8 D�nıokratikl��ın�
. _ ___
o ü
n
ı ü k
s
o
s
SaYfa Saldırısı
_
y a
ı
s
t
s ı y a
s
a
ı
·
-
t
FRANSA'nın
IMF
�Orta Ozelleştirme
J O Işçi Sınıfı
....:. M=as=al .;.; ı;.;:._
ı 5
Uünya1da ve Türkiye1de:
Kirli Sava� ve
o- a z e t � e
16�c;.;ir.:..:.:.t�;; _n s
Rua�da 61 l ____;____ Işgah
_
1-15 Temmuz 94, Sayı:3, Fiyatı: lS 000 TL
1 Sermayenin Saldırı·larına Dur Demek Icin
Topyekün SaldlriJa Karfl Topyekün Mücadele! '' K;
iz dönemleri, olayların akıl almaz bir hıza kavuştuğu, her bir günün yeni ve şaşırtıcı olaylara gebe olduğu dönemlerdir. Türkiye kapitalizminin, iyiden iyiye kriz çukurunun dibine doğru yuvarlanmış bulunduğu şu günlerde de yaşadığımız budur. "Kriz dönemleri, yalnızca olayların hızını artırmakla kalmıyor, aynı zamanda yüzlerdeki bütün maskeleri yük haline getirerek gerçeklerin alabildiğince açık bir hal almasına yol açıyor. "Devleti g'erçekte kimlerin yönettiği, parlamenter demokrasinin nasıl da rezilce bir oyundan ibaret olduğu, tüm bu temel sınıfsal gerçekler, olayları dikkatle izleyen işçi ve emekçilerin çıplak gözle algılayabileceği açıklıkta sahnede beliriyor." Yukarıdaki sözler, ilk sayımızın "Sivil Darbe -Senaryoları" başlıklı kapak yazısından alınmıştır.
Tabloya kısaca bir baka-·
lım.
.
Bu
ülkenin
başha
kanının yabancı bir ülkede, kirli yollardan elde edilmiş ' ve ö zenle gizlenmeye çalı şılan büyük miktarlarda bir yatınma-servete sahip olduğu ortaya çıkıyor. Bu durum,
normal
burjuva
siyaset kuralları açısından dahi o başbakanın derhal istifasını gerektiren büyük bir skandal iken, Türki ye'de neredeyse bir yaprak bile yerinden oynamıyor. S ermaye düzeninin aynı zamanda bir ABO vatan daşı da olan bu hanım başbakanı, ikinci vatanında, ·
nasıl elde edildiği "bilinmeyen"(!) bir servete sahip ve bu servetini açıkladığı mal beyanında belirtmemiş . . .
Son birkaç haftada peşisıra yaşadığımız olaylar, ilk
Bu, burjuva yasalarına göre dahi açık bir suç teşkil
sayımızdaki bu vurguları yinelememizi gerektirir
ederken, "hukuk"un kuralları harekete geçmiyor. Ama temsil ettiği halkın büyük bir desteğiyle millet
niteliktedir.
Birlefik ve Militan Bir Mücadele
.s
.,.. •
•
ermayenin işçi ve emekçilere yönelik yeni saldırı dalgası, ilk sonuçlarını ortaya koymaya başlaqı. Saldırı dalgasının ilk sonuçları korkunç bir zam sağanağı ve yoğunlaşan tensikatlar oldu. Işçi ve emekçilerin- yaşam düzeylerinde yaşanan ani ve sarsıcı gerilerneyi yüzbinlerce işçinin işsizliğe, aynı anlama gelmek üzere açlığa ve sefalete mahkum edilmeleri izledi. Önümüzdeki günlerde ise, bu saldırıları özelleştirme, anti-terör yasası vb. takip edecek.�. Sermaye düzeni, işçi ve emekçileri tepkisiz kılabilmek, saldırılarında başarılı olabilmek için çok çeşitli yöntemlere başvuruyor. Demokratikleşme vaatleri, "ortak fedakarlık" demagojileri bu yöntem lerden bir tanesidir. Çeşitli yollarla işçi ve emekçi hareketini kendi içinde bölmek, bu şekilde de birleşik bir sınıf eyleminin önüne geçmek, sermayenin kullanmaya çalıştığı bir diğer önemli yöntem... Sermayenin bu politikalarındaki en önemli silahı ise sendika bürokrasisi... Demokratikleşme vaatleri, "ortak fedakarlık" vb. demagojiler sınıf kitlesi içinde kayda değer bir etki yaratmadı: Ama bu aynı şeyi, burjuvazinin diğer yöntemleri için söylemek hayli zor. Sermaye düzeni, işçi hareketini bölme taktiğini çok çeşitli biçimlerde uygulamaktadır. tn sık kullandığı yöntemlerden biri, işçi sınıfının değişik kesimleri arasında ve bir bütün olarak işçi sınıfıyla ·
Devamı 3. Sayfada
meclisinde
yer
alan
bir
partinin
milletvekilleri,
Kürdistan'daki zulmü teşhir ettikleri için, Türk devle tinin vahşi sömürgeci politikalarına az çok muhalefet yürüttükleri için, partileri kapatılıyor, haklarında idam istemiyle davalar açılıyor. Üst üste yaşanan bu iki olay, burjuva hukukunun da, burjuva parlamenter sistemin de nasıl ikiyüzlü bir karaktere sahip oldu ğunu, nasıl da rezilce bir oyundan ibaret olduğunu başka hiçbir ek izah gerektirmeyecek denli açık bir biçimde gözler önüne seriyor. Bir yandan bu ikiyüz lülükler yaşanırken, diğer yandan da Kürt halkı toplu katliamlardan geçirilmeye devam ediyor. Cebinde
ölüm listesi taşıyan başbakan, kamuoyu önünde arsızca ölüm fermanları dekiare ediyor. Terörist devletin resmi ve gayrıresmi katliam çeteleri ise, bu ölüm emirlerini tek tek infaz ediyor vb .. vb .. Düzenin' kokuşmuşluğunun ve ikiyüzlülüğünün örnekleri bunlarla da sınırlı değil. Tabioyu izlemeye devam edelim. Düne kadar "ortak fedakarlık", "ek vergi", "krizin yükünü zenginler çekecek" dema gojileriyle işçi ve emekçilere yönelik saldırıya sözde halkçı bir kılıf geçirmeye çalışan sermaye devleti, aradan daha birkaç · hafta geçmeden, kendisinin gerçekte hangi sınıfın devleti olduğunu apaçık gözler ön.üne
serecek
uygulamaları
yürürlüğe
koyuyor.
Otomotiv sektöründe son dönemde yaşananlar, bu ikiyüzlülüğün en son ve en açık ömeğidir. Sözde birkaç hafta önce zenginlerden ek vergi alacağını söyleyen burjuva hükümet, şimdi otomotiv sektö ründen başlamak üzere bütün sermaye gruplarından aldığı vergi oranlarını tek tek düşürüyor. Sermaye çevreleri, burjuva hükümetin bu hizmetlerinden, işçi ve ·
Devamı
3.
Sayfada
·