Hotel Restaurant & Hi-Tech Nisan 2016

Page 1










r ö t i d E

Sınav zorlu Turizmciler gayretli Türkiye gündeminde art arda yaşanan sıkıntılı olaylar turizm sektöründe ilk yansımalarını gösterdi. Dünyanın önde gelen veri ve analiz şirketlerinden STR Global’in hazırladığı Ocak 2016 Ülke Performans Raporu’na göre yılın ilk ayında Türkiye genelindeki otel dolulukları yüzde 50’nin altına geriledi. Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) tarafından açıklanan raporun çarpıcı ayrıntılarını ‘gündem’ sayfalarımızda bulabilirsiniz. Türkiye turizmi yine yeni yeniden zorlu bir sınavdan geçiyor olsa da, yatırım zincirine yeni halkalar eklenmeye devam ediyor. Son olarak Dalaman’a yapılacak 15 milyon euro’luk golf yatırımının müjdesini veren Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & Spa Genel Müdürü Tunç Batum, Türkiye’nin ikinci Belek golf projesi için çalışmalara başladıklarını açıkladı. Turizm gündemindeki en yeni otel, turistik tesis ve diğer yatırım projelerini ‘yeni yatırımlar’ bölümümüzden takip edebilirsiniz. Seher Gökçe, Park Dedeman Denizli Oteli’nin genç ve deneyimli Genel Müdürü. Cesaret, disiplin, çalışmak ve paylaşmak ekseninde oluşturduğu başarı formülünde masa başı müdürlüğü değil, doğrudan operasyon ve organizasyon kabiliyeti var. Yeri geldiğinde sıcak, esprili, yumuşak yeri geldiğinde cesur, atak, kural sever ve iş bitirici… Profesyonel çalışma hayatına genç yaşta başlayan, şimdilerde 10 yıllık otel yöneticiliği deneyimiyle sektörün başarılı isimlerinden biri olan Gökçe’yi kariyer hikayesi, gelecek projeleri ve hayalleriyle sayfalarımıza konuk ettik. Fuarı, ödül töreni ve partileriyle bir ACE of M.I.C.E. rüzgarı daha esti, geçti…İstanbul Kongre Merkezi ve Lütfi Kırdar Sergi Sarayı’nda üç gün süren fuar İspanya’dan Azerbaycan’a, Avusturya’dan Yunanistan’a 25 ülkeden kongre büroları, etkinlik planlayıcıları ve kongre organizatörlerini dev buluşmayla bir araya getirdi. ACE of M.I.C.E. Kongre, Toplantı ve Etkinlik Ödül töreni ise 2500 kişilik görkemli davetiyle tabiri caizse Oscar törenlerini aratmadı… Sektörün bu önemli organizasyonunu en başından sonuna takip ettik, sizler için yazdık, görüntüledik… Türkiye’nin lider endüstriyel makine üreticisi Permak Group, 2014 yılında kuru temizleme sektörüyle buluşturduğu devrim niteliğindeki yeni nesil çözümü GreenEarth’ü pazarla buluşturdu. Sektöründe sağlıklı ve ekolojik değerleriyle yeni bir devrin başlangıcı niteliğindeki sistemi ve endüstriyel işletmelere sağladığı avantajları Permak Group Yönetim Kurulu Üyesi Demir Uyar anlattı. O yalnızca mutfağa değil, yaşadığı topluma da duyarlı bir şef. Onun için on parmağında on marifet desem abartmış olmam sanırım. O ki aşçılığı sadece yemek yapmaktan ve sunmaktan örülü bir dünya olarak görmüyor, aynı zamanda o çok sevdiği mesleği öğrencilere verdiği dersleri, kaleme aldığı kitapları, yemek ve toplumsal sorunları aynı potada buluşturduğu sosyal sorumluluk projeleriyle taçlandırmayı da bir borç biliyor. Parole İstiklal’in deneyimli şefi Cavit Ünal’ın ilgi çekici aşçılık hikayesini güzelim Beyoğlu manzarasına nazır yaptığımız keyifli yemek çekimimizle birlikte bu sayımızda bulabilirsiniz. Keyifli okumalar dilerim.

Hatice Ünal Bilen İmtiyaz Sahibi

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK İç ve Dış Tic.Ltd.Şti. Adına H. FERRUH IŞIK GENEL MÜDÜR MEHMET SÖZTUTAN mehmet.soztutan@img.com.tr SORUMLU MÜDÜR YUSUF OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr

REKLAM KOORDİNATÖRÜ EMİR ÖMER ÖCAL emir.ocal@img.com.tr CONSEPT TASARIM FATMA DEMİRBAĞ fatma.demirbag@img.com.tr FOTOĞRAF EDİTÖRÜ HAKKI GÜNERKAN hakki.gunerkan@img.com.tr

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ HATİCE ÜNAL BİLEN hatice.unal@img.com.tr YAYIN DANIŞMANLARI Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ Prof. Dr. MUHAMMET ARICI Prof. Dr. İSMAİL KAYA Doç. Dr. MEHMET ALİ ÖZBUDUN T. YÜCEL DEREYAYLA FİKRET ÖZDEMİR

MUHASEBE ve MUSTAFA AKTAŞ FİNANS MÜDÜRÜ mustafa.aktas@img.com.tr ABONE ve DAĞITIM NURTEN DEMİR nurten.demir@img.com.tr CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mah. 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna Bahçelievler/İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00 İRTİBAT BÜROLARIMIZ BURSA +90.224 211 44 50-51 KONYA +90.332 238 10 71

Website

www.hotelrestaurantmagazine.com

e-mail

info@img.com.tr

ADRES Evren Mah. Bahar Cad. Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4 Güneşli-Bağcılar/İstanbul Tel: +90 212 604 51 00 Faks: +90 212 604 51 35

hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır.



içindekiler

48

62

38 antre

yeni yatırımlar

12 Sektörden kısa haberler

46 Türkiye’nin ikinci Belek golf

etkinlik

projesi Hilton Dalaman ile geliyor

gündem

48 Titanic Deluxe Bodrum Mayıs

26 Doluluklar %50’nin altında

28 Türkiye’nin tesis sayısını artıracak

50 Double Tree by Hilton Van açıldı

on otel markası belirlendi 30 Bayındır: Günlük kayıt dışı

kiralama, güvenlik tehdidi

54 Turanlar Grup’tan turizme 25

oluşturuyor

‘Dalaman Weekend’

Buluşması gerçekleşti

68 TÜYİB-DER etkinliği yapıldı 70 Restoran Haftası yedi şehirde

başladı

Radisson Blu Ottomare Hotel

32 Tek paketlik hafta sonu tatili

2016’da açılıyor

52 Ataköy’e yeni ve farklı bir soluk,

66 Geleneksel Aşçılar ve Tedarikçiler

şef’in gözünden 72 Duyarlı şef: Cavit Ünal

milyon euroluk yatırım

56 Türkiye’nin ilk termal sağlık

gastro güncel

76 Başarılı bir restoran nasıl açılır?

kasabası Narven açıldı

34 Turizmde insansı robotlar devri

58 Balparmak’tan 12 milyon TL’lik dev

36 Hedef 2 milyon İranlı turist

38 Bir ACE of M.I.C.E. rüzgarı

60 Dağın eteklerine işlenmiş bir

gastro aktüel

78 Gastronomi sektöründen

daha esti, geçti 42 Turizmciler ‘Seyahat Pazarlama

Zirvesi’nde buluştu

Yemeksepeti açıklıyor...

ar-ge yatırımı

dantela: İda Costa Hotel

iş’te kadın

kısa haberler

44 Turizmin ekonomiye yansımalarını 62 Masa başı müdürü değil,

hijyen röportaj

84 GreenEarth Sistemi’ni Demir Uyar

Kutay Gözgör değerlendirdi

operasyon insanı: Seher Gökçe

www.hotelrestaurantmagazine.com

anlattı


102

84

72 marka 88 Türkiye’den küresel bir

portal doğuyor

92 FELDA IFFCO, güvenilir palm yağı

tedariği yaptığını kanıtladı

94 Müşteri deneyiminin en

ayrıcalıklısı: Jacca

96 Gastronometro mutfağı

“Electrolux Profesyonel” dedi

97 Porland ile tuvale dönüşen sofralar

103 Tadı Döner Levent’te 104 Lezzetli yemek, güzel müzik,

Baylo’da

106 Boğaz’ın ezberbozanı: Kaşıbeyaz

Bosphorus Yeniköy

107 Efsane lezzetleriyle Muti, House

Hotel Cappadocia’da

otel-tech 108 Protel’den konuk ağırlama

ve ekran çözümleri mağazasını açtı

100 Alaçatı’nın renklerinden

110 Restoranların en güvenilir servis

elemanı akıllı POS’lar

101 Pera’da ‘müptela’sı olacaksınız…

111 AE Arma-Elektropanç,

102 İstanbul’un yeni

otel projelerindeki beklentileri

değerlendirdi

www.hotelrestaurantmagazine.com

114 Derin Design’dan 2016 koleksiyonu 116 Dünya mobilya devi Natuzzi

Türkiye’de

117 Prestijli bahçelerin adresi: L‘unica

fuar 118 EDT EXPO gerçekleşti

98 Sektör firmalarından kısa haberler

‘Etkinlik Merkezi’ açıldı

büyüyecek

yönetimi desteği

109 LG Türkiye’nin ilk dijital signage

ilham alan mekan: Eflatun

124 TOS+H Expo Mayıs’ta

yeni mekan

112 Adasan büyüyor daha da

sektörüne akıllı stok

marka güncel

dekorasyon

İstanbul’da düzenleniyor

ürünler 126-128 Yeni ürünler


restaurant 12 hotel & hi-tech

antre

Conrad Istanbul Bosphorus’a yeni genel müdür Andreas Jersabeck, Conrad Istanbul Bosphorus’un yeni Genel Müdürü oldu. Andreas Jersabeck, 12 farklı ülkede 40 yılın üzerindeki deneyimini bundan sonra Conrad Istanbul Bosphorus’ta değerlendirecek. Avusturya vatandaşı olan Jersabeck, Hilton Worldwide otellerinde 19 yılı aşkın süredir genel müdürlük yaparak başarılı performansını kanıtlamış deneyimli bir otel yöneticisi. Son olarak Conrad Dubai’de görev yapan deneyimli yönetici, ekibiyle birlikte Business Traveller ve Conde Nast Traveller da dahil olmak üzere pek çok uluslararası ödül kazandı.

Küba’ya gemilerle çıkarma Amerikan Başkanı Obama’nın ziyareti sonrasında da Amerika ve Küba arasında hızla geliş-meye başlayacak ilişkiler sonrasında, Küba’yı hala özünü koruyan yapısı ile keşfetmenin belki de tam zamanı. İsviçre merkezli Avrupa’nın da en büyük gemi firması olan MSC Cruises şirketi son derece akılcı bir hamle yaparak yıllardır turizm sayesinde ekonomisini güçlendire-bilen Küba’ya, dünyada ilk defa 22 Aralık 2015’te Havana hareketli Karayipler programı ile gemi seyahatlerini başlatmıştı. Özellikle Avrupa ülkelerinden gelen yoğun talepler sonucu MSC Cruises, 2015 Aralık’tan - 2016 Mart sonuna kadar tek gemi ile yaptığı Küba pro-gramını, Kasım ayından itibaren 2 gemi ile gerçekleştirecek. MSC Opera ve MSC Armonia gemileri ile gerçekleşecek 7 gecelik gemi seyahatleri, Tam pansiyon konaklama, gidiş-dönüş uçak biletleri, transferler ve Türkçe rehberlik hizmetlerini kapsıyor.

Positive Spa ile bahara taze bir başlangıç Sheraton Istanbul Ataköy, Positive SPA’da stresten uzak, kış aylarının stresini atmak isteyenlere signature masajlardan Asya masajlarına kadar çeşitli alternatifler sunuyor. Yaz mevsiminde; yenilenmek ve arınmak isteyen misafirlerine çok çeşitli alternatifler sunan Positive SPA’da üç farklı masaj paketi yer alıyor. Positive SPA signature masajlarını, kese ve köpüğü kapsayan 80 dakikalık Positive SPA paketi ve 105 dakikalık Hürrem Sultan paketi ile Uzak Doğu esintilerini misafirlerinin ayağına getiren Bali masajının yer aldığı Pasha Paketi unutulmaz bir rahatlama deneyimi yaşatıyor.



restaurant 14 hotel & hi-tech

antre

Havacılık sektörünün başarılı ismi Corendon’da Havacılık sektörünün yakından tanıdığı bir isim daha Corendon Airlines bünyesine katıldı. Olcay Türker, Corendon Airlines’ın Mali İşlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı pozisyonuna getirildi. Türker, Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü’nden mezun oldu. Türker, turizm sektöründeki kariyerine 1989 yılında Club Salima Holiday Village’ta Muhasebe Müdür Yardımcısı olarak başladı.

Mercure Hotel İstanbul Topkapı’ya ödül Konaklama sektöründe sunduğu eşsiz hizmet ayrıcalıkları ile fark oluşturan ve misafir memnuniyetini ön planda tutan Mercure Hotel İstanbul Topkapı Mart ayına iddialı bir ödülle girdi. Aldığı ödüllerle uluslararası platformda da adını duyurmaya başlayan Mercure Hotel İstanbul Topkapı her yıl İngiltere’de düzenlenen Luxury Travel Guide Global Awards’da ‘Luxury Elegant Hotel of The Year 2016’ ödülünün sahibi oldu.

Pürovel Spa & Sport’ta yepyeni bir deneyim; tuz havuzu Swissôtel The Bosphorus, İstanbul’un Alplerden ilham alan markası Pürovel Spa & Sport, yepyeni ‘tuz havuzu’ ile benzersiz bir egzersiz deneyimi sunuyor. Kendinizi Pürovel Spa & Sports’ta iyileştirici ve yorgunluğu alıcı özelliğiyle bilinen tuz havuzuna bırakabilirsiniz. Özellikle bel ve diz problemi yaşayanlar ve spor yaparken risk almak istemeyenler için tuz havuzu çok faydalı bir deneyim sunuyor. Özel eğitmen eşliğinde 30 dakikalık dersler ile tuzun iyileştirici özelliğiyle buluşuluyor.

Lobinin de restoranın da müziği özel olmalı Türkiye’de 4000’in üzerindeki halka açık noktada yasal müzik yayını yapan SMG, otellerin müzik seçiminin özen gerektirdiğini hatırlatıyor. Otelin her bölümü için ambiyansa uygun ayrı ayrı listeler oluşturulması gerektiğini söyleyen SMG Yönetim Kurulu Başkanı Gül Gürer Alimgil, turizm sektörünün müzik konusunda yüksek bilince olduğunu belirtiyor. Otellerin doğru müziği stratejik olarak kullandığında hem marka imajı oluşturduğunu hem de müşteriye özel bir deneyim yaşatarak markayla arasında duygusal bir bağ oluşmasına yardımcı olduğunu hatırlatan Alimgil, “Yapılan araştırmalar otellerde müzik çalınmasının müşteri sadakatini olumlu etkilediğini ortaya koyuyor. İngiltere’de yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre müşterilerin yüzde 78’i müziğin kendilerini daha rahat hissettirdiğini, yüzde 75’i otelin lobi, bar, restoran gibi bölümlerinde mutlaka müzik duymak istediklerini belirtiyor. Müşterilerin yüzde 61 müzik çalan bir ortamda daha fazla yiyecek ve içecek tüketeceklerini söylüyor.” diyor.



restaurant 16 hotel & hi-tech

antre

Türkiye’nin yaz tatili bütçesi belli oldu Seyahat sitesi momondo’nun aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 20 ülkeden katılımcılara yönelik yaptığı araştırmaya göre, dünya genelinde neredeyse tüm ülkelerin vatandaşları, biriktirdikleri parayı öncelikli olarak tatil için harcamayı hedefliyor. Türkiye’de bu oran yüzde 29. Yine araştırma sonuçlarına göre en çok parayı Çinliler harcıyor. Tatil, 56 yaş üzerinin favori bütçe seçeneği ve Marmara Bölgesi daha çok harcama yapacak.

Küçük Oteller Derneği yeni yönetim kurulunu belirledi Küçük Oteller Derneği, 2 Mart 2016 tarihinde Olağan Genel Kurulu toplantısında yeni yönetim kurulunu belirledi.

Türkiye’nin her yöresine yayılmış 300’e yakın üyesi ile kendi kategorinde tek oluşum olan derneğin üyelerinden aldığı güçle Türk turizmine katkıda bulunmaya devam edeceğini belirten Küçük Oteller Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çelik, toplantıda yaptığı açıklamada “Ülkemizin içinde bulunduğu ortamda işimiz kolay değildir. Ancak önemli olan; kriz döneminde ayakta kalmak, hatta krizi fırsata dönüştürüp sektör üyelerimizin işini kolaylaştırmak olacaktır. Sivil toplum kuruluşu olmanın verdiği gücü en doğru şekilde kullanarak, tüm üyelerimizle elbirliği içinde derneğimizin bilinirliğini ve prestijini artırırken, etkili bir iletişim içinde tüm üyelerimizin yaşamlarına dokunacak; satın almadan, eğitime, hukuksal konulardan, mali işlere , kamu ilişkileri ve sorunlarına kadar pek çok alanda planlı bir çalışma yürüteceğiz. Bu süreçte elbette desteğe ihtiyacımız olacaktır.” diye konuştu. Küçük Oteller Derneği’nin yeni yönetim kurulu şöyle: Yönetim Kurulu Başkanı -Mehmet Çelik, Başkan Yardımcıları Gürkan Aral, Cengiz Gayret, Emre Karabacak, Sayman- Fırat Yıldıran, Sekreter- Dilera Topaloğlu, Üyeler-Bülent Sancakdar, Çağrı Yılmaz, Kaan Erdin Denetleme Kurul Başkanı- Ö.Faruk Boyacı, Başkan Yardımcısı- Adnan Mordeniz, Üye- Yahya Kurtuluş.

Euphoria Oteller Grubu’na yeni genel koordinatör Türkiye’de ve Avrupa’da yapmış olduğu otel yatırımları ile konaklama sektörünün öncülerinden olan Euphoria Oteller grubuna yeni Genel Koordinatör ataması yapıldı. Grup Otelleri Genel Koordinatörlüğüne otelcilik sektörünün profesyonel ismi Rıfat Orhan Koral’ı getiren Euphoria Oteller Grubu yurt içi ve yurt dışında bulunan otellerini Rıfat Orhan Koral’ın tecrübesi ve bilgisiyle yönetecek. Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu olan Rıfat Orhan Koral, profesyonel iş yaşantısına 1983 yılında başladı. Yurtiçindeki ve yurt dışındaki firmalarda değişik pozisyonlarda görev alan ve 2002’de Kayseri Hilton Otel’in Genel Müdürü olan Koral, daha sonra Maçakızı, Sunrise Park ve Dedeman Antalya otellerinde aynı pozisyonda görevlerini sürdürdü.



restaurant 18 hotel & hi-tech

antre

ICVB, İstanbul’u Tokyo’da anlattı ICVB - İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu, kongre alanında İstanbul’u tanıtmak üzere bir yıldır yürüttüğü “İki Şehrin Hikayesi” pazarlama kampanyasını anlatmak için Japonya’ya gitti. Japonya Turizm Ajansı’nın düzenlediği Toplantı ve Organizasyon Sektörü sempozyumuna misafir konuşmacı olarak davet edilen ICVB, İki Şehrin Hikayesi kampanyasının sürecini ve elde ettiği başarıyı Japon meslektaşlarıyla paylaştı. İstanbul’un benzersiz bir buluşma noktası olduğunu, tarihi ve modern dokusunun birlikteliğini vurgulayan İki Şehrin Hikayesi; modernite ve gelenek, batı ve doğu, dinamizm ve huzur gibi İstanbul’un farklı yüzlerini yansıtıyor. Kampanya geçen yıl ICVB tarafından Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya, Hollanda, Belçika, Slovenya ve Hindistan başta olmak üzere uluslararası kongre ve toplantı dergilerinde yaklaşık 575.000 tiraj ile tanıtıldı.

Schindler Türkiye’ye yeni genel müdür Dünyanın önde gelen asansör ve yürüyen merdiven firmalarından Schindler Türkiye’nin Genel Müdürlüğü’ne, 2012 yılından bu yana farklı operasyonlarda Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Zafer Kabadayı atandı.Zafer Kabadayı, yeni göreviyle ilgili olarak şunları söyledi: “Schindler, kurulduğu günden bu yana dünyanın önde gelen asansör, yürüyen merdiven ve yürüyen bant üreticilerinden biri olarak sektördeki öncü varlığını sürdürmeye devam ediyor. Her gün 1 milyardan fazla insan Schindler ürünleriyle güven ve konforla yolculuk ediyor. Türkiye’nin ISO 9001 belgesine sahip ilk asansör ve yürüyen merdiven firması olarak hedefimiz Schindler’i müşterilerimizin “ilk tercihi” yapma vizyonumuzu devam ettirmek.”

Skal International İstanbul’un yeni yönetim kurulu ile ilk buluşması Skal International İstanbul Kulübü’nün Bahar Birinci başkanlığındaki yeni yönetim kurulu tarafından verilen ilk geleneksel yemek, 23 Mart 2016, Çarşamba günü Novotel İstanbul Bosphrous’ da gerçekleşti. Skal International İstanbul Kulübü’nün yeni dönem başkanı Bahar Birinci “Skal International İstanbul Kulübü’nün 2016-2017 döneminin ilk yemeğinde sizlerle buluşmaktan çok mutlu olduğumu ifade etmek isterim. Hepinizin bildiği gibi sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz. Dileğim bu zor günlerin en kısa zamanda sona ermesi. Bu zamanlarda sığınacağımız en önemli değerler; sevdiklerimiz, ailemiz ve dostlarımız… Birbirinden bir beklentisi olmadan bir araya gelen ve birbirini seven bireylerden oluşan böyle bir dostluk kulübünün bir parçası olduğumuz için şanslı insanlar olduğumuzu düşünüyorum” dedi.

Wyndham Grand Kalamış Marina’ya ödül Her yıl gerçekleşen Wyndham Hotel Group EMEA Yıllık Değerlendirme Zirvesi’nde Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marina Hotel; Avrupa, Ortadoğu, Avrasya ve Hindistan bölgesinde bulunan toplam 443 oteli geride bırakarak operasyonel başarı, servis kalitesi, yönetim başarısı, kurumsal kimlik ve marka tanıtımı kapsamında “2015 Genel Angajman Ödülü” (2015 Overall Engagement Award) ödülünü almaya hak kazandı.



restaurant 20 hotel & hi-tech

antre

Elite World Otelleri’nde yeni atamalar Elite World Oteller Zinciri’nin 2012 yılında Van’da hizmete açtığı beş yıldızlı oteli Elite World Van Otel’de 2013 yılından itibaren Genel Müdürlük görevini sürdüren Gürkan Akbay, zincirin Taksim’de yer alan oteli Elite World İstanbul Otel’e Genel Müdür olarak atandı. Elite World Van Otel’in yeni Genel Müdürü ise sektörün yakından tanıdığı isimlerden biri olan Ebru Sargındağ oldu.

Turizmde %10’luk istihdam artışı Kariyer.net, endeks verilerinin Şubat 2016’ya ait rakamlarını açıkladı. Verilere göre; Şubat’ta yayınlanan 15.457 yeni iş ilanıyla 54 binden fazla kişi yeni iş fırsatı yakaladı. Şubat ayında toplam iş ilanı sayısı 2016’nın Ocak ayına göre ve geçtiğimiz yılın aynı ayına göre değişiklik göstermezken, yeni iş ilanı sayıları; geçtiğimiz aya kıyasla %6, 2015’in Şubat ayına göre ise %7 artışla piyasaların hareketlendiğine işaret etti. Son dönemlerin lider sektörü tekstil, Şubat ayında da 5.328 başvuru yapılan ilan sayısı ile liderliğini korurken, 2.486 ilan ile turizm dokuzuncu sırada yer aldı. Kariyer.net Genel Müdürü Yusuf Azoz, %10’luk artışla dikkatleri üzerine çeken turizme ilgili şu yorumu yaptı: “Sezonsal olarak iş ilanları Şubat’tan itibaren yoğunlaşmaya başlayan ve yaza hazırlık yapan turizm, bu yıl istihdam sezonunu açtı.”

Mandarin Oriental, Bodrum’a Leed Altın Sertifikası Açıldığı 2014 Temmuz ayından itibaren uluslararası birçok ödüle layık görülen Mandarin Oriental, Bodrum, LEEDGold Sertifikasını, sürdürülebilir tasarım ve yapı sektöründe dönüşümde gösterdiği liderlik sebebiyle almaya hak kazandı. U.S. Green Building Council (Amerikan Yeşil Binalar Konseyi) tarafından, yeni bina inşasında veya mevcut bina renovasyonunda uygulanacak belli başlı sürdürülebilir tasarım kriterlerinin göz önünde bulundurulmasıyla verilen LEED sertifikası, çevresel sürdürülebilirliği ve enerji verimliliğini ödüllendiriyor. Mandarin Oriental, Bodrum, bu kapsamda sürdürülebilir arazi ve lokasyon, su ve enerji verimliliği, malzeme ve kaynaklar, iç mekan kalitesi ve kullanıcı konforu gibi ana başlıklar altında çok detaylı bir inceleme ve değerlendirme sürecinden geçti.

PNQ’nun İş Geliştirme Direktörü Murat Erden oldu Enerji ve jeneratör sistemleri sektörünün deneyimli ismi Murat Erden, ENER-G Türkiye ana distiribütörü PNQ Teknoloji Sistemleri A.Ş.nin İş Geliştirme Direktörü oldu. Murat Erden, 2010 yılından beri FG Wilson Türkiye’de İş Geliştirme ve Özel Müşteriler Satış Müdürü olarak görev yapıyordu. PNQ Teknoloji Sistemleri A.Ş.’ye transfer olan Erden, İstanbul Teknik Üniversitesi Petrol ve Doğal Gaz Mühendisliği bölümünden 2007 yılında mezun oldu.



restaurant 22 hotel & hi-tech

antre

Raffles Istanbul Zorlu Center ‘Avrupa’nın En İyi Büyük Oteli’ seçildi Şehrin kalbindeki konumu ve üstün hizmetiyle fark yaratan Raffles İstanbul Zorlu Center, dünyanın en iyi otellerinin belirlendiği “International Hotel Awards” tarafından, ‘Avrupa’nın En İyi Büyük Oteli’ ödülüne layık görüldü. Otelcilik sektöründe uluslararası geçerliliğe sahip olan International Hotel Awards, sadece sürdürülebilirliği ilke edinen ve en kaliteli hizmeti sunan beş yıldızlı otelleri değerlendirerek ödüllendiriyor.

Atakan Altuğ, BW PLUS The President Hotel Genel Müdürü oldu 1983 İstanbul doğumlu olan Atakan Altuğ, üniversite eğitimin ardından Londra’da pazarlama üzerine eğitim aldı. Londra’da bulunduğu sırada çeşitli otel ve event firmalarında çalıştı. İstanbul’a kesin dönüş yaptıktan sonra, BW PLUS The President Hotel ve BW Citadel Hotel’de çalışma hayatına başladı. Sırasıyla, Satış Temsilcisi, Event Müdürü ve Operasyon Müdürü görevlerini üstlendi. Operasyon Müdürlüğü görevi sırasında İstanbul Üniversitesi Uluslararası İşletme Bölümünde yüksek lisansını tamamlayan Atakan Altuğ, ileri derece İngilizce biliyor.

World Travel Channel MENA bölgesinde de yayında 2011 yılında yayın hayatına başlayan Türkiye’nin ilk ve tek turizm kanalı World Travel Channel, Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan yayınına ilaveten MENA ülkelerinde 1 Mart 2016 tarihinde 6.0 MHz HD frekansı ile İngilizce yayına başladı. Sadece Türkiye turizmine değil, küresel turizme katkı sağlayacak çok özel projeler ile tanıtımını yaptığı destinasyon ve otellerin sayısını arttırmayı planlayan World Travel Channel canlı yayını www.wtcint.com ve www.worldtravelchannel.com.tr web sitelerinden de izlenebilir.

Grand Prestige Hotel & Spa’ya yeni genel müdür 25 yılı aşkın bir zamandır turizm sektöründe çalışan Mehmet Dipçin, Galatasaray Lisesi’nde başladığı eğitim hayatını İstanbul Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olarak tamamladı. 2008 yılından bu yana yüksek yatak kapasiteli otel ve tatil köylerinde genel müdürlük yapan Dipçin, Grand Prestige Hotel&Spa’da başladığı görevinden önce Joy Hotels&Resorts ve Tui Travel Hotels’ta Genel Müdürlük pozisyonunda bulunuyordu.



restaurant 24 hotel & hi-tech

antre

Antalya limanı sezonu açtı Kruvaziyer turizmde bir dünya markası haline gelen Türkiye’nin en önemli destinasyonlarından Antalya, 2016 sezonunu açtı. Haifa’dan hareket eden Aida Aura adlı kruvaziyer gemi, Limasol, Pire, Heraklon ve son olarak Rodos’a uğradıktan sonra 1300 yolcusuyla 1 Nisan sabahı Port Akdeniz’e yanaştı. Sempatik tasarımıyla çok beğenilen Aida Aura’nın yolcuları, günü Antalya’da geçirdikten sonra gece 23.00’te limandan ayrıldı. Port Akdeniz Genel Müdürü Özgür Sert, sezonun ilk kruvaziyer yolcularını ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduklarını vurgulayarak, “Türkiye kruvaziyer turizmde önemli bir markadır. Ülkemizde ve bölgedeki tüm sıcak gelişmelere rağmen geleceğe umutla bakıyoruz” dedi.

Prince Group ve Metro Travel’den turizmde işbirliği Turizm alanında Türkiye’nin önde gelen grup şirketlerinden Prince Group ve Metro Travel, sektörü yakından ilgilendiren büyük bir işbirliğine imza attı. Anlaşma kapsamında İstanbul merkezli kurulan Prince Group Seyahat ve Organizasyon A.Ş. ile Metro Travel’in Türkiye çapındaki satış noktaları ve bayi altyapısı kullanılarak şirketin iç pazara girmesi sağlanacak. Brisco, GO Adventure, On Travel markaları ile Avrupa ülkeleri ve Rusya’da uzun yıllardır faaliyet gösteren Prince Group, bu işbirliği ile sektör bilgisini ve kaliteli hizmet yapısını iç pazarda da sağlamış olacak.

Almanya’yı son dakika belirleyecek Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), Türkiye’nin en büyük turizm pazarı Almanya’ya ilişkin öngörülerini bir rapor ile masaya yatırdı. Türkiye’de meydana gelen terörist saldırıların Avrupalı turistler için önemli güvenlik algısı ve endişesi oluşturduğunun gözlendiğine dikkat çekilen TÜROB raporunda, Almanya pazarı için daha çok son dakika satışlarının belirleyici olacağı görüşü ağırlık kazandı. Raporda, 2016 yılında, Ortadoğu ve İran pazarlarında artış, başta Rusya Federasyonu, Almanya, Fransa, İspanya ve İtalya olmak üzere özellikle AB ülkelerinden turist sayısında önemli oranda düşüş bekleniyor” denildi. TÜROB raporunda, Türkiye pazarına yönelik olarak, son dakika satışlarında artış yaşanmasının muhtemel olduğu ve işletmelerin planlamalarında bu hususa dikkat etmeleri gerektiği vurgulandı. Türkiye’ye geçen yıl yüzde 6 artışla 5 milyon 580 bin Alman turist gelmişti. Son olayların etkisiyle bu yılın ilk iki ayında ise Almanya pazarı yüzde 6 düşüşle 252 bin kişi oldu.

Türkiye Turizmi Sözlü Tarih Araştırması tamamlandı Anadolu Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölümü tarafından yürütülen ve Tarih Vakfı’nın danışmanlığını yaptığı Türkiye Turizmi Sözlü Tarih Araştırması tamamlandı. Hazırlık ve eğitim çalışmalarına Haziran 2012’de başlanan projenin, sözlü tarih alan çalışması Mayıs 2013- Haziran 2015 tarihleri arasında yürütüldü ve sonrasında arşivleme çalışması yapıldı. 1950’lerden günümüze Türkiye’de turizmin alanındaki gelişmeleri, olayları tanıkların anlatılarıyla kayıt altına almayı amaçlayan proje kapsamında 522 kaynak kişiyle görüşüldü. Rehber, seyahat acentesi, işletmeci, müdür, bakan, müsteşar, akademisyen, turist, yatırımcı, işçi, aşçı, garson vb. turizm sektöründe farklı konumlarda yer almış aktörlerin öyküleri toplam 696 saat olan video ve ses arşiviyle kayıt altına alındı. Bütün görüşme kayıtlarının deşifreleri yapılarak düzenlendi.



restaurant 26 hotel & hi-tech

gündem

Doluluklar %50’nin altında TÜROB, Ocak 2016’da Türkiye otellerinde dolulukların, 2015 yılının aynı dönemine oranla yüzde 6.2’lik bir düşüş ile yüzde 47.6 olarak kaydedildiğini açıkladı.

Ü

lke gündeminde art arda yaşanan sıkıntılı olayların turizm sektöründe ilk yansıması belli oldu. Yılın ilk ayında Türkiye genelindeki otel dolulukları yüzde 50’nin altına geriledi. Dünyanın önde gelen veri ve analiz şirketlerinden STR Global’in hazırladığı Ocak 2016 Ülke Performans Raporu, Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) tarafından açıklandı. TÜROB’un STR’nin verileri üzerinden yaptığı analize göre, Türkiye’nin Ocak 2016 otel dolulukları, 2015 yılının aynı dönemine oranla yüzde 6.2’lik bir düşüş ile yüzde 47.6 olarak kaydedildi. Ocak 2015’te bu oran yüzde 50.7 olmuştu. Türkiye aynı zamanda Avrupa ülkeleri arasında, en yüksek düşüş oranını yaşayan ülke oldu. İSTANBUL’DA ÇİFT HANELİ DÜŞÜŞ VAR TÜROB’un değerlendirmesine göre, mevcut durumda en sıkıntılı turizm destinasyonu olarak İstanbul öne çıktı. İstanbul’da Ocak 2016 otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 11 düşerek, yüzde 48.7 oldu. 2015 yılının ilk ayında bu oran yüzde 54.7 olmuştu. ADR (Average Daily Rate) olarak adlandırılan ortalama günlük satılan oda bedeli 97.1 Euro olarak, 2015’e göre yüzde 5.2’lik bir düşüş gösterdi. Ocak 2015’te bu rakam 102.4 Euro olmuştu. Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirlerde ise ( RevPAR) geçen yıla oranla yüzde 15.6’lık bir düşüş yaşandı ve 47.3 Euro olarak ölçüldü. Bu rakam Ocak 2015’te 56.0 Euro olmuştu. İstanbul, tüm Avrupa destinasyonlarında, ilk defa doluluk listesinde yer alan Bakü’den sonra en büyük düşüşü yaşayan ikinci destinasyon oldu. ANTALYA’DA OTELLER SEZONDA BİLE KAPALI Antalya’da ise Ocak 2016 otel doluluklarında yükselme yaşandı. Ancak bu yükselme birçok otelin sezonda bile faaliyetine ara vermesinden kaynaklandı. Yani bölgede birkaç oteli bulunan gruplar, müşterileri için tek bir otelinde konaklamaya yönlendirirken, diğer otellerinin faaliyetlerine ara verdi. Antalya’da Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına kıyasla doluluk oranı yüzde 14 artarak, yüzde 42.6 oldu. Ocak 2015’te bu rakam yüzde 37.4 olmuştu. Ocak 2016’da Antalya ortalama günlük satılan oda bedeli 61.8 Euro olarak, 2015’e göre yüzde 0,9’luk bir artış gösterdi. Ocak 2015’te bu rakam 61,2 Euro olmuştu. Toplam oda sayısı üzerinden

odabaşı elde edilen gelirlerde ise geçen yıla oranla yüzde 15’lik bir artış yaşanmış ve 26,3 Euro olarak ölçüldü. Ocak 2015’de bu rakam 22.8 Euro’ydu. ANKARA DA BOMBALARDAN ETKİLENDİ Ankara Ocak 2016 otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 9,6 düşerek, yüzde 50 olurken, ortalama günlük satılan oda bedeli 79.6 Euro olarak, 2015’e göre yüzde 1.7’lik bir düşüş gösterdi. TÜROB tarafından yapılan değerlendirmede, son verilerin konaklama sektörü açısından en kaygılı destinasyonun İstanbul olduğunu gösterdiği belirtildi. Yapılan açıklamada, “Artan otel yatırımları, kısa süreli kiralık evlerin kayıt dışı olarak konaklama hizmeti vermesi ve güvenlik algısının yarattığı imaj kaybı, sektörü olumsuz etkiliyor. Antalya turizm istatistiklerine göre Ocak ayındaki yabancı turist sayısında yüzde 20’nin üzerinde düşüş yaşanmasına rağmen, otel doluluklarında, yüzde 14’lük artış kaydedilmesi pek çok otelin rutin periyodundan farklı olarak sezonda kapanması, belki de süresiz olarak hizmete ara vermesi olarak da yorumlanabilir. Ankara’da yaşanan olayların, iç turizm hareketini de etkilediği gözlemleniyor” denildi. 2015’İ İLK YARI KURTARDI Türkiye genelinde 2015 yılı genelinde otel dolulukları geçen yılın aynı ayına göre yüzde 0.9 düşerek yüzde 61.7 olarak kaydedilmişti. Araştırmaya konu olan 31 Avrupa destinasyonunun 2015 yıl sonu doluluk ortalaması yüzde 71.4 olarak ölçüldü. İstanbul yüzde 64.9 doluluk oranı ile ortalamanın altında kalan destinasyonlardan oldu. Ortalama günlük satılan oda bedeli ise Ocak-Aralık 2014’te 130 Euro iken Ocak-Kasım 2015’te 121.3 Euro’ya, aynı dönemde oda başı elde edilen gelir ise 84.5 Euro’dan 78.7 Euro’ya geriledi. Antalya’da Ocak-Aralık 2015 döneminde ise doluluk oranı yüzde 59.3 oldu. Ortalama günlük satılan oda bedeli Ocak-Aralık 2014’de 93.4 Euro iken bu yıl aynı dönemde 115.3 Euro’ya, oda başı elde edilen gelir de 57.3 Euro’dan 68.4 Euro’ya yükseldi. Ankara’da Ocak-Aralık 2015 döneminde doluluk oranı yüzde 60.3 oldu. Bir önceki yıl bu oran yüzde 60.0 olarak kaydedilmişti. Ortalama günlük satılan oda bedel 80.9 Euro oldu. Geçen yılın aynı döneminde bu rakam 77.5 Euro olarak gerçekleşmişti.



restaurant 28 hotel & hi-tech

gündem

Türkiye’nin tesis sayısını artıracak 10 otel markası Tophotelprojects.com, dünyanın önde gelen otel zincirleri hakkında Mart 2016 yılına ilişkin yaptığı araştırmayı açıkladı. Araştırmaya göre, bünyesindeki markaların tesis sayısını en fazla artıracak olan Hilton Grubu kategorinin birinci oldu.

T

UYED yönetiminin söz konusu araştırmadan derlediği bilgilere göre, araştırmanın en fazla otel projesi bulunan kategorisinde Hampton by Hilton listenin başında bulunuyor. Mevcut 2 bin 92 tesisinde toplam 207 bin 138 oda kapasitesine ulaşan Hampton by Hilton yönetiminin devam eden 19 bin 799 odalık 148 yeni projesi bulunuyor. HILTON’A EN YAKIN RAKİP, IHG Bünyesindeki marka tesis sayısını arttırmaya odaklanan Hilton Worldwide yönetimi, bu alanda en yakın rakibi InterContinental Hotels Group’la (IHG) yarışı geçmek istiyor. 686 bin odalık bir kapasitesiyle şimdiye kadar en büyük otel gurubu olarak

karşımıza çıkıyor IHG, bu aralar vites düşürerek, sadece bünyesindeki bütçe otel markası Express by Holiday Inn’in tesis sayısını arttırıyor. Marriott International’ın yakın markajında bulunan Starwood Hotels’i satın almak için Çinli Anbang Insurance Group da teklif verdi. Otel grubunun satış işlemlerinin Mart ayı sonunda kesinleşmesi bekleniyor. Starwood bünyesinde yer alıp, özellikle “Y Kuşağı” için tasarlanan aloft’un uluslararası pazarlardaki tesis sayısının arttırılması planlanıyor. Carlson Rezidor ana markası Radisson Blu’ya odaklanmış durumda. Ancak, grup bünyesindeki genç markalardan Radisson Red ve Swissotel tesis sayılarının da artırılması planlanıyor.

YATIRIMLARIYLA ÖNE ÇIKAN 10 OTEL MARKASI OTEL MARKASI Hampton by Hilton Hilton Hotels & Resorts Hilton Garden Inn Doubletree by Hilton Sheraton Hotels & Resorts Four Points by Sheraton Radisson Blu Hotels & Resorts aloft Hotels Marriott Hotels & Resorts Express by Holiday Inn

YENİ PROJE SAYISI 148 143 126 110 94 87 82 80 78 77

DEVREYE GİRECEK ODA SAYISI 19,799 44,405 22,687 27,402 26,541 21,611 17,641 14,297 26,633 12,822

MEVCUT OTEL SAYISI 2,092 565 659 442 446 210 389 104 526 2,425

HİZMETTEKİ ODA SAYISI 207,138 203,797 91,492 107,965 156,432 36,764 91,759 17,357 187,277 236,406



restaurant 30 hotel & hi-tech

gündem

Bayındır “Günlük kayıt dışı kiralama, güvenlik tehdidi oluşturuyor” Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), emniyet açısından günlük kiralık evlerin tehdit haline geldiği uyarısında bulundu.

T

ürkiye genelinde 15 bini bulduğu tahmin edilen kayıt dışı olarak günlük kiralanan evler, kaçak otelcilik faaliyetleri ile sektörel rekabet aykırılığının da ötesine geçerek, terör ve toplum güvenliğinin zaafı konusunda adeta işbirlikçi haline geldi. Ankara’da meydana gelen son terörist saldırıda adı geçen üç kişinin de kayıt dışı günlük kiralık evlerde konakladığının ortaya çıkması, TÜROB’un güvenlik açısından dile getirdiği endişeleri güçlendiriyor. Bu tür yerlerin terör ve kanun dışı kişiler için önemli bir gizlenme alanı sağladığı ve Emniyet güçleri tarafından acil olarak adım atılması gerektiğini savunan TÜROB, tüm yetkilileri tedbir almaya çağırdı. TÜROB, işyeri açma ruhsatı bulunmayan bu tür yerlerin terör örgütleri ve kanun dışı kişilerce sıkça kullanıldığını kayıt dışı olduklarından dolayı denetim yapılamadığını savunuyor. TÜROB, kısa bir süre önce hazırladığı araştırma raporlarını başta İçişleri ve Maliye Bakanlığı olmak üzere ilgili bakanlıklara sunmuştu. TAPUDA MESKEN OLARAK GÖRÜNÜYOR Konuyla ilgili bir açıklama yapan TÜROB Başkanı Timur Bayındır, söz konusu evlerin aslen imar planlarında ‘mesken’ olarak gözüktüğüne dikkat çekti. Konut dokunulmazlığı gerekçesiyle belediyelerin ve emniyet birimlerinin işlem yapmakta sorun yaşadığına işaret eden Bayındır, “Kiralanan yerler konut dokunulmazlığı nedeniyle belediyelerin ve kolluk kuvvetlerinin elini kolunu adeta bağlar durumda. Gerek haksız rekabet, gerek komşuluk hakları gerekse güvenlik açısından bugüne kadar yaşanan sayısız olayın önüne geçilebilmesi için acilen borçlar

kanununda düzenlemeye gidilerek kira sürelerinin belirlenmesi, üç aydan kısa süreli kiralamaların ticari faaliyet sayılarak işyeri açma ruhsatına tabi tutulması gerekiyor. Başka türlü denetim altına alınabilmesi imkansız” diye konuştu. OTEL ODASI GİBİ PAZARLANIYOR Bu tür faaliyetlerin oteller nezdinde haksız rekabete neden olduğunu kaydeden Bayındır, şunları söyledi: “Zaten turizm sektörü sıkıntılı günler yaşıyor. Bilindiği üzere otel yatırımcısı gerek inşaat, gerekse işletme aşamasında birçok ruhsat ve izin almak durumunda. Ancak ve ne yazık ki gelişen bu pazardan haksız ve eşit olmayan koşullar ile pay almak isteyenlerin sayısı da son yıllarda hızlı bir artış gösterdi. Özellikle turizm bölgelerinde işyeri veya apartman dairesi olarak kiralanan-satın alınan gayrimenkuller, otel odası gibi pazarlanıyor. Bu oluşum bir bina içinde tek bir daire olabildiği gibi komple bina bazında da olabiliyor.” ÜZÜCÜ OLAYLAR YAŞANDI Yakın geçmişte İstanbul’da öldürülen ABD’li Sarai Sierra’nın da bu tür bir yerde konaklamış olmasından dolayı emniyet güçleri olayın izini sürmekte güçlük çekmişti. Çünkü kayıt dışı nedeniyle kimlik bildirimi yapılmamıştı. Yine geçen yıl yaşanan bir olayda, iki kişi, Beşiktaş’taki bir rezidanstan günlük daire kiralamış ve uyuşturucu kullanmış, şahıslardan biri hayatını kaybetmişti. Bir diğer olayda ise bir genç kızın Esenyurt’ta günlük kiralanan bir evde uyuşturucu partisinde can verdiği anlaşılmıştı.



restaurant 32 hotel & hi-tech

gündem

Dalaman Weekend Projesi ile tek kalemde haftasonu tatili İstanbul ve Ankara’dan Dalaman’a uçak, otel ve transferlerini kapsayan ve 3 gün 2 gece tatil paketlerinden oluşan Dalaman Weekend Projesi başladı. Dileyenler otel yıldızlarına göre değişen 299, 399 ve 499 liralık paketlerden yararlanabilecek.

T

ürkiye’nin turizm cazibe merkezlerinden Dalaman Bölgesi’nin Dalyan, Marmaris, Fethiye, Akyaka tatil merkezlerinde, yaz ayları dışında da iç turizmin canlandırılması amacıyla YDA Dalaman Havalimanı öncülüğünde AnadoluJet, Pegasus ve Muğla Valiliği işbirliğinde haftasonu tatili olarak adlandırılan “Dalaman Weekend Projesi” başlatıldı. Türkiye Seyahat Acentaları Birliğinin (TÜRSAB) genel merkez binasındaki tanıtım toplantısına sektör temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, yerel yöneticiler ile YDA Dalaman Havalimanı Genel Müdürü Hamdi Güvenç, Anadolu Jet Başkanı İbrahim Doğan, Pegasus Satış Müdürü Burcu Alın, TURSAB Başkanı Başaran Ulusoy ile Muğla Valisi Amir Çiçek ve kamu kurum yetkilileri katıldı. GÜVENÇ: “TEK KALEMDE HAFTASONU TATİL PAKETİ SUNUYORUZ” Projeyi kamuoyuna tanıtan YDA Dalaman Havalimanı Genel Müdürü Hamdi Güvenç, “Dalaman’a her yıl yaklaşık 1 milyon İngiliz turist geliyor. Kişi otelini ayrı uçağını ayrı transferini ayrı düşünüp çaba sarf etmesin diye bunların hepsini tek kalemde sunduk. www. dalamanweekend.com adresinden kolayca istediğiniz paketi satın alabiliyorsunuz. Otel, transfer ve uçağın bir arada olduğu kahvaltı, gidiş ve dönüş uçak biletleri de dahil 3 gün 2 gecelik bir paket oluşturduk. Otel yıldızlarına göre değişen 299, 399 ve 499 liralık paketler mevcut. Dalaman’ın yemek kültürünün tanınması için ileride restoranların da dahil olacağı bir uygulamayı da eklemeyi planlıyoruz. Projeyle giderek artan iç turizm hareketinde Dalaman bölgesinin payının artırılması, doğal turistik özelliklerin ve bölgeye özgü mutfağın tanıtılması da hedeflerimiz arasında.” dedi. HEDEF İÇ TURİZMİ CANLANDIRMAK Dalaman Weekend’in ilk olarak iç turizm için planlandığını dile getiren Güvenç, projenin yurt dışında büyük ilgi çektiğini söyledi.

Güvenç, “Yurt dışındaki seyahat acenteleri ile birlikte de bunu yapmayı düşünüyoruz. Bir turist cuma akşamları 2-3 saatte İstanbul’a oradan da 1 saate Dalaman’a ulaşabilecek. Dönüşte de pazartesi sabahına işinde olabilecek. Birçok ülkeden şimdiden iş birliği teklifi aldık” dedi. İlk olarak Sabiha Gökçen ve Esenboğa havalimanlarından Dalaman’a uçuşların gerçekleştirileceğini dile getiren Güvenç, ilerleyen zamanlarda talebe göre Adana, Trabzon, Gaziantep ve benzeri şehirlerden de uçuş fırsatı yakalanacağını sözlerine ekledi. PROJEYE TAM DESTEK Dalaman’a, Muğla’ya, Dalyan’a, Fethiye’ye gidecek turistlerin kolay ulaşım ve güvenli seyahatinin sağlanacağını belirten Muğla Valisi Amir Çiçek, şehrin farklı bölgelerinde rafting, avcılık, doğa yürüyüşü, yamaç paraşütü gibi etkinliklerin gerçekleştirilebileceğini dile getirdi. TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, “8 yıldır başarıyla sürdürdüğümüz erken rezervasyon başarısına bu organizasyonu ekliyoruz. Erken rezervasyon olayı tuttu. Şimdi ‘butik anlayışlarla bize de gelin etkinlikleri’ olacak” diye konuştu. Pegasus Hava Yolları Satış Müdürü Burcu Alın ise projeye çok önem verdiklerini belirterek, “Kış mevsiminde tarifeyi azaltmak yerine artırdık. Dalaman’a yüzde 60 oranında İngiliz misafir geliyor. Bu yıl İngiltere’nin birçok noktasından Dalaman’a direkt uçuşlarımız olacak. “ dedi. AnadoluJet Başkanı İbrahim Doğan da bu yaz Ankara-Dalaman seferlerini günde 2’ye çıkaracaklarını belirterek, bunu yaparken sektör olarak birbirlerini tamamlayan ekosistemi oluşturan bir halka olduğunu söyledi. Proje için farklı kurumlardan aldıkları desteğe de değinen Doğan, “Dalaman’da hafta sonunu geçirmek isteyenlere transfer hizmetini hediye edeceğiz” dedi.



restaurant 34 hotel & hi-tech

gündem

Turizmde insansı robotlar devri!

ITB Berlin Fuarı’nda görücüye çıkan turizm sektörünün ilk insansı robotları sektörden büyük ilgi gördü. İnsansı robotların yöneteceği ilk otel de 2017’de Çin’de açılmaya hazırlanıyor.

T

UYED yönetiminin derlediği bilgilere göre, Toshiba’nın insansı robotu Chihira Kanae Avrupa’da ilk kez ITB Berlin Fuarı’nda görücüye çıktı. Turizm sektörüne hizmet vermek amacıyla üretilen robot, sayısallaşmada yapay zekanın geldiği noktayı gösterdi. Uzmanların katıldığı toplantılarda, hizmet sektörü ve uluslararası turizm alanında yapay zeka ve insansı robotlar kullanımının gelecekte ortaya koyacağı etkiler masaya yatırıldı. Japonların insansı robotu Chihira Kanae, Çince, Japonca ve İngilizce biliyor. Kol ve elleriyle jestler yapıp, yüzleri tanıyıp duygularını ifade edebiliyor. Toshiba Corporation Ar-Ge Bölümü Baş Uzmanı Hitoshi Tokuda, dinleyicilerin sorularını yanıtladı. 10 YILDA ROBOTLAR İŞLERİ DEVRALACAK Gelecekte otellerde insansı robot kullanımının yaygınlaşacağını belirten Tokuda, “Bazıları dijital cihazlar kullanmayı sevmiyor. Ancak, burada firmalar için büyük bir potansiyel bulunuyor. Robotlar bilgi vermek ve yardımcı hizmetlerde kullanılabilir. Önümüzdeki 10 yılda robotlar otel, ofis, hastane, alışveriş merkezleri ve evlerdeki bazı işleri insanlardan devralacak ” diyor.

ROBOTLARIN YÖNETECEĞİ OTEL 2017’DE HİZMETE GİRİYOR Fuarda Belçika’daki Ghent Marriott Otel’de çalışan Mario adlı robot da tanıtıldı. Robotun üreticisi QBMT firmasının kurucularından Fabrice Goffin, Marriott otelde çalışmaya başlayan Mario’nun 6 kg ağırlığında, 57 santim boyunda olduğunu ve 19 dili konuştuğunu söylüyor. İnsansı robot Mario’nun misafirlere oda anahtarlarını verip, otelin içi veya dışındaki etkinlikler hakkında bilgilendirdiğini belirten Goffin şaka yollu “Mario’ya hoş geldin deyin. Bakarsınız önümüzdeki günlerde karşımıza otelin genel müdürü olarak çıkabilir” diye ekliyor. Bu arada sanayi ve hizmet robot sayısının hızla arttığı Çin’de, 2017 yılında tamamen robotlar tarafından yönetilen bir otel açılması planlanıyor. China Today Türkiye’de yer alan bir habere göre, Çin’in gayrimenkul devlerinden Vanke’nin binalarına hizmet veren restoranların sekizinde şef robotlar çalışıyor. Vanke Başkanı Wang Shi, Çin’de bugünkü büyüme hızı ve işgücü arzında yaşanan değişimlerle birlikte çalışanlarımızın yüzde 30’unun yerini robotların alacağını tahmin ediyoruz. Guangdong eyaletinin Şenzen kentinde tamamen robotlar tarafından yönetilen otelimizi 2017 yılında hizmete açmayı planlıyoruz” diyor.



restaurant 36 hotel & hi-tech

gündem

Hedef 2 milyon İranlı turist! Geçen yıl İran’dan gelen 1 milyon 700 binlik İranlı turist sayısının bu yıl 2 milyona çıkması öngörülüyor.

T

ürk turizmciler, bu yıl en fazla ümit bağladığı ülkelerden biri olan İran, turizm pazarı olarak umut veriyor. Geçen yıl Türkiye’ye gelen turist sayısında yüzde 1.6 oranında düşüş yaşanmasına karşın İran pazarında yaşanan artışın bu yıl da sürmesi öngörülüyor. Geçen yıl İran’dan gelen 1 milyon 700 binlik İranlı turist sayısının bu yıl 2 milyona çıkması öngörülüyor. Bu beklentiler, kısa bir süre önce TITE İran Uluslararası Turizm Fuarı’na katılan ve fuarda pazarın hızlandırılması yönünde yoğun temaslarda bulunan Türkiye Otelciler Birliği’nin (TÜROB), fuarla ilgili sonuç raporunda ortaya konuldu. AMBARGONUN KALKMASI PAZARI BÜYÜTECEK Kültürel, coğrafi ve tarihi yakınlık sebebiyle İran’ın Türkiye için öne çıkan turizm pazarlarından biri haline geldiği belirtilen TÜROB raporunda, “Özellikle idari bakımdan birtakım kısıtlamalar altındaki ülke için, Türkiye demokratik müslüman bir ülke olması sebebiyle, turizm ürünlerinin çeşitliliği ile İran için önemli bir destinasyon niteliğini taşıyor” denildi. Türkiye’nin ambargo döneminde de İran’la ticari ilişkilerini sürdürdüğü ve koruduğuna dikkat çekilen raporda: “Türkiye dış ticaret hacmi açısından İran’la iş yapan ülkeler arasında, ilk beş ülkeden biri. Dolayısıyla ambargonun kalkmasının, Türkiye’nin diğer ülkelere nazaran lojistik üstünlüğü de düşünüldüğünde, olumlu katkıları olacağı düşünülüyor. Türkiye’ye gelen İranlı turist sayısının, 2016 yılında 2 milyonu geçmesi bekleniyor” ifadelerine yer verildi. TÜRKİYE ÜÇÜNCÜ TERCİHLERİ Raporda özetle şu konuların altı çizildi: “Türkiye, yurt dışına çıkışlarda İranlılar için Dubai ve Malezya’dan sonra en çok tercih

edilen üçüncü ülke olmakla beraber, İranlıların Türkiye’yi tercih nedeni, alışveriş ve deniz/kum/güneş tatilidir. İranlıların tercih ettiği diğer önemli destinasyonlar ise Ermenistan ve Amerika’dır. Amerika seyahatlerinde Türkiye, İranlılar için önemli bir transit noktası durumunda. Alışveriş amaçlı gelenlerin tercihi çoğunlukla İstanbul olurken, Tatil amaçlı gelenler ise daha önce ağırlıklı olarak Antalya’yı tercih ederken, son dönemde Bodrum ve Marmaris’e de ilgi artmaya başladı. Türkiye’nin en önemli dış ticaret partnerlerinden biri olan İran, şimdi küresel yatırım ve dış ticaret olanakları açısından yeniden cazip bir pazar haline geldi.” İRAN PAZARI YÜZDE 6.9 ARTTI Konuyla ilgili bir değerlendirme yapan TÜROB Başkanı Timur Bayındır, İran’ın turizmde Türkiye için çok önemli bir Pazar olduğunu belirtti. Son üç yıldır İran’dan gelen turist sayısının yükseliş eğiliminde olduğunu kaydeden Bayındır, “Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, 2015 yılında Türkiye’ye gelen turist sayısı yüzde 1.6 oranında azaldı, ancak İran pazarında yüzde yükselme var. İran’dan 1 milyon 700 bin turist geldi” diye konuştu. Bayındır, İranlıların alışveriş turizminde de ülkeye en fazla gelir bırakan turist grupları arasında yer aldığına dikkat çekti. İran pazarı yeniden yükselişte Yıl İranlı turist sayısı (bin kişi) 2013…….1.196 2014…….1.590 2015…….1.700



restaurant 38 hotel & hi-tech

gündem

Bir ACE of M.I.C.E. rüzgarı daha esti, geçti...

İstanbul’un bu yıl üçüncü kez ev sahipliği yaptığı, Türkiye’nin tek, dünyanın ise en büyük üçüncü MICE fuarı ACE of M.I.C.E., Türkiye ve dünyadan toplam 14 bin 496 kişi ziyaret etti.

T

urizm Medya Grubu tarafından 2014 senesinden bugüne düzenlenen kongre toplantı ve etkinlik sektörünün en önemli buluşmalarından biri olan ACE of M.I.C.E. Exhibition bu yıl yine ziyaretçilerine keyifli dakikalar yaşattı. Üç gün süren fuar İspanya’dan Azerbaycan’a, Avusturya’dan Yunanistan’a 25 ülkeden kongre büroları, etkinlik planlayıcıları ve kongre organizatörlerini dev buluşmayla bir araya getirdi. Fuarda; oteller, etkinlik yönetimi firmaları, sahne dekor tasarımı, transfer, dönemsel insan kaynakları, ses – ışık, görüntü, video ve dijital çözümler gibi alanlarda faaliyet gösteren toplam 330 stant açıldı. Fuar 39 ülkeden 200 yabancı hosted buyer, yurt içi pazardan 400 kurumsal satın alıcı şirket, 150 visitor Hosted Buyer yani toplamda 750 Hosted Buyer ağırlandı. Yoğun bir ticari işbirliği ağı oluşturun fuar, üç gün boyunca düzenlenen toplam 25 oturumda sektör profesyoneli 62 konuşmacıyı ziyaretçilerle bir araya geldi. FUARIN SON GÜNÜNE ZİRVE DAMGA VURDU Türkiye’de ilk kez düzenlenen fuarcılık sektörünün geçmişi ve geleceğinin konuşulduğu “Fuarcılık Sektörünün Geleceği,

Sergileme ve Stand Tasarımcıları Derneği Çalıştay ve Zirvesi” Tüyap Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Ünal, İstanbul Dünya Ticaret Merkezi Genel Müdürü Rüştü Argıt, UBM EMEA (Istanbul) Türkiye Operasyonlarından Sorumlu Başkanı Haluk Balcı, Uluslararası fuarcılık sektöründen UFI (The Global Association of the Exhibition Industry) Operasyonlardan Sorumlu Direktör Sonia Thomas, ITE Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölge Direktörü Vincent Brain, IFES (International Federation of Exhibition and Event Services) Başkanı Voicu Sferdianu gibi önemli isimlerin katılımıyla gerçekleşti. Zirvede Türkiye’de trendi her zaman büyüyen bir iş olan fuarcılık mesleğinin değişim ve gelişim süreci konu edildi. İstanbul’un gelişmiş alt yapıları, insan gücü, uçuş noktaları gelecekte de bu etkinliğini sürdürülebilirliğini sağlayacak önemli noktalar olduğu belirtildi. Türkiye’nin sıkıntılarına rağmen fuar sektöründe en önemli ticari nokta konumunda olmaya, bölgenin sakinleşmesiyle de bu fonksiyonunun artarak devam edeceğine, fuarcılığı ve içeriğini zenginleştirip inovatif hale getirmek getirerek sektörün büyüyeceğine dikkat çekildi.


Grup Başkan Yardımcısı Pınar Kabaca yer aldı. Kadınların kongre, toplantı ve etkinlik sektörüne bakışı, yaşanan problemler, çözüm önerileri, etkinlik ve başarı hikâyeleri fuarın ilk gününe damgasını vurdu. SPEAKERS CORNER Üç gün boyunca fuar alanında kurulu olan Speakers’ Corner, konusunun uzmanı birbirinden değerli yerli ve yabancı konuşmacıyı ağırladı. Sosyal medya, nöro marketing, hybrid toplantılar, greenmeeting, mobil etkinlik çözümleri, etkinlik teknolojileri ve daha pek çok farklı konudaki oturumlar meraklılarıyla buluştu.

FUARIN ÖNE ÇIKAN OTURUM VE ETKİNLİKLERİ MICE’IN KADINLARI Fuarın ilk günü olan 16 Mart tarihinde kurumsal firmaların, MICE sektörünün, cemiyet ve iş dünyasının önemli ve etkili kadın simaları MICE’ın Kadınları isimli panelde İstanbul Akvaryum sponsorluğunda bir araya geldi. İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen oturumun konuşmacıları arasında; İstanbul Akvaryum Müdürü ve İcra Kurulu Üyesi Dilek Çapanoğlu, Mediasa Yayıncılık A.Ş. Kurucusu Demet Sabancı Çetindoğan, VIP Turizm Başkanı Yasemin Pirinçcioğlu, Universal Turizm ve Ticaret A.Ş. Kurucu Ortağı Hülya Aslantaş ve Tourısmo Group

AMEzing NETWORK PARTİ Fuarın ilk gün akşamı Feriye Lokantası’nda gerçekleşen AMEzing Network Parti gece boyunca dans şovları, müzik grupları, video mapping şov, dj performansı ile unutulmaz bir geceye imza attı. Yerli ve yabancı satın alıcılar, fuara katılımcı firmalar, konuşmacılar ile basın mensuplarının davetli olduğu AMEzing Network Parti’ye yaklaşık bin 600 kişi katıldı. MICE CİNLERİ Üniversitelerin Turizm ve Pazarlama İletişimi öğrencileri ile sektör duayenlerinin bir araya geldiği keyifli söyleşiler fuara renk kattı. Fuarın ikinci günü gerçekleşen MICE Cinleri programını gençler Tourismo Group sponsorluğunda ücretsiz olarak takip etti.


restaurant 40 hotel & hi-tech

gündem

Bu defa Oscarlar MICE’ın efendilerine gitti…

ACE of M.I.C.E. Kongre, Toplantı ve Etkinlik Ödül töreni 17 Mart Perşembe gecesi düzenlenen görkemli davetiyle Oscar törenlerini aratmadı…

1

7 Mart Perşembe günü Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde dördüncüsü düzenlenen sektörün “Oscar”ları olarak bilinen ACE of M.I.C.E. Kongre, Toplantı ve Etkinlik Ödülleri görkemli bir törenle sahiplerini buldu. İş, sanat ve MICE sektöründen birçok ismin katıldığı gecede davetliler, birbirinden renkli görüntülerin oluştuğu gecede kırmızı halı seremonisinden sonra kokteyl alanına geçtiler. Ödül töreni öncesi farklı damak tatlarından yiyecek ve içecek sunumlarının gerçekleştiği geceye yaklaşık 2500 davetli katıldı. Bu yıl 4 ana başlık (Etkinlikler, Toplantı Destek Firmaları ve Proje Uygulamaları, Toplantı Otelleri ve Etkinlik Mekanları, Toplantı Yönetim Firmaları) ve 31 ayrı kategoride verilen ödülleri takdim edenler arasında ünlü şarkıcılar; Gökhan Türkmen, Kendi, Atiye, Simge Sağın, Ece Seçkin, Aynur Aydın ve Pamela yer aldı.


4. ACE OF M.I.C.E. KONGRE, TOPLANTI VE ETKİNLİK ÖDÜLLERİ KAZANANLAR LİSTESİ Onur Ödülü / Honor Award: Türk Hava Yolları Genel Müdürü Temel Kotil Başarı Ödülü / Success Award: Ata Kavame - Prof. Dr. Semih Baskan Gökhan Akdoğan - Cengiz Alkış En İyi Incentive Firması / Best Incentive Company: Pronto Mice 2016 Funda Tunç Küçük En iyi Incentive Projesi Özel Ödülü / Best Incentive Project Special Award: THY Turkish Corporate Club Conference 2015 - boogy the event company En İyi Etkinlik / Best Event: DĞŞTalks 2015 - Antur En İyi Etkinlik Jüri Özel Ödülü / Best Event Jury Special Award: İstanbul Coffee Festival 2015 - DSM Group Anadolu ve Karadeniz Bölgesi En İyi Toplantı Oteli/Best Meeting Hotel of Anatolian and Black Sea Region: Elite World Van Ankara En İyi Toplantı Oteli/Ankara Best Meeting Hotel: Sheraton Ankara Hotel & Convention Center En İyi VIP Taşımacılık Firması / Best VIP Transportation Company: Yaşaroğlu Limousine & Luxury Services Ege Bölgesi En İyi Toplantı Oteli / Aegean Region Best Meeting Hotel: Liberty Hotels Lykia En İyi Düğün Davet Mekanı / Best Wedding-Reception Venue: Sait Halim Paşa Yalısı En İyi Etkinlik Mekanı / Best Event Venue: Kethüda En İyi MICE Taşımacılık Firması / Best MICE Transportation Company: AIG Tur Marmara Bölgesi En İyi Toplantı Oteli / Marmara Region Best Meeting Hotel: Wyndham Grand İstanbul Levent


restaurant 42 hotel & hi-tech

gündem

Turizmciler ‘Seyahat Pazarlama Zirvesi’nde buluştu ‘Seyahat Pazarlama Zirvesi’, turizm sektörünün 32 önemli konuşmacının yanı sıra 400 turizm profesyoneli ve seyahat bloggerlarının katılımıyla Ramada Plaza Şişli’de gerçekleşti.

T

urizm sektörünün 32 önemli isminin konuşmacı olarak katıldığı, yaklaşık 400 turizm profesyoneli ve seyahat bloggerlarının katıldığı Uzakrota himayesinde “Seyahat Pazarlama Zirvesi” 25 Mart Cuma günü Ramada Plaza Şişli’de gerçekleştirildi. Etkinlikte Turizm Şirketleri için Hedef Pazar Seçimi, Seyahat Arama Trendleri, Ödeme Sistemlerinin Müşteri Kazanımına Etkisi, Tüketiciye Uygun İçerikler Yaratmak ve Turizm Markalarının Sosyal Medya Deneyimleri gibi konular ele alındı. Uzakrota ‘Travel Marketing Summit’ içerisinde mini bir fuar alanı, B2B turizm profesyonellerinin fikir paylaşıp, gelecek projeleri ile birlikte yapabilmeleri adına önemli bir etkinlik alanı oldu. SAĞLIK: “ÜLKE TANITIMLARI UZUN YOLU OLAN BİR SLALOM GİBİ” Malezya Turizm Tanıtma Kurulu Pazarlama Müdürü Çağrı Sağlık, yabancı bir ülkenin Türkiye’de nasıl tanıtılması gerektiği konularında bilgiler paylaştı. Sağlık konuşmasında şunları söyledi: “Ülke tanıtımı herhangi bir ürün tanıtımına benzemez, bunu beğenmiyorsan şunu verelim deme şansınız yok. Ülkenin bütününü tanıtmaya çalışıyorsun ve ülke halkının da yurt dışı ülkelere seyahat konusunda birçok ön yargısı var. Dünyayı

sarsan olumsuz gelişmeler, virüsler, terör olayları, depremler gibi turizmi olumsuz etkileyen faktörler de bu tanıtımları etkileyen diğer unsurlar. Kendi içimizde de ülke koşullarını etkileyen ekonomi gibi diğer faktörler bulunmakta.” TÜRKİYE’NİN İLK KENTSEL DİJİTAL PAZARLAMA PROJESİ Fotoğrafçı Mehmet Kırali ve seyahat yazarı Bahar Akıncı, birlikte gerçekleştirdikleri Türkiye’nin ilk dijital kentsel pazarlama projesi City of Izmir projesinden bahsettiler. Dünyada kentsel pazarlama anlamında ana akım mecralar dijitale doğru kayıyor bilgisi, konuşmalarının odak noktası oldu. ÖZKAR: “İÇERİK KRALDIR, KRAL KALACAK” Only Travel Marketing kurucusu Sarp Özkar, Sektörün tüketiciye uygun içerik üretmesi gerektiğini belirterek “Hem yazı anlamında hem de fotoğraf ve video içeriklerinin geliştirilmesi gerekiyor. Web sitenizi ziyaret eden kullanıcıların aradığı soruların cevabı olur ise, online satışlarınızı arttırabilirsiniz. Basın bültenlerinizde tüketicinin öğrenmek istediği konulara yönlenirseniz, haberleriniz basında mutlaka yer alacaktır. Bir seyahat blogunda özgün ve aranılan içerikleri üretebilirseniz, blogunuz hem çok ziyaret edilecek hem de arama motorlarında üste çıkabilecektir. İçeriğin öneminin dünyada azalacağı bazı


Kore’ye seyahat ve tatil anlamında gitme olgusunu oturtmak için ciddi anlamda zorlanıyoruz. Business anlamında Kore tercih ediliyor, o konuda sorunumuz yok. Gençlere ulaşabilmek için sosyal medya mecralarını kullanıyoruz ve K-POP yani popüler Kore müziklerinin Türkiye’de dinleyici sayılarının yüksek olması sonucu, o konuda paylaşımlarda bulunup, tanıtımlarımızda kullanmaya çalışıyoruz.”

araştırmalarda yazılıp çizilse de, tüketici ne isterse o olur, dolayısıyla içerik kraldır ve kral kalacak. Yakın gelecekte bloggerların ve sosyal medyada içerik üreten seyahat fotografçılarının değeri daha çok anlaşılacak.” dedi.

GERÇEKER: “NÜFUSUMUZUN 11 KATI YOLCU AĞIRLIYORUZ” Singapur Havayolları adına Dijital Pazarlama Müdürü Derya Gerçeker, Singapur satışlarının her yıl %7’lik bir artış gösterdiğini kaydederek, “Singapur’un nüfusu sadece 5 milyon ancak havalimanından 2015 yılında geçen turist sayısı 54 milyon. Singapur Havayolları olarak, Singapur Turizm tanıtma ofisimizle birlikte işbirliği yaprak, oraya gidenlere özel indirimler, şehirde harcayabilecekleri özel fırsat kuponları veriyoruz. Amacımız

ERDOĞAN: “ETKİNLİK YENİ FİKİRLERİN PAYLAŞIM ODAĞI OLDU” Etkinlik organizasyonuna katılan Uzakrota’nın kurucusu Gökhan Erdoğan, “Turizmde son dönemde yaşanan kriz sebebiyle etkinliğin faydalı olacağını düşündük ve planlamamızı da bu doğrultuda yaptık. Burada eminim ki yeni fikirler gelişecek, paylaşılacak, bu etkinlik sayesinde yeni projelere adım atılacak. Türkiye’de alanlarında uzman havayolu, turizm tanıtma ofisleri, tur operatörlerinden oluşan turizm profesyonelleri, bloggerler, sosyal medya fenomenleri, seyahat fotoğrafçılarının katılımı ile turizmin pek çok alanında yeni fikirlerin paylaşılmasına imkan sağlayacak.” dedi. ASLANTAŞ: “UZAKDOĞU ÜLKESİNİ TÜRKİYE’DE PAZARLAYABİLMEK ZOR” Kore Turizm Organizasyonu’nu temsilen katılan Erkan Aslantaş konuşmasında şunları söyledi: “Ofisimizi 2012 yılında açtık, topyekün elbirliği ile Singapur destinasyonunun tanıtımına hizmet etmek. Havalimanımız Changi, ülkenin turizm tanıtma ofisi gibi çalışıyor. Geçtiğimiz Emitt Fuarı’nda İstanbul’da stant açıp, Türkçe broşürler bastırıp, bizimle birlikte Türkiye’de Singapur tanıtımlarına destek veriyor.” şeklinde konuştu. POLATOĞLU: “KENTSEL TANITIMLARA AĞIRLIK VERİLMELİ” Tur Andiamo Yönetim Kurulu Başkanı Cem Polatoğlu ise, en büyük hatanın bölgesel tanıtıma önem vermemek olduğunu aktararak, “Cebu, Boracay, Langkawi gibi yerler kendi tanıtımlarını yapıyor. Biz de ise Kuşadası veya Kapadokya’ya gelen turist Türkiye’ye geldim diye ifade edebiliyor. Bölge tanıtımlarına daha fazla ağırlık verirsek, ülke geneli adına daha verimli bir şekilde kendimizi ifade edebiliriz diye düşünüyorum.”


restaurant 44 hotel & hi-tech

gündem

Turizmin ekonomiye yansımalarını Kutay Gözgör değerlendirdi

Turizmde yaşanan kayıp ekonomiyi nasıl etkileyecek? Destek Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Kutay Gözgör Turizm Sektörü ve Makroekonomik Görünüm Raporu’nda bu soruları yanıtladı…

R

usya ile Kasım ayında yaşanan uçak krizi sonrası iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin bozulması başta Turizm olmak üzere birçok sektörü olumsuz etkiliyor. Antalya’ya Şubat ayında 8 bin 307 turistin geldiği Rusya’dan bu Şubat ayında sadece 55 turistin gelmesi, sektörde bu yaz yaşanabilecek kaybın ve bunun ekonomiye etkisinin ne olacağı sorusunu gündeme getirdi. Destek Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Kutay Gözgör ‘Turizm Sektörü ve Makroekonomik Görünüm Raporu’nda bu soruların cevaplarını verdi.

TURİZM SEKTÖRÜ VE MAKROEKONOMİK GÖRÜNÜM RAPORU Rusya ile Kasım ayında yaşanan uçak krizi sonrası iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin bozulması başta turizm olmak üzere birçok sektörü olumsuz etkiledi. Turizm kalemi cari açığın finanse edilmesinde önemli bir görev üstleniyor. Türkiye 2015 yılı sonunda 32 milyar dolar cari açık verirken, net turizm gelirleri 25 milyar dolar oldu. Başka bir ifadeyle turizm kalemi cari açığın yaklaşık %78’ni finanse edebiliyor. Ancak, Rusya ve Almanya’dan gelen turist sayısının son zamanlarda önemli ölçüde azalmış olması cari açığın finansmanını bir miktar olumsuz etkileyebilir.


RUS TURİSTLERDEN ELDE EDİLEN TURİZM GELİRİ 1,6 MİLYAR DOLAR AZALABİLİR Türkiye’ye gelen turist sayısı 2010 yılından 2015 yılına kadar yaklaşık %26 yükseldi. Türkiye’yi en çok ziyaret eden ülke vatandaşlarının başında Almanya, Rusya, İngiltere ve Gürcistan geliyor. Ancak Rusya ile yaşanan uçak krizi sonrası bu ülkeden gelen turist sayısı bir önceki yıla göre yaklaşık %20 azaldı. Miktar olarak baktığımızda ise, 2014 yılında 4.479.049 milyon Rus turist gelirken, 2015 yılının sonunda bu sayının 3.649.003 milyon kişiye gerilediğini görüyoruz. Kültür Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre bir Rus turisti ortalama 800 dolar harcıyor. Yaklaşık 830.000 kişi azalan turist sayısı sonrası elde edilen gelirin yaklaşık 700

milyon dolar azaldığını söyleyebiliriz. Öte yandan, yeni yılın ilk aylarında da Rusya’dan gelen turist sayısının düştüğünü görüyoruz. Turizm acentaları ve otel sahipleri Rusya’dan gelen turist sayısının 2 milyon azalmasını bekliyor. Böyle bir senaryo olması halinde turizm gelirinin tahminen 1,6 milyar dolar azalması anlamına gelebilecektir. Bu da cari açığın finansmanını olumsuz etkileyebilecektir. Rusya’nın yanı sıra Almanya’dan gelen turist sayısının da azalış göstermesi bekleniliyor. Dünyanın en büyük turizm şirketi olan TUI Grup yayımladığı raporda Türkiye’ye yapılan yaz ayı rezervasyonlarının %40 oranında düşüş kaydettiğini ifade etti.


restaurant 46 hotel & hi-tech

yeni yatırımlar

Türkiye’nin ikinci Belek golf projesi geliyor Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & Spa, golf yatırımıyla bölgenin turizminde köklü değişiklikler yapmaya kararlı. Dalaman’a 15 milyon euroluk yatırımla Türkiye’ye ikinci bir Belek golf projesi Hilton Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & Spa’dan geliyor.

H

ilton Dalaman Sarıgerme Resort & Spa, yeni yatırım planıyla Dalaman-Ortaca bölgesini, Türkiye’nin golf turizmi alanında yeni Belek’i yapmak için ilk adımı atmaya hazırlanıyor. Genel Müdür Tunç Batum, 27 delikli golf yatırımı için golf yatırımında profesyonel iş geliştirme firmalarıyla görüşmeye başladıklarını 4 Nisan Pazartesi günü Hilton Istanbul Bomonti Hotel’de gerçekleştirdiği basına yönelik bir toplantıyla açıkladı. BATUM: “TURİZMİ 12 AYA ÇIKARACAĞIZ” Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & Spa Genel Müdürü Tunç Batum, toplantıda yaptığı konuşmada Antalya ile kıyaslandığında daha üst segmente hitap eden, daha sağlıklı bir iklim bölgesine sahip olan ve doğal-tarihi güzellikleriyle daha özel zevklere hitap eden Dalaman-Ortaca bölgesinde turizmin gelişmesi için kurum ve kuruluşların kendi adlarına çok ciddi çaba gösterdiklerini belirtti. Ancak, tüm çabalara rağmen turizmin yıllardır yedi aya sıkıştığı bölgede doğal güzelliklerin korunarak yat ve golf turizminin desteklenmesi halinde pek çok olumlu sonucun bir arada doğacağını kaydeden Tunç Batum, şöyle konuştu: “Turizmin bu şekilde desteklenmesi halinde daha az sayıda ancak daha üst gelir grubuna hizmet verilebilir. Böylece bölge, hem aşırı yatırım kirliliğinden korunacak hem de daha verimli bir gelir kapısını aralayacaktır. Golf turizmi, sezonu otomatik olarak yedi aydan 12 aya uzatacak, bölgede isdihtam artacak,

tüm oteller ve hava yolu şirketleri 12 ay üzerinden planlamalar yapacak, golf ile birlikte futbol ve benzeri spor aktiviteleri de kamp amacıyla bölgeye gelmeye başlayacaktır.” 15 MİLYON EURO’LUK YATIRIM Bu noktada doğru planlama ile orta ve uzun vadeli bir büyüme stratejisinin çizilmesinin ve bu strateji doğrultusunda STK, özel sektör, birlik, odalar, resmi kurum ve kuruluşların aynı hedefte birleşmesinin son derece önemli olduğunun altını çizen Batum, “Dolayısıyla ortak bilinci sağlamak çok önemli. Bu konuda biz yatırımcılar kendimize düşen her şeyi yapmaya hazırız ve yapmaya devam ediyoruz” dedi. Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & Spa olarak Dalaman-Ortaca bölgesinin turizmdeki geleceğine yatırım yaparak 27 delikli bir golf sahası yapmayı düşündüklerini açıklayan Tunç Batum, golf yatırımında profesyonel iş geliştirme firmalarıyla görüşmeye başladıklarını belirterek, yatırımın tahmini olarak 13-15 milyon euro civarında olacağının fizibilite raporlarında öngörüldüğünü kaydetti. Tunç Batum, şöyle devam etti: “Bu yatırımdan Dalaman, Ortaca, Fethiye Bölgesi’ndeki yaklaşık 20 otel de yararlanacaktır. Bu golf sahası bölgede yapılacak ilk golf sahası. En yakın golf tesisi yaklaşık 250 kilometre uzakta. Bu projenin bölgenin gelişimi için çok önemli olduğunu biliyoruz. Bu konuda özellikle Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Turizm Bakanlığı’nın yakın ilgisine teşekkür ediyor ve desteklerinin devamını bekliyoruz.”


TURİZM ELÇİSİ OTELLERE DESTEK BEKLENTİSİ Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & Spa Genel Müdürü Tunç Batum’un dikkat çektiği bir diğer konu, özellikle beş yıldızlı otellerin ciddi tanıtım bütçeleriyle Türkiye’nin turizm elçisi gibi rol almalarına rağmen, yaratılan değerin tam olarak algılanmaması oldu. Türkiye’de sayısı 500’ü aşan beş yıldızlı otellerin yurt içi - yurt dışı tanıtım ve pazarlama faaliyetleri için yaklaşık 200 milyon dolar harcadıklarını belirten Batum, “Aslında bu otellerin yaptığı bir anlamda Türkiye’nin turizm elçiliğidir. Sadece bu açıdan bakıldığında bile otellerin Türkiye’nin tanıtımı için ayırdığı son derece büyük bir bütçe söz konusu” dedi. Resmi kayıtlara göre sektörün yarattığı 890.000 kişilik istihdam gücüyle SGK’ya kayıtlı sigortalı sayısının yüzde 6.7’sini oluşturduğunu, GSMH içindeki ölçülebilir payının ise yüzde 4.3 civarında olduğunu, ancak, gerçek katkının, bu yüzdenin çok daha üstünde olduğunu belirten Tunç Batum, şu çağrıda bulundu: “Bu bağlamda otelci ve yatırımcı olarak beklentimiz istihdam vergileri üzerinde belli oranda dönemsel teşvikler ve benzer modelde enerji teşvikleri. Bu ve benzeri teşviklerin hayata geçmesi bizleri bu tür kriz yıllarında daha az kırılgan ve daha çok mücadeleci yapacaktır.”

İÇ PAZARIN TURİZM İÇİNDEKİ PAYI ARTACAK Tunç Batum, turizm sektörünün topyekün yaşadığı kriz çerçevesinde Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & Spa’nın izlediği strateji hakkında da konuştu. Kriz karşısında kuvvetli kalabilmenin en önemli faktörlerinden biri olarak tanıtım ve pazarlamaya devam edilmesini gösteren Batum, “Biz, bu konuda hiçbir kısıntıya gitmeden hatta geçtiğimiz yıllara göre daha da kuvvetli bir bütçe ile tanıtım pazarlama aktivitelerimizi devam ettiriyor ve alternatif bir çok yeni pazarda da tanıtıma ağırlık veriyoruz” dedi. Diğer yandan, turizm sektörünün yaşadığı krizle iç pazar misafirlerinin turizm içindeki payının çok daha kuvvetli hale geleceğinin altını çizen Tunç Batum, bu noktada erken rezervasyon döneminin yarattığı fırsatları da son derece önemli bir etken olarak değerlendirdi. Batum, şöyle devam etti: “Bu gelişimi, erken rezervasyon kayıtlarımızdan da izliyoruz. Erken rezervasyon yerli turist tarafından da çok ciddi bir şekilde tercih edilmeye başladı. Nihayetinde vatandaşlarımız erken rezervasyon aracını kullanarak yüksek sezon fiyatlarına oranla ciddi indirimlerle taksit avantajını da kullanarak yararlanabilmenin tadına varmaya başladı. Erken rezervasyonda Hilton Dalaman’ın da oda fiyatları karşılanabilir bir seviyede. Bu yıl iç pazar için özel olarak planlanmış indirimli ve taksitli paketler de mevcut.”


restaurant 48 hotel & hi-tech

yeni yatırımlar

Titanic Deluxe Bodrum Mayıs’ta açılıyor Ege’nin keyfini çıkarmak, doğanın tüm renkleriyle iç içe tatil yapmak isteyenlerin yeni adresi Titanic Deluxe Bodrum, Mayıs 2016’da kapılarını açıyor.

T

ürkiye’nin en seçkin otel zincirlerinden Titanic Hotels, Bodrum’un en güzel koylarından Güvercinlik’te, Pina Yarım Ada’sından Cennet Koyu’nu seyreden çok özel bir konumda misafirlerini ağırlamak üzere Titanic Deluxe Bodrum’un kapılarını açıyor. MODERN MİMARİ İLE SAF DOĞALLIĞIN BİLEŞİMİ Misafirlerinin konforu ve memnuniyeti için tüm detayların en ince ayrıntısına kadar düşünüldüğü, 80 bin metrekarelik alan üzerine kurulu otel, 400 metrelik sahil bandında ve denize sıfır olarak konumlanıyor. Standart, Superior, Family, Deluxe ve Villa özelliklerinde farklı konaklama alternatifleri sunan Titanic Deluxe Bodrum, dekorasyonunda modern mimari ile doğallığı birleştirdi. Muhteşem deniz manzarasına sahip doğayla iç içe odaları da ihtiyaç duyulabileceğiniz en ince ve şık detaylarla tasarlandı. GURME LEZZET TUTKUNLARI İÇİN İDEAL Uzman şefler eşliğinde her damak tadına hitap eden ana

restoranları ve iddialı lezzetleri ile de öne çıkan otelde yer alan A’ la Carte restoranları Pascarella, Begonvil, Sunset ve The Beef Grill Club dünya mutfaklarından özel seçkiler sunuyor. Tatilde gurme lezzetlerden vazgeçemeyenler Titanic Deluxe Bodrum’dan da vazgeçemeyecek. Tatilde spordan ayrı kalamayanlar için özel olarak hazırlanan Fitness Merkezi, vücudunu şımartmak isteyenler için kusursuz bir hizmet sunuyor. BeFine Spa’sı, tatilde havuz keyfi sevenler için açık ana yüzme havuzu, mevsime göre ısıtılan açık ve kapalı yüzme havuzları, çocuk yüzme ve oyun havuzları, su kaydırakları, düşme havuzları ve ısıtmalı özel villa havuzları ile Titanic Deluxe Bodrum ayrıcalıklı bir deneyim olarak öne çıkıyor. ÇOCUKLAR EVE DÖNMEK İSTEMEYECEK Çocuklar için her şeyin en ince ayrıntısına kadar düşünüldüğü Titanic Deluxe Bodrum’da yer alan Tini Kids Club’ta yaş gruplarına göre özel olarak hazırlanmış aktiviteler, gösteriler, eğitici ve geliştirici eğlenceler, çocuk diskosu ve daha fazlası ile çocuklar eve dönmek istemeyecek.



restaurant 50 hotel & hi-tech

yeni yatırımlar

Double Tree by Hilton Türkiye’deki 10. otelini Van’da açtı

H

Double Tree by Hilton, Türkiye’deki 10. otelini Van’da açtı. 94 odalı otel, Van Gölü manzarasına sahip odaları kadar tüm gün yemek veren altı adet restoranı ve toplantı salonlarıyla da iddialı…

ilton Worldwide’ın sektöre öncülük eden 13 markasından biri olan DoubleTree by Hilton, yeni oteli Double Tree by Hilton Van’ın açılışını duyurdu. Double Tree by Hilton Van, küresel olarak en hızlı büyüyen üst sınıf full servis markası olan Double Tree by Hilton’un, halihazırda hizmet veren dokuz otelinin ardından Türkiye portföyündeki onuncu oteli oldu.

misafirlerine bölgenin tüm önemli noktalarına hızlı ulaşım imkanı sunuyor. Modern ve rahat çizgilerle tasarlanan 13 süit dahil, otelin 94 odasının çoğu büyüleyici Van Gölü manzarasına sahip. Double Tree by Hilton Van, dinlenmek ve gençleşmek isteyenler için geleneksel Türk hamamı, yüzme havuzu ve fitness merkezi de bulunduruyor.

VAUGHAN: “TÜRKİYE BİZİM İÇİN ÖNEMLİ BİR PAZAR” Türkiye’nin Hilton markası için önemli ve büyüyen bir pazar olduğunu ve bu sebeple Double Tree by Hilton Van ile birlikte ülkedeki 10. oteli açmaktan büyük mutluluk duyduklarını kaydeden Double Tree by Hilton Kıdemli Başkan Yardımcısı Dianna Vaughan, “Misafirlerimizi evlerinde hissettirmek ve onlara unutulmaz bir konaklama yaşatmak için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Bu güzel otele hizmet odaklı kültürü getirmek ve iş, eğlence ya da her iki vesileyle Van’ı ziyaret eden misafirlere unutulmaz bir deneyim yaşatmak için sabırsızlanıyoruz.” diye konuştu.

TÜM GÜN YEMEK Otel, bünyesindeki Esperanza Restoran da dahil olmak üzere, altı restoran ve lounge’da tüm gün yemek imkanı sunuyor. Rahatlamak ve etkileyici manzara eşliğinde sosyalleşmek isteyenler için ise Bar De Cielo’da birbirinden lezzetli atıştırmalıklar ve alkollü/alkolsüz kokteyller bulunuyor.

VAN GÖLÜ MANZARASINA SAHİP Nemrut Gölü ve Muradiye Şelalesi’nin bulunduğu bölgede yer alan otel, aynı zamanda şehir merkezine yakınlığı ile de

ETKİNLİK VE TOPLANTILAR İÇİN İDEAL 1,000 konuğa kadar ağırlama imkanı bulunan 7 esnek toplantı odası ile hizmet verecek olan Double Tree by Hilton Van, aynı zamanda misafirlerine 713 metre kare büyüklüğünde kolonsuz bir balo salonu sunuyor. Alan ayrıca, büyük bir fuaye alanı ve akşam yemeği öncesi resepsiyonları için kullanılmak üzere ikiye bölünerek iki ayrı konferans salonu şeklinde de değerlendirilebiliyor.



restaurant 52 hotel & hi-tech

yeni yatırımlar

Ataköy’e yeni ve farklı bir soluk Radisson Blu Ottomare Hotel açıldı Radisson Blu’nun İstanbul’daki yedinci ve en yeni oteli Radisson Blu Ottomare Hotel, İstanbul Ataköy, 5 Nisan 2016 Salı günü gerçekleşen toplantıyla açılışını resmen duyurdu.

Ü

st segment otel markaları arasında İstanbul’da en çok otele sahip olan otel zinciri Radisson Blu’nun İstanbul’daki yedinci ve en yeni oteli Radisson Blu Ottomare Hotel, İstanbul Ataköy 5 Nisan 2016 Salı günü gerçekleştirilen toplantı ile basın mensuplarına tanıtıldı. FINDIK: “ATAKÖY BÖLGESİNE YENİ BİR SOLUK GETİRİYORUZ” Otelin, fark oluşturmanın detaylarda saklı olduğu ilkesinden yola çıkan hizmet anlayışı ile rakiplerinden ayrıldığını ifade eden Radisson Blu Ottomare Hotel, İstanbul Ataköy Genel Müdürü Eylem Fındık, “Hem İstanbul’un cazibe merkezi olan Tarihi Yarımada’ya hem de Atatürk Havalimanı’na yakınlığıyla otelimiz tüm odalarında misafirlerine Marmara Denizi’nin büyüleyici manzarasını sunuyor. Ayrıca otelimiz, Ataköy Marina, Marmaray ve Bakırköy İDO iskelesine de yürüme mesafesinde yer alıyor. Yenilikçi servis anlayışımızın yanı sıra modern ek hizmetlerimizle Ataköy bölgesine yeni bir soluk getiriyoruz” dedi. YAKINDA SEKİZ YENİ OTEL VE RESORT OTEL DE GELİYOR Doğa ile bütünleşen tasarımı sayesinde ikonik, stil sahibi ve sofistike bir marka olan Radisson Blu’nun tarzını yansıtan otelde tüm çalışanlar, marka ile özdeşleşmiş “Yes I Can!” (Evet Yapabilirim!) hizmet felsefesini tüm Türk ve yabancı misafirlere sunuyor. Rezidor Otel Grubu’nun Türkiye’deki portföyüne eklediği en son otel olan ve Ocak ayında kapılarını misafirlere açan Radisson Blu Ottomare Hotel, İstanbul Ataköy grubun ülke çapındaki büyüme hedeflerini taçlandırıyor. Yakın gelecekte mevcut otellere ek olarak sekiz otel, resort otel ve rezidans eklenmesi planlanıyor. MUTFAĞIYLA İDDİALI Otelin Executive Şefi Samet Güney liderliğindeki mutfağında, yeme içme deneyimini bir üst seviyeye taşımak için yoğun çalışmalar yapılıyor. Deniz kenarındaki konumu ve palmiyelerle çevrili bahçesindeki egzotik ortamı ile dikkat çeken Larder Restoran & Teras’ın oldukça farklı ve ilgi çekici menü içerikleri ve sunumları misafirlerin büyük beğenisini kazanıyor. Menüde dünya mutfağının en çok tercih edilen yemekleri, yerel lezzetler ile humus, falafel gibi yakın coğrafya mutfağının sevilen başlıca çeşitleri de yer alıyor.



restaurant 54 hotel & hi-tech

yeni yatırımlar

Turanlar Grup’tan turizme 25 milyon euroluk yatırım

Orman endüstrisi, kâğıt, gıda ve turizm sektörlerinde faaliyet gösteren Turanlar Grup, 25 milyon euroluk bir yatırımla İstanbul’da 320 odalı bir şehir oteli açacak. rublesinin Dolar karşısındaki değer kaybı gerekse de sektör dışında yaşanan siyasal gelişmeler sebebiyle otellerin doluluk oranlarında belirgin bir düşüş yaşandı, sektörde yaşanan bu gelişmelere karşın biz yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz.” dedi. YAZIN DOLULUKLAR YÜZDE 95’E ÇIKACAK 3.500 yatak kapasitesiyle hizmet vermeye eden Turan Prince World’ün Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında ortalama yüzde 95’lik doluluk oranıyla misafirlerini ağırlayacağının altını çizen Turan; “Otelimizde 750 kişiye istihdam olanağı sağlamaktayız, 2015 yılında yaşanan olumsuz gelişmelere karşın 2016 yılından beklentilerimiz büyük” dedi.

2

015 yılında turizm sektöründe yaşanan gerilemeye karşın 25 milyon euroluk bir yatırımla İstanbul’da yapacakları 320 oda ve 650 yataklı şehir oteli inşaatının tüm hızıyla

sürdüğünü açıklayan Turanlar Grup Yönetim Kurulu Üyesi Budak Turan; amaçlarının uluslararası çapta bir oteller zinciri kurmak olduğunun altını çizdi. 1993 yılında kurulan Turan Prince World’le turizm sektörüne adım attıklarını belirten Budak Turan “2015 yılı turizm sektörü için zor geçti, gerek Rus

ANTALYA’YA DİREKT UÇUŞLAR TURİST SAYISINI ARTIRACAK Halen Rusya pazarındaki durgunluğun devam ettiğini belirten Budak Turan; yaşanan gelişmelerden sonra 3 milyon Rus turistin geçtiğimiz yıl içerisinde rezervasyonlarını iptal ettiğini açıkladı. Bu dönemde tek pazara bağlı kalmadan; roadshowlar, fuarlar, acente ziyaretleriyle yurtiçi ve Avrupalı müşterilere odaklandıklarının altını çizen Turan; charter seferlerinin durması ile düşen turist sayısının THY’nin Antalya’ya direkt uçuşları ile artacağını düşündüklerini söyledi.



restaurant 56 hotel & hi-tech

T

yeni yatırımlar

Türkiye’nin ilk termal sağlık kasabası Narven açıldı

Türkiye’nin ilk termal sağlık kasabası Narven Bolu’da misafirlerini ağırlamaya başladı. 2020 yılında 450 bin metrekarelik alanda hizmet vermesi planlanan projenin tamamı için öngörülen rakam 250 milyon dolar, tamamlanan etabının maliyeti ise 45 milyon dolar.

ürkiye’nin ilk termal sağlık kasabası Narven Bolu’da misafirlerini ağırlamaya başladı. 1 Nisan Cuma günü Narven A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ericek, arven A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Yıldız ve Danışman Mimar Orhan Özmen’in katılımıyla gerçekleşen basına yönelik lansman toplantısıyla açılışını resmen duyuran Narven Termal Sağlık Kasabası’nın 2020 yılında 450 bin metrekarelik alanda hizmet vermesi planlanırken tüm etapların tamamlanması ile birlikte yılda 400 bin kişiyi ağırlaması ve ilk etapla birlikte 2017 yılında konaklama sayısının 125 bin kişiye ulaşması hedefleniyor. Türkiye’de termal turizm alanındaki en büyük yatırımlarından biri olan Narven projesinin tamamı için öngörülen rakam 250 milyon dolar, tamamlanan etabının maliyeti ise 45 milyon dolar.

ERİCEK: “YILDA 100 MİLYON TL GELİR HEDEFLİYORUZ” 1.000 kişiye istihdam sağlayacak projeden Bolu ekonomisine büyük destek Narven’in bölgeye sağlayacağı katkıları ile ilgili Narven A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ericek; şunları söyledi; “Henüz birinci etabın ilk bölümünü açmamıza rağmen şimdiden 350 kişi istihdam ederek bölgede özellikle gençlere ve ev hanımlarına iş olanağı sağladık. Proje tamamlandığında hedefimiz 1.000 kişiye istihdam sağlamak. Ericek sözlerine şöyle devam etti; ‘‘Narven A.Ş. olarak üst düzey sağlık ve konfor sunan hizmetleri doğanın tam ortasında en doğal haliyle sunuyoruz. 2020 yılında Bolu ve ülke ekonomisine yılda 100 milyon TL turizm geliri sağlamayı hedefliyoruz. Narven yalnızca Bolu turizmine değil, aynı zamanda Türkiye turizmine de katkı sağlayacak” dedi.


YILDIZ: “7 BÖLGEDE 7 SAĞLIK KASABASI DAHA KURACAĞIZ” Termal turizmin yanı sıra afiyet turizmi, sağlık turizmi ve kültür turizmine yönelik birçok alt yapıyı da bünyesinde bulunduran Narven Termal Sağlık Kasabası, sektörün örnek projesi olarak önemli bir potansiyele ulaşmayı hedefliyor. Narven A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Yıldız, yatırım hedefleri ile ilgili şunları söyledi; Tapulu, hisseli gayrimenkul sitemi ile gerçekleştirdiğimiz satışlarımız 6.500’e ulaştı. Birinci etabın ilk bölümünde son birkaç dairemiz kaldı. 2017’de açılması planlanan yeni etabımızda da satışlarımız hızla devam ediyor. 2020 yılında projeyi tamamlamayı planlıyoruz. Hedefimiz; Türkiye’nin 7 bölgesinde 7 sağlık kasabası kurmak… Bolu’lu yatırımcılar olarak bu projenin ilki olan Narven’i, memleketimizde hayata geçirmenin haklı gururunu yaşıyoruz. Diğer bölgeler için saha araştırmalarımız devam ediyor. Yatırım hedeflediğimiz bölgelere maksimum fayda sağlaması için doğru zamanı bekliyoruz” dedi. Yıldız sözlerine şöyle devam etti; “Turizm sektörünün en önemli kollarından biri olan sağlık turizmi son yıllarda ciddi bir artış göstermekte. Sağlık turizminde 2023 yılında 20 milyar dolar gelir hedefleniyor. Doğaya ve doğal yaşama artan ilginin de sağlık turizminde arz talep dengesini sağlayacağı ön görülüyor. Yoğun iş hayatı, kent nüfusunun artmasına paralel olarak betonlaşma ve doğal ortamların azalması insanları doğaya kaçışa yöneltiyor. Biz Narven’de termal ile birlikte sunduğumuz sağlık turizmine özel altyapıyı, misafirlerimize bir haftalık otel tatili fiyatına ömür boyu sunuyoruz. Bu sayede doğaya özlem duyan herkesi sağlıklı yaşama davet ediyoruz” dedi. BOLU’DA ÖMÜRLÜK TATiL BAŞLADI Narven sadece termal kasaba değil, aynı zamanda sağlıklı yaşam alanı. Her detayın düşünülerek hazırlandığı spa alanlarında, termal Türk hamamı, sauna, tuz odası, kar çeşmesi, macera duşu, vichy terapi, kneipp, buhar odası, dinlenme odaları, şok duş, sıcak yataklar, güzellik merkezi mevcut. Narven’de, yüzme havuzları, termal havuzlar,

kaydıraklı havuzlar, açık büfe restoranlar, pastane, vitamin bar da bulunuyor. Aktivite alanlarında ise çocuk oyun alanları, yetişkin oyun alanları, fitness, pilates ve masa tenisi bulunuyor. Aynı zamanda Narven’de bulunan market de misafirlerin uygun fiyatlarla alışveriş yaparak evlerindeki tam donanımlı mutfaklarında yemek yapabilmesine olanak sağlıyor. Çevre etkinliklerinin zengin olduğu Narven Yedigöller, Kartalkaya, Abant, Gölcük, Akçakoca, gibi Türkiye’nin en önemli turistik merkezleriyle çevrili. Bu önemli konum da Narven’in değerine değer katıyor.


restaurant 58 hotel & hi-tech

yeni yatırımlar

Balparmak’tan

12 milyon TL’lik dev Ar-Ge yatırımı Balparmak, bal ve diğer arı ürünleri alanında Türkiye’nin ilk ar-ge merkezi’ni 12 milyon TL’lik yatırımla kurdu.

T

ürkiye’nin lider bal markası Balparmak’ın Ar-Ge Merkezi; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yetkilendirilerek, Türkiye’nin gıda alanında 8’inci, bal ve diğer arı ürünleri alanındaki ilk ve tek Ar-Ge Merkezi unvanını aldı. 12 milyon TL’lik yatırımla kurulan Ar-Ge Merkezi; Türkiye’nin arı ürünleri konusunda sahip olduğu potansiyelin hak ettiği noktaya ulaşmasını sağlayacak ve ülke arıcılığının gelişmesine katkıda bulunulacak projelere imza atacak. Merkez ayrıca Balparmak’ın uluslararası arenadaki büyüme hedefleri yolunda önemli rol oynayacak. Farklı disiplinlerden 44 uzmanın çalıştığı Ar-Ge Merkezi, ürün geliştirme odası, duyusal analiz laboratuvarı, Bal ve Diğer Arı Ürünleri Araştırma ve Kalite Kontrol Laboratuvarı, toplantı ve ofis odalarından oluşuyor. ArGe Merkezi kapsamındaki Bal ve Diğer Arı Ürünleri Araştırma ve Kalite Kontrol Laboratuvarı da Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) tarafından kısa bir süre önce akredite edildi. Bin 429 m2 kapalı alana sahip merkezde, ürün geliştirmenin yanı sıra, bal ve diğer arı ürünleri alanlarında bilimsel araştırmalara imza atılması planlanıyor.

10 YIL İÇİNDE DÜNYANIN LİDER BAL MARKASI OLMAK İSTİYOR Yeni tesisin inşasının tamamlanmasıyla birlikte dünyanın en büyük bal merkezi konumuna ulaştıklarını belirten Altıparmak Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak “Balparmak bugün dünya ambalajlı bal pazarının en büyük 6. markası. Kendimize 5 yıl içinde ilk 3’e girme, 10 yıl içinde ise dünya liderliğine ulaşma hedefini koyduk. Bu büyüme stratejimiz doğrultusunda bir süredir alt yapı çalışmalarımız devam ediyordu. 2012 yılında temelini attığımız yeni tesisimiz, bu altyapı çalışmalarımızın en önemli adımıydı. Yaklaşık 60 milyon TL yatırıma karşılık gelen yeni tesisimizin tamamlanması 2 yıl proje aşaması ve 3 yıllık inşa süresiyle birlikte toplam 5 yıl sürdü. Büyüyen tesisimizle paketleme kapasitemizi 2 katına çıkartacağız. Dünyanın lider bal markası olmanın sadece iyi pazarlamadan ibaret olmadığının bilincindeyiz. Ar-Ge Merkezi’mizde yürütülecek projelerimiz ve imza atacağımız bilimsel çalışmalarla bal ve arı ürünleri alanında dünyanın en yetkin mercii olmak istiyoruz” dedi.



restaurant 60 hotel & hi-tech

yatırım

Dağın eteklerine işlenmiş bir dantela İda Costa Hotel

Assos’un en romantik oteli İda Costa Hotel, Mitolojik Kaz Dağları’nın denizle buluştuğu eşsiz bir randevu sahilinde tatil kültürüyle ilgili tüm ezberleri bozuyor. Huzurlu zaman geçirmeyi küçük bir mola değil, hakikatli bir yaşama biçimi olarak hatıra defterinize not düşüyor…

A

ntik çağlarda ismi İda olarak geçen Kaz Dağları’nın hemen eteğinde, denizin yeşille iç içe geçtiği “mucizevi” konumuyla İda Costa Hotel’de huzurlu odaklı bir tatil keyfinin tadını çıkarabilmeniz için her şey düşünüldü. Etrafı kadim zeytin ağaçları ile çevrili bir yeşil kalabalığını renklendiren İda Costa evleri, doğal taşlarla ve Ege mimari tarzının tüm genleriyle inşa edildi. HEM DAMAKLARA HEM ZİHİNLERE EŞ BİR MUTFAK Misafirlerinin mutluluğu öznesinde zihin kadar damağa yönelik de müthiş deneyimler sunan Otel’de uluslararası Şef Ramazan Sürel’in mutfağından çıkan otantik ve evrensel lezzetler unutulacak gibi değil. Ege ve Akdeniz mutfağından baskın örnekler sunan renkli menüsüyle İda Costa Hotel’le birlikte çıkacağınız damak yolculuğunu da “vazgeçilmezlerinizin” arasına not düşeceksiniz. Onlarca çeşidi bir araya getiren

zengin Kahvaltı ile başlayan bu yolculuğunuz, gün arasında ve akşam saatlerinde adeta “A La Carte” parkuruna girecek ve her an güncellenen set menülerle müthiş bir maratonu tamamlayacaksınız. Deniz, orman ve dağ lezzetlerinin hepsi ortak bir şölenin sacayağı olarak damağınızın emrinde çünkü… GÖK KUBBENİN ALTINA KONMUŞ SPA Dinlenirken zihninizin yanında bedeninizi de düşünen bir dostunuz var artık; İda SPA! Açık havada ve bir hayli sakin bir ortamda yorgunluğunuzu tamamen alan sağaltıcı masajları, geleneksel hamam ve sauna terapisi keyfini bünyesinde toplayan İda SPA, coğrafik iklimin tüm doğallığını beden ve zihnin hücrelerinize taşıyor. Tamamen yenilenmenin o tarif edilemez hazzını Tayland’dan gelen uzman şifacı ve terapistlerin açık havada yaptığı aromatik masajlarla yaşamak istiyorsanız sizi bekleyen adres çok net artık; İda Costa Hotel.



restaurant 62 hotel & hi-tech

iş’te kadın

Masa başı müdürü değil “Operasyon insanıyım. Masa başı müdürü Operasyon insanı! hiçbir zaman olmadım. Personelimin içinde olmayı, onlarla birlikte çalışmayı hep Seher Gökçe sevdim, benimsedim.”

S

eher Gökçe, Park Dedeman Denizli Oteli’nin genç ve deneyimli Genel Müdürü. Cesaret, disiplin, çalışmak ve paylaşmak ekseninde oluşturduğu başarı formülünde masa başı müdürlüğü değil, doğrudan operasyon ve organizasyon kabiliyeti var. Yeri geldiğinde sıcak, esprili, yumuşak yeri geldiğinde cesur, atak, kural sever ve iş bitirici… Kısa bir tanımlamayla hem tatlı hem sert! Profesyonel çalışma hayatına genç yaşta başlayan, şimdilerde 10 yıllık otel yöneticiliği deneyimiyle sektörün başarılı isimlerinden biri olan Gökçe’yi kariyer hikayesi, gelecek projeleri ve hayalleriyle sayfalarımıza konuk ettik. Otelcilik sektörünün genç, dinamik ve başarılı yöneticilerinden birisiniz. Seher Hanım, turizmle ilk kez nasıl tanıştınız, otelcilik sektörüne nasıl girdiniz? Ben aslen Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Karşılaştırmalı

Edebiyat Bölümü mezunuyum. Üç yabancı dil eğitimi aldım. Dolayısıyla o güne kadar ki iş tercihlerim de hep gazete ve televizyonlar üzerine oldu. Otelcilikle ilk kez nasıl tanıştım? Sene 2004 ve ben iş arıyorum… O arada turizm, otelcilik hiçbir şekilde aklımda, hayalimde yok. O dönem Eskişehir’de Anemon Otel açılıyor. Haberlerini yine arkadaşlarımdan alıyorum ve bana başvuru yapabileceğimi söylüyorlar. Tamam üç dilim var ama hiçbir şekilde otelcilik geçmişim, okul kariyerim yok. Olsa olsa sadece tatile gideriz... Bir kararla “tamam” deyip başvuru formunu dolduruyorum, mülakata giriyorum. Ama ne sorsalar bilmiyorum. Yaptığım sadece mülakat vermek, hiçbir hırsım yok. Hatta onlara ileride televizyonda çalışmak istediğimi, okulu bitirir bitirmez İstanbul’a gitmek istediğimi söylüyorum. Hiç olacak şey mi? Haliyle bana “Seni niye işe alacağız” diye soruyorlar. Sadece “çalışırım” diyorum. Çünkü ben çok iyi çalışırım! Haber


merkezlerinde de saatler boyu mesai tüketmemiş miydim? Ardından hiçbir otelcilik tecrübem olmamasına rağmen Anemon Eskişehir’in resepsiyonunda işe başlıyorum. 8.00-15.00 okul, 16.00-24.00 iş… Ardından altı ay sonra Satış Müdürlüğü görevi geliyor. Enteresan bir tanışma hikayesi olmuş. Hedefinde turizm – otelcilik olmayan biri için bu kadar kısa sürede merkezine çekilmek hiç zorlamadı mı sizi? Tam aksine çok sevdim, çok keyifli geçti. Bir de ben hiçbir zaman işten yüksünen biri olmadım. Hayatım boyunca bir koltukta iki üç karpuzu birlikte taşıyabildiğim içindir belki de, kimbilir? Sabah okul, akşam iş yorucu oluyordu olmasına ama hiçbir zaman yıldırıcı gelmiyordu. Hatta okulum erken bittiğinde işe koşa koşa gidiyordum, banket operasyonlarına bile kalıyordum. Yeni açılan bir oteldi. Programları, otel çalışma sistemlerini hatta ekip ruhunu bile birlikte emekleyerek öğreniyorsunuz. Böyle olunca benim de terfim uzun sürmedi, yaklaşık altı sonra Satış Müdürlüğüne getirildim. Otelde 16.0024.00 saatleri bizim en fazla satış yaptığımız, resepsiyon için en verimli saatlerdir. O dönemde çok fazla misafir ilişkilerine girdiğim, sorun çözdüğüm ve iş bağladığım için o pozisyona layık görüldüğümü düşünüyorum. Bir de ben çok ataktım, oteldeki başka işlere de yardımcı oluyordum. Ama ben o işleri otelcilik ve kariyer aşkına da yapmıyordum. Tamamen sevdiğim için boş vakitlerimde farklı işleri de kovalamaktan büyük keyif alıyordum. Bu aralıkta siz de kendinizi, otelcilikle örtüşen yeteneklerinizi keşfetmiş, o yolda bir kariyer çizmişsiniz. Sonraki süreç hangi sürprizlerle gelişmelerle devam etti, anlatır mısınız? Ben zaten otelciliğe resepsiyonda devam etmeyi hiç düşünmedim, kafamda hep başka işler yapmak vardı. En yoğun dönemde bu terfiyi alınca başarabileceğime inandım, yeni görev tanımımı yadırgamadım. Zaten hemen ikinci gününde de satış ofisine geçip, ilk görüşmeleri almaya başlamıştım bile. Akabinde 2006 yılında Anemon Denizli’nin Genel Müdürü oldum. Otelin yeni açılıyor olmasının bu hızlı yükselişte yine etkisi büyük olmuştur. Tabii şu detayı da vermek isterim, ben okul döneminde Anemon Eskişehir’e ilk başvurduğumda Haziran ayıydı. Otel Ekim ayı gibi açılacaktı. Beni işe aldılar ama “Biz sizi arayacağız” dediler. Ben bir hafta sonra oteli arayıp bir işimin olmadığını ve şantiyede çalışabileceğimi söyledim. Hiç unutmuyorum, 100-150 erkek ustanın arasında tek kadın çalışan bendim. Küçücük bir şantiye ofisinde gelen telefonlara bakıyorum, cv’leri topluyorum, malzeme geliyor, teslim tutanaklarını tutuyorum. O dönem çok rahat, çok keyifli çalıştım. Hatta Anemon Eskişehir açılış tecrübem, bir sonraki Anemon Denizli’deki açılış Genel Müdürlüğü başarıma da önemli ölçüde yansıdı. Kapı numaralarını yapıştırmanın bile faydalarını gördüm, öyle söyleyeyim. Eskişehir’den sonra Denizli nasıl bir deneyimdi? Bölgenin turizm potansiyelini değerlendirerek şehir otelciliğinin gelişimine ilişkin düşüncelerinizi paylaşır mısınız? 2006 yılından beri Denizli’deyim. Denizli, Eskişehir’den sonra benim hiç bilmediğim, çok yeni bir bölgeydi. İlk defa gitmiştim,

daha önce tatil yaptığım bir yer de değildi. Şehir içindeki oteller ilk defa üç yıldızdan beş yıldıza çıkmıştı. Bölgedeki operasyon üçten beşe çıkınca o dönemde de müthiş zorluklar yaşadık. Açılışta çok yorulduk. Denizli turizm potansiyeli yüksek bir şehir. Özellikle Pamukkale bölgesi önemli bir cazibe merkezi. Dolayısıyla bölgenin turizmde yükselmemesi için hiçbir neden yok. Bu şehir otelciliğine de çok olumlu yansımış, bölge şehir otelciliğinde 2006’dan bu yana ciddi bir ivmeyle büyüyor, gelişiyor. Görünen o ki, bu karşılıklı bir büyüme ve gelişme süreci olmuş. Bir süreden beri Park Dedeman Denizli Oteli’ni yönetiyorsunuz. Anemon’a vedanız, Dedeman Grubu ile buluşmanız nasıl oldu? Ben Dedeman’ın üst düzey yöneticileriyle Anemon’dayken tanıştım. Denizli’deki otelin inşaatı esnasında bir vesileyle bir araya gelmiştim. Sonrasında otelle yol ayrımına girince karşılıklı gelişen bir diyalogla Dedeman Ailesi’ne katıldım. Park Dedeman Denizli Oteli’nin ikinci müdürüyüm. Park Dedeman Denizli cephesinden bu zorlu günler nasıl geçiyor? Malumunuz, Türkiye turizmi için sıkıntılı bir sürecin içindeyiz. Sizce sektör 2016 yılını nasıl bir sezon finaliyle kapatır? Dediğiniz gibi zor bir yılın içindeyiz. Bu yıla seçimlerin akabinde beklentilerimizi yüksek tutarak başladık. Daha durağan bir süreç olur diye ümit ettik. Denizlili işadamlarının da konuştuğu konu hep oydu. Her ne kadar son gelişmeler işlerimizi biraz sıkıntıya soksa da biz işadamlarıyla birebir çalıştığımız için krizden çok etkilenmedik. Dolayısıyla bu yılki bütçelerimizin çok büyük riske gireceğini düşünmüyorum. Park Dedeman Denizli için bu yılki hedefimiz, belirlediğimiz bütçeleri tutturmak.


restaurant 64 hotel & hi-tech

iş’te kadın

Biraz da kendinizden, yönetim ilkelerinizden, turizmle örtüşen özelliklerinizden bahsetmenizi isterim. Seher Gökçe iş ve günlük hayatında ne tür bir aura ve çalışma görüşüne sahip biridir? Çok açık fikirli, esprili ama bir o kadar da disiplinli bir insanım. Bir iş planlanıyorsa mutlaka zamanında yapılmalıdır. İş bitiriciyimdir, uzun uzun bahaneleri sevmem. Yeri geldiğinde sertimdir ama kural koyup yapılmadığında çıkış veren bir yönetici de asla olmam. Daima kazanmaya yönelik çalışırım. Operasyon insanıyımdır. Ben masa başı müdürü hiçbir zaman olmadım. Personelimin içinde olmayı, onlarla birlikte çalışmayı hep sevdim, benimsedim. Siz sevip benimsediniz... Peki sektör sizi ne kadar benimsedi, destekledi? Bugüne kadar kadın yönetici olmanın zorluğunu hiçbir şekilde yaşamadım. Aksine çalıştığım gruplarda daima desteklendim. Karakteristik özelliklerin de bunda çok büyük bir etkisinin olduğunu düşünüyorum. Ben anne, anneanne ve dedeyle büyüyen bir çocuk olduğum için ayaklarım yere hep sağlam bastı, sorumluluk sahibi bir çocuk oldum. Onun da artılarını iş hayatımda fazlasıyla gördüm. Bir kadın genel müdürün

idaresinde çalışmanın personel için büyük bir artı olduğunu düşünüyorum. Bizim otelimizde 12 kadın çalışanımız var, toplam istihdam sayımız 379. Kadın çalışanlarımıza yönelik çok özel organizasyonlarımız oluyor. Mesela Anneler Günleri’ni en özel şekilde yemekle veyahut hiçbir şey yapamasak pasta keserek kutluyoruz. Biz otelde kişiye özel uygulamalar yapıyoruz. Bir çalışanımız çocuk doğurduysa ona yönelik bir program yapıyoruz, çocuğu okula yeni başlayan bir çalışanımız için kendi aramızda para topluyoruz ve ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Bir de özellikle her yıl bankaları davet edip çalışanlarımızı bireysel emeklilik ve benzeri sigortalar konusunda bilgilendirme toplantıları düzenliyorum. Yine otelimize bir avukat davet edip kadınlarımızı hakları konusunda bilinçlendirme toplantıları da yapıyoruz. Bundan sonrası için planlarınız, hayalleriniz var mı? Herkesin bir hayali vardır. Ne bileyim restoran açmak, kendi butik otelini işletmek ister. Benimse en büyük hayalim, herhalde biraz da yaşım gereği olsa gerek, profesyonel iş dünyasının içinde kariyer yapmak. Bu bölge direktörlüğü olabilir, satış direktörlüğü olabilir… Nasıl ki bu noktalara kademe kademe geldiysem yine o şekilde basamak basamak ilerlemek istiyorum. Sanırım bunun için de bir beş yılım var. Hayallerin gerçek olması için zaman şart ama bunun yanında şans, fırsat ve yer gibi koşullar da çok önemli. Ben çok azimli ve iş konusunda sabırlıyımdır. Doğru zamanda doğru yerde olmak ve işini severek ve kaliteli yapmak başarıyı mutlaka getirecektir. Bu süre zarfında, en çok da otelcilik sektörüne girerken en büyük şansınız neydi? Yaklaşık 10 yıldır bu sektörün içinde genel müdürlük yapıyorum. Genç olmak elbette ki çok büyük bir kazanımdı. Ona rağmen bir yerlere tutunup kariyer yapabildim. Daha yeni de başlamış olabilirdim. Sonra cesaretim… Hep cesurdum. Anemon Eskişehir Oteli’ndeki iş görüşmesine giderken de cesurdum, satış müdürlüğü teklifini kabul ederken de cesurdum. Cesaretin iyi bir fırsat yarattığını düşünüyorum. Arkadaşlara da onu tavsiye ediyorum, hani çok bilginiz vardır, ama onu kullanmaya cesaret edemezsiniz. O bilgi yine sizde kalır. Çok paranız vardır, girişken olmaya cesaret edemezsiniz, paranız cebinizde kalır. Cesaret bir bakıma ateşleyici bir güç gibi geliyor bana. Bir de tabii Dedeman Ailesi ile çalışmak benim için çok büyük bir şans. Çünkü grubumuz kendi bünyesindeki personeline son derece katkı sağlayan, destekleyen bir kurum kültürüne sahip. Çok severek çalışıyorum. Otelcilik sektörüne girerken ki cesaretiniz şimdiden baktığınıza size kaygı veriyor mu? Kesinlikle hayır, hatta iyi ki yapmışım diyorum. Cesaretimi doğru zamanda, doğru yerde ve gerektiği ölçülerde kullanmayı bilen biri oldum hep. Bugüne dek daima eksik yönlerimi tamamlayarak yoluma devam ettim. İşim biterdi mesela, ustayla saatlerce oturup yeni bir şeyler daha öğrenmenin telaşsına düşerdim. Mutfakta sarma sardım, oda temizledim,


salon operasyonu hazırladım, A’dan Z’ye düğün kurdum. Ben üniversitede yılda iki kez öğrencilerle buluşuyorum. Turizm derslerine giriyorum aynı zamanda kariyer günlerinde öğrenci sohbetlerine de katılıyorum. Orada da genç arkadaşlarımıza işe erken başlamalarını, olabildiğince cesur davranmalarını anlatıyorum. “Okurken başlayın, geç kalmayın. Her gün bugün olabilir. Bugün bir fırsatı kaçırmış olabilirsiniz. Ben hayata da hep öyle bakarım, o gün bugün olabilir.” diyorum. Yeni nesilin enerjisini nasıl görüyorsunuz, sizi umutlandırıyor mu? Yeni nesil ikna olursa, çok güzel şeyler yapabiliyorlar. Ben öğrenci arkadaşlarıma “Mutlaka bir yerde staj yapın, kendinizi ölçün ve doğru zamanda doğru yerde olmaya gayret edin.” diyorum. Ben de şans eseri doğru zamanda, doğru yerde, doğru insanlarla otelciliğe başladım. Anemon Grubu bu konuda beni fazlasıyla desteklemiştir. Anemon benim için bir okul olmuştur. Dedeman Grubu’nda ise, iş hayatının çok daha profesyonel tarafını yaşıyorum. Belki sektöre burada başlangıç yapsaydım aynı şekilde burası da benim için iyi bir okul olabilirdi. Anemon’dan mezun oldum Dedeman da ise kariyer yolculuğuma devam ediyorum. Merak ediyorum, bunca koşuşturmacanın içinde kendinizi turizmden soyutlayabiliyor musunuz? Özel yaşamanızda neler yapmaktan hoşlanırsınız? Asla, çok içindeyim. Ben Denizli’de de çok faal çalışıyorum. İşi iş gibi asla görmüyorum. Profesyonel hayatımda beraber çalıştığım bütün insanlarla sosyal hayatımda da görüşmeye

devam ediyorum. Denizli Turizmciler Derneği üyesiyim, Denizli İş Adamları Derneği’nin Başkan Yardımcılığı’nı yaptım. Denizli’de çok faalim. Ama turizmden kopmak gibi bir durum söz konusu değil, yapısı gereği sosyal hayatımızın içinde hep var. Özel hayatımda spor yapıyorum, sinemaya gidiyorum. Tıpkı benim gibi uyumayı sevmeyen küçük bir oğlum var. Çalışan arkadaşlarımla vakit geçirmeyi çok seviyorum. İki haftada bir dışarıya, yemeğe gidiyoruz. Çünkü biz çok keyifli bir aileyiz. Sanırım başarımızı da bu birlikte hareket etme ruhuna borçluyuz. Bir de ödülünüz var, ondan hiç bahsetmediniz. Evet, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Denizli’de en başarılı ve en girişimci iş kadınlarından biri seçildim. BEMAR Okulları’nın hazırladığı bir programdı, sağ olsunlar beni ödüle layık görmüşler.


restaurant 66 hotel & hi-tech

etkinlik

Geleneksel Aşçılar ve Tedarikçiler Buluşması 5. kez düzenlendi

V. Geleneksel Aşçılar ve Tedarikçiler Buluşması, Starwood’un Anadolu Yakası’ndaki ilk 5 yıldızlı oteli Sheraton İstanbul Ataşehir Hotel’de gerçekleşti.

A

şçılar Derneği’nin bu yıl V. kez düzenlediği Geleneksel Aşçılar ve Tedarikçiler Buluşması, 27 Mart Pazar günü Unilever Food Solutions’un ana sponsorluğunda Sheraton İstanbul Ataşehir Hotel’de gerçekleştirildi. Katılımcı sayısının 5,248 kişi olarak belirlendiği etkinliğe, uluslararası şefler yoğun ilgi gösterdi. Demet Akbağ ve pazarlama yöneticilerinin gerçekleştirdiği Unilever Food Solutions’un sunumu büyük ilgi ile karşılandı. Türkiye’nin ilk ve tek Michelin Yıldızlı Şefi Ali Güngörmüş’ün katılmaktan büyük onur ve mutluluk duyduğunu belirttiği Aşçılar ve Tedarikçiler Buluşması’nda, Şef Rafet İnce’nin jüri başkanlığını yaptığı “İstanbul Culinary Cup 2016” yarışmacı adaylarının ilgi odağı oldu. TÜRKİYE’NİN LİDER TEDARİKÇİLERİNİ BİR ARAYA GETİRDİ Türkiye’nin önde gelen tedarikçi firmaları APM Gıda, Gıda 360, Kaanlar Peynircilik, Unox, İmren Marmara, Galeri Kristal, Electrolux, Akuvatur, Martin Braun, Horesu, Himalayan Miracle, Kervan Pastaneleri, Ziyade Kahve, Porland, Çerez Pazarı, İrem Hanım Çiftliği, Baklava Dünyası, Kadıhisar Gıda,

Sadıkoğlu Mantı, Parus Sebze Meyve, Mimar Sinan Börek ve Bonfilet A.Ş.’nin katıldığı etkinliğin iletişim sponsorluğunu Turkcell üstlendi. Aşçılar Derneği’nin “Kahramanmaraş Yöresel Yemekleri Teması” ile misafirlerini ağırladığı etkinlikte Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla 121 çeşit yöresel yemek tanıtıldı ve ikram edildi. Derneğin 19. yılını kutladığı etkinlikte aynı zamanda üç farklı kategoride düzenlenen yarışmalara da yoğun bir katılım oldu. Aşçılar Derneği’nin organize ettiği “Aşçılar Derneği İstanbul Culinary Cup” ve “Osmanlı Şerbetleri Yarışıyor” başlıklı yarışmalarda adaylar altın, gümüş ve bronz madalyalar için yarıştı. Üç farklı yarışmanın en iyileri Best in Class ödülüne layık görüldü ve yarışmacılar aynı zamanda sürpriz hediyeler kazandı. HER YIL BİR YÖRENİN MUTFAK VE YEMEK KÜLTÜRÜ TEMA ALINACAK Bu yıl itibariyle her yıl bir yöremizin mutfak ve yemek kültür değerlerini tema olarak işlemeye karar veren Aşçılar Derneği, V. Geleneksel Aşçılar ve Tedarikçiler Buluşması’nda


Class ödülüne layık görüldü. Yarışmacılar aynı zamanda sürpriz hediyeler kazandı. OSMANLI ŞERBETLERİ V. Geleneksel Aşçılar ve Tedarikçiler Buluşmasının ikinci yarışması “Osmanlı Şerbetleri Yarışıyor” başlığını taşıyordu. Osmanlı Mutfağının kaybolmaya yüz tutan 600 yıllık şerbet kültürünü yaşatmayı ve yeni nesil şeflerimize bilgilerin aktarılmasını amaçlayan yarışmanın jüri başkanlığı Ali Güler yaptı. Sevim Gökyıldız ve Sabahat Küpelikılıç jüri üyesi olarak görev aldı. TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK MICHELIN YILDIZLI ŞEFİ KATILDI Hamburg’daki “Le Canard Nouveau” adlı lüks restoranın sahibi ve baş aşçısı olan aynı zamanda Türkiye’nin ilk ve tek Michelin Yıldızına sahip şefi Ali Güngörmüş, Aşçılar ve Tedarikçiler Buluşması’nın onur konukları arasında yerini aldı. Güngörmüş’ün Tunceli’den Hamburg’a uzanan “başarı hikayesi” şefler tarafından ilgiyle dinlendi. Programın bir diğer konuşmacısı ise “Dünyaca ünlü etin profesörü Cüneyt Asan” oldu. Suzan Kardeş ve ekibi, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Geleneksel Aşçılar ve Tedarikçiler Buluşmasında konser performansı ile sahne aldı. Etkinlik, konserin ardından Şef Rafet İnce’nin İstanbul Culinary Cup 2016 ve Osmanlı Şerbetleri kategorilerinde birinci, ikinci ve üçüncü olanlara madalyalarını ve ödüllerini takdim etmesiyle son buldu. “Kahramanmaraş Yöresel Yemekleri Teması” ile misafirlerini ağırladı. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla hazırlanan Aşçılar ve Tedarikçiler Buluşması Yemeğinin menüsünde Kahramanmaraş’ın yöresel lezzetleri tanıtıldı. Etkinlikte Kahramanmaraş’ın dondurma şovu da büyük ilgi gördü. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi’nin 2 gezici mutfak tırıyla katıldığı etkinlikle, 24 profesyonel aşçı ve Kahramanmaraşlı ev hanımlarının hazırladığı yemekler, yöresel mutfağın bütün özelliklerini İstanbul’a taşıdı. Şehrin damaklara destan yazdıracak kadar büyük olan mutfak ve yemek kültürü, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla hazırlanan “Kahramanmaraş Yöresel Yemekleri Temalı Açık Büfe Menüsünde” 121 çeşit yöresel tat ile misafirlerin beğenisine sunuldu. Asırlardan bu yana korunarak gelen tarifler ve yerel lezzetler, etkinliğin açık büfe sunumlarının yanı sıra Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi’nin sabah dokuzdan akşam yediye kadar açık kalan standında da ikram edildi. AŞÇILAR DERNEĞİ İSTANBUL CULINARY CUP 2016 Bu yıl V. kez gerçekleştirilecek olan Geleneksel Aşçılar ve Tedarikçiler Buluşması, 3 farklı yarışmayla dikkatleri üzerine çekti. Mutfakta güzel sanatlar temasını uygulayan şefler kıyasıya mücadele etti. “Aşçılar Derneği İstanbul Culinary Cup” ve “Osmanlı Şerbetleri Yarışıyor” başlıklı yarışmalarda, şefler, mutfak sevdalıları ve öğrenciler altın, gümüş ve bronz madalyalar için yarıştı. Üç farklı yarışmanın en iyileri Best in


restaurant 68 hotel & hi-tech

etkinlik

Hem verimli hem keyifli Yiyecek İçecek Alanlarında Yeni Eğilimler Çalıştayı TÜYİB-DER’in Şişli Mariott Hotel’de düzenlediği ‘Yiyecek İçecek Alanlarında Yeni Eğilimler Çalıştayı’ bu yıl da sektör için verimli bir buluşma olurken Çiğdem Tunç’un sunumuyla renkli ve keyifli görüntülere sahne oldu.

T

üm Yiyecek İçecek Bölümleri Temizlik ve Malzeme Teminatçıları Derneği (TÜYİB-DER)’in 02-03 Mart tarihleri arasında Şişli Mariott otelde düzenlediği ‘Yiyecek İçecek Alanlarında Yeni Eğilimler Çalıştayı’ buluşması bu yıl oldukça renkli ve hareketli geçti. 5 yıldızlı, 4 yıldızlı otellerin genel müdür, satın alma müdürleri ve steward şeflerini ve restoran sahiplerini bir araya getiren etkinlik, her geçen yıl katılımcı ve ziyaretçi sayısını arttırarak büyük ilgi gördü. SEKTÖRÜN BEKLENTİLERİNE CEVAP VEREN BULUŞMA Sunuculuğunu Çiğdem Tunç’un yaptığı etkinliğin açılış gününde bir konuşma yapan TÜYİB-DER Başkanı Erol Aydın, etkinliğin sektörün ihtiyaçlarının ve beklentilerinin firmalara iletilmesi, dünyadaki gelişmelerin paylaşılması anlamında önemli bir misyon edindiğine vurgu yaparak, sektörün ileri gelenlerinin deneyimlerini ve düşüncelerini aktarabilmeleri anlamında oldukça başarılı ve yararlı bir buluşma olarak sektördeki yerini aldığını söyledi. Etkinliğin ilk günkü açılış merasimi teşekkür plaketlerinin sahiplerine verilmesinin ardından Marmara Orkestrası’nın neşeli şarkılarla ziyaretçilere hoş saatler yaşattı.


OTELLERDEN YOĞUN İLGİ TÜYİB-DER’in organize ettiği buluşmaya bu yıl başta Çırağan Palace Kempinski, Ritz Carlton, The Marmara, Hilton, Titanic, Wow, Swissotel, Cevahir Otel, Divan Otel, Radissons Blue, The Crowne, Marriott Hotels, BTA havalimanı, Lares Park, Sheraton, Divan Asya, Marmara Pera, Wyndham, Polat hotel, Cakes Bakes, Holiday Inn,The plaza , Cvk Hotels, Moda Deniz Kulübü, Büyükkulüb, Four sesons olmak üzere pek çok otel ve işletme yöneticisi katıldı. TEDARİKÇİLER YENİ ÜRÜNLERİNİ SERGİLEDİ Katılan firmalar arasında; Villeroy and Boch, , Kütahya Porselen, Havel, Kapp, Cambro, Çecen plastik, Güren Metal, Külsan, Diversey, Kayalar, Robot Coupe, Mile, Seplus, İncesu Gıda, Ateşe, Hobart, S2000, Eczacıbaşı Profesyonel, Nefista Börek gibi sektörün öncü kuruluşları yer aldı.


restaurant 70 hotel & hi-tech

etkinlik

Restoran Haftası

7 şehirde başlıyor

Şehrin gelenekselleşen ve merakla beklenen lezzet buluşması, 7. Restoran Haftası, Nisan ayı boyunca 7 farklı şehirde “Sokak Lezzetleri Restoranlarda, Restoranlar Sokakta” diyerek gastronomi ve yaşam kültürüne katkıda bulunmayı sürdürüyor. Restoran Haftası, ülkelerinin sokak lezzetlerini sergileyecek 3 yabancı şefin konuk olduğu, 3 Nisan Pazar günü Rahmi Koç Müzesi’nde gerçekleşti.

D

ude Table organizasyonu ile gerçekleşen Restoran Haftası, 7. Yılında “Sokak lezzetleri restoranlarda, restoranlar sokakta” başlığı ile hem dünyanın hem de Türkiye’nin farklı sokak lezzetlerini ve şaraplarla uyumunu lezzet meraklılarıyla buluşturacak. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Antalya ve Gaziantep olmak üzere 7 şehirde yaklaşık 150 restoranın katılımıyla gerçekleşecek Restoran Haftası kapsamında; sokak lezzetleri şeflerin özel yorumları ve şarap eşlemeli menüler şeklinde uygun fiyat politikasıyla sunulacak. Ayrıca Restoran Haftasına katılan yaklaşık 30 “fine dining” restoranın ayın farklı bir gününde servis edecekleri “Degüstasyon Menüsü” ile Nisan ayı boyunca ayrıcalıklı lezzetleri ulaşılabilir kılınacak. YILDIZLI ŞEFLER İSTANBUL’DA Farklı mutfak kültürlerinden sokak lezzetlerinin sunulacağı Restoran Haftası açılış etkinliğinde Michelin yıldızlı İngiliz

Şef Josh Eggleton, Thailand’lı Şef Vatcharin Bhumichitr ve İtalya’dan Michelin yıldızlı, gastronomi dünyasının sembol kadın şeflerinden Cristina Bowerman’ı İstanbul’da bir araya geliyor. Restoran Haftası açılış etkinliği, 3 Nisan Pazar günü Rahmi Koç Müzesi Halat Restoran’da gerçekleşecek. TEK LOKMADA RESTORAN HAFTASI Bir ay boyunca şehir hayatına renk ve yeme içme sektörüne canlılık katacak Restoran Haftası kapsamında etkinliğe katılan 150’ye yakın restoran menülerini lezzetlerle uyumlu şaraplar eşliğinde sunarken; bazı noktalar “Degüstasyon Menüleri”, “ Chef Table”, “Street Food& Street Jazz”, “Wine&Bite”, “Street Food Party” başlıklı farklı etkinliklere imza atacak. Restoran Haftası kapsamında İstanbul Nişantaşı ve Bağdat Caddesi’nde “Tek Lokmada Restoran Haftası” ikramlarıyla, Restoran Haftası lezzetleri sokaklara da taşınacak.


İSTANBUL SEMT VE LEZZET TURLARI 7. Restoran Haftası bu yılki konsepti çerçevesinde Saffet Emre Tonguç ve Bahar Akıncı’nın rehberliğinde gerçekleşecek “İstanbul Semt ve Lezzet Turları”nda ise meraklıları İstanbul’un tarihi semtlerini ve sokak lezzetlerini keşfedecekler. SOKAK LEZZETLERİ ENSTALASYONLARI Gaziantep’te 16 Nisan’da Bayazhan’nın avlusunda şehrin sokak lezzetlerinin sunulacağı lezzet şöleni, 7. yılında Restoran Haftası’nın heyecan verici etkinliklerinden biri olacak. Restoran Haftası noktalarında ziyaretçileri bekleyen sürprizlerden biri de sanatçı Sabo Akdağ, Cansu Gürsu, Nazlı Erdemir ve Serkan Yolcu’nun “Restoran Haftası Sokak Lezzetleri Enstalasyonları” olacak. Sokak lezzetlerini sanatsal içerikle buluşturan sanatçıların çalışmaları bir ay boyunca Restoran Haftası noktalarında sergilenecek.


Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

restaurant 72 hotel & hi-tech

şef’in gözünden

Duyarlı şef Cavit Ünal “Mutfak hayallerinizle sınırlı. Hayallerinizin bir ucu bucağı var mı, sonsuz… İşte mutfağın da ucu bucağı yok. Öyle ki matematik çaresiz kalır.”

P

arole İstiklal’in Executive Şefi Cavit Ünal doğma büyüme İstanbullu. Babası da aşçı, üstelik 74 yaşına rağmen halen döner kesiyor. Mutfağa ilk kez dokuz yaşında babasının restoranında girdiğini söyleyen deneyimli şef, ilk mesleki tokadını yine orada, babasından yiyor. “Tek suçum soğan soymak istememdi. Babam bana bunun bir mertebe olduğunu ve işe ilk bulaşık yıkayarak başlamamı kendince bir dille anlatmıştı. O soğanı ancak bir yıl sonra soyabildim ama nasıl gururlandım anlatamam.” sözleriyle anımsıyor o günleri. “13 YAŞINDA YEMEKLERİ TEK BAŞINA ÇIKARDIM” İnsan aileden aşçı olunca meslekte pişme süresi de hızlı oluyor tabii. 13 yaşında bir çocukken kasaların üzerinde tüm dükkanın yemeklerini tek başına çıkardığını keyifle anlatan deneyimli şef, “Sultanahmet Köftecisi hemen yanımızdaydı. Nejat Abi’nin dükkanına girer çıkardım. Hatta onlarla birlikte büyük alüminyum kazanlarda köfte yoğurmuşluğum bile vardır. İyi bir aşçı olabilmek için her


yaşımda çabaladım, kendimi geliştirmenin yeni yollarını denedim.” diye de ekliyor. TİCARET LİSESİ MATEMATİĞİNDEN TURİZM MATEMATİĞİNE GEÇİŞ Ya okul, eğitim? Baba ocağında tencere tencere yemek kaynatırken bu arada ticaret lisesine de devam ettiğini söyleyen Ünal, ama ne yaparsa yapsın bir türlü matematiği sevemiyor ve turizme geçme kararı alıyor. “Bu kararımda matematiğe ilgisizliğim kadar ablamın ölmeden önce bana söylediği ‘ne istiyorsan onu yap’ sözlerinin de etkisi büyük oldu. Böylece ticaret lisesi matematiğinden turizmin matematiğine yumuşak bir geçiş yaptım.” diyen usta şef, hemen akabinde Eskişehir Anadolu Turizm Otelcilik Okulu’nun servis bölümüne kaydını yaptırarak zaten bildiği mutfağın servis tarafını da mesleki eğitimle perçinliyor, geliştiriyor… “YABANCI ŞEFLER GÖZÜMÜ AÇTI” O artık aynı zamanda eğitimli bir servis çalışanı da. Garsonluk yaparken beraberinde mutfağa da devam ettiğini dile getiren Ünal; Taksim Riva, Swissotel Bosphorus ve Çırağan Palace Kempinski otellerinde mutfak tecrübelerine bir yenilerini daha ekleyerek yoluna devam ettiğini belirtiyor. Sonra ne mi oluyor, anlattığına göre son 15 yılın yabancı şefli restoran furyasından o da nasibini alıyor ve kendini bilmediği mutfakların uzman ellerine teslim ediyor… Ta ki gözleri açılana kadar. “Türk şefler olarak İtalyan, Fransız, Meksika mutfaklarını çok iyi bilmiyoruz tabii. Bizim için çok yabancı bir dünya. Ama zamanla öğrendikçe geliştik, çok daha fazlası olduk. Günü geldi büyük restoranlar açtık; pizzayı İtalyan’dan, paellayı İspanyol’dan daha iyi yapar olduk. Yabancı şefler bir nevi gözümüzü açtılar.” diyen başarılı şef bu vesileyle Türkiye’nin son 15 yıllık mutfak dönüşümüne de kısa bir yolculuk yaptırıyor.

TARİHİ DOKUYA SADIK, NATUREL VE ZEVKLİ Peki Parole İstiklal ile yolları nasıl kesişiyor, 100 yıllık bir kültür mirasının ev sahipliğini yaptığı mekanın mutfağına nasıl giriyor, usta şef onu da şöyle anlatıyor: “Yaklaşık dokuz ay önce restoranın bir danışman arayışı oldu. İki ay kadar danışmanlık yaptıktan sonra karşılıklı çalışma isteğimiz doğdu. 2014 yılının Nisan ayında İstiklal Caddesi’nde kapılarını açan Parole, İstanbul’un en keyifli ve vazgeçilmez buluşma noktası olan Beyoğlu’nda, 20. yy’da inşa edilmiş en karakteristik yapılardan olan Suriye Pasajı’nın girişinde misafirlerini ağırlıyor. Son derece keyifli, elit ve huzurlu bir mekan. Personel konusunda da çok profesyoneller. Öyle olunca executive şef olarak devam etme kararı aldım.”Hiç abartısız öyle… Üç katlı bir restoran olan Parole, İstiklal Caddesi’nin muhteşem güzelliğine hem zemin mesafesinde hem de tepeden kuşbakışı bakılabilen çok özel mekanlardan biri. Dekorasyonunda her bir ayrıntının zarif, şık ve doğal objelerle tasarlandığı mekanda insanın kendini hem lezzetleri hem de tasarımıyla özel hissetmemesi için hiçbir neden yok. Natürel malzemelerle dekore edilen restoranın duvarlarını çok özel tablolar süslüyor. “BURADA MENÜYÜ CADDE BELİRLER” Ya menüsü? Parole’yi tercih edenleri hangi mutfaktan nasıl bir menü karşılıyor? Taksim’in kozmopolit bir yer olduğunu ve bu sebeple menüyü de tamamen caddenin belirlediğini anlatan deneyimli şef, “Burada özel bir menü sunacağım derseniz, arka sokaklarda açıp, bir de beklemeniz lazım. Bu kadar yüksek kiraların olduğu bir lokasyonda cadde ne isterse biz de onu çıkarıyoruz.” diyerek sözlerine devam ediyor. Tamam, menüyü cadde belirliyor da, benim asıl merak ettiğim konu o caddenin mutfaktan tam olarak ne istediği? “Ucuz, şık, lezzetli ve çabuk servis olsun istiyorlar tabii. Bir pizza için sipariş girildikten dört dakika sonra telsizle gelen müşteri talebi üzerine hemen


restaurant 74 hotel & hi-tech

şef’in gözünden

fırından çıkarıp gönderdiğim insanlar da oldu.” sözleriyle çarpıcı bir örnek de paylaşan Cavit Ünal, “Aslına bakarsanız biz neyi nasıl yiyeceğimizi bilmiyoruz. Bazıları çok iyi yemek yemeyi biliyor, bazıları da bilmiyor. Bunu Avrupa’ya gidip Michelin yıldızlı restoranlarda yemek yiyenler de yapıyor, gelişigüzel insanlar da… “diye de ekliyor. HAZIR YOK, HER ŞEY USULÜNCE VE KENDİ YAPIMLARI İstanbul’un en keyifli ve vazgeçilmez buluşma noktası olan Beyoğlu’nda sıcak atmosferi ve nostaljik konseptiyle ağırlıklı yabancı turistleri ağırlayan mekanın menüsünde en çok hangi tatlar rağbet görüyor, yetenekli şefe soruyorum. Parole’de Türk mutfağı ile birlikte İtalyan, Fransız ve Meksika’dan da özel tatlar sunduklarını söyleyen Cavit Ünal, Parole’yi Parole yapan özel tatları şöyle anlatıyor: “Parole deyince aklınıza Yoğurtlu Kebap, Parole Köfte, Mini Pideler ve İncirli Hurma tatlısı gelsin. Bizim mutfağımızın en önemli özelliği, her şeyi kendimizin yapması. Burada pideyi de kendimiz yapıyoruz, sosu ve yoğurdu da kendimiz yapıyoruz. Parole’de et yemek istiyorsanız, önünüze üç gün dinlendirildikten sonra terbiye edilen et gelir. İnciri Akseki’den getiriyoruz. Patlıcan Beğendi’nin en önemli farkı, içeriğinde taze kaşar yerine eski kaşar kullanmamız. Oldukça özel bir sos ve tereyağı ile servise sunuyoruz. İçlerinde üç farklı lezzeti barındıran mini pidelerimiz neden çok seviliyor derseniz, bir tanesinde sucuk pastırma karışık, bir tanesinde karışık sotelenmiş sebze ve diğerinde sadece kaşar var. Atıştırmalık olarak tercih edilebilecek tatlar arasında geliyor. Mutfağa da lezzete de saygımız sonsuz. Bunun için işimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz.”

“MUTFAKSIZ YAPAMAM, YAŞAYAMAM” Mutfağın ifadesi, karşılığı deneyimli şef Cavit Ünal için son derece açık ve anlaşılır: “Mutfak olmadan yapamam, yaşayamam” diyen Ünal, kariyerinde belli aralıklarla farklı işlere kaydığını ancak çok fazla sürdüremediğini söylüyor. “Mutfakta bir yer vardır, o yeri aştığınızda artık sizin için her şey çok geçtir. Nedir, artık bazı şeyleri çözüyorsunuzdur. Hiç bilmediğiniz bir yemeği daha tatmadan atomlarına ayırabiliyorsunuz, ister istemez hayal bile edemeyeceğiniz tatları yapma hevesiyle bir coşuyorsunuz, heyecanlanıyorsunuz. Mutfak hayallerinizle sınırlı. Hayallerinizin bir ucu bucağı var mı, sonsuz… İşte mutfağın da ucu bucağı yok. Çünkü hem ülkemizde hem de dünyada o kadar çok çeşit var ki bunların kombinasyonlarını düşünebiliyor musunuz? Matematik çaresiz kalır.” diyen Ünal, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bazı şeyler vardır, tartmadan yapamazsınız. Ama işte o dediğim eşikten geçtikten sonra artık tartmadan da bazı şeyleri sadece el ayarınızla yaptığınızı gördüğünüz an kendi kendinizden etkileniyorsunuz.” “LEZZETTE EL VE GÖZ AYARI ÖNEMLİ” Şef sırlarını, mutfak tüyolarını bir bir anlatırken lezzet noktalarını da anlatmasını istiyorum. Aşçılık dünyasının yetiştirdiği önemli mutfak ustalarından Cavit Ünal için yemeği lezzetli kılan mevsimsellik, işini severek yapmak, iyi baharat, el ve göz ayarı… Sunumda olabildiğince canlılığı tercih ettiğini belirten deneyimli aşçı, hazırladığı tabaklarda özellikle renk uyumuna, iyi garnitür seçimine dikkat ettiğini dile getirerek, “Benim tabaklarım sade ve temizdir. Fazlasını aramayın” diye de ekliyor.


“SERVİS ESNASINDA KEVGİR FIRLATMIŞLIĞIM VARDIR” Cavit Ünal için mutfağın anlamı, karşılığı ne peki? Mutfağın zor bir dünya olduğunu sadece fiziki koşulları sebebiyle değil, psikolojik etkileriyle de insanı zorladığını dile getiren Ünal, muzip bir gülümsemeyle “Bende de hafif bir çatlaklık hali yok değil hani. Gerçi son üç dört yılda daha bir duruldum. Artık alıştım mı bilmiyorum ki alışmayı hiç sevmem. Mutfakta sakin çalışırım. Ama servis sırasında coşarım. Ses yüksek olacak. Herkesin sesini duyacağım. Tavalar, tabaklar kesin havada uçuşur. Hijyen çalışanına kevgir fırlatmışlığım bile vardır.”

diyor ve ekliyor: “Bunların hepsi mutfağa, aşçılığa tutkumdan. Yemek yaparken kendimi o kadar zorlarım ki 36 saat çalıştığım zamanlar vardır, artık düşüp bayılmam lazım. İlla ki o iş bitecek, öyle bir inadım da vardır. Mutfağım varsa, ekipmanım varsa ekmeği kendim yaparım. Yok olanı kabul etmem çok zor. Muhakkak yapar, eder, bulurum… DUYARLI ŞEF Parole İstiklal’in değerli şefi Cavit Ünal, sadece yemek yapıp danışmanlık veren bir şef hiç değil. On parmağında on marifet desem yeridir. Aynı zamanda Aşçılar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi de olan Ünal, üniversitelerde gastronomi öğrencilerine aşçılık eğitimleri veriyor, kitap yazıyor ve mutfağın dilini ve malzemelerini ustalıkla kullanarak toplumsal boyutlu sorunlara da etkili göndermeler yapmaktan çekinmiyor. Usta şefin ileriye dönük hayalleri arasında fotoğraf ve sanatı aynı potada buluşturmayı hedeflediği bir fotoğraf sergisiyle tamamen gıda malzemelerinden yapılmış toplumsal içerikli heykeller de var… Bir not daha: Cavit Ünal’ın mutfakta insanların bilmediği ama bildiğini sandığını, söylemediği ama söylediğini sandığı birçok ilgi çekici konuyu kaleme aldığı “Kirli Mutfak” da bu sihirli dünyaya farklı bir gözle bakmak için sıra dışı bir deneyim olabilir. Benden söylemesi…


restaurant 76 hotel & hi-tech

gastro güncel

Başarılı bir restoran nasıl açılır? Yemeksepeti açıklıyor…

Restoran açma hayali olanlara Yemeksepeti’nden tavsiyeler: “Mutfak hazır, malzemeler tamam olunca restoran açmaya yeter” diyorsanız, dikkat! Yemeksepeti Satış Direktörü Korhan Erçin başarılı bir restoran açmanın püf noktalarını açıklıyor.

T

ürkiye’deki birçok beyaz yakalının restoran ya da kafe açma sevdası vardır. Kendi kendinin patronu olma hayali, belli bir sermayeyi bir araya getirebilenler için kolayca gerçekleşebilecek gibi görünüyor. Fakat Yemeksepeti Satış Direktörü Korhan Erçin Türkiye’de açılan her iki restorandan birinin ilk yılında kapandığını belirtiyor: “Her ay Yemeksepeti üzerinde sisteme giren 500-600 restorandan sadece 300 adedi bir yıl sonra hala açık ve para kazanabiliyor oluyor. Bunun iki ana nedeni, girişimcilerin çok kısa zamanda kar edeceklerini düşünmeleri ve başlangıç yatırımı ile ilk bir-bir buçuk yıl için gerekli olabilecek nakit akışını hesaplamadan işe başlamaları. Mutfağından ekibine, sezon hesaplarından müşteri kazanım maliyetlerine ciddi ayrıntılar var.” “50 BİN LİRA YAPAN ÇİĞKÖFTECİ DE VAR, 20 BİN YAPAN GURME BURGERCİ DE” Erçin, “Yemeksepeti’nden ayda 50 bin TL ciro yapan çiğ köfteci de var, 20 bin TL yapan gurme burgerci de” diyor. Erçin’e göre

bir restoranın hangi semtte olduğu, dükkanın görünürlüğü, ürünün lezzeti, paket yapan veya servis yapan personelin güler yüzü, ödeme tiplerinin çeşitliliği, Yemeksepeti üzerinde yapılan pazarlama veya puan ortalaması gibi unsurlar restoranın başarısını etkiliyor. “İSTANBUL TAMAM AMA ANADOLU’YA DA BAK” Korhan Erçin, ‘İstanbul’un taşı toprağı altın’ söyleminin halen geçerli olduğunun ancak karlılık oranlarına baktığında, Anadolu’da halen keşfedilmemiş kentler bulunduğunun altını çiziyor: “Kolaya kaçıyoruz, İstanbul içinde iş yapalım istiyoruz. Fakat yaptığımız ciro kadar karlılık da önemli. Bazı illerde dışarıda yemek yeme kültürü inanılmaz gelişmiş. Örneğin Trabzon veya Konya’nın öyle bölgeleri var ki, yapılan cirolar ve gelirler İstanbul’un en iyi bölgeleri ile yarışıyor. Fakat çoğu marka ve restoran o kadar İstanbul içine gömülmüş ki kafayı kaldırıp bakamıyor.”


“YER SEÇİMİNDE HER ŞEY GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİL” Erçin, örneğin Maslak’taki çalışan nüfusun veya Göktürk bölgesindeki yüksek gelir düzeyinin iştah kabarttığını ancak yer seçiminde daha farklı boyutlara dikkat etmek gerektiğini söylüyor: “Örneğin, Maslak bölgesinde akşam kaç kişi yaşıyor, restoranlar neden 20.00 olmadan kapatıyor gibi sorulara yanıt vermek gerekli. Kar marjı nakit ve kredi kartından daha düşük olan yemek çeklerinin sıkça kullanılması maliyet hesabına nasıl yansır diye bakmalı. Son aylarda kaç restoran kapanmış, kaçı nasıl ayakta kalabilmiş diye sorgulamalı. Bu gibi detaylara yanıt bulmadan ilerlememeli.” “UZAKDOĞU MUTFAĞI EN BAŞARILISI” Yemeksepeti verilerine göre, açılan 100 restorandan 60 tanesi Türk mutfağı. Geçen yıl açılma oranını en çok artıran restoranlar ise burger, tavuk, çiğ köfte ve kokoreç restoranları oldu. Açık kalma anlamında en başarılısı ise Uzakdoğu. Uzakdoğu mutfağında açılan her 10 restoranın 8’i, bir sene sonra hala aktif durumda. Erçin, bu istatistiklerde, Uzakdoğu restoranlarına yatırım yapanların restoran yönetimi anlamında daha öncesinde

başarılı girişimleri olması, konuya hakim olmaları ve bu mutfağa artan talebin etkisi olduğunu belirtiyor. “BÜYÜK ZİNCİRLERİN SIRRI SİSTEMSEL ÇALIŞMAK” “Türkiye pazarında neden kebapta 1000-2000 şubeli uluslararası bir marka çıkaramıyoruz” diye soran Korhan Erçin, “Restoran operasyonuna sistemsel yaklaşıp reçetelerle ürün hazırlamaya, pazarlamada geri dönüş hesapları yapmaya ve kopyalanabilir, kaliteli bir restoran yapısı oluşturmaya başladığımızda kapanma oranları düşecek ve yeni markalar oluşturabileceğiz. Belirli tarihi veya farklılığı olanları hariç tutarsak, ‘başka şubemiz yoktur’ tabelası asan restoranların, 100 şubeye geldiğini her alanda duyuran zincir markalarla rekabeti kolay olmayacak” diyor. RESTORANLARA DANIŞMANLIK VERİYOR Yemeksepeti, verileri ve tecrübesi doğrultusunda, iş ortağı restoranlara, nasıl daha iyi servis verebileceği, hangi ürünleri daha çok satması gerektiği, nasıl pazarlama yapacağı, pazarlama çalışmalarında neleri ölçmesi gerektiği gibi konularda danışmanlık veriyor; gidişatlarını raporluyor.

YEMEKSEPETİ VERİLERİ VE TECRÜBESİNE DAYANAN TÜYOLAR • İşi bilmek veya bilen bir ekiple bu işe girişmek çok önemli. Açılacak mekanın maliyet, gider tahminlerini iyi yapmak, olası senaryolarda en azından 12-18 ay boyunca kar edemese bile şirketin giderlerini karşılayabilecek durumda olmak gerekir. • Restoranın kendine has dinamiklerini iyi anlamak gerekiyor. Uzakdoğu restoranı için yurt dışından bir ustayla anlaştığımda onun kalacak yer maliyetini de karşılayabilecek miyim, ya da paket serviste motorcu ikinci ay sonunda bir anda işi bırakırsa motora atlayıp siparişi kendim teslim edecek kadar cebbar olabilecek miyim diye kendine sormak gerekiyor. • Restoran tarafında masa, paket servis, gel-al müşterisi arasında bir denge var mı, masada servis alan müşterinin fiyat beklentisi ne, rakip ve bölge incelemesi yapıldı mı, pazarlama kanalları nedir, yapılan yatırımın geri dönüşü ölçülebiliyor mu gibi sorulara net yanıtlar vererek yola çıkmak lazım. Paket-masa dengeleri zor günlerde ciddi bir destek noktası olabiliyor. • Sezonsallık çok kritik. Restoranı açma kararı verdiğiniz dönemi değil on iki ayını, gecesini, gündüzünü, hafta içi ve hafta sonu dengelerini incelemeniz gerekiyor. • Mutfak için satın alma yapılacak firmaya karar verirken ‘o gün en ucuz getiren kim’ yerine ‘her ay kaliteli ve düzenli kimden neyi alırım’ diye planlamak gerekiyor. Ürünü taze ve tüketim sürecine uygun şekilde tedarik etmek ciddi maliyet avantajları getiriyor. • Yeni kullanıcı kazanma bedeli, sipariş frekansı, yeni -devamlı kullanıcı oranı gibi rakamlar takip edilmeli. ‘Her ay kaç yeni müşteri kazandım, geçen ay kazandığım müşterilere tekrar sipariş verdirebildim mi, bir kullanıcı benden ayda ortalama kaç sipariş verir’ gibi sorular önemli. Her kazanılan müşterinin düzenli olarak sipariş verir hale geldiğinde iş kendiliğinden büyüyor. • İşe müşteri gözünden bakarak onları doğru bilgilendirmek gerekiyor. Burger köftesinin kaç gram olduğundan, yanında hangi sosları ilettiğinize veya kahvaltı tabağı ile ne servis ettiğinize kadar şeffaf olduğunuzda, müşteri daha huzurlu olacak ve devamlı gelecektir.


restaurant 78 hotel & hi-tech

gastro aktüel

Alanya yemekleri Avrupa Mutfak Mirası Ağı’nda Alanya, zengin yöresel mutfak kültürünü ve bölgesinde üretilen her türlü gıdayı etkin bir şekilde tanıtmak için uluslararası bir proje olan Culinary Heritage / Mutfak Mirası Ağı’nda “Onaylı Bölge” haline geldi ve Avrupa Birliği tarafından onaylanmış logoyu kullanım hakkını elde eden Türkiye’deki ilk ve tek bölge oldu.13 ülkeden 35 bölgenin üye olduğu Mutfak Mirası çalışmalarının Alanya’nın tanıtımına büyük katkı sağlayacağına inandığını kaydeden Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel, “Milyonlarca takipçisi olan Mutfak Mirası Ağı’na dâhil olarak bölgemizde yetişen ürünleri, Alanya’ya özgü yemekleri, restoranlarımızı, mutfak zenginliklerimizi ve yerel değerlerimizi tüm dünyaya tanıtma imkânına sahip olduk. Ülkemizde öncü bir şehir olarak bu sistemin bir parçası olduğumuz için mutluyuz” dedi.

Meşhur Siyez bulguru üretiyor Türkiye’nin çeşitli illerinde 24 yıl Matematik öğretmenliği ve idarecilik yaptıktan sonra hayatını doğaya ve doğal olana adayan başarılı kadınlar listesinde KAGİDER 1. ödülünü elinde tutan kadın girişimci İksir Sema Aydın, oksijen deposu olarak da bilinen Daday’da kendi çiftliğini kurarak Türkiye’nin her yerinden insanlara doğal tarım ile şifalı ve sağlıklı ürünler dağıtıyor. 10 bin yıllık bir geçmişe sahip olan ve bulgurun şahı olarak nitelendirilen şifa deposu meşhur Siyez Bulguru üreten başarılı girişimci Aydın, Siyez bulguru taleplerine yetişemediğini belirtiyor.Topraktan şifa fışkıran bu İksirli Çiftlik’te, meyveden sebzeye, hayvansal ürünlerden reçellere, marmelatlardan tarhanaya, turşulardan meşhur siyez bulguruna kadar onlarca çeşit ürünü ve gıdayı topraktan elde edildiği gibi olağanca doğallığıyla tüketiciye sunan kadın girişimci Aydın, ‘”Unutulmaya yüz tutmuş on bin yıllık geçmişiyle meşhur siyez bulgurunu İksirli Çiftlik topraklarında tekrar insanlarla buluşturmaktan çok mutluyum”’ diyor.

Metro Toptancı Market’e ‘Marketing Power Ödülü’ Metro Toptancı Market, coğrafi işaretli ürünler alanında yaptığı çalışmalar ve hayata geçirdiği reklam kampanyası ile pazarlama dünyasının en prestijli ödüllerinden Marketing Power Ödülleri’nde perakende kategorisinde ödüle layık görüldü. Bu yıl Steigenberger Hotel’de onuncusu düzenlenen Marketing Power Konferansı’nda konuşma yapan Metro Toptancı Market Pazarlama, Marka Yönetimi ve İletişim Grup Müdürü Aylin Mutlu, “Metro Toptancı Market olarak, coğrafi işaretli ürünler projesi ile benzersiz ürünlerimizi dünya mutfağına tanıtıyor ve yerel değerlerimizi gelecek nesillere aktarma şansı yaratıyoruz. Bu proje ile hem yerel üreticinin rekabet gücünü arttırarak sürdürülebilir kırsal kalkınmaya destek veriyor hem de yerel ürünlerimizin global çapta tanınmasına aracılık ediyoruz.” dedi.

Raffles Istanbul’a yeni executive şef Raffles İstanbul Zorlu Center’ın içinde yer alan Arola Restaurant’ın Katalan şefi Omar Mosquera Mallen, otelin tüm yeme-içme organizasyonundan sorumlu Executive Chef olarak atandı. Barselona’daki The Hofmann School yemek okulunda öğrenim gören Omar Mosquera Mallen, kariyerine Barselona’da bulunan Restaurant Gaig’de başladı. Kendisini yaratıcı ve hevesli bir aşçı olarak tanımlayan; özellikle Fransız, İtalyan ve İspanyol mutfakları hakkında derin bilgi ve deneyime sahip olan Omar Mosquera Mallen, bundan böyle yoluna Raffles İstanbul Zorlu Center’ın Executive Şefi olarak devam edecek.



restaurant 80 hotel & hi-tech

gastro aktüel

Doğuş Çay ve Tema Vakfı’ndan çay tarımına sahip çıkan proje Rize’nin doğal zenginliği ve en önemli geçim kaynağı olan çayın en iyi şartlarda yetiştirilmesi, aynı lezzet ve kalitede üretilebilmesi için Türkiye’nin en büyük özel sektör çay kuruluşu olan Doğuş Çay, doğduğu topraklarda önemli bir sosyal sorumluluk projesine imza atmaya hazırlanıyor. Türkiye’nin toprak ve doğal varlıklarının korunması alanında uzun yıllara dayanan bilgi ve deneyimle önemli projeler yürüten TEMA Vakfı’nın işbirliği ile gerçekleşecek olan ‘Her Dem Toprak İçin’ projesi, Doğuş Çay Yönetim Kurulu Üyesi Harika Karakan Batallı ve TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç’ın katıldığı bir basın toplantısıyla tanıtıldı. Toplantıda bir konuşma yapan Batallı, “Çay, Türkiye’de sudan sonra en çok tüketilen içecek, çayın ilelebet bu topraklarda yetişmesi hem hayalimiz hem sorumluluğumuz” dedi. TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç ise “Projeyle Doğu Karadeniz’de toprak sağlığı konusunda farkındalık yaratmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Mutfak Dostları Derneği yeni yönetim kurulunu seçti Mutfak Dostları Derneği’nin 14’üncü olağan genel kurulu yapıldı. Geçen dönem başkan olan halkla ilişkiler danışmanı ve işletmeci Zeynep Kakınç yeni dönemde de başkan seçildi. Zeynep Kakınç, Türkiye’nin kendi alanında en eski sivil toplum örgütlerinden biri olan Mutfak Dostları Derneği’nin ilk kadın başkanı olmuştu. Ülkemizin özgün lezzetlerini ve yöresel üreticiyi korumak, desteklemek, bu doğrultuda bir lezzet envanteri oluşturulması konusunda önemli çalışmalara imza atan ve uluslararası etkinliklerle adını duyuran Mutfak Dostları Derneği’nin yeni yönetim kurulundaki görev dağılımı ise şu şekilde; Başkan Zeynep Kakınç, Başkan Yardımcıları Osman Serim ve Serdar Arnas, Genel Sekreter Heyecan Şahin, Sayman Başar Eryöner, üyeler ise Nedim Atilla, Ülkü Kahraman, Alparslan Baloğlu, Ebru Erke.

Tek tıkla yerinizi ayırın Doğuş Müşteri Sistemleri’nin restoran rezervasyon platformu Rezervin, gelişmiş ülkelerde yaygın olarak kullanılan restoran rezervasyon sürecini Türkiye’de online platformda faaliyete geçirdi. Uygulamayı ücretsiz indirip Rezervin’in keşifler ve ayrıcalıklarla dolu dünyası ile tanışan ve tek tıkla tercih ettikleri restoranda yerlerini ayıran kullanıcılar, restoranda yer bulma endişesinden kurtuluyor, sadece yemeğin ve keyifli sohbetin tadını çıkarıyor.

Zeynel’den şubeleşme atağı 1925 yılında kurulan ve tatlılarıyla damakları şenlendiren Zeynel son yıllarda yemek menüsüyle de dikkati çekiyor. El yapımı makarna, tavuk midye ve kokoreciyle fark oluşturan şirket, son yıllarda franchise sistemiyle yaygınlaşıyor. Bugün Ankara’da 21, İstanbul’da 3, Safranbolu’da bir şubesi olan şirket en son İstanbul’da iki, Ankara’da iki şube daha açtı. Geleneksel lezzetlere modern dokunuşlar yapan Zeynel, yıl sonuna kadar 35 şubeye ulaşmayı hedefliyor.


Best Coffe Shop 40 yeni franchiser arıyor Lavazza’nın asırlık bilgi ve tecrübesinden yola çıkılarak oluşturulan ve gerçek İtalyan kahvelerinin sunulduğu Best Coffee Shop zincir kafe grubu, 2016 yılı sonuna kadar 40 yeni yatırımcıya iş kapısı açacak. Geçen yıl Cafe Valente ürün grubunda yüzde 20, Best Coffee Shop zincirine bağlı 19 yeni kafe açarak da toplamda yüzde 20’ye yakın büyüme sağlayan Best İthalat A.Ş., mevcutta 60 olan franchise sayısını bu yıl 100’e çıkarmayı hedefliyor. 2016 için kendine toplamda 2 milyon TL’nin üzerinde altyapı yatırım hedefi koyan şirket, böylece Best Coffee Shop için 40 yeni franchiser’a yatırım fırsatı tanımaya hazırlanıyor.

Cakes&Bakes şeflerine 5 ödül birden Yiyecek-içecek sektörünün lider oyuncularından BTA’nın hayata geçirdiği ve Türkiye’nin en büyük tedarikçisi konumundaki Cakes&Bakes Üretim Tesisi’nin şeflerine 5 ödül birden geldi. Türk mutfağını dünyanın diğer mutfak kültürleri ile buluşturmak, ülkemizin aşçıları ile dünyanın önde gelen aşçıları arasında yakınlaşmayı ve karşılıklı bilgi alışverişini sağlamak amacıyla, 11-14 Şubat tarihleri arasında gerçekleştirilen, 14. Uluslararası İstanbul Gastronomi Festivali kapsamında düzenlenen yarışmada, Cakes&Bakes Üretim Tesisi butik pastacılık bölümü şeflerinden Merve Bengisu Yüceer ve Nilsu Özmeriç ödülleri topladı.

The Grand Tarabya’dan nisan sürprizi: Kuşkonmaz Boğaz’ın simgelerinden The Grand Tarabya, The Brasserie Restaurant’ta bu bahar sizleri kuşkonmaz ile tazelenmeye davet ediyor. Dünya mutfağının en leziz örneklerini sunan The Brasserie, çorbadan tatlıya kuşkonmazın farklı yorumlarını bir araya getiriyor.

Nestle Satış Direktörlüğü’ne Erdem Çakır atandı Yiyecek ve içecek sektöründe güçlü bir deneyime sahip olan Erdem Çakır, Nestlé Satış Direktörlüğü görevine atandı. Lisans eğitimini Uludağ Üniversitesi İşletme Bölümü’nde 1991 yılında tamamlayan Çakır, kariyerine 1992 yılında Anadolu Endüstri Holding bünyesinde Marka Müdür Yardımcısı olarak başladı. Ardından MA-PA A.Ş.’de Satış ve Pazarlama Şefi olarak görev yaptı. Son olarak 2014-2015 yılları arasında PepsiCo’da Yiyecek ve İçecek’ten sorumlu Organize Ticaret Satış Direktörlüğü görevini yapmakta olan Çakır, 2016 yılında Nestlé Türkiye’ye Satış Direktörü olarak atandı.


restaurant 82 hotel & hi-tech

gastro aktüel

Şimdi kalkan zamanı Develi Marin, deniz ürünlerine tutkun misafirlerine eşsiz lezzetler sunmaya devam ediyor. Kalamış Yat Limanı’nın içinde bulunan Develi Marin; damaklara hitap eden menüsü, konforun ve hijyenin ön planda tutulduğu hizmet anlayışıyla 7’den 70’e tüm misafirlerini kusursuz şekilde ağırlıyor. Develi Restoranları’nın fark oluşturan adreslerinden biri olarak öne çıkan Develi Marin deniz ürünlerinin en tazesini, muhteşem bir ambiyansla birleştiriyor. Antep mutfağında başarısını kanıtlayan Develi Kalamış’ın hemen yanında bulunan ve her şeyin en tazesini misafirlerine sunan Develi Marin’de şimdi kalkan yemenin tam da sırası.

‘İnoksan İle Bir Aşçının Dünlüğü’’ projesi başladı İnoksan, Big Chefs’in Mutfak Koordinatörü Murat Aslan ile ‘Bir Aşçının Dünlüğü’ projesini hayata geçirdi. 23 Mart tarihinde İstanbul Gelişim Üniversitesi’nde öğrencilere yönelik düzenlenen ilk panelde Murat Aslan, meslek hayatı boyunca yaşadığı ve şahit olduğu olayları, tecrübeleri, eğlenceli hatıralarını anlattı. Etkinlik, İnoksan Kuzey Marmara Müdürü Tanju Başay’ın doğru mutfak planlaması sunumuyla başladı. Başay sunumunda mutfak planlamasında öncelikle kapasite programı, menü, servis şekli, işletme karakteri tespiti, malzeme tedarik olanakları tespiti ve organizasyon tespitinin yapılmasına dikkat çekerken, emin ellere teslim edilmiş başarılı mutfak projelerinin örneklerini sundu. Şef Murat Aslan ise tecrübenin yaşanarak kazanıldığı gibi paylaşarak da kazanılacağını düşündüğü için bir tutam mutfak bir tutam hayat sloganında öğrenci buluşmalarına başladıklarını söyledi. 1988’de başladığı okul günlerinden günümüze kadar yaşadıklarını anlatırken, öğrencilere mesleki bilgiler de veren Aslan “aş yapanın aşa olan aşkındadır lezzet, aş’ta aşk olmazsa aş yapanın çektiği zaten eziyet” sözüyle büyük alkış aldı. ‘’İnoksan ile Bir Aşçının Dünlüğü’’ projesi, ilerleyen dönemlerde birçok üniversitenin gastronomi, aşçılık ve turizm bölümlerindeki öğrencileri bilgilendirmeye ve ziyaret etmeye devam edecek.

Şef İsmet Saz’ın imza yemeği Toi Akaretler’de İstanbul’un en ayrıcalıklı mekanları arasında yerini alan TOI Akaretler; Şef İsmet Saz’ın imza yemeği Beef Wellington’ın yanı sıra muhteşem ambiyansı ile dikkatleri çekiyor. Bonfilenin özel bir karışımla harmanlanıp, kabaran bir hamur ile etrafının sarılarak pişirildiği muhteşem bir lezzet olan Beef Wellington favoriniz olacak…


Beta Tea ve Benuta’ya Tüketici Kalite Ödülü Beta Tea ve Benuta Avrasya Tüketicileri Koruma Derneği 2016 Kalite Ödülleri kapsamında iki ödüle layık görüldü. En seçkin çay bahçelerinden toplanıp üstün kalitede işlenen çaylarıyla tüketicinin vazgeçilmezi olan Beta Tea 2016 Yılı “En İyi Çay Markası” ödülünü alırken Beta Gıda’nın eşsiz krem çikolata lezzeti Benuta ise yılın “En İyi Çikolata Markası” ödülünü kazandı.

Türkiye Bocuse d’Or finalisti büyük final için yarışacak Dünyanın en prestijli aşçılık yarışması Bocuse d’Or’da bu yıl ülkemizi deneyimli şef Mutlu Şevket Yılmaz temsil edecek. Bocuse d’Or Türkiye elemelerini birincilikle tamamlayan Yılmaz, Mayıs ayında Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenecek Bocuse d’Or Avrupa finalinde, kıtanın en yetenekli şefleriyle yarışacak ve Türkiye’nin adını Lyon’daki büyük finale yazdırmak için tüm hünerlerini sergileyecek. Geniş ürün yelpazesi, tazeliği ve kalitesi Metro güvencesiyle garanti altına alınmış taze ürünleriyle fark oluşturan Metro, hazırlık sürecinde Mutlu ve ekibinin ihtiyacı olan tüm malzemeleri sağlarken, gastronomi profesyonellerinin gelişimi için hayata geçirdiği gastronomi platformu Gastronometro’da yarışmada kullanılan mutfağın birebir aynısı olarak tasarlanan Bocuse d’Or mutfağını Mutlu ve ekibinin hazırlıkları için tahsis etti.

Faruk Güllüoğlu, Almanya’da fabrika kuruyor Türkiye’de baklava denince ilk akla gelen marka olan Faruk Güllüoğlu, yurt dışında çifte atağa kalktı. Yurt içinde 66, yurt dışında da 3 şubesiyle faaliyet gösteren Faruk Güllüoğlu, Almanya’nın Bochum kenti yakınlarında 2017 yılı başında temelini atacağı bir fabrika kurarak Avrupa’nın göbeğinde üretime başlamaya hazırlanıyor. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Güllü, “Antep baklavasının AB tarafından tescil edilen ilk Türk ürünü olmasıyla Türk tatlı çeşitlerine yurt dışında kademeli olarak büyük bir ilgi oluşmaya başladı. Avrupa Bakanlığı’nın da yaptığı ciddi takiple alınan bu karar, bizim Avrupa’da yolumuzu açtı. Özellikle devletin yaklaşık 10 yıldır bu konuda Türk markalarının yurt dışına açılması konusunda verdiği destek bizi nihayet güçlü platformlara taşıdı, kendimize yepyeni pazarlar bulduk. Bochum-Almanya’da kuracağımız üretim tesisiyle önce Almanya sonra Benelüks ülkelerine taze Türk baklavasını ve gerçek Türk mutfağı lezzetlerini tattıracağız” dedi.

Nestlé Türkiye İçecekler Genel Müdürlüğü’ne yeni atama 2011’den bu yana Nestlé Çocuk İçecekleri Genel Müdürü olarak görev yapan Pınar Öney Bilsel, Nestlé Türkiye İçecekler İş Birimi Genel Müdürlüğü’ne atandı. Öney, Nescafe’nin Türkiye’deki operasyonlarından sorumlu olacak. Bilsel, Boğaziçi Üniversitesi işletme bölümünden 1996 yılında mezun oldu ve Sabancı Üniversitesi’nde yönetim alanında MBA yaptı. Uluslararası gıda firmalarında pazarlama alanında yöneticilik pozisyonlarında görev yapan Öney, Nestlé ailesine Temmuz 2007’de Mövenpick Dondurmaları İş Geliştirme Müdürü olarak katıldı. 2008 yılında Mövenpick Dondurmaları Ülke Müdürü görevine atandı ve 2009 yılında Nestlé’nin Pazarlama Hizmetleri ve İletişimi Direktörü oldu. 5 yıldır Nestlé Çocuk İçecekleri Genel Müdürlüğü görevini başarıyla yürüten Pınar Öney Bilsel, Ocak 2016’dan itibaren Nestlé Türkiye İçecekler İş Birimi Genel Müdürü olarak görev yapıyor.


restaurant 84 hotel & hi-tech

hijyen röportaj

Kuru temizlemede bir devrim GreenEarth Permak güvencesiyle Türkiye’de

T

“GreenEarth’e erken başlayıp, büyütecek olanlar çok yol kat edecekler. Önümüzdeki beş yıl içinde kuru temizleme sektörünün yüzde 40 oranında GreenEarth’e veya alternatif solventlere geçeceğine inanıyorum.”

ürkiye’nin lider endüstriyel makine üreticisi Permak Group, 2014 yılında kuru temizleme sektörüyle buluşturduğu devrim niteliğindeki yeni nesil çözümü GreenEarth ile yüzde 10’luk pazar payını bu yılsonunda yüzde 30’e çıkarmak istiyor. Kuru temizleme sektöründe sağlıklı ve ekolojik değerleriyle yeni bir devrin başlangıcı niteliğindeki sistemi ve endüstriyel işletmelere sağladığı avantajları Permak Group Yönetim Kurulu Üyesi Demir Uyar anlattı. İlk olarak GreenEarth nedir? Sistemi ana hatlarıyla anlatarak, kuru temizleme sektörüne getirdiği avantajlar hakkında bilgi verebilir misiniz? GreenEarth Cleaning, ülkemizde yeni gelişmekte olan bir sistem olup, sektördeki en sağlıklı ve ekolojik kuru temizleme sistemidir. İnsan sağlığına zararlı kimyasalları içinde barındırmaz ve yıpranma riski yüksek olan değerli kıyafetlere zarar vermeden, özenli, güvenilir temizlik sunar.

Geleneksel kuru temizleme sistemlerinin aksine kıyafetteki renk ve doku canlılığını artırır. Şöyle anlatayım, bildiğiniz üzere sektörümüzde ‘perkloretilen’ adında sıradan bir kuru temizleme sistemi halen uygulanıyor. Son derece tehlikeli bir kimyasal olan perkloretilenin insana nüfus ettiğinde kansere yol açtığı araştırmalar sonucunda da ortaya kondu. Bizim kuru temizlemeden aldığımız koku aslında kanser kokusudur, perklor kokusudur... Dolayısıyla Türkiye’de kuru temizleme sistemleri hem sistem operatörleri hem çalışanlar hem de müşteriler açısından ciddi bir sağlık riskini de ortaya koymaktadır. Permak Group olarak bu sebeple 2014 yılında GreenEarth Sistemi’ni getirdik; alternatif solventleri ülkemizde teşvik edip kullanımını başlattık. Sistemin Türkiye’ye entegrasyonu ve pazarla buluşma sürecinden biraz bahseder misiniz? GreenEarth, Amerika’da geliştirilen ve son 6-7 yıldır çok popüler


olmaya başlayan bir sistem. Hatta diyebilirim ki, Amerika ve Avrupa pazarını komple ele geçirdiler ve dünya çapında gittikçe büyüyorlar. Çünkü halen bir alternatifleri yok. Biz sistemin Türkiye’deki ana lisansörüyüz. Amerika’dan geldiler, bize ulaştılar… Bizimle çalışmak istediklerini söylediklerinde Permak Group olarak seve seve çalışabileceğimizi söyledik. Şu anda Türkiye ve Türki Cumhuriyetler’de ana lisansör olarak sistemi pazara sunuyoruz. GreenEarth, Türkiye’de 2014 yılından beri uygulama alanı buluyor dediniz. Peki sisteme işletmelerin ilgisi ne düzeyde? Bu talebi artırmak için Permak ne tür çalışmalar yürütüyor, biraz bahseder misiniz? GreenEarth, gerek mevcut müşterilerimizden gerekse potansiyel müşterilerden oldukça ilgi gördü. Oteller sistemle ilgili bizi aramaya başladılar. Bizler de bu talebe karşılık mevcut hidrokarbonlu tesisleri ücretsiz GreenEarth’e çevirebiliyoruz. Üstelik son derece basit bir işlemle, bir günümüzü bile almıyor. Permak showroom’umuzda yapmış olduğumuz GreenEarth Tanıtım Günleri ile 100’den fazla otel ve kuru temizleme firmasına ulaştık. Tanıtım günlerimizde müşterilerimizin getirdiği tekstillerle deneme yıkamaları yaptık. Bu yıl içinde de tanıtımlarımız son hızıyla devam edecek. GreenEarth’ten aldığımız geri dönüşler memnun edici. Bugüne kadar müşterilerimizden olumlu tepkiler aldık. Çünkü bizim makinemiz su kullanmıyor, kaynatma yok. Bu haliyle müşterilerimize yılda 9 bin TL tasarruf ettirebiliyoruz. Elektrik, su harcamadan, kaynatma olmadan çok daha tasarruflu bir şekilde işletme maliyetlerinden düşebiliyorlar. Üstelik sadece bu makineyi kullanarak… Bu işletmeler için çok büyük bir avantaj. “BİLİNÇLİ MÜŞTERİ ARTIK PERKLORETİLENİ TERCİH ETMEYECEK” Şundan çok eminiz, müşteriyi bilinçlendirdikten sonra perklor etileni tercih etmeyecektir. Bu çok açık ve net… İnsanlar artık sadece kıyafetini yıkatmayacaktır. Aynı zamanda onun bakımının yapılmasını da talep edecektir. Yıkatıp aynı anda bakım yaptırmak varken niye ben tehlikeli solvente sokayım ki? Onun için bu sistemden biz gerçekten çok ciddi bir artış bekliyoruz. Tabii bu noktada birincil görev, insanları bilinçlendirmek olmalı. Onları perkloretilenin ne derece tehlikeli bir kimyasal olduğu konusunda bilgilendirmek ve bilinçlendirmek gerekiyor. Bu maddenin Türkiye’de yanlış kullanımları olduğu gibi doğru kullanımları da var. Şayet kullanılacaksa doğru havalandırma sistemleriyle çok bilinçli bir şekilde yapmak lazım. Biz ki Permak olarak insanlara “Gelin tesisinizi ölçelim” diyoruz. Çünkü sağlık her şeyden önce geliyor. Bunu ücretsiz olarak uyguluyoruz ve herkese de duyurmaya çalışıyoruz. Biz en başından beri perklor kullanımında insanları eldiven ve maske kullanmaları konusunda senelerdir uyarıyoruz. Fakat bu konuda çok fazla yol alınabilmiş değil. Perkloretilen, aynı zamanda dünyanın birçok yerinde yasaklanmış bir kimyasal. Amerika ve Avrupa ülkeleri buna dahil oldular… Aynı şekilde ülkemizin de dahil olmasını bekliyoruz. Şöyle bir örnek vereyim, son olarak Cumhurbaşkanlığı Sarayı da GreenEarth Sistemi’ne geçti. Bu

demek oluyor ki, Türkiye de kimi mecburiyetlerinin farkında... Ancak dediğim gibi bununla ilgili ülkemizde genel anlamda bir uygulama bekliyoruz. Sisteme geçişte Türkiye için ne kadarlık bir süreyi öngörüyorsunuz? Açıkçası daha belli değil. Önümüzdeki yıl için de de olabilir, gelecek beş yıl içinde de. Bizim böyle bir beklentimiz var ve diyoruz ki, insan sağlığı ciddi ölçüde tehlikede ve artık bu tip tehlikeli kimyasalların kullanımının yasaklanması yakındır. “TANITIM VE MARKA ANLAŞMALARIYLA SİSTEMİ PAZARLIYORUZ” Tanıtım günlerinin yanı sıra markalarla da anlaşıyoruz. Mesela Polar Moda ile bir anlaşma yaptık. Türkiye’deki tasarımcılar da çoğu firma gibi sistemi destekliyorlar. Çünkü tasarımcılar kıyafetlerinin yıkanıp bozulmasını istemiyorlar. Buna çoğu büyük firmalar da dahil. Bu yıl firmalarla görüşmelerimiz tüm hızıyla devam edecek. Hatta planlamamızda yeni birkaç firmayla daha anlaşma var. Buna göre onlar sadece GreenEarth’ü destekleyecekler. 2016 yılına çok hızlı bir şekilde girdik. GreenEarth tesisleri gittikçe artmaya başladı. Bu yıl GreenEarth satışlarından yüzde 15-20 bir artış beklemekteyiz. Türkiye’de kuru temizleme sistemlerine dair yaşanan en temel sorunlar nelerdir? Bu sorunlar GreenEarth Cleaning Sistemi ile ne şekilde çözüm bulmaktadır? Kuru temizleme sistemin en önemli sorunu biraz önce de bahsettiğim gibi, perkloretilenin eldiven ve maskesiz bir biçimde yanlış kullanımıdır. Bununla birlikte ortama perkloretilen sızdıran eski jenerasyon makineler de ciddi bir risk grubundadır. İşte bu noktada GreenEarth işletmeler açısından tüm bu risk kalemlerini ortadan kaldıracak yenilikçi, etkin ve avantajlı bir çözüm olarak karşımıza çıkar. Basit bir örnekle; günümüzde kıyafeti yıkatmak tek başına yeterli bir çözüm değil artık. Misal, siyah bir t-shirt aldınız ve defalarca yıkadınız… Bir noktadan sonra o simsiyah tekstilinizin beyazlaşmasına tanık olmamanız mümkün değil. Ancak GreenEarth’te şöyle bir özellik var, çamaşırı sisteme attığınız andan itibaren bütün renkler ilk günkü tonlarına ulaşıyor. Bu inanılmaz bir sonuç ve biz müşterilerimize artık şunu söylüyoruz: “Sadece yıkatmak yeterli bir çözüm değil, artık yıkatırken kıyafetin bakımını da yaptırmanız gerekiyor. Sisteme koyduğunuz zaman kıyafeti sadece yıkamıyorsunuz, aynı zamanda onu ilk aldığınız kondüsyona da getiriyorsunuz.” Bu nasıl oluyor? Sistemin işleyişini biraz daha açabilir misiniz? GreenEarth’ün içinde patentli bazı bileşenler var. Bu bileşenler kıyafetin içindeki liflere yerleşerek dokusunu tekrardan tazeliyor, düzeltiyor. Tekstil makineden çıktığı zaman o kadar yumuşak oluyor ki, doğal olarak ütüleme işlemi de normal yıkamaya göre çok daha kolay ve rahat oluyor. Sistemin o kadar çok özelliği var ki, say say bitmiyor. Sağlıktan bahsettik, kıyafete sağladığı faydalardan bahsettik… GreenEarth’ün ana bileşeni silikon. Ama sadece o da değil, sistem içindeki mevcut farklı


restaurant 86 hotel & hi-tech

hijyen söyleşi

kimyasallarla birlikte de çalışıyor. Buna ‘GreenEarth Experience’ diyoruz ki çok ciddi talep görüyor, herkes onu soruyor. “PAHALI KIYAFETLERİNİZİ TEMİZLETEBİLECEĞİNİZ TEK MARKA” Biz GreenEarth ile kıyafetlere zarar verme riskini ortadan kaldırıyoruz. Chanel ya da Bottega gibi pahalı bir abiyeniz var mesela. Bunu perkloretilenle yıkattığınız zaman tekstilin çekme, renklerini soldurma, mekanik hasar verme gibi yüksek riskleri de oluyor. GreenEarth’te ise bunların hiçbiri söz konusu değil. Artık lüks tüketim çok arttı. İnsanlar kıyafetlerine iyi bakılmasını, özen gösterilmesini istiyor. Bu konuda güvenle temizleyebileceğiniz tek marka ise, GreenEarth... Biz burada en pahalı kıyafetlerin testini yaptık. Kürk, abiye hatta vinil bile yıkayabiliyoruz. Bizden başkası da bunu yapamıyor. Gelinen noktada Türkiye otelcilik sektöründeki pazar gücünüz nedir? 2016 ve sonrası için hedefleriniz neler? Açıkçası birçok otelde hala perkloretilen kullanılıyor. Buna

rağmen biz mevcut hidrokarbonlu tesislerin geçen yıl yüzde 20’sini GreenEarth’e çevirdik. Bu yılki hedefimizde üzerine bir yüzde 25 daha katmak var. Akabinde diğer tesislerin de otomatik olarak sisteme geçeceklerini düşünüyoruz. GreenEarth işine erken başlayıp, büyütecek olan insanlar çok yol kat edecekler. Çünkü bu alanda çok daha deneyimli ve bilgili olacaklar. Çünkü çok başarılı bir sistem. Türkiye’de çok yeni ve gittikçe de büyüyecek... Ben önümüzdeki beş yıl içinde kuru temizleme sektörünün yüzde 40 oranında GreenEarth’e veya alternatif solventlere geçeceğine inanıyorum. Dediğim gibi şu anda iyi gidiyor. Bu sene pazara güçlü bir giriş yaptık. GreenEarth cleaning ile ilgili tanıtım günlerimiz devam ediyor. Teknolojiyi merak eden müşterilerimiz yıkatmak istedikleri ürünleriyle showroom’umuza gelerek sistemi test ediyorlar. Herkesi de bekliyoruz. Son olarak Permak Group’un gelecek yatırım, proje ve işbirliği takviminde neler var? İtalya’da bize ait St. Clemente Adası’nda bir süredir projesi devam eden bir otel yatırımımız var. Nisan ayında açmayı planladığımız St. Clemente Palace Oteli’ni bu yıl Kempinski olarak açıyoruz. Yaklaşık 70 dönüm arazide 40 bin metrekare tarihi binaya sahip otelimiz ile Venedik turizminden çok güzel geri dönüşler alacağımızı umuyoruz. İçinde çok eski bir manastırı ve tarihi eserleri barındıran otelimiz için ciddi bir restorasyon faaliyeti yürüttük. Hatta babam, Selim Uyar, restorasyon işlerine çok düşkündür. O kadar ki, Ada’da sanat eserleri vardı, hepsi çalınmıştı, bütün İtalya’yı ve dünyayı yerle bir ettik ve tarihi eserlerin hepsini tekrar Ada’ya, ait olması gereken yere getirdik. Bahsettiğim bu projeyle birlikte birkaç projeye daha bakıyoruz. Bizim için 2016 yılı güzel geçecek diyoruz.



restaurant 88 hotel & hi-tech

marka röportaj

Türkiye’den küresel bir portal doğuyor Web ortamına, mobil ortamına yepyeni ama çok etkileyici bir marka geliyor. BizPoint gelecek yılların tutkusu olacak!

Y

ıllar boyu süren kurulum aşamasının sonuna gelindi ve BizPoint düğmeye basmak üzere... Web ortamına, mobil ortamına yepyeni ama çok etkileyici bir marka geliyor. Bu heyecan verici gelişmeyi, projenin ardındaki idealist girişimci olan Özer Özbarut ile konu hakkında bir röportaj gerçekleştirdik. İşte detaylar: BizPoint’in mahiyetini, tanımını, çıkış düşüncesini ve hazır hale gelene kadarki maksat ve hedeflerini özetler misiniz? BizPoint’te hem işyerleri hem de tüketiciler ihtiyaç duydukları birçok inovatif çözümleri, çeşitli fırsatları ve faydalı araçları tek çatı altında bulabilirler. Entegre İş Otomasyonları Araçlarımız ile özellikle satış, pazarlama ve tedarik faaliyetlerini artırmaya ve geliştirmeye yardımcı olmak amacıyla kurulan bir kurumsal girişimci firmayız. BizPoint işyerleri için yüksek nitelikli interaktif ve proaktif bir sistem sunarken tüketiciler için de oldukça birçok farklı yenilikçi özellikleri barındırmaktadır. BizPoint hikayesi, Türkiye’den neden global bir proje çıkmıyor yazıları ve tartışmaları dikkatimizi fazlasıyla çekti. Araştırdık, gerçekten de devamlı çok hızlı gelişen teknoloji çağında internet ve mobil uygulamalar tarafında global seviyeye ulaşmış marka ve proje eksiklikleri olduğunu gördük. Birileri mutlaka adım atmalıdır düşüncesiyle girişimcilik hikayemiz başladı. Hem tüketiciye hem de işyerlerine bütünleşik tam entegre nasıl kaliteli bir hizmet sunarız fikir arayışına başladık. Yurt içi ve yurt dışını da kapsayacak yatay bir iş modeli yapıp hem tüketiciler hem işyerleri için hem de kendi aralarında 7x24 aktif ve gerçek zamanlı çalışabilecekleri bir platform yapılmasının faydalı olacağı düşüncesiyle yola çıktık. Proje baştan global olarak düşünüldüğü için her özellik globale uyumlu tasarlandı. Projenin tüm Ar-Ge, fikir ve inovasyonları %100 Türkiye kökenli olup, global bir proje olacağı için de New York merkezli bir firmaya

yazılımların yaptırılmasına karar verildi. Toplam 2.5 yıl süren projemiz Türkçe ve İngilizce ile başlayacak olup diğer yabancı diller de zaman içinde ilave edilecektir. Böyle önemli bir projeyi hayata geçiren kişi hakkında daha detaylı bilgi verebilir misiniz? Özer Özbarut, Manchester üniversitesinde iki farklı mühendislik dalında eğitim alarak yüksek lisans diplomasına sahiptir. Aktif 33 yıllık iş hayatı tecrübesi, bilgi ve birikimleri vardır. Üretim, ihracat, teknoloji ve AR-GE dahil devamlı inovasyon gerektiren sorumluluklar üstlenmiştir. Ortaklığı halen devam eden işe ilave sırf kendisine ait yeni bir teknoloji şirketi kurdu. Teknolojiyi devamlı takip eden ve her konuda yenilikçi olmayı benimseyen bir kişi olarak özellikle iş alemi ihtiyaçlarını da kapsayacak internet ve mobil uygulama işine girmiş oldu. Projeyi biraz daha detaylandırır mısınız? Yabancı kökenli çözümler genelde dikey iş modelleri sunarlar BizPoint ise çok daha farklı bir yatay iş modeli geliştirdi. BizPoint birbirlerini tamamlayıcı ve çok yönlü çalışan entegre bir sistem sunmaktadır. Gerçek hayattaki iş akışları ve problemleri bilerek yaşayarak, çözerek, kazanılan pratikler ve tecrübelerimiz ile projemizi tasarladık. Sunduğumuz özellikler ve hizmetler yabancı kökenli 10’larca farklı sitenin ayrı ayrı sunabilecekleri ve entegre edilemez çözümleri BizPoint tek çatı altında oldukça çok fonksiyonlu zengin ilaveler, birçok yenilikler ve farklılıklar ile entegre çalışma ortamı sağlar. Hedefimiz haziran ayı içinde bazı eklentilerimizi de tamamlamak ve pazarda çok iddialı bir konuma gelmektir. Bazı modüllerimiz mayıs ayında devreye alınabilecektir. Proje ekime kadar devamlı geliştirilecek ve yeni ilave özellikler eklenecektir. Web sitemiz ayrıca sosyal bir iş network portali de olup tüm cihazlar ile uyumludur. Mobil


uygulamalarımız ile de 7x24 çalışma imkanı sunmaktayız, zaman ve mekan bağımsız. Tarayıcılar ile de uyumlu mobil web mevcuttur. Uygulamalarımız Apple Store ve Gloogle Play den ücretsiz indirilebilir. İş modelimiz B2B2C ana temelde hem B2B hem de B2C desteklenmektedir. Satış tarafında sırf tüketici ile çalışan işyerleri bile gerektiğinde diğer işyerleri ile de çalışmak zorundadırlar. Her işyerinin ürün ve hizmet tedarik ihtiyaçları da olur. Tüketiciye satış dışında da ayrıca toptan satış veya ihracat yapma gereği olan işyerleri BizPoint gibi çözümlere ihtiyaç duymaktadırlar. B2B (Business-To-Business) işyerleri arası ticaret anlamındadır, BizPoint B2B tarafımız iş ilişkileri oluşturmayı sağlayan etkileşimli bir platformdur. Pazarlama, araştırma, işyerleri bulunması, tanıştırma, irtibat kurma, tüm gerekli bire bir ilişkilere imkan veriyor ve satışa yönelik destekler sunuyoruz. BizPoint bir rehber site ile sınırlı değildir, mekan arama ile de sınırlı değildir, onlarca özelliklerimize bakıldığında hem ön hem de arka tarafta (login) rehber ve de mekan arama siteleri ile aynı kulvarda olmadığımız görülebilir. Özelliklerimiz çok farklıdır. Avrupa menşeli B2B iş modeli olduklarını belirten siteler ile de mukayese edildiğimizde kıyaslanamayacak kadar çok sayıda farklılıklarımız olduğu görülebilir. BizPoint tüm yönetim ve kontrolü müşterilerimize verir. İşyerleri kayıt olurlar ve profillerini oluştururlar biz de yayınlarız, böylece işyerleri ulaşılabilir olurlar. Ayrıca iç sistemde de onlarca özelliklerimizi kullanabilirler. Tüketicilerde kendilerine sunulan tüm olanaklardan ve hizmetlerden ayrıca faydalanabilirler. 7X24 HİZMET Projemiz bulunabilirlik, verimlilik, performans artırıcı faaliyetlere destek, operasyonel kolaylık ve maliyet düşürmeye destek, dijital değişim ve hizmet yönetim otomasyonudur. İçinde birçok aktivite ve olanaklar barındırır, işleri kolaylaştırır, canlı otomasyonlar sayesinde sistem müşterilerimiz için 7x24 çalışır ve devamlı hizmet verir. Projemiz lokasyon bazlı olup diğer tüm arama, listeleme ve filtreleme seçenekleri de mevcuttur. Farklı lokasyonlar örneğin başka şehirlerde de aramalar yapılabilir. Proje ilk önce Türkiye ile başlayıp sonra bölgesel daha sonra da global açılıma geçmesi planlanmıştır. BizPoint içinde şirketler, kobiler, esnaf ve sanatkarlar kısacası en ufaktan en büyük tüm iş alemine kucak açmaktadır. Tüm meslek sahipleri de kendilerine profil açabilirler ve sisteme dahil olabilirler, örneğin doktor, avukat, elektrikçi gibi… Ticari tarafta ithalat ve ihracat için de tüm olanaklarımız mevcut. Yurt dışından firmalar Türkiye’de yerleşik tüm işyerlerini arayıp bulabilirler, bilgi alabilirler ve irtibat kurabilirler. Profil sayfaları eklenen ve güncellenen bilgileri gösterir ve kapsamlıdır. Yurt dışından kullanım imkanlarına ilave olarak, Türkiye’ye gelen yabancılar tüm cihazları ile 7x24 ticari ilişkiler kurabilir, gerçek zamanlı irtibat halinde olabilirler, işyerlerini arayabilirler, adres ve yol bulabilirler, tüm ticari ilişkileri yönetebilirler, teklifler alabilirler. Akşamları ise restoran arayabilirler. Sınırsız kullanım imkanı sunmaktayız. Gerek tüketiciler gerekse işyerleri ‘Teklif İste’ yayınlayabilirler. İlgilenen işyerleri de teklif verebilirler. Çok yönlü çalışan bir canlı mekanizma ile ‘Teklif İste’ ve ‘Teklif Ver’ sistemi çok kullanışlı ve faydalıdır. Teklif isteyen tek taleple onlarca teklifler alabilir. Tüketiciler mekan ve işyerleri

araması yapabilirler, hizmetler arayabilirler, teklif isteyebilirler, iş ilanlarına bakabilirler, fırsatlar indirimler ve kuponları görebilirler, etkinlikleri arayabilirler, arkadaşları ile canlı sohbet edebilirler, arkadaşları ile özel bire bir mesajlaşabilirler, buluşma organize edebilirler, işyerlerinden özel indirimler talep edebilirler, yorum yapabilirler, puan verebilirler, tavsiye edebilirler, randevu talep edebilirler, rezervasyon talep edebilirler, beni arayın talepleri yapabilirler, davet edebilirler, özel not alabilirler, hatırlatma ayarlayabilirler. Bizim farkımız örneğin not almak, hatırlatma ayarlamak bile işyeri bazında ve yaklaştığınız zaman da aktif olabilen özelliklere sahiptir. Mobil proximity ile de ayrıca sürprizlerimiz olacaktır. Farkımız ancak BizPoint fiili kullanıldığı zaman görülebilir. Tüketiciler hem kendileri işyerleri ile hem de işyerleri tüketiciler ile iki yönlü aktif iletişimleri yönetebilirler. İşyerleri ve meslek sahibi profesyoneller istisnasız sisteme dahil olan tümü kendi aralarında da gelişmiş olanaklara sahip olurlar. İş fırsatları ve işbirliği yapmak hiç bu kadar kolay olmamıştı. İşyerleri ve meslek sahibi profesyonellerde mekan ve işyerleri arayabilirler, hizmetler ve ürünler arayabilirler, teklif verebilirler, personel ilanları yayınlayabilirler, fırsatlar indirimler ve kuponlar yayınlayabilirler, etkinlik yayınlayabilirler, tüketiciler ve işyerleri ile canlı sohbet edebilirler, tüketiciler ve işyerleri ile mesajlaşabilirler, buluşma organize edebilirler, özel indirim taleplerine cevap verebilirler ve pazarlık edebilirler, yorumlara göre işlerini optimize edebilirler ve iyileşme sağlayabilirler, tanıtımları için olan “promote” özelliklerimizi aktif edebilirler, randevu taleplerine cevap verebilirler, rezervasyon taleplerine cevap verebilirler, beni arayın taleplerine cevap verebilirler, bilgi isteyenlere cevap verebilirler, pazarlama araçlarımızı kullanabilirler, proximity pazarlama ve push notifikasyon araçlarımızı kullanabilirler, ürün ve hizmetlerini tanıtabilirler, tedarikçiler arayabilirler, yeni müşteriler bulabilirler, kategorilere bağlı banner reklam verebilirler, acente arayabilirler, kampanyalar yayınlayabilirler, çeşitli promosyon özelliklerimizi kullanabilirler, profillerini web sitesi gibi kullanabilirler web siteleri varsa ilave trafik akışı sağlayabilirler. Web chat canlı sohbet özelliğimiz ve entegrasyonumuz mevcuttur. Özel ve ayrıca grup sohbet olanakları mevcuttur. Tüketiciler ile işyerleri, tüketiciler kendi aralarında ve işyerleri de kendi aralarında canlı sohbet yapabilirler. Telefon, faks ve email yerine anında bilgi alıp verebilirler. Örneğin hesap mutabakatı, fiyat sorma, müşteri telefonda iken stok durumu sorma gibi. Operasyonel kolaylıklar ve zamandan tasarruflar yapılır. Web chat grupları oluşturulabilir. Web chat işyerleri tarafından müşteri hizmetlerine destek veya satış pazarlama


restaurant 90 hotel & hi-tech

marka röportaj

amaçlı da kullanılabilir. Anında fiyat verilebilir. Çok amaçlı kullanım mümkündür. BizPoint Müşteri Hizmetleri ile gerçek zamanlı canlı chat desteğimiz ayrıca mevcuttur. Bu web chat ile aynı değildir. Ayrıca formlar yoluyla talep edilen destekler de Ticket sistemi ve email ile verilmektedir. Post etme seçeneklerimiz, işbirliği fırsatları için örneğin perakendeci aramak, acenta, distribütör, ithalatçı ve ihracatçı, vb. aramak ve irtibat kurmak için talepler yayınlanabilir ilgilenenler de direkt irtibat kurabilirler. İsteyen meslek erbabı yorum özelliğini kapalı tutabilir. Tercih meselesi ve bazı meslekler için gerek duyulmayabilir. İsteğe bağlıdır, bu seçim yapılırsa profilde yorum yazma bölümü aktif olmaz ve yorum yapılamaz. Satın alma departmanlarına çok kolaylıklar sağlıyoruz, hizmet ve ürün tedarikçileri arama ve çoklu teklifler alabilmeleri en çok arzu ettikleri şeydir. Tek tıkla yayınla, teklifleri bekle. Tüm tüketicilere kullanım ücretsizdir. Kaydolan tüketiciler için de ücretsizdir. Kaydolan tüketicilere arka planda profil ve araçların kullanım hakkı verilir, ayrıca bir çok ek olanaklardan faydalanırlar. Tüketiciler teklif istediklerinde verilen teklifler için karşılıklı iş bağlayabilirler ve komisyon alınmaz. Yurt dışından işletmelerimize direkt talepler yapılabilir. Tedarikçi arayanlar şirketlerimiz hakkında bilgi alabilirler, ticari bağlar kurulabilir. İthalat ve ihracat bağlantıları yapılabilir. Klasik check-in sistemi işletmelerden çok ciddi maddi gelir sağlamak amaçlı yapılır, BizPoint’te ise önceden “Burada Olacağım” özelliği ile zamanında plan ve program yapılabilir, organize olunabilir, özel ve/veya iş toplantıları mekan veya işyeri bazında ayarlanabilir, davet edilebilir. Bu özellik için işletmelerden hiçbir ücret alınmaz. Pasif listeleme değil aktif listeleme ve iş olanakları sunmaktayız, her aşaması karşılıklı ulaşılabilir bir sistem hizmeti vermekteyiz. Müşterilerimiz için geri dönüşüm hızının (ROI) iyi olması tasarlanmıştır. Müşterileriniz neden BizPoint ve hizmetlerini hercih etsin, Sizin farkınız nedir? Her aşaması 7x24 aktif, canlı ve gerçek zamanlı bir sistem ile interaktif ve proaktif iş tarzı ve çözümler sunmaktayız. Sisteme kayıt olunup giriş yapıldığı zaman sunduğumuz imkanların çok farklı olduğu görülebilir. Çok kolay yönetilebilen, tam otomasyonlu, karşılıklı bire bir mesajlaşmalar, talepler ve teklifler dahil canlı bir iş akışı sunmaktayız. Arka planda sunulan hizmetlerimiz oldukça çok farklı ve diğer web siteleri ve mobil uygulamaları ile kıyaslamaz derecede farklılıklar yaratıyor. Kontrol kullanıcılardadır, araçlar bizden sürüş kullanıcılardan. Dikey ve tek bir konuya odaklanmış iş modelleri, sundukları imkanlar ve ücretlendirmeleri ve çoklu portaller ile BizPoint’in fiili kullanılarak ve denenerek farkımız müşterilerimizin takdirine sunarız. BizPoint kazan kazan ve müşteri merkezli sistem mantığı ile hizmetler sunar. Önce müşterilerimiz kazanmalı ki sonra biz de kazanabilelim. Örneğin bir restoran hem müşteriler hem de malzeme tedarikçilerini bulabilir. Dolayısıyla hem yeni müşteriler edinebilir hem de satın alma ihtiyaçlarını ekonomik karşılayabilir. Promosyon, kupon, indirim, reklam, tanıtım gibi tüm satış ve pazarlama faaliyetleri de gerçekleştirilebilir. Personel de aranabilir. Sistemimiz çok

yönlü çalışmaktadır. İhtiyaç duyulduğu an ek hizmetler de almak mümkündür. Add-on ve Demand-on, talep üzerine etkinleştirilip çalıştırılabilir ek seçeneklerimiz vardır. B2B İşyerleri Pazaryeri “Source, Communicate & Collaborate and Lead To Sales ”, alıcıyı ve satıcıyı buluşturma platformudur. Alıcılar satıcılar arayabilir, satıcılar alıcılar arayabilir, sistemde arayabilirler veya isteklerini formlar ile yayınlayabilirler, ilgilenenler irtibat kurarlar ve karşılıklı iş bağlayabilirler. Satış aşamasına kadar bir çok imkanlar sunmaktayız. Abonelik ve isteğe bağlı ek hizmetlerin ücretleri dışında ilave komisyonlar ve hiçbir aracılık payları yoktur. Aynı zamanda sosyal iş ve paylaşım ağı, ayrıca serbest ve açık bir pazar yeri. “BAĞ KURUYORUZ” Cihaza bağlı olmadan ve hiçbir yatırım maliyeti olmadan her işyeri Proximity ve Push Notifikasyon hizmeti alabilir. İhtiyaç kadar proximity paketlerimizin ücretleri bellidir. Yönetim panelinde gerekli istatistiki veriler, raporlar ve analizler mevcuttur. Gerçek zamanlı veriler müşterilerimize sunulur. Hizmetlerimiz şu an aktiftir ve kullanılabilir ancak bazı eklentilerimiz ve kontrollerimiz olacağı nedeniyle resmi açılışımız 19 nisan günüdür. Bazı modüllerimiz mayıs ve haziran aylarında hazır olacaktır. Önceden planlanan tamamlayıcı ve ilave özellikler, ek yenilikler nedeniyle bir süre beta olarak hizmet vereceğiz. Müşteri hizmetleri kapasitemizi de nisan sonuna kadar artırarak ayarlayacağız. Bazı üyelik (abonelik) paketleri çoklu firmaların girişine izin verir örneğin 10 şubeniz var hepsi tek bir hesap altında BizPoint’e tek tek tanımlanabilir. On ayrı üyelik gerektirmez. Dolayısıyla belirli sayıda şubesi olan işyerlerine çok ekonomiktir. Her şube için ayrı istatistiki bilgiler ve raporlar sistemden izlenebilir, performansları mukayese edilebilir. Üst seviye üyelik paketlerinde listeleme önceliği vardır. “Beni Arayın” özelliğimiz SMS paketi gerektirir ve ücretlidir. Talep e-mail ve SMS ile anında iletilir. BizPoint SMS için operatörlerin fiyat listelerine bağlı olduğundan ücret talep etmektedir. Kar amacı gütmeyen organizasyonlar (vakıf, dernek, vb.) ve tüm yardım kuruluşlarına istedikleri kadar etkinlik yayınlamaları serbest ve ücretsizdir, abonelikte ücretsizdir. Tüm yardım ve sosyal sorumlulukları destekliyoruz. DENEMESİ BEDAVA Üyelik paketlerimiz, her zaman ücretsiz olacak üyelik paketimiz Basic olup diğer ücretli üyelik paketlerimiz de 2 ay ücretsiz denenebilir. Hizmetlerimizin kalitesi, çeşitliliği ve sunduğu getirilerine bakılarak ücretli dört abonelik paketlerimizden birine istenirse geçiş yapılabilir. BizPoint’e yatırımların geri dönüş yüzdesi ve hızı ölçülebilir. Varsayımlar ve senaryolar ile değil net analizler ile otomatik hesaplanır. Tüketiciler ve işyerleri birbirlerine tek tıklama ile ulaşabilirler. Mevcut müşteriler ve potansiyel olabilecek müşteriler ile iletişim çok kolay olacaktır. İşlevsellik, kolay kullanım, otomasyon, kolay yönetilebilir. Değer katmak, istikrar, hız, rahatlık ve konfor sunmaktayız, denemesi bedava! Projemize Microsoft firması destek vermiştir, Microsoft’a teşekkür ederiz. Projemiz Microsoft Azure bulut sisteminden hizmet vermektedir.



restaurant 92 hotel & hi-tech

marka

FELDA IFFCO, güvenilir palm yağı tedariği yaptığını kanıtladı

FELDA Grubu “Sürdürülebilir Palm Yağı Yuvarlak Masası”na katılan dünyanın ilk tarım birliği. Çevresel duyarlılığı yüksek bir kurum olan FELDA Grubu, bu konuda üzerine düşen sorumlulukları yerine getiriyor. Grup, çevreye vereceği zararı en aza indirgemek için yeni sürdürülebilir tarım metodolojileri öncülüğünde yenilenebilir hammadde kullanıyor.

P

alm yağı bulunduğu pazarda hızlı büyüme göstermekte ve dünya bitkisel yağ pazarının %35’ini karşılıyor. Palm yağı, doğası gereği birçok prosese uyumlu olup, farklı özelliklerde yağ elde edilebilen ve farklı uygulama alanlarında kullanılabilen bir meyve yağıdır. 2011 yılı verilerine göre 7 milyara ulaşan dünya nüfusunun, 2050 yılına kadar 2 milyar daha artması bekleniyor. Palm yağı artan dünya nüfusunun beslenme ihtiyacının karşılanması açısından da en uygun yağ olarak değerlendiriliyor. 2013 yılında dünyada 57 milyon ton palm yağı tüketilirken, dünya palm yağı tedariğinin %80’inden fazlası Malezya ve Endonezya’dan geliyor. Geri kalan %20’lik kısım palm ağaçları, Asya, Latin Amerika ve Afrika’nın ekvator koşullarında yetiştiriliyor. FELDA Grubu, sahip olduğu 850 bin hektar toprağı ile Malezya toprak alanının %16’sına sahip ve bu toprak alanıyla palm tarımını destekliyor. Bugün 530 bin hektarı, FELDA Grubu tarafından yönetilen bu topraklarda dünya palm yağı üretiminin önemli bir bölümü gerçekleştiriliyor. FELDA Grubu, 1996’da 26 alt kuruluş ve 5 ortak girişimle birlikte hayata geçirdiği FELDA Holdings ile palm yağının üretiminden işlenmesine, paketlenmesinden dağıtımına kadar tüm aşamalarını üstlenen küresel bir şirket olarak kendisini kanıtladı. FELDA GRUBU “SÜRDÜRÜLEBİLİR PALM YAĞI YUVARLAK MASASI”NA KATILAN İLK TARIM BİRLİĞİ FELDA IFFCO Gıda’nın ana ortaklarından olan FELDA Grubu

çevresel duyarlılığı yüksek bir kurum ve bu konuda üzerine düşen tüm gereklilikleri tam anlamıyla yerine getiriyor. Çevreye karşı vereceği zararı en aza indirgemek için yeni sürdürülebilir tarım metodolojileri öncülüğünde yenilenebilir hammadde kullanıyor. Bu bağlamda FELDA Grubu uluslararası girişim olan “Sürdürülebilir Palm Yağı Yuvarlak Masası”’nın (RSPO) 18 Ekim 2004’ten beri aktif bir üyesidir. Aynı zamanda RSPO’nun kurucu üyelerinden biri olarak, İcra Kurulunda da temsil edilmektedir. FELDA Grubu’nun çevreye olan bağlılığı, operasyonlarına da rehberlik ediyor, Sürdürülebilir Palm Yağı ilke ve kriterlerine göre adımlarını atıp tedarikçileri de bu kriterlere göre belirliyor. “YÜZDE 100 SÜRDÜRÜLEBİLİR VE İZLENEBİLİR” FELDA IFFCO Gıda’nın bu minvalde hedefi, palm yağının yüzde 100’ünü sürdürülebilir ve izlenebilirliği onaylı kaynaklardan elde etmek. Bunun yanı sıra doğal kaynakların ve biyolojik çeşitliliğin korunması için çevresel sorumluluğunu yerine getirerek, yeni ekim alanlarının sorumlu yönetimine katkı sağlayarak verimi artırıyor. Böylelikle sürdürülebilir olmayan yollardan elde edilen palm yağından kaynaklanan ormansızlaşma ve iklim değişikliklerinin önüne geçiliyor. FELDA IFFCO Gıda, Sürdürülebilir Palm Yağı projesine sağladığı tüm bu katkıları belli kriterler ve hedefler doğrultusunda sistematik bir şekilde yerine getirmekte olup, palm yağının geleceğine katkı sağlamaya devam ediyor.



restaurant 94 hotel & hi-tech

marka röportaj

Müşteri deneyiminin en ayrıcalıklısı

Jacca

Sadık müşteri sayısı gün geçtikçe artıyor, mutsuz müşterilerden dolayı oluşacak olan finansal kaybın önüne geçiliyor. Jacca.com, işletmedeki sorunları sosyal medyaya yansımadan çözme fırsatı sağlıyor.

A

rtık gözünüz arkada kalmasın! Mekanda bulunmadan, sizin yerinize işletmenin nabzını tutacak, personelde iyi hizmet kültürü oluşturacak, kalite standartlarını sürekli ölçümleyerek raporlayacak ve ileriye dönük doğru kararlar vermenizi sağlayacak bir online hizmet var! Jacca.com iddia ediyor! İşletmeler onunla çok daha verimli, güvenli ve mutlu olacak! Yeme içme sektörünün en cakalı online hizmetini Jacca Kurucu Ortağı Tuğrul Başar anlattı… Jacca nasıl doğdu? Firmanızı tanıtarak, kuruluş aşamalarından kısaca bahseder misiniz? Jacca olarak biz, müşteriler ile işletmelerin karşılıklı beklentilerinin karşılanması için iletişimin çok önemli olduğuna inanan bir ekibiz. Teknolojimiz sayesinde bu iletişim köprüsünü oluşturabileceğimizi ve hayatı herkes için daha güzel hale getirebileceğimizi düşünerek hareket ediyoruz. İşte bu sebeple odak noktası müşterilerden gelen anlık geri bildirimler olan yeni nesil bir öneri-şikayet kutusu, gizli müşteri ve sadakat uygulaması yarattık. Ürünümüzün adını önce “Yakakartım” koyduk, sonra düşündük ki biraz zor bir isim ve bizi anlatmıyor.

Müşterilere sağlayacağı faydaları düşündük, “cakalı” bir ürün olduğu için “Jakakartım” olsun dedik. En sonunda ismimizin daha akılda kalan ve daha kolay söylenebilen bir isim olması gerektiğini fark ettik ve bu sayede Jacca ismi doğmuş oldu. Jacca, ağırlıklı hangi sektörlere, ne tür hizmetler sağlıyor? Firmanızın yeme içme sektörüne yönelik yapılanmasından bahsederek, sektördeki gücünü ve etkinliği nedir? Jacca yeme içme sektörünü ön planda tutarak tüm hizmet sektörüne müşteri deneyimi yönetimini güçlendirmeye yönelik bir çözüm sunuyor. Yeme içme sektöründe şu anda 100’ün üzerinde noktada faaliyet göstermekteyiz. Jacca’yı üye işletmeler ile müşterileri arasındaki iletişimi güçlendiren; verilen hizmetin kalitesini güvence altına alarak hep daha iyiye gitmesini sağlayan akıllı bir çözüm olarak görüyoruz. Türkiye’deki restoran portföyünüzden örnekler vererek, yeme içme sektörüne dönük büyüme hedefleriniz, pazarlama stratejileriniz üzerine neler söyleyebilirsiniz? Birkaç örnek vermek gerekirse şu ana kadar Kırıntı, Carluccio’s, Gelik Restaurant ve Namlı Gurme gibi önde gelen


marka, müşterilerini daha yakından dinlemek ve daima iyi hizmet sunmak için Jacca.com’u tercih etti. Müşterilerinin memnuniyetini ve sundukları deneyimi iyileştirmek isteyen tüm markaların çözüm ortağı olmayı isteriz. Bu doğrultuda 2016 sonu hedefimiz 1000’in üzerinde işletmede var olmak ve kullanıcılarımızın tüm üye işletmelerimizde iyi hizmet alacaklarından emin olmak. Firmanın yurt içi restoranları dışında yurt dışında da faaliyet noktaları var mı? Dış pazardaki marka bilinirliğiniz ve gücünüz üzerine neler söyleyebilirsiniz? Global bir marka olmak bizim de çok istediğimiz bir şey. Bunun için yazılımsal altyapıya sahibiz fakat henüz oluşmuş bir yurt dışı satış pazarlama yapılanmamız yok. Türkiye’de çalıştığımız yurt dışı kaynaklı müşterilerimiz ile bu konuda görüşmelerimiz devam ediyor. 2017 yılı itibarıyla yurt dışına açılma hazırlıklarımızı tamamlamayı hedefliyoruz. Markanızın yeme içme sektöründeki müşterilerine sunduğu özel avantajlar hakkında bilgi verebilir misiniz? Bu hizmetler yeme içme sektörünün hangi ihtiyaçlarına ne oranda çözüm geliştirebiliyor? Sadık müşteri sayısı gün geçtikçe artıyor, mutsuz müşterilerden dolayı oluşacak olan finansal kaybın önüne geçiliyor. Jacca.

com, işletmedeki sorunları sosyal medyaya yansımadan çözme fırsatı sağlıyor. Bu sayede sosyal medya notlarında yaklaşık %20’lik bir iyileşme sağlanıyor. Jacca.com ile işletme sahipleri mekanlarında bulunmadıklarında dahi işletmelerinin nabzını tutabiliyorlar. Dolayısıyla işletme yöneticilerinin gözü arkada kalmıyor. Personelde iyi hizmet kültürü oluşması sağlanıyor. Personel, problemlerin yetkililere daima, anında ulaşacağının bilincinde oluyor. Kalite standartlarını sürekli ölçümleyerek ve işletmelere bunları raporlayarak ileriye dönük verilecek doğru kararların önünü açıyor. Kısa bir değerlendirmeyle yeme içme sektöründe neler oluyor? Sektörün geleceğini belirleyen ürün, hizmet ve yaklaşımlar üzerine değerlendirmeleriniz neler? Yeme içme sektöründe online rezervasyon ve online ödeme odaklı sistemler dikkat çeken son trendler aslına bakarsanız. Her iki trend de yurt dışında başarılı olup, ülkemiz için de büyük bir potansiyel taşımakta. Fakat Türkiye’de henüz çok benimsenmediğini söyleyebiliriz. Her iki sistemin de daha çok ilgi görmesi için müşterilere ayrıcalıklı bir yaklaşımda bulunmaları gerektiğine inanıyoruz. Bu inancımızdan ötürü biz de Jacca olarak bu sistemlerin adaptasyonunda tamamlayıcı bir rol oynamayı hedefliyoruz.


restaurant 96 hotel & hi-tech

marka

Gastronometro mutfağı “Electrolux Profesyonel” dedi

Metro Toptancı Market’in gastronomi sektörünün ve profesyonellerinin geleceğine yatırım yapmak amacıyla tasarladığı Gastronometro mutfakları, Electrolux Profesyonel Mutfak Ekipmanları ile göz doldurdu. profesyonel mutfaklarının tedarikçisi olmakla beraber, platformun diamond sponsorluğunu da üstlendi. 14 kişilik HORECA Stüdyo, 10 kişilik Pasta ve Ekmekçilik Stüdyosu, ArGe çalışmalarının yapılacağı Ürün Geliştirme Mutfağı, Bar ve Barista Stüdyosu ve Bulaşıkhane bölümü Electrolux Profesyonel ekipmanları ile hizmet veriyor.

M

etro, Türkiye’deki 25. yılında, gastronominin geleceğine yön vermek, Türk mutfak kültürünün gerçek potansiyelini ortaya çıkarmak ve başarılı şeflerin dünyada hak ettikleri yere gelmelerine katkı sağlamak amacıyla Gastronometro’yu hayata geçirdi. Electrolux Profesyonel, 1.700 metrekare alan üzerine kurulu, gastronomi profesyonellerine yönelik bir gelişim ve keşif platformu olan Gastronometro’nun

PROFESYONELLERE EN PROFESYONEL ÇÖZÜMLER Türkiye’nin önde gelen şeflerinden Maximillian J.W. Thomae tarafından yönetilen Gastronometro’da, dünyaca ünlü şefler Electrolux Profesyonel’in üstün teknolojilerle donatılmış profesyonel ekipmanlarıyla seminer ve atölye çalışmaları gerçekleştiriyor. Gastronometro mutfaklarında Electrolux Profesyonel’in air-o-steam Touchline kombi fırınları, thermaline yüksek kapasitede pişirme grupları, green&clean serisi bulaşık makineleri, ecostore buzdolapları, derin dondurucuları, dinamik hazırlık ekipmanları gibi ekipmanları kullanıldı. Ulusal ve uluslararası gastronomi dünyası arasında bir köprü kurmayı hedefleyen Gastronometro’da, yerli ve yabancı birçok şef misafir edilecek, ödüllü şeflerle Metro müşterileri ve iş ortakları için çok özel atölye çalışmaları Electrolux Profesyonel ekipmanları kullanılarak gerçekleştirilecek.


Porland ile tuvale dönüşen sofralar Porland, üretici kimliği ile mutfak profesyonelleri için en iyisini tasarlamaya ve üretmeye devam ediyor… Kurulduğu günden itibaren öncü çalışmalara imza atan Porland, Black Touch Serisi ile sofraya bakış açısını değiştiriyor. Ulaştığı pazarlardaki tüketici eğilimlerini doğru analiz ederek, hem yurt içinde hem de yurt dışında tasarımda ayrıcalık ve işlevsellik sunan Porland’ın yeni serisi, özgür fırça dokunuşlarının tuval üzerindeki izlerini yansıtıyor. STİL SAHİBİ ŞEFLERİN TERCİHİ Profesyonel kullanıcılara yönelik tasarlanan seri, stil sahibi şeflerin en özel tariflerini sanata dönüştürürken, farklı desen seçenekleri ile birden fazla kombinasyon fırsatı sunuyor. Black Touch; farklı boylarda düz ve kayık tabaklar, kaseler, çukur tabak, sosluk, tuzluk biberlik, çok amaçlı mini tabak ve ikram grubu ürünlerden oluşuyor. YIPRANMALARA KARŞI YÜKSEK MUKAVEMET Beyaz üzerinde siyah dokunuşlardan oluşan deseni ile Black Touch Serisi estetik ve şık tasarımının yanı sıra dayanıklı yapısıyla da dikkat çekiyor. Bulaşık makinesinde yıkanabilen, fırın ve mikrodalgada kullanımına uygun olan Black Touch ürünleri; otel, restoran ve kafelerde kullanım sıklığına bağlı yıpranmalara karşı yüksek mukavemete sahiptir.


restaurant 98 hotel & hi-tech

marka güncel

Yedigüller: “Geç olmadan su tasarrufu için önlemler almalıyız” 22 Mart Dünya Su Günü ile ilgili bir basın açıklaması yapan Ege seramik Genel Müdürü Göksen Yedigüller, Ege Seramik’te

gerçekleştirilen atık su kullanımına yönelik faaliyetlerle ilgili bilgiler paylaştı. Dünyadaki nüfusun hızla artışına paralel olarak kullanılabilir su miktarının hızla yükseldiğini belirten Yedigüller, “Ekolojik dengenin geri dönüşü olmayan bir şekilde tahrip edilmesi ve su varlıklarının yok olması açısından çok kritik bir eşikteyiz. Bu eşiği gezegen ve canlı yaşamı lehine dönüştürmenin tek yolu her alanda kullandığımız su ile ilgili tasarrufu benimsemek, geri kazanımla ilgili bilinci artırmak, projeler üretmek, kısacası mücadele etmek gereklidir” dedi. Ege Seramik olarak, bu konuda uzun zamandır çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Yedigüller, sözlerini şöyle sürdürdü: “Halen günlük 450 ton atık su arıtma tesislerimizde arıtılmaktadır. Bu suyun 350 tonu tekrar kullanılmaktadır. Biz gururla söyleyebiliriz ki, Ege Seramik olarak, yıllık 130 bin tona yakın suyu geri kazandırıyoruz. Yurt içi ve yurt dışından gelen denetim firmaları, bu konudaki çalışmalarımızı takdirle karşılıyorlar. Bizler gibi tüm sanayi şirketlerinin, çevre korumaya katkı faaliyetleri konusunda hassasiyet göstermeleri, toplumumuzun ve dünyanın geleceği için sorumluluk bilincine sahip olmaları, bu konuda çalışmalarını hassasiyetle devam ettirmeleri gerekmektedir. Dünyamızın geleceği için çok geç olmadan, su tasarrufu için önlemler almalıyız.”

Eray Teknoloji’den önemli satın alma Sektörün köklü dağıtım ve servis şirketlerinden Eray Teknoloji, geliştirdiği yeni nesil yazar kasa POS cihazı Pıdion MT360E için tüm yasal izinleri alarak pazara iddialı bir giriş yapan Mikrosaray’la geçtiğimiz yıl stratejik bir işbirliği anlaşması imzalamıştı. Bu anlaşmayla Mikrosaray ürünlerinin Türkiye çapındaki dağıtıcılığını ve servis hizmetlerini üstlenmiş olan Eray Teknoloji, geçtiğimiz günlerde ise Mikrosaray’ın çoğunluk hissesini devralarak oldukça önemli bir adım attı. Söz konusu satın almayla ilgili açıklama yapan Eray Teknoloji Genel Müdürü Yakup Demir, “Bu ortaklıkla, ülkemizdeki sekiz adet EFT POS yazar kasa üreticisinden biri olduk. Artık sadece yazar kasa değil, ödeme sistemleri işine de adım attık. Başarıyla yönetilebilirse, geleceği çok parlak bir iş bu... 29 yıllık kadromuz ve ülkemize dağılmış 300 adet bayimizle bu başarıyı elde edeceğimize eminim. İlk etapta bu anlaşma sonucu Eray Teknoloji’nin bu yılki cirosunu 2015’e göre yüzde 50 artırmayı ve Pıdion yazar kasa ile de pazarın ilk beş büyük üreticisinden biri olmayı hedefliyoruz” dedi.

Regnum Carya Golf&SPA Resort’e ilklerin sertifikası Konaklama sektörünün odak noktalarından biri olan hijyen konusu, Diversey Consulting’in geliştirdiği sertifika programlarıyla standarda kavuşuyor. The Hygienic Room ve The Hygienic Gym/SPA programları ile sektörün hijyen standartlarını yükselten Diversey Consulting, işletmelerin misafirleri nezdindeki güvenini de sağlamlaştırıyor. Her iki programı da uygulayarak geçerli puan alan Regnum Carya Golf&SPA Resort, Türkiye’de The Hygienic Room ve The Hygienic Gym/SPA sertifikalarını almaya hak kazanan ilk otel unvanına sahip oldu. Otel adına konuşan Regnum Carya Golf&SPA Resort Genel Müdürü Geylan Dursunoğlu, Dünyanın En İyi Oteli seçilen Regnum Carya’nın her misafirini VIP hizmet ile ağırladığını belirterek, “Herkes özeldir ve özel hizmet almalıdır’ felsefesiyle hizmet verdiklerinin altını çizdi. Dursunoğlu, ‘Bu sertifikayı alan ilk otel olmak, misafirlerimize sunduğumuz hizmet kalitesinin bir göstergesidir’ diye ekledi.



restaurant 100 hotel & hi-tech

yeni mekan

Alaçatı’nın renklerinden ilham alan mekan

Eflatun

Tarih kokulu Arnavut kaldırımlı dar sokakta yer alan Eflatun, farklı lezzetleri ve efsane mezeleri ile bir Alaçatı vazgeçilmezi oldu. Kaostan uzak, huzurlu molalar için yeni rotanız Eflatun!

K

endinizi evinizde gibi hissedebileceğiniz samimi bir ortamda, keyifli dakikalarınıza eşlik etmek isteyen Eflatun’un, Ege’ye has rustik bir mutfağı var. Sahibi, aynı zamanda şefi olan Nalan Kocaoğlu tam bir lezzet tutkunu. Bu tutkuyu yiyeceğiniz her lokmada hissedebildiğiniz bir lokanta yapmanın mutluluğuyla, yolu Alaçatı’dan geçenleri bekleyen Eflatun’un mottosu “Aç gelin, mutlu gidin!” MENÜDE YOK YOK Mutluluğun kapısını sizlere aralayan geniş menüde ise yok yok. Günün en muhteşem öğünü olan kahvaltı menüsünde, serpme köy kahvaltısından, ev yapımı gözlemelere kadar pek çok seçeneğiniz var. Gününüzü Eflatun’un efsane mezeleri ile renklendirmek isterseniz de geniş meze menüsünden dilediğinizi seçebilir, lezzet şölenine katılabilirsiniz. Yüzde 100 yerli deniz ürünlerini misafirlerine sunan Eflatun’un, makarna ve tatlı menüsü de unutmayacağınız lezzetlerle sizleri bekliyor.


Pera’da ‘müptela’sı olacaksınız…

Geçtiğimiz aylarda misafirlerini ağırlamaya başlayan Pera Müptela, Pera City Suits’in terasında yer alan yeni nesil meyhane anlayışını, eski usul sıcak bir ortamla birleştirip terasta ocakbaşı konseptinin keyfini çıkarmaya davet ediyor.

G

üllerin Savaşı dizisinden tanıdığımız, son zamanların genç ve yetenekli oyuncularından Uğur Kurul’un iki yakın arkadaşı ile birlikte hayata geçirdikleri ocakbaşı konseptli teras meyhanesi Pera Müptela, Pera City Suits’in terasında keyifli sohbetlerinize ev sahipliği yapmak için misafirlerini bekliyor. NE YİYORLARSA ONU SERVİS EDİYORLAR Türkiye’nin vazgeçilmez kebap kültürüne yepyeni bir soluk getiren Pera Müptela, kebap yerken keyifli anlarınıza da eşlik etmek üzere tasarlanmış. Teras meyhanesinde güzel Türk mezelerinin yanında yöresinden gelen ustaların ellerinden leziz et çeşitleri Pera Müptela’da, 90’ların Türk müziği eşliğinde ikram ediliyor. Üç yakın arkadaş beraber gitmekten sıkılmayacakları istedikleri müzikleri dinleyebilecekleri ve aynı zamanda iyi kebap

yiyebilecekleri bir restoran açma amacıyla hayata geçirdikleri Pera Müptela için “Ne yiyorsak onu servis ediyoruz.” diyor. UNUTULMAZ MÜZİKLER VE FARKLI TATLAR 80’ler ve 90’ların özenle seçilmiş unutulmaz şarkıları eşliğinde, günlük çıkan taze mezeleri ve dillere destan Adanalı Mehmet ustanın lezzetlerini ve Adana’dan gelen özel şalgamını tadabilirsiniz. Akdeniz’in güzel şehri Adana geleneği “Geç Kahvaltı” kültürünü kızarmış hellim, ev yapımı sucuk ve ciğerle devam ettiren Pera Müptela, modernle gelenekseli birleştirerek farklı alternatifler sunuyor. İnternet sitesinde online rezervasyon imkanı sağlayan Pera Müptela, belirtilmesi halinde et yemeyen veya glutene alerjisi olan misafirleri için özel mezeler de hazırlıyor.


restaurant 102 hotel & hi-tech

yeni mekan

İstanbul’un yeni ‘Etkinlik Merkezi’ açıldı

Eski Büyükdere İskelesi, orijinaline sadık kalarak restore edilen yeni yüzüyle düğün, davet ve toplantılar için yeni misafirlerini bekliyor.

O

smanlı döneminin ünlü mimarlarından Ali Talat Bey’in imzasını taşıyan, 1850’li yıllarda İstanbul’a vapur iskelesi olarak hizmet veren Büyükdere İskelesi, 30 yıllık bir molanın ardından Nisan ayında kentin yeni ‘Etkinlik Merkezi’ olarak kapılarını açtı. Rüya gibi düğünler, eşsiz Boğaz manzarasının eşlik edeceği unutulmaz nikâh törenleri, nişan, kına, sünnet gibi her tür özel davet için modern yüzü ve deneyimli kadrosuyla hizmet veren Eski Büyükdere İskelesi, misafirlerini, 300 kişi kapasiteli 330 metrekarelik ferah terası ile 380 metrekarelik ve 350 kişilik kapalı alanında ağırlıyor. BOĞAZ MANZARALI VERİMLİ TOPLANTILARIN ADRESİ Şehrin yeni çekim merkezi Sarıyer’in Piyasa Caddesi’nde yer alan Eski Büyükdere İskelesi, ayrıca 5 adet toplantı salonuyla

ulusal ve uluslararası birçok toplantıyı, yepyeni bir solukla gerçekleştirmek için hazırlıklarını tamamladı. İstanbul’un tarihi iki semtinin adını taşıyan Kuzguncuk ve Göksu salonları ise her türlü eğitim, atölye çalışması ve etkinlik için kullanılabilecek şekilde tasarlandı. PASAJ VE CAFE RESTORANI DA VAR Eski Büyükdere İskelesi’nin içinde misafirlerin kuaför, şarküteri, pastane, aktar, kasap, mezeci ve fotoğrafçı gibi taleplerini tek çatı altında karşılamalarını sağlayacak bir pasaj ve ön kısımda ise Boğaz manzarasına hakim Mai-Bistro adında cafe-restoran hizmet veriyor. Büyükdere İskelesi içerisinde bulunan pasajda kuaför, şarküteri, pastane, aktar, mezeci ve fotoğraf hizmeti veren 7 adet işletme faaliyet gösteriyor.


Tadı Döner, Levent’te

Geleneksel lezzet döneri, yepyeni bir anlayışla modern bir konseptte yorumlayan Tadı Döner, Londra ve New York’tan önce ilk mağazasını İstanbul Levent’te açtı... pişen sıcak Lavaş, Manisa Demirci patatesleri ile hazırlanan ev yapımı patates kızartması, mevsim yeşillikleri ve pembe domatesli Tadı Salata ile servis ediliyor. Restoranın diğer lezzetleri arasında deniz tuzu ile hazırlanmış Çubuk Turşusu, %100 manda sütünden Çömlekte Manda Yoğurdu, Sodalı Naneli Yayık Ayranı ve Şalgamlı Acılı Ayran, Trabzon Tonya yöresinden gelen tereyağı ile pişirilen Mercimekli Arpa Pilavı ve Mercimek Çorbası yer alıyor.

T

adı Döner’in spesialitesi meşe odunu ateşinde pişen Döner, Trakya çiftliğinde doğal şekilde beslenen dana ve kıvırcık kuzularının en iyi bölümleri kullanılarak hazırlanıyor. Hindistan cevizi, yoğurt ve pekmez karışımı özel sos ile marine edilen et, Konya buğday unundan hazırlanan, tandır ateşinde

BAŞTAN ÇIKARICI TATLILAR Tadı Döner baştan çıkaran tatlı menüsü; Arbarrio pirinç ve manda sütünden hazırlanan fırınlanmış Pişmaniyeli Sütlaç, Tadı Katmer, Sütlü Kadayıf, Gaziantep’ten gelen Şöbiyet, Bülbül Yuvası ve el açması Fıstıklı Baklava ile misafirlerine bir lezzet şöleni yaşatıyor. Kaliteli eti, Anadolu’nun en özel tatları ile buluşturan lezzetli menüsü, modern dekorasyonu ve kendine özgü detayları ile dikkat çeken Tadı Döner, ana salon, arka bahçe ve ön bahçe olmak üzere üç ayrı bölümüyle hizmet veriyor.


restaurant 104 hotel & hi-tech

mekan

hem lezzetli bir Lezzetli Pera’da yemek hem de muhteşem yemek, bir müzik ziyafeti hayal ediyorsanız, o zaman Baylo! güzel müzik Baylo İ stanbul’un merkezi Pera’da lezzetli yemeği güzel müzik eşliğinde sunarak misafirlerine unutulmaz bir lezzet ve müzik şöleni sunan Baylo, işletme sahibi Batukan Kocaydın’ın yeni projeleriyle yine gündemde. Kamondo ailesi tarafından 19. yüzyılda yaptırılan binada yer alan Baylo, orjinaline sadık kalarak restore ettirilmiş. Londra’da düzenlenen European Property Awards 2013 yarışmasından, Leisure Interior Design dalında birincilik ödülüyle dönen mekana girdiğinizde sade ama sıcak detayları ve ışığı sizi o kadar huzurlu ve konfrolu hissetiriyor ki, bu ödülü hak etmişler demekten kendinizi alamıyorsunuz.

MÜDAVİM MEKANI Baylo tam bir müdavim mekanı; misafirleri kısa bir süre sonra sizin de dostunuza dönüşüyor. Yurt dışında sıkça rastladığımız, müdavimlerinin her gün mutlaka uğramadan geçmediği semt mekanlarının bizim ülkemizdeki sayılı örneklerinden. TÜRKÇELEŞTİRİLMİŞ DÜNYA KLASİKLERİNİ İÇEREN MENÜ İstanbul’un merkezi Pera’da, çok dilli, çok ırklı bir yapısı olan mekanın menüsünün de bu ruhu yansıtması gerektiği düşünülmüş ve menü şehrin kozmopolit yapısına uygun tasarlanmış. Bunun için de 5-6 tane çok özellikli mutfak baz alınmış.Bu mutfakların en bilinen yemekleri bizim kültürümüzle yorumlanmış. Örneğin, Fransız mutfağının klasiklerinden hollandaise soslu kuşkonmazın taratorla sunulması ya da steak tartarın satır bonfile ve isot, kurutulmuş domates gibi yöresel aromalarla hazırlanması gibi. Aslını anımsatan ama Türkçeleştirilmiş dünya klasiklerini içeren bu menüye bayılacaksınız. ÖZEL GÜNLER İÇİN BUTİK EĞLENCE Her Perşembe, Cuma ve Cumartesi geceleri yormayan fakat kesinikle eğlendiren DJ performansları Baylo’da müzik severlerle buluşuyor. Baylo’nun evinizde gibi hissettiren atmosferinde özel günleriniz için eğlence de organize edebilirsiniz.



restaurant 106 hotel & hi-tech

mekan

Boğaz’ın ezberbozanı Kaşıbeyaz Bosphorus Yeniköy

Öyle bir yer düşünün ki manzara ve lezzetler birbiriyle yarışıyor... Kaşıbeyaz Bosphorus Yeniköy’ün en özel noktasında sunduğu eşsiz güneydoğu lezzetleri ile hafızalara işliyor…

D

eniz ve gökyüzünün mavisinin birleştiği, insanın içine işleyen manzarasından içeri girdiğinizde; ferah ve büyüleyici bir mimariyle buluşuyorsunuz... Burada sizin için tutkuyla hizmet veren büyük bir ekip yer alıyor. LEZZETİN PEŞİNDEKİ YOLCULUK Öyle ki lezzetlerin birbiri ile yarıştığı mutfakta, Executive Şef Cesur Saydut ve ekibi, güneydoğu mutfağının en özel spesiyallerini boğazın kıyısına taşıyorlar. Lezzetin peşindeki bu yolculuk, salon servis ekibi ve Kaşıbeyaz’ın 60 yıllık hizmet profesyonelliği ile tamamlanıyor. GÜNÜN HER SAATİNDE LEZZET İÇİN PROGRAMLI BİR DÜNYA Kaşıbeyaz Bosphorus’un en önemli özelliklerinden biri, gün içinde tüm lezzetleri sunuyor olması. Sabah kahvaltısı ile Boğaz’a merhaba demek isteyenler için de, İstanbul’un ışıltılı gece manzarasına karşı akşam yemeği keyfi yaşamak isteyenler için de zengin bir lezzet ritüeli sunuluyor. GÜNEYDOĞU’DAN GELEN KAHVALTI EFSANESİ Kaşıbeyaz Bosphorus, kahvaltı menüsündeki özel lezzetlerle bir şehir efsanesi yaratıyor. Antep bölgesine has yöresel tatların

titizlikle hazırlandığı menüde; özel üretim peynirler, ev yapımı reçel çeşitleri, Antep yöresine özgü yeşil zeytin ve günlük üretilen kahkeler, manzaradan başrolü çalıyor. MİMARİDE EREN YORULMAZER İMZASI Fransa ve İtalya’dan aldığı mimari ödüllerle taçlandırılan Kaşıbeyaz Bosphorus, dekorasyonu ve iç mimarisi ile karakteristik bir duruş sergiliyor. Mekandan içeri girdiğinizde; turkuvaz ve beyaz renklerin hakim olduğu ferah ve büyüleyici bir mimariyle buluşuyorsunuz. Esin kaynağını Osmanlı döneminden alan dekoratif detaylar, modern çizgilerle sentezlenerek özgün bir duruş sergiliyor. ÇOCUK DOSTU Kaşıbeyaz Bosphorus’un geniş ve ferah salonları, terasları yetişkinler için olduğu kadar çocuklar için de konforlu bir ortam sunuyor. Çocuklara özel oyun odasının yer aldığı mekanda, onları mutlu edecek tüm detaylar düşünülmüş. Siz boğaz manzarası eşliğinde yemeğinizi yerken çocuklarınız, oyun alanındaki bakıcıların gözetiminde doyasıya eğlenerek ailece yemek yemenin keyfini çıkarıyor.


Efsane lezzetleriyle Muti, artık House Hotel Cappadocia’da!

Yeme içme sektöründe sayısız önemli projede imzası bulunan Muhittin Ülkü’nün, Kapadokya’da ünü ülke sınırlarını aşan restoranı MUTİ, artık yeni adresinde; The House Otel Cappadocia’da lezzet tutkunlarını ağırlayamaya devam edecek.

T

he House Hotel’in İstanbul dışındaki ilk oteli olan The House Otel Cappadocia’da yer alan MUTİ’nin menüsü, Türk ve Osmanlı mutfağının kombinasyonundan oluşuyor. Geleneksel dokuları bozulmadan yaratıcı dokunuşlarla hazırlanan yöresel yemeklere, Karadeniz, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu gibi diğer bölgelerin lezzetleri de eşlik

ediyor. Un yerine tarhana kullanarak hazırlanan tarhana mantısı, yanında incirli püreyle servis edilen, 9-10 saat arası karanfille pişirilen dana yanak, hamsili pilavla yapılan lahana dolması, Hatay’ın tepsi köftesinin iç olarak kullanıldığı börek, erik soslu kurutulmuş patlıcan dolması, asma yaprağında pastırma, ‘efsane’ lezzetlerden sadece birkaçı…


restaurant 108 hotel & hi-tech

otel-tech

Protel’den konuk ağırlama sektörüne akıllı stok yönetimi desteği Protel tarafından sunulan, konuk ağırlama sektörünün ihtiyaçlarına yönelik özel olarak geliştirilen Materials Control, üç farklı alandaki beklentileri gelişmiş özellikleri ile karşılıyor. Çözüm, stok kontrol, maliyet yönetimi ve satın alma yönetimi alanlarında işletmelere önemli avantajlar sağlıyor.

İ

şletmelerin stok miktarı ve çeşitlerini optimum biçimde belirlemeleri, buna yönelik olarak bir satın alma politikası izlemeleri ve maliyetleri kontrol altına almalarının önemi günden güne artıyor. Günümüzün yoğun rekabet ortamı, konuk ağırlama alanında hizmet veren işletmelerin müşteri memnuniyetini sağlamak kadar, satın alma - stok - maliyet üçgenindeki faaliyetlerini de teknolojiden yardım alarak sürdürmelerini zorunlu kılıyor. Konuk ağırlama sektörü için özel olarak geliştirilen Materials Control, stok kontrol, maliyet yönetimi ve satın alma yönetimini tek çözümde bir araya getiriyor. Protel’in sektördeki 30 yıla yaklaşan uzmanlık ve deneyimi ile sunulan Materials Control, gerçek zamanlı stok kontrolü ve maliyet yönetimi sağlayarak satın alma süreçlerini kolaylaştırıyor. Gerçek zamanlı sipariş, satın alma ve teslimat bilgileri sağlayan çözüm, işletmelerin operasyonlarını eş zamanlı olarak takip etmelerini sağlıyor. Sipariş süreçlerinin ve stok kontrolünün tutarlılığını, hızını ve etkinliğini artıran Materials Control’un en önemli özelliklerinden biri de farklı ölçeklerdeki restoran ve otel işletmelerine uyum sağlayacak derecede esnek ve ölçeklenebilir olması. VERİMLİLİK ARTIŞINA YARDIMCI Materials Control, çoklu seviyede satın alma onay süreci, tedarikçilerle direkt iletişim kurmayı sağlayan B2B arayüzü, muhasebe sistemleri ile entegre çalışabilmesi ve ay sonu işlemlerinde kolaylık getiren yapısı ile işletmelerde verimliliğin

artmasına katkıda bulunuyor. Çözümün, satın alma yönetimi tarafındaki tanımlı tedarikçi fiyatlarının takibi, e-posta ya da faksla sipariş verebilme, tedarikçi önceliği tanımlama gibi gelişmiş ve güçlü özellikleri tüm satın alma talep ve süreçlerinin yönetimini kolaylaştırıyor. Materials Control, davetli sayısına göre malzeme tedariğinin hesaplanması, optimum satın alma önerisi ve iletilen sipariş ile gelen malzeme arasındaki fiyat ve miktar farkının takibine de olanak tanıyor. DAHA KÂRLI MENÜLER Çözümün maliyet yönetimine yönelik özellikleri, maliyetlerin aşağı çekilmesine yardımcı oluyor. Alış fiyatlarının ve maliyetlerin her şube için farklılık gösterebilmesine karşın, Materials Control, maliyetlerin ve son fiyatların lokasyon bazında ya da merkezi olarak takip edilebilmesini sağlıyor. Menü Mühendisliği özelliği ile daha kârlı menüler oluşturulabilmesinde de rol oynayan çözüm, MICROS POS sisteminden yapılan satışların otomatik olarak stok sistemine aktarılmasını ve satılan kalemlerin stoklardan otomatik olarak düşmesini sağlıyor. Stok kontrolü için de son derece önemli özelliklere sahip olan Materials Control ile zayi ve fire miktarları kayıt altına alınarak gözlemlenebiliyor; stoktaki malzemelerin son kullanma tarihleri takip edilebiliyor ve işletmeye özel barkod oluşturabiliyor. İrsaliye ve faturaların ayrı ayrı takip edilebildiği çözüm, ambar, işletme veya portfolyo bazında tüm stok bilgilerinin görülebilmesini de sağlıyor.


LG, Türkiye’nin ilk dijital signage ve ekran çözümleri mağazasını açtı

LG Electronics Türkiye, ticari kullanıma yönelik dijital signage ve ekran çözümlerini sergilediği, LG B2B Kurumsal İnovasyon Merkezi’nin açılışını yaptı.

L

G Electronics, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek ticari çözümlerini sergilediği özel LG B2B Kurumsal İnovasyon Merkezi’nin açılışını yaptı. LG Electronics Türkiye Genel Müdürü Calvin Cho, LG Electronics Orta Doğu ve Afrika Bölgesi B2B Direktörü ve aynı zamanda B2B Business Bölüm Başkanı David Kim ve LG Electronics Türkiye B2B Ürünleri Satış Bölüm Başkanı Rafet Polat’ın katılımıyla açılan LG B2B Kurumsal İnovasyon Merkezi’nde, LG Electronics’in yenilikçi dijital ve webOS akıllı signage ürünleri sergileniyor. Turizm, sağlık, perakende, ulaşım ve kamu başta olmak üzere daha birçok sektöre yönelik inovatif çözümler sunan LG dijital signage ürünleri Türkiye’de ilk defa bu alanda açılan özel bir mağazada şirketlerin beğenisine sunuluyor. HER NOKTADAN NET GÖRÜNTÜ VEREN PROFESYONEL ÇÖZÜMLER LG Electronics Türkiye Genel Müdürü Calvin Cho açılışta yaptığı konuşmada şunları söyledi: “LG olarak tüm dünyada dijital signage ve ekran çözümleri alanındaki lider konumumuzu sürdürüyoruz. Geniş ürün yelpazemiz ile birçok farklı ticari

uygulama alanına yönelik üstün görüntü çözümleri sunuyoruz. Bu alandaki inovasyonlarımızı çok daha odaklı bir şekilde işletmelere sunabilmek ve ihtiyaç sahiplerinin çözümlere kolay bir şekilde ulaşmasını sağlamak amacıyla Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek tamamen LG dijital signage ve ekran çözümlerine yönelik olan LG B2B Kurumsal İnovasyon Merkezi’ni hayata geçirdik. Bu merkezde iç veya dış mekânda, kullanıcıların nerede olursa olsun görüntüyü net bir şekilde görmesini sağlayan LG çözümleri sergileniyor”. ÖZEL BÖLÜMLERİYLE DİKKAT ÇEKİYOR Ürün gruplarına göre ayrılan özel bölümleriyle çözümlerin uygulanmış hallerinin de sergilendiği LG B2B Kurumsal İnovasyon Merkezi, webOS Monitor Çözümleri, Promotion Display, Demo Uygulama ve Hospitality Alanı ile toplantı odası gibi bölümlerden oluşuyor. Merkezde yer alan en dikkat çekici ürün grupları ise Ultra HD Signage, Videowall, webOS Smart Signage Platformları, Mirror (Ayna Tipi) Signage Ekranlar, Window Facing Ekran, Smart Pro: Centric Server ve Hotel TV olarak öne çıkıyor.


restaurant 110 hotel & hi-tech

otel-tech

Restoranların en güvenilir servis elemanı akıllı POS’lar Konuk ağırlama sektörüne odaklı donanım ve yazılım çözümleri geliştiren Omni sektöre özel tasarladığı, GİB’in yeni mevzuatına uyumlu, POS otomasyon ve arka ofis uygulamalarıyla işletmelerin operasyonel hızını artırırken, bilgi kaynaklarını da zenginleştiriyor.

S

on dönemde restoran, fastfood, pastane, cafe zincirleri işletmecileri otomasyon sistemlerini yeni nesil akıllı ödeme mevzuatına uygun hale getirme telaşı yaşıyor. Gelirler İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) mevzuatındaki yeni düzenlemelere göre işletmeler bu yıl içinde yeni nesil cihazlara geçiş sürecini tamamlayacak. Otomasyon sistemine yıllar önce entegre olan gıda sektörü işletmelerinde bu işlem çok daha kolay ve sıkıntısız ilerliyor. Konuk ağırlama sektörüne odaklı donanım ve yazılım çözümleri geliştiren Omni A.Ş. sektöre özel tasarladığı, GİB’in yeni mevzuatına uyumlu, POS otomasyon ve arka ofis uygulamalarıyla işletmelerin operasyonel hızını artırırken, bilgi kaynaklarını da zenginleştiriyor. POS CİHAZLARI VERİ ANALİSTLERİ GİBİ ÇALIŞIYOR Midpoint, Kırkpınar Lokantaları, Pelit, The House Cafe, Develi gibi işletmelere özel POS uygulamaları sayesinde müşterilerin tercihlerine uygun bilgi verileri depolanabiliyor. Omni tarafından bu tür işletmeler için geliştirilen bütünleşik ve yeni nesil çözümlere uyumlu POS sistemleri, işletmelere bir araştırma şirketi titizliğinde veri sağlıyor. Örneğin Midpoint geçen yıl içinde restoran müşterilerinin en fazla kırmızı et ve tatlı tercih ettiğini, ikinci sırada tavuk ürünlerinin tüketildiğini, kahvaltının ise hafta sonlarının en çok satılan kalemi olduğunu bu sistem sayesinde

güncel olarak tespit edebiliyor. Kırkpınar Lokantaları ise, POS sistemleri aracılığı ile restorandaki müşterilerinin köfte ve ciğer menüsü kadar çorba ve özel tatlılara da talep gösterdiğini anlık olarak belirleyebiliyor. Bu işletmelerin yetkilileri restoran programları ile sistemi kolayca yönetebildiklerini ve iş sürecini güvenle kontrol edebildiklerini ifade ediyorlar. DAHA AZ İNSAN GÜCÜ İLE KALİTELİ ÜRETİM Omni restoran ve adisyon programları sayesinde daha az insan gücü ile kaliteli bir üretim sağladıklarını vurguluyorlar. Örneğin yoğun müşteri sirkülasyonunun yaşandığı restoran POS sistemlerinin hızlı ve hatasız servisi, kayıpları minimize ediyor. Raporlama özelliği ise menülerin reçete bazında hazırlanıp stok kontrolünü kolaylaştırıyor. Restoran sahipleri, ihtiyaçlarına özel geliştirilen POS modülleri sayesinde, tüm işlemlere tek bir merkezden bağlantı kurarak, uzaktan erişebildiklerini belirtiyorlar. İşletme yetkililerin özellikle kesintisiz teknik destek, onarım ve özel çözümlerin, zincir işletmeler için büyük konfor sağladığını da vurguluyor. Yeni nesile uyumlu olamayan POS sistemiyle çalışan işletmeler, bu geçişte ve teknik destekte büyük sıkıntılar yaşayabiliyor. Uyumluluk sürecinde uzun vadeli düşünerek hareket eden işletmeler ise akılcı yeni nesil sistemler ile vazgeçilmez bir elemana sahip oluyor.


Turizmin gelişiminde otel projelerindeki beklentiler AE Arma-Elektropanç değerlendirdi

Türkiye’nin en güçlü teknik müteahhitlik şirketi AE Arma-Elektropanç, otel projelerindeki deneyimi ile turizm yatırımcılarının artan beklenti ve ihtiyaçlarını karşılayacak işlere imza atıyor.

T

urizm ve inşaat sektörlerinde son 30 yılda kaydedilen gelişmeler, birbirini doğrudan etkiliyor ve destekliyor. Modern turizm tesisi taleplerinin artması; modern teknolojilerin kullanımını ön plana çıkararak, kalite standartlarının yükselmesini sağlıyor. Türkiye’nin en güçlü teknik müteahhitlik şirketi AE Arma-Elektropanç, Nisan ayı sonunda kutlanacak olan Turizm Haftası vesilesi ile Türkiye ekonomisi açısından kritik olan turizm sektörünün gelişiminde, rekabet açısından tesis kalite standartlarının yakalanmasının önemine dikkat çekiyor. Riverland Dubai, Boulevard Hotel Bakü, Shahdag Kış Turizmi Kompleksi, Rixos The Palm Dubai, Radisson Blu Hotel, Four Seasons Otel, Grand Cevahir Otel gibi Türkiye ve yurt dışında önemli turizm tesislerine imza atan AE ArmaElektropanç, turizm yatırımcılarının bu beklentilerine yüksek işçilik ve mühendislik kalitesiyle destek oluyor. ÖNCE KONFOR… Otel projeleri müşteri odaklı tesisler oldukları için konfor birinci öncelik olarak öne çıkıyor. Turizm tesislerinin elektrik tesisatlarının tasarım sürecinde her profilden kullanıcının kolaylıkla kullanabileceği, kullanıcı dostu sistemlerin tercih edilmesi gerekiyor. Örneğin oda termostatı kullanımı bile bazen soruna yol açabiliyor. Müşteri istediği şekilde oda sıcaklığını ayarlayamadığı zaman, sorunun ne olduğunu bilmeksizin, sistemin çalışmadığını zannedebiliyor. Ayrıca oda içerisinde kullanılan anahtar priz grubunun haricindeki kullanıcı dostu olmayan ekranlı paneller de misafirler için kabusa dönüşebiliyor.

Otellerde ayrıca kablosuz internet ağının her şartta ve misafirin bulunduğu her bölgede aynı verimlilikle çalışması isteniyor. Projelerde yer alan sistemlerin, otel işletmelerinin yenilikçi bakış açısına ve değişen teknolojiye ayak uyduracak düzeyde olmasını sağlayabilen alt yapılara sahip olması önem kazanıyor. Bakım ve işletme açısından da kullanıcı dostu, seyrek ve kolay bakım gerektiren sistem sağlayıcıların ürünleri ile çalışması işverenlerin AE Arma-Elektropanç’ı tercih etmesinde büyük rol oynuyor. KAYNAK KULLANIMINDA VERİMLİLİK Otel müşterilerinin konfor beklentilerinin başında iç hava kalitesi ve ardından kullanacağı sistem elemanlarının kolaylığı, rahatsız edici olmayışı geliyor. İşletme ekibinin taleplerine hızlı cevap verebilen sistemler önem kazanıyor. Turizm tesislerinde enerji tasarrufu, su kalitesi ve su tüketimi, işletme maliyetlerinin azaltılması, az ve kolay bakım, çevre dostu olması önemli kriterler arasında yer alıyor. Otel projelerinin elektrik ve mekanik tesisat uygulama süreçlerinde en büyük zorluk lobby, konferans salonu, balo salonu, fitness gibi sosyal alanların asma tavan tesisatlarının oluşturulmasında yaşanıyor. AE Arma-Elektropanç, teknik açıdan en doğru uygulamayı yapabilmeye yönelik tecrübe ve bilgi birikimi ile tüm ihtiyaçları en iyi şekilde yerine getiren uygulamalara imza atıyor. Tükenen enerji kaynakları sebebiyle otel işletme sürecinde enerji tüketimi, su sarfiyatı ve suyun doğaya zarar vermeyecek şekilde kanalizasyona iletilmesi önem kazanan konular arasında yer alıyor.


restaurant dekorasyon 112 hotel & hi-tech

Adasan büyüyor daha da büyüyecek!

Adasan Sandalye, en iyisini yapmak için, en iyi personelle, en iyi malzemeyle, en iyi zamanlamayla aşkla, sevgi ile sektöre can vermeye devam ediyor. Adana’dan sonra İstanbul ve Antalya mağazalarını da hizmete açan firmanın hedefinde daha da büyümek var...

Ü

retim faaliyetlerine 1998 yılında Adana’da başlayan, bugün sandalye üretimiyle mobilya sektöründe güçlü bir yer edinen Adasan Sandalye, bugün mağazalarıyla birlikte üretim alanını 10 bin metrekareye çıkardı. Türkiye’nin önde gelen sandalye üreticisi Adasan’ın 2016 yılına ilişkin planlamaları, büyüme stratejisi ve hedefleri bu röportajımızda… Adasan Sandalye’nin kuruluşundan söz ederek; üretim kapasitesinden ve ürün portföyünden bahseder misiniz? Adasan Sandalye çalışmalarına 1998’de Adana’da başlayıp kendi tarzını yansıttığı tasarımlarıyla bugüne kadar gelmiştir. Her geçen gün genişlettiğimiz ürün gamıyla çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Yaratıcılığa ne kadar önem veriyorsak emeğin kıymetini de o kadar iyi biliyoruz. Bir tek amacımız var, o da ‘en iyisi olmak.’ Turizm sektörüne yönelik neler yapıyorsunuz? Ürünleriniz yurt içi ve yurt dışı pazarlarda ağırlıklı hangi bölge ve projelerde yer alıyor? Satış ve pazarlamadaki temel kıstaslarınız nelerdir? Antalya otel grubu ile ilgili bir proje sistemi kurmuştur. Burada dizaynları, mimarlar ve grafik tasarımları ile birlikte otel

gruplarına farklı şekilde hizmet vermektedir. İstanbul’daki mağaza ise yurt içi ve yurt dışı proje bazlı grupları ile çalışmaktadır. En son IMM Almanya Fuarı’nda yer aldık. Bünyesinde şu anda Türkiye’de çok değerli yaklaşık 12 markaya hizmet vermektedir. Adasan büyüyor daha da büyüyecek… Adasan Sandalye, 2016 yılına hangi yeni ürünlerle girdi? Bu yılki tasarım stratejisini nasıl kurguladınız? Bu yıla dair beklenti ve hedefleri nelerdir? ADS Design ile tasarım AR-GE’ye önem veren Adasan imzalı ve patentli ürünlerimiz bulunmaktadır. Hedefimiz sektörümüzde en iyisi olmak istiyoruz. Bugün itibari ile kaç mağazaya ulaştınız? Bu yılki hedefiniz nedir? Firmamız olarak Adana’da açmış olduğumuz mağazamızın ardından İstanbul ve Antalya’da mağazalar açarak hedefimize bir adım daha yaklaştık. Mağazalarımızla birlikte üretim alanımızı 10 bin metrekareye ulaştı. Bir tek amacımız var, ürettiğimiz her mobilyada, çizdiğimiz her projede ulaştığımız her insan için Adasan kalitesine hayat vermek.


Son 10 - 15 yılda otel ve restoranlarda gelişen trendlere bağlı olarak otel ve restoran tasarımları da bir hayli gelişti. Siz markanızı bu değişimin neresinde görüyorsunuz? Otel ve restoranlardaki genel eğilim ne yönde olmakta? Adasan ürün grubu içerisinde yer alan her ürün, Adasan kalitesinin ve tasarımının bir sonucudur. Ürün koleksiyonu kimi zaman çağdaş hayatın yakınında, kimi zaman hızını yansıtan modern mobilyalardan, kimi zaman ise gelenekseli yansıtan mekânlardan yola çıkarak ortaya çıkmaktadır. Firmamız yeniyi farklıyı ve sizden olanı bulmaya hayal edileni çizileni gerçekleştirmeye ve mekânlarda iletişim kurmaya devam ediyor. Adasan daha çok kişiye projeye ulaşmaya devam ediyor. Modellerinizde teknolojiyle entegrasyon konusunda neler yapıyorsunuz? Kendi mobilya koleksiyonumuzu oluşturduk. Adana Karataş yolu üzerinde 8000 metrekare alanda üretim yapan fabrikamız otomatik CNC tezgâhlarında en ileri teknolojileri kullanarak hizmet veriyor. İnovasyon ve Ar-Ge alanlarında Adasan Sandalye olarak ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? İnovasyon ve AR-GE alanında Türkiye’de bir ilk olarak

atıl durumundaki teknelerden geri dönüşümle outdoor mobilyaları üretmekteyiz. Tasarım konusunda titiz davranarak müşteri memnuniyetine esas alan çalışmalar yapıyoruz. Son koleksiyonda otantik çizgiler kullanarak ürünlerin minder kısmında eski kahve çuvalları kullandık. İşletmelere mimari destekte vermekteyiz. Genel olarak Türk mobilya sektörünün ilerlemesini nasıl görüyorsunuz? Mobilya üretim standartları dünyada ve Türkiye’de ne tür değişiklikler gösteriyor? Dünyada hareketli mobilya sektöründe başarılı birkaç ülke var. Bunlardan dizayn alanında İtalya, üretim alanında Portekiz, hem dizayn hem üretim alanında Bosna Hersek ve ticaret alanında ise Türkiye ilk sırada geliyor. Son olarak Adasan Sandalye’nin genel büyüme stratejisi, hedef pazarları ve bu yıla ilişkin hedefleri ve yatırım planları ile ilgili neler söylemek istersiniz? Adasan olarak bu yıl yurt dışında fuarlar yaparak dış piyasayı hedef olarak kendine seçmiştir. Kazancını, üretimini, ARGE’sine harcayacaktır. En iyisini yapmak için, en iyi personelle, en iyi malzemeyle, en iyi zamanlamayla aşkla, sevgi ile işimizi yapmaktayız.


restaurant dekorasyon 114 hotel & hi-tech

“Geçmişten kopabilecek cesarete sahip olduğumuzda günümüzü yönlendirebilmenin heyecanı ile yaşarız. Yani vazgeçtiğimiz kadar yaşarız. Derin Design koleksiyonunun ortaya çıkma hikâyesi de böyle başladı” diyor Derin Design ortağı, tasarımcısı ve Art Direktörü Derin Sarıyer…

D

erin Design, 2000 yılından beri, mesleğini icra ederken zamanına tanıklık eden tasarım anlayışını, bugüne ait çözümlere odaklanan bir çizgide sürdürüyor. Derin Design; çeşitli zamanların, saniyelerin bir araya gelmesiyle oluşturduğu birikimle bir estetik kültür inşa etti. Bu kültürün kodları, yeniye olan heyecanı, tasarımın bağlamları ile buluştururken, aynı zamanda özgür bırakıyor. Özgür bırakabildiği ölçüde de evrenselleşiyor. ‘Şimdi’ye ait olan, bağlamından çıkıp dünyaya mal oluyor. Birikim üzerine yeni bir fikir ekleyebilmek endişesini tasarımın merkezine koyan Derin Design 2016 Koleksiyonu, güvenli alan oluşturmanın ötesinde risk alan, yaşama ve çalışma mekânlarında yeni işlevler tanımlayan, detayda ve fikirde sürprizler sunan bir seri olarak karşımıza çıkıyor. Tasarım matematiğini keskin çizgilerde sunan, mekânlara ve anlara adapte edilebilen bir seri. Ürünlerin hikâyeleri ve çıkış noktaları farklı başlangıçlardan yol alıyor ve kendi başlarına bağımsız değer yaratan fonksiyonel birer objeye dönüşüyor. İNSANIN HAYATINI ŞEKİLLENDİRMEK ADINA YAPTIĞI HER REFLEKS BİRER TASARIM Derin Sarıyer tasarıma bakış açılarını şöyle anlatıyor: “Günümüzde ofisten bağımsızlaşma ve çalışma alanını bireyin tanımlayabilmesi, bireyi mekândan özgür, mekânı sınırdan bağımsız kıldı. Yapmak ve inşa etmenin tanımları değişmeye başladı. Artık çalışma ve yaşam alanlarımızda yapı ve iç mekan inşa etmekten çok; iletişim, olanak ve gusto inşa ediyoruz. Yaşama ve çalışma alanlarının kişisel zevklerimizi şekillendirdiği bir gerçek. Çalışma ve yaşam akışımızı kendimiz kürate ediyoruz. Neye sahip olacağımızı, neyin yanında duracağımızı seçiyoruz. Değer ve beklentilerimiz konfor alanlarımızın dışına çıkabildiğimiz kadar özgün olabiliyor.” Dünyada değişen ve gitgide mekânsızlaşan çalışma kültürüne adapte olabilen çözümler sunan Derin Design 2016 Koleksiyonu, ofislerde ortak kullanıma yönelik ve aynı anda mahremiyet ihtiyacını da çözmeye odaklanan sistemler geliştirdi. Yaşayış biçimlerini değiştiren bu dönemin ihtiyaçlarına bağlı çözümler sunan Derin, günümüzü anlatırken, geometri ve denge arayışlarındaki rasyonaliteden yola çıkıyor, bu rasyonaliteyi şiirsel bir dile uyarlayarak estetik ve işlevsel algıda zekice kurgulanmış bir sadeliğe erişiyor. Özüne sadık tasarım anlayışını takip ederek bugüne gelen Derin Design, 2016’da samimi oldukça sadeleşen, sadeleştikçe az söyleyen, çok anlatan bir anlayışla, ürün yerine çözüm, mekan yerine erişim, eder yerine değer üretiyor.

Derin Design’dan 2016 koleksiyonu



restaurant dekorasyon 116 hotel & hi-tech

Dünya mobilya devi Natuzzi Türkiye’de Lüks mobilya markaları arasından dünyanın en ünlü mobilya markası olma özelliğiyle ayrılan Natuzzi Fatih Kıral Mobilya ev sahipliğinde Türkiye’de.

3

3 yılı aşkın süredir evlere şıklık, zarafet ve lüksü sunan Fatih Kıral Mobilya, dünyanın en önemli mobilya markalarının da Türkiye’deki temsilcisi konumunda. 50’yi aşkın markayı aynı çatı altında müşterileri ile buluşturan Fatih Kıral Mobilya’da yenilikler Natuzzi ile devam ediyor. EŞSİZ UYUM Mobilya ile insan arasındaki uyumdan esinlenerek hazırlanan yeni koleksiyon, önemli tasarımcıların imzasını taşıyor. Maurizio Manzoni & Roberto Tapinassi by stüdyo Memo, Victor Vasiley, Claudio Bellini, Mauro Lipparini, Bernhardt & Vella gibi isimlerden oluşan tasarım ekibi doğal deri kumaşın yanı sıra, konforda şaşırtıcı sonuçlar sunan yenilikçi malzemeleri, en yeni kaplamalarla geliştiriyor. YILIN YILDIZI Uyum üzerine hazırlanan yeni koleksiyonda yer alan Herman Kanepe dikkatleri üstüne çekiyor. Misafirperver kanepeler konfor, tasarım ve özel işçilik ile hazırlandı.


Prestijli bahçelerin adresi L‘unica

Fonksiyonelliğin ön planda tutulduğu tasarımlarını kalite, dayanıklılık, konfor ve estetikle buluşturan bahçe mobilyası markası L’unica oteller, beach club’lar, marinalar, restoranlar, kafeler gibi pek çok mekanda fark oluşturuyor. dekorasyonu için gerekli olabilecek her türlü ürün mevcut. Teak ağacı, sentetik rattan ve alüminyum olmak üzere üç farklı malzemeden bahçe mobilyaları bulunan L’unica, ayrıca minder sertliği ve kumaş renkleri tercihlerini de kullanıcıya bırakarak her zevke ve bütçeye hitap ediyor.

T

ürkiye’nin önde gelen bahçe mobilyası markası L’unica, yaklaşık 100 farklı modelde binlerce ürün çeşidi ile dış mekanlara konfor ve şıklık katıyor. Markanın 2016 yılı ilkbahar-yaz koleksiyonunda, tasarımı ve kalitesi ile öne çıkan kullanıcı dostu pek çok iddialı ürün yer alıyor. HER ZEVKE VE BÜTÇEYE... Oturma grupları, yemek grupları ve keyif ürünleri olmak üzere üç ana kategoride ürünler sunan L’unica’da; koltuktan masa ve sandalyeye, sehpadan servis arabasına, salıncaktan şezlonga, dresuardan sandığa, şömineden daybed’e kadar bahçe

TÜRK İNSANINA UYUMLU DETAYLAR Ürünlerinin konsept ve tasarımını kendi ekibi ile geliştiren L’unica, bahçe mobilyalarında biçim, derinlik, renk gibi detayları Türk insanına uygun şekilde kurguluyor. Dünya markalarının kullandığı üst düzey hammaddeleri tercih eden L’unica, kullanıcılara malzemenin profesyonel işçilikle harmanlandığı yüksek kalitede mobilyalar sunuyor. BELÇİKALI OASIQ’İN TÜRKİYE DİSTRİBÜTÖRÜ Ödüllü tasarımlarıyla dikkat çeken Belçikalı bahçe mobilyaları markası Oasiq’in Türkiye distribütörlüğünü üstlenen L’unica, ayrıca Happy Cocooning markalı şömine masalarını ve Morso Living markalı bahçe mangalı ürünlerini müdavimleriyle buluşturuyor. Kaliteli, sağlam ve güvenilir olduğu kadar fonksiyonel, estetik ve prestijli tarzıyla da dikkat çeken L’unica ürünleri, markanın İstanbul Levent’te bulunan showroom’unda ve Türkiye genelinde yer alan 30 farklı bayisinde bahçe müdavimleriyle buluşuyor.


restaurant 118 hotel & hi-tech

fuar

Ev dışı tüketim sektörü 4. kez EDT EXPO’da buluştu

ETÜDER Başkanı Melih Şahinöz

Türkiye’de 16 milyar euro pazar büyüklüğüne ulaşan Ev Dışı Tüketim ürünleri sektörü CNR EXPO Yeşilköy’de, dördüncü kez sektör profesyonelleriyle buluştu.

E

TÜDER (Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği) ve CNR Holding kuruluşu ITF Fuarcılık’ın sektörün temsiliyetinin daha iyi sağlanması, bu sayede daha da büyümesi ve hedefleri doğrultusunda bir platform oluşturmak yönündeki ortak vizyonun ürünü olan ‘’EDT EXPO Ev Dışı Tüketim – Gıda Ürünleri, Sarf Malzemeleri, Ekipmanları, Üreticileri ve Tedarikçileri Fuarı’’ 2326 Mart 2016 tarihleri arasında CNR Expo Yeşilköy’de düzenlendi. SEKTÖRÜN HEDEFLERİNE YÖN VEREN FUAR Ev dışında vakit geçirilen mekanların gıda, temizlik, hijyen ve sarf malzemeleri ihtiyacını karşılamaya yönelik hizmet veren ve Türkiye’nin 2023 vizyonu çerçevesinde kendi doğal dinamikleri ile büyümesini sürdüren Ev Dışı Tüketim sektörünün fuarın da katkılarıyla 2016 yılında 17 milyar Euro büyüklüğe ulaşması bekleniyor.

Pınar Ev Dışı Tüketim Pazarlama Müdürü Murat Kalafat, Pınar Profesyonel olarak EDT Fuarı’na dördüncü kez katıldıklarını belirterek, markanın ev mutfaklarındaki güvenirliğini ev dışı tüketim kanalına da taşıyarak sektördeki büyümesini sürdüreceğini söyledi.

PROFESYONELLER ÜÇ KULVARDA YARIŞTI 4. Ev Dışı Tüketim – Gıda Ürünleri, Sarf Malzemeleri, Ekipmanları Üreticileri ve Tedarikçileri Fuarı kapsamında katılımcıların stantlarında düzenledikleri özel showların haricinde organizatör ve sponsor firmalar ile gerçekleştirilen eşsiz yarışmalara da ev sahipliği yaptı. Sektörün önde gelen otellerinin ünlü mutfak şeflerinin yer aldığı ‘Osmanlı Mutfağı Yarışması’, ‘Pasta, Tatlı Çikolata ve Unlu Mamuller Yarışması’ ve ‘Üniversiteli Şeflerin Yarışması’ bu yıl da çok renkli ve heyecanlı görüntülere sahne oldu.


LEZZET YARIŞI Şeflerin içindeki yaratıcı ruhu canlandıran Rama Krema ile 10 Numara Makarna yarışmasının finali EDT Expo Ev Dışı Tüketim Fuarı kapsamında gerçekleştirildi. Beş hafta süren yarışmanın ardından Rama Krema ile istedikleri lezzet ve kıvamda makarna hazırlayan 10 şef, büyük finalde hünerlerini sergiledi. Rama Krema ile 10 Numara Makarna yarışmasının finali, 25 Mart Cuma günü EDT Expo’da Unilever Food Solutions standında şeflerin ’10 Numara’ makarna yarışına sahne oldu.

Yarışmanın galibi olan Yusuf Gülyiyen 10 bin lira değerindeki hediye paketinin, ikinci seçilen Tolga Türkoğlu 5 bin lira ve üçüncü seçilen Fatih Taşkıran ise 2,5 bin lira değerindeki hediye paketlerinin sahibi oldu. Ödül töreninde, 3.’lük ödülü Unilever Food Solutions Lider Şefi Yasemin Ataman, 2.’lik ödülü Unilever Food Pazarlama Direktörü Nihan Kayı, 1.’lik ödülü ise ETÜDER Yönetim Kurulu Başkanı Melih Şahinöz ile birlikte Unilever Food Solutions Türkiye, Orta Asya ve İran Genel Müdürü Önder Arsan tarafından takdim edildi.

G2M, ONLINE SATIŞ DÖNEMİNİ BAŞLATIYOR g2m EDT EXPO fuarındaki standında Nisan ayında hayata geçecek e-ticaret sitesinin müjdesini verdi. g2m müşterileri artık www.g2m.com.tr e-ticaret sitesinde sunulan zengin ürün çeşitlerini ödeme kolaylığı ve internete özel kampanya uygulamaları avantajlarıyla hızlı ve kolay yoldan sipariş edebilecekler. Ayrıca sistem altyapısı sayesinde sunulan raporlama olanakları ile işletmeler maliyetlerini güncel olarak takip edip kontrol altında tutabilecekler. Portföyünde binlerce çesit gıda ve gıda dışı ürünlerle Türkiye geneline hizmet veren sektörün referans şirketi g2m, güçlü iş ortaklığı yaptığı markalarla beraber fuarda kendi özel markalı ürünlerinin de tanıtımına yer verdi. Taze meyve ve sebze ürünlerinde Cater Fresh, taze kırmızı et ürünlerinde de Lokum Et markalarıyla mutfak profesyonellerini ürünleri hakkında bilgilendirdi.

GIDA 360, ÜSTÜN HİZMETLERİNİ TANITTI BTA bünyesinde yer alan ev dışı tüketim sektörünün yenilikçi şirketi Gıda 360, EDT EXPO 2016 - Ev Dışı Tüketim - Gıda Ürünleri, Sarf Malzemeleri, Ekipmanları Üreticileri ve Tedarikçileri Fuarı’nda sektör profesyonelleriyle buluştu. Gıda 360, Türkiye’de tek, Avrasya’nın da en büyük ev dışı tüketim fuarı olma özelliğini taşıyan EDT EXPO’da tedarik zincirinin tüm adımlarında verdiği üstün kalitede hizmeti tanıttı. Fuarda ev dışı tüketim sektöründe faaliyet gösteren şirketlere sundukları hizmetleri daha iyi anlatma fırsatı yakaladıklarını söyleyen Gıda 360 Genel Müdürü Deniz Cebeci, “Gıda 360 olarak BTA’nın sektördeki 15 yıllık deneyimiyle ortaya koyduğumuz farkı EDT EXPO’da bir kez daha gözler önüne serdik. Hedefimiz sürdürülebilir büyümeyle Türkiye’nin pek çok noktasına 360 derece hizmet sunmak” dedi.

EDT EXPO’ya bu yıl 100’e yakın yeni ürünüyle katıldıklarını ifade eden Koza Gıda Pazarlama Müdürü Ahmet Şanoğlu, ev dışı tüketim kanalının Türkiye’de hızlı bir büyüme kaydettiğini, Koza Gıda’nın da bu yükselişteki yerini sektöre sunduğu yeni ürünleriyle alacağını belirtti.


restaurant 120 hotel & hi-tech

fuar

FUAR ZİYARETÇİLERİ DAĞITTI, HOUSEKEEPERLAR YARIŞTI Eczacıbaşı Profesyonel, her sene farklı yarışmalara ev sahipliği yapan EDT EXPO’da gerçekleştirdiği “Housekeeperlar Yarışıyor” etkinliği ile bir ilke imza attı. Fuar ilk defa Türkiye’nin önde gelen otellerinin kat hizmetleri sorumlularının kıyasıya mücadelesine sahne oldu. Fuar ziyaretçilerinin dağıttığı odaları düzenlemek için kıyasıya mücadele eden sektörün ‘gizli kahramanları’ yarışma ile sektörün hassas konusu olan temizlik ve hijyende hızın ve kullanılan malzemenin önemini gözler önüne serdi. Fuar ziyaretçilerin yarışma odalarını dağıtarak heyecana ortak olduğu yarışmada otel misafirlerinin kullanımına hazır olması gereken odalar, en kısa sürede housekeeperlar tarafından temizlik standartlarına uygun hale getirildi. Tüm katılımcıların ödüllerini Eczacıbaşı profesyonel Pazarlama Direktörü Melike Koçoğlu’nun elinden aldığı yarışmanın sunuculuğunu ise oyunculuğu ve enerjisiyle herkesin beğenisini kazanan Cengiz Küçükayvaz yaptı.


Fuarda bir araya geldiğimiz Taciroğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Yaman Taciroğlu, grubun online satışa da başladığını belirterek, Peysan ürünlerinin satışını 2016 yılı itibari ile www.tazepeynir.com üzerinden de yapacaklarının bilgisini verdi.

ECZACIBAŞI PROFESYONEL YENİ ÜRÜNLERİNİ SERGİLEDİ Türkiye’de 50 milyar TL’lik pazar büyüklüğüne ulaşan ev dışı tüketim sektörünün en önemli oyuncularından Eczacıbaşı Profesyonel; Selpak Professional, Marathon, Maratem, Dispo gibi markalarının yeni ürünlerini ziyaretçilerle buluşturdu. Dünyadaki ve Türkiye’deki ev dışı tüketim sektöründeki yeniliklerin takip edilmesini sağlayan EDT EXPO’nun sektör için büyük önem taşıdığını ifade eden Eczacıbaşı Profesyonel Pazarlama Direktörü Melike Koçoğlu fuarla ilgili şunları söyledi; “Sektörünün öncü firmalarından biri olan Eczacıbaşı Profesyonel olarak Türkiye’deki ev dışı tüketim sektörünün

gelişimi için en iyisini yapmaya devam ediyoruz. EDT EXPO yurtiçinden ve yurtdışından birçok önemli alıcı firmanın katıldığı sektörümüzün en önemli fuarı. Sektörün önde gelen firmaları mevcut portföylerini ve yeni ürünlerini bu fuarda sektörle buluşturuyor. Biz de Eczacıbaşı Profesyonel olarak Temizlik Kağıdı Ürünleri, Temizlik ve Hijyen Ürünleri ve Gıda Ürünleri ile beraber ürün ekipmanlarımızı müşterilerimiz ile buluşturacağız. Pazardaki etkinlik anlamında en öne çıkan markalarımız Selpak Professional, Marathon, Maratem ve Dispo’nun yeni ürünlerinin de tanıtılacağı fuarda aynı zamanda katılımcılarımız için farklı ve sürpriz aktiviteler de planlıyoruz.”


restaurant 122 hotel & hi-tech

fuar

EDT Expo’da yerel tatlar Öztiryakiler mutfaklarında pişti Endüstriyel mutfak sektörünün öncü markası Öztiryakiler, 3 gün boyunca süren EDT Expo mutfak yarışmalarında profesyonellere ihtiyaçları olan ekipmanları sağlayarak sektörden tam not aldı.

T

ürk mutfak kültürüne önemli katkılar sağlayan, Öztiryakiler’in mutfak sponsorluğunu üstlendiği ve CNR EDT Expo’da 23-26 Mart 2016 tarihlerinde düzenlenen Localchef Yarışması, Gastrobosphorus Pastacılık Yarışması ve Üniversiteli Şefler Yarışması başarıyla sonuçlandı. Ünlü sunucuların görev aldığı yarışmalarda birbirinden değerli jüri üyeleri Anadolu’ya özgü malzemelerle yapılan nefis tatları seçmekte zorlandılar. Yerel üretimi ve bu doğrultuda yapılan etkinlikleri destekleyen endüstriyel mutfak sektörünün öncü markası Öztiryakiler, 3 gün boyunca yarışmacıların ihtiyacı olan profesyonel mutfak ekipmanlarını sağlayarak sektör profesyonellerinden tam not aldı. YEREL ÜRÜNLER ÖZTİRYAKİLER KALİTESİYLE PİŞTİ Localchef Yarışması’nda konsept gereği Anadolu coğrafyasındaki yerel ürünler kullanarak pişirilen tatlar yarıştı. Yerel üreticileri desteklemek, yerel ürün kullanımı üzerine farkındalık oluşturmak amacı taşıyan yarışmanın birincisi Four Seasons Hotel oldu. Gastrobosphorus Patisserie’de yarışmacılar, Anadolu coğrafyasındaki lokal ürünleri uluslararası pastacılık sektöründe kullanılan malzemelerle harmanlayarak pasta, pralin çikolata, çikolata heykeli ve unlu mamuller hazırladılar. Mövenpick Hotel İstanbul yarışmanın birincisi oldu. Üniversiteli Şefler Yarışması ise genç yetenekleri Türkiye’nin başarılı şefleriyle buluşturdu ve yoğun ilgi gören yarışmanın birincisi Nişantaşı Üniversitesi oldu. SOSYAL SORUMLULUK PENCERESİNDEN BAKARAK DESTEKLİYOR Gastronominin gelişimine yönelik paylaşım alanı oluşturan pek çok organizasyonu sosyal sorumluluk penceresinden bakarak destekleyen Öztiryakiler, EDT Expo Fuarı’na renk katan yarışmaların tamamında sağladığı endüstriyel mutfak ekipmanları ve teknik desteği ile beğeni topladı. Öztiryakiler Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tahsin Öztiryaki yarışmalara ilişkin şunları söyledi: “Tarih boyunca birçok farklı coğrafya ile kültürel etkileşime giren, dünyanın en zengin ürünlerinin yetiştiği Anadolu topraklarından çıkan lezzetlerin tanıtımı ve geleceğe aktarılması noktasında büyük görev üstlenen bu özel organizasyonda firma olarak yer almaktan dolayı çok mutlu ve gururluyuz.”



restaurant 124 hotel & hi-tech

fuar

TOS+H Expo Mayıs’ta İstanbul’da düzenleniyor

2014 yılında 3.540 ziyaretçi sayısına ulaşan TOS+H Expo (İş Güvenliği + Sağlığı Fuarı)’nın ikincisi 8 – 11 Mayıs 2016 tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenecek.

İ

kinci TOS+H Expo (İş Güvenliği + Sağlığı Fuarı), 8 - 11 Mayıs 2016 tarihleri arasında İstanbul’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın VIII. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı ile eş zamanlı olarak düzenlenecek. Messe Düsseldorf ve Tezulaş Fuar tarafından Haliç Kongre Merkezi’nde yapılacak TOS+H hemen hemen net 2.500 m² büyüklüğünde bir sergi alanını kaplayacak. 17 ÜLKENİN KATILIMI BEKLENİYOR 2014 yılında gerçekleştirilen ilk fuar (90 katılımcı, 3.540 ziyaretçi) ile karşılaştırıldığında katılımcı sayısında önemli bir artışa ve uluslararası katılımcılarda üst düzeyde bir çeşitliliğe ulaşıldı. Güncel olarak fuara şimdiden 17 ülkeden katılımcı kaydedildi. Bu ülkeler arasında Almanya, Avusturya, Belçika, Birleşmiş Arap Emirlikleri, Çek Cumhuriyeti, Çin, Fransa, Hindistan, İspanya, İsviçre, İtalya, Japonya, Pakistan, Polonya, Sri Lanka, Tayvan ve Türkiye yer alıyor. HORN: “FUARDA AĞIRLIKLI KİŞİSEL KORUYUCU DONANIMLAR SERGİLENECEK” Messe Düsseldorf TOS+H Expo Direktörü, Birgit Horn fuarla ilgili olarak “Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı ile birliktelik, TOS+H Expo ihtisas ziyaretçilerine güvenli ve sağlıklı çalışma konusu ve trendleri çerçevesinde bölgeye has eşsiz bir iletişim, görüşme, tartışma ve pazar platformu sağlıyor.

Fuarın ağırlıklı konusunu yine kişisel koruyucu donanımlar (KKD) oluşturuyor. Yeniliklerle özel olarak biçimlenen bir alan da yüksekte güvenli çalışma alanı – iskele üzerinde ya da uygun güvenli halatlarla” dedi. Türkiye, çalışan nüfus payının yüksek olması ve gerçekleştirdiği ortalamanın üzerinde seyreden ekonomik büyüme nedeniyle, son yıllarda kişisel koruyucu donanım üreticilerinin de ilgisini çeken bir pazar haline geldi. Yaklaşık 27 milyon çalışan, kişisel koruyucu donanım bakımından yüksek bir kullanıcı potansiyeli oluşturuyor. TEZULAŞ: “FUARDA OLUMLU BİR BÜYÜME HEDEFLİYORUZ” Tezulaş Fuar firması sahibi Demet Tezulaş: “TOS+H Expo, başlangıcından beri hem Türkiye’de hem de dünyanın her yerinde iş güvenliği ve iş sağlığı konularında faaliyet gösteren öncü firmaların ilgisini çekiyor. Türkiye’de sektörün tek ihtisas fuarı olması nedeniyle, TOS+H için takip eden yıllarda da olumlu bir büyüme hedefliyoruz.” diye konuştu. Türkiye 2013 yılında, Düsseldorf’da düzenlenen güvenli ve sağlıklı çalışma konusunda dünyanın öncü ihtisas fuarı ve kongresi A+A’da Partner Ülke oldu. Bu birlikteliğin daha da geliştirilmesi sonucu T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile TOS+H Expo Fuarı’nın kurulması ve düzenlenmesi konusu görüşülerek uygulamaya alındı. Fuar A+A’nın organizatörü Messe Düsseldorf ve yerel Partneri fuar organizatörü Tezulaş Fuar tarafından organize edilmektedir.



restaurant 126 hotel & hi-tech

ürünler

IP güvenlik kamera sistemleri için tasarlanmış depolama çözümleri Türkiye’de IP güvenlik kamera sistemleri çoğu sektörde olduğu gibi turizmde de hızla yaygınlaşıyor. NVR Sistemleri için özel olarak tasarlanmış WD Purple NV Sürücüsü, başarılı bir güvenlik konsepti için kusursuz depolama çözümleri sağlıyor. Depolamada dünya lideri olan WD, “amacına göre disk” kapsamında WD Purple serisini, kişilerin ya da işletmelerin güvenlik sistemleri ihtiyaçlarını karşılamak üzere üretti. DVR sistemlerinde WD Purple, NVR sistemlerinde ise WD Purple NV, güvenlik kaydı depolamasında üstün performans getiriyor. Özellikle NVR dijital güvenlik kamerası sistemleri için tasarlanmış olan WD Purple NV sabit sürücüsü, daha yüksek sürücü yuvası konfigürasyonları ve 64 adede kadar HD kamerası bulunan sistemleri destekler.

Kafelerde ücretsiz şarj hizmeti başladı Akıllı telefon ve tablet bilgisayarların şarj sorunu, kafeler başta olmak üzere yeme-içme sektöründe yeni bir hizmeti gündeme getirdi. Artık Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde yer alan bazı kafelerde şarjı biten müşterilere TP-LINK power bank’lar servis edilmeye başlandı. TP-LINK’in güçlü power bank’ları marka ve modeline göre 3-5 akıllı telefonu şarj edebilecek kapasitede. Aynı anda iki cihazı birden şarj etmenin mümkün olduğu ürünler, güçlü ve güvenilir pilleri sayesinde tüm cihazları güvenli olarak şarj edebiliyor. Bu açıdan kafe ve restoranların müşterilerine sunması için uygun ürünler olan TP-LINK power bank’lar, performanslarına oranla uygun fiyata sahip.

Aleo veradan esinlenen tasarım JADO JES Ideal Standard’ın banyo gereçlerindeki lüks segment markası JADO, ilhamını Aleo veranın akışkan formundan aldığı JES serisi ile doğanın tüm zarafetini banyolara taşıyor. JADO JES serisi, esin kaynağı kadar “zamansız” olma özelliği ile de tasarım tarihinde yeni bir dönemi başlatıyor. Doğallığın ve zarafetin mükemmel sentezinden oluşan JES, adeta heykelsi bir yapıya sahip. Lavabo, banyo, bide, duş, küvet bataryaları ve aksesuarlarından oluşan geniş ürün gamında form ve fonksiyonelliğini sadelikle birleştiriyor. JES, şık ve zarif tasarımını, modern ve sofistike çizgilerle banyolara taşıyor.

Tasarım ve teknoloji tek seride buluştu Akıllı bina otomasyon sistemleri ve anahtar priz sektörünün lideri Berker by Hager, R serisi ile teknolojik alt yapısını ve güçlü tasarım yönünü bütünleştiriyor. Berker by Hager, teknolojiyi şıklıkla birleştiren ve yaşam alanlarında bütün fonksiyonları bir arada kontrol edebilmeye yarayan ürünleriyle hayatı kolaylaştırıyor. IF Product Design, Red Dot, Good Design gibi birçok ödülle mimarların sıklıkla tercih ettiği R serisi, R Touch ve R.1 modelleri ile farklı yaşam alanı konseptlerine uyumluluk gösteriyor.



restaurant 128 hotel & hi-tech

ürünler

Banyolarda hijyen ve konfor bir arada Vitrifiye seramik, banyo ürünlerinde lider marka İtalyan Isvea, birçok teknolojik özelliği bir arada sunan Akıllı Klozet Kapağı smartPlus teknolojisi sayesinde konforu, kişisel hijyenle buluşturarak daha sağlıklı banyo ve tuvaletleri hayatımıza kazandırıyor. Teknolojik özellikleriyle birlikte şık tasarımıyla da dikkat çeken smartPlus, kişisel hijyen konusunda banyolarda yepyeni bir devri başlatıyor. Özel kumanda sistemiyle tüm fonksiyonların kolayca kullanılabildiği smartPlus, el değmeden temizlik yapılmasına olanak sağlıyor.

Aydınlatmanın ötesindeki çözüm ortağı Schréder ‘İyi tasarım herkesin hakkı’ Seramiksan’dan Verona Serisi Seramiksan, İtalya’nın en güzel şehirlerinden Verona’nın romantik havasını ve büyüleyici görselliğini yeni tasarımı Verona serisiyle yaşam alanlarına dahil ediyor. Dijital teknolojiyle üretilen, Verona serisi yaşam alanlarında romantik bir etki isteyenler için iyi bir seçenek sunuyor. Verona porselen karolar, 60x60 cm ebatında gri ve açık gri renklerinde rektifiyeli olarak üretiliyor. Banyo ve mutfak gibi ıslak zeminler için uygun olan Verona otel, restoran ve kafe gibi birçok yaşam alanında kullanılabiliyor.

Schréder, aydınlatmanın geleneksel kapsamının ötesine geçerek müşterilerine, güvenlik, rahatlık ve sürdürülebilir yaşam alanları sağlamada yardımcı olacak en yeni teknoloji çözümlerini sunuyor. Schréder Grubu İcra Kurulu Başkanı Didier Wellens, “Çözümlerimiz sadece teknoloji açısından ileri oldukları için değil, aynı zamanda müşterilerimizin hedeflerine göre tasarlandıkları için akıllılar. Çünkü biz müşterilerimizin ihtiyaçlarını anlamaya kendimizi adadık. Sistem; kumanda sistemleri, hoparlörler, güvenlik kameraları, hotspot’lar, elektrikli araç şarj birimleri, sinyalleşme sistemleri ve birçok başka özellik ile entegre oluyor. Şehir ve özel yönetimli site sorumluları, çevrelerinin belli ihtiyaçlarına uygun her kolon için en fazla 5 modül entegre ederek, hem kendileri hem de vatandaşları için çok daha iyi hizmet ve altyapı sunabiliyor” diyor.

Açık havaya çıkma zamanı Havaların ısınmaya başladığı bahar aylarında dışarı çıkmanın tam zamanı. Evinden fazla uzaklaşmadan bahçesinde vakit geçirmek isteyenlere RSG İç Mimarlık Yönetici Ortağı Semih Güven, yeni trendleri anlatıyor. Semih Güven 2016 baharında, dış mekan mobilyalarında canlı ve hareketli renklerin hakim olduğunu; bahçelere neşe getirecek renklerin yanı sıra mobilyalarda konforun ve iletişimin da ön plana çıktığını söylüyor. Bahçeler, güzel havalarda rahat bir nefes almak için vazgeçilmez alanların başını çekiyor. Sevdiklerinizle ya da tek başınıza açık havada, kaliteli vakit geçirmek için dış mekan mobilyalarını doğru seçmeniz önemli. Bu konuda kılavuzluk etmek için, 2004 yılından bu yana profesyonel bir ekiple pek çok alanda önemli işlere imza atmış olan RSG Mimarlık Yönetici Ortağı R. Semih Güven 2016’nın bahçe mobilyaları trendlerini anlatıyor…




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.