090

Page 1

cmy k

Bekle bizi Ankara

Halkevleri, krizin faturas›n› emekçilere ç›karan AKP’nin sermaye yanl›s› politikalar›na karfl› 25 Ekim’de Ankara’da büyük bir miting yapmaya haz›rlan›yor ‹nsanca bir yaflam için mücadele edenler; bar›nma, e¤itim, sa¤l›k, su ve sa¤l›kl› bir çevre hakk›n› savunanlar; eflit, özgür, kardeflçe yaflan›lan bir ülke isteyenler 25 Ekim Ankara mitinginde bir araya geliyor, güçlerini birlefltiriyor. Bar›nma hakk› mücadelesinde Gökçek’e kök söktüren Dikmen Vadisi ve Mamak halk›, çürümüfllüklerini iktidar›n yüzüne çarpan Ar›zl›l›lar, harç zamlar›n› geri çektiren üniversiteliler, tafleron sistemine meydan okuyup haklar›n› alan iflçiler; gericili¤e, tacize, tecavüze sessiz kalmayan kad›nlar, derelerine kelepçe vurdurmayan Karadenizliler... Ankara’ya gidiyor. Sermayeye karfl› eme¤in dünyas›n› savunanlar, haklar›n› birlikte savunmak için güçlerini birlefltiriyor. Halk düflman› iktidara karfl› hak›n flartlar›n› hep birlikte hayk›r›yor.

15 Günlük Siyasi Gazete

Y›l 4 • Say› 90 • 1 Ekim 2009 • 1 TL

Sayfa 9’da

Kokteyl barda¤›

Süheyla E. Tezel

Hastane güncesi-3

Tufan Sertlek

Kölelikten iflçi olmaya

Sayfa 7’de

Medyada ping pong maç› s›kmad› m›?

Ferda Koç

Sayfa 5’te

Cihan Vodal›

Eme¤in nas›l daha da de¤ersizlefltirilece¤ini, hizmetlerin nas›l piyasalaflt›r›laca¤›n›, kentlerin, topra¤›n ve suyun nas›l ya¤malanaca¤›n› planlayanlar, karfl›lar›nda halk› bulacak...

Sayfa 4’te

Köylüler isyanda!

Sayfa 3’te

IMF ve Dünya Bankas›’n›n haramileri ‹stanbul’a hofl gelmiyorlar! Çünkü krizin faturas›n› halklara ç›karmaya çal›flanlar dünya halklar›n›n ve hak mücadelelerinin ortak düflman›d›r

Etkili bir toplumsal muhalefet için Sayfa2’de

‹stanbul yem olmayacak! Sayfa 3’te Neoliberal talanc›lar yaln›zca kentlere de¤il köylere de göz dikti. Çevreyi tahrip eden yol, maden projelerine ve iflletmelere karfl› köylüler seslerini yükseltiyor. Tokat Artova’da yolun asfaltlanmamas› nedeniyle ekinleri zarar gören köylüler yollar› kesti, Ni¤de Uluk›flla’da siyanürcü maden flirketine karfl› köylüler ihaleyi engellemek için Valili¤e yürüdü. Samsun Köseli köyünde ise su kaynaklar›n› kirleten çimento fabrikas› hedefteydi.

‹flçilerin yürüyüflü sürüyor

Sayfa 7’de

Nisan ay›ndan beri at›ld›klar› ifllerine geri dönmek için direnen ‹zmir Kent A.fi. iflçileri, Karfl›yaka Belediyesi yönetimine geri ad›m att›rmak için Ankara’ya yürüyor. Yaklafl›k 60 iflçi, 30 gün sürecek yürüyüfle kat›l›rken, geride kalan 80 iflçi ise ‹zmir Örnekköy’deki flantiyede aileleriyle birlikte direnifli sürdürüyor. ‹flçiler yürüyüfl boyunca geçtikleri yerlerde destek eylemleriyle karfl›lan›yor. cmy k

3. köprüye karfl› muhalefet, tüm kentin, rant ve kar düzenine karfl› yaflam› savunma mücadelesiyle birlefliyor. ‹stanbullular 11 Ekim’de Baflbakanl›k konutuna yürüyor Ulaflt›rma fiûras›’nda konuflan Baflbakan Erdo¤an, köprüyü protesto edenler için “köprüye karfl› ç›kt›n›z utanmadan üzerinden geçeceksiniz” dedi. ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi Baflkanl›¤› döneminde “3. köprü cinayettir” diyen Erdo¤an’›n, köprünün yap›lmas› durumunda üzerinden nas›l geçece¤i ise merak konusu. Büyükflehir Belediye Baflkan› Kadir Topbafl flûrada “‹ki tip insan vard›r, hizmet edenler, karfl› ç›kanlar” diyerek köprü projesini destekledi. Böylelikle ‹stanbul’un son ormanlar›n›n ve su havzalar›n›n talan›na, bölgede oturan halk›n bar›nma hakk›n›n gasp›na “hizmet” edece¤ini de söylemifl olan Topbafl, “ne tip bir insan” oldu¤unu gösterdi. Topbafl daha önce “‹stanbullu istemezse köprü yap›lmaz” demiflti. Ulaflt›rma Bakan› Y›ld›r›m ise ‘flûrada herkes konuflacak’ demiflti ama ne olduysa köprü projesine karfl› Haliç Kongre Merkezi’nde aç›klama yapmak isteyen 3. Köprü Yerine Yaflam Platformu üyeleri polis engeliyle karfl›laflt›, içeriye sokulmad›. Tüm bu yaflananlara karfl›n ‹stanbul’a sahip ç›kanlar “rant projesi”ne karfl› mücadelelerini sürdürecekleri mesaj›n› verdi. ‹stanbullular 11 Ekim’de de Baflbakanl›k konutuna yürüyecek.

Sayfa 12’de

Bar›nma hakk› forumu

Sermayenin y›k›m politikalar›na karfl› bar›nma hakk› mücadelesi verenler, 3-4 Ekim’de Ankara’da Bar›nma Hakk› Forumu’nda buluflarak herkesi onurlu bir kavgan›n yoldafll›¤›na ça¤›r›yor.

Ar›zl› halk› Ankara yolunda

Oturduklar› konutlardan at›lmak istenen Ar›zl›l› depremzedeler Ankara’ya yürüyor. Yürüyüfl güzergah›ndaki kentlerde depremzedelere destek eylemleri yap›l›yor.


1 Ekim 14 Ekim

2 GÜNDEM Medyada ping pong maç› s›kmad› m›? Cihan Vonal› ok alametler belirmiflti zaten... Medyan›n neo-liberal, Il›ml› ‹slamc› çizgide yeniden dizayn› bir son dakika geliflmesi de¤il. Süreç, AKP'nin 2002'de hükümete geliflinden bu yana iflliyor. Zaman gazetesi Genel Yay›n Yönetmeni Ekrem Dumanl›'n›n medyada baz› gazetecilerin tasfiye edilece¤ini duyurmas›, Do¤an grubuna tarihi vergi cezas›n›n kesilmesi ve izleyen günlerde AKP'ye mesafeli yazarlardan Bekir Coflkun'un Hürriyet'ten ayr›lmas›yla yeniden düzenleme sürecinde yeni ama tabii ki önemli bir varyanttan geçildi¤i anlafl›l›yor. Bugünlerde Nazl› Il›cak'tan ‹smet Berkan'a tüm gazeteciler medyan›n Türkiye'deki hali pür meali ve hükümet-medya iliflkileri üzerine yaz›lar karal›yor. Tart›flmalar devam ederken yeni yenilenme haberleri de gelmeye devam ediyor. Halk›n Sesi bask›ya girerken son olarak Sedat Ergin Milliyet'in bafl›ndan al›narak yerine Vatan'dan Tayfun Devecio¤lu getirilmifl, Hürriyet'te Bekir Coflkun'un köflesi Y›lmaz Özdil taraf›ndan doldurulmufltu. Toplumsal muhalefetin bir k›sm›nda bu süreçte Do¤an Grubu'nun medyadaki tekelinin zedelenmesi nedeniyle son geliflmeler içten içe hazla karfl›lan›rken bir di¤er k›sm›nda ise AKP'nin bu müdahalelerle medyada tek seslili¤i dayatmas› vahim bir geliflme olarak görülüyor. Bu kesimlerin bir bölümünde medyada tekelcili¤e karfl› AKP'ye destek di¤erinde ise medyada tekseslili¤e karfl› Do¤an Grubu'na deste¤e kay›fllar bile gözlemlenebiliyor. Halbuki ne Do¤an grubu medyada tek seslili¤e karfl› ne de AKP medyada tekelcili¤e. ‹ki aktörün de istedi¤i temsil ettikleri sermaye yap›lar› ve politik çizgilerinin de ihtiyaçlar› do¤rultusunda medyada kendi tek sesliliklerini ve kendi tekellerini yaratmak. Do¤an grubunun tarihinde ayk›r› ses ç›karmalar› nedeniyle kafalar› uçurulan yazar ve gazetecilerden bir ordu bulunuyor. (Burada 'muhalif' yazarlar›n birço¤unun muhalifliklerini de sorgulamak gerekiyor. Do¤an grubundan sendikan›n silinmesine güçlü destek veren Emin Çölaflan m› muhalif? 12 Eylül'ü o dönemki yaz›lar›yla aç›kça destekleyen Bekir Coflkun mu muhalif?) AKP'nin ise Do¤an'›n tekelini k›rmak ama Çal›k, Koza gibi kendi gruplar›n›n tekelini kurmak istedi¤i bal gibi ortada. Medyan›n yeniden dizayn› süreci dönem dönem uzlaflmalarla yavafllayacak, dönem dönem cezalar ve kelle uçurmalarla h›zlanacak ama AKP hükümet oldukça devam edecek. Dolay›s›yla Ertu¤rul Özkök'ün Umre ziyareti, Bekir Coflkun'un tasfiyesi, Kanal D'de son dönemde göze çarpan polisten servis edilme, sola sald›ran (Ama Mehmet Y. Y›lmaz'›n bile köflesinden elefltirdi¤i) haberlere bak›p temelli bir uzlaflma sa¤land›¤›n› düflünenler fazla acele ediyor. Bu sürecin parças› olarak görülen Miliyet'teki yönetim de¤iflikli¤inin ise muhalifleri t›rpanlama çabalar› ile bir ilgisi bulunmuyor. Zira gönderilen Sedat Ergin son dönemde AKP'ye ›l›ml› bir çizgide gazeteyi yönetmifl, sosyal demokrat bir tabana dayanan Milliyet'in sat›fllar› dibe vurmufltu. Yerine getirilen Tayfun Devecio¤lu döneminde ise Vatan'da AKP'ye karfl› ç›k›fllar yapan haberlere s›kl›kla rastlad›k. Ayr›ca gazetenin yeni bafl yazar› Güngör Mengi de Vatan'da AKP'yi elefltirmekten kaç›nmayan isimlerden. Medya alan›nda uluslararas› kamuoyuna da yans›m›fl olan filler tepiflmesi, yeniden dizayn süreci, aktörlerin farkl› araçlar› ve taktikleri de deneyecekleri flekilde iflleyecek. Süreçte flu an için ise AKP birkaç ad›m önde gözüküyor. Ancak bütün bunlar olurken toplumsal muhalefetin tart›flmalar› ping pong maç› izler gibi izlemekten kurtulmas› gerekiyor. Bunun yolu da tart›flmay› AKP ve Do¤an Medya ekseninden ç›kar›p yeni bir eksene, tabana inen bir eksene kayd›rmaktan geçiyor. Bu düzlemi kurarken süreçte medya çal›flanlar› ve haber alma haklar› k›s›tlanan yurttafllar›n da belirleyici aktörler olarak konumlar›na yerlefltirilmeleri gerekiyor. Buradan bak›nca toplumsal muhalefetin medya alan›nda hem sendika ve ifllevleri farkl› örgütlenmeleri önemsemesi hem de alternatif medya a¤lar›n›n yarat›lmas› konusunda daha iddial› olmas› gerekiyor. Toplumsal muhalefet yedi y›ld›r süren zevki kaçm›fl bu maç› sadece izlemekle yetinmek yerine üzerine vazife ç›kar›p medyay› her dönemkinden daha fazla olmak üzere bir mücadele alan› olarak tarif edip bu alanda üretimlere yüklenmek zorunda.

Ç

2009

‘Konya’da Halkevi açamazs›n›z!’ Konyal› emek ve demokrasi güçleri, 12 Eylül protestosunun ard›ndan iki Halkevcinin gözalt›na al›narak tehdit edilmesini ortak bir bas›n aç›klamas› yaparak protesto etti. Emek ve demokrasi güçleri “Hepimiz Halkevciyiz” dedi Halkevleri, ÖDP ve TKP’nin ortaklafla düzenledi¤i 12 Eylül protestosunun ard›ndan 15 Eylül’de iki Halkevci “yasad›fl› örgüt propagandas›” yapt›klar› iddias›yla evlerinden gözalt›na al›nd›. Polis Halkevcileri, “Konya’da Halkevi açamazs›n›z” diye tehdit edildi. Konya’n›n emek ve demokrasi güçleri de yaflananlar› protesto etmek için 18 Eylül’de Zafer Meydan› Caml› Köflk önünde bir bas›n aç›klamas› yapt›. Halkevleri, ÖDP, TKP, ÖSH, E¤itim-Sen, Ses, Bes, Tüm Bel-Sen, Yap› Yol-Sen, Kültür Sanat-Sen, D‹SK Nakliyat-‹fl, D‹SK EmekliSen’in kat›ld›¤› aç›klamay›, kitle örgütleri ad›na ÖDP ‹l Baflkan› Bayram Çal›k okudu. “Dikensiz gül bahçesi istiyorlar” Çal›k, Halkevcilere yönelik gözalt› ve tehdidin, 12

Eylül eyleminde dile getirilen ‘darbecilerin yarg›lanmas› ve hesap vermesi’ talebi karfl›s›nda bir haz›ms›zl›k oldu¤unu belirterek, polisin tutumunu k›nad›. Çal›k, Halkevcilerin gözalt›na al›nmas› konusunda görüflmek için gittikleri karakolda muhatap bulamad›klar›n› söyledi ve “Kimse kendisini bu ülkenin sahibi zannetmesin” dedi. 12 Eylül düzeninden memnun olanlar›n harami düzenini sürdürmek için ülkeyi dikensiz gül bahçesine çevirmek istediklerini belirten Çal›k, 12 Eylül faflist hukuku de¤iflmedi¤i sürece ülkede özgürlüklerin ve demokrasinin geliflmesinin mümkün olmad›¤›n› söyledi. Çal›k, hak gasplar›na, hukuksuzluklara, yolsuzluklara

karfl› verdikleri mücadelenin ve direniflin kesintisiz sürece¤ini söyledi. “Bizler dün de Halkevi üyesiydik, bundan sonra da Halkevciyiz. Bask›lar, tehditler ve hukuksuzluklar bizleri hakl› ve meflru mücadelemizden al›koyamayacaklar” diyen Çal›k, konuflmas›n› “Yaflas›n Halkevleri! Yaflas›n demokratik Türkiye mücadelemiz!” sözleriyle bitirdi. Misafir de¤il ev sahibiyiz Bayram Çal›k’›n ard›ndan Halkevleri Genel Baflkan Yard›mc›s› Ender Büyükçulha da bir konuflma yapt›. Büyükçulha Konya’da Halkevleri’nin misafir de¤il ev sahibi oldu¤unu ve bir hoflgörü flehri olan Konya’n›n Halkevleri’nin ilk aç›ld›¤› yerlerden birisi oldu¤unu hat›rlatt›.

Yaftac›ya suçüstü Zaman gazetesi, Halkevleri’ni karalamaya yönelik yay›nlar› nedeniyle tazminat ödemeye mahkum edildi. Her f›rsatta sola sald›rmay› görev bilen Zaman, 2004 y›l›nda derin emniyet ba¤lant›lar›na dayand›rd›¤› iki haberle Halkevleri’ni “illegal örgüt yuvas›” olmakla itham edip hedef göstermiflti. Halkevleri’nin açm›fl oldu¤u dava üzerine yap›lan yarg›lama Zaman gazetesi aleyhine sonuçland›. Zaman gazetesi 2004 y›l›nda 2 ve 3 Eylül tarihlerinde pefl pefle iki haber yay›nlam›fl, Halkevleri’ni “illegal örgüt yuvas›” ilan edip hedef gösteren haberlerde flu ifadelere yer verilmiflti: “Halkevleri’nde 2908 say›l› Dernekler Yasas› kapsam›nda yap›lan denetim ve kontrollerde… dernek flubelerinin do¤rudan illegal örgütlerin propagandas›n›n yap›ld›¤› yerlere dönüfltürüldü¤ü belirtildi.” “Evet, örgütüz!” Halkevleri bu haberler üzerine bas›n aç›klamalar›yla tepkisini ortaya koymufl, aç›klamalarda “Halkevleri ‘örgüt yuvas›’ de¤il, halk›m›z›n ‘örgütü’dür” denilmiflti. Bu haberlerin, geçmiflte oldu¤u gibi bir kez daha Halkevlerini ve Halkevcileri y›pratmaya, susturmaya yönelik kirli oyunlar tezgahland›¤›n›n göstergesi oldu¤unu ifade eden Halkevciler, bu oyunlar› yine bofla ç›karacaklar›n› ifade etmiflti. Zaman’›n derin ba¤lant›lar› Ayn› zamanda, söz konusu haberlerle ilgili hukuki süreç bafllat›lm›fl ve ‹çiflleri Bakanl›¤›’na Zaman taraf›ndan iddia edilen belgelerin aç›klanmas› için Bilgi Edinme Hakk› Kanunu uyar›nca baflvuruda bulunulmufltu. Ancak ‹çiflleri Bakanl›¤›’n›n Halkevleri’ne verdi¤i yan›t düflündürücüydü: “Derne¤inize iliflkin talep edilen bilgiler Bilgi Edinme Hakk› Kanunu’nun ‘Bilgi Edinme Hakk›n›n S›n›rlar›’ bafll›kl› dördüncü bölümü gere¤ince gizlilik arz etti¤inden, cevap verilememektedir.” AKP hükümeti ve onun bürokratlar›, Halkevleri hakk›nda gizli raporlar düzenlemekte, dosyalar tutmaktayd›. “Gizlilik arz eden” bu raporlara Zaman’›n nas›l ulaflt›¤› ise ‘resmen yan›tlanmam›fl’ bir soru olarak kald›. Halkevleri ise bu durumun, ‹çiflleri Bakanl›¤› ve Emniyet bünyesindeki cemaatçi kadrolaflman›n bir delili oldu¤una dikkat çekti. Bediüz-Zaman: 2004 y›l›ndaki habere 2008 tarihli kaynak Dava ilerledikçe baflka tuhafl›klar da yafland›. Zaman gazetesi avukatlar›, savunmalar›nda 2004

y›l›nda yap›lan haberlere kaynak olarak, 2006’da bafllayan denetimleri ve 2008’de haz›rlanan raporlar› gösterdi. Ya Zaman gazetesi Halkevleri’ne denetim yap›laca¤›n› iki y›l önceden biliyordu. Ya da Zaman, ‹slamc› bas›n›n di¤er organlar› gibi, hedef gösterdi¤i kurumlar›n birilerince hedef al›naca¤›ndan emin bir flekilde davran›yordu. Üçüncü bir olas›l›k da Zaman gazetesinin yazar ve muhabirlerinin bir zaman makinesine sahip oldu¤u. Ne var ki, davada Zaman’›n avukatlar›n›n mahkemeye delil olarak sundu¤u raporlarda dava konusu haberlerin içeri¤i ile herhangi bir ba¤lant› yok. ‹çiflleri Bakanl›¤› ile Zaman’›n haberi aras›ndaki tek somut ba¤lant›n›n, Halkevleri’nin kamu yarar›na dernek statüsünden duyulan rahats›zl›k oldu¤u görülüyor. Zaman, Halkevleri’nin kamu yarar›na dernek statüsünde bulunmas›n›n avantajlar›n› s›ralay›p sonra da karalamaya geçmiflti. ‹çiflleri Bakanl›¤›’nca haz›rlanan raporun as›l konusunu da Halkevleri’nin kamu yarar›na dernek statüsünün devam› oluflturuyor. Ancak raporda Zaman’›n iddialar› ile ilgili herhangi bir bilgi bulunmad›¤› gibi, yaln›zca baz› flubelerde dernek defterlerinin tutulmas› konusundaki özensizlik ve AKP karfl›t› eylemlerden söz ediliyor. Mahkeme Zaman’› suçlu buldu Bak›rköy 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde 17 Eylül’de görülen duruflmada, Halkevlerinin açt›¤› dava sonuca ba¤land›. Bilirkifli raporunda Zaman gazetesinin, bas›n›n haber verme fonksiyonunu yerine getirirken kulland›¤› haklar s›n›r›n› aflt›¤› ve konu ile ifade aras›ndaki düflünsel ba¤› zorlayarak haberin veriliflinde gerekli yarar› ve de¤erlendirmeleri aflarak Halkevleri’nin kiflisel haklar›n› zedeledi¤i belirtilirken, mahkeme de Halkevleri’nin davas›n› yerinde bularak Zaman gazetesini, faiz ve di¤er giderleri ile birlikte 1500 TL tazminat ödemeye mahkum etti.

Etkili bir toplumsal muhalefet için... lk gününden itibaren önemli geliflmelere gebe olan kritik bir aya giriyoruz. TBMM'nin 23. Dönem 4. Yasama Y›l›, 1 Ekim'de bafllad›. Bu yasama y›l› AKP için ve sayesinde(!) de önemli geliflmelere sahne olacak. ‹lk kritik konu büyük olas›l›kla Ermenistan ile iliflkiler olacak. ‹sviçre'nin arabuluculu¤unda Ermenistan ile sürdürülen görüflmeler sonucunda paraf edilen iki protokolden biri olan "Türkiye Cumhuriyeti ile Ermenistan Cumhuriyeti Aras›nda Diplomatik ‹liflkilerin Kurulmas›na Dair Protokol", iki ülke aras›ndaki s›n›r›n karfl›l›kl› olarak tan›nmas›n› öngörüyor. Oysa Ermenistan bugüne dek s›n›r› tan›may› reddediyordu. Ve ayr›ca bu protokol, meclis onay›ndan geçerek yürürlü¤e girmesinden itibaren 2 ay içerisinde ortak s›n›r›n aç›lmas› hususunda bir anlaflmay› da içeriyor. Erdo¤an’›n aç›klamas›na göre anlaflma zapt›n›n 10-11 Ekim’de TBMM'ye götürülmesi ve onaya sunulmas› hedefleniyor. Yani 14 Ekim’deki Türkiye-Ermenistan futbol maç›na yetifltirilmeye çal›fl›lacak. Futbol aç›s›ndan formalite olan bu maç, siyasal aç›dan tarihi bir önem kazanacak (Kim demifl futbolu siyasete alet etmek yanl›flt›r diye). Elbette bir di¤er geliflme Kürt sorununda (aç›l›m›nda) bekleniyor. 29 Temmuz 2009’da haz›rlanaca¤› söylenen 'Kürt aç›l›m›' paketi, en nihayetinde 'Demokratikleflme Aç›l›m› Eylem Plan›' ad›yla an›lmaya baflland›. Paketin içeri¤inin Erdo¤an taraf›ndan Ekim ay›nda Van ve A¤r›'da aç›klanmaya bafllanmas› bekleniyor. Ancak Erdo¤an, bu konudaki anayasal beklentilerin önünü ABD’deki konuflmas›yla kesti; “Anayasa de¤iflikli¤i yapmayaca¤›z. Parlamento haz›r de¤il, kurumlar haz›r de¤il”. Parlamento dedi¤i; CHP, MHP ve elbetteki kendi milletvekilleri. Kurumlar dedi¤i de ordu ve biraz da yarg›. Anayasal bir de¤ifliklik içermeyen, ana dilde e¤itimi reddeden, koruculuk sistemine dokunmayaca¤› aç›klanan, aff› gündemine almayan bu sözde plan›n birkaç Kürdoloji enstitüsü, birkaç köy ismi de¤iflikli¤i ve düzene zarar›(!) dokunmam›fl gerillalar için sakin bir gelecek vaadinden baflka ne içerdi¤i tam bir muamma. Bu plan›n arkas›nda ABD’nin olmas›n›n yeterli olaca¤›n› düflünen Erdo¤an, tam bir uygulama rezaleti yaflat›yor. Siyasal düzeydeki kutuplafl-

ma, her geçen gün toplumda da büyüyor. MHP kitlesinin özel bir ateflleyiciye zaten ihtiyac› yok. Ancak kendisini sosyal demokrat olarak tan›mlayan (ve asl›nda Kürt sorununun çözümünde ilerici inisiyatif almas› gereken) çok büyük bir kitle (Aleviler istisna de¤il) bu sorun özelinde h›zla gericilefliyor. Kuflkusuz bu noktada Deniz Baykal ve ekibinin hakk›n›(!) vermek gerek fakat ayn› zamanda bu kitlenin ABD, AKP ve Erdo¤an’a karfl› olan alerjisi de belirleyici oluyor. Ve elbette unutulmamas› gereken; ülkemizdeki sosyal-demokrasiyi biraz kaz›y›nca alt›ndan ç›kan sosyal flovenizmin gerçek yüzüdür (En son Bursa’da görüldü¤ü gibi, seçti¤i siyasetçileri örnek alanlar, Diyarbak›rspor futbol maçlar›na o siyasetin en uç yorumlar›n› tafl›yor). Her fleye ra¤men son üç-dört ayda yaflananlar Kürt meselesi konusunu bir baflka düzleme tafl›m›flt›r. Bu düzlemden geri dönüfl imkans›z de¤il ancak çok zordur. Fakat bu sürecin inisiyatifi AKP’ye (Erdo¤an’a) b›rak›ld›¤›nda Amerikanc› (yani halklar›n de¤il ABD’nin ç›karlar›na uygun) ve gerici (yani bir halk› ‹slami gericili¤e terk eden) bir sonuç ç›kaca¤› mutlakt›r. TSK’ya bir y›l daha “s›n›r ötesi harekat izni” veren tezkerenin Ekim ay›nda Meclis’ten jet h›z›yla geçirilece¤inin aç›klanmas›, aç›l›m›n s›n›r tan›maz(!) oldu¤unun kan›t›. Sürecin, AKP’nin keyfiyetine b›rak›lmamas› için ezilen halk›n siyasal temsilcilerinin (AKP’de örgütlü Kürt burjuvazisinin ve feodallerinin de¤il) inisiyatif almas› kaç›n›lmazd›r. AKP’nin Kürt halk›n›n siyasal temsilcilerini süreçten d›fllama tavr› 6 milletvekilinin dokunulmazl›¤›n› korumama tavr›yla art›k iyice netleflmifltir. Rüflvetçiden tacizciye, uyuflturucu kaçakç›s›ndan katile her türlü suçluya dokunulmazl›k z›rh› kazand›ran meclisin, ifade hakk›n› kullanan DTP’li milletvekilini kapsama alan› d›fl›nda b›rakmas› manidard›r. “Kürsü dokunulmazl›¤›na” sahip ç›kmaktansa, alaverelerle günü kurtar›rken DTP’lilerin bafl›ndan k›l›c› eksik etmemeye yönelik yaklafl›m aç›l›m sürecinin ruhuna da oldukça uymaktad›r. Tüm bunlar göstermektedir ki AKP, ABD ve TSK d›fl›nda aç›l›mda bir muhattap tan›mamakta, tüm meclis içi görüflmeler ve görüflme talepleri “dostlar al›flveriflte görsün” tarz›yla gündeme gelmektedir.

Bat›’da ise ilericilere, sosyalistlere düflen iki kritik görev mevcuttur: “Kürtlerin siyasal temsilcileri özne kabul edilmeden bu sorun çözülemez” söylemini büyütmek ve floven ideolojiye karfl› (ve Kürt hareketi içerisindeki baz› marjinal milliyetçi e¤ilimlere ra¤men) halklar›n birlikte, kardeflçe yaflama kültürünü ve iliflkilerini gelifltirmek. Sol bir tutumun ayr›nt›lar› bu eksenlerde belirginleflecektir. Hat›rda tutulmal›d›r ki gerek Kürt meselesi gerekse de Ermenistan’la iliflkiler konusu, sadece kendi dinamikleriyle egemen siyasetin en önemli gündemi haline gelmedi. AKP, daha do¤rusu Erdo¤an ve Gül özel inisiyatif al›p bu konular› bu düzeye çekti. Bilindi¤i üzere bunda yeni ABD yönetimi ve de¤iflen öncelikleri etkili oldu. Bölgeyi güvenli bir enerji nakil hatt› haline getirmek en belirleyici olan kayg›lardan biri olarak öne ç›k›yor. Ancak sürecin zamanlamas›na dikkat çekmekte yarar var. AKP, bu konular› bu y›l ele almak ve mesafe katetmek zorunda. Çünkü 2011’de yani seçimlerin yap›laca¤› y›l bu konular bu biçimde ilerletilemez (Benzer bir durum Alevi Aç›l›m› için de geçerli). Bu yasama y›l›nda bir dizi yasal ve yap›sal de¤ifliklik gerçeklefltirilmek zorunda. Parlamenter muhalefetin k›s›r ve sapk›n oluflu, toplumsal muhalefetin ise c›l›z ve cüretsiz oluflu AKP’ye f›rsat vermifl durumda. Tek bafl›na gündem belirleme ve bu gündem içerisine herkesi hapsetme rahatl›¤›. Bu y›l AKP için bir baflka aç›dan da kritik geçeçek; ya¤ma ve talan›n dizginsiz son etab› yaflanacak. Üçüncü köprü telafl› biraz da bu yüzden. Son alt› y›lda devlet (AKP) eliyle yarat›lan ve “bu ülkenin gerçek burjuva s›n›f›” olarak tan›mlad›klar› sermaye kesimleri (MÜS‹AD, TUSKON, ASKON üyeleri) için kal›c› hamlelerinin bu y›l pekifltirilmesi gerekiyor. Bir yandan da AKP, 3 Ekim günü kongre yapacak ve parti vitrinini yenileyecek yani yeni görev paylafl›mlar› yap›lacak. 50 kiflilik MKYK’da ve 12 kiflilik MYK’da önemli de¤ifliklikler olmas› bekleniyor. Kongrede yeni bestelenen 8.Y›l Marfl› da çal›narak birlik ve beraberlik görüntüsü verilecek. Marflta yer al›r m› bilinmez ama, spekülasyon, toprak rant›, kent rant›, di¤er ülkelerle ifl ba¤lama, yeralt› ve yerüstü kaynaklar›n gasp›, ihale yolsuzluklar› ve tabii

ki kapitalist pazara aç›lan e¤itim, sa¤l›k, bar›ma, ulafl›m gibi alanlarda derinleflme ve tekelleflme, bu y›l›n gözde nakaratlar› olacak. 1 Ekim’e tekrar dönersek; ülkemizde flatafatl› bir gösteri gerçekleflecek. IMF ve Dünya Bankas›’n›n y›ll›k toplant›s› bu y›l 6-7 Ekim tarihlerinde ‹stanbul’da olacak. Ancak süreç 28 Eylül’deki toplant›larla bafllad›. Bu y›lki toplant›n›n bafll›¤› da “Krize çözüm, toparlanmaya destek.” Ancak bu toplant›larda siyasal liderler olmayacak. Uzmanlar yaklafl›m ve tahminlerini ortaya koyacak. Paran›n özne, halklar›n/insanlar›n nesne oldu¤u çözümler(!) tart›fl›lacak. Resmi programda yok ancak G-7’de yer alan ülkelerin bakanlar› da 3 Ekim’de bir araya gelecek. K›sacas›; 1-7 Ekim aras›nda binlerce teknokrat kavgam›z›n flehri ‹stanbul’da “dünya halklar›n›n defterini daha iyi nas›l düreriz” diye kafa patlatacak. Bir hat›rlatma; 1 Ekim ayn› zamanda IMF’nin özel olarak istedi¤i, Sosyal Sigortalar ve Genel Sa¤l›k Sigortas› Kanunu'nun yürürlü¤e girmesinin y›l dönümü. 1 Ekim’de ayr›ca, rastlant› odur ki (Meclis’in aç›ld›¤› ve IMF-DB toplant›s›n›n sürdü¤ü gün) TÜS‹AD Yüksek ‹stiflare Konseyi ‹stanbul'da toplanacak. Bas›na aç›k aç›l›fltan sonra bas›na kapal› toplant›lar yapacaklar, gelecek kayg›lar›ndan hareketle büyük ihtimalle; güvenceli ifl, e¤itim, sa¤l›k ve bar›nma sorunlar›n› konuflacaklar(!). 1 Ekim’de halk›n pay›na ne düflecek, peki? 1 Ekim’den itibaren elektrik yüzde 9.8 zaml› ayd›nlatacak! 1 Ekim’den itibaren resmi sa¤l›k kurumlar›nda hasta kat›l›m pay› 2 ile 8 lira aras›nda, özel hastanelerde ise 15 lira olacak! 17 Ekim'de TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda 2010’un bütçe görüflmeleri bafllayacak. 2010’un bütçesi, bu y›l›n bütçe a盤›n›n gölgesinde belirlenecek. Bu y›l›n bütçe a盤› ise flimdiden 40 milyar lira düzeyinde, yani y›l sonunda 50 milyar lira olacak. Bu a盤› Erdo¤an, kendi milletvekillerinden, müteahhitlerinden ve tarikatlardan keserek kapatmayacak. Dolayl› vergiler artacak, birçok ürüne zam yap›lacak, devletin kamu harcamalar› yani e¤itime, sa¤l›¤a ay›rd›¤› pay azalacak. Ve bu süreç sadece üç ayla s›n›rl› kalmayacak. Önümüzdeki y›l›n harcama(ma)lar›na da yans›ya-

cak. 2009 bütçesinde, milli gelirden e¤itime ayr›lan pay yüzde 2,5’e düflmüfltü, bu oran daha da düflecek. Ve elbette di¤erlerinde de. Ancak kimse silah harcamalar›n›n azalaca¤›n› sanmas›n! Bunlar yaflan›rken halk, kendi yaflamsal harcamalar›n› karfl›layabilecek geliri elde edecek mi? Elbette ki hay›r! Geçen y›l yüzde 11,9 olarak belirlenen tar›m d›fl› iflsizlik oran› bu y›l yüzde 16,4'e yükseldi. Genç nüfustaki iflsizlik oran› da yüzde 18'den yüzde 23,7'ye ç›kt›. Türkiye ‹statistik Kurumunun iflsiz say›s›n› 3 milyon 269 bin olarak aç›klamas›na ra¤men gerçek iflsiz say›s› 6 milyonu buluyor. Toplumsal gerilim her geçen gün büyürken, bu gerilimin sol aç›s›ndan do¤ru siyasal kanallara akt›¤›n›/aktar›ld›¤›n› söylemek mümkün de¤il. Halk›n bu sald›r›lar karfl›s›nda siyasallaflmas›n›, bir siyasal parti oluflturmakla ya da varolan bir siyasal partiye ça¤r› yapmakla sa¤layabilece¤ini sanmak tam bir aymazl›kt›r. Ancak bu aymazl›¤›n örnekleri azalmak yerine artmaktad›r. Sar›gül’ün Türkiye De¤iflim Hareketi ile bafllayan “yeni parti kurma mevsimi” görülen o ki di¤erleriyle devam edecek. Böylesi bir duruma soldan da niyetlenenlerin oldu¤u biliniyordu. fiimdi ise 10 Aral›kç›lar›n yan›na Alevi Partisi niyeti olanlar da kat›lm›fl durumda. Mezhebe dayanan sözde bir siyasallaflman›n saçmal›¤›n› anlamak için geçmifle (Birlik Partisi deneyimine) bakmak bile gereksiz. Etkili bir toplumsal muhalefet için ise gereken nitelikler belli: Q Yarat›lm›fl gündemler içinde savrulmayan, s›n›rlara hapsolmayan, kendi politik program›yla varolan gündemlere müdahale edebilen yani kendi gündemini belirleyen bir muhalefet Q Kendi kiflisel/grupçu ihtiyac›na göre de¤il, halk›n ihtiyaçlar›na göre belirlenen mücadele araçlar›n› kullanan yani arac› de¤il, amac› önde tutan bir muhalefet Q Tek bir konuya s›k›flmayan ve tek bir tarz› içermeyen, yani dinamik ve çok yönlü bir muhalefet Q Politik hedefi belli ancak ancak baflka politik çizgilerle de yürüyebilen, yani yönlendirici ve kapsay›c› bir muhalefet Bu ülkede bunlar› amaç edinenler ve yapanlar var...


1 Ekim 14 Ekim

2009

GÜNDEM 3

I Ruhi Su mezar› bafl›nda an›ld›

I ‘Ça¤dafl Eczac›lar’ kazand›

I TRT çekti, ‹HA ve Cihan üstüne kondu

12 Eylül cuntas›n›n engellemeleri nedeniyle tedavi için yurtd›fl›na ç›kamayan ve 20 Eylül 1985’te yaflam›n› yitiren usta sanatç› Ruhi Su ve efli S›d›ka Su, ‹stanbul Zincirlikuyu’daki mezarlar› bafl›nda an›ld›. Ailesi ve sevenlerinin kat›ld›¤› törende konuflan sanatç› arkadafllar›ndan Refik Köksal “Su, yaln›zca geçmiflin ozan› de¤il, ayn› zamanda gelece¤in de yüz ak›d›r” dedi.

‹stanbul Eczac› Odas›’nda 27 Eylül Pazar günü gerçeklefltirilen seçimleri “Ça¤dafl Eczac›lar” grubu kazand›. Seçimlerinde yar›flan "Ça¤dafl Eczac›lar" grubunun listesi bin 595 oy al›rken "Eczac›n›n Sesi" listesi 889 oy ald›. Böylece Oda yönetimine bir dönem daha Semih Güngör baflkanl›¤›ndaki "Ça¤dafl Eczac›lar" grubu geldi. Hükümetin destekledi¤i gruplar 2 y›l önceki büyük yenilginin ard›ndan bu sene seçimlere girmedi.

Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an’›n 10 Eylül günü, ‹stanbul Büyükflehir Belediye Baflkan› Kadir Topbafl ve Bay›nd›rl›k ve ‹skân Bakan› Mustafa Demir ile birlikte sel felaketi yaflanan ‹kitelli ve Halkal› bölgesini helikopterle inceledi¤i görüntüler televizyonlarda, ‹hlas Haber Ajans› (‹HA) ve Cihan Haber Ajans› (CHA) logosu ile göründü. Ancak Baflbakan’›n bulundu¤u helikopterde sadece TRT kameraman› bulunuyordu.

Artvin’deki selin arkas›ndan hidroelektrik santrali projesi ç›kt›

Do¤a rantç›lar› kabul etmiyor Yetkililerin ‘do¤al afet’ dedi¤i sel felaketlerinin arkas›ndan kâr h›rs› ve tedbirsizlik ç›karken ülkenin dört bir taraf›nda köylüler topraklar›n› rantç›lara teslim etmiyor Artvin Borçka’da 23 Eylül günü etkili olan ya¤murlar›n ard›ndan sel ve toprak kaymalar› meydana geldi. Düzköy ve ‹çkale derelerinin taflmas› sonucu meydana gelen selde 5 insan›m›z hayat›n› kaybetti. Sel nedeniyle Kale ve Demirciler köyü mevkiinde 11 kilometresi çöken Borçka–Hopa karayolu trafi¤e kapand›. Kale köyünde sel nedeniyle heyelanlar meydana geldi. Çok say›da ev ve iflyerini su basarken köyde heyelan sebebiyle bir cami ile 5 bina y›k›ld› ve Borçka giriflinde dere yata¤›nda bulunan bir kereste atölyesi ile kömür deposu kullan›lmaz hale geldi. Yard›m ekiplerine kim yard›m edecek? Selzedeler yard›m istedikleri yetkililerin sel karfl›s›nda yard›ma muhtaç olduklar›n› gördü. Selde yaflam›n› yitiren Ali

Demirci’nin kardefli Hüseyin Demirci’nin, yard›m istedikleri yetkililerden “sel yollar› kapatt›¤› için bölgeye yard›m gönderemedik” yan›t›n› almas› sele karfl› hiçbir önlem al›nmad›¤›n› da ortaya koydu. Demirci felaketten yetkilileri sorumlu tuttu. Sebep, HES ve kâr h›rs› Demirci, evlerinin y›k›lmas›n›, yak›n›ndaki yola ba¤lad› ve yol yap›lmadan önce bölgede heyelan olmad›¤›n› söyledi. Yol yap›m› s›ras›nda a盤a ç›kan ya da y›¤›lan topra¤a, istinat duvar› yap›lmamas›n›n toprak kaymalar›na neden olaca¤› ise çok basit bir mühendislik bilgisi. Kale köyünden Nusret Kanbur da istinat duvar› yap›lmad›¤› için evini kaybedenler aras›nda. Kanbur, 5 y›ld›r istinat duvar› yap›lmad›¤›n› söylüyor. Bölgede selin etkili olmas›n›n en önemli sebebi ise Düz-

n Alevi köylüler ‘azap yolu’nu kesti Tokat’›n Artova ilçesinde Alevilerin yaflad›¤› 9 köyün kulland›¤› Zile-Artova grup yolunun 17 kilometrelik bölümde, asfaltlanmayan yollar›n›n ekinlerine zarar vermesi nedeniyle köylüler 21 Eylül günü eylem yapt›. Yoldan kalkan tozun ekinlerin üzerini kaplamas› sonucu verim kayb› yaflad›klar›n› ve evlerinde oturamaz hale geldiklerini ifade eden köylüler, traktörlerle yolu kapad›. Köylüler yolun asfaltlanmas›n› talep etti. Köylülerle görüflen Artova Kaymakam› Mustafa fiahin, çal›flmalar›n devam etti¤ini savundu. Ancak Gümüflyurdu Köyü Muhtar› Kas›m Atak ise 2004 y›l›ndan bu yana yolun

köy Deresi üzerinde bulunan Hidroelektrik Santrali (HES) inflaat›n›n hafriyat›n›n dere yata¤›n› doldurulmas› nedeniyle dere yata¤›n› daralt›p derenin yönünü de¤ifltirmesi. Rize ‹dare Mahkemesi HES projesine yürütmeyi durdurma karar› vermiflti, ancak mahkeme karar›ndan önce bafllanan HES inflaat›n›n hafriyatlar› dereden temizlenmemiflti. Sadece AKP iktidar› döneminde Artvin ili s›n›rlar› içerisinde 20’den fazla HES inflaat› bafllad›. Her sene bölgede fliddetli ya¤›fllar olurken son y›llarda can kay›plar›na yol açan sellerin meydana gelmesi, afetleri do¤al olmaktan ç›kar›yor. 16 Temmuz’da fiavflat’ta seli önleme amac›yla DS‹’nin yapt›¤› bentlerin ço¤u niteliksiz malzeme kullan›lmas› sonucu y›k›lm›fl, selde 5 insan›m›z hayat›n› kaybetmiflti.

n Ni¤deli köylüler: ‘Siyanürcü flirket defol’ n Samsun - Kavakl›lar: ‘Suyumuzu da Bini aflk›n Ni¤deli topland›. Polis, ihalenin polis barikat›n› aflt›ktan orman›m›z› da ‘yok’ ettirmeyece¤iz’ köylü, Maden Havzas› yap›ld›¤› binaya yürü- sonra ‹l Özel ‹daresi Köy Meclisleri Platformu'nun ça¤r›s›yla 16 Eylül günü, siyanür liçi yöntemiyle maden ayr›flt›rma tesisi kurulmas› amac›yla Gümüfltafl flirketine sat›lacak olan arazinin ihalesini durdurmak için ‹l Özel ‹daresi Binas› önünde

mek isteyen halka, biber gaz› kullanarak sald›rd›. Bunun üzerine sloganlarla yürüyüfle geçen halk polis barikat›n› da¤›tt›. Bu esnada 50 kifli hafif flekilde yaraland›. Demokratik kitle örgütlerinin de destek verdi¤i eylemde köylüler,

yap›lmas›n› beklediklerini söyledi. Atak, yolun geniflletilmesi için topraklar›n› hibe ettiklerini belirtirken Alevi köyüne ayr›mc›l›k yap›ld›¤›n› da vurgulad›. Muhtar, yol yap›lacak diye ekinlerini söktüklerini ancak yap›lmayan yoldan kalkan tozun etkisiyle bu¤day›n hastaland›¤›n› ve tozlanan yoncalar› hayvanlar›n yemedi¤ini söyledi. Köylüler daha önce de Artova ilçe merkezine inmeme eylemleri yapm›flt›.

önüne gelerek, yöneticileri imza atmamalar› konusunda uyard›. Köylüler at›lan imzalar› kabul etmeyeceklerini söyledi. Eylemin ard›ndan köylülerle görüflen Vali, kendilerinden 15 gün süre istedi. Köylüler Vali ile görüfltükten sonra Hükümet Kona¤›’na yürüdü. Burada yapt›klar› bir bas›n aç›klamas›yla mücadeleye devam edeceklerini söyleyen köylüler polisin sald›r›s›n› da k›nad›. Köylüler daha önce 12 A¤ustos günü Ni¤de ‹l Özel ‹daresi’nde yap›lacak olan toplant›ya “bizim alt›n›m›z kirazd›r” diyerek müdahale etmifl, siyanürcü flirket yetkililerini kovmufltu.

Ormanlar›yla bilinen ve çok say›da su kayna¤›n› bar›nd›ran Samsun Kavak’a ba¤l› Köseli köyünde köylüler çimento fabrikas›na karfl› eylem yapt›. 20 Eylül’de köy meydan›nda toplanan 300 köylü bayramlaflt› ve eflekleriyle birlikte köydeki bir su kayna¤›na kadar yürüdü. Köseli köylüleri yürüyüfl boyunca “Köyümüzde yaflamak istiyoruz”, “Köyümüze dokunmay›n” sloganlar›n› att›. Köylüler, çimento

Samsun Çevre Meclisi, bölge halk›n›n yürüttü¤ü temiz bir çevre hakk› mücadelesi sürecinde olufltu. Meclis, bölge halk›n› çevre hakk› konusunda bilgilendirmenin yan›s›ra, kitlesel eylemler düzenleyerek taleplerini kamuoyuna duyuruyor

Bu fener ampul olmadan yanam›yor Deniz Fenerciler yüzsüzlükte s›n›r tan›mayarak “yoksullardan elinizi çekmeyin” diye duygu sömürüsü yaparken, yard›mlar›n yüzde 70 düflmesi üzerine imdad›na yine hükümet yetiflti Geçti¤imiz hafta Deniz Feneri'yle ilgili geliflmeler mazlumu oynamaya çal›flan derne¤in arkas›ndaki siyasi gücü ortaya koydu. Gelirlerinin yüzde 70 azald›¤›n› belirten Türkiye Deniz Feneri Derne¤i üyeleri AKP'den tan›t›m deste¤i istedi. Gazeteport'un haberine göre, Almanya’daki dava sonucu yap›lan yard›mlar›n yüzde 70 oran›nda azald›¤›n› savunan dernek temsilcileri tan›t›m ta-

AKP üniversitede, ö¤renciler d›flarda ‹stanbul Üniversitesi’nde ö¤rencilerin içeri al›nmay›p polis sald›r›s›na maruz kald›¤› aç›l›fl töreni gelene¤i devam etti. 28 Eylül’deki aç›l›flta Cumhurbaflkan› Abdullah Gül “hoflgörü” konuflmas› yaparken, uzaklaflt›rma cezas› ald›klar›n› ö¤renen ö¤renciler polis zoruyla susturulmaya çal›fl›l›yor-

du. Cumhurbaflkan› Gül farkl› görüfllere karfl› hoflgörüden söz ederken, okulun ilk günü, muhalif fi-

kirlerinden dolay› 5 döneme varan uzaklaflt›rma cezalar›na çarpt›r›lan ö¤renciler kampüs d›fl›nda bir protesto gösterisi yapt›. Polis, cezalar› ve üniversitedeki AKP iflgalini protesto eden ‹stanbul Üniversitesi Ö¤renci Kolektifi üyesi ö¤rencilere sald›rarak, ö¤rencilerin pankart›n› y›rtt›.

lep etti. AKP Gençlik Kollar› Baflkanl›¤›’’ ad›na aç›lan www.akpartiforum.com adresine “Acil Ça¤r›” bafll›¤› ile bir duyuru gönderen Deniz Feneri Derne¤i üyeleri, gelirlerinin azalmas›ndan yolsuzluk haberlerini kamuoyuna duyuran Do¤an Grubu gazetelerini sorumlu tuttu. Hukuk Deniz Feneri’ne ifllemedi Tekel müfettifllerinin bafl›na gelenler, Deniz Feneri’nin

usulsüzlüklerinin nas›l dokunulmaz oldu¤unu ortaya koydu. Güneydo¤u’daki baz› Tekel binalar›n›n Deniz Feneri Derne¤i binas› olarak kullan›ld›¤› hakk›nda rapor haz›rlayan iki Tekel müfettifli merkeze çekildi ve sicilleri düflürüldü. Birgün gazetesinin verdi¤i habere göre, Güneydo¤u’da Tekel depolar›n›n usulsüz bir flekilde Deniz Feneri Derne¤i için kulland›r›ld›¤› ortaya ç›karan Tekel

müfettiflleri konu hakk›nda soruflturma bafllatt›. Usulsüzlü¤ü iki kez üst üste rapor eden müfettifller, gereken süreci bafllatmak isteyince merkeze çekildi ve sicilleri düflürüldü. Teftifl Kurulu’nun karar› karfl›s›nda dava açan müfettifller Erol Gördük, Gündüz Tan›k Kabaday›, Enver Eflref fiahin ve ‹smail Gülay, açt›klar› davadan da bir sonuç alamad›.

Mülteciler insandan say›lm›yor ‹zmir Seferihisar’da 9 Aral›k 2007’de 60 mültecinin ölümüyle sonuçlanan tekne kazas› davas›nda tutuklu san›k kalmad›. ‹nsan kaçakç›lar› 19 Eylül’de ‹zmir 7. A¤›r Ceza Mahkemesi’ndeki dava sonucu olaydan cezas›z kutulabilirler. Davaya, 1 ay önce yakalanan san›k Remzi Haykut ve tutuksuz

yarg›lanan 10 san›k kat›ld›. Mahkeme, Haykut’un üzerine at›l› suçun mahi-

fabrikas›n›n ald›¤› Çevre Etki De¤erlendirme raporunda, köylerinde orman ve su kayna¤› gösterilmemesini protesto etti, fabrikan›n yer seçiminin hatal› oldu¤unu dile getirdi. Sular›na ve ormanlar›na sahip ç›kan köylüler 12 A¤ustos’ta yapt›klar› eylemle de çimento fabrikas› kurulmas›na karfl› ç›km›flt›. Köylüler tabut tafl›d›klar› eylemde fabrika yöneticilerini aç›k oturuma davet etmiflti.

yetinin de¤iflme olas›l›¤› ve delil durumunu dikkate alarak tutuksuz yarg›lanmas›na karar verdi. Kaç›fl› organize etti¤i iddia edilen san›klar hakk›nda 32’fler y›l hapis istenmiflti. 20 Eylül’de ise ‹stanbul’da Yabanc›lar fiube Müdürlü¤ü misafirhanesindeki mülteciler kötü koflullar yüzünden isyan ç›kard›.

Gericilik n Diyanet ‘zorunlu din dersleri kald›r›ls›n’ talebini tehdit ilan etti Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› tehdit listesi oluflturdu. Diyanet’in haz›rlad›¤› Stratejik Plan’da “Dini ve kurumu tehdit eden unsurlar” flöyle s›raland›: Farkl› dini görüfl ve yorumlar›n ayr› bir din gibi gösterilmesi yönündeki çal›flmalar; ‹lahiyat fakültelerinde kontenjan yetersizli¤i; zorunlu din e¤itiminin kald›r›lmas› talepleri. Zorunlu din dersinin kald›r›lmas› talebinin tehdit listesinde yer almas›na tepki gösteren Pir Sultan Abdal Kültür Derne¤i (PSAKD) Baflkan› Fevzi Gümüfl, Alevilerin gerici çevrelerin hedefi haline getirildi¤ini vurgulayarak, “as›l Diyanet’in bizatihi kendisi laikli¤e tehdittir” dedi. Diyanet ‹flleri’nin 7–8 bakanl›¤›n bütçesine eflit bir bütçe kulland›¤›n› belirten Gümüfl, “Diyanet hala yetersiz bütçe imkanlar›ndan yak›n›yorsa, bunun, Diyanet’in ‘sa¤l›k ve e¤itim imkanlar›ndan yoksun vatandafllardan oluflan dini bütün bir toplum yaratma’ hayalinden vazgeçmedi¤ini göstermektedir” dedi. n RTÜK’e ‹HL mezunu sayman yard›mc›s› Ankara fiehirleraras› Otobüs Terminali (AfiT‹) mescidinde imam olarak görev yapan Adem Çobaner’in Radyo Televizyon Üst Kurulu’na (RTÜK) sayman olarak atanmas›n›n ard›ndan, imam hatip liseli bir memur olan Mustafa Özkaya da sayman yard›mc›s› olarak atand›. Özkaya’n›n bu göreve getirilmesi daha önce de gündeme gelmifl, ancak “Kurumda mali konularda deneyimli onca üniversite mezunu varken neden imam atanmak isteniyor?” itiraz› üzerine bu atama dondurulmufltu. Dosyas› yeniden kurula gelen Mustafa Özkaya’n›n oy çoklu¤u ile saymanl›k kadrosuna atanmas›n›n ard›ndan, eski sayman yard›mc›s› R›za Keskintimur’un bask›yla istifa ettirilip Özkaya için kadro boflalt›ld›¤› iddialar› gündeme geldi.


1 Ekim 14 Ekim

4 GÜNDEM KATLED‹L‹fi‹N‹N 17’NC‹ YILI

2009

TABURDAN ATEfi AÇILDI

S‹V‹L POL‹SLER OKULLARDA

GÜNLÜK GAZETES‹N‹N ARDINDAN

CHP TÜM PART‹LERLE BAYRAMLAfiTI

14 yafl›ndaki k›z yaflam›n› yitirdi

Okullar› polis mi yönetecek?

Demokratik Aç›l›m kapat›ld›

Apê Musa an›ld›

DTP ile bayramlaflmad›

Diyarbak›r'›n Lice ‹lçesi'ne ba¤l› fienlik Köyü Afla¤› Xambafl Mezras›'nda 14 yafl›ndaki k›z çocu¤u Ceylan Önkol, 29 Eylül’de Tapan Tepe Taburu'ndan aç›lan at›fl sonucu yaflam›n› yitirirdi. Evinin 200 metre uza¤›nda çobanl›k yapan Önkol'un parçalanan cesedi saatlerce arazide bekletildi. Jandarma, kendisiyle görüflen köy muhtar›na savc›n›n can güvenli¤i olmad›¤› için gelmedi¤ini söyledi.

Ankara’da ‹ncesu bölgesindeki bir liseye gönderilen ‘sivil polisin’, liseden ç›kan ö¤rencilerin yan taraftaki okulun kantininden al›flverifl yapmas›na engel oldu¤u tespit edildi. Sivil polisin ö¤rencileri tehdit etti¤ini belirten E¤itim-Sen’li ö¤retmenler tart›flmalar üzerine sivil polisin “burada kanun da yönetmelik de benim” dedi¤ini söylediler.

Günlük gazetesinin kapat›lmas›n›n ard›ndan yay›na bafllayan Demokratik Aç›l›m da bir ay süreyle kapat›ld›. ‹stanbul 14. A¤›r Ceza Mahkemesi, HPG'li Aliye Timur'un cenazesiyle ilgili haberde 'yasa d›fl› örgüt propagandas›' oldu¤u iddias›yla gazeteye ceza verdi. Günlük de Prof. Dr. Amir Hassanpour'un yaz›s› sebebiyle ayn› iddiadan bir ay süreyle kapat›lm›flt›

Musa Anter (Apê Musa) katlediliflinin 17. y›ldönümünde öldürüldü¤ü yerde ve Mardin'deki mezar› bafl›nda an›ld›. Anmada Anter’in kaleminin yerde kalmad›¤› mesaj› verilirken faillerin yarg›lanmas› istendi. Ard›ndan "fiehît namirin" sloganlar› ile yap›lan yürüyüfl sonunda Anter’in mezar›na karanfil b›rak›ld›. Anter, 20 Eylül 1992'de J‹TEM taraf›ndan Diyarbak›r'da katledilmiflti.

CHP, neoliberal-gerici iktidar partisi AKP’nin yan› s›ra faflist BBP ve MHP, gericili¤in en radikal partisi Saadet Partisi ve temsil özelli¤i olmayan DP ve ANAP ile bayramlafl›rken DTP ile bayramlaflmad›. Gericili¤in her türünü içine sindirebilen CHP'nin Kürt halk›n›n iradesini kabullenememesi, "düflman kardefl" AKP ile bulufltu¤u ortak zemin oldu.

fiimdi ‘terörist’ olduk ko¤ufllar› doldurduk Milyonlarca çocuk okullar›n aç›lmas›yla ders bafl› yaparken 500’den fazla Kürt çocuk hapishane ko¤ufllar›nda özgür kalacaklar› günleri bekliyor. Sadece bu tablo bile AKP’nin demokrasi maskesini düflürmeye yetiyor

500 ÇOCUK HALA CEZAEV‹NDE

Yaklafl›k 15 milyon çocuk okullar›n yolunu tutarken, polise tafl att›klar› gerekçesiyle terör örgütü üyeli¤iyle suçlanan Kürt çocuklar› ise yine demir kap›lar ard›nda kald›. Çocuklar okullar aç›l›rken birçok gazetede yay›nlanan mektuplar›yla yine gündem oldu. D›flar›da Kürt “aç›l›m›” yap›l›rken üzerlerine kapanm›fl kilitler bir türlü aç›lmayan Kürt çocukla-

Mardin Cezaevi'nden bir çocu¤un Radikal gazetesinde yay›nlanan ifadeleri: “Tafl atm›fl›m diye tutukland›m. Okul aç›l›yor, belki b›rak›rlar diye düflünmüfltüm, ertelendi. Bizim yafl›m›zdaki çocuklar okula gidecekken biz cezaevindeyiz. Kimli¤imiz farkl› diye bize böyle davran›l›yor...” “Bana f›kra gibi geldi. Yasalar, maddeler... Ben bir fley anlamad›m, niye içerdeyim? Annem çok üzülüyor. Görüflüme geldi¤inde sürekli a¤lad›¤› için do¤ru dürüst konuflam›yoruz...”

t›klar› gerekçesiyle terörist ilan edildi, tutukland›. Aylard›r cezaevinde tutulan çocuklar›n cezaevlerinde kötü muameleye maruz kald›¤› yönünde haberler geliyor. Diyarbak›r Barosu, kentteki E Tipi Kapal› Cezaevi’nde tutuklu bulunan 17 çocukla yüz yüze görüfltü. Ziyaret sonras› haz›rlanan rapora göre adli tutuklulara tan›nan haklar TMK’den yarg›lanan çocuklara verilmiyor. Çocuklara her ö¤ün yar›m ekmek, her akflam da makarna veriliyor, s›cak su ya verilmiyor ya da so¤uk su olmaks›z›n, kaynar su fleklinde veriliyor. Ailelerin getirdi¤i okul kitaplar› da çocuklara verilmedi¤i gibi, cezaevi görevlileri çocuklara sürekli “siz teröristsiniz” diyerek psikolojik iflkence uyguluyor.

Avflar’a soruflturma ‹stanbul Bak›rköy Cumhuriyet Baflsavc›l›¤›, Milliyet muhabiri Devrim Sevimay’a Kürt aç›l›m› hakk›nda beyanat veren Hülya Avflar hakk›nda soruflturma bafllatt›. "Halk› kin, nefret ve düflmanl›¤a tahrik etme" isnat›yla aç›lan so-

Devletin yarg›s› tek

Yarg›tay 2005 y›l›nda Siirt’te askerlerin gerçeklefltirdi¤i yarg›s›z infaza ‘bölgenin hassas’ durumu nedeniyle ‘onay’ verdi

Emniyet teflkilat›ndaki Gülen a¤›rl›¤›n›n nas›l sa¤land›¤› Polis Okulu s›nav sorular›n›n ‘servis edilmesi’yle a盤a ç›kt›

Cemaat’in kalesi sa¤lamlafl›yor! Emniyet teflkilat› Fethullah Gülen cemaatinin kalesi olma yolunda emin ad›mlarla ilerliyor. Cemaate ba¤l› FEM Dersanesi’nde, baz› adaylara Polis Okulu s›nav›nda ç›kan sorular›n da¤›t›ld›¤› iddias› Emniyet’in hangi yollarla kalelefltirildi¤ini gözler önüne serdi. Dersanenin 60 civar›ndaki adaya deneme testi’ fleklinde verildi¤i 100 sorunun 85’i küçük de¤iflikliklerle s›navda ç›kt›. Seçilmifl adaylar›n dersanede de¤il, bir ö¤renci yurdunda s›nava sokulduklar› ve ayn› kitap盤›n 3 gün boyunca ö¤rencilere da¤›t›ld›¤› iddia edildi. Bir ö¤rencinin ihbar› üzerine ortaya ç›-

r›, arkadafllar› okula giderken kendilerinin neden hala içerde tutulduklar›na bir anlam veremiyorlar. Kad›n, çocuk demediler, ‘gere¤ini’ yapt›lar AKP iktidar›n›n 2004'te ç›kard›¤› Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250. maddesiyle ve daha sonra Haziran 2006'da Terörle Mücadele Kanunu'nda (TMK) yap›lan de¤iflikliklerle 15 yafl›ndan küçük çocuklar›n yarg›lanmas› ve cezaland›r›lmas›n›n önü aç›lm›flt›. Tayyip Erdo¤an'›n geçti¤imiz y›l Diyarbak›r'da AKP’yi hedef alan kitlesel protestolar›n ard›ndan “kad›n, çocuk demeden gere¤i yap›lacak” fleklindeki talimat›yla, çocuklar hedefe kondu. Yüzlerce çocuk polise tafl at-

kan olayla ilgili olarak aç›klama yapan ÖSYM Baflkan› Prof. Dr. Ünal Yar›ma¤an sorularda çok küçük de¤ifliklikler oldu¤unu belireterek “Biz de bir anlam veremedik henüz, flu anda verilmifl bir karar yok. ‹nsan›n midesini buland›ran fleyler var ortada” dedi. Bir yandan emniyetteki kadro say›s›n› art›ran cemaat, teflkilat hiyerarflisinde de emin ad›mlarla yükseliyor. Cemaatçi olmamas›yla tan›nan Emniyet Genel Müdür yard›mc›s› Emin Arslan’›n uyuflturucu çeteleriyle iliflkilerinin deflifre edilmesi sonucu tutuklanmas›n›n, teflkilatta dengeleri iyiden iyiye de¤ifltirece¤i tahmin ediliyor.

Yarg›tay Ceza Genel Kurulu, son y›llar›n en kritik karar›na imza att›. Al›nan karar yarg›s›z infazlara yasal dayanak sa¤layacak. Kurul, Siirt’te, 2005 y›l›nda askeri araca tafl atan kalabal›¤a, tam otomatik silahla yedi kurflun s›kan ve bir kifli-

ruflturmaya, Sevimay da dâhil edildi. Dava aç›lmas› halinde Avflar, 1.5 y›ldan 4.5 y›la kadar hapis istemiyle yarg›lanacak. Konuyla ilgili konuflan oyuncu, "Bunu, hayat›mda bana yap›lm›fl en büyük hakaret olarak düflünüyorum. Bu aç›l›m de¤il, kapan›fl oldu" dedi.

nin ölümüne neden olan uzman çavufla ceza verilemeyece¤ine hükmetti. Kurul, Yarg›tay Cumhuriyet Baflsavc›l›¤›’n›n, “havaya atefl etmeliydi” karar›na karfl›l›k olarak “bölgenin özellikleri” gerekçesini öne sürdü. Yarg›tay’›n içtihat niteli¤indeki bu

karar›na göre, kalabal›¤›n silah ya da b›ça¤a sahip olmad›¤›, tafll› sald›r›da bulundu¤u olaylarda, benzer bir korku ve telafl yaflayan güvenlik görevlisinin açt›¤› öldürücü atefl, ceza nedeni say›lmayacak.

Ulucanlar katliam›n›n 10. y›l› Ulucanlar Hapishanesi’nde yap›lan katliam 10’uncu y›ldönümünde hapishane önünde protesto edildi. 1999 y›l›nda gerçeklefltirilen kanl› operasyonda 10 devrimci yaflam›n› yitirmiflti 26 Eylül 1999’da gerçeklefltirilen Ulucanlar katliam›n›n 10’ncu y›ldönümünde hapishane önündeki eyleme kat›lan demokratik kitle örgütleri ad›na bas›n aç›klamas›n› okuyan ‹HD Ankara fiube yöneticisi Cafer Y›ld›z, katliamdan sorumlu bulunan 161 asker hakk›ndaki davan›n beraatla sonuçland›-

¤›n› belirterek, operasyonlardan sa¤ kurtulan mahpuslar için dava aç›ld›¤›n› ifade etti. Aç›klaman›n ard›ndan eylemciler hapishanenin kap›s›na karanfiller b›rakarak eylemi sona erdirdi. Katliamda yitirilen devrimciler için Ankara Karfl›yaka ve ‹stanbul Karacaahmet mezarl›¤›nda anma düzenlendi.

Arand›, bulunamad›, kendi teslim oldu Emniyet alt› ay boyunca “olanaklar›m›z› seferber ettik, gere¤ini yapt›k” dedi, Cem’e ancak teslim olunca ulaflt› Y›lan hikâyesine dönen Münevver Karabulut cinayetinde katil zanl›s› Cem Garipo¤lu 197 günlük firar›n ard›ndan teslim oldu. Fakir k›z, zengin ve fl›mar›k o¤lan iliflkisi reyting hevesiyle medyan›n cinayete ilgisini hep diri tuttu. Garipo¤lu ailesinin ve iliflkilerinin Emniyet taraf›ndan ancak yo¤un kamuoyu bask›s› ile cinayetten aylar sonra sorgulan›nca arada ge-

çen zaman zarf›nda katil zanl›s› aylarca kaçabildi. Garipo¤lu 17 Eylül günü, 18 yafl›n› doldurmas›na birkaç gün kala oldukça planl› bir biçimde teslim oldu. Emniyetin yakalanmadan birkaç gün önce ‘daral›yor’ dedi¤i ‘çemberin’ emniyette çocuk muamelesi görme hesaplar› yapan katil zanl›s›n›n yaklaflan do¤um günü oldu¤u, teslim olduktan sonra anlafl›ld›.

Kokteyl barda¤› Ferda Koç ferdakoc@hotmail.com

“Kürt aç›l›m›”n›n bugünlerdeki gündemi DTP’li vekillerin polis zoruyla mahkemeye götürülmeleri karar›n›n nas›l uygulanaca¤›. Tek gündem elbette bu de¤il. Demokratik Aç›l›m gazetesinin yay›n hayat›na bafllar bafllamaz kapat›lmas›, 400 kadar DTP’li yöneticinin tutuklanmas›, gösteri yapan çocuklara 15-20 y›l hapis cezas› verilmesini emreden Yarg›tay karar›, “operasyonlar›n durdurulmayaca¤›n›” göstermek için yüksek zayiat pahas›na ç›kart›lan çat›flmalar da var. S›n›r ötesi operasyon tezkeresinin süresinin TBMM’nin (DTP d›fl›ndaki) oy birli¤iyle uzat›lmas› da, bütün bunlar›n üzerine tüy dikecek. Yaflananlara “iyimser” gözle bakmak istersek yap›labilecek bir benzetme var. Türk hükümetleri SSCB ile taktik yak›nlaflma içine girmeye niyetlendi¤i zaman ifle TKP operasyonu ile bafllarlard›. fiimdi AKP’nin de ayn› yoldan yürüdü¤ü, Kürt sorununun çözümü do¤rultusunda ilerleyebilmek için kontrgerilladan çok kontrgerillac› gibi görünmeye çal›flt›¤› ileri sürülebilir. Ortada Kürt sorununun “çözümü”nden geçtik, “hafifletilmesi” için dahi bir plan yokken bu tezin kabul edilebilmesi kolay de¤il. “K›rm›z› Çizgiler”in de her gün daha bir karanl›k ton kazand›¤› biliniyor. Kürt aç›l›m›nda Anayasa de¤iflikli¤i yok; yasa de¤iflikli¤i yok, af yok… Peki ne var? Belli de¤il… AKP’nin aç›l›m›n›n Kürt Sorununun çözümüne kap› aralay›p aralamayaca¤› konusu ayr›ca tart›fl›labilir. Ancak, bu ad› var kendisi yok “aç›l›m”›n hiçbir anlam tafl›mad›¤›n› ileri sürmek de do¤ru de¤il. Her fleyden önce “aç›l›m” tart›flmas›, Kürt sorununun çözümün platformunun “taraflar” aras›nda kurulacak bir iliflkiye dayanaca¤›n›n örtük olarak kabul edilmesini beraberinde getirdi. Öcalan’›n veya PKK’nin muhatap al›nmas›n› gerekçe göstererek k›yamet koparanlar, DTP’nin muhatabiyetini (koflullu veya koflulsuz olarak) gerekli ve yararl› buluyorlar. Daha düne kadar “PKK’ye terörist dememesi halinde DTP ile muhatap olmayaca¤›n›” aç›klayan baflbakan, bugün DTP ile neredeyse bir “mekik diplomas›si” kuruyor. Bahçeli dahi, mecliste Ahmet Türk’ün elini ilk s›kan›n kendisi oldu¤unu söylemek ihtiyac› duyuyor. Bütün sözleflmeler, taraflar›n tan›mlanmas›yla bafllar. fiimdi de taraflar›n tan›mlanmas›na iliflkin tart›flma Kürt sorununun çözümünün oda¤›na oturmufl görünüyor. Çözüm sürecinin dolayl› bir biçimde de olsa fiilen bir “sözleflme süreci” olarak tan›mlanmas›, bugüne kadar Kürtlerin siyasal varl›¤›n› ve varl›k hakk›n› tan›mayan resmi siyaset düzleminin sürdürülemez hale geldi¤ini gösteriyor. “Aç›l›m” ad›na ortaya konulan davran›fllar karfl›s›nda, Öcalan içeriden “tuzak” sezgisini duyururken, PKK de d›flardan “amac›n Kürt Özgürlük Hareketini tasfiye etmek” oldu¤unu vurgulayan aç›klamalar yapt›lar. PKK, AKP’nin genel seçim yat›r›m› peflinde oldu¤unu da ileri sürdü. DTP ise, AKP’nin, att›¤› her ad›mda renk de¤ifltiren aç›l›m›n›n, fiilen elde edilmifl olan haklar› denetim alt›na alma girifliminden ibaret oldu¤unu ileri sürdü. DTP’nin devletin davran›fl tarz›na iliflkin bu tezine özellikle Türkiye iflçi s›n›f› hareketi hiç yabanc› de¤il. Mevcut rejimin, geliflen herhangi bir hak hareketinin, talep etti¤i hakk› fiilen kullanmaya bafllad›¤› noktaya geldi¤inde, fiilen elde edilmifl olan haklar›n kullan›m sürecini denetim alt›na alma, içini boflaltma ve kendi yede¤indeki güçlerin iktidar alan› haline getirme yöntemine baflvurdu¤unu herkes biliyor. Bu oyunu son kez KESK’in kurulufl sürecinde ve Kamu Çal›flanlar› Sendikalar› Yasas›’nda görmüfltük. Sola karfl› edepsizli¤i ve iktidar her “demokratikleflme” “aç›l›m” dedi¤inde bir kokteyl barda¤› kap›p koflturmay› adet haline getiren “Özgürlükçü-Demokrat”lar, bu sürecin bafl›nda Kürt Özgürlük Hareketi’nin ve Türkiye Sosyalist Hareketi’nin AKP’nin “Kürt Aç›l›m›n›” aç›k ve etkin bir biçimde desteklemesi gerekti¤ini ileri sürmüfllerdi. fiimdi, t›pk› AB sürecinin foyas› ortaya ç›kt›¤› zaman yapt›klar› gibi ölü bal›k rolü yapacaklar›ndan kimsenin flüphesi olmas›n.


1 Ekim 14 Ekim

2009

‹NSANCA YAfiAM 5

Sa¤l›k oca¤›n› kazand›lar

Hastane Güncesi -3 Süheyla E. Tezel Hukukumuzun tafll› tozlu yollar›...

‹stanbul Okmeydan› Halkevi’nin Mahmut fievket Pafla mahallelileriyle birlikte bafllatt›¤› “Mahallemize sa¤l›k oca¤› istiyoruz” kampanyas› sonucunda semt poliklini¤i sa¤l›k oca¤›na çevrildi. Hak mücadelesi flimdi de personel talebiyle sürüyor Okmeydan› halk›n›n iki y›l boyunca yürüttü¤ü ›srarl› çal›flmalar sonucunda Mahmut fievket Pafla Mahallesi’ndeki fiiflli Belediyesi’ne ait semt poliklini¤i, Sa¤l›k Bakanl›¤›’na ba¤l› bir sa¤l›k oca¤›na dönüfltürüldü. Sa¤l›k oca¤›n›n aç›lmas› için mahallelilerden oluflan heyetler hem fiiflli Belediyesi, hem de fiiflli Sa¤l›k Grup Baflkanl›¤›’yla görüflmeler yapt›. Sa¤l›k oca¤› aç›ld› ancak mahallelilerin sa¤l›k ile ilgili sorunla-

r› bitmedi. fiu an bir geçici doktorla hizmet veren sa¤l›k oca¤›n›n öncelikle personel eksikli¤inin giderilmesi gerekiyor. 2007 y›l›nda Halkevi taraf›ndan bafllat›lan imza kampanyas› k›sa zamanda mahalle halk› taraf›ndan sahiplenilmifl ve 5 binin üzerinde imza bir eylemle fiiflli Sa¤l›k Grup Baflkanl›¤›’na götürülmüfltü. Mahallede sa¤l›k oca¤› ile ilgili flenlikler yap›lm›fl, bilgilendirme toplant›lar› düzenlenmiflti. Okmeydan›

Halkevi, bu y›l ise yaz boyunca sa¤l›k oca¤› aç›lmas› için faaliyetler yürütmüfltü. Sa¤l›k oca¤›n› Halkevi açt› Okmeydan› Halkevi 19 Eylül Cumartesi günü hem mahalle halk›n› sa¤l›k oca¤› ile ilgili bilgilendirmek, hem de halk› sa¤l›k hakk›n› savunmaya ça¤›rmak için Mithat Pafla Caddesi’nde toplu bildiri da¤›t›m› yapt› ve sa¤l›k oca¤›n›n önüyle mahalle girifline pankartlar asarak aç›l›fl› duyurdu. Böylece

Halkevi, hizmet veren ancak henüz tabelas› olmayan sa¤l›k oca¤›n›n aç›l›fl›n› yapm›fl oldu. Okmeydan› Halkevi üyeleri bildiri da¤›t›m› s›ras›nda sa¤l›k oca¤›n› kazanmakla mücadelenin bitmedi¤ini ifade ettiler. Halkevciler, AKP hükümetinin sa¤l›k ocaklar›ndan katk› pay› alma plan›na karfl› mücadele edip sa¤l›k hakk›na sahip ç›k›lmas› gerekti¤i konusunda konuflmalar yapt›. Halkevciler ayr›ca sa¤l›k oca¤›n›n personel eksik-

li¤inin giderilmesi gerekti¤ini de söylediler. Mahmut fievket Pafla’da aç›lan sa¤l›k oca¤›, haklar›n kazan›lmas›n›n yolunun mücadele etmekten geçti¤ini bir kez daha gösterdi. Okmeydan› gibi, solun köklü gelene¤e sahip oldu¤u ancak devrimci siyasetin halk›n gündelik sorunlar› ile sa¤l›kl› ba¤lant› kurmakta zorland›¤› bir mahallede, bir hak mücadelesinin kazan›m elde etmesi muhalefete yeni bir soluk kazand›rd›.

Okullar aç›ld› soygun bafllad› Okullar›n aç›lmas›yla kay›t soygunu, göstermelik “para almay›n” duyurular› eflli¤inde bafllad›. Paras› olmayan veliliriise temizlik yapt›r›ld›. Sellerdeki tedbirsizlik e¤itim alan›nda da devam etti. Birçok okul e¤itim dönemine haz›rl›ks›z yakaland›. Ödenek yoklu¤undan suyu kesilen okullar ise yeni ders y›l›na su sorunuyla bo¤uflarak bafllad›

Anadilde e¤itime engel sürüyor Kay›t soygunuyla bafllayan e¤itim y›l›nda anadilde e¤itim ve zorunlu din dersi de önemli tart›flma bafll›klar›n› oluflturuyor. E¤itim y›l›n›n bafllang›c›yla birlikte hükümetin aç›l›m›n›n çocuklar› kapsamad›¤› ortaya ç›kt›. Birçok çocuk “terörist” oldu¤u iddias›yla okul yerine hapishaneleri doldurdu. D›flarda kalançocuklar›n bir bölümü ise bilmedikleri bir dilde e¤itimlerine bafllamak zorunda kald›. AKP hükümeti, Kürt çocuklar›n› okutmamaktaki kararl›l›¤›n› bir kez daha ortaya koydu. Kürtlerin kendi dillerinde e¤itim görememesinin yan›s›ra gerici müfredat ve zorunlu din dersi tart›flmalar› da kald›¤› yerden devam ediyor. Alevi örgütleri, zorunlu din dersi uygulamas›n›n kald›r›lmas› talebini yükseltiyor.

Her e¤itim-ö¤retim döneminin bafl›nda ortaya ç›kan kay›t soygunu bu y›l da devam etti. Kay›t için velilerden para isteyen yöneticiler paras› olmayan velilere sorun ç›kartma yolunu tercih etti. ‹zmir K›z Anadolu Lisesi’nin web sayfas›nda kay›t için gerekli belgeler aras›nda y›ll›k aidat 200 TL olarak gösterilirken ‹zmir Fatma Sayg›n Anadolu Lisesi’nde ise 300 TL istendi. ‹ki lisede de kay›t belgelerinin alt›na, ödenen paran›n geri al›nmayaca¤› not düflüldü. Kay›t paras› toplayan okul müdürleri bu iflleri gizli yapt›klar›n› söylemekten kaç›nmazken art niyetlerinin olmad›¤›n› ifade ediyor ve ‘her okulda toplan›yor’ diyerek soygunu meflrulaflt›rmaya çal›fl›yor. Mücadele varsa kay›t paras› yok ‹zmir’de e¤itim hakk› için bir y›ld›r mücadele eden velile-

rin çocuklar›n›n okudu¤u Seyfi Gülmez ‹lkokulu’nda para toplanamad›. Okulda önceki y›llarda çeflitli adlar alt›nda para toplanm›flt›. Okullar “haz›rl›ks›z” yakaland› Sivas’ta tadilat› e¤itim y›l› bafl›na yetiflmeyen Ka-

nuni ‹lkö¤retim Okulu’nun temizli¤ini veliler yapt›, ö¤retmenler de yard›m etti, çocuklar ise okul bahçesinde bekledi. Marmara Adas›’ndaki Ç›narl› ‹lkö¤retim Okulu aç›l›rken sadece dört duvar› vard›. Okulun ö¤retmeni hariç hiçbir yetkilinin akl›na okulu bak›mdan ge-

çirmek gelmemiflti. Temizlik de para da veliden Okullar›n temizlik iflinin tafleron flirketlere verilip kadrolu personel çal›flt›r›lmamas› nedeniyle 2008’de ülke genelinde velilerden 75 milyon lira topland›. Bütçeden e¤itime ayr›lan pay bak›m›ndan Türkiye dünyada son s›ralarda yer ald›. Sa¤l›kl› e¤itim için kaçak su Sakarya’da ise 5 ilkokul yeni e¤itim y›l›na susuz bafllad›. Ödenek yoklu¤undan dolay› su paras›n› ödeyemeyen idareciler, çocuklar›n sa¤l›¤›n› düflünerek suyu “kaçak” yolla sa¤lad›. Hurda servisler yolda Ulaflt›rma Bakanl›¤›'n›n, okul servis araçlar›ndaki 12 yafl s›n›r›n› 20’ye yükselten, servis görevlisinin 22 yafl›nda ve en az lise mezunu olma zorunlulu¤unu da kald›ran genelgesine itiraz eden veliler ve E¤itimSen “Çocuklar›n canlar› ranta teslim ediliyor, uygulama kald›r›lmal›” dedi.

Ulaflt›rma fiûras›’nda köprü eylemi 3. Köprü Yerine Yaflam Platformu bileflenleri, 29 Eylül’de 3. köprünün gündeme geldi¤i ve dört gün sürecek olan Ulaflt›rma fiûras›’n› protesto etti. Ulaflt›rma Bakan› Binali Y›ld›r›m, flûrada herkes konuflacak dese de temsilcileriyle birlikte flûran›n yap›ld›¤›

Haliç Kongre Merkezi’nde aç›klama yapmak isteyen platform üyeleri polis engeliyle karfl›laflt›. Tüm engellemelere ra¤men kongre merkezi kap›s› önünde bir aç›klama yap›ld›. Baflbakan, protestocular için “3. köprüye karfl› ç›kt›n›z utanmadan üzerinden geçeceksiniz” dedi. Tayyip Erdo¤an Büyükflehir Belediyesi baflkanl›¤› döneminde 3. köprü için “cinayettir” demiflti. fiûrada 3. köprüyü hizmet olarak de-

Zamla ekmek teknesi yürümez 24 Eylül günü Eskiflehir’deki yerel gazetelerde ç›kan ekmek zamm› haberlerine Halkevciler tepki gösterdi. Halkevciler 25 Eylül’de Eskiflehir Halkevi'nde ekmek zamm› haberlerine cevap veren bir bas›n toplant›s› yaparak ekme¤e zam yapma haz›rl›¤›nda olanlar› uyard›. Aç›klamada F›r›n ‹flverenleri Sendikas› baflkan›n›n elektrik ve do¤algaz zamlar›n› gerekçe göstererek krizi f›rsata çevirmeye çal›flt›¤› belirtilirken f›r›nc›lar›n do¤algaz zamm›na karfl› hiç

tepki göstermeyip zamm›n bedelini halka ödetmeye çal›flt›klar› ifade edildi. Geçen sene Emek ve Ekmek Meclisi’ni oluflturan Eskiflehir halk›, verdikleri mücadele sonucunda yap›lan ekmek zamm›n› geri çektirmiflti.

¤erlendiren Kadir Topbafl, öncesinde “‹stanbullular istemiyorsa köprüyü yapmay›z” demiflti. Platform, 13-18 Eylül tarihlerine Büyükflehir Belediyesi binas› önünde 3. köprü karar›n›n geçmemesi için nöbet tutmufltu.

‘E¤itim hakk› için herkes elini tafl›n alt›na koysun’

Teknolojide son nokta Mufl Valili¤i, suyu ve kanalizasyonu olmayan köye internet ba¤latarak hizmette s›n›r tan›mad›¤›n› gösterdi. Mufl’un Malazgirt ilçesine ba¤l› Mezra Köyü’ne, Valili¤in geçen y›l kurdu¤u çanak anten sayesinde uydu arac›l›¤› ile internet götürüldü. Temel ihtiyaç olan su ve kanalizasyonun y›llard›r olmad›¤› yerleflim yerinde evlerinin içme suyu ihtiyac›n›, özellikle kad›n ve çocuklar, köy yak›nlar›ndaki çeflmeden efleklerle tafl›yarak kar-

fl›l›yor. 300 nüfuslu köye 46 y›l önce kurulan okulun tuvaleti bile yok. Köyün muhtar› “Göstermelik hizmet de¤il, acil ihtiyaçlar›n çözülmesi gerek” diyerek duruma tepki gösterdi.

Efendim Gurabahane-i Laklakan'› bilir misiniz, ya da duymufllu¤unuz var m›? Anlafl›l›r haliyle söylersek ‘Düflkün Leyleklerevi', göçmen kufllar için aç›lm›fl hastane yani. Geçen bir arkadaflla sohbette tan›flt›m ben de Gurabahane-i Laklakanla. Pek hofluma gitti böyle bir hastanenin kurulmufl olmas›ndan, ad›n›n zihnimde açt›¤› yollardan pek hoflnut oldum. Akl›ma Bahçelievlerdeki 70. Y›l Fizik Tedavi ve rehabilitasyon Hastanesi geldi. 1995 y›l›ndan bu yana hastanenin bafl›na örülen çoraplar, yap›lan hukuksuzluk ve haks›zl›klar hastaneyi hastane olmaktan ç›kard› sanki 'Gurabahane-i Laklakan'a çevirdi. Türkiye'nin dört bir yan›ndan gelip bu hastanede derdine derman arayan insanlar›m›z hastanenin bugünkü durumdan o kadar y›lm›fllar, küsmüfller ki tedavi olmak için randevu bile alm›yorlar art›k. Zaten alsalar da s›ra gelmez, hadi deyin s›ra geldi, tedavi olacak yer yok, anca leyleklerin göçerken u¤rad›¤› yere dönmüfl hastane. Traji-komedi! Bu tablo karfl›s›nda, acaba dedim bizim ömürümüzde leyle¤inki gibi laklakla m› geçiyor? Halk›n de¤il ama galiba Sa¤l›k Bakanl›¤›’m›z›n ömrü laklakla geçiyor. Bak›n size bu hafta ne anlataca¤›m.70.Y›l Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi için neler yap›lm›fl, geçmifl bas›n bilgileri efendim, buyrun: ''Durdurma karar›na ra¤men Carrefoursa inflaat› devam ediyor Bahçelievler`de 70. Y›l Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi binas›na zarar verdi¤i gerekçesiyle mahkemeden durdurma karar› al›nmas›na ra¤men, fiirinevler Carrefoursa al›flverifl merkezinin inflaat çal›flmalar› h›zla devam ediyor. fiirketi `mahkeme, inflaat› de¤il, kaz› çal›flmalar›n› durdurdu` derken, Engelsiz Yaflam Federasyonu Genel Baflkan› Ramazan Bafl ‘‹nflaat flirketinin yetkilileri hiçbir fley olmam›fl gibi çal›flmaya devam ediyor. Maalesef yasalar›n a盤›n› kullan›yorlar’ diyor. Bak›rköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi`nin, temel kazma ifllemleri s›ras›nda hastanenin 110 yatakl› A blo¤unda çatlaklar meydana gelmesi ve baz› hastalar›n tahliye edilmesi üzerine fiubat bafl›nda verdi¤i karar, inflaat çal›flmalar›n›n durdurulmas›na yetmedi. Kullan›lamaz hale gelen binan›n kolonlar›nda y›k›m olurken, laboratuvar ve di¤er hasta odalar› zarar gördü.”Zaman28.08.2008 ''Türkiye'nin konumunda ilk ve tek hastanesi olan Bahçelievler Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi, içinde yüzlerce hasta bulunurken Carrefoursa inflaat›n›n temel çukuru yüzünden 23 Kas›m 2007 Cuma gecesi çöktü. Çökme nedeniyle Bak›rköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde Sa¤l›k Bakanl›¤› taraf›ndan inflaat flirketi, belediye ve Carrefuorsa hakk›nda zarar›n tazmini yönünde dava aç›ld›. Mahkemenin durdurma karar›na ra¤men inflaat hala devam ediyor ve flirketin çökertti¤i hastane adeta bombalanm›fl bir görünüm arzediyor. http://www.turkhaberim.com Nedir bu ya! Nedir bu rezalet! Biri hastalar yatarken hastaneyi y›kmaya devam ediyor, di¤eri laf olsunluk dava aç›yor. Sonuç: kaz›y› durdurma karar› ç›k›yor, ohoo at› alan Üsküdar'› geçmifl, kaz› bitmifl yap›ya geçilmifl. Ee tabi mahkeme inflaat yap›lamaz dememifl ki kaz› dursun demifl. Ay›pt›r ya kim kimi kand›r›yor. Dostlar bakanl›¤› ifl bafl›nda görsün. Hu, uyan›n ey sevgili yetkililerimiz, al›flverifl merkezimiz aç›ld›. Zaten yetkililerimiz sadece yetkilidir asla sorumlu, sahiplenici, halk›n hakk›n› korur de¤ildir. O genellikle gelir gider evra¤›, ka¤›t, imza ifllerini kitaba uygun bürokrasiyi korur, takip eder. Herfley nizam›nca yap›l›nca bafl› a¤r›maz san›r. Ama a¤r›yacak, a¤r›r. Sen halk›n hastanesinin gasp›na, y›k›m›na nas›l izin verir, ses etmez, seyirci kal›rs›n, ifle yaramaz davalar›nla ifl yapar gözükürsün. Varl›¤›n halk›n varl›¤›na ba¤l›d›r, bunu unutma! Unutursan halk hat›rlat›r, üzülme. fiimdi herfley oldu bitti, geçti mi? Yerimizi kapt›k, ma¤duru küstürdük, halk› bu davadan vaz m› geçirdik? Yan›l›yorsunuz, tam aksine herfley yeni bafll›yor. Ad›m›za haklar›m›z› koruma emaneti verdi¤imiz insanlar bunu yapam›yorsa biz hakk›m›z› hukuken de, yürürken de koruruz. Halk aciz de¤ildir biline, safsalak hiç de¤il. Bu yap›lanlar nedir biliyor musunuz, duran ar›ya çöp bat›rmak. Batan çöp can›m›z› ac›tm›flt›r amma velakin ar› da bofl durmayacakt›r de¤il mi? Sonraki yaz›, laklak de¤il eylem vaktidir!

Halkevleri Emekli Ö¤retmenler Meclisi ve E¤itim Hakk› Atölyesi’nin düzenledi¤i, e¤itim sorunlar› ve e¤itim hakk› mücadelesi paneli 27 Eylül’de yap›ld› Halkevleri’nin düzenledi¤i panele demokratik kitle örgütleri, E¤itim-Sen, veli dernekleri ve akademisyenler kat›larak e¤itim hakk› mücadelesinin sorunlar›n› tart›flt›. Panel boyunca yap›lan konuflmalarda e¤itimin piyasalafl›p gericileflti¤ine de¤inilirken, anadilde, eflit, paras›z ve bilimsel e¤itim talebi vurguland›. E¤itimde cinsiyet eflitsizli¤inin de üzerinde durulan panelde halk›n e¤itiminin önemine de¤inildi. Bu do¤rultuda Halkevleri’nin

okuma-yazma faaliyetinin örnek teflkil etti¤i ifade edildi. Panelde e¤itimdeki sorunlar› halk›n kendisinin çözece¤inin alt› çizilerek, bütçeden e¤itime ayr›lan pay›n artt›r›lmas› gerekti¤i vurguland›. Ö¤renci Kolektifleri ve Liseli Genç Umut temsilcileri de paral› e¤itimin en büyük sorun oldu¤unu ifade etti. Panel, kat›l›mc›lardan gelen soru ve önerilerin ard›ndan Halkevleri Genel Baflkan› ‹lknur Birol’un kapan›fl konuflmas› ile sona erdi.

www.halkinsesigazetesi.net iletisim@halkinsesigazetesi.net 15 günlük Yayg›n, Süreli, Türkçe yay›nd›r.

n

Sahibi ve Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü Umar KARATEPE n

Telefon-Faks 0 212 245 90 37 n

Adres Tomtom Mah. Örtmealt› Sk. 6/3 BEYO⁄LU/‹STANBUL n

Bas›ld›¤› Yer Taflbask› Matbaac›l›k Yay. ve Amb. San. Tic. Ltd. fiti. Bask› Tesisleri Kocaeli/‹zmit (0 262 335 45 29)


1 Ekim 14 Ekim

6 EMEK Bu plan bildi¤imiz plan Mustafa Eberliköse eberli@sendika.org

Geçti¤imiz günlerde 2012'ye kadar ekonomimize yön verecek olan Orta Vadeli Program aç›kland›. AKP iktidar› kendince krize karfl› çare olarak düflündü¤ü program› sesli dile getirdi ve uygulamalar›na hemen bafllad›. Zaten program aç›klanmadan da uygulamalar› k›smen bafllam›flt›. Programa genel olarak bak›ld›¤›nda s›kça eski tas eski hamam demek mümkün. AKP yine, baz› alanlarda, özellikle e¤itim ve sa¤l›kta harcama kalemlerini k›s›p, elde etti¤i fazlaya özellefltirme gelirlerini ekleyip, olursa bir de IMF kayna¤› “ayarlay›p” baflta finans kesimi olmak üzere sermayeye kaynak aktarmaya devam edecek. AKP program gere¤i özellefltirmelere h›z verdi. Elektrik da¤›t›m› ve fleker üretiminden devletin çekilmesini isteyen AKP zaten program› aç›klamadan kollar› s›vam›flt›. Daha önce yarg›dan dönen 25 fleker fabrikas›n›n özellefltirilmesi için yeni yollar keflfeden AKP, flimdi h›zla bunlar› devreye sokuyor. Liman ‹flletmelerinden de k›smen çekilmeyi hedefleyen AKP, bu konuda da hedefine yaklafl›yor. Uzun süredir özellefltirilmesi gerçeklefltirilemeyen ‹zmir Alsancak Liman›’n›n sat›fl›na yine bir alicengiz oyunuyla yasal dayanak sa¤lan›yor. Kamu gelirlerini yine öncelikli olarak zamlarla art›rmay› hedefleyen AKP'nin OVP'de buna iliflkin önemli sinyalleri var. Bakan Ali Babacan ve Ömer Dinçer OVP'nin sunumu s›ras›nda elektrik ve sa¤l›kta yeni zamlar› ‘müjdelediler’. Bir di¤er aç›k sinyal ise yerel yönetimlerin ‘öz gelirleri’ni artt›r›c› ve mali yönetimlerini iyilefltirici düzenlemelerin yap›lmas›. Bundan sonra hizmetlerin daha büyük bir bölümünü devralacak olan belediyeler hizmetleri ‘satarlarken’ mali dengeleri do¤rultusunda karar verecek, yani halk›n üzerine kara bulut gibi çökecek. Devletin bundan sonra sosyal harcama yapmas›na s›n›rlama getirme derdi de OVP'de aç›kça görülüyor. Mali kural uygulamas›na geçilmesi ve sa¤l›k hizmet ve harcamalar›n›n etkinlefltirilmesi ve aile hekimli¤i uygulamas›n›n yayg›nlaflt›r›lmas› maddeleri “bundan sonra devletten bir fley beklemeyin” demek oluyor OVP’ye göre bir yandan da Kalk›nma Ajanslar› faaliyete geçirilerek, böylece tüm illerdeki do¤al kaynaklar ve de¤ersizlefltirilmifl emek gücü sermayenin hizmetine sunulacak. Yerel yönetimler sermaye çekebilmek için “siyanür” demeyecek “alt›n madenine gel” diyecek; “sel” demeyecek, su yataklar›n›n yerini de¤ifltirip felaketlere neden olan barajc›lar›, santralcileri bafl tac› edecek… Tar›ma yönelik düzenlemelerle küçük üreticili¤in tamamen tasfiye edilerek tar›msal alandaki iflgücü iflçilefltirilmesi, hem bu alana yat›r›m yapmay› planlayan tekelleri memnun edecek, hem de ekolojik mücadelenin yan›nda k›rsal alanda büyüyecek bir di¤er çat›flma alan› olacak. OVP'de esnek istihdam›n kolaylaflt›r›labilmesi için de çeflitli uygulamalar öngörülmüfl. Baz› sermaye gruplar› bunlar› yeterli görmese de emek aleyhine birçok düzenleme öngörülmüfl. Bunlar›n en önemlisi de esnek istihdam biçimlerinin yayg›nlaflt›r›lmas› ve ifl dünyas›n›n talep etti¤i ‘nitelikte’ insan gücü yetifltirilmesi. Program›n hükümetçe de gizlenmeyen, istihdam yaratma yetene¤inin zay›fl›¤› emekçinin bu düzenlemeleri sindirmesinde “f›rsat” olarak kullan›lacak. Programa göre önümüzdeki 3 y›l içinde yüzde 13 iflsizlik oran› hedeflendi¤i göz önüne al›nd›¤›nda, iflsizlik ve güvencesizlik en önemli mücadele gündemlerinden biri olmaya devam edecek. K›sacas› AKP, 2001 krizi öncesinde bafllanan programa her geçen gün daha da ac›mas›zca devam etme derdinde. OVP'yle aç›klananlar›n 9. Kalk›nma Plan›'nda öngörülenlerden fazla bir fark› yok. Yine seçilmifl baz› sektörlere teflvikler, destekler devam edecek, yine maliyet unsuru say›lan emek ucuzlat›larak sermayenin karl›l›¤› beslenecek, yine aç›klar halk›n s›rt›na yüklenecek. Yine program›n uygulanabilmesi için IMF kredilerine ihtiyaç oldu¤u tart›flmalar› artacak. Aç›klanan plandan halk›n pay›na düflen daha güvencesiz, daha esnek çal›flma flartlar›, daha pahal› hizmetler ve daha yoksul bir yaflam olacak. Tabii etkili bir mücadele plan› hayata geçirilemezse…

Ceremesi yine halka Ekonomide önümüzdeki 3 y›l› belirleyecek olan Orta Vadeli Program (OVP) Bakan Ali Babacan taraf›ndan geçti¤imiz hafta aç›kland›. Programda büyümenin temel unsuru finans kesimi ilan edilirken fatura yine halka ç›kar›ld› Eylül ay›nda aç›klanan ve Resmi Gazete’de yay›nlanan Orta Vadeli Programda ekonominin bu y›l yüzde 6 küçülece¤i ancak 2010'da yüzde 3,5 büyüyece¤i tahmin edildi. Ancak programda büyüme hedeflenmesine ra¤men istihdam konusunda ayn› iyimser bak›fl bulunmuyor. Bütçe a盤›n›n yaklafl›k 6 kat büyüyece¤i tahmin edilen programda faiz d›fl› fazlan›n da aç›k verece¤i öngörüldü. Aç›klanan OVP’ye bak›nca krize ra¤men zaten büyümeye devam eden finans sektörünün yine motor güç olaca¤› görünüyor. Konuyla ilgili Babacan, krizde finans kesiminin kamuya yük olmamas›n›n büyük avantaj oldu¤unu belirterek "Büyümede temel unsurumuz onlar" dedi. Asl›nda bu di¤er sektörlerde büyüme yaflanmayaca¤›n›n itiraf›n› oluflturdu. Bir baflka itiraf ise kriz geçse bile iflsizli¤in baki kalaca¤›yd›. OVP'ye göre bu y›l sonunda iflsizli¤in yüzde 14,8 olmas›n› bekleyen hükümet, 2010'da yüzde 14,6, 2011'de 14,2 gibi yüksek bir oran tahmin ediyor. Yükselen iflsizli¤in yan› s›ra mevcut istihdam›n yap›s› da esneklefltirilerek iflçi s›n›f› sermayenin istedi¤i k›vama getirilecek. Y›l›n bafl›nda 10 milyar lira olarak öngörülen bütçe a盤›n›n bu y›l›n sonun-

Patronlar hala memnun de¤il Haz›rlanan Orta Vadeli Program patronlar› memnun etmeyi yine baflaramad›. Bütün program›n patronlar›n ç›karlar›na göre düzenlenmesine ra¤men patronlar daha fazlas›n› istiyor. Program› de¤erlendiren Türkiye ‹flveren Sendikalar› Konfederasyonu Yönetim Kurulu Baflkan› Tu¤rul Kutadgobilik yap›lan durum tespitini do¤ru bulmalar›na ra¤men istihdam art›fl›n›n önündeki en bü-

yük engelin k›dem tazminat› ve sosyal güvenlik primleri oldu¤unu belirterek, bunlar›n kald›r›lmas›n› istedi. Yani patronlar iflçi s›n›f›na yönelik sald›r› programlar›n›n OVP'de sat›r sat›r yer almas›n› talep ediyor.

da 63 milyar liraya ulaflmas›n› beklediklerini ifade eden Babacan, yine y›l›n bafl›nda 30 milyar civar›nda fazla vermesi beklenen program tan›ml› faiz d›fl› fazlan›n (FDF) da y›l›n sonunda 21 milyar lira aç›k vermesini beklediklerini kaydetti. 2010 y›l›n›n seçim y›l› düflünüflürsek bütçe a盤›n›n hedeflenenden daha fazla artmas› olas› bir durum. Program› hayata geçirmek için kayna¤›n nereden bulunaca¤› konusuna gelince; yine halka semer vurulacak, anlaflma imzalans›n ya da imzalanmas›n IMF’nin reçeteleriyle uyum gösterilecek, özellefltirmeler h›zland›r›lacak. Aç›klanan program s›ras›nda zaten ilk zam müjdesi de verildi. Bakan Babacan yak›nda elektrik fiyatlar›na zam yap›laca¤›n› aç›klad›. Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Bakan› Ömer Dinçer ise hastalardan 2 TL olarak al›nan tedavi katk› paylar›n›n baz› kademelerde artt›r›laca¤›n›, özel hastane fark›n›n yüzde 30’dan yüzde 70’e yükseltilece¤ini, sigortan›n ödedi¤i ilaç paylar›n›n da orijinal ilaçlarda yüzde 100’den; eflde¤er ilaçlarda da yüzde 80’den yüzde 60’a çekilece¤ini söyledi. OVP'ye göre Ziraat Bankas›’n›n bir bölümü sat›lacak. Devlet elektrik da¤›t›m› ve fleker üretiminden tamamen, telekomünikasyon ve liman iflletmelerinden de k›smen çekilecek. AKP'nin haz›rlad›¤› OVP halk› de¤il sermayeyi kurtarmak için haz›rlanm›fl. Halk, program›n finansman›n› yine cebindeki 3 kuruflla zaml› faturalar› ödeyerek, iflsiz kalarak sa¤layacak.

Programda ne var ne yok? Küçük köylülü¤ün tasfiyesinin h›zland›r›lmas› için n Tar›msal dönüflümün tamamlanmas› n Bölgesel geliflmifllik farklar›n›n azalt›lmas›na yönelik yat›r›mlara ve ekonominin üretken yap›s›n› destekleyen altyap› yat›r›mlar›na a¤›rl›k verilmesi, GAP, DAP ve KOP uygulamalar›na ivme kazand›r›lmas›. n Tar›msal desteklerin yeniden düzenlenmesi. ‘Yerellerin kendi kaynaklar›n› bulmalar› için’ yap›lan düzenlemeler, yani su, ulafl›m ücretlerine çevre vergilerine daha rahat zam yap›lmas› olana¤›n› sa¤layan uygulamalar; n Yerel yönetimlerin öz gelirlerini artt›r›c› ve mali yönetimlerini iyilefltirici düzenlemelerin yap›lmas›. n Kalk›nma ajanslar›n›n faaliyete geçirilmesi. (Tüm illerin do¤al kaynaklar›n› ve emek gücünü sermayenin hizmetine sunmak için yar›fl haline sokulmas›.) n ‹stanbul Uluslararas› Finans Merkezi Projesi’nin uygulamaya konulmas›. (Yoksullar›n merkezden çevreye sürülmesi.) Sosyal harcama yap›lmayaca¤›n›n garantiye al›nmas›na yönelik uygulamalar; n Mali kural uygulamas›na geçilmesi. n Sa¤l›k hizmet ve harcamalar›n›n etkinlefltirilmesi ve aile hekimli¤i uygulamas›n›n yayg›nlaflt›r›lmas›. Esnek istihdam uygulamas›n›n kolaylaflt›r›labilmesine yönelik uygulamalar; n ‹fl dünyas›n›n talep etti¤i nitelikte insan gücü yetifltirilmesine h›z kazand›r›lmas›. n Esnek istihdam biçimlerinin yayg›nlaflt›r›lmas›. Özellefltirme uygulamalar›; n Ziraat Bankas›’n›n hisselerinin bir bölümünün halka arz›na yönelik haz›rl›k çal›flmalar›n›n bafllat›lmas›. n Kamunun elektrik da¤›t›m›-zam ve fleker üretimi alanlar›ndan tamamen çekilmesi, telekomünikasyon ve liman iflletmeciliklerindeki pay›n›n azalt›lmas›.

Yelkenler fora fieker fabrikalar› sat›fla ç›k›yor Türkiye'nin bütçe a盤›, 8 ayda yüzde 800 artarak 31 milyar 336 milyon TL'ye ç›kt›

AKP fieker Bayram›'n›n ard›ndan fieker Fabrikalar›'n› satmak için dü¤meye bast›. 25 fabrika ayr› ayr› sat›lacak. Sat›fl karar› en çok ABD g›da devi Cargill’i memnun etti, pancar flekeri üretimi daha da azalacak

Maliye Bakanl›¤›, Temmuz ve A¤ustos aylar› ile OcakA¤ustos dönemi bütçe uygulama sonuçlar›n› aç›klad›. Buna göre, Temmuz ay›nda bütçe giderleri 23 milyar 392 milyon lira, bütçe gelirleri 16 milyar 785 milyon lira olarak belirlendi. Bütçe,

Geçti¤imiz hafta, 2010 özellefltirme program›n› aç›klayan Özellefltirme ‹daresi Baflkanl›¤› (Ö‹B), yeni sat›fl sezonunda birinci önceli¤i Türkiye fieker Fabrikalar›'na (Türkfleker) verece¤ini duyurdu. Ö‹B taraf›ndan yap›lan "yat›r›mc›lara davet" bafll›kl› ihale ça¤r›s›yla Türkfleker'e ait Kastamonu, K›rflehir, Turhal, Yozgat, Çorum ve Çarflamba fieker Fabrikalar› sat›fla ç›kart›ld›. Türkiye fieker Fabrikalar›’na ait 25 fabrikadaha önce iki kere daha sat›fla ç›kart›lm›fl, bu giriflimler baflar›s›zl›¤a u¤ram›flt›. Bunun üzerine kuruma ait

Temmuz ay›nda 6 milyar 607 milyon lira aç›k verdi. Bu ay, faiz d›fl› aç›k 1 milyar 381 milyon lira oldu. A¤ustos ay›nda ise bütçe giderleri 23 milyar 518 milyon lira, bütçe gelirleri 21 milyar 994 milyon lira, bütçe a盤› 1 milyar 525 milyon lira olarak belirlendi.

fabrikalar› satabilmek için fabrikalar üretim kapasiteleri ve kar oranlar›na göre dört ayr› kategoriye bölündü. Özellefltirme politikalar› sonucu sistematik olarak zarara u¤rat›lan 13 fabrikan›n ise kapat›lmas› gündemde. Zarar gerekçeli kapatma karar› Türkfleker'in fleker üretiminde daralmaya gitmesi anlam›na geliyor. Daralma karar› pancar flekerinin rakibi olan niflasta bazl› fleker (NBfi) üreten Cargill ve onun gibi birçok g›da tekelinin ç›karlar›na da uygun düflüyor.

Sa¤l›kta katk› pay›na yeni art›fl yap›ld› Sosyal Güvenlik Kurumu ve Maliye Bakanl›¤› yay›nlad›klar› tebli¤lerle muayene kat›l›m paylar›n› yine artt›rd›. Kat›l›m pay›, birinci basamak ve aile hekimli¤i muayenelerinde 2 TL, ikinci ve üçüncü basamak resmi sa¤l›k kurumlar›nda 8 TL, özellerde 15 TL olacak Sa¤l›kta katk› pay›nda yeni düzenlemeye gidiliyor. Resmi Gazete'nin 18 Eylül'deki say›s›nda yay›mlanan Tedavi Kat›l›m Pay›n›n Uygulanmas› Hakk›nda Tebli¤'e göre, SGK kapsam›ndaki herkesten sa¤l›k kurum ve kurulufllar›ndaki ayakta tedavilerine iliflkin hekim ve difl hekimi muayenelerinden, birinci basamak sa¤l›k kurulufllar› ve aile hekimli¤i mu-

E¤itime pay ay›rmada küme düfltük E¤itim-Sen’in OECD’nin verilerinden haz›rlad›¤› raporda, Türkiye’de e¤itime ayr›lan pay›n düflüklü¤ü gözler önüne serildi. Raporda, OECD üyesi ülkeler ilkö¤retimden yüksekö¤retime kadar ö¤renci bafl›na yap›lan y›ll›k kamusal harcamalar› 2009 y›l› verileri dolar baz›nda sunuldu. Bu verilere göre Türkiye, ilkö¤retimden yüksekö¤retime

2009

kadar ö¤renci bafl›na yap›lan y›ll›k kamusal harcalamalarda Ekonomik ‹flbirli¤i ve Kalk›nma Örgütü’ne (OECD) üye olan ülkeler aras›nda son s›rada yer al›yor. OECD ülkelerinin ortalamas› 7 bin 840 dolar› bulurken Türkiye’de bir ö¤renciye y›lda 1614 dolar tutar›nda kamusal harcama yap›l›yor.

ayenelerinde 2 lira, ikinci ve üçüncü basamak resmi sa¤l›k kurumlar›nda 8 lira, özel sa¤l›k kurumlar›nda 15 lira kat›l›m pay› al›nacak. Daha önceki düzenlemede, muayene kat›l›m paylar› ikinci basamak resmi sa¤l›k kurumlar›nda 3, e¤itim ve araflt›rma hastanelerinde 4, üniversite hastanelerinde 6, özel sa¤l›k kurum ve kurulufllar›nda 10 lira olarak uy-

gulan›yordu. Birinci basamak resmi sa¤l›k kurulufllar›nda yap›lan muayene ile aile hekimli¤i uygulamas›na geçilen illerde aile hekimi muayenelerinden kat›l›m pay› al›nm›yordu. Uygulama, Sosyal Sigortalar ve Genel Sa¤l›k Sigortas› Yasas›’n›n (SSGSS) yürürlü¤e giriflinin birinci y›ldönümünde yani 1 Ekim’de bafll›yor.

‹flsizler köylerine geri dönüyor Türkiye Ziraat Odalar› Birli¤i (TZOB) Baflkan› fiemsi Bayraktar, ekonomik kriz nedeniyle sanayide istihdam edilen kesimin, tar›m sektörüne dönüfl yapt›¤›n› söyledi. Akyaz› Ticaret ve Sanayi Odas›’n›n (ATSO) düzenledi¤i bayramlaflma töreninde konuflan Bayraktar, Türkiye’de ve dünyadaki ekonomik krizin ortaya koydu¤u s›k›nt›lar›n bafl›nda iflsizli¤in

geldi¤ini belirterek, iflsiz say›s›n›n yüzde 13’lere ulaflt›¤›n› ve kalk›nma oran›n›n yüzde 7’lere ç›kmamas› halinde, iflsiz say›s›n›n daha da artaca¤›n› söyledi. Ülke ekonomisinin 20 y›l daha bu s›k›nt›lar› yaflayaca¤›n› bildiren Bayraktar, “Bize ifl arayan, 3 dil bilen gençler ve çocuklar›n› ifle sokmak isteyen aileler geliyor” dedi.

Elektrik yine zamland›! 1 Ekim’de elektrik faturalar› yüzde 10 zaml› geliyor. Daha yeni gelen bu zam haberinin üzerinden çok geçmemiflken dolayl› bir zam haberi daha geldi. Revize Elektrik Piyasas› Dengeleme ve Uzlaflt›rma Yönetmeli¤i (DUY) 1 Ekim’de uygulamaya geçiyor. Eski sistemdeki günlük sat›fl›n yerini saatlik okumaya b›rakaca¤› bu yeni sistemle ortaya ç›kacak fiyatland›rma faturalara yans›yacak.

Alsancak Liman› özellefltirildi Dan›fltay, Özellefltirme ‹daresi'nin ihalesini 3 May›s 2007 tarihinde gerçeklefltirdi¤i ancak 29 ayd›r özel sektöre devredilmeyen ‹zmir Alsancak Liman›'n›n devri için onay verdi. Alsancak Liman›'n›n Dan›fltay'da bekleyen imtiyaz sözleflme taslaklar› hakk›ndaki karar Özellefltirme ‹daresi Baflkanl›¤›'na ulaflt›r›ld›. Global Yat›r›m Holding'e gönderilen ya-

z› ile "TCDD ‹zmir Liman›'n›n 49 Y›l Süreyle ‹flletme Hakk›n›n Devrine ‹liflkin ‹mtiyaz Sözleflmesi" tasla¤›na iliflkin görüfllerin Ö‹B'e ulaflt›¤› duyuruldu ve Ortak Giriflim Grubu sözleflme imzalamaya davet edildi. Devir sözleflmesi imzalamaya davet edilen konsorsiyum ortaklar›, 29 ayl›k süreçte yaflanan ekonomik kriz nedeniyle ödeme güçlü¤ü yaflan›p yaflanmayaca¤›n› de¤erlendirecek.


1 Ekim 14 Ekim

2009

EMEK 7

Hastaneler ajan doluyor

Kölelikten iflçi olmaya Tufan SERTLEK Dev Sa¤l›k-‹fl Genel Sekreteri

Sa¤l›k Bakanl›¤›, “özel ve devlet hastanelerindeki eksiklikleri tespit etmek” iddias›yla “gönüllü sa¤l›k gözlemcileri” çal›flt›r›laca¤›n› ve bunun için 7 bin kifliyle gizli sözleflme yap›laca¤›n› aç›klad› Geçen haftalarda bir aç›klama yapan Sa¤l›k Bakan› Recep Akda¤, hastanelere “7 bin dedektif” al›naca¤›n› aç›klad›. Akflam gazetesinin gündeme tafl›d›¤› haberde Recep Akda¤, al›nacak kiflilere para ödenmeyece¤ini ve bu iflin gönüllülük esas›na göre yap›laca¤›n› savundu. Akda¤, çeflitli kriterleri tafl›mas› gerekti¤ini belirtti, gözlemcilerin kesinlikle kendilerini iffla etmeyece¤ini söyledi. Bakana göre e¤er gözlemci 'Sa¤l›k Bakanl›¤›'n›n gönüllü sa¤l›k gözlemcisiyim' derse sözleflmesi iptal edilecek. Akda¤’›n “belli özellikler” derken neyi kastetti¤i aç›kça ortaya konmuyor ancak bu özellikler elbette ki iktidar›n istedi¤i özellikler olacak. Gizlilik vurgusu da iktidar›n çal›flanlar üzerinde s›k› bir denetim-gözetim mekanizmas› kurma niyetinde oldu¤unu ortaya koyuyor. Sa¤l›k emekçileri d›fllan›yor Türkiye kifli bafl›na düflen doktor say›s›nda 53 Avrupa ülkesi aras›nda 52’inci s›rada ve pek çok sa¤l›k oca¤› sa¤l›k emekçisi bulunmad›¤› için kapal›. Böyle bir tablo ortadayken Sa¤l›k Bakanl›¤›'n›n bu uygulamas›n› anlamak pek mümkün görünmüyor. Akda¤, bu uygulamayla “sivil inisiyatife” f›rs a t vermifl ola-

caklar›n› söylüyor. Bakan bu gözlemcilerin vatandafl›n ve çal›flanlar›n karfl›laflt›¤› s›k›nt›lar› aktaraca¤› iddias›nda ancak neden do¤rudan çal›flanlar›n ve vatandafl›n de¤il de 7 bin ajan›n muhatap al›nd›¤› sorusu, gerçek niyetin baflka oldu¤una iflaret ediyor. Tafleronlaflt›rma, afl›r› ifl yükü, bütçe kesintileri, koruyucu sa¤l›k hizmetlerinin tasfiyesi gibi s›k›nt›lar›n varl›¤› s›r de¤il ve bu s›k›nt›lar do¤rudan Bakanl›k taraf›ndan teflvik ediliyor. Bakanl›k da zaten sa¤l›k sistemini de¤il, sistemin ma¤duru durumundaki çal›flanlar› ve vatandafl› denetim-gözetim alt›na alacak bir proje ortaya at›yor. Sa¤l›k sisteminde yaflanan pek çok sorunun temelinde sa¤l›k emekçilerinin giderek edilgenlefltirilmesi, sistemin yönetiminden ve denetiminden d›fllanmas› yatarken iktidar›n 7 bin gizli ajanla oluflturmaya çal›flt›¤› bu denetim-gözetim mekanizmas›n›n sorunlar› daha da derinlefltirece¤ini tahmin etmek güç de¤il. Sistemin haz›rl›klar›n›n 6 ay içinde tamamlanmas› planlan›yor. Y›llard›r sa¤l›k emekçilerinin sistem karfl›s›nda edilgenlefltirilmesine karfl› mücadele eden sa¤l›k meslek örgütleri ve sendikalar›n bu projeye sert tepki vermeleri bekleniyor.

Sendikal haklar ihlâl ediliyor Türk-‹fl’in sendikal hak ihlalleri raporuna göre, geçen y›l Türkiye’de 12 bin 359 iflçi sendikal› olduklar› için çeflitli nedenlerle ma¤duriyet yaflad› Hukuk olsun ama onu iflimize geldi¤i gibi kullanal›m. Daha do¤rusu o yaln›z bizim istedi¤imiz kararlar› als›n. Ama “ba¤›ms›z” oldu¤u için aksi karar ç›karsa, ç›kan Yarg›tay karar› bile olsa uygulamayal›m. Demokratik sivil toplum örgütleri olsun ama öyle kendilerinden büyük ifllere kalk›flmas›nlar. Bu ülkeyi yönetenlerin ifllerine bulaflmas›nlar... Ve sendikalar olsun ama ona üye olunmas›n ya da iktidara yak›n düflünce yap›s›n›n a¤›rl›k kazand›¤› sendikalara üye olunsun. Yoksa sendikal› iflçinin, hele hele istenmeyen sendikaya üye olan iflçinin vay haline... Türk-‹fl’in, ITUC’a iletti¤i raporda yer alan sendikal hak ihlallerine iliflkin örnekler flöyle: n Belediye-‹fl’in örgütlü oldu¤u bir belediyede iflçilerin baflka sendikaya geçmeleri için bask› yap›ld›. Bunu kabul etmeyen iflçiler bask›, tehdit ve sürgünlere maruz kald›. Sendika bafl temsilcisi belediyede “floför” olarak çal›fl›rken “çim biçme” iflçisi olarak görevlendirildi. Bafl temsilci ve flube mali sekreteri, 5 kiflinin tafll›-sopal› sald›r›s›na u¤rad›. 205 iflçinin görev yerleri de¤ifltirildi, 150 iflçinin hizmet akitleri ask›ya al›nd›. n Koop-‹fl Sendikas›’n›n örgütlenme çal›flmas› yürüttü¤ü çeflitli market ve ma¤azalarda örgütlenme nedeniyle 116 kifli iflten ç›kar›ld›. n Tar›m-‹fl’in bir tafleron flirketteki 10 üyesi, sendikal örgütlenmeden k›sa süre sonra iflten ç›kar›ld›. n Tek G›da-‹fl’in Çanakkale’deki bir süt ürünleri fabrikas› için Çal›flma ve Sosyal Güvenlik Bakanl›¤›’na ço¤unluk müracaat› sonras› sendika üyelerinin iflten ç›kar›lmas›na ve sendikal› iflçilerin yapt›¤› ifllerin tafleron firmaya devrine baflland›. n Türkiye Maden-‹fl’in Isparta’da örgütlü oldu¤u bir iflyerinde, iflveren, yemekhanedeki toplant› s›ras›nda “Sen ne hakla sendikay› temsil edersin” diyerek di¤er temsilcilerin önünde iflyeri bafl temsilcisine tokat at›p daha sonra da ifline son verdi. n Tek G›da-‹fl’in Bal›kesir’de örgütlendi¤i bir iflyerinde sendika üyeleri topluca iflten ç›kar›ld›. n Tek G›da-‹fl’in örgütlü oldu¤u bir kamu iflyerinde iflçilere “siyasi güç” de kullan›larak sendika de¤ifltirme bask›s› yap›ld›. n TOLEY‹S’in Bursa’da örgütlendi¤i iflyerinde, iflveren yetki tespitine itiraz ederek süreci uzatma ve sendikal› iflçileri y›ld›rma çabas›na girdi. n Belediye-‹fl’in ‹stanbul’da ald›¤› grev karar›n› efl ve çocuklar›yla iflyerine asmak isteyen iflçilere, polis gaz ve tazyikli suyla sald›rd›. n Belediye-‹fl’in örgütlü oldu¤u bir belediyede 126 sendika üyesinin ifline son verildi. Yarg›tay’›n, yerel mahkemenin ifle iade karar›n› onamas›na ra¤men kendisi avukat olan belediye baflkan›, iflçilerin ifle dönüflüne onay vermedi..

Sendikadan istifa bask›s› Türkiye K›z›lay Derne¤i’nde sendikal bask›lar sürüyor. ‹nsanca çal›flma koflullar› için sendikal› olan emekçiler, iflveren taraf›ndan sürgünlerle durdurulamay›nca iflten at›larak cezaland›r›l›yor Sa¤l›k emekçilerinin özlük haklar›n› korumak, çal›flma yaflam›nda karfl›laflt›klar› sorunlar› çözmek üzere D‹SK Dev Sa¤l›k‹fl çat›s› alt›nda bafllatt›klar› örgütlenme faaliyeti, yeni iflten ç›kartmalarla engellenmeye çal›fl›l›yor. Örgütlenme çal›flmalar›na kat›lan ve sendikaya üye olan emekçileri sürgün cezalar›yla y›ld›rmak isteyen iflveren, bununla yetinmemifl geçti¤imiz y›l ‹stanbul’da 15 iflçinin ifline son vermiflti. Yönetim geçen ay Ankara’da derne¤in genel merkezinde çal›flan üç sa¤l›k emekçisini daha iflten ç›kartt›.

Dev Sa¤l›k-‹fl 28 Eylül günü K›z›lay Genel Müdürlü¤ü önünde bir bas›n aç›klamas› yaparak dernek yönetimini örgütlenme hak ve özgürlü¤üne sayg› duymaya ça¤›rd›. Gerekçe: Eyleme kat›larak kurumun itibar›n› zedeleme 9 Temmuz günü K›z›lay Genel Merkezi önünde sendikal bask› ve sürgünleri protesto eden Dev Sa¤l›k-‹fl üyesi iflçiler hakk›nda soruflturma açan yönetim, “bas›n aç›klamas›na kat›la-

rak kurumun ve yöneticilerin itibar›n› zedelediklerini” öne sürerek 3 iflçiyi iflten ç›kard›. Son yaflanan iflten ç›kartma K›z›lay yönetiminin sendikal örgütlenmeye karfl› tak›nd›¤› düflmanca tav›rda ›srarl› oldu¤unu gösterdi. Dev Sa¤l›k-‹fl, kurum önünde yapt›¤› eylemle örgütlenme özgürlü¤ünün engellenemeyece¤ini, iflverenin beklentisinin aksine K›z›lay için sendikal çal›flmalar›na h›z verece¤ini duyurdu.

‘Art›k figüran olmayaca¤›z’ Figüran Fatma E. Develi’nin ‘Ömre Bedel’ dizisi çekimlerinde yo¤un çal›flma nedeniyle fenalaflmas›n›n› ard›ndan yap›mc› flirketin Develiye sette müdahale etmemesi ve hastanede ilgisiz kalmas› set emekçilerinin sabr›n› tafl›rd› Fatma Elif Develi'nin Fox TV’de yay›nlanan ‘Ömre Bedel’ isimli dizinin çekimleri s›ras›nda fenalaflmas›, olay an›nda sa¤l›k yard›m›nda bulunmayan yap›mc› flirketin Develi’ye tedavi aflamas›nda da duyars›z kalmas› üzerine set emekçileri isyan etti. Sine-Sen, setlerdeki ölümcül çal›flma koflullar›n› ve Gold filmin gayri insani tavr›n› protesto etti. 17 Eylül'de Gold Filmcilik önünde yap›lan eylemde, Genel Baflkan Celal Çimen bir bas›n aç›klamas› okudu. Çimen yapt›¤› aç›klamada setlerde sa¤l›k ekibi bulunmamas›n› elefltirirken bir yandan da setlerdeki kazlar›n art›fl›n› yo¤un çal›flma koflullar›na ba¤lad›. Çimen bas›n aç›klamas›n› setlerde sa¤l›k görevlisi bulundurulmas› ve sigortal› çal›flt›rma-

n›n gereklili¤ini vurgulayarak sonland›rd›. Ölümler kaza de¤il 9 ay önce Star TV’de yay›nlanan “Son Bahar” adl› dizinin çekimlerinde meydana gelen trafik kazas› sonucu Zehra Sezgin ve Tülin Ergeldi yaflam›n› yitirmifl Deniz Alt›ntafl yaralanm›flt›. Birkaç ay önce de Abdullah Baykal adl› bir sinema emekçisi “Aynadaki Düflman” isimli bir TRT dizisinin çekimleri s›ras›nda yo¤un çal›flma temposu sonucu kalp krizi geçirerek hayat›n› kaybetmiflti. Bir film setinde ortalama 50 ile 60 aras›nda kifli çal›fl›yor. Emekçilerin günde 18 saate kadar sigortas›z çal›flt›r›ld›¤› setler, çal›flma kanununda iflveren lehine boflluklar nedeniyle örgütlenmesi zor bir alan.

Bazen hayat insana ö¤retir, bazen de insan hayata… Ve insan hayata bir kez ö¤retti mi art›k hayat›n bilgisi o olur ve art›k hayat onu ö¤retmeye bafllar. Hayat sürekli kendi ac› gerçeklerini ö¤retir. Mesela kap›n›n d›fl›nda milyonlarca iflsiz varken iflçilerin iflinin k›ymetini bilip uslu uslu oturmas›n› tembihler… Ekmek yedikleri kaba tükürmemeleri yani patronlar›na karfl› isyankar olmamalar› gerekti¤ini ö¤retir… Ama bu hayat bilgisi dersini s›n›f›n arka s›ralar›nda yüzünde muzip bir gülümsemeyle dinleyen birileri de hep vard›r… “Anlat, anlat heyecanl› oluyor!..” tad›nda dinlemektedirler dersi. fiu s›ralar tafleron sa¤l›k iflçilerinin yapt›¤› gibi. Kamu hastanelerindeki tafleron iflçileri bilirsiniz. Bu köflede daha önce de yaflad›klar› sorunlara iliflkin bir fleyler yaz›ld›. ‹fl kanununun bile çok görüldü¤ü modern kölelerdir onlar. Y›llarca asgari ücrete talim, ne y›ll›k izin, ne fazla mesai, ne emeklilik, ne sayg›, ne hoflgörü… Oysa hastanelerdeki ifllerin yar›s›ndan çok daha fazlas›n› onlar yap›yor. Tafleron sa¤l›k iflçileri önce köle olduklar›n›n fark›na vard›lar ve köle olduklar›n› kabul ettiler, sonra kölece çal›flmay› reddettiler… ‹flçi olduklar›n› yani emeklerini satarak yaflamlar›n› sürdürdüklerini ve bunun kaç para etti¤inin pazarl›¤›n› kendilerinin ad›na baflkalar›n›n yapmas›na izin vermeyeceklerini ilan ettiler. Kolay olmad› tabii ki… ‹flten at›lma korkusu, be¤enmedikleri asgari ücretten bile olma kayg›s›, baflaramazsak endifleleri… Ve gerçekten de ödenen a¤›r bedeller: ‹flten at›lan; yoksullu¤a, sefalete mahkum edilen onlarca sa¤l›k iflçisi, tehdit edilenler, gece uykular› haram edilenler… 4 y›ld›r difle difl bir mücadele içerisindeler. fiimdi bu iflçiler hayat›n dersini reddedip kendi hayat bilgisi ders kitaplar›n› yazmaya ve okutmaya haz›rlan›yorlar. Bu kitab›n her fleyi ters. En baflta arka kapa¤› yaz›l›yor. Bilirsiniz ço¤u kitab›n arka kapa¤›nda kitap hakk›nda özet bilgiler bulunur. “Kölelikten ‹flçi Olmaya” isimli kitab›n arka kapa¤›nda bir sendika yöneticisi, tafleron flirket yetkilisi ve hastane yöneticisi aras›nda geçen konuflmaya yer verilmifl. ‹flçilere söz geçiremeyen tafleron flirket yetkilisi hastane yöneticisine flikayete gelir, hastane yöneticisi de o ilin Devrimci Sa¤l›k ‹flçileri Sendikas› flube baflkan›n› ça¤›r›r. Tafleron flirket yetkilisi ç›rp›n›yor: “Bu iflçiler eskiden kuzu gibiydi flimdi ne söylesem itiraz ediyorlar” diye. Hastane yetkilisi merak ediyor soruyor “Ne diyorlar?” diye. ‹flçiler, “Biz sendika üyesiyiz, art›k bize angarya ifl yapt›ramazs›n, öyle a¤z›na geldi¤i gibi konuflamazs›n” diyorlarm›fl. fiube baflkan› dayanam›yor atl›yor; “Bunun neresi yanl›fl!” Tafleron bozuluyor sendika yetkilisinin müdahalesine, hemen hastane yöneticisine dönüp “Bu sendikan›n Çal›flma Bakanl›¤›’ndan yetkili de¤il, müdahil olma hakk› yok” fiube baflkan› laf› patlat›yor her ikisine de: “Biz yetkiyi iflçilerden al›r›z, bakanl›ktan de¤il. O yetkiyi de ald›k.” Bunun üzerine hastane yetkilisi taflerona dönüp, “Bundan sonra iflçileri ilgilendiren konularda sendikadan habersiz bir fley yapmayacaks›n” demek zorunda kal›yor. Evet tafleron sa¤l›k iflçileri, sendikalar› Devrimci Sa¤l›k ‹flçileri Sendikas› ile birlikte hayat› yeniden yaz›yor. Hayat bilgisini de¤ifltiriyorlar ve di¤er iflçi kardefllerinin hayat› bu de¤ifltirilmifl bilgiyle ö¤renmelerini sa¤l›yorlar. Kölelikten iflçi olmaya do¤ru büyük bir kararl›l›kla ve inançla yürüyorlar. Baflta tafleron iflçi örgütlemekten öcü görmüfl gibi kaçan sendikalar ve “iki kelimeyi bir araya getiremeyenler mi bir araya gelip bir fley yapacakm›fl” diyen hastane yetkilileri olmak üzere herkesin ezberini bozarak yürüyorlar.

Asil Çelik’te sözleflme

Sendika düflman› taslak

Kent A.fi. iflçileri yollarda

Asil Çelik iflçileri, 30 Ocak’ta bafllatt›klar› grevi 3 y›ll›k Toplu ‹fl Sözleflmesi imzalayarak sonland›rd›. D‹SK/Birleflik Metal ‹fl sendikas› ile iflveren aras›nda imzalanan sözleflmeye göre iflçiler ilk y›l zam almazken, ikinci y›l enflasyon oran› kadar zam alacaklar. ‹flçiler 3. y›lda ise yüzde 1 art› 1 zam alacak. Ayr›ca iflçilere bayram için 500 lira ödeme yap›ld›. ‹mzalanan Toplu ‹fl Sözleflmesi’yle iflçiler 16 Eylül’de iflbafl› yapt› ancak siparifl olmamas› sebebiyle aç›k izine ç›kart›ld›. ‹flverenin “k›sa çal›flma ödene¤i” için baflvuru yapt›¤› ö¤renildi.

Çal›flma Bakanl›¤›, sendikac›l›¤› bitirecek bir yasa tasla¤› haz›rlad›. Sendikalar›n aidat gelirlerinin kesilmesi ve hükümetle pazarl›¤a oturan yetkili sendikalar›n yetkisinin iptali, tasla¤›n en çok tart›fl›lan iki maddesi. Konfederasyonlara dan›fl›lmadan haz›rlanan taslaktaki düzenlemeler uygulamaya geçerse sendikac›l›k önemli bir darbe alacak. Yasa öncesinde yasaya iliflkin herhangi bir metnin kendilerine gönderilmedi¤ini belirten konfederasyonlar, taslak kendilerine gönderilmezse Üçlü Dan›flma Kurulu toplant›s›n›n “gerçekleflemeyece¤ini” bakanl›¤a bildirdi.

30 Nisan’dan beri ifllerine geri dönmek için direnen Kent A.fi. iflçileri Ankara’ya yürüyor. Yürüyüfle 60 iflçi kat›l›rken kalanlar da flantiyelerinde nöbet tutuyor. ‹flçiler yürüyüfl boyunca geçtikleri yerlerde ilgiyle karfl›lan›yor. Kent A.fi. iflçilerinin, tafleron sistemine son verilmesi talebiyle, iflsizli¤e, hükümetin belediye iflçileri aleyhinde yapt›¤› düzenlemelere karfl› 16 Eylül’de bafllatt›klar› Ankara yürüyüflünün 30 gün sürmesi bekleniyor. Kent A.fi. iflçileri Karfl›yaka Belediyesi taraf›ndan 30 Nisan’da iflten ç›kart›lm›fl ve Örnekköy’deki flantiyelerinde 140 iflçi aileleriyle birlikte direnifle geçmifllerdi.


1 Ekim 14 Ekim

8 DÜNYA

‘Honduras’ta bir devrim yaflan›yor’ Honduras’›n seçilmifl devlet baflkan› Manuel Zelaya ülkesine geri döndü. Honduras halk› darbecilere karfl› mücadelesini yükseltiyor Honduras’›n meflru devlet baflkan› Manuel Zelaya 28 Haziran darbesiyle Kosta Rika’ya sürgüne gönderiliflinin 86’nc› gününde ülkesine geri döndü. Zelaya’n›n Brezilya Büyükelçili¤i’nde oldu¤unu ö¤renen halk, elçilik etraf›n-

da toplan›rken, ordu halka yönelik sald›r›s›n› art›r›yor. Elçilik önünde toplanan on binlerce kifliye hitap eden Zelaya, “diktatörlük ezilene kadar tek bir dakikam›z› bofla harcamayaca¤›z, dünya Honduras halk›n›n mücadelesini, Honduras da demokrasiyi destekliyor” dedi. Küba’n›n efsanevi lideri Fidel Castro ise son yay›nlanan yaz›s›nda Honduras halk›n›n verdi¤i mücadele sayesinde ülkenin daha güzel günlere ilerleyece¤ini belirterek, “Honduras’ta bir devrim yaflan›yor” dedi. Baflkent Tegucigalpa’da bulunan Zelaya ile tele-

fon görüflmesi yapan Venezüella lideri Hugo Chavez, Zelaya’y› bu kahramanca davran›fl›ndan dolay› tebrik ederken, kendisinin ve Venezüella halk›n›n bu mücadeleyi sonuna kadar destekleyece¤ini ifade etti. Büyükelçili¤in elektrik, su ve telefon hatt›n›n kesildi¤i ve g›da giriflinin engellendi¤i ifade edilirken, Brezilya hükümeti bu kesintilere tepki göstererek, elçili¤e askeri müdahalede bulunulmamas› konusunda darbeci Roberto Micheletti hükümetini uyard›. Darbeci hükümet 28 Eylül’de Brezilya’dan Ze-

laya’n›n kendilerine teslim edilmesi için 10 gün süre verdiklerini aç›klad›. Askeri Darbeye Karfl› Ulusal Cephe önderlerinden Rafael Alegria, gösteri yapan 300 kiflinin gözalt›na al›nd›¤›n› ifade ederken, gözalt›na al›nanlar›n fiili diktatörü Pinochet dönemini hat›rlat›rcas›na baflkent Tegucigalpa’daki bir futbol sahas›nda tutulduklar›n› söyledi.

Darbeciler zehirli gaz› ‹srail’den al›yor Honduras’›n meflru D›fliflleri Bakan› Patricia Rodas, darbeci hükümete ba¤l› askeri birliklerin baflkent Tegucigalpa’daki Brezilya Büyükelçili¤i’ne zehirli gaz bombas› att›¤›n› ve bu bombalar›n ‹srailli firmalar taraf›ndan tedarik edildi¤ini bildirdi. Kullan›lan kimyasal gazlar›n içeri¤inin tam olarak bilinmedi¤i ifade edilirken, bu gazlar›n bafl dönmesi, mide bulant›s›, kusma, bafl a¤r›s› ve solunum problemlerine yol

aç›t›¤› belirtiliyor. ABD’nin New York kentinde konuflan Rodas, Honduras ordusu içinde hala Zelaya’ya ba¤l›l›¤›n› koruyan askeri kaynaklardan edindi¤i bilgiye göre, darbecilerin kulland›klar› kimyasallar›n ve bunlar›n kullan›ld›¤› silahlar›n ‹srailli Alfacom ve Intercom isimli iki firmadan sat›n al›nd›¤›n› ifade etti. ‹srail, Honduras’taki darbeci hükümeti tan›yan tek ülke.

G-20 zirvesi: ‘Kriz devam ediyor’ Küresel krizin bafllang›c›ndan bu yana gerçeklefltirilen üçüncü G-20 zirvesi, 24-25 Eylül 2009 tarihleri aras›nda ABD’nin Pittsburgh kentinde topland›. Zirveden ‘paketlere devam’ karar› ç›kt› Küresel kapitalizmin krizine karfl› önlemleri tart›flmak üzere bir araya gelen, dünya ticaretinin yüzde 80’ini temsil eden ülkelerin liderleri, ekonomik canland›rma ve destek programlar›na devam etme karar› ald›. Zirvede ABD’nin küresel ekonomi politikalar›n›n belirlenmesinde BRIC ülkeleri olarak an›lan Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in daha fazla söz almas›n› savundu¤u

göze çarparken, Fransa ve Almanya’n›n küresel ekonomi politikalar›n› belirlemek üzere bir araya gelen ülkeler da¤›l›m›n›n ABD lehine olmas›ndan endifle duydu¤u dikkat çekti. Fransa’n›n G-20 yerine, içerisinde Türkiye yerine M›s›r’›n bulundu¤u G-14 önermesi zirvenin en çok tart›fl›lan gündemlerinden birini oluflturdu. D›fl ticarette korumac› e¤ilimlerin a¤›rl›k kazanmas› zirvede gündeme gelmezken, zirve öncesi çokça tart›fl›lan küresel iklim de¤iflikli¤i ve karbon sal›n›m› gibi konular zirvede tart›fl›lmad›. Yoksullu¤un ve iflsizli¤in enine boyuna tart›fl›lmad›¤› zirveden ç›kan en önemli karar bankac›lar›n primlerinin s›n›rlanmas› oldu.

Küba: Devrim kal›c›d›r Carlos Rivera Lugo Rebelion.org

Fidel Castro Ruz, Sovyetler Birli¤i’nin beklenmedik çöküflünden k›sa bir süre sonra, gördü¤ü kötü bir rüyay› anlat›yordu. Küba lideri rüyas›nda, sakin bir flekilde uyurken, kiflisel güvenli¤inden sorumlu biri taraf›ndan aniden uyand›r›lm›fl ve kendisine “Batista, geri döndü. fiu anda askeri birlikleriyle Havana’n›n d›fl›nda” denmiflti. Ona kötü bir haber veriliyordu. Fidel endifleliydi, nihayet devrimci eserinin tarih taraf›ndan cezaland›r›ld›¤›n› hissediyordu. Devrim rüyas› için korku zamanlar›yd›. Avrupa’da, Reel Sosyalist denilen ülkeler birli¤inin çöküflü, Küba’y› pratikte kendi kaderine terk etmiflti. Düzenbaz›n babas› George Bush, 1992 y›l›nda, yanki imparatorlu¤unun bafl›na yeni geldi¤i zaman, Küba Devrimi’nin günlerinin say›l› oldu¤unu iddia ediyordu. Di¤er bir yalanc› analist, Arjantin kökenli Amerikal› Andrés Oppenheimer, “Castro’nun Son Saati (La hora final de Castro)” adl› bir kitap bile yay›nlayacakt›. Kitab›n bölümlerinden birinde “Comandente direnecek ve son saatini birkaç ay belki de birkaç y›l uzatacak fakat onun sosyalist hayali kötü sona do¤ru gidiyor” diye de yazacakt›. Ya sosyalizm ya ölüm Fidel’in, kahraman halk›n›n karfl›s›nda cesur bir flekilde verdi¤i cevap hiç kimseyi flafl›rtmad›: Ya Sosyalizm ya Ölüm! Kazanaca¤›z! Kuflku ve hain teslimiyet her tarafta dolafl›rken militanca karfl› ç›kanlar da az de¤ildi. Kübal› devrimciler, bu f›rt›naya karfl› koyabildiler ama hepsinden kötüsü de dirençli aday› k›rbaçlayan gerçek f›rt›nalard›. Bu durum karfl›s›nda Kübal›lar, hayatlar›na anlam veren tek fleyi kendi bahisleri yapt›lar: Devrimin kesin bir flekilde savunulmas›. Fidel’in, Kübal› devrimcilerin karfl›s›nda neredeyse ç›lg›nl›¤a benzeyen bir iddiada bulunmas› ilk kez olmuyordu. 2 Aral›k 1956 tarihinde, Granma savaflç›lar› Las Coloradas sahillerine indik-

leri zaman Batista’n›n uçaklar› onlar› ölümcül bir atefl ile karfl›lad›. Hatta birli¤in hekimi Arjantinli Ernesto Guevara, can›n› kurtarmak için mesle¤iyle ilgili aletleri bir kenara b›rakarak silaha sar›lmak zorunda kald›. Medyan›n büyük bir k›sm›nda dolaflan haberlerin tersine, 18 Aral›k günü, Fidel ve onun küçük kardefli Raul, sonunda hayatta kalanlarla yeniden bir araya gelmeyi baflard›lar. Che olarak ünlenen efsanevi savaflç› Arjantinli doktorun, birli¤e ulaflt›¤›nda, Fidel’in büyük bir k›sm› yok edilen birli¤e “evet, flimdi diktatörlü¤ün günleri say›l›” dedi¤ini duyunca flafl›r›p kald›¤› anlat›l›r. Oysa onlara bu çat›flmadan yaln›zca yedi tüfek kalm›flt›. Ola¤anüstü bir genifl görüfllülük ve kahramanl›kla, tarihsel koflullar› devrald›lar. Fidel’in önderli¤indeki ‹syanc› Ordu, 1 Ocak 1959 tarihinde, 24 ayda, Havana’ya mükemmel bir zafer girifli gerçeklefltirdi. Bundan önce, Santiago de Cuba flehrinde, Zorba’n›n kaç›fl›ndan sadece yirmi dört saat sonra Fidel, “Devrim flimdi bafllad›, Devrim kolay olmayacak, Devrim tehlikelerle dolu ve çetin bir ifl olacak. Devrimin bir günde yap›lmas› mümkün de¤ildir” demiflti. Bu nedenle Devrim, kal›c›l›k ve ola¤and›fl› bir önem kazand›. Tarihsel olarak yerini terk etmekte olan kapitalist düzenin do¤rular›n› temsil eden bütün kurallar, piyasa, üretim araçlar› üzerindeki özel mülkiyet; yürürlükteki adaletsiz yasalar, para ve meta fetiflizmi, ›rk, cinsiyet ve s›n›f ayr›m›na yol açan önyarg›lar, ortadan kald›r›lmaya çal›fl›ld›. Bu nedenle devrimlerin en iddial›s›na giriflmek zorunda kald›: her bir bireyin içindeki devrim. Yeni insan Che’ye göre Devrim, infla edilen yeni toplum için yeni bir öznellik üretmek zorundayd›; yeni bir kad›n, yeni bir erkek yaratmal›yd›. Bu insan›n bilincinin, en yüksek de¤er olan insan ile bütünleflmifl, bir dizi yeni de¤erler ile dönüflmesi gerekiyordu. Che, özel hayatta, reel sosyalist olarak tan›mlanan ülkelerde yaflanan gerçeklerden duydu¤u büyük hayal k›r›kl›¤›n› aç›kça

Protestolar c›l›z kald› Öte yandan G-20 zirvesini protesto etmek üzere bir araya gelen eylemciler Pittsburgh kentinde zirve süresince bir çad›r kent kurdu. Zirve süresince gerçeklefltirilen protesto gösterilerine polis plastik mermi ve biber gaz› ile sald›r›rken, 80’den fazla kiflinin gözalt›na al›nd›¤› bildirildi. Protestolarda özellikle anarflist gruplar dikkat çekerken, zirvenin kapsam›na göre protestolar›n zay›f kald›¤› gözlendi. G-20’de hangi ülkeler var? G-20, ABD, ‹ngiltere, Japonya, Kanada, Almanya, Fransa, ‹talya, Rusya, Avustralya, Brezilya, Arjantin, Hindistan, Çin, Endonezya, Meksika, Suudi Arabistan, Güney Afrika, Güney Kore, Türkiye ve Avrupa Birli¤i Komisyonu’ndan olufluyor. G-20’nin sürekli bir sekretaryas› bulunmazken, al›nan kararlar önemli ölçüde IMF eliyle yürütülüyor.

göstermeyi b›rakm›yordu: her türlü amaç için kapitalist uygarl›k düzeninin pragmatist eti¤inden kurtulmay› baflaram›yorlard›. Bunun kaç›n›lmaz ideolojik etkileri, bu ülkelerde reel sosyalizmi yenilgiye götürmekte ve meflru olmayan son için gerekli bilincin tohumunu atarak, flirketleflme ve özellefltirme sürecini ilerletiyordu. Devrim, bir gerçek ve kal›c› bir al›flkanl›¤›, Kübal› komünistlerin siyasi uygulamalar›nda ve ideolojik söylemlerinde daima mevcut olan bir fikri temsil eder. Devrim tek bir ülke ile s›n›rl› olamaz. Dolay›s›yla 1968 y›l›nda, Che taraf›ndan miras b›rak›lan “iki, üç, daha fazla Vietnam” yaratmak slogan›, zalim Amerika sald›r›s› karfl›s›nda, Hindiçini halk›n›n kahraman direnifline aç›k bir dokundurmayd›. Vatan için ölmek yaflamakt›r Che, bu gerçek için ölmeye haz›rd›. Kesinlikle Küba’ya yerleflen bu slogan› Sartre, Küba Devriminin "etkili nedeni" olarak saptad›. “Ya Vatan Ya Ölüm! Kazanaca¤›z!” sloganlar›; onu zorlayan imparatorlu¤un afla¤›l›k maddi varl›¤› karfl›s›nda, her gün biraz ölerek, biraz yenerek, bütün yurtta söylenen en tutkulu flark› oldu. Küba’n›n Ulusal Marfl›, “vatan için ölmek yaflamakt›r” der. Bu ölüm ve yaflam yeminini; Angola ve Bolivya’daki enternasyonalist kahramanlar›n›n oynad›¤› örnek rolleriyle, Kübal›l›¤›n do¤as›n›n ayr›lmaz bir parças› oldu¤unu gösterdi. Sartre bu konuda: “Bir insan için onun en derin s›rr›, daha fazla gecikme olas›l›¤› bulunmayan ölümdür. Her fley de¤iflir. ‹mkâns›z giriflimler kendi s›n›rlar› içinde mümkündür. Kurulu düzen, yaflamak isteyenlerin gözlerinde daha fazla güçlü görünür. Ama ne zaman biri, iflkence ve ölüm yolunu tercih ederse ve ne zaman bu karar önemli kuvvetler ile ifade edilirse, eski düzene geri dönmek aslen mümkün de¤ildir” der. Fidel, “ulusal birli¤i korudu¤umuz ölçüde özgür oluruz” diye uyar›da bulunuyordu. Böylece, tek bir irade gibi davranmak ve karar vermek için bütün istemlerin bütünleflti¤i yerde Komünist Parti üzerinden bu ›srarla savunulan bütünlük sa¤land›. Peki, Devrimin, sorunlar›n›n büyüklü¤ü karfl›s›nda hezeyana düflmesini engelleyen neydi? Sartre’a göre anahtar, devrimci iradenin istikrar›nda yat›yor: Sartre, “bugün devrimi koruyan fley isyan taraf›ndan

2009

El Aksa’da provokasyon n ‹kinci ‹ntifada’n›n y›ldönümü arifesinde, ‹srailli afl›r› sa¤c› gruplar›n El Aksa Camii’ne girmeye çal›flmas› üzerine iflgal alt›ndaki topraklarda fliddetli çat›flmalar bafllad›. Hamas, ‹srail'le devam eden müzakerelerin derhal ask›ya al›nmas› ça¤r›s›nda bulunurken, El Fetih Merkez Komite üyesi Muhammed Dahlan "3. ‹ntifada bafllayabilir" dedi. Baz› afl›r› sa¤ Yahudi yerleflimcilerin sabah saatlerinde El Aksa Camii'ne girmeleriyle bafllayan çat›flmalar artarak sürerken, Haremüflflerif çevresindeki sokaklar adeta savafl alan›na döndü. ‹kinci ‹ntifada, 28 Eylül 2000 tarihinde “Beyrut Kasab›” lakapl› eski ‹srail lideri Ariel fiaron’un yaklafl›k 1000 askerle birlikte El Aksa Camii’ne ziyareti üzerine Filistin halk›n›n tepki göstermesiyle bafllam›flt›.

Güney Bankas› kuruldu n Latin Amerika’n›n IMF ve Dünya Bankas› gibi uluslararas› finans kurulufllar›na ba¤›ml›l›¤›n› azaltmak amac›yla kurulmas› planlanan Güney Bankas› (Banco del Sur) için ilk imzalar at›ld›. Güney Amerika ve Afrika’dan 30 ülkenin liderinin kat›ld›¤› Güney Amerika-Afrika (ASA) zirvesinde Venezüella, Arjantin, Brezilya, Paraguay, Uruguay, Ekvador ve Bolivya’n›n kat›l›m›yla kurulan bankan›n bafllang›ç sermayesi 20 milyar dolar olarak belirlendi. Bankan›n kuruluflunu önceden duyuran Venezüella lideri Hugo Chavez ASA zirvesinde, Güney Amerika ve Afrika aras›nda Güney-Güney Bankas› kurulmas›n› önerdi. Güney Bankas› ile üye devletlerin ekonomik ve sosyal programlar›na kaynak sa¤lanmas› ve krizden olumsuz etkilenen üye ülkelere uygun flartlarda kredi sa¤lanmas› amaçlan›yor.

27 bin kifli iflsiz kal›yor

Avrupa’da seçimler krizin gölgesinde Almanya’da 27 Eylül’de yap›lan genel seçimlerde iktidarda bulunan Hristiyan Demokrat Birlik yüzde 34 ile iktidar›n› korurken, koalisyon orta¤› Sosyal Demokrat Parti ise oylar›n›n dörtte birini kaybederek seçimden en kötü sonucu alan parti oldu. Sol Parti ve Yefliller’in oylar›n› önemli ölçüde art›rd›¤› dikkat çekerken, seçimlerden Sol Parti yüzde 12 ile dördüncü, Yefliller ise yüzde 10,7 ile beflinci parti olarak

ç›kt›. Merkel’in, oylar›n› yüzde elli dolay›nda art›rarak yüzde 15’e ç›karan sa¤c› Hür Demokrat Parti ile koalisyon görüflmelerine bafllad›¤› bildirildi. Portekiz’de ise 27 Eylül’de yap›lan seçimlerde iktidardaki Sosyalist Parti yüzde 36,5 oy alarak seçimleri kazan›rken, iktidar partisinin oylar›ndaki erime dikkat çekti. Yunanistan’da ise erken genel seçimler 4 Ekim’de gerçeklefltirilecek.

kontrol alt›na al›nan fleydir” diyordu. çakgönüllüler için alçakgönüllüler taraFidel, 17 Kas›m 2005 tarihinde, f›ndan yap›lan mütevaz› bir devrimdir. Havana Üniversitesi’nde yapt›¤› son Partiyi yok etmezseniz; militanl›¤a sekkonuflmalar›ndan birinde, tüm samimi- te vuramazsan›z; bizim iflçilerimizi, yetiyle flöyle diyordu: “Sosyalist devleköylülerimizi ve halk›m›z›n geri kalan›n› tin ilk deneyiminin çok ac› oldu¤unu asla birbirinden ay›rmazsan›z; düflmadüflünüyorum. Di¤er süper gücün gün›n hainli¤ini, egemenlik kurmay› ve cü ile eflit olmay› baflarm›fl olan, faflizsald›rgan olmay› asla b›rakmayaca¤›n› me karfl› mücadeleyi, 20 milyondan ve de bunun onun karakteri oldu¤ufazla vatandafl›n›n hayat› ile ödeyen, nun bilincinde olursan›z ve o düflman›n siren sesleri ile sinmezseniz, daima faflizmi ezen, çökertti¤i gibi harap da halk›n güvenine sahip olursunuz.” olan, dünya güçlerinin en güçlülerinFidel, Çavuflesku gibi y›k›lmad›ysa; den birinin vas›tas›yla gerçeklefltirilen Raul, Yeltsin gibi titremediyse, kesinlikbu ak›l almaz olay üzerine birçok kez le bunun bir nedeni var. Küba devrimi, düflünmedi¤imizi sanmay›n›z.” ne bir adam›n ne de bir partinindir. Fidel etkileyici bir biçimde soruyorTersine o halk›n eseridir. Do¤u Avrudu: “Devrimler, y›k›lmak için ça¤r›da m› bulunurlar yoksa devrimleri insanlar pa’n›n sözde halk demokrasilerinde oldu¤u gibi bu devrim, katiyen retorik m› y›kt›r›rlar?” Ve devam ediyordu: bir ayg›t olmad›. Tersine, önyarg›s›z iç“Bizim bafllang›çta en büyük hatalar›ten bir ilgi ile onu tan›mak için Küba’y› m›zdan biri, devrim süresince birçok ziyaret eden herhangi birinin dokunakez, birilerinin sosyalizmin nas›l infla bilece¤i aç›k bir gerçek oldu. edilece¤ini bildi¤ine inanmakt›. Ama Cesareti ve destans› fedakârl›¤›yla bugün bir fikir sahibiyiz. Sosyalizmin tarihsel olarak istisna bir halk, insanl›nas›l kurulmas› gerekti¤i konusunda, ¤›n geri kalan›na eflsiz onurlu bir ders benim düflüncem yeterince aç›k. Fakat verdi. Teflekkürler Küba; bugün bizler, daha net fikirlere ve sosyalizmin gelecekte nas›l korunaca¤› hakk›nda birçok tüm Latin Amerikal›lar biraz daha fazla soruya gereksinimimiz var.” özgürüz. Dolay›s›yla halklar›m›z aralaSadece, Devrim kendi kendini r›nda dayan›flma ve bütünleflmenin yey›kabilir ni ba¤lar›n› oluflturdular ve kuzeydeki “Bugün Devrimi y›kmak istemeimparatorlu¤un sürekli oburlu¤u karfl›yenler bu Devrimi yok edebilirler; evet s›nda, bizim Amerika’m›z›n koflulsuz bizler y›kabiliriz ve bu kendi suçumuz sömürgelikten kurtarma giriflimlerine olur.” Raul Castro, gecen ocak ay›nda, bafllad›lar. Basit bir kutlaman›n ötesindevrimin ellinci y›l kutlama etkinli¤inde bu yar›m yüzy›lla Küba’n›n ›srarc› de, Fidel’in Havana Üniversitesi’nde hayalperestli¤iyle yerlefltirdi¤i isyan toyapt›¤› bu konuflmay› tekrarlad›. Raul humu, sermaye imparatorlu¤una karfl› aç›kça belirtti: “Bu yar›m yüzy›ll›k zafer isyan› yeniden canland›rd› ve bizim kutlamalar›, gelece¤e dair bir yans›ma- Amerika’m›z› dünyadaki mücadelenin y› ve önümüzdeki elli y›lda da mücade- en önemli cephesi yapt›. Çeviri: Atiye Par›ly›ld›z lenin kal›c› olaca¤›n› gösteriyor. Günümüz dünyas›n›n mevcut kargaflas› ortadayken daha kolay olaca¤›n› düflünmemelisiniz”. Raul ard›ndan flöyle sordu: “Bu kadar kötü bir fleyin, bizim insanlar›m›z›n bafl›na gelmemesinin garantisi nedir? Yeniden zafere ulaflmak ve kendimizi kurtarmak için çok zamana ihtiyaç duyaca¤›m›z bu inan›lmaz darbeyi, nas›l önleyece¤iz?” Halk›n Devrimi Daha sonra, Küba Baflkan›, yar›n›n yöneticilerini asla unutmamalar› gereken Fidel Castro, Raul Castro ve Ernesto Che Guevara konularda uyard›. “Bu, al-

I Rusya'n›n en büyük otomobil üreticilerinden AvtoVAZ flirketinin 27 bin 600 çal›flan›n›n ifline son vermeye haz›rland›¤› bildirildi. Lada marka araçlar›n üreticisi olan AvtoVAZ yapt›¤› aç›klamada, 102 bin iflçinin 36 bininin ifline son vermeyi planlad›klar›n›, ancak sendika ile görüflmeler sonucu bu say›y› 27 bin 600’e kadar düflürdüklerini belirtti. ‹flten ç›kar›lacak iflçilerin yar›s›n›n emeklilik yafl›na gelen iflçiler oldu¤unu ifade edilirken, flirketin sat›fllar›n›n geçen y›la oranla yüzde 50 düzeyinde düfltü¤ü belirtiliyor. fiirketin hisselerinin yüzde 25’i Frans›z Reault’a ait.

Kapitalizm: Bir aflk hikayesi n ABD’li muhalif belgesel yönetmeni Michael Moore, flirketlerin açgözlülü¤ünü anlatt›¤› yeni belgeseli “Kapitalizm: Bir aflk hikayesi” ile sevenlerinin karfl›s›na ç›k›yor. Oscarl› yönetmen ücretler sabit kal›rken üretimin ikiye katland›¤›n› gösteren grafikleri göstererek “Amerikan flirketlerinin iki kiflinin iflini bir kifliye yapt›rmas› dahice bir fikir. Bunlar durdurulmal›” diye konufltu. Bir muhabirin, filmi Paramount Vantage’›n finanse etmesini kastederek “Neden bu flirketler kendi varl›k sebeplerinin karfl›s›nda duran bir adama para versinler ki?” sorusu üzerine “Kapitalistler e¤er kar edeceklerse onlar› idam edece¤iniz ipi bile satarlar” diye konufltu. Film ABD’de 2 Ekim’de gösterime giriyor.

‹fl kazas›nda yüzden fazla ölü n Hindistan'da inflaat halindeki bir termik santralin bacalar›ndan birinin çökmesi sonucu 100’den fazla kifli öldü. Hindistan polisinden yap›lan aç›klamada, yüksekli¤i 275 metre olarak öngörülen bacan›n 100 metrelik bölümünün infla edildi¤i ve kazan›n fliddetli ya¤›fllar yüzünden meydana geldi¤i belirtildi. Enkazdan flimdiye kadar 15 cesedin ç›kar›ld›¤› kaydedilen aç›klamada, 60-70 kiflinin enkaz alt›nda bulundu¤unun san›ld›¤› ve 7 yaral›n›n hastaneye kald›r›ld›¤› bildirildi. Bir sendika yetkilisi, AFP muhabirine verdi¤i demeçte, "100'den fazla ölü oldu¤unu san›yoruz" dedi.


1 Ekim 14 Ekim

2009

DOSYA 9

Bunlar engerekler ve çiyanlard›r Uluslararas› Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankas›'n›n (DB) ortak toplant›s› 28 Eylül’de ‹stanbul’da bafllad›. 7 Ekim’e kadar sürecek toplant›lar›n ana gündemini kriz oluflturuyor. Katillerden cinayeti çözmesi bekleniyor 10 gün boyunca gazeteler Türkiye’nin ne kadar büyük bir organizasyona ev sahipli¤i yapt›¤›n› anlatarak böbürlenecek, televizyonlarda dünyan›n kriz belas›ndan nas›l kurtulaca¤› tart›fl›lacak. 60 y›ld›r dünyaya yön veren bu kurumlar aklanacak, katillerden cinayeti çözmesi beklenecek. ‹tiraz› olanlar sokaklar› doldururken polis de ‹stanbul’u zapturapt alt›na almaya çal›flacak. Bu y›l ‹stanbul’da toplanan IMF ve DB’nin kuruluflu, 2. Dünya Savafl› sonras› dünya emperyalist sisteminin ABD egemenli¤inde yeniden inflas›n›n köfle tafllar›n›n belirlendi¤i Bretton Woods Konferans›’na dayan›yor. 1944 y›l›nda düzenlenen konferansa, ABD Hazinesi’ni temsilen kat›lan Harry Dexter White’›n ismiyle an›lan “White Plan›” damgas›n› vurmufltu. Plana uygun olarak 1946 y›l›nda kurulan IMF ile dolar bafl tac› edilip dünya finansal siteminin merkezi, Londra’dan Wall Street’e kayarken, tüm dünyan›n emperyalist sistem hiyerarflisi içinde kapitalistlefltirilmesinin motor gücü olarak DB kuruldu. Bu kurumlar sosyalizm karfl›s›nda so¤uk savafl›n kaleleri olarak uzun

y›llar hizmet verdiler. Hak mücadelelerinin bafl düflmanlar› Kapitalizmin içine girdi¤i kriz ve sosyalizmin çözülmesiyle beraber bu kurumlar 80’lerde daha aktif roller üstlenmeye bafllad›lar. Emperyalist kapitalist sistemin eflitsiz yap›s› içerisinde borç bata¤›na giren ülkelere yönelik IMF imzal› “Yap›sal Uyum Programlar›” ve bu ülkeleri “yeniden yap›land›rmak” ad› alt›na DB projeleri h›zla yayg›nlaflt›. Hem IMF hem de DB uluslararas› sermayenin ortak amaçlar›na hizmet etti. Sosyal güvenli¤in yok edilifli, e¤itimin, sa¤l›¤›n, suyun, enerjinin piyasalaflt›r›lmas›, tar›m›n çok uluslu tekeller lehine serbest piyasaya aç›lmas›, kamu yat›r›mlar›n›n azalmas›yla artan iflsizlik, güvencesiz çal›flt›rma biçimlerini yayg›nlaflt›ran emek düflman› düzenlemelerin hayata geçirilmesi... ‹flte bu yüzden ‘Bretton Woods ikizleri’, dünyada yükselen hak mücadelelerinin bafl düflman› oldular. ‹kiz kardefller, sadece reçeteleriyle ve projeleriyle de¤il, kurduklar› mahkemelerle de (Yat›r›m Anlaflmazl›klar›n›n Çözümü ‹çin Uluslararas› Merkez) halklar›n

karfl›s›na dikildi. IMF ve DB ikilisi bunlarla da yetinmedi. 1997 Asya krizinde yafland›¤› gibi, bizzat kendilerinin tetikledikleri krizlerle halklar›n bask›s› alt›nda gevfleme e¤ilimi gösteren hükümetleri “adam etti”. Yetmedi, IMF ve DB programlar› pek çok ülkede darbelerle uyguland› ya da “bir ülke IMF’yi reddedince NATO geldi”. Onlar› tan›yoruz Bu kurumlar›n Türkiye’de emekçi halk›n bafl›na açt›¤› musibetleri hat›rlamak için çok gerilere de¤il 2000’li y›llara dönmek bile yeterli. Milyonlar› yoksullaflt›ran 2001 krizi, IMF ve DB gözetiminde gerçekleflen uzun bir yeniden yap›land›rma döneminin ard›ndan yafland›. Krizin ard›ndan h›zl› bir dönüflüm süreci yafland›. Kemal Dervifl’le bafllay›p AKP hükümetiyle sürdürülen bu dönüflüm sürecinde halk nelerini kaybetmedi ki… IMF ve DB reçeteleri do¤rultusunda emekli olmak hayal oldu; sa¤l›kta dönüflüm program› gerçeklefltirildi ve özel hastaneler semirirken halk›n soyuldu¤u bugünkü sisteme geçildi; e¤itim alan›nda bugün bankalar›n taksitle kredi verme noktas›na

Sermaye, IMF, DB ve hükümetler hepsi ayn› dilde konufluyor. Bu yüzden ‹stanbul’da düzenlenecek IMF-DB görüflmelerinin çok say›da ülkeden gelen binlerce taraf› yok, iki taraf› var: Can çekiflen emperyalist-kapitalist sistem ve direnen halklar!

gelinen piyasalaflt›rma süreci yürütüldü; elektrik, su, enerji gibi alanlarda özellefltirmeler h›zland›, faturalar kabard›; kentler sermayenin spekülasyon alan› haline getirilip yoksullara savafl aç›ld›; esnek çal›flt›rma biçimleri yasallaflt›; sermayeden al›nan vergiler azalt›l›p halk›n ümü¤ü s›k›ld›; devletin sosyal harcamalar› düflürülüp yerine dilencilefltirme örgütleri ikame edildi… Bunlar yetinmeyen IMF, k›dem tazminat›n›n kald›r›lmas›n›, asgari ücretin düflürülmesini talep etti.

Dünya çap›nda milyonlarca insan›n iflsiz kalmas›na, milyarlarcas›n›n yoksullaflmas›na neden olan son kriz bir tek IMF’ye yarad›. Krizden önce hiç “müflterisi” kalmayan, gözden düflmüfl, tüm inand›r›c›l›¤›n› yitirmifl olan IMF, kriz derinlefltikçe allan›p pullan›p yeniden devreye sokuldu. Ukrayna, Macaristan, ‹zlanda, Letonya, Pakistan, Belarus, S›rbistan ve Ermenistan gibi ülkeler can havliyle, çeflitli düzeylerde IMF ile anlaflmalar imzalad›. Özellikle dünyan›n en zengin ülkelerinin kat›ld›¤› G8’in yerini almaya bafllayan G20 toplant›lar›

yor. Di¤er ülkelerin oy oranlar› bir miktar artarken ABD sadece kendisinin de¤il tüm emperyalist ülkelerin “fedakarl›k” yapmas›n› istiyor. Böylece ABD’nin oy oran›n› 3 puan düflürmeden gerçekleflecek bir düzenleme statükoyu de¤ifltirmemifl oluyor. Ayr›ca bu ülkelerin IMF’deki temsilinin, bu ülkelerdeki “kalk›nma mucizesi”nin di¤er yüzü olan, milyonlarca yoksul emekçinin temsili olmad›¤› hep göz ard› ediliyor. Aksine IMF koltuklar›nda, milyonlarca emekçinin kan›yla can›yla beslenen çok uluslu tekeller baflta olmak üzere sermaye temsil edilmeye devam edecek.

Haramiler ifl bafl›nda IMF’nin hortlat›lmas›nda baflrol oynad›. Yeni IMF’nin “G20 aç›l›m›” üzerinden daha demokratik bir içeri¤e kavuflaca¤› iddia edildi. Brezilya, Hindistan ve özellikle Çin’in IMF’deki temsil haklar›n›n art›r›lmas› planlar› bu iddian›n dayana¤› oldu. IMF’de oy hakk› verilen parayla ölçülüyor. IMF’ye verdi¤i kaynaklar oran›nda %17’lik oy hakk›, bulunan ABD’nin onay› d›fl›nda kurumda bir karar al›nam›yor. Çünkü IMF’de karar alabilmek için %85 ço¤unluk gereki-

Ald›klar›n›z› verin ve geldi¤iniz yere gidin IMF ve Dünya Bankas›’n›n ‹stanbul’da yap›lacak y›ll›k toplant›s› daha bafllamadan çok say›da protestoyla karfl›land›

Arjantin isyan›nda tencere eylemlerinden

IMF’nin kuyru¤una teneke ba¤lad›lar IMF ve DB, 2000’li y›llara kadar “hikmetinden sual olunmaz” kurumlar olarak dünya ekonomilerine hükmettiler. Ne var ki, 1990’lar›n sonu ve 2000’lerin bafl›nda yeni sömürge ülkeleri sarsan ekonomik krizlerin ard›ndan IMF ve DB’nin “hikmet”i sorugulan›r oldu. 2001’de Arjantin’de patlak veren isyanda, ard› ard›na baflkanl›k saray›n› kuflatan halk, IMF program›n› uygulamakta ›srar eden hükümetleri ard› ard›na devirdi. Bir ay içinde önce De La Rua, ard›ndan geçici hükümet, daha sonra Rodriguez Saa devrildi ve IMF programlar› durduruldu. Bolivya’da 2003 ve 2005’te, Ekvador’da da 2000, 2003 ve 2005’te gerçekleflen isyanlarla IMF’ci hükümetler devrildi. Latin Amerika’da ard› ard›na iktidara gelen sol hükümetler IMF ve DB ile yollar›n› ay›rd›. Mart 2005’te Brezilya IMF ile iliflkilerini kesti. Bolivya Nisan 2006’da al›nan bir kararla, içifllerine kar›flan zararl› bir ku-

rum olarak tan›mlad›¤› IMF ile yap›lan anlaflmalar› reddetti. Nisan 2007’de Venezüella lideri Hugo Chavez, 2002’deki darbe giriflimine an›nda destek veren IMF’den rövanfl›n› ald›: “DB ve IMF’den ç›k›fl›m›z› resmilefltiriyorum. Onlar gelip bizi tekrar soymaya kalk›flmadan önce biz ayr›l›yoruz.” Ayn› günlerde, Ekvador lideri Rafael Correa da IMF’ye borçlar›n› kapat›p “bu uluslararas› bürokrasinin ülkeyi haraca ba¤lamas›na izin vermeyece¤iz” diyerek ülkedeki DB temsilcisini “istenmeyen kifli” ilan etti. ‹ki ay önce de Afrika ülkesi Angola borçlar›n› kapat›p, IMF’ye “ekonomiyi kendi akl›m›zla yönetece¤iz; sizden ö¤renece¤imiz bir fley yok; güle güle” demiflti. fiubat 2008’de Arjantin, IMF taraf›ndan yap›lacak her türlü izleme ve de¤erlendirmeyi reddettiklerini aç›klad›. Son olarak da Aral›k 2008’de Honduras IMF taraf›ndan haz›rlanan reçetelerin geçersiz oldu¤unu söyledi. Dar›s› bafl›m›za…

Dalga geçercesine emek örgütlerini de toplant›ya davet eden IMF ve DB, AKP’nin ve sermaye örgütlerinin yan kuruluflu gibi çal›flan Hak-‹fl d›fl›ndaki bütün emek örgütleri taraf›ndan geri çevrildi. D‹SK, KESK, TMMOB ve TTB, IMF ve DB baflkanlar›na birer mektup gönderdi. Mektupta, “Biz, bu ülkenin gerçek sahipleri yani emekçileri, iflsizleri, yoksullar›, sizi ülkemize ça¤›rmad›k. Ülkemizdeki varl›¤›n›z bizim için bir tür zorbal›kt›r. Biz bu topra¤›n halklar›, yaratt›¤›n›z

krizin bedelini ödemek istemiyoruz, yüzy›llar süren emek mücadelesinde kazand›klar›m›z› ve sizin bizlerden dünyan›n her yerinde fliddetle kopararak ald›klar›n›z› geri istiyoruz. Politikalar›n›z› al›n ve geldi¤iniz yere gidin” yaz›yor. IMF ve DB Karfl›t› Birlik üyeleri, 24 Eylül’de DB Ofisi’nin bulundu¤u Kanyon AVM önünde düzenlenen protestoda “Nas›l ki onlar dünya halklar›n›n yaflam›n› hiçe say›yorlarsa bizler de, onlara ‹stanbul’u dar edece¤iz” dedi.

Haramilere rahat yok! ‹stanbul sokaklar› 28 Eylül-7 Ekim tarihleri aras›nda, kapitalizmin krizine ç›k›fl yollar› aramak, halk düflman› neoliberal politikalar› cilalamak için düzenlenen IMF ve DB toplant›s›na karfl› isyan sesleriyle yank›lanacak

TKP, ÖDP ve EMEP de 26 Eylül’de ‹stiklal Caddesi’nde bir yürüyüfl yaparak krizin faturas›n› emekçilere ç›karan IMF’yi ve hükümeti protesto etti. Ayn› gün ESP, IMF toplant›s›n›n yap›laca¤› ‹stanbul Kongre Merkezi giriflinde zincirli bir eylem yaparak “emperyalistlere geçit çok” dedi. Diren‹stanbul da 27 Eylül’de

IMF ve DB’ye karfl› ilk büyük eylem, sa¤l›k ve sosyal güvenlik alan›n› piyasaya açan SSGSS yasas›n›n 1. y›ldönümü vesilesiyle 1 Ekim’de yap›lacak. ‹lerici muhalefetin bütün renkleri, sa¤l›k örgütleri öncülü¤ünde bir araya gelerek, IMF-DB zorlamas›yla geçirilen SSGSS yasas›n›n yol açt›¤› hak gasplar›n› protesto etmek için Taksim’e ç›kacak. ‹kinci büyük ve ortak eylem de 6 Ekim’de gerçeklefltirilecek. Ö¤len saatlerinde Taksim‘de bir araya gelecek

olan muhalefet güçleri “IMF defol!” slogan›yla büyük bir miting gerçeklefltirecek. Bu iki eylem d›fl›nda, çeflitli platformlar›n ilan ettikleri eylem takvimleri ise flöyle. D‹SK, KESK, TTB ve TMMOB, 3-4 Ekim tarihlerinde mahalle etkinlikleri, bildiri da¤›t›mlar›, konser ve paneller düzenleyecek. Taksim mitingi ile ayn› gün bütün illerde “IMF ve DB politikalar›na karfl› ses ver” eylemleri yap›lacak. Diren‹stanbul ise 2 Ekim’de kapitalizmin

Taksim’de düzenledikleri bir eylemle, IMF’nin ça¤d›fl› ayr›mc› zihniyetini protesto ederek “Kapitalizmi tarihe gömelim” dedi. Toplant› günü yaklaflt›kça antiemperyalistler IMF’ye yak›fl›r bir karfl›lama haz›rl›klar›na h›z vererek yaz›lama, pankart asma, yol ve köprüleri trafi¤e kapatma gibi eylemleri s›klaflt›rd›. ekolojik tahribat›na karfl› Galatasaray Meydan›’nda, 3 Ekim’de kentsel dönüflüme karfl› Taksim’de olacak. Diren‹stanbul 4 Ekim’de de “kapitalizme karfl› küresel ayaklanma günü” ça¤r›s› ile Tünel’de olacak. IMF ve DB Karfl›t› Birlik de ortak eylemlerin yan›s›ra 45 Ekim'de Taksim’de alternatif etkinlikler düzenleyecek ve 6-7 Ekim'de toplant› bölgesine yönelik yürüyüfller yapacak. Anti-emperyalist güçlerin eylem takvimlerinde ayr›ca, 17 Ekim aras›nda her an her sokakta sürpriz eylemler yap›labilece¤i de belirtiliyor.


1 Ekim 14 Ekim

10 K‹BELE

2009

Bu dava tüm kad›nlar›n Çocu¤a karfl› cinsel istismar suçlamas›yla yarg›lanan Hüseyin Üzmez 13 y›l hapse mahkûm oldu. Fakat kad›nlar için dava henüz bitmedi. Mücadele, Üzmez’i protesto ettikleri gerekçesiyle yarg›lanan P›nar Koyuncular ve Nergiz fiiflek beraat edene kadar sürecek Vakit gazetesi yazar› Hüseyin Üzmez 14 yafl›ndaki B.Ç.’yi cinsel istismara maruz b›rakmak suçundan mahkûm oldu. Üzmez’in Nisan 2008’de Savc›l›k taraf›ndan gerçeklefltirilen teknik takip sonras› gözalt›na al›nmas›yla bafllayan dava, 16 Eylül’de görülen dokuzuncu celsede karara ba¤land›. 77 yafl›ndaki Üzmez, çocu¤a yönelik cinsel istismar suçundan 13 y›l hapis cezas›na mahkum edildi. Dava s›ras›nda Adli T›p Kurumu’nun, verdi¤i raporu kad›n örgütlerinin ›srar› sonucu ikinci kez de¤erlendirmesi davan›n sonucunu de¤ifltirir. Rapor suça

verilen ceza oran›n› belirledi¤i için Üzmez, ilkinin aksine aleyhinde verilen ikinci rapor sayesinde 3 y›l yerine 13 y›l hapse mahkum oldu. ‹stismara 13 y›l, istismar› protestoya 15 y›l Üzmez vakas›n›n ve dava sürecinin en kararl› takipçileri aras›nda Halkevci ve Ö¤renci Kolektiflerinden kad›nlar vard›. Halkevci ve Ö¤renci Kolektifleri’nden kad›nlar 2009 fiubat’›nda adliye ç›k›fl›nda Üzmez’i flemsiyeler ve yumurtalarla protesto etmifl, karar celsesine kadar her duruflma girifl ve ç›k›fl›nda eylem yapm›fllard›. Cinsel istismarc› Üzmez, 13 y›l hapisle cezaland›r›l›rken, protestolar› nedeniyle Bursa Halkevi yöneticisi P›nar Koyuncular ve Ö¤renci Kolektifleri’nden Nergiz fiiflek hakk›nda “hakaret ve hafif derecede yaralama” suçlamas›yla 5 y›ldan 15 y›la kadar hapis istemiyle dava aç›lm›flt›. Bir kez daha kazanmak için Kad›nlar›n suçu büyüktü. Küçük bir çocu¤u istismara maruz b›rakan Üzmez’e, Üzmez’i aklayan Adli T›p’a ve onu serbest b›rakan erkek egemen hukuk sistemine karfl› ses-

lerini yükseltmifllerdi. Davada ilk dönemeç Üzmez’e verilen ceza sonucu kad›nlar›n lehine sonuçland›. fiimdi bu olaya sessiz kalmayan, davan›n gündemden düflmesine izin vermeyen ve eylemleriyle binlerce kad›n›n sesi olan iki genç kad›n›n yarg›land›¤› davayla mücadele güçlenerek sürüyor. 1 Ekim’de Bursa Adliyesi’nde görülen dava öncesi Ankara, ‹stanbul, Bursa baflta olmak üzere çok say›da kentte kad›nlar dayan›flma için soka¤a ç›kt›. Ankara’da Yüksel Caddesi’nde aç›lan standlarda yarg›lanan kad›nlara dayan›flma mesajlar› yaz›ld›, kurulan kürsülerde kad›nlar›n isyankar sesi yank›land›. ‹stanbul’un farkl› mahallelerinde P›nar ve Nergiz için imzalar topland›, dayan›flma ve destek mesajlar› kaleme al›nd›. Bursal› kad›nlar duruflma günü Türkiye’nin farkl› flehirlerinden gelen k›z kardeflleriyle buluflmak üzere haz›rl›klar›n› tamamlad›. Çok say›da kad›n avukat davaya sahip ç›karken, internet ortam›nda imzaya aç›lan destek metnine yüzlerce imza at›ld›. Dava günü kad›n dayan›flmas›na s›k› bir ilmek daha eklenmek üzere bir araya gelindi.

Ankara’n›n en ifllek mekanlar›ndan birisi olan Yüksel Caddesi 26 Eylül Cumartesi günü boyunca Halkevci kad›nlara kürsü oldu. Kad›nlar açt›klar› imza masas›nda Üzmez’i protesto eylemi nedeniyle yarg›lanan P›nar ve Nergiz’e ulaflt›r›lmak üzere destek mesajlar› toplad›

Sel gitti, derdi kad›nlara kald› Sel bölgesinde dayan›flma amac›yla çal›flmalar yürüten Sefaköylü Halkevciler, ‹kitelli’ye ve bölgedeki kad›nlara dair gözlemlerini Halk›n Sesi’yle paylaflt›. Selle beraber ‹kitelli’de yaflam, kad›nlar için derinleflen yoksulluk ve ortaya ç›kan yeni s›k›nt›larla beraber sürüyor Sefaköy Halkevi’nden kad›nlar ‹kitelli’ye dair izlenimlerini bizim için kaleme ald›: Selin ard›ndan ‹kitelli’de hayat normale dönmek üzere. Giden eflyalar yavafl yavafl taksitlerle ya da komflu ve akraba yard›mlar›yla al›n›yor. Erkekler selin üçüncü-dördüncü gününden sonra kahvelere giderken kad›nlar evi toplamak ya da gittikleri komflu evinde yard›m için yemek yapmak gibi ‘eviflleri’ni yapmaya devam etti. Bugünlerde erkekler ifle gidiyor ve kad›nlar hala kötü kokan evlerde kal›p temizli¤e devam etmek zorunda kal›yor. Korkular› büyüdü Görüfltü¤ümüz kad›nlar›n ço¤u çocuklar› selden arta kalan molozlarla ve toprakla oynad›¤› için çok endifleli ama “Yapacak

Uzun y›llar çal›flt›ktan sonra kendime borç harç bir ev alabildim. Hala da borcumu ödemeye devam ediyorum. Evi ald›ktan sonra bende uzun bir müddet evime karfl› sürekli bir özlem bafllad›. Nereye gitsem akl›m hep evde, hemen eve dönmek istiyorum, evden hiç ayr›lmak istemiyorum. Bir bakt›m dört duvar beni sosyallikten al›koyuyor. Eve mahkûm, üretmeyen, sürekli evifli ve temizlik yapan birisi haline geldim. Tüm bunlar›n beni iyice köreltti¤ini düflündüm. Bunu anlay›nca d›flar› ç›kmaya, etkinliklere gitmeye ve benim gibi düflünen insanlarla bi raraya gelerek hayat›m› daha üretken hale getirmeye karar verdim. ‹flte o zaman daha da çok fark ettim ki eve ba¤lanmak isteyen ben de¤ilmiflim. Türlü türlü diziler ve reklâmlarla benim, kad›nlar›n evin d›fl›ndaki yaflamla mutlu olmayaca¤› mesajlar› verilerek bana ev yaflam›n› tercih ettiren bu erkek egemen piyasac› düzenmifl. Mesela flu büyük ev dekorasyonu ma¤azalar›n›n reklamlar›n› ele alal›m. Reklamlardan birinde kocas›n› kap›dan u¤urlayan genç ve güzel bir kad›n büyük sevinçle hopluyor, z›pl›yor, güya evinde olman›n mutlulu¤unu yans›t›yor. “Evimde mutluyum ben” diye bir flark› söylüyor. fiark›n›n sözleri “Perdeme bakar›m, havlumu koklar›m”la devam ediyor. Bir kad›na mutlu olmas› için neler gerekti¤i bu müzikal reklamla anlat›lm›fl oluyor. Bir di¤er reklamda da yine bir kad›n baflrolde. Reklam›n slogan› ise “Koçtafl’a gidiyorum, evimi çok seviyorum.” Evde olan, b›rakacak baflka bir yeri olmad›¤› için çocuklar›na ya da aile büyüklerine bakmak zorunda kalarak soka¤a dahi ç›kamayan ve bu yüzden de televizyondan baflka seçene¤i olmayan bir kad›n›n evini çok sevmekten baflka bir flans› var m›? Neden hep kad›nlar eve ve evdeki ifllere yak›flt›r›l›yor. Neden o reklamda bir erkek kullan›lmas›n ya da erke¤in kad›nla birlikte temizlik yapt›¤› bir reklam olmas›n. Kad›nlar› ev hapsine özendiren reklâm ve dizileri protesto ediyorum ve tüm kad›nlar› soka¤a, alanlara ve hayat›n her alan›nda etkin bir birey olarak yaflamaya davet ediyorum. Haz›rlayan: Filiz Aktafl

ne geçen bütün para okul kay›tlar›na ve kitap deftere gidiyor. Hepsinden en çok duydu¤umuz fley; “Ne belediye ne itfaiye buraya geliyor. Halimizi hat›r›m›z›, ne yiyip ne içti¤imizi soran kimse yok. Siz de buraya gelmeseniz dünyan›n umurunda olmad›¤›m›z› düflünece¤iz.” ‹kitelli’den Pakize Erdo¤an “Selden önce de çal›fl›yordum evin iflleri için selden sonra da çal›flt›m biraz daha yoruldum” diyor, sel yüzünden temizlik yaparken mikrop kapt›¤›n› anlat›yor ve kocas›n›n sigortas› oldu¤u için kendini flansl› say›yor. Sel kad›nlardan çok fley götürürken Pakize ve di¤er kad›nlar için arkas›nda daha fazla yoksulluk, daha fazla borç, y›k›mdan ve selden duyulan daha fazla korku b›rakt›.

Son aylarda “terörle mücadele” bahanesiyle yürütülen operasyonlar, örgütlü kad›n mücadelesini hedef al›yor. “KCK operasyonu” kapsam›nda Demokratik Özgür Kad›n Hareketi’ne dönük sald›r›lar›n ard›ndan flimdi de Emekçi Kad›nlar Derne¤i polis teröründen nasibini ald›. 8 Eylül günü yap›lan eflzamanl› operasyonlarla gözalt›na al›n›p tutuklananlar aras›nda, EKD yönetim kurulu üyesi Fatma Sayg›l› da bulu-

nuyordu. ‹stanbul Kartal’da kad›n dayan›flmas›yla kurulan ve dokuz y›ld›r var olan Kartal Kad›n Platformu, EKD’ye yönelik sald›r›lar› protesto etti. Platform bileflenleri 18 Eylül akflam› Kartal Meydan›’nda Fatma Sayg›l›’n›n serbest b›rak›lmas› talebiyle bir bas›n aç›klamas› yapt›. Aç›klamada EKD’ye yönelik bask›lara kad›n dayan›flmas›yla yan›t verilece¤i söylendi, kad›n mücadelesinin sald›r›larla zay›flat›lamayaca¤› belirtildi.

Susmazsan, cezas›z kalmaz ‹zmir’de aile mahkemesinin verdi¤i bir hüküm evlilik içi tecavüzün cezaland›r›lmas›n›n mümkün oldu¤unu gösterdi. Aile mahremiyet bahanesiyle yok say›lan evlilik içi tecavüz 2005 y›l›nda yap›lan bir düzenlemeyle suç kapsam›na al›nm›flt› Kad›nlar›n eflleri taraf›ndan maruz b›rak›ld›¤› cinsel sald›r›y› flikayet etmesi durumunda, suçlu kocalar art›k cezas›z kal-

PORTRE: KONSTANTINA KONUEVA

Evimde mutlu muyum?

bir fleyimiz yok, gelip almal›lar bu molozlar›, biz nas›l götürelim” diyorlar. Konufltu¤umuz bir kad›na Baflbakan’›n ve Kadir Topbafl’›n “Y›kaca¤›z, ac›mas›z olaca¤›z” aç›klamalar›n› sordu¤umuzda, "Ben bu evi diflimle t›rna¤›mla kaz›ya kaz›ya ald›m. Evlere temizli¤e gittim hala da gidiyorum. Selden sonra evimi toplar›m da, düzenlerim de. Ama gelir de buray› y›kmaya kalkarlarsa geçerim cam›n önüne erkekseniz gelin de y›k›n derim ,asla içerden ç›kmam" sözleriyle cevap veriyor. Asl›nda bu tehdit flu an ‹kitelli’deki sel ma¤duru kad›nlar›n en büyük sorunu durumunda. Hepsi “evleri yine yapar›z ama y›kmak isterlerse ne olacak” diye birbirine soruyor. Semtteki di¤er bir problem de okullar›n aç›lmas›. fiimdi elleri-

EKD’li kad›nlar yaln›z de¤ildir

mayacak. ‹zmir’de bir mahkemenin ald›¤› kararla beraber “özel alan, evlili¤in mahremiyeti” gibi gerekçelerle aile içinde kad›na uygulanan fliddet ve istismar tart›fl›lmaz olmaktan ç›kt›. ‹zmirli Y.K.’n›n boflanmak üzere oldu¤u kocas› hakk›nda evlilik içi tecavüz nedeniyle yapt›¤› flikâyet, onun 7 y›l 4 ay hapis cezas›na mahkum olmas›n› sa¤-

En alttakinin cüreti egemenlerin en derin korkular›n› tetikler

Konstantina (Kostadina) Kouneva, 44 yafl›nda bir kad›n, Yunanistan'da yaflayan ve çal›flan göçmen bir kad›n iflçi. Bir kad›n sendikac› olan Kostadina Bulgaristan’da do¤du. Velikotarnovo Üniversitesi’nde tarih e¤itimi ald›. Ama iflsizlik ve yoksulluk yüzünden e¤itim gördü¤ü alanda ifl aramak lüksüne hiçbir zaman sahip olamad›. Çal›flmak zorundayd› çünkü kalbi hasta olan bir o¤lu vard› ve Bulgaristan’da sa¤l›k hizmeti çok pahal›yd›. Bu nedenle çal›flmaya bafllayan Kostadina Bulgaristan’da kasiyerlik yapt›. Göçmen iflçi olarak Yunanistan’a giden Kostadina burada temizlik sektöründe çal›flmaya bafllad›. Uzun y›llar temizlik iflçisi kiralayan ve ço¤unlukla kamu kurumlar›yla ifl yapan

lad›. Bu cesur davran›fl› konusunda bir de¤erlendirme yapan Y.K., Türkiye’de kendisiyle ayn› durumda binlerce kad›n oldu¤unu, onlar›n bir zamanlar kendisinin yapt›¤› gibi korkular› nedeniyle sustuklar›n› hat›rlatt› ve karar› ümit verici buldu. Y.K. ‘verilen örnek karar›n, yatak odalar›nda kad›nlar›n üzerinde uygulanan cinsel bask›lar› durdurmas›n›’ temenni etti¤ini söyledi. OIKOMET isimli tafleron flirkette çal›flt›. Sefil çal›flma koflullar›, kaçak çal›flt›rma ve günde 18 saati aflan çal›flma süreleri onu sendikal örgütlenmeye yöneltti. Temizlik sektörünün emek sömürüsünün en yo¤un yafland›¤›, iflçilerden birço¤unun göçmen oldu¤u ve patronlar›n›n yo¤un bask›s› ve tehditleri alt›nda çal›flt›klar› sektörlerden birisi olmas› da bu karar›nda etkili oldu. Kamu kurumlar› ve geleneksel sendikal hareketin göçmen iflçilerin haklar› konusunda etkili hiçbir fley yapmad›¤› koflullarda Kostandina bu alanda militan bir mücadele sürdürmeyi hedefleyen Attika Ev Hizmetçileri ve Temizlikçiler Sendikas›'n›n (All-Attica Union of Janitors ) önderlerinden biri haline geldi ve sendikan›n genel sekre-

Yasalar suç diyor Eflini istemedi¤i halde, zorla cinsel iliflkiye zorlamak anlam›na gelen evlilik içi tecavüzün suç oldu¤una iliflkin yasal düzenleme Türk Ceza Yasas›’nda (TCK) 1 Haziran 2005 te düzenlenmifl, Türkiye’de bu konuda ilk örnek karar Antalya yerel mahkemesinin evlilik içi tecavüze iliflkin verdi¤i hapis cezas› karar›n› Yarg›tay’›n onamas›yla 2008 Nisan›’nda kesinlik kazanm›flt›.

teri oldu. Temizlik iflçileri aras›nda örgütçülük yaparken de iflçi haklar›n› isterken de kendisine yönlen tehditlere ve ayr›mc›l›¤a karfl›n mücadelenin en ön saflar›nda yer ald›. En alttakinin cüreti egemenlerin en derin korkular›n› tetikler. Yaln›z bir kad›n›n, bir annenin, bir göçmenin, bir temizlikçinin Konstadina'n›n sisteme meydan okumas› karfl›l›ks›z b›rak›lmaz. Önce flantajlar bafllar, sonra çocu¤una bakamas›n diye gece vardiyas›na geçirilir ama o kavgaya devam eder. Ard›ndan ölüm tehditleri gelmeye bafllar. 22 Aral›k 2008 günü iflinden eve dönerken sald›r›ya u¤rar. Patronun yönlendirmesi ile harekete geçen katiller yüzüne ve vücuduna sülfirik asit döker, ona zorla sülfirik

Kad›na yönelik fliddet: Cinsiyete dayanan, kad›n› inciten, ona zarar veren, fiziksel, cinsel, ruhsal hasarla sonuçlanma olas›l›¤› bulunan, toplum içerisinde ya da özel yaflam›nda ona bask› uygulanmas› ve özgürlüklerinin keyfi olarak k›s›tlanmas›na neden olan her türlü davran›flt›r. Kad›na yönelik fliddet üç kategoride ele al›nabilir: 1- Fiziksel fliddet: Do¤rudan fiziksel sald›r›ya maruz kal›nmas› durumu. 2- Psikolojik fliddet: Tehdit, hakaret, afla¤›lamaya maruz kal›nmas› durumudur. 3- Ekonomik fliddet: Kad›n›n paras›n› zorla elinden alma, yönetme ya da ihtiyaçlar›n› gidermesini engelleme

asit içirirler. Bir gözünü kay- insan›n kat›ld›¤› dayan›flma betmifl ve yüzü yanm›flt›r. eylemleri ve uluslararas› düSindirim sistemi art›k yoktur. zeyde dayan›flma etkinlikleri Kostadina yaflam savafl›na düzenlenir. Y›l boyunca Yubafllar. S›n›f kardeflleri Kos- nanistan'› özgürlük atefliyle tadina'n›n tafleronluk siste- yakan isyanda Kostadimine, güvencesizli¤e, göç- na'n›n ad› sokaklardad›r. men iflçilere dönük ayr›mc›l›- Kostadina tüm çeliflkilerin ¤a karfl› bir kad›n iflçi ve sen- oda¤›nda bir kad›n, bir göçdikac› olarak savafl›rken ya- men ve bir iflçi olarak eflitlik flad›¤› sald›r›n›n örtbas edil- ve özgürlük mücadelesinde mesine izin vermez. Cinayet simgedir flimdi giriflimini yönlendiren patrona, medyaya, davay› kapatmaya çal›flan yarg›ya, siyasal iktidara karfl› “Konstantina yaln›z de¤ilsin” “Konstantina'n›n mücadelesi mücadelemizdir” diKouneva için yap›lan bir destek eylemi yen binlerce


cmy k

5. Uluslararas› ‹flçi Filmleri Festivali Türkiye’den emek filmleri bekliyor Uluslararas› ‹flçi Filmleri Festivali, Türkiyeli sinema merakl›lar›n› kendi çektikleri filmlerle eme¤in öyküsünü anlatmaya ça¤›r›yor. 1-7 May›s 2010'da ‹stanbul, Ankara ve ‹zmir'de eflzamanl› olarak bafllayacak olan 5. Uluslararas› ‹flçi Filmleri Festivali için haz›rl›k çal›flmalar› bafllad›. Festival komitesi, bu y›l Türkiye sinemas›nda s›n›rl› örnekleri olan emek filmlerinin say›s›n› artt›rmak, Türkiye iflçi s›n›f›n›n hikâyelerini perdeye

1 Ekim 14 Ekim

yans›tmak üzere sinemac›lara ça¤r› yap›yor. ‹flçi Filmleri Festivali, “Türkiye ve dünyadan emekçilerin yaflamlar›n› ve mücadele deneyimlerini izleyicilerle buluflturmak ve ülkemizde iflçi, emekçi, yoksul insanlar›n filmlerinin üretimini özendirmek” hedefiyle hareket ediyor. Haz›rl›k komitesi yay›nlad›¤› ça¤r› metniyle, her y›l 1 May›s günü Ankara, ‹stanbul ve ‹zmir’de bafllayan ve y›l boyunca Adana'dan Trabzon'a, Bursa'dan Eskiflehir'e kent kent Anadolu’yu dolaflan ‹flçi

Filmleri Festivali’nin, on binlerce izleyiciyle buluflturulmak üzere Türkiyeli sinemac›lar›n filmlerini bekledi¤ini duyurdu. 5. Uluslararas› ‹flçi Filmleri Festivali'ne belgesel veya k›sa-uzun kurmaca dal›nda filmleri ile baflvurmak isteyenler baflvuru Forumunu doldurup; festival@sendika.org adresi ile iletiflim kurabilirler. Filmler için son baflvuru tarihi 12 fiubat 2010, filmlerin son teslim tarihi 19 Mart 2010 olarak duyuruldu.

2009

KÜLTÜR/SANAT 11

Baflka Semtin ... 45. Alt›n Portakal Film Festivali’nde özel ödül alan Baflka Semtin Çocuklar›, yönetmen Ayd›n Bulut’un ilk uzun metrajl› filmi. Daha önce çekti¤i belgesellerle ad›ndan söz ettiren Bulut, Gazi Mahallesi’nde ifllenen bir cinayeti anlat›rken, izleyicileri kardeflinin katilini arayan Semih’le beraber toplumsal çeliflkileri göz önüne seren olaylar dizisinin tan›¤› yap›yor.

Aflkiya

Müzik yap›mc›lar›n›n telif gerekçesiyle iki internet sitesini kapatt›rmas› müzikte endüstrileflmenin ifli sansürcülü¤e kadar götürdü¤ünü gösterdi. ‹nsanl›¤›n evrensel de¤eri olan müzi¤in cüzdanlara s›k›flt›r›lamayaca¤›n› savunanlar ise “Müzik herkesin dinlemesi içindir” diyor "Hiç kimse bir t›n›y›, müzi¤i sahiplenemez. Hiç kimse onu ne zapturapt alt›na alabilir ne de üzerinde telif hakk› iddias›nda bulunabilir. En iyisi bunu hiç denememektir.” Dick Hebdige Amatör müzisyenler ve müzik merakl›lar›n›n oldukça yayg›n kulland›¤› Last FM ve MySpace internet siteleri 19 Eylül günü eriflime kapat›ld›. Binlerce müzisyenin eserlerini yay›nlayan bu iki internet sitesi, Hak Sahibi Fonogram Yap›mc›lar› Meslek Birli¤i’nin (MÜYAP) flikâyetiyle kapat›ld›. MÜYAP, sanatç›lar › n eser-

lerini sat›n alarak bu eserlerin yay›nlanmas›ndan para kazanan üyelerine ait parçalar›n bedel ödenmeden kullan›lmas›na itiraz etmiflti. ‹nsanl›¤›n ortak eseri: Müzik Telif haklar›yla yap›mc›lar›n mülkü haline getirilen müzik, insanl›k tarihi kadar eski. Antropologlara göre ma¤ara duvarlar›nda tasvir edilen davul ve üflemeli çalg›lar müzi¤in insanl›¤›n yaratt›¤› en eski de¤erlerden birisi oldu¤unu gösteriyor. Fakat ‘Muazzam bir meta birikiminin’ zenginli¤i oluflturdu¤u kapitalist sistemde insanl›¤›n her türlü de¤eri

Turc Devrim

Unutmay›p inanmak ve bulanmay›p bilenmek düsturuyla Bandista evi var oldu¤unu bizzat kendi mevcudiyetinin mümkünlü¤üyle bildi¤i muhalefet mukavemet âlemini paflalar›n baflucunda De Te Fabula Narratur’un kald›¤› yerden bizim hikâyelerimizi anlatmaya davet ediyor. Zira bir f›s›lt›dan bile korkuyorlar... gürültü ne çok fleyi de¤ifltirir... kafaya kafaya zound zystem! (Albümün tan›t›m yaz›s›ndan) Tayfa Bandista’n›n yeni flark›lar› yay›nda. “Paflan›n Baflucu fiark›lar›” 12 Eylül’ün y›l dönümünde grubun internet sitesinden özgürce dinlenmek üzere dinleyicilere sunuldu Benim Annem Cumartesi, Pardon Affedersiniz Mr.Genelkurmay, Yan Bacmy k

gibi müzik de metalaflt›rl›yor. Mülkiyet hakk› ya da özgürce sanat Sanatç›lar›n yaratt›¤› eserler para karfl›l›¤› sat›n al›narak kar pay›yla beraber sat›fla sunuluyor. Esere ulaflmak isteyen herkes bedelini ödemek zorunda kal›yor. Last Fm ve MySpace’in kapat›lmas›na neden MÜYAP Baflkan› Bülent Forta, “bizimki de hak mücadelesi” diyor. Forta’n›n savundu¤u hak, mülkiyet hakk›. Öte yandan halk›n haklar› mücadelesi aç›s›ndan savunulan ise sanat›n özgürce üretim ve paylafl›m hakk›. MÜYAP’›n hak mücadelesinden ne anlad›¤› Forta’n›n ayn› aç›klamas›n›n de-

vam›nda flu sözlerle anlafl›l›yor: "Bu firmalar bize telif ödemeye yanaflmad›lar." Dijital teknoloji müzi¤in buharl› devrimi Prodüksiyon tekelleri aç›s›ndan dijital teknolojinin geliflmesi sanayi devrimi döneminde buhar gücünün kullan›lmas›yla ayn› etkiyi yaratt›. Dijitalleflme müzik eserlerinin ve görsel eserlerin ço¤alt›lmas›, da¤›t›m› ve pazarlanmas›n› kolaylaflt›r›p h›zland›rd›. Müzik endüstrilefltirilirken, ortaya at›lan “telif hakk›” kavram›yla bu sektörün ayakta kalmas›, genifllemesi sa¤land›. Bugün internet üzerinden flark›lar›n paras›z olarak paylafl›lmas›na MÜYAP gibi çok

‘Amatör müzisyenler engelleniyor’ Muhalif rap grubu Turc Devrim sansür uygulamas›n› flu sözlerle de¤erlendirdi: “Myspace yüzlerce amatör sanatç›n›n iletiflim a¤› niteli¤inde bir site. Telif hakk› konusunda yap›lan flikayete gelince; MySpace’in di¤er ülkelerde firmalara telif paras› ödüyor olmas› bizdeki müzik firmalar›n›n a¤z›n› suland›rm›fl olmal›. Bu h›rsla yap›lan flikayet yüzünden bin-

bilon isimli parçalar›na grubun internet sitesinden ulafl›labiliyor. Ticari kayg›lara yer vermeyen grup haz›rlad›klar› flark›lar› internet

lerce amatör sanatç›n›n eme¤inin ve ürettiklerinin dinleyicilere ulaflmas›n› engelleyecek bir yapt›r›m uyguland›. Sansür, Türkiye’de o kadar yayg›nlaflt› ki art›k mahkeme karar›na bile gerek duyulmadan siteler kapat›labiliyor. Sansür, telif ve buna benzer uygulamalarla asl›nda özgürce müzik yapabilmenin önü t›kan›yor. Piyasa d›fl› tüm unsurlar piyasan›n içine itiliyor. MySpace ile MÜYAP aras›ndaki sorunun rekabet ve piyasa içi anlaflmazl›klar oldu¤unun fark›nday›z.”

ortam›nda dinleyicilerle paylafl›yor. Benim Annem Cumartesi Yay›nlanan üç parçadan Benim Annem Cumartesi, faflist yönetimler karfl›s›nda kaybedilen evlatlar›n›n hesab›n› soran Arjantinli, fiilili, Türkiyeli annelerin seslerini bir kez daha dinleyicilere ulaflt›r›yor, direnifllerde hayat›n› yitiren tüm evlatlar›n annelerine selamlar uçuruyor. Parçan›n sonunda yer alan dokümanter nitelikteki ses kay›tlar› ise dinleyicileri Plaza Del Mayo'da ve Galatasaray Meydan›'ndaki annelerin eylemlerine konuk ediyor. Bandista’n›n yeni flark›lar›na ulaflmak için: www.tayfabandista.org

say›da kurulufl karfl› ç›kmakta. Korsan kullan›m emek h›rs›zl›¤› olarak tan›mlanmakta, bir ahlaki tercih olarak tart›fl›lmakta. Yap›mc›lar›n albümler, filmler ve pek çok sanat ürününü mal edilenin kat be kat üstünde bedellerle satarak yüksek oranda karlar sa¤lamas› kapitalizmin ahlak anlay›fl›na oldukça uyuyor.

Direnen ezgiler de var Müzik alan›nda tekellerin sanat üretimini piyasalaflt›ran anlay›fl›na karfl› durarak müzik yapan binlerce sanatç› da var. Türkiye’de Siya Siyabend, Zardanadam, Bandista gibi çok say›da grup eserlerini internet üzerinden karfl›l›ks›z paylaflarak müzi¤in endüstrileflmesine karfl› duruyor.

Telif bahaneli sansüre tepki göster Devrimci Müzisyenler 26 Eylül Cumartesi günü Galatasaray Lisesi önünde bir eylem yapt›

Hat›rla Sevgili dizisine yapt›¤› müziklerle tan›n›rl›¤› artan müzisyen Erdal Güney, 2005 y›l›nda dördüncü albümü Aflkiya’y› ç›kartt›. Müzisyenli¤in yan› s›ra araflt›rmac› kimli¤iyle de çal›flmalar yürüten Güney, 12 parça seslendirdi¤i albümünde Sakl›mdas›n, Dalgak›ran, Bir Kara Sevda isimli parçalar›n›n yan› s›ra anonim türküler de yorumluyor.

1984 Karaütopya’n›n en önemli isimlerinden birisi olan George Orwel’in en popüler eserlerinden birisi; 1984. Yazar›n, denetim-gözetim toplumunu, propagandan›n gücünü ve otorite ile insan iliflkisini irdeledi¤i 1984, “Büyük Birader”in gözetiminde yaflayan bir toplumda, yalan üretmekten sorumlu "Do¤ruluk Bakanl›¤›"nda çal›flan Winston’un afl›k oldu¤u Julia ile iliflkisini anlat›yor.

Bar›fl için Mezopotamya buluflmas› Meslek odalar›, sendikalar, siyasi parti ve platformlar ile GAP Belediyeler Birli¤i’nin içinde oldu¤u 250’yi aflk›n kurumun, geçen y›l›n Aral›k ay›nda kurdu¤u Mezopotamya Sosyal Forumu, bu y›l ilk kez 26-30 Eylül günlerinde Diyarbak›r’da topland› . Dünya Sosyal Formu’nun Ortado¤u aya¤› olarak organize edilen Forum’da 5 gün boyunca; kad›n, gençlik, emek mücadelesi, yerel yönetimler, Kürt so-

runu, ekoloji, bar›fl, kimlik sorunu, hapishaneler ve tecrit gibi onlarca farkl› bafll›kta tart›flmalar yürütüldü. Forumda toplumsal hareketler ve kad›n asamblesi (kurul) topland›. Forumun aç›l›fl› Kardefl Türküler, Diyarbak›r Çocuk Korosu ve Diyarbak›rl› Ermeni müzisyen Onno Dinkjiyan’›n konseri eflli¤inde gerçeklefltirilirken konser öncesi binlerce kiflinin kat›ld›¤› bir bar›fl yürüyüflü yap›ld›.

Bir kez daha Galeano okumal› Chavez geçen Nisan ay›nda ABD Baflkan› Obama’ya “Latin Amerika’n›n Kesik Damarlar›” kitab›n› hediye edince kitab›n yazar› Eduardo Galeano birden egemen medyan›n ilgisini çekiverdi. Eylül ay›nda ‹spanya’daki “Circulo de Bellas Artes” taraf›ndan alt›n madalyaya ve Save The Children örgütü taraf›ndan ödüle lay›k görülen Uruguayl› yazar Galeano’yu “piyasa” yeni tan›sa da sosyalistler, edebiyatseverler y›llard›r takip ediyor. Galeano, 1940 y›l›nda

Uruguay’›n baflkenti Montevideo’da do¤du. Ünlü kültür ve siyaset dergisi Marcna’n›n yan› s›ra Epoca ve Crisis dergilerinde yazd›, yöneticilik yapt›. Latin Amerika’da askeri darbe rejimleri kurulmaya bafllamas›n›n ard›ndan Avrupa’da yaflamaya bafllad›. Burada “Latin Amerika’n›n Kesik Damarlar›”n› yazarak uluslararas› alanda tan›nd›. Yazar›n di¤er kitaplar›ndan baz›lar› flunlard›r: Tepetaklak, Kucaklaflman›n Kitab›, Gölgede ve Güneflte Futbol, Yürüyen Kelimeler.

Eduardo Galeano


‘Ar›zl› halk› yaln›z de¤ildir’ Halkevleri, Dev Sa¤l›k-‹fl, ÖDP, KESK’e ba¤l› ESM ve BES’ten oluflan Ar›zl› Halk›yla Dayan›flma Platformu, 25 Eylül günü yapt›¤› bas›n aç›klamas›yla Ar›zl› halk›n›n Ankara yürüyüflünü destekledi. Bas›n aç›klamas›n› Saraybahçe Halkevi Baflkan› Galip Dönmez okudu. Belediye ‹flhan› önünde gerçeklefltirilen bas›n aç›klamas›na Ar›zl› halk› da kat›ld›. Galip Dönmez, bar›nma hakk›n›n insanla-

r›n temel ihtiyaçlar›ndan biri oldu¤unu söyledikten sonra Kocaeli Valili¤i’nin depremzedeleri konutlardan atmaya devam etti¤ini ve bu uygulamadan geri ad›m atmad›¤›n› ifade etti. Ar›zl› halk›n›n mücadelesine destek veren kurumlar› marjinallikle suçlayan Valili¤in depremzedelerin üzerine polesi salmas›na cevap olarak “marjinal olan valiliktir” dedi.

Sorunlar›n› ülke gündemine tafl›may› baflaran Ar›zl›l› depremzedeler, baflta Kocaeli Valisi olmak üzere bölgedeki yetkililerin sorunlar›n› çözmemesi üzerine bar›nma haklar›n› güvence alt›na almak için Ankara’ya yürüdü Irak hükümetinin, 17 A¤ustos 1999 depreminin ard›ndan yak›nlar›n› kaybeden depremzedeler için gönderdi¤i hibe paralarla yap›lan Ar›zl› konutlar›nda mücadele sürüyor. Kocaeli Valili¤i bu y›l depremzedeleri konutlardan atarak, boflalan konutlara bürokratlar› yerlefltirmeye bafllam›fl ancak Ar›zl›l›lar bu aç›k gaspa itiraz ederek mücadeleye geçmiflti. Ar›zl›l›lar gaspa sessiz kalmad› Ar›zl› halk›, 27 Eylül’de Kocaeli’nden Ankara’ya bir yürüyüfl bafllatt›. Depremzedeler ilk olarak Merkez Bankas› önünde toplanarak Deprem An›t›’na yürüdü. Ar›zl› Halk Meclisi taraf›ndan düzenlenen yürüyüfle 150 depremzede kat›ld›. Yürüyüfl boyunca “Tayyip uyuma,

depremzede geliyor”, “Ar›zl›’da bürokrat, polis istemiyoruz” sloganlar› at›ld›. Ankara’ya yürüyecek depremzedeler Deprem An›t›’nda yürüyüflle ilgili duygu ve düflüncelerini

anlatt›. Ard›ndan depremzedeler, AKP il binas›na yürüdü. AKP önünde Ar›zl› Halk Meclisi ad›na Çisem U¤ur, Ar›zl›l›lar›n Kocaeli halk›na yazd›¤› mektubu okudu.

Bar›nma hakk›n›n güvence alt›na al›nmas›, Ar›zl›’n›n depremzedeler taraf›ndan yönetilmesi ve konutlardan bürokratlar›n ç›kart›lmas› taleplerini s›ralayan U¤ur, konutlardan bugüne kadar at›lan 80 depremzedenin ak›betini merak ettiklerini söyledi. U¤ur, konutlar›n depremzedelere hibe edildi¤inin alt›n› çizerek, ‹l Özel ‹daresi’nce atanan site yöneticileri taraf›ndan kendilerinden bugüne kadar “aidat” ad› alt›nda toplanan kira paralar›n›n nereye harcand›¤›n› da yaz›l› olarak ö¤renmek sitediklerini söyledi. Çisem U¤ur konuflmas›n›, zulme ve haks›zl›¤a hay›r diyen tüm Kocaelilileri mücadelelerine destek vermeye ça¤›rarak bitirdi. AKP binas› önünde bir ilkokul ö¤rencisi taraf›ndan

“zalimlerin karfl›s›nda” olduklar›n› ifade eden fliir okundu. Ard›ndan Ankara’ya yürüyecek 10 depremzede, konutlar›nda nöbet tutacak olan di¤er depremzedelerle vedalaflarak yola ç›kt›. Bir hafta sürecek yürüyüfl boyunca depremzedelerin ihtiyaçlar›n› karfl›lamak için bir minibüs depremzedelere efllik ediyor. Evlerinde haz›rlad›klar› yemekleri minibüse yükleyen Ar›zl›l›lara sitelerindeki esnaf da g›da malzemesi gönderdi. Ar›zl›l›lar ilk olarak TBMM’ye taleplerini götürecek ve Baflbakan ile görüflmeye çal›flacak. Depremzedeler daha sonra Bar›nma Hakk› Forumu’na kat›lacaklar. Polis bürokrat›n yan›nda Polis, evlerinden atmak için u¤-

Bar›nma hakk› için Ankara’ya yürüyolar

Bar›nma hakk› için bulufluyorlar AKP’nin y›k›m politikalar›na karfl› bar›nma hakk› mücadelesi verenler, herkesi onurlu bir kavgan›n yoldafll›¤›na ça¤›r›yor

Bar›nma hakk› için Kocaeli’nden Ankara’ya yürüyen Ar›zl›l› depremzedeler ile görüfltük Gazetemize konuflan depremzede Gülizar Yamak, bar›nma hakk› için 4 ayd›r mücadele ettiklerini ve valinin sorunu çözmek yerine Ar›zl›’ya polis y›¤d›¤›n› söyledi. R›za ‹ncekar, Kocaeli Valisi’nin depremzedelerin taleplerini geçifltirdi¤ini ve konutlara devletin para harcamad›¤›n› hat›rlat›p, “devlet kendi bürokrat›na ev yapam›yor mu da bizi evimizden ç›kartmaya kalk›yorlar” diye sordu. Necla Azak ise, tüm depremzedelerin, yetimlerin haklar› için Ankara’ya yürüdüklerini ifade etti. Gökhan Göl de valinin kendilerine yak›flt›rd›¤› “iflgalci, bedavac›” gibi s›fatlar› haketmediklerini belirtirken, bürokratlar›n gücünün ancak depremzedeye yetti¤ini

söyledi. Ahmet Çiftçi, TBMM’ye kendilerinden “aidat” ad› alt›nda toplanan kiralar›n nereye gitti¤ini soracaklar›n› belirtti. Çisem U¤ur ise “Sorunlar›m›z› valinin dilinden de¤il kendi dilimizden anlataca¤›z” dedi. fienol Sancak evlerin Kocaeli Valili¤i’ne de¤il depremzedelere hibe edildi¤ini hat›rlat›rken Leyla Dinler de “Tapu almaya gidiyoruz” dedi. Kübra Yamak, Kocaeli Valisi’nin kendilerine ikinci s›n›f insan muamelesi yapt›¤›n› buna karfl›n halk›n kendilerine sahip ç›kt›¤›n› söyledi. Özcan Çini ise “Ben yürümüyorum ancak depremzedelerin ihtiyaçlar›n› karfl›lamak için minibüsümle destek veriyorum” dedi.

raflt›¤› depremzedelerle Ankara yürüyüflünde de u¤rafl›yor. Depremzedeler yürüyüfl boyunca polisin “kimlik kontrolü”ne maruz kal›yor. Fay hatt› art›k mücadele hatt› Bar›nma hakk› mücadelesine tahammül edemeyen polis, depremzedelerle u¤raflsa da halk depremzedeleri ba¤r›na bas›yor. Depremzedeler 28 Eylül’de Sakarya’ya vard›. E¤itim-Sen, Sakarya AKM önünde depremzedeleri karfl›lad›. Depremzedeler yol boyunca halk›n yo¤un ilgisi ve deste¤i ile karfl›laflt›. Halk, depremzedeleri televizyonda gördüklerini ve mücadelelerine destek verdiklerini söyledi. Gazetemiz yay›na haz›rland›¤› s›rada depremzedeler Düzce’ye do¤ru yürüyordu.

“Çünkü halktan yanalar halk›n hakk›n› ar›yorlar”

Necla Azak

Depremin 10’uncu y›l›yd›, depremzedeleri evlerinden atmak için bir gece vakti hunharca sald›ran polise karfl› Necla Azak hayk›rd›: “Böyle mi yetifltirdi anneniz sizi, gidin dövün mü dedi anneniz yafl›ndaki kad›nlar›. Hakk›m›z› aramak suç mu, bu ne biçim fley! Vali alm›fl arkas›na polisi, bürokratlar› ve kendini savunuyor. Biz de Halkevlerini alaca¤›z arkam›za, biz de kendimizi savunaca¤›z. Çünkü halktan yanalar. Halk›n hakk›n› ar›yorlar.”

Ankara Büyükflehir Belediyesi’nin kentsel dönüflüm projelerine karfl› baflar› kazanan ve Melih Gökçek’i hüsrana u¤ratan Dikmen ve Mamak Bar›nma Hakk› Bürolar› ile TMMOB’a ba¤l› fiehir Planc›lar›, Çevre Mühendisleri, ‹nflaat Mühendisleri Odalar› Ankara flubeleri taraf›ndan oluflturulan “Kentsel Dönüflüm ve Bar›nma Hakk› Çal›flma Grubu” 3-4 Ekim tarihlerinde Ankara’da Bar›nma Hakk› Forumu düzenliyor. Kriz koflullar›nda AKP’nin kentsel dönüflüm projelerine sar›larak yoksullar› evlerinden etme giriflimlerinin s›klaflt›¤› günlerde düzenlenen forum, meslekbilim insanlar› ile bilfiil bar›nma hakk› mücadelesi veren halk› bir araya getirmeyi, fikri ve eylemsel düzlemde geliflkin ve kal›c› bir mücadele düzeyi yakalamay› amaçl›yor. Forumda birinci gün akademisyenler, mühendis, mimar ve flehir planc›lar› ile üniversite ö¤rencilerinin gerçeklefltirece¤i

akademik tart›flmalar yer al›rken, ikinci gün ise bar›nma hakk› mücadelesi veren mahalleliler konuflacak. Ekin Sanat Merkezi ve Mamak Bar›nma Hakk› Bürolar›nda yap›lacak forumda Ankara Yenimahalle’deki Mehmet Akif Ersoy Mahallesi halk›, ‹zmit’teki Ar›zl› konutlar›nda oturan depremzedeler, Kocaeli Gebze’de kentsel dönüflüm projesine karfl› mücadele yürüten Cumhuriyet, Adem Yavuz mahalleleri halk›, ‹stanbul’daki Kirazp›nar mahallesi ve Tozkoparan mahallesi halk› ile ‹stanbul Bo¤az›’na yap›lmas› düflünülen 3. köprüye karfl› bar›nma hakk›n›n yan›nda temiz çevre, su ve sa¤l›k hakk› mücadelesi yürüten Sar›yer’deki Ömürtepe, Kireçburnu, Maden Mahalleleri mücadele deneyimlerini birbirleriyle paylaflacak. Halkevleri, Mülkiyeliler Birli¤i, Çankaya Belediyesi ve TMMOB’a ba¤l› meslek odalar›n›n da destekledi¤i forum için ayr›nt›l› bilgiyi http://www.barinma.org adresinden bulabilirsiniz.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.