Mall Report Ağustos 2019

Page 1




İmtiyaz Sahibi Metin Tahnal Genel Yayın Yönetmeni Turgut Tahnal Editör Ece Kırdudu haber@mallreport.com.tr Görsel Yönetmen Cihan Albay Reklam Müdürü Fisun Dilek Reklam ve Pazarlama Uzmanı İkbal Demirok Öznur Yılmaz Elif Sayın Gür İngiltere Sorumlusu: Suzan Doğan Ankara Sorumlusu: M. Serdar Burkan Katkıda Bulunanlar Engin Yıldırım, Pelin Baruh Abone Semiha Kale abone@demircanmedya.com.tr Baskı Kültür Sanat Basımevi Rek. ve Org. San. Tic. Ltd. Şti. Yönetim Merkezi Beşyol Mahallesi İnönü Caddesi No: 18 Kat: 4/8 Sefaköy - K.Çekmece İstanbul T: 0212 451 51 60 - 63 F: 0212 451 51 64 info@mallreport.com.tr www.mallreport.com.tr www.demircanmedya.com.tr

Yayın Türü Yerel süreli yayın. Her hakkı saklıdır. Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan kaynak belirtmeden tam veya özet alıntı yapılamaz. Basılan ilanların sorumluluğu ilan verene, makalelerin sorumluluğu yazarlarına aittir. ISSN 1307 66 47

4

EDİTÖR

KÜNYE

Demircan Reklam Ajansı Yayıncılık ve Matbaa Hiz. San. Tic. Ltd. Şti Adına

EDİTÖR

Y

az dönemini noktaladığımız yeni sayımızdan tüm okuyucularımıza merhabalar,

Yaz mevsimi hızlı bir şekilde geçti. Sonbahara, sektörün daha aktif olduğu zamanlara sayılı günler kaldı diyebiliriz. Bu sayımızda AVM ve perakende sektörüne yönelik birçok özel röportaja ve dosya konusuna yer vererek siz okuyucularımızın dikkatini çekeceğimizi düşünüyorum.

MARKALARA DEĞER KATAN KADINLAR

Kadın yöneticiler ve personeller markaya kattıkları değer kadar, kadının toplumdaki konumuyla ilgili üstlendikleri “rol model” sorumluluklarıyla da öne çıkıyor. Gerek yönetim ve liderlik anlayışları gerek başarılarıyla adından söz ettiren kadınlar toplumdaki yerleşik “kadın-erkek eşitsizliğini” de tabiri caizse bozguna uğratıyor. Markalara değer katan kadınlar konusunu ele aldığımız bu sayıda kadın yöneticilerin yönetim sistemleri, kadın istihdamına gösterdikleri önem… gibi merak edilenleri öğrendik.

AVRUPA VE TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK KARMA PROJESİ

KUMSmall Factory, içerisinde bulunan AVM, iş merkezleri, otel, eğlence merkezleri ile mobilyadan dekorasyona, modadan yemeiçmeye, spordan eğlenceye kadar ziyaretçilerine eşsiz bir alışveriş deneyimi sunacak. Proje, Avrupa’da bir ilke imza atarak klasik alışveriş merkezi ile mobilya ve dekorasyon konseptini bir araya getirecek. Yönetim ve kiralaması GLA Gayrimenkul Yönetim Kiralama ve Danışmanlık tarafından yapılacak olan ve 29 Ekim’de kapılarını açacak olan KUMSmall Factory yeni sayımızın kapak konuğu oldu. İlginizi çekecek daha birçok konu başlığını Mall Report ağustos sayısında bulabilirsiniz. İyi okumalar,

İmtiyaz Sahibi

Metin Tahnal



bu ay

ÖNE ÇIKANLAR

14 SİNAN ÖNCEL: MARKALARIMIZ TL’YE GEÇİŞTEN MEMNUN ORTAK ALAN GİDERLERİNDE ŞEFFAFLIK İSTİYOR

8

ONLINE ALIŞVERİŞTE MÜŞTERİ YORUMLARI ÖNEMSENİYOR

50 GAMZE CİZRELİ: KADIN SOSYAL HAYATTA YERİNİ ALARAK GELECEĞİ AYDINLATMALI

13

10 / TEMASSIZ ÖDEMELERE İLGİ VE GÜVEN ARTIYOR

TÜKETİCİYİ HACKER’DAN ÇOK PERAKENDECİ KORKUTUYOR

18 / KOTON TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ HAREKETİ BAŞLATTI 63 / HOT DÖNER LEZZETİNİ DİYARBAKIR’DA SEVENLERİ İLE BULUŞTURDU 66 / DOYUYO! TÜRKİYE GENELİNDE BÜYÜMEYİ HEDEFLİYOR 89 / HIZLI, KOLAY, AKILLI ALIŞVERİŞİN ADRESİ SHOPI

20 İREM TÜR: KADINLARI ÜST YÖNETİM POZİSYONLARINA KAZANDIRMAYI HEDEFLİYORUZ

6

44

AVRUPA VE TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK KARMA PROJESİ AÇILIYOR

80 HÜSEYİN ERİM: ENTEGRE GÜVENLİK ÇÖZÜMLERİ İLE MALİYET AVANTAJI

96

AMERİKA’NIN GÖRENLERİ HAYRAN BIRAKAN PARKI: YELLOWSTONE ULUSAL PARKI



A R A Ş T I R M A

MODA ALIŞVERİŞLERİNDE ONLINE KANALLARI TERCİH EDEN HER 2 KİŞİDEN BİRİ, ONLINE ALIŞVERİŞTE EN ÇOK DİĞER KULLANICILARIN YORUM VE GÖRÜŞLERİNİ ÖNEMSİYOR.

ONLINE ALIŞVERİŞTE

MÜŞTERİ YORUMLARI ÖNEMSENİYOR Türkiye’nin en çok ziyaret edilen moda arama motoru glami.com.tr, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 7 Avrupa ülkesinde yapılan araştırma sonuçlarını açıkladı. Sonuçlara göre, her geçen yıl moda alışverişlerinde online’nin payı artarken beklentiler de değişiyor. Tüketicilerin beklentilerini anlamak üzere GLAMI tarafından Türkiye’deki 6097 kullanıcı ile ikincisi gerçekleştirilen GLAMI Fashion (Re)search 2019 isimli araştırmaya katılan her 2 kişiden biri diğer kullanıcıların görüş ve yorumlarını görmek istiyor. Ankete katılanların online alışverişten

8

diğer beklentilerinde ise kişiselleştirilmiş beden ve stil önerileri (yüzde 37) ile dünya çapında da son dönemde trend olan fotoğrafla arama (yüzde 18) özelliği öne çıkıyor. Elbise ve ayakkabıların üretim yerleri hakkında yeterli bilgi (yüzde 10), ürünlerin video görüntüleri (yüzde 9,9) ve Chatbot (yüzde 8,2) online alışverişte beklenen diğer unsurlar arasında yer alıyor.

ONLINE ALIŞVERİŞE İLGİ FAZLA Türkiye’de, online ve fiziksel mağaza arasındaki farkın gün geçtikçe azaldığına değinen GLAMI Türkiye İletişim ve Marka Müdürü Melike Huska, “Ülkemizdeki tüketicilerin yüz-

de 43’ü moda alışverişlerini online kanallar üzerinden gerçekleştirmeyi tercih ediyor. Fiyat ve indirimler, alışverişle ilgili satın alma kararlarını etkilerken, tüketiciler daha az zaman alan ve seçenek açısından zengin alternatifler sunan online alışverişe her zamankinden daha fazla ilgi gösteriyor. Bu durumun Türkiye'deki moda sektörü alışveriş dinamiklerini doğrudan etkilediğini görüyoruz. Biz de hem sektörün gelişimi hem de tüketicilerin ihtiyaçlarına karşılık verebilmek için GLAMI’de 10 binin üzerinde marka 1,5 milyondan fazla ürün sunmanın yanı sıra diğer markaların indirimlerini keşfedip karşılaştırma imkanı veriyoruz.” dedi.



ARAŞTIRMA TEMASSIZ ÖDEMELERE İLGİ VE GÜVEN ARTIYOR TÜRKİYE'DE KART KULLANICILARININ TEMASSIZ ÖDEMELERE DUYDUĞU İLGİ VE GÜVEN HER GEÇEN GÜN ARTIYOR. ŞİFRESİZ OLARAK YAPILABİLEN TEMASSIZ ÖDEME İŞLEMLERİNİN LİMİTİ 1 AĞUSTOS’TAN İTİBAREN 90 TL’DEN 120 TL’YE ÇIKARTILDI. Ödemelerin çok daha hızlı ve kolay yapılmasına olanak sağlayan temassız ödemelere gösterilen ilgi ve güven giderek artıyor. 1 Ağustos 2019 itibarıyla alışverişlerde kartlar ve mobil cihazlarla yapılan temassız ödemeler 120 TL’ye kadar şifresiz, bu tutar üzerinde ise şifreli olarak yapılabiliyor.

ULAŞIM İLE AKARYAKIT SEKTÖRLERİNDE TEMASSIZ İŞLEM ADEDİ ARTTI Son 1 yılda en çok temassız işlem yapılan sektörleri paylaşan BKM Genel Müdür Yardımcısı Celal Cündoğlu, “En çok temassız işlem yapılan sektörler sırasıyla market, yemek, gıda, ulaşım ve akaryakıt. Geçen yıl özellikle ulaşım ve akaryakıt sektörlerinde temassız işlem adetlerinin arttığını ve böylelikle bu iki sektörün en çok temassız işlem yapılan ilk beş sektör arasında yerlerini aldığını gözlemliyoruz. Özellikle 120 TL altı şifresiz yapılabilen temassız ödemeler ile kart kullanıcılarının ve iş yerlerinin ödeme süreçleri çok daha hızlı ve kolay hale gelecek. Limitin yükseltilmesi, kullanıcıların hayatını daha da kolaylaştıracak ve market alışverişi gibi küçük ölçekli harcamalarda kullanılan temassız ödeme özelliğinin diğer sektörlere de yayılması sağlanacak.” dedi.

GÜNLÜK TEMASSIZ İŞLEM ADEDİ 1 MİLYONU GEÇTİ BKM Genel Müdür Yardımcısı Celal Cündoğlu, temassız ödemelere dair dikkat çeken farklı verileri de paylaştı. “Mart 2019’da ay sonu itibarıyla günlük 1 milyon seviyesinde

10

olan temassız işlem adedi yüzde 30 artışla haziran sonunda 1,3 milyon adede, aylık temassız işlem cirosu da yüzde 26 artışla 1,3 milyar TL’ye ulaştı. 3 ay gibi kısa bir sürede gözlemlenen bu artışlar, kart kullanıcılarının ve iş yerlerinin temassız ödemelere olan güveninin her geçen gün arttığının önemli bir göstergesidir. Ayrıca nakit ile yapılan ödemeler ortalama 16 saniye, temassız kartlarla yapılan ödemeler ise 9 saniye sürüyor. Dolayısıyla temassız ödemeler hız açısından sunduğu avantaj nedeniyle de kart kullanıcıları ve iş yerleri tarafından tercih ediliyor.” diye konuştu.

HER 10 KREDİ KARTI İŞLEMİNDEN 1’İ TEMASSIZ BKM verilerine göre cüzdanımızdaki her 2 kredi kartından 1’i temassız özelliği taşıyor. Bu verinin alışverişlere de yansıdığı gözlemleniyor. Buna göre yüz yüze yapılan her 10 kredi kartı işleminden yaklaşık 1’i temassız olarak gerçekleştiriliyor. İş yerlerinin de temassız ödemelere olan ilgisi artıyor. Haziran 2019 verilerine

göre her 5 iş yerinin 3’ünde temassız ödeme kabul edilebiliyor.

1,2 MİLYON KEZ MOBİL TEMASSIZ İŞLEM YAPILDI Sadece kartlarla değil, mobil cihazlarla yapılan temassız işlem adedinde de artış gözlemleniyor. BKM verileri 2019 yılının ilk 6 ayında 1,2 milyon adet mobil temassız işlem yapıldığını, bu rakamın geçen senenin aynı dönemine göre 2 kat arttığını gösteriyor. Bu yılın başından bu yana mobil cihazlarla temassız olarak yapılan alışveriş tutarının ise 52 milyon TL’yi geçtiği görülüyor.



ARAŞTIRMA TÜKETİCİYİ HACKER’DAN ÇOK PERAKENDECİ KORKUTUYOR

K

PMG'nin hazırladığı Tüketici Kaybı Barometresi araştırması, tüketicilerin son yıllarda yaşanan kişisel veri ihlallerinden ötürü, perakende firmalarına olan güvenlerinin sarsıldığını ortaya koydu.

Araştırmaya katılan tüketicilerin yüzde 71'i, kişisel verilerinin bilgisayar korsanları tarafından çalınmasından çok, perakende firmalarınca kötüye kullanılmasından endişe ettiklerini belirtti. Katılımcıların yüzde 45’i, online perakende firmalarından, kişisel bilgilerini saklamalarını ve başkalarıyla paylaşmamalarını beklediğini söyledi. Yine katılımcıların yüzde 34’ü, kişisel bilgilerinin saklanması ve üçüncü partilerle paylaşılması konusunda kontrol kendilerinde olduğu sürece, kişiselleştirilmiş alışveriş konusunda herhangi bir endişeleri bulunmadığını kaydetti. Araştırmaya göre tüketiciler en fazla (yüzde 48) perakende firmaları tarafından coğrafi konumlarının takip edilmesinden rahatsız.

RİSK TAŞIYOR

KPMG'NİN HAZIRLADIĞI TÜKETİCİ KAYBI BAROMETRESİ ARAŞTIRMASI, TÜKETİCİLERİN KİŞİSEL VERİLERİNİN BİLGİSAYAR KORSANLARINCA ÇALINMASINDAN ÇOK, PERAKENDE FİRMALARI TARAFINDAN KÖTÜYE KULLANILMASINDAN ENDİŞE ETTİĞİNİ GÖSTERİYOR. 12

KPMG Türkiye Tüketici Ürünleri ve Perakende Sektör Lideri Emrah Akın, perakende firmalarının günümüzde müşterilerinin kişisel verilerini, hizmetlerini geliştirmek adına yoğun şekilde kullandıklarını, ancak bu durumun müşterilere karşı büyük bir sorumluluk da doğurduğunu vurguladı. Akın, “Perakendeciler, müşteri güvenini kaybetmemek için kişisel verilerin korunması ve kullanılması konularında son derece şeffaf olmalı. Bu noktada müşterilere, kişisel verileri üzerinde kapsamlı bir kontrol yetkisi tanınmalı.” diye konuştu.


ARAŞTIRMA

OTOMOBİLLERİN GÜVENLİĞİ Tüketicilerin yüzde 56'sı, otomobillerinin hacklenmesinden endişe duyduğunu söylüyor. Yüzde 73'ü gelecek 5 yıl içerisinde araçlarının hacklenmesinden korkuyor. Araştırma müşterilerin, araçların siber güvenliği konusunda üreticilerden beklenti içerisinde olduklarını gösteriyor.

TEHDİT DEĞİL FIRSAT

Müşteri ihtiyaçları ve beklentilerinin firmaların dijital dönüşümlerine yön verdiğini kaydeden Akın, "Teknolojinin gelişmesiyle birlikte tüketicilerin dijital ürün ve hizmetlerin nasıl sunulduğuna ilişkin beklentileri de yükseliyor. Güvenlik de müşterilerin dijital deneyimlerinin önemli bir parçası." dedi.

ÖNCELİKLERİ FARKLI Araştırmaya göre tüketicilerle bilgi güvenliği şefleri arasında siber güvenlik konusunda farklı görüşler mevcut. Müşterilerin yüzde 42'sinin önceliği olası bir siber saldırı sonrasında tüm kayıplarının karşılanması. Güvenlik şeflerinin önceliği ise, siber saldırıdan etkilenen tüm taraflardan özür dilenmesi (yüzde 47) ve bilgi güvenliği ekibine direkt bir iletişim hattı kurulması (yüzde 47). Siber saldırı mağduru müşterilerin kayıplarının karşılanması güvenlik şeflerinin sadece yüzde 42'sinin önceliği.

UYGULAMALAR VE Wİ-Fİ RİSKLİ

ğini düşünüyor. Buna karşın sadece yüzde 35'i, bu tür cihazlarda hassas bilgilerini kısıtlı şekilde kullanıyor ve güvenliği artırılmış cihazlar için daha fazla para vermeyi kabul ediyor.

FİNANSAL HİZMETLER Katılımcıların yarıya yakını (yüzde 48) finans kuruluşlarının, bankacılık için kullanılan mobil cihazların güvenliği konusunda tam ya da eşit sorumluluğa sahip olması gerektiğini düşünüyor.

KPMG Türkiye’den Tüketici Ürünleri ve Perakende Sektör Lideri Emrah Akın, günümüzde siber tehditlerin nitelik ve nicelik açısından çok hızlı büyüdüğünü, buna karşın firmaların artan veri güvenliği standartlarını karşılamakta yeterince hızlı davranamadığını vurguladı. Akın, “Siber güvenlik artık basit bir IT ya da risk fonksiyonu olarak görülmemeli. Aynı zamanda şirketlerin büyümesi anlamında da bir fırsat. Bu alanda yatırım yapan firmalar daha çok müşterinin güvenini kazanabilir.” dedi.

Araştırmaya göre tüketicilerin kişisel bilgilerinin gizliliği açısından en riskli bulduğu teknolojilerin başında aplikasyonları (yüzde 78) ve Wi-Fi (yüzde 74) geliyor. Bunların nesnelerin interneti (yüzde 69), bulut (yüzde 67) ve otomobiller (yüzde 56) takip ediyor. Katılımcıların yüzde 75'i mobil cihazlar ve uygulamalar tarafından toplanan kişisel verilerinin çalınacağından ya da kötüye kullanılacağından endişeli.

BULUT TEKNOLOJİSİ Tüketicilerin yüzde 75'i bulut teknolojisi ve bağlantılı cihazlara korsan saldırılara karşı ek güvenlik getirilmesi gerekti-

13


PERAKENDE AVM

MARKALARIMIZ TL’YE GEÇİŞTEN MEMNUN ORTAK ALAN GİDERLERİNDE ŞEFFAFLIK İSTİYOR ANKETLE ORTAK ALAN GİDERLERİ VE TAZMİNATSIZ ERKEN ÇIKIŞ KONUSUNDA BMD MARKALARIN TAM DESTEK VERDİĞİNİ BİLDİREN SİNAN ÖNCEL, “ÜYELERİMİZİN YÜZDE 100’E YAKINININ ŞİKÂYETÇİ OLDUĞU BU İKİ SORUNA ‘ADİL TİCARET İLKESİ’ ÇERÇEVESİNDE ÇÖZÜM BULACAĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM.” DEDİ. Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, kiralamada TL’ye geçiş, AVM’lerde ortak alan giderleri ve tazminatsız erken çıkış konusunda Türkiye’nin önde gelen 381 markasının örnekleme yoluyla nabzını tuttukları anketin sonuçlarını açıkladı. Ankete katılan markaların yüzde 87’sinin kiralamada TL’ye geçişten memnun olduğunu bildiren Öncel, yüzde 98’inin ise AVM’lerde ortak alan giderlerinin şeffaf ve adil olmamasından şikâyet ettiğini vurguladı. Sinan Öncel, markaların yüzde 96’sının da 3 veya 6 ay önceden haber verilmek koşulu ile tazminatsız erken çıkış hakkı istediklerinin altını çizdi.

TAZMİNATSIZ ERKEN ÇIKIŞ OLURSA MARKALAR DAHA ÇOK MAĞAZA AÇABİLECEK “Dövizle kiralama yıllardır markalarımızın en büyük sorunuydu. Hatırlanacağı üzere BMD’nin yoğun çabaları sonucunda 2018’in son çeyreğinde Cumhurbaşkanlığı kararı ile kiralamada TL’ye geçildi. Ankette üyelerimize ilk olarak bu kararla ilgili görüşlerini sorduk. Cevap verenlerin yüzde 87’si karar için ‘olumlu, artık çok daha rahat kiralama kararı alıyoruz’ derken, yüzde 13’ü ‘dövizle kiralama koşulları daha iyiydi’ şeklinde görüş bildirdi. İkinci sorumuz AVM’lerdeki ortak alan giderleri ile ilgiliydi. Katılımcılardan yüzde 98,1’i soruya ‘ortak alan giderleri şeffaflıktan ve adil olmaktan uzak’ yanıtını verirken, sadece yüzde 1,9’u ‘şeffaf ve memnun’ olduğunu bildirdi. Üyelerimize son olarak 3 veya 6 ay önceden bildirmek koşulu ile tazminatsız erken çıkış konusundaki görüşlerini de sorduk. Cevap verenlerin yüzde 96,3’ü ‘Tazminatsız erken çıkış imkânı olsa daha çok mağaza açabilirim, AVM’ler daha çabuk kiracı bulur’ şeklinde görüş bildirdi. Katılımcıların sadece yüzde 3,7’si ‘koşullar aleyhine de gelişse kiracı sözleşme sonunu beklemeli’ yanıtını verdi.

14

ORTAK ALAN GİDERLERİNDE AÇIKLANAMAYAN VE CEVAPSIZ KALAN TUTARSIZLIKLAR VAR Ortak alan giderlerinde şeffaflık ve tazminatsız erken çıkış konusundaki taleplerini çözüm bulunana kadar ısrarla gündemde tutacaklarını vurgulayan Öncel, sözlerini şöyle noktaladı: “Dövizle kiralamanın belirsizliklerinden kurtulan markalarımız, verimlilik temelinde büyümek ve zarar eden mağazalarını kapatarak yola devam etmek istiyor. Ancak geçmiş yıllarda yapılan bazı kontratlardaki erken fesih durumunda yüksek tazminat maddeleri markalarımızın elini kolunu bağlamaya devam ediyor. AYD Yönetimi geçen yıl eylül ayında ‘üç ay önceden bildirilmesi kaydı ile perakendeciye tazminatsız çıkış hakkı’ verme kararı almıştı. Aradan 9 ay geçtiği halde bazı AVM’ler kararın gereğini yerine getirmedi. Kontratlardaki yüksek tazminat maddeleri ile markalarımız adeta rehin tutuluyor. Bu konuyla ilgili yasal düzenleme talebimiz devam ediyor. Ortak alan giderlerinde de kontrol edilemeyen tutarsızlıklar var. AVM’lerin önemli bir kısmı bilgi verme konusunda isteksiz davranıyor. Üyelerimizin yüzde yüze yakınının şikâyetçi olduğu bu iki soruna AYD’nin yeni yönetimiyle ‘adil ticaret ilkesi’ çerçevesinde çözüm bulacağımızdan şüphemiz yok.”

Kiralamada TL’ye geçişten 9 ay sonra markaların değerlendirme ve beklentileri



PERAKENDE AVM

ALP ALKAŞ PERAKENDE GAYRİMENKUL MERKEZİ

2019 EĞİTİM YILI MEZUNLARINI VERDİ PERAKENDE VE TİCARİ GAYRİMENKUL SEKTÖRÜNE NİTELİKLİ ÇALIŞANLAR YETİŞTİRMEK AMACIYLA KURULAN ALP ALKAŞ PERAKENDE GAYRİMENKUL MERKEZİ’NİN SERTİFİKA PROGRAMI BAŞARIYLA TAMAMLANDI. PERAKENDEYE YÖNELİK BİRÇOK KONUYA DEĞİNİLDİ

Avi Alkaş

6. Perakende ve Gayrimenkul Yönetimi Sertifika Programı’nda bu dönem perakendenin temelleri, konsept geliştirme ve dizayn, perakende stratejileri ve matematiği, gayrimenkul geliştirme ve finansmanı, perakende yönetimi, pazarlama stratejileri konularına değinilirken; Vakko Gayrimenkul ve Satış Grup Başkanı Emrah İnel, Pegasus CEO’su Mehmet Nane, Portland Yönetici Direktörü İbrahim İbrahim, Özyeğin Üniversitesi İşletme Fakültesi Ekonomi Bölüm Başkanı Prof. Ümit Özlale, Özyeğin Üniversitesi Alp Alkas PGM Akademik Direktörü Prof. Işıl Erol, Haskoll Direktörü David Leech, Doğan Holding Gayrimenkul ve Turizm Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Cem Eric, Boyner Grup Başkan Yardımcısı ve Grup Şirketleri Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Sunay, Turkeco Kurucusu Dr. Duygu Erten, Defacto COO-CGO’su Serdar Ersoy, Öğretim Üyesi İdil Türkmenoğlu, TBWA İstanbul Medya Direktörü Nüzhet Algüneş, Fiba Commercial Properties Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Yurdaer Kahraman kıymetli deneyimlerini paylaştı.

TÖRENDE SEKTÖRÜN DUAYENLERİ BİR ARAYA GELDİ

Hüsnü Özyeğin

Perakende gayrimenkul sektöründeki kariyerine başarılı bir şekilde devam ederken genç yaşta hayatını kaybeden Alp Alkaş anısına, JLL Türkiye ve Özyeğin Üniversitesi iş birliği ile hayata geçirilen Alp Alkaş Perakende Gayrimenkul Merkezi’nin altıncı dönem sertifika programı başarıyla sonlandı. Perakende ve gayrimenkul sektöründe uzman akademisyenlerin yanı sıra alanında uzman isimler gençlerle bir araya gelerek bilgi ve birikimlerini aktardı.

16

Alp Alkaş Perakende Gayrimenkul Merkezi’nde 2018-2019 yılı mezunları için yapılan sertifika töreninde bir araya gelen isimler arasında Alp Alkaş PGM Kurucusu Avi Alkaş, Özyeğin Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Hüsnü Özyeğin, Özyeğin Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Murat Özyeğin, Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Gençtürk, Ankara Üniversitesi Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Harun Tanrıvermiş, Nöro Sağlık Beyin Eğitimleri Araştırmaları Uygulamaları Merkezi Kurucusu Dr. Kerem Dündar yer aldı. Pegasus CEO’su Mehmet Nane, Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Hadi Karasu, Doğan Holding Gayrimenkul ve Turizm Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Cem Eric, Fiba Commercial Properties Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Yurdaer Kahraman,Kategori Mağazacılığı Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve MediaMarkt Türkiye İcra Kurulu Başkanı ve CEO’su Yenal Gökyıldırım değerli katılımlarıyla yer aldı. Prof. Dr. Harun Tanrıvermiş “Türkiye’de Gayrimenkul Sektörünün Değerlendirilmesi ve 2020 Öngörüleri” başlığını Dr. Kerem Dündar ise, “Dönüşen Dünyada Senin Beynin” başlıklı konuyu ele alırken; Avi Alkaş, Hüsnü Özyeğin ve Esra Gençtürk kapanış konuşmalarıyla yer aldı.


PERAKENDE AVM

FLO YATIRIM VE BÜYÜMEYE HIZ KESMEDEN DEVAM EDİYOR olarak Türkiye’de ayakkabı sektörünün endüstriyel üretime geçmesindeki öncülüğü yanı sıra üretim ve istihdam kapasitesi ile Türk ayakkabı sektörünün ‘lokomotif’ şirketiyiz. Bu liderliği, istihdam anlamında da sürdürmek istiyoruz.” dedi.

AYAKKABI SEKTÖRÜNÜN KÖKLÜ MARKASI FLO, 2019 YILI İLK 6 AYINDA TOPLAM YÜZDE 30 BÜYÜME ELDE ETTİ. Yılın ilk yarısını geçen yılın aynı dönemine göre ciro bazında toplam yüzde 30’luk bir büyüme ile kapatarak 2,1 milyar lira ciroya ulaşan FLO, sadece ilk altı ayda 600 yeni istihdam yarattı ve yılsonuna kadar 1.020 yeni istihdam sağlamış olmayı hedefliyor. İlk 6 ayda 554 mağazaya ulaşan FLO; sene sonuna kadar toplam 600 mağazaya ulaşacak. E-ticaret alanında da bütünsel müşteri deneyimine odaklanan FLO’nun, online satışlarının perakende satışlarına oranı yüzde 11’e ulaşacak. 2019’un ilk altı ayının iş sonuçlarının açıklandığı basın toplantısında konuşan FLO Mağazacılık CEO’su Burak Övünç; teknoloji-IT, yeni mağazalar ve üretim alanında yaptıkları yatırımlarla önemli büyüme oranlarına ulaştıklarını ifade etti. Yılsonunda toplam 140 milyon liralık yeni yatırım yapmış olacaklarını açıklayan Övünç; yılsonunda toplam 4,6 milyar TL ciroya ulaşmayı hedeflediklerini belirtti.

2019’UN İLK ALTI AYINDA 5 MAĞAZA AÇILDI

İLK 6 AYDA İSTİHDAMA 600 KİŞİLİK KATKI Burak Övünç, istihdam anlamında da planları anlattı. Buna göre, yılın ilk 6 ayında 600 yeni istihdam yarattıklarını açıklayan Övünç, yılsonuna kadar bu rakamı 1.020 kişiye ulaştırmayı hedeflediklerini söyledi. Burak Övünç; “Şanlıurfa’da açılan ikinci fabrika ile toplam bin 500 istihdama ulaştık. OSB bölgesindeki 13 tesisin de devreye girmesi ile bölge 10 bin kişiye istihdam sağlayacak. FLO Mağazacılık

Yalnızca cirolarını büyütmekle kalmadıklarını, mağaza ağını da büyütmeye devam ettiklerinin altını çizen Övünç; “2019’un ilk altı ayında beş yeni FLO mağazası açtık. Tüm bunların sonucunda yılın ilk altı ayında yaptığımız yatırım miktarı 50 milyon TL’ye ulaştı. Yılsonunda bu rakam teknoloji – IT, yeni mağaza ve üretime yapılan yatırımlar ile 140 milyona ulaşacak.” Şeklinde konuştu.

HEDEF 9 YENİ ÜLKE, 120 MAĞAZA Burak Övünç, yurt dışında 2019’un ilk yarısını, franchise mağazalar dahil toplam ciro bazında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 158’lik bir büyüme ile kapattıklarını açıkladı. “Doğu Avrupa ve Afrika’da büyümeye devam ediyoruz. Fas, Kenya, Nijerya, Katar, Lübnan, Afganistan, Karadağ, Bulgaristan ve Romanya ile 9 yeni ülkeye gireceğiz. Yurt dışında toplam mağaza sayımız yılsonunda 120 olacak.” diye konuşan Övünç; ayrıca yurt dışı büyümesinde toptan satışların da önemli bir yer tuttuğunu belirterek, FLO mağazasının bulunmadığı Romanya, Polonya, Rusya, Ukrayna, Makedonya, Bulgaristan, Sırbistan, Macaristan, Yunanistan, Karadağ, Dubai ve Fildişi Sahilleri’ne toptan satış yapmaya başladıklarını söyledi. Toptan satış kanalında özellikle Lumberjack ve US Polo markaları ile büyümeye devam edeceklerini, ilerleyen dönemlerde Kinetix ve Polaris markalarını da bu pazarlara açacaklarını ve yeni pazarlara da gireceklerini sözlerine ekledi.

17


PERAKENDE AVM

KOTON TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ HAREKETİ BAŞLATTI Koton, TSKB, AFD, Escarus işbirliğiyle “Koton Paydaşları Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” projesini hayata geçiriyor. Tedarik zincirinde toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalığı artırmayı hedefleyen projenin ilk etabında İstanbul, Niğde, Bursa, Diyarbakır, Iğdır, Kastamonu, İzmir, Kırklareli, Batman gibi Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde faaliyet gösteren 16 tedarikçi firmayla birlikte çalışmalar yürütülecek. Koton, kadın istihdamı konusuna verdiği önem ve gerçekleştirdiği çalışmaları, “Koton Paydaşları Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” projesi ile bir adım daha öteye taşıyor. TSKB ve AFD’nin kadın istihdamı kapsamında destek verdiği Koton, şimdi de TSKB Sürdürülebilirlik Danışmanlığı - Escarus iş birliğiyle hayata geçirdiği projeyle tedarik zincirinde belirlediği 16 firmada toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalığı artırmak ve olumlu yönde bir dönüşüm başlatmayı hedefliyor. Bu özelliği ile Türkiye’de bir ilk olma niteliği taşıyan ve Escarus danışmanlığıyla yürütülecek proje kapsamında öncelikle tedarikçi firmaların ziyaret edilip; bir uygulama aracı ve belirli sorularla firmaların fırsat eşitliği alanındaki mevcut durumu ölçülmesi ve cinsiyet eşitliğini desteklemeye yönelik aksiyonların alınması planlanıyor.

18

GÜÇ VE GÖNÜL BİRLİĞİ TSKB ev sahipliğinde ve AFD ile TSKB Sürdürülebilirlik Danışmanlığı Escarus’un katılımıyla gerçekleştirilen, Koton Paydaşları Toplumsal Cinsiyet Eşitliği projesi tanıtım toplantısının açılışında konuşma yapan Koton Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Üyesi Gülden Yılmaz, “Tedarik zincirimizde kadın çalışanların çalışma koşullarının iyileştirilmesi, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda daha iyi bir noktaya gelinmesi ve toplumsal fayda sağlanması için TSKB, AFD ve Escarus ile bir araya geldik. Çünkü güçlü ve sürdürülebilir bir projenin lokomotifinin paydaşlarımız olduğunun bilincindeyiz. Bu çerçevede de dönüşümü güç ve gönül birliği yaparak başlatmak istiyoruz.” diye konuştu.

TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLUYORUZ AFD Proje Sorumlusu Ceyda Cesur ise yaptığı konuşmada projeyle ilgili şunları söyledi: “Bugün, TSKB aracılığıyla, global bir marka olan Koton firmasının öncülüğünde ve Escarus desteğiyle Türkiye’de örnek teşkil edecek bir projenin tanıtımını yapıyoruz. Başından beri hayalini kurduğumuz gibi, fırsat eşitliği ve kadın istihdamı temalı projemizi büyük firmalardan, ülkemizin farklı bölgelerini kapsayan KOBİ’lere kadar yaygınlaştırıyoruz.” dedi. TSKB Sürdürülebilirlik Danışmanlığı Escarus Genel Müdürü Dr. Kubilay Kavak ise cinsiyet eşitliği alanında değerli çalışmalar yürüten Koton gibi öncü bir şirketle iş birliği yapmaktan dolayı mutluluğunu ifade etti. Kavak, projenin detaylarını ise şöyle anlattı: “Proje kapsamında 1251'i kadın olmak üzere toplam 2 bin 878 çalışanın hayatına dokunmayı planlıyoruz. Koton'un tedarik zincirinde yer alan firmaların çeşitli uygulamalarını cinsiyet eşitliği bağlamında inceleyeceğiz, bunların güçlendirilmesi için öneri setleri geliştireceğiz ve sonrasında gelişmeleri izlemeye dönük bir program yürüteceğiz.’’


PERAKENDE AVM

Cilt bakımının eğlenceli adresi: KinGirls Marka kimlikleriyle sektöre yenilik getirmeyi amaçlayan KinGirls CEO’su Daniel Chang, maskelerin her cilt tipi için güvenle kullanım imkanı sunduğunu söyledi. Chang, ürünlerin aynı zamanda hamilelik döneminde de gönül rahatlığı ile kullanılabileceğini belirtti. KinGirls hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz? KinGirls nasıl bir marka kimliğine sahip? Cilt bakımını eğlenceli ve renkli hale dönüştürüyoruz. Tayvanlı bir cilt bakım markası olarak kalıpları kırmak istiyoruz. 50 yılı aşkın tecrübeye sahip bir marka olarak, laboratuvarlarımızda özel formüller üretiyor, kalitemizden asla ödün vermiyoruz. Gerek ambalajlarımız gerekse marka kimliğimizle sektöre bir yenilik getirmek en büyük amaçlarımızdan biri. Bunun yanı sıra tüm maskelerimizi hiçbir koruyucu ve katkı maddesi olmadan esansiyel yağlar ile doğal bir şekilde üretiyoruz. Bu da en hassas cilttler dahil olmak üzere her cilt tipi için güvenle kullanım imkanı sunuyor. Tüketicilerimiz aynı zamanda hamilelik dönemlerinde de ürünlerimizi gönül rahatlığıyla kullanabiliyor. Türkiye pazarına girmeye nasıl karar verildi? Buradaki pazar payınız ve büyüme stratejileriniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Türkiye, genç ve dinamik nüfusu ile uzun zamandır yakından izlediğimiz, yüksek potansiyele sahip bir ülke. Elbette her iş birliği öncesinde gireceğiniz pazarı iyi analiz etmek ve karşılıklı bir güven ortamı oluşturmak çok önemli. Bu anlamda Türkiye’nin potansiyeline güvendik ve 2018 yılı itibariyle premium ürünlerimizle pazara giriş yaptık. Pazarlama stratejimizi de kağıt maske kategorisinde en büyük ve en çok tercih edilen marka olma üzerine kurguladık. Sektörde pazarın dinamik yapısını yakından analiz ediyor, tüketici deneyimini her şeyin üzerinde tutarak çalışmalarımızı da bu doğrultuda şekillendiriyoruz.

veremiyorum ama yeni ürünlerimizi kasım ayında düzenlenecek olan Uluslararası Hong Kong Güzellik Fuarı’nda duyuracağımızı paylaşmak istiyorum. Gerçekten çok heyecanlıyız. 2020 yılına yönelik büyüme hedeflerinizden bahseder misiniz? Önümüzdeki sene itibariyle pazar payımızı artırmak öncelikli amaçlarımızdan biri. 2020 yılı itibariyle yeni ürünlerimizle pastadan daha fazla pay almayı planlıyoruz. Sektöre yine yeni bir soluk getirecek, eğlenceli ve etkili ürün sayımızı artırarak tüketicilerimizin beğenisine sunacağız.

KinGirls’ün dünyada ve Türkiye’de kaç satış noktası var? Satışı nerelerde yapılıyor? KinGirls olarak Türkiye’de Watsons ile özel bir anlaşmamız bulunuyor. Watsons’ın 340’ın üzerindeki mağazasında ürünlerimizin satışını gerçekleştiriyoruz. Dünya genelinde 50’den fazla ülkede ve 3 binin üzerinde satış noktasında yer alıyoruz. Yeni projeleriniz ve geliştirmeyi düşündüğünüz yeni ürünler var mı? 50 yıllık tecrübemizle tüm dünyadaki kağıt maske pazarına yön veren markalardan biriyiz. Gerçekleştirdiğimiz Ar-Ge çalışmaları ile sürekli olarak kendimizi yeniliyor, kapsamlı çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Sektördeki bilgimizi cilt bakımı ve kozmetik alanlarına da taşımak istiyoruz. Şu aşamada fazla detay

19


PERAKENDE AVM

KADINLARI ÜST YÖNETİM POZİSYONLARINA KAZANDIRMAYI HEDEFLİYORUZ Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? ECE Türkiye, İnsan Kaynakları Direktörü’yüm. Lise ve üniversite eğitimimi Kanada’da tamamladım. Lisans derecemi, Carleton Üniversite’si Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden aldım. Üniversite eğitimim sonrasında Türkiye’ye dönerek Dünya Bankası tarafından finanse edilen, Türkiye İş ve İşçi Bulma Kurumu’nun yeniden yapılandırılmasına yönelik bir projede görev aldım. ECE Türkiye ailesine katılmadan önce, Borusan Holding, Bayındır Grup Şirketleri, Karma Danışmanlık, Alliance Capital Management ve Okan Holding’de İnsan Kaynakları bölümlerinde görev yaptım. 2005 yılında bu yana ECE Türkiye’de çalışıyorum. 2010 yılından bu yana da İnsan Kaynakları Direktörü olarak görevimi sürdürüyorum.

KADINLARIN EKONOMİK ÖZGÜRLÜKLERİNİ KAZANMALARI VE ÜLKE EKONOMİSİNE KATKIDA BULUNMALARI AÇISINDAN KADIN İSTİHDAMININ ÖNEMİNDEN BAHSEDEN ECE TÜRKİYE İNSAN KAYNAKLARI DİREKTÖRÜ İREM TÜR, HER KADEMEDE KADIN İSTİHDAMINI DESTEKLEDİKLERİNİ VE KADINLARI ÜST YÖNETİM POZİSYONLARINA KAZANDIRMAYI HEDEFLEDİKLERİNİ İFADE ETTİ.

20

Şirketiniz kadın istihdamına gereken önemi gösteriyor mu? ECE Türkiye’de insan kaynakları politikamızı, istihdam edilecek adayların profesyonel ve kişisel yeterlilikleri, eğitim ve tecrübeleri ışığında uygun pozisyona, uygun adayın getirilmesi olarak tanımlayabilirim. Bu anlamda kadın ve erkekler arasında cinsiyet ayrımı yapmıyoruz. 3 bin 400 kadın ve erkek çalışanı, yönetmekte olduğu 195 alışveriş merkezi ile

Avrupa sektör lideri olan ECE’nin başarısının temel taşıdır. Türkiye operasyonumuzda çalışan beyaz yakalıların yaklaşık yüzde 40’ı, merkez ofis çalışanlarımızın yüzde 55’i, toplam yöneticilerimizin yüzde 32’si ve üst düzey yöneticilerimizin de yine yüzde 40’ı kadınlardan oluşuyor. ECE Türkiye’nin merkez yönetimi ve yönettiği alışveriş merkezlerinin insan kaynakları politikasında kadın istihdamına yönelik neler yapıyorsunuz? Gerek merkez yönetiminde gerekse yönetmekte olduğumuz alışveriş merkezlerinde, her pozisyon için uygun adaya yer vermeye çalışıyoruz. Bununla birlikte her kademede kadın istihdamını destekliyor ve aynı zamanda kadınları üst yönetim pozisyonlarına kazandırmayı da hedefliyoruz. Gerek kadın gerekse erkek çalışanlarımıza yönelik oluşturduğumuz “Liderlik Programı”nın bir parçası olarak çalışanlarımızı hem bulundukları pozisyonda geliştiriyor hem de yönetim pozisyonları için hazırlıyoruz. Çalışanlarımızı sürekli olarak eğitime tabi tutarak, orta ve üst düzey yöneticilerimizi kendi içimizden yetiştirmeyi hedefliyoruz. Böylelikle kurum kültürümüzü tanıyan, firma değerlerimizi özümsemiş, uzun dönemli vizyon ile hareket eden bir kadro ile sürdürülebilir başarıyı sağlayabiliyoruz.

Kadın istihdamının artırılması ile Türkiye’nin ekonomik seyrini nasıl değerlendiriyorsunuz? Kadın istihdamının artırılmasını, kadınların ekonomik özgürlüklerini kazanmaları ve ülke ekonomisine katkıda bulunmaları açısından hem ekonomik hem de sosyal anlamda önemli olduğuna inanıyorum. Tüm sektörler için geçerli olmak üzere, kadın ve erkeğe eşit şartlar sağlanmalı ve kadınlar da her sektörde yerlerini almalılar. Perakende ve alışveriş merkezi sektörleri, ülke ekonomisi için önemli bir istihdam kaynağı. Hacmine bağlı olarak her bir alışveriş merkezinde bin-3 bin 500 kişiye iş imkanı sağlanıyor. Sektörde iyi eğitimli işgücüne ihtiyaç var. Sektörün insan kaynakları anlamında gelişmesi için, insana yatırım yapılması büyük önem taşıyor.



PERAKENDE AVM

ŞİRKET OLARAK KADIN İSTİHDAMINA BÜYÜK ÖNEM GÖSTERİLDİĞİNİ SÖYLEYEN TEPE HOME MUHASEBE VE FİNANS DİREKTÖRÜ BİRSEN TOKGÖZ, BEYAZ YAKA KADROLARININ YÜZDE 51’İNİ, YÖNETİCİ KADROLARININ İSE YÜZDE 59’UNU KADIN ÇALIŞANLARIN OLUŞTURDUĞUNU BELİRTTİ.

SATIN ALMA KARARLARINI ETKİLEYEN EN BÜYÜK FAKTÖR

KADINLAR

Sizi tanıyabilir miyiz? Kariyer hayatınız nasıl ilerledi? Maliye Bakanlığı tarafından kurulan İstanbul Maliye Meslek lisesinden 1988 yılında, Hacettepe Üniversitesi İİBF İktisat bölümünden ise 1992 yılında derece ile mezun oldum. Mezuniyetimin ardından Maliye Bakanlığı’nda mecburi hizmetime başladım. 5 yıl süren devlet memuriyetinden sonra 1998 yılında Bilkent Holding şirketlerden Tepe İnşaat’ta Mali İşler Bölümü'nde çalışmaya başladım. Buradaki görevimden 5. yılımda ayrılarak, 1 sene süreyle İngiltere'de yaşadım. Döndükten sonra Mali Müşavirlik büromu açtım. 2015 yılında gruba dönme fırsatını yakalayınca tereddütsüz büromu kapatarak tekrar Bilkent Holding ailesine katıldım. Tepe Betopan’da 1,5 yıl Genel Müdür Yardımcısı olarak çalışmamın ardından Tepe Home’a geçiş yaptım. 2016 yılında kendi mesleğimin zirvesi kabul edilen Yeminli Mali Müşavirlik sınavını vererek Yeminli Mali Müşavir olmaya hak kazandım. Hala Tepe Home’da Muhasebe ve Finans Direktörü olarak görev yapmaktayım. Bilkent Holding ailesinin bir üyesi olmaktan büyük mutluluk ve gurur duyuyorum.

KADIN İSTİHDAMINA ÖNEM GÖSTERİLİYOR Şirketiniz kadın istihdamına gereken önemi gösteriyor mu? Mevcut kadın çalışan ve yönetici oranı ne durumda? Tüm Bilkent Holding şirketlerinde olduğu gibi şirketimiz Tepe Home’da da kadın istihdamına büyük önem gösteriliyor. Özel-

22


PERAKENDE AVM

likle mağaza satış ekiplerimiz ve yöneticilerimiz olmak üzere Tepe Home’da beyaz yaka kadromuzun yüzde 51’ini, yönetici kadromuzun ise yüzde 59’unu kadın çalışanlarımız oluşturuyor. Kadınların bakış açısının üretim, satış ve pazarlama anlamında perakende sektörüne nasıl etkileri oluyor? Bu konuyu şirketimiz özelinde düşünürsek, Tepe Home bildiğiniz üzere mobilya ve aksesuar üretim ve satışını yapan bir şirket. Mobilya ve dekorasyon kadınlar kadar erkeklerin de ilgi alanı haline gelmiş olsa da genelde satın alma kararlarını etkileyen en büyük faktör kadınların tercihleri ve beğenileri oluyor. Bu nedenlerle de özellikle kadın müşterilerimizin zevklerine hitap edebilmek açısından iç mimar ve satış personelimizin kadın çalışanlardan oluşmasının üretim, satış ve pazarlama anlamında çok olumlu bir etkisi olduğunu gözlemliyor ve kadrolarımızda kadın çalışanın artmasına bu açıdan da büyük önem veriyoruz.

KADINLARIN İŞ HAYATINDA OLMASI ÜLKE EKONOMİSİNİ GÜÇLÜ BİR NOKTAYA TAŞIR Kadın istihdamının artırılması ile Türkiye’nin ekonomik seyrini nasıl değerlendiriyorsunuz? Kadınlar sorumluluk duygusunun, sabır, hoşgörü ve empati yeteneğinin yüksekliği ve organizasyon yeteneği ile iş hayatında başarı için gerekli olan yetkinliklere sahip. Bu anlamda kadın istihdamının artması yönetici kadrolarında daha çok kadının bulunması ülke ekonomisinin başarılı ve güçlü bir noktaya taşınmasında da büyük rol oynayacaktır. Bunun da

kadınların toplum içinde kendi varoluşlarını anlamlandıracağı ve kendilerine yeni alanlar yaratacağı imkanların sağlanması ile mümkün olacağına inanıyorum. Kadının iş hayatında var olması gelecek kuşakların sağlıklı gelişimi açısından da büyük önem taşıyor. Kadınların kişisel gelişimleri ve ekonomik özgürlükleri için çalışması, her türlü sosyal faaliyette ak-

tif olarak yer alması aile ekonomisinin ve mutluluğunun güçlenmesine sebep olacaktır. Bu durum dolaylı olarak ülke ekonomisinin ve refahının güçlenmesine de büyük katkı sağlayacaktır. Tüm bu nedenlerle kadınların siyasette ve iş hayatında yönetim kadrolarında önemli roller almasının ülkemizin kalkınmasına kalkınmasına katkı sağladığı kanaatindeyim.

Eklemek istedikleriniz…

Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, kadın erkek eşitliği temeline dayanmaktadır. Ben de bu temel ilkelere bağlı, kadın çalışanları destekleyen Sayın İhsan Doğramacı’nın kurduğu Bilkent (Tepe) grubunda çalışarak her zaman daha ileriyi gören bir topluluğun parçası olmaktan çok mutluyum ve gurur duyuyorum. Babam emekli öğretmen; her zaman kız çocuklarının okutulmasının kadınların sosyal hayatta ve çalışma hayatında aktif olarak yer alarak ülke ekonomisine katkıda bulunmasının önemini dinleyerek büyüdüm. Babam, eşim, çalıştığım yöneticilerim tarafından desteklendim. Bu nedenle çok şanslı olduğuma inanıyor ve tüm kadınların öz değerlerinin farkına varmalarını, hayatta fark yaratacakları alanları keşfederek cesaretle yollarını çizmelerini gönülden destekliyorum.

23


PERAKENDE AVM

KADIN İSTERSE BAŞARIR

TÜRKİYE’DEKİ KADIN İSTİHDAMINI ARTIRMAK ADINA SEKTÖRE FAYDA SAĞLAMAYI HEDEFLEDİKLERİNİ İFADE EDEN STEFANEL ÜLKE MÜDÜRÜ GÜLRU AVAR, ‘‘PRATİK VE SONUÇ ODAKLI YAKLAŞIMLAR, SİSTEMATİK BAKIŞ AÇISI VE EMPATİ YETENEĞİNE SAHİP KADINLAR SÜREÇLERE KATKI SAĞLIYORLAR.’’ DİYE KONUŞTU. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Yıldız Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği bölümü mezunuyum. Ardından Marmara Üniversitesi’nde İşletme Yüksek Lisansımı tamamladım. Perakendeye başlangıcım tamamen tesadüf oldu. Başladıktan sonra da işimi hep çok sevdim ve çok keyif aldım. Sektörde sözü geçen firmalarda görev aldım. Son 2,5 yıldır Stefanel bünyesinde çalışıyorum. Şirketiniz kadın istihdamına gereken önemi gösteriyor mu? Mevcut kadın çalışan ve yönetici oranı ne durumda? Şirketimizin yüzde 93’ünü kadın çalışanlar oluşturuyor. Mağaza yöneticilerimizin tamamı kadın. Kadın istihdamı bizim için son derece kıymetli. Bunun altında, kadın ürünleri satan bir marka oluyor olmamız ve kadın çalışanlarımızın gerek pratik ve çözüm odaklı olmaları, gerekse empati yeteneklerinin çok gelişmiş olmaları yatıyor.

24

Kadınların bakış açısının üretim, satış ve pazarlama anlamında perakende sektörüne nasıl etkileri oluyor? Öncelikle bizim markamızla ilgili olarak satış anlamında bir değerlendirme yapacak olursam, biz kadın ürünleri satan bir marka olduğumuz için, kadın çalışanlarımızın bakış açısı müşterilerimizin ihtiyacını anlamak ve doğru ürün sunmak konusunda çok ciddi bir katkı sağlıyor, süreçleri hızlandırıyor. Buna ek olarak pratik ve sonuç odaklı yaklaşımlar, sistematik bakış açısı ve empati yeteneği, süreçlere katkı sağlayan diğer faktörler arasında. Kadın istihdamının artırılması ile Türkiye’nin ekonomik seyrini nasıl değerlendiriyorsunuz? Kadınların varlığının her sektörde çok önemli olduğu bir gerçek. Türkiye’deki kadın istihdamını artırmak adına sektöre fayda sağlamaya devam edeceğiz.

Tüm katkılara ek olarak, çağdaşlaşma ve medeniyet seviyesinin yükselmesi adına kadınların iş hayatına katkısı şart. Özellikle annelerin, eğitimli, çalışan ve üreten bireyler olması, doğru rol model olmaları ve sağlıklı toplum bireyleri yetiştirmeleri noktasında bence çok çok önemli. Zaten işgücünü, fiziksel gücün belirleyici olduğu iş kolları dışında, kadın ve ya erkek olarak ayırmayı doğru bulmuyorum. Önemli olan, farklı bakış açılarının ve üretken beyinlerin sektörlere ve ülke ekonomisine sağladıkları katkı. Bu noktada kadın istihdamının gün geçtikçe arttığı bir Türkiye görmeyi arzu ediyorum. Biz kadınların, gerçekten isteyip de başaramayacağımız bir şey yok. Yeter ki isteyelim. Marka olarak, Türkiye’deki kadın istihdamını artırmak adına sektöre fayda sağlamaya devam edeceğiz.



PERAKENDE AVM

KADINLARIN İŞ HAYATINDA DAHA FAZLA YER ALMASI İÇİN FIRSATLAR OLUŞTURUYORUZ

Kısaca kariyer hayatınızdan bahseder misiniz? Perakendecilik kariyerime üniversite yıllarımda part-time olarak kasiyerlik yaparak başladım. Çok sevdim ve kariyerimi bu alanda sürdürmeye karar verdim. 18 yılı aşkın bir süredir perakende sektöründeyim. Hala ilk günkü tutkumla işime devam ediyorum. Tchibo ailesine 2006 yılında, mağaza müdürü olarak katıldım. Yıllar içinde farklı pozisyonlarda yöneticilik yaptıktan sonra, Temmuz 2015 tarihi itibariyle Tchibo Türkiye Genel Müdürü olarak atandım. 4 yıldır da bu görevi büyük bir zevkle sürdürüyorum. Şirketiniz kadın istihdamına gereken önemi gösteriyor mu? Mevcut kadın çalışan ve yönetici oranı ne durumda? Kadın istihdamı Tchibo’nun öncelikli konularından biri olmakla beraber pozitif ayrımcılık yaptığı tek konudur. Tchibo Türkiye olarak mağazalar ve merkez çalışanlarımızın yüzde 56’ı kadın, yüzde 44’ü erkektir. Ayrıca yine gurur duyduğum bir başka konu da Türkiye genelinde üst düzey kadın yönetici oranı yüzde 25 iken, Tchibo olarak yönetici kademesinde kadın çalışan oranımız da yüzde 60’dır. Bu verilerden de anlaşılacağı üzere, kadınların iş hayatında daha fazla yer almaları için sürekli yeni fırsatlar yaratan bir markayız. Bu konuda en önemli projemiz; “Ev Kadınları Çalışma Projesi.” Belli bir süre çalışma hayatında yer almış, emekli olmuş ya da daha önce hiç çalışmamış ancak çalışmaya hevesli, orta yaş üstü kadınlar için tercihlerine göre part-time ya da full-time çalışma imkanı sunuyoruz.

TCHIBO GENEL MÜDÜRÜ TUBA YAPINCAK: “KADINLARIN İŞ HAYATINDA DAHA FAZLA YER ALMALARI İÇİN SÜREKLİ YENİ FIRSATLAR YARATAN BİR MARKAYIZ. BU KONUDA EN ÖNEMLİ PROJEMİZ; “EV KADINLARI ÇALIŞMA PROJESİ”

26

Kadınların bakış açısının üretim, satış ve pazarlama anlamında perakende sektörüne nasıl etkileri oluyor? Meslekte kadın-erkek cinsiyet ayrımcılığına karşı olmakla birlikte

farklılıklarımızın bize ve işimize zenginlik kattığını düşünüyorum. Kadınların detaycılığı, doğaları gereği daha hassas ve duyarlı olabilmeleri ve ellerinin değdiği her şeye yaşam katan doğaları, elbette perakende sektöründe de son derece kıymetli. Mağazalardaki kadın çalışanlarımız Tchibo’yu evleri, müşterilerimizi de misafirleri gibi görüyorlar. Bu samimiyet müşterilerimize de geçiyor. İnandığım tek bir başarı formülü var; bizi geleceğe taşıyacak, markamıza bağlı müşterilere sahip olabilmenin yolu yaptığı işi seven, işine bağlı çalışanlardan geçiyor.

Kadın istihdamının artırılması ile Türkiye’nin ekonomik seyrini nasıl değerlendiriyorsunuz? Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yayınlanan rapora göre, üye ülkelerde kadınların iş gücüne katılım oranının en düşük olduğu ülke Türkiye. 2017 yılı rakamları temel alındığında kadınların iş gücüne katılım oranı Türkiye'de hala yüzde 33,8. Kadın istihdamının OECD’ye üye ülkelerin genel ortalaması olan yüzde 63 seviyesine ulaşması için Türkiye’de yaklaşık 8,5 milyon kadının daha iş gücüne dâhil edilmesi gerekiyor. Türkiye kadın iş gücü katılım oranını yüzde 30’lardan yüzde 63’e yükselttiğinde, GSYİH’sini 2025 yılında yüzde 20 oranında artırma potansiyeline sahip. Kadın istihdamının Türkiye’nin kalkınmasına ve büyümesine katkısı bu kadar fazlayken, güçlü ve kararlı politikalar ve uygulamalarla kadınların işgücüne katılımını artırmamız gerekiyor. Bu konuda karar vericilere olduğu kadar şirketlere de sorumluluk düşüyor.


PERAKENDE AVM

ÖRNEK BİR MODEL OLMAYI ARZU EDİYORUZ ÇALIŞMA HAYATINDA KADIN VE ERKEK EŞİTLİĞİNE İNANDIKLARINI VURGULAYAN ARZUM ELEKTRİKLİ EV ALETLERİ ÜRÜN GELİŞTİRME VE PAZARLAMA DİREKTÖRÜ MEHTAP YILDIZ, ‘‘ŞİRKETİMİZDE KADIN ÇALIŞAN ORANI YÜZDE 40, ÖZELLİKLE ARZUM’UN ORTA VE ÜST KADEME YÖNETİMLERİNDE KADIN YÖNETİCİLERİN OLMASINA DİKKAT EDİYORUZ.’’ DEDİ. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Meslek hayatımın ilk yarısında Türkiye’nin en büyük elektrikli ev aletleri üreticilerinden Eksen A.Ş.’de olmak üzere, ürün geliştirme ve üretim yönetimi konularında her kademede yönetici olarak görev aldım. Türkiye’de küçük ev aletleri pazarında ürünler geliştirdiğim ve bugün 3 milyonun üzerinde adetle pazarın çok kuvvetli kategorilerinden bazılarının temellerini attığım çok keyifli ve verimli yılların ardından 2009 yılında yeni bir küçük ev aletleri markası kurmak üzere Index Grup’a katıldım. 2011 yılında Homend markasının lansmanını gerçekleştirdim. 5 yılın sonunda Homend belirli bazı kategorilerde yüzde 5’e yakın pazar paylarının alındığı sağlıklı bir marka haline geldi. 2014 yılında önce ürün geliştirme, ardından pazarlama fonksiyonlarını da aldığım bir pozisyonu yönetmek üzere Arzum’a katıldım. Arzum’daki 5 yılı aşan çalışma süremde 30’un üzerinde RedDot, IF Design, PlusX gibi prestijli tasarım ödülleri, İnnovalig İnovasyon Şampiyonluğu, pazarda adetsel liderliğin yanında cirosal 3.’lük pozisyonu ve birçok alt kategoride yeni liderliklerin kazanılması, güçlü finansal performans skorları gibi bazı kayda değer başarılara imza atma fırsatı yakaladım. Perakende sektöründe kadın yöneticilerin gelişimini hedefleyen Lead Network, bilim ve teknoloji dünyasında kadının kendi potansiyelini keşfetmesini ve fırsat eşitliğini sağlayarak teknoloji sektöründe kadın sayısını artırmayı amaçlayan teknolojide kadın derneği WTech ve özelllikle kadın girişimcileri odağına alan ve bu anlamda Türkiye’de bir ilki de sahiplenen ARYA Women’de çeşitli rollerde görev alıyorum. Şirketiniz kadın istihdamına gereken önemi gösteriyor mu? Arzum olarak hayatın her alanında olduğu gibi çalışma hayatında da kadın ve erkek eşitliğine inanıyoruz. Şirketimizde

kadın çalışan oranı yüzde 40. Özellikle Arzum’un orta ve üst kademe yönetimlerinde kadın yöneticilerin olmasına dikkat ediyoruz. Bunun yanı sıra 11 yıldan beri Türkiye Kadınlar Satranç Şampiyonası’nın sponsoruyuz. Böylece annelere, genç kızlarımıza uzanabiliyoruz. Yine bu tip sponsorlukların özellikle kadına yönelik, spor, kültür, sanat gibi etkinliklere firmalarımızın destek vermesi için örnek bir model olmayı arzu ediyoruz. Kadınların bakış açısının üretim, satış ve pazarlama anlamında perakende sektörüne nasıl etkileri oluyor? Biz kadınlar stresi daha rahat yönetebiliyor, farklı bakış açılarıyla değerlendirebiliyor, mantığın ve duygunun dengeli kullanımı sağlayabiliyor, çalışma ortamlarında daha disiplinli oluyoruz. Geçtiğimiz yıl Fortune Türkiye ve DataExpert iş birliği ile yapılan araştırma sonuçlarına göre, CMO’ların yüzde 51’i kadın. Araştırmaya göre CMO’lar, bu şirketlerdeki total bütçenin ortalama yüzde 10,3'ünü yönetiyor.

Kadın istihdamının artırılması ile Türkiye’nin ekonomik seyrini nasıl değerlendiriyorsunuz? Kadınların işgücü piyasasına katılmalarının önündeki engellerin ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmaların artmasıyla ve cinsiyet eşitsizliğiyle ilgili toplumsal mücadelenin, farkındalığın artmasıyla toplumsal kalkınmanın hızlanacağına inancım tam.

27


PERAKENDE AVM

KADINLAR ARTIK ÇOK DAHA CESUR GÜNÜMÜZDE SORUMLULUK VE RİSK ALAN KADINLARIN, BÜTÜN SEKTÖRLERDE YER ALDIKLARINI SÖYLEYEN HOTELYA KURUCU ORTAĞI VE GENEL MÜDÜRÜ YÜKSEK MİMAR ZÜMRÜT DOYRAN, “KADINLARIN YENİLİKÇİ BAKIŞ AÇILARI, VİZYONLARI VE BEKLENTİLERİ FARKLI ANALİZ ETMELERİ, PERAKENDE SEKTÖRÜNDE ERKEKLERE ORANLA FARK YARATILMASINA KATKI SAĞLIYOR.” İFADELERİNDE BULUNDU. Zümrüt Hanım, öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? YTÜ Mimarlık Fakültesi Mimarlık bölümü mezunuyum. Sonrasında İTÜ’de yüksek lisansımı tamamladım. İş hayatıma ilk olarak, ithal bir mobilya markasının temsilcisi olan firmada, proje satış departmanında başladım. Daha sonrasında mimarlığı satışla birlikte harmanlayarak kullanmaya karar verdim ve bu deneyim ikinci işimde beni yöneticiliğe taşıdı. Edinmiş olduğum yöneticilik deneyimimden sonra kendi mimarlık ofisimi kurdum ve tasarım&uygulama alanında çalışmalarıma devam ettim ama özellikle dekorasyon ile birlikte mobilya hep işin içindeydi. Hotelya’yı ise 2010 yılında iyi bir müşterisi olduğum Kolsan firması sahibi Erdoğan Döner ile ortak olarak kurduk. Şu an Hotelya kurucu ortağı ve genel müdürü olarak profesyonel hayatıma devam ediyorum. Şirketiniz kadın istihdamına gereken önemi gösteriyor mu? Son yıllarda hem kadınların iş hayatına katılmasında hem de kadın yönetici kademesinde ciddi oranda artış olduğunu gözlemliyoruz. Kadınların iş gücüne katılımı, cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesinin yanı sıra ekonomik büyümenin de önemli bir unsuru oluyor. Hotelya olarak biz de hem beyaz yakada hem de mavi yakada kadın istihdamına çok önem veriyoruz. Her departmanımızda, üretim de dâhil olmak üzere kadın çalışanlarımız bulunuyor. Şu an beyaz yaka grubunda kadın çalışan oranımız yüzde 85 civarında. İşimizin önemli bir kısmını da üretim oluşturuyor. Mobilya üretiminde genel olarak erkekler daha yoğun olarak çalışıyor. Ancak üretimin kadın işgücü ile yapılabilecek olan kı-

sımlarında kadın işgücü kullanmaya çalışıyoruz. Üretimde ise kadın çalışan oranı yüzde 10 seviyesinde. Kadınların bakış açısının üretim, satış ve pazarlama anlamında perakende sektörüne nasıl etkileri oluyor? Öncelikle şunu söylemeliyim ki kadınlar artık çok daha cesur. Günümüzde sorumluluk ve risk alan kadınların, bütün sektörlerde yer aldıklarını görüyoruz. Kadın etkisi, son yıllarda yaşanan değişimlere paralel olarak perakende sektöründe de hissediliyor. Kadınların yenilikçi bakış açıları, vizyonları ve beklentileri farklı analiz etmeleri, perakende sektöründe erkeklere oranla fark yaratılmasına katkı sağlıyor. Çalışma hayatına kadınların kabul edilmesi erkeklere oranla çok geç olduğundan dolayı kadınların hedeflerine ulaşmak için daha fazla çaba göstermesine sebep oluyor. Kadınların, önlerine çıkan engelleri aşma motivasyonuna sahip olmaları, iş hayatı için bir avantaj oluşturuyor.

Kadın istihdamının artırılması ile Türkiye’nin ekonomik seyrini nasıl değerlendiriyorsunuz? Ekonominin en önemli kaldıraçlarından birisinin kadın istihdamı olduğunu düşünüyorum. Kadın ve erkek eşitliğine yapılan her yatırım aynı zamanda ekonomik kalkınma anlamına geliyor. Ayrıca kadın istihdamının ve şirketlerin yönetim organlarındaki kadın varlığının artırılmasının çok faklı getirileri bulunuyor. Kadınlar; farklı fikir, bakış açısı ve tarzların bir araya gelmesini sağlayarak, şirketlerde performansın artmasına katkı sunuyor. Kadınların sahip oldukları empati kurma, duygusal zeka, başkalarıyla iş birliği yapma, müzakereye ve hizmet anlayışına açık olma gibi özellikler, şirketler için yeni fırsatların doğmasına yardımcı oluyor ve bu da beraberinde ekonomik kalkınma için avantaj yaratıyor.

28



HUKUK

AV. PELİN BARUH

SÖZLEŞME

SANATI

B

ütün hayatımız sözleşmelerin egemenliği altındadır. Bir simit alırken bile bir sözleşme yapmış oluruz. Bir otobüse binerken dahi sözleşme yapmış oluruz. İşler yolunda giderse, gündelik hayatta sözleşme yaptığımızın farkına bile varmayız. Fakat işler yolunda gitmezse, aldığımız simit nedeniyle zehirlenirsek ya da bindiğimiz otobüs kaza yaparsa zararlarımızı ancak sözleşme hukukunun kuralları çerçevesinde isteyebiliriz. Bir de günlük hayatta farkında olduğumuz ve önemsediğimiz sözleşmeler vardır. Örneğin bir inşaat firması olarak başka bir firma ile ortak iş yapacağımızda “sözleşme” kavramı adeta hayatımızın eksenine oturur. Bu tür sözleşmelerin, günlük hayatımızda hissetmediğimiz sıradan sözleşmelerden farklı olarak yazılı ve profesyonel metinler olmasını isteriz. İşte bu makalede, bu tür sözleşmeler üzerine bazı hayati tespitlerde bulunacağız.

İYİ BİR SÖZLEŞME BORÇLAR KANUNU TEORİSİNE UYGUN YAZILMIŞ OLMALIDIR Bir sözleşmeyi iyi bir sözleşme yapan “Borçlar Kanunu’nun teorisine uygun yazılmış” olmasıdır. Eğer bir sözleşmenin mantığı, Kanun’daki sözleşme şablonlarına oturtulamıyorsa, kötü bir sözleşmedir. Bu sözleşmenin çok kapsamlı, akla gelebilecek her konuda hükümler içeren 40-50 sayfalık bir sözleşme olması da bu gerçeği değiştirmez. Yine belirtmeliyiz ki, bir sözleşmenin lüks kâğıtlara basılması, üzerinde renkli profesyonel amblem ve işaretlerin bulunması da bu sözleşmeyi iyi bir sözleşme yapmaz. Bir sözleşmenin sağlam bir sözleşme olması, ancak ve ancak kanun teorisine dayanması ile mümkündür. Çünkü bir anlaşmazlık çıktığında sadece sözleşmede yazan maddeye değil, Kanun’un bu konuda tanıdığı inisiyatif alanına da bakmak gerekir. Eğer sizin sözleşmede yazdığınız madde kanunun tanıdığı inisiyatif alanının dışına çıkmışsa geçersizdir. Geçersiz bir maddeye güvenerek hareket ettiğinizde başınıza neler geleceğini asla kestiremezsiniz. Daha da önemlisi bunu çok dramatik bir şekilde öğrenebilirsiniz. Bu dramların yaşanmaması için sözleşme hukuku konusunda piyasayı bilgilendirmeyi bir görev biliyoruz.

30

Burada, sözleşme avukatlığı (koruyucu avukatlık) devreye girmektedir. Hukuk konusunda az veya çok mürekkep yalamış herkes takdir edecektir ki, sözleşme hukuku, teorisi en ağır ve zor olan hukuk dallarından biridir. Bir sözleşmeyi hakkıyla yazabilmek veya kontrol edebilmek için binlerce sayfalık Kanun Şerhlerine hakim olmanız gerekir. Bu ise meslek hayatına atıldıktan sonra en az fakültede okuduğunuz kadar hukuk kitabı okumanızı, adeta ikinci bir hukuk fakültesi bitirmenizi gerektirir. Sözleşmeler, sadece Kanun’un çizdiği inisiyatif alanında etkili olur dedik. Buna rağmen bazen bir sözleşme maddesi, hatta sözleşmedeki tek bir cümle, bir firmanın batmasına neden olabilir. Eksik bırakılan bir hüküm, emeklerinizin karşılıksız kalmasına yol açabilir. İyi kurgulanmamış ve Kanun’un teorisine oturmayan bir sözleşme, açtığınız davanın çok uzun yıllar sürmesine neden olabilir. O yüzden, iyi bir sözleşmenin nasıl olacağı konusunda az çok fikir sahibi olmak her piyasa aktörü için elzemdir. İyi bir sözleşme nasıl olmalı? Öncelikle çok uzun sözleşmeler yazmanın, iyi bir sözleşme yapma tekniği olmadığı belirterek başlamalıyız. Öyle ki, çok uzun sözleşmelerde bulunan maddeler, bazen dava sırasında bile fark edilmezler. Dava konusuyla doğrudan ilgili bir madde sözleşmede yer alıyor olmasına rağmen ayrıntılı ve yoğun yazım tekniği ilgili olarak, maddenin gözden kaçmasına neden olabilir. Uzun ve ayrıntılı sözleşmelerle iş hayatında sıkça karşılaşırız. Bunun nedeni, iş hayatında uzun ve ayrıntılı sözleşmelerin iyi sözleşme olarak algılanmasıdır. Oysa Kanun’un teorisine dayanan kısa bir sözleşme çok daha iyidir. Teorisi ve mantık kurgusu sağlam kısa sözleşmeler yerine uzun sözleşmeleri tercih etmek, kağıt parayı verip demir para alınca çok param oldu diye sevinen çocukların haline benzemektedir.

Peki, uzun ve ayrıntılı sözleşmeler neden iyi değildir? Bir sözleşme uzadıkça mantıksal çelişkileri artar ve mantık kurgusu bozulmaya başlar. Ne kadar çok madde yazılırsa geçersiz ve çelişkili maddeler yazma riski de o kadar artar. Akla gelen her şeyi yazma çabası sözleşmede bir “kural enflasyonuna” sebep olur. Enflasyon, sadece ekonomide değil, hukukta da kötüdür. Neticede işinize belki de hiçbir zaman yaramayacak onlarca maddeyle sözleşmeyi doldurmuş olursunuz. Denilebilir ki, ne zararı var? Zararı şudur: Sözleşme üzerindeki hakimiyetinizi kaybedersiniz. Bu kez, her işte acaba bunu sözleşmeye yazmış mıydık, nasıl yazmıştık gibi bir şüphe ile mücadele etmek zorunda kalırsınız. Hâlbuki sağlam temel ilkeler belirlerseniz, hareket kabiliyetiniz yüksek olur. Ayrıca ne kadar çok madde yazarsanız yazın, mutlaka sözleşmede yazmadığınız yeni durumlarla karşılaşacaksınız. Çünkü hiçbir beşeri irade gelecekte gerçekleşmesi muhtemel bütün ihtimalleri öngöremez.


HUKUK

Anlaşılır kısa, net ve Kanunun teorisine dayanan sözleşmeler hem karşı tarafa güven verir hem de işlerinizi hızlandırır. Pazarlık masasına oturduğunuzda önünüzde üç sayfalık bir sözleşmeyi mi yoksa otuz sayfalık bir sözleşmeyi mi konuşmak istersiniz? Otuz sayfalık bir sözleşme hakkında asla sağlıklı bir görüşme gerçekleştiremezsiniz. Ayrıca otuz sayfalık bir sözleşmeyi defalarca kez okusanız da üzerinde genel bir mantık hakimiyeti kuramazsınız.

Sözleşmelerde kullanılan dil ve yazım tekniği nasıl olmalıdır? Maalesef ülkemizde hukuk metinlerinin (kanun, yönetmelik, sözleşme) yazımı konusunda gelişmiş bir bilim dalı bulunmamaktadır. Bu nedenle sözleşme yazım tekniği tamamen sözleşmeyi yazanın bireysel yeteneklerine ve yetkinliklerine kalmıştır. Ülkemizde ikinci bir sorun ise anlaşılmaz maddeler yazdığınızda büyük hukukçu kabul ediliyor olmanızdır. Tartısı bozuk olanın hiçbir işi düzelmez. Bir düzenlemeyi anlaşılamaz şekilde yazmak bir marifet değildir. Aksine marifet, anlaşılması zor konuları basit ve yalın bir şekilde ifadelere dökebilmektir. Sözleşmelerde de böyledir. Sözleşmeler, hem tarafların hem avukatların hem de hakimlerin okuduğunda rahatça anlayabileceği metinler olmalıdır. Sözleşme yazımı konusunda bilim dünyası maalesef yaya kalmıştır. Hukuk dünyasında gelişen ve yayılan karmaşık cümle hastalığının edebiyatçılar tarafından da mazur görüldüğü anlaşılmaktadır. Dilbilimi alanında yapılan akademik bir makalede şu ifadelere yer verilmiştir: “Diğer hukuk metinlerinde olduğu gibi sözleşmelerde de uzun ve karmaşık tümceler kullanılması sözleşmenin konusuyla ilgili hukuki ayrıntıları ortaya koymak ve bunları açıklamak, bunlarla ilgili koşulları sıralamak ve tarafların hak ve yükümlülüklerini belirlemek gibi nedenlerden kaynaklanmaktadır. Bütün bu ayrıntıların hukuki bir dille aktarımı ise karmaşık ve

uzun tümce yapılarının ortaya çıkmasına neden olmakta ve bu durum hemen hemen her sözleşme tümcesinde görülmektedir” (Bakınız: Işıl ÖZYILDIRIM, Hukuk Diline Bir Örnek: Sözleşmeler, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, Cilt:17, Sayı:1, s. 43-60, s. 50). Bir edebiyatçı akademisyenin, hukuk metinlerini incelemesi biz hukukçular açısından büyük bir mutluluktur. Kendilerine şükranlarımızı sunuyoruz. Yakın zamanda rastladığımız birkaç çalışma dışında bu alanda yayın olmadığını biliyoruz. Ancak yapılan çalışmalara verilen emeğin boşa gitmemesi için bu çalışmalarda hukuk diline bir katkı da sağlanması gerekir. Sadece durum tespiti yapan ve mevcut durumu da mutlak doğru kabul edip, onun nedenini izah etmeye çalışan bir anlayışla hukuk dili konusunda bir ilerleme kaydedilemez. Hukuki ayrıntıları ortaya koymak, koşulları belirtmek ve yükümlülükleri sıralamak için uzun ve karmaşık cümleler kullanmak gerekmez. Kısa, yalın ve nitelikli ifadelerle de bunlar yapılabilir. Şimdiye kadar yapılmamış olması, yapılamayacağından değil, bu konuda özen ve gayret gösterilmemiş olmasından ileri gelmiştir. Bir de karmaşık cümleler kurmayı hukukçu olmanın alameti farikası olarak gören eski ve yavan bir anlayışın da bunda etkisi olmuştur. Sözleşmelerde kullanılan dille ilgili olarak dikkat edilmesi gereken bir diğer husus, kullanılan terimlerin Kanunda kullanılan terimlerle aynı olmasıdır. Buna “terim birliği” denilmektedir. Gerçekten terim birliğine özen göstermek bir sözleşme için son derece önemlidir. Örneğin, Kanun “yan gider” dediği bir harcama kalemi için sözleşmede “tali gider” ifadesi kullanılmamalıdır. Kanun “kiraya veren” tabirini kullanmakta iken, “kiralayan” ifadesi yazılmamalıdır. Kanun’un “özen gösterme yükümlülüğü” dediği husus “dikkatli olma yükümlülüğü” şeklinde ifade edilmemelidir. Bir sözleşmenin ayaklarının yere basması, ancak anlattığımız şekilde Kanunun teorisine dayanması, Kanundaki hukuk formlarına oturtulabilmesi ve Kanun ile terim birliği taşıması sayesinde mümkündür. Aksi halde sözleşme diye imzaladığımız metin, haklarımızı koruyan bir kalkan olmaktan çıkar ve sürekli problem çıkaran bir baş belasına dönüşür. Sözleşme hukuku alanında danışmanlık ve koruyucu avukatlık hizmetlerinin gelişmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Daha kolay ve daha çok para kazanma imkanlarını terk ederek bu yola emek sarf etmemizin sebebi, ülkemizin bir hukuk devleti olması gerektiğine duyduğumuz inançtan ileri geliyor. Bir toplumsal felaket olduğunda nasıl hepimiz bundan olumsuz etkileniyor ve adeta payımıza düşeni alıyorsak bir hukuk devleti olduğumuzda da hukuk güvenliğini yaşamanın verdiği huzuru hepimiz kalplerimizde derin bir şekilde hissedeceğiz. Bunun için çalışmak zorundayız, bunun için bilinçlenmek zorundayız.

31


AVM

MİGROS

1071 BAYBURT CADDE PROJESİNDE AÇILDI ECE TÜRKİYE AVM’LERİNE YEŞİL BİNA SERTİFİKASI

NTS Danışmanlık tarafından kiralaması ve yönetimi gerçekleştirilen 1071 BAYBURT projesinde Migros halkın yoğun ilgisi ile açıldı. Lokasyon olarak sırasıyla Bayburt İl Emniyet Müdürlüğü ve Bayburt adliye sarayı yanında yer alan 1071 Bayburt projesi, Yıldırım Çayı'nın kenarında konumlanırken merkezde 180 adet konut ve 15 bin metrekare kiralanabilir alanda bölgenin ilk cadde AVM projesi olarak her yaştan tüketiciye hitap eden mağazalar, kafe ve restoranlarla aradığınız her şeyi bir arada bulacağınız bir alışveriş ve yaşam merkezi olma yolunda ilerliyor. Şehrin kalbinden geçen Çoruh nehri, kalesi ve saat kulesi, ortasından geçen deresi ve hamarat halkıyla; sakin, küçük bir Anadolu şehri olan Bayburt, Karadeniz Bölgesi'nde bulunan bir ildir. Yerli halkın önemli bir bölümünü Türkmen/Çepniler oluşturuyor.

ECE Türkiye yönetiminde bulunan İstanbul’daki Marmara Park ve Eskişehir’deki Espark alışveriş merkezleri, ticari binaların çevresel performansını değerlendirme konusunda dünyanın en saygın derecelendirme metodlarından biri olarak kabul edilen BREEAM In-Use’da, “mükemmel” derece ile sertifika almaya hak kazandılar. Yapı performansı ve bina yönetimi ana başlıklarında, enerji, su, sağlık ve konfor, yönetim, malzeme, ulaşım, arazi kullanımı ve ekoloji, kirlilik ve atık yönetiminden oluşan dokuz sürdürülebilirlik kategorisinde yapılan değerlendirmeler sonucu, yeşil bina sertifikalarının derecesini “iyi” düzeyden “mükemmel” dereceye çıkartan alışveriş merkezleri, bina yapıları ve sürdürülebilirlik konusundaki başarılı uygulamalarını bir kez daha uluslararası ölçekte tescillemiş oldu. ECE Türkiye Alışveriş Merkez Yönetim Direktörü Semet Yolaç Canlıel, “Marmara Park ve Espark, yenilikçi ve yaratıcı yaklaşımlarla ziyaretçilerine benzersiz bir alışveriş ve eğlence deneyimi sunmanın yanı sıra ekosisteme ve insan sağlığına verdikleri değer ile de diğer alışveriş merkezlerine örnek oluyor. Yapılan çalışmalar, kendi yatırımımız olan bu alışveriş merkezlerinde, operasyonel giderlerin azaltılmasına ve verimlilik artışına da olanak sağlıyor.” dedi.

32

Osmanlı döneminde “Çinimaçin Kalesi” de denilen Bayburt Kalesi, Dede Korkut Türbesi, Sünür Kutlu Bey Türbesi, Aydıntepe ilçesinde bulunan yeraltı şehri, Sarıkayalar Şelaleleri, Çimağıl Mağarası, Ulu Camii, Helva Köyü, Buz Mağarası, kayak sporuna ilgi gösterenler için Kop Dağı Kayak Merkezi, ilgi çekici turizm noktalarıdır. Önemli tarihi yapılara ve doğal güzelliklere sahip olan Bayburt, Çoruh Nehri sayesinde her yıl birçok su sporları ile uğraşanların uğrak noktası haline gelmiştir. Avrupa’dan ‘Yılın Müzesi’ ödülü alan Baksı Müzesi, Doğu Karadeniz’in bakir doğasının tam ortasına kurulmuştur.



AVM

LEZZETTE MARKALAŞMANIN YOLU

BÜYÜKYALI BULVAR’DAN GEÇECEK

İSTANBUL’UN YENİ BULUŞMA NOKTASI BÜYÜKYALI BULVAR, GASTRONOMİ SEKTÖRÜNÜN ÖNDE GELEN OYUNCULARINI AĞIRLADI. TURYİD’İN BÜYÜKYALI BULVAR’DA DÜZENLEDİĞİ ‘EKONOMİ VE GASTRONOMİDE YENİ DÖNEM, YENİ DENKLEM’ TOPLANTISIYLA, GASTRONOMİ SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİNE IŞIK TUTULDU. Sakinlerini ve ziyaretçilerini ihtiyaç duyulan her şeye üstün bir kalite ve kusursuz bir hizmet anlayışıyla ulaştırmayı amaçlayan ve “iyi yaşam” felsefesiyle fark yaratan Büyükyalı, İstanbul Boğazı’nın girişinde Kazlıçeşme sahil bandında “yeni şehircilik” anlayışı ile yükseliyor. Büyükyalı’da yer alan ve 100 yılı aşkın süredir kamunun kulla-

nıma kapalı tarihi binalar da çok yakında Büyükyalı Bulvar ile kente ve sosyal yaşama hizmet etmeye başlıyor. Ulaşım kolaylığı, deniz bağlantısı, benzersiz tarihi atmosferi ve sunduğu ayrıcalıklarla İstanbul’un yeni merkezi Büyükyalı Bulvar, kafeleri ve gurme restoranlarıyla gastronomi sektöründe büyük bir ihtiyacı karşılayacak.

YENİ NESİL YAŞAM ALANI Büyükyalı Bulvar'ın insanların tüm ihtiyaçları analiz edilerek özenle geliştirildiğini vurgulayan Özak GYO Genel Müdürü Fatih Keresteci, "Büyükyalı Bulvar, bir insanın yaşamına 360 derece dokunan, ihtiyacı neyse ona üstün bir kaliteyle çözüm üreten, bütünleşik ve etkileyici yeni bir yaşam deneyimi sunuyor. Büyükyalı Bulvar, sadece bir alışveriş merkezi, kültür sanat merkezi ya da bir gastronomi merkezi değil, tüm bunları ve daha fazlasını tek çatı altında toplayan yeni nesil bir yaşam alanı." dedi.

İNSAN YAŞAMINA DEĞER KATAN TÜM OLANAKLAR BÜYÜKYALI BULVAR’DA Büyükyalı Bulvar’ın Büyükyalı sakinleri ile birlikte tüm İstanbullulara üstün bir kaliteyle hizmet vereceğine dikkat çeken Fatih Keresteci, "Sakinlerimiz ve ziyaretçilerimiz, Büyükyalı Bulvar’ın sokaklarında günlük ihtiyaçlarını karşılarken, etkileyici bir alışveriş ve gastronomi deneyimi yaşayacak. Aynı zamanda diledikleri kültür sanat etkinliğine katılabilecek, spor yapabilecek, tarihi atmosferde dostlarıyla, sevdikleriyle keyifli vakit geçirebilecek. Büyükyalı Bulvar, insan yaşamına değer katan tüm olanakları ziyaretçilerine bir arada sunacak." diye konuştu.

İSTANBUL’UN KALBİ BÜYÜKYALI BULVAR’DA ATACAK Yaşamın bu yıl başlayacağı Büyükyalı’nın yeniden yaşama kazandırdığı tarihi binalarında sosyal yaşama hizmet verecek Büyükyalı Bulvar’da kiralamalar başladı. Sıcacık cadde atmosferinin deniz havasıyla buluştuğu Büyükyalı Bulvar, şehrin kültür sanat hayatına hareket katmaya, lezzetli buluşmaların yeni adresi olmaya hazırlanıyor.

HAYATIN TÜM RENKLERİ BÜYÜKYALI BULVAR'DA İstanbul’un iyi yaşam durağı Büyükyalı Bulvar, kafe, gurme restoran, market, organik pazar ve alışveriş alanları ile iyi yaşam için ihtiyaç duyulan her şeyi üstün kalite standartlarıyla Büyükyalı sakinlerine ve ziyaretçilerine sunuyor.

34




AVM

Anatolium Ankara AVM

“ICSC 2019 SOLAL” Pazarlama Ödülü Finalisti seçildi

Y

önetim ve kiralamasını Mallexpert’in üstlendiği Maya Grubu’na ait Anatolium Ankara AVM, ICSC 2019 SOLAL Pazarlama ödüllerinde, “Evim Güzel Evim (EGE)” kampanyası ile Tactical Activation (Taktiksel Aktivasyon) kategorisinde başarı sağlayarak finalist oldu. Uluslararası Alışveriş Merkezleri Konseyi (ICSC) tarafından her yıl düzenlenen ve Avrupa genelinde 161 AVM katılımcısının arasından seçilen finalistlerden biri olan Anatolium Ankara AVM, Pazarlama başarısını uluslararası platformda da onaylatmış oldu. Anatolium Ankara AVM, Evim Güzel Evim (EGE) kampanyası ile ev eşyaları ve dekorasyon kategorisi kiracılarını, söz konusu kampanya ile destekleyip, onların ciro ve giriş sayılarını artırmayı başarmış ve bunu ‘’ICSC Solal Marketing Awards 2019’’ yarışmasında finalist olarak da ispatlamıştır.

SONUÇLAR LONDRA’DA GERÇEKLEŞECEK ÖDÜL TÖRENİNDE AÇIKLANACAK Sektörün merakla beklediği ICSC Solal Marketing Awards 2019 yarışmasının sonuçları, 25 Eylül Çarşamba günü İngiltere’nin başkenti Londra’da gerçekleşecek olan ödül töreninde açıklanarak, başarı sağlayan finalistlere de ödülleri aynı gecede takdim edilecektir.

NEOMARİN ALIŞVERİŞ MERKEZİ’NİN GÜVENLİĞİ EFM’YE EMANET Tesis yönetimi, bakımı ve işletme yönetiminde Türkiye’nin önde gelen firmalarından EFM Tesis Yönetimi ve Servis Hizmetleri, Neomarin AVM’ye güvenlik alanında hizmet sağlayacak. Süzer Grubu’nun değer ve prensipleri ışığında tesis yönetimi ve servis hizmetleri alanlarında faaliyetlerini sürdüren EFM Tesis Yönetimi, müşteri portföyünü hızla genişletiyor. Hizmet verdiği şirketlere İstanbul’un en beğenilen ve en çok ziyaret edilen AVM’lerinden Neomarin AVM’yi de ekleyerek güvenlik hizmeti sağlayacak olan EFM, bu alandaki müşteri sayısını da her geçen gün artırıyor. EFM; güvenlik hizmeti kapsamında güvenlik danışmanlığı, risk analizi hazırlanması, bina güvenliği, fiziki güvenlik, önleyici güvenlik hizmeti gibi hizmetler sunuyor. Alışveriş merkezlerinden plazalara, konutlardan fabrikalara kadar her türlü servis hizmeti ile tesislerin yönetimini, teknik bakımını, profesyonel temizlik hizmetlerini, peyzaj düzenlemelerini ve işletmesini uzman bir kadro ve profesyonel bir anlayışla gerçekleştiren EFM; Tesis Yönetimi, Gayrimenkul Yönetimi ve Proje Yönetimi olmak üzere 3 ana hizmet kategorisinde faaliyetlerini sürdürüyor. Leed Breeam ve DGNB gibi çevre dostu sertifikalarla Yeşil Tesis Yönetimi anlayışını Türkiye’de ilk uygulayan firmaların başında gelen EFM, üstün nitelikli bir hizmet yapısı inşa ederek müşterilerine değer katan çözümler üretmeyi amaçlıyor.

35


AVM

MEYDAN 54’TE İLK KİRALAMA AŞAMASINDA

KİRASIZ DÖNEM UYGULAMASI

MEYDAN 54’ÜN MİMARİ ÖZELLİKLERİ VE MARKA KARMASI HAKKINDA BİLGİ VEREN MEYDAN 54 AVM MÜDÜRÜ MEHMET SÖNMEZ, PERAKENDECİLERE KİRALAMA AŞAMASINDA SUNDUKLARI AVANTAJLARDAN DA BAHSETTİ. İlk olarak Otto Yatırım’ı tanıyabilir miyiz? Otto Yatırım İnşaat A.Ş. firması, özellikle inşaat sektöründe faaliyet gösteren tamamen yerli sermaye ile kurulmuş bir şirkettir. Alışveriş merkezleri, kamu binaları, özel villa imalatları ve yurt binaları inşa ediyor. Sakarya’ da bulunan Ada Center AVM ve Meydan 54 Yaşam ve Ticaret merkezi Otto yatırım firması tarafından yapılmıştır.

AÇIK KONSEPTLİ BİR YAŞAM MERKEZİ Meydan 54 nasıl bir mimari özelliğe sahip? Karma proje olarak tercih edilmesindeki etkenler nelerdir? Meydan 54 açık konseptli bir yaşam merkezi olarak tasarlanmıştır. Toplam 4 bloktan oluşuyor. Adından da anlaşılacağı gibi blokların ortasında süs havuzları ve çocuk oyun havuzlarını barındıran 8 bin metrekarelik bir meydana sahip. Meydan bölümünde mağazalar için oluşturulan bağımsız bölümler ve üst katlarında ise ticari ofisler bulunuyor. Toplam 25 bin metrekare kapalı alana sahip. 92 ofis ve 51 mağaza alanı, 250 araçlık kapalı, 600 araçlık açık otopark alanı bulunuyor. Ayrıca aynı parselde bulunan yaklaşık 12 bin metrekarelik 2. etap için bekleyen bir alan mevcut.

36

AVM’nin lokasyonundan bahseder misiniz? Proje için neden Sakarya tercih edildi? Alışveriş merkezimiz Sakarya – Ankara karayolu üzerinde (E-5) ve il sınırları içerisinde kalan Erenler içesinde yer alıyor. Hem İstanbul hem de Ankara yönüne giden ziyaretçilerin rahatlıkla ulaşabileceği kavşak üzerindedir. Sakarya ili merkezi kabul edilen Adapazarı ilçesine 5 dakikalık mesafededir. Ülkemizin başkentine ve ticaretin kalbi olan İstanbul’a yakın mesafede bulunan şirin ilimiz Sakarya, ticari anlamda ciddi


AVM

bir ekonomik merkez durumundadır. Lojistik anlamda sıkıntısız olan bu şehrimiz ticari olarak da hızlı gelişimi göz önünde bulundurularak tercih edildi.

KİRASIZ DÖNEM UYGULAMASI Perakendeciye kiralama aşamasında sunduğunuz avantajlar var mı? Markalar neden Meydan 54’ü tercih etmeli? Perakende sektöründe son dönemde yaşanan sıkıntıları yakından takip ediyoruz. Bu zorlukların üzerinden yatırımcı ve perakendecinin ortak hareketi ile gelinebileceğinin de farkındayız. Meydan 54 Yaşam ve Ticaret Merkezi olarak özellikle ilk kiralama aşamasında sektörüne göre ciddi kirasız dönem uygulaması yapıyoruz. Markalarımıza bu şekilde destek veriyoruz. AVM’de hangi markalar var? Alışveriş merkezimizde yiyecek sektörünün en önemli markalarından olan Köfteci Yusuf, tekstil sektörünün en iyileri arasında bulunan Mavi Jeans, Koton, U.S. Polo A.S.S.N ve Hummel markalarımız bulunuyor. Ayrıca yerel olarak hediyelik eşya ve şal&eşarp mağazalarımız da var.

92 ADET OFİS Alışveriş merkezinin yanı sıra ofis bloğunuz da bulunuyor. Ofis bloğunuzdan bahseder misiniz? Meydan 54 Yaşam ve Ticaret Merkezi’mizin üst katlarında 92 adet ofis bulunuyor. Organize sanayi bölgesinde ticari faaliyetlerini gösteren ülkemizin tanınmış firmalarının müşterilerini ve misafirlerini gönül rahatlığıyla ağırlayabilecekleri her türlü konforu sağlanmış ofis katlarımızda, her sektörden yerini alan sanayicilerimiz var.

Hayatımızın ticari anlamda ihtiyaçlarını da aynı merkez içerisinde çözebileceğimiz bu konseptte diş doktoru, avukat, mimarlık ofisleri, projelendirme, bilişim teknolojileri, enerji ve daha birçok alanda faaliyet gösteren ofislerimiz bulunuyor. Sektörde bir süredir kiralama konusunda sıkıntılar yaşanıyor. Uzun zamandır AVM sektöründe yöneticilik yapan biri olarak gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Ülkemizin içende bulunmuş olduğu ekonomik du-

rum haliyle sektörümüzde de birtakım sıkıntıları beraberinde getiriyor. Özellikle yabancı para birimi üzerinden yapılan sözleşmelerin halen Türk Lirası cinsinden dönüşümleri üzerinde anlaşmazlıklar devam ediyor. Son zamanlarda TL bazlı yapılan sözleşmelerde metrekare birim fiyatları çok yüksek tutuluyor. Yatırımcının ve perakendecinin ortak noktayı bulma konusunda aynı paydaşları değerlendirmek zorunda oldukları bir dönemi yaşıyoruz. Sektörde bulunan tüm değerler bu süreci iyi analiz etmek zorundadır.

37


AVM

TÜRKİYE’DEKİ ALIŞVERİŞ MERKEZLERİNİN YÖNETİMİ

ÇOK DAHA BAŞARILI TÜRKİYE’DEKİ ALIŞVERİŞ MERKEZLERİNİN YURT DIŞINDAKİLERDEN DAHA BAŞARILI YÖNETİLDİĞİNİ İFADE EDEN AGORA ANTALYA AVM MÜDÜRÜ FETHİ BAŞUSLU,

ÜLKEDE YAŞANAN FİNANSAL PROBLEMLERE RAĞMEN HIZLI VE ÇÖZÜM ODAKLI İLERLEYEBİLDİKLERİNİ BELİRTTİ. Agora Antalya AVM’yi anlatır mısınız? Agora Antalya AVM 280 bin metrekare inşaat alanı, 190 mağazası ve 3 bin araçlık otoparkı ile Akdeniz’in en büyük AVM’si. Agora Antalya AVM, büyüklüğünün yanı sıra çok ferah bir AVM’dir aynı zamanda. Peyzajıyla, yeşiliyle, havuzuyla kapalı ve açık alanlı olarak bir ziyaretçinin sıkılmadan tüm gününü geçirebileceği, istediği her şeyi bir arada bulabileceği üst düzeyde bir mimari yapıya sahip. Tüm bunların yanında 7 bin metrekarelik Akdeniz’in en büyük kapalı tema parkına sahibiz. Çocuklar tema parkta yaz-kış eğlenceli vakitler geçiriyorlar. AVM’yi meydana getiren tüm bileşenlerin şeffaflığı, koordinasyonu ve dengesi nasıl sağlanır? Bu bahsettiğimiz bileşenlerin tamamı para kazanmak ve ticareti devam ettirmek üzerine kurulu senaryoları bulunmaktadır. Dolayısıyla da her taraf için bu avantajı sağlıyorsanız bir AVM yöneticisi olarak güzel bir denge sağlamış olursunuz. Bu yüzden her tarafı aynı terazide tutabilmek çok önemli. Yaşanabilecek tüm olumsuzluklara karşı her zaman bir B planı olmak zorunda. Hem ticari anlamda, hem binanın işletimi hem de personel ve insan kaynakları anlamında mutlak surette bir B planı oluşmak zorunda. Bu tabii ki yatırımcıya veya yönetim tarzına göre farklılıklar göstermekte. Türkiye ve yurt dışındaki AVM yönetiminin farklılıkları ve benzerlikleri var mı? Bana sorarsanız Türkiye’de alışveriş merkezleri yurt dışından daha başarılı yönetiliyor. Avrupa ya da ekonominin çok iyi olduğu yerlerde işler biraz daha kolay ilerliyor. Ülkemizde ise biliyorsu-

38

nuz sürekli krizler veya buna benzer finansal problemler yaşanıyor. Tüm bunlara rağmen bizler çok daha hızlı ve çözüm odaklı ilerleyebiliyoruz. Esnek bir yönetim tarzı oluşturabiliyoruz. Bence Türkiye daha başarılı ve çok daha güzel projelere imza atıyor. Pek çok ülkede nadir rastlanan projeler bunlar. Bu da zaten iyi yönetimden kaynaklanan projeler oluyor.

AVM sektöründe başarılı olmanın ilk şartı nedir? Sektöre yeni giren AVM yöneticilerine nasıl tavsiyeleriniz var? Yönetimde nelere dikkat edilmeli? Bir alışveriş merkezi yöneticisinin operasyon, finans, kiralama, pazarlama organizasyon ve teknik tarafında bütün konulara tamamen hâkim olması gerekiyor. Hatta bu bölümlerde çalışmış olması lazım bana kalırsa. Aynı zamanda özellikle Anadolu’da bulunduğu bölgede tüm yapı taşları ile devlet veya özel sektörle irtibatta olması gerekir. Bir AVM yöneticisi, fırsatları kendi bulunduğu bölgeye göre uyarlamalı. Standart bir yönetim tarzı bölgesel olarak çok işe yaramıyor. O yüzden kendi bulunduğu bölgenin nabzına göre bir AVM yönetim süreci oluşturmak durumundalar.



AVM

TATİLE RENK KATACAK EĞLENCELİ ATÖLYELER CAPACITY’DE

GORDION ALIŞVERİŞ MERKEZİ’NE YENİ MÜDÜR TOPLAM 50 BİN METREKARELİK KİRALANABİLİR ALANINDA 150'DEN FAZLA MAĞAZASI İLE HİZMET VEREN, ANKARA'NIN İLK YEŞİL ALIŞVERİŞ MERKEZİ GORDION AVM’NİN MÜDÜRLÜĞÜNE SELİN ANIL OKTAY GETİRİLDİ.

Ağustos ayında birbirinden özel atölyeler ile yaz tatilini verimli ve eğlenceli geçirmek isteyen çocuklar, Capacity’nin keyifli dünyasıyla tanışıyor. Tüm yıl gerçekleştirdiği etkinliklerle misafirlerine alışveriş keyfi yaşatan Capacity’de ağustos ayı boyunca eğlenceli bir program misafirlerini bekliyor. Akıl ve Zekâ Oyunları, Kurban Bayramı’nın heyecanıyla geçecek; minyatür, üç boyutlu resim ile mozaik yapıştırma ve puzzle yapma atölyelerinin yanı sıra çim adam yapımı ve tuval boyama ile bu keyifli planın bir parçası olabilirsiniz. Her hafta sonu 14.00-18.00 saatleri arasında gerçekleşecek bu keyifli atölyelere katılım için www.capacity. com.tr/etkinlikler adresinden kayıt yaptırmak gerekiyor.

Türkiye’nin BREEAM Sertifikası'na sahip en büyük binası ve Ankara'nın ilk yeşil alışveriş merkezi olma özelliğine sahip Gordion Alışveriş Merkezi bünyesinde atama gerçekleşti. Toplam 50 bin metrekarelik kiralanabilir alanında 150'den fazla mağazası ile ziyaretçilerine hizmet veren Gordion AVM’nin müdürlüğüne, Selin Anıl Oktay getirildi. Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü mezunu olan Selin Anıl Oktay, 13 senesi AVM sektöründe olmak üzere toplam 22 senelik iş deneyimine sahip. 10 yıl Kanyon’da yönetici düzeyinde görev yapan Oktay, son 3 yıldır da yine Kanyon yönetiminin işlettiği Ege Perla’da İzmir Projeler Direktörlüğü görevini yürütüyordu.

40



MAKALE

AVM YÖNETİMİNE DAİR

23 ALTIN İPUCU

‘Doğru Yer’de açılan bir alışveriş merkezi ancak ‘Doğru Yönetim’ ile başarılı olabilir. Yönetmek; Bilgi, beceri, deneyim ve tutku gerektiren zor bir görevdir. İyi bir yönetici ile daha iyi bir yönetici arasındaki en belirgin fark ‘tutku’dur. Tutku, bir yöneticinin, yetkinlerinden öteye geçerek, başkalarına ilham veren, dinamik bir lider olmasını sağlayan içsel güçtür. İşine olan tutku, bir insanın işine adanmasını sağlar, içsel değerlerini ortaya çıkarır, güçlerini canlandırır, belki varlığını bilmediği kaynaklarını, yeteneklerini, enerjisini harekete geçirir. Tutku, bir insanı ve onun çevresindekileri yukarılara taşıyan gücün ateşleyicisidir. Bu şüphesiz bilgi, beceri ve deneyimin önemini azaltmaz. Her yönetici, temel bilgilere sahip olmak, yeteneklerini ortaya koyma durumundadır. Bu yazımda 'tutku' dolu geçen 23 yıllık AVM Yönetim tecrübeme dayanarak, AVM Yönetimine dair çok sayıda önemli başlıktan bana göre ilk 23’ünün başlıklarını yazıyorum: 1) Alışveriş merkezi yönetim ekibinin, AVM açılmadan önce kurulması, inşaat aşamasında AVM'yi tanıması, kiracılarla görüşmelerde bulunması ve AVM'yi açılışa hazır hale getirmesi. 2) Alışveriş merkezinin lokasyonu, bölge halkının ekonomik/sosyal durumu, beğeni ve beklentileri, merkezin konsepti, rakip merkezlerin durumuna göre doğru kiralama ve marka karmasının yapılması.

42

Engin Yıldırım

3) Alışveriş merkezlerinde yer alan mağaza sahiplerine en çok satış için konforlu, temiz, güvenli ortamı oluşturarak; Ortaklara düzenli, istikrarlı kira geliri sağlanması. 4) AVM yatırımcısı, kiracısı, müşterisi ve yönetim kadrosu arasında ayrı ayrı yaklaşımlar oluşturarak, eş zamanlı, dengeli, verimli koordinasyonu sağlamak. 5) Müşterim kimdir ve beni neden tercih ediyor? sorusunu doğru cevaplayarak, doğru müşterinin gelmesini sağlamak, ciroyu artırmak, yönetim giderlerini düşük tutmak ve alışveriş merkezinin değerinin artırılması. 6) Bir iş yapmadan önce mevcut durum analiz edilmelidir. Ardından yapılan faaliyetlerle oluşturulan etkiyi ve şirket faaliyetlerine kattığı değeri ölçümlemek lazım. Çünkü ''Ölçmezsen bilemezsin, bilmezsen yönetemezsin''.


MAKALE giler kolay kolay unutulmaz, neşe dilden dile reklam yaptırır! O nedenle alışverişte neşe faktörü ciddiye alınmalı. 18) Sektördeki yenilikler takip edilmeli, alışveriş merkezi, rakipler, perakendeciler ve hedef kitleyi iyi tanımak lazım. 19) Global düşünüp, yerel hareket edilmeli. 20) AVM'de yaptığımız pazarlama ve kiralama faaliyetleri ile markaya değer katmak, müşteri sayısı ve ciroyu artırmak, dolayısıyla mülkün değerini artırmak lazım. 21) Kurumsal itibar, gerçekler ve algıların bileşimidir. AVM’lerin ticari beklenti içinde olmadan samimi olarak kurumsal sosyal sorumluluklarını yerine getiriyor olmaları itibarlarının güvencesidir. 7) Müşterilerin değişen ve artan beklentilerine paralel, rekabet ortamında fark yaratacak hizmet anlayışı getirilmelidir. Hem fark yaratacak hizmet anlayışını getirmek için hem de verimliliği ve satışı artırmak için eğitim şart! 8) Müşteriyi olumlu anlamda şaşırtmalı, sürekli yeni hizmetler, fırsatlar sunmalıyız. Böylece benzerlerimizden ve rakiplerimizden farklılaşıp, tüketicinin zihninde markamızı oluşturmalıyız. Ama marka olmaktan daha zor olan marka kalmaktır. Markamıza sürekli yatırım yapmalıyız. 9) AVM yönetimine dair 'kısa, orta ve uzun' vadeli hedefler koyup, gerekli planları yapıp, bu planları doğru bir şekilde uygulamalı; Zaman zaman plan ve stratejileri revize etmeliyiz. 10) İşini seven, tecrübeli ve öğrenmeye açık ekiplerle, karmaşık sorunlara yenilikçi çözümler getirerek; Şeffaflık, hesap verebilirlik, katılımcılık, yenilikçilik, tutarlılık, sorumluluk gibi evrensel yönetim ilkelerini hassas bir şekilde samimiyetle uygulamak gerekiyor.

22) 'Rekabet, insanların güncel beğeni ve beklentilerine karşılık vermek, hedef kitle değişimi, yenilik ihtiyacı, büyüme ihtiyacı, AVM'nin el değiştirmesi, fiziksel yıpranma, konsept yenileme gibi nedenlerden ötürü yeni bir vizyon, yeni bir misyon yüklenerek alışveriş merkezinde zamanı geldiğinde renovasyona gidilmeli. Renovasyon ile AVM yeniden moda oluyor, yerine göre yüzde 20-50 oranlarında ziyaretçi artışı sağlıyor. Dolayısıyla ziyaretçi artışı ile birlikte cirolarda da önemli artışlar sağlanmaktadır. Yenileme sürecini mümkün olduğunca ziyaretçilere ve kiracılara rahatsızlık vermeden yönetmek önemlidir. 23) Esneklik ve uyumluluk. Her zaman odaklanmış bir şekilde kalmalı, esnek olmalı, yeni fikirlere ve imkanlara açık olmalıyız. Birşeyler değiştiginde, yeni tecrübelere veya farklı çevrelere uyum sağlamak için hızlı olmalıyız. Yaşamda başarılı olanlar, becerilerini ve vizyonlarını değişen durumlara adapte ederler.

11) Algı Yönetimi ve Kurumsal İmaj Yönetimini başarıyla idare edebilmek. 12) Enerji tasarrufunu ve verimliliği artırmak. 13) Hedef kitleye uygun pazarlama projeleri geliştirmek. 14) AVM pazarlama faaliyetleri ile mağaza satış&pazarlama faaliyetlerini sinerji oluşturacak ve verimliliği artıracak şekilde organize etmek, ortak projeler üretmek. 15) AVM yönetim ekibi kiracılarla iletişimini düzenli, sağlıklı yürütmeli; Mağaza yöneticilerinden öneriler almalı, istişare ve empati yapmalı 16) AVM’lerin yönetimine liyakat sahibi yönetici ve personeller getirilmeli ve sabırla desteklenmeli. 17) Alışverişte farklılık yaratmak için işe ‘neşe ve mizah’ katılmalıdır. Neşe bizi birbirimize bağlar, neşeyle öğrenilen bil-

43


KAPAK KONUĞU

AVRUPA VE TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK

Karma Projesi Açılıyor

44


KAPAK KONUĞU

Avrupa ve Türkiye’nin en büyük karma projesi ‘KUMSmall Factory’ 2 milyar TL’ye yakın yatırım maliyetiyle Anadolu’nun kalbi Kayseri’nin ilk Factory AVM’si olarak hayata geçiyor. Klasik bir alışveriş merkezi ile mobilya ve dekorasyon konseptini bir araya getireceklerini ifade eden KUMSmall Factory'nin kiralama ve yönetim çalışmalarını yürüten GLA Gayrimenkul Yönetim Kiralama ve Danışmanlık A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Çelik, “Kayseri'nin ve bölge illerin cazibe merkezi olmayı hedefliyoruz.” diyor.

45


KAPAK KONUĞU

A

vrupa ve Türkiye’nin en büyük karma projesi KUMSmall Factory, içerisinde bulunan AVM, iş merkezleri, otel, eğlence merkezleri ile mobilyadan dekorasyona, modadan yeme içmeye, spordan eğlenceye kadar ziyaretçilerine eşsiz bir alışveriş deneyimi sunacak. GLA Gayrimenkul Yönetim Kiralama ve Danışmanlık A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Çelik, Anadolu’nun tam kalbinde yer alan bu karma proje hakkında birçok bilgi verdi.

ANADOLU’NUN KALBİNDE BİR KARMA PROJE Öncelikle 29 Ekim’de açılacak olan Avrupa ve Türkiye’nin en büyük karma projesi ‘KUMSmall Factory’i bizlere tanıtabilir misiniz? İnşaat ve finansmanı TOKİ tarafından sanayiye destek kapsamında yaptırılan Avrupa ve Türkiye’nin en büyük karma projesi ‘KUMSmall Factory’ 2 milyar TL’ye yakın yatırım maliyetiyle Anadolu’nun kalbi Kayseri’nin ilk Factory AVM’si olarak hayata geçiyor. KUMSmall Factory, 1,5 milyon metrekare açık, 900 bin metrekare kapalı alanı ve 302 bin metrekare satış alanında, 6 bin araçlık otoparkı ve 400 mağazasıyla konforu ve alışveriş keyfini bütünleştirecek. 180 bin metrekarelik kiralanabilir alanda Avrupa’da bir ilke imza atan proje, klasik bir alışveriş merkezi ile mobilya ve dekorasyon konseptini bir araya getiriyor. Bu kimliğiyle de ilk karma proje olarak büyük farklılık sunuyor. KUMSmall Factory, bu özelliklerin yanı sıra güneş panelleri ve doğal gaz ile elektrik üreten ‘trijenerasyon’ sistemi ile kendi enerjisini üretecek ve ürettiği enerjiyi tasarruflu bir şekilde kullanarak, doğayla dostluğunu güçlendirecek. Yüzlerce mobilya mağazası, modadan teknolojiye, lezzetten eğlenceye uzanan geniş marka seçenekleriyle KUMSmall Factory, mobilya sektörü için büyük önem taşıyan fuar kültürünü yılın 365 gününde hayata geçiriyor. Hedefi mobilya sektörünün kapılarını uluslararası sahaya açan, taleplere bol seçeneği tek çatı altında sunan bir markanın gücünü vurgulamak.

GLA Gayrimenkul Yönetim Kiralama ve Danışmanlık A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Çelik

2 MİLYAR TL’YE YAKIN BÜYÜK BİR YATIRIM KUMSmall Factory’nin yatırımcı grubu kim? Proje için ne kadarlık bir yatırım yapıldı? KUMSmall Factory’nin temelleri 1965 yılında Kayseri Marangozlar Mobilyacılar ve Döşemeciler Derneği’nin kurulmasıyla atıldı. 1982 yılından sonra ise Mesleki Esnaf ve Sanatkarlar Odası statüsüne kavuştu. Sektörde artan üretim hacmi ve kalitesinden kuvvet alarak, ülkemiz ve Kayseri’deki mobilyacılarımızın çevresel sürdürülebilirlik hedefini bir adım öteye taşımak için 2009 yılı sonunda Erciyes Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi kuruldu. Kooperatif, kurulduğu günden bu yana arsaların alımı, imar planlarının yapılması ve inşaatın bitirilme süreçleriyle ilgili faaliyetlerde fedakarca ve sebatla çalışmaktadır. Proje için 2 milyar TL’ye yakın büyük bir yatırım yapıldı. Yapılan yatırımın geri dönüş süresini nasıl öngörüyorsunuz? Kayseri Mobilyacılar Odası olarak bu projeye inanarak başladık. KUMSmall Factory AVM olarak öncelikli hedefimiz yatırımdan rant elde etmek değil. Üretimini yaptığımız mobilyanın ticaretini yaparak beş yıl içerisinde yatırımımızın bize geri dönüşü olacağını öngörüyoruz. Birlikten güç doğar ilkesi ile hareket ederek, yurt içi ve yurt dışı çalışmalarımızla bu projeyi hayata geçiriyoruz.

46


KAPAK KONUĞU

YÖNETİM VE KİRALAMA GLA GAYRİMENKUL TARAFINDAN YAPILIYOR Bu karma projenin kiralama ve yönetimini kim yapacak? Bu dev projenin yönetimi GLA Gayrimenkul Yönetim Kiralama ve Danışmanlık AŞ. firması tarafından yapılıyor. GLA Yönetim, sektörün en iyi hizmet sağlayıcısı olma vizyonuyla ulusal ve uluslararası arenada gayrimenkul yönetim, kiralama ve danışmanlık alanlarında sayısız deneyime sahip güçlü bir ekip tarafından kurulmuştur. Geçmiş tecrübelerini yeni müşterilerine aktarmak, sektörde fark yaratmak, tüm iş ortaklarına en fazla faydayı sağlamak, farklı iş kollarındaki yönetim hizmetlerini entegre olarak sunmak, değişim trendlerini yönetmek, verimli, rekabetçi ve kârlı hizmet sunarak hep bir adım önde olmayı amaç edinmiştir.

AVM bünyesinde kaç mağaza yer alıyor? 400 adet mağaza yer alıyor. 180 bin metrekarelik kiralanabilir alanımızda, 130 bin metrekaresi mobilya & dekorasyon, 50 bin metrekaresi moda, teknoloji, lezzet ve eğlence içeren markalardan oluşuyor. Bünyemizde yer alacak bazı markalar; Vakko Outlet, Boyner Outlet, Migros, Cinemaximum, LC Waikiki Outlet, Network, İGS, e-bebek, CrocusPark Eğlence…

KLASİK BİR AVM İLE MOBİLYA VE DEKORASYON BİR ARADA Biraz da mimari ve konsept özelliklerinden bahseder misiniz? Kuzey Çevre Yolu üzerinde bulunan, güçlü ve farklı konseptiyle inşa edilen proje, bölgenin yeni gözdesi olmaya aday.

47


KAPAK KONUĞU

markalardan oluşuyor. Yine klasik markalar 1. katta ayrıca konumlandırılacak, 2. katta ise yeme- içme, teras alanı, ayrıca geniş metrekarelerden oluşan eğlence alanı ve sinema yer alıyor. Köşe başlarında ise teraslı restoranlar bulunuyor. Bölge illere bağlantıyı sağlayan KUMSmall Factory, sosyalleşmek, dinlenmek veya ailesiyle birlikte iyi vakit geçirmek isteyen herkese onlarca alternatifler sunuyor. Açılışa özel etkinlik ve kampanyalarınız olacak mı? Nasıl bir açılış yapmayı planlıyorsunuz? Ulusal ve bölgesel mecralarda kurgulanan medya planlaması ile bugüne kadar ismi en çok duyulan proje olmayı hedefliyoruz. AVM’nin açılışında; protokol açılışı ile birlikte ses getirecek bir konser planlanıyor. Şehrimizde, festival havasında yürüteceğimiz etkinliklerle fark yaratmayı düşünüyoruz. Özellikle aile, çocuk ve kadını temel alan aktivite planlamaları yapıldı. Sanatın her dalına verdiğimiz önemden dolayı sanatsal etkinlikler, çocukların eğlenerek öğrenebilecekleri atölyeler planlıyoruz. Mobilya konseptimize yönelik olarak da şimdiden kış döneminde uçakların boş kalan koltuklarını satın alıp mobilya gibi fiyatlı ürün alan ziyaretçilerimize hediye edeceğiz. Yurt dışından özellikle mobilya & dekorasyon için gelecek alım heyetlerine ücretsiz yol ve konaklama imkanı sağlayarak sıra dışı birçok kampanyaya da imza atmış olacağız.

TÜRKİYE’NİN İLK BÖLGESEL AVM’Sİ KUMSmall Factory, klasik bir AVM ile mobilya ve dekorasyonu bir arada sunacak ve içerisinde 28 katlı 2 iş merkezi, otel, eğlence merkezi gibi birçok seçeneği bir arada bulunduracak. Dört ana girişten oluşan alışveriş merkezimizin önünden tramvay geçmesi için gerekli projeler onaylandı. Bodrum kat, zemin, 1. kat ve 2. kat olmak üzere toplam 4 kat olarak inşa edildi. Zemin kat, mobilya ve ev aksesuarı mağazaları ile birlikte ortak alandaki klasik

48

Lokasyon olarak nasıl bir konumdasınız? “Türkiye'de Alışverişin Merkezi” olma sloganıyla yola çıkan KUMSmall Factory, “Kuzey Çevre Yolu” üzerinde yer alıyor. Nevşehir, Kırşehir, Niğde, Aksaray, Yozgat, Sivas, Kahramanmaraş, Malatya, Adana gibi illere bağlantıyı sağlayarak Türkiye’nin ilk bölgesel AVM’si olacak. KUMSmall Factory, 9 kilometre mesafede yer aldığı şehir merkezi ile toplu ulaşımı için yeni


KAPAK KONUĞU tesis edilen tramvay hattı ve raylı sistem geçen bir alışveriş merkezi olacak. KUMSmall Factory, şehirlerarası otobüs terminali ve yeni yapılacak hızlı tren garına çok yakın bir konumda. Kayseri Havalimanı’na uzaklığı sadece 7 dakika. Yani erişilmesi imkansız bir büyüklükte olan ama ulaşımı kolay olan bir proje hayata geçirilecek. KUMSmall Factory, 8 bin 500 çalışanı ve 60 bin günlük frekansı ile 2018 yılında hizmete giren Şehir Hastanesi’ne yürüme mesafesinde; 10 bin öğrencisi bulunan Nuh Naci Yazgan Üniversitesi’ne ise sadece 1,5 kilometre mesafede yer alıyor. Turizm bölgesi içerisinde yer almanız KUMSmall Factory’e ve şehre neler katacak? Türkiye’nin en gözde turizm merkezlerinden Erciyes Kayak Merkezi ve Kapadokya her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapıyor. Bu ziyaretlere ulaşım imkânı sağlayan, en yoğun havaalanlarından Kayseri Havaalanı KUMSmall Factory’e çok yakın ve uluslararası bölge havaalanı olarak hizmet veriyor. Yerli-yabancı turistler ile bölge nüfusunu katlayan gurbetçi ziyaretçilerimiz de alışveriş merkezimizin potansiyel müşterileri olacaktır.

dönemde yapılacak tanıtım çalışmalarıyla yurt dışından da üreticileri bekliyoruz. Bundan sonraki süreçte bu projeyle birlikte Kayseri'nin cazibe merkezi olmasını hedefliyoruz. Mobilya sektörüne kazandırdığımız değerlerden birisi ise; KUMSmall Factory bünyesinde yer alan MOBİTEK (Mobilya alt yapısını geliştirme projesi) orta ve küçük ölçekli mobilya üreticilerinin çoğunlukta olduğu uluslararası kabul görmüş bir tasarım ve inovasyon merkezidir. Orta Anadolu Kalkınma Birliği, Erciyes Küçük Sanayi Sitesi Kooperatifi ile Kayseri Marangozlar, Döşemeciler ve Mobilyacılar Odası’nın ortak olduğu, ayrıca Avrupa Birliği’nden 9,6 milyon Avro yatırım alan bir AB Projesi olarak hayata geçmiştir. MOBİTEK; Kayseri’de mobilya üretim sektörüne dahil olan orta ve küçük ölçekli işletmelerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere geliştirilmiştir. Kobilerin tasarım ve AR-GE desteğiyle modern, yenilikçi ve alternatif ürün geliştirerek rekabet üstünlüğü sağlayabilecekleri, ayrıca uzmanlardan satış, dış ticaret ve pazarlama desteği alacakları bir Türkiye projesi.

KAYSERİ'NİN CAZİBE MERKEZİ OLACAK Mobilya sektörüne nasıl katkılarınız olacak? Hedefleriniz neler? Türkiye'deki mobilyanın yüzde 50'si Kayseri'de üretiliyor. Dolayısıyla bu mobilyacıların ürünlerini sergileyeceği bir merkeze ihtiyacı vardı. Ürettiğimiz ürünleri daha iyi şartlarda sunabilmenin bizim için bir ihtiyaç olduğunu düşündük ve bu projeyi hayata geçirmeye karar verdik. Bünyemizde ağırlıklı olarak Kayseri ve diğer illerdeki üreticiler yer alıyor. İlerleyen

Oymaağaç Mah. 5062 Cad. No:44 38100 Kocasinan / KAYSERİ 444 20 77 info@kumsmall.com.tr www.kumsmall.com.tr KUMSmallAVM

49


GIDA

KADIN SOSYAL HAYATTA YERİNİ ALARAK GELECEĞİ AYDINLATMALI yapan kadınlarla temasa geçiyor, ürünlerimizin bir kısmını onlardan tedarik ediyor, bu şekilde kadın üreticilerimize destek oluyoruz. BigChefs’in kendi içindeyse 17’si yönetici seviyesinde olmak üzere toplam 328 kadın çalışanımız bulunuyor.

KADIN İSTİHDAMINA YÖNELİK PROJELERİNDEN BAHSEDEN BIGCHEFS YÖNETİM KURULU BAŞKANI GAMZE CİZRELİ, ”KADIN SOSYAL HAYATTA YERİNİ HAKKIYLA ALMALI Kİ GELECEĞİMİZ DAHA DA AYDINLANSIN.” İFADESİNDE BULUNDU. Gamze Hanım, öncelikle kısaca sizi tanıyabilir miyiz? BigChefs markasının kurucusu ve yönetim kurulu başkanıyım. Kendimi bildim bileli daima hayalleri büyük işler başarmaya yönelen, bu doğrultuda her zaman kendimi ve işlerimi geliştirmeyi ilke edinen bir kişi oldum. ODTÜ İşletme Bölümü mezunuyum. 1991 yılında mezun olduktan hemen sonra, savunma sanayinde çalışmaya başladım. Ardından yeme-içme dünyasına olan ilgim, beni o dönem için oldukça cesur bir adım atmaya yöneltti. 2,5 yıllık tecrübenin ardından, savunma sanayindeki işimden ayrıldım. Eski eşimle birlikte Ankara’da Cafemiz, Kuki ve Quick China markalarını art arda açarak çok güzel bir ivme yakaladık. Eşimle yollarımızı ayırdıktan sonra her şeye sıfırdan başlayarak, 2007 yılında BigChefs’i kurdum. Doğrusu, hayallerimi gerçeğe dönüştürmek ve gönlümde yatan hizmet anlayışını hayata geçirebilmek adına

50

kariyerimin en heyecanlı ve en verimli yıllarını da burada yaşadım. BigChefs olarak, 12 yıldır yolumuza aşkla devam ediyoruz. Diğer yandan bir kadın girişimci olarak, kadın girişimcileri desteklemeye yönelik çalışmalarıma da aktif bir şekilde devam ediyorum. Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) Yönetim Kurulu Üyeliği ve Turizm Restaurant Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği (TURYİD) Başkan Yardımcılığı gibi görevlerle, sivil toplum kuruluşlarında aktif biçimde görev alıyorum. Yeme- içme sektöründe bir firma olarak kadın istihdamına gereken önemi gösteriyor musunuz? Elbette, kadın istihdamı ve girişimciliği konusundaki çalışmalarım sivil toplum kuruluşlarında üstlendiğim görevlerle sınırlı değil. Misyon edindiğim ve büyük önem verdiğim böyle bir konuda, öncelikle kendi markam BigChefs bünyesindeki uygulamalarla gerek kendi alanımız, gerekse ülkemizdeki diğer sektörlere örnek teşkil eden çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Kadın istihdamı, markamızın en değer verdiği sosyal sorumluluk varlık alanı. Bu yöndeki çalışmalarımızın en önemlilerinden biri ‘Toprağın Kadınlarından Sofralara’ projemiz. Proje kapsamında şehir dışında küçük bütçelerle topraktan üretim

Kadın istihdamının artırılmasıyla ilgili neler söylemek istersiniz? Kadın istihdamının artması ekonomik anlamda ülkemize neler katar? Kadın girişimlerin desteklenmesi, kadınların iş hayatında yer alması ve iş hayatında erkeklerle eşit etkiye sahip olması anlamında, hem dünyada hem de ülkemizde büyük eksiklikler var. Türkiye’de 80 milyonu aşkın nüfus içinde, işgücüne katılabilecek yaştaki 30,1 milyon kadının yalnızca 8,9 milyonu çalışıyor. Kadınlarda işgücüne katılım oranlarımız, yüzde 60’lar seviyesindeki OECD ortalamalarının yarısı civarında. Benzer bir tabloyu girişimcilik alanında da görüyoruz. Kadının sosyal yaşama katılması, daha iyi bir eğitimle hayatını hazırlaması sadece bir kişinin değil herkesin hayatını etkiler. Kalkınma bir kişiyle başlar ama beraberindekileri yukarı çeker. Bu bağlamda daha çok kadın sosyal hayatta yerini hakkıyla almalı ki geleceğimiz daha da aydınlansın. Kadın olarak kendimiz için daha iyisine inanmalıyız, cesur olmalıyız, iyiyi hedefleyip bunun için adımlar atmalıyız.



GIDA

ÇALIŞMA ARKADAŞLARIMIZIN ŞİRKETE KATTIĞI DEĞERE BAKIYORUZ Firmalarında kadın istihdamına gereken önemi fazlasıyla verdiklerini belirten Gloria Jean’s Coffees Kurumsal İletişim Direktörü Tuğba Dinçerler, “Biz çalışma arkadaşlarımızı cinsiyetlerine göre ayırmıyor yalnızca çalışma performanslarına ve şirkete kattıkları değere bakıyoruz.” diyor.

Yeme- içme sektöründe bir firma olarak kadın istihdamına gereken önemi gösteriyor musunuz? Mevcut kadın çalışan ve yönetici oranı ne durumda? Firmamızda kadın istihdamına gereken önemi hakkıyla verdiğimizi gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Örneğin, şirket içerisinde kadın çalışan sayısı erkek sayısına göre daha fazla. Biz çalışma arkadaşlarımızı cinsiyetlerine göre ayırmıyor yalnızca çalışma performanslarına ve şirkete kattıkları değere bakıyoruz. Ancak, bu konuda hassas olduğumuz için mağazaların içerisinde cinsiyet oranının eşit dağılmasına dikkat ediyoruz. Bir kadın bakış açısıyla işletmede nasıl çalışmalar yapıyorsunuz? İşletmeye nasıl katkılarınız oluyor? Her ne kadar eşitliği savunuyor olsam da şu bir gerçek ki yaratılış itibariyle kadın bakış açısı ve erkek bakış açısı birbirinden farklı. Ancak bu ikisi birlikte harmanlandığı zaman sağlıklı yönetimler ve sağlıklı ilişkiler kurulabilir. Bunu sağlayabilmek için şirket içerisinde beyin fırtınası yapıyor ve birlikte karar alıyoruz. Kadın yöneticilerden bir tanesi olarak ben de güçlü olduğum yönlerde kendi çalışmalarımı ve fikirlerimi sunarım, neticede kararı hep birlikte alırız.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? 2015 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldum. Mezun olduktan sonraki süreçte avukatlık stajımı tamamladım ve avukat oldum. Fakat bu mesleğin bana uygun olmadığını fark ettim ve aile şirketimizde iletişim alanında kendimi geliştirdim. Geçtiğimiz son 3 yıldır Gloria Jean’s Coffees Türkiye’nin Kurumsal İletişim Direktörü’yüm. Aynı zamanda hukuki bilgilerimle de şirket içerisinde katkı sağlamaya devam ediyorum.

52

Kadın istihdamının artırılmasıyla ilgili neler söylemek istersiniz? Kadın istihdamının artması ekonomik anlamda ülkemize neler katar? Kadın istihdamının artmasının ekonomik anlamda maddi katkısı olmasından ziyade ülke olarak refahımızın artmasının ve gelişebilmemizin, ilerleyebilmemizin de buna bağlı olduğunu düşünüyorum. TÜİK raporuna göre, Türkiye'de 15 ve daha yukarı yaştaki istihdam edilenlerin oranı yüzde 47,1 olup bu oran erkeklerde yüzde 65,6, kadınlarda ise yüzde 28,9. Kadın istihdam oranı erkeklerin yarısından az ve bunun değişmesi gerekiyor. Dünyada hem ekonomi hem refah anlamında gelişmiş ülkelere bakarsanız bu ülkelerde kadın ve erkeğin iş, siyaset, aile ve sosyal anlamda eşit olduğunu görebilirsiniz. Benim düşüncem; medeniyetin tam olarak sağlanabilmesi ve toplum içinde huzurun tesis edilebilmesi de tamamen buna bağlı. Bahsettiğim şey kadınlara pozitif ayrımcılık tanımak değil, bu da yanlış, bahsettiğim tam olarak cinsiyet eşitliği. Hayatın her alanında kadın ve erkek olarak ayrımcılığın kalktığı ve cinsiyete bakılmadan herkes “insan” olarak değerlendirildiğinde yalnız ekonomik değil her alanda gelişme sağlanabilecektir.


GIDA

DOĞRU YERDE DOĞRU KİŞİ ÇALIŞMALI POZİTİF AYRIMCILIĞI DOĞRU BULMADIKLARINI BELİRTEN TAVADA TAVUK FABRİKA GENEL MÜDÜR YARDIMCISI FATMA DELİKANLI, ‘‘ERKEKKADIN AYRIMINDAN ZİYADE ESAS OLAN DOĞRU YERDE, DOĞRU KİŞİNİN, DOĞRU VASIFLA BULUNMASIDIR.’’ DEDİ. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? İstanbul Üniversitesi mezunu, 2 çocuk annesiyim. Galata Taşımacılık, AVV A.Ş ve VVA Gıda’nın Satın Alma Müdürü olarak görev aldıktan sonra çocuklarımı büyütmek için çalışma hayatına ara verdim. Birkaç sektör toplantısında Tavada Tavuk ailesiyle yollarımız kesişti. 4 yıldır sektörü iyi bilip iyi okuyan, dinamik, genç ekibimizle titizlik içerisinde çalışıyoruz.

şıyayız. Tekrar belirtmek isterim ki tüm departmanlarımızda bizim için aslolan liyakattir.

Yeme-içme sektöründe bir firma olarak kadın istihdamına gereken önemi gösteriyor musunuz? Mevcut kadın çalışan ve yönetici oranı ne durumda? Nüfusumuzun yarısının kadın olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Kadınların iş hayatında, gıda dâhil bütün sektörlerde ve tüm düzeylerde daha fazla yer almasının, ekonomik getirinin yanı sıra refah, sosyal adalet ve istikrarlılığı bir arada bulundurduğunu düşünüyorum. Bu düşünceyle yönetimden üretime, finanstan mutfağa kadar fabrikamızın her aşamasında kadın çalışanlarımıza yer veriyoruz. Şirket olarak pozitif ayrımcılığı doğru bulmuyoruz. Bizim için önemli olan işin ehli ve liyakat göz önünde bulundurmaktır. Dolayısıyla erkek- kadın ayrımından ziyade esas olan doğru yerde doğru kişinin doğru vasıfla bulunmasıdır. Tavada Tavuk kadınları olarak toplam yönetici sayısında yüzde 40’lardayız. Fabrika ve üretim personellerini de eklediğimizde yarı yarıya bir tabloyla karşı kar-

Bir kadın bakış açısıyla işletmede nasıl çalışmalar yapıyorsunuz? İşletmeye nasıl katkılarınız oluyor? Kadın gözüyle işletmeye her açıdan bakmak gerek. Özellikle sektörümüz gıda olduğu için hataya asla yer vermiyoruz. Ürünün tedarik aşamasından başlayarak hazırlanması, paketlenmesi, sevkiyatından tutunda şubelerimizde ürünün son müşteriye sunulduğu ana kadar tüm süreçleri titizlikle kontrol ediyoruz. Tavada Tavuk kadınlarına düşen en önemli sorumluluk kendi çocuklarımıza yediremeyeceğimiz hiçbir ürünün müşterilerimizin önüne sunulmasına müsaade etmiyoruz. Kadın istihdamının artırılmasıyla ilgili neler söylemek istersiniz? Kadın istihdamının artması ekonomik anlamda ülkemize neler katar? Özelikle son yıllarda hem kadınların iş hayatına katılmasında hem de kadın yönetici kademesinde ciddi oranda artış olduğun farkındayız. Öyle ki kadın temsil oranının artması şirket performansını ve kültürünü olumlu yönde geliştiriyor. Yapılan araştırmalarda kadınların çalışma hayatına katılmasının ve yönetici olarak görev almasının, ülkelerin büyüme hızıyla paralel olarak ilerlediğini gösteriyor. Bu nedenle ülke ekonomisinin gelişmesi için kadınların işgücüne katılım oranının yüksek seviyelere çıkarılması çok önemli bir faktör. Devlet politikalarıyla kadınların iş hayatında yer alabilmesi için önünde engel teşkil eden sorunlara değinilmeli ve çözüm bulunmalıdır. Bizlerin çalışma hayatında daha çok yer almamız ve kariyer açısından desteklenmemiz ülkemizin ekonomik gelişimi açısından da büyük önem taşıyor. Ekonominin gelişmesinin olmazsa olmazı kadınların iş hayatına katılımdır. Gelişmiş ülkelere bakıldığında da tablonun bu şekilde olduğu aşikar. Özetle Kadınlar iş hayatında ne kadar yer alırsa o ülke de o kadar büyümektedir.

53


GIDA

KADIN ÇALIŞANLAR ÜLKE EKONOMİSİNE KATKI SAĞLIYOR Kadın istihdamının daha da artmasını öngördüğünü söyleyen Kahve Sokağı Franchising Müdürü Havva Karakaya, ‘‘Gönül ister ki kadın yatırımcılarımız olsun, işletmelerde sadece çalışan olarak değil yatırımcı olarak görmeyi çok isterim.’’ diye konuştu. Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? Pamukkale Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümü 2016 mezunuyum. Öğrenciliğimde Kahve Sokağı’nın ilk şubesinde garson olarak çalışıyordum daha sonra 2015 yılında markanın merkezi Denizli’yken merkezde çalışmaya başladım. 2017 yılında marka İzmir’e satıldıktan kısa bir süre sonra tekrar merkezde çalışmaya başladım. Aslında Kahve Sokağı'nın mutfağından geliyorum, işletmede, operasyonda, açılış ekibinde her biriminde görev aldım. Yeme- içme sektöründe bir firma olarak kadın istihdamına gereken önemi gösteriyor musunuz? Mevcut kadın çalışan ve yönetici oranı ne durumda? Tabii ki gösteriyoruz. Toplumdaki cinsiyet ayrımcılığı algısını yıkmak için kadın istihdamı çok önemli ve büyük bir rol taşıyor. Bayilik alan yatırımcımız işletmesini açmadan önce bazı eğitimler alıyor. Bu eğitimler sırasında işletmesine çalışmak için alacağı elemanların kadın-erkek

54

oranlarını ayarlamasını sağlıyoruz ve bizlerde destek oluyoruz. Kahve Sokağı genel merkez ve şubelerimizde çalışan kadın oranı için yüzde 50 diyebiliriz. Bu oran bizim istediğimiz ve olması gereken bir oran ve kadın çalışanlarımız işletmelerde yönetici, aşçı, barista, garson gibi her birimde çalışıyorlar. Örneğin, merkeze ait olan şubemizin işletme yöneticisi yine kadındır. Gereken önemi gösterdiğimizi düşünüyoruz. Bir kadın bakış açısıyla işletmede nasıl çalışmalar yapıyorsunuz? Aslında bu soruya birkaç örnekle cevap vermek istiyorum. Kadınlara yönelik işletmelerimizde yaptığımız bazı kampanyalardan bahsetmek istiyorum. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde tüm şubelerimizde kadınlara Türk Kahvesi ikram ettik. 14 Şubat Sevgililer Günü'nde yalnız kadınlara, yalnız olmadıklarını hissettirmek için gül dağıttık. Geçtiğimiz günlerde hamile bir kadına yapılan

saldırıya sesimizi çıkarmak için 15-22 temmuz tarihleri arasında tüm hamile kadınlara şubelerimizde kahveler ücretsizdi. #kadınlariçin hastagi ile herkesin bu projeye katılması için paylaşımlar yaptık. Kadın istihdamının artırılmasıyla ilgili neler söylemek istersiniz? Yönetici bir kadın olarak ülkemizde kadın istihdamının daha da artmasını çok isterim. Bayilik için başvuru yapan kadınların oranı yüzde 2 civarında değişkenlik gösteriyor. Gönül ister ki kadın yatırımcılarımız olsun, işletmelerde sadece çalışan olarak değil yatırımcı olarak görmeyi çok isterim. Kadınlarında bu sermayeye sahip olmaları ve ticarete atılmaları gerektiğini düşünüyorum. Kadın istihdamın diğer sektörlerde özellikle üretim sektöründe artmasının özellikle ülke ekonomisine katkı sağlayacağını ve üretimde artış olacağını düşünüyorum. Tüm sektörlerde yönetici pozisyonundan alt pozisyonlara kadar her birimde kadınlarla karşılaşıyoruz.


GIDA

ÇALIŞAN KADINLAR TOPLUMU GÜÇLENDİRİR KADIN İSTİHDAMINA ÖNEM VERDİKLERİNİ VURGULAYAN SİMİT SARAYI İŞ GELİŞTİRME MÜDÜRÜ YILDIZ KÜÇÜKSUYOLCU, ‘‘GIDANIN EN BAŞ KRİTERLERİNDEN BİRİ HİJYEN VE PERSONEL KONTROLÜDÜR. ÖZELLİKLE KADIN İŞLETMECİLERİMİZİN OLDUĞU İŞLETMELERDE BU DETAYLARDAKİ OLUMLU FARKLILIKLAR İŞLETMENİN GENEL BAŞARISINI OLUMLU ETKİLİYOR.’’ DİYE KONUŞTU. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? 1980 Edremit doğumluyum, Uludağ Üniversitesi Biyoloji bölümünden mezunum. İlk iş tecrübelerim 1 yıl eğitim ve 5 yıl sağlık sektöründe oldu. Evliyim ve 7 yaşında ikiz kızlarım var. Şirketimiz ve departmanım bünyesinde 9 yıldır çalışıyorum. Yeme- içme sektöründe bir firma olarak kadın istihdamına gereken önemi gösteriyor musunuz? Mevcut kadın çalışan ve yönetici oranı ne durumda? Şirketimiz bünyesinde genel müdürlük ve mağazalarımız özelinde ciddi bir çalışan kadromuz, yaklaşık yüzde

bu sürece destek veren bir firmada olduğum için kendimi her zaman şanslı görmüşümdür. Bir kadın bakış açısıyla işletmede nasıl çalışmalar yapıyorsunuz? İşletmeye nasıl katkılarınız oluyor? Kadınlar girdikleri her alanda olduğu gibi gıda sektöründe de daha ayrıntılara dikkat edip süreci daha kontrollü yönetebiliyorlar. Gıdanın en baş kriterlerinden biri hijyen ve personel kontrolüdür. Özellikle kadın işletmecilerimizin olduğu işletmelerde bu detaylardaki olumlu farklılıklar işletmenin genel başarısını olumlu etkilediğini görüyoruz.

52 oranında kadın istihdamımız bulunuyor. Bir kadın ve aynı zamanda anne olarak, özellikle bizler için en zor dönem olan hamilelik ve sonrasındaki süreçte firmamdan manevi anlamda çok destek gördüm. Kadın çalışan olarak

Kadın istihdamının artırılmasıyla ilgili neler söylemek istersiniz? Kadın istihdamının artması ekonomik anlamda ülkemize neler katar? Günümüzde daha fazla kadının giderek işgücüne katıldığı görülüyor. Kadınların artan oranda işgücüne dahil olmasında kuşkusuz çeşitli etmenler rol oynuyor. "Esnek çalışma" sistemlerinin yaygınlaşması, toplumsal cinsiyet ayrımcılığının çözülme sürecine girmesi, hane halkı üzerindeki ekonomik baskılar, kadının eğitim seviyesinin giderek yükselmesi bu etmenler arasında sayılabilir. Diğer yandan dünyada ve ülkemizde kayıt-dışı ekonomi ya da kayıt-dışı istihdamın olumsuz etkilediği kesimlerin başında kadınlar geliyor. Ekonomik kriz ve işsizlik dönemlerinde maalesef ki kayıt dışı istihdam edilen kadın işgücü oranları daha da yükseliyor. Çalışan kadın sayısı artışı ile toplum güçlenir, refah seviyesi artar.

55


GIDA

KADIN İSTİHDAMI ÜLKENİN GELİŞMİŞLİK SEVİYESİNİ GÖSTERİYOR Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Öncelikli olarak bana böyle bir fırsat sunduğunuz için teşekkür ederim. 1994 doğumluyum. İstanbul’da doğup büyüdüm. Lisans eğitimimi İstanbul Aydın Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği bölümünde tamamladım. Mezun olduktan sonra çeşitli kongre, seminer ve kurslara katıldım. İki yılı aşkın süredir Green Salads ailesiyle birlikte çalışıyorum. Yeme-içme sektöründe bir firma olarak kadın istihdamına gereken önemi gösteriyor musunuz? Mevcut kadın çalışan ve yönetici oranı ne durumda? Geçmişe oranla bakarsak kadın istihdamımız şu anda daha fazla diyebiliriz. Green Salads olarak kadın istihdamında pozitif ayrımcılığı destekliyor ve önemsiyoruz. Mevcut kadın çalışan ve yönetici oranı ailemizin yüzde 40’ını oluşturuyor. İstihdamımız, büyüyen markamızla doğru orantılı olarak artış göstermeye devam ediyor. Bir kadın bakış açısıyla işletmede nasıl çalışmalar yapıyorsunuz? İşletmeye nasıl katkılarınız oluyor? Gıda mühendisi, gıda hammaddelerinin besin değerini kaybetmeden standartlara uygun olarak verimli bir şekilde

56

GREEN SALADS OLARAK KADIN İSTİHDAMINDA POZİTİF AYRIMCILIĞI DESTEKLEDİKLERİNİ İFADE EDEN GREEN SALADS GIDA MÜHENDİSİ BEYZA ÜLKÜSEVEN, “KADIN İSTİHDAMI BİR ÜLKENİN GELİŞMİŞLİK DÜZEYİNE BÜYÜK KATKI SAĞLIYOR.” DİYE BELİRTTİ.

Kadın istihdamının artırılmasıyla ilgili neler söylemek istersiniz? Kadın istihdamının artması ekonomik anlamda ülkemize ne katar? Kadın istihdamı bir ülkenin gelişmişlik düzeyine büyük katkı sağlıyor. Gelişmiş ülkeler incelendiğinde ortak olan noktanın yüksek kadın istihdamı olduğu görülüyor. Ülkemizde de kadın istihdamını artırmaya yönelik teşvik çalışmaları yapılsa da gerek kültürel etkiler gerekse çalışma şartlarındaki elverişsizlik nedeniyle yeterli olmuyor.

işlenmesini, korunmasını ve depolanmasını planlayan, uygulamasını yürüten ve yeni sistemleri geliştiren kişidir. Satın alma işleminden başlayarak prosesin her basamağında etkin rol alıyorum. Bu süreçte çıkabilecek sorunları öngörerek gerekli tedbirlerin alınmasını sağlıyorum. Bu da her aşamada yaptığımız denetimler ve mikrobiyolojik analizler sayesinde gerçekleşiyor. Üretim sırasında, hammaddeden tüketiciye ulaşıncaya dek kalite kontrolünü sağlamaktayım. Ürünlerimizin hijyen ve gıda güvenliği standartlarına uygunluğu olmazsa olmazımızdır.

Kadın istihdamının artırılmasında; çalışma koşullarının iyileştirilmesi, her sektörde kadın istihdamına önem verilmesi ve pozisyon açılmasının önemli olduğunu düşünüyorum. İstihdamın sağlanabilmesindeki en büyük etkenin ise eğitim olduğuna inanıyorum. Yine yapılan araştırmalara bakıldığında eğitim seviyesinin yüksek olduğu ülkelerde kadın istihdamının daha fazla olduğunu ve meslek ayrımı olmaksızın kadınlara her alanda yer verildiğini görebiliriz. İstihdama katılan kadınların sektörde verimi arttırdığına inanıyorum. Bu anlamda pozitif ayrımcılık yapılmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Bir kadın değişir, dünya değişir.



GIDA

KADINLARIN İŞGÜCÜNE KATILIMINDA ARTIŞ SAĞLANMALI ŞİRKETLERİNİN HEPSİNDE ÇEŞİTLİ KADEMELERDE ÇALIŞTIRILMAK ÜZERE KADIN İSTİHDAM ETTİKLERİNİ BELİRTEN SAMPİ PİDE YÖNETİM KURULU BAŞKANI YAĞMUR ÖZTÜRK, ‘‘ÜST DÜZEY YÖNETİCİSİNDEN TUTUN DA BAYİLERİMİZDE ÇALIŞAN SERVİS ELEMANINA KADAR TÜM KADEMELERDE KADIN ÇALIŞANLARIMIZ VAR.’’ DİYE KONUŞTU. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Bahçeşehir Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve İşletme Fakültesi’nde eğitimim devam ederken aynı zamanda aile şirketlerimizden birinde stajımı tamamladım. 2015 yılından beri Sampi Pide markasında Yönetim Kurulu Başkanlığı yapıyorum. Ayrıca grubumuza bağlı bazı firmalarda yönetim kurulu üyeliğim devam ediyor. Yeme- içme sektöründe bir firma olarak kadın istihdamına gereken önemi gösteriyor musunuz? Mevcut kadın çalışan ve yönetici oranı ne durumda? Öncelikle birden fazla şirketi içinde barındıran büyük bir grubuz. Ve bu grupta yer alan şirketlerimizin hepsinde çeşitli kademelerde çalıştırılmak üzere kadın istihdam ediyoruz. Üst düzey yöneticisinden tutun da bayilerimizde çalışan servis elemanına kadar tüm kademelerde kadın çalışanlarımız var. Şirketimiz de bu guruba bağlı firmalardan bir tanesi. Merkez ofisimizde yer alan finans, muhasebe, satın alma, pazarlama gibi

58

sebzeli veya peynirli pidelerimizi tercih ediyor. Bu konuda kadın müşterilerimiz gibi düşünmek ve onların ne isteyebileceğini önceden öngörebilmek gerekiyor. Bu şekilde kadın müşterilerimize yönelik çalışmalarımız devam ediyor.

hemen hemen tüm departmanlarda kadın çalışanlarımız mevcut. Şirketimizde çalışan kadınların toplam çalışanlara oranı yüzde 20’inin üzerinde. Bir kadın bakış açısıyla işletmede nasıl çalışmalar yapıyorsunuz? İşletmeye nasıl katkılarınız oluyor? Bizim müşteri portföyümüz ailelerden oluşuyor. Ailenin her bireyine farklı ürün geliştirmeye çalışıyoruz. Mesela restoranınıza gelen veya evine sipariş veren müşterilerimiz farklı ürün tercih edebiliyorlar. Kadın müşterilerimiz genelde

Kadın istihdamının artırılmasıyla ilgili neler söylemek istersiniz? Kadın istihdamının artması ekonomik anlamda ülkemize neler katar? Günümüzde işsizlik ve istihdam, sonuçları açısından toplumların en önemli sorun alanlarından birini oluşturuyor. Ekonomik büyüme ve kalkınma için nüfusun yaklaşık yarısını oluşturan kadınların işgücüne katılımında artış sağlanması gerekiyor. Toplumsal refah ve kalkınma açısından bu sorunun çözümü önemli bir husustur. İstihdam sorunundan etkilenen kadın işgücünün çalışma hayatına dahil edilmesi, toplumsal kalkınmada önemli bir etkendir. Bir araştırmaya göre kadınların işgücüne katılımında bir değişiklik olmaması, erkeklerin katılımının yüzde 71'den yüzde 100'e çıkması halinde dahi 2023 hedefi olan kişi başı 25 bin dolarlık milli gelire ulaşmak mümkün değil. Bu nedenle günümüzde kadın işgücünün yapısı ve kadın istihdamının önemi artmış bulunuyor.


GIDA

KADIN EKONOMİK GÜCE SAHİP OLMALI Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? ODTÜ Makina Mühendisliği Bölümü’nü bitirdim. Çalışma hayatına öğrencilik yıllarında başladım. İş hayatına paralel olarak, 1996 - 1997 yıllarında yine ODTÜ’de İşletme Bölümü’nde Üst Düzey Yöneticilik ve İşletme MBA Programını, 2013-2015 yıllarında da Marmara Üniversitesi’nde Yönetim Organizasyon yüksek lisans programını tamamladım. Koç Holding-Bilar, Yaşar Holding - Pınar Gıda ve İçecek Grubu, Banvit AŞ. ve Saray Holding gibi sektöründe lider firmalarda üst düzey yöneticilik ve icra kurulu üyeliği görevlerini üstlendim. Yaklaşık 13 yıldır içinde bulunduğum Muratbey ailesinde İletişim ve İş Geliştirme Direktörü olarak görevimi sürdürüyorum. Yeme- içme sektöründe bir firma olarak kadın istihdamına gereken önemi gösteriyor musunuz? Mevcut kadın çalışan ve yönetici oranı ne durumda? Muratbey olarak, işimizin merkezinde kadın var. Biz kendimizi kadın dostu bir şirket olarak tanımlıyoruz. Bu tanımın hakkını vermek için kadın çalışma arkadaşlarımızın iş ve aile sorumluluklarını dengelemelerine destek olacak, aynı zamanda başarılı bir kariyer sahibi olmaları için gelişimlerini sağlayacak kurumsal mekanizmaları güçlendiriyoruz. Gerek yönetimde gerek Ar-Ge merkezlerimizde gerekse üretim tesisimizde kadın çalışma arkadaşlarımızın sayısı oldukça yüksek. Çalışanlarımızın 3’te birinden fazlasını kadınlar oluşturuyor. Gelecek 5 yıl içinde kadın çalışanlarımızın oranını yüzde 50’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Bir kadın bakış açısıyla işletmede nasıl çalışmalar yapıyorsunuz? İşletmeye nasıl katkılarınız oluyor? Günümüzde toplumsal hayatta daha çok kadınlara atfedilen detaycılık, duyarlılık, başarıyı paylaşmak, çözüm odaklılık gibi özellikler kadınların çalışma hayatında da temel değerleri-

KADIN ÇALIŞANLARIN ARTIRILMASI KONUSUNA HASSASİYET GÖSTERDİKLERİNİ BELİRTEN MURATBEY İLETİŞİM VE İŞ GELİŞTİRME DİREKTÖRÜ GÜLNUR ULUĞ, AR-GE MERKEZLERİNDE VE ÜRETİM TESİSLERİNDE KADIN ÇALIŞANLARIN OLDUKÇA FAZLA OLDUĞUNU VURGULADI.

ni oluşturuyor. Hedef kitlesi de kadın olan bir sektördeyiz. Muratbey, inovatif ve lezzetli peynirleriyle bugün dünya sofralarına konuk olan global bir marka. Sürekli yenilikçi ürünler geliştirerek tüm dünyadan tüketicilerimizin kar-

şısına çıkıyoruz. Tüm çalışmalarımızın odağında kadın var. Bu anlamda gerek çalışma hayatında gerek evinde sürekli üretim halinde olan kadının ihtiyaçlarını iyi anlayıp çözüm sunarken kadın olmanın avantajını kullanıyorum.

Kadın istihdamının artırılmasıyla ilgili neler söylemek istersiniz? Kadın istihdamının artması ekonomik anlamda ülkemize neler katar? Kadınların çalışma hayatında etkinliğinin artırılması ve kadının ekonomik güce sahip olması gerektiğini savunuyoruz. Ülkemizde 2018 itibariyle kadınların işgücüne katılım oranı yaklaşık yüzde 34 oranında. Yıldan yıla bu oranın artıyor olması sevindirici ancak gerek güçlü politikalarla gerek kadın dostu şirketlerin elini taşın altına koymasıyla, kadınların işgücüne daha fazla dahil edilmesi gerekiyor. Muratbey olarak biz de “Peynire Değer Katan Kadınlar” projemiz ile süt üreticisi kadınlara katkı sağlıyoruz.

59


GIDA

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE ÜRETİMİ KADINLARLA ARTIRABİLİRİZ Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? 1991 yılında New York’ta doğdum. American University’de Uluslararası Ticaret ve Ekonomi dalında çift ana dal yaptıktan sonra Georgetown Üniversitesi’nde finans alanında master’ımı tamamladım. Anderson Economic Group’ta Türkiye Direktörü olarak çalıştıktan sonra Türk Amerikan İşadamlarıDerneği-AmerikanTicaret Odası İcra Kurulu Üyesi olarak Amerikan firmalarının Türkiye’deki projelerine destek verdim. O sırada birlikte çalıştığım markaların hikayeleri girişimcilik anlamında adeta ilhamım oldu ve 2017 yılında Sincerely Yoğurt’u master franchise’ı ile Türkiye’ye getirdim.

Kadın istihdamını artırmaya önem gösterdiklerini söyleyen Sincerely Yogurt Türkiye ve Orta Doğu Master Franchise Kübra Nefise Kalkan, franchise almak isteyen kadınlara yüzde 20 indirim imkanı sunduklarını belirtti.

Yeme- içme sektöründe bir firma olarak kadın istihdamına gereken önemi gösteriyor musunuz? Mevcut kadın çalışan ve yönetici oranı ne durumda? Bir kadın girişimci olarak markamızın çatısı altında kadınların olması benim için önemli bir konu. Bizden franchise almak isteyen kadınlara yüzde 20 indirim imkanı sunmamızın nedenlerinden biri de kadın istihdamını artırıp girişime teşvik etmek. Mağazalarımızın özellikle kadın girişimciler tarafından keyifli ve pratik bir şekilde işletileceğini düşünüyorum. Söz konusu sayılar olunca Sincerely Yogurt’ta yönetim kadrosu dahil olmak üzere çalışanların yarısının kadınlar olduğunu söyleyebilirim. Bir kadın bakış açısıyla işletmede nasıl çalışmalar yapıyorsunuz? Firmanıza katkılarınızı anlatır mısınız? İş hayatına kadın eli değince detaylar daha incelik kazanıyor. Kendi adıma, kadın yönetici ve girişimci olarak markamıza sadece IQ değil duygusal zeka dediğimiz EQ kattığımı da düşünüyorum. Profesyonel ve disiplinli olmanın yanında detayları görebiliyorum, organizasyonları aksaksız yönetebiliyorum ve empati yapabiliyorum. Estetik duygumun ve bununla birlikte yaratıcılık yönümün de

60

geliştiği fikrindeyim. Bunların hepsi de kadın olmanın farkı bana göre. Kadın istihdamının artırılmasıyla ilgili neler söylemek istersiniz? Kadın istihdamının artması ekonomik anlamda ülkemize neler katar? Globalle kıyasladığımızda bu konuda Türkiye fena durumda değil aslında. Saygın firmalarda dikkat çeken kadın CEO’lar görebiliyoruz. İş hayatının ilk yıllarında her şey eşit gibi olsa da zaman geçtikçe kadın evde olmaya yöneliyor ya da yönlendiriliyor. Kadınlara anne olduğunda esnek şartlar sunulsa istihdam artar diye düşünüyorum. Erkek işi olarak görülen sektörlerde de bu tabu yıkılmalı. İş gücümüzün yarısının evde veya sadece belli sektörlerde olması yerine farklı sektörlere ulaşmalarını sağlamak, okuldayken farklı alanlar için burs vermek kadın iş gücünden aldığımız verimi arttıracaktır. Türkiye ekonomisinin daha fazla üretime ihtiyacı var, bunu kadınlarla sağlayabiliriz.



GIDA

KADIN İSTİHDAMI

YÜKSEK OLAN BİR ŞİRKETİZ Satış, reklam ve tüketim noktasında yüzde 80-85 oranlarında kadın istihdamıyla iç içe bir şirket olduklarını belirten kahveciayhan Kurucusu Ayhan Yücel, kadın istihdamının ülkeye önemli katkıları olduğunu vurguluyor. Firmanızın çalışma düzeni hakkında bilgi verebilir misiniz? Nasıl bir çalışma düzeni var? kahveciayhan, Türkiye’nin güvenilir kahve üreticisi ve dağıtıcısı sloganıyla kendini konumlandırıyor. Üretici pozisyonunda ve müşterilerinden gelen sipariş doğrultusunda dağıtıcı görevini de üstleniyor. Müşterilerimiz yüksek adetlerde tonaj bazında üretim isterlerse özel reçetelerle onların istediği tatta üretimde yapabilir veya toptancı, restoran/kafe grubuna aitse, kahveciayhan’ın stoklarında bulunan eksiksiz ürün grubundan siparişini verir ve ödemesiyle birlikte teslim alır. Çalışma sistemimiz genellikle tanışma, sipariş süreçleri ve dağıtım olarak kategorilendirilebilir. Yeme-içme sektöründe bir firma olarak kadın istihdamına gereken önemi gösteriyor musunuz? Mevcut kadın çalışan ve yönetici oranı ne durumda? kahveciayhan, özellikle yeni ürün grubu meyveli Türk Kahveleri’nin satışında, reklamında ve tüketimi noktasında yüzde 80-85 oranlarında kadın istihdamıyla iç içe bir şirket. Yeniliğe açık, farklı lezzetlerin duyurulması noktasında outsource (şirket dışı)

62

anlaşmalarla ve şirket içi gelen taleplerle birlikte, kadın istihdamımızı olabildiğince yüksek tutuyoruz. Sizce kadın çalışanların bakış açıları iş akışına farklı bir boyut getiriyor mu? Kesinlikle getiriyor, biz alışageldiğimiz ticaretin dışında yenilikçi ürünlerimizin kadın çalışanlar ile çok daha farklı noktalarda ön planda olduğunu bizzat yaşayarak görüyoruz. Hem tanışma muhatabı noktasında, hem de sıcak satış anlamında kadın çalışanlarımızın görev tanımları oldukça önemli oluyor. Kadın istihdamının artması ekonomik anlamda ülkemize neler katar? Kahve satışı genellikle erkek egemen bir sektör ancak bu değişiyor. Hem genç girişimci kadınların kafe/restoran açmaya adım atmasıyla, tarihi bölgelere (Eminönü, Beyazıt çarşılarında) satış anlamında disiplinleriyle gerçekten çok öne çıkıyorlar. İşlerine titizlenen kadınların, ülke istihdamına olumlu etkisi var. Full time ya da freelance olarak çalışan kadınlarımızın istihdamı ile ülkemize önemli katkı sağlanıyor.


GIDA

HOT DÖNER LEZZETİNİ DİYARBAKIR’DA SEVENLERİ İLE BULUŞTURDU Hot Döner, Türkiye’deki ilk AVM şubesini Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin gözde alışveriş merkezlerinden ve buluşma noktası haline gelen Ninova Park AVM’de, düzenlediği kültürel ve sanatsal etkinliklerle hizmete açtı.

BÜYÜMEYE DEVAM “Hatay Soslu Döner” konseptleri ile kendi alanlarında caddelerin liderliğini sürdürdüklerini söyleyen Hot Döner Genel Müdürü Ercan Yılmaz, yeni bir hamle ile aynı başarıyı AVM’lerde de devam ettireceklerini belirtti. Yeni konseptlerini Diyarbakır Ninova Park AVM’de başlattıklarını ve birçok AVM ile de görüşme halinde olduklarını vurgulayan Yılmaz, temmuz ayında 3 yeni şube açtıklarını ve yıl sonuna kadar en az 10 yeni şube daha açmayı hedeflediklerini de sözlerine ekledi.

HOT DÖNER’İN İLK AVM ŞUBESİ

“DAHA FAZLA KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLAYACAĞIZ” İşletme sahibi Sabri Erdoğan ise gıda sektörüyle 2011 yılından beri ilgilendiğini, AVM sektörüne yabancı olmadığını ifade etti. Erdoğan, "Hot Döner ailesi olarak Türkiye'de ilk defa AVM mağazasını Diyarbakır Ninova AVM'de açmanın gurur

ve onurunu duyuyoruz. Bizler burada damak tadı olarak müşterilerimize çok güzel bir şekilde hizmet vereceğimize inanıyoruz. Şu anda 6 kişi istihdam ediyoruz, ancak bu bölgedeki yeni projelerimizle daha fazla istihdam şansımız olacak bu da hem bizim hem de bölge halkı için güzel bir başarı anlamı taşıyor.” ifadelerinde bulundu.

Diyarbakırlılara hizmet vermek için dev kadrosuyla büyümeye ve yatırım yapmaya devam ettiklerini belirten Ninova Park AVM Genel Müdürü Kenan Çetin, AVM'nin ailesine yeni bir üyeyi kattıklarını söyledi. Çetin, "Hot Döner, Türkiye'de AVM olarak ilk bizi tercih etti. Bu da bizim üyelerimize verdiğimiz desteği ve güveni yansıtıyor. Şu anda 15 Eylül itibariyle araba çekilişimiz söz konusu, onun hazırlıkları da devam ediyor. Kurban Bayramı'nda ziyaretçilerimizi ağırlamak için en güzel şekilde hazırlıklarımıza devam ediyoruz. Büyük bir enerjiyle ziyaretçilerimizi bekliyoruz." dedi.

63


GIDA

TOPLUMA FAYDA SAĞLAMAK

EN BÜYÜK HEDEFİMİZ

My Döner& Pide markası birçok sosyal sorumluluk projesine imza atan bir işletme. “Toplumsal birçok proje ile topluma fayda sağlamak en büyük hedeflerimizden biri” diyen My Döner& Pide Sahibi Mehmet Keser, franchise sistemi ile yeni yerlerde menülerinin tadını duyurmak istediklerini söylüyor.

My Döner& Pide markasının kuruluşundan bahseder misiniz? 2014 yılında İzmir Torbalı Kipa Alışveriş Merkezi içerisinde devir aldığımız işletmemiz sadece pide ve et döner üzerine hizmet veriyordu. Eşim 4 yıl işlettikten sonra büyütmeye ve geliştirmeye karar verdik. Ben de çalışmakta olduğum Kipa Alışveriş Merkezi’ndeki teknik müdürlük görevimden 18 yıl sonra istifa ettim ve eşimin yanına katıldım. Eşim ile birlikte işletmemizin yanında bulunan boş dükkanı da kiralayarak hem metrekare olarak hem de ürün çeşitliliği olarak büyüdük. Böylelikle menülerimize de ilaveler yaparak tavuk döner, köri soslu menüler, salata menüleri, ızgara çeşitleri ile misafirlerimize daha iyi hizmet vermeye çalıştık. Bizleri tercih eden misafirlerimizi hiçbir zaman müşteri olarak görmeyip onları her zaman evimize gelmiş birer misafir olarak ağırladık.

menülerimizin tadını duyurmak ve bayilikler vermek istiyoruz.

Şube sayınızı artırmayı düşünüyor musunuz? Büyüme planlarınızda neler var? Yakın zamanda yeni bir şube açmayı düşünüyoruz. Franchise sistemi ile yeni yerlerde

“Bir Kitap da Sen Ver” projemiz ile köy okulları için kitap toplayarak ihtiyaç sahibi öğrencilerimize ışık olmaya çalışıyoruz.

My Döner& Pide markası olarak birçok kampanya ve sosyal sorumluluk projesi çalışmalarınız oluyor. Bunlar hakkında bilgi verebilir misiniz? Toplumsal birçok proje ile her kesime bir şeyler katmak için çeşitli aktiviteler yaparak topluma fayda sağlamak en büyük hedeflerimizden bir tanesi. Sosyal medya hesaplarımızdan yaptığımız duyurular ile müşterilerimize de fırsat vererek bizlere bu konularda destek olmaları için çağrıda bulunuyoruz. Sokak hayvanları için “Sevimli Dostlarımız Aç Kalmasın” adında sosyal sorumluluk projemiz le artan yemeklerimizi sokak hayvanlarıyla paylaşıyoruz. “Bu Kış Hiçbir Çocuk Üşümesin” projemiz ile ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak üzere kıyafet kampanyası yaparak çocuklarımıza destek oluyoruz.

Ramazan ayında ise “Askıda Bereket” adı altında yaptığımız proje ile yüzlerce ailemize iftar yemeği ulaştırarak onların sofrasına misafir olduk. Tüm yemek çeki firmaları ile çalışmalar yaparak misafirlerimize her türlü ödeme kolaylığını sunuyoruz. Bundan sonra da hem işletmemiz hem de sosyal sorumluluk projelerimiz ile misafirlerimize daha iyisini yapmak için sürekli olarak çalışmaya ve kendimizi geliştirmeye devam edeceğiz.

64



GIDA

DOYUYO! TÜRKİYE GENELİNDE BÜYÜMEYİ HEDEFLİYOR DOYUYO! YEME-İÇME SEKTÖRÜNDE YENİ BİR İHTİYACA HİTAP ETMEK ÜZERE 1 YIL SÜREN AR-GE, KONSEPT VE MUTFAK ÇALIŞMALARININ ARDINDAN HAYATA GEÇİRİLDİ. İLK ŞUBELERİNİ İSTANBUL ÖZDİLEK AVM’DE AÇTIKLARINI BELİRTEN DOYUYO! FRANCHISE VE İŞ GELİŞTİRME MÜDÜRÜ SELAHATTİN BOZKAYA, YENİ AÇILACAK ŞUBELERİ HAKKINDA DA BİLGİ VERDİ. Doyuyo! markasının doğuşu hakkında bilgi verebilir misiniz? Doyuyo’yu yeme-içme sektöründe yeni bir ihtiyaca hitap etmek üzere 1 yıl süren Ar-Ge, konsept ve mutfak çalışmalarının ardından hayata geçirdik. Konseptimizde bol çeşitten oluşan doyurucu ve şık tabaklar, lezzeti artıran özel soslarla birlikte sunuluyor. Doyuyo, fiyat kalite ilişkisini son derece iyi analiz eden yeni tüketici profilini, lezzet, dinamik ve güler yüzlü servis, şık bir ortam ve sunumla mutlu etmek üzere tasarlandı. Misafirlerinize ne tür menüler sunuyorsunuz? Doyuyo! menüsünde, Perimayo, Körimayo, Barbekümayo, Kekikmayo, Chipotlemayo, Shiriracha özel sosları ile hazırlanan Izgara Butt’lar, tavuk pirzola ile hazırlanan Orijinal, Barbekü, Paprika Parmesan, Wujuköri, 7 Otla, Red Dragon Butta çeşitleri, Doyuyo’nun özel marinasyonu ile 12 saat terbiye edilen kemiksiz deri göğüs filetoları ile hazırlanan Tenders’lar, hamburgere Doyuyo ekibinin yorumunu kattığı lezzet bombası Yoburger! ve tavuk pirzoladan hazırlanan Yodürüm! çeşitleri hem göze hem damaklara hitap ediyor.

66

Doyuyo’da ayrıca Rusya’ya karşı kaybettiği savaşın ardından sığındığı Osmanlı Devleti topraklarında 5 yılını geçiren İsveç Kralı 12. Karl’ın ülkesine götürdüğü köfte tarifi olan İsveç Köfte’nin, Orijinal, Demiglacce, Cafe de Paris, Mantarlı Kremalı, Kekikli Kremalı, Acılı Közbiberli olmak üzere 6 farklı çeşidi, özel tatlar keşfetmeyi sevenleri bekliyor. Doyuyo menüsü Fish&Chips, Patayo!, Nachos, Mozorella Stick, çorba çeşitleri, Nan Ekmeği, Browyo ve Tiramiyo ile de her zevke uygun alternatifler sunuyor. İlk şubenizi nerede açtınız? Burada açma nedeniniz nedir? Doyuyo ilk şubesini 17 Temmuz 2019’da İstanbul Özdilek AVM’de açtı. Türkiye’nin en iyi AVM ve caddelerinde yer almayı planlıyoruz. Özdilek AVM’de şehir merkezinde ve yoğun bir AVM olarak ilk şubemizi açtığımız lokasyon oldu. Büyüme stratejilerinizden bahseder misiniz? Türkiye çapında çok hızlı büyümeyi, iyi alışveriş merkezleri ve caddelerde yaygınlaşmayı planlıyoruz, sonrasında yurt dışına açılacağız. Franchise şartlarınız neler? Öncelikli olarak işinin başında duran, istekli ve çalışkan bayileri tercih ediyoruz. 60-400 metrekare arasında ekibimiz

tarafından onaylanacak lokasyonlarda, konseptimize uygun yatırımı yapabilecek yeterlilikte ve tecrübedeki bayilerle çalışabiliriz. Yakın zamanda nerelerde şube açma planınız var? Hedefleriniz neler? İlk şubesini 17 Temmuz 2019’da İstanbul Özdilek AVM’de, ikinci şubesini ise Ankara’da açan Doyuyo, ağustos ve eylül ayında Viaport AVM, Mavibahçe AVM, İzmir Optimum AVM, Venezia AVM, Metropol İstanbul AVM, Cevahir AVYM ve 41 Burda AVM’de açılacak yeni şubelerinden sonra hızla Türkiye genelinde büyümeyi hedefliyor.


GIDA

YEŞİLÇAM KAHVE EVİ VE FOCCACIA’DAN 3 MİLYON EURO’LUK DEV YATIRIM TÜRK YİYECEK-İÇECEK SEKTÖRÜNÜN ÖNDE GELEN İKİ FİRMASI ALMANYA’DA ORTAK BİR PROJE İLE DEV BİR YATIRIM HAMLESİ YAPIYOR.

DUBAİ VE KATAR PROJESİ Demirbilek, Foccacia Yönetim Kurulu Başkanı Altan Meşin ile beraber toplam 3 milyon

Euro’luk yatırım planlarında Almanya’da 20 şube hedeflerinin ardından, Hollanda, Fransa ve İngiltere gibi Avrupa ülkelerinde de şube açacaklarının bilgisini verdi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Almanya ile Avrupa’nın ardından Katar ve Dubai’de de şubeleşme yolunda yatırımlarımız planlarımızın arasında.”

Tamamen yerli ve milli olarak hayata geçirilecek olan proje hakkında Yeşilçam Kahve Evi Yönetim Kurulu Başkanı Ali İhsan Demirbilek şunları söyledi: “İlk etapta Almanya’da Yeşilçam Kahve Evi GMBH adı ile hizmete başlayacağız. Peçetesinden kaşığına kadar her şey tamamen Türkiye’den, kendi üretimimizden temin edilecek ve bu Türk ihracatına ciddi bir ivme kazandıracak. Almanya’da bir üretim, depo ve lojistik tesisi kurulacak. Bununla beraber ciddi bir istihdam oranı yakalamış bulunacağız.’’

KONSER SONRASI BEREKET DÖNER ZİYAFETİ HARBİYE AÇIK HAVA KONSERİNDE SEVENLERİNE MÜZİK ZİYAFETİ ÇEKTİREN CENGİZ KURTOĞLU, KONSER BİTİMİNDE SOLUĞU BEREKET DÖNER’DE ALDI. Turkcell Yıldızlı Geceler Harbiye Açık Hava konserlerinde sevenleri ile buluşan fantezi müziğin dev ismi Cengiz Kurtoğlu, konser sonrası soluğu sahne arkasında bulunan lounge alanındaki Bereket Döner standında aldı. Sevenlerine unutulmaz bir gece yaşatan Kurtoğlu, karnı acıkınca kendisine hazırlanan porsiyon döneri afiyetle yedi. Ünlü sanatçı, stant çalışanlarına teşekkür edip “Döner harikaymış ama fazla yememem lazım malum diyetteyim.” diyerek aşırıya kaçmamaya özen gösterdi. Cengiz Kurtoğlu, Bereket Döner standında çalışan sevenlerinin hatıra fotoğrafı isteklerini de geri çevirmedi.

67


GIDA

GREEN SALADS YENİ MENÜSÜYLE ALIŞILMIŞIN DIŞINDA LEZZETLER SUNUYOR

Yeni menüleri hakkında bilgi veren Green Salads Genel Müdürü Aykut Kilimci, “Hangi yaşta olursa olsun müşterilerimizin damak tadına yön vermeyi hedefliyoruz.” dedi.

M

enülerinizde nasıl yenilikler yaptınız? Yeni menümüzde hedefimiz misafirlerimize alışılmışın dışında lezzetler sunmaktı. Sos yelpazemizi olabildiğince genişlettik. Bu sayede sihrimizi tüm ürünlerimizde kullandık. Hangi yaşta olursa olsun müşterilerimizin damak tadına yön vermeyi hedefliyoruz. Vejetaryen misafirlerimizi, balık tutkunlarını, sos severleri ihmal etmedik. Diyet yapan müşterilerimiz için salata çeşitlerimizi, makarna severler için ise makarna çeşitlerimizi iki katına çıkardık. Menülerinizi hangi sıklıkla yeniliyorsunuz? Menülerimizi en az yılda 2 defa değiştirmeyi hedefliyoruz. Fakat bu hedef tamamen müşterilerimizin isteği üzerine şekilleniyor. Gelen öneri ve talepler doğrultusunda usta şeflerimiz uzun süren Ar-Ge çalışmaları yapıyor ve eşsiz reçetelerimizi hazırlıyorlar.

Karabuğday; yüksek protein içermesi düşünüldüğünde vejetaryen misafirlerimiz, vegan misafirlerimiz, çölyak hastaları, glütensiz beslenenler ve diyet yapan müşterilerimiz için ideal bir seçenek. Makarnalarımızda ise, müşterilerimizi büyülediğimiz özel soslu fettuccini çeşitlerine yer verdik. Brokoli soslu, Cheddarlı, Melanzane soslu makarnalarımızı misafirlerimizin beğenisine sunduk. Hikayemizi oluşturan soslarımızı ise fazlasıyla çeşitlendirdik. Bunlardan bahsedecek olursak; Cafe De Paris sos, DemiGlace sos, Brokoli sos, citrus sos, Patlıcan sos, Sweet Chili sos.

Vejeteryan

Menünüz hakkında bilgi verir misiniz? Bu menüde neler var? Menümüzü müşterilerimizin ürünleri rahatça seçebilmeleri için bölümlere ayırdık. Çorbalar, aperatifler, ızgaralar, tavalar, salatalar, makarnalar, çocuk menüsü, tatlılar… Salatalarımıza lezzet katacak, farkımızı ortaya koyan yeni ürünler ekledik. Karabuğday, tulum peyniri, balık…

68

Broccoli Soslu Tavuk

Citrus Soslu Tavuk



AVM EĞLENCE

HİJYEN VE GÜVENLİK KONUSUNDA OLDUKÇA HASSASIZ SALONLARININ ‘RİSKLİ ALANI YOK’ SINIFINDA OLMASINA RAĞMEN HİJYEN VE GÜVENLİK KONUSUNDA HASSAS DAVRANDIKLARINI BELİRTEN ATLANTİS FUNNY CITY GENEL MÜDÜRÜ SEDAT DÖNMEZ, TEMİZLİK ALANINDA ASLA ÖDÜN VERMEDİKLERİNİ AÇIKLADI. DÖNMEZ, ‘‘HER ALANDA EKSTRA EMNİYET ÖZENİNE İHTİYAÇ OLDUĞUNUN FARKINDAYIZ VE SALONLARIN GENELİNDE CAN GÜVENLİĞİ AÇISINDAN MUTLAK ÖNLEMLER ALIYORUZ.’’ SÖZLERİNİ EKLEDİ. Eğlence merkezlerinde ürünlerin ve mekânların güvenliğini sağlarken öncelikle nelere dikkat edilmeli? Atlantis Funny City olarak kendimize ait 6 salonumuzda, Kadıköy Salon, Moi Salon, Torium AVM, Kale Center ve Arena Park AVM salonlarımızda özellikle playground alanlarda ekstra emniyet özenine ihtiyaç olduğunun farkındayız ve salonların

genelinde can güvenliği açısından mutlak önlemler alıyoruz. Salonlarımız, ‘riskli alanı yok’ sınıfında olmasına rağmen bizim için en belirgin öncelikler hijyen ve güvenlik olduğu için bu konuda ki hassas yaklaşımımızdan asla ödün vermiyoruz. Çalışan personeliniz için özel bir güvenlik eğitiminden geçiyor mu? Bu eğitim neleri kapsıyor? Şirketimiz bünyesinde önemli oranda teknik donanıma sahip personel bulunduruyoruz. Tüm makinaların, bowling hatlarının, salon içindeki tüm ünitelerin genel güvenlik unsurlarını kapsayan takipleri çok düzenli yapıyorlar. Belediyenin gerekli birimlerince çok yoğun denetimlerden geçiyoruz. Gerekli belgelere sahibiz. Güncelleme ve revizeleri yakından takip ediyoruz. Eğitimlerimiz ise can güvenliği tehdidi olabilecek noktada müşterimize nazikçe uyarı yapılması üzerine oluyor.

ÖNCELİĞİMİZ MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ Eğlence merkezi işletmecileri güvenliği üst düzeyde tutmak için hangi ek ürün ve hizmetleri almalı? Belirttiğim üzere Atlantis Funny City salonları az tehlikeli işler sınıfında yer alıyor. Bizlere bu yönde AVM yönetimi üzerinden ya da kamu kurumları üzerinden ağır bir yaptırım olmamasına rağmen gerekli tüm tedbirleri titizlikle alıyoruz.

70


EĞLENCE AVM

Sektörümüzün en önemli dinamiklerinden biri gelişen ve büyüyen trendleri takip etmek. Fakat geleneksel temizlik ve güvenlik ana başlıkları bizim her zaman birinci önceliğimiz. Bu hizmetleri kusursuz sunmadığınız sürece bizim sektörümüzde müşteri memnuniyeti ve devamlılığı oluşturmak olanaksız.

MÜŞTERİYE ÖZEL SİGORTA Eğlence merkezlerinin açılmasından önce AVM yönetimlerinin veya kamu kurumlarının özellikle istediği tedbirler neler? Bunların yapılmaması durumunda yaptırımlar nelerdir? Böyle bir işletme olabilmek için belediye ruhsat başvurusunda mutlaka gerekliliği olan tüm evrakları temin ediyoruz. İl Sağlık Müdürlüğü’nden gerekli evrakları tedarik ediyoruz ve tabii ki yangın güvenliği sağlandığına dair belgelerimiz de bulunuyor. Emniyet Müdürlüğü’nden de edinilmesi gereken tedbir belgeleri mevcut. Tüm bu kamu kuruluşlarının belgeleri haricinde yine hiçbir yaptırım olmamasına rağmen Atlantis Funny City olarak müşterilerimizi önemsediğimiz için “Mali Mesuliyet Sigortası” yaptırıyoruz. Bu vasıtayla güvenlik önlemini şirket olarak bir basamak yukarı taşıyoruz. Olası kaza, yaralanma vs. gibi hadiseler için sorumluluğumuzun farkında olarak müşterimiz için özel sigorta yaptırıyoruz.

ÇOCUKLAR GÜVEN ALTINDA Çocuk eğlence merkezlerinde ailelerin size öneriler getirdiği oldu mu? Birden fazla oyun salonumuz olduğu için bu konuda yıllar içinde epey uzun ve soluklu bir yolculuk olması sebebiyle deneyimlerimiz sayesinde hata ya da eksik güvenlik tedbiri oranımız yok denecek kadar az. Fakat elbette müşterimizin her daim fikrine, önerisine sonsuz saygımız var ve her koşulda değerlendirmesini yapıyoruz. Yine belirtmek isterim ki gözden kaçan bir emniyet açığı olmaması için tüm yöneticilerimiz gerekli personel

eğitimlerini veriyorlar ve dahası müşteri tarafında da farkındalık oluşması açısından bilgilendirme yazıları ile hatırlatmalarımızı yapıyoruz. Çocuklarının güvenliği konusunda tabii ki aileler de çok hassas, bu kritik konu salonlarımızda özenle yönetiliyor. Eklemek istedikleriniz… Atlantis Funny City olarak esas konu başlıklarımız; müşteri memnuniyeti, devamlılığı, sadakat sahibi müşteri, güvenli büyüme ve tabii ki günceli takip ederek tüm trendleri yakından incelemek. Yılın son iki çeyreğinde de tüm enerjimizle yol haritamız üzerinden ilerleyeceğiz. Büyümeye devam edeceğiz. Şirket bowling turnuvaları ve doğum günü partileri eylül ayı itibari ile en önemli gündemimiz. Salonlarımızda modernizasyon çalışmalarımızı da hızlandırdık. Hiç durmadan yolumuza devam ediyoruz.

71


AVM EĞLENCE

PLAYPARK & BOWLINGO 2019 MÜDÜRLER TOPLANTISI ADAPAZARI’NDA GERÇEKLEŞTİ çok daha farklı bir sektör olarak AVM etkinlikleri düzenleyen bir kuruluştan değerli bir dostumuzu davet ettik. Sektöründeki deneyimleri, AVM’lerde ki etkinlikler, sektörün geleceği gibi çok geniş bir yelpazede bizimle fikir ve tecrübelerini paylaştı.

Playpark & Bowlingo her sene gerçekleştirdiği müdürler toplantısını bu sene Adapazarı’nda gerçekleştirdi. Toplantının ana hatları hakkında bilgi veren Playpark & Bowlingo Şirket Sahibi Fatih Keçebir, “Çalıştayda tüm yönetici arkadaşlarımızın katılımları ve fikirleri ile bir rapor hazırlıyor, tüm şubelerimiz ile paylaşıyoruz.” diye belirtti.

Eğlence sektöründe bu tür etkinliklere pek rastlanmıyor. Sizin bu konudaki düşünceleriniz nedir? Sektörümüzde yöneticiler toplantısı yapabilecek çok kapsamlı zincir mağazalara sahip işletme sayısının fazla olmamasından dolayı bu tür etkinliklere alışık değiliz aslında. Sektörümüz, hizmet sektörü, eğlence sektörü ve çocuk ile alakalı bir sektör olarak bu tarz toplantılara en fazla ihtiyacı olan sektör diye düşünüyorum. Toplantı süreci nasıl ilerliyor? Toplantı sonrası ne tür aktiviteler yapıldı? Her çalıştayımız kendi işimiz ile ilgili önemli bir konuyu seçiyor ve özellikle o konu üzerine yoğunlaşıyor. Tüm yönetici arkadaş-

72

larımızın katılımları ve fikirleri ile konu hakkında bir rapor hazırlıyor tüm şubelerimiz ile paylaşıyoruz. Örneğin; hijyen, güvenlik, müşteri ilişkileri, yeni trendler, personel iletişimleri vb. konularda tüm şube yöneticisi arkadaşlarımız ve yönetim kadromuz birebir iletişimde oluyor ve fikir alışverişi yapıyoruz. Ana konu dışında şubelerimizde işleyiş esnasında karşılaştığımız anlık olayları sorunları ve benzeri tüm durumları masaya yatırıyor ve yönetici arkadaşlarımızın da tecrübeleri ile benzer durumlarda nasıl davrandıkları ve sonuçlarının nasıl olduğu konusunda paylaşımlarda bulunarak ileride oluşabilecek her türlü duruma en doğru ve hazır şekilde bulunmayı planlıyoruz. Ayrıca her toplantımızda mutlaka bir ya da iki misafir katılımcı davet ediyoruz. Daha önceki toplantılarımıza, AVM yatırımcısı, AVM yöneticisi, hukuk müşaviri, insan kaynakları, halkla ilişkiler sektörlerinde konularında tecrübeli ve uzman misafirlerimizi davet ettik. Bu senede

Tüm zamanımızı sadece toplantı ile geçirmiyor, bulunduğumuz yerin görülmesi gereken yerlerini geziyor, birlikte eğleniyor, yemekler yiyiyor, sohbetler ediyoruz. Son toplantımızı bölgenin de imkanları ile daha çok açık alanda geçirdik. İnanın toplantıdan çok daha fazla interaktif katılımlar ve ikili görüşmeler yapma şansımız oldu. Bu düzenlediğiniz 4. toplantı. Toplantı yerlerini nasıl belirliyorsunuz, belli bir kriteriniz var mı, her toplantı farklı bir yerde mi olacak? Evet, özellikle bunu planlıyoruz. Öncelikli kriterimiz mutlaka bir şubemizin olduğu şehri seçiyoruz. O şubemiz ev sahipliği yapıyor. İlk toplantımızı şirketimizin merkezinin İstanbul’da olması sebebi ile ve pek çok yöneticimizden gelen talep üzerine İstanbul’da yaptık. 2. toplantımızı biraz daha farklı olması açısından yurt dışı seçtik ve yine bir şubemizin olduğu Kıbrıs’ta yaptık. 3 toplantımızı ise başkent Ankara’da yaptık. Bu seneki toplantımızı Adapazarı şubemizin ev sahipliğinde gerçekleştirdik. Seneye toplantımızı yine bir şubemizin olduğu, belki Hatay, belki Ağrı belki de Kosova’da yaparız. Bu konuda birçok alternatifimiz var.


MAKALE

Okko Entertainment Yönetici Ortağı M. Onur Karadağ

EĞİTİM ŞART Günden güne gelişen ve hızla büyüyen bir sektör eğlence. Teknolojik gelişimin en yoğun etkilerinin görüldüğü sektörümüz yıllar geçtikçe mekanik eğlencelerden, makinelerden çocukların ve insanların kişisel katılımının ve adrenalinin ön planda olduğu bir sektör haline geliyor. Özellikle çocukların akıllı telefonları, tabletlerle oyun ve eğlence ihtiyaçlarını giderdikleri dünyamızda, kendilerini ailelerine gösterdikleri eğlence üniteleri çocukları oldukça mutlu ediyor. Bu eğlenceler beraberinde adrenalin yoğunluklu olduğu için eskiye göre daha tehlike arzediyor ve kaza riski de yüksek oluyor. Fakat ülkemizde sektörümüzle ilgili eğitim ve bakımlar geleneksel yöntemlerimizle devam etmekte olup, uluslararası birçok standart uygulanmamakta ve hatta birçok operatör tarafından da bilinmemektedir. Hatta ülkemizde üzülerek belirtmeliyim ki bu konu çok yakın bir zamana kadar denetime de tabi bir konu değildi ve kanunlarda da boşluklar bulunmaktadır. Son 1-2 yıldır sektörümüzde bu konu sağlıklı ve güvenli parklar, eğitimli personeller konusu kurumsal markalarımız tarafından gündeme alınsa dahi uygulamada birçok eksiklik bulunmaktadır. Merdiven altı üretim ve bilinçsiz işletmelerin sayısı halen organize olmuş ve doğru işletmelerin sayısının çok çok üstündedir. Bu işletmeleri doğru standartlara ulaşması ve eğitimli personel istihdamı için özel sektör temsilcileri ve resmi kurumlar nezdinde birçok çalıştay düzenlenmekte, alınan kararlar resmi kurumlar tarafından resmi prosedürlere bağ-

lanması için çalışmalar halen devam etmektedir . Güvenli parklarla ilgili 5 adet kanun maddesinden içerikler buluyoruz. Bunlardan 4 tanesi belediyeler ve yerel idarelerle ilgili kanunların kapsamında 1 tane kanun ise iş sağlığı ve güvenliği kanununda bulunmaktadır. Bu kanunların içeriğinde bulunmasına rağmen etkin bir denetim yapılmıyor ve bu kanun maddeleri tam istenilen emniyetli parklar içeriğini kapsamıyor. Geniş bir tanımından ziyade biraz daha içerikli maddelere ihtiyaç duymaktayız. Aslında bu konuda Avrupa’da Ticaret Polislikleri kurulmuş, yeterliliği olmayan ve personelin yeterli eğitim sertifikalarını almayan parklar ruhsat alıp açılış yapamıyorlar. Aslında bununla ilgili yerel yönetimlere gerekli yazışmalar yapılmış ve konunun önemi belirtilmiş olsa dahi henüz bir aksiyon alınmamıştır. Burada işletme sahipleri olarak personel eğitimi ve güvenlik konularını ana gündemimize taşımalıyız. Biz Okko olarak bu konuda, tüm parklarımızı uluslararası akredite olmuş kurumlardan denetlettiriyor, hem eğitim hem de güvenlik anlamında tüm sertifikalarımız alıyoruz. Ayrıca personellerimize haftalık ve aylık periyotlarda eğitim veriyoruz. Eğitimin devamlılığına oldukça önem veriyor ve tüm ekibimizle eğitimin hem sektör hem de kişisel gelişimimizde olmazsa olmaz olduğu ilkesiyle yolumuza ilerliyoruz.

73


MAKALE

Atlantis Funny City Pazarlama Müdürü Aslı Yurdakul

MİLENYUM NESLİ DUYARLI VE ÇEVRECİ; DUYGULARINA DOKUNMAK ZORUNDAYIZ

H

erşey o kadar hızlı akıyor ki bunu defalarca okuduğunuzu ve duyduğunuzu da biliyorum. Klişe tekrarlardan değil gücüne inandığım sözlerle, örneklerle anlatacağım sizi yormadan.

Günümüz koşullarında bir ürünü, hizmeti servis ederken, hiç olmadığı kadar hızlı aksiyon planlaması gerekiyor, kaldı ki bir adım geriden gelinen her gün işletmelere pahalıya mal oluyor. Dünyanın en hızlı reklam ajansı olma amacıyla yola çıkan WFA size, ne istediğinizi sorduktan tam 24 saat sonra ana hatlarıyla kampanya modelini gönderiyor, dahası brief’i beğenmezseniz paranız iade. Üstelik bu iddialı atak karşısında rakip firmalar da aynı şekilde çalışmalar başlattı. Bir sosyal medya reklam paylaşımı Z jenerasyon tarafından 1 saniye içinde kapatılıyor ve yine mecbur bırakıldıkları reklam izlemelerini de süresi biter bitmez saliseler içinde kapatıyorlar. Yapılan çalışmalara göre de sanıldığı gibi hiçbir fikre sahip olmadıkları yönündeki savlar gerçeği yansıtmıyor. Hassas, çevre dostu ürün ve hizmete daha yakın, insan ve hayvan haklarına karşı duyarlı, merhamet sahibi, organik yaşama, sağlıklı beslenmeye uzun vadede ilgisinin artacağı tahminleri doğan çalışma sonuçları var. Yani çabalar, cüzdanı değil, kalbi, vicdanı da hedef almalı gibi gözüküyor. Ve yine burada şu söz akla gelebilir, sosyal medya teknolojiden daha çok psikoloji ve sosyoloji ile ilgilidir.* “Brian POLIS’’ Şirketler uzun dönemde birkaç jenerasyona birden hizmet verebilir olmak adına işi sıkı tutmak durumundalar. Philip Kotler, ‘’Pazarlamanın amacı satış gayretlerini gereksiz hale getirmektir.’’ sözü ile iyi bir kampanya stratejisinin nasıl sonuç doğuracağını en net şekilde anlatmıştır. Reklam ise bu stratejiyi besler.

74

Pazarlama kurguları, reklam planlamaları gibi en kritik başlıklar da bile güçlü olmak için yeterli değil. Twitter en güçlü platformlardan biriyken pek çok firma kontrolsüz alan olmasını baz alarak uzaklaşınca alt sıralara doğru geriledi. Fotoğraf ve video paylaşılan mecralar güçlenirken insta storyler devreye girdi ki hayatımızda ne kadar kalacağı meçhul. Yine yazının ortasında belirttiğim gibi her şeyden 5 saniye içinde sıkılan bir kitleye de sıkılmadan saatlerce toplantılarda kalan sabırlı bir jenerasyona da aynı ürünü, hizmeti servis ederken reklamcıların hep bahsettiği ‘’parmak durduran’’ olabilmek duygusal zeka, müthiş deneyim, dahice fikirler gerektiriyor. Artık pazarlama devleri yaptıkları tüm açıklamalarda dahice fikir aramak yerine farklı kitlelere hitap edecek mikro modellemeler peşinde olduklarını da söylüyorlar bu da yine değişimin başka bir yüzü. Ünlü sözlerden biri de ‘’Kalıcı bir slogan binlerce like’dan daha iyidir.’’ Sloganları ile parlayan Türk markalardan örnek verelim: “Kirlenmek Güzeldir”, “Ayşe Teyze”, “24 Saat Boyunca Bembeyaz Gülüşler”, “Siz Buna Değersiniz” Benim kişisel favorim ise her daim çalma melodisi ve sloganı ile dünya üzerinde bilinirlik yaratan ve sadece hatırla dediğimde hemen aklınıza gelecek olan ‘Connecting People’ sloganı ile Nokia. Bu telefon çalma müziği gerçek bir hafızaya kazınma ve söylenir söylenmez akla gelen melodi, teknolojinin ilerlemesindeki başlangıç markalarından olan Nokia’yı akıllara çok güçlü yerleştirdi. Dijitalleşme kaçınılamaz; bilinçli, yardımsever, sosyal duyarlılık sahibi yeni bir milenyum nesli geliyor. Tüm bunları bir dahaki yazıda ‘Yeni Trend Bu’ , ‘Şimdi Herkes Bunu Konuşuyor’ konu içeriğiyle değiştireceğimi tahmin ederek, makro değişimi kabullenip, parçası olalım.



AVM EĞLENCE

ÇOCUKLARI ŞAŞIRTMAK GEREKİYOR Yeni nesil çocukların sıradan workshop’lardan etkilenmediğini söyleyen Marketing Toys Firma Sahibi Koray Özdemir, ‘‘Son nesil bir simülasyon, animatronik, 3D dekorlu deneyim alanı şart.’’ diye konuştu. Okula dönüş ile birlikte event’ler nasıl şekilleniyor? Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durum nedeniyle pazarlama etkinlikler hem çok önem kazandı hem de bütçeleri daha sınırlı olduğu için şekil değiştirdi. Artık ciroya katkısı olmayan event’ler tercih edilmiyor. Okula dönüş ise hem iyi bir sezon açılışı hem de okul alışverişleri ile birlikte önemli bir ciro artışına olanak veriyor. Yeni okul döneminde hangi event’ler ses getirecek? Okula dönüş için olmazsa olmazlar var mıdır? Genelde çok ilgi çeken etkinliklerimiz kulaktan kulağa yayılabilen ve velilerin birbirine “mutlaka gidin çok güzel bir etkinlik” demesini sağlayan kurgular. Mesela Tepe Nautilus’de yaptığımız 9 günlük Dino Lab etkinlik başladıktan 4 gün sonra kalan 5 günün tüm seansları rezerve edilmişti. Çünkü ilk 4 gün katılan tüm veliler arkadaşlarına tavsiye etti. Nedeni ise ilk kez gördükleri animatronik bir kukla, öğ-

76

retici bir workshop ve tiyatro performansının birleşiminden oluşmasıydı. Artık çocukları şaşırtmak gerekiyor. Bağıra çağıra koşturan 2 kostüm karakter ya da sıradan bir workshop onları etkilemiyor. Son nesil bir simülasyon, bir animatronik, 3D dekorlu bir deneyim alanı şart. Okulların başlaması ile birlikte eğitici ve öğretici organizasyonlarda velilerin talepleri neler? Aslında bilinçli ebeveynlerin hepsi artık çocukların yer aldığı etkinliklerin eğitici olmasını istiyor. Hatta bu bilinçteki birçok aile de çocuklarını AVM’lere sokmak bile istemiyor çünkü çocuk oyun alanları atari üstüne kurulu ve AVM etkinlikleri de git

gide basitleştiği için tercih etmiyorlar. Onları tekrar çekmenin yolu ise eğitici içerikler üretebilmek. AVM’ler eğlence ve eğitimin bir araya geldiği organizasyonlar hakkında neler bekliyorlar? AVM’lerin ne yazık ki çok azı bu bilince sahip. Sadece bütçe kriteri üstünden ilerliyorlar. Ama bu farkındalığı kullanan AVM’ler dönüşünü hızla alıyorlar. Sürdürülebilirlik önemli. Eklemek istedikleriniz… Aslında şu an bizim ajans olarak en çok üstünde durduğumuz konu sürdürülebilirlik ve strateji. Dönem değişiyor. Artık özel günler için hadi şimdi ne yapıyoruz konusu dışında senelik belirli bir strateji ve konumlandırma üstüne çalışmak gerek. Nasıl ki anlaşmalı ve tek bir dil üstünden ilerleyen reklam ajanslarımız olduğu gibi artık anlaşmalı etkinlik ajansları da gerekiyor. Biz Dream & Create ailesi olarak Imagineer Kids’de belirli bir strateji ve düzen içinde ailelerin her hafta sonu ziyaret ettiği bir yapı olabileceğini kanıtladık. Bu yapı çok kolaylıkla ama bir sürdürülebilirlik eşliğinde AVM’lerde de kurulabilir. “Haftaya hangi etkinlik olacak?” sorusu çok kritik.


EĞLENCE AVM

yon gösterisi, Bubble Show, Sihirli balon gösterisi, Merdiven Show, Hulahop gösterisi gibi etkinliklerin yanı sıra ses, ışık ve sahne kurulumları yapıyoruz.

ÇOCUKLARIN YÜZÜNDE TEBESSÜM OLUŞTURMAK İÇİN YOL KAT ETTİK ARZ TALEP DOĞRULTUSUNDA İLERLEDİKLERİNİN ALTINI ÇİZEN KUKLA ORGANİZASYON KOORDİNATÖRÜ ŞAFAK POYRAZ, 78 İLDE BİRÇOK GÖSTERİYE İMZA ATTIKLARINI BELİRTTİ. POYRAZ, “EDİRNE’DEN ARDAHAN’A DİYE BİR SÖZ VARDIR YA ÇOCUKLARIN YÜZÜNDE UFACIK BİR TEBESSÜM YARATMAK İÇİN YOL KAT ETTİK.” DİYE KONUŞTU. Kukla Organizasyon’un kuruluşundan bu yana nasıl gelişmeler yaşandı ? Aslında şirketimizin temelleri 84 yıl önce, 1935 yılında hem ustam hem dedem olan Hadi Poyrazoğlu’nun kurduğu ‘Hadi Poyrazoğlu Kukla Tiyatrosu’ ile atıldı. 1901 doğumlu Hadi Poyrazoğlu, Atatürk, İsmet İnönü, Celâl Bayar ve Cemal Gürsel gibi zamanının devlet büyüklerinin huzuruna bizzat davet edilen kukla ve karagöz sanatçısıydı. Anadolu şehirlerini karış karış dolaşıp sanatını icra eden dedem 1952 yılında Ankara’ya yerleşmiştir. Kemal Şakrak ve Kemal Derebeyoğlu’la beraber Dörtyol Aile Bahçesi'ni açıp kukla oynatmaya başlar, Hadi Poyrazoğlu Kukla Tiyatrosu’nu kurar ve 15 yıl çalışır. Bu dönemde merkezi Fransa’da bulunan uluslararası bir der-

Ne tür organizasyonlar düzenliyorsunuz? Çalışma alanlarınız nereler? Arz talep doğrultusunda ilerliyoruz demek doğru olur. Çoğunlukla alışveriş merkezlerinin özel gün etkinlikleri, belediye şenlikleri, Ramazan etkinlikleri, çocuk tiyatroları, doğum günü etkinlikleri, konser organizasyonları, ses ışık ve sahne kurulumları yapıyoruz.

nek olan ve hala başkanlığını yapmakta olduğum UNIMA'nın (Milletler arası Kukla ve Gölge Oyunları Birliği) Türkiye temsilciliğinin açılmasında büyük rol oynamıştır. Arkadaşlarının ölümünden sonra mesleğini bırakarak lokantacılığa başlar. İşte benim bayrağı devraldığım zaman bu dönemdir. Gençlik yıllarımda Kukla ve Karagöz eğitimi, tiyatro eğitimi aldım. Sonrasında mesleğimi profesyonel olarak icra ettim. 2013 yılına geldiğimizde hem dostum hem iş ortağım olan yine kukla ve karagöz sanatçısı Can İbrahim Atlığ ile beraber kurumsallaşarak Hadi Poyrazoğlu Kukla Tiyatrosu'ndan Kukla Organizasyona geçiş yaptık. O günden bu yana dedemden aldığımız bayrağı taşıyarak 78 ili çeşitli etkinliklerle şenlendirdik. Şöyle söyleyeyim Edirne’den Ardahan’a diye bir söz vardır ya çocukların yüzünde ufacık bir tebessüm yaratmak için yol kat ettik.

Kurumların sizi tercih etme sebebi nedir? Bugüne kadar üstlendiğimiz her organizasyonu daha önce bahsettiğim vasıflarımıza ek olarak gerek iş ve ekip kalitemiz gerekse uğraşlarımızdaki titizlik sebebiyle hakkıyla tamamladık. Bu da bu sektörde adımızın kısa sürede duyulmasını ve güvenilir bir marka olmamızı sağladı.

Vermiş olduğunuz profesyonel hizmetlerden bahseder misiniz? Daha önce bahsettiğimiz üzere hem ortağım hem ben Kültür Bakanlığı somut olmayan kültürel miras taşıyıcısı ve usta kukla karagöz sanatçısı olarak meleğimizi icra ediyoruz. Buna ek olarak şirketimiz bünyesinde çalışan profesyonel gösteri ekiplerimiz var: İllüz-

77


ÜRÜN HİZMET

AVM VE MAĞAZALARDA “PROFILING” DÖNEMİ kapsamda hizmet verdiğimiz projelerde örneğin belirli zamanlarda K9 timlerinin devriyeye çıkarılması, özel etkinlikler olduğunda drone ile havadan güvenlik kontrolü yapılması, kapalı devre kamera sistemi (CCTV) izlenmesi gibi birçok farklı hizmet sunuyoruz. Ayrıca AVM yönetimlerinden gelen talebe göre AVM çalışanlarına güvenlik bilincinin kazandırılması için eğitimler veriyoruz.

Turgay Şahan

TAV Güvenlik Genel Müdürü Turgay Şahan: “AVM ve mağazalarda son yıllarda artan güvenlik talepleri arasında “profiling” geliyor. Profiling, bir kişinin görünüş ve hareketlerinin gözlemlenerek art niyetli kişilerin tespit edilebilmesini sağlıyor.” AVM ve perakende sektörü büyüdükçe güvenlik ihtiyacı da her alanda kendini yeniliyor. Sosyal alan ve mağaza güvenliği konusunda sunduğunuz ürün ve hizmetlerde nasıl farklılıklar oluyor? Şehir merkezlerindeki nüfus yoğunlaşması ve modern hayat dinamiklerinin insanları daha fazla entegre yaşam alanlarına yönlendirmesiyle AVM’ler özellikle haftasonu ve resmi tatillerde ailelerin, çok çeşitli insan gruplarının vakit geçirdikleri, sosyalleştikleri yaşam alanları haline geldi. Bunun sonucunda da belirli alanlarda yoğunlaşma ve ticari haraketlilik elbetteki bir takım olumsuz durumları da beraberinde getirebiliyor. Biz de bu

78

Diğer taraftan, mağazalarda ise kayıp önleme, giriş-çıkış kontrolünün sağlanması gibi direkt güvenliği ilgilendiren hizmetlerle birlikte can ve mal güvenliğinin aksamadan sürdürülmesine yönelik hizmetler sunuyoruz. AVM ya da mağaza güvenliği için müşterilerin sizden nasıl talepleri oluyor? AVM ve mağazalarda son yıllarda artan güvenlik talepleri arasında “profiling” geliyor. “Profiling” en basit anlamda bir kişinin görünüş ve hareketlerinin gözlemlenerek art niyetli kişilerin tespit edebilebilmesi olarak özetlenebilir. Genellikle bir işletmenin ilk karşılaşılan yüzü de güvenlik görevlileri olduğundan şirketler bizden hem markalarını doğru temsil edebilecek karakteristik özelliklere sahip, hem de doğru tespiti yaptıktan sonra müşteri ve ziyaretçileri rahatsız etmeden ve onlara farkettirmeden izleme ve raporlama yapabilecek güvenlik görevlileri talep ediyor. Burada profiling sadece güvenlik görevlisinin becerisiyle ile değil, CCTV sistemlerinde kullanılan biometrik güvenlik unsurları ile de sağlanıyor. Bu bağlamda son dönemde en fazla kullanılan sistem yüz tanımadır ve tüm bu unsurlar birbiriyle entegreli bir şekilde kullanılmaktadır. Mağazalarda da olası hırsızlıkları engellemek için CCTV veya fiziki olarak izlemenin dışında kayıp bir çocuk, unutulmuş bir eşya, bir sebepten açıkta kalmış elektrik kablosu gibi güvenlik tehdidi oluşturabilecek unsurlar da görevimizin bir parçasıdır.

Uzaktan güvenlik hizmeti en doğru bir şekilde nasıl sağlanmalı? Uzaktan güvenlik hizmeti bilindiği gibi kısaca canlı kamera görüntülerinin yorumlanması ve olumsuzlukların tespit edilmesidir. Bu anlamda hızlı yorumlama, bilgilendirme ve sorunun hızlıca çözülmesi oldukça önemli. Teknoloji hızla gelişiyor ve yapay zekanın hayatımıza girmesiyle her durumu yorumlayabilen ve yorumladığı durumları kesin bir isabetle tam olarak raporlayabilen sistemler de önümüzdeki dönemde hayata geçecek. Ancak içinde bulunduğumuz dönemde izleme yapan güvenlik ekibinin eğitimi ve deneyimi tehditlerin tespiti ve gerekli tedbirlerin alınmasında çok önemli bir paya sahip. Burada konu yalnız görüntü yorumlamak da değil tabiki. Uyarı sistemlerinin kontrolü, acil durumlarda kolluk, sağlık ve itfaiye birimlerinin bilgilendirilmesi ve bir olay anında destek olunması gibi pek çok fonksiyonun sistem içinde birbiriyle koordineli olarak yürütülmesi gerekiyor. Sahaya zamanında ve doğru şekilde müdahale edilmesinin yanısıra akıllı telefon ve uygulamalar ile kuruluşlara canlı izleme imkanı da tanınabilmektedir.


ÜRÜN HİZMET

GÜVENLİK HER ZAMAN

ÖN PLANDA SEKTÖRDE ÖNCÜ BİR FİRMA OLARAK YENİLİKÇİ ÇÖZÜMLERE VE GELİŞİME SON DERECE ÖZEN GÖSTERDİKLERİNİ SÖYLEYEN ISS PROSER KORUMA VE GÜVENLİK HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRÜ ATİLLA AYDEMİR, İNSAN VE TEKNOLOJİ ENTEGRASYONUNA VURGU YAPARAK, DONANIMLI PERSONELİN BU DENGEYİ SAĞLAYACAĞINI İFADE ETTİ.

AVM ve perakende sektörü büyüdükçe güvenlik ihtiyacı da her alanda kendini yeniliyor. Sosyal alan ve mağaza güvenliği konusunda sunduğunuz ürün ve hizmetlerde nasıl farklılıklar oluyor? Hayatın her alanında olduğu gibi, AVM ve perakende sektöründe de artan rekabet, ekonomik koşullar ve kullanıcı beklentileri de son dönemde hızla değişmeye başladı. Sirkülasyonun çok yoğun olduğu bu alanlarda, fiziki tedbirlerden ziyade teknoloji ve elektronik sistem kullanımı öne çıkmaya başladı. Sosyal alanlarda daha konforlu bir giriş-çıkış, bireylerin can ve mal güvenliği ve huzuru; mağaza gibi alanlarda ise bunlarla beraber ürün güvenliği ön plana çıktı.

AVM ya da mağaza güvenliği için müşterilerin sizden nasıl talepleri oluyor? İnsan ve teknoloji uyumunun optimum düzeyde sağlanması; böylece kullanıcılara ekonomik avantaj sağlanması bekleniyor. Gelen kullanıcıların yeniden, rahatça gelmesi için, güvenlik ve konfor dengesi bekleniyor. Bunun için iyi seçilmiş ve eğitilmiş, sürekli denetlenen, kurumsal duruşa sahip, işini sahiplenen, iş devamlılığı sağlanmış ve aidiyeti yüksek personeller talep ediliyor. Tüm bileşenlerin ve mağazaların merkezleri ile birbirine entegre bir şekilde sunduğunuz ürünler neler? Bu ürünlerden bahseder misiniz? Sektörde öncü bir firma olarak yaklaşık 2 yıldır “Güvenlik 4.0” kapsamında çalışmalar sunuyoruz. Bu kapsamda, yazılımı tamamen firmamız tarafınızdan geliştirilen “ISS Mobil” sistemi (NFC barkod sistemi) ile mail ve web üzerinden anlık raporlama ve saha kontrolü sağlıyoruz. CCTV ve kamera sistemlerinde, yapay zeka ve video analiz özellikleriyle daha

efektif ve geniş kapsamlı analiz yapabiliyoruz. Giriş noktaları ve devriye görevlilerimizde “Yaka Kamerası” ile caydırıcılık ve saha kontrolü sağlıyoruz. Araç giriş noktalarında, “araç altı arama ve analiz kamera” cihazlarıyla güvenlik kontrolleri gerçekleştiriyoruz. Otonom güvenlik devriyesi yapan DRONISS dronlarımız ile geniş alanlarda kontrol sağlıyoruz. Personelimizin bilgi ve farkındalığını artırmak içinse AVM ve perakende segmentinde eğitimler oluşturduk. Çalışanlarımız yazılı, görsel ve videolu eğitimleri online alabiliyor ve sertifikalandırılıyor. ISS Proser Merkez'den 24 saat takip edilen “Uzaktan İzleme Kamera Sistemimiz” ile sahadaki kilit nokta çalışanlarımız da takip ediliyor. Kullanıcıların sunulan güvenlik hizmetinden rahatsız olmaması veya kötü niyetli tabir edilenlerin de mevcut sistemde açık bulmaması için, son dönemde video analiz ve yapay zeka sistemleri kullanılıyor. Böylece, güvenlik görevlisi inisiyatifine bırakılmaksızın profilleme yapılabiliyor.

79


ÜRÜN HİZMET

ENTEGRE GÜVENLİK ÇÖZÜMLERİ İLE RİSKLERİ AZALTMAYI VE MALİYET AVANTAJI SUNMAYI HEDEFLEDİKLERİNİ SÖYLEYEN SECURITAS TÜRKİYE GÜVENLİK SÜREÇLERİ KALİTE KOORDİNATÖRÜ HÜSEYİN ERİM, ‘‘BU SİSTEM MAĞAZALARA GİREN-ÇIKAN MÜŞTERİYİ SAYABİLİYOR, SATIŞLARIN EN YOĞUN OLDUĞU SAATLERİ TESPİT EDEREK VERİMLİLİĞİ ARTIRACAK BİLGİLERİ MÜŞTERİLERİMİZLE PAYLAŞABİLİYOR, ÇOK SATAN YA DA SATIŞ RAKAMI DÜŞEN ÜRÜNLERİ TESPİT EDEBİLİYOR.’’ DEDİ.

ENTEGRE GÜVENLİK ÇÖZÜMLERİ İLE MALİYET AVANTAJI AVM ve perakende sektörü büyüdükçe güvenlik ihtiyacı da her alanda kendini yeniliyor. Sosyal alan ve mağaza güvenliği konusunda sunduğunuz ürün ve hizmetlerde nasıl farklılıklar oluyor? AVM gibi aynı zamanda geniş sosyal alanlarında yer aldığı projelerde en önemli unsurlardan biri misafirleri rahatsız etmeden optimum güvenliğin sağlanması. Çok sayıda güvenlik görevlisi ve kontrol noktası, hem misafirler hem de bizim için zorlayıcı oluyor. Üzerinde özel yazılımlar bulunan kameralarla tarama yaparak şüpheli paketleri, bizim “aylak dolaşan adam” olarak adlandığımız şüpheli şahıslar anında tespit ediliyor ve operatörlerimizin önüne getiriyor. Ve ihtiyaca göre o bölgeye güvenlik görevlisi yönlendiriliyor. AVM ya da mağaza güvenliği için müşterilerin sizden nasıl talepleri oluyor? Son dönemde maliyet odaklı taleplerde bir artış var. Bu nedenle biz müşterilerimize teknoloji ağırlıklı çözümler öneriyoruz. Elbette insanlı güvenlik ile doğru bir şekilde entegre ettiğinizde teknolojinin orta ve uzun vadeli maliyetleri düşürücü bir etkisi var.

80

Tüm bileşenlerin ve mağazaların merkezleri ile birbirine entegre bir şekilde sunduğunuz ürünler neler? Bu ürünlerden bahseder misiniz? Perakendede sunduğumuz “Entegre Güvenlik Çözümleri” ile riskleri azaltmak ve maliyet avantajı sağlamakla kalmıyoruz, aynı zamanda mağazalara girençıkan müşteriyi sayabiliyor, satışların en yoğun olduğu saatleri tespit ederek verimliliği artıracak bilgileri müşterilerimizle paylaşabiliyor, çok satan ya da satış rakamı düşen ürünleri tespit edebiliyor, bu bilgiler ışığında müşterilerimizin yeni pazarlama stratejileri geliştirmesine katkı sağlıyoruz. Sürekli olarak profesyonel ve kişisel gelişim eğitimleri ile donanımı artırılan güvenlik görevlilerimize; perakende sektörünün ihtiyaçlarına yönelik

olarak tasarlanmış olan “İmaj Kapıda Başlar", “Profiling (şüpheli paket, şahıs tespiti)" “Sınıf ve Uzaktan Eğitimi”, “Perakende Risk Tespiti” ve “Engellilerle İletişim” eğitimlerini veriyoruz. Uzaktan güvenlik hizmeti en doğru bir şekilde nasıl sağlanmalı? Securitas olarak tüm güvenlik çözümlerine AVM ve mağaza güvenliği de dahil olmak üzere bütünleşik olarak yaklaşıyoruz. Öncelikle muhtemel riskleri ve bunlara karşı alınması gereken önemleri belirliyoruz. “Entegre Güvenlik Çözümleri” olarak adlandırdığımız modelimiz ile en doğru çözümü sunuyoruz. Burada da güvenlik hizmetimizin kurgulanmasında ana yapı taşlarımızdan biri olan “Securitas Güvenlik Metodolojisi”nden yararlanıyoruz.



MAKALE

Entegre OSGB Kurucu Ortağı Yunus Nazırlı

AVM yönetimlerinde 10 adımda İSG uygulamaları

Birbirinden farklı birçok mesleki disiplini içinde barındıran AVM’lerin yönetimindeki en önemli başlıklardan biri de “iş sağlığı ve güvenliği uygulamaları”dır. Ne yazık ki ülkemizdeki AVM’lerde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili faaliyetler çoğu örnekte yasal normlara uyum ile yetinildiği görülüyor. Ne var ki gün geçtikçe daha fazla sayıda kuruluş, İSG süreçlerinin yasalara uymaktan çok daha ötede “yönetilmesi” gereken bir başlık olduğunu fark ediyor. Bu yazıda, tesislerde iş sağlığı ve güvenliği yönetiminin anahtar başlıklarını 10 başlıkta bulabileceksiniz:

AVM için İSG yönetim planı hazırlayın AVM yönetiminin kompleks yapısına uygun, kapsamlı, gerçekçi ve sürdürülebilir “İSG yönetim planı” hazırlayarak süreçlerinizin yönetimini tanımlı hale getirin. Yönetim sisteminizi kişilerden bağımsız, belirlenmiş kurallar zincirleri ile garantiye alın.

Hizmet sunucularının tamamını kapsayan İSG organizasyonu kurun AVM’lerde görev alan güvenlik, temizlik, çevre düzenlemesi, vale hizmetleri vb. tüm hizmet sunucuları ile eş güdümlü bir İSG operasyonu yönetmek için İSG profesyonellerinin sayısı ve çalışma sürelerini tek bir çatı altında toplayın. Uygulama bütünlüğü olan ve süreç çatışmalarına müsaade etmeyen bir liderlik gösterin.

Tesis fiziki alanlarının İSG sınırlarını belirleyin Ortak alanlar, kiralık alanlar, mal sahipleri gibi birbirinden farklı alanlardaki İSG faaliyetlerinin nasıl yönetileceğini tanımlı hale getirin. Tüm süreçlerin birbirinden farklı hukuki normlara tabi olduğunu unutmayın.

Çalışanların İSG ile ilgili görev, yetki ve sorumlulukları açıklıkla tarif edin Tüm yönetici ve çalışanların görev tanımlarımda İSG hususlarına yer verin. Kuruluş içinde İSG bilincini daima dinç tutun. Çalışanlarınızın İSG performanslarını değerlendirin ve geliştirin.

AVM şartlarına uygun gerçekçi bir risk analizi hazırlayın Tesisteki tüm faaliyetleri için risklerinizi minimize edin. Bunun için tesisin fiziki yapısını gözeten, yürütülen tüm rutin

82

ve rutin olmayan faaliyetleri içeren uygulanabilir risk analizleri gerçekleştirin. Güvenli çalışma yöntemlerinizi içeren prosedürlerinizi çalışmalarınıza entegre edin.

Tesiste işlem yapacak firma ya da kişilerin İSG ön gerekliliklerini belirleyin AVM’ye çalışma yapmak üzere gelecek kuruluşlar ya da çalışanların, tesis İSG şartlarına uyumunu faaliyetler başlamadan kontrol edin ve güvensiz durumlarda tesise girişlere engel olun. Kiracı, tedarikçi vb. paydaşların İSG konusunda kuruluşunuzun şartlarını bildiğinden emin olun. Kuruluşunuzun İSG beklentilerini sağlayabilecek kişi ya da kuruluşlarla çalışmayı tercih edin.

Rutin ya da rutin olmayan tüm faaliyetler için iş izin sistemini tercih edin Çalışma prosedürlerinizde ekipman bakım faaliyetleri, yüksekte çalışma, kapalı alanda çalışma, sıcak işlerde çalışma gibi tehlikeli ve rutin olmayan faaliyetler için iş izin sistemini süreçlerinize dahil edin. Süreçleri kontrol altına alınamamış faaliyetlerin yapılmasında izin vermeyin.

Yaşanabilecek tüm acil durumlar için gerçekçi planlar hazırlayın Acil durumlara her zaman hazırlıklı olun. Olası acil durumları gözeten, sivil savunma planı ile uyumlu, uygulanabilir acil durum planları hazırlayın. Acil müdahale sistemlerinizin çalıştığından emin olun. Planlanan aksiyonlara yönelik tatbikatları düzenli olarak gerçekleştirin.

Paydaşların İSG süreçlerine katılımını sağlayın Hizmet sunucuları haricinde, kiracı ve mal sahiplerinin İSG plan ve programlarınız hakkında bilgi sahibi olmasını sağlayın. İSG performansınıza yönelik geri bildirimler alın ve süreçlerinizi sürekli geliştirmeyi hedefleyin.

Etkin bir İSG denetim mekanizması tesis edin Yerinde, tam zamanlı ve yeterli bir denetim mekanizması olmaksızın planlanan İSG süreçlerinin hayatta karşılık bulması yok denecek kadar azdır. Bu durumun önüne geçebilmek için İSG konusunda yasal normlara değil, kuruluşunuzun ihtiyacı olan organizasyona yönelik faaliyetleri gerçekleştirin. Hiçbir faaliyeti çalışanların inisiyatifine bırakmayın.




ÜRÜN HİZMET

İNSAN GÜCÜ BİR KAYNAK DEĞİL KÜLTÜRDÜR rın çalışanları ile entegre şekilde takip ediyoruz. Teknolojik değişimleri yakından takip ederek ve yatırımlar yaparak verimlilik odaklı çalışmayı teşvik ediyoruz. Hem müşterilerimizin hem de çalışanlarımızın memnuniyet seviyelerini, belli periyodlarda kontrol ederek gerekli gelişim alanları için çalışmalar yapıyoruz.

TEKNOLOJİK DEĞİŞİMLERİ YAKINDAN TAKİP ETTİKLERİNİ SÖYLEYEN ISS TÜRKİYE TESİS YÖNETİM DİREKTÖRÜ VOLKAN ALTMIŞDÖRT, “HEM MÜŞTERİLERİMİZİN HEM DE ÇALIŞANLARIMIZIN MEMNUNİYET SEVİYELERİNİ BELLİ PERİYODLARDA

Birçok firmanın ve çalışanın koordinasyonunu sağlamak için en önemli adım nedir? Nelere dikkat etmek gerekiyor? İşbirliği ve koordinasyon konusu işimizin çok önemli bir parçasıdır. Çalışanlarımızın seçimi, oryantasyon süreçleri, eğitim ve performans takiplerinde işbirliği yetkinliği önemli bir kriter olarak hep gündemimizdedir. Öncelikle tüm ekiplerin bu bilinç ile çalışmasına çok önem veriyoruz. Hizmet verdiğimiz projelerimizde müşterilerimizin önceliklerine göre hazırladığımız bir iş gelişim planımız bulunmaktadır. Düzenli toplantılar ile her bir birimin verilecek hizmetin kalitesini artıracak önerileri, güncel gelişmeler, en iyi uygulamaların paylaşımı gibi konular gündeme getiriliyor ve birimlerin çapraz olarak diğer birimler hakkındaki gelişmelerden de bilgi sahibi olmasını sağlıyoruz.

Toplu yaşam alanlarında tesis yönetiminin kaliteli bir şekilde yürümesi için nasıl bir yol izlenmeli? Tesisin ihtiyacı olacak tüm hizmetler ile ilgili detaylı bir iş analizi hazırlanmalıdır. İş analizi hazırlanırken Kat Mülkiyeti Kanunu, yönetim planları ve müşteri stratejik ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır. İş analizi ile günlük haftalık ve aylık iş planları ortaya çıkarılmalıdır. Düzenli denetimler ile durum tespiti yapılarak gelişim planları çıkarılmalı ve sürekli iyileştirme yapılmalıdır. Personellerinizi iyi bir hizmet sunabilmesi adına ne tür eğitim ve uygulamalardan geçiriyorsunuz? İşe alırken en önemli kriteriniz ne oluyor? Bir hizmet firması olarak en önemli zenginliğimiz sahip olduğumuz ekibimizdir. Öncelikle insan kaynakları departmanının adını insan ve kültür olarak değiştirmeyi tercih ettik. Böylece insan gücümüzü bir kaynak olarak görmekten çıkarıp kültür olarak değerlendirmeyi hedefledik. İşe alımlarda tüm süreçlere adapte olabilecek, gelişime ve iş birliğine açık, ekip bilincinin önemsenmesi kriterlerini ön planlarda tutuyoruz.

KONTROL EDEREK GEREKLİ GELİŞİM ALANLARI İÇİN ÇALIŞMALAR YAPIYORUZ.” DİYE KONUŞTU. Bir firmanın ihtiyacı olan tüm hizmetleri aynı anda gerçekleştirebilmek için profesyonel bir planlama ve işletme yönetimi gerçekleştirmek gerekiyor. Siz bu planlama ve işletme sürecini nasıl yönetiyorsunuz? Hizmet verdiğimiz müşterilerimize ve onların ihtiyaçlarının analizine çok önem veriyoruz. Stratejik ihtiyaçlarını belirlediğimiz müşterimize en uygun değer önerisini oluşturup; bir iş geliştirme planına dönüştürüyoruz. Bu planlarda hazırladığımız aksiyonları ve sonuçlarını tüm yönetim ekibi ve temas noktaları diye adlandırdığımız alanla-

83


ÜRÜN HİZMET

UÇAR GRUP’UN ÖNCELİĞİ TECRÜBE TESİS YÖNETİMİNİN, UZMANLARIN İŞİ OLDUĞU VE SADECE PROFESYONELLERİN İDARE EDEBİLECEĞİNİ İFADE EDEN UÇAR GRUP ŞİRKET SAHİBİ ŞADUMAN UÇAR, ‘‘30 YILA YAKIN TEMİZLİK, ÖZEL GÜVENLİK GİBİ ALANLARDA FAALİYET GÖSTERİYORUZ. YENİ BİR TESİSTE HİZMETE BAŞLADIĞIMIZDA ÇOK KOLAY ADAPTE OLUYOR VE SÜREÇLERİ HIZLI BİR ŞEKİLDE YÜRÜTÜYORUZ.’’ DİYE KONUŞTU. Bir firmanın ihtiyacı olan tüm hizmetleri aynı anda gerçekleştirebilmek için profesyonel bir planlama ve işletme yönetimi gerçekleştirmek gerekiyor. Siz bu planlama ve işletme sürecini nasıl yönetiyorsunuz? Günümüzde metropol olsun ya da olmasın her şehirde, şehirleşme ve toplu yapılar ile siteler gittikçe artıyor. İnsanlar rekabetin yoğunlaştığı iş hayatlarında yaşadıkları binaların yönetimlerine vakit ayıramıyor. Bu nedenle, tesis yönetimi alanında profesyonel firmalar gittikçe yaygınlaşıyor. Binanın temizlik,

84

özel güvenlik, resmi kurumlarla ilişkileri, mali işleri, hukuki danışmanlığının tek bir elden yürütülmesi hem verimli oluyor hem de zamandan tasarruf sağlıyor. Biz Uçar Grup olarak 30 yıla yakın tecrübemizle yukarıda saydığımız tüm alanlarda faaliyet gösteriyoruz ve sektörün yıllara yayılan gelişimini de izleyen bir şirket olduğumuzdan yeni bir tesiste hizmete başladığımızda çok kolay adapte oluyor ve süreçleri hızlı bir şekilde yürütüyoruz. Birçok firmanın ve çalışanın koordinasyonunu sağlamak için en önemli adım nedir? Nelere dikkat etmek gerekiyor? Koordinasyon için en önemli adım merkezi yönetim ile altındaki uzman profesyonelleri kapsayan örgütlenmedir. Tesis yönetimi işini yapanların genellikle asıl örgütsel faaliyetlere destek veren tali, küçük ya da sıradan örgütlenmeler olduğu düşünülmektedir. Aslında, tesis yönetimi işlerinde profesyonel yönetim teknikleri en ileri düzeyde uygulanmakta olup asıl işletme ya da hizmet alanlar bazen tek bir işle uğraşırken profesyonel tesis yöneticileri teknik, mali, idari, özel güvenlik, bahçe düzenleme peyzaj

vs. gibi birbirinden ayrı pek çok işle ilgilenirler. Toplu yaşam alanlarında tesis yönetiminin kaliteli bir şekilde yürümesi için nasıl bir yol izlenmeli? Yapılan faaliyetler sonucu, faaliyetlerin denetlenmesi ve raporlamalar düzenli yapılmalıdır. Bu şekilde tesiste bulunanların işlerin nasıl yürütüldüğü hakkında bilgileri olacak, tesis yönetim firması da güven tazeleyecektir. Hizmet alan ve hizmet veren arasında sağlıklı iletişim tesis yönetiminin kaliteli bir şekilde yürütülmesi için en önemli bir adımdır. Kaliteli hizmette personelin rolü büyük. Personellerinizi iyi bir hizmet sunabilmesi adına ne tür eğitim ve uygulamalardan geçiriyorsunuz? İşe alırken en önemli kriteriniz ne oluyor? Tesisin konumu, özelliğine göre belirlenen kriterlere göre tespit edilen çalışanlar, öncelikle Uçar Grup oryantasyon eğitiminden geçerler ve kurum kimliği hakkında bilgilendirilirler. Görev yapacakları alanlara göre merkezimizde sorumlu yöneticiler tarafından yine tesisin özelliğine göre eğitimler verilmektedir.


ÜRÜN HİZMET

ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİLERİ HİZMET VERİLEN KURUMUN ÇALIŞANI GİBİ HİZMET ETMELİ AVM VE PERAKENDE SEKTÖRÜNE YÖNELİK GÜVENLİK HİZMETLERİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLERDEN BAHSEDEN UÇAR GRUP KURUCULARINDAN METİN SINMAZ, “BİR ENTEGRE TESİS YÖNETİMİ ŞİRKETİNİN KENDİNİ EN İYİ ŞEKİLDE İFADE EDEBİLECEĞİ VE HİZMETİNİN KALİTESİNİ GÖSTEREBİLECEĞİ ALAN AVM SEKTÖRÜDÜR.” İFADESİNDE BULUNDU.

A

VM ve perakende sektörü büyüdükçe güvenlik ihtiyacı da her alanda kendini yeniliyor. Sosyal alan ve mağaza güvenliği konusunda sunduğunuz ürün ve hizmetlerde nasıl farklılıklar oluyor? Günümüz dünyasında teknoloji gelişmesi ve insanların yaşam standartlarının artması gibi sebepler toplumda güvenlik ve korunma ihtiyacını ön plana çıkarıyor ve AVM’lerin de korunmasını gereklilik haline getiriyor. Hemen hemen bütün AVM’ler özel güvenlik tarafından korunmakta ve AVM güvenliği bir güvenlik branşı ve uzmanlık dalı haline gelmiştir. Uçar Grup olarak AVM güvenlikleri 24 saat esasına göre silahsız hizmet veriyor. Müşterilerin AVM yaya girişlerinde ve araç ile girişlerde aynı titizlikle dikkatli, müşterilere kibar ve nazik davranarak hizmet vermek gerekiyor. AVM’lerde bulunan mağazaların güvenliği de yine silahsız olarak yerine getiriliyor. Hizmet verilecek mağazalarda kurumsal kimliklerine uygun, müşteri memnuniyetini ön planda tutan, ticari kaygıdan uzak, o iş yerine özel güvenlik görevlileri ile çalışılmalıdır. Özel güvenlik görevlileri dışarıdan sağlanan bir hizmet olarak değil, hizmet verilen kurumun çalışanı gibi hizmet etmelidir. Perakende mağazaları, kafeler, restoranlar, sinema salonları vs. ayrı ayrı kendi içinde değerlendirilmeli, o sektöre uygun özel güvenlik görevlileri işe alınmalıdır. Planlı ve plansız denetimlerle ve gizli müşteri uygulaması ile sürekli denetim yapılarak süreçlerde iyileştirmeler yapılmalıdır.

temini, ortak alan ve ofis temizliği, bina ve tesis yönetimi, bahçe düzenleme peyzaj, insan kaynakları danışmanlığı hizmetleri veriyoruz. Merkezi olarak her biri kendi alanında uzman yöneticilerle çalışıyoruz.

kilde kendimizi ifade etmeye çalışıyoruz. Tüm bileşenlerin ve mağazaların merkezleri ile birbirine entegre bir şekilde sunduğunuz ürünler neler? Bu ürünlerden bahseder misiniz? Uçar Grup olarak, özel güvenlik, dünya mutfaklarına bulaşıkhane temizliği, stevard

Uzaktan güvenlik hizmeti en doğru bir şekilde nasıl sağlanmalı? Uzaktan güvenlik hizmeti 24 saat aralıksız sağlanmalıdır. CCTV kamera sistemleri herhangi bir terör saldırısı, hırsızlık, sabotaj ve her türlü olumsuz tehditler karşısında çok önemli ve caydırıcı oluyor. 1 güvenlik görevlisinin sürekli kamera sistemini izleyeceği 24 saatlik bir vardiya sisteminin oluşturulması gerekiyor.

AVM ya da mağaza güvenliği için müşterilerin sizden nasıl talepleri oluyor? AVM’nin bulunduğu lokasyon ve müşterilerin demografik yapısına göre farklı talepler olabiliyor. Mağazaların hizmet verdiği sektöre göre, müşteri memnuniyetini devam ettirici, gerektiğinde diğer müşterileri ve AVM müşterilerini tedirgin etmeden görevini yapması, giydiği kıyafetten başlayarak davranışları ile de müşterilere güven vermesi, kibar ve nazik davranması, talep halinde müşteriye yardımcı olması, herhangi bir olay vuku bulduğunda çevreyi rahatsız etmeden uygulama yapması gibi talepler geliyor. Bir entegre tesis yönetimi şirketinin kendini en iyi şekilde ifade edebileceği ve hizmetin kalitesini gösterebileceği alan AVM sektörü olduğu için biz bu konuda 30 yıllık tecrübemizle en iyi şe-

85


ÜRÜN HİZMET

SENSORMATIC BİLİŞİM 500’DE YİNE ZİRVENİN SAHİBİ OLDU SENSORMATIC, BİLİŞİM 500’DE GÜVENLİK DONANIMI KATEGORİSİ’NDE BU YIL YENİDEN 1. SEÇİLDİ. TÜRKİYE’NİN İLK 500 BİLİŞİM ŞİRKETİNİN BELİRLENDİĞİ BİLİŞİM 500 LİSTESİNDE İSE 50. SIRADA YER ALDI. Lider güvenlik teknolojileri entegratörü Sensormatic, Türkiye’nin en büyük bilişim şirketlerini belirleyen Bilişim 500 listesinde 50. sırada yer aldı ve bir kez daha Güvenlik Donanımı Kategorisi lideri olmayı başardı. Sensormatic ayrıca Sistem Entegratörü ve İş Ortağı kategorisin-

86

de 11. sırada konumlandı. BThaber Gazetesi tarafından hazırlanan ve 20 yıldır Türkiye’nin en büyük 500 bilişim şirketini belirleyen araştırmanın 2019 yılı sonuçları, 2018 ciroları baz alınarak hazırlandı. Türkiye’de bilişim sektörüne öncülük eden kuruluşlardan biri olmanın gururunu yaşadıklarını ifade eden Sensormatic CEO’su İsmail Uzelli, “Kurulduğumuz 1994 yılından bu yana gelişen teknolojiyle birlikte kendimizi yeniliyor, güvenlik teknolojileri sektörüne ve Türkiye’ye, yeni nesil teknolojilerle değer üretiyoruz. Sensormatic olarak 25. yılımızda Bilişim 500’de lider olarak listelenmenin mutluluğunu yaşıyor, araştırmayı yapan BTHaber ve M2S’e teşekkür ediyoruz.” diye konuştu.

YENİ TREND:

SÜPERMARKET ALIŞVERİŞİNİ DİJİTALDEN YAPMAK MARKET ALIŞVERİŞİNİN ZAMAN KAYBETMEDEN, KOLAYCA YAPILMASINI SAĞLAYAN İSTEGELSİN TARAFINDAN AÇIKLANAN VERİLERE GÖRE SÜPERMARKET ALIŞVERİŞİNİ DİJİTALDEN YAPAN KULLANICILAR SİPARİŞLERİNİ EN ÇOK 19.00-22.00 SAATLERİ ARASINDA VERİYOR. EN ÇOK, GIDA VE YEMEKLİK ÜRÜNLERİN SATIN ALINDIĞINI GÖSTEREN VERİLERE GÖRE MARKET ALIŞVERİŞİ YAPAN KULLANICILARIN ORTALAMA SEPET BÜYÜKLÜĞÜ İSE 130 TL’NİN ÜZERİNDE. 2019 Ocak ayında kullanıcılarına hizmet vermeye başlayan istegelsin, uçtan uca bir süpermarket olarak faaliyet gösteriyor. 140 farklı şirketten tedarik ettiği ürünleri kendi depolarında saklayarak soğuk zincir bozulmadan müşterinin kapısına kadar teslim eden istegelsin tarafından açıklanan veriler tüketicilerin market alışveriş tercihlerine dair ilginç detayları ortaya koydu. Ortalama sepet büyüklüğünün 130 TL’nin üzerinde olduğunu gösteren verilere göre en çok gıda ve yemeklik ürün satın alınıyor. Verilere göre

kullanıcılar en çok siparişi 19.00-22.00 saatleri arasında verirken, en çok sipariş verilen lokasyonun ise Kadıköy olduğu görülüyor. İstanbul’un yüzde 98’ine dağıtım yapan istegelsin, soğuk hava depolarında saklanan meyve, sebze ve etleri soğuk zincir kırılmadan, 1 saatlik zaman aralıklarıyla kapıya kadar teslim etme avantajı sunuyor. Kısa sürede 500 binden fazla indirilme sayısına ulaşan uygulamasıyla 150 binden fazla aktif kullanıcıya hizmet vermeyi sürdüren istegelsin, önümüzdeki dönemde web sitesi üzerinden de satış yapmaya hazırlanıyor. istegelsin, kısa vadede kullanıcı sayısını 1 milyona ulaştırmayı hedefliyor.



ÜRÜN HİZMET

AMBALAJ SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİNDE ÇEVRE DOSTU ÜRÜNLER VAR PLASTİK AMBALAJ SEKTÖRÜNDE ÇEVRE DOSTU VE UZUN SÜRE KULLANILABİLİR ÜRÜNLERİN DÜNYA PAZARINDA HER GEÇEN YIL DAHA FAZLA YER ALDIĞINI BELİRTEN NETPAK AMBALAJ YÖNETİM KURULU BAŞKANI ALİ AVCI: AMBALAJ SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİ DE BU ÜRÜNLER OLACAKTIR. DEDİ

Öncelikle Netpak Ambalaj hakkında bilgi alabilir miyiz? Firmamız Netpak Ambalaj 1998 yılında kurulmuştur. Fakat bu sektöre başlangıç tarihimiz 1980’dir. Daha önce plastik ve ambalaj kısmında üretim işini yapıyorduk. 2003 yılına kadar Kayseri’de çalışıyorduk. Daha sonra İstanbul’a geldik, çanta ve taşıma torbalarının Ar-Ge’sini yaparak dünyada ilk otomasyon sistemiyle nonwoven çanta üretimi yapan firmayı kurduk. Müşteri kitleniz kimlerden oluşuyor? Müşteri kitlemiz taşıma torbası kullanan, herhangi bir ürün satan, sattığı ürün için torbaya ihtiyacı olan herkese hitap ediyor. Ağırlıklı müşteri kitlemizi market zincirleri ve mağaza zincirleri oluşturuyor. Ar-Ge yaptığımız için her gün yeni bir şey üretiyoruz. Olumlu karşılık aldığımızda bu bizi daha çok motive ediyor ve işimizin arkasında durmamızı sağlıyor. Ülke ekonomisi göz ününde bulundurduğumuzda sektörün devamlılığı hakkında ne söyleyebilirsiniz? Plastik poşet kullanımı ücretli hale geldi. Plastik yaklaşık 500 yılda ancak yok olabiliyor. Tekrar tekrar kullanabilen, ekonomik, ömrü bittiği zaman ise dönüşüm sağlayacak ürünler üretiyoruz.

88

Hangi ülkelerde ihracat yapmaktasınız? Bu konuda orta ve uzun vade hedefleriniz nelerdir? 2020 ihracat hedeflerinden bahseder misiniz? Avrupa ağırlıklı olmak üzere Fas, Tunus, İsrail, Kenya, Şili, Guatemala gibi ülkelere ihracatımızı gerçekleştiriyoruz. 2020’de daha çok ihracata yönelip, bu yönde yükselmeyi hedefliyoruz. Plastik poşet yasağının ülkemiz ve Avrupa’daki gidişatını nasıl değerlendiriyorsunuz? Ülkemizde plastik poşetin ücretli olması hızlı davranan firmalar için bir fırsat barındırıyor. Yerine yakın maliyetli , uzun süre kullanılan ve çevreci bir nonwoven ürün kullanırlarsa müşteri memnuniyeti de artacaktır. Hem de daha düşük maliyeti olacaktır. Şu anda Türkiye’nin en büyük giyim, kozmetik, oyuncak perakende firmalarıyla büyük çaplı projeler yapıyoruz. Yıl sonuna kadar tüm firmalar bu ürünün avantajlarını daha iyi görerek tüketiminin büyük çoğunluğunu bu ürüne yoğunlaştıracaktır.


ÜRÜN HİZMET

SATIŞ DANIŞMANINI MERKEZE ALARAK SUNDUKLARI ÇÖZÜMLER İLE MAĞAZA İÇİ VERİMLİLİĞİ ARTIRMAYI HEDEFLEDİKLERİNİ İFADE EDEN SHOPI CEO’SU TURGUT YAZICI, “MAĞAZALAR SHOPI’NİN SAĞLADIĞI OLANAKLAR İLE MÜŞTERİLERİNE DAHA HIZLI, KOLAY, AKILLI, KESİNTİSİZ BİR ALIŞVERİŞ DENEYİMİ YAŞATIYOR.” DİYE KONUŞTU.

HIZLI, KOLAY, AKILLI ALIŞVERİŞİN ADRESİ

SHOPI

Öncelikle Shopi hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz? Shopi yeni nesil mağazacılığın mobil platformudur. Geliştirdiği bulut tabanlı yazılım uygulamasıyla, perakende sektöründeki mağazaların satış süreçleri, çalışan performansı ve mağaza operasyonlarını verimli bir şekilde yürütmesini sağlar.

Shopi bu dijital dönüşümle mağazalara, çalışanlara ve tüketicilere nasıl kolaylıklar sunuyor? Mağazalar Shopi uygulamasını kullanarak satış danışmanlarını güçlendirir, daha donanımlı satış danışmanları ile çalışma imkanı bulur ve mağaza çalışanlarının performans takibini şeffaf bir şekilde yapabilir. Satış danışmanı, tüm ürün yelpazesine ve envanter bilgilerine erişerek müşteriye daha iyi bir hizmet verme imkanı bulur, önceden topladığı datalar sayesinde müşterilerine akıllı önerilerde bulunabilir. Ayrıca müşterinin ödemesini aynı uygulama aracılığı ile tamamlamasına aracılık eder. Shopi’nin sağladığı tüm bu olanaklar sonucunda da müşterilerine daha hızlı, kolay, akıllı, kesintisiz bir alışveriş deneyimi yaşatırken bunu ölçülebilir hale getirebilirler. Shopi’yi Türkiye’de aktif olarak kullanan markalar var mı? Türkiye’de e-bebek 139 mağazasında Shopi çözümleri ile müşterilerine etkili bir alışveriş deneyimi yaşatıyor. Ayrıca Unifree, Kiğılı ve Tefal çözümlerimizi kullanan markalar arasında. Globalde

ise Körfez Bölgesi’nde Dolce & Gabbana, mağaza çalışanlarını güçlendirmek için Shopi’nin çözümlerini seçti ve bu bölgedeki 11 mağazasında 90 satış görevlisi, Shopi perakende platformunun sunduğu avantajlardan yararlanabilir hale geldi. Pazar payınızdan bahseder misiniz? Perakende sektöründe gelirin yaklaşık yüzde 90’ı fiziksel mağazacılıktan geliyor. Bu veri, fiziksel mağazacılığın önemini vurgularken, perakende sektöründe acil olarak satış danışmanını güçlendirerek mağaza verimliliğini artıracak dijital çözümlere ihtiyaç duyulduğunun da bir göstergesi. Gelecek dönem hedefleriniz nelerdir? Innogate Uluslararası Hızlandırma Programı’na katılarak global pazarlara açılma konusunda önemli bir atılım gerçekleştirdik. Yakın vadede hedeflerimiz Türkiye, Avrupa ve Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerindeki varlığımız yeni müşterilerle kuvvetlendirmek. Hali hazırda Londra ve Dubai’de olan ofislerimizle 2019 içerisinde daha çok müşterinin mağaza içi verimliliğini artırmayı hedefliyoruz.

Perakende sektörüne nasıl bir verimlilik sağlanıyor? Shopi, satış danışmanını merkeze alarak sunduğu çözümler ile mağaza içi verimliliği artırmayı hedefliyor. Bu çözümler sonsuz reyon (endless aisle), mobil ödeme, müşteriye özel yaklaşım (clienteling), performans yönetimi, iç iletişim, vardiya yönetimi, tedarik yönetimi, mal kabul, depodan anında destek olarak sıralanabilir.

89


ÜRÜN HİZMET

Kanyon Dijital Yönlendirme Ekranlarını Yeniledi İstanbul’un merkezi Levent’te yükselen, 109 mağazası ve 28 restoranıyla ziyaretçilerin keyifli alışveriş noktası olan Kanyon, KNS ile gerçekleştirdiği iş birliğinin ardından dijital yönlendirme ekranlarındaki yazılımı yenilerken cihazlara ait donanımı da güncelledi. Kanyon ziyaretçileri artık alışveriş deneyiminin tadını son teknoloji çözümlerle keyifle çıkaracak.

Atakule Yepyeni Bir Görünüme Kavuştu Ankara’nın ve Türkiye’nin kolektif hafızasında yer tutan ve en önemli simgelerinden biri olan, 29 Ekim 2019 tarihinde Atakule GYO tarafından yeniden hayata geçirilen Atakule, KNS ile dijital yönlendirme ekranlarında teknolojiyi takip eden, estetik ve yepyeni bir görünüme sahip oldu.

Mall Of İstanbul KNS ile Yenilendi Torunlar GYO tarafından 2014 yılında hayata geçirilen, Best of The Best ödüllü Mall of İstanbul’un dijital yönlendirme ekranlarındaki yazılım, MOİ mobil uygulaması ve web sitesi yenilendi.

Hilltown Alışveriş Merkezi KNS ile Çağı Yakalıyor 11 alışveriş merkezi ile yedi ilde hizmet veren Rönesans Gayrimenkul’ün projesi Hilltown Alışveriş Merkezi’nin dijital yönlendirme ekranlarında son teknoloji yazılımımızla destek veriyoruz.

Forum İstanbul Venuex ile Google Haritalar’da 176 bin 245 metrekarelik kiralanabilir alana ve Türkiye’nin en büyük alışveriş merkezi olma unvanına sahip olan Forum İstanbul, Google Haritalar’da iç mekan haritasıyla yerini aldı.

Emaar Square Mall Google Haritalar’da yerini aldı Emaar Square Mall ziyaretçilerine keyif dolu bir alışveriş deneyimi sunabilmek amacıyla Venuex ile bir araya geldi ve artık dünyanın en çok kullanılan harita uygulamalarından Google Haritalar’da.

Akasya, Popüler Harita Uygulamalarından Google Haritalar’da Akkök Holding'in gayrimenkul sektöründeki iştiraki Akiş GYO A.Ş.'nin projelerinden olan Akasya, Venuex ile gerçekleştirdiği işbirliğinin ardından kat planlarını ve diğer tüm bilgilerini Google Haritalar’a taşıyarak navigasyonu alışveriş merkezi içerisinde kullanılabilir hale getirdi.

90



ÜRÜN HİZMET

İşletmelere satış sırasında hız kazandırmanın yanı sıra sağladığı ayrıntılı raporlama özellikleriyle operasyonların detaylı bir resmini çeken ve işletmelere yol haritası sunan ikas, ikasBoss uygulaması ile işletme sahipleri ve patronların hayatını kolaylaştırıyor.

satıldığı gibi ayrıntılı verilerle mağazanın satışları anında gözlemlenirken, işletmeler satış işlemlerini ikas ile son derece hızlı bir şekilde gerçekleştiriyorlar. Verilere göre mağazalardaki ortalama satış süresi ikas ile yalnızca 7 saniye.

Mağaza patronlarının gözü ikasBoss ekranlarında

Y

erli bulut tabanlı mağazacılık otomasyonu ve POS yazılımı ikas, sunduğu özelliklerle işletmelerin hayatını kolaylaştırırken, işletme sahipleri tarafından yoğun şekilde kullanılıyor. ikas’ın işletme sahipleri ve patronlar için geliştirdiği ikasBoss uygulamasıyla, satış ve mağazaya yönelik her türlü rapor cep telefonlarından kolaylıkla takip edilebiliyor. ikasBoss bu sayede, kullanıcıların diledikleri her an, her yerden operasyonlarını yakinen takip edebilmelerine olanak tanıyor. İşletme sahipleri ikas ile tüm şubelerde gerçekleştirilen işlem detaylarına göz atarken, kasa kapanış ve açılış durumlarını da anlık olarak gelen e-posta bildirimleriyle, ikas Yönetim Paneli üzerinden ya da isterlerse ikasBoss uygulamasından kontrol edebiliyorlar.

92

ikasBoss’un son 6 aylık kullanımını inceleyen ve müşterilerine yönelik anket düzenleyen ikas, sistemin patronlar için sağladığı avantajları detaylı verilerle gözler önüne seriyor. Gerçekleştirilen ankete göre ikasBoss kullanıcıları, günde 2,5 dakikalarını mağazalarının performanslarını kontrol etmek için ayırıyor. Patronlar, sisteme her göz attıklarında yaklaşık 12,2 saniyede istedikleri verileri kontrol edebiliyorlar. Bu da yaklaşık 12,5 defa kontrol etme anlamına geliyor. ikasBoss kullanıcılarının yüzde 78'inin iOS, yüzde 22'sinin Android cihazlar kullandığı gözlemleniyor.

SANİYE HIZINDA SATIŞ BECERİSİ Patronların ikas'ta dikkatle takip ettikleri verilerin başında, mağazalarda gerçekleşen satışlar geliyor. Kasaya giren çıkan paranın takibi, hangi ürünün ne kadar

ZAMANIN ÇOĞUNDA RAPORLAR İNCELENİYOR ikas sisteminin mağaza verilerini detaylı analiz etme kabiliyeti sağlayan raporlama özelliği de ikasBoss kullanıcılarının oldukça sık kullandığı ekranların başında geliyor. Belirlenen zamanlarda istenilen raporların e-posta olarak da alınabildiği sistemde patronlar, sistem içinde geçirdikleri zamanın yüzde 70’ini rapor incelemeye ayırıyorlar. İşletme sahiplerinin en çok inceledikleri rapor ekranı, yüzde 25’lik oranda etiket bazlı ürün satış raporu. Bu raporu yüzde 19 ile şubeler, yüzde 15 ile markalar, yüzde 15 ile ürünler, yüzde 12 ile ödeme yöntemi, yüzde 8 ile çalışan ve yüzde 6 ile tedarikçi raporu takip ediyor.

PATRONLARIN GÖZÜ KASA HAREKETLERİNDE ikas’ın yaptığı araştırmaya göre mağaza sahiplerinin en çok zaman geçirdikleri ekranların üçüncüsü ise kasa hareketleri. ikasBoss'ta kasada olan nakit para ekranına patronların yüzde 82'si her açışta göz atıyor.


ÜRÜN HİZMET

ParamPOS firmaların işlerini büyütmelerine destek oluyor Teknolojik gelişmeler, yeni trendler ve değişen müşteri beklentilerine hızla ayak uydurabilen ParamPOS, firmalara hızlı ve güvenilir ödeme alma hizmeti sağlarken, müşterilere de daha kusursuz bir alışveriş deneyimi yaşama fırsatı sunuyor. TÜM GELENEKSEL SÜREÇLER ORTADAN KALKIYOR ParamPOS, işletmenizin ödeme alma süreçlerini yönetmeniz ve e-ticaret iş modelinizi desteklemeye yönelik geliştirdiği aidatsız ve masrafsız sanal POS çözümü ile maliyetlerinizi düşürüyor. Tek panelden tüm ödemelerinizi alma ve kontrol etme imkanı sunarken sizi tüm bu süreci ayrı ayrı bankalarla yürütme zahmetinden de kurtarıyor. Tahsilatlarınızı düşük komisyon oranları ve taksit seçenekleri ile hızlı ve güvenli yapabilmenizi sağlıyor.

İŞLERİNİZİ BÜYÜTMENİN HIZLI YOLU Türkiye’de ödeme ve alışveriş anlayışının değiştiğini ve kredi kartının en etkili ödeme yöntemlerinin başında geldiğini belirten TURK Elektronik Para Genel Müdürü Serkan Aziz Oral, “Günümüzde online alışveriş yapan 10 kişiden 7’sinin ödeme tercihini kredi kartı oluşturuyor. Online alışverişlerinde kredi kartı kullananların yüzde 50’den fazlası 2 veya 3 taksiti tercih ederken, 6 taksiti aşan tüketici sayısı yüzde 10 civarında. ParamPOS, firmalara kredi kartı ve taksit ile ödeme alma fırsatı sunarak daha geniş bir kitleye satış yapma şansı yaratıyor ve işlerini büyütmelerine destek oluyor.” dedi.

ALTERNATİF ÖDEME ALMA SEÇENEKLERİ SİZİ BEKLİYOR ParamPOS’un gelişmiş yönetim platformu ile işlet-

menizin nakit akışını takip ederek müşterilerinizin ödeme tercihlerini gözlemleyebilir ve onları daha yakından tanıyabilirsiniz. Müşterilerine özel alternatifi bol ödeme alma yöntemi sunan ParamPOS, pek çok farklı ödeme kanalını da beraberinde getiriyor. SMS, e-posta, link ve mobil ödeme seçenekleri fiziki POS ile tahsilata alternatifler oluşturarak daha geniş bir kitleye satış yapmanıza olanak sağlıyor.

ÖDEMELERİNİZİ GÜVENLE ALMANIZI SAĞLIYOR Ayrıca sunduğu teknolojik altyapı ve çözümler sayesinde işletmenize, elektronik ortamda yapılan sahtecilik ve diğer güvenlik sorunlarına karşı üst düzey koruma hizmeti sunuyor. Sahtekarlık (fraud) durumlarını önlemek amacıyla geliştirilen filtreler sayesinde ödemelerinizi garanti altına alıyor, işinizin risklerini minimize ederek güvenlik kalkanı gibi çalışıyor.

93


ÜRÜN HİZMET

MASTERCARD YATIRIMLARINA HIZ KESMEDEN DEVAM EDİYOR ÖDEME TEKNOLOJİLERİ ÖNCÜSÜ MASTERCARD, İNORGANİK BÜYÜME STRATEJİSİ DAHİLİNDE 2019 YILINDA DA SATIN ALMALARINA DEVAM EDİYOR. 2019 YILININ İLK YARISINDA TRANSACTIS, VYZE, ETHOCA VE TRANSFAST FİRMALARINI BÜNYESİNE KATAN MASTERCARD ÖDEMELER KONUSUNDA, GÜVENLİKTEN ÖDÜN VERMEDEN MÜŞTERİLERİNE YENİLİKÇİ DENEYİMLER YAŞATMAYI HEDEFLİYOR. Çağımıza damgasını vuran yapay zeka, biyometrikler gibi teknolojiler baş döndürücü bir hızla günlük hayatımıza girerken, ticaret ve tüketici davranışları da değişiyor. Tüketici tüm bu dönüşümü kabullenmek için her şeyin kolay ve hızlı olmasını isterken, güvenmek de istiyor. Nakitsiz bir dünya yaratmayı hedefleyen Mastercard, finansal katılımı artırmak, dijital ödemelerde güvenlikten ödün vermeden müşterilerine yenilikçi hizmetler sunabilmek için yatırımlarına ara vermeden devam ediyor.

BİRÇOK ÇÖZÜM YOLU SUNACAK Mastercard son olarak bünyesine kattığı Transactis’in geliştirdiği teknoloji ile kağıt fatura ve çeklerin oluşturduğu verimsizlikleri azaltarak işlemleri kolaylaştırırken, bu sayede şirketlerin fatura ödeme deneyimini geliştirmeyi hedefliyor. Mastercard’ın yeni platformu Vyze ise işletmelerin birden fazla kredi kuruluşuyla çalışmasını sağlarken, tüketicilere satın alma noktasında POS aşamasında çeşitli kredi seçenekleri sunulmasına olanak tanıyor. Mastercard, hesaplar arasında küresel bağlantıların kurulması, uyumluluk yeteneklerinin artırılması ve para birimleri arasında daha etkin dönüşüm sağlanması amacıyla bünyesine kattığı Transfast ile hem kişiden kişiye (P2P) hem de işletmeler arasında (B2B) para transferi hizmetleri sunacak. Böylece, geleneksel yöntemleri

94

kullanan işletmelerin sınır ötesi ödemeler konusunda karşılaştıkları yüksek maliyetler bertaraf edilirken, yaşanan uyumluluk sorunları ortadan kalkacak.

YAPAY ZEKA İLE SAHTECİLİĞİN ÖNÜNE GEÇİYOR Yapay zekanın yükselişiyle birlikte, ödemelerin ve dolayısıyla dijital verilerin güvenliği de en önemli konu haline geldi. NuData, tüketici alışveriş rutinlerini öğrenip sıra dışı bir deneyim gerçekleştiğinde bankaya uyarı veriyor. Böylece kart sahibi dahi fark etmeden risk teşkil eden durumlar bertaraf edilebiliyor. Brighterion’un yapay zeka uygulamaları ile satıcılar risk teşkil eden işlemler hakkında anında uyarılıyor ve hatalı ödeme onayı verilmesinin önüne geçiliyor. Gerçek zamanlı kimlik doğrulama hizmeti veren Ethoca, kurduğu ağ ile sahte bir işlem tanımlandığında bilgileri gerçek zamanlı olarak satıcılara gönderiyor. Perakendecilerin sahtecilikten dolayı önümüzdeki beş yıl içinde kaybetmesi beklenen 130 milyon dolarlık zararı önlemeyi hedefleyen Mastercard, Ethoca ağını sahtecilikle mücadele için kullandığı mevcut araçlarıyla birleştirmeyi planlıyor.



R TA

AMERİKA’NIN GÖRENLERİ HAYRAN BIRAKAN PARKI: YELLOWSTONE ULUSAL PARKI AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ’NİN VE DÜNYANIN EN ÖNEMLİ SİT ALANLARINDAN BİRİ KABUL EDİLEN, ABD’YE GİDENLERİN MUTLAKA GÖRMESİ GEREKEN YERLER ARASINDA OLAN YELLOWSTONE ULUSAL PARKI, HER YIL MİLYONLARCA YERLİ VE YABANCI TURİST TARAFINDAN ZİYARET EDİLİYOR.

ABD’NİN VE DÜNYA’NIN İLK ULUSAL PARKI 1 Mart 1872’de dönemin ABD Başkanı Ulysses S. Grant’ın imzasıyla ABD’nin ve dünyanın ilk ulusal parkı olma özelliğini kazanan Yellowstone Ulusal Parkı, Amerika Birleşik Devletleri’nin Idaho, Montana ve Wyoming eyaletlerinin kesiştiği noktada yer alıyor. Büyüklüğü yaklaşık olarak 8 bin 987

96

kilometre kare olan Yellowstone Ulusal Parkı’nın yüzde 96’sı Wyoming’de, yüzde 3’ü Montana’da ve yüzde 1’lik bir kısmı da Idaho eyaletinde bulunuyor.

MUHTEŞEM BİR GÖRSEL ŞÖLEN Yellowstone Ulusal Parkı’nın içerisinde üç yüzden fazla gayzer (bunların en ünlüsü her doksan bir dakikada bir püsküren Old Faithful’dur), iki yüz doksandan

fazla da irili ufaklı şelale var. Dünyadaki sıcak su kaynaklarının yarısı Yellowstone Ulusal Parkı’nda ve bu sıcak su kaynaklarının sayısı on bini aşıyor. ABD’nin en büyük, dünyanın ise en büyük üçüncü kaplıcası olan Grand Prismatic Spring de Yellowstone Ulusal Parkı’nda yer alıyor. Yalnızca yer altı kaynakları değil parkın ev sahipliği yaptığı canlı türleri de oldukça çeşitli. Kuşlar, balıklar, sürüngenler, memelerin yüzlerce türü Yellowstone Ulusal Park’ını yuva olarak benimsiyor. Parkta özellikle Kuzey Amerika Boz ayısı, bizon, antilop, çakal ve vaşaklar yoğunluğu ile göze çarpıyor. Yellowstone Ulusal Parkı bizon sürüsü, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki en eski ve en büyük bizonu sürüsü.

DOĞANIN İÇİNDE SINIRSIZ EĞLENCE İMKANI En yoğun zamanını yaz aylarında, özellikle temmuz ayında yaşayan parkta bu dönemlerde 3 bin 700 kişi çalışıyor. Dokuz otel ve toplamda 2 bin 323 otel odası yer alıyor. Parkın içerisinde toplu taşıma ağı bulunmuyor ve ulaşım tur şirketleri aracılığıyla sağlanıyor. Kış aylarında kar motosikletleri ile tur rehberleri eşliğinde turların da düzenlendiği Yellowstone Ulusal Parkı, UNESCO’nun Dünya Mirasları listesinde yer alıyor.


RAFTAKİLER İNSAN NEDİR? / KOLEKTİF

20. YÜZYILDA KÖYLÜ SAVAŞLARI / ERIC R. WOLF Köylüler ve köylülük devrim teorilerinin öyle veya böyle hep meselesi olmuş, zaman zaman “ilerici” bir müttefik, bazen de “gerici” bir engel olarak görülmüştür. Her durumda belirli toplum tasarımlarının nesnesi olmuş, sınıf olup olmadığı tartışmaları yapılmıştır. Eric R. Wolf, 20. Yüzyılda Köylü Savaşları adlı bu kitabında Küba, Cezayir, Vietnam, Çin, Rusya ve Meksika örneklerine yoğunlaşarak köylülüğü genel geçer tanımların ve kriterlerin ötesinde ülke bağlamlarında ve farklı toplumsal formasyonların içerisinden ele alarak önemli bir katkı sunuyor. Wolf’un çalışması köylülüğün sınırlarını ve imkânlarını karşılaştırmalı olarak takip etmek isteyen ve kitle hareketleriyle ilişkisini merak eden okurun fazlasıyla ilgisini çekecek nadide bir eser. “Binlerce yıl içinde insanlık çok eskiden beri devam eden açlık ve hastalık sorunlarını ilk defa çözmekte yol alıyor; her yerde insanların katılımı ve bilgiyi yayma çabaları karşısında kadim iktidar tekelleri ve genel geçer hikmetler geriliyor. Ne kadar belirsiz de olsa, nice zorluklar da olsa, ne kadar yanlış da anlaşılsa, hayatı bereketlendirme, insaniyeti yükseltme ümidi bu çabalardadır. Asi köylüler elemden nasibini alsa da, ümitten de nasibi vardır; bu açıdan onlar insaniyetten yanadır.”

İnsanın verili bir anlamdan yoksun bir şekilde dünyaya geldiği ve gözlerini açtığı andan itibaren yüklendiği işlevler veya rollerle tanımlandığına ikna edildiğimiz andan beri, insandan bir şey beklemek giderek zorlaştı. Dahası bu türden beklentiler, daima özgürlük talepleriyle karşı karşıya getirildi. Bu kitap "Özgür bir insandan ne bekleyebiliriz?" sorusunun hâlâ anlamlı bir şekilde sorulabileceğine ilişkin güçlü bir inançtan doğdu. İslam düşünce geleneğindeki farklı insan tasavvurları, tüm farklılıklarına rağmen insana ilişkin beklentilerimiz hususunda iyimserdir. Bununla birlikte söz konusu beklentinin nasıl temellendirilebileceği. İslam düşünce geleneğindeki felsefî, kelâmî, tasavvufî ve fıkhî perspektifler içerisinde farklı cevaplar bulmuştur.

DERİN/ MELTEM GÜNER Sanki içimde bir yerlerde çırpınıp duran kuş özgür kaldı. Nedenini bilemediğim huzursuzluklarım son buldu. Hayata ne katabilirim dedikçe, cennet bahçemin çiçekleri coşuyor. Seyrettiklerim güzelleşiyor... Bir inkâr ve kabul yolculuğu Derin… Bizi ne mutlu eder? Tesadüf diye bir şey var mıdır? Başımıza gelenlerin sebebi nedir? Bu dünyaya gelişimizin en önemli gerekçesi nedir? Bu hayata ne verdik biz? Bazen inançlar, kitaplar, türlü türlü yöntemler çare olmaz da hiç umulmadık bir yerden duyulan bir söz her şeyi çözebilir. Hayatı boyunca dış sesleri dinleyerek yaşayan Derin, nihayet iç seslere kulak vermeyi başarır. Onu huzursuzlandıran tüm soruların yanıtlarını ararken, kendi yolunu bulmasına en büyük engeli keşfeden

Derin’in hikâyesiyle büyüleneceksiniz. Rüzgârla oradan oraya savrulan, hayattaki amacını, benliğini keşfetmek niyetinde olan herkese iyi gelecek bir öze dönüş öyküsü Derin. Ben Derin, içimde, dışımda her nerede saklanıyorsa, kendimi bulmak niyetindeyim. Kayboluşum, buluşmanın isteğini taşıyor.

97





Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.