Haber Şehir Gazetesi Sayı 4

Page 1

BAKAN ERGÜN BAŞAKŞEHİR'DE AÇILIŞ YAPTI...

ŞOV DEĞİL, İŞ YAPIYORUZ... Genç ama çok hızlı büyüyen Başakşehir ilçesinin ilk belediye başkanı Mevlüt Uysal Başakşehir ile ilgili hemen her konu hakkında bir söyleşi yaptık. Kendisine yöneltilen eleştiriler yanında ilçenin genel sorunları hakkında da oldukça samimi ve açık konuşan Uysal, gelecek dönem belediye başkan adaylığı konusunda da çok iddialı ve çarpıcı açıklamalar yaptı.

İkitelli Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığı yeni hizmet binası ve İOSB Endüstri Meslek Lisesi temel atma töreni Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Vali Hüseyin Avni Mutlu, Başakşehir İlçe Kaymakamı Cevdet Can, İOSB Başkan vekili Nihat Tunalı ve misafirlerin katılımıyla 22 Kasım 2012 tarihinde, Perşembe günü saat 14:00’da İkitelli OSB hizmet binasında gerçekleştirildi.

>> Haberi Sayfa 08’de

>> Haberi Sayfa 12’de

Fiyatı 1 TL’dir.

BAŞAKŞEHİR'E UYGUN ÖRGÜTÜMÜZ VAR! Başakşehir gibi muhafazakar kimliğiyle ön plana çıkan bir ilçede siyaset yapan ve bu konuda da oldukça iddialı olan CHP Başakşehir İlçe Başkanı Sayın, Özgür Karabat ile Başakşehir'in yapısı, sorunları Başakşehir Belediyesi'nin çalışmaları hakkında sayın başkanın kendisi gibi sıcak ve samimi bir söyleşi yaptık...>>

Haberi Sayfa 07’de

Aralık 2012 Sayı: 04

Başakşehir paylaşacak

mazlum Suriye halkı yaşayacak Başakşehirin mazluma karşı duyarlı halkı, dünyanın her yerindeki mazlum ve ihtiyaç sahiplerine uzattığı elini şimdi de mazlum Suriye halkına uzatıyor. STK Platform Kampanyası

Başakşehirde bulunan 45’ın üzerinde sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu Sivil Toplum Kuruluşları Platformu Aralık ayı toplantısında ilçe gündemindeki konuları görüştükten sonra Suriye halkı için bir kampanya yapma kararı aldı.

Kış bastırmadan...

Esad rejiminin uygulamaları yüzünden ekonomisi çöken Suriyeliler şimdi de zorlu kış şartları ve açlık tehlikesiyle yüzyüze. Acil yardım gerekiyor.

1-2. Etap sitelerinde seçim heyecanı... Başakşehir mahallesi 1. Ve 2. Etapların seçim dönemi geldi. 16 Aralık'ta yapılacak seçimler için her iki etapta da birden fazla aday seçim çalışmalarını yürütüyor. Sayfa 11’de <<

Yusuf Taş

SAYFA: 04

NEYZENCE "İnsan" Can evi ve Tezyin evi...

Muharrem Ali SAYFA: 11

Engelleri Birlikte Kaldıralım

Fatih Kılıçarslan SAYFA: 08

Muhteşem Oyalanma Mehmet Can SAYFA: 13

Spor ve Dostluk

Ahmet Gülümseyen SAYFA: 15

Türkiye Ortopedik Özürlüler Federasyonu ve Başakşehir Belediyesi işbirliği ile düzenlenen Engelsiz yaşam Fuarı’nda engellilere yönelik yapılan haberlerle toplumun bilinçlenmesini amaçlayan haberciler ödüllendirildi. “Engelsiz Haber” ödülüne yerel medya haberleri katagorisinde gazetemiz HABERŞEHİR layık görüldü. Sayfa 03’de <<

Her evden Bir çuval un, bir bot...

Her Başakşehir ailesi kampanyaya bir çuval un, bir battaniye, bir kaban ve bot ile katılabilecekler. Bir Suriyeli aileyi kışın zor şartlarından korumaya çalışacaklar. Shf.03'de

CHP Genel Başkan yardımcılarından Başakşehir çıkartması Sayfa 02’de<< Suriye İmtihanı

Gazetemize 'engelsiz haber' ödülü...

İlçemizde polis huzur veriyor...

Başakşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü Başakşehir sakinleri ile kaynaşmak için yeni bir huzur toplantısı düzenledi. Sayfa 02’de

İnanmayanı da

inananın Allah'ı yaratmıştır...

Kültür Tarihçisi Prof. Dr. Sadettin Ökten Belediye'nin düzenlediği Aralık Söyleşileri için Başakşehirdeydi. Sayfa 11’de <<

Saadet Partisi basın toplantıları... SP Başakşehir İlçe Teşkilatı her ay düzenlediği kahvaltılı basın toplantılarına devam ediyor. Bu ayki toplantının konuğu Refah Partisi Eski Adana milletvekili Yakup Budak idi. Shf.02'de<<

Ak Parti engelliler günü kutlaması...

3 Aralık Dünya Engelliler günü münasebetiyle Ak Parti Başakşehir ilçe Başkanlığı Olimpia Düğün Salonunda Engelli vatandaşlarla bir araya geldi. Shf. 02'de <<

Boğaziçi Yönetim'in engelli çalışanları...

3 Aralık Dünya engelliler günü münasebetiyle Boğaziçi Yönetim A.Ş bünyesinde çalışan tüm engelli çalışanlar düzenlenen kahvaltılı davette bir araya geldi. Shf. 03'de <<

Başakşehir'de yine Kafkasya Rüzgarları esti. Kafkasya'da birçok hizmet yürüten ELBRUS Derneği ile Başakşehir Belediyesi'nin işbirliğiyle düzenlenen geceye Yavuz Bahadıroğlu konuk oldu... Sayfa 11'de • BAH<<

Başakşehir Tıp Merkezi'nde Psikiyatri Ünitesi hizmete açıldı...

Özel Başakşehir Tıp Merkezi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Pınar Kandemir; Ruh Sağlığı kişinin huzur ve mutluluğu, çevresiyle iletişimi ve beden sağlığının bütünleyicisidir ve birçok şekillerde bozularak ailemizi, sağlığımızı ve mutluluğumuzu tehlikeye atabilir dedi. Sayfa 10'da <<

Marka'nın da Türk'ü var...

Kendi medeniyetimize ve kendi değerlerimize yaslanan marka yolları oluşturulabileceği iddiasıyla yola çıkarak 2002 Yılında Bursa’da Muharrem Dere tarafından kurulan ekip, 2004 yılından bugüne il il gezerek marka seminerleri veriyor. “Hedef : 200 Seminer” Sloganıyla yola çıkan Marka Türk Ekibi 52 Şehirde 106 Markalaşma semineri verdi. Sayfa 12'de <<


02

<<<<<<< YEREL >>

AK PARTİ'DEN DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ KUTLAMASI

Aralık Dünya Engelliler günü münasebetiyle Ak Parti Başakşehir ilçe Başkanlığı Olimpia Düğün Salonunda Engelli vatandaşlarla bir araya geldi. Ak Parti Başakşehir İlçe Teşkilatı Engelliler komisyonunun organize ettiği toplantıda engellilerin sergilediği oyunlar ve

çaldıkları müzikle neşeli unutulmaz bir gün geçirdiler. Programa, İstanbul 3. Bölge Milletvekilleri Harun Karaca ve Tülay Kaynarca, Ak Parti Başakşehir İlçe Başkanı Ayhan Özgürel‚ Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, İBB Meclis üyesi Cemal Merdan, İl Özürlüler

koordinatörü Barış Suluhan, İlçe Kadın Kolları Başkanı Özlem Erol, İlçe meclis üyeleri, Muhtarlar ve çok sayıda engelli vatandaş katıldı. Açılış konuşmasının ardından Ak Parti Başakşehir İlçe Başkanı Ayhan Özgürel; AK Parti Başakşehir ilçe başkanlığı olarak halkımızın her kesimi ile yakından ilgilendiklerini ifade ederek başbakanımız sürekli Osmanlı’nın manevi kurucusu olan Şeyh Edebali’nin "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" sözünü kendilerine şiar edindiklerini ifade ederek yüzlerce engelli kardeşimizi ve ailesini bir araya getiren sosyal işler birim başkanımız Yusuf Mayan’a ve ÖKM. başkanımız Salih Kanbur’a huzurlarınızda teşekkür ediyorum” dedi. Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ve Milletvekillerinin selamlama konuşmalarından sonra İBB’nin engellilerden oluşan sıra gecesi ekibinin ve sanatçı Ramazan Yakar’ın türküleriyle coşan engelli vatandaşlar doyasıya eğlendi. Ayrıca yürüme engelli 3 vatandaşımıza tekerlekli sandalye hediye edildi.<<

SAADET PARTİSİ BASIN TOPLANTILARINA DEVAM...

Saadet Partisi Başakşehir İlçe Başkanı Yusuf Güşen Belediye SP.li olacak dedi Saadet Partisi Başakşehir İlçe Teşkilatı her ay düzenlediği kahvaltılı basın toplantılarına devam ediyor. Bu ayki toplantının konuğu Refah Partisi Eski Adana milletvekili Yakup Budak idi. Başakşehir medya mensupları ile birlikte partililerin de katıldığı kahvaltının açılış konuşmasını yapan Saadet Partisi Başakşehir ilçe başkanı Yusuf

Güşen şunları söyledi “ Başakşehir ilçesi merhum hocamız Prof. Dr.Necmettin Erbakan’ın İstanbul’a bıraktığı önemli ve yaşayan bir hatıradır, Hocamıza gelecek yerel yönetim seçimlerinde Saadet Partisinin burada şahlandığını göstermek adına burada yapacağımız çalışmalarla belediye başkanlığını alacağımıza inanıyoruz” Güşen konuşmasını üç ay içinde adayımızı belirleyip seçim çalışmalarına başlayacağız diyerek

bitirdi. Daha sonra söz alan Refah Partisi Eski Adana Milletvekili Yakup Budak Saadet Partisi Genel merkez olarak Türkiye’deki tüm il ve ilçe teşkilatlarını baştan sona kadar gezdiklerini ve idarecilerle fikir alışverişi yaptıklarını söyledi. Konuşmasında ABD’nin işgal ettiği ülkelerde yaptığı zulümlere de değinen Budak Suriye konusunda da ABD’nin Türkiye’yi taşeron olarak kullandığını iddia etti. Sözlerine AK partinin dış politikada çuvalladığını söyleyerek devam eden Budak Ak partinin ekonomide de eğitimde de iflas ettiğini söyledi. Budak Son olarak nasıl ki IRAK konusu ANAP’ı bitirdiyse Suriye konusunda uygulanan yanlış politikalar da AKP'yi bitirecek dedi. Hatay eski milletvekili ve TV 5 in genel müdürü Mustafa Geçer’de yaptığı konuşmada gelecek sürecin SP adına umut verici olduğunu ifade ederek Başakşehir Teşkilatımız gibi inançlı ve çalışkan ilçe yöneticilerimiz ile birlikte önce yerel de sonra da genel de iktidar olacağız dedi.<<

İLÇEMİZDE POLİS HUZURVERİYOR Başakşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü Başakşehir sakinleri ile kaynaşmak için yeni bir huzur toplantısı düzenledi. Başakşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından Başakşehir’in başta asayiş ve güvenlik olmak üzere Kamu Kurumlarının Hizmetlerine ilişkin sorunlara birlikte çözüm bulabilmek, halkımızın görüş ve önerilerini almak amacıyla dördüncü huzur toplantısına halkın yoğun katılımı oldu. Toplantıya Başakşehir ilçe protokolünün yanı sıra 300 civarında Başakşehir’li katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan İlçe Emniyet Müdürü Murat Başıbüyük ; dört yıl önce kurulan ve İstanbul’un gözde ilçelerinden biri olan Başakşehir’de kendisinden önce görev yapan müdürlere ve teşkilat mensuplarına şükranlarını belirtti. Kamu hizmetinin bir bayrak yarışı

olduğunu, teslim almış olduğu bayrağı daha ileriye götüreceğini söyleyen Başıbüyük suç ve suçluyla mücadelede en önemli unsurun toplumun bu konuda katkısını sağlamak olduğunu bunun da ancak ve ancak sağlıklı bir iletişimle mümkün olacağını belirtti. Müdür Başıbüyük; Emniyet Teşkila-

tının her zaman vatandaşın yanında olduğunu ve sosyal hukuk devletinin bir parçası olarak insan odaklı bir teşkilat olduğunu bu görev anlayışıyla kapılarının herkese 24 saat açık olduğunu söyleyerek konuşmasını bitirdi. Daha sonra yetkililer vatandaşların sorularını cevapladı.<<

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCILARIYLA BAŞAKŞEHİR'E ÇIKARTMA YAPTI CHP Başakşehir’e bir ayda iki Genel Başkan Yardımcısı göndererek çok önem verdiğini gösterdi. Aradan iki hafta geçmeden Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap İlçe merkezinde partililerle buluştu. Önce Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) genel başkan yardımcısı İstanbul Milletvekili Umut Oran Başakşehir ilçe örgütünce Kayaşehir Mahallesinde düzenlenen kahvaltılı toplantıda mahalle sakinleri ile bir araya geldi. Açılış konuşmasını yapan ilçe başkanı Özgür Karabat “Kayaşehir Mahallemizde şu an 29 bin seçmen mevcut. Yakın bir süre içinde bu mahallemiz seçmen sayısı en fazla olan iki mahallemizden birisi olacak” dedi. Konuşmasına “CHP iktidarında burası da diğer mahallerimiz de yeterli hizmeti alacaktır.’’ Diyerek devam eden Karabat Ak Parti Başakşehir ilçe teşkilatının kendi parti üyelerini haberleri olmadan bir şekilde üye yaptıklarını ifade ederek ‘’buradan

AKP yöneticilerine seslenmek istiyorum.Üyelik pazarda sokakta yağılacak bir işlem değildir. Çakma üyelerle bizim üye sayımız şu veya budur diyerek övünmek bir siyesi parti ilçe yöneticilerine yakışmaz diyerek

bilinçsiz üye yapılmasına karşıyım’’ dedi. Daha sonra söz alan CHP genel başkan yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Umut Oran ekonomiden seçim yaşına terörden dış politikaya kadar birçok konuya temas ederek Ak parti hükümetini ve Başbakanı eleştirdi. Oran sözlerinin arasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan kime kardeşim demişse başına bir şey gelmiş veya gelecektir. Ben bu konuda çok korkuyorum deyince katılımcılar kendisini alkışladı. Başakşehir İlçe Başkanımız Özgür Karabat ve yönetiminin yaptığı başarılı çalışmaları yakından takip ediyoruz. Bu birlik ve beraberlik ile önümüzde yapılacak 4 tane seçimde Başakşehir’de birinci parti olacağımızdan şüphem yok diyen Oran sözlerini ‘’Ne Mutlu Türküm Diyene’’ diyerek bitirdi. Oran CHP ilçe başkanı Özgür Karabat ve ilçe yöneticileri ile esnaf ziyareti de yaptı. Umut Oran’ın ziyaretinden iki hafta sonra da Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap İlçe merkezinde partililerle buluştu. Açılış konuşmasını yapan ilçe başkanı Özgür Karabat artık Başakşehirde AKP iktidarının değişeceğini, kendilerinin genç ama başarılı bir örgüt olduğunu ve önü-

müzdeki seçimler için önseçim talep ettiklerini belirtti. Daha sonra mikrofonu alan CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, ak partinin 3 genel merkezi olduğunu iddia ederek şöyle konuştu: “AKP bir siyasi partiden çok üç yerde genel merkezi olan bir siyasi organizasyon. Birinci genel merkezi Ankara da,ikincisi Washington’da üçüncüsü de Suudi Arabistan’da. Gerek ilçe gerekse de iller bazında siyasi çalışmalarımızı yaparken bunları düşünerek çalışacağız. CHP olarak en önemli avantajımız son yirmi yılın en huzurlu günlerini yaşamasıdır. Kurultayımızı en demokratik bir şekilde yaparak genel başkanımızı ciddi bir oy ile yeniden seçtik. Genel merkez olarak örgütlerimizin taleplerine daha özen gösterir duruma geldik. Belediye başkanı veya milletvekili adayı belirlerken kapalı kapılar ardından değil Örgütün taleplerine duyarlı olmayı kararlaştırdık. Bizim ölçümüz torpil eş dost değil adayımız ile seçimi kazanacaksak o aday ile yola devam edeceğiz” dedi. Esnafın perişan durumda olduğunu söyleyen Matkap, herkesin ekonomisinde ciddi bir daralmanın olduğunu ifade etti. Ayrıca basının da baskı altında olduğunu belirten Matkap AKP iktidarını bu konuda eleştirdi.<<

AK PARTİ'DEN İLİM YAYMA CEMİYETİ'NE ZİYARET

Tümsan 2 sanayi sitesi C Blokta şube merkezlerinin açılışını yapan İlim Yayma Cemiyeti’nin haftalık olağan toplantılarında ziyaretçileri vardı. Başakşehir Ak Parti İlçe Başkanı Ayhan Özgürel ve İl genel meclisi üyeleri Zeki Pehlivan ve Kamber Çal, Başakşehir’de şubeleşen İlim Yayma

Cemiyetini ziyaret ettiler. Ziyarette Başakşehir’de açılmış olan İmam Hatip Lisesi ve Ortaokulu’ndaki çalışmalar hakkında bilgi alan misafirler, İYC'nin yapmış olduğu çalışmaları ilgiyle takip ettiklerini belirttiler. İYC Başakşehir Başkan yardımcısı Veli Kahraman “İlim Yayma Cemi-

yeti olarak öncelikle temelleri atılan 1.Etap’taki yeni İmam hatip kompleksinin önümüzdeki eğitim ve öğretim sezonuna yetişmesini beklediklerini söyledi. Ayrıca Göçmen Konutları'ndaki İTO tarafından yapılacak Kız İmam Hatip Lisesi'nin projelerinin bittiğini ve bir sonraki sezona yetiştirilmesi gerektiğini” söyleyen Kahraman "Herşeye rağmen şu an birinci önceliğimiz eğitim kalitesinin arttırılması için çalışmalar yapmaktır. İmam hatip öğrencilerinin vatanına ve milletine faydalı bireyler olarak yetiştirmek için canla başla gayret edeceğiz” dedi. Başakşehir Ak Parti ilçe Başkanı Ayhan Özgürel ise “ İmam hatip çalışmaları ile yakından takip ediyoruz, geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanımız Ömer Dinçer bey ile inşaat alanını gezdik. Başakşehir Belediyemiz inşaatı önümüzdeki eğitim sezonuna yetiştireceğini söylüyor. "Biz de üzerimize her alanda ne düşüyorsa takipçisi olacağız" diyerek Başakşehir İYC yönetimine başarılar diledi.<< BAH


03

<< YEREL >>>>>>>

Başakşehir paylaşacak

mazlum Suriye halkı yaşayacak...

Başakşehir Belediyesi'nde

görev değişimi...

Başakşehir Belediyesi'nde Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Şahin'in yerine Murat Şahin göreve atandı. Belediye zabıta müdürü Mustafa Aslan görevden alındı, yerine Faruk Öztürk atandı. Ayrıca Başkan Yardımcılarından Şenol Ercan da görevinden istifa etti. Konu ile ilgili resmi bir açıklamanın yapılmaması ise dikkat çekti.

İmam Hatip'liden örnek davranış... İnsanlık artık öldü. Paradan başka bir değer yok denildiği zor zamanda Bilal Aydın herkesi umutlandırdı. Geçtiğimiz günlerde yolda 18.000 TL bulan ve sahibini bularak teslim eden Başakşehir Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Bilal Aydın örnek bir davranış sergileyerek tam not aldı. Başakşehir Anadolu İmam Hatip Lisesi 9/N sınıfında bulunan Bilal Aydın, 18.000 TL buldu ve paranın sahibini de bularak, parayı teslim etti. Okul idaresi Bilal Aydın'ı göstermiş olduğu örnek davranışından ötürü tebrik ederek “İşte yetiştirmek istediğimiz örnek genç nesil böyle olmalıdır” diyerek, öğrencilerini takdir etti.<<

90 kedi sahibini bekliyor... Geçtiğimiz aylarda Altınşehir’de bir vatandaşın evinde olumsuz şartlarda yaşayan çok sayıda kedi, Başakşehir Belediyesi Sağlık ekiplerince sağlık kontrolünden geçirilerek koruma altına alınmıştı. Sağlıklarına kavuşan kediler şimdi kendilerini sahiplenecek yeni sahipler bekliyorlar. Sahiplenmek daşlarımız, kimlik fotokopisi, ikametgah belgesi gösteren hafta içi 10:00-15:00 saatleri arasında Başakşehir Kısırlaştırma ve Rehabilitasyon Merkezi’ne başvuru yaparak kedileri sahiplenebilecekler.<<

Başakşehirin mazluma karşı duyarlı halkı, dünyanın her yerindeki mazlum ve ihtiyaç sahiplerine uzattığı elini şimdi de mazlum Suriye halkına uzatıyor.

Boğaziçi Yönetim'in engelli çalışanları engelleri kaldırmak için bir araya geldi...

3 Aralık Dünya engelliler günü münasebetiyle Boğaziçi Yönetim A.Ş bünyesinde çalışan tüm engelli çalışanlar düzenlenen kahvaltılı davette bir araya geldi. Boğaziçi Yönetim A.Ş Genel Müdürü İlhan Kartal günün anlam ve önemine binaen yaptığı konuşmasında şunları söyledi: Bugün burada bulunma amacımız özürlü bireylere destek olmak ve özürlülük konusunda sosyal bilincin artmasına katkı sağlamaktır ve de söz konusu davet bu konuya ithafen hatırlatmadır. Engelli bireylerin hayatları nasıl kolaylaştırılması gerektiği üzerinde daha uzun süre düşünmek gerektiği ise apaçık ortadadır. Ancak son dönemlerde yakından ilişkili olduğumuz toplu yapı sektöründe binalarda engelli asansörünün bulunması, çocuk oyun gruplarında engelli çocuklar için tasarlanmış alanlar olması ve de siteler içerisinde özellikle basamaklı geçiş noktalarında düşünülmüş bir takım kolaylıklar bu anlamda ilerleme kaydedildiğinin resmidir ve sevindiricidir. Tüm engelli çalışanlarımıza çalışma hayatlarında engelsiz günler dileyerek, 3 Aralık engelliler günün engellerin kalkmasına vesile olmasını temenni ederim. Boğaziçi Yönetim A.Ş Genel Müdürü İlhan Kartal ve Davete iştirak eden müdürlerin katılımcı engelli personellere çiçek sunmasının ardından hatıra fotoğrafı çekildi. Programın ardından İlhan Kartal Metrokent'te ikamet eden görme engelli ve yatalak olan 12 yaşındaki Sameti evinde ziyaret etti. Duygusal anların yaşandığı ziyarette Kartal; engel kavramının öncelikle zihinlerde kalkması gerektiğini vurguladı.<<

Asayiş berkemal... Başakşehir’de bir sanayi sitesindeki işyerine operasyon düzenleyen polis, şüphelenerek çektiği bir dolabın arkasında korsan kitap matbaasıyla karşılaştı. Güvenlik Şube Müdürlüğü ekipleri, gelen bir ihbar üzerine bugün saat 15.00 sıralarında Başakşehir’de bir sanayi sitesine operasyon düzenledi. Baskın yaptığı işyerinin içini gezen polisin dikkatini bir dolap çekti. Dolabı yerinden oynatan ekipler arka tarafta bir yatakhane ve merdivenler olduğunu gördü. Dolabın arkasındaki yolu takip eden polisin karşısına ise bir matbaa çıktı. Bu gizli bölmede yapılan aramada 10 bin korsan kitap, 125 bin taslak ve 60 bin kitap kapağı bulundu. Zanlıların ikinci kattaki gizli bölmede işlemi tamamlanan kitapları vinç sistemiyle kamyonete yükledikleri de ortaya çıktı. Aynı anda Maltepe, Fatih ve Eyüp’te de tespit edilen adreslere eş zamanlı operasyon düzenlendi. Bu adreslerde de çok sayıda korsan kitap ve taslak ele geçirildi. Gün içinde yapılan toplam 4 operasyonda 50 bin korsan kitap, 300 bin taslak ve 60 bin kitap kapağı ele geçirildiği öğrenildi. Operasyon kapsamında 3 kişi gözaltına alınarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.<<

Aralık 2012 Sayı: 04

İmtiyaz Sahibi Başakşehir Medya Reklam Tanıtım Organizasyon Hizmetleri adına Fatih Mehmet YILDIRIM Genel Yayın Yönetmeni ve Yazı İşleri Müdürü Yusuf TAŞ Haber Sorumlusu Ahmet Salih TEZCAN Görsel Yönetmen Bülent ERGUVAN grafik@bahmedya.com Reklam Sorumlusu Aydın ULUTAŞ

Hukuk Danışmanı Av. Talha ÖZCAN Yayına Hazırlık BAH Medya Tanıtım Basım Yeri İhlas Yayıncılık A.Ş. Fiyatı: 1 TL'dir. Haber Şehir Gazetesi Başakşehirlilere ücretsiz dağıtılır. Başakşehir Mh. İstiklal Cd. No: 29/A Daire: 2 Başakşehir-İstanbul Tel: +90 212 486 2222 www.habersehir.com habersehir@gmail.com facebook.com/habersehir twitter.com/habersehir Yazılan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.

Başakşehirde bulunan 45’ın üzerinde sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu Sivil Toplum Kuruluşları Platformu Aralık ayı toplantısında ilçe gündemindeki konuları görüştükten sonra Suriye halkı için bir kampanya yapma kararı aldı. Bilindiği gibi Suriye’de Esad rejimin halka karşı uyguladığı zulüm aynı zamanda Suriye ekonomisini de çökertmiş durumda. Suriye halkı parası olsa dahi temel ihtiyaç maddelerini bulmakta güçlük çekiyor. Buna bir de kış soğuğu eklenince Suriye halkı için hayati sorunlar baş göstermiş oldu. Esad rejiminden kaçan yüzbinin üzerinde Suriye’li Türkiye’de çadır kentlerde barınıyor ancak Türkiye’ye geçemeyen halk açlık ve soğuk tehlikesiyle karşı karşıya. İmdat çığlıkları atan Suriyeli’lerin çığlığını yine Türkiye halkı duydu. Başakşehir STK platformu aldığı kararla Başakşehir genelinde Suriye’ye gönderilmek üzere gıda ve giyecek toplama kampanyası başlattı. Platform adına gazetemize açıklama yapan Platform dönem başkanı Ali

Yeniyurt: “Platform olarak daha önce de yardım kampanyaları düzenledik. Başakşehir halkı çok vefakar. Dünyanın heryerinde ihtiyaç duyan insanlara yardım elini uzatmakta çok cömert. Ama bu sefer hem din kardeşlerimiz hem akrabalarımız hem de en yakın komşumuz olan Suriye halkının yardıma ihtiyacı var. Suriyeli kardeşlerimizin hem yiyecek hem de kışlık battaniye,kaban ve ayakkabı ihtiyacı var. Biz de platform olarak üç ayrı kategoride yardım kampanyası yapmaya karar verdik. Öncelikle Başakşehirde bulunan marketlerde açacağımız standlarda gıda kolileri oluşturulacak. Başakşehirli vatandaşlarımız Suriye’li kardeşine bu kolilerden kaç tane hediye etmek isterse satın alıp bize teslim edecek. İkinci olarak her evden “bir çuval un bir battaniye” kampanyası düzenledik. İlan edeceğimiz hesap numarasına 70 TL lik bağış yaparak Suriyeli kardeşine bir çuval un ve bir adet battaniye göndermiş olacaklar. Üçüncü aşama olarak kışlık bot ve kaban kampanyamız var. Her evden mümkünse çocuk

ve büyük olmak üzere birer adet kışlık kaban ve kışlık ayakkabı istiyoruz. Vatandaşlarımız iki ayakkabı ve kaban-paltosundan birini verebileceği gibi satın alıp ta kampanyaya katılabilir. Bütün bu malzemelerin teslimi konusunda da Başakşehirde bulunan bütün sivil toplum kuruluşları olarak İHH İnsani Yardım Vakfı işbirliği ile yapacağız.” dedi. Yeniyurt açıklamasını bu kampanyaya Başakşehirde bulunan bütün okullarımızın, ve tüm kamu kurumlarımızın da katılımını sağlayarak Suriyeli kardeşlerimize Başakşehir halkının bir bütün olarak yanlarında olduğunu göstermek istiyoruz diyerek bitirdi.<<

GAZETEMİZE 'ENGELSİZ HABER' ÖDÜLÜ... Türkiye Ortopedik Özürlüler Federasyonu ve Başakşehir Belediyesi işbirliği ile düzenlenen Engelsiz yaşam Fuarı’nda engellilere yönelik yapılan haberlerle toplumun bilinçlenmesini amaçlayan haberciler ödüllendirildi. “Engelsiz Haber” ödülüne yerel medya haberleri katagorisinde gazetemiz HABERŞEHİR layık görüldü. Haberşehir Gazetesi imtiyaz sahibi Fatih Mehmet Yıldırım ve imtiyaz sahibi Genel Yayın yönetmeni Yusuf Taş ödül töreninde hazır bulundu.Yerel medya haberleri katagorisindeki ödülü Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’ın elinden alan Fatih Mehmet

Yıldırım “sağlıklı her birey aynı zamanda engelli adayıdır, biz bu alandaki çalışmalarımızı artırarak devam etmek ve okuyucularımızı bilinçlendirmek istiyoruz” dedi. Gazetemizin İmtiyaz sahibi ortağı ve Genel yayın yönetmeni Yusuf Taş ise “Bir toplumu engelliler, engelli olmayanlar hep birlikte oluştururlar. Hayat her iki gurubun da yaşaması için kolaysa toplum daha mutlu ve huzurlu olur, bunu sağlamak kamu kurumlarının görevi olduğu kadar basınında en öncelikli görevlerindendir, biz de bu konuda görevimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz” dedi.<<


04

<<<<<<< TÜRKİYE >>

Suriye İmtihanı...

8. Cumhurbaşkanımız Turgut Özal zehirlendi mi? zehirlenmedi mi?

Çok değil yedi yıl önce arkadaşlarıma “Türkiye bölge ülkelerinin gıpta ettiği bir ülke olacak, özellikle Suriye başta olmak Yusuf TAŞ üzere birçok ülkeyle vize kalkayusuftash@yahoo.com.tr cak” iddiasında bulunduğumda inanmamışlardı. İki yıl önce de birisi Suriye ile savaşın eşiğine geleceğiz dese ona da kimse inanmayacaktı. Her şey iyi gidiyordu ne oldu da on yılda iki ayrı uca savrulduk. Bence bunu anlamak için öncelikle tarihimizi iyi bilmek gerekiyor. Sonra da ülkemizin ve dünyada güçlü olan devletlerin gücünü ve zayıf yönlerini aşağılık kompleksine düşmeden ve de abartmadan anlamak gerekiyor. Tarihimizi doğru okursak Suriye halkı ile kardeş ve akraba olduğumuzu, bizi yapay sınırların ayırdığını biliriz. Dolayısıyla bu yapay sınırlamalarda biraz gevşeme olduğunda ilişkilerin aslına döneceğini görürüz. İlk yakınlaşmamız bununla ilgilidir. Emperyal devletlerin coğrafyaya ve zihinlere yerleştirdiği ve en son Hafız Esad’ın koruduğu zihinsel sınırlar oğul Beşar’la gevşeyince neredeyse coğrafi sınırları kaldırıyorduk. Ancak bu durum arap baharı ile de birleşince Suriye halkı gerçekten özgürlük istemeye başladı. Bu da ülkenin gerçek hakimi olan Baas rejimini çok rahatsız etti. Öyle ki süreç halkı için “umut” olan Beşar Esad’ı bir canavar haline dönüştürdü. Buna bir de Suriye’deki Esad’ın gitmesi ya da kalması hususunda anlaşamayan ama rejimin Müslümanların eline geçmemesi hususunda her zaman anlaşan ABD ve Rusya’nın müdaheleleri eklenince durum hem Türkiye hem de Suriye halkı için içinden çıkılamaz bir hal aldı. Tabi ki bu durum mazlum Suriye halkını çok zor duruma düşürdü. Suriye halkının yardım isteyeceği ilk yer Türkiye idi. Tabi ki bu hemen cevap buldu. Türkiye devleti bütün ağırlığına rağmen Suriye’li kardeşlerimizi ülkemizde barındırıyor, yardım ediyor. Şimdi de Başakşehir ilçe olarak Suriye’li kardeşlerine sahip çıkıyor. Başakşehir STK platformunun öncülüğünde kamusuyla siviliyle Suriye’ye ve Suriye’liye sahip çıkıyor. İnanıyorum ki bütün Başakşehirliler bu kampanyaya canı gönülden katılacaktır. Katılan ve emeği geçen herkese Allah ecrini verecektir. Bu arada şunu unutmamak gerekir ki haçlı ordusu Kudüs’ü işgal ettiği zamanlarda yine coğrafyamız karmakarışık ve fitne doluydu. Ama bir Selahaddin Eyyubi gelip fitneyi ve bütün haçlıları topraklarımızdan atmıştı. Elbet bu günler de geçecektir. İslamın sadece bölgeye değil dünyaya da barışı egemen kılacağı günler gelecektir. Elbette bütün haçlıları bağrımızdan söküp atacak komutanlarımız da gelecektir İnşaallah. Yeter ki biz bunu hak edelim.

Yıllardır zehirlendiği tartışmaları yapılan Özal'ın naaşından 4 farklı zehrin çıkması herkeste zehirlendiği yönünde kanaat oluşturmuştu. Ancak adli tıp raporu bambaşka çıktı...

Gazetemizin Reklam Departmanına Bay-Bayan Elemanlar aranmaktadır.

0212 486 2222

Adli Tıp Kurumu'nun alt birimlerinde yapılan tetkikler geçtiğimiz günlerde 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu'na ulaştı. Sekizinci Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal'ın naşından alınan örnekler üzerinde yapılan incelemelerde iddia edilenin aksine Özal'ın zehirlenmediğini ortaya çıktı. Naaşta tespit edilen 4 maddenin Özal'ın zehirlenme sonucuna ölümüne yol açan maddeler olmadığı sonucuna varıldı. HEYET İKİYE BÖLÜNDÜ Adli Tıp 1'inci İhtisas Kurulu ise 8'inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın zehirlenme raporu konusunda fikir ayrılığı yaşıyor. Kurul, radyoaktif maddeden zehirlenme konusunda Küçükçekmece Nükleer

Araştırma Merkezi ve TÜBİTAK'tan destek aldı. Özal'ın naaşından alınan örnekleri, bu iki kurum da değerlendirildi. Elde edilen sonuçlar sonrası bazı kurul üyeleri Özal'ın zehirlendiği, bazıları ise radyoaktif maddenin zaman içinde biriktiği görüşüne vardı. Ancak ağırlıklı görüş, Özal'ın zehirlenmediği yönünde oldu. "ZEHİR VAR, ANCAK.." Adli Tıp raporunun, "Naaşta zehir var, ancak son 72 saatte verilip zehirlenerek öldürecek dozda değil. Radyoaktif maddeler çevresel etkilerle vücuda girmiş. DDT, yediği meyve sebzelerdeki tarım ilaçlarından, yıllar içinde vücuttaki yağ tabakasında birikmiş" şeklinde olması bekleniyor. Ankara Cumhu-

"Cübbeli tahliye oldu riyet Başsavcılığı ise soruşturması sırasında sadece Adli Tıp raporu ile sınırlı kalmak zorunda değil. Başsavcılık başka kurumlardan ya da yurtdışından da gerekli görürse yeni rapor alabilecek. Eşi Semra Özal'da bulunduğu, ancak savcılığa verilmediği iddia edilen Özal'ın muammaya dönen saç telleri de yeniden istenebilecek.

DOSYA KAPANACAK Özal'ın zehirlendiğine ilişkin yeterli, kesin ve inandırıcı kanıt elde edilmezse, ölümünden 19 yıl sonra mezarı açılarak yapılan soruşturma "takipsizlikle" sonuçlanacak. Dosya kapanacak. Soruşturma Nisan 2013'e kadar bitirilmediği takdirde ise zamanaşımından düşecek.

Emniyet şeridi ihlâline ağır ceza! Emniyet şeridinden geçen sürücüler artık 72 lira yerine 650 lira ceza ödeyecek... Trafik kanununda yapılan değişikliklere göre kurallara uymayanlara ağır cezalar geliyor. Emniyet Genel Müdürlüğü’nce Karayolları Trafik Kanunu’nun 35 maddesinde yapılan değişiklik son şeklini aldı. Bundan böyle trafik kurallarını ihlal edenler ağır cezalar ödeyecek. Tasarıya ilk kez ‘Emniyet şeridi ihlali’ kavramı girdi. İstanbul’daki TEM otoyolu ve köprülerdeki emniyet şeritlerinden geçen sürücülere 72 TL idari para cezası kesiliyordu. Ancak bu rakamın caydırıcı olmadığı düşünülerek ceza 650 liraya çıkarıldı. Kış Lastiğine Duble Ceza tasarıda tüm araçlara kış lastiği takma zorunluluğu

getirildi. Kış lastiği takmayan araçlara ilk seferinde 319 TL ceza kesilecek. Verilen sürede lastik hala takılmamışsa ceza ikiye katlanacak. Trafik Bilgi Sistemi’ndeki kayıtlarda lastik takmadığı belirlenen sürücülere 638 TL ceza yazılacak. 91. maddede yapılan değişiklik ile trafik kurallarına uyan ile uymayanların “aynı” tutulmaması hedefleniyor. Bir yılda az ceza yiyenler “düşük”, hız, kırmızı ışık, emniyet kemeri ihlali gibi çok ceza yiyen sürücüler ise “yüksek” trafik sigorta primi ödeyecek. Zorunlu trafik sigortası herkes için aynı

olmayacak. Değişiklik ile trafik kurallarına uyma alışkanlığı kazandırılması ve uyan sürücülerin daha az sigorta primi ödeyerek ödüllendirilmesi amaçlanıyor. Hazine Müsteşarlığı’ndan alınacak görüş üzerine kanunda değişiklik yapılacak. Trafik Belgesi Kalkıyor Emniyet, araç ruhsatlarında bulunan ve muayene bilgilerini içeren “trafik belgesini” kaldırmak için çalışma başlattı. Maliye Bakanlığı’na 77 TL ödenerek alınan trafik belgesinin ruhsatlardan çıkartılması planlanıyor. Tüvturk muayene edilen araçlara

ayrıntılı rapor veriyor. İki kurum arasındaki bilgisayar ağı ile emniyet muayene edilen araçları online görebiliyor. Maliye Bakanlığı onay verirse ruhsatlar tek sayfa olacak. Araç sahipleri trafik belgesi için 77 TL ödemeyecek. Sadece sahibi ve araç bilgilerinin bulunduğu ruhsat sayfası için 54 TL ödenecek. Yayalar Unutulmadı Okul ve yaya geçitlerinde ilk geçiş hakkını vermeyen sürücülere kesilen 154 TL’lik ceza 319 TL’ye yükseltiliyor. Böylece yayaların güvenli bir şekilde karşıdan karşıya geçmeleri öngörülüyor.<<

Türk Silahlı Kuvvetleri hasta! Son günlerde TSK'da intihar eden asker sayısının şehit olan asker sayısından fazla olmasının medya gündemine gelmesi ile birlikte Genel Kurmay harekete geçti.

Kamuoyunda ‘Cübbeli Ahmet’ olarak tanınan Ahmet Mahmut Ünlü, mahkemenin verdiği sürpriz bir kararla tahliyesinin ardından Beykoz Acarkent’teki evine geldi. Kamuoyunda “Cübbeli Ahmet Hoca” olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü cezaevinden çıkarken coşkulu bir kalabalık tarafından karşılandı. Katıldığı canlı yayınlardaki performansları ve cemaatine seslendiği konuşmalarıyla internette tık rekoru kıran Cüppeli Hoca’nın videoları tahliye haberiyle birlikte yeniden paylaşım rekorları kırmaya başladı. Jet Fadıl olarak tanınan Fadıl Akgündüz’ün kullandığı ciple evinin bulunduğu siteye giriş yapan Ünlü, yol boyunca geçmiş olsun telefonlarına cevap verdi. Metris Cezaevi’nden çıktıktan sonra sevenlerinin yoğun ilgisiyle karşılaşan ve konvoy eşliğinde yola çıkan Ahmet Mahmut Ünlü’nün, peşindeki konvoyu atlattığı dikkat çekti.<<

Kamu başdenetçisi

Ömeroğlu yemin etti... Türkiye’nin ilk ombudsmanı, Meclis’te yemin etti... Yemin töreni muhalefetin protestosuna sahne oldu... Kamu Başdenetçisi Mehmet Nihat Ömeroğlu yemin ederken CHP’liler kürsüye sırtını döndü, BDP’liler sıra kapaklarına vurdu. Kamu başdenetçisi seçildikten sonra tartışmaların odağına yerleşen Mehmet Nihat Ömeroğlu Meclis’te yemin etti... “Görevimi tam bir tarafsızlık, dürüstlük, hakkaniyet ve adalet anlayışı içinde yerine getireceğime, namusum ve şerefim üzerine and içerim...” Ömeroğlu yemin ederken muhalefetin protestosuyla karşılaştı... Kürsüye sırtını dönen CHP’li milletvekilleri, üzerinde “Akbudsman” yazılı afişleri açtı... Ayrıcı CHP’liler ile BDP’liler, sıra kapaklarına vurdu...<<

Öğrenci ve Bağ-Kur'luya müjde!. TSK hasta: ‘53 bin asker hastanelere sevk edildi’. TSK bünyesindeki 337 Rehberlik ve Danışma Merkezi (RDM) ile çeşitli çalışmalar yürütüldüğünü açıkladı. Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki (TSK) intihar oranlarının son 10 yılda yarı yarıya azaldığı belirtildi. Yapılan açıklamada “Bu yıl Eylül ayına kadar 140 bine yakın personelle görüşme yapıldı, bunlardan yaklaşık 53 bini hastanelere sevk edildi” denildi. Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan bilgilendirmeye göre, TSK’da intiharların engellenmesine büyük önem verildiği, bu doğrultuda, TSK bünyesindeki 337 Rehberlik ve Danışma Merkezi (RDM) ile çeşitli çalışmalar yürütüldüğü ifade edildi. Askerlik yükümlülerinin, psikososyal özelliklerinin farklılık arz ettiği ve bir kısmının da sivil yaşantısındaki madde bağımlılığı, aile içi ve ekonomik sorunlar gibi meselelerini kışlalarına taşımak durumunda kaldıklarına işaret edilerek, bu yükümlülerin, askeri birliklerine katılışlarından itibaren tasnif edilmesi ve risk grubu içerisinde olanların belirlenmesinin özel önem arz ettiği vurgulandı. Birliğine katılan personelin, askerlik şubelerinde son yoklamada yapılan sağlık muayenelerinden itibaren takibe alındığı

ve sorunları tespit edilenlerden, ilk aşamada, ”Askerliğe Elverişli Değildir Raporu” alanların askerlik hizmetine alınmadığı, tedavi edilebilecek olanların ise askerliğinin tedavi süresince ertelendiği bildirildi. Askerlik Şubesi’nden eğitim merkezlerine sevk edilenlere de eğitim birliklerine katılışlarında ”Psikolojik Risk Faktörü Tarama Anketi” uygulandığına ve uzman personel tarafından her yükümlü ile tek tek görüşüldüğüne dikkat çekildi. Kötü muameleyle ilgili şikayetlere derhal işlem yapılırken, maddi durumu yetersiz olan personele yönelik olarak kısıtlı da olsa birlik kantinlerinden maddi yardımlar yapıldığı dile getirildi. TSK bünyesinde intihar riski taşıdığı tespit edilebilen personele silah verilmezken, meydana gelen olayların hem adli hem de idari soruşturmaya tabi tutulduğu vurgulandı. Ayrıca, tespit edilen aksaklıklar ”alınan dersler” olarak tüm birliklere yayımlandığına işaret edildi. ”Özellikle son yıllarda alınan tedbirlerin de katkısıyla 2002 yılında intihar vakası yüz binde 32 iken, 2011 yılında yüz binde 15’e düşürüldüğü, bir başka deyişle son on yılda intiharların yarı yarıya azaldığı” ifade edildi.<<

Lise son sınıfta okuyan erkek çocuklara iyi haber. Üniversiteye hazırlanan veya iş arayacak olan yaklaşık 460 bin liseli genç, borç yükünden kurtuluyor. Sosyal Güvenlik Kurumu, 18 yaşını doldurduğu için ailesinin sosyal güvencesinden yararlanamayan liseli erkek çocukları, aylık 226 liralık prim borcundan kurtaracak adım atıyor. Ayrıca Bağ-Kur borcu olduğu halde eşinin sağlık güvencesinden yararlanan 100 bin Bağ-Kur’lunun da SGK’ye borcu siliniyor.<<

Köprü ve otoyollar adeta para makinası! Türkiye’de, yılın 11 ayında köprü ve otoyollardan 331 milyon 148 bin 23 araç geçerken, araç geçişinden toplam 740 milyon 595 bin 333 lira gelir elde edildi.<<

Tuz Gölü doğalgaz projesi'nde ilk sondaj... Aksaray’ın Sultanhanı beldesinde Çinli TTC firması ile Botaş ortaklığında yapımı devam eden Tuz Gölü Doğalgaz Depolaması Projesi’nde 12 kuyudan ilkinin sondajı başlatıldı.<<

Başörtüsünü çıkarttıran hocaya hapis! Başörtüsü çıkarttıran hocaya hapis ! Yükseköğretime Geçiş Sınavı’na(YGS) başörtülü olarak germek isteyen öğrenciye engel olan öğretim görevlisi 5 ay hapis cezasına çarptırıldı.<<


Herkesin arzu edeceği... Sadece 274 şanslı ailenin ruhunu ve gönlünü dinlendireceği, kendinizi ayrıcalıklı hissetmeniz için her türlü konforun düşünüldüğü, bildiklerinizin çok ötesinde bir proje.

maverabasaksehir.com | 444 71 61


06

<<<<<<< DÜNYA >>

Kadim düşmanlıktan kadim dostluğa mı! İki aydır ertelenen Putin ziyareti nihayet gerçekleşti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye’yi ziyaret etti. 5 Ekim’de tamamladığı Tacikistan ziyaretinden sonra, ilk kez Moskova’dan ayrılan Putin, İstanbul’da Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldi. Türkiye-Rusya ilişkilerinde Suriye sorunu nedeniyle bir süredir yaşanan gerginlik, uluslararası toplumun dikkatini de Putin’in ziyaretine çevirdi. Putin’in

Türkiye ziyaretinin gerçekleşmesi çok da kolay olmadı. Spor yaptığı esnada daha önceki bir rahatsızlığı nükseden Putin, sağlık sorunları sebebiyle Japonya Başbakanı’nın Rusya ziyareti dahil olmak üzere, bir dizi görüşmesini iptal etmek zorunda kaldı. Ancak Putin’in Türkiye ziyaretini gerçekleştirmesi, Rus liderin Türkiye’nin Suriye sorunundaki tutumuna büyük önem verdiğini gösteriyor. Vladimir Putin ile Tayyip Erdoğan arasında gerçekleşen ikili görüşme ve heyetler arası müzakerelerle geçen görüşmeler sonucunda, ekonomik, siyasi ve kültürel alanda 11 anlaşma imzalandı ve 35 milyar dolar olan ticaret hacminin görünür bir gelecekte 100

Japonya'da 7,3 büyüklüğünde deprem! Japonya’nın doğu kıyısı açıklarında 7.3 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. 2011’deki depremde Japonya’da nükleer felakete yol açan Fukuşima nükleer santralı tedbir amacıyla tahliye edildi.<<

Güney Akım Projesi'nde temel

atıldı.

Filistin Devleti BM'de... milyar doların üzerine çıkması hedefleri konuldu. Bu anlaşmalar neticesinde kimi yazarlar 500 yıldır birbirine rakip ve düşman olan iki devletin artık Katolik nikahıyla bağlandığını ve bu birlikteliği

Suriye dahil hiçbirşeyin bozamayacağını iddia ederken, bazı yazarlar ise Türkiye’nin Suriye’ye müdahelede bulunmasının bir Türk Rus savaşına yol açacağını iddia ediyorlar.<<

ABD ve İsrail’e rağmen Türkiye'nin büyük çabasıyla BM'nin 138 devleti Filistin’i gözlemci statüsünde bir Devlet olarak tanıdı. Filistin’e ‘‘Hayır’’ diyen ABD, İsrail, Kanada, Çek Cumhuriyeti ve 5 Amerikan kolonisi durumundaki küçük ülke hariç. Sırbistan’ın ‘’Evet’’, Bosna Hersek’in ‘‘Hayır’’ demesi ise, Türkiye’nin bir zamanlar Cezayir’in BM’ de devlet olarak tanınması sırasın da ‘‘Hayır’’ demesi kadar acıydı. BM Güvenlik Konseyi’nin veto hakkı olan 5 daimi üyesinden Rusya, Çin ve Fransa’nın oylamada ‘‘Evet’’ demesine karşı, İngiltere’nin çekimser, ABD’nin ‘‘Hayır’’ına rağmen Filistin’in devlet olarak tanınması Ortadoğu’daki dengelerin değiştiğini, artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı anlamına geliyor.<<

Mısır'da muhaliflerin dediği oldu ama... Meşal'in 45 yıllık sürgünü bitti tarihinde ısrarcı oldu hem de muhaliflerin gösterileri bitmedi.

Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, son düzenlemeleri yargı dışında tutan kararnameyi geri çekti. Ama hem referandum

Mursi’nin tartışmalara neden olan anayasal düzenlemeler çerçevesinde aldığı kararları iptal ettiği bildirildi. Mursi’nin daveti üzerine, 54’ten fazla parti temsilcisi ve Mısır’ın önde gelen isimlerinin katıldığı diyalog toplantısı 11 saatlik bir görüşmenin ardından sona erdi. Toplantının ardından basın mensuplarının karşısına çıkan Mısır Anayasa Hazırlık Komisyonu üyesi Muhammed Selim el-Avva, “Mısır Cumhurbaşkanı, anayasal düzenlemeler çerçevesinde aldığı kararları iptal etti ve yeni anayasal kararlar alındı” dedi. Yeni anayasal kararların ilk maddesi, 22 Kasım’da alınan kararların iptaliyle başlıyor, ikinci madde ise 25 Ocak 2011 ile 30 Haziran 2012 tarihleri arasında göstericilerin ölümüne sebebiyet veren kişiler hakkında beraat kararı alınmış olsa ya da temyize başvurmuş olsa dahi yeni delillerin

ortaya çıkması halinde yargılanmalarına yeniden başlanacağını içeriyor. Üçüncü madde ise şöyle: 15 Aralık’ta yapılacak referandumda anayasa taslağı kabul edilmezse, yeni bir komisyon oluşturmak için en az 3 ay içinde seçim yapılacak, belirlenen komisyon da işini en fazla 6 ay içinde bitirecek. Cumhurbaşkanı, anayasayı onayladıktan sonra seçmenleri 30 gün içinde referanduma çağırabilecek. Dördüncü maddede, anayasal düzenlemeler çerçevesinde alınan yeni kararların hiç bir kurum tarafından yargıya taşınamayacağına yer verilirken, beşinci madde ise anayasal düzenlemeler çerçevesinde alınan kararların resmi gazetede yayımlanmasının ardından uygulanabileceğini içeriyor. Türkiye’de kimi yazarlar bu gösterileri ve Muhammed Mursi’ye yönelik protestoları Mısır’ın derin devletinin yaptırdığına inanıyorlar.<<

Hamas’ın siyasi lideri Halid Meşal 45 yıl sonra Gazze’ye ayak bastı. Hamas yönetiminin Başbakanı İsmail Heniye’nin karşıladığı Meşal, 11 yaşında ayrıldığı kente girer girmez secde ederek toprağı öptü. Mısır’ın devrik lideri Hüsnü Mübarek döneminde bu ülke üzerinden Gazze’ye girişi yasak olan Meşal, yarın Hamas’ın kuruluşunun 25’inci yıldönümü kutlamalarına katılacak. Meşal, yaptığı ilk konuşmada ‘‘4’üncü doğumumun Filistin’in kurtuluşu olmasını Allah’tan diliyorum’‘ dedi: “Bu benim 1956’daki dünyaya gelişimden sonraki üçüncü doğumum. İkincisi Netanyahu’nun emriyle Ürdün’de 1997 yılında İsrail’in bana karşı suikast girişiminden sonraydı.” İsrail, saldırıda başarısız olan iki Mossad ajanı karşılığında Hamas lideri Şeyh Ahmet Yasin’i serbest bırakmak zorunda kalmıştı. Meşal, Yasin’in 2004 yılında İsrail tarafından öldürülmesinden sonra Hamas’ın siyasi lideri oldu. 1967’deki Altı Gün Savaşı’nın ardından Kuveyt’e giden Meşal, Ürdün ve Suriye’nin ardından Katar’a yerleşmişti. Mısır’dan Refah sınır kapısı yoluyla Gazze’ye giren Meşal için bölgede yoğun güvenlik önlemleri alındı.<<

Kâbe'nin tarihi revakları yıkılmıyor Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Naci Koru, bir toplantı vesilesiyle geldiği Suudi Arabistan'da, Kabe'deki Osmanlı Revakları'yla ilgili incelemelerde de bulundu. Koru, çalışmaları yürüten Türk şirketinin yetkilileriyle bir araya geldi.

Rusya’nın Karadeniz kıyısındaki Anapa şehrinde gerçekleştirilen Güney Akım Projesi’nin temel atma töreninin açılış konuşmasını yapan Putin, ‘’Bugün Rusya ve Avrupa için çok önemli olan bir projenin ilk adımlarını atıyoruz. Güney Akım ile Rus gazı Avrupa’ya daha güvenli bir biçimde ulaşacak’’ dedi.<<

ABDden büyük lütuf (!)

ABD yönetimi, İran’dan ham petrol alımlarını önemli ölçüde düşürmeye devam ettikleri gerekçesiyle aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 9 ülkeye daha önceden tanıdığı yaptırım muafiyetini uzattı. ABD yönetiminin yarın, aralarında Türkiye ‘nin de bulunduğu 7 ülkeye, İran'la enerji ticaretine devam etmesi için ayrıcalık tanıyacağını açıklaması bekleniyor. Washington, İran’dan petrol ya da doğalgaz alan ülke ve şirketlere yaptırım uygulayacağını açıklamıştı. Türkiye’nin yanı sıra İran’ın enerji kaynaklarına ihtiyaç duyan Güney Kore, Hindistan ve Çin gibi ülkelerin kapsam dışında tutulacağı ifade ediliyor.<<

20 yıllık Papaz müslüman oldu Bulgaristan karıştı Bulgaristan’da 20 yıl kilisede görev yapan papaz, İslam’ı kabul edince ülkede kriz çıktı. Vidin’de Ortodokslarla Müslümanların 2 asırdır yaptığı ortak aşure günü kutlamaları iptal edildi ülke karıştı.<<

Suriye'de, geçici hükümet kuruluşu ertelendi... SMDK, geçici hükümetin kuruluşunun Suriye Dostları Toplantısı'ndan sonra gerçekleşeceğini bildirdi Mısır'ın başkenti Kahire'de toplanan Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu (SMDK), geçici hükümetin ve SMDK Siyasi Konseyi'nin kuruluşunu 12 Aralık'ta Fas'ın Marakeş kentinde düzenlenecek Suriye Dostları Toplantısı'ndan sonraya erteledi.<<

Esad'dan yeni taktik Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın askerlerini zayıf olduğu bölgelerden çekerek, stratejik öneme sahip yerlere kaydırdığı öne sürüldü. Suriye ordusunun bazı bölgelerden çekilmesinin, “muhaliflerin güçlendiği” şeklinde yorumlanmaması gerektiği de bildirildi.<<

Filipinler'de tayfun! Filipinler'de yaşanan Bopha Tayfunu öncesinde avlanmaya çıkan balıkçılardan haber alınamaması nedeniyle kayıp sayısının 900'ü geçtiği bildirildi. Tayfundan sonra ölü sayısının 600'ü geçtiği, avlanmaya çıkan 300'ün üzerinde balıkçıdan da bir haftadır haber alınamadığı bildirildi.<< Koru, Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) yaptığı açıklamada, çalışmalar kapsamında Kabe çevresinde bulunan 500 kadar sütundan Safa Tepesi yönündeki bir kısım revakın 40 metre kadar içeriye taşınmasının, bir kısmının ise alttan dolgu yapılmak suretiyle yükseltilmesinin öngörüldüğünü, ayrıca revaklar üzerinde gerekli onarımların da aslına uygun bir biçimde yapılacağını kaydetti. Şirket yetkililerinden aldığı bilgiye göre yalnızca tarihi değeri olmayan revakların yıkılacağını belirten Dışişleri Bakan Yardımcısı," Halen yıkılmakta olan bazı revakların üst kısmındaki küçük kubbeler tuğladan inşa edilmiş orijinal kubbeler değil. Geçtiğimiz yıllarda yapılan restorasyon sırasında inşa edilen betonarme kubbeler bunlar" dedi. Koru, "Esasen bu durum, yıkım esnasında ortaya çıkan inşaat demirlerinden de gayet net anlaşılabiliyor." dedi. Sudi Yönetimi Revakların Korunmasına Özel Önem Veriyor Dışişleri Bakan Yardımcısı sözlerine şöyle devam etti: "Aldığımız bilgilere göre Suudi yönetimi revakların korunmasına özel önem veriyor. Bu nedenle 'bu işi en iyi Türkler yapar' düşüncesiyle Harem'deki inşaatlar yabacılara verilmiyor. Bundan dolayı, restorasyon işini şirketimize vermişler. Halen Türk ustalar inşaatta yoğun bir şekilde çalışıyorlar. Suudi makamlarının eserlerin taşınabilmesi için restorasyon konusunda uzman bir firmayla anlaşmış olması, konu hakkında endişeye mahal olmadığını gösteriyor. Bu ülkede beş sene görev yapan bir diplomat olarak Suudi makamlarının bu konudaki yaklaşımından mutluluk duydum." ifadesini kullandı. <<

Burma'da müslümana soykırım, budiste saygı! Güney Asya ülkelerinden Burma'da öldürülen, evleri yakılan ve yurtlarından sürülen binlerce Arakan'lı müslüman için kılını bile kımıldatmayan hükümet geçen ay bir madem gösterisinde yaralanan Budist rahiplerden hemen özür diledi.<<

Sudan İsrail ajanı akbabayı yakaladı... Sudan İsrail'in casus olarak kullandığı bir akbaba yakaladığını iddia etti. İsrail' basınında yeralan haberlere göre Sudan, İsrail'e ait GPS Çip'i taşıyan bir kuş yakaladı. Kuşun ayağına takılı etiketin üzerinde ise "İsrail Doğa Kurumu ve Hebrew Üniversitesi Kudüs" yazıyor.<<


07

<< GÜNDEM >>>>>>>

Başakşehir'e uygun örgütümüz var! Başakşehir gibi muhafazakar kimliğiyle ön plana çıkan bir ilçede siyaset yapan ve bu konuda da oldukça iddialı olan CHP Başakşehir İlçe Başkanı sayın Özgür Karabat ile Başakşehir'in yapısı, sorunları Başakşehir Belediyesi'nin çalışmaları hakkında sayın başkanın kendisi gibi sıcak ve samimi bir söyleşi yaptık... – Sayın Başkanım öncelikle Başakşehir Gazetesi olarak merhaba diyelim. Sizinle ilk defa görüşüyoruz. Seçim olmadığı zaman siyasi partilerde pek hareket olmaz diye bir kanaat var. Ancak yerel seçimler yaklaşıyor. Siz seçim çalışmalarına ne zaman başlayacaksınız? İddialı mısınız? –Biz seçim çalışmalarına yazın Muharrem İnce beyi getirdiğimiz zaman başladık. Başakşehir'le ilgili iddiamız var. Başakşehir'in değişti diye düşünüyoruz. Genel itibariyle CHP örgütleriyle ilgili ve CHP nin genel algısıyla ilgili bir problem var. Özellikle Başakşehir gibi daha çok muhafazakar kesimlerin oturduğu bölgelerde. Ama bizim örgütümüzle ilgili böyle bir problem yok. Bizim örgütümüzün,

Ben Belediyenin tam olarak halkla bütünleşmiş olduğunu düşünmüyorum. Bunun da daha çok Belediye Başkanından kaynaklı olduğunu düşünüyorum.

ÖZGÜR KARABAT KİMDİR? 1974 Tokat Niksar'da doğan Karabat, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunudur. Uzun yıllar özel sektörde idarecilik ve genel müdürlük deneyimlerinden sonra halen Mali Müşavir olarak çalışmaktadır. Evli ve bir çocuk babası olan Özgür Karabat 28 Şubat 2009'dan beri Başakşehir CHP İlçe Başkanlığı'nı yürütmektedir. Başakşehir'in dokusuna uygun bir örgüt olduğunu düşünüyoruz.Biz burada bütün kesimlerle çok ciddi bir anlamda barışık bir partiyiz. Benim şahsımla da ilgili böyle bir problemim yok. Onun ötesinde biz burada oturan bütün kesimleri dikkate alarak politika yapıyoruz. Örneğin Başakşehir'de bir iş yapacaksak temel felsefemiz şu; burada oturanlarla beraber politika yapıyoruz. Siyaset tarzı olarak da burada oturanların onayı olmadan herhangi bir şey yapmayacağız. Bunu birlikte olarak ortaya koyacağız. Seçimde de söz olarak vereceğiz. Bunların önemli olduğunu düşünüyorum. Kadrolarımızda da o insanların temsilcileri olacak. Bununla ilgili çalışmalarımızda var. – Daha önce sayın milletvekilimiz Faik Tunay ile röportaj yapmıştık. Sıra dışı konuşma ve beyanatlar veriyor. Beyanatlarının arkasından bunun burada ne işi var, atılmalı şeklinde görüşler var. Sizin açınızdan da böyle sıkıntılar çıkma ihtimali var mı? – Benimle ilgili bir sıkıntı çıkmaz. Sadece Faik beyle ilgili değil Hüseyin Aygün'le de aynı şey oldu. İnsanlar biraz sıra dışı davranınca, merkezin biraz dışına çıkınca seçmenlerden bu tür refleksler çıkabiliyor. Ama parti bunu absorde edebilecek durumda. Özellikle Faik beyin genel başkanın haberi olmadan bir şey yaptığını düşünmüyorum. Bölgeye gelen bir milletvekili. Sadece Başkanla, sizin dediğiniz kesimle konuşan bir milletvekili değil. Aynı zamanda örgüt içinde gezer, muhtarları gezer, iş adamlarını ziyaret eder. Kısaca her yeri gezen bir milletvekili. Dolayısıyla Faik bey, bizim parti açısından sahip çıkılması gereken bir milletvekili. Yerel seçimlerde bizim için çok ciddi bir kazanım olacağını düşünüyorum. – Buradan şöyle bir sonuç çıkabilir mi? CHP bunca yıllık muhafazakarların gözünde “katı, laik, kendi merkez çerçevesinin dışında hiç kimseyle iletişimi olmayan bir çizgiden çıkıp daha özgürlükçü, daha top-

lumsal olduğunu söyleyebilir miyiz? – Artık daha özgürlükçü bir çizgisi var. Partide daha demokrasi, daha özgürlük yanlısı kadrolar görev yapıyor. Onun ötesinde ben hep şunu söylüyorum: Türkiyede'ki solun yükseldiği zaman var düşüşe geçtiği zaman en temel unsur şu: 70'ler de solun yükseldiğine bakarsak, sol bir moral değerlerle beraber yükseliyor. Solculuk, dürüstlüğün, doğruluğun, hak aramanın simgesi. Bütün bunlara bakarsak bunlar bir moral değer. Bu şunu gösteriyor; dünyada da böyle, moral değerlerle bütünleşmemiş hiçbir siyasi hareketin başarılı olma imkanı yok. Siyasette kendi ülkenin geleneksel değerleriyle bütünleşik olmak senin önünde hiçbir engel değil. Tam tersi seni kuvvetli kılar. Bunun farkına varmak lazım. Genel anlamda partinin son zamanlarda siyaseti de bu zaten. Biz yeni dönemde de moral değerler bütünüyle bütünleşirsek, iktidar olma şansımız açık. Ben kadro olarak bizim hiçbir eksik yanımızın olduğunu düşünmüyorum. Mesela, Türkiye'de şu anda uygulanan ekonomik politikaların babası genel olarak kemal derviş politikaları diyorlar. Aslında kemal derviş politikaları değil, Faik Öztrak politikalarıdır. Faik Öztrak, bu partinin en önemli isimlerindendir. Ama niye bunlar böyle kalıyor. Az önce belirttiğimiz eksiklerden kaynaklanıyor. Burada örgütlerin de zaafiyeti var. Biz hep genel merkez politikaları diyo-

ruz. Aslında genel merkezin politikalarıyla ilgili algıyı yaratan şey örgütlerdir. Örgüt başkanının tutumudur. Gittiği, gitmediği yerlerdir. Bunlar bir algı yaratır. Dolayısıyla bu dönemde örgütler daha dikkatliler ve kendini geliştiriyor. Özellikle laik kesimde çok sivri çıkışlar var. Bunlarda genellikle bu alanda en büyük parti olduğu için CHP'nin etrafında toplanıyorlar. Çok ciddi bir manada sesleri yüksek çıkıyor. Bunlar sizin söylediğiniz yaklaşımı engellemez mi? – Hayır engellemez. Bu tip eleştiriler aslında CHP'nin merkezinde değil. Bu tür konuları CHP ile gündeme getiriyorlar. Bizde böyle bir durumla karşı karşıyayız. Onun ötesinde ekstrem her zaman ortaya çıkabilir. Ülkücü kanatta da bu tipler çıkabilir. İslami kesimin çok eleştirel örnekleri de olabilir. Bu ekstrem örnekleri o toplumun geneliyle siz bütünleştirecek eleştiri getirirseniz o zaman çok ciddi tepki alırsınız. Müslüm Gündüz'den yola çıkarak Türkiye'deki bütün İslami kesime eleştiri getirirseniz, o zaman geniş İslami kesimi karşınızda bulursunuz. Oysa bu genellemeler doğru değil. Bunlar ekstrem örnekler. Kendine özgü spesifik örnekler. Onları o çerçevede incelemek gerekir. – Siz bir siyasetçisiniz. Seçime hazırlanıyorsunuz. Geçen seçimden bu seçime farklılıklar nedir? – Geçen seçimi biz çok rahat alabilirdik. Burada biz, ciddi bir özeleştiri yapmamız lazım. Örgütümüz geç kuruldu. Önce Bahçeşehirle ilgili sonra da Başakşehirle ilgili problemler oldu. Kendi iç problemlerimizden dolayı çok geç seçim çalışmalarına başladık. Sonuçta 7200 oyla kaybettik. Şu anda her şeye hazırız. Ben ilçe başkanı olarak Güvercintepe'nin dar sokaklarını, geniş sokaklarını, nerede kaç tane alışveriş merkezi var, muhtarlar nasıldır, yerel basın nasıldır, kimler etkilidir, kimler gerçekten yerel basındır, organize sanayi bölgesinin varlığı nedir, iş adamları nedir bütün bunlara hakimiz. Bölgenin imar problemlerini biliyoruz. Meclise verdiğimiz 300'e yakın önergemiz var. Bu önergeler sadece belediyeleşmek için verdiğimiz önergeler değil. Aslında aynı zamanda siyaset önergeleri. Biz o önergeleri ciddi anlamda bölgede yaptığımız çalışmaların sonuçlarını belediyeye aktarıyoruz. Belediye faydalansa kendisi için daha iyi olacak. Belediyeye soru soruyoruz o soru-

yu sorarken diyoruz ki aslında bu iş böyle olabilir, bu konuyla ilgili ne yaptınız diye soruyoruz. Bunları yapsalar belediye için bir avantaj. Biz bugün Başakşehir'i AKP örgütünden daha iyi biliyoruz. İktidar her zaman bazı eksiklere yol açar. AKP örgütünden daha idealist bir örgüt olduğumuzu düşünüyorum. En önemlisi AKP örgütünden daha liyakatlı olduğumuzu düşünüyorum. Mevlüt bey getirsin kadrolarını her konuyu konuşalım. Her şeyi tartışalım. Tadilat problemlerini, camilerin ısıtma problemini, kiler vadisi problemini, sosyal yardım politikasını her şeyi konuşalım. Bütün bunlarla ilgili bizim tavırlarımızın daha liyakatli, daha idealist olduğunu düşünüyorum. AKP'nin belediye meclis kurulunu da görüyorum. Yapılan işleri görüyorum. Bunları eleştiri olarak değil kendi pozisyonumuz olarak söylüyorum. – Genel itibariyle Başakşehir, Türkiye'den hatta dünyadan bakıldığı zaman Türkiye'nin yeni bir yüzü, çok güzel bir ilçe olarak görülüyor. Her şeyin çok ideal olduğu, zengin insanların oturduğu gibi vs. gerçekte böyle olmadığını biliyoruz. Sizin gözlüğünüzden bakıldığında göze batan sorunlar nelerdir? – Başakşehir'in benim gözümde bir tane siyasi misyonu var. Başakşehir bir diyalog kenti olmalı. Başakşehir'in seçmenini örneklem olarak aldığımızda aslında Türkiye ortaya çıkıyor. Başakşehir'i diyalog kenti yapacağız. Başakşehir'e ticaret olarak baktığımızda bir markadır. Başakşehir'in içinde Bahçeşehir, OSB gibi bağımsız markalarda var. Belediye bunlara ne kadar sahip çıkıyor bu önemli. Bahçeşehir markasının itinalı olarak korunduğunu düşünmüyorum. Markalar geliştirilmeli. Başakşehir'in sosyal donatılarla zenginleştirilmesi gerekir. Başakşehir'de büyük bir esnaf potansiyeli var. İnsanların büyük çoğunluğu dışarıdan alışveriş yapıyor. Alışveriş merkezleri yapması gereken iş kadar, iş yapamıyorlar. Ciddi bir çalışma yapmak gerekir. Biz bunu şöyle yapıyoruz: Buraya bir pazar kuruldu. Pazar yerine Bahçeşehir'den servis yaparak oradaki esnafları yok sayarak buraya adam getiriyoruz. Bu Başakşehir'in kendisine yapılan bir şey değil. Buraya dışarıdan insanlar almak lazım. İnsanlar nasıl Sultan Ahmet'e, Taksim'e gezmeye gidiyorlar, aynı şekilde Sular Vadisi'ni, Gölet'i de tercih edebilmelidirler. Bitince aynı şekilde Kayaşehir'de de böyle bir proje var. İnsanlar buraya bakabilmeli. Bizim burası yeni oluşan bir kent. Baştan düzenli planlanırsa alternatif bir kent haline gelir. – Üç buçuk yıldır belediye iktidarda. İktidarda olan herkes eleştirilir. Bir yandan diyalog kentinden bahsettik, ortak değerlerimizden söz ettik. Sizce Başakşehir Belediyesi hiç iyi bir şeyler yapamadı mı? – Biz muhalefet olarak halkı uyarmakla görevliyiz. Belediye iyi şeyler yapmadı diyemeyiz. Bunu hiçbir iktidar için söyleyemeyiz. Bilgi çağında hiç kimsenin iyi bir şey yapmaması mümkün değil. Belediyenin internet sitesi ile ilgili çalışmalarını beğeniyorum. Her ne kadar eksik ve yanlış bilgiler girilse

Nasıl ki, Müslüm Gündüz üzerinden İslâmi kesimi eleştirmeniz yanlış olursa, sivri açıklamalar yapan laikler üzerinden de CHP'yi ve tabanını eleştirmek de doğru olmaz.

dığı konusunda eleştiri getirebiliriz ancak. Orta bölge yıllardan beri kamu hizmetinden yoksun kalmış bir bölge. Eksik planlanmış. Sadece üç buçuk yıllık Mevlüt Uysal iktidarına yüklenmek doğru değil. – Bir iktidarı ya da muhalefeti tek başına halkından soyutlayarak değerlendiremiyorsunuz. Gerçekten Başakşehir'lilerde Başakşehir olgusu ya da kentine sahip çıkma olgusu var mı? – Parçalı bir yapı var. Bizim burada Başakşehir kültürünü yaratmamız gerekiyor. İnsanların ortak olarak sahip çıkacağı bir şey olması gerekiyor. Bu eksik. Bunun eksikliği ilçe kurulurken oluşan bileşenlerle de ilgili bir şey. Ortak bir kent meydanı yok. Deprem olsa ortak toplanacağımız bir yer yok. Milli Ulusal bir gün olsa şurada toplanacağız dediğimiz yer yok. Bahçeşehir'de bir etkinlik yapsak Başakşehir niye orada yaptınız diyor. Başakşehir'de yapsak bu sefer aynı şeyi Bahçeşehir diyor. Orta bölge, orada var niye burada hiç yok diyor. Bu aslında ilçenin oluşmasıyla ilgili bir problem. Bu konuyla ilgili birebir Belediye neden başarısız oldu diye söylemek doğru değil. Zamanla olacak bir şey. Coğrafi olarak daha başka birleştirici yolların yapılmasıyla ilgili bir şey. Uzun vadeli kentin merkezinin yeniden organize edilmesiyle ilgili bir şey. Bu biraz zaman alacak. Bu konuda eksiğiz. Bu farklı unsurlar birbirine karşıymış gibi konumlandırmaktan öte; farklı olan yapıların birbirlerini tamamlayabileceğini düşünerekten konumlandırırsak bu bizim için bir zenginlik olacaktır. Türkiye'de son zamanlarda farklı olan kesimler birbirine karşıymış gibi ötekileşiyor. Başakşehir'de böyle bir zemin var. Bazen sosyal, provakatif olaylar oluyor. Bunu da görüyoruz zaten. – Daha önce Faik Tunay'la röportaj yaptık. Bizim Türkiye'deki temel sorunumuz on yıl sonrasını, yirmi yıl sonrasını hesap, kitap etmeden günlük işler yapıyor olmamız. Başakşehir'in kuruluşu da öyleydi. Bir Başakşehir'li olarak şikayet ettiğimiz şeyler aynı. Bu noktada siz genel itibariyle bir iyileşme görüyor musunuz? – Beş sene, on sene insanlar için çok uzun vadeli şeyler. Türk insanı hemen sonuç almaya yönelik çalışmaları seviyor. Sonucunu görerekten karar vermeyi seviyor. Dolayısıyla genel itibariyle Türkiye'de böyle bir problem var. Bizim ilçemiz de plansız büyüyor. Eğer burası böyle bu hızla büyürse ileride çok ciddi bir problem haline gelecek. Burası 1 milyon nüfuslu bir ilçe haline gelecek. O zaman bu problemlerin bir çoğunu çözemeyeceğiz.

de genel itibariyle kamuoyunu aydınlatma anlamında bilişimle ilgili yatırımlarını yeterli buluyorum. Bülten de hak sayılır bir bülten. Belediyenin düzenlemiş olduğu Ramazan etkinlikleri önemli etkinliklerdi. Ben Belediyenin tam olarak halkla bütünleşmiş olduğunu düşünmüyorum. Bunun da daha çok Belediye Başkanından kaynaklı olduğunu düşünüyorum.

– Buna yönelik CHP'nin bir çalışması var mı? – Bizim yerel yönetimler ekibimiz var. Bölge bölge çalışmalar sürüyor. Bunun bir kısmı alt yapıyla ilgili çalışmalar. Biz seçimde sahaya çıktığımızda sadece AKP'yi eleştirmeyeceğiz. Nasıl bir Başakşehir istiyoruz, bunları istiyoruz diyeceğiz bu politikaları uygulayacağımızı söyleyeceğiz. Oldu ki kazanamazsak ki kazanacağımızı düşünüyorum mevcut belediye başkanına projelerimizi teslim edeceğiz. Sadece alt yapı değil üst yapı problemleriyle de ilgili çalışıyoruz. Kentin görseliyle ilgili ve sosyal politikalarla ilgili üç ayrı zeminde çalışma yürütülüyor. Bütün bunlarla ilgili olarak iktidar partisi gibi çalışıyoruz.

– Bunu şöyle söyleyebilir miyiz? Başakşehir'de üç bölge var. Türkiye'yi temsil eden üç yapı var. Sanki Başakşehir sadece etaplardan oluşan bir yer de orta bölgeyle Bahçeşehir sanki biraz dışarıda tutuluyor gibi algılanıyor. – Tam olarak o değil aslında. Ben belediyenin güler yüzlü olması gerektiğini düşünüyorum. O noktada eksiğiz. Belediyenin o noktada eksik olduğunu düşünüyorum. Yatırım anlamında, dengesizlik anlamında orta bölgenin sadece bu belediyeyle ilgili değil problemi. Yıllardan beri kamu hizmetinden yoksul bir bölge. Dolayısıyla oradaki problemlerin hepsini bu belediyeye yüklemek doğru değil. Orayla ilgili yapılacak planlamaların doğru planlama olup olma-

– Bir tapu meselesi vardı. Belediyenin bunu çözdüğünü, tapularını vereceğini söyledi. Kentsel dönüşümle ilgili belediye Türkiye'ye örnek olacak şekilde sessiz sedasız bütün sakinlerle anlaştığını ve sorunsuz şekilde yapılacağını söyledi. Sizin kanaatiniz nedir? – Bu belediyenin bir iddiası. Vatandaşla sessiz sedasız çözmekten kasıt şu: Mevlüt bey aldığı arsalarla ilgili söylüyor herhalde. Bunu vatandaşla anlaşarak alıyor ama arsayı almak problemi çözmek anlamına gelmiyor. Mevlüt bey eğer problemi çözmüş olsaydı bunu 1 yıldır söylüyor bunun çözümüne bir yıldır başlardı. Bu konuda çok ciddi problemler var. Biz onu baştan beri söylüyoruz ve sorunun hiçbir safhasında orada sivil toplum

Geçen seçimi çok rahatlıkla kazanabilecekken kendi hatalarımız yüzünden az bir farkla kaybettik. Şimdi ise hem Başakşehir'i çok iyi tanıyan hem de Başakşehir'in dokusuna uygun ve de oldukça liyakatli isimlerden oluşan bir örgütümüz var. kuruluşları örgütleriyle görüşülmedi. Sadece yapılan şey anlatıldı. Nasıl yapacağız diye sorulmadı. Demokrasinin eksik tarafı bu. Yapılan şeyin anlatılması demokrasi değildir. Yapılacak şeye beraber karar vermek demokrasidir. Bunu eksik yaptılar. Plan, eksik bir plan. Şahintepe'de bin 500'e yakın ev yıkılacak ve bu orada ciddi bir problem yaratır. Bu planın uygulanma zemini yok. Teknik olarak başka eksiklerde var. 600 m2 ada bazlı plan var. Yapılan on sekiz uygulamalarına bakıldığında belediyenin her altıyüz metrede bir payı olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla belediyeyle anlaşılmak zorunda. Bu planın ruhunda böyle bir dayatma var. Bunların hepsi problem yaratacak. Güvercintepe'nin planlarında da problem var. Özellikle tel altıyla ilgili problem var. Muhtarın da bir çalışması var ve dikkate alınmadı. BEDAŞ'ın bir görüşü var. Yükseltebilirsiniz, tel altını en son dahil edebilirsiniz. Ama belediye yaptığı planda yeşil alanla ilgili şeyi oradan planlayarak yola çıkarak kurguladığı için burada da bir problem var. Teknik olarak planların eleştirilebilecek çok yönü var. Mevlüt beye söyledim. Siz dinleme tarafında olursanız problemler çözülür. Somut olarak görülen şey Mevlüt bey Ağaoğlu gibi ben yaptım oldu diyor. Bu şekilde plan olmaz. O planları uygulamayacağını göreceğiz. Uygularken çok ciddi problemler olacak. Zaten seçimde yaklaştığı için uygulamayacak. Ziya Gökalple ilgili bir plan yok. Şahintepe bitsin ondan sonra onu yaparız diyor. Şahintepe planıyla Ziya Gökalp planının birbiriyle alakası yok. Çünkü oradaki planın denenmesi gerektiğini biliyor Mevlüt bey. Sosyal olarak denenmesi gerekir. Sonuç alamazsan bu planı Ziya Gökalp'te yapmanın bir mantığı yok diyor. Söylediği şey anlaşma olarak vatandaşlarla anlaşarak arsa alması. Başka bir şey yok. Belediyenin de bir emlakçı olarak davranmasını yadırgıyorum. Başakşehir Belediyesinin gelirlerinin çok önemli kısmı emlak satışından. Belediyenin başka kaynaklar yaratması gerekir. Havalimanına en yakın ilçelerden birisiyiz. Ümraniye finans merkezi olmakla övünüyor. İstanbul'un tanımlı büyük alanlarının önemli bir kısmı bizim ilçemiz içerisinde. Yeter ki büyük düşünelim. Sadece ev yapmayı düşünürsen konut olur buralar. Biz şu anda burada ev yapmayı düşünüyoruz sadece. Başka bir anlayış gerekli. Havalimanına en yakın, üstelik Çekmece dolmuş. En yakın yerde finans, otel projeleri düşünülmez mi? Bunların hepsini

ayriyeten düşünmek gerekir. – Gişelerle ilgili bir mevcut trafik problemi var. Bununla ilgili bir çalışmanız var mı? – Bu Büyükşehir ve Ulaştırma Bakanlığı tarafından yapılması gereken bir çalışma. Politika olarak bu konuda aynı noktada olduğumuzu söyleyebilirim. Eğer ilçeden bir kamuoyu desteği istenildiğinde bunu yapabilecek en güçlü yapı biziz. – Mezarlık problemi Başakşehir'in genel sorunlarından. Bir çözüm öneriniz var mı? – Mezarlıkla ilgili bir çalışma yapmadık. Mezarlık, Başakşehir için bir gereklilik. Kayabaşı mezarlığı da dolmuş durumda. Mezarlık problemlerinin artık Türkiye'de şöyle planlanması doğru değil: Bir ilçenin mezarlık yeri planlaması çok rantabl gözükmeyebilir. Belki bölgesel bir alanda planlanması daha mantıklı. Bir alanın belirlenmesi gerekir. Bir Büyükşehir planlamasıyla yapılması daha doğrudur. Yapılacak araziyi incelemek gerekir. Habibler tarafında boşluk var. Oraya uygun bir mezarlık yapılabilir. – İki dönemdir başkansınız. Aday olmayı düşünüyor musunuz? – Daha öncede bu soruyu sordular. Şunu belirtmeliyim ki biz önseçim istiyoruz. Çünkü demokrasi uygulamalarında en çok başarılı örgüt biziz. Çarşaf liste uygulamalarını biz yaptık. Bize dediler ki ertesi gün ikiye kadar sonuç alamazsınız. Biz saat 10:30'da bütün sonuçları aldık. Sonuçlar kötü olur, hemşehricilik olur dediler. 18 kişilik yönetim kurulunun 16 sı farklı illerden oluştu. Liyakatli mesleklerin hepsi var. Örgütle aramın nasıl olduğunu soranlara da aramın iyi olduğu söylenir diyorum. Bu örgüt demokrasiyi hak ediyor. Ön seçim istiyoruz. – Haberşehir Gazetemiz hakkında düşüncelerinizi alabilir miyiz? – Yerel basın gerçekten zor bir iş. Bir sayı çıkartmak bile çok ciddi beceri gerektiriyor. O yüzden sizleri çok takdir ediyorum.

Orta bölge yıllardır kamu hizmetinden yoksun kalmış bir bölge. Eksik planlanmış. Orta bölgedeki eksiklikler için sadece 3,5 yıllık Mevlüt Uysal iktidarına yüklenmek doğru değil. Başakşehir'de süreli yayınların artmasının gerekliliği var. Haftalık çıksa çok daha iyi olur. Bu konuda eksiklik var. Haber değeri olan bir olay olunca bir ay sonra güncelliğini kaybediyor. Siz o zaman ister istemez haber bulamıyorsunuz. Haber değerini yitirmiş haberler birikimi oluyor. Biraz daha süreli yayına ihtiyaç var. Dolayısıyla sizin bunu mevcut ekibinizi daha da donanımlı hale getirerek başarabileceğinizi düşünüyorum.<<


08 ENGELLERİ BİRLİKTE KALDIRALIM! Dünya Engelliler haftası içersindeyiz. Engelli vatandaşlarımızın sorunları karşısında ilgisiz, tepkisizlik yerine ortak duyarlılık oluşturarak, organize olarak çözüm üreterek geleceğe güvenle bakabilir, toplumsal barış ve huzuru sağlayabiliriz. Sorunlarının çözümü, toplum temelli sosyal hizmet organizasyon ve kurumlarla yeniden oluşturarak mutlu aile, güvenli toplum yapısı içersinde üretilir. Çözüm sürecine uzman profesyonellerden oluşturulan kadrolar yanı sıra gönüllü, sivil toplum kuruluşları katılarak işbirliği ve eşgüdüm içersinde toplumda sorumluluk duygusu, vatandaşlık bilincini geliştirerek ancak sorunlar çözülebilir. Engelli bireyler aile ve toplumla Fatih KILIÇARSLAN ilişkiler de güçlükler yaşadığı gibi fkilicarslan34@gmail.com ev, hastane ve özel eğitim kurumları dışında zamanını değerlendirebileceği koşullardan yoksun olarak yaşamını sürdürürler. Toplumsal önyargı ve dışlamalara maruz kalırlar. Aileler kendilerini çaresiz hisseder. Ailelerine bağımlı yaşarlar. Eğitimlerini tamamlamada güçlük çekmeleri nedeniyle meslek sahibi olamayabilirler. Meslek sahibi olmuş engelliler iletişimde yaşadıkları güçlükler ve sosyal beceri yoksunluğu nedeniyle verimli çalışamazlar. İş yerlerinde iletişim sorunlarına maruz kalırlar. Yetersiz ekonomik koşullarda yaşamlarını sürdürürler. Vesayet altına alınan engellilerin bir kısmının, vasilerinin ilgisizliği ve ihmali ile karşılaşırlar. Gelişmiş batı ülkelerinde bu yaklaşıma ek ve zincirin devamı olarak engellilerin toplum ve aileye yeniden kazandırmaya dönük eğitim danışmanlık ve rehberlik kurumları mevcuttur. Maalesef ülkemizde bu tür kurumlar yok denecek kadar azdır. Engelli ailelerinin, ekonomik koşulları nedeniyle evlerinde barındırıp ihtiyaçlarını karşılamaktan kısmen ya da tamamen yoksun olmaları, üretici ve kendine yeterli konumda bulunmaması nedeniyle engelli bireyler evlerine bağımlı hale gelmiş ve bu durum’da mevcut hastalıklarının kronisite kazanmasına ve sosyal kayıplarının daha da artmasına neden olmuştur. Aileleri ve toplumla adaptasyonu için engelli bireylerin güçlendirilmesi ve yaşam kalitesini yükseltilmesine yönelik danışmanlık, eğitim ve sosyal hizmetlerin sunulmalıdır. Sosyal hakları konusunda bilinçlenen engelli vatandaşlarımız bilgi, beceri, eğitim ve niteliğinin geliştirilmesiyle ortaya çıkma olasılığı olan pek çok sorunun önlenmesi anlamına gelir. Aileleriyle ve toplumla yeniden kaynaşmasını sağlanır. Hayatın içerisinde üreten, özgüveni gelişmiş bireyler olarak yaşamalarını desteklemiş oluruz. Ülkemizde engelli vatandaşlarımızın temel haklardan yararlanmada ayrıcılıkları ortadan kaldırmak, engelliler alanında politika ve uygulamalarının insan hakları ve fırsat eşitliği temelinde oluşmasına katkıda bulunmak vatandaşlık bilinci ve sorumluluğunun gereğidir. Engellilerin insan haklarını ve temel özgürlüklerini tam ve diğer bireylerle eşit şekilde kullanmasını veya bunlardan yararlanmasını sağlamaya yönelik hizmetler yarınlarımızı barış, kardeşlik ve huzur içersinde inşa edebilmemiz açısından önemini vurgular, “gelin engelleri birlikte kaldıralım” derim.<<

Başakşehir Tekstilkent sakinlerinden plaket... Başakşehir Tekstilkent Yapı Konut Kooperatifi sakinleri Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’a bölgelerine yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkürlerini plaket vererek dile getirdi.

Teksilkent bölgesine yapılan hizmetler karşılığında memnuniyetini dile getiren ve açılış konuşmasını yapan Tekstilkent Yapı Konut Başkanı Ahmet Öztürk “Bu güne kadar yedi belediye başkanı görmüş kooperatifimiz maalesef hiç birinden hizmet alamadı ta ki şu ana kadar. Halka hizmeti Hakk’a hizmet olarak gören Belediye Başkanımız Sayın Mevlüt Uysal sayesinde alt yapı olanaklarına ve bir çok hizmete kavuştuk. Eğer yöneticiler halka giderlerse ve onlara hizmet ederlerse halkta onları yüreklerine yazıyor ve bu hizmetlerin bir nişanesi olarak bir plaket veriyor. Bizde burada emeğiyle geçinen Tekstilkent sakinleri olarak şükranlarımızı belirtmek için Başkanımıza plaket vereceğiz” dedi. Açılış konuşmasının ardından plaketini Kayabaşı Yapı Konut Üst Birlik Başkan Yardımcısı Sabri Çakar’dan alan Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal duygularını; “Bizim ana prensibimiz bu bölgedeki tüm sorunların çözülmesi nıoktasında. Biz belediye olarak burada bize tanınan yasal yetki sınırımız içinde olabildiğince sorunlarınızı çözmeye çalışıyoruz. Başbakanlık dahil tüm yetkili kurumlar buradaki sorunları biliyor. Sizinde bildiğiniz gibi başbakanlık burayı özel proje alanı ilan etti. Bunun anlamı şu; Başbakanlık istediği zaman buraları kamulaştırabilir. Böylelikle tapuda çıkabilecek sorunların önüne geçilmiş olacak. Bizim bundan sonraki görevimiz çözüm noktasında sizin haklarınızı korumak olacak. Burada şu an içinde oturulur durumda olan dört sitenin mevcut durumu korunmalı ve buna uygun bir planlama yapılmalı ve bu insanlara tapuları verilmeli” şeklinde ifade etti.<<

<<<<<<< GÜNDEM >>

Şov değil iş yapıyoruz! Genç ama çok hızlı büyüyen Başakşehir ilçesinin ilk belediye başkanı Mevlüt Uysal Başakşehir ile ilgili hemen her konu hakkında bir söyleşi yaptık. Kendisine yöneltilen eleştiriler yanında ilçenin genel sorunları hakkında da oldukça samimi ve açık konuşan Uysal gelecek dönem belediye başkan adaylığı konusunda da çok iddialı ve çarpıcı açıklamalar yaptı.

Maslağa ulaşılabilecek. Yani sonuç olarak söylendiği gibi olumsuzluk oluşturacak bir durum yok. Bilakis hem Başakşehir’in ulaşım problemini rahatlatacak hem de yakınlarındaki evlerin değerini artıracak bir durum var. – Tam burada trafik sorunundan bahsetmişken trafik sorunumuzun en büyük kaynağı olduğunu düşündüğümüz Mahmutbey Gişeleri ile ilgili sıkıntılar yaşanıyor. Bu konu hakkındaki kanaatlerinizi söyler misiniz? – En büyük sıkıntıyı çeken ilçelerden biri biziz. Büyükşehir Belediye Başkanımız kalksın diyor, Başbakanımız kalksın diyor; buna rağmen kalkmıyor ise bizim aşamayacağımız problem var demektir. En fazla gelir getiren böyle alanların kapatılması konusunda daha önce bu bölgelerle ilgili protokol imzalayan kişilerden izin çıkmıyor olabilir. – Belediyeye yönelik eleştiri var. Belediyenin gelirlerinin arsa satışından bir emlakçıymış gibi kazanması, gelirlerini başka kaynaklardan oluşturamaması gibi şikayetler var. Bu konuda neler söylersiniz? – Şu anda Belediye olarak alanımız çok geniş. Yapılması gereken çok iş var. Bu yüzden bütçemiz çok yüksek olmalı. İstanbuldaki en yüksek ilk bütçelerden birine sahibiz. Bu yıl itibariyle bütçemiz 398 milyon lira. Güvercintepe, Şahintepe ve Altınşehir’in alt yapısını yapıyoruz. Bu üç mahallenin toplam alanı 5500 dönüm. Güngören ilçesinin de büyüklüğü 5500

– Sayın Başkanım öncelikle Haber Şehir Gazetesi olarak merhaba diyoruz. Başakşehir yepyeni bir ilçe olmasına rağmen tüm Türkiye’nin tanıdığı hatta dünyanın çeşitli yerlerinden örnek alınmak üzere gelinen bir ilçe. İlçemiz hakkında konuşulacak çok şey var. Ama öncelikle ilçemizin artık simgesi haline gelen Sular Vadisinden başlamak istiyorum. Biliyoruz ki Sular Vadisi çok güzel bir yer. Neredeyse dünyanın bir çok yerinden insanın tanıdığı bir yer ama yine de bu konuyla ilgili eleştiriler de var. Birincisi Sular Vadisi markası tanındığı kadar dışarıdan insan çekemiyor. İkincisi ise, Başakşehir halkının buraya yönelik bir ilgisi yok. Deniyor ki Vadide her şey ticarete göre düzenlenmiş, kültürel yapısı yok. Yürümek dışında başka cazip bir şeyi yok. Bu konuda neler söylersiniz? – Bu tespitler doğru. Ancak bir rekreasyon alanında Kültürün oluşması hemen

Güvercintepe, Şahintepe ve Altınşehir mahallelerinin toplam alanı 5500 dönüm. Güngören ilçesinin de büyüklüğü 5500 dönüm. Biz oranın altyapısını yüzde 80 oranda yaklaşık 35004000 dönümlük alanın alt yapısını bitirdik. Yani üç yılda Güngören ilçesinin alt yapısını sıfırdan yaptık. olacak bir şey değil. En az yirmi yıl otuz yıl geçmesi gerekiyor. Orası şu anda açık bir vadi. Yazın üç ay çok iyi. Geri kalan zamanlarda çok rüzgar esiyor. Ağaçların büyümesi gerekiyor. Ağaçlar yeterince büyüdüğünde rüzgar bir şekilde kesildiğinde daha farklı olacaktır. Dolayısıyla şimdilik kışın sadece yürüyüş ve spor yapanlar gelebiliyorlar. Bunun dışında talebin olması vadinin içerisinde oluşacak mekanlarla da biraz ilgili. Vadide hemen her türlü mekan var ama bir Süleymaniye kurufasulyecisi, Sultanahmet köftecisi gibi insanları çekecek özel mekanlar oluşmadı. Yani Küçükçekmece'den birisi kalkıp ben burada bir çay içeyim, şurada yemek yiyeyim diyeceği bir mekan henüz yok. Oradaki esnaf ben Sular Vadisindeyim, farklı bir yerdeyim diyor ise farklı yemek

ve çaylar yapması lazım. Kısaca kalite farkı olmalıdır. Esnafımızın da bu şekilde özellikli bir mekan olma gayretinde olması gerekmektedir. Bunların da süreç içinde oluşacağını düşünüyorum. Bence Sular vadisinin biraz zamana ve sahiplenmeye ihtiyacı var. Bir yandan da şöyle bir durum var. Ramazan etkinliklerinin olması, Ömer Döngeloğlu hocanın sahur programı yapması Sular Vadisini olması gerekenden daha hızlı meşhur etti. Bu kötü bir durum mu? Tabi ki değil ama bu durum beklentileri yükseltti. Bu da eleştirel bir bakışı beraberinde getirdi. Bahçeşehir’de Gölet var. Sular vadisiyle hemen hemen aynı. Orası çok daha eski olmasına rağmen beklentiler çok yükselmedi. Bakış daha çok pozitif. – Sular Vadisinden bahsetmişken bir Vadinin üstünden otoban geçecek meselesine gelelim. Vadinin üstünden geçecek bir otobandan söz ediliyor. Vatandaşlar buradan otoban geçmesin gibi talepleri var. Bu yasal süreci işleyen bir durum. Bu konuyla ilgili herhangi bir değişiklik var mı? – Orada bir değişiklik yok. Buradan bir “otoban” geçmesi algıyı çok değiştiriyor. Halbuki Sular vadisinin üzerinden iki köprü geçiyor. Bir tanesi anfi tiyatronun üstünden geçen yol. Diğeri ise kaymakamlığın önünden geçen yol. Bu yol 25 metrelik cadde. Otoban geçecek denilen yol da

bu köprü kadar. Bizim Başakşehir olarak en büyük sorunumuz ulaşım. Israrla yol istiyor muyuz? Evet istiyoruz. Bu yola gelince; Bu yeni karar alınmış bir şey değil. Sular Vadisi yapılmadan önce bu yol planlanmış. Bırakın Başakşehir Belediyesini, Ak Parti hükümetini sayın Başbakanımızın Belediye Başkanlığından önce planlanmış bir yol. Kiptaş buraları satarken de bu yol buradaydı. Vatandaşlar hayır buradan oto-

ban geçirtmeyelim diyor. Geçirtmediğimiz zaman Başakşehir’in yol problemini nasıl çözeceğiz. Başakşehir’in pozitif imajını korumak için ulaşım ve yol problemini çözmemiz gerek. Başakşehirin tek girişi var. Burada bir de Organize Sanayi var. Akşam saatlerinde biliyoruz ki çok yoğun bir trafik var. Gündüz neyse de örneğin akşam saatlerinde biri kalp krizi geçirdi. Bu saatlerde Halkalı’ya Kalp Hastanesine ne kadar zamanda ulaşılabilir. Eğer bu yolun gelmesi ile olumsuz bir durum oluşacaksa bununla ilgili tedbir alalım diyorum. Ses duvarı ise ses duvarı yapalım ya da estetik başka bir çözüm bulalım bunların hepsine tamam ama “buradan yolu geçirmeyeceğiz”e bir mana veremiyorum. Bu yola alternatif bulunabilinir mi? Bununla ilgili olarak vatandaşların talebini sayın Başbakanımıza kadar ilettik. Konuyla ilgili olarak müsteşarımızla bakanımızla büyükşehir belediye genel sekreterimizle il başkanımızla birebir toplantılar yaptık. Sonuçta başka bir alternatifin olamayacağı kararı çıktı. Otoban geldiği zaman buranın çehresi de değişir ve olumsuz bir şey de çıkmaz. Velevki orada oturanlar için olumsuz bir durum doğdu ona da bir çözüm bulalım dedim. – Sayın Başkanım hemen bu arada soralım Kiptaş tarafından orada oturanlara bir teklif götürüldüğü konuşuluyor. Nedir bu teklif? – Ben söyledim. Madem burada oturanlar

geçecek yoldan zarar görecekler. Burayı kim sattı: Kiptaş. Kiptaş kimin kuruluşu, büyükşehirin. Dedim ki gidelim büyükşehire buradaki daireler kaç para, Kiptaş bu evsahiplerine yeni yer yapsın bu insanları taşısın. Ama kimse yanaşmadı. Ben o yol geçtiği zaman o evlerin değerinin düşeceğine değil tam tersine artacağına inanıyorum. Çünkü hemen yakınlarında bir kavşak yapılacak ve 15 dakikada

dönüm. Biz oranın yüzde 80’ini bitirdik. Yaklaşık 3500-4000 dönümlük alanın alt yapısını bitirdik. Yani üç yılda Güngören ilçesinin alt yapısını sıfırdan yaptık. Bizim bu giderimizi karşılama adına bizim gelirimiz sınırlı. Emlak vergisi topluyoruz yıllık 70-80 milyon. İller Bankasından geliyor yıllık 30 milyon. İlan, reklam vs. yıllık 130-140’ı geçmez. Bu parayla da biz 3 mahalleyi 3 yılda değil 15 yılda yapardık. Biz emlak satarken Belediyenin elindekilerin hepsini satıyor değiliz. Bizim şu ana kadar Belediyenin arsası olarak sattığımız arsa miktarı 30 dönüm. Bu güne kadar Belediye adına satın aldığımız miktar 200 dönüm. Bu tür problemleri çözüm adına kullanıyoruz. – 4. Etapta otobüs duraklarının olduğu yerde yurdun yan tarafı mezarlık alanı olarak seçilmişti. Edilen şikayetler neticesinde mezarlık yeri kaldırıldı. Bundan sonra da bir mezarlık planı yapılmadı. Mezarlığımız olmadığı için Arnavutköy’e, Hadımköy’e ya da başka bir yere defnediyoruz. Belediyenin bu konuyla ilgili bir planı var mı? – Bahse konu olan mezarlık alanı toplam 40 dönümlük bir yerdi. Burası ancak site düşünülerek yapılmıştı. Halbuki Başakşehir artık bir ilçe oldu. Burada Kiptaş’ın 15 senede yaptığı konutlar kadar Kayaşehir’de üç senede konutlar yapıldı. Ulaşım aksları çok değişti. Bizim şu anda İstanbul Büyükşehir Belediyesini mezarlık alanı olarak, Şamlar ormanının karşısına yapılacak bin dönümün üzerinde bir araziyi mezarlık alanı olarak planlıyor. Oraya buradan yol yapıldığında 4. Etapla 1.Etap arası mesafe kadar olacak. – Arsa gayrımenkul vs.den kültüre gelelim. Biliyoruz ki kültüre yönelik ciddi yatırımlarınız var. Hemen her mahalleye Bilgievleri yapıyorsunuz. Yaptığınız yatırımlar beklentilerinizi karşıladı mı? – Çocuklara, gençlere yapılan yatırımların en iyi, en karlı yatırım olduğunu düşünüyorum. Kültürel yatırımlarımızın çoğu çocuklara, gençlere yönelik oldu.


09

<< GÜNDEM >>>>>>> – Sözlerinizden oldukça iddialı olduğunuz anlaşılıyor. Sizce bütün bunlar oya yansıyacak mı? Partiniz seçime hazırlanıyor mu? Yeni seçimleri partiniz kazanabilecek mi? Muhalefet partileri çok iddialı. – Akpartinin avantajı şu diye düşünüyorum; Türkiye’nin hatta belki dünyanın en dinamik en hareketli teşkilatı diyebilirim. Gerçekten de il teşkilatımız genel merkezimiz partilileri dinamik tutma adına sürekli çalışmalar içerisindeler. Üye kampanyaları olsun diğer kampanyalar olsun. Diğer partiler seçim süreci dışında bir çalışma yapmadıkları için bir program yaptıkları zaman hemen görülüyor. Bizim biliyorsunuz Ramazan etkinliklerimiz Ramazan boyunca çok yoğun devam ediyor. Ramazandan sonra bir boşluk var gibi görünse de hemen sonrasında kurban geliyor. Kurbanda yüzyüze görüştüğümüz insan sayısı 15000 kişi. Dolayısıyla biz sürekli sahadayız.

Sular Vadisi için yapılan tespitler doğrudur. Ancak Sular Vadisi'nin üç şeye ihtiyacı var birincisi ağaçların büyüyüp çevre düzenlemesinin doğal bir güzelliğe kavuşması için zamana, ikincisi esnafın markalaşması, yani aranan hizmeti ve ürünleri sunması, üçüncüsü de vatandaşın sürekli kullanarak buraya sahip çıkması. Bilgievleri konusunda beklediğimizin çok çok üstünde verim aldığımızı düşünüyorum. Güvercintepe ve Şahintepe ile ilgilendik. Bilgievlerini açtık. Ben eskiden Küçükçekmece ilçe başkanı idim. O bölgeleri biliyorum. Her sene bir iki belediye otobüsünün yakıldığı olayların eksik olmadığı bir yerdi Şahintepe. Oralarda özellikle okullara ve bilgievlerine yönelik çalışmalar yaptık. Şimdi Şahintepe'de çok ciddi bir düzelme var ise bu da çocuklara yaptığımız yatırımdandır. Geçmişte Şahintepe'de anadolu lisesini kazanan öğrenci yokken bilgievleri kurulduktan sonra 63 kişi anadolu lisesini, bir kişide fen lisesini kazandı. Artık aileler biraz devlet tarafından horlandıkları kanaatinden uzaklaşıyorlar ve kendilerine hedef olarak çocuklarına iyi eğitim verip okutabilmenin gayreti içine giriyorlar. Geçmişteki hedefleri ise sadece karnını doyurabilmek ve iyi kötü bir tekstil atölyesinde iş bulabilmekti. İşte bütün bunların sonucunda çocuklara yaptığı-

Bahçeşehir'de oyumuzu % 70-80 artırır mıyız arttırırız. Bu da % 30 – 35 yapar. Orta bölgede % 50 – 55 alır mıyız? Alırız. Başakşehir tarafında özellikle Numan beyin geçişinden sonra biz burada % 70 alır mıyız alırız. Yani yuvarlak bir hesap yaptığımızda bizim % 55 i hatta 60 ı aşan bir oyla seçileceğimizi düşünüyorum.

mız fazlasıyla olumlu netice verdiğini düşünüyorum. Tabi bu durum sadece Şahintepe için geçerli değil. 1. Etap, 4. Etaptaki bilgievleri açıldıktan sonra vadideki durumların daha iyiye gittiğini söyleyebilirim. – Metroyla ilgili olarak kısa bir bilgi alabilir miyiz? – Bağcılar durağıyla ilgili netleşmeyen bir durum var. Bağcılar durağı henüz bitmedi. Bitmeden mi açalım bittikten sonra mı açalım diye karar verilemiyor. Bitmeden açılarsa metronun hemen açılma ihtimali var. Hemen açılırsa sadece Kirazlı’ya kadar gidilebilecek. Bağcılar durağı bitip açılırsa Metro nisan-mayıs gibi başlayacak. – Aileyle ilgili devlet katında yeni bir yapılanma oluyor. Aile sorunlarıyla ilgili bir birim olmadığı, özürlü çocuklarla ilgili sorunların yürütüldüğü bir birimin olmadığı gibi eleştiriler var. Bu konu hakkında kanaatleriniz nelerdir? – Bizim sosyal işlerle ilgili olarak yaptıklarımız eleştiriliyorsa herhalde yap-

tıklarımız bilinmiyordur. Ondan dolayı eleştiriliyordur. Bizim şu anda destek kart projemiz var. Türkiye’de tektir. 7 bin 400 aileye biz destek kart verdik. İhtiyaçlarını karşılıyoruz. İstanbul’daki sosyal işler müdürlüğünün en fazla para harcadığı ilçelerin başında geliyoruzdur. Biz bunları şov yaparak değil de veren elden diğer elin haberi olmayacak mantığı ile yapıyoruz. Engelli çocuklarla ilgili olarak hükümetimiz, sağlık bakanlığımız en iyisini yapıyor. Geçmişte büyükşehir kısmen yapıyordu. Sağlıkla ilgili konularda artık işi uzmanların eline bıraktı. Sağlık müdürlüğümüz ilaçlama, okullarda sağlık taraması gibi konularda ciddi bir şekilde çalışıyor. Burada özürlülerle ilgili bir eğitim ve rehabilitasyon merkezi yapılmaması haklı bir eleştiri konusu olabilir. – Güvercintepe’deki tapu sorununu çözdük demiştiniz. Kentsel dönüşüm konusunu sorunsuz hallettik diyorsunuz. Muhalefetin bu konuda eleştirileri var. Kısaca bilgi verir misiniz? – Öncelikle iki bölgenin farklı sorunları var. Altınşehir ve Güvercintepe’deki tepe müstakil tapulu ifrazı yapılmış. Herkes zamanında tapusunu almış, geçmişte ifrazı yapılmış, Orada binlik, beş binlik planlar yaptık onlar kesinleşti. Şu anda herkes gidip direk inşaatına başlayıp işini yapabiliyor. Şahintepe'de hisse tapulu orada hem plan hem ifraz yapılması gerekiyor. Şimdi Şahintepe’nin binlik beşbinlik planları bitti. Plan konusunda bir problem kalmadı. Şahintepe'de ifraz yapılmasına rağmen tekrar bu bir süreç. İlk aşamada ada bazlı ifraz yapıldı sonra ada içerisinde yine ifrazlar yapılması gerekiyor. Ada içerisindeki ifrazlar yapılırken de yine vatandaş yüz metrekare arsa almış, tam sınırdan iç çekme yapmış inşaatine başlamış üzerinde de beş katlı binası var. Sen ordan yüzde kırk kestin vatandaşa kaldı altmış metrekare ve sen ona altmış metrekarelik tapu verdin. Beş katlı bina yapmış. Bu insanların problemi nasıl çözülecek. Tabi Muhalefet bizim öncesinden ne tür planlama yaptığımızı bilmediği için. Biz onların da çözümünü kolaylaştırma adına tedbir-

ler aldık. Onun için ada bazlı ifrazlar yaptık. Bin 534 konut yolun içerisinde kalıyor. Onları yapıp ilave konut teslim edeceğiz. Onların arsasını aldığımız zaman o eksik arsaları oradan tamamlayacağız. Herhangi bir sorun çıkmayacak. Sorunsuz bir şekilde çözülebilecek belki de Türkiye’de tek yer olacak. Diğer yerlere de örnek teşkil edecek bir çalışma olacak. – İlçemiz sınırları içerisinde Türkiye'nin en büyük OSB'si var. Başakşehir gibi çok değerlendirilemiyor. Başakşehirlilerle, OSB’de çalışanlar arasında sıcak bir ilişki kurulamıyor. Bu konuda belediyenin bir katkısı olabilir mi? – Sıcak ilişkiler bu manada oluşmaz. Oluşması da mümkün değil. Tabi burada şöyle bir durum var. Başakşehirin nüfusu 300.000 burada çalışan nüfus ise 320.000. Ancak geçmişte şöyle bir çalışma yapılmamış: bu bölgedeki çalışan işyerlerine ne tür ara elemana ihtiyaç var, ne tür idareciye, üst elemana ihtiyaç var. Bunlara göre bir okullaşma eğitimi olmamış. İlk defa özel idare bir meslek lisesi yapıyor. Şu anda inşaat halinde.

2013'te tamamlanmış olacak. Organize Sanayi de kendisi bir meslek lisesi inşaatına başladı. Bu iki okul tamamlandıktan sonra artık buradaki insanlar Organize Sanayiye eleman yetişecek. Zaman zaman bize iş için başvuranlar var. Biz de oraya gönderiyoruz ancak oradaki işçi almak isteyenlerle burada ki çalışmak isteyenler örtüşmüyor. Örtüşmediği için de işe başlayamıyorlar. Zamanla eğitimlerle bu bölge oradaki iş kapasi-

tesinden istifade edebiliyor olacak. Tabi yine zamanla Başakşehire taşınanlar Organizeyi görüp orada iş kurabiliyorlar. Zamanla bu daha da artacaktır. Bir de şunu unutmamak gerekiyor ki Organize Sanayi bölgelerinin kendi yönetimleri var. Kendi sistemleri var. Belediyelerle ya da bölgenin halkıyla ilişki kurma bütünleşme gibi bir dertleri de yok imkan da yok. – Kurban organizasyonu Türkiye’nin yüz akı oldu. Ne yaptınız? – Eskiden kurbanlar köylerde herkesin kendi bahçesinde kesilirdi. Hem ibadet olarak kurban kesimi ve paylaşım hem de kesim esnasında yapılan uygulamalar adetler insanda manevi bir haz bırakırdı. Büyükşehirlere gelindiğinde ise kurban kesimi bir eziyete dönüştü çünkü kurban kesim yerleri yok. Öyle bir noktaya geliyor ki Sevap işlensin ibadet yerini bulsun denirken zaman zaman günah işleniyor. Televizyonlarda da izleyiyoruz hayvanlar kaçıyor. İnsanlar kendilerini kesiyorlar. Kesimde sonra hijyen kurallarına uyma sorunları var. Dış dünyaya verdiğimiz nahoş görüntüler var. Bütün bunların neticesinde biz belediye olarak insanlara bu ibadeti huzurlu bir şekilde yapabilecekleri bir ortam hazırlamak için çalışmalar yaptık. Güzel de oldu. Gerçekten Türkiye’de en güzel sistemi kurduk. Biz de böyle düşünüyorduk ama Tarım Bakanlığının Hayvancılığı Geliştirme Müdürlüğü Genel Müdürü geldi. O da Türkiye’nin en güzel kesim merkezi olduğunu söyledi. Hatta kurban kesimi ile ilgili eğitimlere gittiklerinde burayı örnek olarak gösterdiklerini de anlattı. Aynı şekilde devam edeceğiz. Burada olmasının sıkıntıları var. Buranın yerleşimi çoğaldı. İnşaallah Biraz daha yerleşim merkezlerinden uzak bir yer yapıp oraya Kayabaşına götürmeyi planlıyoruz. – İmam Hatip Lisesini de siz yaptırıyorsunuz değil mi? Türkiye’nin en büyük ve en modern imamhatibini biz yapıyoruz. Türkiye’de imamhatip yapmak isteyenlere örnek bir proje olsun istedik. İlim Yayma Cemiyeti mahal listesini oluşturdu. Okul konusunda en tecrübeli mimarlar çalıştı. Burası büyük bir imam hatip ama küçük imamhatip yapacağız diyenler bunun biraz küçültülmüş şekliyle model alabilirler.

– Bir de siz yeniden aday olmayı düşünüyor musunuz? – Açık konuşmak gerekirse Başakşehir’de adaylık konusunda en çok hak eden kişilerden biri olduğumu düşünüyorum. Yani nihayetinde bir şekilde bir görev yaptık. Burada ölçü nedir? Vatandaş bunu takdir ediyor mu etmiyor mu? Bu konuda anketler yapılıyor. Eskisi gibi değil hemen çıkartılıyor. İl merkezimiz genel merkez yapıyor. Onlara bakıldığı zaman bu manada adaylık bir haksa en haklı benim olduğumu düşünüyorum. Tabi bu arada bizim bu konuda bir anlayışımız var. İşe hizmet gözüyle baktığınız zaman olmadığı zaman da niye olmadı demeyiz başka bir yerde de hizmet etmeye devam ederiz. Ama şu anda aday mısınız adaylığı düşünüyor musunuz derseniz evet adayım adaylığı düşünüyorum ve hak ettiğimi de düşünüyorum.

– Aday gösterilmezseniz ne yaparsınız? – Teşekkür ederim derim. – Peki muhalefet partileri bu sefer kesinlikle biz kazanacağız diyor. Saadet partisi de Cumhuriyet Halk Partisi de bu seçimde şartların değiştiğini hataları düzelttiklerini ve % 95 biz alacağız diyorlar. – Biraz önce Şahintepe'den Güvercintepe'den bahsettim. Şimdi Şahintepe'de Ak Parti'ye oy verenler keşke vermeseydim der mi? Ya da oy vermeyenler yanlış yaptık bir dahaki sefere verelim mi derler? Geçmişe baktığımız zaman nihayetinde geçmişte aldığımız bir oy var. Şu denebilir mi? Orada bir takım stratejik hatalar yaptık, oylar beşe altıya bölündü, hiç ortada yokken Akparti aradan çıktı. Böyle bir şey olur mu? Tabi ki yok. O süreçten sonraki duruma baktığımız zaman hem Başakşehir sınırları içinden hem de Başakşehir sınırları dışında Başakşehir eksiye mi gitti artıya mı gitti. Tabi ki artıya gitti. O zaman bu bir şekilde oya da yansır. – Bahçeşehir için ne diyeceksiniz. Orası buradan farklı bir yer olarak biliniyor? – Ben Başakşehir'de tekrar % 60 ın üzerinde oy alacağımızı düşünüyorum. Niye yüzde altmış? Şu anda ben olaylara şu şekilde bakıyorum. Bahçeşehirde geçtiğimiz seçimde biz % 17 oy almıştık. Şu anda biz oyumuzu % 70-80 artırır mıyız arttırırız. Bu da % 30 – 35 yapar. Orta bölgede biz ortalama % 32 oy almıştık. Şahintepe Güvercintepe, orada % 50 – 55 alır mıyız? Alırız. Başakşehir tarafında aldığımız oy % 55 lerde idi. Burada % 17 – 18 Saadet partisinin oyu var idi. Özellikle Numan beyin geçişinden sonra biz burada % 70 alır mıyız alırız. Yani yuvarlak bir hesap yaptığımız da bizi % 55 i hatta 60 ı aşan bir oyla seçileceğimizi düşünüyorum. – Haberşehir Gazetesi hakkında kanatlerinizi söyler misiniz? – Teşekkür ediyorum. Ben 2 sene birebir dergi çıkarttım. Basınla uğraştım. Zor bir iş yapıyorsunuz. Basın doğruları söyleyen ve yanlışların karşısında olması gerekir. Basın olarak böyle bir ahdiniz var. Ben de güçlü bir yerel basın olduğu zaman demokrasinin daha sağlam olacağını ve tabana daha iyi yayılacağını düşünüyorum. <<


10

<<<<<<< SAĞLIK >> Başakşehir Tıp Merkezi'nde

Psikiyatri Ünitesi hizmetinizde Özel Başakşehir Tıp Merkezi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Pınar Kandemir; Ruh Sağlığı kişinin huzur ve mutluluğu, çevresiyle iletişimi ve beden sağlığının bütünleyicisidir ve birçok şekillerde bozularak ailemizi, sağlığımızı ve mutluluğumuzu tehlikeye atabilir dedi. Özel Başakşehir Tıp Merkezi Psikiyatri Ünitesi her gün randevuyla çalışıyor. Psikiyatrist Uzman Dr. Pınar Kandemir’in hizmet verdiği poliklinik sabah saat 09:00’dan akşam saat 18:00’a kadar açık. Cumartesi poliklinik hizmeti öğleden sonra 14:00’de sona eriyor. Rutin psikiyatri poliklinik hizmetlerinin yanında aile terapisi, cinsel terapi, gibi bir çok çalışma da yapılıyor. Uz. Dr. Pınar Hanım günlük yaşamın karmaşıklaşması, zorlaşması, insanımızın sevdiklerine ayırdığı zamanın azalması, insanlar arası ilişkilerin kültürel bağlardan, ihtiyaçlardan uzaklaşılmasının sonucunda hepimizin ruhunun zorlandığını belirtti. Şehir yaşamında artan stresin bireyi giderek yalnızlaştırmaya, yıkıcı bir yabancılaştırmaya götürdüğünü, kişinin kendi doğasıyla ilişkisinin zayıfladığını ve ruh hastalıklarına yakalanmaya daha eğilimli hale geldiğini söyledi. Başakşehir de sosoyo-kültürel seviyesinin yüksekliği ve eğitimli insan oranının fazla olması nedeniyle psikiyatrik rahatsızlıklara sık rastlandığını fakat birçok insanımızın da hastalıklarınının farkında olmadığını belirtti. Bu nedenle Başakşehir de yaşayan bazı hastalarını toplumumuzu bilgilendirmek amacıyla isim vermeden ve özellerine inmeden anlattı.

VAKA 1 A.K. 35 yaşında bayan hasta, evli, 3 çocuk annesi, ev hanımı. Kayınvalidesiyle yaşadığı sürtüşmeli bir dönemin ardından gün boyu süren çaresizlik, keder duyguları ve çabuk ağlama şikayetiyle kliniğimize başvurdu. “O günleri hatırlamak bile istemiyorum. Hiç böyle bir hastalık yaşamamıştım daha önce. Günlük işler, ailem, yaşamın kendisi bir eziyet haline gelmişti benim için. Sürekli ağlıyor, eşimle çocuklarımla, kendimle ilgilenmiyordum. Doğrusu dünyaya ait hiçbir şeyle ilgilenmiyordum. İştahım artmış, kilo alıyordum. Geceleri uyumak bir işkence halini almıştı. Hiçbir şey yapacak güçte hissetmiyordum kendimi. Yapamadıklarım içinse acı çekiyordum. Kötü bir anne, yetersiz bir eş olduğumu düşünüyor ve suçluluk duyuyordum. Dünya da yapayalnız ve çaresizdim. Bazen yaşamamış olmayı diliyordum. O günlerde kendime güvenim azalmıştı. Kendi gözümde bir değerim kalmamıştı. Kendimle birlikte ailemi ve sevdiklerimi mutsuz ediyordum. Arkadaşlarım acı çekmem için bir nedenim olmadığını söylüyorlardı. Kimse beni anlamıyordu. Dr. Pınar Hanım endişelenmememi, rahatsızlığımın diğer hastalıklar gibi tedavi edilebilen bir durum olduğunu söyledi. (Bir Depresyon Hastası) VAKA 2 M.S. 39 yaşında erkek hasta, evli 2 çocuk babası, devlet memuru. Bir gece uykudan korkuyla uyandım. Kalbim hızla çarpıyor nefes alamıyordum. Vücudumdan soğuk bir ter boşalıyordu. Neye uğradığımı şaşırmıştım. Kalp krizi geçirdiğimi düşündüm. Hemen eşimi uyandırdım hemen beni hastaneye götürmesi gerektiğini, ölmek üzere olduğumu söyledim. O an yaşadığım korkuyu tarif etmem imkansız. Kontrolümü yitirdiğimi ve ölüme her an yaklaştığımı hissediyordum. Acilde yapılan tüm tetkikler normal bulundu. Yaşadığım şeyin psikiyatrik bir hastalıktan olabileceği söylendi. Ama ben buna hiç ihtimal vermedim. Çünkü bedenimdeki belirtiler öyle şiddetli ve gerçekti ki. Sonraki günler ve gecelerde tekrarlayan benzer ataklar yaşadım. Artık hayatımı bu krizler yönetiyordu. Günlerim bu krizlerin beni bir daha ne zaman yakalayacağını korkuyla beklemekle geçiyordu. Yalnız başıma dışarıya çıkmaktan, mar-

kete gitmekten, otobüse binmekten ve birçok şeyden korkar olmuştum. Hayatımda tek gerçeklik vardı; yaşadığım krizler. Tekrar tekrar gittiğim muayene ve tıbbi kontroller sonucu hastalığıma panik bozukluğu tanısı konuldu. Krizlerimin adı panik ataktı. Tanının konmasıyla birlikte bu gizli düşmanımı, neyle karşı karşıya olduğumu tanımaya çalıştım ve psikiyatrik tedaviye başladım. Doktorum Pınar hanımla birlikte mücadele ettim. Şimdi o günler geride kaldı. Artık ben kendimi, psikolojimi daha iyi tanıyorum. Psikiyatrik sorunlarım bedensel rahatsızlıklarla ortaya çıkabileceğini biliyorum. Çevremle daha iyi iletişim kuruyorum. Yaşadığım bu zor günlerin bana insanın yapısını anlama yolunda çok iyi bir deneyim kazandırdığını görüyorum. (Bir Panik Bozukluğu Hastası) VAKA 3 Y.S 24 yaşında, bayan hasta, bekar özel bir şirkette muhasebeci. Ergenliğimden beri içe dönük bir kişiliğim var. İnsanlarla yakınlaşamıyorum, topluluk içinde konuşunca yüzüm kızarıyor, ellerim titriyor, aşırı heyecanlanıyorum. Bu özelliğimi fark ettiğimden beri pek çok şeyi yapmaktan kaçınıyorum. Okul ve iş hayatımda beni ön plana çıkaracak aktif görevler almaktan çekiniyorum. Tek başına dolaşmak, bir lokantada yemek yemek, başkaları için basit eylemler olsa da bunları benim tek başıma gerçekleştirmem imkansız. Bu sorunum nedeniyle hayatımı istediğim biçimde kuramadım. İnsanlarla bir araya gelmekten, karşı cinsle konuşmaktan iş yerinde mesleğimin gerektirdiği ilişkiler kurmaktan kaçınıyorum. Mesleğimde ilerleyemiyorum, yakın arkadaşlarım yok, kendimi insanlara ifade edemiyorum. Kendi yarattığım kapalı bir kutuya hapis olmuş gibiyim. Rezil olacağım korkusu ve güvensizlik hayatımın her alanını ele geçirdi. Bu korkumdan kurtulmak ve herkes gibi yaşamak için Dr. Pınar Hanıma başvurdum. (Bir sosyal fobi hastası) <<

Bel ağrısı hastalık habercisi... Özel Başakşehir Tıp Merkezi bünyesinde bulunan Fizik Tedavi Merkezi farklı ve başarılı uygulamalarıyla dikkat çekiyor. Merkez sorumlusu Uzm. Dr. İbrahim Çiftçi Bey Başakşehirlilerin en sık bel ağrısından şikayetçi olduğunu söyledi.

ğini ifade ederek, ağrıların yüzde 90’ının iyi bir muayene ve araştırmadan sonra tedavi edilmesi gerektiğini kaydetti. Özellikle uzun süreli bel ağrılarının önemsenmesi gerektiğini belirten İbrahim bey, ağrının devam etmesi

Toplumda her 100 kişiden 80’inin hayatının bir döneminde bel ağrısından yakındığını belirten Kiraz, bel ağrısı olan hastaların yüzde 70-85’inin 6 hafta içinde kendiliğinden iyileştiğini bildirdi. Dr. İbrahim bey, bel ağrısının, kas spazmı, bel kayması, kireçlenme, romatizma, kemik erimesi, omurlarda kırık ve bel fıtığı gibi çeşitli nedenlere bağlı oluşabildi-

halinde mutlaka uzman hekime başvurulması uyarısında bulundu.

Düzenli Egzersiz Yapılmalı Özel Başakşehir Tıp Merkezi fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. İbrahim Çiftçi Bey, bel sağlığı için sporun çok önemli olduğunu vurgulayarak, dik duruşu koruyabilmek ve hareket kısıtlılığını engellemek için boyun-sırt-bel ve kalça için egzersiz yapılması gerektiğini ifade etti. Hastalık belirtileri kendini göstermeden her sağlıklı bireyin bel, sırt, karın adalelerini güçlendirmek, eklem ve yumuşak dokuların esnekliğini artırmak için ömür boyu spor yapması gerektiğine işaret eden Dr. İbrahim bey, eklemleri yeterince ısıtmadan yapılan sporların yarardan çok zarar verebildiğini ancak, eklem ya da kas ağrısı olacak endişesiyle spor yapmaktan da kaçınılmaması gerektiğini de sözlerine ekledi.<<

• Fizik Tedavi Merkezinde Tedavisi Yapılan Rahatsızlıklar • Bel, boyun, sırt ağrıları • Bel ve boyun fıtığı • Fibromiyalji (kas romatizması) • Romatizmal hastalıklar • Eklem Kireçlemeleri • Kemik Erimesi • İnce (felç) sonrası rehabilitasyon • Kırık Sonrası eklem hareket kısıtlılığı • Sinir yaralanmaları • Menisküs • Omurga eğriliği • Çocuk felci

Süt dişleri, tedavi edilmelidir... Özel Başakşehir Cerrahi Tıp Merkezi Diş Kliniğinden Diş Hekimi Selim Sezer bey ile özellikle çocuklarımızı ilgilendiren süt dişi çürüklerinin tedavi edilmesi gerektiğini söyledi.

“Nasıl olsa değişecek!” Düşüncesiyle bu dişlerin çekilmesi pek çok problemlere neden

olur dedi. Dt. Selim bey süt dişlerinin önemini şöyle sıraladı; Süt dişlerinin beslenmede önemi vardır. Çürük dişleri olan çocuklar dişleri ağrıdığı için doğru dürüst yemek yiyemezler. Aynı şekilde dişleri çekilen çocuklar da yemek yiyemedikleri için büyüyüp gelişemezler. Genel vücut gelişiminin yanı sıra süt dişleri çenelerin gelişimi için de gereklidir. Çürük ya da dişeti problemi nedeniyle dişleri çekilen çocuklarda çeneler çöker ve yaşlı bir görünüm alır. Dişler konuşmak için gereklidir. Özellikle konuşmanın öğrenildiği dönemde ön süt dişlerinin eksik olması f,v,s,z,t harflerinin bir alışkanlık haline gelerek ömür boyu yanlış telaffuz edilmesine neden olacaktır. Güzel görünmek büyük küçük

her insanın en doğal isteğidir. Çürük yada eksik dişleri olan çocuklar çirkin göründüklerini düşünerek psikolojik rahatsızlık duyarlar. Süt dişlerinin bir diğer görevi de alttan gelen daimi dişlerin yerini korumaktır. 10 çocuğun bir sıraya yan yana oturduğunu düşünün. Bunlardan biri kalktığında diğerleri onun yerine doğru kayarak daha rahat otururlar. Yeni bir çocuk gelip

de sıraya oturmaya kalkarsa diğerleri sıkışmak zorunda kalacaktır. Aynı şekilde bir süt dişi zamanından önce çekilirse yandaki dişler bu boşluğa doğru kayar. Alttan gelecek kalıcı dişe yer kalmaz. Bu diş diğerlerini sıkıştırır, sonuç olarak çapraşıklıklar meydana gelir. Bu nedenlerden dolayı süt dişleri de daimi dişlerde olduğu gibi tedavi edilmelidir!<<

Ayı Yağı - Ozon Yağı ve faydaları... İnsanlık var olduğundan beri birçok iç ve dış rahatsızlıklarına çeşitli yöntemlerle şifa aramıştır. Kimi zaman bitkilerle kimi zaman tabiatta var olan taş vs başka objelerle, kimi zamanda mistik ve dini birtakım manevi yöntemlerle. Bunların bazıları, günümüze kadar gelmiş ve geçerliliği de ispat edilmiştir, hatta modern tıbbın da kabul edip kullandığı yöntemlerden olmuştur. Ozon Yağı ve Faydaları

Ozonlanmış yağ; yüz, boyun ve uyluklardaki belirli aktif noktalara uygulanarak hücreyi yenileyen ve böylece dokuları gençleştiren hücre katalizör görevi görür. Uygulandığında bölgedeki kan akışı artar ve yaşlı hücrelerin ölmesi hızlanır. Yaşlılığa ve yüz hareketlerine bağlı olarak ortaya çıkan kırışıkların düzelmesine yardım eder, göz etrafındaki şişlik ve halkaları yok eder. Cildin elastikiyetini düzeltmek için ozonlanmış yağ birebirdir. Ozonlanmış yağ başarılı bir şekilde selülit tedavisinde de uygulanır. Ozonlanmış yağ masaj yoluyla uygulanabilir ve olumlu etkileri kısa sürede gözlenebilir. Ozonlamış yağın son kullanma tarihi yoktur. 17 yıl kalıcı olduğuna dair

raporlar mevcuttur. Uzun süre saklamak için, buzdolabında ya da soğutucuda bekletilmesi gerekir. Ozonlanmış yağ 10 sene dondurularak test edilmiş ve %98 oranında ilk hali kadar etkili olduğu saptanmıştır. Ozonlanmış yağ Avrupada yüzyıllardır deri rahatsızlıklarını yatıştırmak ve tedavi etmek için kullanılmaktadır. Sır, ozonun çok saf zeytin yağıyla birleştirilmesindedir. Çünkü ozonlanmış yağın değişimleri çok hızlıdır ve etkisini birkaç günde gösterir. Ozon, deri altındaki oksijen stoğunu arttırır. Yara tedavisini ilerletip hızlandırır. Bacteria, fungi , fotozoa gibi virüsleri yok eder. Bu mikroplar genellikle yayılma eğilimlidirler. Oksijene aç ortamda gelişirler. Ozonla (oksijenin çok aktif hali) temas ettiklerinde hücre duvarları yok olur. Ozon bunu sağlıklı hücrelere ve dokulara zarar vermeden başarır.

ğında kısa süre içerisinde saçları çıkardığı iddia edilmektedir. Mafsal ağrıları siyatik romatizma ve sırt ağrılarında ayı yağı ile devamlı ovulursa şifalı olur. Bilgi için- masajterapi@gmail.com

Ayı Yağı ve Faydaları

Ayı yağı Osmanlı döneminde halkın tedavi amacıyla sık başvurduğu maddelerden biridir... Ayının dokularından elde edilen katı yağ, kırık-çıkık ve burkulmalarda dışarıdan kullanılırken, bronşit tedavisi için ağızdan alınıyordu. Sedef hastalığında cilde sürmek sureti ile kullanılır. Saç dökülmesinde başa sürülür. Rusya’da; düzenli kullanıldı-

Bahçeşehir'de psikiyatri kliniği hizmete başladı... Başakşehir Devlet Hastanesi'ne atanan Psikiyatri Uzmanı Dr. Sibel Bozkurt, göreve başladı. Hasta kabulüne başlayan Uzm. Dr. Sibel Bozkurt, hafta içi her gün Bahçeşehir Semt Polikliniğinde psikiyatri hastalıklarıyla ilgili tanı ve tedavisini yapacak. Psikiyatri Uzmanı Dr. Sibel Bozkurt, Başakşehir Devlet Hastanesi Bahçeşehir Semt Polikliniğinde... Depresyon, gereksiz korkular, sosyalleşme bozukluğu, kekemelik, davranış, uyku ve anksiyete bozukluğu (Kaygı bozukluğu), sosyal fobi, özgül fobi, alkol, madde kullanımı, öğrenme güçlüğü, panik atak gibi biyolojik, psikolojik veya sosyal-toplumsal nedenlerle ortaya çıkan duygu, düşünce ve davranışlarımızı etkileyen psikiyatri hastalıkları için, Başakşehir Devlet Hastanesi’nin online randevu sitesinden randevu alınabilecek.

Başakşehir Devlet Hastanesi Bahçeşehir Semt Polikliniğindeki diğer branşlar ve doktorları ise şöyle: Dahiliye Uzm. Dr.Halil Tepret - Hergün Göz Hastalıkları Dr.Kurban Mehmet Türkmenler - Hergün Genel Cerrahi, Dr.Şükrü Karaman - Hergün Psikiyatri Dr.Sibel Bozkurt (Bolluk) - Hergün Diş. Dr. Şevkiye Yeşim Kırsal - Hergün Nöroloji Dr. Nazile Doğan Pt. Sa. Ça. Pe. Çocuk Cerrahi Dr. Emir İmani- Salı, Perşembe, Cuma Kulak Burun Boğaz Dr. Engin Özçora Pazartesi öğleden sonra Ortopedi Dr. Ali Gürcan - Cuma öğleden sonra


11

<< KÜLTÜR-SANAT >>>>>>>

ELBRUS Kafkasya gecesi Çınar Kongre merkezinde düzenlenen Kafkasya Gecesinde sahne alan “İstanbul Kafkas Halk Dansları Topluluğu” müzik ve danslarıyla Başakşehirlileri coşturdu. Kafkasya Gecesi’nde ilk olarak konuşma yapan Elbrus İnsani Yardım ve Kültür Derneği Başkanı Yusuf Taş, Türkiye’de Kafkasyalı bir çok halktan

“İNSAN” Can evi ve tezyîn evi...

insanın bulunduğunu, Türkiye’ye çok yakın olan Kafkasya coğrafyası ve halkları hakkında yeterli ve doğru bilgiye sahip olmadığımızı söyledi. Taş; “Kafkasya’daki Müslümanlara yardım etmek bizim için bir borçtur.” dedi. “Osmanlının torunlarına, zamanında dedelerinin yapamadığını yapmak düşüyor” Elbrus Derneği Başkanı Yusuf Taş’ın ardından mikrofonu alan tarihçi yazar Yavuz Bahadıroğlu; “Rusya’nın Kafkas halkları üzerinde yıllardır uyguladığı politikaları ve sonuçlarından bahsetti.

Bilgievleri doludizgin Bahadıroğlu;” Kafkas halkları tarihten bugüne karşısında kim olursa olsun, varlık mücadelesi sürdürüyor. Bu mücadelede suçlu sadece Rusya değil ona el uzatmayan Osmanlı’nın torunları da bundan sorumludur. Tabiî ki Osmanlı sürgünde Kafkasyalılara vatanını açmış ve sahip çıkmıştır. Fakat savaş esnasında destek olmak da çok önemlidir. İşte bugün Osmanlının torunlarına düşen zamanında dedelerinin yapamadığını yapmak Kafkasya’ya destek vermektir..” diye konuştu. Konuşmaların ardından sahneye çıkan Kafkas Halk Dansları Topluluğu birbirinden renkli ve güzel gösterileriyle izleyicilerden büyük alkış aldı.<<

İlim Yayma Cemiyeti öğretmenleri unutmadı... 24 Kasım Öğretmenler günü dolayısıyla İlim Yayma Cemiyeti Başakşehir'li öğretmenleri biraraya getirdi. İlim Yayma Cemiyeti öğretmenler gününü tebrik etmek ve öğretmenleri biraraya getirmek amacıyla program düzenledi. Yemek ikramıyla beraber başlayan programda öğretmenler gününün anlam ve önemine değinildi. Oldukça duygusal anların yaşandığı programda, verdikleri kaliteli eğitimle, yetiştirdiği bireylerde vatan ve millet sevgisi, fazilet, fedakarlık, düzen, disiplin ve özgüven duygularının gelişmesini sağlayan öğretmenlerin ne kadar değerli oldukları tekrar hatırlatıldı. Programa, Başakşehir Belediye Başkan Yardımcısı Haluk Dikbaş, İl Genel Meclis Üyesi Kamber Çal, Esenler Bele-

NEYZENCE

diye Başkan Yardımcısı Faruk Aydın, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Fahrettin Yıldız, Başakşehir Toki İmamhatip Lise Müdürü Remzi Tuncer, Başakşehir Mahalle Muhtarı Fatih Mehmet Yıldırım ve beraberinde birçok değerli konuk katıldı.

Program akışında İlim Yayma Cemiyeti, öğretmenler için özel olarak yaptırdığı ajanda, kalem ve kartvizitleri öğretmenlere takdim etti. Yapmış oldukları hizmetler ve katılımlarından dolayı hepsine teşekkür edildi.<<

Başakşehir Belediyesi'nin en önemli kültür projelerinden Bilgi Evleri'ne gelen çocuklar dolu dizgin çalışıyorlar. İstanbul gezilerinden iyilik projelerine kadar kendilerine yapılan yatırımların boşa gitmediğini ispat ediyorlar. Bu ayki programlarından bazıları... Başakşehir Belediyesi Bilgievi öğrencilerinin sportif gezileri İstanbul genelinde devam ediyor. Öğrencilere sporu sevdirmek, sporu bir yaşam biçimi haline getirmelerini desteklemek amacıyla gerçekleştirilen gezilerin sonuncusu Galatasaray Türk Telekom Arana Stadyumu’na yapıldı. Bilgievi Öğrencileri Öğretmenler Gününü Kutladı Başakşehir Cevdet Kılıçlar Bilgievi öğrencileri Cumartesi akşamı Öğretmenler gününü kutlamak amacıyla özel program düzenledi. Bilgievi Öğrencilerinden Ziyaret Başakşehir Belediyesi’nin Bilgievi Resim Kulübü öğrencileri, öğretmenleriyle birlikte Sabancı Müzesi’nde düzenlenen dünyaca ünlü Fransız ressam Monet’nin, “Monet’nin Bahçesi” adlı sergisini gezdi. Bilgievi Öğrencileri Kitap Fuarındaydı Başakşehir Belediyesi Bilgievleri okuma kulübü öğrencileri 31. TÜYAP Kitap Fuarına katıldı. Büyükçekmece’deki TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde açılan ve 600 yayınevi ve sivil toplum kuruluşu, 40 ülkeden yayınevleri, telif ajansları ve konuk yazarların katıldığı fuara katılan Bilgievi öğrencileri yazarlarla iç içe bir gün geçirdi. İyilik Kulübünden İyilik Mesajları Başakşehir Belediyesi Bilgievi öğrencileri, evrensel iyilik mesajlarını çevrelerine yaymak için örnek alınacak yeni bir uygulama başlattı. Bilgievi öğrencileri, rengarenk kutular içinde hazırladıkları lokum ve şekerleri, içlerine mesajlarını da koyarak ilçedeki vatandaşlara dağıttı. Bilgievleri İyilik Kulübü bünyesinde düzenlenen çalışma için hazırlanan özel kutular, öğrenciler tarafından belirlenen sitelerdeki sakinlere ve esnafa verildi. Vatandaşlar tarafından büyük takdir toplayan proje büyük ilgi gördü. “İyilik Yap, Mutlu Ol” projesi devam edecek.<<

Şimdi önce “can evi” derler 1- Doyacak | 2- Barınacak | 3- Çoğalacak Mehmet Âkif ile Şekspir aynı sözü söyler; “Yemek içmek ve çoğalmaksa hayatınızın anlâmı, o zaman hayvanlardan farkınız nedir?” der Şekspir. “Mefkûresi olmaNeyzen Muharrem Ali yan hayvana eş değerdir,” der Âkif. İbn-i neyzence@istanbul.com Haldûn’da söyler benzerini, Anadolu erenleri daha zârif ifade ederler,-”Her cânın, ’işi’ - ’eşi’ ve ’aşı’ olmalı,” derler. Mevlâna Celâleddin, “Akşam yemeğini kazanamayanın günü bitmez,” der... Buraya kadar olanlar can evi (1. sacayağı) ve Hayvanların ve insaların ortak dürtü ve ihtiyaçları, sonrasında 2. sacayağı (TEZYİN, SÜS EVİ) geliyor, 4- Güzel (estetik, sanat) | 5- İyi (etik, ahlâk) | 6- Doğru (mantık, felsefe) Din, iman için her bedende, nefes sahibinde, canda üç (3) gerek şart var; 1- Akıl (Cüz’i irâde) 2- Gadab (asabiye) 3- Şehvet Din yani ahid (söz) aklı ilk şart koşar, yoksa akıl baliğ olmayanlar ne modern dünya! hukukunda nede dini sorumluluklar karşısında mesûl tutulmazlar... Din, “mutedili tasdik” yeridir, makâmıdır, yani denge, orta yol, vasat, ifrat ve tefritten uzak (abartılmış ve noksan değil) fıtrata uygun, zorlamayan, sevilebilir, korkulmayan, öğretilebilir ve genel kabûl görür yaşam formları içerir tüm tavsiyeler... Fakat bu üç hâlinde kendi içinde üç tezâhürü (yansıması) vardır, - - - ifrat (abartı) / gereğinden fazla - - - mutedil (denge) / olması gerektiği kadar - - - tefrit (noksan) / noksan, eksik, yetersiz... Şimdi tek tek incelersek; Akıl, İfratta - Fikren bunalmak, daralmak, duygusuzlaşmak, ego, bencillik vb. Tefritte - câhil, bilgisiz, görgüsüz, kaba, Mutedilde - ilim sahibi, eğitimli, duyarlı, faydalı vb. Gadab (asabiye) İfratta - Zalim, vahşi, barbar, katil, yamyam, emperyalist, kapitalist, kontrolsüz, sadist vs. Tefritte - Korkak, onursuz, alçak, hain, kişiliksiz vb. Mutedilde - Yiğit, kahraman, şecaat sahibi, onurlu, haysiyetli, güvenilir, kontrollü, (kime ne için ne zaman ve ne kadar vuracağını nerede de duracağını bilen) Şehvet ise; İfratta - biseksüellik, homoseksüellik, sapıklık, ensest, hayvanlarla ilişki, azgınlık, sapkınlık, vs. Tefritte - İktidarsız, frijit, yetersiz,tatminsiz, isteksiz, en büyük belâsı ise neslin kesilmesi vb. Mutedilde - Neslin devamı, beden ve ruh sağlığı, ahlâk, mutluluk vb. Her insanın 3 şeytanı var derdi bir üstadımız sohbetinde... (Metin Bobaroğlu) 1- Servet / Karun Makamı 2- İktidar - Siyaset - Güç / Firavunun Temsil Ettiği Makam 3- Sevilme derdi - Ruhbaniyet addetme... / Belâm Biraz açalım konuyu; 1- Harcayamayacağı kadar serveti ister önce insan, (Servet / Karun) Elde etse yetmez, bakar ki sözü dinlenmiyor, işçisi bile mesai bitince kaçar gibi gidiyor yanından, kal dese en azından mesai bedeli ödemek zorunda... İnsanların kendisini dinlemeleri saymaları ve korkmaları için çare arar. (İki Padişah bir cihâna sığmaz, kırk derviş bir hırkada iftar ederler, zarifçe, kırmadan, kırılmadan.) 2- Herkes onu dinlesin, dilediğini yapabilsin, (İktidar / Firavun) kimseye hesap vermesin (bencillik, küstahlık) ister, yarı tanrılık iddası… Siyasete girer, örgüt, cemaat, cemiyet kurar, küresel şirketler kurar, komplolar, çatışmalar savaşlar düzenler, gücünü, servetini artırır, iktidarını kuvvetlendirir, garanti altına alır fakat bakar ki insanlar onu seveceğine nefret etmeye başlamışlardır. “Yoklansa kafatası her ölenin, farkı görülür müydü acep hükümdarla kölenin.” Kaşgarlı Mahmut’un Mezar taşından... 3- Herkes onu sevsin, değerini bilsin ister (Özünü kutsal sanma / Belâm) Fark eder ki parası var, iktidarı var ama kimse onu sevmiyor, hükmü altındakilerin yanına bir ses kayıt cihazı koyupta arkasından kendisi ile ilgili konuşulanları duysa, çıldırır, eleştiriye dayanamaz, ‘O’ kutsaldır, özeldir; liderdir, farklıdır, zekidir, güzel / yakışıklıdır, karizmatiktir, çünkü... Hz Ali (ks) öyle güzel bir ihtiyaç analizi yapmış ve net bir tarif koymuştur ki ortaya, hayran olmamak mümkün değil. - “ İnsanın dünyada işi altıdır (6), bunu tamam eden ahretini tamamlamak derdine düşsün sonra, dünyadan fazlasını istemesin, beklemesin; 1- Kimseye muhtaç olmayacak ve onurunu koruyacak bir işe sahip olmalı önce, 2- İşine uygun bineği olmalı (ne gerekiyorsa o, at - deve değil yani) 3- Ferah ev (geniş, 2. bir aileyi rahat sorunsuz misafir edebielcek imkâna sahip, + tuvalet, banyo, mutfak gibi) 4- Bir miktar nâkit (100 gr’a yakın altın) 5- Örfü adeti, heyecanı size benzeyen ve yakışan hayırlı bir eş 6- Hayırlı evlât... Herkese nasip olur mu peki bunlar? Bilemem, ama olsa ne güzel olur, kaldı ki adil paylaşım ve eşit şartlarda mücadele olsa ziyadesiyle de olur...

İnanmayanı da inananın Allah'ı yaratmıştır... dindir. Evrensel olduğu için inanmayanı da hoşgörüyle karşılar. Çünkü inanmayanı da inananın Allah’ı yaratmıştır” dedi.

SADETTİN ÖKTEN KİMDİR? Mimar Sinan Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saadettin Ökten 1 Eylül 1942’de Beyazıt Soğanağa’da bir apartman dairesinde dünyaya geldi. Babası Kabataş, Darüşşafaka ve Vefa Liselerinin unutulmaz edebiyat hocası ve imam hatip okullarının kurucusu Mahmud Celaleddin Ökten’dir. 1953 senesinde Vefa Lisesi’ne kaydolan Ökten, lise tahsilini tamamladıktan sonra İstanbul Teknik Üniversitesi’ni kazanmıştır. Yüksek inşaat mühendisi çıkmasına rağmen şehir ve medeniyet özellikle de İslam medeniyeti konularındaki entelektüel birikimiyle nice söylemlere imza atmıştır.<<

Başakşehir Belediyesi Aralık Ayı Kültür Sanat Söyleşilerine katılan Kültür Tarihçisi Prof. Dr. Sadettin Ökten “İslam evrensel bir

Başakşehir Kültür Merkezin’de Yusuf Özkan Özburun’un moderatörlüğünde İslam ve Osmanlı tarihini,şehirler ve medeniyet eksenli analizleriyle ele alan Prof. Dr. Sadettin Ökten’in söyleşi programı büyük ilgi gördü. Medeniyet bir lütuftur Soru cevap şeklinde gerçekleşen söyleşi programında sosyolog Yusuf Özkan Özburun’un sorularını yanıtlayan Ökten, Medeniyetin hayatın her alanındaki insanın temel davası olması gerektiğini vurgulayarak” Medeniyet ulvi ve dini kaygıları olan herkesin uğraşması gereken bir yolculuktur. Türkiye çeşitli sebeplerle uzun yıllar etrafını demir perdeyle örttü ve dünyadan uzaklaştı. Ve insanlarımız maalesef medeniyeti üst sınıflara ait bir lütuf olarak gördü” dedi. İslam bir değerler sistemidir İslam medeniyetinin tasavvurunda çok güçlü değerler sisteminin olduğunu belirten Ökten, bu değerleri sıralarken” İslam medeniyet tasavvurunda birinci önerme La İlahe İllallah’tır. YaniAllah’tan başka ilah yoktur. Diğer önermeler Hz Muhammed’in onun kulu ve elçisi olduğunu ve Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın kitabı olduğunun bilincine varmaktır. Bu bilinci kav-

ramış bir anlayış güçlü medeniyetler kurar” dedi. Müslümanlar yaşadıkları yerde güven ve sulh atlası oluşturdular İslam’ın hem bir din hem de bir medeniyet olduğunu ve bu medeniyetin yüzyıllardan bu güne ulaşmasını sağlayan en önemli etkenin hoşgörü olduğunu belirten Prof Dr. Sadettin Ökten” bugün Müslümanların çoğunlukta olduğu yerlere baktığımızda içlerinde her milletten insan olduğunu görüyoruz. Bunların içinde ateistler de dahil. İslam Kimin nerede ve nasıl hidayete ereceğine Allah’ın karar verdiğini bildiği için farklılıklara hoşgörülü davranır. Yaşadıkları yerlerde sulh ve güven atlası oluştururlar. Buda İslam’ın medeniyet anlayışının ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor” dedi.<<


12

<<<<<<< EKONOMİ-TİCARET >>

Bakan Nihat Ergün İOSB hizmet binası ve meslek lisesinin temelini attı. İkitelli Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığı yeni hizmet binası ve İOSB Endüstri Meslek Lisesi temel atma töreni 22 Kasım 2012 tarihinde, Perşembe günü saat 14:00’da İkitelli OSB hizmet binasında gerçekleştirildi.

MARKATÜRK ekibi Türkiye turnesini yarıladı... Ekibin kurucusu Muharrem Dere 2001 yılından buyana Başakşehir’de yaşıyor. 2002 Yılında Bursa’da Muharrem Dere tarafından kurulan ekip, 2004 yılından bugüne il il gezerek marka seminerleri veriyor. “Hedef : 200 Seminer” Sloganıyla yola çıkan Marka Türk Ekibi 52 Şehirde 106 Markalaşma semineri verdi. Aralık ayı içerisinde gazetemizin merkez ofisinde de iki günlük eğitim veren ekip, 8 Aralık’ta Yeşilköy’de Dünya Ticaret Merkezi’nde profesyonellere “workshop - atölye” çalışması yaptı. 12 Aralık’ta Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Yerleşkesinde ve 17 Aralık Arel Üniversitesi Tepekent Yerleşkesinde yeni seminerlerini sunacaktır.

Ocak ayında İstanbul turnesine hazırlanan ekip, Adalar’dan Zeytinburnu’na her ilçede bir kez “markalaşma” üzerine seminer verecek. Marka Akademi ve Adres Patent firmasının katkılarıyla düzenlenen turnede asıl amaç, yerel dinamiklerin ekonomimize kazandırılması. Turne çerçevesinde Başakşehir ilçesinde de bir seminer programı düşünülüyor. “Marka” ve “markalaşma süreci”, “marka mimarîsi” ve “marka şehirler” hakkında hemen her soruya cevap aranan seminerler ortalama 2,5 saat sürüyor. Katılımcılar konuyla ilgili olduklarında ise soru cevaplarla bu süre 5 saatin üzerine çıkabiliyor.

KATILANLAR NELER SÖYLEDİLER?

Talha Özcan | Avukat; “Türk ekonomisinin en önemli problemlerinden birisi de marka oluşturamamaktır. Marka oluşturulduğu zaman katma değerli ürünler üretilip ülke ekonomisine hakettiği değerler kazandırılabilir. Üstelik bu sadece üretim alanında değil hizmet alanında da yapılabilir. Markatürk seminerleri bize hem yerel değerlerimiz üzerinden bilgi aktarımı sağladı hem de marka oluşturma yolunda çok değerli adımlar atmamıza vesile oldu... Burcu Özpeker | Moda Tasarımcısı; “Kendi markasını kuran ve kurma yolunda olan 5 arkadaş olarak, bizim için çok yararlı bir konferans oldu. Çok önemli daha önce hiç duymadığımız ve okumadığımız bilgileri sizden öğrendik. Sizin sayenizde İşimizde daha başaralı ve sağlam adımlarla ilerleyeceğiz. ÇOK TEŞEKKÜRLER...” Murat Yonar |Grafik Tasarımcı; “Öngörülebilir strateji ve disiplinize doruk marka oluşturmanın, tanıtmanın, reklamının ve pazarlamanın önemini bir kez daha hocamız aracılığıyla öğrenmiş oldum. Markalaşmanın ve daha sonrasının dünyadaki diğer yönelimlerin etkisine ne kadar açık olduğunu anladım. Bu yönelimler siyasi, ekonomik, dinsel yönelimlerdir. Dünyadaki siyasi ve ekonomik konjentür gözönüne alınırsa, ülkemizin fırsatlarının farkına vardım.Hocamızın sayesinde marka yönetimi noktasında ülkemizin eksiklikleri nelerdir bunun farkına vardım. Teşekkür ederim.” Facebook ve twitter üzerinde “markaturkekibi” adresinden ekibin çalışmalarını takip edilebilirsiniz. <<

37 KOOPERATİF 21 Müstakil parselde ortalama 30.000 Müteşebbis 300.000 çalışanıyla faaliyet gösterdiği Türkiye Cumhuriyetinin GAP’ tan sonraki en büyük projesi olarak kabul edilen İkitelli Organize Sanayi Bölgesi yeni hizmet binası resmi açılış töreni ile Ülkemizdeki Organize Sanayi Bölgeleri içinde kurulan en büyük ve kapsamlı İOSB Meslek Lisesi nin Temel Atma Töreni; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Nihat ERGÜN, İstanbul Valisi Sayın Hüseyin Avni MUTLU, İlçe Kaymakamı Cevdet CAN, CHP Milletvekili Faik TUNAY, İlçe Emniyet Müdürü Murat BAŞIBÜYÜK, Mahalle Muhtarları, İOSB Başkan V. Nihat Tunalı, İOSB Müteşebbis Heyet ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Kooperatif Başkan ve Yönetim kurulu üyelerinin katılımıyla gerçekleşti. Program, İOSB'yi anlatan tanıtım videosuyla başladı, İOSB Başkan vekili Nihat Tunalı’nın hoş geldiniz konuşmasının ardından, İOSB Başkanı ve İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, eğitimli eleman yetiştirmenin önemine dikkat çekti. Vali Mutlu, üretimde kalitenin ancak eğitimli kalifiye eleman çalıştırarak mümkün olduğunu dile getirdi.Vali Mutlu’nun ardından Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, yaptığı konuşmada”İkitelli Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığı’nın yeni hizmet binası ve temelini attığımız İOSB Endüstri Meslek Lisesi’nin hayırlı olmasını diliyorum. Türkiye son yıllardaki başarılarıyla yetinecek bir ülke değildir. Bunların çok daha fazlasını yapmak mecburiyetindeyiz. Çünkü kaybettiğimiz çok zaman var. Sadece 10 yıl içerisinde ihracatımızı 36 milyar dolar seviyesinden 150 milyar dolar seviyesine çıkarmış olabiliriz. Ama bu bizim için yetmez. Önümüzdeki 10 yılda bunu 500 milyar dolar sevi-

yesine çıkarmamız gerekir. Bunun için de daha çok üretim yapmamız lazım. Ayrıca İkitelli’de Tezyid-i Bedel davalarını yakından takip ediyorum. Bu sorunda kesinlikle İkitelli Esnafı, Sanayicisi haklıdır. Yeni bir yasa ile bu sorunu gidermeye çalışacağız” ifadelerini kullandı. Açılış töreninin ardından İOSB Endüstri Meslek Lisesinin temeli atıldı.

Farkında mıyız? Başakşehir’de Türkiye’nin en büyük sanayilerinden biri var.

Yıl 1985. Başbakan Turgut Özal’ın GAP’tan sonraki en büyük rüyam dediği İkitelli Organize Sanayi Bölgesi’nin planları tasdik edildi. O zamanlar İkiltelli İstanbul’dan uzak küçük bir köy idi. İstanbul’un özellikle tarihi yarımada (Fatih-Eminönü), Kağıthane ile Haliç çevresine yayılan, çıkardıkları atık, duman, gürültü vb. gibi insan sağlığına zararlı unsurlarla çevreyi kirleten, bu suretle kente ve kent insanına zarar veren, şehircilik açısından olumsuz bir durum ortaya çıkaran küçük ve orta boy sanayi işletmelerini, meskun alanlar dışın-

da, şehircilik ilkelerine uygun ve her türlü altyapısı hazırlanmış alanlarda toplayarak, çevreye zarar vermeden faaliyetlerinin sürdürmelerini sağlamak maksadıyla buraya Türkiye’nin en büyük organize sanayi bölgesi kurulmasına karar verilmişti. O günlerin Türkiye’si için büyük bir rüya idi. Yatırımlar başladı ancak çeşitli sebeplerle düşünüldüğü kadar hızlı bitirilemedi. Bu arada Türkiye büyüdü güçlendi. Sanayi bölgesinin etrafı yerleşim yeri olmaya başladı. Derken gün geldi Başakşehir ilçesi kuruldu. Türkiye’nin en büyük ilçesi olma yolunda hızla ilerlemeye başladı. Başakşehir ilçesi Organize Sanayi bölgesinden çok hızlı büyüdüğü için sanayi bölgesi ile yerleşim birimleri arasında sağlıklı bir iletişim kurulamadı. Şu anda dahi Başakşehirliler her gün içinden ya da yanından geçtikleri Türkiye’nin en büyük organize sanayi bölgesi hakkında bilgi sahibi değiller.

İkitelli organize Sanayi Bölgesinde bugün 37 sanayi sitesi bulunmaktadır. Bu sanayi sitelerinde toplam 14.559 firma faaliyette bulunmaktadır. Fiilen 200 – 220.000 bin insan istihdam edilmektedir. Ülkemiz ekonomisine yıllık 5-6 milyar dolar katma değer üretmektedir. Tam kapasite çalışıldığında firma sayısının 27.301 ve istihdam oranının da 300 – 320.000 olması ve bunlara bağlı olarak da üretilen katma değer miktarının daha da artması beklenmektedir. Deri ve Mamülleri, Ayakkabı, Saraciye, Makine Yedek Parça, Sarı ve Pik Döküm, Madeni Eşya, Dokuma, Tekstil, Triko, Konfeksiyon, Oto Tamir, Mobilya, Kereste, Demir çelik, Hırdavat, Elektrik, Elektronik, Plastik, Kimyevi Madde, Depo Ardiye, işkollarında faaliyet gösterilmekte olup, üretimle birlikte bazı sektörlerde perakende satışlar da yapılmaktadır.<<

Kayaşehir'de yükselen trend Kaya City Başakşehir son dönemlerde özel konut projeleriyle de sık sık gündeme geliyor. Birbirinden lüks konutlar yarışıyor. Her yapılan yeni projede daha başlamadan satılıyor. Bu projelerden biri de Kayacity Recidense. Projeyi yapan Celaloğlu firma yetkilileri gazetemizi ziyaret ederek proje hakkında bilgi verdiler. Firma yetkilisi Selahattin Sulu “Kayacity Residence, özel olarak peyzajlandırılmış yüzde 80 oranında yeşil alan, 16 bin m2 arazi üzerine kurulacak 6 bloktan oluşuyor. Akıllı kat planlarıyla günümüz trendlerine uygun optimum kullanım alanları düşünülerek planlanan dairelerde, ferahlık ve fonksiyonellik ön planda tutuluyor. Kayacity Residence, şehrin karmaşasından uzak ama şehrin tam ortasında kusursuz bir yaşam imkanı sunuyor. Atatürk Havalimanına 10 km, yeni yapılacak olan 150 milyon yolcu kapasiteli Türkiye’nin en büyük havalimanına sadece 5 dakika uzaklıkta, tem ve 3. köprü bağlantı yollarının hemen üzerinde bulunuyor.’’dedi. Sulu, Neden Başakşehir sorusunu ise “Bu bölgede yapımı planlanan ve dünyanın en prestijli yatırımlarından olan Kanal İstanbul, İstanbul’un ihtiyaç duy-

duğu 3. Boğaz Köprüsü, Başakşehir’de yapımına başlanan Sağlık Vadisi, Türkiye’nin ilk Biomedikal parkı Biocity İstanbul, Hava limanı, Olimpiyat köyü, Rami Kuru Gıda Toptancıları bölgeye metro gibi projeleri de beraberinde getiriyor.’’ diye cevapladı. Yine sayın Selahattin Sulu’nun belirttiğine göre proje kapsamında 236 konutla beraber bir de ticari birim mevcut. Site içerisindeki insanlara ve site dışarısından gelecek insanlara hizmet edecek büyük bir birimden oluşuyor. Kayacity Residence, özel peyzajlandırılmış bahçeleri, açık kapalı yüzme havuzları, açık ve kapalı otoparkları, Türk hamamı, yoga pilates stüdyo, buhar odası kapalı spor salonu ve doğayla iç içe elit bir yaşam kalitesi sunmakla beraber aynı zamanda eşsiz bir yatırım aracı olarak ön plana çıkıyor.

Geniş metrekareleri ve fiyat avantajlarıyla ön planda

Aile yaşantısına uygun olması açısından 1+1’lik dairenin olmadığı projede konutlar 2+1, 3+1 ve 4+1 şeklinde değişiyor. 170 bin liradan başlayan fiyatlar 380 bin liraya kadar çıkıyor. Avantajlı ön talep dönemi fiyatlarıyla ve kredili cazip ödeme seçenekleriyle satışa sunuluyor. Daire satışlarının yüzde 40’ının tamamlandığı Kaya City’ de banka kredisi kullanmak mümkün.

20 Yıllık Tecrübe ve Birikim Kayacity Residence Aktarılıyor

“Başakşehir bölgesine inşaat yapmadan ilk inşaatı Küçükçekmece İnönü Mahallesinde başlayan Celaloğlu, İnönü’den sonra Tepeüstü Mahallesi, 1999 senesinde Başakşehir Onurkent’e 400 konut, ardından Çimenevi projesiyle kazandığı tecrübe ve birikimleri şimdi Kayacity Residence aktarıyor.

Yetkili Selahattin Sulu firma hakkında

da şu bilgileri verdi; “Başakşehir bölgesine inşaat yapmadan ilk inşaatı Küçükçekmece İnönü Mahallesinde başlayan Celaloğlu, İnönü’den sonra Tepeüstü Mahallesi, 1999 senesinde Başakşehir Onurkent’e 400 konut, ardından Çimenevi projesiyle kazandığı tecrübe ve birikimleri şimdi Kayacity Residence aktarıyor. Kayacity Residence, farklı mimari yapısı ve yeni İstanbul silüetiyle yaşam anlayışını tamamen değiştirecek. Daire satışlarının yüzde 40’ının tamamlandığı Kaya City Evleri’nde 24 saat kapalı devre güvenlik kameraları mevcut. Kontrollü site giriş kapılarına intercom sistem

sayesinde erişebilecek ev sahiplerinin gözleri arkada kalmayacak.”

2014 Ağustosta Bitiyor

Celaloğlu markası altında 2011 yılının ortalarında başlayan ve 2 yıl devam edecek olan projenin 2014 yılının Ağustos ayında bitirilmesi bekleniyor.<<


13

<< YEREL GÜNDEM >>>>>>>

Etaplar yönetimlerini arıyor... Muhteşem Başakşehir mahallesi 1. Ve 2. Etapların seçim dönemi geldi. Her iki etapta da yönetime talip olan gruplar seçim çalışmalarını tam gaz yürütüyorlar. Seçim çalışmaları çerçevesinde gazetemize ziyarette bulunan tüm aday gruplar yaptıkları hizmetler ve yapacakları hakkında çeşitli açıklamalarda bulundular.

Güvene devam...

1. Etap başkanını arıyor...

Değişim organizasyonu...

Muhammed Ali Erdem

Zinnuri Eroğlu

Mesut Erdem

1. Etap Yönetim Kurulu Başkanı Biz iki sene önce seçimi kazandığımız gün arkadaşlarımızla bir karar aldık. Arkadaşlar bunun kendileri için son seçim olduğunu bir daha ki yönetimde görev almayacaklarını söylediler. Bu karara uygun olarak biz de konusunda uzman yeni arkadaşlarla göreve devam etme kararını aldık. Görev dönemimizde doğalgaz dönüşümü, kamera sisteminin kurulması, payölçer sistemi ve uydu altyapısının (mülkiyeti tamamen sitede kalmak şartıyla) yenilenmesi işlerini şimdi aday olan arkadaşların muhalefetine rağmen gerçekleştirdik. Hepsi kendi konularının uzmanı olan yeni yönetim kurulu arkadaşlarımızla yeni dönemde yapacaklarımıza ilişkin 21 maddelik bir liste hazırladık. Listedeki her işin karşısına da o işin takipçisi olacak arkadaşımızın ismini yazdık. Seçildikten sonra bu listeyi blok temsilcilerine vereceğiz ki işleri takip edebilsinler. Bu aynı zamanda yönetim kurulu üyelerinin de karnesi olacak. Dönem sonunda kimin işini yapıp yapmadığı belli olacak. Bu 21 maddelik listede en çok önemsediğimiz üç konuya gelirsek; birinci önceliğimiz asansörlerin yapılmasıdır. Asansörlerle ilgili hazırlıklarımız tamam gibi ancak maliyetlere yerel yönetimlerin ve Kiptaş’ın katkısı ile ilgili görüşmeleri yapıyoruz. İkincisi yılda iki defa halkımızın tamamının bir araya geleceği HALK MECLİSİ toplantılarını yapmak. Böylece bütün sakinlerimizle doğrudan görüşebileceğiz. Bu meclise yerel yöneticiler de katılabilir. Üçüncü olarak da adı Uzlaşı heyeti ya da başka bir şey olabilir, sitemizde çıkabilecek aile içi veya komşular arası sosyal sorunlara müdahale edecek ve yasal yollara başvurulmadan halledebilecek bir ihtiyarlar heyeti oluşturmak. Böylece eski kültürümüze uygun bir mahalle ortamı oluşturabilmek. Bunlardan başka listemizde kültür merkezi vs. gibi bir çok projemiz var. İnanıyorum ki site sakinlerimiz daha önce bize nasıl güvenip seçmişlerse bu sefer de yine görevi bize vereceklerdir.<<

1. Etap Yönetim Kurulu Başkan Adayı Bizler bu site kurulduğu günden beri burada oturuyoruz. Başakşehir artık benim asıl memleketim oldu. Herkes gibi benim de memleketim için yapmam gereken şeyler olduğunu düşünüyorum. Öncelikle etrafımıza duyarlı olup sorunların çözümü için taşın altına elimizi koymamız gerekir. Bu çerçevede biz de sitemizle ilgileniyoruz. Mevcut yönetimdeki arkadaşlarımız yaklaşık on yıldır bu siteyi yönetiyorlar. Muhakkak yaptıkları birçok güzel işler var. Ancak eksiklikleri görmüyorlar, uyarılarımızı da dikkate almıyorlar. Şimdi gelelim varolan site yönetiminin eksikliklerine: Koskoca site sanki gecekondu. Kat mülkiyeti yok. Site yönetimi kendi sitesinde hala oturduğu bina için Kiptaş’a kira ödüyor. Site avukatı binlerce lirayı bulan alacakları tahsil edemiyor. Sitede kamera var ancak kayıt tutulmuyor. Bir hırsızlık gibi bir sorun çıktığında işe yaramıyor. Çocuk oyun grupları kırık dökük, kim sorumlu belli değil. Asansörler sürekli arıza yapıyor. Ortadaki çay bahçesi sorunlu. İhaleler şeffaf değil. Firmalarla düzgün sözleşmeler yapılmıyor. Mantolama probleminde site yönetimi sakinlere sahip çıkmıyor. Yarım kalan mahkemelere giden bir sürü mantolama problemi var ancak site yönetimi bunların hiçbirisinde ortalıkta yok. İnsan kendi hatalarını görmüyor uyarıları da dikkate almıyorsa o zaman değişmesi gerekiyor. Taşın altına elimizi koyalım, doğru bildiklerimizi uygulamak için, Allah’ın izni ile biz göreve hazırız dedik yola çıktık. Ekibimizda avukat, eğitimci, mali müşavir, peyzaj mühendisi, elektronik teknisyeni arkadaşlarız var. Biz yönetime gelirsek bu sorunların hiçbiri olmayacağı gibi başta hayati önem arz eden asansörlerin yenilenmesi teknik, peyzaj saha projelerimizi gerçekleştireceğiz. Ayrıca, komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesi, gençlerle ilgili yapacağımız projelerimiz olacak.<<

2. Etap, iskân sorununu çözdü

Zeki Ertürk

2. Etap Yönetim Kurulu Başkanı Ertürk’ün yaptığı açıklamalarından Başakşehir 2. Etap’ta, iskan alınması için gerekli altyapının hızla tamamlanarak iskanların alınması için son aşamaya gelindiği ve yıl sonuna kadar

sürecin tamamlanacağı öğrenildi. Başkan Ertürk açıklamalarında “Bilindiği üzere, bu amaçla, öncelikle 2. Etapta yer alan 62 blokta toplam 112 adet asansörün standartlara ve yönetmeliklere uygun hale getirilmesi için, kabinler dahil tamamının yenilenmesine Ekim ayında başlanmıştı ve şu ana kadar önemli bir kısmı yeni haliyle hizmete sunulmuştur. Ardından Kiptaş ve Başakşehir Belediyesi ile çalışmalar sonuçlandırılarak iskanların alınması aşamasına gelinmiştir.” dedi. Yıl sonunda yeni oluşan genel kurulun toplanarak yeni yönetim kurulunu seçeceğini belirten 2. Etap site yönetim kurulu başkanı Zeki Ertürk, kendi ekiplerinin seçilmesi halinde, 2013-

2014 döneminde Kiptaş’tan alacakları destekle su depolarını yenileyeceklerini, Belediye’den alacakları destekle de sitenin etrafını mavi selvi ağaçlarıyla kapatacaklarını ve Belediyenin teknoloji laboratuarında pilot bölge seçilen sitelerinde elektronik sulama sistemlerinin kurulacağını belirtti. 2013 yılında Başakşehir Belediyesinin 2. Etap’ta başlatacağı Başak vadisi projesi sırasında belediye ile yakın koordinasyon içerisinde kalıp, projelerini birbiriyle uyumlu olarak götürmenin sitenin faydasına olacağını vurgulayan Zeki Ertürk, bu dönemde yeşil çevre ve teknoloji projelerini birbirini destekleyecek şekilde yürüteceklerini açıkladı.<<

1. Etap Yönetim Kurulu Başkan Adayı 14 yıldır Muhammed Ali Erdem yönetimi sitemizi yönetiyor. Bazen isimler değişse de anlayış değişmiyor.Yönetim kesinlikle şeffaf değil. Artık yönetimde yeni fikirlere açık insanlar yer almalı. 2010 yılında denetim kurulu başkanlığı yaptığım dönemde mevcut muhalefet grubundan Zinnuri Eroğlu’na 2010 denetim kurulu raporunu ibra etmemelerini çünkü mevcut yönetimin basiretsiz olduğunu ve şeffaf olmadıklarını ifade ettim. Bizler yönetime geldiğimizde şeffaf, herkes tarafından her zaman denetlenebilir ayrıca blok temsilciliklerinde bayan temsilcilerin daha fazla olduğu bir yönetim olacağız. Birikmiş aidat ve gaz alacaklarının tahsili için işleri hukuk büroları ile çalışacağız. Kat mülkiyeti sorunlarının çözümü için Kiptaş ve belediye ile çalışmaları resmi olarak başlatacağız. Site için mal veya hizmet alımı ile ilgili ihalelerin kamu ihale kanunu çerçevesinde yapılmasını sağlayacağız. Asansörleri yenileyeceğiz. Sığınakları kat maliklerinin kullanabileceği bir hale getireceğiz. Yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları ile sıcak ilişkiler kuracağız. Personel iye ilgili iyileştirme çalışmalarıyla birlikte verimli çalışması için gerekli düzenlemeleri yapacağız. 1. Etap'ı mahalle olmaktan kurtaracağız, örnek kapı no ve sokak isimleri yerine eski durumuna döndüreceğiz. Bütün bunların site halkındaki yansımalarını görmek için de belli periyotlarla memnuniyet anketleri düzenleyeceğiz. Yani ezcümle yaşanabilir ve sürdürülebilir 1. Etap'ın devamı için bütün gayretimizle gece-gündüz demeden çalışacağız. Hepsi kendi alanında uzman profesyonel kadromuzla ikinci turda % 60 kazanacağımıza inanıyoruz.<<

Katılımcı yönetim istiyoruz... İskender Akmeşe

2. Etap D37 Blok Yöneticisi Biz, yaklaşık 10 yıldır iyi yönetilmediğimizi düşünen bir gurup kat malikleriyiz. Bir an evvel dayatmacı bir yönetim anlayışına ve Yönetime bağımlı bir alt kurum gibi çalışan yandaş bir denetleme kurulu modeline artık bir son verilmesi gerektiğini savunuyoruz. Her zaman site sakinlerini dinleyen ve onların nabzını tutan, her türlü dayatma ve ön yargıdan uzak, kendini maksimum düzeyde denetlenmeye tabi tutan, yalnızca sitemizin menfaatlerini dikkate alan, kesinlikle en düşük maliyetle, en yüksek kalitede hizmeti ve maksimum verimliliği hedefleyen, tam olarak kurumsallaşmış ve mümkün olduğunca bilimsel yöntemler içeren bir temelde çalışmalarını yürüten bir site yönetimini oluşturmak bizim için bir zorunluluktur. Yönetime geldiğimiz zaman yapacağımız çalışmalara yönelik yönetimsel, sosyal binalara yönelik ayrıca çevre ve peyzaja yönelik projeler geliştirdik. Bu projelerle katılımcı şeffafdenetlenebilir bir yönetim oluşturmayı hedefliyoruz.<<

Oyalanma?

Aslında film yayına girdiği ilk zamanlarda da bu tartışma yaşanmıştı ve sonradan görüldü ki, filmin tartışılması olsa olsa bu filmin ömrünü uzatıyor, bundan vazgeçildi.. Çünkü herkes çok iyi bilir ki popüler yayıncılıkta, Mehmet CAN mehmetcan@radyo7.com.tr önemli olan dikkat çekmektir. Ve çektiğiniz her dikkat, izlenme rekoru olarak ve tabii “para” olarak yayıncı şirkete geri döner. İşte bu yüzden , Başbakan Erdoğan’ın “ bizim böyle bir ecdadımız yok “ söylemine , ne film ekibinden, ne danışmanlarından ne de yayıncı şirketten doğru dürüst bir tepki gelmedi. Onlar şu anda mutlulukla ellerini buluşturmuş, kıs kıs gülüyor ve “ devam edin” diyor ..Devam edin ki , filmin ömrü uzasın, gündemde kalsın ve çok para kazanılsın. Bütün tv’ler ve radyolar, internet basını, boy boy resimlerini koyup haberlerini yaptıklarında , radyolarda üzerine tartışmalar gerçekleştiğinde, halka “ gerçekleri yanstıyor mu “diye sorulduğunda ortaya çıkan sonuç ta aynı; REYTING… Birine çok kızıldığında, çok içerlenildiğinde, en etkili tepki bana göre, onu yok saymaktır. Hem şimdi hem gelecekte. Görmez , adam yerine koymazsak, yapılan yanlışları hatırlar ve ciddiye almazsak, gündem yapmazsak, raitiıng de mümkün olmayacaktır. Ve tabii varlığı da. Doğru, biz ahali olarak gerçeklerden kopmaya çok meraklıyız, hayatın zaten bezdirdiği bizler oyalanmaya meyilliyiz ve anlık mutluluklar arıyoruz medyada.. Okumayla, güvenilir kaynakla falan da işimiz yok.. Verilene tabiyiz . Çünkü böylesi daha rahat, efor gerektirmiyor. NE YAZIK Kİ BÖYLE.. Ve doğru, film baştan aşşağı bir kurgu, gerçeklerden çok uzak, ne kişilikler, ne olaylar , ne fetihler, ne ilişkiler o dönemi anlatıyor. Kıyafetler dahi, Osmanlı ile ilgisiz , daha çok İspanya medeniyetinin izlerini taşıyor. Ne müzikler, ne mantık, ne harem, ne inanç… hepsi bu toplumun tarihine aykırı… Ama kimin umurunda ?… Filmi çekenlerin mi? Yayınlayanların mı? İzleyenlerin mi? Böyle bir film yayınlanırken eleştirenlerin, bilinçli zengin ve entellektüellerin, ceplerinde akrep olan finansörlerin, film üzerinden muhalefet yapan sığların, siyasal rant edinmeye çabalayanların, yılda bir kitabı bile kendisine çok görenlerin, sosyal paylaşımla yaşamsal bağ kuranların ve kendi kendilerine yabancılaşanların mı?… Söyleyin gerçekler kimin umurunda? Cümlenin sonu, “ birazda sen oyalan” diye bitse de emin olun; film yapımcıları ve yayıncıları için “mal da mülk te yalan” değil, gerisi ise angarya…<<

ÖMEROĞULLARI YAPI MARKETLERİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI

MURAT ÖZER ve KARDEŞLERİNİN MUHTEREM VALİDELERİ

HAZAL ÖZER VEFAT ETMİŞTİR

Merhumeye Allah (c.c.)'dan Rahmet kederli ailesine başsağlığı dilerim... Fatih Mehmet YILDIRIM Başakşehir Mahallesi Muhtarı



15

<< SPOR >>>>>>>

En centilmen turnuva...

Başakşehir’de 5 Mevsim Derneği tarafından düzenlenen 6. Gençlik Bahar Futbol Turnuvası yapılan finallerle sona erdi. Turnuvanın tüm final maçları biter bitmez kupa ödül törenini merakla bekleyen sporcuları bekletmeden hemen ödül törenine geçildi...

Başakşehir’de 5 Mevsim Derneği tarafından düzenlenen 6. Gençlik Bahar Futbol Turnuvası yapılan finallerle sona erdi. 5 Mevsim Derneği tarafından 5 ayrı kategoride düzenlenen turnuvada 10 yaş grubu çocukların maçıyla başladı.Her yaş kategorisindeki maçlar büyük bir heyecan ve çekişmeli geçerken, çocukların birbirlerine yapmış olduğu centilmence hareketler ilgi çekti. Turnuvanın tüm final maçları biter bitmez kupa ödül törenini merakla bekleyen çocukları bekletmeden hemen

ödül törenine geçildi.Kupa törenine Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Belediye Başkan Yardımcısı Haluk Dikbaş, Mahalle Muhtarı Fatih Mehmet Yıldırım, Kültür ve Sosyal işler Müdürü Basri Akdemir, Kent konseyi Başkan vekili Zeki Ertürk, 5 Mevsim Derneği yönetim kurulu ve sporseverler katıldı. Mevlüt Uysal, yapmış oldukları bu organizasyondan dolayı 5 Mevsim Derneğine ve başkan Muhittin Küçüğe özellikle teşekkür etti. Başakşehir’e layık güzel bir turnuva olduğunu belirten Uysal, bu çalışmanın çok önemli olduğunu ve bir Muhittin Küçüğün neler başarabildiğini gösterdiğini ve İstanbul’a örnek olacağını belirterek, çocukların göstermiş olduğu başarılardan dolayı hepsini tebrik etti. Turnuvanın organizasyonunu başarılı bir şekilde tamamlayan 5 Mevsim Derneği adına, Başkan Muhittin Küçük ise yapmış olduğu konuşmada “Bu yıl 6.sını düzenlemiş olduğumuz futbol turnuvasına tam 72 takım katıldı,Başakşehir’in orta mahallelerinden turnuvaya katılımlar oldu, biz önümüzdeki sene bahar aylarında 7.sini düzenleyeceğimiz turnuvada ise çok daha geniş bir katılımın olacağını ve en az 100 ila 125 takım arasında yapılacak bir turnuva bekliyoruz. Bizim amacımız salt futbol olmadığını buradaki gençlerimiz gördüler, bizim amacımız çocuklarımızın birbirini tanıması, kaynaşması ve spor aracılığı ile kardeşliklerini pekiştirmesidir, bakın Türkiye’de futbol fanatizmi ile birbirine yapmadıklarını bırakmayanlar görsünler, bir çocuğumuzun burnu dahi kanamadan, çok centilmen bir ortamda turnuvamızı bitirdik.Bu turnuvada bize desteklerini hiç esirgemeyen başta Belediye Başkanımız Mevlüt Uysal bey ve yardımcısı Haluk Dikbaş beye çok teşekkür ediyorum, çok hayırlı bir işe vesile oldukları için, bu turnuvada kimin en ufak bir emeği varsa sporcumuzdan hakemlerimize ve yönetim kurulumuza herkese çok teşekkür ederim” dedi. Madalya, Plaket Ve Kupa töreni Kupa ödül törenine geçildiğinde genç oyuncular tek tek çağırılarak madal-

TURNUVADA DERECEYE GİREN TAKIMLAR 10 Yaş 12 Yaş 14 Yaş 16 Yaş 18 Yaş

Şampiyon : Kültürevispor İkinci : Bilgispor Şampiyon : Fırtınaspor İkinci : Bilgi gençlikspor Şampiyon : Saldırspor İkinci : Altınkramponlar Şampiyon : Yencenmilen İkinci : Şentepespor Şampiyon : Dalgaspor İkinci : Atlatikomardin

Güreşe Destek Derneği kuruldu... Ata sporumuz güreşin Başakşehir’de artık bir destek derneği var. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Güreş spor klübünün Başakşehir’de bulunan altyapısında yetişen güreşçilerin ailelerinin biraraya gelerek kurduğu Başakşehir Güreş derneğinin ilk genel kurulu yapıldı.

yalarını protokolde bulunan Başkan ve yöneticilerin elinden alırken,Turnuvanın en centilmen sporcusu seçilen Hakan Özçelik ödülünü Başkan Mevlüt Uysal’ın elinden aldı.Turnuvada altyapıdan yetişen gençlerden oluşan ve son derece başarılı olan genç hakemlere de başarılarından dolayı plaketleri verildi.Ayrıca, turnuvaya vermiş oldukları destekten dolayı Başkan Mevlüt Uysal’a ise plaket takdim edildi. Madalya ve plaket töreninin ardından Şampiyon ve ikinci takımlara kupaları verilirken ortalık bayram yerine döndü.

Gazetemizden Muhittin Küçük'e Plaket

Ayrıca Turnuvanın düzenlenmesinde gecesini gündüzüne katan çocuklarla tek tek ilgilenerek onların birer ahlaklı bireyler olarak yetişmesi için hasta haliyle gayret gösteren örnek insan, sayın Muhittin Küçük’e Haberşehir Gazetesi olarak bir plaket takdim ettik.<< BAH

Başakşehir 1.Etap site yönetiminin salonunda gerçekleşen genel kurulda güreşçi aileleri eşleri ile beraber hazır bulundu.Oldukça sıcak bir atmosferde geçen genel kurulda tüm organlar oybirliği ile seçildi. Serbest Güreş milli takım hocası Ali Özen yapmış olduğu konuşmada “ Yıllardır güreşin içindeyim ama şimdiye kadar ailelerin böyle bir dernek kurduğunu görmedim, bu çok güzel bir düşünce, sporcunun başarısı aile desteğiyle çok daha fazla gelişir,bugüne kadar Başakşehirdeki aileler güreşe çok destek oldular ama şu an dernekleşerek desteğin çok daha ileri seviyede olacağını düşünüyorum” dedi. Altyapı antrönörü emekli öğretim üyesi Cemal Bakır ise “ Ali hocanın söylediği gibi yıllardır güreş camiası içerisindeyim, böyle aile desteği görmedim,çok teşekkür ediyorum, ilk günden beri ailelerin çok ciddi desteğini gördük, biz bir hedef koymuştuk,neydi bu hedef çocuklarımızın sağlıklı başarılar kazanması,geçici değil kalıcı başarılar, bunun içinde 3 ila 5 yıl arasında meyvalarını toplayacağız dedik, çok şükür daha bu süre dolmadan meyvalarını görmeye başladık, hamdolsun yıldız ve gençlerde tam 5 sporcumuz milli maçta güreştiler,

Spor ve dostluk adına Merhaba...

İlk yazımıza ‘selamla’ başladık. Merakınızı yenmek, sizlere ne kadar yakın olacağımızın ilk mesajınızı verebilmek için… Kabul buyurursanız, bir spor dostu olarak artık aranızdayım. Kısmet olursa, bize ayrılan bu köşede, ‘spor adına’ bugüne kadar öğrendiklerimizi/yaşadıklarımızı, sizlerle paylaşmayı hedefliyoruz. Tarihini unutan, özünden uzaklaAhmet Gülümseyen gulumseyen@hotmail.com şan bir ‘gençlik’ yapısının oluştuğu günümüzde, bizlerde üzerimize düşen görevi yerine getirmek istiyoruz. Kısacası, bizlerin neler yapmak istediğimizi ve neler yaptığımızı, söylemlerle değil eylemlerle hep birlikte şahit olacaksınız, inşallah. Sporu bir amaç değil, sizlerle sağlam iletişim kurma, insanlığa yarar sağlama adına bir araç olarak kullanacağımızı bilmeniz düşüncesiyle; Tekrar Hoş bulduk efendim… ***** Onlar ‘engelleri’ çoktan aşmış Evet, geçtiğimiz haftayı ‘Engelliler’ günü olarak kutladık. Koca bir yılı sadece ‘bir, bilemediniz bir haftalığına onlara ayırmak’, onlara karşı yapılabilecek en büyük haksızlık olarak görüyorum. Uzun yıllar ‘spor’ vesilesiyle onlarlar birlikte olma şansına sahip olduk. Bazen hakem olarak maçlarını yönettik, bazen Milli takım düzeyinde ‘birliktelik’ oluşturma yönünde bir araya geldik. Şahit olduğum; Onlara acımaktansa, bir yardım eli, ama bir tebessüm..Sadece yanlarında olduğumuz hissi, kendilerini iyi hissetmeye yettiği… Tabii bunun ne anlama geldiğini, belki birçoğumuz farkında değil. Henüz onlarla paylaşacak bir bağı oluşturmamız olabiliriz. Her defasında dile getirilen ‘Herkes bir özürlü adayıdır’ yakıştırmasının, bize ne kadar yakın olduğunu nereden bilebiliriz ki? Belki de, duygularımız bir kenara itip, öyle olmak istemeyişimizden kaynaklandığı içindir. Ama bir gün mutlaka.. İşte o günün hesabını yapmanın güç, fakat o yaşamın bir parçası olmamak için hiçbir neden olmadığı gerçeğini göz ardı etmeyerek. Bunun insanın kendi elinde değil ki… Yaratanın insan için vermiş olduğu imtihanın bir parçası. Evet yaşama yelken açtığınız da, esen rüzgarın yönü (kederiniz) hangi taraftan eserse, siz o tarafa dümen kırmaya, adeta mecbur kalıyorsunuz. Bu zorunlu yöneliş ‘anlayana/mana çıkarana göre’ öyle güzelliklerle/mesajlarla dolu ki. İşte bunu yaşarak gözlemleme, hidayete ermeye, rabbim bize nasip etti. Engelli olan çocuğu için ne kadar şükretse az olacağını, ‘Rabbinin cennete giden bir kişiyi kendisine emanet ettiği ve onun sayesinde belki cennetin yolunu bulabileceğini’ ifade eden bir hanımefendinin, otizm çocuklarla uğraşmayı ‘Meleklerle olmanın mutluluğunu yaşıyoruz…’ yakıştırmasını yapan Halil Erkuzu kardeşimin sözleri, yazımın son noktasına değil, ömrümün son nefesime kadar kulaklarımda çınlayacak… Evet, sözde onlar engelli, bizler sağlam. Ne gariptir ki bizler yaşamın, gülmenin…ismini koymuşuz, onlar ise bunların bizzat hayatlarına uyarlamış. www.ahmetgulumseyen.com - gulumseyen@hotmail.com twitter: ahmetgulumseyen - facebook: ahmetgulumseyen

bunların arkası inşallah daha fazlasıyla gelecek, yeterki aileler çocuklarını iyi beslesinler ve desteklesinler, bu vesile ile hepinize tekrar teşekkür ediyorum” dedi. Başakşehir Güreş Derneğinin kurucu Başkanı Muhittin Yeşilçiçek’te oy birliği ile yönetimi ibra genel kurula teşekkür ederek “Bizim bir amacımız var çocuklarımızın ahlaklı, sağlıklı birer sporcu yetişmesini istiyoruz, bu amacımıda bize ciddi bir emek veren başta hocamız Cemal Bakır ve oğulları Mehmet Fatih Bakır ve Sadin Bakır hocaya ne kadar teşekkür etsek azdır.Bizim hedeflerimizde çocuklarımızın eğitiminden sosyal yaşantısına kadar bir çok konu ile ilgilenecek bir ortam hazırlamak ve bu derneği yarınlarda buralarda yetişecek gençlere devretmektir,bu özveri ile beraberce faliyet yürüttüğümüz tüm arkadaşlarıma fedakarane çalışmalarında dolayı çok teşekkür ederim” dedi. Başakşehir Güreş Derneğinin dikkat çeken bir başka seçimi ise Anneler komisyonunun oluşturulması oldu, komisyon kendi arasında ayrıca toplanarak görev dağılımı yaptı ve çocukların beslenmesinden dinlenmesine kadar bir çok konuyu uzmanlarından destek alarak bilim eksenli yapacaklarını bildirdiler.<<

Şahintepe'de Hedef 2019... Başakşehir'in en eski mahallelerinden Şahintepe'nin çalışkan muhtarı Erol Çapan'ın hedefi 2019'da imrenilen bir mahalle oluşturmak...

– Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? - Ben 1972 doğumluyum, memleketim Ardahan Çıldır. Ticaret lisesi mezunuyum. Evliyim üç çocuk babasıyım ve 27 yıldır Şahintepe mahallesinde oturmaktayım. – Mahallenin genel yapısı hakkında neler söylersiniz? – Şahintepe, çok eski bir mahalledir. Ancak 1989 -2009 tarihine kadar Küçükçekmece Belediyesine bağlı olan bir mahalle idi. 2009 tarinde Başakşehir ilçe olunca ve Şahintepe Başakşehir ilçe sınırları içerisinde olduğu için Başakşehir’e bağlı bir mahalle olmuştur. Yeni bir ilçe olmasına rağmen mahallemizde bir çok değişim yapılmıştır. 30 yıldır

göremediğimiz hizmetleri yeni yeni görmeye başlamıştır. Güzel bir değişim yaşandı. – Mahallenizde hemşehricilik var mı? Varsa olumlu ya da olumsuz sonuçlara yol açıyor mu? - Yok. Artık mahalllemizde hemşehricilik kalmadı. – Belediyenin yaptığı çalışmaları yeterli buluyor musunuz? Mahalle sakinlerinin bu konudaki görüşleri nelerdir? - Belediyenin yapmış olduğu çalışmalardan mahallemizin yüzde 70’lik kesimi oldukça memnundur. Ben belediyenin yapmış olduğu çalışmaları yeterli buluyorum. Yeterli bulmayanlar da var. Daha henüz yeni yeni imar ve ifraz planları olan bir

mahalle. Şuna inanıyorum ki mahallemizde daha güzel ve daha çok hizmetler yapılacaktır. Özellikle belirtiyorum ki 2019›un Şahintepe›si daha güzel, daha farklı olacak. – Çeşitli il derneklerinin katkısıyla Şahintepe muhtarı olarak bir futbol turnuvası düzenlemiştiniz. Bu turnuva toplumsal kaynaşmaya neden oldu mu? – Yaptığımız turnuva Şahintepe’nin kaderini değiştirdi. İnsanları, dernekleri birbirine bağlayan bir turnuva şöleni oldu. Burada hem bizim başarımız, hem dernek başkanlarının başarısıyla çok büyük olumlu bir kaynaşma sağlandı. – Ramazan etkinliğini de dernekler aracılığıyla yaptığınızı biliyoruz. Nasıl oldu, sonuçları nasıldı? – Her yıl dernekler ve Başakşehir Belediyesinin yapmış olduğu katkılarla yapıyoruz. Desteklerinden ve katkılarından dolayı hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bütün imkanlar hiçbir siyasi görüş ayrımcılığı yapılmadan dernekler tarafından eşit şekilde kullanılmıştır. Çok büyük katkıları olmuştur. Biz oldukça memnun kaldık. Vatandaşlardan da olumlu görüşler aldık. – Şahintepe ile ilgili alt yapı olsun, sosyal faaliyetler olsun bir projeniz var mı? Belediyeden beklentileriniz nelerdir? – Biran önce en büyük bek-

lentimiz imar ve ifrazdır. Zaten bunlar yapıldığı takdirde parklarımızın, sağlık tesislerimizin, hastanelerimizin, okullarımızın yani her şeyin yeri belli. Önemli olan bu projelerin planların bitirilmesidir. Mahallemiz 18 uygulaması olduğu için şanslı bir mahalle. Bütün yatırımlar yapılacaktır. – Şahintepe'de bir kentsel dönüşüm gerçekleşecek mi? – Maalesef burada bir kentsel dönüşüm yok. Tamamen vatandaşın kendi arasında bir değişim olacaktır. – Şahintepe halkına iletmek istediğiniz mesaj var mı? Haberşehir gazetesi hakkındaki görüşleriniz nelerdir? – Şahintepe mahallemiz güzeldir. Geçmişte büyük sıkıntılar yaşadı. Şimdi ise bir değişimin içinde. Biz Şahintepe›de artık çağ atlıyoruz. Daha da güzel şeyler olacak. Yine belirtiyorum ki Şahintepe 2019’da bambaşka olacak. Vatandaşlardan istediğimiz sabırlı olmalarıdır. Allah’ın izniyle bütün hizmetler burada olacak. Hiçbir vatandaşımızın endişesi olmasın, güzel yatırımlar en kısa zamanda olacaktır. Öncelikle size teşekkür ediyorum. Gazeteniz gerçekten çok güzel. Yaptığınız çalışmaların zor olduğunu biliyorum. Halkta gazeteden memnun. Yayın hayatınızda size başarılar diliyorum.<<


37 yaşında

16 çocuğu ve 1 torunu var! İngiltere’nin en geniş ailesi ünvanını elinde barındıran Sue Radford ve kocası Noel, 16’ncı çocuklarını da dünyaya getirdi.

Kabe’de 60 yıl sonra ilk! Kabe’nin iç kiliti yaklaşık 60 yıl aradan sonra Mekke Bölge Emiri Prens Halid el-Faysal’ın katıldığı Kabe’nin içinin yıkanma merasiminin ardından Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdülaziz’in şahsi nafakasından özel saf altından yaptırılan kilitle değiştirildi. Yeni anahtar bin 400 yıldan beri Kabe’nin anahtarını ellerinde bulundu-

Kalbi dahil

tüm organları ters tarafta! Gaziantep’in İslahiye ilçesinde iş kazası geçiren 57 yaşındaki bir vatandaş ameliyat olunca kalbinin sağ tarafta olduğunu öğrendi. İslahiye ilçesinde yaşayan 4 çocuk babası çiftçi olan 57 yaşındaki Ali Sezer evde geçirdiği bir kaza sonucu hastaneye kaldırıldı. Tedavisi sırasında Ali Sezer’in doktorları ameliyatın ardından iç organlarının tamamının terste olduğunu söyledi. Bunun üzerine büyük bir şoka girdiğini söyleyen Ali Sezer bugüne kadar tam fark edemediği bu durumun doktorlar tarafından tespit edildiğini söyledi. Hastalarını konuyla ilgili bilgilendiren doktorlar bu durumun çok nadir olduğunu hastalara ciddi bir rahatsızlık vermediğini söyledi.<<

ran Mekke’nin en meşhur Al-Eşşeybiy ailesinin büyüğüne teslim edildi. Mekke’nin fethinden sonra Kabe’nin anahtarı ve örtüsünün kimde kalması gerektiği sorunu; Alah (c.c.)'ın emâneti ehline veriniz emri uyarınca Peygamber (s.a.v.) efendimiz tarafından o zamanın en ehil kişisine anahtar teslim edilerek sorun çözülmüştü. O günden beri Kâbe'nin anahtarı ve örtüsünü koruma görevi Al-Eşşeybiy ailesi tarafın-

dan yürütülmektedir. Ailenin bugünkü başkanı Abdulkadir Al-Eşşeybiy, Kabe’nin anahtarını Kabe örtüsünün yapıldığı fabrikada el ile üretilen özel bir kesede muhafaza ettiğini belirtti. Abdulkadir Al-Eşşeybiy sözlerine şöyle devam etti: “Anahtar güvenli bir yerde ve şimdiye kadar hiç kaybetmedik. Ancak bazı tarih kitaplarında birinin bu anahtarı çalmaya kalkıştığı ve yakalandığına işaret etmektedir.” <<

İngiltere’nin en geniş ailesine bir üye daha eklendi. İngiltere’nin en geniş ailesi ünvanını elinden barındıran Sue Radford ve kocası Noel, 16’ncı çocuklarını da dünyaya getirdi. Son doğan kızlarına Casper adını veren çiftin 9 oğlu ve 7 kızı var. İngiliz basınından The Daily Mail sitesinde yer alan habere göre; 9 odalı kendilerine ait bir evde yaşayan 37 yaşındaki Sue Radford, 14 yaşından bu yana her sene hamile kalıyor. En büyük çocuğu 23 yaşında olan aile durumlarından çok memnun. Bütün aile birarada olduğu için evde yemek saati bir restorana dönüyor. Fırıncılık yaparak geçinen ailenin sadece mutfak masrafı haftada 250 sterlin. Anne olmayı çok sevdiğini söyleyen ve daha geçtiğimiz ay dünyaya yeni bebek getiren Sue, “Bir çocuğumun daha olmasını istiyorum” şeklinde konuştu. Her ikisi de 37 yaşında olan Radford çifti bir de torunları var. <<

Felçli köpeği

yürüttüler... Bilim adamları, felç geçirmiş köpekleri burunlarından aldıkları kök hücreleri enjekte ederek tedavi etmeyi başardı. Cambridge Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi ile Wellcome Trust-MRC Kök Hücre Enstitüsü’nden bir grup bilim adamı, geçirdikleri kazalar sonucu omurilikleri zarar gördüğü için arka bacaklarını kullanamayan 34 köpek üzerinde çalışma yaptı. Köpeklerin burnundan alınan kök hücreler, laboratuvar ortamında geliştirilip çoğaltıldı. 34 köpekten 23’ünün omuriliğine bu hücreler enjekte edilirken, 11 köpeğe de plasebo (tıbbî açıdan etkisiz ilaç) verildi. Hücrelerin enjekte edildiği köpeklerin, kayda değer iyileşme gösterdiği ve yürüteç yardımıyla yürümeye başladığı belirtildi. Kontrol grubunda yer alan ve plasebo verilen köpeklerde ise herhangi bir ilerleme kaydedilemedi. <<

Arılarını silah olarak kullandı!

Arılarını kavga ettiği adamın üzerine salan adam yargılanıyor. İlginç olay Manisa’nın Akhisar İlçesi’nde meydana geldi... Manisa’nın Akhisar İlçesi’nde arıcılık yapan R.M., kovanların bulunduğu bahçesine gelen B.H. ve C.D. ile tartışıp ve küfürleştikten sonra üzerlerine arılarını bıraktı. Birçok yerinden ısırılan B.H. ve C.D., savcılığa başvurdu. Şikâyet üzerine Akhisar Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlattı. CEZASI ARTACAK Arı kovanının kapağını açıp üzerlerine salarak 2 kişiyi “kasten yaraladığı” suçlamasıyla R.M. hakkında 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Mahkeme arıların silah olarak kullanıldığına karar verirse ceza 5 yıla kadar yükselecek. YARGITAY KARAR VERECEK Mahkemenin vereceği karar Yargıtayca onanırsa, yasada silah kabul edilen “diğer şeyler” listesine arılar da girmiş olacak.<<

200 koyun intihar etti! Sürü psikolojisi 200 can aldı! Bir koyun uçurumdan atlayınca 200 koyun da peşinden gitti. İşte sürü psikolojisi kurbanı olan koyunların dramı... Kars’ın Kağızman İlçesi’ne bağlı Kötek Köyü’nde merada otlayan 800 koyundan 200'ü sürü psikolojisi kurbanı oldu. Karakuş Köyü’nde yaşayanlara ait 800 koyundan oluşan sürü, önceki gün Kötek Köyü mevkiinde iki çoban tarafından otlatılmaya götürüldü. Öndeki bir koyun sarp kayalıklardan karşı yamaca geçmek için atlayınca arkasındaki sürü peşinden gitti. Art arda atlayan koyunların bir bölümü kayalıklara çarpıp aşağı yuvarlandı. Uçurum dibine düşen 200 kadar koyun telef oldu, 30 kadarı ise ölmeden kesildi. <<


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.