 36W UV-A lambası yer almaktadır. Bu sistem tüm uçan haşere türlerini çeker ve haşereler bu ünite üzerindeki iki yapışkan plakanın biri üzerinde yakalanır. Luminos 1, geleneksel elektrik ızgaralı sinek öldürücülerde görülen zararlı parçacıkların gıda içine düşme riski ortadan kaldırır.

Luminos 1, gıda perakende firmalarında nispeten düşük riskli ortamlar için tasarlanan oldukça etkili bir yapışkan plaka birimine sahiptir. Duvara monte edilebilir veya ek bir destek kullanılarak düz bir yüzeye kurulabilir.

İŞLETMELERE SAĞLADIĞI FAYDALAR: Oldukça etkili: Uçan haşereler baş ağrısı olmaktan çıkar. Dikkat çekmeyen tasarım: Her yerde kullanılabilir. Güvenli ve hijyenik: Böcek ilacı veya böcek parçaları olmaz. Koruma: Uçan haşereler tarafından taşınan hastalık riskini azaltır. Kolay montaj: Duvara monte edilebilir veya ek bir destek kullanılarak düz bir yüzeye kurulabilir.

MÜŞTERİ ARALIĞI: Kafeler, gıda perakendecileri, fırınlar ve fast -food restoranları


LUMİNOS 3 Ortama uyumlu ve etkili uçan haşere kontrolü Luminos 3, uçan haşere yakalama analizi isteyen müşteriler için özel olarak tasarlanmıştır. Ünite oldukça etkili bir yapışkan plakaya sahiptir ve orta riskli alanlarda kullanılmak üzere düşünülmüştür. Yapışkan plaka ünitenin arka ve taban kısımlarını kaplar ve bu plakanın National Britannia teknisyeniniz tarafından düzenli olarak değiştirilmesi gerekir.

İŞLETMELERE SAĞLADIĞI FAYDALAR: Oldukça etkili: Uçan haşereler baş ağrısı olmaktan çıkar. Dikkat çekmeyen tasarım: Her yerde kullanılabilir. Güvenli ve hijyenik: Böcek ilacı veya böcek parçaları olmaz. Koruma: Uçan haşereler tarafından taşınan hastalık riskini azaltır. Kolay montaj: Duvara monte edilebilir veya ek bir destek kullanılarak düz bir yüzeye kurulabilir.

MÜŞTERİ ARALIĞI: Kafeler, gıda perakendecileri, fırınlar ve fast -food restoranları

LUMİNOS SAPPHIRE Sık ve etkili uçan haşere kontrolü Luminos Sapphire, Luminos ailesine son katılan ünitedir. Hem gizliliğin hem de etkinin çok önemli olduğu ev, ofis vb. mekanlar için özel olarak tasarlanmıştır.

İŞLETMELERE VE EVLERE SAĞLADIĞI FAYDALAR: Etkili: Uçan haşereler baş ağrısı olmaktan çıkar. Şık tasarım: Tüm alanlarda kullanımı sağlar. Güvenli ve hijyenik: Böcek ilacı veya böcek parçaları olmaz. Koruma: Uçan haşereler tarafından taşınan hastalık riskini azaltır. Basit ve esnek kurulum: Kullanıma hazır şekilde tedarik edilir ve duvara veya masa üstüne monte edilmeye uygundur.

MÜŞTERİ ARALIĞI: Restoranlar, konutlar, ofisler, oteller


restaurant marka 104 hotel & hi-tech

‘Dünyanın en genç cam üreticisi’

LAV 2015’te daha genç ve yenilikçi… Gürallar Grup çatısı altında 18 yıldır Türkiye’de sofra camı üretimi yapan LAV, 2015 yılında mevcut ürünlerinin yanı sıra yenilikçi ürünleriyle de pazarda olmaya devam edecek…

LAV Genel Müdürü Tuğrul Baran

T

ürkiye dışında dünyada 130 ülkeye ihracat yapan ‘tüm dünyada en genç cam üreticisi” unvanına sahip LAV’ı Horeca pazarına yönelik üretimleri, 2015 yılı hedefleri ve sektörel değerlendirmeleri ile LAV Genel Müdürü Tuğrul Baran ile konuştuk.

Röportaj: Enes Karadayı

LAV’ı kuruluşu, faaliyet alanları, üretim hacmi ve kapasitesi ile kısaca tanıtır mısınız? Gürallar Grup çatısı altında 18 yıldır Türkiye’de sofra camı üretiyoruz. Tüm dünyada en genç cam üreticisi olmakla beraber, dünyadaki en büyük 6 şirketten biriyiz. Çay setlerinden saklama kaplarına, meşrubat bardaklarından çorba kaselerine kadar her yıl 700 milyon adet üretim gerçekleştiriyoruz. Şu anda 17 bin satış noktasında kadınlarla buluşuyoruz Kütahya’da toplam 300 bin metrekare alan üzerinde kurulu iki fabrikada, günde 2 milyon adede ulaşan üretim yapıyoruz. 2.000 kişinin istihdam edildiği tesislerimizde, toplam 3.500 kalem üretim gerçekleştiriliyor. Üretimin yarısı ihraç ediliyor. Başta Fransa, İspanya ve Mısır olmak üzere, Brezilya’dan Çin ve Filipinler’e kadar 130 ülkeye ihracatı var.

Firmanın Horeca pazarına yönelik ürün gamından bahseder misiniz? LAV, 2015 yılında pazarda hangi ürünlerle yer alacak? Ayaklı bardak, meşrubat ve su bardakları, çay bardakları


ve tabakları, kokteyl, bira ve shot bardaklarımız ve kaselerimiz ile pazarın temel ihtiyaçlarına yönelik tüm ürün çeşitliliğimiz mevcut. Pazarın ihtiyacına cevap verecek ürün gamını kaliteli ve uygun fiyatla beğenilerine sunuyoruz. 2015 yılında mevcut ürünlerimizin yanında, yenilikçi farkındalık oluşturan ürünlerle pazarda olmaya devam edeceğiz.

LAV olarak Horeca pazarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Yeni ürünlerinizle pazara nasıl bir hareketlilik katmayı planlıyorsunuz? Sürekli büyüyen, bir yandan tutucu diğer yandan yeni trendleri takip eden bir Pazar. Özellikle yeni kalıplarımızla ve özel ürünlerimizle (Ayran bardağı gibi) yenilikçi bir hareket yaratmaya çalışıyoruz. Ama aynı zamanda pazarın talep ettiği klasik ürünler ile de ihtiyaçlarına cevap veriyoruz.

Bağlı bulunduğunuz cam ürünleri pazarında Horeca sektörüne dönük trendler nereye gidiyor? Genel olarak mevcut piyasada cam ürünlerini tasarımsal ve fonksiyonellik anlamında nasıl görüyorsunuz? İnce ve zarif ürünler pazarda ilgi çekiyor. Ancak pazarın temel ihtiyacı ise şık ama dayanıklı ürün. Pazara yönelik tüm tasarımlar pazarın dinamikleri nedeniyle fonksiyonel olabilmek için sade olmak durumunda. Formları ile fark yaratan tasarımlar pazarın standart ölçüleri içerisinde ise aynı zamanda fonksiyonel ve tercih edilebilir.

Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Ar-Ge için ayırdığınız yıllık bütçe ne kadar? Fabrika üreten fabrikamız Teknopark’ta Ar-Ge çalışmalarını yürütüyoruz. Teknopark, sofra camı üretim makineleriyle ilgili teknoloji geliştirme birimi olarak, toplam 850 m² alan üzerinde, 30 çalışan ile faaliyet gösteriyor. Burada dünyada sadece LAV’da bulunan özel makineler geliştiriliyor, üniversiteler ve TUBİTAK ile özel projeler yürütülüyor. LAV ürünleri tasarlanırken, Teknopark’ta geliştirilen yeni teknolojiler, dünya üzerindeki trendler ile buluşturuluyor. Kullanıcıların profilleri gözlemlenerek, değişen hayat tarzlarına uyum sağlayan, onlarla yaşayan ürünler geliştiriliyor.

Son olarak 2015 yılına dair planlarınız neler? Pazardan ne kadar pay almak istiyorsunuz? 2014 yılı bizim için çok heyecan dolu geçti. Markamızı yeniledik ve yılın başında LAV olarak kadınların karşısına çıktık. Ürün penetrasyonumuz tamamlanınca, yılın son çeyreğinde reklam kampanyamıza başladık. Şu anda pazar payımız %30. 2014’te cirosal anlamda %20 büyüdük. 2015’te de aynı oranda büyümeyi öngörüyoruz.


restaurant marka 106 hotel & hi-tech

İşbir Yatak’la otelin tüm odaları kral dairesi Dünya markası zincir otellerin tercihi olan İşbir Yatak’ın kusursuz uyku deneyimi sunan yatakları ile oteller kral dairelerinin konforunu tüm odalarına taşıyor.

İ

şbir Yatak, misafirlerine konforlu konaklama imkanı sunarak özel hissetmelerini sağlamak ve gece boyunca kaliteli uykunun verdiği mutluluk ile güne başlamalarını isteyen otellere ihtiyaçları olan çözümleri özel reçeteler ile sunuyor. Oteller, misafirlerinin isteklerine kulak vererek yatırımları ve yenilikleri ile her geçen gün hizmet kalitesini daha ileriye taşımaya çalışıyor. Misafirlerin istekleri otellerin taleplerini etkiliyor. Dünya markası zincir otellerin tercihi olan İşbir Yatak, talepler doğrultusunda portföyüne yeni ürünler katarak veya özel reçeteler ile çözümler sunduğu otellere, kusursuz uyku deneyimini yaşatma imkanı sağlıyor.

DAYANIKLI, ERGONOMİK Geçtiğimiz yıllarda İşbir Yatak tarafından piyasaya sürülen 30 dansite yanmaz dolgulu Terra Alev Almaz Yatak, otellerin talepleri doğrultusunda geliştirildi. Alev almaz yataklar, sigara, kibrit ateşi gibi unsurlar nedeni ile yatağın alev alarak yangına sebep olmasını engellemek amacıyla özel olarak tasarlandı. Alman standartlarına uygun geç tutuşma ve sigara testleri uygulanan yatağın tüm malzemeleri teknolojinin bütün imkanları kullanılarak İşbir Yatak tesislerinde üretildi. Terra Alev Almaz Yatak dış kopitonesindeki

tüm katmanların yanı sıra kapama fitili, kulpları dahil içindeki dolgu malzemeleri TS-EN-ISO 597 - 1 ve TS-EN-ISO 597 -2 standartlarındadır ve yanmaya karşı dirençlidir. Alev almazlık özelliğinin yanı sıra uzun süreli kullanıma dayanıklı, deforme olmayan, terletmeyen ve ses yapmayan bir ergonomiye sahip olan Terra Alev Almaz Yatak, güvenlik ve kusursuz uyku için gerekli olan konforu bir arada sunuyor.

TEKNOLOJİDE ÖNCÜ Sektörünün teknoloji öncüsü İşbir Yatak, zincir otellerin ve 5 yıldızlı otellerin tüm taleplerine zengin ürün portföyü ile çözümler sunuyor. Viscoair yatak ile misafirler uyku ortamlarını kişiselleştirebiliyor. Baş, bel ve bacak bölgelerinde sertlik ve yumuşaklık seviyesini ayarlayabiliyor. Viscostar Nature Massage yatağın titreşimli masaj sistemi ile yatakta uzanırken günün tüm yorgunluğunu vücutlarından atabiliyor. SeaCell&Wellness Anti-Stress Paket Yaylı Yatak, yumuşak yapısı ve anti-stres özelliği ile denizden gelen konforu misafirlerin vücudu ile buluşturuyor. İşbir Yatak, egzotik uyku deneyimi için Hindistan cevizi kabuğu liflerinden oluşan katmanı, organik pamuk kumaşı ile uykuya doğal yaşamın güzelliğini katan Coco Dream Hindistan cevizi lifli organik yatağı öneriyor.



restaurant marka 108 hotel & hi-tech

Silver AŞ.’den bir yeni yatırım daha

Grup, yeni emaye tesisini Şubat’ta açacak Faaliyetlerine 1958 yılında Kayseri’de aile şirketi olarak başlayan Silver Şirketler Grubu, 57 yıldır yenilikçi ve teknoloji odaklı üretimleriyle sektördeki gücünü arttırıyor. Grup, 1 Şubat 2015 yılı itibari ile yeni emaye tesisini hayata geçirerek, günlük üretim kapasitesine 2000 ürün daha eklemeye hazırlanıyor.

4

50 kişilik profesyonel kadrosu ile döküm, elektrikli soba, gazlı soba ve kömür sobaları ve pamuk ipliği üretimi yapan Silver Şirketler Grubu, 1 Şubat 2015 yılı itibari ile yeni emaye tesisini hayata geçirmeye hazırlanıyor. teknoloji devi olan Alman firması tarafından yapılan tesisin üretim kapasitesinin günlük 2000 ürün olarak belirlendiğini kaydeden Silver Şirketler Grubu Satış & Pazarlama Müdürü Yusuf Topçu, grubun faaliyetleri ve üretim hedeflerine ilişkin şu bilgileri paylaşıyor:

3 KOLDAN ÜRETİM “Silver Şirketler Grubu bünyesinde Kaydöksan AŞ. ile döküm üretimi, Dökümiş AŞ. ile elektrikli soba, gazlı soba ve kömür sobaları imalatı, Silteks AŞ. ile pamuk ipliği üretimi yapıyoruz. Döküm Demir tencere, tavalar ve ızgaralar ile Türkiye’nin en büyük üreticisinden biri olan Silver San. Tic. AŞ. kuruluşundan bu yana geçen 57 yıldan yapmış olduğu yatırımlara sürekli büyüyor. Silver döküm tencere tesisimizde ürünlerimiz “Disa Matik” otomatik döküm makinesi ile kalıplaması yapılıyor. Ürünlerimizim emaye kaplamasında, dünyanın en kaliteli emayesi olan alman kalitesin de emayeleri kullanılıyor. Döküm tesisimiz başlıca; Türkiye de birçok markaya daha üretim yapmakta olup ayrıca Silver markası ile 450 bayii kanalı ile satışımızı sürdürmekteyiz. Kaydöksan AŞ. olarak ise;


Silver Şirketler Grubu Satış & Pazarlama Müdürü Yusuf Topçu

endüstriyel mutfak ürünleri üretimi yaparak üretim yelpazesini genişlettiklerini anlatan Topçu, Silver AŞ.’nin üretim faaliyetleri ve standartlarına ilişkin şu bilgileri veriyor: “Silver AŞ., yeni ve son teknoloji Emaye kalıplama tesisi (kum hazırlama, ergitme, kumlama/taşlama ile dünyanın lider şirket tesisine sahiptir. Avrupa standartlarına uygun şekilde üretim yapıyor. Tüm ürünlerimiz ve yeni ürünlerimiz genel anlamda tüketicimizin ihtiyaçlarının en iyi şekilde karşılanması amaçlanarak ve tüketici gözüyle planlanarak geliştirilmiştir. Genelde Silver AŞ. tüm ürünleriyle öne çıkması ve rakiplerine göre daha yenilikçi teknoloji ve ürünlerle gelmesi bu sayede gerçekleşmektedir.”

“AR-GE’YE ÖNEM VERİYORUZ” Şirket faaliyetleri açısından Araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin önemli bir yerinin olduğunu ifade Yusuf Topçu, “57 yıllık tecrübe ve kendimize duyduğumuz güvenle, bir ürün fikir aşamasından pazara sunuluna kadar detaylı olarak çalışıyoruz. Sonraki aşamalarında da kullanıcıların yanında oluyoruz. Bu da ürettiğimiz ya da sattığımız tüm ürünlere olan güvenimizin ve inancımızın bir göstergesi olarak ortaya çıkıyor.” diyor.

YENİ TESİS YOLDA

Almanya, Finlandiya ve Türkiye’de bir çok firmalara hizmet vermekteyiz.”

AVRUPA STANDARTLARINA UYGUN ÜRETİM Silver markalı Turbo Sobalar ile piyasada iyi bir yer edindiklerini belirten Yusuf Topçu, 2012 yılında da emaye kaplamalı döküm demir tencere, tava ve ızgara üretimi ile mutfak gereçleri pazarına girdiklerini söylüyor. Devam eden süreçte Silver markalı

Şirketler Grubu olarak 1 Şubat 2015 tarihinde yeni emaye tesisini faaliyete geçireceklerini aktaran Yusuf Topçu, “Yeni tesisimiz teknoloji devi olan Alman firması tarafından yapılıyor. Üretim kapasitemizi günlük 2000 ürün olarak belirledik. Bundan sonraki süreçte yatırımlarımızı daha da arttırmayı ve sektördeki büyümeyi sürdürmeyi planlıyoruz.”


restaurant marka 110 hotel & hi-tech

Maxi Home Firma Sahibi İhsan Gün

“Tedarik ve zaman farkıyla sektörün bir adım önündeyiz” “Günümüzün en büyük sorunu, tedarik ve zaman… Maxi Home olarak bu konuda bir adım önde olduğumuzu düşünüyorum.”

1

997 yılından bu yana, yurt içi ve yurt dışında; konut, otel, spa, hastane, cruise, yat-tekne, uçak tekstili ve vip araç içi giydirmesi gibi alanlarda bir mekânın gereksinim duyacağı her türlü projelendirme ve yeniden yapılandırma hizmetlerini sunan Maxi Home, mobilyadan perdeye, havludan aksesuara özel tasarımlarıyla mekanlara çözüm ortağı oluyor. Maxi Home’un turizm sektörüne yönelik üretimlerini ve 2015 yılına özel ürün ve projelerini Maxi Home Firma Sahibi İhsan Gün ile konuştuk.

Maxi Home’un ana faaliyet alanlarını anlatarak; üretim kapasitesinden ve ürün portföyünden kısaca bahseder misiniz? İhracat yapıyor musunuz? Maxi Home olarak içmimarlık ve danışmanlık hizmeti ile birlikte mobilya, tekstil (perde, yatak örtüsü vb.), linen tekstil ve buklet ürünlerden oluşan ürün gamı ile hizmet vermekteyiz. Şirketimiz genel olarak mimari gruplara çözüm ortağı olmakta ve bir mekanı A’dan Z’ye giydirebilmektedir.

Turizm sektörüne yönelik ne tür çalışmalar içindesiniz? Ürünleriniz yurt içi ve yurt dışı pazarlarda ağırlıklı hangi bölge ve projelerde yer alıyor? Turizm sektörüne dolaylı etkimiz olduğunu düşünüyorum. Çünkü firmamız belirli dönemlerde farklı fuar ve etkinliklere katılmaktadır. Özellikle Boat Show fuarları bizim için özel fuarlardır. Tekne dekorasyonu aslında küçük bir otel dekor etmekle eşdeğer bir çalışmadır. Dolayısıyla turizm sektöründe faaliyet gösteren birçok tekne dekorasyonunda partnerlik etmekten mutluluk duymaktayız. Yurt içinde İstanbul bölgesi ağırlıklı olmakla birlikte Türkiye’de tüm bölgeye hizmet vermekteyiz. Yurt dışında ise Bakü, Kazakistan, Belçika, Montenegro gibi birçok ülkede projeler gerçekleştirmiş bulunuyoruz.

Firmanız 2015 yılına hangi yeni ürünlerle girdi? Bu yılki tasarım stratejisini nasıl kurguladınız? Bu yıla dair beklenti ve hedefleri nelerdir? Maxi Home olarak 2015 yılı için otel konsepti


Crowne Plaza İstanbul Orya Park Hotel kapsamında yeni ithal ettiğimiz ürünler ile farklı projelerde yer almayı hedefliyoruz. Firmamız beş yıldızlı otel hizmeti yanında marka olmuş butik otellere de hizmet vermekte. Biz bu hizmetlerimizi 2015 yılı içerisinde daha da ileriye taşımayı hedefliyoruz.

Genel olarak markanızın tasarım algısını, konsept yaklaşımlarını nasıl anlatırsınız? Mobilya ve perde tasarlarken ana kriterleriniz neler oluyor? Tasarım ve trendler her geçen gün kendini yenilemekte ve teknoloji ile entegre olmaktadır. Bizler dünyayı yakından takip ederek yurt içi ve yurt dışı fuarları ziyaret ediyor, yerinde inceliyoruz. Bunlara ek olarak yurt dışından getirttiğimiz özel tasarım kitap ve dergilerimiz ile müşterilerimizin vizyonuna katkıda bulunduğumuzu düşünüyorum. Aynı zamanda firmamız olarak teknoloji anlamında da kendine özgü tasarımları müşterilerimizin hizmetine sunmaktayız. 2014 yılında geliştirdiğimiz ve 2015 yılında piyasada kullanmaya başlayacağımız akıllı oda sistemleri Appstore ve Android marketlerden ücretsiz indirilerek tüm elektronik sistemlerimizi telefon veya tabletten kontrol etmeyi planlıyoruz.

Genel olarak sektörü nasıl değerlendiriyorsunuz? Perde, yatak örtüsü ve mobilya üretim standartları dünyada ve Türkiye’de ne tür değişiklikler gösteriyor? Sektörümüzde bizler gibi tek noktadan çoklu çözüm ortağı olan firma sayısı oldukça az. Ülke olarak bu konuda biraz daha gelişime ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Firmamız bir mimari gruba ya da yeni inşaatı devam eden bir otel grubuna tam teşekküllü hizmet verebilecek kapasitede gerek danışmanlık olarak gerekse tasarım ve uygulama olarak tek noktadan bahsettiğim bu hizmetleri verebilen sayılı birkaç firmadan biri. Bu faaliyetlerimiz yurt içi ve

yurtdışı projelerimizle de devam ediyor. Mobilya, perde, yatak örtüsü, linen ve buklet ürünlerini tek çatı altında toplayıp hizmet verebilmek ve bu hizmeti kalite ve sürat ile birleştirdiğiniz zaman başarı kaçınılmaz oluyor. Günümüzün en büyük sorunu, tedarik ve zaman… Maxi Home olarak bu konuda bir adım önde olduğumuzu düşünüyorum.

Son olarak Maxi Home’un genel büyüme stratejisi, hedef pazarları ve 2015 yılına ilişkin hedefleri ve yatırım planları ile ilgili neler söylemek istersiniz? Firmamızın prensibi olan tek noktadan kaliteli ve hızlı hizmet anlayışını 2015 yılı içerisinde daha da ileriye taşımak istiyoruz. Bu çerçevede gerekli personel ve yazılım yatırımlarımızı geliştirmek, sektörümüz ile ilgili fuarlarda ve yurt dışı projelerinde söz sahibi olmak gelecek hedeflerimiz arasında yer alıyor.


restaurant portre/mimar 112 hotel & hi-tech

“Biz öncelikle bütüne bakıp, akabinde ayrıntılara inmeyi seven bir yapıya sahibiz. Mimari ve hizmet bizim için bütünü ifade etmektedir, birbirinden ayıramayız. So Mimarlık olarak bizim projelerimizi sadece tasarım olmaktan ayıran fark da budur.”

So Mimarlık / Mimar Sevim Oktay Doğanoğlu:

“Rutine bağlı kalmayı değil, tasarım yapmayı seviyoruz”

2

009 yılında İzmir’de iç mimari, mimari ve uygulama hizmetleri vermek amacıyla çalışmalarına başlayan So Mimarlık, kurulduğu günden bu yana ağırlıklı kafe, restoran ve konut projeleri üretiyor. So Mimarlık’ın restoranlara yönelik uygulamalarını, tasarım kriterlerini ve projelerini firma ortağı Mimar Sevim Oktay Doğanoğlu ile konuştuk.

So Mimarlık’ı tanıtarak, projelerinizden detaylı olarak bahseder misiniz? So Mimarlık 2009 yılında kurulmuş, sektörde kafe ve restoran alanında hizmet veren bir firmadır. 5 yıldır hem Türkiye genelinde, hem de yurt dışında birçok keyifli projede çalıştık. 2009 yılında ortağım Yakup Dabak ile yola çıktığımızda, hem keyifli mekanlar tasarlamayı hem de kendimize ait bir kafe zinciri oluşturmayı hedefledik. Bu doğrultuda çalışmaya devam ediyoruz.

Bugüne kadar çok sayıda kafe ve restoran projesine imza attınız. Proje tasarımında odak noktalarınız neler oldu? Her mekanın dinamiği ayrıdır. Bulunduğu bölge, o bölgede yaşayan insanlar, kültürel yapı ve alışkanlıklar bizim için önemlidir. En çok insandan etkileniriz.


İnsanları ve yaşantıyı anladıktan sonra gerisi renkleri ve malzemeleri bir araya getirmeye kalır.

Proje seçiminde hangi kriterleri gözetiyorsunuz? Müşteri ile çalışma düzeninizi nasıl oluşturuyorsunuz? Biz öncelikle bütüne bakıp, akabinde ayrıntılara inmeyi seven bir yapıya sahibiz. Mimari ve hizmet bizim için bütünü ifade etmektedir, birbirinden ayıramayız. So Mimarlık olarak bizim projelerimizi sadece tasarım olmaktan ayıran fark da budur. Misafirlerimizin, ilk etapta mekanlarımızın aurasını hissedip, akabinde lezzetli tatlarımız ve kusursuz hizmet anlayışımızla keyifli vakit geçirmelerini sağlamaktır amacımız. Hem estetik hem de fonksiyonelliği bir araya getirmeyi hedefliyoruz. Coffeemania ve So Mimarlık sinerjisi sayesinde biz hem mekan tasarlar hem de mekanı yaşarız. Müşterilerimiz/bayilerimiz sektöre yeni bir adım atıyorsa da, onları sadece mimari olarak değil, işletme modeli konusunda da destekleriz. Müşterimizin/bayimizin her zaman, her konuda yardımcısı ve destekçisi olduk ve olmaya da devam edeceğiz.

Tasarımlarınızda ne tür malzemeleri tercih ediyorsunuz? Yapı sistemleri, malzeme kullanımında alışık olduğunuz tercihlerin dışına çıkan tasarımlarınız oluyor mu? Biz “tasarım” yapmayı seviyoruz. Bu sebeple rutine bağlı kalmayı doğru bulmuyoruz. Sadece, önceliğimiz güvenlik, akabinde fonksiyonellik ve estetiktir. Doğal olmayı ve doğal olanı kullanmayı seviyoruz. Ahşap, taş ve aksesuarlar vazgeçilmezlerimizdendir. Dokunabildiğimiz, hissedebildiğimiz materyaller mekana hem sıcaklık verir hem de ruh katar. Hatırası olan her şey kıymetlidir, bu sebeple kıymetli misafirlerimiz için kıymetli malzeme ve objeler kullanmayı tercih ediyoruz…

Turizm mimari ve tasarım algısında ne tür bir dönem yaşanıyor? İçinde bulunduğunuz zamanın trendlerini nasıl tanımlıyorsunuz? Turizm mimarlığını diğer kategoriler ile nasıl kıyaslarsınız? Turizm mimarlığı çok hızlı ve dinamik bir sektördür. Örneğin; güzel tasarlanmış bir evde yıllarca yaşayabilirsiniz. Hatta yaşadıkça güzelleşir. Ancak bir

kafede hem doğallık ve yaşanmışlık aranır, hem de arada ufak da olsa yenilik ister. İçinde bulunduğumuz dönemde mekan tasarımları her geçen gün daha doğal, şık ve samimi oluyor.

Turizm sektöründe mobilya üretimi ve tasarımında ne tür bir dönem yaşanıyor? İçinde bulunduğunuz zamanın trendlerini nasıl tanımlıyorsunuz? Mekan tasarımları ve tasarımda kullanılan gerek mobilya, gerekse aksesuarlar her geçen gün daha doğal bir hal alıyor. Doğallık mekana hem yaşanmışlık hem de samimiyet kazandırıyor. Mobilyalarda daha rahat, konforlu seçimler yapılıyor. İnsanlar artık kendilerini evinde gibi hissetmeyi seviyor.

Gündemde yeni projeleriniz var mı? Yeni döneme ilişkin hedeflerinize ilişkin neler söyleyebilirsiniz? 2015’te de hizmet verdiğimiz zincir mağazalar ve yeni konseptler çalışmaya devam edeceğiz. Butik tasarımlar her zaman daha keyif aldığımız, bizi heyecanlandıran projelerdir.

Kafe ve restoran mimarisi ve tasarımında sizce gelecek 10 yılda trendler ne olur? İstanbul’da sizi etkileyen herhangi bir mekan tasarımı var mı, örnekler verebilir misiniz? Restoran mimarisinde geriye, nostaljiye dönüş olduğunu düşünüyorum. Daha doğal vintage tasarımlar ön plana çıkacak diye düşünüyorum. Karaköy’deki ve Cihangir’deki küçük kafeleri çok keyifli buluyorum. Evimizin yaşam alanıymış gibi hissettiren mekanları seviyorum.


restaurant dekorasyon 114 hotel & hi-tech

Ege Seramik’ten mekanlara ‘elegan ve romantik’ öneriler Ege Seramik, yaşam alanlarında klasik dekorasyon görüntüsünden sıkılanlar için Magma serisini, yılın 4 mevsiminde aşkını yansıtmak isteyenlere Love serisini öneriyor.

A

utumn koleksiyonu ile mekanları baştan yaratan Ege Seramik, yaşam alanlarında diğer eşyalarla uyumu kolayca yakalamak isteyenler için Magma serisini öneriyor. Klasik dekorasyon görüntüsünden sıkılanlar için ideal olan seri, doğal taş görüntüsünü ve modern tasarımı sevenler için de yeni bir soluk getiriyor. Magma serisinin yüzeyinde yer alan metal efektler evinizin dekorasyona artı değer katıyor. Digital Tile teknolojisi ile sırlı granit olarak üretilen seri, farklı ebat ve renk seçenekleri ile size seçim yapma imkanı veriyor. Seride yer alan dekorlar bu kışın daha renkli geçmesini sağlıyor.

LOVE SERİSİ İLE HEM GÖZE HEM KALBE Ege Seramik, yılın 4 mevsiminde aşkını yansıtmak isteyenlere Love serisini öneriyor. Aşkın ihtişamından ilham alınarak tasarlanan Love, mekanlara romantik ve masalsı bir görüntü kazandırıyor. 30x60 cm ebadında DigitalTile baskı teknolojisi ile üretilen Love, yüzeyindeki kalp rölyefleri ile her ortamda farkını hissettiriyor. Love serisi, yeşil, antrasit, sarı, gri, beyaz renk seçenekleri ve kırmızı kalpli dekoru ile mekanlarınızın ambiyansını değiştiriyor.



restaurant dekorasyon 116 hotel & hi-tech

Otel zeminlerine Beaulieu eli değecek Zemin kaplamasında Avrupa lideri Beaulieu Uluslararası Grup,Türkiye pazarına hızlı giriş yaptı. Beaulieu Uluslararası Grup Başkan Yardımcısı Patrick Lecluyse, “Türkiye ekonomik anlamda bir fırsatlar ülkesi. Her gün yeni konutlar, oteller inşa ediliyor ve tüm bu binaların da kaliteli zemin kaplamlarına ihtiyacı var” dedi.

Z

emin kaplamaları alanında Avrupa’nın lideri olan Belçika merkezli Beaulieu Uluslararası Grup (B.I.G), “proje cenneti” olarak nitelendirdikleri Türkiye pazarına girişini, hedeflerini ve de projelerini 18 Aralık 2014 tarihinde bir basın toplantısıyla duyurdu. İstanbul’daki Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirilen toplantıya, Beaulieu Uluslararası Grup Başkan Yardımcısı Patrick Lecluyse, Beaulieu Satış Direktörü Francis Gistelinck ile Türkiye Satış Müdürü H. Ümit Arısoy ile şirketin en büyük anlaşmaya imza attığı Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali

Ağaoğlu ve Ağaoğlu Projeler Koordinatörü Murad Acar katıldı.

OTELLERE ÖZEL ÜRÜN Beaulieu International Group’un 3 ticari birimden oluştuğunu belirten Türkiye Satış Direktörü H. Ümit Arısoy ise, “Ticari birimlerimiz; PVC, parke, halı gibi duvardan duvara zemin kaplamalarını içeren zemin kaplama çözümleri; hammadede olarak kullanılan polipropülen granüller ve son olarak da elyaf, iplik, teknik tekstil ürünlerini kapsayan tasarımlanmış ürünlerdir” dedi. Ümit Arısoy, Beaulieu’yu rakiplerinden ayıran en önemli özelliklerinin, ürün gruplarındaki geniş skala, yüksek kalite, endüstriyel ürünler ve de satış sonrası hizmetteki mükemmellik olduğunun altını çizdi. 2015 yılı hedeflerinin ise yüksek olduğunun altını çizen Arısoy şunları söyledi: “2015 yılı için ciro hedefimiz 10 milyon Euro’dur. Önümüzdeki 2 yıl içerisinde de geniş ürün yelpazemiz ile Türkiye pazarından almayı hedeflediğimiz pay 5 milyon m2’dir. Bu da pazar payının yaklaşık olarak % 2 ila 3’üne karşılık gelmektedir.” Türkiye için özel üretimlerde de bulunduklarını kaydeden Ümit Arısoy, oteller için var olan ürünlerinde; suya dayanıklılık, kolay temizlenme, özel kromojet baskı ve gürültüyü absorbe etme özelliklerinin ön plana çıktığına dikkat çekti.

DÜNYADA BİR PROJEDE EN BÜYÜK SATIN ALMA

H. Ümit Arısoy

Patrick Lecluyse

Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu Maslak 1453 projesinde Beaulieu’ye 300 bin metrekarenin üzerinde bir sipariş geçtiklerini ve bunun dünyada tek projede kullanılan en fazla parkeyi oluşturduğunu dile getirdi. Beaulieu’nun teknoloji üreten bir firma olduğunun altını çizen Ali Ağaoğlu, “Parke herkesin üzerinde yaşadığı önem verilen bir malzemedir. Bu nedenle dünya markası Beaulieu’yu tercih ettik. Beaulieu, dünyada teknoloji üreten ender firmalardan biri” dedi.



restaurant otel-tech 118 hotel & hi-tech

Sentido Bellazure Hotel, LG Multi V VRF sistemini tercih etti Aktaş Akyarlar Tatil Köyü İşletmeleri AŞ.’nin Bodrum Akyarlar’daki oteli Sentido Bellazure Hotel, soğutma için LG Multi V VRF sistemini tercih etti.

B

osch Termoteknik, 37 yıllık tesisat, proje ve uygulama deneyimi ile birçok prestijli projeye imzasını atıyor. Geniş ürün yelpazesi ile yüksek kaliteli ve profesyonel mühendislik desteğini buluşturarak ısıtmadan, soğutma ve havalandırma ürünlerine kadar tam bir sistem çözümü sunuyor. Aktaş Akyarlar Tatil Köyü İşletmeleri AŞ., Bodrum’un Akyarlar mevkiinde inşa ettiği Sentido Bellazure Hotel projesinin soğutması için Bosch Termoteknik’in distribütörlüğünü yaptığı LG Multi V VRF sistemini tercih etti. 1989 yılında kurulan Aktaş Akyarlar Tatil Köyü İşletmeleri AŞ. 25 yıllık tecrübesiyle Club Mavi Apart Otel projesini başarıyla sürdürüyor. Yatırımlarına devam eden firma, Bodrum Evleri konseptiyle 114 odalı yeni hotel projesini 2014 yılında tamamladı. Otelin başarılı işletmesinden dolayı, Almanya menşeili “Sentido oteller zinciri” projeye talip oldu.

TOPLAM VERİM, OPTİMUM SİSTEM ÇÖZÜMÜ Projede soğutma sistemi için 202 HP (566 kW) LG Multi V VRF dış ünite, 149 adet iç ünite kullanıldı. Toplam 3.700 m bakır borulama yapıldı. İç üniteler ortak alanlarda 4 yöne üflemeli kaset tipi, odalarda

sadece 19 cm yüksekliğe sahip ince gizli tavan tipi olarak uygulandı. LG VRF sistemlerinde kullanılan kompresörler, inverter kondenser fan motorları, aşırı soğutma devresi ve yüksek basınçlı yağ geri dönüşü sistemleri “HIPOR” ile toplam verim artırıldı. Uzun borulama mesafeleri ve iç-dış ünite kot farkları sayesinde optimum sistem çözümü sağlandı.



restaurant otel-tech 120 hotel & hi-tech

Karel turizme entegre çözümler sunuyor Türkiye’deki otellerin yaklaşık yüzde 75’inde bulunan Karel, 2015 yılında da pazara sunacağı yeni ürün ve çözümleri ile iletişim teknolojilerindeki öncülüğünü pekiştirmeye devam edecek.

T

ürkiye’deki kurumsal ses iletişimin yüzde 50’sinden fazlası Karel sistemler üzerinden gerçekleştiriliyor. Bu yüzde içinde önemli bir payı da Türkiye’deki otellerin adet bazında yaklaşık yüzde 75’inde bulunan Karel İletişim Sistemleri oluşturuyor. Karel, 2014 yılı içinde sadece büyük ölçekte 50’yi aşkın olmak üzere, aralarında Paloma Renaissance Otel, Renaissance Hotels, Port Nature Otel, Grida Village Otel, Sorgun Büyük Termal Otel, Litore Otel, Elite Hotel Darıca, Hyatt Regency, Rixos Azerbaycan, Holiday Inn’in yer aldığı birçok turizm işletmesine iletişim, güvenlik, çağrı merkezi çözümleriyle projeler gerçekleştirdi. Karel 2015 yılında da pazara sunacağı yeni ürün ve çözümleri ile iletişim teknolojilerindeki öncülüğünü pekiştirmeye devam edecek.

OTEL YAZILIMLARIYLA ENTEGRE ÇÖZÜMLER Karel, otel yazılımlarıyla entegre çalışabilen iletişim, güvenlik, çağrı merkezi çözümleriyle gerek tatil gerekse iş otellerinin farklı ihtiyaçlarına en etkin iletişim ve güvenlik çözümlerini tek elden sağlıyor. İletişim ve güvenlik alanındaki geniş ürün gamı ve entegre çözümler, otel yönetimlerine her sistem için farklı noktalar yerine tek bir nokta ile çalışma kolaylığı sağlıyor. Sunduğumuz modüler yapı sayesinde ihtiyaca göre kapasitenin genişleyebilmesi maliyeti önemli ölçüde düşürüyor.

MOBİL UYGULAMALAR Otellerin iç veya dış farklı lokasyonlarında hareket



restaurant otel-tech 122 hotel & hi-tech

halinde çalışan personellerine Karel IP Dect Sistemler ile her an her yerden kesintisiz erişim sağlanabiliyor, geniş alanlarda ekstra kablolama gibi altyapı gereksinimine gerek kalmadan konumlandırılabilen baz istasyonları ve el üniteleriyle hem personel hem de otel misafirlerinin iletişimi ek masraf olmadan sağlanıyor. IP santral aboneleri Karel Mobil yazılımıyla cep telefonları üzerinden, her an her lokasyondan santral abonesi olarak ücretsiz görüşebiliyor.

ÖZEL ÇÖZÜMLER VE UÇ BİRİMLER Karel’in ön yüz tasarımı otellere özel farklılaştırılabilen Otel Telefonları Serisi, her tip telefon santralıyla uyumlu IP ve analog alternatifleriyle, hızlı arama tuşları (resepsiyon, oda servisi, vb), sesli mesaj uyarı ışığı, otel logo uygulamaları gibi özellikleriyle otel kullanıcılarının iletişim ihtiyaçlarına en uygun çözümü sunuyor. Karel İletişim Çözümleri ile sesli yanıt sistemi, 7/24 otomatik karşılama, sesli mesaj, arayan numarayı gösterme, ses kayıt, video telefonlar ile görüntülü iletişim gibi özellikleriyle hem misafir memnuniyeti hem de çalışan verimliliği sağlanıyor.

ÇAĞRI MERKEZİ Uluslararası misafirlerin ağırlandığı otellerde farklı dillerde hızlı hizmet verilebilmesi için Karel IP Çağrı merkezi ve santral Fidelio ile haberleşerek misafirin otele ilk girişte tanımlanan lisan seçeneği ile otel içindeki tüm birimlerle görüşmelerinde kendi dillerinde yönlendirilmesi sağlanıyor.

GÜVENLİK ÇÖZÜMLERİ Otellerde önemli konulardan biri de misafirlere kendilerini güvende hissedebilecekleri bir ortam sağlamak ve bunu gözetleniyorum hissini

yaratmandan gerçekleştirmek. Bununla birlikte tesis, ekipman ve personel güvenliği de yatırımlarda öncelikli alanlardan. Karel güvenlik çözümleri, açık veya kapalı alanları gece, gündüz farklı çevre koşullarında, kaliteli görüntü ve kayıt imkanıyla, uzaktan, canlı veya geçmişe dönük izleme imkanı sunuyor. Sistemler internet ortamında, hem akıllı telefonlar, hem de ofisteki video telefonlar üzerinden rahatlıkla kontrol edilip izlenebiliyor. Böylece kullanıcılara hem maliyet avantajı hem de tüm sistemi tek merkezden kontrol kolaylığı sağlıyor. Video analiz sistemiyle, alarm durumu olmadığı sürece, kamera görüntülerinin aktif olarak izlenmesine gerek kalmıyor. Akıllı arama özelliğiyle hareket algılama, kişi, araç sayma, kayıp ve yabancı nesne gibi çeşitli kritere göre arama ve raporlama yapılabiliyor.

YAYGIN SATIŞ VE SERVİS AĞI Karel, turizm sektöründe faaliyet gösteren işletmeler için 81 ilde mevcut bayileri ve önemli turizm bölgelerimizdeki Karel Bölge Müdürlükleri sayesinde hızlı, kaliteli ve en uygun maliyetle güçlü satış ve satış sonrası hizmet desteği sağlıyor.



restaurant fuar 124 hotel & hi-tech

Azerbaycan, Gürcistan, Balkan otelleri

Antalya’da yenilenecek

21 – 24 Ocak 2015 tarihlerinde Antalya Expo Center’da düzenlenecek 26. Anfaş Hotel Equipment Uluslararası Konaklama ve Ağırlama Ekipmanları İhtisas Fuarı bu yıl yurt dışından 150’nin üzerinde otelin yöneticilerini ağırlayacak.

2

5 yıldır Türkiye’nin her yerinden konaklama ve ağırlama tesislerinin tüm ekipman ve hizmetlerini karşılamak için tercih ettikleri Anfaş Hotel Equipment Fuarı her geçen yıl ziyaretçi portföyünü genişletiyor. Geçen sene 30.000’in üzerinde profesyonelinin izlediği Anfaş Hotel Equipment Fuarı’nı bu sene yurtdışından çok sayıda otelin yöneticisi ziyaret edecek.

MUSTAFA ÇALIK: “GÜVENİLİR VE KALİTELİ MAL SATTIĞIMIZ İÇİN TERCİH EDİLİYORUZ” Anfaş Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Çalık “Bu yıl sene Rusça konuşan özel bir ekibimizi Avrasya

ülkeleri ve Türki Cumhuriyetlere gönderdik. Oralarda özellikle yapım aşamasında olan ya da renovasyon sürecine giren otellerle birebir görüşmeler yapılarak 26. Anfaş Hotel Equipment Fuarı’na davetler gerçekleştirildi. Bu coğrafyadaki turizmciler Türkiye’den ekipman almayı tercih ediyorlar; ortak görüş Türkiye’nin yakın oluşu, güvenilirliği ve ucuza kaliteli mal satması. Tabii ki Türkiye’nin aynı zamanda bir turizm ülkesi olması konaklama ve ağırlama ekipmanları konusunda gelişmemize etki etmiş durumda.” dedi.

ARZU YÜNGÜL: “BAKÜ OTELLERİNDEN YOĞUN İLGİ BEKLİYORUZ” Fuar direktörü Arzu Yüngül ise, “Bu yıl katılımcılarımız fuarda yabancı otel yöneticileriyle yüz yüze görüşme şansı yakalayacaklar. Örneğin 2015 Avrupa Olimpiyat Oyunları’na evsahipliği yapacak olması nedeniyle turist hareketliliğine hazırlanan Bakü’nün 2 yıldır yapılanma sürecine giren Business City bölgesinde yer alan oteller ve Bakü’nün en büyük otellerinden Four Seasons Hotel, JW Marriott Absheron Hotel, Bakü Kempinski Hotel, Hyatt Regency Bakü Hotel, Fairmont Hotel yöneticileri Anfaş Hotel Equipment Fuarı’nı özellikle çamaşırhane


ve temizlik ekipmanları, tekstil ürünleri, buklet malzemeleri ve mutfak – servis ekipmanları satın alması yapmak için ziyaret edeceklerini bildirdiler. Aynı şekilde Tiflis otellerinin de fuara katılacaklarını belirten Yüngül, fuara ilişkin şu bilgileri paylaştı: “Marriott Tiblis Hotel, Courtyard Marriott Hotel, Tiflis Radisson Blue ve yapım aşamasında olan Tiflis Intercontinental ve yenilenmeye giren Sheraton Hotel bu otellerden bazıları. Son yıllarda artan turizm ve casino yatırımlarıyla öne çıkan Batum’un şehir merkezinde bulunan ve inşaatına yeni başlanan Crowne Plaza yenilenmeye girecek butik otel Batum Plaza, yapımı tamamlanmak üzere olan Hilton Batum ve Babillon Plaza otelleri yönetim kadrolarıyla 26. Anfaş Hotel Equipment Fuarı’nı ziyaret edecekler.”

BALKAN OTELLERİ ÇIKARMA YAPACAK 5.000’in üzerinde Balkan ülkesi yeniden yapılanma sürecine girmiş oteliyle Arnavutluk, Makedonya, Kosova, Sırbistan, Bosna Hersek 80 kişilik heyetle fuarı ziyaret edecekler. Balkan ülkelerinin yepyeni modern oteller inşa ederek ve mevcut otellerimizi restore ederek turizm çıtaları yükseltme hedefinde oldukları biliniyor. Her yıl 35.000’‘in üzerinde profesyonel ziyaretçi ağırlayan Anfaş Hotel Equipment Fuarı’nda son 2 yıldır katılımcı firmaların ziyaretçiyle önemli ticari bağlantılar kurmasını sağlayan vip ikili iş görüşmeleri düzenleniyor. Fuar Direktörü Arzu Yüngül, “Yurt dışından gelen otel yöneticilerini özel randevulu olarak ve VIP salonda düzenlenen görüşme programıyla katılımcı firmalarla birebir görüştüreceğiz.” dedi.


restaurant fuar 126 hotel & hi-tech

Ortadoğu ve Avrasya’nın yüzü Anfaş Food Product ile Türkiye’ye döndü Antalya Food Product Fuarı, Ortadoğu ve Avrasya’nın yüzünü Türkiye’ye çevirdi. 25-28 Şubat tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan fuar dünyanın en büyük gıda toptancılarını Antalya’da ağırlamaya hazırlanıyor.

A

ntalya Expo Center, 25-28 Şubat 2015 tarihleri arasında Anfaş Food Product (22. Uluslararası Gıda İhtisas Fuarı) ve eş zamanlı olarak düzenlenecek Anfaş Bevex’e (4. Uluslararası İçecek İhtisas Fuarı) ev sahipliği yapacak. KKTC Otelciler Birliği, Yunanistan Heyeti, Balkan Heyeti, Rusya Otelciler Federasyonu, Kazak Turizm Birliği, Japon Heyeti ve Almanya Gıda toptancılarından oluşan Müsiad Heyeti Anfaş Food Product fuarlarını ilgili yöneticilerden oluşan heyetlerle ziyaret edecek gruplardan bazıları. Anfaş Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Çalık, Avrupa ülkelerinden, Ortadoğu ve Türki Cumhuriyetler’den katılımcı ve ziyaretçi firma ve grup davetleri yapıldığını, geçen yıllara nazaran çok daha büyük bir taleple karşılaşıldığını belirtti.

DÜNYANIN EN BÜYÜK GIDA TOPTANCILARI ANFAŞ’TA Dünyanın dört bir tarafından gıda toptancıları Anfaş Food Product Fuarı’ndaki yerlerini almak için gün sayıyor. Fuarda Almanya’nın önemli gıda firma temsilcileri Türkiye’den gıda alımı yapmak üzere 50 kişinin üzerinde bir heyetle Anfaş Food Product Fuarı’nda olacaklar. Son 2 yıldır Anfaş Food Product Fuarı’nı ziyaret ederek ağırlıklı olarak kahvaltılık grupları ve kurutulmuş gıda konusunda alım yapan Japon Heyeti, 2015 fuarına çok daha geniş bir katılımla yer alacak. Ekonomi Bakanlığı koordinasyonunda Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği tarafından alım heyeti düzenlenecek. Fuarın önemli noktalarından bir tanesi de Libya Ülke Standı olacak. Libya firmalarının ürünlerini sergileyeceği stantta çeşitli aktiviteler de düzenlenecek. Ürünlerini en keyifli yoldan Türk ziyaretçisine tanıtacak olan Libyalı gıda ve içecek firmaları Türkiye’den sektör profesyonelleri ile yeni iş birliklerine imza atacak.

ÜLKELERİN AŞÇI MİLLİ TAKIMLARI İLK KEZ TÜRKİYE’DE Türkiye’nin gastronomine çok büyük bir katkı bu yıl Anfaş Food Product Fuarı’ndan geliyor. Ülkelerin aşçı milli takımları ilk kez Türkiye’de olacak ve birçok ülkenin milli takımları Antalya’da yemek kültürlerini tanıtacak. Ülkeler arasında yemek kültürünün ilk adımlarının atacak “1. Ülkeler Arası Yemek Kültürü Etkinliği” Türkiye Aşçılar Federasyonu (TAFED) ve


Anfaş’ın organizasyonunda ve 1928 yılında Paris’te kurulan ve günümüzde dünyada 100 resmi şef birliği ve 10 milyon profesyonel şefin üyesi olduğu Dünya Şefler Birliği’nin (WACS) işbirliğiyle Türkiye de ilk kez düzenlenecek.

BARİSTALARI DA BULUŞTURACAK Anfaş Fuarı aynı zamanda “Barista Show” etkinliği ile de tüm dikkatleri üzerine çekecek. Yurt içi ve yurt dışından baristaları buluşturması amaçlanan ‘Barista Show’, hem görsel hem de bilgilendirme ve eğitim amaçlı yapılacak. Fuar süresince ünlü otellerin ve kafelerin baristalarının davet edileceği etkinlikte ayrıca “Latte Art” sunum teknikleri yer alacak. 400’ün üzerinde firmanın binlerce markanın sergilendiği Anfaş Food Product fuarlarını her yıl 45’i aşkın ülkeden 40.000’in üzerinde profesyonel tarafından ziyaret ediliyor.


restaurant fuar 128 hotel & hi-tech

Sirha İstanbul 2014 %31.5 artışla gerçekleşti Zengin içerikli ve kapsamlı sunumlar, üst düzey ziyaretçiler ile birlikte İstanbul’daki ikinci buluşmasını gerçekleştiren Sirha, toplam 10.352 profesyonel ziyaretçisi ile birlikte 2013’e göre %31.5’lik artış gösterdi.

K

onaklama ve yiyecek – içecek hizmetleri sektörü etkinliği olan Sirha ikinci büyük buluşması başarılı bir şekilde sona erdi. Sirha İstanbul zengin içerikli sunumları, özel yarışmaları ve canlı gösterileri ile son derece yüksek nitelikli bir ticari fuar etkinliği olarak gerçekleşti. Toplam 190 katılımcısı ve markaları ile 10.352 üst düzey profesyonel ziyaretçiyi ağırladı. Bu rakam, ilk Sirha İstanbul fuarına kıyasla %31,5’lik bir artışı ifade ediyor. Bu da aslında, Türkiye’de konaklama ve yiyecek – içecek hizmetleri sektörüne hitap eden, 1. sınıf kalitede etkinliklere yönelik büyüyen ilginin güçlü bir ispatı.

ZENGİN İÇERİKLİ VE KAPSAMLI SUNUMLAR Sirha İstanbul’un temel hedefi restoran ve otelcilik sektörlerinden gelen tüm ziyaretçilerine, tek bir fuar salonunda, kendi işleri ve işletmeleri için ihtiyaç duyabilecekleri her şeyi kapsayan, son derece zengin içerikli ve üst düzey bir sunum etkinliği oluşturabilmekti. Bu amaç doğrultusunda, toplam 190 katılımcı ve marka yiyecek ve içecekten mutfak ekipmanlarına, sofra takımlarından kahveye, otelcilikten restorancılığa kadar çok geniş bir yelpazede kendi ürünleri sergilediler ve hizmetlerini tanıttılar. Fuarda ziyaretçiler aynı zamanda Türkiye’ye has yerel ürünleri, özel olarak hazırlanmış bir alanda, tadım imkânına sahip oldular. Böylelikle Anadolu’nun küçük ölçekli üreticilerinin bu nadide ürünlerini kendi özel kokuları ve otantik tatlarıyla keşfetme fırsatını yakaladılar.

SİRHA İSTANBUL 2014 TEMEL RAKAMLAR • 10.352 profesyonel ziyaretçi, • 190 katılımcı ve marka, • 195 gazeteci Gelecek Sirha İstanbul Tarih ve Yer: İstanbul Kongre Merkezi, İstanbul 26-28 Kasım 2015 www.sirha-istanbul.com

HEYECANLI BİR PROGRAM Dikkat çekici yarışmaları ve renkli etkinlikleri bir araya getirerek, bir yandan son derece keyifli, öte yandan da son derece profesyonel ve eşsiz bir sergi düzenleyebilme hedefi üzerine oturtulan fuarın yarışmalar bölümünde, gıda sektöründe yiyecek hizmetlerinin 3 temel alanını da içine alan mutfak, pastacılık ve ekmekçilik mücadeleleri sahnelendi. Bocuse d’Or hayranları, Türk Şefler ve Bocuse


d’Or’un uluslararası adaylarından oluşturulmuş 2’li ekiplerin mücadelesinde 5 farklı etap izleyebilme imkânı buldular. Rudolf Van Nunen, Fabio Brambilla, Savaş Aydemir ve Metin Ar’ın oluşturduğu jüri ekibi 1997 Bocuse Silver sahibi Roland Debuyst ve The Marmara Taksim’den Erol Varlık ikilisinin sunmuş oldukları tabağı yarışmanın kazananı olarak seçtiler. Uluslararası ölçekteki bir pastacılık yarışması olan Coupe du Monde de la Patisserie, Türkiye’de ilk defa, 4 Türk pasta şefinin birbirlerine karşı mücadele ettiği yarışmayı düzenledi. Four Seasons Bosphorus’tan Feray Aydoğdu Coupe du Monde de la Patisserie mücadelesinin birincisi seçildi. Ayrıca, Louis Lesaffre Kupası ‘baget ve dünya ekmekleri’ kategorisinde Osman Gündüz’ü İstanbul’daki en büyük yetenek olarak seçti. Omnivore sahnesinde ise, 1400 profesyonel ziyaretçi Türkiye’den, Belçika’dan, Fransa’dan ve Rusya’dan öncü nitelikli ve yetenekli şeflerin liderlik ettiği master sınıfları izleme imkânı buldular.

DÜNYA MUTFAĞI ZİRVESİ’NİN KONUĞU FREDERIC LOEB OLDU Ayrıca son derece zengin içerikli konferanslar programı da ziyaretçiler tarafından büyük bir ilgi gördü. Ünlü fransız gelecek-bilimci (fütürolojist) Frederic Loeb Dünya Mutfağı Zirvesi’nde, yakın gelecekte restorancılık endüstrisi için öngörülen eğilimleri açıklamış ve sektörün kanaat önderleriyle birlikte, Türkiye’de restorancılık işletmeciliğinin dinamiklerini, yeni açılan veya açılacak olan işletmelerde oluşabilecek parametreleri ve sonuçlarını analiz etti. Düzenlenen konferanslar kapsamında, Leaders Club’ün ele almış olduğu Konsept Restaurant’lar Birliği oluşturma fikri ve FCSI – Mutfak Planlama ve Danışmanları Uluslararası

Birliği’nin ele aldığı Mutfak Ekipmanlarında Sürdürülebilirlik konulu konferansların yanı sıra, Türk Kahvesi, Türkiye’de Coğrafi İşaretleme gibi otelcilik ve yiyecek – içecek hizmetleri sektörüyle bağlantılı, son derece geniş kapsamlı ve önemli pek çok konu başlığı da değerlendirildi.

ZİYARETÇİ SAYISINDA BELİRGİN ARTIŞ Sirha İstanbul toplam 10.352 profesyonel ziyaretçisi ile birlikte önceki etkinliğine kıyasla %31.5’lik bir artış gösterdi. Ziyaretçilerinin tamamını HORECA ve yiyecek – içecek endüstrisi profesyonellerinin oluşturduğu fuarda ziyaretçilerin %23’ü restorancılık, %13’ü otelcilik, %13’ü ithalatçılık ve toptancılık, %9’u imalatçılık, %5’i café/ bar, %3’ü ekmekçilik-fırıncılık ve pastacılık profesyonellerinden geldi. Daha önemli başka bir nokta ise, söz konusu ziyaretçilerin büyük bir kısmını sektör içerisinde karar alma pozisyonunda bulunan kişiler oluştururken, ziyaretçilerin %27’si otel ve restoranların genel müdürleri veya sahipleri oldu. %19’u şefler, %13’ü ise satın alma ve yiyecek – içecek (F&B) bölümü müdürleri oldu.


restaurant ürünler 130 hotel & hi-tech

Legrand ile yenilenmenin tam sırası Yenilikçi çözümler sunan Legrand, Valena anahtar priz serisi ile 2015’te mekanlara yenilik getiriyor. Kübik alüminyum ve satine alüminyum renkleri ile Valena çerçeveler yaşam alanlarınızda farklı bir stil oluşturuyor. Valena serisi barok altın, kızıl ahşap, mat altın çerçeve seçenekleri ile yaşam alanlarını yeniliyor. Klasik bir tarzdan barok tarzına, özgün ve sade Valena anahtar priz çerçeveleri 2015’te mekanlara şık ve zarif bir hava katıyor. Hayatın içinden tasarımlarıyla her mekana uyum sağlayan seri, çerçeve seçeneklerini beyaz, beyaz inci ve kazayağı desenli yeni çerçeveler ile çoğaltıyor. Valena serisi, çerçeve renk seçeneklerinin yanında USB şarj prizinden termostata, müzik yayın sisteminden hareket dedektörüne birçok işlev seçeneği ile hayatı kolaylaştırarak konfor katıyor.

Viko’dan enerji kontrolünü sağlatan Pro Dimmer serisi Viko, herkesi konforlu bir yaşam için enerji verimliliğini ön planda tutan çevreye duyarlı ve inovatif elektronik ürünlerle tanıştırıyor. Avrupa standartlarına uygun olarak Türkiye’de tasarlanan ve üretilen Viko Pro Dimmer Serisi, konfor ve güvenliği bir arada sunuyor. Viko Pro Dimmer Serisi ile tüm mekanlarda ışığın seviyesini dilediğiniz gibi ayarlamak size kalıyor. İstenildiğinde loş bir ortam yaratılabilirken istenildiğinde tüm ışıkların performansı seviyesi artırılarak maksimum aydınlık elde edilebiliyor. Aşırı yük ve kısa devre koruma özelliği ile birlikte tesisat ve aydınlatma kaynaklı hatalara karşı üstün koruma sağlayan Viko Pro Dimmer Serisi’nde 4 farklı model bulunuyor. Seri, Push On-Off özelliği sayesinde tek tuşla açma-kapama kolaylığı ve kendinden Veavien özelliği ile dikkat çekiyor. Yük tanıma özelliği ile de tüm dim edilebilir lamba türleriyle uyum sağlanabiliyor.

Andreas Zapatinas tasarladı asansörler boyut atladı Kleemann, önde gelen otomobil markaları için yaptığı tasarımlarla dikkat çeken dünyaca ünlü endüstriyel tasarımcı Andreas Zapatinas imzalı asansör modelleri ile asansörde sınırları yeniden çizdi. Kleemann Ar-Ge departmanının, Andreas Zapatinas önderliğinde gerçekleştirdiği 2 yıl süren araştırma ve geliştirme süreci sonucunda ortaya çıkan tasarımlar, asansörlerde kabinden kapıya, butondan panele birçok yenilik içeriyor. Zapatinas’ın doğal kıvrımlar, yaratıcı renkler ve fütüristik çizgiler taşıyan asansör tasarımları yepyeni bir deneyim vadediyor. Zapatinas’ın asansörlere yaptığı ilk dokunuşlar kabinlerin köşelerinde ve yan duvarlarında kendini gösteriyor. İnsanların asansörde kendilerini çok daha iyi hissetmeleri için kabin köşelerini yuvarlayarak yumuşatan ünlü tasarımcı, yine yolcuların kabinde ihtiyaç duydukları boşlukları artırmak üzere yan duvarlarda kavisler oluşturuyor. Bu kavis ve kıvrımlar, çarpıcı tonlarla birleşiyor. Böylece insanlar kendilerini renk büyüsü içinde hissediyor.




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.