Hizmetix Şubat 2018

Page 1




GÜNDEM

KGF teminatlı destekler sürekli hale gelecek

destekler sürekli hale getirilecek. Bunun en büyük kısmı da tabii ki yine esnafımıza, KOBİ’mize, ihracatçımıza...” dedi.

Ekonomi Bakanı

İHRACATÇIYA KDV MUAFİYETİ MÜJDESİ

Nihat Zeybekci, “2017 yılında çok büyük bir fonksiyon yerine getiren KGF teminatlı destekler sürekli hale gelecek” dedi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, özellikle esnaf, küçük ve orta büyüklükteki işletmeciler ile ihracatçıları yakından ilgilendiren açıklamalarda bulundu. Zeybekci, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunulan ‘Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde

Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı’nın önemli değişikler içerdiğine dikkat çekti. Nihat Zeybekci, 2017 yılında verilen teşvik belgelerinin 2016’ya göre yüzde 81 arttığını ifade ederek KOBİ, esnaf ve

sanatkarlar ile tarım sektörüne desteklerinin süreceğini söyledi. Kredi Garanti Fonu (KGF) teminatlı kredi desteklerine de dikkat çeken Zeybekci, “2017 yılında çok büyük bir fonksiyon yerine getiren bu

Meclise sunulan tasarıda ihracatçıların beklediği KDV ile ilgili düzenlemelerin de yer aldığını söyleyen Bakan Nihat Zeybekci, teşviğin mantığına aykırı uygulamaları kaldıracaklarının müjdesini vererek, “Mevcut uygulamada yatırımlarda, yatırım maliyetlerinde, ithalata KDV muafiyeti vardı. Daha doğrusu yatırım teşvik belgesi alındığı zaman KDV ödenmeden ithalat yapılabiliyor ama yerli mal veya makine kullanıldığında KDV ödemek gibi maalesef teşviğin mantığına aykırı bir uygulama vardı. Yerli makine kullanımlarına da yatırım malı olmak şartıyla KDV muafiyeti getiriyoruz” ifadelerinde bulundu.

80 MİLYAR LİRALIK PROJEYE TEŞVİK Üretimi ve ihracatı destekleyen düzenlemelerin mecliste görüşüleceğini dile getiren Nihat Zeybekci, Proje Bazlı Yatırım Teşvik Sistemi’nde son aşamaya geldiklerini belirtti. Sistemin çok yakında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla düzenlenecek bir toplantıda açıklanmasının planlandığını söyleyen Zeybekci, “İlk etapta 80 milyar liralık projeye teşvik vereceğiz. En çok teknoloji açığı, cari açık ve dış ticaret açığı verdiğimiz alanlarda kendi devlerimizi yaratma teşvikidir bu” dedi.

Bu teşviklerin yerli yabancı fark etmeksizin yatırım yapan tüm şirketlere verileceğini belirten Bakan Zeybekci, “Amacımız, bizim istediğimiz alanlarda olmak kaydıyla yatırım yaptığı miktar kadar teşvik vermek. En kısa sürede bitirip ilk etapta 80 milyar liralık teşvik belgesini vereceğiz. Ardından da devam edecek. Yılsonuna kadar çok büyük bir rakama ulaşacağımıza inanıyorum” şeklinde konuştu.



EDİTÖR Demircan Reklam Ajansı Yayıncılık ve Matbaa Hiz. San. Tic. Ltd. Şti Adına İMTİYAZ SAHİBİ Metin Tahnal GENEL YAYIN YÖNETMENİ Turgut Tahnal YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Adem Ünce EDİTÖR Ece Kırdudu haber@hizmetix.com.tr GÖRSEL YÖNETMEN Cihan Albay grafik@hizmetix.com.tr GRAFİK TASARIM Medine Tahnal REKLAM & PAZARLAMA Öznur Yılmaz Erdinç Sözbir Berna Yiğit Ebru Yıldız ABONE SORUMLUSU Semiha Kale abone@demircanmedya.com.tr

İNGİLTERE SORUMLUSU Suzan Doğan BASKI Milsan Matbaacılık ve Gazetecilik AŞ YÖNETİM MERKEZİ Beşyol Mah. İnönü Cad. No:18 K:4/8 Sefaköy - Küçükçekmece / İST. T: 0212 451 51 60 - 63 F: 0212 451 51 64 www.hizmetix.com.tr www.demircanmedya.com.tr

CEOLAR 2018 İÇİN NE DÜŞÜNÜYOR? Sevgili Hizmetix Okuyucuları, Şubat sayımızda yine zengin bir içerikle Hixmetix Dergisi olarak karşınızdayız! Yine geleneği bozmadan holding CEO’larının 2018 yılına dair görüşlerini aldık. CEO’lar ülkenin ekonomik durumu hakkındaki düşüncelerini değerlendirirken aynı zamanda gelecek döneme ilişkin yatırımları hakkında da bilgiler verdiler.

DİJİTAL BANKACILIK İLE MÜKEMMEL MÜŞTERİ DENEYİMLERİ Bir başka değindiğimiz konu ise dijital bankacılık oldu. Biliyorsunuz ki finans sektörü dijitalleşmeden en fazla etkilenen sektör. Bankalar bu dijitalleşmeyle birlikte müşterileriyle her an temas halinde olarak mükemmel müşteri deneyimleri sunuyorlar. Böylece daha hızlı ve kesintisiz hizmet veriyorlar. İşte biz de bu sayımızda dijital bankacılığı ele alarak, bankaların bu alanda yaptıkları çalışmaları ve yapacakları teknolojik yatırımları sayfalarımıza taşıdık.

“İNOVASYONA AÇIK OLMAK BAŞARININ OLMAZSA OLMAZI” MÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahman Kaan bu ay ki kapak konuğumuz… Kaan ile hem iş hayatında başarılı olmanın kriterlerini, hem MÜSİAD’ı hem de iş dünyasının ve ekonominin gidişatı üzerine konuştuk. Kaan, inovasyona açık olmanın başarının olmazsa olmazı olduğunu söylüyor. Tabii bunun için çağın gereklerini iyi bilmek gerek… Kaan konuya ilişkin görüşlerini şu şekilde beyan etti: “Sürekli çağa ayak uydurmak, kendinizi güncellemek ve gelişime açık olmak, sürdürülebilir başarı için gerekli şartların başında geliyor. Günümüzün büyük şirketlerine baktığımızda, bir yandan geleneklerine bağlı kalırken bir yandan da her zaman yeniliğin peşinden koşan yapılar görüyoruz. Bu nedenle inovasyona açık olmak başarının olmazsa olmazı olarak kabul edilebilir.” GENEL YAYIN YÖNETMENİ // TURGUT TAHNAL

Yayın Türü: Yerel süreli yayın. Her hakkı saklıdır. Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan kaynak belirtmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Basılan ilanların sorumluluğu ilan verene, makalelerin sorumluluğu yazarlarına aittir. ISSN 1307 66 47



İÇİNDEKİLER

10

“ÇOK BÜYÜK BİR REFORM SÜRECİNE GİRİLMELİ”

12 // “300 MİLYON EURO YATIRIM YAPACAĞIZ” 20 // CEO’LARIN KÜRESEL BÜYÜMEYLE İLGİLİ UMUDU DORUK NOKTASINDA 38 // BELEDİYELERDEN GÖZE HİTAP EDEN PROJELER 59// AHL PARK İLE HAYATINIZA RENK KATIN!

85

RENAULT 2017 YILINDA AVRUPA ELEKTRİKLİ ARAÇ PAZARINDA LİDER OLDU

68 // 2017’DE KONUT SATIŞLARI YÜZDE 5 ARTTI 74 // ERSA, MOBİLYA SEKTÖRÜNDE BİR İLKE İMZA ATTI 79 // PARKINSON’DA ERKEN TEŞHİS ÇOK ÖNEMLİ 93 // SKYAIR VIP & ÖZEL JET HİZMETİNDE 2018’DE ATAĞA GEÇTİ… 108 // TESİS YÖNETİM DERNEĞİ (TRFMA) KURULDU

94

EĞİTİM SİSTEMİMİZ YENİLİKÇİ VE YARATICI BAKIŞ AÇISI KAZANDIRIYOR



CEO’LAR 2018 İÇİN NE DÜŞÜNÜYOR

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç, 2018 yılında dünya ekonomisinin krizden çıkış yolunda ilerlemeye devam edeceğini belirterek, IMF’nin son tahminlerine göre küresel büyümenin 2018’de yüzde 3,7 ile 2011’den beri en yüksek seviyesine ulaşacağını vurguladı.

“Çok büyük bir reform sürecine girilmeli” İstikrarsızlıklara rağmen 2017’nin dünya ekonomisi açısından tahmin edilenden çok daha iyi bir yıl olduğunu belirten Koç, ekonomideki canlanmanın hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerden kaynaklanmasının sevindirici olduğunu dile getirdi. Küresel ölçekte yatırım, ticaret ve sanayi üretiminde artışlar kaydedildiğini aktaran Koç, “İş dünyası ve tüketicilerin ekonomiye duydukları güvenin güçlenmesi, dünya ekonomisindeki toparlanmayı destekliyor. Sene başından beri küresel piyasalara hakim olan güçlü risk iştahı, özellikle gelişmekte olan ülkeleri olumlu etkiliyor” değerlendirmesinde bulundu. Koç, Avrupa Bölgesinde büyümenin bu yıl son 7 yılın en yüksek düzeyine erişeceğinin tahmin edildiğine değinerek, Türkiye’nin en büyük ekonomik ortağı olan Avrupa Bölgesiyle ilgili olumlu tahminlerin hem Türkiye hem de Koç Topluluğu için sevindirici olduğunu bildirdi.

“GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER BEKLENTİLERDEN HIZLI BÜYÜDÜ” Çin’de yurt içi talebin tahminlerden güçlü seyretmesi ve Türkiye, Brezilya ve Rusya başta olmak üzere önemli ülkelerde ekonomik faaliyetin hızlanması nedeniyle, 2017’de gelişmekte olan ülkelerin de beklentilerden hızlı büyüdüğünü anlatan Koç, şunları kaydetti:

10 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

“Hindistan’daki ekonomik büyüme beklentilerin gerisinde kalmasına rağmen, IMF gelişmekte olan ülkelerin 2018’de yüzde 4,6 büyümesini bekliyor. 2017 başından beri küresel finans piyasalarında gözlenen güçlü risk iştahı, bu ülkelere yönelik yatırımcı ilgisini önemli ölçüde artırdı. Bu ülkelerdeki büyümenin 2018’de daha da hızlanarak yüzde 4,9’a ulaşması bekleniyor.” Ömer Koç, tüm bu değerlendirmeler ışığında, 2018 yılında dünya ekonomisinin krizden çıkış yolunda ilerlemeye devam edeceği yönünde bir kanaat olduğunu belirterek, IMF’nin son tahminlerine göre küresel büyümenin 2018’de yüzde 3,7 ile 2011’den beri en yüksek seviyesine ulaşacağını vurguladı. “Ülkelerin ekonomik gücü, siyasi gücünün en önemli unsuru. Siyasi güç de stratejik ağırlığı getiriyor” diyen Koç, değişen şartlarda ekonomiyi güçlendirmenin önemine dikkat çekti. Yeni teknolojik dönüşümün, alışagelen ekonomik düzenin ve temel üretim felsefesinin kökten değişmesine zemin hazırladığını belirten Koç, bu dönüşüm sürecinde, ancak teknoloji ve insan gücünü etkin kullanan ülkelerin dünyada söz sahibi olabileceğini dile getirdi.

“İSTİKRARLI BİR YATIRIM ORTAMI SAĞLANMALI” Ömer Koç, gelecek dönemde Türkiye’nin uluslararası rekabetçiliğini koruyabilmesi için birçok alanda çok büyük bir reform sürecine girmesi gerektiğini bildirdi. Türkiye’nin elindeki ekonomik ve siyasi kozların büyümesinin Avrupa ile entegre olabilmesine bağlı olduğunu kaydeden Koç, “Demokratik değerlerin, kurumlarımızın ve hatta teknoloji kapasitemizin gelişebilmesi için Avrupa ile iş birliği içinde olmak zorundayız. Avrupa Birliği ile entegre bir Türkiye, Amerika, Orta Doğu ve Uzak Doğu için de daha önemli bir stratejik ortak demektir” yorumunu yaptı. Koç, Türkiye ekonomisinin 2017’de beklenenden daha iyi bir performans gösterdiğini, bunda vakitlice alınan önlemlerin etkili olduğunu, bu kararların özellikle de iç talebi destekleyerek büyümeye katkı sağladığını belirtti. Küresel ekonomide önemli bir oyuncu olmayı hedefleyen Türkiye için dış kaynak sağlamanın kaçınılmaz olduğunu ifade eden Koç, dolayısıyla yatırımcıyı ve girişimciyi cezbeden, demokratik ve siyasi açıdan istikrarlı bir yatırım ortamı sağlanmasının önemli olduğunun altını çizdi.



CEO’LAR 2018 İÇİN NE DÜŞÜNÜYOR

“300 milyon Euro yatırım yapacağız” Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik, geleceğe yönelik yatırımlarını anlattı.

G

edik Holding, 2018’e yeni yatırımlarla giriyor. Önümüzdeki üç yılda 300 milyon Euro’luk yatırım planlayan şirket, robotik üretime odaklanacak. Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik, yurtdışında da 50 milyon Dolar’a fabrika kuracaklarını söylüyor.

HEDEF YÜZDE 20 BÜYÜME Gedik Holdingin temelleri Türkiye’nin ilk kaynak mühendislerinden Halil Kaya Gedik tarafından 1963 yılında atıldı. Sırasıyla elektrot, döküm, vana ve kaynak makinesi fabrikalarını kuran Gedik, Türkiye’yi hassas döküm teknolojisiyle tanıştırdı. Grup, bugün kaynak malzemeleri, döküm ve vana üretiminin yanı sıra sağlık ve eğitim sektörlerinde de faaliyet gösteriyor. 450 milyon Dolar’lık ciroya ulaşım ve 50’yi aşkın ülkeye ihracat yapan holdingin başında, şirketin ikinci kuşak temsilcisi Hülya Gedik var. 2017 yılının iyi bir yıl olduğunu ve yüzde 25’lik bir büyüme kaydettiklerini söyleyen Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik, “Yılı 450 milyon Dolar ciroyla kapattık. 2018 yılı hedefimiz de yüzde 20 büyümek” dedi.

YATIRIMLA BİRLİKTE ENDÜSTRİ 4.0 GEÇİŞ OLACAK Pendik’te bulunan fabrikalarını Sakarya Hendek’e taşımak üzere ciddi bir yatırıma başladıklarını belirten Gedik, “150 bin metrekare üzerine kurulacak yeni fabrikamız için yatırımlarımız sürüyor. Üretimi durdurmadan taşınmak istiyoruz. Onun için kademe kademe taşınacağız. Üç yıllık bir taşınma süreci olacak. Üç yılın sonunda toplam 300 milyon Euro’luk yatırım yapmış olacağız. Bu yatırım aynı zamanda Endüstri 4.0’a geçiş için de bir başlangıç olacak. Üretimde hantallıktan kurtulmuş olacağız. İşgücü azalacak ve otomasyona yönelik ölçülebilir, çıktıların daha kaliteli olacağı seri imalat yapacağımız bir şekle dönüşecek” ifadelerinde bulundu.

12 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Gedik son olarak robotik üretim için 80 milyon TL’ye yakın bir yatırım hazırlığında olan şirketin, yurt dışında bir ortakla fabrika kurmayı planladığını söyleyerek sözlerine son verdi.



CEO’LAR 2018 İÇİN NE DÜŞÜNÜYOR

İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı Neşe Gök, “Türkiye ve dünya ekonomisi ‘kritik bir eşik’ olarak bakılan 2017 yılını beklentilerin üzerinde tamamladı. Şimdi 2018’e umutla bakıyoruz” dedi.

Türkiye’deki büyüme potansiyeliniz ne yönde? İlk şirketimiz 65 yıl önce kuruldu ve kurulduğumuz günden bugüne ülke gelişimine paralel bir başarı grafiği çizdik. Uzmanlığımızı jant, akü üretimi ve satışı alanlarında geliştirdik. Türkiye’de otomotiv yan sanayinin en büyük firmaları arasında

Yeni yatırımla 2018’de ek istihdam sağlanacak yer alıyoruz. ISO ve TİM’in ilk 500 şirket sıralamasında yer alan 3 firmamız var; İnci Gs Yuasa, Maxion Jantaş ve Maxion İnci. Otomotiv yan sanayindeki uzmanlığımızın yanı sıra satış ve pazarlama, otel ekipmanları ve lojistik alanlarında da başarılı bir gelişim süreci gösteriyoruz. Holding olarak her yıl ortalama yüzde 13 büyüme göstererek, Türkiye ekonomisi için sürdürülebilir bir değer olmaya devam ediyoruz. İnci Holding olarak üretimimizin yüzde 67’sini 80’den fazla ülkeye ihraç ediyoruz. Türkiye, rakipleriniz açısından sizi tedirgin eden bir pazar mı? Bizlere pazarla ilgili kısa bir değerlendirme yapabilir misiniz? Türkiye ekonomisinin 12 yıldır üst üste ihracat şampiyonu olan otomotiv endüstrisi, bize umut ve ışık oluyor. İçinde bulunduğumuz otomotiv tedarik pazarı zor bir rekabetin yaşandığı belirsizliklerle dolu bir ortam, her zaman en kaliteli ama en uygun maliyetli ürünü üretmek zorundasınız. Bu yıl pazarda tedarik sanayi sektöründe birçok firma kapasite artışına gidiyor, sektörde toplam kapasitenin yaklaşık yüzde 10 artırılacağını duyuyoruz. İnci Holding olarak iş geliştirme faaliyetlerine büyük önem veriyoruz.

Güçlü bir finansal yapımız var, otomotiv yan sanayi alanında oldukça tecrübeliyiz ve her seviyede yetişmiş insan kaynaklarına sahibiz. Kaynaklarımızı ve tecrübemizi etkin bir şekilde kullanarak sürdürülebilir karlılığı sağlamak amacıyla gerek mevcut işlerimizi büyüterek gerekse önceden tespit ettiğimiz stratejik öncelikli yeni iş alanlarına yatırımlar yaparak ilerliyoruz. 2018 yılı gerek dünya gerekse ülke ekonomisi açısından sizce nasıl bir yıl olacak? Büyüme dinamikleri açısından kritik bir eşikte olmasına rağmen 2017’yi beklentilerin üzerinde bir performansla kapatan Türkiye ekonomisi gibi dünya ekonomisi de, 2018’e umutlu başladı. Küresel ekonomide yakalanan ivme, 2018 için de beklentilerin iyimser olmasını sağlıyor. Türkiye’nin ekonomisi ile dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alma hedefine ulaşmasında İnci Holding olarak üzerimize düşeni yapacağız. Üretimde katma değeri artırmak için Ar-Ge’ye önemli bir pay ayırıyoruz, sanayi ve devlet iş birliği ile Türkiye’nin geleceğinin daha iyi fırsatlar sunacağına inanıyoruz.

Son olarak 2018 yılına yönelik yönetim ve büyüme stratejileriniz hakkında bilgi alabilir miyiz? Bu yıl için neler planlıyor, ne gibi yatırımlar hayata geçirmeyi düşünüyorsunuz? 2018’de en öncelikli yatırımımız, geçtiğimiz sene temelini attığımız üçüncü akü fabrikasını açacak olmamız. Üçüncü fabrikanın tamamlanmasıyla üretim alanımızı 60 bin metrekareye genişleterek akü üretim kapasitemizi yılda 7 milyona çıkartmayı hedefliyoruz. Yeni yatırımla birlikte yüzde 25’lik ek istihdam sağlayacağız. Akü üretiminde Avrupa ikincisi olma yolunda ilerliyoruz. Bir dünya şirketi olma yönündeki stratejimiz doğrultusunda İnci Holding markasını ülkemiz sınırlarının dışına taşımak gayesiyle dış pazarlarda, büyüme kabiliyeti olan sektörlerde yatırım yapmayı hedefliyoruz. Bu hedef doğrultusunda rekabetçi olabileceğimiz alanları belirledik. Amacımız, bu alanlar içinde doğru yatırımı önümüzdeki 2 yıl içinde hayata geçirmek.

14 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix



HABER

SAÇ TELİNİN 100’DE 1’İ İNCELİĞİNDE MİKROFİLAMENTTEN AKILLI KUMAŞ 4 kıtada 56 ülkeye 65 milyon dolar ihracat gerçekleştiren, 2017 yılını 121 milyon dolar ciro ile kapatan Mogul Tekstil, dünyada patentli mikrofilament üretimi yapabilen iki tesisten birini Lüleburgaz’da faaliyete geçirdi. Gaziantep’te başlayıp Lüleburgaz ve Amerika’daki üretim tesisleriyle kendi alanında dünyadaki iki şirketten biri olmayı başaran Mogul Tekstil, geliştirdiği hybrid teknolojiye dayalı yenilikçi ve performans odaklı mikrofilament kumaşla, temizlik sektörünün de ezberini bozacak.

DÜNYADA İKİ ŞİRKETTEN BİRİ Mogul Tekstil, hybrid teknolojisiyle üretim yapan Türkiye’de tek, dünyada ise iki şirketten biri olmayı başardı. Yüksek teknolojiye dayalı altyapısı ve geniş ürün yelpazesiyle tekstilde devrim niteliğinde yeniliklere imza atan, teknolojiyi geliştirirken önceliği insan sağlığına

16 •

veren Mogul Tekstil, mikrofilament kumaş üretimini bağlayıcı kimyasallar ve PVC kullanmadan sağlıyor. 1997 yılında kurulan Mogul Tekstil, Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu ve 500 büyük ihracatçısı arasında yer alıyor. Üretimini yurt içinde Gaziantep ve Lüleburgaz’daki tesislerinde yapıyor. Yurt dışında ise ABD’deki tesislerinde üretimlerini sürdürüyor. Mogul Tekstil, Güney Carolina Federal Eyaleti’nce yatırım daveti almış ve Mart 2017’de ABD’deki tesislerini faaliyete geçirmişti.

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

ENERJİ VE DETERJAN TASARRUFU SAĞLIYOR Üretimini gerçekleştirdikleri mikrofilament kumaş hakkında konuşan Mogul Tekstil Satış Müdürü Faruk Aydın,

şu bilgileri verdi: “Geliştirdiğimiz mikrofilament kumaşın bazı özelliklerini toz ve hav bırakmayan temizlik etkisi, hassas yüzeylerde çizmeden temizlik, yüksek sıvı emiş gücü ve hızlı kuruma, yüksek kullanım dayanımı şeklinde sıralayabiliriz. Ayrıca insan saç telinin 100’de biri inceliğindeki mikrofilamentlerden üretilen temizlik bezleri, mikrofiber temizlik bezlerine göre 5-10 kat daha ince bir yapıya sahip olması ve sonsuz mikrofilament yapısı içerisindeki mikro kanallar sayesinde toz ve kirleri çok iyi tutarak hapsediyor. Konvansiyonel kumaşlardan daha hafif olması ve daha hızlı kuruması sayesinde de önemli miktarda su, enerji ve deterjan tasarrufu sağlıyor.”



CEO’LAR 2018 İÇİN NE DÜŞÜNÜYOR

Ülke ekonomisi için ihracat payı artırılmalı 2018’de ekonomik dalgalanmalar olabileceğini ifade eden Cosentino Türkiye Ülke Direktörü Alper Şensan, Cosentino olarak yüzde 25 büyüme hedeflediklerini belirterek, “Ek istihdam yaratarak ve daha fazla pazarlama ve tanıtım yatırımları yaparak pazar payımızı genişletmeyi amaçlıyoruz” dedi.

2

017 yılını gerek firmanızın gerekse ülkemizin büyüme potansiyeline bağlı olarak değerlendirir misiniz? 2017 Nisan ayındaki referandum süreci pek çok sektörde olduğu gibi yapı inşaat sektörünü de etkiledi. Örneğin, bazı büyük projelerin bir kısmında yavaşlama görüldü. Senenin ilk yarısında ertelenen satın alımlar ikinci yarıda gerçekleşti. Bu açıdan geçtiğimiz yılın, inşaat piyasası için zor geçen bir yıl olduğunu söyleyebiliriz. Tüm bu zorluklara rağmen yüzde 35’lik bir büyüme ile 2017’yi tamamladık.

18 •

Peki, 2018’in nasıl bir yıl olacağını düşünüyorsunuz? Sizce bu yıl da ülke olarak aynı büyüme oranını yakalayabilecek miyiz ya da yakalamak adına neler yapılabilir? Uluslararası para piyasalarında yükselen döviz kuru, Türkiye’nin komşu ülkelerinde yaşanan siyasi istikrarsızlıklar ve Türkiye’nin iç ve dış politika ilişkilerinde yaşanabilecek tansiyonları göz önünde bulundurduğumuzda, 2018’de bazı ekonomik dalgalanmalar olabileceğini öngörmek yanlış olmaz. Türkiye ekonomisi için 2017’nin altında bir büyüme tahmin

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

ediyoruz. Dolar’ın bugünkü seviyelerini koruyacağını ve Euro’nun Dolar karşısında güçlenebileceğini tahmin ediyoruz. Büyüme oranlarını yakalayabilmek ve bunu sürdürülebilir kılmak için sağlıklı bir yatırım planı uygulamak, ihracat payını artırmak ve enflasyonu dengede tutmak dikkat edilmesi gereken öncelikler arasında bulunuyor.

2018 yılına yönelik bütçe ve yatırım planlarınız neler? 2018’de oluşabilecek aksaklıklara karşı hazırlıklıyız. İşimize odaklanıp daha da yoğun çalışarak yüzde 25 büyüme beklentimizi gerçekleştirmeye çalışacağız. Cosentino Global olarak 2018’de 250 milyon Euro yatırım yapmayı planlıyoruz. Mevcut üretim tesislerimizde kapasite artışlarının yanı sıra, operasyon ağımızı global çapta genişletmek için ciddi bir yatırım yapacağız. Cosentino Türkiye olarak ise ek istihdam yaratarak, daha fazla pazarlama ve tanıtım yatırımları yaparak pazar payımızı genişletmeyi amaçlıyoruz.



ARAŞTIRMA

CEO’ların

küresel büyümeyle ilgili umudu doruk noktasında PwC’nin bu yıl ‘Köşe Ofisteki İhtiyatlı İyimser’ başlığıyla yayımladığı 21. Yıllık Küresel CEO Araştırması’na göre, CEO’ların 2018 için küresel büyüme beklentilerindeki iyimserlik, bugüne kadar ki en yüksek seviyeye ulaştı.

85 ülkeden tam bin 293 CEO’nun katılımı ile yapılan araştırmada, 2012 yılından bu yana sorulan küresel ekonomik büyümeye ilişkin soruya ‘artacak’ cevabını verenler, geçen yılki yüzde 29’luk oranın iki katına çıkarak yüzde 57 oranına ulaştı. Türkiye’de ise ilgili oran geçen yılın 4 katına çıkarak yüzde 12’den yüzde 51 seviyesine yükseldi.

TÜRK CEO’LAR BU KEZ TEMKİNLİ DAVRANIYOR PwC Türkiye Başkanı Haluk Yalçın, araştırmanın sonuçlarıyla ilgili olarak şunları söyledi: “2017, küresel ekonominin 2011’den beri neredeyse en iyi performans gösterdiği yıl olarak görülüyor. ABD’ye ek olarak ekonomiyi destekleyici politikaların meyveleri Avrupa’da da belirgin şekilde toplanmaya başladı. Brezilya, Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan ekonomilerde de işler tekrar yoluna giriyor gibi. Bu küresel bazda tekrar bir yeni denge oluşacağının işareti. Türk CEO’lar da oldukça iyimser olmakla birlikte bu kez ihtiyatı elden bırakmaya niyetleri yok. Son dönemde dünyada ve Türkiye’de oluşan büyüme trendi, iyimserliği artırmasına rağmen, Türk CEO’lar şirketlerinin gelir artışına yönelik beklentilerini kısa vadeli güçlüklerin son derece bilincinde olarak kurmuş durumdalar. Bu olumlu beklentilerin ihtiyatlı bir yaklaşımla yoğurularak gerçeğe dönüştürülmesi gerekli.”

İYİMSERLİK EKONOMİK GÖSTERGELERİN GÜÇLÜ OLMASINDAN KAYNAKLANIYOR Her yıl olduğu gibi, Dünya Ekonomik Forumu’nun Davos yıllık toplantısının açılışında açıklanan rapora göre, CEO’ların küresel büyümeyle ilgili iyimserliğindeki çarpıcı artış hemen hemen tüm ülkelerde görülüyor. Japonya ve İngiltere gibi geçtiğimiz yıl ‘en az iyimser’ ülkelerde bile, küresel büyümeyle ilgili iyimserlik, geçen seneden bu yana iki katına ulaştı. PwC Küresel Başkanı Bob Moritz, “CEO’ların küresel ekonomiyle ilgili iyimserlikleri, ekonomik göstergelerin çok güçlü olmasından kaynaklanıyor. Küresel borsalarda gözlenen değer kazancı

20 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix


ARAŞTIRMA

ve dünyanın önde gelen pazarlarının çoğunda GSYİH büyüme beklentileri karşısında, CEO’ların bu denli iyimser olması sürpriz değil” dedi.

İYİMSER BEKLENTİ REKOR SEVİYEDE Küresel CEO’lar arasında 2018’de ekonomik büyümenin artacağına yönelik iyimser beklenti yüzde 57 ile rekor seviyelere ulaşıyor. Türkiye’deki CEO’lar için bu oran yüzde 51. CEO’ların yüzde 42’si kendi şirketlerinin gelecek 12 ay içinde büyüme potansiyeline ‘çok güveniyor’. Türkiye’deki CEO’lar yüzde 32’lik oran ile daha ihtiyatlı. 2018 yılında büyüme için hedef olarak görülen piyasaların başında gelen ABD, Çin’e karşı liderliğini

pekiştiriyor. Çalışan sayısında artış planlanıyor, ancak liderler dijital becerilere erişim ile ilgili endişe duyuyorlar. CEO’ların üçte ikisi, başta mühendislik ve inşaat (yüzde 73), tekno-

loji (yüzde 71) ve iletişim (yüzde 77) sektörü olmak üzere; teknolojideki gelişmeler sebebiyle işlerini kaybedecek çalışanların yeniden eğitilmesinden sorumlu olduklarını düşünüyor.

SOSYAL VE EKONOMİK ENDİŞELER ARTIYOR Küresel ekonomideki iyimserliğe rağmen, iş dünyasında, sosyal ve ekonomik tehlikelerle ilgili endişeler artıyor. CEO’lar jeopolitik belirsizlik (yüzde 40), siber tehditler (yüzde 40), terörizm (yüzde 41) ve temel becerilerin erişebilirliği (yüzde 38) konularında ‘aşırı endişeli’ olduklarını belirtiyor. Türkiye’deki CEO’ların en endişeli oldukları konuların başında ise jeopolitik belirsizlikler (yüzde 64), döviz kurunda dalgalanma (yüzde 67) ve terörizm (yüzde 67) geliyor. CEO’lar refah düzeyinin sadece milli gelir gibi finansal verilerle ölçülmemesi gerektiği konusunda hemfikirler.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 21


EKONOMİ

GAYRİMENKUL SEKTÖRÜ 2017’Yİ REKORLA KAPATTI Türkiye’de 2017 yılında satılan konut sayısı 2016’ya göre yüzde 5,1 artarak 1 milyon 409 bin 314 oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık 2017’ye ilişkin konut satış rakamlarını açıkladı. Aralıkta 132 bin 972 konut satışı gerçekleşti. 2017’de ise toplam 1 milyon 409 bin 314 konut satıldı. Kuzu Grup Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Özen Kuzu, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Kuzu, “2016’da satılan konut sayısı bir önceki yıla kıyasla yüzde 4 artarak 1 milyon 341 bin 453 olmuştu. 2017’de ise bu rakam yüzde 5,1 artarak 1 milyon 409 bin 314’e yükseldi. Böylece konut sektörü, 2016’daki satış rakamının 68 bin üzerine çıktı ve yeni bir rekora imza atıldı. Son 10 yıllık döneme baktığımızda da konut satışlarının 3 katına çıktığını görebiliriz. Saatte satılan konut sayısı ise 150’nin üzerinde gerçekleşmektedir” dedi. Yabancıya yapılan konut satışlarında da bir önceki yıla göre yüzde 22,2 artış yaşandığını ve 22 bin 234 satış gerçekleştiğini belirten Özen Kuzu, “Bunun en önemli sebebi, Türkiye’de 1 milyon dolarlık ev alan, 2 milyon dolarlık yatırım yapan, 3 milyon dolarlık hesap açanlara vatandaşlık hakkı verilmesi diyebiliriz. Kanal İstanbul ve 3. Havalimanı gibi mega projelerin de yabancı yatırımcıyı ülkemize çektiği tartışılmaz bir gerçek” şeklinde konuştu. Devletin konut satışına teşviki, faiz indirimleri, tapu harcı ve damga vergisindeki indirimlerle sektörün 2017’de ivme kazandığını ifade eden Kuzu, düzenlenen kampanyalar, lansmanlar ve firmaların uyguladığı cazip ödeme koşullarıyla

22 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

gayrimenkul sektörünün 2017’yi rekorla kapattığını ifade etti. “Türkiye, inşaat sektöründe en iyiler arasında yer almakta. Biz de bu gücümüzün farkındayız” diyen Özen Kuzu, şunları söyledi: “Siyasi ve ekonomik istikrarla beraber, milletimiz ve vatanımız için sürdürülebilir, ekolojik, çağımızın gereksinimlerini

karşılayan, modern, dünyada ses getiren marka projelere imza atmaya devam edeceğiz. İnanıyorum ki ülkemiz 2018’de de büyümeye ve gelişmeye devam edecek. Yatırım için en ideal ülke olarak ilk sıralarda yer alacak ve inşaat sektörü Türkiye’nin lokomotifi olma özelliğini koruyacaktır.”


EKONOMİ

Vodafone Türkiye 3. çeyrek sonuçlarını açıkladı Vodafone Türkiye istikrarlı büyümesini 2017-18 mali yılının üçüncü çeyreğinde de sürdürdü. Ekim-Aralık 2017 dönemini kapsayan 3. çeyrekte şirket; kesintisiz çift haneli büyümesini devam ettirerek, servis gelirlerini geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,2 artırdı. Buna göre, şirketin 3. çeyrekte servis gelirleri 2,3 milyar TL’ye ulaştı.

VERİ KULLANIMI YÜZDE 81 ARTTI 3. çeyrek itibariyle akıllı telefon penetrasyonu yüzde 72 olan şirket abonelerinin veri kullanımı, 4.5G’nin de pozitif etkisiyle geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 81 artarak üçüncü çeyrekte yaklaşık 186 petabyte’a ulaştı.

EN GENİŞ 4.5G KAPSAMASI Türkiye’nin 81 ilinde 13 bini aşkın 4.5G iletişim noktası ile hizmet veren Vodafone Türkiye, 4.5G’de en geniş kapsamaya sahip operatör olmayı sürdürdü. Diğer yandan şirketin 4.5G abone sayısı üçüncü çeyrekte 11 milyonu aştı.

FATURALI BAZ TOPLAM ABONE SAYISININ YARISINI AŞTI 2017-18 mali yılının 3. çeyrek sonu itibariyle Vodafone Türkiye’nin mobil abone sayısı 23,2 milyon olarak gerçekleşirken, şirketin faturalı abone bazının toplam içindeki oranı yüzde 50,6’ya ulaştı. Böylece Vodafone Türkiye tarihinde ilk kez faturalı abone bazı, faturasız abone bazını aşmış oldu. Vodafone Red tarifeleri şirketin faturalı abone bazının büyümesinde etkili oldu.

SABİT GENİŞBANT ABONE SAYISI 656 BİNE ULAŞTI Vodafone Türkiye sabit genişbant hizmetlerinde hızlı bü-

yümesini sürdürdü. Üçüncü çeyrekte şirketin sabit genişbant abone sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 132 bin net abone artışı ile 656 bine ulaştı. Şirketin sabit hizmetlerden elde ettiği servis gelirleri ise üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 27,5 arttı.

KURUMSAL SEGMENT SERVİS GELİRLERİNDE YÜZDE 11’LİK BÜYÜME Türkiye’de işletmelerin dijital haritasını çıkarmak ve ihtiyaçlarını belirlemek amacıyla Yarına Hazırım Platformu’nu hayata geçiren şirket, kurumsal alanda da istikrarlı büyümesini sürdürdü. Vodafone Türkiye kurumsal segment servis gelirlerini üçüncü

çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11 artırdı. 2017-18 mali yılının üçüncü çeyrek performansını değerlendiren Vodafone Türkiye CEO’su Colman Deegan şöyle konuştu: “2017-18 finansal yılımızın 3. çeyreği, istikrarlı büyümemizi devam ettirdiğimiz güçlü bir dönem oldu. Bu çeyrekte, bir ‘toplam telekomünikasyon şirketi’ olarak hem 4.5G hizmetlerimize hem de toplam genişbant hizmetlerimize odaklandık. Müşterilerimizin daha çok dijital dünya odaklı olduğunu ve daha çok data hizmetlerimizden faydalandığını görüyoruz. Bu durum, müşterilerimizin data kullanım oranlarında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 81’lik büyüme olarak kendini gösterdi. Diğer yandan sabit hizmetlerimizde günden güne büyümemiz devam ediyor. Bu açıdan hem mobil hem sabit hizmetlerimizde hızlı bir büyüme göstermekten son derecede mutluyuz. Müşteri odaklı vizyonumuzla, Türkiye toplumuna ve ekonomisine katkıda bulunmayı sürdüreceğiz ve ülkenin potansiyeline güvenmeye devam edeceğiz.”

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 23


EKONOMİ

Kılıç Deniz ihracat şampiyonu oldu 65 bin tonluk kapasitesiyle dünyanın en büyük çipura ve levrek üreticisi olan Kılıç Deniz, üretiminin yüzde 70’ini Amerika ve Rusya başta olmak üzere 60 ülkeye ihraç ediyor. Kılıç Deniz, Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller kategorisinde 2017 yılı ihracatıyla birinci sırada yer aldı. Ege İhracatçı Birlikleri tarafından açıklanan sonuçlara göre Kılıç Deniz, 160 milyon dolarlık ihracatıyla kendi kategorisinin şampiyonu oldu. Almanya, Bulgaristan, Fransa, Hollanda, Yunanistan, Dominik Cumhuriyeti gibi ülkelere balık ihracatı gerçekleştiren Kılıç Deniz, su ürünlerinde Türkiye ve Avrupa sınırlarını çoktan aştığı gibi, yakın zamanda da dünya lideri olmayı hedefliyor.

“AVRUPA EN ETKİN OLDUĞUMUZ PAZAR” Kılıç Deniz Ürünleri İcra Kurulu Başkan Vekili Sinan Kızıltan, “Kılıç Deniz olarak Türkiye ekonomisine katkı sağlama hedefiyle 2017 yılında 160 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirerek, geçen seneki 142 milyon dolarlık rekorumuzu kırdık. İhracatta kendi kategorimizin lideri olarak büyük sevinç ve gurur yaşıyoruz. Toplamda 60 adet ülkeye Akdeniz’in en lezzetli balıklarını Türk markası etiketiyle taşıdık. Özellikle Avrupa, sektörde en etkin olduğumuz pazarlardan biri haline geldi. Avrupa’da tüketilen her 3 levrek ve çipuradan biri Türkiye’de ve bir Türk markası adı altında tüketiliyor. Bu bizim için çok büyük bir gurur”dedi.

24 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Ege İhracatçı Birlikleri tarafından açıklanan sonuçlara göre Kılıç Deniz, 160 milyon dolarlık ihracatıyla kendi kategorisinin şampiyonu oldu. HEDEF DÜNYA LİDERLİĞİ Hedeflerinin dünya liderliği olduğunu belirten Kızıltan, “Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında Dominik Cumhuriyeti’ne gerçekleştirdiğimiz yavru balık ihracatıyla, Avrupa’dan

sonra önemli bir pazar olan Amerika’ya 1,2 milyon adet canlı balık gönderdik. Bu hem ülkemiz hem de Kılıç Deniz için bir ilk ve çok önemli bir başarıdır. Kılıç Deniz olarak artık her yıl, hem yatırım hem de satış anlamında hedeflerimizi büyüterek ilerlemek durumundayız; çünkü Türkiye ve Avrupa gibi iki büyük pazarda su ürünleri üretiminde lider ve takip edilir konumdayız. Bu durum bizim sektöre olan sorumluluğumuzu hem yatırım hem de üretim anlamında bir önceki yıla göre artırıyor” dedi.



“İnovasyona açık olmak başarının olmazsa olmazı”


KAPAK KONUĞU Çalışmalara ara vermeden ilk günkü aşk ve heyecanla devam ettiklerini belirten Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (Müsiad) Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahman Kaan, “Bizden öncekilerden aldığımız bayrağı, gelecek nesillere daha güzel bir şekilde emanet edebilmek adına var gücümüzle çalışmalarımızı sürdürüyoruz” ifadelerinde bulundu. Kaan, günümüzün büyük şirketlerinin bir yandan geleneklerine bağlı kalırken bir yandan da yeniliklerin peşinden koştuklarını söyleyerek, inovasyona açık olmanın başarının olmazsa olmazı olduğuna dikkat çekti.

M

ÜSİAD’ın kuruluş öyküsünü ve kurulduğu günden bu yana kaydettiği aşamaları kilometre taşlarıyla özetler misiniz? Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD); hakkın ve hukukun, adaletin ve eşitliğin, barışın ve güvenin, refahın ve mutluluğun sağlandığı; tarihe ve topluma mal olmuş mahalli ve evrensel değerlerin gözetildiği, kendi içinde bütün, bölgesinde, ekonomik ve siyasi alanda etkin, dünyada saygın bir Türkiye hayaliyle yola çıkan hassasiyet sahibi bir grup genç işadamının, 9 Mayıs 1990 tarihinde İstanbul’da kurdukları bir ‘İşadamları Derneği’dir. Bilindiği gibi Türkiye 24 Ocak kararlarıyla birlikte yeni bir döneme girdi. Bu dönemde özellikle Rahmetli Turgut Özal’ın teşvikleri ve gayretleriyle bir Anadolu sermayesi oluşmaya başladı. Ekonomi alanında yapılan düzenlemelerle birlikte müteşebbislerin önü açılmaya başladı. MÜSİAD böyle bir dönemde, rahmetli Necmettin Erbakan ve o dönem İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinde bulunan Cumhurbaşkanımız Recep Erdoğan’ın da destekleriyle kuruldu. O dönemlerde Türkiye’de özellikle dini hassasiyeti olan kesimler üzerinde büyük bir baskı vardı. Özellikle ‘yeşil sermaye’ adı altında, muhafazakar iş insanları üzerinde birtakım yaptırımlar uygulanıyordu. 28 Şubat sürecinde ise bu baskılar giderek arttı. Çeşitli karalama kampanyaları ve algı operasyonları ile MÜSİAD ismi lekelenmeye çalışıldı. Bu süreçte üyelerimiz üzerine yapılan baskılar neticesinde birçok işadamı bizimle yollarını ayırmak durumunda

kaldı. Takip eden yıllarda ise MÜSİAD ‘2002 ekonomik krizi’, ‘2007 yılı e-muhtırası’, ‘17-25 Aralık komplosu’ ve son olarak ‘15 Temmuz darbe girişimi’ süreci gibi önemli badireler atlattı. Bu süreçlerde her zaman olduğu gibi devletimizin ve milletimizin yanında yer aldık. Çalışmalarımıza hiçbir zaman ara vermeden, ilk günkü aşk ve heyecanla devam ettik. MÜSİAD bugün bütün bu süreçleri atlatarak Türkiye’nin 86 noktasında, dünya genelinde ise 68 ülkede, 181 ayrı noktada bulunan bir STK haline geldi. Bugün de bizden öncekilerden aldığımız bayrağı, gelecek nesillere daha güzel bir şekilde emanet edebilmek adına var gücümüzle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Nasıl bir eğitim gördünüz, iş hayatına ne zaman başladınız? 1967 yılında Trabzon’da doğdum. Lise eğitimimi 1980-1985 yılları arasında Bakırköy İmam Hatip Lisesi’nde tamamladım. Öğrenim hayatıma uzunca bir süre ara verdikten sonra 2013 yılında Anadolu Üniversitesi, İşletme Fakültesi’nden mezun oldum. Liseyi bitirdikten sonra iş dünyasına atıldım. 1985 yılından beri Kaanlar Gıda Sanayii’nde Yönetim Kurulu Üyeliği-

MÜSİAD’ta bugüne kadar önemli çalışmalara ve başarılara imza attınız. Son olarak ise Yönetim Kurulu Başkanı olarak göreve geldiniz. Peki, yakaladığınız bu başarıyı neye borçlusunuz, başarınızın sırrını açıklar mısınız? Öncelikle başarının altında yatan en temel etmen çalışmak… Bunu vurgulamak isterim. İş disiplinini hiçbir zaman elden bırakmadan, önünüze koyduğunuz hedeflere ulaşmak için kararlılıkla çalışmanız gerekiyor. Tabii bunun yanı sıra yaşadığınız çağın gereklerini iyi bilmelisiniz. Sürekli çağa ayak uydurmak, kendinizi güncellemek ve gelişime açık olmak, sürdürülebilir başarı için gerekli şartların başında geliyor. Günümüzün büyük şirketlerine baktığımızda, bir yandan geleneklerine bağlı kalırken bir yandan da her zaman yeniliğin peşinden koşan yapılar görüyoruz. Bu nedenle inovasyona açık olmak başarının olmazsa olmazı olarak kabul edilebilir. Başarıda bir diğer husus ise yaptığınız işin ayrıntısına hakim olmak… Çıraklığını bilmediğiniz işin ustası olamazsınız diye bir söz var. Bizler de çıraklıktan başlayarak bugünlerimize geldik. İşlerimizi ilk günkü ciddiyet ve heyecanla, başarılı bir şekilde sürdürüyoruz.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 27


KAPAK KONUĞU

ni sürdürüyorum. 1996’dan beri üretim-pazarlama ve satış alanlarında yöneticilik yaptım. Takip eden yıllarda iş geliştirme ve AR-GE’de üst düzey görevlerde bulundum. Şu an için şirketin ulusal ve uluslararası zincirlere ürün satışını sürdürmeye devam ediyorum. İş hayatının yanı sıra sivil toplum faaliyetlerimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Kurulduğu günden beri MÜSİAD içerisinde görevlerde bulunuyoruz. MÜSİAD’da 20032006 yılları arasında Gıda Tarım Sektör Kurul Başkan Yardımcısı, 2006-2009 yılları arasında Gıda Tarım Sektör Kurul Başkanı olarak görev yaptım. 2009’dan sonra MÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi olarak Sektör Kurullarından Sorumlu Başkan Yardımcılığı, Bütçe ve Mali İşler Başkanlığı ve 4 yıl da Teşkilatlanmadan Sorumlu olarak hizmet verdim. 2012 yılından bu yana ise Yurtiçi Teşkilatlanmadan ve Eğitim, Kültür, Araştırma ve Yayınlar komisyonlarından sorumlu MÜSİAD Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüttüm. 2016 yılının Haziran ayından bu yana Genel Başkanlık görevini sürdürüyorum. Evli ve üç çocuk sahibiyim. Orta derecede İngilizce ve iyi derecede Arapça biliyorum. İş dünyasının ve ekonominin gidişatına ilişkin görüşleriniz nelerdir? Türkiye ekonomisini nasıl günler bekliyor? Bilindiği gibi 2017 yılı Türkiye ekonomisi için güçlü büyüme oranlarının gerçekleştiği bir dönem oldu. İlk

28 •

w w w . h izm e tix . c om.tr >> Hizmetix

iki çeyrekte yüzde 5,3 ve yüzde 5,4 olarak gerçekleşen büyüme, 3. çeyrekte ivmesini daha da artırdı ve yüzde 11,1 ile son 6 yılın en iyi büyüme oranı gerçekleşmiş oldu. Yılın tamamı için büyüme oranının yüzde 7 civarında olacağını tahmin ediyoruz. 2018 yılı da böyle bir motivasyonla girdiğimiz ve önde gelen ekonomiler arasından pozitif olarak ayrıştığımız bir yıl olacaktır. Ekonomi yönetimi tarafından alınan ek tedbir ve teşviklerle üçüncü çeyrekte 4 ana faaliyet kolunda da genişleme gözlendi. 2018 yılında da hizmetler, sanayi, tarım ve inşaat sektörünün canlılığını sürdürmesini bekliyoruz. Bilhassa imalat sanayiinde gerçekleşen yüzde 15,2’lik

artışla, yüzde 14,8 oranında genişleyen sanayi sektörü önümüzdeki dönem için umut veriyor. Bu bağlamda, 2018 yılında Türkiye ekonomisindeki gelişmelere paralel olarak reel ekonomiye yönelik iyimser beklentilerimizi koruyoruz. Nitekim üyelerimizin katılımıyla gerçekleştirdiğimiz ‘2017 Ekonomi Değerlendirmesi ve 2018 Beklentiler Anketi’ sonuçları da yeni yıla ilişkin beklentilerin iyimser olduğuna işaret etmektedir. Buna göre üyelerimizin yüzde 50’si 2018 yılında yatırımlarında artış beklerken, azalış bekleyenlerin oranı yalnızca yüzde 18’dir. Yüzde 42’si 2018’de istihdamlarında artış öngörürken yüzde 15’i istihdamlarında azalma beklemektedir. Yine üyelerimizin yüzde 57’si 2018 yılının genel anlamda 2017’den daha iyi geçmesini beklerken, kötümser olanların oranı yüzde 23’te kalmıştır. Kısacası reel sektör temsilcileri, 2018 yılından oldukça umutlu. Bu bağlamda biz de 2018’de Türkiye ekonomisinin güçlü büyüme performansını sürdüreceğine inanıyoruz. Küresel ekonomik krizin ardından dünya genelinde büyüme, üretim ve dış ticaret rakamlarında henüz kriz öncesindeki seviyelere ulaşılamadı. Ancak son dönemde küresel ekonomide ılımlı toparlanma sürecinin hızlandığını görüyoruz. Bu gelişmede ABD ekonomisinde gözlenen olumlu gelişmelerin


KAPAK KONUĞU yanı sıra Avro Bölgesi’nde ekonomik aktivitenin canlanması etkili oldu. IMF tahminlerine göre 2018 ve 2019 yılında küresel ekonomi yüzde 3,9 oranında büyüyecek. Bu 2011’den sonra en yüksek büyüme oranı olacak. Dünya Ticaret Örgütü’nün analizine göre küresel ticaretin de 2018 yılında yüzde 2,1yüzde 4,0 bandında büyümesi bekleniyor. Bu gelişmeler bağlamında Türkiye ekonomisinde gözlenen olumlu seyrin de önümüzdeki yıllarda sürmesini bekliyoruz. En büyük ihracat pazarımız olan Avro Bölgesi ekonomisinde devam eden canlanmanın önümüzdeki dönemde de Türkiye’nin ihracat performansına olumlu yansımasını ve 2018’de toplam ihracatımızın mevcut performansını da aşacağını; güçlü büyüme performansının da devam edeceğini tahmin ediyoruz. Özellikle genç girişimcilere tavsiye ve önerileriniz neler olacak? Gençler nasıl hareket ederlerse başarıya ulaşabilir? İş dünyası mücadeledir; adım attığınız ilk günden itibaren karşınıza çıkacak, önünüze konacak engellerle savaşmaktır. Bu mücadelenin altından kalkabileceğinize inancınız varsa, girişimci bir ruhunuz var demektir. Bir girişimciyi yolda yoran, ümitsizliğe kapılmasına sebep verecek birçok şey olabilir. Bu noktada gençlere tavsiyem, asla yılmasınlar, yorulmasınlar.

İş yaparken önce kendinize, sonra yaptığınız işe sonuna kadar inanmanız gerek. Bu noktada cesaret çok önemli. Cesaret diyoruz fakat; kuru, içi boş bir cesaret, sizi iş dünyasına değil, olsa olsa kısa süreli bir maceranın içine atacaktır. Cesaretin yanında inanç, çalışkanlık ve her zaman gelişme isteği olacak ki, yolunuz hep açık olsun. Genç girişimcilere verebileceğim bir diğer tavsiye ise erdem ve dürüstlüğü hayatlarının merkezlerine koymaları; beyinlerini daima iyiye ve doğruya ulaşmak için kullanmaları... Bu toprakların bizlere bahşettiği kadim dostluk, kardeşlik ve barış inancından hiçbir zaman ayrılmamaları... Bütün bu aşamaları yerine getirdikten sonra genç girişimcilerimiz başarıya ulaşabileceklerdir.

Biraz da sosyal sorumluluk projelerinizden bahseder misiniz? Sivil Toplum Kuruluşlarının başlıca amacı; ülke sınırları içerisindeki toplumsal ve ekonomik sorunlara dikkat çekerek bu sorunların çözümü için çaba harcamak, uluslararası alanda ise ülkenin tanıtımına ve olumlu imajına katkıda bulunmaktır. Bu bağlamda dünyanın en yaygın STK’larından biri olan MÜSİAD’ın payına düşen görev; bir işadamları derneği olarak yalnızca ekonomi sahasında değil, aynı zamanda ülke toplumunun menfaatine olacak her alanda faaliyet göstermektir. Çalışmalarımızı bu doğrultuda sürdürerek, Türkiye’nin kalkınması için birçok proje üretmeye gayret ediyoruz.

Bu bağlamda geçtiğimiz aylarda, MÜSİAD Perakende ve Pazarlama Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi açılışını gerçekleştirdik. Okulumuz aynı zamanda Türkiye’de perakende alanında açılan ilk tematik okul olma özelliğini de beraberinde taşıyor. Bugün Sanayi 4.0 en çok konuşulan kavramlardan biri. Bizler Türkiye’nin 4.Sanayi Devrimi yaşanırken nasıl bir konumda yer alacağını tartışıyoruz. Bu noktada tematik okullara ve meslek liselerine büyük bir iş düşüyor. MÜSİAD olarak; tüm dünyada zulme uğrayan, baskı altında kalan ve mağdur olan kardeşlerimiz için yardım kampanyalarımızı sürdürüyoruz. Bu bağlamda geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanımızın Eşi Emine Erdoğan’ın ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Fatma Betül Sayan Kaya’nın katılımlarıyla, Suriye’deki, Filistin’deki ve Arakan’daki kardeşlerimiz adına yardım kampanyası düzenledik. Ayrıca Genç MÜSİAD tarafından Şırnak’ta zor durumda bulunan kardeşlerimiz için kılık-kıyafet ve erzak yardımında bulunduk. Yine yakın zamanda Kadın Çalışma Grubumuzun katkılarıyla yardım kampanyası düzenledik. İlerleyen günlerde de aynı aşk ve iştiyakla mazlum coğrafyaların sesi olmaya devam edeceğiz.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 29


FİNANS

2017 Türkiye’nin nakitsiz toplum hedefinde dönüm noktası oldu gerçekleşen online ödemeler, 2017 yılında son 5 yılın en büyük büyümesini göstererek yüzde 45 arttı ve 99,1 milyar TL’ye yükseldi. Genç nüfusun artışı ve dijital dönüşümün etkisiyle internetten yapılan kartlı ödemenin toplam içindeki payı ise yüzde 14’ü geçti. Ayrıca 2017 yılında her 5 kredi kartından 2’sinin internet alışverişlerinde kullanıldığını görüyoruz” dedi.

Bankaların ortak platformu Bankalararası Kart Merkezi (BKM), Türkiye’nin 2017 yılına ait kartlı ödeme verilerini açıkladı. BKM, Türkiye’de kartlı ödemeler ve nakitsiz ödemeler toplumu hedefine yönelik çalışmalar konusunda 2017 yılında yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Değerlendirme toplantısında BKM Genel Müdürü Dr. Soner Canko, “BKM verilerine göre 2017 yılında kredi kartı sayısı bir önceki yıla oranla yüzde 6 artarak 62,4 milyona ulaştı. Bireysel kredi kartı sahibi kişi sayısı ise 2016 yılında 22,8 milyon iken 2017 yılında 24,5 milyona yükseldi. 2016 yılında 117 milyon olan banka kartı adediyse, yüzde 12 artışla 131,6 milyona çıktı” dedi.

“NAKİTSİZ ÖDEMELER TOPLUMU OLMA HEDEFİNDE TEMPOYU ARTIRDIK” Kartlı ödemelerde banka kartı kullanımında tüketici alışkanlıklarının değiştiğine vurgu yapan Canko, “Finansal okuryazarlık oranının da yükselmesiyle beraber Türkiye’nin 2023 yılında nakitsiz ödemeler toplumu olma hedefinde tempoyu artırdığını görüyoruz. Bugün her 3 kartlı ödemeden 1’i banka kartıyla yapılırken banka kartıyla yapılan alışveriş oranı, banka kartıyla yapılan nakit çekim oranını geride bıraktı. 2017’de banka kartıyla yapılan alışveriş oranı yüzde 53’e çıkarken banka kartıyla yapılan nakit

30 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

TEMASSIZ ÖDEMELER YÜKSELİŞTE

çekim oranı ise yüzde 47 seviyesine geriledi” diye belirtti.

İNTERNETTEN YAPILAN KARTLI ÖDEMELER YÜZDE 45 ARTTI İnternetten yapılan kartlı ödemelere de değinen Canko, “2017 yılında internetten yapılan kartlı ödemeler de artışını sürdürdü. 2016 yılında 68,4 milyar TL olarak

2016 yılında 31 milyon adet olan temassız özellikli kart sayısının, 2017 yılında yüzde 36 artarak 42 milyon adede yükseldiğini ifade eden Canko, 2017 yılında ülkemizdeki temassız özellikli terminal adedinin 879 bin adede yükseldiğini belirtti. Kullanıcıların güvenle daha yüksek tutarlı işlemlerde de temassız ödeme yaptığının altını çizen Canko, temassız işlemlerin 2016 yılında 45 milyon adet gerçekleşirken, 2017 yılında bu rakamın yüzde 96 artarak 88 milyon adet olduğunu ifade etti.

HAVAYOLLARI SEKTÖRÜ KARTLI ÖDEMELERDE EN FAZLA ARTIŞI GÖSTEREN SEKTÖR 2017 yılında en fazla kartlı ödeme artışı görülen sektörlere ilişkin bilgi veren Canko şunları söyledi: “2017 yılında hava yolları sektörü kartlı ödemelerde en fazla artışı gösteren sektör oldu. Hava yolları sektöründe kartlı ödemeler geçen yıl yüzde 32 artarak 14,3 milyar TL’ye ulaşırken, bu sektörü yüzde 27’lik artış ve 28,4 milyar TL’lik kartlı ödeme tutarı ile yemek sektörü, yüzde 23’lük artış ve 19,1 milyar TL’lik kartlı ödeme tutarıyla seyahat acenteleri, yüzde 22’lik artış ve 13,7 milyar TL’lik kartlı ödeme tutarıyla konaklama ile yüzde 18’lik artış ve 20,7 milyar TL’lik kartlı ödeme tutarıyla kamu/vergi sektörleri izledi.” En fazla kartlı ödeme yapılan sektörlere ilişkin de bilgi veren Canko, en fazla kartlı ödeme yapılan sektörün 128,1 milyar TL ile market ve AVM’ler olduğunu, bunu da 61,4 milyar TL ile akaryakıt ve 55,6 milyar TL ile giyim sektörlerinin takip ettiğini belirtti.



FİNANS

Akbank Direkt ile kesintisiz işlemler Bankacılığın zaman ve mekandan bağımsız yapılan bir işe dönüştüğünü söyleyen Akbank Direkt Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tolga Ulutaş, “Dijitalleşme trendiyle birlikte mobil kanalların kullanım oranları günden güne artıyor. Bankamızdaki işlemlerin yüzde 96’sı direkt kanallar üzerinden yapılıyor” dedi. 2018 yılında, dünyada ve Türkiye’de dijitalleşme trendinin hızlanarak devam edeceğini dile getiren Akbank Direkt Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tolga Ulutaş, “Yapılan müşteri araştırmalarına göre Eylül 2017’de Türkiye’de akıllı telefon penetrasyonu yüzde 78, mobil internet sahipliği yüzde 59. Tüm bu göstergeler, finansal servislerin mobile evrilmesinin müşteriye ulaşmak için olmazsa olmaz bir süreç olduğunu vurguluyor. Akbank olarak mobili önceliklendirdiğimiz bir stratejiyle müşterilerimize mükemmel bir mobil bankacılık deneyimi sunmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Tüketicilerin parasını doğru yerde değerlendirmeye, doğru yerde harcamaya, ihtiyacı olan ürünleri almaya ihtiyacı var. Bu ihtiyaçları, tasarım odaklı servisler ve bunların arkasında akılllı analitik modeller ile kusursuz bir deneyim yaşatarak karşılamayı hedefliyoruz.

32 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

“Akbank Direkt üzerinden yenilikçi ürün ve hizmetlerimizi tasarlarken, bankacılık servisleri ve bireyin ihtiyaçlarını farklı süreçler olmaktan çıkarıp, entegre tek bir süreç haline getirme vizyonuyla çalışıyoruz. Akbank Direkt Öde, bu vizyonun bir örneği. Sektörün öncülerinden n11.com işbirliğiyle lanse ettiğimiz servis ile, müşterilerimiz online alışverişlerini kredi kullanarak ödeyebiliyor ve bunu kesintisiz bir süreçle gerçekleştiriyor” dedi.

İHTİYAÇ ANINDA ÇÖZÜM SUNULUYOR Akbank Direkt uygulamasının müşterilerin günlük hayatları içindeki finansal ihtiyaçlarına ek bir süreç yaratmadan, ihtiyaç anında çözüm sunmayı hedeflediğini söyleyen Ulutaş, “Ödemeler dünyasının mobil cüzdan, QR kod, temassız ödemelere kaydığı günümüzde, müşterilerimiz için ödeme anında en kritik soru nakit ihtiyaçlarını nasıl karşılayacakları. Bu ihtiyaca çözümü, kullanılabilecek kredi tutarının saniyeler içinde öğrenilebileceği yeni bir servis geliştirerek sunduk. Müşterilerimiz alışverişe başlarken sadece telefonlarını sallayarak kullanabilecekleri kredi tutarını öğrenebiliyor, alışverişlerini buna göre planlayabiliyor. Müşterilerimiz, nakit ihtiyaçlarının olduğu her anda bu özellikten faydalanabiliyor. Hem pratik, hem de eğlenceli olmasıyla öne çıkan bu özellikle kullanabilecekleri kredi tutarını öğrenen müşterilerimiz, dilerlerse krediyi anında hesaplarına da aktarabiliyor.

DİJİTAL MÜŞTERİ ADEDİ ARTIYOR “Son bir yılda Akbank Direkt Mobil kullanan müşteri adedimize 1 milyondan fazla müşteri ekledik. 2018 yılında da, dijital müşteri adedimizi artırırken, hem yenilikçi, hem de müşterilerimizin hayatını kolaylaştıran finansal inovasyonları müşterilerimizin hizmetine sunmak üzere çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu. Bankacılığın zaman ve mekandan bağımsız yapılan bir işe dönüştüğünü ifade eden Ulutaş, “Dijitalleşme trendiyle birlikte mobil kanalların kullanım oranları günden güne artıyor. Bankamızdaki işlemlerin yüzde 96’sı direkt kanallar üzerinden yapılıyor. Örneğin, Akbank Direkt Kredi, Aralık 2015’te hayatımıza girdiği günden bu yana en çok tercih edilen dijital bankacılık ürünlerinden biri oldu ve bugün ihtiyaç kredisi kullanmak isteyen 3 müşterimizden 2’si dijital kanalları tercih ediyor. Mobil bankacılıktaki başarı trendimizi hız kesmeden sürdürebilmede finansal inovasyonun rolünü önemsiyoruz. Teknolojiyi yakından takip ederek, ürün ve hizmetlerimize hızlıca adapte etmeye çalışmayı hedefliyor, her yıl 100 mio USD’ın üzerinde teknoloji yatırımı yapıyoruz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.


FİNANS

YAPI KREDİ’DEN DEVRİM NİTELİĞİNDE YENİLİKLER “Türkiye’nin dijital bankası Yapı Kredi olarak mobil başta olmak üzere dijital kanallarımıza her sene daha fazla yatırım yapıyoruz” diye belirten Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Yakup Doğan, “Bankacılığın geleceğini inşa edecek uygulamaları hayata geçirerek, sektörü devrim niteliğindeki ilklerle tanıştırıyoruz. Türkiye ve Avrupa’da bir ilk olan göz tarama sistemini Göz-ID ürünümüzde kullanıyoruz. Mobil bankacılığa şifresiz ve güvenli giriş sağlayan Göz-ID’nin yanı sıra ATM’ye dokunmadan QR kod ile anında para çekme, para yatırma ve Müşteri İletişim Merkezi’ne direkt bağlanma özellikleriyle müşterilerimizin hayatını kolaylaştırıyoruz” ifadelerinde bulundu.

Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Yakup Doğan: “Türkiye’nin dijital bankası Yapı Kredi olarak mobil başta olmak üzere dijital kanallarımıza her sene daha fazla yatırım yapıyoruz.”

MÜŞTERİLER GÜVENLİ VE TEMASSIZ ALIŞVERİŞ YAPIYOR Bankacı Klavye ile akıllı telefonlardaki mesajlaşma uygulamaları ekranından hiçbir farklı ekrana ve uygulamaya girmeden hızlı para transferi yapılabilmesini sağladıklarını söyleyen Doğan, “Siri ve iMessage üzerinden ister sesle ister mesajla hızlı ve kolay bir şekilde müşterilerimizin para gönderebilmesine olanak tanıyoruz. Müşterilerimiz, Yapı Kredi Mobil’in mobil ödeme fonksiyonu aracılığı ile NFC özelliği olan Android telefonlarını POS cihazlarına yaklaştırarak güvenli ve temassız olarak alışveriş yapabiliyor. Bununla birlikte sektörde bir ilki daha gerçekleştirerek Facebook Messenger’ın bot uygulaması üzerinden bankacılık hizmetlerimizi sunmaya başladık” dedi.

YAPI KREDİ HİZMETTE SINIR TANIMIYOR Doğan, “Bu kolaylıklara ek olarak ‘Hizmette Sınır Yoktur’ anlayışıyla Yapı Kredi Mobil’e, müşterilerimizin istedikleri şubeden istedikleri tarih ve saate randevu alabildikleri ‘Şube Yoğunluk Haritalarını Görüntüleme’ ve ‘Randevu Alma’ özelliğini ekledik. Kartlarını kaybeden müşterilerimiz ise, mobil bankacılık şubesindeki yeni Panik Yok Butonu ile kartlarını anında kullanıma geçici olarak kapatarak mobilden işlemlerine devam edebiliyorlar. Kartları için kayıp/çalıntı bildirimi gerçekleştirip, yeni kart talebinde de bulunabiliyorlar” açıklamalarında bulundu.

DİJİTAL VE MOBİL BANKACILIK KULLANIMI ARTTI “Yapı Kredi olarak, geleceğin bankacılığını tasarlama yolunda gençleri ve girişimcileri destekleyecek yatırımlara imza attıklarını ifade eden Doğan, “Code.YapıKredi, kodlama eğitimleri ve finansal rehberlik bölümlerinden oluşan geniş kapsamlı bir platform. Bu platform sayesinde yazılımcılara finansal teknoloji uygulama programlama arayüzleri (OpenBankingAPI) ile fintech ekosisteminin gelişimine katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Tüm bu çalışmalarımız neticesinde dijital bankacılık müşterilerimizin sayısı son 1 yılda yüzde 34 artarken mobil bankacılık müşterilerimiz ise yüzde 53’e yükseldi. Ayrıca dijital müşterilerimizin içinde mobil bankacılık kullanım oranımız Aralık 2017 itibariyle yüzde 84’e ulaştı. Bunun yanında, nakit dışı işlemlerde dijital kanalların payı yüzde 95’e ulaştı” diye konuştu. Doğan, “Dijital bankacılığa kazandırdığımız devrim niteliğindeki uygulamalarla sadece 2017’de 30’un üzerinde ödüle layık görüldük. Bu ödüllerin

25’ini uluslararası prestijli kurumlardan kazandık. Son olarak saygın finans yayınlarından Global Finance tarafından bu yıl Avrupa’dan sonra ‘Dünyanın En Yenilikçi Dijital Bankası’ seçilmemiz, dijital alanda gerçekleştirdiğimiz çalışmalarda bizlere fazlasıyla motivasyon sağlıyor. 2018 yılında da insan odaklı teknolojiler üretmeye ve müşterilerimize değer katmaya devam edeceğiz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 33


FİNANS

“Dijital bankacılık ve müşteri deneyimi kesintisiz devam ediyor” Türkiye Finans Parekende Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Necati Özdeniz: “Türkiye Finans olarak geldiğimiz noktada bankamızdaki 4 işlemden 3’ü dijital kanallarımızdan gerçekleşiyor. Ana stratejimiz doğrultusunda ‘Dijital Bankacılık ve Müşteri Deneyimi’ konularına öncelik vererek, bu alandaki yatırımlarımıza kesintisiz devam ediyoruz.” Bankanızın dijital bankacılık adı altında sunmuş olduğu hizmetlerden kısaca bahseder misiniz? Dijital bankacılık, günlük hayatın yoğun temposu içinde zamanın etkin kullanımı ve maliyet avantajı başta

olmak üzere müşterilere birçok avantaj sunuyor. Türkiye Finans olarak geldiğimiz noktada bankamızdaki 4 işlemden 3’ü dijital kanallarımızdan gerçekleşiyor. Ana stratejimiz doğrultusunda ‘Dijital Bankacılık ve Müşteri Deneyimi’ konularına öncelik vererek, bu alandaki yatırımlarımıza kesintisiz devam ediyoruz. Yenilenen internet şubemizin yanı sıra ATM sistemimizi ve müşteri ara yüzlerini tamamen değiştirerek, işlem çeşitliliğimizi artırdık. Müşterilerimizin finansal ihtiyaçlarını mobil dünyada karşılamayı ve onların hayatlarını kolaylaştırmayı hedefleyen; kişiselleştirilebilir bir mobil şube geliştirdik. Mobil bankacılık temas sayımız, internet şubesini geçerek en çok temas edilen dijital kanalımız olurken, son birkaç yıllık dönemde müşteri ve işlem sayıları da katlanarak artmaya devam ediyor. Peki, dijital bankacılığa dair gerçekleştirmeyi planladığınız yatırımlar neler? Bankamızın inovatif yaklaşımının bir sonucu olarak, TFXTARGET Mobil uygulamamızı yıl içerisinde müşterilerimizin hizmetine sunduk. TFXTARGET Mobil sayesinde, şubelere ve hatta internet şubesine dahi bağlı kalmadan, akıllı telefonlardan hafta içi 5 gün 24 saat boyunca dünyadaki döviz ve kıymetli maden emtia piyasaları eş zamanlı izlenebiliyor ve 34 farklı kurdan anında işlem yapılabiliyor. Fintech’lere açtığımız belirli bir iş modeli ile fiilen entegre edilen API’ler, fatura tahsilatı ve kredi kartı borç tahsilat servisleriyle 2008’den bu yana müşterilerimize hizmet ve-

riyoruz. Bu Fintech işbirliklerinin bir sonucu olarak; bankamız, fatura tahsilat işlemlerinin yüzde 75’ini kullanıma sunulan bu API’ler üzerinden gerçekleştiriyor. Dijital dönüşümde finans başı çeken sektörlerden geliyor. Peki, bunun nedeni nedir? Gerçek ve dijital yaşamın iç içe geçtiği bu yenidünyada insanlar; iş, finans, sosyal ilişki yönetimi, alışveriş başta olmak üzere günlük rutinlerini dijital hale getirerek her an ve her yerden bu işlerini mobil cihazlarla gerçekleştirmeyi tercih ediyor. Bütün bu gelişmelere paralel olarak sektörde şube dışı bankacılık son yıllarda büyük önem kazanırken, bankalar da gelişen teknoloji ve müşteri tercihleri doğrultusunda ‘İnternet’ ve ‘Mobil Şube’ yatırımlarına ağırlık vermeye başladı. Böylece bankacılık hizmetlerinde zaman ve lokasyon bağımlılıkları ortadan kalkarken, dijital kanallara yönelme şubelerin yükünü önemli ölçüde azalttı.

Dijital bankacılığın geleceğine dair görüşlerinizi almak istesek, neler söylersiniz? Sizce gelecekte dijital bankacılık ile geleneksel bankacılığın son bulacağından bahsedebilir miyiz? Geleneksel bankacılığın son bulacağını kesinlikle düşünmüyoruz. Ancak yaşadığımız dijital çağda, bankaların şubelerden oluşan fiziksel hizmet kanalları artık müşteri ihtiyaç ve beklentilerini karşılamakta yetersiz kalıyor. Mobil geniş bant internet teknolojisinde son yıllardaki baş döndürücü gelişmeler, mobil internet kullanımının yaygınlaşması, akıllı telefon ve tablet penetrasyonunun hızla artması genç bir nüfusa sahip Türkiye’de geleneksel iş yapış modellerini önemli ölçüde değiştirdi. Bütün bu gelişmeler, bankacılık işlemlerinde ‘dijital bankacılık’ kavramını hayatımıza soktu. Bu tabloya eşlik eden yeni bir tüketim neslinin ortaya çıkması da hizmetlerin sunulma biçimini köklü bir değişime uğratıyor. Bu nedenle geliştirdiğimiz her türlü ürün ve hizmeti de bu gözle şekillendiriyor ve mevcut ürünleri inovatif bir yaklaşımla sürekli yeniliyoruz.

34 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix


FİNANS

Müşterilerin hayatını kolaylaştıran yenilikler

İş Bankası’nda Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Sezen: “Dijital bankacılığa dair çalıştığımız her bir yenilik hem müşterilerimizin hayatını kolaylaştırmak hem de ülkemizin teknoloji odaklı iş üretimine

katkı sağlamak için tasarlanıyor.”

Bankanızın dijital bankacılık adı altında sunmuş olduğu hizmetlerden kısaca bahseder misiniz? Dijitalleşme ile birlikte müşteri tercihi yıllar itibari ile şube dışı kanallara yöneldi. Bunun sonucu olarak bankamızda şube dışı temas noktalarımızdan yapılan işlemlerin oranı yüzde 86’ya ulaştı. 6 milyon dijital müşterimize internet şubemizden 500’e, İşCep’ten ise 250’ye yakın işlem çeşidiyle zengin bankacılık hizmetlerimizi sunarak her an her yerden bankacılık işlemlerini kolayca gerçekleştirmelerine olanak sağlıyoruz. İşCep uygulamamız aylık bazda yüzde 40’ı aşan işlem payına ulaşarak en çok tercih edilen kanalımız oldu. İşCep ile Anında Kredi’den, ücretsiz wi-fi hizmetine, Siri ile para transferinden Western Union servisine, şubeden randevu alma hizmetinden Mobil Borsa ile borsada alımsatım işlemlerine kadar, çoğu Türkiye’de ilk olmak üzere, pek çok hizmeti geniş bir yelpazede müşterilerimize veriyoruz.

Bankamız kredi kartı müşterisi olsun olmasın herkese platform üyesi işyerlerinden kesintisiz bir deneyimle mobilden satın alma deneyimi sunan Maximum Mobil, Petrol Ofisi ÖdeGeç ile araçtan inmeden akaryakıt satın alma, Cinemaximum’lardan bilet satın alma, Yemeksepeti’nden yemek sipariş verme, dijital kod satın alma gibi çok farklı ihtiyaçlar için hızlı ve kolay bir deneyim sunuyoruz. 13 farklı alternatif ödeme yöntemini üye işyerlerimizin hizmetine sunuyoruz. Bu sayede, İş Bankası’ndan sanal POS hizmeti alan bir üye işyeri, uluslararası kart sistemleri Visa, MasterCard, Amex, UnionPay’in ve JCB’nin yanı sıra 31 ülkede kullanılan 13 farklı yerel ödeme yöntemini tek bir entegrasyonla kullanabilir hale geldi. Anında Alışveriş Kredisi ile müşterilerimiz, online alışverişlerini, e-ticaret sitesindeyken siparişlerini verdikleri sırada 48 aya varan taksitlerle kolaylıkla yapabiliyor. Diyalog bankacılığı olarak tanımladığımız yapay zeka ve doğal dil işleme teknolojilerinden faydalanarak geliştirdiğimiz yeni dijital deneyim 7/24

gerçek bir müşteri temsilcisiyleymiş gibi mesajlaşarak ya da konuşarak işlem yapmayı mümkün kılıyor. İlk örneğini geçen yılın sonuna doğru mesajlaşma botu (chatbot) olarak müşterilerimizin kullanımına sunduk. Peki, dijital bankacılığa dair gerçekleştirmeyi planladığınız yatırımlar neler? Dijital bankacılığa dair çalıştığımız her bir yenilik hem müşterilerimizin hayatını kolaylaştırmak hem de ülkemizin teknoloji odaklı iş üretimine katkı sağlamak için tasarlanıyor. İçinde bulunduğumuz dijital çağda lider konumumuzu pekiştirmek adına banka tarihinin en büyük teknoloji altyapı dönüşümlerinden birini gerçekleştiriyoruz. Bunun bir parçası, Tuzla’da kurmuş olduğumuz, 2 bin kişinin üzerinde çalışanımızın bütün bankaya hizmet verdiği teknoloji ve operasyon merkezi (TUTOM). Diğer önemli bir yatırımımız olan bankamızı gelecek yıllarda veri konusunda olumlu yönde ayrıştıracak ATLAS veri merkezini de tamamlamış bulunuyoruz. Atlas, TierIV sertifikasına sahip ülkemizdeki ilk veri merkezidir. Ülkemizde tasarrufun simgesi haline gelmiş, İş Bankası Kumbarası’nın dijital halini tasarladık. Kumbaraları, internetle büyümekte olan çocuklarımızın hayatlarına doğal bir şekilde entegre olacak ve sahibi ile sürekli etkileşim halinde olacak şekilde dijitale çevirdik. Yeni teknolojiler kullanarak uygulama içinde sunduğumuz son yeniliklerimizden biri de QR kod ile ödeme seçeneği. Bu sayede kullanıcılar gazete, dergi veya afiş gibi mecralarda gördükleri ürünün QR kodunu Maximum Mobil uygulaması içerisinden okutarak söz konusu ürünü satın alıyor ve ürünün dilediği adresine teslim edilmesinin konforunu yaşıyor. Türkiye’de ve dünyada gelişen yapay zeka, robot, nesnelerin interneti (IoT), blok zinciri (blockchain), bulut ve uygulama geliştirme ara yüzü (API) gibi yeni teknolojilerin iş süreçlerimize entegre edilmesine yönelik çalışmalarımıza 2018’de de devam edeceğiz.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 35


MAKALE

Deniz Gökçe

Enflasyon yıla düşüşle başladı Geçen yıl son dönemlerinde yüzde 13 seviyesine kadar yükselen enflasyon ocakta yüzde 10,3’e düşerek yeni yıla olumlu bir başlangıç yaptı. Kasımda yüzde 13 olan enflasyon, aralıkta yüzde 11,9’a gerilemişti. Bu trend ocakta da devam etti. Tüketici fiyatlarının detayına bakarsak, ana harcama gruplarında özellikle konut, ev eşyası, ve sağlık sektörlerinde aylık enflasyonun yüksek çıkması dikkat çekici. Bu sektörlerde fiyatlar aylık olarak yüzde 2,4 civarında artmış. Buna karşılık geçen yıl olduğu gibi bu yıl da mevsimsel faktörlerin etkisinin yoğun bir şekilde görüldüğü giyim ve ayakkabı sektöründe fiyatlar ortalama yüzde 6 gerilemiş. Sektörel ağırlıkların da göz önüne alındığı yıllık enflasyona katkılara baktığımızda düşüşe en fazla katkının gıda ve alkolsüz içecekler grubundan geldiğini görüyoruz. Üç önemli gelişme dikkat çekiyor. Yüksek baz etkisinin devreye girmesiyle yıllık fiyat artışlarının aralıktaki yüzde 13,8’den yüzde 8,8’e geri-

36 •

w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix

lediği gıda ve alkolsüz içecekler grubunun yıllık enflasyona katkısı da 3 puandan 2’ye düşmüş. Buna karşılık konut grubunun enflasyona katkısı 0,4 puan artarak yüzde 1,8’e yükselmiş. Üçüncü olarak, gerek enerji ve petrol fiyatlarıyla gerekse döviz kurlarındaki dalgalanmalarla yakından ilişkili olan ulaştırma grubunda yıllık enflasyon yüzde 16’ya gerilemiş ancak hala göreceli olarak oldukça yüksek. Bu üç sektörün dışında kalan harcama gruplarında enflasyon görünümü kabaca geçen yıla benzer bir şekilde seyretmiş. Mevsimsel dalgalanan ve uzun dönem enflasyonu açısından öncü gösterge durumundaki çekirdek enflasyon verilerine bakarsak, yıllık enflasyonda görülen hızlı düşüşün çekirdek enflasyon göstergelerinde görülmediğini vurgulamamız gerekiyor. Mevsimsel ürün fiyatlarının hariç tutulduğu TÜFE-A endeksinde yıllık enflasyon yüzde 11,3’ten 10,8’e gerilemiş. Ancak özellikle enerji, alkollü içecekler, tütün ürünleri, işlenmemiş gıda ürünleri ve altın fiyatlarının dışarıda tutulduğu TÜFE-B ve TÜFE-C endekslerinde yıllık artış yüzde 12’nin üzerinde. Çekirdek enflasyonun düşmüyor olması önümüzdeki dönemde enflasyondaki direnci göstermesi açısından en ciddi soru işareti durumunda. Enflasyondaki düşüş destekleyici olarak, üretici fiyatları enflasyonunun kasımdaki yüzde 17,3 seviyelerinden yüzde 12,1’e gerilediğini görüyoruz. Enflasyonla mücadele açısından bu son derece ciddi bir düşüş ancak üretici fiyat artışlarının hala tüketici fiyatları enflasyonunun üzerinde olduğunu hatırlatmakta fayda var.


TURİZM

Doluluk artışında Avrupa’nın en hızlısıyız Şehir bazında bakıldığında doluluk oranlarında en yüksek artış oranı yüzde 26 artış ve yüzde 62.5 dolulukla İstanbul’a ait olurken, oda fiyatlarında en büyük kaybı yaşayan Avrupa destinasyonu yüzde 14 düşüş ve 76.3 Euro fiyat ile İstanbul oldu.

DOLULUKTA EN HIZLI ARTIŞ BİZDE AMA… 2017 yılında otel doluluklarında en yüksek artışı gösteren ülke Türkiye oldu. Buna karşılık oda fiyatlarında (ADR) en büyük kaybı yaşayan ülke yüzde 12.4 düşüş ve ortalama 66.8 Euro ile Türkiye oldu.

doluluklarda artışla bitirirken, fiyatlarda kayda değer artış yakalayamadı. Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), Avrupa’da otel doluluklarında

“2018’DEN UMUTLUYUZ”

Konaklama sektörü 2017 yılını doluluklarda artış, fiyatlarda ise yine gerilemeyle kapattı. Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), dünya çapında araştırma ve analiz şirketi STR’nin 2017 yılına ilişkin verilerini açıkladı. TÜROB’un açıklamasına göre, 2017 yılında Türkiye otellerinde ortalama doluluk oranları yüzde 18 artışla yüzde 60.2, İstanbul’da yüzde 26 artışla yüzde 62.6 ve Antalya’da yüzde 11.5 artışla yüzde 59.8 olarak gerçekleşti. 2017 yılında ADR (Average Daily Rate) olarak adlandırılan ortalama günlük satılan oda bedeli, Türkiye ortalamasında yüzde 12 gerilemeyle 66.8 Euro, İstanbul’da yüzde 14 gerilemeyle 76.3 Euro, Antalya’da yüzde 5.2 gerilemeyle 74.6 Euro olarak gerçekleşti. Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirlerde ise (RevPAR) Türkiye ortalaması bir önceki yıla göre yüzde 3.3 artışla 40.2 Euro, İstanbul yüzde 8.4 artışla 47.7 Euro, Antalya yüzde 5.4 artışla 44.6 Euro’ya ulaştı.

Konaklama sektörü 2017 yılını

yüzde 18 ile en

2017 yılı rakamlarını değerlendiren TÜROB Başkanı Timur Bayındır, fiyatlardaki gerilemenin Türkiye’nin turizm gelirlerine olumsuz etkisinin net olarak görüldüğüne işaret etti. 2018 beklentilerine de değinen Bayındır, “Henüz fiyatlarda arzu ettiğimiz seviyeye dönemesek de 2018 ve daha sonraki yıllar için umutlarımızın yeşerdiğini söyleyebilirim” dedi. Bayındır, şunları söyledi: “Uluslararası büyük fuarlardan edindiğimiz izlenimler 2018 yılına yönelik umutlarımızı artırıyor. Özellikle ana pazarımız durumunda olan ve Türk turizminin belkemiği diyebileceğimiz Avrupa pazarlarından gelen işaretler memnuniyet verici. Dolayısıyla 2018 yılında bir yükselme trendi başlayacaktır. Turist sayısında yine çift haneli artış ya-

yüksek artışı gösteren ülkenin Türkiye olduğunu açıkladı.

kalayabiliriz. Ancak fiyatlardaki yükseliş trendinin de bu kadar hızlı olmasını beklemek yanlış olur. ‘Elimizdeki müşteriyi kaybetmeden fiyatlarımızı nasıl daha hızlı artırabiliriz’ konusuna kafa yormalıyız. Turist sayısındaki artıştan daha çok, fiyatlarda yükselme sağlamaya odaklanmak lazım. 2018 yılının en önemli çalışması bu olmalı. Turizmcilerin de fiyat konusunda direnç göstermesi lazım. Fiyatları hızlı yükseltmeyelim ama bizi ve müşteriyi rahatsız etmeyecek normal yükselişlerle fiyatlarda da düzelme yoluna girmemiz lazım. Fiyatlar açısından artık daha aşağıya inmenin mümkün olmadığını belirtmek isterim.”

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 37


TURİZM

Belediyelerden

göze hitap eden projeler 2019 yerel seçimleri yaklaşıyor. Belediyeler, altyapı gibi pek görünmeyen projeler kadar göze hitap eden projelere de imza atıyorlar. İşte onlardan bazıları:

Antalya Konyaaltı Sahil Projesi

KONYAALTI PLAJI TAMAMEN YENİLENİYOR Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin en büyük çalışması, Konyaaltı Sahil Projesi. Yaz sezonuna yetiştirilecek olan proje için şehrin göbeğinde yer alan plaj ve sahile paralel uzanan yol tamamen kapatılmış durumda. Ayrıca, Antalya Büyükşehir Belediyesi şirketi ANTEPE tarafından Beach Park içerisinde yer alan eski binaların tamamının yıkımı gerçekleştirildi. Daha önce üç kez ihaleye çıkan projeye yatırımcının çıkmadığını söyleyen Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, “Tırların, kamyonların geçtiği Konyaaltı sahilini artık transit trafikten arındırıp kontrollü trafiğe geçirmek suretiyle yayalaştıracağız. Konyaaltı’nda tam bir pırlanta gerdanlık olarak halka açık yaşam alanları sağlayacağız. Bu pırlanta gerdanlık Boğaçayı Projesi ile de taç giyecek. Proje süratle devam ediyor. Hedefimiz turizm sezonuna

38 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

kadar Konyaaltı Sahil Projemizi tamamlamak” diyor. Konyaaltı Sahil Projesi’nde, sosyal ve kültürel alanlar, gezi alanları, yürüyüş yolları, yeşil alanlar, aktivite alanları, rekreasyon alanları, yemeiçme ve alışveriş alanları bulunuyor.

HATAY, ASİ PROJESİ İLE DAHA DA GÜZELLEŞECEK Asi Nehri; sulama, tarım, iklim değişikliği, içme suyu, ulaşım, balık-

çılık, ekolojik hayat, turizm, peyzaj düzenleme, depreme dayanıklı tarihi köprüler, bölge barışı konusunda bütünsel bir iş planıyla dünya çapında bilim insanlarıyla başlatılan bir çalıştayla ele alınıyor. ‘Asi Güzelleşiyor’ projesi, Akdeniz Havzası ve Güney Avrupa’yı da içine alan bir sorun olarak projelendirilerek BM, AB, UNESCO, Dünya Sağlık Örgütü, UnHabitat, Güney Avrupa hükümetleri ve diğer ülke ve kuruluşların hibe destekleriyle yerel değil, uluslararası proje olarak 11 ana adımda değerlendiriliyor.

BEYOĞLU’NUN VİTRİNİ TARLABAŞI OLACAK İstanbul’un en eski yerleşim yerlerinden Beyoğlu ilçesi, kentsel dönüşüm kapsamındaki ‘Tarlabaşı Yenileme Projesi’ ile bambaşka bir havaya bürünecek. Proje, Tarlabaşı’ndaki 9 yapı adasında, 20 bin metrekarelik alandaki 188’i tescilli 269 binanın, bu bina-

Asi Nehri ve çevresi bambaşka bir görünüme kavuşacak.


TURİZM

Gaziantep Ekopark Projesi

GAZİANTAP’E DOĞA HARİKASI EKOPARK

Beyoğlu Tarlabaşı Projesi

ların arasındaki sokakların ve tüm altyapının yenilenmesini kapsıyor. Proje, sadece Tarlabaşı’nı yenilemekle kalmayacak, bölgede daha güvenli, sağlıklı, yaşanabilir yeni bir yaşam merkezi oluşturarak İstanbul ile bütünleşmiş bir alan haline gelmesini sağlayacak. Proje ile küçük tarihi evler beşer-onar gruplar halinde birleştirilip tek bir blok haline getiriliyor. Bloklar oluşturulurken binaların dış cepheleri korunacak. Binaların içlerinde alışveriş merkezleri, konutlar, butik otel ve pansiyonlar olacak. Yüzde 52 konut alanı, yüzde 12 ticaret, yüzde 17 turizm ve yüzde 14 de ofis alanından oluşan projenin toplam maliyeti 500 milyon Lira.

lunaparkı barındırıyor. Kültürpark’ta bakım ve koruma faaliyetleri yıl boyunca süreklilik gösteriyor. Eskiden ‘İzmir Fuarı’ olarak bilinen alanda bazı binaların yeniden kullanıma kazandırılıp, bir kısmının ise yıkımının planlandığı yeni Kültürpark projesi, İzmirlilerin görüşüne sunulmuştu. Çalışmalar fikir alışverişi düzeyinde sürdürülüyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Proje tamamen bitirildiğinde Kültürpark daha yeşil, İzmir daha güzel olacak” diyor.

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü arasında imzalanan protokol kapsamında, Karkamış-Nizip Taşkın Ovası Sulak Alanı’na yönelik çalışmalar meyvesini vermeye başladı. Hazırlanan Ekopark Projesi ile Teras Alanı, Plaj, Su Altı Araştırma Merkezi, Rehabilitasyon Alanları ve Ekopark’ın yer alacağı 5 bin 500 dönüme doğa harikası bir mekan kurulacak.

İZMİR, KÜLTÜRPARK İLE NEFES ALACAK Hızlı göç alan şehirlerden biri olan İzmir için en büyük projelerden biri, Kültürpark. Büyük kısmı yurtdışından getirilen 200’den fazla ağaç ve çeşitli bitki türünün bulunduğu 421 bin metrekarelik park, şehir sakinlerinin ve misafirlerinin rahat bir nefes almasını sağlayacak. Kültürpark, bin 850 metrelik tartan pist, yüzme havuzu, spor salonu, tenis kortu, nikah salonu ile 13 bin 500 metrekarelik alanda kurulu bir

İzmir Kültürpark Projesi

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 39


TURİZM

MARMARA BÖLGESİ’NİN

YÜKSELEN DEĞERİ

BİLECİK

Büyük sanayi kuruluşlarına ev sahipliği yapan ve başta İstanbul olmak üzere 25 milyonluk nüfusa yakın olan Bilecik, ekonomideki güçlü altyapısı ve tecrübesine ek olarak doğal güzellikleri, yeşil alanları, çevre, ulaşım, eğitim, turizm ve spor alanındaki başarılarıyla da bir cazibe merkezi.

40 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix


TURİZM

PROJELERİMİZİ BİR BİR GERÇEKLEŞTİRMEYE DEVAM EDİYORUZ Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı: Ekonomi, sanayi, ulaşım, turizm ve eğitimde Türkiye’nin 2023 vizyonu için var gücümüzle çalışıyoruz. Tek gayemiz; insanımız, şehrimiz ve ülkemiz için faydalı ve verimli hizmetler üretmek. Çalışmalarımızı şehrimizin 30 yıllık geleceğini de baz alarak tasarlıyor, projelerimizi bir bir gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Bilecik Belediyesi olarak 14 yılda şehrimize 100’ün üzerinde büyük eser kazandırdık. Bu yöndeki gayretimizi çok değerli hemşehrilerimiz görüyor ve takdir ediyor. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanımız Binali Yıldırım ve ekibi de çalışmalarımıza güç ve enerji veriyor.

Ülkemizin yakın gelecekteki hedefleri için üzerine düşenleri yapmaya hazır olan Bilecik, yeni yatırım ve teşviklerin merkezi olacak. Hala büyük sanayi kuruluşlarına ev sahipliği yapan ve başta İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Bursa olmak üzere 25 milyonluk nüfusa yakın olan Bilecik, ekonomideki güçlü altyapısı ve tecrübesine ek olarak doğal güzellikleri, yeşil alanları, çevre, ulaşım, eğitim ve spor alanındaki başarılarıyla da bir cazibe merkezi. Bilecik, ‘Geleceğe Emin Adımlarla İlerleyen Marka Şehir’i oluşturma hedefini gerçekleştirmek için hızla ilerlerken, aynı zamanda Türkiye’nin büyümesine en yüksek katkı sağlayan illerin başında geliyor. Son yıllarda ‘Marmara’nın Parlayan Yıldızı’ olma yolunda önemli adımlar da kateden Bilecik, il ve ilçelerdeki sanayi kuruluşları, hammadde ve maden varlığıyla yatırımcılar

için büyük avantajlar barındırıyor. Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı, “2023 Türkiye’si hedeflerine büyük katkı sağlayan bir şehir olarak çalışmalarımıza ara vermeden devam edeceğiz. Bilecik, tarihi referanslarından almış olduğu kuvvetiyle ülkemize ve dünyaya sesini en gür şekilde duyurmaya çalışacak” diyor.

YATIRIMCILARIN CAZİBE MERKEZİ BİLECİK Bilecik’in birçok avantajıyla yeni yatırımcıları ağırlamaya hazır olduğunu belirten Selim Yağcı, “İlimiz turizm, ekonomi, sanayi ve eğitimde yatırımların merkezi haline geldi. Konumu itibarıyla birçok metropol kentin kavşak noktasında yer alan Bilecik, son dönemlerde üzerinde çalışılan ulaşım projeleriyle taşımacılığın da merkezi oluyor” şeklinde konuşuyor.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 41


TURİZM

TURİZM, BİLECİK’İN YENİ LOKOMOTİFLERİNDEN

Kara yolu ve demir yolu taşımacılığında önemli bir alternatif güzergah olduklarını belirten Başkan Yağcı, “Lojistik Köy, Gümrük Müdürlüğü ve Serbest Bölge ile Bilecik taşımacılıkta önemli bir nokta haline gelecek. İzmit Körfez bağlantısıyla da İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Balıkesir, Bursa gibi diğer büyük şehirlerle de doğrudan ve dolaylı olarak mesafesi kısalan Bilecik, Yeni Bursa Yolu ve Bursa-Bilecik Hızlı Tren Hattı bağlantısıyla sanayi ve ekonomisinin yanı sıra turizmde de birçok avantajı yakalayacak” diyor.

OTOMOTİV SANAYİİ İÇİN BİRÇOK İMKAN MEVCUT Bilecik’in ülkemizin büyük hedeflerinden olan “Yerli ve Milli Otomotiv Sanayii” için gerekli imkanların çoğunu barındırdığını vurgulayan Belediye Başkanı Selim Yağcı, “Öyle ki bizler özellikle son yıllarda Bilecik’in ulaşımda elde ettiği imkanlarla turizmde, ekonomide ve sanayide birçok yatırımcıyı çektiğini görüyoruz” ifadelerini kullanıyor.

TURİZMDE MEYVELERİ TOPLAMAYA BAŞLADI Başkan Selim Yağcı, Bilecik’in turizm potansiyelinden de övgüyle bahsediyor: “Bilecik Belediyesi olarak son yıllarda turizme ilişkin gerçekleştirdiğimiz önemli yatırım ve çalışmalarımızın meyvelerini erkenden almaya başladık. Harmankaya Kanyonu, Göletler, Kınık Çömlekçiliği, Eko Turizm, Şeyh Edebali Türbesi, Söğüt Şenlikleri ile yurt içinden ve yurt dışından binlerce konuğu ağırlayan Bilecik, son yıllarda daha da tanınmaya başladı. İstanbul, Ankara, Bursa, Eskişehir, Kocaeli, Sakarya gibi metropol şehirlerin bağlantı ve uğrak yeri olan Bilecik’e yılda binlerce yerli ve yabancı turist geliyor.” Belediye tarafından şehre kazandırılan Osmanlı Padişahları Tarih Şeridi de Bilecik’in turistik mekanlarından. Yeşil alanları ve diğer görsel öğeleriyle şehrin turizm zenginliğine çeşitlilik getiren eser, aynı zamanda bir eğitim projesi olarak büyük bir öneme sahip. Osmanlı Padişahları Tarih Şeridi, her bir padişahın kendi devrinde yapmış olduğu icraatları ziyaretçilere aktarıyor. Bilecik’in Fethi belgeseliyle konuklara önemli bilgiler aktarılıyor.

42 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Diriliş, Kuruluş ve Kurtuluşun Şehri Bilecik’in özellikle son dönemlerde turizme yönelik çığır açacak projeler gerçekleştirdiğini kaydeden Belediye Başkanı Selim Yağcı, “Sahip olduğumuz turistik değerler şehre katkı sağlayacak yeni lokomotiflerden biri. Belediyemiz eliyle tanıtım ve turizm alanında birçok önemli organizasyon ve buluşmaya ev sahipliği yapan Bilecik, başta inanç turizmi olmak üzere şehrin doğal güzellikleri ve keşfedilmemiş yönleriyle cazibe merkezlerinden biri oldu” diyor. 2018’in turizm yılı olarak belirlendiği ülkemizde Bilecik’in bu yarıştaki yeri çok önemli. Çünkü coğrafi yapısıyla alternatif turizm değerleri çok yüksek. Trekking, rafting, foto safari, off-road, martar safari, av turizmi, ekoturizm, paraşütçülük ve dağcılık gibi alternatif turizm imkanlarıyla Bilecik’in turizmdeki geleceği parlak.

ÜLKE EKONOMİSİNE DOĞRUDAN KATKI SAĞLIYOR Bilecik; ekonomi, sanayi ve turizmdeki gücüne ek olarak TÜİK’in Yaşam Endeksi verilerine göre 13. sırada yer alıyor. Bilecik’in istihdam oranı yüzde 48.2, işsizlik oranı yüzde 6.5, ortalama günlük kazanç ise 67,1 lira. İstihdam oranı ve ortalama günlük kazancın Türkiye ortalamasının üzerinde, işsizlik oranının da Türkiye ortalamasının altında olması, Bilecik’in geldiği noktayı göstermesi açısından önemli.

BİLECİK, İHRACATINI ARTIRDI Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Kasım 2017 Dış Ticaret İstatistikleri verilerine göre Bilecik, ihracat oranlarını artırarak ülke ekonomisine büyük katkıda bulundu. Bilecik, Kasım 2017’de, 2016 yılının aynı ayına göre ihracatta yüzde 48,7 artış sağladı. İhracat, 7 milyon 147 bin dolar olarak gerçekleşti. Son 10 yılda sanayi bakımından çok gelişen Bilecik, yakın bir gelecekte Türkiye’nin çok önemli bir sanayi bölgesi olmaya aday.



TURİZM

“Asya yakasının vazgeçilmez alternatifiyiz” türdeki odalarımızı rahatlıkla keşfederken Serenita Fitness & Spa’da günün yorgunluğu ve stresinden arınıyorlar. Fitness & SPA’mız 3 bin 500 metrekarelik bir alanı kaplıyor. Ayrıca, toplam 10 bin metrekarelik toplantı ve etkinlik alanımız var. Otelimiz, 2 balo ile 26 toplantı odasında 2 bin kişiye kadar konuk ağırlamaya hazır.

C

rowne Plaza İstanbul Asia hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz? Otelimiz İstanbul’un Asya yakasında, Pendik’te, kentin sanayi bölgesinin kalbinde yer alıyor. Anadolu yakasının en büyük outlet alışveriş merkezi ve eğlence alanlarının yer aldığı Viaport’a yürüme mesafesindeyiz. Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’na sadece 5 kilometre uzaklıkta olan otelimiz, hem iş hem de gezi amaçlı seyahat eden konuklara çok uygun bir konum sunuyor. Otelimiz sanayi bölgesi, Tuzla Tersanesi ve Gebze’ye sadece 15 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Konuklarımızın rahat ulaşımı için ayrıca Sabiha Gökçen Havalimanı’na belirli saatlerde ücretsiz servis hizmeti veriyoruz. Sunduğunuz hizmetler neler? Crowne Plaza İstanbul Asia, 336 adet geniş ve şık dekorasyonlu konuk odaları sunuyor. Misafirlerimiz farklı

44 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Otelinizin etkinlik ve toplantı alanlarının özelliklerinden, sahip olduğu teknolojilerden kısaca bahseder misiniz? Topkapı Salonu’muz İstanbul’daki en büyük kolonsuz balo salonlarından biri. Özellikle tır, araç lansman-

Crowne Plaza İstanbul Asia, 5 yıldızlı otellerin genellikle Avrupa yakasında bulunduğu megakentin Anadolu tarafında önemli bir hizmet veriyor. Pazarlama Müdürü Songül Alkan, “Bölgenin vazgeçilmez alternatifiyiz” diyor. ları ve fuarlar için uygun altyapıya sahip. Toplantı salonlarımızın tümü lobi katında konumlandırılmış ve gün ışığı alacak şekilde tasarlanmıştır. Ayrıca tüm toplantı alanlarında ücretsiz, yüksek hızlı internet erişimi ve modern teknik ekipman kullanılmaktadır. Zengin coffee break sunumumuz ve hızlı servisimiz, misafirlerimizi cezbeden ve otelimizi daha sonra da tercih etmelerini sağlayan ayrıcalıklardır.

Otelinizde konaklayan misafir profili kimlerden oluşuyor?

Otelimiz sanayi bölgeleri, tersane, havalimanı lokasyonlarında bulunduğu için daha çok iş seyahati gerçekleştiren misafirlere hizmet vermektedir. Hafta sonları ise gerçekleştirdiğimiz düğün organizasyonları ile bölgenin vazgeçilmez alternatifi olmaya devam etmekteyiz.



TURİZM

Niğde Belediyesi

hizmette sınır tanımıyor Rifat Özkan başkanlığındaki Niğde Belediyesi, hizmette sınır tanımıyor. Vatandaş ve esnafla sürekli iç içe olan Başkan Özkan, şehirle ilgili her türlü çalışmayı yakından takip ediyor. İşte belediyenin hizmetlerinden bazıları:

HER ŞEY DAHA YEŞİL BİR NİĞDE İÇİN Başkan Rifat Özkan, belediye bünyesindeki fidanlıkta da incelemelerde bulundu. Niğde Belediyesi Park Bahçeler Müdürlüğü’ne bağlı fidanlıkta ağaç, çiçek ve bitkilerin yetiştirilerek şehrin dört bir yanını güzelleştirdiğine dikkat çeken Özkan, ilgililerden fidanlığın durumu hakkında bilgi aldı. Personele çalışmalarında kolaylıklar dileyen Rifat Özkan, “Her şey daha yeşil ve daha güzel bir Niğde için” dedi.

NİĞDE’YE YENİ NİKAH SARAYI Niğde Belediye Başkanı Rifat Özkan, şehir genelinde devam eden çalışmaları incelemek için bir dizi ziyaret gerçekleştirdi. Yeni nikah sarayı inşaatını da gezen Özkan, firma yetkilisinden bilgi aldı. Bor yolu üzerinde bin 800 metrekare alan üzerinde yapılan inşaat içerisinde 96 kişi kapasiteli nikah sarayı, 5 adet dükkan, 610 metrekare restoran, biri süit olmak üzere 6 odalı misafirhane olacak.

ŞEHRE DEV SPOR KOMPLEKSİ Belediye Başkanı Rifat Özkan, Özbelde mevkiindeki Kızıl Elma Parkı içerisine yapılan Naim Süleymanoğlu Spor Kompleksi’ni ziyaret etti. Kompleks içinde yer alan kapalı futbol sahasında çocuklarla sohbet edip oyunlarına eşlik eden Özkan, “Çocuklarımızın daha rahat spor yapabilmeleri, sosyal aktivitelerde bulunabilmeleri için gayret gösteriyoruz. Spor alanlarını artırarak onlar için sağlıklı bir altyapı oluşturma gayretindeyiz” dedi.

46 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

İHTİYAÇ SAHİPLERİNE ALIŞVERİŞ İMKÂNI Niğde Belediyesi’nin Sosyal Market projesiyle ihtiyaç sahibi ailelere destek sağlanıyor. Başkan Rifat Özkan’ın özel önem verdiği sosyal belediyecilik kapsamında yer alan yoksul ailelerin ihtiyaçlarını karşılama projesi geliştirilerek devam ediyor. Özkan, tarihi bedestende kurulan Sosyal Market’in çalışmalarını yakından takip ediyor. Sosyal Market, her geçen gün büyüyerek daha çok vatandaşa hizmet götürüyor. Kıyafetten ayakkabıya, kırtasiyeden gıda ürünlerine kadar çeşitli ürünlerin yer aldığı Sosyal Market, ihtiyaç sahibi vatandaşları sevindiriyor. Başkan Özkan, “Belediyeye müracaat eden ihtiyaç sahibi ailelere NİĞKART veriyoruz. Karta ekonomik durumlarına göre puan yüklüyoruz. Vatandaşlar puanlarına göre sosyal marketten alışveriş yapabiliyor” dedi.

NİĞDE’NİN YEŞİL ALANLARI ARTIYOR Başkan Rifat Özkan, Kayardı mevkiine yapılacak rekreasyon alanına giderek projeyi inceledi, ilgililerden bilgi


TURİZM

aldı. Özkan, çalışmalara en kısa sürede başlanacağını söyledi. Kayardı Peyzaj ve Sosyal Tesisi projesinin yaklaşık 70 bin metrekare alan üzerinde yapılması planlanıyor. Proje, bin metrekarelik alanda lokanta, 300 metrekarelik alanda iki tane kafe, yürüyüş yolları, kamelyalar, çocuk oyun alanları, süs havuzları, bakı terası ve teleskop olacak şekilde planlandı. Başkan Rifat Özkan, rekreasyon alanının hizmete girmesiyle vatandaşların zengin bir yeşil alana daha kavuşmuş olacaklarını dile getirdi.

SOKAK HAYVANLARI DA UNUTULMUYOR Veteriner İşleri Müdürlüğü bünyesindeki Niğde Hayvan Barınağı, ameliyathanesi, kedi-köpek bakım odaları ve diğer donatılarıyla örnek bir merkez konumunda. Sokak hayvanlarının yiyecek ve içecekleri sürekli olarak temin ediliyor. İsteyen herkesin gezip görebileceği barınakta yaralı hayvanların bakımı ve hasta hayvanların tedavisi yapılıyor. Barınakta olan ve başıboş gezen hayvanlar da kısırlaştırılıyor. Barınakta incelemelerde bulunan Belediye Başkanı Rifat Özkan, “Veteriner İşleri Müdürlüğü personelimiz hayvanların bakımı ve yasal süresi boyunca barınakta tutulmaları konusunda titizlikle görevlerini yerine getiriyorlar” dedi.

OKUYAN VATANDAŞA ÜCRETSİZ ÇAY Niğde Belediyesi’nin hizmete kazandırdığı tarihi bedesten çarşısının bir bölümün, çay ve okuma salonu olarak kullanıyor. Gönül Kapısı Sosyal Market, El Emeği Göz Nuru Ürünler Pazarı ile Çay ve Okuma Salonu olmak üzere 3 ayrı bölümden oluşan bedesten, vatandaşa hizmet vermeye devam ediyor. Çay ve okuma salonunun vatandaşların dinlenebileceği bir alan olduğunu söyleyen Belediye Başkanı Rifat Özkan, “Burada vakit geçiren, kitap okuyan vatandaşımıza ücretsiz çay ikram ediyoruz” dedi.

EL EMEĞİ GÖZ NURU ÜRÜNLER PAZARI Niğde Belediyesi, tarihi bedesten çarşısında kurduğu pazarda, kadınlara kendi yaptıkları el emeği göz nuru ürünlerini satma imkanı sunuyor. Niğde Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü’ne bağlı bedestende faaliyete geçen pazarda kadınlar kendi yaptıkları ürünleri satmanın keyfini yaşarken aile bütçelerine de destek oluyor.

BEYAZ MASA VATANDAŞIN ÇÖZÜM ADRESİ OLDU Niğde Belediyesi’nin giriş katında hizmet sunan ‘Beyaz Masa’ birimi, vatandaşların her türlü istek, şikayet ve önerisi için çözüm adresi olmaya devam ediyor. Beyaz Masa’da ihtiyaç sahiplerinin talepleri de alınıyor. Talepler ilgili birimlere ulaştırılarak vatandaşların farklı kalemlerdeki ihtiyaçları karşılanıyor. Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü bünyesindeki Beyaz Masa’ya vatandaşların ilgisi her geçen gün artıyor. Beyaz Masa’ya Whatsapp, e-mail, faks, sesli yanıt, telefon ve web üzerinden de ulaşabiliyor. İlgili birim müdürlükleri, dilekçelere en geç 3 gün içinde cevap veriyor.

YAYA GEÇİŞLERİ İÇİN DÜZENLEME ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR Bor Yolu olarak bilinen Atatürk Bulvarı ve Alpaslan Türkeş Bulvarı’ndaki yaya geçişlerinin ve bisiklet yollarının oluşturulması ve düzenlenmesi için geçtiğimiz aylarda başlatılan çalışmalar devam ediyor. Niğde Başkanı Rifat Özkan, çalışmaları yerinde inceledi. Trafik akışının sağlıklı bir şekilde sağlanması için gerekli çalışmaların hassasiyetle yürütülmesini isteyen Özkan, şehrin trafik sorununa çözüm için çalışmaların titizlikle yürütüldüğünü ifade etti. Çalışan personele kolaylıklar dileyen Belediye Başkanı Rifat Özkan, daha yaşanılabilir bir Niğde için gecegündüz gayret ettiklerini dile getirdi.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 47


TURİZM

50 yıllık misafirperverlik… Dedeman Otelleri İstanbul Genel Müdürü Tunay Erdal, 2018 yılının ilk çeyreğinden itibaren gerçekleştirmeyi planladıkları Smart by Dedeman konseptiyle, iş ve tatili birleştiren Y kuşağı için iş seyahatini ‘bleasure’a dönüştürerek, maksimum hizmet sunmayı ve daha aktif olarak otelcilik faaliyetlerini yürütmeyi hedeflediklerini söyledi.

E

tkinlik ve görüşmelerin kusursuz gerçekleşmesi için otellerin üstüne düşen görevler nelerdir? Etkinliklerin ve görüşmelerin kusursuz geçmesi için yapılacak ilk iş uygun altyapıyı sağlamak olmalı. Her konsepte hitap eden salonlar ve içerisindeki teknik donanım doğru hazırlanmalıdır. Bunun yanı sıra

48 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

etkinlik ve süreç yönetimini iyi analiz etmiş bir ekibe sahip olmanın önemine her zaman inanmış biri olarak, karşılamadan sunuma kadar pek çok hizmet kalemlerinde öncelik güler yüz ve anlayışa sahip olan bir ekibe verilmelidir. Alanında uzman kişilerle çalışmanın dışında misafirin ne istediğini bilmek ve buna uygun cevap verebilmek gerekir. Biz bu anlamda farklı otel konseptleri geliştirerek misafirlerimize en uygun hizmeti vermeyi amaçladık. Farklı konseptteki etkinlikler için Dedeman Bostancı, Dedeman İstanbul ve şehrin iki yakasının birleştiği merkezi lokasyonda yer alan Park Dedeman bizlerin hizmet anlayışını sunduğu önemli otellerimizdendir.

Peki, iş insanlarının bu alandaki beklenti ve ihtiyaçları neler oluyor? Siz bu beklentilere ne ölçüde cevap veriyorsunuz? İş insanlarının beklentilerinin başında lokasyon geliyor. Biz Dedeman Grubu olarak, otellerimizin konumlandırmasını herkesin ulaşımını kolaylıkla yapacağı lokasyonlarda gerçekleştirdik. Dedeman Bostancı, Dedeman İstanbul, Park Dedeman Levent bu anlamda şehrin tam merkezinde yer alıyor. Diğer illerdeki Dedeman otellerimizde yine şehir içinde, ulaşımı kolay lokasyonlarda yer almaktadır. Bu anlamda Dedeman Grup olarak, lokasyon konusundaki beklentiyi karşıladığımıza inanıyorum.


TURİZM

Diğer bir faktörde özellikle teknolojik donanımla ilgili beklentileri kapsıyor. Etkinlik akışının devamı için önemli olan sorunsuz ve hızlı bir teknik ekipman sağlamaktır. Misafirlerimiz içinde önemli olanın zamanlama faktörünün iyi olması gerektiğini biliyoruz. Bunların sağlanması ile birlikte akışı ve düzeni de yakalamış oluyoruz. Dedeman Grubu olarak bu zamana kadar gerçekleştirdiğimiz etkinliklerde misafirlerimizin aradığı en önemli unsurlardan biri de iyi bir ev sahipliği oluyor. İkram ve servislerin vadettiğimiz kalitede olması, servisin etkinlik düzeni ile uyumu bizim için öncelikli konulardan biridir. Otelinizin etkinlik ve görüşme alanlarının özelliklerinden, kapasitesinden, sahip olduğu teknolojilerden kısaca bahseder misiniz? Dedeman, 50 yılı aşkın süredir misafirlerine, bulundukları şehrin en güzel bölgele-

rindeki otelleri, profesyonel çalışanları, geniş hizmet yelpazesi ve Dedeman’a özgü benzersiz kalite anlayışıyla hizmet veriyor ve konuklarını, geleneksel Dedeman misafirperverliği ile karşılıyor. Dedeman Otelleri olarak bütün otellerimizde, farklı ölçeklerdeki toplantı ve etkinlik salonlarımızla 50 ile 5 bin kişiye kadar teknolojik altyapı, ikram, ücretsiz Wİ-Fİ, yiyecek-içecek servisi gibi birçok misafir memnuniyeti odaklı hizmet vermekteyiz. Bu anlamda en çok tercih edilen otellerimizin başında da Park Dedeman Levent geliyor. Toplam 390 metrekarelik kullanım alanı, son teknolojilerle donatılmış farklı kapasitelerdeki 6 farkı toplantı salonu ve ücretsiz kablosuz internet erişimi ile Park Dedeman Levent’te hem iş toplantıları hem de özel davetler için misafirlerimize etkinliklerinden verim ve keyif alabilecekleri kusursuz bir ortam sağlıyoruz. 152 metrekare genişliğindeki Levent Toplantı Salonu en büyük salonumuz olmasıyla birlikte hem küçük hem de büyük çaplı organizasyonlar için

ideal bir mekan olduğu gibi, gün ışığı alan pozitif atmosferiyle de yapılan etkinliği katılımcılar için hatırda kalacak, zevkli bir deneyime dönüştürüyor. Dedeman İstanbul ve Dedeman Bostancı otellerimiz de merkezi lokasyonlar ve ziyaretçilere sunduğu uygun konaklama seçenekleriyle tercih edilen mekanlar arasında yer alıyor. Peki, etkinlik veya görüşme esnasında otelinizin sunduğu diğer ayrıcalıklı hizmetlere yönelik bilgi verir misiniz? Dedeman İstanbul, özellikle geniş salonları sebebiyle sıkça tercih edildiği için her salon; gala yemeği, toplantı, konferans, kokteyl, workshop veya yönetim kurulu toplantıları için misafirlerimizin isteği doğrultusunda düzenlenebiliyor ve salonlar farklı düzenlerde kombin edilebiliyor. Etkinliğin büyüklüğü ne olursa olsun; profesyonel servis ekibimiz ile 13 toplantı salonumuzda toplam 5 bin 100 katılımcı, düğünlerde ise maksimum 800 katılımcıya hizmet verebi-

liyoruz. Kahve, çay ve atıştırmalık, kahvaltı ve öğle yemeği servislerini de isteğe göre etkinlik sırasında veya sonrasında gerçekleştiriyoruz. Özellikle etkinlik sonrası konaklama gerçekleştirecek misafirlerimiz için hem Dedeman İstanbul hem de Dedeman Bostancı’da yer alan farklı konseptlerdeki restoranlarımızda boğaz manzarası eşliğinde, deneyimli şeflerimizin gurme lezzetlerini misafirlerimize sunuyoruz. Farklı etkinlikler talep edildiğinde SPA, hamam ve masaj alternatiflerimizde otellerimizde dinlenmek isteyen misafirlerimiz için mevcuttur. Eklemek istedikleriniz… 2018 yılının ilk çeyreğinden itibaren gerçekleştirmeyi planladığımız Smart by Dedeman konseptimizde de iş ve tatili birleştiren Y kuşağı için iş seyahatini ‘bleasure’a dönüştürerek, maksimum hizmet sunmayı ve daha aktif olarak otelcilik faaliyetlerimizi yürütmeyi hedefliyoruz.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 49


TURİZM

EMİTT’te Boyalık Otel’e büyük ilgi Dünyanın en büyük turizm fuarları arasında yer alan ve bu yıl 22.’si düzenlenen Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı’nda (EMİTT) katılımcılar Çeşme standı’nda yer alan Boyalık Beach Otel’e büyük ilgi gösterdi. BOYALIK BEACH OTEL BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ Dünyanın en büyük turizm fuarları arasında yer alan ve bu yıl 102 ülkeden bin 676 tur operatörünün katılımıyla bu yıl 22.’si düzenlenen Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı’nda (EMİTT) katılımcılar Çeşme standında yer alan Boyalık Beach Otel’e büyük ilgi gösterdi.

TANITIM ETKİNLİKLERİ ÜLKE TURİZMİNE KATKI SAĞLIYOR Yürüttüğü tanıtım faaliyetleriyle ülke turizminin hareketlenmesine büyük katkı sağlayan Boyalık Beach Otel, bu yıl 22.’si düzenlenen EMİTT’te yer aldı. Üç gün süren fuar boyunca hem otelin hem de Çeşme’nin turizm potansiyelini artırmaya yönelik tanıtım faaliyetleri yürüttüklerini belirten Boyalık Beach Otel Müdürü Orhan Belge, “Boyalık Beach Otel olarak kurulduğumuz günden bu yana tanıtım faaliyetlerine büyük önem veriyoruz. Fuarlar başta olmak üzere tanıtım etkinliklerini sadece otelimizin müşteri potansiyelini artıran değil, başta Çeşme olmak üzere ülke turizmine katkı sağlayan etkinlikler olarak değerlendiriyor ve bu misyonla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu yıl da her zaman olduğu gibi dünyanın en büyük fuarları arasında yer alan EMİTT’te de yerimizi aldık ve daha ilk günden çok büyük ilgi gördük” dedi.

50 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix


ile kuş sorununa

profesyonel çözüm 1964 yılından bu yana bilimsel yöntemlerle kuş sorunlarına çözümler üreten BIRD-X’ in 3 yıldır Türkiye distribütörlüğünü yapan Kovmatik, ekonomik kayıplara sebebiyet veren ve verimliliği düşüren kuş sorununa çevreci ve insancıl yeni nesil yöntemlerle son veriyor.

K

uşlar… Belki de pek çok insanın tahmin edemeyeceği şekilde ekonomik ve sağlık merkezli etkileri ile en büyük olumsuzluğa sahip hayvan türlerinden biri… Binalarda yuvalanmış kuşlar, özellikle işletmelere çok ciddi maliyetler getirebiliyor. Öyle ki bazı işletmelerde, kuş dışkılarını temizlemek ve alana kuş sokmamak için personel istihdam edildiği dahi gözleniyor. Bu durum, riski yüksek ve ek olumsuzluklar barındıran bir çalışma seyri ortaya çıkarmakta, kalıcı çözüm elde etmek ise mümkün olmamaktadır.

İNSANCIL, ÇEVRECİ, TOKSİN İÇERMEYEN YÖNTEMLER… Kuşlarla mücadele yöntemlerinde birçok alternatif çözümler bulunuyor. Uygulanabilecek bu çözümler doğru noktaya, doğru uygulama yapıldığında sonuç verebiliyor. Yani buradaki en

önemli unsur, profesyonel bakış açısı ile doğru cihaz ve ürünün uzman ekiplerce uygulanmasıdır. Bu noktada Kovmatik, kuşlara yönelik sorunları olduğunu aktaran kişi ve kuruluşlara ilk olarak tespit ve inceleme aşamasını başlatıyor ve proje ekibi ön keşif aşamasında sorunun ve tesisin genel profilini gözlemliyor. Yoğun sorunun yaşandığı tesisin, nasıl bir üretim yaptığı, hangi kuş cinsinin olduğu, yoğunluk derecesi, kuşların o alanı yaşama alını mı yoksa konaklama alanı mı olarak kullandığı, tesisin büyüklüğü… vb. konuları birebir yerinde incelemeler yaparak raporluyor ve ihtiyaç sahibi iş ortağı ile tespitleri paylaşıyor. Çözüm değerlendirmesinin ilk aşamasında; bünyesinde sorumlu ve yetkili proje ekibiyle, ürünler ve diğer çözüm başlıkları belirleniyor. Çıkan

sonuç, BIRD-X firma yetkililerine sunulduktan ve görüşleri alındıktan sonra netleştiriliyor. Kovmatik için çok önemli olan bu aşama ile tüm dünyada uygulanan ve yıllar sonunda oluşturulan tecrübelerin katkısı ile müşterilere en doğru ve etkili çözüm sunuluyor. Oluşturulan projenin ve teklifin onaylanması sonrası uygulama aşaması ve gerekli kurulumlar yapılıyor. Sonraki dönemde, takip aşaması ve yeterlilik gözlemi ile elde edilen verimden emin bir şekilde işlemler tamamlanıyor. Onay alınan projenin uygulanması, uygulama sonrası takibi, yıl içindeki yaşanan sorun veya verimliliği, elde edilen başarının gözlemlenmesi vs. süreçlerin tamamını ise Kovmatik, müşteriler ile tüm bir yıl boyunca takip ediyor. İşletmelerin büyüklüğüne ve kendilerine özel dinamiklerine göre değişen maliyet ile birlikte Kovmatik; kuş sorunu olan bir işletmenin kuş kay-

Advertorial

Kuşlarla mücadele de HİZMET VERDİĞİMİZ YÖNETEMLER ; - Kuş Kovucu cihazlar ( Sonik ve/veya Ultrasonik kovucular - Kuş Ağı (Kuş filesi ) Kuş Teli uygulama Kuşlara fiziki bariyer koymak - Lazer kovucular (kuşların gözlerine Hitap eder ) iç alan ve/ veya dış alan lazeri - Görsel Kovucular (kuşların korkacağı alışkanlık yapmayan görsel kuş kovucu ürünler) - Organic(Natürel Kovucu) Kuş kovucu jel, Kuş kovucu sıvılar

naklı sorunlara harcadığı 2-3 aylık maliyetle, 10 yıl boyunca süreklilik sağlanan çözümler üretebiliyor. Bütüne bakıldığında bu sistemlerin yüksek bir maliyeti söz konusu olmadığı gibi, oluşturulan kalıcı çözümler ile işletmelere ek kazançlar (kayıpların giderilmesiyle) sunuluyor. Firma olarak kalite standartları ve kurumsallığa önem veren Kovmatik, uluslararası GSA, ISO 9001-10001-14011801 kalite yönetim sistemlerini uyguluyor. Kuş kaynaklı sorunları yeşil, insancıl, çevreci, toksin içermeyen yöntemlerle sorun olmaktan çıkaran Kovmatik; bilime dayanan, bilgili, çözüm odaklı, müşteri memnuniyeti hedefli profesyonel ekibi ve kurumsal kimliğiyle ticari hayatınızdaki çözüm ortağınız…


TURİZM

YÜZDE 100 MİSAFİR MEMNUNİYETİ GARANTİSİ VERİYORUZ tayım. Büyük bir tutku ve keyifle çalıştığım Rezidor Oteller Grubu’na ise 2016 yılının haziran ayında geçiş yaptım.

Son yıllarda marka değeri çok yükselen Çeşme, Türk turizminin en önemli merkezlerinden biri oldu. Bunda Radisson Blu gibi kaliteli oteller de büyük rol oynadı. Biz de Radisson Blu Çeşme Genel Müdürü Özgür Cireli ile hem kariyerini hem de hizmetlerini konuştuk. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Turizm sektörüyle tanışmanız ve iş gelişiminiz nasıl oldu? İzmir doğumluğum. Liseyi İzmir Özel Türk Lisesi’nde bitirdim. Hacettepe Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği mezunuyum. Otelcilik kariyerime 24 sene önce İzmir Hilton’un açılış ekibinde yer

52 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

alarak başladım. 2001 yılından itibaren toplam 13 yıl boyunca Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde Hilton, Rotana ve Rixos gibi uluslararası zincirlerde çalıştım. Yaklaşık 3 senedir Türkiye’de görev yapmak-

Radisson Blu zincirleri hakkında bilgi alabilir miyiz? Dünyanın en dinamik ve en hızlı büyüyen otel zincirlerinden biri olan Rezidor Oteller Grubu bünyesindeki Radisson Blu, 62 ülke ve bölgedeki 300 oteliyle dünyanın önde gelen otel markalarından biri. Radisson Blu’da misafirlerimize “Yes, I Can!” felsefemizden yola çıkarak canlı, çağdaş ve samimi bir konaklama deneyimi sunuyoruz. Tüm Radisson Blu otellerinde modern gezginlerin ihtiyaçlarına yönelik hizmetleriyle yüzde 100 misafir memnuniyeti garantisi veriyoruz. Ayrıntının detaylarda saklı olduğuna inanıyor ve bu doğrultuda farklı bir hizmet anlayışı sunuyoruz. Bizi rakiplerimizden ayıran da bu...


TURİZM

Bir Sevgililer Günü daha geride kaldı. Bu özel günü Çeşme’de kutlamak isteyen çiftler için özel bir paket hazırladınız mı? Bu sene 14 Şubat haftası için çok keyifli bir SPA paketi hazırladık. Gündelik hayatın yoğunluğundan bunalan çiftler, Blu Wellness paketimizle hem dinlendi hem de Çeşme’de iki kişilik keyifli bir mola verdi. Otelimizin 3 bin 500 metrekatrelik bir alanda hizmet veren lüks SPA merkezi Dulcis Termal SPA & Hamam’da ESPA ürünleriyle yapılan bir adet 50 dakikalık Aromaterapi Masajı, 1 adet 60 dakikalık ESPA Cilt Bakımı ve iki kişilik termal havuz, sauna, buhar odası, macera duşunun yanı sıra hamam keyfi, Sevgililer Günü haftası boyunca 499 TL yerine 399 TL’ye sunuldu. Müşterilerimiz çok beğendi.

MASALLARDAKİ DÜĞÜNLERE EV SAHİPLİĞİ YAPIYORUZ Sevgililer Günü’nden konu açılmışken, bu yaz Çeşme’de evlenecek çiftlere Radisson Blu olarak neler sunuyorsunuz? Radisson Blu’nun Something Blu düğün konseptinin masallardaki düğüne dönüştüğü mekanlardan biri de Radisson Blu Çeşme. Ege Denizi kenarındaki plajımızda kurulu 900 metrekarelik düğün platformumuzda 150 kişilik ufak düğünlerden bin kişilik davetlere kadar her türlü etkinliğe ev sahipliği yapabiliyoruz. Etkileyici düğün alanlarımız istenilen dekorasyon konseptini uygulamaya, eğlenceli bir düğün için her türlü düzenlemeye ve muhteşem bir manzara ile harika düğün fotoğraflarına imkan veriyor. Düğünler için başka hizmetleriniz var mı? Çiftlerimize çim alanımızda eşsiz bir kokteyl, düğün öncesi danış-

manlık hizmeti, leziz ikramlar ve misafirleri için özel oda fiyatları sunuyoruz. Çiftimiz Dulcis Termal SPA & Hamam’ın ıslak alanlarında rahatlayabilir ya da kendilerine hediye edeceğimiz SPA bakımı veya masajın keyfini çıkarabilir. Tüm bunlara ek olarak evlenecek çiftlerimiz ve misafirleri SPA merkezimizde Türk geleneklerinden

HER ŞEY DAHİL, ÇEŞME HARİÇ! Turizm sektöründe Çeşme’nin marka değeri sürekli yükselişte. Bunun en önemli sebebi sizce ne? İzmir ve Çeşme, Türkiye’nin turizminde önemli bir rol oynuyor. İzmir; tarihi, kültürü, halkı, iklimi ve limanıyla önemli bir potansiyele sahip olan bir şehir. Çeşme ise plajları, denizinin güzelliği, eğlence hayatı, gurme turizmi ve rüzgar sörfü ile özellikle son yıllarda iç turizmde bir yıldız haline geldi ve gerçekten beldedeki kaliteli işletme sayısı çok fazla. İzmir insanının yaşam felsefesi ve Çeşme’nin ‘Her Şey Dahil’ turizminden uzak durması, bence markalaşmasında önemli rol oynuyor.

ilham alarak hazırladığımız, otantik müzik, kese-köpük bakımı ve sağlıklı büfe seçeneklerinden oluşan özel gelin hamamı ritüelini deneyimleyebilirler. Son olarak seçilen pakete bağlı olarak davetliler gecenin sonunda deniz kenarında bulunan After Party alanımızda geç saatlere kadar eğlenmeye devam edebilirler. Özel günlerde misafirlere ne gibi lezzetler sunuyorsunuz? Radisson Blu ailesi olarak senelerin verdiği uzmanlığımızdan yararlanarak her zevke uygun mükemmel paketler hazırladık. Menülerimizin her biri Executive Şef’imiz Murat Akışlı’nın özenle seçtiği ve yerel malzemelerle hazırladığı özel tariflerden oluşuyor. Menülerimizde özellikle Ege Bölgesi’ne özgü tarifleri kullanmaya özen gösteriyoruz. Çeşme sizin için ne ifade ediyor? Çeşme gerçekten çok özel bir yer. Özellikle de çocukluğundan beri her yazı Çeşme’de geçiren biri olarak iklimi, doğası, mutfağı ve en önemlisi insanlarıyla beni her zaman büyülemiştir. Mesleki açıdan da çalışmaktan en keyif aldığım yer diyebilirim.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 53




TURİZM

DATÇA’DA DENİZE SIFIR TATİL KEYFİ

Muğla’nın en güzel tatil lokasyonlarından Datça’nın merkezinde denize sıfır konumdaki Kumluk Otel, yerli ve yabancı turistler için kaliteli bir alternatif.

Y

az mevsimi yaklaşıyor. Beş yıldızlılardan butiklere varıncaya kadar bütün oteller erken rezervasyon kampanyalarına hız verdi. Yaz planları yapmaya başlayan insanlar da “Nerede tatil yapsam, hangi otelde konaklasam?” diye düşünmeye başladı. Muğla’nın en güzel tatil lokasyonlarından Datça’nın merkezinde yer alan Kumluk Otel de yerli ve yabancı turistler için kaliteli bir alternatif.

MAVİ BAYRAKLI KUMLUK PLAJI’NA SIFIR 2013 yılında tamamlanan Kumluk Otel, 26 odayla hizmet veriyor. Mavi bayraklı Kumluk Plajı’nda denize sıfır konumda olan otel, konuklarına sükunet ve huzur vadediyor. Kumluk Otel’de misafirlerin konforu düşünülerek odalar birbirinden farklı konseptte, post ve modern tarzda özenle dizayn edilmiş. Otel, deniz kıyısındaki kafede denizin keyfini yaşamak ve mutfağında hazırlanan lezzetli aparatiflerin ayrıcalığını yaşamak isteyenler için ideal.

KAHVALTIDA YÖRESEL ÜRÜNLER Ayrıca, misafirler kahvaltılarını denizin eşsiz güzelliğini izlerken yapabiliyor. Kahvaltıda her biri özenle Datça’dan seçilmiş doğal, katkısız yöresel ürünler ikram ediliyor. Otel, Datça Yat Limanı’na 100, Datça Devlet Hastanesi’ne de 150 metre mesafede. Kumluk Otel, post ve modern tarzda özenle dizayn edilmiş 10 standart, 7 suit ve 4 aile odası ile hizmet veriyor. Tüm odalarda mini bar, uydu, televizyon, kablosuz internet, saç kurutma makinesi, klima, banyo, WC, kesintisiz sıcak-soğuk su, özel kasa bulunuyor.

56 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

ODALAR DENİZ VE ŞEHİR MANZARALI Oteldeki standart odalar, 20 metrekare büyüklüğünde. Bunların 6’sı deniz, 4’ü şehir manzaralı. Suit odalar, 35 metrekare büyüklüğünde. Bunların 5’i deniz, 2’si şehir manzaralı. Deluxe aile odaları ise 40 metrekare büyüklüğünde. Bunların 2’si deniz, 2’si de şehir manzaralı. Deluxe aile odaları, 4 kişilik. Ebeveyn ve çocuk odası olarak iki bölümden oluşuyor.



AVM

“Hala bazı bölgelerde

AVM İhtiyacı var”

A

VM sektörü bugüne kadar yükselişini her daim yukarıya taşıyan sektörlerden biri olmuştur. Öyle ki artık AVM ihtiyacından çok AVM fazlalığı üzerine görüşler dile getiriliyor. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir? Gerçekten şu an AVM fazlalığından söz edilebilir mi? Alışveriş merkezleri yatırımları özellikle 2000’li yılların başından itibaren yükselen bir ivme çizdi. Bugün geldiğimiz noktada, ülkemizin dört bir yanında 395 AVM ile halkımızla buluşuyoruz. Özellikle belli bölgelerde AVM’lerin belli bir doygunluğa ulaştığı sektörümüz ve yatırımcılarımız tarafından da bilinen bir gerçek... Öte yandan Türkiye, ekonomik olarak büyümeye, gelişmeye devam eden bir ülke ve halen bazı bölgelerde de AVM ihtiyacı var. Örneğin şu anda 21 ilimizde AVM bulunmuyor; kimi illerimizde yer alan AVM’lerimizle ziyaretçilerin ihtiyacını karşılamıyoruz. Bu nedenle bundan sonraki dönemlerde de AVM yatırımlarının devam edeceğini ancak daha yavaş bir hızda büyüyeceğini söyleyebiliriz. 2018 yılı için öngörüleriniz nelerdir peki? Sosyo-ekonomik anlamda 2018’de bizi neler bekliyor olabilir? Önümüzdeki yıl içinde de yaklaşık 13-15 adet yeni AVM’nin açılarak sayının 405-410’a yükseleceğini öngörüyoruz. 2018 yılı ciro öngörümüz 125 milyar TL. Perakende sektörünün toplam istihdamı ise şu anda yaklaşık 500 bin kişi. Bu sayının önümüzdeki yılsonuna kadar ortalama 520 bin kişiye ulaşacağını tahmin ediyoruz. 2018 yılında gerek perakende gerekse AVM’ler açısından kurlar, yükseliş trendine giren döviz ve kamu otoritelerinin ekonomi politikaları yakından takip edilecek konular olacaktır. AVM sektörünün geleciğini nasıl görüyorsunuz? AVM’lerin sürdürülebilirliği neye bağlı? Sizce bu konuda neler yapılması gerekiyor? Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de ‘perakende alışverişi’ alışveriş merkezlerinin sunduğu hizmetlerden sadece bir tanesi haline geldi. Yıllar içinde değişim gösteren ziyaretçi beklenti ve ihtiyaçları karşısında alışveriş merkezleri de gerek konsept gerek mimari olarak bir değişim sürecinden geçti ve bugün gerçek anlamda birer ‘yaşam merkezi’ haline geldiler. Bu değişim sürecini AVM yatırımcısı, yöneticisi ve perakendecisi hep birlikte yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz. Ziyaretçilerimizin ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda yatırımlar gerçekleş-

58 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği Başkanı Hulusi Belgü: “Bundan sonraki dönemlerde AVM yatırımlarının devam edeceğini ancak daha yavaş bir hızda büyüyeceğini söyleyebiliriz.” tirmek, mimarilerimizi planlamak, mağaza karmasını oluşturmak AVM’lerimizin sürdürülebilirliği açısından kritik noktalar… 2016-2017’nin en önemli konuları arasında kiralamalar vardı. Bu konuda bazı AVM’ler kiralamalarını TL bazında gerçekleştirdiklerini, bazıları da kur sabitlemesine gittiklerini belirtirken, bazı AVM’lerde bu konuda sessiz kalmayı tercih etti. Peki, AVM ve perakende sektörünün arasında her daim sorun olan bu konu için çözüm önerisi ne olabilir? Kurlardaki hızlı yükseliş dönemlerinde AVM’lerimiz gerek kur sabitleyerek, gerekse indirim vererek kiracılarına destek olmaya çalıyorlar. Ancak unutulmaması gereken husus hem AVM hem de perakendecinin döviz riskini taşıdığı... Perakendecilerimiz, ham maddeden satışa sunduğu ürüne kadar maliyetlerinin çok büyük bir kısmını dövizle karşılamak durumunda kalıyor. Bunun yanı sıra AVM yatırımcısı da fonlamasını dövizle yapıyor. Sektörde cirolar artmakla birlikte karlılık düşüyor. Ülkemizin artık bir gerçeği haline gelen döviz kurlarındaki ani yükselişler için gelişen, büyüyen ekonomimizde felaket tabloları çizmek yerine mevcut şartlar içinde teşhisi doğru koymak ve gerekli önemleri almak hepimizin görevi…


AVM

AHL PARK İLE

HAYATINIZA RENK KATIN!

Ulusal ve uluslararası birçok markaya ev sahipliği yapan AHL Park; zengin marka karması, restoran ve cafeleri, geniş eğlence merkezi ve sunduğu ayrıcalıklı hizmetler ile Çorum halkına hizmet etmeye devam ediyor.

A

hlatcı Group tarafından 290 milyon TL yatırımla Çorum’da hayata geçirilen, kiralama ve yönetimi JLL Türkiye tarafından yürütülen AHL PARK, bölgenin ticari ve sosyal hayatına yön vermeye devam ediyor. Düzenlediği etkinlikler, konserler, çocuk atölyeleri, eğlence mekanları ve alışveriş dünyası ile Çorum’un nabzını tutan AHL Park AVM, sadece Çorum için değil çevre iller için de buluşma merkezi olmaya devam ediyor. Toplamda 145 bin metrekarelik inşaat alanına sahip olan AHL Park; 141 mağazası ve 50 bin metrekarelik kiralanabilir alanı ile ulusal tekstil

markalarından teraslı yeme-içme alanlarına, eğlence ünitelerinden yüksek teknolojili 8 adet sinema salonuna, bin 500 araç kapasiteli otopark alanına kadar birçok ilki Çorum’a getirmiştir. Çorum dışında çevre illerden gelen misafirlerini de en iyi şekilde ağırlayan AHL Park’ta, 3 bin 100 metrekarelik çocuk eğlence merkezi ve 4 bin 800 metrekare alan üzerine kurulu yüzme havuzlu, hamamlı, saunalı spor kompleksi de yer alıyor.

BÜNYESİNDE DÜNYACA ÜNLÜ MARKALAR İLE HİZMET VERİYOR Bünyesinde yerli ve yabancı; H&M, Boyner, LCW, Koton, Mango, De-

facto, Media Markt, Migros, Starbucks, Mado, Praktiker, Burger King, Bay Döner, Tavuk Dünyası, KFC, İpekyol, ADL, Tuzun, Ekol, DS Damat, Sarar, Kiğılı, Altınyıldız, Kemal Tanca, Hotiç, Flo, Greyder, Mavi, US Polo, Mudo LTB, Colins, Ebebek, Sevil Parfümeri, Watsons, Gratis, D&R, Toyzz Shop, Atasun Optik, Ahlatcı Kuyumculuk, Cinemaximum, Funlab Çocuk Eğlence Merkezi, Synergym Sağlık ve Yaşam Merkezi gibi perakende sektörüne yön veren markalar bulunduran AHL Park, açıldığı ilk günden beri yenilikçi projeleri ile ziyaretçilerine farklı seçenekler sunarak alışveriş deneyimini eksiksiz bir hizmet anlayışı ile sunuyor.

AHL PARK’A ULUSLARARASI ÖDÜL 12 ay gibi kısa sürede Çorum ve bölgenin prestiji haline gelen AHL Park Alışveriş Merkezi’ne iş dünyasının en prestijli uluslararası ödül platformlarından biri kabul edilen Stevie Awards’ta açılış etkinlikleri ile yılın marka deneyimi kategorisinde bronz ödüle layık görüldü.

YIL BOYUNCA TOPLAMDA 3 ARAÇ KAMPANYASI Açılışından bu yana yaptığı kampanyalar ile adından sıkça söz ettiren AHL Park bugüne kadar 9 ziyaretçisini araç sahibi yaparak, 2018 yılında da kampanyalarına hız kesmeden devam ediyor.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 59


AVM

BowlIng ve eğlence merkezi AMF şimdi

OasIs DesIgner Outlet’te!

İstanbul’un gözde yaşam ve iş merkezi Basın Ekspres’te kapılarını açan Türkiye’nin ilk designer outleti Oasis Designer Outlet, AMF Bowling ve Eğlence Merkezi’ni bünyesine dahil etti. Büyük-küçük herkesin keyifli vakit geçireceği AMF Bowling ve Eğlence Merkezi, bin 650 metrekarelik bir alanda Oasis Designer Outlet’te hizmet vermeye başladı. Motivasyon ve takım ruhunu artırmak isteyen kurumların ve öğrencilerin bowling turnuvası etkinliklerine de ev sahipliği yapacak, heyecan, rekabet ve eğlencenin bir arada olduğu AMF Bowling ve Eğlence Merkezi, arkadaşlarıyla ve ailesiyle birlikte zaman geçirmek isteyenlerin adresi olacak. AMF Bowling ve Eğlence Merkezi, bow-

60 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

ling, poligon, gondol, parti evi, top havuzu ve oyun makineleri ile keyifli vakit geçirmek isteyenleri bekliyor.

TÜRKİYE’NİN İLK DESIGNER OUTLETİ OASIS HAYATI TASARLIYOR Nurol GYO yatırımıyla Bodrum’dan sonra İstanbulluları hayal ettikleri yaşam merkeziyle buluşturan Türkiye’nin ilk designer outleti Oasis, dünyaca ünlü üst segment markaları, erişilebilir fiyatlar üzerinden ziyaretçileriyle buluşturuyor. Marka karmasıyla ve perakende sektörünü tanıştırdığı farklı konseptleriyle dikkat çeken; eğlence, yemeiçme, dekorasyon ve süpermarket bölümlerinden oluşan, dört ana alanı

Türkiye’nin ilk designer outleti ve İstanbul’un yeni çekim merkezi Oasis, bünyesine AMF Bowling ve Eğlence Merkezleri’ni kattı.

buluşturan modern ve estetik mimarisiyle kapılarını açan Oasis Designer Outlet’te her detay ziyaretçilerin rahat ve eğlenerek alışveriş yapmaları için tasarlandı. Oasis Designer Outlet “Hızlı Alışveriş”, “Al ve Uç”, “Ye ve Eğlen” gibi ses getiren konseptleriyle alışveriş ve eğlence dünyasının dinamiklerini değiştiriyor. Bölgenin en kapsamlı spor merkezine de ev sahipliği yapan Oasis Designer Outlet, 3 bin 300 metrekarelik gym fit spor merkezi sağlıklı bir yaşam için tüm ihtiyaçları bir arada bulunduruyor. Ailelerin çocuklarıyla birlikte keyifli vakit geçirebileceği yaklaşık 2 bin 500 metrekarelik kapalı ve açık eğlence alanlarıyla nefes alınabilen bir alışveriş ayrıcalığı tanıyan Oasis Designer Outlet, konforun ön plana çıktığı özel sinema salonlarıyla da bölgenin en iddialı butik sinema deneyimini sunuyor.


AVM

MARKANTALYA AKDENİZ’İN YILDIZI Akdeniz Bölgesinin en çok tercih edilen Alışveriş ve Yaşam Merkezi MarkAntalya, açıldığı 2013 yılından bu yana milyonlarca ziyaretçi ağırladı. 2018 yılına da iddialı olarak giren MarkAntalya bu yılda hem renkli aktiviteleri hem de marka karması ile Akdeniz’in favori buluşma noktası olmaya devam edecek. 2018, MarkAntalya Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nin etkileyici yükseliş sürecinin devam edeceği bir yıl olacak. Bünyesinde yer alan ulusal ve uluslararası büyük markalarla kaliteli bir alışveriş imkanı sunmanın yanında, sosyal yaşam merkezi konseptiyle öne çıkan, birbirinden ilginç etkinliklere imza atan MarkAntalya, her ay yurtiçinden ve yurtdışından gelen 2 milyona yakın misafirini ağırlıyor. Açılışından bu zamana kadar ziyaretçi sayısını her yıl katlayarak artıran MarkAntalya’nin yıldızı parlıyor ve her geçen gün bölgedeki önemi artıyor.

ALIŞVERİŞ HIZ KESMİYOR Gerçekleştirmiş olduğu etkinlikler ile hem yetişkinlere hem de küçüklere ev sahipliği yapan MarkAntalya Alışveriş ve Yaşam Merkezi, yeni yılın ilk günlerinde düzenlediği kampanya ile bir ziyaretçisini lüx araç sahibi yapacak. 11 Ocak’ta başlayan kampanya 16 Mart tarihine kadar devam edecek. MarkAntalya ziyaretçileri şimdiden bu aracın sahibi olmak için alışverişe başladılar bile …

EĞİTİCİ VE EĞLENDİRİCİ ETKİNLİKLER İLGİ ODAĞI OLDU MarkAntalya’ nın küçük ziyaretçilerine yönelik düzenlediği etkinliklere bir yenisi de Sömestr tatilinde eklendi. Sömestr tatilinde 9 gün bo-

yunca Otağı Kuruluş öyküsü MarkAntalya ’da yaşandı. Osmanlı İmparatorluğunun kuruluş arifesinde bir Türkmen obasında günlük hayatın tematik olarak işlendiği eğitici ve eğlendirici etkinlik tüm çocukların ilgi odağı oldu.

MARKİPERİLER TÜM ANTALYA’NIN SEVGİLİSİ OLDU MarkAntalya’nın sevilen etkinlik kahramanları Markiperi kızları etkinliklerde gösterdikleri ev sahipliği ve dağıttıkları hediyeler ile sadece AVM’nin değil tüm Antalya’nın sevgilisi oldular.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 61


AVM

MaviBahçe’ye En Başarılı AVM Etkinliği Ödülü

Eğlence ve etkinlik oscarı olarak kabul edilen ‘ShInIng Star Awards’ 2018 eğlence, etkinlik ve rekreasyon ödülleri sahiplerini buldu. 15 kategoride 116 adayın katıldığı yarışmada MaviBahçe Alışveriş ve Yaşam Merkezi ‘En Başarılı AVM Etkinliği’ ödülüne layık görüldü.

Eğlence, etkinlik ve rekreasyon alanlarına yönelik farkındalık yaratmak ve sektörün daha nitelikli hizmetler sunmasına katkı sağlamak amacıyla bu yıl 5.’si düzenlenen ‘Shining Star Awards’ 18 eğlence, etkinlik ve rekreasyon ödülleri gala gecesi geçtiğimiz günlerde İstanbul’da düzenlendi. Yarışmaya 15 kategoride 116 aday katıldı.

62 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

Salsa Kupası Ödül Getİrdİ Belediyeler, Alışveriş ve Yaşam Merkezleri, oteller, üniversite ve organizatörlerin başvurduğu yarışmanın gala gecesi ‘İstanbul Akvaryum, Aqua Florya ve Crowne Plaza Florya’ sponsorluğunda Crowne Plaza Florya’da gerçekleşti. Suat Güzey ve Ece Pirim’in sunumuyla gerçekleşen gecede dereceye girenler ödüllerini alırken canlı müzik dinletisi ve sürpriz gösteriler yapıldı. 15 kategoride gerçekleşen ödül töreninde 22 proje ödüllendirildi. Projeler jüri üyeleri tarafından tek tek ve toplu olarak değerlendirilerek sonuçlandı. Farklı ve ses getiren etkinlikler ile adından sıkça

söz ettiren MaviBahçe Alışveriş ve Yaşam Merkezi, İzmir Salsa Kupası etkinliği ile ‘En Başarılı AVM Etkinliği’ ödülüne layık görüldü. MaviBahçe geçtiğimiz yılda, Gökyüzünde Ziyafet ile perakendenin oscarı kabul edilen Solal Pazarlama ödülünün yanı sıra, üç ayrı uluslararası platformdan 18 tane daha ödül almaya hak kazanmıştı. Shining Star Awards, önemli bir ihtiyaca dönüşen eğlence ve dinlence alanlarına yönelik farkındalık ve gündem oluşturmak, bu sayede sektörün gelişimine katkı sağlayarak sektörün daha nitelikli ürün ve hizmetler sunarak toplumsal, sosyal, kültürel ve ekonomik anlamda daha fazla değer yaratmasına katkı sağlamak amacıyla düzenleniyor.


AVM

Capacıty 10. yılında

muhteşem Mini Cooper’lar kazandırdı

Ferah ve şık mimarisi içindeki kusursuz markaları, popüler kafe ve restoranları, yenilenen sinema salonlarıyla alışverişin ve eğlencenin merkezi olan Capacity AVM gerçekleştirdiği özel gün aktiviteleri, kültür&sanat etkinlikleri ve kazandıran kampanyalarıyla yaşamın merkezi olarak

10. YIL KAMPANYASI SÜRESİNCE KAZANMA ŞANSI DEVAM EDİYOR 10. yıl kampanyası süresince 10 muhteşem Mini Cooper otomobilden birini kazanma şansınız devam

edecek. Capacity, yıl boyunca birbirinden ilgi çekici kampanyaları ve 7’den 70’e herkese hitap eden eğlenceli etkinlikleriyle ziyaretçilerini buluşturmaya devam edecek.

konuklarını ağırlamaya devam ediyor.

10. YILA ÖZEL 10 MİNİ COOPER Capacity 10 yıldır Bakırköy’ün buluşma noktası olmanın gurur ve mutluluğunu 10.yıla özel muhteşem bir kampanyayla taçlandırdı. 1 Aralık 2017-29 Mayıs 2018 tarihleri arasında yapılan 100 TL’lik alışveriş ile katılım hakkına sahip olunan ‘10. Yıla Özel 10 Mini Cooper’ kampanyasının çekilişleri 3 ayrı etapta gerçekleşecek.

MİNİ COOPER’LAR SAHİPLERİNİ BULDU İlk çekiliş 10 Şubat Cumartesi günü saat 13.00’de Capacity AVM B1 katı havuz alanında, alışveriş merkezi ziyaretçileri, Noter ve Milli Piyango İdaresi yetkilileri huzurunda gerçekleşti. 4 muhteşem Mini Cooper’ın sahipleri ile buluştuğu çekiliş töreni, ödüllü radyo programcısı Yasemin Şefik’in sunumu ile başladı ve sevilen popçu Merve Özbey’in keyifli performansı ile devam etti.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 63


AVM

Vadistanbul AVM’de

Film Gibi Sevgililer Günü VADİSTANBUL’DA EN ÖZEL SEVGİLİLER GÜNÜ 14 Şubat Sevgililer Günü, herkesin merakla beklediği, en özel hediyelerin alındığı, sevgililerin birbirlerine minik sürprizler yaptığı en anlamlı günlerden biri. İstanbul’a yepyeni bir nefes veren ve her mevsim yeşilin başka bir tonuyla misafirlerini karşılayan şehrin yeni yıldızı Vadistanbul AVM, 3-14 Şubat tarihleri arasında, sevgililer için özel bir etkinlik gerçekleştirdi.

AŞKIMIZ FİLM OLUR HASHTAG’IYLA FOTOĞRAFLAR PAYLAŞILDI

Vadistanbul AVM, Sevgililer Günü’ne özel bir etkinlik gerçekleştirdi. Aşklarını film sahneleri ile tamamladıkları Sevgililer Günü etkinliğine katılım sağlayan çiftler, sürpriz hediye kazanma şansı yakaladılar. Kazanan çiftler, Jolly Joker Vadistanbul sahnesindeki Levent Yüksel konserine bilet kazandı.

64 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

Çiftler bu tarihler arasında Vadistanbul AVM’ye gelerek, hazırlanan dekorasyon, kostüm ve müziklerle seçtikleri romantik, aksiyon ve müzikal film sahnelerini canlandırdı. Fotoğraf çekilerek #aşkımızfilmolur hashtag’i ile paylaşanlar arasında en çok like alan 5 çift, 14 Şubat Sevgililer Günü’nde Jolly Joker Vadistanbul Sahnesi’nde sahne alan Levent Yüksel konserine bilet kazandı.


AVM

Aşk, Kanyon’da Aşk rüzgarları şubat ayında Kanyon’da esti. Romantizm, müzik ve eğlence dolu etkinliklerle Kanyon misafirleri 14 Şubat’ı keyifle karşıladı. Her zaman hayata geçirdiği projelerle adından söz ettiren Kanyon, sevgi dolu bir ay için misafirlerini ağırladı. En romantik, en içten konserler ve söyleşiler Kanyon misafirleri ile bir araya geldi. Kanyon, Aşk Kanyon’da etkinliği ile ziyaretçilerini sürprizlerle buluşturdu. Etkinlik alanında konumlandırılan, kilitli dolapların yer aldığı dev kalbin içinde sürpriz hediyeler misafirleri karşıladı. 5-14 Şubat tarihleri arasında 100 TL ve üzeri alışveriş yapanlar aşkın anahtarını alma şansı yakalarken, seçilen her anahtar için Kanyon, misafirleri adına Toplum Gönüllüleri Vakfı’na 5 TL bağış-

ladı. Sevginin en çok konuşulduğu bu özel ayda herkes yardım etmenin de huzurunu yaşadı.

AŞK KANYON SOKAKLARINDA Sevgililer Günü için özel olarak hazırlanan program ile aşka dair söyleşiler, akustik konserler ve çiftlerin eğlenceli bir gün geçirmesi için hazırlanan Monopoly turnuvaları Kanyon İgloo’da misafirlerini karşıladı. 6 Şubat, Salı akşamı Kanyon Igloo Akustik Konserleri’nde sevilen sanatçı şarkılarını söylerken, 7 Şubat, Çarşamba günü ise Metin Hara ‘Aşkın İstilası’ söyleşisiyle ziyaretçilerle buluştu. Sevginin ve düşün-

ce gücünün neler yapabileceğini bilimsel ve uygulamalı olarak gösteren Hara ‘Kalbinin derinliklerinde hayalini kurduğun bambaşka bir dünyanın yol haritası’ dediği Aşkın İstilası’nı anlatmanın yanı sıra soruları da cevapladı. Metin Hara’nın ardından, Volkan Önol’un şarkılarıyla aşk dolu akşam devam etti. Kanyon Igloo’nun 8 Şubat, Perşembe günü ise önemli bir konuğu daha oldu. Aret Vartanyan, aşkı, ilişkileri, kadın ve erkeği farklı disiplinler ve perspektiflerden ele alarak hazırladığı söyleşiyle Kanyon misafirlerine güzel bir akşam yaşattı. Şubat ayında Sevgililer Günü için hazırlanmış özel bir programla misafirlerini ağırlayan Kanyon’da 9 Şubat Cuma akşamı Selin Sümbültepe, 10 Şubat akşamı da Al York en sevilen şarkılarını seslendirdi.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 65


AVM

“360 derece hizmet veriyoruz” raki tarihe kadar gerekli tadilat ve bakımlarını gerçekleştirerek yeniden servis ediyoruz.

YZC Organizasyon fikri nasıl doğdu? Kurumsal etkinlikler ve operasyonel işlerde gördüğümüz bazı sorunları ortadan kaldırmak için yola çıktık. Üstlendiğimiz organizasyonlarda 360 derece hizmet veriyoruz. Sektörde kiralama hizmeti veren firmalardan bizi ayıran en önemli özelliğimiz bu. Ülkemizde önde gelen kuruluşlarla çalışıyoruz. Referanslarımız arasında seçkin vakıf üniversiteleri, fuar organizasyonları, araştırma şirketleri, ulusal ve uluslararası firmalar bulunuyor. En son ocak ayında Antalya’da Ipsos bayi toplantısını genç ve dinamik kadromuzla hayata geçirdik. Sektördeki rakiplerinizden sizi ayıran özellikleriniz neler? İhtiyaçları analiz ediyor, doğru parçaları iş ortaklarımızla buluşturuyoruz. Ses, sahne ekipmanları, görüntü-ışık sistemleri ve cateringikram ihtiyaçlarında sayılı şirketler arasında yer alıyoruz. Önemli özelliklerimizden bir diğeriyse depolama alanlarımız. İş ortaklarımız için hazırladığımız ekipmanları yine kendi depolarımızda stokluyoruz. Bir son-

66 •

w w w . h iz m etix . com.tr >> Hizmetix

Sizi diğer firmalardan ayıran özelliklerinizi belirtirken depolama alanlarından bahsettiniz. Şu an kaç deponuz var? Merkez ofisimiz İstanbul Seyrantepe’de; ancak hızlı ilerlemek adına İstanbul ve ülke genelinde 9 depomuz bulunuyor. Hizmetlerimizde aksama olmaması ve yüzde 100 müşteri memnuniyeti sağlamak için lojistik filomuzu da hayata geçirdik. Ayrıca, kazancımızla yine işimize dair yeni yatırımlar yapıyoruz. Amacımız sektörümüzde emsal oluşturmak ve firmalarımıza daha sorunsuz hizmetler vermek. Çalışmalarınız potansiyel müşterileriniz tarafından fark ediliyor mu? Tabii ki fark ediliyor. Organizasyonunuzun hizmet boyutu ne olursa olsun, tüm altyapıyı üstlenerek kusursuz bir hizmet sağlıyoruz ve doğal olarak organizasyonlarda tercih edilen bir firma haline geliyoruz. İşlerimizi takip edip bizimle çalışmak isteyen yeni müşterilerimiz gün geçtikçe çoğalıyor. Bu da bizi mutlu ediyor.

Sürekli gelişen iş kollarından biri de organizasyon sektörü. Sektörün önde gelen firmalarından YZC Organizasyon Kurucusu Sinan Yazıcılar, etkinliklerde 360 derece hizmet verdiklerini ve 2018’e yoğun bir tempoyla girdiklerini belirtiyor.

Şirketiniz için 2018 yılı nasıl görünüyor? 2018 yılına yoğun bir tempoyla merhaba dedik. Yıl genelinde şu an planlanmış, bazıları eş zamanlı, 140 organizasyon takvimimiz bulunuyor. İşlerin planlama kadar üretim süreci de disiplin istiyor. Bu süreci yönetmek oldukça zahmetli olsa da işimizi iyi yapıyor olmaktan oldukça mutluyuz.



GAYRİMENKUL

2017’de konut satışları yüzde 5 arttı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık 2017 konut satış istatistiklerini açıkladı. Buna göre, konut satışları bir önceki yıla göre yüzde 5,1 artış gösterdi. Türkiye’de 2017’de satılan konut sayısı 2016’ya göre yüzde 5,1 artarak 1 milyon 409 bin 314 oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2017 Aralık ayına ilişkin konut satış rakamlarını açıkladı. Aralıkta 132 bin 972 konut satışı gerçekleşti. 2017 yılı toplamında ise 1 milyon 409 bin 314 konut satıldı. Konu ile ilgili Süleyman Ekşi İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Ekşi açıklamalarda bulundu.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞININ DESTEĞİ SEKTÖRE İVME KAZANDIRDI Süleyman Ekşi, 2016’da yaşanan olumsuzlukların üstüne, ülkenin lokomotifi konumunda olan inşaat sektörünün; 2017 yılında hükümetin desteği sayesinde faiz indirimi, tapu harcı ve damga vergisi düzenlemeleri, yabancı yatırımcıya vatandaşlık hakkı verilmesi, kentsel dönüşümü destekleyen düzenlemeler gibi kolaylıklarla canlılığını sürdürdüğünü söyledi. Ekşi, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın desteğiyle kentsel dönüşümü hızlandırıcı yeni düzenlemeler ile belediyelere faizsiz kredi verilmesi, kurumsal kredilerde İller Bankası’ndan alınan kredi faizlerinin yaklaşık yüzde 8-9’larda olması gibi düzenlemeler sektöre ivme kazandırıcı gelişmelerdendi” ifadelerinde bulundu.

2017 SON ÇEYREĞİNDE HAREKETLİ ANLAR YAŞANDI Sektörün önde gelen firmalarının düzenlediği kampanyalarla özellikle 2017’nin son çeyreğinde hareketli anlar yaşandığının altını çizen Ekşi, “2017 yılı toplamında 1 milyon 409 bin 314 konut satılması bizim için şaşırtıcı bir gelişme olmadı. Ülkemizin geleceğine güveniyor ve bu rakamı bekliyorduk. 2018’de de vatandaşlarımız siyasi istikrarımıza güvenerek yatırım yapmaya devam edecektir. Biz de Süleyman Ekşi İnşaat olarak projelerimizi hız kesmeden sürdüreceğiz” dedi.

68 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix


GAYRİMENKUL

Doğanın kalbinde, şehrin merkezinde

“Duru Beytepe”

A

nkara’nın gözde yerleşim yerlerinden Beytepe’de hayata geçirilen Duru Beytepe, kaliteli yaşamın anahtarını sunuyor. Toplamda 47 bin 276 metrekarelik arazi üzerine kurulan ve 484 daireden oluşan proje, bünyesinde barındırdığı çocuk oyun alanları, sosyal yaşam alanları ve sağlıklı yaşam alanları ile fark yaratıyor. 484 konuttan oluşan Duru Beytepe’de arazi büyüklüğünün yüzde 84’lük kısmının yeşil alan ve peyzaj alanlarına ayrıldığını kaydeden Tona Yapı Safe İnşaat Ortaklığı İcra Kurulu Başkanı İlhan Erdal, “2+1’den 5+1’e kadar sunmuş olduğumuz konut seçeneklerimiz ile vatandaşlarımıza kaliteli bir yaşam sunuyoruz. Modern yaşamın yansımaları projede kusursuzca detaylandırılırken aynı zamanda da doğanın huzur veren yapısı ile birlikte vatandaşlarımızın ilgisine sunulmuş oluyor” ifadelerini kullandı.

ve etüt merkeziyle çocukların bireysel yeteneklerini geliştirebilmesine imkan sağlamayı hedefliyoruz.”

SOSYALLEŞMEK ARTIK BİR ADIM UZAĞINIZDA İlhan Erdal, Duru Beytepe’de kusursuzlukla tasarlanan, günün yorgunluğu ile stresinin atılabileceği sosyal aktivite alanlarının da olduğunu söyledi. “Yazlık sinema ile nostalji rüzgarını yakalarken, organik hobi bahçesi, terapi bahçeleri, aromatik bahçeler, çim amfi, hobi bahçesi

Tona Yapı ve Safe İnşaat ortaklığı ile Beytepe’de hayata geçirilen Duru Beytepe, huzurlu ve güvenli yaşamın kapılarını aralıyor. alanlarında ise keyifle vakit geçirebileceğiniz alanlar oluşturduk.” diyen Erdal, “Bu alanları planlarken aynı zamanda evinize gelecek olan misafirlerinizi keyifle ağırlayabileceğiniz, toplantı odalarını ve davet salonlarını da unutmadık” şeklinde konuştu.

ÇOCUK OYUN ALANLARI İLE SEVDİKLERİNİZ GÜVENDE Oyun alanları ile mahalle kültürünü yaşatmaya çalıştıklarının altını çizen İlhan Erdal, bu sayede çocukların sosyal bireyler olarak yetişebildiklerini belirtti. Erdal, sözlerine şöyle devam etti: “Projede yer alan çocuk oyun alanları, ağaç ev, güneş meydanı, satranç meydanı, çocuk plajı, evcil hayvan bahçesi ve kuş evleri, meyve bahçeleri, su parkuru, adrenalin ve denge parkuru ile çocuklarımıza doğal oyun alanları sunuyoruz. Siesta köşesi ile ise hem çocuklara hem de ailelere doğanın içinde dinlenebilecekleri alanlar oluşturuyoruz. Projede yer alan sosyal donatı alanlarının dışında planlanan kütüphane

SPOR DOĞA İLE BİRLEŞİYOR Her detayında kalitesi ile fark yaratan Duru Beytepe, sağlıklı yaşama önem verenler için özel olarak tasarlanan doğa alanları ile de dikkat çekiyor. Açık ve kapalı spor alanları seçenekleri ile konut sahiplerinin karşısına çıkan Duru Beytepe, basketboldan futbola, tenisten bisiklet parkuruna kadar birçok olanağı da kullanıcılar ile buluşturuyor. Yürüyüş, koşu ve bisiklet yolu seçeneklerinin doğa ile iç içe spor yapma imkanı sunduğunu belirten İlhan Erdal, “ Yüzme havuzu, masa tenisi salonu, fitness center, SPA merkezi ve açık hava spor alanları, kalabalıktan uzakta kendisine zaman ayırmak isteyenleri keyifli bir yolculuğa çıkarıyor” dedi.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 69


GAYRİMENKUL

Kontrolünü yaptığımız binaların

yüzde 95’i riskli

Kentsel dönüşüm projelerinde İstanbul’da önde gelen firmalardan biri olan Karyap Mimarlık’ın patronu Gökhan Usta ile kontrolünü yaptıkları binaların durumunu ve imar barışını konuştuk. Kentsel dönüşüm projelerinde İstanbul’da önde gelen firmalardan biri olan Karyap Mimarlık’ın patronu Gökhan Usta, kontrolünü yaptıkları binaların durumu ve imar barışı hakkında bilgiler verdi. Şu ana kadar 2 binin üzerinde binanın kontrolünü yaptıklarını dile getiren Gökhan Usta, ciddi uyarılarda da bulundu: “İstanbul’da çalışma yapmadığımız ilçe bulunmuyor. Bütün ilçelerde binaları kontrol ettik. Bu

ana kadar sadece 2 bin-2 bin 500 binanın analizini yaptık. 3 milyon konutun yüzde 95’i, yani 2,5 milyondan daha fazlası riskli. Ülke üretiminin yüzde 50’sinden fazlası İstanbul’da yer alıyor. İstanbul’da olacak bir deprem, sadece İstanbul’u değil, komple Türkiye’yi etkileyecek. Bu yüzden kentsel dönüşümün daha da hızlandırılması ve insanların bu bilince varması gerekiyor.”

İMAR BARIŞI MUTLAK BİR ZORUNLULUK

kontroller sırasında elimize çok ciddi veriler geçti. Kontrolünü yaptığımız binaların yüzde 95’i riskli. Yani sağlam değil. Bu, beklenen deprem öncesi çok kötü bir durum.”

KENTSEL DÖNÜŞÜM HIZLANDIRILMALI İstanbul’da yaklaşık 3 milyon konut bulunduğunu söyleyen Usta, sözlerine şöyle devam etti: “Şu

DÖNÜŞÜMDE ÖNCELİK KAÇAK YAPILARDA OLMALI Usta, tespitlerine şöyle devam etti: “Bir dönemler gayri resmi ve yasadışı olmasına karşın halk arasında hak gibi gözüken kaçak kat atılmış binalar, hiçbir statik raporu ve projesi olmamasına karşın çok yaygındı. Her seçim döneminde iki günde kaçak kat çıkılıyordu. Bu kaçak katlar yıllar içinde emlak vergisi ödenen, gazı, elektriği, suyu bağlanmış daireler durumuna dönüştü. Hatta bir çoğu arsa payı verilerek ikinci, üçüncü ellere satıldı. Bu binalarda oturan tüm hak sahipleri mağdur durumlara düştü. Çünkü mevcut durumda binalarını kentsel dönüşüme sokamıyorlar veya herhangi resmi bir işlem yapamıyorlar. Halbuki kentsel dönüşümün yapılmasında en öncelikli binalar bunlar olmalı. Bu binalar şu anda zor ayakta duruyor ve çok büyük risk teşkil ediyorlar.”

70 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Bu gerçekler ışığında şiddetli bir depremin beklendiği megakent İstanbul için imar barışı büyük önem arz ediyor. İmar barışıyla kentsel dönüşümden faydalanamayacak durumda olan, kaçak bölümleri veya katları bulunan yapılar ile daha önce belirli sebeplerle kat mülkiyetini kuramamış binaların kayıt altına alınmasının amaçlandığını belirten Gökhan Usta, şunları söyledi: “İmar barışı, beklenen İstanbul depreminde mutlak bir zorunluluktur. Kentsel dönüşüm yasası ile bu binalar mevcut imarının üstünde kullandıkları için hak kaybına uğruyorlardı. Şimdi bu hak kaybı ortadan kalkacak ve bu en riskli durumdaki binalar hem güçlendirilecek hem de kayıt altına alınacak.”



MOBİLYA

Mobilya sektörü 2018’de ihracat odaklı büyüyecek

lık ihracat hedefine ulaşmasında stratejik bir öneme sahip olduğunu ve sektörün ihracat odaklı büyümesini sürdüreceğini söyledi. Öztaşkın, “Ekonomi Bakanlığı’nın açıklamalarına göre 2017’de bir önceki yıla göre Türkiye’nin ihracatı yüzde 10,22 artışla 157,1 milyar dolara ulaştı. Mobilya sektörü açısından ise ihracat rakamları geçen yıla oranla yüzde 8’lik bir artış göstererek 2017 yılında yaklaşık 2,7 milyar dolar olarak kaydedildi” dedi.

2018’DE HEDEF 3 MİLYAR DOLAR İHRACAT

Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Öztaşkın, mobilya sektörünün 2018 yılı beklentilerini ve hedef pazarlarını açıkladı. 2017 senesinin mobilya sektörü açısından oldukça verimli geçtiğini belirten Öztaşkın, devlet politikaları sayesinde kayıt dışı üretimin önemli ölçüde azaldığını ve istihdamın arttığını ifade etti. 2018 yılında da ihracat odaklı büyüme stratejisiyle hareket ederek ihracat rakamını en az 3 milyar dolara çıkaracaklarını söyledi.

72 •

SEKTÖR İHRACAT ODAKLI BÜYÜMEYE DEVAM EDECEK Türkiye mobilya sektörünün çatı kuruluşu olan Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) Yönetim Kurulu Başkanı Öztaşkın, mobilya sektörünün Türkiye’nin 2023 yılındaki 500 milyar dolar-

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

MOSDER’in farklı coğrafyalara ulaşarak Türkiye mobilya sektörünü tanıttığını ve sektörün geleceği için yoğun çalışmalar gerçekleştirdiğini belirten Öztaşkın, “Yoğun çalışmaların neticesinde 2017 yılında yaklaşık 170 ülkeye ihracat yaptık. İhracat odaklı büyümeyi sürdürerek 2018 yılında en az 3 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmeyi hedefliyo-

ruz. Mevcut ilişkilerimizin yanı sıra yeni rotalar belirleyerek sürdürülebilir bir büyüme grafiğine ulaşmalıyız” dedi. 500 bin kişiyi istihdam eden mobilya sektörünün yüzde 95 yerli üretim gerçekleştirdiğinin altını çizen Öztaşkın, cari açık vermeyen nadir sektörlerden biri olan mobilya sektörünü 5 yıl içerisinde dünyanın ilk 5 mobilya ihracatçı ülkesi arasına sokabilmek için çalıştıklarını söyledi.

KDV İNDİRİMİ İLE TİCARET YÜZDE 40 ARTTI 2017 yılında hayata geçirilen KDV düzenlemesiyle mobilya sektörünün büyük bir ivme kazandığını ifade eden Öztaşkın konuyla ilgili olarak, “Yaklaşık 8 ay süren indirim, mobilya sektöründe var olan tüm branşları olumlu etkiledi. Sektördeki ticaret, indirimle birlikte yüzde 40 oranında artış gösterdi. KDV düzenlemesiyle birlikte ertelenmiş mobilya talepleri doğrultusunda sektörümüz hareketlendi. KDV indirimi sayesinde sektör, ülke istihdamına da katkı sağladı. Yaklaşık 500 bin kişiye iş olanağı sağlayan sektörde ilave 100 bin kişilik bir istihdam daha oluştu. 2018 yılında da KDV indiriminin devam etmesini ümit ediyoruz” dedi.


MOBİLYA

“Her tasarımın bir öyküsü var” Müşterilerin hayal ettiklerini gerçeğe dönüştürdüklerini ifade eden Adnan Bostan Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bostan, “Formun fonksiyondan doğduğunu ve esas olanın insan ergonomisi olduğunu göz önünde bulundurarak tasarımlarımıza yön veriyoruz” dedi. Öncelikle Adnan Bostan Mobilya’nın kuruluş öyküsünü anlatabilir misiniz? Bizim serüvenimiz 1968 yılında küçük bir marangoz atölyesinde el zanaatlarına olan tutkumuz ile başladı. 2011 yılında ortağım K. Melik İpekçiler ile uluslararası piyasaya açılabilmek adına Adnan Bostan Mobilya’yı kurarak serüvenimize artı bir boyut kattık. Günümüzde yurt içi ve yurt dışı, dünyanın her noktasında ev, ofis, otel, restoran, hastane alanlarını projelendirerek; mekanların kendine özgü ruhuna hitap ederek özel detaylarla çözümlüyoruz. Tasarımlarınızda göz önünde bulundurduğunuz faktörler nelerdir? Müşterilerimizin hayallerine dahil olup, gerçeğe dönüştürüyoruz. Formun fonksiyondan doğduğunu ve esas olanın insan ergonomisi olduğunu göz önünde bulundurarak tasarımlarımıza yön veriyoruz. Her yeni projede aynı şevk ve tutku ile çalışmamız dünya mobilya sektö-

ründe itibar kazanmış olmamızın ve başarımızın sırrıdır. Müşterilerimizin bizi tercih etme sebepleri; önceliğimizin onları dinlemek, anlamak, tanımak ve onların hayatlarına uygun projeler tasarlıyor olmamızdır. Projeleriniz hangi alanlara hitap ediyor? Bizim önceliğimiz ‘hayal etmek’ olduğu için siz bir oda da hayal etseniz, bir villa da, bir restoran, bir okul, cami, hastane, ofis veya bir galeri… Sadece hayal ediyorsunuz ve biz sizi 3D VR sunum teknolojisi ile evinizin, ofisinizin, projenizin içerisinde gezintiye çıkarıyoruz. Zanaat değeri olan, zamansız klasik ve kaliteli parçalar; tecrübeli mimar kadromuzun, geçmişin bilgeliğini, günümüzün bileni-

ni ve geleceğin öngörüsünü projelendirmesi ile hayat bulur. 2018 koleksiyonunuzda öne çıkacak unsurlardan(renk, stil, kumaş) bahsedebilir misiniz? Geçmişte olduğu gibi 2018 de de misyonumuz Türk sanatını, zanaatını, ustalığını, zevkini tanıtmak. Bu sebeple yurt dışı fuarlarına çok önem veriyoruz. Ülkemizi en iyi şekilde temsil ediyoruz. Renk, stil, kumaş çalışmalarımız tasarımcılarımız ile yapılıyor ancak asıl olan tasarımlarımızın hikayeleri... Her ürünün bir öyküsü var bizde. Bazen Anadolu’ya uzanıyor bazen de Alplere... Uluslararası bir firma olmamızdan dolayı dekorasyon trendlerini takip etmiyor, rendleri belirliyoruz.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 73


MOBİLYA

Ersa, Mobilya sektöründe bir ilke imza attı

bükmek suretiyle üretildi. Bu yıl yani şirketimizin 60. yılında, bu koltukların re-edition modellerini üretiyoruz.

Ersa Mobilya Yönetim Kurulu Üyesi Ercan Ata, Sektörde global bir oyuncu haline gelmek için hız kesmeden çalıştıklarını ifade etti. ata, “Yurt içi ve yurt dışındaki satış noktalarımızı artırmak ve küresel pazarda önemli bir oyuncu haline gelmek için, üretimden satış ve pazarlamaya, teknolojiden insan kaynağına, her alanda markamıza yatırım yapmayı sürdüreceğiz” diye konuştu. Ersa’nın kuruluş öyküsünü anlatır mısınız? Güvenilirliği ve kalitesiyle Türkiye’de mobilya üreticileri arasında önemli bir yere sahip olan Ersa, sektöre ilk adımını 1958 yılında, Sivas’taki metal atölyesiyle attı. Kurucumuz, geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz rahmetli babam Metin Atabey Ata henüz 18 yaşındayken satışa çıkarılan bir karyola atölyesini alarak başlıyor işe. Bugün ailemizin 3. kuşak üyelerinin de yönetimde görev aldığı Ersa’nın ilk ‘ikonik’ çalışması, o yıllarda konforun simgesi haline gelen koltuk modeli, 1962 yılında babam tarafından su borularını

74 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Şirketin kaderini değiştiren gelişmeler neler oldu? 70’ler şirketimize büyümenin kapılarını araladı. Devlet Malzeme Ofisi’nden alınan siparişin neticesinde şirketin rotası Sivas’tan Ankara’ya yöneldi. 80’leri ise kurumsallaşan yapımız ve yenilenen makine parkımızla karşıladık. 1987’de ahşap mobilya üretimini devreye aldık. 1990’da Ankara’da yeni ve modern bir tesis inşa ettik. 21. yüzyılla birlikte Türkiye’den ve dünyadan tasarımcılarla çalışmaya başladık. Bugün faaliyette olan üretim merkezimizi, Ankara 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde 2009’da kurduk. İstanbul’daki ilk mağazamızı ise 2011’de Fulya’da açtık. 2011-13 yılları arasındaki başarılı performansımızla, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin Türkiye’nin en hızlı büyüyen şirketleri listesinde 44. sırada yer aldık. 2015 yılında mağazamızı Fulya’dan Altunizade’ye taşıdık ve aynı zamanda İstanbul yönetim ofisimiz haline getirdik. 2016’da yaklaşık 3 milyon TL’lik yatırımla ofis mobilyaları kategorisindeki ilk Ar-Ge merkezini Ankara’daki üretim tesisimizin bünyesinde faaliyete geçirdik. Geçtiğimiz yıl İstanbul’da oluşturduğumuz Tasarım Merkezi’ni ise Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na tescil ettirerek mobilya sektöründe bir ilke imza attık. İhracat, çalışan ve üretim hacmi rakamları nedir? Yaklaşık 500 kişiden oluşan büyük bir aileyiz. Ankara’da toplam 60 bin metrekare alan üzerinde üretim faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Uluslararası standartların gerektirdiği ISO 9001:2008, ISO 14001, ISO 10002, OHSAS 18001 ve Q-Mark BS 476-22’nin yanı sıra, tüm TSE uygunluk belgelerine sahibiz. Güvenirliği ve kalitesinin yanı sıra benimsediğimiz çevreci üretim anlayışıyla sektörün öncüleri arasında yer alan şirketimiz, Ankara’da çevreye en


MOBİLYA

iyi yatırım yapan 3 firmadan biri olarak derecelendirildi. 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren 351 firma arasından “2017 Yılının En Çevreci Firması” seçildi. En yeni üretim teknolojileriyle donattığımız üretim tesislerimizde, bir vardiyada 4,5 milyon metrekare panel işleme, 500 bin metre tül laminant panel ve 530 bin parça mobilya üretim kapasitesine sahibiz. Ev mobilyası için ne kadarlık bir yatırım yapmayı öngörüyorsunuz? Ersa bu yıl 60 yaşında. 60. yılımızda ofis dışına çıkarak, uzmanlığımızı ev mobilyasına da taşıyoruz. Artık yalnız çalışma mekanları değil, yaşam alanları için de tasarımlar geliştiriyoruz. Bunun için ilk etapta 5 Milyon TL’lik bir yatırım planı hazırladık. Değerli tasarımcılarla iş birliği yaparak, ev mobilyaları geliştirdik. 2018 hedefleriniz neler? 2018 yılı içerisinde 6 farklı coğrafi bölgede bayilikler vererek, ürün ve hizmetlerimizi Türkiye çapında yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Biri İstanbul ve 2’si Ankara’da olmak üzere 3 mağazamız ve İzmit’te bir bayimiz bulunuyor. Mobilya sektörünü bilen ya da mimarlarla çalışma deneyimi bulunan bayi adaylarıyla, uzun soluklu bir iş birliği başlatmak istiyoruz. Mimari projelendirmeden konsept mağaza uygulamalarına, kurumsal pazarlamadan satış ve sistem eğitimine, kurulumdan teşhire birçok alanda bayilerimizin yanında olacağız. Turquality destek programına kabul edildiniz. Yurt dışındaki büyüme stratejiniz nedir? Haziran 2017’de Ekonomi Bakanlığı tarafından Turquality Destek Programı’na dahil edildik. Ülkemizin mobilya

konusundaki uzmanlığını yurt dışında yaygınlaştırmak ve 60 yıllık şirketimizi sektöründe global bir oyuncu haline getirmek için çalışıyoruz. Gelecek 5 yıllık planlamalarımız kapsamında, şirketimiz hız kesmeden büyümeye devam edecek. Yurt içi ve yurt dışındaki satış noktalarımızı artırmak ve küresel pazarda önemli bir oyuncu haline gelmek için, üretimden satış ve pazarlamaya, teknolojiden insan kaynağına, her alanda markamıza yatırım yapmayı sürdüreceğiz.

Sektör hakkında bilgi verir misiniz? Mobilya, çoğunluğu KOBİ’lerden oluşan, 36 bin tesiste dünya standartlarında üretim yapan, yaklaşık 165 bin kişiye doğrudan istihdam sağlayan, ülkemizin en eski ve en gelişen sektörlerinden biri. Türkiye’deki mobilya sektörü dünyada da önemli bir yere sahip olmaya başladı. Bugün sektörümüz, ürettiğinin yüzde 34’ünü ihraç ediyor ki bu rakam 2000’lerin başında yüzde 13’lerdeydi. Mobilya ihracatı yapan ülkeler arasında 12. sıradayız. Hedefimiz 2023 yılında 10 milyar dolar ihracat hacmini yakalayarak dünya mobilya ihracatından yüzde 2,5 pay almak ve 5. sıraya yerleşmek… KDV indirimi sonucunda mobilya sektöründe bir hareketlilik yaşandı. Bunun sektöre ve Ersa’ya etkileri nasıl oldu? Geçtiğimiz yıl KDV’nin yüzde 18’den yüzde 8’e indirilmesinin sonucunda, 8 aylık süreçte tüm ürün gruplarında marka bazlı adetsel oranda yüzde 20 ile 60 oranında artış yaşandı. Bu destek sektöre her yönden iyi geldi. 30 bin civarı ek istihdam yaratıldı, yüzde 72’lerde olan kapasite kullanım oranı, yüzde 76,8’lere ulaştı. Bu gelişmelerden elbette Ersa olarak bizler de olumlu yönde etkilendik. 2017’de yurt içindeki satışlarımız, bir önceki yıla oranla yüzde 30 artarken, yurt dışı gelirlerimiz de yüzde 35 yükseldi.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 75


SAĞLIK

Hareket bozukluğu en önemli belirti!

ParkInson en yaygın nörolojik hastalıklardan biri olarak kabul ediliyor. Biz de Türk Nöroloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Demet Özbabalık Adapınar ile Parkinson hastalığı üzerine kısa bir söyleşi yaptık.

P

arkinson hastalığı en yaygın nörolojik hastalıklardan biri olarak kabul ediliyor. Bize bu hastalık hakkında bilgi verebilir misiniz? İlk kez 1817 yılında İngiliz hekim James Parkinson tarafından, ‘titrek felç’ adıyla tanımlanmıştır. Tipik belirtileri; hareketlerde yavaşlık, uzuvlarda titreme, kaslarda sertlik, daha az sıklıkta da duruş ve denge bozukluğudur. Parkinson hastalığında beyin kabuğu altındaki derin yerleşimli yapılarda iki yanlı olarak yer alan ‘substansiya nigra’ yani kara çekirdeklerde sinirler arası iletiyi sağlayan ve dopamin adı verilen maddeyi üreten sinir hücreleri hasara uğrar ve yıllar içinde sayıları giderek azalır. Belirtilerle ilgili daha detaylı bilgi verebilir misiniz? Hastalıkta dopamin salan hücreler yüzde 80 oranında azaldığında

76 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

hastalığın hareketleri kısıtlayıcı belirtileri ortaya çıkar. Beyinde, kara çekirdekte yeterli dopamin üretilemediği için karşı beden yarısında uzuvlarda titreme, kas sertliği, hareket yavaşlığı ve hastalığın ilerleyip belirtilerin iki yanlı olduğu dönemde duruş bozukluğu gibi Parkinson hastalığı belirtileri ortaya çıkar.

Parkinson hastalığındaki hareket bozukluğunun temel belirtileri hareketlerin yavaşlığı, titreme, uzuvların sertliği, duruş ve denge bozukluklarıdır. Parkinson tanısı koyabilmek için hareket yavaşlığı ya da hareket azlığı bulunması şarttır. Dinlenme halinde ortaya çıkan titreme de varsa Parkinson tanısı olasıdır. Bazılarında titreme önde gelen belirtidir, yavaşlık ise hafif şiddettedir. Hareket bozukluğuna ilişkin bu belirtiler genellikle önce tek bir beden yarısında kendini gösterir, o zaman hastalığın birinci evresinden söz edilir. Belirtiler zamanla karşı beden yarısına da yayıldığında hastalık ikinci evreye girer. İki beden yarısı arasında hastalık belirtilerinin farklı şiddette olduğu ikinci evre 10-15 yıl sürebilmektedir. Günlük yaşam faaliyetlerinde destek alma gereksinimi üçüncü evrede ortaya çıkar. Dördüncü evre tekerlekli sandalyeye bağımlı olma dönemidir. Beşinci evrede ise hastalar yatağa bağımlıdır. Evreden evreye geçiş her hastada farklı sürede gerçekleşir, her hasta en son evreye ulaşacak diye bir kural yoktur. Parkinson hastalığının yaygınlığı nedir? Daha çok kimlerde ya da hangi yaş aralığında görülür? Hastalığın belirtileri 40-70 yaşları arasında, sıklıkla da 60’lı yaşlarda başlar. Tüm Parkinson hastalarının


SAĞLIK

sadece yüzde 5’inde hastalık başlangıç yaşı 20 ila 40 yaşları arasındadır. Genç yaş grubundaki bu hastalarda genetik nedenler söz konusu olabilir. Parkinson hastalığı erkeklerde kadınlara oranla biraz daha sık görülür. Toplumda bir yılda yeni Parkinson hastalığı tanısı konulma oranı binde 1 ya da 2 kişidir. 65 yaş üzerinde her 100 kişiden birinin Parkinson hastası olduğu kabul edilmektedir. Yurdumuzda da Parkinson hastalığı görülme sıklığının benzer oranlarda olduğu göz önüne alındığında, yaklaşık 70-100 bin hastanın var olduğu kabul edilebilir. Hastalığın tedavi yöntemleri hakkında bilgi verir misiniz, bu hastalık önlenebilir mi? Beyinde hücre kaybıyla ortaya çıkan çeşitli hastalıklar arasında sadece Parkinson tedaviye iyi yanıt verir. Parkinson hastalığının tedavisinin amacı hastayı aktif, bağımsız, kendi başına işini yapabilir hale getirmektir. Yapılan tedavi sonucu hastanın her şeyi düzelecek diye bir şey yoktur. Zaten Parkinson hastalığında kullanılan sınırlı sayıda ilaç çeşidi vardır. Bu ilaçlar ya eksik dopamini sağlar, ya onun gibi etki yapar ya da dopaminin parçalanmasını engelleyerek kullanımını artırır. Yeni tedavi yöntemleri var mı? İlaçlar günümüzde Parkinson tedavisinin ana dayanağını oluşturur. Bunun yanı sıra, gelecekte daha büyük bir rol oynayabilecek başka tedavi yaklaşımları da vardır. Görece yeni olan ama büyük umutlar vaat eden bir yöntem, derin beyin stimülasyonudur. Burada uyarım elektrotları beynin ilgili bölgelerine önce lokal anestezi, sonrasında tam anestezi ile yerleştirilir. Bu sondalar çok ince bir kablo yoluyla, köprücük kemiğinin altına yerleştirilen ve bir tür beyin pili görevi gören küçük bir cihazla bağlantı içindedir. Böylece beynin Parkinson hastalığından etkilenmiş olan bölümlerine, dışarıdan

uyaranlar gönderilebilir. Böylece belirli beyin bölgelerinin kronik uyarımıyla, tipik Parkinson semptomları başarıyla bastırılabilir veya iyileştirilebilir. Erken teşhis hastalığın tedavisinde ne kadar önemli? Ne zaman doktora gitmeli? Parkinson hastalığının teşhisinde ilk aşamada hastalığın tipik şikayetlerine odaklanılır. Bu her zaman kolay olmaz, çünkü ‘tipik’ denilen Parkinson semptomları, başka hastalıklara da işaret ediyor olabilir. Bunların yanı sıra, bazı durumlarda Bilgisayarlı Tomografi (BT) veya Manyetik Rezonans Tomografisi (MRT) gibi başka tetkik-

lerin kullanılması da gerekebilir. Bu görüntüleme yöntemlerinin yardımıyla bir idiyopatik Parkinson Sendromu teşhisi edilemese de, benzer semptomlara yol açmış olabilecek diğer hastalık ihtimalleri dışlanabilir. Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) veya Tek Foton Emisyonlu Bilgisayarlı Tomografi beyinde dopamin içeren sinir hücrelerinin kaybını görüntülemede kullanılan karmaşık yöntemlerdir. Teşhis konulmasında henüz küçük bir rol oynamalarına rağmen, teşhisin doğrulanması ve hastalık seyrinin izlenmesinde kullanılabilirler. Bu ek tetkiklerin gerekliliği ve hangilerinin yapılacağı hastadan hastaya değişir.

Son olarak, Parkinson’a iyi gelen pratik tavsiyeleriniz var mı? Parkinson hastalarının kapsamlı tedavisinde, hasta jimnastiği, logopedi veya psikoterapi gibi ilaç harici tedaviler de önemli bir yere sahiptir. Düzenli bir hasta jimnastiğiyle, hastaların hareket kabiliyeti en azından hastalığın başlangıcında belirgin düzeyde artırılabilir. Özel egzersizlerle ağrılı gerginlikler önlenebilir, denge hissi eğitilebilir ve ince motor becerileri iyileştirilebilir. Ayrıca özel bir solunum ve konuşma tedavisinin yardımıyla, Parkinson hastalığında sık görülebilen konuşma ve yutma bozuklukları hafifletilebilir.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 77


SAĞLIK

Parkınson’da erken teşhis yaşam kalitesini artırıyor Bu oran 85 yaş üstü için yüzde 5’e yükselir. Tüm dünyada yaşlı nüfusun giderek arttığı düşünülürse, hastalığın getirdiği engellilik ve bakım maliyetleri oldukça yüksektir.

Parkınson, yaşlılarda daha sık görülen nörolojik bir hastalık. Fransız Lape Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Ferda Korkmaz, sinsi bir şekilde ilerleyen bu hastalıkla ilgili sorularımızı cevapladı.

Hastalığın tedavi yöntemleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Maalesef hastalığı iyileştirebilecek ya da durdurabilecek bir tedavi henüz yok. Kullandığımız ilaçlar, hastalığın belirtilerini ve bu belirtilere bağlı gelişen engellilik durumunu azaltacak ilaçlardır. Bu ilaçları kişinin belirtilerine göre seçiyoruz ve kişiye uygun optimum dozu belirliyoruz. Hastaların tedaviye verdikleri yanıt, genetik özelliklerine göre farklılık gösterebiliyor.

P

arkinson, en yaygın nörolojik hastalıklardan biri olarak kabul ediliyor. Bize bu hastalık hakkında bilgi verebilir misiniz? Parkinson, ön planda hareket sistemini etkileyen bir hastalıktır. Hareket sisteminde başlıca iki türde sorun vardır. Birincisi titreme gibi istenmeyen hareketlerdir. İkincisi ise istenen, planlanan hareketlerdeki zorluk, hareketin ahenginde bozulmadır. Peki, bu nörolojik hastalığın nedenleri nelerdir? Parkinson, beyinde hareketlerin ahengini sağlayan özel bir nöron grubunda hücre kaybı sonucu gelişmektedir. Bu hücre kaybı, hastalık belirtilerini oluşturmadan yıllar önce başlar ve uzun bir dönem sinsi bir şekilde ilerler. Maalesef hastalığı başlatan mekanizmalar henüz tam olarak anlaşılabilmiş değildir.

da zorluk, sonrasında da hareketin hızını ayarlayamama, kolay ve sık düşmeler başlıca belirtilerdir. Yüz ifadesinde donukluk, hafif öne doğru kambur duruş, yürürken kolların heykel gibi hareketsiz olması, dönüşlerde zorluk ve dengesizlik, ciltte kuruma-pullanma ilk bakışta dikkati çeker. Ayrıca kabızlık, koku alamama, yutkunma refleksindeki azalmaya bağlı ağız kenarından salya akması, ayağa kalkıldığında tansiyon düşüklüğü, depresyon gibi belirtiler de oldukça sıktır. İleri dönemlerinde hayal görmeler ve unutkanlık da tabloya eklenir.

Belirtiler nasıl başlar? Özellikle ellerde ‘para sayarmış’ gibi olan titreme sıklıkla tek taraflı başlar, zamanla vücudun diğer yarısına da yayılır. Kaslarda sertlik, hareketlerin ahenginde bozulma, planlanan hareketin başlatılmasın-

Bu hastalığın yaygınlığı nedir? Daha çok kimlerde ve hangi yaş aralığında görülür? Parkinson, Alzheimer’dan sonra ikinci sıklıkta görülen “nörodejeneratif” hastalıktır. 65 yaş üstü kişilerde görülme sıklığı yüzde 1’dir.

78 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Erken teşhis, tedavide ne kadar önemli? Ne zaman doktora gidilmeli? Erken teşhis tüm hastalıklarda olduğu gibi Parkinson’da da önemli. Hastalığın belirtilerine yönelik tedavi, engellilik oranını azaltacaktır. Yukarıda saydığımız belirtileri kişi ya da yakınları fark ediyorsa mutlaka hekime başvurmalı.

Son olarak, Parkinson’a iyi gelen pratik tavsiyeleriniz var mı? Bu hastalıkta yaşam kalitesini artırmada üç temel faktör vardır. Bunlardan ilki tedavi uyumu. İkincisi, iyi bir sosyal hayat ki bunda hasta yakınlarının ciddi desteği olmalı. Üçüncüsü ise egzersiz ve sağlıklı beslenmedir.


SAĞLIK

Parkinson’da erken teşhis çok önemli İstanbul Cerrahi Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Fuldan Aktaş, “Parkinson’un yol açtığı sorunların kontrol altına alınması, büyük oranda hastalığın erken teşhisine bağlıdır” diyor.

P

arkinson, en yaygın nörolojik hastalıklardan biri. Bize bu hastalık hakkında bilgi verir misiniz? Alzheimer’dan sonra en sık rastlanılan ikinci nörolojik hastalıktır. Parkinson hastalığında vücudun hareketlerine ve kişinin ruh haline etki eden, önemli bir kimyasal olan dopamin üretimini yapan hücrelerde azalma olur. Dopamin miktarı azaldıkça Parkinson belirtileri baş gösterir. Özellikle başparmak olmak üzere el, çene ve dudakta hafif titremeler, Parkinson’un en sık görülen belirtisidir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta her el titremesinin Parkinson hastalığı anlamına gelmediğidir. İlerleme sürecindeki belirtileri nelerdir? Parkinson, zamanla hareket etmeyi zorlaştırarak basit fiziksel aktivitelerin dahi uzun sürelerde yapılabilmesine yol açar. Yürürken adımların küçüldüğü, kolların sallanmadığı, öne eğik bir duruş görülür. El yazısında harfler küçülebilir. Normalden daha hızlı ve alçak sesle konuşmak, konuşurken el ve yüz hareketlerinin azalması, konuşmanın monotonlaşması ve koku alma yeteneğinin azalması, diğer belirtilerdir. Derin uykudayken tekme, yumruk atmak da belirtiler arasındadır. Depresyon sık görülen bir durumdur. Kabızlık, idrar şikayetleri ve yutma güçlüğü de görülebilir. Bu hastalık daha çok kimlerde görülür? Değişik ülkelerde yapılmış istatistikler bu hastalığın görülme sıklığının genel toplumda binde 2-3, 55 yaş üzerinde ise yüzde 1 civarında olduğunu göstermiştir. Hastalığın başlangıç yaşı ortalama 50-60 yaş olup görülme sıklığı ilerleyen yaşlarda artar. Parkinson yüzde 5 oranında 40 yaşından önce başlar. Tedavi yöntemleri hakkında bilgi verir misiniz? Tedavideki ana yaklaşım, azalmış dopamin geçişini artırmaktır. Ancak yüksek dozlarda ve uzun süre kullanıldıklarında zamanla alınan cevapta dalgalanmalar, istemsiz hareketler gibi yan etkiler ortaya çıkar. Bu yüzden Parkinson’un modern tedavisinde özellikle hasta erken yaşta ise bu preparatlarla tedaviye başlamayı geciktirme eğilimi vardır. Son yıllarda bu hastalığın cerrahi tedavisi de tekrar popülarite kazanmıştır. Seçilen cerrahi hedefler ön plandaki belirtilere göre değişir. Uygulanan teknik ise ya bu bölgelerin yüksek frekanslı ses dalga-

larıyla yakılması ya da hedef bölgelere yerleştirilen derin elektrotlar vasıtasıyla uygulanan yüksek frekanslı elektrik uyarılarıyla bu bölgedeki hücrelerin aktivitelerinin azaltılmasıdır. Erken teşhis hastalığın tedavisinde ne kadar önemli? Parkinson’un yol açtığı sorunların kontrol altına alınması büyük oranda hastalığın erken teşhisine bağlıdır. Yürüme, yazma, konuşma bozukluğu, koku almada azalma, ellerde titreme olduğunda nöroloji uzmanlarına başvurulmalı ve tedaviye bağlı kalınmalıdır.

Parkinson’a iyi gelen pratik tavsiyeleriniz var mı? Yaşam tarzında yapılacak bazı değişiklikler hastalığın yol açtığı sorunların hafiflemesine yardımcı olabilir. Örneğin, yüksek lif içeren besinlerin tüketilmesi, hastalık nedeniyle görülen kabızlığı ortadan kaldırabilir. Yoga gibi düzenli egzersizler kasların gücünün, esnekliğinin ve dengenin korunmasına yardımcı olabilir. Egzersiz ve meditasyon kaygıyı azaltır. Profesyonel masaj Parkinson nedeniyle sertleşen kasların gevşemesine yardımcı olur. Ayrıca, hücreler arası elektron taşınmasına yardımcı, vitamin benzeri doğal bir madde olan koenzim Q10 (balık, kırmızı et, sakatatlar, kümes hayvanları, yer fıstığı ve soya yağında da bulunur), hastalığın ilk dönemlerinde kullanılabilir.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 79


SAĞLIK

HASTA ODAKLI YAKLAŞIMLA BÜYÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ 20 yıl önce kurulan ve şu an 5 hastane, 4 tıp merkezi, bir diyaliz merkeziyle hizmet veren Şafak Sağlık Grubu CEO’su Pınar Bayramgürler, hasta memnuniyeti odaklı bir yaklaşım politikasını benimsediklerini ve hedeflerinin büyük olduğunu söylüyor. Ülkemizin en hızlı gelişen ve en hızlı büyüyen sektörlerinden biri sağlık. Bu sektör içinde en dikkat çeken ve en eski markalardan biri ise Şafak Sağlık Grubu. Tam 20 yıl önce kurulan ve şu an 5 hastane, 4 tıp merkezi, bir diyaliz merkezi ve 5 okulla hizmet veren grubu daha yakından tanımak için Şafak Sağlık Grubu CEO’su Pınar Bayramgürler ile görüştük. Öncelikle sizi daha yakından tanıyabilir miyiz? Ne kadar süredir sektördesiniz, daha önce nerelerde görev aldınız? 1981 Kırşehir doğumluyum. Bir dönem hem çalıştım hem de eğitim hayatıma devam ettim. Üniversite eğitimime İstanbul Üniversitesi’nde Biyomedikal (tıp elektroniği) bölümü ile başladım. Sonrasında yine aynı üniversitede işletme okudum. Birçok üniversitenin sağlık ve hastane yönetimi üzerine çeşitli kurs, eğitim ve kongrelerine katıldım. Sağlık yönetimi üzerine master yaptım. Okula biraz erken başladım. O nedenle hayata da erken başlama fırsatım oldu. 2000 yılında medikal bir firmada ürün sorumluluğu ve bölge sorumluluğu yaptım. 2003 yılından itibaren ise özel hastane müdürlüğü, işletme direktörlüğü, genel müdürlük görevlerini üstlendim. Hastaneciliğe ilk Şafak Grubu’nda başladım. Arada farklı iki firma ile çalışarak 5 yıl önce tekrar yuvama döndüm.

80 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Başarılı bir kadın yönetici olarak sağlık sektöründe önemli başarılara imza attınız. İş hayatınızda sağladınız bu başarıyı neye borcusunuz? Başarımın sırrı işimi çok sevmem. Herkes gibi benim de hayallerim ve bu doğrultuda özverili çalışmam söz konusu tabii ki. Eğer insan işini, çalışma arkadaşlarını, çalıştığı kurumu çok severse hem bu güzel sinerjiyle başarılı işler çıkıyor hem de bitmek bilmeyen bir enerjiye sahip oluyor. Bir yönetici için zamanı doğru kullanmak ve hızlı karar vermek de çok önemli bence. Yoğun çalışma koşulları dışında boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz? Boş vakitlerimi aileme ve özellikle oğluma ayırmaya çalışıyorum. Oğlumla tiyatroya ve sinemaya gitmek en sevdiğimiz aktiviteler. Onun ödevlerine yardımcı olmaya ve onu hayata hazırlamaya çalışıyorum. Disiplin, zaman yönetimi, sorumluluk bilinci gibi bazı özelliklerin çocukken kazanılması gerektiğine inanıyorum. Kendime ayırdığım zamanlarda ise spor yapmaya ve sevdiklerimle sosyal faaliyetlerde bulunmaya çalışıyorum. Düzenli olarak kitap okumaya özen gösteririm.


SAĞLIK

Biraz da markanızdan bahsedelim. Şafak Sağlık Grubu’nun kurulduğu günden bu yana kaydettiği aşamaları bizlere anlatabilir misiniz? İlk hastanemiz 1998’de İstanbul Gaziosmanpaşa’da açıldı. Grubumuz 20. yılında yoluna 5 hastane, 4 tıp merkezi, 1 diyaliz merkezi ve 5 okulla devam etmektedir. Şu anda grubumuzda yaklaşık 250 hekim ve bin 800 sağlığa destek veren çalışanımız bulunuyor. Sizi diğer hastanelerden ayıran özellik ve hizmetleriniz neler? En belirgin özelliğimiz, hasta odaklı çalışmamızdır. Butik hastanecilik hizmeti verip hastalarımızla duygusal bağ kuran, onlara evindeymiş hissi uyandıran, dünyadaki son teknolojiyi kullanan ve konusunda uzman kadrolarımızla profesyonelliğini ön planda tutan güvenilir bir grubuz. İlkemiz eğitim ve teknolojinin sürekli kullanılması, yenilenmesi ve değiştirilmesi yönündedir. Günümüzde hızla değişen rekabet ortamında yüksek kalitede hizmet vermek, çıtayı her geçen gün biraz daha yukarıya çıkarabilmek ve hasta memnuniyetini üst düzeyde tutabilmek çok önemlidir. Bu hizmetleri uzun süreli sürdürülebilir halde tutabilmek ancak sürekli eğitim ve teknolojik yeniliklerle olabilir. Bundan sonraki hedefleriniz neler? Her kurumun, hatta her ülkenin temel amacı ekonomik büyümedir. Ekonomik büyüme istihdamı artırır. Bu da ülke ekonomisine katkıdır. Biz daha fazla istihdam sağlamak istiyoruz. Türkiye sağlıkta dönüşümü gerçekleştirdiyse özel sektörün bunda çok büyük katkısı vardır. Sağlık, teknoloji ve bilgi ağırlıklı bir hizmet alanıdır. Önümüzdeki senelerde daha çok isteyen ama daha az memnun olan insan profiliyle karşılaşacağız. Alternatifler çoğaldıkça hastalar çok daha az sadık hale geleceklerdir. O nedenle biz hasta odaklı bir yaklaşım politikasını benimsiyoruz ve ‘Size özel hastaneyiz’ diyoruz.

ruz. İnsanlar sağlık hizmeti almak için başka bir ülkeye iki nedenle gider. Birincisi, kendi ülkesinde sağlık hizmetleri pahalıdır ve erişimi zordur. Bekleme süresi uzundur. İkincisi, hastanın bulunduğu ülkede sağlık hizmetlerinin teknolojisi yetersizdir ve doktorlar mesleki anlamda tatminkar bir donanıma sahip değildir. Bu yüzden genel olarak cerrahi ya da özel uzmanlık gerektiren tıbbi müdahalelere ihtiyaç duyan hastalar başka ülkeye giderler. Medikal turizm açısından ülkemiz son derece zengin kaynak potansiyeline sahiptir. Hem altyapımız ve donanımımız pek çok ülkeden iyidir hem de doktorlarımız en modern yöntemlerle her türlü tıbbi operasyonları gerçekleştirmektedir. Üstelik tüm tedavi masrafları Avrupa ve ABD’ye oranla çok daha ucuzdur. Ortalama ne kadar ucuzdur? Tedavilerde Türkiye’nin sağladığı fiyat avantajı yüzde 70 civarındadır. Ayrıca vize kolaylığımız da vardır.

Sağlık turizmi açısından ana hedef ülkeler hangileri olmalı? Özellikle Balkanlar, Orta Asya ve Ortadoğu başta olmak üzere tüm İslam ülkeleriyle köprüler kurmalıyız. Kazaların, yaşlı nüfusun ve cinsel yolla bulaşan hastalıkların artması, sağlık harcamalarını artıracaktır. Avrupa’dan da bu tür hastalar getirilebilir ve daha ucuza bakabiliriz. Bu, sağlık sektörünün istihdamını da genişletir, ülke ekonomisine ciddi katkı yapar. Refahın artmasına ve hayat standartlarının yükselmesine yardımcı olur. Sağlık turizminin gelişmesi ve yaygınlaşması için bakanlığımız da ciddi çalışmalar yürütüyor. Komşu ve kültürel yakınlığımız olan ülkelerle diyalog içerisindeyiz. Bu ülkelerin sağlık sigortaları ile anlaşma yapmaya çalışıyoruz. Hükümetler arası sözleşmeler, karşılıklı akreditasyonlar yapılmalı, hukuki altyapı oluşturulmalıdır. Biz şu an Balkanlar, Orta Asya, Kuzey Afrika ülkeleri, Gürcistan ve Ermenistan’dan hastalar getirip tedavi ediyoruz.

Sağlık sektörüne yönelik görüşlerinizi alabilir miyiz? Sektörün bugünkü durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Sektör son 15 yılda şaşırtıcı derecede büyümüştür. Özel hastanelerin oyunun içine dahil edilmesi, tüm sağlık sektörünün gelişmesine ciddi katkı sağlamıştır. Türkiye, dünyada sağlığa en hızlı ve en ucuza ulaşabileceğiniz sayılı ülkeler arasında. Tıp teknolojisinde Avrupa’dan hiçbir eksiğimiz yok. Aslında sektörümüzün ne kadar gelişmiş olduğunun en iyi göstergesi sağlık turizmidir. Geçmiş yıllarda yurtdışına tedavi olmak için gidiliyordu. Artık dünya ülkelerinden ülkemize sağlık hizmeti almak için geliniyor. Grup olarak sağlık turizminde ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz? Yurt dışından gelen hastalarınıza nasıl bir hizmet sunuyorsunuz? Yurt dışından hasta getirilmesini ve sağlık turizminin hedeflenen seviyeye çıkarılmasını çok önemsiyo-

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 81


SAĞLIK

KIŞIN BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİZİ

5 BESİNLE GÜÇLENDİRİN Kış mevsiminde havaların bir ısınıp bir soğuması, hastalıklara yol açan enfeksiyonlara da zemin hazırlıyor. Vücut direncinin azaldığı kış aylarında gripten bronşite, boğaz enfeksiyonlarından sinüzite pek çok hastalık, hem yetişkinleri hem çocukları etkisi altına alıyor. Alınacak bazı önlemler ile bağışıklık sistemini güçlendirmek ve kış hastalıklarından korunmak mümkün olabiliyor. Memorial Antalya Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Tülay Kadıoğlu, kış mevsiminde bağışıklığı güçlendirmek için tüketilecek 5 besin hakkında bilgi verdi ve önerilerde bulundu.

82 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Zencefil: Zengin; B3, B6, demir, kalsiyum, fosfor, sodyum, potasyum ve magnezyum kaynağı olan zencefilin günlük tüketimi, bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Hem bağışıklığı korumak için hem de grip soğuk algınlığı şikayetleri başladığında kullanılan günlük 2 tatlı kaşığı zencefil, hastalıklara karşı doğal bir bariyer olacaktır. Kefir: Doğal bir prebiyotik kaynağı olan kefir, bağırsak üzerindeki olumlu katkılarının yanı sıra bağışıklık sistemine de olumlu etkileri olan bir besindir. Günlük kefir tüketimi ile hem hastalıklardan korunmak hem de bağırsak sistemini korumak mümkündür. Bitki çayları: Kuşburnu, adaçayı, rezene, yeşil çay, ıhlamur içeren bitki çayları doğal antioksidan olma özelliklerinin yanı sıra zengin C vitamini kaynaklarıdır. Günlük 2 fincan bitki çayı tüketimi ile bağışıklığı güçlü tutmak mümkündür. Ayrıca hastalık dönemlerinde vücuttan toksinlerin kolayca atılmasını sağlayarak çok daha çabuk iyileşmeye yardımcı olur. Bal: Yüzyıllardır şifa özelliği ile iyi bilinen bal, birçok faydasının yanı sıra kış dönemlerinde de en sağlıklı besinlerden biridir. Ilık sütle beraber tüketildiğinde hem ağrıları azaltır hem de öksürüğü keser. Balın limonla tüketilmesi de iyileşme dönemine katkıda bulunmaktadır.

Su: Su, yalnızca yazın değil kış dönemlerinde de bol miktarda tüketildiğinde, bağışıklığı korur ve kış dönemini sağlıkla atlatmaya yardımcı olur. Günde ortalama 2-2,5 litre su tüketimine dikkat edilmesi gerekmektedir.

Kış hastalıklarına karşı önlemler - Dengeli, sağlıklı beslenin. - Uyku düzenine dikkat edin, ortalama 7-8 saat uyuyun. - Özellikle su başta olmak üzere yeterli sıvı tüketin, gazlı içeceklerden kaçının. - Meyve ve sebzenin yanında, haftada iki kez balık yiyin. - Demir, çinko, D vitamini gibi mineral ve vitamin seviyelerini kontrol ettirin. - Kapalı ve kalabalık ortamlardan mümkün olduğunca kaçının. - Ellerinizi sık sık yıkayın ve temas ile selamlaşmadan mümkün olduğunca kaçının. - Mikroplar sıcakta kolayca ürer, bulunduğunuz ortamı aşırı ısıtmayın. Ev, sınıf ve ofis gibi ortamları düzenli olarak havalandırın. - Bulunduğunuz ortamda kullanılan klimaların düzenli bakım ve temizliğini yaptırın. - Çok kalın veya ince giysiler giymeyin. Ortama uygun kat kat kıyafetler giyip, sıcaklığa göre artırıp azaltın. - Doktorunuz gerekli görürse grip aşısını yaptırın. - Hastalığınızı ayakta atlatmak yerine, istirahat etmeye özen gösterin.


SAĞLIK

Parkinsonu kontrol altına almak mümkün

Birçok ünlü isim ile adına aşina olduğumuz Parkinson hastalığı, ilerleyen safhalarda hastanın ve hasta yakınlarının hayatını ve hayat kalitesini etkiliyor. Psikiyatrik bulgulardan sindirim sistemine, uyku bozukluklarından fiziksel hareket bozukluğuna kadar birçok farklı vücut sistemini etkileyen Parkinson’da doğru ve zamanında tanının önemine dikkat çeken Anadolu Sağlık Merkezi’nden Nöroloji Uzmanı ve Nöroloji Bölümü Direktörü Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “Doğru tanı ile Parkinson hastalarının yaşam kalitesini belirli bir seviyede tutmak mümkün” dedi. Hareketlerde yavaşlama ve tek taraflı el titremesiyle ortaya çıkan Parkinson, ileri yaş hastalığı olarak kabul ediliyor. Nadiren 40’lı yaşlarda başlayan, genellikle 60-70 yaş arasında görülen bu hastalık insan ömrünü kısaltmasa da, hem hastanın hem de yakınlarının yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Sporculardan siyasetçilere birçok ünlü isimle adını duyuran Parkinson hastalığının tedavisinde erken tanı ile yaşam kalitesini korumak mümkün olabiliyor. Doğru tanı konulduğu takdirde hastalığın tedaviye çok iyi cevap verdiğini söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi’nden Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “Bu hastalarda yüzde 90’ların üzerinde iyi yanıt alınabiliyor” dedi.

VÜCUT KONTROLÜNÜ SAĞLAYAN SİSTEME ZARAR VERİYOR Prof. Dr. Kütükçü, Parkinson hastalığının belirtilerinin vücutta hare-

ketin kontrolünde önemli bir role sahip olan dopamini üreten hücrelerde meydana gelen kayıplarla birlikte görülmeye başladığını söyledi. Parkinson hastalığının vücutta hareketlerin yavaşlaması, kol ve bacaklarda titremeler ve kaslarda katılık ve sertlikler gibi ana bulgularla seyrettiğini belirten Kütükçü, bu bulguların yanında Parkinson’un, birçok

sistem bulgusunun da olabildiği, yavaş ilerleyici bir beyin hastalığı olduğunu söyledi.

HASTALIK ZAMANLA ETKİSİNİ ARTIRIYOR Parkinson bulgularının büyük oranda tek taraflı başladığını belirten Prof. Dr. Kütükçü, hastalığın yıllar içinde vücudun diğer tarafına da geçebildiğine dikkat çekti: “Hastalık ilerledikçe fleksiyon postürü dediğimiz vücudun öne ve yanlara doğru eğilmesi, donma diye isimlendirdiğimiz harekete başlamada zorluk, unutkanlık, psikiyatrik bulgular, kabızlık gibi sindirim sistemi bulguları, ürolojik belirtiler, uyku bozuklukları gibi diğer sistem etkilenmeleri de ortaya çıkmaktadır.”

YAŞAM KALİTESİNİ SABİTLEMEK MÜMKÜN İlerleyen dönemlerinde hastanın çatalını tutması ya da kendi kendine su içmesi gibi basit günlük aktiviteleri bile engelleyebildiğini belirten Prof. Dr. Kütükçü, “Tanı doğru konulmuş ise Parkinson hastalığı tedaviye çok iyi cevap vermektedir. Yüzde 90’ların üzerinde iyi yanıt alınmaktadır” dedi. Tedaviyi; ilaç tedavisi, cerrahi tedavi ve diğer yöntemler olarak sınıflandıran Kütükçü, tedavi planlarının bu konuda deneyimli bir nörolog tarafından yapılmasının önemine değindi. Cerrahi tedavinin özellikle bazı Parkinson hastalarında iyi bir tedavi seçeneği olarak kullanıldığını belirten Prof. Dr. Kütükçü, “Ameliyatın kime ve nasıl yapılacağı kararını vermek çok önemlidir” dedi. Hastalığın ilerleyişini tamamen durduracak bir tedavi yönteminin olmadığını söyleyen Yaşar Kütükçü, “Hastalık insanların yaşam süresini kısaltmaz, mevcut bulguların tedavisi ile de hastalar yıllarca yaşam kalitesini belirli seviyede tutarak tedavi edilebilirler” dedi.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 83


OTOMOTİV

Hem ekonomik hem çevreci… IONIQ Hybrid modelleriyle 2017 yılında elektrikli ve hibrit otomobil piyasasına giriş yaptıklarını ve başarılı bir satış performansı gerçekleştirdiklerini belirten Hyundai Assan Genel Müdürü Önder Göker, 2018 yılında bu başarıyı daha da yukarıya taşımak ve hibrit modellerin yaygınlaşmasında rol almak istediklerini dile getirdi.

Performans ve özellikler açısından hibrit ve elektrikli otomobilleri değerlendirir misiniz? Hibrit (melez) otomobillerin benzinli veya dizel versiyonlar arasındaki en önemli farkı hem benzinli hem de elektrik motorunu bir arada sunmalarıdır. Performans açısından eskiden biraz daha zayıf oldukları bir gerçekti, fakat günümüzdeki yeni nesil pil teknolojisiyle üretilen hibrit otomobiller artık hem performanslı hem de düşük tüketimi beraber sunmaya başladılar. Son 10 yılda, benzinli ve elektrikli hibrit otomobiller düşük hacimle ve yüksek torkla üretilerek satışa sunulmaya başladığından dizel motorlarla rekabet etmeleri de kolaylaştı. Performans olarak değerlendirecek olursak, kullanılan yeni bataryaların gücü ve ivmelemesi bugün birçok yüksek hacimli benzinli veya dizel motordan daha etkilidir. Hibrit otomobil ile elektrikli otomobilin farkı nedir? Hibrit modeller hem benzinli hem de elektrikli motoru beraber sunarken elektrikli modellerde ise tamamen elektrik batarya sistemine sahip tahrikli motor bulunur. Burada yakıt yerine sadece elektrik kullanılır.

84 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Peki, hibrit mi yoksa elektrikli otomobil mi? Günümüz şartlarında hibrit otomobiller bir adım önde. Çünkü şarj istasyonlarının yaygınlığı ve elektrikli modellerde satışların henüz istenilen seviyelere ulaşmaması doğal olarak hibrit modelleri bir adım öne çıkarıyor. Fakat her ikisinin amacı ekonomi ve çevreye karşı sorumlulukları yerine getirmek. Bundan 10 yıl sonra dünyanın birçok ülkesinde elektrikli araçların yaygınlaşmasına tanık olacağız. Türkiye de bu gelişmeleri yakından takip ediyor ve gelecekte benzinli veya dizel otomobillerin yerine tamamen elektrikli modeller tercih edilecek. Az tüketim gideriyle maksimum menzil, fosil yakıtlı araçların en büyük rakibi olacak. Hibrit ya da elektrikli otomobillerin avantajları nelerdir? Elektriğin maliyeti benzin veya dizele göre daha ucuz. Ayrıca alt yapısı sağlam olan ve kendi elektriğini üretmede başarılı ülkelerde bu tip araçların yaygınlaşması için ek indirimler ve özel vergi sistemleri devreye girecek. Bu sebeple elektrikli veya hibrit otomobilleri sadece yakıt ekonomisiyle değerlendirmek yeterli olmaz. Avrupa’nın birçok ülkesinde elektrikli otomobillerden vergi alınmadığı gibi

çevreye karşı sorumluluğu yerine getirdiği için özel şerit uygulaması, özel park alanları ve geçiş üstünlüğü gibi ayrıcalıklar konuşulanlar arasında yer alıyor. Bu otomobiller düşük bakım ve tüketim maliyetleri açısından sahibine uzun vadede ciddi anlamda kazanç sağlayacak. 2017 elektrikli ve hibrit otomobil piyasası açısından nasıl geçti, 2018 için öngörüleriniz nelerdir? 2017 yılında Türkiye elektrikli otomotiv pazarında hibrit motorlu araçlar için gayet başarılı bir yıl oldu. Aktif pazarın 77 adeti yüzde 100 elektrikli modeller olurken, 4 bin 451 adeti ise hibrit modeller oldu. 2016 yılındaki satış rakamı 994 iken 2017 yılındaysa 4 bin 528’e yükseldi ve bir önceki yıla göre yüzde 335’lik bir artış gerçekleşti. 2018 yılında da bu büyüme hızla devam edecek gözüküyor. Biz de Hyundai Assan olarak, IONIQ Hybrid modelimizle 2017 yılında bu pazara giriş yaptık ve kısa bir süre içerisinde 166 adet satış başarısı gösterdik. Bu rakamı 2018 yılında daha da yukarı çıkarmak ve hibrit modellerin yaygınlaşmasında önemli bir rol oynamak istiyoruz. Ayrıca tamamen elektrikli IONIQ Electric modelimizi, ülkemizdeki şarj dolum istasyonu yaygınlaştığı zaman pazara sunmak da istiyoruz.


OTOMOTİV

Renault 2017 yılında Avrupa elektrikli araç pazarında

lider oldu “Hızla dijitalleşen dünya konjonktüründe değişen tüketici alışkanlıkları ve gelişen çevre bilincine bağlı olarak otomotiv sektöründe de değişim yaşanıyor. Öncelikli olarak temel ihtiyaçları karşılayacak, çevreyi ve atmosferi daha az kirletecek ya da hiç kirletmeyecek ayrıca servis, bakım yedek parça vs. daha ekonomik işletme masraflarına sahip özelliklere sahip araçlar tercih ediliyor” diye konuşan Renault Mais Genel Müdürü Berk Çağdaş, “Hızla fosil yakıtlı motorlardan uzaklaşan veya kullanımını azaltan elektrikli ya da hibrid olmak üzere alternatif enerji unsurlarını kullanan motorlara sahip araçların ağırlıkta olacağı bir otomotiv pazarına doğru yol alıyoruz” dedi.

ELEKTRİKLİ ARAÇ SATIŞLARI ARTTI

2017 yılını elektrikli modelleri ZOE, Twızy ve Kangoo ile Avrupa elektrikli araç pazarını lider tamamladıklarını söyleyen Renault Maıs Genel Müdürü Berk Çağdaş, “ZOE, 2017 yılında satışlarında yüzde 44 gibi yüksek oranda artış kaydederek Avrupa’nın en çok satılan elektrikli otomobili oldu” dedi.

Renault’un 2009 yılından bu yana yüzde 100 elektrikli motor teknolojisine yaptığı yatırımla bu alanda öncü ve lider marka olarak konumlandıklarını ifade eden Çağdaş, “Markamız 2017 yılını elektrikli modelleri ZOE, Twizy ve Kangoo ile Avrupa elektrikli araç pazarında lider olarak tamamladı. Avrupa’da elektrikli araç satışları 2017 yılında bir önceki yıla göre yüzde 38 artış gösterdi. Renault ise bu pazarda yüzde 23,8 paya sahip. Model bazında ise ZOE, yine 2017 yılında satışlarında yüzde 44 gibi yüksek oranda artış kaydederek Avrupa’nın en çok satılan elektrikli otomobili oldu. Türkiye pazarında ise 2017 yılında bir önceki yıla göre artış gözlemleyebiliyoruz ancak toplam pazardan aldığı pay henüz çok düşük. Renault olarak ZOE ve Twizy modelleri ile yer aldığımız bu pazarda yüzde 55 paya sahibiz” diye konuştu. Gelişen elektrikli otomobil pazarında teknolojilerin de geliştiğine değinen Çağdaş, “Renault, inovasyon programını ve Z.E. (Zero Emission – Sıfır Emisyon) stratejisini bir adım ileriye taşıyarak geçtiğimiz yıl ZOE’nin menzilini 400 kilometreye çıkardı. Türkiye’de pazara sunduğumuz diğer elektrikli modelimiz Twizy ise hem konforlu, hem eğlenceli, hem de cesur ve yenilikçi iki koltuklu tasarımıyla kendi segmentini yaratıyor” diye belirtti.

ŞARJ İSTASYONLARININ SAYISI ARTIYOR Elektrikli otomobil konusunda müşterilerden en çok şarj istasyon ve ünitelerine yönelik konularda sorular aldıklarını belirten Çağdaş, “Elektrikli otomobil araç kullanıcıları ev ya da ofislerine wallbox şarj ünitesi kurulumu gerçekleştiriyor. Bunun yanı sıra Türkiye’de şarj istasyonlarının sayısı giderek artıyor. Örneğin Zoe’nin şarj süresi 1 saat dolumla yüzde 80, 2,5 saat dolumla yüzde 100 dolacak şekilde geliştirildi. Böylece elektrikli araçlar ile bugün Türkiye’de şehirlerarası yolculuk yapmak mümkün hale geldi. Bugün benzin istasyonunda mola verir gibi şarj ederek yola devam etmek mümkün. Türkiye’nin 106 farklı noktasında bulunan ve sayıları giderek artan şarj istasyonları da bu durumu destekliyor” dedi. Çağdaş son olarak sözlerine şöyle devam etti: “Araçların teknoloji ve mühendisliklerindeki gelişim, özellikle gelişmekte olan ülke toplumlarında elektrikli araçların kullanımına yönelik bilincin artırılmasına, talebin yükseltilmesine

fayda sağlayacaktır. Tüketicinin elektrikli otomobillere karşı olan çekimser tutumu da arzdaki hızlı gelişim ile değişecektir. Bu teknolojinin öncü markası olarak, 2018 yılında da elektrikli otomobil pazarındaki güçlü konumumuzu sürdüreceğiz.”

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 85


OTOMOTİV

Otomotivde ‘100 milyon’ yılı! tercih değil, zorunluluk… 2018’de sektörün dünya gündeminde sıfır emisyon, sıfır kaza, otonom araçlar yer alıyor. Türkiye’de ise artan vergi oranları ve yerli otomobil tartışması gündemin ilk sıralarında” dedi. KPMG Otomotiv Sektörel Bakış 2018 raporundan öne çıkan notlar şöyle:

HİBRİT ARAÇ SATIŞLARINDA ARTIŞ BÜYÜK

Yerel ve uluslararası firmalara profesyonel denetim, vergi ve danışmanlık hizmeti veren KPMG Türkiye, 2018 Otomotiv Sektörel Bakış Raporu’nu açıkladı. KPMG Türkiye Otomotiv Sektör Lideri Hakan Ölekli, “Otomotiv sektörü büyük bir dönüşüm içerisine girdi. İngiltere, Almanya, Norveç, Fransa ve dünyanın en büyük otomobil pazarı olan Çin’in benzinli ve dizel araç kullanımını yasaklama planları, büyük bir vizyon değişimini beraberinde getirdi. Geleceği inşa etmek adına sıra dışı bir faaliyet içine giren sektörde, otomotiv şirketleri Ar-Ge merkezi haline geldi. Artık otomotiv şirketlerinin geleneksel üretimini yeni trendlerle geliştirmesi bir

Elektrikli ve hibrit araçların satışları hala beklentilerin altında seyrediyor. 2017 yılında 86 KW altı 55 adet, 121 KW üstü 21 adet olmak üzere toplam 76elektrikli otomobil satışı gerçekleşti. Hibrit pazarında ise toplam 4 bin 507 araç satıldı. Böylece 2016’ya göre hibrit otomobil satışları yüzde 334 seviyesinde çarpıcı bir artış gösterdi. Dizel otomobil satışları düşüşe geçti. 2016’da 465 bin 152 seviyesinde gerçekleşen dizel araç satışı 2017’de yüzde 5,2 oranında düşüş gösterdi.2017’de 440 bin 890 dizel araç satışı gerçekleşti. Ancak toplam satışlar içerisinde yüzde 61’lik dizel payı önemli bir değişiklik göstermedi.

OTOMOTİV ÜRETİMİ YÜZDE 17 ARTTI OSD verilerine göre üretim arttı. 2016’nın ilk 11 ayına göre yüzde 16 artış gösteren toplam otomotiv sektörü üretimi, 1 milyon 544 bin

KPMG Türkiye, otomotiv sektörünün 2018 raporlarını açıkladı. Ekonominin lokomotif sektörlerinden otomotiv bu yıl yeni kilometre taşlarıyla buluşacak. Teknolojiyle dönüşen sektörde bu yıl üretimin dünyada 100 milyona yaklaşması, Türkiye’de ise 1,7 milyona ulaşması bekleniyor. adet düzeyinde gerçekleşti. Otomobil üretimi ise aynı döneme oranla yüzde 24 artış gösterdi ve 1 milyon 47 bin adet olarak kaydedildi. Otomotiv sektörü son 11 yıldır olduğu gibi 2017’de de en çok ihracat yapılan sektör unvanını kaptırmadı. 1 Ocak-30 Kasım 2017 tarihleri arasında 142 milyar doların üzerinde gerçekleşen Türkiye’nin toplam ihracatının 26 milyar dolarlık bölümü otomotiv sektörü tarafından gerçekleştirildi. Sektörün toplam ihracattaki payı ise ilk 11 aylık dönemde yüzde 19 düzeyine yaklaştı. 2017 yılının ilk 11 ayında toplam otomotiv ihracatı yüzde 19 artıp, 1 milyon 228 bin adete yükseldi. 844 bin otomotiv ihraç edilirken, otomobil ihracatı 2016 yılının aynı dönemine göre yüzde 28 artış gösterdi.

SEKTÖRDE GELECEK DEĞİŞİMLERLE GELECEK KPMG Türkiye Denetim Şirket Ortağı ve Otomotiv Sektör Lideri Hakan Ölekli şu değerlendirmeyi yaptı: “Temkinli girdiğimiz 2017’yi Türkiye otomotiv sektörü başarılı bir şekilde geride bıraktı. İç pazarda kısmi daralma yaşansa da ihracat alanında sektörün aldığı yüzde 18,3’lük pay ekonomiye değer kattı. 2018 yılının da tıpkı 2017 gibi ‘kararlı’ bir şekilde geçeceğini düşünüyoruz. 2018 yılı otomotiv sektörü toplam pazarının 950 bin-1 milyon adet aralığında gerçekleşmesini bekliyoruz. Ancak geniş bir pencereden baktığımızda, sektörün ‘ekonominin lokomotifi’ kimliğini koruyabilmesi için tüm firmaların Almanya başta olmak üzere dünya genelinde başlayan ‘dönüşüm planı’nın içinde yer almaları gerekiyor. Bu dönüşüm planına ayak uydurmak için de Ar-Ge yatırımlarına öncelik vermek ve inovasyonu kurum kültürünün bir parçası haline getirmek gerekiyor. Sektörde gelecek değişimlerle gelecek. Bu nedenle değişime ayak uydurulması, sadece otomotiv sektörü için değil Türkiye ekonomisi için de büyük önem taşıyor.”

86 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix


MAKALE

Atilla Yıldıztekin

Lojistik 4.0 neler getirecek? Lojistik, endüstriyel gelişmeleri takip etmesi gereken bir sektördür. Lojistik uyumu sağlanmadan endüstride 4.0 gibi gelişmiş sistemlerin uyugulanması mümkün değildir. Endüstri 4.0’ın ulaştığı yere, lojistik sektörü de benzer merhalelerle ulaşmıştır. Endüstri 1.0’ın uygulandığı sanayi devrimi süresinde dokuma tezgahlarının el ile çalıştırılmasının mekanik hale gelmesi gibi lojistik sektörü de demir yolunda, deniz yolunda buhar gücünün kullanılması ile lojistik 1.0 dönemini başlatmıştır. İngiltere ve Avrupa ülkelerinde gelişen sanayi, buhar gücü ile çalışan taşıma araçlarının da kullanılması ile desteklenmiştir. 20. Yüzyıl’ın başında elektriğin, dizel motorların, benzinli motorların gemilerde, trenlerde ve kara yolu araçlarında kullanılması ile Endüstri 2.0 benzeri, Lojistik 2.0 dönemi devreye girmiştir. Sanayi hızla ABD ve Japonya gibi ülkelerde gelişme kaydetmiştir. Ölçekler büyümüş, üretim kolaylaşmış, daha büyük gemiler ve kara taşıma araçları yapılmıştır. Taşımacılık hızlanmıştır. Ucuzlamıştır. 1970 lerden sonra endüstri 3.0 dönemi başlamış ve üretimde otomasyon, yazılım kullanımı, mikro elektronik, bilgisayar sistemleri, daha büyük depolar, otomasyonu olan bantlar, konveyörlerin, otomatik elleçleme sistemlerinin başladığı dönem başlamıştır. Lojistik 3.0 olarak nitelendireceğimiz bu dönemde güneş, rüzgar gibi ucuz elektrik üreten sistemler de devreye alınmıştır. Artık Endüstri 4.0 başlamıştır. Lojistik sektörü de buna uygun olarak yeniden yapılanma sürecine girmek zorun-

dadır. Ekol Lojistik’in Lojistik 4.0 mesajına sahip çıkması ile lojistik sektörü de bu akım karşısında dışarıda kalmayacağını göstermiş ve uygulamaya başlamıştır. Lojistik sektörü artık teknolojilerini geliştirmek, ürünün pazara çıkış süresinin hızlanması ile lojistik süreçlerinin de hızlanmasını, esnek hale gelmesini, hataların azaltılmasını, maliyetlerin düşürülmesini, insan gücü yerine 24 saat durmadan çalışan nakliye araçlarının, depolardaki insansız elleçleme sisemlerinin yatırımını yapmaya başlamışlardır. Akıllı makinalar, birbirleri ile konuşan makinalar gibi taşımacılık ve depolama hizmetlerinde simülasyonlar, hizmetler arasında online entegrasyon, süreç takip sistemleri, satıcı ve satın alan arasındaki lojistik entegrasyon, ekipmanların internet üzerinden haberleşmesi, bilgisayara bağlı araç ve ekipmanların kullanılması, depolarda indirme-bindirme ve depo içi hareketlerde otomatik bantlar, raf sistemleri, insansız forkliftlerin kullanılması, konveyör sistemleri, sorter bantları kullanılması gündemdedir. Bilgilerin bir bulut üzerinde değerlendirilmesi ve tüm oyuncuların online kullanımına açılması da gelişecek konuların içindedir. Elde edilen verilerin saklanması, işlenmesi için artık şirketlerin bilgi sistemleri yetersiz kalmakta ve bilgi depolaması dışarıya verilmekedir. Nakliye, dağıtım, depolama ve katma değerli işlemlerin simüle edilmesi de gerekmektedir. Sanal gerçeklik dediğimiz kavram lojistik 4.0’da da geçerlidir. Bilişimin bu kadar yaygın ve vazgeçilmez olduğu bir çalışma ortamında siber güvenlik de unutulmamalıdır. Lojistik 4.0, şirketlerin artık kendi bünyelerinde yapabilecekleri bir iş olmaktan çıkmaktadır. Lojistik hizmetlerin tamamının dış kaynağa verilmesi, yani outsource edilmesi gerekmektedir. Bu da lojistik firmalarını büyütecek, daha büyük filolarla, daha yaygın hinterlandda çalışmasını ortaya çıkaracaktır. Büyüyen depo ölçekleri, depo içinde artık insan gücü ile değil makine gücü ile çalışmayı zorunlu hale getirecektir. Çalışan insan sayısının artması yerine, insan verimliliği ve iş kalitesi artacaktır. Artık günde 24 saat çalışan insansız, karanlık depolardan söz etmeliyiz. Günde 24 saat çalışan taşımacılık ve dağıtım hizmetlerini konuşmalıyız. İnsansız araçlarla, insansız depolara hazır olmamız gerekmektedir. Gelecek uzaktan bakınca korkutucu olabiliyor, ancak kapıdan içeri ayağınızı attıktan sonra korkunuzu atıyor ve vazgeçilmezliği yaşamayı öğreniyorsunuz.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 87


MAKALE

UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener

Lojistik sektörünün Endüstri 4.0 dönüşümü Sanayide Endüstri 4.0 kapsamında küresel ölçekli bir dönüşüm süreci yaşanıyor. Bu dönüşüm sürecinin etkileri lojistik sektöründe de her geçen gün daha yoğun bir şekilde hissediliyor. UTİKAD olarak yer aldığımız hemen her platformda lojistik sektörünün geleceğini ve Endüstri 4.0’ın sektöre muhtemel etkilerini konuşuyoruz. Endüstri 4.0, lojistiğin 7 doğrusu olarak adlandırılan doğru ürünün, doğru miktarda, doğru biçimde, doğru zamanda, doğru kaynaktan, doğru yolla ve doğru fiyata sağlanması süreçlerinin tümünü ayrı ayrı etkileyecek bir olgu olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü Endüstri 4.0’ın temelinde tüm süreçlerin birbiri ile gerçek zamanlı iletişim halinde olması esası yatıyor. Aslında lojistiğin 7 doğrusu değişmiyor ancak niteliksel açıdan lojistiğin yedi doğrusunun her birine yeni anlamlar yükleniyor. Bu yedi doğru; verimlilik, optimizasyon, hız ve zamanlama ekseninde yeniden tanımlanıyor. Örneğin ‘doğru zamanda’ ile kastedilen yalnızca teslimat anı olmaktan çıkarak tüm sürecin izlenebilirliği anlamına gelmeye başlıyor; üstelik bu izlenebilirlik müşterinin yükünü eşzamanlı takibi gibi esnek bir talebini de yerine getirme anlamını barındırıyor. Endüstri 4.0 ile deneyimlediğimiz dönüşüm sürecini Türkiye özelinde değerlendirirsek; ülkemizde lojistik hizmet sunan her firmanın Endüstri 4.0 gereklilikleri çerçevesinde hizmet sunmaya hazır olduğunu söylemek henüz mümkün değil. Ancak sektörün önde gelen firmalarının bu sürece hazırlık mahiyetinde önemli yatırımları olduğu da bilinen bir gerçek. Akıllı depo yatırımları, bilişim ve iletişim sistemlerine yönelik yapılan yatırımlar ve Lojistik 4.0 paralelinde diğer altyapı gereksinimleri, sektörün

88 •

w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix

öncüsü diyebileceğimiz firmalar tarafından halihazırda yerine getiriliyor. Türkiye’nin özellikle e-lojistik alanında gelecek açısından taşıdığı potansiyeli gözlemlediğimizde; öncelikle tespitini yapmamız gereken durum, ülkemizin lojistik sektöründeki bilgi birikiminin ve yetişmiş insan gücünün oldukça yeterli seviyede olduğudur. Sektörümüzde her biri kendini dünya vatandaşı olarak gören, küresel gelişmeleri takip eden ve gelişime açık yöneticiler ile geleceğin yönetici adayları görevlerini başarıyla sürdürmektedir. Lojistik sektöründe böylesi önemli ve kalifiye bir işgücü kaynağı ülkemiz için önemli bir şanstır. Akıllı sistemlerin lojistik sektörüne adapte edilmesine yönelik gelişmeleri yurt içi ve yurtdışı olarak ayırt ederek değerlendirmektense dünyadaki bilişim sektöründe ve teknoloji alanındaki gelişimlerin tüm dünyadaki lojistik sektörünü nasıl etkilediğini incelemek daha faydalı olacaktır. İnsan müdahalesinden arındırılmış ya da daha doğru bir ifadeyle, insan müdahalesinin azamiye indirgendiği lojistik süreçlerin daha az hata ile tamamlanacağını öngörmek zor değil. Nesnelerin İnterneti ile artık sistemler birbirleri ile herhangi bir aracı olmadan iletişim kurabiliyor. Bu süreç, iş yapış şekillerimizi derinden etkileyecek ve bu değişimi kısa ve orta vadede deneyimleyeceğiz. Müşterilerin talepleri ile şekillenen, zamana duyarlı tedarik süreçleri ile stoklama, depolama ve dağıtım ağlarının yapısında değişimler gözlemleyeceğiz. Tedarik süreçlerindeki müşteri taleplerinin yerine getirilmesi ile firmalar birbirinden farklılaşarak bu alanda rekabet eder hale gelecekler. Vardiya ve herhangi bir personel istihdamı söz konusu olmadan 24 saat çalışabilecek otomatize olmuş, soğutma ve ısıtma sistemleri gereksinimi olmayan karanlık depolar ile lojistik hizmet talebinde bulunanlar zaman baskısı ile karşılaşmadan bu hizmetten yararlanabilecek. Bu ve benzeri süreçler ile sunulan lojistik faaliyetlerin hacminde artış, mümkün olmaktan da öte doğal bir sonuç olacaktır. Bu noktada Türk lojistik sektörünün de araştırma ve geliştirme çalışmalarına gereken önemi vermesi, dünyadaki gelişmeler paralelinde ve küresel standartlarda hizmet vermeyi ilke edinmiş olması gerekiyor. Otonom araçlar, kaptansız gemiler, otomasyona sahip depolar, drone’lar ile teslimatlar artık günümüzün gerçeği haline dönüşmüş durumda. Lojistik firmaları bu değişime ayak uydurmalı. UTİKAD bünyesinde kurduğumuz E-Ticaret Odak Grubu ile bu değişimi anlamayı ve lojistik sektörüne etkilerini tespit etmeyi amaçlayan çalışmalar yaptık ve hazırladığımız raporu kamuoyu ile paylaşacağız. Sektörümüze bizleri bekleyen bu yeni süreçte de destek olabilmek için çalışmalarımız devam edecek.



MAKALE

Gülşen Yeşildağ Yelkenkaya

Lojistik köyler ve kargo Lojistik bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de gelişmektedir. Son 20 yıldır lojistik sektörünün önemi anlaşılmış ve Türk şirketleri lojistik konusuna ağırlık vermeye başlamıştır. Öncelikle küçük depolarda, küçük araç filolarıyla başlayan lojistik hizmetler, ithalatın ve ihracatın artması, yurt içi tüketim ölçeğinin büyümesi ve endüstrinin çeşitli teşviklerle Anadolu’ya yayılması ile sektörün ölçüleri büyümeye başlamıştır. Büyümeye öncelikle yeni giren oyuncuların sayısının artması, uluslararası taşıma ve gümrükleme amacıyla kurulan şirketlerin hizmet yelpazelerini geliştirme kararları sonunda, antrepo ve milli depolama hizmetleri vermesi, dağıtım hizmetlerini üstlenmeleri, kargo şirketlerinin ağır yüklerin elleçlenmesi için lojistik şirketlerini kurması, holdinglerin önce kendi lojistik ihtiyaçlarını karşılamak, ardından da dışarıya hizmet vererek maliyetlerini düşürmek istemeleri gibi nedenler yol açmıştır. Uluslararası ticaretin artmasına paralel olarak deniz yolu ve kara yolu ile büyüyen sektör, Ro-Ro ve demiryoluna da ilgi göstermeye başlamıştır. Yurt içi taşımalarda da taşıma mesafelerinin uzaması ve ölçeklerin büyümesi ile demir yoluna da yönelme ihtiyacı ile karşılaşmıştır. Demiryolu istasyonlarımızda yük indirmede ve yüklemede kullanılacak alanların olmaması bir sorun olarak ortaya çıkmıştır. Bu eksikliğin giderilmesi için Ulaştırma Bakanlığı TCDD Genel Müdürlüğü demir yolu yüklerinin elleçlenmesi için yük aktarma terminalleri kurma kararı-

90 •

w w w. h i z m e t i x . c o m.tr > > Hizmetix

nı vermiş ve 17 farklı lokasyonda demir yolu yüklerinin kara yoluna transferi ile ilgili lojistik merkez projeleri başlatmıştır. Bu merkezler demir yolu yük taşımacılığının kapasitesi artıracak ve ürün elleçlemesi ile depolama talepleri gündeme gelecektir. Nüfus sayısı yüksek, ekonomik ağırlığı olan, deniz limanlarımıza sahip, taşıma koridorlarında kavşak noktalarında yer alan illerimizde ise depolama, konteyner terminali, TIR parkları, kargo aktarma merkezleri, demir yolu terminali olarak kullanılmak amacıyla büyük ölçekli lojistik köyler ve küçük ölçekli lojistik merkez projeleri devlet desteği ile başlatılmıştır. Bunlardan ilk gerçekleşeni Samsun Lojistik Merkezi olmuştur. Ardından Diyarbakır, Gaziantep lojistik köyleri de devreye alınacaktır. Yapılan araştırmalar Türkiye’nin birçok bölgesinde Lojistik Köy ve Lojistik Merkez ihtiyacı olduğunu ortaya koymuştur. Bu merkezler sadece lojistik amaçla kullanılmayacak aynı zamanda kargo şirketleri için de birer aktarma merkezi olarak faaliyet gösterecektir. Şirketlerin aktarma merkezlerinin hangi bölgelerde olduğunu incelediğimiz zaman bu aktarma merkezlerinin doğal olarak lojistik köy ihtiyacı olan illerle birebir çakıştığını görmekteyiz. Şirketler aktarma hizmetlerinin çok azını özel olarak inşa edilmiş depolarda veya küçük sanayi siteleri içinde bulunan, kargo hacminin düşük olduğu dönemlerde kurulan yetersiz tesislerde vermektedir. Lojistik merkezler ve lojistik köyler Türkiye’ye yayılacaktır. Bugünden başlayarak başta PTT olmak üzere tüm kargo şirketleri lojistik merkez ve lojistik köy projelerinde başlangıç noktasından itibaren yer almalıdır. Lojistik köylerde yüksek tavanlı, her bin metrekare veya 500 metrekare depolama alanı için bir kapı şeklinde modern depo projeleri yapılmaktadır. Oysa kargo aktarma merkezleri alçak tavanlı, içinde ayrıştırma bantları çalışacak, az sayıda TIR rampası ve en az 30 adet kamyonet yanaşabilecek çift taraflı kapıları olan, araç manevra alanları ve park alanları geniş tesisler olmalıdır. Bu özellikleri ile lojistik merkez ve lojistik köy projeleri yapılırken proje ekibi ile birlikte çalışılarak projede yer alacakların onaylanması gerekmektedir. Samsun lojistik merkezi bunun bir örneğidir. İlk fazda kargo şirketleri ve PTT devreye girmemiştir ancak şimdi başlayacak olan 2. Fazda tüm kargo şirketleri kendilerine özel projelerle bu tesiste yer almalıdır. Aynı çalışma için kargo şirketlerimizin ve PTT’nin Diyarbakır ve Gaziantep Lojistik Köyleri projelerinde yer almaları yararlı olacaktır.



LOJİSTİK

Hopaport’tan yeni bir hizmet daha

Hopaport, Solonport Portal uygulaması ile müşterilerine önemli bir kolaylık daha sağladı. da bulunan gemilerin operasyon durumlarını anlık olarak takip edebilecekler. Konu ile ilgili açıklama yapan Genel Müdür Meriç Burçin Özer, “Hopaport olarak otomasyona geçme çalışmalarımız 2015 yılında başladı ve 2015 yılının ilk çeyreğinde tüm departmanlarımızda otomasyonu aktif hale getirdik. Yeni projelerimizle de otomasyon sistemimizi Solonport ekibi ile birlikte sürekli geliştirdik ve geliştirmeye devam ediyoruz” dedi.

H

opaport, otomasyon sistemlerini geliştirmeye devam ediyor. Sektörünün öncü kuruluşlarından olan Solonport Yazılım ile çalışan Hopaport, yeni projelerle otomasyon sistemini geliştiriyor. Tüm sistemlerinde tamamen otomasyona geçen Hopaport, son olarak devreye aldığı yeni bir hizmet ile müşterilerine de önemli bir kolaylık sağladı.

MÜŞTERİLER LİMANDAKİ GEMİLERİ ANLIK TAKİP EDEBİLECEK Hopaport’un hayata geçirdiği yeni sistemde, müşteriler liman sahasın-

92 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

ONLINE SİSTEM İLE MÜŞTERİLERE BÜYÜK KOLAYLIK SAĞLANACAK Hopaport olarak yeni hizmete sunduğumuz Solonport Portal platformumuz ile müşterilerimize önemli

kolaylıklar sağladık. Müşterilerimiz, vereceğimiz şifre ile Hopaport web sayfası üzerinden online işlemlerden giriş yaparak, limanımızda demirli gemilerin operasyon durumunun hangi aşamada olduğunu artık limana gelmeden takip edebilecekler. Hopaport tarafından verilen bu hizmet sayesinde, bilgisayar, tablet veya cep telefonu üzerinden, kendilerine verilen şifreyle giriş yaparak gemilerini takip edebilecekler” dedi. Özer, “2018 yılı içerisinde de limanımız ve Solonport ekibi ile yapacağımız başka çalışmalarla da sistemimizi geliştirmeye devam ederek, müşteri memnuniyetini artırmayı hedeflemekteyiz” diye konuştu.


LOJİSTİK

SKYAIR VIP & ÖZEL JET HİZMETİNDE

2018’DE ATAĞA GEÇTİ… SKYAIR yeni yatırımları ve uçak filosunu genişletmesi ile 2018 yılında da zirvedeki yerini korumaya devam ediyor.

Uzun yıllardır VIP Jet ve geniş gövdeli yolcu uçaklarını kiralama konusunda kamu kuruluşları ve özel sektöre vermiş olduğu rekabetçi fiyatlar ve servis kalitesi ile sektörün lideri olan SKYAIR yeni yatırımları ve uçak filosunu genişletmesi ile 2018 yılında da zirvedeki yerini kaptırmayacağa benziyor. Skyair Satış ve Pazarlama Müdürü Koray Özdoğan, yıllarca devlet erkanına hizmet verdikten sonra Başbakanlık VIP uçak filosundan çıkarılan eski tesciliyle TC-GAP ve TC-ATA, yeni tesciliyle TC-GVA ve TC-GVB olan Gulfstream, G450 tipi uçaklar özel havacılık sektöründe söz sahibi iş ortağımızın envanterine geçti ve her iki uçağın ticari satış yetkisini aldık” dedi.

tesi ve uzun menzile sahip oluşu... Türkiye’de mevcut özel jet uçaklarının ortalama uçuş menzilleri 3-4 saat iken bu uçakla yakıt ikmali yapmaksızın İstanbul’dan New York’a direkt uçuş yapılabiliyor. Bu da yolcularımıza gereksiz zaman kayıpları ve ilave iniş maliyetleri oluşmamasını sağlıyor’’ diye belirtti.

ZAMAN KAYIBI OLMUYOR Özel jet uçakların yanısıra kongre, toplantı, her türlü seyahat ve gezi

programlarında tarifeli uçaklardaki kapasite yetersizliği ve yüksek bilet maliyetlerinin önüne geçmek adına 50 koltuk kapasitesinden 300 koltuk kapasitesine kadar geniş gövdeli yolcu uçaklarını agenta ve firmalara çok uygun fiyatlara kiraladıklarını belirten Özdoğan, şunları söyledi: “Cazip olan sadece maliyet konusu olmayıp; yapılan programa uygun şekilde, istenen havalimanından, istenen saatlerde kalkış yapabilmektir. Bu da havalimanı transferlerinin aynı anda yapılabilmesini, otele giriş-çıkışlarda, düzenlenen yemek ve gezi programlarında zaman kayıplarının önüne geçerek müşterilerimizi tarifeli uçaklarda yaşadıkları zorluklardan kurtarmaktadır.”

EN BÜYÜK ÖZELLİĞİ MENZİL UZUNLUĞU Özdoğan, “SKYAIR özel jet filosunu, VIP Jet uçak modelleri arasında itibarlı ve prestijli konuma sahip olan Gulfstream model uçaklarla güçlendirmiş oldu. Geniş gövdeli jet uçak statüsünde olan bu uçakların en büyük özellikleri 16 koltuk kapasi-

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 93


EĞİTİM

eğitim

sistemiMİZ Yenilikçi ve yaratıcı bakış açısı kazandırIYOR

K

urumunuz bünyesinde bugün kaç kampüs, okul var? Kaç öğrenci ve öğretmen bulunuyor? Kültür Koleji Ataköy kampüsü, Kültür2000 Koleji Alkent kampüsü ve Kültür2000 Koleji Bahçeşehir Anaokulu ile birlikte toplam 11 okulumuz bulunmaktadır. Toplam öğrenci sayımız 3 bine yakın. Tüm okullarımızın toplam çalışan sayısı da 300’ün üzerindedir. Son yıllarda okulunuzda teknoloji ve eğitim modellerinde ne tür değişiklikler söz konusu? Teknoloji anlamında nasıl yenilikler getirdiniz ve getirmeyi planlıyorsunuz? Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji’nde öğrenci, öğretmen ve velilerimiz için uzman kadromuz tarafından, hızla gelişen teknolojiler doğrultusunda yapılan yatırımlar ile eğitim teknolojilerindeki yenilikler takip edilerek uygulanmaktadır. Teknolojiyi yakından takip ederek eğitime destek veren sistemler konusunda kurumumuz 1960’tan beri önderlik etmektedir. Öğrenci eğitimleri yanında öğretmen eğitimleri ile de derslerde eğitim teknolojilerinin bir araç olarak kullanılmasını sağlamaktadır. Kurumumuzdaki

94 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Okullar Koordinatörü Biriz Kutoğlu, her öğrencinin güçlü yönlerini ortaya çıkardıklarını ifade etti. Kutoğlu, öğrencilere bireysel ilgi göstererek mutlu ve özgüvenli çocuklar yetiştirdiklerini ve bununda kurumlarının tercih edilme nedenleri arasında yer aldığını belirtti. sınıflar akıllı tahta ile multimedya ortamına dönüştürülmüştür. Bu teknoloji ortamı, öğrencilerin hem motivasyonunu artırmakta hem de birden fazla zeka türüne hitap ederek öğrenmeleri en üst düzeyde kalıcı kılmaktadır. Çoklu zekaya hitap ediyor olması, hiçbir öğrencinin derste konu dışı bırakılmaması, her öğrencinin güçlü yönlerini ortaya çıkarmasında yardımcı araçlarımızdan biridir. Eğitim-öğretim anlayışında Kültür Koleji’ni ve Kültür2000 Koleji’ni farklı kılan unsurlar nelerdir? Kültür Koleji ve Kültür2000 Kolejinin öncelikli seçim nedeni İngilizce eğitimidir. Bununla beraber mutlu ve özgüvenli çocuklar yetiştirmesi,

öğrenciye bireysel ilgisi göstermesidir. Eğitim sistemi, takipçiliği, güvenilir ve köklü bir kurum olması da artılarıdır. Üstün uluslararası standartlarda eğitim, güçlü akademik kadro, çok yönlü yetişen bireyler, 21. yy.’ın gerektirdiği donanımla yetişme (Yaratıcı, takım çalışması, teknolojik donanım), üstün akademik başarı, hedeflenen üst kuruma yerleştirmede başarı, eğitime gönül vermiş bilinçli aile yönetimi Kültür Koleji’nin tercih edilme nedenleridir. Yabancı dilde eğitim veren ve hazırlık sınıfı bulunan Anadolu liseleri hazırlık sınıfında 24 saat İngilizce dersi ile birlikte hazırlık, 9 ve 10. sınıflarda fizik, kimya, biyoloji ve matema-


EĞİTİM

tik dersleri İngilizce yapılır. Lise eğitiminin ilk yıllarından itibaren fizik, kimya, biyoloji ve matematik dersleri, eğitim dili İngilizce olan üniversitelerden mezun öğretmen kadrosu ile İngilizce olarak aktif bir biçimde işlenir. Eğitimde bilim ve inovasyon ivmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? İçinde bulunduğumuz çağ, bilim ve teknoloji ile şekillendi. Bu durum öğrencilere analitik düşünme, sorgulama, tasarlama, üretme ve girişimcilik becerilerini geliştirme imkanı sunuyor. Yeni ve çağdaş teknolojileri eğitim öğretimde kullanmaya ve kullandırmaya önem veren ve bunları etkin bir öğrenme aracı olarak gören okullarımız, bu süreçte öğrencilerine yaratıcı ve yenilikçi bir bakış açısı kazandırmayı amaçlıyor. Bu amaç doğrultusunda, eğitim programı ve öğrenme ortamlarını güncelleyerek matematik, bilim, teknoloji ve mühendisliği küçük yaşlardan başlayarak birbirine entegre bir şekilde öğrenebilecekleri İnovasyon ve Bilim Merkezlerini kurdu. Amerika’da birçok eğitim kurumu tarafından uygulanıp eğitim sisteminin bir parçası haline getirilen

STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) ve ‘Kendin Yap’ hareketinin teknolojik versiyonu olan ‘MAKER’ uygulamalarının yer aldığı merkezler ile çocuk ve gençlerin yaratıcılığını daha da ileriye taşıyor. STEM Uygulamaları; girişimcilik, projeler, yaratıcılık atölyeleri, teknoloji ve tasarım için gerekli olanakları, zengin bir yelpaze ve içerikle anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise ve fen lisesi öğrencilerine sunuluyor. Düşündüklerini hayata geçirme fırsatına

sahip olabilecekleri bu merkezde; öğrencilerin algoritmik düşünceleri gelişiyor. Kod yazıp, kendi web sitelerini tasarlayabiliyor ve çok sevdikleri oyunları kendileri yapıp oynayabiliyorlar. Teknolojinin etkileyici dünyasında gezinmek için, robotik setler, özel materyaller içeren bir öğrenme ortamı, ayrıcalıklı bir imkan sunan merkez, teknolojinin takipçisi olmakla kalmayıp bu alanda yaratıcı olmak isteyen öğrencilere de yeni ufuklar açıyor.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 95


EĞİTİM

“Kısa sürede büyük başarılar elde edildi” Pek Koleji’nden kısaca bahsedebilir misiniz? Eğitim-öğretim hayatına nasıl başladı Pek Koleji? 1987 yılından beri anaokullarımızda binlerce öğrenci yetiştirdik ve yetiştirmeye de devam ediyoruz. Velilerimiz çok uzun zamandır ilkokul olarak da hizmet vermemiz için istekte bulunduğundan 2010 yılından itibaren anaokulu deneyimimizi başarıyla ilkokula taşımanın gururunu yaşıyoruz. Amacımız öğrencilerimizin öncelikli olarak mutlu ve sağlıklı olmalarıdır. Profesyonel ve sirkülasyonu olmayan bir kadro ile çalıştığımız için de ilk seneden itibaren hiçbir sıkıntı yaşamadan istikrarlı ve başarılı bir şekilde eğitimlerimize devam ediyoruz. Bu anlayışımız sayesinde turnuva birinciliklerinden ulusal başarılara, uluslararası geçerliliği olan sertifika alımlarından Türkiye genelinde uygulanan yarışmalardaki başarılara kadar kısa eğitim hayatımız pek çok başarıyla doldu. Kayıt koşullarınız hakkında bilgi verebilir misiniz? Okulumuz tam gün eğitim uygulamaktadır. Buna rağmen velilerimiz-

kayıttan faydalanmayan velilerimiz liste fiyatı üzerinden kayıt yenilemektedirler.

den talep ettiğimiz ücret yemek, etüt ve KDV’yi bünyesinde barındırır. Erken kayıt yaptırılması durumunda ailelere ne gibi indirimler sunuyorsunuz? Erken kayıt avantajını kullanan velilerimizin yıllık ücretlerindeki artış en fazla yüzde 10 olmaktadır. Erken

Son olarak, okulunuzun eğitim olanaklarından bahseder misiniz? Sizi ayrıcalıklı kılan nedir? Okulumuzda çoklu zeka kuramına göre eğitim verilmektedir. Çoklu zeka kuramındaki amaç bir öğrenciye tüm olaylar hakkında ilişki kurmasını sağlayacak 5N1K (ne, nerede, ne zaman, niçin, nasıl ve kim) yöntemini uygulamasını öğretmektedir. Verilen akademik ve branş eğitimlerinde hep bu kurala önem vererek çocuklarımıza eğitim vermeye çalışıyoruz. Aynı zamanda MEB müfredatının dışında ekstra uygulamalar da yapıyoruz. Ekstra uygulamalarımız haftada 20 saatlik yabancı dil ve akıl oyunları, kodlama, görsel sanatlar, satranç, beden eğitimi, rehberlik branş dersleri olarak planlanmıştır.

96 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Profesyonel bir kadroyla istikrarlı ve başarılı bir şekilde eğitime devam ettiklerini söyleyen PEK Koleji Kurucusu Atifet Pekcan Poyraz, “Turnuva birinciliklerinden ulusal başarılara, uluslararası geçerliliği olan sertifika alımlarından Türkiye genelinde uygulanan yarışmalardaki başarılara kadar kısa eğitim hayatımız pek çok başarıyla doldu” şeklinde konuştu.

Bursluluk sınavları ile öğrencilere sağlanan imkanlardan kısaca bahseder misiniz? Biz kurum olarak ücretsiz öğrenci kabulünde MEB zorunluğunun üstüne çıkan bir kurumuz. Öğrencilerimizin başarı seviyeleri göz önüne alınarak yüzde 100 burslu okuyabilme şansı tanıyabiliyoruz. Bu konuda önceliğimiz başarılı olup fakat maddi imkansızlık içerisinde olan öğrencilere öncelik tanımak. Bu durumda bulunan öğrencilerimize 1. sınıftan 4. sınıfa kadar yüzde 100 burs verebiliyoruz. Okulunuzun bursluluk sınavları ne zaman gerçekleşecek? Okulumuzda bursluluk sınavlarımız senede iki defa olmak üzere ocak ve şubat aylarında yapılıyor. Erken kayıt dönemiyle beraber bir sonraki eğitim öğretim yılı kontenjanlarımızı doldurduğumuz için mart ayından itibaren kayıtlarımızı kapatıyoruz.


EĞİTİM bir marka haline gelmiş olan Çınar Koleji, hem akademik anlamda başarılı hem de manevi anlamda şahsiyetli ve donanımlı bireyler yetiştirme konusunda önemli mesafeler kat ediyor.

HAYATI KEŞFETMEK İÇİN YAŞAM BECERİLERİ MERKEZİ Türkiye’nin ilk ve en büyük Yaşam Becerileri Merkezi Atölyelerini hayata geçiren Çınar Koleji bilerek, görerek, yaşayarak öğrenme konseptini Türkiye’de ilk uygulayan okullardan biri. 18 Farklı atölyede öğrencilerin mutfak sanatlarından dramaya, Mekatronik Atölyesinden Tekstil Tasarım Atölyesine farklı birçok alanda hayatı deneyimlemesine olanak sağlanıyor.

Eğitim Dünyasının Köklü Çınar’ı

23 Yaşında! Akademik başarıları, eğitime getirdiği yeni projeleri ve yeniliklerinin yanı sıra uzun yıllardır yetiştirdiği ‘Başarılı ve Erdemli’ nesiller ile eğitim sektörünün gözde isimlerinden olan Çınar Koleji 23. yaşını kutluyor. Son yıllarda büyük bir gelişim gösteren ve ekonomik anlamda büyük bir ivme yakalan sektörlerin başında ‘Özel Eğitim’ sektörü geliyor. Yeni okulların, yeni markaların, satın almaların ve birleşmelerin yaşandığı bu canlı sektörde bazı markalar uzun yıllar öncesinden temellerini attıkları girişimlerinin meyvelerini bugün topluyorlar. Akademik başarıları, 4 farklı kampüsü, eğitime getirdiği yeni projeleri ve yeniliklerinin yanı sıra uzun yıllardır yetiştirdiği ‘Başarılı ve Erdemli’ nesiller ile eğitim sektörünün gözde isimlerinden biri de Çınar Koleji bugün 23. Yaşını idrak ediyor. Başakşehir, Esenyurt, Çekmeköy ve Malatya kampüsleri ile binlerce öğrenciye ve ailesine kaliteli hizmet veren Çınar Koleji, bilimde, sanatta ve sporda önemli başarıları ile adından uzun yıllardır söz ettiriyor. Eğitim dünyasına armağan ettiği ilkler ile de bu alandaki vizyonerliğini her geçen gün pekiştiriyor.

KENDİ SÖKÜĞÜNÜ, KENDİ DİKEN ÖĞRENCİLER Yaşam Becerileri Merkezi Atölyelerinde çeşitli konularda eğitim alan öğrenciler önemli yaşamsal kazanımlar elde ediyorlar. Bu kazandıkları becerilerle öğrenciler, bazen ailelerini de çok şaşırtıyorlar. Yaşam Becerileri Merkezi Tekstil Atölyesinde eğitim alan bir erkek öğrencinin ütü yaptığı, kendi söküğünü kendisinin diktiği görülebiliyor. Okul öncesinden lise kademesinde kadar birçok öğrenci yemek yapmaktan, çamura şekil vermeye, drama atölyesinde tiyatro yapmaktan, ahşap malzemelere sanat katmaya kadar birçok alanda üretkenliklerini artırıyorlar.

ERKEN YAŞLARDA KODLAMA EĞİTİMİ Çınar Koleji öğrencileri günümüzde oldukça popüler olmaya başlayan kodlama eğitimine de küçük yaşlarda adım atıyorlar. Mekatronik Atölyesi çalışmaları ile kodlama ve programlamanın temellerini küçük yaşta atan öğrenciler geleceğin yazılımcıları arasında yer alacakları günleri bekliyorlar.

“ERKEN KAYIT DÖNEMLERİNİN AVANTAJINDAN YARARLANIN” Kalitesi, deneyimi ve yenilikleri ile 4 farklı kampüsünde, yüzlerce öğretmeni ve binlerce öğrencisi ile hizmet veren Çınar Koleji’nin yetkilileri, özellikle özel eğitim hizmeti almak isteyen aileleri seçicilik konusunda hassas olmaya davet ederken erken kayıt dönemlerinin avantajlarından yararlanmaya da teşvik ediyorlar.

23 YILLIK BÜTÜNSEL EĞİTİM VE DEĞERLER EĞİTİMİ ÇEM adı verilen Bütünsel Çınar Eğitim Modeli ile 23 yıldır önemli akademik başarılara imza atan Çınar Koleji, özellikle milli ve manevi değerlerin benimsenmesi, yaşanması ve yaşatılması konusundaki hassasiyeti ile de ön plana çıkıyor. Özellikle değerler eğitimi alanında önemli

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 97


EĞİTİM

Mektebim’den Endüstri 4.0 ile

‘Bütünsel Eğitim Modeli’ Mektebim Okulları, Endüstri 4.0’ın teknolojik unsurlarını müfredatına dahil ederek eğitimde teknoloji kullanımı, yabancı dil eğitimi ve sınavlara hazırlık çalışmalarıyla fark yaratıyor.

YENİ ÇAĞIN DİLİ ‘KODLAMA’ MEKTEBİM’DE

KODLAMA, YARATICILIĞI OLUMLU YÖNDE TETİKLİYOR

O

kul öncesinden liseye kadar ‘Yenilikçi Eğitim Programları’nı eğitim içeriklerine entegre eden Mektebim, okul öncesinde Kritik Düşünme Becerileri, M+ Station ve İnovasyon derslerini; ilkokulda Finansal Okuryazarlık, Küresel Farkındalık ve Kodlama derslerini; ortaokulda STEM, 3D ve Kodlama uygulamalarını; lisede ise tüm gruplarda Kodlama ve M-LEAD derslerini girişimcilik ve inovasyon üzerine yoğunlaşarak uyguluyor. STEM ve Endüstri 4.0 süreçlerini Bütünsel Eğitim Modeli ile kesintisiz olarak tamamlayan öğrenciler, ulusal ve uluslararası alanda önemli başarılara imza atıyor. Eğitim modelleri, teknoloji uygulamaları, yabancı dil eğitimi ve sosyo-kültürel faaliyetleriyle fark yaratan Mektebim, dünyanın her yerinde kendini cesurca ifade edebilen, takdir gören, liderlik yönü güçlü, yabancı dil ve teknoloji

98 •

w w w . h izm e tix . c o m.tr >> Hizmetix

Kodlama eğitimi alan çocuklar, bilgisayar kodlama, robot tasarım/kodlama, web tasarımı, 3D tasarım/üretim öğrenmenin yanında karşılaştığı problemlere çözüm geliştirme ve sorunlara eleştirel yaklaşma gibi 21. Yüzyıl kazanımları olarak ifade edilen birçok temel bilgi ve becerileri de elde etme şansını yakalıyor. Mektebim’de yer alan Kodlama dersleri, çocuklara sadece bilişim becerileri kazandırmayı değil, bilişimin hayatta karşılaştıkları problemlere çözüm üretmek ve değer yaratmak için önemli bir araç olduğu farkındalığını kazandırmayı da hedefliyor.

uygulamaları konusunda donanımlı bireyler yetiştiriyor. Mektebim kampüslerinde çocukların bedensel, ruhsal ve psikolojik gelişimini destekleyen kapalı yüzme havuzları, spor salonları, dans ve bale salonları, buz pisti, cep sineması, konferans salonu, müzik ve güzel sanatlar atölyesi, 3D laboratuvarları ve branş laboratuvarları yer alıyor.

İş ve sosyal hayatın akıllı cihazlarla çevrelenmeye başlaması, günlük ihtiyaçlardan gelişmiş mesleklere birçok işin yazılımlar ve bilgisayarlı makineler tarafından yapılması, yeni nesiller için kodlama becerisini zorunlu kılıyor. Endüstri 4.0’ın gerekliliklerinden biri olan Kodlama, bilgisayarları, bilgisayarlı makineleri programlayarak onlara istenilen işleri yaptırabilmek, bu cihazlara yeni özellikler ve görevler ekleyebilmek için imkan sağlıyor. Kendi mesleklerini icat etmek zorunda kalacak olan yakın geleceğin yetişkinlerini, yani günümüzün gençlerini aranan mesleklerin sahibi yapabilmek adına müfredatına Kodlama’yı ekleyen Mektebim, Kodlama ve onun getireceği algoritmik (sistematik) düşünme becerisini öğretiyor. Çocukların etraflarını saran bilgisayarlı makineler ve büyük veri yığınları ile iletişime geçmelerini, onlara ne yapmaları gerektiğini emredebilmelerini ve onlardan gelen sinyalleri anlayabilmelerini sağlayacak yeni bir ‘dil’ becerisi katıyor. Mektebim, anaokulundan liseye kadar tüm kademelerde çocukların oyun kodlama, mobil kodlama, algoritmik kodlama, 3D tasarım ve Robotik (akıllı cihaz tasarımı) kazanımlarını elde etmelerine olanak sağlıyor.


KIRTASİYE

Kırtasiye sektörü değişime uyum sağlamalı

destekçimiz oluyor. İlgili İhracatçı Birliğimizle yaptığımız görüşmelerde, önümüzdeki yıl için 500 milyon dolar ihracat hedefinin gerçekçi olacağını belirttiler.

Kuruluşundan bugüne dek ürün güvenliğine öncelik verdiklerini belirten TÜKİD Başkanı Vecdet F. Şendil, “Mesele insan sağlığı, özellikle de çocuklarımızın sağlığı olunca, yüzde 1’lik güvensiz ürüne bile tahammülümüz yok” dedi. Tüm Kırtasiyeciler Derneği’nin faaliyet ve hizmetleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Neler yapar TÜKİD? Kırtasiyeyi meslek edinmiş, bu işe gönül koymuş insanların bir araya gelmesiyle oluşmuş bir meslek örgütlenmesi. Kuruluşundan bugüne dek TÜKİD’in birinci önceliği ürün güvenliği olmuştur. Kırtasiye ürünleri yüzde 99 oranında güvenlidir ve bu oran kırtasiyeye en güvenilir ürün grubu olma unvanını kazandırmıştır. Mesele insan sağlığı, özellikle de çocuklarımızın sağlığı olunca, yüzde 1’lik güvensiz ürüne bile tahammülümüz yok diyoruz. TÜKİD’in misyonu nedir? Kırtasiyeciyi güçlü kılmaktır. Kurulduğumuzdan beri “Kırtasiye kırtasiyeciden alınır” sloganıyla hareket ettik. Önceliğimiz; yıllardır bu işin içinde olan, ne sattığını bilen kırtasiyecilerimizin ayakta kalmasına hizmet etmektir. Tabii ayakta kalmak için değişime de uyum sağlamak gerekir. Derneğimizin öncülüğünde geliştirilip yaygınlaştırılan Kırtasiye Bilgi Sistemi( KBS) en önemli adımlarımızdan biridir. Bu sistem; kırtasiyecilerimizin barkod, ürün stok

bilgisi ve fiyat istikrarı gibi sorunlarına bir zahmette yanıt veren gelişmiş bir uygulamadır. Kırtasiyelerimizin iş akışının modernize olması konusunda çok önemli bir adımdır. Kırtasiye sektörünün mevcut durumu ve potansiyelini nasıl değerlendiriyorsunuz? Kırtasiye çok geniş bir ürün grubunu kapsar ve diğer pek çok sektörle de etkileşim halindedir. Dahası; yeni ürün, eskileri dışlayarak yok olmalarına sebebiyet vermez. Yani çok sayıda teknolojik ürün mevcuttur ama geleneksel ürünlere de her zaman gereksinim vardır. TÜKİD olarak; ülkemizin potansiyelini enerjiye dönüştürme konusunda çok sayıda çalışmamız var. Çalışmalarımız; önümüzdeki günlerde de kamuoyu gündemine gelecek. Şimdilik şu kadarını söyleyebiliriz ki enerjimiz ve heyecanımız; Ekonomi Bakanlığımız ve İhracatçı Birliklerimizi de harekete geçirdi. Devlet; ileriye doğru attığımız her adımda

2018 İstanbul Kırtasiye Ofis Fuarı’na dönük olarak ne gibi hazırlıklarınız söz konusu? Mesela fuar esnasında yapılacak etkinlik vs. olacak mı? İstanbul Kırtasiye-Ofis Fuarı’nın 21-25 Şubat tarihlerinde 24’üncüsünü düzenleyeceğiz. Fuar, Türkiye genelindeki perakendecilerin buluşma noktası olacak. Okul, kırtasiye, kağıt, ofis malzemeleri ve oyuncak sektöründeki son teknoloji ürünler sergilenecek. Fuara; yurt içi ve yurt dışından 250’yi aşkın firmanın katılması bekleniyor. Pek çok iş görüşmesinin gerçekleştirileceği fuarla, yeni iş fırsatları ortaya çıkacak, perakende ekonomisi ciddi bir ivme kazanacak. Fuar boyunca, alanında uzman kişilerin katılacağı birçok da etkinlik düzenlenecek. Geçen yıl 9 bin 863 kişiyle fuarımızı tamamladık. 50 ülkeden ziyaretçi aldık. Bu yıl da 15 bini aşkın kişiyi ağırlamayı hedefliyoruz.

Kırtasiye sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Hem geçtiğimiz yıllara hem de kuvvetle muhtemel, önümüzdeki on yıla damgasını vuracak güçlü bir değişim dalgası var. Uyum sağlamayı zorunlu kılan güçlü bir değişim hüküm sürüyor. Değişime direnenlerin işleri her geçen gün biraz daha zorlaşıyor. TÜKİD’in önümüzdeki yıllara dair bütün planları; ilk adımda değişimi doğru kavramak ve ona uyum sağlamak üzerine kurulu. Ardından; kırtasiyedeki değişime nasıl yön verebiliriz sorusuna odaklanacağız. Günü kurtarmaya odaklı yaşamak gibi bir lüksümüz olmadığının bilincindeyiz.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 99


KIRTASİYE

Kırtasiye markasının en yenilikçisi: MAPED Kırtasiye sektöründe sürekli büyüyen bir firma olduklarını belirten Maped Türkiye ve Orta Asya Bölge Müdürü Bilal Özköse, ‘En Yenilikçi Kırtasiye Markası’ bilinciyle mevcut ürün ve ürün gruplarını genişletmeyi hedeflediklerini söyledi.

Maped firması hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz? Firmanın sektördeki konumunu değerlendirmenizi istesek, neler söylersiniz? Maped, üç farklı kıtada bulunan beş fabrikasıyla, kendi tasarladığı ürünleri üreterek tüketicilerine sunan uluslararası bir kırtasiye ürünleri üreticisidir. 130 ülkede faaliyet gösteren ve bu ülkelerin 20’sinde kendi ofisi bulunan şirketimiz, Eylül 2009’da Türkiye ofisini faaliyete geçirmiş ve Ocak

100 •

2010 itibariyle de aktif Türkiye pazarı faaliyetlerine başlamıştır. Maped Türkiye olarak, kırtasiye

sektöründe sürekli olarak büyüyen ve ürünlerine talebin arttığı bir firma olduğumuzu söyleyebilirim. Ailelerin çocuklarında en çok dikkat ettiği nokta sağlık… Özellikle anneler, çocukların sağlığı açısından tehlike unsuru oluşturmayacak ürünleri tercih etmeye çalışırlar. Peki, sağlıkla uyumlu ürünler için aileler özellikle neye dikkat etmeli? Kesinlikle en önemli konu aslında tam olarak bu; sağlık... Sağlıklı ürünler konusuna çok eğilen markalar olduğu gibi, üzerinde durmayan birçok marka da var. Neyse ki son iki yıl içerisinde devlet bu konular üzerine önemli kontroller ve yaptırımlar getirdi. Artık sağlık testlerinden geçemeyen ürünler pazara sürülemiyor, sürülürse de yakalandığı takdirde çok büyük cezalarla karşılaşıyor. Biz Maped olarak bu testleri Avrupa Birliği standartlarına uygun

Firmanız için 2017 yılı nasıl geçti? 2018’in nasıl geçeceğini öngörüyorsunuz? Ayrıca bize gelecek dönem projelerinizden de bahseder misiniz? Her ne kadar 2017 için temkinli başlasak da bizim için çok olumlu bir yıl olarak geçti. Hem satışlarımızı hem de pazarda daha fazla bulunabilirliğimizi artırdık. Gelecek dönemlerde, son yıllarda yaptığımız gibi farklı kırtasiye firmalarını Maped bünyesine katmayı, ‘En Yenilikçi Kırtasiye Markası’ bilinciyle mevcut ürün ve ürün gruplarımızı genişletmeyi ve en önemlisi okul öncesi, okul, sanat ve ofis gruplarında ürünlerimizi kullanan tüm bireylere daha kolay ulaşabilecekleri, daha ergonomik ve güzel ürünler sunmak istiyoruz.

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

olarak kendi üretim tesislerimizde yapmakla kalmıyor, Türkiye pazarı için de yerel/yetkili laboratuvarlarda tüm sağlık testlerini yaptırıyoruz. Sektörde sürdürülebilirliğin en önemli unsuru sizce nedir? Yaşanılan yoğun rekabet ortamında firmalar ya da markalar nasıl ayakta kalmayı başarabilirler? Sadece kırtasiye sektörü değil, tüm sektörlerdeki sürdürülebilirliğin bir numaralı unsuru kaliteli ürün ve kaliteli hizmettir. Bu etkenleri sağlamak kısa vadede masraflı ve kârsız görünse bile, orta ve uzun vadede tüketicilerin zihninde yer edinmenizi sağlar. Daha fazla kâr etmek adına kalitesinden ödün veren firmalar ise sadece gününü kurtarır ve yarınına zarar verir. Yaşanılan yoğun rekabet için ise şirketler kuvvetli bir sermaye yapısına ve minimum beş yıllık planlamayla hareket ederek ayakta kalabilirler. Kırtasiye Ofis 2018 Fuarı’na özel olarak hazırlanan yeni ürün veya teknolojileriniz neler, kısaca bahseder misiniz? Maped olarak biz her yıl 40 ile 80 arasında yeni ürün çıkarırız. Bu ürünler mevcut ürün grupları içerisine ilave olan ürünlerdir. Bu sene de farklı boyama ürün grupları, kalemtıraş, beslenme çantaları ve mataralar ile yeni kırılmaz esnek cetveller gibi ürünlerimizi kullanıcıların tercihine sunuyoruz.


KIRTASİYE

“Yazı ve işaretleme pazarının yelpazesi en geniş firmasıyız” Kırtasiye sektörünün önemli bir parçası olan yazı ve işaretleme gereçleri pazarını edding Genel Müdürü Yüce Tümer ile konuştuk. Tümer, çeşit yelpazesi en geniş firma olduklarını söylüyor.

kullanılan işaretleme kalemleri ile ofislerde kullanılan yazı gereçleri B2B, hobi amaçlı kullanılan kalemler ise B2C olarak değerlendiriliyor. Her kategoride belli başlı yerli ve yabancı markalarla rekabet ediyoruz. Pazarın çeşit yelpazesi en geniş firma olduğumuzu söyleyebilirim. 21-25 Şubat 2018 tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek İstanbul Kırtasiye ve Ofis Fuarı’na özel olarak hazırlanan yeni ürün veya teknolojileriniz neler? Bu fuarda ziyaretçilerimiz edding’in hobiden ofise, ev çözümlerinden profesyonel iş çözümleri ürünlerine kadar bütün ürün portföyünü yakından görebilecek. Bunun yanında görsel iletişim markamız Legamaster’ın yeni teknoloji ürünleri ile de tanışma fırsatı yakalayacaklar. Fuara dönük olarak başka ne gibi hazırlıklarınız söz konusu? Mesela fuar esnasında yapılacak etkinlik vesaire olacak mı? Müşterilerimizle birebir iletişimde olup onlar için uygun olabilecek ürünleri özel fırsatlarla sunacağız. Müşterilerimiz fuar süresince merak ettikleri ürünleri deneyimleyebilecekler.

Y

Firmanız için 2017 yılı nasıl geçti? 2018’in nasıl geçeceğini öngörüyorsunuz? Ayrıca bize gelecek dönem projelerinizden de bahseder misiniz? Geçtiğimiz üç yılda büyümemiz yüzde 12 oranında gerçekleşti. edding olarak 2018 yılı ve gelecek üç yılda ayrı ayrı yüzde 20 oranında büyüme hedefliyoruz.

azı ve işaretleme gereçleri sektörünün mevcut durumu ve potansiyeli hakkında bilgi verir misiniz? Ülkemizde yazı ve işaretleme gereçleri pazarının büyüklüğü 500 milyon lira. Pazar geçtiğimiz yıl ortalama yüzde 7 oranında büyüme gösterdi. 2018 yılında da yüzde 3-4 oranında büyüme kaydedeceği tahmin ediliyor. Peki, siz sektörde firmanızı nerede konumlandırıyorsunuz? Sektör, B2B, B2C olarak ikiye ayrılıyor. Her sektörün kendi içinde kategori ayrımı var. Örneğin, endüstride

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 10 1


GÜVENLİK

Yeni teknolojiler ile

daha güvenli bir yaşam… Pazar lideri olan birçok markanın Türkiye’de genel dağıtımını yaptıklarını söyleyen Tesan Genel Müdürü Rüştü Arseven, çözümlerini sunarken temel aldıkları en önemli konuların başında sistemlerin uyum içerisinde birbirleriyle iletişim kurabilmesinin geldiğini belirtti.

UÇTAN UCA ÇÖZÜMLER SUNULUYOR Güvenlik alanında kapalı devre güvenlik sistemleri, kontrol geçiş sistemleri, yangın algılama, hırsız alarm ve intercom sistemlerini, katma değerli çözümlerle birlikte iş ortaklarına ve Türk pazarına sunduklarını söyle-

102 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

yen Tesan Genel Müdürü Rüştü Arseven, pazar lideri olan birçok markanın Türkiye’de genel dağıtımını yaptıklarını ifade etti. Çözümlerini sunarken temel aldıkları en önemli konuların başında sistemlerin uyum içerisinde birbirleriyle iletişim kurabilmesinin geldiğine vurgu yapan Arseven, “Bu anlamda uçtan uca çözümler sunduğumuzu söyleyebiliriz. Dağıtımını yaptığımız yeni teknolojilerle ve mobil uygulamalar sayesinde siz evde yokken ziyarete gelen bir misafirinizi telefonunuzda görebilir, görüşebilir ve eğer isterseniz kapınızı açabilirsiniz. Evinizde algılanan herhangi bir hareketi veya alarmı güvenlik görevlisine iletebilir veya kameralarınızla izleyebilirsiniz. Aydınlatmalarınızı kontrol edebilir, klima ve ısıtma sistemlerini yönetebilirsiniz. Yeni teknolojiler ve akıllı sistemler; daha konforlu, daha güvenli, daha çevreye duyarlı ve daha

kolay bir yaşam sunuyor” diye konuştu.

TEKNOLOJİ GÜVENLİĞİ TEMEL ALARAK GELİŞİYOR Doğası gereği insanın, her zaman kendini daha güvende hissedecek gelişimi sağlamaya çalıştığını, bu nedenle teknolojinin, güvenliği temel alarak gelişmesinin kaçınılmaz bir sonuç olduğunu ifade eden Arseven, “Gelecekte bu gelişimin; özellikle bireyin güvenliği, ev güvenliği, datanın güvenliği başta olmak üzere, bunların bir bütün içerisinde yönetilebildiği ve kontrol edilebildiği sistemlere, yazılımlara doğru olacağını düşünüyoruz. Nesnelerin interneti (IoT), endüstri 4.0 çalışmaları ve akıllı teknolojiler ile birlikte daha kolay analiz yapabilir durumda olacağımızı düşünüyoruz” dedi.



GÜVENLİK

Bosch Güvenlik Sistemleri’yle Daha Güvenli Şehirler ihlal edenlerin yakalanması, zorlu çevre koşullarına uyum sağlanması durumlarında yardımcı oluyor.

YASADIŞI HAREKETLERİN ÖNLENMESİ

Günümüzde şehirler oldukça hızlı büyüyor. 2050 yılına gelindiğinde, 3 milyardan fazla kişinin kırsal kesim yerine daha iyi fırsatlar sunan şehirlerde yaşayacağı düşünülüyor. Bu eğilim, toplum için diğer başka unsurların yanında yeni zorlukları da beraberinde getiriyor. Mevcut güvenlik konseptlerinin iyileştirilme ve sağlamlaştırılma ihtiyacı giderek artıyor. Bosch, kentlerde güvenlik konusundaki standartların karşılanmasında; yasadışı hareketlerin önlenmesi, kalabalıkların izlenmesi, suçla mücadele, trafik izleme, trafik kurallarını

104 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

Hassas bölgelere yerleştirilen görünür güvenlik kameraları oldukça caydırıcı bir rol oynar. Yasadışı aktiviteler video gözetim teknolojileriyle desteklendiğinde önemli ölçüde azalır. Kullanılabilir görüntüler üretilebilmesi için yüksek duyarlılık, geniş dinamik aralık gibi özelliklere sahip yüksek kalitede kameralara ve gece görüşü için termal ya da kızılötesi teknolojilerine ihtiyaç duyulmaktadır. Bosch, tüm bu gereklilikleri sağlayan ürünler üretiyor. Yüksek çözünürlüklü, termal, kızılötesi destekli ve yüksek hızlı hareketli kameraları içeren geniş ürün yelpazesiyle her türlü çevre koşulunda ihtiyaçları karşılıyor.

KALABALIKLARIN İZLENMESİ Turistik bölgeler ve diğer kalabalık alanlar önemli güvenlik sorunlarına

neden olurlar. Güvenlik kamera sistemleri, vatandaşların can ve mal güvenliği tehdit edildiğinde polislere ve diğer güvenlik güçlerine hızlı ve etkili bir şekilde cevap vermelerinde yardımcı olur. Akıllı kullanıcı arayüzü, operatörlerin olayın tam olarak nerede gerçekleştiğini bilmelerine ve haritalar üzerinden ilgili kameraları işaretlemelerine destek olur.

SUÇLA MÜCADELE Açık alanlarda bir suç işlendiğinde, video gözetim sistemi güvenlik güçlerine hızlı ve uygun aksiyon almaları konusunda yardımcı olur. Sabit kameralar, eş zamanlı izleme yapılabilmesi için hareketli kameralar ile desteklenebilir. Çeşitli zaman dilimlerinde alınan kamera görüntülerine ihtiyaç duyulan soruşturmalar için, güvenlik kamera sisteminin kayıt depolama kapasitesi oldukça önemlidir. Özellikle hassas bir veri söz konusu olduğunda, esneklik, yedekleme ve koruma oldukça önem kazanmaktadır.


GÜVENLİK

TRAFİK İZLEME Video gözetim sistemleri, en önemli kesişim noktaları başta olmak üzere merkezi olarak trafik izleme yapılmasına olanak sağlar. Sistem, herhangi bir kaza durumunda acil servislerle iletişime geçilmesinde ve adli mercilere bilgi sağlanmasında yardımcı olur. Enkazların kaldırılması ya da arızalı ekipmanların tamir edilmesi için yol ekiplerinin olay yerine yönlendirilmesini sağlar. Kameralar aynı zamanda trafik yoğunluğu ile ilgili bilgi toplanmasına da yardımcı olur. Bu bilgi, trafik ışıklarının yeniden programlanmasında ve trafik akışının iyileştirilmesinde kullanılabilir. Böylece sistem trafik yoğunluğunun azaltılmasında da rol oynar.

TRAFİK KURALLARINI İHLAL EDENLERİN YAKALANMASI Bosch’un plaka tanıma kameraları günün her saatinde, her türlü hava ve ışık

koşulunda, araç hızlı seyretse bile plakayı okuyabilmektedir. Akıllı Video Analizi, herhangi bir şahıs veya araç yasak bölgeye girdiğinde ya da şüpheli bir hareket yaptığında bir alarm yaratarak operatörleri uyarır. Ayrıca ilgili videonun araştırılması sırasında kaybedilen zamanı da büyük oranda azaltır.

ZORLU ÇEVRE KOŞULLARINA UYUM SAĞLAMA Hortum, sel ya da deprem gibi doğal afetler ya da insan kaynaklı bir felaket meydana geldiğinde güvenlik kamera sistemleri hasar tespiti yapılmasına, yaralıların yerinin tespit edilmesine, kurtarma ekiplerinin koordine edilmesine ya da yağmacılık gibi suç olaylarının tespit edilmesine yönelik faydalı bilgiler sunar.

BOSCH’UN STARLIGHT TEKNOLOJİSİ Bosch Güvenlik Sistemleri, tüm güvenlik gereksinimlerini karşılayan bir

EN ZORLU KOŞULLARDA BİLE KALİTELİ GÖRÜNTÜ Akıllı Video Analizi (Intelligent Video Analytics) en zorlu koşullar için özel olarak tasarlandı. Bu teknoloji, havaalanları ve önemli altyapılarda çevre koruması, gemi takibi ve trafik gözlemi gibi büyük önem taşıyan uygulamalarda en üst seviyede hatasızlık sağlayacak kapasiteye sahip bulunuyor. Kar, rüzgar, yağmur, su yansımaları ve mesafe gibi görüntü değerlendirmelerini zorlaştıran yanıltıcı etkilerle gerçek güvenlik durumlarını birbirinden ayırt edebiliyor oluşu, Akıllı Video Analizini öne çıkarıyor. Böylelikle sorunlar doğurabilecek yanıltıcı noktaları azaltarak, kullanıcıların kendileri için önem taşıyan noktalara odaklanabilmesini sağlıyor.

şehir izleme çözümü için yenilikçi, güvenilir, yüksek kalitede eksiksiz bir ürün portföyü sunar. Bu doğrultuda Bosch’un, düşük ışıklı ortamlarda bile en yüksek kalitede video gözetimi sağlayan Starlight kamera ailesi; yüksek ışık hassasiyeti, ön ve arka ışık dengeleme, daha yüksek kare hızlarının yanı sıra geniş çözünürlük ve biçim seçenekleri sunuyor. Starlight portföyü, ön ve arka ışıktan bağımsız olarak, her türlü ışıklandırma koşulunda mükemmel pozu yakalamak için 120 dB’ye kadar yüksek dinamik aralıklarına sahip bulunuyor. Ayrıca hızlı hareket eden nesneleri kolayca yakalayabilmek için saniye başına 60 kareye kadar yüksek kare hızı sağlıyor. Gelişmiş gürültü bastırma özelliği en yeni sensör teknolojisiyle bir araya geldiğinde, 1080p modellerinde renkli modda 0,0069 lüks, siyah beyaz modda ise 0,0008 lükse ulaşan bir ışık duyarlılığı elde ediliyor. Bu sayede Starlight kameralar, başka kameraların siyah-beyaz görüntülere geçtiği noktanın ötesindeki bir karanlıkta tam renkli görüntüler üretebiliyor. Diğer kameraların hiçbir görüntü veremediği noktalarda ise Starlight kameralar ayrıntılı siyah-beyaz görüntüler sunuyor.

VİDEO ANALİZİ ARTIK STANDART BİR ÖZELLİK Bosch, video analizini dahili bir özellik haline getirmeyi, kameraların yaygınlaşması ve ayrıntılara yönelik artan talebin karşılanması için bir gereklilik olarak görüyor. Bosch video analizi, kullanıcıların büyük miktardaki video verilerinin arasından en çok ihtiyaç duydukları bilgiye kolayca erişmelerini sağlıyor. Bu özellik sadece gerekli veri akışını sağlayarak, ağ yükü ve veri depolama gereksinimlerinden de tasarruf yapma imkanı veriyor. Bosch’un dahili video analizi özelliği, Starlight kameraların verileri değerlendirmesini ve gerektiğinde bant genişliği gereksinimini azaltan ayarlanabilir tetikleyicilere bağlı olarak hangi veri akışını ne zaman gerçekleştireceğini belirlemesini mümkün kılıyor.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 10 5


GÜVENLİK

‘Akıllı’ yazılımlarla vatandaşların yaşam kalitesini yükseltiyoruz Sürekli gelişen teknolojiler ve devamlı artan güvenlik endişeleriyle birlikte son dönemlerde yeni bir kavram ve yeni bir sektör doğdu: ‘Güvenli ve Akıllı Şehirler’… Bu sektörü Proline Akıllı Şehirler Danışmanı Beril Kırcı Kandemir ile konuştuk. Firmanızın akıllı şehirler alanında yürüttüğü faaliyetlerden bahseder misiniz? 2003’ten bu yana faaliyet gösteren bir Türk teknoloji firması olarak çalışmalarımızı son 6 yıldır ‘Güvenli ve Akıllı Şehirler’ alanına yoğunlaştırdık. Vizyonumuz çerçevesinde güvenliği merkeze koyarak bir olaya anında müdahale edebilen, hatta bir olay oluşmadan onu öngörebilen, kullanıcı dostu ve kolay yönetilebilen sistemler ve platformlar oluşturarak vatandaşların yaşam kalitelerini yükseltmeyi amaçlıyoruz. Bu doğrultuda Ar-Ge merkezimizde mühendislerimizin geliştirdiği kent güvenlik yönetim sistemlerinde kullanılan akıllı yazılımlar, coğrafi bilgi sistemleri ve e-kimlik-biyometri çözümlerinden oluşan geniş bir ürün yelpazesini pazara sunmaktayız. Bu alanda başka ne gibi çalışmalarınız var? 2017 yılı içerisinde ‘Güvenli ve Akıllı Şehirler’ ile ilgili yürüttüğü-

106 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

müz faaliyetlerimize Akıllı Şehirler Danışmanlığı’nı da ekledik. Bu yeni yapılanmamızla Türkiye’nin dijitalleşme hedefine katkı sağlarken yerel yönetimlere de şehirlerinin sürdürülebilir dönüşümü kapsamında doğrudan uygulanabilir projeler üretme imkanı sunmaya başladık. Bu kapsamında, şehirlerde değişik katmanlarda aktif paydaşlar, şehir yönetimi ve şehirde yaşayan vatandaşlarla görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Yapılan incelemeler sonucunda elde edilen analizlere göre en uygun akıllı şehir çözümlerini yerel yönetimlere önererek yerel kültüre uygun bir şekilde sürdürülebilir gelişimin gerçekleşmesini hedefliyoruz. Akıllı şehir konseptinde hangi güvenlik sistemleri kendisini gösteriyor? Akıllı şehirler konsepti, güvenli binalardan otomasyon destekli enerji kaynaklarına, ulaşımdan kamu güven-

Akıllı şehirler anlamında ülkemizdeki şehirleri incelersek, ihtiyaçlar nelerdir, gelecek için şehirlerimizi nasıl hazırlamalıyız? Ülkemizdeki şehirleri incelediğimizde her şehrin ulaşım için ulaşım kartı; trafik için sinyalizasyon veya trafik yoğunluğu izleme ve paylaşım enstrümanları; güvenlik için özellikle biyometrik tabanlı kimlik kartı ve pasaport; belediyecilik için akıllı duraklar ya da çöp toplamanın optimize edilmesi gibi birçok çözüm ve hizmete ihtiyacı olduğunu belirtebiliriz. Net bir şekilde eksik olan husus, ortak bir yaklaşımdır ve çok açık bir şekilde ortak bir vizyon ve yaklaşıma ihtiyaç duyulmaktadır. Geleceğin platform teknolojileri üzerine kurulmakta olduğu göz ardı edilemeyecek derece önemli bir gerçektir. Aynı zamanda çok boyutlu ve çok katmanlı bir yapıya sahip ‘güvenlik’ kavramının fiziksel, çevresel, bireysel veya siber olarak ayrıştırılamayacağı, bütünsel bir bakış açısıyla ele alınması gerektiği de yaşanan deneyimler sonucunda görülmektedir. Şehirlerin iyi analiz edilerek her şehrin dinamiğine ve ihtiyaçlarına özel olarak hazırlanmış Akıllı Şehirler çözümleri hayata geçirilmelidir. Akıllı Şehirler konseptinde birincil amaç vatandaşlara güvenli ve mutlu bir yaşam sunabilecek şehirler yaratmaktır.

liğine kadar birçok fonksiyonu barındıran, insan ve altyapı odaklı şehirler anlamına geliyor. Akıllı şehirlerin en önemli özelliği, vatandaşlara yüksek yaşam kalitesi sunması ve bu sayede insanların yaşamak için seçtikleri şehirler olmalarıdır. Proline olarak güvenlik konseptini çok katmanlı ve fiziksel bir olgu olarak değerlendirmekte ve çözümlerimizi de bu doğrultuda sunmaktayız. Fiziksel, çevresel, bireysel ve siber güvenlik gibi güvenlik bileşenlerini birbirinden ayırmadan bütünsel olarak değerlendiriyoruz.


GÜVENLİK

Kale Kilit teknolojik ürünlerini Anfaş Fuarı’nda tanıttı Otellerde ve turistik tesislerde en çok tercih edilen marka olan Kale Kilit, Anfaş Otel Ekipmanları Fuarı’nda teknolojik özellikleriyle ön plana çıkan ürünlerini tanıttı. Güvenlikle ilgili her alanda entegre ürünler ve hizmetler sunan Kale Kilit, bu yıl 29. kez düzenlenen Anfaş Uluslararası Konaklama ve Ağırlama Ekipmanları İhtisas Fuarı’nda (Anfaş Otel Ekipmanları Fuarı) teknolojik özellikleriyle öne

çıkan ürün gamını sergiledi. Turizm otelcilik sektörünün uluslararası buluşma noktası haline gelen fuarda Kale Kilit, yeni nesil teknolojileri güvenlik sistemlerine entegre ettiği inovatif ürünleriyle büyük beğeni topladı.

OTELCİLİK SEKTÖRÜNÜN EN ÇOK TERCİH ETTİĞİ MARKA Otelcilik sektörünün en çok tercih ettiği marka olma özelliğini taşıyan Kale Kilit fuarda; lüks seri kartlı ve şifreli kilit serisi, elektronik dijital kasaları, şık tasarımlı elektronik kilitlerden oluşan modern serisi, dijital şifreli kasa, dokunmatik şifreli kilit, elektromanyetik kilit, kabin kilitleri, cam aksesuar, uzaktan kumanda, parmak okuyucu ve elektronik cam kapı kilidi gibi ürünlerini tanıttı.

HER İKİ OTELDEN BİRİNDE KALE ELEKTRONİK KARTLI KİLİT KULLANILIYOR Paydaşlarına hem ulusal hem de uluslararası bir ticaret platformu sunan Anfaş Otel Ekipmanları Fuarı’nda gördükleri büyük ilgiden memnun olduklarını ifade eden Kale Kilit yetkilileri şöyle konuştu: “Türkiye’de lüks segmentteki otellerin her ikisinden birinde, Kale Elektronik Kartlı Kilitler kullanılıyor. Otellere özel akıllı kilit uygulamalarımız, 365 gün 7/24 kesintisiz sunduğumuz hizmetimiz, şık tasarımlarımız ve teknolojik donanımımızla fark yaratarak kullanıcılarımızdan tam not alıyoruz. Özellikle otellere ve ofislere sunduğumuz üst düzey kontrol ve konfor sağlayan geniş ürün gamımızla, kullanıcılarımıza yönetilebilirlikle beraber, raporlama özelliği de sunuyoruz. Yeni yatırımlarımız, inovatif ürünlerimiz ve hizmet kalitemizle sektörün en önemli oyuncusu olmanın ve kullanıcılarımıza ‘güven’ vermenin gururunu yaşıyoruz.”

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 10 7


TEMİZLİK

Tesis Yönetim Derneği (TRFMA) kuruldu Tesis yönetim sektörünün önde gelen 15 firması bir araya gelerek, kısa adı TRFMA olan Tesis Yönetim Derneği’ni kurdu. Sektörün tanıtımı ve sorunlarının çözümü için harekete geçen TRFMA, ilk olarak mayıs ayında bir fuar ve konferans düzenleyecek. Tesis (Facility), kısaca insanların yaşadığı veya çalıştığı binalar, iş merkezleri, plazalar, siteler, rezidanslar, AVM’ler, fabrikalar, hastaneler, havaalanları, oteller, okullar vb. tüm mekanlar-

108 •

w >> Hizmetix ww ww w .. h h izm izm ee tix tix .com.tr .com.tr >> Hizmetix

dır. Tesis Yönetimi (Facility Management) ise, bu tesislerin sürdürülebilmesi ve geliştirilmesi için ‘insan, mekan, teknoloji ve süreçleri’ birleştiren, birden fazla disiplini kapsayan uzmanlık ve deneyim gerektiren yeni bir kavram, yeni bir meslek olarak tanımlanmaktadır. Son yıllarda hem dünyada, hem de ülkemizde giderek gelişen ve önem kazanan tesis yönetimi, sürekli büyüyen ve gelişen yapısıyla Türkiye’nin en fazla istihdam sağlayan sektörle-

rindendir. Sektörün ülkemizde tanıtılmasını ve geliştirilmesini sağlamak, sektörde yöneticilik yapan, yönetim hizmeti veren kişi ve kuruluşlara yardımcı olmak amacıyla sektörün önde gelen 15 tesis yönetim firması bir araya gelerek Tesis Yönetim Derneği’ni (TRFMA) kurdu. TRFMA’nın en önemli hedefleri; kentsel dönüşüm projelerinin, karma kullanımlı tesislerin, özel maksatlı tesislerin vb. yeni ve mevcut tüm basit ve karmaşık tesislerin yönetim süreci ile ilgili sorunlara çözümler üretilmesini, yönetimin ve yönetim hizmetlerinin geliştirilmesini sağlamak. Bu amaçla, TRFMA ilk faaliyet olarak tesis yönetim sektöründe yer alan firmaları, tedarikçileri ve diğer paydaşları buluşturacak. Demos Fuarcılık ile birlikte İstanbul Kongre Merkezinde 9-11 Mayıs 2018 tarihlerinde “FM EXPO İSTANBUL Tesis Yönetim Fuarı” ve “TRFMA Türkiye Tesis Yönetim Konferansı” düzenleyerek ilk organizasyonunu gerçekleştirmiş olacak.


TEMİZLİK

ATALIAN ile tesis yönetiminde tüm hizmetler tek elde! Kaliteli tesis yönetimi için gerekli olan bileşenler ve yönetim stratejileri nelerdir? Kaliteli bir tesis yönetimi için entegre tesis yönetimi hizmetleriyle yeni ve teknolojik çözümler üretilir, hayatı kolaylaştıracak modern yaşam alanları oluşturulur. Entegre tesis yönetimi, bir işletmenin faaliyetlerinin sürekliliğini sağlayan birçok parçadan insan, süreç, mekan ve teknoloji bileşenlerini kapsayan bir bütün elde etmek için uygulanan hizmetlerdir. Başka bir deyişle, bir tesisin uçtan uca bütün ihtiyaçlarını karşılamayı hedefler. Bu anlamda ATALIAN global bir entegre tesis yönetimi şirketi olarak çok önemli bir hizmeti tek elden sunabilecek uzmanlık, esneklik ve güçte bir firma olarak öne çıkmaktadır. Tesis yönetim alanında verilen hizmetler farklı yapılara göre değişkenlik gösteriyor mu? Elbette, binaların kullanım amaçlarına göre sunulan hizmetin kapsamı ve teknik bilgi becerisi farklılık göstermektedir. Tesis yönetim alanı dediğinizde çok geniş bir hizmet ağı, kapsamı ve buna bağlı olarak çok farklı sektörlerde hizmet sunma fırsatı ortaya çıkıyor. Dolayısıyla bu noktada doğru hizmeti etkin bir şekilde sunmak asıl amacımız oluyor.

ATALIAN bünyesinde yer alan uzman kadrolarla bu konularda tesis yönetim ve işletmecileri için doğru iş ortağı olmayı sürdürüyoruz. Örneğin yeni bir tesisin teknik tasarımında destek olmak, en uygun teknik çözümlerle tesisi kurmak, işletmek ve yönetmek konularında global gücümüzü yerel uzmanlık ve çözümlerle destekliyoruz. Hizmet sunduğumuz tüm sektörlerde yapılanmamızı müşterimizin ihtiyaçlarına göre planlıyoruz. Bir tesisin ihtiyaçları nasıl belirlenir? Otel, rezidans, AVM, hastane ya da konut olduğunda bu ihtiyaçların tespiti için neler yapılır? ATALIAN’ın tesis yönetim hizmetleri sunma anlayışı 4 aşamadan oluşmaktadır: Birinci aşama keşif ve fizibilite, ikinci aşama projelendirme, üçüncü aşama yönetim, dördüncü aşama ise denetim üzerine kuruludur. Bu 4 aşama her sektör için farklı ihtiyaçlar ve bilgiler gerektirir. Proje; otel, rezidans ya da konut olduğunda bizler için amaç, müşterimizin konfor seviyesinde herhangi bir düşüş yaşatmadan, değer katarak; verilen hizmetleri daha verimli ve daha az maliyetle bir adım ileriye götürmeye çalışmaktır. Anlaşılacağı üzere ihtiyaçları belirlerken aslında birçok sektör için kendi çekirdek işleri

ATALIAN Entegre Tesis Yönetimi Ceo’su Uğur Oktar, global bir entegre tesis yönetimi şirketi olarak tüm hizmetleri tek elden sunabilecek güçte bir firma olduklarını ifade etti. dışında kalan tüm işleri yaparak, işletmelerin kendi çekirdek işlerine odaklanmalarını sağlıyoruz. Bir yapının tesis yönetim hizmetleri veren bir şirket tarafından işletilmesinin yatırımcıya ve son kullanıcıya sağladığı avantajlar nelerdir? Herhangi bir tesisin tüm hizmetlerini tek elden vermek, ATALIAN’ın sahip olduğu uzman kadrosu ve yıllara dayanan tecrübesiyle ayrıştığı bir iş alanıdır. Bu noktada belirtmemiz gereken bir nokta da verimlilik. Yatırımcılarla birlikte yönetim

şirketleri için çok önemli olan enerji maliyetlerini düşürmek için uzmanlık çözümlerinin tek elden ve uzman kadrolarla verilmesi bu hizmetlerin entegre bir biçimde temizlik ve güvenlik hizmetleriyle desteklenmesiyle birlikte hem yönetsel ve organizasyonel olarak işletmeleri rahatlatıyor, hem de işletmelerin öz kaynaklarını sadece kendi asıl işlerinde kullanabilmeleri için fırsat sunmuş oluyoruz. Son kullanıcı ise aldığı hizmetler de kalitenin etkisini kolaylıkla fark edebiliyor ve aldığı hizmetin keyfini sürebiliyor.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 10 9


TEMİZLİK

“Firmaya

özel

çözümler sunuyoruz”

Personel eğitimlerinin sürekliliğinin kaliteli tesis yönetimi için önemli olduğuna değinen SitePlus Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Coşkun, “23 yıldır şirket politikası olarak benimsediğimiz müşteri memnuniyeti politikamız ve çözüm odaklı yaklaşımımız, tesis yönetimindeki stratejimizin temel taşlarını oluşturuyor” dedi.

110 •

w w w . h izm e tix .com.tr >> Hizmetix

S

ite Plus hakkında kısaca bilgi verir misiniz? 1995 yılından bu yana sektörde hizmet veriyoruz. Amacımız; müşterilerimizin iş yükünü hafifletip, onların kendi alanlarında yoğunlaşmasını sağlamak. Bugün, 4 bin personelimizle birlikte kritik enerji alt yapı tesisleri, endüstri kuruluşları, üniversite kampüsleri, şehir hastaneleri, iş kuleleri ve konut siteleri, alışveriş merkezleri, oteller, spor ve eğlence tesisleri, perakende zincirleri gibi birçok faaliyet alanında Özel Güvenlik Hizmetleri, Temizlik Hizmetleri, Entegre Tesis Hizmetleri, Site ve Kule Yönetimi Hizmetleri, Çamaşırhane Hizmetleri, Peyzaj ve Yeşil Alan Bakım Hizmetleri, Yerinde Yemek Üretimi Hizmeti, Teknik Bakım ve Destek Hizmetleri vermekteyiz. Kaliteli tesis yönetimi için gerekli olan bileşenler ve yönetim stratejileri nelerdir? Siteplus olarak en çok dikkat ettiğimiz şey, öncelikli olarak işe uygun doğru ve mesleki yeterliliğe sahip eğitimli personel seçimi. Bir diğer önceliğimiz ise eğitim ve denetim departmanımız ile gerçekleştirilen personel eğitimlerinin sürekliliği ve planlı/plansız olarak operasyonun sık periyodlarla denetlenmesidir. Bunlarla birlikte, 23 yıldır şirket politikası olarak benimsediğimiz müşteri memnuniyeti politikamız ve çözüm odaklı yaklaşımımız SitePlus olarak tesis yönetimindeki stratejimizin temel taşlarını oluşturuyor. Tesis yönetim alanında verilen hizmetler farklı yapılara göre değişkenlik gösteriyor mu? Elbette ki her yapının, örneğin; AVM, hastane, fabrikalar gibi farklı kurumların ihtiyaçları ve beklentileri farklılık gösterir. Bunun farkında olarak bizler her kurumun ihtiyaçları doğrultusunda farklı hizmetler üreterek, onların taleplerini karşılı-

yoruz ve hatta bu talepleri müşteriden önce öngörüp bu doğrultuda hizmet veriyoruz. Bu sebeple operasyon ekibimizle birlikte müşteri talepleriyle onların farklılık gösteren ihtiyaçları doğrultusunda sektöre ve hatta firmaya özel çözümler sunuyoruz. Bir tesisin ihtiyaçları nasıl belirlenir? Otel, rezidans, AVM, hastane ya da konut olduğunda bu ihtiyaçların tespiti için neler yapılır? Müşteri ihtiyaç ve beklentilerinin hızlı, kaliteli ve uygun bir fiyatla karşılanabilmesi için organizasyonun bütün süreçlerinin uyum ile çalışması, süreçler arasında bilgi akışının verimli hale getirilmesi çok önemlidir. Bu doğrultuda operasyon ekibimiz tesiste ihtiyaç duyulan hizmetlerin belirlenmesi için öncelikle hizmet verilecek alanda fizibilite çalışmaları yapar. Bu çalışma sonucu personel, makine-ekipmanteçhizat-malzeme vb. tüm ihtiyaçlar belirlenir ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda hizmet rotası oluşturulur.

Bir yapının tesis yönetim hizmetleri veren bir şirket tarafından işletilmesinin yatırımcıya ve son kullanıcıya sağladığı avantajlar nelerdir? Hizmet sektöründe hız, kalite, yaratıcılık ve olabildiğince düşük maliyet en önemli kriterlerdir. Yatırımcılar için işinin ehli bir şirket ile çalışmak, gereksiz tüm maliyetlerin elimine edilerek, ihtiyaç duyulan hizmetlerin kalitesinin yüksek olmasına ve verimliliğin artırılmasına olanak sağlayacaktır. Bu sayede son kullanıcıların beklentileri karşılanacak ve memnuniyetleri artacaktır. Ayrıca yönetim anlayışında “Toplam Kalite Yönetimi’ni ilke edinmiş bir şirket ile çalışmak, yatırımcı ve son kullanıcıların istek ve beklentilerinin yerinde, zamanında ve eksiksiz karşılanmasını sağlayacaktır.


BİLİŞİM

ERP hızlı ve hatasız

çalışma ortamları yaratıyor Logo Yazılım İcra Kurulu Üyesi Akın Sertcan, Kurumsal Kaynak Planlaması (ERP) ile bir işletmenin tüm iş süreçlerinin entegre bir yapıda yönetildiğini söyledi: “Değişen koşullar ve buna bağlı olarak sürekli değişen talepleri karşılayabilmek için şirketlerin hızlı ve esnek yanıtlar üretmesi ve bu değişikliklere ayak uydurması için ERP yazılımları vazgeçilmez bir araç.”

ERP (Enterprise Resource Planning - Kurumsal Kaynak Planlaması) çözümleriniz hakkında bizlere bilgi verir misiniz? ERP çözümlerimiz, rekabet odaklı kurumların yerel ve uluslararası standartlara uyum sağlamasını kolaylaştırırken, güncel mevzuatlarla gündeme gelen değişiklikler için de hazır bir altyapı sunuyor. Logo ERP çözümleri, muhasebe ve finans yönetimi, üretim yönetimi, malzeme yönetimi, bütçe yönetimi, proje yönetimi, bakım yönetimi, varlık yönetimi, satın alma yönetimi, talep yönetimi, tedarik zinciri yönetimi, müşteri ilişkileri yönetimi, dış ticaret, iş analitiği ve insan kaynakları gibi bir işletmenin sahip olabileceği tüm fonksiyonları yönetme becerisine sahip. Tüm kurumsal bilgi, işlem ve süreçlerin önceden tanımlanmış standartlar çerçevesinde, güvenli bir platforma taşınmasını, yönetilmesini ve denetlen-

mesini sağlayan ERP çözümlerimiz orta ve büyük ölçekli, ticaret, hizmet gibi alanlarda faaliyet gösteren işletmelerin ihtiyaçlarını esas alıyor. ERP sisteminin verimliliğe etkisi nedir, firmaların ERP’yi seçmesi için sistemin öneminden kısaca bahseder misiniz? ERP seçimi sadece bir bilişim teknolojileri projesi değil; risk değerlendirmesinin, fayda-maliyet analizlerinin yapıldığı, uygulama ve performans hedeflerinin belirlendiği geniş kap-

samlı ve çok partili bir proje olarak ele alınmalı. ERP seçiminin ardından ERP’yi uygulayacak firmanın seçimi de aynı derecede önemli. İş ortağı seçiminde en az implementasyon maliyetleri kadar; projeye atanacak danışman kadrosunun kıdem ve yetkinlikleri, eşdeğer danışmanların sayısı, implementasyon metodolojileri, başarı hikayeleri ve projenin kapsamına bağlı olarak finansal durumu da mutlaka değerlendirilmeli. Doğru ERP ve iş ortağı seçimine ek olarak; proje hedeflerini gerçekleştirmeye odaklı, değişim yönetimi uygulamalarını kapsayan bir implementasyon yönetiminin de kritik olduğu unutulmamalı. ERP seçim sürecindeki firmalara tavsiyeleriniz nelerdir? Bir işletmenin tüm iş süreçlerinin entegre bir yapıda yönetilmesi anlamına gelen ERP çözümleri, şirketlerin kurumsal yeteneklerini, verimliliklerini artıran ve kurumlara rekabet avantajı sağlayan temel bir sistem olarak karşımıza çıkıyor. Değişen koşullar ve buna bağlı olarak sürekli değişen talepleri karşılayabilmek için şirketlerin hızlı ve esnek yanıtlar üretmesi ve bu değişikliklere ayak uydurması için ERP yazılımları vazgeçilmez bir araç. ERP uygulamalarında üretimden satışa, finanstan dağıtıma tüm süreçleri ortak bir altyapı üzerinde bütünleştiren şirketler, değişken pazar koşullarına hızla uyum sağlayabilme avantajı elde ederken, hızlı ve hatasız bir çalışma ortamı da yaratıyor. Aynı zamanda e-ortama aktarılan iş süreçleri ile zamandan, fazla mesailerden, insan kaynaklı hatalardan ve stok fazlası gibi pek çok maliyetten tasarruf sağlanıyor.

Türkiye’deki ERP sektörünün gidişatı hakkında neler düşünüyorsunuz? Bilişim teknolojileri, artık stratejik rekabet unsuru haline geldi. Uzun yıllardır yazılım ve servisler bireysel tarafta büyüyüp gelişirken, son yıllarda kurumsal tarafa da sıçradığını belirtmekte fayda var. Özellikle üretim/imalat (otomotiv, makina, elektronik, dayanıklı tüketim), hizmet (lojistik, dağıtım), inşaat/taahhüt sektörlerinde, ERP sistemlerine olan ilgi ve kullanımda büyük bir artış olduğunu söylemek mümkün. Logo Yazılım olarak, teknoloji trendlerini en hızlı şekilde ürünlerimize adapte ediyor, Ar-Ge yatırımlarımız ile yazılım alanındaki gelişimlere de öncülük ediyoruz.

Hizmetix >> www.hizmetix.com.tr

• 11 1


BİLİŞİM

KOBİ’lerin e-ticaret operasyonu hızlanacak IdeaSoft ve Paraşüt, KOBİ’lerin e-ticaret satışlarını kolayca muhasebeleştirebilecekleri bir iş birliğine imza attı.

Seyhun Özkara (İdeaSoft) Türkiye’nin lider e-ticaret altyapı sağlayıcısı IdeaSoft ile ön muhasebe programı Paraşüt, küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) e-ticaret operasyonlarını hızlandıracak bir iş birliğine imza attı. Bu kapsamda gerçekleştirilen entegrasyon sayesinde, e-ticaret yatırımı yaparak ürünlerini internet üzerinden satmak isteyen KOBİ’ler; site kurma ve ön muhasebe yönetimi gibi işlemleri tek bir platform üzerinden kolayca yapabilecek. Böylece KOBİ’lerin e-ticaret sitelerine gelen tüm siparişlerin yanı sıra müşteri, ürün ve fatura bilgileri, Paraşüt hesabına otomatik aktarılırken e-ticaret satışları da çok daha kolay muhasebeleştirilecek. IdeaSoft Kurucu Ortağı Seyhun Özkara, “Kurulduğumuz günden bu yana KOBİ’lerin dijitalleşmesi ve gelişimi için çalışıyoruz. Bu anlamda büyüyen Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan KOBİ’leri destekleyen pek çok farklı inovatif çalışmayı hayata geçiriyoruz. Bugün, onların işini kolaylaştırmak, satışlarını artırmak ve katma değer sağlamak adına yaptığımız çalışmalara Paraşüt ile yeni bir soluk kazandırdık. E-ticaret süreçlerinde ‘muhasebe yönetimi’, KOBİ’lerin hayatını kolaylaştıracak en önemli konulardan biri… Bu anlamda Paraşüt ile gerçekleştirdiğimiz iş ortaklığı ile KOBİ’lerin tek tıkla e-ticaret

112 •

w w w . h iz m etix.com.tr >> Hizmetix

satışlarını faturalama, e-fatura veya e-arşiv gibi tüm süreçlerini kolayca yönetebilmelerini sağlıyoruz. Böylece daha az zaman ve emekle daha hızlı iş ve süreç yönetimi yapılabilmesine imkan tanıyoruz. Bu zamana kadar müşterilerimize bütünleşik bir hizmet sunabilmek adına pek çok iş ortaklığı gerçekleştirdik. Bundan sonra da bu gibi değerli iş birliklerimiz sürecek” dedi. Paraşüt Kurucu Ortağı Sean Yu ise “Türkiye’de e-ticaret sektörü hızla büyüyor. Kendi web sitesini kurup e-ticarete adım atan KOBİ’lerin sayısı da her geçen gün artıyor. Bu kapsamda işlerini hızla büyüten KOBİ’lerin operasyonel ihtiyaçları, öncelikler arasında en üst sıraya çıkıyor. Gerçekleştirdiğimiz iş birliği de söz konusu ihtiyaçlara çözüm sunarak e-ticaret sektörünün ön muhasebe alanındaki iş yönetimini ve takibini daha kolay hale getirecek. Paraşüt, artık sadece bir ön muhasebe programı değil, bir işletme sahibinin hem finansal işlemlerini yapabildiği hem de tüm iş süreçlerini yönetebildiği bir platform olma yolunda ilerliyor. Bu hedefimize, e-ticaret yazılımı sektöründe 10 yılı aşkın süredir hizmet veren IdeaSoft ile gerçekleştirdiğimiz entegrasyonla bir adım daha yaklaştık. Bize gelen talepleri ve farklı iş birliklerini değerlendirip en geniş kitleyi etkileyecek olanlara öncelik veren bir sıralama yaptık ve geliştirme sürecimize dahil ettik. Bu plan doğrultusunda 2018 yılında kullanıcılarımızı birçok yenilikle buluşturmak için var gücümüzle çalışıyoruz” dedi.

Sean Yu (Paraşüt)






Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.