ZOOM KIBRIS by ZOOM MAGAZINE GROUP

9 694851 90004 9 Yıl: 13 Sayı: 147 Fiyatı: 10 ₺ TR: 15 ₺

Kuzey Kıbrıs'ın turizm cenneti Girne'nin gözbebeği Eski Yat Limanı'nın tek oteli WHITE PEARL HOTEL... Butik otelimiz eşsiz bir manzaraya sahip... Tüm odaları liman ve tarihi Girne Kalesi manzaralı... Loby Cafe&Bar ve ayrıca Roof Bar'ımızda içkinizi yudumlarken, tarihin ve denizin muhteşem kokusunu içinize çekebilirsiniz.Şehir merkezinde yer alan otelimizde konaklarken tüm alışverişlerinizi rahatlıkla yapabilir, limanda sabah ve akşam yürüyüşünüzü gerçekleştirebilirsiniz. Akdeniz de ve White Pearl Hotel'de güneş bir başka doğar... Bir butik otelin sahip olabileceği tüm konforu bulabileceğiniz White Pearl Hotel'de sizleri ağırlamaktan mutluluk duyarız... Rezervasyonlarınız için bize ulaşın: A: Old Harbour Kyrenia - North Cyprus T: +90 392 815 0429/30 F: +90 392 816 0110 W: www.whitepearlhotel.com M: info@whitepearlhotel.com WhatsApp:+90 533 870 9141 Facebook: @WhitePearlHotel

The White Pearl Hotel Located in the heart of historic Venetian Harbour of Kyrenia. The White Pearl takes you back to the medieval times with most beautiful view of the Old Harbour and Kyrenia Castle. The old Venetian Harbour is the prime mark of North Cyprus and visited by all the tourists coming to the island of love and romanticism. While you are enjoying your stay in our one and only hotel in The Old Harbour within walking distance you have choices of restaurants, bars, coffee shops, shopping area and for those wishing to try their luck, Kyrenia old town casinos are in offer. From The Old Harbour daily boat trips will take you into the warm water of Mediterranean for a unique experience. The White Pearl offers nine rooms in total of which six of our rooms have sea and harbour view balconies. Our rooms are newly decorated offering first class hospitality and comfort. We have three double rooms in offer together with six twin rooms. For our family guest we can provide extra bed and baby cots if needed. The White Pearl offers from stunning rooftop terrace traditional Cypriot breakfast and continental breakfast to our guest. Choices of snacks and hot and cold drinks is also served by our friendly staff. In order to experience this prime hotel, you can reserve your room by phone fax or e-mail. Our staff will be delighted to be at your service and be helpful in all aspects of your visit to The White Pearl Hotel. All our rooms are en suite and our facilities include tv-free wireless-internet servicemini bar –air con-and room service. Hotel Contact

A: Old Harbour Kyrenia - North Cyprus T: +90 392 815 0429/30 F: +90 392 816 0110 W: www.whitepearlhotel.com M: info@whitepearlhotel.com WhatsApp:+90 533 870 9141 Facebook: @WhitePearlHotel

Kanada'daki Emlak Yatirim uzmaniniz

Canada'nin en cok satan %1 emlakcisi.

KANADA'DAKİ EML A K Y ATI R IM UZM ANINIZ KANADA'NIN EN ÇOK SATAN %1 EMLAKCISI

Tolga Turanli The Real Estate Connoisseur Top Producer & Highest Awards Winner Sales Representative www.ttconnoisseur.com Homelife / Vision Bus: (416) 383-1828 Mobile: (416) 888 5 444

Dış Basın Birliği tarafından verilen 'EN İYİ DERGİ GRUBU' ödülü

(Sahibi) Genel Yayın Yönetmeni Birol Bebek (Sahibi) Yayın Koordinatörü Gülsüm Gözenler Reklam Pazarlama Profil Reklam KATKI KOYANLAR Reha Arar / Mesut Günsev Mustafa Şah / Metin Silman Nurperi Özgener / Hasan Karlıtaş / Yaprak Gürdal / Mustafa Gürsel Değer Berkin Kasap Grafik-Tasarım Profil Reklam Yayın Kurulu Mesut Günsev Ersin Gözenler Nurhan Günsev

Reklam Rezervasyon (0533) 825 70 00 (0533) 868 95 81

Yayın Türü Aylık Süreli Turizm-Haber-Magazin Sanat ve Aktüalite Dergisi Baskı; Kültür Sanat Basımevi ZOOM YAYIN GRUBU, Profil Reklam ve Danışmanlık Limited Şirketi’ne aittir. Cemal Hamit Sok. Aldora 3 Sitesi 29/4 Hamitköy, Lefkoşa

Derviş Paşa Konağı Lefkoşa - Ayşe Atabey

20 Babanız Yaşıyorsa Hala Çocuksunuzdur - Mesut Günsev

ZOOM DERGİ GRUBU, tüm yayınlarında çevre örgütlerine, çevre bilinciyle destek vermektedir.

ZOOM HAZİRAN 2019

Dr. Ahmet Melih Karavelioğlu - Röportaj

St. Hilarion - Mustafa Gürsel

GİRNE BELEDİYESİ KENT MÜZESİ

Ateş Evirgen - Yaprak Gürdal

‘KOKUNUZ İMZANIZDIR’

Geleceğin Kuantum Kodcularını - Zeki Seskir

Kaf Konak…

KIBRIS MODERN SANAT MÜZESİ

9 basit kural ile Hayatı kaliteli yaşa!..

Zoom Ajanda 2019

Magazin

ısa bir süre önce KKTC'nin 36 yılında 22. kez bakanlar değişti. İki kez Serdar Denktaş ikinci kez Ünla Üstel Turizm Bakanı oldu. Matematiğe vurursak ortalama 1.63; yani her 1 yıl 4 ayda bir bu aracı başka bir şöför kullandı. Muhtemeldir ki, her kullanıcı aracını farklı bir yöne sürdü. kebeB loriB inemtenöY nıyaY leneG ev ibihaS Bu sözlerim turizm için.. Sözün özü; 36 yılda herkesin farklı bir yöne çektiği turizm; başladığı yerden çok uzağa gidemedi. Amacım burada bu ayrıntılara dikkat çekerek kimseyi rencide etmek değil. Ancak durum bu. Realite bunu gösteriyor. Nacizane, uzun yıllar bu mesleğin içinde olan biri olarak, kim ne dersen desin; olana bitene hakim olduğumu söylersem, çok da abartmış olmam. Birçok olayın arka planını, daha öncesini, belki de bizzat yaşadım, hatta kendi gözlerimle gördüm. Artık nereye gideriz, nereye kadar gideriz bilemiyorum. Cicili bicili laflardan usandık. Her gelenin cilalı kelimelerle geleceğe işaret edip, geçmişi yerden yere vurması, alışıldık bir durum. Ne acıdır ki, aynı gün aynı saatler içinde aynı konuda iki farklı kişinin ayrı şeyler söylemesine tanık oluyoruz. -amaÜzücü;.. şay ışık lıy u şılnay ,kesed kıd Kıbrıs küçük ve söylenen hiçbirşey iki kişinin arasında .zamlo kalmıyor. relikmiziB ike drey akbir şabyana bu kısa süreli değişikliklerle; değişmeHepsi ,zisrebde ah var. nadralkuğos yenler ’kuğos ,müdüşü‘ adarub değişmeyen turizm bakanlığı pe-Yöneticileri asnalluk relemharicinde ilek ibig soneli, ,nadralkısa noyzivsüreliğine elet adral harıl harıl çalışıp, yine eski hantal kened egeri n nınadönüyor. vah kuğos Münferit çalışanları bu tespitimden haline -ürög karalo mat unuğudlo ayrı tututuyorum. Kızmasınlar... ılpak alrak ralnasnİ .zuroy Bunları .royid eshab naneden lif ,nadrmi alloyyazıyorum? ücütükthem rü relüturizm tnüröG yayıncısı, hem de turizmin içinde Çünki; .nem ser olan biri olarak, gelişmelerden doğrudan etkilenenler niçi kemrög rak zib iK arasındayım. nineklü rib nedig elitat O yüzden, bir yeni bir umutla, bu yeni başlan.zıyıkez nasndaha i rugıcın mğay daha zarib idiyi ah ,olacağını edziB umut ediyor, sevgili bakanımıza .nuslo ralus nekirib ,nuslo başarılar diliyorum... -alzaf ahaD .radak ub ispeH Ama tespitim .muru d ütsünağşudur alo ıs ki, altta hiçbir taş yerinden oyma-ıdan cnabayeni y neleşeyler g ezimeüretmek klÜ mümkün değil. Arkada, herşey eolduğu drelnüg gibi, o nasrhiçbir akab arakonuda l somut ilerleme yok; daha -ayık asıK .koy kuğos elib kötüsü, yukardakiler aşağıdakileri değil; aşağıdakiler yukardakileri yönetiyor. 8102 TRAM MOOZ 21 Benden söylemesi...

BİROL BEBEK Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni

,zunuğuttut edzinilE .ilah ineypey nu'MOOZ ziniğittig netaz zımıcamA uB .kamlo elnizis edreyreh -red rib rilibanışat elneden -ığıtpaY .kidetsi mılalo ig ,adnunos relemelecni zım -emed nıgyay ne adaynüd at karalo lesmilib ,ama miy eyüçlö rib nekereg ısamlo .kided mılalo pihas -eğeb izimilah ub mıramU .zinisrin eskireçi ,etilak esyetilaK lasulu ket nı'sırbıK .kireçi nürötkes karalo ınıyay maved ayamlo ifitomokol .zuroyide kamlo igred rib kenrÖ niçi nunub zimibikE .roz insiyi ahad ,ayamrıtşara ayampay ınısılkraf ahad .kecede maved ...nulo etpiaT

36 yılda 22 Bakan KKTC Nasıl hayır etsin...

,relrey zınığacayamayod -ecnö ,etkilrib eli ıya nasiN -ıcnabay neleg ayada elkil zined ığıttalşab nekre nıral .rileg ed imisvem adnamaz ınya isidneK nalo rebher rib ilebürcet -ılrnaK nasaH zımırazay ısamlıpay adralya ub nı’şat -akam ığıdzay irelnekereg -ısılamuko akaltum inisel ikleb ,zınamınat ıy'adA .zın -uğudnulub edzimeklü ed ireleren edniçi erüs zun eniğitkereg zinemrög ıcmıdray ezinemrev rarak .rıtkacalo .ıdya rib ucuroY ışık etkilrib eli ıya tabuŞ unuB .kıtkarıb edireg ad -ıtrıpık zisneden ikedziniçi erelreyrib ilkerüs ,nadral -alna ed nedniğetsi emtig .netaz zinisrilibay

ZOOM HAZİRAN 2019

a’sırbıK idleG rahaB

ecnürög ıralnalod elreltef ad aslutut zumuktun .ub keçreg kecened koy şık ;at’sırbıK .za radak arıs ara edniçi ıya traM aya uB .rilibağay rumğay zay niçi mizib ,im idlirig nadnıza nE .ritşimleg etşenüG .ritşimleg ıralçupi .zürüşü adrumğay ,ranay -alya lezüg ne nılıy amA ağoD .traM ridirib nadnır ralrık ,lişey ecniğidlibalo elrelkeçiç ecniğidlibalo ibig kemnüvÖ .rudulod ;irelkeçiç sırbıK ,nısamlo ecedas adnısara relkeçiç -ro ziniğeceliberög adarub elneden uB .rıdrav ireledik -ürüy adağod edrelidmiş lezüg ne kacalıpay kem .ridirib nedrelmelye -alşab etkilrib eli ıya traM eyemezeg ,rellavitsef nay

'ŞİMDİ BİR ŞEYLERİ DEĞİŞTİRME ZAMANI' arış �ç�n dünyayı dolaşan 'V�zyon Barış Vakfı (V�s�on Peace Foundat�on Germany) ş�md�lerde Adadak� barış süres� �ç�n mesa� harcıyor. Türk ve Rum l�dere özel b�r ödül verme planı yapan vakıf yönet�m�, bu g�r�ş�mler� �le barış sürec�ne katkı koyulab�leceğ� �nancında. 'Ş�md� b�rşeyler� değ�şt�rme zamanı' sloganıyla ses�n� duyuran vajıf yönet�m� adına Halkla İl�şk�ler Sorumlusu Mechth�ld Assmann, Kıbrıs’a gelerek �k� taraﬂa arasında yaptıkları barışçıl temaslarlara �şare ted�yor. Yakın tar�hte yen�den adamıza gelecekler�n� duyuran Assmann, kend�ler� hakkındak� sorulara cevap verd�;

B�r düşünün, b�r Topluluğu Almanya’dan Kıbrıs’a barış ve yen�den b�rleşme �ç�n çalışmaya �ten sebep ne? Yen�den b�rleşmen�n kend� tar�h�ndek� başarısı, temelde

ZOOM HAZİRAN 2019

halkın gücünden gelen b�r başarıdır. Ayrıca, barışın, b�z �nsanlarda doğal kaynak olduğu b�l�nmekted�r. Her şeyden önce, Kıbrıs’a ve Kıbrıslı kardeşler�m�ze karşı der�n b�r sevg� ve bağlılık h�sler�m�z vardır. B�r topluluk olarak, Kıbrıs’ta barış ve her şeyden önce, gönül rahatlığı �le hareket ed�yoruz. Sadece yaşanmış barışta, her �nsan, her hayvan, b�tk� ve Kıbrıs adası b�zzat kend�s�, onurlu duruşu �le �fade ed�leb�l�r. İnsanlık tar�h� b�r eş�kle karşı karşıya. Bu zamanın zorluklarını ve halen değ�şen koşulları olumlu yönde etk�lemek ve daha �y�s�n� değ�şt�rmek �ç�n 'ŞİMDİ b�r şeyler� değ�şt�rme zamanıdır.' H�ç k�mse gözler�n� dünyaya kapatamaz Gelecek ayların, yılların ve on yılların cevabı yalnızca dünyada barış olab�l�r. Bu sadece pol�t�k b�r ter�m olarak değ�l, �nsanlarda ve b�z� çevreleyen tüm yaşamda sonsuz b�r değer / kal�te ola-

rak anlaşılmalıdır. Barış sadece temel b�r ön koşul değ�l, aynı zamanda yaşamın temel b�r varsayımdır. Kıbrıs neden küresel barışta bu kadar öneml� b�r rol oynuyor? Kıbrıs ve onun halkı – güneyde ve kuzeyde – özel ve benzers�z. Bu, yüzyıllar boyunca tar�hsel, jeoloj�k, coğraf� ve kültürel olarak kanıtlanab�l�r. Kıbrıs’ın coğraf� konumu Avrupa, Arap ve Afr�ka g�b� neredeyse 3 kıtayı b�rb�r�ne bağlıyor. Bu nedenle, Kıbrıslılar'ın eşs�z b�r şansı var, aynı zamanda bu eşs�zl�ğ� yaşama ve adanın dünya �şler�nde kader�n� gerçekleşt�rme sorumluluğu var.

Barış hep�m�z� �lg�lend�r�r ve dünya çapında gerçekleşt�r�leb�l�r. Artık sadece ülkem�z�n vatandaşları değ�l�z – hep�m�z dünyadan her yer�nde barış arayışı �ç�nde olan kardeşler�z. Almanya’dan gelen Topluluğumuz, Kıbrıs halkının yanında yer alıyor, çünkü hep�m�z�n barış sorumluluğu ulusal, kültürel veya d�n� sınırların olmayacağı �drak� �ç�ndey�z. B�z ve her şeyden önce Kıbrıslılar, küresel barış topluluğunun gücünden ve heps�n�n bağlantısından barış ve yen�den b�rleşmey� sağlayab�l�r�z. Bu, cesaret, şeffaflık, güven, kabullenme ve her şeyden önce affetmey� gerekt�r�r.

AYŞENATABEY

Derviş Paşa Konağı Lefkoşa

erviş Paşa Konağı surlar içinde tarihi çevre dokusunu en yoğun biçimde koruyan Arabahmet Mahallesi Beliğ Paşa sokakta yer almaktadır. 19 yüzyıl başlarında inşa edilmiş, iki giriş kapısı olan konağın esas (cümle) giriş kapısı üzerinde hicri 1219 (miladi 1807) tarihi okunmaktadır. Konuk sahibine atfen Derviş Paşa Konağı ismi ile anılmaktadır. Derviş Paşa Kıbrıs’ta ilk Türk gazetesi olan ‘’Zaman’’ gazetesini çıkaran şahıstır. Esas adı

ZOOM HAZİRAN 2019

Tüccarbaşı Hacı Derviş’tir. Zaman gazetesinin ilk sayısı 25 Aralık, 1891’de yayınlanmış ve zamanla gazetenin seviyesi yükselmiş, sesi Anavatan’da bile duyulmaya başlanmıştır. Bundan dolayı gazetenin sahibi olan Tüccarbaşı Hacı Derviş Efendi’ye ‘’Mir-i miran’’ rütbesi verilmiş ve Derviş Paşa diye anılır olmuştur. İki katlı konağın alt katı taştan, üst katı ise kerpiçten inşa edilmiştir. Sadece yola çıkıntı yapan baş oda dolma sistemi (ahşap iskelet, içi moloz taş dolgu) ile inşa edilmiştir. Sonradan ilave

cypruszoom.com

edildiği belli olan baş odanın süslemeli tavanında miladi 1869 tarihi okunmaktadır. Konak ‘’L’’ planlı olup geniş bir iç avlusu vardır. Alt kat odaları iç bahçeyi çevreleyen revaklı galerilere açılmaktadır. Üst katta avludaki haznenin üzerine oturan ahşap bir merdivenle çıkılmakta ve bu kattaki odalar sonradan kapatılan bir sofaya açılmaktadır. Yola çıkıntı yapan baş oda’yı (selamlık odası) büyüklüğü, iç süsleme tavan kaplaması ve çatı saçakları ile diğer odalardan ayrılmaktadır. Konakta genel olarak yaşantının üst kat odalarda geçtiği, alt kat odalarının ise daha ziyade depolama, hizmetçi ve servis odaları olarak kullanıldığını söyleyebiliriz. Konağın aşevi, hamam ve helâ kısımları esas binadan ayrı, avlunun kuzey tarafında yer almaktadır. Şu anda üstü tamamen çökmüş olan bu kısımların sadece duvarları ayakta durmaktadır.

ZOOM HAZİRAN 2019

Konağın günümüzde yaşayan sahiplerinden aldığımız bilgi ve mevcut izlere göre iki katlı olduğu anlaşılan bu bölümden konağın üst katında bir köprü ile bağlantı sağlamakta idi. Zaman içinde geçirdiği kötü kullanımlar ve bakım eskisinden harap duruma gelen konak, 1974 Barış Harekâtında bomba isabeti olarak yola çıkıntı yapan baş odanın güneybatı köşesi yıkılmış ve tehlikeli hale gelmişti. 1975 yılında başlatılan kamulaştırma işlemleri 1978 yılına kadar sürmüş ve 1979 yılında yenileme çalışmalarına başlanılmıştır. Eski Eserler ve Müzeler Dairesi tarafından K.K.T.T.C’de gerçekleştirilen ilk büyük çaplı yenileme uygulaması olması açısından oldukça önemli olan Derviş Paşa Konağı Restorasyonu T.C. yardımları ile 1986 yılında tamamlanmıştır. Konak, 21 Mart 1988 yılında üç düzenleme çalışmaları tamamlandıktan sonra Etnografya Müzesi olarak hizmete açılmıştır.

cypruszoom.com

BABANIZ YAŞIYORSA HALA ÇOCUKSUNUZDUR!.. mesutgunsev@gmail.com

tar�h� yapının �ç�nde yer ayıs ayındaki kutlama ve etkinliklere n Batık Gem� Müzes�, genelde 'anneler günü' damgasını vururın tar�he kadar dünyanın ken, haziran ayındaki önemli günlerin esk� batığını serg�l�yordu. içinde 'babalar günü'de yerini alır..Tabii a Bodrum Kales�’ndek� anneler günü kadar geniş gündeme de oturmaz. Genelde çe L�manı batığıçocuklarının çıkarıyetişme çağında hep geri planda kalmayı aynı yöntemlerle dünya tercih eden bir çok 'baba' gibi ikinci planda kalır 'babalar türüne kazandırılınca günü'… d� en esk� �k�nc� batık Siz babanıza hiç sordunuz mu, 'hayallerin neydi baba' umuna geld�. Zaten diye?�k� Ben sormadım, keşke sorsaydım. Ama onu kaybetğın da son çalışmalarını tikten sonra içimde kalan bir 'ukde' çok sık aklıma gelir… ı ek�p gerçekleşt�rm�şt�. Sanırım büyük bilge yazar Yaşar Kemal’ in söylemi idi… ne ve Bodrum batıkları'Çocukluğu insanın ana yurdu' dur.. dünya kültür m�rasına Rumeli kökenli olan babamı çok özlediğini ve sevdiğini andırılmasında bildiğim Prof. doğduğu Bugünkü Sırbistan’ın toprakları içinde orge Baas ve ek�b�n�n kalan Osmanlı’nın Sancak eyaletinin Yeni Pazar kasaük gayretler� vardır. basına göndermek o zamanlar imkanım olmadı… Son

Wh�te Pearl Roof Bar

gecelerinden birinde hastane odasında başında beklerken acısını azaltmak maksadıyla verilen morfinin etkisi azaldığında gözlerini açıyordu… Ben de algılamasını yoklamak amacıyla arada bir 'Nerdeyiz? Burası neresi baba?' diye soruyordum. 'Ağaçlar, yeşillikler.. Vırbak , Novi Pazar..' demişti bir keresinde.. Yeni Pazar doğduğu kasaba, Vırbak ise kenarında oynadığı, buz tutuğunda üzerinde kendi yaptığı kızağıyla kaydığı akarsunun adıydı. Bu nedenden siz sorun derim ben aynı sevgili Kiremitçi’ nin de dediği gibi… Bu yazının devamı 2005 yılında Tempo dergisine de yazılar yazan tanınmış yazar-müzisyen Tuna Kiremitçi tarafından yayınlanmıştı… Girne Amerikan Üniversitesinde onuruna düzenlenen bir güne katılmış TV'de 17 yıl kesintisiz süren 'Mesut Günsev'le Pazartesi Öyküleri' programımda seslendirdiğim ve izleyicilerimize aktardığım bu güzel yazıdan da aklımda kalan parçaları aktarmıştım. Bana bu yazının Küçüğe Bir Dondurma 'adlı kitabını oluştururken yazdığı ilk çalışmalardan biri olduğunu söylemiş ve 'hayallerinizin gerçekleşmesi ümidi ile' diye yazarak son kitabını imzalayarak armağan etmişti… Şimdi söz Tuna Kiremitçi’ de. Selam olsun:

ZOOM HAZİRAN 2019

“Hayatımız babalarımızı affetmekle geçiyor zaten... Onun yanlışlarını, elinden gelmeyenleri, aklının ermediklerini affetmekle... İnanıyoruz çünkü küçükken, babamızın bir kahraman olduğuna “Ona bir oda ver” diyor Sadık babasına; “gidecek hiçbir yeri yok...” Yanında üzgün bir çocuk. Annesini hiç tanımamış. Üstelik tarihin rüzgarı babasından da koparmış onu. Şimdi elinden tutan hasta bir babayla kapısını çalıyor dedesinin. Yani bir başka babanın, bir başka oğulun kapısını. Çağan Irmak’ın son filmi “Babam ve Oğlum”da geçiyor tüm bunlar. Bir oğul yıllardır konuşmadığı babasının kapısını çalıyor, işkencelerden geçerken onu ayakta tutmuş olan tek şeyi, yani gururunu yenerek... Geçmişte babasına söylediklerini unutup ondan dinlediklerini de içine gömerek. Babasını affederek yani. Affetmeyi deneyerek... Hayatımız babalarımızı affetmekle geçiyor zaten... Onun yanlışlarını, elinden gelmeyenleri, aklının ermediklerini affetmekle. İnanıyoruz çünkü küçükken, babamızın bir kahraman olduğuna. Gerçeği anladığımızda çocukluğun sağlam duvarında ilk çatlak açılıyor. O zaman Süperman’i yere seren dev bir kriptonit taşı gibi çıkıyor hayat karşımıza. Babalarımızı

yaşlandıran, onları güçten kuvvetten düşüren uğursuz bir madde gibi... Belki de o an büyümeye başlıyoruz. Zaman bizim için soyut bir kavram olmaktan çıkıp somutlaşıyor, elimizi uzatsak dokunabileceğimiz bir maddeye dönüşüyor. Onun sayesinde yeni bir yüzüyle karşılaşıyoruz babamızın; bağışlanması gereken yüzüyle. Filmdeki çocuğun babasının ruhu da ciğerleri de iyileşmeyecek şekilde hastalanmıştı. Küçük Deniz, Süperman’in ölümüne çok erken yaşta tanık oldu bu yüzden. Çocuk da o an büyümeye başladı işte. Babasını tamamen anlayıp affedene kadar devam edecek olan ergenliğine ilk adımı attı. Küçük

DEDİKİ..

ŞAİR DEDİ Kİ

"Picasso'ya yaptığı tabloların gerçeği Yansıtmadığı söylendiğinde şu cevabı vermiş: "Zaten gördüğümüz hiçbir şey gerçekte Olduğu gibi değildir ki..." Fotoğrafçılar deklanşöre basmadan önce "Gülümseyin!" diyorlar. Gülümseyin ve örtün Yaşadıklarınızı."

ruhundaki yaralar, yanaklarında çıkacak kocaman sivilcelerden çok daha fazla acıtacaktı canını. İyileşmenin tek yolu vardı üstelik: Babasını affetmek. Hepimiz babalarını affetmek zorunda kalan çocuklar değil miyiz sonuçta? Hatta bir erkeğin gerçekten büyüyüp büyümediğini buna bakarak anlayabiliyoruz. Biz erkekler babamızı affettiğimizde büyümeye başlıyoruz aslında. Galiba baba olmanın dramı da burada. Çocuğumuz için elimizden geleni yapacağız önce, sonra da yapamadıklarımız için bizi affetmesini bekleyeceğiz. Onlar da büyük bir iyi niyetle affetmeye çalışacaklar bizi; bunun imkansızlığını bile bile...

Yüzde yüz affedilmez babalar. Çünkü onlar kahramandır. Çizgi romanlardaki yemek yemeyen, tuvalete gitmeyen ya da sevişmeye figürler gibi kudretlidirler hayata karşı. Ne kadar istesek de bunun gerçek olmadığını kabul edemeyiz. Filmdeki küçük Deniz’in babasını tam olarak ne zaman affettiğini biliyorum aslında. Bunu yapmak için büyümeyi, iyi bir yönetmen olmayı ve babasının öyküsünü beyazperdeye taşımayı bekledi. “Ona bir oda verin” dedi bize, babasını göstererek: “Gidecek başka yeri yok.” İnsan ister istemez düşünüyor tabii; “Ben kendi babamı affedebildim mi?” diye. Tabii hemen yetişiyor

Yağmurda Seninle Sular suzulen Kocaman Bir şemsiye altinda Neseyle Kosar adım Gidiyoruz. O kadar lafi Nerden buldugumuzu Hep merak ettiğim, Mis gibi kahve kokan, Sıcacık , Bir sohbete doğru. Yasemin Kumral

vicdanımız ve ekliyor: “Oğlumuz bizi affedecek mi?” Hayat o iğrenç kriptonit taşlarını kafamıza atmaya başladığında, bizimle beraber çocuklarımız da yaralanacak mı? Nasıl özür dileyeceğiz onlardan? Küçükken kahraman olduğunu düşünüyoruz babamızın. Canavarlarla dövüşen bir şövalye, yenilmez bir prens... Sonra bir bakıyoruz, saçları beyazlamış, omuzları çökmüş, sırtı eğilmiş adamcağızın... O an küsüyor ve kendisini hiçbir zaman affetmeyeceğimize yeminler ediyoruz. Allah’tan büyüyoruz sonra... Hayatın canavarları bizim de kolumuzu bacağımızı ısırmaya başladığında anlıyoruz; meğerse babamızın gerçekten kahraman olduğunu. Bizim için hangi güçlüklere katlandığını. Kimlerle hangi savaşları yaptığını, nelerden vazgeçtiğini. Hangi hayalleri bizim için yüreğine gömdüğünü. “Hayallerin neydi baba?” diye sormak

isterdim, eğer hayatta olsaydı ona. Zamanında akıllılık edip benim ve kardeşimin uğruma nelerden vazgeçtiğini, kimlerden uzaklaştığını öğrenebilseydim, onu kahraman olmadığı için affetmem işten bile olmazdı şimdi. Tabii artık yaşamadığı için bu soruyu soramıyor ve tahminlerde bulunuyorum. Babamın hayallerini hayal ediyorum yani. Yazar olmak isteyip de olamamış babamın hayallerini... Bir kız sevip de alamamış babamın hayallerini... Para kazanıp çarçur etmiş babamın hayallerini... Hayatında yurtdışına hiç çıkamamış olan babamın hayallerini... Erkeklere naçiz tavsiyem, eğer yaşıyorsa babalarına bu soruyu sormaları. Sorunun yarattığı kamaşmayla hiç ummadıkları bir iletişim köprüsü kurulabilir aralarında. Hemen gidip sorsunlar, kum saati boşalmadan.”

cypruszoom.com

Türkiyeli Gazeteciler Bar Peral'deydi...

eçtiğimiz ay içinde Kıbrıs'a özel bir ziyarete bulunan Akdeniz Gazeteciler Federasyonu üyeleri Bar Pearl'deydi. Grupta, meslektaşlarımız arasında O ses Türkiye'nin ünlülerinden

Mehmet Yenigün de vardı. Gecede bariton ses tonuyla mikrofonsuz şov yapan isim, deyim yerindeyse, Eski Limanı inletti. Sanatçı, kısa şovu sonrası, sadece guruptan değil çevreden de alkış yağmuruna tutuldu...

Klasik arabalar büyüledi

aziran ayı çok özel programlara sahne oldu. Kıbrıs Türk Klasik Otomobil Derneği, Girne eski liman içinde arabaları ile şov yaptı. Yerli yabancı herkesin dikkatini çeken organizasyonda birbirinden değerli klasik arabalar dikkat çekti...

ZOOM HAZİRAN 2019

adece Lefkoşa'nın değil, Kıbrıs'ın en büyük hanlarından birisidir ve adadaki en gelişmiş mimarili eserlerin arasındadır. Kıbrıs'ta Osmanlı döneminden günümüze gelebilen

ZOOM HAZİRAN 2019

iki handan biri olması nedeniyle de kültür tarihinde çok önemli bir yeri vardır. Lefkoşa'nın geleneksel ticaret merkezlerinden biri olan ve eskiden 'Buğday Pazarı' adıyla bilinen Asmaaltı Meydanı'nın güneybatısındadır. Günümüzde pek çok

dükkanın ve galerinin bulunduğu bir el sanatları merkezi olarak işlev görür. Büyük Han'ın inşası, Kıbrıs'ın Osmanlılar tarafından fethinden bir yıl sonra, 1572'de başladı. Kimi kaynaklara göre yapıyı Osmanlı Devleti'nin ilk Kıbrıs beylerbeyi olan

Avlonyalı Muzaffer Paşa, her Kıbrıslı'dan iki paralık bir vergi toplayarak yaptırmıştır. Kimi kaynaklarda ise Sultan Selim’in Ayasofya Camii'ne vakıf olarak yaptırdığı dükkânların Kıbrıs beylerbeyi Sinan Paşa tarafından yıktırılıp yerine kervansaray

yaptırıldığı bilgisi yer alır. Han, 1982 – 2002 yılları arasında restore edildikten sonra içinde pek çok dükkanın ve galerinin bulunduğu bir sanat merkezi olarak açıldı. Handa ayrıca lokanta, kahvehane ve hediyelik eşya dükkanı da mevcuttur.

Büyük

HAN cypruszoom.com

Dr.

ZOOM HAZÄ°RAN 2019

Albank Genel Müdürü Dr.Ahmet Melih Karavelioğlu

cypruszoom.com

BIZ HSBC ILE O TECRÜBEYI SATIN ALDIK, KENDI BIRIKIMLERIMIZI VE DENEYIMLERIMIZI DE IÇINE KATARAK DAHADA BÜYÜDÜK. ÖRNEĞIN 18 BIN YÜKSEK LIMITLI KART HARCAYACAK YER BULAMAZSA BIR ANLAM IFADE ETMIYOR. AMA 18 BIN KIŞILIK YÜSEK LIMITLI KARTI 11 BIN POS CIHAZIYLA BULUŞTURUNCA, KART CIROSU AÇISINDAN BIR YIL IÇERISINDE ILK IKI BANKA ARASINA YERLEŞEBILIYORSUNUZ.

irgün İsviçre gibi, Lüksenburg gibi bankacılık sektörünün dünyadaki önemli ülkelerinden biri olur muyuz bilinmez. Ancak bundan 2.5 yıl önce dünyada sadece Türkiye tarafından tanına Kuzey Kıbrıs, bankacılık sektöründe az rastlanır bir operasyona tanıklık etti. Bankacılık açısından, kısa denilebilecek bir süre önce sektöre giren Albank, kendisini bile tanıtmadan, Kuzey Kıbrıs’ın değil dünyanın sayılı bankaları arasında yer alan, bir değil; iki bankayı birden satın aldı. Önce ING bank bünyesine katan banka yönetimi ardından ‘Dünyanın yerel bankası’ sloganıyla sektörde zirveyi zorlayan, bankacılık sektörünün markalarından biri olan HSBC Bank ile el sıkıştı. 2.5 yılda Kuzey Kıbrıs’taki 22 banka arasında 15. Sıraya yükselen banka, bu iki operasyonla, söktörün vizyonunu farklı bir noktaya taşıdı. Bankanın kurucu isimlerinden, sektörün önemli yöneticileri arasında yer alan banka Genel Müdürü Ahmet M. Karavelioğlu’nu, ZOOM’un sorularını yanıtladı. İşte Karavelioğlu’nun kendi ve Albank konusundaki sorularımıza yanıtları;

ZOOM HAZİRAN 2019

Malta’ya gittiniz, Malta Kıbrıs’tan daha küçük bir ada, sonra Kıbrıs’a geldiniz. ‘Adalarda yaşayan insanlar, bu yaşam biçiminden uzaklaşamaz’ denir hep; sizde de aynısı olmuş, acaba sizde de bir Ada tutkusu oluşmuş olabilir mi? Ben bunu Akdenizli olmakla örtüştürüyorum. Malta’da da yaşadım. Burada doğal olarak denizle içiçe yaşıyorsun. Ben kendime Akdenizli’yim diyorum. Doğru kelime de bu sanırım. Adada olmayı, Kıbrıs’ı seviyorum. Bu tutkuya dönüşmüş olabilir tabii. Dediniz ki hem ‘iş hayatına atıldım hem bankacıyım’, bu özel bir durum, bankacıların önemli bir bölümünde böyle bir özellik yok, bu size iş hayatınızda nasıl bir avantaj sağladı? Masanın iki tarafında da oturan biri olarak çok farklı bir bakış açısına sahip olabiliyorsunuz, görüşmeye gittiğiniz za-

man yatırımcı kişinin heyecanla anlattığı şeylerin arkasında neler olduğunu bilen birisiyim ben. 2 şirkette çalıştım, 1 tane şirket kuruluşunda yer aldım, 1 tane de var olan şirkete ortak oldum. O yüzden işin arka tarafında neler yapıldığını, veya muhasebe sisteminin nasıl çalıştığını, işlemlerin ticaret hayatında nasıl döndüğünü, bazı sözcüklere farklı anlamlar yüklendiğini anlar duruma geliyorsunuz. Yaklaşık 2.5-3 yıllık iş deneyimi avantajı yarattı bende. Mesleki olarak bunlar önemli deneyimler tabii. Albank nasıl doğdu? Bu ülke için bu dünya için, birşeyler yapmak için fırsattı benim için Albank. Belli bir aşamada, kariyerinizde en üst noktaya ulaştıktan sonra, artık farklı şeyler yapmaya amaçlıyor insan. Albank, iş hayatında “yaşadığım ülke için daha farklı neler yapabilirim”,

sorusunun yanıtı aslında. Albank dünyanın en saygın bankalarından HSBC Bank ve ING Bank’ı satın aldı, bankacılık sektöründe bu çok büyük bir hamle olsa gerek biraz bu konuda bilgi verir misiniz nasıl oldu? Bu, dünyada da çok örneği olan bir durum değil aslında. HSBC ile biz zamanında çalışırken, ‘Türkiye’de ilk beş, dünyada ilk 5’ banka arasında yer almak diye sloganımız vardı; ki HSBC, piyasa değeri olarak, marka değeri olarak dünyada ilk 5 arasına girmişti. Ve Türkiye’de de Halk Bankası’nın alınması gündemdeydi o zaman. 360 şubeye çıkmıştık, yaklaşık 1000 şube konuşuluyordu, o dönem görevde olan Genel müdürümüz Piraye hanım gidince o vizyon yok oldu. Belki de 2008 yılındaki kriz bundan vazgeçilmesine neden oldu, ya da başka faktörler

Albank Genel Müdürü Dr.Ahmet Melih Karavelioğlu

cypruszoom.com

“BIZ HSBC BANK VE ING BANK’I SATIN ALARAK, IKI BÜYÜK OPERASYONU BAŞARIYLA TAMAMLAMIŞ BIR BANKAYIZ, ÜÇÜNCÜSÜNÜ DE YAPARIZ, DÖRDÜNCÜSÜNÜ DE YAPARIZ, YETERKI UYGUN KOŞULLAR, UYGUN FIRSATLAR OLUŞSUN.”

vardı. Ama ben orada şunu gözlemledim, bir bankanın müdürüdür vizyonunu genişleten veya daraltan, yönetim kurulunu baskılayan. Çünkü Piraye hanım zamanında. HSBC Lefkoşa’ya geldiğinde o zaman sadece kredi kartı, çok az da taşıt ve ihtiyaç kredileri veriliyordu. Ticari kredileri başlattık, konut kredilerini başlattık. O dönem HSBC İstanbul tarafında ciddi bir muhalefet vardı. “Aman orada Rum malları var, bunu nasıl ayıracaksınız” deniyordu. Biz onu Piraye hanıma anlatarak ikna ederek konut kredilerini başlatmıştık. Ve o dönemde Kıbrıs’ta uzun vadeli konut kredisi veren ilk bankadır HSBC. Ticari kredilerde çok yüksek olan akretditif masraflarını, yurt dışı para gönderme masraflarını çok ciddi anlamda aşağı indiren bankadır. Biz o zaman rekabeti başlatmamış olsaydık, hala yüzde 1.5’lerle binde 7’lerle yurt dışına para gönderilmeye devam edilecekti. Biz bunu binde 1’lere çektik. Hatta 50’ tl’lere 100 tl’lere düşmesinin sebebidir HSBCr. O zaman bizim önderliğimiz-

ZOOM HAZİRAN 2019

de HSBC Kıbrıs’ın üçüncü bankası olmuştu. Şu anda Albank’ta çok düşük komisyonlarla transfer yapıyoruz. Hatta tl işlemlerinde ücretsiz transfer yapıyoruz. Bunu rekabetin gücünün altını çizmek için anlattım. Yani HSBC gelip akreditif/ yurtdışı transfer komisyonları aşağı çekmeseydi, bankalar bu işten ciddi karlar yapıyordu. HSBC Bank sayesinde rekabetin müşteri lehinde kullanılarak neler olabileceğini göstermiş olduk. Peki HSBC Bank nasıl Albank’a dönüştü? 2016 yılı eylül ayında işe ING Bankı satın alarak başladık faaliyete. O zaman 22 banka vardı Kuzey Kıbrıs’ta, biz ING’yi satın aldığımız için banka sayısında değişiklik olmadı. Yani Albank sektörde 22. Banka olarak girdi. Ve Eylül ayından Aralık ayına kadar sıralamada bir basamak yukarı çıktık. 2017 yılının Ağustos ayında da HSBC Bank’ı satın alma operasyonu başladı ve Aralık ayında bitirildi. HSBC öncesinde bir başka banka ile görüşüyorrdu. Bu başarısızlıkla sonuçlanınca,

biz devreye girdik 2 ay içinde el sıkıştık. İşin içinde Londra bacağı da vardı. Tam bir uluslararası operasyondu bizim için. Karşımızda Londra, Meksika’dan gelen insanlar, Türkiye’den gelen arkadaşlar vardı, biz de burada 6-7 kişiden oluşan bir ekiple oluşan beyin takımı ile 20-30 kişilik ekiplerle masaya oturduk. Böyle pazarlığa oturan bir ekiple görüştük. Konuştuk ve müzakereleri bitirdik. Çok zorlu bir süreçti bizim için. Bitişe doğru geceleri uyumadığımız zamanlar dahi oldu. 2017 Ağustos ayında imzalar atıldı Aralık ayında da HSBC Bank’ı da bünyemize kattık. Şu anda da 7 şube 110 çalışanla Kuzey Kıbrıs’ın en büyük 15. Bankası konumundayız. İki büyük bankayı müşterileri ile birlikte satın aldınız, bu da sizin için avantaj sayılabilir mi. Çünkü sıfırdan bir banka kurdunuz. Bu sizi sektöre kaç yıl önde başlamış anlamını taşıyor? Biz şu anda aktif büyüklük olarak 1990’larda kurulmuş bankaların önüne geçmiş ve hızlı bir şekilde

Dr.Ahmet Mel�h Karavel�oğlu Bankacılık ve F�nans sektöründe 27 yıllık deney�me sah�p Ahmet Mel�h Karavel�oğlu, Adana’nın Kozan �lçes�nde 1969 yılında doğdu. Karavel�oğlu İlk, orta ve l�se eğ�t�m�n� Kozan’da tamamladıktan sonra Marmara Ün�vers�tes� İng�l�zce İkt�sad� İdar� B�l�mler Fakultes�, Uluslararası İl�şk�ler Bölümünden 1992 yılında mezun oldu. 2008 yılında İstanbul B�lg� Ün�vers�tes� Sosyal B�l�mler Enst�tüsü İşletme Master’ını b�t�ren Karavel�oğlu GAÜ Sosyal B�l�mler Enst�tüsü’nde Doktora programına 2015 yılında tamamladı. Bankacılık kar�yer�ne Esbank

T.A.Ş.’de MT olarak başlayan Karavel�oğlu sırası �le EGS Bank A.Ş., Tekfenbank A.Ş., HSBC Bank A.Ş., C�t�bank A.Ş.’de orta ve üst düzey yönet�c� olarak, İstanbul, Malta, Adana, D�yarbakır ve Lefkoşa’da yurt �ç� ve yurt dışı görevlerde bulundu. Evl� ve İk� çocuk babası olan Karavel�oğlu 2007 yılında T�car� ve VIP grup başkanı olarak göreve başladığı K.İkt�sat Bankası Ltd’de daha sonra Pazarlamadan sorumlu Grup Başkanlığına terf� ett�r�ld�. Pazarlamadan sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görev�ne Mayıs 2009’da atanan Karavel�oğlu, Ek�m 2012 �t�barıyla genel

müdürlük görev�n� üstlend�. Sonrasında Yönet�m Kurulu üyes� oldu. 2015 yılına kadar İkt�sat Bankası �le çalışan Karavel�oğlu, daha sonrasında bankasından ayrılıp KKTC Merkez Bankası’nda 8 ay Başkan Yardımcılığı yaptı, daha sonra Albank’ı kurmak �ç�n merkez bankasından ayrıldı. Bugün kurucuları arasında yer aldığı Albank'ta Genel Müdür olarak görev�ne devam ed�yor. Karavel�oğlu'nun b�r� Türkk�ye ve KKTC'de yaşanan f�nansal kr�zler� �rdeled�ğ�, d�ğer� �se l�derl�k üzer�ne araştırmalarının bulunduğu 2 k�tabını bulunmaktadır.

cypruszoom.com

Albank Genel Müdürü Dr.Ahmet Melih Karavelioğlu

ZOOM HAZİRAN 2019

HSBC BANK’I ALMAKLA BIRLIKTE BIREYSEL YANI ÇOK GÜÇLÜ OLAN BIR BANKA KONUMUNA GELDIK. ATM’MIZ VAR, POSUMUZ VAR, KREDI KARTLARIMIZ VAR. ŞU ANDA KREDI KARTI CIROSU BAĞLAMINDA KIBRIS’IN IKINCI BANKASI KONUMUNDAYIZ.

yukarı doğru bir ivme kazanmış durumdayız. HSBC Bank’ı satın almak bize çok farklı ufuklar açtı, ING Bank tek şubeli bir bankaydı. Biz Mağusa ve Girne’yi çok hızlı bir şekilde açtık ve temel amacımızda bireysel işlemleri yani, kredi kartı, pos cihazı gibi işlemleri çok yapmadan, ticari bankacılık yapmaktı. Orada farklılaşmak istedik. Ama HSBC gibi bir banka önümüze gelince, doğal olarak iştahımız kabardı, bunu bırakamazdık bu şekilde. HSBC Bank’ı almakla birlikte bireysel yanı çok güçlü olan bir banka konumuna geldik. ATM’miz var posumuz var, kredi kartlarımız var. Şu anda kredi kartı cirosu bağlamında Kıbrıs’ın ikinci bankası konumundayız. Bu çok önemli bir yer bizim için, ama tabi ki biz de o kartları kullanabilecekleri mecraları sunma becerimizle ile bu seviyeye geldik. Biz HSBC ile o tecrübeyi satın aldık, kendi birikimlerimizi ve deneyimlerimizi de içine katarak daha da büyüdük. Örneğin 18 bin yüksek limitli kart harcayacak yer bulamazsa bir anlam ifade etmiyor. Ama 18 bin kişilik yüksek limitli kartı 11 bin pos cihazıyla buluşturduğunuz zaman, bir anda kart cirosu bağlamında ilk iki banka arasına atıveriyorsunuz kendinizi Bir anlamda dünyanın yerel bankası Kıbrıs’ın yerel bankasına dönüştü. Bundan sonra artık herhangi bir kişi banka satmak istiyorsa kapısını çalacak birisi var diye görünüyordur Albank. Biz iki büyük

operasyonu başarıyla tamamlamış bir bankayız, üçüncüsünü de yaparız, dördüncüsünü de yaparız, yeterki uygun koşullar, uygun fırsatlar oluşsun. Biz Kuzey Kıbrıs için her zaman ‘Küçük bir ülkeyiz’ benzetmesi yapıyoruz, Bugün Kuzey Kıbrıs, banka olarak şube olarak ciddi sayılara ulaştı. Bu bankalar, ülkemizdeki potansiyelin varlığının göstergesi anlamına mı geliyor? Bence doğru olan bir potansiyelin olduğu. İki görüş var, bir görüş banka sayısının çok olduğu diğeri ise, bu sayının konsolide olması gerektiği konusunu dile getiriyor. Biz iki bankayı bünyemize katarak bu konsolideye yardımcı olduk bir anlamda, Ama benim görüşüm tam tersidir. Ben yıllardır aynı görüşü savunuyorum. Örnek olarak Adana’yı aldığınız zaman, gayri safi milli hasıla olarak, aslında Kıbrısla benzer bir yapısı var. Adaya göre Nüfus olarak çok daha büyük, ama Kıbrıs olarak baktığınızda, varlık olarak aslında denk. Adana’dan baktığınızda Türkiye’de 40 tane banka varsa 40’da faaliyet gösteriyor, Kuzey Kıbrıs’ta 21 tane banka var. Bunlar lokal ve Türkiye’den gelen bankaların toplamı. Albank kendini nasıl tarif eder. İki dev bankayı satın almış Albank, lokal bir bankamı dır? Aslında biz yerel bankayız,

ama vizyon olarak uluslararası bir bankayız. Bizim bakışımız öyle zaten. Biz bankayı kurarken, kurallar bankası olarak kurduk. En büyük iddiamız da “biz keyifli bankacılık yapmak için varız”. Hem bizle çalışan keyif alsın, hem biz de çalışan keyif alsın. Onun için de kendi kendimize şunu sorduk, ‘Nasıl bu amaca ulaşabiliriz’ Dedik ki buna ulaşabilmemiz için dört temel şartımız olması gerekir. Bir tanesi güçlü sermaye ve sermayedar gerekir. Bankaya ihtiyaç duyduğu anda desteleyecek güçlü bir yapının sermaye ve sermayedarın olması gerek. ‘O var’. Finansal sektör anlamında Kıbrıs’a yapılmış en büyük yatırımı yaptı. Ve ihtiyaç duyduğumuz anda da, sermaye takviyesi, banka büyüdükçe, yapabilecek gücü var. İkinci en önemli konu teknolojik altyapınızın çok sağlam olması gerekir, onu da Türkiye’de İntertech ile çözdük. HSBC biz buradaki operasyonu devraldıktan sonra bizim kullandığımız bankacılık programını kullanmaya başladı Bizim kullandığımız bankacılık programını Türkiye’de Denizbank, Burganbank.Ziraat Katılım, Odeabank vb.yaklaşık 24 banka kullanıyor. Bu bankalarda aynı altyapıyı kullanıyoruz. Yani çok güçlü bir alt yapımız var. Uzun yıllardır sektörde faaliyet gösteren bankalar yanında daha 2.5 yıllık bir banka olarak mobil bankacılık, internet bankacılığımız fkullanımda, Bu bankacılık

programı sayesinde, 18 bin tane kredi kartını aynı hesap kesim tarihi, aynı ödeme tarihi, aynı taksitlerle, aynı puanlarla, müthiş bir operasyon yaparak sorun yaşamadan bankamıza geçirdik. Şu ana kadar kimseden bir şikayet gelmedi. Bu bizim gururumuzdur. İyi bir insan kaynağı gerekiyordu. Bankacılık sektöründe önde gelen arkadaşlarımızı bizim bünyemizde çalışıyorlar. Merkez bankasından, Kıbrıs’taki önde gelen bankalardan arkadaşlar bizimle çalışıyorlar. Genç nesille harmanlıyoruz onları yetiştiriyoruz. Dördüncüsü de ve en önemlisi belki de, dedik ki biz herkesle çalışmayacağız. Bizim herkesle çalışmak gibi bir düşüncemiz yok. Bildiğimiz tanıdığımız dostlarımızla, bizimle aynı yolda yürüyecek iş insanlarıyla çalışacağız dedik. Bu da bize başarıyı getirdi. 2.5 yıl içinde 750 milyon tl aktif büyüklüğüne ulaşan bir bankamız var artık. Bankacılık sektöründe en üst noktaya çıktıktan sonra insan farklı birşey yapmak için kafasında bazı sorulara yanıtlar arıyor. Bir ülkeye yapılabilecek en güzel şey istihdam yaratabilecek bir yatırımı meydana getirmekti bunu yaptık. Örnek gösterilecek bir banka olacağız felsefesiyle yola çıktık , bunu da yaptığımızı düşünüyorum. Yanımızda çalışan arkadaşlarımızdan hiç kimsenin ayağı geri geri gitmiyor. Herkes mutlu keyifli çalışıyor. Bende zaten şubelere

cypruszoom.com

gittiğim zaman, sorduğum ilk şey “nasılsınız yaptığınız işten keyif alıyor musunuz?”. Banka olarak ilk 10 yıldaki hedefiniz ne? Temkinli ve hızlı büyüyeceğiz. Şu anda 750 milyon tl çok şey ifade etmeyebilir ama sıfırdan 750 milyona gelmek ciddi bir iş, müthiş bir olay aslında. 10 yılı aşkın süredir çalışan bankaların, bir anda üzerine çıkıyorsunuz. İlk hedefimiz 1 milyarın üzerine çıkmak, önce bu hedefe ulaşacağız. Sonra da sektörde ilk 3 hedefimiz var ama, keyifli bankacılıktan taviz vermemek için risk almayacağımız noktaya kadar büyümeyi planlıyoruz. Yurtdışı operasyonu olacak mı? Yönetim kurulu başkanımız İmam Altınbaş beyin böyle bir düşüncesi var. Ancak her şeyin böyle bir süresi var. Karadeniz çevresinde banka alma, banka kurma düşünceleri

ZOOM HAZİRAN 2019

var. Bunu zaman gösterecek zaten. Bu tabii ki yönetim kurulunun alacağı bir karar. Günü geldiğinde biz de o operasyonların içerisinde oluruz. Ancak bankanın da belli bir büyüklüğe ulaşması gerekiyor. Sermaye büyüklüğüne de ulaşması gerekiyor ki bu tür hamleler yapabilsin. Albank’ın farkı ne? Müşterileriyle, arkadaşlarıyla, dostlarıyla diyelim, çünkü biz onlarla yola çıktık. Açık şeffaf, net, olmaları, finansal danışman şeklinde çalışmaları, müşterilerimizin çoğuna gidip bu finansman maliyetlerini nasıl düşürebilirler diye kafa yoruyoruz. Ya da yeni yılla ile ilgili bütçeleri nedir, neler planlıyorlar, o konularda zorluyoruz. Yani bütçe yapmaya teşvik ediyoruz. Biz firmaların sadece bir bankayla çalışmasının yanlış olduğunu düşünüyoruz. Bütçesine

göre en az 2-3 bankayla çalışması lazım cirosuna göre en az 2 bankayla çalışılmasında fayda var. Yapı olarak farklıyız, açıklık, şeffaflık, net olarak, konuştuğumuz şeyleri yazıya dökerek, kavgayı başında ederek, o anlamda çizgi olarak ayrılıyoruz. Yoksa baktığınız zaman faiz oranları üç aşağı beş yukarı aynı. Biz felsefe olarak ayrılıyoruz. Biz yağmurlu havada, şemsiyeyi kapatmamak için yola çıktık. Hem yağmurda, hem güneşte, şemsiyemiz her zaman müşterilerimizin üzerinde olacak. Son olarak ne söylemek istersiniz? Biz genç arkadaşlarımızı bekliyoruz, onlara ihtiyaçlarımız var. Bizim temel amacımız örnek, keyif veren bir banka olmak. Tabi ki bayrağı emanet edeceğimiz gençler olsun, bankacılık yapmak isteyen gençlerimizi de bankamıza bekliyoruz.

Albank Genel Müdürü Dr.Ahmet Melih Karavelioğlu cypruszoom.com

Fotoğraf: Birol Bebek

ZOOM HAZİRAN 2019

um zambakları çiçek olarak değil belki ama, büyümeyi tercih ettileri yer itibarıyle bu benzetmeyi hak ediyorlar. Kıbrıs'ta sıcak yaz aylarında kuma çıplak ayakla bile basmak mümkün değilken, aynı

yeri kendilerine büyümek için seçen çiçekler, kavurucu ortamda hayat buluyorlar. Bütün plajlarımızda rastlayabileceğimiz bu yabani çiçekleri, özellikle Akdeniz Köyü'nde Karetta Restaurant civarında yaygın olarak görmek mümkün. Mekan sahibi Tarık

Bozalan'ın şahsi çabaları ile bölgede sayıları giderek çoğalan Kum Zambakları, kızıl güneşe karşı büründüğü narin zırhı ile saygıyı hak ediyor. Koruma altındaki bu çiçekler şimdilerde filizlenip yaz aylarında güneşe inat açıyorlar.

Ateş çiçekleri;

Kum Zambağı

cypruszoom.com

AYŞENATABEY

Kuzey Kıbrıs’ta 11'inci Yüzyıldan Kalan "Yitik Kule"

‘Yıkık Kule’ Yeniden Hayat Buldu

ZOOM HAZİRAN 2019

Kuzey Kıbrıs Girne’de Lüzinyanlar tarafından 11’inci yüzyılda inşa edilen ‘Yıkık Kule’ restorasyon çalışmalarıyla tekrar hayat buldu.

irne’de Lüzinyanlar tarafından 11'inci yüzyılda inşa edilen 'Yıkık Kule' olarak bilen tarihi yapı restorasyon çalışmaları ile tekrar hayat buldu. Girne Belediyesi’nin katkıları ve Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Arkeoloji, Kültürel Miras ve Konservasyon Merkezi işbirliğinde 2 yıllık süreçte yapılan çalışmalar ile hayat bulan 'Yıkık Kule' törenle açıldı. "Belediyeler şehirlerde çeşitli aktiviteler, etkinlikler yapmaktadır. Kentte yapılan pek çok işin kalitesi, değeri o kentin ve belleği ile ilgilidir. Bütün amacımız kentte bir bellek oluşturmak, var olan belleği hatırlatmak, insanlara tarihte ve tarih öncesi Girne kentinde yaşananları, yapılanları yaşatmak ve insanların bu bölgeye sahip çıkması sağlamaktır". "11 yüzyılda Lüzinyanlar tarafından yapılan bu surlar ve onun kuleleri yıllar içinde yıpranmış, tamir edilmesi yönünde bir adım atılmamıştır. Yaklaşık iki yıl önce bölgede yaptığımız çalışmada, bu kulenin yıkılmak üzere olduğu ve ciddi bir bakıma ihtiyaç duyulduğunu öğrendik. Yaptığımız ekip çalışması ile bu yapıyı ayakta tutmak için çalışma başlattık. Bu bölge bizim için çok önemlidir. Bu kulenin gelecek nesillere aktarılması için önemli bir adım atmış oldular".

Kuzey Kıbrıs’ın turizm kenti Girne'de yüzyıllar boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Girme Kalesi tarihi dokusunun yanı sıra kültürel yapısı ile de adeta açık hava müzesi görevini görüyor.

Girne Kalesi'nin doğusunda bulunan taş ocaklarından inşa edilen Girne kent surları, iki kuleli giriş kapısına ve 8 gözetleme kulesine sahipti. Bu kulelerde sadece üç kule ayakta kalabildi. Koruma görevi yapan kent surlarına, Osmanlı'nın Ada'yı fethinden sonra ihtiyaç duyulmadığından şehirdeki surların taşları sökülerek yapı taşı olarak kullanılmaya başlanmıştı. cypruszoom.com

10 Asırlık sır ortaya çıktı; Ünlü kalemizin adını aldığı Hristiyan aziz...

St. Hilarion

ZOOM HAZİRAN 2019

MustafaGürsel mustafa-gursel@gmail.com

St. Hilarion’un Mezarını bulduk Ülkemizin ‘masallardaki kadar güzel’ ve dünyaca ünlü kalesi St. Hilarion’un ismini aldığı Hristiyan aziz Hilarion’un mezarı, Fransa’nın Duravel köyündeki bir kilisede bulunuyor. Aziz Hilarion, ‘Eglise Saint Hilarion de Duravel’ isimli kilisenin içinde, ortaçağdan kalma lahitte yatıyor. Aynı lahdin içinde, Hristiyanlığın önemli azizlerinden Poemon ve Agathon da bulunuyor. St. Hilarion’un yüzü ve sağ eli mumyalanmış gibi duruyor. Diğer iki aziz ise tamamen iskelet halinde. Asırlar boyunca üzeri taş kapakla örtülü olarak duran lahit, 2010’da ziyarete açıldı. Lahdin üzerine cam kapak konuldu. Ziyaretçiler üç azizin iskeletlerini görebiliyor. Fransa’nın güneydoğusunda bulunan Duravel’deki ‘Saint Hilarion Kilisesi’ 11. yüzyılda inşa edildi.

cypruszoom.com

Fransa’nın Duravel köyündeki Saint Hilarion Kilisesi

orbonne Paris IV Üniversitesi mezunu Sanat Tarihi Öğretmeni Dr. Marie Paule Baudienville’den edindiği bilgiye göre, Aziz Hilarion Filistin’in Gazze bölgesindeki ‘Thabathada’ köyünde doğdu. Ailesi tarafından dini eğitim için Mısır’ın İskenderiye kentine gönderildi. Orada, Aziz Antoine’den eğitim aldı. Daha sonra Filistin’e geri döndü ve 22 yıl boyunca Gazze yakınlarındaki Maionua Çölü’nde, yokluk içinde yaşam sürdü. Manastırlar kurdu. Din eğitimi verdi. Bu sürede çok sayıda müridi oldu. İsmi tüm Hristiyanlık dünyasında duyuldu. Aziz Hilarion’un yaşadığı manastır, Hristiyanlığı reddeden Roma İmparatoru Julianus zamanında Romalılar tarafından yıkıldı. Bunun üzerine Hilarion, ‘yalnızlığa kavuşmak’ ve öldürülmemek için önce

ZOOM HAZİRAN 2019

Mısır’a, sonra da Sicilya adası ve Dalmaçya’ya kaçtı. Kıbrıs’a da geldi ve 80 yaşında iken Baf’ta öldü. Buraya gömüldü. Ancak vasiyeti üzerine müridi Hesychius tarafından, Maionua Çölü’nde kurduğu manastıra götürüldü. Papa III Leo tarafından, Hristiyanlığa hizmetleri nedeniyle 800 yılında ‘Kutsal Roma İmparatoru’ ilan edilen Charlemagne (Kral Şarlman 742-814), Hilarion ve diğer iki azizin iskeletlerini Fransa’daki Moissac Kilisesi’ne verdi. 1048-1071 yılları arasında ‘Moissac Manastırı Başpapazı’ olan ‘Durand II de Breton’ Aziz Hilarion’nun dini öğretisini takip etti. ‘Duravel St. Hilarion Kilisesi’ yapılınca, Moissac Kilisesi’nde bulunan Hilarion ve diğer iki azizin iskeletleri buraya getirildi. Kilisede St. Hilarion’un ortaçağdan kalma bir gravürü de sergileniyor.

Fransız Sanat Tarihi Uzmanı Dr. Baudienville’in verdiği bilgiler, genel kabul gören mevcut bilgilerle örtüşüyor. Dr. Baudieville’in siyasal bilgiler eğitimi de bulunuyor. Aziz Hilarion’un doğum tarihi 291, ölüm tarihi ise 371 olarak veriliyor. Tarihi kaynaklar, Aziz Hilarion’un 4. yüzyılda kalenin bulunduğu yerde bir mağarada yaşadığını, Baf’ta öldüğünü ve buraya gömüldüğünü belirtiyor. Azizin Kıbrıs’taki ilk mezarının yeri bilinmiyor. Kaledeki kilise, 7. yüzyılda Hatay’dan gelen yine Hilarion isimli bir aziz tarafından yapıldı. 10. Yüzyılda ise Bizanslılar kale duvarlarını, burçları ve diğer yaşam mekânlarını inşa etti. Kale bugünkü şeklini, 1192 – 1489 yılları arasında hüküm süren Fransız asıllı Lüzinyanlar döneminde aldı.

Saint Hilarion’un sağ eli

Hristiyanlık dünyasında, birçok kilisede azizlerin iskeletleri, kafatasları veya kemik parçaları bulunuyor. Bazılarında, Hazreti İsa’nın çarmıhından parçalar var. Bu bilgiler, tamamen gerçek olarak kabul edilmiyor. Aradan yüzyıllar geçtiği için kesin olarak kanıtlanmaları mümkün değil. Değişik görüşler olabiliyor.

Aynı lahitte üç aziz. Hilarion, Poemon ve Agathon. Hilarion’un yüzü mumyalanmış gibi... cypruszoom.com

Saint Hilarion’un ortaçağdan kalma gravürü Örneğin; Kıbrıs tarihiyle ilgili önemli bir kaynak olan Excerpta Cypria kitabında, St. Hilarion’un mezarının kalede olduğundan bahsediliyor. Kaledeki bir tünelin duvarında da, kilisenin altına doğru kazılmış büyük bir delik var. Hiç kimsenin bilgi sahibi olmadığı bu kazının, St. Hilarion’un mezarını bulmak için yapıldığına inanılıyor. Çünkü eski çağlarda Hristiyan azizler, yüksek düzeyli din adamları ve soylular kiliselerin-katedrallerin içine veya bahçesine gömülüyordu. Zaman içinde birçok aziz gömüldükleri yerlerden taşındı. Örneğin Tremeşeli (Erdemli) olan Ay. Spiridon’un kemikleri Yunanistan’ın Korfu adasında, Salamisli olan St. Barnabas’ın kemikleri de Vatikan’da bulunuyor. Bazı kaynaklar, Kıbrıs’ta Hilarion isminde bir değil üç azizin yaşadığını söylüyor. Gazzeli Aziz Hilarion’un, ‘Kıbrıs’a hiç gelmediğini’ söyleyenler bile var...

ZOOM HAZİRAN 2019

Saint Hilarion ve diğer iki azizin iskeletlerinin bulunduğu lahit

ZOOM HAZÄ°RAN 2019

“Kentler her şeyden önce ‘kültür’ demektir”

GİRNE BELEDİYESİ KENT MÜZESİ Çalışmalarını Hızlandırdı...

, tema nin oluşturulduğunu süresin- Ekipleri r, güncel ala rm ştı inlerce yıllık tarihi çalışmaları, tarihi ara ete ev ması, lan top n ini ce birçok medeniy ler halk bilgi ve belge rne’nin, gibi sı ma nla pla sahipliği yapan Gi sergilenme tarihiyle bunların şuolu nin ze mü zengin kültürü ve a detay çalışmalarıyl ak bir me nle ze dü ve t kentte oluşturulac ila munun binanın tad günürin in rle sin ğe me de rle bu ile le nlı Kent Müzesiy leriyle eş zama k tutacak. işlem ışı e ler sil ne ek lec müze ve ge hedefleniyor. ) BK (KT eri etl vv kenti olan Kıbrıs Türk Barış Ku “Hedefimiz, turizm im da sın ara yanında, kültür ile Girne Belediyesi Girne’yi turizm kenti ki es ” a ınd am ps n bir kent yapmak zalanan protokol ka ve sanatla da anıla e sin ze mü i nt da ke Ni ı n Başkan komutanlık binasını diyen Girne Belediye n atılan ilk adımın içi si yılda, heykel5 me n rül so ştü hir nü şe dö Güngördü nt Ke dı. lan hız altını çiziyor. ardından, çalışmalar lerle donatıldığının ma nış Da ve Müzesi Proje Ekibi

ran değerleri Kent kimliğini oluştu ıtacak önemli gelecek nesillere tan geçirmek için bir projeyi hayata rdiklerine değinen çalışmalarına hız ve li n ve kendini sürek Güngördü, yaşaya ve ı ay tasarlam yenileyen bir müze rne Belediyesi Gi de de bir yıl içesin mete açmayı Kent Müzesi’ni hiz rgu yaparken, hedeflediklerine vu tkı sağlayacağına Kent Müzesi’ne ka ili bilgi, belge ya inanan, Girne ile ilg lanmış bilgileri da sağlıklı ve doğru ye katkı sağlamaya olan herkesi müze davet etti.

cypruszoom.com

eyahat etmek farklı kültürleri tanımak için büyük önem taşıyor. Gittiğimiz yerlerin farklı özelliklerini keşfederek deneyimleme fırsatı elde ediyoruz. Seyahat ettiğiniz yeri yeniden keşfetmek, farklı özellikleri tanımak veya o ülkede yaşayan insanları gördüğünüzde farklı olaylar ve olgularla yüzleşmek aslında kendinize ve en önemlisi sağlığınıza ne kadar değer verdiğinizi gösterir. Düzenli olarak gerçekleştirdiğiniz her seyahat sağlığınızı önemli bir ölçüde etkilemektedir. Biletall blog seyahat etmenin sağlığınız için 5 önemli faydasını sizler için araştırdı. 1.Tatile gitmeyi planlamak duygularınızın iyileşmesine yardımcı olur Yoğun ve stresli bir tempoda süre gelen bir iş hayatınız varsa elbette ki bu durum duygularınızın ve buna bağlı olarak da sinir sisteminizin yıpranmasına sebep olacaktır. Bilim adamları çalışma ortamından vakit ayrıldığı zaman gelmesi dört

ZOOM HAZİRAN 2019

gözle beklenen tatillerin insanları her daim mutlu ettiğini savunuyor. Bu doğrultuda, tatil konusunda olumlu bir bakış açısına sahip olan insanlar sağlık açısından kendilerini daha zinde hissederler. Yani insanlar satın alarak sahip oldukları kazanımlardan çok, seyahat deneyimlerinden elde ettikleri kazanımlarla daha çok mutlu oluyorlar. 2.Düzenli seyahat etmek kalp krizine yakalanma riskini azaltır Framingham Heart Study’nin yaptığı bir araştırma doğrultusunda yıllarca seyahat etmeyen erkeklerin kalp krizi riskine yakalanma oranının yüzde 30 arttığını dile getirmektedir. Araştırma, 6 yılda bir seyahat eden kadınların da yılda 8 kere kalp krizi riskine yakalandığını gösteriyor. Başka bir araştırma gösteriyor ki; düzenli olarak seyahat eden erkeklerde ölüme sebebiyet veren rahatsızlıklarda yüzde 21, kalp krizi sonucu ortaya çıkan ölüm oranlarında ise yüzde 32 oranında azalma görülmektedir.

3.Uzak kalmak ruh sağlığınızı güçlendirir En az iki yılda bir seyahat eden kadınlar yılda iki kere seyahat eden kadınlara göre stres ve depresyon sıkıntılarından dolayı daha çok sıkıntı yaşamaktadırlar. Amerikan Psikoloji Derneği’nin yaptığı bir araştırmaya göre tatil; stresin kaynağı olarak gördüğünüz aktivitelerden ve bulunduğunuz ortamdan uzaklaşmanıza yardımcı olmaktadır. 4.Uyku ve egzersiz çalışmalarınız düzene girer İş seyahatine çıktığınız zaman uyku ve egzersiz düzeniniz alt üst olur. Normal yaşantınızda uyku probleminizden şikayet ediyorsanız seyahat etmek tam size göre bir egzersizdir.

En azından seyahate gittiğiniz yerde yürüyerek gezebilme fırsatınız varsa bunu mutlaka değerlendirin. Çünkü yürüyüş yapmayı tercih ettiğiniz zaman kaslarınızın oksijen alımı ile birlikte salgıladığı laktik asit uykunuzun gelmesine yardımcı olacaktır. Bu sayede uykunuz da düzene girmiş ve uyku probleminizde ortadan kalkmış olur. 5.Aile içi ilişkilerinizin gelişmesine yardımcı olur Aile içinde yaşadığınız sıkıntılıları aile içerisinde çözmeye çalışmak en doğru olan yöntemdir. Ancak sürekli olarak aynı ortamda bulunduğunuz ve olaylara aynı bakış açısı ile yaklaştığınız için maalesef çözüm yoluna ulaşmanız pek de kolay olmuyor. Bu

noktada farklı bir bakış açısı elde etmek için seyahat etmek, aileniz ile yaşadığınız sıkıntıları çözüme kavuşturması konusunda daha çok yardımcı olacaktır. Çünkü bulunduğunuz ortamdan biraz olsun uzaklaştığınız zaman yaşadığınız sorunları ya da meydana gelen tartışmaları tekrar değerlendirerek karşınızdaki insanın gözünden de bakma şansı yakalayabilirsiniz. Seyahat de böyle bir durumda aile ilişkilerinizin gelişmesi için birebirdir.

cypruszoom.com

Türkiye’de su altı fotoğrafçılığı denince akla gelen ilk su altı fotoğrafçılarından birisi;

Ateş Evirgen Ateş evirgen, iÜ işletme FAkÜltesi mezunu. su Altı FotoğrAFçılığınA 1982 yılındA bAşlAdı ve 1992 yılındA ilk su Altı FotoğrAF sergisini Açtı. 1995 yılındA deniz mAgAzin, 1996 yılındA su Altı dÜnyAsı dergilerini çıkArdı. 1996 yılındA 16 yıllık kurumsAl hAyAtını bırAkıp promAr’ı kurArAk dAlış mAlzemeleri ithAlAtınA bAşlAdı. 2017 yılındA su Altı FotoğrAFçılArı ve Filmcileri derneği'nin (suFod) kurucu Üyeleri ArAsındA yer Aldı ve hAlen derneğin yönetim kurulu bAşkAnlığı görevini sÜrdÜrÜyor.

ZOOM HAZİRAN 2019

cypruszoom.com

Fotoğraf çekmek için mi dalmaya başladın, daldıktan sonra mı fotoğraf merakı başladı? Bu bana sık sorulan bir soru. Dalmaya ilk başladığımda su altı fotoğrafı çekmiyordum. Zaten benim dalışa başladığım dönemde su altı fotoğrafçılığı ile ilgili herhangi bir kaynak yoktu, benim de bu konuda bilgim yoktu. Ancak benim 12 yaşından beri fotoğraf merakım vardı. Sanırım fotoğrafçı gözüm de vardı. O zamanlar su altı dünyası çok bilinmediği için kendi gördüklerimi aileme, arkadaşlarıma göstermeyi istedim. Dalışlarda önce elimle kadraj yaptım, sonra da su altı fotoğrafı çekmeyi başladım. Ancak fotoğraflarıma ilk başta çok ilgi olmadı. Çünkü o dönemde insanlarda fotoğrafları ancak fotoğrafçı çeker imajı vardı. Hangi yıl dalışa başladın? Başladığından beri aralıksız dalıyor musun?

ZOOM HAZİRAN 2019

Eskinin sayfiye yeri Kalamış Koyu’nda büyüdüm. Hep denizdeydim, hep denizin altını merak ettim ve denizin altına baktım. Aletli dalış scuba eğitimimi 1977 yılında aldım. 1993’te PADI eğitmeni oldum. O zamandan beri hayatım dalış oldu, dalışı hiç bırakmadım. Her dalmayı bilen su altı fotoğrafçısı olabilir mi? Su altı fotoğrafçısı olmak için fotoğraf bilgisi olması gerekiyor mu? Bundan 20 yıl önce bana bu soruyu sormuş olsaydınız, fotoğraf bilgisi olmayan su altı fotoğrafı çekemez derdim. Yine aynı görüşteyim, ama artık fotoğrafçılık tarifi biraz değişti. Herkesin elinde görüntü alabileceği bir malzeme var. Bu su altı fotoğrafçılığı için de geçerli. Elinizdeki akıllı telefonla bile su altında görüntü alabilirsiniz. Ancak fotoğrafın tarifinde kompozisyon, ışığı kullanma var.

Fotoğraf çekimleri sırasında zor durumda kaldığın oldu mu? Su altı fotoğrafçısı çekim yaparken kalacağı zor durumlara göre kendini ayarlamak zorunda. Su altında kendi doğal ortamımızda olmadığımız için ekipmanları dikkatli bir prosedürle hazırlıyoruz. Aletlerin su geçirmemesi gerekiyor, suyun altındaki şartlar sizi zorlayabiliyor. Ancak dalışta bir kaza yaşamadıktan sonra fotoğraf çekimlerinde ekstra zor bir durum yaşanmıyor. Su altı fotoğrafçılığına nasıl bir ekipmanla başlanmalıdır? Başlangıç maliyeti nedir? Su altı fotoğrafçılığı hep zor ve pahalı malzemelerle yapılır gibi bir algı var, ama bu doğru değil. Karada fotoğrafçılık maliyeti neyse su altında da aynı. Bir araba fiyatına da sistem kurabilirsiniz, bir cep telefonu fiyatına da sistem kurabilirsiniz. Su altı fotoğrafçılığının tek ekstra maliyeti, çekim yaptığınız makine ya da cep telefonunu su geçirmeyecek bir yalıtım malzemesi içinde korumak zorunda oluşunuzdur. Burada bir de kuş fotoğrafçılarını örnek vereyim. Bir kuş fotoğrafçısının elindeki objektifin maliyeti, bizim bütün sistemimizin maliyetine yakındır. cypruszoom.com

ZOOM HAZÄ°RAN 2019

Dolayısıyla su altı fotoğrafçılığı pahalı sanılsa da aksesuar yani objektif maliyeti yüksek olmadığı için aslında pahalı değildir. Su altı fotoğrafçısının bir su üstü fotoğrafçısından en büyük farkı, ışıklandırma sistemlerine daha fazla bağımlı olmasıdır. İyi bir su altı fotoğrafçısının özellikleri nelerdir? İyi bir su altı fotoğrafçısı iyi bir dalıcı olmalı ve deniz yaşamını çok iyi tanımalıdır. Bir biyolog kadar olmasa da deniz canlılarını çok iyi bilmelidir. Canlılarının türlerini ve onların mevsimsel davranışlarını, onları nerede nasıl bulacağını bilmek, su altı fotoğrafçısının olmazsa olmazıdır. Dalış ve su altı fotoğrafçılığıyla ilgili ilginç sorular aldın mı? Dalış ve su altı fotoğrafçılığı çok bilinmiyor. En çok köpekbalıklarıile ilgili sorular alıyorum. Tehlike hep başka canlılarda arandığı ve köpekbalıklarından çok korkulduğu için bu canlılar çok merak ediliyor. Korkmadın mı, saldırmadılar mı diye soruluyor. Oysa bizler, korktuğumuz canlılara daha sonra ilgi duymaya başlıyoruz. Sonra da amacımız onların ortamlarında onlarla birlikte dalmak oluyor. cypruszoom.com

Çalışmalarını çok beğendiğin dünyadan ve Türkiye’den kimse var mı? Fotoğrafçılıkta etkilenmek çok önemlidir. Fotoğrafçı başka fotoğrafçıları takip ve taklit eder. Hepimiz National Geographic dergisinin ilk su altı fotoğrafçısı David Doubilet’in hayatına özendik. Günümüzde son kuşak su altı fotoğrafçılarıdan Alex Mustard, Mike Bartick isimlerini ön plânda gösterebilirim. Türkiye’den isim vermeyim, çok değerli su altı fotoğrafçılarımız var ve hepsi arkadaşım. Hangi hayvanlarla karşılaştığında heyecanlandın? Heyecan hep var. Bu heyecan beklentilerinizle de alakalı. Ancak su altına dalmadan önce beklentileri bırakıp sürprizlere hazır olarak dalmanız lazım. Suyun altı bir hayvanat bahçesi değil. Bir hayvanı görmeyi hayal edip göremediğiniz oluyor. Eğer bir deniz salyangozunu görmeyi hedeflemiş, çok aramış ve o dalışta görebilmişseniz heyecanlanıyorsunuz. Gün batımında mandarin balıklarının

ZOOM HAZİRAN 2019

çiftleşmesini görmeyi bekleyip eğer görebiliyorsanız heyecanlanıyorsunuz. Hangi hayvanlarla karşılaştığında ürktün? Ben Jaws filmleriyle büyüdüm. Deniz mevsimi başlar başlamaz Jaws filmleri gösterime girerdi. Bu da köpekbalıklarına karşı korku oluşturdu. Zamanla bu korku ilgiye, saygıya dönüştü ve amacımız haline geldi. Su altı fotoğrafçılığında Türkiye nerede? Türkiye’de en güzel fotoğraf çekilen yerler nereler? Türkiye’deki su altı fotoğrafçılarımız, nitelik açısından dünyadaki su altı fotoğrafçılarla eşit, ama nicelik olarak çok gerideyiz. 8.000 + km kıyısı olan bir ülke olarak denize kıyısı olmayan ülkelerdeki su altı fotoğrafçılarından çok daha az sayıdayız. Türkiye’deki dalış noktaları içinde herkesin çok tercih etmediği bir yer söyleyeceğim: İstanbul Sivriada. Burası gözlerden uzak kaldığı için sürprizlerle dolu bir yer ve çok renkli su altı fotoğrafları çekiliyor.

cypruszoom.com

ZOOM HAZÄ°RAN 2019

Dünyada nerelerde daldın? En sevdiğin dalış noktaları nereler? Dünyada çok yerde daldım, ancak değişik ve bilinmeyen yerlerde dalmayı seviyorum. Mesela Antarktika’da daldığımda ortamda karşılaştığım balıkları ilk gören dalgıç ben oldum, balıkların gördüğü ilk dalgıç da bendim. Böyle bir ortamda dalmak çok farklı, bambaşka bir duygu.

Ateş Evirgen’e bu söyleşi için zaman ayırdığı ve de en önemlisi bu eşsiz görselleri bize sunduğu için çok teşekkür ediyorum. Su altının bilinmez güzellikleri, onun fotoğrafları, dergileri ve yayınları ile bize artık çok daha yakın.

cypruszoom.com

GİRNE GİDİLECEK MEKANI BULDU;

ZOOM HAZİRAN 2019

lışılmışın dışında mekanları seviyorsanız, gidilmesi gereken yerlere Bar Pearl’ü ekleyebilirsiniz. Olağanüstü manzarası, lezzetli kokteylleri ile keyifli bir mekan alternatifi sunan tesis, Girne’de alışılmış yerlerin dışında bir seçenek sunuyor. Herkesin bildiği Girne eski limanda, yeni keşfedilmeye başlanan mekan, limanı görebileceğiniz efsane bir konuma sahip. Girne kalesi ve limanın tamamını panaromik bir açıyla izlemem şansı gereken mekanda, özellikle akşam saatlerinde, üç ayrı keyfi yaşayabilirsiniz. İster Girne limanı, ister gün batımı, isterseniz St. Hillarion’u görebileceğiniz bir konuma sahip mekan White Pearl Hotel’in teras katında yer alıyor. Ziyaretçilerine bağımlılık yapan, mekanı görmeyenler, eski limanı son gördükleri halinde uzak bir şekilde izleyecek. Tavla ve nargilenin olmadığı mekan, elik konuk konukları ile dikkat çekiyor... Rezervasyon için Tel: 0533 868 9581 0533 8709141 www.whitepearlhotel.com

cypruszoom.com

‘KOKUNUZ İMZANIZDIR’ tÜrkiye’nin ilk ‘koku ve tAt zirvesi’nde, pArFÜmden kAhveye lAvAntAdAn simite kAdAr binlerce FArklı kokunun bÜyÜlÜ dÜnyAsındA yolculuğA çıkıldı. zirvede, kokunun uzmAnlArı, bebek kokusundAn ten kokusunA dAir sAğlıklA ve sosyAl yAşAntıylA ilgili önemli AçıklAmAlAr yAptı, ilginç mesAjlAr dA verdiler. “kokunuz imzAnızdır, sizinle ilgili çok şey AnlAtır” mesAjı dA onlArdAn biriydi…

azen sıcacık bir simidin ya da odun ateşinde pişen bir ekmeğin kokusu bizi bizden alır; bazen dost sohbetinin eşlik ettiği nefis bir kahvenin… Bazen de mis kokulu bir çiçeğin… Koku ve tat duyuları hayatımızı güzelleştirmek bir yana, yaşamsal öneme de sahip, olmazsa olmazlarımız… Oysa toplumumuzda her 5 kişiden 1’i koku alma bozukluğuyla karşı karşıya. Üstelik pek çoğu kokuları doğru algılamadığının farkında bile değil. İşte hem sosyal hem yaşamsal bir unsur olan koku ve tat konularına, ülkemizde ilk kez gerçekleştirilen festival tadındaki zirve ile farkındalık yarattı. Zirvenin açılışında uzmanlar önemli bilgiler paylaştı. Prof. Dr. İlkkan Dünder: “Kadın kokusu tarihi değiştirmiştir!” Hayatta herkesin öncelikle bir kadın kokusu alır, bu kokunun da anne kokusudur. Anne memesindeki

ZOOM HAZİRAN 2019

sütün kokusu refleks olarak bebeği emmeye doğru yönlendirmektedir. İşte, büyümenin ve gelişmenin başlangıcı da insanın koku alma duyusuyla başlar, annede duyulan koku bu nedenle çok önemlidir. Kadınların koku alma duyularının erkeklere göre daha gelişmiştir. Kadın kokusu da çok önemlidir, erkeklerin yaşamlarını ve dolayısıyla tarihi değiştirmiştir. Dr. Gülsen Meral: “Bebeklerin mis kokusunun sırrı!” Bebeklerin neden mis gibi koktuğunun sır değil aslında. Anneler bilirler, bebeklik zamanı tam bir sabır zamanıdır. Uykusuz geçen geceler, yorgunluk ve o güzel bebeklerin güzel bir gülüşü ve kokusu için verilen bir ömür. Kanada’da Quebec Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada bebeklerin hoş kokusunun sebebi olarak; annelerin doğum sonrası bebek bakımındaki sabrı ve merhametini artırması gösterdiğinin belgelenmiştir.

Doç. Dr. Aytuğ Altundağ: “Nefesimizde 3 bin 481 tane nefes gazı var!” Kişinin nefesinde 3 bin 481 tane nefes gazı bulunur. Bu gazların üç tanesinin en sık ağız kokusuna yol açan gazlardır. Günümüzde artık yeni nesil cihazlar sayesinde bu üç gazın sadece 4 dakikada tespit edilmesi sonucu ağız kokusunun gerçek nedeni saptanabilir. Geniz akıntısından böbrek ve karaciğer sorunlarına, alerjiden mide fıtığına hatta mide tümörüne dek pek çok ciddi hastalık ağız kokusuna yol açabiliyor. Kişinin doktor doktor gezerek nedenini bulmaya çalıştığı ağız kokusunun gerçek kaynağını artık sadece 4 dakikada saptayan smart chroma yöntemiyle hem tedaviye başlanıyor hem de ağız kokusunun altında yatan ciddi hastalıklar ortaya çıkarılarak bu hastalıkların da tedavisine başlama şansı doğuyor.

Parfüm seçiminde doğru bilinen yanlışlar! Koku Kültürü Derneği Kurucusu Bihter Türkan Ergül, örneğin parfüm seçerken kahve koklamak yanlıştır. Ortalama 3 kokudan sonra burun algısı yorulur, kahvenin yoğun olan aroması burnu şoklar ve beğendiğimizi düşündüğümüz kokuyu hiçbir zaman kullanamayacağımızı evde fark edebiliriz. Kağıda sıkarak parfüm seçmek de çok sağlıklı değil, kağıttan kokladığımız parfümü burnumuz beğenebilir ama ten onaylamadığı kokuyu çabuk arındırır. Bu nedenle bir parfüm birinde 10 saat dururken başka birinde 2 saatte uçar. Muhakkak tende prova yapılması gerekir. Bir günde ikiden fazla koku denemek de yanlıştır. Öte yandan parfümün tenimizdeki duruşunu tespit etmemiz için 1-2 saat süre tanımalıyız.”

Yemek kültürü ve koku ilişkisi Yemek Yazarı Gülhan Kara; Mutfak beş duyunun da aktif olduğu bir alan. Özellikle de yemek pişirirken, malzemeyle temas yani dokunma, görme, duyma, koklama ve tatma duyusunun sağlıklı çalışmasıyla mutfaktan nefis kokular yükselir, tatlar buluşur ve lezzet ortaya çıkar. Koku ve tat mutfakta birbirinin ayrılmazlarıdır. ‘Nefis kokular’ ifadesinde bile tat vardır. Kokular lezzeti yakalamamızda bizi sürekli yönlendiren bir rehber gibidir. Tencereden, tavadan, fırından gelen pişme kokuları karar ve kontrol mekanizmamızı çalıştırır. Bir şeyi tatmadan önce koklarız. Koku çoğu zaman kendiliğinden burnumuzdan içeri girmiş ve mesaj ulaşmıştır. Kokuları tanımak bizi iyi tatlara, doğru sonuçlara götürür. Farkındalık çok büyük önem taşımaktadır.

cypruszoom.com

üm dünya da köklü üniversiteler 6-17 yaşlarındaki çocukları özellikle yaz aylarında üniversite kampüsünde bilim, sanat ve spor bölümlerindeki akademisyenlerle çeşitli etkinlik programlarında bir araya getirerek çocukların dünya ile yarışacak inovatif fikirlerinin ve yeteneklerinin ortaya çıkmasını sağlamakta, böylece ülkenin ve dünyanın geleceğine katkıda bulunmaktadırlar.

ZOOM HAZİRAN 2019

Yakın Doğu Üniversitesi de dünyadaki saygın üniversitelerde olduğu gibi ÖZAY GÜNSEL ÇOCUK ÜNİVERSİTESİ’ni kurarak, yarınlarımızı aydınlatacak, ulusal ve evrensel değerleri benimsemiş, insan haklarına, çevreye ve topluma duyarlı, başarı öyküleri yaratacak çocuklarımıza ve ülkemize önemli bir hizmeti hayata geçirmektedir.

ÖZAY GÜNSEL ÇOCUK ÜNİVERSİTESİ’nin açılışıyla birlikte YDÜ Kampüsü de ÇOCUK DOSTU KAMPÜS olacaktır. «Çocuk Dostu Kampüs», «Çocuk Dostu Kütüphane», «Çocuk Dostu Hastane» vb gelişimlere yol açacak ve «ÇOCUK DOSTU KUZEY KIBRIS», «Çocuk Dostu Turizm» gündeme gelecektir. Çocuklar umuttur ve çocuklar için yapılacak her güzel şey yeni güzellikler ve iyilikler doğuracaktır.

Geleceğin Kuantum Kodcularını

Şimdiden Yetiştirmeli miyiz? Zeki Seskir

METU, Physics PhD and STPS MSc. candidate Part-time blogger on http://www.duzensiz.org

ZOOM HAZİRAN 2019

vrupa Birliği’nin başlattığı 1 milyar euroluk Kuantum Amiral Gemisi projesinin ilk safhasının neredeyse yarısına gelindi. Kuantum bilgisayarı, kuantum algılama, kuantum iletişim ve kuantum simülasyon şeklinde dört ana başlık altında toplanan alanların hepsine dair öncül projeler bulunuyor. Ancak amiral gemisinin çatısı altında bugünlerde tartışılan önemli konulardan birisi gelişmekte olan bu teknolojilerden kamu yararı sağlayacak, bunları inovasyonla yoğuracak ve ürünleştirecek işgücünün eksikliği. Bu bağlamda özellikle Horizon Europe altında bir nevi ‘kuantum eğitim seferberliği’ tartışması gündemde. Bunun tam olarak hangi fonlarla, ne şekilde gerçekleştirileceği halen belirsiz, fakat irade ortada. Peki bu alanlara biz dışarıdan nasıl dahil olabiliriz, çocuklarımıza kodlama yerine kuantum kodlama öğretmeye başlama zamanı geldi mi?

Mevcut olarak pek çok kuantum programlama dili bulunuyor, hatta bunların birbirlerine kıyasla incelenmeleri akademik makalelere konu oldu . IBM, Intel, Google gibi bilinen Amerikan devlerinin yanında D-Wave, Rigetti, Xanadu gibi tekno-girişimcilerin de donanım üzerine çalışmaları var. Ayrıca Çin’den Alibaba ve Baidu’nun kuantum bilgisayım donanımı, Huawei’in de kuantum internet üzerine ciddi yatırım ve girişimleri bulunuyor. Avrupa’da ise Atos, Bosch, Thales, Airbus gibi dev firmaların bilgisayım, algılama ve simülasyon alanında atılımları bulunmakta. Geldik konunun bizi ilgilendiren kısmına, çocuklarımızı kodlama eğitimi yerine kuantum alanına mı yönlendirmeliyiz? Bu zor bir soru, çünkü bir yandan dünya genelinde çok ciddi bir ‘kuantum mühendisliği’ alanının gelişmesi kaçınılmazken bunun önümüzdeki kaç sene içerisinde olacağı veya yatay olarak kalan sektörlerde ne kadar talep göreceği henüz belirsizliğini

koruyor. Özellikle de kuantum bilgisayım alanının henüz temel bilimsel olarak bile hızla gelişmekte olduğu ve daha önce (2000lerin başında) alanın bir kere ‘kış’ yaşadığı (teorik bir engelle karşılaşıp tüm fonların kesilmesi) düşünecek olursak meselenin o kadar da basit olmadığını anlayabiliriz. Yine de bu alanı göz ardı etmek veya çok geç kalmak bizleri yine ‘çok geriden’ takipçi pozisyonuna düşürebilir. Elbette bu yalnızca bizim değil gelişmekte olan ekonomilerin genel bir problemi. Gelecekteki potansiyel işgücümüzü riskli ancak getirisi yüksek bir alana mı yoksa görece risksiz ancak düşük katma değer üretecek bir alana göre mi yetiştirmeliyiz? Aslında basit bir risk yönetimi konusu gibi görünse de eğitimden istihdama, hukuki düzenlemelerden gümrük vergilendirmesine kadar pek çok alanı etkileyen ve bu alanlardan etkilenen bir konu. Özellikle de konu henüz gelişmekte olan ülkelerden bulunmayan bilgi ve tecrübelerin ülkeye taşınması

olunca bilginin kaynağı ve taşınma maliyeti gibi meseleler üzerinden bu işlemin küresel sömürü ilişkilerinin neresinde pozisyonlanacağı da tartışmaya açılıyor. Optimal bir yöntem elbette yok, ancak bu süreçleri gelişmekte olan ülkeler için daha az maliyetli ve daha rahat erişilebilir kılmak adına çaba gösterenler mevcut. Bu girişimlerden bir tanesi Letonya Üniversitesinden Abuzer Yakaryılmaz’ın başını çektiği QDrive girişimi . Bir arabaya atlayıp Doğu Avrupa ülkelerini gezerken eğitim verme fikrinin üzerine şekillenen bu girişim çok niş bir alan olan kuantum programlamaya dair eğitimi (en azından temel bir giriş düzeyinde) ücretsiz bir şekilde buralara taşımayı hedefliyor. Buna da ilk olarak Türkiye’den başlanmış olması bizim açımızdan değerli. Umarız böylesi girişimler artacak ve gelişmiş dünyanın ürettiği bilgi yalnızca oralar için ticari bir değer üretim kaynağı olarak değil tüm insanlık için bir ilerleme aracı olarak kullanılabilecektir.

cypruszoom.com

Yaz geldi; Kimler, Ne kadar

SU tüketmeli?

Uzmanlara göre hafif dereceli sUsUzlUk dUrUmlarında bile kişide halsizlik, yorgUnlUk belirtileri ortaya çıkar. sUsUzlUk derecesi arttıkça diğer vücUt fonksiyonlarında da bozUklUklar gelişir, o yüzden özellikle yaz aylarında sU içmek hayati önem taşıyor.

ZOOM HAZİRAN 2019

ormal erişkin bireylerde vücudun gereksinim duyduğu günlük su miktarı en az 1600 ml civarındadır. Bu suyun 1300 ml kadarının içecek ve yiyeceklerden temin edildiğini, geriye kalan 300 ml suyun ise karbonhidrat metabolizması sonucu vücutta açığa çıkan sudan oluştuğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, “Sağlıklı bir kişinin ihtiyaç duyduğu günlük su miktarının kişinin günlük aktivitesi, vücut ağırlığı, bulunduğu iklim özellikleri, çalışma ortamının ısısı gibi faktörlere bağlı olarak değişebiliyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün su gereksinimi konusunda hazırladığı bildiride, ılık iklim bölgelerinde yaşayan sağlıklı erişkinlerin günlük su gereksinimi 2,7-3,7 litre civarında iken sıcak bölgelerde bu miktar 4-6 litreye ulaşıyor. O nedenle, özellikle

yaz aylarında su tüketimine daha da fazla dikkat edilmesi gerekiyor” diyor. İşte size yaz aylarında hayati öneme sahip olan su hakkındaki bilgiler; Su yerine tüketilen sıvı içecekler sınırlı tüketilmeli Günlük su gereksinimini karşılamak için tüketilen sıvı kaynaklarının başında içme suyu gelir. İçme suyu en sağlıklı su kaynağıdır. Kalorisi yoktur, ucuzdur ve en kolay ulaşılabilen bir kaynaktır. İçme suyuna ek olarak, su içeriği fazla olan sebze ve meyvelerin de (ıspanak, kavun gibi) tüketilmesinin yararlıdır. Sınırlı miktarda olmak kaydı ile süt, meyve suyu, maden suyu da tüketilebilir. Hipertansiyon, diyabet, böbrek hastalığı, kalp hastalığı gibi sürekli tedavi gerektiren hastalıkları olan kimselerin sıvı tüketimi konusunda doktorlarının önerilerine göre hareket etmeleri gerekir.

Su gereksiniminde rol oynayan faktörleri Egzersiz: Özellikle yoğun tempoda 1 saati aşkın süre ile yapılan egzersizlerde ekstra olarak su ve mineral içeren sporcu içecekleri tüketilmeli. Ortam ısısı Aşırı terlemeye neden olan sıcak ortamlarda su tüketiminin arttırılması susuzluk gelişmesini önler. Sağlık sorunları Değişik nedenler ile ateş yüksekliği gelişmesi, bulantı-kusma, ishal varlığı gibi durumlarda vücuttan kaybedilen suyun yerine konulması için su tüketiminin arttırılması çok önemli. Gebelik ve emzirme dönemi Gebelikte günlük 2,5 litre ve emzirme döneminde 3 litre civarında su içilmesi önerilir. cypruszoom.com

Bir Asırlık Öyküsüyle;

ZOOM HAZİRAN 2019

Kaf Konak…

100 yıllık Settarlar Konağı’nın butik otel ve restorana dönüştürülerek yaşatıldığı Kaf Konak, Bartın kentinin ruhuna ve konağın tarihi kimliğine sadık kalınarak yenilenmiş odaları, bünyesindeki Rukiye Restoran’ın zengin menüsü ve deneyimli personeliyle misafirlerini ağırlamaya ve birçok etkinliğe ev sahipliği yapmaya devam ediyor. cypruszoom.com

ürkiye’nin ve dünyanın farklı bölgelerinden gezginlerin Bartın’daki uğrak noktası Kaf Konak Butik Oteli ve Rukiye Restoran, aynı zamanda kurumsal ve özel birçok buluşmaya da ev sahipliği yapıyor. Bartın kentinin ruhuna, konağın tarihi kimliğine, tipolojisine, yapısal izlerine sadık kalarak, günümüz konfor ve teknoloji bileşenleriyle biçimlendirilmiş odalarıyla Bartın ziyaretleri için uygun bir konaklama hizmeti sunan Kaf Konak, bünyesindeki Rukiye Restoran’ın 120 kişilik kapalı alanı, alanında eğitimini almış uzman personeli ve Karadeniz’e özgü yeşilin tüm tonlarını barındıran geniş bahçesiyle değerli

ZOOM HAZİRAN 2019

misafirlerini ağırlamaktan büyük keyif duyuyor.

organizasyonlara da ev sahipliği yapıyor.

Donanımlı ekibi ve zengin menüsüyle Rukiye Restoran… Şehir merkezinde ama şehir gürültüsünden uzak bir alternatif sunan Rukiye Restoran’ın sabah kahvaltısıyla başlayan bir günü; öğle ve akşam yemeğiyle devam ediyor. 5 çaylarının, gün programlarının, aile ve arkadaşlara ayrılmış keyifli saatlerin vazgeçilmez adresi olan Rukiye Restoran 2019 yılı ile birlikte yenilenen servis anlayışı ile A La Carte hizmetinin yanında; iş yemeklerine, doğum günü partilerine, kına ve nişan organizasyonlarına, kokteyllere, nikah merasimlerine ve Bartın’ın geleneksel gündüz sünnet düğünleri gibi banket

Safranbolu’ya 80, Amasra’ya ise sadece 20 km uzaklığında konumlanan restoranda haftanın belirli günleri canlı müzik programları yapılıyor ve zengin yemek menüsünün yanında yöresel ev yemekleri de servis ediliyor. Üstün hizmet standartlarını korumak ve maksimum müşteri memnuniyetini sağlamak için personel gelişimine ve eğitimine de son derece önem veren Kaf Konak ekibi, bu süreçte mutfak personelini belirli periyotlarda Mutfak Sanatları Akademisi’ne eğitime göndermenin yanında tüm personeline hizmet içi eğitimler vererek kendilerini geliştirme olanağı sağlıyor.

Bir Asırlık Öyküsüyle Kaf Konak…

2010 yılında başlayan ve 5 senede tamamlanan restorasyon sürecinin ardından Kaf Konak Butik Oteli ve Rukiye Restoran olarak ilk misafirlerini 2015 yılında ağırlamaya başlayan işletme, aile yadigarını yeniden yaşama dönüştürme arzusundaki torunların önayak olmasıyla ve Kültür ve Turizm Bakanlığı, İl Turizm Kültür Müdürlüğü, TOKİ ve Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı hibe ve kredileriyle hayata geçirilmiş.

Yüzyılı aşkın geçmişiyle tarihe tanıklık eden Kaf Konak & Rukiye Restoran yeşille mavinin buluştuğu Karadeniz’in gözde şehri Bartın’da yarattığı marka değerini her dönem yükselterek ziyaretçilerine üstün kalitede hizmet sunmaya ediyor. www.kafkonak.com.tr cypruszoom.com

KIBRIS MODERN SANAT MÜZESİ 74

ZOOM HAZİRAN 2019

emelleri 9 Ağustos 2018 de atılan, Yakın Doğu Üniversitesi Kıbrıs Modern Sanat Müzesi, eski eserler ve modern sanat alanındaki tüm yapıtların sergilenmesine olanak sağlayacak altyapıya sahip salonlarıyla, Yakın Doğu coğrafyasının en büyük modern sanat müzesi olarak tasarlandı.

20.000m2 kapalı alana sahip, 6 katlı Yakın Doğu Üniversitesi ‘’Kıbrıs Modern Sanat Müzesi’’ 1.300 kişilik fuaye salonu, 4 kalıcı koleksiyon salonu, 2 geçici koleksiyon salonu, 2 fotoğraf sergi salonu ve 3 heykel koleksiyon sergi salonu ile birlikte toplam 14 salondan oluşuyor. Ayrıca Sanat dünyasıyla ilgili konferans ve sempozyumların gerçekleştirilebileceği

120 kişi kapasiteli sinevizyon ve konferans salonu, VIP ve misafir salonu, 2 adet panoramik asansör, ender eserlerin analiz ve restorasyonlarının yapılacağı stüdyo ve laboratuvarlar, özel ses ve ışık altyapısı, fotoğraf stüdyosu, fotoğraf ve restorasyon laboratuvarı, uzman ofisleri, sinevizyon salonu, toplantı odaları, özel eserlerin korunması

için iklimlendirilmiş depolar, tamir ve bakım atölyeleri yer alıyor. Tüm bunlarla beraber, sanat tarihine ışık tutacak tam donanımlı bir kütüphane, arşiv ve hatıra, hediyelik eşya satış ünitesi bulunuyor.

estetik değerler ve anlayışlar düşünüldüğünde, ülkemizin, uluslararası platform ve kendi özvarlığına hitap eden önemli bir seçme, biriktirme, koruma ve sergileme işlevlerini yükümlenen bir kurum hüviyetindedir.

Yakın Doğu Üniversitesi yerleşkesinde konumlandırılan Kıbrıs Modern Sanat Müzesi, çağdaş

Kıbrıs Modern Sanat Müzesi koleksiyonu, sanat tarihi bağlamında ülkelerini en iyi

şekilde temsil edecek eserlerden oluşmaktadır. Eserlerin, görüleceği üzere, ressamların değişik dönemlerini yansıtmasıyla birlikte; ekol, tarz ve üslûp bakımından geniş bir yelpaze oluşturmasıyla, Müze’nin her bakımdan temsilî bir nitelik taşıması da özellikle dikkate dikkate değerdir. cypruszoom.com

Şu hissi bilir misiniz?

ani bir şarkı vardır. O şarkı ilk dinlediğiniz anda benliğinize işler. Bir bağla bağlanırsınız ona. Sanatçının sesi, müziğin ritmi, melodisi vs. Herhangi bir şekilde şarkı içine çekmiştir sizi. Belli bir süre sonrasında öyle bir his gelir ki şarkıya bağımlı olursunuz sanki söyleyemediğiniz her şeyi sizin yerinize söyleyen birini bulmuş adeta tercümanlık yapıyor sizi tanırmış gibi. Hiç bir şey dinlemek istemediğinizde bile gider onu açarsınız. Arkadaşlara bir şarkı dinletmek istediğinizde aklınıza o şarkı gelir. İşte bu adamın bütün şarkılarında bunu hissedebilirsiniz! Elma FM’de bu ay ‘NOAH GUNDERSEN’ dinliyoruz ;) Sağcı bir temelde, idealist bir aile ortamında büyümüş ama iç dünyasında hep müzikle var olabilmiş şimdilerde 29 yaşında gencecik bir adam.

ZOOM HAZİRAN 2019

İçindeki müzik aşkını 13 yaşında aldığı piyano dersleriyle dışarıya çıkarmış daha sonraları asıl yapmak istediği indie folk müziği daha iyi icra edebilmek için sonsuz aşkı olan gitarla tanışmış olan Noah’ın içinden taşma evresi 2008 yılında ilk EP’si olan ‘Brand New World' ile olmuş. Çıkış yaptığı ilk zamanlardan itibaren Ryan Adams, Neil Young gibi benzer müzik yapan müzisyenlerden etkilendiği söylensede Noah Gundersen’in kendine özgü tavrı ve farklı bir özgünlüğü olduğunu kanıtlayan ilk adımı ilk EP’si ile aynı yıla denk gelen 2008 yılında ‘The Courage’ grubunu kurmasıyla başladı. Gundersen, grup çalışmalarının yanı sıra solo olarak çeşitli publarda sahne alarak grubun hayran kitlesini geliştirdi ve 2010 yılında grup olarak ilk albümleri olan ‘Fearful Bones’ piyasaya çıktı. Noah Gundersen’in hem grup hem solo çalışmaları

devam ediyordu ve hayran kitlesini katlayarak peşinden sürükleyen altın yıl yani 2011’de ikinci EP’si ‘Family’ geldi. Family EP’sinden sonra artık önüne geçilmeyen yükseliş dönemi başlamış oldu. Noah Gundersen’in. 2014 yılında ‘Day is gone’ isimli şarkısıyla ‘en iyi şarkı’ dalında Emy ödülünde aday gösterildi. Artık rüştünü ıspatlamıştı. Ama hala asıl yapmak istediğ ‘indie folk’ müziği yapamamış daha çok popüler kültüre hitap etmiş olduğunu fark edip 2014 yılında The Courage ile birlikte ‘The Triple Door’’ artık Gundersen’i bütün hayallere ulaştırmıştı. Yaptığı müziği tanımlaması istendiğinde ‘bir Pazar huzursuzluğu’ diye tanımlayan inanılmaz özgüvenli, hedeflerinden hiç vazgeçmeden yoluna devam eden tam bir müzik aşığı bu adamı takip edin derim;)

Lefkoşa Belediye Tiyatrosu Kursları Tamamlandı

efkoşa Belediye Tiyatrosu, Kıbrıs Türk toplumunun kültürel, sanatsal gelişmesine tiyatro sanatı vasıtasıyla katkı koymayı sürdürüyor.

Bilindiği gibi LBT profesyonel oyun sunumları yanında, çocuklar için “Çocuk Tiyatrosu”, gençler için de “Gençlik Tiyatrosu” çalışmalarını uzun yıllardır yürütmekte ve bu çalışmalarda yüzlerce çocuk ve genç eğitim alarak, güzel duyularını, duyarlılıklarını, toplumsal sorumluluklarını gelişti-

rerek farklı meslek alanlarında yaşamlarını sürdürmektedirler. Bu kapsamda Ekim 2018'de başlatılan kurslar başarılı bir biçimde sonuçlandı. 2018-2019 sezonunda Nehir Demirel eğitmenliğinde 15-18 yaş grubu gençlere yönelik olarak toplam 24 hafta süreyle gerçekleşen "Gençlik Tiyatrosu" Atölye Çalışmalarına katılan gençler katılım belgelerini aldılar.

cypruszoom.com

Doç. Dr. Mete İnançlı Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı mete.inancli@gmail.com

ZOOM HAZİRAN 2019

Hava Kalitesi GüNümüz modErN toplumuNdA soluduğumuz hAvANıN kAlitEsi hAkkıNdA YEtEri kAdAr bilGi sAhibi miYiz? Soluduğumuz havanın Sadece dış ortam havaSı olmadığı aşikâr. Ev, iŞ YEri, okul, siNEmA, tiYAtro, rEstorAN vE AlıŞvEriŞ mErkEzlEri Gibi kApAlı mEkâNlArdAki hAvA kAlitEsi birçok kroNik rAhAtsızlık YA dA hAstAlığA sEbEp olAbilmEktEdir. kapalı mekân hava kaliteSi Standartları dünya Sağlık örgütü tarafından tanımlanmıştır.

v içi hava kalitesini etkileyebilecek etkenlerin farkında olmamız bu zararlardan korunmamızı sağlayacaktır. Temizlik malzemelerinde mevcut kimyasalların göz, burun ve boğaz iritasyonuna neden olduğu ve uzun dönem kullanımlarında biriken etkiler sonucunda kanser oluşumuna ve/ veya üreme sisteminde etkilere neden olabileceği bilinmektedir. Bina içi kötü kokular baş ağrısı, mide bulantısı, göz ve boğaz iritasyonuna neden olmaktadır. Radon gazı Avrupa ülkelerinde doğal olarak oluştuğu tespit edilmiştir. Radon, bina içine geçip uzun dönemde ise Akciğer kanserine neden olduğu tespit edilmiştir. Radon gazı nedenli kardiovasküler sistem ve solunum sisteminin olumsuz etkilendiğini bildirir bilimsel yayınlar mevcuttur. Radon gazı salınımını ölçmek ve bu miktarı kontrol altına almak mümkündür. Kapalı mekânda ısınma ve/veya pişirme sırasında yakıt yanması sonrası oluşan gazlar, ozon ve volatil organik bileşenlerin [formaldehit, benzen] oluşturduğu ev içi hava kirliliği solunum ve kalp damar sistemine olumsuz etkilidir. Bina içi tekstil malzemelerine emilebilen

filatalat, is, klorofenoller, pestisitler, organidler ve metallerin toz içinde dahi mevcut olduğu ispat edilmiştir. Yerde emekleyen bebekler ve yerde oynama çağındaki çocukların bu zararlı birikenlere daha çok mazur kaldığı ve neticesinde bu yaşlarını alerjik şikâyetleri daha şiddetli geçirdikleri tespit edilmiştir. Belirli aralıklarla yıkanabilen oyun halısı kullanmak basit bir önlem olarak uygulanabilir. Kapalı ortamda oluşabilecek küf ve virüsler astım ve alerjilere neden olabilmektedir. Hamam böcekleri, ev tozu akarları, fareler gibi ev içi hayvanlar ve böcekler önemli bina içi alerjenleri oluşturan gruplardır. Çok kuru bina içi hava gözlerde batma, ciltte ve burun içinde kuruluk, kaşıntıya neden olmaktadır. Aşırı nemli bina içi hava ise küf ve ev tozu akarları oluşumuna zemin hazırlar. Aktif temiz hava akımı düşük binalarda ise kapalı ortam hava kalitesi çok düşük seviyeye inerek genel sağlık ve çalışma performansını olumsuz etkiler. Havalandırması yetersiz olan okullarda öğrencilerin akademik ve okul başarılarının olumsuz etkilendiği tespit edilmiştir.

Bina içi hava durumunun kontrolü için bir yapılabilecekleri sıralayacak olursak: 1- Ev içi kirlilik kaynaklarını ortadan kaldıralım. 2- düzenli olarak havalandırma yapalım. 3- hava temizliği sağlayan cihazlar kullanalım. 4- bina içi kullanılan mobilyalar ve malzemeleri kirlilik kaynağı yönünden denetleyelim. 5- Akılcı bina içi eşya seçimi yapalım. [Ahşap zemin ve organik yatak gibi seçimler yapalım]. 6- hava temizleme özelliğine sahip bitkileri iç ortamlar için seçelim.

cypruszoom.com

G�rne Mar�na'nın Yen� Çek�m Merkez�

Bar Pearl

Tarihi Girne Limanı yeni mekanı ile tazelendi. Limanı izleyebileceğiniz en güzel noktadan, tarihin ve doyumsuz manzaranın keyfini çıkartın...

Rezervasyon: 0533 8689581 - 0533 825 7000 0 392 815 0 430 - 0392 815 0 429 @whitepearlhotel

9 BASİT KURAL İLE HAYATI KALİTELİ YAŞA!..

erkes sağlıklı ve uzun bir yaşamın hayalini kurar. Ancak bu hayali kurarken bazı hatalı davranışlar her gün tekrar edilmeye de devam eder. Sağlıklı yaşam farkındalığı ve bilinçli bir tüketici olma günümüzün artık olmazsa olmazı. Hem sağlığımızı korumak hem de israfa yol açmamak günlük yaşamda alınacak bazı basit kararlarla mümkün. Beykoz Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Arş. Gör. Diyetisyen Fatma Özsel Özcan, daha sağlıklı bir yaşam için beslenme alışkanlığının mutlaka değişmesi gerektiğini söylüyor. Özcan, yapılması gereken 9 önemli kuralı şöyle sıralıyor:

ZOOM HAZİRAN 2019

1. Güne 1 bardak su ile başlayın Gece boyunca durgun olan sindirim sisteminin sabahları suyla harekete geçirilip temizlenmesi gerekiyor. Yataktan kalkar kalkmaz içilen 1 bardak su, kahveden çok daha uyandırıcı bir etkiye sahip. 2. Mutfak masasında meyve kasesi bulundurun Dekoratif olarak da şık görünen büyük meyve tabakları, sağlıklı ara öğünler ve atıştırmalıkların hatırlatıcısı olarak sürekli gözünüzün önünde bulunması faydalı olacaktır. 3. Kahvaltı öğününü asla kaçırmayın Kahvaltı öğününü geçiştirenlerin gün içerisinde bol kalorili,

şekerli yiyeceklere daha çok yöneldiği ve gün boyunca daha yorgun, dikkatsiz olduğu bilinmektedir. Gece boyunca boşalan besin depolarının sabahları yerine konulmaması, iş ve okul yaşam verimini düşürüyor. 4. Kolay ve akıllı öğün seçenekleri yakınlarda durmalı İş çantalarında, ofisteki çekmecelerde ceviz, fındık, leblebi, badem ve yaban mersini gibi atıştırmalıklar bulundurun. Bu önlem, birden gelen açlık duygusuyla oluşan denetimsiz besin tüketimini önlerken aynı zamanda açlığı bastırır. Yağlı tohumlarda bulunan yağ asitleri, gençlik ve sağlığın korunmasına yardım eder.

sAğlıklı YAŞAm fArkıNdAlığı vE biliNçli bir tükEtici olmAk içiN 9 öNEmli kurAlı uYGulAmAk ŞArt. GüNE su ilE bAŞlAYıp mutlAkA kAhvAltı YApılmAsı GErEk, ArA öğüNlErdE mEYvE YA dA Akıllı öğüN YENilmEsiNiN dENEtimsiz bEsiNi durdurur. AlıŞvEriŞE mutlAkA listE ilE GidErEk GErEksiz AlıŞvEriŞtEN kAçıNılmAsı GErEk, YEri GEldiğiNdE ArkAdAŞlArA ‘hAYır’ dENmEsi dE kurAllAr ArAsıNdA...

5. Alışveriş listesi olmadan markete gitmeyin Önceden hazırlanan liste, gereksiz harcamaları ve abur cubur alımını önler. Bir satış stratejisi olan kasanın çevresine konulan atıştırmalık paketlerinin oyununa gelmemek için alışverişe tok gidilmesi gerekir. 6. Tabaklarınızı küçültün Küçülen tabaklarda yenilen aynı miktarda yemek daha fazla

doygunluk duygusu yaratacaktır. Büyük tabaklardaki boş alanlar ‘Az yedim’ hissi uyandırarak besin tüketiminin artmasına yol açmaktadır. 7. Beslenme günlüğü tutun ‘Su içsem yarıyor!’ diyen birçok insan, gün içerisinde ufak tefek kaçamaklarını ya unutuyor ya da önemsiz görüyor. Buzdolabına, çalışma masasına asılacak bir besin tüketim günlüğü beslenmenizde nerede yanlış yaptığınızı anlamanıza yardımcı olabilir. 8. Doğru arkadaş, doğru öğün Hepimizin çevresinde yemek yemeyi ve yedirmeyi seven eğlenceli arkadaşlar vardır. Bu arkadaşlarla yapılan planlar kilo aldırıyorsa buluşma yerlerini sağlıklı yemeklerin bulunduğu yerler olarak belirlemeye çalışın. Spor salonuna beraber gitmeyi deneyin ve mutlaka ‘Hayır’ demesini öğrenin. 9.Yemeğe zaman ayırın Yemek, mutluluk hormonu salgılatan ve yaşamı keyiflendiren sosyal bir etkinlik olmalıdır. Yavaş, keyfini çıkararak ve bol bol çiğneyerek yenilen bir yemek sindirim sistemini gereksiz yere yormaz.

cypruszoom.com

01 OCAK

• •

04 NİSAN

Yeni Yıl Etkinlikleri Üniversite Etkinlikleri

02 ŞUBAT

• • • • • • • • • • •

Ot Kültür Festivali - Tatlısu Mesarya Tiyatro Şöleni Gafgarıt Festivali - Yiğitler Yafa Portakal Şöleni - Lefke Çilek Festivali - Yeşilırmak Halk Yürüyüşü Festivali - Dipkarpaz Kültür ve Sanat Şenliği - Gönendere Kalavaç Festivali IV. St. George Festivali - Koruçam Çocuk Festivali - Lefkoşa Mormenekşe Enginar Festivali

05 MAYIS • • • • • •

Uluslararası Kuzey Kıbrıs Bisiklet Turu Gastronomi Fuarı Orkide Yürüyüşü Türk Film Günleri Lefkoşa Müzik Festivali Eşek Günü - Büyükkonuk

03 MART

• • • • • • • • • •

06 HAZİRAN

Medoş Lalesi Festivali – Avtepe Beşparmaklar Tiyatro Festivali Orkide Festivali - Hisarköy Kültür ve Sanat Günleri - İskele Mağusa Çocuk Festivali GAU Tiyatro Günleri - Girne İtalyan Film Festivali Lale Festivali - Tepebaşı Denizdeki Portakallar - Mağusa Eğitim ve Kitap Fuarı

ZOOM HAZİRAN 2019

• • • • • • • • • • • • • • • •

El Magarınası Festivali - Görneç Girne Kültür Sanat Günleri Ceviz Festivali - Lefke Kumdan Heykel Festivali - Mağusa Kıbrıs İpek Kozası Fes. - Bellapais Bellapais Müzik Festivali - Bellapais TSM Amatör Korolar Festivali DAU Bahar Festivali -Mağusa Kültür Ve Sanat Festivali - Düzova Eko Gün - Büyükkonuk LAU Bahar Şenlikleri - Lefke Gençlik ve Spor Festivali - Lefkoşa Peace Works Çocuk ve Gençlik Festivali YDU Kariyer Festivali Mehmetçik Festivali - Mehmetçik Orkide Festivali - Hisarköy

• • • • • • • • • • • • •

Portakal Festivali - Güzelyurt Tahıl Festivali - Alayköy Çocuk ve Kültür Festivali - Değirmenlik Emek Festivali - Akdoğan Zerdali Festivali - Esentepe Suriçi Panayırı ve Deniz Fes. - Mağusa Karpuz Festivali - Yıldırım Türksoy Opera Günleri Folklor Festivali - İskele İncirli Mağara Festivali - Geçitkale Ceviz Festivali - Lefke Çocuk Festivali - Vadili Hamitköy Kültür ve Dayanışma Şöleni

07 TEMMUZ

• • • • • • • • •

Patates Kültür ve Sanat Festivali Beyarmudu Geleneksel Kısa Film ve Belgesel Festivali - Lefkoşa Uluslararası Folklor ve Kültür FestivaliGönyeli Karpaz Sahil Cümbüşleri Esentepe Yabani Kayısı Festivali Geleneksel İskele Festivali Mağusa Kültür, Sanat ve Turizm Festivali 11 Meşela Festivali - Dikmen KKTC Uluslararası Korolar Festivali

08 AĞUSTOS

• • • • • • • • • • • • • • •

Ozanköy Harnup Pekmezi Festivali Uluslararası Halk Dansları Barış Festivali - Lefkoşa Verigo Festivali - Yedidalga Kumdan Kale Festivali - Mağusa Deniz Festivali - Alsancak Belediyesi Gabbar Festivali - Kırıkkale Mehmetçik Üzüm Festivali Uluslararası Altın Salkım Festivali Tahıl Festivali - Alayköy Taşkent Kültür Festivali Babutsa Festivali - Serdarlı Yeniboğaziçi Siyah Kupa Festivali Hasder Lefkoşa Gençlik Günleri Çamlıbel Köy Şenliği Kitap Fuarı - Lefkoşa

09 EYLÜL

• • • • • • • •

Kalkanlı’da Çakisdez Festivali Kuzey Kıbrıs Uluslararası Müzik Festivali Göçmenköy-Taşkınköy Kültür Sanat Festivali Uluslararası Halk Dansları Festivali Büyükkonuk Hellim Festivali - Geçitkale Kıbrıs Tiyatro Festivali - Lefkoşa Vadili Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali Lefkoşa Klasik Caz ve Dünya Müziği Festivali

11 KASIM

• • • • •

Uluslararası İşçi Filmleri Festivali Lefke Uluslararası Sanat Festivali Kitap Festivali - Lefkoşa Güzelyurt Tiyatro Günleri Lefke Hurma Festivali

12 ARALIK

10 EKİM

• • • • •

Zeytin Festivali - Zeytinlik Çatalköy Kültür Sanat Günleri Geleneksel Eko Gün Etkinlikleri Büyükkonuk Doğanköy Alıç Festivali Lefke Hurma Festivali

cypruszoom.com

Bir Caretta daha Denize döndü... ‘Meritta Carettaları Koruma ve Rehabilite Etme Merkezi’ Merit Crystal Hotel ve Merit Royal Hotel ortak plajından 10. Kaplumbağası Gülcan’ı yaşam alanına döndürdü.

ZOOM HAZİRAN 2019

Mer�t Crystal Cove bünyes�nde bulunan ‘Mer�tta Carettaları Koruma ve Rehab�l�te Etme Merkez�’ yaralı b�r Carettanın daha tedav� ed�lerek Akden�ze’e dönmes�n� sağladı. Kalabalık b�r topluluk �le yuvasına bırakılan Gülcan’a yapılan törende Net Hold�ng Yönet�m Kurulu Başkanı Bes�m T�buk, Mer�t Hoteller Yönet�m Kurulu Başkanı Hanzade Özbaş, Mer�t Crystal ve Royal yönet�c�ler�n�n ve m�saf�rler�n�n aralarında bulunduğu b�r tören �le den�ze bırakıldı. Mer�tta Proje Müdürü S�lem Kara; "Den�ze göndereceğ�m�z Gülcan �s�ml� d�ş� yeş�l den�z kaplumbağası boğulma ve d�be dalamama sorunları �le mayıs ayında balıkçı Levent Ç�ftç� tarafından den�zde bulunmuş, kend�s� tarafından kr�t�k olan sürede �lk yardım müdahales� yapılmış ve merkez�m�ze get�r�lm�şt�. Yaklaşık 1 yıldır h�zmet veren merkez�m�ze 20 den�z kaplumbağası yaralı olarak ulaştırılmış. Tedav� başarımızın %85’�n üzer�nde olduğu merkez�m�ze daha fazla yaralı hayvana ulaşab�lmes� ve sağlıklı b�r şek�lde den�zlere ger� dönmeler�n� sağlaması adına daha çok çalışacağımızı b�lmen�z� �ster." ded�..

cypruszoom.com

MERİT SANAT İLE DEVAM EDİYOR

erit International, 30. kuruluş yılına özel 2019 Sanat Günleri ile sosyal sorumluluk projelerine devam ediyor. Geçtiğimiz yıllarda moda ile sosyal sorumluluk projelerini birleştirdiği pek çok projeyi hayata geçiren Merit International, 2.resim sanatı ile Kuzey Kıbrıs’a destek

ZOOM HAZİRAN 2019

olamaya devam ediyor. Tüm geliri eğitime bağışlanacak olan Kuzey Kıbrıslı sanatçı Zekai Yeşiladalı’ nin resim sergisi, Merit Royal Hotel’ de kalabalık bir davetli topluğunun katıldığı törenle açıldı. Serginin açılış töreninde bir konuşma yapan Merit Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Özbaş, sanat bir ülkenin gülen yüzü olduğunu

belirterek, ‘’Merit International olarak 2019 yılının 2. Merit Sanat projesinin onurunu yaşıyoruz. Yaptığımız her sosyal sorumluluk projesi bize ayrı bir mutluluk veriyor’’ dedi. Çok sayıda özel davetlinin yer aldığı etkinkte, eşi Meral Akıncı ile birlikte katılan Cumhurbaşkanı Akıncı yanında Kolordu Komutanı Tümgeneral Yılmaz Yıldırım’da yer aldı.

ZEKAİ YEŞİLADALI 1947 de Limasol / Kıbrıs’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nden mezun olduktan sonra bir süre İstanbul’da çalıştı. 1974’ de Kıbrıs’a döndü. Diş hekimliği yanında her zaman ilgi duyduğu resim çalışmalarını sürdürdü. Kıbrıs’ın doğa ve insan karakteristiğini yansıtan anlatımcı resim tarzını benimseyip yoğun bir üretime girdi. Bu üretimi içinde ayrıca üç boyutlu küçük seramik heykeller çalışarak işlerinin alanını zenginleştirdi. 1980’de Londra Royal College Of Art’da bir yıl resim kursu alarak kendini geliştirdi. cypruszoom.com

erit Royal Hotel ve Merit Royal Premium Hotel ortak etkinliğinde düzenlenen 'Rus konserleri' tüm hızıyla devam ediyor. Ruslar’ın ünlü şarkıcıları Monatik ve Timati’nin ardından sahne alan Arash, yaklaşık iki bin turiste unutamayacakları bir gece yaşattı. 'Bora Bora' adlı şarkısıyla elde ettiği başarı sonrasında dünya çapında üne kavuşan İran asıllı şarkıcı Arash, Kuzey Kıbrıs’ta hayranlarıyla buluştu. Merit Royal Hotel ve Merit Royal Premium Hotel ortak etkinliğinde sahne alan Arash, çoğunluğunu Rusya, Moldova, Azerbaycan ve İran’dan gelen konukların oluşturduğu binlerce hayranını hareketli parçaları ile coşturdu. Havanın serin olmasına rağmen sevilen sanatçısını dinlemeye gelen müzikseverler konser alanını tıklım tıklım doldurdular. Dans gruplarının gösterileri ve ateş şovlarıyla başlayan gecede özellikle kadın hayranları dikkat çekti.

ZOOM HAZİRAN 2019

ARASH

FIRTINASI

cypruszoom.com

Bu çiçeklere kıymayın

az geldi kamp zamanı başladı. Adanın dört bir yanında olabildiğince sakin plajlar, davetsiz misafirleri ile dolup taşıyor. Bu durumdan en çok zarar gören, yazın kavurucu sıcağına ve plajın tabiri caizse pişiren kumlarına dayanan yaban çiçekleri oluyor. Doğada en kötüsüne Crystal Cove Hotel’de dayanan bu kum çiçekleri,eritta insanların hoyrat tutumuna karşı düzenlenen basın topDeniz çaresiz kalıyor. Eğer siz de kimsenin olmadığı plajlarda deniz lantısı Turizm Bakanı Kaplumkeyfi yapmak isterseniz, çevrenize biraz daha dikkat edin. Fikri Ataoğlu, Turizm RehabilitasKıbrıs'ı Kıbrısbağaları yapan bu floraya karşı duyarlı olun...

yon Merkezi, Caretta Carettalar için umut oldu. Hazırlık çalışmalarına geçtiğimiz yıl başlanan ve Mart ayı başı itibariyle faaliyete geçen merkez, 3 adet deniz kaplumbağasının sağlıklı bir şekilde Akdenize’e dönmesini sağladı. Net Holding Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi ve Genel Koordinatörü Hande Tibuk’un desteğiyle kurulan Meritta Deniz Kaplumbağaları Rehabilitasyon Merkezi’nin faaliyetleri hakkında bilgi vermek için bir basın toplantısı düzenlendi. Merit

ZOOM HAZİRAN 2019

Müsteşarı İsmet Esenyel, Merit Hotelleri Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Özbaş, Merit Crystal Cove Müdürü Ercan Turhan, Sosyal Sorumluluk Müdürü Silem Sargın Kara ve Basın mensuplarının katılımıyla gerçekleşti. Merkezin kuruluş aşaması ve faaliyetleri hakkında bir açıklama yapan Sosyal Sorumluluk Müdürü Silem Sargın Kara deniz kaplumbağalarının, deniz ve kıyı ekosistemi açısından vazgeçilmez bir role sahip olduğunu söylüyor. Geçtiğimiz yüzyıl içinde kıyılarda artarak devam eden insan faaliyet-

leri ve deniz kirliliği nedeniyle bu canlıların yaşam şansının iyice azaldığını belirten Sargın, Deniz yaşamının devamlılığını sağlayabilmek ve yaklaşık 100 milyon yıldan bu yana dünyamızda nesillerini devam ettirebilmiş bu olağanüstü canlıların yaşam şansını arttırabilmek çok önemli olduğunun altını çizdi. Merkezde, tedaviye ve bakıma muhtaç deniz kaplumbağalarının en kısa sürede sağlıklı bir şekilde doğal yaşama dönmeleri için çalışılıyor. İhbarı gelen deniz kaplumbağalarının hızlıca merkeze alınması sağlanıyor. Gerekli kontrol ve muayenelerinin ardından medikal tedavi ve rehabilitasyon sürecine başlanıyor. Bu kapsamda merkeze ‘deniz

kaplumbağası hastanesi’ de denilebilir. Ayrıca, farkındalığı arttırmak için merkezimizde haftanın her günü ziyaretçi kabul ediliyor ve geziler düzenleniyor. Deniz kaplumbağalarının nesillerinin devamını sağlayabilmek ve onları koruyabilmek için bilgilendirmeler yapılıyor. 3 TANESİ TEDAVİ EDİLİP DENİZE SALINDI Mart ayı başı itibariyle merkeze toplam 12 adet deniz kaplumbağa geldi, bunlardan 3 tanesi tedavi edilerek denize salındı, 5 tanesinin halen tedavisi devam ediyor. 2 kaplumbağa ise kurtarılamadı. Silem Sargın Kara yaralanmaların yüzde 90’ının insan kaynaklı olduğunun da altı çizildi.

Orta Asya MutfaÄ&#x;Äą

â&#x20AC;&#x2DC;Yaprak GĂźrdalâ&#x20AC;&#x2122;

RAKI

â&#x20AC;&#x2DC;Metin Silmanâ&#x20AC;&#x2122;

Hamburg, Kiel, Reinbek, Glinde, Bergedorf

Mustafa Ĺ&#x17E;ah'

Destanlar Ă&#x2021;aÄ&#x;Äąnda Ĺ&#x17E;arap

â&#x20AC;&#x2DC;BĂźlent Akgezerâ&#x20AC;&#x2122;

ARALIK 9 694851 90 900049

2018

YIL: 6 SayÄą: 87

17. Ulusla asÄą Zeytin Ferar stivali

Ĺ&#x17E;ARAP ta Ya SUNUMmam U!.. BĂźlentA Akg kge eze zerr

Sonba Tariflerihar

YaprakGĂźrd

KÄąbrÄąs'Äąn tat lÄąsÄą Sini Gatm eri AyĹ&#x;enAtab

Bu be ler V Risk YsOin K... AR

KASIM

9 6948 51

9000 49

2018

YIL: 6 SayÄą:

Taylan ne yenir?d'.. da

YĂ&#x153;K Ă&#x2021;ATALHĂ&#x2013; YA TAĹ&#x17E;INDI

Ĺ&#x17E;UBAT

2019

90004

YIL: 6 SayÄą: 89

Ĺ&#x17E;UBAT 2019

9 694851

9 694 851 90 004 9

SERGÄ°SÄ° LONDRAâ&#x20AC;&#x2122;

9 YÄąl: 12 SayÄą: 144

FiyatÄą: 10 â&#x201A;ş TR: 15 â&#x201A;ş

KASIM 9 9 694851 90004

2018

YIL: 12 SayÄą: 141

YaprakGĂźrdal

OCAK

2019 900049 9 694851

MustafaĹ&#x17E;ah

2019 luluk SaÄ&#x;lÄąk Mut irsin ve Huzur Get

YIL: 6 SayÄą: 88

Kuzey KÄąbrÄąs'Äąn EN Ä°YÄ°LERÄ° ZÄ°RVEDE

MustafaGĂźrdal

OCAK

9 694851 90004 9

2019

SaÄ&#x;lÄąk Mutluluk ve Huzur Getirsin

YIL: 12 SayÄą: 143

aha Ăśnce Ä°ssuu ve web Ăźzerďż˝nden tĂźm dĂźnyadan takďż˝p edďż˝lebďż˝len dergďż˝lerďż˝mďż˝z, 2014 yÄąlÄąndan bu yana Turkcell Dergďż˝lďż˝k uygulamasÄą ďż˝le ulusal bďż˝r kďż˝mlďż˝Ä&#x;ďż˝ kavuĹ&#x;tu. BugĂźn aylÄąk 60 bďż˝n ďż˝ndďż˝rďż˝lme rakamlarÄąna

ulaĹ&#x;an dergďż˝lerďż˝mďż˝z, Kuzey KÄąbrÄąs'Äąn dĂźnyadakďż˝ yĂźzĂź olarak Ăśnemlďż˝ bďż˝r mďż˝syona sahďż˝p. KÄąbrÄąs'Äąn turďż˝zm, haber, magazďż˝n, aktualďż˝te ve sanatsal alanda gelďż˝Ĺ&#x;melerďż˝, baĹ&#x;ta TĂźrkďż˝ye olmak Ăźzere tĂźm dĂźnyaya duyuran dergďż˝mďż˝z, TĂźrkĂ§e okuyan

herkese ulaĹ&#x;Äąyor. Kalďż˝telďż˝ ďż˝Ă§erďż˝k, doÄ&#x;ru bďż˝lgďż˝ ďż˝le Kuzey KÄąbrÄąs'Äąn, KÄąbrÄąslÄąlar tarafÄąndan anlatÄąlmasÄąnÄą saÄ&#x;layan dergďż˝lerďż˝mďż˝z, yurt dÄąĹ&#x;Äąnda Ăźlkemďż˝z ďż˝Ă§ďż˝n yapÄąlan yanlÄąĹ&#x; bďż˝lgďż˝lerden oluĹ&#x;an yayÄąnlarÄą karĹ&#x;Äą da bďż˝r savunma duvarÄą gďż˝bďż˝. Kendďż˝ kaynaklarÄą ďż˝le

dergďż˝ formatÄąnda 13. yÄąla gďż˝rmek Ăźzere olan ZOOM ve 8. yÄąlÄąna gďż˝rmek Ăźzere olan GURME, alanlarÄąnda tek olarak yoluna devam edďż˝yor. Ä°stďż˝krarlÄą Ă§ďż˝zgďż˝sďż˝ ďż˝le dďż˝kkat Ă§eken yayÄąnlarÄąmÄąz, Ăźlkemďż˝zďż˝n de sektĂśrdekďż˝ gurur kaynaÄ&#x;Äą..

KUZEY KIBRIS

KING OF BEERS