Hotel Restaurant & Hi-Tech Mayis 2015

Page 1






içindekiler

64

50

86

antre

44 Rezidor Oteller Grubu ‘G(irls) 20’ye 65 Ağaoğlu My Mountain, 12 ay hizmet

8 Sektörden kısa haberler

45 European Challenge Tour 2015,

gündem 20 Türkiye’ye gelişler %3 arttı 22 İstanbul ilk 4 ayda %6 yükseldi 24 Ordu’nun dereleri yukarı değil,

turizme akacak

26 Yatırım bütçelerinin %44’ü

Antalya’da harcanacak

28 İstanbul’da alışveriş şimdi başlıyor! 30 İstanbul, dünya kongre

tercihlerinde ilk 10’da

32 TTurizm liderleri World Tourism

Forum’unda buluştu

34 ‘Engelsiz turizm’e dokunuş 36 Turizmciler Turob yemeğinde

buluştu

38 İstanbul tanıtımına önemli katkı

Antalya’da harcanacak

40 “Seyahatin Geleceğini

Şekillendirmek” raporu yayınlandı

42 Yatırımların merkezi bu yıl da

Antalya

www.hotelrestaurantmagazine.com

ortak oldu

Belek’te yapıldı

46 Uluslararası turizm buluşması

Mardin’de gerçekleşti

yeni yatırımlar 48 Jumeirah Bodrum Palace açıldı 50 Mercure İstanbul Topkapı Hotel

açıldı

verecek

ulaşım 66 Mercedes-Benz Türk 2. El

faaliyetleri 2015’te başarıyla sürüyor

iş’te kadın 68 ‘Hanım Oteli’nin hanımefendisi:

Ülfet Silahtaroğlu

52 Hilton Garden Inn Çorlu açıldı

hijyen

54 Alkoçlar Exclusive Alaçatı Hotel

72 Avrupa Residence Suites Permak

açılıyor

56 Hilton 2016’da dört yeni otel daha

açacak

58 Elite World Otelleri dört yılda beş

otel açacak

60 Big Kilyos Beach açılıyor

yatırım 62 İksir Resort Town Daday yeni

yatırımlarıyla yaza ve Ramazan’a hazır!

64 Ekolojik tatil konsepti Viverde

Antalya’da

kalite ve teknolojisini seçti

74 Nilco Endüstriyel EDT’te yeni

ürünlerini tanıttı

75 Bülent Eczacıbaşı: “Kültür turizmi

otelcilik için büyük potansiyel”

76 Ecolab “Dünyanın En Etik Şirketleri

Listesinde”

77 Diversey Care’den Dünya El Hijyeni

Günü’ne destek

78 Vera Hotel Group’tan sektöre yeni

yatırım

79 3M Türkiye iş güvenliği konusunda

bilinçlendiriyor


68 yeni mekan 80 Nişantaşı’nda yepyeni bir lezzet

adresi; meg-meet eat go

82 Tarabya Sahili’nde 77 yıllık lezzet

aşkı, Hristo

84 Suleyman’s Steakhouse Alaçatı’da

açılıyor

48 98 Metro ‘Kasap Okulu’ açtı 99 Otellerde maliyetler %12,3 arttı 100 Sektörün ihracat yıldızı,

Öztiryakiler

101 Gıda sektöründe ‘dijital menu

board’ devri

102 ISS Türkiye’de engeller aşılıyor

86 Genç ve sempatik; Şef Alexander

Moser

etkinlik 90 Türk Fırıncılar dünya finalinde 92 Sanat ve lezzet ayaklandı

gastro güncel 94 Metro, 32. mağazasını Malatya’da

açtı 96 Unilever Food Solutions, ‘Turuncu Koltuk’ etkinliğine katıldı 97 Reis Gıda Yeşil Ekonomi Ödülü’nü

aldı

www.hotelrestaurantmagazine.com

117 Ekos Cotto ile doğanın renkleri

gastro aktüel 104 Gastronomi sektöründen kısa

haberler

marka 110 Pişirme standartlarında en üst

seviye; RATIONAL Self Cooking Center 5 Senses Akıllı Pişirme Cihazı

112 Intellibot Robotics artık Sealed

havuz ve bahçelerde

118 Butterfly’dan dış mekanlarda

modüler şıklık

otel - tech 120 Kleemann’dan otoparklara

85 Palivor Çiftliği artık Nişantaşı’nda

şef’in gözünden

82

mükemmel sistem; Kleemannpark

121 Hayata konfor sunan teknoloji:

Thea IQ Dokunmatik yaşam biçimi

122 Form 50. yılını hatıra ormanı

oluşturarak kutluyor

123 Asansördeki hayat kurtarıcı: Back-

Up Sistemi

fuar

Air’in

124 Sirha İstanbul 3.’süne hazırlanıyor

dekorasyon

126 Ege Seramik yeni ürünleriyle göz

doldurdu

114 İşbir Yatak’tan patentli CoolFlow

yay teknolojisi

116 Teras ve bahçeler Somfy ile

teknolojiyle buluştu

ürünler 128 Yeni ürünler


r ö t i d E

“Yerli malı yurdun malı, her şef onu kullanmalı” İlkokul sıralarından hatırımda kalan bir sözdür, “Yerli malı yurdun malı, her Türk onu kullanmalı” deyişi. Henüz küçük bir çocukken, tadına doyulmaz mandalina, portakal ve çeşit çeşit yemişlerden ibaret bir ziyafet sandığım o mutlu günün manasını şimdi daha iyi anlıyorum. Dostluk, kardeşlik ve sevgiyle kurulan o muhteşem sofraların üzerinden ne kadar zaman geçmiştir bilmem ama yerli malına özlemim sanırım profesyonel mutfaklarda ayyuka çıkan ithal ürünler furyasıyla tavan yaptı. Neresinden baksanız herkesin Norveç somonlu, Pikan cevizli, Parmesan peynirli bir kahvaltı, rüyası gibi. Dünyanın farklı tatlarına açılmak, bilmediğimiz lezzetleri deneyimlemek iyi hoş da, peki kendi lokal ürünlerimize ne olacak? Kars’ın meşhur gravyer peynirine, Malatya’nın Hekimhan cevizine, Taşköprü’nün sarımsağına ya da Ordu’nun fındığına? İç pazarda piyasa edinen ürünün dış pazarda da markalaşmaması için hiçbir neden yok. Neden bir Pikan cevizi gibi Hekimhan cevizi de dünya mutfakları ölçeğinde rüştünü ispatlayıp, markalaşamasın, öyle değil mi? Son yıllarda hızla yükselen gastronomi trendiyle birlikte küçücük mutfağımıza dünyanın en ücra köşelerindeki ürünleri gayretle sığdırmayı bildik ama kendi yerel üretimlerimizi biraz ihmal ettik, unuttuk, kanımca. Bütün endişem, tasam ondan aslında. Yine de ülkemde, bilinçli yatırımcıların umut verici girişimleri de yok değil. Örneğin yerel değerlere ve üreticiye sahip çıkmaya devam eden Metro gibi. Bugün Metro mağazalarında satılan ürünlerin yüzde 97’si Türkiye’de üretiliyor. Mağaza açtıkları illerde yerel üreticilerle çalışmak ve onlara destek vermek, asıl öncelikleri arasında. Malatya kayısısı, Arapgir üzümü, Yeşilyurt kirazı, Hekimhan cevizi gibi yerel ürünler hem bölgesel üretime ve yerel üreticilerine hem de ülke ekonomisine can veriyor. Bu konuda emek veren herkese teşekkür ediyorum. Bu sebeplerden ötürü özellikle bir konunun altını çizmem gerekir ki, bu süreçte başta üreticiler, yeme içme işletmeleri ve tüketiciler olmak üzere sektör oyuncularına büyük iş düşüyor. Özellikle de bir otel mutfağının ve restoranın alımlarına karar veren şeflere… Yerel üretimleri destek konusunda daha fazla duyarlılık ve farkındalık Türk Mutfağına, gastronomisine, üreticisinden tüketicisine de kuşkusuz fayda sağlayacak. Öyleyse ne diyoruz, “Yerli malı yurdun malı, her şef onu kullanmalı…” Keyifli okumalar diliyorum.

Hatice Ünal Bilen İmtiyaz Sahibi

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK İç ve Dış Tic.Ltd.Şti. Adına H. FERRUH IŞIK GENEL MÜDÜR MEHMET SÖZTUTAN mehmet.soztutan@img.com.tr SORUMLU MÜDÜR YUSUF OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr

REKLAM KOORDİNATÖRÜ EMİR ÖMER ÖCAL emir.ocal@img.com.tr REKLAM SORUMLUSU BİROL BEZEK birol.bezek@img.com.tr CONSEPT TASARIM TARIK ŞÜKRÜ ORAL tarik.oral@img.com.tr FOTOĞRAF EDİTÖRÜ HAKKI GÜNERKAN hakki.gunerkan@img.com.tr

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ HATİCE ÜNAL BİLEN hatice.unal@img.com.tr YAYIN DANIŞMANLARI Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ Prof. Dr. MUHAMMET ARICI Prof. Dr. İSMAİL KAYA Doç. Dr. MEHMET ALİ ÖZBUDUN T. YÜCEL DEREYAYLA FİKRET ÖZDEMİR

MUHASEBE ve MUSTAFA AKTAŞ FİNANS MÜDÜRÜ mustafa.aktas@img.com.tr ABONE ve DAĞITIM NURTEN DEMİR nurten.demir@img.com.tr CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mah. 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna Bahçelievler/İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00 İRTİBAT BÜROLARIMIZ BURSA +90.224 211 44 50-51 KONYA +90.332 238 10 71

Website:

www.hotelrestaurantmagazine.com

e-mail:

info@img.com.tr

ADRES Evren Mah. Bahar Cad. Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4 Güneşli-Bağcılar/İstanbul Tel: +90 212 604 51 00 Faks: +90 212 604 51 35

hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır.



restaurant antre 10 hotel & hi-tech

Jolly Tur uluslararası işbirliğine imza attı

ICVB’den AB Başkenti Brüksel’de İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu-ICVB tarafından İstanbul Kalkınma Ajansı desteği ile yürütülen ‘Kongreler Şehri İstanbul – Uluslararası Medya Çalışması’ dahilinde İstanbul’un tanıtımı ve kongre destinasyonu olarak farklı özelliklerinin tanıtımı için Avrupa Birliği’nin başkenti olan ve çokuluslu şirketlerin merkez ofisleri ile AB kuruluşlarının yoğun olarak bulunduğu Brüksel’de 21 Nisan Salı günü büyük bir organizasyon gerçekleştirildi. İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu Genel Müdürü Özgül Özkan Yavuz, “Brüksel’de düzenlemiş olduğumuz bu etkinlik ile İstanbul’a daha önce hiç gelmemiş olan kongrelerin yetkilileri ile görüşülüp, şehrin kongre olanaklarının tanıtımı yapıldı. İstanbul’un kongre sektöründe geldiği nokta gerek yatırımlar, gerekse alt yapı çalışmaları ile anlatıldı ve teknik bilgilendirme sağlandı. Kongre karar vericileri ile yüz yüze yapılan görüşmelerin daha çok ilgi çektiğini ve başarı sağladığını biliyoruz, önümüzdeki senelerde bu etkinliğimizin meyvelerini toplayacağımıza inanıyorum.” dedi.

Hilton Otelleri’ne yeşil yıldız sertifikası Hilton Istanbul Bosphorus, Conrad Istanbul Bosphorus ve Hilton ParkSA Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından çevreye duyarlı konaklama tesislerine verilen Yeşil Yıldız sertifikası ile ödüllendirildi. Bu standartlar kapsamında Hilton Istanbul Bosphorus, Conrad Istanbul Bosphorus ve Hilton ParkSA su ve enerji kullanımındaki tasarruf çalışmaları, çevreye zararlı maddelerin ve atık miktarının azaltılması, enerji verimliliğini artıran uygulamaların hayata geçirilmesi ile çevreye duyarlılık konusunda çalışanlarına ve misafirlerine verdiği eğitimlerle Yeşil Yıldız’a layık görüldü.

Türkiye- Tataristan İş Forumu, Rusya Federasyonu (RF) Tataristan Cumhurbaşkanı Rustam Minnihanov, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov, Tataristan Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ravil Zaripov, Tataristan Cumhuriyeti Devlet Turizm Komitesi Başkanı Sergey İvanov, İnnopolis Belediye Başkanı Yegor İvanov, Alabuga Özel Ekonomik Bölgesi Genel Müdürü Timur Şagivaleyev’in katılımları ile DEİK Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan’ın ev sahipliğinde 30 Nisan 2015 tarihinde Ankara’da gerçekleşti. Rusya ve Tataristanda’ki yolcu trafiğini arttırmaya yönelik bir oluşumun temellerinin atıldığı foruma turizm sektöründen de Jolly Tur davet edildi. Rusya ve Türkiye arasında bir köprü görevi gören Tataristan’ın turizm faaliyetlerinin arttırılmasına yönelik stratejilerin görüşüldüğü forumda RF Tataristan Cumhuriyeti Devlet Turizm Komitesi ve Jolly Tur arasında işbirliği imzalandı.

Otelcilerin gözü Afrika’da Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB), Güney Afrika’nın Cape Town şehrinde düzenlenen WTM Afrika Turizm Fuarı’na ilişkin sonuç raporunu yayınladı. Türk turizmine katkı sağlayabilecek tüm uluslararası fuarlara iştirak eden TUROB, 15-17 Nisan tarihlerinde gerçekleşen fuarla ilgili hazırladığı sonuç raporunda, Afrika pazarının henüz yapılanmakta olduğuna dikkat çekildi. Raporda, “Afrika pazarı, istikrarlı tanıtım çalışmaları yapılması durumunda, Türkiye'nin süregelen siyasi, ticari ve turizm ilişkileri ışığında, turizm sektörü için kuvvetli bir pazar ve uzun vadeli başarı potansiyeli barındırıyor” denildi.



restaurant antre 12 hotel & hi-tech

TUROB’dan Karadeniz atağı Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği’nin (TUROB) temsilcilik atağı devam ediyor. Anadolu illerinde turizm çalışmalarını hızlandıran TUROB, bölge temsilcilikleri yoluyla Türkiye genelindeki faaliyetlerini genişletiyor. Temsilcilik atağına Karadeniz’i de ekleyen TUROB, Giresun ve Trabzon temsilciliklerini de faaliyete geçirdi. TUROB üyelerinden Zorlu Grand Hotel Trabzon İşleme Müdürü Ali Şahin ve New Jasmin Hotel Giresun Genel Müdürü Yeşim Kitapçı aynı zamanda TUROB Bölge Temsilcisi unvanlarını da aldılar. Böylece TUROB, Türkiye genelindeki temsilcilik sayısını 11’e çıkarmış oldu. TUROB, daha önce Adana, Ankara, İzmir, Kayseri, Malatya, Mersin, Nevşehir, Sakarya ve Şanlıurfa temsilciliklerini devreye sokmuştu. TUROB bu girişimleriyle, Anadolu'da turizmin geliştirilmesi, mesleki dayanışmanın artırılması, özellikle bölgelerde yaşanan yerel sorunların çözümü yönünde ulusal ve uluslar arası uygulamalarla standartların geliştirilmesi ve turizmin yurt sathına yaygınlaştırılarak çeşitlendirilmesini sağlamayı amaçlıyor.

Er Yatırım’dan Turizm Karikatürleri Yarışması’na destek Er Yatırım, Türkiye’nin tanıtımına katkıda bulunmak ve turizmin çeşitli boyutlarıyla incelenmesini sağlamak amacıyla bu yıl altıncısı düzenlenen Uluslararası Turizm Karikatürleri Yarışması’nın ikinci kez sponsorları arasında yer aldı. Bu sene turizmin çizerlerin gözünden “her şey dahil sistem” temasıyla işlendiği yarışmada finale kalan eserler Er Yatırım’ın sponsor olduğu kitapla okurlara ulaştırılacak. 6. Uluslararası Turizm Karikatürleri Yarışması’nın sponsorlarından biri olmaktan son derece mutlu olduklarını ifade eden Er Yatırım Turizm ve İnşaat Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat, “Karikatüristler hayata bir kalem ve bir kağıtla farklılık, eğlence veya hüzün katarlar. Karikatürlerle yaşamın pek çok alanındaki duygu ve düşünceleri yansıtırlar. Turizm de bu alanlardan biri. Turizm karikatürleri, ülkelerin değerlerini, sektörün sorunlarını, tatilcilerin neşeli anılarını çizgilerle aktarıyor” diye konuştu.

Raffless Istanbul, Conde Nast Traveller ‘Hot List 2015’te Kısa sürede pek çok saygın seyahat yayını tarafından ödüllendirilen Raffles İstanbul Zorlu Center, bu kez de gezginlerin kılavuzu ve ilham kaynağı olan seyahat ve yaşam stili dergisi Conde Nast Traveler’ın Amerika edisyonu tarafından yılda bir kez yayınlanan Hot List’te, dünyanın en iyi 60 yeni oteli arasında gösterildi. Bu 60 otel arasında, dünyadan sadece dört otelin yer aldığı ‘Over The Top Luxury’ (Lüksün En Üst Noktası) kategorisinde yer alan Raffles Istanbul Zorlu Center’a, bu kategoride Çin, Fransa ve Hindistan’dan üç otel eşlik ediyor.



restaurant antre 14 hotel & hi-tech

Marmara Denizi’ne karşı havuz keyfi Renaissance Polat İstanbul Hotel Renaissance Polat İstanbul Hotel, yaz mevsiminin gelmesi ile açık havada havuz sezonunu açıyor. Marmara denizinin yanı başındaki özel konumu, şezlonglarda veya isterseniz çimenlerin üzerinde güneşlenme seçeneği, gün içinde “Pool Bar” da sunulan alternatifli yiyecek çeşitleri ile şehirden uzaklaşmadan kısa bir kaçamak yapmak isteyen herkese her gün sabah 9:00’dan akşam 18:00’a kadar hizmet veriyor. Şehrin karmaşasından uzak İstanbul’da ki oteller arasında en büyük yüzme havuzunda kendinizi serin sulara bırakabilir, çocuklarınızda çocuk havuzunun keyfini çıkarabilirler. Havuz başında keyfi tercih edenler şezlonglarda, negatif enerjiden arınıp manzarayı bir adım daha yakından seyretmek isteyenler çimlerin üzerinde rahatça güneşin tadını çıkarabilirler.

Palmarina Bodrum’dan UNICEF’e destek Palmarina Bodrum; sosyal sorumluluk anlayışıyla topluma katma değerli hizmetler sunma hedefiyle ‘Çocuk Cenneti’ anlamına gelen alt markası ‘Kids Paradise’ aracılığıyla UNICEF Türkiye Milli Komitesi ile önemli bir işbirliği gerçekleştirerek UNICEF’i destekleme kararı aldı. Sınırlı imkanları olan çocuklara daha iyi şartlarda sağlık, eğitim hizmeti sunma, barınma, güven ortamında olmalarına katkı sağlama gibi alanlarda dünyada öncü rol üstlenen saygın kurum UNICEF’in Türkiye Milli Komitesi ve Palmarina Bodrum yönetimi arasında gerçekleştirilen anlaşma gereğince Kids Paradise giriş bileti üzerinden elde edilecek gelirin bir kısmı UNICEF’in Türkiye’de yürütmekte olduğu çocuklara yönelik projelerine aktarılacak.

The Marmara Taksim havuzunda ferahlatan bir mola verin Yazın sıcak günlerinde muhteşem İstanbul manzarası eşliğinde serinlemek isteyenler, İstanbul’un en güzel kaçış noktalarından olan The Marmara Taksim’in açık havuzuna davetli… İstanbul’un merkezinde, The Marmara Taksim’in terasında yer alan açık havuz, sıcak yaz günlerinde serinlemek, güneşlenmek ve iyi vakit geçirmek isteyen misafirlerini 15 Mayıs tarihinden itibaren ağırlamaya başlayacak. The Marmara Taksim’in 25 metreye 6 metre boyutundaki açık havuzunda derinlik ölçüleri kademeli olarak değişiyor, ayrıca 40 cm derinlikte bir de çocuk havuzu bulunuyor.

“En İyi Çıkış Yapan Lüks Otel Markası” Park Bosphorus Hotel Osmanlı Hariciye Konağı olarak da kullanılan, içinde tarihten günümüze barındırdığı misafirperverlik misyonunu üstlenerek 2013 yılından bu yana konukların ağırlayan Park Bosphorus Hotel, World Tourism Forum Galasında “En İyi Çıkış Yapan Lüks Otel Markası” ödülüne layık görüldü. Ödülü Park Bosphorus Hotel Genel Müdürü Sayın Bahri Şahin tüm otel çalışanları adına aldı. Dünya mutfağından zengin örneklerin yanı sıra, Boğaz’ın eşsiz manzarası ve keyifli müzikler eşliğinde misafirlerine eşsiz deneyimler sunan IZAKA Restaurants, Dünya Turizm Ödülleri töreninde “En İyi Teras Restoranı” ödülünün sahibi oldu.



restaurant antre 16 hotel & hi-tech

Etihad Airways, 9. kez Ortadoğu’nun En İyi Havayolu

Etihad Airways, Dünya Seyahat Ödülleri’nin Ortadoğu ayağında üst üste dokuzuncu yıl “En İyi Havayolu” seçildi. Şirket ayrıca “First Class” ve “Kabin Ekibi” kategorilerinde de “Orta Doğu’nun Lider Havayolu” ödüllerine layık görüldü. Etihad Airways’in Üst Düzey Ticari Yöneticisi Peter Baumgartner, alınan ödüllerle ilgili şu açıklamada bulundu: “Bölgedeki sektör profesyonelleri tarafından bir kez daha Ortadoğu’nun lider havayolu seçilmiş olmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. 2014, Etihad Airways için unutulmaz bir yıl oldu. İlk A380 ve B878 uçaklarımızı teslim almamızla birlikte göklerdeki en lüks ve yenilikçi kabinlerin lansmanını gerçekleştirerek havacılıkta yeni bir dönem başlattık. Aldığımız ödüller; çalışanlarımızın katkılarının, seyahat ve turizm sektörünün bize verdiği desteğin ve elbette yolcularımızın bize olan bağlılığının bir sonucu.”

Yaza sağlıklı girmek için iyi bir fırsat

Lüks bir ortamda, özel bakım ve terapileri ile konuklarına mükemmel bir deneyim yaşatan ödüllü The Spa at Mandarin Oriental, Bodrum’da bahar ve yaz aylarını sağlıklı ve huzur içinde yaşamak isteyenler için benzersiz bir fırsat sunuyor. Huzur ve sakinliği cennet gibi bir ortamla birleştirerek muhteşem kıyı şeridinin benzersiz keyfini konuklarının ayağına getiren The Spa at Mandarin Oriental, Bodrum Mayıs ayı içinde, dünyaca ünlü detoks ve terapi uzmanı Jennifer Thompson ile özel programlara ev sahipliği yapacak. İridoloji merkezli sağlık koçu olan ve detoks konusunda 16 yılı aşkın uzmanlığı ve deneyimi ile danışanlarına sağlıklı bir yaşamın kapılarını açan Jennifer Thompson, The Spa at Mandarin Oriental, Bodrum programında 15-28 Mayıs tarihleri arasında Mandarin Oriental, Bodrum’un konuklarını güzel bir yaza hazırlıyor.

Seyahat planları aylar öncesinden yapılıyor Aylar öncesinden uçak biletini alıp seyahati planlamak ve kısa süreli yurt dışı tatillerine çıkmak bu yılın seyahat trendlerinin başında geliyor. tatilsepeti. com’un yaptığı araştırmaya göre, özellikle çalışan kesim, havayolu firmalarının uygun fiyatlı kampanyaları sayesinde 50 Euro’dan başlayan fiyatlarla biletlerini satın alıp, aylar öncesinden 3-4 günlük yurt dışı seyahatleri planlayabiliyorlar. Bu kısa süreli tatil planlarında, uygun fiyatlı uçak biletlerinin yanı sıra bu yılki resmi tatillerin de büyük etkisi bulunuyor. Ayrıca araştırmaya göre, yurt dışı seyahati için lokasyon tercihlerinde, Napoli, Lyon, Valensiya, Amsterdam ve Edinburgh’ün de popülaritesi hızla artıyor.

Arketipo Design Milano’da İçmimari projesi Arketipo Design tarafından tasarlanan, geçtiğimiz yılın Nisan ayında Antalya’da açılan Regnum Carya otel lobisi, dünyanın önemli tasarım yarışmalarından biri olan A’ Design Awards 2015’te ‘Interior Space and Exhibition Design’ kategorisinde jüri tarafından Bronze ödülüne layık görüldü. Uluslararası anlamda en prestijli tasarım yarışmalarından biri olan A’ Design Awards 2014 – 2015 döneminin sonuçlarını duyurdu. Adaylar, akademisyen, tasarım profesyonelleri ve girişimcilerden oluşan uluslararası jüri üyeleri tarafından değerlendirildi.



restaurant antre 18 hotel & hi-tech

Safehotels sertifikası ile artık daha güvenliler

Dedeman yönetimi buluştu Misafirlerine 50 yıla yakın süredir bulundukları şehrin en güzel bölgelerinde profesyonel çalışanlarıyla hizmet veren Dedeman Hotels & Resorts International’ın, yurt içi ve yurt dışındaki 16 otelinin genel müdürleri ile merkez ofis yöneticileri 7 - 12 Nisan tarihlerinde Dedeman Bostancı’da gerçekleştirilen “Dedeman Turizm Yönetimi A.Ş. Genel Yönetim Toplantısı”nda buluştu. Dedeman Turizm Yönetimi A.Ş. Genel Müdürü Emrullah Akçakaya ev sahipliğinde gerçekleşen etkinlik kapsamında Dedeman otelleri genel müdürler ve merkez ofis yöneticileri beş gün boyunca yöneticilik odaklı eğitimler almanın ve karşılıklı fikir alışverişinde bulunmanın yanı sıra Dedeman Ailesi olarak birlikte keyifli vakit geçirdiler. Etkinlik kapsamında gerçekleştirilen Sonuç Odaklı Yaklaşım Eğitimi’nde Hedefler ile “Her Gün Yapılan İşler Arasındaki İlişki, Hedefe Ulaşamama Durumunda Sebep-Mazeret İlişkisi, Çizginin Altında Ve Çizginin Üstünde Düşünme Kavramları, Sonuçları Elde Edebilmek İçin Kullanılan 4 Adım” konuları masaya yatırıldı.

Carlson Rezidor Oteller Grubu üyesi Radisson Blu Bosphorus Hotel İstanbul, Radisson Blu Conference & Airport Hotel İstanbul ve Radisson Blu Hotel İstanbul Asia otelleri, dünyaca tanınan güvenlik danışmanlığı şirketi Safehotels’in sertifika sürecini tamamlayarak Safehotels bağımsız sertifikasına sahip oldu. Safehotels sertifikası, otelin, misafir güvenliğinin temel unsurlarına odaklandığını doğruluyor ve bir kaza ya da acil yardım durumunda, uygun müdahale planları olduğunu gösteriyor. Radisson Blu Bosphorus Hotel İstanbul Genel Müdürü Sonja Dive-Dahl konuya ilişkin yaptığı açıklamada “Bu sertifikayı almaya hak kazanmak bizim için büyük bir onur. Servisimiz ve misafirlerimize gösterdiğimiz özenle birlikte güvenlik konusu bizim odağımızda yer alıyor. Safehotels bağımsız sertifikasına sahip olarak güvenilir ve uluslararası tanınmış standartlara sahip olduğumuzu onaylatmış olduk.” dedi.

Yaza güzel bir başlangıç için; Qualitasspa Yazın gelmesiyle açılan güneş ve deniz sezonuna hazır olmanın ilk koşulu şüphesiz yorgunluk hissinden arınmak ve ışıltılı bir cilde kavuşmaktır. Wyndham Grand İstanbul Levent Qualitasspa Sağlıklı Yaşam Merkezi, yaza mükemmel bir başlangıç yapmak isteyenleri, tazelik hissi veren yenileyici cilt ve vücut bakımlarıyla buluşturuyor. Qualitasspa Sağlıklı Yaşam Merkezi’nde kusursuz bir bakım ile kendinizi şımartırken, bakım sonrasında pürüzsüz ve canlı bir cilde sahip olacaksınız. Qualitasspa Sağlıklı Yaşam Merkezi hem vücudunuzu hem de ruhunuzu dinlendiren bakımlarıyla kışın yorgunluğunu üzerinizden kolayca atmanıza yardımcı oluyor.



restaurant antre 20 hotel & hi-tech

Pegasus, yine pazardan hızlı büyüdü Pegasus Hava Yolları, Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yer alan Ocak - Mart 2015 trafik verilerine göre çift haneli büyümesine devam etti. Pegasus Hava Yolları Genel Müdürü Sertaç Haybat; “2014’ü çift haneli ve pazardan hızlı büyüyerek, kapatmıştık. 2015 yılına da hızlı bir giriş yaptık. Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nün (DHMİ) istatistiklerine göre bu yılın ilk çeyreğinde sektörde toplam misafir sayısı yüzde 7,7 artış gösterirken bizim toplam misafir sayımız yüzde 10,8 artış gösterdi. Pegasus, yine aynı dönemde pazardan %40 daha hızlı büyüyerek geçen yıllarda olduğu gibi çift haneli büyümesini sürdürdü. Sektörün büyümesine katkı sağlayan ana oyunculardan biri olarak, daha çok misafirimizi uygun fiyatlarla gidecekleri yere ulaştırmaktan mutluluk duyuyoruz.” dedi.

Türkiye Mavi Bayrakta dünya ikincisi oldu Uluslararası Mavi Bayrak Jürisi, 2015 yılı Mavi Bayrak ödüllerini açıkladı. Türkiye, 50 ülke arasında, plaj sıralamasında, 436 ödüllü plajı ile ikinci sırada yer aldı. Birinci sırada ise 578 plajla İspanya bulunuyor. Plajların yanında 2015 yılında 22 marinamız ve 14 yatımız da Mavi Bayrak almaya hak kazandı. 2015 yılında uluslararası alanda mavi bayrak uygulaması yapan 50 ülkede, toplam 3468 plaj ve 697 marinada Mavi Bayrak dalgalanacak.

Mercedes-Benz Finansal Hizmetler “Avrupa İş Dünyası Ödülleri”nde finale kaldı RSM International sponsorluğunda düzenlenen 2014/2015 Avrupa İş Dünyası Ödülleri’nde Mercedes-Benz Finansal Hizmetler Türkiye, Onur Kurdelesi Ödülü’nü alarak “Yılın İşvereni” kategorisinde 10 finalistten biri olmayı başardı. MercedesBenz Finansal Hizmetler Genel Müdürü Tolga Oktay konuyla ilgili olarak, “Avrupa İş Dünyası Ödülleri’nde Onur Kurdelesi Ödülü’nü almaktan ve özellikle de Türkiye’yi “Yılın İşvereni” kategorisinde temsil etmekten dolayı son derece gururluyuz. Avrupa İş Dünyası Ödülleri yaygın olarak Avrupa’nın en dinamik şirketleri için vitrin olarak kabul edilir, bizler de bu başarımızın nasıl elde edildiğini bu son finalde jüriye daha ayrıntılı bir şekilde anlatmak için sabırsızlanıyoruz.” diyerek heyecanını dile getirdi.

Latin Amerika turizmine dizi dopingi Türk dizileri Şili, Arjantin, Brezilya, Peru gibi Güney Amerika ülkelerinde rating rekorları kırarken, turizmciler de Türk dizi filmleri rüzgarını bu bölgede de avantaja çevirmeye hazırlanıyor. 22-24 Nisan tarihlerinde Brezilya’nın en büyük şehri Sao Paulo’da gerçekleştirilen WTM Latin Amerika Turizm Fuarı’na ilişkin bir sonuç raporu hazırlayan TUROB, Güney Amerika pazarına yönelik hedef ve beklentileri ortaya koydu. Türk turizminin dizi film rüzgarını arkasına alabileceği belirtilen TUROB raporunda, Türk yapımı dizi filmlerin bölge ülkelerinde popülerliğini koruduğuna dikkat çekildi. Raporda, “Arjantin’de yayınlanan ‘Binbir Gece’ adlı dizi film İstanbul ve Türkiye’ye olan ilgiyi artırıyor. Ülkedeki ekonomik daralmaya karşın özellikle söz konusu dizinin olumlu bir yansıması olarak Arjantin’den ülkemize gelecek turist sayısında artış bekleniyor” denildi.



restaurant gündem 22 hotel & hi-tech

Türkiye’ye gelişler %3 arttı Rusya’nın %27 daraldığı 3 aylık dönemde yabancı ziyaretçi sayısı %4,1 arttı. BDT pazarı küçüldü, İran pazarından gelişler %3 arttı.

T

ürkiye’ye Ocak-Mart döneminde gelen yabancı ziyaretçi sayısı %4,1 artarak 4 milyon 350 binden 4 milyon 530 bine yükseldi. 3 aylık dönemde Almanya pazarı %17,6 artarak 548 bin ziyaretçiye ulaşırken, Rusya’dan gelişler %27 azalarak 150 bin dolayına düştü. Bu dönemde, Avrupa pazarları içinde; Belçika, Fransa, Hollanda ve İtalya düşüş yaşayan pazarlar olarak öne çıktı. Avrupa’nın kuzey bölgelerinde yer alan İngiltere, Finlandiya, Danimarka, Norveç ve İsveç’te gelişme sağlandı.

BDT PAZARI KÜÇÜLDÜ 3 aylık dönemde BDT pazarı %5 dolayında küçülürken kaybın büyük oranda; Rusya, Ukrayna ve Belarus’tan kaynaklandığı görüldü. Diğer yandan, Ocak-Mart döneminde İran pazarından gelişler %3 artarken, İsrail pazarındaki düşüş devam etti. Körfez ve Arap ülkelerinden gelişlerdeki yükseliş ise devam etti.



restaurant gündem 24 hotel & hi-tech

İstanbul ilk 4 ayda %6 yükseldi İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nce açıklanan Nisan ayı ziyaretçi rakamlarına göre İstanbul, bir önceki yılın ilk dört ayna göre yüzde 6 artış elde etti.

A

tatürk ve Sabiha Gökçen Havalimanları ile Haydarpaşa, Pendik, Zeytinburnu ve Karaköy limanlarından alınan verilere göre; 2015 Ocak-Nisan aylarında İstanbul’a gelen yabancı sayısı geçen yıla göre %6 artış göstererek 3. 406, 135’e ulaştı.

İSTANBUL’A GELEN YABANCI ZİYARETÇİ SAYILARI

TÜRKİYE

2014

OCAK ŞUBAT MART NİSAN

1.146.815 1.352.184 1.851.980 2.652.071

Toplam

2014’e Göre 2014’e Göre Değİşİm OranI Değİşİm OranI (Kümülâtif) (Aylık)

İSTANBUL

2015

2014

1.250.941 1.383.343 1.895.940 ?

635.283 696.054 866.985 1.014.662

3.212.984

2015

691.496 732.202 944.931 1.037.506

8,8 5,2 9,0 2,3

8,8 6,9 7,7 6,0

3.406.135

Atatürk ve Sabiha Gökçen Havalimanları ile Haydarpaşa, Pendik, Zeytinburnu ve Karaköy limanlarından alınan verilere göre; 2015 yılı Ocak-Nisan aylarında İstanbul’a gelen yabancı sayısı geçen yıl ile karşılaştırıldığında %6 artış gösterdi.


MİLLİYETLERİNE GÖRE İSTANBUL’A GELEN YABANCILAR

( OCAK-NİSAN 2015)

2015 yılı ilk dört ayında İstanbul’a gelen yabancıların toplamdaki yüzdeleri şöyle gerçekleşti: Almanlar:%9.7, İranlılar:%5.8, Ruslar:%4.6, İngilizler:%3.8, Fransızlar:%3.8, Amerikalılar:%3.6, İtalyanlar:%2.9, Suudi Arabistanlılar:%2.9, Hollandalılar:%2.6, Ukraynalılar:%2.4, Iraklılar:%2.4, Libyalılar:%2.3, Güney Koreliler:%2.3, Azerbeycanlılar:%2.2, Suriyeliler:%2.1, Diğer ülkeler: 46,5


restaurant gündem 26 hotel & hi-tech

Ordu’nun dereleri

yukarı değil, turizme akacak Ordu- Giresun Uluslararası Havalimanı’nın açılışı gün sayıyor. Ordu- Giresun Uluslararası Havalimanı’nın Mayıs 2015 sonunda doğru tarifeli seferlere açılması planlanıyor.

Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu ve EDG Başkanı Celal Toprak’ın katılımıyla düzenlenen basın toplantısında Ordu’nun turizm fırsatları masaya yatırıldı. Memleketi Ordu olan EGD Başkanı Celal Toprak, kendisinin de yeterli iş imkanı olmadığı için Ordu’dan ayrıldığını kaydederken, günümüzdeki iş potansiyeli ve teknolojinin sunduğu imkanlar ile Anadolu illerinde de iş fırsatlarının arttığını söyledi.

HAVALİMANI İÇİN 350 MİLYON DOLAR AYRILDI

E

konomi Gazetecileri Derneği (EGD)’nin geleneksel Anadolu Buluşmaları devam ediyor. EGD’nin yeni buluşması fındığı dışında turizm potansiyeli ve fırsatlarıyla adından söz ettirmeye hazırlanan Ordu’da gerçekleşti. Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu’nun ev sahipliğinde 17- 18- 19 Nisan 2015 tarihinde düzenlenen Ordu Valiliği Turizm Tanıtım Programı’na ekonomi gazetecileri ve iş adamları yoğun ilgi gösterdi.

Ordu - Giresun Uluslararası Havalimanı’nı Mayıs 2015 tarihinde açmayı planladıklarını aktaran Ordu Valisi Balkanlıoğlu, yapımı 3,5 yıldır süren havalimanının yaklaşık 350 milyon dolara mal olacağını hatırlattı. Havalimanının, Japonya ve Hong Kong’un ardından dünyada denize doldurulmuş tek havalimanı olduğunun altını çizen Balkanlıoğlu, “Ordu-Giresun Havaalanı, hem Ordu hem Giresun illerimize hizmet verirken, günde ortalama 10 uçağın inmesini öngörülüyor” diye konuştu. Gelecek iki yıl içinde Ordu’da 1 milyon turist ağırlamayı hedeflediklerini ifade eden Balkanlıoğlu, “2014 yılı itibariyle Ordu’ya yerli ve yabancı 380 bin turist geldi. Ordu Giresun Uluslararası Havalimanı’nın açılmasıyla, Arap ülkelerinin yanı sıra, özellikle doğa turizmi ve doğa sporlarıyla ilgilenen İngiltere, Almanya, Fransa başta olmak üzere Avrupa Birliği ülkelerinde de turist ağırlanması hedefleniyor.” dedi.


ARAP YATIRIMCILARIN İLGİSİ ARTIYOR Turizmin gelişmesiyle birlikte girişimci sayısının artacağına dikkat çeken Balkanlıoğlu, son dönemde Ordu’da Arap yatırımlarının hız kazandığını belirtti. Balkanlıoğlu, “Yerli ve ulusal zincirlerin yatırımlarının sürdüğü Ordu’da, Arap bir iş adamı da, önümüzdeki yakın gelecekte, doğal ortamda büyük bir tatil köyü projesi kuracaktır. Ayrıca yöresel ev pansiyonculuğu konseptinde de, doğa ortamında butik hizmet veren işletmeler bulunuyor. Doğanın kalbindeki bu tesislerde; sabah uyandığınızda yumurtanızı kendiniz alıp, sütünüzü kendiniz sağıp, salatayı bahçenizden koparabileceğiniz tamamen doğanın içinde tatil ve dinlenme sunuluyor” dedi.

ÇAMBAŞI YAYLASI’NA KAYAK MERKEZİ Ordu’nun doğa turizmi açısından büyük potansiyeli olduğunu hatırlatan Balkanlıoğlu, Ordu’da yamaç paraşütü büyük ilgi görüyor. Aynı zamanda, doğada 5 kilometreden 50 kilometreye yürüyüş parkurları vardır ve tüm yürüyüş parkurları güvenlidir. Türkiye’nin en büyük yaylalarından biri Çambaşı Yaylası’na ülkemizin gözde kayak merkezlerinden birisi de kurulacaktır. Aynı zamanda, bölgemizde yaylaları birbirine bağlayacak; Yeşil Yol projesi vardır. Ordu, Samsun, Tokat illerimizdeki yaylaları birbirine bu yol ile bağlayacağız” diyerek sözlerini sürdürdü.

FINDIK KOLAY PARAYA ÇEVRİLİR Ordu’nun ekonomisinin fındığa dayandığının altını çizen

Balkanlıoğlu, “ Fındık en rahat paraya çevrilebilen bir ürün. 2015 yılında, 650 bin ton fındık üretimi öngörülüyor. Fındığın kilo fiyatının 13- 14 TL’nin altına düşmeyeceğini düşünüyoruz. Fındık üreticilerinin önemli hedeflerinden biri ihracatı arttırmak. Ordu’da 50’ye yakın tesis bulunuyor. Dünya fındık pazarına baktığımızda, Türkiye fındık üretiminde dünya birincisidir ve ardından İtalya, Hindistan, İspanya gibi ülkeler geliyor” dedi. Ordu’nun tarımsal ekonomisinde kivi ve balın da önemli yer tuttuğuna işaret eden Balkanlıoğlu, Ordu’nun bal üretiminde ikinci, kivi üretiminde üçüncü sırada olduğuna dikkat çekti. Ordu’nun yatırımda 5’inci bölgede bulunduğunu ifade eden Balkanlıoğlu, Ünye’de Organize Sanayi Bölgesi (OSB) kurulması için çalışmaların sürdüğünü anlattı.


restaurant gündem 28 hotel & hi-tech

Yatırım bütçelerinin %44’ü Antalya’da harcanacak Ocak-Mart döneminde, komple yeni yatırımı öngören 69 proje teşviklerinden yararlanırken, toplamda 1 milyar TL’yi aşan bütçelerin %44’ü Antalya’ya ait.

A

KTOB Araştırma Birimi tarafından derlenen verilere göre, 3 aylık dönemde Türkiye’de 69’u komple yeni yatırım olmak üzere 90 tesis projesi yatırım teşviklerinden yararlandı. Yapılacak olan yeni yatırımların toplam bütçesi 1 milyar 9 milyon TL’ye ulaşırken Antalya, 11 yeni projede toplam 484 milyon TL bütçe ile en büyük payı alıyor. Antalya aynı zamanda, üretilecek olan yeni yatak ve istihdamın da %44’lük kısmını oluşturuyor. 3 aylık dönemde alınan teşviklerle toplamda 18 bin 585 adet yeni yatak üretilecek. Bu yatırımlarla 4 bin 249 kişiye de yeni istihdam olanağı doğacak.

Teşvikli proje değerlerinin illere göre dağılımı,% ANTALYA İSTANBUL AYDIN KONYA TRABZON İZMİR MUĞLA NEVŞEHİR ANKARA DİĞER TOPLAM

Bütçe

İstihdam

Yatak

44,1 11,2 7,9 4,1 3,7 3,3 2,6 2,1 2,1 18,7 100,0

43,8 11,6 10,6 4,1 3,3 4,3 1,6 3,1 2,5 15,0 100,0

44,1 11,4 10,4 4,6 2,7 4,1 1,7 2,7 2,2 16,1 100,0



restaurant gündem 30 hotel & hi-tech

İstanbul’da alışveriş şimdi başlıyor!

Shopping Fest gün sayıyor… Bu yıl 6-28 Haziran tarihlerinde beşincisi düzenlenecek olan İstanbul Shopping Fest, kentin tarihi geçmişini, kültürünü, mutfak sanatını alışverişle buluşturarak, unutulmaz bir ‘İstanbul’ deneyimi yaşatmaya hazırlanıyor.

İ

stanbul Shopping Fest, sadece ekonomik değil, kültürel anlamda da İstanbul’u tanıtan ve yurtdışından çok sayıda yabancı ziyaretçi ağırlayan bir festival olma özelliği kenti alışverişte ve modada bir dünya markası yapma yolunda ilerliyor. 6–28 Haziran tarihlerinde gerçekleştirilecek İstanbul Shoppping Fest, İstanbul Ticaret Odası (İTO), Tüm Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu (TAMPF), İstanbul Kültür ve Sanat Ürünleri Ticaret A.Ş. (KÜLTÜR A.Ş.), TÜRSAB Türkiye Seyahat Acentaları Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi ortaklığı ve Platform Başkanlığı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Dr. Kadir Topbaş, İcra Kurulu

Başkanlığı ise İstanbul Ticaret Odası Başkanı Sayın İbrahim Çağlar tarafından yürütülüyor. ISF kapsamında yapılacak olan etkinlikleri ve işbirlikleri hakkında bilgi vermek amacıyla düzenlenen basın toplantısında İstanbul Vali Yardımcısı Yakup Vatan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve İSF Platform Başkanı Kadir Topbaş ile İstanbul Ticaret Odası Başkanı ve İSF İcra Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar bir araya geldiler.

ÇAĞLAR: “KÜLTÜRÜN, SANATIN VE ALIŞVERİŞİN BAŞKENTİ İSTANBUL” Toplantının açılış konuşması İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve İSF İcra Kurulu Başkanı İbrahim Çağlar tarafından yapıldı. Çağlar konuşmasında, “İstanbul Shopping Fest’te mesele turistin sadece gelip alışveriş yapması değil. Asıl mesele şehrin ruhunu hissetmesidir, tarihle, kültürle, inançla ve medeniyet örnekleriyle dolu bu şehri gerçek anlamda yaşamasıdır” dedi. Çağlar sözlerine, “Tarihle, kültürle, inançla ve medeniyet örnekleriyle dolu bu şehri gerçek anlamda yaşamasıdır. Bunun için biz İstanbul Shopping Fest’e gelecek olan ziyaretçilere yaşayabilecekleri en güzel İstanbul deneyimini vaat ediyoruz. Dolayısıyla, taksicisinden sokaktaki simitçisine, küçük esnafından tutun da AVM’lere


kadar herkesin bu işin içinde olması çok önemlidir” şeklinde devam etti. İbrahim Çağlar, “Bunun için geçtiğimiz yıldan itibaren festivalin tam manasıyla şehrin kılcal damarlarına kadar nüfuz etmesi için gayret sarf ediyoruz. İstanbul Shopping Fest, paranın, kültürün, sanatın ve alışverişin başkenti olma yolundaki İstanbul için atılmış çok önemli bir adımdır” diye konuştu.

TOPBAŞ: “İSTANBUL, DÜNYANIN GÖZBEBEĞİDİR” İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve İSF Platform Başkanı Kadir Topbaş ise yaptığı konuşmada, İstanbul’un doğasıyla, boğazıyla, tarihi ve kültürel eserleriyle, ekonomisiyle, sunduğu kozmopolit ortam ile tüm dünyanın göz bebeği olduğunu söyleyerek şehrin bu özelikleriyle dünyaya taşıdıklarını ifade etti. 2019 yılına kadar İstanbul’daki kongre salonlarının dolu olduğunu ifade eden Topbaş, İstanbul’un marka

değerini yükseltmek için var güçleriyle çalıştıklarını belirtti. Kadir Topbaş sözlerine, “Shopping Fest de İstanbul’un bu alandaki gücüne güç katıyor. Bu festivalde olduğu gibi sürekliliği olan organizasyonlar, şehrimizin marka değerine önemli katkı sağlıyor. Bu değeri etkili ve kalıcı hale getirmeyi amaçlıyoruz. Bu organizasyon ile üreticilerin daha fazla tüketici ile buluşmasını ümit ediyorum” şeklinde devam etti.

“EFSANE İNDİRİM” YİNE EFSANE OLACAK Festival’in açılış etkinlikleri çerçevesinde yapılacak havai fişek, su ve ışık gösterilerinin yanı sıra 23 gün boyunca İstanbul’un farklı merkezlerinde konserler, ünlü tasarımcı ve mankenlerin yer alacağı defileler ve sokak partileri gerçekleştirilecek. İstanbul Shopping Fest’in gelenekselleşen “Efsane İndirim” günü, Mall Of İstanbul bünyesinde 12 Haziran’da yapılacak. Sabah saat 10.00’dan gece 24.00’e kadar açık olacak Mall Of İstanbul’da o gün alışveriş severleri çeşitli sürprizler bekliyor olacak. Her yıl olduğu gibi bu yıl da İSF kapsamında, yeme-içme, hazır giyim, hizmet gibi birçok sektördeki mağaza, “Konsept İndirim Günleri” gerçekleştirecek.


restaurant gündem 32 hotel & hi-tech

İstanbul dünya kongre tercihlerinde ilk 10’da Dünya kongre sektörünün 2014 yılı sonuçları açıklandı İstanbul, dünya kongre tercihlerinde ilk 10’da yerini aldı.

I

CCA- Uluslararası Kongre ve Konvansiyonlar Derneği istatistiklerine göre İstanbul, en çok tercih edilen kongre şehirleri sıralamasında dünya 9.su olarak ilk 10’da yerini aldı. Uluslararası kongre sektörü birliği olan ve dünya kongre turizminin ilgiyle takip ettiği ICCA’nın her yıl Mayıs ayında yayınlanan ve bir önceki yılın istatistiki verilerinden hazırlanan ve destinasyon şehirleri arasında merakla beklenen rapor açıklandı. 2014 yılının istatistiklerine göre dünya kongre şehirleri arasında destinasyon tercihlerinde İstanbul, gerçekleştirilen 130 kongre ile dünya 9.su oldu.

ÇAĞLAR: “İSTANBUL, DÜNYA ÇAPINDA BİR KONGRE ŞEHRİDİR” Konuyla ilgili bilgi veren İstanbul Ticaret Odası, İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu-ICVB Başkanı İbrahim Çağlar “İstanbul´da kongre sayısı son 10 yılda %280 arttı, bu başarının yükselerek devam edeceğine inanıyorum. İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu–ICVB olarak İstanbul’un kongre turizmi alanında tam anlamıyla tercih edilen bir varış noktası haline gelmesi ve pazar payının her büyüklükteki kongre için artırılmasına katkıda bulunmak için çalışmalarımız çok yönlü devam ediyor. İstanbul, mevcut değerlerini bir turizm potansiyeli olarak harekete geçirmek konusunda artık bir refleks kazanmıştır. Bunun oluşumunda ICVB’nin sürdürdüğü etkin tanıtım ve pazarlama çalışmalarının rolü büyüktür. Ayrıca isabetli kamu ve özel sektör yatırımları İstanbul’un sıçramasına olanak sağlamıştır. İstanbul algısı tüm dünyada yükseldi ve “Trend Destinasyon” haline geldi. İstanbul, kongre turizminde dünya 9.su oldu. Bu büyük bir başarı. İstanbul sahip olduğu ulaşılabilirlik, toplantı ve kongre merkezlerinin kalitesi

ve sayısı, konaklama olanaklarındaki kalite ve alternatifler, tarihkültür ve doğa gibi kendi öz zenginlikleri ve hizmet kalitesi ile dünya çapında bir kongre şehridir. İstanbul ayrıca Türkiye kongre sektörünün lokomotifi durumundadır” dedi. İstanbul, ICCA istatistiklerine göre 2000’li yılların başında 40. sırada yer alırken, 2009 yılında 17. sıraya yükseldi, 2010 yılından bugüne yükselerek tercihlerde üst sıralarda yer alan İstanbul, 2014 yılı raporunda da dünya kongre turizminin destinasyon tercihlerinde parlayan yıldızı olarak 9. sırada yer aldı.

“HEDEFİMİZ İLK 5 ARASINDA YER ALMAK” Toplam ziyaretçi sayısı anlamında da İstanbul’un, Avrupa’nın en çok ziyaret edilen 3’üncü kenti konumunda olduğunu belirten İbrahim Çağlar, “İstanbul’u dünyanın en çok ziyaret edilen kenti yapma yolunda çalışmalar da devam edecek. 1997 yılında açılan İstanbul Kongre ve Ziyaretçi BürosuICVB, bugüne kadar çok önemli atılımlar yaptı. Tabii biz bunu aldığımızdan daha iyi bir noktada bırakmak için uğraşacağız. 2023 yılı için hedefimiz ilk 5 şehir arasında yer alabilmek” dedi.



restaurant gündem 34 hotel & hi-tech

Turizm liderleri World Tourism Forum’unda buluştu

Dünya turizmine yön veren liderler World Tourism Forum kapsamında İstanbul’da bir araya geldi. Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle ilk kez gerçekleşen forumun ilk bölümünde online turizmin geleceği konuşuldu.

D

ünya turizmine yön veren liderler World Tourism Forum kapsamında İstanbul’da bir araya geldi. Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle World Tourism Forum Türkiye’de ilk kez düzenlenen organizasyonda Avrupa, Rusya, Türki Cumhuriyetler ve Körfez Ülkeleri’nden katılımcılarla turizm sektörünün geleceği masaya yatırıldı. World Tourism Forum bu yıl online turizm konusu mercek altına alındı.

VERDON-ROE: “TÜRKİYE BAĞLANTI NOKTALARINI TEKNOLOJİYLE BİRLEŞTİRMELİ” World Tourism Forum’da konuşan TripAdvisor Satıştan Sorumlu Başkan Yardımcısı Martin Verdon-Roe, geçen yıl Türkiye’nin bir sürpriz yaparak tüm dünyada seyahatte en çok tercih edilen ülke seçildiğini açıkladı. Veridone, “Türkiye çok popüler bir yer oldu. Geçen sene seyahatte en çok tercih edilen ülke seçildi. Bununla gurur duymalısınız. Tüm dünyanın dikkatini çektiniz.” dedi. Martin Verdon-Roe, online turizm konusunda online seyahat ve mobil telefon uygulamalarının inanılmaz büyüdüğüne dikkat çekti. Türkiye’nin Dubai modelinde olduğu gibi seyahatin başladığı havayolundan otele varış sürecine kadar tüm fiziki ulaşım ve teknolojinin beraber kurgulanması gerektiğini kaydetti.

KANE: “FACEBOOK’TA EN ÇOK SEYAHAT FOTOĞRAFLARI PAYLAŞILIYOR” Online seyahat konusunun her geçen gün öneminin arttığını vurgulayan Facebook ve Instagram MENA Bölgesi Seyahat, Otomotiv ve Finanstan Sorumlu Başkanı Terry Kane, Facebook’ta yüzde 51’le en çok seyahat anıları ve fotoğrafları paylaşıldığını söyleyerek, “Düğün veya doğumgününden daha çok seyahat fotoğrafları öne çıkıyor. Burada büyüme çok ciddi. İstanbul medeniyetler beşiği ve İstanbul’un turizmde çok ciddi avantajları var. Küresel seyahatte bağlantı önemli konu. Dünya artık çok daha açık hale geldi. Dünyada 9 kişiden 1’i seyahat ediyor. Eğitimin turizme ve seyahate odaklanması gerekiyor.’’ dedi.

BENJAMİN: “YUNANİSTAN BİTİYOR, TÜRKİYE PARLIYOR” CNN International Finans Editörü Todd Benjamin ise, Türkiye’ye ilk 20 yıl önce geldiğini ve eşine Kalkan’da evlilik teklif ettiğini anlatarak, “Türk havayolu şirketleri çok başarılı ancak uçaktan indiğinizde trafik çok ciddi bir sorun. Türkiye’nin misafirperverliğine hayranım. Ancak İstanbul’da yollar yeterli değil. Uzun vadede trafiğe çözüm bulunması gerekiyor. Avrupa’da ciddi bir işsizlik problemi


var. Yunanistan’da da belirsizlik devam ediyor. Yunanistan bitmiş durumda ve Türkiye parlıyor. Türkiye’de orta sınıfın büyüdüğünü gözlemliyoruz ki bu çok umut vaat edici. Türkiye turizmde parlaklığını koruyor’.”diye konuştu.

LEIRVAAG: “DÜNYADA UÇUŞ SAYISI ARTACAK” Amadeus Endüstriyel İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Svend Olav Leirvaag, Türkiye ekonomisi ve turizminin muazzam olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Türkiye turizmi göz dolduruyor. Fiziksel alt yapı İstanbul’da geliştirilmeli. İstanbul’a 3’ncü havayolu yapılıyor. Türkiye en sorunsuz birbirine alt yapı ulaşım sistemini geliştiriyor. Bu çok önemli bir durum. Dünyada uçuş sayısı artmaya devam edecek. Turistler otellerde daha fazla kalacak. Seyahat danışmanlığı kavramının da önümüzdeki dönemde değişim bekliyoruz. Yabancı dil ve doğru yabancı dilin doğru yaşta öğretilmesi konusu önem kazanan bir diğer alan. Seyahat konusunda en geç lisede müfredat oluşturulmalı. 20’den fazla ülkede bu yapılıyor.’’ dedi.

VONCKE: “YÜKSELEN PİYASALAR GELİŞMİŞ PİYASALARI GEÇTİ” Expedia EMEA Piyasa Yönetimi Başkan Yardımcısı Ait Voncke, yükselen piyasaların gelişmiş piyasalara göre seyahat cirolarında daha iyi durumda olduğunu belirterek, “Çin uçak biletinde lider. Dünyanın gelişmiş ülkeleri ABD ve Avrupa artık seyahat konusunda merkezde değil. Yükselen piyasalar gelişmiş piyasaları geçti. Türkiye’de yüzde 46 olan payımız yüzde 60’a çıktı. Bu çok umut verici bir gelişme bizim açımızdan.” şeklinde konuştu.

GÜMÜŞ: “2019’DA 8 MİLYAR DOLAR SAĞLIK TURİZMİ GELİRİ HEDEFLİYORUZ” Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Eyüp Gümüş, gelecekte sağlık turizminin termal, medikal ve yaşlı bakım merkezi olmak üzere 3 noktada birleşeceğini belirterek, “Geçen yıl 500 bin kişi Türkiye’ye gelerek sağlık hizmeti aldı. Turistlerimiz geliyor, burada tatil yapıyor daha sonra bakıyoruz ki Türkiye’deki sağlık sistemini de öğreniyor. Hizmet almaya gelenlere bakıyoruz daha önce Türkiye’ye gelmişler. Bu giderek artıyor.” dedi.

2019 yılında 8 milyar dolarlık sağlık turizmi geliri hedeflediklerini açıklayan Gümüş, Türkiye’deki bütün kaynaklarla birlikte bunları değerlendirdiklerini bildirdi. Sağlık Bakanlığı olarak yaklaşık 42 bin yataklı yeni şehir hastaneleri yaptıklarını, bunların yeni konsepte akıllı binalar ve modern teknolojiyle güçlü sağlık merkezleri olacağını dile getiren Gümüş, “Bazı kliniklerimizi uluslararası klinik haline getireceğiz. Türkiye’de her kliniğin uluslararası anlamda sağlık hizmeti vermesini de planlayacağız. Akredite merkezler, sağlık turizmini verecekler. Sağlık turizmini önümüzdeki yıllarda daha fazla duymaya başlayacağız.” dedi.

BAYINDIR: “İSTANBUL, 4 MEVSİM VE 12 AY YAŞAYAN BİR ŞEHİR” Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır ise,turizmin Türkiye’de son 10 yılda bir sıçrama yaparak, ekonominin en çok döviz girdisi sağlayan sektörü olduğunu ifade eden Bayırdır, “Ülkemizin sahip olduğu turizm değerleri içinde en üst sıralarda yer alan İstanbul, dört mevsim ve 12 ay yaşayan bir şehirdir. Kültür, tarih, sanat, eğlence, alışveriş, sağlık, toplantı, organizasyon gibi birçok segmenti tek bir marka altında toplayabilen dünyanın sayılı şehirlerinden birisidir. Bu zenginliği de turizm alanında kullanmak için emin adımlarla ilerlemektedir” diye konuştu.

“DESTİNASYON PAZARLAMASI”NIN GELECEĞİ ICVB ve World Tourism Forum hem kongre sektörü hem de turizm sektörü yönleriyle şehir pazarlaması konusunu gündeme taşıdı ve tartışmayı çeşitli ülkelerin ve şehirlerin tecrübeleri ile zenginleştirmeye çalıştı. Forumda “Destinasyon Pazarlaması” başlığıyla düzenlenen oturumun moderatörlüğünü İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB) Genel Müdürü Özkan Özkan Yavuz yaptı. Oturumda Katar Ulusal Kongre Merkezi Genel Müdürü Ken Jamieson, Azerbaycan Kongre Bürosu Genel Müdürü Florian Sengstschmid ve New York Belediyesi Kültür ve Turizm Başkanı Marty Markowitz birer konuşma yaptı. Forumda ICVB tarafından açılan tanıtım deski ile İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu çalışmaları ve şehrin ilk resmi tanıtım sitesi olan howtoistanbul.com’un tanıtımı yapıldı.


restaurant gündem 36 hotel & hi-tech

‘Engelsiz turizm’e dokunuş Görmeyenler Kültür ve Birleşme Derneği (GÖRBİR), turizmde engelleri ortadan kaldırmak için kolları sıvadı. Projeyle turizm beldelerinde, şehir içindeki otellerde, şifalı su tesislerinde öncelikle erişilebilirlik problemlerinin tespit edilmesi amaçlanıyor.

G

örmeyenler Kültür ve Birleşme Derneği (GÖRBİR) öncülüğünde başlatılan Engelsiz Turizm Projesi; İçişleri Bakanlığı, Turizm Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, TÜRSAB ve TÜROFED işbirliğiyle turizmde engelleri kaldırmak için faaliyetlerini sürdürüyor. Projeyle, turizm beldelerinde, şehir içindeki otellerde, şifalı su tesislerinde öncelikle erişilebilirlik problemlerinin tespit edilmesi amaçlanıyor. Bu kapsamda Adana, Antalya, Trabzon, Ankara, Afyon, Van ve İstanbul gibi belirlenen şehirlerde faaliyet gösteren turizm tesislerinin yetkililerine yönelik, erişilebilir tesislerin oluşturulması için yapılacak çalışmaların anlatılacağı bir organizasyonun


gerçekleştirilmesi planlanıyor. Bunun yanı sıra engelli ve yaşlılarla kurulacak iletişimin nasıl olması gerektiği ile ilgili seminerler de düzenlenecek. Ayrıca turizm alanında engellilerin istihdam edilebilirliğini sağlamak amacıyla bir pilot eğitim programı belirleneceği ve eğitim sonrasında turistik tesislerde staj imkanı da oluşturulacağı ifade ediliyor. Bu sayede, hem bu tarz kurumların yasal yükümlülüklerini yerine getirme fırsatı doğacak hem de engelliler için yeni bir istihdam kapısı açılacak.

ANTALYA, TURİZMDE ENGELLERİ KALDIRIYOR

ENGELSİZ TURİZM NEDİR? Herkesin birlikte seyahat edebildiği, tatil yapabildiği, konaklayabildiği, sosyal mekanlardan faydalanabildiği başka birinin yardımı olmadan özgür ve eşit imkanlar sunan tesisler ve aktivitelerdir. Farklı gelişim gösteren, otizmli, downlu, zihinsel engelli bireylerinde refakatçileri ile birlikte tesislerden yararlanma imkanıdır. İmar kanununda Türk Standartları Enstitüsü standartlarında, engellilerin ulaşılabilirliği, doğrudan ilgili olan TS 91113, TS 12576, TS 12460 maddeleriyle düzenlenmiştir.

AVRUPA’DA 80 MİLYAR AVROLUK BİR PAZAR Bugün dünyada 600 milyondan fazla insan fiziki ya da zihinsel bir engel ile yaşıyor. Dünyanın bu en büyük azınlığı, turizm endüstrisi için de “özel bir pazar” anlamına geliyor. Araştırma sonuçlarına göre bu nüfusun yaklaşık yüzde 70’i seyahat ediyor. Bu kişilerin genellikle bir ya da birkaç kişinin refakatiyle seyahat ettikleri düşünüldüğünde Avrupa’da seyahat eden potansiyel rakamın 130 milyon kişi ve bunların yaklaşık turizm harcamasının 80 milyar Avro’dan fazla olduğu söyleniyor.

TÜRKİYE’DE ENGELLİLERE YÖNELİK KONAKLAMA KAPASİTESİ Türkiye’deki engelli nüfusu yaklaşık 8 milyon civarındadır. Turizm Bakanlığı’ndan işletme belgeli tesislerde 1.176 adet engellilere özel oda bulunuyor. Bununla beraber engelli derneklerindeki uzmanlar bu envanterin tümünün engellilerin kullanımına uygun standartlarda olmadığını belirtiyorlar. Engelliler için yapılmış olduğu iddia edilen özel odalarda ya da diğer fasilitelerde bile engellilerin bunları kullanımında problemler çıkabiliyor. Antalya 605 oda ile engellilere göre en çok odası bulunan ilimiz. Bu ilimizi 159 oda ile Muğla izliyor. İstanbul’un yatak kapasitesi ise 147.

SunExpress sponsorluğunda düzenlenen Engelsiz TurizmErişilebilir Turizm Workshop’u 6 Nisan’da Antalya’da yapıldı. Seminerler boyunca Adana’da turizm sektörü ve otelcilik konusunda eğitim almış 30 engelli turizmci Antalya bölgesinde, başta Antalya Büyükşehir, Alanya, Serik ve Manavgat belediyeleri olmak üzere incelemelerde bulunarak, workshop’lar düzenlendi. Görmeyenler Kültür ve Birleşenler Derneği, Alanya Belediyesi Engelsiz Park ve Yaşam Merkezi’ni ziyaret etti. Aralarında İstanbul ve Adana şube temsilcilerinin bulunduğu 35 dernek üyesine Engelsiz Park ve Yaşam Merkezi tanıtılırken, merkezde çalışan uzman personelin iş alanları, el sanatları atölyesinde yapılan uygulamalar ve Proje Koordinatörü Münir Altıoğlu tarafından engelsiz turizm ve bu alanda Alanya Belediyesi’nin yaptığı çalışmalarla ilgili bilgiler verildi. Daha sonra Alanya’nın tarihi mekanlarından biri olan Kızılkule’ye gerçekleştirilen ziyarette,”Tarihin Sesi Ol Projesi” kapsamında alınan sesli cihazlar ile Kızılkule’nin tanıtımı yapıldı. Aynı zamanda Kızılkule, Tophane ve Mancınık maketleriyle ziyaretçiler dokunarak hissetme yoluyla tarihi yapıyı inceleme fırsatı buldu. Program, Antalya Büyükşehir Belediyesi Rehabilitasyon Merkezi’nde verilen eğitim semineri ve ardından merkezin incelenmesiyle sona erdi.

BÜGELEK: “FARKINDALIK OLUŞTURMAK İSTİYORUZ” Proje Koordinatörü Mustafa Bügelek, Engelsiz Turizm Projesi’nin aslında belli bir dönem yerine belli bir toplumsal davranış oluşana kadar sürdürülecek projelerden olması sebebiyle son derece önemli olduğunu belirtti. Bu kapsamda farkındalığın oluşturulması ve artırılması noktasında engellileri bilinçlendirmeyi amaçladıklarını ve verilecek seminerleri, ‘Engelli Müşteri Ne Bekler?’ başlığı altında gerçekleştirerek kamuoyunun dikkatini çekme arzusunda olduklarını söyledi. Bügelek; “Seminerlerimizle Türkiye’de turizm merkezlerinin engelliler tarafından erişilebilirliğini artırmak ve engellilere sunulan hizmetleri çeşitlendirmek için bir yol haritası çıkarma yolunda akademik aklın paylaşımını hedefliyoruz.” dedi.


restaurant gündem 38 hotel & hi-tech

Turizmciler TUROB yemeğinde buluştu TUROB Geleneksel Öğle Yemeği 28 Nisan Salı günü Mövenpick Golden Horn Hotel’de gerçekleştirildi.

T

uristik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği’nin (TUROB) Nisan ayı Geleneksel Öğle Yemeği, Mövenpick Golden Horn Hotel’de gerçekleştirildi. Sektörü bir araya getiren yemeğe, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Nedret Apaydın ve TUROB Başkanı Timur Bayındır’ın yanı sıra, TUROB üyesi oteller ve basın mensupları katıldı. Yemeğin açılış konuşmasını gerçekleştiren TUROB Başkanı Timur Bayındır, turizm fuarlarına ilişkin değerlendirmeleriyle sözlerine başladı. “Sektörümüz açısından önem arz eden ITB Berlin - MITT Moskova WTM Afrika ve WTM Latin Amerika uluslararası turizm fuarlarının geride bıraktık” diyen Bayındır, konuşmasının devamında turizmin, en büyük buluşma noktası olarak kabul edilen ITB Berlin Borsası kapsamındaki gözlemlerini aktararak, “Alman tatilcilerin, Dolar’daki değerlenme dikkate alınarak, ABD seyahatlerinde yavaşlama beklendiğini, sağlık turizminin öne çıkmakta

olduğu ve bu alanda ülkeler arası rekabetin arttığı, Rusya Federasyonu ve Ukrayna’da süren siyasi ve ekonomik gelişmeler dikkate alınarak, bu ülkelere gelecek turist sayısı ve bu ülkelerden yurt dışına çıkacak turist sayısında, önemli oranda düşüş yaşanacağı, 2015 yılında Almanya’dan ve diğer ülkelerden ülkemize gelecek turist sayısında kayda değer oranda değişim yaşanmayacağı tespit edilmiştir.” dedi.


“YAKIT DESTEĞİ İSTANBUL’U DA KAPSAMALI” Bayındır, şöyle devam etti: “Rusya pazarına yönelik tespitler, MITT Moskova Fuarı’ndaki temaslarımızda da doğrulanmış, Rusya’dan ülkemize 2015 yılında gelecek turist sayısında ve elde edilecek turizm gelirinde hissedilir oranda azalma olacağı tahmin edilmektedir. Bildiğiniz üzere, pazara destek sağlamak amacıyla Ekonomi Bakanlığı onayıyla, Rusya Federasyonu, İran ve BDT Ülkeleri’nden, Türkiye’ye turist getiren charter uçaklara yakıt desteği verilmesi kararlaştırılmıştır. Ancak, desteğin sadece Nisan ve Mayıs ayları içerisinde, İstanbul hariç tutularak, “tarifesiz” (charter) turist getiren seyahat acentalarına sağlanacak olması, tam anlamıyla verim alınamayacağının bir göstergesidir. Dolayısıyla desteğin, İstanbul’u kapsayacak şekilde ve süresinin uzatılarak sağlanması gerektiği yönünde, birliğimizin temasları devam etmektedir. Umarız gerçekten amaca yönelik bir neticeye varabiliriz.

“BÖLGE TEMSİLCİLİKLERİMİZİ ARTTIRMA KARARI ALDIK” TUROB olarak, bölge temsilciliklerimizi arttırma kararı aldıklarını söyleyen Bayındır, “İstanbul, Antalya gibi öne çıkmış turizm destinasyonlarımız, tabii ki birer dünya markasıdır ve ülke tanıtımındaki yeri büyüktür. Ancak unutulmamalıdır ki Anadolu barındırdığı, sayısız zenginlik ve kültür ile sektörümüz için önemli bir kaynaktır. Ulusal ve uluslararası tüm fuar ve toplantılarda, turizmin ve turist profilinin değişmekte olduğu, yeni segment ve beklentilerin oluştuğunu söylüyoruz ve duyuyoruz. Dolayısıyla, bizim de yeni ve farklı cazibeler yaratmamız, bu değişime ayak uydurmamız gerekiyor. Bu sebeple, TUROB olarak, bölge temsilciliklerimizi arttırma kararı aldık ve şüphesiz ki önemli bir doğal güzelliği barındıran Karadeniz Bölgemizdeki, Trabzon ve Giresun’da temsilciliklerimizi faaliyete geçirdik.” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

“KRİTİK TABLOLAR KARŞISINDA ÇARESİZ DEĞİLİZ”

APAYDIN: “TURİZMDE KALİTELİYİ YÜKSELTMELİYİZ”

Bayındır, turizm sektörünün bu önemli fuarların kritik tabloları karşısında sektör olarak çaresiz olmadıklarını ifade ederek, “Yaptığımız araştırma ve öngörüler sayesinde, alternatif pazar ve ürünler konusunda sürdürülebilir adımlar atmaya devam ediyor, Güney Afrika ve Latin Amerika destinasyonlarındaki faaliyetlerimize hız kesmeden devam ediyoruz. Uzak destinasyonlardan gelecek turistlerin kalış süresi ve eğilimleri, sektörümüz açısından oldukça faydalı olduğu gibi, ülkemiz turist profili çeşitliliğine katkısı da pozitif yönde olmaktadır. Kaynak pazarlarımızı arttırmaya çalışırken, bir yandan da bu pazarlara sunduğumuz turizm ürünlerimizi de çeşitlendirmeyi ihmal etmiyoruz. TUROB olarak, ısrarla, tek tip turizm ürünü, tek tip turizm destinasyonu ve tek tip turizm yatırımının, ülkemiz zenginliği karşısında yanlış bir yol olduğunu vurguluyoruz.” diye konuştu.

Turizmcilere olumlu mesajlar vererek konuşmasına başlayan İstanbul’un yeni İl Kültür ve Turizm Müdürü Nedret Apaydın ise, “Biz ekip olarak buradayız. İstanbul hepimizin. Bu güzel şehir için birlikte el ele verelim, gayret edelim istiyoruz. Burada bir tek önemli konu var, o da turizmde kalite. İstanbul’da sayısal verileri bir şekilde yakalıyoruz zaten. Önemli olan turizmde kaliteyi yükseltmek.” diye konuştu.


restaurant gündem 40 hotel & hi-tech

İstanbul tanıtımına önemli katkı İTO ve ICVB dünyanın en önemli turizm fuarlarındanWTMWorld Travel Market’te Düzenlediği Yarışma ile İstanbul’u tanıttı.

D

ünyanın önemli turizm fuarlarından biri olarak kabul edilen ve Sao Paulo’da düzenlenen WTM-World Travel Market Latin Amerika Fuarı’nın, 2015 destinasyon partneri olan İstanbul; sosyal medya üzerinden düzenlediği yarışma ile bir kez daha isminden söz ettirdi. İstanbul Ticaret Odası ve İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu-ICVB tarafından düzenlenen ve 22-24 Nisan 2015 tarihleri arasında fuarın resmi Twitter ve Facebook hesapları üzerinden de duyurulan yarışmaya ilgi büyüktü. İstanbul standındaki birbirinden güzel İstanbul görselleri arasından #istanbulatWTMLAT2015 hashtagi ile paylaşılan yüzlerce görsel içinden, Juliana Ramos gerçekleştirdiği sosyal medya paylaşımıyla birinci oldu. Yoğun ilgi gören yarışmanın kazananı olan Juliana Ramos’a İTO ve ICVB ortaklığı ile hazırlanan “İstanbul Tatil Paketi”; Sao Paulo Konsolosu Mehmet Özgün Arman tarafından makamında takdim edilecek.

LATİN AMERİKA’DAN İSTANBUL’A İLGİ BÜYÜK Dünya çapında büyük ilgiyle takip edilen fuarda yer alan İstanbul standını ziyaret eden tüm katılımcıların yoğun ilgisi ile yaklaşık 9.500 stant katılımcısı ve 15.000 davetli İstanbul’u bir kez daha yakından tanıma ve bilgilenme fırsatı buldu. İstanbul ile Brezilya ve Latin Amerika arasındaki ilişkileri artırmak ve yeni bir pazar olanağı sağlamak açısından mükemmel bir platform sunan fuar bu yıl geçtiğimiz yıllardan farklı olarak 43.Braztoa-Brezilya Tur Operatörleri Birliği toplantısına da ev sahipliği yaptı. Bu yıl fuarda ilk kez düzenlenen ve sosyal medyada büyük ses getiren yarışma ile İstanbul yine öne çıkan lokasyonların başında yer aldı.



restaurant gündem 42 hotel & hi-tech

“Seyahatin Geleceğini Şekillendirmek” raporu yayınlandı “Geleceğin Seyahatini Şekillendirmek” raporuna göre, dünya seyahat endüstrisi gelecek 10 yılda büyüyecek, Türkler’in yurt dışı seyahat harcamaları her yıl yüzde 5 artacak.

T

urizm ve seyahat endüstrisinin önde gelen ileri teknoloji çözümleri sağlayıcısı Amadeus Bilgi Teknolojileri Grubu, dünyadaki seyahat trendlerinin mercek altına alındığı “Seyahatin Geleceğini Şekillendirmek” başlıklı raporunu yayınladı. 1994’ten bu yana Türkiye’de de faaliyet gösteren ve seyahat dağıtım pazarının lideri konumundaki Amadeus adına, seyahat tahminleri şirketi Oxford Economics’in imza attığı bağımsız çalışma, 2023’e doğru ilerlerken, dünyadaki ve Türkiye’deki turizm ve seyahat eğilimlerini gözler önüne seriyor. Pek çok çarpıcı öngörü içeren rapora göre global seyahat endüstrisi önümüzdeki yıllarda istikrarlı gelişimini

sürdürecek. Çalışmada Türkiye’ye dair tahminler de yer alıyor; 2023’e kadar Türkiye’deki yurt dışı seyahat harcamalarının her yıl yüzde 5’in üzerinde bir oranda artacağına işaret ediliyor.

ÇİN SEYAHAT HARCAMALARINDA ABD’Yİ GEÇECEK Ekonomik kriz döneminde küresel seyahat endüstrisinin yıllık büyüme oranının yüzde 4,1 olduğunu saptayan “Seyahatin Geleceğini Şekillendirmek” raporu, önümüzdeki 10 yıl için dünya seyahat endüstrisi için iyimser bir makroekonomik tablo çiziyor. Sektörün hızla, küresel gayrisafi


RAPORDAN ÖNE ÇIKAN BAŞLIKLAR İş seyahatleri ivme kazanacak: Doğu ve Batı arasında artan ticaret bağlantıları yeni taleplerin ortaya çıkmasını tetikleyecek ancak Batı’daki kısa mesafeli iş seyahatleri ancak 2018’de, 2008 öncesi seviyeye ulaşabilecek. Gelecek 10 yılda küresel iş seyahatlerindeki artışın tetikleyicisi, yüzde 55’lik payıyla Asya olacak. Havayolu seyahatlerindeki artışı gelişmekte olan ekonomiler sağlayacak: Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) üyesi olmayan ülkelerin hava yolu seyahatleri ilk kez OECD üyesi ülkelerinkini geçerken, 2023 itibariyle küresel hava trafiğini yaratanlar arasında Türkiye, Hindistan ve Rusya gibi gelişmekte olan ülkeler başı çekecek. Ekonomik krizden bu yana ilk kez uluslararası otel konaklamaları yurt içi konaklamaları geçti: Yurtiçi konaklama harcamalarının azalması artık normal kabul ediliyor. Aynı zamanda, gelecek 10 yılda Asya’daki tek gecelik ziyaretçi girişlerinde Avrupa’nın dört katı hızda büyüme kaydetmesi bekleniyor. Ancak, yine de uluslararası ziyaretçilerin otel konaklamaları konusunda Avrupa hakim olmaya devam edecek. Yenilikçi Türk seyahat sektörü: Türkiye’deki seyahat sektörü, hızla artan yurtiçi talepleri karşılamak için Batılı tedarikçilere örnek olabilecek yenilikler sunuyor. Türkiye değişime açık: Türkiye, teknolojik olarak değişime birçok ülkeden daha açık. Ayrıca Türkiye’deki turizmciler, gelişmiş ülke pazarlarındaki meslektaşlarına göre daha araştırmacı.

hasıla artış oranının yüzde 2 üzerinde, yıllık yüzde 5,4 oranında büyüyeceği tahmin ediliyor. Bu büyümeyi sağlayan güç ise, 2023 itibariyle yurt dışı seyahat harcamalarında yüzde 20 oranında bir artış kaydedecek olan Çin. 2005’te sadece yüzde 1’lik bir artış gösteren Çin’in yurt dışı seyahat harcamaları önümüzdeki 10 yılda, yurt dışına gidecek ekonomik güce sahip Çinlilerin sayısının ikiye katlanmasıyla hızla tırmanacak. Öyle ki bu yıl dahi Çin’deki yurt dışı seyahat harcamaları, ABD’ninkileri aşacak. Ayrıca, yükseliş grafiği çizen gayrisafi milli hasıla, istihdam ve tüketim oranları sayesinde Çin, 2017 itibariyle en büyük yurtiçi seyahat pazarı olarak konumlanacak. Ancak seyahat harcamalarındaki büyüme Çin’e özgü değil. Artan gelir ve değişen tüketici alışkanlıkları sayesinde Türkiye, Rusya, Brezilya, Hindistan ve Endonezya gibi gelişmekte olan ülkelerin de gelecek 10 yılda bu alanda yıllık yüzde 5’in üzerinde bir büyüme kaydedeceği hesaplanıyor.

TAUBMANN: “SEYAHAT İÇİN ALTIN DÖNEM BAŞLIYOR” Toplantıda rapor sonuçlarını paylaşan Amadeus Dağıtımdan Sorumlu Başkan Yardımcısı Holger Taubmann, “Ekonomik krizden henüz çıkmakta olan pek çok endüstri

segmenti için sevindirici haberlerimiz var; seyahat için yeni bir altın dönem başlıyor. Ancak elbette bu iyimser tahminler herkes için geçerli değil, her zamanki gibi kazananlar ve kaybedenler söz konusu.” dedi. Türkiye’nin gelişmekte olan ülkeler arasında öne çıkan oyunculardan biri olduğunu ifade eden Taubmann, geçen 10 yıldaki hızlı büyümesini takiben, Türkiye’nin 2023’e kadar yıllık ortalama yüzde 5’in üzerinde bir büyüme yakalamasının beklendiğini kaydetti. Taubmann, Türk Hava Yolları’nın dünyada en fazla destinasyona uçan havayolu şirketi olma vizyonunun da bu büyümeye önemli bir katkı sağladığını sözlerine ekledi. Raporu kaleme alan, Oxford Economics Müdür Yardımcısı Andrew Tessler ise raporla ilgili şu değerlendirmede bulundu: “Küresel seyahat endüstrisi giderek güç kazanıyor ve değişiyor. Çin’in büyümesi önemli bir etken olmakla birlikte, bu büyümenin arkasında çok daha ince faktörler yer alıyor. Ekonomik kriz süresinde ortaya çıkan rekabet dinamiklerinin yer değişimi ve yeni davranış biçimlerinin süregelmesi, sektördeki kilit göstergeleri etkileyen iki önemli unsur.”


restaurant gündem 44 hotel & hi-tech

YENİ PROJELERDEKİ BÜYÜKLÜKLERİN İLLERE DAĞILIMI, % Bütçe payı ANTALYA 38,4 İSTANBUL 11,7 İZMİR 6,2 KONYA 8,7 MUĞLA 5,6 ERZURUM 13,3 DİĞER 16,1

İstihdam payı 39 15,9 7,5 9 3,6 7,3 17,7

Yatak payı 35,1 13,8 7,5 10,1 3,7 11,7 18,1

Yatırımların merkezi bu yıl da Antalya! Türkiye’de yapılmakta olan ve proje halindeki yatırımların merkezi bu yıl da Antalya oldu. Yılın iki aylık dönemimde alınan yatırım teşvik belgelerine göre, en çok yatırım yapılacak il Antalya olurken, istihdam ve yatak arzı açısından da Antalya lider konumda…

A

KTOB Araştırma Birimi’nin derlediği verilere göre, 2 aylık dönemde toplam yatırım bütçesinin %38’i, oluşturulacak istihdamın %39’u ve üretilecek yatak kapasitesinin %35’i Antalya ilinde toplanıyor. Türkiye’de Ocak-Şubat dönemimde alınan ve komple yeni yatırımları öngören projelerle 512 milyon TL’lik bir harcamada bulunulacak. Bu yeni yatırımlarla 2 bin dolayında yeni istihdam, 8 bin 517 yeni yatak üretilecek. Diğer yandan yeni yatırımlara ilk sırayı 3 ve 4 yıldızlı tesisler alırken, onları 5 yıldızlı otellerle butik tesisler takip etti. Üretilecek toplam yatak kapasitesinin %52’si 4 yıldızlı, %27’si de 5 yıldızlı tesislerde bulunacak. 3 yıldızlı tesisler de %17 dolayında paya sahip olacak.



restaurant gündem 46 hotel & hi-tech

“Birleşmiş Milletler Kadınların Güçlenmesi İlkeleri”ni temel olarak sadece yapılması doğru olduğu için değil, iş hayatı için bir zorunluluk olarak gördüğümüz için destekliyoruz. Bu ilke, Rezidor Grup bünyesinde çalışan kadınları destekleme sözümüzün de altını çiziyor. Kadınların daha fazla lider pozisyonlarında daha fazla yer almasını teşvik ederek, daha geniş bir yetenek havuzu inşa etmek ve işte yükselmelerinin devam ettirilmesi için cinsiyet eşitliği konusunda daha iyi koşulların yaratılmasını istiyoruz.” dedi. Neumann sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz, geçen yıl Kızlarını Destekleyen Babalar (Fathers Empowering Daughters) kampanyasında G(irls)20 ile ortak olduk ve bu sene G(irls)20 Zirvesi’ne ve temsilcilerine tam destek sağlamaktan dolayı çok mutluyuz. 2025 yılına kadar 100 milyondan fazla kadını iş hayatına kazandırarak; önemli ölçüde global büyüme sağlanmasını, yoksulluk ve eşitsizliğin azaltılmasını hedefleyen G(irls) 20 2015 Zirvesi’nin katılımcıları, G20 Brisbane Bağlılığı’na dahil oluyorlar. 2015’te G(irls) 20 temsilcilerini Radisson Blu Hotel, İstanbul Şişli’de ağırlamaktan onur duyuyoruz ve önümüzdeki sene de ev sahipliği yapmayı dört gözle bekliyoruz.”

Rezidor Oteller Grubu ‘G(irls) 20’ye ortak oldu Rezidor Oteller Grubu ‘Birleşmiş Milletler Kadınların Güçlenmesi İlkeleri’ni imzaladı ve ‘G(irls) 20’ye ortak oldu.

R

ezidor Oteller Grubu, Birleşmiş Milletler Kadınların Güçlenmesi İlkeleri’ni imzaladı ve genç kadınlara iş yaşamında, sosyal fayda amaçlayan girişimlerde ve devlet kademelerinde görev vererek onları ekonomik karar alma sürecinin merkezinde konumlayan küresel bir platform olan “G(irls)20’ye ortak oldu. Carlson Rezidor Oteller Grubu’nun bir üyesi olan, Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’da Radison Blu ve Park Inn by Radisson markalarının işletmecisi Rezidor Oteller Grubu, Birleşmiş Milletler Kadınların Güçlenmesi İlkeleri’ni imzaladı ve genç kadınlara iş yaşamında, sosyal fayda amaçlayan girişimlerde ve devlet kademelerinde görev vererek onları ekonomik karar alma sürecinin merkezinde konumlayan küresel bir platform olan “G(irls)20’ye ortak oldu.

ZİRVE EKİM AYINDA İSTANBUL’DA GERÇEKLEŞECEK Kadın iş gücü artışının global ekonomik hedeflere ulaşmadaki stratejik önemini geliştirme amacı ile, G20 mimarisine göre tasarlanan G(irls)20 Zirvesi, bu yıl 5-6 Ekim tarihlerinde İstanbul’da gerçekleşecek. G(irls)20 Zirvesi, özel sektör, hükümetler, sosyal toplumsal örgütler, akademik dünya ve basının katılım ve katkılarıyla genç kızlar ve kadınların hayatlarını ekonomik bağlamda iyileştirme ve bu yolla sosyal ve toplumsal gelişimine katkıda bulunmayı hedefleyen bir küresel organizasyon olarak öne çıkıyor. 15-23 yaş arasındaki genç kadınların dahil olduğu G(irls)20 programı eğitim, girişim ve global tecrübe ile yeni bir lider kadın jenerasyonu yetiştirmeyi amaçlıyor. Her G20 ülkesinden bir kadın delegenin, Avrupa ve Afrika Sendikaları’ndan, Afganistan, Pakistan ve MENA bölgesinden de birer temsilcinin katılacağı G(irls)20 Zirvesi, kalabalık bir delegeler topluluğuna ev sahipliği yapmış olacak. Bu sene G20 Türkiye Başkanlığı’nda gerçekleşecek G(irls)20 Zirvesi’ne ayrıca; Azerbaycan, Singapur ve İspanya’dan da birer delege katılacak. Rezidor Oteller Grubu Ekim ayında G(irls) 20 temsilcilerini Radisson Blu Hotel, İstanbul Şişli’de ağırlayacak.

NEUMANN: “BM KADINLARIN GÜÇLENMESİ İLKELERİ’Nİ ZORUNLULUK OLARAK GÖRÜYORUZ” Rezidor Otel Grubu Başkanı ve CEO’su Wolfgang M. Neumann kadınlara ve erkeklere eşit davranılması anlamına gelen

DAHL: “BM KADINLARIN GÜÇLENMESİ İLKELERİ VE G(İRLS) 20, REZİDOR’UN KADIN LİDERLİĞİ PROGRAMINI DESTEKLİYOR” Carlson Rezidor Türkiye Bölge Direktörü Sonja Dive-Dahl “Birleşmiş Milletler Kadınların Güçlenmesi İlkeleri’ni imzalayarak ve G(irls)20 Zirvesi’ne ortak olarak, 2014 yılında başlatılan, değişen iş kültüründe hem kadınlara hem de erkeklere yardım etmeyi hedefleyen Rezidor’un “Kadın Liderliği” (Women in Leadership) programını destekliyoruz. Kadın Liderliği (Women in Leadership) girişimimizin temel unsurları çalışma koşulları, bireysel kariyer planları ve mobilite için daha esnek bir yaklaşım edinmeyi içeriyor. Rezidor’un amacı bu doğrultuda yeni ve yenilikçi çözümler üretmek. Biz, Rezidor’da hepimizin eşit şartlarda olmasını sağlamak için herkesin sorumlulukları olduğuna inanıyoruz. Kadın Liderliği (Women in Leadership) girişimi kurumumuzun çeşitliliğinde ve katılım kültüründe pozitif değişime yol açmak için büyük ve ileriye dönük bir görevi temsil ediyor.” dedi.


European Challenge Tour 2015

Belek’te gerçekleşti Avrupa’nın En Büyük Golf Ligi, 3-10 Mayıs tarihleri arasında Gloria Golf Club’da gerçekleşti.

G

loria Golf Club, Avrupa’nın en önemli golf etkinliklerinden birine ev sahipliği yaptı. 3 - 10 Mayıs 2015 tarihleri arasında Türkiye Golf Federasyonu ve European Tour tarafından düzenlenen ve toplam ödül tutarı 175,000 Euro olan European Challenge Tour 2015 etkinliği, Türk Hava Yolları’nın da desteği ile Gloria Golf Club’da gerçekleşti. Türkiye’nin Riviera’sı sayılan Belek’te yer alan ve Özaltın Holding yatırımı olan 45 deliği ile Türkiye’nin en büyük golf sahasına sahip Gloria Hotels & Resorts, tüm dünyadan gelen golfçüler ve sporcular için önemli destinasyonlardan biri olmaya devam ediyor. PGA European Tour’un ikinci ligi ve Avrupa’nın en önemli yıllık erkek profesyonel golf serilerinden biri olan European Challenge Tour, 2015 yılında 30’a yakın ülkeyi dolaşmaya hazırlanıyor. Gloria Hotels & Resorts, Turkish Airlines European Challenge, gururla 2015 yılındaki etkinliğe ev sahipliği yaptı. 3-10 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşen etkinlikte 30’u aşkın ülkeden 146 profesyonel golfçü, 175,000 Euro para ödülü ve PGA European Tour’a çıkmak için yarıştı. İlk üç günlük ön çalışmanın ardından aynı zamanda 06 Mayıs’ta bir Profesyonel-Amatör turnuvası da düzenlendi. Tüm Gloria konukları, 07-10 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşen resmi Turnuvayı ve Gloria Old Course’da rekabet eden geleceğin yıldızlarını izleme şansı buldular.

GLORİA’DAN SPORA TAM DESTEK Antalya havaalanına yaklaşık 30 kilometre mesafede bulunan ve dünyanın en hızlı gelişen golf bölgelerinden biri Belek’te bulunan Gloria Hotels & Resorts, İki adet 18 delikli, bir adet 9 delikli toplam 45 delikli golf sahalarıyla Dünya’nın en iyi golf destinasyonlarından biri. Ağustos 2014’ten bu yana Avrupa Profesyonel Golf Birlikleri (PGA’lar) ile Uluslararası Takım Şampiyonaları (ITC) için resmi merkez haline gelen Gloria Hotels & Resorts, Avrupa

ve Türkiye’nin en kapsamlı spor kompleksi olan Gloria Sports Arena’yı da Ocak 2015’te faaliyete geçirdi. Dünya’da benzeri olmayan “all-in one” (hepsi bir arada) konseptiyle Antalya Belek’te 105 bin metrekarelik doğa harikası bir alan üzerine kurulan Gloria Sports Arena, 6.200 metrekarelik kapalı alandan oluşan tesislerde; atletizm, yüzme, jimnastik, boks, eskrim, judo, güreş, hentbol, basketbol, voleybol, masa tenisi, badmington, dans ve halter sporları için salonlar; açık alanında ise bir adet olimpik olmak üzere farklı özellik ve donanımlarda toplam 3 adet havuz, koşu parkurları, atletizm sahaları, kumsal sporları sahaları, tenis kortları, tırmanma duvarları, çok amaçlı açık spor sahası ve çok amaçlı açık yeşil sahalar ile hizmet sunuyor. Tesisin bünyesinde 1600 seyirci kapasiteli stadyum ve atletler için eğitim alanı bulunuyor. Yüksek teknik standartlarla donatılan Gloria Sports Arena, bünyesinde bulunan sağlık merkezi ile profesyonel sporcuların tüm kamp ihtiyaçlarına cevap veriyor. 50’den fazla branşta spor yapma imkanıyla profesyonel sporcu ve takımlar için yepyeni ve benzersiz bir deneyim sunan Gloria Sports Arena, spora gönül vermiş tüm amatör sporcular için hizmet veriyor.


restaurant gündem 48 hotel & hi-tech

Haber: TUYED

Uluslararası turizm buluşması Mardin’de gerçekleşti Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Mardin Valiliği, Mardin Büyükşehir Belediyesi ve Artuklu Belediyesi’nin organize ettiği “Mardin Sürdürülebilir Turizm Projesi” kapsamında başlayan uluslararası turizm buluşması, panel, festival ve etkinliklerle devam ederek bitti.

B

ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Mardin Valiliği, Mardin Büyükşehir Belediyesi ve Artuklu Belediyesi’nin organize ettiği “Mardin Sürdürülebilir Turizm Projesi” kapsamında uluslararası turizm buluşması açılış programı ile başladı. 17-19 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek olan projenin açılışı Hilton Garden Inn Otel’de yapıldı. Açılış programına Mardin Valisi Ömer Faruk Koçak, AB Müsteşarı François Begeot, IPA Fonları Program Yöneticisi Simona Pohlava, Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Februniye Akyol Akay, Artuklu Belediyesi Emin Irmak, Mardin Sürdürülebilir Turizm Projesi’nin ekip lideri Michael Jay, AB Mali Programları Daire Başkanı Murat Altun ile birçok STK temsilcisi katıldı.

KOÇAK: “MARDİN AYRICALIKLI BİR KENT” Mardin Valisi Ömer Faruk Koçak, proje hakkında bilgilendirmede bulundu. Koçak, şehirlerin insansızlaştırılmaması gerektiğine vurgu yaparak, turizmin sadece ekonomiye bağlanmaması

gerektiğine işaret etti. Koçak, turizmin kültürler arası etkileşim olarak da değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, Mardin’in bir arada yaşamanın kültürünü içerisinde barındırdığını aktardı. “Her şehrin bir güzelliği vardır, ama Mardin’in ayrıcalığı tarihi, çok kültürlülüğü kendi içinde barındırması” diyen Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Februniye Akyol Akay, şehrin çok özel ve çok değerli bir şehir olduğuna vurgu yaptı. Mardin’in biraz ihmal edildiğini belirten Akay, şöyle konuştu: “ Yeni bir enerji ile çok güzel şeylerin başarılacağına inanıyoruz. Mardin’in yerüstü güzellikleri kadar hatta daha fazlası yeraltında da yer alıyor. Bunun en güzel örnekleri Dara Harabeleri ve Nusaybin’deki Mor Yakup Manastırı’dır. Mardin sadece merkez değil, ilçeleriyle ve köyleriyle kocaman bir hazinedir. Mardin öyle bir yer ki; bir hafta içerisinde hem Müslümanların kutlu doğum haftasını kutluyoruz hem Süryanilerin Paskalya Bayramını kutluyoruz aynı zamanda Ezidilerin ‘Çarşama Sor’unu kutluyoruz. Bütün halklar bayramlarını coşkuyla kutluyorlar. Tüm halklar birbirinin bayramına gidiyor ve çok güzel bir sevgi


ve barış, dünyaya örnek olabilecek bir dayanışmayı içinde barındırıyor.” Artuklu Belediyesi Eş Başkanı Emin Irmak, bu tür çalışmaları önemli ve değerli bulduklarını belirterek, “Mardin hem tarihi ipek yolu üzerinde hem de kadim Mezopotamya’nın merkezinde olan stratejik bir öneme sahip. Mardin UNESCO adayı, bu anlamda yolumuz uzun. Bu şehri bozmadan, bu şehri yaşanabilir bir hale getirmek dileğimizdir. Mardin’i sürekli yaşanılacak bir şehir yapmak istiyoruz. Gerek Büyükşehir gerekse Artuklu Belediyesi olarak elimizden gelen her türlü katkıyı sunmaya hazırız” dedi.

FİNANSMAN DESTEĞİ SAĞLANIYOR Sanayi Bakanlığı Avrupa Birliği Daire Başkanlığı’ndan Murat Altun yaptığı konuşmada Mardin de dahil olmak üzere çeşitli illerimize finansman desteği sağladıklarını belirterek şu bilgileri verdi: “ Mardin’de çağların izlerini taşıyan kültürel zenginliğin olduğunu gördük. Bu zenginliğin turizm açısından kullanılabilir olmasını fark ettik. Turizm bakanlığımızın ana faaliyeti değil ama yürüttüğümüz AB Programına göre önemli alanlardan biri. Nitelikli ve zengin turistleri çekemiyoruz. Bu proje kapsamında elde edilen sonuçlar umarım ülkemiz adına da olumlu sonuçlar doğurur. Mardin projesinin yeni bizim için apayrı. Turizm denildiği zaman ülkemizde sahil turizmi akla gelse de Mardin gibi illerimizde kültür turizminin gelişmesi için destek vermeliyiz. Projemiz 2011 yılında geliştirildi. Turizm alt yapısı, tanıtım ve pazarlama faaliyetlerini kapsayan projemiz yaklaşık 9 milyon avroluk bir yardımı kapsamakta. Proje taraflarının ortak çalışması ile Mardin’de turizmin rekabet koşullarının artırılmasına öncülük edilmiştir.”

POHLOVA: “UMARIM MARDİN UNESCO’YA GİRER” IPA Fonları Program Yöneticisi Simona Pohlova, “Mardin’e Brüksel’den gelmek tam bir günü aldı ama buna değer” diyerek sözlerine başladı. Mardin 1’nci caddede cephe projesinin sonuçlandığını görmekten mutlu olduğun ifade eden Pohlova şunları söyledi: “AB’nin bu alana aktardığı rakam 500 milyon Euro civarında. AB’nin sağladığı destek sadece para aktarmak değil. Bu kaynağın nasıl kullanıldığını da takip ediliyor. Burada hedeflenen kaynağın doğru kullanılarak sonuç odaklı olmaktır. AB küçük ve orta ölçekli işletmelere destek vermeyi önemsiyor. Gelişme ve istihdamı KOBİ’ler yaratıyor. 1. Caddenin yeniden yapılandırılması sürdürülebilir stratejinin bir parçasıdır. Bu eylem planların ilin turizm ile kalkınmasını sağlıyor. Umarım bu şehir

UNESCO’ya giren listede yer alır.” AB Müsteşarı Français Beget ise turizm ile diploması arasında önemli bir ilişki olduğuna vurgu yaptıktan sonra “Bu proje önemli. Sanayi Bakanlığı, Valilik ve belediye arasında AB ile önemli bir işbirliği sergilenmiş ve bütün paydaşlar katılmıştır. Mardin şehri yenilenmelidir. Teknik yardım çerçevesinde turistler buraya geldiği zaman nasıl karşılanacakları belirlenmiştir. Bu tek taraflı bir çalışma değildir. Yeni bilgi ve teknoloji hayata geçirilerek gelecek için önemli sonuçlar çıkartılacaktır. Bölgesel rekabet edilebilirlik önemli bir program. Uygulamak oldukça zor. Sadece turizm için çalışmıyor ve resmin bütününe bakmaya çalışıyoruz. Trafik ve park sorunu Mardin’in bir diğer önemli sorunu. Buranın bir değer olabilmesi için yapılması gerekenler var. UNESCO’ya girebilmesi için Mardin’de yapılması gerekenler var” diye konuştu.


restaurant yeni yatırımlar 50 hotel & hi-tech

Jumeirah Bodrum Palace açıldı Dünyanın en lüks otel gruplarından olan Jumeirah Grup’un, Türkiye’deki ikinci oteli Jumeirah Bodrum Palace, 1 Mayıs’ta “Stay Different” motto’suyla kapılarını açtı.

D

ubai Holding’in lüks otel firması Jumeirah Grup’un, Türkiye’deki ikinci oteli Jumeirah Bodrum Palace, 1 Mayıs’ta Bodrum Zeytinlikahve’de kapılarını ziyaretçilerine açtı.

LÜKSÜN YENİ ADI Bodrum ilçe merkezinden yaklaşık 10 dakika uzaklıkta olan Jumeirah Bodrum Palace, hiçbir masraftan kaçınılmayarak tasarlanan lüks geniş suitlerden oluşan tamamı deniz manzaralı ve geniş teraslı büyük suitler, villalar ve altı yatak odalı bir saraydan oluşan 135 oda, lüks döşenmiş villalar ve 6 yatak odalı bir saray içeriyor. Barlar yelpazesi ve villalara ait 49 özel havuza ek olarak sekiz aile havuzunun yer aldığı tesiste misafirler, Ege kıyısında dinlenmenin yanı sıra paraşüt ile yelken, rüzgar sörfü, su kayağı, balıkçılık, yelken ve skuba dalışı gibi faaliyetlerden faydalanabiliyor.

SARAY KONSEPTİ 110 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulan Jumeirah


Bodrum Palace, çeşitli restoranlar, salonlar ve barlar, 12 bakım odası bulunan Talise Spa, lüks hamam, tam donanımlı bir fitness merkezi, Kids Castle oyun merkezi, dünyanın önde gelen markalarının mağazaları mevcut. Jumeirah Bodrum Palace’ın en ilgi çekici bölümlerinden biri ise, benzersiz deniz görüntüsü ile 2 bin metrekarelik alana yayılan “Saray” ve her biri bir ensuite ve jakuzi içeren 6 gösterişli yatak odası. Ayrıca Saray içerisinde, deniz suyu tesisatına sahip özel bir kapalı ve açık yüzme havuzu, sadece Saray misafirlerine özel iskele, geleneksel bir Türk hamamı ve sauna içeriyor. Misafirlere ayrıca 24 saat boyunca tahsis edilen butler hizmeti de sunuluyor.

AÇILIŞA ÖZEL SÜRPRİZLER Jumeirah Bodrum Palace, açılışını kutlamak üzere misafirleri için çok özel sürprizler sunuyor. ‘Ekstra Bir Gece Kazanın” kampanyasıyla, otel misafirleri Jumeirah Bodrum Palace’ta dört gece kalıp üç gece için ödeme yapacak. Buna tesisin tamamında tüm yiyecek ve içecekler için yüzde 20 indirim dahil olacak. Jumeirah Bodrum Palace’ın açılış sürprizlerinden biri ise ‘Türk Lokumu” ismiyle sunuluyor. Jumeirah Bodrum Palace’ta minimum dört gece konaklayan misafirler, İstanbul’daki 125 yıllık tarihiyle nostaljik bir tatil imkanı sunan Pera Palace Hotel Jumeirah’da ücretsiz iki gece konaklama imkanı kazanıyor.


restaurant yeni yatırımlar 52 hotel & hi-tech

Mercure İstanbul Topkapı Hotel açıldı Accor Grubu, Mercure Istanbul Altunizade ve Mercure Istanbul Taksim’in ardından İstanbul’daki 3. Mercure Hotel’ini Nisan 2015’de Topkapı’da hizmete açtı.

D

ünyada 3.700 otel ile hizmet veren Accor Grubu Türkiye’deki yatırımlarına hızla devam ediyor. Mercure, ibis ve Novotel markaları ile 9 şehirde hizmet veren dünya otelcilik devi şimdi de Mercure Istanbul Topkapı’yı misafirleri ile buluşturdu. İstanbul’un önemli iş merkezlerinden Topkapı’da Atatürk Havalimanı’na 10 dakika mesafede; Taksim, Tarihi Yarımada, Haliç Kongre Merkezi, CNR Fuar Merkezlerine yakın olan ve toplu taşımayla kolaylıkla ulaşılabilen Mercure

İstanbul Topkapı Hotel; Mercure Istanbul Altunizade ve Mercure Istanbul Taksim’in ardından İstanbul’da açılan 3. Mercure Hotel oldu.

204 ODALI Yerli ve yabancı konuklarını beklentilerin ötesinde bir deneyime davet eden otel, elegant ve rahat bir atmosferin, kusursuz servis kalitesi ile buluştuğu konforlu 204 odası, 10 adet çok amaçlı toplantı salonu ve balo salonu ile Türk ve


dünya mutfağının en lezzetli örneklerini sunacak ana restoran, Ala Carte Restaurant, Lobby Cafe, Lobi Bar, Business Center ile birlikte tam donanımlı fitness ve SPA merkeziyle konaklama ve etkinlikler imkanı sunuyor. Mercure İstanbul Topkapı Hotel’de konaklayanlar ayrıca ücretsiz WI-FI ve SPA hizmetlerinden de yararlanabiliyor.


restaurant yeni yatırımlar 54 hotel & hi-tech

Hilton Garden Inn Çorlu açıldı Hilton Worldwide’ın Türkiye’deki 31. tesisi Hilton Garden Inn Çorlu 21 Nisan Salı günü kapılarını açtı.

H

ilton Worldwide’ın lüks ve uygun fiyatlı ödüllü otel markası Hilton Garden Inn, markanın dünya çapında 600’yü aşan portföyüne dahil olan Hilton Garden Inn Çorlu’nun açılışını bugün duyurdu. Yatırımı Santeks İplik ve Brode A.Ş’ye ait olan yeni Hilton Garden Inn Çorlu’nun işletmeciliğini AB Danışmanlık – Ahmet Bilgin tarafından yapılıyor. Hilton Garden Inn Global Başkanı Adrian Kurre, konuyla ilgili olarak, “Türkiye şirketimiz için çok önemli bir pazar. Geçen yıl, Hilton Worldwide Türkiye’de sekiz tesis açılışı yaptı. Bu yıl da Türkiye’deki Hilton Garden Inn portföyümüzü büyütmek için sabırsızlanıyoruz” dedi. Kurre “Ocak ayında açılışını yaptığımız Hilton Garden Inn İstanbul Atatürk Havalimanı otelimizden sonra Türkiye’deki en yeni tesisimiz olarak Hilton Garden Inn Çorlu’nun açılışını yapmaktan heyecan duyuyoruz.

İŞ AMAÇLI SEYAHAT EDENLER İÇİN İDEAL İş amaçlı seyahat edenler için ideal olan otel, Çorlu ve Çerkezköy Sanayi Bölgeleri ve Avrupa Birliği Serbest Bölgesi gibi önemli sanayi ve iş merkezlerine yakın bir konuma sahip. Şehir merkezine iki kilometre uzakta bulunan Hilton Garden Inn Çorlu, aynı zamanda bölgedeki termal tesislere, restoran ve turistik merkezlere kolay erişim sağlıyor. Konuklar, ayrıca E5 otoyolu ve Çorlu Havaalanı sayesinde İstanbul’a kolay erişim imkanından da faydalanabiliyor. Hilton Garden Inn, katma değerli servisleri ve hizmetleriyle

seyahatleri boyunca konuklarına dinlendirici bir uyku uyuma, formlarını koruma ve verimli bir şekilde çalışabilme imkanı sunuyor. Tüm Hilton Garden Inn konukları, otel çapında ücretsiz Wi-Fi bağlantısından ve 24 saat açık iş ve fitness merkezlerinden faydalanabiliyor. Ayrıca dört toplantı odası ile şık bir balo salonuna sahip olan otelde toplamda 690 metrekarelik modüler toplantı alanı bulunuyor.

KAZAN: “UYGUN FİYATLI KONAKLAMA SUNUYORUZ” Otelin Genel Müdürü Selçuk Kazan, “Çorlu, Türkiye’nin en gelişmiş şehirlerinden biri. Trakya’da İstanbul’un ardından en büyük nüfusa sahip ikinci şehir olarak yıl boyunca iş amaçlı seyahat eden çok sayıda turisti ağırlıyor. Yeni otelimiz, konukların Çorlu’da uygun fiyatlı kaliteli konaklama konusundaki taleplerini karşılıyor.” ifadesini kullandı. Garden Grille and Bar kahvaltı ve akşam yemeğinin yanı sıra, kokteyller ve akşamları oda servisi sağlıyor. 24 saat açık olan Pavilion Pantry ise tuzlu atıştırmalıklar, tatlılar, soğuk içecekler ve dondurulmuş, mikrodalgada pişirilebilecek paketli gıdalar sunuyor. 130 konuk odasının tamamı, markanın simgesi olan yepyeni, beyaz kuş tüyü yorgan ve çarşaf takımlarıyla tanınan yatak takımlarına sahip. Ergonomik sandalyeli, ferah ve rahat çalışma masası ve mini buzdolaplı oda içi “ağırlama merkezi”, konukların konaklama süresince rahat etmesini sağlıyor.



restaurant yeni yatırımlar 56 hotel & hi-tech

Alkoçlar Exclusive Alaçatı Hotel açılıyor Ege’nin derin mavisini, Alaçatı evlerinin naif dokusunu, şıklıkla bütünleşen eğlence ve tatil anlayışını Alkoçlar “misafirperverliği’ ile sunan Alkoçlar Exclusive Alaçatı Hotel kapılarını açıyor…

A

lkoçlar Grubu’nun yeni oteli Alkoçlar Exclusive Alaçatı Hotel, Çeşme’nin muhteşem deniz manzarasına eşlik eden 45.000 m2’lik alana kurulu özel konumu, 152 adet birbirinden şık oda ve süitleri, kendine ait özel plajı, iki iskelesi, Türk ve dünya mutfağının eşsiz lezzetlerini sunan restoranları, SPA’sı ve aileler için düşünülmüş çocuk aktivite alanları ile misafirlerini hayallerindeki tatili yaşayabilmeleri için bekliyor.

BEYAZ VE ROMANTİZM BAŞROLDE Butik otel konforunu, her detayı düşünülmüş kaliteli hizmet anlayışı ile birleştiren Alkoçlar Exclusive Alaçatı’nın


dekorasyonunda Alaçatı evlerinin dokusu ön plana çıkıyor. Otelin genelinde kullanılan beyaz renge eşlik eden Ege mavisi ile yeşil peyzaj, aksesuarlardaki romantik dokularla dingin ve huzurlu bir ortam oluşturuyor. Çeşme’nin en özel koylarından birinde bulunan Alkoçlar Exclusive Alaçatı’nın kendine ait 350 metrelik plajının yanı sıra hem stili hem de kapasitesi ile dikkat çeken özel havuzları da bulunuyor. Tatlı ve tuzlu su gibi her keyfe ve talebe yönelik özenle kurgulanan havuzlar, denize paralel olarak tasarlanmış. Beach bölümünde bulunan iskeleler ise adeta denizin ortasında, her şeyden uzakta hissini yaşatıyor.

ÇİN MUTFAĞINDAN İTALYAN LEZZETLERİNE Türk ve dünya mutfağının eşsiz tatlarını yaşatan Alkoçlar Exclusive Alaçatı’nın restoranlarında sunulan seçenekler Çin mutfağından İtalyan lezzetlerine, yaz mevsiminin ve Alaçatı’nın keyfini tamamlayan balıklardan mezelere, ayrıcalıklı sunumlarla hazırlanan açık büfelerden çocukları mutlu eden tatlara kadar uzanıyor.

ÖZEL ÜCRETSİZ HELİKOPTER SERVİSİ Her şeyin en ince detaylar ile düşünüldüğü Alkoçlar Exclusive Alaçatı, suit odada üç hafta veya daha uzun süreli konaklama yapacak olan misafirlerine özel ücretsiz helikopter servisi ve

havaalanından Alkoçlar Exclusive Alaçatı’ya transfer hizmeti sağlıyor. Deneyimli bir ekip tarafından hazırlanan özel SPA programları, yoga ve pilates dersleri, cilt bakımları, masajlar ve sizi özel hissettirecek daha birçok hizmet Alkoçlar misafirperverliğinin tadını yaşatıyor. Sörf plajlarına yürüme mesafesinde, Alaçatı merkeze 3 km. ve Çeşme merkeze ise 10 km uzaklıkta bulunan konumuyla Alkoçlar Exclusive Alaçatı’da artık tatiller artık çok farklı ve özel olacak.


restaurant yeni yatırımlar 58 hotel & hi-tech

Hilton 2016’da dört yeni otel daha açacak Türkiye’de 60. yılını kutlayan Hilton Worldwide, Hilton Garden Inn portföyüne Isparta ve Safranbolu’yu eklerken, Hampton by Hilton ile Kahramanmaraş ve İzmir Aliağa’daki yeni otelleriyle hizmet verecek. Dört otelin de 2016’da açılması bekleniyor.

H

ilton Worldwide, Türkiye’de orta ölçekli pazarda Hilton Garden Inn ve ekonomi sınıfındaki Hampton by Hilton markaları altında dört yeni otel açmak için anlaşmaya vardı. Bu son anlaşmalarla birlikte, Türkiye’de 60. yılını kutlayan Hilton Worldwide’ın halihazırda faaliyette olan ve açılması planlanan otellerinin toplam sayısı 60’ı geçti. Türkiye’deki ilk oteli olan Hilton Istanbul Bosphorus’u 1955’te açan Hilton Worldwide, şu anda ülke çapında 7 bin 500’den fazla oda ile hizmet veriyor; bu rakama 5 bin odanın eklenmesi öngörülüyor.

FITZGIBBON: “TÜRKİYE’DEKİ PORTFÖYÜMÜZÜ GÜÇLENDİRECEĞİZ” Hilton Worldwide Avrupa ve Afrika Geliştirmeden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Patrick Fitzgibbon konuyla ilgili olarak şöyle konuştu: “1955’te ilk otelimizi açtığımızdan beri Türkiye hızlı bir evrim geçirdi. Geçen yıl 40 milyon yabancı ziyaretçiyi ağırlayan Türkiye hem iş hem eğlence amacıyla seyahat edenler için giderek daha cazip hale geliyor. Ülkenin

bir ekonomik güç olarak yükselişe geçmesi, orta ve ekonomi sınıfındaki otellere talebin artmasını sağladı ve bu paralelde ülke çapında Hilton Garden Inn ve Hampton by Hilton otellerine olan talep de arttı. Bu son anlaşmalar, Avrupa’nın en önemli turistik merkezlerinden biri olan Türkiye’deki portföyümüzü daha da güçlendirecek.” Hilton Worldwide Odaklı Hizmetler ve Hampton Marka Yönetimi Global Başkanı Phil Cordell, “Odaklı hizmet markalarımız ile yedi yıl önce Türkiye pazarına girdik. Şu anda 10’dan fazla Hilton Garden Inn ve Hampton by Hilton otelimizle hizmet veriyoruz; planlarımız arasında, bu tesislere 20’den fazla otel daha eklemek var. Türkiye’nin önemli şehirlerinde açacağımız bu otellerde ilk konuklarımızı ağırlamak için sabırsızlanıyoruz” dedi.

HİLTON GARDEN INN Hilton Garden Inn Isparta, 12 katlı binasında 150 odayla hizmet verecek. Şener Gıda Mağazacılık İnşaat Turizm San. Tic. AŞ. adına Hilton Worldwide tarafından yönetilecek olan


tesisin 2016’nın ilk çeyreğinde tamamlanması planlanıyor. Göller Bölgesi’nde yer alan Hilton Garden Inn Isparta, deniz seviyesinden 1.035 metre yükseklikte bir konuma sahip. Otelin yakınlarında bulunan Kovada ve Kızıldağı, olağanüstü güzellikte ulusal parklar. ‘Güller Şehri’ olarak bilinen Isparta, gül suyu ve gül yağı endüstrisiyle ünlü ve dünya gül yağı üretiminin yaklaşık yüzde 50’si burada gerçekleşiyor. Bölgedeki diğer önemli endüstriler arasında tekstil ve doğal taş üretimi bulunuyor.

Kahramanmaraş’ın binası kapsamlı bir restorasyondan geçiyor. Otelin 2016’nın üçüncü çeyreğinde kapılarını açması bekleniyor. Şehrin ticaret merkezinde yer alan otel, Hilton Worldwide adına Bellizade Turizm Otelcilik Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından işletilecek. Ülkenin önemli ticaret merkezlerinden biri olan Kahramanmaraş, 500’den fazla fabrikaya ev sahipliği yapıyor ve yılda 3 milyar doları aşkın bir endüstriyel üretim kapasitesine sahip.

HİLTON GARDEN INN SAFRANBOLU

HAMPTON BY HİLTON İZMİR/ALİAĞA

128 odalı Hilton Garden Inn Safranbolu, restoranı bahçe ve lobi barları ile hizmet verecek. Tesis ayrıca bağımsız işletilen dahili bir spa’ya da sahip olacak. Pürpa Turizm ve Otelcilik San. Ve Tic. AŞ. adına Hilton Worldwide tarafından işletilecek olan otelin 2016’ın ilk çeyreğinde açılması bekleniyor.

Hampton by Hilton Aliağa, konuklarına 117 odanın yanı sıra ortalama 44 metrekarelik beş toplantı salonuyla hizmet verecek. İmtiyaz hakları Hilton Worldwide tarafından yeni sahibi İzmir Mühendislik Müşavirlik Makine ve Demir Çelik Sanayi Ticaret AŞ.’ye verilecek otelin 2016 başında açılması planlanıyor. Aliağa Körfezi’nin kuzey kıyısında bulunan otel, sahil, şehir merkezi ve iş merkezleri açısından stratejik bir konuma sahip. İzmir’in endüstriyel merkezlerinden biri olan Aliağa, şehir merkezinin 50 km kuzeyinde yer alıyor.

HAMPTON BY HİLTON KAHRAMANMARAŞ 80 odalı, restoran ve barlarla hizmet verecek olan (provide onsite food and beverage outlets) Hampton by Hilton


restaurant yeni yatırımlar 60 hotel & hi-tech

Elite World Otelleri dört yılda beş otel açacak Elite World Oteller zinciri, önümüzdeki dört yılda hizmete sunacağı beş yeni otel ile otel sayısına dokuza çıkaracak. Toplamda 490 milyon dolarlık bir yatırım ile hayata geçirilecek yeni oteller ile zincirin yatak kapasitesi 4 bin 966’ya, grubun toplam istihdamı da 1.765’e yükselecek.

E

lite World Otelleri, hacim kadar rekabetin de arttığı turizm sektöründe 2014 yılından başarıyla çıktı. Otelcilik trendlerini yakından takip ederek, yatırımlarını çeşitlendiren ve artıran Elite World Otelleri, özellikle Rusya’da yaptığı yeni yatırımlarla gündemde. St. Peterburg yatırımlarının yanı sıra Haziran ayında açılacak Elite World Marmaris ve İstanbul’un Asya ve Avrupa yakasında yapımı devam eden iki dev otelle birlikte, Elite World Otelleri’nin yeni yatırımlarının toplamı arazi bedeli dahil 490 milyon doları bulacak.

ÜÇÜ TÜRKİYE’DE İKİSİ RUSYA’DA BEŞ YENİ OTEL 2014 ve 2015 yıllarının kendileri için yatırım yılı olduğunu

söyleyen Elite World Otelleri Zincir Genel Müdürü Ünsal Şınık, “Elite World Otelleri olarak önümüzdeki dört yılda beş otel açmayı planlıyoruz. İlk olarak, 25 milyon dolar yatırımız ile Elite World Otelleri’nin ilk resort yatırımı Elite World Marmaris Otel’i İçmeler’de bu Haziran ayında açıyoruz. Elite World Marmaris, 93 odalı adult bir konseptte olacak. Yine 2014 yılında çalışmalarına başladığımız, 120 milyon dolar yatırım yaptığımız İstanbul Basın Ekspress yolundaki Elite World Europe Otel, grubun en büyük kapasiteye sahip oteli olacak. Toplam 401 odalı bir kongre oteli olacak olan Elite World Europe Otel, 1 Mart 2016’da hizmete girecek. Ayrıca bu yaz İstanbul Maltepe’deki arazimizde 350 odalı Elite World Asia Otel’in inşaatına başlıyoruz. 115 milyon dolarlık bir


yatırım olan bu otel de 2017 yılında açılacak” dedi. Yüzlerini yurt dışına çevirdiklerini belirlen Şınık yurtdışı yatırımlarını şöyle özetledi. Geleceğinin çok parlak olduğuna inandığımız St. Petersburg’da geçen yıl iki arazi almıştık. Biri beş, diğeri dört yıldızlı olmak üzere iki otelin inşaatına başladık. Onların açılışı da 2018’in ilk yarısı olacak. St. Petersburg’daki 700 odalı beş yıldızlı Elite World St. Petersburg Moskovsky, 145 milyon dolarlık, 180 odalı dört yıldızlı Elite World St. Petersburg ise 85 milyon dolarlık yatırım ile hayata geçecek.

İSTANBUL YATIRIMA DOYDU İstanbul’un yatırıma doyduğunu, Anadolu illerindeyse beş yıldızlı otel yapmanın karlı olmadığını vurgulayan Şınık, şunları söyledi: “Biz de bu nedenle yurtdışına açıldık. St. Petersburg’un ardından Litvanya’nın Vilnius kentini odağımıza aldık. Avrupa Birliği’ne girmek için bu yatırım önemli. Bundan sonra ise Berlin, Münih, Viyana veya Budapeşte şehirlerinden birini seçeceğiz.” Yurt dışı yatırımları için global bazda otelciliğin yakın geleceğine ışık tutacak trendleri yakından takip ettiklerini belirten Elite World Otelleri Genel Müdürü Ünsal Şınık, “Yeni nesil konuk istekleri, sosyal sorumluluk projeleri ve çevreyi koruma bilinci, yeni nesil ödeme sistemleri, kişileştirilmiş hizmet, müşteri sadakatini ödüllendirme, sağlık ve wellness

uygulamaları öncelikli konularımız olmalı” dedi. Elite World Otelleri, şu an İstanbul Taksim’de Elite World İstanbul ve Elite World Prestige Otelleri ile, Florya E5 kavşağında yer alan Elite World Business Otel ve Van’da ki Elite World Van Oteli ile hizmet sunuyor.


restaurant yeni yatırımlar 62 hotel & hi-tech

Big Kilyos Beach açılış için gün sayıyor Baker Group bünyesinde Kilyos’ta 80 dönüm arazi üzerine kurulan Big Kilyos Beach, Survivor Adası ve 12 ay açık balık restoranıyla Haziran ayı ortasında misafirlerini ağırlamaya başlayacak.

İ

stanbullular’ın deniz ve kum ihtiyacını karşılayacak bir plaj olmamasından yola çıkılarak hazırlanan Big Kilyos Beach, içerisindeki konforlu ve lüks tesisleriyle büyük bir açığı kapamaya hazırlanıyor. Hem Avrupa’da hem İstanbul’da bu kadar kapsamlı ve en geniş Alana kurulu ilk proje olan Big Kilyos Beach, 12 ay açık olacak. Bir dünya mutfağı, bir deniz restoran, genel plaj ayrıca da kadınlara yönelik ‘Kadınlar Plajı’nı içeren proje, 10 milyon dolarlık bir yatırım. 21 adet Bungalov’un da yer alacağı tesis, konaklama imkanı da sunacak.

DENİZİN İÇİNDE BALIK YEME KEYFİ Balık keyif işidir. Hele birde balığı denizin içindeymişcesine yiyorsanız daha da keyifli olur. 12 ay İstanbullular’a hizmet verecek olan balık restoranı, transfer ettiği ünlü şeflerle yüksek bir lezzet şöleni yaratmaya hazırlanıyor.

SURVIVOR ADASI DA VAR Deniz, kum, güneşin olduğu yerde eğlence kaçınılmazdır… Survivor parkuruyla en eğlenceli anlara Big Kilyos beach’te imza atacaksınız.

parkurunun da yer alacağı Big Kilyos Beach’te çocuklar denizin yanı sıra başka eğlenceli parkurlarda da zaman geçirebilecek.

ORGANİK BAHÇE VE MİDİLLİ PARKURU

EN GÖZDE PARTİLER VE KONSERLER BİG KİLYOS BEACH’TE

Tesis içerisinde yer alan restoranlarda misafirlere hazırlanan bazı yemekler, Big Kilyos Beach içerisinde yer alan organik bahçeden sağlanacak. Doğallığa her zaman birinci derecede önem veren Baker Group, açtığı mekanlarda organik beslenmeye önem veriyor. Çocukların hayvan sevgisiyle buluşması için bir midilli

Metrekare olarak İstanbul’un en geniş açık hava alanına sahip olan Kilyos Big Beach’te, sezon boyunca ünlü sanatçıların yer alacağı konser organizasyonları düzenlenecek. Özel partilere de ev sahipliği yapacak olan Big Kilyos Beach, sezonun en ‘İn’ mekanları arasında yer almaya aday!



restaurant yatırım 64 hotel & hi-tech

İksir Resort Town Daday Yeni yatırımlarıyla yaza ve Ramazan’a hazır! Kastamonu turizmine beş yıl önce otel yatırımıyla yeni bir soluk katan İksir Resort Town Daday, yenilenen yüzü ve yeni yatırımlarıyla yaza ve Ramazan’a hazır…

kapasitemiz ürünlerin sezonuna göre 10 ton civarında. Bu yıl o rakamı en az 2 katına çıkarmak istiyoruz. Bunlara ilave olarak bu yıl ekim alanlarımızı genişlettik, daha fazla tarlayı ekmeye başladık. Özellikle sies bulgurunu elde ettiğimiz kabılca buğdayında üretimimizi arttırdık. Sies, 10 bin yıllık tarihi olan ve genetiğiyle hiç oynanmamış bir buğday türü. Bu yıl onun da ununu elde edip, unundan ürünler yapmak gibi bir planımız var. Bu, bizim için de bir ilk deneme olacak. Sies unuyla çalışacağız, tamamen doğal bir un olacak. Onun dışında kış sezonunda zaten yeni bir yapılanma içinde olduk. Bazı ünitelerimizi yeniledik. 29 Mart’ta da tesisimizi yeniden hizmete açtık. Bu çerçevede ısıtma sistemlerimiz anlamında alt yapısal bir yenilememiz oldu.

Bahsettiğiniz bu yenilemeler için yaklaşık ne kadar bütçe ayırdınız? Üretim anlamındaki yatırımlarımız 120 bin Euro civarında olacak. Şu an için çok büyük bir yatırım değil ama bu ilk üniteden sonra meyve ve sebzelerin kurutma kısmını planlıyoruz.

B

eş yıl önce Kastamonu turizmine kapılarını açan İksir Resort Town Daday, bölge turizmine kattığı ekonomik ve sosyal değeri yenilenen yüzü ve yeni yatırımlarıyla daha da yükseltiyor. Kısa bir zaman önce tesis içinde ciddi bir yenileme çalışması yapan İksir Resort Town’ın bu defa ki gündeminde üretim alanlarında kapasite artırımı var. Kastamonu turizmine ve otelcilik anlayışına işletme anlayışı ve kaliteli hizmet ve servisiyle yeni ve farklı bir soluk katan İksir Resort Town Daday’da bugünlerde neler oluyor, tesis yaz ve Ramazan ayını nasıl karşılayacak? Tüm bu soruların yanıtlarını Kastamonu’ya bu değerli yatırımı kazandıran işletme sahibi İksir Aydın ile konuştum. Şehrin belki de en güzel zamanında, en yeşil döneminde ziyaret ettiğim tesisin 2015 yılına özel projelerini ve Kastamonu turizminden beklentilerini bu özel röportajımızda bulabilirsiniz.

İksir Resort Town’da bugünlerde neler oluyor? Gündeminizde yeni yatırım planları, projeler var mı? Yeni yatırımlarımız olarak; bu yıl üretim alanlarımızı büyütmek, kapasitemizi arttırmak istiyoruz. Bu kapsamda yeni imalathanelerin oluşturulması çalışmalarına odaklanacağız. Üretim ve dolum kazanlarını yenileyeceğiz. Bizim yıllık

Burası beş yıllık bir tesis. İşletmeden beklediğiniz geri dönüşleri alabiliyor musunuz? Kastamonu Havalimanı’nın devreye girmesiyle beraber arzu ettiğimiz müşteri hedeflerine her geçen gün biraz daha yaklaşıyoruz. Şu anda bölgemize Türk Hava Yolları ile birlikte günde bir defa uçuş gerçekleştirilebiliyor. Bu uçuşların hem yurt içi hem de yurt dışı ayağında hissedilir derecede katkıları oldu. Pegasus Hava Yolları 1 Mayıs’tan itibaren bölgemize uçuşlar başlatacak. Onunla bir miktar daha Kastamonu’ya gelişlerin artacağına inanıyoruz. Bölgemize uçuşların arttırılması umut verici olduğu kadar sevindirici de. Demek ki Kastamonu’da bir turizm potansiyeli var ve bu potansiyel göz ardı edilmek istenmiyor.

Yaz sezonunda otel misafirlerini neler bekliyor? Biz bir aile işletmesiyiz ve ne mutlu ki ben geniş bir aileye sahibim. Hal böyle olunca ailelerin ve çeşitli yaş gruplarının burada neler yapabileceklerini ve nasıl birlikte güzel bir tatili paylaşabileceklerini iyi biliyoruz. Biz tamamen doğa dostu, çocuk dostu bir otel olarak biliniyoruz. Bu tecrübemizi ve ayrıcalığımızı da misafirlerimize tattırmak, yaşatmak istiyoruz. Buradaki hedefimiz, çocuklu ailelere ve büyük kentlerin


karmaşasından kaçan insanlara keyifli ve huzur içinde bir tatil imkanı sunabilmek. Belki siz de kimi zaman yaşıyorsunuzdur, tatile çıkarken olumsuz duygularımızı da beraberimizde taşıyoruz. Önemli olan tatildeyken bu olumsuzluklardan sıyrılıp, farklı biri olarak dönmek. Bu hem büyükler için hem de çocuklar için geçerli. O yüzden amacımız tesisimizde mutlu insanlar yaratmak; mutluluğu, rahatlığı yaşatmak. Ortam itibari ile de buna çok müsaitiz. Çocukların dilediği gibi koşup oynayabilecekleri ya da ailelerin istedikleri aktiviteleri yapabilecekleri alanlarımız mevcut. Öyle olunca herkes farklı bir deneyim yaşasın, paylaşsın ve o deneyimleriyle zenginleşmiş olarak tekrar günlük yaşamlarına dönsünler istiyoruz. Bütün amacımız bu. Misafirlerimiz buradan evlerine ruhen ve bedenen dinlenmiş, mutlu tatiller yaparak dönsünler istiyoruz.

Tesise yakın bir mesafede Yumurtacı Göleti çevresinde bir gölet eviniz de mevcut. Ondan da kısaca bahseder misiniz? Yumurtacı Göleti dinlence ve piknik alanı olarak değerlendirdiğimiz bir alan. Gölet evimizde geceleri bazen müzik dinletilerimiz oluyor. Gölet’te aynı zamanda olta balıkçılığı da yapılıyor. Misafirlerimizden arzu edenler olursa, oraya yönlendiriyoruz ve gün boyunca huzur ve keyif içinde balıklarını tutabiliyorlar. Orada aynı zamanda etli pide gibi çeşitli yöresel sunumlarımız oluyor, balıklar közleniyor.

Ramazan ayı için özel bir hazırlığınız, programınız var mı? Kastamonu, Ramazan ayında da tercih edilen özel bir destinasyon. Çünkü Karadeniz ikliminin yaz aylarında bile etkisini kuvvetle hissettiren serin ve yağışlı havası burada ibadetlerin yapılmasını kolay hale getiriyor. Bu yıl misafirlerimiz için özel bir Ramazan programı hazırlığı içinde olacağız. 450 yıllık geçmişi olan bindirme tekniğiyle yapılmış, UNESCO’nun kültür varlığı listesinde olan kasaba köyündeki Mahmut Bey Camii’nde ibadet imkanı sunuyoruz. Ramazan’da da misafirlerimize sahur imkanı sunuyoruz. Onun yanında dediğim gibi hem doğada olabilme hem ibadetlerini

yapabilme hem de diğer havuz, hamam, fitness, yüzme havuzu gibi otel imkanlarını burada barındırıyoruz. Bunun yanında ney dinletilerimiz, geçmiş Ramazanları yaşatan üryanimizle yaptığımız kompostolarımızı beğeniye sunacağız.

Son olarak Kastamonu turizminin gelişimine dair neler söylemek istersiniz? Ben Kastamonu konusunu çok önemsiyorum. Bunun elbette bir değil, birçok nedeni var. Kastamonu bölgesinde hatta Türkiye’de çok özel bir şehir. Zengin florası, faunası, yemek türleri, doğal ürünleri, dağı, denizi ve dört mevsimiyle özellikle de. O sebeple şehrimizin tüm bu değerleri bence tek tek tanıtılmalı. Çünkü Kastamonu tek bir özelliğiyle anılabilecek bir şehir asla değil. İksir Resort Town olarak Karadeniz’in bu özel şehrinde olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Tesisimiz bol oksijeniyle, yıllar yılı şifa dağıtmış Ballıdağ’ın eteklerinde yer alıyor. Dolayısıyla hem böylesi bir çeşitliliğe sahip hem de sağlık anlamında yenileyici özelliği olan bir bölgede günübirlik ziyaretleri acı verici buluyorum. Çünkü burası bir günde tüketilebilecek bir bölge asla değil. Eğer büyük ressam Moni??? şehrimizi görmüş olsaydı mutlak suretle resimlerini burada çizerdi. O kadar da iddialıyız. Çok dehşet bir doğaya sahibiz. Orman zengini bir bölgedeyiz. Burası doğanın zümrüt taşı, ben öyle diyorum. Her türlü imkan burada mevcut. Yeter ki bunun farkında olalım. Bu eşsiz güzelliklere hem bölge halkı hem de ülkem insanı olarak turizm anlamında sahip çıkabilelim.


restaurant yeni yatırımlar 66 hotel & hi-tech

Ekolojik tatil konsepti

Viverde şimdi Antalya’da… Alman tur operatörü Tui, Viverde konseptli oteller zincirine Viverde Hotel Berke Ranch’i de ekledi. Ekolojik tatil konseptini baz alan sistem yeşil ve organik doğada tatil yapmak isteyenler için ideal bir fırsat sunuyor.

T

urizm sektörüne, yeni bir soluk getiren Viverde konsepti doğa tatilini benimseyen bir sistem ve artık Antalya’da. Dünyada 7. Antalya’nın ise tek doğa konseptli ekolojik butik oteli olma unvanına sahip olan Berke Ranch 2015 yılında turizm alanında yepyeni bir tarzla merhaba dedi. Alman tur operatörü Tui, Viverde konseptli oteller zincirine Viverde Hotel Berke Ranch’i de ekledi. Ekolojik tatil konseptini baz alan sistem yeşil ve organik doğada tatil yapmak isteyenler için ideal bir fırsat sunuyor.

DOĞA SEVERLER İÇİN MÜKEMMEL BİR FIRSAT Turizm alanında 1995 yılından bugüne hizmet veren Berke

Ranch, Türkiye’nin en güzel sahil bölgesi olan Antalya’da, Toros Dağları’nın eteklerinde yer alıyor. Doğa sporları, at tutkunları ve doğaseverler için mükemmel bir tatil fırsatı sunuyor. Toroslar’ın ikinci yüksek tepesi Tahtalı Dağı’nın 2365m ve Ağva deresinin buluştuğu bir noktada konumlanan otel, büyüleyici konseptiyle adeta bir cenneti andırıyor.


Ağaoğlu My Mountain 12 ay hizmet verecek

Türkiye’de kış turizminin akla gelen ilk markası Ağaoğlu My Mountain, sadece kış aylarında kayak sporu meraklıları için değil, 4 mevsim doğa sporları meraklıları içinde açık olacak…

U

ludağ’ın gözde oteli Ağaoğlu My Mountain, artık 12 ay boyunca misafirlerini ağırlayacak. My Mountain, Bursa’ya 36 km, İstanbul’a 216 km ve havaalanına 50 km mesafedeki konumuyla doğayla iç içe, huzurlu bir hafta sonu geçirmek isteyenler için de yeni bir alternatif olacak. Tüm süit odalarında şömine ve jakuzinin yer aldığı My Mountain, eşsiz güzellikteki bahar manzarası ile misafirlerine yaşatacağı romantik ve huzurlu anlarla hafızalarında yer edecek anılar biriktirmeyi vaat ediyor. My Mountain’da 12 ay boyunca misafirlerini ağırlayacak olmaktan dolayı memnuniyetini dile getiren Ağaoğlu Turizm Grubu Genel Müdürü Murat Türker şöyle konuştu: “Uludağ’ın canlanması için otelimizi dört mevsim açık tutma kararı aldık. Özellikle yaz aylarında gelecek müşterilerimiz şimdiden rezervasyon yaptırmaya başladı. Amacımız kayak kültürünü daha da geliştirmek. Avrupa’da herkes kayak yapıyor. Ancak biz henüz o seviyelere ulaşamadık. Bu atılımlarla insanları Uludağ’a çekmek burayı tanıtmak istiyoruz.”

BAHAR’DA DAĞ KEYFİ My Mountain, spa&wellness, sauna hizmeti ve kapalı havuzu ile dinlenmek ve tazelenmek isteyen misafirlerini bekliyor. Diğer taraftan Ağaoğlu My Mountain’ın konforu ve özel hizmetleri ile birleşen tertemiz dağ havası, yeşilin her tonunun yer aldığı zengin bitki örtüsü şehrin gürültüsü ve stresini unutturuyor. Arzu eden konuklarına profesyonel rehber eşliğinde trekking ve ATV safari turları düzenleyen Ağaoğlu My Mountain, doğa ve macerayı birlikte yaşamak isteyenleri bekliyor. Oteller Bölgesi - Cennet Kaya Parkuru, Wolfram - Madenler Bölgesi - Göller Yöresi Parkuru, Kilimli Göl, Buzlu Göl, Kara Göl, Aynalı Göl, Aras Şelalesi etrafındaki parkurlar, trekking rotalarını oluşturuyor. Batı Anadolu’nun 2547 m. ile en yüksek dağı olan Uludağ’ın zirvesinden ise Batı Anadolu’nun büyük bir kısmı izlenebiliyor.


restaurant ulaşım 68 hotel & hi-tech

Mercedes-Benz Türk 2. El faaliyetleri 2015’te başarıyla sürüyor Mercedes-Benz Türk, 2009 yılından bu yana yürüttüğü 2. El faaliyetlerini ivme artırarak sürdürüyor. Şirketin bugüne kadarki 2.El faaliyetleri, 200 milyon Euro’luk ciro seviyesinde satış performansına ve 4.000 adedi aşkın bir satış hacmine sahip.

2

009 yılında başlayan Mercedes-Benz Türk’ün 2. El faaliyetleri, 200 milyon Euro ciro seviyesindeki satış performansı ile 2014 yılında da büyüme istikrarını devam ettirdi. Mercedes-Benz Türk, 2014 yılını bir önceki yıla göre %12 oranında artışla, 4.088 adet 2. El araç satışıyla tamamladı. 2014 yılında TruckStore markası, bir önceki yıla göre % 30 artışla 2.297 adet ikinci el kamyon satışı gerçekleştirdi. Her marka ve model otobüs temin imkânıyla ihracat pazarlarına yönelik de ticari fırsat ve potansiyelleri değerlendiren BusStore markası ise 555 adet otobüsle satış hacmini 2013 yılına göre %17 oranında artırmayı başardı. Used1: Hafif ticari araçların 2. El faaliyetlerini yürüten Used1 markası ise geçtiğimiz yıl toplamda1.236 adet araç satışı gerçekleştirdi.

DAİMLER GRUBUNDA ÖRNEK TruckStore ve BusStore markalarının sergilediği bu sürdürülebilir yüksek performans ve hızlı gelişim ile Türkiye’deki ekip, küresel anlamda Daimler grubunda örnek olma özelliğini güçlendirerek koruyor. Bu sayede TruckStore ve BusStore Türkiye, 2014 yılındaki adetsel satış performansları ile Daimler genelinde Almanya’dan sonra 2. sıradaki pozisyonlarını koruyorlar.

2. EL FAALİYETLERİ TÜM HIZIYLA DEVAM EDİYOR Yılın ilk çeyreği itibariyle 1.341 adetlik satış rakamına ulaşan Mercedes-Benz Türk’ün 2. El faaliyetleri, 2015 yılında da hızla büyüyor. Şirket, 2014 yılının aynı döneminde gerçekleşen 870 adetlik satış rakamına kıyasla bu yılın ilk çeyreğinde %55 oranında bir büyüme gerçekleştirdi. Mercedes-Benz Türk’ün 2. El faaliyetleri kapsamında TruckStore, BusStore ve Used1 markaları, pazar bilinirliğini arttırmak, potansiyel alıcı ve satıcılara ulaşmak hedefleriyle aktivitelerini ve yüksek bir dinamizm içinde yürüttüğü özel projelerini sürdürmeye devam ediyor. Bu faaliyetler Türkiye’nin dört bir yanında düzenlenen sektörel fuar katılımları, bölgesel müşteri organizasyonları, radyo spotları, gazete & dergi ilan ve haber çalışmaları ve müşterilerin kapı kapı ziyaret edildiği roadshow aktivitelerini de kapsayan geniş bir iletişim yelpazesini kapsıyor. Mercedes-Benz Türk 2.El Faaliyetleri Genel Müdürü Osman Nuri Aksoy: “Günümüzün ekonomik ve teknolojik koşullarıyla 2. El pazarı, otomotiv sektöründeki önemini artırmaya devam ediyor. Bu yöndeki taleplerin de artışıyla takaslı satış işlemleri, özellikle ticari araç pazarında daha da stratejik bir önem kazanıyor. Biz de şirketimiz çatısı altında yürüttüğümüz 2. El faaliyetleri ile müşterilerimize tek elden tam hizmet verebiliyor olmanın gururunu yaşıyoruz.” şeklinde değerlendirme yaptı.



Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

restaurant iş’te kadın 70 hotel & hi-tech

‘Hanım Oteli’nin hanımefendisi Ülfet Silahtaroğlu


“Otelcilik feminen bir iş. Benim 100 odalık bir evim var ve her gün misafirlerimi nasıl daha fazla mutlu edebilirim, onun yollarını keşfe çıkıyorum.”

T

urizm hayalleri ilk lise yıllarında yurt dışı seyahatleriyle başladı. Rüştünü dahi ispatlamamıştı ki, ülkesinde solumadığı bir turizm rüyasının özlemini çeker oldu. Onlar gibi ülkesini tanıtmayı ve turizme açmayı hayal etti... Hacettepe Üniversitesi Turizm bölümünü kazandı. Ne yazık ki üniversitesindeki eylemler sadece eğitim hayallerini değil, turizm hayallerini de boykot etti. Belki ilk adımda tökezlemişti ama turizm hayalinin bitti sandığı noktada devreye amcası girdi. Turizm sektörünün duayen isimlerinden amcası Burhan Silahtaroğlu’nun turizme yaptığı yatırımlarla hayalleri gerçek oldu… Bu ayki iş’te kadın bölümümüzde turizm sektörünün hanımefendi otelcisi Ülfet Silahtaroğlu’nu ağırladık. Bu samimi söyleşimizi keyifle okuyacağınızı umut ederim…

geldiğinde bir tatil köyü işletmesini ailemle birlikte inceleme fırsatı buldum. O zamanlar Ülkemizde animasyon bile nedir bilinmiyordu, böylece turizm sektöründe yenilere açılmış olduk. Silkar Holding olarak 1996 yılında şehir turizmine yatırım yapmaya karar verildi. İstanbul Taksim’de otelimiz Feronya Oteli hizmete açtık. Bu arada ben 1993 senesinde Robinson ve Club Flipper’ları satmak üzere bir acenta kurdum. Bunun için de Marmara Üniversitesi Tur Operatörlüğü ve Türk Hava Yolları ortaklaşa bir sertifika eğitim programı açmıştı. Programı bitirdikten sonra kız kardeşim Esra Badur (bugün Silkar Holding yön. Kur. Başk.) ile birlikte Impress Tur adı altında acentamızı kurduk, Yerli turistlere Robinson’u ve Club Flipper’ları pazarladık. Anlayacağınız, otelciliğe acentacılıkla başlamış oldum.

Ülfet Hanım, turizmde yolculuğunuz ilk nasıl, hangi idealler ve hayallerle başladı, anlatır mısınız?

Gönlünüzdeki tam olarak bu muydu? Turizme dair hayallerinizi acentacılık üzerine mi kurmuştunuz?

Avusturya Lisesi’nde okurken çok sık yurt dışı seyahatlere çıkıyordum. O seyahatlerde başka ülkelerin, yabancılara olan ilgilerini, ülkelerinin tanıtımına, gelenek, görenek ve kültürlerlerine verdikleri değeri gördüm. Türkiye’deki eksikliği daha o yaşlarımdayken hissettim ve turizmci olmayı karar verdim. Fakat o yıllarda Türkiye turizme açık bir ülke değildi, ülke tanıtımı çok azdı. Avrupa’yı gezerken özelikle rivyera bölgelerinde bizim Ege, Akdeniz bölgelerimizin bunlardan çok daha güzel olduğunu düşünürdüm. Tabiat ve kültürel mirasımız ile güzel bir ülkeydik ama ne yazık ki halkımızda turizm ve ülke tanıtım bilinci yoktu. Daha da önemlisi turizmin ekonomik değerinin farkına varılmamıştı, Avusturya Lisesi’ni bitirdikten sonra Hacettepe Üniversitesi Turizm bölümüne kaydoldum. Ankara’da bir yıl okudum. Biliyorsunuz, o yıllar üniversiteler açısından oldukça karışık yıllardı; sürekli bir eylem, boykot ve olaylar cereyan ediyordu. Okul süresiz boykota girince ben de İstanbul’a dönerek evlendim ve dedim ki benim turizm hayalim burada bitti. Bu bir hayalmiş ki gerçek olamadı diye düşündüm.

HAYALLER GERÇEK OLUYOR Seneler sonra çocuklarım büyüdü. Bu arada Silkar Turizm ile Türkiye’ye ilk defa Robinson Clupler getirildi. Bu girişimle beraber ailemizde turizm kavramı başladı. Robinson Clupler ilk defa Club Med’lerden sonra Türkiye’ye

Acentacılıktı ama ailemin yaptığı yatırımdan dolayı yol beni bir şekilde otelciliğe götürdü. Aslına bakacak olursanız, o işin de otelciliğe katkıları büyük oldu. Çünkü acentacılıkta müşteriyi konaklamaya yönlendirirken otelciliği de öğreniyorsunuz. Müşteriden aldığınız geri dönüşümler size bu işte iyi bir rehber oluyor. O dönemde aynı zamanda outgoing çalışmalarım da oldu. Yurt dışı seyahatleri yaptım, Avusturya’ya kayak müşterileri götürdüm. Silkar Şirketler Grubu’nun bayi toplantılarını organize ettim. Impress Tur’dan sonra 1996 senesinde ailem Feronya Oteli açınca acentayla oteli bir araya getirmeyi denedim. Otele önce acentayla girdim. Fakat olmadı, olmayacağını da insan


restaurant iş’te kadın 72 hotel & hi-tech

yaşarken daha iyi öğreniyor. Çünkü o zaman diğer acentaları küstürüyorsunuz. O yüzden acentacılıktan vazgeçerek tamamen otelciliğe yönümü çevirerek 1998 senesinde Feronya Otel’in yönetimini üstlendim. Başlayış o başlayış… Turizm hayatım o dönemden beri Feronya Otel ile devam ediyor.

Geçen 19 yılda Feronya Otel’de neler oldu, bugünden neler değişti? Biraz yatırımdan ve yeni dönem hedeflerinden de söz eder misiniz? Biz Feronya’yı üç yıldızlı otel olarak işletmeye açtık. Ama çok yanlış bir kararmış. Ben otele girdiğimde üç yıldızın satışlarının çok zor olduğunu ve rantabl olmadığını gördüm. O sürede burada bayağı bir inşaat yaptık, yeniledik. Turizm Bakanlığı’nın şartlarını yerine getirerek dört yıldız statüsünü kazandık. 2001’den bu yana da dört yıldızlı otel olarak hizmetlerimizi sürdürüyoruz. Kuruluşundan bu yana neredeyse aynı personelle çalışıyoruz. Dolayısıyla işletme açısından bir personel memnuniyetimiz söz konusu. Bunca sene aynı personelle çalışıyor olmaktan dolayı bir müşteri memnuniyetimiz de var. Bu da bize büyük bir mutluluk ve gurur veriyor ve bu bizim büyük bir Aile olmamızı sağladı.

“SÜREKLİ YENİLENİYORUZ” 19 yılda otelimizde çok şeyler değişti. Bu anlamda yatırımlarımızda devam ediyor. Yakın bir zamanda yenileme çalışmalarımız oldu. Odalarımızı tamamen parkeye çevirdik. Halılarımızı kaldırdık. Banyolarımızı mermere çevirdik. Mefruşatlarımızı devamlı yeniliyoruz. Bizim daha önce yemek salonumuz eksi ikinci kattaydı, onu roof’a taşıdık. Artık misafirlerimiz kahvaltılarını gün ışığında şehri seyrederek yapabiliyorlar. Büfelerimizi bu sene yeniledik. Daha temiz görünen, daha yalın bir dekorasyonu benimsiyoruz. Sabah kahvaltılarına çok önem veriyoruz, büfelerimizi zenginleştiriyoruz. Misafirlerimiz kahvaltılarımızdan çok memnunlar. Bu da tatil köyü deneyimlerimizden ileri geliyor. Otelde iç yenilemelerimizi sürekli yapıyoruz. Alt yapılarımızı yeniledik. Talimhane bölgesi çok gelişti. Rekabetin çok yoğun olduğu bir bölgedeyiz. Dolayısıyla yeni yatırımlarla bir şekilde o sürece adapte olmaya çalışıyoruz.

Otelcilik, çalışan sirkülasyonunun en yoğun olduğu sektörlerden biri. Özellikle personel memnuniyeti açısından sormak istiyorum, nasıl bir işletme anlayışınız var? Bahsettiğiniz bu aile ortamını Feronya’da nasıl sağlıyorsunuz? Bunu neredeyse herkesten duyuyorum. Nasıl oluyor da bunca sene aynı personel ile işletmenizi sürdürebiliyorsunuz. Üstelik de severek ve özveriyle çalışıyorlar. Ben bunu personele sorduğumda en güzel değerlendirme onlardan geldi. Personelimin bana söylediği, “Sizin çok doğal, yardımsever ve anlayışlı olmanız bizi buraya bağlıyor ve kendimizi bu ailenin bir ferdi olarak hissettiriyor. Gerçekten

onların özel hayatlarındaki sorunları dahi kendi sorunum gibi hissedip çözüm üretmek için uğraşırım. Ayrıca otel için alınan kararlarda her kademede çalışanın fikrinden ve tecrübesinden faydalanırım. Kendilerine verdiğim bu değer de onları çok gururlandırır.

Turizmde kadın yöneten olmak işletme açısından nasıl bir etki ortaya koyuyor? Bu ayrıcalığı misafirlerinize ne şekilde yaşatıyorsunuz? Bence otelcilik feminen bir iş. Bizim 100 odalık bir evimiz var ve her gün misafirlerimizi nasıl daha fazla mutlu ve rahat ettirebiliriz diye fikir üretiyoruz. Otelin kurulduğu ilk yıllarda çoğu yöneticilerin kadın olması bir tesadüftü. Ancak Acentalardan gelen hijyen ve lezzet ve sunumlarına dair memnuniyeti fark ederek, bunların kadın elinin değmesi ile olduğu yorumlarını aldık. Hala birçok önemli pozisyonda kadın çalışana sahibiz ve bugünde bir ev titizliğinde otelimizin temizlik, yenilenme ve sunum ihtiyaçlarını takip ediyoruz. Kısacası otelcilikte misafirperverlik bazen profesyonellikten daha ön planda ve bu yüzden kadınların iyi yaptığı işlerin başında geliyor.

Bir konuda samimi düşüncelerinizi almak isterim. Turizmde kadın yönetici olarak işe alımlarda kendi cinsinize pozitif ayrımcılık uyguladığınız zamanlar oluyor mu? Hayır, öyle bir ayrımım yok. Tercih ettiğim durumlar elbette oluyor, houskeeping ya da önbüro yönetimi bunları sayabileceğim pozisyonlardan. Örneğin resepsiyonda bir problem olduğunda devreye ben veya Yasemin Hanım (ön büro müdürümüz Yasemin Akın)girdiği zaman ortam hızlı bir şekilde sakinliyor, bunu fark etmemek mümkün değil. Misafir sakinleştiği zaman probleme çözüm üretmemiz daha kolay oluyor. Ancak elbette erkeklerinde kadınlardan


daha yetkin ve etkin olması gereken pozisyonlar mutlaka var. Otelimizin toplam çalışan sayısında bugün erkek oranı daha yüksek.

Bu anlattıklarınızdan size ve çalışma stilinize dair belli fikirlerim oluştu. Ama ben kendinizi biraz daha anlatmanızı isteyeceğim, Ülfet Silahtaroğlu kendini bunların dışında nasıl anlatır? Ben çok sosyal biriyim. İnsan ilişkilerim çok kuvvetli ve geniş bir çevreye sahibim. İnsanları çok seviyorum, aynı şekilde sevildiğime de inanıyorum. Hoşgörülüyüm, çok alıngan değilim. Yaşadığım hadiselerde karşımdakinin de psikolojisini tartmayı önemsiyorum. Dolayısıyla bu sosyal hayat tarzımın yaptığım işle de yakından örtüştüğünü söyleyebilirim. O yüzden bugüne kadar turizmde hiçbir sıkıntı yaşamadım. Sanata da yatkınlığım var, müziğe yakından ilgi duyuyorum. Uzun yıllar piyanoda Türk Müziği dersleri aldım. Hatta outgoing gezilerinde, götürdüğüm gruplara piyano çaldım. Eskiden beri arkadaşlar arasında organizasyonlar düzenlemek en çok benim işim oldu. Doğal olarak bu sosyal yapım sayesinde de turizme hiçbir yabancılık çekmedim. Yine de şunu ilave etmeliyim, otelcilik kolay bir iş değil. Onca insanı mutlu etmek için uğraşıyorsunuz. İnsan memnuniyetini sağlamak çok zor bir görev. Misafir o kadar akla hayale gelmeyecek isteklerde bulunuyor ki, yeri geliyor zorlanıyorsunuz, kendinizi sorguluyorsunuz. Devamlı misafirinizle meşgul olmak zorundasınız. Ama neyse ki misafirlerimiz genelde otelimizden memnun ayrılıyorlar.

Turizmdeki başarınızda bu sosyal yönünüz kadar turizmci bir ailenin ferdi olmanın da etkisi olmuştur sanırım, bu konuda ne söylemek istersiniz? Daha önce ailem sanayi ile uğraşıyordu. Turgut Özal

dönemindeki turizm teşviklerinden dolayı onlar da bu fırsatı değerlendirdiler ve ilk Robinson Clup’ü kurdular. Daha sonra ikincisi geldi. Tabii üst segment tatil köyü anlayışını öğrendik. Turizm sektöründe çeşitliliği gördük. Gördük ki şehir otelciliği işletmek, tatil köyü işletmekten daha rahatmış. Daha sonra amcam Burhan Silahtaroğlu Robinsonları devrederek Club Lykya World tatil köylerini çocuklarıyla birlikte işletmeye başlayarak tamamen turizm sektöründe kalmayı tercih etti. Ailenin diğer fertleri halen tarım aletleri, mermercilik, rulman sektöründe faaliyet göstermektedirler. Bu sektörlerde ki yatırımları da sürekli artırmaktadırlar. Tabii bütün bunlar ailenin bir ferdi olarak bana da çok şeyler kattı. Her şeyden önce şehir otelciliğine yapılan yatırım, aile işimiz olması sebebiyle bitti dediğim hayalimi gerçekleştirmiş oldu.

Biraz da özel yaşamınızdan bahsetmek isterim. Otelden arta kalan zamanlarınızı nasıl değerlendirirsiniz? İşten sonrası kalan saatler sizin için nasıl akar? Otelden geriye kalan zamanlarımda çocuklarım ve torunumla uğraşıyorum. Üç yaşında bir torunum var. Otelden çıktığım zaman onu görüp sevmeden evime gidemiyorum. Onun dışında SKAL ve TUROB’un dernek yemeklerine katılıyorum. Avusturya Lisesi mezunlarının toplantıları oluyor, arkadaşlarımla buluşuyorum. Güzel filmleri ve konserleri kaçırmamaya çalışıyorum. Düzenli olarak spor yapmaya çalışıyorum. Bir ara şan dersleri alıyordum. O beni psikolojik olarak çok rahatlıyordu. Günün ya da haftanın stresini azaltmak ve kendimi dinlemek için iyi bir yoldu. Onun dışında çok seyahat ediyorum. Özellikle de yurt dışı seyahatleri ilgimi çok çekiyor. Değişik kültürleri incelemeyi çok seviyorum. Bu arada yazları güneye iniyorum. Ege’yi, kendi ülkemi hiçbir şeye değişmem. Ege’de muhakkak ya Çeşme’de, Marmaris’te ya da Bodrum’da –zaten orada evim de vartatilimi geçirmeyi seviyorum. Yazın yurt dışını hiç düşünmüyorum. Ege benim için bir rüya... Ama kış geldiğinde de sıcak ülkelere gitmeye bayılıyorum. Seyahatlerimde yemek yemeyi, farklı tatları denemeyi de seviyorum.

Bundan sonra neler yapmak istiyorsunuz? Feronya Otel ile gittiği yere kadar devam edecek. Sonrasında zaten oteli ailenin gençlerine devretmek istiyoruz. Benim çocuklarımın görünüşte turizmle bir ilgileri yok. Kızım kimyager ama İngiltere’de pazarlama master’ı yaptı ve alkol sektöründe çalıştı. Şu an çocuk büyütmekle uğraşıyor. Oğlum film animasyonu üzerine çalışıyor. Fakat kızım sosyal medyada otelin tanıtımını yapıyor. Turizmcileri yavaş yavaş tanıyıp, bu sektöre girmek istiyor. Onun bu ilgisi de beni sevindiriyor, bunun için bebeklerini biraz daha büyütmesi gerekiyor. O büyütene kadar ben de Feronya’da kalmayı planlıyorum.


restaurant hijyen 74 hotel & hi-tech

Avrupa Residence Suites Permak kalite ve teknolojisini seçti Artaş Grup, Avrupa Residence Konutları projesi için de Permak Çamaşırhane Sistemlerini seçti. YÜZDE 30 TASARRUFLU Permak %30 su ve enerji tasarruflu Yıkama/Sıkma Makinaları, Kurutma Makinaları ve duvar tipi ekonomik Silindir Ütü Grubu ile planlanan tesis, sektöründe en yüksek reel çalışma verim değerlerine sahip Permak//Certuss buhar jeneratörleri ile tamamlanmıştır.

A

rtaş Grup; bünyesinde yer alan İstanbul The President Hotel ve Kayseri Radisson Blu Hotel yatırımlarında olduğu gibi, Avrupa Residence Konutları projesinde de Permak Çamaşırhane Sistemlerini tercih etti. Şehir merkezinde konumlanan 34 katlı binasında son teknoloji ile dekore edilen 147 suit daireye sahip olan Avrupa Residence Suites, iş veya gezi amaçlı seyahat eden konuklara ev ortamının rahatlığı ile lüks bir otelin konforunu sunuyor.



restaurant hijyen 76 hotel & hi-tech

EDT Expo Fuarı’na katılan Nilco Endüstriyel, 2014 yılında Premium serisinden lanse ettiği Turnado 35 Zemin Bakım Makinesi’nin yanı sıra serinin diğer temizlik makinelerini ve MultiServeMediServe kat arabaları grubunu ilk kez tanıttı.

Nilco Endüstriyel EDT’te yeni ürünlerini tanıttı

E

ndüstriyel temizlik sektörünün güçlü temsilcilerinden Nilco Endüstriyel, bu yıl üçüncüsü organize edilen EDT Expo’da, 2014 yılında Premium serisinden lanse ettiği Turnado 35 Zemin Bakım Makinesi’nin yanı sıra serinin diğer temizlik makinelerini ve MultiServe-MediServe kat arabaları grubunu ilk kez tanıttı. Nilco İş Geliştirme ve Ürün Yöneticisi İdil Öztürk, Nilco Endüstriyel ve yeni ürün grupları hakkında bilgiler verdi.

ÖZTÜRK: YEŞİL BİR GELECEK İÇİN TEMİZLİĞE YENİDEN YÖN VERİYORUZ” EDT Expo’da ürün yelpazesi hakkında bilgiler veren Nilco Endüstriyel İş Geliştirme ve Ürün Yöneticisi İdil Öztürk şunları söyledi: “İnsanın olduğu her yerde temizliğe ihtiyaç vardır. Endüstriyel temizlik kimyasallarımızı, makinelerimizi, sistem ve ekipmanlarımızı mevcut ihtiyaçların karşılanması ve sürdürülebilir hijyen sağlaması için üretiyor ve müşterilerimizin etkin bir temizlik ve hijyen standardına ulaşmalarını sağlıyoruz. Fuarda teknolojisi ile çok konuşulan yeni Turnado Zemin Bakım Makinelerini ve

MultiServe-MediServe kat arabalarını ilk kez lanse etmenin mutluluğunu yaşıyoruz.” dedi. Öztürk, yeni dönemde “Yeşil bir gelecek için temizliğe yeniden yön veriyoruz” mottosuyla üretim, sistem ve ürünlerinde kaynak kullanımlarının en aza indirgemeyi amaçladıklarını sözlerine ekledi.

SEKTÖRDE SES GETİREN ÜRÜNLER TASARLIYOR Teknolojisi ile fark getiren ve maksimum verimlilik sağlayan yeni nesil çevre dostu Turnado serisi ve paslanmaz çelik aksamı ile dayanıklılık, esnek hareket kabiliyetine sahip antibakteriyel kat arabası grubu ile Nilco Endüstriyel sektörde ses getirmeye devam ediyor. Almanya Stuttgart’da, Fakir 1933’te ev tipi, Nilco Endüstriyel ise 1961’de endüstriyel tip elektrikli süpürge üreterek pazara girdi. 1985’de Nilco Endüstriyel ve Fakir Türk tüketicisiyle buluştu. Bugün Nilco Endüstriyel , ev dışı tüketim sektöründe firma ve kuruluşların temizlik makinesi, kimyasal, sistem ve ekipman ihtiyacını karşılayan köklü bir marka olarak bilinirliğini gün geçtikçe arttırıyor.


Bülent Eczacıbaşı:

“Kültür turizmi otelcilik için büyük potansiyel” POYD’un geleneksel öğle yemeği buluşmasına katılan Bülent Eczacıbaşı, kültür turizmine ilişkin görüşlerini paylaştığı gecenin sonunda dernek yönetimi tarafından, turizme ve sektöre yaptığı katkılar nedeniyle Onur Üyeliği belgesiyle onurlandırıldı.

T

emizlik, hijyen, gıda ürün ve hizmetleri alanında yüksek kalite standartlarıyla 10.000’den fazla işletmeye profesyonel çözümler sunan Eczacıbaşı Profesyonel’in 5 yıldır ana sponsorluğunu yaptığı POYD’un geleneksel öğle yemeği buluşması, bu ay Antalya Regnum Carya Golf & SPA Resort’da yapıldı.

ECZACIBAŞI: “KÜLTÜR TURİZMİ OTELCİLİK İÇİN BÜYÜK POTANSİYEL” Geleneksel aylık öğle yemeği buluşmasına katılan Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, kültür turizminin küresel ölçekte en hızlı büyüyen pazarlar arasında yer aldığını söyledi. Eczacıbaşı, turizmin en hızlı gelişen sektörlerinden biri olduğuna dikkat çekerek, “Turizm anlayışı dünyayla birlikte değişiyor ve değişmeli. Bu alandaki yeni gelişmelere baktığımızda, küresel ölçekte en hızlı büyüyen pazarlardan birini kültür turizminin oluşturduğunu görüyoruz. Bunun da geçerli bir sebebi var: İnsanlar, eğer farklı deneyimler yaşayacaklarsa, aynı yere bir kereden fazla gidiyor” dedi. Bülent Eczacıbaşı, kültür turizminin tüm dünyada giderek daha büyük önem kazandığını belirtti. Eczacıbaşı, kültür turizminin az sayıda turistle daha çok gelir elde etmenin lokomotifi olduğunu belirterek, bu alanda kamunun ve sektör temsilcilerinin atması gereken adımlar olduğunu söyledi.

“TÜRKİYE’DE KÜLTÜR VE TURİZME AYRILAN PAY ARTIRILMALI” Eczacıbaşı, “Kültür turizminin gelişimi sayesinde, turizm sezonu, ülkenin tüm bölgelerinin potansiyelini değerlendirecek şekilde tüm yıla yayılabilir. Günümüzde birçok kent, tanıtım stratejilerini kültür ve sanat üzerinden kurguluyor.” dedi. Türkiye’de kültür ve turizme ayrılan payın artırılması gerektiğini savunan Eczacıbaşı, kültür turizminin öne çıkarabilmesi için kentsel, bölgesel ve ulusal turizm konseyleriyle ulusal kültür ve turizm stratejik vizyon belgesi hazırlanması gerektiğini söyledi. Bülent Eczacıbaşı’na dernek yönetimi tarafından, turizme ve sektöre yaptığı katkılar nedeniyle Onur Üyeliği Belgesi verildi.


restaurant hijyen 78 hotel & hi-tech

Ecolab “Dünyanın En Etik Şirketleri Listesinde” Su, hijyen ve enerji teknolojileri ve servislerinde dünya lideri Ecolab, etik iş uygulamalarıyla ilgili standartları belirleyen ve geliştiren lider kuruluş Ethisphere Enstitüsü tarafından 2015 Yılı Dünyanın En Etik Şirketlerinden biri seçildi.

E

colab arka arkaya 9. kez, etik liderlik ve kurumsal davranış üzerine çıtayı yükseltmeye devam eden kuruluşlara verilen bu ödül ile onurlandırıldı. Dünyanın En Etik Şirketi ödülü Ecolab’ın uyumluluk, etik, kurumsal sorumluluk, sürdürülebilirlik ve yönetim alanlarındaki liderliğini onaylamaktadır. Ecolab bu ödülü ilk veriliş tarihi olan 2007’den beri her yıl almaktadır. “Bu ödül 47.000 çalışanımızın her gün dünyayı daha temiz, daha güvenli ve daha sağlıklı bir yer haline getirmek için çalışırken gösterdikleri dürüstlük ve yüksek etik standartlarının bir kanıtıdır” diyen Ecolab CEO’su Douglas M. Baker sözlerine “Bizim uzun vadeli başarımızın temeli sorumlu ve etik iş uygulamalarımıza dayanır ve Ecolab olarak 9 defa yayınlanan bu listede her sene yer alan sadece 15 firmadan biri olmaktan onur duyuyoruz“diyerek devam etti.

DEĞERLENDİRME SÜRECİ HAKKINDA Ethisphere Enstitüsü değerlendirme sürecinde Ethics Quotient adını verdiği bir aracı kullanmaktadır. Ethics Quotient, uzun yıllar süren bir çalışma sonucu geliştirilmiş ve bir firmanın performansını objektif, tutarlı ve standart bir şekilde değerlendiren bir araçtır. Toplanan veriler belli temel yetkinliklerle ilgili kriterler hakkında kapsamlı bilgi vermektedir. Ethics Quotient sistemi ve metodolojisi Ethisphere Enstitüsü’nün uzmanlardan oluşan ağından ve Dünyanın En Etik Şirketleri Danışma Paneli’nden aldığı uzman destek ve tavsiyelerle oluşturulmuş, test edilmiş ve tashih edilmiştir. Değerlendirme puanları beş ana kategoride verilmiştir: Etik ve uyumluluk programı (%35), kurumsal yurttaşlık ve sosyal sorumluluk (%20), etik kültürü (%20), yönetim (%15), itibar, liderlik ve yenilikçilik (%10). Ethisphere Enstitüsü CEO’su Timothy Erblich ise konuyla ilgili “Ecolab önde gelen iş uygulamaları ile çalışmayı prensip edinmiş seçkin bir topluluğun üyesidir. Ecolab’taki herkesi bu olağanüstü başarı için kutluyoruz” dedi.


Intellibot Robotics

artık Sealed Air’in Daha iyi hissettiren, tat veren ve daha iyi işleyen bir dünya yaratmak için faaliyetlerini sürdüren Sealed Air, ABD merkezli özel bir şirket ve ticari yer temizleme robotları geliştirmede öncü olan Intellibot LLC’nin belirli hisselerini satın aldığını açıkladı.

K

üresel lider Sealed Air, satın alma işlemine bazı fikri haklar ve Virginia eyaletindeki üretim faaliyetlerinin yanı sıra satış, üretim ve mühendislik personelinin de dâhil edildiğini bildirdi. Yapılan anlaşmalar ile birlikte bundan sonraki dönemde Sealed Air iş birimi Diversey Care, Intellibot Robotics markasını alanında lider TASKI bina ve zemin bakımı makineleri markasıyla birleştirecek. Teknolojideki hızlı gelişmeler, işgücü kısıtlamaları ve günlük temizlik işlerindeki verimlilik artışı ihtiyacı ile otomatik temizleme makinelerini geliştirmeye yönelik Ar-Ge çalışmaları dünyanın tüm gelişmiş ülkelerinde hızla artış gösteriyor. Intellibot, iş gücünü azaltıp, verimliliği artırarak temizlik ekonomisini geliştiren “dokunmadan temizlik” robotları üzerine yoğunlaşıyor.

“BİRLEŞME SEKTÖRE DEĞER KATACAK” Diversey Care Başkanı Dr. İlham Kadri TASKI’nin 60. Yılına özel yapılan yeni ürün lansmanında Intellibot’un satın alımıyla ilgili şöyle konuştu: “Bu gelişme, Sealed Air’in oyunu değiştirmesinin ve Diversey Care’i “Endüstriyel Robotik” alanına ilk giren profesyonel hijyen ve temizlik aktörü olarak konumlandırmasının bir diğer örneğidir. Sektördeki tecrübemiz, küresel erişim imkânlarımız, tasarım ve üretim olanaklarımız Intellibot’un çığır açan yapay zekâ teknolojileriyle birleştiğinde bina ve zemin bakımı robotları gelişim sürecini hızlandırmaya yardımcı olacak ve sonunda sektörümüzün etkinliğini ve ticari değerini artıracaktır.”


restaurant hijyen 80 hotel & hi-tech

Vera Hotel Group’tan sektöre yeni yatırım Vera Hotel Group, proje yönetimi, çamaşırhane ve distribütörlük hizmetleri verecek Vera Hizmetleri kurdu. Vera Hizmetler markası altında hizmet verecek Vera Laundry, makinalarını 15 Nisan’da çalıştırmaya başladı.

T

urizm sektöründe yıllardır faaliyet gösteren Vera Hotel Group, sektörden edindiği birikimi yine sektöre kazandırmak için, proje yönetimi, çamaşırhane ve distribütörlük hizmetleri verecek Vera Hizmetleri kurdu. Vera Hizmetler markası altında hizmet verecek Vera Laundry, makinalarını 15 Nisan’da çalıştırmaya başladı. Dünyada kullanılan en ileri teknoloji ürünü makineleri kullanan Vera Laundry hizmetleri sektör standartların üzerinde tasarlandı. Tünel tipi yıkama makinelerin yanı sıra hizmette sürekliliği sağlamak ve talep edilen yıkama etkinliğini elde etmek amacıyla konvansiyonel yıkama gücü artırıldı. Süreçlerin tamamına yakını el değmeden, konusunda yüksek deneyime sahip personelimiz tarafından koşulsuz müşteri memnuniyeti ilkesi doğrultusunda gerçekleştirilmektedir.

VERA LAUNDRY ANTALYA Akdeniz Bölgesi’nde yapılan araştırmalar sonucunda

çoğunluğu oluşturan yüksek yatak kapasiteli konaklama tesislerinin ürün ve hizmet alımında yüksek kalite arayışı içerisinde olduğu tespit edildi. Bu doğrultuda 2015 yaz sezonunda hizmet vermeye başlayacak Vera Laundry Antalya, 2.400 kg/h yıkama, 2.150 kg/h kurutma, 1900 kg/h ütüleme ve1.200 kg/h havlu katlama kapasitesine sahiptir.

VERA LAUNDRY BODRUM Bodrum Laundry Ege Bölgesi’nde yapılan araştırmalar sonucunda konaklama tesislerinin butik hizmet vermeye ve hizmet alımında yüksek kalite ve hız beklentisi içerisinde olduğu tespit edildi. Bu doğrultuda teslim alınan tekstillerin en kısa zamanda iade edilmesi için tasarlanan Vera Laundry Bodrum tesisi 1.000 kg/h yıkama, 800 kg/h kurutma, 950 kg/h ütüleme ve 600 kg/h havlu katlama kapasitesiyle 2015 yaz sezonundan itibaren hizmet verecektir.


3M Türkiye iş güvenliği konusunda bilinçlendiriyor 3M her yıl yaklaşık 100 fabrikada iş güvenliği ile ilgili eğitimler veriyor ve geliştirdiği digital oyun ve tiyatro gösterileriyle iş güvenliği konusunda her yıl bir milyon çalışanı iş güvenliği konusunda bilinçlendiriyor

İ

ş sağlığı ve güvenliği alanında yapılan bilinçlendirme çalışmaları, yaşanabilecek iş kazalarının engellenmesinde önemli bir rol oynuyor. Bu yüzden faaliyet gösterdiği her ülkede iş güvenliği ve sağlığı konusunda işçileri ve işverenleri bilinçlendirme çalışmaları yapan 3M, Türkiye’de de fabrikalarda iş güvenliği bilincini arttırabilmek için kişisel koruyucu donanımlar ile ilgili eğitimler veriyor; çalışanlara iş güvenliği ile ilgili tiyatro gösterileri organize ediyor ve iş güvenliği uzmanlarına seminerler düzenliyor. Böylece 3M Türkiye’de her kesimde iş sağlığı ve güvenliği konusuna bilinci artırmaya çalışıyor.

KİŞİSEL KORUYUCU DONANIMLARA DİKKAT ÇEKİYOR 3M teknik ekibi yılda 100’den fazla fabrikada, çalışanlara kişisel koruyucu donanımları neden ve nasıl kullanmaları gerektiğini de içeren iş güvenliği ile ilgili eğitimler veriyor. Ayrıca, İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda farkındalığı artırmak için, kişisel koruyucu donanımların farklı çalışma ortamlarında nasıl çalıştığını anlatan bir oyun geliştiren 3M Türkiye bu oyunda farklı çalışma koşullarında çalışanı bekleyen olası tehlikelere ve bu tehlikelerden korunmak için kullanması gereken kişisel koruyucu donanımlara dikkat çekiyor. 3M aynı zamanda, yoğun işbirliği içinde olduğu çözüm ortaklarında, iş güvenliği interaktif tiyatro oyunu sunuyor. Bu tiyatro oyununda, bir çalışanın hayatı, sabah evden çıkmasından bir sonraki iş gününe canlandırılırken, iş güvenliğinde ne gibi noktaları gözden kaçırdığımızı ve “bana bir şey olmaz” bakış açısının yol açtığı sonuçlar gösteriliyor. Son 4 yılda 80’den fazla işletmede sergilenen bu tiyatro oyunu, güldürürken düşündürme yönüyle 3M’in bilinçlendirme adına yaptığı en önemli araçlardan biri olma özelliğini taşıyor.

ÜRÜNÜN KULLANIM ETKİNLİĞİ ÖLÇÜMLENİYOR Sektörde ilk kez 3M tarafından ortaya konan “fit test” sayesinde kişisel koruyucu donanım ürünlerinde en ideal çözümler sunuluyor. İş güvenliği ürünleri ile ilgili sektörde bilinç düzeyinin artmasının yanı sıra kullanılan ürünün kullanım etkinliği ölçümlenebilmesi de önem taşıyor. 3M, fit testi sayesinde ürünlerinin kullanıcıları için kullanım etkinliği ölçebiliyor. Örneğin solunum fit testinde, maskenin yüze ne kadar iyi oturduğunu, sızdırmazlığını kontrol edebiliyor. Gürültüden korunma fit testinde, kulak tıkacının, kulakta ne kadarlık bir koruma sağladığını, hangi gürültü seviyelerinde ve frekans aralıklarında nasıl koruma sağlanacağını gösteriyor.


restaurant yeni mekan 82 hotel & hi-tech

Nişantaşı’nda yepyeni bir lezzet adresi;

eg m meet eat go

Nişantaşı’nda sizin için yepyeni yeni bir lezzet adresi var artık… Tercihiniz kahvaltıda yöresel, organik ürünlerse, yahut öğlen – akşam yemeklerinizi yerel ve dünya mutfaklarının en seçkin ve zengin menüleri ile taçlandırmak istiyorsanız, meg-meet eat go tam da size göre!

İ

stanbul’un en hareketli ve seçkin noktası olan Nişantaşı Teşvikiye’de yapacağınız lezzet yolculuğunuzda, sofistike bir mutfak deneyimi, muhteşem klasikler ve heyecan verici yenilikler, en taze mevsiminde malzemelerle ustalıkla yaratılmış menüler meg-meet eat go’da sizlerle buluşuyor.

YÖRESEL VE ORGANİK KAHVALTISIYLA İDDİALI Nişantaşı semtinin en iddialı zengin, yöresel ve organik kahvaltı büfesine sahip yeni mekanı meg-meet eat go’da yerel ve dünya mutfaklarından zengin öğle yemeği menüleri, salatalar, zeytinyağlılar ile gün boyu pasta, kek ve özel tatlı çeşitleri, içeriği farklı lezzetler sunan sandviçler her gün değişen kombinlerde damak severlerle buluşuyor. Nefis meg’e has nefasette limonatası, detoks içecekleri ve çeşit çeşit kahveleri ile yazın bunaltan sıcaklarında

serinleyebilir, doyumsuz lezzetleriyle günü keyifli lezzet molalarıyla taçlandırabilirsiniz.

MEKAN DA GENÇ, SAHİBESİ DE… Mekanın sahibesi de, mekan kadar genç… Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler mezunu olan Merve Güleç, MSA Pastacılık Yiyecek İçecek İşletmeciliği eğitimli. “Burada hayallerimi gerçekleştirebileceğim sıcacık butik bir mekan yaratmak istedim. Uzun zamandır hayalini kurduğum megmeet eat go’yu 05/05/2015 gibi rastlantılı bir günde açmış olmaktan son derece mutluyum.” diyen Güleç, “Eminim ki, meg / meet eat go Türk misafirperverliği eşliğinde üstün kalitesi ve eşsiz yemekleriyle butik cafe restoranlar arasında zirvedeki yerine oturacak” şeklinde konuşuyor.



restaurant yeni mekan 84 hotel & hi-tech

Tarabya sahilinde 77 yıllık lezzet aşkı

Hristo…

77 yıllık tarihiyle Tarabya’nın en özgün mekanlarından biri olan Hristo Restoran, yenilenen yüzüyle Rum mutfağının en meşhur lezzetlerini sunmaya devam ediyor.


R

um mutfağının meşhur lezzetleriyle Tarabya’nın uğrak noktaları arasında yer alan Hristo Restoran, yenilenen yüzüyle misafirlerine muhteşem Boğaz manzarası eşliğinde huzurlu bir ziyafet vaat ediyor. Taptaze balıkları, lezzetli mezeleri, insanın içini ısıtan samimi atmosferi, Rum müzikleri ve Tarabya Sahili’nin büyüleyici manzarasıyla Hristo Restoran, günün her saatinde konuklarını dinginlikle eğlencenin bir arada olduğu o renkli günlere götürüyor.

HER ŞEY AŞKLA BAŞLADI Bugün Tarabya’da Rum restoranlarının son temsilcilerinden biri olan Hristo Restoran’ının hikayesi, iki İstanbullu Rum gencin aşkıyla başlıyor. Şile’de doğup büyüyen ve küçük yaşta balıkçılığa merak salan Hristo, kendisi gibi bir Rum olan Katerina’ya aşık olunca Tarabya’ya yerleşiyor. Evlendikten sonra birlikte açtıkları Hristo Restoran, kısa sürede Tarabya’nın en ünlü buluşma noktalarından birine dönüşüyor.

ESKİ İSTANBUL’A LEZZET DOLU BİR YOLCULUK İstanbul’un birçok bölgesi gibi son yıllarda büyük bir değişim yaşayan Tarabya’daki Rum lokantalarının çoğu artık yok. Hristo Restoran ise, kurucusu Hristo’nun 1995’te hayatını kaybetmesine rağmen onun anısını yaşatmaya devam eden ve kendisi de bir Tarabya aşığı olan Ogün Kargın’ın işletmesiyle 70 yıllık geleneğini aynı şekilde sürdürüyor. Hristo’nun resimlerinin duvarları süslediği Hristo Restoran, taptaze balıkları, lezzetli mezeleri, insanın içini ısıtan samimi atmosferi, Rum müzikleri ve Tarabya Sahili’nin büyüleyici manzarasıyla, günün her saatinde konuklarını Tarabya’nın dinginlikle eğlencenin bir arada olduğu o renkli günlere götürüyor.


restaurant yeni mekan 86 hotel & hi-tech

Suleyman’s Steakhouse Alaçatı’da açılıyor Kafasında kovboy şapkasıyla sempati toplayan, benzersiz et işleme, et pişirme teknikleri ve müşterileri ile kurduğu samimiyetiyle tanınan Süleyman Dilek, Çeşme Alaçatı’da bulunan gözde gece kulübü Tren’de, 30 Mayıs Cumartesi günü Süleyman’s Steakhouse Restoran’ı açıyor.

T

ürkiye’nin en genç et ustalarından Süleyman Dilek, Çeşme Alaçatı’da steakhouse restoranı açıyor. Demet Akalın, Orhan Gencebay, Gülşen’in de aralarında yer aldığı, sanat, iş ve spor dünyasından birbirinden değerli isimlerin katılımıyla 30 Mayıs 2015 Cumartesi günü açılışı gerçekleşecek olan Süleyman’s Steakhouse, bu yaz Alaçatı gecelerinin favori restoranı olacak.

RESTORAN ULAŞIMI ÖZEL LİMUZİNLE SAĞLANACAK Başarılarıyla adını yemek sektöründe duyuran ve kısa bir süre için ABD’ye giderek, sektördeki son trendleri takip

edip, tecrübelerini geliştiren Süleyman Dilek, “Süleyman’s Steakhouse” markasıyla, Tren’de 14.00 – 00.00 saatleri arasında hizmet verecek. Restoranın konseptiyle bizzat ilgilenen Süleyman Dilek, enfes lezzetlerini Alaçatı’nın en güzel manzarasında, müşterilerini özel limuzin ile restoran ulaşım sağlayarak sunacak. Steakhouse konseptini Türkiye’de insanların çok beğendiğini belirten Süleyman Dilek, 100 yıldan beri Amerika’da yapılan konseptleri değerlendirmesinin ardından kendi tarzını eklediği yeni markası “Süleyman’s Steakhouse” ile Türk insanının damak tadına hitap edeceğini, kısa zamanda insanların vazgeçemeyeceği mekanlar arasına gireceğine emin olduğunu belirtti.


Palivor Çiftliği Nişantaşı’nda İlk mağazasını Aralık 2014’te Bebek’te açan Palivor Çiftliği, ikinci mağazasını Nişantaşı’nda hizmete açtı.

2

011 Avrupa Gayrimenkul Ödülleri’nde “Avrupa’nın En İyi Çiftlik Projesi” seçilen ve ilk mağazasını Aralık 2014’te Bebek’te açan Palivor Çiftliği, ikinci mağazasını Nişantaşı’nda hizmete sundu. Palivor Çiftliği’nin kurucuları Emre Oral ve Kerem Oral ev sahipliğinde 29 Nisan 2015, Çarşamba günü gerçekleştirilen açılış davetine aralarında Kırklareli Demirköy Belediye Başkanı Muhsin Yavuz, Avi Alkaş, Şule Zorlu Cümbüş, Nuşin Oral, Ayşe Slevgot ve Esra Kocaoğlu Fleurichamp gibi iş ve cemiyet hayatından pek çok konuk katıldı.

REASÜRANS ÇARŞISI’NDA Nişantaşı’nın en eğlenceli, çekici ve değişmez buluşma noktası olan Reasürans Çarşısı’nda hizmete giren Palivor Çiftliği Nişantaşı Mağazası; taze, lezzetli, doğal şarküteri ürünlerinin yanı sıra kaliteli ve hızlı atıştırmalıkları ile lezzet tutkunlarını hedefliyor. Mağaza’da Palivor Çiftliği’nin en özel et ve süt şarküteri ürünlerinin yanı sıra, çiftliğin kendi ürünleriyle yapılmış hot doglar, eski kaşarlı ve sucuklu simtostlar (tost yapılmış simit), kinoa ve buğday salataları ve Trakya’dan gelen çok özel şaraplar yer alıyor. Dikkat çekici tasarımıyla 36 kişiyi ağırlayabilen şarküteri cafenin aynı zamanda paket ve catering servisleri de bulunuyor.

EN KALİTELİ ÜRÜNLER PALİVOR’DA Palivor Çiftliği’nin kurucularından Emre Oral hedeflerini, “En kaliteli ürünleri, Trakya’ya özgü misafirperverlik ve güleryüzle mağazalarımızda misafirlerimize, paket ve catering servislerimizle tüm İstanbul’a sunmak” olarak özetlerken, Çiftliğin diğer kurucusu Y. Mimar Kerem Oral ise, 2011 yılında vizyonu ve mimarisi ile Avrupa’nın en iyi projesi seçilen Palivor Çiftliği’nin Demirköy, Kırklarelinde bulunan merkezini sağlıklı ve keyifli yaşam destinasyonu haline dönüştüreceklerini belirtiyor.


Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

restaurant şef’in gözünden 88 hotel & hi-tech

Genç ve sempatik Şef Alexander Moser “Şef oldum çünkü misafirlerimin yedikleri yemekten zevk aldıklarını görmek beni çok mutlu ediyor. İşimi tutkuyla yapmayı seviyorum.”

İ

stanbul’un en yeni otel yatırımlarından Hyatt Regency Istanbul Ataköy mutfağı birkaç aydır Alman şef Alexander Moser imzasıyla lezzete açılıyor. Bu lezzetleri tatmak ve Almanya’dan Türkiye’ye uzanan mutfak hikayesini dinlemek üzere genç ve deneyimli şef

Moser’in mutfağına konuk oluyoruz. Henüz 32 yaşında olan Moser bizi beş yıldızlı otelin lobisinde karşılıyor… Hyatt Regency Ataköy’ün Executive Chef’i Moser, daha ilk bakışta sevimli ve sempatik bir hava estirerek yanımıza yaklaşıyor. Genç şefin gülen yüzü ve enerjisinden ilk karşılaşmamda misafire de gülen bir mutfağının olduğu izlenimine kapılıyorum. Moser, mutfak yolculuğunu anlatmaya başladıkça daha iyi anlıyorum ki, bu gülümseyiş hiç de boşuna değil! Mutfağa ilk kez üç yaşında girdiğini söyleyen Moser, “Annem köfte yaparken büyük bir keyifle onu seyrederdim. O yaşlardayken köfte yapmayı ve içeceklerle oynamayı çok seviyordum. Mutlu oluyordum. Annem hep söyler, benim mutfakla ilişkimin ilk temelleri daha o yaşlarımda atılmıştı.”


diyor. Mutfağa bağlılığı ve sevgisinin kuşkusuz kaynağı bunlar ve daha anlatmadıkları…

“NEDEN ŞEF OLMUYORUM?” Deneyimli şef Alexander Moser profesyonel şef olmaya yine erken bir yaşta, daha 13’lerindeyken karar verdiğini anlatıyor. “Çalışan bir ailenin çocuğu olmamın bunda etkisi büyük oldu tabii” diyen Moser, annesi çalıştığı için evde kendi yemeklerini kendisinin pişirdiğini söyleyerek, “Yaz tatilinde ilk farklı restoranda çalıştıktan sonra fark ettim ki, evet ben şef olmak istiyorum.” diyor. Tabii bunun bir de öncesi var. Genç şef onu da eklemeden geçmek istemiyor. Yolu hep bir şekilde mutfaktan geçen Moser kısa bir zaman IT firmasında stajyer olarak çalıştığını ama işi çok sıkıcı bularak kısa sürede noktaladığını şöyle anlatıyor: “Liseden sonra nasıl bir kariyer seçeceğimize karar vermemiz gerekiyordu. Ben kötü bir öğrenciydim ve çalışmam gerekiyordu. Bir IT firmasına stajyer olarak girdim. Fakat okul ve staj çok teoriydi. Ben daha pratik insanıydım, daha aktif olmam gerekiyordu ve ikisi de kesinlikle bana göre değildi. O zaman ben de anneme neden şef olmuyorum diye sordum.”

‘TÜRKİYE’YE GİDER MİSİN’ DEDİLER, “TAMAM” DEDİM Bu soru Alman şef için mutfak kariyerinde yeni bir başlangıç oluyor. Bundan 16 yıl önce Grand Hyatt Berlin Oteli’nde profesyonel mutfağa ilk adımı attığını anlatan Moser, ancak üç yıllık çalışmanın ardından komi olabildiğini söylüyor. Profesyonel şefin Berlin’den sonraki durakları ise İspanya, Almanya, Dubai ve Rusya otelleri oluyor. Türkiye’ye gelmeden 2 yıl önce Avrupa’daki Hyatt Regency

otellerinin bir kısmını gezerek farklı deneyimler elde ettiğini anlatan Alman şef, Hyatt Regency’nin yeni otellerinin açılmasında ve markalaşma süreçlerinde önemli bir rol üstlendiğini söylüyor. Moser, grup otellerine ait son projenin ertelenmesiyle birlikte yeni bir projeyle Türkiye’ye geldiğini şöyle anlatıyor: “O dönem Hyatt Regency Ataköy yeni bir şef arıyordu. Buraya gelmek ister misin diye sordular. Ben de tamam dedim.”

TÜRK MUTFAĞINI BERLİN’DEN BİLİYOR Alman olacaksın, Türk insanına ve mutfağına yabancı kalacaksın, mümkünü var mı? Öyleyse genç şefe soruyorum, “Buraya gelmeden Türk yemek kültürü ve lezzetleri hakkında bir fikrin var mıydı?” Berlin’deki Türk sayısının Ankara’daki Türk sayısından daha fazla olabileceğini varsayan şefin yanıtından, tahminlerimde hiç de yanılmadığımı anlayarak Moser’le yaptığım keyifli söyleşime kaldığım yerden devam ediyorum. “Peki Türk mutfağının ne kadarı var orada” diye soruyorum. “Berlin’de Türk etkileri var tabii ama buradaki Türk mutfağıyla karşılaştırınca etkisi çok daha az belki de. Aslında Berlin’de gördüğümüz Türk mutfağı turistik ve modern Türk mutfağı. Evet, seviyoruz ama Berlin’deki döner İstanbul’dakinden emin olun çok daha farklı...”

ALTI AYRI MUTFAK BİR LOBİDE BULUŞMUŞ Moser, Türk mutfağından neler biliyor, Hyatt Regency Ataköy mutfağında hangilerini servise sunuyor, soruyorum. Türkiye’deki yemek kültürünün dünyadaki en eski yemek kültürlerinden biri olduğunu dile getiren Alman şef, 2008 yılında açılan Park Hyatt Nişantaşı Oteli’nde yaklaşık bir ay görev yaptığını belirterek, “Türkiye’ye geldiğimde nelerin olacağını, süreçleri az çok biliyordum zaten.”diyor. Genç ve deneyimli şef buraya geldiğinde çok da yabancılık çekmemiş anlaşılan… Gelelim, Hyatt Regency Ataköy mutfağına ve lezzetlerine…


restaurant şef’in gözünden 90 hotel & hi-tech

Moser, beş yıldızlı otelin lezzet haritasını çıkarmadan önce önemli bir ayrıntıyı benimle paylaşmak istiyor. Oteldeki en büyük özelliğin şov mutfakları olduğunu dile getiren Moser, otel lobisinde buluşan altı farklı restoran konseptinden söz ediyor. Aynı alanda toplanmış altı ayrı konsept, altı ayrı mutfak bölümü bahsettiği… Bunlar arasında Asya mutfağı da var, Türk mutfağı da, Doğu Akdeniz lezzetleri de, peynir bölümü de… Hyatt Regency Ataköy’de ağırlıklı Doğu Akdeniz Mufağı

esintileri hakim. Deniz ürünleri ağırlıklı bir menüye sahip olduklarını anlatan Moser, “Bu da bize Akdeniz ülkelerindeki mutfaklardan esinlenerek istediklerimizi yapmak konusunda özgürlük tanıyor. Ama burada aynı zamanda yerel mutfağa da çok ciddi odaklanıyoruz. Diğerlerinden farklı olarak kömür ocaklarında pişirdiğimiz döner en fazla öne çıkanı. Onun dışında klasik köftemiz çok fazla gidiyor.” diyor.

“BURADA BİRÇOK ŞEF MARKA ODAKLI” Moser, Hyatt Regency Ataköy restoranında yemeklerini ağırlıklı olarak ızgara ya da kil fırından çıkarıyor. Anlattığına göre, restoranının en önemli özelliklerinden biri de, büyük bir ızgaraya sahip olmasıymış. Şefin pişirme tekniklerindeki öncelikleri bunlar. Alman şefin sunumdaki başlıca tercihi ise, mümkün olduğunca sade ve basit tabaklar. Pişirme, sunum… Ya lezzetteki püf noktaları? İyi yemek yapmanın en önemli formülünün iyi malzeme ve içerik olduğunu dile getiren Moser, “Lezzetli bir yemek pişirmeden önce güzel kaliteli malzemelerin olduğuna emin olmalısınız. Kaliteli malzemeler ve doğru pişirme teknikleri sonrasında zaten hata yapmak çok zor olur.” diyor ve ekliyor: “Türkiye bu konuda çok şanslı bir ülke. Çünkü burada kaliteli malzemeyi bulmak hiç de zor değil.”. Alman şef, Türk mutfağının en güzel tarafının içerikleri olduğunu da söylüyor. “Çünkü iyi içerik olmadan iyi yemek yapmak çok zordur. Türkiye geniş ve zengin içerik imkanlarıyla da çok şanslı bir ülke.” Alexander Moser, şanslı saydığı bu topraklarda restoran menülerini özgürce tasarladığını anlatıyor. Mutfağında ithal ürünlerin aksine yerli üreticilerin ürünlerini kullandığını anlatan Moser, yerli şeflere bir gönderme de yaparak, “Geldiğimden beri birçok şefle konuşuyorum ve tanışıyorum. Genelde İstanbul’da şu ürünü bulamıyoruz şeklinde


şikayetlerle karşılaşıyorum. Ben de onlara şunu soruyorum, neden Avrupa’dan getiriyorsunuz ki, zaten Tükiye’de lokalde de çok kaliteli malzemeler var ve onları kullanarak çok iyi şeyler yapabilirsiniz.” Aynı şekilde şef, İstanbul’daki marka odaklı meslektaşlarından da dem vuruyor. “Burada birçok şef marka odaklı. Özellikle bazı markalara odaklı çalışıyorlar. Sanki O marka olmayınca o yemeğin yapılamayacağını düşünüyorlar. Ama aslında böyle bir şey yok.” diye de ekliyor.

“ESPRESSO İÇMEDEN YEMEK YAPAMAM” Alexander Moser için iyi bir şef olmak için yüksek miktarda motivasyon ve sabıra ihtiyaç var. “Yaptığın işi tutkuyla yapmalısın” diyen Alman şef, mutfakta yoğun duygu yüklü bir ortamın varlığından söz ediyor. “Ben şef oldum çünkü

misafirlerimin yedikleri yemekten zevk aldıklarını görmek beni çok mutlu ediyor.” diyen Moser’e yemek yaparken nelerden hoşlandığını ve varsa ritüellerini soruyorum. Çalışmaya başlamadan önce mutlaka bir espresso içtiğini söyleyen Moser, “Genelde yemek yaparken yaptığım yemeğe konsantre olurum. İçeriklere ve malzemelere saygı göstermeyi çok küçük yaşlarda öğrendim. Yemeği büyük bir konsantrasyonla ve severek yaptığım için benim ortamımda çok güzel bir enerji ve bambaşka bir atmosfer oluşur.” diyor.

ADİL ŞEF Almanlar iş hayatında disiplinleriyle öne çıkarlar. Alexander Türk ekipten oluşan bir mutfakta nasıl bir Alman havası estiriyor, soruyorum. “Tabii ki mutfak olması gerektiği şekilde. Kuralcı olmamız gereken yerde kurallarımız geçerlidir. Benim için önemli olan, takım arkadaşlarımın neden orada oldukları. Bunu sadece iş olarak görüp, günü doldurmaya çalışıyorsa bunu istemem. Benim için kariyer daha önemli. Eğer ekibimden biri şef olmak istiyorsa evet doğru yerde, çünkü benim ekibimde.” Ya bir şef olarak kendini nasıl tarif ediyor, mutfaktaki çalışma stili nasıl? Çekimler sırasında benim gördüğüm, oldukça sevimli ve sempatik bir şef. Peki Alman şef mutfaki Alexander’ı nasıl tanımlıyor: “Ben son derece adil biriyim. Takımımdan çok şey beklerim. Ama ben de onlara elimden geldiğince destekler ve onlara rahat bir çalışma ortamı sağlarım ki, ancak öyle bir başarılı olunabilir. Ben birlikte çalıştığım insanlara değer veririm. Örneğin yeni menüler oluştururken ekip arkadaşlarımın da fikirlerini alırım. Ki şef bunu istedi bu oldu olmasın, hep birlikte güzel bir şeyler geliştirelim ve ortaya güzel bir sonuç çıksın. ”


restaurant etkinlik 92 hotel & hi-tech

Türk Fırıncılar dünya finalinde Türkiye, fırıncılık sektörünün dünyadaki en prestijli yarışması olan Fırıncılık Dünya Şampiyonası’nın 10 Nisan’da ilk kez İstanbul’da başlayan ön elemeleri olan ‘Louis Lesaffre Cup’ın Afrika–Akdeniz Bölgesi seçmelerinin 2 galibinden biri oldu.

F

ırıncılık Dünya Şampiyonası’nın 10 Nisan’da İstanbul’da başlayan ön elemeleri olan ‘Louis Lesaffre Cup’ın Afrika–Akdeniz Bölgesi seçmeleri tamamlandı. Baget, dünya ekmeği, Viennese hamur işleri, Artistik parça ve ‘Umut Vaat Eden Genç Fırıncılar’ kategorilerinde yarışan Türkiye Fırıncılar Milli Takımı, Afrika–Akdeniz Bölgesi’nde Mauritius ülkesiyle birlikte 2016’da yapılacak Dünya Kupası Finali’ne katılmaya hak kazanan 2 ülkeden biri oldu. Ödül töreninde konuşan Lesaffre Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Lesaffre, “Ağustos 2014’te başlayan başvuru, ön eleme, milli takımı oluşturma ve bunu izleyen eğitim maratonumuz bir zaferle sonuçlandı. Bundan aldığımız

güçle fırıncılık mesleğine değer katmak için Türkiye’de faaliyetlerimize büyük bir gururla devam edeceğiz.” dedi.

EN YETENEKLİ TÜRK FIRINCILAR PARİS’E GİDECEK Organizasyon boyunca toplamda 30 ülkenin mücadele ettiği Europain Show Paris’e gidecek Türkiye Fırıncılar Milli Takımı, finalde Türkiye’yi temsil edecek olmanın gururunu yaşayacak. Ülke temsilcileri, Lesaffre, Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı ve üst düzey yetkililerin katıldığı ödül töreninde konuşan Lesaffre Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Lesaffre, “Louis Lesaffre Cup’ın Afrika–Akdeniz Bölgesi’nde yarışan Türkiye, Cezayir, Fas, Fildişi Sahilleri ve Mauritius takımları 10 Nisan’dan bu yana eğlenceli ve başarılı bir rekabete


imza attılar. Ağustos 2014’te Türkiye’de başlayan başvuru, ön eleme, milli takımı oluşturma ve bunu izleyen eğitim maratonumuz ise bugün bir zaferle sonuçlandı. Dünya fırıncılığına hizmet etmek, kaliteli ve nitelikli fırıncıların mesleğe kazandırılmasını sağlamak hedefiyle 160 yıldır faaliyet gösteren bir grup olarak, kazanan takımları tebrik ediyorum. Bu amaçla çalışmalarımız durmaksızın devam edecektir” dedi.

LESAFFRE: “İSTANBUL’UN İLK KEZ EV SAHİBİ OLMASI GURUR VERİCİ” Yarışma süresince rekabet eden ülkelerin standlarında ürünleri sergileyerek katılımcılara görsel bir şölen yaşattığı ödül törenini değerlendiren Lesaffre MECA (Ortadoğu ve Orta Asya Bölgesi) Müdürü Jose J. Berruga ise, “160 yılı aşkın tecrübesiyle fırıncılara hizmet eden ve ekmek üretimlerine yardımcı olan Lesaffre olarak Türkiye bizim için çok önemli bir pazar. Bu pazarda büyümek ve genç yetenekleri fırıncılık mesleği konusunda teşvik ederek gelişimlerini sağlamak, hedefimizin çok önemli bir parçası. Bu nedenle böyle anlamlı bir organizasyona ilk kez İstanbul’un ev sahipliği yapması, dünya üzerindeki 4 uluslararası seçmesinden birinin ilk kez Türkiye’de yapılıyor olması bizler için ayrıca gurur verici.” diye konuştu.

TÜRK FIRINCILAR 2008’DE DÜNYA SIRALAMASINA GİRMİŞTİ Özmaya sponsorluğunda yarışan Türkiye Fırıncılar Milli

Takımı; 2008 yılındaki yarışmada, bölge 1’incisi, dünya 11’incisi olmuştu. 2011 yılında yarışan Milli Fırıncılar ise Fas’ta gerçekleşirilen uluslararası seçmelerde ülkemizi başarı ile temsil etti.


restaurant etkinlik 94 hotel & hi-tech

Sanat ve lezzet ayaklandı Food Art Festivali için İstanbul’a gelen dünyaca ünlü şef Tom Wolfe, muhteşem bir şova imza attı. Sanat ve lezzeti bir araya getiren şefin hazırladığı yiyecekleri mankenler üstlerinde taşıdı.

B

oğaz kıyısında lezzetli dakikalar… 8-17 Mayıs tarihleri arasında CocaCola ana sponsorluğunda, Unilever Food Solutions Hellmann’s gastronomi sponsorluğunda gerçekleşecek Food Art Festivali’ne katılmak için İstanbul’a gelen dünyaca ünlü şef Tom Wolfe, Ortaköy Banyan’da muhteşem bir şova imza attı. Tasarım yeteneğini yemek sunumuyla birleştiren dahi şef, hazırladığı birbirinden sıra dışı tabaklarla davetlilerden tam not aldı.

BU SANATI YERİM Arzu Kaprol’dan Şirin Ediger’e, Tatsyana Tsvikeviç’ten Ece Uzun’a, Gizem Özdilli’den Zeynep Mansur’a pek çok ünlü isim ‘Bu Sanatı Yerim’ diyerek, çılgın şefin ustalıkla hazırladığı yiyeceklerin tadına baktı.

GİYSİLERİ YEDİLER Radyo FG DJ’lerinden Orkun Bozdemir’in müzikleriyle renklendirdiği gecede özel alarak hazırlanan Hellmann’s pinyatanın patlatılmasının ardından podyuma çıkan

mankenler, çılgın şefin hazırladığı yiyecekleri üzerlerinde taşıyarak davetlilere sürpriz yaptı. DJ performansları, canlı müzik etkinlikleri, lezzet turları, çeşitli sokak etkinlikleri ile gerçekleşecek festival Brand Experience Designers’ın imzasını taşıyor.



restaurant gastro güncel 96 hotel & hi-tech

Metro 32. mağazasını Malatya’da açtı Metro Toptancı Market, Türkiye genelindeki 32. satış noktasını Malatya’da açtı.

A

çılışa Malatya Vali Yardımcısı, Büyükşehir Belediye Başkanı, İlçe Belediye Başkanları ve Metro Toptancı Market üst yönetimi katıldı. Malatya’nın yerel ürünlerinin ön plana çıktığı Metro mağazasının açılışına Malatyalılar da büyük ilgi gösterdi. Dünyanın lider toptancı marketi Metro, Türkiye’deki 25. yılında 32. satış noktasını Malatya’da profesyonellerin hizmetine sundu. Yaklaşık 5 bin metrekare satış alanına sahip Malatya mağazası, Malatya ve yakın bölgede hizmet veren profesyonellerin güçlü iş ortağı olmayı hedefliyor. Malatya mağazasının açılışı nedeniyle düzenlenen törene, Malatya Vali Yardımcısı, Büyükşehir Belediye Başkanı, İlçe Belediye Başkanları ve Metro Toptancı Market üst yönetimi katıldı.

ÖZERKAN: “YEREL ÜRÜN VE ÜRETİCİYE DESTEK VERMEK, ÖNCELİĞİMİZDİR” Metro Toptancı Market Türkiye Genel Müdürü Kubilay Özerkan, açılışta yaptığı konuşmada, bundan böyle Türkiye

tarım ihracatının lokomotif şehirlerinden, dünyanın bir numaralı kayısı üreticisi olan Malatya’da da profesyonellere hizmet vereceklerini söyledi. Özerkan, “25. yılımızı kutladığımız Türkiye’de, ilk günden bu yana profesyonellerin en güvenilir iş ortağı olmak hedefiyle


çalıştık. Hep uzun soluklu ilişkiler kurmaya önem verdik. Bugün, 5.000 kişiye istihdam sağlıyor, toplam 1 milyondan fazla müşteriye hizmet sunuyor, 3.000’in üzerinde tedarikçiyle işbirliğimizi büyük verimle devam ettiriyoruz” dedi. Metro’nun global düşünüp, yerel hareket eden bir şirket olduğunu vurgulayan Özerkan, şöyle konuştu: “Bugün Metro mağazalarında satılan ürünlerin yüzde 97’si Türkiye’de üretilmektedir. Mağaza açtığımız illerde, yerel üreticilerle çalışmak ve onlara destek vermek, önceliğimizdir. Yerel üreticilerle uluslararası bilgi birikimimizi paylaşmamız, üretilen ürünlere uluslararası kalite standartları da getiriyor. Yüksek standartlarda üretilen birçok yerel ürünümüzü hem mağazalarımızda satışa sunuyor, hem de farklı Metro ülkelerine ihraç ediyoruz.”

MALATYA’NIN ARAPGİR ÜZÜMÜ, HEKİMHAN CEVİZİ METRO RAFLARINDA Metro’da satılacak ürünleri belirlerken, bölgenin var olan değerlerinin korunması ve ticari değer kazanması için de büyük çaba gösterdiklerini kaydeden Metro Toptancı Market Türkiye Genel Müdürü Kubilay Özerkan, “Bu doğrultuda Malatya’nın en önemli tarım ürünü olan coğrafi işaretli ‘Malatya kayısısını’ ve birçok diğer yerel ürünü desteklemek amacıyla mağazamızda özel bir alan ayırdık. Ayrıca Türkiye genelindeki tüm mağazalarımızda Malatya Kayısısı satışı yapıyoruz. Yine Malatya’nın önemli ürünlerinden Arapgir üzümü, Yeşilyurt kirazı, Hekimhan cevizi gibi yerel ürünler Malatya mağazamızın raflarında tüketicilerimizle buluşacak” diye konuştu.

METRO MALATYA MAĞAZASI, FONKSİYONELLİĞİYLE DİKKAT ÇEKİYOR Metro Toptancı Market Malatya Mağazası İşletme Müdürü İbrahim Kantekin de “Haftanın 7 günü açık olacak mağazamız hafta içi ve cumartesi günleri 08.00’den 21.30’a, pazar günleri ise 09.00’dan 21.30’a kadar hizmet verecek. Mağazamızda 100’ün üzerinde tam zamanlı çalışma arkadaşımız müşterilerimizin hizmetinde olacak. Personelimizin yüzde 96’sı

Malatyalı. Bu da Metro Toptancı Market olarak yerel değerlere verdiğimiz önemin anlamlı bir göstergesi. Mağazamızın lokasyonu da aslında müşterilerimizin ürünlere erişimi açısından önemli zaman tasarrufu sağlıyor. Endüstriyel ve ticari bölge ile şehir merkezine en fazla 10 dakikada erişebilmek mümkün. Bu bağlamda müşterilerimiz için çok dinamik ve fonksiyonel bir alan yarattığımızı söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.


restaurant gastro güncel 98 hotel & hi-tech

Unilever Food Solutions

‘Turuncu Koltuk’ etkinliğine katıldı Unilever Food Solutions, ev dışı tüketim sektöründe müşterilerinin işlerini geliştiren ve operasyonlarını daha verimli hale getiren çözümlerini ‘Turuncu Koltuk’ etkinliği kapsamında İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği üyeleri ile paylaştı.

T

ürkiye’de ev dışı gıda sektörünün gelişmesine liderlik eden, mutfaklara verimlilik getiren ürün ve hizmet markalarını müşterilerinin beğenisine sunan Unilever Food Solutions, ‘Turuncu Koltuk’ konseptli ilk etkinliğini gıda sponsoru olduğu İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği üyelerinin katılımıyla düzenledi. İYSAD Başkanı Sedat Zincirkıran’ın açılış konuşmasının ardından, Unilever Food Solutions Türkiye, Orta Asya ve İran Genel Müdürü Önder Arsan ve Unilever Food Solutions Pazarlama Direktörü Aslı Erdoğan toplu yemek sektörüne yönelik geliştirdikleri çözümleri katılımcılarla paylaştı. ‘Turuncu Koltuk’ buluşmasında açılış konuşmalarının sonrasında, Sabancı Üniversitesi Finans Kürsü Başkanı ve Ekonomist Prof. Dr. Özgür Demirtaş, İYSAD üyeleri ile dünyadaki ve Türkiye’deki genel ekonomik görünüm hakkında bilgi paylaştı.

ARSAN: “ÇÖZÜM ORTAĞINIZ OLMAYA HAZIRIZ” Etkinlikte bir konuşma yapan Unilever Food Solutions Türkiye, Orta Asya ve İran Genel Müdürü Önder Arsan şunları söyledi: “Özellikle son yıllarda her sektör bütçe yönetiminde zorlanmaya başladı. Gıda fiyatlarındaki artışın yanı sıra hizmet verdiğiniz şirketlerin kuver başına ödediği ücretlerin düşmesi gibi sıkıntılar artmaya başladı. Biz diyoruz ki… Sektör gelişimine katkı sağlamak için işinizi geliştirmek için çözüm ortağınız olmaya hazırız. İşin özünde Maliyet-Zaman-Verimlilik dengesini sağlamak gerekiyor. Ev dışı tüketim sektördeki diğer firmalardan farklı olarak, Unilever Food Solutions olarak sadece ürünlerimizle değil hizmetlerimizle de varız. Ve işinizi geliştirmek üzere yanınızdayız.”


Reis Gıda Yeşil Ekonomi Ödülü’nü aldı Çevreye karşı duyarlı bir yaklaşımla hareket ederek, geliştirdiği çevre odaklı sosyal sorumluluk projeleri aracılığıyla örnek bir şirket olarak gösterilen Reis Gıda, bu yönüyle Yeşil Ekonomi Ödülü’ne layık görüldü.

K

uru gıda sektörünün lideri Reis Gıda’ya, verilen Yeşil Ekonomi Ödülü’nü Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis aldı. Gazeteci Celal Toprak’ın sunduğu Yeşil Ekonomi Programı’ndan yola çıkılarak, çevreye karşı duyarlı bir yaklaşımla proje üreten kişi ve kurumları onurlandırmak üzere sahiplerine verilen Yeşil Ekonomi Ödülleri’nin, bu yıl 4.’sü düzenlendi. Hilton Garden Inn İstanbul Golden Horn’da, 29 Nisan Çarşamba günü düzenlenen törene; iş dünyası, bürokrasi, yerel yönetimler ve medya dünyasının temsilcileri katıldı.

TAŞKÖPRÜ SARIMSAĞI’NA DÜNYANIN KAPISINI AÇIYOR Reis Gıda, 16 yıl önce, Taşköprü Sarımsağı’nın nehirlere dökülmesini önlemek için KastamonuTaşköprü’de Reis Sarmoni Sarımsak Tesisini kurdu. Reis Gıda, Taşköprü Sarımsağı’nın, aslının bozulmadan gelecek nesillere ulaşabilmesi için TÜBİTAK, Kastamonu Üniversitesi ve çeşitli üniversitelerle işbirliği yaparak, İyi Tarım Uygulamaları’nı çiftçilere anlatmaya devam ediyor. Bu kapsamda sürdürdüğü yerli tohumla üretilen coğrafi işaretli Taşköprü Sarımsağı

Projesi’ni, geçtiğimiz yıl Metro Toptancı Market işbirliğiyle hayata geçirdi. Reis Gıda’nın sürdürdüğü bu çalışmalar, Mehmet Reis’in Yeşil Ekonomi Ödülü’ne layık gösterilmesini beraberinde getirdi.


restaurant gastro güncel 100 hotel & hi-tech

Metro Kasap Okulu açtı Metro Toptancı Market, başta et kategorisinde çalışan personeli olmak üzere tüm çalışanlarını, et konusunda eğitmek amacıyla Kasap Okulu açtı. İstanbul’da başlayan eğitimler, zamanla diğer şehirlerdeki Metro çalışanları için de tekrarlanacak.

M

etro Toptancı Market, başta et satışı konusunda çalışanlar olmak üzere tüm personelini et konusunda bilgilendirmek ve eğitmek amacıyla Kasap Okulu’nu hayata geçirdi. İlk eğitim İstanbul’daki bir tedarikçiye ait tesiste gerçekleşirken, gelecek dönemde farklı şehirlerde çalışan Metro personeli için de eğitimlerin tekrarlanması planlanıyor. Metro, ilk sene içinde toplam 50 personele eğitim vermeyi, uzun vadede ise tüm çalışanlarını Kasap Okulu’nda eğitime tabi tutmayı hedefliyor.

PERSONEL ETİN DİLİNDEN ANLAYACAK Metro Toptancı Market Taze Ürünler Grup Müdürü Ayşin Işıkgece, müşterilerinin et konusundaki taleplerini daha iyi anlayarak ihtiyaçlarına en iyi şekilde cevap verebilmeyi amaçladıklarını söyledi. Işıkgece, “Et, her yönüyle diğer

gıda gruplarından ayrılan bir bölüm, dolayısıyla etin kendine özgü bir dili bulunuyor. Bu sebeple müşterilerimizin en doğru hizmeti verebilmek için ilgili kişilerinin tamamının da bu dili öğrenmesi gerektiğine inanıyoruz. Metro Kasap Okulu’nda Türkiye’deki hayvan ırklarına ve ticari olarak değerlendirilen tüm et parçalarına dair temel bilgiler, fiyatlandırma metotları, farklı müşteri tiplerinin talepleri ve et pişirme teknikleri gibi konulara değiniliyor. Hatta eğitimin bir bölümünde katılımcılar, ellerine çelik eldiven giyerek et parçalama ve kesme teknikleri konusunda da eğitim alıyorlar” şeklinde konuştu. Metro bünyesinde çalışan et kategorisi personeli, kalite güvence personeli ve profesyonel kasapların verdiği eğitimin ilki, İstanbul’da et departmanı müdürlerinin katılımıyla gerçekleşti. Bir sonraki eğitime saha satış ekibinin ve büyük müşterilerden sorumlu personelin de katılması planlanıyor.


Otellerde maliyetler %12,3 arttı Enflasyonun %8,59 olduğu dönemde, otellerde maliyetler %12,3 arttı…

A

KTOB Araştırma Birimi verilerine göre, Nisan ayında yıllık enflasyon %8,59 olurken, otellerdeki maliyet artışları %12,3 oldu. TÜİK tarafından açıklanan Nisan ayı fiyat istatistiklerinden hareketle, 12 aylık ortalamalarla hesaplanan yıllık enflasyon %8,59 oldu. Bu dönemde otellerdeki maliyet yükselişleri de %12,3’e çıktı. Son bir yılda, otellerde maliyetleri en hızlı artan gider grupları içinde %14,2 ile yiyecek grubu öne çıktı. Bu grup içinde rekor yükseliş meyve sebze ile bakliyat-un grubunda gerçekleşti. İçecek grubundaki maliyet yükselişi de %10,4 oldu. Teknik servis malzemelerindeki artış da %9,8 seviyesinde gerçekleşti. Bir yıllık dönemde, maliyet yükselişleri enflasyonun gerisinde kalan gruplar da; enerji-yakıt ile temizlik malzemeleri şeklinde sıralandı.

Otellerde maliyet artışları, %*

Fiyat artışları

Maliyet artışları

YİYECEK -ET GRUBU -YAĞ GRUBU -SÜT GRUBU -BAKLİYAT-UN -MEYVE-SEBZE -ÇAY-ŞEKER VB İÇECEK TEKNİK SERV. ENERJİ-YAKIT TEMİZLİK MLZ. BASIN-YAYIN VB

17,48 14,40 19,32 12,15 20,88 20,42 17,71 8,21 8,94 1,03 6,28 5,02

14,21 13,72 5,22 11,13 21,58 20,49 12,87 10,40 9,82 6,23 6,33 15,57

*Artışlar 12 aylık ortalamalarla hesaplanmıştır.


restaurant gündem 102 hotel & hi-tech

Sektörün ihracat yıldızı Öztiryakiler Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 30’unu gerçekleştiren, altı birliği bünyesinde barındıran “İMMİB”in geleneksel hale getirdiği, bu yıl sekizincisi düzenlenen ödül gecesinde, Türkiye’nin 2014 yılında gerçekleştirdiği ihracatta en büyük paya sahip olan şirketlere 65 kategoride toplam 195 ödül verildi.

1

0 Nisan 2015 tarihinde Hyatt Regency İstanbul Ataköy Otel’de gerçekleşen ödül töreninde Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ve ilgili Birlik Başkanları ödülleri sahiplerine dağıttı. Öztiryakiler adına verilen ödülü Genel Müdür Yüksel Yalçın aldı.

“İHRACATIMIZI ARTIRAN EN BÜYÜK FAKTÖR İNOVASYON” Öztiryakiler Genel Müdürü Yüksel Yalçın ödüle ilişkin değerlendirmesinde firma olarak dünyadaki trendleri yakından izlediklerini, aldıkları bu ödülde inovatif ürünlere yönelmelerinin ve Ar-Ge’ye yaptıkları yatırımın etkili olduğunu dile getirdi. Yalçın: “Öztiryakiler olarak, ülkemizde ihracatı artırma yolunda atılan önemli adımlarda pay sahibi olmak, bizi gururlandırıyor. Endüstriyel mutfak sektöründeki bir firma olarak dünyanın en gelişmiş ülkelerine ürün satmayı hedefliyoruz. Dünya standartlarında üretim yapıyoruz. Uluslararası pazarda var olmak, sektörümüzdeki birçok sanayi kuruluşuna öncü olmak ancak dünyanın kabul ettiği standartlara ve bu standartları karşılayacak teknoloji ve insan kaynaklarına sahip olmakla mümkündür. Biz bunu 1958 yılından beri kendi kaynaklarımızla yani yerli üretimle başarıyoruz. Şu anda endüstriyel mutfak sektöründe uluslararası arenadaki güçlü ihracatçılar arasında yer alan ABD, İtalya, Almanya, Çin ile rekabet ediyoruz.” dedi.

YERLİ ÜRETİMLE DÜNYA STANDARTLARINA HİZMET EDİYOR Dünyada Türk markaların kalitesine güven duyulduğunu

belirten Yalçın firma olarak hedefleri konusunda şunları dile getirdi: “Önümüzdeki süreçte pazarın en iyi oyuncusu olarak yatırımlarımıza ve büyümemize devam edeceğiz. Yıldız bir firma olmanın kolay olmadığını bilincindeyiz. Bu yıldıza yenilerini eklemek için var gücümüzle çalışacağız ve “Türk Malı” nı dünya ile buluşturmaya devam edeceğiz. Yerli üretimle elde ettiğimiz başarımızla uluslararası pazara üretimimizin büyük kısmını Ozti “Türk Malı” adı ile satıyoruz” diyen Yalçın, uluslararası pazarda endüstriyel mutfak sektöründe öncü olmanın uluslararası standartlara ve bu standartları karşılayabilecek teknolojik altyapıya sahip olmakla mümkün olduğunun altını çizdi. Yalçın, 2015 yılında sektördeki ilk Ar-Ge Merkezinin açılışını yapacaklarını ve uluslararası platformdaki teknolojik becerilerini bu merkez ile geliştirmeye devam edeceklerini belirtti.


Gıda sektöründe ‘dijital menu board’ devri Dijitalleşme, gıda sektörünün restoran ve cafe gibi birimlerinin menü göstergelerine de yansıdı. Sistem 9 Medya, kontrol ettiği dijital menu board’larla restoran ve cafe’lerin menü göstergelerine çağ atlatıyor. Dijital menu board’lar işletmelere menü ve fiyatlarını müşteriyi cezp edecek şekilde sunma imkânı tanıyor.

Y

eme-içme alanında hizmet veren gıda sektörünün önemli oyuncuları, menülerini afiş veya kara tahtaya yazıp müşteriye göstermek yerine, bu işi artık dijital menu board’larla yapıyor. Dijital menu board’lar, işletmelere fiyat ve görsellerini hızlıca güncelleyip, müşteriyi daha fazla cezp etme fırsatı sunuyor. Bu sistem sayesinde, markaların menü değişiklikleri, mesafe farkı olmaksızın tek merkezden yönetilebiliyor. Teknoloji üzerinden gerçekleştirilen menü görselleri müşteriler için daha cezbedici olduğu gibi markaları da matbaa, lojistik, uygulama ve kontrol gibi yapılması zorunlu işlerden kurtarıyor.

AKIN: “MÜŞTERİLERE DAHA YAKINLAŞIYORUZ” Türkiye’nin önde gelen restoran ile cafe’lerine dijital menu board’lar kurup yöneten ve bu alanın pazar lideri konumundaki Sistem 9 Medya İcra Kurulu Başkanı Kaan Akın, fiyat göstergelerinin farklı nedenlerden dolayı

sürekli güncellenmesi gerektiğini hatırlattıktan sonra “Klasik menü göstergelerinde bu güncellemeleri yapmak oldukça zahmetli ve zaman alıcıdır. Bu nedenle menü göstergelerinin yönetimi restoranlar için sıkıntılı bir süreçtir. Kurup yönettiğimiz dijital menu board’larla işletmelerin iş yükünü azaltıp, onlara dijital dünyanın araçlarını kullanarak müşteriye daha yakın olma fırsatını sunuyoruz” diyor.

10 ÜLKEDE HİZMET VERİYOR

Akın, Türkiye’de aralarında Mcdonald’s, Simit Sarayı, Sistem 9 Medya İcra Günaydın Restorantları, Kurulu Başkanı Kaan Akın Burger King, Arby’s, Popeyes, Sbarro, Dönerci Ali Usta, Köfteci Ramiz, Bay Döner, Green Salads, Domino’s,Tchibo ve daha birçok seçkin markaya dijital menu board sistemi kurduklarını ve 10 ülkede hizmet verdiklerini belirtiyor. Dijital menu board aracılığıyla menülerin anlık olarak güncellendiğini, birçok mesajın aynı anda tüm müşterilere duyurulabildiğini vurgulayan Akın, “Sistemin kurulum aşamasından yayın içerik yönetimi ve teknik servisine kadar, şirketlere her aşamada destek veriyoruz. Tek merkezden yönetilen içerik hizmeti ve uzaktan erişim ekran kontrolü ile teknik servis hizmetimiz müşteriler tarafından beğeniyle karşılanıyor.” diye ekliyor.


restaurant gastro güncel 104 hotel & hi-tech

ISS Türkiye’de engeller aşılıyor ISS, Türkiye’de uyguladığı IK politikalarıyla engelli istihdamının önünü açıyor. İş yaşamında engelli çalışanların engellerini aşmasını sağlamak için pozitif ayrımcılık uyguluyor…

İ

şsizliğin başlı başına ciddi bir sorun olduğu Türkiye’de engelli istihdamı ile ilgili yasal süreçlerin dışında üretilen IK politikaları engellerin aşılmasını sağlıyor. İşsizlik rakamlarının çift hanelere ulaştığı bir dönemde engelli istihdamının önemini vurgulayan ISS Türkiye Tesis Yönetimi IK Genel Müdür Yardımcısı Serap Özçalıcı, şirketlerin engelli istihdamı ile yasal zorunluluklar dışında özel olarak projeler üretilmesi ve hali hazırda çalışan engelli personelle ilgili de motivasyon çalışmaları yapılması gerektiğini belirtiyor.

ISS Türkiye Tesis Yönetimi IK Genel Müdür Yardımcısı Serap Özçalıcı

ENGELLERİ AŞMAK İÇİN POZİTİF AYRIMCILIK İş yaşamında engelli çalışanların engellerini aşmasını sağlamak için pozitif ayrımcılık yapılması gerektiğini dile getiren Özçalıcı konuyla ilgili olarak; “Gücünü insandan alan bir şirket olan ISS için engelli istihdamı en önemli konulardan biri. Engelliler konusunda yasalara uyum çok önemli fakat sadece yasal açıdan değil bunu bir sosyal sorumluluk olarak da yürütmek gerekiyor. Engelli personelimize pozitif ayrımcılık gösterdiğimizi samimiyetle belirtmek isterim. Onların hem fiziksel hem de zihinsel olarak motivasyonları bizim için çok önemli. Engelli personelimize özel etkinlikler düzenlemek, onların sorunlarını düşünerek iş süreçlerini düzenlemek ve çalışma alanlarında yaşadıkları sorunlar için de her zaman

destek olmak bizim en önemli sorumluluklarımızdan. Her yıl engelli çalışanlarımız için piknik organizasyonu yapıyoruz, bu yıl da haziran ayında düzenleyeceğimiz bu etkinlikte, hem onlara konser ve çeşitli etkinliklerle hoş vakit geçirecekleri bir ortam yaratıyoruz, hem de oluşturduğumuz “sizi dinliyoruz” masası ile onlara zaman ayırıyoruz. Bu masa ile tepe yöneticilerimiz, genel müdürlerimiz ve insan kaynakları yöneticilerimiz hep birlikte, engelli çalışanlarımızın paylaşmak istedikleri her şeyi dinliyor ve bunlara yönelik çözümler üretiyoruz.” dedi.



restaurant gastro aktüel 106 hotel & hi-tech

Estuz’dan Çiğli’ye yatırım Sektörde 33

yılı geride bırakan ve üç ayrı bölgede olmak üzere üç ayrı tesiste faaliyet gösteren Estuz, İzmir Çiğli’deki deniz tuzu üretim tesisinde kapasite yatırımı planlıyor. Estuz Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Özdemir, 2015’i atılım yılı ilan ettiklerini hatırlatarak, bu yıl yüzde 20’nin üzerinde büyüme hedeflediklerini kaydetti. Geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da yatırımlarına hızla devam edeceklerini söyleyen Özdemir, beş yıl önce girdikleri perakende pazarına yönelik yatırımlarının sürdüğünü bu alanda giderek güçlendiklerini belirtti.

Türk levreği ve çipurası Kanada yolcusu Türk levreğinin ve çipurasının tadımının yapıldığı ve Kanadalıların beğenisine sunulduğu SIAL Canada Fuarı, 28-30 Nisan 2015 tarihleri arasında açık kaldı. Bu yıl 15.defa düzenlenen SIAL Canada fuarına STG, 27 metrekarelik info stand ile katılım sağlarken, 46 ülkeden 831 katılımcı ve 2 binin üzerinde ziyaretçi yer aldı. Fuarda Türkiye’den gıda sektöründe toplam 4 firma ve 3 tanıtım grubu katılımcı olarak yer aldı. Fuar süresince tanıtımı yapılan Türk su ürünlerinin büyük beğeni gördüğünü belirten Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Sinan Kızıltan, Kuzey Amerika Pazarı’nın Türk su ürünleri sektörü için çok önemli bir pazar olduğunu Amerika pazarında yakaladıkları başarıyı, Kanada pazarına yaymayı amaçladıklarını, 2014 yılında elde ettikleri yüzde 72 ihracat artış hızının doğru yolda olduklarını gösterdiğini, ABD’den sonra Kanada’ya olan ihracatın da önümüzdeki dönemde hızlı bir şekilde artış trendine gireceğini belirtti.

Asırlık Tariş, ‘asırlık’ lezzet Ege Bölgesi’nde

32 kooperatifiyle 1915’ten bu yana zeytin ve zeytinyağı üreten Tariş, 100’üncü kuruluş yılına özel bir zeytinyağı üretti: Asırlık. Kuzey Ege’nin 350 yıllık anıtsal zeytin ağaçlarından ve zeytinin sadece mekanik olarak işlenmesiyle üretilen Asırlık, TA-ZE mağazaları ve online alışveriş sitesinde satışa sunuldu. Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı Cahit Çetin, Asırlık’ın tanıtımı amacıyla Ege Bölgesi Sanayi Odası’nda düzenlenen basın toplantısında, Asırlık zeytinyağını bu yıl 650 kilogram civarında elde ettiklerini, önümüzdeki yıl Güney Ege’deki yüzyıllık ağaçları da katarak, üretimi artıracaklarını belirtti.

Puratos’tan yeni tahıllı ekmek miksleri

Puratos uzmanlığıyla Türk Gıda Kodeksi’ne uygun olarak geliştirilen Tegral Puravita ekmek miksleri tahıldan gelen sağlıkla doğal ekşi hamurun geleneksel tadını bir arada sunuyor. Zengin lif içeriğiyle Tegral Puravita, Türk yemek kültürünün vazgeçilmezi olan ekmeği kolayca hazırlamaya olanak tanıyor. Tegral Puravita ekmek miksleri ile farklı tahıl ve tahıl unlarını ayrı şekilde depolama maliyetini de ortadan kaldıran Puratos, her üründe standart lezzeti yakalama garantisi sunuyor. Tegral Puravita’yı çavdar, multigrain, alman çavdarı, tradizone, kepekli, tam buğday ve malt hazır toz karışımlarıyla 20 kg’lık kraft torbalarda satın almak mümkün.


Panoramik İstanbul manzarasına karşı iftar keyfı Renaissance Istanbul Bosphorus Hotel Baydöner, İskender Restoranı ile Eskişehir’de

Yılın ilk aylarından itibaren Türkiye’nin dört bir yanında hızla açtığı yeni restoranlar ile büyümesini sürdüren Baydöner, 5 Mayıs’ta Eskişehir Espark AVM’de açtığı restoran ile Eskişehir’li lezzet severlere hizmet vermeye devam edecek. Baydöner İskender Eskişehir Espark AVM şubesi, modernize edilmiş yeni mağaza konseptiyle ve benzersiz iskender lezzetiyle, damak tadına düşkün herkesin ilk adresi olacağa benziyor. Baydöner’in Eskişehir’deki ikinci restoranı olan Baydöner İskender şubesi, toplamda 95 misafir ağırlama kapasitesine sahip. Eskişehir Espark AVM’de Açtığı Yeni Restoranı Baydöner İskender ile 90 restorana ulaşan marka, 2015 yılı sonuna kadar 110 restoranla hizmet vermeyi hedefliyor.

iftar sofraları için hazırladığı birbirinden özel iftar menüleriyle misafirlere farklı bir lezzet deneyimi yaşatıyor. Eşsiz Boğaz ve tarihi yarımada manzaralı 212 Restaurant’ta servis edilecek menüler iftar davetleri için de oldukça iddialı! Renaissance Istanbul Bosphorus Hotel, 11 ayın sultanı Ramazan’ı 212 Restaurant’ta boğaz ve tarihi yarımadanın nefes kesen manzarası eşliğinde sunulacak zengin iftar menüleri ile karşılıyor. Ramazan klasikleri olan serpme iftariyeliklerden çorba çeşitlerine, eytinyağlılardan ızgaralara ve enfes tatlılara kadar birçok farklı alternatif sunan Otel’de her damak zevkine hitap eden fiyat ve seçenekte lezzetleri bulmak mümkün.

MSA Haziran Workshopları ile mükemmel lezzetlere Türkiye'nin ilk profesyonel mutfak

okulu Mutfak Sanatları Akademisi (MSA), Haziran ayında yine birbirinden güzel Workshop programları sunuyor. Tüm mutfak tekniklerinin öğretildiği “Mutfakta 8 Hafta”, kendi evinin pasta şefi olmak isteyenler için “Mutfakta 8 Hafta Pastacılık” ve “Gençler İçin Profesyonel Mutfağa Hazırlık” Haziran ayının eğitim programları arasında yer alıyor. Günlük Workshop’lar arasında ise mevsim meyveleriyle hazırlanan Tatlı Yaz, rengarenk görüntüleri ile kendine hayran bırakan Matmazel Macaron, BBQ Partisi Babalar Günü Özel, İtalyan Mutfağı’, Şekersiz, Sushi, Vazgeçemediklerimiz, Tapas, Smoothies & Snacks ve İlk Davet Menüm’ mutfakta özel lezzetler yaratmak isteyenleri bekliyor.


restaurant gastro aktüel 108 hotel & hi-tech

Tat Gıda Genel Müdürü Arzu Aslan Kesimer Liderlik ödülü aldı

Bu yıl 12.’si düzenlenen Liderlik Zirvesi; holding başkanları, CEO’lar, üst düzey yöneticiler ve akademisyenlerin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. Zirvede, iş dünyasının önde gelen isimlerine verilen Liderlik Ödülleri de sahiplerini buldu. Koç Topluluğu şirketlerinden Tat Gıda’nın Genel Müdürü Arzu Aslan Kesimer, ‘Liderlik Ödülü’nü aldı.

İftarların lezzet sultanı Renaissance Polat İstanbul

Renaissance Polat İstanbul Hotel’de Ramazan iftarları bir başka keyifli. Fasıl müziğinin manevi ve nostaljik tınısı eşliğinde; Executive Chef Yücel Dereyayla ve ödüllü ekibi tarafından hazırlanan iftariyelikler, eski İstanbul’un özel lezzetleri, sürpriz Renaissance Polat spesiyalleri, şerbetler ve geleneksel tatlılar ile en güzel ramazan iftarlarını yaşayabilirsiniz. Daphne Restaurant&Grill’in terasında Marmara denizine karşı açık büfe iftar keyfi yapabilir veya Marmara Balık Restaurant’ da seçkin iftar menüsünü tercih edebilirsiniz. Ayrıca toplu iftar davetleriniz için özel menüler de mevcut.

Komili genç aşçılara zeytinyağının inceliklerini öğretiyor Türkiye’nin en köklü zeytinyağı markası Komili, genç aşçı adayları ile buluştu. Komili, Aşçılık Okulu Mezunlar Derneği (AŞOMDER) koordinatörlüğünde ve Mengen Kaymakamlığı, Mengen Belediyesi, Abant İzzet Baysal Üniversitesi ve Bolu, Mengen, Aşçılar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi destekleriyle 25 Nisan-2 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen 35 üniversiteden katılımın olduğu “I. Ulusal Aşçılık Kampı”nın sponsorlarından biri olarak genç aşçı adaylarının yanında yer aldı.

Plus Kitchen’dan yaza özel lezzetler

Plus Kitchen, az kalorili, hafif ve sağlıklı lezzetleriyle yaz sıcaklarına keyifle eşlik ediyor. Birbirinden lezzetli ve sağlıklı seçenekleri, benzersiz ambiyansı ve güler yüzlü ekibiyle ilgi gören, her geçen gün müdavimleri daha da artan Plus Kitchen, yaz sıcaklarında ideal, hafif, lezzetli ve sağlıklı alternatifler arayanlar için çok özel tatlar sunuyor. Günlük hazırlanan lezzetlerden oluşan menüsündeki her tarifini tek tek kalori ve besin değerine göre hesaplayarak özenle oluşturan Plus Kitchen, yaz sıcağına iyi gidecek, enerji veren lezzetlerini tatmaya yeni şubesi Nişantaşı’na davet ediyor…


Yazın en tatlıları Tarabya Bahçe’de Tarabya bayırında yer

alan Tarabya Bahçe, pastane bölümüyle yeniliklerine devam ediyor. Adeta bir şeker ev görüntüsünde olan dizaynıyla da dikkat çeken Tarabya Bahçe Pastanesi, özel pasta, tatlı ve unlu mamüller şefleriyle her sabah en tatlı ürünlerini müşterileriyle buluşturuyor. Tarabya Bahçe’nin pasta ustalarının maharetleriyle her sabah taze taze hazırlanan pasta ve unlu mamüller, bağımlılık yaratacak cinsten. Tarabya manzarasına karşı geniş yeşillik mekanıyla İstabulluları ağırlayan Tarabya Bahçe, mekana kattığı konsept pastanecilik anlayışıyla da fark oluşturuyor. Pastaneden ürünleri ‘Al, Çık’ mantığından daha çok, konforlu ve şık bir ambiyansta, yemek yemenin yanı sıra pastaneye gelen müşterisine de eşssiz bir ambiyansta seçtiklerini deneme fırsatı sunuyor. Paket servis hizmeti de veren mekanın ana prensibi, koşulsuz müşteri memnuniyeti üzerine kurulu.

Divan Pastaneleriyle yazın keyfıni çıkarmalı Yaz günlerinde, Divan

Pastanelerinin birbirinden leziz tatları, vazgeçilmez bir keyif vaad ediyor. Bir Divan klasiği Rokoko, nefis aromalarıyla dondurmalar, rengârenk macaronlar ve yaprak nane ile güneşli günlerin keyfini çıkarın. Bir yaz efsanesi olan ve usta eller tarafından hazırlanan Rokoko, bitter çikolatayla kremanın şahane uyumu, üzerindeki incecik fındık parçacıkları ve ılık çikolata sosunun benzersiz tadıyla, Divan Pastaneleri müdavimlerine yaz aylarında kalıcı bir serinlik sunuyor. Limon sorbe, kayısılı, cookie’li, kaymaklı fıstıklı, damla sakızlı gibi 16 farklı çeşitte Divan Dondurmaları iki farklı boyda hazırlanan orijinal kutularında satışa sunuluyor. Renklerini gökkuşağından, lezzetini ise “Ganache” adlı kremasından alan Divan macaronları, geleneksel Parisien kökenleri ve otantik Türk tatları harmanlanarak hazırlanıyor.

The Marmara Taksim’de “Çikolata Atölyesi”

The Marmara Taksim, Anneler Günü’ne özel çikolata atölyesi düzenledi. Gazeteci ve blogger annelerin çocukları, The Marmara Taksim Executive Şefi Tolga Özkaya önderliğinde birbirinden harika çikolatalar hazırladı. The Marmara Taksim Chocolate Shop’ın yıllardır değişmeyen leziz tatları ve enfes sunumlarıyla baş döndüren en güzel çikolatalarını anneleriyle birlikte deneyimleyen minikler, harika bir gün geçirdiler. Atölyede anneler ve minik şefler; çikolata ile fındığın muhteşem birlikteliği olan çikolata topları, sadeliğiyle asaletini kanıtlayan lezzet klasiği trüf, taptaze ve lezzet dolu çilek kaplama çikolata ve neşeli sunumuyla balon kaplama çikolatalar hazırlayarak Anneler Günü’nü kutladılar.


Pare ile baklavaya modern bakış

restaurant gastro aktüel 110 hotel & hi-tech

Barilla, ‘gelecek için destek’ çağrısı yaptı

Türkiye’nin makarnada sektör lideri olan Barilla Gıda, 7. Yerel Zincirler Buluşuyor (YZB) Konferans ve Fuarı’na katıldı. Barilla, fuarda perakende sektörünün tüm aktörlerine, dünya çapında sürdürülebilir tarım, gıda israfı, açlık ve obezite olmak üzere, üç soruna çözüm bulmayı hedefleyen Milano Protokolü’ne destek olmaları çağrısında bulundu. Barilla Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Güneş Karababa, gıda ve tarım konularında yaşanan sorunlara, dünyada ve Türkiye’de sektör lideri olmalarının beraberinde getirdiği bir misyonla yaklaştıklarını ve amaçlarının bu sorunlara ‘çözüm bulabilmek, çözüme ortak olmak’ olduğunu vurguladı. Karababa, bu misyonlarının bir yansıması olarak, dünya çapında açık bir taahhüt olan ve gıda, açlık ve sürdürülebilir tarım konusunda yaşanan sorunlara çözüm bulmaya çağıran Milano Protokolü’ne taraf olduklarını aktardı.

Cakes & Bakes Ankara’da

BTA, Ankara Esenboğa Havalimanı’nda yolcuların vazgeçilmez tercihi olan Tadında Anadolu’da yeni yerine taşıyarak kapasitesini artırdı. BTA, ayrıca en sevilen markalarından Cakes & Bakes’i de Esenboğa Havalimanı’na getirdi. BTA Esenboğa İşletme Müdürü Kerem Arman, “BTA olarak misafirlerimize en iyi hizmeti sunmak için çalışıyoruz. Geçtiğimiz yıllarda dünyanın en iyi havalimanı restoranları arasına giren Tadında Anadolu’yu, gördüğü yoğun ilgiye daha iyi cevap verebilmek üzere yeni yerine taşıdık. Esenboğa Havalimanı’nda 2010’dan bu yana yer alan Tadında Anadolu’nun bu çalışmayla kapasitesini de artırdık. Ayrıca, yine bir BTA markası olan Cakes & Bakes konseptimizi de Ankara’ya getirdik. Türkiye’de ve yurtdışındaki yer aldığı noktalarda beğeniyle karşılanan Cakes & Bakes’i şimdi de Esenboğa’dan uçan misafirlerimizle buluşturmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.

Nişantaşı’nda kapılarını açan PARE Baklava Bar’da ‘İki tek Baklava atmaya’ var mısınız? Türkiye’nin ilk ve tek ‘Baklava Bar’ı Pare, sizi ‘İki tek baklava at’ sloganıyla Gaziantep’e tatlı bir lezzet yolculuğuna çıkarıyor. Mekanda özel Gaziantep kahvaltısıyla güne enerjik bir başlangıç yapabilir, bar bölümünde ‘iki tek baklava’ ile güne tatlı bir mola verebilir ya da cafe bölümünde günün yorgunluğunu kahve ve tatlı eşliğinde atabilirsiniz. Pare’nin iç mimarisi bile baklavadan ve Gaziantep’ten ilham alınarak tasarlanmış. Köy sıvasıyla otantik bir doku kazandırılan mekanın kırk kattan yapılan baklavadan ilham alarak tasarlanan bar bölümü ve Gaziantep konaklarının saçak desenlerinin modernize edilmiş halini görebileceğiniz café bölümü bulunuyor. Mekanda ayrıca baklava oklavalarından separatörler, Gaziantep bakırıyla üretilen dekoratif objeler ve sinirler dikkat çekiyor.

Nobu Bodrum, sezonu açıyor Dünyanın önde

gelen şehirlerinin ardından, geçtiğimiz yaz Türkiye’deki ilk şubesini, Palmarina Bodrum’da açan dünyaca ünlü Şef Nobu Matsuhisa ile ünlü aktör Robert de Niro’nun sahibi olduğu ikonik restaurant Nobu; aynı lokasyonda yenilenen yüzüyle yaz sezonuna kapılarını açmaya hazırlanıyor. Palmali Tourism Grubu; geçtiğimiz sene dünyaca ünlü Şef Nobu Matsuhisa ve ünlü aktör Robert de Niro ile antlaşma sağlayarak, sahibi oldukları Japon mutfağının devi, ikonik restaurant Nobu’yu Türkiye’ye getirmeye ikna etmişti. New York, Londra, Milano, Monte Carlo, Moskova, Tokyo, Hong Kong, Beijing, Melbourne, Perth, Miami, Malibu, San Diego, Las Vegas, Mexico City, Bahamas, Cape Town, Dubai gibi dünya merkezlerinin ardından Nobu; Türkiye’deki ilk şubesini Palmarina Bodrum’da açarak, çok kısa bir süre içerisinde özel lezzetleriyle büyük ilgi ve beğeni görmüştü.


Lezzetli ve görkemli iftar sofraları Divan’da … Divan

Otelleri ve Restoranları, Ramazan Ayı’na özel lezzetli ve görkemli iftar sofraları hazırlıyor. Divan Şefleri tarafından hazırlanan geleneksel ve modern tatlar, şık sunumlarıyla hem gözlere hem damaklara hitap ediyor. Divan İstanbul’da Ramazan ayı boyunca, fasıl ekibi eşliğinde açık büfede iftar lezzetleri sunuluyor. Ayrıca, Divan Pub’ın terasında döner, ızgara ve gözleme köşeleri de yer alıyor. Şehrin buluşma noktası Divan İstanbul City’de, nefis iftar lezzetleri set menü olarak sunuluyor. Divan İstanbul Asia, Divan Ankara, Divan Çukurhan, Divan Express Eskişehir, Divan Çorlu, Divan Bursa, Divan Bodrum, Divan Suites Gaziantep otellerinde farklı menü seçeneklerini tercih eden misafirler için alternatifler sunuluyor.

İnoksan, 101 İstanbul Lezzeti Festivali’ne katıldı İstanbul’un en iyi

restoranlarını ve tatlarını aynı çatı altında buluşturan 101 İstanbul Lezzeti Festivali’nin üçüncüsü yoğun bir katılımla gerçekleşti. 26 Nisan Pazar günü Sait Halim Paşa Yalısı’nda düzenlenen festivale, İnoksan da mutfak sponsoru olarak destek verdi. 4 farklı mutfak kuran İnoksan, mutfak çözümleriyle profesyonellerden ve ziyaretçilerden tam not aldı. Öte yandan festival alanına gelen lezzet meraklıları, İstanbullular tarafından seçilen 101 eşsiz lezzeti tatma şansı yakalarken; ilgiyle takip ettikleri yemek yazarları, şefler ve gurmelerle sohbet etme fırsatı buldu. 101 İstanbul lezzetine sohbetiyle renk katan yemek kitabı yazarı ve programcı Refika Birgül’ün İnoksan mutfağında yaptığı hamburger gösterisi ise tüm dikkatleri üzerinde toplamayı başardı. Birgül’ün festival konukları arasından seçtiği 10 kişi, kendi hamburgerlerini yapıp ızgarada pişirirken, yarışmanın birincileri sürpriz hediyelerin sahibi oldu.

Mövenpick Hotel Istanbul’da geleneksel ramazan sofralarının keyfı

Mövenpick Hotel Istanbul, 18 Haziran – 16 Temmuz 2015 tarihleri arasında AzzuR Restaurant’ta “11 Ayın Sultanı”na layık bir iftar büfesi sunuyor. Başaşçı Giovanni Terracciano ve ekibi tarafından hazırlanan çeşit çeşit iftariyelikler, Ramazan pideleri, zeytinyağlılar, tavuk dolması, kuzu güveç, beğendili tas kebabı, kuzu şaşlık kebabı, tereyağlı mantı ve güllaç, kaymaklı ekmek kadayıfı, sakızlı fırın sütlaç gibi Türk ve Osmanlı yemek kültürünü yansıtan seçkin örnekler, geleneksel Ramazan sofralarının keyfini yaşatacak. Canlı fasıl müziğinin eşlik edeceği bu muhteşem ziyafetin ardından serinletici bir lezzetle ferahlamak isterseniz iftar büfesinde yer alan gurme Mövenpick dondurmalarını tercih edebilirsiniz.


restaurant marka 112 hotel & hi-tech

Pişirme standartlarında en üst seviye;

RATIONAL SelfCookingCenter® 5 Senses Akıllı Pişirme Cihazı Akıllı pişirme cihazı Rational, profesyonel mutfaklarda pişirme teknolojisini yeni bir seviyeye taşıyor…

R

ational, hisseden, algılayan, düşünen, öğrenen ve iletişim kuran pişirme cihazıyla dünyanın birçok yerindeki profesyonel şefleri şaşırttı. SelfCookingCenter 5 Senses, önceden ayarlanmış programlara göre çalışmayan sektördeki ilk cihazdır. İlgili ürüne, ürünün boyut ve miktarına göre bütün prosesi akıllıca ayarlar. SelfCookingCenter 5 Senses, sıcaklığı, nemi, pişirme süresini ve havanın hızını bir dakika içinde 60 defa kontrol eder; bu yüzden yemeğin tadı ve görüntüsü tam olarak şefin bir butona dokunuşuyla belirlediği şekilde sonuçlanır. Cihaz,

ürünün durumunu bile tanır. Pişirme kabininin koşullarını buna göre bağımsız olarak ve en uygun şekilde ayarlar.

İSTİKRARLI KALİTEYİ GARANTİLEMEK İÇİN ÜRETİLDİ Rational Türkiye Direktörü Gürkan Dişçeken, “Pişirme sanatının altında yatan şey, her defasında koşullar farklı olsa dahi, tutarlı olarak devamlı iyi sonuçlar almaktır.” diyor. Bazen ürünler büyük ya da küçüktür, bazen de miktar değişkenlik gösterir. Dişçeken, “SelfCookingCenter 5 Senses bu farkları belirleyecek kadar akıllıdır.” diyor ve ekliyor:


“Piyasadaki birçok modelin aksine, cihazımız sabit prosesler için programlanmamıştır. İstikrarlı bir kaliteyi garantilemek için, her zaman mevcut koşulları göz önünde bulundurarak ne yapılması gerektiğini belirler.”

STANDARTLARI YÜKSELTEN TEKNOLOJİ Akıllı pişirme cihazı Rational, özellikle personelin sık değiştiği durumlarda bu oldukça önemli bir avantajdır. Kimin vardiyası olduğundan bağımsız olarak, her yemek tamamen şefin istediği şekilde sonuç verir. Cihaz, hangi ayarın, ne zaman ve neden uygulanacağı konusunda şefi bilgilendirir. Schweizer Heer AG İdari Müdürü Marc Stämpfli, “Rational birçok bilgi veriyor. Kullanıcı tarafından bakıldığında, bu heyecan verici bir durum.” diyor. Çalıştığı kurum 40 yıldan fazla süredir catering ekipmanları satmaktadır. Birçok meslektaşı gibi o da, Rational’ın profesyonel mutfaklarda bir kez daha standartları yükselttiğine inanıyor.

BÜTÜN SOSYAL AĞLARDA MÜŞTERİ HİZMETLERİ Rational ile çalışmaya karar veren herkes, hem satın alma öncesinde hem de satın almadan sonra tam hizmet alacak. Pişirme cihazı üreticisi müşterilerine ayrıca online olarak daha fazla hizmet sunuyor. Firma, neredeyse günün her saati, sekiz farklı ağdan müşterileri için hazır. Rational, geçtiğimiz yıl sadece Facebook, Twitter ve ClubRATIONAL üzerinden yaklaşık 2000 soruya karşılık vermiştir. Üretici, müşterilerine uygulamalarla ilgili ipuçları vermiş; cihaz uygulamaları ve tariflerle ilgili sorularını cevaplamış ve yerinde teknik hizmet ihtiyaçlarını karşılamıştır. Bir müşteri destek ihtiyacı duyduğunda nerede olursa olsun, online olarak da dahil, Rational’den dakikalar içinde karşılık alacaktır. Rational’in uzun süredir etkinliğini sürdürdüğü platformların listesi uzundur: Facebook, Twitter ve ClubRATIONAL’e ek olarak, YouTube, LinkedIn, Pinterest, Google+ ve Instagram’da da firma temsil edilmektedir. Rational her kanaldan uygun bilgiyi müşterilerine sunmaktadır.


restaurant hijyen 114 hotel & hi-tech

Diversey Care’den Dünya El Hijyeni Günü’ne destek Sealed Air’in iş birimi Diversey Care, el hijyeninin enfeksiyonları önleyip toplum sağlığını nasıl koruduğu ile ilgili farkındalığı artırmak adına bu yıl da Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) senede bir defa gerçekleşen Dünya El Hijyeni Günü “Ellerini Yıka: Hayat Kurtar” kampanyasını destekliyor.

D

aha temiz ve daha sağlıklı bir gelecek için faaliyetlerini sürdüren Sealed Air iş birimi Diversey Care, 5 Mayıs Dünya El Hijyeni Günü’nde; daha iyi bir el hijyenini teşvik etmek ve bunu sağlamak amacıyla Dünya Sağlık Örgütü ile ortak çalışıyor. Diversey Care bu özel günde; Dünya Sağlık Örgütü’nün Twitter ve Instagram yarışmasıyla algı artırma girişimlerini desteklerken, DSÖ’nün her yıl gerçekleştirdiği Dünya El Hijyeni Günü’nü, “Ellerini Yıka: Hayat Kurtar” sloganı ile kutladı. Sunduğu üstün çözümlerle, daha temiz ve daha sağlıklı bir gelecek için faaliyetlerini sürdüren Sealed Air’in iş birimi Diversey Care, el hijyeninin enfeksiyonları önleyip toplum sağlığını nasıl koruduğu ile ilgili farkındalığı artırmak adına bu yıl da Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) senede bir defa gerçekleşen Dünya El Hijyeni Günü “Ellerini Yıka: Hayat Kurtar” kampanyasını destekliyor. 5 Mayıs Salı günü gerçekleşen bu yılki kampanyanın teması hastalıkları önlemenin ilk ve en önemli yolunun el hijyeni olduğunu göstermek için “El Hijyeni Giriş Kapısı” olarak belirlendi. Desteğinin bir parçası olarak Diversey Care; Twitter ve Instagram hesaplarında yeni bir küresel #handsonmyheart (ellerimkalbimde) foto-sanat yarışması başlattı.

BEŞ ADIMDA EL HİJYENİ “DSÖ ile birden fazla programda iş birliği yapıyoruz ve bu yıl da el hijyeni ve bulaşıcı hastalıklarla mücadele konusunda farkındalığı artırmaya yardım etmek için destek DSÖ’ye vermekten dolayı mutluyuz,” şeklinde konuşan Diversey Care Başkanı İlham Kadri. “Yarışma gibi girişimler insanların eğlenceli bir şekilde el hijyeni farkındalığını artırırken temiz ellerin yaşam kurtardığına dair önemli mesajları da açıklamaya yardımcı olur” diyor. “Çoğu sıradan bulaşıcı

hastalık halihazırda kişisel temas ya da mikroplu yüzeylere dokunarak yayılır, bu nedenle de hijyen çok önemlidir. Bu, Dünya Sağlık Örgütü’nün Beş Adımda El Hijyeni’nde belirtilir; sağlık çalışanları hasta ile temastan önce, tıbbi müdahaleden önce, hastaların vücut sıvısına maruz kalma riskinden sonra, hastaya dokunduktan sonra, hastanın ortamıyla temastan sonra ellerin yıkanması önerilir. Diversey Care, Beş Adımda El Hijyeni’ni destekler ve farklı formül ve formatlarda bulunabilen dezenfektanlı sıvı sabunlar ve sıvı sabun sunar. Çeşitler arasında günlük kullanım, sık kullanım, yiyecek hazırlık alanları ve alerjik kişiler için ürünler bulunur” sözleriyle de Diversey Care’in el hijyenine verdiği önemi özetliyor İlham Kadri. Bu yılki Dünya Sağlık Örgütü etkinliğine destek vermek adına, “El Hijyeni Farkındalığını Artırmamız İçin Bize Destek Olun” yarışmasını tekrarlayan Diversey Care, bireylere ve takımlara foto-sanat eserleri üretip onları Twitter’da (@diversey ve @diverseycareUKi) ya da Instagram’da (diverseycare) üzerinde #HandsOnMyHeart hashtag’i ile paylaşmaları için yarışma çağrısı yapıyor. Katılım için fotoğrafta en az bir el gösterilmeli ve neden bu ellerin korumaya layık olduğunu açıklayacak kısa bir metin paylaşılmalıdır. Sanat eserleri kalbimize nasıl dokunduğuna dair hikayeleri ve yaratıcılığı üzerinden değerlendiriliyor. Üç kazanan da birer iPad Air2 tablet ile ödüllendirilecek ve yarışmaya katılım ücretsiz olup 31 Mayıs 2015 tarihine kadar devam edecektir.



restaurant dekorasyon 116 hotel & hi-tech

İşbir Yatak’tan patentli CoolFlow yay teknolojisi Türkiye’de sadece İşbir Yatak tarafından üretilen, patentli CoolFlow yay teknolojisine sahip yataklar otel misafirlerine mükemmel uyku ayrıcalığı yaşatıyor.

C

oolFlow birbirinden farklı özellikte ve yükseklikte paket yayaların bir araya gelmesi ile oluşmuş, temel prensibi maksimum hava geçirgenlik ve herkes için ayrı konforu aynı üründe yakalamak olan yepyeni bir teknolojik yay sistemi. Bu sistem Türkiye’de sadece İşbir Yatak’ta bulunuyor. Yatak uzmanı İşbir Yatak, mükemmel uyku için tüm detayları düşünüyor. CoolFlow hybrid paket yay sistemi, birbirinden bağımsız paketler içine yerleştirilmiş 3 kat yaydan oluşuyor. Katmanlar ve katman içindeki yaylar arasındaki özellik ve yükseklik farkı, aynı yatağın, farklı vücut yapılarına sahip,


Yaylar arası iş bölümü sayesinde kişinin vücut yapısına en uygun uyku ortamı sağlanmış oluyor. Yatağın her köşesinde hissedilen vücut ve omurga desteği aynı oluyor ve bu destek kişilerin yatma alışkanlığına göre değişiklik göstermiyor. Özellikle eşler arası kilo, boy ve yatış pozisyonu farklılıkları, aynı yatakta, herkesin kendine özel konforu bulması ile sorun olmaktan çıkaran ve eşler birbirlerinin uyku sırasındaki hareketlerinden etkilenmemelerini sağlayan CoolFlow, CoolFlow Deluxe versiyonu ile paket yay konforuna viskoelastik malzeme konforunu da ekliyor.

TEMİZ HAVA, İYİ UYKU, SAĞLIKLI YAŞAM CoolFlow yay teknolojisini diğer katmanlı yay ürünlerinden ayıran en önemli ve patentli özelliği, yaylar arası yükseklik farklılığı sayesinde oluşan hava kanalların sunduğu serin uyku ortamıdır. Orta yay katmanında yüksek yayların yanında, ayrı paketlerin içinde alçak ve hiçbir yere bağlı olmayan, paketin içinde havada duran yaylar bulunuyor. Hareketli yayların aralarında kalan boşluklar, doğal hava sirkulasyonunu kolaylaştırıyor. Doğal hava sirkülasyonunun yarattığı doğal serinlik hissi sayesinde uyku bölünmesine yol açan ısınma ve nemlenme sorunu önlenmiş, kesintisiz uyku garanti edilmiş oluyor. Üstelik terlemeden doğan ısı farklılıkları ortadan kalkacağından, aynı konfor hem yaz aylarında, hem de kış aylarında devam ediyor...

2876 ADET YAY CoolFlow yay teknolojisi standart paket yaydan 4 kattan daha fazla yay sayısı içeriyor. Bu, kişiye daha fazla omurga desteği ve müthiş bir konfor anlamına geliyor. Toplam yay sayısı ölçüye göre değişmekte olup, Türkiye’de en çok tercih edilen çift kişilik ölçü -160x200- baz alınırsa, CoolFlow teknolojisi kullanılarak üretilmiş bir yatakta toplam 2876 adet yay bulunuyor. (m2’ye düşen yay sayısı ortalaması: 860 adet) Standart paket yaylı ürünlerde, yine aynı ölçü de, toplam, ortalama 695 adet yay bulunuyor. (m2’ye düşen yay sayısı ortalaması: 220 adet)

farklı ağırlıktaki kişilerin, farklı yatış pozisyonlarında, kendilerine en uygun uyku konforunu bulmalarını sağlıyor.

KİŞİYE ÖZEL UYKU DENEYİMİ CoolFlow teknolojisi kullanılarak üretilen yatağa yatıldığında kişiyi öncelikle yüksek yaylar karşılıyor. Kişinin vücut özelliklerine ve yatış pozisyonuna göre alçak yaylar, yüksek yaylara ihtiyaç duyulduğu noktalarda destek veriyor.


restaurant dekorasyon 118 hotel & hi-tech

Teras ve bahçeler Somfy ile teknolojiyle buluştu Otomasyon sistemlerinin dünyaca ünlü markası Somfy, şimdi otomatik ve motorlu tentelerle teras ve bahçeleri teknolojiyle buluşturuyor.

ve sıcaklıktan koruyor. Aşırı rüzgarlı günlerde ise rüzgar sensörü devreye giriyor. Siz orada bulunmasanız bile kumaş ve mekanizmayı korumak için otomatik olarak tentenizi topluyor.

S

Her model tenteye kolaylıkla monte edilebilen Somfy çözümleri, rahatınızdan ödün vermeden tentenizi kullanmanıza yardımcı oluyor. Somfy’nin uzaktan kumanda sayesinde tek bir tıklamayla tentelerinizi kontrol etme olanağı sunan radyo teknolojisi, kumanda ünitesi ve motorlar arasında kablo bulunmaksızın güvenilir montaj imkanı da sunuyor. RTS alıcı ile mevcut standart motorlu kurulumunuz, Radio Technology Somfy özelliğine yükseltilebiliyor. Somfy ürünleri Avrupa Güvenlik Standartları’na uygun olarak üretiliyor. Zorlu iklim koşullarında binlerce kullanım periyodu gerçekleştirecek şekilde tasarlanıyor ve test ediliyor.

omfy, otomatik ve motorlu tente sistemleriyle şezlongunuzdan kalkmadan yalnızca uzaktan kumandanıza tıklayarak tentenizi istediğiniz gibi yukarı ve aşağı hareket ettirme imkanı sağlıyor. Pratik olduğu kadar estetik bir görünüme de sahip olan Somfy uzaktan kumandalar, “my” fonksiyonu sayesinde tek bir tuşa basarak daha önce kaydettiğiniz favori konuma geçmenizi olanaklı hale getiriyor. Öte yandan güneşli günlerde devreye giren güneş sensörü, optimum bir sıcaklık sağlamak için otomatik şekilde tentenizi açıyor. Böylece evinizin içini, mobilyalarınızı, ya da bahçedeki çiçeklerinizi direkt güneş ışınlarından

GÜVENİLİR MONTAJ İMKANI


Ekos Cotto ile doğanın renkleri havuz ve bahçelerde

Ekos Klinker Tuğla tarafından üretilen Ekos Cotto zemin kaplama tuğlaları; yüksek kalitesi, dayanıklılığı, doğallığı, renkleri ve asil güzelliği ile yaşam alanlarında fark oluşturuyor.

K

ışın hapsolduğumuz kapalı alanlardan kurtulacağımız, bahçe, havuz ve teraslarda güneşli havaların tadını çıkartacağımız günler yaklaşıyor. İlkbahar ve yaz aylarında yaşam alanlarında dış mekan estetiğinin önemi de giderek artıyor. Türkiye’nin ateş tuğlası tekniğiyle klinker tuğla üretimi gerçekleştiren tek fabrikası konumunda bulunan ve alanında önde gelen kuruluşlardan biri olan Ekos Klinker Tuğla tarafından üretilen Ekos Cotto zemin kaplama tuğlaları; yüksek kalitesi, dayanıklılığı, doğallığı, renkleri ve asil güzelliği ile yaşam alanlarında fark oluşturuyor.

ESTETİK Estetik değeri ile bahçe, yürüyüş yolu, havuz kenarı, balkon ve teraslar gibi dış mekanlara ayrıcalık katan Ekos Cotto zemin kaplama tuğlaları; uzun ömrü, kaydırmazlık özelliği ve dış etkenlere karşı dayanıklılığı ile de tercih sebebi oluyor. Doğallığı sayesinde kullanıldığı her alana sıcaklık katan Ekos Cotto’lar, nar (Ekos kırmızı), doğal (Ekos sarı), kahve (Ekos kahverengi) ve beyaz (Ekos beyaz) renk alternatifleri ile zevkinizi mekanlara yansıtıyor. Hiçbir boya vb. katkı maddesi bulunmadan üretilen ve rengini 1.180 derece sıcaklıkta alan ürünler, bu nedenle kullanımı boyunca hiçbir zaman solmuyor. Özellikle havuz kenarları Ekos Cotto’larla göz alıcı bir güzelliğe ve yüksek konfora kavuşuyor. Sadece Avrupa’da değil, Anadolu’nun da tarihinde ve dokusunda önemli bir yere sahip olan cotto’lar çok özel bir kültür olarak kabul ediliyor.

FARKLI ÖLÇÜ VE ŞEKİLLERLE İHTİYACA GÖRE Ekos Cotto’lar mekanın ihtiyacına göre çok çeşitli ölçü ve şekillerde üretilebiliyor. Örneğin altıgen, baklava, küçük üçgen, daire ve obruk ile kuşkanadı gibi özel şekilli cotto’lar, da çok özel projelerde kullanılıyor. Ayrıca Ekos Klinker Tuğla, özel maksat cotto grubu ile merdiven rıhtı, cotto bitiş elemanı, süpürgelik, merdiven süpürgeliği ve havuz bordürü gibi özel şekilli ürünler de sunuyor.


restaurant dekorasyon 120 hotel & hi-tech

Butterfly’dan dış mekanlarda modüler şıklık Patricia Urquiola tarafından B&B Italia için tasarlanan özel Butterfly serisinde yer alan oturma grubu tamamen yatırılabilir ve ayrılabilir modüler özelliği ile dış mekan dekorasyonunda mekana ve kişiye özel çözümler sunuyor.

D

ünyanın en prestijli tasarım ve dekorasyon markalarını Türk tüketicisi ile buluşturan Mozaik, Patricia Urquiola imzalı B&B Italia’nın yeni dış mekan ürünlerini satışa sunuyor. Butterfly serisinde yer alan oturma grubu tamamen yatırılabilir ve ayrılabilir modüler özelliği ile dış mekan dekorasyonunda mekana ve kişiye özel çözümler sunuyor.

HEM ESTETİIK HEM MODÜLER Patricia Urquiola tarafından B&B Italia için tasarlanan özel Butterfly serisi, dış mekan dekorasyonuna yeni bir boyut getiriyor. Tamamen yatabilir ve birbirinde ayrılabilir parçalardan oluşan Butterfly serisi, ismini kelebek formundan alıyor. Butterfly serisi modüler özelliği sayesinde tamamen mekana ve kişiye özel dış mekan çözümleri sunuyor. Butterfly serisi, yumuşak ve kıvrımlı hatlara sahip estetik tasarımı ile de uzun bir bahçe ya da havuz başı keyfine çağırıyor. Beyaz Carrara mermeri veya ahşap sehpa tabla seçeneği ve farklı renk ve kumaş dokusu seçeneğine sahip oturma grubunun yanı sıra seride yer alan tortora rengi ile dikkat çeken örgü tasarımlı orta sehpa, bahçe rahatlığını ve şıklığı bir arada sunuyor.



restaurant otel - tech 122 hotel & hi-tech

Kleemann’dan otoparklara mükemmel sistem

Kleemannpark Ürün yelpazesini her geçen gün artırarak, yüksek standartlar için yepyeni çözümler üreten, asansör sektörünün lider ismi Kleemann, yeni park sistemi Kleemannpark ile otopark alanlarının kapasitesini maksimum düzeye ulaştıran bir devrim yaratıyor.

Y

eterli park alanı bulunmayan yerlerde, hidrolik park asansör sistemlerinin kurulumuyla 1 ya da 2 araçlık park alanlarına 2 ya da 4 araç park edebilme olanağı sağlayan bu sistem, park alanlarının kapasitesini iki katına çıkarıyor. Marka, park edilecek bölgeye rampa inşa edilememesi durumunda da 2 ve daha fazla katlar arasında dikey araç taşınması için özel oto sistemleri ile çözüm getiriyor. Kleemann Hellas Ar-Ge mühendislerinin üstün tasarım bilgisi ve yoğun çalışmaları sonucu ortaya çıkan Kleemannpark, kolay ve hızlı montaj özellikleri ile de dikkat çekiyor.

DAHA GENİŞ PARK ALANI Hidrolik otopark asansörü KPS sistemi, özellikle yeni yapılan binalardaki park alanlarını genişletmek ve daha fazla araç park edebilmek için her ayrıntısıyla mükemmel... Makine direktifi 98/37/AT ve EN 14010 standartlarına uygun olarak imal edilen sistem, farklı alanlara farklı uygulama

olanakları da sunuyor. Çeşitli büyüklük ve tipte araçların park edilebilmesini mümkün kılan KPS sistemi için gereken tek şey ise yeterli derinlik ve yüksekliğin olması. Ek park alanı yaratan bu sistemde üstteki araç, park yeriyle tamamen bağımsız konumda kalıyor ve alttaki aracı hareket ettirmeye gerek olmaksızın park yerinden çıkarılabiliyor.

HİDROLİK OTO ASANSÖRÜ KTS Kleemann’ın getirdiği bir diğer yenilik ise, Kleemannpark hidrolik oto asansörü KTS... İki ya da daha fazla kat arasında, çok az kuyu dibine ihtiyaç duyacak şekilde araç taşınabilmesi için tasarlanan KTS oto asansör modeli, rampa yapılamayacak alanlar ve binalar için en uygun çözüm. Makine direktifi 98/37/AT ve 2006/42 EC standartlarına uygun olarak üretilen sistemin bir diğer avantajı, 9 metreye kadar dikey taşıma kapasitesine sahip olup kolay kurulum ve bakım şartlarına sahip olması. Ayrıca KTS, benzerleri arasında düşük maliyet olanağı ile de rakipsiz.


Hayata konfor sunan teknoloji Thea IQ Dokunmatik yaşam biçimi Elektrik anahtarı ve priz sektörünün lideri Viko tarafından geliştirilen Thea IQ Dokunmatik Yönetim Paneli ile otel odası, toplantı salonu ve genel mekanlar teknolojinin sunduğu üstün konforla tanışıyor.

G

elişen teknoloji, hayat konforunu her geçen gün yükseltiyor. Çok yakın bir zamana kadar ancak bilimkurgu filmlerinde görülebilen teknolojiler, hızla gündelik hayatın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Elektrik anahtarı ve priz sektörünün lideri Viko tarafından geliştirilen Thea IQ Dokunmatik Yönetim Paneli ile şimdi apartman dairesi, villa, ofis, otel odası, toplantı salonu ve genel mekanlar teknolojinin sunduğu üstün konforla tanışıyor. Thea IQ Dokunmatik Yönetim Paneli; tüm mekanlarda ısıtma, iklimlendirme, aydınlatma ve jaluzi/panjur kontrolünü tek noktadan ya da mobil cihazlar kullanarak uzaktan erişim ile kolaylıkla yapmanıza ve güvenlik sistemleri entegrasyonu sağlamanıza olanak tanıyor.

KİŞİSELLEŞTİRİLEBİLİR SENARYOLAR Thea IQ Dokunmatik Yönetim Paneli ile mekanların ışıkları, iklimlendirmesi, perde ve panjurların hareketleri bir merkezden kontrol edilebilirken, isteğe göre senaryolar da oluşturulabiliyor. Programlanacak senaryoya göre, tek dokunuşla tanımlanan tüm kontroller sağlanıyor. Panel üzerinde isteğe bağlı olarak kişiselleştirilebilen senaryoların yanı sıra zamana bağlı ya da periyodik ve tek seferlik senaryolar da gerçekleştirilebiliyor. Bu durumda senaryonuza göre istediğiniz zamanda ışıklar, panjurlar ve mekanın ısısı önceden belirlediğiniz konuma geliyor.

CONCIERGE HİZMETLERİ DESTEĞİ Tüm bu özelliklerinin yanı sıra Thea IQ Dokunmatik Yönetim Paneli, IP tabanlı interkom özelliğine sahip, ister sesli ister görüntülü görüşme ve IP telefonlar ile görüşme özellikleriyle de dikkat çekiyor. Ürün; cevapsız, arayan ve aranan çağrıları kaydedebiliyor ve resimli olarak gösterebiliyor. Ayrıca kapı zilini cep telefonuna yönlendirebiliyor ve cep telefonu ile bina giriş kapısı arasında iletişim kurabiliyor. Taksi, kuru temizleme, temizlik hizmeti, mekanik/elektrik hizmetleri ya da alışveriş ve olabilecek diğer potansiyel hizmetler için alt yapı ve kişiselleştirilebilir arayüz desteği de verebiliyor. Thea IQ Dokunmatik Yönetim Paneli, arabanızla yolculuğa çıkmadan önce trafik bilgilerini ve yoğunluk haritasını kullanarak güzergah planlaması yapmanıza yardımcı oluyor. Öte yandan site yönetimi ya da ilgili merkezden yazılı mesaj alabilme ve aynı şekilde gönderebilme, fatura ve aidat paylaşımına olanak sağlaması gibi özellikleriyle de fark oluşturuyor.


restaurant otel - tech 124 hotel & hi-tech

Form 50. yılını hatıra ormanı oluşturarak kutluyor Bu yıl 50. kuruluş yıldönümünü kutlayan Form Şirketler Grubu, Şile Sahilköy’de “Form 50. Yıl Hatıra Ormanı” oluşturuyor.

T

ürkiye’de iklimlendirme sektörünün öncülerinden olan Form, verimli bir geleceğe katkıda bulunmak amacıyla Orman Genel Müdürlüğü ile Şile’de 2 bin ağaçlık bir Hatıra Ormanı’nın tohumlarını attı. Form 50. Yıl Hatıra Ormanı için düzenlenen törende sembolik olarak 100 fidan dikildi. Törene Form Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Bedi Korun, Yönetim Kurulu 2. Başkanı Figen Korun, Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun, Operasyon Koordinatörü Özden Korun ve Sahilköy Orman İşletme Şefi Neslihan Çekil’in yanı sıra 25 Form çalışanı da katıldı. Hatıra ormanının, 50. kuruluş yıldönümleri kapsamında gerçekleştirecekleri faaliyetlerden biri olduğunu belirten Tunç Korun, ‘Türkiye’de klima sektörümüzdeki en eski ikinci firma olarak, ellinci yılımızı kutlamaktan son derece

FORM İLE ARALIKSIZ EĞİTİME DEVAM Form Şirketler Grubu, 50 yıldır sektöre yaptığı önemli katkıları, düzenlediği eğitimler ile devam ettiriyor. Yeşil bina oluşumunu destekleyen Isı pompaları, Fotovoltaik Sistemler, Gün Işığı Aydınlatma, Duman Tahliye ve Havalandırma Sistemleri konularında verilen eğitim 15 Nisan Çarşamba günü FORM Maslak Merkez Ofisi’nde gerçekleşti. Form Şirketler Grubu’ndan İş Geliştirme Müdürü Pınar Gürler, PV Solar Proje Uzmanı Zafer Ceyran ve Form Endüstri Tesisleri İstanbul Bölge Satış Müdürü Sinan Arısoy’un konuşmacı olduğu etkinliğe 14 firmadan 25 kişi katıldı. Ürünlerle ilgili teknik detaylardan, yasal mevzuata ve örnek uygulamalara kadar geniş bir yelpazede verilen eğitime ilgi büyüktü. Eğitimler Mayıs ve Haziran aylarında da devam edecek.

gururluyuz. Sürekli gelişerek ve yenilikler yaparak, çalışanlarımızın inancı ve müşterilerimizin güveni ile ilerledik. Her alanda verimliliğe odaklanan bir firma olarak, çocuklarımızın ve dünyamızın geleceğine ve dünyamızın akciğerleri olan ormanlarımıza, yeşile katkıda bulunmak istedik.’ şeklinde konuştu.


Asansördeki Back-Up Sistemi hayat kurtarıyor Mitsubishi Electric’in yedek kontrol yazılımı ile kat arasında kalma riski tarih oluyor… Elektrik kesintisi, deprem gibi durumlarda Back-Up Sistemi’nin devreye girmesi ile asansörler en yakın katta duruyor ve yolcuların asansörden tahliyesi sağlanıyor.

J

aponya’nın en büyük asansör üreticisi olan Mitsubishi Electric’in asansör üretiminde uyguladığı Back-Up Sistemi’yle, ciddi ölçüde can kayıplarına yol açan asansör kazalarının büyük oranda önüne geçiliyor. VVVF Invertör Kontrol Teknolojisi’ni gerçekleştiren ilk marka olan Mitsubishi Electric, en düşükten en yüksek hızlara invertör uygulayan bu sistemle, voltaj ve frekans değişimiyle hız kontrolünü ayarlayarak, daha yumuşak bir seyir sağlıyor. Mitsubishi Electric asansörlerinin sahip olduğu yedek kontrol yazılımı ile asansörün kat arasında kalmasının önüne geçilirken, kontrol panelinde arıza olması durumunda ikinci bir Back-Up Sistemi ile yolcuların asansörden tahliyesi sağlanıyor.

ARIZA ORANI EN DÜŞÜK ASANSÖRLER Mitsubishi Electric Türkiye yetkilileri, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de büyük ilgiyle karşılanan asansörlerinde BackUp Sistemi’nin standart bir özellik olduğunu belirterek şu açıklamada bulundular: “Asansörlerimiz, sektöründe en problemsiz ve arıza oranı en düşük asansörler arasında gösteriliyor. Mitsubishi Electric kullandığı ileri teknoloji, kaliteli üretim stoğu, montaj aşamasındaki yeterliliği ve satış sonrası hizmetleri sayesinde asansörlerde arıza oranlarını en az seviyeye indirdi. Asansörlerimiz 20-25 sene boyunca modernizasyon çalışmasına ihtiyaç duymaması nedeniyle de önemli bir maliyet avantajına sahip.” Üst düzeyde güvenlik donanımı ve yazılımının yanı sıra yedek kontrol yazılımıyla da sektörde fark yaratan Mitsubishi Electric, “seyahat konforu, kalite, sessizlik” konularında da asansör sektörüne öncülük ediyor.

YAPAY ZEKA TEKNOLOJİSİ Mitsubishi Electric, operasyonda verimlilik sağlayan ve kullanıcı memnuniyetini arttıran Supervisory System’i

geliştirerek asansörlerinde özel tasarlanmış Al Supervisory System’i kullanıyor. Bu sistemde mevcut trafik akışı sistem bilgisayarında hafızaya alınıp bekleme süreleri minimuma indirilerek servis hizmeti sorunsuz ve minimum enerji sarfiyatı ile gerçekleşiyor. Sabit manyetik alanlı dişlisiz motorlara sahip olan Mitsubishi Electric asansörleri, bu teknoloji sayesinde daha küçük ve daha az enerji harcayan, yüksek enerji tasarruflu dişlisiz tahrik mekanizmaları geliştiriyor. Bu enerji tasarruflu mekanizma aynı zamanda ultra hızlarda dahi gürültü ve titreşimi ortadan kaldırarak güvenli ve sarsıntısız seyir konforu sağlıyor. Mitsubishi Electric asansörleri, 50 desibel altındaki sessizliği ve yağlamaya ihtiyaç duymamasıyla da çevreye son derece duyarlı olmasıyla biliniyor.

YÜZDE 35’E VARAN ENERJİ TASARRUFU Mitsubishi Electric’in Regenerative Kontrol Paneli olan asansörlerinde motor, dolu kabin aşağıya inerken veya boş kabin yukarıya çıkarken güç üretici olarak çalışıyor. Bu asansörlerde açığa çıkan ısı enerjisi, elektrik enerjisi olarak bina elektrik sistemine geri veriliyor. Bu sistem sayesinde, sistemin kullanılmadığı asansörlerle kıyaslandığında yüzde 35’e varan enerji tasarrufu sağlanırken ayrıca harmonik akımlar ve CO2 azaltılıyor.


restaurant fuar 126 hotel & hi-tech

Sirha İstanbul, 3. yılında yenilikçi içerikleri ile otelcilik ve yiyecek içecek dünyasına yön vermeye hazırlanıyor. Fuar, 26 -28 Kasım 2015 tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenecek.

Sirha İstanbul 3.’süne hazırlanıyor

İ

stanbul’da ilk yılı olan 2013’ten bugüne hızla artan katılımcı sayısı, profesyonel ziyaretçi kitlesi ve sektörde trendleri belirleyen etkinlikleriyle Türkiye’nin en prestijli otelcilik ve yiyecek-içecek işletmeciliği etkinliği olan Sirha İstanbul, 26 -28 Kasım 2015 tarihleri arasında İstanbul Kongre

Merkezi’nde 3. kez sektörü bir araya getirecek. Restoran, otel işletmeleri ve yiyecek-içecek sektörünü tek bir alanda buluşturan ve işletmelerin tüm ihtiyaçlarına aynı çatı altında cevap veren Sirha İstanbul; içerik yönünden zengin sunumları, Bocuse d’Or Milli Seçmeleri gibi dünyaca


3

GÜNDE NELER OLACAK?

Coupe du Monde de la Pâtisserie Milli Seçmeleri ile tatlı yarış! (26 Kasım / 1.Gün)

ünlü yarışmaları ve canlı gösterileriyle katılımcı markalarını bu yıl da sektör profesyonelleri ile bir araya getiren platform olacak.

12.000’DEN FAZLA PROFESYONELİ BULUŞTURACAK Sirha İstanbul, sektörün tüm aktörlerinin beklentilerini karşılayan altyapısı ve üç güne yayılan ilham verici etkinlikleriyle ilk yılına kıyasla ziyaretçi sayısında %31,5 artış göstererek geçtiğimiz sene 10.352 profesyonel ziyaretçiye ulaştı. Ayrıca toplam 190 katılımcı ve marka ile ilk yıla oranla katılımcı portföyünü artırdı. Sirha İstanbul 2015; yiyecek içecekten mutfak ekipmanlarına, hizmet sektöründen otelcilik ve restorancılığa, pasta ve fırıncılık sektöründen mobilya, hijyen ve teknoloji alanlarındaki yenilikleri kapsayan geniş yelpazesiyle 300 katılımcı marka ve içlerinde otel, restoran sahiplerinden yöneticilerine, ulusal ve uluslararası şeflerden barmen ve baristalara, yiyecek içecek ve otelcilik sektörü distribütörlerinden ithalatçılara, tasarımcılardan mimarlara kadar 12.000’den fazla sektör profesyonelini bu yıl 26-28 Kasım tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezi’nde buluşturacak.

Coupe du Monde de la Pâtisserie’nin ülkesel ilk elemeleri Aylin Yazıcıoğlu başkanlığında, bu sene ilk kez Sirha İstanbul’da gerçekleşecek. Seçilecek Türk pasta şefleri, Ocak 2016’da Cenevre’de gerçekleşecek olan Avrupa Finali’nde Türkiye’yi temsil edecek. Bu yarışmada dereceye giren ekipler ise Ocak 2017’de Sirha Lyon’daki dünya finaline gitmeye hak kazanacak. Türk şeflerin dünyaya açılan kapısı Bocuse d’Or Milli Seçmeleri’nde heyecan tırmanıyor! (27 Kasım / 2.Gün) Uluslararası bir jürinin kazananları belirleyeceği yarışmada, Bocuse d’Or Milli Seçmeleri’ni kazanan şef Türkiye’yi Mayıs 2016’da Bocuse d’Or Europe Budapeşte’de temsil edecek. Bocuse d’Or Milli Seçmeleri’ne ünlü şef Rudolf VAN NUNEN başkanlık edecek. Sirha World Cuisine Summit dünya trendlerini İstanbul ile buluşturuyor! (28 Kasım/ 3.Gün) Sirha’nın trend uzmanı Frédéric LOEB, dünyadaki ve Türkiye’deki restorancılık akımları ve gelecek senaryolarını katılımcılar ile paylaşacak. Leaders Club International Exchange ile sektör liderleri bir araya geliyor! (28 Kasım/ 3.Gün) Uluslararası pek çok markalaşmış restorandan oluşan ve sektör içindeki yaratıcı fikirleri destekleyen Leaders Club konferanslarının yıllık toplantısı tüm katılımcılara açık olarak Sirha İstanbul’da gerçekleşecek. Omnivore İstanbul ile genç ve yaratıcı mutfak anlayışı değer kazanıyor! (26-27-28 Kasım) ‘Mutfakta Yaratıcılık Festivali ‘olan dünyaca ünlü Omnivore, yeni sürprizleri, uluslararası şefler ve sektörde fark yaratan Türk meslektaşlarının katılımıyla üçüncü kez Sirha İstanbul’da olacak. Türkiye Lokal Ürünler Alanı’nda gizli kalmış Türkiye lezzetleri gün ışığına çıkıyor! (26-27- 28 Kasım) Sirha İstanbul’da geçen yıl ilk defa gerçekleşen Anadolu Lezzetleri Envanteri ile Türkiye’ye özgü ürünler Sirha 2015’te daha fazla sayıda lokal üreticinin katılımıyla ziyaretçilere sunulacak. Fransa Lyon’dan Dünya’nın farklı şehirlerine uzanan global otelcilik ve yiyecek içecek etkinliği Sirha, İstanbul ve Lyon haricinde Cenevre, Budapeşte, Rio de Janeiro ve Meksika’da da düzenlenmekte ve uluslararası sektörel bir ağ oluşturmaktadır. Sirha İstanbul, etkinlik endüstrisinin uluslararası çapta lider grubu GL events Exhibitions ve Türkiye’deki ofisi GL events Fuarcılık işbirliğiyle düzenlenmektedir.


restaurant fuar 128 hotel & hi-tech

Ege Seramik yeni ürünleriyle göz doldurdu Yurt içi ve yurt dışında katıldığı fuarlarla yeni ürünlerini tanıtmaya devam eden Ege Seramik, Yapı Fuarı’nda sergilediği ürünleri ile tam not aldı.

E

ge Seramik 21-25 Nisan tarihleri arasında 38. kez düzenlenen Yapı Fuarı’na katıldı. Türk yapı sektörünün en büyük buluşmalarından biri olarak gösterilen Yapı Fuarı bu yıl da sektör temsilcilerini ve profesyonellerini ağırladı. Yapı, inşaat malzemeleri ve teknolojilerinin sergilendiği Yapı Fuarı’nda Ege Seramik birbirinden iddialı ve şık serilerini ziyaretçilerin beğenisine sundu. Ege Seramik Spring Collection koleksiyonunda yer verdiği mermer görünümlü Arden, Arizona, Bora, Calacatta, Champion serileri ve ahşap dokulu Barbados, Beachwood, Hazar serileri ile ziyaretçilerden tam not aldı. Koleksiyonda ayrıca, Castel, Missiouri, Regina, Empire, Haven, Kingstone, Moon, Nepal, Strong, Volga, Zenit, Ege Tech, Jolly, Joyful, Riva serileri ziyaretçilerin ilgi odağı oldu.

YEDİGÜLLER: “GLOBAL ÜRÜN TANITIMLARIMIZA DEVAM EDECEĞİZ” 38. kez düzenlenen Yapı Fuarı ile ilgili görüşlerini aktaran Ege Seramik Genel Müdürü Göksen Yedigüller; “Yapı Fuarı sektör açısından tüm firmalar için oldukça önemli bir fuar organizasyonu. Standımızda Spring Collection 2015 koleksiyonumuzda yer alan 33 serimizi sergiledik. Geçen yıl olduğu gibi bu yılda fuarda sergilediğimiz ürünlerle farkımızı ortaya koyduk. Bizim açımızdan başarılı geçen Yapı Fuarı’nda firmamıza yurt içi ve yurt dışı olmak üzere birçok yeni iş bağlantısı kazandırdık. Ege Seramik olarak Türkiye’de ve diğer ülkelerde fuar organizasyonlarına katılmaya ve ürünlerimizi global anlamda da tanıtmaya devam edeceğiz.” dedi.



restaurant ürünler 130 hotel & hi-tech

Banyoda yeni trend: Monolith Plus Modern mimarinin banyolardaki yansıması Geberit, banyolar için şık tasarıma sahip, yüksek hijyen ve kolay kullanım sağlayan ürünleri banyolarla tanıştırıyor. Tasarımı ve etkileyici fonksiyonlarıyla öne çıkan Monolith ailesinin yeni üyesi Geberit Monolith Plus, sahip olduğu ileri teknoloji ile banyo tasarımına modern bir soluk getiriyor.

Isvea’ya Uluslararası Tasarım ödülü Özgün tasarımları ile yapı sektöründe adından söz ettiren İtalyan markası Isvea, esin kaynağını alev dalgalarından aldığı yepyeni tasarımı “Flamma” ile dünyanın en prestijli tasarım yarışmalarından A’Design Award’da bu yıl da ödüle layık görüldü. Böylece ISVEA’nın aldığı uluslararası ödül sayısı toplamda 17’ye yükseldi. Tüm dünyada en iyi tasarım ve tasarımcıları öne çıkarmak için düzenlenen A'Design Award’da geçtiğimiz yıllarda toplam 12 ödüle layık görülen Isvea, bu yıl da İtalya’dan eli boş dönmedi. Flamma, alev dalgalarının dansını çağrıştıran dış yapısı, geniş pürüzsüz yüzeyli yalın haznesi ve kullanım kolaylığıyla maksimum işlevsellik sağlayarak banyoları farklılaştırmayı amaçlıyor.

Vento Serisi ile doğayı mekanınıza taşıyın Ege Seramik, Spring Collection 2015 koleksiyonunda yer alan serileri ile doğanın gizemli atmosferini mekanlarınıza taşımaya devam ediyor. Spring Collection’da yer alan Vento serisi, doğal taş ve ahşap dokunun kombinlendiği tasarımı ile farklı bir tarz oluşturmak isteyenler için cazip öneriler sunuyor. Serinin Interlock geçmeli sistem özelliği ürün döşendikten sonra daha doğal bir görüntü oluşmasını sağlıyor. 15x40 ebadıyla üretilen seri, beyaz, bej ve kahve renk tonlarıyla her tarza uygun mekanlar oluşturuyor.

İnoksan’dan akıllı bir yardımcı: İnosmart İnoksan tarafından son teknolojiye uygun geliştirilen elektrikli kombi fırın İnosmart, profesyonel mutfaklara zaman, enerji ve mekan tasarrufu sağlayan ve şeflerin hayatını kolaylaştıran bir ürün olarak göze çarpıyor. Birçok çeşidi aynı anda pişirebilme özelliği, hızlı soğutma sistemi, buharlı pişirme ve et probu ile hem ekonomik hem de pratik bir fırın olan İnosmart, hesaplı çalışma prensibiyle her geçen gün kendi kendini ödeyerek kazandırıyor. İnoksan’ın tüm karmaşık butonları kaldırarak ‘Tek tuşla 5 farklı pişirme yöntemi’ uygulanmasını sağlayan yeni ürünü İnosmart fırınlar, %15 hammadde, %80 yağ tasarrufunun yanı sıra doğalgazlı çeşidinde %40, elektriklide ise %15 seviyelerinde enerji tasarrufuyla ilgi çekiyor. İnosmart’ta, buharlı ve turbo pişirimin bir araya gelmesi sayesinde yemeklerin kuruması engelleniyor, ağırlık kaybı en aza inerken yemekler eşit oranda pişiyor. Geleneksel pişirme yöntemleriyle karşılaştırıldığında pişirme süresi büyük ölçüde kısalırken, kızartma yapımında ise yüzde 50’ye varan oranda yağ tasarrufu sağlanıyor. İnosmart, manuel veya otomatik yıkama seçenekleriyle en yoğun günün ardından bile kolayca temizleniyor.


Bulaşık Hijyen Ürünleri Karbonlaşmış Yağ Çözücü Ürünler Hayvansal Yağ Çözücü Ürünler Yer, Yüzey, El Dezenfektanları Sebze-Meyve Dezenfektanları Logar Açıcı Ürünler Koku Giderici Ürünler Paslanmaz Mutfak Bakım Ürünleri

Oda Temizlik Ürünleri Tuvalet Banyo Temizlik Ürünleri Deri & Ahşap Mobilya Temizlik Ürünleri Halı Temizlik Ürünleri Oda Kokusu Koku Giderici Ürünler Klozet & Armatür Temizleyici Ürünler Mutfak Temizlik Ürünleri



Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.