Hotel Restaurant Magazine Mart'14

Page 1








içindekiler

48

102

antre

yeni yatırımlar

10 Sektörden kısa haberler

gündem 22 Şubat 2014’de 10 milyon kişi uçtu 24 STR 2014 Ocak Raporu açıklandı 26 Yabancı sayısı %16 arttı 30 M.I.C.E. sektörünün devleri buluştu 32 Akfen GYO’nun 2013 yılsonu finansal sonuçları açıklandı 34 Küçük Oteller toplantısı yapıldı 36 BWGV e.V. ile yeni işbirliği

www.hotelrestaurantmagazine.com

38 Elite World Business Hotel açıldı 42 Carlson Rezidor Hotel Grubu’ndan iki yeni otel markası: Radisson Red ve Quorvus Collection… 44 Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla açıldı 46 Sheraton İstanbul Ataşehir, Cevahir Turizm ile geliyor

58 iş’te kadın 52 Ecolab Türkiye-İsrail’den Sorumlu Ülke Müdürü Hülya İbrahim: Ecolab’dan gelecek her işe varım!

ulaşım 54 Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçlar yeni modellerini tanıtacak

yeni mekan

48 Radisson Blu Hotel, İstanbul Şişli kapılarını açtı

58 Vedat Başaran, Surplus’ı açtı

50 Fe Metal, İstanbul’da butik projeler de üretecek

62 Vietnam mutfağının İstanbul’daki tek adresi: Cochine 64 ‘Gemide Balık’ keyfi başladı 66 Arnavutköy balıkçılarına etçi komşu: Arnavutköy Steak House


52 otel-tech

74

100

yeni ürün

gastro aktüel

68 Geleceğe yatırımın yeni yolu: Fagor E-VO Generation Bulaşık Makineleri 70 Rational mutfaklara “yüksek verimlilik” 72 Endüstriyel buzdolabı enerji verimliliğinde “Öztiryakiler” damgası

şef’in gözünden 74 Damaktaki son tadın gizli efendisi: Intercontinental Istanbul Pastane Şefi Erdal Seçgin

gastro güncel 78 MSA ve Çırağan Kempinski omuz omuza 80 Makine ve Servis Ekipmanlarında bir öncü marka: Emart 82 Gıda ve bağlı sektörlerde lojistik

84 Gastronomi sektöründen kısa haberler

hijyen 92 Tolkar, Antalya’da turizmle birlikte büyüyor 94 Eczacıbaşı Profesyonel’den “housekeeper gecesi” 96 3M Türkiye’den restoranlara özel inovatif çözümler

dekorasyon

106 Protel’den “doğrudan rezervasyon” sağlayan entegrasyon 108 Turizm işletmelerinde gıda ve su güvenliği sistemleri gelişimi 110 Form, “Yeşil Ofis” diploması aldı 112 Philips Hospitality TV serisi ile kusursuz seyirler

fuar 114 Uyanmak için geriye sayım başladı: Sleep Well fuarı, Nisanda! 118 Anfaş Food Product ve Bevex’e profesyonellerden tam not!

98 Grohe’den tüm duyulara hitap eden bir deneyim

122 İnoksan, GulFood’da profesyonellerle buluştu

100 Geberit Monolith’e yeni bir üye: Monolith Plus

124 Sirha İstanbul: Merakla beklenen ikinci buluşma

portre 102 Derin Sarıyer ile çağdaş mobilya tasarımları üzerine…

126 EDT Expo 2014 için heyecanlı bekleyiş başladı 128 Gulfood 2014’de ‘Krater‘ rüzgarı esti...


r ö t i d E

Otel doluluklarına neler oluyor? Dünyanın önde gelen veri ve analiz şirketlerinden STR Global’in açıkladığı Ocak 2014 Raporu’na göre, İstanbul ve Antalya geçen yılın aynı dönemine göre otel doluluklarında hissedilir bir düşüş yaşadı. Bu oran İstanbul’da %5.7 iken, Antalya’da %14 olarak gerçekleşti. Ülke Performans Raporu’nun sonuçları da iç açıcı değildi. Bir önceki yıla göre %4.1’lik düşüş kaydeden Türkiye, Ocak 2014 doluluklarında da turizmcileri hüsrana uğrattı. Türkiye, Avrupa sıralamasında “En Büyük Düşüşü Yaşayan İkinci Ülke! Destinasyon Performans Raporu’nun sonuçları da farklı bir tablo ortaya koymuyor. Peki, Türkiye’deki otel doluluklarına neler oluyor? 2012 yılı verilerine göre 2013 yılında, daha düşük olarak gerçekleşen Türkiye’deki doluluklar, Ocak 2014’de ortaya konan rakamlar ile tehlike sinyalleri vermeye devam ediyor. Arz talepteki dengeyi korumak mı, kayıt dışı ile mücadele mi yoksa uzun vadeli tanıtım stratejileri oluşturmak mı? Çözümü her ne olursa olsun Türkiye turizminde yeni aksiyon planlarının oluşturulmasına ihtiyaç apaçık ortada!

Keyifli okumalar dilerim.

Hatice Ünal Bilen

GRUP BAŞKANI H. FERRUH IŞIK İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK MEHMET SÖZTUTAN SAN. VE TİC. A.Ş. mehmet.soztutan@img.com.tr ADINA İMTİYAZ SAHİBİ VE SORUMLU GENEL YAYIN YÖNETMENİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI AHMET KIZIL

KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ EBRU PEKEL ebru.pekel@img.com.tr

MUHASEBE ve MUSTAFA AKTAŞ FİNANS MÜDÜRÜ mustafa.aktas@img.com.tr

REKLAM KOORDİNATÖRÜ EMİR ÖMER ÖCAL emir.ocal@img.com.tr

ABONE ve DAĞITIM NURTEN DEMİR nurten.demir@img.com.tr

SANAT YÖNETMENİ İSMAİL GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr

CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mah. 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna Bahçelievler/İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00

CONSEPT TASARIM TARIK ŞÜKRÜ ORAL tarik.oral@img.com.tr

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ HATİCE ÜNAL BİLEN hatice.unal@img.com.tr YAYIN DANIŞMANLARI Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ Prof. Dr. MUHAMMET ARICI Prof. Dr. İSMAİL KAYA Doç. Dr. MEHMET ALİ ÖZBUDUN T. YÜCEL DEREYAYLA FİKRET ÖZDEMİR

FOTOĞRAF EDİTÖRÜ HAKKI GÜNERKAN hakki.gunerkan@img.com.tr DIŞ İLİŞKİLER YUSUF OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr

web: www.hotelrestaurantmagazine.com

.

İRTİBAT BÜROLARIMIZ BURSA +90.224 211 44 50-51 KONYA +90.332 238 10 71 ADRES 29 Ekim Cad. No:23 34197 Yenibosna, İSTANBUL/TÜRKİYE Tel.:+90.212 454 25 00 Faks:+90.212 454 25 98

e-mail: info@img.com.tr

hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır.



restaurant antre 10 hotel & hi-tech

Tripadvisor kullanıcıları ‘Limak Arcadia’ dedi

SKAL Antalya’nın yeni dönem başkanı Münciye Çavuşoğlu

Dünyanın her yerinden ziyaretçilerin otellerle ilgili deneyimlerini paylaştığı TripAdvisor, 2013 yılının en iyi otellerini belirledi. Limak Turizm Grubu’nun 1995’te Antalya Belek’te faaliyete geçirdiği ilk oteli olan Limak Arcadia Golf & Sport Resort, ‘Aile Otelleri’ arasında Türkiye’de zirvede yer alırken dünyadaki ‘En İyi 25 Aile Oteli’ sıralamasına ise 5. sıradan girdi. Çocuklarıyla tatil yapmak isteyenlere özel bir fırsat sunan Limak Arcadia Golf & Sport Resort, 97 bin metrekarelik geniş bir alan üzerinde yer alıyor.

SKAL International Antalya Olağan Genel Kurulu yeni dönemde görev alacak Yönetim ve Denetim Kurulu’nu seçti. Genel Kurul sonunda oy birliği ile Münciye Çavuşoğlu, SKAL Antalya’nın yeni dönem başkanı oldu. Divan Başkanlığını SKAL Int. Dünya Başkan Yardımcısı Salih Çene, başkan yardımcılığını Asuman Tarıman, Divan Katipliği’ni ise Ahmet Buğra Çelik’in yaptığı SKAL Antalya Genel Kurulu yeni Yönetim Kurulu’nda Münciye ÇavuşuoğluBaşkan, Dinçer Sarıkaya Başkan Yardımcısı-Sayman olarak yer alıyor.

Elemental Fitness & Spa’dan “Shiroabhyanga Masajı” Sabahları yorgun uyanıyor, vücut ağrıları ve halsizlik hissi ile yataktan kalkmak istemiyor, bu isteksizlik hayat kalitenizi etkiliyorsa DoubleTree by Hilton Istanbul–Moda’da yer alan Elemental Fitness & Spa’yı ziyaret ederek ‘Shiroabhyanga masajı’ nı deneyimleyin. Elemental Fitness & SPA’da sıcak baharat yağları ile uygulanan Shiroabhyanga masajı, beden, zihin ve ruh dengesini kurarak bedene canlılık kazandırıyor.

Sabiha Gökçen, yine “Avrupa’nın En Hızlı Büyüyeni” 2009, 2010 ve 2012 yıllarında Avrupa’nın en hızlı büyüyen havalimanı seçilen İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nın zirvedeki yeri 2013 yılında da değişmedi. Airports Council International (ACI) Europe tarafından yapılan açıklamaya göre, İstanbul Sabiha Gökçen, yolcu sayısı artışında geçen yıl yakaladığı yüzde 27 oranındaki büyüme ile 10-25 milyon yolcu kapasitesine sahip havalimanları arasında bir kez daha ilk sırada yer aldı. Sabiha Gökçen’i Rusya’nın St. Petersburg ve Almanya’nın Berlin Havalimanları izledi.


Sen yemekhane şefisin

işletmeni düşün! Sunduğumuz profesyonel malzemeler ve çözümler ile mutfağınızda elektrik, su, gazdan tasarruf eder, zaman kazanırsınız. Tüm bu kazançlar ile işletmenizi daha kârlı bir hale getirebilirsiniz.

Bilgi ve ücretsiz ürün için 444 25 79 veya www.ufs.com


restaurant antre 12 hotel & hi-tech

Coral Travel’dan cruise turu alternatifleri Coral Travel & ODEON Tours, seyahat severlere uluslararası standartlara sahip gemilerle eşsiz tatil seçenekleri sunuyor. Sunulan gemi turlarında, ekonomik fiyatlı iç kabin alternatiflerinin yanında dış kabin ve balkonlu kabinler de oldukça ilgi görüyor. Yolcular; Güney Amerika, Kanarya Adaları, Ege & Adriyatik, Kuzey Avrupa, Batı Akdeniz & Akdeniz, Yunan Adaları, Karayipler, Kızıldeniz ve nehir turları ile transatlantikler gibi pek çok alternatif arasından seçim yaparak unutulmaz bir tatil serüvenine çıkma şansı yakalıyor. Coral Travel & ODEON Tours’un sağladığı alternatiflerle Alaska’nın doğal güzelliklerinden, Avrupa’nın antik geçmişine, Meksika’nın el değmemiş tabiatından, Karayipler, Bahamalar, Bermuda, Hawaii’nin tropik zenginliklerine veya Güney Amerika’nın egzotik kültürüne kadar her bölgeye cruise seyahati gerçekleştirmek mümkün oluyor.

Dedeman Ankara faaliyetlerini sonlandırdı Hizmete girdiği 6 Haziran 1966 tarihinden bu yana Türk otelciliğinin gelişmesine katkıda bulunan, dönemin en konforlu ve en lüks oteli olarak hizmete açılan Dedeman Ankara, Dedeman Grubu’nun yeni dönem planları doğrultusunda 17 Mart 2014 tarihinde faaliyetlerini sonlandırdığını açıkladı. Dedeman Ankara Oteli’nin satışı ile ilgili Dedeman Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Murat Dedeman “Ankara’nın simgesi, yarım asra yakın süredir başkente ve Türk turizmine hizmet eden ve kurucumuz Mehmet Kemal Dedeman’ın imzasını taşıyan Dedeman Ankara, bizler için hep çok özel oldu. Bundan sonra da unutulmaz anıları ve kazandırdığı eşsiz deneyimlerle bu özel yerini sonsuza dek koruyacak. Dedeman Grubu olarak hedefimiz yeni dönemde hızlı ve istikrarlı bir şekilde büyümek. Bu yeni dönemde, zincirimize katacağımız otellerle daha geniş coğrafyada faaliyet göstermeyi hedefliyoruz” dedi. Dedeman Grubu 2014 yılında Bostancı İstanbul, Kazakistan ve Rusya olmak üzere 3 lokasyonda, 4 yeni otel açacak. 2015 yılında ise İstanbul’da 4. otel olarak, Büyükdere Caddesi üzerinde inşaatına başlanmış, Dedeman Park Levent oteli hizmete girecek.

Emirates, dünyanın “en değerli havayolu markası” seçildi İnsanları ve mekanları birbirine bağlayan Emirates, bu hafta yayımlanan 2014 The Brand Finance Global 500 raporuna göre, üç yıldır üst üste küresel çapta “en değerli havayolu markası” seçildi. Listede 234. sırada olan havayolu şirketi, aynı zamanda dört yıldır üst üste Orta Doğu’daki en değerli marka. Rapora göre; Emirates’in marka değeri 5,48 milyar dolar ile bu yıl 2013’e oranla yüzde 34’lük bir artış gösterdi. Emirates Kurumsal İlişkiler, Pazarlama ve Markadan Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Boutros Boutros konuyla ilgili “Güçlü bir markaya sahip olmak işinizde önemli bir fark oluşturur. Bu nedenle Emirates de bunun önemine inanarak markasına yıllar boyunca sürekli yatırım yaptı. Marka değerimizin artmasından ve Emirates’in zirvedeki yerini korumasından dolayı büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.


Sen yemekhane şefisin

ana yemeğini düşün! Sunduğumuz profesyonel malzemeler ve çözümler, size mutfağınızda zaman kazandıran güvenilir yardımcılarınızdır. Böylece ana yemeğinize gerekli zaman ve özeni gösterebilirsiniz.

Bilgi ve ücretsiz ürün için 444 25 79 veya www.ufs.com


restaurant antre 14 hotel & hi-tech

Conrad İstanbul ve Hilton İstanbul’dan yeni atamalar Hilton Worldwide Otelleri’nin Türkiye’deki en önemli temsilcileri arasında yer alan Conrad Istanbul ve Hilton Istanbul, yeni otel müdürü atamalarını açıkladı. Son olarak Hilton Florence Metropole’de Otel Müdürü olarak görev yapan Daniele Fabbri, sektördeki 19 yıllık tecrübesini Conrad Istanbul’a aktaracak. Andre Borg ise 19 yıllık tecrübesiyle Athenee Palace Hilton Bucharest otelindeki Operasyon Direktörlüğü görevinin ardından Hilton Istanbul’un Otel Müdürü olarak görev yapacak. Hilton Worldwide Türkiye Üst Sınıf Oteller Ülke Müdürü Armin Zerunyan, atamalara ilişkin yaptığı açıklamada ‘Andre Borg ve Daniele Fabbri’nin, uluslararası pazarlarda ve şirketimizdeki kariyerleri süresince edindikleri geniş tecrübe ve profesyonel birikim sayesinde şehrimizin turizm ve konaklama sektörüne önemli hizmetlerde bulunacaklarına inanıyor, kendilerine yeni görevlerinde başarılar diliyorum” dedi.

Türkiye’de istihdama en büyük katkı turizmden AKTOB Ar-Ge’nin SGK verilerinden yaptığı analize göre; turizmdeki sigortalı sayısı, ülke genelinin 2 katı artış gösterdi. Kasım ayı kesinleşen verilere göre, ülke genelinde sigortalı çalışan sayısı % 4,7 artarken, turizmdeki gelişme % 9,3 oldu. Turizmin ülke istihdamındaki payı da bu ayda % 6,2’den % 6,5’e çıktı. Ülke genelinde sigortalı sayısı 11,9 milyondan 12,5 milyona çıkarken, turizde çalışanların sayısı da 746 binden 816 bine yükseldi.

Air France’a prestijli ödül Dünyanın önde gelen havayolu şirketi Air France’ın Paris Charles de Gaulle Havaalanı’ndaki en büyük salon olma özelliğine sahip 3 bin metrekarelik “Business Class Bekleme Salonu” French Design Institute tarafından “Janus du Commerce” ödülüne layık görüldü. Yolcuların uçuş öncesi ve sonrası zamanlarını en rahat şekilde geçirebilmelerini sağlayan detaylarıyla dikkat çeken salonda, sıcak yiyecek servisi diğer Air France salonlarının tümünde sunulan soğuk aperatifler ve içeceklerle tamamlanıyor. Wi-Fi erişimi, dokunmatik ekranlar ve bilgisayarlar yolcuların huzur içinde çalışmasını sağlıyor. Clarins marka güzellik ve bakım servisi de, yolcuları uçuştan önce rahatlamaya davet ediyor.

Spa’da yeni trend: konsantre masajlar 20 Ocak 2014’de Florya’da hizmete giren Elite World Business Hotel’in SPA uzmanları, SPA trendlerini iş dünyasının yoğun ve koşturmalı hayatında vücutlarında oluşan, özellikle kas-eklem ağrıları ve baş ağrılarına yönelik olduğunu açıkladı. Omuz-boyun ve yüz bölgesine özel Hint Baş Masajı, sırt-omuz ve boyun bölgesine yoğunlaşılan, sırt bölgesindeki gerginlik ve fibrozitlere iyi gelen Konsantre Sırt Masajı, uzman eller eşliğinde sizlere sunuluyor. İçeriğinde İsveç, Tayland ve Şiatsu teknikleri uygulanarak yapılan kombine bir masaj türü olan Oryantal Masaj ise, bu üç tekniğin en iyi hareketleri uygulanarak vücudunuzu hafifletmeyi amaçlıyor.



restaurant antre 16 hotel & hi-tech

Prontotour 2013 raporunu açıkladı Her yıl geliştirdiği destinasyonlarla tatilde moda yaratan Prontotour, 11-12 Ocak tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştirdiği Acenteler toplantısında 2013 yılının değerlendirmesini yaparken, 2014 yılının yeni trendlerini de açıkladı. Bu rapora göre gerçekleştirdiği operasyonlar ve yarattığı yurtdışı trendleri ışığında Prontotour, 2012’de 125 Milyon TL olan cirosunu, 2013 sonunda 157 Milyon TL’ye çıkardı. Prontotour Yönetim Kurulu Başkanı Ali Onaran, “Zorlu geçen bir yıldan başarı ile çıkmanın vermiş olduğu mutluluğu yaşıyoruz. Bu başarıyı elde etmemizi sağlayan başta misafirlerimize, ardından da Prontotour’u, Prontotour yapan tüm ekibime ve acentelerimize teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

"Mehmet Kemal Dedeman Araştırma ve Geliştirme Proje Yarışması"nın sonuçları açıklandı Bu yıl 10’uncusu düzenlenen Mehmet Kemal Dedeman Araştırma ve Geliştirme Proje Yarışması’nda ödüle layık görülenler açıklandı. Madencilik dalında, “Türk madenciliğini geliştirmeye yönelik araştırma ve projeler” ve turizm dalında “Turizm sektöründe yeni eğilimler, uygulamalar ve bunların sektöre etkisi” konu başlıkları ile gerçekleştirilen yarışmada; turizm dalında Dr. Kunter Manisa, Dr. Bora Yerliyurt ve Dr. Hasan Gül; “Turizm Sektöründeki Yeni Eğilimler Perspektifinde Ege Bölgesindeki Zeytincilik ve Zeytinyağı Üretiminin Alternatif Turizm Türleri Üzerinden Değerlendirmesi - Ayvacık Örneği” projesi ile birinciliğe layık görüldü. “Turizm Sektöründe Vergi İndirimi ve Ekonomik Etkileri” projesi ile Dr Hasan Gül ikinci; “Sürdürülebilir Turizm Yaklaşımıyla Dikili ve Bergama’yı Bütünleştirme Potansiyeli” ile Öğr. Gör. Emre Ataberk, Prof. Dr. Füsun Baykal, Doç. Dr. Gözde Emekli, Yrd. Doç. Dr. İlkay Südaş ise üçüncü seçildi.

Pegasus, 2013’te yerini sağlamlaştırdı Türkiye’nin öncü düşük maliyetli (Low Cost) hava yolu şirketi Pegasus Hava Yolları, 2013 yılında havacılık sektörünün en prestijli uluslararası kurum ve kuruluşların ilk 10 listelerinde değerlendirildi. Misafirlerini 31 ülkede toplam 78 farklı noktaya ulaştıran Pegasus, hava yolu fiyat karşılaştırma sitesi WhichAirline’ın raporuna göre, Avrupa’da en çok tercih edilen 20 düşük maliyetli hava yolu içerisinde “en uygun fiyatlara sahip hava yolu” olarak seçildi. Pegasus Hava Yolları Ticaretten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Güliz Öztürk; “2005’ten bu yana uçmanın herkesin hakkı olduğu ilkesi ile Türkiye’nin ilk ve tek düşük maliyetli (low cost) hava yolu olarak en iyi şekilde uyguladığımız modelimizle, artık sadece Türkiye’nin değil Avrupa’nın da önde gelen düşük maliyetli havayolu şirketleri arasında yer almaktan gurur duyuyoruz” dedi.



restaurant antre 18 hotel & hi-tech

Sınır kapılarındaki vize uygulamasına devam!

Kapadokya, hayal ettiği denizine kavuşuyor AnadoluJet, Türkiye’de kültür turizmin en kilit noktalarından, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki önemli yerlerden biri olan Kapadokya’yı deniz turizminin başkenti Antalya ile kavuşturmaya hazırlanıyor. 30 Nisan tarihinde başlaması planlanan ve gerek yerel halk gerekse bölgedeki işletmeler tarafından sabırsızlıkla beklenen AnadoluJet’in Nevşehir (Kapadokya) - Antalya seferlerinin hat açılış tanıtım organizasyonu 12 Şubat tarihinde Kapadokya’da yapıldı. Geçen sene dünyadaki bilinirliğinin arttırılması için “Destination Cappadocia” sloganı ile tanıtım atağına geçen bölge turizmi için büyük değer taşıyacak AnadoluJet’in yeni hattının, gelen turist sayısını arttırarak deniz ve kültür turizmi arasında köprü kurması bekleniyor.

Unilever ve WWF-Türkiye 2015’e kadar 100 “Yeşil Nokta”ya ulaşacak Dünyanın önde gelen hızlı tüketim ürünleri şirketi Unilever, dünyada bir ilki gerçekleştirdiği ‘Yeşil Nokta’ Projesiyle satış ve dağıtım noktalarını birer ‘Yeşil Nokta’ya dönüştürüyor. Unilever Türkiye, satış ve dağıtım noktalarının ekolojik ayak izini azaltmayı hedeflediği Yeşil Nokta Projesi’yle bugüne kadar 20 noktayı ‘Yeşil Nokta’ yaptı. Yeni hedef, 2014 sonuna kadar 50, 2015 sonuna kadar 100 ‘Yeşil Nokta’ya ulaşmak… Unilever Türkiye Satış ve Müşteri Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Cem Tarık Yüksel, “Çevresel ayak izimizin ortalama %68’i tüketici tarafında oluşuyor. Tüketiciyle buluştuğumuz kilit nokta olan mağazalarda ve dağıtım noktalarında gerçekleştirdiğimiz Yeşil Nokta Projesi ile bir yandan iş ortaklarımıza kazanım sağlarken, diğer yandan çalışanları ve tüketicilerimizi sürdürülebilir yaşama nasıl katkıda bulunabilecekleri konusunda bilgilendiriyoruz” dedi.

TUROB’un, E-Vize uygulaması konusunda başlattığı girişimler sonucunda Bakanlar Kurulu’nca alınan karar ile sınır kapılarında vize verilmeye devam edilecek. Dışişleri Bakanlığı’nın E-vize uygulaması kapsamında, başta AB ülkeleri olmak üzere Türkiye’ye turist gönderen birçok ülkeye 10 Nisan 2014 tarihi itibariyle sınır kapılarında verilen vizelerin kaldırılacağının açıklanması üzerine, uygulamanın sektöre telafisi zor zararlar vereceği ve özellikle AB ülkelerinden gelecek turistler için endişeye yol açtığı TUROB tarafından açıklanmıştı. Gerek Türkiye’nin 2023 turist sayısı ve turizm geliri hedefleri, gerekse turizmin rekabet açısından yoğun bir sektör olduğu gerçeğinden hareketle; Türkiye’ye turizm amacı ile gelecek kişilere sınır kapılarında “bandrol” veya “kaşe” ile verilen vizelerin devam ettirilmesi talebi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı nezdinde TUROB tarafından girişim başlatılmıştı. Resmi Gazete’nin 19 Şubat 2014 sayılı yayınında, sınırda vize verilmesi işlemlerine 11 Nisan 2014 tarihi itibari ile devam edileceğinin Bakanlar Kurulu tarafından kararlaştırıldığı belirtiliyor.



restaurant antre 20 hotel & hi-tech

Er Yatırım’dan Turizm Karikatürleri Yarışması’na destek

Social Trippin’in manifestosu ve infografiği yayınlandı

TUYED ile Anatolia-Turizm Araştırmaları Dergisi’nin işbirliğinde düzenlenen 5. Uluslararası Turizm Karikatürleri Yarışması’na destek olan Er Yatırım, yarışmada finale kalan karikatürlerin yer alacağı karikatür albümünün sponsorluğunu üstlendi. Karikatür yarışmasıyla; konaklama, ulaştırma, yeme-içme, eğlence, rekreasyon, gezme-görme, müzeler, çevre, turist-yerli ilişkileri, vb. turizm sektörü kapsamında yer alan konular, gelişmeler ve yaşanan deneyimler karikatür sanatçıları gözüyle değerlendiriliyor. Yarışmada değerlendirmeye girecekler bundan sonra yapılacak iki değerlendirme aşamasından sonra belli olacak. Dereceye giren karikatüristlere ödülleri Nisan ayında Antalya’da yapılacak bir törenle verilecek.

Havacılığın nabzını tutan ve dünyadan konularında önde gelen havacılık yazarlarını, araştırmacıları, hava yolu yöneticilerini ve pazarlama uzmanlarını bir araya getiren Social Trippin etkinliğinin İstanbul ayağı, 17 Ocak ve 19 Ocak arasında gerçekleşti. Konusu “Havacılığın Geleceği” olan etkinliğin son gününde yapılan workshop çalışmasına 9 ülkeden 42 profesyonel katılırken havacılık dünyasındaki yeni trendler ve gelecekteki uçuş deneyimi hakkında pek çok fikir ve görüş üretildi. Üretilen görüş ve düşünceler kapsamında oluşturulan manifesto ise yayınlandı. Social Trippin etkinlik dizisiyle küresel ve yenilikçi marka imajını güçlendiren Türk Hava Yolları, uluslararası çalışmalarıyla uçak içinde yeni hizmetler geliştirmeyi ve yolcu memnuniyetini en üst seviyeye çıkarmayı hedefliyor.

TUROB ve TAP işbirliği protokolünü yeniledi TUROB ile Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği (TAP), otellerde kullanılan pillerin toplanması yönündeki çalışmalarına devam ediyor. Konu ile ilgili yeni bir işbirliği protokolüne imza atan TUROB ve TAP yönetimi, sadece otellerin değil, otel misafirlerinin de kullandığı pillerin toplanmasını sağlayarak, atık pillerin doğru yere ulaştırılmasını hedefliyor. TUROB Merkez Ofisi’nde, TAP İktisadi İşletme Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Turhan, TAP Yetkilisi Neslihan Bahar, TUROB Yönetim Kurulu Başkanı Timur Bayındır ve TUROB Genel Müdürü İsmail Taşdemir’in katılımıyla gerçekleşen işbirliği protokolü ile otellerde atık bilincinin artırılması ve kullanılan pillerin doğru yere ulaştırılması konusundaki çalışmalar hız kazanacak.

Şirketlerin tercihi artık butik oteller İş dünyasında toplantıların trendi değişiyor. Artık büyük şirketler karmaşık ve yoğun günlük hayattan uzak, özel hizmet sunan butik otellerde toplantı yapmayı tercih ediyor. Ataşehir’in tasarımı ve hizmetiyle fark yaratan yeni yüzü Balsamo Suits toplantıları şehre yakın ama sakin bir ortamda yapmak isteyenleri ağırlıyor. Otel ayrıca konaklamak isteyenleri de konforlu ve rahat

odalarıyla buluşturuyor. Sanat, konfor, sadelik, huzur, dinamizm gibi kavramlara orijinal yorumlar katarak dekore edilen otelde 12 kişiden 120 kişiye kadar olan etkinlik ve toplantılar düzenlemek mümkün. 3 toplantı odası, 1 balo salonu ve 30 odası ile hizmet veren butik konseptteki otelin profesyonel ekibi, etkinlik yapan ya da konaklayan misafirlerine kusursuz hizmet sunuyor.



restaurant gündem 22 hotel & hi-tech

Şubat 2014’de 10 milyon kişi uçtu Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan Şubat ayı uçak, yolcu ve yük istatistikleri raporuna göre 102. 490 uçakta 9. 878. 561 yolcuya hizmet verildi.

D

evlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamaya göre; 2014 yılı ilk iki aylık süreçte hizmet verilen toplam uçak trafiği %12 yükselişle 210 bin 746’ya, toplam yolcu trafiği %19,6 yükselişle 20 milyon 125 bin 253’e, yük trafiği ise %19,9 yükselişle 359 bin 217 ton olarak gerçekleşti. Şubat 2014’de iç hatlarda havalimanlarına iniş kalkış yapan uçak sayısı 51 bin 521, dış hatlarda ise 31 bin 189 oldu. Şubat ayında havalimanlarına iniş kalkış yapan toplam uçak trafiği, bir önceki yılın Şubat ayına oranla, iç hatlarda %12, dış hatlarda ise %15,1 artış gösterdi. Bununla beraber Şubat ayında 19 bin 780 üstgeçiş trafiği ile birlikte toplam 102 bin 490 uçağa hizmet verildi.

İÇ HATTA %18,8 ARTIŞ SAĞLANDI 2014 Şubat ayı itibari ile iç hat yolcu trafiği daha da artarak %18,8 yükselişle 6 milyon 128 bin 295 oldu.

Dış hat yolcu trafiği ise %14,7 yükselişle milyon 720 bin 175 olarak gerçekleşti. Direkt transit yolcu ile birlikte toplam yolcu sayısı 9 milyon 878 bin 561’e ulaşması ile geçen yılın Şubat ayına göre %17,3 artış elde edildi.

TOPLAM YOLCUNUN %40’I ATATÜRK HAVALİMANI’NIN Atatürk Havalimanı, İstanbul Sabiha Gökçen, İzmir Adnan Menderes ve Ankara Esenboğa’nın hizmet verdiği yolcu sayısı, geçen yıl Şubat ayında 6 milyon olarak gerçekleşirken Şubat 2014’de ilave edilen 1 milyon yolcu ile toplamda 7 milyona ulaşıldı. Türkiye genelinde toplam yolcu sayısının %40’ına Atatürk Havalimanı sahip olurken, havalimanında gerçekleşen yolcu trafiğinin 4 milyona ulaştığı bilgisine ulaşıldı. Edinilen bilgilere göre, Şubat ayı itibariyle yolcu ve uçak trafiğindeki artışlara paralel olarak yük taşımacılığında %15,5 artış kaydedildi.


Degisime dokunmaya ˘ ¸

hazır mısınız?

www.foodservice.electrolux.com.tr

Diğer fikirleri www.electrolux.com/professional sitesinde paylaşalım.


restaurant gündem 24 hotel & hi-tech

STR 2014 Ocak Raporu açıklandı STR Global, Ocak 2014 Raporu’nu yayınladı. Rapora göre; 2014 Ocak ayında İstanbul’daki doluluk oranları geçen yılın aynı dönemine kıyasla %5,7 düşüş kaydetti. Antalya bölgesi otellerinde de doluluk oranları düşerken, Ankara’da geçen yılın aynı dönemine göre doluluk oranlarında %2,3’lük bir artış yaşandı.

D

ünyanın önde gelen veri ve analiz Şirketlerinden STR Global, Ocak ayı İstanbul, Antalya ve Ankara otel doluluk oranları ile ülke ve destinasyon bazında performans raporunu açıkladı. Rapora göre, 2014 Ocak ayında İstanbul’daki doluluk oranları geçen yılın aynı dönemine kıyasla %5,7 düşerek %54,4 oldu. Ocak ayında Antalya bölgesi otellerinde de doluluk oranları düşerken, Ankara’da geçen yılın aynı dönemine göre doluluk oranlarında %2,3’lük bir artış yaşandı.

İSTANBUL’DA DOLULUKLAR %5.7 DÜŞTÜ İstanbul Ocak 2014 otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %5,7 düşerek %54,4 olarak


dönemine kıyasla %14 düşerek %36,5 olarak karşımıza çıkmaktadır. (2013 - %42,5) Ocak 2014 - ADR(Average Daily Rate) – Ortalama Günlük satılan oda bedeli 52,93 Euro olarak, 2013’e göre %9’luk bir düşüş gösterdi. Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirler de ise ( RevPAR) geçen yıla oranla %21,8’lik bir düşüş yaşanmış ve 19,34 Euro olarak ölçülmüştür.

ANKARA’DAKİ DOLULUKLAR %2.3 ARTTI Ankara Ocak 2014 otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %2,3 artarak %51,1 olarak karşımıza çıkmaktadır. Ocak 2014 - ADR(Average Daily Rate) – Ortalama Günlük satılan oda bedeli 70,01 Euro olarak, 2013’e göre %8,1’lik bir düşüş gösterdi. Toplam oda sayısı üzerinden oda başı elde edilen gelirler de ise ( RevPAR) geçen yıla oranla %6’lık bir düşüş yaşanmış ve 35,8 Euro olarak ölçüldü.

STR 2014 OCAK AYI ÜLKE VE DESTİNASYON RAPORU STR Global’in hazırladığı Ocak 2014 Ülke Perfomans Raporu’na göre ise, Türkiye’nin Ocak 2014 otel dolulukları, 2013 yılının aynı dönemine oranla %4,1’lik bir düşüş ile %49,9 olarak kaydedildi. Türkiye, Slovakya’nın ardından (%4,5) Avrupa’daki en büyük düşüşü yaşayan ikinci ülke oldu. Buna kıyasla yılın en yüksek artışı %13,4 ile komşu ülke Yunanistan’da yaşandı. Ocak 2014’ün en yüksek doluluk oranı ise %60,4 ile Birleşik Krallık’a aittir. Ocak 2014’de, Türkiye, ADR(Ortalama Günlük satılan oda bedeli) oranında, geçen yılın aynı dönemine göre %7 düşüş yaşayarak, Avrupa bölgesinin, Rusya’dan sonra (% -16,5) en büyük düşüşünü yaşayan ülkesi olmuştur.

DESTİNASYON PERFORMANSINA GÖRE, AVRUPA’DAKİ EN BÜYÜK DÜŞÜŞ TÜRKİYE’NİN

gerçekleşti. ADR (Average Daily Rate) – Ortalama Günlük satılan oda bedeli 114,03 Euro olarak, 2013’e göre %5,5’lik bir düşüş gösterirken, toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirler de ise geçen yıla oranla %11’lik bir düşüş yaşanarak 62,05 Euro olarak ölçüldü.

ANTALYA’DAKİ DÜŞÜŞ ORANI, %14 Antalya Ocak 2014 otel dolulukları bir önceki yılın aynı

STR Global tarafından hazırlanan Ocak 2014 Destinasyon Performans Raporunu incelediğimizde ise İstanbul’un Ocak 2013’de %57,7 olan doluluk oranı, % 5,7’lik düşüş ile Ocak 2014’de %54,4’e gerilemekle beraber, bu dönemde tüm Avrupa’daki en büyük düşüşü yaşayan destinasyon olmuştur. Avrupa turizm pazarının ana destinasyonlarına bakıldığında Atina’da yaşanan %17,6’lık artış, Atina’yı Ocak 2014 destinasyon performansında lider yapıyor. (Ocak 2013: %37,1-Ocak 2014: %43,6) Ocak 2014’ün en yüksek doluluk oranı ise %70,7 ile Paris ve %68 ile Londra’ya aittir. Ocak 2014’de, İstanbul, ADR(Ortalama Günlük satılan oda bedeli) oranında, geçen yılın aynı dönemine göre %6,2 düşüş yaşayarak, Avrupa bölgesinin, Moskova’dan sonra (% -18,2) en büyük düşüşünü yaşayan ülke olmuştur.


restaurant gündem 26 hotel & hi-tech

Yabancı sayısında %16 arttı 2014 yılı ocak-şubat döneminde İstanbul’a gelen ziyaretçi sayısı geçen yılın aynı dönemine göre %16 artış kaydederek ilk iki aylık dönemde 1.331.337 yabancı ziyaretçi sayısına ulaştı.

İ

stanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamaya göre; İstanbul’a gelen yabancı ziyaretçi sayısı, 2014’ün ilk iki ayında geçen yılın aynı dönemine göre artış gösterdi. Önceki yıl ocak-şubat aylarında 1.149.291 olan gelen yabancı sayısı bu yıl %15,8’lik bir artışla 1.331.337 olarak gerçekleşti.

EN ÇOK ZİYARETÇİ ALMANYA’DAN Milliyetlerine göre 2014 yılı ilk iki ayında İstanbul’a gelen yabancıların toplamdaki yüzdeleri ise şöyle gerçekleşti: Almanlar:%8.3, Ruslar:%6.3, İranlılar:%5.0, İngilizler:%3.9, Fransızlar:%3.6, Libyalılar:%3.6, Amerikalılar:%3.4, İtalyanlar:%3.2, Ukraynalılar:%3.1, Güney Koreliler:%2.8, Hollandalılar:%2.6, Azerbeycanlılar:%2.5, Iraklılar:%2.2, Suudi Arabistanlılar:%2.1, Suriyeliler:%2.1, Diğer ülkeler: 45,4





restaurant gündem 30 hotel & hi-tech

M.I.C.E. sektörünün devleri buluştu “ACE of M.I.C.E” fuarı Türkiye ve dünyanın kongre, toplantı ve etkinlik sektörünün önderlerinin yoğun katılımıyla 1 Martta son buldu.

T

urizm Medya Grubu tarafından düzenlenen, Türkiye ve Global M.I.C.E. sektörünün en büyük buluşmalarından biri olan ACE of M.I.C.E. Exhibition üç günlük yoğun programın ardından 1 Mart’ta sona erdi. Fuarı süresince toplam 10 bin profesyonel katılımcının ziyaret ettiği zirvede, Türkiye’de ilk kez uygulanan B2B (Business to Business) yöntemi ile hizmet sağlayıcı, profesyonel katılımcılarla görüşmelerde bulundu. ACE of M.IC.E. fuarının son günü Türkiye ve dünyanın kongre, toplantı ve etkinlik sektörünün önderleri; Türkiye’nin dünya kongre, toplantı ve etkinlik merkezi olması için yapılması gerekenleri ele aldı.

YASEMİN PİRİNÇCİOĞLU: İTİBAR, SEKTÖRÜN EN BÜYÜK EKSİKLİĞİ VIP Turizm CEO’su Yasemin Pirinçcioğlu’nun moderatörlüğünde gerçekleşen M.I.C.E. Sektörü nereye gidiyor? başlıklı panelde konuşma yapan Pirinçcioğlu şunları söyledi: “Türkiye’de böyle bir etkinlik yapılması çok sevindirici. M.I.C.E. Türkiye’de 2000’li yıllarda konuşulmaya başlandı. M.I.C.E. aslında bir marka değil, endüstrinin iş yapış şeklidir. Sektörün en büyük eksikliği itibar ve biz kendi itibarımızı kendimiz almalıyız. İyiyim diyerek yola çıkarsak bu değişen dünyada daha iyi olamayız”.

HANDAN BOYCE: BİR ÇATI ALTINDA TOPLANMAYA VARIM MPI Türkiye Kulübü Başkanı Handan Boyce, sektörün itibarlı olduğunu ve bir araya gelip, sinerjiyi sağlamanın öneminden bahsetti. ACE of M.I.C.E.’ın bu alanda çok önemli bir etkinlik olduğunun altını çizen Boyce şunları söyledi: “Sektöre destek veren kurumlar daha fazla olmalı. Kongre ve toplantı sektörü turizm sektörü değil, başlı başına bir sektör. Düzenlemelerle yapılması gereken çok şey var ama mühim olan bir araya gelmek. Birbirimizi anlamamız, kendi değerimizi vermemiz lazım. Bir çatı altında meslek birliği olmasına kesinlikle varım.”


analiz de çok önemli. Bunları da dikkate almak gerekir. Türkiye’nin de büyük bir şansının olduğunu düşünüyorum.

PATRONLAR MUTFAĞA GİRDİ İkinci günün sonunda fuar ve etkinlik firmalarının üst düzey yetkilileri RIXOS aşçıları ile mutfağa girdi. Paralel oturumlar sırasında fuar ve kongre sektörünün önde gelen isimleri RIXOS aşçıları ile birlikte RIXOS Mutfağında akşam yemeği hazırladılar. RIXOS Otelleri Cluster Genel Müdürü Yusuf Çavdar, Sipahiler’den Kerim Sipahiler, VIP Event CEO’su Yasemin Pirinçcioğlu’nun da aralarında bulunduğu yöneticiler mutfak etkinliğinde buluştu.

MARTIN SIRK: TÜRKİYE’NİN ŞANSI BÜYÜK MPI Türkiye Kulübü Başkanı Handan Boyce moderatörlüğünde gerçekleşen öğleden sonraki oturumunda ICCA CEO’su Martin Sirk şöyle konuştu: ”ICCA küresel bir birliktir. Türkiye’de de birçok üyemiz var. Uluslararası dernek sektöründe çok önemli bir yerde. Bu sektör gittikçe büyüyor. Son 10 yılda pazar 2 katından daha fazla artmıştır. Son 8-9 senede oluşan farklı bir rekabet dalgası da var. Artık fikir sermaye ortaya çıktı. Başarılı olabilmek için derneklerin hedefleriyle uyumlu olmalısınız. Üyelik konusunda, problem çözmeye yönelik olma konusunda deneyim eksikliği olanlara destek olmalısınız. Veri ve


restaurant gündem 32 hotel & hi-tech

Akfen GYO’nun 2013 yılsonu finansal sonuçları açıklandı Ekonomik şehir otelciliği konsepti ile Türkiye’de bir ilki hayata geçiren Akfen GYO’nun 2013 yılsonu finansal sonuçları açıklandı.

A

kfen GYO’nun 2013 yılsonu itibariyle net kârı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 388 artarak, 118 milyon TL olarak gerçekleşti. Konsolide kira geliri 2012 yılına göre yüzde 31 artarak, 41.2 milyon TL olurken, konsolide FAVÖK (Faiz Amortisman Vergi Öncesi Kâr) önceki yıla göre yüzde 47 artışla 29 milyon TL olarak gerçekleşti.

SÜHA GÜÇSAV: 2015’DE 20 OTEL İŞLETMEYE AÇILACAK Akfen GYO Yönetim Kurulu Başkanı Süha Güçsav, finansal sonuçlara ilişkin yaptığı açıklamada 2013 yılında yakaladıkları yüksek kâr rakamını değerlendirerek, “Gerçekleşen bu kârın en önemli nedeni 31 Aralık 2013 itibariyle portföyümüzde bulunan gayrimenkuller için yaptırılan değerleme çalışmaları neticesinde ortaya çıkan yaklaşık 205,6 milyon TL tutarındaki değer artışıdır. 31 Aralık 2013 itibarıyla net aktif değerimiz de 988,2 milyon TL oldu” dedi. Güçsav sözlerine şöyle devam etti: “2013 yılında İstanbul’da 156 odalı Ibis Otel Esenyurt, İzmir’de 140 odalı Ibis Otel Alsancak ve Rusya’da 167 odalı Ibis Otel Kaliningrad’ı hizmete açtık. Böylece şirket portföyünde bulunan faaliyetteki otel sayısı 13’ten 16’ya oda sayısı da 2.314’ten 2.777’ye yükseldi. Ayrıca 2013 yılında yurt içi ve yurt dışındaki tüm otellerimizin ortalama doluluk oranı da yüzde 65 olarak gerçekleşti.’’ Güçsav, “İnşaatı tamamlanmak üzere olan 147 odalı Ibis Otel Esenboğa önümüzdeki birkaç ay

Akfen GYO Yönetim Kurulu Başkanı Süha Güçsav

içinde hizmete girmiş olacak. Yatırımları devam eden Novotel Karaköy (200 oda), Ibis Otel Moskova (317 oda) ve Ibis Otel Tuzla (200 oda) projelerinin de tamamlanması ile 2015 yılında şirketimizin kendisi ve bağlı ortaklıkları vasıtasıyla 4 tanesi Rusya’da olmak üzere toplam 3 bin 641 oda kapasiteli 20 oteli işletmeye geçmiş olacak” dedi.



restaurant gündem 34 hotel & hi-tech

Küçük Oteller toplantısı DenizAkademi’de yapıldı Küçük Oteller Derneği, Küçük Oteller toplantısını DenizBank’ın eğitim merkezi DenizAkademi’de düzenledi. Küçük otellerin sorunlarının ve çözüm önerilerinin masaya yatırıldığı toplantıda, DenizBank’ın turizm sektörüne yönelik ürün ve hizmetlerinden de bahsedildi.

D

enizBank KOBİ Bankacılığı ev sahipliğinde 29 Ocak tarihinde DenizAkademi’de turizm sektörüne yönelik bir toplantı düzenlendi. Butik otel sahiplerinin üye olduğu Küçük Oteller Derneği’nin (TÜRKODER) Küçük Oteller toplantısına DenizBank KOBİ ve Tarım Bankacılığı Grubu Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Sun, Küçük Oteller Derneği Yönetim Kurulu Üyesi İzim Bozada, Marka Uzmanı Muhterem İlgüner, Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Metin Sözen, Adintrective Ajans Başkanı Köksal Abdurrahmanoğlu, İndus Danışmanlık Kurucusu Danışman M.Efsun Yüksel Tunç ve Dernek üyesi butik otel sahipleri ve yöneticileri katıldı.

BUTİK OTELLERİN SORUNLARI TARTIŞILDI TÜRKODER, Küçük Oteller toplantısı ile butik otellerin sorunlarını ve çözümlerini masaya yatırdı. Konusunda uzman profesyonellerle birlikte düzenlenen zirvede kentsel dönüşüm, restorasyon, koruma ve sosyokültürel yapı ilişkileri, çevrenin korunması ve değiştirilmesi, hizmet politikası gibi butik ve küçük otel işletmecilerini yakından ilgilendiren başlıklar, konuların uzmanları tarafından ele alındı.

DENİZBANK’IN SUNDUĞU AVANTAJLAR DenizBank, Küçük Oteller toplantısında İşletme Kart, Yazarkasa POS, Turizm Kredisi, Turseff ve KOSGEB kredilerini anlattı. DenizBank KOBİ ve Tarım

DenizBank KOBİ ve Tarım Bankacılığı Grubu Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Sun

Bankacılığı Grubu Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Sun, toplantıda yaptığı konuşmada turizmcilere verdikleri hizmetlere değindi. Sun, “Türkiye’de KOBİ’lere büyük destek veren KOSGEB’in geri ödemesiz ve/veya geri ödemeli destek programları için turizmcilere yönelik çok önemli bir finansman paketi hazırladık. Amacımız, butik otellerin ve küçük otel işletmelerinin desteklerden daha fazla yararlanabilmeleri, finansman ihtiyacı nedeniyle projesini tamamlayamayan KOBİ’lerin desteklenmesi ve projelerin ilerleyişine ivme kazandırılması. Ayrıca butik otellerimiz ve küçük otel işletmelerimiz KOSGEB onayını aldıktan sonra DenizBank’a müracaat etmeleri halinde onay aldıkları proje bedeli KOSGEB tarafından ödenene kadar kredi kullanabiliyorlar, kredilerini KOSGEB’den gelen bedeller ile kapatabiliyorlar.

YENİLENEBİLİR ENERJİ YATIRIMLARI İÇİN TURSEFF KREDİSİ İklim değişikliği ve çevresel bilincin de etkisiyle yenilenebilir enerji yatırımlarını ise Turseff kredisi ile finanse ediyoruz. Enerji verimliliğini arttıracak her projeyi önemsiyoruz. KOBİ’lerimize işletmelerinin ihtiyaçlarını tek elden yönetmelerini sağlayan, kullanımı kolay ve geniş kapsamlı ürün seçeneği sunan, turizmcilerimizin de yoğun olarak kullandığı İşletme Kart’ımız ise uzun yıllardır ticari kart pazarındaki adet liderliğini kimseye bırakmadı. 275 bin adet kullanıcısı olan İşletme Kart, KOBİ’lerimize alışveriş ve ödemelerinde takip kolaylığının yanı sıra çok sayıda çözüm ortağıyla birlikte kullanıcılarının karşısına her dönem başka ticari kartlarda rastlanmayan avantajlı kampanyalarla çıkıyor” dedi.



restaurant gündem 36 hotel & hi-tech

BWGV e.V. ile yeni bir işbirliği Türkiye’nin en büyük golf sahası Gloria Golf Club’a sahip olan modern Türk oteller zinciri Gloria Hotels & Resorts, Baden-Württemberg Golf Federasyonu ile 4 Mart Salı günü yaptığı işbirliğini kamuoyuna duyurdu.

B

elek bölgesinde bulunan Gloria Hotels & Resorts ile Baden-Württemberg Golf Federasyonu (BWGV e.V.) gerçekleştirmiş oldukları işbirliğini 4 Mart Salı günü duyurdular. Türkiye’nin en büyük golf sahası Gloria Golf Club’a sahip olan modern Türk oteller zinciri “Golf sporu iş birliği” olarak Almanya’dan gelen genç golfçüleri güçlü bir şekilde destekleyecek. Yetenekli 16 golfçüden oluşan bir üye grubu ve 5 tane de antrenör şu anda misafir edildiği belirtiliyor. Gruba aynı zamanda BWGV Başkanı Otto Leibfritz ile Özaltın Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Gloria oteller zincirinin sahibi Nuri Özaltın da eşlik ediyor. Nisan ayı için 60 kişinin daha katılması bekleniyor.

NURİ ÖZALTIN: İŞBİRLİĞİMİZ, BİZİ ÇOK HEYECANLANDIRIYOR

OTTO LEIBFRITZ: PORSCHE NE İSE GLORIA DA O

Gloria Hotels & Resorts‘un sahibi Nuri Özaltın, Baden-Württemberg Golf Federasyonu ile yaptıkları işbirliğiyle ilgili şunları söyledi: “BWGV e.V. ile gerçekleşen bu yeni işbirliğimiz bizi çok heyecanlandırıyor. Kulübün 16 yaş altındaki yetenekli gençleri büyük bir heves ve tutkuyla golf sporuyla tanıştırdığını biliyoruz ve bu yaklaşım da bizim felsefemizle kesinlikle örtüşüyor.”

BWGV Başkanı Otto Leibfritz ise yaptığı konuşmada, “Yetenekli golfçülerimiz için Belek’teki Gloria Golf Club harika bir antreman imkanı sağlamaktadır. Almanya’da Porsche veya Mercedes ne ise Gloria da aynı anlamı taşıyor. Nuri Özaltın gibi vizyoner bir iş adamı, bu muhteşem yatırımı gerçekleştirmiş. Türkiye Nuri Özaltın gibi bir değere sahip olduğu için gurur duymalı” diye konuştu.


Yemek pişirmenin bir çok yolu vardır, ancak sadece bir çözüm herşeyi yapar.

RATIONAL CookingLive üye girişini ziyaret edin

Tek bir SelfCookingCenter® whitefficiency®: Pratik. Akıllı. ve Farklı. Sözümüzü eyleme dönüştürüyoruz. Bizimle pişirin. Rezervasyon için www.rational-online.com.tr ya da +90 212 603 6767.


Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

restaurant yeni yatırımlar 38 hotel & hi-tech

Elite World Business Hotel açıldı Yatırımı Elik Ailesi’ne ait 60 milyon dolar bütçeli Elite World Business Hotel, Ocak 2014’de Florya’da kapılarını açtı.

E

lik Ailesi’ne ait Elit Turizm Yatırım AŞ.’nin dördüncü halkası Elite World Business Hotel, Ocak 2014’de Florya’da kapılarını açtı. Yaklaşık 60 milyon dolar yatırım maliyeti ile hizmete giren beş yıldızlı otel, ilk yıl için belirlediği %65’lik doluluk hedeflerini ilerleyen yıllarda %85’e çıkarmak istiyor. Önümüzdeki 5 yıl içinde 8 otel olmayı hedefine koyan Elit Turizm Yatırım AŞ:’nin İstanbul’daki yeni gözdesi Elite World Business Hotel’i, Genel Müdürü Murat Köni ile konuştuk.

Oteli tanıtmadan önce yatırımcı şirket hakkında kısa bir bilgi alabilir miyiz? Elit Turizm Yatırım AŞ.’nin yöneticisi Elik Ailesi, inşaat ve emlak sektöründe yıllardır hizmet veriyor. Van’da turizm faaliyetleri vardı. Elik Ailesi’ne ait Elit Turizm Yatırım A.Ş’nin ilk oteli 1976’da Van’da açıldı. Elite World markasıyla turizme girişleriyse 2002 yılında Beyoğlu/Talimhane’de oldu. 4+ yıldızlı Elite World Prestige Hotel’in ardından 2008’de Talimhane’nin ilk 5 yıldızlı otelini Elite World İstanbul Hotel’i açtılar.


4+ yıldızlı otelde 4, 5 yıldızlı otelde 9 olmak üzere toplam 2 bin kişilik toplantı salonu var. Van’da Eylül 2012’de hizmete açılan, Van’ın en lüks 5 yıldızlı oteli Elite World Van Hotel ile birlikte de toplantı salonlarının toplam kapasitesi 3 bin 200 kişiyi buldu. Bunların arasında 410 metrekarelik olanı 400 kişilik kapasitesiyle Talimhane’nin en büyük toplantı odası olma özelliğini taşıyor. Zincirin dördüncü halkası olarak Ocak 2014’te Florya E5 kavşağında, 5 yıldızlı Elite World Business Hotel açıldı.

Bölgeye otel yatırım kararı nasıl gelişti? Lokasyondan beklentileriniz nelerdir? Rekabet kıstaslarınız neler olacak? Elite World Business Hotel stratejik olarak fizibilite çalışmaları sonrası Florya’da konumlandırıldı. Havaalanına, CNR fuar merkezi ve TÜYAP fuar merkezine yakınlığından dolayı, seyahat eden iş dünyasına her türlü altyapıyı ve konfor unsurunu barındıran bir yapıya sahip. Bizim lokasyonumuz, geniş bir yerleşim alanında olduğu için, bölge insanına ciddi bir hizmette sunarak, buradaki çizgimiz ile butik bir yaşam alanı oluşturduk. Bölgeyi cazibe merkezi haline getireceğiz.

Misafir profiliniz nedir? İki önemli fuar merkezinin ve Atatürk havaalanın ortasında bulunmamız avantajı ile dünyanın her yerinden misafir ağırlayacağız. O misafirlere global olarak baktığımız zaman Almanya, İtalya ve Kore’den gelen misafir çeşitliği olacak. Lokasyona göre değişen misafirlerde çeşitlilik gösteriyor. Elite World Business Otel’in ana temasından, konseptinden bahseder misiniz? Elite World Business Hotel, arazi dahil 60 milyon dolar yatırım maliyeti ile ağırlıklı olarak toplantı odaklı ziyaret edecek misafirler için tasarlandı. Elite World otellerinin klasik çizgisi içinde değerlendiğimiz zaman aynı çizgi içerisinde şık ve gösterişli dekorasyona sahip.

Otel yeme içme anlamında konuklarına ne tür ayrıcalıklar sağlıyor? Sabah, öğle ve akşam yemeği olarak açık büfe hizmet verecek olan Elite World Business Hotel, aynı zamanda alakart hizmet sunan L’oliva Restaurant’ı ile İtalyan mutfağından orijinal tariflerini sunacak. Bunun dışında Elite World Business Hotel’de, klasik Türk mutfağının yanı sıra, dünya mutfağından seçkin örneklerin sunulduğu Elite Restaurant bulunuyor. Elite World Business Hotel, yine bütün otellerimizin vazgeçilmezi olan, zincirleşme yolundaki günlük

taze pasta çeşitleri ve kahve keyfinin mekanı Coffee Company ve müziğin ve eğlencenin adresi One Bar ile hizmet verecek.

Elite World, teknolojiden faydalanma ve enerji verimliliği konusunda ne gibi ayrıcalıklara sahip? Balo salonumuz ile birlikte her türlü altyapı ile desteklenmiş bütün toplantı salonlarımızın tavan yüksekliği ve salonun iç alanı oldukça geniş bir alanda yer alıyor. Elite World Business’ın en önemli özeliği de salonlarımıza araç girebiliyor. Teknik


restaurant yeni yatırımlar 40 hotel & hi-tech

Odalardaki konforun ve hizmetin iş seyahatinde olan müşteriye göre dizayn edilmesi gerekiyor. Onların beklentileri göz önüne alınarak eksik ihtiyaçlar karşılanmalı. Bundan 20 sene önceki iş adamının beklentisi ile şuan ki beklentisi çok farklı. Onların beklentilerini karşılayacak hizmeti sunmak zorundayız. Biz eğer bunlara cevap vermesek sektördeki rekabet gücümüzü de kaybederiz.

Otel mimarisinde kiminle çalıştınız ve ne tür bir konsept benimsediniz?

altyapımızla birlikte araç lansmanları, moda defileleri, müzayedeler gibi her türlü aktivite ve toplantı için ev sahipliği yapacağız. İyi bir kongre otelinin özelliği ihtiyaçlara cevap verebilecek altyapısıyla beraber teknik donanıma sahip olması gerekiyor. İnsanlar artık teknolojiyi arıyor ve istiyor. Bizim bütün Elite World otellerimiz son teknolojiye göre dizayn ediliyor. Son teknolojiyi kullanmak zorundayız. Çünkü o kadar hızlı ilerliyor ki her şey, hizmetten ödün vermemek ve her ihtiyaca cevap verebilme adına biz de bu konuda taviz vermiyoruz. Bunun dışında bir kongre salonunda sütun olayının olmaması gerekiyor.

MARKALAR İklendirme Sistemleri Ses ve Işık Sistemleri Projeksiyon Sistemleri Televizyon Mutfak Yatak Vitrifiye Sofra Üstü Ürünler Hijyen Ürünleri Mobilya Minibar Fitness Ekipmanları Toplantı Odalarının Toplantı Salonları İskemleleri ve Masaları

Fita Teknik EPAŞ Panasonic Philips Öztiryakiler Yataş Hans Grohe, Önalanlar Yapı Güral Porselen, Sembol Ecolab Gürsan Mobilya Enta Techno GYM Kumaş ve Ahşap Lambri Kaplamaları Ürünleri Santral tekstil ve Ahşap Orman Özay Tasarım

Mimaride My Trend ofisiyle çalıştık. Proje alanı E5 karayolu Florya beşyol kavşağında olmasından dolayı, trafik ve insan yoğunluğunun olduğu bir noktada insanların dikkatini cezbedecek beyaz rengin ihtişamını sergileyecek tasarımın uygun olacağını düşündük. Klasik mimarinin günümüze uyarlanmasıyla tasarlandı. Klasik mimarinin temelini oluşturan sütunlar, kat silmeleri, payandalar gibi elemanları giydirme cam cephe ile bütünleştirilerek post modern bir tasarım yapıldı. Yapı arsasının çok kıymetli olduğu projede en küçük m2 bile değerlendirildi. Yapılan tasarım ve detaylar en ince detayına kadar işveren tarafından uygulanmıştır.

Rakamlarla Elite World Business’i nasıl anlatırsınız? İstihdam, yatak sayısı, yatırım bütçesi nedir? Kalite ve konforu ile şehir merkezinde konumlanan Elite World Business Hotel’in, 1 kral dairesi ve 4 suit olmak üzere toplam 181 odası bulunuyor. En modern teknik ekipman ve teknoloji ile donatılmış 2000 kişi kapasiteli, toplam 11 toplantı salonu ile 650 m2 ve 725 m2 büyüklüğünde 2 balo salonu ile Elite Wolrld Business Hotel, global iş dünyası içinde Florya’nın bir iş merkezi olarak konumlanmasını sağlıyor. Elite World Business Hotel, arazi dahil 60 milyon dolar yatırım maliyeti ile ağırlıklı olarak toplantı odaklı ziyaret edecek misafirler için tasarlandı. Otelin açılışından önce verdiğimiz iş ilanına, istihdam edilecek rakamın 200 katı başvuru geldi. Bunun da sektörde personel konusundaki hassasiyetimize en iyi şekilde karşılık olduğunu düşünüyorum. Henüz açılış sürecinde bulunduğumuz otelimizde 154 kişi ile genç ve dinamik bir kadro oluşturduk.


KİMDİR? İngiltere ve Amerika’da mesleki eğitim alıp Bilkent Üniversitesi Turizm Otel İşletmeciğinden mezun olan Murat Köni, 24 yıllık mesleki kariyeri boyunca yerli ve yabancı zincir otellerin farklı departmanlarında üst düzey görevlerde bulundu. Uzun yıllar Crowne Plaza ve Holiday Inn Otellerinde üst düzey pozisyonlarda görev alan Köni, son olarak Bayrampaşa Crowne Plaza ve Holiday Inn Express Otellerinde çalıştı. Murat Köni, şu anda Elite World Business Hotel’de Genel Müdür olarak görev yapmaktadır.

Otelin şu anki doluluk oranı nedir? 2013 sonu ve 2014 doluluk hedefleriniz nelerdir? Planlamalarımıza göre ilk yıl için %65 gibi bir doluluk oranı bekliyoruz. Bu yönde ilerleyen yıllarda da %85 gibi rakamları bulacağız.

İstanbul turizmine ilişkin neler söyleyebilirsiniz? Bu gelişimde yatırım olarak beklentileriniz, öngörüleriniz neler? Turizmin dünyadaki olumlu gelişimi ve büyümesine oldukça inanan bir şirket olarak şunu söyleyebiliriz ki, İstanbul turizm sektöründe gelişim potansiyeli en yüksek pazarlardan biri. Biz devreye girecek otellerimizin yanı sıra İstanbul başta olmak üzere, Türkiye genelinde yeni otel yatırımlarına devam edeceğiz. Kongre ve toplantı turizmini hedeflediğimiz için, öncelikle şehir otelciliğinde büyümeye odaklandık. Ancak önümüzdeki yıllarda Ege’nin turizm merkezlerinde ve yurtdışında da yeni yatırımlar yaparak, markalaşma sürecimizi sürdürmeyi hedefliyoruz.

Önümüzdeki dönemde yeni projeleriniz, yatırımlarınız olacak mı? 2014 yılının ilk günlerinde temelini attığımız Basın Ekspres yolundaki yatırımımızın inşaatına başlandı. Proje aşamasında olan ve yakın zamanda inşaatına başlanacak Maltepe’deki yatırım ise, şirketimizin en büyük projesi olacak. Maltepe’deki otelimizin 3 yıl içerisinde hizmete açılacağını söyleyebiliriz.

Maltepe’deki projemiz Elite World Premium Hotel’de 200-250 oda, 20 büyük toplantı salonu, SPA ve sağlık merkezinin yanı sıra restoranlar yer alacak. Bu o kadar iddialı bir proje ki, İstanbul’da bu konseptte bir otel daha önce açılmadı. 2015 yılında inşaatına başlayacağımız, Elite World Hotels’in ilk resort projesi olacak olan, Marmaris İçmeler’de bir otel yatırımımız daha olacak. Yine fizibilite çalışmalarımız sonucu karara vardığımız, Elite World Hotels’in ilk yurt dışı yatırımı olacak St. Petersburg’daki yatırımımız için de arazi satın alındı ve inşaat için 2015 yılı planlanıyor. Bu şekilde baktığımızda, 5 yıl içinde 8 otel olmayı hedefliyoruz.


restaurant yeni yatırımlar 42 hotel & hi-tech

Carlson Rezidor Hotel Grubu’ndan iki yeni otel markası:

Radisson Red ve Quorvus Collection… Dünyanın en büyük ve dinamik otel gruplarından biri olan Carlson Rezidor Hotel Group, seçkin yaşam tarzını yansıtan “Radisson Red” markası ile lüks segmentteki yeni markası Quorvus Collection’in tanıtımını yaptı.

D

ünyanın en büyük ve dinamik otel gruplarından biri olan Carlson Rezidor Hotel Group, Radisson and Radisson Blu yıllık Amerika Kıtası Ticaret Konferansı’nda iki yeni küresel otel markasının tanıtımını yaptı. Bu markalar, günümüzün müşterisine geleceğin deneyimini yaşatmak için tasarlanmış ve geliştirilmiş bir seçkin yaşam markası olan “Radisson Red” ve küresel gezginlerin gerçek hassasiyetlerine cevap vermesinin yanında bulunduğu yerlerin kültürünü de yansıtan, uzmanca oluşturulmuş bir lüks oteller derlemesi olan “Quorvus Collection” oldular. Bünyesinde Radisson Blu, Radisson, Park Plaza, Park Inn by Radisson ve Country Inns & Suites By Carlson markalarını barındıran Carlson Rezidor, 2020 senesinde 60’dan fazla Radisson Red oteli ve Quorvus Collection’a dahil 20 otele sahip olmayı hedefliyor.

TRUDY RAUTIO: ‘VİZYON 20/20’DEN’ İLHAM ALDIK Carlson Başkan ve CEO’su Trudy Rautio ise konuyla ilgili olarak, “Radisson Red ve Quorvus Collection, ‘Tutku 2015’ adını verdiğimiz büyüme stratejimizin daha gelişkin hali olan ‘Vizyon 20/20’den’ ilham alıyor. Vizyon 20/20, konukların deneyimini teknolojik yenilikler, hizmetler ve daha fazlasıyla üst noktalara taşımayı hedefliyor. Bu iki yeni markanın konseptleri de bu anlayışı kusursuz biçimde yansıtacak. Bu Carlson Rezidor için yeni deneyimlerin yanı sıra heyecan verici ve uygun hizmetler sunarak markalarımızın benzersiz biçimde ayrışmasını sağlayacak olan belirgin bir fırsat. Quorvus Collection ve Radisson Red bu vizyonun ilk tezahürleri” dedi.

2015’DE AYNI ANDA HİZMETE GİRECEK Carlson Rezidor, Radisson Red’in devreye girmesiyle “Lifestyle Select (seçkin yaşam tarzı)” olarak adlandırılan yeni bir endüstri kategorisi oluşturmayı amaçlıyor. “Lifestyle Select”, tasarım ve detay, müşteri

deneyimi ve kişisel etkileşim ve tercih konularında geleceğe odaklanan ve teknolojinin günlük yaşamın kolaylaştırılmasında oynadığı önemli rolün farkında olan üst düzey ve seçkin bir hizmet anlayışını yansıtıyor. Radisson Red’in teknolojiye odaklanan hizmet anlayışı, konukların resepsiyona başvurmadan kayıt yapabilmelerine olanak tanıması yanında bardan içecek, şarküteriden gıda ve sanal bir odacıdan çiçek ısmarlamalarına, kişisel profil ve seçimlerini yönetebilmelerine ve Radisson Red odalarında ortamı istedikleri gibi ayarlayabilmelerine de imkan sağlayan bir uygulama içerecek. Çağdaş bir hedef odaklı tasarım anlayışına sahip olan marka, eklektik ve modernist bir estetiği yansıtacak. Bir salon, bar ve şarküteri girişinden, bağlantı mekanlarına ve misafir odalarına kadar her yer müşteri bakış açısıyla tasarlanacak. Her temas noktası ve etkileşim üzerine düşünülmüş ve benzersiz özellikler ve seçeneklerle donatılmış durumda. Radisson Red otelleri 2015 senesinde Amerika kıtası, Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Asya Pasifik’te aynı anda hizmete girecek.

İLKİ 2014’DE AÇILACAK Quorvus Collection ise, gerçekten ayırt edici bir deneyim sunan, uzmanca kotarılmış yeni bir lüks, 5 yıldızlı otel jenerasyonu. Hepsi de stil, tasarım, miras, geçmiş ve mimari olarak benzersiz olmalarının yanı sıra her otelin eşsizliğini vurgulayan Quorvus ”tarzı” sayesinde bulundukları yer ve kültürü yansıtacaklar. Tüm Quorvus Collection otelleri, konukların ihtiyaçlarına kusursuz biçimde cevap veren bir dizi nitelikli hizmet sunacak. Sağlık, yenilenme, stil, ilham, eğlence ve bağlantı gibi 6 temel yaşam tarzı unsurunu içerecek olan hizmetler, konukların tüm ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlanacak. Lüks kategorisinde güçlü biçimde büyümeyi hedefleyen Quorvus Collection’a ait ilk otellerin 2014 yılının ikinci çeyreğinde açılması bekleniyor.



restaurant yeni yatırımlar 44 hotel & hi-tech

Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla açıldı Dünya genelinde hızlı bir büyüme içerisinde olan Carlson Rezidor Hotel Group’a bağlı Radisson Blu markasının İstanbul’daki ilk SPA oteli, Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla 1 Şubat 2014 tarihinde kapılarını açtı.

D

ünya genelinde hızlı bir büyüme içerisinde olan Carlson Rezidor Hotel Group’a baglı Radisson Blu markasının İstanbul’daki ilk SPA oteli açıldı. Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla; şehrin gürültüsünden uzakta Sabiha Gökçen Havalimanı’na yakın konumu, muhteşem SPA merkezi ve özenle tasarlanmış iç mimarisi ile İstanbul dışına çıkmadan tatil fırsatı sunan İstanbul’un tatil tadındaki yeni şehir oteli...

RADISSON BLU’NUN İSTANBUL’DAKİ İLK SPA OTELİ Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla; Tuzla’nın Aydınlı mevkiinde toplam 55.000 metrekarelik arazi üzerine inşaa edilmiş, şehrin gürültüsünden uzakta yeşillikler içerisindeki konumu ile muhteşem bir SPA oteli. Kolin İnşaat & Turizm Sanayi ve Ticaret AŞ. tarafından yatırımı ve inşaatı; ünlü iç mimar Tuncay Çavdar ve ekibi tarafından iç mimarisi üstlenilmiş olan otel; Radisson Blu markasının İstanbul’daki ilk Spa oteli olarak 1 Şubat 2014 tarihi itibarı ile misafirlerini ağırlamaya başladı.

İSTANBUL İÇİN TATİL VAKTİ Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla çagdaş bir anlayışla dekore edilmiş toplam 249 odası ile hizmet

veriyor. Otel; balkonlu ferah odaları, içerisinde Türk Hamamı ve sauna bulunan birbirinden şık teraslı suitleri, dev SPA merkezi, muhteşem açık havuzu ve enfes lezzetler sunan restoranları ile şehir içindeki tatilin yeni adresi... Otelin 4000 metrekarelik alan üzerine konumlanmış SPA merkezinde gün ışıgı alan kapalı havuz ve performans havuzu, Fitness Merkezi, birbirinden ferah masaj ve bakım odaları, saunalar, aroma buhar odaları, Türk Hamamları, özel havuzlu Spa suitleri, eglenceli macera tüneli ve Zen Bahçesi bulunuyor.

TOPLANTILAR ARTIK DAHA RAHAT Radisson Blu Hotel & Spa Istanbul Tuzla 3300 metrekare alan ve iki ayrı kat üzerine kurulu toplantı odaları ile toplantı oteli olarak da iddialı... 580 metrekarelik ikiye bölünebilinir Balo Salonu, geniş fuaye alanına sahip 600 kişilik toplantılara ev sahipliği yapabilecek Konferans Salonu, 30 metrekare ile 260 metrekare arasında değişik büyüklüklere sahip 9 ayrı toplantı odası ile hizmet veren otel yaz aylarında havuz başı etkinlikleri için de oldukça ideal. Toplantı odalarında; son teknoloji ile donatılmış ekipmanlar, ücretsiz kablosuz internet bağlantısı, modern havalandırma ve aydınlatma sistemleri bulunuyor.



restaurant yeni yatırımlar 46 hotel & hi-tech

Sheraton İstanbul Ataşehir Oteli Cevahir Turizm ile geliyor Starwood Hotels & Resorts yeni Sheraton İstanbul Ataşehir Oteli imzası ile Türkiye’deki hızlı büyümesine devam ediyor. 2015 yılında açılacak olan Sheraton İstanbul Ataşehir, 2015’e kadar 500. oteli açma yolunda ilerleyen Sheraton markasının global büyemesini de destekleyecek.

S

tarwood Hotels & Resorts Worldwide, İstanbul’da yeni bir Sheraton Oteli açmak için, Cevahir Yapı Sanayi Turizm ve Ticaret AŞ. ile bir anlaşma imzaladı. 2015 yılında açılacak olan Sheraton İstanbul Ataşehir, 2015’e kadar 500. oteli açma yolunda ilerleyen Sheraton markasının global büyümesini de destekleyecek.

MICHAEL WALE: İSTANBUL İÇİN YENİ BULUŞMA NOKTASI OLACAĞIZ Starwood Hotels & Resorts, Avrupa, Afrika ve Orta Doğu Başkanı Michael Wale, “Türkiye’de büyüyen adımlarımız, ülkenin etkinlik, iş ve finans merkezi olmasının yanı sıra turizm merkezi olarak da sürekli büyümesini yansıtıyor. İstanbul gerçekten çok kültürlü bir şehir ve biz de bu dinamik şehirde, Asya Yakası’ndaki ilk otelimizi açarak, hem iş hem de tatil amaçlı seyahat edenler için yeni bir buluşma noktası olmak istiyoruz” dedi.

İSLAM CEVAHİR: BÖLGEDEKİ SİMGE İŞ MERKEZİ OLACAK Cevahir Yapı Sanayi Turizm ve Ticaret A.Ş Yönetim Kurulu Üyesi İslam Cevahir, “Sheraton’ın uluslararası standartları ve bölgedeki etkileyici varlığı, şehrin gelişen finans bölgesi Ataşehir’in gelişimini destekleme konusundaki vizyonumuz ile birebir örtüşüyor. Sheraton İstanbul Ataşehir, ofisler, konferans salonları, mağazalar ve otopark ile bir kompleksin parçası olurken bu bölgedeki simge bir iş merkezi olacak.”

BART CARNAHAN: ÇOK HEYECANLIYIZ Starwood Hotels & Resorts, Avrupa, Afrika ve Orta Doğu, Satın Alma ve Geliştirme Kıdemli Başkan Yardımcısı Bart Carnahan,“Markamızı, Starwood’un en hızlı büyüyen ve gelişen pazarlarından biri olan Türkiye’de büyütmekten dolayı çok heyecanlıyız. Türkiye’de yakın zamanda açılan 10. otelimizin ardından, 2015 yılına kadar dört tane daha otel açacak

ve bu pazara yeni bir lifestyle markayı tanıtacak olmaktan heyecan duyuyoruz” dedi.

160 ODALI Sheraton İstanbul Ataşehir, iş ve ticaret merkezi Ataşehir bölgesinde, Asya Ticaret limanına 8 km uzaklıkta ve İstanbul’un Asya ve Avrupa yakasını birbirine bağlayan iki ana karayolunun kesiştiği noktada bulunuyor. Marmara Denizi ya da hareketli şehir manzarasına sahip 160 odası bulunan otel, bu çok amaçlı yapının, 18. katından 27. katına, binanın en üst bölümünde yer alacak. Varyap Meridian Otel & Ofis tarafından geliştirilen otel, uluslararası mimarlık firması RMJM ve İstanbul merkezli mimarlık firması Kreatif Mimarlık işbirliğinde tasarlandı. Sheraton İstanbul Ataşehir, iş amaçlı seyahat edenler için, büyük ve küçük birer balo salonu, 12 toplantı salonu ve iş merkezi de dahil olmak üzere, çok kapsamlı modern toplantı ve etkinlik alanları sunan bir merkez olmaya hazırlanıyor. Otelde tüm gün hizmet veren bir restoran, lobi bar, beş odasıyla birlikte simgeleşmiş Sheraton Shining Spa, açık yüzme havuzu ve mağazalar yer alacak.

YENİ MARKALAR DA YOLDA Starwood, Sheraton İstanbul Ataşehir’in lansmanını takiben 2014 yılının ikinci çeyreğinde St Regis İstanbul ile St. Regis markasını Türkiye’de sahneye çıkaracak. 2015 yılında Sheraton, Sheraton Samsun ile gelişmekte olan kıyı kenti Samsun’a girecek ve Avrupa’nın en büyük pazarlarından biri olan Türkiye’nin konumunu güçlendirecek. Starwood, aynı zamanda 2015 yılında, yeni Four Points by Sheraton İstanbul Batışehir ile hızla genişleyen Four Points by Sheraton markasını da Türkiye’ye tanıtacak. Türkiye’deki konumunu her geçen gün genişleten Starwood, 2015 yılında Türkiye’ye hızla genişleyen Four Points by Sheraton markasını tanıtacak. Böylece Starwood’un dinamik şehir İstanbul’daki varlığı 7 otele yükselmiş olacak.



restaurant yeni yatırımlar 48 hotel & hi-tech

Radisson Blu Hotel, İstanbul Şişli açıldı Radisson Blu Hotel, İstanbul Şişli şık ve konforlu 291 oda ve suiti, yüzde 100 misafir memnuniyetini garanti eden uluslararası standartlardaki hizmet anlayışı ile hizmete girdi

R

adisson Blu Hotel, Istanbul Şişli’de son teknoloji ile donatılmış 16 toplantı salonu ile lansman ve düğünlere ev sahipliği yapabilecek 750 metrekarelik yüksek tavanlı bir balo salonu bulunuyor. Açık ve kapalı yüzme havuzuna sahip bölgenin en büyük fitness- spa merkezi, Türkiye’nin en iyi et, peynir ve şaraplarını sunan Steak n More İstan’bull restoranı ve akşamüstü keyfinin yeni adresi olacak Bond Urban barı ile Radisson Blu Hotel, İstanbul Şişli misafirlerini bekliyor.

MİMARİSİ İLE GÖZ ALICI Mimarisi ile gelen tüm misafirlerini kendine hayran bırakan Radisson Blu Hotel, İstanbul Şişli’nin geniş odalarında; ücretsiz wi-fi bağlantısı, su ısıtıcısı, su-çay-kahve ikramı, ütü ve ütü masası, Botanica


buluşurken; gün içinde kısa molalarda kahve,tatlı kaçamağı yapacaklar Bon a Petit’yi tercih ediyor.

TOPLANTILARIN ANLAMI DEĞİŞİYOR İstanbul’un iş dünyasının nabzını tutan, alışveriş merkezlerine ve İstanbul’un kültür-sanateğlence bölgelerine yakın, metro ve otobüs istasyonlarına yürüme mesafesindeki Radisson Blu Hotel İstanbul Şişli; içtenlikle benimsediği “Yes I Can!” hizmet konsepti ve birbirinden zengin içerikli menüleri ile toplantıların anlamını değiştiriyor. Fitness &Spa’ya ücretsiz giriş hakkı, hoparlörlü televizyon koltuğu ve laptop boyutunda güvenlik kasası bulunuyor. Standard, business class ve suit tipleri olan otelin 9. katında ise; business class ve suit oda misafirlerinin kullanımına özel “Business Lounge” yer alıyor.

ŞEHRİN YAŞAM KÜLTÜRÜNE YENİ TATLAR Ünlü Executive Chef Fikret Özdemir Steak n More İstan’bull Restoran’da, Türkiye’deki en iyi yerli ürünleri kullanarak benzersiz tatlar yaratıyor. Mimarisi ve konsepti ile de farklılığını hissettiren Steak n More İstan’bull Restoran, Türk peynirleri, etleri ve şaraplarından oluşan zengin bir menüyü; yalın bir şıklıkla sunuyor. İş çıkışı deneyimli barmenlerin titizlikle hazırladığı kokteyller eşliğinde piyanonun büyülü notalarıyla rahatlamak isteyen misafirler Bond Urban Bar’da

BOTANICA FITNESS&SPA İLE TAZELENMENİN KEYFİ 3500 metrekarelik bir alanda Uzakdoğu konsepti ile hizmet verecek olan Botanica Fitness&Spa Center; 7 masaj odası, buhar odası, sauna, Türk hamamı, jakuzi, fitness merkezi gibi rahatlama ve sağlıklı yaşam alanlarını içinde barındırıyor. Nisan 2014’de açılacak olan ve terastaki açık havuzu ile cazibe merkezi haline gelecek Botanica Fitness&Spa Center kişiye özel programların da dahil olduğu ayrıcalıklı hizmetler sunuyor. Şehrin merkezinde stresten arınmak, sağlıklı bir hayata adım atmak için Radisson Blu Hotel İstanbul Şişli konuklarını bekliyor. Şehrin en gözde otellerinden biri olacak Radisson Blu Hotel, İstanbul Şişli’nin Genel Koordinatör’lüğünü Serdar Alp Turan, Genel Müdürlüğünü ise Ersin Durgun yapıyor.


restaurant yeni yatırımlar 50 hotel & hi-tech

Fe Metal, İstanbul’da butik projeler de üretecek 2000 yılından bu yana inşaat sektöründe işyeri ve konut projelerine imza atan Fe Metal, otelcilik sektörüne de adım attı. Alaçatı’da inşa ettiği butik konseptteki Viento Oteli Nisan ayında hizmete açmayı planlayan inşaat firmasının hedefinde İstanbul’da butik projeler üretmek de var!

İ

nşaat malzemeleri satış faaliyetlerinden kazandığı tecrübeyi, 2000 yılından bu yana yaptığı inşaat projelerine aktaran Fe Metal, İzmir Çiğli’deki Anatolia Park Evleri’nin satışlarına hızla devam ediyor. Şu ana kadar apartman, villa, işyeri gibi çok özellikli projelere imzasını atan Fe Metal, Alaçatı’da inşa ettiği Viento Butik Otel’i ise Nisan ayında hizmete sokacak. Açılış için gün saydıklarını söyleyen Fe Metal AŞ. Genel Müdürü Enver Dündar; “Şu an inşaatını tamamlamak üzere olduğumuz Alaçatı Hotel Viento’yu 2014 yaz sezonunda hizmete sokmayı hedefliyoruz. Konumu, mimarisi, müthiş bir ambiyansa sahip Bar’ı, jakuzili havuzu, 24 saat kesintisiz ilgisi, güler yüzlü personeli gibi pek çok özelliği ve butik hizmeti ile bu yeni mekan Alaçatı’ya yeni bir soluk getirecek” dedi.

İSTANBUL’DA ARAZİ BAKIYOR Bugüne kadar 1500’e yakın konut ürettiklerini anlatan Dündar, “Artık İstanbul’da ciddi arazi arayışı içerisindeyiz. Merkezde arazi arıyoruz. 200 konuta kadar butik projeler yapmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.



Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

restaurant iş’te kadın 52 hotel & hi-tech

Ecolab Türkiye-İsrail’den Sorumlu Ülke Müdürü Hülya İbrahim: “Ecolab’dan gelecek her işe varım!”


sevgiyle “Bir işi kalbi ve beyni birleştirerek özveri ve ttır ve ben yapmak başarı getirir. Bunun içinse tutku şar her işi tutkulu yapmayı seviyorum…”

E

colab Türkiye-İsrail’den Sorumlu Ülke Müdürü Hülya İbrahim, temizlik ve hijyen sektörünün deneyimli isimlerinden biri. Kariyer hayatını özel yaşamıyla bir potada başarıyla eriten İbrahim, profesyonel olduğu kadar açık yürekli ve alçakgönüllü de. Özel yaşamını, ailesini anlatırken ne kadar samimiyse sektöre dair projelerini, yatırımlarını ve mesleki sorunları paylaşırken de bir o kadar mütevazı ve duygusal… “İyiliğe, insana, adalete, kalbe ve beyne dokunan her işin içinde olmak istediğini söyleyen Ecolab Türkiye-İsrail’den Sorumlu Ülke Müdürü Hülya İbrahim ile işin kimyasından öz kimyasına kadar her şeyi keyifli bir söyleşiyle sayfalarımıza taşıdık.

Öncelikle biraz kendinizden bahsedebilir misiniz, Hülya İbrahim kimdir? İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya bölümü mezunuyum. Kimya, öteden beri ilgimi çeken bir bölüm olmuştur. Ben de tercihimi merkezinde insanın var olduğu fen bilimlerinden yana kullanmışım. Ya tıp olacaktı ya da kimya… Bakıldığında her ikisinin temelinde ya insan var ya da bilim. Dolayısıyla istediğim bölümü de okudum. Ardından İstanbul Üniversitesi İşletme İktisadı’nda master programına katıldım. Mezun olduktan sonraki ilk iş tecrübem, kozmetik sektörü oldu. 2 yıl çalıştıktan sonra baktım kimyayı seviyorum, kopamıyorum, varolmak istediğim tek yer insanın dokunduğu yerler… Ve yönümü o çok sevdiğim

tarafa, kimyaya çevirdim. Hayatımın sonuna kadar laboratuvarda kalmak istemediğimi çok iyi biliyordum. Belki işin içinde, satış-pazarlama olmalıydı, organizasyon olmalıydı… Kimya ile ilgili bir alanda bilgi ve becerimi gösterebileceğim alanlar olabilir mi diye düşündüm ve bu doğrultuda işletme master’ının doğru bir yön olacağında karar kıldım. Master yaptıktan sonra bir yıl kadar İngiltere’de kaldım. İngiltere, hem işletmenin farklı bir alanında hem de dil konusunda kendimi geliştirmek anlamında benim için önemli bir deneyim oldu.

Kariyer yolculuğunuzdaki ikinci adımınız ne oldu? Ecolab’la nasıl tanıştınız? Artık gitmek istediğim yönü çok iyi biliyordum. Ben kararlarımı daha çok kalbimi ve beynimi birleştirerek alırım. Yurt dışından döndükten sonraki ilk işyerimdir Ecolab. O dönemlerde Henkel Ecolab ismi altında bir ortaklık yapısında kurumla tanıştım ve işe AraştırmaGeliştirme bölümünde Ar-Ge Mühendisi olarak başladım. İlk etapta gıda hijyenine yönelik çalıştım. Akabinde kurumsal bölümün Ar-Ge’sine hizmet verdim. Beş yıl boyunca Henkel Ecolab’ın Ar-Ge kadrosunda Satış Destek ve Ar-Ge Mühendisi olarak görev yaptım.

Ecolab bu beş yıllık çalışma hayatınızda size neler öğretti, neler kattı? Öncelikle Ecolab’dan gelen bu iş fırsatı bana çok cazip geldi. Çünkü işi mutfağında öğrenebileceğim bir bölümdü. O beş yıl bana çok şeyler kattı ve öğretti… Öyle ki hem bir yanıyla o çok sevdiğim mesleğime dokunuyordu hem de kendimi satış konusunda geliştirme fırsatı sunuyordu. Müşterilerimizle birebir diyalog halinde olmak, ilişkileri yüz yüze sürdürmek kadar satış ekibi ile beraber sorunları çözmek apayrı bir deneyim kattı kariyerime. Pazarı daha iyi anlamama fırsat veren bir bölümdü orası. Yeni bir mezun olarak uluslararası bir şirkette çalışmanın birçok avantajını yaşadım. Gerek mesleki gerek kişisel eğitim anlamında Ecolab’dan büyük destek aldım. Bu destek gerek saha çalışmalarımda beraber çalıştığım tecrübeli iş arkadaşlarımdan öğrendiğim bilgiler doğrultusunda, gerek yurt dışı


restaurant iş’te kadın 54 hotel & hi-tech

seminer ve eğitim programları şeklinde gerekse firmanın know how’ını aktarması doğrultusunda oldu. Biliyordum ki bu benim için tartışmasız büyük bir fırsattı. Bugün baktığımda öğrenmek ve kendimi geliştirmek anlamında ne kadar doğru bir karar verdiğimi çok daha iyi anlayabiliyorum. İşe doğru yerden başlamış olmak, kişinin sonraki yıllardaki kariyerinde onemli bir rol oynuyor. Ecolab da zaten özellikle yeni iş hayatına katılan kişilere gerekli eğitimi veren, doğru yönlendiren ve yatırım yapmaktan çekinmeyen bir firma. Kurum bu anlamda gerek müşterisine gerek pazarına gerekse elemanına ciddi yatırımlar yapabilen bir yapılanmaya sahip. Bu yüzden kendimi şanslı hissediyorum.

Firmanın kadın çalışanlarına bakış açısı ve genel yaklaşımını nasıl buluyorsunuz? Evet, Ecolab kadına fırsat veren bir kurum. Bugün bizim firmamızda çok sayıda üst düzey yönetici kadın görebilirsiniz. Oransal olarak bakıldığında firmamızda yönetsel bazda yedi pozisyon mevcut ve bunların ben dahil dördü kadın. Bu, güzel bir oran.

Kariyer sürecinize geri dönersek, Ecolab Türkiyeİsrail’den Sorumlu Ülke Müdürü görevi nasıl geldi, anlatır mısınız? Şirketin Ar-Ge bölümünde beş yıl çalıştıktan sonra satış bölümüne geçtim. Öncelikle kurumsalın direkt satış bölümünde yer aldım. Daha sonra bölüm yöneticisi oldum. Sonraki dönemde 2 yıl boyunca Türkiye’nin de içinde yer aldığı Doğu Avrupa’nın Kurumsal kısmının yöneticiliğini yaptım. Son bir buçuk yıldır ise Ecolab’da Türkiye ve İsrail’den Sorumlu Ülke Müdürü olarak görev yapmaktayım.

Aynı zamanda Kurumsal Bölüm Yöneticiliği görevini de birlikte yürütüyorum.

Temizlik ve hijyen sektörü kadınla daha yakından bağdaştırılabilecek bir iş gibi görünüyor. Bu sektörün bir çalışanı olarak siz nasıl değerlendirirsiniz bu durumu? Her işletmeye kadın ve erkek olmanın muhakkak getirdiği birtakım artılar vardır. Kadın belki sezgisel olarak daha güçlüdür. Fakat onun ötesinde bir işi yaparken farkın kadın ve erkek olmaktan kaynaklı olduğunu düşünmüyorum. İşe uygun olmanın çok büyük etkisi var bence. Fakat bizde çalışan kadın yöneticilere bakıldığında gerçekten işine çok hakim, sezgileri güçlü, aldıkları kararlar güçlü profiller oldu ve bu doğrultuda biz başarılı işler çıkardık. Bu, yaptığınız işle de çok alakalı. Çatısı altında birden fazla bölümü barındıran firmamız sadece kurumsal anlamda değil, endüstriyel anlamda da hizmet veriyor. Biz Ecolab olarak endüstri ve kurumsalı iki bacaktan birçok farklı segmentte destekliyoruz. Burada erkek ve kadın dengesini korumamız avantaj olarak yansıyor. Ancak geneline baktığınız zaman, bu bir bütündür, ben öyle görüyorum, kadın ve erkeği beraber bir işletmede eğer güçlü yanlarını kullanarak işe yönlendirebiliyorsak aslında hedefe ulaşıyoruz.


önce dedim ya, işin kimyasını okudum ama her zaman insana dokunan bir iş yapmak istedim. Bugün bu işi yapmıyor olsaydım herhalde özveriyle çalışan, sorun çözen, yardım eden idealist bir doktor olurdum.

Zor bir yönetici misiniz? Ben zor olmadığımı düşünüyorum. Fakat dönem dönem zor ikna edildiğimle ilgili geri bildirimler alıyorum. Rakamlarla daha kolay ikna edilebildiğim söylenebilir. Kararlı, sabırlı, çabuk yılmayan, adil ve insancıl bir yapım var. Hassas duygunuz nedir diye soracak olursanız, benim için adalet çok önemli. Kibiri sevmem, kendimde de bulundurmamaya özen gösteriyorum.

Bundan sonraki kariyer planlarında neler var?

Özetinde, ne lazım derseniz, bir işi kalbi ve beyni birleştirerek özveri ve sevgiyle yapmak başarı getirir. Sevilmeden yapılan hiçbir işten başarı çıkacağına inanmıyorum. Bunun içinse tutku şarttır ve ben her işi tutkulu yapmayı seviyorum.

Ecolab’da sizi en fazla motive eden nedir diye sorsam? Baktığınız zaman Ecolab’ın yaptığı bütün işler aslında dünyaya fayda sağlayan işler. Biz sadece ürün satmıyor; aynı zamanda eğitim veriyoruz ve bunları sistemle destekliyoruz. Örneğin, suyun doğru yönlendirilmesi ile ilgili birçok alanda varız. İşin geneline baktığımızda Ecolab, özünde; iyiliğe dokunan, fayda sağlayan her işte var… Biz asla zararlı bir sektörün içinde olmadık. Bu da çok güzel bir şey. Yenilikçi tarafımız olmazsa olmazımız.

Bir yönetici olarak siz nasıl bir kimyaya sahipsiniz? Evet, kimyayı iyi bildiğimi iddia ettim, dolayısıyla kendi kimyamı da iyi anlatmam lazım. İç dünyamda oldukça sevecen, dinlemekten zevk alan, hümanist bir yapım var. Kendinizi sınıflayın derseniz, sanırım hümanist tarafım daha ağır basar. Yaptığım her işte insan öğesi daima önde gelmiştir. Bu anlamda doğru yerde olduğumu düşünüyorum. Çünkü biz burada insan odaklı bir iş yapıyoruz. Biraz

Ben hayatım boyunca hiçbir zaman “şunu olmak istiyorum” demedim, o hep bana geldi. Bundan sonra ne gelir bilmiyorum ama şu an zaten sorumluluğum altında önemli bir bölge ve yapacak çok işim var. Türkiye şu anda yeni bir yapılanmanın içinde. Biz Ortadoğu bölgesinin içindeyiz. O bölgede Türkiyeİsrail, MENA ve Güney Afrika olmak üzere üç alt bölge oluşturuldu. Önümüzde çok önemli fırsatlar var. Ecolab Türkiye’ye çok inanıyor ve güçlü bir ekibe sahibiz. Yarın bana neler getirir bilmiyorum, Ecolab’dan gelecek her işe varım.

Son olarak sektörün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Ecolab olarak global ve lokal pazarda çok sayıda rakibimiz bulunuyor. Rekabet güzel, aynı zamanda çok sağlıklı bir çalışma şekli bence. Hem bir Ecolab çalışanı hem de tüketici olarak rekabeti sonuna kadar desteklediğimi ve doğru bir çalışma şekli olduğuna inandığımı belirtmek isterim. Ancak bu noktada bir parantez de açmadan geçemeyeceğim, rekabet ancak yapıcı ve sektörü geliştirici olduğu sürece faydalıdır. Pazara zarar veren, geliştirmeyen, seviyeyi aşağılara çeken şekle dönüştüğü takdirde üzücü olabileceğinin de söylemek isterim. Türkiye pazarında zaman zaman bunun örneklerine rastlayabiliyoruz. Bugün dünyadan, iklimlerin değişmesinden, kaynakların gelecekte nasıl doğru tüketilmesi ya da yönlendirilmesi gerektiğini konuşuyoruz. Örneğin global bir firma olan Ecolab’a baktığımızda bunun sorumluluğu gereği yapılan her işin doğru yapılması mantığıyla, Ecolab en basit ürünü bile müşterilerine çevreye saygılı bir şekilde götürür. Bu aynı zamanda Ecolab’ın misyonu ve vizyonunun önemli belirleyicilerindendir.


restaurant ulaşım 56 hotel & hi-tech

Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçlar yeni modellerini tanıtacak Mercedes-Benz Türk, yeni modellerini yakından tanıtmak amacıyla düzenlediği organizasyonlara devam ediyor. Bu kapsamda şirket, yeni Mercedes-Benz Sprinter ve Vito araçları Türkiye’nin 7 bölgesine giderek tanıtmaya başlıyor.

1

7 Haziran 2014 tarihleri arasında yaklaşık 80 ildeki Mercedes-Benz müşterilerini ziyaret edileceği Mercedes-Benz Hafif Ticari Araç Roadshow’un duraklarını; Tekirdağ, Edirne, Kırklareli, Kocaeli, Sakarya, Afyon, Eskişehir, Bilecik, Kütahya, Uşak, Konya, Karaman, Aksaray, Niğde, Kırşehir, Adana, Osmaniye, Kayseri, Nevşehir, Mersin, Tarsus, Antalya, Burdur, Isparta, Muğla, Denizli, İzmir, Manisa, Aydın, Balıkesir, Çanakkale, Bursa, Yalova, Düzce, Bolu, Zonguldak, Bartın, Kastamonu, Karabük, Samsun, Sinop, Amasya, Çorum, Ordu, Sinop, Sivas, Tokat, Yozgat, Trabzon, Rize, Giresun, Gümüşhane, Artvin, Bayburt, Erzurum, Kars, Ardahan, Iğdır, Erzincan, Muş, Ağrı, Diyarbakır, Bingöl, Mardin, Batman, Siirt, Hakkari, Bitlis, Şırnak, Van, Malatya, Elazığ, Adıyaman, Tunceli, Gaziantep, Şanlıurfa, Kiliş, Kahramanmaraş ve Hatay şehirleri oluşturuyor. Mercedes-Benz Hafif Ticari Araç Roadshow kapsamında Yeni Mercedes-Benz Sprinter Minibüs, Okul Servisi ve Panelvan modellerinin yanı sıra artık otomobil ruhsatıyla satışa sunulan Vito 8+1 detaylı olarak tanıtılacak. Güvenlik, konfor, tasarım, yakıt tasarrufu, geniş ve güvenilir servis ağı ile en çok tercih edilen araçlardan Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçlar, Mercedes-Benz Türk’ün müşteri odaklı stratejilerine paralel olarak sektördeki lider konumlarını koruyorlar.

YENİ MERCEDES-BENZ SPRINTER Mercedes-Benz mühendisleri Yeni Sprinter’ı tasarlarken Mercedes-Benz şoförlerinden ilham alarak aracın dış tasarımını daha güçlü bir görünüm kazandırarak konforu artırdı, güvenlik donanımları geliştirildi ve standart olarak sunulan fonksiyonel özellikler arasına yenileri eklendi. Yeni Sprinter’ın yeniden tasarlanmış olan görünümü, araca maskülen bir hava katıyor. Çekici dış tasarım, araca kazandırdığı karizmatik duruşla dikkatleri üzerine çekiyor. Yeni Sprinter, geliştirilen direksiyon fonksiyonlarıyla sürücülerin konfor beklentilerini en üst seviyede karşılıyor. Yeni tasarımı sayesinde daha rahat kavranabilen, çok işlevli hidrolik direksiyonu yol boyunca rahat bir sürüş sağlıyarak SpeedTronic hız sabitleyici, özellikle uzun yollarda birinci sınıf sürüş keyfi sunuyor. Yeni nesil koltukların dört kademe ayarlı baş dayanakları, boyun bölgesini istenilen doğrultuda destekliyor. Güvenli sürüş tüm Mercedes-Benz araçlarda olduğu gibi Yeni Sprinter’da da en önemli unsurlardan.

MERCEDES-BENZ VITO Ekonomikliği, çevre uyumu ve dinamizmi ile Mercedes-Benz Vito, geliştirilen motorları ve şanzımanları ile dikkat çekiyor. Emisyon değerleri ve yakıt tüketimi büyük ölçüde düşürülen Vito’nun performansı da oldukça yüksek. Mercedes-Benz Vito modellerinde BlueEFFIECIENCY teknolojisi standart olarak sunuluyor.



restaurant yeni mekan 58 hotel & hi-tech

Vedat Başaran ile Surplus, Eminönü’nde… İstanbul’un olağanüstü panaromik manzarasında, lüks bir et lokantasından çok daha fazlasını deneyimleyebileceğiniz Surplus Restaurant, ünlü şef Vedat Başaran yönetiminde mutfağını keyf-i lezzet tutkunlarının beğenisine açtı.

B

ir tarafınızda Eminönü’nün tarih kokan Yarımadası, bir tarafınızda doğanın, kültürün ve yaşamın can bulduğu göz alıcı Haliç ve Galata manzaraları… Bir zamanların tüccar ve kadın mahkumlarının hapishanesi olarak bilinen Zindan Han’ın teras katı, bugünlerde çağdaş mutfağın en seçkin lezzetlerini ünlü şef Vedat Başaran yönetiminde sofralara taşıyor. Yatırımı otel ve restoran işletmeleriyle tanınan Dorak Holding’e olan ve yaklaşık 4 milyon dolar bütçeyle hizmete açılan Surplus zincirinin ilk halkası, klasik ve çağdaş mutfak sanatlarının birlikte harmanlandığı menüsü ve göz dolduran konsepti ile bir dünya markası olmak için yola çıktı. 25 Şubat Salı akşamı görkemli açılışını gerçekleştiren, Mimar Selva Kılınç imzalı mekanı, ünlü şefi ve işletmecisi Vedat Başaran ile konuştuk.

İSTANBUL’UN ELİTİNE KÖPRÜYÜ GEÇİRTECEK GÜZELLİKTE Osmanlı Mutfağı denilince ilk akla gelen isimlerden biri Vedat Başaran. Dile kolay, mutfağa adanmış 25 yıllık tecrübe ve donanım... Markalaşan restoranların altında hep onun imzası var: Çırağan’ın Tuğra Restoranı’nında da söz sahibi, Feriye, Karakol ve Nar lokantalarının Türk


ve dünya gastronomisinde sıkça adından söz ettirmesinde de… Bugüne kadar Türk ve Osmanlı yemek sanatının en lezzetli ve sıra dışı tatlarını sofralara taşıyan ünlü şef, bu defa dümen kırarak yönünü çağdaş mutfağa çevirdi. Yatırımı Dorak Holding’e ait olan ve bir zamanların hapishanesi olarak bilinen Eminönü’ndeki tarihi Zindan Han’ın teras katını lüks bir et lokantasına dönüştüren Vedat Başaran, yepyeni menüsü ve konseptiyle İstanbul’daki elite köprüyü geçirtmek konusunda oldukça iddialı! Öyle ki usta şef restoranda hayatı boyunca biriktirdiklerini cömertçe gözler önüne seriyor. Başaran, “Tarihi Yarımada’ya İstanbul’un elitlerini getirmenin hiç de kolay olmadığını biliyorum. Ne diyorsunuz, 15 sene bu köprüyü geçmeyen İstanbullular var. Ne mutlu ki restoranımızla bunu başarıyoruz” diye konuşuyor.

BİR DÜNYA MARKASI OLACAK Eminönü’nün yeni nesil lüks et restoranı Surplus’a dair hedefler büyük! Surplus zincirini İstanbul’un belli bölgelerine yaymak istediklerini açıklayan Vedat Başaran, aynı zamanda mekanı bir dünya markası olarak gastronomi sahnesine de çıkarmak istediklerini söylüyor. Dorak Holding yatırımcılarıyla uzun yıllara dayanan bir dostluğunun olduğunu ve bir dünya markası olabilecek restoran konsepti üzerine uzun süredir konuştuklarını belirten Başaran, “Türkiye, otelcilikte kendi ülkesi dışında markalaşamadı ama hiç olmazsa

Surplus’ın yurt dışında tanınmasını ve markalaşmasını istiyoruz” diyor.

ÇAĞDAŞ MUTFAK, BENİM İÇİN ÇOK YENİ BİR DENEYİM Türkiye’de 25 yıl klasik mutfak anlayışıyla Türk ve Osmanlı mutfağının geleneksel boyutunu devam ettirdiğini fakat çağdaş mutfağı denemediğini belirten Başaran, Surplus’ın kariyeri açısından çok yeni ve farklı bir deneyim olduğunu söylüyor. Restoranda Türkiye’nin geleneksel yemeklerini yerellik, doğallık, sürdürülebilirlik, tasarım ve estetik bileşimlerinden oluşan evrensel değerlerle çağdaşlaştırdığını belirten Başaran, “Surplus’ı dünya markası yapabilmek için aynı zamanda evrensel değerleri de benimsemek lazım.


restaurant yeni mekan 60 hotel & hi-tech

Buna göre Türkiye her çağda kendi mutfağını yapmalı, her dönem kendi kültürünü kendi zamanına aktarmalı. Ben herkesin Himalaya tuzunu kullandığı bir dönemde kendi ülkemin tuzlarını ortaya çıkarabiliyorsam yerelden evrensele doğru gidiyorum demektir” diyor.

BULGUR KITIR KÖFTELER EŞLİĞİNDE YAPRAK TARHANASI Tarihi mekanda Türkiye’nin en büyük icatlarından biri olan Yaprak Tarhanası’nı bulgur kıtır köfteler eşliğinde ve kaymaklı deneyimlemeniz mümkün mesela. Bunun evrenselleşme adına önemli bir adım olduğunu söyleyen Başaran, evrenselleşmede konforun da vazgeçilmez bir standart olduğunu dile getiriyor. “Evrensel konforu sağladığınızı düşünürseniz, evrenselin içinde yerel kültürü verebilirseniz o zaman evrenselleşme daha da kolaylaşır” şeklinde sözlerini sürdüren Başaran, Türkiye’de son yıllarda Türk ve Osmanlı mutfağıyla ilgili büyük açılımlar olduğunu ve artık kaliteli, şık bir restoranda da Türk mutfağı yenilebilindiğini söylüyor. Bu dönemde yerel lezzetlerin yeni bir kimlik kazandığını ifade den Başaran’ın anlattıklarına göre bu ortamlar da artık Türkiye’de ciddi bir sınıf atlamış!

PİŞİRMEDE DÜNYA TRENDLERİNİN TAKİPÇİSİYİZ Restoranda uygulanan pişirme teknikleri de dikkat çekici. Çağdaş tasarımların uygulandığı bir mutfakta pişirme tekniklerinin önemine dikkat çeken Başaran, Surplus’ta kendi pişirme tekniklerinin yanı sıra dünyada trend olan yeni tekniklerden de faydalandıklarını


söylüyor. Basınçlı vakum pişirmesi ve sıcak füme pişirmesi Başaran’ın verdiği örneklerden. Finedining restoranda klasik tandırı füme şeklinde de yiyebilirsiniz. Surplus’ın bir diğer özelliği de, ürün ve malzeme seçimindeki yerellik eğilimleri. Restoranda yöresel marketlere inmemiş birçok peynir çeşidini bulmak mümkün.

ESTETİK, EN BÜYÜK KAYGIM Vedat Başaran’ın mekanında menü seçimleri, konsepti ve dekorasyonu kadar sunum ve servis anlayışı da dikkat çekiyor. Mekanda estetiğe ayrı bir önem verdiğinin altını çizen Başaran ekmek tahtasından çay bardaklarına, yemek tabaklarından masa örtülerine kadar her bir detayı özenle seçtiğini söylüyor. Surplus’ta örneğin ahşap malzemeler kendi zeytin ağaçlarından üretilmiş. Surplus’ta Urfa Kebabı’nı Dana Kaburga üzerine yapılan müthiş modelleme ile tadabilir, tasarımdan da ayrı bir keyif alabilirsiniz. Bunu yaparkenki amacın kozmopolitliği vurgulamak olduğunu dile getiren Başaran, “Burada uç nokta bir şey göreceksiniz, çok dipte bir şey de… Kahramanmaraş’ın köyündeki tarhana döken kadının bir ürünü de göreceksiniz, Lüksemburg’un en önemli sanatçısının tasarladığı bir tabağı da” diyor.

ÇAĞDAŞ MUTFAKTA YETİŞMİŞ BİR ÇIRAK… Mutfakta çeyrek asırlık bir tecrübeye sahip olan Vedat Başaran, kendini çağdaş mutfakta yetişmiş bir çırak olarak tarif ediyor. “Mutfak devamlı yaşayan bir olgudur, sonu yoktur” diyen ve bu nedenle şimdiki anı bir ustalık dönemi olarak görmediğini, yeni heyecanlar peşinde koşmayı sürdüreceğini belirterek, “Türk mutfağına yeni değerler katmak adına hiçbir zaman durmadım, durmaya da niyetim yok” sözleriyle söyleşimizi tamamlıyor.


restaurant yeni mekan 62 hotel & hi-tech

Vietnam mutfağının İstanbul’daki tek adresi:

Cochine Vietnam mutfağını İstanbulluların beğenisine sunan Cochine, hem lezzetleri hem de atmosferi ile alışılagelmiş restoranların bir adım ötesinde, üstelik ilk ve tek…

K

umbaracı Yokuşu’nun dünya mutfağına açılan adresi Cochine, Vietnam mutfağını İstanbulluların beğenisine sunan tek restoran olarak öne çıkıyor. Hem lezzetleri hem de atmosferi ile alışılagelmiş restoranların dışına çıkan Cochine, eşsiz dünyasını zilini çalıp içeri girebildiğiniz kapısının ardına saklıyor. Vietnam mutfağının klasiklerinden oluşan menüsü; karidesli ve etli summer rolls, Vietnam’ın geleneksel noodle çorbası Pho, beş baharatla yapılan, tatlı patates ve pak choi sebzesi ile servis edilen kızarmış tavuk Ga ro ti ve deniz mahsüllü glass noodle salatası gibi karakteristik tatları keşfetmeye davet ediyor.

VİETNAM MUTFAĞI HAKKINDA Vietnam mutfağı, beş temel tat unsurlarını biaraya getirir. Her Vietnam yemeğinin bir ya da daha fazla tat veren kendine özgü bir lezzeti vardır. Vietnam mutfağının en yaygın malzemeleri; balık sosu, karides ezmesi, soya sosu, pirinç, taze otlar, meyve ve sebzelerdir. Vietnam tariflerinde limon, zencefil, nane, Vietnam nanenesi, uzun kişniş, Saigon tarçını, cin biberi ve fesleğen yaprakları ağırlıkla kullanılmaktadır. Geleneksel Vietnam mutfağı, taze malzemelerin ve düşük orandaki yağ kullanımının ağırlıkta olduğu pişirim şekli ile dikkat çeker. Taze otların ve etlerin en zevkli şekilde sunulması için özenle seçilen baharatlar, bu mutfağın karakteristik özelliklerini ortaya koyan lezzetleri ortaya çıkarır. Dünyanın en sağlıklı mutfaklarından biri olarak gösterilen Vietnam mutfağı, asırlar boyu farklı Asya uluslarının etkisinde kalsa da en son ve en ağır etkiyi Fransız mutfağından almıştır.



restaurant yeni mekan 64 hotel & hi-tech

.. ı. d la ş a b fi y e k ’ k lı a B e id ‘Gem


Dragos sahilinin yeni mekanlarından Gemide Balık, Adalar manzarası eşliğinde Ege ve Akdeniz’e özgü ezber bozacak lezzetleri misafirlerinin beğenisine sunuyor.

D

ragos sahilinin yepyeni restoranı Gemide Balık, Ege ve Akdeniz’e özgü mezeden ara sıcağa, ana yemekten tatlıya birçok lezzeti Adalar manzarası eşliğinde misafirleri ile buluşturuyor. Yaşar Ekiz, Resul Kibaroğlu ve Bulut Kalkavan’ın işletmeciliğini üstlendiği Gemide Balık, yılların vermiş olduğu deneyimi, kalite ve hijyenle birleştirip en güzel lezzetleri oluşturuyor ve profesyonel bir servis anlayışıyla konuklarına sunuyor.

YUNAN SARMA’DAN BALIK PASTIRMA’YA… 12 ay boyunca hizmet veren mekan, günlük servis ettiği taptaze balıkları, mevsimsel tatlar ile birleştirerek konuklarını unutamayacakları bir lezzet yolculuğuna çıkarıyor. 25 kişilik mutfak ve salon ekibi ile Gemide Balık, menüsünü belirli aralıklarda değiştirerek misafirlerine farklı ve özel tatlar sunmayı amaçlıyor. Gemide Balık’ın özel lezzetleri arasında ise ‘Yunan Sarma’, ‘Lezzet Lokumu’, ‘Balık Külpastı’, ‘Balık Kokoreç’, ‘Balık Kebabı’, ‘Balık Pastırması’ ve ‘Levrek Sarma’ yer alıyor.

MAVİ VE BEYAZ TONLARIYLA RAHATLATICI Turkuvaz, mavi ve beyaz tonlarıyla bezenmiş mekan kapalı alanda 150, açık alanda ise 300 kişiyi ağırlama kapasitesine sahip. Gemide Balık, yerli ve yabancı slow müziklerin yanı sıra Yunan ezgileri eşliğinde ağırladığı misafirleri için özel günlerde canlı müzik hizmeti de veriyor. Mekan ayrıca organizasyon, davet ve özel günler için tamamen kapatılabilecek alanları misafirlerin kullanımına sunuyor.


restaurant yeni mekan 66 hotel & hi-tech

Arnavutköy balıkçılarına etçi komşu: Arnavutköy Steak House Arnavutköy’ün ilk ve tek steak house unvanına sahip Arnavutköy Steak House tarih kokan binasında Aralık ayından bu yana eşsiz lezzetlerini sofralara taşıyor.

A

ralık ayında hizmet vermeye başlayan, ürün ve servis kalitesini yüksek standartlarda tutmayı hedefleyen Arnavutköy Steak House, 115 yılı aşkın zamandır tarihe tanıklık eden binasında birbirinden özel lezzetleri konuklarıyla buluşturuyor. Ünlü bestekar Münir Nurettin Selçuk’un doğup büyüğü ev olan tarihi binayı orijinaline sadık bir şekilde misafirleriyle buluşturan mekan, tarihi yapısına uygun olarak dekore edilmiş. mekanda özellikle Endonezya’dan getirilen özel masa ve sandalyeleri dikkat çekici…

HER ŞEY EV YAPIMI… Arnavutköy Steak House’da, et ile birlikte kullanılan malzemelerin yanı sıra Trakya bölgesinde her biri özenle seçilmiş üreticiler tarafından doğal ortamında yetişmiş hayvanlardan temin edilen


etler de büyük ilgi görüyor. Özel dolaplarda dinlendirmeye bırakılan T-bone, Dallas, New York, Bonfile, Dana ve kaburga gibi birçok seçenek et tutkunları ile buluşuyor. Ev yapımı ekmeklerin eşlik ettiği unutulmayacak bir et ziyafetinin sunulduğu mekan, yine ev yapımı ‘Sufle’, ‘Katmer’ ve Tiramisu gibi birçok tatlı ile tadına doyulmaz bir lezzet deneyimi sunuyor.

ÖZEL ODALAR 30 kişilik bahçe, 8 kişilik balkon kapasitesi dahil 120 kişiyi ağırlayan iki katlı mekan özel odaları ile dikkat çekiyor. Herhangi bir kiralama ücreti alınmayan, özel olarak tasarlanmış bu odalar; doğum günlerine, özel sunumlara, toplantılara ve maç keyfi yapmak isteyen konuklara ev sahipliği yapıyor.

ET SATIŞI DA VAR Arnavutköy Steak House, sadece restoran olarak değil, et satışı ile de hizmet veriyor. Mekanın kasap bölümünde, menüde de yer alan birçok et çeşidi satışa sunuluyor.


restaurant yeni ürün 68 hotel & hi-tech

Geleceğe yatırımın yeni yolu: Fagor E-VO Generation Bulaşık Makineleri Yenilikçi ve devrim niteliğindeki fikirler yeni jenerasyon Fagor Bulaşık Makineleri’nde mutfak profesyonelleriyle buluşuyor.

F

agor, bulaşık makineleri serisi ile otel ve restoranlara tüm ihtiyaçları tek bir çatı altında birleştiren ve sadece üst düzey makinelerde sunulan geniş ürün gamı ve özellikleri sunuyor. İki farklı bakış açısına göre tasarlanan bulaşık makineleri, hem yüksek verimli, etkili ve çevre dostu hem de bakım ve temizlik açısından basit ve kolay çözümlere sahip. Yeni jenerasyon bulaşık yıkama işleminde tüm gereksinimleri karşılayan; tasarım, verimlilik, sağlamlık ve güvenilirliğin ön planda tutulduğu üç farklı ürün yelpazesi sunan Fagor bulaşık makineleri serisi küresel pazara yeni bulaşık yıkama anlayışı getirerek, geleceğe yatırım yapmanın en yeni ve kolay yolu…

AYRICALIK İÇİN YENİ BİR ANLAYIŞ: E-VO ADVANCE En iyiyi isteyen, aynı zamanda kullanım ve bakım kolaylığı sağlayan, son derece verimli ürünler isteyenler için tasarlanmış makinelerdir. E-VO Advance akıllı makineler profesyonelleri hayalini kurdukları tüm gereksinimleri karşılamaktadır:

teknoloji, enerji verimliliği, üstün düzeyde faydalanabilme, dayanıklılık, özelleştirilebilir yıkama programları, kendini-temizleme veya kendini tahliye etme ile bakım süresini en aza indirmek üzere kendiarızasını bulma gibi özellikler...

KOLAY… MÜMKÜN: E-VO CONCEPT + Mümkün değilmiş gibi görünüyor ama gerçek. Sonunda lüks ve pahalı ürünlerin tüm özellikleri ve faydalı yönlerini bir araya getiren, basit bir elektromekanik kontrol paneli ve bileşenlere sahip bir makine var. E-VO Concept + ürün serisi son derece


verimli ve etkin bir yıkma ve durulama (EFFI-WASH ve EFFI-RINSE) sunarak şebeke suyunda düşük basınç sorunu yaşayan yerler ile zorlu verimlilik gerekliliklerine sahip yerler için mükemmel bir çözüm oluşturmaktadır. Artık E-VO Concept + var, tek kelime ile mümkün.

UYGUN FİYAT, YÜKSEK TEKNOLOJİ: E-VO CONCEPT Teknoloji ile kullanım kolaylığının bir arada olamayacağına inananlar için, artık E-VO Concept var. Sadece lüks ve pahalı ürünlerin sağladığı özellikleri ve faydalı yönleri kullanım kolaylığı ve verimliliği ile bir araya getirerek, piyasanın en ağır koşullarında kullanım için hazırlanmış dayanıklı teknolojisi ile sınıfında ödül kazanan bir ürün.


restaurant yeni ürün 70 hotel & hi-tech

Rational mutfaklara “yüksek verimlilik” TUSID tarafından düzenlenen HOSTECH fuarında Rational dünya çapında endüstriyel mutfaklarda devrim yapan SelfCookingCenter whitefficiency pişirme cihazlarını canlı pişirmeler yaparak tanıtımını gerçekleştiriyor. Bu ürün tüm geleneksel mutfak cihazlarının yerini tutarak, alandan, zamandan ve enerjiden tasarruf sağlıyor. Tüm bunların yanı sıra akıllı!

R

ational, SelfCookingCenter whitefficiency ile şeflerin fırının yanında yemeklerin pişirme süresini beklemeden bu süreyi misafirlerine ve yaratıcı fikir üretmeye ayırmalarını sağlayarak birçok şefin hayalini gerçekleştiriyor. Cihaz en uygun pişirme sırasını belirler, ayarlar ve kontrol eder. Şef sadece tek bir tuşla ulaşmak istediği pişirmeyi seçer ve pişirme tamamlanana kadar yemeği unutur. Yemeği kim hazırlarsa hazırlasın - et, balık, garnitür ve ya unlu mamüller olabilir – sonuçlar her zaman mükemmeldir. Batı mutfağı veya Türk mutfağı olsun şefler her zaman istedikleri sonuca ulaşırlar. Ürünü benzersiz yapan da işte bu özellikleri!

ŞEFLER GÜVEN DUYUYOR Türkiye`deki şefler şimdiden SelfCookingCenter whitefficiency`ye güven duyuyorlar: ISS Catering baş aşçısı İsmail Ay ürünü şöyle açıklıyor: “Akıllı işlemleri sayesinde SelfCookingCenterwhitefficiency kullanımı çok kolay. Herkesin kullanabileceği bir ünite.” The Marmara Hotel`in baş aşçısı Rudolf G.P.M. van Nunen` de ürün hakkında “Rational günlük mutfak işlerimizde oldukça önemli bir yere sahip. Hem kahvaltı, öğlen yemeği ve akşam yemeklerinde hem de banketlerimizde sunduğumuz yemeklerin birçoğunu Rational ile üretiyoruz. Hammaddelerden en iyi şekilde fire vermeden yararlanmak istiyoruz ve Rational` ın mükemmel ısı kontrolu ve yavaş hassas pişirme teknolojisi ile her zaman en iyi yemek kalitesini yakalıyoruz ” diyor.



restaurant yeni ürün 72 hotel & hi-tech

Öztiryakiler Buzdolabı Üretim Yönetim Müdürü Yavuz Top

Endüstriyel buzdolabı enerji verimliliğinde

“Öztiryakiler” damgası Endüstriyel mutfak teknolojileri konusundaki öncülüğünü soğutucu ünitelerde de gösteren Öztiryakiler, bu alandaki Ar-Ge çalışmalarında hız kesmiyor.

Ö

ztiryakiler Buzdolabı Üretim Yönetim Müdürü Yavuz Top ile yeni Mono-block serisi buzdolaplarını konuştuk. Yavuz Top yeni buzdolabı serisinde öncelikli olarak müşteri ihtiyaçlarını ve gıda güvenliği göz önünde bulundurduklarını belirtti. Müşteri taleplerinin her zaman öncelikli görevleri olduğunun altını çizen Top, bu talep doğrultusunda enerji tasarrufu ve ergonomi üzerine yoğunlaştıklarını ifade etti. Enerji tasarrufu bakımından Türkiye’nin ilk dünyanın ise birkaç firmasından biri olma yolunda olduklarını anlatan Top, sadece 2 ampül kadar elektrik tüketen sanayi tipi buzdolaplarını imal ettiklerini ve pazara sunduklarını bildirdi.


ENERJİ TASARRUFUNDA EN İYİ PERFORMANSLI GASTRONORM BUZDOLAPLARI Yeni buzdolabı serisinde geliştirilmiş teknik özellikleri; “Yüksek performans değerlerine sahip kompresörler, homojen sıcaklık dağılımı, hijyenik raflar, servis dostu kompakt soğutma sistemi, geniş iç hacim ve HACCP’e uygun gıda güvenliği” şeklinde sıralayan Yavuz Top, yatay ve dikey buzdolapları içindeki soğutucu sisteminin dolabın dışına alınarak kompakt bir soğutma sistemi tasarlandığını ve bu sayede hem iç hacmin arttırıldığı hem de defrost sırasında meydana gelen sıcaklık artışı nedeniyle ürünlerin etkilenmesinin önüne geçildiğini anlattı.

TÜRKİYE’DE İLKLER; 2 AMPÜL GÜCÜYLE ÇALIŞAN BUZDOLAPLARI VE “EASY-PACK” SİSTEM Enerji tasarrufunda ise “Green Energy” adı verilen bir konsept geliştirdiklerini belirten Yavuz Top, opsiyonel olarak sunulan bu seçenek sayesinde isteğe bağlı doğal soğutucu gaz (HC gas) ile çalışan verimli kompresörler ve elektrik tasarruflu “EC fan” teknolojisi kullanıldığını ayrıca buzdolabı dijitalinin “Smart Defrost” adı verilen akıllı defrost sistemiyle, sadece ihtiyaç halinde defrost

yaptığını, böylece enerji sarfiyatını minimize ettiklerini, yine “Clean Free Condenser” olarak Türkiye’de ilk defa kullanılmakta olan özel tasarım tel kondenser ile buzdolaplarında 6 ayda bir servis tarafından yapılması gereken kondenser temizliğini ortadan kaldırdıklarını ve doğaya daha az CO2 salınımına yardımcı olduklarını anlattı. Yatay buzdolaplarında ise “Easy-Pack” adı verilen ve Türkiye’de ilk defa kullanılmaya başlanan, buzdolabına yandan akuple edilmiş bir yüksek verimli paket soğutma sistemi kullanılmaya başlanmış. Bu sistemin kolay sökülüp takılma özelliği sayesinde satış sonrası servislerin yüzünü güldürdüklerine değinen Yavuz Top, bu özellikler sayesinde 2 ampul kadar elektriksel güçle çalışan ilk gastronorm tipi buzdolabını imal ettiklerini, satın alınan her Öztiryakiler buzdolabının esasında geleceğe yapılan bir yatırım olduğunu ve ortalama 10 yıl zarfında buzdolaplarının yeni bir buzdolabı satın alınabilecek kadar enerjiden tasarruf ettiğini bildirdi.

MERKEZİ KONTROL SİSTEMLERİ Yavuz Top: “Her ölçekteki işletme tarafından tercih edilen soğutucu ürün grubumuzun yeni üyesi buzdolaplarımız, bilgisayar ortamına bağlanarak tek bir merkezden diğer buzdolapları ve soğuk odalarla birlikte bilgisayar ortamında ve internette izlenebilmektedir. Ayrıca merkezi soğutma sitemlerinde dünyada yeni yeni kullanılmaya başlanan bir teknolojiyi ilk kullanan firmalardan biri olarak, soğutma cihazlarımızı kademeli olarak %10-%100 aralığında kontrol edilebilmekte, bu sayede yüksek elektrik tasarrufu sağlayabilmekteyiz. Öztiryakiler buzdolaplarında kullanılan mikro işlemci sayesinde HACCP gıda güvenliği, kapı açık alarmı ve aşırı kondenser sıcaklığı alarmı gibi güvenlik önlemleri standart olarak sunulmaktadır. Opsiyonel olarak cihazlara USB socket akuple edilebilmekte böylece adetsel olarak daha az buzdolabı kullanan işletmeler merkezi izleme yerine usb disklerine dataları kaydederek bilgisayarlarında günlük veya haftalık olarak takip yapabilmektedirler.”

DOĞA DOSTU “Restoran ve yemekhanelerin vazgeçilmezi olan buzdolaplarında soğutucu gaz olarak CFC-Free R134a-R404a ve izolasyon olarak HFC-Free poliüretan kullanılmaktadır. Öztiryakiler yeni seri soğuk ünitelerde teknik bir sorun oluşması durumunda, dolabın içindeki gıdalar dışarıya çıkarılmadan, teknik servis tarafından müdahale edilebilmektedir. Gerek üretimi gerekse kullanımı esnasında sağladığı tasarruflar açısından bakıldığında “doğa dostu” olarak nitelendirilen buzdolapları, işini bilen profesyonel işletmelerin çözüm ortağı Öztiryakiler garantisi ile fabrika satış mağazası ve yetkili bayiler aracılığı ile satışa sunulmaktadır.


restaurant şef’in gözünden 74 hotel & hi-tech

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

KİMDİR? 1974 yılında Bolu-Mengen’de doğdu. Mengen Anadolu Aşçılık Meslek Lisesi’nden 1992 yılında mezun olan Erdal Seçgin, sırasıyla Hasır Restaurant, Riva Oteli Taksim, Büyük Sürmeli Oteli, Swissotel The Bosphorus,The Marmara Oteli, Ceylan Intercontinental Hotel ve Four Seasons Hotel Sultanahmet’de Pastane Şefi olarak çalıştı. Erdal Seçgin, 2012 Ağustos ayından bu yana Intercontinental Istanbul’da Pastane Şefi olarak görev yapıyor.


Türkiye’de konaklama sektörünün duayen markalarından Intercontinental Istanbul, bu ayki lezzet durağımız. Ancak bu defa mutfağı ile değil, pastanesi ile konuğumuz. Bolu Mengen kökenli yetenekli şefi Erdal Seçgin’in tabiriyle, damakta kalan son tadın, son vuruşun gizli mabedindeyiz. Çikolata ve pasta sanatının renkli ve göz alıcı dünyasına sıra dışı anlamlar katan Usta’yla pastacılığı ve sınır tanımayan dünyasını konuşuyoruz:

Damaktaki son tadın gizli efendisi:

Intercontinental Istanbul Pastane Şefi Erdal Seçgin

E

rdal Seçgin, Türk mutfak sanatında Bolu Mengen klasiğinin değerli isimlerinden biri. Mengen Anadolu Aşçılık Meslek Lisesi’nde okurken ilk staj eğitimini Hasır Restaurant’ta yapan Seçgin, daha sonraki eğitimlerini Riva Oteli ve Büyük Sürmeli Oteli’nde sürdürüyor. Lise bittikten sonra mutfağa ilk profesyonel adımını The Marmara Oteli’nde atan usta şef, 1994 yılına kadar otel pastanesinde çalışıyor. “Pastacılıktaki profesyonel deneyimi ilk orada elde ettim” diyen Seçgin’in pastaneyle tanışma öyküsü ise dinlemeye değer:

BİR DAHA MUTFAĞA DÖNMEK İSTEMEDİM Intercontinental Istanbul’un yetenekli şefi Erdal Seçgin, mesleğe ilk olarak mutfakta başladığını Tutku Meyvesi anlatarak, o günleri şöyle hatırlıyor: “Mutfağa aşçı olarak başlamıştım. Pastanedeki yoğunluk çoktu. Mutfaktan yardım istediler. 1, 2 derken baktım yaptığım iş bana büyük keyif veriyor, onlar da benden memnunlar, bir daha mutfağa dönmek istemedim.” Peki ustaya sizi mutfaktan alıkoyup, pastaneye yönelten nedenler nelerdi diye soruyoruz. “En çok da sıcak atmosferiydi” diyerek sözlerine başlıyor Seçgin.“Pasta ürünleri, tatlılar, çikolata ve kurabiyelerin renkli dünyasında adeta kayboldum… Anlatılmaz bir haz verdi bana” diyor Seçgin. Öyle ki The Marmara’dan askerlik sebebiyle ayrılan usta şef, vatani görev sonrası soluğu yeniden The Marmara’nın pastanesinde aldığını söylüyor. Sonrası malumunuz… Pastanenin göz alıcı dünyası, Erdal Seçgin’in kariyer yaşamının da vazgeçilmez noktalarından biri oluyor. The Marmara’dan sonra FourSeasons Sultanahmet’de aynı görevi bir süre yürütüyor Seçgin. Ve son adresi şu an da devam ettiği Intercontinental Istanbul oluyor.


restaurant şef’in gözünden 76 hotel & hi-tech

Portakallı Köpük Çikolata Mus

Hindistan Cevizli Çikolatalı Bar

MUTLU EDEREK MUTLU OLUYORUM Tatlı söyleşimize, profesyonel şefin hünerli ellerinden çıkan lezzetli tatlı ve kurabiyeler eşliğinde devam ediyoruz. Tatmak kadar dinlemek de keyifli… “Tatlı hazırlamak, insanları mutlu etmek bana büyük keyif veriyor. Aynı şekilde kendim de mutlu oluyorum. İnsanların tatlı yerken yüzlerinde beliren mutluluk izleri beni de mutlu ediyor. Onlar keyiflendikçe ben de keyifleniyorum” diyen Şef, yaptığı işin kendisine manevi anlamda büyük bir haz verdiğini söylüyor.

RÜYALARINDA BİLE TATLI YAPIYOR Pastacılığın tamamen hayal gücüne bağlı olduğunu dile getiren Seçgin, “Şeker ve çikolatalarla dopdolu bir dünyanın içindeyim ben. Onlarla istediğiniz gibi oynayabiliyor, istediğiniz şekli ve kimliği ortaya koyabiliyorsunuz. Önünüz hep açık, sonu yok… Her şey hayal gücünüzde başlıyor, hayal gücünüzde bitiyor” diyor. “Hatta rüyalarımda bile pasta yaptığımı görüyorum” diye sözlerine devam eden Seçgin, özellikle menü dönemlerinde bunun sıkça tekrarlandığını anlatıyor. “Doğal olarak menü değişimi zamanında sürekli araştırıyorum. O araştırmalar bilinçaltınıza öyle bir yerleşiyor ki, uyurken bile


rüyalarınıza giriyor. Bu da işim için büyük bir itici güç olabiliyor. Sürekli düşünüyor, hayal ediyor, ertesi sabah sabırsızlıkla ve heyecanla işimde heyecanla hazırlıyorum. Hatta hatırlayabildiklerimi ustalarımla da paylaşıyorum. Bu bana ayrı bir heyecan veriyor. Bunlardan biri de, Egzotik Milföy tatlısı” diyen yetenekli şefin esin kaynağı, sadece hayal dünyasının zenginliği ve rüyaları değil elbette. Mesleğini en iyi şekilde icra edebilmek için sürekli araştırdığını ve meslektaşlarının çalışmalarından faydalandığını anlatan Seçgin, “Bir başkasının yaptığı bir ürün yepyeni bir tasarım için esin kaynağım olabiliyor. Yapılanın üzerine kendinizden yeni bir şeyler katmak, farklı bir şekle dönüştürmek bile emin olun büyük bir mutluluk…” diyor.

ÖNCE BEN BEĞENMELİYİM Usta şef, pastacılıkla ilgili deneyimlerini anlatmaya lezzet anahtarlarını paylaşarak devam ediyor. “Yediğim üründen önce kendim keyif almalıyım, lezzetini ben beğenmeliyim” diyen Seçgin, pastacılıkta ana kuralın lezzet, görsellik ve uyumdan oluştuğunu söylüyor. Tabaktaki kombinasyonun olumlu ya da olumsuz birbirini etkileyeceğine dikkat çeken Seçgin, bunu bir örnekle şöyle açıklıyor: “Nane ve vanilya gibi iki keskin tadı bir tabakta düşünün… İkisini aynı yerde buluşturmanız mümkün değil, çok yoğun ve keskinler çünkü. Ürünler biri birinin yoğunluğunu ezmeyecek, baskın gelmeyecek şekilde seçilmeli ürünler. Misal, beyaz çikolata ile kakuleyi kullandığınızda ortaya farklı bir aroma çıkabiliyor. Bir baskın kullanıyorsunuz, yanındaki daha hafif olmalı ki, ortaya farklı lezzette bir aroma çıkabilsin.” Pastacılığın önemli bir püf noktasının da doğru ölçümleme olduğunu anlatan Seçgin, yüzde 99’u gramaja dayalı olan pastacılıkta tariflere sadık ölçülerin kullanılmasını salık vererek, aksi halde lezzette ciddi sorunlar yaşanabileceğini dile getiriyor.

BEKLENTİLERİ ÖNE ÇIKARAN SUNUMLAR Şef’in sunumunda esas olan beklentiler… Hedeflenen lezzet yoğunluğu ise ona odaklı bir tasarımla servis ediliyor. Yok, görsellik, şıklıksa öne çıkarılmak istenen, o zaman estetik ve görselliği aynı potada buluşturan, cazibesi yüksek tabaklar sofralara sunuluyor. Kimi zaman sade, abartılmamış dekorlarla kimi zaman da alabildiğinde gösterişli ve görkemli bir sunumla…

ELEŞTİRİYSE ELEŞTİRİ… Biraz da şefi tanımak ve tanıtmak istiyorum. Bende sakin ve ılımlı bir izlenim bırakan Erdal Seçgin de kendini uyumlu, soğukkanlı, ılımlı, anlayışlı ve enerjisi yüksek bir şef olarak tanımlıyor. “İşimi severek yaptığım

için genelde o enerjiyi yanımda çalışan arkadaşlarıma da vermeye çalışırım. Ekip arkadaşlarımın rahat ve huzurlu çalışmaları için elimden geleni yaparım. kendim gibi pastacılığı keyif alarak yapmalarına ayrıca dikkat ederim. Çünkü bu iş ne kadar keyifle yapılırsa o kadar verimli olur. Motivasyon bizim için vazgeçilmezdir. Bir tasarımı çok beğendiysem takdir etmeyi bilirim. Lafımı esirgemem, eleştiriyse eleştiri, takdirse takdir…

TARİFLERİNİ PAYLAŞACAK KADAR CÖMERT 100’ü aşkın fotoğraflı özel tarife sahip olduğunu anlatan Seçgin, bir o kadar da cömert. İhtiyacı olan arkadaşlarıyla tariflerini paylaşmaktan çekinmediğini dile getiren profesyonel şef, mesleğe başladığı zamanlarda bunun büyük sıkıntılarını yaşadığını belirterek, “Eski ustalardan hiç tarif alamadım. Ya ceplerinde ya akıllarındaydı çünkü. Benim için çok zor oldu. İleride ben de usta bir şef olursam, isteyen herkesle paylaşacağım diye söz verdim kendime. Şimdi kapımı çalan herkesle cömertçe paylaşıyorum” diyor.

DAMAKTAKİ SON TAT, SON VURUŞ Söyleşimin sonunda bir otel için pastanenin dolayısıyla pastane şefinin önemini de merak etmiyor değilim. Erdal Seçgin, “Aslında değeri oldukça yüksek diyebilirim” şeklinde sözlerine başlayan Şef, “Çünkü yaptığımız iş, damakta son kalan tattır. Bilirsiniz, insanların aklında kalan hep ilk ve sondur. Olağanüstü bir yemek yersiniz, ama son vuruşu tatlı yapar. Tıpkı bir imza gibi, son nokta gibi… O noktada bitiricisinizdir. Bu sebeple bir otel için pastane ayrı bir önem taşır. Bugüne kadar çalıştığım tüm otellerde üst yönetimden pastanemiz olarak ayrı bir itibar gördük. Ortaya çıkardığımız ürünlerin insanlarda bıraktığı son etki ile keyiflendik, heyecan duyduk, yüreklendik. Bu da haliyle size ayrı bir heves, iştah ve çalışma motivasyonu sağlıyor” diyerek sözlerini tamamlıyor.


restaurant gastro güncel 78 hotel & hi-tech

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

MSA ve Çırağan Kempinski omuz omuza... Türkiye’nin profesyonel mutfak okulu MSA ile Çırağan Palace Kempinski İstanbul, güçlü ve uzun soluklu bir işbirliğine imza attı. Bu işbirliği ile MSA’nın “Dünyaya Türk Mutfağı Hareketi”, Kempinski ile büyüyecek.

T

ürkiye’nin lider uluslararası diplomalı profesyonel mutfak okulu Mutfak Sanatları Akademisi (MSA) ile Michelin yıldızlı şefleri ve Osmanlı mutfağının simgesi Tuğra Restoran’ı İstanbullularla buluşturarak yiyecek ve içecek sektörüne yüzlerce profesyonel kazandıran Çırağan Palace Kempinski İstanbul, güçlü bir işbirliğini hayata geçiriyor. 26 Şubat Çarşamba günü Çırağan Palace Kempinski İstanbul’da Otel Genel Müdürü Ralph Radtke, MSA Genel Müdürü Sitare Baras, Çırağan Palace Kempinski Executive Chef İstanbul Sezai Erdoğan ve MSA Executive Chef Cem Erol’un katılımı ile düzenlenen toplantıda yeni işbirlikteliği hakkında bilgiler paylaşılarak 2014 projeleri anlatıldı. MSA- Çırağan Palace Kempinski İstanbul işbirliği, MSA öğrenci ve mezunlarına, Çırağan Kempinski’de

ve dünya çapındaki diğer Kempinski otellerinde eğitim, tecrübe ve kariyer imkânı sağlamayı hedefliyor. Bununla beraber MSA’nın “Dünyaya Türk Mutfağı Hareketi” de, Kempinski grubunun dünya genelindeki 80 otelinin katkısıyla güç kazanacak. MSA, bu işbirliği ile öğrenci ve mezunlarına, Çırağan Palace Kempinski İstanbul’da eğitim, tecrübe ve kariyer fırsatı sunacak. Ayrıca, Kempinski markası bünyesinde bir ilk gerçekleştirilerek, Çırağan Palace Kempinski İstanbul’da, MSA’nın uygulama restoranı olan Okulun Mutfağı pop-up restoran olarak açılacak. Mayıs-Haziran ve Eylül aylarında Çırağan Palace Kempinski İstanbul’da faaliyet gösterecek olan okulun mutfağı gündüz MSA’nın Maslak kampüsünde, akşam ise Çırağan Palace Kempinski İstanbul’da hizmet verecek. Ayrıca Mart ayı boyunca MSA’nın özel menüsü, Çırağan Palace Kempinski İstanbul’da yer alan Tuğra Restaurant & Lounge’ta servis edilecek. Buna paralel olarak Tuğra Restaurant & Lounge menüsünde yer alan yemekler MSA Okulun Mutfağı’nda sunulacak.

‘DÜNYAYA TÜRK MUTFAĞI HAREKETİ’ KEMPİNSKİ İLE BÜYÜYECEK MSA’nın Türk mutfağını akademik ve kültürel anlamda dünyaya tanıtmak amacıyla başlattığı “Dünyaya Türk Mutfağı Hareketi” de işbirliği ile güçlenecek. Kempinski grubunun dünya genelindeki 80 otelinde Türk Mutfağı Hareketi’ne katkı sağlayacak organizasyonlar gerçekleştirilecek.


Çırağan Palace Kempinski İstanbul Genel Müdürü Ralph Radtke, MSA Genel Müdürü Sitare Baras, Çırağan Palace Kempinski Executive Chef İstanbul Sezai Erdoğan, MSA Executive Chef Cem Erol

RALPH RADTKE: İŞBİRLİĞİ, SOSYAL SORUMLULUK ANLAYIŞIMIZIN YANSIMASI Çırağan Palace Kempinski İstanbul Genel Müdürü Ralph Radtke ise şöyle konuştu: “Çırağan Palace Kempinski İstanbul olarak bilgi ve tecrübemizi, bir sosyal sorumluluk bilinci ile bu endüstride ilerlemek isteyenlerle paylaşıyor, eğitime sürekli ve yapılandırılmış bir katkı sağlıyoruz. Bu alandaki en ciddi ve profesyonel kurum olan MSA ile bugüne dek proje bazlı çalışmalar yaptık. Şimdi de uzun vadeli ve sürekli bir ortaklığı hayata geçiriyoruz. Türkiye’nin tek Osmanlı Sarayı oteli olan Çırağan Palace Kempinski İstanbul olarak Türkiye’de mutfak sanatları konusundaki cevheri ortaya çıkarıp desteklememiz gerektiğini düşünüyoruz. Otelimizin ve Kempinski grubunun ilk Türk Executive Chef’i olan Sezai Erdoğan gibi daha nice isimlerin uluslararası mutfaklarda Türkiye’yi temsil etmesini hedefliyoruz. Kempinski markasının dünya genelindeki 80’e yakın

otelinde ‘Dünyaya Türk Mutfağı’ kapsamında önemli organizasyonlar gerçekleştireceğiz.”

SİTARE BARAS: ÇOK DEĞERLİ BİR EĞİTİM PLATFORMU OLUŞACAK MSA Genel Müdürü Sitare Baras, iş birliğiyle ilgili şunları söyledi: “Bu işbirliği, MSA’nın stajyer ve mezunları için çok değerli bir iş başında eğitim, tecrübe ve kariyer platformu sunuyor. Çırağan Palace Kempinski İstanbul, öğrencilerimize ve mezunlarımıza, pek çok ortak proje ile uzmanlık, bilgi birikim ve tecrübe kazandıracak. MSA’nın temel önceliklerinden biri, mezun ve öğrencilerine doğru iş ortakları ile etkili tecrübe platformları ve kariyer fırsatları oluşturmaktır. Kempinski İstanbul ile yürüteceğimiz iş birliği, bu hedefimizin çok önemli bir örneği olacak. Kempinski İstanbul ile bugüne kadar yürüttüğümüz ortak çalışmalar, yeni iş birliği ile genişleyerek, süreklilik kazanacak.”


restaurant gastro güncel 80 hotel & hi-tech

Makine ve Servis Ekipmanları’nın öncü markası; Emart Dünyanın birçok zincir oteliyle çalıştıklarını ve her geçen üretim kapasitesini daha da arttırdıklarını ifade eden Merve Altuntaş Sadış, Emart’ın standart ürünlerine yenilerini eklemeyi ve aile şirketini daha da ileriye götürmeyi amaçladıklarını söylüyor.

E

mart’ın standart ürünlerine yenilerini eklemeyi ve aile şirketini daha ileriye götürmeyi amaçladıklarını belirten Merve Altuntaş Sadış, bu doğrultuda kaliteden ödün vermeden tecrübeli kadro ve teknik servis desteğiyle piyasada birçok yeni proje imza attıklarını söylüyor.

OTELDEN TATİL KÖYÜNE, HER YERDE Patlamış mısır- pamuk şeker makineleri, yiyecek içecek stantları, simit arabaları ve kuruyemiş çerez

ısıtıcıları üretiminde sektörün öncüleri arasında yer alan Emart’ın standart ürünlerinin yanı sıra özel üretim çalışmalarının da olduğunu belirten Sadış, makinelerin otellerden tatil köylerine, alışveriş merkezlerinden spor tesislerine, kültür merkezlerinden sinemalara kadar çok geniş bir yelpazede kullanım alanının olduğunu söylüyor. Bu anlamda çok sayıda otel işletmesiyle butik çalışmalar yürüttüklerini anlatan Sadış, son olarak Radisson Blu, CVK Hotel ve Hilton Istanbul Bomonti’ye


EMART HAKKINDA Temeli Altıniş firmasına dayanan Emart Makine ve Servis Ekipmanları, 1998 yılında Mehmet Nuri Altuntaş tarafından kurulmuştur.2013 yılında vefat eden Mehmet Altuntaş, yerini kızı Merve Altuntaş Sadış’a bırakmıştır.

hizmet verdiklerini belirterek, projelerine ilişkin şu detayları aktarıyor: “CVK Otel’in konseptine uygun misafir karşılama ikramı için tasarlanan Lokum Standı, Kahveci Güzeli, Dondurma ve Pamuk Şeker arabalarını ürettik. Hilton Istanbul Bomonti’de ise mobil barları otelin kendine has desenini esas alarak tasarladık.”

KURUYEMİŞ ISITICILARINI BU YIL SATIŞA ÇIKARDIK Emart olarak, ürün gamındaki en önemli ürünlerden bir tanesinin de Kuruyemiş Isıtıcıları olduğunu ifade eden Sadış, bu yıl içinde üç farklı koleksiyon ile ürünü satışa çıkardıklarını belirterek, ürüne dair şu bilgileri paylaşıyor: “Tüm mekanların en gözde ürünü olan Kuruyemiş Isıtıcıları 4 gözlü ve 6 gözlü seçenekleriyle piyasada bilinmektedir. Isıtıcı içerisinde her noktaya eşit dağılan ısı sayesinde yemişler her zaman daha sıcak ve taze kalmaktadır. Tamir ve bakım gerektirmeyen bu ürünü 2014’de 3 farklı koleksiyon halinde satışa çıkarttık. Klasik renkli ve özel seri olarak sunulan Kuruyemiş Isıtıcıları mekanların konseptlerine göre dış kaplamalarında ve şekillerinde farklılıklar göstermektedir.”

STANDART DIŞI ÜRETİMLERİMİZ DE MEVCUT Dünyanın birçok zincir oteliyle çalıştıklarını ve her geçen üretim kapasitesini daha da arttırdıklarını ifade eden Sadış, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Büyüyen kapasitemizle müşteri istek ve beklentileri doğrultusunda standart dışı ürünlerimiz ile de ön plana çıkıyoruz. Anadolu’ya has kuruyemiş kültürünü çağdaş estetik anlayışıyla buluşturduk.”


restaurant gastro güncel 82 hotel & hi-tech

DKV Doğu Avrupa ve Ortadoğu Bölge Başkanı Muzaffer Tuna

Gıda ve bağlı sektörlerde lojistik “Personel düşük ücretle, kötü çalışma koşullarından şikayetçi. Müşteri alamadığı kalite ve hizmetten şikayetçi. Herkes şikayet ediyor ve mutsuz ancak çözüm için kimsenin sorumluluk almaktan yana bir tavrı yok…”

L

ojistik sektöründeki 15 yıllık deneyimlerini gıda ve bağlı sektörlere yönelik tespit ve değerlendirmeleri ile paylaşan DKV Doğu Avrupa ve Ortadoğu Bölge Başkanı Muzaffer Tuna, sektördeki gözlemlerini şu sözleriyle paylaşıyor: “Lojistik sektöründe görev yaptığım yaklaşık 15 yıl boyunca taze gıda maddelerinin lojistik modeli hep ilgimi çekmişti. Özellikle yurtdışına yaptığım iş seyahatlerinde, İtalya, İspanya ve Fransa’da hangi bölge olursa olsun, her zaman taze deniz ürünleri bulunabiliyor olması hem beni meraklandırdı, hem de kıskandırdı. Sadece büyük veya şöhretli lokantalar değil, kasaba lokantalarında bile lokal olmayan malzemeler her daim taze ve makul fiyat ve miktarda bulunabiliyordu. Benim için bu kadar ilgi çekici olmasının diğer bir nedeni ise bir taze gıda ülkesi olan Türkiye’de kısa mesafede bile taze

ürün tedarikinin sorun olmasıydı. Gıda lojistiğinin yedi ayrı disiplinde incelenmesi gerektiğini belirten Tuna, bunları kuru gıdalar, ambalajlı gıdalar (konserve vb.), taze meyve ve sebze, taze balık, et ve tavuk, taze süt ürünleri, dondurulmuş gıdalar, kısa ömürlü ambalajlı gıdalar (ekmek vb) ve ambalajlı içecekler olarak kategorilendiriyor. Ayrıca yedi disiplinin aslında iki ana kategori altında incelemenin de mümkün olduğunu söyleyen Tuna, bunu soğuk zincir ve ambalajlı gıda olmak üzere iki alt kola ayırarak gıda lojistiğinin önemine dair şunları söylüyor: “Gıda lojistiğine atfedilen önem daha çok ‘soğuk zincir’ uygulamaları içindir. Çünkü bozulmuş gıda hem sağlık açısından tehlikeli hem de ciddi parasal kayıp riskleri taşımaktadır. Ülkemizde ‘soğuk zincir” uygulamaları bazı firmalar tarafından yaklaşık 10 yıldır Avrupa normlarına


uygun yapılıyor. Hizmet standartları üretici firmaların tabi olduğu uluslararası ve yerel normlar tarafından belirlenmekle birlikte, yine de knowhow olarak yerel bir modelin henüz uygulanmadığı kanısındayım.

ÇALIŞAN RİSKLERİ HENÜZ İÇSELLEŞTİRMİŞ DEĞİL Bunun yanı sıra henüz süreçler ve riskler gıda ve lojistik sektörü çalışanları tarafından içselleştirilmemiş durumda. En kötü örneğini, 2013 yılında gözlemlediğim geleneksel özensizlik sonucu oluşan bir durumu paylaşmak isterim. İsmi çok büyük bir fast-food zincirinin İstanbul’un en gözde semtlerinden birinde bulunan restoranında, ekmekleri açık kasalarda, ambalajsız olarak otopark zemininde gördüm. Otopark yer altında, hemen 10 m ileride büyük çöp kapları var. Ekmeklerin alınmasını yaklaşık yarım saat bekledim. Bu dünya çapındaki zincir eminim ki, kendi lojistik kurallarını on yıllar önce oluşturmuş ve yine muhtemelen her yıl revize ederek mükemmelleştiriyordur. Ancak zincirin gücünü en zayıf halka belirliyor yine... Sürücü, muhtemelen acelesi olduğu için malzemeleri oraya bırakmayı teklif ediyor ve restoran yetkilisi yine iyi niyetle, arkadaşını kırmamak için kabul ediyor. Düşünüyorum da fotoğraf ya da video görüntüleri ile durumu tespit etseydim ne olurdu? Bir daha o restoran zincirinde asla yemek yemediğimi söylemem gereksiz sanırım.”

PERSONEL DE MÜŞTERİ DE MUTSUZ! Gıda lojistiğinde eğitimin önemine de vurgu yapan Tuna, hızlı personel değişiminin sektörün önemli sorunlarından biri olduğuna dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Her şeyin sonunda geldiğimiz gibi yine eğitim diyeceğiz ancak burada mesleki eğitim eksiklğinden daha fazla sorunlar var. Eğitim için yatırım yapan şirketler, personel değişim hızından şikayetçi. Personel düşük ücretle, kötü çalışma koşullarından şikayetçi. Müşteri alamadığı kalite ve hizmetten şikayetçi. Herkes şikayet ediyor ve mutsuz ancak çözüm için kimsenin sorumluluk almaktan yana bir tavrı yok. Örnek olayda, eksik olan mesleki eğitim kadar kişisel gelişim. Yere düşen yiyeceği yememeyi daha 4-5 yaşlarında öğreniriz ancak burada ilgili kişi riskleri büyük ölçüde bilmesine karşın sorumluluk almıyor. Asıl sorun burada belki. Bireylerimizin bütünlüğünün olmaması, topluma karşı sorumluluk duyguları taşımamaları… Bizler, her fırsatta mesleki eğitimleri verdirip bununla övünürken, delik bir kaba

akıtılan sıvı gibi, eğitim ve verilen emekler kabın diğer tarafından akıp gidiyor.”

DENETİMDE CİDDİ EKSİKLİKLER VAR Mustafa Tuna, bir diğer önemli konu olarak denetim soruna değiniyor. denetim gücü ve ciddiyeti eksikliğinin de önemli bir problem olduğunu belirten Tuna, “Araçların içine ısı kaydedici ekipman yerleştirmek mutlaka önemli bir önlem ancak aracın ya da deponun temizliği ve denetimi ne olacak? Bu konulardaki mevzuatlar yeterli olsa bile denetim gücü eksikliği, denetim ciddiyeti eksikliği ve yaptırımların adaletsizce oluşu, ilk üreticiden son kullanıcıya kadar herkesin ortak sorununda çözüm yollarını en baştan tıkamakta. Lojistik sektöründe iş modelini öğrenme, taklit ve modelleme süreçleri içinde müşteriden yardım alabilmek çok önemli. Lojistik sektörü, bu anlamda, öğrenme ve uygulama yeteneği çok yüksek bir sektör. Her türlü koşula pürüzsüz uyum sağlayabilme yeteneği ile ana sanayinin yolgöstericiliğinde ilerleyebilir. Ancak ana sanayinin bakış açısının da ‘iş ortaklığı’ yönünde olması şart. Bir kaç puanlık maliyet avantajı için insan sağlığı, marka, firma imajı kolaylıkla riske atılabiliyor. Özellikle bu işkolunda başarı ‘ortaklık’tan geçiyor” şeklinde sözlerini tamamlıyor.


restaurant gastro aktüel 84 hotel & hi-tech

Jacobs’tan yepyeni bir buluş: Millicano

Yüksek kaliteli kahve çekirdeklerinden üretilmiş çeşitleriyle kahve tutkunlarının tercihi olan Jacobs, yepyeni buluşu Millicano ile kahve alışkanlıklarınızı değiştirmeye hazırlanıyor. Jacobs Millicano, özel patentli mikro öğütme teknolojisi sayesinde çekirdek kahve lezzetini ilk kez hazır kahve olarak sunuyor. Millicano, gerçek çekirdek kahve lezzeti ile hazır kahvenin rahatlığını aynı fincanda harmanlıyor.

Hellmann’s lezzet ailesi, hardal ve barbekü sos ile büyüdü

Türk tüketicisini 2012 yılında dünyanın 1 numaralı mayonezi Hellmann’s ile buluşturan ev dışı gıda sektörünün lider şirketi Unilever Food Solutions, şimdi de lezzet tutkunlarının beğenisineHellmann’s hardal ve Hellmann’s barbekü sosu sunuyor. Hellmann’s lezzet ailesi, yenilenen ketçap ve paket dizaynları ile birlikte hardal ve barbekü sosun eklenmesiyle premium sos portföyünü genişleterek, pazardaki konumunu güçlendiriyor.

BTA aşçıları ödüle doymuyor BTA aşçıları, Türkiye’nin en büyük gastronomi festivali olarak kabul gören 12. Uluslararası İstanbul Mutfak Günleri bünyesinde gerçekleştirilen yarışmalarda kazandıkları ödüllerle ses getirdiler. Festival bünyesinde gerçekleştirilen yarışmaların “Pratik Takım-Gençler” kategorisinde yarışan BTA Atatürk Havalimanı aşçıları Nur Akbayır, Aynur Çınar ve Okan Koç bronz madalya kazandılar.

Unilever turistlerin Türkiye’deki tatil tercihlerini belirledi Unilever Food Solutions’ın,

bağımsız bir araştırma şirketiyle Antalya ve Bodrum’da her şey dahil sistem otellerinde konaklayan İngiliz, Alman ve Rus milletlerden 400 misafirle (18-64 yaş grubu kadın/erkek) gerçekleştirdiği ‘Her Şey Dahil Oteller Memnuniyet Araştırması’na göre bu üç ülkeden gelen misafirlerin %57’si gelecek sene hangi otelde kalacağı konusunda kararsız. %27’si ise gelecek sene aynı otelde kalmayı düşünmüyor.



restaurant gastro aktüel 86 hotel & hi-tech

k lezzetleri Go Mongo’da yepyeni wo ki ilk ve tek temsilcisi

‘Moğol Barbeküsü’ konseptinin Türkiye’de aya devam Go Mongo, lezzet kaşiflerine yepyeni tatlar sunm e sunan Go nisin beğe ediyor. Farklı lezzetleri, zevkli damakların na girecek arası ileri Mongo’nun menüsüne, wok severlerin favor e kısa sürede yepyeni tatlar eklendi. Wok ocağında harlı ateşt lerini koruyor. pişirilen yemekler besin değerlerini ve dirilik böylelikle otantik ve Yemeklerde kullanılan özgün malzemeler de, yepyeni bir deneyimin aromatik lezzetlerini kaybetmiyor; yiyenlere nda bulunan Tavuk arası ı tatlar kapısını açıyor. Go Mongo’nun yeni larda zencefil, wok’ saklı Kaju, Tavuk Köri ve Karides Acılı Sarım r. limon otu ve taze sarımsak tatları öne çıkıyo

Hilton İstanbul Bomonti’de brunch keyfı Misafirlerini dünyaca ünlü

Hilton hizmet kalitesi ve geleneksel Türk konukseverliğiyle ağırlayan Hilton İstanbul Bomonti, yeme-içme yaklaşımıyla da şehrin en seçkin adresleri arasında yer alıyor. Otelin ana restoranı the globe, 23 Şubat’tan itibaren her pazar sunacağı brunch ile hafta sonu tatillerini lezzet şölenine dönüştürmeyi hedefliyor. Usta şef Yannis Manikis’in içeriğini İstanbul’un farklı kültürleri buluşturan kültürel mirasından ilham alarak oluşturduğu brunch’ta, evrensel lezzetler ile Türk mutfağının geleneksel tatları bir arada sunuluyor.

Gloria, gıda laboratuvarını kendi bünyesine taşıdı Yaklaşık 16 yıldır yüksek misafir memnuniyetiyle hizmet vermeye devam eden Gloria Hotels&Resorts, daha önce dışardan aldığı gıda kontrolleri hizmetini, Gloria Serenity Resort, Gloria Golf Resort ve Gloria Verde Resort otelleri bünyesinde son teknolojiye göre kurduğu modern laboratuvarlar ile kendi bünyesine taşıdı.

Divan İstanbul’da Akdeniz lezzetleri: Divan Lokanta Divan İstanbul’un zarif ve şık restoranı Divan Lokanta’nın menüsü yenilendi. Akdeniz Mutfağı’nın seçkin ve gurme lezzetlerinden oluşturulan menüde, yenilikçi lezzetler modern sunumlarla birleşiyor. Menüde; kaparili ton balığı sosuyla Vitello Tonato, zencefilli havuç çorbası, füme somonla kuşkonmazın nefis birlikteliği Panache, patlıcanlı caponata ve portakallı rezene salatasıyla sunulan Baharat Kaplı Kılıç Balığı ve dondurmalı panettone gibi sıra dışı ve benzersiz lezzetler yer alıyor.



restaurant gastro aktüel 88 hotel & hi-tech

Serpme kahvaltı keyfı, Holiday Inn İstanbul City’de Holiday Inn İstanbul City,

ziyaretçilerine şehrin ortasında serpme kahvaltı keyfini yaşatıyor. Holiday Inn İstanbul City, Naar Restoran’ın keyifli ve huzurlu atmosferinde 25’ten fazla kahvaltı çeşidiyle, misafirleri için kelimenin tam anlamıyla bir ziyafet sunuyor. Unutulmayacak lezzetler eşliğinde kahvaltı yapmanın zevkine varmak için, Mart ayından itibaren hafta sonları saat 10.00 ile 14.00 arasında Naar Restoran’a uğramak yeterli olacak. Tarihi ve doğal güzellikleri ile Asya ve Avrupa’nın birleştiği yerde surların içinde korunmuş büyük bir miras olan şehrin kalbindeki otel sıcak bir gülümseme ile servis edilen mükemmel bir kahvaltı için en ideal mekan…

Le Meridien’de İspanyol rüzgarı

Popüler yerleşim, sanat, eğlence ve alışveriş bölgelerine ve eşsiz boğaz hattına yakınlığı ile dikkat çeken İstanbul’un yeni destinasyonu Le Meridien İstanbul Etiler, 34. katında hizmet veren Boaz Bar’da her Çarşamba günü Tapas@Boaz konseptine imza atıyor. Le Meridien İstanbul’un Executive Şef’i Tarkan Özdemir’in başında olduğu ve deneyimli aşçıların ellerinden çıkan tapaslar arasında Galiçya usulü ahtapot, patatesli tortilla, drunken shrimps, kuru et çeşitleri ve manchego peyniri gibi lezzetler yer alıyor.

Alfa Pastacılık’dan unutulmaz buluşma Alfa Pastacılık Yağları tarafından

hazırlanan ve tüm Türkiye’yi kapsayan Alfa Usta Buluşmaları’nın en son etkinlikleri 28-30 Ocak’da İstanbul’da gerçekleşti. İstanbul’da Anadolu ve Avrupa olmak üzere 2 ayrı etkinlik düzenleyen ekip, Alfa’cı Ustalar ile unutulmaz iki gün geçirdi. İstanbul’da gerçekleşen etkinliklerin Avrupa ayağı Marriott Otel’inde, Anadolu ayağı ise Divan Otel’inde gerçekleştirildi.

Meyve parçacıklarıyla pasta şıklığı

Puratos, ekmek, pasta ve çikolata hammadde üretimi alanında inovatif ürünleriyle sektöre lezzet katmaya devam ediyor. Puratos, yerli ve ithal meyveler kullanılarak hazırlanan ve hali hazırda var olan Topfil Frambuaz miksine iki yeni karışım daha ekledi. Profesyoneller için kullanımı kolay kekler, kurabiyeler ve tartlar yapmaya olanak sağlayan, Topfil Elma yüzde 90, Topfil Vişne ise yüzde 65 gerçek meyve parçalarını içeriyor. Topfil Elma 15 kiloluk, Topfil Vişne ise 5 kiloluk kovalarda sunuluyor, miksler 6 ay raf ömrü ve mükemmel lezzetiyle dikkat çekiyor.



restaurant gastro aktüel 90 hotel & hi-tech

Barilla ile İstanbul’da Venedik la ve esintisi Yüzyıllardır İtalya’nın kanallarıy nlenen geleneksel

gondollarıyla tanınan kenti Venedik’te düze İstanbul’da Venedik Karnavalı, her yıl olduğu gibi bu yıl da eli baloyla İtalya Büyükelçiliği tarafından düzenlenen mask özel inden birbir n edile kutlandı. Barilla, baloda ikram olduklarını ’da İtalya adeta makarna seçenekleriyle konuklara ve ğı’nın Mutfa n hissettirdi. Bu çok özel etkinlikte İtalya sunan i klerin örne geleneğinin temsilcisi makarnanın eşsiz bir gece lmaz Barilla, hem baloyu seçkin damaklar için unutu haline getirdi hem de konuklardan tam not aldı.

Kahvaltının en lezzetli adresi; Cafe Locale İstanbul İstanbul’un Anadolu

yakasının öne çıkan ilçelerinden Ataşehir’de Aralık ayında hizmet vermeye başlayan Cafe Locale İstanbul, günün her anında yemek yemeyi keyfe dönüştürüyor. İlk günden bu yana ana yemekleri yoğun ilgiyle karşılanan mekanda sabah kahvaltıları ayrı bir fark yaratıyor. Yöresel peynir çeşitleri tamamlayan balkaymak, reçeller ve yumurta çeşitleri ile her damak tadına uygun alternatifi menüsünde sunuyor.

g2m, Hilton Worldwide F&B European’a damgasını vurdu Hilton

Grubu’nun şefler, satınalma ve F&B müdürlerine yönelik gerçekleştirdiği Hilton Worldwide F&B European etkinliğinde yeni ürün gamını sergileyen g2m, profesyonellerden tam not aldı. 20 Şubat’ta Hilton İstanbul Bomonti Hotel’de yapılan etkinliğe Türkiye’den birçok gıda firması da stantlarıyla katıldı. Hilton Grubu bu etkinlik çerçevesinde dünya çapındaki otellerinde çalışan satınalma müdürleri, F&B müdürleri ve mutfak şeflerini Türk firmalarıyla bir araya getirerek temaslarda bulunmayı başardı. Hilton Otellerine ürün tedarik eden firmalar diğer Hilton’ların da kendilerini tanımaları için etkinlik alanında stant kurdular. Hilton’un yıllardır tedarikçiliğini yapan sektör lideri, Hilton Worldwide F&B European Etkinliği’nde Hilton ile olan işbirliğinin daha uzun yıllar süreceği mesajını da verdi.

Gulfood’ta Pınar’a büyük ilgi Türkiye’nin

lider ve öncü gıda markası Pınar, 23-27 Şubat tarihleri arasında Birleşik Arap Emirlikleri’nde düzenlenen dünyanın en büyük gıda fuarı Gulfood Fuarı’na katıldı. Pınar, 120 ülkeden toplam 4.500 şirketin ürünlerini tanıttığı, yaklaşık 80.000 ziyaretçi tarafından gezilen fuarda büyük ilgi gördü. Pınar, dikkat çekici standında Körfez ve Ortadoğu ülkelerinin yanı sıra dünyanın birçok ülkesinden ziyaretçileri de ağırladı. Fuar boyunca stantta, Pınar ürünleriyle farklı tarifler ve şık sunumlar da hazırlanarak ziyaretçilere lezzet şöleni sunuldu.



restaurant hijyen 92 hotel & hi-tech

Tolkar, Antalya’da turizm ile birlikte büyüyor Antalya ve çevresine uzun yıllardır satış ve teknik servis hizmetleri sunan Tolkar AŞ. mevcut büyüme stratejileri doğrultusunda bölge müdürlüğünü Antalya Aspendos Bulvarı’ndaki beş katlı plazasına taşıdı.

T

ürkiye’de gerek çamaşırhane gerekse tekstil makineleri alanında öncü firmaların başında gelen Tolkar AŞ., turizmin başkenti Antalya bölgesinde turizm ile birlikte büyümesini sürdürüyor. Antalya ve çevresine uzun yıllardır kendi Tolkar AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı bünyesindeki ekibi ile Cenk Karace satış ve teknik servis hizmetleri sunan firma, mevcut büyüme stratejileri doğrultusunda bölge müdürlüğünü Antalya Aspendos Bulvarı’ndaki beş katlı plazasına taşıdı.

CENK KARACE: SATIŞ VE SERVİS OFİSLERİMİZİ ARTTIRACAĞIZ Büyüyen müşteri grubuna kısa zamanda daha iyi hizmet verebilmek amacı ile var olan satış ve servis ofislerini arttırma hedefini 2014 yılı başlarında gerçekleştirdiklerini anlatan Tolkar AŞ. Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Karace, taşınma süreciyle ilgili olarak şunları söyledi: “Kurulduğumuz ilk günden bu yana teknolojik, ekolojik ve ekonomik farklar ortaya koymayı kendine misyon edinen firmamız, geçen süreç içerisinde yeni teknolojileri ve ürünleri ile de fark oluşturmayı başardı. Büyüyen müşteri grubumuza daha kısa bir zamanda daha iyi ve kaliteli hizmet sunabilmek amacı ile var olan satış ve servis ofislerini arttırma hedefini 2014 yılı başlarında gerçekleştirdik. Bu doğrultuda Tolkar AŞ. Bölge Müdürlüğü’müzü Antalya Aspendos Bulvarı üzerinde 5 katlı bir plazaya taşıdık.”

BAŞARILI PROJELERİMİZ DEVAM EDECEK Yeni yerinde satış, teknik servis hizmetleri yanında oluşturulan eğitim salonunda her türlü eğitim ve tanıtım gibi sosyal faaliyetleri de planlayan Tolkar AŞ.’nin Manavgat ve Alanya ilçelerinde de satış ve servis ofislerini faaliyete geçirdiğini ifade eden Karace, “Bu atılımlar ile üretim teknolojisini, hizmet kalitesiyle entegre eden firmamız Antalya ve çevresinde başarılı projelere imza atmaya devam etmektedir” diye konuştu.



restaurant hijyen 94 hotel & hi-tech

Eczacıbaşı Profesyonel’den “housekeeper gecesi” Profesyonel temizlik, hijyen, gıda ürünleri ve hizmetlerini, komple çözümler sunarak, işletmelerle buluşturan Eczacıbaşı Profesyonel, son olarak Bursa’nın önde gelen otellerinde görevli housekeeperları bir yemekte ağırladı.

E

czacıbaşı Tüketim Ürünleri Grubu şirketlerinden biri olan ve ‘Ev Dışı Tüketim’ sektöründe faaliyet gösteren Eczacıbaşı Profesyonel, hizmet verdiği sektöre katkı sağlamayı sürdürüyor. Geniş ürün yelpazesi ile turizm, yiyecek-içecek, AVM, eğitim ve sağlık sektörlerine hizmet eden, yüksek kalite ve hizmet standartları ile 10.000’den fazla işletmeye

profesyonel çözümler sunan Eczacıbaşı Profesyonel, sektör çalışanlarına yönelik dönemsel etkinlikler düzenliyor. Ürün tedarik ettiği işletmelerin her zaman yanında olan ve Eczacıbaşı Profesyonel Akademi ile işletmelere eğitim, denetim ve danışmanlık alanında çözümler sunan Eczacıbaşı Profesyonel, geçtiğimiz günlerde Bursa’nın önde gelen otellerinde görevli housekeeperları bir yemekte ağırladı.

BURSA’NIN ÖNDE GELEN OTELLERİ KATILDI Eczacıbaşı Profesyonel’in Bursa’da Arslanlar Club’ta düzenlediği geceye başta Eczacıbaşı Profesyonel yetkilileri olmak üzere Bursa’nın önde gelen otellerinde görevli housekeeperlar katıldı. Selpak Professional, Marathon, Maratem, Oralet, Dispo, Ermop, Splenda, Cezbeli, Dizi, Unifood, Demko markarlı ürünler ile ev dışı kullanım pazarında Türkiye’nin önde gelen firmaları arasında yer alan Eczacıbaşı Profesyonel, gecede özel bir sunum da yaptı. Gecede ayrıca mobbing konusunda housekeperları bilgilendirmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla eğitmenler eşliğinde mobbing konusu ele alındı.



restaurant hijyen 96 hotel & hi-tech

3M Türkiye’den restoranlara özel inovatif çözümler Temizlik ve hijyen sektörünün güçlü markalarından 3M Türkiye, Diamond Sistem Pedler ve Scotch-Brite ürünleri ile restoran temizliğine inovatif çözümler sunuyor.

1

10 yılı aşkın süredir yeni fikirler geliştiren ve bu fikirleri dahiyane ürünlere dönüştüren 3M, restoran temizliğine özel inovatif çözümleriyle zaman ve paradan tasarruf edilmesini sağlarken aynı zamanda hayatı kolaylaştırıyor.

HEM VAKİTTEN HEM DE NAKİTTEN Zaman, kimyasal, mekanik ve ısı gibi temizlik parametrelerinde önemli bir yer kaplayan, kimyasal ve işçilik maliyetlerinin düşürülmesi için birebir olan 3M Diamond Sistem Pedler, sorunlu zeminlerde artık parlaklık sağlamayan zemin yapısını sadece su ile kimyasal kullanmadan düzelterek ilk günkü parlaklığa kavuşturuyor. Diamond Trizact HP Diskler; mermer, traverten, granit, karo mozaik, brüt beton ve PVC gibi zeminlerde yüzeydeki cilayı sökerek çatlakların ortadan kalkmasını ve zemin kaplamaların pürüzsüz ve parlak olmasını sağlıyor. Özellikle kimyasal kullanımına gerek olmayan sadece su ile gerçekleştirilen bu uygulama ile cilalama maliyetleri büyük bir ölçüde azalıyor. Diamond Sienna Yer Pedleri, Trizact Diskler ile ağır hasarlı yüzeylerin onarımı gerçekleştirildikten sonra, parlatma sürecinin ilk evresinde yer alıyor. Yine sadece su ile uygulama yapılarak cilalama işlemi

tamamlanıyor. Diamond Mor Yer Pedleri ise, Sienna Yer Pedi ile yapılan uygulamadan sonra devreye giriyor, cila işleminin tamamlanmasını sağlıyor. Parlaklığın sürdürülmesi ve zemin bakımı sağlanmasında da etkili bir rol oynuyor.

ETKİLİ RESTORAN VE ZEMİN ÇÖZÜMLERİ 3M Scotch-Brite hizmet verdiği kişi ve kurumları yakından takip ediyor, onların karşılaşabileceği zorluk ve fırsatlar adına yeni ürün ve çözümler üreterek yenilikçi ruhunu her zaman taze tutuyor. ScotchBrite sunduğu profesyonel temizlik çözümlerinin yanı sıra, geniş ürün yelpazesi ile restoran, alışveriş merkezi, kafe, otel, hastane, okul ve zemin çözümleri kanallarında da yer alıyor. Bu kanallarda hedeflenen müşteri kitlesinin ihtiyaçlarını tam anlamıyla ve en kaliteli şekilde karşılamaya devam ediyor. Scotch-Brite Izgara Ovucuları, restoranlarda kullanılan ve güçlükle temizlenen ızgaraların sadece 30 saniye gibi kısa bir sürede, ekstra çaba sarf etmeden hızla temizlenmesini sağlıyor. Izgara Ovucu’nun hafif, dayanıklı ve üç farklı konumda ayarlanabilen sapı ile değiştirilebilir üç farklı sünger alternatifine sahip olması da yapılan işlemi kolaylaştırıyor. Hemen hemen her restoranda kullanılan kızartmaların lezzeti ve kalitesi, kızartma yağlarının kalitesi ile belli oluyor. Kullanılan yağ, uzun süreli kullanımın ardından bozuluyor, kızartmaların lezzetini, kalitesini, rengini ve dokusunu bozuyor. 3M Yağ Ölçümleme Şeritleri, müşteri memnuniyetsizliğini önlemeye yardımcı oluyor, kızartma yapılan tavalarda yağın bozulma derecesini ve mevcut kalitesini ölçümlemek için basit bir test imkanı sağlıyor. Bu şekilde yağın erken atılmasını önleyerek, maliyeti düşürüyor.



restaurant dekorasyon 98 hotel & hi-tech

Grohe’den tüm duyulara hitap eden bir deneyim Yeni Grohe SPA F-digital Deluxe koleksiyonu, banyolarda tüm duyuları harekete geçiren, hayran bırakan ve ilham veren bir deneyim yaşatıyor.

K

ullanıcılarına üst düzey duşun tüm esnekliğini sunan yeni Grohe SPA F-digital Deluxe koleksiyonu, aynı anda duşu renk terapisi için renkli ışıkla, cildi temizlemek için hoş bir buharla ve en sevilen şarkılarla dolduruyor. Tepe ve yan duşlar, aydınlatma ve sesin yanı sıra buhardan oluşan esnek seçimler ile geniş bir kişiselleştirilmiş kombinasyon yelpazesi oluşturulmasına imkan veren ürünlerin iç mekan tasarımında esnekliği temsil etmesinde olduğu gibi, tercihe uygun monte edilebilme özelliği ile de dikkat çekiyor. Yeni Grohe SPA F-digital Deluxe, Apple iPod Touch 4G’nin takıldığı bir dijital kontrol paneli, Grohe SPA aplikasyonu kullanılarak tercih edilen renkte LED aydınlatma, müzik ve buhar yoğunluğu gibi tüm modül fonksiyonların kolay kontrolüne imkan veriyor.

MODERN DUŞUN YENİ BİR BOYUTU Profesyonel banyo tasarımı için, şaşırtıcı ve ilgili çözümlerin de dahil edilmesi büyük önem taşıyor. Grohe bu amaçla yaşam kalitesini yükselten ve bireyselliği ifade eden ürünler geliştiriyor.

Tasarım ve montaj alternatiflerinde esneklik, çok yönlü fonksiyonellik ve en küçük ayrıntısına kadar tasarlanan maksimum konfor gibi özellikleri ile öne çıkan Grohe SPA F-digital Deluxe, Grohe F-digital veya Grohtherm F’den ürünler ile birlikte, alışılmadık olanın tadını en üst düzeyde çıkartmaya olanak sağlıyor.



restaurant dekorasyon 100 hotel & hi-tech

Geberit Monolith’e yeni bir üye:

Monolith Plus Geberit, tasarım ve fonksiyonelliğin mükemmel teknoloji ile birleştirdiği Monolith rezervuar modüllerine bir yenisini daha ekliyor. Geberit Monolith Plus, rezervuar modülüne eklenen fonksiyonlarla otel ve restoran banyolarına ekstra şıklık ve konfor sunuyor.

Ş

ık bir tasarım için karmaşık ve pahalı montajlara ihtiyaç olmadığını vurgulayan Monolith ailesinin yeni üyesi Geberit Monolith Plus, sadece tasarımıyla değil etkileyici fonksiyonlarıyla da öne çıkıyor. İleri teknolojiyi, montajı kolay bir tasarım konseptinin arkasında gizliyor. Rezervuarı cam kapağın arkasına entegre edilmiş bu estetik tasarım, kapsamlı bir tadilata gerek kalmadan kompakt bir ürün olarak yerden tasarruf sağlayarak banyolardaki yerini alıyor.

SEÇKİN RENK ALTERNATİFLERİ Geberit Monolith Plus rezervuar modülü sunduğu ek fonksiyonlarla modern banyolar yaratmak isteyenlere şık alternatifler sunuyor. Rezervuara entegre edilmiş koku alma sistemi sayesinde kötü kokular klozetin içinden emiliyor ve seramik petek filtrede temizlenerek ortama geri veriliyor. Dokunmatik tuşlar, deşarj süreci nazikçe başlatıyor. Yedi farklı renk seçeneği ile sunulan ComfortLight özelliği kullanıcıyı uzaktan algılıyor, banyoya girdiğinizde otomatik olarak devreye giriyor ve banyoda hoş bir atmosfer yaratıyor.

ŞIK VE MİNİMALİST Geberit Monolith Plus rezervuar modülleri banyonuzu tasarlarken hayal bile edemeyeceğiniz imkanlar sunuyor. Yere oturan ve asma klozetlerle ve Geberit AquaClean modelleriyle uyumlu Geberit Monolith Plus

rezervuar modülü, sunduğu siyah, beyaz ve toprak rengi alternatifleriyle göz doldurarak stil sahiplerine hitap ediyor. Minimalist çizgisi ile modern banyolar yaratan Geberit, her tarza uygun akıllı çözümleriyle yaşam kalitenizi yükseltmeye devam ediyor. Bu fonksiyonlarıyla banyolarda şıklık ve konfor sağlayan Geberit Monolith Plus, montaj esnasında binada yapısal bir değişiklik gerektirmiyor. Bu, hem yeni inşaatlarda hem de renovasyonlarda kullanıcısına büyük bir avantaj sağlıyor.



restaurant portre 102 hotel & hi-tech

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

Derin Sarıyer ile çağdaş mobilya tasarımları üzerine… “Pazarda rekabetçi olmak bizim için değerli olsa da sahip olduğumuz butik ruhumuzu kaybetmek istemiyoruz. Çünkü o ruh bize ayrı bir yaşam enerjisi, bakış açısı ve farklı bir tasarım algısı katıyor. Bundan sonraki süreçte de bunu dengeli bir şekilde götürmek niyetindeyiz.”

T

ürkiye’nin çağdaş mobilya tasarım anlayışının önde gelen markalarından Derin Design, Derin Sarıyer – Haldun Kilit ortaklığında 2014 koleksiyonunu beğeniye sundu. 1971 yılında ilk kez Aziz Sarıyer tarafından temelleri atılan, bugün Türkiye’nin önde gelen tasarım şirketleri arasında anılan markanın yeni koleksiyonunu, otellere yönelik projelerini ve tasarım algılarını firma ortaklarından Derin Sarıyer ile konuştuk.

Derin Design’ın ana faaliyet alanlarından bahsederek, turizm-otellere yönelik çalışmalarını anlatır mısınız? Derin markası 1971 yılında kuruldu. Genel olarak

baktığımızda evlerden çok proje odaklı çalışmalar üzerinde iş geliştiriyoruz. Ana alanımız ağırlıklı olarak ticari, endüstriyel projelerden oluşuyor. Bu alanda özellikle ofis ve benzeri çalışma alanları ile ilgili ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Oteller, turizm tesisleri konusu ise, aslına bakarsanız AHK firması ile yürüttüğümüz çalışmalar doğrultusunda daha sıcak bir aşamaya geldi.

Markanızın daha çok otel lobilerinde tercih edildiğini görüyoruz. Bunun sebebini öğrenebilir miyiz? Dediğiniz gibi, Derin markası olarak, daha dışa dönük yapıya sahip genel alan mobilya çözümlerinde etkin


tasarımlar sunuyoruz. Elbette oteli birinci dereceden temsil eden alanların başında odalar geliyor. Fakat lobiler sanki daha dışa dönük yapılarından dolayı bizim öncelikli tercihlerimiz arasında geliyor.

Otellerin daha dışa dönük olarak tarif ettiğiniz genel alanlarını markanızla nasıl bağdaştırıyorsunuz, biraz daha açar mısınız? Şöyle ki, otellerde oda ve genel alan tasarımı arasında çok ciddi farklar var. Çünkü odalar minimum seviyedeki metrekarelerinde maksimum fonksiyon elde etmek adına mobilyaları tek tek parçalar halinde önemli kılar ve genel yapı bir şekilde kompakt bir tavırla ayağa kaldırılır. Oysa ortak alanlar çok daha serbesttir. Bunlar estetiğin çok daha ön planda olduğu, fonksiyonun eşdeğer tutulduğu, otelin dışa dönük yüzleridir. Dolayısıyla bizim ürünlerimiz de o alanlarda daha etkili görüldüğünden öncelikli geliyor. Bununla beraber otel odaları adet olarak yüksek ve ticari anlaşmaları daha farklı kategoride değerlendirilir. Hatta nasıl olsa lobiye geleceğiz düşüncesi ile lobilerden daha önce işleme konur. Otel projesi önceden belirlenmiş olsa bile satın alımlar odalar üzerinden gider. Bizim markamız o alanda da etkili üretimler yapıyor fakat daha esnek. Bizim daha çok ortanın üstü sayılabilecek bütçelere sahip, markanın değerini yükseltecek alanlar konusunda etkin olduğumuza dair bir algı var sanırım. Sektör tarafından ağırlıklı tercih edilme nedenimiz de bu olsa gerek… Sonuçta bir oda fiyatı belirlendiğinde kapısından banyo aksesuarlarına kadar toplu bir paket düşünülür ve artık mobilyalar tek tek birer anlam ifade etmelerinin dışında sadece bir rakam olarak önünüze gelirler. Ancak ortak alanlarda bu sıkıştırılmış tavır nispeten rahatlar. Öyle sanıyorum ki tercih edilmemizde bu faktörler önemli bir yer tutuyor. Bu alanda özellikle son 2 yıldır AHK’nın da etkisiyle çok daha rekabetçi teklifler verebiliyoruz. Bundan sonraki dönemde daha çok etkili olacağımızı düşünüyorum.

AHK’dan sonra pazarda daha rekabetçi olacağınızı söylediniz. Pazarda tam olarak neyi hedefliyorsunuz? Pazarda rekabetçi olmak bizim için değerli olsa da sahip olduğumuz butik ruhumuzu da kaybetmek istemiyoruz, öncelikle bunun altını çizmek isterim. Çünkü o ruh bize ayrı bir yaşam enerjisi, bakış açısı ve farklı bir tasarım algısı katıyor. Bundan sonraki süreçte bunu dengeli bir şekilde götürmek niyetindeyiz. Ancak otellerde aşılması gereken çok önemli bir nokta var, üstelik sadece Türkiye’den de bahsetmiyorum. Bir otelin genel mimarisi projelendirme aşamasında çok özgün bir şekilde ayağa kaldırılırken, mobilya konusunda sanki biraz daha özensiz davranılabiliyor. Mobilyaların her birinin birer tasarımcısı olması ve o tasarımcısının adıyla üretilmesi konusu ve bu alandaki bilinç düzeyi bence çok önemli. Ancak manzaraya baktığımızda, sanki o ürünler anonimmiş ve teklif vermek serbestmiş gibi bir tavır sergileniyor. Biz bu noktada haklarımızı sonuna kadar savunuyoruz ve bu tip projelere de uzak duruyoruz. Bence mobilyaların da gerçekte birer tasarım ürünü olduklarını ve birileri tarafından oluşturulduklarını iyi kavramak lazım.

İçmimarlar ve mimarlarla bu konuda nasıl bir etkileşim içindesiniz? Her şeyden önce birlikte çalıştığımız mimarlar uluslararası mobilya tasarımının dilini çok iyi bilen, işini layıkıyla kavramış kişiler. Bu sebepledir ki, onlarla çalışırken herhangi bir zorluk yaşamıyoruz, hatta birbirimizi birçok alanda desteklediğimizi de


restaurant portre 104 hotel & hi-tech

ifade edeceği bir alandır. Elbette bir mobilyanın fonksiyonellik gibi önemli bir zorunluluğu vardır. Fakat sadece bu mudur, tabii ki değildir. Şunu çok iyi biliyorum, kişi kullandığı objelerle ister istemez bir bağ oluşturur ve o bağın en güzel şekilde çözüm bulması gerekir. Güzellik kavramı da tabii ki görecedir. Biz bunu kendi güzellik yaklaşımlarımızla yansıtırken aynı zamanda ona zamanı adlandırma gibi önemli bir misyon da yüklüyoruz. İleriki dönemden bugüne bakıldığında, bu yılın simgeleri, anlatıcıları olmaları gerektiğini düşünüyoruz. Kendi kişisel tutkularımız, ihtiraslarımız, hayallerimiz ya da fantezilerimizin anlatımından ziyade bugünü anlatan, bunu da kişisel içgüdüsel veriler, duyularla bezeyerek yapmaya imtina ediyoruz.

söyleyebilirim. Onlar da aynı şekilde koleksiyon ürünlerimizi kullanmayı tercih ediyor ya da proje için geliştirdikleri ürünleri tarafımızdan üretilmesini istiyorlar. Bu anlamda mimarlara ciddi kolaylıklar da sağlıyoruz. Bazen onların hayallerini süsleyen, bazen eskiz şeklinde geliştirdikleri ürünleri teknik hale getirerek, üretim çizimlerini yaparak, gerekiyorsa prototiplerini gerçekleştirip proje için üreterek yapıyoruz bunu. Bu beş parça da olur, bin parça da, hiç fark etmiyor. Sonuçta ortaya çok zengin ve verimli bir işbirliği çıkıyor. Bazen de öyle bir ürün ortaya çıkıyor ki, kendi koleksiyonumuzda bile kullanıyoruz.

Biraz da 2014 koleksiyonunuzdan bahsedelim istiyorum. Yeni koleksiyonunuzda neler var? Derin markasının Aziz Sarıyer ile başlayan, şahsımda devam eden sürecinde şöyle bir tasarım algısı var, biz zamanın belirli bir döneminde yaşıyoruz. Mobilya tasarımı bir sanat mıdır, değildir ama insanın kendini

Bu yeni koleksiyonunuzda zamanı nasıl anlattınız, kişisel katkılarınız neler oldu, zamanın hangi simgelerini tasarıma kattınız, anlatır mısınız? Bilindiği gibi, çağımızın iletişim teknolojileri o kadar ilerledi ki insanlar bir otel lobisinde bile kendilerine çalışma alanları oluşturabiliyorlar artık. Ya da kişi ofis masalarına bağımlı bir şekilde çalışmak zorunda değil. Doğal olarak bu durum mobilya tasarımını da mutlak suretle etkiliyor. Söyleşimizin başında da anlattığım gibi Derin markası ağırlıklı otel genel alanlarında etkin olduğu için bu durum bizim üretimlerimize açık bir şekilde yansıyor. Fonksiyonellikle beraber estetik konusuna da kısaca değinmek isterim. Biz marka olarak sofistike bir sadelikten yanayız. Derler ya, “İnsan ilişkilerinde alçakgönüllü olma, yanlış anlaşılırsın” diye. Biz tasarımlarımızda o noktayı biraz zorlamak istiyoruz. Karşı tarafta “bunu ben de yapabilirdim, çok sade ve basitmiş” algısı oluşturmak önemli bir hedefimiz. Bizim için tasarımın sürekliliği ve istikrarı çok önemli. İstiyoruz ki, üründen tek bir parçayı çıkardığımızda bütün anlamını yitirsin… Tasarımlarımızı geometri, mantık ve rasyonelliği kullanarak, aynı zamanda rasyonelliğin içinde insanlara hayal etmelerini sağlayarak yapma telaşı içindeyiz. Bahsettiğim bir süsleme, ekleme ya da dekoratif tavırlarla bir estetik yakalama arzusu hiç değil. İndirgemekle, azaltmakla, çıkartmakla başarmak konusundaki sınırsız bir iştah... 2014 yılı koleksiyonumuzda her ne kadar farklı tasarımcılar ile çalıştıysak da ürünlerin ortak özellikleri bu bahsettiğim noktalar. Sonuçta her tasarımcı kendi diliyle üretiyor ama ortaya çıkan işlere genel olarak baktığımızda Derin Design dili oluştursunlar istiyoruz. Bu da zaten tasarım yönetimine giriyor. Gün geliyor karşımıza öyle güzel tasarımlar çıkıyor ki; bayılıyoruz, evimizde kullanmak istiyoruz. Fakat o tasarımın Derin Design


TAMAMLANAN PROJELER: W Otel Akaretler-Lounge Bölümü, Lasagrada Hotel, Ramada Otel Taksim, Samsun Venn Otel, Polat Renaissance Bosphorus, Ajia Otel, İzmir Ramada Encore Otel, Inn Hotel, Nirvana Otel, White City Otel, Divan Otel Gaziantep

koleksiyonunda yer alamayacağını düşünüyoruz. Böyle bir fikrimiz de oluyor. O konuda kendimizi çektiğimiz zamanlar oluyor. 2014 mobilya koleksiyonumuzu melez ve tamamlayıcı olarak tanımlayabilirim. Çünkü ne sadece ofis ne de sadece otel, hastaneler için üretilmiş ürünlerden oluşuyor. Bunların birleştiği bir küme varsa o küme için tasarlıyoruz. İşte bunun için melez ve tamamlayıcı. Yaşam biçimlerine göre bir evde de kullanılabilir, bir hastanede de…

Bu koleksiyondan beklentileriniz neler? Biz ilk Derin koleksiyonunu 2000 yılında ortaya koyduk. Markayı oluştururken açıkçası tamamen kapalı devre bir çalışma sürecinden geçtik. İçimizden gelenleri ortaya koyalım, sonra bu ürünler bizi yönlendirsin düşüncesiyle hareket ettik. O dönemde bahsettiğim ortak alanlar henüz ortaya çıkmamıştı. Sonra o ürünler aldı bizi sürükledi ve belirli bir aşamaya getirdi. Ürünlerimizi mimarlar, projeciciler projelerinde kullanmaya başladılar. Şu anki piyasada çok da geçerli olmayan bir yaratım sürecimiz var ama o süreç bizim alametifarikamız diyebilirim. Biraz daha serbest, kendini ifade etmekten çekinmeyen, cesurca ortaya koyabilen bir tavırda tasarlıyoruz. Koleksiyonumuzla pazarda son derece iddialıyız. Ürünlerimizin birçok yerde kullanılmasını istiyoruz ama artık onları özgür bırakıyoruz, mimarlara tanıtıyoruz ve diyoruz ki bunlar artık sizin... Tabii ki bu ürünler birçok fonksiyonu yerine getirmek üzere tasarlanıyor. Fakat kendimizi bu alanda çok fazla kilitlemek istemiyoruz. Bugüne kadar ki tavrımız da hep böyle oldu.

Koleksiyonunuzda ne tür malzemeler tercih ettiniz? Malzeme seçiminde Türkiye ve dünyadaki trendler nereye doğru gidiyor? Bizim temel malzemelerimiz ahşap, metal ve döşemelik ürünlerde farklı yoğunlukta süngerler, elyaflar… Son 3-4 yıldır dünyada trendler anlamında farklı malzemelerin, farklı dönemlerin, farklı coğrafyaların iç içe geçtiği neredeyse her şeyin serbest olduğu bir dönemden geçiliyor. Dünyada yaşanan krizin de

etkisiyle yeni yatırımların azaldığı bir süreç bu. Bu dönemde insanlar yeni yatırımlardan çok, mevcut işleri yeniden gündeme getirme telaşı içindeler. Elbette teknolojide yeni trendlerden faydalanılıyor. Bu süreçten biz marka olarak nasıl etkilendik meselesine gelirsek, Derin Design gerçekten de çok içten ve naif bir tavırla kendi dünyasını anlatıyor. Herhangi bir trend yakalama kaygısı olmadan… Bazen bugünün trendleri ile bazen apayrı noktalarda yer alarak… Hatta şunu söyleyebilirim, trend raporlarının bizden etkilendiği, etkilenmesi ile ilgili beklentimiz, böyle bir ihtimale sevinebileceğimiz durumlar da olmuştur.

Dekorasyon yaklaşımlarıyla, İstanbul başta olmak üzere şehir otellerini nasıl buluyorsunuz? İstanbul’da sanki bir sinema ve tiyatro sahnesindesiniz ve dışarıya çıktığınızda vahşi bir yapının içine giriyorsunuz. Metrekarelerin hassasiyetle düşünülmediği bir şehir yapısı içinde olmaktan bahsediyorum. Şehir mimarisinin de metrekare metrekare hesaplanması gerekiyor bence. Ve ne yazık ki bu tavrın şehirde devam etmediğini görüyoruz. Şehir zaten düşünülmemişse, hassas bir mimarisi yoksa o şehrin uluslararası anlamda ön plana çıkması çok kolay değildir. Genelde bakarsanız, bireysel tavırlar Türkiye’de dünyaya seslenebiliyor. Bu bahsettiğim kültürleri oluşturmadıkça etkili olmamız da mümkün değil bence. Bireysel tavırların devamı ülkenin kendisinde olmadıkça bir geçiş ülkesi oluyoruz.

Bugüne kadar hangi otellere proje ürettiniz, anlatır mısınız? Sheraton markasıyla yaptığımız çalışmalar oldu. Hatta şu an Gaziantep’de açtıkları otel yatırımlarında da beraber çalıştık. Güneşli Divan Oteli için halen üretimlerimiz devam ediyor, teslim edeceğiz. Geçen yıl Samsun’da bir butik otel projesi için üretim yaptık. Sumahan Otel’de de aynı şekilde çalışmalarımız oldu, restoranını yeniledik. Torunlar-Tüyap Otel projesi de çalışmalarımız arasındadır.


restaurant otel tech 106 hotel & hi-tech

Protel’den doğrudan rezervasyon sağlayan entegrasyon Protel’in sunduğu Myfidelio.net - TripConnect entegrasyonu ile oteller doğrudan rezervasyonlarını arttıracak.

O

tellerin operasyonlarını başarıyla yönetmelerini sağlamanın yanı sıra, son teknolojiden yararlanarak daima bir adım önde olmalarını hedefleyen Protel, sunduğu Myfidelio.net rezervasyon motorunun TripConnect ile entegrasyonunu duyurdu. Myfidelio.net rezervasyon motoru kullanan işletmeler TripConnect entegrasyonu sayesinde, aylık 260 milyondan fazla tekil ziyaretçisi bulunan TripAdvisor’da işletmelerinin görünürlüğünü artırarak, daha fazla doğrudan rezervasyon alabilecek.

TIKLAMA BAŞINA MALİYET TripAdvisor’ın yeni ve etkili bir hizmeti olan TripConnect; işletmelerin fiyat ve müsaitlik bilgilerini TripAdvisor otel arama sonuçlarında ziyaretçilere göstererek, doğrudan rezervasyon almalarını sağlayan bir CPC (tıklama başına maliyet) reklam çözümüdür. İşletmeler TripConnect’e üye olarak kolayca kampanya oluşturabilecek, web sitelerinin rezervasyon linkinin TripAdvisor otel arama sonuçlarında ilk sırada gösterilmesini sağlayabilecekler. Böylece web siteleri üzerinden doğrudan rezervasyonlarını artırabilecekler. Bunun yanında TripConnect ile detaylı gelir takibi ve Otomatik Yorum Toplayıcısı gibi gelişmiş özelliklerden de faydalanabilecekler. TripConnect hizmetinden faydalanmak isteyen işletmelerin öncelikle Tripadvisor İşletme Kayıtları’na abone olması gerekiyor. Otelin sayfasında iletişim bilgilerini göstererek,

ziyaretçilerin otel ile doğrudan bağlantı kurmasını sağlayan İşletme Kayıtları, otellerin oda ve paket fiyatlarında indirim gibi özel tekliflerini TripAdvisor’da duyurmalarını sağlıyor. Myfidelio rezervasyon motoru kullanan veya kullanmaya karar veren işletmeler ilk üç ay TripConnect entegrasyon arayüzünden bedelsiz olarak faydalanabilecek.Ayrıca Myfidelio.net - Tripconnect entegrasyonundan faydalanan işletmeler reklam kampanyaları için Protel’den danışmanlık desteği alabilecek.



restaurant otel tech 108 hotel & hi-tech

Turizm işletmelerinde gıda ve su güvenliği sistemleri gelişimi Rentokil Initial Türkiye Eğitim ve Danışmanlık Bölüm Müdürü A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Azize Çelikdere, Turizm İşletmelerinde Gıda Ve Su Güvenliği Uygulamaları ve Rentokil Siımply Safe Programı’nın detaylarını anlattı:

“T

urizm işletmeleri, konaklama faaliyetlerini gerçekleştirirken misafirleri için büyük bir catering firmasından daha fazla yiyecek ve içecek üretirler. Statüleri gereği gıda üretim tesisi vasfında olmayıp, gıda satış ve tüketim noktaları olarak değerlendirilir ve denetlenirler. Otellerde üretilen gıdaların ve kullanılan suyun güvenliğine ilişkin çalışmalar, ülkemizde 1998 yılında başladı ve 2002 yılından sonra yaygınlaştı. Çalışmaların başlamasında uluslararası büyük tur operatörlerinin bu konudaki beklentileri ve ön şartları temel etken oldu. Oluşan misafir şikayetleri ve sağlık sorunları sonrasında ödenen yüksek tazminatlar, misafirlerin maruz

Rentokil Initial Türkiye Eğitim ve Danışmanlık Bölüm Müdürü A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Azize Çelikdere

kaldığı hastalıklar bu ön şartların oluşmasını sağladı. Otellerde oluşabilecek gıda ve su kaynaklı zehirlenme ve hastalık risklerini engelleyebilmek için güvenli gıda üretim prensiplerine uymak ve bu konuda bilinçli işlemler gerçekleştirmenin zorunluluğu anlaşılmaya başlandı. 2008 yılından sonra hızlanan ulusal yasal düzenlemeler ve denetimler de sektörün bu konuda gelişmesine katkı sağladı.

SEZONLUK HİZMET, EĞİTİMLİLERİ SEKTÖRDEN UZAKLAŞTIRIYOR Otellerde gıda güvenliğinin yanında kullanım suyundan, havuzlardan, SPA alanlarından ve Legionella bakterisi bulaşma riski olan tüm bölgelerden kaynaklanan su güvenliği risklerinin de bilinir hale geldiğini ifade eden Azize Çelikdere, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizde turizm işletmelerinin %65’den fazlasının sezonluk olarak hizmet vermesi, çalışan sirkülasyonun

RENTOKİL SIMPLY SAFE PROGRAMI NEDİR? 2007 yılından bu yana İngiliz STS Firması tarafından Turizm sektörü için hazırlanan en etkin Gıda ve Su Güvenliği programı olan Simply Safe Programını kullanmaktayız. Simply Safe, FTO standartlarının gıda güvenliği bölümü yazarlarından dört kişiden biri Neil Rush tarafından hazırlanmıştır, bu sayede Simply Safe, FTO standartları ile tamamen uyumludur. Gıda Güvenliği prosedürleri HACCP Prensipleri doğrultusunda hazırlanmıştır. Su Güvenliği Prosedürleri uluslararası mevzuatlar ve EWGLI ( Avrupa legionella hastalıklarını araştırma grubu ) standartları ile uyumludur. Ulusal yasal mevzuatlara uygunluğu sürekli gözden geçirilerek iyileştirilir.


RENTOKİL INITIAL TÜRKİYE HAKKINDA

yüksek olmasına neden olmakta, sürekli olmayan iş, eğitimli çalışanların sektörden uzaklaşması sonucunu doğurmaktadır. Otellerde uzun çabalar sonunda kurulan gıda ve su güvenliği sistemleri tüm çalışanların bir sonraki sezonda değişmesi nedeni ile uygulanamamaktadır. Ayrıca gıda üretim alanlarının yapısal olarak güvenli gıda üretim şartlarına uygun inşa edilmemesi, yoğun ve hızlı çalışma temposu, ürün çeşitliliğinin fazla olması ve çalışanların birçoğunun gastronomi eğitimi almamış olması gıda güvenliğinin sağlanmasını olumsuz etkilemektedir.

SIMPLY SAFE’IN AVANTAJLARI: Denenmiş ve test edilmiştiri dünyada 46 ülkede uygulanmaktadır. Uluslararası sertifikasyona sahiptir. Basit, kolay uygulanabilir ve yeterlidir. Uluslararası bilinirliğe sahiptir. Tüm riskleri ve Gıda / Su güvenliği ile ilgili tüm işlemleri konuları kapsar. Kabul görmüş ve onaylanmıştır. Güncel ve yenilenebilir ve online raporlama sistemine sahiptir. Aylık denetimler ile sürekli izleme ve düzeltmeye olanak sağlar. Sürekli gözden geçirilmekte ve güncellenmektedir. ISO 22000 Sistemi ile uyumludur. Konusunda bilgili ve tecrübeli uzmanlar tarafından yürütülür. İhtiyaç duyduğunuzda hemen size ulaşabilecek bir ekip mevcuttur. Uluslararası şirket garantisi, Ekonomik fiyat politikası uygulanmaktadır.

Rentokil Initial Türkiye Oteleller’de gıda ve su güvenliği konusunda danışmanlık hizmeti sağlamak üzere 1996 yılında NB Çevre Sağlığı Sistemleri (National Britannia Turkey) adı ile kurulan ilk danışmanlık kuruluşudur. NB Çevre Sağlığı Sistemleri olarak otellerin yukarda tanımladığım şartlarına uygun, hızlıca kurulumu yapılabilen, çalışanlar tarafından kolay anlaşılabilir ve bir o kadar eksiksiz bir gıda güvenliği programı ihtiyacını tespit ederek tur operatörleri ile ortak çalışmalar gerçekleştirdik. Oteller ve restoranlar için Standart Gıda Güvenliği el kitabını, planlarını ve izleme kayıtlarını oluşturarak sektörün kullanımına sunduk. Gıda güvenliğinin ön gereksinimlerinden olan haşere mücadele hizmetini de aynı yıl 1996 da kapsamına dahil ederek Türkiye’ nin her ilinde hem haşere mücadele hem de danışmanlık hizmeti sağlayan sektörün lokomotifi ve okulu niteliği taşıdık ve bu özelliğimizi korumaktayız. Danışmanlık ve eğitim hizmetlerimize 2006 yılı sonrasında kapsam genişletme yaparak; ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi, OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi, ISO 1400 Çevre Yönetim Sistemi, BRC ( Gıda ve gıda ambalajı Teknik Standardı ) ve ISO 10002 Müşteri şikayetleri yönetim sistemi konularında da danışmanlık hizmeti vermeye başladık. Ayrıca danışmanlık ve eğitim hizmeti verdiğimiz tüm konularda 3. göz denetimler ve yine otellerde değişik markalar için marka ve gizli misafir denetimleri gerçekleştiriyoruz. NB Çevre Sağlığı Sistemleri, 2011 yılında dünyada 60 ülkede hizmet veren ve 50 bin çalışanı olan Rentokil Initial firması tarafından satın alındı. Bu satın alınma sonrasında hizmet kalitemizi daha fazla arttırma olanağına sahip olduk. Çalışanlarımız İngiltere’de gerek danışmanlık gerekse haşere konusunda eğitimler aldılar, tüm kontrollerimiz ve raporlarımızı elektronik ortamda gerçekleştirmeye başlandı.


restaurant otel tech 110 hotel & hi-tech

Form, “Yeşil Ofis” diploması aldı İklimlendirme ve yenilenebilir enerji sektöründe faaliyet gösteren Form Şirketler Grubu, Türkiye’de sektörünün ilk “Green Office (Yeşil Ofis)“ diploması alan firması oldu.

K

üresel iklim değişikliği ile mücadele kapsamında, çalışma ortamında tasarruf mekanizması oluşturarak bir çevre yönetim sistemi oluşturması Form Maslak Merkez Ofis’e WWF-Türkiye’nin “Green Office (Yeşil Ofis)” diplomasını kazandırdı. Form, “Green Office” diplomasını WWF Türkiye Mütevelli Heyeti Üyesi Engin Şenol ve Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun’un katılımıyla düzenlenen bir törenle aldı. WWF-Türkiye’nin “Green Office (Yeşil Ofis)” diploması alınması ile ilgili düşüncelerini paylaşan Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun, “Firmamız, yıllardır tedarik ettiği ve ürettiği birçok üründe, kurduğu klima sistemlerinde, yüksek verimli ve çevreci ürünlerle çalışmaya özen göstermiştir. Bu çalışma ve bilincin doğal bir devamı olarak yüksek verimli yeşil bir ofis ortaya koyma çabası ile “Green Office” diploması aldık. Form olarak Türkiye’de düşük karbon ekonomisine geçiş sürecindeki kararlılığımızı ortaya koyduk” dedi. Program kapsamında çevre üzerindeki negatif etkileri en aza indirmeye odaklanan Form, Ocak 2013’de Maslak Merkez Ofis’de çalışanların oluşturduğu sekiz kişilik “Green Office” ekibiyle çevre dostu tercihler yaparak başlattığı sürecin sonucunda, 1 yılda su, elektrik, kağıt tasarrufu ve atık yönetimi konularında önemli çalışmalar gerçekleştirdi.

ELEKTRİK TÜKETİMİNDE 1 YILDA %15 DÜŞÜŞ Form Şirketler Grubu, “Green Office” iyileştirme alanı olarak ilk yılında elektrik, su, kağıt tüketimi ve atık yönetimi konularını öncelik olarak belirledi.

FORM SOLAR KAYSERİLİ SANAYİCİLERLE BULUŞTU Form Solar güneş enerjisinden yararlanılarak elektrik üretmenin, Kayserili sanayicilere ve yatırımcılara sağlayacağı faydaları anlattı. “Anadolu Kaplanları Elektrik Faturasından Korkmaz” sloganıyla Form Temiz Enerji tarafından 25 Şubat 2014 tarihinde Novotel Kayseri’de organize edilen etkinlikte, Kayserili sanayici ve iş adamlarıyla güneşten lisanssız elektrik üretimi ve yasal süreç konularında bilgiler paylaşıldı. 50’yi aşkın firmadan 100’e yakın katılımcının iştirak ettiği toplantıda Form Solar Genel Müdürü Enis Behar Kayserili firmalara “Artık kendi elektriğinizi kendiniz üretebilir, sadece tüketici değil elektrik üreticisi de olabilirsiniz” dedi. Konuşmasında yatırımcıların ve sanayicilerin elektriklerini güneşten üreterek sağlayacakları faydalara da değinen Behar, güneşten elektrik üretimine geçiş ile birlikte elektrik faturalarının şirketler üzerinde etkisinin azalacağını ve dolar kuru artışının enerji maliyeti üzerinde etkisinin kalmayacağının öneminden bahsetti.

Elektrik tüketimi alanındaki çalışmaları kapsamında kullandığı elektriği yenilenebilir enerji kaynaklarından temin etmeye önem vererek enerjinin küresel iklim değişikliğine etkisini azaltmaya çalıştı ve ofis içerisinde enerji tasarrufu sağlamaya odaklandı. Form, bu çalışmaları kapsamında Maslak Merkez Ofis’de ortak alanlardaki aydınlatmalarda ışık sensörü ve tasarruflu ampul kullanımına başladı. Ofis içerisindeki gereksiz aydınlatmalar devre dışı bırakıldı. Green Office denetimleri yapılarak çalışanların masalarına notlar bırakıldı. Konuya hassasiyet gösteren personel ödüllendirildi. Bir yılın sonunda elektrik tüketiminde %15 oranında tasarruf elde edildi.



restaurant otel tech 112 hotel & hi-tech

Philips Hospitality TV serisi ile kusursuz seyirler TP Vision, otellere yönelik gelişmiş ve yenilikçi özelliklere sahip Philips Hospitality TV modellerini pazara sunuyor. Otel misafirleri için mükemmel görüntü kalitesi ve zengin bir eğlence deneyimi vadeden bu yeni televizyonlar, otel işletmecileri için ise bakım ve işletim maliyetlerini azaltarak ciddi tasarruflar sağlıyor.

P

hilips markalı televizyonları dünyada ve Türkiye’de pazara sunan TP Vision, mükemmel görüntü kalitesi ve enerji tasarrufu ile dikkat çeken, en son Smart TV özelliklerine sahip yeni Hospitality TV modellerini piyasaya sundu. Philips’in Hospitality TV alanındaki yeni modelleri; Philips MediaSuite Hospitality TV, Philips EasySuite Hospitality TV ve Philips Signature Hospitality TV oldu. Kusursuz bir televizyon izleme ve eğlence deneyimi

sunan bu yeni modeller, çeşitli özellikleriyle de otellerin müşterilerine ileri düzeyde bir misafir deneyimi yaşatmasını sağlıyor. Bu yeni televizyonlar, kurulum ve ayarlama için gerekli çabayı en alt düzeye çekerken, bakım ve işletim maliyetlerini de azaltıyor.

TURİZM SEKTÖRÜNE ÖZEL AVANTAJLAR Yeni Philips Hospitality TV’ler turizm sektörüne özel, kapsamlı bir dizi yeni özellik de sunuyor. Philips OXIGEN bunların başında geliyor. OXIGEN bulut tabanlı çevirimiçi uygulamalara erişim sunarken mobil cihazlar ile TV’ler arasındaki bağlantı kurulmasını mümkün hale getiriyor. Uzaktan yönetim araçlarının yanı sıra ek gelir fırsatları da toplam sahiplik maliyetinin asgariye çekilmesine yardımcı oluyor.



restaurant fuar 114 hotel & hi-tech

Sleep Well Expo için geriye sayım başladı Türkiye’nin ilk uyku ürünleri fuarı için geriye sayım başladı. 17-20 Nisan 2014 tarihleri arasında kapılarını açacak olan Yatak ve Teknolojileri Fuarı Sleep Well Expo sektörün devlerini yoğun bir katılımla ağırlamaya hazırlanıyor.

1

7-20 Nisan 2014 tarihleri arasında kapılarını açacak olan Yatak ve Teknolojileri Fuarı Sleep Well Expo sektörün devlerini ağırlamaya hazırlanıyor. İstanbul Fuar Merkezi’nde yatak ve uyku ürünlerinde 2014 trendlerinin sergileneceği fuar, alım grupları ve katılımcı firma zenginliği ile tüm dünyanın ilgisini çekmeyi hedefliyor.

KİŞİYEL ÖZEL ÇÖZÜMLER Son yıllarda artan bel ve sırt ağlarının nedenlerinden biri de doğru yatak kullanımının göz ardı edilmesinden kaynaklandığı ifade ediliyor. Gün içerisinde büyük bir yük taşıyan omurgalarımızın doğru bir şekilde dinlendirilmesi çok önem taşımaktadır. Daha kaliteli yaşam felsefesiyle yola çıkan üreticilerde geliştirdikleri yeni çözümlerle bu alanda sürekli yenilik arayışı içinde. Bugün artık kişiye özel yatak üretimleri gerçekleştiriliyor. Gelişen teknolojiyle birlikte kişinin istediği konfor derecesine göre yatak üretilebilmektedir.

SEKTÖR PROFESYONELLERİNİ BULUŞTURACAK İşte bu noktada sahasında ilk olan Sleep Well Expo Fuarı, yatak ana sanayi, yan sanayi, makine ve ekipmanlarının profesyonellerini bir araya getirmeyi hedefliyor. Fuar, yeni teknolojilerin, innovatif ürünlerin ve son koleksiyonların tanıtılacağı ideal bir sergi alanı olacak. Fuar dünyadaki son teknolojilerin ve Türkiye’de üretilen yeni ürünlerin bir arada sunulduğu ticari bir platforma ev sahipliği yapacak. Sağlıklı bir yaşam için önemi ve gerekliliği her geçen gün artan yatak ve yan sanayi fuarı, sektörün lider firmalarının ve temsilcilerinin buluştuğu önemli bir organizasyon olma özelliğine sahip. Türkiye’de bu konuda bir fuarın olması, Türkiye’ye ürün satanların ya da bu pazara girmek isteyenlerin ve bu pazara yatırım yapmak isteyen dünya markalarının oldukça ilgisini çekiyor. Dünya yatak sektörünün CEO’ları, üst düzey yöneticileri, satın alma müdürleri, üreticiler,


tüketiciler, yurt içi ve yurt dışı temsilcilerin tamamı Sleep Well Expo’da yer alıyorlar.

YOĞUN BİR KATILIM HEDEFLENİYOR Geleceğin yatak ana ve yan sanayilerinin sergileneceği Sleep Well Expo Fuarı, katılımcılarına yeni iş bağlantıları oluşturmaya ve ihracat avantajları sağlamaya devam ediyor. İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek olan Sleep Well Expo Fuarı, 100’ü aşkın firmayı ağırlamaya hazırlanıyor. Yatak ve yatak ürünlerinde, tasarım, renk, detay ve ergonomi adına yeni tasarımlar sunacak olan Sleep Well Expo, katılımcıların verimliliğini en üst düzeye taşıyacak ve yatak endüstrisine yönelik tüm beklentileri karşılayacak. Sektörün lider üreticileri, yeni Ar-Ge çalışmalarını yerli ve yabancı alıcılarıyla buluşturacak. Ziyaretçiler, 17 – 20 Nisan 2014 tarihlerinde, 10:00 – 18:00 saatleri arasında fuarı ziyaret edebilecekler.

kapitone ipliği, yatak yüzü kumaşı ipliği, yatak fitili, dokuma yatak yüzü kumaşı, örme yatak yüzü kumaşı, yatak şeridi, kulp baza kumaşı, baza ayağı, hareketli mekanizma, baza iskeleti, nonwowen kumaş, elyaf, yatak tutkalı, her türlü yatak yayı, yay teli imalatı, sünger, visko, lateks, jel teknolojileri, karyola, yatak fermuarları, yatak kılıfı, dolgu malzemesi, keçe, yatak aksesuarları, yatak hatları, kapitone makineleri, yatak ambalaj makineleri, kenar açma makineleri, dikiş makineleri, yay çekme makineleri, elyaf hazırlama ve karışım makinaları, non-woven elyaf hazırlama makinaları, elyaf geri kazanım makinaları, yastık dolum makinaları, yorgan makinaları, otomatik paket yay helezon makinaları, yastık dolum makinaları, yorgan makinaları, otomoatik paket yay helezon makinaları, tam otomatik paket yay dizgi makinaları, paket yay dizgi makinaları, bonel yay helezon ve dizgi makinaları, otomatik tutkal hattı, yastık pres makinaları, bordür makinaları, otomatik yatak kılıfı fermuar dikiş makinaları, test laboratuarları, yeni teknolojiler, yatak etiketleri yer almaktadır. 17 – 20 Nisan 2014 tarihlerinde düzenlenecek Sleep Well Expo Fuarı, dünyada ve Türkiye’de yatak üretimine ilişkin çok çeşitli konuların tartışılacağı bir platform.

DÜNYANIN GÖZÜ BU FUARDA OLACAK YATAKTAN YORGANA, KUMAŞTAN İPLİĞE… Yatak ve yan sanayi üreticilerinin tüm boyutları ile değerlendirilip, son gelişmelerin sergileneceği bir ortama ev sahipliği yapacak fuarda sergilenecek başlıca ürün grupları, Sleep Well ve Sleeptech olmak üzere iki ayrı bölümden oluşuyor. Sleep Well başlığı altında, yaylı yataklar, visko yataklar, lateks yataklar, uyku sistemleri, rulo yataklar, karyola sistemleri, visko yataklar, medikal yastıklar, kaz tüyü yastıklar, çocuk yatakları, yatak koruyucu alezler, hareketli yataklar, özel sipariş yataklar, at kıllı yataklar, kişiye özel yataklar, yuvarlak yataklar, doğal yataklar, medikal yataklar, akıllı yataklar, kaz tüyü yorganlar, bazalar, metal karyolalar, yatak başları ve sektörel yayınlar yer almaktadır. Sleeptech başlığı altında ise,

Türkiye’de yatak endüstrisine ait ilk spesifik fuar olma özelliği taşıyan Sleep Well Expo, İhlas Fuarcılık tarafından düzenleniyor. Yatak endüstrisine yepyeni açılımlar sunmayı hedefleyen Sleep WellExpo Fuarı, organizasyonlarıyla sektörü canlandırmak ve yatak endüstrisi liderlerini İstanbul’da toplamak amacıyla, organizasyona ev sahipliği yapıyor. Dünyanın dört bir yanından katılımcı ve ziyaretçinin gelmesi beklenen ve sektörde büyük yankı uyandıran Sleep Well Expo Fuarı’na Anadolu’dan da yoğun ilgi var. Fuarda, İstanbul’un yanı sıra Kayseri, Denizli, İnegöl, İzmir ve Ankara’dan katılımcı firmalar yer alıyor. Sleep Well Expo ile ilgili daha detaylı bilgi sahibi olmak için www.sleepwellexpo.com web sitesini ziyaret edebilirsiniz.




restaurant fuar 118 hotel & hi-tech

Anfaş Food Product ve Bevex fuarlarına

profesyonellerden tam not!

19–22 Şubat 2014 tarihleri arasında Antalya Expo Center’da düzenlenen 21. Uluslararası Anfaş Food Product Gıda İhtisas Fuarı ve eş zamanlı olarak düzenlenen; Türkiye’de içecek konusunda düzenlenen tek fuar olma özelliğine sahip “ Anfaş Bevex”de dev markalar gövde gösterisi yaptılar.

1

9–22 Şubat 2014 tarihleri arasında Antalya Expo Center’da düzenlenen ve 400 katılımcı firmanın ürün ve hizmetlerini sergilediği 21. Uluslararası Anfaş Food Product Gıda İhtisas Fuarı profesyonel ziyaretçi rekoru kırıldı. Fuarı Türkiye’nin yanı sıra Japonya, Malezya, Cezayir, Moldova, Arnavutluk, Kosova, Suudi Arabistan, Hırvatistan, Irak, İran, Pakistan, Rusya, Kuveyt, Mısır, Tunus, Hollanda, Hindistan, İtalya, Almanya, Azerbaycan, Fas ve Dubai’nin ağırlıkta olduğu 38 ülkeden 46.122 sektör profesyoneli ziyaret etti.

YABANCI HEYETLER MEMNUN AYRILDI Almanya’nın önemli gıda firmalarının temsilcileri, her türlü gıda ürününe ilgi duyduklarını belirterek, Türkiye’den gıda alımı yapmak üzere yeni iş ortakları ile görüşmeler gerçekleştireceklerini


Reis Gıda Horeca Satış Müdürü Hıdır Özdemir

söyledi. Almanya’da et sucuk ve salam alanında faaliyet gösteren firmanın temsilcisi Osman Yıldız, Avrupa’ya geniş bir dağıtım ağları olduğunu ifade etti. Yeni ürünler bulmak adına fuara katıldıklarını söyleyen ve 4 firma ile görüşme yaptıklarını kaydeden Yıldız, Almanya’ya döndükleri zaman işbirliğini gerçekleştireceklerini belirtti. Almanya’dan tüm Avrupa’ya ayran dağıtımı yapan firmanın temsilcisi Mustafa Karadeniz de yılda 30 milyon paket ayran dağıtımı yaptıklarını aktararak şöyle konuştu: “Ayranın yanına diğer meşrubat türlerini de eklemek amacıyla fuara katıldık. Türkiye’de kaliteli içecek firmaları var. İki önemli görüşme yaptık. Değerlendirme yaptıktan sonra bir karar vereceğiz.” 20 kişilik İran heyeti adına konuşan işadamı Said Ghadaksaz da, ülkenin farklı bölgelerine hizmet veren toptancıların fuara katıldığını belirtti. Türkiye’den özellikle kuruyemiş sektörü ile ilgilendiklerini belirten Ghadaksaz, zeytin ve zeytinyağını İran’a götürmeyi hedeflediklerini söyledi.

SEKTÖRÜN TÜM PROFESYONELLERİ ANFAŞ’DAYDI Anfaş ve Irak Ticaret ve Sanayi Odası arasında gerçekleştirilen işbirliği ile Irak’dan yaklaşık 20 kişilik bir heyet Anfaş Food Product Fuarı’na ziyaret gerçekleştirdi. Türkiye’den meyve suyu, kahvaltılık


restaurant fuar 120 hotel & hi-tech

malzemeler, bisküvi, kek ve şarküteri ürünleri başta olmak üzere birçok gıda ürünü satın alma amacıyla gelen Iraklı profesyoneller katılımcılar ile birebir görüşmeler yaptı. 2013 yılında Anfaş Food Product Fuarı ilk defa Japonya’dan ziyaretçi ağırlamıştı. 2014 yılında büyük Japon gıda toptancıları Anfaş Food Product Fuarı’nı yine ziyaret ettiler. Japonlar ağırlıklı olarak kahvaltılık gruplarına yönelik ürünlerle ilgili görüşmeler gerçekleştirdiler. Ekonomi Bakanlığı koordinasyonunda Antalya İhracatçı Birliği tarafından düzenlenen Alım Heyeti programı ile Moldova, Kosova ve Libya’dan toplam 19 firmanın sektör profesyonelleri Anfaş Food Product Fuar’ını ziyaret ederek ticari bağlantılar kurdular.

GIDA TEKNOLOJİSİ VE İNOVASYON SERGİSİNE YOĞUN İLGİ Fuar bu yıl yepyeni bir uygulamaya da start verdi. Fuar alanının içerisinde hazırlanan “Gıda Teknolojisi ve İnovasyon Sergisi”nde katılımcı firmalar sadece piyasaya yeni çıkardıkları ve çıkaracakları ürünlerini sergilediler. Katılımcı firmaların üretim ve ambalajlamada kullandıkları farklı ve yeni teknolojileri tanıtma imkanı buldukları sergide kavun ve muzlu kahve, siyah havuç

sirkesi, beyaz sirke, keçi boynuzu kreması, kızarmış dondurma ve karpuz cipsi gibi yepyeni ürünler sergilendi.

“OSMANLI MUTFAK KÜLTÜRÜ VE TADIM GÜNLERİ” Türkiye Aşçılar Federasyonu önderliğinde, Manavgat Aşçılar Derneği ve Alanya Profesyonel Aşçılar Derneği tarafından hazırlanan “Osmanlı Mutfak Kültürü ve Tadım Günleri” Anfaş Food Product Fuarı’na büyük renk kattı. Etkinlik kapsamında “Osmanlı İmparatorluğu” dönemi Yiyecek-İçecek kültürü ziyaretçilere sunuldu. Etkinlik kapsamında Osmanlı Mutfak kültürü düzenlenen seminer ve panellerle incelendi. Çikolata Show ve Çikolata lansmanı büyük ilgi gördü. Fuarda ayrıca TAFED’in “Sosyal Sorumluluk” anlayışı gereği Batı Akdeniz Çölyak Derneği ile birlikte “Glutensiz Gıdalar – Çölyak Hastalığı” ilgili panel ve sunumlar ile katılımcılara ve mutfak şeflerine detaylı bilgiler verildi. Anfaş Food Product Fuarını ve TAFED etkinliğini dünyanın dört bir tarafından gelen şefler ziyaret ettiler. TAFED’in prestij ödüllerini takdim ettiği etkinlikte Anfaş Fuarcılık da “En İyi Fuar Organizasyonu” ödülüne layık görüldü.



restaurant fuar 122 hotel & hi-tech

İnoksan, GulFood’da profesyonellerle buluştu Endüstriyel mutfak sektörünün parlayan yıldızı İnoksan, globalde sesini duyurmaya devam ediyor. Dubai’de düzenlenen ve Ortadoğu’nun en büyük gıda ve catering fuarı olarak nitelendirilen GulFood’a bu yıl da görkemli standı ile katılan mutfağın lideri, Ar-Ge harikası yepyeni ekipmanlarıyla fuarda boy gösterdi.

G

ıda, içecek, otel ve catering ekipmanları, paketleme, işletme makineleri, teknoloji ve ekipmanlarının yer aldığı Ortadoğu’nun en kapsamlı gıda ekipmanları fuarı olarak nitelendirilen GulFood, bu yıl 23 - 27 Şubat tarihleri arasında Dubai’de gerçekleşti. 26 yıldır dünya çapında ilklerin sergilendiği fuarda dikkatleri üzerine çeken İnoksan, fuar boyunca Körfez ülkeleri, Güney Asya, Afrika ve Avrupa’dan ziyaretçileri standında ağırladı.

AR-GE HARİKASI YENİ ÜRÜNLERİNİ SERGİLEDİ Üretiminin %35’ini 60’ı aşkın ülkeye ihraç eden güçlü marka, Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanında konumlanan bayileriyle mutfağın kalbinde olmayı sürdürüyor. Yurt içi ve yurt dışında dünyaca

ünlü markaların mutfaklarını tasarlayan İnoksan, bir mutfağın ihtiyacı olan tüm ürünleri insan sağlığı ve enerji tasarrufu öncelikleriyle üretiyor. Uluslararası standartlarda ürettiği ekipmanları ile hem çevreye dost, hem hijyenik, hem de enerji tasarruflu duruşunu ön plana çıkaran İnoksan, bu sayede hizmet sunduğu markalara sadece işlerine odaklanmalarını, gerisinin İnoksan tarafından düşünüldüğünü hatırlatıyor ve kusursuz müşteri memnuniyeti sağlıyor. Dünyaca ünlü GulFood Fuarı’nda Ar-Ge harikası yeni ürünlerini sergileyen İnoksan, inovatif tasarımlarıyla profesyonellerin yoğun ilgisini çekti.

VEHBİ VARLIK: İNOKSAN ADINI SIKÇA DUYAR OLDUK GulFood’a ilişkin görüş bildiren İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık: “Dünya çapında merakla beklenen ve sektör oyuncularının güçlü bir şekilde hazırlandığı GulFood’a bu yıl da katılmaktan memnuniyet duyuyoruz. Son dönemde globalde yaptığımız işbirlikleri ile İnoksan markamızın adını sıkça duyurduk. Bu nitelikli işbirliklerini GulFood Fuarı ile pekiştirdiğimize inanıyorum” şeklinde konuştu.



restaurant fuar 124 hotel & hi-tech

Sirha İstanbul: Merakla beklenen ikinci buluşma İstanbul Kongre Merkezi’nde Kasım 2014’de düzenlenecek olan Sirha İstanbul 2014, prestijli etkinlikleri ve animasyon gösterileri ile bir kez daha nefesleri kesecek…

S

irha İstanbul’un geçen yılki ses getiren başarısının ardından sektörle bir sonraki buluşması önümüzdeki Kasım ayında gerçekleşecek. Daha kapsamlı bir etkinlik olacak olan bu ikinci buluşma, ilkinde olduğu gibi üst düzey bir kitleye hitap edecek: 180 katılımcı, otel ve restoranlara yönelik tüm ürün ve ekipmanlarını tanıtırken yaklaşık 10.000 profesyonel ziyaretçinin yer alacağı organizasyonda Bocuse d’Or gibi uluslararası çapta prestijli etkinlikler düzenlenecek. Sirha İstanbul, etkinlik endüstrisinin uluslararası çapta lider grubu GL event Exhibitions ile Türkiye’deki ofisi Gl events Fuarcılık işbirliğiyle düzenleniyor. GL event Exhibitions, dünya genelinde sayısı 300’ü bulan genel ya da ticari fuarın sahibi ya da düzenleyicisi konumunda olup aynı zamanda dünya çapında bir Ağırlama ve Yiyecek sektörü etkinliği olan Sirha’yı düzenliyor.

HER ŞEY SİRHA LYON İLE BAŞLADI İlk kez 1983 yılında düzenlenen Sirha Lyon bugün yaklaşık 3.000 katılımcı ve markanın yanı sıra 18.000’i şef olmak üzere 185.000 profesyonel ziyaretçiyi ağırlamaktadır. Sirha, iki yılda bir ünlü Bocuse d’Or yarışmasının finaline ve dünyanın en iyi şefi ile pasta şefinin ödüllendirildiği Coupe du Monde de la Pâtisserie’ye ev sahipliği yapıyor. Sirha ayrıca 2013 yılında geleceğin gıda tüketim trendlerine yönelik beklentilerin ele alındığı Dünya Mutfağı Zirvesi’ni düzenlemiştir. Aralarında Lyon, Cenevre ve Moskova’nın da yer aldığı Sirha’nın uluslararası ağının bir diğer ayağı da İstanbul’dur.

BAŞARIYLA GEÇEN İSTANBUL BULUŞMASI 2013 yılında ilki düzenlenen ve yiyecek sektöründen


7870 profesyonel ile 145 katılımcıyı bir araya getiren Sirha İstanbul, başarısıyla adından bir hayli söz ettirmişti. 45 yabancı katılımcının yer aldığı bu fuarda, ürünlerini Türkiye’de ilk kez görücüye çıkaran firmalar da yer aldı. Üst düzey yarışmalar, animasyonlar ve dünyaca ünlü şeflerin katılımı sadece iş odaklı değil, aynı zamanda samimi olan bu atmosfer ile fark yarattı. Ziyaretçiler, Bocuse d’Or, Gastrobosphorus Pasta Şampiyonası ve Omnivore İstanbul’un da aralarında bulunduğu yarışmaları büyük bir heyecanla takip etti.

2014’TE DAHA DA İDDİALI Sirha İstanbul, 2014 yılının Kasım ayında daha zengin ve benzersiz bir içerikle yeniden gövde gösterisi yapacak. Sirha 2014, otellerin ihtiyaçlarına cevap verebilecek ve yiyecek hizmeti sektörünü tamamlayacak tekliflerle karşımızda olacak: Türkiye ve Avrupa’dan tahmini 180 katılımcının yer alacağı bu buluşmada yiyecek içecek sektöründen mutfak ve otel ekipmanlarına, sofra takımlarından kahve ve dekorasyon hizmetlerine kadar oldukça kapsamlı bir sunum gerçekleştirilecek. Otel ve restoran profesyonelleri, işyerlerinde ihtiyaç duyabilecekleri her şeyi Sirha’da bulabilecekler. Şehrin merkezinde yer alan ve erişimi son derece kolay olan İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan Sirha İstanbul 2014, prestijli etkinlikleri ve animasyon gösterileri ile bir kez daha nefesleri kesecek.

EN İYİ ŞEFLER YENİ BOCUSE D’OR YARIŞMASINDA BULUŞACAKLAR Sirha İstanbul, düzenlenecek büyük bir gala gecesinde dünyanın en yetenekli şeflerini ağırlayacak: Bocuse d’Or Battle. Aralarında daha önce Bocuse d’Or’u kazanmış uluslararası şefler ile Türk şeflerin yer

GL’in Yiyecek Sektörünü ağırlayacağı sıradaki etkinlikleri 26-28 Ocak 2014 tarihinde Cenevre’de düzenlenecek Sirha Cenevre, 8-12 Mart tarihleri arasında Paris’te düzenlenecek Europain and Successfood ve 26-28 Mart tarihleri arasında Moskova’da düzenlenecek Sirha Moskova olacak. Bir sonraki bienal Sirha fuarı ise 2015 yılının Ocak ayında Lyon’da gerçekleşecek.

alacağı 4 takım, Türk mutfağı üzerine hünerlerini sergileyecekler. Bocuse d’Or Akademisi’nden uluslararası bir şef, ünlü bir Türk şefi ve bir gazeteciden oluşacak jüri, kazananı belirleyecek.

DÜNYA MUTFAK FESTİVALİ GERİ DÖNDÜ: OMNIVORE Omnivore, dünya çapındaki en yaratıcı gurme şefleri ve yenilikçi Türk mutfağını Sirha İstanbul’da bir araya getirerek ağızları sulandıracak tarifler verecek.

TÜRKİYE’DE İLK DEFA: DÜNYA PASTACILIK KUPASI Dünya Pastacılık Kupası (Coupe du Monde de la Patisserie)’nın ön elemeleri ilk defa İstanbul’a getirilecek. Bu etkinliğin amacı, bir Türk pasta şefinin Coupe du Monde de la Patisserie Dünya Finali’nde Türkiye’yi temsil etmesini sağlamak.

SEKTÖRÜN GELECEĞİNE YÖNELİK KONFERANSLAR Fransa’da düzenlenen Sirha Dünya Mutfağı Zirvesi genel temsilcisi Frederic Loeb, gerek dünya çapındaki gerekse Türkiye’deki restoran endüstrisindeki son trendleri yorumlayacak. Aynı zamanda işyeri sahiplerine yeni fikirler kazandırmak amacıyla Türkiye’deki en yenilikçi restoran konseptleri ya da enerji ve atık yönetimi gibi diğer önemli konulara da değinilecek.

VİTRİNDEKİ YEREL TÜRK ÜRÜNLERİ Küçük ölçekli üreticiler de Sirha İstanbul’un sağlayacağı özel bir alanda ürünlerini tanıtabilecekler. Böylece ziyaretçiler yeni ürünleri tanıma fırsatı bulurken mönülerine farklı renkler katacak yeni fikirler edinebilecekler.


restaurant fuar 126 hotel & hi-tech

EDT Expo 2014 için heyecanlı bekleyiş başladı Ev Dışı Tüketim sektörüne farklı bir bakış açısı getirmek ve sektör bilincini artırmak amacıyla yapılan CNR EDT Expo Fuarı için geri sayım başladı. CNR Holding kuruluşu Sine Fuarcılık ve ETÜDER işbirliğinde, İstanbul İhracatçılar Birliği (İİB) desteğiyle gerçekleştirilen ve sektörün dinamiklerini belirleyen markaların tümünü tek bir platformda toplamayı başaran EDT Expo Fuarı’na, 27-30 Mart 2014 tarihlerinde CNR Expo Yeşilköy ev sahipliği yapacak.

50 BİN PROFESYONEL ZİYARETÇİ HEDEFLENİYOR 45.000 m2 alanda gerçekleşecek olan EDT Expo 2014 Fuarı bu yıl, 300 katılımcı ve 50.000 profesyonel ziyaretçi hedefliyor. Sektöre hitap eden farklı etkinlik ve yarışmalar ile renklenecek olan fuarda Osmanlı Mutfağı Yarışması’nın beşincisi ve bunun yanı sıra pastacılığa gönül verenlere özel Gastrobosphorus Pastacılık, Çikolata ve Unlu Mamuller Yarışması düzenlenecek. Öztiryakiler Endüstriyel Mutfak sponsorluğunda gerçekleşecek yarışmalarda, Türkiye’nin en seçkin 10 otel, restaurant ve pastanenin mutfak ekipleri, 10 kurumsal takım halinde yarışacak. Gastrobosphorus Pastacılık, Çikolata ve Unlu Mamuller Yarışması, üç kategoride canlı performanslar olarak yapılacak. Yarışmada çikolata alanında hazırlanacak çikolata heykel “Dünya Barışı” temasında olacak ve pralin ‘Anadolu’da unutulmaya yüz tutmuş tatlar’ dolgusu ile yapılacak.

OSMANLI MUTFAĞI GÜN YÜZÜNE ÇIKACAK

S

ine Fuarcılık ve Ev Dışı Tüketim sektörünün güçlü oyuncularını tek bir çatı altında toplayan Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER)’in işbirliğinde İstanbul İhracatçılar Birliği (İİB) desteğiyle gerçekleştirilen EDT Expo Fuarı, sektör profesyonellerinin kıyasıya yarışacağı yarışmalar, sektöre ışık tutan paneller, katılımcıların stantlarında gerçekleşecek sürpriz aktiviteler ile ev dışı tüketim sektörünün cazibe merkezi olmak için gün sayıyor.

Fuar kapsamında gerçekleştirilecek olan bir diğer yarışma ise 29 Mart’ta mutfak yıldızlarının yarışacağı Osmanlı Mutfağı Yarışması. Bu yarışmada da şefler 10 kurumsal takım halinde yarışacak. Osmanlı Mutfağı Yarışması’nda Türkiye’nin en seçkin otel ve restaurant şefleri, tarihi yemeklere yeni yorumlar katarak CNR ve ETÜDER işbirliğinde Türkiye çapından birçok ünlü otel, restaurant ve pastane mutfak şeflerinin yarışacağı, Gökmen Sözen Görsel Çözüm Hizmetleri tarafından organize edilen yarışmalarda yepyeni lezzetlere ve farklı sunumlara doyulacak.



restaurant fuar 128 hotel & hi-tech

Gulfood 2014’de ‘Krater’ rüzgarı esti… Krater, Birleşik Arap Emirlikleri’nde 23-27 Şubat 2014 tarihleri arasında düzenlenen “Gulfood Dubai 2014” fuarında pastacılık sektöründen büyük ilgi gördü.

G

ıda ihtiyacının yaklaşık yüzde 90’ını ithalatla karşılayan Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan başta olmak üzere Türk gıda sektörü için Ortadoğu pazarına açılan bir kapı olan Gulfood 2013 fuarına katılan Krater, fuarda pastacılık sektöründen büyük ilgi gördü. Türkiye’den 200’e yakın katılımcı firmanın bulunduğu Ortadoğu’nun en büyük fuarında Krater standı müşterileri, bayileri ve iş ortakları tarafından ziyaret edildi. Bölgedeki distribütörler, ihracatçılar ve sektör yöneticileriyle bir araya gelen PST Pastacılık yöneticileri yeni iş alanları, bölgedeki iş geliştirme fırsatları, potansiyel iş ortaklıkları ve yeni pazarları değerlendirdi.

YENİ PAZARLAR, YENİ ORTAKLIKLAR DEĞERLENDİRİLDİ Fuarı değerlendiren Krater Genel Müdürü Ayhan Şenlik, ikinci defa katıldıkları Gulfood fuarının kendileri için büyük önem taşıdığını belirterek, dünya pastacılık sektörünün önemli aktörlerinin Dubai’de bir araya geldiğini dile getirdi. Bölgedeki distribütörler, ihracatçılar ve sektör yöneticileriyle bir araya gelen Krater yöneticileri yeni iş alanları, bölgedeki iş geliştirme fırsatları, potansiyel iş ortaklıkları ve yeni pazarları değerlendirdi. Krater Pazarlama Yöneticisi Mustafa Filiz ise, sektörün dinamiklerini belirleyen kanallardan birisi olan pastacılık kanalında akla gelen ilk firmalardan olan Krater’in hizmet alanlarını her geçen gün yaygınlaştırarak büyümeye devam ettiğini anlattı. Ortadoğu pazarının kendileri için çok önemli olduğunu belirten Filiz; sektörün en gözde pastacılık firması olarak nitelendirilen Krater’in Gulfood fuarı ile Asya, Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika ülkelerinde de yenilikçi ve yatırıma açık yüzüyle fuar katılımcılarından ve ziyaretçilerden tam not aldığını ifade etti.

'GÜVENİLİR GIDA' STANDARDINDA SON NOKTA Krater, 'Güvenilir Gıda' standardında gelinebilecek en son noktaya ulaştı. Şirket, FSSC 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi Belgesi'ni almaya hak kazandı. Bu belge ile dünyada kabul görmüş en güvenilir gıda üreticileri listesine girerek, birçok dev markanın tedarikçisi olma yolunda önemli bir adım attı. Krater, ayrıca, Türkiye’de gıda güvenliğini en üst seviyeye taşıyan ilk firmalardan biri olma özelliğini de yakalamış oldu. Aynı zamanda tüm ürün kategorilerinde Helal Gıda belgesinin sahibi de olan Krater, pastacılık sektöründe geniş ürün yelpazesinde helal belgesi alan ilk firma özelliğini taşıyor.




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.