Yalçın Pekşen: Nevşehir'den Newyork'a

Page 151

Oradan oraya sürüklendikten sonra bir camlı bölme­ den biletinizi ve pasaportunuzu teslim alacak bir görevli bulunuyordu sonunda. Yolculuk

başlıyor

Kamaraya yerleştikten sonra herkes güvertede toplan­ mıştı. Gemi saat 10.00'da kalkacağına göre bir kaç dakika vardı kalkış için. Saat 11.00'e geldiğinde Karadeniz Gemisi rıhtıma hâlâ son derece sağlam bir şekilde bağlı bulunu­ yordu. Yolcular kendilerini uğurlamaya gelenlere yaklaşık 1,5 saattir el sallayarak vedalaşıyorlardı. Önceleri neşeli ya da üzgün görünen yüzlerde artık salt sıkılma belirtile­ ri vardı. Arada sırada yolculardan ya da uğurlayanlardan biri (aşağıya veya yukarıya) «kart at unutma», veya «fa­ lancaya selâm söyle» gibilerden bir çıkış yaparak boşluk doldurmaya çalışıyorlardı. Yeniden bir yarım saat geçtikten sonra neşeli bir mü­ zik yayını başladı. Müziğin son derece neşeli olması uğur­ layanların üzüntüsünü dağıtmak amacını güttüğünü gös­ teriyordu. Fakat boşuna bir çaba gibi görünüyordu bu. Çünkü o sıralarda uğurlayıcıların büyük çoğunluğu evle­ rine varmış olmalıydılar. Turistik bir geziye çıkmaya ha­ zırlanan yolcuların ise esasen pek üzüntülü bir durumla­ rı yoktu. İlk izlenimler Gemi limandan yavaş yavaş ayrılırken ben artık yol­ culuğu Karaköy limanında tamamlayacağımıza inanmaya başlamıştım. Fakat öyle olmadı. Son derece sessiz bir şe­ kilde limandan ayrıldı Karadeniz. Burnunu Marmara de­ nizine çevirip hızlanmaya başladığında yolcular hâlâ gü­ vertede idiler. Herkes 14 gün sonra döneceği bu kente son defa olarak bakmak istiyordu. Gemide ilk anlarda insanı en çok etkileyen olgunun sessizlik olduğunu sanıyorum. Buna sonradan alışılıyor, ikinci izlenim ise, özellikle ilk kez gemiye binenler için, yo­ lunu kesinlikle kaybettiği oluyor ve buna kolay kolay alışılamıyor. 158


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.