1
YARGILANAN CİNSELLİK, HAVVA ANAMIZDAN BAŞLAYAN ÖYKÜ Prof. Dr. Ali Demirsoy
Bazı saatlerin de altında bulunan sarkaç, doğal güçlere karşı koymanın bir simgesidir. Dıştan güç-kuvvet uygulandığı sürüce, hele birileri tarafından kurulmuş bir zembereği varsa, sarkaç bir o yana bir bu yana sallanır ve bir türlü kararlı hale geçemez. Hâlbuki kendi haline bırakılsa, yer çekimine uyarak, doğal mecrasına oturarak düzenli bir konuma geçecektir. İnsanın cinselliği de iki aşırı güç tarafından tarih boyunca kurcalanarak, kurallara, birçok sapkınlığın ortaya çıkmasına neden oldu. Sarkacın bir yanında ne olduğunu görelim: Ahret, bilinen kitaplı dinlerin hepsinde, her şeyin yağdan kıl çeker gibi yürüyeceği, bu dünyada erişilemeyen tüm arzuların hemen yerine getirileceği, ölüm korkusunun olmadığı, dünyada bir türlü sahip olunamayan
saygınlığın kazanılacağı,
içte
kalan
isteklerin
emek
çekmeden kavuşulacağı kurulu bir düzen olduğu tariflenir. Bu kurulu düzen bir zaman Âdem ve Hava için vardı. Ancak, kurallara itirazsız uymak kaydıyla. Bu kurulu düzene (dünyada daha sonra ortaya çıkacak sömürü düzenine) karşı ilk hareket Şeytan'ın (İblis'in) Havva'yı kandırması ile başlamış. Havva, İblis'in sözüne uyarak, her şeyin iyi gittiği, Adem ve Havva’nın haricinde insanın olmadığı Cennet'te, Adem'e memnu (yasak) elmayı yedirince, o güne kadar göremedikleri edep yerlerini görmeye başlarlar. İlk eşeysel arzu böylece başlamış olur. Bu kurulu düzene karşı çıkmaydı;
dolayısıyla,
kurulu
düzene
karşı
çıkma
ile
Havva
özdeşleştirildiği için, kitaplı dinlerde (Musevilikte, Hıristiyanlıkta ve Müslümanlıkta) kadın aşağılanmıştır, düşman görülmüştür. Çünkü kurulu düzene karşı çıkma, sömürü düzeni kuranların en büyük korkusu