Rabbil-Ud
(Halil Nuri Yurdakul'dan) Eskiden Ankara'da hiçbir eğlence yeri yoktu. Doğru dürüst yemek yenecek bir yere ise ancak Karpiç ve Ankara Palas lokantaları açıldıktan sonra kavuşulabildi. Ankara 30-40 bin nüfuslu küçük bir Anadolu şeh ri olduğu için Ankara'ya gelen herkes hemen tanınır ve haber Çanka ya'ya kadar ulaşırdı. O zaman Ankara'ya Mısırlı, ut çalan bir sanatkar gelmişti. Kendisi ne Arap âleminde, "Rabbi'l-Ud" (Udun Allah'ı) denildiği halk arasında yayılmıştı. Biraz da şişman, iri yarı biri olduğu için olacak Ankara'da birkaç konser verdikten sonra bu isimle Ankara'da da hemen tanınmış ve herkes duymuştu. Bu misafirden Atatürk'e de bahsetmişler. Atatürk de bu ut ustasın dan bir ut ziyafeti dinlemek istemiş. Gidip üstada söylemişler. Güzel Türkçe de bilen üstat davet edenlere, "Sayın Mustafa Kemal Paşa'ya hürmetimiz sonsuzdur. Bu isteği emir sayarız," deyip udunu alarak Çankaya'ya gelmiş ve Atatürk'ün huzurlarında nehs bir ut ziyafeti çek miş. Atatürk de kendilerine ikifat ederek teşekkür etmişlerdi. Aradan biraz zaman geçtikten sonra ve Ankara'da hiçbir eğlence yeri olmadığı için üstat Çankaya'ya tekrar davet edilmiş. Ut üstadı Udi Neşet yine udunu alıp Çankaya'da sanatını icra etmişti. Aradan 8-10 gün geçtikten sonra Atatürk'e yaranmak isteyenler