Hotel Restaurant Magazine Nisan'14

Page 1




SiZiN GÜVENDİKLERİNİZ

BiZE GÜVENİYOR Türkiye’nin lider yazarkasa üreticisi Profilo Ödeme Sistemleri ve dünyanın 1 numaralı EFT POS üreticisi VeriFone’un geliştirdiği Profilo VeriFone VX 680-E1 kurumsal işletmelerin ilk tercihi oldu.


Kullanıcıyla dost, YENi NESiL YAZARKASA POS Profilo VeriFone VX 680-E1 iSTER MASAÜSTÜ iSTER MOBiL

Dokunmatik renkli ekranı, basitleştirilmiş menüsü, masaüstü ve mobil kullanım kolaylığı ile işinizi çok kolaylaştıracak.

Tüm Kredi Kartlarıyla

Uyumlu! Ürün Üzerinde Kredi Kartı Uygulaması Yüklenen Bankalar: Akbank, Albaraka, Bank Asya, Denizbank, Finansbank, Garanti Bankası, HSBC, ING Bank, Kuveyt Türk Katılım Bankası, Türk Ekonomi Bankası, Türkiye Finans Katılım Bankası, Halkbank, Türkiye İş Bankası, VakıfBank, Yapı Kredi Bankası, Ziraat Bankası

Kolay kullanım

Üstün teknoloji

Özel tasarım çekmece

Hızlı ve güçlü

Mobil özgürlük

Yeni nesil güvenlik

• Mobil kullanımda tutuş kolaylığı • 3,5” dokunmatik ekran (Touch Screen) • Basit ve kullanıcı dostu menü

• NFC özellikli temassız kart okuma • MSR, Smart Card

• Şık ve ergonomik tasarım • Sağlam ve güçlü yapı • Barkod okuyucu portu • Ethernet portu

• 400 MHz 32 bit yüksek işlemci hızı • 500 MB’a artırılabilir 192 MB hafıza

• Cihaz: 17,2 x 8,6 cm • Çok kullanışlı: 15 m rulo • Çok hafif: 577 gr

• PCI PTS 3.X • EMV Level 1, 2 güvenlik sistemi

E Data Elektronik San. ve Tic. A.Ş. Tantavi Mah. Menteşoğlu Cad. Terra Plaza No: 25 34764 Ümraniye, İstanbul Tel: +90 (216) 461 31 10 Faks: +90 (216) 461 31 80

www.edata.com.tr www.profilovx680e1.com


içindekiler dosya

28 antre

92 34 İstanbul Marriott Hotel Şişli kapılarını açtı

12 Sektörden kısa haberler 38 Dedeman’ın Kazakistan’daki Oteli Dedeman Oskemen Tavros açıldı

gündem 20 Şubat 2014’de ziyaretçi sayısı %6.6 arttı 22 TUROB Mart ayı geleneksel buluşması gerçekleşti 24 STR Global Şubat 2014 raporunu açıkladı

42 iş’te kadın 82 WOW Istanbul Hotels&Convention Center “Kongre Merkezi Genel Müdürü” Zeynep Peker: “Ben İstanbul’u seviyorum, kongre bahane…”

ulaşım 40 Mercedes-Benz Türk, İstanbullu Hafif Ticari Araç müşterileriyle buluştu

dosya

yeni mekan 86 Yeniköy’ün yeni gözdesi; Sırçacı14 88 Etiler’in buluşma noktası: Bej Etiler

42 Endüstriyel çamaşırhaneler

yeni yatırımlar 28 Şehir içindeki tatilin yeni adresi, Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla açıldı 32 Hampton by Hilton, Samsun’da…

www.hotelrestaurantmagazine.com

90 Lübnan hiç bu kadar yakın olmamıştı… Lebnaan açıldı!


34 etkinlik 96 TÜYİB-DER 3. kez sektör profesyonellerini buluşturdu 100 Usta şefler zamana karşı yarıştı…

gastro aktüel 102 Gastronomi sektöründen kısa haberler

82 marka 114 Ledaktif yeni temsilciliklerle büyüyor

fuar 118 Altın Başak, TUSİD’de ilk yerli üretimlerini tanıttı 122 Focus, CNR EDT Expo fuarındaydı 124 Sunar Grup rotasını horeca’ya çevirdi

portre 110 Yerelden globale uzanan dev marka: AHK Construction

şef’in gözünden 92 Mutfağın “mutfağından” gelen şef: The House Hotel Bosphorus Executive Chef Arzu Öztürk

126 Namet, EDT Expo’da yeni ürünlerini görücüye çıkardı

86 ürünler 128 yeni ürünler


r ö t i d E

Tanıtımı geçtik en azından imajımızı kurtaralım! 2014 yılının ilk çeyreğini geride bıraktık. Her ne kadar ziyaretçi sayısında ay ay artış yakalasak da turizmciler bu yıldan çok da umutlu değil! Gerek Avrupa’da devam eden ekonomik kriz, gerek krizden dolayı turizm gelirlerini arttırmayı hedefleyen rakip ülkelerin pazardaki promosyonları gerekse Türkiye’nin devam eden imaj iyileştirme çabaları ülkemizde zor bir dönemden geçileceğini net bir şekilde ortaya koyuyor. Türkiye’de tanınmışlık değil, imaj sorunu konuşuluyor artık. Türkiye’nin turistik bölgeleriyle değil, toplumsal olayları ve yasakları ile gündeme gelmesinden son derece kaygılı olduklarını dile getiren turizmciler dünyanın en fazla turist çeken ülkelerinden Türkiye’de acil bir imaj iyileştirme planına ihtiyaç duyulduğunun altını çiziyor. “Biz imajımızı bugüne kadar çok zor ayağa diktik ama şimdi yitirmiş vaziyetteyiz” diyen TUROB Başkanı’nın bu konudaki sözleri ise oldukça manidar… Kuşkusuz turizmin geleceği ve istikrarı için daha yapıcı ve üretici çözümlere ihtiyaç var. Bu ayki dosya konumuzda endüstriyel çamaşırhaneleri haberleştirdik. Sektörün önde gelen markalarını yeni ürün, sistem, teknoloji ve tasarımlarıyla dosyamız çerçevesinde geniş bir yelpazede değerlendirme fırsatı bulacaksınız. Ve yeni yatırımlar… İstanbul, Radisson Blu Hotel & Spa Tuzla ve Marriott Hotel Şişli ile iki yeni yatırıma daha kavuştu. Merkezi konumu ve eşsiz konaklama ayrıcalıklarıyla Marriott Şişli, şehir içinde gerçek bir spa deneyimi yaşatmak için Radisson Tuzla İstanbul konukları bekliyor. Her iki yatırımı da İstanbul turizmine kattıkları değer için tebrik ediyoruz. Keyifli okumalar dilerim.

GRUP BAŞKANI H. FERRUH IŞIK İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK MEHMET SÖZTUTAN SAN. VE TİC. A.Ş. mehmet.soztutan@img.com.tr ADINA İMTİYAZ SAHİBİ VE SORUMLU GENEL YAYIN YÖNETMENİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI AHMET KIZIL

Hatice Ünal Bilen

KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ EBRU PEKEL ebru.pekel@img.com.tr

MUHASEBE ve MUSTAFA AKTAŞ FİNANS MÜDÜRÜ mustafa.aktas@img.com.tr

REKLAM KOORDİNATÖRÜ EMİR ÖMER ÖCAL emir.ocal@img.com.tr

ABONE ve DAĞITIM NURTEN DEMİR nurten.demir@img.com.tr

REKLAM SORUMLU BİROL BEZEK birol.bezek@img.com.tr

CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mah. 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna Bahçelievler/İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00

SANAT YÖNETMENİ İSMAİL GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ HATİCE ÜNAL BİLEN hatice.unal@img.com.tr YAYIN DANIŞMANLARI Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ Prof. Dr. MUHAMMET ARICI Prof. Dr. İSMAİL KAYA Doç. Dr. MEHMET ALİ ÖZBUDUN T. YÜCEL DEREYAYLA FİKRET ÖZDEMİR

CONSEPT TASARIM TARIK ŞÜKRÜ ORAL tarik.oral@img.com.tr FOTOĞRAF EDİTÖRÜ HAKKI GÜNERKAN hakki.gunerkan@img.com.tr

İRTİBAT BÜROLARIMIZ BURSA +90.224 211 44 50-51 KONYA +90.332 238 10 71

DIŞ İLİŞKİLER YUSUF OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr

web: www.hotelrestaurantmagazine.com

.

ADRES 29 Ekim Cad. No:23 34197 Yenibosna, İSTANBUL/TÜRKİYE Tel.:+90.212 454 25 00 Faks:+90.212 454 25 98

e-mail: info@img.com.tr

hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır.



restaurant antre 10 hotel & hi-tech

Unilever’den yeni atama

Deniz Kuşu rotayı İzmir’e çevirdi

Deniz otobüsü, deniz uçağı ve helitaksi ile Bursalıları alternatif ulaşım araçları ile tanıştıran Burulaş, rotayı İstanbul’un ardından İzmir’e çevirdi. Deniz uçağı seferlerinin Bursa – İzmir arasında yapılması için İzmir Limanı’ndaki çalışmaların son aşamaya geldiğini belirten Burulaş Genel Müdürü Levent Fidansoy, Nisan ayının ortalarında İzmir’e uçuşların başlayacağını bunun yanında İstanbul- Bandırma, Bodrum ve Karadeniz’e yönelik seferlerle ilgili çalışmaların da devam ettiğini kaydetti. Deniz uçağı seferleri ile 4- 4,5 saat süren Bursa- İzmir arasının 1 saat 15 dakikaya indirilmesi hedefleniyor.

Arzu Karacadağ, Dedeman Otelleri Kurumsal İletişim ve Marka Direktörü oldu Dedeman Grubu’nda 2000 yılından bu yana sırasıyla Tanıtım ve Halkla İlişkiler Müdürü ve Pazarlama İletişimi Müdürü olarak görev yapan Arzu Karacadağ; Kurumsal İletişim ve Marka Direktörü olarak yeni görevine başladı. Karacadağ yeni görevinde; Dedeman Grubu’nun iletişim stratejilerinin yönetilmesi, itibar yönetimi, medya ilişkileri, etkinlik yönetimi, kurumsal kimlik ve kurum kültürü konularından sorumlu olacak.

Unilever Türkiye’de 2004 yılından bu yana çeşitli üst düzey yurt içi ve yurt dışı sorumluluklar üstlenen Çiğdem Yıldız Kurtuluş, Şubat ayından itibaren Ev ve Çamaşır Bakım Kategorisi Pazarlama Direktörü olarak görev yapmaya başladı. Kurtuluş, Marmara Üniversitesi İngilizce Ekonomi Bölümü mezunu.

Gloria Hotels&Resorts’e üç ödül birden Gloria Hotels&Resorts bünyesinde yer alan Gloria Serenity Resort ve Gloria Golf Resort; Coral Travel tarafından düzenlediği dünyanın en iyi oteller listesinde ilk 10 otel arasında yer alarak ödüle layık görüldü. Gloria Hotels&Resorts, Rusya’nın saygın tur acentesi Tez Tour tarafından düzenlenen otellerin yıllık performansı ve müşteri memnuniyetinin kriter alındığı “Tez Tour World Berry” ödülünü almaya hak kazandı. Son olarak da Gloria Serenity Resort, Gloria Golf Resort ve Gloria Verde Resort olarak, İsviçre ve Batı Avrupa misafirlerine verilen hizmetlerin değerlendirildiği Bentour Swiss Club ödülünün sahibi oldu. Aldıkları ödüller hakkında değerlendirme yapan Gloria Hotels &Resorts CEO’su Öznur Özdemir Özaltın şu şekilde bir açıklama yaptı: “Aldığımız ödüller üstün hizmet kalitesine ve müşteri memnuniyetine ne kadar çok önem verdiğimizi ortaya koyuyor.



restaurant antre 12 hotel & hi-tech

Divan Grubu Oteller Satış Direktörlüğü’ne Çiler Kibar Moravalı atandı Divan Grubu Oteller “Satış Direktörlüğü” görevine atanan Çiler Kibar Moravalı, meslek yaşamına 1993 yılında başladı. 2014 yılı Mart ayı itibariyle Divan Grubu Oteller “Satış Direktörü” görevine atanan Çiler Kibar Moravalı, Oteller ve Restoranlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Richard Appelbaum’a bağlı olarak çalışacak olup, tüm Divan otelleri satış ofisleri arasındaki koordinasyonu ve yeni açılan otellerin satış ofislerinin yapılandırılmasında görev alacaktır.

TUROB, Ocak yatırım teşvik belgelerini derledi Ocak 2014 ayına ait Resmi Gazete’de yayınlanan “Yatırım Teşvik Belgeleri” Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) tarafından derlendi. Ocak 2014 ayı için ülke genelinde 38 yeni otel projesi “Teşvik Belgesi”, 7 otel ise “Modernizasyon/Tevsi Teşvik Belgesi” olmak üzere toplam 45 otel “Teşvik Belgesi” aldı. Toplamda 641 milyon Türk Lirası harcanarak, yatırımların tamamlanması ile 2.486 yeni istihdam sağlanacak.

Quasar İstanbul, ‘Quasar Head’ ile dünyayı büyüledi Hollandalı ünlü iç mimar ve tasarımcı Marcel Wanders’ın Quasar İstanbul için özel olarak tasarladığı ve ilk kez dünyanın en prestijli müzelerinden biri olan Stedelijk’ta sergilenen ‘Quasar Head’ isimli heykel; uluslararası sanat, mimari ve tasarım çevrelerinde büyük ilgi gördü. Quasar İstanbul’un sosyal alanlarını ve Quasar Residences kulesini ‘kişiye özel’ yorumlarla tasarlayan Marcel Wanders’ın İstanbul’dan ilham alarak geçmişi, bugünü ve geleceği buluşturduğu eseri ‘Quasar Head’, Amsterdam’daki serginin ardından İstanbul’a getirilerek Quasar Residences’ın lobisindeki nihai yerini alacak.

Xanadu Resort Otel’in yeni sahibi, OTI Grubu Aydıner Şirketler Grubu ve OTI Şirketler Grubu Türkiye’nin konaklama sektöründeki en önemli markalarından olan Xanadu Resort Otel’in Antalya Belek’teki tesisinin üst hakkının devri konusunda prensipte anlaşıldığı duyuruldu. Daimi ve müstakil üst hakkı Aydıner İnşaat AŞ.’ye ait ve Xanadu High Class markası ile işletilmekte olan tesisin ilk etapta 1 Nisan 2014 tarihinden itibaren OTI Grubu tarafından yine aynı marka ile işletilmesi, bir sonraki aşamada ise ilgili mercilerden gerekli izin ve onayların alınarak tesisin üst hakkının OTI Grubuna devri konusunda prensip anlaşmasına varıldığı açıklandı.



restaurant antre 14 hotel & hi-tech

Sabiha Gökçen, 2014’e rekorla girdi

Martı Istanbul, İKSV Resmi Konaklama sponsoru oldu

2013 yılını yüzde 27’lik yolcu artışıyla kapatan İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı, 2014 yılına da hızlı bir giriş yaptı. Yılın ilk 2 ayında 3 milyon 143 bin 138 yolcuya ev sahipliği yapan havalimanı, böylece yolcu sayısını geçen yılın ilk 2 ayına oranla yüzde 42 oranında artırarak ilk 2 ayda rekor bir büyüme elde etmiş oldu. Öte yandan bu yılın Ocak ve Şubat aylarında uluslararası uçuş yapan yolcu sayısı yüzde 48, iç hat uçuşu yapan yolcu sayısı ise yüzde 38 oranında artmış oldu.

Özel tasarımıyla Türk kültürü ve İstanbul’a ait detaylar taşıyan Martı Istanbul Hotel; sanata ve sanatçıya verdiği desteği, festival ve etkinlikleriyle 42 yıldır İstanbul’un kültür ve sanat yaşamında önemli bir rol üstlenen İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (IKSV) resmi konaklama sponsoru olarak bir adım daha ileri taşıyor.

Etihad Havayolları’na yeni genel müdür yardımcısı Verimli toplantılar için seçkin mekanlar Konsept otel yaratıcısı Ian Schrager ile Marriott International zincirinin birlikte yarattığı Edition markasının Avrupa’daki ilk oteli, The Istanbul Edition, her ihtiyaca uygun farklı özelliklerdeki konforlu ve donanımlı toplantı salonları ile toplantı ve seminerleri daha verimli hale getiriyor. Şık dekoru, yalın çizgileri, üst düzey teknik donanımı, iş dünyasının kalbi Levent’te yer alan merkezi konumu ve ulaşım kolaylığı ile World Luxury Hotel Awards tarafından ‘En İyi Şehir Oteli’ ödülü bulunan The İstanbul Edition; ‘meeting’ katında bulunan ‘Drawing Room’, Screening Room’ ve farklı hacimlerdeki birleştirilebilen stüdyoları ve en üst katında yer alan kongre/balo salonu ile alternatif çözüm ve yaklaşımlar sunuyor.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) ulusal havayolu şirketi Etihad Havayolları’nda Satış Genel Müdür Yardımcılığı görevine James Mueller’ı getirildi. Havacılık sektöründe yirmi yıldan fazla tecrübesi bulunan Mueller, Etihad Havayolları’na beş yıldır önemli görevler alarak çalışmış olduğu United Airlines’tan geldi. Mueller’in Etihad Havayolları ailesine katılması yakın bir dönemde kuruluşu duyurulan Etihad Aviation Group (Etihad Havacılık Grubu) yapılanması kapsamında atılan adımlardan biri oldu.



restaurant antre 16 hotel & hi-tech

Richmond International İş Geliştirme Direktörlüğü’ne Hakan Arier atandı Aksoy Group’a bağlı faaliyet gösteren Richmond International İş Geliştirme Direktörlüğü’ne Hakan Arıer atandı. Bolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi ardından Çukurova Üniversitesi Mersin Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu’ndan mezun olan Hakan Arıer, meslek hayatına Mersin Hilton’da başladı. Ardından Suudi Arabistan’a giderek Mekke Hilton’da görev yapan Arıer, Türkiye’ye döndükten sonra Dedeman Kapadokya, Radisson SAS Hotel İstanbul, Golden Tulip Eresin Hotel İstanbul, Çeşme Sheraton gibi 5 yıldızlı tesislerde Genel Müdürlük görevini başarıyla sürdürdü. 2007 yılından bu yana Golden Tulip Otelleri Türkiye ve K.K.T.C bölgesi Gelişim ve Temsilden sorumlu iş ortağı olarak çalışmaktaydı.

THY'nin yolcu sayısı arttı THY'nin Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayımlanan ocak-şubat 2014 trafik verilerine göre, geçen yılın aynı döneminde 6,4 milyon olan toplam yolcu sayısı, bu yıl yüzde 22,1 artışla 7,8 milyona ulaştı. Yolcu sayısındaki artış iç hatlarda yüzde 28,6 ve dış hatlarda yüzde 17,7 oranında gerçekleşti. Dış Hatlar Business/Comfort Class yolcu sayısı ve dıştan dışa transfer yolcu sayılarında da ocak-şubat 2013 dönemine kıyasla yüzde 18,2 ve yüzde 28,4 artış sağlandı. Yolcu doluluk oranı da 0,4 puan artışla yüzde 76,9 oldu. Mevcut uçak sayısı geçen yıl şubat sonunda 211 iken, bu yıl aynı dönemde 237'ye ulaştı. Geniş gövde yolcu uçak sayısı 37'den 43'e, dar gövde yolcu uçak sayısı ise 202'den 228'e çıktı. 9 olan kargo uçak sayısı ise değişim göstermedi.

Starway World Best Hotels 2013 ödülleri verildi Türk sermayeli yurt dışı şirketleri arasında en büyük üçüncü şirket konumunda bulunan Coral Travel, “Starway World Best Hotels 2013” ödül törenini 18 Mart Salı gecesi Moskova’da gerçekleştirdi. Bu sene ikinci kez düzenlenen ödül töreninde, müşteri anketleri ile elde ettiği verilerden belirlenen dünyanın en iyi 100 oteline ödülleri takdim edildi. Ödül kazanan otellerin Coral Travel’ın 182.993 müşterisine uyguladığı anketler sonucunda belirlendiği belirtildi. Törende 2014 yılında OTI Holding’in grup olarak yüzde % 10 ile 20 arasında büyüme hedeflendiğini açıklandı. Bu yıl yapılan puanlama sonucunda, ‘Starway World Best Hotels 2013’ birincilik ödülünü Kefaluka Resort (Türkiye), ikincilik ödülünü Barut Lara (Türkiye), üçüncülük ödülünü ise Magic Life Kalawy Imperial (Mısır) kazandı.

2013’te kiralık otel sayısı patladı Türkiye’de yabancı turist sayısındaki artışla birlikte turistik tesis ilanlarında da yaşanan artış göze çarpıyor. Hurriyetemlak.com’un verilerine göre; 2013 yılında, bir önceki yıla göre tam 2,5 kat daha fazla kiralık turistik tesis ilanı verildi. Kiralık turistik tesis ilanları arasında özellikle tatil köyleri, butik oteller ve apart oteller dikkat çekiyor. Kiralık turistik tesis ilanları özellikle Antalya, İzmir, Muğla, Aydın, Balıkesir, Mersin ve Çanakkale’de artıyor. Kiralık otel ilanlarına bakıldığında Bodrum’da fiyatlar 4 milyon dolara kadar, Antalya’da 1 milyon 500 bin Euro’ya kadar, İstanbul’da ise 1 milyon 740 bin dolara kadar yükseliyor.


Degisime dokunmaya ˘ ¸

hazır mısınız?

www.foodservice.electrolux.com.tr

Diğer fikirleri www.electrolux.com/professional sitesinde paylaşalım.




restaurant g端ndem 20 hotel & hi-tech


Şubat 2014’de ziyaretçi sayısı %6.6 arttı Kültür ve Turizm Bakanlığı Şubat 2014 Türkiye Turizm İstatistiklerini açıkladı. Sonuçlara göre; 2014 Şubat ayında gelen turist sayısı %6,6 artışla 1,3 milyona çıktı.

K

ültür ve Turizm Bakanlığı’nın Emniyet Genel Müdürlüğü’nden elde dilen verilerine göre; Şubat 2014’de Türkiye’ye gelen yabancı sayısı geçen yılın aynı aynı dönemine göre %6.6’lık bir artışla 1 milyon 352 bin 188 oldu. 2014 yılı OcakŞubat döneminde ise yabancı sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5.30 artış kaydetti. Şubat ayında gelen yabancı ziyaretçilerin en çok giriş yaptıkları sınır kapılarının bağlı olduğu iller sıralamasında ilk 5 il aşağıdaki şekilde gerçekleşti:

İSTANBUL EDİRNE ANTALYA ARTVİN AĞRI

%51.52 %11.39 %10.34 %7.57 %3.95

(696 660) (153 977) (139 873) (102 423) (53 383)

2014 yılı Ocak-Şubat döneminde Türkiye’yi ziyaret eden yabancı sayısı geçen yılın aynı dönemine göre %5.30 artış göstererek 2.5 milyon seviyelerine ulaştı.

TİMUR BAYINDIR: RAKAMLAR ÖNGÖRÜLERİMİZE PARALEL GERÇEKLEŞTİ Açıklanan istatistikleri değerlendiren TUROB Başkanı Timur Bayındır, rakamların genel olarak öngörülerine paralel seviyede gerçekleştiğini, İsrail ve Suudi Arabistan pazarlarının ümit verdiğini, siyasi kargaşaya karşın Rusya Federasyonu ve Ukrayna’dan gelen turist sayısında beklentilerin aksine artış yakalanmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. Başta Ortadoğu ülkeleri olmak üzere; Almanya, Japonya ve Brezilya gibi destinasyonlarda ilk iki ay itibari ile kaydedilen düşüşün iyi analiz edilmesi gerektiğini belirten Bayındır, bu bölgelerdeki önlemlerin bir an önce alınması gerektiğini ve tanıtımlara ağırlık verilmesinin önemine vurgu yaptı. Ülkemize gelen turist sayısının artış oranı ile konaklama tesislerinde arza sunulan yeni yatak sayılarının ve kapasite artışının doğru orantılı olarak artmasının sürdürülebilir turizm ve tesislerin verimli kullanımına katkı yapacağını dile getiren Bayındır, artış oranının aylık olarak en az %15 seviyesinde seyretmesinin yeni açılan tesislerle birlikte ancak bir önceki yıldaki doluluk oranlarını sağlayabileceğini kaydetti.




restaurant gündem 24 hotel & hi-tech

TUROB Mart ayı geleneksel buluşması gerçekleşti TUROB Mart ayı geleneksel öğle yemeğinde konuşan Başkan Timur Bayındır, 2014 yılı için beklentilerinin çok yüksek olmadığını belirterek, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından açıklanan istatistiki rakamların da öngörülere paralel seviyede gerçekleştiğini kaydetti.

T

uristik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği’nin (TUROB) Mart ayı geleneksel öğle yemeği, 27 Mart Perşembe günü Elite World Business Hotel’dedüzenlenen organizasyon ile gerçekleşti. Turizm sektörünü bir araya getiren geleneksel öğle yemeğine İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, TUROB Başkanı Timur Bayındır ve Küçükçekmece Kaymakamı Harun Kaya’nın yanı sıra çok sayıda sektör profesyoneli ve basın mensubu katıldı.

TİMUR BAYINDIR: TWITTER YASAĞI KALDIRILMALI Yemeğin açılış konuşmasında gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunan TUROB Başkanı Timur Bayındır, deniz ulaşımının yaygınlaştırılması gerektiğine vurgu yaparak, “İstanbul adına öncelikli çözüm önerilerimiz, hem biz İstanbullular hem de misafirlerimiz açısında ciddi bir sorun olan ulaşım konusu üzerine olacaktır. Coğrafi avantajımız olan

deniz ulaşımının güçlendirilmesi ve yaygınlaştırılması, sadece Avrupa ve Asya Yakası arasında değil, paralel hatların arttırılmasıyla başarılı olacaktır” dedi. Sektör adına gündeme getirilmesi gereken bir diğer önemli hususun, şehrin sosyal ve kültürel imkânlarının geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Bayındır, kongre ve kültür merkezleri, sergi sarayları, konser salonları gibi imkânların geliştirilmesi ve bu mekânlara global etkinliklerin alınabilmesinin İstanbul turizmine katma değer sağlayacağını söyledi. Bayındır konuşmasının devamında twitter yasağına da dikkat çekerek, mevcut yasağın sektörü olumsuz yönde etkilediğini belirterek, “Şehrin online olması ve dijital ortamlara erişim sağlayabilmesi, günümüzde şehri ziyaret eden misafirlerin ve halkın ortak beklentisidir. Bu anlamda twitter kullanımının ülkemizde kapatılması hepimizi üzmüştür. Bir iletişim aracının, yani haber alma hürriyetinin engellenmesi oldukça vahim bir durumdur. Temennim, kısa vadede bu yöndeki uygulamaların son bulmasıdır” diye konuştu. 2014 yılı için beklentilerinin çok yüksek olmadığını sözlerine ekleyen Timur Bayındır, “Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından açıklanan istatistiklere göre, 2014 Şubat ayında gelen turist sayısı %6,6 artışla 1,3 milyona, 2014 Ocak-Şubat döneminde ise %5,3 artışla toplam turist sayısı 2,5 milyona çıktı. Rakamlar genel olarak öngörülerimize paralel seviyede gerçekleşmiştir” şeklinde konuştu.

HÜSEYİN AVNİ MUTLU: EKSİKLİKLERE RAĞMEN BÜYÜME DEVAM EDECEK İstanbul’un başlı başına bir marka kent olduğunu belirterek konuşmasına başlayan İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, daha fazla turist ağırlayabilmek için daha fazla ve işbirliği içinde çalışılması gerektiğine vurgu yaptı. Eksikliklere rağmen İstanbul’un büyümeye devam edeceğini belirten İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul gibi önemli tarihi ve kültürel altyapısı olan diğer kentlere bakıldığında daha fazla turisti ağırladıklarını ve daha fazla turizm geliri elde ettiklerini ifade etti.



restaurant gündem 26 hotel & hi-tech

STR Global Şubat 2014 raporunu açıkladı STR Global’in yayınladığı Şubat 2014 raporuna göre, İstanbul otel doluluklarında bir önceki yıla göre %4,6 oranında düşüş yaşarak, %60,4 seviyesine oturdu.

D

ünyanın önde gelen veri ve analiz şirketlerinden STR Global, Şubat ayı İstanbul, Antalya ve Ankara otel doluluk oranları ile ülke ve destinasyon bazında performans raporunu açıkladı. Rapora göre, İstanbul’da Şubat 2014 otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %4,6 düşerek %60,4 olurken, Antalya’daki otellerin dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %7’lik bir düşüş ile %48,2 olarak tespit edildi. Ankara’da ise, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %3,9’luk bir yükseliş ile %60’lık bir artış yaşandı.

İSTANBUL DÜŞÜŞTE! İstanbul Şubat 2014 otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %4,6 düşerek %60,4 olarak gerçekleşti. (2013 - %63,3) Şubat 2014 – ADR (Average Daily Rate)-Ortalama Günlük satılan oda bedeli 113,44 Euro olarak, 2013’e göre %10,4’lük bir düşüş gösteriyor. (2013 - 126,59 Euro)

Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirler de ise, ( RevPAR) geçen yıla oranla %14,5’lik bir düşüş yaşanmış ve 68,51 Euro olarak ölçülmüştür. (2013 80,15 Euro)

ANTALYA’DA DA DÜŞÜŞ DEVAM EDİYOR Antalya Şubat 2014 otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %7 düşerek %48,2 olarak gerçekleşti. (2013-%51,9) Şubat 2014 – ADR (Average Daily Rate)-Ortalama Günlük satılan oda bedeli 51,34 Euro olarak, 2013’e göre %6,9’luk bir düşüş gösteriyor. (2013 -55,14 Euro) Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirler de ise ( RevPAR) geçen yıla oranla %13,4’lük bir düşüş yaşanmış ve 24,75 Euro olarak ölçülmüştür. (2013 - 28,59 Euro)

ANKARA YÜKSELİYOR İstanbul ve Antalya’nın aksine Ankara, Şubat 2014 otel doluluklarında bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla



restaurant gündem 28 hotel & hi-tech

%3,9 artış sağlayarak %60 seviyesine oturdu. (2013-%57,8) Şubat 2014 – ADR (Average Daily Rate)-Ortalama Günlük satılan oda bedeli 73,35 Euro olarak, 2013’e göre %4,8’lik bir düşüş gösteriyor. (2013-77,08 Euro) Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirler de ise ( RevPAR) geçen yıla oranla %1,2’lik bir düşüş yaşanmış ve 44 Euro olarak ölçülmüştür. (2013-44,52 Euro)

STR 2014 ŞUBAT AYI ÜLKE VE DESTİNASYON RAPORU STR Global’in hazırladığı Şubat 2014 Ülke Performans Raporunu incelendiğinde, Türkiye’nin Şubat 2014 otel dolulukları, 2013 yılının aynı dönemine oranla %3,2’lik bir düşüş ile %58,1 olarak kaydedilmiş olup, Avrupa’daki en büyük düşüşü yaşayan ülke olmuştur. Buna kıyasla dönemin en yüksek artışı %19,5 ile komşu ülke Yunanistan’da yaşanmıştır. Yunanistan son 1 yılda istikrarlı bir artış göstermektedir. Şubat 2014’ün en yüksek doluluk oranı ise %72,3 ile Birleşik Krallık’a aittir. Şubat 2014’de, Türkiye*, ADR(Ortalama Günlük satılan oda bedeli) oranında, geçen yılın aynı dönemine göre %8,5 düşüş yaşayarak, Avrupa bölgesinin, Rusya’dan sonra (%-14,1) en büyük düşüşünü yaşayan ülke olmuştur.

EN BÜYÜK DÜŞÜŞÜ YAŞAYAN 2. ÜLKE, TÜRKİYE STR Global tarafından hazırlanan Şubat 2014 Destinasyon Performans Raporunu incelediğinde ise, İstanbul’un Şubat 2013’de %63,3 olan doluluk oranı, Şubat 2014’de % 4,6’lık düşüş ile %60,4’e gerilemekle beraber, Varşova’dan sonra tüm Avrupa’daki en büyük düşüşü yaşayan destinasyon olmuştur. Avrupa turizm pazarının ana destinasyonlarına bakıldığında Atina’da yaşanan %23,2’lik artış, Atina’yı Şubat 2014 destinasyon performansında lider yapmaktadır. (Şubat 2013: %42,3 - Şubat 2014: %52,1). Şubat 2014’ün en yüksek doluluk oranı ise %77,6 ile Manchester ve %76,8 ile Londra’ya aittir. Şubat 2014’de, İstanbul, ADR(Ortalama Günlük satılan oda bedeli) oranında, geçen yılın aynı dönemine göre %10,4 düşüş yaşayarak, Avrupa bölgesinin, Moskova’dan sonra (%-20,4) en büyük düşüşünü yaşayan destinasyon olmuştur.


Yemek pişirmenin bir çok yolu vardır, ancak sadece bir çözüm herşeyi yapar.

RATIONAL CookingLive üye girişini ziyaret edin

Tek bir SelfCookingCenter® whitefficiency®: Pratik. Akıllı. ve Farklı. Sözümüzü eyleme dönüştürüyoruz. Bizimle pişirin. Rezervasyon için www.rational-online.com.tr ya da +90 212 603 6767.


restaurant yeni yatırımlar 30 hotel & hi-tech

Şehir içindeki tatilin yeni adresi,

Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla açıldı

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

Şehrin merkezinden uzakta ama bir o kadar da şehre yakın bir iş ve dinlence adresi olan Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla 1 Şubat 2014 tarihinde kapılarını açtı.

Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla Genel Müdürü Özgen Sağınç

Y

atırımı Kolin İnşaat’a ait, Carlson Rezidor otel grubunun İstanbul’daki ilk Spa oteli Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla, 1 Şubat 2014 tarihinde turizme kapılarını açtı. Lokasyonu ve ulaşım olanakları itibariyle şehrin merkezinden uzakta ama bir o kadar da şehre yakın bir iş ve dinlence adresi unvanına sahip beş yıldızlı işletme, 4 bin m2’lik alanda iki kat üzerine konumlanan dev spa’sı ile de İstanbul’un en görkemli spa olanaklarına sahip bulunuyor.

“İstanbul’un ilk spa oteli” iddiası ile kapılarını açan Carlson Rezidor otel grubunun İstanbul’daki en yeni adresi Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla’yı, Genel Müdürü Özgen Sağınç ile konuştuk.

Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla’yı bize ana hatlarıyla nasıl anlatırsınız? Otelin ana teması, konsepti, iddialı olduğu hizmet ve servisleri nelerdir? Otelimiz Carlson Rezidor otel grubunun İstanbul’daki


ilk Spa oteli olarak 1 Şubat 2014 tarihinde hizmete girdi. Kolin İnşaat tarafından yapımı üstlenilmiş olan projede Tuzla ve çevresindeki sanayi ve yatırım anlamındaki gelişmeler ve Sabiha Gökçen Havalimanı’na olan yakınlık dikkate alındı. Otel, çağdaş bir anlayışla dekore edilmiş toplam 249 odası ile hizmet veriyor. Otel; balkonlu ferah odaları, içerisinde Türk Hamamı ve sauna bulunan birbirinden şık teraslı suitleri, dev SPA merkezi, muhteşem açık havuzu ve enfes lezzetler sunan restoranları ile şehir içindeki tatilin yeni adresi... Otelin 4000 metrekarelik alan üzerine konumlanmış SPA merkezinde gün ışığı alan kapalı havuz ve performans havuzu, Fitness Merkezi, birbirinden ferah masaj ve bakım odaları, saunalar, aroma buhar odaları, Türk Hamamları, özel havuzlu Spa suitleri, eğlenceli macera tüneli ve Zen Bahçesi bulunuyor.

Lokasyonu otele katacağı değer ve konaklama, dinlenme ve toplantı tercihleri açısından nasıl değerlendirirsiniz? Yatırımcı grup bölge tercihini hangi kriterlere göre yaptı, beklentiler nelerdir? Otelimiz lokasyon olarak İstanbul Tuzla bölgesinde bulunmaktadır. Otel; Sabiha Gökçen Havalimanı, Tuzla ve Gebze Organize Sanayi bölgeleri, Tuzla Tersanesi, Tuzla ve Pendik Marinaları ayrıca Eskihisar ve Pendik feribot iskelelerine yakın konumda bulunmaktadır. Belirtilen merkezlere yakınlığı otele gerek yerli turistler gerek yabancı turistler için kolay ulaşım imkanı sunmaktadır. Şehrin merkezinden uzakta ancak şehre ve yanı başındaki havalimanı sebebi ile dünya üzerindeki birçok şehre yakın konumda

bulunan otel lokasyonu açısından oldukça avantajlı bir bölgededir. Bulunduğu bölgenin sanayi ve ticaret bakımından her geçen gün gelişmekte olması aslında iş amaçlı seyahat eden birçok misafir için tercih sebebi olmasını sağlamaktadır. Şehrin gürültüsünden uzaklaşmak isteyen İstanbullular için otel, haftasonu tatillerinde kısa sürede ulaşabilecekleri muhteşem bir oteldir. Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla fiziki yapısı, konumu ve servis anlayışı ile bulunduğu bölgedeki en iyi oteldir. Bulunduğumuz bölgede açılan tüm oteller ve varolan tüm otellerden farkımız çok iyi bir ürünü kurumsal bir markanın kalitesi çerçevesinde hizmete sunmak olacaktır. Otel, iş ve toplantı oteli olarak servis vermesinin yanı sıra özellikle haftasonlarında eğlence ve dinlence amaçlı seyahat eden birey ve gruplara hitap ederek bölgedeki turist akışını arttıracaktır.

Radisson Blu markasının İstanbul’daki ilk spa oteli iddiası ile hizmete girdiniz. Bu iddianızın altını hangi ayrıcalıklı hizmet ve servislerle dolduruyorsunuz? Otelimiz, biraz önce de belirttiğim üzere, 4000 metrekarelik alan üzerine konumlanmış muhteşem Spa Merkezinin içerisinde kapalı havuz, performans havuzu, birbirinden ferah masaj ve bakım odaları, saunalar, aroma buhar odaları, Türk Hamamları, özel havuzlu Spa Suitleri, Fitness merkezi ve eğlenceli macera tüneli bulunuyor. Spa oteli olarak sağlıklı yaşam ve güzellik alanında birçok hizmeti aynı anda verebilen otel İstanbul’un en iddialı Spa oteli olarak


restaurant yeni yatırımlar 32 hotel & hi-tech

servis veriyor. Dev Spa merkezinin otelin iki katı üzerine konumlanması; kapalı havuz, fitness merkezi ve terapi odalarının büyüklüğü ve güneş ışığı alan konumu, Spa merkezinin ortasındaki Zen bahçesinde misafirlerine farklı bir dinlenme imkanı oluşturması ve alanında uzman profesyonel bir ekip ile servis veriyor olması oteli diğer rakiplerinden farklı kılıyor.

Otelin bir iddiası da toplantı olanakları. Bundan da biraz bahseder misiniz? Otelimiz 3.300 metrekare alan ve iki ayrı kat üzerine kurulu toplantı odaları ile toplantı oteli olarak hizmet veriyor. 580 metrekarelik ikiye bölünebilinir Balo Salonu, geniş fuaye alanına sahip 600 kişilik toplantılara ev sahipliği yapabilecek Konferans Salonu, 30 metrekare ile 260 metrekare arasında değişik büyüklüklere sahip 9 ayrı toplantı odası ile hizmet veren otel yaz aylarında havuz başı

etkinlikleri için oldukça ideal. Toplantı odalarında; son teknoloji ile donatılmış ekipmanlar, ücretsiz kablosuz internet bağlantısı, modern havalandırma ve aydınlatma sistemleri bulunuyor. 2014 yılının başında faaliyete geçen tesissimiz için prestijli olduğunu düşündüğümüz kesinleşen lokal ve uluslararası firmaların konaklamalı ve konaklamasız toplantıları mevcut. Hedefimiz, 2014 yılının başında açılan, marka bilinirliği ve hizmet kalitesi yüksek bir zincirin en yeni üyesi olarak pazardaki yerimizi en doğru şekilde konumlandırmak ve Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla’yı kongre ve toplantı pazarının önde gelen isimlerinden biri haline getirmektir. 2014 yılında toplam toplantı salonu kapasitemizin %60’ını doldurmak ve yıl boyunca 200’ün üstünde toplantı ve kongreye ev sahipliği yapmayı hedefliyoruz.

OTEL MİMARİSİ HAKKINDA

Otel yeme içme anlamında da fark oluşturacak gibi görünüyor. Restaurant ve barınızla ne gibi farklılıklar yaratmayı planlıyorsunuz?

Otelin mimarisi ünlü mimar Tuncay Çavdar ve ekibi tarafından üstlenildi. Proje başlangıç tarihinden itibaren turizm duayeni Teoman Ermete’nin önderliğinde başarı ile yürütüldü. Mazisinde ünlü kişilerin pek çok sevdiği, çamlığın içerisinde bir dinlence otelinin bulunduğu arsa üzerine yeniden inşa edilen muhteşem otel; 55 bin metrekarelik alan üzerine konumlandırıldı. Projede şehir oteli özelliğini kaybettirmeden resort-dinlence oteli gerçekleştirme amacı ile yola çıkıldı. Otelin büyüklüğünü, parçacı ve yeşili içine alan bir çalışma ile yumuşatma yoluna gidildi. Dış cephesinde ahşap kullanımı erişilmek istenen imgeyi destekleyici oldu. Bölgede bulunan yaygın sanayi ve iş yerlerinin getirdiği ‘iş oteli’ özelliğine tutunarak iş günü sonu Spa ve sağlık gereklerini vurgulamak, geniş konferans imkanları ile aynı dinlence öğeleri birlikte kullanıldı. Otelde artık merkezi kent içine giren ama hala yeşil çevresini koruyan konumu ile yepyeni bir tasarım alanı oldu.

Otelimizde Akdeniz lezzetlerinin sunulduğu a la carte restoran Casa Grill Restaurant, Türk ve uluslararası lezzetlerin servis edildiği Turca Restaurant bulunmaktadır. Otelimizin Executive Şef’i Ömer Esen yıllarca sektöre emek vermiş, Türk ve uluslararası mutfaklar konusunda deneyimli bir profesyoneldir. Ekibi ile birlikte hazırladığı özel menüler gerek lezzet gerek sunum olarak oldukça iddialıdır. Merak ediyoruz, doğası itibariyle yeşilin tam ortasına konumlanan oteliniz konsept olarak da “yeşil” mi? Carlson Rezidor otel grubu bünyesindeki tüm otellerin 2015 yılı hedefi tüm otellerinin yeşil anahtar sahibi olması ve her sene %5 oranında enerji tasarrufu sağlayarak faaliyetlerine devam etmesidir. Zincirin bir üyesi olan Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul


Tuzla’nın 2015 yılında yeşil anahtar sertifikası alması hedeflenmektedir.

Rakamlarla Radisson Blu Hotel Tuzla’yı nasıl anlatırsınız? İstihdam, yatak sayısı ve doluluk hedefleri nelerdir? Otelimizde ilk sene için belirlediğimiz doluluk oranı hedefimiz ortalama %60 civarında olacaktır. Anadolu Yakası turist potansiyeli açısından her gün gelişen bir trend içerisinde. Sabiha Gökçen Havalimanı’nın her geçen ay artan yolcu sayısı ve Anadolu Yakası’nda son yıllarda süregelen otel yatırımları bu trendin en iyi göstergesi diyebiliriz. Otelimizde toplam 249 oda bulunmaktadır. Açılış tarihimiz olan 1 Şubat itibarı ile otelimizde toplam 165 personel ile hizmet vermekteyiz.

İstanbul turizminin gelişimini nasıl görüyorsunuz? Otelcilik sektörü açısından 2014 yılı sizce nasıl geçecek? Turizm Türkiye’de son yıllarda ekonomideki olumlu gelişmelere paralel olarak oldukça gelişmiştir. Türkiye’nin dört bir yanında açılmakta olan yeni oteller, havalimanları ve turistik merkezler ülkemizde turizm sektörünün gelişmesine büyük katkı sağlamaktadır. İstanbul için bakıldığında şehir son yıllarda New York, Londra ve Amsterdam gibi dünyanın önde gelen şehirleri ile turizmde boy ölçüşecek duruma gelmiştir. İstanbul’un bahsi geçen metropoller örneğindeki gibi uluslararası popülaritesini arttırmak için şehirlerle

MARKALAR İklimlendirme Sistemleri Hijyen Ürünleri Mobilya Ses, Işık ve Projeksiyon Sistemleri Televizyon Tekstil Minibar Vitrifiye Buklet Ürünler Oda Otomasyon Sistemleri Sofra Üstü Ürünler Fitness Ekipmanları Yangın Güvenlik Ekipmanları Pos Sistemleri Cam Ürünler Ana Kapı Ahşap Ürünler Armatürler Seramikler Misafir ve Servis Asansörleri İşletme Yönetim Sistemleri Endüstriyel Mutfak

Alarko Ecolab Ersa Mobilya Atempo Crea -Samsung Anılsan, Fes Tekstil Dometic İdeal Temco Emo-schako, Schneider Mitterteich (Porselen), Royal (Çatal & Bıçak) Life Fitness TYCO Micros Akel Alüminyum Dore Ersa İdeal Armatür Vitra –Ege Seramik Otis Protel Electrolux

KİMDİR? Özgen Sağınç, Hollanda’da tamamladığı turizm eğitimimin ardından Golden Tulips markası ile otelcilik kariyerine başladı. Markanın sırası ile Amsterdam, Gana ve Brighton otellerinde çeşitli birimlerinde çalıştıktan sonra NH Hotels grubunda kariyerine devam etme kararı aldı. NH Hotels grubunun Amsterdam, Madrid ve Luzern şehirlerindeki otellerinde görev aldığı yönetici pozisyonluklarının ardından Türkiye’ye dönüş kararı aldı ve 2008 yılında Divan ailesine katıldı. 3 yıl boyunca Divan Antalya, Bodrum ve İstanbul otellerindeki Genel Müdürlük görevlerinin ardından 2013 yılının sonunda Carlson Rezidor otel grubuna Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla otelinin açılışı ile birlikte Genel Müdür olarak katıldı.

özdeşleşen Big Apple, Visit London ve I amsterdam benzerinde tanıtım faaliyetlerinin yapılması şehrin gelecekte daha bilinir hale gelmesini sağlayacak dolayısı ile şehre gelecek turist sayısını arttıracaktır. İstanbul için yapılacak tüm tanıtım çalışmaları Türkiye’nin de imajını ve bilinirliğini olumlu yönde etkileyecektir. Turizmde büyümenin genel olarak istikrarlı ilerlediğini söyleyebiliriz ancak tanıtım faaliyetlerini arttırmak, turizm potansiyeli taşıyan tüm şehirlerimizde şehir içi ulaşım alt yapı çalışmalarını geliştirmek ve sektör için emek verecek nitelikli personel yetiştirmeye devam etmek gerekmektedir.

Son olarak otelin yatırımcı şirketinden de biraz bahseder misiniz? Otelimizin yatırımcı firması Kolin İnşaat & Turizm Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketidir. Kolin Şirketler Grubu’nun temelleri 1977 yılında Kolin İnşaat’ın kuruluşu ile atıldı. Kurulduğu günden bu yana ortaya koyduğu istikrarlı performansıyla sürdürülebilir bir büyüme örneği sergileyen Grup, Türkiye’nin güçlü ve saygın şirketleri arasındaki yerini aldı. Kolin; inşaat-taahhüt, enerji, liman işletmeciliği, madencilik ve turizm-hizmet işkollarında faaliyetlerini başarıyla sürdürmektedir. Şirketin iş portföyünde; ulaştırma ve altyapı projeleri başta olmak üzere, tarım ve enerji projeleri ile bina, konut ve endüstriyel tesis projeleri yer almaktadır. Türkiye’nin yanı sıra dünyanın farklı coğrafyalarında da tercih edilen bir iş ortağı olmayı başaran Kolin İnşaat; Libya’dan Azerbaycan, Uganda ve Sırbistan’a kadar yayılan geniş bir coğrafyada hizmet vermektedir.


restaurant yeni yatırımlar 34 hotel & hi-tech

Hampton by Hilton, Samsun’da…

Küresel “Focused Service” ve Hampton Marka Yönetimi Müdürü Phil Cordell

Hampton by Hilton, Ordu ve Bursa’nın ardından Karadeniz’in liman kenti Samsun’da üçüncü otelinin açılışını 5 Mart 2014 tarihinde gerçekleştirdi.

H

ilton Worldwide’ın 1.900 Hampton Inn, Hampton Inn & Suites ve Hampton by Hilton otellerini kapsayan orta fiyat segmentindeki küresel markası Hampton by Hilton, 5 Mart 2014 tarihinde en yeni oteli olan 144 odalı Hampton by Hilton Samsun’un resmi açılışını duyurdu. Böylelikle Hampton by Hilton Samsun, Hampton by Hilton Bursa ve Hampton by Hilton Ordu’nun ardından markanın Türkiye’deki üçüncü oteli oldu. Şehrin konukseverlik geleneğini onurlandıran Hampton by Hilton Samsun, iş veya eğlence amacıyla seyahat edenler için modern konaklama imkanları sunuyor. Şehir merkezine yalnızca 10 km uzaklıktaki konumuyla hem yerel turistik çekim merkezlerini ziyaret etmek isteyenlere hem de otelin ferah çalışma alanlarından faydalanmak isteyenlere hitap eden otelde 65 delegeye kadar hizmet verebilen iki toplantı odası başta olmak üzere pek çok cazip toplantı olanağı da konuklara sunuluyor.

GÜNÜN HER SAATİNDE ATIŞTIRMA ALANI Oda fiyatlarına sıcak Hampton kahvaltısının yanı sıra, odalarda sunulan yenilikçi hizmetlerin ve 24 saat açık spor salonunun dahil olduğu otelde, günün her saatinde

hizmet veren bir de atıştırma alanı yer alıyor. Konuklar burada sunulan hafif yiyecekler ile sıcak içecekleri otelde tüketebildikleri gibi, isterlerse paket olarak yanlarına da alabiliyorlar.

PHIL CORDELL: %100 HAMPTON GARANTİSİYLE GELİYORUZ Küresel “Focused Service” ve Hampton Marka Yönetimi Müdürü Phil Cordell, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Avrupa’daki mevcudiyetimizi artırırken canlı ve hareketli bir şehir olan Samsun’daki ilk Hampton by Hilton otelini açmış olmaktan mutluluk duyuyoruz. Otelimizin açılmasıyla, markanın “Hamptonality” adı verilen benzersiz konukseverlik kültürünü, konuklarımızın konaklama hizmetlerinden tamamen memnun kalmamaları durumunda ödeme yapmalarını beklemediğimizi ifade eden %100 Hampton Garantisi’ni ve daha pek çok özel hizmeti sunmuş oluyoruz” ifadelerini kullandı. Karadeniz kıyısında yer alan Samsun, güney, batı ve doğuyu birbirine bağlayan coğrafi konumu ve antik zamanlardan beri Anadolu’nun her yerinden tüccarları çekmesiyle Türkiye’nin önemli şehirlerinden biri arasında yer alıyor. Modern seyyahlar, tekneler yerine uçak ve araba kullanarak, Hampton by Hilton Samsun’a yalnızca 12 km uzaklıkta bulunan Samsun Çarşamba Uluslararası Havaalanı’na uçabiliyor veya harika manzaralı Karadeniz Sahil Otobanı üzerinden şehre ulaşabiliyor. Güçlü ticari köklere sahip olan Samsun, Hampton by Hilton’un yer aldığı Tekkeköy gibi sanayi bölgeleriyle iş amacıyla seyahat edenlerin ihtiyaçlarını karşılamak için de ideal bir konumda yer alıyor.



restaurant yeni yatırımlar 36 hotel & hi-tech

İstanbul Marriott Hotel Şişli açıldı Dünya çapında 18 farklı markasıyla konaklama sektörüne hizmet veren zincir otel grubu Marriott International, en yeni oteli İstanbul Marriott Hotel Şişli’yi uzun bir bekleyişin ardından 7 Mart Cuma günü hizmete açtı.

7

2 ülkede 3.900 otele sahip dünyanın en büyük otel zinciri Marriott International’ın en yeni halkalarından biri olan İstanbul Marriott Hotel Şişli, 7 Mart Cuma günü Marriott International Avrupa Operasyonundan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Reiner Sachau ve İstanbul Marriott Hotel Şişli Genel Müdürü Thomas Eder’in katılımıyla görkemli açılışını gerçekleştirdi.

SACHAU: 2015 SONUNA KADAR 16 YENİ OTEL DAHA AÇACAĞIZ

Marriott International Avrupa Op. Sor.İcra Kur.Üyesi Reiner Sachau

Basın toplantısına katılmak için Türkiye’ye gelen Marriott International Avrupa Operasyonundan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Reiner Sachau, Marriott International’ın, Türkiye’deki 11’inci, İstanbul’daki 7’nci oteli olan İstanbul Marriott Hotel Şişli’nin açılışıyla Doğu Avrupa’daki hızlı büyümesine devam ettiğini söyledi. 2015 sonuna kadar bölgede 16 otel daha açacaklarını kaydeden Sachau, “Avrupa’daki 11 otel markamızın 6’sının bulunduğu Türkiye’de


geçtiğimiz yıllarda güçlü bir büyüme sergiledik ve bugün de Türkiye’deki portföyümüze bir otel daha eklemekten dolayı mutluyuz” dedi. Geçen 3 yılda, 27 bin yeni oda ile bir rekora imza attıklarını ve 2015 sonuna kadar Avrupa’daki varlıklarını ikiye katlamayı planladıklarını aktaran Sachau, Marriott Grubu’nun otelle 30 yıllık işletme anlaşmasının olduğunu, bu süreyi 50 yıla kadar uzatabileceklerinin de bilgisini paylaşarak, gelecek dönemde İstanbul, Bursa, Ankara ve İzmir gibi şehirlerde de büyümek istediklerini kaydetti.

THOMAS EDER: ŞİŞLİ’NİN ÖNEMLİ BİR PARÇASI OLACAK İstanbul Marriott Hotel Şişli Genel Müdürü Thomas Eder ise yaptığı konuşmada, “Geleceğin seyahat trendleri ve ihtiyaçlarını bugünden karşılamak istiyoruz. Yeni nesil konuklarımıza en iyi hizmeti sunmaya çalışacağız. Bu yıl içinde 80.000 kişiyi ağırlamayı hedefliyoruz” dedi. Dünyanın 72 ülkesinde, 3.900 otel, 35 milyon sadakat üyesi ve 18 markaya sahip bir otel zinciri olan Marriott

International’ın en yeni oteli İstanbul Marriott Hotel Şişli’nin, Taksim, Levent bölgesi ve Tarihi Yarımada gibi kentin farklı noktalarına kolay ulaşım imkânı veren eşsiz konumuyla dikkat çektiğini belirten Eder, Şişli’nin büyük bir yenilenmeden geçtiğini, kendilerinin de bu dönüşümün bir parçası olmak istediklerini söyledi.

TÜRKİYE’DE DOĞRUDAN İŞLETİLEN İLK OTEL Thomas Eder, İstanbul Marriott Hotel Şişli’nin Marriott Grubu tarafından Türkiye’de doğrudan işletilen ilk otel olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Dünya devi Marriott Grubu, tüm dünyada konuk ağırlama standartlarını belirleyen yüksek hizmet kalitesini şimdi Türkiye’ye de taşıyor. Çünkü Türkiye’ye, Türkiye’nin turizm potansiyeline güveniyor ve bu ülkenin geleceğine yatırım yapıyoruz. Otelimiz lüks ve konforlu konaklama arayanlar kadar, iş buluşmalarına yeni bir soluk getirmek isteyenlerin de buluşma noktası olacak. 2014 içinde 80.000 kişiyi ağırlamayı hedefliyoruz.”

HELİKOPTERLE OTELE ULAŞIM İMKANI

İstanbul Marriott Hotel Şişli Genel Müdürü Thomas Eder

Dileyen misafirlerine helikopterle ulaşım imkanı da sunacaklarını vurgulayan Eder, “Konuklarımız, fitness odası, spa, kapalı havuz ve açık hava tenis kortu başta olmak üzere otelimizin kapsamlı tesislerinden faydalanabilecek. Lobi ve bar, casual restoran, meyve suyu barı ve kafe başta olmak üzere halka açık pek çok alan toplantı, çalışma veya rahatlama için fırsat sunacak. Marriott’ta yenilenen ziyaretçi deneyimi, otele akıllı telefonlar üzerinden hızla ve


restaurant yeni yatırımlar 38 hotel & hi-tech

MARKALAR Mimari Tasarım Banyo Tuvalet Ürünleri Mermer Ürünler Cam Ürünler Asansörler Aydınlatma Ürünleri İklimlendirme Ürünleri Otomasyon Sistemleri Oda ve Diğer Mekan Mobilyaları Endüstriyel Mutfak Mutfak Gereçleri Hijyen Ürünleri Otel Tekstili (havlu, çarşaf, perde vb.) Fitness Aletleri

Urasxdilekçi Duravit Ünye Taş Kutaş Otis Hankem - Led Yapı - Philips Carrier Turkon (Cisco) Elemeği (Oda), Mozaik Makpa ( Electrolux) Erenil Karcher Pemteks (Perde) Life Fitness

rahatça giriş yapma imkânı sayesinde daha otelimize varışta başlıyor. İstanbul Marriott Hotel Şişli, tüm dünyadaki yaklaşık 350 Marriott otelinde olduğu gibi ziyaretçilerine büyük esneklik sağlayan dijital giriş ve çıkış yapma olanağı sunuyor” şeklinde konuştu.

TEK DÜĞMEYLE TOPLANTI YÖNETİMİ En yeni teknolojilerle donatılmış toplantı salonlarında görsel zenginliği yüksek ve sosyal mecraların etkin olarak kullanılabildiği iş buluşmaları gerçekleştirileceğini kaydeden Eder’in verdiği bilgiye göre, toplantıları organize edenlere toplantı odasından çıkmalarına gerek kalmadan sadece bir düğmeye dokunarak toplantı taleplerini değiştirme olanağı sunan dijital bir otel görevlisi olan Red Coat Direct ve toplantı planlayanlara etkinliklerini kişiselleştirme imkânı veren örnek olay çalışmaları, ipuçları ve ilham verici fikirler sunan yeni dijital bir platform olan Meetings Imagined ile toplantılara teknoloji desteği sağlanıyor. İstanbul Marriott Hotel Şişli’nin, 13 bini aşkın başvuru arasından titizlikle seçilmiş 220 çalışanıyla açılış yaptığını ifade eden Genel Müdür Thomas Eder, bu başvurunun Marriott International tarihinde bir rekor olduğunu vurguladı.



restaurant yeni yatırımlar 40 hotel & hi-tech

Dedeman’ın Kazakistan’daki Oteli Dedeman Oskemen Tavros açıldı Yurt dışında büyüme hedefleri çerçevesinde Dedeman Grubu; Kazakistan’ın hızla gelişen ticaret şehri Oskemen’in ilk 5 yıldızlı oteli Dedeman Oskemen Tavros’u hizmete açtı.

K

azakistan’ın önemli madencilik ve taşımacılık merkezi olan Oskemen’in uluslararası standartlardaki ilk oteli Dedeman Oskemen Tavros, İrtiş Nehri kenarında ve şehir merkezinde yer alıyor. Dedeman Oskemen Tavros’ta; İrtish nehir manzaralı 55 Standart, 64 Deluxe, 5 Apart 8 suit ve Kral Dairesi olmak üzere toplam 133 oda bulunuyor. Otelde gün boyu değişik lezzetlerin sunulduğu muhteşem Altay Dağları ve İrtiş Nehri manzaralı Opera Cafe, Lobby Lounge & Bar, toplantı ve davet organizasyonları için düşünülmüş modern donanımlı salonlar mevcut. Fitness ve Spa Merkezi bünyesinde ise güzellik salonu, Türk hamamı, sauna, masaj terapileri ve pilates salonu bulunuyor.

DEDEMAN HOTELS & RESORTS INTERNATIONAL HAKKINDA 1966 yılında turizm faaliyetlerine başlayan Dedeman Grubu; İstanbul, Kapadokya, Palandöken, Rize, Diyarbakır, Silk Road Tashkent, Palandöken Ski Lodge, Konya, Şanlıurfa, Gaziantep, Zonguldak, Dedeman Park Denizli, Dedeman Park Gaziantep ve Dedeman Erbil otelleri ile hizmet vermektedir. Mart 2014’te Dedeman Oskemen Tavros’un zincire katılmasıyla, yurt içi ve yurt dışında toplam 15 otelinde “Geleneksel Dedeman Misafirperverliği” ile hizmet veren Dedeman Hotels & Resorts International, sektörde en köklü geçmişe sahip otel markalarından biri ve Türkiye’nin ilk uluslarası otel zinciri. Nisan 2012’de hizmete açılan Dedeman Park Denizli ile bir ilke daha imza atan Dedeman Hotels & Resorts International böylece ikinci otel markasını geliştiren Türkiye’nin ilk otel zinciri olma gururunu taşıyor. 3000’e yakın oda ve 4000’in üzerinde yatak kapasitesi, alanında uzman çalışanları ve geniş deneyimi ile misafirlerine hizmet sunuyor.

OSKEMEN HAKKINDA Oskemen Altay Dağları’nın eteklerinde, Ulba ve İrtiş nehirlerinin kesiştiği noktada yer alıyor. 1720'de bir Rus kalesi olarak kuruldu. Zamanla Rusya'nın Moğolistan ve Çin ile yaptığı ticaretin merkezi durumuna geldi. Altay Dağları’ndaki madenlere giden yol üzerinde yer alması önemini daha da artırdı. Oskemen Kazakistan'ın başlıca demir dışı metal sanayi merkezlerinden biridir. Şehir Sovyetler Birliği döneminde önemli bir maden ve metalürji merkezi haline geldi. Bugün pek çok uluslararası yatırımcının yatırım yapmayı planladığı Orta Asya kentlerinden biridir.



restaurant ulaşım 42 hotel & hi-tech

Mercedes-Benz Türk, İstanbullu Hafif Ticari Araç müşterileriyle buluştu Mercedes-Benz Türk, Bursa ve İzmir’den sonra İstanbul’da da yenilenen Sprinter modeli ile bu sezon turizm sektörünün en iddialı araçlarından Vito Minibüs 9+1’i hafif ticari araç müşterilerine tanıttı.

M

ercedes-Benz Türk, müşterilerine en iyi hizmeti sunabilmek amacıyla yaptığı çalışmalara ve düzenlediği organizasyonlara devam ediyor. Mercedes-Benz Türk aynı amaç ile Bursa ve İzmir’den sonra İstanbul’da da hafif ticari araç müşterileri ile organize ettiği bir akşam yemeğinde bir araya geldi. Yeni Sprinter’ın ve Vito 9+1’in detaylı olarak tanıtıldığı organizasyona Mercedes-Benz Türk Hafif Ticari Araç Pazarlama ve Satış Müdürü Tufan Akdeniz, Hafif Ticari Araç Satış Müdürü Serdar Yaprak, Hafif Ticari Araç Filo Satış Müdürü Soner Gönültaş ve Hafif Ticari Araç Pazarlama Müdürü Onur Ahi katıldılar. Tufan Akdeniz, organizasyon sırasında yaptığı konuşmasında turizm sektörünün beklentilerini eksiksiz karşıladıkları yeni Sprinter ve Vito 9+1 ile ilgili detaylı bilgi vererek Mercedes-Benz Türk’ün turizm sektörüne özel sunduğu hizmetleri aktardı. Ayrıca Mercedes-Benz Türk’ün 2013 yılında Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı ile birlikte çocukları olası tehlikelere karşı yaşlarına uygun bir yaklaşımla bilinçlendirmek ve güvenliklerini sağlamak amacıyla başlattığı “MobileKids Trafik Eğitim Projesi” de İzmirli turizm müşterilerine tanıtıldı.

SPRINTER MODELİ YENİLENDİ Mercedes-Benz, 1995 yılından beri piyasa sunduğu ve segmentinin lideri olan Sprinter modelini yeniledi. Farklı uzunluk, yükseklik, ağırlık ve dingil mesafesi seçenekleri sayesinde çok sayıda versiyonu ile müşterilere sunulan yeni Sprinter’da 2 farklı dingil mesafesi, 5926’dan 7361 mm’ye 3 farklı uzunluk seçeneği ve “standard”, “yüksek” ve yeni “süper yüksek” olmak üzere 3 farklı tavan seçeneği mevcut.

MERCEDES-BENZ VITO, ÇOK SATACAK Ekonomikliği, çevreye uyumu ve dinamizmi ile hafif ticari araç kategorisine yeni bir boyut getiren MercedesBenz Vito, geliştirilen motorları ve şanzımanları, düşük emisyon değerleri ve yakıt tüketimi, buna bağlı olarak sunduğu yüksek performansı ve konforuyla dikkat çekiyor. Türkiye pazarına özel geliştirilen Vito Minibüs 9+1 modeli, turizm sektörünün en çok tercih edilen araçlarından olacak. Mercedes-Benz Vito’da BlueEFFIECIENCY teknolojisi standart olarak sunuluyor. Ayrıca tüm düz vites modellerde sunulan ECO start-stop çevre ile uyumlu ve işletme maliyetlerini önemli derecede düşüren çok önemli ve sınıfının tek aracı olarak öne çıkıyor.


Devam Eden Projelerimiz

C ASTELLO MARE HOTEL CROWN PLAZA HOTEL EFTELIA MARIN HOTEL JACARANDA HOTEL O S C A R K A N TA R A H OT E L RIXOS BAB AL BAHR HOTEL SHERWOOD BREEZES RESORT BOTANIK PLATINIUM HOTEL C LU B A N D R E A K E H OT E L DIAMOND ELITE HOTEL &SPA EMIRHAN HOTEL & SPA LIKYA WORLD HOTEL NIRVANA LAGOON VILLAS SUITES & SPA QUATTRO BEACH SPA & RESORT

TSEK

w w w. k r i s t a le n d u s t r i yel. co m 1015

i n fo @k r i st a le n du st r i ye l.co m

RUBI PLATINUM SPA RESORT & SUITES

MRIYA SANATIORIUM RESORT HOTEL

AKRA BARUT HOTEL


ENDÜSTRİYEL ÇAMAŞIRHANELER 44

Endüstriyel Çamaşır yıkamak riskli bir iş… Peki nedir onu bu kadar zorlu ve riskli kılan? Hepimizin de bildiği gibi, tekstil hijyeni özünde insan sağlığını esas aldığı için ayrı bir önem taşır. Bir otel işletmesi için, insan teniyle birebir temas eden tekstilin minimum riskte ve en hijyenik koşullarda yıkanarak tekrar kullanılır hale getirilmesi gerekir. İşte bu sebepledir ki konaklama endüstrisinde tekstil yıkama işi önemle üzerinde durulması gereken hayati bir husustur.


çamaşırhaneler Öyle ki her gün yüksek tonajlarda, yüzlerce belki binlerce kirli çamaşırı tıpkı evinizdeki bir sepet dolusu çamaşırı yıkar gibi, büyük bir itina ve titizlikle yıkamak, kurutmak, ütülemek ve katlamak zorundasınız. Bu ayki dosya konumuzda endüstriyel çamaşırhaneleri geniş bir perspektifte sayfalarımıza taşıdık. Sektörün önde gelen markalarını yeni ürün, sistem, teknoloji ve tasarımlarıyla dosya konumuz çerçevesinde geniş bir yelpazede değerlendirme fırsatı bulacaksınız...


ENDÜSTRİYEL ÇAMAŞIRHANELER 46

Temel Makine Proje Satış Müdürü Erkan Çolak:

2014’de rekabet gücümüz artacak! Temelleri bundan 37 yıl önce Makine Yüksek Mühendisi Temel Dinek tarafından, 43 m2’lik alanda atılan Temel Makine, bugün 3.500 m2’’ye uzanan üretim tesisi ile çok daha modern, yenilikçi ve rekabetçi…

E

ndüstriyel çamaşır sistemleri üretiminde 1977 yılından bu yana aktif faaliyet gösteren Temel Makine, Makine Yüksek Mühendisi Temel Dinek girişimiyle 43 m2 alanda başlattığı yerli imalat çamaşır yıkama, sıkma, kurutma ve silindir ütü makine üretimini bugün 3.500 m2’lik alanda daha modern, teknolojik ve inovatif üretim yaklaşımlarıyla sürdürüyor. Türkiye’nin ilk kayışsız ve kasnaksız (Direct Drive) göbekten motorlu santrifüj sıkma makinesi, ilk kurutmalı bantlı silindir ütü makinesi, ilk komple paslanmaz çelikten mamul iki bölmeli ve devirmeli çamaşır yıkama makinesi, dünyada sayılı üreticilerin yapabildiği 3 bölmeli Hard-Worker (ağır iş makinası) modeli endüstriyel tam otomatik çamaşır yıkama & sıkma makinesi, ilk çift silindirli bantlı silindir ütü makinesi ve buna senkronize çalışabilen tam otomatik çarşaf katlama makinesi gibi sektörde birçok ilkin temsilciliğini yapan Temel Makine, son dönemde dünyaca ünlü markaların Türkiye distribütörlüğünü de yapıyor. Bu çerçevede faaliyetlerine bir dünya markası olan Image Laundry Systems ürünlerinin distribütörlüğünü de ekleyen firma sektörün talebi olan tünel yıkama sistemlerini de karşılayabilecek bir noktaya ulaştığını gözler önüne seriyor.

ZENGİN ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİ Temel Makine’nin ürün gamında; Tam Otomatik Yıkama & Sıkma Makineleri, Tam Otomatik HARDWORKER Yıkama Ve Sıkma Makineleri, Hijyen Bariyerli HARDWORKER Yıkama ve Sıkma Makineleri, Tam otomatik nem sensörlü çamaşır kurutma makineleri, Kurutmalı bantlı silindir ütü makineleri, Yataklı silindir ütü makineleri, Kuru Temizleme Makineleri ve yardımcı ekipmanları ile tünel tipi tam otomatik yıkama Temel Makine Kurucusu Makine Yüksek sistemleri Mühendisi Temel Dinek bulunuyor.


Temel Makine Proje Satış Müdürü Erkan Çolak

TUSİD FUARINDA YENİ ÜRÜNLERİNİ SERGİLEDİLER

ERKAN ÇOLAK: 2014 ÜRÜNLERİMİZLE İDDİALIYIZ! 1990 yılından itibaren firmanın Proje Satış Müdürü olarak görev yapan Erkan Çolak, 2011 yılından itibaren dünya imalatçıları ile yapılan işbirliği ile ithalat ve ihracata ağırlık verdiklerini ve 2014 yılında pazardaki rekabet güçlerinin yüksek olacağını söylüyor. Firmaya ait yüzde 100 Türk sanayi ve işgücü ile imal edilen makinelerin dünya pazarına Avrupa kalitesinde rekabetçi fiyatlarla yer aldığını anlatan Çolak, özellikle hard & worker tip profesyonel makineler ile yüksek verimlilik ve uzun ömür sağlandığını kaydediyor. Temel Makine’nin 2014 üretim programında THW 1200 model çift taraftan yataklı 3 bölmeli makineler, THW2 1200 model çift taraftan yataklı 2 bölmeli makineler, THJ 1200 model çift taraftan yataklı 2 bölmeli hijyen bariyerli makinelerin olduğunu ifade eden Çolak,

Bu yıl 21.’si düzenlenen Hostech by TUSİD fuarına da yeni ürün ve sistemleri katılan Temel Makine’nin geri dönüşlerden oldukça memnun kaldığını anlatan Erkan Çolak, tanıtımını ilk kez yaptıkları 2 gözlü Hard-Worker tam otomatik çamaşır yıkama - sıkma makinesi, çift toplu Ø1200 x 3.300 mm yataklı silidir ütü makinesi, çarşaf katlama makinesi, geri kazanımlı çamaşır kurutma makinesi ile büyük ilgi gördüklerini ifade ediyor. Erkan Çolak, şunları anlatıyor: “Fuarda Temel Makine olarak müşterilerin sürekli artan ihtiyaçlarına firmamızın markasını taşıyan endüstri makineleri ile en verimli çözümleri nasıl sağlayacağımızı gösterme imkanı verdi. Ürün portföyümüzde bulunan 13 kg’dan 240 kg’a kadar yükleme kapasiteli tam otomatik yıkama bunlara uyumlu çalışan kurutma makineleri, silindir ütü makineleri, kuru temizleme makinesi ve sarf malzemelerinin tedariğinde, kapasite analizinden yerleşim ve tesisat projeleriyle montaj ve devreye alma, eğitim verme gibi konularda müşterilerimize çözüm ortağı olmayı sürdüreceğiz. Bu yıl diğer yıllara göre pazardaki rekabet gücümüz çok daha yüksek olacak” diyor.


48 ENDÜSTRİYEL

ÇAMAŞIRHANELER

üretim yaklaşımları olarak profesyonel, uzun ömürlü, dayanıklı, işletme ekonomisi sağlayan ve tekstil dostu ürünlerine ağırlık verdiklerini söylüyor.

ENERJİ GERİ KAZANIM SİSTEMLİ: TK MODEL KURUTMA MAKİNELERİ TK model kurutma makineleri, tam otomatik nem sensörlü, enerji geri kazanım sistemli profesyonel hizmet sağlamaktadır. Tam otomatik nem sensörlü çalışma sistemi maksimum enerji tasarrufu sağlarken, personel insiyatifini ortadan kaldırmış, tekstil hizmet kalitesi sağlamıştır.

YÜKSEK KAPASİTELER İÇİN; TYU MODEL YATAKLI SİLİNDİR ÜTÜ MAKİNELERİ TYU model, Yataklı Silindir Ütü Makineleri, yüksek kapasiteli profesyonel çamaşırhanelerde profesyonel hizmet vermektedir. TY2 8130 Model, Çift Silindirli Kurutmalı Bantlı Ütü Makineleri, en küçük kullanım alanında yüksek kapasitede tam otomatik kurutma, gerdirme, ütüleme,

katlama, istif sağlayarak profesyonel hizmeti en ekonomik şartlarda sağlamaktadır. Türkiye’de özellikle profesyonel çamaşırhaneler ve otellerde özellikle tercih edilen makinelerde uzun ömür, işletme ekonomisi ve hizmet kalitesi sağlanmaktadır.



ENDÜSTRİYEL ÇAMAŞIRHANELER 50 50

Kiehl’den profesyonel yıkamaya “yeşil” çözümler 1904 yılında Almanya’da temelleri bir mühendislik firması olarak atılan Kiehl, bugün endüstriyel temizlik ve hijyen sektöründe üstün teknolojiye sahip fabrikaları ve AR-GE departmanları ile istikrarlı duruşunu sürdürüyor.

Ç

amaşırhane üzerine yaptığı Ar-Ge yatırımları sayesinde bugün en düşük dozajlama oranlarına sahip firma unvanını taşıyan Kiehl’i ayrıcalıklı kılan en önemli özelliklerinden bir tanesi, ürünlerin tamamında fosfat kullanması. Bu ürünler, EcoLabel çevre etiketine sahip olduğu gibi aynı zamanda Hohenstein Enstitüsü tarafından da kabul gören ürünler arasında geliyor. Türkiye’deki bütün profesyonel yıkamaların en büyük sorunlarından bir tanesi, havluların kullanım sonrasında üzerinde kalan ve daha sonra çıkarmakta zorlanılan hatta çıkarılamayan masaj yağları, güneş kremleri… Bu yağlar yıkama esnasında havlu üzerinden atılamaz ise yüksek ısıda yanarak havlunun yanmasına kadar sonuçlanabiliyor. Doğal olarak zaman içerisinde ciddi oranda sertleşme ve koku da oluşabiliyor. Kiehl, bu sorunu kendi ürün portföyü içerinde tamamen çözerek ortadan kaldırıyor. Kiehl ürünleri ile sürekli yıkamalarda kurutma dolabından sonra bile saatlerce mis gibi kokan çamaşırlara sahip olmak mümkün. İşletmeler Kiehl ürünleri ile sadece bu sorunu ortadan kaldırmayıp aynı zamanda ürünlerde fosfat olmamasından dolayı çevreye duyarlı yeşil işletme olma şansını da elde edebiliyorlar.

YÜKSEK KONSANTRE SIVI DETERJAN: ARENAS WASH Arenas Wash 30°C, 40°C, 60°C ve 90°C sıcaklıklarda mükemmel mükemmel yıkama performansı gösteren, fosfat içermeyen yüksek konsantre sıvı deterjandır.

Kırçıl inhibütörler ve özel sürfaktifler sayesinde ARENAS Wash tek başına da kullanılabilir. ARENAS Wash size mükemmel ve yenilenmiş temiz çamaşırlar sunar. Yün ve ipek de dahil olmak üzere bütün kumaş türleri için uygundur. ARENAS Wash alkalilere dayanıklı ve beyazlatılabilir bütün kumaşların kemotermal dezenfeksiyonu için diğer ürünlerin bileşimi ile kullanıla bilinir.

SIVI ENZİMATİK DETERJAN: ARENAS ENZYMA ARENAS®-enzyma çamaşırlarınızdan zor kan lekelerini ve albümin lekelerini çıkaran özel enzimlerden oluşur. ARENAS®-enzyma özellikle hastanlerde ki, huzur evlerinde ki, otel ve hazır yemek sektöründe ki, yiyecek üretim alanlarında ki çamaşır yıkama bölümleri için uygundur. Fosfat içermeyen enzimatik çamaşır deterjanı, bütün kumaşlarda kullanılabilinir. 30-60 °C sıcaklıkta, bütün kumaşlarda, yünlüler ve ipekliler de bile kullanılabilinir.

OKSIJEN BAZLI AĞARTICI: ARENAS OXYDES ARENAS-oxydes, mükemmel beyazlatma özelliklerine sahip tekstilde kullanım için tasarlanmış bir dezenfeksiyondur. Geniş anti-mikrobiyal spektrum hareketliliği sayesinde, ARENAS-oxydes, 60°C yıkama sıcaklığında (devam eden liste) Robert Koch Enstitüsünün (RJI) hijyen şartlarına uymaktadır. Temizlik yardımcısı ARENAS-excellent ve deterjan ARENAS-wash ya da ProMop-Clean ile birleşiminde oksijen beyazlatıcı, kumaşı korur ve size tamamen temiz ve hijyenik kumaşlar sunar. ARENAS-oxydes, enfeksiyon profilaksi hastaları ve huzur evleri ve hastanelerde çalışanlar için kesinlikle gereklidir.

KALICI KOKULU ÇAMAŞIR YUMUŞATICISI: ARENAS SOFT ARENAS-soft çamaşırlarınızı yumuşak ve gösterişli yapar, çamaşır ütüsünü ve pres ütüyü kolaylaştırır ve çamaşırlarınızın daha uzun süre temiz kalmasını sağlar. Uzun süren temizlik formülü ile, ARENASsoft çamaşırlarınızın uzun süre hoş kokmasını sağlar, cildinizle çok uyumludur ve antistatik etkisi vardır. ARENAS-soft diğer ARENAS yıkama ürünlerine mükemmel bir ilavedir.



ENDÜSTRİYEL ÇAMAŞIRHANELER 52

Electrolux Profesyonel’den çamaşır yıkamada

“kolaylaştıran” çözümler Electrolux Profesyonel, yeni 5000 ürün serisi ile çarpıcı, kullanımı kolay, verimli ve ekonomik çamaşır yıkama ve kurutma makineleri ile çamaşır yıkamayı hiç olmadığı kadar kolaylaştırıyor.

E

lectrolux Profesyonel, profesyonel çamaşırhane sektörünün en zorlu taleplerini karşılamak üzere tasarlanmış Line 5000 serisi ile, çamaşır yıkama ve kurutma makinelerini tüm dünyada piyasaya sürdüğünü açıkladı. 5000 Serisi, selfservis ve konaklama sektöründen sağlık sektörü ve ticari çamaşırhanelere kadar birbirinden farklı tüm profesyonel ihtiyaçlara yanıt vermek üzere üretiliyor.

RAKİPSİZ GÜVENİRLİK VE ESNEKLİK Yeni 5000 ürün serisinin dünyanın dört bir yanındaki profesyonel çamaşırhane sektörü kullanıcılarının ve uzmanlarının katkılarıyla tasarlandığını dile getiren Electrolux Profesyonel Türkiye Çamaşırhane Sistemleri Satış Müdürü Bozan Karaca, “Profesyonellerle yakın işbirliğimiz, gerçek kullanıcıların ihtiyaçlarıyla örtüşerek tasarımımızı biçimlendirmemize yardımcı oldu. Yeni 5000 Serisi’nin her yıkamada en düşük maliyeti, müşterilerin ihtiyaçlarını karşılayacak rakipsiz bir güvenilirlik, dayanıklılık ve esneklikle sunabilmesini sağlayan yenilikler geliştirdik” diyor.

ekipmanlar Electrolux Profesyonel’in kesintisiz sürdürülebilirliğe olan tutkusunu temsil etmektedir ve %95 geri dönüştürülebilecek şekilde üretilmektedir. Enerjiyi verimli kullanan, dayanıklı, sağlam yapılar ve yüksek teknoloji kullanılarak yapılan imalat, üretim ve kullanımın her noktasında çevreye saygı gösterecek şekilde tasarlanmıştır. 5000 Serisi, profesyonel müşterilere üç temel alanda gerçek avantajlar ve iyileştirmeler sunar: dayanıklılık, daha fazla tasarruf ve esneklik... DÜŞÜK MALİYET, OPTİMUM İSTİKRAR 5000 Serisi, yıkama ve kurutma makineleri dayanıklılık baz alınarak üretilmektedir. Ağır iş bileşenleri daha az bakım gerektirir ve her türlü operasyon ve ortam için optimize edilmiştir. Electrolux Profesyonel’in yıkama/sıkma makinelerinde Power Balance (Güç Dengesi) özelliğine sahip, devrim niteliğindeki dengesizlik algılama sistemi, 5000 serisi çamaşır makinelerinde optimum istikrar sağlar: Bu daha sessiz, daha hızlı operasyonlar, daha iyi su tahliyesi ve daha düşük kurutma maliyetleri anlamına gelir.

DAYANIKLI VE ÇEVRECİ 5000 Serisi’nde yer alan tüm yıkama/sıkma ve kurutma makineleri teknolojiyi çevreye özenli ve maliyet düşürücü unsurlarla birleştirir. Bu

TASARRUF YETENEĞİ YÜKSEK 5000 Serisi’nin eşsiz, yeni verimliliği yıkama ve kurutma programlarında daha az su ve enerji


kullanımı demektir. Çamaşır makineleri için Otomatik Tasarruf Sistemi, su seviyesini çamaşırın ağırlığına göre ayarlar; böylece yarım yükte daha az su ve ısı nedeniyle enerji tasarrufu sağlar. Kurutma makineleri için Kalan Nem Kontrolü, tüm süreç boyunca tam nem içeriğini ölçerek, daha kısa kurutma süresi nedeniyle enerji tasarrufu sağlar. Verimli Dozaj Sistemi, uygun deterjan miktarının kullanımı kolay şekilde, otomatik hesaplanmasıdır; Otomatik Tasarruf Sistemi ile birlikte kullanılması önerilen Verimli Dozaj Sistemi işletme maliyetlerinde %50 tasarruf anlamına gelebilir.

MAKSİMUM ESNEKLİK Ergonomi, performans, güvenlik ve işgücü verimliliği Electrolux tasarımlarındaki temel faktörlerdir. 5000 Serisi’nin kullanıcı dostu yeni Compass Pro arayüzleri sezgisel, akıllı, kullanımı kolay ve 18 dilde sunulmaktadır. Kullanıcısına 15’i programlanabilir toplam 55 program sunar. Kullanıcıların en üst

düzeyde hijyen ve temizliğe ulaşmak için tüm operasyonları kontrol etmesine ve belgelemesine olanak sağlayan, bir süreç izleme sistemi olan Certus Management Bilgi Sistemi ile birleştirilmiştir. Compass Pro arayüzü ayrıca, en yeni yazılım güncellemelerinin kurulumunu kolaylaştıran bir USB portu da içerir. Müşterinin ihtiyaçlarına bağlı olarak, her türlü tekstilde en iyi yıkama ve kurutma sonuçlarını garanti eden Üçgen Teknoloji ile daha fazla esneklik elde edilir. Triangle Technology orta derecede kirli giysilerde maliyet tasarrufu, az kirli giysilerde daha hızlı program döngüleri ve zorlu lekelerde en üst düzeyde sonuçlar sunar. Kullanıcıların zamandan tasarruf etmesini sağlayan ve yüklerini hafifleten diğer bir avantaj, Evolution Bariyer Yıkama Makinesi Serisi’dir. Ergonomi, performans, güvenlik ve işgücü verimini en üst seviyeye taşımak üzere imal edilen Evolution serisi, çamaşırhane yönetiminde en üst düzeyde kontrol sunan yeni bir hijyen çağını temsil eder. Kapağı açmadan önce iç tamburun yükleme veya tahliye için her zaman doğru konumda olmasını sağlayan Otomatik İç Tambur Konumlandırma özelliğini içerir.

BAKIM VE SERVİS KOLAYLIĞI Güvenilir, küresel bir yapı: Electrolux Profesyonel, günlük işler için deneyimli, yetkili ortaklardan oluşan en kapsamlı servis ağını sağlar: kurulum (montaj), yedek parça ve bakım işleri. Bunların hepsi etkili bir müşteri hizmetleri ve hızlı teknik yardım sunar. Tüm dünyada, anında uzman tavsiyesi sunabilen küresel bir servis ağı.


ENDÜSTRİYEL ÇAMAŞIRHANELER 54 54

Peva Kimya’dan otellere endüstriyel hijyen çözümleri 1994 yılından bu yana endüstriyel temizlik ve hijyen kimyasalları sektöründe faaliyet gösteren Peva Kimya, geniş ürün yelpazesi ile profesyonellere çözünürlüğü yüksek, çevre ve insan sağlığını koruyan, etkin ürünler sunuyor.

E

ndüstriyel hijyen grubundaki üretim ve pazarlama faaliyetlerinin yanı sıra kuruluşunun ilk yılından bu yana endüstriyel cilt temizleme ve koruma ürünleri konusunda Avrupa ülkelerinin tercihi uzman marka Pevalin’in Türkiye distribütörlüğünü de yürüten Peva Kimya; çamaşır, mutfak, genel alanlar, gıda, kişisel ve havuz hijyeni ürün grupları ile oteller, hastaneler, çamaşırhaneler, restoranlar ve gıda işletmelerinde teknik kimyasallar ve Pevalin Grubu ile fabrikalar ve tüm sanayi alanlarında faaliyet gösteriyor. Peva Kimya Satış Müdürü Ahmet Esen, çamaşır hijyeni ve firmanın hijyen grubu ürünlerine ilişkin şu bilgileri aktarıyor:

ÇAMAŞIR HİJYENİNDE SAĞLIK ŞARTLARI GÖZETİLMELİ “Çamaşır hijyeni, çok hassas ve üzerinde dikkatle durulması gereken bir konudur. Konuklar, çamaşırlarla direkt temas içindedirler. Dolayısıyla, işletmelerin imajını oluşturan ilk ve önemli unsurlardan birisi, çamaşırların temizliğidir. Bu da elbette tek başına yeterli gelmemektedir. Konukların sağlığı, buna bağlı olarak işletmelerin güvenilirliği ve imajı için, çamaşırların aynı zamanda kusursuz hijyenik koşullarının da sağlanması gerekmektedir. Kullanılan kimyasallar tekstilin dokusunu yıpratmamalı, daha uzun ömürlü olmalarını sağlamalıdır. Farklı tip ve hassasiyetteki

çamaşırların özelliklerini gözeterek, en uygun yıkama sağlanmalıdır. Tabiî ki tüm bunları sağlarken de size çamaşır yıkama için bir servet harcatmamalı, su, enerji ve ürün tasarrufu sağlayarak ekonomik olmalıdır.

GENİŞ ÜRÜN YELPAZESİ Peva Kimya Çamaşır Hijyen Grubumuz; ana yıkama, komple yıkama, yardımcı yıkama, leke çözücüler, yumuşatıcılar ve tekstil parfüm ürünlerinden oluşmaktadır. Bu anlamda geniş ürün gamımız ile müşterilerimize sektörel çözümler sunabilmekteyiz. Yardımcı yıkama grubunda öne çıkan ürünlerimizden Pevamix Forte –ağır kir ve yağ çözücü - etkinlik gücü ile sektörde fark oluşturmakta ve üst düzeyde müşteri memnuniyeti sağlamaktadır.



ENDÜSTRİYEL ÇAMAŞIRHANELER 56

Tolkar’da yenilikler bitmiyor! Yenilikçi hizmet anlayışı, üstün hizmet kalitesi ve koşulsuz müşteri memnuniyeti prensibi sayesinde Tolkar, dünyanın yerel markası olma yolunda hızla ilerliyor.

K

urulduğu günden bu yana teknolojik, ekolojik ve ekonomik farklar ortaya koymayı kendine misyon edinen Tolkar, sektördeki güçlü konumunu yeni teknolojileri ve ürünleri ile sürdürüyor. Türkiye’de gerek çamaşırhane gerekse tekstil makineleri alanındaki yetkinliğini ve büyüme gücünü yurt içi pazarların yanı sıra

dünya pazarında da arttıran endüstriyel marka, bugün aktif olarak ihracat yaptığı ülke sayını 77’ye çıkardı. Gelecek 2 yıllık dönemde 100 ülkede faaliyet göstermeyi hedeflediklerini açıklayan Tolkar Makine Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Karace, Avrupa ülkeleri, Amerika ve Güney Amerika ülkelerinin de artık Tolkar’ın teknolojik ürünlerini tercih ettiklerini söylüyor. Bu yıl 21.’si düzenlenen HOSTECH by TUSİD fuarında da yeni ürünlerini tanıtma fırsatı bulduklarını belirten Cenk Karace, “Bu yıl ki fuarda Tolkar Makine olarak 25. kez yerimizi aldık. 325 m2’lik standımızda Smartex Miracle teknolojilerinin yanı sıra yataklı ütü, besleme, katlama makinelerimize yine ilgi büyüktü. Özellikle yurt dışından gelen ziyaretçilerin ilgi gösterdiği ürünlerimiz gerek teknolojileri gerek tasarrufları gerekse de kaliteleri ile yine ön planda olmayı başardı” diye konuştu.


TOLKAR’DAN 2014’E ÖZEL YENİ ÜRÜNLER 2014 yılında yeniliklerine bir yenisini ekleyen Tolkar, Smartex Miracle teknoloji ile ürettiği 135 kg ve 225 kg’lık hijyenik bariyerli yıkama sıkma makineleri ile yine bir devrim yarattı. Konstrüksiyonları sebebi ile kolay boşaltma için devirme özelliği bulunamayan hijyenik bariyerli makineler, Tolkar’ın yeni ürünü sayesinde artık devirmeli olarak üretilecek. Smartex Miracle Hygiene, Miracle serisi ürünlerde bulunan patentli PolyRib ECO Drum ve patentli Smart Balans Sistemi özellikleri sayesinde hem işletme maliyetleri olan su, kimyasallar, ısıtma enerjisi, atık su ve elektrikten %60’a varan tasarruflar sağlayıp, titreşimsiz 400 G kuvvetinde sıkma yapabilirken hem de kolay boşaltma için öne devrilme özelliğine sahip dünyadaki ilk makine olma özelliğine sahip.

Tolkar Makine Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Karace




60 ENDÜSTRİYEL

ÇAMAŞIRHANELER

İstanbul Laundry’den çamaşır hijyenine değer katacak yeni yatırım Profesyonel çamaşır hizmetinin öncü temsilcilerinden İstanbul Laundry, yüksek kapasitenin, esnek ve verimli kullanımına olanak verecek şekilde tasarlanmış yeni fabrikası ile İstanbul’da çamaşır hijyenine yeni bir soluk getirdi.

E

ndüstriyel çamaşırhane sektörünün önemli şirketlerinden İstanbul Laundry, yeni nesil makine parkı ile son teknoloji ekipmanlarla hizmet veriyor. Arıtma alt yapısı oldukça güçlü olan Tuzla Organize Sanayi Bölgesi’nde konumlanan yeni fabrikasında ekipmanları artırarak daha yüksek kapasitede daha verimli işlere imza atan İstanbul Laundry, enerji ve su tasarrufu konusunda da oldukça sağduyulu davranıyor. AB uyum yasaları gereğince fabrikasını kimyasal atıkları da göz önünde bulundurarak sanayi bölgesinde konumlandıran güçlü markanın yeni fabrikası ekolojik dengeye uygun biçimde olmasıyla öne çıkıyor.

3500 M2’LİK YENİ NESİL ÜRETİM TESİSİ İstanbul Laundry yeni fabrikasında “tünel sistemi” kullanmaktadır. Bu sayede eskiden 1 kg çamaşır için 21 litre su ve 30 gr kimyasal harcarken, yeni sistemde 1 kg çamaşır için 6 litre su ve 15 gr kimyasal harcanıyor. Otomasyon sisteminin artmasıyla üretimin standardize ve yüksel kaliteli olmasını sağlıyor. Fabrika kapasitesini de artırarak günlük 30 tona çıkaran marka, 3500 m2’lik bir alana kurulan fabrika içerisinde 2500 m2’lik alanı üretim tesisi için kullanıyor.

TEKSTİLİN ÖMRÜNÜ UZATAN REVERSE OSMOSIS SİSTEMİ İstanbul Laundry yeni fabrikasında kurduğu Reverse Osmosis Sistemi sayesinde saatte 20 ton su kapasitesinde arıtıyor. Sistem sayesinde suyun pH

değerini düzenleniyor. Ters Osmoz ile su arıtmada temel olarak iki aşama bulunuyor. İlk aşamada arıtılacak su, bir takım ön temizleme ve yumuşatma işleminden geçiriliyor ve su tüm minerallerinden arındırılıyor. Kaliteli su, yıkama kalitesini artırarak tekstilin ömrünü uzatırken aynı zamanda kimyasal kullanımından tasarrufu da sağlıyor.

RFID İLE ÜRÜNLER GÖZALTINDA Tekstil kiralama ve yıkamada tekstil takip sistemini RFID ile sağlayan İstanbul Laundry, uzun soluklu ve büyük ölçekli işletmelere bu şekilde daha güvenilir hizmet sağlıyor. RFID sayesinde farklı işletmelerin ürünlerinin birbirine karışması engellenirken aynı zamanda; sağlıklı sayım yapılıyor, ürünün istatistik bilgilerine ulaşılıyor ve kayıp ürünlerin takibi gerçekleşiyor. RFID sisteminin oldukça büyük bir yatırım olduğunu dile getiren İstanbul Laundry Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet İpekel, yeni projelerin hepsinde otellerin talebi üzerine RFID sistemi dahil teklif verdiklerini belirtiyor.



ENDÜSTRİYEL ÇAMAŞIRHANELER 62

P&G Professional, 2014’de yeni ürünleriyle hedef büyüyecek Türkiye pazarına ilk olarak Ariel Formula Pro, Ace Professional ve Fairy Professional ürünleriyle giren P&G Proffesional’ı P&G Türkiye’nin önemli ciro kaynaklarından biri haline getirmeyi amaçladıklarını ifade eden P&G Professional EDT Müdürü Taylan Sulhan, 2014 yılında da portföyüne yeni ürünler katarak hızlı büyümesini sürdürüceklerini söylüyor.

S

on 26 yıldır Türkiye pazarında temizlik ve hijyen sektörüne yönelik ürün ve yatırımları ile pazardaki hızlı büyümesini sürdüren P&G Proffesional, 2014 yılında da portföyüne yeni ürünler katarak hızlı büyümesine devam edecek. Markanın Türkiye pazarına yönelik yeni ürün, yatırım ve projelerini P&G Professional EDT Müdürü Taylan Sulhan ile konuştuk.

P&G Türkiye’nin kuruluşundan kısaca bahsederek, ev dışı tıüketim kanalındaki ana faaliyet alanlarını anlatır mısınız? Faaliyet gösterdiği pazarlarda toplumsal ve ekonomik katma değer sağlayan yatırımlar yapan P&G, Türkiye pazarına girdiği 1987’den bu yana Türkiye’ye yarım milyar doları aşan fiziksel yatırım gerçekleştirdi. P&G, son 26 yıldır Türk tüketicisinin tercihlerinin arkasındaki lider marka olarak hizmetlerini ve yatırımlarını çeşitlendirerek sürdürmeye devam

P&G Professional EDT Müdürü Taylan Sulhan

ediyor. Dünyadaki yenilikleri ve pazar trendlerini Türkiye’deki tüketicilerle buluşturarak sürdürülebilir odaklı büyümesini sürdüren firmamız, son olarak Türkiye’de Fairy üretim hattını açarak son derece verimli bir yatırımın da altına imzasını koydu.

Marka, Türkiye pazarında hangi ürünleri ile aktif faaliyet göstermekte? Pazardan beklentileri nelerdir? Türkiye, pazar büyüklüğü ve gelişme kapasitesi nedeniyle P&G için önemli bölgeler arasında yer alıyor. Bu doğrultuda Türkiye’de genel merkezi; toz deterjan, hazır çocuk bezi, hijyenik ped ve çamaşır suyu üretim tesisleri ve dağıtım merkezi ile faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bugün faaliyette bulunduğu kategorilerde lider konumdaki 19 markasıyla (Ace, Alo, Ariel, Blendax, Braun, Duracell, Fairy, Gillette, Head & Shoulders, İpana, Koleston, Max Factor, Olay, Oral-B, Orkid, Pantene, Prima,


Rejoice ve Wella Professional) -Türkiye’nin en büyük temizlik, ev bakım, kadın hijyen ürünleri ile bebek bakım ürünleri üreticileri arasında yer alan P&G, aynı zamanda P&G Professional markası ile güvenilir markalarını, AR-GE yatırım gücü ve tüketici ihtiyaçları konusundaki zengin bilgisini kullanarak profesyonel kullanıcıların ihtiyaçlarına yönelik çözümler geliştiriyor.

etkinliğimiz, gücümüz, güven adresi olmamızı da net bir şekilde ortaya koymaktadır çünkü.

“KAZAN- KAZAN” PRENSİBİ İLE ÇALIŞIYORUZ

P&G Proffesional çok geniş bir yelpazade tüm profesyonel işletmelerin ihtiyaçlarını karşılayacak ürün portföyüne sahip. Gıda şirketleri, bina temizlik ve bakım şirketleri, eğitim kurumları, hastaneler , bakım evleri, çamaşırhaneler gibi çeşitli müşterilere birçok temizlik ihtiyaçlarını karşılayabilecek kaliteli ve güvenilir ürünler sunuyor. P&G Proffesional Türkiye olarak ürün portföyümüzü her geçen dönem geliştirmeye çalışıyoruz. Türkiye pazarına ilk olarak Ariel Formula Pro, Ace Professional ve Fairy Professional ürünleriyle giren

P&G , yaşamları iyileştirme felsefesi çerçevesinde müşterilerine her zaman en iyi hizmeti ve ürünleri sunmayı kendisine görev olarak benimsemiştir. P&G Professional olarak da yine aynı stratejiyi benimsedik. Müşterilerimize sadece ürün satmak yerine onları uzun süreli iş ortağı olarak görüyor ve birlikte “kazan- kazan” prensibi ile çalışıyoruz. Hatta P&G de ilgili departmanımızın adı “Müşteri İş Geliştirme” departmanı olarak geçmektedir ki bu da ilişkimize bakış açımızın bir göstergesidir. Bu departmanda bizlere sorulan soru “Ne kadar satış yaptın” değil “Müşterinin işini nereden nereye taşındın” dır. Sene başında tüm müşterilerimiz ile bir yıllık Ortak iş Planı hazırlanır ve ortak hedefler belirlenir. Yani müşterinin hedefleri ile P&G hedefleri ortak bir platformda oluşturulur ve yıl içinde düzenli olarak takip edilir. Kısacası P&G Professional olarak her zaman müşterilerimiz ile ortak hedeflere koşmayı kendimize amaç edindik.

P&G Proffesional 2014 yılında da portföyüne yeni ürünler katarak hızlı büyümesine devam edecek.

P&G Professional Türkiye’nin inovatif yaklaşımlarından da kısaca bahseder misiniz?

Biraz da ürün ve müşteri portföyünüzden bahsder misiniz?

Markanız, pazardaki güvenirlik ve kalite esaslarını hangi hizmet ve yaklaşımlara dayandırmaktadır? Üretim ve satış & pazarlama kriterlerinize dair neler söyleyebilirsiniz? P&G Professional olarak P&G’nin tüketicilerin yaşamlarını iyileştirme felsefesini benimsedik. Bu bağlamda müşterilerimize üstün kalite ve performansta ürünler sunmak hedefimiz. P&G’nin tüm lansmanlarında olduğu gibi öncelikle tüketicilerimizin ihtiyaçlarını anlamaya yönelik çalışmalar başlattık. Bu çalışmalar çerçevesinde farklı müşterilerle pazar araştırmaları gerçekleştirdik ve onların ihtiyaç ve beklentilerini tespit ederek ürün portföyümüzü ve iş önceliklerimizi ona göre şekillendirdik. Bu konuda müşterilerimizin firmamızı tercih etme nedenlerine de kısaca değinmek isterim. Sahip olduğumuz tüm bu değerler pazardaki

Piyasaya ilk olarak Ariel Formula Pro 15 kg ile giriş yaptık. Bu ürün ile getirdiğimiz en büyük yenilik ürünün üstün performansı. Piyasada hali hazırda yer alan birçok üründen daha iyi formulasyona sahip bu ürün rakiplerine kıyasla bir çok alanda daha iyi performans sergileyen bir ürün.Yıkama sırasında ihtiyaç duyulan bir çok yan (leke çıkarıcı, ağartıcı vs.) ürünün ihtiyacını minimuma indiren hatta bir çok durumda yan ürün kullanılmasına bile gerek bırakmayan bir ürün. Bir paketi (15kg) ile 2500 kg kadar çamaşır yıkama kapasitesiyle rakiplerine göre yıkama başına maliyeti azaltan bu ürün müşterileri memnun edecek tüm özellikleri bünyesinde barındırıyor. Bu noktada bir önemli konu olarak, müşterilerin alım esnasında dikkat etmesi gereken birtakım unsurları da belirtmek isterim. Piyasa araştırmalarımız sonucu müşterilerimiz için en önemli unsurların


ENDÜSTRİYEL ÇAMAŞIRHANELER 64

başında yıkama başı maliyet oranlarının geldiğini gördük. Alışveriş sırasında ürün bazında değil, bizim de pazara giriş stratejimizin temelini oluşturan yıkama başına katlanılan maliyet sektörde ilk olarak bakılması gereken unsur olarak ön plana çıkıyor. Kullanılan yan ürün sayısı, ürün performansı, gerekli belgelerin bulunurluğu, stok maliyeti, zamanlama, tedarik zinciri kapasitesi, firma gücü ve müşteriye geri dönüş hızı diğer önemli unsurlardan.

Önümüzdeki döneme ilişkin hedefleriniz, projeleriniz nelerdir? Türkiye pazarına yeni giren P&G Professional ilerleyen dönemlerde müşterilerinin tüm temizlik ihtiyaçlarına cevap verebilen öncelikli tedarikçi olmayı kendine hedef olarak belirledi. Hali hazirda getirdiği az sayıda ürünle bile müşterilerimizin birkaç ürün ile yaptıkları işi sadece tek bir ürün ile yapabilmelerini sağlayabiliyoruz. Özellikle toz grubunda müşterilere sunduğumuz Ariel Formula Pro toz deterjanında bir çok özelliği aynı anda sunabiliyoruz. Ariel Formula Pro gelişmiş formülü sayesinde ekstra leke çıkartıcı, ağartıcı, parfüm kullanmadan her su sertliği seviyesinde beklentileri karşılacak nitelikte bir ürün. Şu an için Antalya ve İstanbul bölgesinde hali hazırda tüm P&G gruplarıyla çalıştığımız Aykanlar ve Hedef Gıda ile bu grupta da distribütörlük anlaşmaları

sağlandı. İlerleyen dönemlerde de Türkiye’nin diğer bölgeleri için de anlaşmalar yapmayı planlıyoruz. P&G Professional markasını P&G Türkiye’nin önemli ciro kaynaklarından biri haline getirmek, P&G Türkiye’nin tüm alanlarda lider olma stratejisini bu kategoride de aynı şekilde benimseyip ilerleyen yıllarda liderliğe oynayan tedarikçi olmasını sağlamak ana hedeflerimiz arasında geliyor.



ENDÜSTRİYEL ÇAMAŞIRHANELER 66

Tolon, dünya prömiyerine hazır! Endüstriyel çamaşır yıkama sektörünün öncü markası Tolon, şimdi de bu başarılarını Türkiye ve Avrupa’nın dışına çıkararak dünyada da sektöre yön verenler arasına girmeye hazırlanıyor.

1

937 yılında Kamil Tolon tarafından kurulan Tolon, endüstriyel çamaşır yıkama sistemleri sektöründe faaliyetlerini yürüten köklü bir aile firması. Bugün 3. kuşak tarafından yönetilen Tolon, 77 yıllık geçmişinde birçok ilke ve başarıya imza attı. 1950’li yıllardan itibaren, Türkiye’de ilk çamaşır makinesini, ilk bulaşık makinesini ve daha sonraki yıllarda da ilk havlu ve çarşaf katlama makinlerini üreterek, kendine sağlam bir yer edindi ve Türkiye’de uzak ara pazar lideri haline geldi.

MİNİMUM ENERJİYLE MAKSİMUM VERİMLİLİK İzmir’de bulunan tesislerinde geçekleştirdiği üretimlerinde Ar-Ge’nin önemine inanan güçlü marka, ürettiği makinelerde her zaman müşterilerinin ihtiyaçlarını maksimum düzeyde karşılamayı hedefliyor. Sektörün ihtiyaçlarını yerinde değerlendirerek, minimum enerji ile maksimum verimi sağlayacak makineler üretiyor. Hizmetlerini sadece makine üretimi ve

satışı ile sınırlandırmayan Tolon, aynı zamanda yeni açılacak işletmelere 77 yıllık tecrübesi ile projelendirme hizmetleri de veriyor. İşletmenin ihtiyaçlarını ve mekanını inceleyerek başlayan bu süreç, mekana en uygun boyuttaki makinelerin tespit edilmesi ve maksimum verimin sağlanması için sunulan öneriler ile devam ediyor. Müşterilerinin ilk kuruluş aşamalarından itibaren yanında yer alan Tolon, bu sayede oluşan güven ve dayanışma ile uzun yıllar süren bir birliktelik yakalayabiliyor.

ŞİMDİKİ HEDEFİ, DÜNYA PAZARI! Tolon’un yurt içerisindeki bu başarısının en önemli sebeplerinden biri de yurt dışında yaptığı çalışmalar... Uzun yıllardır Türk ürünlerinin kabul göremediği ve standartlarını yakalayamadığı Avrupa pazarına da girerek kalitesini bir kez daha kanıtladı. Avrupa’daki önemli merkezlerde ürünlerini test ederek, gerekli olan standartları alarak bu standartları bir bir ürünlerine yansıtan Tolon, bu sayede Jensen gibi bir dünya devi ile de işbirliği içerisine girmeyi başardı. Jensen, üretiği tünel makinelerinin yanındaki diğer ürünleri için tedarikçi olarak Tolon’u seçti. Tolon şimdi de bu başarılarını Türkiye ve Avrupa’nın dışına çıkararak dünyada da sektöre yön verenler arasına girmeye hazırlanıyor.



ENDÜSTRİYEL ÇAMAŞIRHANELER 68

Çamaşırhanelere özel çözümleriyle;

Fagor Endüstriyel… Geniş yıkama, kurutma ve ütüleme ürün gamı ile ihtiyaç duyulan her alana profesyonel çözümler sunan Fagor Endüstriyel çamaşırhane ekipmanları, her türlü işletme tipi için verimlilik ve kapasite imkanı sağlayan özel çözümler sunuyor.

T

üm yıkama makineleri paslanmaz çelikten üretilmiştir. Enerji tasarrufu sağlayan ve yıkama sürelerini düşüren otomatik bir su karışım sistemi ile donatılmıştır. Geliştirilmiş ileri teknoloji ve frekans dönüştürücü sayesinde yıkama makineleri dengesizlik durumunu hemen algılar. Parçaların ömrü uzar ve yıkama süreleri kısalır. Islak temizleme özelliği “MP” kontrollü tüm yıkama makinelerinde su doldurma süresinden tasarruf yapılmasını sağlayan ve yumuşak su, ozon ve geri dönüşümlü su kullanılabilmesine olanak sağlayan üçüncü bir su girişi bulunmaktadır. Ayrıca yine “MP” kontrollü makinelerde makineye yerleştirilen çamaşır yükünü gösterebilen bir enerji verimliliği sistemi ile donatılmıştır. Yıkama makinesi bu çamaşır yükü için kullanılacak su ve deterjan miktarını otomatik olarak ayarlar. Kolay erişilebilir mekanik parçaların basit ama güvenilir tasarımı, akıllı elektronikler kullanılarak daha da zenginleştirilmiştir. İdeal tambur sistemi sayesinde mümkün olan en kısa sürede en yüksek yıkama kalitesini sağlamak mümkündür. Kullanıcı dostu programlama sistemleri sayesinde her türlü çamaşırhaneler, kurutemizleme işletmeleri, self-servis ve ticari ya da endüstriyel çamaşırhaneler, hastaneler ve bakım merkezleri için uygundur.

YÜKSEK TEKNOLOJİLİ KURUTMA MAKİNELERİ Yeni Fagor Endüstriyel kurutucular kurutma işleminde devrim yaratıyor. yeni özellikler ile çok daha verimli ve pazardaki en ileri teknoloji ürünlerini sunuyoruz. Bugünün çamaşırhaneleri için ileriye dönük çok büyük bir adım olan enerji tasarrufunun artırıldığı ve masrafların azaltıldığı Green Evolution Plus kurutucularının yeni serisinde bu açıkca görülmektedir. Enerjinin daha iyi kullanılması ve kurutma sürelerinin düşürülmesi amacıyla tasarlanan özelliklerden bazıları; yeni bir nem kontrol sensörü, yeni akıllı kurutma ( iDry)


sistemi,çift camlı kapak, akıllı hava dolaşımı… MP Elektronik kontrol ile kurutma makinelerinin kullanımı kolay ve anlaşılırdır. Kurutma sürecini eksiksiz bir şekilde kontrol edilebilmesine olanak sağlar. Uygun tambur hızını, istatistik kontrolü, teknik menüyü, alarmaları vb. Seçebilme imkanı sağlar.

DAHA SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR DÜNYA İÇİN EKOLOJİK DEVRİM Yeni Green Evolution Plus kurutma makineleri serisi, şirketin küresel çevre bilincine gösterdiği bağlılığa iyi bir örnektir. Bu anlamda Fagor Endüstriyel çevreyi koruyan bir projeye öncülük yapmakta ve gereksiz enerji tüketiminin ve atıklarının önüne geçerek kullanıcının enerjiyi sorumlı bir şekilde kullanmasına katkı sağlar. Bu seri sadece çevrenin korunmasına yardımcı

olmuyor aynı zamanda müşterilerin de maliyetini %40’a kadar düşürüyor.

HER TÜRLÜ İŞLETME İÇİN ÜTÜLEME KONSEPTİ Fagor Endüstriyel piyasada bulabileceğiniz en geniş ürün yelpazesinde ütüleme ekipmanlarını sunuyor. En küçük duvar tipi silindir ütülerden katlayıcılı kurutma ütülere kadar. Tamamı müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamak üzere geliştirilmiş mükemmel ve yenilikçi çözümler. Aynı anda hem en iyi performansı ve üretkenliği hem de enerji verimliliği ile zaman tasarrufu sağlamaktadır.

Restoran ve küçük üretim alanları için özel tasarlanan silindir ütüler, düz eşyaların kurutulması ve ütülenmesi işlemlerini iyileştiren ve hızlandıran yeni konsept Kurutmalı Silindir Ütüler, Yüksek performans ve minimum yer kaplayan kompakt tasarımı ile Phoenix, Poseidon ve Polaris serisi. En yeni 1.000mm silindir çaplı modellerde minimum alan ve personel gerektiren hastaneler, oteller vb yerlerdeki çamaşırhaneler için ideal bir seçimdir. Fagor bu modeller için yeni bir dokunmatik ekran da geliştirmiştir. Bu yeni kontrol ünitesi makinenin kolaylıkla ve anlaşılır şekilde kontrol edilebilmesini olanak sağlar.


ENDÜSTRİYEL ÇAMAŞIRHANELER 70

Geleceğin çamaşırhane standartlarına “Ecolab” güvencesi Endüstriyel temizlik sektörünün güçlü markalarından Ecolab, yeni nesil ürün ve yaklaşımlarıyla çamaşırhane sektöründe kalite, verimlilik ve tasarruf açısından sürdürülebilir yeni standartlar oluşturarak, geleceğin çamaşırhane standartlarına yön veriyor.

Ç

amaşırhanelerin çalışma ve rekabet koşulları son yıllarda önemli ölçüde değişti. amaşırhaneler gibi yüksek su ve enerji tüketimine sahip endüstriler son dönemde ekonomideki değişikliklerden oldukça fazla etkilendiler. Geçmişte su maliyetlerinde yüksek artışlar yaşanmışken son yıllarda enerji maliyetleri çamaşırhaneler için ciddi bir problem oluşturacak seviyeye gelmiştir. Su ve enerji maliyetleri çamaşırhanelerde ortalamanın üstünde artış gösteren maliyet faktörleridir. Bu maliyetlerin toplamdaki payı düşünülürse, çamaşırhanelerin gelecekte rekabet gücünü koruyabilmek için mutlaka aksiyon almaları gerekir. Ecolab PERformance sistemiyle çamaşırhane sektöründe kalite, verimlilik ve tasarruf açısından sürdürülebilir yeni standartlar oluşturmaktadır. Bunun bir çamaşırhane için anlamı maksimum maliyet azaltımı ve en yüksek kalite seviyesidir. Büyük miktarda sağlanan su ve enerji tasarrufu çamaşırhanenin çevre koruması açısından da öncü olmasını sağlar.

PERformance sistemi birbirinin üzerine kurulu 3 modülden oluşur: PERformance BASIS = Yıkama prosesi + Konsantre ürünler PERformance PLUS = PERformance BASIS + Su ve enerji geri dönüşümü PERformance ULTIMATE = PERformance PLUS + Enerji üretimi Bu 3 PERformance modülü tünel tipi makinelere yönelik çözüm sunarken PERformance SMART yıkama-sıkma makinelerine operasyonel verimlilik sağlayan bir konsepttir.

SU VE ENERJİ TASARRUFUNDA İLK ADIM: PERFORMANCE BASIS PERformance konseptinin temelini yeni emülsiyon teknolojisiyle geliştirilen Turbo Emulsion, benzersiz ağartma maddesi Ozonit PERformance ve yenilikçi yıkama prosesi oluşturur. Düşük yıkama sıcaklığı ve yüksek konsantre ürünlerin kombinasyonundan oluşan PERformance Basis, çamaşırhanenin toplam


sağlar. Sistem tünel makinenin yıkama prosesine entegre edilir ve %30’a varan su tasarrufu sağlar. Isı eşanjörü Aquavent silindir ütünün atık ısısını kullanır. Isıtılan taze su yıkama prosesinde kullanılır, böylece enerji tasarrufu sağlanır. Buhar enerjisi konvertörü Vent Optimiser kazan besleme su tankından çıkan atık buharı toplar. Buradaki enerji soğuk taze suyu ısıtmak için kullanılır.

BUHARSIZ ÇAMAŞIRHANE: PERFORMANCE ULTIMATE

maliyetlerini önemli ölçüde azaltır ve yıkanan çamaşırlarda mükemmel sonuçlara ulaşmayı sağlar. PERformance BASIS’de ana yıkama deterjanı Turbo Emulsion ve ağartma ürünü Ozonit PERformance ana yıkamada kullanılarak en iyi yıkama ve ağartma sonuçları elde edilir. Durulamada kullanılan az miktarda Ozonit PERformance ile sürekli hijyen sağlanır. Sıcak pres suyunun tamamı durulama ve ön yıkamada kullanılır. Durulamaya verilen taze su ile optimum durulama sonucuna düşük taze su tüketimiyle ulaşılır.

TÜM ÇAMAŞIRHANE İÇİN ARTI VERİMLİLİK: PERFORMANCE PLUS PERformance PLUS yeni ve yenilikçi düşük sıcaklıkta yıkama prosesiyle Ecolab’ın kanıtlanmış, son derece verimli, entegre su ve enerji sistemleri Energy Optimiser, Aquamiser, Vent Optimiser ve Aquavent’i birleştirir. Tünel tipi makineler ve yıkama-sıkma makineleri tek bir entegre konseptte birleştirildiği için su ve enerji akışları en optimal şekilde kullanılmaktadır. PERformance PLUS sadece tünel makineyi değil aynı zamanda tüm çamaşırhaneyi dikkate alır – kazan dairesinden atık suya, yıkama proseslerinden sonlandırma proseslerine kadar. Yıkama prosesleriyle geri dönüşüm sistemlerinin kombinasyonu yüksek oranda su ve enerji tasarrufu sağlar. Geri dönüşüm sistemlerinin yüksek etkinliği sayesinde primer enerji tüketimi önemli ölçüde azalır, böylece 60° C’lik bir yıkama prosesi uygulanan tünel makinenin buhar ihtiyacı yok denecek kadar az olur. Profesyonel çamaşırhanelere özel ısı eşanjörü Energy Optimiser yıkama prosesine entegre edilerek enerji bilançosunu gözle görülür şekilde iyileştirir. Tünel makinelerden çıkan sıcak atık su ile taze soğuk suya ısı transferi yapılır. Isıtılmış taze su durulamada kullanılır. Çamaşırhane yıkama prosesindeki enerjiden %50, kurutmadaki enerjiden 20 tasarruf sağlar. Aquamiser, suyu filtreleyerek ön yıkamada tekrar kullanılmasını

Buhar bugün bir çamaşırhanenin en önemli ısı kaynağıdır. Üretim, ısı iletim kaybı ve kullanılmayan kondensat nedeniyle oluşan enerji kayıpları buhar kazanının verimliliğini olumsuz etkiler. Aynı zamanda enerji gün geçtikçe daha maliyetli olmaktadır, bu nedenle çamaşırhaneler için sadece gerçekten gerektiği kadar enerji tüketmek daha da önemli olmuştur. Bu realite sebebiyle Ecolab çamaşırhanelerin tamamen buharsız çalışmasını sağlayan konseptler geliştirmektedir. PERformance ULTIMATE konsepti Aquaheater sistemiyle buharsız çamaşırhanenin anahtarıdır. Aquaheater çamaşırhane sektörü için tasarlanmış su ısıtma cihazıdır. Aquaheater primer enerjiyi (doğalgaz) direkt kullanır. Çamaşırhanede buhar kazanı ve kazan dairesi yatırımı gerekmez. Dolayısıyla kazan ve kondenstoplar için bakım maliyeti oluşmaz, kazan suyu şartlandırma ihtiyacı yoktur, yayılma, flaş buhar, blöf ve sıcak gazlar nedeniyle enerji kaybı oluşmaz. Çamaşırhane tasarruf yapar ve enerji %99,7’ye varan oranlarda değerlendirilir. Böylece %1030 oranında enerji tasarrufu sağlanır.

PERFORMANCE SMART İLE YIKAMA-SIKMA MAKİNELERİNE YENİ STANDARTLAR Artan su ve enerji maliyetleri çamaşırhaneleri, rekabet edebilmek için, daha verimli çalışmaya zorlamaktadır. Bunun için yıkama-sıkma makinelerinin verimliliği iyileştirilmeli ve saatte yıkanan çamaşır miktarı arttırılmalıdır – tüm bunlar aynı zamanda kaynakları daha etkili kullanarak elde edilir. Hedef su, enerji ve zaman tasarrufu sağlamaktır. Yenilikçi PERformance SMART sistemi akıllı proses uzmanlığını deterjanların etkili kullanımıyla birleştirir. Sistemin kalbini Ozonit PERformance ve Turbo Emulsion oluşturur. PERformance SMART ilave yenilikçi öğelerle birlikte kullanıldığında yıkama sıcaklıklarını, yıkama ve durulama sayılarını ve su seviyesini düşürerek su, enerji ve zaman tasarrufu sağlarsınız. Daha da önemlisi, çamaşırlarınız daha hızlı yıkanır ve çamaşırhanenizin verimliliği artar.


ENDÜSTRİYEL ÇAMAŞIRHANELER 72

ECOLAB’DAN PROFESYONELLERE GÜÇLÜ BİR ÇÖZÜM: GREASELIFT Ecolab yenilikçi, kostik içermeyen ve biyolojik olarak parçalanabilir yağ çözücü Greaselift’i profesyonellerin beğenisine sundu.

G

reaselift kostik içeren yağ çözücüler gibi etkili olmasına rağmen uygulama esnasında koruyucu eldiven, gözlük veya önlük kullanımı gerektirmez. Greaselift’in benzersiz formülü kostik içeren yağ çözücülerin yarattığı riskleri taşımadığı için güvenli bir çalışma ortamı sağlar. Yüzeye püskürtüldüğünde rahatsız edici, zararlı koku ve buhar oluşturmaz. Köpük uygulama sayesinde dikey yüzeyde de tutunma sağlar. Greaselift’in bir başka benzersiz özelliği de alüminyum yüzeyde güvenle kullanılabilmesidir.

SOĞUK YÜZEYLERDE DE ETKİLİ! Greaselift ocak, fırın, ızgara, gril, fritöz gibi mutfak ekipmanlarında biriken yanmış yağları ve pişmiş gıda kalıntılarını hızla nüfuz ederek kolayca temizler ve çözer. Günlük ve periyodik temizlikte kullanılır. Uygulaması kolay olan kullanıma hazır Greaselift maksimum 50°C’deki yüzeye püskürtülür, kirlilik derecesine bağlı olarak yüzeyde 3-15 dk. bekletildikten sonra sünger veya nemli bir bezle silinir, ardından durulanır. Greaselift soğuk yüzeylerde de etkilidir.

HÜLYA METİN: DAHA SAĞLIKLI, TEMİZ VE GÜVENLİ “Dünyayı daha temiz, daha sağlıklı ve daha güvenli bir yer haline getirme amacımız doğrultusunda yenilikçilik büyük önem taşıyor. Greaselift de bu amacımızın en iyi örneklerinden biri. Güçlü formülüyle mutfak ekipmanlarını etkili bir şekilde temizlerken, kostik içeren yağ çözücüler gibi sağlığa zararlı buharlar oluşturmuyor ve kullanıcıların herhangi bir koruyucu ekipman kullanmasına da gerek olmuyor” diyen Ecolab Pazarlama Müdürü Hülya Metin, “Bütün bu özelliklerinin yanı sıra alüminyum malzemede de rahatlıkla kullanılması çok önemli bir avantaj“ diyerek sözlerine devam etti.

8. KEZ DÜNYANIN EN ETİK ŞİRKETLERİ LİSTESİNDE

E

colab arka arkaya 8. kez etik liderlik ve kurumsal davranış üzerine çıtayı yükseltmeye devam eden kuruluşlara verilen bu ödül ile onurlandırıldı. Dünyanın En Etik Şirketi ödülü Ecolab’ın uyumluluk, etik, kurumsal sorumluluk, sürdürülebilirlik ve yönetim alanlarındaki liderliğini onaylamaktadır. Ecolab bu ödülü ilk veriliş tarihi olan 2007’den beri her yıl almaktadır. Ethisphere Enstitüsü değerlendirme sürecinde Ethics Quotient adını verdiği bir aracı

kullanmaktadır. Ethics Quotient uzun yıllar süren bir çalışma sonucu geliştirilmiş ve bir firmanın performansını objektif, tutarlı ve standart bir şekilde değerlendiren bir araçtır. Toplanan veriler belli temel yetkinliklerle ilgili kriterler hakkında kapsamlı bilgi vermektedir. Ethics Quotient sistemi ve metodolojisi Ethisphere Enstitüsünün uzmanlardan oluşan ağından ve Dünyanın En Etik Şirketleri Danışma panelinden aldığı uzman destek ve tavsiyelerle oluşturulmuş, test edilmiş ve tashih edilmiştir.



ENDÜSTRİYEL ÇAMAŞIRHANELER 74 74

Tripa-Primus’dan “ EVO4 Kurutma Teknolojisi” Endüstriyel çamaşırhane sektörünün önde gelen markalarından Primus, geliştirdiği EVO4 kurutma teknolojisi ile turizm profesyonellerine %60 enerji tasarruflu, servis maliyeti düşük, bakımı kolay teknolojik çözümler sunuyor.

E

ndüstriyel çamaşırhane sektörünün önde gelen markalarından Primus, endüstriyel çamaşırhanelerde de tüketimin en fazla olduğu makinelerden biri olan kurutma makineleri için EVO4 kurutma teknolojisini geliştirdi. EVO4 sistemi sayesinde enerji sarfiyatında %60’dan fazla tasarruf elde edilirken aynı zamanda bu sistem ile atık havanın %100 geri dönüşümü de sağlanmaktadır. Sistemde kurutma makinesine sıcak hava atım bağlantısı yapılmaz. Bu hava özel ısı geri kazanım pompaları ile kurutma evresinde tekrar kullanılır. Egzoz bağlantısı olmaması birçok işletme için tesisat ve havalandırma maliyeti gibi ilk yatırım maliyetini ortadan kaldırır. Birçok çamaşırhanenin

bodrum katında olduğunu varsayar isek egzoz havalandırma sisteminin yeraltında oluşturmanın ne kadar maliyetli olduğu açıktır. İşletme bu yatırım maliyeti dışında bir de işletme maliyetinden de kazançlı çıkar.

ELEKTRİK GİDERLERİNİ AZALTIR Standard kurutma makinelerinde 10-25 KW ısıtma elementi varken, EVO4 teknolojisine sahip kurutma makinelerinin ısıtma elementi 4 KW’dan azdır. Sıcak havanın %100 kullanılması sayesinde elektrik giderleri de en az seviyede olur. EVO4 kurutma teknolojisinin olağanüstü sonuçları daha önce birçok alanda kullanılmıştır. Klima sistemi, ısı pompaları, buzdolabı ve araba klima sistemleri vb. yerlerde de bu teknoloji benzeri kullanılmıştır.

SERVİS MALİYETİ DÜŞÜK Sistem hem tasarruflu hem de bakımı kolay, servis maliyeti düşük, son derece basit dizayn edilmiş bir sistemdir. PRIMUS 9,11,13,16 kg/ sefer olan makinelerde bu özel teknolojiyi kullanıcılara sunmaktadır.



ENDÜSTRİYEL ÇAMAŞIRHANELER 76

Nilco Endüstriyel ile çamaşırhane hijyenine özel ürünler Endüstriyel temizlik, deterjan, makine ve kağıt ürünleri alanında pek çok sektöre hizmet sunan Nilco Endüstriyel, sahip olduğu geniş ürün yelpazesi ile çamaşırhanelere hijyenik, ekonomik, tasarruflu ve verimli çözümler sunuyo

Ç

amaşır yıkama ve tekstil ürünlerinin temizlik işlemleri oldukça zor bir süreci kapsadığı gibi, yüksek maliyetleri de beraberinde getirmektedir. Bu durumu sadece deterjan kullanımına bağlamak doğru değildir. Yıkama işlemi kadar durulama işlemi de kirin ve deterjanın tekstilden uzaklaştırılması aşamasında büyük önem arz etmektedir. Ar-Ge çalışmalarını bu doğrultuda şekillendiren Nilco, nötr sıvı ana yıkama ürünü Nilco LS N-Power’ı pazara sunmuştur. Ürün ile yıkama yapıldıktan sonra, tek durulama işlemi ile sonuç alınabilmektedir. Bu da işletmelere sudan, enerjiden, zamandan tasarruf etme ve günlük yıkama kapasitelerini arttırabilme imkanı sağlamaktadır. Nilco’nun endüstriyel tekstil hijyeni ürün grubunda profesyonel kullanıcılara hem fosfatsız toz sistemi hem de sıvı sistem ürünlerini otomatik dozaj üniteleri ile sunarak çözüm sağladığını belirten Nilco Türkiye Satış Müdürü Metin Babacan, Nilco’nun, portföyünde yer alan profesyonel ürünlerle müşterilerine, tekstil ve leke

yapısına özel yıkama reçeteleri ile kusursuz çözümler sağladığını vurguluyor.

ENDÜSTRİYEL TİP SIVI ÇAMAŞIR ANA YIKAMA MADDESİ Babacan; “Nilco, kendi Ar-Ge bünyesinde geliştirdiği ürünler ile daha az kimyasal kullanarak, daha az su ve enerji ile kullanıcıya avantajlar sağlamaktadır. 2013 yılı Ağustos ayında deterjan sektöründe en önemli ana hammaddelerden olan SLES (sodium lauryl ether sulfate)’i Türkiye’de kendi fabrikasında üreten ilk Türk firması olma özelliği ile de doğada çözülebilen hammaddeler kullanarak çevre ve insan ile dost ürünler sunmaktayız. Nilco Akademi ve Ar-Ge departmanı olarak turizm sektörü profesyonellerine, tekstil hijyenini sağlarken ürün ile ekipmanların insana ve çevreye olumsuz etkilerini minimum seviyede olacağını bir ortam öneriyoruz. Sürdürülebilir enerji ve su kaynaklarını önemseyerek, bu kaynakları daha verimli kullanabilen ürün ve sistemler geliştirerek,


insanların tekstil hijyenini sağlarken bir yandan da çevreyi korumanın verdiği mutluluğu hissetmelerini hedefliyoruz” diyor.

NİLCO TOZ ANA YIKAMA VE YARDIMCI YIKAMA ÜRÜNLERİ Nilco Ultramatik TEAD ve ağartıcı katkılı orta ve sert sularda etkili, az köpüren sentetik bir toz deterjandır. Formülasyonunda noniyonik aktif maddeler, köpük ayarlayıcılar, korozyon inhibitörü, kompleks yapıcılar, optik beyazlatıcılar, kirin tekrar yüzeye çökmesini önleyici maddeler, oksijen bazlı ağartıcılar, enzim ve parfüm içerir. TEAD katkılı formülü sayesinde düşük sıcaklıklarda bile etkin temizlik sağlar. İçeriğindeki aktif maddeler ve ağartıcılar yardımı ile yağ, protein ve nişasta bazlı yoğun kirlere karşı mükemmel temizlik sağlar. Her türlü su şartlarında kullanıma uygundur. Çamaşırları sertleştirmez ve yıpratmaz.

Nilco Süpermatik TEAD ve Ağartıcı Katkılı Az Köpüren Sentetik Toz Deterjan Formülasyonundaki aktif maddeler, ağartıcılar ve enzim yardımı ile yağ, protein ve nişasta bazlı yoğun kirlere karşı mükemmel temizlik sağlar. TEAD katkılı olduğundan düşük sıcaklıklarda bile etkilidir ve enerji tasarrufu sağlar. Çamaşırları sertleştirmez ve yıpratmaz.

Nilco Extra Matik Sanayi Tipi Çamaşır Yıkama Deterjanı Otomatik çamaşır makineleri için özel formüle edilmiştir. Beyaz ve renkli çamaşırların yıkanmasında kullanılır. Kir ve su şartlarına göre gerektiğinde ağartıcı Nilco oxy veya Nilco Clor yıkama programına ilave edilir. Ağır yağ ve kirli çamaşırlarda Nilco Heavy veya Nilco Sol kullanılası önerilir. İçerdiği aktif maddeler optimum oranda kullanıldığından, uyun zararlı etkilerinden korur, çamaşırları yıpratmaz ve ekonomiktir. Çevre sağlığına uygundur ve doğada kolayca parçalanır.

Nilco Matik Ağartıcısız Az Köpüren Sentetik Toz Deterjan Formülasyonundaki aktif maddeler, ağartıcılar ve enzim yardımı ile yağ, protein ve nişasta bazlı yoğun kirlere karşı mükemmel temizlik sağlar. Renkli çamaşırlarda güvenle kullanılabilir. Çamaşırları sertleştirmez ve yıpratmaz.

Nilco Oxy Plus Yüksek Performanslı Oksijenli, Ağartıcı ve Leke Çıkarıcı Her türlü kan ve kir lekelerine yönelik formüle

NİLCO LS N-POWER: ENDÜSTRİYEL TİP SIVI ÇAMAŞIR ANA YIKAMA MADDESİ Nötre yakın pH ile çevreye dost, daha az durulama zamanı, daha az su, daha az enerji, daha az zaman. Sıvı dozaj sistemleri ile kullanılmak üzere geliştirilmiş, konsantre sıvı çamaşır yıkama maddesidir. Nilco Türkiye Satış Formülündeki yüzey aktif Müdürü Metin Babacan maddeler, sabun, iyon tutucu madde, optik parlatıcı, enzim, koruyucu ve parfüm suda tamamen çözünerek lekesiz temizlik sağlar. Hem beyaz hem de renkli çamaşırlar için uygundur. Nötre yakın formülüyle durulama adımında zaman, su ve enerji tasarrufu sağlar.

edilmiştir. Bileşimindeki aktif oksijen sayesinde sorunsuz ağartma ve leke çıkartma sağlar. Nilco Clor Plus Yüksek Performanslı Klorlu Ağartıcı ve Leke Çıkarıcı İçerdiği organik aktif clor bileşiği sayesinde düşük sıcaklıklarda mükemmel leke çıkartma özelliğine sahiptir.

Nilco Heavy-En Ağır Kir Kan ve Yağ Çözücü Yoğun lekeli çamaşırlar için geliştirilmiş yardımcı yıkama maddesidir. Formülasyonundaki aktif maddeler ve enzim sayesinde ağır kir, kan ve yağ lekelerine karşı etkilidir. Çevre sağlığına uygundur, doğada kolayca çözünür.

Nilco Sol Yağ ve Kir Çözücü Yardımcı Yıkama Maddesi Formülasyonunda, yağ ve kir çözücü olarak yüzey aktif maddeler ve organik çözücüler içerir. Yapısında bulunan yüksek konsantrasyondaki aktif maddeler sayesinde en inatçı kir ve yağ moleküllerini bile emülsiye eder. Suyun sertliğinden etkilenmez sert sularda da etkili temizlik elde edilir. Nilco Lime Grilik Giderici Yardımcı Yıkama Maddesi Formülasyonundaki maddeler sayesinde zamanla dokulara yerleşmiş olan kireç birikintilerini uzaklaştırarak dokuların eski haline dönmesini sağlar. Çamaşırlarda birikmiş olan kireci ve grilikleri çözer. Makine içinde kireç birikimini önler. Nilco Booster Su Sertliği Giderici Yıkama Maddesi Yıkama suyunun sert olduğu bölgelerde su sertliğini oluşturan maddelerle kompleks oluşturarak ortamdan uzaklaştırır ve çamaşırların sertleşip


ENDÜSTRİYEL ÇAMAŞIRHANELER 78

grileşmesini önler. Makine içinde kireç birikimini önler.

maddesinin etkisini arttırır.

Nilco LS 505 Yardımcı Durulama Maddesi

NİLCO SIVI SİSTEM ANA YIKAMA VE YARDIMCI YIKAMA ÜRÜNLERİ Nilco LS 406 Ana Yıkama Maddesi Sıvı dozaj sistemleri ile kullanılmak üzere konsantre sıvı çamaşır yıkama maddesidir. Formülasyonunda kompleks yapıcılar, korozyon önleyici maddeler, yağ çözücü alkaliler ve yüzey aktif maddeler içerir. Beyaz ve renkli, pamuklu ve sentetik / pamuklu karışım elyaf için uygundur. Yün, ipek vb. nazik tekstil için uygun değildir. Ağır kirli ve lekeli çamaşırlarda LS 802 alkali yardımcı yıkama maddesi ve LS 600 ağartıcı ile birlikte kullanımı önerilir.

Nilco LS N Power Ana Yıkama Maddesi Sıvı dozaj sistemleri ile kullanılmak üzere konsantre sıvı çamaşır yıkama maddesidir. Formülasyonunda yüzey aktif maddeler, sabun, kompleks yapıcı madde, optik parlatıcı, enzim, parfüm ve koruyucu içerir. Hem beyaz hem de renkli çamaşırlar için kullanımı uygundur.

Nilco LS 802 Alkali Yardımcı Yıkama Maddesi Kuvvetli alkali, ağır yağ ve kir çözücü yardımcı yıkama maddesidir. Kompleks yapıcılar, yağ ve kir çözücü kuvvetli alkali madde, yüzey aktif madde içerir. Köpüğü ayarlıdır. Ağır yağlı ve kirli mutfak çamaşırları, aşırı kanlı, lekeli hastane çamaşırlarının temizli¤inde ana yıkama maddesi ile birlikte kullanılır. Pamuklu ve sentetik tekstilde güvenle kullanılır. Nazik tekstil için uygun değildir. Nilco LS 507 Kireç Bağlayıcı Yardımcı Yıkama Maddesi Özellikle su sertliği yüksek olduğunda ana yıkama maddesi ile birlikte kullanılır. Formülasyonunda kireç ve demir bağlayıcı kompleks yapıcı maddeler içerir. Sertlik iyonlarını bertaraf ederek çamaşırların kireçlenmesini ve grileşmesini önler ve ana yıkama

Çamaşırların, özellikle kuvvetli alkali ürünlerle yıkandıktan ve normal durulama yapıldıktan sonra, tam durulanmayı sağlamak için kullanılan asidik bir üründür. Yumuşatıcı ile birlikte de kullanılabilir. İçerdiği asit yumuşak metaller dahil her türlü metal ve her türlü tekstil için uygundur. Çok yumuşak sularda durulamayı sonlandırmada etkilidir. Alkali kalıntısından dolayı meydana gelebilecek sararmayı önler.

Nilco Özel Leke Sökücü Ürünler Nilco Meİster 1 Pas Çözücü Tekstil, taş, plastik vb. her tür sert ve yumuşak yüzeyde meydana gelen pas lekelerinin çıkarılmasında etkilidir. Doğal, sentetik ve karışım elyaflı her türlü tekstilde güvenle kullanılır. Deri ve süet için uygun değildir. Pas çözücü maddeler içerir.

Nilco Meister 2 Boya ve Yağ Çözücü Tekstil eşyalarda, halıda ve döşemelerde meydana gelen yağ, boya, mürekkep kozmetik vb. lekeleri çıkarmakta etkilidir. Doğal, sentetik ve karışım elyaflı her türlü tekstilde güvenle kullanılır. Deri ve süet için uygun değildir. Yağ ve boya çözücüsolventler, organik asitler ve yüzey aktif maddeler içerir. İçerdiği yüzey aktif maddeler biyolojik olarak parçalanır.

Nilco Meister 3 Tanin Çözücü Tekstil eşyalarda, halıda ve döşemelerde meydana gelen çay, kahve, şarap, hardal, ketçap, meyve ve sebze lekeleri vb. yiyecek-içeceklerin oluşturduğu lekelerin çıkarılmasında etkilidir. Doğal, sentetik ve karışım elyaflı her türlü tekstilde güvenle kullanılır. Deri ve süet için uygun değildir. Boyar madde ve tanin çözücü solventler, organik asitler ve yüzey aktif maddeler içerir. İçerdiği yüzey aktif maddeler biyolojik olarak parçalanır.


“kurumsal hijyen”

Marin Grubu Temizlik Deterjanları

Endüstriyel Temizlik Deterjanları

Endüstriyel Temizlik Makine Ve Ekipmanları

Endüstriyel Gıda Hijyen Ürünleri

Endüstriyel Temizlik Ekipman Aksesuar ve Yedekleri

Endüstriyel Temizlik Kağıtları

Otomatik Dozajlama ve Köpük Sistemleri

Teknik Servis & Eğitim

(2013

Avrupa Tasarım Ödülü almıştır.)

S 20 Öko Power

Endüstriyel temizlik ve hijyenin tüm detaylarında… Saruhan İç ve Dış Tic. A.Ş. İstanbul (212) 698 07 77 (Pbx)

www.nilco.com.tr ŞİRKETLER GRUBU


80 ENDÜSTRİYEL

ÇAMAŞIRHANELER

BSÇ Kimya AŞ. Genel Müdürü Burak Salih Çelik:

“Endüstriyel çamaşırhanelerde iddialıyız” Endüstriyel çamaşırhanelerin BSÇ Kimya’nın 17 yıllık tecrübesi ve yenilikçi bakış açısı ile çözüme en doğru ve hızlı şekilde ulaştığı bölümlerden biri olduğunu anlatan BSÇ Kimya AŞ. Genel Müdürü Burak Salih Çelik, “Omega Grubu olarak ürün gamımızda yer alan sıvı sistem ürünleri ve ekipman desteği ile sektörün en iddialı firmalarından biri olduk” diyor.

1

997 yılında İzmir’de uluslararası standartlarda ve kalitede endüstriyel temizlik kimyasalları üretimine başlayan BSÇ Kimya, 75 m²’lik alanda başlattığı üretimlerini bugün 4000 m²’lik kapalı alanda sürdürüyor. 2000 yılında SOS Endüstriyel Kimya, yan kuruluşu olarak gıda hijyen ürünleri satış, teknik destek ve ekipman desteği ile pazardaki yerini daha da sağlamlaştıran firma; ev dışı tüketim, private label ve ihracat olmak üzere 3 farklı satış kanalı için üretim yapıyor.

15 ÜLKEYE İHRACAT YAPIYOR Yıllık 48 bin ton üretim hacmine sahip BSÇ Kimya, “Entem, Arpen ve Waste” markalı ürünlerinin satışını, bayii ağı ile tüm yurt genelinde gerçekleştiriyor. Uluslararası pazarda 15 farklı ülkeye ihracatı olan BSÇ Kimya’yı

endüstriyel çamaşırhanelere sunduğu hizmetleri ile firma Genel Müdürü Burak Salih Çelik anlatıyor: Türkiye’nin en büyük ev dışı tüketim ürünleri sağlayıcılarından biri olmanın, sadece müşterilerine karşı değil, yaşanılan dünyaya ve geleceğe karşı da sorumluluk taşımak anlamına geldiğini belirten Burak Salih Çelik, ürün yelpazesinde yerini yeni almış olan konsantre ürün BETA grubu ile bu sorumluluğunu yerine getirdiklerini söylüyor.

ENDÜSTRİYEL ÇAMAŞIRHANELERDE HIZLI VE ÇÖZÜM ODAKLI Endüstriyel temizlik sektöründe kritik nokta olan çamaşırhaneler, BSÇ Kimya’nın 17 yıllık tecrübesi ve yenilikçi bakış açısı ile çözüme en doğru ve hızlı şekilde ulaştığı bölümlerden biri. “Sıvı sistemler kullanım rahatlığı, insan sağlığı ve çevre dostu olması nedeniyle günümüzde toz grubu yerine tercih edilmektedir. Omega Grubu olarak ürün gamımızda yer alan sıvı sistem ürünleri, teknik ekibimizin her süreçteki ekipman desteği ile sektörün en iddialı firmalarından biri olarak var olmamızı mümkün kılmıştır” diyen Çelik, firmanın bu alandaki yetkinliğini ise şöyle açıklıyor: “Firmamız ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 14001:2004 Çevre Yönetim Sistemi, OHSAS 18001:2007 İş Sağlığı ve Güvenliği Sistemi, ISO 22000:2005 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemleri ile “Entegre Yönetim Sistemi”nin kurulumunu tamamlamış olup, yurt içi ve AB mevzuatlarına uygun standartlarda her çeşit belge ile üretim ve satış sürecini devam ettirmektedir.”



ENDÜSTRİYEL ÇAMAŞIRHANELER 82

Otel çamaşırhanelerine Alman güvencesi;

‘Stahl’ Türkiye pazarındaki gücü ve etkinliğini Uysal Makine ile yaptığı işbirliğiyle arttırmayı hedefleyen Stahl, DIVIMAT serisi hijyen yıkama ve sıkma makineleri ve yataklı ütüleri ile endüstriyel pazara teknoloji odaklı profesyonel çözümler getiriyor.

1

909’dan bu yana yıkama, kurutma, ütüleme, katlama ve besleme makineleri üreten Stahl, aynı zamanda Stahl Süper Yatak, Güç-AktarımSistemi PTS, mikro işlemci kontrol ünitesi FREEpro veya hidro dinamik yıkama teknolojisi gibi sektördeki öncül teknolojileri ile de endüstriyel sektördeki uzmanlığını her geçen yıl arttırıyor. Bu doğrultuda Türkiye pazarındaki gücü ve etkinliğini de arttırmayı hedefleyen Alman menşeili firma çamaşırhanelere yönelik DIVIMAT serisi hijyen yıkama

ve sıkma makineleri ve yataklı ütüleri ile pazara farklı bir soluk getiriyor.

HİJYEN ÇAMAŞIRHANELER İÇİN UYGUN ÇÖZÜM: DIVIMAT D 140 – D 800 DIVIMAT serisi hijyen yıkama ve sıkma makineleri otel, hastane ve benzeri sağlık ve bakım kuruluşlarında, yıkanacak tekstildeki özel problemlerle başa çıkmak üzere geliştirilmiştir. Oteller, hastaneler ve hijyen yıkama yapan daha pek çok işletme çamaşırları yıkarken, kirli ve temiz alanı olarak çamaşırhane tesislerini bölmek durumundadırlar. Bu amaçla DIVIMAT D bir bölme veya duvar içine monte edilebilir. Ergonomik ve kullanıcı dostu olarak tasarlanmış geniş kapılar ve kendini otomatik olarak kademede kilitleyen tambur sayesinde yükleme ve boşaltma çok kolaydır. Son derece stabil çift taraflı süspansiyon- geniş boşaltma valfi- yükleme ve boşaltma için geniş kapaklar, etkili durulama sistemi, sessiz yıkama işlemi belli öne çıkan özellikleri arasında yer alır. Rahatlıkla yandan açılıp kapanan kapılar 180º’ lik


ergonomik açılışa sahiptir. Otomatik açılan silindir doğru açılma pozisyonunda durmakta ve tek elle kolayca açılabilmektedir.

YATAKTAN ISITMALI ÜTÜLER - MASTER SERİSİ Master 1210, 1610 ve 2010 yataktan ısıtmalı ütü makineleri sağlam metal kapaklar ile donatılmıştır. Bu sağlam ve kullanışlı kapaklar, ısı yalıtımı ve sıcaklık kaybını minimuma indirmesi sayesinde enerji tasarrufu sağlar. Ütü yatağını temizlemek için kolayca kaldırılabilir. Stahl; Stahl Süper Yatak, Güç-AktarımSistemi PTS, mikro işlemci kontrol ünitesi FREEpro veya hidro dinamik yıkama teknolojisi gibi sektördeki öncül teknolojileri ile de öne çıkan bir markadır. Stahl Süper Yatak, daha uzun

ütüleme yolu ile daha yüksek performanslıdır. Bu yeni teknoloji silindirin basıncı altındaki ütüleme yolunu %20’ye varan oranlarda artırır ve bitirme hattınızdaki ürünlerin en iyi şekilde çıkmasını garanti eder. Stahl’da tüm fonksiyonlar merkezi FREEpro mikro işlemci kontrol ünitesi tarafından kontrol edilir. İyi tasarlanmış dizaynı sayesinde makinenin kolay çalıştırılmasını sağlar. Akıll 3. Nesil PTS (Power Translate Unit)Sürücü En Üst Düzeyde Verimliliği Sağlar. Özel olarak geliştirilmiş Pts sürücü akıllı FREEpro mikro işlemci kontrol ünitesi ile elektronik performans unsurlarını birleştirerek ilgili momentinde, motorlarının enerji tüketimini kontrol eder. Tahrik Kayışı ise, Pts sürücü besleme bantlarının hızının, silindir hızı ile senkronize olmasını sağlar. Pts teknoloji yardımıyla besleme bantları, ütülenecek parçaları bitirme alanına geçirmeden önce hizalamak için durdurulabilir ki bu sonlandırma sürecini gerçek manada kesintiye uğratmaz. Dolayısıyla sonlandırma sürecindeki iş bölümlerinin akışı etkilenmez. İsteğe bağlı olarak, besleme alanı bir vakum sistemi tarafından desteklenebilir.


restaurant iş’te kadın 84 hotel & hi-tech

WOW Istanbul Hotels&Convention Center “Kongre Merkezi Genel Müdürü”

Zeynep Peker

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

“İstanbul’u seviyorum, kongre bahane…”

Metin metin metin metin


“Ben aslında İstanbul’u seviyorum, kongre bahane... Kentin kokoreçini de, pamuk şekerini de, trafiğini de seviyorum. İstanbul’u pazarlamak için şehrin kokusunu, dokusunu sevmek gerek önce. Yoksa binayı çok yaparsınız. O binayı severek işletmezseniz, kendinizden bir şeyler katmazsanız gelir ve giderler, o kadar!”

Z

eynep Peker, kongre turizminin başarılı kadın yöneticilerinden. Tuttuğunu koparan, çalışkan ve kararlı. İstanbul’da düzenlenen birçok dev organizasyonun altında onun imzası var. Buna rağmen ismini kurumun önüne geçirmeyecek kadar hadli, söylemleri ile iddialı iddiasız, kongre sektöründe uzun yıllar boy gösterecek kadar cesur ve azimli! Hayallerine sahip çıkacak kadar gözü kara biri, Zeynep Peker. Kariyer defterinde hammadde üretmek de var, kamyon tamiratı yapmak da, fuardan fuara gezmek de var... WOW Istanbul Hotels&Convention Center “Kongre Merkezi Genel Müdürü“ Zeynep Peker ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Zeynep Hanım, bize biraz kendinizden söz eder misiniz? Turizmde WOW Istanbul Hotels&Convention Center “Kongre Merkezi Genel Müdürlüğüne” uzanan zaman yolculuğunuz nasıl başladı ve devam etti? Lise eğitimimi Fevziye Mektepleri Vakfı Özel Işık Lisesi’nde tamamladım. O günlerde en büyük hayalim babamla birlikte çalışmaktı. Ailenin en büyük kızıydım, erkek kardeşim yoktu. Hani babanızın bir erkek evladı olmaz da siz hep onun yanında olmak istersiniz ya işte ben o misyonu kendi kendime aşılamışım. Yoksa bana bir şey söyleyen yok! Bu heves ve hayallerle yolum Yıldız Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümüyle buluştu. Okulumu bitirdim. Tabii her ne kadar babamla çalışmanın büyük hayaliyle yaşıyor olsam da , babam önce beni yanına almak istemedi. O dönemde döküm ve sondaj sanayine hammadde üretimi yapıyordu.

Babanızla bu kadar çok çalışmak istemenizin sebebi neydi? Sonuç itibariyle bir kadın için döküm ve sondaj sanayinde çalışmak çok da keyifli olmasa gerek… Babam çalışılması çok keyifli, muhteşem bir adamdır. Bir baba olarak onu çok seviyorum. Ama onun dışında iş anlamında da son derece sorumluluk bilinci yüksek, öngörülü ve sağduyuludur. Bu yüzden benim hayatımda bambaşka bir yere sahiptir. Evet, bir kadın için hammadde üretimi yapan bir fabrika çok keyif verici olmayabilir ama ben o işi yapmaktan

büyük zevk aldım! Yeri geldi hammadde ürettim, kamyon tamiratı yaptım, yeri geldi fuarlarda günlerce taban çürüttüm. Bir erkek çocuğunun yapacağı şeyden belki çok daha fazlasını yaptım. Ben sektörün o bölümünde pişerek bugünlere geldim. Dolayısıyla babamla çalışmak, kariyerimde önemli bir aşama olmuştur.

Sonra ne oldu da, sanayiye noktayı koyup, turizmle yollarınızı buluşturdunuz? Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nin açılışının yapılmaya hazırlanıldığı günlerden birinde, hiç unutmam Milliyet Gazetesi okuyorum. İç sayfalarda Lütfi Kırdar’ın o zamanki genel müdürü, “Türkiye Turizmle Tanışacak!” diye çok iddialı bir söz söylemiş, gazete de onu başlığa taşımış. Benim de kız kardeşim bahsettiğim genel müdürünün asistanı ile eski bir iş arkadaşı. İngilizce bilen personel arandığı bilgisi bana bir şekilde ulaşıyor ve 1996 yılında Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde göreve başlıyorum. Kariyer yaşamımın Lütfi Kırdar ile olan bölümü de bu şekilde başladı

O günlere dair hatırınızda kalanları biraz paylaşır mısınız bizimle? Lütfi Kırdar sizin de kariyerinize geçecek önemli başlıklar oluşturdu mu? Benim hiçbir zaman iddialı cümlelerim olmadı. Zira ben turizmin çok iyi bir ekip işi olduğuna inandım hep. Bu işte birbirinize kenetlenmezseniz hiçbir zaman verimli sonuçlar alamazsınız. Ben iddiamı söylemlerle değil; işimle, sektöre kattığım değerlerle koymak isterim. Nitekim Clinton’ların İstanbul’a geldiği AGİT Zirvesi… O dönemin First Lady’si Hillary Clinton’dan şahsıma armağan edilen yaka iğnesi… “Bu işi bir kadınla yapmış olmaktan büyük gurur duyuyorum” diye hala kulaklarımda çınlayan övgü dolu sözleri… Bunlar işimi iyi yaptığımın en önemli göstergesi ve motivasyonudur benim için. Lütfi Kırdar’da tam 10 yıl çalıştım. O dönem Lütfi Kırdar, İstanbul’da tek kongre merkezi idi. Türkiye’nin ilk büyük oditoryumu, sahnesi güzel, sofitası güzel, daha ne isteyeyim diye düşünürken tabii ki bundan sonraki kariyer hayatımda WOW İstanbul’da MNG gibi büyük bir grup bünyesinde çok daha büyük işlere imza atacağımı bilmiyordum. Lütfi Kırdar, o dönemlerde Türkiye’nin değişen yüzüydü. Ben kongrenin ne olduğunu ilk orada öğrendim, orada törpülendim, bileylendim.


restaurant iş’te kadın 86 hotel & hi-tech

WOW İstanbul ile birlikte ilklere imza atmak ve İstanbul’u kongre turizminde WOW ile birlikte başarıya taşımak ise bambaşka bir heyecan. Gecenin 2’sinde evinize dönüp, sabahın 7’sinde aynı heyecan ve istekle kaç gece çalışabilirdiniz, bir düşünün. Ben, yoğun iş temposu sebebiyle yıllarca ailem ile Ramazan’da iftar sofralarına beraber oturamamış bir kadınım. Ama birgün olsun hayıflanmadım, söylenmedim. Benim en büyük sorunum, iş yoğunluğu değil, rutine dönen iş temposudur.

Bu da Zeynep Peker’in kariyerinde bir devrin daha kapanacağının sinyaliydi sanırım. Tam da öyle. “Benim bir ailem var, artık çalışma hayatını bırakayım” dediğim noktada Lütfi Kırdar’daki kariyerimi bitirme kararı aldım. Bir süre çalışmayacak, ailemle geçiremediğim zamanları telafi edecektim. Fakat ben bırakmak istesem de iş peşimi bırakmadı. WOW Istanbul’un inşaatı sırasında tanıştığım Erkeklerin bitirdiği her işin altında bir dostum, benimle çalışmak istediğini yine bir kadının imzası vardır. söyledi. İş yine kontrolümden çıkmıştı ve ben Kadın tüm bu özelliklere sahiptir kendimi önce MNG yönetiminin önünde sonra ama cesur olması hele de WOW Istanbul Hotels&Convention Center’ın bu sektörde, kaçınılmaz bir şantiyesinde buldum. 15 Ocak 2007’den bu Hillary Clinton’ın AGİT zirvesi gerekliliktir. Siz kendi yapacağınız ziyaretinde Zeynep Peker’e hediye yana da WOW İstanbul’un bir parçası olarak ettiği rozet işin sonuçlarına katlanabilecek kongre turizmine hizmet vermeye devam cesarete sahipseniz, doğru ediyorum. Kongre turizminin öncü markası olduğuna yüzde yüz inanıyorsanız her zaman olarak kabul edilip benimsenmiş bir WOW İstanbul’da kazanırsınız. Kazanmanın diğer önemli faktörü ekip çalışmak büyük bir keyif. Kendimi şanslı hissediyorum. ruhunu oluşturmaktır. Büyük bir operasyonu, yöneticisi olduğunuz ekip ile birlikte planlamaktan bahsediyorum. Kariyer tablonuza baktığımızda, hep bir açılış, Ekibinizi iyi tanıyacaksınız, yapmak istediğiniz işi üretim öncesi deneyimler var. Tesadüfler mi yoksa çok iyi bileceksiniz. Departmanlar arası iletişim çok tercihler mi, bu konuda neler söylemek istersiniz? önemli. Operasyon, Servis, Satış , Pazarlama…Kısaca Ben oldum olası işin mutfağında çalışmayı sevdim. Bu, tüm departmanlar motivasyon içerisinde aynı dili kişiye çok iyi bir planlama yeteneği katıyor, öncelikle konuşmalı, başarıya odaklanmalı. Bir zincirin halkaları onun altını çizeyim. WOW Istanbul’un açılışından gibi bu yaklaşım ekip içinde dalga dalga yayılmalı. bugünlere, kurmuş olduğum ekip ile birlikte İstanbul’un Turizm dünyasında kongrelerin başında hep kadın kongre turizmindeki yükselişinde aktif rol oynarak yöneticiler var. ulusal ve uluslararası birçok önemli kongreye imza Sektörle etkileşiminizi, diğer kadın meslektaşlarla atmak bambaşka bir deneyim oldu benim için. iletişiminizi merak etmiyor değilim. Haliç Kongre Merkezi Genel Müdürü Handan Boyce, ICVB Genel İşin şantiyesinde olmak bir kadın olarak zorladı Müdürü Elif Balcı Fisunoğlu gibi başarılı kadın mı sizi?Bu işi başarmanın püf noktalarını nasıl yöneticiler olarak sektörde çıtayı daha yukarılara anlatırsınız? taşıyoruz diye düşünüyorum. Her ne kadar rakip Son dönemde kadının sektörümüzdeki ivmesi çok arttı. gibi görünsek de ihtiyacımız olduğunda birbirimizi Çünkü kadın erkekten çok daha fazla çalışır… Kadın arayabiliyor, destek olmamız gerektiğinde birbirimizden başladığı işi bitirir... yardımlarımızı esirgemiyoruz. Her şeyden önemlisi her Kadının feminen dokunuşları yaptığı her işe estetik birimiz İstanbul’un kongre turizminde yükselişi daha iyi katabilir… konumlara gelmesi çabasıyla çalışıyoruz. Erkek tamirat yapar, arkasını karısı toplar…


Kongre turizminin gelişimine dair düşüncelerinizi de alabilir miyim? İstanbul’u dünya klasmanında nasıl konumlandırıyorsunuz? Ben daha birlik halinde çalışılması gerektiğini düşünüyorum. Hepimiz ekonomik yatırımların ileriye dönük izdüşümlerini takip ediyoruz. Yatırılan paranın geri dönmesi ve şirketin kar etme beklentisi önemli bir nokta. Burada biraz egoyla misyon çakışıyor gibi geliyor bana. Misyonumuzu gerçekleştirmek için ICVB’nin desteği şart. ICVB bu işi fazlasıyla yapıyor. Daha fazla neler yapılabiliriz noktasında örnekle gösterebileceğimiz birtakım çalışmalar, ataklar var. İstanbul’un 3 ayrı bölgeye bölünmüş olması önemli bir sorun. Şehir turizmi downtown (Sultanahmed), Taksim ve havaalanı olmak üzere üç bölgeye ayrılmış. Ancak İstanbul’u kongre ve toplantı olanakları, konumu, kültürel, tarihi güzellikler beraberinde bir bütün olarak tanıtabilmek önemli bir ayrıntı.

İSTANBUL’U SEVMEK LAZIM Önemli hususlardan bir tanesi de, konaklama hizmeti. İstanbul’da sadece beş yıldızlı otellere değil; 3 ve 4 yıldız gibi farklı segmentlere de ihtiyaç var. İstanbul’daki kongre ve toplantılara sadece üst düzey yöneticiler gelmiyor. Şehir otelciliği alanında farklı segmentlere hitap eden tesisleri de işletmeye açmak lazım. İstanbul’u dünya turizminde en üst sıralara taşımak için yapılacak o kadar çok şey var ki. Ben aslında İstanbul’u seviyorum, kongre bahane... Kentin kokoreçini de, pamuk şekerini de, trafiğini de seviyorum; Sultanahmet’te dolaşmayı da, Galata’da balık yemeyi de seviyorum. Burası başka bir dünya… Bu işi layıkıyla yapmak için önce İstanbul’u sevmek lazım. İstanbul’u doğru biçimde tanıtabilmek için için şehrin kokusunu, dokusunu sevmek gerek…

Bu perspektifle, WOW Istanbul Hotels&Convention Center’ı kongre turizmine katkıları açısından nasıl değerlendirirsiniz? İstanbul’da aynı alan içerisinde 5 yıldız ve 4 yıldız olmak üzere 2 otel ve kongre merkezi birarada kurulan tesisler arasında ilk öncü tesis WOW İstanbul’dur. 635 odası 34 toplantı salonu 6500 kişi kapasitesi ile kongre turizminde farklılık yaratan bir tesisiz. Türkiye’nin en büyük kolonsuz toplantı salonuna sahibiz. 5 dakikadan daha kısa sürede açılabilen mobil oditoryuma sahip kongre salonu sektöründe bir ilk olarak yine WOW’Istanbul ‘da bulunmaktadır. Fuar merkezi ve havalimanına en yakın noktadayız. Metro istasyonu tesisimizin hemen önünde yeralmaktadır. Bütün bu anlattıklarımdan da anlaşılacağı gibi, kongre turizmi açısından; teknik donanım, toplantı ve

konaklama imkanları, lokasyon avantajı gibi gereken bütün unsurlara sahibiz. Bugüne dek ulusal ve uluslararası birçok büyük organizasyona ev sahipliği yaptık, çok büyük gruplarla çalıştık. Dünya Yüzme Şampiyonası’nın ev sahibi idik. Misafirlerin yüzde 99’u otelimizde konakladı. Biz yalnızca kongre için burada değiliz. Üst başlığımız bu, alt başlığımızda ise misafirperverlik var. Misafir memnuniyetini önemseyen bir tesisiz. Misafirlerimize daha iyi hizmet anlayışı ile 2013 yılının son çeyreğinde tesisimizi yenilemeye başladık. WOW Istanbul olarak yenilenen yüzümüz ile misafirlerimiz ağırlamak ve memnuniyetlerine tanık olmak bizim için çok önemli.

Bundan sonra neler yapmak istiyorsunuz? Aslında bugüne kadar Nato Zirvesi, Dünya Mimarlar Zirvesi, Dünya Yüzme Şampiyonası, UEFA Kupası Devir Teslim Töreni gibi birçok büyük organizasyonun içinde bir şekilde yer aldım. Catherine Deneuve, Sophia Loren, Roger Moore Shirley Bassey ve daha adını sayamayacağımız birçok sanatçı ile çalışma şansına sahip oldum. Paris Orkestrasını’da dinledim, La Scalayı’da… Kültürle de yaşadım, kongre ve sporla da… Tek bir hayalim vardı, o da 2020 Olimpiyat ateşini İstanbul’da yaşamaktı. Ne yazık ki Türkiye o organizasyonu kaybetti ve bu beni çok üzdü. Şu an sadece takvimimizde Avrupa Futbol Şampiyonası var.

Peki kendinize, özel yaşamınıza, ailenize dair hayalleriniz, hedefleriniz yok mu? Elbette var. Oğlum gemi inşaat mühendisi olmak istiyor. Ona ait bir hayalim var, Onunla birlikte İtalya’ya gitmek istiyorum. Kızım psikolog olmak istiyor, ona ait planlarım var. Kendime gelince, belki bir 10 yıl sonra Bodrum’da ayaklarımı uzatıp arada bir denize girebilirim. Küçük bir otel ya da pansiyon işletebilirim. Şirince tarzı bir yerde ya da Altınoluk’da... Ama denize yakın, sakin ve daha sade bir hayatla…


restaurant yeni mekan 88 hotel & hi-tech

Yeniköy’ün yeni gözdesi; Sırçacı14 Türk mutfağına özgü yemekleri modern dokunuşlarla sunan, özel kokteylleri ve müzik tarzı ile farklılaşan Yeniköy’ün samimi mekanı Sırçacı14 açıldı…

G

eleneksel yemekleri modernleştiren menüsü, ev konforundaki dekorasyonu ve sıcacık atmosferi ile Yeniköy’ün en samimi ‘mahallelisi’ Sırçacı14, sahil şeridine yepyeni bir tarz, eğlence ve keyif getiriyor. İki genç kadın girişimci İpek Özmen ve Özlem Eren’in hayata geçirdiği mekan, geniş kahvaltı menüsü, kendine özgü kokteylleri, müzik seçimleri ve sıcacık atmosferiyle kısa sürede büyük beğeni topladı. Özlem Eren’in evinde düzenlediği ev partileri arkadaşları tarafından büyük beğeni toplayıp bir “marka” halini alınca, İpek Özmen’in yemek yapmaya olan ilgisi de bununla birleşerek Sırçacı14’ü doğurdu. Mahalle kültürünü yaşatan, butik konseptli ve samimi bir mekan olarak bir hayali gerçeğe dönüştüren

Sırçacı14, ismini de Özlem Eren’in evinin adresi ve kapı numarasından alıyor.

EĞLENCE ADRESİ Kitchen-İst’in marka kimliği ve mekan tasarımını üstlendiği, ev şıklığını mutfak, salon ve bar ortamıyla


buluşturan retro modern mekan, hem yemek keyfinin hem de özel davetler ve konsept partilerin sıklıkla tercih edilen adresi oluyor. DJ Khaikhan’ın müzik danışmanlığını yaptığı ve FG 93.7 DJlerinden Altan Balgır’ın keyifli müzikleriyle Yeniköy’ün eğlence çıtasını yükselten Sırçacı14’te Perşembe akşamı artmaya başlayan tempo, Cumartesi gecesine kadar sürüyor. DJ Altan Balgır’ın Nu Disco’dan House’a, Deep Tech’ten Tech House’a uzanan keyifli müzikleri, misafirleri geceye hazırlıyor.

YÖRESİNDEN TAPTAZE ÜRÜNLER Semte yepyeni bir soluk ve heyecan katan mekanın

sabah kahvaltısından akşam yemeğine uzanan eşsiz lezzetleri kısa zamanda kendi müdavimlerini yaratıyor. Karadeniz’den peynir, Urla’dan nar, Antep’ten kuru patlıcan, nar ekşisi, baharatlar ve Ayvalık’tan zeytinyağı ve siyah zeytin gibi birçok özel ürünün mevsimler olarak yöresinden getirildiği Sırçacı14’te, mekanın kurucuları İpek Özmen ve Özlem Eren’in yanı sıra mutfak danışmanı Ömür Akkor’un da tüm tariflerde katkısı bulunuyor. Sırçacı14’ün geniş ve bol seçenek sunan barının emanet edildiği Doğukan Ateşok, kokteyl menüsünde yarattığı harikaların yanı sıra damak zevkine ve kişiye özel hazırladığı anlık karışımlarla mekanda dikkat çekiyor.


restaurant yeni mekan 90 hotel & hi-tech

Etiler’in buluşma noktası:

Bej Etiler Lezzetli ve özgün tariflerle oluşturulmuş menüsü, sıcak atmosferi ve kendine has tarzıyla haklı bir üne sahip olan Bej, Karaköy ve İstinye Park’tan sonra Etiler’de…

A

yrıcalıklı tatları, konforlu atmosferi ve seçkin eğlence anlayışıyla kendine has bir müdavim kitlesi olan Bej, Karaköy ve İstinye Park’tan sonra Hillside City Club-Etiler’de de müdavimlerini ağırlıyor. Hillside City Club-Etiler’de yer alan mekan, spor ve sinema keyfini lezzetli bir molayla birleştirmek isteyenlere özel ayrıcalıklarıyla hizmet veriyor.

DÜNYA MUTFAĞINDAN SEÇMELER Beğenilen hizmet kalitesi, lezzet ve eğlence anlayışıyla Etiler’deki konuklarının da gönlünü fetheden Bej, spor ve sinema keyfinden sonra enfes bir mola vermek isteyenlere cazip seçenekler sunuyor. Bej Etiler, dünya mutfağından özel örneklerin yer aldığı geniş menüsü ve müzik tercihleriyle de iddialı…

CANLI MÜZİK ZİYAFETİ Seçkin eğlence anlayışıyla konuklarını ağırlayan Bej Etiler’de cuma akşamları canlı müzik keyfiyle özel bir gece geçirebilir, cumartesi günleri ise 17:00-20:00 saatleri arasında yapılan happy hour etkinliğiyle haftanın yorgunluğunu çok uzaklarda bırakabilirsiniz. Maç yayınlarının da izlenebileceği konforlu ortamıyla Bej Etiler, her anı keyifli geçirebileceğiniz özelliklere sahip. Her sezon yenilenen menüsüyle farklı lezzet deneyimleri yaşamak isteyenlere de cazip alternatifler sunan Bej, özel partilere de ev sahipliği yapıyor. İş çıkışı ya da öğlen vakitlerinde rahatlamak, şehrin yoğunluğundan uzaklaşmak isteyenlerin Etiler’deki buluşma noktası olan Bej, kahvaltı menüsüyle de büyük beğeni kazanıyor.



restaurant yeni mekan 92 hotel & hi-tech

Lübnan hiç bu kadar yakın olmamıştı…

Lebnaan açıldı! Şık dekorasyonu, farklı tarzı ve sıcak atmosferi ile Lebnaan, geçmişten günümüze uzanan Lübnan şarkılarından oluşan müziği ve benzersiz Lübnan mutfağı mönüsü ile Yeşilköy’ de kapılarını açtı.

İ

stanbul’un yaşam merkezlerinden biri olan Yeşilköy’ de yeni bir renk, heyecan ve dinamizm katmaya hazırlanan, dekorasyonu Çiya Deco kurucularından Yasemin Şahin, Çiğdem Kayalı tarafından tasarlanan Lebnaan İstanbul’ un içinde Lübnan’ı yaşatıyor. Geçmişten günümüze uzanan Lübnan şarkılarından oluşan, dinlemeye doyamayacağınız müziği, özel dans showları, dj’ler ile birlikte kanınızı kaynatacak perküsyon performansı ve “giriş-gelişme-sonuç”un edebiyat terimi olmaktan çıkıp yemeklerinize lezzet katan bir seçim halini aldığı Lübnan mutfağı mönüsü ile yöresel sabah kahvaltısından akşam yemeğine uzanan muhteşem bir deneyim yaşatmak için Lebnaan kapılarını Yeşilköy’ de konuklarına kapılarını açtı.

ağırlayabileceğiniz vip odalarında, doğal dokular ile ağırlıklı olarak altın varaklar karşımıza çıkarken, duvar kağıtları ile ağır ve şık bir ambiyans oluşturularak sıcak bir havayla birleştiriliyor. Çiya Deco kurucularından Yasemin Şahin, mekanın sıcaklığını ve modernliğini kaybetmeden, Lübnan’ da ki mekanların aynısını yaşayabileceğinizi söylüyor. Lebnaan’ın Lübnan’ dan özel olarak getirtilmiş Executive Chef’i Ahmad Mansour öncülüğünde hazırlanan menü, enfes tatları ve denenmemiş alternatifleri ustaca bir ahenkle bir arada sunarak sabah kahvaltısından akşam yemeğine uzanan muhteşem bir deneyim yaşatmak için konuklarını bekliyor.

KEYİF VE EĞLENCE BİR ARADA KENDİNİZİ ÖZEL HİSSEDİN Çiya Deco tarafından tasarlanan Lübnan’ı Yeşilköy’ e taşıyan Lebnaa, şaşalı dekorasyonu ve doğal dokuların bir arada kullanıldığı en alt katında, büyük masa ve koltuklardan oluşan oturma düzeni kendinizi Lübnan’ da hissettiriyor. Farklı isimler verilmiş, 25 kişiye kadar

Lebnaan’ın müzikleri geleneksel Lübnan armonisine uygun, modernleştirilmiş farklı tarzı ile birleştirerek mekana duruşuyla yeni bir enerji katıyor. Özel Lübnan dansçıları, perküsyoncuları ile sizleri bambaşka bir dünyaya götürüyor. Lebnaan’da geleneksel nargile keyfinizi, ister yemek sırasında, isterseniz yemek sonrasında yaşayabilirsiniz.



restaurant şef’in gözünden 94 hotel & hi-tech

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

Mutfağın mutfağından gelen şef:

Akranları parkta oyun oynarken, o ilk patlıcan oturtmasını yaptı, turşular kurdu, yufkalar açtı… Tabiri caizse mutfağı, işin mutfağında öğrenerek profesyonel hayata da başarıyla geçirmeyi bildi. Hem mideyi hem görsel açlığı doyuracak güzellik ve lezzetteki menülerini Boğaz’ın en gözde otellerinden The House Hotel Bosphorus’da sergiliyor.

Arzu Öztürk

T

he House Otelleri Grubu Mutfak Koordinatörü Arzu Öztürk, tabiri caizse bu işin mutfağında pişenlerden. Mutfak sanatını “mutfağında” öğrenen aşçı desek hiç de abartmış olmayız. Henüz sekiz yaşındayken parkta oyun oynamak yerine evde patlıcan oturtma yapmayı seçen Öztürk, yufka açacak, turşu kuracak kadar mutfağa çok erken yaşlardan ve gönülden bağlı bir aşçı. Bunda Trabzonlu bir aileden gelmenin etkisi büyük sanırız. Çok küçük yaşlardan beri mutfağa farklı bir ilgi duyduğunu anlatan Öztürk, o yaşlarda annesi ve anneannesini yemek hazırlarken izlemekten büyük keyif aldığını söylüyor. “O günleri hiç unutamam, annem ve anneannem yemek yaparlarken onları izlemeye bayılırdım. Arkadaşlarım parkta oyun oynarlarken ben annemle turşu kurmanın, yufka açmanın telaşı içinde olurdum. Birlikte keyifle yöresel hamsiler kurar, tuzlar, sonra soframıza taşırdık” diyen Öztürk, bu merakın günden güne artarak bir tutku haline dönüştüğünü ve gün be gün profesyonelleştiğini söylüyor.

“PATLICAN OTURTMAYI 8 YAŞIMDA YAPTIM” Mutfaktaki ilk yemek deneyimini soruyoruz Öztürk’e: “Hayali hala gözümün önünde… Daha sekiz yaşımdaydım ve ilk patlıcan oturtma yapmıştım. Anneme tattırmıştım, beğenmiş miydi bilmiyorum ama tek başına yemek yapmak bana çok büyük keyif ve heyecan vermişti.” Arzu Öztürk’ü profesyonel mutfağa yönelten bir başka etmen ise, annesinin Kumkapı’daki balık restoranı olmuş. Okul dışındaki zamanlarının büyük bir kısmını balık ustalarının yanında geçirdiğini anlatan Öztürk, “Onların yanında mesleğe dair çok şeyler görüyor ve öğreniyordum. Sonra baktım ki, daha fazlasını istiyorum. Daha çok araştırmaya ve okumaya başladım. Ta ki kendimi profesyonel bir mutfağın

içinde bulana kadar bu açlığım sürdü” diyerek profesyonel mutfağa uzanan serüvenini anlatmaya devam ediyor. Arzu Öztürk, tıpkı mutfağa erken adım atması gibi hayata da çok erken atılmış. 15 yaşında evlenerek iki erkek çocuğu sahibi olan Öztürk, mutfağa dair hayallerini kendi evinin mutfağında sürdürmüş. Yemek davetlerini görkemli sofralarla taçlandırarak, lezzete her yeni günde yepyeni deneyimler katarak bu tutkusunu gün be gün perçinlemiş…

PROFESYONEL MUTFAĞA İLK ADIM, ANTRE G - HOUSE Bu arada annesine ait balık restoranına desteğini de sürdürmeye devam ettiğini dile getiren Öztürk’ün profesyonel mutfakla ilk buluşması Cihangir’deki Antre G -house ile olmuş. 2013 yılında restorana Souce Chef olarak başladığını ve restoranda yaklaşık 2.5 yıl boyunca çalıştığını dile getiren Öztürk, bu süreçte Türk ve dünya mutfağına ait pek çok tecrübe de edindiğini söylüyor. “Bir yandan restoranda çalışırken bir yandan da mutfak sanatına ve kültürüne kendimce bir şeyler katmanın arayışı içindeydim” diyen Öztürk, bu süreçte bir de ‘Türk Mezeleri’ adında bir kitap çıkardığını ve o dönem benzerine pek de rastlanmayan bir projenin içinde var olmaktan büyük mutluluk duyduğunu söylüyor.

THE HOUSE OTELLERİ İLE TANIŞMA Arzu Öztürk’ün yolu daha sonra Fransız Sokağı’nda



restaurant şef’in gözünden 96 hotel & hi-tech

bir et restoranı olan Cheesebore ile buluşuyor. Beyoğlu’nun en popüler mekanlarından biri olan Cheesebore’da bir yıl kadar çalıştıktan sonra The House Grubu ile tanıştığını söyleyen Öztürk, grupta mutfak koordinatörlüğüne uzanan süreci ise şu sözleriyle anlatıyor: “İlk olarak grubun İstiklal Caddesi’nde açılan House Cafe’sinde Souce Chef’liği yaptım. 2 yıl çalıştıktan sonra Galatarasary ve Nişantaşı otellerinde mutfak şefliğine atandım. Yaklaşık 3 yıldır da Ortaköy’deki otelinde Executive Chef olarak görev yapıyorum.”

HEM MİDEYİ HEM GÖRSEL AÇLIĞI DOYURUYOR Şef’in tabak sunumları son derece şık, uyumlu ve sade bir görüntüde… Sunumda abartılı süslemeler ve kalabalık yemek görüntülerinden mümkün olduğunca uzak durduğunu söyleyen Öztürk, “Baktığınızda hem iştah kabartacak hem de damaklarda gerçek lezzet esintileri yaşatacak sunumların peşindeyim” diyor.

Tabağın hem damağa hem mideye hitap etmesi gerektiğini anlatan Öztürk, “Hem lezzetli hem görsel olacak… İşte benim prensibim bu. Tiramisu hazırlıyorsam üzerinde kahve havyarı kullanmak çok hoşuma gidiyor. Lezzeti deneyimlerken gözünüze de müthiş bir görsel şölen yaşatıyor. Hem midenizi hem görsel açlığınızı doyuruyorsunuz. Tüm mesele bu. Ben iki mutfağı birleştirmeyi seviyorum, aslına bakarsanız” şeklinde tarzı ve sunuma dair örnekler vermeye devam diyor.

SOĞAN, SARIMSAKSIZ MUTFAĞA GİRMİYOR The House Oteller Grubu’nun genç ve yetenekli Mutfak Koordinatörü Arzu Öztürk; soğan, sarımsak ve taze otlar olmadan mutfağa girmeyenlerden. “Bu üçlüyü yemek yaparken mutlaka bir köşemde görmek isterim” diyen Öztürk için bir diğer vazgeçilmezi de balık ve deniz mahsulleri... Menü seçimlerini Karadeniz yemek kültürünün vazgeçilmez tatlarından balık ve deniz mahsulleri üzerine kuran Öztürk, Akdeniz mutfağının en seçkin lezzetlerini Boğaz’a sıfır keyifli restoranıyla damaklara taşıyor.

PROFESYONEL MUTFAK KADINLAR İÇİN ZOR Arzu Öztürk, profesyonel mutfağın kadınlar için zor


KİMDİR? 2005 yılında profesyonel meslek hayatına Antre G – house’da Souce Chef olarak başlayan Arzu Öztürk, daha sonra Fransız Sokağı’nda Cheesebore’da çalıştı. Bu arada” Türk Mezeleri “adlı bir kitap yazan Öztürk, devamında The House Cafe’de mutfak şefi olarak iki yıl çalıştı ve The House Hotel’e Mutfak Şefi olarak devam etti. Şu anda The House Otelleri’nde mutfak koordinatörü olarak görevine devam eden Arzu Öztürk, bunun yanı sıra birçok restorana menü ve mutfak personeli eğitim danışmanlığı yapmaktadır. Öztürk’ün ayrıca birçok yemek dergisinde reçeteleri ve her ay Lezzet Dergisinde de reçeteleri yayınlanmaktadır.

elveriyorsa başından sonuna kadar takip etmelisiniz” diyen Öztürk, “Bir şef kendi yiyecekmiş gibi hazırlıyorsa misafirden de görmek istediği tepkiyi alır” diyor. olduğunu söylüyor. “Çünkü aşçılık erkek egemen bir meslek. Mutfakta kadın aşçı olarak yer edinmek, otorite kurmak zor. Sonuç itibariyle orada her kademeden, her kültürden insanla muhatapsınız. Bir kadın aşçının kendini erkek çalışanına kabul ettirmesi, otorite kurması hiç de kolay değil” diyen Öztürk, bu düşüncelerini paylaşırken kadının mutfaktaki uzlaştırıcı, birleştirici ve düzenleyici rolünü de anti parantez sözlerine ekliyor. Arzu Öztürk, bize anlattığı ve gözlemlediğimiz kadarıyla işine son derece hakim ve prensipli bir aşçı! Bilgi en büyük gücü; sabır, kararlılık, uyumluluk ve çalışkanlık en güçlü silahları. Şef için yemekte lezzeti sağlamanın püf noktalarından biri de, konsantrasyon! “Basit bir sebze yemeği hazırlarken bile işe kendinizi vermeli, şartlar

DÜZEN HASTASI Arzu Öztürk, mutfağında bir ev kadını kadar titiz, programlı ve düzen hastası olduğunu da söylüyor. O kadar ki yemek yaparken rafta düzgün durmayan bir kavanoza dahi gözü takılabiliyormuş. “Biliyorum, o kavanozu düzeltmezsem içim de rahat etmeyecek. Ama bu çok normal. Yeri geliyor burada aynı anda birkaç organizasyona ev sahipliği yapabiliyoruz. O nedenle düzenli ve programlı olmak zorundayız” diyor.

UFUKTA BİR YEMEK KİTABI DAHA VAR Mutfak Koordinatörlüğü dışında bir dönem çeşitli restoranlara yemek danışmanlığı hizmeti de verdiğini anlatan Arzu Öztürk’ün ileriki planlarında ikinci yemek kitabını çıkarmak da varmış…


restaurant etkinlik 98 hotel & hi-tech

TÜYİB-DER 3. kez sektör profesyonellerini buluşturdu TÜYİB-DER’in bu yıl üçüncüsünü düzenlediği “Yiyecek İçecek Alanlarında Yeni Eğilimler Çalıştayı” buluşması 1 Nisan Salı günü Çırağan Palace Kempinski’de sektörün üst düzey yöneticilerini ve firmalarını bir araya getirdi.

T

ÜYİB-DER’in (Tüm Yiyecek İçecek Bölümleri Temizlik ve Malzeme Tedarikçiler Derneği) bu yıl üçüncüsünü düzenlediği; “ Yiyecek İçecek Alanlarında Yeni Eğilimler Çalıştayı” başlıklı buluşması, sektörün üst düzey yöneticilerini ve en büyük firmalarını bir araya getirmeye devam ediyor. 5 yıldızlı otellerin genel müdür, satın alma müdürleri ve steward şeflerini bir araya getiren etkinlik, her

geçen yıl katılımcı ve ziyaretçi sayısını arttırarak ilgi görmeye devam ediyor. Çırağan Sarayı’nın en şık balo salonlarından birinde gerçekleşen, tamamen butik bir konsepte sahip, belirli sayıda firmanın kabul edildiği bu seçkin buluşma aynı zamanda; sektörün ihtiyaçlarının ve beklentilerinin firmalara iletilmesi, dünyadaki gelişmelerin paylaşılması ve sektörün ileri gelenlerinin deneyimlerini ve düşüncelerini



restaurant gündem 100 hotel & hi-tech

TÜYİB-DER Derneği Başkanı Çırağan Palace Kempinski Chief Steward Erol Aydın

aktarabilmeleri anlamında oldukça başarılı ve yararlı bir etkinlik olarak sektörde kabul görüyor.

EROL AYDIN: KASIMDA FARKLI BİR KONSEPTTE TEKRAR BULUŞACAĞIZ Ünlü sunucu Nefise Karatay’ın sunumu ile başlayan etkinlikte açılış konuşmasını TÜYİB-DER Derneği Başkanı Çırağan Palace Kempinski Chief Steward Erol Aydın yaptı. Konuşmasında steward departmanının sektörde yeni yeni tanınmaya başladığına dikkat çeken Aydın, “Otelcilik sektöründe önceleri ‘steward’ diye bir departman yoktu, tanınmıyordu. Otelcilik sektöründe önemli bir birim olmasına rağmen gereken önem gösterilmiyordu. Ama şimdi biliyoruz ki çok değerliyiz. Bunun gibi buluşmaların daha da fayda sağlayacağı düşüncesindeyim. Birlikte çok daha ileri gidebileceğimize inancımız sonsuz” diye konuştu. Dernek olarak bu tarz etkinliklerle sektöre kendi konumlarını ve amaçlarını, steward departmanının sorumluluklarını ve görevlerini daha iyi anlatmaya çalıştıklarını ifade eden Aydın, kasım ayında farklı bir konseptle ve daha da büyük bir katılımcı desteği ile etkinliği tekrarlamak istediklerini sözlerine ekledi.

PROFESYONELLERDEN YOĞUN İLGİ Gurme ikramlar, sektörle ilgili en son yenilikler, en moda ürünler, yeni teknolojilerin sergilendiği etkinlikte ayrıca Electrolüx Genel Müdürü Semih Orcan, Crowne Plaza Genel Müdürü Önder Dinler, The Marmara Yiyecek içecek Kordinatörü Nedim Albayrak, Holiday Inn Istanbul Airport Hotel Executive Chef Mehmet Siriş ve Çırağan Palace Executive Chef Sezai Doğan gibi sektörün tanınmış isimleri kısa birer konuşma yaptılar.



restaurant etkinlik 102 hotel & hi-tech

Usta şefler ‘zaman’a karşı yarıştı… Unilever Food Solutions’ın ‘Zamanın Ustaları’ kampanyası kapsamında, CNR EDT Expo Fuarı’nda, 27 Mart’ta düzenlenen ‘Zamanın Ustaları Yarışması’ ünlü sunucu Burcu Esmersoy sunumuyla renklendi.

G

lobal bilgi ve tecrübesiyle şeflerin hayatına kolaylık getiren çözümler sunan Unilever Food Solutions’ın, bu yıl ETÜDER ve Sine Fuarcılık işbirliğinde, CNR EXPO İstanbul’da, 27 Mart’ta başlayan CNR EDT EXPO Ev Dışı Tüketim Fuarı’nda, ilk kez düzenlediği ‘Zamanın Ustaları’ yarışmasında şefler zamana karşı yarıştı. Unilever Food Solutions’ın ‘Zaman Kazandıran Malzemeleri’ ile zamana karşı lezzet yarışı veren şefler, iyi yemek ile mükemmel yemek arasındaki farkı kanıtlamaya çalıştı. Unilever Food Solutions, ürün ve hizmetleriyle her zaman olduğu gibi bu yarışta da şeflerin yanında yer aldı.

BİRİNCİLİK ÖDÜLÜ CVK PARK BOSPHORUS’A Black box konseptli ‘Zamanın Ustaları’ yarışmasını Fırat Kılıç, Güngör Söylemez ve Önder Cantürk’den oluşan CVK Park Bosphorus ekibi kazandı. Yarışmada Radisson Ataşehir ekibi ikinci olurken, üçüncülüğü The Marmara İstanbul ekibi aldı. Unilever Food Solutions tarafından hayata geçirilen

‘Zamanın Ustaları’ projesi kapsamında, 27 Mart Perşembe günü Gökmen Sözen Organizasyon Hizmetleri’nin organizatörlüğünde düzenlenen yarışmada, 10 şef ekibiyle birlikte jüri üyeleri için başlangıç, ana yemek ve tatlı hazırladı. Zamanın Ustaları yarışmasını kazanan CVK Park Bosphorus ekibi 10 bin TL’lik büyük ödülün sahibi oldu. Yarışmanın ardından yapılan ödül töreniyle de yarışmanın kazanan şefleri ödüllerini aldı.



restaurant gastro aktüel 104 hotel & hi-tech

Teppanyaki Alaturka’da lezzet molası Etiler’

in yeni buluşma adresi Teppanyaki Alaturka, Uzakdoğu kültürüyle Türk yemek kültürünü bir araya getirerek oluşturduğu mönüsünde, dana pirzolanın en farklı sunumlarını damak severlerin beğenisine sunuyor. Tercih edilen etler, 300 dereceye kadar çıkan sac levhaların etrafına oturan konukların görebileceği şekilde pişiriliyor.

Ünlü Türk kadın şefler Mövenpick Hotel’de buluştu Mövenpick Hotel Istanbul, İtalyan

Başaşçısı Giovanni Terracciano ve Türkiye’nin en ünlü kadın şeflerinin birbirinden seçkin lezzetler sunduğu özel menüsü ile konuklarını 27 Mart 2014 Perşembe günü benzersiz bir lezzet serüvenine çıkardı. Ev sahipliğini Mövenpick Hotel Istanbul’un Genel Müdürü ve Türkiye Bölge Müdürü Frank Reichenbach’ın yaptığı gecede Başaşçı Giovanni Terracciano’nun yanı sıra Lucca’dan Pelin Çakar, Kauf’tan Ceren Tekşen, Lokanta Maya’dan Didem Şenol Tiryakioğlu, Alkalist’ten Beslenme Koçu ve Alkali Şef Miyase Bülbül ve Vanilla Rococo’dan Claudia Roditi eşsiz yorumlarını, AzzuR Restaurant’ta gerçekleştirilen yıldızlar geçidinde sergiledi.

Barilla’dan gıdanın geleceği için dev bir adım 2009 yılından beri, dünyanın gıda

ve beslenme alanında yaşadığı sorunlara ekonomi, tıp, sosyoloji ve çevre bilimleriyle birlikte disiplinler arası çözümler geliştirmek amacıyla bir düşünce kuruluşu olarak faaliyet gösteren BCFN (Barilla Gıda ve Beslenme Merkezi) vakıf haline geldi. Vakfın ilk çalışması, Kasım 2013’te gerçekleştirilen beşinci Gıda ve Beslenme Forumu’nda duyurulan ve Expo Milano 2015’te resmen yürürlüğe girmesi hedeflenen Milano Protokolü oldu.

Ruga, “Business Lunch” menüsü tazelendi Sürmeli Hotel bünyesindeki Ruga Restoran,

yoğun ilgi gören “Business Lunch” menüsüne yeni tatlar ekledi. Öğle yemeklerini pratik ve organik besinlerden seçen, dünyanın en özel mekanlarında ve en iyi aşçılarıyla birlikte şeflik yapmış olan, ödüllü mutfak koordinatörü Uğur Alparslan’ın oluşturduğu menüde çorba çeşitleri, dana carpaccio, zeytinyağlı trio, manda mozerallası, somon tartar, ızgara enginar, Tayland usulü dana eti salatası, tel kadayıflı paçanga böreği, vişneli yaprak dolması biftekli wrap, geleneksel kulüp sandviç en lezzetli seçkilerden…



restaurant gastro aktüel 106 hotel & hi-tech

Cochine, Summer Roll’larıyla am mutfağına ferahlatıcı ve sağlıklı VietnKum baracı

ait lezzetlerin sunulduğu tek adres olan klerinden Yokuşu’ndaki Cochine, Vietnam mutfağının klasi bullulara oluşan menülerini ve çok daha fazlasını İstan sunuyor. malzemelerden Asya’daki çoğu ülkede yaygın olarak bulunan için yılın dığı yapıl dan yapılan Summer Roll’lar, kızartılma günlerde Sıcak iyor. her zamanı aynı eşsiz lezzetini koruyabil Cham Nuoc yerfıstığı sosu ya da klasik Vietnam dip sosu u gibi aynı ile servis edilen Summer Roll’lar, lezzetli olduğ zamanda ferahlatıcı ve sağlıklı…

“The Galliard” bahara hazır

Suda Mozzarella ile farklı tatlar

İtalyan mutfağının ünlü peyniri Mozzarella, Kaanlar Gıda kalitesi ile tüketicilere ulaşıyor. En çok ilgi gören Mozzarella çeşitlerinden biri olan Suda Mozzerella, kahvaltılardan salatalara, sandviçlerden makarnalara kadar rahatlıkla kullanılabiliyor. Günün her saatinde Suda Mozerrella ile hazırlanan atıştırmalıklar, damak tadına düşkünlerini fethediyor. Kremamsı ve hafif bir lezzete sahip olan Suda Mozzarella, pürüzsüz, parlak, esnek, yumuşak ve lifli yapısıyla da diğer peynir çeşitlerinden farklılaşıyor. İnek sütünden elde edilen Suda Mozzarella, yumuşak yapısının korunması için tuzlu su içeren poşetlerde sunuluyor.

Etiler’ in durak noktası The Galliard, bahar hazırlıklarına başladı. Havaların ısınmasıyla şık konseptini, özel tasarım barının üzerini açarak yenileyen The Galliard, sunduğu 52 farklı çeşit kokteyliyle damaklarda eşsiz lezzetler bırakıyor. Dış alanda yer alan özel tasarım, üzeri açık oval barı ile Türkiye’ de, barda da yemek yemenin keyfinin sürülebileceğini kanıtlayan The Galliard; zengin mönüsü ile bahar aylarında da huzurlu bir ortamda, her yaştan insana hitap ederek, şehrin ortasında sevdiklerinizle yenilecek yemeklerinizin adresi olmaya devam ediyor.

‘Sürdürülebilir mutfaklar’ için buluştular

Unilever Food Solutions’ın, ev dışı tüketim sektöründeki gıda atığını azaltarak hem profesyonel mutfakları daha verimli hale getirmek hem de doğaya olan olumsuz etkiyi azaltmak için hayata geçirdiği Gıda Atığını Önleyelim projesi yeni katılımlarla büyüyor. Projeye son olarak, Türkiye’nin 25 farklı kentindeki 132 şubesiyle ulusal bir lezzet zinciri yaratan Köfteci Ramiz dahil oldu. İşbirliği çerçevesinde öncelikli olarak, pilot seçilen dokuz Köfteci Ramiz şubesinde, satın alma, depolama, ön hazırlık, siparişe hazırlık, porsiyonlandırma ve tabak atığı başlıklarında üç gün boyunca pilot ölçümler yapıldı. Yapılan ölçümlerin ardından ortak projede ilk hedef, ‘mutfaktaki atığı azaltmak’ olarak belirlendi.



restaurant gastro aktüel 108 hotel & hi-tech

Cipriani’den bahar lezzetleri

Levent’te The Istanbul Edition’da yer alan Cipriani, deneyimli şefi Domenico Tonin’in usta ellerinde misafirlerine benzersiz İtalyan lezzetlerini sunmaya devam ediyor. İlkbahar sezonunda Ibiza esintisi taşıyarak oluşturduğu yeni konsepti ile aydınlık, sıcak, romantik ve seçkin bir atmosfer sunan Cipriani, baharda romantik çifleri, iş stresinden uzakta toplantı yapmayı arzu eden toplantı gruplarını ve misafirlerini seçkin bir atmosferde klasikleşen lezzetlerle ağırlamayı arzu eden davet sahiplerini Cipriani’nin Akdeniz esintisine davet ediyor.

Hisar, gastronomide atağa geçti

Geniş ürün yelpazesi ile mutfak ve sofraların en kusursuz tamamlayıcısı olan Hisar, gastronomi konusunda iddialı çalışmalarına devam ediyor ve gerek yurt içi gerekse yurtdışında gerçekleştirilen fuarlara katılarak gastronomiye verdiği önemi perçinliyor. Türkiye’deki otellerin yaklaşık %40’ının Hisar ürünlerini tercih ettiklerini belirten Hisar Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Erdoğan, 2014 yılında gastronomi alanındaki çalışmalarını daha da hızlandırdıklarını ifade ediyor.

Tarih ve lezzetin kesişme noktası

İstanbul’un eğlence merkezi İstiklal Caddesi üzerinde konumlanan Divan Brasserie Beyoğlu, sunduğu Türk ve Akdeniz Mutfağı’nın benzersiz lezzetleriyle damaklarda unutulmayacak bir iz bırakıyor. St. Antuan Kilisesi’nin hemen yanında yer alan Divan Brasserie Beyoğlu’nun, tarihi yarım adaya hakim teras manzarası da misafirlerini büyülüyor. Merkezi konumu ve Divan Grubu Executive Şefi Giancarlo Gottardo tarafından hazırlanan özel tatlarıyla mekân, keyifli buluşmalar için ideal bir seçenek sunuyor.

Limak Eurasia Luxury şefine gümüş madalya Bu yıl 12-15 Şubat 2014

tarihlerinde TÜYAP’da 12’ncisi düzenlenen Uluslararası İstanbul Mutfak Günleri, dünyanın birçok ülkesinden maharetli şefleri ağırladı. Festival kapsamında düzenlenen yemek yarışmasında Limak Eurasia Luxury Hotel’i temsilen ‘Pratik-Ustalar’ kategorisindeki ‘Balık’ alanında CDP Ustası Sinan Kabasakal yarıştı. Kabasakal, ‘Tanrıların Yemeği Ambrossia’ adıyla hazırladığı yemekle gümüş madalyaya layık görüldü.



restaurant gastro aktüel 110 hotel & hi-tech

İnoksan, Akıllı Fırın İnosmart’ı İnoksan, hızla bayileriyle buluşturdu ağın en önemli

sürdürdüğü Ar-Ge çalışmaları ile mutf na oyuncularından olan yeni fırınlarını ürün gamı ve kombi ladı vurgu de ini eklerken, markalaşmanın önem le iciler tüket a fırın ailesini İnosmart markası adı altınd ve Akıllı buluşturdu. 2014 yılının stratejik ürününü İnoksan, Yenilikçi Fırın Serisi Inosmart olarak belirleyen başlattı. bu doğrultuda bayilerine yönelik bir kampanya ürün Bayilerin talepleri göz önünde bulundurularak uran oluşt anya kamp bir nülen bazlı satış modeli ile düşü bir rde sektö sında anya kamp İnoksan, 2014 yılının bu ilk i erler Partn Gold ve r ilk olan Inosmart Fırın Ailesi Silve i lmey yükse aracılığıyla pazarda lider konumuna hedefliyor.

Nuri Çomu, 2. kez “Anadolu’nun en etkin işadamları” listesinde

İstanbul’un dev şirketlerinin yanı sıra Anadolu’daki dev şirketlere de sayfalarında yer veren Ekonomist, son yıllarda yaptığı ve geleneksel hale getirdiğini ‘Anadolu’nun En Etkin 50 İş İnsanı’ araştırmasını bu yıl da kapağına taşıdı. İstanbul, Ankara ve İzmir dışında kalan illeri kapsayan araştırmada bu yıl da yerini alan Sunar Grup kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Çomu, Çukurova Bölgesi’nde oluşturduğu istihdam, bölgenin ekonomisine katkıları ve hayırsever kişiliği ile listedeki yerini sağlamlaştırmış oldu.

Tukaş, EDT satışlarını 3 kat arttırdı

Bu yıl 2.’si düzenlenen EDT Expo Fuarı’na katılan Tukaş, 2013‘de girdiği ev dışı tüketim kanalında kendi segmentinin önde gelen isimlerinden biri oldu. Türkiye’de ev dışı tüketim kanalının büyüme fırsatlarına açık olduğunu belirten Tukaş Genel Müdürü Volkan Gören, “Tukaş olarak, ev dışı tüketim kanalının ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik salça, konserve, şarküteri, sos ve turşu ürünlerimiz ile Türkiye genelindeki otel, restaurant, cafe, catering ve fast food noktalarındaki dağıtım ağımızı genişlettik. EDT kanalına girdiğimiz bir yıl içerisinde satış hacmimizi 3 katına çıkartarak kendi segmentimizde pozisyonumuzu güçlendirdik. 52 yıllık TUKAŞ deneyimi artık evlerdeki yemek ustaları kadar, otel, restoran ve kafelerdeki profesyonel ustalara da destek veriyor” dedi.



restaurant portre 112 hotel & hi-tech

Yerelden globale uzanan dev marka:

AHK Construction Antalya merkezli bir proje üretim ofisi bugün yurt içi yatırımları gibi yabancı zincir markaların da en gösterişli projelerinde övgüyle adından söz ettiriyor! Akdeniz’in milyon dolarlık dev yatırımlarında da onun imzası var, Burj Khalifa’nın hatta AbuDhabi’nin en büyük üniversitesi Zayed Univercity’de de… AHK Construction, bugün Türkiye ve dünya turizminin en trend yatırımlarına anahtar teslim proje gerçekleştiriyor.

B

ünyesinde barındırdığı her biri marka değerine sahip iş ortaklarıyla turizme anahtar teslim projeler üreten, otel mobilyaları sektörünün aranılan markalarından AHK Construction’ı ve yeni dönem projelerini Yönetim Kurulu Başkanı/ İçmimar Haldun Kilit ile konuştuk.

AHK Construction bugün sadece yurt içi projelerinde değil, yabancı zincir markaların dev

yatırımlarında da söz sahibi bir firma. Bu gelişim ve büyüme sürecinden bize biraz bahseder misiniz? AHK, 1996 yılında içmimari proje ve uygulama yapan bir proje ofisi olarak kuruldu. Antalya merkezli olmamız ve şehrin son 20 yılda turizm alanındaki yatırımlarla hızla gelişmesi bizi sektör olarak ağırlıklı turizme yönlendirdi. AHK olarak şu an yüzde 80 turizme yönelik çalışıyoruz ve altyapımızı bu doğrultuda geliştiriyoruz. Firmamız yatırımların proje aşamasından başlayıp,


kaba ve ince inşaatı dahil açılış aşamasına kadar birçok alanda servis veriyor.

AHK’yı Antalya’dan dünyaya taşıyan, turizm sektöründe aranılan markalardan biri yapan e ayırt edici özellikleri sizce neler? Firmamızı üretim odaklı geliştirmemiz, sadece kendi projelerimiz ile değil, aynı zamanda 10’larca projeye ürün tedariği ve üretim sağlamamız da firmamızı uluslararası boyuta taşıdı.

Bununla birlikte Ortadoğu’nun başkenti Dubai’de yaklaşık yedi yıldır gerçekleştirdiğimiz önemli projelerin de firmamıza sektörel bazda önemli bir değer kattığını düşünüyorum. Dünyanın sayılı projelerinden biri olan Palmiye Adası’ndaki toplam 12 otel yatırımından 5’ine firmamız imzasını koymuştur. Yine dünyanın en yüksek binası olarak anılan Burj Khalifa’da residence’lar AHK Construction tarafından gerçekleştirilmiştir. AbuDhabi’nin en büyük üniversitesi olan Zayed Univercity’nin birçok uygulamaları tarafımızdan yapılmıştır. Bu noktada başarımızın en büyük dayanaklarından bir tanesinin üretimde “inhouse” kalitesine hakim oluşumuzun etkisinin büyük olduğunu söylemek isterim.

Firmanızı güçlü kılan en önemli özelliklerinden bir tanesinin de her biri marka değerine sahip grup şirketleri olsa gerek. Firmanız bu anlamda ne tür bir yapılanma ve büyüme stratejisine sahip? Bahsettiğiniz gibi AHK Construction olarak, sırasıyla A+Partners mimari ve iç mimari proje, AHK Construction kaba ve ince inşaat, AHK Construction Abudabhi, Dubai ve Bakü’de bulunan FITOUT ve FF&E şirketimiz, AHK Design Hotels, GW Globalwarehouse, Derin Design, W Lighting ve Ondesign (hareketli iç mekan, bahçe mobilyaları, aydınlatma, duvar kağıdı ve kumaş) çatı bünyesindeki şirketlerimizle sektöre hizmet sağlıyoruz. 2014 yılı itibariyle AHK grup firmaları içerisinde anahtar teslimi projeler yapan AHK Construction şirketinde ciddi yapılanmalara gidiliyor. AHK Construction ile AbuDhabi, Dubai ve Azerbeycan’da gerçekleştirdiğimiz FİTOUT (anahtar teslimi ince işler) işlerini Türkiye’de de AHK Construction adı ile yürütmekteydik. Şu an AHK Construction’ı bünyesinde icra kurulu oluşturarak yeni bir yapılanma ile kaba inşaat dahil anahtar teslimi turizm ve kurumsal yaptırımlar yapan bir şirket haline getirdik.


restaurant portre 114 hotel & hi-tech

Farklılık ve yeni trendleri izlemek sadece turizm için değil, her yatırımın olmazsa olmazlarından bence. Şu an devam eden yedi adet anahtar teslimi proje ile birlikte ve önümüzdeki üç aylık süre içinde iki yeni projeye kaba inşaat dahil başlayacağız. Önümüzdeki dönemde taahhüt işinde büyümek de hedeflerimiz arasında geliyor. Süre içerisinde mutlaka, yurt içi ve yurt dışı taahhüt boyutlarına göre çeşitli ortaklıklarımız olacak. Amacımız şu an oluşan mevcut markalarımız ile ilerleyip; know-how, arge, üretim, tedarik ve organizasyonu aynı çatı altında toplayarak ilk el olarak servis vermeye devam etmek istiyoruz.

Günümüz teknolojileri ve trendlerini projelerinize ne şekilde uyarlıyorsunuz? Söz konusu turizm yatırımlarında bunu sağlamanın metodu sizce ne olmalıdır? Teknolojinin bu denli hızlı ilerlediği günümüz dünyasında güncel trendleri çok yakından takip etmek mümkün. Tabii ki her yeni tasarım, yeni trend oluşan mekanlar içerisinde etkisini gösteriyor. Bu sebepledir ki, üretkenlik, yenilikçilik ve dinamizm yaşadığımız dünyada ortamları daima canlı tutacaktır. Turizm de ancak farklılıklarıyla gelişir ve ayakta kalır. Bugün baktığımızda her yatırım farklı bir ürün arayışında. Gerek hizmet gerekse hizmetlerin sunulduğu mekanların sürekli üzerine bir şeyler katılmalı ki ilk tercih edilenlerden olsun.

Yapı sistemleri ve malzeme kullanımına ilişkin tercihlerinizi de öğrenebilir miyiz? Üretimde Ar-Ge önemli bir konu. Bugün kendi yaptığımız tasarımlar dışında uluslararası bir çok tasarımcının uygulamalarını ve imalatlarını gerçekleştiriyoruz. Bu da bize hem farklı ürünler tanıma hem de farklı teknolojiler kullanma konusunda eğitiyor. Bugün gerek Türkiye gerek yurt dışından hazır gelen projelerde bütçe ve alternatif malzeme kullanımı konusunda beklentilerimiz doğabiliyor. Konuyla ilgili bünyemizdeki malzeme departmanı derhal alternatif ürünler buluyor ve sunumlarımızı o doğrultuda gerçekleştiriyoruz. Sektörel anlamadaki tercihimiz olan otel yatırımları, birçok mekanı bünyesinde barındırdığından malzeme olarak binlerce ürünü bir arada topluyor. Bu da bizim ne ürünler kullandığımızdan çok projenin gerektirdiği ürün konusunda tercihleri ortaya koyuyor.

Türkiye’deki şehir ve resort otellerini tasarım, dekorasyon ve içmimari algıları yönüyle nasıl değerlendiriyorsunuz? AHK bu anlamda sektöre neler katıyor? Şehir ve resort otelleri sektörel anlamda birbirinden ayrı konseptlerdir. eŞhir otelleri daha çok bussiness, resortlar ise tatil endekslidir. Müşteri beklentilerinin de farklı olduğu her iki konsept sadece işletme bazında değil, tüm dekorasyon ve malzemeleri ile de keskin çizgilerle ayrılmıştır. Oda içerisinde geçirilen zamandan tutun işletme olarak beklentilere kadar


farklı olan bu iki farklı segment konusunda AHK olarak Design Hotel konseptlerini oluşturduk. Bu konseptler tamamen paket odalardan oluşuyor. Her biri tasarımcı imzası taşıyan aynı zamanda City ve Resort otelin gerek konsept gerek malzeme seçimleriyle tercih yönünde alternatifler sunan bir çalışmadır.

Peki otel mobilyaları sektöründeki durum nedir? Sektöre dair gözlemleriniz, tespit ya da önerileriniz olacak mı? Otel mobilya sektöründe her sektörde olduğu gibi inanılmaz bir rekabet var. Konuya oda mobilyaları açısından bakacak olursak, dışarıdan baktığımızda seri imalatlar olmadıklarını kolayca anlayabiliriz. Özellikle farklı tipte odalar tamamen işi “custom made” hale sokuyor. Üretim detayını bilmeden, planlama eksiklikleriyle hareket eden firmalar bu tip projeleri bütünüyle seri üretim olarak algılayarak piyasada inanılmaz bir haksız rekabet ortamı oluşturabiliyorlar. Bu konuda sektördeki rekabetin haksız ve bilinçsizce, karsız bir rekabet haline dönüşüp sektörün gelişmesinin ciddi anlamda baltalandığına tanık oluyoruz. Özellikle otel yatırımlarının hızla artması, yatırımcılar için inanılmaz bir satın alma gücü oluşturuyor. Burada önemli olan, kaliteli malzeme ile daha uzun yıllar servis verebilecek tesisler oluşturmak. Bu da sonuç olarak, her ucuz ürünün kaliteli olmadığı gerçeğini ortaya koymadığı gibi yurt dışında olduğu gibi sektörel manada kabul gören birtakım teknik özellikteki malzemelerin mutlaka kullanılması gerektiğine işaret eder.

Yakın bir zamanda Derin Design ile bir ortaklık anlaşması yaparak, ‘’AHK Design Hotel Collection’’ ını sektöre tanıtınız. Hem sektör hem de firmanız açısından önemli bir girişim olarak gördüğümüz bu özel koleksiyonunuzdan da kısaca bahseder misiniz? Derin Design sizlerin de bildiği gibi 44 yıllık bir firma. Konuyla ilgili olarak yaklaşık 3 yıldır AHK Group olarak Derin firmasının yüzde 50’sine iştirakimiz söz konusu. Derin, bugün kurumsal birçok projede yer almakta. Marka, mevcut ortaklık yapısı içinde otel yatırımlarındaki etkinliğini daha da arttırırken, üretim adresi olarak Antalya’daki AHK Factory’i kullanmakta. Bahsettiğim bu üretim kapasitesi artişı ile şu an yurt içinde İstanbul dışında Ankara ve İzmir’de, yurt dışında ise Dubai, Bakü ve Londra’da satış noktaları oluşturmak için çalışmalarına hızla devam ediyor. AHK Design Hotel koleksiyonu ise, bambaşka bir oluşum. Şu an Aziz Sarıyer liderliğinde; Defne Koz, Derin Sariyer ve Ece OĞuz Yalım’ın da içinde olduğu, uluslararası platformda birçok ödülleri olan tasarımcılar ile yaklaşık 30 adet farklı tipte otel odaları

tasarladık. www.ahkdesignhotel.com amacı tamamen paket otel odalarını proje süreci kısa olan yatırımcılara sunuyor. Her türlü detayı çözülmüş bu oda paketlerini hem yurt içi hem de yurt dışı birçok yatırımda kullanılması üzerinde çalışıyoruz. Yılda yaklaşık 40 yatırıma paket ürün satışı hedefi ile çıktığımız bu proje ayni zamanda bünyesinde zaman içerisinde genel mekan mobilya ve aksesuarlarını da bulunduracak.

Bir içmimar olarak, turizm içmimarlığının Türkiye’deki gelişimi hakkındaki görüşlerinizi de almak isterim. Gelecek 10 yılda Türkiye otelleri mimari ve ic mimari açıdan nasıl bir gelişim gösterecek? Uluslararası hizmet sağlayan bir firma olarak, Türkiye’de yapılan otel yatırımlarının hızla geliştiğini, gerek mimari gerekse içmimari anlamda dünya ile yarışabilecek düzeye geldiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Kendi markasını oluşturan zincirler dışında şu an birçok uluslararası zincir Türkiye’ye yatıırm yapmakta ve her yatırım birbiri içerisinde Türkiye’deki turizmin çıtasını yükseltmek adına inanılmaz bir yarış içine girmekte. AHK olarak yerli gruplardan Maxx Royal, Nirvana, Paloma, Cyrstal, Papillon,Letoonia; yabancı zincirlerden ise Sheraton, Hilton, Mandarin Oriental, Raffles, Hyatt ve Four Seasons gibi markalara FITOUT ve anahtar teslimi hizmet vermekteyiz. Bu yatırımlar arttıkça ve istikrarlı bir Türkiye oldukça turizm sektöründe rakiplerine gerek yatırım kalitesi gerekse mimari ve tasarımı ile ciddi farklar atacağı konusunda hiçbir şüphem yok.


restaurant marka 116 hotel & hi-tech

Ledaktif yeni temsilciliklerle büyüyor

Röportaj: Enes Karadayı

Otel ve turizm tesislerine profesyonel aydınlatma çözümlerini sunan Ledaktif, Odsel Elektronik’e ait Luxar markasının distribütörlüğünü de portföyüne kattı. Bursa merkezli aydınlatma firması, Türkiye pazarından sonra yurt dışına da açılmak istiyor. Ledaktif’in faaliyetlerinden, sektöre yönelik iş ortaklıklarından bahseder misiniz? Aydınlatma sektöründe üçüncü dönem yaşanıyor. 1880’li yıllarda ampul, 1970’lerde florasan, 2000’lerde ise led aydınlatmalar dünyaya damgasını vurdu. Gelişen bu süreçte biz de Ledaktif a.ş. olarak kendimizi sektör içinde konumlandırmak ve yerimizi almak istedik. Bildiğiniz üzere, Bursa, sanayi bölgelerinin çokluğu sebebi ile Türkiye’nin en önemli şehirlerinden biri. Bölgede sürekli yatırım yapıldığı için aydınlatma ürünleri ihtiyacı oldukça yüksek. Bu anlamda sektörün önde gelen sanayi firmaları ile ilişkilerimizi her geçen gün daha da arttırıyor, portföyümüze yeni müşteriler ekliyoruz. Müşterilerimize sunduğumuz ürünler konusunda oldukça seçiciyiz. Kaliteden ödün vermeden güvenilir ürünler sunmaktayız. Bu nedenle Ledaktif olarak odsel elektroniğin ürettiği Luxar marka led aydınlatma ürünlerinin bölge distribütörlüğünü alarak satışlarını yapmaktayız. Eskişehir’den Güney Marmara’ya kadar olan tüm bölgelerde etkin faaliyetler içerisindeyiz ve aktif olarak büyük firmalara ve sanayi gruplarına yönelik projeler yapıyoruz.

Ledaktif Aydınlatma Yönetim Kurulu Başkanı Alparslan Aşan

Enerji verimliliği ve maliyetler konusunda işletmelere ne gibi avantajlar sunuyorsunuz? Ledaktif ürünlerini tercih etmek müşterileriniz için nasıl bir ayrıcalık, anlatır mısınız? Aydınlatmada son dönemin en hassas noktaların biri, enerji verimliliği. Aydınlatma, sektörlere göre değişmek ile beraber elektrik giderlerinin yaklaşık %50’sini oluşturuyor. Dolayısıyla firmalar hızla bu sisteme kaymaya başladılar. Bir işletme aydınlatma için normal bir kullanımla toplam 10 bin kw elektrik sarfiyatı yapıyorsa, bu rakam led aydınlatma sistemleri ile 4-5 bin kw’lara kadar düşüyor. Buna bakım maliyetlerindeki düşüşü de ilave edersek, sistemin işletmeler açısında oldukça karlı bir çözüm olduğunu söyleyebiliriz. Aynı zamanda verimlilik ve performans açısından da profesyonel bir aydınlatma çözümü. Özellikle 24 saat çalışan yapılarda bu sistemleri tercih etmek doğru bir adım olacaktır. Sonuçta baktığınızda bir işletme elektriği ekonomik kullanıyor da olsa 24 saat durmadan çalıştığından, çok hızlı enerji harcaması yapılıyor. Ürünlerimizin yüksek tasarruf yeteneği sayesinde hem gereksiz enerji kaybından hem de yüksek maliyetlerden işletmeleri kurtarmış oluyoruz.

Son dönemde hangi projeleri gerçekleştirdiniz?

Otellere yönelik çözümlerinizde de söz eder misiniz? Turizm işletmelerindeki durum nedir?

En son Bosch fabrikasının üretim alanının led aydınlatmalarını yaptık. Bunun dışında Maysan Mando, Özdilek, Carrefour, Press Metal, A101 marketler ve Coca Cola Bursa fabrikasının aydınlatma sistemlerini yaptık. En son projelerimizden bir tanesi de, Eskişehir’deki Turkcell Call Center’lar oldu.

Türkiye ve dünyada otelciliğe yapılan büyük yatırımların beraberinde yan kolların gelişimini de desteklediğini söylemek mümkün. Dünyada değişen trendler yan endüstrileri de besleyerek gelişiyor. Otel aydınlatmaları 2000’li yıllara damgasını vuran led çözümleri ile farklı bir kimliğe büründü. Şüphesiz bunda görsel konfor



restaurant marka 118 hotel & hi-tech

algısının yanında yatırım için önemli bir maliyet kalemi olmasının da etkisi büyüktü. Bakım için ayrılacak süre de cabası… Mevcut sistemlerdeki yapılar, halojen ve akkor gibi sistemler ile aydınlatılıyor. Baktığınızda bunlar çok da verimli ürünler değil. Çünkü standart spot ve ampuller yaklaşık 1.000 ila 3.000 saatlik bir ömre sahipler. Bu sürenin led spot ve led ampulde 15.000 veya 25.000 saate, led floresan gruplarında 40.000 veya 50.000 saate çıkarılması elbette ki bir işletme için önemli bir avantaj. Sektörde halojen grubunda led aydınlatmalar ilk başarısını spotlarda gösterdi. Bugün 50 watt’lık bir spotun yerine 6,5 watt’lık bir spot kullanmanız ve benzer bir verim almanız mümkün. Bu da %90’lara varan bir oran ortaya koyuyor. Önceki yıllarda termal ısı ile aydınlatılan spotlarda artık led aydınlatmalar tercih ediliyor. Bu sayede hem ısı ortadan kalkıyor hem de enerji tasarrufu sağlanmış oluyor. Bu önemli bir nokta çünkü kimi otel müşterileri sabaha kadar ışıkların açık kalmasını isteyebilir. Şu anda en fazla tasarruf sağlayabileceğiniz aydınlatma sistemleri, ledler.

şunu da söyleyeyim, projelerimizden birinde bir ampul bile patlasa biz o değişimi ücretsiz olarak yapabiliyoruz. Bu da çok düşük bir ihtimal çünkü kontrollü ürünlerimizde ampul patlaması gibi bir olay çok da karşılaşılacak bir sorun değil. Oranları o kadar düşük ki; kaliteli bir üründe arıza oranı 100 binde 4 iken kalitesiz ürünlerde bu oran yüzde 30’larda. Aradaki farkı bu karşılaştırmayla net bir şekilde anlayabilirsiniz.

BAKIM MALİYETLERİNİ DÜŞÜRÜYOR

Aydınlatma planlaması yapıyor musunuz?

Tasarruf yeteneğinin dışında bakım maliyetleri konusu da oteller için önemli bir tercih sebebi dedik. Çünkü bu ürünler bakım maliyetlerini ciddi oranda düşürüyor. Örneğin bir otel resepsiyonunu düşünün… Otelin en aydınlık olan bu genel alanlarda yüksek watt’larda aydınlatma yapılır. Arıza halinde bakım yapmak müşteri rahatsızlığına yol açabilir. 6 ayda bir müdahale etmek var bir de 10 yıl boyunca hiç müdahale etmemek var... Bunların dışında projektör grupları da otellerde çok önemli. Otopark ve dış mekânlarda yapılan led aydınlatmaların maliyetleri düşürücü etkisi bu alanlardaki led sistemlerine yönelik ihtiyacı büyük oranda ortaya koyuyor.

Aydınlatma planlaması tarafımızdan, yeni kurulacak tesislerde bilgisayarlı sistemlerle yapılıyor. Zaten bu işin dünya standartları var ve hangi alanın ne kadar aydınlatılması ile alakalı kurallar bulunuyor. Bunun dışında zamanında kötü aydınlatılmış yerler için ışık düzeltmesi de yapıyoruz. Yeni iş güvenliği kriterleri ile birlikte uygun olmayan karanlık yerleri tekrar planlayarak düzeltmelerini yapıyoruz.

Yaptığınız otel projelerinde garanti süreniz var mı? Bu garanti neleri kapsıyor? Aslında florasan gruplarında garanti süremiz 3 yıl. Ampul gruplarında ise bu süre 2 yıl civarında. Fakat

Ledaktif’in ürün yelpazesinde neler var, biraz da ürün çeşitliliğinizden bahseder misiniz? Bizim için en hassas konulardan bir tanesi de, ürün kalitesi. Led, işletmeler için profesyonel bir tercih olsa da ürünün hangi koşullarda ve kriterlerde üretildiği de göz ardı edilmemesi gereken bir nokta. Ledaktif ürünlerinde kalite ve yüksek standartlar esas tutulur ve bizler bir ürünün distribütörlüğünü alırken mutlaka detaylı bir analiz sürecinden geçiririz. Standartlara uygunluk en temel yaklaşımlarımızdan biri. Bu arada Uzakdoğu ürünlerinin kesinlikle satışını yapmadığımızı da söylemek isterim.

Son olarak aydınlatma pazarına yönelik neler söylemek istersiniz? Türkiye’de 1,5 milyar dolarlık bir aydınlatma pazarı bulunuyor. İlerleyen zamanlarda insanların sırf tasarruf için bu sistemleri evlerinde kullanacağını düşünüyoruz. Bu şekilde pazar kendi kendine büyüyecektir. Led sistemlerin üretimi şu an çevre ülkelerde yapılmıyor. Dolayısıyla iç pazardaki mücadelemizi tamamladıktan sonra yurt dışına da açılmayı planlıyoruz.



restaurant fuar 120 hotel & hi-tech

Altın Başak, TUSİD’de ilk yerli üretimlerini tanıttı Endüstriyel mutfak gereçleri sektörünün köklü firmalarından Altın Başak, tencere ve tavadan sonra Bayrampaşa tesisinde açık büfe ekipmanları üretimini de başlattı. Sektörel markanın 2014 yılı hedefinde ‘Chafing Dish’ ile Türkiye’nin ilk yerli üreticisi olmak var!

E

ndüstriyel mutfak gereçleri sektörünün köklü firmalarından Altın Başak, tencere ve tava üretiminden sonra pazardaki gücünü yeni ürünleri ile de ortaya koyuyor. Açık büfe ekipmanları ile birlikte bu yıl ilk defa Bayrampaşa tesisinde Chafing Dish üretimini de başlatan firmanın 2014 yılına dair en önemli hedefi, 10 bin m2’ye kadar arttıracağı kapasitesi ile Türkiye’deki birçok yerli üretimin temsilcisi olmak! Altın Başak Firma Sahibi Naim Dönmez ile markanın 2014 yılına özel yeni ürünlerini, pazara yönelik büyüme stratejilerini konuşarak, Hostech By TUSİD fuarı ile ilgili genel değerlendirmelerini aldık.

Altın Başak, son dönemde endüstriyel mutfak gereçleri pazarında yeni yatırımları ve ürünleri ile hayli dikkat çekiyor. Bu gelişim sürecini bir de sizden dinleyebilir miyiz? Altın Başak olarak zaten 10 yıldır pazarda endüstriyel tava üretimi yapıyorduk. Sektörün gelişimi, yeni trendler, iç pazar dinamikleri ve belli ürünlerde yerli üretim eksikliği gibi çeşitli etmenlerle mevcut ürünlerimizi geliştirmeyi ve ürün gamımızı arttırmayı kendimize hedef olarak belirledik. Bu doğrultuda İstanbul Bayrampaşa’daki fabrikamızda içinde bulunduğumuz yıl içinde endüstriyel tava ve

Altın Başak Firma Sahibi Naim Dönmez

tencere ile beraber açık büfe ekipmanları üretimlerini de başlattık. Bu, altı aylık bir çalışmanın sonucuydu. Kendimizi bu alanda oldukça iddialı görüyoruz. Zaman içerisinde yelpazeyi daha da geliştireceğimize ise inancımız sonsuz. Ürünlerimizi sürekli geliştiriyor ve yelpazeye yenilerini katmaya çalışıyoruz.

“CHAFING DISH ÜRETİMİNE BAŞLADIK” Bu yılki hedeflerimiz arasında Chafing Dish üretmek de var. Yine altı ay gibi kısa bir sürede ilk modelimizi piyasaya sürmeyi umut ediyoruz. Bir kısmının üretimine başladık. Türkiye’ye bu ürünler yurt dışından ithal geliyor, yerli üretici yok. Biz bu anlamda Chafing Dish’in Türkiye’deki ilk yerli üreticisi olmak istiyoruz. Üstelik üretimi sadece iç pazar için de yapmıyoruz. Biliyorsunuz, Türkiye konum olarak, Avrupa ve Çin arasında bir yerde bulunuyor. Bu ürünler Çin’den geliyor. Biz bu ürünün yerli üretimini başlatabilirsek ülkemize hem istihdam hem döviz girdisi sağlarken aynı zamanda Avrupa’ya ihracatını da gerçekleştirebiliriz. Dolayısıyla ürünle ilgili hedeflerimiz büyük. Bunlara paralel olarak yine Türkiye’de üretimi yapılamayan taşıma arabası üretimini de başlattık. Bu ürünümüzü de ilk defa TUSİD fuarında müşterilerimizin beğenisine sunmanın mutluluğu içerisindeyiz.


Firmanız yeni ürünleri ile kapasite artırımına gidecek mi? Altın Başak’ın yeni yatırım planları söz konusu mu? Sizin de belirttiğiniz gibi, bütün üretimlerimiz Bayrampaşa fabrikamızda yaklaşık 2.500 m2’lik bir alanda gerçekleşiyor. Ancak Chafing Dish’in üretimine başlanmasıyla birlikte mevcut kapasitemizi arttırarak 10 bin m2’ye kadar çıkarmak istiyoruz. Bu konuda çok iddialıyız çünkü bir işi başarmak için önce inanacaksın. Ben 40 kişilik çalışanımla bu işi başaracağımıza inanıyorum.

Son olarak TUSİD fuarı ile ilgili değerlendirmelerinizi de almak isterim. Fuar nasıl geçti, sektörden ve pazardan ne tür izlenim ve hedeflerle döndünüz? Fuar oldukça güzel geçti, sonuçlarından memnunuz. Standımızda başta Yunanistan, Azerbaycan ve Arap ülkeleri olmak üzere yurt içi ve yurt dışından çok sayıda müşteri ağırladık. Fuarda biraz önce sözünü ettiğim, yelpazemize yeni kattığımız ürünlerimizi de ilk defa sergileme imkanı bulduk. Bunlardan özellikle açık büfe ekipmanlarımız, tepsi taşıma aracımız, tabak taşıma aracımız müşterilerimizden büyük ilgi gördü. Özellikle Türkiye’de üretiminin olmaması, sadece yurt dışından ithal ediliyor olması bunda büyük bir etmendi. Fuarda aynı zamanda endüstriyel tava serisine yeni kattığımız multi metal ürünlerimizle de beğeni topladık. Bakır ve çelik malzemelerden ürettiğimiz bu ürünler dünya standardında ve kalitesindeler. Biz Altın Başak olarak, endüstriyel tavada ulaşılabilecek son noktayı yakalamış durumdayız, dünya kalitesinde ürünlerle pazardayız. Ürünlerimiz arasında dışı bakır, ortası alüminyum, içi paslanmaz olanı var. Dışı çelik, ortası alüminyum, içi çelik olanı var. İndüksiyon ocaklarına son derece uyumlular. Aynı şekilde bu ürünlerin sapları da çok kaliteli. Artık Türkiye’deki aşçılar bu ürünlere sahip olmak için yurt dışı üretimlerine ihtiyaç duymayacaklar. Bu da pazarda gelinebilecek en son noktadır bence.




restaurant fuar 124 hotel & hi-tech

Focus, CNR EDT Expo Fuarı’ndaydı Focus, 27- 31 Mart tarihleri arasında CNR Expo’da gerçekleşen EDT Expo- Ev Dışı Tüketim Ürünleri Fuarı’ndaydı. Fuar alanına özel tasarlanan 211 m2’lik özel stand ile katılan marka, ev dışı kullanım ürünlerinden oluşan geniş ürün gamını sergiledi.

Ü

rünlerinin kullanım alanlarını, yaşam alanlarıyla birleştirerek yaratıcı ve dikkat çekici bir stand tasarımı gerçekleştiren Focus, devasa standıyla büyük ilgi topladı. Tuvalet, banyo ve mutfağın temsili tasarımlarıyla Focus ürün entegrasyonu yapılan çalışmalar yaratıcılığı kadar yalınlığıyla da göze çarptı. Focus, yeni ürünü Focus Autocut’ı de ilk kez görücüye çıkardı.

2007’DEN BU YANA EDT PAZARINDA 2006 yılında temizlik kağıdı pazarına hızlı bir giriş yapan Hayat Kimya bugün Papia, Familia ve Teno markalarıyla tüketim ürünleri pazarında Türkiye’nin en büyük kağıt üreticisi olarak yer alıyor. Tüketim ürünleri pazarında kısa sürede elde ettiği başarıyı endüstriyel ürünlere de taşımak isteyen kurum, 2007 yılından bu yana Focus markasıyla ev dışı kullanım pazarında da kaliteli ve pratik çözümler sunuyor.

GENİŞ VE KALİTELİ ÜRÜN YELPAZESİ Focus markalı ev dışı kullanım ürünleri; tuvalet kağıdı, rulo havlu, peçete, jumbo tuvalet kağıdı, içten çekmeli havlu, fotoselli havlu, dispenser peçete, dispenser

havlu, endüstriyel havlu, muayene masa örtüsü, klozet kapak örtüsü ve bardak altlığı gibi bir çok ürün ile oldukça geniş bir ürün yelpazesi bulunuyor. Bu geniş ve kaliteli ürün yelpazesi ile otel, restaurant, catering, hastane ve işyeri gibi ev dışı kullanım ürünlerinin tüketildiği noktalardaki profesyonel müşterilerine hitap ediyor. Focus markalı ev dışı kullanım ürünleri Hayat Kimya San. A.Ş. tarafından ISO 9001:2008, ISO 14001:2004, OHSAS 18001:2007 ve ISO 50001:2011 Belgelerine sahip tesislerde üretiliyor.

%100 SELÜLOZDAN ÜRETİLİYOR Tüm Focus ürünleri %100 saf selülozdan üretiliyor ve ayrıcalıklı özellikleriyle rakiplerinden farklılaşyor. Hayat Kimya, Türkiye’de yapay beyazlatıcı kullanmadan üretime başlayan ilk Temizlik Kağıdı fabrikasıyla, ekolojik dengeye zarar vermiyor. Kullanılan selüloz harmanını, özel micro gofraj sistemi ve özel üretim teknolojisiyle tamamlayan Focus, pazar koşullarına uygun fiyat stratejisi, etkin ve geniş dağıtım ağıyla ev dışı tüketim sektöründe en çok tercih edilen markalar arasında yer alıyor.



restaurant fuar 126 hotel & hi-tech

Sunar Grup rotasını horeca’ya çevirdi Perakende sektöründe gelecek göremeyen Sunar Grup, yönünü horecaya çevirdi. Pazarda yüzde 10’luk paya sahip olan grup, ilk üçü hedefliyor.

P

erakende sektörünün güçlü gıda markalarından Sunar Grup, rotasını horeca sektörüne çevirdi. Ev dışı tüketim pazarında yüzde 10’luk bir paya sahip olduklarını belirten Elita Gıda Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mevlüt Nacar, pazardan beklentilerinin yüksek olduğunu ve ilk üçe girmeyi hedeflediklerini söyledi. EDT Expo fuarında bir araya geldiğimiz Elita Gıda Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mevlüt Nacar ile Sunar Grup’un horeca sektörüne yönelik projelerini ve yeni yatırımlarını konuştuk.

EDT fuarının katılımcı firmalarından biri olarak fuara ilişkin görüş ve değerlendirmelerinizi alabilir miyiz? EDT fuarı, bu yıl ikinci kez düzenlenmesine rağmen bence çok başarılı. Marka algımıza artı katkılar sağlayacağı düşüncesindeyim. Fuarda horeca pazarına yönelik margarin, sıvı yağ, un, şerbet ve nişasta kategorileriyle yerimizi aldık. Sunar, Adana merkezli bir firma olduğundan konseptimizi Çukurova teması üzerine oturttuk. Adana’nın sembolü haline gelmiş portakal, mandalina, limon gibi ürünleri birleştirip bir konsept oluşturmak istedik. Biz Çukurova’yı varoluş kaynağımız olarak görüyoruz. Biz gücünü tarımdan dolayısıyla topraktan alan bir firmayız. Çukurova sadece Türkiye’nin değil dünyanın da en bereketli ovalarından biri. Bu sebeple kendimizi Sunar Grubu olarak bir bakıma Çukurova’nın hamisi olarak görüyoruz ve her türlü tarımsal üretimi destekliyoruz. Örneğin çiftçilerle anlaşmalı tarım yapıyoruz ve onlara ürün teşvikleri sağlıyoruz. 1980’li yıllarda Türkiye’de mısır tarımı yokken bugün ülkedeki mısırların yaklaşık yarısını Çukurova üretiyor. 2006 yılında kurduğumuz firmamız ile birlikte hemen

Elita Gıda Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mevlüt Nacar

akabinde ayçiçeği tarımını da başlattık. Soya fasulyesi ekimini geliştirmeye çalışıyoruz, işlediğimiz ürünlerin hammaddesinin tarımını teşvik etmeye çalışıyoruz. Buradaki amacımız, sürdürülebilirliği sağlamak. Baktığınızda tükettiğimiz yağların hammaddesinin çoğu ithal geliyor. Biz Sunar Grubu olarak diyoruz ki, “Türkiye’nin tarım potansiyeli yüksek ve biz bunu yeterince kullanmıyoruz” ve tarımsal üretimi her türlü destekliyoruz. Bu yüzden Çukurova bizim için çok önemli.

Horeca sektörüne yönelik pazar payınız nedir? İhracat yapıyor musunuz? Margarin pazarında yüzde 10 civarında bir paya sahibiz. Likit pazarda ise Türkiye’nin ilk beş yağ üreticisinden biriyiz. Sunar Grup, mısır ve mısırdan yapılan ürünlerde Türkiye’nin en önemli gruplarının başında geliyor. Mısır yağının ihracatında yüzde 30 gibi bir paya sahibiz. Nişasta ihracatının yaklaşık yüzde 70’ini gerçekleştiriyoruz. Bu açıdan baktığımızda yaptığımız her işte Türkiye’nin ilk beş firması içinde yer almaya devam ediyoruz.


Sunar Grup, daha çok perakende pazarına yönelik üretimleri ile tanınıyor. Ev dışı tüketim kanalında ne kadar süredir varsınız, pazara yönelik hedefleriniz nelerdir? Ev dışı tüketim kanalında daha çok yeniyiz. Yaklaşık üç yıldır bu pazardayız. Şu anki pazar payımız yüzde 10 civarında ama ilk üçte olmayı hedefliyoruz. Hedef pazarlarımız ise, horeca sektörünün İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Diyarbakır, Van, Antalya, Trabzon gibi büyük metropolleri ve turizmin geliştiği yerler. Dediğiniz gibi, grubumuz üretimlerini ağırlıklı perakende sektörüne yönelik başlattıysa da son dönemde büyüme stratejilerimizi bizim için çok yeni bir alan olan horeca sektörüne yönelttik.

Ev dışı tüketim kanalında nasıl bir ışık gördünüz, biraz daha açabilir misiniz? 2007 yılının Nisan ayında Elita Gıda yağ üretimini başlattı. 2010 yılında ise margarin pazarına ve ev dışı tüketim pazarına girdi. Bunun da sebebi, perakende pazarı çok fazla büyümüyor. Özellikle son dönemde doktorların insanlara yağdan uzak durulması konusundaki telkinleri yağ kullanım miktarlarını bir hayli düşürdü. Biz bunu fark ettiğimizde 2010’lu yılların başıydı. Madem perakende pazarı büyümüyor, öyleyse biz de tüketimin başka bir noktadan devam ettiği ev dışı tüketim kanalına yöneliriz dedik. Horeca pazarının yıllık büyüme oranları yüzde 10 iken, bu perakendede yüzde 2’leri buluyor. Ev dışına yönelmemizin önemli nedenlerinden bir tanesi buydu.

HORECA’DAN ÇOK PERAKENDE DE BÜYÜYORUZ Bir diğer neden de, ev içi tüketimde tüketici malın kalitesi ile ilgili kararlarını tamamen soyut ve algısal

temellere dayandırıyor. Vatandaş rafa geliyor, hangi yağın iyi ya da kötü olduğunu bilme şansı yok. Kimyasal analiz yapmadığınız takdirde sizin de bilmeniz zor. Tamamen soyut bir kalite algısı hakim Fakat bir otelde yağın performansını direkt ölçmeniz mümkün. Poğaça yaparken kabarma, kolay işleyebilme ve tezgahta hemen bayatlamama gibi somut kriterlerle kaliteyi ölçümleyebiliyorsunuz. Biri soyut biri somut. Bu sebeple de kaliteli malı profesyonel grup daha kolay ayırt edebiliyor çünkü şef, işin ustası. Dolayısıyla hem pazarın daha fazla büyüme vaad etmesi hem de kaliteli malın daha iyi ölçümlenebilmesi sebepleriyle yatırımlarımızı horecaya kaydırdık. Perakendeden çok horecada büyüyoruz.

Pazara yönelik gündeminizde yeni yatırımlar, projeler var mı? Gelecek yıl Adana’da Türkiye’nin en yeni margarin fabrikasını kurmak istiyoruz. Bunun için yatırımlarımızı başlattık. Yaklaşık 15 milyon Euro bütçeyle hayata geçirmeyi planladığımız tesisimizde dünyanın en yeni teknolojilerini kullanacağız. Teknolojik üstünlüğümüz mutlaka ürün kalitesine ve performansına yansıyacak. Bu anlamda ciddi Ar-Ge yatırımlarımız da olacak.


restaurant fuar 128 hotel & hi-tech

Namet, EDT Expo’da yeni ürünlerini görücüye çıkardı EDT Expo fuarına katılan Namet, ülke genelindeki HORECA ve benzeri toplu tüketim noktalarına, hızlı lojistik, güçlü satış ağı ve soğuk zincir uygulamasıyla ulaştırdığı ürünlerini görücüye çıkardı.

N

amet, 27-30 Mart 2014 tarihleri arasında, CNR’da gerçekleştirilen EDT Expo 2014’e (Ev Dışı Tüketim Gıda Ürünleri, Sarf Malzemeleri, Ekipmanları Üreticileri ve Tedarikçileri Fuarı) katıldı. Vakumlu ambalajlarda parça taze et çeşitleri, MAP ambalajlarda işlenmiş taze et, burger ve köfte çeşitleri, taze dondurulmuş et, döner ve köfte çeşitleri ve şarküteri ürünleri ile fuarda yer alan Namet, ülke genelindeki HORECA ve benzeri toplu tüketim noktalarına, hızlı lojistik, güçlü satış ağı ve soğuk zincir uygulamasıyla ulaştırdığı ürünlerini görücüye çıkardı. Fuar süresince ürün sunumlarıyla renklenen Namet standı, ziyaretçilerin ve katılımcı firma görevlilerinin uğrak noktası haline geldi.

TARIK KAYAR: İNOVATİF YAKLAŞIMLARIMIZ SÜRECEK Fuar sonrası kısa bir açıklama yapan Namet Yönetim

Kurulu Başkanı N. Tarık Kayar şunları söyledi: “Namet olarak, sağlıklı, Türk damak tadına uygun ve kullanım kolaylığı sağlayan ürünlerimizle, ulusal zincirlerde ve yerel satış noktalarında olduğu kadar, toplu tüketim kanallarında da başarılı bir grafik çiziyoruz. Kanala hitap eden mamullerimiz, sektör profesyonelleri tarafından, özellikle tercih ediliyor. Bu ilgi ve alakayı göz önünde bulundurarak, fuara katıldık. Burada iş ortaklarımızla ve potansiyel müşterilerimize buluşarak, şirketimize ve üretim proseslerimize dair bilgi verme imkanını bulduk. Onlardan da sektördeki yeni gelişmeler ve trendlerle alakalı malumat aldık. İlerleyen zaman içerisinde, sektörden aldığımız geri bildirimler doğrultusunda, yeni ve inovatif ürünlerle toplu tüketim kanallarındaki öncü konumumuzu sürdürmeye devam edeceğiz.”



restaurant ürünler 130 hotel & hi-tech

Nespresso’dan yeni kahve makinesi: Inissia Nespresso, bir palet dolusu renk seçeneğine sahip en yeni makinesi Inissia ile benzersiz kahve keyfi sunuyor. Kahve yapma keyfine farklı bir boyut getiren Inissia, her zevke hitap edecek renk seçenekleri, kolay kullanımı ve sadeliği ile ön plana çıkıyor. Kompakt boyutu ile otel odalarında ve restoran kullanımları için ideal bir seçenek olan Inissia, tıpkı diğer Nespresso makineleri gibi 19 bar basınç sistemi ile Nespresso’nun her fincanda aynı lezzet garantisini sağlıyor.

Red Dot tasarım ödüllü “Impressa F8 TFT” TFT renkli display ekranı ile ımpressa kompakt sınıfının ilk ürünü olan Impressa F8 TFT, bu yıl çok sayıda ödül kazandı. Impressa F8 ile 12 özel Latte Maccihiato ve birçok farklı tatta kahve türü hazırlanabiliyor. Patentli demleme ünitesi ile ürün, günün her anında damak zevkine uygun lezzette aromatik kahveler sunuyor. Tek yapılması gereken Rotary anahtarını çevirmek ve display ekrandaki programlardan birini seçerek tek bir tuşa dokunmak. Cappucino, ristretto ya da espresso ve diğer tüm favori kahveler birkaç dakika içinde hazır! İleri teknolojiyle üretilen Impressa F8’in Inovatif Latte Maccihiato sistemi steam özelliği ile -suyun- sütün ısıtılmasını ya da köpürtülmesini sağlıyor. Böylece entegre ince köpük teknolojisi kahvenize krema kıvamında yoğun süt köpüğü katıyor.

Şimdi dinlenme zamanı Kışı nihayet geride bırakıyoruz… Baharın gelmesiyle birlikte günün en keyifli saatlerini bahçede geçirmek isteyenler için Sandalyeci, birbirinden rahat ve bir o kadar da şık ürünleri tüketicilerin beğenisine sundu. Doğal çağrışımların hakim olduğu Sandalyeci bahçe mobilyalarıyla özel mekanlara en uygun temayı oluşturmak mümkün. Sandalyeci koleksiyonunda yer alan oturma grupları, sandalye ve şezlonglar; bambu görünümlü, metal ve ahşap seçenekleriyle bahçeniz bu yıl daha da şık olacak.

Ege Vitrifiye’den çözüm önerileri Ege Vitrifiye, banyolarını farklı tasarımlar ile daha kullanışlı hale getirmek isteyen yaşam alanlarına özel çözümler sunmaya devam ediyor. Alinda serisi ile küçük banyoları kullanışlı hale getiren Ege Vitrifiye, ürün portföyü 65 cm’den 105 cm’e kadar çeşitli boyutlarda dikdörtgen etajerli lavaboları ve banyo mobilyalarındaki iddialı tasarımları ile modern banyolar yaratıyor.




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.