KELEBEKLER EKİM 2013
PSIKOMOTOR ALAN Amaç1.Bedensel koordinasyon gerektiren belirli hareketleri yapabilme. Kazanımlar Sözel yönergelere uygun olarak ısınma hareketleri yapar. Sözel yönergelere uygun olarak yürür. Belirli bir mesafeyi sürünerek gider. Belli bir yüksekliğe çıkar. Nesneleri belli bir mesafedeki hedefe atar. Amaç2.El göz koordinasyonu gerektiren belirli hareketleri yapabilme. Kazanımlar Nesneleri kaptan kaba boşaltır. Nesneleri çıkarır Nesneleri ipe vb. dizer. El becerilerini gerektiren bazı araçları kullanır Nesneleri yeni şekiller oluşturacak biçimde bir araya getirir. Şekilleri değişik araçlar kullanarak çizer. Malzemeleri istenilen nitelikte yapıştırır. Amaç 3.Küçük kaslarını kullanarak belirli bir güç gerektiren hareketleri yapabilme. Kazanımlar Nesneleri kopartır / yırtar. Nesneleri sıkar Malzemelere elleriyle şekil verir. Amaç 4. Denge gerektiren belirli hareketleri yapabilme. Kazanımlar Tek / çift ayak üzerinde olduğu yerde zıplar. Tek / çift ayakla sıçrayarak belirli bir mesafeyi dengeli bir şekilde gider.
SOSYAL-DUYGUSAL ALAN Amaç 1. Duyguları fark edebilme. Kazanımlar. Duygularını söyler. Amaç 2. Duygularını kontrol edebilme. Kazanımlar Yeni ve alışılmamış durumlara uyum sağlar. Amaç 3. Kendi kendini güdüleyebilme. Kazanımlar Kendiliğinden bir işe başlar. Amaç 4. Başkalarıyla ilişkilerini yönetebilme. Kazanımlar Kendiliğinden iletişimi başlatır. Grup etkinliklerine kendiliğinden katılır. Gerekli durumlarda nezaket sözcüklerini kullanır. Etkinliklerin süresine ilişkin yönergeye uyar. Grup etkinliklerinin kurallarına uyar. Amaç 5. Yaşamın iyileştirilmesinde ve korunmasında sorumluluk alabilme. Kazanımlar Günlük yaşamdaki kurallara uyar. Canlıların yaşama hakkına özen gösterir. Canlıların bakımını üstlenir ve korur.
DİL ALANI Amaç 1. Sesleri ayırt edebilme. Kazanımlar Sesin kaynağını söyler. Sesin geldiği yönü söyler. Verilen sese benzer sesler çıkarabilme. Amaç 2. Konuşurken sesini doğru kullanabilme Kazanımlar Kelimeleri doğru telaffuz eder. Amaç 3. Kendini sözel olarak ifade edebilme. Kazanımlar Sohbete katılır. Amaç 4. Dinledikleri çeşitli yollarla ifade edebilme. Kazanımlar Dinlediklerine ilişkin sorular sorar. Dinlediklerine ilişkin sorulara cevap verir. Amaç 5.Estetik özellikler taşıyan ürünler oluşturabilme. Kazanımlar Özgün şiir, öykü, şarkı vb. söyleyebilme. Çeşitli materyalleri kullanarak ritim oluşturabilme.
BİLİŞSEL ALAN Amaç 1.Olay ya da varlıkların çeşitli özellikleri gözlemleyebilme Kazanımlar Olay ya da varlıkların özelliklerini söyler. Amaç 2. Algıladıklarını hatırlayabilme Kazanımlar Olay ya da varlıkları söyler. Varlıkların rengini söyler. Varlıkların yerini söyler Varlıkların şeklini söyler Varlıkların sayısını söyler Amaç3.Nesneleri sayabilme Kazanımlar Söylenilen sayı kadar nesneyi gösterir. Gösterilen belli sayıdaki nesneyi doğru olarak sayar. Amaç 4. Geometrik şekilleri tanıyabilme. Kazanımlar Daire, üçgen, kare ve dikdörtgene benzeyen nesneleri gösterir. Amaç 5. Mekanda konum ile ilgili yönergeleri uygulayabilme Kazanımlar Nesnenin mekanda ki konumunu söyler. Yönergeye uygun olarak mekan da konum alır. Yönergeye uygun olarak nesneyi doğru yere yerleştirir.
ÖZBAKIM BECERİLERİ Amaç1. Temizlik kurallarını uygulayabilme. Kazanımlar Temizlikle ilgili malzemeleri doğru kullanır. El, yüz ve vücudun diğer kısımlarını uygun biçimde yıkar. Amaç 2. Doğru beslenmenin önemini fark edebilme. Kazanımlar Yiyecek ve içecekleri ayrım yapmadan yer / içer. Yiyecekleri yerken sağlık ve görgü kurallarına özen gösterir. Amaç 3. Kendini kazalardan ve tehlikelerden koruyabilme Kazanımlar Tehlikeli olan durumları söyler. Tehlikeli olan durumlardan uzak durur.
KAVRAMLAR
ALAN GEZİLERİ İNCELEME
BELİRLİ GÜN ve HAFTALAR
Sayı Kavramı 2 nesnel
Okulda bulunan hayvanların bakımı ve incelenmesi.
- 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü
Çocuğunuzla birlikte yakınınızda bulunan akvaryum balıkları, kuş, köpek, vb. hayvanları satan dükkanlara gidip, orada bulunan hayvanlar hakkında bilgi alabilirsiniz.
Şekil Kavramı Daire
- Sonbahar mevsiminde doğada görülen değişiklikleri inceleme.
- 16 Ekim Dünya Gıda Günü.
- Birlikte hayvanat bahçesine veya mağazasına gidebilir, hayvanları tanıtabilirsiniz.
Renk Kavramı Sarı-Mavi
Aile fotoğraflarının incelenmesi
- 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı.
Evinizde baktığınız hayvanlarınızı ya da oyuncak hayvanlarını çocuğunuzun okula getirmesine ve tanıtmasına yardımcı olmanızı rica ediyoruz.
Zıt Kavramlar
Yumuşak-Sert Uzun-Kısa Az-Çok
AİLE KATILIMI
- 29 Ekim törenleriniz birlikte izleyebilir, evinize bayrak asabilirsiniz.
ŞARKILAR SONBAHAR Sonbahar geldi leylekler uçtu Yağmurlar düştü HAPŞUU Bak nasıl oldu Gözlerim doldu HAPŞUU Banyoda terle bitmedi nezle Gürlede gürle HAPŞUU Dokora gittim aspirin yuttum Dersi unuttum HAPŞUU CUMHURİYET Cumhuriyet hürriyet demek Cumhuriyet özgürce yaşamak Çağdaşlığa uygarlığa Durmadan yılmadan koşmak demek KELEBEK Bir küçücük kelebek olsam Gökyüzünde süzülüp uçsam Mavi kırmızı çiçeklere konsam Yeni yeni arkadaşlar bulsam Lay la laylay la la la la
ŞİİRLER SONBAHAR Kış yaklaştı çocuklar Geldi çattı soğuklar Yağmurlar başlayınca Boşalacak oluklar Havalar değil belli Esiyor deli deli Çıkmayalım sakın ha! Rüzgara terli terli
ATATÜRK Atatürk bu yurda ellerini verdi Büyüyen çocuklarda Atatürk ‘e gözlerini verdi Atatürk bu yurda gözlerini verdi Gökyüzü hazin mavi Atatürk öldü öleli.
PARMAK OYUNLARI SAAT -Bir saatim var (elde saat tutuluyor gibi yapılır) -Kulağıma koydum (kulağa götürülüyor) -Tik tak tik tak (diniyormuş gibi yapılır) -Şimdi oyun başlayacak (avuç içindeki saat yavaşça bir kenara bırakılır) Şip şak, şip şak KURBAĞA KARDEŞ -Beş küçük kurbağa oturuyor -Biri yüzmeye gitti kaldı dört -Biri suya atladı kaldı üç -Üç kurbağa biz ne yapalım dediler -İkisi suya atladı kaldı bir -Bir kurbağa çok eğlenceli diye atladı suya -Hiç kurbağa kalmadı. KAPLUMBAĞA -Bir küçük kaplumbağa varmış ,bir kutuda yaşarmış (eller kare yapılır) -Gölde yüzermiş (yüzme hareketi yapılır) -Kayalara tırmanırmış (tırmanma hareketi yapılır) -Bir gün bir sinek yakalamış, sonrada bir pireyi (eller birbirine kenetlenir) -Fakat beni yakalayamadı
ŞARKILI HALKA OYUNLARI KUTU KUTU PENSE Kutu kutu pense Elmamı yerse , Arkadaşım Ayşe Arkasını dönse
AMPARA VURDUM BİR TEKME Ambara vurdum bir tekme bir tekme Ambarın kapısı açılır, açılır İncide boncuk saçılır, saçılır Limonuda böyle keserler, keserler Suyunuda böyle sıkarlar, sıkarlar Çamaşırı böyle yıkarlar, yıkarlar Suyunuda böyle sıkarlar, sıkarlar
ÇİFTİ ÇUKARA DALDI Çifti çukura daldı ,haydi peri kızı Çiftçi çukura daldı Çiftçi hanımını aldı ,haydi peri kızı Çiftçi hanımını aldı Hanım çocuğunu aldı , haydi peri kızı Hanım çocuğunu aldı Çocuk köpeğini aldı ,haydi peri kızı Çocuk köpeğini aldı
2013- 2014 Güz Dönemi Drama Kulübü Etkinlik Programı Yaratıcı drama etkinlikleri çocuğun bilişsel, zihinsel, sosyal, duygusal ve dil becerilerinin gelişimini doğrudan desteklemektedir. Çocuklar farklı yaşantılar sırasında değişik çözüm yolları üretme imkanı bulurlar. Drama çocuğa kendi hareketleri yoluyla zengin yaşantılar sunduğu için zihinsel gelişime katkı sağlar. Bilgisayar çağı ve modernleşmenin getirdiği içe kapanık yapı hayal gücünü ve sosyalleşmeyi köreltmektedir. Drama etkinlikleri sırasında çocuklar düşündüklerini yaşantıya dönüştürmektedir. Oyuna benzeyen, gerçeğe yakın ortamda çocuk, belirli bir rolü oynarken sözlü ve sözsüz olarak gösterdiği davranışlar onun iletişim, dil ve davranış repertuarını zenginleştirir, yeni kavramlar öğrenme imkanı sağlar. Çocuk grup içerisinde işbirliği, paylaşma, dayanışma, başkalarına saygı duyma vb öğrenir. Drama öğrencileri zihinsel olarak taklit ederek duygularını geniş ölçüde ifade edebilirler. Bu amaçla okul öncesi dönemde drama etkinlikleri çocuklarımızın gelişimde önemli bir faktördür.
Neden Yaratıcı Drama? Drama kelimesi sahnede oynamak için yazılmış tiyatro eserini acıklı, üzüntülü ve güldürücü yönlerini de ele alarak sahneleyen oyun türüdür. Ders adı olarak oynamak, canlandırmak olarak kullanılmaktadır. Eğitimde dramanın amacı çocuğun yaratıcılığını harekete geçirmek, kendini ifade etmesini ve tanımasını sağlamak, hayatı çok yönlü algılamasına yardımcı olmaktır. Dramada önemli olan çocuğun neyi söylediği değil; neyi, nasıl söylediğidir. Çocuklarımız, oyunlarla yarattıkları sanal dünyayı gerçek kişi ve olaylarla karşılaştırıp, farklı koşullarda nasıl davranışlar sergileyeceklerini öğrenirler.
•
2013- 2014 Eğitim Yılı Drama Kulübü Etkinlik Konuları
• • • • • • • • • • • • • • • •
Görsel, işitsel ve bedensel eğitim Rol oynama ve taklit etme Etkili konuşma ve hareket analizi Doğaçlama Hayal gücü Hikayeleştirme Zaman, mekan Jest ve mimiklerin kullanımı Denge ve dans Sahne becerileri Drama Etkinliklerinde Kullanılan Yardımcı Yöntemler Pandomim Kukla Gösterisi Müzik ve Dans Masal ve Hikaye Drama Öğretmeni Gökhan YILMAZ ( Haliç Ünv. Konsv. Tiyatro Bölümü)
EKİM
Görsel, işitsel ve bedensel eğitim
KASIM
Rol oynama ve taklit etme
ARALIK
Etkili konuşma ve hareket analizi
OCAK
Doğaçlama
ŞUBAT
Hayal Gücü
MART
Hikayeleştirme
NİSAN
Zaman Mekan
MAYIS
Jest ve Mimik Kullanımı
HAZİRAN
Denge ve Dans
YILSONU GÖSTERİSİ
Sahne Becerileri
Plastik Sanatlar;
Ders: Seramik Malzeme: Şamotlu çamur Konu: "Çılgın Hayvanlar" İşleyiş: İlk aşamada tasarlanan işler 800 dercede seramik fırınında bisküvi pişirimi yapılır. ikinci aşamada biküvi işlerin seramik sırıyla boyanması yapılır ve 1050 derecede sır pişirimi yapılır.
Nevin AKTAŞ Plastik Sanatlar
Pilates; Pilates duruş bozukluklarının giderilmesi ve kassal güçlerinin artırılması, el göz koordinasyolarının geliştirilmesi, denge yeteneklerinin arttırılması , esnekliği geliştirmenin yanında vücutlarını tanımalarını ve işleyiş biçimini anlamalarını sağlayarak farkındalıklarının ve özgüvenlerinin artmasını sağlamaktadır. Pilates çocuklara eğlenebilecekleri farklı bir fiziksel aktivite yapma imkanı sağlamaktadır. Nur Özsoy Milli Atlet
Bale; Bale derslerinin bu yas icin hedefi; hareket edebilme konusunda onları cesaretlendirmek, koordinasyonlarını gelistirmek , müzikle bîrlikte calismalari sonucu ritm duygusunu bedenlerine aktarabilmelerini sağlamaktır. Tüm bunlar sırasında balenin temel adimlarini oyun gibi öğrenip bir grubun parcasi olarak eglenmeleridir.
• • • •
1. Hafta :Tanısma ve bale hakkinda genel bilgilendirme.Hareket ve durağanlik farkına yönelik bir çalısma yapıldı. 2.Hafta:Esneme hareketlerinin ardından beden limitlerini tanimalari saglandı. 3.Hafta:Esneme hareketlerinin ardından duyduklarını bedenlerine gecirebilmelerine yönelik beden ve ritm üzerine çalısıldı. 4.Hafta:Gecen haftalarda yapılan çalısmalar tek bir calısmada toplandı ve tekrar edildi. Seda Aksoy
• • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •
Merhaba!:Hello! Kendini tanıtmak:To introduce your self- What is your name?My name is…) (İsmin nedir?İsmim…) Renkler-Colors: White–yellow-red (beyaz-sarı-kırmızı) Hayvanlar-Animals: Cat,dog,bird,fish(kedi,köpek,kuş,balık) Sayılar-Numbers:One,Two,Three,Four,Five (1’den5’e kadar) Jump X Sit down X Stand up(Zıpla X Otur X Ayağa kalk) Sleep X Wake up (Uyu X Uyan) Mummy,Daddy (Anneciğim,Babacığım) Teacher(Öğretmen) Let’s sing a song! (Haydi şarkı söyleyelim) Brother John Are you sleeping Are you sleeping brother John morning bells are ringing morning bells are ringing ding dang dong)
DER İ N DÜ Ş LER ’DE GÜNLER Pazartesi
Salı
Çar ş amba
Per ş embe
Cuma
Yoga
Plastik Sanatlar
Drama
İ ngilizce
Drama
İ ngilizce
Pilates
Kitap Günü
Oyuncak Günü
Sürpriz Günü
Artık Materyal
Payla ş ım Günü
Satranç
Bale
Mutfak Etkinli ğ i
Deney Günü
TARİH
SABAH KAHVALTISI
01.10.2013
Bal-Kaymak Krep-Süt
02.10.2013
MEYVE SAATİ
ÖĞLE YEMEĞİ
İKİNDİ KAHVALTISI
Mevsim meyvesi
Bezelye-Şehriye Pilavı-Yoğurt
Paylaşım Günü
Klasik Kahvaltı - Süt
Mevsim meyvesi
Kabak Kalye-Börek-Yoğurt
Sütlü İrmik Tatlısı
03.10.2013
Sebzeli Omlet – Meyve Suyu
Mevsim meyvesi
Sebzeli Köfte-Makarna-Yayla Çorba
Peynirli Poğaça – Meyve Suyu
04.10.2013
Fırında Peynirli Ekmek- Meyve Suyu
Mevsim meyvesi
Mercimek-Bulgur Pilavı-Ayran
Mutfak Etkinliği
07.10.2013
Ballı Poğça-Süt
Mevsim meyvesi
Izgara Köfte-Fırın Patetes-Salata
Sütlaç
08.10.2013
Klasik Kahvaltı - Süt
Mevsim meyvesi
Taze Fasulye – Makarna – Meyve
Paylaşım Günü
09.10.2013
Menemen – Meyve Suyu
Mevsim meyvesi
Kuru Fasulye-Bulgur Pilavı-Cacık
İrmik Tatlısı
10.10.2013
Tahin Pekmez-Süt
Mevsim meyvesi
Ispanak-Börek-Ayran
Kurabiye -Limonata
11.10.2013
Klasik Kahvaltı - Süt
Mevsim meyvesi
DomatesÇorbası-Fırında Mini Köfte PatetesSalata
Mutfak Etkinliği
14.10.2013
Sürpriz Günü
Arife -Yarım Gün
Arife-Yarım Gün
21.10.2013
Bal-Tereyağ-Süt
Mantı –Salata
Paylaşım Günü
Mevsim meyves i Mevsim meyvesi
22.10.2013
Omlet – Meyve Suyu
Mevsim meyvesi
Dolma-Makarna-Salata
Bisküvi Pastası –Meyve Suyu
23.10.2013
Minik Sandvç. – Meyve Suyu
Mevsim meyvesi
Sebze Çorbası – Karnı Yarık – Ayran
Meyve Salatası
24.10.2013
Klasik Kahvaltı - Süt
Mevsim meyvesi
Nohut-Şehriye Pilav-Salata
Kurabiye Limonata
25.10.2013
Menemen-Meyve suyu
Köy Tavuğu(Sote)-Şehriye Pilav-Ayran
Mutfak Etkinliği
28.10.2013
Sürpriz Günü
Mevsim meyvesi
Arife-Yarım Gün
Arife-Yarım Gün
30.10.2013
Klasik Kahvaltı - Süt
Mevsim meyvesi
Bezelye-Pilav -Salata
Damla Çikolatalı Kek – Meyve Suyu
31.10.2013
Fırında Peynirli Ekmek - Süt
Çorba-SaçKavurma -Yoğurt
Zeytinli Poğaça-Süt
Mevsim meyvesi
Mevsim meyvesi
Rehberlik
Paylaşım ve Çocuk Bebek hareketlilik kazanıp annenin kucağından indiğinde, ‘anneden ayrı’ bir benlik kurmaya başlar artık. Emeklemeye ve yürümeye başlamakla birlikte kendini ve çevreyi daha iyi keşfetme fırsatını yakalar. Kendini keşfederken, kendini ve kendine ait olanları tanımlama ihtiyacı içindedir. “Ben” ve “benim” kelimeleri yavaş yavaş en sık kullandığı kelimeler olmaya başlar. Yürüme becerisinin gelişmesiyle birlikte, dünyayı keşfi kendi kontrolüne girer. Çevre, ulaşılacak noktalar ve incelenecek nesnelerle doludur. Geliştirmekte olduğu kontrol duygusunu nesnelere karşı da kullanmaya başlar. Açıkça kendine ait olan nesnelerin ötesine geçip, ulaşabildiği her nesneye “benim” demeye başlar. Bu dönem çocuklarının en temel bilişsel gelişim özelliği ben-merkezcil düşünmedir. Dünya hakkındaki kısıtlı bilgileri, yeni tanımlamaya başladıkları ”ben” çevresinde gelişmektedir çünkü. Bu nedenlerle, 2-3 yaş anne-babalarının en yaygın şikayetleri arsındadır çocuklarının paylaşmayı bilmemesi. Nesneleri kontrol, çevreyi kontrol, tuvaletini kontrol gibi konular çocuğa bir yandan güç kazandırırken, bir yandan da kaybetme kaygısını yükler. Oyuncak arabasını oyun arkadaşıyla paylaşması söylendiğinde çocuk, arabayı verdiğinde geri alıp alamayacağını bile bilmemektedir. Dolayısıyla, arabası üzerindeki kontrolünü ve sahiplik duygusunu yitirme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Doğal olarak tepkisi “HAYIR” olacaktır. Çocuğun paylaşmaya verdiği bu kaygılı ve öfkeli tepki bir yetişkine anlamsız görünebilir, ancak bu tepkinin, çocuğun doğal gelişimsel dönemine ait doğal bir tepki olduğunu hatırlamakta fayda vardır. Paylaşma duygusu çocuğun doğuştan getirdiği bir özellik olmadığına göre, çocuk bunu sonradan kazanacaktır. Bunun için de, gerekli gelişimsel olgunluk seviyesine erişmesi önemlidir. Çocuğun paylaşmayı öğrenmesinin yolu, gözlem ve rehberlik olacaktır. Paylaşmayı öğretmek için çocuğu zorlamak, baştan kaybetmektir. Oyuncağını zorla almak, tehdit etmek, ceza vermek gibi yöntemler, çocuğun paylaşmaya olan öfkesini artırır sadece. Bu nedenle, çocuğa paylaşmayı öğretirken ilk adım, kontrolün onda olduğunu çocuğa hissettirmektir: “Şimdi birlikte resim yapacağız. Kalemlerinden hangisini arkadaşına vermek istersin? Mavi olanı mı, kırmızı olanı mı?” Bu ifadede çocuk, sahip olduğu nesneler üzerinde hala kontrolü olduğunu hisseder. Seçim yapma ve karar verme hakkına sahip olmak, paylaşma kavramının olumlu yüzünü gösterir çocuğa. Çevredeki yetişkinleri paylaşım örnekleri sergilerken görmek de çocuk için önemlidir. Böylece çocuk, sahip olunan bir şey başkasına verildiğinde geri alınabildiğini, istediği zaman geri almaya hakkı olduğunu ve paylaşım sayesinde karşılıklı bir güven ve işbirliği kurulabildiğini görecektir. Çocukla oynanacak ‘alma-verme’ temalı bir oyun, yetişkin-çocuk arasında güvenilir bir ortamda paylaşmayı öğretmek için idealdir. İstenen oyuncağı verdiği zaman takdir, gülümseme, tebrik gibi olumlu pekiştireçlerle karşılaşan çocuk, hem davranışı ile ilgili geri bildirim almış olacak, hem de kendisine ait olan oyuncağın paylaşma sonrasında geri döndüğünü, onu kaybetmemiş olduğunu görecek ve paylaşma kavramının anlamını uygulamalı olarak görmüş olacaktır. Paylaşma kavramı çocuğa öğretilirken, nasıl ve ne zaman paylaşması gerektiğini öğretmek de önemlidir. Kendisi için çok özel bir oyuncağı paylaşmak zorunda değildir. Yetişkin olarak hepimizin, başkalarıyla paylaşmak istemediğimiz, bizim için özel olan eşyalarımız vardır. Çocuklar için de durum aynıdır. Bu yüzden bu durum çocuğa anlatılabilir ve paylaşmayı kabul ettiği oyuncaklarla, paylaşmak istemediği oyuncaklar ayrı kutulara yerleştirilebilir. Eve misafir geldiğinde veya oyun parkına giderken, diğer çocuklarla yaşanacak sorunu baştan önlemek için çocuk, paylaşmayı kabul ettiği kutudan oyuncaklar seçebilir. Paylaşım konusu bazen kardeşler arasındaki çatışmaların zeminini oluşturabilir. Küçük kardeşi ağlıyor diye elindeki oyuncağı vermek zorunda kalan çocuk, kendi haklarına kimsenin saygı duymadığı görecektir. Bu da kardeşe ve anne-babaya karşı öfkeye neden olabilir. Oyun, çocuklar için eğlenceden öte anlamlar taşır. Bu nedenle, oynarken sürekli bölünen, oyuncağını kardeşine vermek zorunda kalan çocuk, devamlı hayal kırıklığı ve öfke yaşayacak, yaptığı şeyin kimse tarafından önemsenmediğini, başkalarının duygularının hep, kendisininkinden daha önemli olduğunu hissedecektir. Ayrıca, sürekli bölünme beklentisi içine girip, bir işle derinlemesine meşgul olmanın, yoğun dikkat göstermenin gereksiz olduğunu da hissedip, kısa süreli ve sonuçsuz faaliyetlere yönelebilir. Tüm bunlardan sonra, başarı ve haz duygusunu alamadığı için çocuğun özgüveni ve benlik duygusu sürekli zedelenecektir. Paylaşmanın farklı türleri vardır: oyuncağını oynaması için başka bir çocuğa vermek, kurabiyelerinden bir kısmını arkadaşlarına vermek veya bir çocuğuoyuna davet etmek gibi. Eğer çocuk henüz oyuncağını vermek konusunda hazır değilse, diğer paylaşım yollarını öğretmekle işe başlanabilir. Paylaşmayı öğrenmede çocuğa en çok yardımcı olanlar yine çocuklar olacaktır. Çocuk sosyalleşmeye başladıkça paylaşmanın, işbirliği kurmakta ve arkadaş edinmekteki önemini öğrenmeye başlar. Paylaşan çocuklar yaşıtları arasında tercih edilirken, paylaşmayanlar genellikle dışlanır ve yalnız kalır. Sosyalleşmeyle birlikte çocuklar, bu tür gözlemleri ve geri bildirimleri, kendi davranışlarını düzenlemede kullanabilir hale gelirler. Böylece normal gelişimsel bir dönem kriz haline gelmeden yaşanmış olunur. Çocuklar genellikle 5-6 yaşlarında paylaşmayı ve grup içinde işbirliği kurarak oynamayı öğrenmiş olurlar. İlkokul çağında hala paylaşmayı bilmeyen çocuk için, bir uzmana danışmakta fayda vardır. Kaynak:BoğaziçiÜniversitesi Psikoloji Araştırma Ve Uygulama Merkezi