4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 53

MART 2015 - YIL: 6 - SAYI: 53

AYLIK AKTÜALİTE ve YAŞAM DERGİSİ

Sayfa 66

Sayfa 82

Sayfa 74

Sayfa 54

?FlCJG CT GGlGL lGL R~K IM¯SJJ?P IM¯SJJJ?P F?X­PÄ

?FlCJG CT GlGL R~K

#®G, 2 5 ..#®G, 2

%

)0#"G,G8G ) 0#"G,G8G 2 ®',"')2 , 2 ®',"')2 , 1 -,0 d" #7G, 1-,0 d"#7G,

K IM¯SJJ?P F?X­PÄ

#bahcelibirevimolsa !@Gk ! !@GkDKH Gk G AHQQ DU R@GHAH A R@GHA @ AH N NKL@ @ G@X@KKDQHMHY G@X@KKDQH G@X G@X@KK G XX@KKDQHMH KDQQHMHY MHY FDQkD®D F FDQkD FDQkD® D®D CxM}²}XNQ D®D CxM}²}XNQ C Cx CxM} }²}XNQ }²}XNQ XNQ #DJ@Q !@GkD²DGHQ©CDJH ©C #DJ@ @Q RL@K° !@GkDKDQ©CD DUHMHYHM R@CDBD OD²HM@S°M° xCDXHM /D²HM@S°M J@K@M ©KHJ ©KHJ J°RL°M° HRD DUHMHYHM DUHMHYHM S@JRHSKDQD JQDCHMHYHH SDRKHLHMD J@C@Q D²HS S@ @JRHSKDQD AxKDKHL dRSDKHJ dRSD DKHJ A@MJ@ JQDCHMHY S@²°MC°JS@M xCDLDXD DUHMHYD S@²°M MC°JS@M RNMQ@ A@²K@X°M !T kNJ xYDK E°QR@SK@Q UUD XDMH AHQ X@²@L HkHM RHY R CD®DQKH CNRSK@Q°L°Y° CNRSK@Q°L°Y° xQMDJ 2@S°² .EHRH©LHYD UD xQM MDJ DUKDQHLHYH FxQLDXD D ADJKHXNQTY

74

‘DE NELER VAR?

EDİ TÖR ,ün Notu Bir annenin haklı gururu...

Bir anne için en büyük mutluluk çocuğunun bir şeyleri başardığını görmek olduğunu düşünüyorum.

Düşünsenize onu 9 ay karnınızda taşıyorsunuz, sonra dünyaya geliyor, senin gözetiminde, seri bir biçimde yavaş yavaş dünyada bir birey olma yolunda ilerliyor.

Dişleri çıkıyor, yürüyor, kendi kendine yemek yemeyi öğreniyor, önce tek tek kelimeler sonra sıralı cümleler ve konuşuyor. Bu süreçte her yeni öğrendiği şeyi sana sergilemesi senin için muhteşem bir duygu seline dönüşüyor. İlk doğduğunda yatırdığın yatağın içinde küçücük kaldığı halde, zaman geçtikçe o yatağın küçüldüğünü görmek insanda aslında bir duygu karmaşası yaratıyor. Anaokulu macerası sonrası ve ilkokula başlama yaşının ne zaman geldiğini anlamıyorsun bile... İşte kızımın şu anda bu kadar büyük bir mutluluk yaşamama, onunla sonsuz gurur duymama neden olan hikayesi de taaaa o zaman başladı. Yaşıtlarından her zaman uzun boyu ile dikkat çeken kızım, birinci sınıfta haftada bir gün olarak voleybola başladı. Başta bir vazgeçti ama sonra severek, isteyerek büyük bir aşkla bağlandı voleybola. Hatta son yıllarda büyüyünce ne olacaksın sorusuna tek cevabı oldu, voleybolcu... Şöyle biraz geçmişe gidince daha topu bile zor tutarken ilk gittiği maç gözümün önüne geliyor. Yüreğim ağzımda topu karşıya geçirmeyi başardığı zaman ellerim patlarcasına onu alkışladığım günleri hatırladıkça gülüyorum.

Gelelim bu seneye... Bu sene okul takımı olarak önce eleme gurubundan çıkıp, sonra İstanbul’un sekiz takımı arasına girdiler ve muhteşem bir final maçıyla Türkiye finallerindeler...

Voleybol takım oyunudur. Onların takım olarak sahaya çıktığında yaşadığım duyguyu buradan size anlatamam bile... Oynadıkları bir maçı aldıklarında takımın bir üyesinin senin kızın olduğunu bilmek müthiş heyecan veriyor insana. Sanki dünya kupasında birinci olmuşlar gibi seviniyorsun... Hele ellerim morarırcasına alkışladığım, bağırmaktan sesimin kısıldığı final maçında onları seyrederken yaşadığım heyecanı başka ne verir onu hiç bilmiyorum.

Bir anne olarak kızımın maç öncesi Facebook’a yazdığı “Şu an gerçekten çok heyecanlıyım bugünkü maçımıza göre Türkiye'ye çıkıp çıkmayacağımız belli olacak. Bu yüzden herkesin bizim için şans dilemesini istiyorum. Ayrıca şu an şöyle bir şey de var benim dizim sakat. Ama umrumda değil bu maçta ölsem de oynarım. Yani kısacası BU MAÇI ALICAZ BAŞKA YOLU YOKK” cümlesini okuduğumda gözyaşları içinde yaşadığım şeye isim bile koyamadım.

Bu mutluluğu, bu haklı gururu bana yaşatan başta kızım Hazan, takım arkadaşları Kaptan Aylin, İrem, Kayra, Şevval, Dilara, İlknur, Selin, Ceren, Asya ve takımın mimarı koç Savaş Kahraman’a sonsuz teşekkür ediyorum, yolunuz açık olsun diyorum...

Sizin de çocuklarınızın, sonsuz gurur duyacağınız bir şeyler yapması dileğiyle...

16. BKSM Mart ayı programı 18. Başakşehirli mucitler Bursa’dan birincilikle döndü 22. Eurosun‘lı minik kahramanlardan, kader mahkumu miniklere...

24. Bahçeşehir’in kadınlara özel tek spor merkezi Pola Fitness Center 1 yaşında 26. Muzipo Kids Bahçeşehir’de açıldı 30. Diş Etleri Neden Kanar?

32. İdrar kaçırma (Üriner İnkontinans)

38

34. Kansere sıcak dokunuş: Hipertermi 36. Göz tansiyonu ani körlüğe neden olabilir 38. Abdi İbrahim’in yıldız kızları Türkiye finallerinde...

40. Dekar Asmalı Bahçeler”de beklenen kampanya 42. Bahçeşehir ve Avcılar Lions Kulübü’nden Engellilerle “Engelsiz sinema” izlemek...

54. KAPAK KONUSU Mikrop! Ama faydalı 66. Kadınlarda en sık görülen kanser MEME KANSERİ 74. Aşkın ve sanatın başkenti Viyana 82. 2015 YGS’ye gireceklere tavsiyeler

HER AY SİZLERLE

44. EKONOMİKayhan Öztürk 48. ADSIZ - Meftun Cem 52. HAVADAN SUDANMüjde Köseoğlu 86. EĞİTİM- Yard. Doç. Dr. Mehmet İnan 90. SPORSavaş Kahraman 92. DOĞAL YAŞAMProf. Dr. Murat Kartal 94. YEMEK - Hülya Şakır Elele Mutfak Atölyesi

96. GÜZELLİK - Yasemin Yurtman Candemir 102. MODA - Bengü Arslan 104. ASTROLOJİ- Nisa 106. HUKUK- Avukat Şirin Şilli 110. OTOMOBİL- Tunç Altınbaş 112. POLİTİKA - Cemal Subaşı 114. KÜLTÜR SANATHatice Gülçür İnanç 116. EN GÜZEL ÇOCUKLAR 118. BULMACA 120. REHBER

HER REKLAM BİR KAZANÇTIR DİYORSANIZ

BİZE ULAŞIN

607 10 28 532 371 76 93 212

Melike Güntürk

Yazı İşleri Müdürü: Melike Güntürk Sorumlu Haber Müdürü: Hatice Gülçür İnanç Tasarım ve Uygulama: İmtiyaz sahibi: HAZAN YAPIMEVİ

Hazan Yapımevi

Genel Yayın Yönetmeni: Hasan Güntürk

Aziz Serdar Taştan

Teknik Müdür:

12

MART 2015

Reklam Müdürü: Nurcan Ercan Güler Yayın Kurulu: Hatice Gülçür İnanç Kazım İlter İnanç Kapak Çizim-Tasarım: Naci Koç Hukuk Danışmanı: Av. Baycan Şabudak

İLETİŞİM: Boğazköy Hoşseda Sit. H Blok 7/14 Bahçeşehir/Başakşehir/İst.

Tel: 0212 607 10 28 e-mail: 4mevsimbahcesehir@gmail.com 4mevsim@4mevsimbahcesehir.com Facebook: Dört Mevsim Bahçeşehir www.4mevsimbahcesehir.com

Dağıtım: 4 Mevsim Bahçeşehir Dergisi Baskı: Veritas Basım Merkezi Tuzla-İstanbul 444 1 303

4 Mevsim Bahçeşehir Dergisi ayda bir yayınlanır.

Bahçeşehir’de binalar, villalar ve işyerleri başta olmak üzere, Ispartakule, Ardıçlı Evler, Ardıçlı Göl Evleri, Spradon, Mesa Nurol, Eston 1-2-3-4, Armina, City Court, Günışığı, Uphill, Banu Evleri, Kelebekler Vadisi, Asmalı Evler, Akbatı Garanti Koza, Hill Park, Dumankaya, N Tepe, Park City, Yeni Ispartakule (Efes, Olimpos, Garanti Koza 1-2, Avrupa Konutları 1-2) sosyal tesislerinden, Esenkent ve Boğazköy (seçilmiş villalar ve tüm işyerleri) bölgelerine ücretsiz dağıtılır.

Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazı sahibine, reklamların sorumluluğu reklam verenlere aittir.

Katkıda bulunanlar: Ece Sevinç, H. İldeniz İnanç, Murat Sevinç, Onur Yurtseven, Serkan Güler, Yasemin Sevinç, Yücel Akkoyunlu, Z. Hazan Güntürk

PSİKOLOJİ

TERAPİNİN ÇOCUK Bahçeşehir de hizmet veren Soli Psikolojik Danışmanlık Gelişim ve Eğitim Merkezi etik prensiplere bağlı, gizlilik ilkesi dahilinde, uluslararası terapi protokolüne uyumlu eğitimlerden geçen uzman kadrosuyla sizlerle...

Elbette… Aileler ile yapılan ilk görüşme çok büyük bir önem teşkil etmekte. Bu görüşmede sorunun başlangıcı, geTabi ki… Ailelere danışmanlık lişim ve çocuk hakkında vermekteyiz. Çocukların her türlü detaylı bir bilgiyi aileye duygusal problemlerini çözmeye veriyoruz. Daha sonra yönelik terapiler yapıyoruz. Dikkat çocuk ile tanıma-tarama Eksikliği, Hiperaktivite Bozuklukları, çalışmaları yapıyoruz. Öğrenme Güçlüğü gibi konularda Son olarak ise bütün bu psiko-eğitsel çalışmalar ve grup çaanalizleri değerlendirilelışmaları yapmaktayız. Öfke ile rek, en doğru yönteme başa çıkma konularında psikolojik karar veriyoruz.

Selin ANAHAR DELİBALTA Klinik Psikolog-Oyun destek, dikkat eksikliğine yönelik Küçük yaş guruTerapisti-Eğitim Danışmanı - Ümran YURT ERSOY dikkati arttırıcı çalışmalar, sınav bunda etkisi çok başarılı (Psikolog-Oyun Terapisti-Eğitim Danışmanı) kaygısı ve sosyal beceri geliştirme olan OYUN TERAPİve benzer birçok konuda danışanSİNİ kullanıyoruz. Daha larmıza yardımcı oluyoruz. Önemle büyük yaş gurubunda Eksikliği, Boşanma, Hastalık Süreci, altını çizmek isteriz ki, merkezimizde ise KUM TEPSİSİ TERAPİSİNİ ve BİTravma ve Vefat gibi konularda yaşabütün bu çalışmalar uzman psikologlar LİŞSEL DAVRANIŞÇI TERAPİNİN çok dıkları sıkıntılar için başvuruyorlar. ve terapistler tarafından yürütülmekteetkili olduğunu düşünüyoruz.

Bazen şu şekilde de olabiliyor… Sadir. dece sağlıklı psikolojik gelişim takibi - PEKİ, OYUN TERAPİSİ NEDİR? için de başvurabiliyorlar ki bu geleceğe - DANIŞANLARINIZ SİZLERE BİZE BİRAZ AÇARMISINIZ? sağlıklı, mutlu nesiller yetiştirebilmek EN ÇOK HANGİ KONULAR İÇİN Tabi ki. Normal oyundan çok farklıiçin çok önemli ve gerekli olduğuna inaBAŞVURUYOR? dır. Tarapiye gelen çocuk, sadece oyun nıyoruz.

Tuvalet problemleri, Korkular, Dikkat oynamıyor, herbirisinin sembolik bir an- SİZE BAŞVURAN AİLELER NE TÜR eksikliği ve öğrenme güçlüğü, Öfke lamı ve ifadesi olan pek çok oyuncagı BİR SÜREÇTEN GEÇİYORLAR VE KI- kullanarak duygularının farkına varKontrolü, Kural Tanımama, Sınav KaySACA UYGULADIGINIZ TERAPİ ÇEgısı, Okul Fobisi, Okul Olgunluğu (İlkmayı, onları ifade etmeyi, ve yaşadıkŞİTLERİNDEN BAHSEDER MİSİNİZ? okula hazır olup olmadığı) Özgüven ları problemler ile nasıl başa - SİZİ DAHA İYİ TANIYABİLMEMİZ İÇİN BİZE BİRAZ SOLİ DANIŞMANLIKTA VERDİĞİNİZ HİZMETLERDEN BAHSEDER MİSİNİZ?

Bahçeşehir 1. Kısım Mah. Bülbül Cd. Çınar Adası Çınar 06 Villa 17 Bahçeşehir - İstanbul

Soli Psikolojik Danışmanlık

GELİŞİMİNDEKİ ÖNEMİ çıkacaklarını öğreniyorlar ve bizlerin kullandığı terapist dili tüm bu süreçte bize rehberlik etmekte ve çocuğun iyileşmesini sağlamaktadır.

- SON ZAMANLARDA ÇOCUKLARIN EBEVYNLERI ILE ÇATIŞMA YAŞAMALARI VE ÖFKE PATLAMALARI HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ ? BU KONUDA SİZ NASIL YARDIMCI OLUYORSUNUZ? Bu süreçte çocukla birlikte mutlaka anne-babanın da dahil olması gerekiyor. Çocuklar anne babalar için çok değerli ve bu yüzden pekçok şeyi onlar için olması gerekenden fazla yapabiliyorlar. Bazen bu durum pek çok sıkıntıyı da beraberinde getirebiliyor... FİLİAL TERAPİ bu konuda çok etkili. EBEVYN-COCUK ilişkisini geliştirmeye yönelik bir terapidir. Bu süreçte aileler çocuklarının duygularını, nasıl anlayacaklarını, nasıl bir sınır koyacaklarını, nasıl oyun oynayacaklarını öğrenirler. Ekip olarak bu terapi tekniğini ailelere deneyimlemelerini öneriyoruz.

- BU HİZMETLERİNİZİN YANISIRA MERKEZİNİZDE BESLENME DANIŞMANLIĞI YAPILDIĞINI ÖĞRENDİK. BİRAZ DA BU KONUDAN BİZLERE BAHSEDER MİSİNİZ? Elbette…

Günümüzde her yastan bireyin ihtiyacı olan Beslenme ve Kilo konusunda da diyetisyenimiz Meltem Karakale, Beslenme takibi ve sağlıklı bir şekilde kilo vermek konusunda hizmet vermekte. Gerek duyulduğu takdirde bizde kilo verme konusunda zorluk çeken danışanlarımıza psikolojik destek ile güç vererek hızlı ve sağlıklı sonuç almalarına yardımcı oluyoruz… Çünkü biliyoruz ki kilo verme ve korumak sadece beslenme ile değil psikolojik boyutlarıyla da bir bütün halde olursa başarılı ve sürdürülebilir olur. Önemle belirtmek isteriz ki, Sağlıklı Kilo vermeyi ve Psikolojik Desteği birleştirerek hizmet veren Bahçeşehirde ki tek merkeziz…

Vermiş olduğunuz açıklayıcı bilgiler için çok teşekkür ederiz.

Biz teşekkür ederiz…

ÇALIŞMA ALANLARIMIZ DİKKAT EKSİKLİĞİ VE AŞIRI HAREKETLİLİK ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ AİLE İÇİ İLETİŞİM YEME VE UYKU BOZUKLUKLARI TIRNAK YEME GELİŞİM TAKİBİ TUVALET PROBLEMLERİ TRAVMATİK YAŞAM OLAYLARI (FİZİKSEL / CİNSEL / DUYGUSAL İSTİSMAR, KAZA) KAYGI VE KORKULAR BOŞANMA ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİ EVLAT EDİNME TAKINTILAR / TİKLER KAYIP VE YAS SINAV KAYGISI / OKULA UYUM PROBLEMİ ÖFKE İLE BAŞA ÇIKMA KARDEŞ KISKANÇLIĞI SOSYAL İLİŞKİ PROBLEMLERİ KURAL / SINIR TANIMAMAK HAMİLELER İÇİN EBEVYNLİĞE HAZIRLIK ATÖLYESİ ÇOCUKLAR İÇİN SANAT VE DUYGU ATÖLYESİ

NOT : ATÖLYE ÇALIŞMALARI İÇİN KAYITLARIMIZ BAŞLAMIŞTIR. Telefon: 0212 223 51 89 GSM: 0543 825 89 25 www.solidanismanlik.com info@solidanismanlik.com

BÖLGEDEN

Başakşehirli mucitler Bursa’dan birincilikle döndü Başakşehir Living Lab ekibi, Bursa’ da düzenlenen ‘Bilim Kahramanları Buluşuyor’ turnuvasında Robotik Performans’da birincilik kazandı. ʻBilim Kahramanları Derneğiʼ koordinatörlüğünde gerçekleştirilen ve Türkiyeʼnin dört bir yanından gelen 500 genç mucidin katıldığı turnuvaya Başakşehir Living Lab grubu 7 kişilik ekip ile katıldı. Başakşehir Living Labʼda Lego Lab eğitimi alan ekip yarışmada LivingLabʼlebi ismi ile yarıştı.

Farklı yaşlardan birbirini hiç tanımayan ekip üyeleri yarışma hazırlıklarına diğer gruplardan çok sonra başlamalarına rağmen; ekip bilinci ile çalışıp iyi bir farkla 1. oldu.

Okullarda sömestr temizliği yapıldı Başakşehir Belediyesi, sömestr tatilinde okullarda dezenfeksiyon çalışmaları yaptı. 2014-2015 eğitim öğretim yılının 2. döneminde; öğrenci ve eğitimcilere daha sağlıklı bir ortam sunmak üzere yapılan ilaçlama ve dezenfeksiyon çalışmaları belediyenin Sağlık İşleri Müdürlüğüʼne bağlı 11 ekip ve 22 personelle yürütüldü. Her eğitim öğretim dönemi öncesinde rutin olarak uygulamaya koyulan ilaçlama ve dezenfeksiyon çalışmaları kapsamında; okul bahçesi de dahil olmak üzere okul içerisinde yer alan tüm sınıf, oda, koridor, tuvalet ve diğer üniteler dezenfekte edildi.

18

MART 2015

KISALAR

Eurosun‘lı minik kahramanlardan, kader mahkumu miniklere...

Eurosun Anaokulu öğrencileri ve velileri, Kadın Tutukevinde anneleri ile kalan kader mahkumlarına el verdiler. Eurosun Anaokulu öğrencilerinin duyarlılığı, büyüklere ders niteliğinde oldu. Kurumun, öğrencilerine yardımlaşma ve dayanışmayı öğretmek amacı ile başlatmış olduğu “Minik Eller Büyük Gönüller” kampanyası kapsamında kullanılmayan giysilerin toplanarak yardıma muhtaç çocuklara ve ailelerine iletilmesi velilerin de desteği ile çok geniş kapsamlı kampanyaya dönüştü. Öğrencilerin topladıkları ikinci el giysilerin yanı sıra velilerin desteği ile tekstil atölyelerinden toplanan yeni kullanılmamış giysilerle bir kamyonu doldurdular.

Eurosun kampüslerinde toplanan giysiler bir araya getirilerek gönüllü velilerin yardımları ile yaş gruplarına göre ayrıldı. Bir sosyal yardım derneğinin desteği ile okula koli, torba temin edildi ve dernek üyelerinin de desteği ile giysiler kolilenip etiklendi. Aynı yardım derneği nakliye için de okul velilerine destek verdi. Giysiler Şerife Bacı İlkokulu öğrencileri ve velileri ile Bakırköy Kadın Tutukeviʼnde bulunan anakolu çocuklarına ulaştırıldı.

Görüştüğümüz veliler, çocuklarının kendi dolaplarından çıkartarak arkadaşlarına yardımlaşmada bulunmak için gönüllü olmalarını, Eurosun Anaokullarıʼnda yıllardır öğretilen değerler eğitimi kapsamında çevreye duyarlı olmanın bir parçası olan yardımlaşmayı çocukların ne kadar benimsediklerinin göstergesi olduğunu söylediler.

22

MART 2015

KISALAR

Bahçeşehir’in kadınlara özel tek spor merkezi

Pola Fitness Center 1 yaşında Bahçeşehirli kadınların son zamanlarda vazgeçilmezi haline gelen Pola Fitness Center 1. yaşını kutluyor. Bir yıldır uzman kadro ve evinizin sıcaklığını aynı atmosferde birleştiren Pola; hidrolik fitness, powerplate, helix, pilates, reformer, ozon sauna hizmetleri ve keyifli kafesiyle sizlere güler yüzlü, sıcak bir ortam sunuyor.

Tamamı antrenör eşliğinde yapılan dersler için ücretsiz deneme dersleri de mevcut. Ayrıca salonda çocuklarınıza gözetmen eşliğinde ücretsiz olarak bakılıyor. Siz de kendiniz için iyi bir şey yapın, Pola ailesinin üyesi olun.

Bahçeşehir Musiki Derneği’nden

İkisi bir arada konser

Bahçeşehir Musiki Derneği 1 Mart Pazar Akşamı Okyanus Kolejinde yine muhteşem bir konserle izleyicisini coşturdu. Bir eski bir yeni konseptte hazırlanan konserin ismi ise Faslı Cengizhan… Konsere misafir olarak gelen ünlü ses sanatçılarının da katılımıyla geçilen hicaz faslının ardından, ikinci bölümde derneğin şefliğini yürüten TRT sanatçısı Cengizhan Sönmezʼin bestelediği yeni nesil eserlere yer verildi. Mustafa Yolaşanʼın sunuculuğunu yaptığı konserin konuk sanatçısı Gülşah Çubukçu Sönmez de güzel fiziği ve sesiyle izleyicileri büyüledi.

Kayıp kedi Duman British short cut Duman giri cinsinde kedi ESTON ŞEHİR 1. MAHALLE civarında kaybolmuştur. Görenlerin 0506 127 52 84 nolu telefonu aramaları rica olunur.

24

MART 2015

DİŞ SAĞLIĞI

DİŞ ETİ KANAMALARI:

Diş Etleri Neden Kanar?

Dişhekimi / Periodontolog (dişeti hastalıkları ve cerrahisi uzmanı) Dr. Dilek Durak diş eti kanamalarına neden olan sorunlar ve çözümleri hakkında bilgiler verdi...

Ağız ve diş sağlığı söz konusu olduğunda diş eti kanamalarına oldukça sık rastlanır. Bu yaygın problem ciddiye alınması gereken bir sorundur. Çünkü sağlıklı dişeti fırçalarken kanamaz.

Kendiliğinden ya da gece uyku halindeyken meydana gelen kanamalar ise ileri olguların habercisi olabilir. Diş eti kanama sorunu ile karşılaşıldığında yapmamız gereken ilk hareket, dişlerinizi, dişetleri ile birlikte etkili fırçalamaktır.

Sağlıklı dişeti açık pembe renkli, yüzeyi mat, portakal kabuğu görünümünde ve sert kıvamlıdır.

Sağlıklı diş eti fırçalama ve dokunma ile kanamaz.

Dişeti hastalığının sebebi mikrobiyal dental plaktır.

Yemeklerden sonra diş ve dişeti üzerinde biriken renksiz, yumuşak, ince tabakaya mikrobiyal dental plak denir. Diş ve diş eti üzerinde oluşan mikrobiyal dental plak tükrükteki minerallerle birleştiğinde sert bir yapıya dönüşerek diş taşlarını oluşturur. Mikrobiyal dental plak

30

MART 2015

varlığı diş eti hastalığına sebep olan periodontal patojenlerin (hastalığa sebep olan mikroorganizmalar) sayıca artmasına neden olur. Bu patojenler diş eti iltihabını oluşturur ve diş etinde kanama meydana gelir.

Diş eti hastalığında diş etinin rengi açık pembeden kırmızıya doğru döner. Sağlıklı diş etinin kıvamı sertken diş eti iltihabında diş etinin kıvamı yumuşak ve de şiştir. Sağlıklı diş eti kanamaz, iltihablı olan diş eti kanar. Ayrıca sistemik durumlara bağlı olarak da (puberte dönemi, hamilelik gibi

hormonal değişimlerde, diabetik hastalarda...) eğer diş eti hastalığı var ise dişeti kanamasında artış görülür. Sistemik hastalıklar tek başlarına dişeti hastalığının sebebi değildir. Ancak var olan dişeti hastalığının şiddetini arttırır.

Kanayan diş etlerinin tedavisinde öncelikle diş taşı temizliği ve kuretaj işlemleri uygulanır ama esas önemli olan kişinin günlük ağız bakımını etkili yapmasıdır. Yani mikrobiyal dental plağın diş ve dişeti üzerinden tam olarak uzaklaştırılmasıdır. Diş eti kanaması önemsenmediği takdirde diş eti iltihabı dişi çevreleyen kemik dokusunda ilerleyerek kemik harabiyetine neden olur ve çürüksüz sağlam diş sallanarak düşer.

Dilek DURAK Dişhekimi / Periodontolog (dişeti hastalıkları ve cerrahisi uzmanı) Bilgilendirme amaçlıdır reklam değildir...

ADVERTORIAL

INTERNATIONAL İSTANBUL HASTANESİ

İDRAR KAÇIRMA

(ÜRİNER İNKONTİNANS) Medicana International İstanbul Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Rafet Duraker, iş hayatı, sosyal hayat ve

kişisel aktiviteleri etkileyen idrar kaçırma probleminden kurtulmanın farklı çözümleri olduğunu belirtti...

Üriner inkontinans kişinin kontrolü dışında oluşan, sosyal ve hijyenik problem yaratan idrarı tutamama (kaçırma) durumudur. Ciddi boyutta idrar kaçırma her on kadından birinde görülebilen bir sorundur.

Bu sorun çoğu zaman hasta tarafından kimseyle paylaşılmaz ve kişi bu problemi kendi içinde yaşar. Oysa ki kadınların sosyal ve psikolojik sorunlar yaşamasına sebep olan idrar kaçırma problemi uygun hastalarda cerrahi yöntemlerle kısa sürede tedavi edilebilmektedir. Güldüğünüzde, öksürdüğünüzde veya hapşırdığınızda, yürürken veya egzersiz yaparken, ağır bir şey kaldırırken idrar kaçırıyorsanız ve bu durumdan kurtulmak için gün içerisinde sık sık tuvalete gitmek zorunda kalıyorsanız bir hekime başvurmalısınız. İnkontinans tipleri Urge İnkontinans: Kişi idrar hissi geldiğinde tuvalete yetişemez. Aniden idrarı gelir ve bunu geciktiremez, hemen tuvalete yetişmek isterken kaçırır.

Stres İnkontinans: Öksürmek, hapşırmak, gülmek gibi karın içi basıncının arttırılması sonucunda idrar kaçırmanın oluştuğu durumlara stress inkontinans adı verilmektedir.

Mix inkontinans: stres ve urge inkontinansın birlikte bulunduğu durumlar Taşma inkontinansı: Mesanenin kapasitesinin üzerinde dolarak taşması sonucunda oluşmaktadır.

Nedenleri:

İleri yaş Menopoz

Şişmanlık Gebelik Doğum (genç

yaşta ve çok sayıda doğum yapmak) Kronik öksürükle seyreden akciğer hastalığı Diyabet (şeker hastalığı) İdrar söktürücü (diüretik) ilaç kullanımı Çay ve asitli içecekler Dirençli idrar yolu infeksiyonları Omurilik yaralanmaları Alkol- Sigara Bazı hipertansiyon ilaçları ve bazı antidepresan ilaçlar Tedavi: Tedavi inkontinans tipine göre planlanır. Enfeksiyon gibi basit nedenler kolayca tedavi edilebilir. Urge inkontinans, davranışsal terapi ile veya ilaç tedavisi ile tedavi edilebilmektedir. Stres tipi idrar kaçırma, özel egzersizler, ilaçlar veya çeşitli ameliyatlar ile tedavi edilebilmektedir.

Cerrahi olmayan tedaviler Diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri: Şişman olguların kilo vermesi, kabızlıktan kaçınmak, idrar kaçırmaya yol açan, aktivitelerden kaçınmak, çay, kahve, kola

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Rafet Duraker

gibi içeceklerin tüketimini azaltmak, kronik öksürüğe yol açan hastalıkları tedavi ettirmek, sigarayı bırakmak gibi tedbirler şikayetleri azaltabilir.

Mesane (idrar kesesi) eğitimi: Haftalık artan süreler ile sadece belirli zamanlarda idrar yapmanın öğretildiği ve yaklaşık hasta uyumuna göre 6-8 hafta süren bir programdır.

Pelvik taban kas egzersizleri (Kegel egzersizleri): Vajina ve makat etrafını saran kaslarınızı beraber kasarak idrar ve gaz çıkışını durduracakmış gibi kasmanız hedeflenir. Bu egzersizlerin sayısı ve süresi giderek arttırılır.

Cerrahi tedavi Ameliyatın amacı idrar kaçırmaya sebep olan bozulmuş idrar kesesi ve idrar borusu boynu arasındaki açının düzeltilmesidir.Sarkmayı ve açı bozukluğunu düzeltmek için farklı ameliyat yöntemleri mevcuttur. Bu ameliyat yöntemlerinden en sık kullanılanlar TOT ve TVT kısaltmaları ile ifade edilen askı ameliyatlarıdır.Bu ameliyatlarda İdrar borusunun altına açıyı düzeltmek amacı ile mesh denilen destekleyici bir bant yerleştirilir. Bu bant idrar borusunu alttan destekleyip bozulan açıyı düzelterek öksürmek , hapşırmak,gülmek gibi karın içi basıncı arttığında ortaya çıkan idrar kaçırma durumunu engeller.Bu yöntemlerin tercih edilme sebebleri: % 85-90ʼlar civarında başarılı bir düzelme sağlanması,operasyon süresinin kısalığı ,hastanede yatış süresinin kısa olmasıdır.

Dört Mevsim Bahçeşehir

ADVERTORIAL

INTERNATIONAL İSTANBUL HASTANESİ

Kansere sıcak dokunuş:

HİPERTERMİ

Radyofrekans yöntemlerin gelişmesi ve tümör dokularının seçici olarak ısıtılabilmesi, kanser tedavisinde yeni bir dönem başlattı. Hipertermi, kanser hastalarının ömürlerinde belirgin uzama sağladı.

Medicana International İstanbul Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Mutlu Demiray hipertermi ile kanser tedavisini anlattı.

Tümör hücrelerinin yapısal farklılıkları, kanser tedavilerinde görülebilen başarısızlığının başlıca sebeplerinden biridir. Oysa hipertermi yöntemi bu dengeyi kanser hastaları lehine değiştirdi.

Kanser hücre duvarının farklı yapısı nedeniyle kemoterapi ilaçları yeterince bu hücrelerin içine giremez, kanserli dokuya yeterince ulaşamaz. Diğer taraftan bir başka kanser tedavi yöntemi olan radyoterapi, kanserli hücrelerde oksijen varlığında etkilidir. Kanserli hücreler oksijensiz ortamda bulundukları için radyoterapiye normal hücrelere göre 3 kat daha dirençlidirler.

Ayrıca kanser hücrelerinin, normalden farklı elektriksel aktiviteleri ve asit ortamda bulunmaları nedeniyle immün sistem yeterince etkin değildir. Kanser hücrelerinin hücre duvarında bulunan pompalar aracılığı ile kanser hücresine giren kemoterapi ilaçları hücre dışına atılır. Kemoterapi ve radyoterapinin kanser hücrelerine verdiği zarar hızla onarılabilir. Tümör dokusunun ısıtılma-

sıyla birlikte 39 Cʼden başlayarak tümör hücrelerinde değişiklikler görülür.

başarısını iki kat düzeyinde arttırdı.

Hipertermi ve Kanser Türleri

Teknolojik araştırmalara parelel olarak hipertermi tekniklerinde de belirgin gelişmeler sağlandı. Günümüz teknolojisi ile sadece kanserli dokularda hipertermi oluşturulabiliyor. Hiperterminin kemoterapi ve radyoterapiye eklenmesiyle kanser tedavisinde belirgin başarılar elde edildi. Bu sonuçlardan sonra Avrupa, Amerika ve Japonyadʼa birçok üniversite, ısı tedavisi üzerine yoğun olarak çalışmalar başlattı, kürsüler kuruldu.

Hiperterminin tek başına uygulanması önerilmez. Kemoterapi ve/veya radyoterapiyle birlikte uygulandığında tüm tedavilerin etkinliği artar.

Hipertermi radyoterapinin etkinliğini yüzde 500ʼe kadar arttırır.

Kemoterapi ilaçlarının farklı etki mekanizmaları olduğu için kemoterapinin etkinliğinde de 2 ila 10 kat arasında artış sağlar.

Hiperterminin yan etkisi yoktur.

Hipertermi kemoterapinin ve radyoterapinin yan etkilerinde artışa neden olmaz. Çünkü hipertermi kemoterapi ve radyoterapinin etkinliğini sadece tümör dokusunda arttırır.

Kemoterapi ve radyoterapi uygulamanın mümkün olmadığı durumlarda hipertermi yan etkisi olmaması ve sadece tümör dokusunda etkili olması nedeniyle uygulanabilir.

Radyofrekans yöntemlerin gelişmesi ve tümör dokularının seçici olarak ısıtılabilmesi, kanser tedavisinde yeni bir dönem başlattı. Radyofrekans yöntemle tümöre spesifik oluşturulan hipertermi kanser hastalarının ömürlerinde belirgin uzama sağladı. Sarkom hastalarında radyoterapiye hiperterminin eklenmesiyle ikinci yıldaki tümör kontrol oranı yüzde 12ʼden yüzde 37ʼye yükseldi. Bu 100 hastadan 25ʼinin hayatına tümörsüz olarak devam etmesi demektir. Melanomada yüzde 28ʼden yüzde 46ʼya, meme kanserinde tam cevap oranlarında yüzde 38ʼden yüzde 60ʼa, beyin tümörlü hastalarda iki yıllık yaşam oranı yüzde 15 ten yüzde 31ʼe, rahim ağzı kanserlerinde tümörün tamamen kaybolma oranı yüzde 57ʼden yüzde 83ʼe çıktı. Hiperterminin radyoterapi ve kemoterapiye eklenmesi tedavi

LOKAL HİPERTERMİNİN KULLANILDIĞI HASTALIKLAR: • Pankreas kanseri • Beyin kanserleri (Glioblastome multiforme) • Yumuşak doku sarkomları • Cilt kanserleri • Mesane kanseri • Testis kanserleri

Doç. Dr. Mutlu Demiray (Onkoloji Uzmanı)

• Akciğer kanseri • Baş-boyun bölgesi tümörleri • Meme kanseri • Lenfomalar • Kolon kanseri • Malign melanom

• Yumurtalık kanseri • Yemek borusu kanseri • Rahim ağzı kanseri • Mesotelioma • Karaciğer kanserleri • Prostat kanseri

Hipertermi Nasıl Uygulanır?

SAĞLIK

GÖZ TANSİYONU

ANİ KÖRLÜĞE NEDEN OLABİLİR Göz sağlığı alanında Türkiye'nin en önemli hastanelerinden olan, Birincigöz Hastanesi’nden Op.Dr. Kazım Şen göz tansiyonu hakkında bilgi verdi...

Göz tansiyonu rutin bir göz muayenesi ile teşhis edilebilen önemli bir hastalık. Tıptaki ismiyle glokomi, yükselen göz iç basıncının, görme sinirini tahrip etmesiyle ortaya çıkan ve tedavi edilmezse körlükle sonuçlanan önemli bir göz hastalığıdır.

Birinci Göz Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op.Dr. Kazım Şen’in verdiği bilgiye göre hastalığın başlangıç döneminde genelde hastanın şikayeti olmadığı için uzun bir süre içinde görme siniri yıpranmaya uğruyor ve bu yıpranma, hasta durumu fark ettiğinde onarılamaz düzeye gelmiş olabiliyor.

Glokomlu hasta görüşü

hassasiyeti içerebilir.

Bebeğiniz çoğu zaman gözlerini ovuşturabilir, kısabilir veya kapalı tutabilir.

Glokom nasıl teşhis edilir?

Rutin bir göz muayenesi ile teşhis Op. Dr. edilebilen glokom, gözde Kazım Şen daha fazla görme kaybı oluşmadan kontrol altına alınabiliyor. Bunun için 30 yaşını aşmış erişkinlere her yıl düzenli göz muayenesi olması, göz tansiyonunu kontrol ettirmesi ve gerekirse görme alanı inceleme testleri yaptırması tavsiye ediliyor.

Belirtileri nelerdir?

Sabahları belirginleşen baş ağrısı, zaman zaman bulanık görme, geceleri ışıkların etrafında ışıklı halkalar görme ve televizyon izlerken ortaya çıkan göz etrafında ağrı bu hastalığın belirtileri arasında. Görme kaybı olana dek fark etmeyebilirsiniz. Göz tansiyonunun belirtileri sadece kısa bir zaman süren bulanık görüş gibi belirtilerle hafif olabilir. Glokomun ciddi işaretleri, göz çevresinde veya içinde bulanık görüşü veya uzun süreli ağrıyı kapsar. Doğuştan gelen glokomda, işaretler gözlerin çabuk sulanmasını ve ışığa karşı

Glokom riskini artıran faktörler nelerdir?

Dr.Şen “Ailede göz tansiyonu öyküsünün olması (genetik yatkınlık) çok önemli. 35 yaşın üzerinde olunması, şeker ve guatr hastalığı, şiddetli kansızlık, şoklar, vücut tansiyonu, yüksek miyopi ve hipermetropi, migren, uzun süreli kortizon tedavisi, hipertansiyon, kolesterol, anti-depresan vs. ilaçların kullanımı, göz yaralanmaları ve ırksal faktörler.” Bu özelliklere sahip kişilerin görme sinirindeki hasarın erken tespiti amacıyla düzenli olarak göz muayenelerini yaptırmaları gerekiyor.”

7 Gün 24 Saat hizmetinizdeyiz birincigoz@birincigoz.com

dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Göz içi basıncı normalden yüksek olan kişilerde glokom gelişme riski daha yüksek, ancak bu göz içi basıncı yüksek olan herkeste glokom olabileceği anlamına gelmiyor. 60 yaşın üzerindeki kişilerde glokom riski artmakta. Uzun süreli kortizon kullanımı (damla, ağızdan veya cilt pomadı olarak) ikincil glokom gelişimine neden olabilir. Bu özelliklere sahip kişilerin, görme sinirindeki hasarın erken tespiti için düzenli göz muayenesi olmaları önemli.”

Nasıl tedavi edilmektedir?

Tedavi ilaçla, lazer ve cerrahi yöntemlerle gerçekleştiriliyor. İlaç tedavisinde kullanılan birçok damla mevcut. Tedaviye bir ilaçla başlanır, yetmezse ikinci ilaç ilave edilir. İlaç tedavisine yeterli cevap alınamayan hastalarda lazerle tedavi seçeneği uygulanabilir.

Gecikmeden uygulandığında bu yöntem çok başarılıdır. İlaç tedavisi ile glokom yeterince kontrol altına alınamıyorsa, göz içi basıncı arzu edilen düzeye düşürülemiyorsa ameliyat yapılabilir. Glokomun hangi türü olursa olsun, geri dönüşümsüz olarak görme kaybına sebep olur ve körlükle sonuçlanır. Bu nedenle tedavisi asla ihmal edilmemelidir.

444 66 56

MAÇ KEYFİ

BÖLGEDEN

38

MART 2015

Dört Mevsim Bahçeşehir

Bahçeşehir Abdi İbrahim Ortaokulu Yıldız Kız Voleybol Takımı, İstanbul Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürlüğü ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü koordinasyonunda gerçekleştirilen Okullar Arası Voleybol Turnuvası’nda İstanbul’da ilk 6 takım arasına girerek, ilçemizi ve ilimizi Türkiye finallerinde temsil etme başarısı gösterdi...

9-12 Mart 2015 tarihleri arası Türkiye finallerinde yarışmak üzere Konya-Aksarayʼa gidecek olan Bahçeşehir Abdi İbrahim Ortaokulu Yıldız Kız Voleybol Takımı antrenörü Savaş Kahraman, uzun ve zor bir maratonun sonunda hedeflerine ulaştıklarını, yakaladıkları başarının tesadüf olmadığını, iki yıl önce de aynı başarıyı yakalayarak ilçemize ve İstanbulʼa Türkiye dördüncülüğü kazandırdıklarını belirtti.

Bahçeşehir Voleybol Spor Kulübüʼnün bünyesinde yetişen sporcuları ile gurur duyduğunu belirten başarılı antrenör, kulüp olarak da Bahçeşehirʼe kattıkları değer için son derece mutlu olduklarını dile getirdi.

Sporcularını tebrik eden Kahraman, desteklerini kendilerinden esirgemeyen okul müdürü sayın Yunus Güzelʼe ve kendilerine güvenerek çocuklarını emanet eden değerli velilerine teşekkür etti.

“Türkiye finallerinde ilçemizi ve ilimizi en iyi şekilde temsil etmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız” diyen antrenör Savaş Kahraman öncelikle sporcuları ile gurur duyduğunu belirterek takımına güvendiğini, kızlarının bunu başaracak güçte olduklarını ve onlara inandığını belirtti.

Biz de Abdi İbrahim Ortaokulu Yıldız Kız Voleybol Takımıʼna, 4 Mevsim Bahçeşehir Dergisi olarak Türkiye finallerinde bol şans ve başarılar diliyoruz...

MART 2015

39

BÖLGEDEN

Dört Mevsim Bahçeşehir

“Dekar Asmalı Bahçeler”de

beklenen kampanya Planlı kentleşmenin İstanbul’daki simgesi olan Bahçeşehir’de, 50 bin metrekarelik alan üzerinde 3 etaptan oluşan Dekar Asmalı Bahçeler, ulaşılabilir fiyatlarla bahçeli evi hayalden gerçeğe dönüştürüyor. 1. etap satışlarını tamamlayan, 2. etap satışlarına devam edilen Dekar Asmalı Bahçeler’de yepyeni bir ödeme kampanyası başlatıldı.

Planlı kentleşmenin İstanbulʼdaki simgesi olan Bahçeşehirʼde, 50 bin metrekarelik alan üzerinde 3 etaptan oluşan Dekar Asmalı Bahçeler, ulaşılabilir fiyatlarla bahçeli evi hayalden gerçeğe dönüştürüyor. 1. etap satışlarını tamamlayan, 2. etap satışlarına devam edilen Dekar Asmalı Bahçelerʼde yepyeni bir ödeme kampanyası başlatıldı.

Yeni kampanyada satış sırasında yüzde 5 peşinat ödemesinin ardından peşinatın geri kalan %20ʼlik kısmı teslime kadar vadesiz bölünüyor.

Ayrıca kampanya konut kredisini de taşındıktan sonra ödeme fırsatı sunuyor.

Anlaşmalı bankalar Türkiye İş Bankası ve Yapı Kredi Bankasıʼnın özel proje konut kredileri kapsamındaki kampanya çok ilgi görüyor.

40

MART 2015

Tek kat ya da dubleks olarak brüt 119 ile 188 metrekare aralığında tasarlanan bahçeli evlerin metrekare fiyatları da 3.700 TL ile 4.800 TL arasında değişiyor. Toplamda 228 bahçeli evden oluşan Dekar Asmalı Bahçeler projesinde 2+1ʼden 5+1ʼe kadar 8 farklı büyüklükte ev bulunuyor. Yaşam ve sosyal alanların kusursuz bir uyumla

tasarlandığı projede, her evin 30 ile 300 metrekare arasında değişen bahçeleri bulunuyor.

Dekar Asmalı Bahçelerʼde evlerin dış cepheleri Türk mimarisinin karakteristik özelliklerini yansıtıyor.

Yaşama ayrı bir renk ve kalite katacak olan ahşap cumbalı evlerin sakinleri hem modern zamanı yaşayacak hem de geleneksel dokuyu deneyimleyecek.

Ev sahiplerinin açık havadan mümkün olduğu kadar çok faydalanabilmesi için Dekar Asmalı Bahçelerʼde 23 bin metrekarelik bir park alanı yer alıyor.

Bu eşsiz park alanında tenis kortları, basketbol sahaları, yürüyüş parkurları, bisiklet yolları, futbol sahası, çocuk oyun parkları ve bir adet seyir terası bulunuyor.

Dört Mevsim Bahçeşehir

BÖLGEDEN

Bahçeşehir ve Avcılar Lions Kulübü’nden

Engellilerle “Engelsiz sinema” izlemek...

Bahçeşehir ve Avcılar Lions Kulübü’nün ortaklaşa düzenlediği engellilerle “Engelsiz Sinema” izleme organizasyonundaki “120” filminin gösteriminde görme engelliler için sesli betimleme, işitme engelliler için ise alt yazı ve işaret diliyle anlatım yapılarak filmin izlenmesi sağlandı.

Engellilerle “Engelsiz Sinema” izlemek organizasyonuyla ilgili Bahçeşehir Lions Kulübü Başkanı Adil Atabay bize organizasyonu anlattı: “Her şey bir kahvaltı sofrasında başladı. Üyemiz S. Güler Kaya'nın Bahçeşehir ve Avcılar Lions Kulüplerinin üyeleri için düzenlediği bir kaynaşma organizasyonuydu. Hepimiz düşüncelerimizi ortaya döktük, dertleştik ve sonunda ortak bir aktivite yapmaya karar verdik.

Peki ne yapmalıydık? Bu sorunun cevabı da engellilere hizmet için onlara “Engelsiz Sinema” izlettirmek düşüncesi oldu.

Bu heyecanla bölge olarak Avcılar bölgesinde karar kıldık. Özellikle ailesinin yanında yaşayan ve sosyal yaşamdan uzak olduğunu düşündüğümüz engellilere ulaşmayı hedefledik.

Avcılar Lions Kulübü Başkanı Mehmet Saruhan, Bahçeşehir Lions Kulübü Başkanı Adil Atabay ve aktivite sorumluları olarak Avcılar Kaymakamlığı ve Belediye Başkanlığını ziyaret ettik. Barış Manço

42

MART 2015

Kültür Merkezi Müdürü ile tarih konusunda mutabık kaldık. Sosyal işler müdürlüğüne da yazılı başvuru yaparak bölgedeki engellilere ulaşılması konusunda destek istediğimizi belirttik. Bu görüşmelerin olumlu geçmesinin

arkasından duyurular yapıldı.

Aktivite gününde önce engelliler işaret dili yardımıyla, hep birlikte İstiklal Marşımızı söyledik. Film öncesi MOROĞLU FİLM yapımcısı Gönül Moroğlu betimlemeli - engelsiz film konusunda bizleri aydınlattı. Ardından MORSENDER Moroğlu Engelsiz Sinema Kültür ve Sanat Derneği Engelsiz Hayat Eğitim Danışmanı Sn. Adem Kuyumcu “Engelliler ile birlikte yaşam” koşullarının zorluklarını yapılması gerekenleri bizlere hatırlattı.

Filmin gösteriminde görme engelliler için sesli betimleme, işitme engelliler için ise alt yazı ve işaret diliyle anlatım yapılarak filmin izlenmesi sağlandı.

Bizler ve halktan katılan misafirlerimiz, empati için göz bandı kullanarak filmi izledik.

Film bittiğinde yaklaşık 200 civarında izleyicinin mutluluğu yüzünden belli oluyordu. Lionlar için en büyük mutluluk da hizmet verdiğimiz insanların mutluluğunu görmek değil midir?”

Çocuğunuzun

eğitimine yeterince katkı sağlayamadığınızı düşünüyorsanız Çocuğunuza uygun eğitim planlaması yaparken zorlanıyorsanız ve sorumluluk bilinci kazandırmak istiyorsanız

çözümü beraber bulmamızın tam zamanı!

6, 7. sınıf öğrencilerine tüm derslerden okula 5, destek çalışmaları 8. sınıf öğrencilerine tüm derslerden okula destek çalışmaları + TEOG hazırlık programı 10, 11. sınıf öğrencilerine 9, Matematik, Geometri, Kimya, Fizik, eviye analiz testi S Biyoloji derslerinden uygulamasından okula destek çalışmaları sonra yapılacak değerlendirme 12. sınıf öğrencilerine Matematik,

sonucunda GRUP Geometri, Kimya, Fizik, Biyoloji ÇALIŞMALARIMIZ derslerinden okula destek çalışmaları başlayacaktır. ve YGS-LYS programı...

Dört Mevsim Bahçeşehir

EKONOMİ

Merkez Bankası kimseye yaranamadı Son dönemde hükümet kanadından artan “faizi indir” baskıları nedeniyle Merkez Bankası’nın 22 Şubat’ta yaptığı toplantının önemini her zamankinden daha önemli kılmıştı. Faizleri düşürmese Cumhurbaşkanı ve hükümeti karşısına almış gibi görünecekti. İndirse “siyasi baskılara boyun eğdi” şeklinde yorumlanacaktı. Bununla birlikte Merkez Bankası’nın bağımsızlığı, güvenirliliği tartışmaları başlayacaktı. Önce Merkez Bankası’nın 22 Şubat’ta aldığı faiz kararını kısaca hatırlayalım. Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 7,75’ten yüzde 7,5’e, borçlanma faiz oranı yüzde 7,5’ten yüzde 7,25’e indirdi.

Para Politikası Kurulu toplantısında sonra yapılan açıklamaya göre ayrıca marjinal fonlama oranı yüzde 11,25’ten yüzde 10,75’e, açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranı yüzde, 10,75’ten yüzde 10,25’e, Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 7,5’ten yüzde 7,25’e indirildi.

Yani özetle Merkez Bankası çeyrek puanlık bir faiz indirimine gitti. Merkez Bankası’nın bu kararı kimseyi memnun etmedi. Gerek faizleri indirmesi için baskı yapan Cumhurbaşkanı ve hükümet kanadı Merkez Bankası’na yönelik eleştirilerine devam etti. Öte yandan Merkez Bankası’nın aldığı faiz indirimi kararını siyasi baskıya “boyun eğmek” olarak nitelendirilen eleştirilerin de sesi de dozu da arttı.

Kısacası Merkez Bankası aldığı bu kararla “Ne İsa’ya ne Musa’ya” yarandı. Artık aldığı kararın teknik, ekonominin gereği olduğu yolundaki inanışlar azaldı. Faizleri indirmesini isteyen hükümet kanadının da, faizleri indirmemesi gerektiğini düşünen ve ağırlıklı olarak ekonomist, akademisyen, köşe yazarlarından oluşan muhaliflerin de Merkez Bankası’na olan güveni sarsılmış durumda.

Merkez Bankası’nın yaptığı bu faiz indirimiyle her iki tarafın da belli ölçüde isteklerini yerine getirip eleştirilerin bitmese de en azından azalmasını

44

MART 2015

sağlamayı hesapladıysa, bu hesap tutmadı.

Tabiri caizze “iki cami arasında beynamaz” durumunda kaldı.

Cumhurbaşkanı’ndan çok sert eleştiriler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Merkez Bankası'nın faiz kararının ardından, 23 Şubat’ta yaptığı konuşmada çok sert açıklamalarda bulundu. Merkez Bankası'nın faiz konusunda yanlış yaptığını söyleyen Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları şöyleydi: “Merkez Bankası dün lütfetti, çeyrek puanlık bir faiz indirimi yaptı. Halen Ocak ayındaki artırımın yarısı kadar indirim yapılmış değil. Merkez Bankası'nın bağımsızlığına lafımız yok. Nereye kadar yok? Ülke ve millet menfaatlerine dokunduğu kadar yok. Başka bir yere bağımlılığın mı var, bunu söyle, Merkez Bankası faiz konusunda yanlış yapıyor. Mevcut oranlar Türkiye'nin ekonomideki gerçeğine uygun

KAYHAN ÖZTÜ

RK

FİNANSGÜNDE M.COM GENEL YAYIN YÖ kozturk@finan NETMENİ sgundem.com

değil. Bu konunun takipçisi olmaya ve ikazlarımızı yapmaya devam edeceğiz.”

Erdoğan’ın dışında hükümet kanadından da sert eleştiriler yapıldı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, gazetecilerin soruları üzenine Merkez Bankası'nın faiz kararını yorumladılar.

Yetmez ama evet Bakan Işık, bu kararda en fazla dikkatlerini çeken hususun, koridorun üst bandındaki 50 puanlık indirim olduğunu söyledi. Piyasada finansmana erişim için üst bandın çok önemli olduğuna dikkati çeken Işık, şunları söyledi: "Üst banttaki 50 baz puanlık indirim fena değil ama yetersiz. 'Yetmez ama evet' diye bir klişe var ya, biz Bakanlık olarak öyle bakıyoruz, yetmez ama evet… Önümüzdeki süreçte Merkez Bankamızdan daha cesur adımlar bekliyoruz.

Zira Türkiye, özelikle reel sektörün sermayeye erişimi noktasında daha fazla gayret etmemiz gereken bir ülke ve dönem yaşıyoruz. Burada özellikle KOBİ’lerimizin daha uygun krediye, daha uygun şartlarda erişmesi, Türkiye’deki üretimin artması açısından önemli…. Burada da Merkez Bankası'nın alacağı kritik karar, faiz koridorunun üst bandını daha cesurca aşağı çekmek. Bu yapılırsa, ben inanıyorum ki KOBİ’lerimizin finansmana erişimi daha kolaylaşacak. Bu da üretime daha olumlu yansıyacak. Üretim maliyetleri azaldığı için enflasyona da olumlu katkısı olacak."

BÖLGEDEN Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz da Merkez Bankası'nın kanununda iki temel görevin tarif edildiğini söyledi. Bunların; fiyat ve finansal istikrarı sağlamak ile bu hedefle çelişmemek kaydıyla büyümeye destek vermek olduğunu belirten Yılmaz, "Türkiye’nin en önemli meselesi elbette büyüme, istihdam, üretim ve ihracat artışı. Bu Merkez da yatırımlarla çok ilgili. KOBİ’ler başta Bankası olmak üzere yatırımların daha cazip hale Başkanı gelmesi açısından faizlerin aşağı inmesi seErdem Başçı vindirici bir gelişme. Bu, olumlu yönde bir adım. Bu trende baktığımız zaman, önümüzdeki dönemde faizlerin daha da aşağılarda olmasını biz de arzu ediyoruz" diye konuştu.

Hükümet kanadından gelen eleştirilerin benzeri de İTO’dan geldi. Başkan İbrahim Çağlar yaptığı yazılı açıklamada Merkez Bankası’nı piyasaları cesaretlendirecek adımı atmamakla itham ederek şunları söyledi: “ Türkiye'nin faiz tartışmalarını geride bırakmasına, tansiyonun düşmesine Merkez Bankası ne yazık ki izin vermiyor. MB 25 baz puanlık indirimle piyasaları cesaretlendirecek adımı atamamıştır. Üretici için elzem olan şey, düşük faizli finansman bulmaktır.

Merkez'in bu küçük adımını, bu yönde atılmış bir çaba olarak görmüyoruz" dedi. İndirim ekonomik gerekçelere dayanmıyor Hükümet ve hükümete yakın çevrelerden gelen bu açıklamalara karşılık Merkez Bankası’nı siyasi baskılara boyun eğmekle itham eden açıklamaların gelmesi de gecikmedi. Gerek içeriden, gerekse dışarıdan yapılan açıklamalardaki ortak noktası siyasi baskılara boyun eğildiği yolundaki eleştiriydi. Örneğin Japon kredi derecelendirme kuruluşu Japan Credit Rating (JCR) Eurasia Başkanı Orhan Ökmen, "Faizlerde yapılan bu son indirimin temelinin ekonomik gerekçelere dayanmadığı, mevcut para politikasının kısa veya uzun erimli hedefleriyle çeliştiği, piyasalara ve ekonomik kesimlere zararlı sinyal gönderildiği ve ekonominin koruyucu faktörlerini zayıflatma potansiyeli taşıdığı gayet açıktır" dedi. Ökmen’in yazılı açıklaması şöyle devam ediyor: "Enflasyonun yıllık bazda artış eğilimi daha belirgin halde iken ve ayrıca TL'nin değerindeki belirsizlik ile enerji fiyatlarındaki yeniden dengelenme süreci devam ederken, faiz seviyelerinde indirime ve para politikalarında gevşemeye ilişkin Merkez Bankası'nın araç bağımsızlığı üzerinde kurulan siyasi baskılar sonucunda çok ufak dahi olsa faizlerde yapılan bu son indirimin temelinin ekonomik gerekçelere dayanmadığı, mevcut para politikasının kısa veya uzun erimli hedefleriyle çeliştiği, piyasalara ve ekonomik kesimlere zararlı sinyal gönderildiği ve ekonominin koruyucu faktörlerini zayıflatma potansiyeli taşıdığı gayet açıktır."

Hürriyet ekonomi yazarı Uğur Gürses’de köşesinde yazdığı yazıda Erdem Başçı'nın siyasi baskı altında olduğunu ve faiz indirimi için uygun bir zaman olmadığını dile getirdi.

Vatan Gazetesi yazarı ekonomist Ali Ağaoğlu ise köşesinde “Görünen o ki Başkan Başçı bir yandan politikacıların baskısına karşın, elinden gelenin en iyisi yapmış. Ancak ne piyasalara yaranabildi, ne de politikacılara. Belki de bu Başçı’nın kaderi olacak” diye yazdı.

Ağaoğlu’na katılmamak mümkün değil. Ancak bu durumun Merkez Bankası’nın güvenirliliğini sorgular hale getirdiği bir gerçek. Bu kararla Merkez Bankası, futbolda sıkça eleştirilen hakemler için sarf edilen “eyyamcı” konumuna düşmüş görünüyor

46

MART 2015

Dört Mevsim Bahçeşehir

ADSIZ

VAR MISINIZ?

MEFTUN CEM

Yazmak zor iştir. Ayda bir kez bir sayfada, kendince önemli bulduğun konu hakkında düşünür, derler yılların yaşanmışlıklarından süzersin bildiklerini. Sonrada özenle seçtiğin kelimeleri, duygu ve mantıkla bezeyip en güzel haliyle aktarmaya çalışırsın.

Yazma işinin en zor tarafı, konu bulmak. Ayrıca o konuyu sıkmadan farklı ve akıcı bir dille aktarabilmektir. Eğer Türkiye’de yaşıyorsan, sorun konu bulmak değil. Bu kadar olay arasından en önemlisini tercih etmek ve gündemin hızını aylık bir dergi olarak yakalayabilmek en büyük sıkıntı.

Planlı bir insan olarak Şubat yazımın hemen ardından, Mart sayısında sizlere aktarmak istediğim konuyu belirledim.

Bu yazının kahramanı Vivian Mair denilen Fransız asıllı Amerikalı fotoğraf tutkunu bir kadındı. Fotoğraf tutkusu o öldükten sonra, eşyalarını açık artırmada tesadüfen satın alan biri tarafından açığa çıkarıldı. Bir bavulun içerisinde Mair’in çektiği ve sakladığı 100.000 fotoğraf vardı. Bu kadının tutkusunu gizlemesinin nedenini irdelemek ve feminist bir yaklaşımla hobisini özgürce

48

MART 2015

dillendirememesini irdelemek istemiştim.

Mair, tüm yaşamı boyunca çocuk bakıcılığı yapmış, fotoğraf tutkusunu da çocuk baktığı evlerde kendine verilen odaya saklamayı başarmıştı. Vivian Mair, sanat sanat için mi, sanat toplum için mi tartışmasına, farklı bir bakış açısı ile noktayı koymuş: “sanat yalnızca kendim içindir” demişti belki de kimbilir. Bir kadın olarak Amerika’nın sokaklarında portreler çekmiş, günışına çıksaydı dönemin isim yapmış fotoğraf sanatçılarından olabilecekken, tüm dünyadan sakladığı bir hobi olarak fotoğrafçılığı devam ettirmiş.

Detaylarıyla hikayesini yazmayı arzuladığım Mair’a ilgi duyanlar internetten belgeselini izleyebilir. Tüm bunları planıma sadık kalmak için sizlerle paylaştım. Şubat ayının ortalarına geldiğimizde,

ülke gündemine ani bir şekilde şiddet oturdu. İnsanın yazmaya elinin varmadığı cinsten. Haberler ard arda geldi.

Mersin’de gencecik bir üniversite öğrencisi Özgecan Aslan sebepsiz şekilde öldürüldü. Aslında Özgecan kadın cinayetlerinde, istatistiki bir veri olabilecekken, toplum tarafından Türkiye için uzun sayılabilecek süre 1 hafta kadar sahiplenildi. Onun için gazeteler sayfa sayfa yer ayırdı, televizyonlar saatlerce program yaptı, ilgili ilgisiz insanlar sokağa çıktı.

TOPLU CİNNET Özgecan’ın öldürülmesini takip eden iki hafta boyunca, Türkiye’nin çeşitli illerinde şiddetin ardı arkası kesilmedi.

Bunlardan birkaçını art arda sıralayacağım ve siz kabus mu bu diyeceksiniz. “Nokta Dergisi’nde kısa bir süre beraber çalışma şansını

ADSIZ Bunca haber ve anlamsız açıklama uğultusu arasından tek bir ses çok güçlü ulaştı yüreklere. O da Özgecan Aslan’ın babasınındı.

Olanca vakuruyla kızının katilinin anne ve babasına seslendi: “Hiçbir anne ve baba, kötü çocuk doğurmaz. Onların acısını anlıyorum. İnsan kötü doğmaz, onu kötüleştiren kötü tecrübeleridir.” yakaladığım, gazeteci Nuh Köklü kartopu oynarken, camına gelen kardan rahatsız olan esnaf tarafından öldürüldü. Manisa Akhisar’da bir genç kız yakılarak öldürüldü. Ege Üniversitesi öğrencisi Fırat Çakıroğlu karşıt görüşlü öğrenciler tarafından kampüste öldürüldü. İç Güvenlik paketini tartışan vekiller, mecliste birbirlerinin kafasını kırdı.

Antalya’da bir okulda bayan müdür yardımcısı, erkek öğrencilerden, mini etekli kızlara taciz timi kurdu. Sivas’ta karısı terk ettiği için sinirlenen 70 yaşında bir erkek cinsel organını kesip attı. İzmir’de Fatma Ö, boşandığı eşi tarafından kurşun yağmuruna tutuldu. Şakran Cezaevi’ndeki tutuklu çocukların, küçüklere cinsel istismarda bulunduğu ve işkence yaptıkları ortaya çıktı.

Ankara’da genel olarak şiddeti protesto etmek üzere yürüyüş yapan kadınlara polis tarafından şiddet uygulandı.” Özgecan ile ateşlenen şiddet konusu ülke gündemi oturdu. Gazetelerde, televizyonlarda sosyologlar, psikologlar saatlerce tartıştı. Toplumdaki şiddet eğiliminin üstten alta doğru her geçen gün yayıldığını anlattılar. Sonra, kadın ve çocuğa uygulanan istismar ve şiddet suçlarında hadım ve idam cezasının getirilmesi yönünde siyasilerin bir kısmının da desteklediği, kamuoyunda bir kampanya başlatıldı. “Bu katilleri hadım edelim, olmadı idam gelsin” diye çığlıklar yükseldi.

Sonra AB Bakanımız kendi kızına böyle bir şey yapılırsa, adalete bırakmam, elime silahı alır kendim veririm cezasını dedi.

Tüm bu haberleri, yorumları, istekleri okuyup dinlerken, hissettiğim tek duygu

50

MART 2015

toplu bir cinnet halinde olduğumuz.

Tepeden tırnağa, herkesin çıldırdığı ve akıllı bir tek insan kalmadığıydı. Şiddete önlem olarak, şiddetin konuşulduğu bir ülkede ölüm değil, yaşamak mucize.

Bunca haber ve anlamsız açıklama uğultusu arasından tek bir ses çok güçlü ulaştı yüreklere. O da Özgecan Aslan’ın babasınındı. Olanca vakuruyla kızının katilinin anne ve babasına seslendi: “Hiçbir anne ve baba, kötü çocuk doğurmaz. Onların acısını anlıyorum. İnsan kötü doğmaz, onu kötüleştiren kötü tecrübeleridir.”

Bahçeşehir halkının Özgecan eyleminden bir görüntü…

Dört Mevsim Bahçeşehir

Özgecan’ın kamuoyu tarafından sahiplenilmesinin belki de en büyük nedeni, babasının beklenilenin aksine gayet insani ters köşe bir açıklama yapmasıydı. Aslında olağan, ama yıllardır karşılaşmadığımız derecede insancıl bir açıklamaydı. Şiddet içermeyen, suçlamayan, anlamaya çalışan ve kişiselleştirmeden uzak. Mehmet Aslan’ın yani Özgecan’ın babasının dikkat edilmeyen, ama asıl manşet olması gereken sözleri “Dediler ki biz sevgi ve saygıyı en iyi biliriz. Dedim ki biz sevgi ve saygıyı öğretmeye geldik.” ti.

Mehmet Aslan, en acılı halinde sevgi ve saygıyı sözde değil, tavırlarıyla özde öğretmek için çaba göstermesi, başta siyasiler, toplumun kanaat önderleri olmak üzere Türkiye’de yaşayan halka silkelenme fırsatıdır. Mehmet Aslan, beynimizin derinliklerine sakladığımız, bu duyguları çıkartmak için önemli bir fırsattır. Var mısınız, yarından itibaren sevmeye ve saymaya. İlk iş sokağınızı temzileyen işçiye sıcak bir elinize sağlık demeye, trafikte önünüze geçen araca küfretmemeye, otobüste sıranızı kapan bayana bağırmamaya, sizden yer vermenizi bekleyen yaşlıya, iş saatinde gezmeye gidilir mi diye terslenmemeye… Var mısınız?

HAVADAN SUDAN

M

ÜJDE KÖSEOĞ LU Karla geçen şubat ayının son günlerinden seslenmekteyim efendim bir Oscar gecesi ödül törenini seyretme keyfini beklerken. Geçen ay bahsetmiştim.

Whiplash filminden. Beş dalda aday, elbette favorim. Bakalım neler olacak merakla beklemekteyim. Bekleme sürecinde ise sizlerle sohbetteyim. Sizlere içimi dökmek bana iyi geliyor. Dinleme zerafetiniz için teşekkür ederim, saygıdeğer Bahçeşehirliler. Var olun.

Gelelim benim iç dökme, hatta deyim yerindeyse rehabilitasyon anlarıma. Yani sizerle paylaşım anlarıma, karaladım bir şeyler, buyurunuz lütfen.

Okulların tatili, yollarımızın kapanması aileyi biraraya topladı.

Kestaneler yapıldı, sahlepler içildi pek hoştu. Söylememe gerek yok elbet akıllı telefonlar elden düşmeyerek sohbet ortamına gölge düşürerek ortamı çok akıllı kılmamasına rağmen hep birlikte olmanın mutluluğuna o kadar da gölge düşürmedi. Kısa bir gölgeydi lafı bile olmaz. Ama çocukluğumda duyduğum kar sevinci içime düşmedi. Yaşlanmanın verdiği duyarlılık mı ya da bugünün şartlarının benim çocukluğuma göre daha ağır olmasından mıdır nedir kar sevinci yaşayamadım. Kartopu oymamak, kardan adam yapmak içimden gelmedi. Eğlenceye dönüştüremedim kar yağışını evsizler, başında damı olmayanlar, sokak hayvanları aklıma düşünce...Özetle ailemle hep birlikte olmanın huzuru vardı sadece.

Başka bir şehirde ise ailesinin yanına gitmek için okul dönüşü minibüse binen dünyalar güzeli, görecek günleri çok olacak Özgecan o günleri göremedi.

52 MART 2015

İnsan demeye dilimin varmadığı yaratık tarafından..... Sözüm bitti. Nurlar içinde uyu güzel kız.

Bu vahim olay gündeme idam cezasını getirdi. Farklı düşünceler var, dinlediğimde herkesin haklı bir tarafını bulmakla beraber bu ve bunun gibi canavarların nefes alarak dünyayı kirlettikleri düşüncesi beni nefes almasınlar görüşüne hızla sürüklemekte.

Rabbim Özgecan'ın ailesine sabır versin.

Son bulsun artık şiddet. Hepimize, özellikle çocuk yetiştiren aileler çok iş

düşüyor şiddete son verme konusunda.

Sevgiyle yetiştirip, büyütülen bir toplum olduğumuzda şiddet son bulacak. Kesin bir yargı koydum ortaya farkındayım. Çünkü inanıyorum birçok konuda olduğu gibi şiddetin de çözümü için gereken anahtar "sevgi " İnsan gördüğünü uygular. Sevgi, sefkat gören, sevgi ve sefkat gösterir.

Ne diyeyim Allah insanı gördüğünden ayırmasın.

Kartopu oynarken öldürülen gazeteci Nuh kardeş de sevgisizliğin, tahammülsüzlüğün kurbanı oldu. Nur içinde yatsın.

Endişe içindeyiz. Rabbim çocuklarımızı, hepimizi koru.

Hayat işte. Devam ediyor. Devamın sağlıkla, huzurla, mutlulukla, endişesiz olmasını can-ı gönülden temenni ediyorum. Güven içinde günlerimiz olsun.

Her ne kadar mart için kapıdan baktırır deseler de ilkbaharın ilk ayı.

Mart ayının içimizi açmasını sağlık, huzur, mutluluk, başarı getirmesi temennisiyle hoş kalalım.

KAPAK KONUSU

54

MART 2015

!

Dört Mevsim Bahçeşehir

MİKROP AMA FAYDALI

Son dönemde adından sıkça söz edilen faydalı mikrop olarak da ifade edilen probiyotikler bizim de ilgimizi çekti ve sizler için probiyotikleri araştırdık. Merak ettiklerimizi Kağıthane Devlet Hastanesi Başhekimi ve Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülsen Meral Sezer’e sorduk.

Hatice Gülçür İnanç Yeterli miktarda alındığında insan ya da hayvan sağlığını olumlu yönde etkileyen ve bağırsaklarda mikrobiyal dengeyi düzenleyen canlı mikroorganizmalara Probiyotik (faydalı mikrop) deniyor. Uzmanlar, beyinden sonra en çok siniri barındıran bağırsakları “vücudun ikinci beyni” olarak nitelendirmişler. Yetişkin bir insan bağırsağında 100 trilyon (1.5 kg) faydalı bakteri ve mantar bulunuyormuş.

Doğana kadar bağırsaklarında yararlı ya da zararlı hiç mikrop bulunmayan bebeklerin, doğduktan sonra birkaç gün içinde bağırsak floraları gelişmeye başlıyormuş. Bağırsak florasını oluşturan bu mantar ve

bakterilerin %10ʼu geçmeyen bir kısmı da zararlı mikroplardan oluşuyor. Faydalı mikroplar (probiyotikler), az miktardaki bu zararlı mikroplara göz açtırmıyor ve bir nevi kilit görevi yaparak hastalık yapmasına izin vermiyorlarmış. Zararlı bakteriler ise çeşitli toksin denen zehirli maddeler salgılayarak hastalık yapıyorlarmış.

Bağırsakta faydalı bakterilerin fazla olması için probiyotik ve probiyotik içerikli besinler kullanmak önemliymiş.

Probiyotikler; bağışıklık sisteminin iyi çalışması, zararlı bakterilerden korunma, gıdaların sindirimi ve emilimi için gerekliymiş.

Karbonhidrattan zengin rafine gıdaların aşırı tüketimi, geleneksel fermente gıdaların az tüketilmesi, çeşitli toksinler, antibiyotikler ve sezaryen doğumlar bağırsak florasının bozulmasının başlıca sebepleri imiş. Ayrıca vücuda giren diğer bakteri, mantar ve parazitler flora dengesini bozabiliyormuş.

Prof. Dr. Ahmet Aydın “7ʼden 70ʼe Taş Devri Diyeti” kitabında probiyotikleri şöyle anlatıyor; “Probiyotik birçok hastalığın tedavisinde ya da birçok hastalıktan korunmada faydalı: Egzama, tip 1 diyabet, Hashimato tirodit, ülseroz kolit, romatoid artrit, sedef hastalığı, astım ve diğer alerjik hastalıklar, kanserler, yaşlanma, depresyon, ishal, kabızlık, idrar yolu iltihapları gibi.” Ayrıca modern tıbbın kurucusu Hipo-

kratʼın “Bütün hastalıklar bağırsaktan başlar. Bağırsak hasta ise vücudun geri kısmı da hastadır” sözünde haklılık payı olduğunu vurguluyor, Ahmet Hoca.

Röportaj yaparak Probiyotik konusunda bilgi aldığımız Dr. Gülsen Meral Sezer de, probiyotik alan hastalarında D vitamini oranının daha yüksek olduğunu ifade etmiştir. Dr. Sezer, tıptaki son gelişmeler ışığında probiyotik ve prebiyotik yemelisiniz çünkü D vitamininin bağlanma reseptörlerini artırıyor, diyor. D vitamini o reseptörlere MART 2015

55

KAPAK KONUSU

Dört Mevsim Bahçeşehir

!

MİKROP AMA FAYDALI

Bir porsiyon lahana turşusundan 10 trilyon probiyotik alabileceğimizi, hâlbuki en güçlü probiyotik preparatının bile nadiren 10 milyar koloniden fazlasını içerdiğini biliyormuydunuz? bağlanarak beraber bağışıklık sistemi üzerine etki yapıyor. Probiyotik mi bağışıklık sistemini arttırıyor, D vitamini emilimini arttırdığı için mi bağışıklık sistemi artıyor o soru işareti hala.

Tabii onlar da çözülecek ama yararlı mikroorganizmalar yararlı maddelerin emilimini sağlıyor, zararlara karşı kapıda blokaj kuruyor diyerek konuyu özetlemiştir. Dr. Sezer ayrıca; obezite ameliyatlarından sonra hastaların bağırsak florasının değiştiğini ve çoğunlukla diyabet rahatsızlığı da olan bu hastaların diyabetten kurtulduklarını da ifade etmiştir.

Peki, sağlığımız için bu kadar önemli

56

MART 2015

Kağıthane Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Gülsen Meral Sezer, Haber Müdürümüz Hatice Gülçür İnanç ile

olan probiyotikleri nelerden alacağız?

Yine görüştüğümüz uzmanımız ve araştırdığım kaynaklara dayanarak eski geleneksel beslenmemize geri dönüşün en önemli başlangıç olacağı kanısındayım. Yoğurt, tarhana, turşu (ama ev yapımı sirke ile), kefir (çok eskiden geleneksel bir içecekken uzaklaşılan kefirin iyi bir probiyotik olduğu sürekli vurgulanıyor), boza, şalgam suyu. Bu yiyecekleri de UHT olmayan sütlerden, katkısız doğal sebze ve kaynaklardan yapmanız çok önemli.

Prof. Dr. Ahmet Aydın bir yazısında, lahananın ancak 2-3 ay taze bir şekilde yenilebileceğini ama turşu yaparak bütün bir yıl yiyebileceğimizi, üstelik de lahana turşusunun taze lahanadan çok daha besleyici bir gıda olduğunu, probiyotiklerden, vitaminlerden ve sindirici enzimlerden son derece zengin olduğunu, bir porsiyon turşudan 10 trilyon probiyotik alabileceğimizi, hâlbuki en güçlü probiyotik preparatının bile nadiren 10 milyar koloniden fazlasını içerdiğini söylüyor.

Son olarak, eğer hiç denemediğiniz bir probiyotik yiyeceğe başlayacaksanız, vücudunuzun alışması için önceleri küçük bir parça ile başlamanızı daha sonra gün geçtikçe artırarak almanızı önermek istiyorum. Sağlıklı bir yaşam dileğiyle….

Probiyotik konusunda kendimce anladığım ve önemli bulduğum kısımları sizlere vurguladıktan sonra şimdi Kağıthane Devlet

Hastanesi Başhekimi ve Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülsen Meral Sezer ile yaptığımız röportajımıza dönelim; Bize kendinizi tanıtır mısınız? İlkokul, Ortaokul ve lise öğrenimimi İstanbulʼ da tamamladım. 1994 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesiʼnden mezun oldum. 2001 yılında Çocuk sağlığı ve Hastalıkları dalında uzmanlığımı tamamlayarak, Şişli Etfal Eğitim Araştırma Hastanesi Semt Polikliniğiʼnde uzman hekim olarak görev yaptım. 2006 yılında Şişli Etfal Eğitim Araştırma Hastanesi'nde başhekim yardımcısı, aynı yıl Sarıyer İsmail Akgün Devlet Hastanesiʼnde başhekim olarak görev yaptım. 2007-2008 yılları arasında Beykent Üniversitesi'nde Hastane ve Sağlık Yönetimi üzerine yüksek lisansımı tamamladım. 2008 yılında Kağıthane Devlet Hastanesi'ne atandım.2012 Kasım ayından beri Kağıthane Devlet Hastanesi Hastane Yöneticisi olarak görevime devam etmekteyim. İyi derecede İngilizce ve orta derecede İspanyolca biliyorum. Türk Dili ve Edebiyatı Bölümüʼnde eğitimime devam ediyorum. Şiir ve güfte çalışmalarımın yanında Hiç, Senin Aynan, Ben Bilmem Eşim Bilir, Her Kalp Kendi Sevgisini Yakar adlı 4 kitabım var. Evli ve 2 çocuk annesiyim.

Probiyotik konusuyla ilgilenmeye nasıl başladınız?

Geleneksel tıptan tamamlayıcı tıbba yöneldiğim zaman bu konu ilgimi çekti.

Geleneksel tıbbi yöntemlerin bir şekilde tamamlanması gerektiğini düşündüğümden probiyotikler konusunda hem bilgimi arttırdım hem de bu konuda araştırmalar yaptım. Günlük pratiğimde de probiyotikleri kullanıyorum.

KAPAK KONUSU

Dört Mevsim Bahçeşehir

!

MİKROP AMA FAYDALI

“İnsanların bağırsağında en az 400.000 türde toplam ağırlıkları 1.2-2.0 kg olan 100 trilyon mikroorganizma (faydalı bakteri ve mantar) bulunur.

Bunların % 10 kadarı da zararlı ve bizi hasta eden mikroplardır.” Özellikle son birkaç yıldır adını sıkça duyduğumuz probiyotik ve prebiyotik nedir? Örneklerle bize açıklayabilir misiniz?

Probiyotik: Yeterli miktarda alındığında insan ya da hayvan sağlığını olumlu yönde etkileyen ve bağırsaklarda mikrobiyal dengeyi düzenleyen canlı mikroorganizmalara Probiyotik (faydalı mikrop) denir. Örneğin; Yoğurt, kefir, boza ve tarhana…

Prebiyotik: Kolonda bir veya sınırlı sayıda olmak üzere daha çok çeşitli bakterinin çoğalma ve/veya aktivitesini arttırarak insan sağlığını olumlu yönde etkileyen ve sindirilmeyen besin bileşenidir. Prebiyotikleri kısaca bağırsaklarımızda yaşayan yararlı bakterilerin (probiyotiklerin) besin kaynağı olarak tanımlayabiliriz.

Prebiyotiklere örnekler; Soğan, sarımsak, yer elması, muz olmak üzere sebzeler, tam tahıl ürünleri, kurubaklagiller…

Probiyotikleri incelediğimiz zaman karşımıza çıkan mikrobiyota teriminin anlamı nedir?

Erişkin bağırsak florasında 500 kadar farklı türde bakteri vardır, bunun %99ʼu 30-40 türden oluşmaktadır. Bağırsak florası için son zamanlarda mikrobiyota teriminin kullanımı yeğlenmektedir. Mikrobiyota tanımı ise; bir organ veya vücudun bir bölümünde bulunan mikroskobik organizmalardır.

Probiyotiklerin varlığı ilk olarak ne

58

MART 2015

zaman ve kim tarafından keşfedilmiş ve önemi nasıl anlaşılmıştır? Kısaca tarihçesinden bahseder misiniz?

MÖ 4000ʼlerde Sümerlerin mitolojilerde Çoban Tanrı Dumuzi (Temmuz), aşk ve bereket tanrıçası İnannaʼyı, çiftçi Enkimduʼya kaptırmamak için ettiği vaatler arasında geçen sarı sütün yoğurt olabileceği düşünülmüştür. Çoğu Bulgar araştırmacılar MÖ.IV. yyʼda Trakyaʼda yaşayan Trakların ʻprokisʼ dedikleri çömlek kaplarda mayalandırdıkları bir süt ürünü ile beslendiklerini kabul ederler.

Hipokrat MÖ 460ʼlarda yaptığı derlemelerde fermente sütün yalnız besin değil, ilaç olduğunu belirtir; bağırsak bozukluklarında ekşi süt, peynir ya da yoğurt olabilecek ʻoxygalaʼ önerilir.

1900ʼlü yılların başlarında Metchnikoff bazı bakterilerin olumlu etkileri üzerinde durmuş, yoğurt, peynir, kefir gibi süt ürünlerinde bulunan asit yapıcı mikroorganizmaların bağırsaklardaki hastalık yapıcı mikroorganizmaları nötralize ettiğini saptamış, Kafkasya'da bazı hastalıkların az görülmesini ve in-

sanların uzun ömürlü olmasının bu gıdaları tüketmelerine bağlı olabileceğini öne sürmüştür.

1960ʼlı yıllarda ilk kez Lilly ve Stillweell probiyotik terimini kullanmıştır.

Probiyotikler neden insan sağlığı için bu kadar önemlidir?

Yararlarını kısaca maddeler halinde sıralayabilir misiniz?

Enfeksiyon, besin zehirlenmesi veya antibiyotik kullanımı nedeniyle oluşan ishal tedavisinde ishal şiddet ve süresini azaltır, İdrar yolu enfeksiyonlarında, İrritabl bağırsak sendromunda ve iltihabi bağırsak hastalıklarında, Atopik egzama önlemede ve tedavisinde Mesane kanseri riskini azaltmada, Kolon kanserine karşı korunmada, Karaciğer hastalıklarında.

Sağlıklı insan bağırsağındaki probiyotik çeşidi ve sayısı ile hastalıklı insandaki probiyotik çeşidi ve sayısı aynı mıdır?

Doğumumuzdan itibaren yerleşen mikroorganizmalar hasta eden zararlı mikroplardan bizim korunmamızı sağlar. Bağışıklık sistemimizi dengeler ve hasta olmamızı önler. Vitamin yapımı ve diğer besinlerin dengeli sindirimini sağlamaktadır.

Yapılan çalışmalarda obez kişilerdeki mikrobiyotanın sağlıklı kişilerdekinden farklı olduğunu göstermiştir.

Danimarkaʼda yapılan diğer bir çalışmada ise Tip II diyabetteki bağırsak

KAPAK KONUSU

Dört Mevsim Bahçeşehir

!

MİKROP AMA FAYDALI

“Ayran, süzme peynir, efir, yoğurt, lahana turşusu, kkefir, pastörize edilmemiş tur rşu vve e turşu vücudun zeytin gibi besinler vüc cudun probiyotik ihtiyacını karşılamaya yardımcı olurlar.”

Uzm. Dr. Gülsen Meral Sezer

azalarak, 100 trilyondan, 100 milyara kadar inebilirler. Yukarıda belirttiğimiz gibi besinlerdeki probiyotik ve prebiyotik içeren yiyeceklerin günlük besinlerde yeterli ve kaliteli oranda alınmaması mikrobiyotayı değiştirmektedir. Eski tarzda sofradan eksik olmayan ev yapımı konservelerimiz, salçalarımız ,tarhanalarımız en önemlisi ev yapımı yoğurtlarımızın olmaması probiyotiklerin vücutta azalmasına sebep olmaktadır.

Hangi hastalıkların tedavisi ya da önlenmesinde probiyotikler kullanılabilmektedir?

mikroflorasının değiştiği gözlenmiştir.

Bağırsak florasını düzelterek glikoz toleransında da düzelme olabildiği iddia edilmiştir. Çarpıcı bir sonuç olarak bağırsak mikroflorasındaki düzelme ile obezite ve glikoz toleransında da düzelmeler görülmüştür. İtalyaʼda yapılan diğer bir çalışmada atopik çocukların bağırsak florasında normal çocuklara nazaran değişiklikler olduğu görülmüştür.

Bu çalışmalar net olarak bağırsak florasındaki değişikliklerin şeker metabolizması ve alerji ile ilgili olduğunu göstermiştir.

Probiyotikler hangi durumlarda vücutta azalmaktadır?

Antibiyotikler kullanıldığında bağırsaktaki probiyotik bakteriler 1000 kat

60

MART 2015

İnflamatuvar bağırsak hastalıkları, kısa bağırsak sendromu, besin duyarlılıkları ve alerjileri, Helicobakter pylori tedavisi, nekrotizan enterokolit, inflamatuvar bağırsak hastalıkları ve kolik önleme ve tedavisinde kullanılır.

Vücudumuzun probiyotik ihtiyacını nasıl karşılayabiliriz? Doğal ve ticari probiyotik kaynakları nelerdir? Sağlıkta ve hastalıkta hangi miktarda ve sıklıkta tüketmeliyiz? (Çocuk, yetişkin olarak da bu miktar değişir mi?)

Doğal kaynaklar: Ayran, süzme peynir, yoğurt, lahana turşusu, kefir, pastörize edilmemiş turşu ve zeytin gibi besinler vücudun probiyotik ihtiyacını karşılamaya yardımcı olurlar.

Ticari kaynaklar: Probiyotikler kapsül, toz, tablet veya sıvı şekilde satılır veya besinler içinde bulunur. İçerik cfu (colony forming unit) olarak bir üründen diğerine değişir. Kullanan kişiler ürün açıklamasını okuyarak yeterli doz alıp almadığını kontrol etmelidir. Laktobasiller için tipik doz 1-20 milyar cfu/günʼdür.

S. Boulardii için günlük doz 250-500 mg arasında değişmektedir. Çocuklar için doz erişkin dozunun yarısı (ortalama 5-10 milyar cfu/gün), süt çocuklarında ise dörtte birdir.

Bifiform (Streptococus thermophilus), Reflor (Saccharomyces boulardii), Maflor (Bifidobacterium animalis ssp lactis B94) ticari probiyotik kaynaklarından bazılarıdır.

Sağlık sorunu olan insanlar, ticari olarak satılan probiyotik ürünlerini kullanmadan sadece doğal probiyotik içeren gıdalarla bağırsaklarındaki probiyotik artışını sağlayabilirler mi?

Yeterli düzeyde sağlanmayabilir özellikle astım, alerji, bağışıklık sistemi, d vitamini eksikliği gibi hastalıkların günümüzde artması bize beslenmeyle yeterince probiyotik ihtiyacımızı gideremediğimizi gösterir, bu durumda ticari probiyotikler almamız gerekebilir.

Ama doğal, katkısız ve mevsiminde yapılmış olması koşuluyla fermente probiyotik ve prebiyotik içeren ayran, kefir, süzme peynir, yoğurt, lahana turşusu, kefir, pastörize edilmemiş turşu ve zeytin gibi besinler vücudun probiyotik ihtiyacını karşılamaya yardımcı olurlar.

Peki, prebiyotikler hangi besinleri tüketerek sağlanabilir?

Enginar, pırasa, kuşkonmaz, soğan, sarımsak, muz, hindibakökü, baklagiller ve buğday kepeğinde doğal prebiyotik bulunur.

Probiyotiklerin vücutta aşırı çoğalması gibi bir durum olabilir mi?

Bu durumda belirtileri nelerdir ve tedavisi nasıldır? Örneğin; günlük kefir ya da yoğurt miktarının fazla

KAPAK KONUSU

!

MİKROP AMA FAYDALI

alınması vb. durumlar…

Susama hissi, kabızlık, bulantı, kusma, karın ağrısı, döküntü gibi yan etkileri olabilir. Probiyotik kullanımına devam ettikçe bu belirtiler ortadan kalkar.

Kağıthane Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Gülsen Meral Sezer

Antibiyotik kullanırken vücutta zararlı bakterileri öldürürken faydalı bakterilere de zarar verdiği konusunda bilgiler okuyoruz. Bu durumda antibiyotik kullanırken probiyotik takviyeler almalı mıyız?

Antibiyotik kullanımı sırasında, gastroentestinal mikrobiyatada bozulmaya bağlı olarak ishal gelişebilir. Bu ishalin gelişimini önlemede rutin kullanımdan ziyade ishal hikayesi gibi risk faktörü olan vakalarda veya antibiyotik tedavisinden sonra kullanılması tercih edilmelidir.

Sağlıklı çocuk ve yetişkinlerde probiyotik takviyesine gerek var mı?

Vitaminlerin ve vücut için yararlı besinlerin emilmesine ve alerjik hastalıklar, obezite gibi günün hastalıklarına probiyotiğin etkisini düşünecek olursak günlük probiyotiklerin ya besinlerle veya içeriğinde probiyotik olan ürünlerle takviyesi düşünülmelidir.

Fekal transplantasyon nedir? Ne zaman yapılmalıdır? Günümüzde halen uygulanmakta mıdır?

FT, sağlıklı bireylerden alınan gaitanın suspansiyon haline getirilerek enema, nazoduodenal/nazojejunal sonda veya endoskopik yöntem ile hasta bireyin intestinal lümenine verilmesidir.

62

MART 2015

ISO 22000 HACCP

Yelken Süt A.Ş.

Bahçeşehir bölgesindeki fabrika satış mağazasında Ezine peynir çeşitleri, organik zeytin yağı, organik bal, doğal çiftlik sütleri ve birçok kahvaltı ürünleri ile hizmetinizde.

TAZE K Ü L N Ü G IMIZ Ş I T A S T SÜ IŞTIR M A L Ş A B

Dört Mevsim Bahçeşehir

KAPAK KONUSU

!

MİKROP AMA FAYDALI

“Vücudun hastalıklara karşı korunması ancak vücudun kontrol kapısı olan bağırsakların probiyotiklerle kilitlenmesi ile mümkün olmakta.”

Difficile enfeksiyonu inflamatuvar bağırsak hastalığı,irritabl bağırsak sendromu, kronik diyare, kronik konstipasyon, kronik kolon ülserleri/Soliter rektal ülser, obezite, alkolik olmayan yağlı karaciğer hastalıklarında FT yapılır. Günümüzde FT dışında, intestinal mikrobiyotanın probiyotik, prebiyotik ve simbiyotik gibi ürünlerle modifiye edilmesi giderek popülerlik kazanan diğer bir tedavi yöntemidir.

Probiyotikler ile D vitamini düşüklüğü arasında bir bağlantı var mı?

Son zamanlarda yapılan çalışmalarda D vitamini eksikliğinin dünyada ve ülkemizde önemli bir sorun olduğu

aşikardır. Yapılan bir çalışmada ve bizim hastanemizde yaptığımız çalışmada D vitamini emilimini probiyotiğin arttırdığı görülmüştür.

Probiyotikler ile otizm, obezite, depresyon, IBS, karaciğer hastalıkları, alerji, çölyak, panik atak, depresyon, anksiyete, ms, Parkinson, gut, oto immün gibi hastalıklar arasında nasıl bir bağlantı var?

Probiyotikler, hem D vitamininin bağışıklık sistemini güçlendirmesi olsun hem de D vitamini emilimini arttırmasına katkısı olsun her iki yönden de bağışıklık sistemini güçlendirmektedir.

Bağırsaklar esasında beyindir. Vücut kontrolü bağırsaklardan geçer. Anksiyete, depresyon ve bunun gibi hastalıkların kontrolü vücuttaki dengeye bağlıdır. Vücuttaki denge de bağırsaklardaki mikrobiyotanın dengesine bağlıdır. Hastalıklara karşı korunması ancak vücudun kontrol kapısı olan bağırsakların probiyotiklerle kilitlenmesi ile mümkün olmakta aksi takdirde vücudu hasta eden maddeler ve mikroorganizmalar vücuda girerek hastalığa sebep olmaktadır.

Verdiğiniz bilgilerle probiyotiklerin insan sağlığının korunmasında ne kadar önemli ve eksikliğinin birçok hastalığın nedeni olduğunu anlamış olduk. Peki, bu konuda ülkemizde yapılan çalışmalar neler? Sağlık problemimizin probiyotikler ve bağırsaklarla ilgili olduğunu tahmin ediyorsak kime veya nereye başvurmalıyız?

Rutin olarak bağırsak florasındaki mikrobiyotanın incelenmesi hem pahalı hem de gereksiz bir çabadır. Çünkü mikrobiyota dediğimiz mikroorganizmaların değişimi dışarıdan aldığımız besinlerle değişmektedir. Bu sebepten dolayı mikrobiyotanın incelenmesi yerine besinlerle olsun veya dışarıdan doktor tavsiyesi alınarak hazır probiyotik ve prebiyotik içerikli maddelerle bağırsak mikroflorasının sağlıklı yaşam için dengesi sağlanmalıdır.

Bahçeşehirlilere iletmemizi istediğiniz bir mesajınız var mı?

Probiyotiklerle ilgili sorunlarınız için Kağıthane Devlet Hastanesiʼne başvurabilirsiniz.

64

MART 2015

Dört Mevsim Bahçeşehir

MEMEDER

Kadınlarda en sık görülen kanser

MEME KANSERİ 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bu sayımızda kadınlarda en sık görülen meme kanseri konusunu ele almak istedik. Konuyla ilgili görüştüğümüz MEMEDER Tarama Merkezi Proje Koordinatörü, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vahit Özmen, “Kadınlarda en sık görülen kanser meme kanseridir. Günümüzde meme kanserinin görülme sıklığı eski yıllara göre daha da artmaktadır” dedi.

Meme Sağlığı Derneği Kurucusu ve Onursal Başkanı Prof. Dr. Vahit Özmen

66

MART 2015

Hatice Gülçür İnanç

Sizi tanıyabilir miyiz? İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyeliğinin yanı sıra 1986 yılından bu yana meme kanseri konusunda oldukça yoğun projeler yürütüyorum. 2009‐2011 döneminde Türkiye Meme Hastalıkları Dernekleri Federasyonu Başkanlığını, 2009‐2012 yılları arasında İstanbul Meme Derneği Başkanlığını yürüttüm. Aynı zamanda Dünya Meme Sağlığı Derneğiʼnin (World Society of Breast Health) Kurucu Üyesi, Senologic International Societyʼnin Yönetim Kurulu Üyesiyim. Tüm bunlara ek olarak; Sağlık Bakanlığı Kanser Danışma Kurulu Üyeliği, Meme Kanseri Erken Tanı ve Tarama Kurulu Başkanlığı, MEMEDER kurucu üyeliği ve Projeler Direktörlüğü görevlerini sürdürüyorum.

Memeder kaç yılında kuruldu?

Kurulma amacı ve faaliyetlerini anlatır mısınız?

2007 Eylül ayında, İstanbul'da kurulan Meme Sağlığı Derneği, güncel bilimsel yanı ağırlıkta olan bir dernektir. Bünyesinde konu ile ilgili pek çok farklı uzmanı barındırırken, hem sağlıklı kadınları, hem de meme kanserli kadınları içerisine almış ve kadınların daha sağlıklı olmaları için "Halkla iç içe olmayı" kendine misyon edinmiş bir dernektir.

Türkiye'nin en büyük metropolitan şehri İstanbul'a bağlı Avrupa yakasında yer alan Bahçeşehir bölgesi sınırları içerisinde ikamet eden 40-69 yaş arası tüm kadınlar, on yıl süre içinde, iki yıl aralıklarla, ücretsiz olarak meme kanseri taramasına davet edilmektedirler. Meme sağlığı tarama programında, risk altındaki kadınların ayrıntılı öyküleri alınıp, hekim tarafından fizik muayeneleri yapılarak ve ücretsiz mamografi ve gerektiğinde ücretsiz ultrasonografi çekilmektedir. Türkiye'nin ilk ve tek toplum tabanlı meme kanseri tarama projesi Memeder

MEMEDER

Dört Mevsim Bahçeşehir

Bahçeşehir MEMEDER:

669 84 51

Bahçeşehir MEMEDER ekibi, (soldan sağa) Radyoloji Teknikeri Deniz Doğan Özkanlı, Sekreter Gülçin Vatandaş, Müdür Nursen Has, Sekreter Sevil Sevinç, Doktor Ayten Balıkçıoğlu.

tarafından yürütülmektedir. Kadınlara kendi kendine meme muayenesi yapabilme becerisinin kazandırılacağı eğitimler, genel bilgi aktarılacak konferans, seminer ve eğitimler yürütülmektedir.

Memeder’in Bahçeşehir’i seçmesinin özel bir nedeni var mı?

Belediye-yönetim alt yapısının projenin amaçlarına uygun olması, Belediye yönetiminin sosyal sorumluluk anlayışının olması ve belediyenin projenin yürütülebilmesi için çok büyük destek sağlamış olması. Planlı yapılmış bir bölge olduğu için ilçe sınırları içerisinde daha sabit ve ulaşılabilir bir grubun yaşıyor olması. Bu projeye başladığımız yıllarda bölgeye yakın meme kanseri taraması yapan bir merkez yoktu.

Bahçeşehir’deki taramalarınızda meme kanseri teşhisi koyduğunuz hasta bulunuyor mu?

2014 Aralık sonu itibariyle toplum tabanlı meme kanseri tarama projemiz 6. yılını doldurmuş bulunmaktadır ve bu süreçte 78 kadına meme kanseri tanısı kondu.

Meme kanseri nedir? Belirtileri nelerdir?

Meme kanseri, kaynağını meme hücrelerinden alan anormal hücrelerin, kontrolsüz ve düzensiz şekilde çoğalması ile karakterize bir tümördür. Meme kanserinde hastalığın evresine göre değişik belirtiler olmakta-

68

MART 2015

dır. Bunların bir kısmı hasta tarafından da fark edilebilir, bir kısmı ise doktor muayenesinde ve tetkikler sırasında ortaya çıkar. Meme muayenesinde tespit edilebilecek meme kanseri belirtileri şunlardır: Memede şişlik olması: En fazla rastlanan belirtidir. Hastaların çoğunda, memede genellikle ağrısız olan, sertçe, hareket ettirilebilen veya yerinden oynamayan şişlik ortaya çıkar. Önceleri küçük olan bu şişlik zamanla büyüyebilir.

Memenin genel olarak boyutunda veya şeklinde değişiklikler oluşması: Meme büyüyebilir veya küçülebilir. Diğer meme ile veya eski hali ile arasında bir değişiklik saptanabilir.

Meme cildinde bazı değişiklikler görülmesi: Bunlar kızarıklık, morluk, genişlemiş damarlar, ciltte içeri doğru olan çöküntü, cilt üzerinde oluşan yaralar, yaygın küçük şişlikler, portakal kabuğu görünüşü gibi noktasal çekintiler şeklinde olabilir. Bazen meme derisinde kalınlaşma, sertlik görülmesi bir belirti olabilir.

Meme başı ve çevresinde esmer kısımda bazı değişiklikler görülmesi: Bu bölgelerde renk değişikliği, şekil ve bü-

yüklük değişikliği fark edilebilir. Meme başında genişleme, düzleşme, içe çökme, yön değiştirme, kabuklanma, çatlaklar oluşması, yaralar önemli belirtiler olabilir.

Meme başından gelen kanlı veya normal akıntı varlığı Koltuk altında görülebilen veya elle fark edilen ağrılı ya da ağrısız şişliklerin gelişmesi.

Memede ağrı: Bazen meme ağrısı bir belirti olabilir. Ancak, sıklıkla her adet döngüsünün ikinci yarısında gördüğümüz ve hassasiyet ve gerginlikle tanımlanan ama tamamen fizyolojik olan ağrı ile de panik olmamak gerekir.

Meme kanserinin ülkemizde görülme sıklığı nedir?

Kadınlarda en sık görülen kanser meme kanseridir. Günümüzde meme kanserinin görülme sıklığı eski yıllara göre daha da artmaktadır. 1970ʼli yıllarda her 18 kadının birinde, 1980ʼli yıllarda her 13 kadının birinde, 1990ʼlı yıllarda her 9 kadının birinde 2000ʼli yıllardan sonra her 8 kadından birinde meme kanseri görülmektedir. Meme kanserinin kadınlarda yaşam boyu görülme sıklığı %10-12ʼdir. Bir başka deyişle her 8-9 kadından birisi hayatının bir döneminde meme kanserine yakalanmaktadır.

Meme kanseri riskini arttıran faktörler nelerdir?

Tüm insanlarda, özellikle kadınlarda meme kanseri gelişme riski vardır. Ancak, bazı

MEMEDER

“Özellikle 35 yaş öncesi meme dokusu yoğun olduğundan meme ultrasonografisi ilk tercih edilecek yöntemdir.”

Dört Mevsim Bahçeşehir

grafi çektirmek.

Meme kanseri risk faktörlerinizi belirleyip, eğer yüksek riskli iseniz, kişisel takip planınızı oluşturmak.

Olabildiğince ideal kilonuzu korumaya çalışmak. Aşırı şişmanlıktan kaçınarak, beslenmenizde yağların oranını azaltmak. Lifli gıdalar, bol sebze ve meyveye ağırlık vermek.

Düzenli spor yapmak.

Sigara ve alkollü içkiden kaçınmak.

Meme kanseri taraması nasıl yapılır?

Meme kanserini erken yakalayabilmek için düzenli kendi kendine muayene, doktor muayenesi, mamografi üçlüsünü birlikte uygulamak gerekir.

Mamografi hangi sıklıkla çekilmelidir?

kadınlarda meme kanseri gelişme riski diğerlerine göre daha fazladır. Meme kanserinde risk faktörleri şunlardır: Daha önce memede kansere öncü sayılabilecek lezyonun bulunmuş olması.

Genetik olarak meme kanseri gelişimine yatkın genleri taşımak.

Ailesinde veya akrabalarında meme kanseri olması.

Uzun süreli ve kontrolsüz hormonal ilaçların kullanılması Menopoz sonrası dönemde uzun süreli ve yüksek dozlarda östrojen replasman tedavisi yapılması Çocukluk veya gençlik çağında başka bir nedenle göğüs bölgesinin ışınlanmış olması.

Adet başlama yaşının erken (12 yaşından önce) ve adetten kesilme yaşının geç (50 yaş sonrasında) olması.

Hiç doğum yapılmaması veya ilk doğumunu 30 yaşından sonra yapma. İlerlemiş yaş (Meme kanserini en sık 50–65 yaşları arasında görülür).

Aşırı yağlı ve lifsiz gıdalarla beslenme Şişmanlık ve fiziksel aktivite azlığı Sigara ve alkol kullanmak Bazı selim meme hastalıklarının bulunması Yumurtalık ya da rahim kanseri hikâyesi olması Elektromanyetik alanlara ve radyasyona sürekli maruz kalmak.

Daha önce bir memede kanser gelişmiş olması

70

MART 2015

Bu riskler nasıl azaltılabilir?

Günümüzde meme kanseri gelişimini önleyen bir yöntem henüz yoktur. Ancak erken teşhis ile kanserden kurtulmak ve hastalıksız yaşamak mümkündür. Erken teşhis ve önlenebilir risk faktörlerini azaltmak için yapılması gerekenler şunlardır: Her ay kendi kendine meme muayenesi yapmak. Meme kanserli hastaların %40ʼında hastaların tümörü ilk kendileri saptayarak doktora geldiklerini unutmamalıyız.

30 yaş üzerinde yılda bir kere meme hastalıkları ile uğraşan bir cerraha muayene olmak.

40 yaşından sonra 2 yılda bir kez, 50 yaşından sonra her yıl düzenli mamo-

Meme kanserini erken teşhis taraması için önerilen mamografi programları şu şekildedir: Hiçbir risk faktörü olmayan kadınlar, 40 yaşın üzerinde yılda bir mamografi çektirmelidir.

Anne, kardeş, kız çocuk gibi birinci derece akrabasında kanser varlığı gibi ciddi bir risk söz konusu olan kadınlar, 35 yaş üzerinde düzenli mamografiler çektirmelidir.

Birden fazla birinci derece akrabada kanser varlığı gibi çok ciddi bir riski bulunan kadınlar 25 yaş üzerinde düzenli mamografiler çektirmelidir.

Bir memesinde kanser öncüsü lezyon tespit edilmiş kadınlar 6 ayda bir düzenli mamografiler çektirmelidir.

Mamografi çekimine gelmeden yapılması gereken bir hazırlık var mı?

Mammografi çekimi için ön hazırlığa gerek yoktur. Filmi etkileyebileceğinden, koltuk altlarına deodorant, talk pudrası, losyon gibi şeyler sürülmemelidir.

Ultrason meme kanseri taramalarında hangi aşamada kullanılıyor? Önce mamografi mi, ultrason mu istenir?

Mamografi ve ultrasonografi birbirini tamamlayan yöntemlerdir. Bazı özel durumlar dışında genellikle birlikte yapılırlar.

Genç yaşlarda özellikle 35 yaş öncesi meme dokusu yoğun olduğundan meme ultrasonografisi ilk tercih edilecek yöntemdir. Ayrıca mamografide görülen bir lezyonun solid-kistik (yumuşak dokumu, içi sıvı dolu kesecik mi) ayrımı ultrasonografi ile yapılabilmektedir.

Mamografi çektirmenin riski var mı? Çekim sırasında alınan ışın tehlikeli midir?

Memeder Y.K. Başkanı Ülkü Büyükgönenç

Mamografinin bilinen bir zararı yoktur ve meme kanseri riskini arttırdığına dair bir veri bildirilmemiştir. Mamografide

MEMEDER

kullanılan X-ışını miktarı oldukça düşüktür. Bir mamografi çekiminde alınan Xışını miktarı, yaklaşık iki-iki buçuk ayda günlük yaşantıda maruz kalınan çevresel X-ışını miktarına eşittir, göz ardı edilebilir.

Meme kanseri tedavi edilebilir mi?

Her hastalıkta olduğu gibi meme kanserinde de birçok tedavi seçeneği mevcuttur. Ancak bu hastalığın en önemli özelliklerinden biri tedavisinin, birden fazla uzmanlık dalının beraber çalışmasını gerektirmesidir. Bu da son derece özellikli ve deneyimli bir yaklaşıma ihtiyaç duyar. Önemli olan meme kanserinin mamografi çalışmalarında, küçük olarak ve erken evrede yakalanabilmesidir. Bu şekilde ameliyatla kanserin tamamen temizlenmesi, koltuk altındaki lenf bezlerinin tamamının alınmaması ve memenin korunması mümkün olabilir. Bazı durumlarda ameliyattan önce kemoterapi verilerek tümör küçültülüp, daha sonra ameliyat ve radyoterapi uygulanabilir.

Erken evre meme kanserinde tedavi ile başarı şansı yüzde yüze yakındır.

Kişinin kendi kendini muayenesi önemli midir? Nasıl yapılır? Bir kitle hissedildiğinde ne yapılmalıdır?

Meme kanserinin erken teşhisinde kadınların kendi kendilerini düzenli aralıklarla muayene etmeleri ve bu muayenelerin sürekliliği çok önemlidir. Ülkemizde meme kanserlerinin büyük bir kısmı hastaların tümörü kendilerinin fark etmesiyle gelmektedir. Kendi kendini muayene tümör erken evrede fark edileceği için tedavi şansını çok arttıran bir işlemdir. Kendi kendine muayeneyi 20 yaşın üzerinde her kadın, ayda bir kez yapmalıdır. Adet gören kadınlar adet bitiminde, menopoza girmiş kadınlar ise muntazam bir kontrol için kendilerine sabit bir gün seçerek kendi kendine muayene yapabilirler. Muayeneyi bir ayna karşısında ve yeterince ışık olan bir ortamda yapmak gerekir. Ayna karşısında ayakta dururken, sağ memeyi sol elle, sol memeyi de sağ elle olacak şekilde muayene etmek gerekir. Bu muayene sırasında eli meme üzerinde ufak daireler çizecek şekilde ve çok bastırmadan, yumuşak bir şekilde ve parmakların iç yüzleri ile temas ettirerek hareket ettir-

72

MART 2015

mek gerekir. Elle muayenede memeyi bitirdikten sonra aynı tarzda her iki koltuk altlarını da yine ters elle muayene edilmelidir. Muayene bitiminde her tespit edilen şişlik ya da belirti kanser demek değildir. Memede fark edilen kitlelerin büyük bir kısmı iyi huyludur. Ancak fark ettiğiniz değişikliğin ciddiyetini size hekiminiz söyleyebilir. İhmal etmeden, vakit geçirmeden ve korkmadan bir meme cerrahına başvurmak gerekir.

Eğer şüpheli bir kitle görülürse Memeder hastayı nasıl yönlendiriyor?

Eğer mamografide şüpheli bir kitle görürsek, kitlenin ve hastanın özelliklerine göre, spot mamografi veya ultrasonografi gibi ek tetkikler istiyoruz. Bu metotların yetersiz kaldığı şartlarda meme MRʼından da faydalanabiliyoruz. Kitlenin yerini ve natürünü tespit ettikten sonra kitleden biyopsi alıyoruz ve hastamızın cerrahi tedavisini de üstleniyoruz. Tedavi sırası ve sonrasında Memeder olarak hastalarımızın takiplerini yapıyoruz.

Meme kanseri ve diğer kanser tedavilerinde tıbbi tedavilerin yanında psikolojik destek ve yüksek moralin çok önemli olduğu vurgulanıyor fakat genellikle bu konu sözde kalıyor?

“Kendi kendine muayeneyi 20 yaşın üzerinde her kadın, ayda bir kez yapmalıdır.”

Dört Mevsim Bahçeşehir

Meme kanserinde erken tanı ve mükemmel bir tedavi ancak çok sayıdaki uzmanlık alanlarının birlikte çalışması ile mümkün olabilir. Bu uzmanlıkların da meme kanserinin tanı ve tedavisi konusunda deneyimli olmaları şarttır.

Bu uzmanlık dallarından biri de Psikiyatri ve Psikolojidir. Sağlıklı bir kadında kanser tanısı konulması, her şeyi yolunda giden kadının ruhsal yapısının alt üst olmasına, onda şaşkınlığa, üzüntüye, hayal kırıklığına ve ümitsizliğe neden olur. Evli ve çocuklu kadınların aklından özellikle çocukları, gerçekleştirmeye çalıştığı düşünceleri geçmeye başlar. Olay sadece kendisini değil, evliyse eşini, çocuklarını, anne ve babasını ve çok yakınındaki diğer insanları da etkiler. Neden ben sorusunu sormaya ve kendini suçlamaya başlar. Bu nedenle tanı konulduktan sonra devreye bu konudaki uzman psikiyatri uzmanları ve onların önereceği psikologların girmesi, sadece hastayı değil birlikte yaşadığı insanları da birlikte değerlendirmesi, önerilerde bulunması gerektiğinde tedavi etmeleri gerekir.

Bahçeşehirli hanımlara iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Bahçeşehir'de 2008 yılından beri uyguladığımız bu proje Türkiye'de uzun dönemli ve toplum tabanlı, bilimsel tek projedir ve ücretsiz meme muayenesi, mamografi ve ultrasonografi ile gerçekleştirilmektedir. Onlar için çok önemli bir değerdir ve buna sahip çıkmalarını rica ediyorum. Bunu nasıl yapacaklar: mamografik tarama zamanı geldiğinde hemen MEMEDER'e gidecekler, muayenelerini olacaklar, mamografilerini çektirecekler ve önerilere uyacaklar. Ayrıca yine bu bölgede oturan (Bahçeşehir, Altınşehir, Hoşdere, Boğazköy) ve 40-69 yaşında olan diğer kadınları da tarama programına katılmaları için uyaracaklar. Zaman zaman MEMEDER'e gelerek oradaki çalışanlara ve katılımcılara destek olacaklar, birer gönüllü gibi çalışacaklar. Tarama yaşındaki tüm kadınlara ulaşabildiğimiz zaman, erken tanı ile %100 sağkalım ve memenin korunması mümkün olduğu zaman bizler de hedeflerimize ulaşmış olacağız. Hepsine sağlıklı ve mutlu bir yaşam diliyorum

GEZİ

Dört Mevsim Bahçeşehir

Aşkın ve sanatın başkenti Viyana

“Sevgililer gününde bir değişiklik mi yapsak” diye düşünürken, Pegasus’ta en uygun tercihlerden biri olan Viyana biletlerini almış bulduk kendimizi.

Tümüyle alalım, görmüş oluruz mantığı. Bilet seçimini çok bilinçli yapmasak da, şehri araştırdıkça gezip görme isteğimiz arttı. Toplamda 2,5 günlük Viyana gezimizin notlarıdır okumak üzere olduğunuz.

74

MART 2015

ALSACE AVRUPA’nın GİZLİ CENNETİ 23-30 NİSAN & 16 Mayıs 3 Gece 4 Gün 599 EURO 1.Gü ün İSTANBUL-BASEL-MULHOUSE Türk Hava Yollarıʼnın TK 1923 sefer sayılı uçağı ile saat 09.00ʼda Baselʼe hareket. Basel şehir turunda 1226 yılında Ren nehri üzerine yapılmış tarihi merkezi orta köprü (mittlere Rheinbrücke), küçük Basel, şehrin simgesi Munster Katedrali, pazar alanı görülecek yerler arasındadır. Basel gezimiz sonrası Fransa nın yeryüzü cenneti Alsace bölgesine hareket. İlk durağımız dar sokakları, bakımlı evleri, kuş sesleriyle şenlenen Mulhouse. Eski şehir meydanı “Place de la Reunion”, büyük bir Protestan kilisesi olan Saint Etienne Kilisesi görülecek yerler arasında.

2.Gün MULHOUSE-FREİBURG-COLMAR-STRASBOURG Kahvaltı sonrası Almanyaʼnın güneşi en bol şehri ve en güzel şehirlerinden Freiburgʼa hareket. Şehir turumuzda, 116 metre yüksekliğindeki

kulesiyle Freiburger Münster, büyük meydan Münsterplatz, eski ve yeni belediye binaları Rathausplatz, Martinskirche, Augustiner Platz, Adelhauser Platz, Kanonenplatz görülecek yerler arasında. Tur bitiminde arzu eden misafirlerimiz ekstra olarak düzenlenecek Kara Ormanlar ve Schlosbergtum turuna katılabilirler. Tur bitiminde Colmarʼa hereket ediyoruz ve yeryüzü cenneti Colmar gezimize başlıyoruz.

Eskiden balıkçıların ve balık pazarının olduğu küçük Venedik mahallesi, eski gümrük, Saint Martin Kilisesi ve kadetral meydanı görülecektir. Akşam saatlerinde Strasbourgʼa hareket.

3.Gün Gün STRASBOURG Avrupaʼnın siyasi başkenti Strasburgʼa şehir turu. Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları Mahkemesi modern binaları, UNESCO tarafından dünya mirası listesiʼne alınan “Grande Ile”, Notre

Dame Katedrali, Petite France semti, Gutenberg heykeli ve meydanı, bugün üç müzeye ev sahipliği yapan Palais Rohan görülecek yerler arasındadır.

Tur bitimi arzu eden misafirlerimiz ekstra tekne turuna katılabilirler. Akşam dileyen misafirlerimiz ile ekstra Le Royal Palace Show gece turu.

1.Gün STRASBOURG -STUTGART-İST. Sabah kahvaltısının ardından odaların boşaltılması ve transfer saatine kadar serbest zaman. Daha sonra Stutgartʼa hareket ve varışımıza istinaden şehir turu. Turumuz esnasında; Schlossplatz, Yeni saray (neues schloss) ve eski saray (altes Schloss), Markplatz alışveriş caddesi, Konig strase, Theodur hesues cadesi, yalnızlık sarayı(schloss solitude), wilhempalais, Rathaus belediye sarayıgörülecek yerler arasındadır.

Tur bitimi Stutgart havalimanına geçiş ve İstanbula hareket.

Dört Mevsim Bahçeşehir

GEZİ Katedral dışı

Katedral içi

Asiye Bayraktar Bağcivan

Şehir, sokakları, kafeleri, restoranları, süslü yapıları, görkemli sarayları ve her köşe başından kulağınıza sızan tınılarıyla görmeye değer. Hem Avusturyaʼnın, hem sanatın başkenti Viyana.

Havaalanının adı Schwechat, oteliniz merkezde ise, ulaşım anlamında oldukça kolay. 2 saatlik bir uçuş sonrası, öğle saatlerinde indik uçaktan.

Kapıdan çıkar çıkmaz Vienna Airportlines otobüslerine bindik. Kişi başı gidiş – dönüş 13 EUR ya aldık biletlerimizi.

MorzinPlatzʼa kadar bu otobüsle gittik.

Sonrasında ise yürüyerek vardık otele.

Otel olarak net bir tavsiyem var.

Trend Hotel Europa Wien. Bookingʼden veya Tripadvisorʼdan tavsiyelere bakabilirsiniz. Lokasyon olarak asla pişman olmazsınız. Gecelik 108 EUR gibi bir rakama konakladık. Viyana son derece yürümeye elverişli,

St. Peter’s Church

76

MART 2015

özellikle merkezde bir otelde kalıyorsanız. Kaldığımız süre boyunca havaalanı transferi dışında hiçbir araca binmedik. Adım adım Viyana diyebilirim aslında ☺

Biletinizi 1 yıl önceden almak gerekiyormuş!

Otele yerleşir yerleşmez ilk nereye gidebiliriz diye bakındığımızda otele çok yakın olan ve Viyanaʼnın pek çok yerinden rahatlıkla görülebilen Stephansdom Katedraliʼnin önünde bulduk kendimizi. Burası Viyanaʼnın en önemli simgesi. Tam 3 kez inşa edilmiş. Katedralin içi de dışı kadar ilgi çekici, uzun süre incelemek istiyorsunuz. İçerisinde mezarlarda bulunuyor ama açıkçası bu kısmı benim hiç ilgimi çekmedi ☺ Selfie çubuğu çok rağbet gördü Viyanaʼda. Pek çok kez çok yaratıcı olduğuna dair övgüleri kabul ettik. Biz bulduk havasındayız ☺

Hofburg Sarayı

Dışarı çıktığımızda, Katedral önünde oldukça kalabalık bir grup konser için bilet satıyordu. Akşamları turistler için çok sayıda klasik müzik konseri düzenleniyor ve biletlerini bu şekilde alabiliyorsunuz, sokakta ayaküstü. Aslında Devlet Operasıʼnda bir konsere gitmeyi çok isterdik ama biletinizi minimum 1 yıl öncesinden almanız gerekiyor. Planımız son dakika olduğundan biz de turistlere yönelik bu konserlerden birine biletimizi aldık. Şehrin en lüks caddesi Graben caddesinde şöyle bir geziniyoruz. Son derece lüks mağazaların olduğu sokakta bir de veba heykeli dikkatimizi çekiyor.

Gezdikçe gördüğümüz her yapıyı incelemeye devam ediyoruz, hiç hesapta olmayan St. Peterʼs Churchʼe girdiğimizde bir ayine denk geliyoruz.

Yola devam. Önümüzde Hofburg Sarayı. Sisi adını bu şehirde oldukça fazla duyuyor olacaksınız. Burada bir de Sisi Museum yer alıyor. İçeride

Dört Mevsim Bahçeşehir

GEZİ Meirei am Stadtpark

“Michelin yıldızlı restoran kahvaltısı böyle oluyormuş.”

Figlmüller’de bir öğün

Apple Strudel ve Sacher

Sacher çikolataları

sayın Sisiʼnin eşyaları sergileniyor.

Artık çok ama çok acıktık. Yemek konusunda giden hemen herkesten aldığımız bir öneri olan Figlmüllerʼde yemeği planlıyoruz. 2 şubesi var birbirine çok yakın, biz pasaj içinde olanı değil, dışarıda caddede olanı tercih ediyoruz.

Ama burada yemek yemek o kadar da kolay değil. Önce çooook uzun bir kuyruk beklemeyi göze almalısınız. Hava buz. Bu kadar sıra beklemek beni hayal kırıklığına uğrattı. Uzun bir bekleme sonrası nihayet masamıza kavuşuyoruz. Şinitzel, patates salatası ve bira. Şinitzel, domuz, tavuk ve et. Hiç yemediyseniz muhakkak et denemenizi tavsiye ederim. Bir de itirafım ola-

Sisi Museum

78

MART 2015

cak, patates salatası deyip geçmeyin, şinitzeli bile geride bırakabilir.

Akşam hava buz. Daha da kalın giyinip kendimizi konser alanına taşımaya çalışıyoruz. Kıyafet zorunluluğu olmadığı iletilmişti ancak izleyenlerin son derece şık olduklarını belirtmek isterim. Çok da salmayın derim. Son derece profesyonel bir gösteri izliyoruz, klasik müzik, arya, bale hepsi aynı gösteride ☺

Şehirde seçenek çok Günü hemen sonlandırmamak adına, bir diğer öneri olan Sacher Kafe yolunu tutuyoruz. Bir Otelin kafesi aslında. Tüm şehirde oldukça meşhur

“Konserde kıyafet zorunluluğu olmadığı iletilmişti ancak izleyenlerin son derece şık olduklarını belirtmek isterim. Çok da salmayın derim.”

olan kahvesi melange, en ünlü tatlısı apple strudel ve özellikle burada yemenizi tavsiye ettiğimiz Sacher (yoğun çikolatalı pasta) denemelerimizi burada yapıyoruz. Sonuç oldukça başarılı ☺ Yepyeni bir gün daha başlıyor Viyanaʼda. Harika bir gün harika bir kahvaltı ile başlamalı diyoruz ve Stadtparkʼın yolunu tutuyoruz. Güzel bir yürüyüş sonrası Meirei am Stadtpark isimli restorana oturuyoruz. Kahvaltısı son derece başarılıydı. Omlet, kek, yoğurt, peynir çeşitleri. Oldukça özenli bir sunum ve güzel bir park manzarasıyla keyifli vakit geçiriyor olacaksınız. Şehirde daha gezecek çok seçenek var. Stadtparkʼtan çıkıp Belverede Sarayıʼna doğru yürümeye başlıyoruz.

Yol üzerinde Sovyetlerden kalma bir alan ve heykel mevcut. Işıklardan geçmeye çalışırken has Viyanalı teyzemiz bize Almanca ile karışık İngilizcesiyle “bu heykeli insanlar sevmese de bu bir gerçek” diyerek içinden geçenleri anlatmaya çalışıyor.

Saraylarıyla ünlü Viyana. Ama Belveredeʼyi özellikle gezmenizi tavsiye ederim. Bahçesi bile son derece keyifli.

Aşağı ve yukarı diye ikiye ayrılmış. Sarayı mimari anlamda gezmekle kalmıyorsunuz, her katında farklı eserler konumlanmış durumda. Heykeller, Tablolar.. Resim çekmeye çalıştığınızda her defasında daha sert şekilde

Dört Mevsim Bahçeşehir

GEZİ Belverede

“Demel Pastanesi’nde şeker komasına girmek garanti.”

Sarayın her katında farklı eserler konumlanmış

uyarılıyorsunuz maalesef, bu yüzden gezip ressam isimlerini aklınızda tutmaya çalışıyorsunuz, dışarıda tabloların bir kartını bulabilmek adına..

Gustav Klimt ile tanışıp, en ünlü eseri olan “The Kiss” karşısında uzun süre vakit geçiriyorsunuz. Çok ünlü bir tablo, şehrin her köşesinde üzerinde bu figür bulunan pek çok obje, defter, kupa satın alabiliyorsunuz.

Saraydan çıkıp etrafı geze geze sokakları arşınlamaya devam ediyoruz.

Karls Meydanındayız.

Sarayı gezdikten sonra dinlenmeliyiz, ancak aklımızda Demel Pastanesi var. Yürümeyi göze alıyoruz. Sonuç mu? Vitrinine bakmak bile, keyif veriyor. Oldukça eski bir havası var, servis yapanların kıyafetleri bile dikkatinizi çekiyor. Demel şehirde en ünlü yerlerden birisi, bu nedenle günün her saatinde sıra beklemeniz gerekiyor burası için.. Sonuçtan memnun kalacaksınız

Rathaus’a tepeden bakış

80

MART 2015

sesinizi çıkarmayın ☺ Şeker komasına girmek garanti. Çeşit çeşit pastalar, kahveler, her şey süperdi. Çıkıyoruz artık Demelʼden. Yürüyerek Rathausʼa doğru yola çıkıyoruz. Önce Parlamento Binasıʼnı görüyoruz. Önündeki heykelle birlikte Antik Yunan havası esiyor. Tanrıça Athena heykeli ile selamlıyor bizleri, oldukça etkileyici.

Adeta panayır havasında Yolumuza devam ediyoruz, ulaşmaya çalıştığımız yer Rathaus (Belediye Binası). Vardığımızda gördüğümüz manzaraya bayıldık.

Bütün şehir buradaymış meğerse. Herkes patenlerini kiralamış ve buraya kurulmuş dev alanda paten kayıyor ☺ Panayır havasında alan. Yiyecek, içecek standları, ahşap bir içki evi mevcut. Soğuk havanın tadını bu alanda çıkarabiliyorsunuz. Bir de en güzeli şehri tepeden izlemenize izin veren

Hayat gezince güzel...

adını bilmediğim kaldıraç ☺ En güzel zaman geçirdiğimiz alan olduğunu söylemeliyim, kışın gitmek isteyenler için mutlak uğrak yeri.

Rathausʼta bol bol vakit geçirdikten sonra akşam yemeği için, yine uğramadan gelmeyin mekanlarından birine Cafe Centralʼa geçiyoruz. Burada menüde farklı seçenekler bulabiliyorsunuz, seçimlerimiz pek tabii yine şinitzel ve garsonumuzun önerisiyle ciğer idi.

Cafe Centralʼda bol çeşitte tatlıdan kendinize uyanını seçmeniz önemle rica olunur. Yemek seçimlerimden hiç pişman olmadığım yer Viyana. ☺ Artık dönüş gününe uyandık. Çok vaktimiz olmadığından, şansımıza otelin karşısında çıkan ve gidilmesi gereken kahvaltı mekanlarımızda yer alan Le Bolʼda Fransız kahvaltısı sonrası şehri son kez turluyoruz. Bu kez amaç Mozart Kugeln (çikolata), Manner marka gofret (gofret de nesi demeyin, mutlaka deneyin) ve şehri hatırlatır hatıra sayılabilecek birkaç şey almak.

Sonrasında ise size çok eski zamanlarda yolculuk ediyormuş hissi yaratan Cafe Hawelkaʼya uğramak. Burada sessizlik içinde uzun vakit geçirebilir, kahvenizi içip, kitabınızı okuyabilirsiniz. Şehrin en favori yerlerinden biri olmasına rağmen çok kolay yer bulabildik.

Ama son bir kez daha Figlmüllerʼ de yemeden gitmem nidalarım nedeniyle çok da uzun vakit geçiremediğimizi söylemem gerekiyor ☺ Viyana hem gündüzü hem gecesiyle sizi etkiliyor. Oldukça nezih olan kenti gezi planlarınıza dahil etmenizi tavsiye ederim. Hayat gezince güzel ☺

Dört Mevsim Bahçeşehir

EĞİTİM

2015 YGS’YE GİRECEKLERE TAVSİYELER

MUSTAFA YERLİÇ AY EĞİTİM DANIŞMA NI

Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) kapsamında Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS ) ve sınavsız geçiş için 2 milyon 126 bin 681 aday başvurdu. Adaylar 15 Mart 2015 tarihinde YGS’de ter dökecek. Adayların YGS’de yüksek puan alabilmesi için sınav öncesi ve sınav anında doğru strateji belirlemeleri ve morallerini yüksek tutulmaları önem taşıyor. Aylarca süren sınav hazırlıkları ve harcanan değerli emeklerin boşa gitmemesi için sınav anına kadar kalan sürede zaman yönetimi ve sınav anında yapılması gerekenler büyük önem taşımaktadır.

Kendinizi belirli bir nete şartlandırarak endişelenmek yerine stratejinize odaklanın.

Sınava şartlarla dolu bir kafayla girmek düşüncelerin kilitlenmesine ve sınava yoğunlaşamamaya neden olabileceği gibi gereksiz strese de neden olabilmektedir.

Sınavda şartlı yaklaşım yerine zamanı verimli kullanma stratejisi, kodlama stratejisi, dikkati toplama stratejisi gibi sınav stratejileriniz üzerine yoğunlaşmanız yararlı olacaktır.

Sınava çalışmayı ne zaman bırakmalıyım, sorusu en çok sorulan sorulardandır.

Sınava yönelik çalışmaların ne zaman bitirileceğine yönelik kesin bir ifade kullanmak doğru değildir. Eğer bir aday son güne kadar çalışmak beni rahatlatır diyorsa son güne kadar ders çalışabilir. Lakin konuların son güne bırakılmayacağı bir çalışma programı ile hazırlanmak gerektiğini düşüyorum.

Sınavı öncesi doğru bilinen yanlışlar!

Sınav öncesi aşırı çay ve kahve gibi içecekleri tüketmek yarar sağlamaz.

Sakinleştirici veya uyarıcı niteliği taşıyan ilaçlar kullanmak size yarar sağlamaz.

Sınav sabahı sınava aç gitmeyin, abartmayın da mutlaka dengeli bir

82

MART 2015

kahvaltı yapın.

Sınavı kazanmış kişilerin fikirleri mutlak doğru değildir.

Ben sınavda stres yaşamam demeyin, hazırlıklı olun.

Sınav stratejinizi alanınıza göre belirleyin.

Hangi alanda kendinize güveniyorsanız o alandan başlanmanız moral açısından doğru olacaktır. Puan getirmesi açısından baktığımızda genel olarak sayısalcı adayların Türkçe, matematik ve fen bilimler testinden başlayıp sonra sosyal bilimler testine devam etme; eşit ağırlıkçı adayların Türkçe ve matematik testlerinden başlayıp fen ve sosyal bilimler testiyle devam etmeleri puan getirisi bakımından avantajlı olacaktır. Sözel alanındaki öğrenciler için Türkçe ve sosyal bilimler testleri ile başlayıp

matematik ve fen bilimleri ile devam etmeleri avantajlı olacaktır.

Uzun soru zor soru değildir. Özellikle Türkçe testinde uzun paragraf soruları gelebilir.

Soru paragrafının uzunluğu öğrencilerin gözünü korkutmamalıdır.

Sorularla boğuşmayın.

Sınavın her bölümdeki sorular aynı değerdedir. Örneğin çok kolay bir matematik sorusu ile çok zor matematik sorusu aynı puan getirmektedir. Zaman kaybını önlemek için soruları ikinci tura bırakmak gerekir.

Soruları kodlarken zaman kazanın.

Kitapçığınızdaki soruları çözer çözmez kodlamak en çok kullanılan taktiktir fakat ikişer sayfa soru çözümü ardından sınav kağıdı kodlamak sizin soluklanmanızı sağlayacağından bu taktiği seçmeniz yararlı olacaktır.

UNUTMAYIN ÖSYM sınav sorularının zorluk dereceleri şöyledir: %40 herkesin çözebileceği normal zorluktaki sorular. %20 orta derecede zorluktaki sorular. % 20 orta derecede kolaylığa sahip sorular. % 10 çok kolay sorular. %10 oldukça seçici sorulardan oluşmaktadır.

Soruların % 70’i tüm adaylar tarafından çözülebilecek türde sorulardır.

Dört Mevsim Bahçeşehir

EĞİTİM

Arka sıralarda oturmak Sınıfta nerede otururdunuz? Öğretmen masasının hemen önünde mi?

Orta sıralarda mı? Pencere kenarında mı? En arka sıralarda mı? Sahi o sınıflarda bulunan sıralar/sandalyelerin yeri neden hiç değişmez? Sanki zemine sabitlenmiş gibi dururlar. Değiştirirseniz öğretmen kızabilir..

Sınıfınız “düzensiz” diye nam salabilir...

Sınıf içindeki eşyalar, ders sırasında o dersliği kullananlar için bir araçtır. Öğretmen kürsüsü, sıralar/sandalyeler, tahtalar, tebeşirler, kitaplıklar, pencereler, perdeler, projeksiyon makinesi, mevsim haritası, tarih şeridi, dünya haritaları, küre, ülkemizin coğrafi ve fiziki haritaları, askılar, daha neler neler..

Gözlerinizi kapatıp ilk okuldaki sınıfınızı hayal edin.. Zihninizde canlandı mı? Kolay değil, 5 yıl aynı sınıfta, o eşyaları kullandınız. Her bir eşyaya gözünüz gibi baktınız.

Zarar verdiğiniz eşyayı kimi zaman aileniz karşıladı, kimi zamanda okul yönetimi yerine yenisini koydu.. Haylazlıklarda kullanılan ilk eşyalar genellikle sınıflardaki eşyalar olur.

Bir eğitsel araç kadar aynı zamanda bir oyun aracı olmuştur sınıf içindeki eşyalar..

Sınıftaki eşyalar içinde en çok yer tutan

sıralar/sandalyelerdir. Son yıllarda sıraların yerini daha ergonomik sandalyeler alsa da ülkemizin büyük çoğunluğunda dersliklerde sıralar kullanılmaya devam etmektedir. Ne yazık ki, o sıraların yeri genellikle hiç değişmemektedir… Sıraların sınıf içindeki yeri, o dersliği kullanmak isteyen öğretmenin eğitimsel hedefleri yönünden zaman zaman değişiklik gösterebilir. Sıralar kendi başlarına bir anlam ifade etmezler. Onlar, öğrencilerin ders esnasında oturmaları ya da gerektiğinde bir materyal olarak kullanılmaları için sınıflarda vardırlar. Öğretmenler öğrenme ortamını hazırlarken sıraları, eğitim amaçları doğrultusunda kullanırsa öğrencilerin aktif öğrenmelerine önemli katkılar sağlayabilirler. Örneğin; öğrencilere grup çalışması yaptırmak isteyen öğretmen 4 ya da 6 kişiden

oluşan öğrencilerin sırada geYARD. DOÇ. DR . riye dönerek MEHMET İNAN grup oluşturmaları yerine, sıraların yönünü değiştirerek gruplama (küme) yapabilmelidir. Bu küme çalışması öğrencilerin birbirlerini tümüyle görebilmeleri, etkili iletişim kurabilmeleri, aktif katılımın sağlanabilmesi ve öğretmenin kümenin tüm elemanlarına ulaşabilmesi yönünden oldukça önemlidir. “mış gibi” yapılmış bir grup (küme) çalışması beklenen etkiyi göstermeyebilir. Benzer şekilde “U”, “Kare”, “Dikdörtgen”, “Çember”, “Yıldız” vb. geometrik şekilleri kullanarak sınıf içindeki sıraların düzeni eğitimin çıktılarına sağlıklı bir şekilde ulaşabilmek için kullanılabilir.

tudem

SON BAŞVURU

SINAV TARİHİ

3 NİSAN 11 NİSAN GENEL YETENEK VE EĞİLİM BELİRLEME SINAVI Tudem Genel Yetenek ve Eğilim Belirleme Sınavı Nedir?

Yetenekler değişik işlemler uygulanarak ölçülür. Ölçüm için kişilere SÖZCÜK, SAYI, SİMGE ve ŞEKİL kullanılarak zihinsel işlemler yaptırılır. Bu ölçme-değerlendirmenin diğer uygulamalardan farkı değişik işlemlerin aynı anda ve eşit koşullarda birçok kişiye yaptırılması ve yapılan işin nesnel bir şekilde değerlendirilmesidir.

Sınavın tüm Türkiye'de aynı anda uygulanma amacı budur.

Sınav GEÇERLİLİK KAT SAYISI YÜKSEK SINAV ÖLÇÜTLERİ ile öğrencinin kendini tanımasını olanaklı kılarken; okul yöneticileri, öğretmen ve rehberlik birimlerine öğrencilerini daha iyi tanıyabilmeleri için veri sağlar. Anne babalara ise çocuklarının GİZLİ GÜÇLERİNİ görme olanağı verir.

Neden farklı bir sınav?

1

Öğrencinin bilgisini ölçmesinin yanı sıra ilgi, beceri ve yeteneklerini belirler.

2

Öğrencinin yetenek ve eğilim alanlarını ölçerek, öğrenciyi yönlendirecek kişiler için veri oluşturur (Öğretmen, anne baba, rehberlik birimi vb.)

3

Öğrencilerin alan seçimlerini tesadüfen ya da sadece akademik durumlarına göre değil, kendi ilgi ve yeteneklerini tanıyarak yapmaları için veri sağlar.

4

Sınav sistemi ve ders programları sürekli değiştiği için akıl yürütmenin ön planda olduğu ve yeni değerlendirme yöntemlerinin geçerli olduğu bir sınavdır.

5

Öğrencinin kendi yaşamını yönetebilecek öz disiplini ve denetimi oluşturmasında önemli rol oynar.

6

Okul yöneticileri, öğretmen ve rehberlik servisleri GEÇERLİLİK KAT SAYISI YÜKSEK SINAV ÖLÇÜTLERİ ile öğrencilerini daha iyi tanır.

7

Üst düzey öğrenme gücüne sahip öğrencileri belirler, bu öğrencilere uygun eğitim sunan kurumlara geçiş aşamasında veri oluşturur.

TUDEM GENEL YETENEK ve EĞİLİM BELİRLEME SINAVI (11 NİSAN 2015) Adı Soyadı

:

TC Kimlik No

Cinsiyeti:

Telefon

0

Cep Telefonu

0

5

e-posta

:

Adres

:

Okul

:

İlçe:

Sınıf

:

İl:

Şube

:

Sınav Merkezi

: Okyanus Koleji Bahçeşehir

SON BAŞVURU: 3 NİSAN 2015 Bu formu eksiksiz bir şekilde doldurduktan sonra Atlas Kırtasiye kayıt noktasına teslim edebilirsiniz.

@

Doğum Tar.:

SPOR

Bi Bir başarı öyküsü

“Bir antrenör için en büyük mutluluğun sporcunuzun bir şeyleri başardığını görmek olduğunu düşünüyorum. Düşünsenize onu küçücük bir çocukken alıyorsunuz, o minicik ellerine topu verdiğinizde gözlerindeki pırıltıya şahit oluyorsunuz, zor ve sıkıntılı bir eğitim süreci yıllar alıyor” Değerli okurlarımız yeni sayımızdan hepinize merhaba, bu ay sizlerle sporcularımın ortaya koyduğu bir başarı öyküsünü paylaşmak istiyorum. Bildiğiniz üzere Abdi İbrahim Ortaokulu beden eğitimi öğretmeni ve voleybol antrenörüyüm. Okulumuz yıldız kız voleybol takımının İstanbul okullar arası voleybol maçlarında ortaya koydukları mücadele ve elde ettikleri başarının içinde yıllardır beraber çalışmanın getirdiği bir ekip ruhu ve takım olma olgusu yatmaktadır.

Okulumuz voleybol takımı bu sene maç serüvenine başlarken hedeflerini ortaya koyarak bu hedefler doğrultusunda çalışmalarına devam etti. Eleme gruplarıyla başlayan serüven çeyrek final, yarı final ve final grubu maçlarıyla nihayete erdiğinde takımımız İstanbul’un ilk 6 takımı arasına adını yazdırmayı başardı ve Türkiye finallerine gitme hakkını elde etti. Yaklaşık 1 ay süren turnuvada herkes yataklarında uyurken sporcularım sabah 6:30’larda okul önünde maça gitmek için hazır bekledi. Her gün maç oynamak zorunda kalan kızlarım ger-

90 MART 2015

çekten çok yoruldular ve çok yıprandılar.

Rakiplerin birbirine şans tanımadığı bir turnuvada onlar kendilerine inanarak tam bir takım oldular ve İstanbul son 8 takıma kalana kadar bütün maçlarını kazandılar. İnanmışlardı ve kendilerine güveniyorlardı, İstanbul’un birçok seçme sporcularından oluşan özel okullarıyla kıyasıya bir mücadeleye giren takımım, birçok maçta geri düşmesine rağmen oyundan hiç kopmadan mücadele etti ve hakettikleri bir zafere ulaştı.

Değerli okurlarımız, bir antrenör için en büyük mutluluğun sporcunuzun bir şeyleri başardığını görmek olduğunu düşünüyorum. Düşünsenize onu küçücük bir çocukken alıyorsunuz, o minicik ellerine topu verdiğinizde gözlerindeki pırıltıya şahit oluyorsunuz, zor ve sıkıntılı bir eğitim süreci yıllar alıyor, bu süreçte birçok şeyle sınanıyorsunuz. Karşıdan gelen topu tutmaya korkan bir çocuktan ortaya bir voleybolcu çıkarmak, mücadele hırsı yüksek bir ekip olabilmelerini sağlamak için insanüstü bir

SAVAŞ KAHRA uğraş vermek MAN BAHÇEŞEHİR gerekiyor.

VOLEYBOL SP OR KULÜ Anne babalaKOORDİNATÖR BÜ Ü rın bitmek tükenmek bilmeyen, koç “Benim çocuğum yapabilir mi, olur mu, oynayabilir mi?” sorularına cevap bulmak, onları ikna etmek çok daha büyük bir sabır gerektiriyor. İşte bu uzun süreçlerden hep birlikte geçtiğim sporcularımın bu başarısı, final maçından önce bir sporcumun yanıma gelip koç “Çok heyecanlıyım, içimde kelebekler uçuşuyor” dediğini duymak, maç sonunda hepsinin sevinç gözyaşlarına şahit olmak, anne babalarının tiründeki sevinçlerini görmek, benim en büyük mutluluğumdur. Bir antrenör olarak başka ne isteyebilirim ki.

Değerli okurlarımız Bahçeşehir’e ve bana bu gururu yaşatan kızlarım, kaptan Aylin, Şevval, Hazan, Dilara, İlknur, İrem, Kayra, Ceren, Selin ve Asya’yı tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.

Diğer sayımızda buluşmak üzere sevgiyle ve Dört Mevsim Sporla kalın…

DOĞAL YAŞAMIN SIRLARI

Bitkinlik ve Yorgunluğa PROF. DR. MURAT KARTAL

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ FARMAKOGNOZİ ANABİLİM DALI

Ankara Üniversitesi ve Bezmialem Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde görev yapan yazarımız; Tıbbi Bitkiler, Bitkisel Ürünler, Bitkisel İlaçlar, Aromaterapi, Fitoterapi, Fitokozmetik, Doğal İlaçlar ve Doğal Tedavi Yöntemleri konusunda yurt içi ve yurt dışında dersler ve seminerler vermiştir. Sağlık Bakanlığı’nda Komisyonlarda görev almakta, Farmakognozi ve Fitoterapi Derneği, Antiaging ve Estetik Tıp Derneği yönetim kurulu üyesidir.

Sevgili Bahçeşehir’liler bu sayıda yaşamında özellikle strese ve iş yüküne bağlı yorgunluk ve bitkinlik yaşayanlar için bitkisel öneriler sunuyorum.

Beslenme bozuklukları, yiyecek duyarlılığı, hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü) ve zararlı maddelere maruz kalma (vücutta zararlı kimyasalların varlığı) “açıklanamayan” bitkinliği olan kişilerde görülen ortak şikayetlerdir. Tıbbi testler belli bir hastalık ortaya koymazsa, rahatsızlığınızın nedenlerini gidermek icin bitkisel ürünleri kullanmanız yararlı olabilir.

Nedeni ne olursa olsun bitkinliğinizin üstesinden gelmede sağlıklı bir diyet şarttır. Tükettiğimiz yiyecekler yoluyla, vücudumuzun işlemesini sağlayan yakıtları elde ederiz ve yakıtın uygun türden olmaması durumunda, vücut düzgün çalışmaz. Genel bir kural olarak diyetimiz, taze meyve, sebze, kepekli buğday ekmeği ve tam buğday ürünleri ile bakliyatlar da dahil olmak üzere vücuda kolay yoldan enerji sağlayacak besleyici yiyecekleri merkeze koyarak temellenmelidir.

Vücudunuza enerji sağlamayacak ve zarar verebilecek yiyecekler tüketmekten

kaçının. İşlenmiş et ve gıda ürünleri, hazır yiyecekler, kızartılmış yiyecekler, yapay katkı maddeleri, alkol içeren yiyecekler bu türler arasında sayılabilir.

Halsizliğe Bitkisel Çözüm: Ginseng

Kökü şekil olarak insana benzeyen çok yıllık otsu bir bitkidir. Gövde dik, basit ve dallanmamıştır.

Panax ginseng’in köklerinin beyaz ve kırmızı olarak 2 şekli bulunur. Beyaz ginseng, kökün işlenmemiş halidir.

Bazen daha da beyazlatılıp, kurutulur.

Kırmızı ginseng, beyaz ginseng köklerinin su buharıyla işlem görmesi sonucu sertleşip ve kızarmasıyla meydana gelir.

Kırmızı ginseng, beyaz ginsenge göre daha üstün değildir.

Kırmızı kore ginsengde bulunan en etkili madde ginsenozit olarak tespit edilmiştir. Kore ginsenginde yer alan ginsenozit oranı diğer ginseng türlerine göre daha fazladır. Ginseng kökü görünümü insana benzediği için adamotu olarak da adlandırılır.

Ginseng bitkisi doğal şekilde Kuzey doğu Çin’de Kore’de ve Rusya’nın uzak doğu bölgesinde yetişmektedir. Kültürü Kore, Çin, Rusya, ve Japonya’da yapılmaktadır. Ülkemizde ginseng bitkisi yetişmemektedir.

Panax ginseng’in üretimi ve satışı Kore’de Kore Resmi Tekel İdaresi tarafından yapılmaktadır. Kullanılan Ginseng kökleri yaklaşık 6 yılda yetişir. Yabani olarak yetiştiği gibi kültürü de yapılmaktadır. Ginseng kökü hasat edildikten sonra kurutuluş biçimine göre kırmızı veya beyaz ginseng adını alır.

Etkileri Yorgunluk, bitkinlik, konsantrasyon kaybı gibi durumlarda, iyileşme dönem-

92 MART 2015

Dört Mevsim Bahçeşehir

GİNSENG Ginseng kökleri tüm vücudu güçlendirir, canlandırır bu nedenle bir anti-aging maddesi olarak çalışır. lerinde mental ve fiziksel kapasitenin arttırılmasında, anti-stres etki ile adaptojen olarak davranıp vücutta stresin oluşturduğu dejeneratif etkilerin azaltılmasında, diabetik hastalarda kan şekerinin düzenlenmesinde, erektil disfonksiyonlu olgularda ereksiyon kapasitesinin ve libidonun arttırılmasında kullanılır.

Ginseng; vücudun strese karşı dayanıklılığını artıran (adaptojen) bir bitkidir.

Ginseng uzak doğuda asırlardır stres ve yorgunluğu azaltmak amacıyla kullanılmaktadır. Ginseng bitkisi zafiyete karşı ve enerji kaynağı olarak kullanımıyla bilinir.

Ginseng; vücut sistemlerinin dengelenmesine yardımcı olmaktadır. Adaptojen ginsengin insan sağlığı üzerinde düzenleyici etkisini ifade etmede kullanılan terimdir. Ginsengle ilgili yapılan araştırmalar ile fiziksel ve zihinsel gücü artırıcı, bağışıklık sistemini ve vücut fonksiyonlarını destekleyici etkileri gösterilmiştir.

Ginseng, Panax ginseng (Kırmızı ginseng) ve Amerikan ginseng (Panax quinquefolium) olarak 2 çeşittir. Bir de Sibirya ginsengi olmakla beraber ginse-

nozit etken maddesini taşımadığı için orijinal ginseng sayılmamaktadır.

Kullanılış ve Doz Panax ginseng kök ekstresi içerisindeki ginsenozidlere göre standardize edilmiş preparatlar ile yapılmış yeterli araştırma yoktur. Geleneksel olarak günlük 0.5 – 2 g. panax ginseng kök tozuna eşdeğer Panax ginseng ekstreleri önerilmektedir.

Mental ve fizik kapasitenin arttırılması, adaptojenik antistres etki ile diabetik hastalarda kan şekerinin düzenlenmesi amacıyla % 4-7 ‘ lik konsantrasyonlarda total ginsenosid içeren panax ginseng ekstreleri en az 200 mg/ gün dozda önerilmektedir. Bu kullanım alanları için günlük 600 mg.’ a kadar Panax ginseng ekstrelerinin kullanılabileceği bildirilmiştir.

Erektil disfonksiyon için bölünmüş 3 doz halinde günlük 900 ile 1800

mg. kök toz ekstresi önerilmektedir.

Ginseng kullanım önerisi en az 3 hafta en fazla 2-3 ay olarak tavsiye edilmektedir. 3 hafta kullandıktan sonra 1 hafta ara verip tekrar 3 hafta kullanmak en tercih edilen kullanım şeklidir.

Yan etkileri Uzun süreli önerilen dozlarda ginseng kullanımında ciddi bir yan etki tanımlanmamaktadır. Ancak yüksek dozda uzun süre kullanıldığında ginseng suistimal sendromu diye tanımlanan ve hipertansiyon, sinirlilik, irritabilite, diyare, cilt döküntüleri ve uykusuzluk ile karakterize klinik bir tablo tanımlanmıştır. Gönüllü erkeklerde Panax ginseng kök ekstresinin antioksidan özelliğinin araştırıldığı 8 haftalık bir başka araştırmada günlük 600 mg ginsenoside eşdeğer ekstre kullanımı sonrasında toksisite ve istenilmeyen herhangi bir etki tanımlanmamıştır. mkartal@ankara.edu.tr

MART 2015

93

ELELE MUTF AK ATÖLYESİ

YEMEK

Lorlu Pazı Dolması

MALZEME

2

demet pazı gr ince bulgur 250 gr lor peyniri 2 soğan 200

25

ml sıvıyağ ml süt 500 ml sıcak su 1 çorba kaşığı tereyağı 200

HÜLYA ŞAKIR

Facebook/elele

mutfakatolyesi

20

ml nane kadar tuz, Karabiber Pul biber Yeteri

HAZIRLANIŞI Soğanları ince doğrayın. Kuğu Tencerede sıvıyağı ısıtıp soğanı kavurun. Bulgur, sıcak su, tuz ve baharatları ekleyin ve tencerenin kapağını kapatın. Bulgurlu karışım soğuduğunda lor peynirini ekleyip karıştırın. Pazı yapraklarını yıkayın sap kısımlarını kesip kaynar suda çok hafif yumuşayıncaya 1-2 dk kaynatıp soğuk sudan geçirip süzdürün. Pazı yapraklarını tezgaha serin, damarlarını bıçak ile alın. 3 cm uzunluğunda şeritler şeklinde kesin. Hazırlamış olduğunuz harcı pazının ucuna koyun ve muska şeklinde katlayın. Fırını 180 derecede ısıtın. Dolmaları fırın kabına dizin. Tereyağını eritin, tereyağı ve sütü karıştırıp dolmaların üzerine gezdirin. Fırın kabının kapağını kapatıp önceden ısıtılmış fırında 30 dk pişirin. Pişirmelerinizi fırın pişirmesine uygun tencerelerde de yapabilirsiniz.

Salatalıkta Ayva Marmeladı MALZEME 2

ayva gr toz şeker 2 karanfil 2 ml kırmızı gıda boyası 50 ml portakal suyu 4 salatalık 200

HAZIRLANIŞI Ayvaları soyun. Ortasını alıp, rendeleyin. Ayvaların çekirdeklerini ayırın. Toz şeker ve gıda boyasını karıştırın.

Rendelenmiş ayva, ayva çekirdekleri, şeker ve karanfili karıştırıp tencerede ayvalar yumuşayıncaya kadar pişirin.

Gıda boyasını koyup karıştırın. Salatalıkları dikine ikiye kesip istediğiniz büyüklükte ortalarını çıkarıp dolmalık şeklinde hazırlayın. Pişirmiş olduğunuz ayva marmeladını soğuduğunda salatalıkların içine koyup servis edin.

94 MART 2015

GÜZELLİK

GÜZEL FİKİRLER

YASEMİN YURTMAN CANDEMİR

Güzellik asırlar boyu, insanoğlunun en sevdiği, en çok üstünde konuştuğu konu!

Gelin, hep birlikte güzelleşelim…

Bahar sadece doğaya gelmesin, cildinizde de baharı yaşayın! Baharda çiçekler açar, yapraklar yeşerir, doğa uyanır. Bu uyanma aynı zamanda canlanmadır da!

Cildimizde de bu canlanmanın yaratılması, onun savunmasının artmasını, doğanın getirdiği alerjenlerle veya güneşin olumsuz etkileriyle de mücadele etmesini sağlayacaktır. Cildimizi doğru şekilde uyararak daha sağlıklı ve genç yapabiliriz. Hazır bahar aylarındayken neler yapabileceğimizi öğrenmek için kulak verin!

Yeme alışkanlıklarımız etkili Çevre kirleticilerinin oluşturduğu etkileri ortadan kaldırmaya yarayan antioksidanlar, en çok kırmızı, yeşil ve turuncu renkli meyve ve sebzelerde boldur. Bunların kızartılmadan, aşırı haşlanmadan tüketilmesi, posa ve vitamin desteği yapar, cildin canlı ve parlak görünmesini sağlar. Fast food tarzı, kızartılmış, doymuş yağ oranı yüksek gıdalar ve alkollü içecekleri tüketmek doğru değil. Özellikle sardalye, alabalık ve

96 MART 2015

ton balığı gibi yağlı balıkları haftada iki kez yemek gerekir.

Beyaz ekmek, bisküvi, kremalı pasta gibi çok tatlı ve nişastalı besinler insülin dengesini bozar. Kolajen liflerini dağınık hale getirir. Bu da cildin destek dokusunun gevşeyip sarkması anlamına gelir. Tatlı gıdalar alerjik tepkimeleri kolaylaştırır.

Kahve ve alkol tüketilmesi; cildin susuz kalması, kuruması, gözaltı torbaları oluşması ve morarmalara neden olur.

Güneşe çıkmadan önce meyve yiyin!

Güneşe karşı korunmak, yanmadan bronzlaşmayı bilmek önemli. Özellikle öğlen saatlerinde güneşe çıkmamaya özen gösterin. Doğru güneş koruyucu kullanın.

Uzun saatlerce güneşlenmek yerine; her gün yavaş yavaş güneşten faydalanmak zarar görmemizi engelleyecektir.

Güneşe çıkmadan önce bol bol renkli meyvelerden yerseniz cildiniz ışıl ışıl olur. Ayrıca güneş altında parfüm sürmemek lekelerden korunmak için doğru bir yaklaşım.

MERKEZİ

GÜZELLİK

Dört Mevsim Bahçeşehir

Stresten uzak durun, cildinizi koruyun Mutluluk her zaman çekicilik ve ışıltı verir. Gülümsemeyi, kahkaha atacak olayları yakalamayı bilmek, hayatın olumlu yanlarını görmeyi başarmak, dostlarla ve sevdiklerimizle birlikte olmak stresi azaltır. Stres, bize sadece kırışıklık ve grisarı bir cilt verir. Mutlu olmayı öğrenin.

Cildiniz egzersizle ışıldasın Düzenli egzersiz yapılması sağlıklı kan dolaşımı, açık damarlar ve iyi beslenen, toksik maddelerden arınan cilt demek.

Egzersizin yirminci dakikasından sonra mutluluk hormonu endorfin salgılanır. Açık havada yapılan düzenli ve sürekli egzersiz, cilt renginizi güzelleştirir, cildinize parlaklık ve ışıltı kazandırır.

Ayda bir kese yaptırın Bol su içmeli, sudan her şekilde faydalanmalı. 60 kilo civarında bir erişkinin yaklaşık olarak 1,5-2 litre su içmesi gerekir. Su, dolaşımı destekler, alınan besinlerin özümsenmesi için gereklidir.

Aynı şekilde zararlı maddelerin atılması için de suya ihtiyaç var.

Ne şanslıyız ki suyla yapılan terapiler, geleneğimizde de var. Hamamlarda yüzyıllar boyu geleneksel temizlenme yöntemi olan bugünün peeling’i keselenmeyle atalarımız pırıl pırıl ciltlere sahip olmuş. Benzer şekilde; spa merkezleri, hamamlar, termal tesislerde banyolar veya masajlarla sudan faydalanmak cilde bakım yapacaktır.

Ayda bir kese yapmak ciltteki ölü hücreleri uzaklaştırır. Cildin temizlenmesi için en doğru ve en basit yolsa su! Kuru ve yağlı ciltler için uygun olan sabun veya temizleyicileri suyla kullanmak en basit ve temel temizliktir.

Güzellik uykusu günde 8 saat!

Günde en az sekiz saat ve derin uyku cilt güzelliğinin olmazsa olmazı! Cildimiz uyku sırasında salınan hormonlarla kendini tamir eder. Yapılanmasını düzenleyip yenilenir. Kısa ve düzensiz uykular, alkol veya uyku ilaçları alınması uyku kalitesini bozar. Cilt güzelliğini olumsuz etkilenir.

98 MART 2015

Bahar aylarında neler yapalım?

Cildinizi düzenli olarak temizleyin, makyajla uyumayın.

Cildinize günde üç kez ufak parmak darbeleriyle

masaj yapın. Gerektiği kadar cildi haftalık peeling ile ölü deriden arındırın.

Her gün güneş koruyucu ürün kullanmaya özen gösterin. Nemlendirici özellikli, makyaj altına sürülebilen olsun. Makyaj ürünlerinin de doğal, mineral bazlı olmasına özen gösterin.

Yaza bronz bir tenle girmek için baharda çalışmaya başlayanlardansanız dikkat: Bronzlaşmak eşittir yaşlanmak! Bu nedenle mümkünse solaryum yerine otobronz kremlerini tercih edin.

Detoks ve şok zayıflama programlarını yaparken cildin de şok olabileceğini, sarkma ve bağ dokusunda bozulma olabileceğini unutmayın.

Cildinizin üst tabakasını düzenli olarak soyarak, alt tabakasını hücre üretimi için canlı tutmalısınız.

Modern yaşam stres ve çevre kirliliği getirdiği için kendimizi bunlardan korumayı bilmemiz gerekiyor. Cildimiz açısından bunu yaparken pahalı kozmetiklere ve bakım ürünlerine avuç dolusu servet harcamak çok gereksiz. Basit alışkanlıklar edinerek cildimizi yıllarca sağlıklı ve ışıltılı koruyabiliriz.

GÜVENİLİR-KONFORLU UZMAN ELLERDE OLMANIN AYRICALIĞINI YAŞAYIN

GENİTAL 550 TL YERİNE

400 TL

B.BACAK+ GENİTAL+K.ALTI 1700 TL YERİNE

1500 TL

GENİTAL +K.ALTI 750 TL YERİNE

600 TL

Y.BACAK+ GENİTAL+K.ALTI 1300 TL YERİNE

1100 TL

DİĞER PAKETLERİMİZİN FİYATLARINI ÖĞRENMEK İÇİN LÜTFEN ARAYINIZ.

Alexandrite Lpx Epicare

Neden Alexandrite Epicare?

Bay ve bayanlara ten üzerinde alerjik yan etkisi yoktur.

Batık kıl tedavisinde en etkin yöntemdir.

Soğutma sistemi ile acısını en az hissedilen cihazdır.

Uygulamadan hemen sonra kılların yüzeyden yok olması çok büyük avantajdır En hızlı lazerdir. Komble vücut 1 saat içinde taranır Uygun ten ve kıl'da en hızlı sonuç veren cihazdır Test atışımız ve muayenemiz ücretsizdir.

Yanlızca tıp merkezi ve hastanelerde kullanılabilen bir sistemdir.

CİLT BAKIMI VE SIVI GERME TEDAVİLERİ GENOSYS VE DERMAPLUS ürünleri ile

TEMEL TEMİZLİK BAKIMI DERMAPEN

SKAR ve AKNE TEDAVİSİ LEKE TEDAVİSİ ANTİ AGİNG TEDAVİ

BOTOKS (YÜZ KIRIŞIKLIK VE K.ALTI) DOLGU (DUDAK VE YÜZ) IŞIK DOLGUSU MEZOTERAPİ (ZAYIFLAMA) MEZOTERAPİ (LEKE)

İĞNELİ EPİLASYON BÖLGESEL ZAYIFLAMA (vella smooth, body selülit, lenf drenaj) MASAJ (klasik, isveç ve medikal masajı) KALICI MAKE-UP İPEK KİRPİK EL VE AYAK BAKIMI KİRPİK VE KAŞ BOYAMA

AMELİYATSIZ

AMELİYATSIZ

ELDEN VE KREDİ KARTINA TAKSİT İMKANLARI

BİLGİ ALMAK İÇİN:

IŞIK

BURUN DOLGUSU ESTETİĞİ

GÜLÜŞ ESTETİĞİ

Kişileri bilgilendirme amaçlı olup; reklam tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımamaktadır.

Tel: 0212 605 0 605 Gsm: 0507 607 52 00

Süleyman Demirel Cad. No:7 Esenkent/Esenyurt

MART SONUNA KADAR GEÇERLİDİR

PÜRÜZSÜZ BİR GÜZELLİĞE MERHABA DEMEK İÇİN!!!

MODA Gecenin En Romantikleri: Kimye Ödül törenine eşi Kanye West ile katılan Kim Kardashian, poz verdikten sonra basın mensuplarının şov ısrarına dayanamadı ve eşiyle öpüştü. Kameralara romantik görüntüleriyle poz veren ünlü çift, kırmızı halıya böyle damga vurdu. Jean Paul Gaultier tasarımı elbiseyi iyi taşımış doğrusu! Elbiseyi biraz fazla dekolte bulsam da bu tarz Kimʼe yakışıyor.

BENGÜ ARSLAN

www.modaheryerde. com Genel Yayın Yönetm eni

2015 GRAMMY ÖDÜLLERİ'NİN

Gecenin En Rüküşü: Lady Gaga Brandon Maxwell parlak elbisesinin dekoltesine mi, elbiseyle aynı renk saçlarına mı, o duruşuna mı, yoksa konseptiyle uyumsuz kavalyesine mi laf söylesek bilemiyoruz inanın ki!

102 MART 2015

Müzik dünyasının en saygın ödüllerinden biri olan 57.

Grammy Ödülleri sahiplerini buldu. Kırmızı halıdaki şıklık yarışı ise bu sene oldukça çekişmeli geçti. Los Angeles’da Staples Center’da yapılan ödül töreninde kıyafetlerini beğendiklerim kadar beğenmediklerim de oldu.

Kimisi saçıyla kimisi aksesuarlarıyla geceyi renklendirdi.

2015 Grammy Ödülleri'nin en dikkat çekici ismi Rihanna'ydı diyebilirim. Giambattista Valli imzalı kabarık etekli, şeker pembesi tuvaletiyle sevimli ama bence oldukça rüküştü, tüm bakışları bu biraz tuhaf elbisesi ise kesinlikle üzerine çekmeyi başardı...

Gecenin En Şıkı: Taylor Swift Gecenin en şık ismi ise kuşkusuz Taylor Swift'ti.

Elie Saab imzalı yeşil bir tuvalet giyen Taylor, şıklığını platform topuklu mor ayakkabılarıyla tamamlamıştı.

Gecenin En Cool Saçı: Gwen Stefani Atelier Versace tulumu oldukça başarılı, asıl dikkat çeken ise cool saçları bence... Tulumun straplez yaka detayları kalbimi fethetti.

Gecenin En İstikrarlısı: Beyonce Proenza Schouler elbisesiyle her zamanki gibi şık görünen Beyonce yine şaşırtmadı, her zaman ki gibi oldukça şık ve bir o kadar da zarif.

Dört Mevsim Bahçeşehir

Erkekleri de unutmak olmaz...

Bu gecenin en şık erkeği kesinlikle Sam Smith... Mr Grammy; “yılın en iyi yeni sanatçısı”, “en iyi şarkı”, “en iyi kayıt” ve “en iyi pop vokal albümü” ödüllerini alarak 3 farklı takım elbise giydi. Ödülünü ise; kalbini kıran eski sevgilisine ithaf ettiği için de kalbimi fethetmedi değil!

EN'LERİ

Gecenin Kusursuzu: Rita Ora Prada elbisesiyle ve mükemmel saçlarıyla listemin bir numarasına oturdu bu harika kadın...

Elbisesinin rengi, gizli seksiliği ve kuyruğu tek kelimeyle kusursuz.

Gecenin En İddialısı: Madonna Givenchy elbisesini hiç yaşlanmayan tarzına çok yakıştırdım. Tam onun tarzını yansıtan bu maximalist kombini Madonnaʼdan başkası taşıyamazdı herhalde.

MART 2015

103

ASTROLOJİ

Bahçeşehir'in vazgeçilmez tarotçusu Nisa, artık İsveç Yotebori'de yaşıyor ama her ay olduğu gibi, aylık burç yorumlarıyla bu sayımızda da yine sizlerle...

nisadincer03@gmail.com

Geçtiğimiz ayın gecikme ve aksiliklerinden sonra enerjisi güçlü ve ay boyunca etkili günler karşılıyor sizleri.

Finansal konularda şans sizden yana.

Gelirinizde hatırı sayılır bir artış yaşayabilirsiniz… Özel hayatınızda ise aşk huzur ve coşku sizinle… Evliliğiniz her zamankinden çok daha keyifli bir hal alabilir eşinizle iletişiminiz mükemmeldir bir elmanın iki yarısı gibi tamamlarsınız birbirinizi. 15 20 Mart tarihlerinde arkadaşlık ilişkilerinize dikkat etmelisiniz. Özellikle iş arkadaşlarınızla çok fazla yakınlaşmamalı ve sizi ilgilendirmeyen konularda fikir beyan etmemelisiniz.

KOÇ

Gökyüzü ayın ilk haftası beklediğiniz ve sizin için önem taşıyan güzel haberleri alabileceğinizi müjdeliyor sizlere. Sahip olduğunuz sevdiğiniz emek verdiğiniz herşeyin önemini biliyor olmanız geçmişte yapmış olduğunuz fedakarlıklar sizleri güçlendirecek ve beklemediğiniz güzel olumlu etkileri taşıyacak hayatınıza. Ayın 15ʼi ve 19ʼu arasında süpriz tatil planları yapabilir sevdiklerinizle bir arada olmanın tadını çıkarabilirsiniz. Bu ay sizler için süpriz enerjileri barındırmakta. Gücünüzün ve yapabileceklerinizin farkına varıp hayatın size sunduklarını sevgi ile kucaklayın.

BOĞA

Ayʼın ilk 10 günü iş ve aşk hayatınızda gözler sizin üzerinizde olacak. İnsanların üzerinde çok olumlu etkiler bırakacak ve hayranlıklarını kazanacaksınız.

Bu dönemde gerek iş gerek özel yaşamınızda pek çok teklif alabilirsiniz. Bu olumlu etkinin büyüsüne kapılmadan gerçekçi hareket eder gelen teklifleri akıllıca değerlendirirseniz kalıcı fırsatlar yakalamış olursunuz. Arzu ve isteklerinizi gerçekleştirmek için harekete geçin mücadele edin ve kazanın. Bekar Aslanʼlar sizler için bu süreç çok güzel etkileri beraberinde getirmekte korkularınızı dünde bırakın ve aşka doğru cesaretle yürüyün.

ASLAN

Gökyüzü Mart ayının ilk haftasından itibaren yaşama karşı arzu ve isteklerinizin bir hayli yükseleceğine dünya görüşünüzün önemli yönde gelişerek sizi daha kararlı daha güçlü bir hale getireceğine işaret etmekte. Bu dönem sizlere yaşamınızın birçok noktasında önemli değişimler yaşatabilir. Bu ay boyunca iş ve özel hayatınızla ilgili önemli gelişmeler ve fırsatlarla karşılaşabilirsiniz. Ailevi olaylar sizi bir hayli yorabilir maddi manevi fedakârlık ettiğiniz insanlardan hiç hak etmediğiniz davranışlar görerek üzülebilirsiniz.

BAŞAK

Gökyüzü bu ay kendinizi geliştirmeniz Ayʼın ilk haftası duygusal konularda yenilenmeniz ve önümüzde ki ay yaönemli kararlar almamaya özen gösterpacaklarınızı planlamanız imkanlarımelisiniz. Kendinizi ifade ederken söznızı genişletmeniz için destekliyor cükleri seçerek kullanmalısınız. sizleri. Maddi manevi güçleneceğiz bir Ortaklıkları olan Teraziʼler karşı tarafın dönem için alt yapınızı güçlendirebilehatalarından kaynaklanan zararlarla ceğiniz imkanlarla karşılaşacaksınız. karşılaşabilirler. Son derece dikkatli Dostluklarınız pekişecek sizi tamamolunması gereken bir zaman dilimi. 19 layacaklar adeta ve daha da güçlenMarta kadar iş ve özel yaşamınız sizleri meniz için seferber olacaklar. Sizi yoran olay ve kişilere karşı bir hayli yorabilir. Dengeli ve sakin tavrınızı korursanız bugüniyi bir ders vereceksiniz. Arkadaş ve dostlarınız ile ilişkileriniz leri en az zararla atlatabilirsiniz. Maddi konularda ve kariyeriçok daha iyi bir hal alacak ve sizler özel yaşamınızda da on- nizde önemli insanlardan gelecek destekle var olan şartlarınızı ların aracılığı ile keyifli gelişmeler yaşayacaksınız. hızlı iyileştirerek enerjisi yüksek bir döneme gireceksiniz

İKİZLER

Ayʼın ilk 10 günü işinizle ilgili önemli gelişmeler söz konusu. Gelişmelerin gidişatı tamamen sizin tutumunuza göre gerçekleşecek.

Diplomatik davranırsanız kazanırsınız. Düşüncelerinizi ulu orta paylaşmadan hareket etmeli ve herkesin eteğinde ki taşları dökmesine izin verdikten sonra yapmanız gerekenleri hızlı bir şekilde uygulamaya geçmelisiniz. İş ve eğitim hayatınızda ertelediğiniz her şeyi gündeminize alacak çevrenizdeki insanların da desteğini alarak gerçekleştirebileceksiniz. Özel yaşamınızda da karışık etkiler olabilir.

YENGEÇ

104 MART 2015

TERAZİ

Ayın ilk 10 günü iş ve özel yaşamınızla ilgili önemli kararlar vermeden önce gerçekten ne istediğinizi nerede olmak istediğinizi iyi belirlemeli ve kararlarınızı bu doğrultuda vermelisiniz.

Geçmişte yaşadığınız ilişkiler arkadaşlıklar borç ve alacaklar bu dönemde yeniden karşınıza çıkabilir ve kendinizi tam anlamı ile baskı altında hissederek yanlış kararlar alabilirsiniz. İş hayatınızda beklentileriniz istediğiniz hız ve doğrultuda ilerlemeyebilir ve ödemelerinizle ilgili gecikmeler yaşayabilirsiniz. Sabırlı olun ve fevri davranışlarla hakkınızı almaya çalışmayın.

AKREP

Dört Mevsim Bahçeşehir

Bu ayın sizler için şifresi olabildiğince planlı hareket etmek olmalı. İş hayatınızda açık ara ön plana çıkacağınız bir dönemdesiniz. Şansınızı akıllıca değerlendirmeli ve birinci önceliğinizi işinize vermelisiniz. Kimseyle ikili tartışma içine girmeyin bırakın saldırsınlar kim dost kim düşman ayırt edeceğiniz zamanlardasınız. Eş ya da sevgilinizle romantizmin yoğun yaşanacağı paylaşımlarınızın çok daha sıcak ve samimi olacağı zamanlardasınız keyfini çıkarın ve gereksiz kıskançlıklarla ilişkinizi hırpalayacak davranışlar içinde bulunmamaya özen gösterin.

YAY

Gökyüzü ayın ilk 10 günü öfkenizi kontrol altına almanız için uyarıyor sizleri. Herşeyi ben bilirim tavrı ile hareket eder yakın çevrenizi çalışma arkadaşlarını eşinizi haksız eleştirilerinizle kırarsanız; Kırdığınız kadar kırılabilir derin pişmanlıklar yaşayabilirsiniz.

Dünyanın merkezi siz değilsiniz! Dünyanın en mükemmel insanı siz olamayacağınız gibi! En iyisi duygularınızı ego ve öfkenizi kontrol altına alın.

Kendinize tarafsız bir öz eleştiride bulunun. İnanın gördüğünüz tabloyu sizde onaylamayacaksınız.

OĞLAK

Gökyüzü ayın ilk 7 günü işinizle ilgili konularda oldukça temkinli davranmanız için uyarıyor sizleri.

Finansal konularda risk almamalı kendinize aşırı güvenerek yatırımlarda yeni girişim ve planlamalarda bulunmamalısınız.

Ağzınızdan çıkan sözlere dikkat edin sözlerinizin ağırlığının altından kalkamayabilirsiniz. Hukuksal konularda söylediklerinizden dolayı başınız ağırabilir ve buna bağlı sorunlar yaşayarak haksızlığınızı yenilgiyle çevirebilirsiniz dikkatli olun. Aşk hayatınızda önemli gelişmeler yaşayabilir yeni bir ilişkiye adım atarak hayatınızın rotasını farklı bir yöne çevirebilir sizi anlayan tamamlayan özel bir insanla yeni başlangıçlara doğru yol alabilirsiniz.

KOVA

Gezegensel enerjiler etkilerini ayın ilk haftası yoğun olarak hissettirmeye başlıyor. Aile ilişkileriniz de 3. şahıslardan kaynaklanabilecek problemlere karşı sakinliğinizi koruyarak her duyduğunuza inanmadan hareket etmelisiniz. Kimsenin sizi değerlerinizden uzaklaştırmasına fırsat vermemelisiniz. Özel yaşamınızda gerçeklerden kaçan bir tutum içinde olursanız ilişkiniz işin içinden çıkılmaz bir hal alabilir. Pozitif düşünün geçmişte kalması gereken düşüncelerinizden arının. Yeni başlangıçlar için içinizde ki enerjiyi doğru yönlendirin.

BA ALIK

MART 2015

105

HUKUK

ŞİDDETE MARUZ KALAN

AVUKAT ŞİRİN ERK HUKUK

ŞİLLİ

BÜROSU

Tekrarlamayacak.

Kocam beni seviyor, bana zarar vermek istemez.

Yaşadıklarımı kimseye anlatmamam gerekiyor. Çocuklarımın iyiliği için kabullenmeliyim.

Yapabileceğim bir şey yok.

Hak etmiştim.

Bu benim kaderim.

Başlıktaki soru ve altındaki yanıtlar Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’ nün Aile İçi Şiddete ilişkin hazırlamış olduğu kitapçıkta yer alıyor. Şiddete uğrayan esasen mağdur olan kadınların şiddet karşısında hissettiklerini göstermesi açısından oldukça çarpıcı.

Bianet'in yerel ve ulusal gazetelerden, haber sitelerinden ve ajanslardan derlediği haberlere göre, 2014’te en az 281 kadın öldürüldü, 109 kadın ve kız çocuğuna tecavüz edildi / tecavüz girişiminde bulunuldu, 560 kadın yaralandı, 140 kadın ve kız çocuğuna cinsel tacizde bulunuldu. Yılda yaklaşık 2000 boşanma başvurusunun yapıldığı İstanbul'da, başvuruların yüzde 85'inin nedeni şiddet.

Son bir yılda İstanbul Barosu'na yapılan koruma talepli başvuru sayısı 300 civarında. Adalet Bakanlığı'nın verilerine göre, Türkiye'de kadınlara yönelik cinayet oranı son istatistiklere göre 2002 ile 2009 yılları arasında yüzde 1400 artış gösterdi.

2015 yılında da önceki yıllarda olduğu gibi kadına yönelik şiddet en ciddi problem. Son dönemde hepimizi hüzne boğan hadiseler de maalesef bu tespiti destekliyor. Ülkemizde kadınlara karşı şiddetin önlenmesi ve kadın erkek eşitliğinin sağlanması adına çıkarılmış birçok düzenleme bulunmaktadır. Ancak bu yazımda özellikle kadına karşı şiddet konusundaki 08.03.2012 tarihinde Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’u değerlendireceğim.

Yasa koyucu tek başına kadına karşı şiddetin önlenmesini ve kadının korunmasını yeterli görmeyerek başta çocuklar olmak üzere aile bireylerini de kanun kapsamına alarak isabetli bir tercih yapmıştır. Kanunun amacı kadına karşı şiddetin önlenmesi, şiddete maruz kalmış kadınların korunması olduğu kadar ailenin ve şiddete maruz kalmış çocuk ve diğer aile bireylerinin de korunması ve şiddetten kurtarılmasıdır.

Kanunun öngördüğü koruyucu tedbirlerin bazılarının uygulanmasına mülki amirler de karar verebilmektedir. Mülki amir tanımına valiler/valilikler ve kaymakamlar/kaymakamlıklar girmektedir. Kanun mülki amir olarak valilere ve kaymakamlara kanun kapsamında yer alan bazı koruyucu tedbir kararlarını vere-

106

MART 2015

bilme hakkı ve yetkisi tanımıştır ancak uygulamada sıklıkla görülen bir durum değildir. Genellikle valiler ve kaymakamlar bu yönde yetkileri olduğunun dahi farkında değillerdir. Unutulmaması gereken konu mülki amirlerin her koruma tedbirini değil kanunda sayılı olan bazı tedbirlerin uygulanmasına karar verebilecek olmasıdır. Mülki amirlerin uygulanmasına karar verebilecekleri tedbirler; Şiddet mağduru kadına ve çocuklarına uygun barınma yeri sağlanması, Geçici olarak maddi yardım yapılması, Rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesi, Şiddet mağdurunun hayati tehlikesi olması halinde koruma altına alınması, Şiddet mağduruna veya çocuğuna kreş imkânı sağlanmasıdır.

Mülki amirlerin verebileceği koruyucu tedbir kararları istisnaidir asıl yetki kanuna göre hâkimlerdedir. Hâkim hem koruyucu hem de önleyici tedbir kararları verebilmektedir. Hâkimin verebileceği koruma kararları mülki amirlerin verebileceklerine oranla daha fazla ve daha uzun süreli ve niteliklidir. Hâkim gerekli görürse şiddet mağduru kadın ve çocukların işyerlerinin değiştirilmesine, kocasından farklı bir yerleşim yeri belirlenmesine, bazı şartların varlığı halinde ortak konut var ise bu konuta aile konutu şerhi konularak tek taraflı olarak satılmasının engellenmesine ve dahi şiddet mağdurunun kimlik ve sair bilgilerinin değiştirilmesine karar verebilmektedir. Şiddet mağdurunun kimlik ve sair bilgilerinin değiştirilmesi şiddet mağduruna tamamen yeni bir hayat hakkı tanınması imkanınakavuşmasını sağlayacaktır. Ancak bu koruyucu tedbirlere maalesef çok sık başvurulmamaktadır. Ülkemizde genel olarak kullanılan tedbirler hakimler tarafından verilen önleyici tedbirlerdir. Gerekli görülmesi halinde bu tedbirlerden birden fazlası da aynı anda uygulanabilmektedir. Şiddet mağdurlarına yönelik olarak hakaret ve sair davranışlarda ulunulmasının yasaklanması, şiddet uygulayan kişiyi ortak konuttan uzaklaştırılması ve şiddet mağdurunun ortak konutta yaşamasının sağlanması, şiddet mağduruna ve çocuklarına yaklaşılmasının ya-

Dört Mevsim Bahçeşehir

KADIN NE DÜŞÜNÜR? saklanması, eşyalarının zarar görmesinin engellenmesi, telefonla dahi iletişim kurmasının engellenmesi, şiddet mağdurunun talebi olmasa dahi şartlara göre uygun bir tedbir nafakasına hükmedilebilmesi hâkim tarafından verilebilecek önleyici tedbir kararlarına örnek olarak sayılabilir. Bu ve benzeri önleyici tedbirlerin verilebilmesi ve dahi birden fazlasının aynı anda uygulanabilmesi kanun koyucunun isabetli kararlarıdır.

Bu kanun kapsamındaki suç ve eylemlerden haberi olan herkes gerekli makamlara suç duyurusunda ve ihbarında bulunabilirler. Kanunun uygulanması için doğrudan şiddet mağduru kadının ve/veya çocuklarının başvurması gerekmez. Verilecek olan önleyici ve koruyucu tedbir kararları en fazla altı aylık bir süre için verilebilmektedir.

Ancak tedbirin verilmesine sebep olan olaylar ve eylemler devam etmekteyse bu sürenin uzatılması mümkündür. Ayrıca verilen tedbir kararı sonradan kaldırabileceği gibi değiştirilebilir. Daha önce verilmemiş bir tedbir kararı şartların uygun olması halinde sonradan da verilebilir. Bilinmesi gereken bir diğer önemli husus da koruyucu tedbir kararının gecikmeksizin verilmesi gerektiğidir. Tedbir kararının verilmesi için şiddet uygulandığına dair delil veya belge aranmamaktadır. Bu sebeple şiddet mağduru kadınlar ve çocuklar bu kanun kapsamından yararlanmak istemelerine karşın ellerinde delil olmadığından hareketle kanuna başvurmaktan çekinmemelidirler. Önleyici veya koruyucu tedbir kararı verilmesine rağmen kadına veya hakkında tedbir kararı verilenlere karşı herhangi bir şiddet eylemine girişen veya tedbir kararına aykırı davranan kişiye aykırılığı oranında 3 ila 10 gün arasında zorlama hapsi verilebilir. Bu karar ertelenmez, paraya çevrilemez ve adli sabıka kaydına geçmez. Tedbir kararına aykırı davranan kişinin bu aykırılığı tekrar etmesi halinde zorlama hapsinin süresi on beş gün ile otuz gün arasında belirlenir. Ancak her halde toplam zorlama hapsinin süresi altı ayı geçemeyecektir.

Başvurabileceğiniz kurumlar Polis merkezleri, jandarma karakolları Sağlık kuruluşları Cumhuriyet Savcılığı Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İl Müdürlükleri Alo 183 (Aile, Kadın, Çocuk ve Özürlü Sosyal Hizmet Danışma Hattı) Belediyelerin Kadın Danışma Merkezleri Baroların Kadına Yönelik Şiddet telefon hatları ve Adli Yardım Kurulları Kadın örgütleri Sonuç olarak kadına yönelik şiddetin önlenmesinin sadece yasa yapılarak önlenemeyeceğini belirtmek isterim. Maalesef bu güne kadar sadece yasa yaparak sorunların kendiliğinden çözüleceği yanılgısına düşüldü. Yasa hükümleri titizlikle uygulanmadıktan sonra dünyanın en iyi kanunlarını da yapsanız çözüme ulaşmak imkânsız. Normatif düzenlemelere ek olarak; kadına yönelik şiddeti, üçüncü sayfa haberlerinden ibaret görmek yerine toplumsal bir mesele ön kabulüyle; konunun hukuksal boyutuna ek olarak kültürel, ekonomik, siyasi bütüncül politikalar üreterek sona erdirebileceğimize inanıyorum

Soru ve sorunlarınız için: sirinsilli@gmail.com

Önleyici veya koruyucu tedbir kararı verilmesine rağmen kadına veya hakkında tedbir kararı verilenlere karşı herhangi bir şiddet eylemine girişen veya tedbir kararına aykırı davranan kişiye aykırılığı oranında 3 ila 10 gün arasında zorlama hapsi verilebilir.

MART 2015

107

OTOMOBİL

Yeni Mazda6’mı yoksa BMW 5 Serisi’mi? Bu sorunun cevabı benim için Mazda6. İşte sebepleri: İkisini yan yana koydum. BMW 5 ve Mazda6’yı. Mazda6’nın görünümü çok daha sportif ve atletik. Durduğu yerde sanki hareket halindeymiş gibi görünen inanılmaz akışkan bir tasarımı var. Koyu kırmızı ‘Ferarri’ rengi, kaslı, yere yakın ve geniş duruşu tüm gözleri üzerine çekiyor.

BMW 5 yanında sönük sıradan bir yıldız gibi görünüyor. Onu 5 ile karşılaştırdığımda, yollarda bolca gördüğümüz sıradan sedan bir aile arabasının yanında kırmızı bir süper spor otomobil durduğunu fark ediyorum. Aslına bakarsanız Mazda6 ne kadar süper spor bir otomobil gibi görünse de, o da bir sedan aile arabası. Ama bu gerçeği o güçlü kaslarının arasına öyle bir gizlemiş ki, onu spor bir coupe’den ayırmak imkânsız.

Alışılmışa Meydan Okuyun!

Mazda markası ‘hareketin ruhu’ anlamına gelen bu özel tasarıma ‘KODO’ ismini vermiş. Japon marka Mazda6 modelini bu hareketten ilham alan ruhun yeni amiral gemisi olarak görüyor. Gerçekten de yeni Mazda6 göz alıcı bir estetiğe sahip bu tasarımla alıştığımız sıradanlığa meydan okuyor!

110 MART 2015

Daha bitmedi, anlatacak o kadar çok özelliği var ki, ilk defa hangisini anlatarak yazıma devam edeceğimi bilmiyorum. Bir kere 165beygirlik 2 litre benzinli motor çok tutumlu. Test sürüşü için full depo yakıtla teslim aldığım Mazda6’nın benzin göstergesi uzun bir sürüş sonrası bile yerinden hiç kıpırdamadı. Bir ara bu acaba dizel miydi diye kendi kendime sordum.

Mazda, ‘skyactiv teknolojisi’ olarak adlandırdığı bu yepyeni mühendislik harikasını, düşük yakıt tüketimini en gelişmiş güvenlik özellikleriyle birlikte sunmak olarak tanımlıyor.

Yaklaşık 1.5 ton ağırlığında olan Mazda6, 100km’de sadece 5.9lt benzin harcıyor. En gelişmiş güvenlik özellikleri derken, işte size yeni Mazda6’da sunulan standart unsurlardan bazıları: Önünüze bir engel çıktığında fren yapmaz veya yapamaz durumdaysanız sizin yerinize otomatik frenleme yapan SBCS (Akıllı Şehiriçi Fren Desteği), şerit değiştirme uyarı sistemi (LDWS), geri görüş kamerası, adaptif bi-xenon ön farlar, uzun far kontrol

sistemi (HBC) ve arka araç izleme sistemi (RVM).

Tüm Ekstralar Standart! İşte Mazda’yı diğer Premium markalardan ayıran bir başka özellik; Diğer markaların bazı versiyonlarına vereceğiniz fiyatın çok daha altına, içinde her türlü temel ve lüks ihtiyaçlarınıza cevap verebilen donanımlar Mazda6’yla standart olarak geliyor.

19inch’lik süper spor jantlar, çevrenize konser vermenize olanak veren Bose 11 hoparlörlü müzik sistemi, deri döşeme, çift bölgeli otomatik klima, anahtarsız giriş ve çalıştırma.

Her şey 129,800 TL’lik etiket fiyatının içinde. Şu anki Euro kuruyla bu 46,000Euro oluyor ki, bu fiyata 5 Serisi yerine 3’ü bile zor alıyorsunuz.

Sadece 165 Beygir Olamaz!

Gelelim sürüş özelliklerine. İşte kalbinizin çalındığı yer tam da burası! Onun direksiyona oturup da gaza bastığım anda ilk düşüncem: ‘bu gerçekten sadece 165beygir miydi? Çünkü 2 litrelik motor en az

Dört Mevsim Bahçeşehir

OTO KEYİF

200 at gücüne sahipmiş TUNÇ ALTINBAŞ gibi hissettiriyor. Bunun DOKTOR TEST SÜRÜ CÜNÜZ sebebi gerçekten ancak süper spor otomobillerde bulabileceğiniz ‘mükemmel anlık gaz tepkisi’. Diğer bir değişle, bu araç siz nerdeyse gaza basmayı kafanızda daha düşünürken, gaza ba- Mazda tüm sıyor! Şaka yapmıyorum, o dünyada ekstra güce ihtiyacınız olduğu anda altınıza sizi oturduğunuz olduğu gibi yerden ileri doğru iten uçan bir Türkiye’de de halı geliyor. Tüm bunları yaparken ikinci hissettiğiniz şey ise en iyi tek kelime: ‘güven’.

Yeni Mazda6’da eleştirebilecek insanlarla hiçbir unsur bulamıyorum. Tek çalışıyor. kelimeyle 2015’in en iyi 10’u araDirekt Avrupa sına ilk sıralara onu koyarım. O bir keyif makinası, bir süper bölgesine spor, aynı zamanda çok güvenilir bağlı Mazda bir liman ve tam bir tasarım harikası. Paranızın karşılığını fazlaTürkiye’de sıyla alabileceğiniz nadide bir çalışan otomobil. Tebrikler Mazda!

insanların kalitesi sektörün çok üzerinde.

MART 2015

111

Dört Mevsim Bahçeşehir

POLİTİKA

Peki, Ergenekon’un hesabını kim verecek?

Bir dönemin anlı şanlı savcısı Zekeriya Öz son dönemde üst üste iki röportaj verdi. O konuştukça ben de yaşadıklarımı hatırladım, yeniden o günlere döndüm. Çünkü Zekeriya Öz, “kimseye kötülük yapmadım” diyordu.

Hemen herkesin Ergenekon’u tartıştığı günlerdi. Her gün birileri gözaltına alınıyor, soruşturuluyor ya da tutuklanıyordu. Birçok kişi “Sıra bende mi?” diye soruyordu. Savcı Zekeriya Öz, bir iddianame hazırlamış ve orada gizli tanıklara da yer vermişti. Ben ve editör arkadaşım Eyüp Erdoğan, gazetecilik refleksiyle ‘Kim bu gizli tanıklar?’ diye bir haber hazırlamıştık. İddianamedeki isimleri araştırmış, gerçek isimlerine yer vermeden (rumuzlarıyla) aslında bugüne kadar ne işler yaptıklarını yazmıştık. Hatta bir gizli tanık bulup, onunla röportaj bile yapmıştık.

Haber çok ilgi gördü, birçok gazete de alıntı yaptı. Kısa süre sonra bir polis ev telefonlarından Eyüp ile beni arayarak, sorumlu müdür ile birlikte emniyet müdürlüğüne gelmemizi istedi. Tabii hemen avukatımızı aradık. Avukat, “Bu davet şekli uygun değil, yazılı olarak bildirilmesi lazım, ama yine de yarın birlikte gidip ne olduğuna bakalım” dedi.

Bir gün sonra ben, Eyüp, sorumlu müdürümüz Neval Barlas ve avukatımızla emniyete gittik. Polisler bizi oldukça güler yüzle karşıladılar. Avukatımız neden buraya çağrıldığını sorunca, Savcı Zekeriya Öz’ün talimatı ile yaptığımız haber nedeniyle ifademizin alınacağını söyledi. “Tamam” dedik. Gizli tanıklar haberini neden yaptığımızı, amacımızı vs. sordular. Bu sırada bir kâğıt çıkarıp, Eyüp’e uzatarak bu kişiyle neden cep telefonuyla görüştüğünü sordu (Eyüp’ün haber amaçlı görüştüğü kişi o dönem eski bir emniyet müdürüydü). Avukatımızın araya girmesiyle bu soruya yanıt vermedi Eyüp, ama bu arada teknik takipte olduğunu da anladık. İfadeler alındıktan sonra bizi Savcı Zekeriya Öz’ün de görmek istediğini, onun da bir takım soruları olacağını söylediler. Bu arada, “Dışarıda basın mensupları var, isterseniz sizinle savcılıkta buluşalım” dediler. Kabul ettik.

Beşiktaş’taki 19’uncu Ağır Ceza Mahke-

112

MART 2015

mesi’ne gittik, polisler oradaydı. Savcı Öz, tek tek bizi odasına almaya başladı. İlk olarak Neval Hanım girdi. Yaklaşık 30 dakika sonra, odadan sinirleri bozulmuş ve gözü yaşlı şekilde çıktı. Eyüp Savcı’nın odasına girerken ben Neval Hanım’ın yanına gittim.

Neval Hanım, kısa süre önce bir kaza sonucu düşmüş ve yanlış hatırlamıyorsam kalçasını kırmış ve bu nedenle platin takılmıştı.

Savcı Öz, sorularını yöneltirken, durumunu anlatıp, “Oturabilir miyim” dediğinde, “Ayakta otur” yanıtını verdiğini söyledi. Nitekim beni de odada ayakta sorguladı. Bu arada bir polis odaya girdi ve “Sayın Savcım biz ayrılabilir miyiz?” diye sorunca, “Nereye gidiyorsunuz, ben belki bunları tutuklayacağım” yanıtını verdi. Kafamız karıştı tabii. Telefonla çağrılıyorduk ve şimdi tutuklamadan bahsediyordu. Neyse ki bizi bıraktı, ama hakkımızda Ergenekon terör örgütünün medya ayağı olmaktan dava açtı.

Aylar sonra beraat ettik.

KÖTÜLÜK YAPMAMIŞ Bunu neden anlattığıma gelince; Zeke-

Zekeriya Öz

riya Öz, görevden alındıktan sonra önce CNN’ye sonra da CEMAL SUBAŞ Bugün gazeI TEMPO DERG tesinden İS İ YAZI İŞLERİ M ÜDÜRÜ Nazlı Ilıcak’a röportaj verdi.

CNN’de kimseye kötü davranmadığını, yanlış yapmadığını söyledi. Nazlı Ilıcak’a ise ünlü bir gazetecinin (Emin Çölaşan’ın) Ergenekon soruşturmasına eklenmesi için üst düzey baskı yapıldığını söyledi. Öz, konuşmaya devam ettikçe, yaptıklarıyla icraatlerinin tutarlılık kazanmadığı ortaya çıkıyor.

Kimseye kötülük etmedim diyor ama onlarca kişi cezaevinde yattı, para kasası denilen kişi beş parasız öldü. İnsanlar üzerindeki manevi baskı ise hala hafızalarda.

Değerlendirmeyi kamuoyuna bırakıyorum, ama soruyorum, o kadar acıların hesabını kim/kimler verecek? Üstelik artık üst perdeden “Ergenekon terör örgütü yok” deniliyor. CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın ‘Ergenekon’ davası kapsamında tutuklu bulunduğu sırada İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü'nde tedavi görürken taburcu edilmesine yönelik hazırlanan heyet raporunun işleme konulmayarak gizlendiği iddiasıyla, 5'i profesör toplam 8 enstitü çalışanı hakkında ‘silahlı terör örgütüne üye olmadan yardım etme’ suçundan açılan davada, savcı mütalaasını verdi, tüm sanıklar için beraat kararı verilmesini istedi.

Savcı, "Ortada mahkeme kararıyla tespit edilmiş bir silahlı terör örgütü olmayınca, ona yardım etmenin de mümkün olamayacağını" belirterek, tüm sanıkların beraat etmesini istedi.

Bu işte bir terslik var ve korkarım birçok örnekleri gibi canı Ergenekon’la yananlara yine kimse hesap vermeyecek.

Dört Mevsim Bahçeşehir

HALUK LEVENT’ten 100 gün üst üste konser Şarkıcı Haluk Levent, uyuşturucu maddelerin zararlarına dikkati çekmek amacıyla Türkiye'nin birçok yerinde 100 gün üst üste konser verecek.

AT

KÜLTÜR-SAN

ÇÜR

HATİCE GÜL İNANÇ

Gerçekleştirdiği sosyal projelerle gündeme gelen rock müziğin tanınan ismi Haluk Levent, yeni bir sosyal sorumluluk projesine hazırlanıyor. Son dönemlerde bonzai kullanımının artması nedeniyle bu soruna dikkati çekmek isteyen Levent, Türkiye'nin dört bir yerinde 100 gün sürecek konser dizisi gerçekleştirmeye karar verdi.

Yaz aylarında her güne bir konser sığdırmayı hedefleyen ve konser maratonuna İzmir'in Seferihisar ilçesinden başlayacak

olan Levent, 100. konserini İstanbul'daki Harbiye Açık Hava Sahnesi'nde yaparak bu maratona son vermeyi planlıyor.

Daha önce 10 saat 55 dakika sahnede kalarak bir rekora imza atan Haluk Levent, 100 günlük konser maratonuyla ilgili de Guinness Rekorlar Kitabı'na başvurduklarını söyledi.

Levent, konserlerden elde edilecek gelirin, uyuşturucu bağımlılarının tedavisini yürütecek bir rehabilitasyon merkezinin açılması için kullanılacağını söyledi.

Sizin için seçtiğimiz konser ve etkinlikler Suzan Kardeş 10 Mart 2015 Beyoğlu Hayal Kahvesi Fazıl Say 12 Mart 2015 TİM Show Center Ajda Pekkan 13 Mart 2015 Bostancı Gösteri Merkezi Julio Iglesias 14 Mart 2015 Ülker Sports Arena Laldback Luke 14 Mart 2015 Volkswagen Arena MFÖ 14 Mart 2015 Wyndham Grand Kalamış Marina Hotel

The Haunted 15 Mart- Garajistanbul Türk Rock Antolojisi 20 Mart 2015 İş sanat Kültür M. Gökhan Tepe 20 Mart 2015 Bostancı Gösteri Merkezi Lara Di Lara 20 Mart 2015 Salon İksv Mirkelam 21 Mart 2015 Beyoğlu Hayal Kahvesi Göksel 21 Mart 2015 Bostancı Gösteri Merkezi Opeth 22 Mart 2015 KüçükÇiftlik Park

Jolly Joker İstanbul Konserleri Zuhal Olcay Albüm Lansman Konseri . . . . . . .9 Mart Haluk Levent- Kurtalan Ekspres . . . . . . . . . . .11 Mart Levent Yüksel . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .13 Mart Mehmet Erdem . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .14 Mart İlyas Yalçıntaş . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .16 Mart Bu Gece Hicaz . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .18 Mart Hakan Vreskala . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .19 Mart Cem Adrian . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .20 Mart Yıldız Tilbe . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .25 Mart Halil Sezai . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .28 Mart

114 MART 2015

Arash - 24 Mart 2015 Volkswagen Arena Ben Orhan Veli 24 Mart 2015 Barış Manço Kültür Mer. Bulutsuzluk Özlemi 26 Mart 2015 Beyoğlu Hayal Kahvesi Pinhani 27 Mart 2015 Beyoğlu Hayal Kahvesi Yeni Türkü 27 Mart 2015 Kadıköy Sahne

Model 28 Mart 2015 Beyrut Performance Şevval Sam Ve Kurtalan Ekspres 28 Mart 2015 The Mekan Taksim Mehmet Atlı ve Anadolu Quartet 29 Mart 2015 Kadıköy Halk E. M. Cem Adrian 11 Nisan 2015 Kadıköy Sahne

Vizyona girecek filmler 9 MART: Love, Rosie,

Büyük Gözler, Chappie, Lazarus Etkisi, Çekmeceler, Bir Varmış, Bir Yokmuş, Yeni Dünya, Havana’ya Dönüş 18 MART: Son Mektup, Kingsman: Gizli Servis, Sindirella, Mandıra Filozofu: İstanbul, Selam: Bahara Yolculuk, Bana Adını Sor, Çekmeköy Underground 20 MART: Fokus, OHA: Oflu Hoca’yı Aramak,

Kocan Kadar Konuş, The Gunman, Goodnight Mommy, Uzun İnce Bir Yol, Pasolini, İkinci Bir Şans 27 MART: Evim, Güvercin Uçuverdi, Terkedilmiş 3 NİSAN: Merdiven Baba, Figüran, Hızlı ve Öfkeli 7, Aşkopat, Münafık, Tehlikeyle Flört, Fransız Kadınları, Şans Ayağıma Geldi 10 NİSAN: Aşk Olsun, Piramitin Laneti, Fırıldak Ailesi, Scouts vs. Zombies, Sonsuz Bir Aşk, Kaçış 1950

DAHİLİYE CHECK-UP KALP ELEKTROSU EKG AKCİĞER GRAFİSİ ANEMİ VE KAN HASTALIKLARI HEMOGRAM KAN DEMİRİ KAN YAĞLARI TRİGLİSERİD HDL KOLESTEROL LDL KOLESTEROL TOTAL KOLESTEROL

UZMAN ELLERLE GÜZELLİK YANI BAŞINIZDA Bahçeşehir Medical Center

DİABET VE METABOLİZMA HASTALIKLARI AÇLIK KAN ŞEKERİ TSH SERBEST T3 SERBEST T4 ÜRİK ASİT

KARACİĞER HASTALIKLARI SGPT SGOT

EPİLASYON CİLT BAKIMI ZAYIFLAMA

İDRAR YOLLARI VE BÖBREK HASTALIKLARI TAM İDRAR TETKİKİ ÜRE KREATİN ÜSTÜN HİZMET KALİTESİ İLE YENİ YERİMİZDE SİZLERİ BEKLİYORUZ...

DİYETİSYEN PAKETİ Haftada 1 kez 8 haftalık diyetisyen görüşmesi (30-45 dk) 2 kez İç Hastalıkları uzmanı ile görüşme (30 dk. muayene) 8 kez vücut analizi 8 haftalık tedavici liste Kan Yağları testi (Total KolesterolTrigliserid-Total Lipid) Hemogram testi Açlık Kan şekeri ölçümü TSH T3 T4

Tel: 0541 942 46 42 BAHÇEŞEHİR 1. KISIM ARDIÇ CD. NO:45/B (City Club Yanı) BAHÇEŞEHİR / İSTANBUL

Tel: 0212 669 11 98 (3 Hat) 0212 669 12 00 Faks: 0212 669 60 58

EN GÜZEL ÇOCUKLAR

SARP DEVRİMCİ

AN

KKİRM

LAL A

POY

RAZ

DURU HIZIR

ÖDE

R

ZTOK

L BO SEÇİ

İMCİ

YAPRAK DEVR

ÇOCUĞUNUZUN EN ÖZEL ANININ (En güzel güldüğü ,a FOTOĞRAFINI BİZ ğladığı, doğum günü v.s.)

E YOLLAYIN YAYIN LAYALIM...

BEBEĞİNİZİN, ÇO CUĞUNUZUN DE RGİMİZDE YER ALMASINI İS TİYORSANIZ 4 AYLİN DEVRİMCİ

mevsimsizden@g mail.com ADRESİNE YOLLA YIN

SİZİN ÇOCUĞUN UZ DA SAYFALARIMIZI S ÜSLESİN...

BULMACA

118 MART 2015

Dรถrt Mevsim Bahรงeล ehir

REHBER ÖNEMLİ TELEFONLAR Başakşehir Belediyesi Bahçeşehir Karakolu İtfaiye Alo Ambulans

212 444 06 69 212 669 26 21 212 669 31 37 212 669 55 66

Bahçeşehir Aile Sağlık Mer. Bahçeşehir Taksi Durağı Esenkent Taksi Durağı PTT 1. Kısım Muhtarlık 2. Kısım Muhtarlık

212 669 63 60 212 669 86 86 212 672 09 46 212 669 16 00 212 669 85 10 212 669 80 25

76D

146T

BAHÇE EH R-TAKS M (Ç FT KATLI) hatt› Gidi -Dönü sefer süresi: 180 dakika KITA ND. hatt›r

BO AZKÖY MH.-BAHÇE EH R-YEN KAPI hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 155 dakika

BAHÇEŞEHİR Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

TAKSİM Kalkış saati İş Günleri Cumartesi

05:15 05:30 05:40 05:50 06:00 06:10 06:20 06:30 06:40 06:50 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:50 09:10 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:20 17:40 18:00 18:20 18:40 19:00 19:20 19:40 20:00 20:20 20:40 21:00 21:20 21:40 22:00

19:20 19:40 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:50 23:10 23:30 23:50

05:30 05:50 06:10 06:25 06:40 06:55 07:05 07:15 07:30 07:45 07:55 08:10 08:25 08:40 08:55 09:10 09:25 09:40 09:55 10:10 10:25 10:40 10:55 11:10 11:25 11:40 11:55 12:10 12:25 12:40 12:55 13:10 13:25 13:40 13:55 14:10 14:25 14:40 14:55 15:10 15:25 15:40 15:55 16:10 16:30 16:50 17:10 17:30 17:50 18:10 18:30 18:50 19:10 19:30 19:50 20:10 20:30 20:50 21:10 21:30 21:50 22:10 22:30

06:00 06:25 06:50 07:10 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:50 20:10 20:30 20:50 21:10 21:30 21:55

19:30 19:50 20:10 20:30 20:50 21:10 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:15 23:30 23:50 00:15

Pazar/Tatil 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:50 22:10 22:30 22:50 23:10 23:30 23:50

Not: OTOLAR AVCILAR YANYOLA GİRMEZ, E-5 YOLUNDAN GİDER. Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

BOĞAZKÖY SON DURAK Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

YENİKAPI Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

05:25 05:35 05:50 06:05 06:15 06:25 06:35 06:45 06:55 07:05 07:15 07:25 07:40 08:00 08:20 08:40 09:00 09:20 09:40 09:55 10:10 10:25 10:40 10:55 11:10 11:25 11:34 11:55 12:10 12:25 12:40 12:55 13:10 13:25 13:40 13:55 14:10 14:25 14:40 14:55 15:10 15:25 15:40 15:55 16:10 16:25 16:40 16:55 17:10 17:25 17:40 17:55 18:10 18:25 18:40 18:55 19:10 19:25 19:40 19:55 20:10 20:25 20:40 20:55 21:10 21:25 21:40 22:00

06:10 06:30 06:50 07:20 07:35 07:50 08:15 08:30 08:45 08:55 09:05 09:15 09:25 09:35 09:50 10:05 10:25 10:40 10:55 11:10 11:25 11:40 11:55 12:10 12:25 12:40 12:55 13:10 13:20 13:40 13:55 14:10 14:25 14:40 14:55 15:10 15:25 15:40 15:55 16:10 16:25 16:40 16:55 17:20 17:35 17:50 18:05 18:20 18:35 18:50 19:05 19:20 19:35 19:50 20:05 20:20 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:55 22:10 22:25 22:40 22:55 23:10 23:25 23:45 00:10

05:25 05:35 05:50 06:05 06:15 06:25 06:35 06:45 06:55 07:05 07:15 07:25 07:40 08:00 08:20 08:40 09:00 09:20 09:40 09:55 10:10 10:25 10:40 10:55 11:10 11:25 11:34 11:55 12:10 12:25 12:40 12:55 13:10 13:25 13:40 13:55 14:10 14:25 14:40 14:55 15:10 15:25 15:40 15:55 16:10 16:25 16:40 16:55 17:10 17:25 17:40 17:55 18:10 18:25 18:40 18:55 19:10 19:25 19:40 19:55 20:10 20:25 20:40 20:55 21:10 21:25 21:40 22:00

05:30 05:50 06:10 06:30 06:50 07:10 07:25 07:40 07:55 08:10 08:25 08:40 08:55 09:10 09:25 09:40 09:55 10:10 10:25 10:40 10:55 11:10 11:25 11:40 11:55 12:10 12:25 12:40 12:55 13:10 13:25 13:40 13:55 14:10 14:25 14:40 14:55 15:10 15:25 15:40 15:55 16:10 16:25 16:40 16:55 17:10 17:25 17:40 17:55 18:10 18:25 18:40 18:55 19:10 19:25 19:40 19:55 20:10 20:25 20:40 21:00 21:20 21:40 22:00 22:20

06:10 06:30 06:50 07:20 07:35 07:50 08:15 08:30 08:45 08:55 09:05 09:15 09:25 09:35 09:50 10:05 10:25 10:40 10:55 11:10 11:25 11:40 11:55 12:10 12:25 12:40 12:55 13:10 13:20 13:40 13:55 14:10 14:25 14:40 14:55 15:10 15:25 15:40 15:55 16:10 16:25 16:40 16:55 17:20 17:35 17:50 18:05 18:20 18:35 18:50 19:05 19:20 19:35 19:50 20:05 20:20 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:55 22:10 22:25 22:40 22:55 23:10 23:25 23:45 00:10

06:30 06:50 07:05 07:20 07:35 07:50 08:10 08:25 08:40 08:55 09:20 09:35 09:50 10:05 10:20 10:35 10:50 11:05 11:20 11:35 11:50 12:05 12:20 12:35 12:50 13:05 13:20 13:35 13:50 14:05 14:20 14:35 14:50 15:05 15:20 15:35 15:50 16:05 16:20 16:35 16:50 17:05 17:20 17:35 17:50 18:10 18:25 18:40 18:55 19:10 19:25 19:40 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:15 23:40 00:10

Not: Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir

MK15 BO AZKÖY - BAHÇE EH ROL MP YATKÖY METRO hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 120 dakika BOĞAZKÖY SON DURAK Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

OLİMPİYATKÖY METRO Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

06:00 06:30 07:10 07:45 08:30 09:00 10:00 10:50 12:15 13:10 14:40 17:00 18:00 19:10 19:40 20:10 21:40 23:10

06:50 07:30 08:00 08:50 09:40 11:10 12:00 13:30 15:50 16:50 18:00 18:30 19:10 20:20 20:45 22:25 00:20

06:00 06:35 07:10 07:45 08:20 09:00 10:00 10:50 12:15 13:10 14:40 17:00 18:00 19:10 19:40 20:10 21:40 23:20

07:00 08:40 09:30 10:20 11:10 12:00 12:50 13:40 14:30 15:20 16:10 17:00 17:50 18:40 19:30 20:20 21:10 23:10

06:50 07:30 08:00 08:50 09:35 11:10 12:00 13:30 15:50 16:50 18:00 18:30 19:10 20:20 20:50 22:30 00:20

07:50 09:30 10:20 11:10 12:00 12:50 13:40 14:30 15:20 16:10 17:00 17:50 18:40 19:30 20:20 21:10 22:10 00:25

147 AH NTEPES -AVCILAR-C HANG R MAH. hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 140 dakika İBRAHİM KOÇARSLAN İ.Ö. Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

CİHANGİR MAHALLESİ Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

05:50 06:15 06:30 06:50 07:10 07:30 07:50 08:10 08:30 08:55 09:20 09:45 10:10 10:35 11:00 11:25 11:50 12:15 12:40 13:05 13:25 13:54 14:15 14:40 15:05 15:30 15:55 16:15 16:40 17:00 17:20 17:40 18:05 18:20 18:40 19:00 19:20 19:45 20:10 20:35 21:00 21:25 21:50 22:15

05:55 06:15 06:35 06:50 07:10 07:30 07:50 08:15 08:40 09:05 09:30 09:55 10:20 10:45 11:10 11:35 12:00 12:25 12:50 13:15 13:40 14:05 14:30 14:55 15:15 15:40 16:05 16:25 16:45 17:05 17:20 17:40 18:00 18:20 18:40 19:10 19:35 20:00 20:20 20:40 21:00 21:25 21:50 22:10 22:30 22:50 23:10 23:30

05:50 06:20 06:45 07:10 07:35 08:10 08:30 08:50 09:15 09:40 10:05 10:30 10:55 11:20 11:45 12:10 12:35 13:00 13:25 13:50 14:15 14:40 15:05 15:30 15:55 16:20 16:45 17:10 17:35 18:00 18:25 18:50 19:15 19:40 20:05 20:30 20:55 21:20 21:40 22:00

05:50 06:20 06:45 07:10 07:35 08:10 08:30 08:50 09:15 09:40 10:05 10:30 10:55 11:20 11:45 12:10 12:35 13:00 13:25 13:50 14:15 14:40 15:05 15:30 15:55 16:20 16:45 17:10 17:35 18:00 18:25 18:50 19:15 19:40 20:05 20:30 20:55 21:20 21:40 22:00

06:20 06:50 07:15 07:40 08:00 08:20 08:40 09:05 09:30 09:55 10:20 10:45 11:10 11:35 12:00 12:25 12:50 13:15 13:40 14:05 14:30 14:55 15:20 15:45 16:10 16:35 17:00 17:25 17:50 18:15 18:40 19:05 19:30 19:55 20:20 20:45 21:10 21:35 22:00 22:20 22:40 23:00

06:20 06:50 07:15 07:40 08:00 08:20 08:40 09:05 09:30 09:55 10:20 10:45 11:10 11:35 12:00 12:25 12:50 13:15 13:40 14:05 14:30 14:55 15:20 15:45 16:10 16:35 17:00 17:25 17:50 18:15 18:40 19:05 19:30 19:55 20:20 20:45 21:10 21:35 22:00 22:20 22:40 23:00

Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

76E BOĞAZKÖY SON DURAK Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

TAKSİM Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

05:50 X06:10X 06:20 X06:45X 07:00 07:20 07:40 08:00 08:20 08:45 09:15 09:45 10:10 10:35 11:00 11:25 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 13:55 14:20 14:45 15:10 15:30 15:50 16:10 16:30 16:50 17:15 17:40 18:05 18:30 19:00 19:30 20:00 20:30 21:00

19:00 19:25 19:50 20:15 20:40 21:05 21:30 22:00 22:30 23:00

05:50 X06:10X 06:20 X06:45X 06:50 07:05 07:20 07:35 07:50 08:10 08:30 08:55 09:20 09:45 10:10 10:35 11:00 11:25 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 13:55 14:20 14:45 15:10 15:35 16:00 16:25 16:50 17:15 17:40 18:05 18:30 19:00 19:30 20:00 20:30 21:00

07:00 07:30 08:00 08:30 09:00 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:25 12:50 13:15 13:40 14:05 14:30 14:55 15:20 15:45 16:10 16:35 17:00 17:30 18:00 18:30 19:00 19:30 20:00 20:30 21:00 21:30

19:00 19:25 19:50 20:15 20:40 21:05 21:30 22:00 22:30 23:00

Not: Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir BÜTÜN SERVİSLER RING ÇALIŞIR. X İŞARETLİ SAATLER KİPTAŞ 3 ETAPTAN HAREKET EDER

19:30 20:00 20:30 21:00 21:30 22:00 22:30 23:00

E-57 ESENKENT BAHÇE EH R-BAKIRKÖY hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 100 dakika KITA ND. hatt r ESENKENT Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

BAKIRKÖY Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

06:15 06:35 07:00 07:15 07:45 08:15 08:45 09:15 09:45 10:15 10:45 11:15 11:45 12:15 12:40 13:05 13:30 14:00 14:25 14:50 15:15 15:40 16:05 16:30 17:00 17:25 17:50 18:15 18:45 19:15 19:45 20:15 20:45 21:15

07:40 08:20 08:45 09:10 09:35 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:30 12:55 13:20 13:45 14:10 14:35 15:00 15:30 15:55 16:20 16:45 17:10 17:35 18:00 18:30 18:55 19:20 19:45 20:15 20:45 21:15 21:45 22:15 22:45

06:15 06:35 07:00 07:15 07:45 08:15 08:45 09:15 09:45 10:15 10:45 11:15 11:45 12:15 12:40 13:05 13:30 14:00 14:25 14:50 15:15 15:40 16:05 16:30 17:00 17:25 17:50 18:15 18:45 19:15 19:45 20:15 20:45 21:15

07:00 07:30 08:00 08:30 09:00 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:30 13:00 13:30 14:00 14:30 15:00 15:30 16:00 16:30 17:00 17:30 18:00 18:30 19:00 19:30 20:00 20:35 21:10

07:40 08:20 08:45 09:10 09:35 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:30 12:55 13:20 13:45 14:10 14:35 15:00 15:30 15:55 16:20 16:45 17:10 17:35 18:00 18:30 18:55 19:20 19:45 20:15 20:45 21:15 21:45 22:15 22:45

Not: Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

08:40 09:10 09:40 10:10 10:40 11:10 11:40 12:10 12:40 13:10 13:40 14:10 14:40 15:10 15:40 16:10 16:40 17:10 17:40 18:10 18:40 19:10 19:40 20:10 20:40 21:10 21:40 22:10 22:40

E-58 ESENKENT-BAHÇE EH R-MEC D YEKÖY hattı EKSPRES hattır Gidi -Dönü sefer süresi: 100 dakika ESENKENT Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

MECİDİYEKÖY-M.BUS Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

05:50 06:02 06:10 X 06:30 06:45X 07:10 07:35 08:20 09:05 09:40 10:25 11:05 11:40 12:15 12:50 13:15 13:50 14:25 15:00 15:35 16:15 16:45 17:20 17:55 18:30 19:05 19:45 20:15

07:00 07:35 08:10 08:45 09:20 09:55 10:30 11:05 11:40 12:20 13:00 13:35 14:10 14:45 15:20 15:55 16:30 17:05 17:30 17:55 18:20 18:45 19:10 19:40 20:15 20:40 21:15 21:55

06:00 06:15X 06:40 06:55X 07:20 07:45 08:30 09:10 09:50 10:30 11:05 11:40 12:15 12:45 13:15 13:50 14:25 15:00 15:35 16:10 16:45 17:20 17:55 18:30 19:05 19:40 20:15

07:00 08:00 08:50 09:40 10:30 11:20 12:10 13:00 13:45 14:30 15:15 16:00 16:45 17:30 18:15 19:00 19:45 20:30

07:10 07:45 08:20 08:55 09:30 10:05 10:40 11:15 11:50 12:25 13:00 13:35 14:10 14:45 15:20 15:55 16:30 17:05 17:40 18:15 18:50 19:25 20:00 20:35 21:10 21:45 22:10

Not: Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

X İŞARETLİ SAATLER KİPTAŞ 3 ETAPTAN HAREKET EDER

09:30 10:30 11:20 12:10 13:00 13:50 14:30 15:10 15:50 16:30 17:10 17:50 18:30 19:10 19:50 20:30 21:15 22:00

Otobüs saatleri 2 MART 2015 tarihinde www.iett.gov.tr sitesinden güncellenmiştir

ESENKENT-BAHÇE EH R-TAKS M (EKSPRES KATLI) hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 150 dakika