SİMGE Kalakaldı o çığlık gözlerinde Güneş moru bir çavlan gibi fışkırıp Yaşamın yüreğinden Var olmanın bengi çığlığıdır bu Ki yankır her yönde Çağlarca o türkü dilinde Dağ gülleri ya da Subaşında açan nergisler gibi Işıyan sözcüklerle Dönüşür özgürlüğe Kalakaldı o ölü yüreğinde De ki bir şafak vakti Yaşamanın en güzel vakti Kan kırmızı simgesiyle
ÇİÇEKLER DÖNEMİ Uyku çiçeği açar açmaz Düş aydınlığında gecenin Masal evlerde masal çocuklar Uzay boyu düşleri Mavi yeşil Pembe biraz
HÜZÜN Nazım Payam’a
Güneş çiçeği ışır ışımaz Güneş evlerde Güneş kadınlar Giyinir ışık giysileri Zambaklar gibi beyaz
Hüznün güncesine bir hüznü daha yaz Karanfil çekimli ya da Gül akmaları gibi Akşamın yıldızlığında Ateşten harflerle yazdın oysa Kaç kişi bilir ki Ateşin dilini Kopar o sayfayı Sulara ver gitsin
Rüzgâr çiçeği savrulur savrulmaz Bulut evlerde Bulut adamlar Yağmura dönüşür yüzleri Bir ötede yaz
Dünyanın gözbebeğine yaz Bu kez Bu hüznü Topraktan harflerle Toprağın dilini çünkü Çokları bilir
Ölüm çiçeği açılır açılmaz Ölüm evlerde Ölü çocuklar Güvercin sesleri Bir daha duyulmaz
SÜLEYMAN BEKTAŞ 86
h az ir a n-temmuz-a ğustos 2 0 1 4