Hotel Restaurant Magazine Kasım'14

Page 1






içindekiler

64

80

76

antre

36 İstihdam artışının %20’si

58 Orta Doğu’nun En Büyük

8 Sektörden kısa haberler

38 Vali Şahin’den

60 Choice Hotels Türkiye’de

gündem 20 TÜRSAB Sağlık

Turizmi Bilgilendirme paneli düzenledi

22 2014 WTM Turizm

Fuarı sona erdi

24 TÜRSAB WTM Londra

Turizm Fuarı raporunu açıkladı

26 İngiliz pazarından

küçük otellere yoğun ilgi

28 İstanbul turistten

hakettiği parayı alamıyor

30 Ferzan Çelikkanat:

Barış ve huzur, daha çok turist ve kazanç demektir

32 Ekim’de ziyaretçi

sayısı %13,4 arttı

34 Her 3 yatırımdan biri

Antalya’da

www.hotelrestaurantmagazine.com

turizmden

turizmcilere destek sözü

40 Hilton İstanbul Kozyatağı

2015 hedeflerini revize etti

42 TKF, büyük projesini

açıkladı

44 Genç Turizmciler

Derneği’nden Sağlık Turizmi’ne destek

46 Akbank Marmaris ve

Bodrum’da turizm sektörüyle buluştu

48 Şanlıurfa, Malatya ve

Safranbolu da “Gelecek Turizmde” dedi

50 Jolly Tur için 2015

‘inovasyon ve memnuniyet yılı’ olacak

yeni yatırım 52 Lazzoni Hotel Aralık’ta

2014’de açılıyor

Oteli Anjum Hotel açıldı daha da büyüyecek

61 Butik ‘Melek‘ler

çoğalacak

ulaşım 62 Avis Budget Group yıllık

toplantısını Türkiye’de yaptı

iş’te kadın 64 Kastamonu’nun ‘çılgın

girişimcisi’ İksir Aydın

hijyen 68 Taylan Sulhan:

Ürün güvenliğini garantiye almak bizim için her şey…

70 Ecolab Yönetim Kurulu 56 Hilton Worldwide’dan yeni

otel markası Canopy by Hilton

Başkanı Doug Baker ‘Yılın Sorumluluk Sahibi CEO’su’ seçildi


gastro aktüel 110 Gastronomi sektöründen

kısa haberler

proje 114 Electrolux Profesyonel

Türkiye, Hard Rock’ın açılışında show mutfağı kurdu

marka 116 Jura Impressa serisi 20.

yılını kutladı

118 ‘Hammam Spa’ ile

72

52 yeni mekan 72 Big Chefs Dubai’de 74 Ristorante Tradizione

açıldı

şef’in gözünden 76 Mutfağını ülkesi dışında

en iyi temsil eden İtalyan şef; Antonio Carmine Lombardi

etkinlik 80 g2m, İthal Gurme ürün

lansmanında şefleri ağırladı

82 Özsüt bu kış hem leziz

hem sıcacık

90 Sağlıklı beslenmede yeni

ürünler; Cranberry ve Pikan

oryantal banyo ayrıcalığı

dekorasyon 120 İşbir Yatak’tan beklentileri

değiştiren uyku çözümleri

121 Sabri Paşayiğit Mimari

gastro güncel

92 Kaya Demirer: Devletin

122 Häfele’nin mutluluk

96 Otellerde maliyet artışı

otel - tech

98 Eren Merzeci:

124 Maxx Royal’in

teşviklemede öncelik göstermediği bir sektörüz

enflasyonu aştı

Müşterilerimize çözüm değil, ihtiyaç satıyoruz

kuruldu

100 İstanbul Aşçılar Derneği 102 İsmet Saz: Bir

mutfak insanı olarak şefleri iyi anlıyorum

Proje Sergisi devam ediyor

temaları otel odalarında

iklimlendirmesini Form yaptı

125 Ingenico YazarkasaPOS,

MICROS entegrasyonu hazır

fuar

104 Murat Sertan Sağmanlı:

86 Carluccio’s Nişantaşı

126 Ambiente Fuarı, Şubat 2015’te Frankfurt’ta gerçekleşecek

88 Zonguldak Lezzet

108 Kadri Demir:

ürünler

84 Bir Electrolux Profesyonel

imzası daha

açılışında Şef Antonio Carluccio’yu ağırladı Atölyesi ile turizmde atak yaptı

Endüstriyelde dünya pazarında söz sahibi olmak istiyoruz

Restorancılığı geliştirmek için meslek standartları çıkarılmalı

128 Yeni ürünler


r ö t i d E

Restoran açmak ya da açmamak, işte bütün mesele… Türkiye’de resmi olarak ‘Restoran’ sektörüne dönük bir çalışma yapılmadığından, en resmi rakamlar da 13 yıl öncesini, TUİK’in açıkladığı 2001 verilerini yansıtıyor. Tahmini olarak ülkemizde yaklaşık 45 bin adet restoran bulunuyor. Bunlar turizm işletmeleri kategorisinde otel ve lokantalara ait rakamlar. Bahsettiğim bu işletmelerde istihdam edilen personel sayısı ise 600 binlerde… Turizm içinde ciddi bir ekonomik değeri temsil eden bu sektörün 2014 yılı 38 milyon turist beklentisine göre turizme 11 milyar Dolar katkı sağlaması bekleniyor. Ülkemize gelen turistin kişi başı harcama ortalaması 956 Dolar, kişi başı harcama içerisinde yeme içme için harcanan payın oranı ise %30’luk bir dilimde olup 287 Dolar’dır. Yaklaşık 20 milyar Dolar büyüklüğe ulaşan yeme içme sektöründe yıllık açılan işletme sayısı 5.000 iken, kapanan restoran sayısı 4.200’leri buluyor. Sektörün rakamları bize gösteriyor ki, Türkiye’de restoran sektörü hala Avrupa ve Amerika büyüklüğünü yakalayabilmiş değil. Amerika’da bu sektörün büyüklüğü 600 milyar Dolar seviyesinde olduğu düşünüldüğünde ülkemizde sektörün gelişmeye açık olması kaçınılmaz. Bununla beraber ciddi bir destek ve teşvik beklediği de göz ardı edilmemesi gereken bir konu. Türkiye’de metrekare başına düşen kira bedelleri, müşteriye ulaşan tabaktaki et ve tavuk girdilerinin Avrupa ve Amerika’ya göre katbekat üstünde olması, part-time çalışan uygulamasının olmayışı sektörün satış maliyetlerindeki en büyük yükleri… Türkiye’de özellikle büyük metropollerde iştah kabartan restoran yatırımları, bir açılıp ertesi hafta kepenk kapatan restoranlar ve yeme içme sektörüne uygulanan ağır vergiler… Peki Türkiye yeme içme sektöründe neler oluyor? Gastronomi ve eğlence sektörü turizm içinde nasıl büyüyor? Tüm bu soruların yanıtlarını TURYİD Başkanı Kaya Demirer ile yaptığımız söyleşimizin ayrıntılarında bulabilirsiniz. Dünyanın en önemli turizm fuarları arasında gösterilen World Travel Market (WTM) Fuarı’nın 35.’si Londra’da sona erdi. Fuarda Türkiye’ye en çok turist gönderen üçüncü ülke konumundaki İngiltere pazarındaki son gelişmeler değerlendirilirken, Türk turizmciler 2015 yılı için temkinli bir tablo çizdi. TUROB, TÜRSAB ve Küçük Oteller Derneği’nin fuara ilişkin sonuç raporlarını bu sayımızda değerlendirebilirsiniz. Bunlar ve çok daha fazlası dergimiz sayfalarında… Keyifli okumalar dilerim.

Hatice Ünal Bilen GRUP BAŞKANI H. FERRUH IŞIK İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK MEHMET SÖZTUTAN SAN. VE TİC. A.Ş. mehmet.soztutan@img.com.tr ADINA İMTİYAZ SAHİBİ VE SORUMLU GENEL YAYIN YÖNETMENİ YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ HATİCE ÜNAL BİLEN hatice.unal@img.com.tr

REKLAM KOORDİNATÖRÜ EMİR ÖMER ÖCAL emir.ocal@img.com.tr

MUHASEBE ve MUSTAFA AKTAŞ FİNANS MÜDÜRÜ mustafa.aktas@img.com.tr

REKLAM SORUMLUSU BİROL BEZEK birol.bezek@img.com.tr

ABONE ve DAĞITIM NURTEN DEMİR nurten.demir@img.com.tr

SANAT YÖNETMENİ İSMAİL GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr

CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mah. 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna Bahçelievler/İSTANBUL Tel: 0212 4 30 00

CONSEPT TASARIM TARIK ŞÜKRÜ ORAL tarik.oral@img.com.tr

YAYIN DANIŞMANLARI Prof. Dr. HÜSNÜ GÜNDÜZ Prof. Dr. MUHAMMET ARICI Prof. Dr. İSMAİL KAYA Doç. Dr. MEHMET ALİ ÖZBUDUN T. YÜCEL DEREYAYLA FİKRET ÖZDEMİR

FOTOĞRAF EDİTÖRÜ HAKKI GÜNERKAN hakki.gunerkan@img.com.tr DIŞ İLİŞKİLER YUSUF OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr

web: www.hotelrestaurantmagazine.com

.

İRTİBAT BÜROLARIMIZ BURSA +90.224 211 44 50-51 KONYA +90.332 238 10 71

e-mail: info@img.com.tr

ADRES 29 Ekim Cad. No:23 34197 Yenibosna, İSTANBUL/TÜRKİYE Tel.:+90.212 454 25 00 Faks:+90.212 454 25 98

hotel & restaurant hi-tech dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant hi-tech dergisinin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant hi-tech dergisi ayda bir yayınlanır.



restaurant antre 10 hotel & hi-tech

Unilever’e ‘Sürdürülebilirlik İletişimi’ ödülü Unilever Türkiye’nin, Sürdürülebilir Yaşam Planı’nın basın, sivil toplum ve kamuoyuyla paylaşımında benimsediği iletişim politikası, Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından bu yıl ilk kez verilen Sürdürülebilir İş Ödülleri kapsamında ‘Sürdürülebilirlik İletişimi’ kategorisinde ödüle layık görüldü. Unilever Türkiye’nin 90 kurum arasından sıyrılarak almaya hak kazandığı ödül, ‘Yeşil İş 2014 Konferansı’nda, Unilever Türkiye Gıda Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Seçkin’e takdim edildi. Erim, Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı kapsamında 2010 yılından bu yana hayata geçen projeleri ve kaydedilen ilerlemeyi; basın, Sivil Toplum Örgütleri ve kamuoyu nezdinde paylaşmak üzere istikrarlı bir sürdürülebilirlik iletişimi politikası izlediklerini söyledi.

Sheraton Adana Starchoice Programı’nı yeniledi Sheraton Adana, yenilenen SPG Pro hakkındaki tüm önemli detayları misafirlerine tanıtmak üzere özel bir lansman gerçekleştirdi. Etkinlikte, otelin deneyimli yiyecek ve içecek takımının hazırladığı lezzetli kokteyller, renkli mısır ve pamuk şekerler konuklara sunuldu. Etkinlik süresince gerçekleşen workshoplarda ise lezzetli kokteyl ipuçları paylaşıldı. Tüm Sheraton otellerinde geçerli olan ve misafirlere ayrıcalıklar sunan Starchoice Programı kapsamında, sağladıkları konaklamalar karşılığında puan sahibi olan üyeler, biriktirdikler puanlarla, tüm Starwood otellerinde ücretsiz konaklama şansı yakalıyor. Kazandıkları puanlarla havalimanı transfer ve araç kiralamalarda indirim sağlanması da kart sahiplerine sunulan ayrıcalıklar arasında yer alıyor.

Rixos Hotels’in CEO’su Buğra Berberoğlu oldu Avrupa, Asya ve Afrika’da büyümesini sürdüren Rixos Hotels’de CEO’luk görevine yurt dışındaki başarılarıyla dikkat çeken deneyimli bir isim atandı. Son olarak Kempinski’nin 20’den fazla otelinin bulunduğu Hindistan, Orta Doğu ve Afrika bölgesinin operasyonundan sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Buğra Berberoğlu, Rixos Hotels’in CEO’luğuna getirildi.



restaurant antre 12 hotel & hi-tech

Lounge İstanbul Sabiha Gökçen açıldı

Emrullah Akçakaya’ya Meslek Hizmet ödülü Mersin’de her yıl Rotary Kulüpleri tarafından iş ve meslek sahiplerine verilen Meslek Hizmet Ödülleri Töreni geniş bir katılımla gerçekleştirildi. Yenişehir Kültür Merkezi’nde düzenlenen törende Dedeman Turizm Yönetimi A.Ş. Genel Müdürü Emrullah Akçakaya’ya ‘Turizmci Ödülü’ verildi. Bu yıl Meslek Hizmet Ödülü alan diğer isimler ise Araştırmacı Mimar İpek Durukan, Sabah Gazetesi Yazarı Yavuz Donat, Sun TV Yayın Yönetmeni ve fotoğraf sanatçısı Tahir Özgür, işadamı Faik Burakgazi ve Noter Orhan Turan oldu.

Eleman arayışı perakende ve turizmde arttı Yenibiris.com, İstihdam Raporu’nun 2014 üçüncü çeyrek sonuçlarını açıkladı. Temmuz, ağustos ve eylül ayları ortalamasına göre perakendecilik-toptancılık sektörü eleman arayışında birinci sektör oldu. Turizm sektörü ise az bir farkla ikinci sırada yer alıyor. Sektörde en fazla ihtiyaç duyulanlar, kasiyer ve garsonlar. Verilere göre yapı-inşaatta eleman arayışı yaklaşık yüzde 40 oranında azalmış olsa da sektör son 3 ayda en fazla eleman arayan sektörler arasında 3. sırada yer aldı.

Türk Hava Yolları’nın, Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki dış hatlar bölümünde özel yolcu salonu hizmete girdi. Türk Hava Yolları’nın başarılı iştiraklerinden olan Turkish DO&CO’nun işletmesini üstlendiği Lounge İstanbul Sabiha Gökçen özel yolcu salonu, geleneksel tasarımıyla dikkat çekiyor.

Sedat Nemli Servotel yönetim kadrosuna katıldı Servotel Corporation, Sedat Nemli’nin ekibe katılması ile turizm operasyonlarında daha güçlü hale geldi. Haziran 2014’ten bu yana Servotel Corporation’un Turizm Operasyonlarından Sorumlu Başkanı (COO) olarak görev yapan Sedat Nemli, bu görevinden önce Martı Grubu’nun İstanbul’daki ilk otel yatırımı Martı İstanbul Hotel’de genel müdür olarak otelin açılışını gerçekleştiren ekibin başında yer aldı. İstanbul’un finans merkezi Levent Maslak hattında yer alan The İstanbul Edition’ın 2010-2011 döneminde genel müdürlüğünü üstlenerek açılışında etkin rol alan Sedat Nemli, altı yıl boyunca Kempinski New York Merkez ofisinde satış ve pazarlama başkan yardımcılığı görevini yürüttü.


Degisime dokunmaya ˘ ¸

hazır mısınız?

www.foodservice.electrolux.com.tr

Diğer fikirleri www.electrolux.com/professional sitesinde paylaşalım.


restaurant antre 14 hotel & hi-tech

Radisson Blu Bluroutes Programını tanıtıyor Dünyanın lider otel markalarından Radisson Blu, seçili Radisson Blu otellerinde misafirlerine koşu ve bisiklet sürüş rotaları sağlayan #BluRoutes adındaki yeni programını bugün duyuruyor. #BluRoutes otelde başlayıp yine otelde son buluyor. #BluRoutes ziyaretçilerin seyahatleri sırasında egzersiz rutinlerini de devam ettirebilmeleri için özel olarak tasarlandı.

Dedeman Otelleri Palandöken’de sezonu açıyor Dedeman Palandöken ve Dedeman Palandöken Ski Lodge, kayak severlerin bütün bir yıl boyunca heyecanla beklediği tatil için hazırladığı özel paketlerle 1 Aralık’ta sezonu açıyor. 01 – 26 Aralık 2014 ve 04 – 22 Ocak 2015 tarihlerinde geçerli olacak paketlerde kayak veya snowboard malzemeleri ile grup kayak dersleri bulunuyor. Paket kapsamında aynı kayak seviyesindeki misafirlerle gruplar oluşturulup ücretsiz grup dersleri veriliyor. Kayak için malzeme bekleme sorununa da konforlu bir çözüm getiren Dedeman, rezervasyon sırasında veya sonrasında misafirlerden bilgilerini alarak (ayakkabı numarası, boy, kilo) kayak malzemelerini misafirler otele girdiğinde hazır ediyor.

Pegasus Hava Yolları 9 ayda 15 milyon misafir taşıdı Türkiye’nin öncü düşük maliyetli hava yolu şirketi Pegasus Hava Yolları, 2014 yılı Ocak – Eylül dönemi trafik verilerini Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) açıkladı. Pegasus’un, geçen yılın aynı dönemine göre iç hatlardaki toplam misafir sayısı yüzde 19,3 büyüme ile 9,06 milyona; dış hatlardaki toplam misafir sayısı yüzde 19,5 büyüme ile 5,96 milyona yükseldi. Havacılık sektörünü ve büyüme rakamlarını değerlendiren Pegasus Hava Yolları Genel Müdürü Sertaç Haybat şunları söyledi: “Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) verilerine göre havacılık sektörü 2013 yılına kıyasla ilk dokuz ayda yüzde 11,5 artış gösterdi. Son olarak Afrika Kıtası’nı da uçuş ağımıza ekledik ve Ekim ayı içinde Şarm El-Şeyh’e ve Hurgada’ya uçmaya başladık. Uçuş ağımıza eklenen hatlarımızla beraber uçtuğumuz Avrupa, Kafkaslar, Rusya, CIS Ülkeleri ve Ortadoğu’daki büyümemizi de önümüzdeki dönemde sürdürerek iç hatlarda olduğu gibi dış hatlarda da Türk haklını uygun fiyatlarla uçurma hedefindeyiz.” dedi.

Bavul.com’u Romanya’nın online seyahat devi Paravion aldı Romanya’nın online seyahat devi Paravion, Türkiye’nin ilk GSM operatörü Turkcell tarafından 2011 yılında hayata geçirilen Bavul.com’u satın alarak Türkiye pazarına ilk adımını attı. Yaklaşık bir yıl süren görüşmelerin ardından tamamlanan satın alma ile birlikte Bavul.com, Kasım ayında yeni ara yüz tasarımı ve özellikleri ile seyahat severlerle buluşacak. Dünya genelinde 300 milyon Avro’nun üzerinde yatırım yapan ve Türkiye piyasasını başka yatırımlar için de analiz etmekte olan GED Capital’in yönetiminde gerçekleştirilen satın alma, Türkiye’nin online seyahat sektöründeki gelişen konumu ve önemini de gösteriyor.



restaurant antre 16 hotel & hi-tech

Küçük Oteller Derneği Türkiye’nin gizli turizm kahramanlarını ödüllendirdi

Rixos Eskişehir enerji ve çevre dostu otel oldu Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik (LEED Gold) sertifikasını alan Rixos Eskişehir, Türkiye’de bu sertifikaya sahip dördüncü tesis oldu. Eskişehir’in Bademlik ilçesinde, bölgenin doğal yapısına uygun olarak inşa edilen Rixos Eskişehir, Amerika Yeşil Bina Konseyi tarafından dünyanın en büyük çevre ödülü “LEED Gold Sertifikası” ile ödüllendirildi. “LEED Gold Sertifikası” ödülü için binalar, LEED Yeşil Bina Konseyi tarafından sürdürülebilir alanlar, su kullanımında verimlilik, enerji ve atmosfer, malzeme ve kaynaklar, iç mekan kalitesi, tasarımda yenilikler açılarından değerlendiriliyor. Sağlıklı, çevreye saygılı, işletme giderleri ile daha ekonomik ve yüksek performanslı binalara verilen ödül ile çevreye zararlı etkilerin azaltılması amaçlanıyor.

Crowne Plaza Asia’ya yeni genel müdür Anadolu Yakası’nın en çok misafir ağırlayan beş yıldızlı otellerinden biri olan Crowne Plaza Asia’ya, sektörün bilinen isimlerinden Kudret Bülbül, Genel Müdür olarak atandı. Turizm sektöründe başarılarıyla adından söz ettiren Bülbül, 2014 yılı başından beri otel müdürlüğü görevini vekaleten sürdürüyordu.

Küçük Oteller Derneği, Türkiye’nin gizli turizm kahramanlarını ödüllendirdi. Tüm zamanlarını tamamen gönüllü olarak Türkiye’yi tanıtmaya ve turistleri bilgilendirmeye adamış olan Türkiye aşığı 2 profesör Profesör Peggy Oliver ve Profesör Altan Cöner’e, yaptıklarından ötürü teşekkür etmek amacıyla bir ödül töreni düzenledi. Türkiye aşığı 2 profesör, TripAdvisor’da, son 7 yılda yaklaşık 40 bine yakın maili yanıtladı.

BW Citadel Hotel’e kalite denetiminden tam puan Amerika’nın uluslararası otel zinciri olan Best Western (BW)’in, 100’den fazla ülkede 4 bini aşkın oteli bulunuyor. Uluslararası Best Western grubunun, Türkiye’de zincire bağlı olan otellerinde yaptığı denetimler sonucunda, BW Citadel Hotel, 1000 üzerinden, ‘1000 puan’ aldı. Global Best Western zincirinin ülkemizdeki en iyi otelleri arasında üst sıralarda yer aldıklarını ifade eden BW Citadel Hotel Genel Müdürü Aytekin Güç, şunları belirtti: “Denetime gelen uzmanlar, ‘kumandadaki kanallar tutuyor mu? Odalarda bulunan çaykahve makinesi uygun mu?’ gibi en ince ayrıntıya kadar puan vermektedir. Denetime gelen ekip, otelimizin hizmet kalitesinden son derece memnun olduklarını belirtti. Aldığımız tam puan, bizim için çok önemlidir ve neticeden son derece mutluyuz.”



restaurant antre 18 hotel & hi-tech

2015’e keyifli ve zinde bir başlangıç; Richmond Nua’da

The Leos Residence açılıyor The Leos Residence, şehrin en merkezi yerlerinden Gayrettepe’de hizmete açılıyor. Türkiye’ye apart otel hizmeti sunan rezidans kavramını tanıtacak olan The Leos Residence aralık ayında misafirlerini ağırlamaya başlıyor. Leos Turizm Yatırımları ve İşletmeciliği A.Ş’nin ilk projesi olan The Leos Residence 13.600 m2’lik alanda üst düzey misafirlerine kişiye özel hızlı ve yerinde hizmetler sunuyor. The Leos Reidence Genel Müdürü Onur Metin yatırımla ilgili olarak şunları söylüyor: “Otelimizde konaklayan misafirlerimizin kendilerini evlerinde hissetmeleri için gereken her şeyi yapmak ve en ince ayrıntıları düşünmek hizmet anlayışımızın odak noktası. Örneğin, gelen bir misafirimizin kendi özel spor programı varsa onu devam ettirebilmesi için özel spor hocası ile çalışma imkanı sunabiliriz ya da özel diyet uygulayan misafirlerimiz için şeflerimiz kişiye özel menüler çıkartabilir.”

Tatil.com’un yeni Genel Müdürü Levent Çardaklı oldu

MetGlobal bünyesinde faaliyet gösteren tur operatörü Tatil.com’un yeni Genel Müdürü Levent Çardaklı oldu. Mimar Sinan Üniversitesi İstatistik bölümünde lisans eğitimini tamamladıktan sonra Anıtur’da iş hayatına başlayan Çardaklı, 15 yıl boyunca Anıtur’un Genel Müdürü olarak görev yaptı.

World Luxury SPA Awards tarafından 4 yıldan bu yana Türkiye’ nin En Lüks Spa’sı seçilen Richmond Nua, 2015 yılına girerken size hem keyifli hem de yılın yorgunluğunu ardınızda bırakacağınız teklifler sunuyor. Sapanca Gölü’nün ormanla kesiştiği muhteşem konumda dinlenmeyi sağlık ve yenilenme ritüelleri ile harmanlayan Richmond Nua, yeni yıla zinde bir başlangıç yapmak isteyenler için 27 Aralık 2014 – 3 Ocak 2015 tarihleri arasında kişiye özel programlar öneriyor.

MSC Cruises ile mükemmel bir aile tatili fırsatı MSC Cruises ve Chicco, bebekler için özel tasarlanmış bir seyahat ile ailelere daha mutlu bir tatil sunuyor. İtalyan mükemmelliğinin iki temsilcisi büyüyen MSC Cruises filosunun altı gemisinde bulunan özel çocuk alanlarında Chicco’nun mükemmel ürün yelpazesini sunmak için güçlerini birleştirdi. MSC Cruises, bebekli ve çocuklu aileler için seyahati daha basit bir hale getirmek amacıyla gemide bebek arabaları, biberon ısıtıcıları ve bebek sırt çantaları gibi çok çeşitli Chicco çocuk bakım ürününü bulunduruyor.



restaurant antre 20 hotel & hi-tech

“Spor Konseptli” otele Avrupa’dan ödül Ağırlıklı olarak spor takımlarını misafir etmek üzere tasarlanan Dosso Dossi Hotels Downtown Vatan Avenue, “nitelikli gayrimenkul ödülü” olarak tanımlanan European Property Awards ile onurlandırıldı. Tasarımı B Desing’e ait olan otel, henüz misafir kabul etmeden ödüle layık görülen sayılı otel projeleri arasında yer aldı. Avrupa’daki ticari ve konut alanındaki projelere verilen European Property Awards’a layık görülen Dossi Hotels Downtown Vatan Avenue, spor takımlarını misafir etme temasıyla tasarlandı. Otel, spor takımlarının rahatça konaklayabilmesi için ferah odalarının yanı sıra büyük boyuttaki yatakları ve spor malzemelerinin rahatça kullanılacağı alanlarıyla dikkat çekiyor.

Hotel Les Ottomans “Dünyanın En Güzel Butik Otellerinden Biri”

“World Boutique Hotel Awards” kapsamında ödüle layık görülen Hotel Les Ottomans, Dünyanın en güzel Butik Otelleri içinde Türkiye’den listeye giren tek otel oldu. Küresel anlamda dünyada tek olan, Butik Otelleri ödüllendirme sistemi “World Boutique Hotel Awards” 2010 yılından beri en iyileri seçmeye devam ediyor.

Küresel Havayolu yolcu sayısı 2017’de 4 milyara ulaşacak Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) uzmanlarına göre, küresel havayolu yolcu sayıları önümüzdeki beş yılda yüzde 31’lik bir artış kaydedecek. IATA uzmanları, yolcu sayısının 2017 yılında 2012 yılında taşınan toplam 2.98 milyar kişilik yolcu sayısından 930 milyon kişilik artışla 3.91 milyara ulaşacağını tahmin ediyor. Yeni yolcuların da yaklaşık 292 milyon kişisinin uluslararası, 638 milyon kişisinin de iç hatlardaki güzergahlarda uçacağı belirtiliyor. Büyüme tahminlerini gelişmekte olan bölge ve ülkeler bazında da inceleyen uzmanlar, Asya-Pasifik bölgesindeki büyümeyi yüzde 4,5, Ortadoğu’daki yıllık ortalama büyümeyi yüzde 5,3, Latin Amerika’da ise yüzde 5,7 ve Afrika’da yüzde 6,3 olarak tahmin ediyor.

Otelciden istihdama büyük katkı Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) ve Üsküdar Belediyesi, istihdam için işbirliğine gitti. Bu kapsamda Üsküdar Belediyesi’nin istihdam organizasyonu Üsküdar İstihdam Merkezi) ile TUROB işbirliği protokolü imzaladı. Protokole, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen ve TUROB Yönetim Kurulu Başkanı Timur Bayındır önceki gün gerçekleştirilen törenle imza koydu.



restaurant gündem 22 hotel & hi-tech

TÜRSAB Sağlık Turizmi Bilgilendirme Paneli düzenledi TÜRSAB’ın 15 Ekim Çarşamba günü İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirdiği Sağlık Turizmi Bilgilendirme Paneli’nde Sağlık Turizmi alanında yurt içi ve yurt dışı fuarlara katılım konusunda sağlanan devlet destekleri ve sektöre yönelik teşvikler masaya yatırıldı.

T

ürkiye Seyahat Acentaları Birliği 15 Ekim 2014 Çarşamba günü İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda “Sağlık Turizmi Bilgilendirme Paneli” düzenledi. Sağlık Turizmi Komitesi üyelerinin çalışmalarıyla hazırlanan panelde Sağlık Turizmi hizmeti veren/verecek seyahat acentalarına Sağlık Turizmi alanında yurt içi ve yurt dışı fuarlara katılım konusunda sağlanan devlet destekleri ve bu devlet desteklerinden yararlanma prosedürleri hakkında bilgiler verildi.

SAĞLIK TURİZMİNE DESTEK VE TEŞVİKLER GÜNDEME GETİRİLDİ TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Ulusoy’un yaptığı açılış konuşmasının ardından, Yönetim Kurulu Üyesi Davut Günaydın, Sağlık Turizmi Komitesi Başkan Yardımcısı Çiğdem Dinç ve Enver Afanyalı “Sağlık Turizmi Komitesinin Amaç ve Hedefleri” konusunda, KOSGEB KOBİ Uzman Yardımcısı Erkan Muratoğlu “KOSGEB’in Hibe ve Destekleri” konusunda, T.C. Ekonomi Bakanlığı Dış Ticaret Uzmanı Sedat Erdoğdu Bakanlığın “Sağlık Turizmi Sektörüne Yönelik Destekleri” konusunda, Sağlık Turizmi Komitesi Sekreteri Ali Bilir ise “Sağlık Turizmine Yönelik Devlet Teşvikleri” konusunda birer sunum gerçekleştirdiler. Azerbaycan Sağlık ve Termal Turizm Destek Birliği Başkanı Ruslan Guliyev’in de bir konuşma gerçekleştirdiği etkinlikte; Sağlık Turizminde seyahat acentalarının ve diğer paydaşların rol ve önemi ile birlikte, 1618 sayılı yasanın seyahat acentalarına verdiği yetki ve haklar ile belgesiz acentacılık faaliyetlerine karşılık TÜRSAB tarafından gerçekleştirilmekte olan çalışmalar hakkında bilgiler verildi.



restaurant gündem 24 hotel & hi-tech

2014 WTM Turizm Fuarı sona erdi Turizm sektörü açısından bir sonraki yılın gözlem ve tahmini için önemli bir buluşma noktası olarak görülen WTM Turizm Fuarı 03-06 Kasım 2014 tarihleri arasında Londra’da 35. kez düzenlendi.

F

uar idaresi tarafından yapılan açıklamaya göre; fuara yaklaşık 180 ülkeden 215 yeni katılımcı ile birlikte 5.000 kurum/kuruluş stant alarak katılmış, fuarı önceki yıla göre %5 artışla yaklaşık 80.000 kişi ziyaret etti. Fuarda Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) ve WTM işbirliğinde birçok ülkenin Turizm Bakanı’nın katılımı ile düzenlenen “Bakanlar Zirvesi”, Virgin Atlantic Başkanı Craig Kreeger’ın katılımı ile düzenlenen havacılık sektörü ve uzun menzilli uçuşlardaki gelişmeler konulu panel ile Sürdürülebilirlik, Y Jenerasyonu, Wellness Turizmi ve Sosyal Medya panelleri dikkat çeken fuarın en önemli yeniliği ise, “WTM Speed Networking” etkinliği oldu. Bu etkinlikle fuar katılımcıları yaklaşık 300 alıcı (buyer) ile her biri 5 dakika ile sınırlandırılmış toplantılar düzenledi. Bir sonraki WTM Turizm Fuarı’nın 02-05 Kasım 2015 tarihleri arasında Londra’da gerçekleştirilmesi hedefleniyor.

SEYAHAT TEKNOLOJİLERİ VE ONLİNE ÜRÜNLERE YOĞUN İLGİ Fuarda en yoğun katılım ve ilgi “Global Village” olarak adlandırılan seyahat teknolojileri ve online ürünleri bölümünde gözlemlendi. Pazarda faaliyet gösterenlerin yanı sıra online rezervasyon sistemleri, sosyal medya yönetim programları, rezervasyon sistemi yönetimi programları (channel manager) alanında faaliyet gösteren çok sayıda yeni firmanın katılımı görüldü. Londra Kültür ve Tanıtma Müşavirliği’nin organizasyonu ile yaklaşık 1.000 metrekare

büyüklüğündeki Türkiye standında Kamu-Özel sektör işbirliğinde katılım sağlandı. Lonely Planet tarafından düzenlenen ankette 2015 yılında dünyada en çok ziyaret edilmesi önerilen 10 bölge arasında Gelibolu Yarımadası’nın Çanakkale) yer alması dolayısıyla Türkiye standı içerisinde Gelibolu Yarımadası ile ilgili özel bir stant hazırlanmış, aynı zamanda Lonely Planet yetkilileri tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürü İrfan Önal’a bir plaket takdim edildi.

RAPORDA ÖNE ÇIKAN BAZI BAŞLIKLAR Otel satışları küresel olarak artıyor, Kuzey Amerika ve Asya Pasifik de güçlü performanslar bekleniyor. Uluslararası Para Fonu (IMF), 2014 yılında dünya küresel gayrisafi yurt içi hasılanın %3,4 büyümesini öngörüyor. Bu artışın en büyük itici güçleri Çin, Hindistan ve Güney Doğu Asya Ülkeleri Birliği olacak. Havayolu sektöründe, düşük maliyetli hava yolu şirketleri en iyi iş modeli olmaya devam ediyor. Mobil teknoloji turizm sektörüne rezervasyon, müşteri hizmetleri ve tüketici davranışlarıyla yön veriyor. Turist gelirlerinde de sağlıklı büyüme devam edecek. Asya’nın orta ve varlıklı sınıfı denizaşırı seyahatlerde en büyük para harcayıcı kesim olacak. Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’deki parlak büyümeler duraksayacak. Buna rağmen Çin, satın almada dünyanın en büyüğü olma unvanını ABD’nin elinden alabilir. Amerika’da 2015 yılında ekonomideki gelişmeye paralel olarak seyahat talebinde artış bekleniyor. Bu artış fiyat artışını tetiklerken seyahat sektöründe satışları da arttıracak. Bisiklet turizmi Amerika’da golf turizmi için tehlike oluşturuyor. ABD’de 2000’li yılların başında ünlü golfçü Tiger Woods’un popülerliğiyle en üst noktasına ulaşan golf turizmi 25 milyon golf oyuncusundan 2013 yılında 19 milyon golf oyuncusuna geriledi. Buna karşın bisiklet meraklılarının sayısı 2012 yılında 3.5 milyondan, 2013 de 3.8 milyona yükseldi. Mobil teknoloji, müşteri hizmetleri ve online rezervasyon alanlarında turizm sektöründe yükselmeye devam edecek. Önümüzdeki 5 yıl içinde, seyahat sektöründe destinasyon servisleri, kişiselleştirme, mobil rezervasyon ve kişiden kişiye yöntemi (p2p) belirleyici faktörler olacak.


TUROB Başkanı Timur Bayındır

“2015 için tedirginlik var ama fiyat kırmaya gerek yok” 2014 WTM Turizm Fuarı’nı değerlendiren TUROB Başkanı Timur Bayındır, “2015 için tedirginlik var ama fiyat kırmaya gerek yok” dedi. Bayındır, sektör açısından aşırı iyimser söylemler yerine tüm sektörün koordinasyon içerisinde işbirliğinin geliştirilmesinin önemli olduğuna dikkat çekti. Bayındır’ın 2014 WTM Turizm Fuarı’na ilişkin değerlendirmesi şöyle: WTM Londra Turizm Fuarı’nı değerlendiren TUROB Başkanı Timur Bayındır ‘aşırı iyimser söylemler’ yerine sektörün tüm aktörleriyle işbirliğinin geliştirilmesini önerdi. Türkiye turizminin bölgedeki politik gelişmeler nedeniyle kritik bir döneme girdiğine işaret eden Bayındır, buna rağmen fiyat kırmaya gerek olmadığını kaybetti. Turizmciler şimdiden 2015 yılının planlarını yaparken iki büyük ülkeden gelen sinyaller tedirginlik yaratıyor. Almanya’yla birlikte Türk turizminin üç büyük pazarından ikisi olan İngiltere ve Rusya pazarına yönelik beklentiler ‘geçen yıl’ ile aynı düzeyde. Ancak her iki ülkede de ibrenin her an tersine dönebileceği endişeleri yaşanıyor. Otelcilerden ‘zamanında tedbir alınması’ çağrısı gelirken, tur operatörlerinin Türkiye’ye yönelik ‘fiyatları düşürün’ taleplerinin de gereksiz olduğu belirtildi. Bu görüşler, turizm sektörü açısından bir sonraki yılın gözlem ve tahmini için önemli bir buluşma noktası olarak görülen ve geçen hafta gerçekleştirilen WTM Londra Turizm Fuarı’nda dile getirildi. Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB), WTM Londra Turizm Fuarı’na katılarak fuara ilişkin bir sonuç raporu yayınladı. İngiltere, dünya ve ülkemizde turizmdeki gelişmelerin ve beklentilerin değerlendirildiği raporda 2015yılına ilişkin öngörü ve önerilere de yer verildi.

AŞIRI İYİMSER SÖYLEMLER VAR Raporu değerlendiren TUROB Başkanı Timur Bayındır, sektör açısından aşırı iyimser söylemler yerine tüm

sektörün koordinasyon içerisinde işbirliğinin geliştirilmesinin önemli olduğuna dikkat çekti. Türkiye turizminin bölgemizde cereyan eden politik gelişmeler nedeniyle kritik bir döneme girdiğine işaret eden Bayındır, kitle turizmine yönelik bölgelerde fiyat kırma taleplerine uyulmaması gerektiğini ifade etti. 2015 yılında bireysel seyahatlerde herhangi bir sorun yaşanmayacağı, ancak grup seyahatlerinin olumsuz olarak etkileneceğini öngördüklerini vurgulayan Bayındır “Önemli bir tespitimiz ise, bölgemizde cereyan eden siyasi olayları fırsat görerek kitle turizmine yönelik Antalya, Muğla gibi destinasyonlardan fiyat kırılması talebinde bulunan birtakım tur operatörlerine içinde bulunduğumuz durum ve risklerin fiyat ile bir bağlantısı bulunmadığından itibar edilmemesini özellikle belirtiriz. Yeni tanıtım kampanyası ve temasların bu tespitler göz önüne alınarak planlanması yararlı olacaktır. Netice olarak, 2015 yılında İngiltere’den ülkemize gelecek turist sayınında ve diğer ülkelerden gelecek toplam turist sayısında önemli bir değişim olmayacağı tahmin edilmektedir” diye konuştu.

RUSYA’YA DİKKAT Bayındır, şu görüşleri dile getirdi: “Fuar kapsamında katıldığımız organizasyonlar ve sektör profesyonelleri ile yapılan görüşmeler neticesinde 2015 yılında dünyada ve bölgemizde cereyan eden bir takım ekonomik ve siyasi gelişmeler dikkate alınarak rehavete kapılmadan satış, pazarlama ve tanıtım çalışmalarımızın devam ettirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Diğer yandan, Rusya’nın para birimi Ruble’nin ABD Doları karşısında son bir ay içerisinde yüzde 20’nin üzerinde değer yitirmesi ülkemiz açısından önemli bir sorun olarak ortaya çıkıyor. Özellikle Rus tatilcilerin ülkemizdeki ana destinasyonu Antalya bölgesinin bu durumdan negatif etkilenmemesi için önlemlerin en kısa süre içerisinde alınması önem taşıyor.”


restaurant gündem 26 hotel & hi-tech

TÜRSAB WTM Londra Turizm Fuarı raporunu açıkladı Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) bu yıl 3-6 Kasım tarihleri arasında İngiltere’nin Başkenti Londra’da 35’inci kez gerçekleştirilen “Dünya Seyahat Pazarı – WTM Londra Turizm Fuarı’na ilişkin fuar sonuç raporunu açıkladı.

D

ünyanın en önemli turizm fuarları arasında gösterilen World Travel Market (WTM) Fuarı’na Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’ni temsilen TÜRSAB Başkan Danışmanı Günnur Özalp, TÜRSAB Kurumsal İlişkiler Direktörü Ela Atakan, TÜRSAB Kurumsal İlişkiler Departmanından Özge Ünal ve TÜRSAB Arge Departmanından Fatih Gönül katıldı. TÜRSAB Başkan Danışmanı Günnur Özalp, WTM Londra Fuarı kapsamında düzenlenen Turizm Bakanları Zirvesi’nde UNWTO Genel Sekreteri Taleb Rifai ve Güney Afrika Turizm Bakanı Derek Hanekon ile görüşerek fikir alışverişinde bulunurken T.C. Londra Büyükelçisi Abdurrahman Bilgiç ile Büyükelçilik’te bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede, İngiltere - Türkiye arasındaki turizm hareketlerine ilişkin değerlendirme yapıldı. TÜRSAB Standı’nda fuar süresince önemli ikili görüşmeler gerçekleştirildi. TÜRSAB Standını ziyaret eden Namibya Çevre ve Turizm Bakan Yardımcısı Pohamba Shifeta, Namibya Londra Büyükelçisi Steve Katjiuanjo ve Namibya Turizm Ofisi Yetkilileri ile iki ülke arasındaki turizmin gelişimi için yapılabilecekler değerlendirildi.

2015 YILI İNGİLTERE PAZAR BEKLENTİLERİ

İngiliz ekonomisindeki yükseliş ülke turizminin 2015 yılında büyüme göstereceğine yönelik umutları arttırıyor. WTM 2014 Endüstri Raporu’na göre işsizliğin 2008’den bu yana en düşük seviyesine gerilemesi ve artan tüketici güven endeksi İngiltere pazarında büyümenin süreceğine işaret olarak görülüyor. İngiliz pazarında büyüme öngörülse de 2008 ekonomik krizinde ortaya çıkan ve “Staycation” olarak adlandırılan ülke içinde tatil anlayışının etkisini sürdüreceği öngörülüyor. WTM 2014 Endüstri Raporu’na göre İngilizlerin Yüzde 30’u ülke içinde tatile çıkma niyetinde. İngiliz tatilciler için 2015 yılında en belirleyici hususlardan birinin uygun fiyat olması bekleniyor. İngiltere içinde tatile çıkmayı planlayanların yüzde 60’a yakın kısmı uygun fiyatı önemsediğini dile getiriyor. İngiltere pazarında Türkiye’nin en önemli avantajını uygun fiyat / kaliteli hizmet oluşturuyor. Türk Lirası’nın Pound karşısında yaşadığı değer kaybı, Türkiye’yi uygun fiyat beklentisine sahip İngiliz turistler için cazip hale getirebilir. Eylül ayında gerçekleşen Türkiye rezervasyonlarında 2015 yılı için Türkiye’ye yönelik talepte yüzde 7’lik artış kaydedildiği belirtilse de İngiltere pazarında belirleyici olacak olan rezervasyon dönemi önümüzdeki yılın ilk çeyreği olacak. Türkiye için en önemli riski ise bölgemizdeki jeopolitik gelişmeler oluşturuyor. Türkiye’nin güvenli bir ülke olduğuna yönelik genel bir algı olsa da bölgemizdeki gelişmeler tüketicilerin tercihlerinde belirleyici olacak. İngiltere’nin en büyük üçüncü tur operatörü konumunda bulunan Jet2Holidays’in Antalya’yı programına alması fuarda Türk turizm profesyonellerini umutlandıran bir gelişme oldu. ICF Airports ve Jet2Holidays arasında WTM Londra Fuarı sırasında gerçekleştirilen anlaşmaya göre; Jet2Holidays şirketi, 2015 yaz sezonundan itibaren Leeds, East Midlands, Glasgow, Manchester ve Newcastle’dan Antalya uçuşlarına başlayacak. İlk etapta 2015 yaz sezonunda gerçekleşecek uçuşların sonraki dönemde arttırılması gündeme gelebilecek. Fuara katılan Türk turizmcilerin genel öngörüsü 2015’te İngiliz pazarında Türkiye açısından 2014’e yakın bir seyir izleneceği yönünde oldu.



restaurant gündem 28 hotel & hi-tech

İngiliz pazarından küçük otellere yoğun ilgi Londra WTM Turizm Fuarı’na katılan Küçük Oteller Derneği Genel Sekreteri Adnan Mordeniz, 2015 yılında İngiliz pazarından gelen turist sayısında %5 artış beklediklerini kaydederek, Avrupa ülkelerinin yanı sıra Uzakdoğu’dan da artan bir talep beklediklerini ifade etti.

K

üçük Oteller Derneği Genel Sekreteri Adnan Mordeniz, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destekleriyle derneği temsilen Londra WTM Turizm Fuarı’na katıldı. Fuarda yoğun bir ilgi ile karşılaştıklarını belirten Mordeniz, özellikle İngiliz pazarından önümüzdeki sene ülkemize gelecek olan turist sayısında %5 civarında bir artış yaşanması beklendiğini belirtti. Alaçatı gibi özellikle İngiliz pazarında aktif olarak pazarlama çalışmaları yapan destinasyonların, çalışmalarının meyvelerini 2015 yılında alacağını kaydetti.

AVRUPA VE UZAKDOĞU ÜLKELERİNDEN KÜÇÜK OTELLERE TALEP Küçük Oteller Derneği tarafından hazırlanan WTM Londra Turizm Fuarı’na ilişkin raporda aşağıdaki bilgiler yer aldı: Fuarda, Küçük Oteller Derneği de bu 60 kuruluştan en çok ilgi gören stantlardan birisi oldu. Butik ve küçük otellere ilginin tüm dünya trendlerine bakıldığında

giderek arttığı fuara özel hazırlanan turizm raporlarında da ifade edildi. Batılı ülkelerin yanı sıra; Singapur, Hong Kong, Çin gibi Uzakdoğu ülkelerinden de önümüzdeki sezon içerisinde rezervasyon taleplerinin artacağı öngörüldü. Adventure turları düzenleyen acentalar ile honeymoon ve destination wedding planner acentalarının da Küçük Oteller Derneği standına oldukça ilgiyle yaklaştığı fuarda, gelecek işbirlikleri konuşuldu.

RAPORA GÖRE BU YIL ÖNE ÇIKAN SEKTÖREL TRENDLER VE GÖZLEMLER Turizm bloggerlarının seyahat endüstrisinde ve konaklama alanında, müşteri tercihlerini yönlendirme açısından giderek daha önemli bir hale geldiği görülmektedir. Fuara katılan 62 blogger da etkinlik alanın ilgi çeken toplantılar düzenlemiştir. -Spor turizmi başlı başına bir potansiyel taşıyarak, sektördeki önemini giderek artırmaktadır. -Online rezervasyonların, toplam rezervasyon içindeki payının, önceki döneme göre artarak, toplam seyahat pazarında %35 seviyelerine çıktığı görülmektedir. -Mobil rezervasyonların payının, 2018 yılında %45 seviyelerine ulaşması beklenmektedir. Bu gelişmedeki önemli faktörler, teknolojinin bireylerin talep yönetimini birçok kanaldan destekler hale gelmeleridir. Sürekli gelişim göstermeleri ve sosyal medya etkisi de diğer etkenler olarak sayılabilir. -Jet2 holiday UK firması, Dalaman ve Bodrum uçuşlarından sonra, 2015 yılında Antalya’ya uçuşlara başlayacaktır. -Gelecek 5 yıl içinde destinasyon, kişisel tercihler ve mobil rezervasyonlar, seyahat sektörünün ana belirleyicileri olacaktır. -2015 yılında İngiltere’ye gelecek turist sayısının %5 civarında artış göstereceği tahmin edilmektedir. Incoming turist bütçesinin önemli bir kısmın konaklama harcamasına, geri kalanın ise yiyecek ve alışverişe gitmesi öngörülmektedir. -Yaşlı turistler ve işadamları, önceki tercihlerinin aksine, düşük bütçeli ama kaliteli ambiyansı olan otelleri tercih etmektedir. -Y jenerasyonunun mobil teknolojiyi çok iyi kullanması ve design markalara ilgi göstermesiyle; turizm açısından oldukça büyük, yeni bir potansiyel bir segment oluşturduğu gözlenmektedir. -Giyilebilir teknoloji internet ile bağlantısı sayesinde, müşterilerin seyahat rezervasyonlarını da yapmasını sağlayacak cihazlar haline gelecektir. Bu cihazlar sayesinde, otellere rezervasyon yapılabilecektir ve müşteri ile bilgi akışı sağlanabilecektir.



restaurant gündem 30 hotel & hi-tech

İstanbul turistten hakettiği parayı alamıyor İstanbul’a gelen turist sayısı çift haneli büyüyor, ancak bu büyüme doluluk oranlarına ve fiyatlara arzu edildiği kadar yansımıyor. İstanbul’da doluluk oranları Eylül 2014’de yüzde 2.6 artarak yüzde 76 oldu. Günlük oda bedeli ise yüzde 2.4 düşüşle 148.2 Euro olarak gerçekleşti.

S

on 10 yıldır istikrarlı büyümesiyle dünyanın en önemli turizm destinasyonları arasında giren İstanbul’da turist sayısında gerçekleşen artış otel doluluklarına ‘arzu edildiği’ kadar yansımıyor. Geçen yıl 10.4 milyon, bu yılın 9 aylık döneminde de geçen yıla göre yüzde 13.3 artışla 9 milyon turist ağırlayan İstanbul’da doluluk oranları geçen ay yine de göz doldurdu. Ancak bu artış turist artış hızını yakalayamadı. Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB), dünyanın önde gelen veri ve analiz şirketlerinden STR Global’in ‘Eylül 2014

Ülke Perfomans Raporu’nu değerlendirdi. Buna göre, İstanbul’da otel dolulukları Eylül 2014’te bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2.6 artarak yüzde 76’ya yükseldi. Geçen yılın aynı ayında bu oran yüzde 74.1’di. Ocak-Eylül 2014 döneminde ise gerileme kaydedildi ve doluluk oranı yüzde 65.6 olarak gerçekleşti. Bu oran 2013’ün aynı döneminde yüzde 67.9’du.

İSTANBUL FİYATI DÜŞTÜ İstanbul’da eylül ayında doluluk oranlarındaki artışa karşılık, oda fiyatlarında düşüş yaşandı. Eylül ayında


EN HIZLI ARTIŞ YUNANİSTAN’DA STR’nin raporuna göre, Eylül 2014’te tüm Avrupa ülkeleri içinde en fazla artış Yunanistan’da kaydedildi. Bu ülkede doluluk oranları bir önceki yıla göre yüzde 12 artışla yüzde 82.3’e yükseldi. En fazla düşüş ise yüzde 14,8 ile Rusya’da yaşandı ve bu ülkede doluluklar 60,1’e geriledi. Eylül 2014’ün en yüksek doluluk oranı ise yüzde 94 ile Malta ve yüzde 87 ile İrlanda’da gerçekleşti. ortalama günlük satılan oda bedeli yüzde 2.4’lük düşüşle 148.29 Euro oldu. Bu rakam geçen yılın aynı ayında 152 Euro’ydu. Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirlerde ise geçen yıla oranla yüzde 0.1 artışla 112.7 Euro’ya ulaşıldı. 9 ayda ortalama günlük satılan oda bedeli 136.4 Euro’ya geriledi. Geçen yılın aynı döneminde bu rakam 147.2 Euro oldu.

TÜRKİYE GENELİ YÜKSELDİ Söz konusu dönemde Türkiye genelindeki doluluklarında 2013 yılının aynı dönemine oranla yüzde 1.1’lik bir artış ile yüzde 73.5 olarak kaydedildi. Ortalama günlük satılan oda bedeli de geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2.5 artışla 114.5 Euro’dan 117.4 Euro’ya çıktı.

BAYINDIR: PROJELERİMİZ VAR İstanbul’da 400’e yakın oteli temsil edilen Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Yönetim Kurulu Başkanı Timur Bayındır, Eylül 2014’teki rakamlarını “Arzu ettiğimiz ivmeyi maalesef yakalayamadığımızı, durağan bir pozisyon sergilediğimizi görüyoruz” sözleriyle değerlendirdi. Bayındır “ Bununla beraber doluluk oranlarıyla

paralel olarak oda fiyatlarımız da geçen yılı yansıtıyor. 2015 yılı için önemli stratejik yenilikler gündemimizde. Ürün ve pazar çeşitliliğine yönelik projelerimiz ise devam ediyor” dedi.

ANTALYA ‘UCUZ’ DEĞİL, ANKARA İYİ DURUMDA

İstanbul’a 9 ayda 9 milyon turist geldi Yıl

Gelen turist sayısı (Milyon kişi)

2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 (9 ay)

3.4 4.8 5.3 6.4 7.0 7.5 6.9 8.0 9.3 10.4 9.0 3.1

Bu arada Türk turizminin iddialı kenti Antalya’da da Eylül 2014 otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 6.9 düşerek yüzde 76.8 oldu. Geçen yılın aynı döneminde bu oran yüzde 82.5 olmuştu. Antalya’da otel fiyatları ise artış gösterdi. Bu ilde ortalama günlük satılan oda bedeli yüzde 16 artışla 107.5 Euro olarak gerçekleşti. 2013’te bu rakam 92,6 Euro’ydu. Ocak-Eylül döneminde de doluluk oranları 2013’teki yüzde 65.5’ten yüzde 62.1’e gerilerken ortalama günlük satılan oda bedeli 87.8 Euro’dan 99.5’ya yükseldi. Başkent Ankara’da ise Eylül 2014 otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 6.3 artarak, yüzde 73.1 oldu. Ortalama Günlük satılan oda bedeli 78.2 Euro olarak, 2013’e göre yüzde 6.8’lik artış gösterdi.


restaurant gündem 32 hotel & hi-tech

Ferzan Çelikkanat:

“Barış ve huzur, daha çok turist ve kazanç demektir” Er Yatırım ve Turizm Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat, turizmde 2014’ün bir değerlendirmesini yaparak, yılın verimli geçtiğini ve 2015’te de bu artışın süreceğini kaydetti.

T

ürkiye’de 2014 yılında turizm sektörünü değerlendiren Er Yatırım ve Turizm Genel Müdürü Ferzan Çelikkanat; turist sayısı, bölgelere göre talepler, yatırımlar ve 2015 için beklentiler dahil birçok konuyla ilgili görüşlerini paylaştı. 2014 yılının başta İstanbul olmak üzere Türkiye için verimli bir yıl olduğunu dile getiren Ferzan Çelikkanat, özellikle bölgede yaşanan sıcak gelişmelere rağmen talepte bir daralma yaşanmadığını belirtti. Çelikkanat, “Ortadoğu ve Arap ülkelerinden yoğun turist gelirken uluslararası misafir karmasından oluşan kitle turizmi her zamanki gibi en büyük segmenti oluşturdu. Ayrıca kongre ve sağlık turizminde de ciddi artışlar yaşandı” dedi.

3. HAVALİMANI YATIRIMLARI ARTTIRDI Rusya ve Avrupa arasındaki krizin Türkiye’ye fayda sağladığını ve 2015 yılında Rus turist sayısında artış olmasını beklediklerini kaydeden Çelikkanat, “Bu da bölgedeki gelişmelerden tedirgin olup kaçan Avrupalı turistin açığını kapattı” dedi. 2014’ün turizm yatırımları açısından da hızlı ve hareketli bir yıl olduğuna dikkat çeken Ferzan Çelikkanat şöyle devam etti: “Özellikle 3. Havalimanı ihalesiyle bölgedeki turizm yatırımları hareketlendi. 3. Havalimanına ilişkin planlara göre, 2023 yılında 50 milyon ziyaretçi ile 50 milyar dolarlık turizm geliri hedefleniyor. Ayrıca Türkiye’nin turizm bakımından dünyadaki ilk 5 ülkesinden biri olması öngörülüyor.

Özellikle marina ve yat turizminde ciddi yatırım artışları yaşandı.”

İSRAİLLİ TURİST SAYISI %40 ARTTI Son dönemde Ortadoğu’daki gelişmelerin turizm endüstrisini de etkilediğini vurgulayan Er Yatırım ve Turizm Genel Müdürü Çelikkanat, bu yılın yarısında, Körfez ve Arap ülkelerinden gelen ziyaretçilerin oranının 2013’e göre yüzde 20’nin üzerinde arttığını kaydetti. Çelikkanat’a göre, geçen yılla karşılaştırıldığında 2014’ün ilk yarısında bazı Avrupa ülkelerinden gelenlerin oranında az da olsa düşüş yaşandı. Ayrıca Japonya ve Mısır’dan gelen ziyaretçi sayısında da yüzde 20’lik bir azalma oldu. Buna karşın İran’dan gelen turistte yüzde 52’lik artış gerçekleşti. İsrail yüzde 40, Çin yüzde 38, Güney Kore yüzde 33’lük, Libya ve Irak yüzde 22, Suriye yüzde 58, Cezayir yüzde 29, Suudi Arabistan yüzde 22 büyüme gösterdi. Avrupa’daki ekonomik krizin sürmesine karşın Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, Türkiye ilk 8 aylık dönemi yüzde 7 artışla tamamladı. Bu dönemde en çok Ruslar gelirken, Antalya da yabancıların en fazla tercih ettiği yer oldu. Bu yıl yüzde 10 dolayında büyüyerek 3 milyon 800 kişiye ulaşan Rusya ilk sırada yerini alırken, bu ülkeyi yüzde 3’lük gelişmeyle 3 milyon 500 bine ulaşan Almanya takip etti. 3. sırayı yüzde 4’e yakın büyüyen İngiltere yer aldı. TÜİK verilerine göre son 8 aylık dönemde elde edilen turizm gelirleri bir önceki yılın aynı dönem verilerine göre yüzde 10 oranında artarak 28 milyar dolara ulaştı. Yılsonu rakamlarına göre yaklaşık 36 milyon ziyaretçi ve 34 milyar dolar bekleniyor.

UZUN VADELİ STRATEJİK PLAN GEREKİYOR Er Yatırım ve Turizm olarak 2015’te önemli yatırımlar hedeflediklerini kaydeden Ferzan Çelikkanat, “Yabancı ortaklıklarla büyümeyi hedefliyoruz. İstanbul’un önemli merkezleri dışında İzmir’de bir projemiz halen devam ediyor. Şirket olarak amacımız turizmin ve dolayısıyla ülkemizin kalkınmasıdır” şeklinde belirtti.



restaurant gündem 34 hotel & hi-tech

Ekim 2014’de ziyaretçi sayısı %13,4 arttı İstanbul’da 2014 yılının Ekim ayında gelişler 2013 yılının ekim ayında gelişlere göre %13,4 arttı.

A

tatürk ve Sabiha Gökçen Havalimanları ile Haydarpaşa, Pendik ve Karaköy limanlarından alınan verilere göre; 2014 yılı ocak-ekim aylarında İstanbul’a gelen yabancı sayısını geçen yılın aynı dönemine göre %13,4 arttı. 2014 yılı ilk on ayında İstanbul’a gelen yabancıların toplamdaki yüzdeleri şöyle gerçekleşti: Almanlar:%10.3, Ruslar:%5.0, İranlılar:%4.9, Amerikalılar:%4.6, İngilizler:%4.3, Fransızlar:%4.2, İtalyanlar:%3.9, Iraklılar:%3.0, Suudi Arabistanlılar:%2.9, Hollandalılar:%2.5, Libyalılar:%2.1, Ukraynalılar:%2.1, İspanyollar:%2.0, Azerbeycanlılar:%2.0, Suriyeliler:%1.9, Diğer ülkeler: 44,2

MİLLİYETLERİNE GÖRE İSTANBUL’A GELEN YABANCILAR (2014 Ocak-EKİM)


İSTANBUL’A GELEN YABANCI ZİYARETÇİ SAYILARI TÜRKİYE OCAK ŞUBAT MART NİSAN MAYIS HAZİRAN TEMMUZ AĞUSTOS EYLÜL EKİM Toplam

İSTANBUL

2013

2014

2013

2014

1.104.754 1.268.440 1.841.154 2.451.031 3.810.236 4.073.906 4.593.511 4.945.999 4.266.133 3.402.460

1.146.815 1.352.188 1.851.980 2.652.071 3.900.096 4.335.075 5.214.519 5.296.323 4.352.429 ?

532.726 617.015 838.201 936.961 1.058.771 957.894 929.266 1.074.950 1.006.014 998.442

635.283 696.054 866.985 1.014.662 1.079.598 1.090.284 1.155.407 1.290.218 1.181.742 1.132.655

7.951.348

9.010.233

2013’e Göre 2013’e Göre Değişim Oranı Değişim Oranı (Aylık) (Kümülâtif) 19,4 12,8 3,4 8,3 2,0 13,8 24,3 20,0 17,5 13,4

19,4 15,8 10,6 9,9 7,8 8,9 11,4 12,7 13,3 13,3


restaurant gündem 36 hotel & hi-tech

Her 3 yatırımdan biri Antalya’da AKTOB Araştırma Birimi’nin derlediği verilere göre, konaklama sektörü yılın 9 aylık döneminde 267 proje için 4 milyar TL’lik yatırım teşvik belgesi aldı. Yeni yatırımlarda en büyük bütçe Antalya’nın oldu.

2

014 yılının 9 aylık döneminde komple yeni yatırımı öngören 3,5 milyar TL’lik 226 proje ile 60 bine yakın yeni yatak üretilecek. Bu yatırımlarla 14 bine yakın kişi iş imkanı bulacak. Yeni yatırımlarda Yeni yatırımlarda ilk sırayı Antalya tesislerin payı, % alırken, yapılacak Tesis olan yeni yatakların ve oluşturulacak iş 3* 36,28 olanaklarının %33’ünü 4* 32,30 bu il sağlayacak. Öte 5* 14,60 yandan Antalya toplam Butik 8,85 yatırım bütçelerinin de Diğer 7,96

%32’sini elinde bulunduruyor. İkinci sıradaki İstanbul ise bu değerlerden %15 ila %17’lik paylar alıyor. Bu iki ili; İstanbul, Muğla, Konya, Mersin, Bursa, Yalova, Antep, Aydın, Balıkesir ve İzmir takip ediyor. Yeni yatırımların tesis türlerine göre dağılımında ise 3, 4 ve 5 yıldızlı tesisler ilk sıraları alırken, onları butik oteller izledi.

Yeni yatırımlarda bazı illerin payları, %

Yatırım teşvik belgeleri (Ocak-Eylül)*

Proje sayısı

Teşvik tutarı milyar TL

İstihdam sayısı Bin

Yatak sayısı Bin

Toplam yatırımlar Komple Yeni yatırımlar

267 226

4.03 3.55

92.0 13.9

86.1 59.2

*Turizm yatırımı olmayan öğrenci yurtları hariç. (9 aylık dönemde 61 yeni yurtta 24 binden fazla yatak yapılacak)

Bütçe payı

İstihdam payı

Yatak payı

ANTALYA İSTANBUL MUĞLA KONYA MERSİN BURSA YALOVA GAZİANTEP AYDIN BALIKESİR İZMİR

32,1 16,8 8,1 3,8 3,4 3,2 3,0 2,5 2,3 2,2 2,0

32,9 17,1 7,3 3,9 3,7 3,1 1,1 2,1 3,7 2,3 2,0

33,0 15,4 6,3 3,7 4,1 2,8 3,1 1,9 3,8 2,5 2,0



restaurant gündem 38 hotel & hi-tech

İstihdam artışının %20’si turizmden Turizm sektöründe sigortalı olarak çalışanların sayısı % 10 dolayında artışla 1 milyonu geçti. Türkiye’de sigortalı sayısındaki artışın da % 20’si turizm sahalarındaki gelişmeden elde edildi.

A

KTOB Araştırma Birimi’nin Temmuz ayı SGK verilerinden derlediği bilgilere göre, geçen yıl 12,6 milyon olan sigortalı sayısı bu yıl %3,9 artışla 13,1 milyona çıktı. Aynı dönemde turizmde çalışanların sayısı da %10,4 yükselişle, 924 binden 1 milyon 109 bine ulaştı. Bu dönemde Türkiye’deki sigortalı sayısındaki 495 bin kişilik artışın %19,4’ü de turizm sektöründeki gelişmeden kaynaklandı. Konaklama sektörünün gelişmedeki payı ise %7 oldu. Diğer yandan turizm sektörünün toplam istihdam içindeki payı da 0,45 puanlık artışla %7,33’ten %7,78’e yükseldi.

Turizmde sigortalı çalışan sayısı, (Temmuz) YİYECEK İÇECEK HİZ. KONAKLAMA SEYAHAT AC.TUR OP.HİZ SPOR, EĞL.DİNL.FAAL HAVAYOLU TURİZM TOPLAMI TÜRKİYE TOPLAMI TURİZMİN PAY,%

2013 461.461 331.251 56.381 55.356 19.770 924.219 12.615.267 7,33

2014 532.348 365.260 57.667 42.205 22.604 1.020.084 13.109.755 7,78

Değişim 15,4 10,3 2,3 -23,8 14,3 10,4 3,9 0,45 puan


Radisson Blu Hotel İstanbul Şişli

KRİSTAL ENDÜSTRİYEL


restaurant gündem 40 hotel & hi-tech

Vali Şahin’den turizmcilere destek sözü TUROB’un Ekim ayı Geleneksel Öğle Yemeği’ne katılan İstanbul Valisi Vasip Şahin, turizm sektörünün gelişmesi için tüm talep ve şikayetlere açık olduklarını söyledi.

T

uristik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği’nin (TUROB) Ekim ayı Geleneksel Öğle Yemeği, WOW İstanbul Hotel’in ev sahipliğinde gerçekleşti. Sektör temsilcilerini bir araya getiren yemeğe, İstanbul’a yeni atanan Vali Vasip Şahin, Başakşehir Kaymakamı Kazım Tekin, TUROB Başkanı Timur Bayındır ve üye otel temsilcileri katıldı. Yemeğin açılış konuşmasını yapan TUROB Başkanı Timur Bayındır, sözlerine Karaman’da yaşanan maden kazası ile başladı. Yaşanan acı olayın derin üzüntüsü içerisinde olduklarını ifade eden Başkan Bayındır, “Ancak bu gibi vahim neticelerden sonra ümit etmek yerine, öncesinde alınacak yasal tedbir ve önlemlerin geliştirilmesini temenni etmekteyiz” dedi.

“TURİST SAYISINDAKİ ARTIŞ DOLULUKLARA YANSIMIYOR” Bayındır, sözlerine şöyle devam etti: “Bildiğiniz üzere geçtiğimiz haftalarda açıklanan, STR Global

verilerine göre, son 10 yıldır istikrarlı büyümesiyle dünyanın en önemli turizm destinasyonları arasında giren İstanbul’da turist sayısında gerçekleşen artışın, otel doluluklarına ‘arzu edildiği’ kadar yansımadığını görüyoruz. Ülkemiz genelindeki doluluklarda, arzu ettiğimiz ivmeyi yakalayamadığımızı ve durağan bir pozisyon sergilediğimizi söyleyebiliriz. Tam da bu noktada, durum tespiti yapıp, tablolar çizmekten öte, yeni bir adım atılması gerektiğini de vurguladık. Yaptığımız bu önemli tespitler doğrultusunda elbette planlamalar da geliştiriyoruz.”

“ANADOLU’DA ARTIŞ VAR” Turizm yatırımlarının gerçek ihtiyaç ve analizlere göre yönlendirilmesini savunduklarını hatırlatan Bayındır, şöyle konuştu: “Nitekim açıklanan son teşvik raporunda aktarılmış olduğu gibi, yatırımların Anadolu’da yoğunlaşması, turizmin çeşitlendirilmesi yolunda çok önemli bir adım olacaktır. Teşvik belgelerine bağlanan otel yatırımlarında bir yavaşlama olmakla beraber, Ülkemizde otel yatırımı yapılacak şehir sayısı 49’a çıktı. Her ne kadar yatırım yoğunluğu


Antalya ve İstanbul’da olsa da, Anadolu şehirlerinde yavaşta olsa yatırımlarda artış gözlemlemekteyiz.”

eklenerek, bir pazarlama ürünü oluşturulmasını planlıyoruz. Bu projeye dair süreci en kısa zamanda sizlerle paylaşacağız.”

TRANSİT YOLCU İÇİN AVANTAJLI BİLET ÖNERİSİ

VALİ’DEN DESTEK

Turizm sektörünün olmazsa olmaz ayağının ulaşım ve dolayısıyla hava yolu ulaşımı olduğunu belirten Bayındır, “Ulaşılabilir olmak, işimizin kaynak noktası diyebiliriz,” dedi. Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü (DHMİ) tarafından açıklanan son verileri paylaşan Bayındır, şöyle konuştu: “Türk Hava Yolları başta olmak üzere diğer uluslararası havayolu şirketlerinin çok önemli bir bağlantı noktası haline gelen İstanbul havalimanlarında, transit yolcu sayısında büyük artış söz konusu. Transit yolcuların, İstanbul’un iki büyük havalimanını kullanan yurtdışı yolculardan aldığı pay yüzde 51.2 gibi yüksek bir orana ulaştı. Yani İstanbul’a gelen, her iki yurtdışı yolcudan biri, transit olarak geçip gidiyor. Hali hazırda böyle bir potansiyel varken, transit yolcuları da ülkemize kazandırmak, bu durumu avantaja çevirmemiz gerektiğini düşündük. THY ve diğer havayolları ile sağlanacak işbirliği imkanları ile transit uçan yolculara, bir gece konaklamalı avantajlı bilet önerilmesi ve bu pakete bir şehir turunun da

İstanbul’a atanmasının ardından ilk kez turizm sektörü temsilcileri ile bir araya gelen Vali Vasip Şahin ise destek sözü verdi. Turizm sektörünün en önemli misyonunun insanların birbirlerini tanımasına olanak sağlaması olduğunu ifade eden Vali Şahin, “Ülkemizin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimine katkı sunuyorsunuz. Bir iş yaparken üç iş yapıyorsunuz aslında. Sektörün özellikle istihdam yoğunluklu olması ise yapılan işleri daha da önemli kılıyor” dedi. İstanbul’un sağlık ve kongre turizmi açısından önemli bir merkez olduğunu, 3 saatte yaklaşık 50 ülkeye ulaşıldığını kaydeden Şahin, kentin altyapısı ile de gelişime açık ve hazır olduğunu söyledi. “Valilik olarak sizlere destek vermek yapacağımız ilk iş” diyen Şahin, şöyle konuştu: “İstanbul’a gelen turist sayısında geçen yıla göre yüzde 13 oranında büyüme sağlamışız. Ama transit yolcuların burada bir gece kalmasını sağlamak da çok önemli bir iş. Bu konuda yardıma hazırız. Turizm sektörünün daima yanındayız. İlgili birimlerimizle birlikte tüm talep ve şikayetlere açığız.”


restaurant gündem 42 hotel & hi-tech

Hilton İstanbul Kozyatağı 2.5 ayda %80 doluluk yakaladı

2015 hedeflerini revize etti Eylül 2014’te 200 milyon dolar yatırımla kapılarını açan Hilton Hotels& Resorts markasının Anadolu Yakası’ndaki ilk oteli Hilton İstanbul Kozyatağı, Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Çağlar’ın 18 Kasım Salı günü düzenlediği basın buluşmasıyla hedeflerini anlattı.

5

5 bin metrekare üzerine konumlanan ve 2.5 ay önce hizmete açılan otelde dönemsel olarak %80 doluluk oranı yakaladıklarını bilgisini paylaşan Çağlar, “Bu 2.5 aylık ortalamamız değil fakat bu rakam hedeflerimize yaklaştığımızı gösteriyor. Önümüzdeki Eylül ayına kadar 1 yıllık hedefimiz ortalama %90 doluluk” diye konuştu. Anadolu Yakası’na iş için gelen yabancı misafirin otel seçiminde markaya ve lokasyona göre tercih yaptığını belirten Çağlar, Hilton’un marka değeri ile birlikte, otelin iş dünyasının merkezinde konumlanmasının, Bağdat Caddesi’ne ve alışveriş merkezlerine yakınlığının tercih edilmelerini sağladığını söyledi.

ULUSLARARASI ZİNCİRLERDE ODA KAPASİTESİNİN %20’Sİ HİLTON KOZYATAĞI’NDA Anadolu Yakası’nda 5 yıldız kategorisinde 6 uluslararası, 6 yerli zincir otel olduğunu aktaran Çağlar “Internasyonel 6 otelin toplam oda sayısı yaklaşık 16001700. Hilton Kozyatağı 320 oda ile kapasitenin %20 ’sine sahip. Toplantı salonlarında ise 1.700 metrekare alan üzerine konumlanmış multifonksiyonel 16 salonla bölgedeki uluslararası zincirler arasında en yüksek kapasiteye sahip otellerden biriyiz” dedi. Otelin açıldığı 9 Eylül’den bu yana özellikle iş segmentindeki misafir sayısında yüksek geceleme sayısı yakaladıklarını belirten Çağlar, 2.5 ay gibi kısa bir sürede 210 toplantı organizasyonu ve 28 düğüne ev sahipliği yaptıklarını

vurguladı. Çağlar konaklama yapan misafirin % 60’ının yabancı % 40’ının yerli olduğunu söyledi.

“BÖLGE HALKI İÇİN SOSYAL YAŞAM ALANI OLUŞTURDUK” Hakan Çağlar, oteli inşa ederken Anadolu Yakası’nda yaşayan halkın sosyal yaşamına da yeni bir boyut getirmeyi hedeflediklerini Hilton İstanbul Kozyatağı Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Çağlar söyledi. Anadolu Yakası’nda yaşayanların sosyal yaşam için Avrupa Yakası’nı tercih ettiğini ve gece birkaç saat eğlenmek için iki saatlik köprü trafiğine girmek durumunda olduğunu belirten Hakan Çağlar ’’Çünkü özellikle bulunduğumuz lokasyonda beklentileri karşılayacak bir eğlence merkezi yok. Biz bölge halkını da düşünerek farklı bir sosyal alan yarattık” dedi. Motor sporlarının teknoloji ve simülasyonla buluştuğu eğlence merkezi Speedcity’i otelde hayata geçirdiklerini vurgulayan Çağlar, İstanbul’un dünyaca tanınan restaurant’ı 360’ın ve Emre Ergani’nin işleteceği The Bar’ın da önümüzdeki günlerde otelde hizmet vermeye başlayacağını sözlerin ekledi. Çağlar, aynı zamanda 24 saat açık bir spor salonu ve spa merkezi ile bölge halkına ihtiyaçları noktasında farklı hizmetleri Hilton konforu ile sunduklarını dile getirdi.


Tesis içi Yıkama ve Kurutma Çözümleri için LG Ticari Çamaşırhane Ekipmanları

Oteller • Butik Oteller • Rezidanslar • Restaurantlar • Kreşler • Catering Firmaları • Temizlik Şirketleri

Standart Model

Kartlı Model

LG TİCARİ ÇAMAŞIRHANE EKİPMANLARI TÜRKİYE

Jetonlu Model

Stack (Altlı-Üstlü) Model

Miralay Şefik Bey Sok. No:5 D:7 34437 Beyoğlu - İSTANBUL • Tel: +90 (212) 244 63 10 (pbx) • Fax: +90 (212) 244 63 11 www.lg-turkiye.com • info@lg-turkiye.com


restaurant gündem 44 hotel & hi-tech

TKF, büyük projesini açıkladı Türkiye’nin 12 yılda 48 milyar Euro’luk yatırım ile kış turizmi merkezi olma potansiyeline sahip olduğunu kaydeden Türkiye Kayak Federasyonu Başkanı Erol Yarar, yılda 10 milyar Euro gelir getirecek sektörü planlayarak oluşumuna öncülük etmeyi hedeflediklerini söyledi.

T

ürkiye Kayak Federasyonu Başkanı Erol Yarar, “Bir Ekonomik Kalkınma Modeli; Kayak Sporu” başlıklı projeyi ve önümüzdeki dönemde Türkiye Kayak Federasyonu olarak belirledikleri hedefleri, düzenlediği bir basın toplantısında kamuoyu ile paylaştı. TKF Başkanı Yarar, “Bir Ekonomik Kalkınma Modeli; Kayak Sporu” başlıklı projenin, temelde iki dayanağı olduğunu; bir yandan sporcu yetiştirilmesi için kulüplerle işbirliği içinde gerekli desteği sağlarken bir yandan da yatırıma odaklanılması gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin, 12 yıla yayılarak gerçekleştirilecek 48 milyar Euro’luk yatırımla, kış sporları merkezi haline gelebileceğini ve coğrafi nedenlerle dünyada Kış Olimpiyatları düzenleyebilen çok az sayıda ülke arasına katılabileceğini belirten Yarar, “48 milyar Euro 12 yıl için çok makul bir yatırım miktarı... İstanbul’da yapılan yeni havaalanı gibi sadece iki havaalanı yatırımına eşit bir yatırımdan söz ediyoruz.” dedi.

KAYAK, BÖLGESEL KALKINMA SAĞLAYAN TEK SPOR DALI Türkiye Kayak Federasyonu İcra Kurulu üyelerinin de katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda, dünyada ve Türkiye’de kayak sporunu; sporcu sayısı, yarış sayısı, kayağa elverişli pist ve lift sayısı ve ekonomik getiri açısından karşılaştıran ve kayak başta olmak üzere kış sporlarının ekonomiye katkısına değinen TKF Başkanı Erol Yarar şunları söyledi: “Kayak kış turizminin gelişmesine öncülük etmesi nedeniyle bölgesel kalkınma sağlayan tek spor ve kayak sektörüne yapılan yatırımlar 7 yılda geri dönüyor. Örneğin Avusturya’nın en önemli gelir kaynağı kış turizmi ve kayak. Avusturya’nın nüfusu sadece 8.4 milyon, GSMH’sı 309.9 Milyar Euro ve kayak sporunun Avusturya ekonomisine toplam getirisi 44.1 milyar Euro.”

TÜRKİYE’DEKİ 3 BİN DAĞDAN 10’U KIŞ SPORLARINA AÇIK Türkiye’de 3.000’den fazla dağ olduğunu ancak sadece


10 tanesinde kış sporları yapılabildiğine değinen Yarar, “Türkiye’deki dağlar kayak yapmaya çok elverişli. Ülkemizde, 2.000 m’nin üzerinde 166 dağ, 3.000 m’nin üzerinde 137 dağ ve 4.000 m’nin üzerinde 4 dağ bulunuyor. Ancak potansiyelimizi değerlendiremiyoruz. Türkiye, 2.5 Milyon Euro’ya yakın Kayak Federasyonu bütçesi ile Batı Avrupa ülkelerinden daha düşük bir finansal güce sahip.” dedi.

TÜRKİYE 2023 YATIRIM PROJEKSİYONU 48 MİLYAR EURO Türkiye’nin 2023 yılında bir kış sporları merkezi ve Kış Olimpiyatları’na aday bir konumda olabilmesi için bir yandan sporcu yetiştirirken bir yandan da gerekli yatırımları yapmanın önemine değinen TKF Başkanı Erol Yarar, bu yatırımların devlet, yerel yönetimler ve özel sektör işbirliği ile yapılması gerektiğini belirtti. Yarar, yatırım alanlarını ve miktarlarını şöyle sıraladı: “5.000 tane otel yatırımı için 18,5 Milyar Euro, 100 bölgede altyapı yatırımları için 15 Milyar Euro, 100

bölgede 1.000 adet lift yatırımı için 5,6 Milyar Euro, dağ işleme makineleri için 5 Milyar Euro, tanıtım, eğitim ve okullar için 4,1 Milyar Euro, bölge kayak hastaneleri için 250 Milyon Euro’luk bir projeksiyon yaptık. Toplam yatırım ise 12 yılda 48.450 Milyar Euro. Bu rakam İstanbul’a yapılacak üçüncü havalimanı gibi sadece iki havalimanının yatırımına eşit ve üstelik 12 yıllık bir projeksiyondan söz ediyoruz.”

TÜRKİYE KAYAK FEDERASYONU’NUN 2023 HEDEFLERİ

T

ürkiye Kayak Federasyonu olarak yönetimi devraldıkları Nisan ayından bu yana çok ciddi bir çalışma gerçekleştirdiklerini ve uzun vadeli hedefler belirlediklerini ifade eden TKF Başkanı Yarar, TKF’nin “Bir Ekonomik Kalkınma Modeli; Kayak Sporu” projesi çerçevesinde geliştirdiği 2023 hedeflerini de şöyle sıraladı: Kış sporları yapmaya elverişli bölgelerde kış sporları merkezleri oluşturulması koordine edilerek, bu bölgelerde kış turizminin ve kış sporlarının geliştirilmesi sağlanacak. Türkiye’de 4 milyon kişi, sporcu ve/ veya seyirci olarak kayak sporu ile entegre edilecek. 100 Bölgede 5.000 otel ve 275.000

yatak kapasitesi oluşumunu temin edecek AR-GE çalışmaları tamamlanarak hükümete sunulacak. Uluslararası standartlarda çok gelişmiş bir örnek bölgenin, fiilen kurulması için tüm teknik projeler hazırlanacak ve uygulama koordinasyonu sağlanacak. 30 bölgesel (Balkan-AsyaAvrupa) Şampiyona ve 10 Dünya Şampiyonası’na ev sahipliği yapılacak. Yılda 10 milyar Euro gelir getirecek sektörü planlayarak oluşumuna öncülük edilecek. 500.000 yeni istihdam oluşturulacak. Kayak sporunun yapılmasına olanak veren sanayinin Türkiye’de paralel oluşumuna altyapı oluşturularak

yılda 1 milyar Dolar’lık yeni bir sanayi oluşturulacak. Yılda 13,5 milyon turist potansiyeli değerlendirilecek. Türkiye Kış Olimpiyatları’na talip olacak. 3 adet Kış Sporları Akademisi kurularak işletilecek. Türkiye’nin kış sporlarında dünyada ilk 10 içine girecek altyapı oluşumu tamamlanarak, madalya alacak sporcu yetiştirme sistemi kurulacak 100.000 ulusal ve uluslararası sporcu yetiştirilecek. Sporcuları olimpik seviyeye taşıyacak altyapı çalışmaları tamamlanacak. Bütün kulüpler uluslararası standartlara getirilecek. Federasyon, kulüp ve sporcu iletişimi sürekli ve sağlıklı kılınacak.


restaurant gündem 46 hotel & hi-tech

Genç Turizmciler Derneği’nden Sağlık Turizmine destek Türkiye’nin son yıllarda sağlık turizminin en gözde ülkeleri arasında yer aldığını ifade eden Genç Turizmciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Bulut Bağcı, 2023 yılında hedefin 2 milyon uluslararası hastayı Türkiye’de tedavi etmek olduğunu kaydederek, “Bu sektörden 2023 yılında 20-25 milyar Dolar gelir hedefliyoruz.” dedi.

T

ürkiye’de turizm üzerine faaliyet gösteren girişimci ve yenilikçi lider gençlik derneği olma vizyonuyla yola çıkan Genç Turizmciler Derneği (GTD), “Sağlık Turizm’inin geliştirilmesi programının eyleme geçmesi için yapılacak çalışmaları destekliyor. Türkiye’nin “Onuncu Kalkınma Planı” hedeflerine ulaşabilmek açısından önem taşıyan temel sorun alanlarına yönelik olarak tasarlanan programları arasında “Sağlık Turizm’inin Geliştirilmesi Programı ve Eylem Planı” da bulunuyor. Genç Turizmciler Derneği de, sağlık turizmi alanında yapılacak tüm çalışmalara dernek bünyelerinde destek vereceğini açıkladı.


BULUT BAĞCI: “2023 HEDEFİNDE 2 MİLYON HASTAYI TÜRKİYE’YE GETİRMEK VAR” Türkiye’de sağlık turizminin her geçen gün büyüdüğüne dikkat çeken Genç Turizmciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Bulut Bağcı, “Türkiye son yıllarda sağlık turizminin en gözde ülkeleri arasında. Ülkemiz, maliyet avantajı, gezme fırsatı ve kaliteli teknolojik altyapı sunması ile uluslararası hastaların tercihlerinin başında geliyor. Bazı alanlarda Türkiye’de tedavi olmak birçok Avrupa ülkesine göre yüzde 60’a varan oranlarda daha ucuz. Türkiye’nin sağlık turizmindeki potansiyelinin sadece rakamlarla sınırlı kalmayacağını söyleyebiliriz.” dedi. 2023 yılında hedefin 2 milyon uluslararası hastayı Türkiye’de tedavi etmek olduğuna değinen Bağcı, “Sağlık Bakanlığı’nın bugün itibarıyla 32 bin yatak kapasiteli hastane inşaatı halen devam ediyor. Bu inşaatların 2016 yılına kadar bitmesi hedefleniyor. Ayrıca kamu-özel sektör ortaklığıyla yapılan inşaatlar da 2016-2017 yılında devreye girecek. Altyapı çalışmaları tamamlandıktan sonra sağlık turizminden gelir beklentisinin 2017-2018 yıllarında 9-10 milyar dolar, 2023 yılında da 20-25 milyar dolar olacağını bekliyoruz.” diye konuştu.

TÜRKİYE’YE GELEN HASTA SAYISINDA DÖRT KAT ARTIŞ Bağcı, sağlık turizmi ile ilgili bazı verileri de paylaşarak, “Sağlık Bakanlığı verilerine göre, yurt dışından kamu ve özel hastanelerine tedavi amaçlı gelenlerin sayısı 2008 yılında toplam 74 bin 93 kişiydi. Aradan geçen 6 yılda bu rakam 300 bin seviyesine çıkarak rekor kırdı. Gelen hasta sayısı 6 yılda 4 katına çıktı. Bu rakam sadece sağlık hizmeti alanlarını kapsıyor. Bu rakama, turistik amaçlı gelip özel hastane ya da sağlık merkezlerinde saç ekimi, estetik müdahale gibi operasyonları geçirenler de eklendiğinde 2013 itibarıyla hasta sayısı 480 bine ulaşıyor. Türkiye’nin tercih edilmesinin bir nedeni de doktor sıkıntısı çekilmemesi. Özellikle plastik cerrahi alanında Türkiye dünya sıralamasında oldukça iyi durumda. Plastik cerrah sayısı baz alınarak yapılan sıralamada Türkiye dünya 9.su olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin orta vadede sağlık turizmde dünyanın ilk 5 destinasyonu içerisinde olması da orta vadeli

hedefler arasında. GTD olarak biz genç turizmciler de bu hedeflere ulaşılmasında hükümetimize bu alandaki çalışmalarında desteğimizi her zaman vereceğiz. 2015 yılında da sektöre katkıda bulunmak için Kafkas ve Körfez Arap ülkelerinde sağlık turizmi ile ilgili çeşitli toplantılar düzenleyeceğiz.” dedi.

Genç Turizmciler Derneği (GTD) Yönetim Kurulu Başkanı Bulut Bağcı

GENÇ TURİZMCİLER DERNEĞİ HAKKINDA 2008 yılında kurulan Genç Turizmciler Derneği (GTD), turizm ve gençlik üzerine çalışmayı hedefleyen bir sivil toplum kuruluşu. GTD, Türkiye’de turizm üzerine faaliyet gösteren girişimci ve yenilikçi lider gençlik derneği vizyonuyla turizmde belirleyici olmak için kamuoyunu etkilemeye odaklanmış ve dinamizm oluşturan bir dernektir. Turizm Teknolojileri Zirvesi ve Turizm Trendleri Zirvesi gibi bir çok etkinlikle sektöre katkı sağlayan GTD, 2015 yılında düzenleyecekleri “World Tourism Forum ” ile turizm sektöründe bir marka olma yolunda ilerliyor. GTD, genç turizmcilerin sesi olarak gençleri bir araya getirerek turizmin bir kariyer olarak görülmesi için çalışmalarına devam ediyor.


restaurant gündem 48 hotel & hi-tech

Akbank Marmaris ve Bodrum’da turizm sektörüyle buluştu Akbank’ın TÜROFED’in işbirliği ve GETOB’un katkılarıyla düzenlediği “Gelecek Turizmde” toplantısı Bodrum ve Marmaris’te devam etti…

S

ektörlerin ihtiyaçlarını sektör temsilcileriyle birlikte belirleyip, çözümler geliştiren Akbank, Bodrum ve Marmaris’te turizmcilerle “Gelecek Turizmde” toplantısında buluştu. Düzenlenen toplantılarda 2014 sezonunun değerlendirmesi yapılarak 2015 sezonuna ilişkin beklentiler ile çevre duyarlılığı, markalaşma, dijitalleşme gibi önümüzdeki dönem turizmdeki başlıca trendler konuşuldu. Akbank toplantıda, turizm sektörünün temsilcileriyle Türkiye’nin büyüme projeksiyonlarında önemli bir yeri olan turizm sektörüne yönelik hazırladığı çözümlerini paylaştı.

BÜLENT OĞUZ: “TURİZM DESTEK PAKETİ’Nİ YENİDEN ŞEKİLLENDİRDİK”

Akbank KOBİ Bankacılığı’ndan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz, TÜROFED Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık

Toplantıda konuşan Akbank KOBİ Bankacılığı’ndan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz, toplantıyı Türkiye turizminin en önemli merkezlerinden Bodrum ve Marmaris’te düzenlediklerine işaret ederek, “Önümüzdeki dönemde Türkiye için turizm çok daha önemli olacak; çünkü her şeyden önce artan sanayileşme ile birlikte karbon kotalarımız azaldıkça, alternatif arayışlarımız artacak. ‘Bacasız sanayi’ olarak da bilinen turizmin önemi önümüzdeki dönemde daha da artacak” dedi. Turizm sektörünün uzun süredir bu durumun bilinciyle hareket ederek, yatırımlarını aralıksız sürdürdüğüne ve devamlı geliştiğine işaret eden Oğuz, “Biz de Akbank olarak önemli bir yere sahip olan ve ilerisi için de potansiyel taşıyan sektörün desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Konaklama başta olmak üzere acente, mağaza, restoran gibi turizm sektöründe faaliyet gösteren firmalara yönelik olarak Turizm


Destek Paketi’ni yeniden şekillendirdik. Firmalarımız pakette yer alan Sezon Ödemeli Turizm Kredisi’ni yapacakları yeni yatırımlar için olduğu kadar, yeni sezon için ihtiyaçları olan işletme kredisi olarak kullanmak üzere de alabilecekler. Sezon hazırlığı, enerji verimliliği, ekipman yenileme, atık yönetimi gibi yatırımlar için firmaların nakit akışına bağlı olarak, 9 aya varan geri ödemesiz dönem imkanı sunan krediden yararlanılabilir.” dedi ve ekledi: “Biz turizmin Türkiye ekonomisinin gelecekte istikrarlı büyümesini oturtacağı zeminler arasında kritik bir yere sahip olduğuna inanıyoruz. Bundan sonra da ülkemizin turizm sektöründeki hedeflerine ulaşabilmesi için sektöre desteğimizi artırarak devam edeceğimizi ifade etmek istiyorum.”

“BİRÇOK ÜRÜNÜMÜZLE SEKTÖRÜN HİZMETİNDEYİZ” Oğuz’un verdiği bilgilere göre, Akbank kredisini kullanarak işini geliştirenler, firmanın mali yapısına göre belirlenen kredi vadesi ve geri ödeme koşulları gibi konulardaki esnekliğin yanında, maliyet avantajına da sahip oluyorlar. Akbank Turizm Destek Paketi’nde turizmcilerin hayatını kolaylaştıracak başka ürünlerin de bulunduğuna işaret eden Oğuz, turizmcilerin yurtdışı kart sahiplerine, çeşitli döviz kurları üzerinden satış yapabilmelerine olanak tanıyan “Dövizli POS”un da bunlardan biri olduğuna dikkat çekti. Akbank Turizm Destek Paketi içinde bulunan “Ak Otel Paket Sigortası” ile turizmciler depremden su baskınına, yangından fırtınaya ve hırsızlığa kadar birçok riske karşı işletmelerinin içinde yer alan bina ve tesisleri, demirbaş, makina ve elektronik aletleri güvence altına alabiliyorlar. Ayrıca Aklease’den butik otel, motel ve pansiyonların yenilenmesi için avantajlı leasing çözümlerinden

faydalanabiliyorlar. “Sezon Ödemeli Turizm Kredisi” ile “Ticari Kredi Kartı” ve “Artı Para” ürünlerini kullanan turizmciler, Akbank Direkt İnternet’ten sınırsız havale ve EFT, Akbank şubelerinden ayda 20 havale, 20 EFT ve 20 çek tahsilatı, 25 yapraklı çek karnesi gibi bazı bankacılık işlemlerini 3 ay boyunca ücretsiz gerçekleştirebiliyorlar.

OSMAN AYIK: “HEDEFİMİZ, İLK BEŞE GİRMEK” TÜROFED Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık da konuşmasında, 2013 yılında turist sayısının 40 milyona yaklaştığına ve turizm gelirlerinin de 32 milyar doları aştığına işaret ederek, “Bu yılın ilk sekiz aylık döneminde turist sayısında 25 milyonu da aştık. Yılın ilk yarısındaki turizm gelirlerimiz de 13.8 milyar doları buldu” dedi. Türkiye’de 2013 sonu itibarıyla Turizm İşletme Belgeli tesis sayısının 3 bini bulurken, Turizm Yatırım Belgeli Tesis sayısının ise 1,000’i aştığına dikkat çeken Ayık, “Bu tesislerdeki oda sayısı 400 bini aşarken, yatak sayısı da 600 bine kadar çıktı ve toplam yatak sayısı 1 milyon 300 bine ulaştı” diye açıkladı. Bir başka önemli konuya dikkat çeken Ayık, yeşil yıldızlı tesis sayısının arttırılması yanında turizm pazarlamasını kolaylaştırmak amacıyla mavi bayraklı plajları arttırmamız gerektiğini vurguladı. Tüm dünyada turist sayısının yükselen tempoda arttığını ve artık bir milyar sınırının üzerine çıktığının altını çizen Osman Ayık, “Küresel düzeyde turist sayısı 2012 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 4.1 artışla 1 milyar 35 milyona çıkarken, bu artış 2013 yılında yüzde 5.0’i buldu ve turist sayısı 1 milyar 87 milyon düzeyine kadar çıktı” dedi. Türkiye’nin dünya sıralamasında 10. sırada bulunduğuna işaret eden Ayık, “Buradan da anlaşılacağı gibi, Türkiye ekonomisinin Cumhuriyetimizin 100. yılı 2023’te ilk 10 a girme hazırlıklarını ilk tamamlayan sektör turizm oldu. Artık hedefimiz, ilk beşe girmek” diye ekledi.


restaurant gündem 50 hotel & hi-tech

Şanlıurfa, Malatya ve Safranbolu da “Gelecek Turizmde” dedi Sürdürülebilir Turizm Destek Fonu jürisi tarafından bu yıl başvuran 417 proje arasından, Şanlıurfa Göbeklitepe’den “Dünyanın En Eski Tapınağı Göbeklitepe’de Taş İşçiliği”, Malatya’dan “Malatya’nın Mirası Arslantepe” ve Safranbolu’dan “Safranbolu Hatırası” projeleri seçildi.

A

nadolu Efes, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) işbirliğiyle yürütülen Gelecek TurizmdeSürdürülebilir Turizm Destek Fonu Projesi’ne bu yıl 66 ilden 417 adet başvuru yapıldı. Sürdürülebilir Turizm Destek Fonu jürisi tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda, Şanlıurfa Göbeklitepe’den “Dünyanın En Eski Tapınağı Göbeklitepe’de Taş İşçiliği”, Malatya’dan “Malatya’nın Mirası Arslantepe” ve Safranbolu’dan “Safranbolu Hatırası” projeleri seçildi.

GÖBEKLİTEPE, URFA MİMARİSİNE YÖN VERECEK Destek almaya hak kazanan projelerden ilki Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası tarafından Şanlıurfa Valiliği ortaklığı ile yürütülecek olan ‘Dünyanın En Eski Tapınağı Göbeklitepe’de Taş İşçiliği’ oldu. Projeyle, dünyanın ilk tapınağı Göbeklitepe’de 12 bin yıl önce başlamış olan taş işçiliğinin gelecek kuşaklara aktarılması, bölgedeki nitelikli turist sayısının ve turizm gelirlerinin artırılması amaçlanıyor. Göbeklitepe’de nihai hedef; turistik ürünlerde kullanılabilecek geleneksel taş işçiliği motiflerinin tespit edilip, paralelinde yeni taş ustaları yetiştirmek üzere bir ‘Taş İşçiliği Atölyesi’nin kurulması ve

bölgeye gelen turistlere bu otantik deneyimin yaşatılması olarak belirlendi. Ayrıca, turizm sektöründeki KOBİ’leri güçlendirip kentteki geceleme oranını yükselterek turizm gelirlerini artırmayı hedefleyen proje ile bir Göbeklitepe Sempozyumu düzenlenmesi ve paralelinde bir ‘Taş İşçiliği Atölyesi’ kurulması da planlanıyor. Dünyanın en eski ‘tapınak merkezi’ olduğu belirtilen Göbeklitepe, yakın bir geçmişte UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınmıştı.

ARSLANTEPE HÖYÜĞÜ ‘GELECEK TURİZMDE’ SAYESİNDE CANLANACAK Fon desteği almaya hak kazanan “Malatya’nın Mirası Arslantepe” ile Arslantepe’nin sosyal ve kültürel potansiyelini harekete geçirecek bir yerel kalkınma


GELECEK TURİZMDE’YE STEVIEN AWARDS’TAN İKİ ÖDÜL Her yıl 3 sürdürülebilir turizm fikrine fon desteği sağlayan “Gelecek Turizmde Sürdürülebilir Turizm Destek Fonu”, bu yıl 6 binden fazla başvuru alarak bir rekora koşan Stevie Ödülleri’nde “Avrupa’nın En İyi Sosyal Sorumluluk Projesi” ve “Toplum İlişkilerinde En İyi Halkla İlişkiler Projesi” olmak üzere 2 ayrı kategoride Bronz Madalya alarak başarısını ortaya koydu.

projesi planlandı. Proje ile tarihi günümüzden 5.000 yıl öncesine dayanan Malatya’nın Battalgazi ilçesindeki arkeolojik yerleşim alanı olan Arslantepe Höyüğü tanıtılacak ve geliştirilecek. Arslantepe Destekleme ve Geliştirme Derneği ve Battalgazi Belediye Başkanlığı tarafından tasarlanan projeyle Arslantepe’nin bir turistik cazibe merkezi olmasını sağlamak; tanıtımına katkıda bulunmak; bölge halkına Arslantepe’yi sahiplenme, gurur duyma ve koruma bilinci vermek ile ilçedeki ekonomiyi canlandırmak amaçlanıyor.

SAFRANBOLU’NUN HEM TURİZMİNE HEM DE EKONOMİSİNE DESTEK Sürdürülebilir Turizm Destek Fonu’ndan yararlanmaya hak kazanan üçüncü proje ‘Safranbolu Hatırası’. Proje kapsamında, Safranbolu’yu ziyaret eden turistlerin hediyelik eşya satın alma davranışları ile beklentileri belirlenecek ve bu doğrultuda yeni hediyelik eşya tasarımlarının ortaya çıkarılmasına öncülük edilecek. Karabük Üniversitesi ve Safranbolu Esnaf ve Sanaatkarlar Odası işbirliği ile gerçekleştirilecek projede hedef; Safranbolu’ya özgü hediyelik ürünlerin çeşitliliğini artırmak ve bölge halkı için bu çerçevede yeni iş imkanları yaratmak.

“TURİZM EKSENLİ YEREL KALKINMA MODELLERİ OLUŞTURUYORUZ” ‘Gelecek Turizmde’ projesi ile sürdürülebilir turizm ve yerel ekonomik kalkınmaya destek olduklarını belirten Anadolu Efes Genel Müdürü Altuğ Aksoy, “Gelecek Turizmde ile turizm eksenli bir sürdürülebilir kalkınma modeli oluşturduk. Proje yürüttüğümüz bölgelerde sürdürülebilir turizm modelleri yaratıyoruz ve bu modeller üzerinden yerel kalkınmaya destek veriyoruz. Diğer yandan doğal, tarihi ve kültürel mirasın da korunmasını sağlıyoruz. Uygulama bölgelerindeki yerel aktörlerin projenin bir parçası olması bizim için oldukça önemli. Kamu ve yerel yönetimlerin işbirliği projeleri sürdürülebilir kılıyor’’ diye konuştu.


restaurant gündem 52 hotel & hi-tech

Jolly Tur için 2015 ‘inovasyon ve memnuniyet yılı’ olacak Turizm sektörünün 27 yıllık markası Jolly Tur, 2014’ü hedeflerine ulaştığı bir yıl olarak kapamaya hazırlanıyor.2014 yılı Ekim ayı sonunda bir önceki yılın tamamına göre %34 büyüme kaydetmiş olan Jolly Tur, 2015 yılı için %25 büyüme hedefliyor.

yüzde 50 indirimden başlayan avantajlı fiyatlarla hayata geçirmek için hazırlıklarını tamamlayan Jolly Tur’un sunduğu bu avantaj, kampanyanın ilk döneminin bitiş tarihi olan 8 Aralık 2014 tarihine kadar sürecek. Erken rezervasyon kampanyaları, Mayıs 2015 tarihine kadar indirim oranları düşerek devam edecek. Jolly Tur’un erken rezervasyon kapsamında gerçekleştirdiği bir diğer yenilik ise, yurt dışı turlarını kapsıyor. Yurt dışı turlarında ilk olarak nitelendirilebilecek yeniliklerle ilgi odağı haline gelen Jolly Tur, bu yıl da geleneği bozmayarak Yurt dışı turlarda da Yaz Erken Rezervasyon kampanyası”nı başlattı. Jolly Tur’un, Yurtdışı turlarda 2015 için hazırlıkları devam eden en önemli yeniliklerden biri de “kişiye özel tailormade” ve “butik paket tur anlayışı” nı içerecek konsept çalışması. Geliştirdiği bu özel hizmet projesi çerçevesinde üst segmente ayrıcalıklı bir deneyim yaşatmayı planlayan Jolly Tur, özellikle uzak mesafe turlarında farklılıklar yaratmaya odaklanıyor. Son üç yıldır cruise turlarına da uygulanan erken rezervasyon ve ürün yelpazesindeki genişlemeyle

2

015 yılını inovasyona önem vereceği bir yıl olarak planlayan Jolly Tur, yüzde 100 müşteri memnuniyetine odaklanmış yapısıyla sektörün dikkat çeken isimleri arasında yer alıyor. Jolly Tur, 5 yıl önce aldığı ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti Yönetimi Belgesi ile konuya verdiği önemi uluslararası platformda kanıtlarken, bu yıl bir kez daha farkını ortaya koydu. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’ndan aldığı “Tüketici Memnuniyeti Ödülü” ile tüketici odaklı bir yapı sergilediğini bir kez daha gösteren Jolly Tur’un müşteri memnuniyetine verdiği önemin bir diğer yansıması, AVM ofislerinde oldu.

TEKNOLOJİYE 7 MİLYON TL’LİK YATIRIM Müşteriyi memnuniyeti için her yıl pek çok yeniliği gerçekleştiren Jolly Tur, geçtiğimiz yıllarda özellikle teknoloji yatırımlarına hız vermişti. 2012-2013 yıllarında 7 milyon TL’lik teknolojik yatırım ile tüm alt yapısını yenileyerek bu alanda pek çok yeniliğe hayat veren Jolly Tur, bu yıl da “Jolly Blog”a hayat verdi. Jolly Blog’da seyahat severler için dünya ve Türkiye’de yeni keşif noktalarından püf noktalarına kadar yön gösterici pek çok orijinal içerik yer alıyor. Jolly Blog’da ayrıca, seyahat blogerlarının tatil deneyimlerini paylaşacağı, ünlü isimlerin özel deneyimlerini anlatacağı bir bölüm de yer alacak. Jolly Tur, 2015’i de trend yaratacak yeniliklerle karşılıyor. Tüm departmanlarda aynı anda erken rezervasyon fırsatı ile bir başka yeniliğe daha hayat veren Jolly Tur, bu fırsatı 17 Kasım 2014 itibariyle misafirlerine sunmaya başlayacak. Sektördeki bu ilki,

birlikte bu turlara yönelik talebi artıran Jolly Tur’un cruise’daki büyümesi yaklaşık yüzde 20 oldu. 2015’te de lüks gemilerle dünyayı keşfettirmeye devam edecek olan Jolly Tur, gelecek yıl da yüzde 30 oranında büyümeyi planlıyor.

KIBRIS’A TALEBİ YÜKSELTTİ Jolly Tur, misafirlerini, Kıbrıs turlarında da yine özel yenilikler ile yolculuğa çıkaracak. Kıbrıs turlarındaki erken rezervasyon dönemini de 17 Kasım 2014 itibariyle başlatmaya hazırlanan Jolly Tur, sezonu yüzde 40’a varan indirim fırsatıyla açacak. 2014 yaz sezonunda hayata geçirilen Adana, Bursa, Kayseri ve Trabzon çıkışlı uçuşların yanı sıra kış ve yaz sezonlarındaki cazip fiyatlı uçak paketleriyle Kıbrıs’a yönelik talebin artmasında etkili olan Jolly Tur, bu yıl da özel bir yeniliğe imza atıyor.



restaurant yeni yatırımlar 54 hotel & hi-tech

Lazzoni Hotel Aralık 2014’de açılıyor Lazzoni markası Türkiye’deki ilk otelini Aralık sonunda Sütlüce’de açmak için gün sayıyor. Markayla aynı adı taşıyan 132 odalı beş yıldızlı otel için ayrılan yatırım bütçesi yaklaşık 40 milyon dolar…

T

ürkiye’de mobilya sektörünün güçlü markalarından Lazzoni, Türkiye’deki ilk otel yatırımını İstanbul Sütlüce bölgesinde Aralık sonunda açmaya hazırlanıyor. Beş yıldız konseptinde yaklaşık 40 milyon dolara mal olması hedeflenen Lazzoni Hotel’i, Genel Müdürü Gürhan Sayar ile konuştuk.

Lazzoni, mobilya sektöründen tanıdığımız bir marka. Şirket otel yatırımı yapmaya nasıl karar verdi, süreçten bahseder misiniz? Lazzoni Mobilya’nın Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Kababulut. Kendisi sanayici bir kimliği olan işadamı aslında. Kaliteli, estetik ve ulaşılabilir bir marka olmak Lazzoni’nin mottosu. Yatırımcımız Yaşar Bey bu markalaşma süreciyle beraber Türkiye’de yükselen bir değer olarak otel servis istihdamına kanalize oluyor. Bildiğiniz üzere mobilya, mutfak, mekanik ve elektrik sistemleri bir otelin üç ana malzemesi. Zaten otelin başlıca malzemesini üretenlerden de biri…”Ben zaten bu kollardan birini üretiyorum, bu işe kendi markamla da bir katma değer sağlayabilir miyim” düşüncesiyle sektöre girmeye karar veriyor. Önce bir yatırım arayışına giriyor; İstanbul mu Ankara mı derken İstanbul’un Sütlüce bölgesine karar veriyor.

Neden Sütlüce’yi tercih ediyor? Lokasyonu nasıl değerlendiriyor? Sütlüce biliyorsunuz, son birkaç yılda hızlı bir dönüşüm içinde ve turizmde lokasyon olarak da dikkat çekici bir bölge olmaya başladı. Yerel yönetimler de Haliç’in tıpkı ‘Altın Boynuz’ dönemlerinde olduğu gibi bir gözbebeği haline gelmesi için ciddi ölçüde destek sağlıyorlar. Bölge otel yatırımları açısından çok aktif. Mövenpick Hotel ve Hilton Garden Inn gibi uluslararası markaların dışında bölgede şu an henüz ismi açıklanmayan yaklaşık

üç tane daha küçük yatırımlar var. Hemen karşımızda Haliç Kongre Merkezi de var ki; inanılmaz donanımlı, her türlü etkinliğe cevap verebilecek kapasitede bir tesis. Harika bir lokasyonu var ve deniz kenarında olan tek kongre merkezi. Ne yazık ki etrafındaki oteller kongre merkezlerinin en büyük handikabı oluyor. Çünkü yakın çevresinde konaklama imkanı sunulamıyorsa kongre merkezi de çok değer kazanamıyor. Bu yüzden kendi alanlarının daha etkin hale gelmesi için bizim gibi otel yatırımlarının gelmesini dört gözle bekliyorlar.

Anti parantez sormak isterim, Haliç Kongre Merkezi’ni desteklemek anlamında bölge daha ne kadar otel yatırımına ihtiyaç duymakta, bir fikriniz var mı? Bu bölgede kongre merkezini beslemek ve desteklemek için otel sayısı bence çok yetersiz değil. Haliç’in toplam yatırımlarla birlikte yaklaşık 800 odaya ulaşan bir yatak kapasitesi söz konusu. Hatta oda sayısı da yetersiz değil. Haliç’in bundan sonra ihtiyacı olan, otel yatırımlarından sonra yeme içme, eğlence, alışveriş gibi daha etkin atraksiyon alanları. Bu büyük bir AVM, eğlence parkı ya da bir yeme içme kortu olabilir. Bu anlamda yine çok yakınımızda Tema Park, Miniatürk ve Koç Müzesi gibi yatırımları destekleyici bir takım alanlar var. Fakat ben sayılarının daha da arttırılmaları gerektiğini düşünüyorum.


Otelin dekorasyonundan ve içmimari yaklaşımından da bahseder misiniz biraz? Söz konusu Lazzoni gibi bir marka olunca daha fazla merak ediyoruz. Lazzoni markası otelin hangi alanlarında kendini nasıl hissettirecek?

Oteli ne zaman açmayı planlıyorsunuz? Şu an ne aşamadasınız? Yaşar Bey bu araziyi 2010 yılında almış. Ama o yıldan sonra bölgenin eğimli ve zemininin sağlam olması, biraz da Yaşar Bey’in mükemmeliyetçi olması sebebiyle süreci bir miktar uzatmış. 2012 yılına kadar temel çalışmaları sürmüş. Süreç düz bir arazide olsaydı çok daha kısa sürebilirdi elbette. Şu anda çalışmalarımız sürüyor, bina tam olarak bitmiş değil. Otelimizi Aralık 2014 ortasında açmayı planlıyoruz.

Bize otelin ana konseptini ve çizgisini nasıl anlatırsınız? Otelimizde 132 odamız mevcut. Bunlardan 6 tanesi suit,

13’ü junior suit, geri kalanlar ise standart odalar. Otelin yüzde 40’ı denize bakıyor, Haliç manzarasına sahipler. Otelimizde 7 tane toplantı salonu mevcut. Bunlardan bir tanesi 550 m2’lik alana sahip olan balo salonumuz. Sırf o bölüm için binanın yarısı çelik konstrüksiyon olarak yapıldı ki, o alanda hiçbir şekilde kolon kullanılmadı. Diğer odalarımız da 20 kişiden başlayıp 150 kişiye hizmet verebilecek ölçülerde bulunuyor. Bunun haricinde içinde kapalı yüzme havuzu, hamam, sauna, kardiyo odası, kuaför ve masaj odalarının olduğu bir SPA alanımız mevcut. Bir de otelimizin 6. katında Haliç manzaralı yaklaşık 160 m2’ye kadar bir teras alanımız var. O bölümü de yazın tamamen açık hava olarak kullanmayı düşünüyoruz.

Otel beş yıldız konseptinde, oda-kahvaltı şehir oteli olacak. Oldukça şık ve lüks bir konsept. Odalarının tamamının mobilyaları, üretimlerinin hepsi hatta buna inşaatı da dahil olmak üzere Lazzoni tarafından yapıldı. İnşaatın tamamını da kendimiz yapıyoruz. İçmimarımız Hakan Külahçı, tüm dekorasyonumuz da ona ait. Mimar Şeref Keskün de inşaatın proje mimarı. Minimalist, Avrupai daha klasik ama avantgarde’dan uzak bir klasik otel dekorasyonumuza hakim olacak. Tamamen Rönesans mimarisiyle çok klasik ama bir o kadar da şaşalı değil, çok sade, renk uyumu olan bir tasarımla ön plana çıkacak. Otelimiz tamamıyla Lazzoni’nin bir showroomu haline gelmiş olacak.

Mobilya tasarımları tamamen size ait. Orada kendi üretim ve tasarımlarınız olduğu için gönlünüz rahattır. Ya diğer tedarik seçimleriniz? Yaşar Bey’in bahsettiğiniz mükemmeliyetçi tarzı tedarik marka seçimlerine nasıl yansıdı? Dediğim gibi odaların tamamı Lazzoni. Mermerler de tamamıyla Lazzoni’nin kardeş kuruluşu tarafından tedarik edildi. O da bize ait. Odalarda kullandığımız yatak başları çok beğeni gördü. Hatta Lazzoni’nin koleksiyonuna bile girdi. Burada Lazzoni ürünlerini kullandık ama her biri tasarıma ve mimariye uygun küçük dokunuşlarla değiştirildi. Örneğin standardında üretilen bir komodini çekmecesi, işlemeleri ve

kulpunu değiştirerek kullandık. Biz bagaj sehpası satmıyoruz. Ama bizim için yapıldılar. Lazzoni’de olan bir ürünün buradaki hava için tekrardan ArGe’si yapılıp, geliştirilip buraya uyarlandı. Yine aynı şekilde çalışma masalarımızın mevcut renkleri, oymaları, boyama teknikleri değiştirildi. Lazzoni kendi ürünlerini bu otele göre uyarladı desek daha doğru olacak. İnsanın kendi hele de ilk oteli olunca doğal olarak özeniyor. Tüm ürünlerde her şeyin en iyisini kullanmaya çalıştık. Otelin tüm yataklarının altında her otelde bulamayacağınız bir sistem mevcut. Bu ancak pahalı yataklarda görebileceğiniz bir sistem. Yatağın hava almasını, ömrünün uzamasını yatış konforuyla değiştiren bir sistemden bahsediyorum. Sistemi daha


56

hotel restaurant & hi-tech

KİMDİR? yeni yatırımlar

MARKALAR İklimlendirme Sistemleri Hijyen Ürünleri Parke Mobilya Ses ve Işık Sistemleri Projeksiyon Sistemleri Televizyon Tekstil Minibar Vitrifiye Buklet Ürünler Yatak Oda Otomasyon Sistemleri Sofra Üstü Ürünler Restoran Mobilya Fitness Ekipmanları Yangın Güvenlik Ekipmanları Pos Sistemleri Cam Ürünler Ana Kapı Ahşap Ürünler Armatürler Gömme Rezervuar Duşakabin Camları Seramikler Özel Soğutmalı ve İndüksiyonlu Açık Büfe Ünitesi Toplantı Odalarının Kumaş ve Ahşap Lambri Kaplamaları Misafir Ve Servis Asansörleri İşletme Yönetim Sistemleri Toplantı Salonları İskemleleri ve Masaları Endüstriyel Mutfak

Daikin Diversey Ozan Parke Lazzoni Pro-sistem Panasonic LG Electronics Detay Tektil ISM Ideal Standard Han Kozmetik Lazzoni Siemens Villeroy & Boch - Churchill Lazzoni Diesel Protec Protel Paşabahçe Bonn Edam Lazzoni Hans Grohe Geberit Duş-Al Çanakkale Seramik Evinok Lazzoni Kone Fidelio Opera Micros

önce mobilyalarda görmüşsünüzdür. Ama bir otelde uygulanması çok kolay olmadığı gibi maliyetli de. Bir örnek daha, biz öyle bir kumaş kullandık ki neredeyse neşterle kesmek bile çok zor. Biz tabii burada firmamızın geçmişten gelen bilgisiyle en iyi malzemeleri kullanmaya çalıştık.

Evinoks - Zown İnoksan

Otelde bunlar dışında iddialı bulduğunuz farklı hizmet ve servisleriniz var mı?

Öncelikle hizmet anlayışımız. Biz grup olarak turizm yatırımcılığına hemen büyüyelim, çok büyüyelim, bir otel daha yapalım yaklaşımıyla bakmıyoruz. Biz bu oteli en iyi şekilde açmak, işletmek, misafir memnuniyetini en üst düzeyde tutmak ve sonrasında doğal bir reaksiyon olarak büyümeyi hedefliyoruz. Genelde bize “Bir otel daha düşünüyor musunuz” şeklinde soru yöneltiyorlar. Bense onlara “Önce bunu açalım, en iyi şekilde işletelim, ondan sonra neden olmasın” diyorum.

“İYİ OTEL İŞLETEREK OTEL SAHİBİ OLMAK İSTİYORUZ” Çünkü bizim hedefimiz, otel sahibi olup, çok kısa sürede otel sayımızı arttırmak hiç değil. Biz iyi otel işleterek otel sahibi olmak istiyoruz. Burayı oturtmadan ikinci bir oteli açalım derdinde değiliz. Baktığınızda her grup açılış öncesinde “10 yılda 10 otel, 20 otel” gibi iddialı sözlerle ortaya çıkıyor. Bizce bu bir kıstas değil. 10 yıl içerisinde bir oteliniz de olabilir ama eğer oteliniz parmakla gösteriliyorsa bence esas başarı budur. İşte bizim istediğimiz, otelimizin parmakla gösterilen, kalitesiyle, konforuyla, misafir anlayışı ve diğer bütün hizmetleriyle öncelikle tercih sebebi olan bir otel olmak, daha sonra büyük otel zinciri haline gelmeyi tabii ki bizler de istiyoruz.

2015 yılına yönelik doluluk hedefleriniz neler? Gelecek yılı nasıl kapatmayı planlıyorsunuz? Bunu şimdiden tahmin etmek için İstanbul zor bir

1996-99 yılları arasında Swiss Hotel Management School’da eğitim alan Gürhan Sayar, 2006 yılına kadar Swissotel Executive Floor’da supervisor olarak çalıştı. 2006-2009 yılları arasında Swissotel İstanbul’da görev yaptıktan sonra Swissotel Chicago’ya gece müdürü olarak transfer olan Sayar, sırasıyla Guest Relations Manager ve Guest Services Manager pozisyonlarına getirildi. Sabiha Gökçen Havalimanı’nın açılış ekibinde görev alan Gürhan Sayar, Hotel Manager görevi ile gruptan ayrıldı. Gürhan Sayar, Lazzoni Hotel Genel Müdürü olarak kariyerine devam etmektedir.

lokasyon tabii. Dünyada ve Türkiye’de yaşanan her şey biliyorsunuz otelciliği birebir etkiliyor. Şüphesiz bunun dünyada bir standardı var tabii. Yeni açılmış bir otel için ilk yıl içerisinde yüzde 50’lerde bir doluluk hedefi doğru bir hedeftir. Fakat bunu yukarıya ve aşağıya çıkaracak şey tamamen iç piyasa istikrarı, dış ilişkilerin ve komşu ülkelerin istikrarıdır. Biz Lazzoni Hotel olarak ilk yıl içinde yüzde 50’leri hedefliyoruz. Bunu başarmamak için de bir sebep görmüyoruz. Çünkü bölgedeki tek beş yıldızlı oteliz.

Kongre bölgesindesiniz. İstanbul’da kongre turizminin gelişimine dair düşüncelerinizi paylaşarak, işletme olarak bu alana sağlayacağınız katma değer de bahseder misiniz? İstanbul’da kongre sayısı her yıl artıyor. Kongreler için İstanbul iyi bir destinasyon. Haliç Kongre Merkezi aslında yapım itibariyle çok yeni değil ama baktığınız zaman yeni birçok büyük kongreye ev sahipliği yapıyor. Bu alanın daha da gelişeceğini düşünüyoruz. Bildiğiniz gibi İstanbul’da CNR gibi, TÜYAP gibi büyük potansiyelde organizasyonlara ev sahipliği yapan alanlar da mevcut. Ama hepsinin etrafında ciddi bir konaklama tesisi açığı var. Haliç Kongre Merkezi ve bizim gibi otel yatırımları bir araya gelerek sektöre ivme katmaya ve geliştirmeye çalışıyoruz.

Lazzoni, mutfağını kime emanet etti, o konuda da bilgi verir misiniz? Biz işletme olarak konforlu bir oda kadar sabah kahvaltılarına ayrıca önem veriyoruz. Çünkü misafirin en çok ihtiyaç duyduğu hizmetlerden biri, sabah kahvaltısında güne sağlıklı, pozitif ve keyifli başlayabilmek. Bunu da iyi bir kahvaltı hizmeti ile sağlayabilirsiniz. Aslında bir Türk şefle çalışmak istiyorduk. Türkiye’de çok başarılı şeflerimiz var. Ama bir kıstasımız da dünya mutfağına hakim bir şef olabilmesiydi ki, bu sebeple Andreas Erni ’de karar kıldık. Bizim Andreas Erni ile anlaşmamızın en önemli sebebi, kendisi İsviçreli bir Türk. Yaklaşık 10 yıldan beri Türkiye’de olması sebebiyle hem Türk lezzetlerine hakim hem de uluslararası mutfağı çok iyi tanıyor. Çünkü sonuçta biz sadece iç pazarı değil, dış pazarı da hedefleyen bir işletmeyiz.

Otelin yatırım bedeli nedir? Çalışmalar halen devam ediyor ama hedeflediğiniz bir bütçe var mı? Şu anki hedeflediğimiz rakam, 40 milyon dolar. Ama tabii bu rakam değişebilir. Çünkü en pick zamanlarındayız. Bizim için en masraf noktalarının en yüksek zamanlarındayız.



restaurant yeni yatırımlar 58 hotel & hi-tech

Hilton Worldwide’dan yeni otel markası Canopy by Hilton Hilton Worldwide, iş veya tatil amacıyla seyahat edenlerin yaşam tarzı segmenti anlayışını değiştirecek yeni otel markası Canopy by Hilton’u lanse etti.

H

ilton Worldwide CEO’su ve Başkanı Christopher J. Nassetta, Canopy by Hilton konseptini ABD’nin Orlando kentinde, yaklaşık 1900 mülk sahibi ve gelişim temsilcilinin katılımıyla gerçekleştirilen Hilton Worldwide’s Global Partnership Konferansı’nda tanıttı. Nassetta şöyle konuştu: “Yoğun bir pazar araştırmasına dayanan ve uzun süredir beklenen Canopy by Hilton markamız, konaklama deneyimine ve misafirperverliğe yeni bir soluk getiriyor. Yeni bir markayla, sadece yaşam tarzı segmentine

adım atmakla kalmayıp, ulaşılabilir bir yaşam tarzı markası yaratarak bu segmenti yeniden şekillendirme fırsatını gördük. Kazanç odağından uzaklaşmaya yönelik ihtiyacı belirledik ve hedef kitlemizin talebini


karşıladık: Daha fazlasını sunan, enerji katan ve rahat bir konaklama.”

KENDİNİ İYİ HİSSETTİREN OTEL Canopy by Hilton, konuklara sundukları açıkça tanımlanmış, büyüme potansiyeline sahip yeni bir otel konsepti ve sürdürülebilir bir iş modeli. Hilton Worldwide, hedef kitlesini sadece demografik verilerden yola çıkarak değil, tercih ve ihtiyaçları da dikkat alarak belirledi. Hilton “Günümüzün anlayışına uygun, pozitif bir konaklama deneyimi yaşatan bir markaya imza attık” diyen Worldwide Luxury & Lifestyle Global Başkanı John T.A. Vanderslice sözlerini şöyle sürdürdü: “Canopy, basit ve konukların ihtiyaçlarına yönelik hizmetler sunan, rahat odalara sahip, misafirlerine kendini iyi hissettiren ve enerji veren civardaki yeni otel.” Canopy by Hilton’un sundukları ve konsepti, Hilton Worldwide’ın yoğun araştırmaları ve analizleri ve hem

yatırımcıların hem konukların fikirleri dikkate alınarak adım adım geliştirildi.

2015’DE KAPILARINI AÇACAK Sadece iyi bir konaklama deneyimi yaşatmanın ötesinde Canopy otelleri harika bir çevre, konfor ve tasarım, daha fazlasını sunmak, “Adanmışlık” kültürümüz olmak üzere dört temel özelliğe sahip bulunuyor. Dünyadaki önemli şehirler ve gelecek vaat eden ikincil pazarlarda yeni inşa edilen binalar ve dönüşüm projeleriyle büyümeye devam edecek olan Canopy by Hilton markası altındaki otellerin 2015 yılında kapılarını açması planlanıyor.


restaurant yeni yatırımlar 60 hotel & hi-tech

Ortadoğu’nun en büyük oteli Anjum Hotel açıldı Orta Doğu’nun en büyük oteli Anjum Hotel, Hac ve Umre ziyaretçilerini ağırlamak üzere Kutsal Şehir Mekke’de açıldı.

O

rta Doğu’nun en büyük oteli Anjum Hotel, Hac ve Umre ziyaretçilerini ağırlamak üzere Kutsal Şehir Mekke’de açıldı. Anjum Hotel, 1743 oda ve süit dairesi ile Orta Doğu’nun en büyük oteli olarak kabul ediliyor. Jabal Al Kaaba bölgesini geliştirme projesinin ilk aşaması kapsamında açılan Anjum Hotel, saygın ve prestijli hizmetleri ile tüm dünyadaki Hac ve Umre ibadetlerini yapacak ziyaretçileri ağırlamayı hedefliyor. Projenin ikinci ve üçüncü aşamaları kapsamında, birkaç yıl içerisinde otele 7.000 oda daha eklemesi planlanıyor. Anjum Hotel, 1.743 oda ve süit dairenin yanı sıra 3.500 kişi kapasiteli iki restoranıyla da misafirlerine dünya mutfağından seçkin yemekler sunuyor.

İÇ TASARIMDA HİCAZİ SUUDİ SOYLU GELENEĞİ Anjum Hotel’in iç tasarımı Hicazi Suudi soylu geleneğini yansıtırken, hacı adaylarına uluslararası ve lüks standartlar sağlıyor. Anjum Hotel eşsiz konumuyla da ön plana çıkıyor. Otelden yeni Haram Bölgesi’ne kolaylıkla


yürünebiliyor ve özel inşa edilen ve doğrudan yeni Kral Abdullah kapısına bağlanan tünel ise konukların Mescid-i Haram’a kolaylıkla ulaşmalarını sağlıyor. Anjum Hotel’in yapımını Suudi Arabistan’ın önde gelen gayrimenkul şirketlerinden Abdul Latif Jameel Real Estate Investments Co. Ltd. (ALJREIC) yürüttü.

ŞEYH YOUSEF ABDUL LATİF JAMEEL: MEKKE’YE DEĞER KATACAK ALIREIC Başkanı Şeyh Yousef Abdul Latif Jameel, hükümetin akıllıca bir politika izleyerek oluşturduğu iki kutsal şehrin altyapı geliştirme projelerinin başarılarına vurgu yaparak, “2019 yılına kadar Hac ve Umre ibadetleri için 13 milyondan fazla Müslüman’ın kutsal bölgeyi ziyaret etmesi bekleniyor. Bu nedenle Jabal Al Kaaba projesinin de Krallık genelinde turizm ve konaklama sektörlerini geliştirmesi bekleniyor. Jabal Al Kaaba projesi Mekke’ye değer katacak ve Hac ve Umre adaylarına her zaman en iyi şekilde hizmet edecek” dedi. Anjum Hotel için Türkiye’deki hacı adaylarının da çok önemli olduğunu belirten Abdul Latif Jameel Gayrimenkul Yatırım Ltd. Şti. CEO’su Claude Chesnais, “Hac ve Umre turizmi potansiyeli açısından,

Türkiye en çok ilgi gösterdiğimiz pazarlardan biri. 7-8 Kasım tarihlerinde Türkiye’de düzenlenen 8. Hac ve Umre Turizm fuarına katıldık. Burada Türk Hacı ve Umre adayları ile otelimizin sunduğu servisleri paylaştık. Anjum Hotel olarak, dünyadaki en önemli Müslüman ülkelerden birisi Türkiye olduğu için Türk Hacı ve Umre adaylarına oldukça önem veriyoruz. Ayrıca 7 Kasım’da gerçekleştirdiğimiz özel yemekte açılış yılımızda bize gösterdikleri destek için tüm misafirlerimizle ve iş ortaklarımızla yeniden buluşarak, onlara teşekkür etme fırsatı bulduk” dedi.


restaurant yeni yatırımlar 62 hotel & hi-tech

Choice Hotels Türkiye’de daha da büyüyecek Dünyada 30 ülkede 11 marka ve 6 bin 300 otelle hizmet veren Choice Hotels International, Türkiye’de büyümeye devam ediyor. Haziran 2014’te Clarion markasıyla Türkiye’ye giren Choice Hotels, 2015’te İstanbul’da iki yeni otel açacak.

C

hoice Hotels’in Türkiye’deki ilk franchise’ı Clarion Hotel & Suites Şişli’nin 24 Eylül 2014 tarihinde gerçekleştirilen resmi açılış törenine katılmak üzere Türkiye’ye gelen Choice Hotels International CEO’su Stephen P. Joyce, Avrupa’nın en hızlı büyüyen ve en hareketli şehirlerinden İstanbul’u portföylerine eklemekten gurur duyduklarını söyledi.

İSTANBUL’A 2. YATIRIM MACRO TURİZM İLE GELİYOR Ekonomi metropolü niteliğindeki İstanbul’un tarihi ve turistik özellikleri ile hem iş hem de turistik seyahat açısından popülaritesinin sürekli arttığını belirten Stephen P. Joyce, kısa zamanda İstanbul ve Türkiye’nin

diğer şehirlerinde otel yatırımcıları ile bir araya gelerek Türkiye’de hızlı bir büyüme trendi yakalamak istediklerini ifade etti. Clarion Hotel & Suites Şişli’de Aktaş Turizm’in yatırımcı olarak yer aldığını hatırlatan Joyce, 2015 yılında İstanbul’da iki yeni otel açacaklarını söyledi. Stephen P. Joyce, sözlerini şöyle sürdürdü: “İstanbul’daki ikinci otelimizin yatırımı ve işletmesi için Macro Turizm ile anlaştık. Atatürk Havalimanı’na yakın bir konumda bulunan 237 odalı Clarion Hotel İstanbul Airport North, 2015 yılında hizmete girecek. Üçüncü otelimizi ise Quality markamızla İstanbul’un tarihi dokusunu yansıtan, turistik ve ekonomik olarak hızla gelişen bölgesi Haliç’te açacağız. Geçen hafta ön anlaşmasını imzaladığımız otelimizde ilk misafirlerini 2015 yılında ağırlamaya başlayacak.” Choice Hotels International Başkan Yardımcısı Mark Pearce ise, ilk aşamada Türkiye’nin en önemli lokasyonlarına konsantre olacaklarını söyledi. Choice Hotels markalarının yalnızca yeni binalar için değil, mevcut ve özel işletme altındaki oteller için de çok uygun olduğunu ifade eden Pearce, bu özellikleri ile rakiplerinden ciddi bir şekilde ayrıldıklarını vurguladı. Mark Pearce, mevcut ve özel işletme altındaki otellerin de yeni oteller gibi Choice Hotels markaları ile bir araya gelerek, rekabetçi bir pazarda güçlü bir ortakla çalışma imkânı bulacaklarını anlattı.


Butik ‘Melek’ler çoğalacak İlki 2012 yılında Marmaris’te açılan Melek Hotels zincirinin ikinci halkası Mart 2014’de hizmete girdi. Melek Hotels Moda Genel Müdürü Uğur Zeren, zincire tematik ve resort bölgelerde yeni tesisler ekleneceğini açıkladı.

G

irişimci Mehmet Ulusoy, ilkini 2012 yılında Marmaris Selimiye’de hizmete açtığı Melek Hotels zincirini büyütmeyi hedefliyor. İkinci halkası Mart 2014’te İstanbul Kadıköy’de hizmete giren Melek Hotels zincirine tematik ve resort bölgelerde yeni tesisler ekleneceği belirtiliyor.

UĞUR ZEREN: “İSTANBUL’DA RESORT TATİL İMKANI SUNUYORUZ” Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği (TUYED) yönetimine bilgi veren Melek Hotels Moda Genel Müdürü Uğur Zeren, sanat tasarım konseptinde bir tesis olduklarını hatırlattıktan sonra şu bilgileri verdi: “İstanbul’un en nezih semtlerinden Moda’da hizmet veriyoruz. Otelimizde 15 oda, 1 adet toplantı salonu ve terasımız var. Oda-kahvaltı olarak hizmet veriyoruz. Odalarımızda konaklayanlara İstanbul’dan uzaklaşmadan Ege ve Akdeniz’de tatil hissini yaşatıyoruz. Otelimizin deniz manzaralı odalarında kalan misafirlerimize Adalar ve Kalamış Marina’nın doyumsuz, keyifli manzarasının keyfini sunuyoruz.” Melek Hotels Moda’daki 6 suitin her birinin farklı içerikte tasarlandığını belirten Zeren bu konuda şu bilgileri veriyor: “Bu suitler misafirlerini farklı isimlerle ağırlıyor. Örneğin, deniz manzarası ve jakuzinin ön plana çıktığı, balayı için çok tercih edilen odamızın adı Romantik Suit. Tasarım mobilyaların ön plana çıktığı Fashion Suit en çok ünlü ağırlayan suitlerin başında geliyor. Bu odamızda Baharat Kraliçesi olarak anılan Choumicha Chafai, Yüzüklerin Efendisi başrol oyuncusu Elijah Wood, yazar Tuna Kiremitçi ile Çarkıfelek’in sunucusu sanatçı İlker Ayrık’ı ağırladık. Sanat ve müzik temalı Art&Music Suit, spor ve eğlence temalı DVD oynatıcı ve playstation konaklamaları eğlenceye dönüştüren odanın adı Sports&Entertainmaint suit, tavana açılan

bir penceresi olan odamızın adı da Penthouse Suit.” Teras bölümünde yer alan tam donanımlı en fazla 16 kişilik toplantı alanlarının keyifli toplantılar yapmak isteyen iş dünyasının temsilcilerinin tercih ettiğini belirten Zeren, “Buradaki toplantılar işi eğlenceye dönüştürüp, rutin ofis toplantıları yerine farklı bir mekanda güzel manzarayla buluşturuyor. Terasımız 60 kişinin katılabileceği özel günler, parti ve kutlama gibi etkinliklere de uygun” diyor.

‘MELEK’LER KANAT AÇIYOR Melek Hotels Moda’yı ağırlıklı olarak online kanallarda pazarladıklarına değinen Zeren, “İstanbul’a iş seyahati amacıyla gelen yerli-yabancı misafirler bizi tercih ediyor. Fenerbahçe stadına yakın olmamızdan dolayı maç için Anadolu’dan gelip, butik otel deneyimi yaşamak isteyenler de bizde konaklıyor” diye ekliyor. Atölye Grubun sahibi Bolu-Mudurnu doğumlu girişimci Mehmet Ulusoy’a ait Melek Hotel zincirine yeni halkalar ekleneceğini vurgulayan Uğur Zeren, “Tematik ve resort bölgelere odaklandık” dedikten sonra açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Yeni otellerden birini Ulusoy’un memleketi Mudurnu’da hizmete açmayı planlıyoruz. Orman içinde 4-5 odalı butik bir otel olacak ve kapılarını aralık ayında misafirlere açacak. Marmaris Selimiye’de de ikinci bir otel planlıyoruz. İstanbul Beykoz’da da bir otel açabiliriz. Aslında nerede ihtiyaç olursa orada butik bir tesisi açma hedefimiz var. Tesislerimizin hepsinde mutlaka, doğa, sanat, tasarım ve yaşam alanları olacak. Otellerimizde sanat ‘olmazsa olmaz’ ilkelerimiz arasında yer alıyor.”


restaurant ulaşım 64 hotel & hi-tech

Avis Budget yıllık toplantısını Türkiye’de yaptı Dünyanın lider araç kiralama şirketi Avis’in, Türkiye’deki 40. yılını kutlama vesilesi ile Avis Budget Group üst yönetimi yıllık toplantılarını Türkiye’de gerçekleştirdi.

T

ürkiye’nin mega otomotiv perakendecisi ve lider araç kiralama şirketi Otokoç Otomotiv’in, dünyanın öncü araç kiralama şirketi Avis & Budget Group ile ortaklığının 40. yılı şerefine düzenlenen toplantı Avis&Budget Group Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Ron Nelson, Otokoç Otomotiv Genel Müdürü Görgün Özdemir, Avis Budget Group EMEA Bölgesi Başkanı Larry de Shon ve Avis&Budget Türkiye Genel Müdür Yardımcısı İnan Ekici’nin katılımı ile 14 Ekim Salı günü Grand Tarabya Oteli’nde gerçekleştirildi.

RON NELSON: “FİNANSAL GÜCÜMÜZÜ ARTTIRIYORUZ” Avis&Budget Group Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Ron Nelson toplantıda yaptığı konuşmada, “Avis Budget Group olarak, Avis, Budget ve Zipcar markalarıyla dünya genelinde 10.000 lokasyonu ile 500 bin araçlık bir filo yönetmekteyiz. Geçen yıl gerçekleşen 130 milyon kira günü ile 8 milyar dolarlık bir gelir elde ettik. Avis ve Budget markaları ile tüm dünyada yükselen hacimle birlikte büyümeye devam ediyoruz. Zipcar, Payless ve A-pex yatırımları ile de finansal gücümüzü arttırıyoruz” şeklinde konuştu. Otokoç Otomotiv Genel Müdürü Görgün Özdemir yaptığı

değerlendirmede, “Avis Türkiye’nin bu büyüklüğe ulaşmasında Koç Holding ve Avis Budget Group’un 40 yıldır sürdürdüğü güçlü iş ortaklığı çok önemli katkılar sağlıyor ve bu sayede araç kiralama işimiz artan bir ivmeyle pazarın üzerinde bir büyüme gösteriyor.” Otomotiv perakendeciliği iş birimini de bünyesinde barındıran Otokoç Otomotiv’in büyümesinde Avis’in katkısının önemine değinen Özdemir, “Otokoç Otomotiv bu yıl toplamda 3,6 milyar TL ciro gerçekleştirecek. Bu cironun 1 milyar TL’si araç kiralama işimizden geliyor.” dedi.

GRUBUN YENİ MARKASI ZİPCAR ÇOK YAKINDA LANSE EDİLECEK Toplantıda değerlendirmede bulunan Avis&Budget Türkiye Genel Müdür Yardımcısı İnan Ekici; Avis Budget Group’un ve Koç Holding’in her zaman yaptıkları tüm yatırımları ve girişimleri desteklediklerini ve Türkiye’nin Avis Budget Group nezdinde çok önemli bir iş ortağı olduğunu belirtti ve “Şu anda 4 ülkede 84 ofisle 28.000 araç parkı ile hizmet veriyoruz, yeni ülke yatırımlarımız devam ediyor, çok yakında Avis Budget Group’un yeni markası olan Zipcar’ı ilk lisansiye ülke olarak lanse edeceğiz.” dedi.


Intercontinental İstanbul Otel

2. Buluşma

I S TA N B U L The high pr ofile Hotel & Food Service Event

27-29 Kasım 2014

İstanbul Kongre Merkezi (Harbiye)

Ürün ve hizmetlerinizi daha fazla tanıtmaya mı ihtiyacınız var? Otel ve restoran sektörünün en görkemli etkinliği SİZİ ÇAĞIRIYOR! Yerli ve yabancı katılımcılar ile, sektörün ihtiyaç duyduğu en son ürün ve hizmetlerin kapsamlı buluşması Sektörün dünyadaki önemli isimleri katılımlarıyla, alanında en prestijli uluslararası yarışmalar ve fark yaratan etkinlikler Otel restoran sahipleri ve işletmecilerine yönelik, gündemdeki konulara değinen konferanslar Kendi alanında özgün ve benzersiz özelliklere sahip eşsiz bir etkinlik

Sektörün İstanbul’daki bu büyük buluşmasını SAKIN KAÇIRMAYIN!

Ücretsiz yaka kartınızı www.sirha-istanbul.com’dan alın Organizasyon

Destekleyen Kuruluşlar

Sirha İstanbul, uluslararası bir organizasyondur.

BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) İZNİ İLE DÜZENLENMEKTEDİR.


restaurant iş’te kadın 66 hotel & hi-tech

Kastamonu’nun

çılgın girişimcisi İksir Aydın

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

T

urizme girerken herkes ona ‘çılgın’ dedi. O günlerde Kastamonu- Daday da hiç olmayan boyutta bir turizm yatırımı yapmak birçokları tarafından büyük bir çılgınlıktı çünkü. O’ysa neredeyse ömrünü adadığı matematik bilimiyle toplayıp çıkardı; bölüp çarptı; basit bir dört işlemle önce bölgesine sonra Türkiye turizmine değer katacak bir önemli yatırımın cesur ve girişimci ev sahibesi oldu. Üstelik yalnız da değildi… İlk turist olarak adım attığı turizm hikayesinde arkasında ‘koca bir ailesi’ oldu hep. Yeri geldi eşi ve kızlarından güç aldı, yeri geldi memleketinin istihdam bekleyen gençleri ve tıpkı kendi gibi girişimci ruha sahip kadınlarıyla el ele kol kola verdi… ‘Her gün Yeniden Doğmak’ sloganıyla Türkiye turizmine tıpkı adı gibi yaşam ‘iksir’i sunan bir başarılı yatırımcıyı, İksir Resort Town Yaşam ve Tatil Kasabası Yönetim Kurulu Başkanı İksir Aydın’ı bu sayımızda işte kadın sayfalarımıza konuk ettik.

İksir Hanım, turizme ilginiz ilk nasıl başladı, anlatır mısınız? Benim aslında turizmle ilk tanışmam turist olarak başladı. Biz öteden beri gezmeyi seven bir aile olduk. Bu işe başlayana kadar yılda mutlaka iki defa seyahate çıkardık. Yurt içi ve yurt dışında tarihi, kültürel, doğal güzellikleri görmek, yerel kültürlerle bir arada olmak, dahası yeni ve farklı kültürleri keşfetmek bize hep keyifli geldi. Tatil algımız hiçbir zaman deniz-kumgüneş ya da kayaktan ibaret olmadı. Biz aynı anda birçok turizm çeşidinin

“Turizm sektöründe olmak başlı başına bir güzellik, kadın olmak daha da artı bir güzellik… İkisi bir araya gelince işin içine duygular da giriyor. İlişkiler daha da güzelleşiyor. Dostluklar ilerliyor. Turizmde aranan sıcaklık farklılaşıyor. Küçük dokunuşlar büyük ortaya koyabiliyor…”


bir arada olacağı bir tatil anlayışının güzel olacağını düşündük. İç ve dış çeşitli destinasyonlara gittiğimizde kültürel etkinliklere katılarak yerel hayatın içinde olduk. Emekli olduktan sonra da turizmi bir seyahat olgusu olmaktan çıkarıp, bir yaşam tarzı haline getirmeyi istedim ve ilk adımı memleketim Kastamonu Daday’da İksir Resort Town Tatil ve Yaşam Kasabası ile attık.

İsmini güzel ev sahibesinden alan bir yatırım... Biraz daha detaylı anlatır mısınız, İksir Resort Town fikri tam olarak nasıl doğdu? Kendi memleketinize yatırım yapmaya nasıl karar verdiniz? Dediğim gibi emekli olunca özellikle memleketime çok seçenekli bir turizm yatırımı yapmak istedim. Çünkü turizm potansiyeli Kastamonu’da vardı, ihtiyaç da vardı...Kastamonu’nun ve Daday’ın sahip olduğu yenileyen oksijenini, tarihini, kültürel ve doğal güzelliklerini herkes görsün, herkes bilsin istedim. Zengin mutfağının eşsiz lezzetlerini herkes tatsın istedim. Bölgemizde kadın ve erkek özellikle genç insanların iş sahibi olabilmesinin bende önemli bir yeri olduğunu da ifade etmek isterim. Ayrıca insanların farklı destinasyon görmeye ihtiyaçları vardı. Bunların hepsi bir araya geldiğinde turizm olgusu kafamda oluştu. 7 bin yıllık tarihi, kültürü, doğal güzelliği, yaban hayatı, gastronomisi ve de inanç turizmi potansiyeli ile Kastamonu bir numaraydı. Her şeyden önemlisi, bölge insanının istihdamı için de turizm en uygun sektördü.

“Benim için turizme yatırımın anlamı ticari kazanç sağlamaktan çok daha fazlası”mıydı demek istiyorsunuz? Açıkçası Daday’a yapılacak yatırıma çok fazla ticari bakmadım. Benim turizme bakışım kültürel farklılık getirmek, bölge ve yurt kalkınmasına farklı bir yerden girmekti… Bildiğiniz gibi turizm sektörü ulaştığı bölgeye sosyal, kültürel ve ekonomik olarak artı değer sağlamaktadır ve bunu sürdürülebilir olarak gerçekleştirmektedir. Bizim de öncelikli hedefimiz, bölgemizin kalkınmasına bir değer katmaktı, bölgemizin güzelliklerinin herkes tarafından bilinmesi, gençlerin iş bulabilmesi, turizmin diğer sektörlere de katkı sağlamasına bir zemin hazırlayabilmekti. Bir de benim memleketime karşı aşırı bir gönül bağım her zaman olmuştur. Bunların hepsi bir araya geldiğinde ilk hedefime ulaştım.

Sözlerinizden bu güzel yatırımın arkasında güçlü bir ekip olduğunu anlıyoruz. Kimler onlar, bize kısaca tanıtır mısınız? İşletmemizde 2 kadın eli var… Ben ve kızım D. Ece Aydın aktif olarak turizmin içindeyiz. Ben şirketimizin

yönetimini üstleniyorum. Endüstri Mühendisi olan kızım Duygu Ece Aydın doğal ürünler (yöresel ürünler, tarım ürünleri, hayvansal ürünler ) üretimi, internet ortamında ve doğrudan satışını yönetmektedir. İlgilenenler için www.kastamonudogalurunler.com sitemizi ziyaret etmelerini öneririm. Ayrıca turizm işletmemizin satış- pazarlama bölümünden sorumludur. Hem işletmenin yönetimi hem yeni trendlerin oluşturulması hem de satışpazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi kısmında ikimiz varız. Diğer kızım, İpek Madelain, Amerika’da yaşıyor ve tıpkı eşim gibi o da bize değerli fikirleriyle destek veriyor.

Bildiğim kadarıyla siz bu yatırımla Daday’da bir ilktiniz. Nasıl geçti o süreç, ilk olmanın sağladığı avantajlar ve dezavantajlar nelerdi? İçinde 1926 yılında yapılmış kültür varlığı konak da bulunan 60 odalı 150 yataklı çeşitli birimlerden oluşan tatil ve yaşam kasabamızı 2 yıl gibi bir sürede tamamlayarak açtık. Bu süre zarfında bizi en fazla zorlayan, Daday ve Kastamonu’nun turizmde önemli bir destinasyon olmasını sağlamaktı. Çok şükür bölgeyle birlikte bu süreci de başardık. Ayrıca kaliteli hizmet standartlarımızdan hiç ödün vermeden her gün bir farklılık ekleyerek hizmet anlayışımızı sürdürmekteyiz. Bu arada turizmle ilgili yan dallarını da geliştirmeye başladık. Talepler artmaya başlayınca sunduğumuz hizmet ve ürün çeşitlendi. Böylelikle bölge de ekonomik olarak turizm ve turizmin girdilerinden yararlanmaya başladı. Ben ona “kartopu” diyorum. Kartopu yuvarlanmıştı, büyüdü… Biraz önce de söylediğim gibi, bizim için sadece bölge turizmi değil, ülke turizmine katkı sağlamak da önemliydi. Bu turizm anlayışıyla sektöre girdik. Bölgemize bu anlayışla yatırım yapan bize kadar yatırımcı yoktu. Biz bir ilktik ve sonrasında da devamı geldi. Bundan sonra sayının daha da artması en büyük arzum, bunu da özellikle söylemek isterim. Biz, bölgemiz turizmine farkındalık getirdik. İşletmemizin ardından, bölgede yeni turizm yatırımları art arda sıralanmaya başladı. Bu da bana ayrı bir mutluluk vermektedir. Hele hele kadın girişimcilerin olması en büyük dileğimdir.

Bu arada yatırımı da ayrıntılı bir şekilde tanımak isteriz. İksir Resort Town’ı öne çıkaran özellikleriyle beraber bölge ve ülke turizmine kattığı değerleri bize nasıl anlatırsınız? İksir Resort Town Yaşam ve Tatil Kasabası, Kastamonu’nun merkeze en yakın ilçesi Daday’da olup, Kastamonu şehir merkezine29 kilometre mesafededir.


restaurant iş’te kadın 68 hotel & hi-tech

Ana tesisleri 60 dönümlük alanda olmak üzere toplam 700 dönümlük alan konuklarımızın hizmetine sunulmuştur. Bu kapsama 100 yıllık ve 100 dönümlük Tahir ağa çiftliği, 300 dönümlük Yumurtacı göleti park ve peyzaj düzenleme doğal alanı, içinde konuklarımıza hizmet verdiğimiz restoranımız, 1800 metre yüksekliğindeki Ballıdağ’da 15 yataklı ilave konaklama alanımız dahildir. Ana tesislerimizde yüzme havuzu, Türk hamamı, sauna, masaj, fitness, oyun odaları, çok amaçlı toplantı salonları, oyun odaları, cafeler, bilardo, ahşap atölyesi, binicilik alanları misafirlerimize sunulmuştur. Biz tesisin ana temasını oluştururken 50’nin üzerinde aktiviteye yer verdik. Bir tatilden ne beklenir ne istenir veyahut ne olmalı düşüncesi bunda etkili oldu. Öncelikli isteğimiz, her yaş kuşağının kendine ait bir aktivite bulabilmesi, ayrı ayrı ve birlikte aktivitelere katılabilmesi ve en önemlisi de farklı deneyimleri yaşayıp anılarını zenginleştirerek evlerine dönmelerini hedeflemiştik. Üzerinde durduğum bir konu da her yaşın sporu binicilikti. Daday 1800 rakımı ile hem atların ve tayların gelişimi hem de binicilik sporunun yüzyıllara dayanan beşiğiydi.. Şimdi biz konusunda uzman antrenörlerimiz ve 14 adet İngiliz atlarımız ve ponny atlarımızla binicilik eğitimleri veriyoruz. Profesyonel seyisler yetiştiriyoruz. Ayrıca, Daday ormanlarının her mevsim ayrı güzellikteki gizli yollarında atlı safariler de düzenleyerek vahşi yaşamın gizlerini keşfetme olanağı sağlıyoruz. Binicilik sporunun yanı sıra bisiklet ve dağ bisikleti sporunun gelişmesine de düzenlenen yarışmalarla öncülük etmekteyiz. Eğitim konusundaki hassasiyetiniz eğitimci yönünüzden geliyor olmalı. Eğitim konusundaki hassasiyetiniz eğitimci yönünüzden geliyor olmalı. Aynen öyle. Öğretmen olduğum için yapılan her işte eğitimi ilk planda düşünüyorum. Turizmde yeni akımlar ve trendleri izleyerek kendimizi devamlı yenilemekte, farklı düşünceler oluşturmakta ve uygulamaktayız. Bu amaçla hem çalışanlarımız hem çevre halkını da turizm başta olmak üzere çeşitli konularda düzenlediğiniz seminer ve toplantılar ile bilgilendiriyoruz. İşletmemizde 30- 40 aralığında çalışanımız bulunuyor. Üretimlerimizle, alımlarımızla bölgemizdeki kişiler, özellikle kadınlarımız ile yaptığımız çalışmalarla 200ün üzerinde kişiye ekonomik değer kattık.

İksir Aydın tesisi kızı Ece Aydın ile birlikte işletiyor.

İKİNCİ TESİS BALLIDAĞ’A İksir Resort Town Tatil ve Yaşam Kasabası bünyesinde yenileyen, onaran oksijeni ile meşhur 1800m. Rakımdaki Ballıdağ’da 6 odalı, 15 yatak kapasiteli Dağ evimiz bulunuyor. Ana birimlerimize 18 kilometre mesafede bulunan Ballıdağ Dağ Evinde oksijenle yenilenme kürleri yanı sıra yayla turizmi, trekking, kış sporları başta mantar olmak üzere orman ürünlerinin toplanması gibi faaliyetlerimiz oluyor. Misafirlerimizin orada da yoğun kent yaşamından yorgun bedenlerinin ve ruhlarının yenilenmelerini sağlıyoruz. .

Emekli matematik öğretmeni olarak, turizmi hangi bileşenleriyle eski işinizle bağdaştırdığınızı merak ediyorum. Turizmin matematikle örtüşen yönleri var mı? Matematik öğretmenliği ve turizm bir yönüyle örtüşüyor. Pozitif bir bilim olan matematikte sayıların dört işleminden yeni sonuçlar ve rakamlar nasıl elde edilebiliyor ve sizi farklı sonuçlara götürebiliyorsa, turizm faaliyetlerinin her birimi aynı şekilde sizi farklı


seçeneklere ve sonuçlara götürür. Kısaca her ikisi de daimi hareket halindedir.

Malumunuz, matematikte üç yanlış bir doğruyu götürür… Ya turizmde bir doğruyu götürecek üç yanlıştan söz edilebilir mi, siz ne dersiniz? Tam aksine turizmde 1 yanlış 3 doğruyu götürüyor. Size şöyle anlatayım, insanlar için tatil ve dinlenme çok özel bir dönemdir ve bu dönemde insanlar kendilerini çok daha farklı ve rahat bir ortam içinde bulmak isterler. Yaşadıkları çevreden uzaklaşmak, şehrin gürültüsünden, stresinden arınmak isterler. Hal böyle olunca turizm dediğiniz olgu, misafir gözünde makul sınırlar dışında hatalarda kabul edilmez bir noktaya gelir. Bu noktada biz turizm yatırımcılarına düşen en büyük görev ise, misafir beklentilerini maksimum ölçüde ve en iyi kalitede karşılamak olur. Turizmin tek bir doğrusu vardır, o da misafirin konaklamasından memnun kalmasını sağlamaktır. Bu tek doğruyu sağlayamıyorsanız, diğer üç doğruyu da heba etmiş olursunuz.

Misafirin otelden memnun olarak ayrılmasının matematiksel bir formülü var mıdır? Vardır elbette. Pozitif bilim matematikte 1+1= 2 nasıl kesin doğru ise turizmde de misafir memnuniyetin sağlanması kesin doğrudur. İyi hizmet+iyi hizmet= misafir memnuniyeti diyebilirim.

Söyleşimizde sürekli ‘farklı olmaya’ dikkat çekiyorsunuz. Turizmde farklı olmanın yeri nedir, bu sektöre ne katar, biraz daha açabilir misiniz? Öncelikle ben farklı olmayı, farklı bir vizyonla hareket etmek olarak düşünüyorum. Turizm sadece deniz, güneş, kum, kayak değil… Dağ, doğa, kültür, inanç, spor ve eğitim amaçlı geziler gibi geniş yelpazede açılım bulan çeşitli modelleri mevcut. Bunların mümkün olduğu kadar çok çeşidini bir araya getirerek sunabiliyorsanız, farklı sentezler yapabiliyorsanız ve bu da misafirlerinizi memnun ediyorsa fark yaratmışsınız demektir.

Bence önemli bir farkınız da ‘girişimci bir kadın’ olmanız. Turizmde kadın eli nasıl bir fark oluşturur? Her şeyden önce Turizmci olmak başlı başına bir güzellik, kadın olmak daha da artı bir güzellik… İkisi bir araya gelince işin içine duygular da giriyor. İlişkiler daha da güzelleşiyor. Dostluklar ilerliyor. Turizmde aranan sıcaklık farklılaşıyor. Küçük dokunuşlar büyük farklar yaratabiliyor.

Ve tesise bir kadın eli değince ödül de beraberinde geliyor, öyle değil mi? Aynen öyle. ‘Türkiye’nin Yöresinde Fark Yaratan

Kadın Girişimcisi’ ödülü’ bana büyük mutluluk ve keyif yaşattı. Çok onur verici bir duyguydu, çok heyecanlandım. Yaklaşık 6 bin kadın girişimcinin katılımı ayrıca çok sevindiriciydi… Kadınların her sektörde başarılı olması, yaptıkları işlerin sanata dönüşerek geliştiğini görmek, kadın girişimci sayısının her yıl artıyor olmasını bilmek çok heyecan verici. Ben de bu ödüle başlangıçta birçok dostun çılgınlık olarak nitelediği girişimlerim, oya gibi işlediğim çalışmalarım sonucunda ulaşmaktan mutluyum.

Peki gerçekten ‘çılgın’ mısınız? İksir Aydın aslında nasıl biridir? Çılgın bir yanım var evet… Kastamonu Daday’da çok detaylı çılgın projemi gerçekleştirdim. Biz burada matematik biliminde olduğu gibi dört işlemi kullandık; topladık, çıkardık, böldük, çarptık ve turizmde başarıyı yakaladık. Kafamda sürekli yeni projeler var. Belki birçoğu çılgınca olabilir. Onun dışında kendimi anlatmam gerekirse, ben duygusal bir insanım. İnsanları ve insan ilişkilerini iyi yürütebilmeyi severim. Dostluğum güvenilirdir. Çalışmak ve üretmekten büyük haz alırım.

Seyahat etmeyi ne kadar çok sevdiğinizi turizmle biten mutlu sonla çok iyi anladık. Peki daha başka neler yapmaktan hoşlanırsınız? Hobi olarak yaptığım geziler şimdi mesleğimi geliştiren gezilere dönüştü diyebilirim. Gerek yurt içi ve gerekse yurt dışında farklı kültürleri tanımayı, yaşam biçimlerinin içinde olmayı seviyorum. Örneğin çiftçiyle birlikte bir pamuk tarlasında birlikte pamuk toplamak, ya da dünyanın farklı bir köşesinde ki aşçıbaşı ile sohbet edip, yemekleri hakkında fikir alışverişinde bulunmak beni mutlu eder. Özellikle otobiyografi anlatımları okumayı severim, yağlı boya doğa resimleri çalışmaktan keyif alırım.

Son olarak bundan sonraki hayallerinizi sorsam, ileride bir çılgın projeniz daha olacak mı? Kadın emeği benim için çok değerli. O yüzden bölgemde kadın emeğinin ve çalışmasının değerlendirilmesi anlamında belki bu bir dernek yapılanması da olabilir. Planlıyorum. Kadınlar emeklerinin karşılığını alsınlar istiyorum. Kadınlarımızın ürünlerini hazırlayıp pazarlayacakları kapalı bir mekan şu an için burada mevcut değil. Kadınların el emeği göz nuru ürünlerini daha özgürce üretebilsinler, değerlendirsinler hem de güzelim sanatları yaşatsınlar istiyorum. Bunun içinde bazı düşüncelerim ve projelerim var. Kadının iş gücüne katılmasını çok arzu ediyor ve destekliyorum. Belki biraz pozitif ayrımcılık yapıyorum da denilebilir.


restaurant hijyen 70 hotel & hi-tech

Taylan Sulhan:

“Ürün güvenliğini garantiye almak bizim için her şey…” “Her gün, 4 milyardan fazla insan P&G ürünlerini kullanıyor. Bu yüzden bizim için ürünlerimizin tüketiciler ve çevre için güvenliğini garanti altına almaktan daha önemli bir konu yoktur.”

P

rocter & Gamble Professional Procter & Gamble’ın gıda sektörüne, bina temizlik ve bakım servislerine, konaklama ve temizlik marketlerine ve özel kanallara hizmet eden ev dışı tüketim bölümü olan P&G Professional, Horeca sektörüne sunduğu inovatif, güvenilir ve sürdürülebilir ürünleriyle profesyonel çözümler sunuyor. Markanın ev dışı tüketim kanalına yönelik ürün, system ve çözümlerini P&G Professional EDT Müdürü Taylan Sulhan ile konuştuk.

P&G’nin neden Profesyonel departmanı var? P&G Professional P&G’nin ürün inovasyonu, araştırma ve temizlik teknolojilerindeki derin tecrübelerini profesyonel iş dünyasında kullanarak bu kanala hizmet vermek için kurulmuştur. P&G Professional P&G’nin tüketiciler ve karar vericiler tarafından bilenen markalarının gücünü kullanırken bu kanalda satılan her ürünün ev dışı tüketim sektöründeki profesyonel kullanıcıların ihtiyaçlarına ve isteklerine cevap verecek şekilde optimize ederek tasarlamıştır. Bu sayede her ürünün spesifik ihtiyaçlara cevap verebileceğinden emin olmuştur.

P&G Professional hangi sektörlere hizmet verir? Tüketicilere hangi markaları sunuyor? P&G Professional farklı birçok farklı setöre ve müşteriye servis sağlıyor. Bunları içinde; ticari kuruluşlar, eğitim kurumları, restaurant/kafeler, devlet kurumları, sağlık, gemi tedarikçileri, benzin istasyonları, konaklama ve bazı marketler (Örn: Cash&Carry) bulunuyor.

P&G Professional ne zamandır bu sektörde? P&G Professional 1920 lerden beri bu sektörde hizmet veriyor. Son 10 yılda ise bu kanala yönelik stratejik fokusumuzu arttırarak bilgi ve birikimlerimizi, markalarımızı daha etkin bir şekilde pazara sunuyoruz. EMEA bölgesinde 1982 den beri hizmet veriyoruz. Şu anda Amerika, Avrupa ve Hindistanda faliyetlerimiz bulunuyor. Dünya genelinde birçok markamız bu sektöre hizmet veren ürünler geliştiriyor. Şu an için Türkiye Pazarına Ariel, Alo, Fairy, Flash gibi Profesyonel kanalara spesifik ürünler üreten markalarımızın yanısıra müşterilerimize, konuklarının ve misafirlerinin her türlü ihtiyaçlarına cevap verebilmelerini sağlamak amacıyla


market kanalında satılan ürünlerimizi de sunuyoruz.

Markanın ev dışı tüketimdeki stratejisini bize nasıl anlatırsınız? P&G Professional müşterilerinin ihtiyaçlarına cevap verebilecek yüksek kaliteli çözümler üretirken P&G’nin ürün inovasyonunda kullandığı teknoloji ve bilimi kullanır. Biz öncelikle işe P&G’nin market kanalındaki kullandığı tekniklerin aynılarını kullanarak ev dışı tüketim kanalındaki son kullanıcıların gerçek anlamda ihtiyaçlarını anlama ve öğrenmeyle başlarız. Daha sonra ürünlerimizi temizlik işini sürdürülebilir bir şekilde basitleştirecek, işi bir defada yapacak, genel anlamda işinize değer katacak şekilde optimize eder ve tasarlar. Son olarak, üstün ürünlerin sağlamanın yanında müşterilerimize daha iyi paketleme, eğitim ve destekler verebilmek için sürekli kendimizi geliştiriyoruz.

Profesyonel temizlik pazarının büyüklüğü ne kadardır? Bu rakam neyi ve nasıl ölçtüğünüze göre değişiklik gösterebilir ama yaklaşık olarak 1.5 Milyar TL diyebiliriz.

Ürün satmak dışında P&G Professional müşterilerine hangi farklı destekleri sunar? P&G Professional müşterilerine ve distribütörlerine eğitim dökümanları ve fırsatları sunar. Bu eğitimler ve fırsatlar içinde temizlik protokolleri hakkında kapsamlı bilgi, dedike servis elemanları (Satışçılardan ayrı olarak), ürün kullanım tavsiyeleri ve ev dışı tüketim

çevrelerindeki gerekli sağlık ve hijyen hakkında bilgiler yer alır. Ayrıca P&G pazarı ve profesyonel kanal endüstrisini geliştirme için çeşitli kuruluşlar ile görüşmeye devam ediyor.

P&G Professional ürünlerinin güvenliğini nasıl test ediyor? P&G Professional bu konuda ana şirketin izlediği yolun

aynısını izler. Ürünlerimizi kurumsal amaçlarımız, değerlerimiz ve prensiplerimiz ile örtüşecek şekilde profesyonel kullanıcıların ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde geliştirmeye ve sunmaya fokus oluyoruz. Procter & Gamble’ın dünya standartlarındaki güvenlik ve regulasyon takımından faydalanıyoruz. Bu takım içinde dünya çapında P&G bünyesinde, sağlık ve çevre güvenliği konularına dedike 700’den fazla uzman bulunuyor. Bu uzmanlar sürekli bir şekilde bütün ürünlerimizi testen geçiriyorlar. Her gün, 4 milyardan fazla insan P&G ürünlerini kullanıyor, bu yüzden bizim için ürünlerimizin tüketiciler ve çevre için güvenliğini garanti altına almaktan daha önemli bir konu yoktur.

Markanın sürdürülebilirliğini nasıl devam ettirmeyi düşünüyor?

Procter & Gamble şirket olarak sürdürülebilirliği şimdi ve gelecekte daha iyi bir yaşamın anahtarı olarak görür. Bu hem çevresel konular hem de sosyal sorumluluk için geçerlidir. Sürdürülebilirliğe olan bağlılığımız bizim iş yapış unsurlarımızın başında gelir. Bu yüzden P&G Professional olarak da ürünlerimizi tasarlarken öncelike temizlik işini bir defada yapabilecek ve sürdürülebilir ürünler olmasını sağlarız.


restaurant hijyen 72 hotel & hi-tech

Ecolab Yönetim Kurulu Başkanı Doug Baker

‘Yılın Sorumluluk Sahibi CEO’su’ seçildi Dünyanın en saygın dergilerinden Corporate Responsibility (CR) Magazine (Kurumsal Sorumluluk Dergisi), Ecolab Yönetim Kurulu Başkanı Doug Baker’ı 2014 Yılın Sorumluluk Sahibi CEO’su ödülüne layık gördü.

9

Ekim 2014 tarihinde New York’taki COMMIT! Forumu sırasında Ecolab Yönetim Kurulu Başkanı Doug Baker’a takdim edilen ‘2014 Yılın Sorumluluk Sahibi CEO’su’ ödülü çevresel etki dahil kurumsal sorumluluk, çalışan ilişkileri, insan hakları ve hayırseverlik konularında standartları gözle görülür şekilde aşan CEO’lara veriliyor. Doug Baker 2014 yılında bu ödüle layık görülen 4 CEO’dan biridir. Ödül kazananlar Kurumsal Sorumluluk Topluluğu’nun üyeleri tarafından aday gösterilmiş ve önceki yıl aynı ödülü kazananlar ve diğer sanayi liderlerinden oluşan bağımsız bir jüri tarafından seçilmektedir. “Şeffaflık, güvenilirlik ve sosyal etkinin kurumsal kültür ve tedarik zinciriyle iç içe olması gereken bir iş ortamında yıldızlaşan bu CEO’ları ve firmalarını öne çıkarmaktan çok mutluyuz” diyen CR dergisinin yayıncısı SharedXpertise Yönetim Kurulu Başkanı Elliot Clark sözlerine “Bu liderler sorumlu bir

kültür ve tedarik zinciri oluşturmak ve sürdürmek konusunda kararlıdırlar ve bu seneki ödülümüz bu kararlılığın bir yansımasıdır.“ diyerek devam etti.

ÇALIŞANLAR ARASI İŞBİRLİĞE TEŞVİK EDİYOR Geçtiğimiz üç yıl boyunca Doug Baker temiz su, güvenli gıda, sağlıklı ortamlar ve verimli enerji için artan küresel ihtiyaçları karşılamak için çalışan Ecolab’ın bu konudaki yetkinliğini arttırdı. Ödül bu çabanın yanı sıra Baker’ın firmanın etkisini genişletmek için Ecolab çalışanları arasında işbirliğini teşvik eden liderliğini de takdir etmektedir. Bunun sonucu olarak Ecolab’da başlayan yeni bir yenilikçilik dalgası işletmeler ve çevre için sürdürülebilir sonuçlar üzerine odaklanmaktadır. Aynı derginin Nisan ayında açıkladığı En İyi 100 Kurumsal Vatandaş listesinde de Ecolab 7. sırada yer almıştı.



restaurant yeni mekan 74 hotel & hi-tech

Big Chefs Dubai’de Türkiye’nin yeme – içme kültürüne yön veren Big Chefs dünya markası olma yolunda en önemli adımını attı ve ilk yurt dışı şubesinin kapılarını Dubai’de açtı.

2

007 yılında Ankara’da kurulan ve tüm Türkiye’de hızla büyüyen Big Chefs rotasını yurt dışına çevirdi. Şeyh Al Maktoum’un şirketi Meraas Holding’in ortaklığı ile Dubai’nin en özel adreslerinden biri olan, dünyadaki ilk Real Madrid Cafe’ye, Cheesecake Factory gibi dünyanın en popüler markalarına ev sahipliği yapan Jumeirah Beach Road da yer alan The Beach’te açılan Big Chefs, açıldığı ilk günden beri lezzetleri, ev sıcaklığındaki atmosferi, güler yüzlü ekibi ve ayrıcalıklı sunumları ile büyük ilgi görüyor.

DUBAİ’YE ÖZEL TATLAR Zengin kahvaltı seçeneklerinden leziz burgerlara ve pizzalara, taptaze salatalardan cızırdayan ızgara lezzetlerine, ev yapımı makarnalardan güne tat katan tatlılara kadar uzanan oldukça çeşitli Big Chefs menüsünün Dubai’ye özel lezzeti french toast olarak karşınıza çıkıyor. Büyük Şeflerin yorumuyla leziz orman meyveleri, pudra şekeri ve balla tatlandırılan french toast Dubai’deki şubenin en popüler tercihlerinden… İlgi gören lezzetler arasında öne çıkan diğer tat ise, künefe ama bu künefe bildiklerinizden çok farklı. Big Chefs oldukça aşina olduğumuz bu tatlıyı mozzarella ve karadut ile Dubai için yeniden yorumlayarak sunuyor.



restaurant yeni mekan 76 hotel & hi-tech

Ristorante Tradizione açıldı Dünyanın bir numaralı makarna markası Barilla ile Antalya Manavgat Club Calimera Serra Palace otelinin birlikte açtıkları “Ristorante Tradizione”, geleneksel İtalyan mutfağını ve İtalyan kültürünü Türkiye’ye taşıyor…

İ

talyan gastronomi kültürünün en önemli temsilcisi ve dünyanın bir numaralı makarna markası Barilla’nın desteklediği ve Antalya Manavgat Club Calimera Serra Palace Oteli içinde açılan “Ristorante Tradizione” birbirinden lezzetli İtalyan yemeklerini, İtalyan kültürüyle harmanlayarak sunmaya başladı.

DANIŞMAN ŞEFİ FABIO FOLTRAN Barilla işbirliği çerçevesinde, danışman şef Fabio Foltran’ın önderliğinde tüm konsept ve menüsü İtalyan mutfağı ve gastronomi geleneğine uygun olarak dizayn edilen “Ristorante Tradizione” menüsünde İtalyan gastronomi geleneğine göre hazırlanmış “antipasto”, “primo” ve “secondo” örnekleri ile benzersiz İtalyan tatlıları yer alıyor. Konuklarına her akşam canlı İtalyan müzikleri eşliğinde keyifli bir akşam yemeği yeme olanağını sunan Ristorante Tradizione’nin menüsündeki tüm makarnalar İtalya’nın alanında uzman şefleri ile birlikte profesyonel mutfaklar için özel olarak geliştirilen ‘‘Selezione Oro Chef’’ ürünleri ile hazırlanıyor.



Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

restaurant şef’in gözünden 78 hotel & hi-tech

Mutfağını ülkesi dışında en iyi temsil eden İtalyan şef:

Antonio Carmine Lombardi “Benim gibi birçok yabancı şefin Türkiye’yi sevmesinin en önemli sebebi Türk eşlerle evli olmaları. Ben ülkenizi en çok da Türk eşim sayesinde sevdim…”


İ

talyan mutfağına özgü lezzetleri ‘gerçek ustası’nın elinden deneyimlemek için iyi bir alternatif, Mezzaluna… İtalyanca ‘yarım ay’ anlamına gelen Mezzaluna, 1984’de Milanolu bir işadamı ve Floransalı ünlü bir mimarın girişimiyle restoranlaşıyor. Markanın Türk damak severleriyle ilk buluşması ise 1995 yılında Cihan Bingöl’ün Nişantaşı’nda açtığı restoranla oluyor. Türkiye genelinde İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere toplam 12 şubesiyle hizmet vermeyi sürdüren markanın genel mutfak koordinatörlüğünü ise İtalya’nın ünlü mutfak şeflerinden olan Antonio Carmine Lombardi üstleniyor. Antonio Lombardi, son sekiz yıldır Türkiye’deki 12 tane Mezzaluna restoranının mutfak şefliğini yürüttüğünü söylüyor.

ÜRÜNLERLE MEVSİMSEL DANS İtalyan mutfağının gerçek örneklerini sunan mutfağı, renkli dekorasyonu, hareketli ve rahat ortamı, hızlı ve kaliteli servisi ile günün her saatinde kaliteli ve erişilebilir bir yemek deneyimi sunan Mezzaluna, Türkiye’deki müdavimlerini

“Mezzaluna” ana markası altında Mezzaluna ve Mezzaluna Express olmak üzere iki farklı konseptle ağırlıyor. Lombardi, Mezzaluna’da menüyü yılda iki defa değiştirdiğini söylüyor. Onun en büyük hüneri sanırım ürünlerle yaptığı mevsimsel dans! Usta şef yazın salatada kullandığı bir peyniri kışın çorba ya da herhangi bir başka lezzette kullanmayı da sevdiğini söylüyor. Ya da salataya renk ve tat katan bir mantar onun kış mutfağında yeri geliyor bir çorbaya hayat verebiliyor. 1997 yılından beri Türkiye’de yaşadığını, o günden bugüne Türkiye’de yerli üretimin önemli aşamalar kaydettiğini anlatan Lombardi, kendi evindeki mutfağında makarna, salam, İtalyan pirinci gibi İtalyan mutfağının simgesel ürünlerini kendi ülkesinden özel olarak getirdiğini ancak sebze, meyve, un, balık ve zeytinyağı tercihlerini Türkiye’deki yerli üreticilerden yana kullandığını dile getiriyor. Lombardi şu sözleriyle devam ediyor: “Türkiye’de kaliteli ve zenginleştirilmiş ürünler konusunda neredeyse yüzde 70 oranında değişim yaşandı. En basitinden bundan 15 yıl önce sadece roka, marul ve salatalık bir salata malzemesi olurken şimdilerde çok daha fazla ürünle servis ediliyor. Sosu, baharatı da cabası… Aynı şekilde Türkiye zeytinyağı ve şarap üretiminde de çok başarılı. Bu yüzden mutfağımda mümkün olduğu kadar çok yerli üretimlere öncelik vermeye özen gösteriyorum.”

“TÜRKİYE’Yİ EN ÇOK EŞİM SAYESİNDE SEVDİM” Dile kolay, deneyimli şef tam 17 yıldır yabancı bir ülkede benzersiz İtalyan lezzetlerini Türk misafirlerinin beğenisine sunuyor. Şef’e soruyorum,


restaurant şef’in gözünden 80 hotel & hi-tech

peki bu zor olmadı mı? Lombardi soruma bütün içtenliğiyle “Benim gibi birçok yabancı şefin aslında Türkiye’yi sevmesinin en önemli nedeni bence Türk eşlerle evli olması” yanıtını veriyor. “Newyork da güzel bir şehirdi. Ama Türkiye’nin benim için anlamı bir başka… Çünkü burada sadece güzel butikler, kafeler, restoranlar yok. Ben burayı en çok da Türk eşim dolayısıyla sevdim” şeklinde sözlerini sürdürüyor. Görünen o ki, Lombardi’nin Türk eşine olan aşkı ona sadece yeni bir vatanın değil, yeni bir mutfak kültürünün de kapılarını aralamış. “Bizim evde Türk yemekleri pişer.” diyen Lombardi, Türk mutfağından en çok eşinin yaptığı zeytinyağlı çeşitlerini, ızgarada lüfer, dil balığını sevdiğini söylüyor. İtalyan şefin Türk tatlılarından tercihi ise sütlaç. Gençlik yıllarında bir pastanede çalıştığını ve tatlıya yeteri kadar doyduğunu anlatan şef, “Artık tatlıdan gına geldi. Ama sütlacın tadım bambaşka. Çok hafif ve lezzetli. Onu her defasında keyifle yiyorum.” diyor.

“TÜRKİYE, AKDENİZ’İN EN BAŞARILI MUTFAKLARINDAN BİRİ” İtalyan Şef Lombardi’nin Türk gastronomisine dair düşüncelerini de merak ediyorum. Türkiye’nin Akdeniz mutfağından dolayı çok geniş bir mutfağa sahip olduğunu dile getiren Lombardi, “Türkiye, Akdeniz bölgesinde en iyi mutfağa sahip ülkelerden biri bence. Türk mutfağı ile Güney İtalya’nın damak tadı birbirine çok benziyor. Çünkü her iki mutfakta da soğan, sarımsak,

baharat, biber ve zeytinyağı sıkça kullanılıyor.” diyor. Türk yemek kültürü içerisinde Osmanlı mutfağının da önemli bir yer tuttuğunu anlatan Lombardi, Türk restoranlarında çok başarılı farklı çalışmaların da olduğunu belirtti. Lombardi “İlk zamanlar kuyruk ve baş kısmı tabağın dışında bırakılarak servis edilen bir


balığı şimdilerde tabağa dahil edilerek sunumu yapılıyor.” diyor. Sözlerine Usta Restaurant’tan da bir örnek vererek devam eden Lombardi, kuzu eti ve nohutla yapılan bir Osmanlı lezzetini tatmaktan son derece keyif aldığını sözlerine ekliyor.

“MUTFAK BİR ASKERİYE KADAR DİSİPLİN GEREKTİRİR” Dışarıdan sert bir imaj çizen İtalyan şef mutfakta hem tatlı hem de serti oynuyor. Ona göre yemek yapmak şaka kaldırmayacak kadar ciddi bir iş ve yemeğe yüzde 100 odaklanmak mutfağın vazgeçilmez kuralı. Çünkü deneyimli şefe göre mutfak askeriye kadar disiplin gerektiren bir yer olmakla beraber orada ne sağa ne de sola bakmadan sadece lezzete odaklanmak işin en önemli parçasıdır. Elbette bu işin profesyonel tarafı. İtalyan Şef Lombardi mutfaktan çıktığında ekip arkadaşlarıyla son derece keyifli zamanlar geçirdiğini de söylemeden geçemiyor. Servis sonrası çalışma arkadaşlarıyla kahve içip şakalaşmak ve sohbet etmenin işin ayrı bir güzelliği olduğunu anlatan İtalyan şef, “Fakat yemekten sonra ekip arkadaşlarımla kahve içip şakalaşabilirim. Ancak belli kurallarım vardır ve karşımdakinden saygı beklerim. Bu, bütün restoranlarda böyledir. Mutfakta herkes kurallara saygı göstermek zorundadır. Bunların başında temizlik ve hijyen kuralları gelir ki, ben mutfağımda bunu ayrıca önemserim.” şeklinde kuralarının altını çiziyor.

BAŞARI LİSTESİ KABARIK 25 yılını İtalya sınırları dışında ülke mutfağını en iyi şekilde temsil etmeye adamış bir şef CarmineAntonioLombardi… Newyork’da ve çeşitli ülkelerde uzun yıllar çalıştıktan sonra, 2007 yılında Türkiye’deMezzaluna’ların başına geçen tecrübeli şef, bu başarısını her defasında ödülle taçlandırmayı bilmiş bir isim de. Başarı listesinde İtalyan Hükümeti tarafından uzun yıllar yurt dışında yaşamış ve çalışmış, aynı zamanda çalıştıkları alanda üstün başarı gösteren vatandaşlarını onurlandırdığı “Stella al Merito del Lavora” ödülü de var, yine kendi ülkesinin her sene tüm dünyada faaliyet gösteren İtalyan restoranlarının lezzet, hizmet ve ürün kalitesine dair Mezzaluna’yı layık gördüğü “MarchioOspitalitâItaliana” sertifikası da… 34 yıldır mutfakta olduğunu söyleyen Lombardi, “Hayatım oldu” dediği mesleğiyle profesyonel

anlamda yollarını ayırmaya karar verdiğinde Türkiye’den asla vazgeçmeyeceğini söylüyor. “Çünkü burada evlendim” diye anlatmaya devam eden Lombardi, emekliliğinden sonraki zamanın büyük bir kısmının Türkiye-İtalya arasında geçirmek istediğini sözlerine ekliyor.


restaurant etkinlik 82 hotel & hi-tech

g2m, İthal Gurme ürün lansmanında şefleri ağırladı İthal gurme ürün gamıyla sektör profesyonellerine yepyeni lezzet alternatifleri sunan g2m, Electrolux Profesyonel demo mutfağında yaptığı lansman ile yeni ürünlerini tanıttı.

İ

thal gurme ürün gamıyla sektör profesyonellerine yepyeni lezzet alternatifleri sunan g2m, 14 Kasım Cuma günü Electrolux Profesyonel demo mutfağında yaptığı lansman ile yeni ürünlerini tanıttı. Deneyimli şef İsmet Saz’ın H.O.T (Hazır Orijinal Tarifler) Kitabı için hazırladığı “dünya mutfağı menüsü” ile başlayan etkinlikte, katılımcılar ürünleri deneyimlerken aynı zamanda merak ettiklerini sorma imkanı buldular.

ŞEFLERDEN BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ Ev dışı tüketim sektörünün güçlü tedarikçisi g2m, ithal gurme ürün gamını daha yakından tanımak ve tattırmak için yeni çıkacak olan kitabı “Hazır Orijinal Tarifler”de bulunan sunumlar ile şefleri ağırladı.


g2m’nin Kurumsal Mutfak Şefi İsmet Saz önderliğinde yapılan pişirme etkinliği konukların beğenisini topladı.

MİSAFİRLERE LEZZETLİ BİR GÜN YAŞATTI Electrolux Profesyonel demo mutfağının ev sahipliği

yaptığı lansmanda g2m’nin başarılı şefi İsmet Saz; Piri piri sos ile Buffalo wings, Panzerotti fesleğenli domates sos, Cannelloni ile arabiata sos, Penne harissa sos, Spagetti vongole raoast vegetables sos, Sarımsak ve mascarpone ile tagliatelle, trüf yağı, Chili garlic vongole, Noodle sesame soy sauce, Quesadilla ile guacamole, Jamaican jerk tavuk but ve basmati pilavı, Bütün bonfile ile ardıçlı kırmızı şarap sos ve yabani mantarlı madeira sos son olarak da Vermouth ve tarhunlu levrek sunumlarına imza atarak, ithal gurme ürün gamıyla misafirlere lezzet dolu bir gün yaşattı.


restaurant etkinlik 84 hotel & hi-tech

Özsüt bu kış da hem leziz hem sıcacık Lezzetli anların vazgeçilmez markası Özsüt, kışın gelişini yeni menüsündeki çikolatalı, karamelli ve dünyaca ünlü geleneksel lezzetlerden esinlenerek hazırladığı sütlü tatlılarla kutluyor…

H

em leziz hem de sıcacık yeni menüsü ile kışın gelişini kutlayan Özsüt, 2015 kışına özel çikolatalı ve karamelli lezzetlerinin yanı sıra dünyaca ünlü geleneksel lezzetlerden esinlenerek hazırladığı sütlü tatlıları ile “merhaba” diyor. Özsüt’ün İzmir Kemalpaşa fabrikasındaki “ilk tadım”ın konukları olarak markanın çikolatalı, karamelli ve dünya mutfağından geleneksel dokunuşlarla harmanladığı sütlü tatlıları bu kışın da vazgeçilmezleri olacak diyoruz...

KIŞ AYLARININ YILDIZI ÇİKOLATA VE KARAMEL Özsüt’ün ünlü pasta ustası Christophe Niel tarafından yaratılan Kestane Karamel ve Esmeralda, yeni Özsüt menüsünün en iddialı lezzetleri… Benzersiz fıstık lezzetini kış aylarının favori meyvesi mandalina ile buluşturan Özsüt, Mandalina Fıstık pastası ile hafif lezzetleri sevenlerin favorisi olmaya aday. Benim Özsüt Pastam Yarışması’nın üçüncüsü olan Yer Fıstıklı&Karamelli Pasta ise enerjiye ve motivasyona ihtiyaç duyulan soğuk kış günlerine neşe getiriyor. Özsüt’ün menüsüne yeni eklediği bir diğer lezzet olan Frambuaz Küpü ise tek kişilik porsiyonlarıyla kendine ve yakınlarına anlık heyecanlar yaşatmayı sevenler için menüde yerini alıyor.

SÜTLÜ TATLILARA DÜNYA MUTFAKLARINDAN GELENEKSEL DOKUNUŞLAR Tarifleri Osmanlı Mutfağına dayanan Özsüt’ün menüsü,

bu sezon geleneksel lezzetler ile genişliyor. Osmanlı Sarayı’nın en önemli tatlılarından olan Su Muhalebisi, sütlü tatlı severler için menüye eklendi. Osmanlı’nın vazgeçilmez kuruyemişi olan fıstık, Özsüt şefleri tarafından hazırlanan muhallebi ile buluştu ve kışa özel Bol Fıstıklı Muhallebi de menüde yerini alıyor. Menünün diğer lezzetleri ise Balkanlar’dan gelen lezzet Triliçe ve çocukların yeni favorisi olmaya aday Marsmellow Muhallebisi.

İÇİNİZİ ISITACAK LEZZETLER YİNE ÖZSÜT’TE Yüzyıllardır soğuk günlere huzur katan Sahlep de yeni menüde Özsüt severler ile buluşmaya hazır. 7’den 70’e herkesin sevdiği Sıcak Çikolata ise bitter, muzlu ve çilekli seçenekleri ile içleri ısıtacak.



restaurant etkinlik 86 hotel & hi-tech

Bir Electrolux Profesyonel imzası daha 4. Alanya Belediyesi Uluslararası Altın Kepçe Aşçılar Yarışması, Electrolux Profesyonel sponsorluğunda gerçekleşti.

E

lectrolux Profesyonel Türkiye, 24-26 Ekim tarihlerinde gerçekleşen 4. Alanya Belediyesi Uluslararası Altın Kepçe Aşçılar Yarışması’nın Profesyonel Mutfak Sponsoru oldu. Electrolux Profesyonel, yarışmanın yapıldığı Alanya Kültür Merkezi’ne 14 adet profesyonel mutfak kurdu. Profesyonel mutfaklarda farklı kategorilerin her birinde 13 yarışmacı yarışırken; 14. mutfakta da ünlü şef Oktay Usta’nın show’larıyla konuklar eğlenceli dakikalar yaşadılar. Electrolux Profesyonel; 4 Pleytli Elektrikli Fırınlar, Tezgahaltı Cam Kapılı Buzdolapları, Dik Tip Buzdolapları, Derin Dondurucular, Giyotin Tip

Bulaşık Makineleri, Elektrikli Salamanderler, Dolaplı Çalışma Tezgahları, 2 Katlı Elektrikli Pizza Fırınları ve Davlumbazları, 8 lt Mikserler ile yarışmanın Profesyonel Mutfakları oldu. Elif Korkmazel’in sunuculuğunu yaptığı yarışmada yarışmacılar; balık, tavuk, kuzu, etnik tencere yemekleri, Modern Türk Mutfağı, Uzak Doğu ve Asya


Mutfağı gibi birçok kategoride yarıştılar. WACS-Uluslararası Şefler Birliği üyesi ve Dünya Master Şefler Birliği Başkan Yardımcısı Gary Filbey’in jüri başkanlığını yaptığı 4. Alanya Belediyesi Uluslararası Altın Kepçe Aşçılar Yarışması’nda WACS üyesi şefler ve Türk şefler jüri üyesi olarak bulundular.

SEMİH ORCAN DERECEYE GİRENLERE PLAKET VERDİ Organizasyonun bir diğer ayağında genç şefler, Electrolux Pizza Fırınları’nı kullanarak pizza pişirme kategorisinde yarıştılar. Ayrıca, Display yarışmalarının da yapıldığı organizasyonda sebze oymacılığı, ekmek büfesi, buz heykel, çikolata heykel gibi alanlarda hünerlerini sergilediler. Yarışmanın Gala Gecesi de Electrolux Profesyonel Türkiye’nin sponsorluğunda Gold City Hotel’de gerçekleşti. Kategorilerde derece alan yarışmacılara Electrolux el blenderları ve yine Electrolux tarafından hazırlanan plaketler, Electrolux Genel Müdürü Semih Orcan tarafından takdim edildi.


restaurant etkinlik 88 hotel & hi-tech

Carluccio’s Nişantaşı açılışında Şef Antonio Carluccio’yu ağırladı Ünlü İtalyan Şef Antonio Carluccio, kendi adını taşıyan Nişantaşı Carluccio’s’un kutlama partisi için İstanbul’daydı. 12 Kasım 2014 Çarşamba akşamı gerçekleşen görkemli davette İtalyan mutfağının otantik lezzetleri Şef Carluccio’nun katılımıyla davetlilere sunuldu.

İ

talyan şef Antonio Carluccio’nun kendi adını taşıyan, Türkiye’de 5. restoran olarak hizmete giren Nişantaşı Carluccio’s’un kutlama partisi 12 Kasım 2014 Çarşamba akşamı özel bir davetle kutlandı. İtalyan Şef Antonio Carluccio’nun ve Food and Beverage Platform’u COO’su Bilgehan Karakuy’un ev sahipliğini üstlendiği davete iş, sanat, medya ve cemiyet dünyasının ünlü isimleri katıldı.

OTANTİK İTALYAN LEZZETLERİYLE ‘DAMAK ŞOV’ Konuklar bir yandan, Carluccio’s’un otantik İtalyan lezzetlerinden hazırlanan schiacciata con ricotta, mantarlı risotto, porcini mantarlı ve keçi peynirli pizza, tiramisu gibi farklı lezzetleri tadarken, DJ performansıyla eğlenceli dakikalar yaşadı. İlk şubesini 1991 yılında Londra’da açan Carluccio’s, İtalyan mutfağının otantik lezzetlerini gün boyunca restoran, delicatessen, kafe ve gurme marketiyle Türkiye’de ilk olarak Eylül 2012’de Kanyon AVM’de hizmete açtı. Carluccio’s restoranları 2014 itibariyle Göktürk, Çiftehavuzlar, Akasya ve Nişantaşı

şubelerinde misafirlerine lezzetli dakikalar sunuyor. İtalyan lezzetlerinin yanı sıra çok özel İtalyan şaraplarından oluşan zengin şarap menüsünü de misafirlerinin beğenisine sunan Carluccio’s’ta, ülkenin farklı bölgelerinden seçilmiş zengin peynir çeşitleri de şaraplara eşlik ediyor.


Otelinize Özel

Karşılama Tepsileri

Welcome Tray

 İsteğe uygun ebat ve model seçenekleri  Meşe, ceviz, kayın masif ahşap veya lake  Çalınmaya karşı korumalı su ısıtıcı klipsi

 Bardaklarınıza ve su ısıtıcınıza göre ölçülendirme  Otelinizin logo veya ismini uygulama

Demo Dekorasyon Mobilya Üretim A. Ş.

Fabrika-Showroom: İstanbul caddesi No: 16 Hadımköy, İstanbul Tel: 0212 771 3366

demo@demodek.com

w w w. d e m o d e k . c o m


restaurant etkinlik 90 hotel & hi-tech

Zonguldak ‘Lezzet Atölyesi’yle turizmde atak yaptı Türkiye’nin ünlü şefleri, gurmeleri, restoran işletmecileri, gastronomi uzmanları Zonguldak yemeklerini keşfe çıktı.

Z

onguldak Valiliği’nin koordinasyonunda İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı işbirliği ile yürüttüğü ‘Zonguldak Lezzet Atölyesi’ adlı proje kapsamında ünlü otellerin yemek şefleri, restoran işletmecileri, gastronomi uzmanları ve gurmeler üç gün süreyle Zonguldak ve ilçelerini dolaştı. Yörenin kaybolmaya yüz tutan yemek kültürüne ulusal ve küresel çapta değer kazandırmayı amaçlayan proje, bölgenin turizm atağının bir başlangıcı…


YEREL ÜRÜN, YEREL LEZZET, YEREL MEKAN ‘Lezzet Atölyesi’ projesinin hedefinde, geçmişten bu yana kömür ve demir-çelik endüstrisiyle anılan Zonguldak’ın yerel ürün ve lezzetlerini ardına alarak doğa ve deniz turizmindeki potansiyelini harekete geçirmek bulunuyor. ‘Yerel ürün, yerel lezzet ve yerel mekan’ üçlemesiyle planlanan ‘Lezzet Atölyesi’ nde Zonguldak yemeğinin ve kültürünün izi Kdz. Ereğli’de geleneksel köylü pazarında, elpek bezi atölyesinde, tarihi pidecilerde, cumhuriyet dönemi tarihi konserve fabrikası satış yerinde, Devrek’in simit fırınlarında, bastoncular çarşısında, Çaycuma’daki yöresel ürün mağazalarında sürüldü. Ustaların ve ev kadınlarının hazırladığı lezzetleri, bölgeye has yemekleri ve Karadeniz’den çıkan balıkları tadan katılımcılar; Cehennemağzı Mağarası, Ereğli Müzesi, Gazi Alemdar Müzesi, Gökçebey Çanakçılar Etnografya ve Arkeoloji Müzesi gibi şehrin tarihini ve kültüründen izler taşıyan mekanları da ziyaret etti.

Zonguldak’tan farklı değildi” diyor. Deniz ve deniz ürünleri, yeşil doğası, ormanlarda doğal türeyen kestanesi, yöreye has yetişen Osmanlı çileği Zonguldak’ın ilk

ALİ KABAN: “YEREL TATLARIMIZI ULUSLAR ARASI ARENAYA TAŞIMAK İSTİYORUZ” Etkinlikte nihai hedefin turizmin, gastronomiden bağımsız düşünülemeyeceğini dile getiren Vali Ali Kaban, “Zonguldak Lezzet Atölyesi projesi mutfağın dönüştürülme, yerel tatlarımızı ulusal ve uluslararası arenaya hazır hale gelme sürecinin bir başlangıcı.” şeklinde konuştu. Milli Eğitim Müdürlüğü, İŞKUR, Bülent Ecevit Üniversitesi işbirliğiyle aşçılık kursları açtıklarını, alt yapı çalışmalarına başladıklarını söyleyen Kaban, “Devrek ilçemiz bastonuyla meşhur. Orada bir bastoncular çarşısı kuracağız. Bununla birlikte ilçede gastronomi merkezi de tasarlıyoruz. Çünkü Devrek üzerinden Amasra’ya gidip gelen 700 bin insan var. Bu 700 bin insanımıza sadece geleneği yüzyıllar öncesine dayanan bastonlarla değil yeme içme kültürümüzle de seslenmemiz gerekiyor. Safranbolu ya da Amasra 20-30 yıl öncesinde

etapta göze çarpan değerleri arasında. Orman içinde ağaçlara inşa edilecek ‘Hayal Evler’, Türkiye’nin ilk kömürünün çıkarıldığı Kandilli’de bir endüstri müzesi, Zonguldak’ın yeni projeleri arasında yer alıyor. ‘Zonguldak Lezzet Atölyesi’ projesiyle bölgeye has hammaddeyi ortaya koyduklarını ifade eden İl Kültür ve Turizm Müdürü Zekai Kasap ise, ustaların doğru yönlendirme ve yöntemleriyle Zonguldak mutfağını öncelikle ülke çapında sunmaya hazır hale getireceklerini belirtiyor.


restaurant etkinlik 92 hotel & hi-tech

Sağlıklı beslenmede yeni ürünler; Cranberry ve Pikan Ocean Spray ve US Pecans tarafından 28 Ekim 2014 tarihinde Radisson Blu Hotel’de Cranberry ve Pikan’ın sağlık ve beslenme avantajları ile mutfaklardaki çok yönlü kullanımı üzerine bir etkinlik düzenlendi.

C

ranberry’nin üretimiyle ilgili bilgiler veren Ocean Spray İş Geliştirme Müdürü Biliana Mihaylova, son derece sağlıklı bir ürün olan Cranberry’nin Türkiye’de her geçen gün daha fazla sevildiğini ve hem çerez olarak hem de mutfaklardaki kullanımının arttığını söyledi. Toplantıda pikan’ın kuruyemişler içerisinde eşsiz bir antioksidan olduğu belirtilirken, Türkiye’de henüz yeterince bilinmediği, ancak dünya mutfaklarında çok geniş bir kullanımı olduğuna değinildi.

ŞEF FİKRET ÖZDEMİR’DEN PİŞİRME GÖSTERİSİ Konuşmaların ardından Executive Chef Fikret Özdemir gerçekleştirdiği pişirme gösterisinde, mutfaklarda cranberry ve pikan ürünlerini nasıl kullandıklarını yaptığı tariflerle anlattı. Ürünlerin her geçen gün otel müşterileri tarafından daha fazla talep edildiğini belirten Özdemir, cranberry ve pikanın hem sağlıklı hem de tüm yemeklerle uyum gösterebilecek lezzette olduğunu söyledi. KATKISIZ VE SAĞLIKLI; CRANBERRY Cranberry, yağ, kolesterol, suni aroma, koruyucu madde veya trans-yağ içermiyor. Cranberry’nin içinde bulunan maddeler bakterilerin idrar yollarına

tutunmasını engelleyici özelliklere sahip. Bu durum bitkinin geleneksel olarak idrar yolu enfeksiyonlarında kullanılmasını sağıyor. Cranberry’nin faydaları araştırmalara ve yazılı kanıtlara dayanıyor. Beslenme düzeninize daha fazla meyve eklemek ya da sağlıklı atıştırmalıklarınızı artırmak istiyorsanız, cranberry tüm vücuda sağladığı faydalarla sıra dışı bir yiyecek.

NEDEN PİKAN CEVİZİ? Zengin bir enerji kaynağı olan Pikan’ın 100 gramında 690 kalori var ve sağlık açısından çok önemli olan besin maddeleri, mineral, antioksidan ve vitaminleri içeriyor. Pikan, oleik asit gibi tekli doymamış yağlar bakımından zengin ve mükemmel bir fenolik antioksidan kaynağı. Pikan’ın beslenmeye düzenli olarak dâhil edilmesi, hem toplam hem de LDL veya “kötü kolesterolün” düşürülmesine yardımcı olurken, kandaki HDL veya “iyi kolesterol” seviyelerini yükseltiyor. Yapılan araştırmalar, besleyici lifler, tekli doymamış yağ asitleri ve antioksidanlar açısından zengin Akdeniz beslenme rejiminin, sağlıklı kan lipit profilini destekleyerek koroner arter hastalığı ile inmelerin önlenmesine yardımcı olduğuna işaret ediyor.



restaurant gastro güncel 94 hotel & hi-tech

TURYİD Başkanı Kaya Demirer

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan

“Devletin teşviklemede öncelik göstermediği bir sektörüz” “Yiyecek içecek sektörüne devletin önemli bir teşviki yok. Devletin teşviki, algısı, ilgisi, desteği olmadan biz sivil toplum örgütleri, lokantalar ve bireyler olarak ancak kendi yağımızla kavruluruz.”

T

ürkiye’de özellikle büyük metropollerde iştah kabartan restoran yatırımları, bir açılıp ertesi hafta kepenk kapatan restoranlar, yeme içme sektörüne uygulanan ağır vergiler… Türkiye yeme içme sektöründe neler oluyor, gastronomi ve eğlence sektörü turizm içinde nasıl büyüyor, sektör yüklerinden ne şekilde kurtulacak? Tüm bu soruların yanıtlarını TURYİD Başkanı Kaya Demirer ile yaptığımız bu samimi söyleşimizde bulacaksınız...

Kaya Bey, öncelikle TURYİD’de başkanı olduğunuz son iki dönem nasıl geçti, neler değişti? Göreve oldukça dinamik ve hırslı başladığınızı ve birtakım hedeflerinizin olduğunu hatırlıyorum. Hedeflerin bir kısmı tuttu, bir kısmı da devam etmek zorunda kaldı. Ben zaten Barış Tansever döneminde de başkan yardımcılığı yaptığım için onunla birlikte çok uyum içinde çalışmış ve birçok doğru noktayı birlikte tespit etmiştik. Barış Bey’den gelen bir beş yıllık tecrübe ve üstüne kendi başkanlığım döneminde aslında belli bir çizgi rotası üzerinde gidiyoruz. Bir iyi haber olarak şunu söyleyebilirim, bugün hem kamuoyunda hem yerel hem de merkezi otorite tarafında konu turizm, yeme içme sektörü olduğu zaman kabul gören derneklerin başında geliyoruz. Birçok önemli platformda temsilci olarak çağırılıyoruz. Baktığınızda derneğimize üye olan 300 tane işletme Türkiye’nin fast food hariç tam teşekküllü servis veren işletmelerini oluşturuyor. Bu da toplam yiyecek içecek cirosunun yüzde 10’una karşılık geliyor. Biz bunun için ciddi bir ekonomik değeri temsil ediyoruz. Toplanan vergilerde bu oran yüzde 20-25’lere çıkıyor. Bu bilgileri sizinle kayıt içi-kayıt dışı konusuna bir örnek teşkil etsin diye paylaşıyorum.

TURYİD’de seçimler yaklaşıyor. Üçüncü dönem başkanlığı için de adaylığınızı koymayı düşünüyor musunuz? Belki üçüncü döneme devam edeceğim belki de başka bir aday çıkacak. Ama şöyle de bir şey var ki, bir dönem başkanlıkta birçok faaliyetiniz yarım kalıyor. Siz ve yönetiminizin hiç değilse iki dönem devam etmesi gerekiyor. Bazen başkanlar devam ederken yönetimde değişiklikler olabiliyor. Bazı işletmeler çok büyüdüğü için işletme sahipleri yatırımcıları müsaade istiyorlar. “Ben bu dönemde aktif olamayacağım” diyorlar. Bunu da anlıyoruz. Çünkü çok yoğun çalışan, hızlı büyüyen bir sektör. Hızlı büyürken de insan bazen gerçekten kendi işlerinden dernek işlerine vakit ayıramıyor.

Dernek olarak oldukça aktifsiniz, bizim gördüğümüz o. Hatta geçen yıl ‘Gastro İstanbul’ gibi ciddi bir projeye de destek verdiniz. Fakat etkinlik bu yıl devam etmedi. Orada ne oldu, etkinlik beklediği volümü yakalayamadı mı? Gastro İstanbul’a bu yıl ara verdik çünkü projeyi farklı bir formata döndürüyoruz. Yine Dream teşekküllü olan IMC Entertainment firmasının Türkiye temsilcileriyle bir araya gelerek Gastro İstanbul’u uluslararası bir etkinliğe çevirmek istiyoruz. Adı ‘Taste İstanbul’ olacak ve 2015’in Mayıs ayında inşallah ilkini yapacağız. Dünyanın 12 ayrı şehrinde düzenlenen etkinlikle Türk damağını ve Türk mutfağını önemli ölçüde uluslararası platforma taşımak istiyoruz. Bir yıllık aranın en önemli sebebi bu. Aslında bu yıl da Gastro İstanbul’a devam edecektik. Fakat böyle bir teklif gelince etkinliği ikinci yılında format değişikliği ile yapmaktansa birinci yılında bırakalım ve daha uzun soluklu farklı bir formatta yapalım diye düşündük ve vazgeçtik.


2015 hedeflerimiz çok daha büyük. Taste İstanbul’u uluslararası platforma taşıyacağız, daha fazla yabancı misafir bekleyeceğiz, daha büyük bir organizasyon olacak. Yerel ilgiyi de daha fazla arttıracağız. Etkinlik öncesinde basın kanadında daha aktif rol alacağız; algıyı ve farkındalığı daha da yükselteceğiz. Bununla birlikte yabancı basında nokta atışlarına gideceğiz. Çünkü Gastro İstanbul etkinliğinde yabancı basında istediğimiz büyük isimleri yakalayamadık, biraz da geç haber vermiş olduk. Ama 2015’de daha iyisini yapmak için ekstra çaba sarfedeceğiz.

Bu yeni formatta Türk lezzetlerinin tanıtımı anlamında nasıl bir yol haritası izleyeceksiniz? Hepimizin de bildiği gibi Türk mutfağını tanıtmakta zorluk çekiyoruz. Bizim mutfağımız ne yazık ki hala kebap, balık ve 1-2 tane Osmanlı mutfağına özgü lezzetle sınırlı kalıyor. Fakat bizim burada asıl önemsediğimiz nokta, hammadde ve Türk mutfağına özel ürünleri ortaya çıkarmak, Anadolu’nun birtakım özel ürünlerini yakalamak. Bunu günümüz teknolojisini ve damak zevkini göz önünde bulundurarak gerçekleştirmek önemli bir nokta. Bir diğer nokta da, Türk gastronomisini salt Türk mutfağı ile sınırlandıran algıyı yıkabilmek. Çünkü global manada bir turizm ürünü olarak gastronomiyi konuşurken çoğu zaman çerçevesi Türk mutfağı ile çiziliyor. Biz buna son derece karşıyız çünkü bugün içinde Türk mutfağı olmayan lokantaların da ekonomiye ciddi katkıları söz konusu.

TURİZM SIKIŞTI… Bununla beraber dünyada yapılan gastronomi turlarının ülke ekonomilerine sağladığı katkılar var ki, insanlar bir şehre sırf bu yüzden birkaç defa seyahat edebiliyorlar. Londra ve Paris buna iyi birer örnek. Turizm ile ilgili Sayın Cumhurbaşkanımızın 2002’den beri süregelen bir hedefi var : “2002’de geldik, 12 milyon turistle 12 milyar dolar gelir elde ettik. 2012’de 25 milyon turistle 25 milyar dolar yakaladık. 2023 hedefimiz 50 milyon turist, 50 milyar dolar gelir” hedefliyoruz. Hep kişi başı 1.000 dolardan bahsediyoruz. Biz diyoruz ki hedef sayılar iyi ama yetmez, gelirleri daha da yükseltebiliriz. Bunu da ancak turizm çeşitlendirmesi içine gastronomiyi koyarsak başarırız çünkü turizm sıkıştı. Bakarsak, gastronomi turizmiyle ilgilenen kesimin kültür seviyesi çok yüksek. Bunu bugün Güneydoğu, Ege ve Karadeniz bölgelerinde

rahatlıkla uygulayabilir, yiyecek içecek sektöründeki insanları bu bölgelerde yatırıma teşvik edebilirsiniz. İstihdam için bir ek avantaj sağlayabilirsiniz. İşte o zaman yatırımcı her yere koşar, biz de koşar gideriz...

Gastronominin turizm ekonomisine girdisi nedir, bir rakam, bir oran verebilir misiniz? Tabii ki veremem. Turizmin 50 milyar dolar geliri içinde gastronominin payı ileride ne olur, onu da bilemem... Fakat bugün yiyecek içecek sektörünün –fast food hariç söylüyorum- 20-25 milyar dolar olduğu bir ülkede bunun da yarısının İstanbul’dan geldiğini düşünürseniz,10-12,5 milyar dolarlık kısımda yabancı kredi kartları hesabına bakarak, diyelim ki yüzde 20 ise bunun 2-2,5 milyar doları yiyecek içecek ve eğlence sektörüne aittir. Bugün eğlence çok büyük bir sektör. Aynı şekilde İstanbul’da düğün turizmi de çok ciddi bir sektör. Bütün bunları düşündüğümüz 2,5 belki 3 milyar dolarının yiyecek içecek ve eğlence sektöründen geldiğini düşünürsek, gastronominin İstanbul turizm gelirleri içindeki payı da aşağı yukarı ortaya çıkmış olur.

Türkiye’de yeme içme sektörünü uluslararası arenada ne şekilde konumlandırırsınız? Bu bir yarışsa, ülke olarak rekabette eksilerimiz ve artılarımız ne olur? Bu sektörde çok yeniyiz. Yiyecek içecek sektörü son 10 yılda Türkiye’de ekonominin büyümesiyle ivme kazanmaya başladı. Biz hep turizmdeki rakiplerimizi örnek alarak sektörde ilerledik. İtalya ve İspanya örnekti bizim için. Ama şimdi bakıyorsunuz, İspanya son 10 yıldır turizm politikası içinde, dikkatinizi çekerim, kendi başına değil, lokantacıların kendi ortaya koydukları etkiyle değil, turizm politikası içinde gastronomiyi sisteme enjekte ettiler. Biz daha bunu başaramadık.


restaurant gastro güncel 96 hotel & hi-tech

Devletin teşviki, algısı, ilgisi, desteği olmadan biz sivil toplum örgütleri veya bireyler lokanta olarak ancak kendi yağımızla kavruluruz. Devletin bu anlamda desteğini görüyoruz, sağolsunlar bizimle iyi bir iletişim içindeler. Hatta Ankara’da 2015-2023 arasındaki önümüzdeki 8 yılın 2. dönem turizm politikası diye bir toplantı düzenlendi. Biz o toplantıda hem teşvik masasına hem turizm ürün çeşitlendirme masasına hem de yönetmelikler masasına değişiklik önerilerinde bulunduk.Bundan sonraki süreçte konuyu daha derin çalışacağız. Hep birlikte oturulup çalışılması gereken bir konu. Sonuçta biz fikir verebiliriz.

Yiyecek içecek sektörü devletten ne kadar teşvik alıyor? Yiyecek içecek sektörüne hiçbir şey yok. Türkiye’ye yatırım yapmak isteyenler bizden sunum talep ederken, buradaki teşvikleri sıralamamızı da istiyorlar. “Bunu söylemek çok kolay, hiç yok” diyoruz. Bizde sadece Türkiye’de 3-4 şubesi olan ve yurt dışına yatırım yapmayı düşünen işletmelere elde ettikleri karlarla ilgili verilen bir teşvik var ama o da sınırlı. Bildiğiniz gibi benim KNS firmamızın bünyesinde Frankie İstanbul markam var. Bu markamı çok yakında Bakü’de de bir şubesi açılacak. Yani ihracat yaptım. Üstelik sadece markamı da vermedim, Türkiye’den ciddi bir miktar personel de oraya gidip çalışacak. Türk sanatçılar orada canlı müzik yapacaklar. Dolayısıyla ülkeye sürekli bir döviz gelecek. Ben de kazanacağım, ülke de kazanacak… Ürün benim diye söylemiyorum ama bu hizmetin de bir teşvik içinde olması gerekir diye düşünüyorum. Bakü’de başarılı olursak marka aynı konsepti Moskova’ya da taşımak istiyor. Moskova bizim heyecanlandığımız bir pazar çünkü çok büyümekte olan enteresan bir yer. Bunun dışında Jamie’s Italian markasını da Türkiye’ye biz getirdik. Dünyada çok hızlı büyüyorlar. Bugün hali hazırda Avustralya, Dubai, Rusya, Sinagapur, İrlanda ve İsveç’te varlar ama bu yıl sonuna kadar 3-4 ülke daha geliyor. Bize kurumsallaşmak adına da çok şey öğretiyor, çok şubeli lokantaları yönetmek adına da etkili fikirler veriyor. Aksi halde kendiniz yaratarak tecrübe ediniyorsunuz. Bu arada da hem dayak yiyor hem de zarar ediyorsunuz. Yakında şube sayısını arttırabiliriz.

İstanbul’da restorancılık önemli bir yatırım ayağı. Öte yandan hızla açılıp çok kısa sürede kepenk kapatıyorlar. Bunu neye bağlıyorsunuz? Restoranların hızla açılıp kapanmasındaki en önemli

neden, ekonomik başarısızlıktır. Hızla büyüyen bir sektör ve arka vagonuna ben de bu işi yapacağım düşüncesiyle atlayan çok sayıda yatırımcı var. Takdir edersiniz ki, tren sarsıldığında ilk kaybettiğiniz de bu arka vagonlar oluyor. İşte en çok da sektörün dinamiklerini bilmeyen bu yatırımcılar hızlıca kapanıyorlar. Bunda yapacak bir şey yok.

Türkiye’deki restoranları uyguladıkları fiyat politikalarıyla nasıl değerlendirirsiniz? Bir lokantayı fiyat belirlemede tayin ettiren unsurlar nedir? Bir ciro yapacaktır, bu cironun bir gideri vardır. Gelire bağlı olan giderler, satılan malın maliyeti. Türkiye bugün Londra’dan daha ucuza et alıyor mu, almıyor. Kiralar, enerji giderleri daha mı ucuz, hayır. Çalıştırdığınız eleman daha mı ucuz, değil. Ben o zaman nasıl daha ucuz olmasını sağlayacağım? Belki tarım ürünlerinde bir miktar daha ucuz olabilirim. Ama geri kalan tüm girdilerimde rekabet ettiğim ülkelerden daha ucuz değilim. Hele hele ÖTV yüzünden alkolde daha pahalıyım. Siz lokantaları mukayese ederken biz hep aynı şeyi söylüyoruz. Alkolde ÖTV’si yüzde 200’ün üzerinde olan turizmde rekabet ettiğimiz bir ülke daha yok. O zaman benim adisyonlarımı al, yemeği ayrı alkolü ayrı al. Sonra benim muadilim lokantalardaki yiyecek ve içeceği ayır. Bakalım pahalılık nereden geliyor? Bu turizmi baltalayan önemli bir konu. Maalesef biz bunu izah edemiyoruz. Bu kadar mukayese edilebilir ürünlerde bu ülke çok pahalı deniyor ve faturası bize çıkıyor.

ÖTV’deki bu tavrı neye bağlıyorsunuz? Bunu çok net ve direkt söyleyeyim, bunun şimdiki rejiminin siyasi görüşü ve alkole olan yaklaşımıyla hiçbir ilgisi yok. Bizi buraya çok çekmeye çalışıyorlar. Çünkü bundan önceki hükümetlerde de ÖTV alkolde yüksekti. Bu noktada dikkat edilmesi gereken ince çizgiler var. Anayasamızın 58. maddesi “Gençleri alkol, uyuşturucu bağımlılığından koruyun” diyor. Bu, alkol kullanan herkese genç olsun olmasın, yüzde 265 ÖTV uygulayın demek anlamına gelmiyor. Bunun ana nedeni, devlet deprem vergisinde olduğu gibi, toplamaya alıştığı bir vergiden kolay kolay vazgeçemiyor. Dolayısıyla ben bunu şimdiki hükümetin siyasi bakışıdır, yaşam biçimiyle ilgilidir şeklindeki konulara çekilmeyi hem sevmiyorum hem de haksızlık yapıldığını düşünüyorum. Neticede bundan önceki hükümetlerde de yüksekti diyorum. Yine de biraz daha yükseldi mi, evet yükseldi…



restaurant gastro güncel 98 hotel & hi-tech

Otellerde maliyet artışı enflasyonu aştı TÜİK tarafından açıklanan Ekim ayı fiyat artışı verilerine göre, ülke genelinde yıllık enflasyon ortalama %8,6 olarak gerçekleşti. Otellerde maliyet artışı enflasyonun 2 puan üzerine çıktı.

A

KTOB Araştırma Birimi verilerine göre, son bir yıllık dönemde otellerin en büyük gider kalemi olan yiyecek ve içeceklerdeki maliyet artışları ise %10,6 seviyesinde oluştu. Otellerin maliyet kalemlerinden, enerji-yakıt ile temizlik malzemeleri haricindeki gruplarda maliyetler, enflasyonun oldukça üzerinde seyretti. Yıl bazında en yüksek maliyet artışları; bakliyatun, meyve sebze, et ve süt grubunda gerçekleşti.

Otellerde maliyet artışları*,%

Fiyat artışı %

YİYECEK 14,34 -ET GRUBU 11,13 -YAĞ GRUBU 12,81 -SÜT GRUBU 11,51 -BAKLİYAT-UN 27,42 -MEYVE-SEBZE 8,35 -ÇAY-ŞEKER VB 14,84 İÇECEK 7,18 TEKNİK SERV. 8,35 ENERJİ-YAKIT 3,17 TEMİZLİK MLZ. 7,50 TÜFE(TÜRKİYE) 8,61 * 12 aylık ortalamalar.

Maliyet artışı % 11,73 11,13 3,39 10,99 24,78 13,86 9,53 9,28 9,10 1,95 7,37 8,58



restaurant gündem 100 hotel & hi-tech

Eren Merzeci:

“Müşterilerimize çözüm değil, ihtiyaç satıyoruz” “Biz Nefista olarak müşterilerimize çözüm yerine ihtiyaç satıyoruz. Çözüm sunmak artık çok klasikleşmiş bir kalıp, biz öncelikle müşterilerimizin neye ihtiyaç duyduğu veya duyacağını gösterip, daha sonra bu yeni oluşmuş ihtiyacın çözümünün tek kaynağı olarak karşılarına çıkıyoruz.”

H

oreca pazarında 60’dan fazla ürün çeşidi ile geniş bir kitleye ulaşan Nefista, 2014’de Horeca portföyüne 15’den fazla yeni ürün daha ekledi. 2015 yılında kruvasan ve benzeri viennoserie gamlarına yapacağı eklemeler dışında daha önce piyasada denenmemiş ürünlerle beraber Amerikan tarzı kurabiyeler gibi ile tüketicilerle buluşmayı planlayan marka bu yeni projelerle Pazar payını yüzde 30’lara çıkarmak istiyor. Nefista’nın Horeca pazarına yönelik ürünlerini, beklenti ve hedeflerini firma Kurucu Ortağı Eren Merzeci ile konuştuk.

Firmanızın Horeco sektörüne yönelik üretim faaliyetlerinden ve ürün gamından bahseder misiniz? Nişfud olarak Nefista markası altında Horeca sektöründe 60’dan fazla ürün ile geniş bir kitleye hizmet veriyoruz. Ürünlerimizin büyük çoğunluğunu dondurulmuş börek ve unlu mamuller oluşturuyor. Bunların yanında kruvasan, pasta ve benzeri ürünlerle de börek portföyümüzü destekliyoruz. Piyasaya yeni sunduğumuz mini pide ve üçgen börekler su aralar en revaçta olan ürünlerimiz.

Firmanızın yurt içi ve yurt dışı pazar payı nedir? Bu pay turizm işletmelerinde ne kadarlık bir orana sahip? Türkiye’de Horeca pazarında odaklandığınız bölgelere ilişkin bilgi verebilir misiniz? Nefista olarak 2014 yılını Horeca piyasasındaki varlığımızı perçinlemek ve vazgeçilmez bir çözüm ortağı olmak için aktif olarak gelişmek ve müşterilerimizi Ar-Ge sürecimizin içine dahil ederek geçirdik. Şu anda aktif olarak 6 ülkeye ihracatımız bulunuyor ama bu pazar payını 2015 yılında planladığımız projelerle yüzde 25-30 seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz. Horeca pazarından bakery, fırın ve benzeri ürünleri öne çıkararak patisserie noktaları bizim için en verimli noktalar.

Horeca pazarındaki eğilimler ve trendlere ilişkin neler söyleyebilirsiniz? Ev dışı tüketim kanalında tüketim davranışları ne durumda? Horeca pazarında, özellikle unlu mamul üretiminde


bizim topladığımız verilere göre trend daha çok dondurulmuş ürünlere dönmeye başlıyor. Bunun sebepleri çok olmakla beraber ham maddede eksik olan standardizasyon, yüksek miktarlarda yapılan ürünler arasındaki tutarsızlıklar ve böreğin hazırlanması nispeten daha zahmetli ve karışık bir ürün olması Horeca şeflerini ve müşterilerini bu ürünler için dondurulmuş alternatifler arama sürecini başlattı. Ürün kalitemiz ve devamlılığımızdan memnun kalan Horeca kanalı müşterilerimizin tüketim trendlerinin katlanacağını düşünüyoruz.

Faaliyet gösterdiğiniz alanda Türkiye’deki ev dışı tüketim kanalına yönelik genel durum nasıl? Siz marka olarak pazarda kendinizi nasıl konumlandırıyorsunuz? Biz Nefista olarak müşterilerimize çözüm yerine ihtiyaç satıyoruz. Çözüm sunmak artık çok klasikleşmiş bir kalıp, biz öncelikle müşterilerimizin

ürünlerin rotasını beraber çiziyoruz.

Satış stratejileriniz hakkında da kısaca bilgi verir misiniz? Otel ve restoranlara yönelik ne tür satış& pazarlama stratejileri yürütüyorsunuz? Bahsettiğim gibi Nefista markasının gücü ve tanınmışlığı Horeca portföyümüzü güçlendiren bir element. Biz kalitemiz ve ürün çeşitliliğimiz ile ön plana çıktığımız için satış ve pazarlama süreçlerinde müşteriye daha farklı, denenmemiş ve onları farklı kılacak ürünleri, yüksek kalite, devamlı tedarik ve süregelecek yenilikleri ön planda tutarak etki oluşturuyoruz.

neye ihtiyaç duyduğu veya duyacağını gösterip, daha sonra bu yeni oluşmuş ihtiyacın çözümünün tek kaynağı olarak karşılarına çıkıyoruz. EDT piyasası dondurulmuş unlu mamullere her geçen gün daha çok ısınıyoruz ve Nefista markası olarak bu kategoride en yüksek kaliteyi ve en zengin ürün seçenekleri sunarak vazgeçilmez bir iş ortağı olmak hedefimiz.

Teknoloji ve Ar-Ge’ye yatırımlarınız hangi noktada? Nefista’nın en büyük avantajlarından biri her zaman inovasyon ve yenilikte öncü olması. Bu nedenle biz piyasayı takip eden değil, yön veren marka olarak öne çıkıyoruz. Ürün teknolojisi ile ilgili her çeyrek belli bir yatırım yapmanın yanı sıra piyasada tutacak ve başarı etkisi yüksek olacak ürünleri geliştirmek için insan gücü ve zaman yatırımı en önemli nokta. Biz ayrıca halihazırda çalıştığımız müşterilerimiz ar-ge sürecimizin bir parçası yaparak onlardan gelen iyi ve kötü geri bildirimleri değerlendirerek yeni

Son olarak 2014 yılına ilişkin değerlendirmelerinizi de almak isteriz. Yıl, ciro ve karlılıklar açısından nasıl geçti? 2014 yılına hangi yeni ürünlerle girdiniz? Horeco pazarında 2015 yılında hangi yeni ürünlerle olmayı planlıyorsunuz? Yeni yıla ilişkin hedef ve projeleriniz neler? 2014 yılı bizim için Horeca piyasasına daha hakim olmaya başladığımız ve uzun vadeli partnerler bulduğumuz bir yıl oldu. Yıl içerisinde Nefista perakende piyasasında 3, Horeca sektöründe ise 15’ten fazla ürün ekleyerek çok zengin bir ürün gamına sahip olduk. 2015 yılına dair planlarımız her zaman olduğu gibi Horeca ağırlıklı. Kruvasan ve benzeri viennoserie gamlarına yapacağımız eklemeler dışında daha önce piyasada denenmemiş ve yine bir ihtiyaç olacağını düşündüğümüz Amerikan tarzı kurabiyeler gibi ürünlerle yeni yılda tüketicilerimizle buluşmayı planlıyoruz. İhracat tarafında yapmayı planladığımız projeler ile de 2015 yılında Nefista’yı yeni ülke ve piyasalarla tanıştırmak için son derece heyecanlıyız.


restaurant gastro güncel 102 hotel & hi-tech

İstanbul Aşçılar Derneği kuruldu İstanbul Aşçılar Derneği (İSASDER), Türk mutfağındaki bilinmeyenlerin araştırılması, şeflerin profesyonel ve akademik olarak eğitimi ve sektörün eleman ihtiyacını karşılama amaçları ile İstanbul’da kuruldu.

İ

stanbul Aşçılar Derneği’nin Avcılar ilçesindeki merkez binasının 26 Ekim Pazar günü yapılan açılışına İstanbul’daki şeflerin yanı sıra Avcılar Kaymakamı Hulusi Doğan, Avcılar Belediye Başkanı Dr. Handan Toprak Benli ve meclis üyeleri katıldı. Açılış töreninde sunuculuğu üstlenen Rüzgar Şef, tören boyunca davetlilerin karşılanmasını, ürünlerin ikramlarını ve tanıtımlarını yaparak destek verip, davetlilere dernek merkezinin ve eğitim mutfağının tanıtımını gerçekleştirdi.

ÜMİT DÜZ: “DÜNYA MUTFAĞINA HAKİM ŞEFLER YETİŞTİRECEĞİZ” İSASDER Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Düz açılış konuşmasında yeme–içme ve hizmet sektöründeki eğitim-öğretim ve iş bulma konularındaki noksanlıklara dikkat çekti. Kurulan bu derneğin özellikle şeflerin yabancı dil eğitimi alarak dünya mutfaklarındaki gelişmeleri daha kolay takip edebilmelerini ve uluslararası yarışmalarda daha başarılı sonuçlar alınabilinmesini hedeflediklerini belirtti. Ümit Düz, dernek merkezindeki eğitim mutfağında

profesyonel eğitimlerin yanı sıra belediye ve kaymakamlıkla birlikte yapılan çalışmalar sonucunda, halka yönelik eğitimlerin de verilmeye başlanacağını belirtti. Türk mutfağındaki bilinmeyen değerlerin araştırılması ve bunların diğer şeflerle paylaşımı gibi önemli bir çalışmaya soyunduklarını belirten Düz, bu konuda diğer aşçı dernekleri ile diyalogda bulunduklarını ve destek gördüklerini ifade etti. Bunun en önemli göstergesi olarak da açılış töreninde İstanbul ve diğer illerde faaliyet gösteren aşçı derneklerinin üyelerinin de katıldığını ve açılışta görev aldıklarını söyledi.

SİTE ÜZERİNDEN ELEMAN İHTİYACINA ÇÖZÜM OLACAK Şef Ümit Düz, öncülüğündeki genç ve dinamik yönetim kurulu üyelerinin dernek faaliyetleri arasında diğer önemli konunun sektörün eleman ihtiyacının karşılanması olduğunu belirtti. İSASDER olarak kurulacak web sayfası üzerinden eleman arayan iş yerleri ile iş arayan değerli ustalarımız arasında bir iletişim ağı kurarak, hedefe hızlı ve doğru bir şekilde ulaşılmasının sağlanacağını belirtti.



restaurant gastro güncel 104 hotel & hi-tech

İsmet Saz:

“Bir mutfak insanı olarak şefleri iyi anlıyorum” “Bir mutfak insanı olarak, ben de şeflerin ihtiyaçlarını ve beklentilerini yakından biliyorum. Bu sebeple yaptığım birebir ziyaretlerde birbirimizi çok daha iyi anlıyoruz ve bu ziyaretlerden karşılıklı fayda sağlıyoruz.”

E

v dışı tüketim sektörüne 33 yıldır gıda, sarf ve temizlik malzemelerinin dağıtım ve lojistik hizmetlerini sunan g2m’nin bu kez Kurumsal Şef ve Kanal Pazarlama Müdürü İsmet Saz ile konuştuk. Bize markanın ithal gurme ürün yelpazesi ve hedef pazarları hakkında bilgiler veren İsmet Saz, aynı zamanda otel ve restoran şeflerine yönelik çalışmalarını da anlattı…

İthal gurme ürün gamından bahseder misiniz? Kaç marka, kaç ürün var gibi? Yaklaşık 1 yıl önce ithal ürün gamını belirlerken ağırlıklı olarak mutfaklara katma değer sağlayacak, yani reçetelerde hem lezzeti artıracak hem de uygulamayı kolaylaştıracak ürünleri düşündük. Bu bağlamda farklı ülkelerden kalitesi yüksek ürünler getirdik. 5 farklı ülkeden 13 marka ve 64 ürün ile başladık. Bunları seçerken doğallığı, ürün kalitesi, GDO olmaması ve ürün içinde kimyasal olmamasına çok önem verdik. Bu ürünleri anlatacak olursak makarna çeşitleri, ödüllü soslar, sirke çeşitleri,

füme biberler ve tortilla’yı sıralayabilirim.

Kaç ülkeden ürün getiriyorsunuz? 5 farklı ülkeden getiriyoruz. Bunlar İtalya, İngiltere, İspanya, Güney Afrika ve Tayland. Sırada olup getirmeyi planladığımız farklı ülkelere ait birçok ürünümüz de var. Bu kategoride ürünler hangi kriterlere göre seçiliyor? Fuarları ve üretici firmaları belirleyip ziyaretlerimizi gerçekleştirdikten sonra ürünleri belirleyip öncelikle Türk damak tadına uygun ve de şeflerin işletmelerinde rahat kullanabileceği ürünleri seçiyoruz. Ürünlerin nasıl ve


ne şekilde üretildiği çok önemli. Bundan dolayı çok seyahat edip ilgilendiğimiz ürünlerin nasıl ve nerelerde üretildiklerini denetledikten sonra sıraya koyuyoruz. Önem sırasına göre ürünleri numaralandırıp işletmelerin hangi ihtiyaçlarına cevap verdiklerini belirliyoruz.

Ürünleri şeflere tanıtmak adına aktiviteler yapıyor musunuz? Kendi satış ve destek ekibimize eğitimler düzenliyoruz. Kullanımı kolay ve özellikli ürünlerle, menülerin nasıl zenginleştirilebileceğini anlatan yemek kitabımız için 30 adet reçete hazırladım. Ürünleri kullanarak yapılabilecek yemek alternatiflerini sıralarken, birçok farklı yöntem kullanılabileceğini göstermeye çalıştık. Diğer taraftan, ileri teknolojiler ile donatılmış yaklaşık 20 kişilik bir demo mutfağı oluşturuyoruz. Mutfakta yapılacak aktivitelerde ürünleri daha yakından deneme ve görme imkanı sağlamak istiyoruz. Bir mutfak insanı olarak, ben de şeflerin ihtiyaçlarını ve beklentilerini çok iyi biliyorum. Bu sebeple yaptığım birebir ziyaretlerde birbirimizi daha iyi anlıyoruz ve bu ziyaretlerden karşılıklı fayda sağlıyoruz.

Bu ürün gamında en fazla beğenilen ürünler hangileri? Ürünlerimizin hemen hemen hepsi özel niş ürünler olmasından dolayı beğenilme oranları aynı. Müşteri portföyümüzdeki farklı müşteri gruplarına uygun ürünlerimiz var. Örneğin trüf yağını 3 farklı segmentte

getirttik herkes gönül rahatlığı ile kullansın diye.

İthal gurme ürünler ile yapılan sunumlardan örnekler verebilir misiniz? İngiltere’den ödüllü soslarımız olan Atkins&Potts ile yaptığım ördek göğsünün tarifini sizler ile paylaşmak isterim. Atkins&Potts’un finishing sosları ile vakit alacak meşakkatli tarifleri kolay ve hızlıca uygulayabilir, menüleri zenginleştirebilirsiniz.


restaurant gastro güncel 106 hotel & hi-tech

Murat Sertan Sağmanlı:

“Dünya endüstriyel pazarında söz sahibi olmak istiyoruz” “15. yılımıza özel yenilenen ambalajlarımız, Doygun Ailesi’ne dahil ettiğimiz ve etmeye devam edeceğimiz yeni ürünlerimizle 2014 yılı sonunda başarı grafiğimizi daha da yükseltmeyi hedefliyoruz.”

F

aaliyetlerine 1997 yılında Türkiye’nin ilk ambalajlı ve katkısız tam buğday ekmeği üreticisi olarak başlayan Doygun markası, yoluna perakende ile beraber endüstriyel pazara yönelik ürettiği profesyonel ürünleri ile devam ediyor. Firmanın endüstriyel pazara sunduğu ürünlerini, pazardan beklentilerini ve 2015 yılına dair hedeflerini Doygun Ticaret ve Pazarlama Müdürü Murat Sertan Sağmanlı ile konuştuk.

Doygun, ev dışı ürünlerini Doygun Profesyonel markası altında satışa sunmaya başladı. Öncelikle markanın perakendeden sonra endüstriyel pazara girişini nasıl anlatırsınız? Ev dışı kanaldan beklentileriniz neler? Aslında ev dışı tüketim sektöründe yıllardır hizmet veriyoruz. Kurumsal müşterilere hizmet verdiğimiz ev dışı ürünlerimize donuk ürünlerimizi de ekleyerek Doygun Profesyonel markası altında topladık. Endüstriyel pazarda var olmamızın temelinde otel, kafe, restoran, catering firması gibi kurumsal müşterilerimize zaman, mekan, kalifiye eleman, hammadde ve üretim gibi maliyetlerini önemli ölçüde artıran alanlarda profesyonel bir çözüm sunma hedefi yatıyor.

Şu an İstanbul genelinde yaklaşık 40 hastane ve projenin endüstriyel ekmek üretimini yapan firmamız, ayrıca ev dışı kanalda donuk ürün tedariğinde de bulunuyor. Doygun Profesyonel markamızla İstanbul dışında bayiliklerimiz bulunuyor. Türkiye genelinde yeni bayilikler de vermek istiyoruz. Hedefimiz, başarı ve kalitemizden ödün vermeden pazar payımızı artırarak Türkiye geneline yayılmak ve özellikle de endüstriyel ürün gruplarımız ile zaman içinde dünya pazarlarında söz sahibi olmak. Ürünlerimizi daha yakından tanımak isteyen herkesi Kasım ayında gerçekleşecek Sirha İstanbul Fuarı’na ya da 2015 yılının Şubat ayında Antalya’da düzenlenecek Anfaş Food Product Fuarı’na bekleriz.

Otel ve restoranlara yönelik üretimlerinizden ve ürün yelpazenizden söz eder misiniz? Hangi ürün gruplarınızla pazarda yer alıyorsunuz? Otel ve restoranlara yönelik satışa sunduğumuz donuk ürün gamımıza yakın zamanda calzone, chester, hotdog, mini börekler, tatlı-tuzlu kurabiyeler, sade ve çikolatalı kruvasan, danish, swirl ve küçük İstanbul Simidi’ni ekledik. Bunların yanı sıra; açma (sade, zeytinli, kaşarlı), poğaça (sade, kepekli, peynirli, kıymalı, kaşarlı, zeytinli, patatesli), simit


(susamlı, kepekli, tahıllı, kaşarlı zeytinli, kaşarlı), çatal, tahinli çörek, ayçöreği, tatlı kuru pasta (dolgulu çikolatalı, dolgulu vişneli, damla çikolatalı, elma dolgulu, kakaolu, portakallı) gibi pastane ürünlerimiz bulunuyor. Ayrıca beyaz ekmek (180 gr, 330 gr, tuz ilavesiz 250 gr), roll ekmek (sade, kepekli, tahıllı, tam buğday), baget roll ekmek (sade, kepekli ve tahıllı), baget ekmek, tava ekmeği (sade, cevizli, çok tahıllı, tam buğday, zeytinli), çavdar ekmeği, çok tahıllı ekmek, kepek ekmeği ve panini (sade, zeytinli ve kepekli) de pazara sunduğumuz diğer ürünler arasında yer alıyor. Yarı pişmiş donuk ürünlerde de açma (sade, zeytinli), poğaça (sade, peynirli, kıymalı, kaşarlı, çok tahıllı peynirli, patatesli, zeytinli), simit (sade, kaşarlı, karışık), çatal, tahinli çörek, ayçöreği, roll ekmek (sade, kepekli, tahıllı, tam buğday), panini (sade, çavdarlı, kepekli) ve baget roll ekmek (sade, kepekli, zeytinli, tahıllı) gibi ürünlerimiz var. Ev dışı kanallarda satışa sunulan paketli ürünlerimiz ise dört ürün grubuna ayrılıyor. Roll Ürün Grubu, Hamburger-Sandviç-Panini Ürün Grubu, Tost Ürün Grubu ve Dayanıklı Ürün Grubu. Roll Ürün Grubu; roll, roll kepekli, tam roll, tuz ilavesiz, roll max, roll max kepekli, sade baget roll, kepekli baget roll, zeytinli baget roll, tahıllı baget roll’den oluşuyor. HamburgerSandviç-Panini Ürün Grubu içinde; kesik, susamlı kesik, susamsız büyük, susamlı büyük hamburger ekmeği ile sade, kepekli, susamlı sandviç ekmeği ve döner ekmeği yer alıyor. Tost Ürün Grubunda; büfe, büfe kepekli, jumbo, jumbo kepekli, Ayvalık tost ekmeği bulunuyor. Dayanıklı Ürün Grubu ise galeta unu, sade ve kakaolu pasta tabanı, tortilla ve pizza tosttan oluşuyor. Son olarak, hem ev dışı mutfaklar hem de son tüketici

için ideal yarı pişmiş donuk İstanbul Simidi, Açma ve Poğaça’ya imza attık. 200-220 C’ye getirilerek ısıtılmış fırında ortalama 3-4 dakikada hazırlanabilen, Doygun markalı bu ürünler özellikle kafeterya, kantin, restoran, otel, hastane, süpermarket ve catering firmalarına pratik ve her zaman aynı kalitede sunulabilecek lezzetlerin kapısını aralıyor. Doygun İstanbul Simidi ve Açma 5’li, Poğaça ise 8’li paketlerde satıldığı için evde tüketime de uygun. Bu ürünlerimiz Türkiye’deki tüm Metro Marketler ve A101’lerde bulunuyor.

“2015’DE GÜNLÜK KAPASİTEYİ YÜZDE 75 ARTTIRACAĞIZ” Doygun olarak satış yaptığımız bölge olan İstanbul, İzmit ve Tekirdağ bölgeleri içerisinde paketli ekmek sektörünün lider firmaları arasında yer alıyoruz. Nielsen verilerine göre, dağılım yaptığımız piyasadaki büyüme 2013 yılında, 2012 yılına göre yüzde 17 oldu. Biz de Doygun olarak yüzde 18 büyüdük. Ekmek tüketiminin market markalı ve markasız ürünler hariç parasal olarak yüzde 25’i İstanbul’da gerçekleşiyor. Biz de Doygun olarak bu pazardan yüzde 17 pay alıyoruz. 2014 ikinci çeyrekte İstanbul’da yüzde 19,5 pazar payına ulaştık. 2014 yılının ilk yarısında geçen senenin aynı dönemine göre perakendedeki cirosal büyümemiz yüzde 18 oldu. Ev dışı ürünler toplam satışlarımız içinde yüzde 38’lik payı oluşturuyor ve yine bu yılın ilk yarısında donuk ürün grubu ürünlerimizde satışımızı 2013 yılına oranla 4 katına çıkarttık. 15. yılımıza özel yenilenen ambalajlarımız, Doygun Ailesi’ne dâhil ettiğimiz ve etmeye devam edeceğimiz yeni ürünlerimizle 2014 yılı sonunda başarı grafiğimizi daha da yükseltmeyi hedefliyoruz.


restaurant gastro güncel 108 hotel & hi-tech

Tesisimiz günlük 40 ton, yıllık ortalama 14 bin 600 tonluk üretim kapasitesine sahip. 2015 yılı içinde iki hat daha devreye almayı planlıyoruz. Bu hatlarla günlük kapasitemizi yüzde 75 artırarak 70 tona çıkarmayı hedefliyoruz.

Üretim tesislerinizde standartlarınızı neler belirliyor? Üretimin ilk aşamalarından başlayarak satışa uzanan süreçte hijyen, gıda güvenliği ve denetimler anlamında ne tür çalışmalar içerisindesiniz? Doygun’un İstanbul’da Esenyurt, Kıraç’ta bulunan 18 bin 500 metrekarelik tesisleri Türkiye’nin en modern ekmek ve unlu mamul üretim tesislerinden biri... Bu tesislerde dünya standartlarında, el değmeden üretim yapıyoruz. Ayrıca üretim ve ürünlerimiz ISS, Nanolab, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) ve Tarım Bakanlığı tarafından denetleniyor. Doygun olarak Türk insanına kaliteli ve sağlıklı ekmek ve unlu mamulleri üretmek için çalışmaya devam ediyoruz. Bizim için üretim aşamasında sağlık ve hijyenin her şeyden önce geldiğini vurgulamak isteriz. Kuruluşundan bugüne tüketici memnuniyeti ve ürün kalitesi konusunda göstermiş olduğu titizlik ve bu konuda sektörde sahiplendiği misyondan ödün vermeden çalışmalarını sürdüren firmamız, Türk Diabet ve Obezite Vakfı, Türkiye Diyetisyenler Derneği ve Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetik Bölümü ile konusunda ortak çalışmalarda bulundu. Bu çalışmaların amacı; sağlık ve hijyen koşullarında yeni ürünler geliştirmek, standartları belirlemek, ekmek ve tam buğdaydan üretilmiş unlu mamuller sektörünü geliştirmekti.

Teknoloji ve Ar-Ge’ye yaptığınız yatırımlardan söz eder misiniz? Doygun olarak Ar-Ge çalışmalarına çok önem veriyoruz. Bu sayede pek çok ürünümüzle Türkiye’de ilklerin öncüsü konumundayız. Her yıl en az 3 ila 4 yeni ürün hedefi ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 2014 yılında sade ve tam buğdaylı tortilla ile sade ve tam buğdaylı galetayı perakende ürün grubumuza kattık. Bunlara ek olarak yukarıda da belirttiğim gibi donuk ürün gamımıza yakın zamanda calzone, chester, hotdog, mini börekler, tatlı-tuzlu kurabiyeler, sade ve çikolatalı kruvasan, danish, swirl ve küçük İstanbul Simidi’ni ekledik. Bu alandaki ürünlerimizden olan yarı pişmiş donuk İstanbul Simidi, Açma ve Poğaça, ev dışı mutfakların yanı sıra perakendede son tüketiciler ile de buluşuyor. Bu üç lezzete Türkiye’deki tüm Metro Marketler ve A101’lerden ulaşmak mümkün. Şu an hem perakende hem de ev dışı tüketim için Ar-

Ge çalışmalarımız devam ediyor ve piyasaya sunmaya hazırlandığımız yeni ürünlerimiz de bulunuyor. Üretim teknolojimizin yanı sıra Doygun Profesyonel ürünlerimizin üretim sonrası saklanma ve ulaştırılma aşamaları için de geliştirilen teknolojilerimiz mevcut. Kısaca bahsetmek gerekirse, ürünlerimizin hamuru hazırlandıktan sonra şoklanarak donduruluyor ve -18 derecedeki depolarımızda muhafaza ediliyor. Müşterilerimize de yine -18 derecede frigorifik araçlarımızla teslim ediliyor. Araç sıcaklıklarını da internet üzerinden takip edebiliyoruz. Bu sayede ürünlerimizin müşterilerimize güvenli bir şekilde ulaştığından da emin olabiliyoruz.

Otel ve restoranlarda unlu mamuller ve donuk ürünler pazarının gelişimini hangi tercihler belirliyor? Siz bu konuda ne tür çalışmalar içindesiniz? Otel ve restoranlarda unlu mamuller ve donuk ürünler pazarının gelişimini belirleyen en önemli kriterlerin başında zaman, kalite ve maliyet geliyor. Çünkü bu sektörde faaliyet gösterenler, müşterilerine hızlı ve kaliteli bir şekilde hizmet sunmak zorundalar. Bu noktada kısa sürede hazırlanan, pratik ve aynı zamanda lezzetli ve sağlıklı ürünler devreye giriyor. Doygun Profesyonel markası altında bulunan çiğ donuk ya da yarı pişmiş ürünlerimizin hazırlanması için sadece -18 derecede muhafaza edilmeleri ve pişirilmeleri için uygun bir fırın olması yeterli oluyor. Yarı pişmiş ürünleri hazırlayacak kişinin de kalifiye eleman olması gerekmiyor. Verilecek 1 saatlik bir eğitimle tüm ürünlerimizi hazırlayabilecek hale geliyor. Çiğ donuk ürünlerin kullanımı içinse daha kalifiye personel gerekiyor ancak büyük miktarda ürün hazırlaması gereken işletmelere büyük hız kazandırıyor. Ayrıca hammaddeden kaynaklı maliyeti de kontrol altına almayı sağlıyor. Dondurulmuş ürünlerimiz ile dondurulmamış ürünler arasında lezzet ve tazelik açısından hiçbir fark yok. Hatta dondurulmuş ürünlerimizin, istenildiği an hazırlanıp sıcak servis edilebiliyor olması çok önemli bir avantaj. Bunlara ek olarak Doygun Profesyonel ürünlerini tercih ettiğinizde lezzet ve kalite konusunda hiçbir zaman riske girmiyorsunuz. Aynı ürünü her zaman aynı kalite ve lezzet ile müşterilerinize sunabiliyorsunuz. Ayrıca gıda güvenliğini ve hijyeni garanti altına almış oluyorsunuz. Dolayısıyla otel, kafe, restoran, catering firması gibi ev dışı mutfaklar için Doygun Profesyonel ürünleri pek çok açıdan avantaj sağlıyor ve maliyetleri de ciddi ölçüde düşürüyor. Ürün çeşitliliğimiz, üretim tesislerimiz ve ürünlerimizin kalitesi ile bu alanda çok iddialıyız.



restaurant gastro güncel 110 hotel & hi-tech

Kadri Demir: “Restorancılığı geliştirmek için meslek standartları çıkarılmalı” “Sektörün gelişimi için meslek standartları çıkarılmalıdır. İşkur bünyesinde Meslek Yeterlilik Kurumu her bir meslek için yeterlilikleri hazırlamaktadır. Bu yeterlilikler sektörde çalışanlara ve yapacakları işler için standartlar getirecektir.”

İ

nsan kaynakları sektörüne 20 yılı aşkın bir süredir yazılım çözümleri sunan POLDY, Türkiye’nin ilk “İnsan Kaynakları” yazılımlarını geliştiren öncü firması olarak biliniyor. Restorancılık sektöründe çalışan devir hızının yüksek olması ve yasal süreçlerin İnsan Kaynaklarını önemli bir noktaya taşıdığını ifade eden POLDY İK Yönetim Sistemleri Genel Müdürü Kadri Demir ile firmanın sektöre yönelik uygulamalarını ve Türkiye’de restoran işletmeciliğinin insan kaynakları açısından gelişimini konuştuk.

Kadri Bey, öncelikle POLDY İK Yönetim Sistemleri’nin faaliyet alanlarından ve projelerinden bahseder misiniz? Türkiye’nin ilk “İnsan Kaynakları” yazılımlarını geliştirdik ve 20 yıldan fazladır yalnızca “İnsan Kaynakları” sektöründe yazılım geliştirmekte ve çözümler sunmaktayız. Geliştirmiş olduğumuz POLDY İnsan Kaynakları Yazılım Çözümleri ile kurumların İnsan Kaynakları Yönetimi sürecinin elektronik ortama taşınmasını sağlamaktayız. Etkin ve verimli insan kaynakları yönetimi ile günlük operasyon işlemlerinin azaldığı, stratejik insan kaynakları yönetiminin maksimum olduğu bir süreç hedeflemekteyiz.

Firmaları başarıya taşıyan, bütünlüğü sağlayan farkı oluşturan insana verilen önemi “Önemli Olan İnsanların Duygularını Yönetmektir” noktasından hareketle geliştirilen çözümler, insan kaynağına yapılan doğru yatırımı avantaja dönüştürerek firmaları geleceğe taşımasını hedeflemektedir.

Firmanızın restoranlara yönelik uygulamalarından bahseder misiniz? POLDY olarak elektronik ortama geçmiş veya geçmeyi düşünen restoranlara yönelik bilgisayar yazılımları sunmaktayız. İşletmenin organizasyon yapısından başlayarak, kurumsal hafızayı oluşturacak bilgileri analiz yapacak şekilde sistemde tutulmasını sağlanmaktadır. Yasal süreçlerin yerine getirilmesi için işe girişte (iş akitleri, zimmet formları vb.) ve çıkışında hazırlanması gereken (tebligat, ibraname, hesap formu vb.) evraklar sistem üzerinden hazırlanmasını, deneme süresi, 30 kişiden fazla çalışanların iş güvencesine girenlerin ve 1 yılı doldurup kıdem tazminatı hak kazanacakların takibi ve hatırlatılması sistem tarafından yapılmaktadır. Yıllık ücretli izin takibi yapılarak, kimin ne kadar izin hakkı kaldığı ve yıllık izin formları sistem tarafından hazırlanmaktadır. İşten ayrılanlar için çıkış anketi düzenlenip, ne kadar kıdem ve ihbar tazminatı alacağı hesaplanmaktadır. İşe yeni başlayanların oryantasyon eğitimleri, normal eğitimler ve periyodik alınması gereken eğitimler takip edilmektedir.


Türkiye’de restoran işletmeciliğinin insan kaynakları açısından gelişimini nasıl değerlendirirsiniz? Son yıllarda gelişen restorancılık sektörü içinde İnsan Kaynakları Yönetimi kendine nasıl bir alan oluşturdu? Yakın gelecekte bu gelişim nasıl devam edecek? Ülkemizde bağımsız veya birkaç şubeden oluşan restoranlar artık restoran zincirleri olmaya başladılar. Sektörde ister istemez markalaşma ve standartlaşma ihtiyacı geldi. Bu sürecin sonucunda dinamik yapıya ulaşmak isteyen organizasyonlarda İnsan Kaynakları Yönetimi’nin katkısı ve önemi anlaşılmaya başlanmıştır. Buna paralel olarak İnsan Kaynakları Yönetimi çeşitli fonksiyonları (Personel idaresi, işe alımlar, performans değerlendirmesi, kariyer planlaması, ücret bordroları, personel bütçeleri) işletmeler ihtiyaçlarına göre uygulamaya başladılar. Sektörde çalışan devir hızının yüksek olması ve yasal süreçler İnsan Kaynaklarını daha önemli hale getirdi.

Bu süreç içerisinde ne tür hatalar yapıldı, yapılmaya devam ediliyor? İnsan kaynakları bölümlerinin yapması gereken ana fonksiyonların yanında zaman alan fakat yapılması gereken evrak ve kırtasiye işleri ile yoğun olarak uğraşmaktadır. Bu durumda bir sistem kurulması gerekmektedir. Bu sistem organizasyonu içinde bulundurmalıdır. İnsan kaynakları ile ilgili şirket içindeki bilgileri tek bir havuzda toplamalı ve gerektiğinde ilgili kişilere sunmalıdır. Evrak ve kırtasiye yoğunluğunu minimuma indirilmelidir. Bu fonksiyonların uygulanmasında başlangıçta bir takım problemlerle karşılaşılmaktadır. Bunları kısaca ana başlıklar altında toplamak istersek; Organizasyon tanımının ortak olarak kullanılmaması, aynı işlemin farklı kişiler tarafından birden fazla yapılması, yönetime sunulan raporların hızlı ve kolay bir şekilde hazırlanamaması, mevcut bilgilerin aynı anda birden fazla kişi tarafından paylaşılamaması, ücret bordrolarının kolay ve hızlı bir şekilde hazırlanamaması, ücret artışlarının kolay ve hızlı simülasyonunun yapılamaması, hazırlanan personel bütçesi ile gerçekleşenlerin karşılaştırılamaması, yönetime anlık ve güncel bilgilerin verilememesi, dağınık şirket yapısında bilgilerin konsolidasyonları, şirket içinde kullanılan kırtasiye ve evrakların hazırlanması, yurt dışından getirilen ve ülkemize adapte edilmeye çalışılan paket programların kullanımında yaşanan çeşitli problemler arasında geliyor.

Restoran işletmeciliğinde insan kaynakları konusunda nelere önem verilmelidir? Bu konuda işletmelere ne tür bir yol haritası sunuyorsunuz? İlk önce işletmenin kurumsal yapıda olması veya kurumsallaşma konusunda adım atmış olması önemlidir. İşletmenin organizasyon yapısından başlayarak, her bir pozisyon için görev tanımları olmalıdır. Mevcut çalışanların veya yeni alınacak çalışanların görev tanımlarına göre eksiklikleri var ise gelişim planı hazır olmalı ve planın uygulanabilir olması gerekir. Bunları yaparken kurumsal hafızayı oluşturulmalıdır. Çalışanlar için envanter tutma çalışması yapılmalı, bu bilgilerini istatistiksel olarak ölçmelidir. En basitinden çalışan devir hızı işletme ile çalışan bağlılığı ve istihdam için önemli bir gösterge olacaktır. Ölçemediğiniz herhangi bir şeyi yönetemezsiniz. İşletmenin satışlarına göre karlılık performansı rahatlıkla ölçülebilir. Benzer şekilde çalışanlar içinde performans kriterleri belirlenerek ölçülmelidir. Değerlendirme sonucu yüksek performanslı çalışanlar ödüllendirmelidir.

Türkiye’deki restoranlara yapılan istihdamları yeterlilikleri açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? İşveren ve çalışanların sahip olması gereken yeterlilikler nelerdir? Yeterlilik diye bir kavramdan söz etmek için işletmenin kurumsal bir yapıya sahip olması gerekmektedir. Aksi durumda işletmenin temel prensipleri olmasına rağmen hem işveren, hem çalışan günün şartlarına göre yeterlilikleri belirleyecek ve buna göre hareket etmeyi tercih edecektir. İşletmeler, kendi organizasyon yapılarına göre oluşturacakları görev tanımlarından yola çıkarak norm kadrolar oluşturmalıdırlar. Restoranlarda haftanın günlerine ve çalışma saatlerine göre norm kadro değişkenlik gösterecektir. Bu da direkt olarak istihdamı etkileyecektir. Bu hesaplamalara göre sabit, yarım zamanlı ve geçici çalışanın istihdam durumu çıkacaktır.


restaurant gastro aktüel 112 hotel & hi-tech

Doygun’a yeni Pazarlama Müdürü

Perakende, ev dışı tüketim, ekmek ve unlu mamuller sektörlerinde 18 yıllık tecrübe ve bilgi birikimine sahip Murat Sertan Sağmanlı Doygun’un yeni Pazarlama Müdürü oldu. Yaklaşık iki yıldır Doygun’da Ticaret Müdürlüğü görevini yürüten Sağmanlı, artık Ticaret ve Pazarlama Müdürü olarak Doygun’un pazarlama yönetimini de gerçekleştirecek.

Divan Grubu G2m işbirliğiyle ev dışı tüketimde büyüyor 32 otel,

restoran, kafe, yemek şirketleri gibi ev dışı tüketim noktaları ile üreticiler arasında köprü görevini üstlenen sektörün lider markası g2m ile çözüm ortaklığına giden Divan Grubu, ev dışı tüketimde başarılı projeler gerçekleştirmeyi hedefliyor. Bu işbirliği çerçevesinde Divan’ın profesyonel mutfaklara uygun ekmek, donuk pasta ve unlu mamul grubunu g2m dağıtacak. 2015 yılında horeka sektörüne yeterli ürün sağlamak adına fabrikasını 6 kat büyütecek olan Divan, sektöre ivme kazandırmaya hazırlanıyor.

Le Méridien İstanbul Etiler’de ‘SunDay FunDay’brunchı Le

Méridien Istanbul Etiler’in seçkin restoranı La Torre Restaurant yine sıradışı bir brunch konseptiyle misafirlerini ağırlıyor. SunDay FunDay Brunch’ta bir hafta sonu keyfinde yaşamak isteyeceğiniz tüm ayrıntılar bir araya getirilmiş. Sevdiklerinizle, ailenizle ve özellikle çocuklarınızla hoşça bir pazar günü geçirebilmeniz için her şey SunDay FunDay Brunch’ında düşünülmüş.

Yenilenen mutfağıyla, yeni La Boom Emirgan Sakin Emirgan manzarasıyla,

şıklığı ve rahatlığı aynı anda sunan, bu sezonla birlikte konsept yenileyen La Boom Emirgan’ın kışlık mönüsü daha yalın, sunumu daha da zengin. Yemek çeşitlerini yirmi beşle sınırlı tutan La Boom Emirgan’ın, her damak zevkine uygun dünya mutfağında yemeklerin tamamı günlük, barda açan taze kokteyller ise tamamen mevsimlik...


Baking Center 5 kıtada 30 merkeze da gelen ve ekmeğe ulaştı En temel gıda maddelerinin başınadde lerden biri olan

kokusunu ve lezzetini veren başlıca hamm Grup, fırıncılık mayada 160 yıldır dünya lideri olan Lesaffre amaçlayarak kurduğu sektöründe kalite standartlarını yükseltmeyi da geliştiriyor. ‘Baking Center’ zinciri ile dünyaya bir ‘ilki’ daha Baking Center, olan ezi’ merk k Fırıncılık mesleğinin ‘ilk teknik deste 30 merkeze tam a kıtad 5 ada 40’ıncı yılını kutladığı 2014 yılında düny ulaştı.

Türkiye’nin ödüllü İtalyanları İtalya Devletinin her yıl tüm

İş yemeklerinin yeni adresi Carême Restaurant Şehrin en merkezi

yerinde konumlanan Wyndham Grand İstanbul Levent, iş hayatı içerisinde kısa sürede edindiği yeri, Caréme Restaurant’ ın yemekleri ve ambiyansıyla taçlandırıyor. Levent çevresinde çalışanların öğle ve akşam yemekleri için tercih edebileceği Caréme Restaurant, aynı zamanda iş yemekleri için de çok uygun bir ortam sunma özelliği taşıyor.

dünyada faaliyet gösteren İtalyan restoranlarının lezzet, hizmet ve ürün kalitesine verdiği “Marchio Ospitalitâ Italiana” sertifikasına bu sene Türkiye’den Da Mario, Gina ve Mezzaluna layık görüldü. Kazanan restoranlara 17 Ekim 2014 Cuma günü ödülleri Venedik Sarayı’nda düzenlenen özel bir davet ile İtalya Ankara Büyükelçisi Sayın Gianpaolo Scarante, İtalya Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Sayın Federica Ferrari Bravo, İtalyan Ticaret Odası Başkanı Sayın Giuseppe Alberto Moggi ve Genel Sekreteri Fatih Ayçin tarafından takdim edildi.

Mövenpick Hotel Istanbul’da yeni yıla unutulmaz bir başlangıç

Mövenpick Hotel Istanbul, canlı müzik ve benzersiz lezzetler eşliğinde sevdikleriyle yeni yıla unutulmaz bir başlangıç yapmak isteyenler için sürprizlerle dolu yılbaşı programları hazırladı. Yeni yılı Mövenpick Hotel Istanbul’un İtalyan Başaşçısı Giovanni Terracciano’nun sihirli mutfağından çıkan gurme lezzetlerin muhteşem bir eğlence ile birleştiği AzzuR Restaurant’ta kutlayarak, sevdiklerinizle birlikte rüya gibi bir yılbaşı gecesi geçirebilirsiniz.


restaurant gastro aktüel 114 hotel & hi-tech

Yılbaşı ışıltısı, Divan’ın Mücevher Serisi sepetlerinde Divan Pastanelerinin yılbaşı koleksiyonu, yılbaşı döneminin ışıltısına eşlik eden değerli taşlardan esinlenerek hazırlandı. Pırlantadan Yakut’a, Safir’den Elmas’a kadar uzanan bu şık ve ışıl ışıl yılbaşı setleri ve sepetlerinde; Divan Pastaneleri’nin geleneksel lezzetlerinin yanı sıra, gümüş kaplama şamdanlar, el yapımı dore varaklı kadehler, özel tasarımlı peynir tabakları ve dekoratif mumlar gibi yılbaşı ruhunu yansıtan parçalar yer alıyor.

P.F. Chang’s’te Karides Festivali başladı P.F. Chang’s, “Öğlen Menüsü”, “Sushi à la P.F. Chang’s” gibi misafirlerin memnuniyetine yönelik uygulamaya geçtiği yeniliklerine bir yenisini daha ekledi. P.F. Chang’s Karides Festivali, dünya genelindeki bazı P.F. Chang’s’lerde her yıl düzenli olarak gerçekleştiriliyor. Türkiye’de ise ilk kez geçen hafta başlayan festivalde karides severlere başlangıçlardan ve ana yemeklerden oluşan özel bir menü hazırlandı. Festival 31 Aralık 2014’e kadar devam edecek.

Yeni yılı müjdeleyen lezzetler Kahve kokusu ve ona eşlik eden lezzetlerle sıcak bir atmosfer sunan Caffè Nero, yeni yılın tadını çıkarabilmeniz için pek çok seçenek sunuyor. Caffè Nero’nun tadına doyulmaz Praline Latte’sini sıcacık bir kruvasan ya da taptaze bir frambuazlı & çikolatalı kek ile tatlandırabilirsiniz. Espresso, süt, vanilya şurubu, krema ve karamel sos ile hazırlanan Praline Latte, yılbaşı gecesinde içinizi ısıtacak. Praline Latte ile mükemmel bir uyum sağlayan üstü çıtır çıtır bir kruvasan ile kahve, çikolata ve frambuazın ahengi ile sizi büyüleyecek frambuazlı & çikolatalı kek, keyfinize keyif katacak.

Reis Gıda’ya PerAModa’dan ‘Yılın Sosyal Sorumluluk Kampanyası’ ödülü PerAModa 2014 Ödül töreninde, kuru gıda sektörünün lideri Reis Gıda’ya ‘Yılın Sosyal Sorumluluk Kampanyası’ ödülü verildi. 8 Kasım tarihinde düzenlenen görkemli gecede, Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis ödülünü, PerAModa Yönetim Kurulu Başkanı Engin Yıldırım’dan aldı.


Çırağan Palace Kempinski’de Aralık’ta dopdolu ruhunu lezzetli ve eğlenceli

Çırağan Palace Kempinski, Noel ve yılbaşı hazırlıklarla karşılıyor. ve dünya mutfaklarının en Muhteşem Boğaz manzarası eşliğinde Türk enfes brunch’larıyla yeni yıl seçkin örneklerini sunan Laledan Restoran, neşesini Aralık başında başlatıyor. eti Gazebo Lounge, 25 Çırağan Palace, şehrin çikolata ve pasta cenn misafirlerini ağırlıyor. Beş Aralık 2014’e kadar Akşamüstü Çayları’nda ran’da, 24 ve 25 Aralık aşamalı özel Noel akşam yemeği, Laledan Resto Çırağan Balo Salonu ve 2014 saat 19:00-24:00 arası gerçekleşecek. aşamalı aynı menüden altı inde Laledan Restoran’da canlı müzik eşliğ dolu! tlerle oluşan Yılbaşı Gala Yemeği gurme lezze Osmanlı mutfağının Tuğra Restoran & Lounge’un Gala Yemeğinde menüsü ile damakları mükellef lezzetleri yıl başında altı aşamalı set tatlandırıyor.

Kaliteli kahvenin yeni ismi Own Coffe Company Kahve sektörünün yeni markası OCC (Own Coffee Company), farklı damak zevklerine uygun hazırlanan kahveleri ve keyifli sohbetlere ev sahipliği yapacak konsepti ile hizmet vermeye başlıyor. İlk şubesini Nişantaşı’nda açacak olan OCC, kahve tutkunlarına kendilerini özel hissettirecek enfes tatlar sunacak.

Laduree makaronları ile yeni yıla hoş bir başlangıç 1862 yılında Ladurée ailesi tarafından Paris’in ilk çay salonu olarak kurulan ve makaronları ile bir dünya klasiği haline gelen Ladurée, yeni yılda fark yaratan kutuları ve rengarenk makaronları ile keyifli hediye alternatifleri sunuyor.

Merdiven’de bu kış başka güzel Şehir içinde enfes bir yemek keyfi yaşamak isteyenlerin vazgeçilmez adresi Merdiven, kışa hazır. Şık dekoru, kalitesi ve özenli servisi ile dikkat çeken Merdiven, kış mönüsünü ile oldukça iddialı. Misafirlerine akşam saatlerinde küçük ama eğlenceli sürprizler sunacak olan Merdiven, ziyaretçilerine konfor, lezzet ve rahatlığı bir arada sunmaya devam ediyor. Birbirinden lezzetli yemekleri, tatlıları ve huzur dolu bahçesiyle yaz aylarının vazgeçilmez eğlence noktalarından birisi olmayı başaran Merdiven, şimdi de zengin kış mönüsü ve çarpıcı tatlar ile misafirlerini şaşırtmaya hazırlanıyor.


restaurant proje 116 hotel & hi-tech

Electrolux Profesyonel Türkiye Hard Rock’ın açılışında show mutfağı kurdu Hard Rock Cafe’nin Global tedarikçilerinden Electrolux Profesyonel, büyük açılış partisinde Show Mutfağı kurdu ve air-o-steam Touchline Fırınlarda yaptığı pişirme showlarıyla konuklardan tam not aldı.

H

ard Rock Cafe Istanbul, 27 Eylül 2014 Cumartesi günü KüçükÇiftlik Park’ta heyecan verici Büyük Açılış Partisi’ni Türkiye’nin En Büyük Rock Yıldızları Şebnem Ferah, MFÖ, Moğollar, Pentagram ve Ogün Sanlısoy konseriyle gerçekleştirdi. Pek çok ünlünün katıldığı Kırmızı Halı Geçidi’nden sonra sahne alan sanatçılar, sevilen şarkılarıyla izleyenlere unutamayacakları bir akşam yaşattı.

SUNUMLARIYLA DAVETLİLERDEN TAM NOT ALDI Hard Rock Cafe’nin Global tedarikçilerinden Electrolux Profesyonel, büyük açılış partisinde Show Mutfağı kurdu. Electrolux Profesyonel Türkiye’nin Kurumsal Şefi Ahmed Özer tarafından,

Electrolux air-o-steam Touchline Fırınlarda “Sous-Vide Tekniği ile yapılan Tandır Pişirme” sunumu davetlilerden büyük ilgi gördü. Etkinlik boyunca, Electrolux Profesyonel Show Mutfağı’nda “air-o-steam Touchline Fırınlarda” pişirilen tadımlıklar konsere gelenlere ikram edildi ve izleyicilerin keyifli vakit geçirmeleri sağlandı.



restaurant marka 118 hotel & hi-tech

Jura Impressa serisi 20. yılını kutladı Jura otomatik kahve makinaları 13 Kasım 2014 Perşembe günü Sakıp Sabancı Müzesi içerisinde yer alan The Seed’te düzenlenen Jura On Tour etkinliğiyle kahve sektörünü bir araya getirdi. Yeni profesyonel GIGA X3 ve ev kullanımı için yeni Impressa A9 serilerini kahve tutkunlarının beğenisine sundu.

Y

irmi yıl önce üretilmeye başlanan Jura Impressa otomatik kahve makinaları tek tuşla kahve hazırlama rahatlığının yanı sıra ön ısıtma sistemine sahip, ekrandan kahve seçebilme, yüksekliği ayarlanabilir kahve musluğu, entegre yıkama, temizleme, kireç giderme programı ve aynı zamanda enerji tasarrufu özelliklerini sunar. Otomatik kahve makinası sektöründe çığır açan bu özelliklere ek olarak, Jura geçtiğimiz 20 yıl içerisinde kalite, kullanım kolaylığı ve tasarım konusunda sürekli yeni standartlar geliştirmeye devam ederek sayısız deneyimi ürünlerine aktardı.

JURA’DAN BİRİNCİ SINIF KAHVE MAKİNELERİ GIGA X3 PROFESYONEL Yeni GIGA X3 Profesyonel, büyük bir ofiste çalışanların

tüm kahve ihtiyaçlarını karşılıyor. Tek tuşla, 43 farklı programlanabilir kahve seçeneği sunuyor. GIGA X3 ile dilediğiniz kahveyi kolaylıkla hazırlamanızı sağlıyor. Aynı zamanda, 1 kg kapasiteli ve aroma koruma kapaklı geniş çekirdek haznesi sayesinde, sıklıkla yeni kahve çekirdeği eklemeye gerek kalmıyor. Geniş su tankı ve çekirdek haznesi, esnek ve mobil kullanım imkânı sunuyor. Tek tuşla başlatılabilen entegre yıkama ve temizleme programları, kahve makinasının günlük bakımı için gereken zamanı ve enerjiyi en aza indiriyor.

KAHVE MAKİNASINDA DOKUNMATİK EKRAN TEKNOLOJİSİ; IMPRESSA A9 ONE TOUCH Mükemmel bir fincan kahve keyfi için en hızlı yol, renkli ekranı ve dokunmatik teknolojisi ile Impressa A9 otomatik kahve makinası. Kompakt Impressa A9 One Touch, sunduğu dokunmatik kolaylık ile benzersiz özel kahveler hazırlar. Yönlendirme bilgileriyle kullanım kolaylığı sağlayan dokunmatik ekranda, dört favori kahvenizi başlangıç ekranına kaydedebilir ve istediğiniz zaman tek bir nazik dokunuşla favori kahvelerinizi hazırlayabilirsiniz.



restaurant marka 120 hotel & hi-tech

‘Hammam Spa’ ile oryantal banyo ayrıcalığı

1996 yılından bu yana turizm tesisleri ve otellere buklet ürünler sunan Han Kozmetik, yerli ve ithal ürün çeşitliliği ile otellerin farklı ürün beklenti ve ihtiyaçlarına uygun çözümler sunuyor. Markanın sunduğu yeni Hammam SPA serisi ile otel banyoları şimdi daha eşsiz, egzotik ve çekici...


Han Kozmetik hakkinda Han Kozmetik, butik çalışma prensibi ile otel oda aksesuarları alanında 18 yıldır turizm sektörüne hizmet vermektedir. Yerli ve ithal ürün çeşitliliği ile müşterilerinin farklı beklenti ve ihtiyaçlarına cevap vererek, özgün, müşteriye özel tasarımları ile yenilikçi bir anlayış benimsemiştir. Bu sene lansmanını yaptığı Hammam Spa nın yanı sıra, Chopard , Trussardi , Durance, Bronley gibi uluslararası markalar ve pure herbs, naturals, fair trade, eco greenligt gibi sertifikalı ekolojik ürünler ile de yeşillenen otellere bu konuda ürünler sunuyor.

H

amam sıcaklık, temizlik ve iyi olma anlamina gelir. Hamam aynı zamanda oryantal ve Türk banyo ritüeli olup vücudumuzu ve ruhumuzu temizler. Otel ve restoranlara 1996 yılından bu yana buklet ürünler sunan Han Kozmetik, eşsiz ve egzotik olarak tanımladığı ‘Hammam SPA serisi’ ile özgün ve yenilikçi tarzını ortaya koyuyor. Bu eşsiz egzotik, çekici Hammam Spa serisi ile Han Kozmetik otellerin misafirlerine kendilerini daha ayrıcalıkli ve özel hissettirecek yeni ürünler sunmalarını sağlıyor.


restaurant dekorasyon 122 hotel & hi-tech

İşbir Yatak’tan beklentileri değiştiren uyku çözümleri Yatak sektörünün teknoloji öncüsü İşbir Yatak, lisanslı Quallofil Air Allerban yorganları ve yastıkları ile otellere beklentilerin üzerinde hijyenik uyku çözümleri sunuyor.

B

ildiğiniz yorganlar ve yastıklar ile ilgili her şeyi unutun. İşbir Yatak Quallofil Air Allerban yorganları ve yastıkları ile uyku kaliteniz artacak çünkü konforlu ve hijyenik uyku ile tanışacaksınız. Güvenirliği IFTH-Fransa, ISEGA -Almanya ve Çevre Koruma Ajansı (EPA)-ABD tarafından test edilerek onaylanan Allerban, elyaf dolguya işlenen aktif bir madde içeriğidir. Sektörünün teknolojisi öncüsü İşbir Yatak, lisanslı Quallofil Air Allerban yorganları ve yastıkların da bu özel dolgu maddesini kullanarak toz akarı, mantar ve bakterileri uykularınızdan uzak tutuyor.

HİJYEN KALİTESİYLE DE İDDİALI Hijyen konusunda fark oluşturan Quallofil Air Allerban yorganları ve yastıkları, konfor konusunda da farkını ortaya koyuyor. Yorganların ve yastıkların hafif olabilmesi için dolgu elyafı, özel olarak bir araya getirilen çok ince ve çok hafif liflerden oluşturuldu. Hava sirkülasyonu sağlayarak nem birikmesini azaltan Allerban elyaflar, uyku boyunca düzenli sıcaklık ile konforunuzu arttırarak hoş bir mikro iklim oluşturuyor. Hafif, sıcaklık düzenleyici ve ultra hijyenik yapısıyla ön plana çıkan Quallofil Air Allerban ürünleri makinede yıkanabilme ve kurutulabilme özellikleri ile temizlik konusunda da büyük kolaylık sağlıyor.


Mimar Sabri Paşayiğit

Sabri Paşayiğit Mimari Proje Sergisi devam ediyor 2002 yılından bu yana yerel ve uluslararası birçok projeye imza atan Mimar Sabri Paşayiğit’in “Koleksiyon / İstanbulSMD Mimarları Ağırlıyor” mimari proje sergisi, çok farklı sektörler için gerçekleştirilen projelerin özel bir derlemesi olarak 15 Aralık’a kadar devam ediyor...

K

oleksiyon ile İstanbul Serbest Mimarlar Derneği’nin ortak çalışması “Koleksiyon / İstanbulSMD Mimarları Ağırlıyor” mimari proje sergi serisinin 13. konuğu SPDO kurucusu Sabri Paşayiğit oldu. 15 Ekim Çarşamba günü Koleksiyon Tarabya Kampüsü’nde açılan ve 15 Aralık 2014 tarihine kadar ziyaret edilebilecek sergide çok farklı sektörler için gerçekleştirilen projelerin özel bir derlemesi sunuluyor.

KİMDİR? Sabri Paşayiğit, 1977 yılında Kayseri'de doğdu. 2001 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Mimarlık bölümünden mezun oldu. Öğrenim süreci boyunca büyük şantiyelerde ve tasarım ofislerinde sürdürdüğü 5 yıllık çalışmanın ardından Zafer Murat ile birlikte REM Mimarlık Ofisini kurdu. 2011 yılında ofisin ismi Sabri Paşayiğit Design Office olarak değişti.

YEREL VE ULUSLARARASI BİRÇOK PROJENİN SAHİBİ Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Mimarlık Bölümü’nden mezun olan Sabri Paşayiğit ile YTÜ Mimarlık Fakültesi ile Dortmund Üniversitesi Mimarlık Yüksek Lisans programını bitiren Zafer Murat öncülüğünde 2002 yılında kurulan REM Mimarlık, 2011 yılında Sabri Paşayiğit Design Office olarak ismini değiştirdi. Bugün genç profesyonellerden kurulu 45 kişilik bir ekipten oluşan bu grup mimari ve iç mimari, tasarım, projelendirme, planlama, uygulama kontrolörlüğü ve danışmanlık servislerini, yerel ve uluslararası seviyelerde projelerde yürütüyor. Bunlar arasında; ticari yapılar, eğitim ve kültür yapıları, resmi kurumlar, residence-konut projeleri, toplu konutsiteler, showroom, hastane, otel binaları ile rekreasyon ve ulaşım projeleri gibi çok farklı karakter ve hacimde çalışmalar bulunuyor.


restaurant dekorasyon 124 hotel & hi-tech

Häfele’nin mutluluk temaları otel odalarında Tüm yaşam alanlarına özel çözümler sunan Häfele, mekanlara mutluluk katan en yeni ürünlerini ünlü mimar Uğur Köse’nin tasarımıyla otel odalarına taşıyor.

O

dalardan başlayarak içten dışa doğru tasarlanan otellerin, genel atmosferini yansıtan ve temasını özetleyen bu odalarda; banyo aksesuarlarından mobilya detaylarına, gardırop çözümlerinden kapı menteşesine Häfele’nin yenilikçi anlayışının eseri tüm ürünler, estetik görünüm, kalite ve işlevselliğiyle otel konuklarını “özel hissettirecek”.

KONFORLU VE DİNGİN Bir otel odası olmaktan öte, herkesin kendine ait

bir dünya… Evin sıcaklığı ve konforu, aydınlatmadan mobilyaya odanın her köşesinde kendini hissettiriyor. Brüt beton, açık ahşap ve beyaz renklerin armonisi, dinlendiren, ev gibi kucaklayan bir ortam yaratıyor. Serene otel odasında misafirlerin konforu için her detay düşünülmüş. Kapı açıldığında otomatik olarak yanan gardırop içi ışıklı askı borusu ile misafirleriniz aradığını rahatça bulur. Yine gardıroplarda çekmece içine gizlenmiş ütü masası bavuldan çıkan kırışık kıyafetler için hayat kurtarıcı olabilir. Rahat bir uyku öncesi okumayı sevenler için ise yatak başında kullanılabilecek esnek kollu led okuma lambası harika bir çözüm sunar. Otel odası donanımlarının demirbaşları arasında yer alan elektronik kasalar, dijital tuş kombinasyonlu kilit ve yüksek kontrastlı LED gösterge özellikleri ile güvenli saklama imkanı sağlar. LCD ve plazma ekran asma aparatları, TV döner mekanizmaları ve istendiğinde ekranın bir tuşla dolap içinden çıkmasını sağlayan elektronik TV kaldırma sistemleri bir


otel odasının konuklarına sunduğu konfor katkıda bulunuyor. Häfele’nin yenilikçi çözümlerinden kalkar yatak mekanizması ise housekeeping çalışanları için mükemmel kolaylık sağlıyor. Kademeli olarak kalkan mekanizma sayesinde otel çalışanları hem daha rahat bir şekilde çarşafları düzenleyebilir, hem de odayı yeni misafiri için daha hızlı hazırlayabilirler.

MODERN ZAMANLAR Keskin hatlar, simetri duygusu ve zıt renklerin hüküm sürdüğü bir banyo... Akıllı depolama çözümleriyle ihtiyacımız olan her şey olması gerektiği yerde. Kahverengi tonları, krom ve satine yüzeyler, beyaz renkle dengeleniyor. Häfele’nin sunduğu renk ve stil uyumlu banyo aksesuarları, ışıklı makyaj aynası, tüm

banyo malzemelerini depolayan boy kiler sistemi ve çekmece içi düzenleyiciler ile misafirler ev sıcaklığı ve konforunu otel odasında yaşıyorlar.

DIALOCK KARTLI GEÇİŞ SİSTEMLERİ Häfele’ nin Dialock Kartlı Geçiş Sistemleri sahip olduğu fonksiyonel yazılım ve farklı terminal tipleri ile konsept gözetmeksizin tüm otel, öğrenci yurdu, misafirhane, ofis, klinik, residence ve spor salonu projelerine esnek çözümler sunar. Kartlı geçiş sistemlerinde geliştirici ve üretici olan Häfele, standart yazılımların dışında farklı ihtiyaçlara göre yazılım eklentileri geliştirerek müşterileri için iyi bir çözüm ortağıdır.


restaurant otel - tech 126 hotel & hi-tech

Maxx Royal’in iklimlendirmesini Form yaptı Maxx Royal Kemer, Form ürünleri ile iklimlendirme de yüksek verim ve konfor sağlıyor.

M

axx Royal Kemer Resort’un iklimlendirme ihtiyacı, Amerikan AHRI sertifikalı su soğutmalı vidalı Dunham-Bush marka soğutma grupları ve Açık Tip Aksiyel Fanlı DECSA Soğutma Kulesi ile sağlanıyor. Dünyanın en iyi 10 resort’ünden biri olma hedefiyle yola çıkan ve 310 milyon dolara mal olan Antalya Kemer’deki tesiste ısıtma-soğutma sistemleri için toplam soğutma kapasitesi 8,920 kW olan 4 adet AHRI sertifikalı su soğutmalı vidalı DunhamBush marka soğutma grubu ve toplam 12,600 kW soğutma kapasitesine sahip 4 adet Açık Tip Aksiyel Fanlı DECSA Soğutma Kulesi kullanılıyor. Üç ayrı koyu ve 800 metre sahil şeridiyle yeşilin her tonuna sahip 200 dönümlük bir alan üzerinde yer alan Maxx Royal Kemer, altı ayrı tipte 74 villa, 84 aile rezidans odası ve minimum büyüklüğü 105 metrekare olan süitlerle birlikte toplam 285 suit odaya sahip. Genel alanlar ile odalarda uygulanan teknoloji ise dünyadaki emsallerinin çok üstünde bir hizmet sunuyor.

YÜKSEK VERİMLİ, UZUN ÖMÜRLÜ; DUNHAM BUSH Oteller gibi büyük yapılarda merkezi iklimlendirme sistemi seçilirken enerjinin en etkin ve verimli

kullanıldığı sistemlerin seçilmesi gerekiyor. Bu nedenle Oteller de iklimlendirme için tercih edilen Dunham-Bush ürünleriyle ısı pompası, ısı geri kazanım, deniz suyu ile çalışabilme gibi çok değişik uygulama imkanlarına sahip, yüksek verimli soğutma imkanı sağlanır. Dunham-Bush Su Soğutmalı Vidalı Soğutma Grupları, dik tip vidalı kompresör teknolojisiyle yüksek performans sağlayacak şekilde dizayn edilir. Dik vidalı kompresör teknolojisinin sağladığı düzenli gaz akışı ve dengeli bir Tork üretimiyle, cihazda tamamiyle titreşimsiz bir çalışma sağlanır. Çoklu kompresör teknolojisi ile hem kapasitede yedekleme hem de kısmi yüklerde yüksek verime ulaşılır. Dunham-Bush, hava ve su soğutmalı soğutma gruplarının imalatı konusunda, en güvenilir denetleme kuruluşlarından biri olan Amerikan AHRI (The AirConditioning, Heating and Refrigeration Institute) Performans Sertifikalama kuruluşundan “3 yıl boyunca tüm testlerinde %100 performans gösterme” sertifikası almıştır. Bu, AHRI tarafından test edilen ünitelerin, katalog değerleri ile aynen uyumlu olduğu ve beyan ettiği kapasitelerin güvenilirliğinin, 3 yıl boyunca sürekli olarak teyit edildiği anlamına gelmektedir.


Ingenico YazarkasaPOS, MICROS entegrasyonu hazır Ödeme sistemleri pazarının lider şirketi Ingenico Group, gerçekleştirdiği başarılı işbirliklerine bir yenisini daha ekledi. Konuk ağırlama endüstrisinin öncü şirketlerinden Protel firması ile yapılan çalışmalar sonucunda mali onaylı MICROS 3700 Restoran Otomasyon INGENICO HAKKINDA uca ödeme konusunda dünya lideri olan Ingenico Sistemi ile Ingenico yeni nesil seyyar Uçtan Group, 2007 yılında, Türkiye distribütörlüğünü yürüten yazarkasaPOS iWE280 arasındaki firmayı satın alarak, Türkiye pazarına doğrudan giriş yaptı. Grup, Türkiye’yi yeni pazarlara açılma konusunda entegrasyon tamamlanarak hayata bir üs olarak değerlendiriyor. Kanıtlanmış teknolojisi, sektöre yön veren standartları ve ergonomisi ile geçirildi.

Ö

deme sistemleri pazarında sadece satış rakamları ile liderliği değil, aynı zamanda geliştirdiği çözümlerle kullanıcılarının iş süreçlerine yüksek performans, kolaylıklar gibi artı değerler katmayı hedefleyen ve konuda başarılı işbirliklerine de imza atan Ingenico Group, bu kez eğlence ve konuk ağırlama sektöründeki profesyonelleri mutlu edecek bir işbirliği gerçekleştirdi. Konuk ağırlama endüstrisine yazılım ve donanım çözümleri sunan, sektörünün öncü şirketi Protel ile yapılan çalışmalar sonucunda, firmanın mali onaylı MICROS 3700 Restoran Otomasyon Sistemi ile Ingenico’nun yeni nesil seyyar yazarkasaPOS cihazı iWE280 arasında entegrasyon başarı ile tamamlanarak hayata geçirilidi.

ENTEGRASYON İLE İŞLER DAHA KOLAY MICROS 3700 Restoran Otomasyon Sistemi ile Ingenico YazarkasaPOS arasında sağlanan entegrasyon, sektördeki işletmelere pek çok konuda kolaylıklar sağlıyor. Restoranlarda masa numarasını giren garsonun otomatik olarak adisyon bilgilerini Ingenico yazarkasaPOS üzerine çağırmasını sağlayan sistem, yine otomatik olarak adisyona

kullanıcıları tarafından maksimum güvenilirlik sağlayan, çok yönlü ve kullanımı kolay ürünler sunan bir marka olarak değerlendiriliyor. Ingenico Group, EFTPOS, YazarkasaPOS ve ödeme çözümlerini geniş ürün yelpazesini tüm dünyadaki iş ortakları aracılığı ile son kullanıcıların beğenisine sunarken, dikey pazarlarda ise özel projelerde yer alıyor.

uyumlu yazarkasa fişinin basılmasını ve tahsilatın alınmasını sağlıyor. İşyerlerinde temassız ödeme kabulünün yakın gelecekte mecburi olacağını söyleyen Ingenico Türkiye Genel Müdürü Alpay Sidal, “Protel ile gerçekleştirilen bu başarılı entegrasyon ile adisyon bilgisi otomatik olarak cihazımıza geliyor ve kullanıcı rahatlıkla ödeme tipini seçerek, isterse cep telefonundan isterse kartıyla temaslı veya temassız dilediği gibi ödeme yapabiliyor.” dedi.

TALEP ÜZERİNE UZAKTAN YÜKLENEBİLECEK Peki restoranlar, hem zamanı verimli kullanma konusunda hem de müşteri hizmet kalitesinde fark yaratacak olan MICROS 3700 Entegrasyonunu nasıl kullanabilecek? Bu konuda işletmelerin öncelikle taleplerini Protel firmasına letmeleri gerekiyor. Böylece talebi alınan işyerinin Ingenico yazarkasaPOS cihazına yazılım otomatik olarak yüklenerek kullanıma hazır hale gelecektir.


restaurant fuar 128 hotel & hi-tech

Ambiente Fuarı Şubat 2015’te Frankfurt’ta gerçekleşecek Dünya’nın önde gelen Uluslararası Züccaciye, Ev Dekorasyonu ve Hediyelik Eşya fuarı olan Ambiente, 13-17 Şubat 2015 tarihleri arasında Frankfurt Fair and Exhibition Centre’da gerçekleştirilecek. 4.700’ü aşkın katılımcının beklendiği etkinlikte Amerika ‘Partner Ülke’ olurken, fuarda Türkiye 100 firmasıyla katılım göstermeye hazırlanıyor.

D

ünyanın önde gelen Uluslararası Züccaciye, Ev Dekorasyonu ve Hediyelik Eşya Fuarı, 1317 Şubat 2015 tarihleri arasında, bir kez daha dünyanın en büyük ikinci fuar alanı olan Frankfurt Fair and Exhibition Centre’da gerçekleştirilecek. 4.700’ü aşkın katılımcının beklendiği etkinlikte Giving ve Living Bölümü için fuar alanının batı kısmı uygun görülürken, doğu kısmının tamamı ise Dining Bölümü olarak ayrıldı. Bu üç bölüm ile Ambiente, hediyelik, yaşam alanı ve mobilyanın yanı sıra, masa, mutfak ve ev aksesuarları için tüketici ürünleri alanında da mükemmel bir ürün yelpazesi sunuyor. Ambiente Fuarı Direktörü Thomas Kastl şunları paylaştı: “Ambiente, global tüketici ürünleri alanındaki endüstri için rakipsiz bir ticaret platformu. 46 futbol sahasından daha geniş büyüklükte bir alanda 90’ı aşkın ülkeden gelen ürünler yer alıyor. Bu kaçırılmayacak bir fuar”. Ambiente sektörün yeni ürünler alanında öncüsü olmakla birlikte genç tasarımcıların katılım göstermesi için çeşitli etkinlikler, trend sunumları, ödül törenleri ve promosyon programları ile de ön plana çıkan bir etkinlik.

TÜRKİYE’DEN 100 ŞİRKET KATILACAK 2014 ticaret yılının başında, 89 ülkeden 4.749 katılımcı beş gün boyunca 328.500 m2 büyüklüğündeki fuar

alanında en son ürünlerini ve yeniliklerini sergilemişti. Türkiye ise 123 şirket tarafından temsil edilmişti. Türkiye bu oranla Ambiente 2014’ün en çok katılım gösteren ülkeler sıralamasında 10. sırada yer aldı. 161 ülkeden, 2479’u Türkiye’den olmak üzere 144.000 şirket (2013 yılında 143 ülkeden 140.000) Ambiente için Frankfurt’a geldi ve bu rakam 2013’e kıyasla yüzde 21,6’lık bir artış ile Türkiye’yi en çok ziyaretçi sıralamasında 10. sıraya yerleştirdi. Ambiente’ye 4 ay kala Türkiye’den Arda Cam, Güral Porselen, Gürallar ArtCraft, Kütahya Porselen, Mercanlar, Paşabahçe, Solmazer ve Arzum’un da içinde bulunduğu yaklaşık 100 şirket 2015 organizasyonu için kayıt yaptırdı.

PARTNER ÜLKE, AMERİKA Frankfurt’ta düzenlenecek olan fuarın Partner Ülke’si Amerika Birleşik Devletleri olacak. Ambiente 2014’te Partner Ülke küresi, Japonya’dan Amerika Birleşik Devletleri’ne geçti. Amerika Birleşik Devletleri Başkonsolosu Kevin C. Milas törende şunları söyledi: “Ambiente, tüketici ürünleri sektöründeki tasarım trendleri için dünyanın en önde gelen etkinliği. Global pazarlarda pozisyonunu güçlendirmek isteyen Amerika Birleşik Devletleri, tüketici ürünleri şirketleri için seçkin bir platform. Messe Frankfurt’la gerçekleştirdiğimiz Partner Ülke ortaklığımız ile yaklaşan 2015 organizasyonu için heyecan duyuyoruz ve modern Amerikan ev iç dizaynını, ev eşyalarını ve dış dizayn ürünlerini sergilemeyi sabırsızlıkla bekliyoruz.” Danimarka, Fransa ve Japonya’dan sonra Amerika Birleşik Devletleri, Ambiente‘de dördüncü Partner Ülke konumunda. Organizasyon için, özel bir sunum, konsept günü, aktiviteler ve etkinlikler içeren kapsamlı bir program planlanıyor. New York’ta tasarım stüdyosu olan Scott Henderson A.Ş. şirketinden Scott Henderson, önümüzdeki yılın sunumu için özel sunum tasarımcısı olacak.

TURİZM VE EĞLENCE SEKTÖRÜ ÜST DÜZEY ÜRETİCİ PORTFÖYÜ İLE TEMSİL EDİLECEK 2012’deki Ambiente’de Contract Business (Taahhüt Ticareti) programının başlaması ile taahhüt sektörü


için fuar kısa zaman içerisinde önemli bir buluşma noktası haline geldi. Etkinlikte; turizm ve eğlence sektörü profesyonelleri, proje geliştiricileri, profesyonel ticari alıcılar, mobilya uzmanları, iç mimarlar ve tasarımcılar, restoran ve otel işletmecileri gibi konaklama uzmanları ve ticari karar alıcılar, taahhüt ticareti ve Horeca (Otel, Restoran, Yeme-İçme Servisi) sektörleri için doğru iş bağlantıları, uzmanlık ve kişiye özel çözümler bulabiliyor. Thomas Kastl bu konuda şunları söylüyor: “Seçkin otel ve restoranları, lüks yolcu gemileri veya uçakların business-class ya da first-class kabinleri gibi büyük projeleri donatmak için kullanılan ürünlerin yüksek estetik ve kalite standartlarında olması gerekiyor. Konaklama endüstrisinde ayırt ediciliğin ve rekabet faktörünün anahtarı iç dizayndır. Ambiente bu alanda mükemmel uzmanlık ve deneyim ile üst düzey üretici portföyü sunuyor.” Ambiente 2014’te 30 ülkeden gelen 270 katılımcı firma, taahhüt sektöründe tedarikçi olarak kanıtlanmış iş tecrübesine sahip olan (2013’de 30 ülkeden 250 katılımcı firma) şirketlerden seçildi. Bunlar arasında Dining segmentinden Dibbern, Nambé, Pillivuyt, Schönwald firmaları ile BHS Group’tan bir şirket, WMF ve Zwiesel Kristallglas gibi Pazar liderleri ve üst düzey şirketler de yer alıyor. Living segmentinde ise Fink Exotica Cor Mulder veya Lambert gibi üreticiler yeni projeler ve kusursuz ticari ürün alanında uzmanlıklarını paylaşıyor. Fuar boyunca iletişim bilgileri de dahil olmak üzere taahhüt ticareti segmentinde yer alan tüm katılımcılar, bir Contract Ticaret Rehberine kayıt ediliyor. Erişim sınırlamalı ve tedarikçi doğrulama sistemi içeren bir dijital eşleştirme platformu ile şirket bilgileri incelenebiliyor ve fuar için gerekli olan randevular ve birebir bağlantılar önceden ayarlanabiliyor.

TOPTAN SEKTÖRÜNDE DE ETKİLİ Ambiente ayrıca toptan sektöründe de büyük rol oynuyor. Çin dışındaki en büyük Sourcing platformu olarak, Passage alanında kapsamlı bir ürün yelpazesi sunuyor. Etkinlik, 6 sergi salonunda Çin, Hong Kong, Hindistan, Tayvan, Tayland ve farklı ülkelerden gelen 1.300’ün üzerindeki seçkin ve ihracat odaklı üreticiler

ile ziyaretçileri bir araya getiriyor. Üreticiler özelleştirme alanında yer alan fabrikasyon ürünlerden el yapımı ürünlere kadar geniş kapsamlı ürünleri büyük miktarlarda ve çok farklı çözümlerle birlikte sunuyor. Masa, mutfak, yaşam alanı ve hediyelik segmentleri alanındaki en önemli trendler Ambiente 2015’te sergilenecek. Bu dört trend dünya genelinde bilinmekte olan bureau de style bora.herke.palmisano tarafından hazırlandı. Trendin gösterimi günlük rehberli turlar ve konferanslar ile desteklenecek. The Talents and Next tanıtım programları, birçok genç tasarımcının kariyerinde önemli bir basamak oluşturuyor. Ambiente’de gelecek vaadeden genç tasarımcılar, ürün, mobilya ve mücevherat tasarımı segmentleri alanlarında fikirlerini, tasarımlarını ve prototiplerini ticari ziyaretçilerden oluşan bir uluslararası kitleye sunma ve potansiyel imalatçılar ile iletişime geçme imkanı buluyor. The Solutions özel gösterisi, akıllı tasarımlara odaklanıyor ve züccaciye, mutfak ve ev aksesuarları segmentlerinde sıradışı çözümler sunan Ambiente katılımcılarından yeni ürünler içeriyor. Fuarın bir parçası olarak tasarımcı ve küratör Sebastian Bergne, seçilen her bir ürünün ayrıcalıklı özelliklerini kısa bir film klibinde ön plana çıkarıyor. Geçmiş yıllarda olduğu gibi Ambiente 2015 de birçok ünlü ödül sunumuna ev sahipliği yapacak. Estetik özellikleri ve kullanışlılığı ustalıkla birleştiren tüketici ürünleri, Design Plus Ödülü ile onurlandırılacak ve kazanan ürünler fuar süresince teşhir edilecek. The German Design Ödülü ilk günde sunulacak ve ziyaretçiler kazanan ürünleri etkileyici bir sergide bulabilecekler. Ayrıca Ambiente süresince tasarım ve ürün kopyalamayı kınayan ‘Plagiarius’ negatif ödülü ve Mutfak İnnovasyonu ödülü de verilecek.


restaurant ürünler 130 hotel & hi-tech

Geberit’ten modern banyolara yenilikçi kumanda kapakları Kusursuz fonksiyonlarıyla banyolara yeni bir soluk getiren Geberit, banyolarında fark yaratmak isteyenlere yaratıcı ve modern alternatifler sunuyor. Farklı banyolar için yaratıcı çözümler sunan sıhhi tesisat ve gömme rezervuar markası Geberit, Omega serisi gömme rezervuarlar ve kumanda kapakları ile şık ve fonksiyonel çözümleri bir arada sunuyor. Geberit Omega kumanda kapakları, diğer kumanda kapaklarından yüzde 25 daha küçük formuyla zarif bir görünüm sunuyor.

mermer dokulu yüzeyin seramikle buluşması Varna Serisi

Serel’den Teknoloji Harikası: “Perla” Serel, modern banyoların vazgeçilmezi maksimum alan yaratılması amacıyla, en küçük banyolarda dahi işlevsel ve konforlu bir alan sağlayan teknoloji harikası “Perla” rezervuarı seçkin tüketicilerinin beğenisine sundu. “Perla” sayesinde kullanım alanı genişlerken, zarif cam tasarımıyla banyoların estetik görünümü tamamlanıyor. Özel olarak tasarlanan temperli camın uygulandığı “Perla”, asma klozetlerle güvenle kullanılabiliyor. Kapasitif sensörlü çalışma özelliği ile dokunulmadan aktive olarak, kullanıcısına son derece hijyenik bir çözüm sunuyor. Serel’in “Perla” ile kullanıcılarına sunduğu ayrıcalıklı bir başka özellik ise, kapasitif butonların kullanılmadığı durumlarda ilave infrared sensör vasıtasıyla otomatik olarak yıkama sağlaması.

Ege Seramik, doğa kadar gerçek doğa kadar dayanıklı serileri ile mekanlara hayat vermeye devam ediyor. Mermerin doğal dokusunu evinize taşıyan Varna serisi, şıklığı ve zarafeti aynı mekanda buluşturuyor. Digital Tile teknolojisi ile hem duvar hem de sırlı granit olarak üretilen seri, Rona, Espanola ve mozaik dekorları ile döşeme alternatifi sunuyor. 60x60 ebadındaki tam parlak sırlı granit zeminler, kalite ve şıklığı tüm iç mekanlara taşıyor.

Viko’dan güvenli ve zarif Trenda Metal Yenilikçi ürünleriyle sektörde fark oluşturan Viko, Trenda Metal ile bir kez daha beklentilerin üzerine çıkıyor. Trenda Metal; krom, inox, gold, antik olmak üzere 4 farklı renkte metal çerçeve seçeneği sunuyor. Metal yüzeyin parlaklığı ve Trenda’nın şık çizgilerini bir araya getiren Trenda Metal; ayrıca gümüş, beyaz, saten, bronz, antrasit, füme kapak alternatifleriyle isteğe göre de tamamlanabiliyor.




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.