countrylifesayi39

Page 1

Aylık Yaşam Dergisi

EKİM 2012 Sayı 39 4 TL

TÜRSAB BAŞKANI

BAŞARAN ULUSOY

İLE SÖYLEŞİ... KEMERBURGAZ’A

DEV

‘Spora farklı bir soluk’

TESİS

Dünya markası

Göktürk’te








MERHABA EKİM Yapraklar bir bir dökülüyor şehir buğulu yazın rehavetinden yavaş yavaş ayrılıyor. Hala sıcak havanın üstümüzde mimoza rayihası estirmesi ne güzel… Okulların başlaması yeni eğitim sistemi derken Ekim ayında yeni sezonda da yepyeni dergi içeriğimizle yine beraberiz. Cicili bicili giyinmeyi seven prens ve prensesler için bu ay Lady& Lord mağazasında soluğu aldık. Selin Yıldız ile markalaşan ürünleri hakkında konuştuk. Göktürk ve Kemerburgaz şehre yakınlığı yeşil örtüsü ve sakinliği ile yoğun göçe maruz kalıyor. Hızla gelişen bölgemiz 3. Köprü projesi ile kuzeyde Karadeniz’e doğru yeni yaşam alanlarının geçiş güzergâhı olacağa benziyor. Kemerburgaz’da yapımı hızla süren Osman Yumuk Spor Kompleksi önümüzdeki yaz aylarında kapılarını sadece sporseverlere değil Avrupa’nın büyük takımlarına da açıyor. 5 yıldızlı otelin yanında futbol, basketbol, voleybol, atletizm gibi birçok spor dalında modern şartlarda yapılan Dev projeyi Eyüp Hasanoğlu’na sorduk. İş Dünyamızın duayenlerinden Başaran Ulusoy Suriye krizi, turizm yatırımları, Kongre turizmi ve iç turizmi canlandırma yollarını anlattı. Özel söyleşimiz ilerleyen sayfalarımızda keyifli okumalar… Anadolu’dan, İdil’den bir yol hikayesi var bu ay sayfalarımızda… Anadolu’nun bitmek bilmez terörün çileli yollarından ses veriyor bu sefer bam teli… Yeni açılan sanat merkezleri yeni fırsatları da beraberinde getiriyor. Topluluklara ahenkle yaşam fırsatı sunan sanata gönülden destek veriyoruz. Bir ülkenin demokrasi rengini sanatçı sayısı ele vermez mi? Küçük dünya olarak adlandırdığım bölgemiz kendine özel yönleriyle bir çok marjinal firmaların da yatırım odağı halinde… Sürekli gelişen ancak kendi bünyesinde sorunlar üreten Göktürk, Kemerburgaz ve çevresinden haber vermeye devam edeceğiz. Gelişim sancılarını dindirme amaçlı siz sevgili okurlarımızdan da destek bekliyoruz. Bir fidan dikersin. Asırlık gölgesinde, nice yolculara esin kaynağı olur. Sevgide Kalın

Sevgide kalın

Birsen ÇELİK

8

CountryLIFE Ekim 2012

countryLIFE İmtiyaz Sahibi Çınar Ajans A.Faruki Çelik Fcelik1@hotmail.com Yazı İşleri ve Yayın Yönetmeni Birsen Çelik Birsen_celik@hotmail.com Art Director Mehmet Akif Dilmen makifdilmen@gmail.com Reklam Satış Direktörü Hacer Öksüzoğlu countrylifetr@gmail.com Katkıda Bulunanlar Fatma Taş Merve Sena Kılıç Fatma Sezer Çırakoğlu Füsun Altaş Ahmet Fatih Çelik A.Serdar Kozanoğlu Selver Çelik Sadi Tunç Sözen Serpil Emek Baskı Yeri İhlas Gazetecilik A.Ş. Tel: 0212 454 35 06 Tiraj 5000 Yönetim Yeri Country Life Mimar Sinan Mah. Dereboyu Sok. No: 2 Kemerburgaz-Eyüp/İstanbul Tel: 0212 322 70 22 countrylifetr@gmail.com www.mycountrylifeturkey.com Reklam Rezervasyon için,

322 70 22 Aylık Süreli Yayın Dergide yayınlanan yazıların, fotoğrafların her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilerek dahi izinsiz alıntı yapılamaz yayınlanamaz. Bu dergi basın meslek ilkelerine uymayı taahhüt eder. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.



countryLIFE 4-5/ Göktürk’teyiz Melagrana size özel tasarlıyor.

11/ZAMAN ÖTESİNE

Mimar Mukadder Pala ile zamandan soyut mekanlar…. MUKAZA mimarlık, modern ve gelenekseli uyumla birleştiriyor.

13/DİL

‘English Mill ‘öğrenme isteği yaratan’ bir dil okulunu hayata geçiriyor.

14-15/CANLI DİNÇ BAŞARILI

Sporseverlerin gözdesi olmaya devam eden V3 bu sezon da spora farklı bir soluk getiriyor.

19/Design of

Yaşadığı mekanları özel kılmak isteyenlerin yeni adresi…

21/ ARTÖLYE’de

Okul öncesi 3-5 yaş ve 6-12 yaş çocuklara yönelik sanat kulüp programlarıyla Göktürk’te sanatlı günler başlıyor…

22-23/MAYART’TAN HABERLER

Güçlü ekibiyle sezonu açan Mayart sanattan spora birçok aktivite ile yine sizlerle...

30-32/Saç Dünyası (KAPAK) TONI&GUY Göktürk’te yepyeni mekanında profesyonel kadrosu, özgün saç ve porselen makyaj tekniği ile müşterilerine kusursuz hizmet sunmayı hedefliyor

10

CountryLIFE Ekim 2012

EKİM 2012


TEK YETKİLİ SATILIK PORTFÖYLERİM


countryLIFE 34-36/Çarşı

Arcadium Life Proje yepyeni yüzüyle bizleri kucaklıyor. Çarşı yeşil alanlarla çevrili cafe ve dükkanlarıyla Göktürk’te insanların yeni buluşma noktası olacak.

38-39/Erkeğe Dair… Kent erkeği yeni yüzüyle Efraim Micaz’da soluğu alıyor. Bakım adına A’dan Z’ye Erkeğe dair ne varsa tecrübeli ellerde biçimleniyor.

40/Eğitim Koçu

Ali Şarkışla’nın kaleminden 4+4+4=12 ZORUNLU EĞİTİM Mİ? YOKSA SORUNLU EĞİTİM Mİ?

47/Simge ÇITAK

Peki, açlığımız fiziksel mi duygusal mı nasıl anlayacağız? Duygusal açlıkla başa çıkmanın 7 yolu… Ve daha fazlası…

48-50/DEV TESİS

Avrupa standartlarında yapımı süren Osman Yumuk Spor Kompleksi spora gönül verenlerin yeni adresi olacak.

53/Dermamed

Cilt sorunu mu yaşıyorsunuz? Dr. Levent Türbedar ile yaptığımız söyleşide çözümlerini bulacaksınız.

55/Spor & Sağlık

Fitness, pilates, yoga eğitmenliği ve yaşam koçluğu yapan Nelli ile sağlıklı yaşamın kapılarını araladık.

56-59/ TURİZM

TURSAB Başkanı Başaran Ulusoy ile 2012 Turizminde gelinen noktayı ve hedefleri i konuştuk.

12

CountryLIFE Ekim 2012


MODERN VE GELENEKSELİN BİRLEŞMESİNDEN ORTAYA ÇIKAN MUHTEŞEM UYUM... MUKAZA Mimarlık “TIMELESS HOME” sloganıyla cesur ve yenilikçi tasarımlar peşinde koşuyor; Yenilikçi yaklaşımlarla eşsiz renk ve kompozisyon uyumlarını keşfediyor. Bu uyumları günümüzün yaşam biçimine, her evin kendine has tarihine ve benliğine entegre ediyor… Kişisel yaşantılarımız ve hızla değişen yaşam biçimlerimize zemin olarak ZAMAN ÖTESİ ve özgün mimari öğeler seçen MUKAZA mimarlık, modern ve gelenekseli uyumla birleştiriyor. Mukaddes Pala, modern ve gelenekselin birleşiminden ortaya çıkan muhteşem uyumun ona ilham verdiğini söylerken “Müşterilerimin hem geleneklerinden hem de günlük yaşantılarında izledikleri rutinlerden kopmayarak kendilerini her daim konfor içinde hissetmelerini hedefliyorum” diyor. Mukaddes Pala; güzelliğin konforsuz yaratılamayacağını, zarifliğe de rahatlık olmadan ulaşılamayacağı görüşünde olduğunu belirtiyor.

MEKANLAR ve IŞIK

Odalar nefes almalı, doğal ışığa ve içinde gelişen olaylara tüm canlılığıyla doymalıdır. Işığın bir önemli yararı da ev içinde bulunan renklerin evi daha zengin ve daha canlı gösteriyor olmasıdır. Özellikle canlı bir rengi daha durgun bir renk alternatifiyle kullandığımızda çok daha muazzam bir etki yakalamış oluyoruz. Canlılık, ışık ve konfor; evi sağlıklı bir yaşam alanına dönüştürür. Eviniz sizi biraz daha hayat dolu kılmalıdır. Kitap okuduğunuz, düşündüğünüz çok şey paylaştığınız odalarınız size huzur ve mutluluk sağlamalıdır…

STİLLER, MALZEMELER ve KAYNAKLAR

Bambaşka stillerin, materyallerin ve eldeki kaynakların arasında bir uyum oluşturmak için her zaman geçmişin ve geleceğin zıtlıklarını kullanırım. Bu da beni sonuçta ZAMAN ÖTESİNE çıkarır… Müşterilerimin hayat şekilleri geçmişteki kadar gelecekte de farklılıklar göstereceğinden her koşulda kendilerine ve yaşam stillerine uyum sağlayacak atmosferi yakalamaya çalışırım…

PROJE VE UYGULAMA

Proje ve inşaat aşamasında müşterilerimin heyecanlı tutumları ve her türlü katkıları benim için önemlidir. Çözümlenmemiş bir detay ile karşılaştığımızda tüm ilgi ve alakayı o detaya yönlendiririz. Çünkü bir evin tüm detayları ortamın yaşam kalitesini etkileyeceği için önemlidir. Tüm tasarım kararlarını evin ne olmak istediği ve duvarların içinde yepyeni nasıl bir yaşam tarzı olacağı ile bağlantı kurarak alırız… Evi dekore ederken üç ana detaya konsantre olurum: Ölçü, gereklilik ve fonksiyon. Müşterilerimin materyal ve stil önerileri ile olasılıklarını değerlendiririm. Onları tanımaya, ne istediklerini anlamaya çalışırım. Böylece onların yaşam alanlarını keşfetmiş ve bu doğrultuda evlerinin içindeki her köşeyi, ne amaçla kullanmak istediklerini anlamış olurum. Evin içindeki tüm detaylar güzel ve konforlu bir hayatın hazırlığı için önemlidir. Müşterilerim genelde evi yenileme süreci boyunca, eve canlı ve modern bir hava kazandırmak için obje avına çıkma konusunda çok heveslilerdir. Bu bölüm mimar olarak benim için en zevkli kısımdır ve finalin yakın zamanda olacağının habercisidir. SEVGİ ile yapılan işler her zaman mutluluk vermiştir ve vermeye de devam edecektir…

Mukaddes Pala MUKAZA Timeless Home ADRES: İstanbul Cad. Göktürk Suites A.Blok No:1 K:3 D: 49 Göktürk / İSTANBUL Tel: 0-212-322 27 40 Gsm: 0-532-663 49 66 WEB: www.mukaza.com MAIL: info@mukaza.com

Mukaddes Pala Kimdir? Kemer Country’de 15. yılını dolduran Mukaddes PALA, 1983 -1987 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi’nde mimarlık eğitimini tamamladı. Erol Aydıncıoğlu inşaat şirketinde mimari büroda, Antalya’da otel ve İstanbul Arnavutköy’de Arnavutköy villaları projelerinde mimar olarak çalıştı. Mimar Cengiz Bektaş ile BEKTAŞ mimarlık işliğinde çeşitli projelerde mimar olarak çalıştı. Hasan Mingü ile MİDEK mimarlık ofisinde mimari büroda çeşitli projelerde çalıştı. MESA MESKEN SANAYİ şirketi bünyesinde, Bahçeşehir ve Sarıkonaklar projelerinde mimar olarak çalıştı. B&M ART Mimarlık, dekorasyon şirketini kurdu. İstanbul’da Etiler, Ulus, Levent, Ortaköy, Balmumcu, Beşiktaş, Yeniköy, Tarabya, Nişantaşı, Topağacı semtlerinde çeşitli proje ve dekorasyon çalışmalarında bulundu.


Alışveriş

BAMBUM • BOYBEYİ • LOVELLS • BABYNEO

Sebze ve Meyvelerinizin Vitaminini Kesmeyin! Bambum “Sağlıklı Ev Gereçleri”, metal bıçaklar yüzünden meyve ve sebzelerinizde meydana gelen vitamin kaybına son veriyor! Keskinliği ve dayanıklılığı ile metal bıçakları aratmayan, bambu bitkisinden üretilen özel tasarım Bambum bıçaklar ile mutfağınızdan sağlık hiç eksilmeyecek…

Boybeyi Mücevher “Şans” getiriyor Boybeyi Mücevher size uğur getirecek özel taşlarla tasarladığı “Şans” koleksiyonunu sunuyor. Gökkuşağının çarpıcı renklerindeki heyecanı, Boybeyi Mücevher’in değerli taşları bir arada kullanarak tasarladığı “Şans” koleksiyonuyla içinizde hissedin. Şans koleksiyonunun pırıl pırıl, canlı, şeker gibi mücevherleri 2013 modasının trendleri arasında yer alıyor.

Lovells, bayrama lezzet katıyor…

Geleneksel Türk tatlarını premium çikolata ürünleriyle buluşturan Lovells, yarattığı özel tatlarla bayram mutluluğuna lezzet katıyor. Lovells Chocolate, Kurban Bayramı’nda misafirleriniz için özel bir ikram hazırladı; Çikolataya batırılmış portakal dilimi…

Doğallıktan İlham Alıyor

Sağlıklı bebekler ve temiz çevre hedefiyle yola çıkan BabyNEO, organik pamuk fleece battaniyesini annelerin beğenisine sunuyor. BabyNEO yüzde 100 organik pamuktan ürettiği bebek battaniyesi ile bebekleri anne sıcaklığıyla sarıp sarmalıyor.

14

CountryLIFE Ekim 2012


Keyifli İngilizce öğrenmeyi kim istemez.. ‘English Mill ‘öğrenme isteği yaratan’ bir dil okulunu hayata geçiriyor. Özellikle 2 çocuk annesi olduktan sonra hayalindeki dil okulunu kuran Ayşenur Güveri ile çalışmalarını konuştuk.

Sizi kısaca tanıyalım? ODTÜ İngilizce Öğretmenliği’ni bitirdikten sonra mesleki kurslar yapmak üzere İngiltere’ye gittim ve bir sene orada yaşadım. Yüksek lisansımı Yıldız Teknik İngilizce Öğretmenliği Bölümü’nde tamamladım. Teknoloji ile dil öğretimi, Drama ile dil öğretimi, Hikaye ile dil öğretimi, Küçük yaşa dil Öğretimi, Eğitim Yönetimi, NLP ile dil Öğretimi, Öğretmen Eğitimciliği gibi daha pek çok sertifikalı ve uzun eğitimlere katıldım. 15 yıl boyunca Terakki, Hisar, Açı ve Eyüboğlu gibi İstanbul’un iyi ve büyük özel okullarında çalıştım. Ve şimdi de bu bilgi ve birikimimi aktarmak üzere minik dil okulumuz ‘English Mill’i kurdum. Neden özel okul öğretmenliğini bırakıp bir dil okulu kurmaya karar verdiniz? Bunu bana çok soran oluyor. Zor bir iştir özel okul öğretmenliği. Zamanla yarışır koşturur durursunuz. Ders dışında burada sıralaması zor olan, yerine getirmeniz gereken çok şey vardır. Ben bu koşturmaya bir son vermek ve keyifle sadece ‘ingilizce’ öğretmek istedim. Aslına bakarsanız bu 15 yıllık süreçte ve özellikle iki çocuk annesi olduktan sonra (bu sefer bir de anne gözüyle bakarak) bir hayal kurdum ben bir ‘İngilizce sınıfı nasıl olmalı’ ‘diye ve burada onu yaratmaya çalıştım. Eğitim programınız ve hizmetlerinizden bahseder misiniz? ‘English Mill’ de ‘Genel İngilizce’ yi, ‘İletişimsel Metod’ kullanarak yani öğrencilerimizin dili kullanmaya ihtiyaç duyacağı ortamlar yaratarak öğretmeye çalışacağız. Okul ortamından farkı öğrencimizin maksimum 8 kişilik bir grupla ve daha renkli bir ortamda İngilizce ile buluşuyor olması olacak. İçe dönük ve farklı öğrenme yapıları olan öğrencilerimizi özel derse yönlendireceğiz tabi ama bire bir dersi sıkıcı bulanlar için grup dersleri iletişimin fazlalaştığı daha ekonomik bir tercih olacak. Gruplarımız özel okullarda okuyup problem yaşayanlara, yaşamayıp İngilizcesini ilerletmek isteyenlere; ilköğretimini İngilizce eğitim veren bir okulda tamamlayıp Fransızca, İtalyanca vs devam eden lise öğrencilerine; devlet okullarına gidip özel okul İngilizcesi isteyenlere ve İngilizce’ye kalbi kırık ya da hiç öğrenme şansı bulamamış yetişkinlere yönelik olacak. Butik bir kurum olarak bu saydığımız grup dersleri dışında özel ders ve yurt dışı dil okulu danışmanlığı hizmeti de vereceğiz. Eğitimde sizi diğerlerinden farklı yapan özellikleriniz neler olacak? Yabancı dil öğrenirken temeli iyi almak çok önemli. Bu yüzden ‘English Mill’ (İngilizce Değirmeni) ismini vermek istedim dil okulumuza. Burası İngilizce’nin iyi öğütüldüğü yer olsun istedim. İlkokul öğrencileri yetişkinler gibi dil öğrenemezler. Kurallar çok soyut kalır ama öğrenenin yaşı kaç olursa olsun dili ve kurallarını ne kadar doğal ortamda sunarsanız o kadar iyi öğrenirler. Bizim hedefimiz sınıfta böyle bir ortam yaratmak ve bunu yaparken de öğrencilerimizi büyük küçük farketmez iyi vakit geçirmesini sağlamak. Ve bu motivasyonla onların öğrenme isteklerini artırmak çünkü en önemlisi budur dil öğrenme sürecinde: ‘istemek’. Birçok veli çocukları dil öğrensin diye oldukça yüklü bir bütçe ayırıp onları özel okullara gönderiyorlar. Sizce bu okullardaki eğitim yeterli değil mi ki çocuklara dışarıda bu kadar takviyeye ihtiyaç duyuluyor? Herkes dil öğrenir aslında; hepimiz kendi ana dilimizi öğrenmedik mi? Ama onu yaşadık; önce hiç konuşmadık dinledik hazır olunca da dili kullanmaya başladık. İkinci dili öğrenmek ise karmaşık bir süreç. Çok fazla dış etken var bu yolu engebeli hale getiren. Bir kez biz o dili konuşan bir ülkede yaşamıyoruz; o dil bize dört duvar arasında kısa bir zaman aralığında yaşatılmaya çalışılıyor. Anasınıfında rakamları öğrenmeye başlayan çocuğun nasıl matematik dersi çok iyi olacak anlamına gelmiyorsa; o yaşta İngilizce dersinde renkleri öğrenen öğrencimizin de bu dilde iyi olacağının bir garantisi yok. Her öğrenen kendi hızıyla ilerliyor aslında. Bu süreçte uygulanan program, öğretmeni ile olan ilişkisi, dersin işleniş şekli, geçmişteki tecrübeleri, kendi ilgisizliği, uygulanan sınavlardan alınan notlar öğrenciyi dil öğrenmeye küstürebiliyor. Ben ona duvar diyorum; o duvar bir örüldü mü yıkmak zor. Bunu farkeden veliler de sorunu aşmak için maddi manevi çok uğraşıyorlar. Öğrencinin içindeki istek tekrar hareketlendirilmeye çalışılıyor. Birçok veli çocukları dil öğrensin diye oldukça yüklü bir bütçe ayırıp onları özel okullara gönderiyorlar. Sizce bu okullardaki eğitim yeterli değil mi ki çocuklar dışarıda bu kadar takviyeye ihtiyaç duyuluyor?’ İleriye dönük hedefleriniz neler? Öncelikli hedefimiz ‘English Mill’in amacına uygun ‘öğrenme isteği yaratan’ bir dil öğrenme ortamı olarak iyi hizmet vermesi ve burada öğreten öğretmenin de öğrenen öğrencinin de keyif almasını sağlamak olacak. Bu düzenimizi kurduktan sonra İngilizce öğrenme sürecini olumlu etkileyecek yenilikler ve belki başka diller ekleyeceğiz programımıza. Ayşenur Güveri • English Mill Göktürk Ofis İş Merkezi İstanbul Cad. No: 20/14 Göktürk/Eyüp - İstanbul Tel./Fax: +90 212 322 20 09 www.englishmill.com.tr



İstanbul Cad.Selanik Bulvarı No:19 Kemerburgaz/İSTANBUL


Alışveriş

LACOSTE • DEFACTO • IMPRESS TAKMA OJE • BIORICHI

Lacoste advantage crystals Kadın koleksiyonu ile Fransız tutkusunu yaratan Lacoste Saat, fonksiyon ile zarafeti birleştirerek Advantage Crytsals modelini yarattı. Gece veya gündüz, her gün takılabilecek olan bu değerli saatin çelik bilezik ve siyah kauçuk kayış olmak üzere iki farklı versiyonu bulunuyor. Her iki modelde de saat 2,4,8,10 ve 12 indeksleri feminen bir şekilde yansıtılmış. Bezeli ise kristal taşlarla döşenmiş olan bu iki muhteşem modelin kadranında gün, dakika ve saniye göstergeleri de yer alıyor.

KURBAN BAYRAMI’NDA

ojenizi takın! Tarzınızı yansıtacak renk ve desen çeşitleriyle “imPress Takma Oje”, bayram şıklığını tamamlamak isteyenleri sezonun en moda trendleriyle buluşturuyor. Cıvıl cıvıl renkleri ve farklı desenleri ile ojedeki klasik renk çeşitliliğini aratmayan “imPress Takma Oje”, kolay kullanımı, kuruma ve bekleme derdi olmaması sebebiyle kadınlara pratik çözümler sunuyor. Kurban Bayramı’nda kendini bakımlı ve mutlu hissetmek isteyenler için, modanın bütün renklerini kadınlarla buluşturan “imPress Takma Oje” 7 güne kadar kalıcılığını koruyarak bayram tatilini şık ve zarif ellerle geçirmenizi sağlıyor.

Sonbahar rüzgarı DeFacto ile esiyor Akdeniz modasının öncü markası DeFacto, 20122013 Sonbahar-Kış sezonu için hazırladığı Country Side, Mix&Mod ve Natural koleksiyonları ile şıklığınızı tamamlıyor. 1960’ların ruhunu günümüze taşıyan DeFacto Mix&Mod Koleksiyonu, moda ikonu tasarımcı Mary Quant’tan ilham alınarak hazırlandı. Antrasit, siyah, koyu lacivert, fuşya ve oranj renkleriyle dikkat çeken koleksiyonun gözde parçaları; A formlu mini etekler, çizgili bol tişörtler, degaje yaka triko elbiseler, skinny pantolonlar, crep bluzlar ve minik ceketler.

Yaşı gizleyen yüz kremi En iyileri bir çatı altında toplayan Petra, doğal antioksidan maddeler içeren gingko ağacını ve cildi yenileyici özelliklere sahip yeşil çayı bir araya getiren yeni yüz kremi Biorichi Gingko Kremi’ni satışa sundu. Cildi yumuşatırken besleyen ve nem oranını dengeleyen Biorichi Gingko Kremi, yaşlanma belirtilerinin azalmasına yardımcı olan E C vitaminlerini içeren formülü nedeniyle ‘yaşı gizleyen krem’ olarak da adlandırılıyor.

18

CountryLIFE Ekim 2012


Kemer Country 500m² Dekorasyonlu, Büyük Bahçeli H tipi 6+2 Villa 3.300.000$ İlan No Hürriyet 31434-4220 İLKİN YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30

Kemer Country 450m² Kapalı Büyük Garajlı, Dekorasyonlu 6+2 Villa 2.450.000$ İlan No Hürriyet 31434-4164 İLKİN YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30

Kemer Country (ALTERNATİFLER VARDIR) 400m² Geniş Bahçeli, H tipi 4+2 Villa 2.000.000$ İlan No Hürriyet 31434-4259 SEDEN AKYÜZ 0533 302 35 38

Kemer Country Yalı Konaklar 220m² 4+1 Göl Kenarında Bahçe Katı 3.500$ İlan No Hürriyet 31434-4532 AHMET AKBULUT 0533 235 79 71

Kemer Country Yalı Konaklar 300m² 5+1 Özel Havuzlu, Göl Manzaralı, Güney Cepheli Villa 6.500$ İlan No Hürriyet 31434-4457 GÜL KOHEN 0532 276 60 32

İstanbul İstanbul Evleri 270m² 6+1 Göl Üstünde, Keyifli Bahçe Tripleksi 1.150.000$ İlan No Hürriyet 31434-4257 SEDEN AKYÜZ 0533 302 35 38

İstanbul İstanbul Evleri 270m² 6+1 Göl Kenarı, Aydınlık Lüks Tripleks Villa 1.275.000$ İlan No Hürriyet 31434-4272 İLKİN YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30

İstanbul İstanbul Evleri 250m² 5+1 İki Cephesinde Göl Manzarası, İçi Yenilenmiş Townhouse 1.100.000$ - 4.500$ İlan No Hürriyet 31434-4435 – 31434-4518 İLKİN YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30

İstanbul İstanbul Evleri 180m² 3+1 Göl ve Doğa Manzaralı Ara Dubleks 610.000$ İlan No Hürriyet 31434-4420 İLKİN YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30

İstanbul İstanbul Evleri 180m² 3+1 İyi Konumda, Güney Cepheli Bahçe Dubleksi 675.000$ İlan No Hürriyet 31434- 4237 İLKİN YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30

İstanbul İstanbul Evleri 300m² 4+1 Köşe, Dekorasyonlu K tipi Dubleks Villa 1.225.000$ İlan No Hürriyet 31434-4509 İLKİN YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30

Kemerhill Sitesi Okazyon; 245m² 3+1 Aydınlık, Ferah Bahçe Katı 460.000$ İlan No Hürriyet 31434-4296 İLKİN YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30

Kemerlife XXI 180m² 3+1 Havuz Manzaralı, Üstü Açık Bahçe Dubleksi 600.000$ İlan No Hürriyet 31434-4437 İLKİN YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30

İstanbul Zen 210m² 4+1 İyi Konumda, Aydınlık Çatı Dubleksi 500.000$ İlan No Hürriyet 31434-4522 AHMET AKBULUT 0533 235 79 71

Mesa Yamaç Evleri 330m² 4+1 Büyük Teraslı, Ufku Açık Çatı Dubleksi 5.000TL İlan No Hürriyet 31434-4458 İLKİN YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30

Mesa Yamaç Evleri 240m² 4+1 Dekorasyonlu, Gömme Dolaplı, Ferah Çatı Dubleksi 710.000$ İlan No Hürriyet 31434-4403 İLKİN YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30

Kemerlife XXI 220m² 3+1 Havuz Cepheli Bahçe Dubleksi 600.000$- 208m² 4+1 Bahçe Katı 550.000$ - 179m²4+1 Daire 720.000TL • İlan No Hürriyet 314344332 – 31434-4481 -31434-4260 GÜL KOHEN 0532 276 60 32

Aytek Evleri (ALTERNATİFLER VARDIR) 183m² 2+1 Bahçe Katı 475.000$ 380m² 5+1 Bahçe Dubleksi 850.000$ İlan No Hürriyet 31434-3953 -314343996 SEDEN AKYÜZ 0533 302 35 38

Neovista Sitesi 245m2 5+1 Dekorasyonlu, Doğa Manzaralı Çatı Dubleksi 680.000$720.000$ İlan No Hürriyet 31434-4373 – 31434-4341 İLKİN YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30

Sabancı Burgaz Evleri 550m² 5+2 Büyük Tip, Doğa Manzaralı Müstakil Villa 1.450.000$ İlan No Hürriyet 31434-4314 İLKİN YOĞURTÇUGİL 0533 223 88 30




Mekan Conrad İstanbul Summit Terrace, Eşsiz Boğaz Manzarası ile Her Pazar Çok Farklı Bir Brunch Keyfi Yaşatacak!

HARDAL ATAKÖY MARİNA’DA LEZZETLİ BRUNCH KEYFİ Bütün hafta çalıştınız ve yoruldunuz. Hafta sonu keyifli ve lezzetli bir kahvaltıyı hak ettiniz! Pazar tembelliğinize iştah kabartan bir kahvaltıyla başlayıp, çeşitli lezzetlerle kendinizi ve sevdiklerinizi şımartmaya ne dersiniz? Zengin menü alternatifleri ve keyifli ortamı ile müdavimlerini ağırlamaya devam eden Hardal Restaurant, Ataköy Marina şubesindeki zengin açık büfe brunch seçenekleriyle Pazar keyfine farklı bir tat katıyor. Hardal Ataköy Marina’da, organik ürünlerin de yer aldığı brunch menüsü sizi baştan çıkarabilir. Hardal Ataköy Marina’nın geniş bahçesinde sunulan açık büfe brunch’ta; birbirinden lezzetli köy peynirleri, restoranın kendi fırınından çıkan taptaze ekmek seçenekleri, börek, simit ve poğaça çeşitlerinin yanı sıra, organik bal, kaymak ve reçel çeşitleri ile bulunuyor. Kahvaltı ardından zeytinyağlı ve tatlı büfesindeki kendinizi alamayacağınız alternatifler ile beraber taze sebze ve meyvelerin de sunulduğu, 10.00-14.00 saatleri arasında lezzet yolculuğuna çıkacağınız eşsiz brunch keyfi, kişi başı 30TL. ATAKÖY HARDAL Sahilyolu Ataköy Marina Park Ataköy Tel: 0212 560 78 00

22

CountryLIFE Ekim 2012

Conrad İstanbul’un 14. katından görkemli Boğaz manzarası ile Summit Terrace, sonbahar boyunca her Pazar Executive Chef Alexis Atlamazoğlu’nun hazırladığı lezzetlerle sizleri çok farklı bir Brunch deneyimine davet ediyor. Boğaz ve Tarihi yarımada manzarası ile büyüleneceğiniz Summit Terrace’da, Rum ve Akdeniz mutfaklarının en özel lezzetlerinden oluşan ikramlar ve geleneksel tatlardan oluşan açık büfe Brunch şöleni sizleri bekliyor. Ayrıca siz keyifli bir Brunch’ın ve eşsiz manzaranın tadını çıkarırken çocuklarınız kendileri için hazırlanan oyun odasında eğlenceli saatler geçirebilecekler. Conrad İstanbul Summit Terrace’daki brunch keyfini kişi başı içecekler ve KDV dahil 95 TL’ye yaşayabilirsiniz. Ayrıca 0-6 yaş çocuklara brunch ücretsiz, 6-12 yaş %50 indirimli ve misafirlerden otopark ücreti de alınmıyor. Sonbaharın eşsiz güzelliğini Boğaz manzarası eşliğinde farklı tatlardan oluşan bir Brunch deneyimi yaşamak istiyorsanız Summit Terrace sizleri bekliyor.

D-HOTEL MARİS’TE ESPA BAKIMLARIYLA ŞIMARIN Ege ve Akdeniz’in birleştiği büyüleyici Datça Yarımadası Hisarönü koyunda bulunan D-Hotel Maris, Doğu’nun egzotik unsurlarını Batı’nın modernliği ile minimalist platformda birleştiriyor. Büyük ölçekli bir butik otel olgusuyla her detayı en ince ayrıntısına kadar düşünülerek projelendirilmiş ve iç dekorasyonuyla da dikkat çeken D-Hotel Maris, mutlak misafir memnuniyeti için tüm servis noktalarında aynı üstün standartları koruyor. Dalaman Havaalanı’na bir buçuk saat uzaklıktaki D-Hotel Maris’e gitmek için özel şoförlü transfer hizmetini alabilirsiniz. Ayrıca otelin lüks deniz uçağı ile İstanbul’dan iki saatten daha az bir sürede ulaşım ya da özel helikopter ile Dalaman veya Bodrum Havaalanı’ndan sadece 25 dakika otele giriş yapabilirsiniz. Bayram boyunca D-Hotel Maris’te, nefes kesici dağ veya deniz manzarası bulunan her biri lüks ve zarif bir şekilde modern şekilde döşenmiş odalarda doğa ile bütünleşerek sonbaharda yaz esintisinin keyfini çıkarabilir, Espa’nın mükemmel bakımlarıyla yenilenebilir, birbirinden farklı alternatiflerle sizi yolculuğuna çıkaracak restoranlarda lezzetli yemekler yiyebilirsiniz.


Göktürk’te sanat= Artölye Etiler semtinin ekolüyken şimdi Göktürk’te hizmet veriyor. Çok farklı sanat dallarıyla uzmanlık alanını genişleten Artölye birbirinden güzel doğum günlerine de ev sahipliği yapıyor. Kemerlife Çarşı’daki mekanında sorularımız cevaplandıran Birgen Uşaklı söyleşimizde, “Çocuklarınızın yaptığı her eser ve çalışmalarını takdir ediniz” diyor.

Sizi kısaca tanıyalım? Birgen Uşaklı. İstanbul Üniversitesi seramik bölümü mezunuyum. Karakalem, ahşap boyama, tezhip dersleri aldım ve bu alanlarda dersler verdim. Okullarda resim öğretmenliği yaptım. 4 yıl önce Artölye’yi Mohini AVM’de kurdum. Daha sonra Akmerkez ve Göktürk’te Artölye’yi açtık. Ortağım Cemil Kırmızı organizasyon bölümümüzün yöneticisidir. Kendisi çocuk şenlikleri, festivaller, konserler konusunda uzmandır.

Çalışmalarınız hakkında bilgi alabilir miyiz?

Atölyemizde 1,5-12 yaş arası çocuklarımıza sanat eğitimi vermekteyiz. 1,5-3 yaş arası çocuklarımızla sanatla tanışma programı, 2,5-5 yaş arası çocuklarımıza okul öncesi eğitim, 3-5 yaş ve 6-12 yaş çocuklarımıza da okul sonrası sanat kulüpleri programlarımız yer almaktadır. Bu programlarda seramik, resim, ebru, çini tasarım çalışmaları ve farklı materyallerle boyama çalışmaları bulunmaktadır. Ayrıca mutfak sanatı, bilim-deney, ekonomik sanat gibi programlarımız da sevilmektedir. Unutulmaz doğum günü organizasyonlarıyla Artölye Etiler semtinin ekolüyken şimdi Göktürk’te birbirinden güzel doğum günlerine ev sahipliği yapıyor. İstanbul’da Sanatın birçok dalıyla ilgilenen tek atölyeyiz. Her geçen yıl yeni çalışmalarla kendimizi geliştirmekteyiz. Çocuk şenlikleri, festivaller, kurumsal organizasyonlarda aranan bir markayız.

Göktürkü tercih etmenizin nedeni?

Göktürk için diğer mekanlarımızda da olduğu gibi istek üzerine gelip inceleme yapıp burada çocuklu ailelerin çoğunlukta olduğunu gördük. Ve buraya yerleştik. Göktürk’te çocuk ve sanat denince akla gelen tek marka olmak için buradayız...

Sanatın çocuk dünyasında bırakacağı izler için yetişkinlere hangi tavsiyeleriniz olacak? Çocuklarınızın yaptığı her eser ve çalışmalarını takdir ediniz ve çocuklarınızla gurur duyun ki onlar da yaptıkları her çalışmayla mutlu olup bu destekle kendilerini daha da geliştirme arzusunda olsunlar. Sanatı seven çocuk dünyasını sever; insanları, hayvanları, bitkileri sever. Dünyaya sanatçı gözüyle bakar. Bakarken görür. Gördükleri ise onu her zaman mutlu eder. Çocuklarınızı seçeceği sanat dalında özgür bırakınız, kendilerini keşfetmelerini sağlayınız ki mutlu bireyler yetiştirmekte bizler de sizlere destek olalım. Belediye Cad. Kemerlife Çarşı No: 26-218 Göktürk-Eyüp/İstanbul Tel: 0212 282 08 16 Gsm: 0535 369 10 76 www. a r t o l ye.com.tr

i n fo@ a r tolye. com. tr

CountryLIFE Ekim 2012

23




Bölgeden Doğanın kucağında sanat

11. Yıl Kutlaması Ulus, Kadıköy ve Göktürk’te şubeleşen Erkan Demirel Dershaneleri, 11. yılını yaza girerken keyifli boğaz turuyla kutladı. Öğretmen, öğrenci, velilerden oluşan misafirlerini yat ile Boğaz gezisine çıkaran Erkan Demirel, burada hep birlikte yemek yiyerek daha nice 11 yıllara dileklerinde bulundu. Butik dershaneciliğin öncüsü… 1992 yılında ODTÜ Matematik Öğretmenliği bölümünden mezun olan Erkan Demirel, meslek yaşantısına Özel BTM Test Merkezi dershanesinde başladı. Daha sonraki yıllarda Ankara Özel Zafer Dershanesi, İstanbul Özel Uğur Dershanesi, İstanbul Erol Altaca Dershanesi ve İstanbul Özel MEF Dershaneleri’nde Matematik – Geometri öğretmenliği, bölüm başkanlığı ve kuruculuk görevlerinde bulundu. Bugünlerde, yıllardır edindiği bilgi birikimini, kurucusu olduğu Erkan Demirel Dershaneleri’nde devam ettirmekte olan Demirel, özellikle son üç yıldan beri ülkemizde gündemde olan butik dershaneciliğin de öncülerinden biri olarak biliniyor.

Bisikletinizin keyfini sürün Her türlü bisiklet montajı, bakımı, aksesuar çeşitleri, vites ve lastik tamiri, fren ayarları, pedal bakımı, zincir bakımı ile yedek parça konusunda bölgede kapısını çalabileceğiniz bir adres. Bir telefonla bisikletinizi evinizden alan Ata usta tamir edip bakımını yapıyor ve bisikletinizi adresinize teslim ediyor. Haydi asılın pedallara, gönlünüzce bisikletinizin keyfini çıkarın. İrtibat: Ata Karasuluk 0534 086 46 02

26

CountryLIFE Ekim 2012

Tarihi Su Kemeri karşısında resim yapmanın keyfi başka olsa gerek… Bir grup sanatsever doğanın renklerini Kemeraltı’daki otantik mekanda tuvallerine yansıtırken açık havanın da tadını çıkardılar.

Okul Heyecanı Üç aylık yaz tatilinin ardından yeni eğitim öğretim yılı için zil çaldı. 17 milyon öğrenci ve 800 bin öğretmen ders başı yaptı. Önceki yıllardan farklı olarak eleştiriler arasında 12 yıllık kesintili eğitim sistemi uygulanmaya başladı. 4’er yıllık 3 bölüme ayrılan yeni eğitim sistemi, ilkokul, ortaokul ve lise olarak düzenlendi. 12 Yıllık kesintili eğitim sistemi okulların açılmasıyla uygulanmaya başlandı. Yeni eğitim yılının birinci dönemi 25 Ocak 2013’te sona erecek, ikinci yarısı ise 11 Şubat 2013’te başlayacak. Bütün öğrenci ve veliler için huzurlu başarılı bir yıl olmasını diliyoruz.

Dergimizin geleneksel yemeği Sitelerimizin müdürleriyle Kemeraltı’da yemekli toplantıda bir araya geldik. Dergimizin her yıl geleneksel olarak düzenlediği kaynaşma toplantısında bölgemizin sıkıntıları ve yeni yayın dönemimiz hakkında değerlendirmeler yapıldı. Bu yıl için de iyi niyet temennilerinde bulunuldu. Yemek akabinde günün anısına çekilen fotoğrafla toplantı sona erdi.



İLGİNİZE TEŞEKKÜR EDERİZ Kılıçoğlu Gurme Kasap Ürün Çeşitliliğiyle Hizmetinizde

(Yeni Migros Yanı)


SÜTÜN EN DOĞAL HALİ… Süt üretiminde hijyen ve doğallığı bir arada sunan SÜTİST’in kurucularından Gündem Zorba ile çalışmalarını konuştuk. Süt çiftliği kurmaya nasıl karar verdiniz? 21 yıllık tekstil deneyimimizden sonra doğa ile iç içe ruhumuzu besleyen bu sektöre 2005 yılında süt çiftliği kurarak girdik. İneklerimizin genetik yapılarının daha kaliteli ve daha sağlıklı olmasına özen gösterdik. Bundan dolayı tüm hayvanlarımızı Avustralya, Uruguay ve Amerika’dan ithal ettik. Çiftliğimizin sütünü komşularımız ve arkadaşlarımızla paylaştığımızda çok beğendiler. Bu süte sürekli ulaşmak istediklerini ve birçok arkadaşlarının da bu kalitedeki doğal süte ihtiyaç duyduğunu dile getirdiler. Bizimde bekletmekte olduğumuz ‘’GÜNLÜK PASTÖRİZE SÜT’’ projemizi hayata geçirmemiz için bir motivasyon oluşturdular. Nasıl bir süt markası hayatımıza giriyor? İSTANBUL’UN SÜTÜ 2012 Ocak ayında başlattığımız bu çalışmamızı 22 Mayıs tarihinde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan aldığımız onay ile tamamlayarak SÜTİST markası adı altında üretime başladık. Çiftliğimizin İstanbul sınırları içinde olması ve sütümüzü bu şehirdeki dostlarımıza en doğal şekliyle ve en hijyenik şartlarda ulaştırma arzumuz bizde İstanbul’un sütü olgusunu oluşturdu. “SÜTİST” markası bu şekilde hayatımıza girmiş oldu. Amacımız sağımdan çıktığı gibi; en doğal yapısı, tadı ve kokusu bozulmadan; mineral, vitamin ve kalsiyum kaybına uğramadan yapılacak bir pastörizasyon... Ve İstanbul süt severler ile birlikte tüm doğallığı korunmuş süte ulaşmak isteyen herkese hizmet edebilmek… ‘Tüm doğallığı korunmuş süt’ hangi aşamalardan geçerek soframıza geliyor? Maddelerle sıralamam gerekirse: • Öncelikle sağım en hijyen şekilde sağlanmaktadır. Memeler dezenfekte edildikten sonra sağım başlar. Sağım el değmeden yapılır. Süt memeden çıktığı anda soğutularak soğuk zincir başlatılır ve bakteri üremesi derhal önlenir. • Pastörizasyon kapalı ortamda ve düşük sıcaklıkta gerçekleştirilir. • Sağımdan gelen süte homojenizasyon (yağ moleküllerinin yüksek basınç altında parçalanması) işlemi yapılmaz. Sütünüz dolapta 1-2 gün kaldığında üzerinde kaymağın oluştuğunu görürsünüz. Bu da sütün doğasıdır. • Deodorizasyon (koku alma) işlemi yapılmaz. Süt doğal kokusunu kaybetmez. Sağım esnasında süt hava ile temas etmediğinden dolayı kendi doğal kokusu haricinde farklı bir koku içermez. Bundan dolayı bizim sütümüze deodorizasyon yapılmaz. • Sütten yağ çekme işlemi yapılmaz. Sağılan sütte mevcut olan yağ oranı ne ise o şekilde şişelenir. Sütün içinden yağın tamamı çekilip daha sonra da istenilen oranda dozajlama yapılmaz. Sütlerin yazın havanın sıcak olmasından dolayı yağ oranları düşer, kışın ise yağ oranı yükselir. • Süte hiçbir katkı maddesi (koruyucu, tatlandırıcı, aroma arttırıcı vs.) katılmaz. Sonraki projeleriniz neler? Süt üretiminde ve sütte sahip olduğumuz tecrübelerimizi farklı süt ürünlerini geliştirmekte kullanma arzusu içindeyiz. Geçen aylarda yapmış olduğumuz çömlek yoğurdu çalışmalarımız müşterilerimiz tarafından çok beğenildi. Onların beğenileri sonucu SÜTİST’e çömlek yoğurdumuzu kattık. Yeni olarak kaymak üretimimiz hayata geçti. Bu şekilde süt ve süt ürünleri olarak gelecek hedeflerimizi oluşturuyoruz.

İM KAPIYA TESL udan kapıya teslim ğr do iz im er nl Ürü herhangi Market veya r. dı ta yapılmak nümüz rü ası yoktur. Ü bir satış nokt ından ve ığ ad m ol r ürün tüketiciendüstriyel bi an sa olduğund kı k ço rü öm raf ulaşmasının en kısa sürede indeyiz. ye doğrudan es nc olduğu düşü kalandaha sağlıklı ya na rı la stalık şam Günümüzün ha ya r eli ve uzun bi r şeyin mamak, kalit he ka la ut m için sürdürebilmek eye özen göstermek tm amız doğalını tüke muzu unutmam zorunda olduğu önce kendinize sağtfen gerekiyor. Lü ızın bizlere ü çocuklarım nk çü n lıklı bakı ihtiyacı var. diliyoruz. ıklı bir yaşam Hepinize sağl İLETİŞİM: 43141 Tel : 0212 49 71810 40 32 Cep : 05 tist.com su Mail : info@ (çok yakında) m co t. is ut www.s


Herkes için Güzellik

Sağlık

ALZHEIMER

Ebru Halisdemir Sorularınız için ehalisdemir47@gmail.com

Sonbahar’a hazırmısınız?

Ben hazırım! güzel bir yazın ardından yeni bir mevsimi kucaklayacağım için çok heyecanlı ve mutluyum…Eve dönüş, çocuğu olanların okul telaşı, gardırop düzenleme, yeni işlere yada hobilere başlamak, kışlık yiyeceklerin heyecanla hazırlanması kısacası huzurlu bir rutine dönüş. Yazın güneşten yıpranan cildimizi ve kuruyan saçlarımızı bakıma almanın tam zamanıdır sonbahar mevsimi. Baştan çıkarıcı makyaj ürünlerine sahip olmak, daha sağlıklı ve güzel bir cilt için bakım kremlerine başlamak, sonbahara uygun kokumuzu seçmek hepsi ayrı bir ritüeldir.

İşte size kozmetik çantanızda bulunmasını tavsiye ettiğim ürünler;

TOM FORD PRIVATE BLEND JARDIN NOIR KOLEKSIYONU JARDIN NOIR 4 YENİ PARFÜMÜ İLE HAZİNE DEĞERİNDEKİ 4 ÇİÇEĞİNİ AÇIĞA ÇIKARIYOR: FULYA, SÜMBÜL, GÜL VE ZAMBAK. HİÇBEKLEMEDİĞİNİZ İÇERİKLERİN YARATTIĞI BÜYÜLEYİCİ VE BAŞ DÖNDÜRÜCÜ SONUÇLAR. IKONİK ÇİÇEKLER TOM FORD İÇİN EL DEĞMEMİŞ ÖZLERİNİ AÇTILAR, KISKANILASI GÜZELLİKLERİNİ VE SAKLADIKLARI VAHŞİ YÖNLERİNİ TÜM ZARAFETLERİ İLE DAMLA DAMLA BU PARFÜMLERE AKITTILAR. SADECE HARVEY NICHOLS MAĞAZALARI’NDA Clınıque Repairwear Uplifting SPF 15 Sıkılaştırıcı Bakım Kremi Repairwear Uplifting SPF 15 Sıkılaştırıcı Bakım Kremi cildi sıkılaştıran ve yeniden yapılandırmanın yanı sıra, cildi UV ışınlarının hasarlarından da koruyan özel içerikler ile formüle edildi. Düzenli kullanım ile cilt anında ve hızlı bir

30

CountryLIFE Ekim 2012

sıkılaşma gösterir ve yerçekiminin yarattığı etkiyle savaşır. Cildin canlı ve genç görünümünü yeniden yansıtmasına yardımcı olur. Koruma - Gelişmiş, kalıcı ve 3:1 oranında UVA/UVB koruma cildin güneş ışınlarına direk olarak maruz kalmasını önler. Önleme - UV hasarına iltihaplanma ile tepki gösteren hücreler diğer sağlıklı hücrelerin kolajen ve elastin yapısına hasar verecek enzimler üreterek onları etkileyebilir. Fucoidan Özü irritasyonu minimize ederek hasar oluşumunu önceden önler. Onarma - Photolyase Fermentate hücre onarımını desteklemek için ışığı absorbe eder ve hücrelerin düzgün çalışmasını sağlar. Böylece cilt üzerindeki güneş hasarı azaltılmış olur. Estee Lauder Pure Color Vivid Shine renk koleksiyonu kendini şımartmak isteyen tüm makyaj artistleri ve kadınlara ithaf edilerek yaratılmıştır. PRİZMATİK GÖZLER Yeni Pure Color Gelee Powder Eyeshadows ile baştan çıkarıcı, şık renk çeşitleri gözleri vurgular, maksimum renk etkisi ve büyüklük sağlar. Çok yönlü, muhteşem görünen ve daha büyük gözler... Geleceği günümüze taşıyan bu eşsiz gölgeler inovasyonun, son moda stilin ve ileri düzey teknolojinin bir araya gelmesi ile oluşan eşsiz formülü ile size vazgeçemeyeceğiniz bir doku ve performans sunar. Göz Çevresi Bakımında Devrim: Göz Beyazı Daha Aydınlık ve Daha Beyaz Günümüz kadını zamanının bir çoğunu bilgisayar karşısında geçiriyor, uzun saatler çalışma, uykusuzluk, stresli yaşam sadece göz çevresini değil gözün içini de etkiliyor. Gün içersinde gözde kuruluk hissi ve kızarıklıklar oluşuyor, gözler küçülüyor ve göz rengi belirginliği kaybediyor. İlk defa bir göz bakım ürünü göz çevresine uygulanmasına rağmen gözün içerisine etki ediyor. 50 kadının üzerinde yapılan testlerde bir aylık kullanım sonrasında göz kızarıklığında azalma ve göz beyazında aydınlanma olduğu ortaya konuluyor.



Kapak

Saç Dünyası’nın Özgür Ruhu TONI&GUY Göktürk ile buluştu ! TONI&GUY, The Free Soul of Hairdressing meets Göktürk ! 32

CountryLIFE Ekim 2012


“Ulaşılabilir Lüks” sloganıyla salonunu hizmete açan öncü trendlerin markası TONI&GUY; kusursuz hizmeti, profesyonel kadrosu, özgün saç ve porselen makyaj tekniği, ingilizce bilen kuaför ve vale hizmeti ile fark yaratmasını biliyor. Sizleri kısaca tanıyabilir miyiz? Erkan: Erkan Akkaya, 21 yıllık kuaförüm. 10 yıldır TONI&GUY için çalışıyorum. 5 yılı Londra’da olmak üzere Etiler ve Suadiye şubelerinde bulundum. Londra’da geçirdiğim süre içerisinde sayısız ödül kazanmış olan TONI&GUY Artist Style Team ile beraber çalışma fırsatı buldum ve Artistic Style Director seviyesine kadar yükseldim. Bill Watson, Anthony Edge gibi ödüllü kuaförlerle beraber çalışma fırsatı buldum. Cem: Cem Aslan, 20 yıllık kuaförüm. Yaklaşık 10 yıldır TONI&GUY Suadiye şubesinde çalıştım. Londra TONI&GUY Akademisi’nde eğitim gördüm. 2009 Istanbul Fashionable Week organizasyonunda Roberto Cavalli, Vivienne Westwood, Ferre, Ferragamo gibi ünlü tasarımcıların hazır bulunduğu defilelerde Artistic Style Direktörlüğü yaptım. 4 yıldır Göktürk bölgesinde hizmet veriyorum. Göktürk’te TONI&GUY kuaför salonu açma fikri nereden doğdu? Cem: TONI&GUY markasını Göktürk’e getirme nedenimiz bu bölgede profesyonel anlamda hizmet kalitesindeki eksik ve boşluklar. Felsefemiz saç tasarımda “ulaşılabilir lüks”. Bir başka deyişle makul fiyatlarla üstün hizmet kalitesini daha geniş kitlelere yayabilmek. Bölgemizde yaşayan birçok kadın Göktürk’te istediği hizmet kalitesini alamadığı gerekçesiyle zorunlu olarak Etiler, Ulus, Cihangir ve Suadiye’ye kadar gitmek ve çok yüksek fiyatlar ödemek durumunda kalıyor. İddiamız ise bu kitlenin arzu ettiği kaliteyi burada sunmak ve Göktürk bölgesini bu konuda bir çekim merkezi haline getirmek. Henüz yeni açılmış olmamıza rağmen Suadiye, Zekeriyaköy, Bebek, Ortaköy, Ulus, Acarkent gibi bölgelerden müşterilerin gelmesi bizi o anlamda fazlasıyla mutlu etmiştir. TONI&GUY olarak sizi diğer kuaförlerden ayıran unsur nedir? Erkan: En önemlisi trendlerin öncüsüyüz. Bu konuda kendi alanında öncülük eden TONI&GUY ve Schwarzkopf Profesyonel gibi saç konusunda uzman global markalar ile çalışmanın avantajını yaşıyoruz. TONI&GUY her yıl dünyaya

yeni saç koleksiyonları sunarak bu konuda trend yaratan bir markadır; takip ya da taklit eden değil. Yine dünya podyum trendlerini takip ederek saç modasını yaratan Schwarzkopf Profesyonel de Essential Looks ismi ile saç modasını yılda 2 defa hazırlamakta ve showlar düzenlemektedir. Her iki dünya markası birlikte çalıştıkları iş ortaklarını bu etkinliklere davet etmektedir. TONI&GUY en son 17. Kez olmak üzere 2012 London Fashion Week defilelerin resmi saç sponsorluğunu yaptı. Schwarzkopf Profesyonel 1 Temmuz’da Barcelona’da Sonbahar-Kış 2012 saç trendleri gösteren Essential Looks Saç show’u düzenledi. Her iki etkinliklere davetli olup, trendleri anında ve yerinde görme fırsatı bulduk. Bir kuaför salonunda ekip önemlidir. Bu konuda ne söylemek istersiniz? Cem: TONI&GUY ve Schwarzkopf Profesyonel firmaları, ekibimize yurtiçi ve yurtdışı saç tasarım akademilerinde eğitim imkanları sağlıyor. Bu da personel ve dolayısıyla hizmetimizi daha bilinçli ve profesyonel kılmaktadır. Ekibimizdeki herkes kendi alanında bölgemizde tanınan, uzman ve profesyonel kişilerdir. Ayrıca Erkan’ın İngilizceyi çok iyi bilmesi nedeni ile bölgemizde ikamet eden yabancıların iletişim problemlerini çözmüş oluyoruz. Makyaj’da ise porselen ve smokey eyes makyaj hizmeti dahi sunabiliyoruz, ki bu hizmeti İstanbul’da çok az yerde alabilirsiniz. Ayrıca profesyonel şekilde saç kaynağı yapılabilmektedir. Sadece saç tasarımda değil; makyaj, manikür-pedikür ve diğer hizmetlerde de bölgemizin en profesyonel ekibini bünyemizde bulundurmaktayız. Hangi marka ürünleri kullanıyorsunuz? Cem: Sadece Schwarzkopf Profesyonel marka doğal ve kaliteli boya ürünleri kullanarak saçlarınızın sağlıklı, bakımlı ve güzel görünmesini sağlamış oluyoruz. Schwarzkopf Profesyonel firması saç ve kozmetik alanında dünyanın en güçlü 3 firmasından biridir. 114 yıllık bir tecrübesi olup, günümüzde 125 ülkede ürünleri satılmaktadır. Saç boyasında Igora Royal ve Essensity, saç bakımında BC Bonacure, şekillendirmede tartışmasız lider marka Osis salonda kullandığımız başlıca Schwarzkopf Profesyonel ürünleridir. Bulunduğunuz lokasyon ve mekan hakkında ne düşünüyorsunuz? Erkan: Lokasyon olarak ulaşımı kolay merkezi bir yerde olduğumuzu düşünüyoruz. Tercihimizi yaparken göz önünde bulundurduğumuz ilk ve en önemli kriter bölgemizdeki park sorunu idi. Bulunduğumuz yerde vale hizmetimiz mevcuttur.

Cem Aslan

Erkan akkaya

CountryLIFE Ekim 2012

33


Kapak salonumuz başta saç şekillendirme olmak üzere makyaj ve ağda odası üniteleri son derece temiz, ferah ve aydınlık. 2. katta oluşumuz ve tüm dış cephenin cam oluşu müşterilerimize ayrıcalıklı bir konum sağlıyor. Kimi işlemlerin saatlerce sürdüğünü düşündüğünüz vakit, ortamın ferah ve aydınlık olması son derece önemlidir. 250 m2.lik bir mekan da sadece 12 koltuk koyarak, makyaj ve ağda odalarını geniş tutarak hem müşterilerimizin hem de personelimizin yaşam kalitelerine özen göstermeye çalıştık.

The History of TONI&GUY: Toni Mascolo and Brother Guy co-founded the first TONI&GUY salon in 1963 in UK. TONI&GUY has over 420 salons in 42 countries worldwide, employing over 5,000 in the UK and a further 2,000 more employees across the world ! Turkey has 6 salons available; Göktürk, Etiler, Suadiye (İstanbul), Capa AWM, Kent Plus and Gordion AWM (Ankara). The Mission of TONI&GUY: TONI&GUY philosophy is always pushing the boundaries of hairdressing and deliverying creativity, quality and consistency to every client. TONI&GUY have remained at the forefront of the hairdressing industry and has pioneered the professional hairdresser, exceeding all industry standards to make expertise available a global scale. TONI&GUY launch a global trend collection every year taking inspiration from international fashion collections and popular culture, forecasting trends that implement the whole industry. TONI&GUY has won over 50 British Hair-dressing Awards so far. TONI&GUY was voted as a “Super Brand” for a fourth time in 2011 and “Cool Brand” twice. TONI&GUY is the first ever hair-dressing company to receive both nominations. This year the official Facebook page reaches 10,000 fans.

TONI&GUY’ın Tarihçesi: Toni Mascolo ve kardeşi Guy ilk TONI&GUY salonu 1963 yılında İngiltere ‘de açtılar. Günümüzde TONI&GUY markası altında dünya genelinde 42 ülkeye dağılmış 420 ‘den fazla salon var. İngiltere’deki çalışan sayısı 5,000 kişinin üzerinde olmakla beraber, dünya genelinde bu sayıya 2,000‘in üzerinde daha eklemek gerek. Türkiye’de 6 salon mevcut; Göktürk, Etiler, Suadiye (İstanbul), Cepa AVM, Kent Plus ve Gordion AVM (Ankara). TONI&GUY’ın Misyonu: TONI&GUY’ın felsefesi daima saç tasarımında sınırları zorlamak ve her bir müşteriye yaratıcılık, kalite ve uyumu sunmaktır. TONI&GUY sektörde bir öncü olarak kabul edilmekle beraber, profesyonel kuaförlerin tüm standartları aşmasında ve uzmanlıklarını dünya çapında mevcut kılmasında öncülük etmiştir. TONI&GUY, tüm sektörü etkileyen uluslararası moda koleksiyonları ve popüler kültürün gelişmelerini takip ederek öncü trendleri belirleyip, her sene saç tasarımı ile ilgili Global Trend Koleksiyonları hazırlar. TONI&GUY bugüne dek İngiltere’de saç tasarım konusunda 50‘nin üzerinde ödül aldı. TONI&GUY; İngiltere’de 2011 yılında 4. defa olmak üzere “Super Brand” ve 2. defa olmak üzere “Cool Brand” ödülüne layık görüldü. TONI&GUY bu iki ödülü alan ilk ve tek saç tasarım markasıdır. Bu yıl resmi Facebook sayfasında takip edenler sayısı 10,000 kişiye ulaşmıştır.

İletişim: Arcadium Life Çarşı İstanbul Cad. Telekom Sok. No: 3/7 (Starbucks karşısı) Tel: (0212) 322 29 02 www.toniandguytr.com

34

CountryLIFE Ekim 2012



Proje “Arcadium Life insanları dış dünyasıyla bütünleştiren bir hayat öneriyor”

Göktürk’ün ilk ve en eski sosyal ve kültürel buluşma merkezi Arcadium Life yepyeni projeyle yeniden hayat buluyor. Projeyi Satış Müdürü Mehmet Turanlı ile konuştuk.

36

CountryLIFE Ekim 2012

Projeyle ilgili genel bir bilgi alabilir miyiz? Arcadium Life Projesi, Göktürk İstanbul Caddesi üzerinde, yaklaşık 9 dönüm arsa içerisinde yer almaktadır. Proje, Migros’un olduğu bina ve Kurt Gmg Merkez ofisinin bulunduğu bina korunarak, birinci etap bloğun Kurt Gmg binasının arkasına, ikinci etap bloğun da ana caddeye inşa edilmesiyle oluşacaktır. Blokların arasında kalan alanda, projedeki dükkanların bir araya geldiği, dışarıya açık bir park oluşacaktır. Arcadium Life Projesi 1. etapta 9 dükkan, 12 Home Office, 33 daire; 2.etapta 27 dükkan ve 48 daire bulunmaktadır. Migros ve Kurt Gmg binalarını da kattığımız zaman Arcadium Life Projesi 10.000 kiralanabilir ticari alana sahip içerisinde toplam 81 daire ve 12 Home Office barındıran bir büyüklüğe ulaşmaktadır. Ayrıca 2. Etap Bloğunun çatısında 750 m2 büyüklüğünde bir alanda projedeki konutların kullanımına ait sosyal tesisi ve açık havuzu bulunmaktadır. Toplam 3 kattan oluşan kapalı garajda da hem dairelere hem de çarşıya hitap edecek 400 araçlık otopark kapasitesi bulunmaktadır. Blokların arasında kalan yaklaşık 1000 m2’lik yeşil alan da, dükkanları bir araya toplayan, dışarıya açık bir park şeklinde düzenlenmiştir.


Arcadium Life Projesi’ni diğer projelerden ayıran temel özellikler nelerdir? Arcaidium Life projesinin en önemli farkı, insanları dış dünyasıyla bütünleştiren bir hayat önermesidir. Bildiğiniz gibi Göktürk bölgesi genel olarak dışarıya kapalı, kendi içine dönük sitelerden oluşmaktadır. Göktürk’te bu tanıma uyan onlarca proje bulunmaktadır. Biz bu projede sitenin dışarıya kapalı olan bahçesini dışarıya açık bir park şeklinde düzenledik. Tabi Arcadium Çarşı’nın Göktürk’ün ilk ve en eski sosyal ve kültürel buluşma merkezi olması, projenin konum olarak Göktürk’ün tam anlamıyla merkezinde olması bunu düşünebilmemize ve uygulayabilmemize imkan sağladı. Kendine özel resepsiyon ve güvenlikten bloğuna ve dairesine ulaşan daire sahipleri, dairelerinden çıktıkları zaman Arcadium Çarşı’ya ayak basacaklar ve burada çeşitli ihtiyaçlarını karşılayabileceklerdir. Bu yönüyle Arcadium Life bir kolaylığın adresi olacaktır. Burada market, restoran ve kafeler, bankalar, kitapçı, oyuncakçı, kişisel bakım ve birçok hizmet sunan dükkanlarda ihtiyaçlarını karşılayıp keyifli zaman geçirebileceklerdir.

Projenizin teslim tarihi nedir? Arcadium Life projesi 1. Etap Bloğu dükkan kısımları Temmuz 2012 itibariyle faaliyete geçmiş durumdadır. Bu kısımlarda Balıkçı, Woods, Tony Guys, Galata Muhallebicisi, Alex Oyuncakçı, Sushico, West Side Hamburger, 7 Cafe Restoran bulunmaktadır. Konut ve Home Office kısımları %90 aşamaya gelmiş, Aralık 2012 tarihinde sahiplerine teslim edilecektir. 2.Etap bloğumuzun inşaatı Ağustos 2012 itibariyle başlamış olmakla beraber 2013 sonu itibariyle teslim edilecektir. Arcadium Life Projesiyle mevcut yıllardan beri bildiğimiz Arcadium Çarşı’daki marka ve dükkanların konumunda ne tür bir değişiklik olmuştur? Arcadium Çarşı’da yıllardır bildiğimiz marka ve dükkanların hemen hemen hepsi korunmuştur. Arcadium Life Projesi’nin 2. Etap bloğunun inşaa edileceği yerde bulunan Balıkçı, Woods, Tike ve Bun Design mağazaları projemiz 1. Etap bloğundaki yerlerini almışlar, faaliyete geçmişlerdir. CountryLIFE Ekim 2012

37


Proje

Yatırımcı olarak yaptığınız diğer projeler hakkında bilgi alabilir miyİz?

Arcadium Life Projesi onlarca projesiyle örnek işlere imza atmış Keleşoğlu-Metal Yapı Konut ortaklığı tarafından yürütülmektedir. KELEŞOĞLU:

1988 yılında kurulan Keleşoğlu 2000’li yıllara kadar lüks apartman projeleri konularında Bakırköy bölgesinde yüze yakın proje tamamlamıştır. 2000’li yıllardan itibaren markalı konut ve AVM projeleriyle İstanbul’un sayılı firmalarından biri haline gelmiştir. Konut ve Villa Projeleri: • Flyinn Residence • Ataköy Konakları • Gökyüzü Residence • Ginza Residence • Göktürk Arketip Projesi • Pelikan Villaları • Ginza Lavinya Park • Country Life • Silverhouse • Koru Florya • Alışveriş Merkezi Projeleri • Flyinn AVM • Metroport AVM • Capacity AVM • Historia AVM

38

CountryLIFE Ekim 2012

METAL YAPI KONUT:

1960 yılında kurulan Metal Yapı Konut, 2000’li yıllardan itibaren İstanbul’un farklı lokasyonlarında başarılı projelere imza atmış olup Kemerlife XXI projesiyle 5 ayrı dalda ödüle layık görülmüştür. Sektörde güvenin ve kalitenin sembolü olan firma iddialı projelerle gündeme gelmektedir. Konut ve Villa Projeleri: • Flyinn Residence • Kemerlife XXI • Çekmeköy Serena Sardunya Evleri • Göktürk Arketip Projesi • Kemerlife XXII • Country Life • Koru Florya • Alışveriş Merkezi Projeleri • Historia AVM • Flora Akvaryum AVM


ISOM-FORMAX işbirliği

Daha fazla kitlelere ulaşmayı hedefledik. Genişleyen hizmetimizle artık Levent’teyiz.

Çilekli Cad. No:1 3.Levent İSTANBUL Tel:212-324 0 324/ 144 Estetik Bölümü Fax:212-2787818 GMS:532 7671641

www.isom.com.tr www.isomestetik.com

Uzm.DR.A.Demet Aşkın Anesteziyoloji ve Medikal Estetik Uzmanı

Diyet Uzm.Nüket Aksakal Bağışgil


ERKEĞE DAİR NE VARSA… Efraim Micaz Kimdir? Sizi kısaca tanıyalım? 1982 İstanbul doğumluyum. Meslek hayatıma Nişantaşı’nda Demir Kuaför’de başladım. Daha sonra Göktürk’te Neo Vista Çarşısı’nda ilk dükkânımı açtım. Arcadium çarşısındaki ikinci dükkânım ile mesleğime devam ediyorum. 12 senedir erkek kuaförlüğü sektöründe hizmetim var. Hizmetleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz? Yenilenen Arcadium Çarşımızda yıllardır hayalini kurduğum erkek kuaförü konseptini oluşturdum. Salonumuza adımını atan her erkek A’dan Z’ye saçı, sakalı, manikürü, pedikürü, cilt bakımı ve masajı ile bakımını yaptırıp çıkabiliyor. Çok kısa sürede de 3.katta bulunan terasımızı revize ederek Türk Hamamı ve Saunasıyla dinlenme alanı haline getireceğiz. Ekip hakkında bilgi vermek ister misiniz? Profesyonel ekip arkadaşlarımız senelerdir bu sektöre

40

CountryLIFE Ekim 2012


hizmet veriyor. Felsefemiz güler yüzlü, iş disiplini içerisinde müşterilerimize A plus hizmet sunabilmektir. Müşteri profiliniz nedir? Yıllardır yaşadığım muhit olma hasebiyle Göktürk’te herkesi en az bir kere tıraş etmişimdir. Minimum en az gelen müşterim 5 senedir en eskisi ise başından beri yani 11 senedir bizden hizmet alıyor. Yeni geçtiğimiz Arcadium Çarşısı’nda daha büyük kitlelere hizmet verebilmeyi hedefliyoruz. Salonda kullanılan ürünlerden bahseder misiniz? Wella ve Sebastian … Aynı zamanda distribütörü olduğumuz bu ürünlerin satış reyonu da var. Cilt bakımı bölümümüzde İtalyan ürünleri tercih ediyoruz. Yine masaj bölümümüzde de özel aroma terapi ürünlerini özel şirketlerden temin ediyoruz. İleriye dönük hedefleriniz neler? Şuan bulunduğumuz yerin karşısında 11 sene önce kalfa olarak çalışıyordum, şimdi tam karşısında 3 katlı bir dükkânım var. Bu şu demek oluyor; hedefimin çoğunu gerçekleştirdim, devamına da az bir zaman kaldı diye düşünüyorum. Fiyatlarınız nasıl? A plus yerlere bakarsanız hemen hemen fiyatlar aynıdır. Bende biraz daha değişiklik olabilir, bu farkınız nedir diye sorarsanız; ekibimiz hizmet verdiğimiz lokasyon, ürün ve temizliğimizdir… Çalışma saatlerimiz: hafta içi ve hafta sonu 10:00 akşam 21:00 Çarşımız tadilatta olması nedeni ile girişler Starbucks karşısı Migros yolu ve Onur Et kasabının yanından yapılmaktadır. Ayrıca Starbucks karşısında vale hizmetimiz vardır ve ücretsizdir.

İletişim: İstanbul Cad. Arcadium Çarşı No: 26 Göktürk-Eyüp/İstanbul E-mail : efraimmicaz@hotmail.com Tel: 0212 322 02 27 CountryLIFE Ekim 2012

41


Köşe ALİ ŞARKIŞLA Eğitim Koçu & Matematik Öğretmeni • Telf:0 532 4687794

4+4+4=12 ZORUNLU EĞİTİM Mİ? YOKSA SORUNLU EĞİTİM Mİ? ‘Yeni eğitim sistemi; başta zorunlu eğitimi üç ayrı parça halinde 12 yıllık kesintili hale dönüştüren “4+4+4” adıyla şekillenen eğitim sistemdir. Bu sistem içerisinde çocukların ilköğretime başlama yaşı 72-84 ay aralığından 60-72 ay aralığına düşürülmektedir. Yeni sisteme göre, ilk 4 yıl öğrenciye bilgi vermekten çok okuma, yazma, kavrama ve oyuna dayalı bir sistem uygulanacak böylelikle öğrencinin yeteneklerini keşfetmesi sağlanacak. Ortaokula geçerken yeteneklerine göre okul belirlenecek. Yeni sistemin ilk kademesi olan 4 yıl bittikten sonra öğrenci ortaokula geçecek ve önüne 3 seçenek çıkacak: Genel ortaokul, mesleki / teknik ortaokul ve imam hatip ortaokulu. İkinci kademeyi tamamlayan öğrenciler liseye geçerken seviye belirleme sınavı uygulanmayacak bunun yerine yeteneklerine yatkın olan bölümler belirlenerek öğrenci doğru liseye yönlendirilecek. Bu seçimde öğrencinin ortaokulda aldığı seçmeli dersler etkin rol oynayacak.’Tanımlama ne kadar tatmin edici değil mi? Özellikle Ortaokulda 495 bin öğrenci seçmeli ders olarak matematik dersini seçmişken neden böyle bir başlık attı matematik öğretmenimiz dediğinizi duyar gibi oluyorum.Gelin şimdi sistemin detaylarını konuşalım… İlk olarak okula başlama yaşı 5 olarak belirlendi. Normalde oyun çağında olan çocuktan 1 yıl alınıp eğitim yılına verilmekte. Efendim ne var bizde 1.sınıfta eğitim programını oyun içerikli olarak değiştirdik oyun çağı ise al sana oyun koyduk oldu. Ben 5 yaşında okula başlayan biriyim ve okula başladığım ilk dönem ömrümün cehennemi olmuştur. Tesadüf o ya ketum ve yüzü gülmeyen bir öğretmen bana ne oyun çağı yaşattı tahmin bile edemezsiniz. Hiç bir şey olmasa da öğretmen ve okul korkum oluşması yetmez mi? Neyse ki ailem durumu fark edip ikinci dönem melek yüzlü tatlımı tatlı öğretmeni olan başka bir okula naklimi aldılar. Benim için ikinci öğretmenim büyük bir şanstı. Benim o melek yüzlü öğretmenim yaşımın küçük olduğu hakikatini göz arda etmeden diğer 4 yılımda çok güzel bir eğitim almamı sağladı. Onun sayesinde öğretmen ve okul sevgimi tekrar kazandım. Şimdi bütün okulları göz önünde bulundurursak eğer bütün 1. sınıf öğretmenleri benim melek öğretmenim gibi olabilecekler mi? Aslında 5 yaşındaki çocukların birçoğu henüz ilkokula gitmeye hazır durumda olmayabilir. Çocukların yeterli bilişsel, duygusal, sosyal ve fiziksel gelişimi tamamlamadan ilköğretimde sunulan becerileri edinememe riski olabilir. Yani bu gelişim dönemlerine uyumsuz bir sistem yaratılıyor. Çocuklar 2-7 yaş arası işlem öncesi dönem, 7-11 yaş arasında somut

42

CountryLIFE Ekim 2012

işlemleri, 12 yaş üstü ise soyut işlemleri kavrayabiliyor. Çocuk, işlemler dönemine geçmeden 5 yaşında ilkokula, soyut işlemler dönemine geçmeden 9 yaşında ortaokula ve 13 yaşında ortaöğretime başlıyor. 9 yaşından itibaren çocukları farklı programlara yönlendirebiliyor. Buda çocuklara istenilen kalitede eğitim verilmesini riske sokar. Bakın Türkiye de elinize kâğıt kalem alın ortaokul 1. sınıf öğrencilerine en sevdiğin ders nedir diye sorun bir de en çok seçilen derslere bakın acaba çok sevdiği için mi yoksa gelecek kaygısı ve ailesinden gelen öneri için mi seçilmiş? Matematik dersini sevdikleri için seçtikleri hakikati beni dünyanın en mutlu matematik öğretmeni yapardı. Bir nesil daha kaybetme lüksü var mı Türkiye’nin? Zararın neresinden dönülürse kardır… Önümüzdeki yıl dershanelerin kapatılması için de çalışmalara başlandı. Dershanelere neden ihtiyaç duyuluyordu?Bu ihtiyaçlar ortadan kalkacak mı?Kalkmaması durumuda bu hizmeti kim verecek?Yapılan istatistiklere göre çocuğunun eğitimine en çok para harcayan bir ülkenin bu sonuçları alması ne kadar doğru? Bu konuda fikirlerimi bir sonra ki yazımda sizlerle paylaşacağım.Sağlık ve huzurlu hayat boyu eğitimle kalın…

rdeşi Ayşe kız ka : u s u r bılarını o s ak ay Ayın rdıroptan çoraplarını ve ka anmasın

uyurken ga ve kardeşi uy n asına giriyor od in iç rklı markada ak m al Dolapta 3 fa . e or ıy rd m le aç nk ı diye ışığ kahverengi re nlıkta ile siyah ve 6 ayakkabı Ayşe’nin kara nı bulunuyor. bı ğı ka yı p ak ra ay ço 24 bir çift ft çorap ve çorap ve ne ta ç ka benzer bir çi için in olabilmesi aldığından em gerekir ı as rm ka çı kip ayakkabı çe


REALTY WORLD FARKI 1-1973’te A.B.D’ de kurulan, 1.5 milyar USD’lik yatırımı ile gayrimenkul sektöründe en çok bilinen franchise markasıdır. 40 yıl’a yakın tecrübesi ile anlaşıldığı üzere her alıcı ve satıcı farklıdır. Biz hizmet standardımızı bu anlayışa göre belirledik. Analiz metotlarımız ile müşterilerimizin ihtiyaçları, uzmanlarımız tarafından en doğru şekilde belirlenir, en doğru fiyatla, en kısa zamanda satışı gerçekleştirilir. Kurumsal güvenilirliğimiz ile hayatınızın her adımında sizinle birlikteyiz. 2-Realty World Platinum; oldukça yüksek eğitimli, pazarı iyi tanıyan, alıcı ve satıcı isteklerini iyi belirleyebilen doğru danışmanlarla çalışmaktadır. 3- Realty World Platinum Gayrımenkul olarak; öncelikli amacımız, insanlara yardım etmek ve ailenizin yatırım danışmanı olmaktır. 4- Realty World Platinum Gayrimenkul; satılıklarda ve kiralamalarda kurum aboneliklerinizi (İGDAŞ, İSKİ, TELEKOM vb.) ve eşya sigortalarınızı (yangın, hırsızlık ve su basmaları) ücretsiz yaparak, sizin yerinize evinizi oturmaya hazır hale getiriyor.

KEMER COUNTRY YALI KONAKLARI 6+1 VİLLA 2,300,000 USD İLKE OĞUZ ŞENSOY T:0212 322 0 900 G:0532 740 54 94

ÇEŞMELER VADİSİ

SAKLI BAHÇE

TEPE ROSE

PASİFİK VİLLARI

5+2 VİLLA 820,000USD İLKE OĞUZ ŞENSOY T:0212 322 0 900 G:0532 740 54 94

6+1 VİLLA (natamam) 630,000USD YEŞİM YILMAZ T:0212 322 0 900 G:0533 964 11 01

4+2 VİLLA 1,150,000USD YEŞİM YILMAZ T:0212 322 0 900 G:0533 964 11 01

5+2 VİLLA 1,400,000USD YEŞİM YILMAZ T:0212 322 0 900 G:0533 964 11 01

PANORAMA EVLERİ

KEMER PARK EVLERİ

KEMER LİFE XXI

6+2 VİLLA 1,950,000USD LEON DALVA T:0212 322 0 900 G:0530 460 86 86

KEMER COUNTRY KÜTÜK EVLER

ARKETİP 2

4+1 BAHÇE KATI 725,000USD LEON DALVA T:0212 322 0 900 G:0530 460 86 86

4+1 ÇATI DUBLEXİ 530,000USD HÜSNÜ KAYGUSUZ T:0212 322 0 900 G:0532 441 76 23

4+1 BAHÇE DUBLEXİ 550,000USD HÜSNÜ KAYGUSUZ T:0212 32 0 900 G:0532 441 76 23

5+2 VİLLA 6,000USD (KİRALIK) LEON DALVA T:0212 32 0 900 G:0530 460 86 86

İstanbul Cad. Tan Sok. Kemer Corner İnci Blok No: 21 Göktürk-Eyüp/İstanbul T. 0212 322 0 900 Pbx F. 0212 322 13 64 www.realtyworld.com.tr www.platinum.realtyworld.com.tr


Tarih&Yorum

Hazırlayan: Muhammet Öksüzoğlu-Tarihçi

UYGARLIKLARIN

BEŞİĞİ İDİL’DEN NOTLAR…

Yola çıkarsınız… Yeşili ve maviyi geride bırakarak Sapanca Gölü’nün son selamına alır ve açılırsınız Anadolu’ya. O Anadolu ki yorgundur ve her bir metrekaresi beşeriyetin ayak izleri ile doludur. Savaşlara, aşklara ve medeniyetlere şahit olmuştur binlerce yıl… İstikametimiz Şırnak’tır. Gideceğimiz yer 1994 yılında ilçe olmuş İdil’dir. Çok değil 3 saat sonra Ankara’mıza gelirsiniz. Sonra Konya gelir peşi sıra acıkırsınız ve etli ekmeğini yersiniz Mevlana kenti Aşk-ı ilahinin mabedinde… Tuz Gölü’nden geçip artık yeşilin gözlerinize uğramayacağı yollara doğru gidersiniz. Sonra Toroslar gelir ve tüm ihtişamıyla gölgeniz olur Adana’ya kadar. Mis gibi Kekik kokuları ile devam eder yolunuz. Antep’i aşarsınız ardından ve daha yolunuz vardır. Fıstık ağaçlarının arasından geçersiniz ve yol bitmek bilmez bir türlü. Derken Urfa karşılar sizi şanı ile ve Hz.İbrahim selamı ile… Bundan sonrası İpek Yolu’dur ki ne kervanlar ve nice tüccarların yollarını aşındırdığı düpedüz ova denizinin içinde bulursunuz kendinizi. Harran’ın bereketi fışkırırken aşıkların vuslatı gibi suyun ve toprağın sevişmesini izlersiniz yol boyunca. Komşu Suriye’yi sağınıza alırsınız bu yol boyunca. Size eşlik eder Şehr-i Nuh olan Cizre’ye kadar. Ve yola veda vakti gelir Suriye’ye de veda edersiniz ve İdil‘e varırsınız.

COĞRAFİ KONUMU İlçe Mardin Midyat’a komşu doğusunda da Cizre’nin bulunduğu ve güneyden Suriye ile komşu kuzeyden ise Batman ile arkadaş konumdadır. 25.000 nüfusu vardır. Tarım yoktur. Hayvancılık kısıtlı imkanlarla yapılır. Sınır boyunda olması bakımından ticari güzergah üzerinde olması esnaf hayatını canlı tutmuştur. Türkiye’nin en çok köyü olan ilçesidir. İlçenin Irak ve Suriye’ye yakınlığı, şe-

44

CountryLIFE Ekim 2012

hir ekonomisi açısından çok önemlidir. İlçe Halkı geçmişte Suriye ve Irak’la informal ticaret yaparak geçimini temin etmekteydi. Şehrin Midyat-Cizre yolu üzerinde bulunması beşeri özelliklerini belirlemede önemli bir etken olmuştur. Cizre İlçesi’ne yakınlığı ve ekonomik ihtiyaçlarını buradan karşılaması önemli toplumsal bir özelliktir. İdil için Cizre, hem tarihte hem de günümüzde önemli bir ticari merkez olmuştur. Irak sınırı ile

neredeyse tüm ticari ilişkiler Cizre üzerinden yapılmaktadır. Şehrin Suriye ile olan ticareti ise Nusaybin bağlantılıdır. Bu yönleri ile komşuları olan Midyat, Nusaybin ve Cizre, İdil’i önemli oranda etkilemiştir. TARİHİN İZLERİ İdil İlçesi tarihi M.Ö.2000’li yıllara kadar gitmektedir. Nusaybin’i ve Midyat’ı kuran Nikkaur adındaki bir kral


aynı zamanda İdil’i de kurmuştur. M.S. -(300-400) yıllarında Persler burayı istila ettikten sonra Hazağ (Hazak) ismini vermişlerdir. Bu nedenle ilçenin Kürtçe ismi halk arasında Hezex olarak geçmektedir. Geçmişte büyük uygarlıkların kurulduğu Mezopotamya bölgesinde yer alan İlçe, değişik tarih devirlerinde çeşitli uygarlıkların etkisi altında kalmış ve her uygarlık bugüne değin izler bırakmıştır. İsa’nın doğumundan sonra Hıristiyanlığın dünya üzerinde yayılmasına paralel olarak, halk Hıristiyan dinini kabul etmiş ve M.S. 84 yılında bölgeye gelen Adey isminde bir havari tarafından Süryanilik yayılmıştır. Çok yakın zamana kadar İlçe Merkezi ve pek çok köy Süryani-Kadim mezhebine bağlı iken Müslüman halkın İlçeye yerleşmesi ve Hıristiyanların yurt dışına göç etmeleri sonucu Müslümanlar çoğunluk durumuna gelmişlerdir. Aslında Süryaniler bölgenin en eski yerleşimcileridir. İdil, Hatay ve Midyat’tan sonra Anadolu’da Hıristiyanlığın yayıldığı üçüncü yerleşim birimidir. İlçe merkezinde bulunan Meryem Ana Kilisesi’nin M.S. 57. yılında temeli atılmıştır. 3 bölüm olarak yapılmasına karşın bugün 2 bölümü mevcut olup bir bölümü gerek yıkımlar gerek tarihte yapılan savaşlardan veya doğa olaylarından dolayı yıkılmıştır. Mardin’de Deyrül Zaferan, Midyat’ta Mor Gabriel ve İdil’de Süryani Meryem Ana Kadim Kilisesi ile bu küçük mezhebin tapınakları halen faal olarak mensuplarına hizmet vermektedir. Bunun yanı sıra ilçede kullanılmayan 7 adet daha kilise olduğundan söz edilir. Ancak zaman içersindeki tahribattan dolayı kalıntılarının kalmadığı ve üzerlerine yapılar inşa edildiği ifade edilmektedir. Süryaniler dünya Hıristiyanları’nın aksine dinlerini daha soft diyebileceğimiz tarzda yumuşak yaşarlar. İçlerine daha kapanıktırlar. Uyum sorunları yoktur. Bölgedeki Kürt kökenli vatandaşlar ile birlik ve düzen içinde yaşarmaktadırlar. Hatta öyle ki ayırt edemezsiniz onları. Aile büyükleri yaşın kemale ermesinden kaynaklanan durumdan olsa gerek siyah entari tarzı bir elbise giyerler ve Müslümanlıktaki sarığa benzer bir tür örtü ile başlarının etrafını çevirirler. İlçede 8 Süryani ailesi mevcuttur.

TERÖR OLAYLARI İdil çeşitli dinlere, etnik kökenlere ve kültürlere şahit olsa da ortak bir beşeriyetin ürünüdür. Binlerce yıldır insanlık buradadır. Oryantal hayatın izlerini dün de taşımıştır; bugün de görürsünüz. İster istemez yazımızda üzülerek de olsa yaşanan sıkıntılar kendini hissettirecektir. Güneydoğu denince hepimizin aklına gelen şu Terör konusundan bahsediyoruz. Maalesef bu konu İdil’in de kanayan yarasıdır. Özellikle son dönemlerde artan Terör olayları ve yitirilen canlar hepimizin içini dağlamaktadır. Hemen her gün bölgeden kötü haberler almakta ve televizyonların haber bültenlerinde buna şahit olmaktayız. Burada Terör bir gerçek ve çok kötü bir gerçek. Burada yaşayan herkesin; vatandaş olsun, memur olsun, asker olsun hepsinin günlük gerçeği olmuş Terör. Oluşan bu travmatik durum insanların günlük yaşamını etkilemektedir. Binlerce yıl dinlerin, kültürlerin ve insanlığın hamuruyla yoğrulan bu topraklar; yerlere dökülen kan ile sulanmakta bu dönemde. Çanakkale’de omuz omuza verip Düvel-i Muazzamaya karşı çarpışan dedelerin torunlarının savaşı bu. Acı bir gerçeği anlatırken ve sizler bu satırları okurken yiten masum canların verilen şehitlerin acısını içinizde hissedip, biraz öfkelenip içinizin sızladığını düşünmek benim içinde acı verici… Yaklaşık 1 yıldır burada bulunan ve olayların yakın tanığı olan biri olarak izlenimim şu dur ki; buradaki acı durum sürdükçe Edirne’deki insanda mutsuz olacak Hakkari’deki insanda… Oysa ki İdil tarihi ile hoşgörüsü ile bin yıllık kardeşliğin sembolüdür. Görmesini bildikten sonra bu sorun çözülecektir. Çözülmedir de. Çünkü ‘Gel Ne olursan Ol Gene Gel’ diyen Mevlana Anadolu’nun velisidir. Hacı Bektaşı Veli Anadolu’dur. Yunus Emre Anadolu’dur. Pir Sultan Abdal Anadolu’dur. Hepimiz Anadolu’yuz aslında. Bunu Sapanca’nın mavi ve yeşilliğinde, Konya’nın Etli ekmeğinde, Toroslar’ın kekik kokusunda, Adana’nın Seyhan’ında, Urfa’nın Hz.İbrahim’inde, Antep’in Anadolu tadındaki fıstığında, İdil’in hoşgörüsünde hissedersiniz. Tıpkı Çanakkale’de koyun koyuna yatan Edirneli Hasan ile Diyarbekirli Said in mücadelesindeki iman gibi… Görüşmek dileğiyle, huzurlu kalın… CountryLIFE Ekim 2012

45


Köşe Psikiyatrist Dr.

SABRİ YURDAKUL

ABDİ İPEKÇİ CD. IŞIL APT. NO.5 K.1 D.1 NİŞANTAŞI \İSTANBUL 0 212 219 04 89 0 212 296 0510 0532 611 73 97 syurdakul@psikiyatri.com www.psikiyatri.com

“Eyvah okul açıldı!” Yeni bir dönem daha başladı ve yine okullar açıldı. Neden “eyvah” okul açıldı? Çünkü gerek öğrenciler, gerek veliler çeşitli nedenlerle kaygılılar. Veliler, eğer çocukları 4+4+4’le okula başladılarsa “Okul hayatı nasıl olacak” diye; çocuğun okulda ilk yılı değilse “Bu sene dersleri nasıl olacak” diye; sınav senesi ise “Sınavda başarılı olacak mı olmayacak mı, çalıştıklarının karşılığını alacak mı” diye korku ve endişe içine giriyorlar. Çocuklar ve gençler ise daha fena durumda, tatile alışmışlar, televizyon ve bilgisayar karşısında istedikleri kadar zaman geçirebiliyorlarken okulların açılmasıyla birlikte bunların yasaklanması gündemde, kimse onlara ne yaparsın diye sormuyor. Sadece kendileri için verilen kararları yaşıyorlar. Sınavlarda koşmaları gerekiyorsa gönülsüz bile olsa koşuyorlar; okula erken başlamaları gerekiyorsa okula erken başlıyorlar; sınavlarda başarılı olmaları gerekiyorsa sınavda başarılı olmak için çırpınıyorlar. İşin özeti herkes kendi çapında bir telaş ve endişe içinde… Ben bugün bu konunun bir başka yönüne dikkat çekmek istiyorum. Okula giden her öğrenciden aynı başarıyı beklemek doğru mu ve başarılar için çocuklarımızı zorlamak ne kadar gerçekçi? Mesleğim nedeniyle takip ettiğim birçok öğrenci çeşitli nedenlerle başarısız olurken, aileleri ile ilişkileri de aynı oranda bozulmakta. Aileler, “Sen çalışmıyorsun, senin için her türlü fedakarlığı yapıyoruz senin umurunda değil; sen böyle davran bakalım ilerde kim haklıymış göreceğiz” sözleri ile sıkıntılarını dile

getirmekte, gençler ise bu durumdan büyük sıkıntı duymakta, kendilerini kötü hissedip temel güven duyguları sarsılmakta. Her şeyden kötüsü de eğer çalışıyor, gayret ediyor ve buna rağmen başaramıyorlarsa söylenenlerin onurlarını kırması ve kendilerini geri zekalı gibi hissetmeleri de işin cabası. 2 gün önce gördüğüm 9 yaşında bir kız çocuğu annesinin ders çalışırken anlamadığı zaman kendisine tokat attığını, elinden hiçbir şey gelmediğini ve artık annesiyle ders çalışmaktan korktuğunu söylemişti. Bunu söylerken bile çekiniyor, “Hata mı yapıyorum?” diye kaygı ile bakıyor ve dikkat eksikliği nedeni ile başarısız olduğu halde annesinin kendisine bu kadar kızmasına için için çok üzülüyordu. Ailelerin bu ve bunun gibi örnekler üzerinden çocuk ve gençlerin çalışamadıkları ya da sınavda başarısız oldukları zaman kendilerinin verdikleri tepkilerden çok etkilenip üzüldüklerini görmesi çok önemli. Onların iyiliğini ve başarılı olmalarını istiyoruz ama başaramadıkları zaman acaba çok mu acımasız ve anlayışsız davranıyoruz? Onları anlamak yerine motive etmek için azarlıyor, kızıyor ve küsüyor muyuz? Bunu iyice gözden geçirmekte fayda var. Çocuklar çalıştıkları halde başaramıyorlarsa bu çok çeşitli nedenlerle olabilir. Bu sebeplerin başında dikkat eksikliği gelmekle birlikte, özel öğrenme güçlükleri, sınav kaygıları, disleksi, zeka gerilikleri diğer sorunlar da başarısızlık nedenleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu rahatsızlıkların başarıyı nasıl engellediğini gelecek yazılarımda ele alacağım ama tüm ailelere ortak çağrım çocuğunuz derslerinde başarısızsa ya da çalışmak istemiyor veya çeşitli nedenlerle derslerine ilgi göstermiyor, çalışamıyorsa ona kızmak yerine bunun nedenlerini araştırın, bir uzmana danışın ve çözüm arayın!


ÖZGÜRCE GÜLEBİLMEK, ÖZGÜRCE YİYEBİLMEK SİZİN ELİNİZDE Günümüzde, diş eksikliğinin giderilmesinde kullanılan en güvenilir ve çağdaş yöntem implantı uygulamalarıdır. Diş implantı zaman içinde kemiğe kaynar ve vücudun bir parçası gibi olur. Çiğneme fonksiyonunu yerine getirirken, estetik açıdan da kişinin görünümünün iyileşmesine, sosyal hayatına daha güvenle yaşamasına katkıda bulunur.

TEK DİŞ İMPLANTLARI

Bir ya da birkaç eksik dişin yerinin doldurulması için artık komşu dişlerin aşındırılmasına gerek yoktur. Eksik dişin yatağına yerleştirilen bir implant, üzerine yapılacak olan porselen diş için kuvvetli bir destek oluşturur. Yıllarca, aynı bir doğal diş gibi, güvenle yemek yemenize ve güvenle gülmenize olanak sağlar.

TOTAL DİŞ İMPLANTLARI

Tüm dişlerin eksikliği durumunda, yani alt veya üst çenede damak kullanılıyorsa, implantlar yardımı ile sabit dişler yapılabilir. Bu dişler implantlar üzerine vidalanarak veya yapıştırılarak, tıpkı doğal dişler gibi, yıllarca hiç çıkartılmadan oldukça yüksek bir konfor ile kullanılabilir. Çağdaş teknolojinin sağladığı olanaklar sayesinde bu tip protezler için artık uzunca bir iyileşme dönemine gerek yoktur. Diş implantlarının yerleştirilmesinden hemen sonra, aynı gün içinde, protez implantları üzerine sabitlenebilir. Kişi, konforlu bir şekilde yemek yemeye ve güvenle gülmeye yeniden başlar.

Göktürk Merkez Mah. Kartal Sok. Başaran Plaza No:1 Kat: 3/A 34077 Eyüp-İstanbul Tel: (0212) 322 40 04 www.cosmodent.com.tr


Köşe FATMA TAŞ Aile danışmanı ilgi.danismanlik@gmail.com

AİLEDE VERİLEN SÖZÜN ÖNEMİ Tutulmayacak sözlerin hiçbir anlamı yoktur; boş, anlamsız, yersiz söz vermeler abesle iştigaldir. Mesela nişanlılık öncesi, ‘Sana evler, takılar alacağım, seni mutlu etmek için elimden geleni yapacağım. Kesinlikle kılına bile zarar verdirmeyeceğim. Elini sıcak sudan soğuk suya sokmayacaksın.’ kabilinden birçok söz veriliyor. Fakat evlilikle birlikte hiçbir sözün tutulmadığını görüyoruz. Çoğu zaman söylenenle yaşanan farklı oluyor. Ağzımızdan çıkanları iyi ölçmeli ve nereye gittiğine dikkat etmeliyiz. Uygulayamayacaksak, kesinlikle telaffuz etmemeli, söz vermemeliyiz. Karşımızdakini incitmeden, kırmadan hayatı paylaşmalıyız, gerçekleri açıkça dile getirmeliyiz. Aksi halde hayal kırıklığı ve hüsrana sebep oluruz. Bu konuda bir bayan danışanım, başından geçenleri anlatmıştı. 10 yıllık evli, fakat evliliğin beş yılını eşiyle, diğer beş yılını ise ayrı yaşamış olan bu bayanın eşi, ikinci evlilik yapmak ister. Bunun üzerine hanım ayrılmaya karar verir. Ayrılma işlemini gerçekleştirmek üzere bir avukata başvurur. Bunun üzerine müracaat ettiği avukat, hanımla fazlasıyla ilgilenir ve ona değer verdiğini hissettirir.“Sen benim için özelsin, çok değerlisin.” diyerek hanıma evlenme teklif eder. “Seni hiç üzmeyeceğim, bir dediğin iki olmayacak, ellerin sıcak sudan soğuk suya girmeyecek” diye de süslü laflar ekler. Hanımın üzerine arsalar yapacağını, ev ve araba alacağını, her yeri gezdireceğini vaat ederek kadınla evlenir. Hanım diyor ki; “Bu saydıkları benim için hiç önemli değildi. Benim için arkadaşlığı önemliydi, espriler yapıyor, beni güldürüyor, mutlu ediyor, sık sık hediye alıyordu. Herhangi bir şey alacağı zaman fiyatını bile sormaya gerek duymadan her istediğini alabilen biriydi. Bu yönü beni çok etkiledi. Çünkü geçmişte hiç böyle şeyler yaşamadım, hayatım boyunca hep hesap verdim. Dolayısıyla onun böyle sınırsız harcaması, bana vaatleri, yaşattığı ortamlar beni cezp etti.” Evliliklerinin 10. günü balayından dönerler ve beyefendi verilen sözlerin hiç birisini yerine getirmez. Hanımı iki odalı bir yere getirir. Eşya konusuna gelince; hanımın eşyasından ve beyefendinin eşyasından da getirilir. Evi öylece döşerler. Önceleri daha çok para bırakırken, yavaş yavaş verdiği parayı da azaltır. Eşi daha sonra eve gelmemeye

48

CountryLIFE Ekim 2012

başlar. Bunun üzerine eşine “Sen bana bir sürü vaatlerde bulundun, ama şimdi söylediklerinden eser yok. Seni böyle değiştiren nedir?” diye sorduğunda, “Sana sahip olmak istemiştim, o yüzden öyle söyledim. Ben buyum, işine geliyorsa, gelmiyorsa ayrılalım.” der. Hanım bu sebeple rahatsız olmuş ve durumu çok kötüydü. “Fatma Hanım, ben ayrılma fikrine hazır değilim, bu konuda bana yardım edin.” demişti. İçler acısı bir durum, insanın zaaflarını kullanarak faydalanmak kadar kötü bir şey olamaz. Burada bir hayat söz konusu, bir kalemde silinip atılacak bir şey değil. Adam daha dürüst olsaydı, olaylar belki bu raddeye gelmeyecekti. Dürüst olmamayla ilgili verilebilecek çok örnek var. Özellikle yeni evli çiftlerde bunu görüyoruz. Arada uçuşan sözler ve vaatler dolayısıyla, genelde anneler birbirleriyle kavga etmeye başlar. Çoğu zaman eşya bir kavga sebebidir. Eşya ne zaman olsa olur, yerini bulur. Önemli olan, ruh beraberliği, gençlerin birbirleriyle bütünleşmeleridir. Toplumumuzda gençler evlenmiyor aslında, aileler evleniyor. Gençler gözlerini açmalı, buna çok dikkat etmeliler. Gençler aileleri çok müdahale ettirmeden, ortak noktada kendi doğrularını yaşamalılar.

Akılcı olmak, vaatlerden çok yapılanlara bakmak gerekiyor. Söylenenler ne kadar yapılıyor, ne kadar uygulanıyor, çok iyi gözlemlemek gerekiyor. Çocuklarımızı daha kaliteli, mutlu ve sağlıklı bireyler olarak görmek isteriz. Sizin cevap, aradığınız sorulara yanıt verebilecek yeni bir kitabım daha sizlerle buluştu. ÇOCUK BAŞ BELASI MI? BAŞ TACI MI? (150 Soruda Çocuk Eğitimi). Sizlerle paylaşmaktan onur duyarım. Sevgide Kalın


Köşe GERÇEKTEN SİZ Mİ AÇSINIZ, DUYGULARINIZ MI? Mutluyken pizza, sinirliyken cips, üzgün olduğunuzda çikolata tükettiğinizi fark ettiniz mi? Yapılan çalışmalar sadece fiziksel açlıktan dolayı yemediğimizi gösteriyor... Bu durum açlığın sadece fizyolojik olmadığı aynı zamanda duygusal olduğunu gösteriyor.

Uzm. Dyt. Simge ÇITAK Göktürk -Kartal Sokak Çağlayan City A blok No: 2 0212 322 08 73 Nişantaşı - Abdi İpekçi Cad. Reassürans Han 2 No: 61 Kat: 5 0212 219 12 02 www.simgecitak.com simgecitak@gmail.com

Şöyle bir düşünün... Herkesin hayatında, fiziksel açlık hissetmeden bir şeyler yediği anlar vardır. Sevdiğiniz bir yemekten bir porsiyon yiyip doyduğunuz halde ikinci porsiyonu aldığınız; stresinizin arttığı durumlarda kaygınızı bastırmak için besinlere yöneldiğiniz olmuştur. Stresli anlarda şekerleme, bisküvi, çikolata yerken bulursunuz kendinizi. Çünkü bu besinler beyinde mutluluk hormonu salgılar ve bu durum belirli duygularla belirli besinlerin özdeşleşmesini, her aynı durum karşısında aynı besini tüketme eğilimini oluşturur. Dolayısıyla yeme davranışında bozukluklar ve kilo kontrolünde aksaklıklar oluşur. Bu durumdan kurtulabilmek için atılması gereken ilk adım farkındalıktır. Sonrası fiziksel açlık ve duygusal açlığı tanımak ve öğrenmektir. Fiziksel ve duygusal açlığınız arasındaki farkı anlar, ona göre davranabilirseniz işinizi kolaylaştırmış olursunuz. Peki, açlığımız fiziksel mi duygusal mı nasıl anlayacağız? • Duygusal açlık aniden ortaya çıkar, fiziksel açlık kademeli hissedilir. • Duygusal açlıkta besin seçimi kısıtlıdır hatta hedefte bisküvi, cips, tatlı gibi spesifik yiyecekler vardır. Fiziksel açlıktaysa kişi rahat olduğundan seçimler esnektir. • Fiziksel açlık bekleyebilir veya büyük bir sıkıntı olmaksızın ertelenebilir ama duygusal açlık hemen tatmin edilmesi gereken acil bir durum gibidir. • Fiziksel açlıkta en son besin tüketimi üzerinden 3-5 saat geçmiştir; duygusal açlığa ise hemen bir öğün sonrasında bile yakalanabilirsiniz. • Eğer fiziksel açlıktan dolayı besin tüketiyorsak midemiz dolduğu an veya doygunluk hissi geldiği an tüketmeyi bırakırız duygusal açlıkta ise gittiği yere kadar besin tüketiriz.

Hemen hemen tüm duygusal tüketimler sonrası bir pişmanlık hissi yaşanırken fiziksel açlık kaynaklı tüketimler sonrası pişmanlık oluşmaz çünkü gerçekten tüketmemiz gerektiği için tükettiğimizi iyi biliriz.

DUYGUSAL AÇLIKLA BAŞA ÇIKMANIN YEDİ YOLU! 1. Günlük tutarak nerede, neyi, ne zaman, ne kadar, neyle yediğinizi ve hangi duyguyla yediğinizi kayıt altına alın ve sizi nelerin besin tüketmeye sevk ettiğini tespit etmeye çalışın. 2. Her şeyden önemlisi kendinizi sevin. Çünkü kendinizi gerçekten sevdiğinizde, dış uyaranların etkilerini yüreğinize almazsınız. En önemli şey kendinizsinizdir. 3. Duygularınızı birileriyle paylaşın veya içinizdekileri yazıya dökün. Duygularınızı içinize atıp gömmediğiniz için onları örtbas etmek için yemeğe de ihtiyaç duymayacaksınız. 4. Sevdiğiniz insanlarla daha çok vakit geçirin. 5. Duygusal açlığınızla yöneldiğiniz ve genelde kalori bombası olan yiyecekleri evde işyerinde kısacası yaşadığınız alanlarda ya da kolay erişilebilir yerlerde bulundurmayın. 6. Ani gelişen duygusal açlık karşısında bazen çaresiz kalır ve buzdolabı veya yiyecekleri muhafaza ettiğimiz diğer dolapların önünde buluruz kendimizi; bunun için bu dolapların kapısına ‘köprüden önce son çıkış’ gibi hatırlatma notları yazın. 7. Egzersiz yapın. Egzersiz yapıldığında tıpkı besin tüketiminde salgıladığınız gibi mutluluk hormonları salgılanır... Böylece hem sıkıntınızı bertaraf etmiş olur hem de ekstra enerji harcayarak kilo verme serüveninizde birkaç adım daha atmış başka bir deyişle bir taşla iki kuş vurmuş olursunuz. CountryLIFE Ekim 2012

49


Proje

S İ S E T V E D A ’ Z A G R ERBU

KEM

EYÜP HASANOĞLU: “AVRUPA STANDARTLARINA UYGUN FIFA BELGELİ TESİS BÖLGE EKONOMİSİNİ DE CANLANDIRACAK.” Kemerburgaz’da alternatif bir spor merkezi doğuyor. Çok kısa sürede yeni yüzüyle sporcularını ağırlayacak olan Osman Yumuk Spor Kompleksi; sunduğu spor aktiviteleri, oyun alanları, koşu parkurları ve sosyal etkinlik alanları ile Türkiye’deki ilklerin yeni adresi olmaya aday. Çalışmaların hızla sürdüğü projenin ayrıntılarını tesis sorumlusu, aynı zamanda Kasımpaşa Spor Kulübü Derneği As Başkanı Eyüp Hasanoğlu ile enikonu konuştuk.

50

CountryLIFE Ekim 2012


Neden Kemerburgaz bölgesini seçtiniz? Öncelikle spor aktivitelerinin yapılacağı ortamın doğal olması çok önemli, sporcu kişilerin bol oksijenli ortamda kamp yapmaları, o havayı solumaları da büyük bir etken, bu nedenle Kemerburgaz sosyal yapının da çok etkili olduğu bir yer olmasıyla il spor müdürlüğünün uygun gördüğü alan olmuştur. Kompleks hangi sosyal, spor ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yapacak? Bu tür tesislerin Dünya Spor Sağlık Örgütü’nün tespit ettiği, FIFA standartlarına uygun 6 branş mecburiyeti vardır. Biz de bu tesisimizde 6 branşın üzerinde faaliyet planlıyoruz. Bu faaliyetlerin en önde geleni futboldur. Bunun dışında Avrupa standartlarında kapalı spor salonlarında basketbol, olimpik yüzme havuzunda yüzme, tenis, güreş, atletizm gibi branşlar olacaktır. Seyirci kitlesi ve ilgi daha büyük olduğu için öncelik verdiğimiz spor futbol, ikinci olarak basketbol ve onun yanında voleybol. Ayrıca güreş de ata sporumuzdur, tarihe yazılmış Yaşar Doğu gibi isimlerin Kasımpaşa’dan çıkması da Kasımpaşa Spor Kulübü için önem taşır, kulübün doğuşu olarak düşünülür. Sizce böyle bir kompleksin yapılması Türkiye genelinde hangi önemli eksikliği gidermiş olacak? Yazın ara kampında profesyonel futbol takımımız Avrupa’ya, Hollanda’ya, kışın Antalya’ya kamplara gidiyor. İstanbul’da bunu profesyonel anlamda yapabileceğimiz bir alan yok. Sadece Kasımpaşa spor kulübünün değil Milli takımın da, hatta yurtdı-

şından gelen misafir takımların da kamp yapacağı, ayrıca kendi takımımızın yaz ve kış kampı yapabileceği 5 yıldızlı otel standartlarında ortam sağlıyoruz. Aynı şekilde Avrupa standartlarına uygun ve FIFA belgeli ilk tesis olacak. Neden İstanbul? Neden Kemerburgaz? Neden Kasımpaşa? İstanbul, şehir kalabalığının en çok olduğu bir il. Kitleleri sürükleyen müsabakalar burada oluşuyor. Malumunuz 3 büyükler burada. Bu nedenle İstanbul dışına çıkmamak adına, Milli takımı ve diğer misafir takımları da ağırlayabilme niyetiyle başladık. Bu bir bakıma turizm anlamında da bir hareketlilik getirecek. Milyonların harcandığı bir takım, büyük bir kitlenin takip ettiği bir sporcu topluluğu hem ekonomik hem de sosyal anlamda büyük etki sağlayacaktır. Bizim tesisimiz içerisinde bir de futbol okulu var. Bu futbol okulu Türkiye’de ilktir. Futbol okulu yapılıp Milli Eğitim’e bağışlanacak. Peki, talep doğrultusunda farklı spor dalları da tesis içerisinde yer alacak mı? Öncelikle tahsis edilen alan çok önemli, bu anlamda bizim 119 dönüm üzerinde inşaat alanımız var. Bu inşaat alanı içerisinde 4 çim saha, 1 olimpik kapalı spor salonu, 1 olimpik yüzme havuzu, tenis kortları, gezi alanları, yürüyüş parkurları gibi aktiviteler olacak. Tabii ki 119 dönümü de sosyal alanlar, ağaçlandırma alanları ile zenginleştireceğiz. Bu anlamda ek tesis yapılmaya ihtiyaç duyulduğu an yapılabilir. CountryLIFE Ekim 2012

51


Proje Bu tesis hangi kurumun tasarrufunda olacaktır? Yer Maliye bakanlığının hazine arazisi, yapılan yapı ve yatırımın tamamı ise yani işin sahibi Gençlik Spor Genel Müdürlüğü’dür. Kasımpaşa Spor Kulübü’ne bugün kullanılma hakkı verilmiş, işletmeci durumundadır. 5 sene sonra başka bir spor kulübü de olabilir, bu Gençlik Spor Müdürlüğü tasarrufunda olan bir alandır. Olimpiyatlara sporcu yetiştirmek teknik donanım kadar iyi hocaları da gerektiriyor. Siz ne düşünüyorsunuz? Türkiye sporunda şimdiye dek gelinen noktada yeteri derecede sporcu yetişmişse de çok azdır. Onlarca Arda Turan’lar yetişsin isteriz bir Türk vatandaşı, spor yöneticisi olarak. Bu tesisi yapmaktaki amacımız da budur. Kaliteli hoca için kaliteli tesis şart. Türkiye’de de böyle hocalar mevcuttur. Avrupa’da başarıyı elde etmiş takımların altında tesis geliyor. Sporcu sağlığını korumada tesis çok önemli. Avrupa’da bir sporcunun spordan sonraki yaşantısı çok önemli, aldığı gıdalardan, dinlenmesine kadar… Bizde de amaçlanan budur. Tesisin bitiriliş tarihi nedir? Bir aksilik olmazsa, 2013’ün Ağustos’un da tesis tamamen açılacaktır. Bölgenin kazancı ne olacaktır sizce? Spordan ziyade ekonomik kazanımlar ve yetenekli gençlerin kazanılacağı unsurlar var. Burada inşaat yaparken inşaat malzemesinden, elektriğinden suyundan tamamen Kemerburgaz’dan faydalanıyoruz. Bizim tesisimizi yaptığımız yerde şuan Kemerburgaz Spor Kulübü var, biz Kemerburgaz Spor Kulübü’nü pilot takım olarak kabul ettik, yöneticileri ile görüştük. 1. Amatördeki bu takım bizim altyapımız olacak. Takımı 1-2 sene sonra 3.ligde

52

CountryLIFE Ekim 2012

2.ligde çok rahat görebiliriz. Kemerburgaz Spor Kulübü ve Eyüp Belediyesi yetkilileri ile yapılan anlaşma akabinde Kulübe bizim tesisimizin kurulacağı alanın hemen yanında 17 dönümlük bir spor merkezi yapmayı hedefledik. Şuan ki aşamada tesis yapılacak yerde alt çalışmalar hazırlanıyor. Komplekste müsabakaların yapılacağı bir saha, mini tribün, idari bina, kapalı basket sahası, yüzme havuzu ve bir de düğün gibi organizasyonların yapılacağı alan yapmayı planlıyoruz. 6 ayı geçmeyen bir sürede bu tesisi Kemerburgaz’a kazandırmayı planlıyoruz.

Kemerburgaz Spor

1.Amatör Lig’de mücadele veriyor. Hedefi süper Amatör Lig’de mücadele etmek. Futbolcular: Barış,Murat, Emir, Yasin, Bilal, Görkem, Fatih, Büyük Cem (Kemerburgaz), Cengiz (kaleci), Ömer, Sami (Göktürk), Yahya, Özgür, Güvenç, Nusret, Ramazan, Ozan, Hakan, Murat (Nurtepe),Musa, Büyük Cem, Küçük Cem, Abuzer, Ergin.. Kemerburgaz Spor Kulübü Başkanı: Adem Koçyiğit Teknik Direktör: Cemil Yılmazer Kulüp Müdürü: Hayrettin Bayram Genel Kaptan: Mehmet Uca


EMLAKTA GÜVENİLİR HİZMET

Bolluca Gölpark Evleri’nde 285

Kemer Evleri’nde 6+1 muhteşem

Doğa Country’de geniş teraslı

5+1 214 m2 ara kat daire 480.000 $ Hürriyet ilan no: 1781 – 5545 Samet Pırnar: 0532 627 01 45

Kemer Country anafazda, golf manzaralı, Müstakil bahçeli, 450 m2 kaçırılmayacak fırsat villa 1.750.000 $ Hürriyet ilan no: 1781 – 1786 Makbule Arslantaş: 0532 614 22 22

Kemerpark Evleri’nde 1 dönüm

İstanbul Bis Sitesi’nde 248 m2 5+1 bahçe Tripleksi 630.000 $ Hürriyet ilan no: 1781 – 6046 Hülya Kalyoncu: 0532 621 46 03

Pasifik Villaları’nda 5+3 muhteşem villa 1.700.000 USD – 7.000 TL Hürriyet ilan no: 1781 – 5642 Nilüfer Gündöner: 0532 465 77 33

Kemerlife XXI’de bahçeli havuz

Doğa Country’de acil 2+1

Kemerlife’de 123 m2 bahçeli,

İstanbul İstanbul Evleri’nde Göl

Arketip’te havuz cepheli geniş bahçeli 2+1 565.000 TL Hürriyet ilan no: 1781 – 5700 Nilüfer Gündöner: 0532 465 77 33

Mesa Yamaç’ta büyük tip 110 m2 2+1 bahçe katı 550.000 TL Hürriyet ilan no: 1781 – 6077 Samet Pırnar: 0532 627 01 45

Panorama’da özel dekorasyonlu,

Kemer Country 1.fazda büyük bahçeli, havuzlu 8+2 villa 11.000 $ Hürriyet ilan no: 1781 – 6050 Selim Danışman: 0532 413 92 63

Zenginbahçe’de dekorasyonlu

Corner Apartments’da 2+1 keyifli bahçe katı 395.000 TL Hürriyet ilan no: 1781 – 5290 Nilüfer Gündöner: 0532 465 77 33

Mesa Yamaç’ta Kamelya tipi 4+1 fırsat 1.650.000 TL Hürriyet ilan no: 1781 – 5796 Makbule Arslantaş: 0532 614 22 22

Göktürk’te merkezi lokasyonda 170 m2 fırsat dükkan 425.000 TL Hürriyet ilan no: 1781 – 5501 Selim Danışman: 0532 413 92 63

m2 5+1 Villa 850.000 $ Hürriyet ilan no: 1781 - 5975 Hülya Kalyoncu: 0532 621 46 03

önü 6+1 Villa 1.150.000 $ Hürriyet ilan no: 1781 – 6060 Hülya Kalyoncu: 0532 621 46 03

250 m2 5+1 çatı dubleksi 700.000 $ Hürriyet ilan no: 1781 – 5768 Hülya Kalyoncu: 0532 621 46 03

okazyon villa 875.000 TL Hürriyet ilan no: 1781 – 5990 Nilüfer Gündöner: 0532 465 77 33

manzaralı 220 m2 4+1 bahçe dubleksi 575.000 $ Hürriyet ilan no: 1781 – 6075 Samet Pırnar: 0532 627 01 45

Saban Residence’de havuz

manzaralı 145 m2 3+1 ara kat daire 395.000 $ Hürriyet ilan no: 1781 – 5932 Samet Pırnar: 0532 627 01 45

kaçmaz fırsat 445.000 TL Hürriyet ilan no: 1781 – 5468 Makbule Arslantaş: 0532 614 22 22

orman manzaralı, köşe konumlu 4+1 satılık daire 1.350.000 TL Hürriyet ilan no: 1781 – 5582 Makbule Arslantaş: 0532 614 22 22

bahçeli, çok özel, bakımlı villa 2.350.000 $ Hürriyet ilan no: 1781 – 5537 Selim Danışman: 0532 413 92 63

özel kış bahçesi bulunan, köşe konumlu, 5+1 bahçe dubleksi 750.000 $ Hürriyet ilan no: 1781 – 6069 Selim Danışman: 0532 413 92 63

İSTANBUL CADDESİ GÖKMAHAL OFİS BLOK KAT:2 NO: 28/2 GÖKTÜRK – EYÜP / İSTANBUL TEL: 0212 322 45 65 pbx FAX: 0212 322 45 68 www.morhills.com


Köşe

Sonbahar YENİ BİR BAKIŞ AÇISI YENİ BİR BAŞLANGIÇ NOKTASI

Eylül ayı ile birlikte yaz elini ayağını çekerken, sonbahar etkisini hissettirmeye başlar. Önce geceleri üstümüze bir şey almadan dışarı çıkamaz oluruz. Akşamları pencereler kapanır, derken yorganlar yerlerinden çıkarılır. Ağaçlar yapraklarını döker ve canlılık kendisini uykuya yatırır. Yazlık yerler, boşalır, ıssızlaşır. Sokaklardaki çocuk cıvıltısı kaybolur gider. Sonbaharın namı “hüzünlüye çıkmış bir kere. Hepimiz büyürken bunu duyup buna inanmışız. İsmi sonbahar olunca hepimizde bir son önyargısı oluşmuş. Bir şehir çocuğu olarak büyüyüp hayatımın ilk 35 yılını beton binalar arasında geçirdiğimden, bende doğanın ritminin sonbaharda uykuya yatmak olduğunu sanırdım. Sokaklarda gördüğüm ağaçlar yapraklarını döker ve bana kış boyunca, bahara kadar hiçbir canlılık hissi vermezlerdi. Göktürk’e taşınıp bahçeli bir evde yaşanmaya başlayınca yaprakların dökülmesi ile birlikte ağaçların gövdelerinde minik minik çıkıntıların oluştuğunu ve bunların ilkbaharda gelişecek çiçeklerinin patlama noktaları olduğunu fark ettim. Yani yapraklarını döken ağaç uyumuyor, dışarıya doğru gelişmek yerine içinde gelişimini devam ettirip, ilkbaharda doğacak çiçek ve meyvelerinin gebeliğini yaşıyordu. Sokaklardaki çocuk cıvıltısı, kendisini okul bahçelerine taşırken, tüm öğrenciler de yeni okul giysileri ve yeni kitap defterleri ile yeni bir eğitim yılına, yeni konulara, yeni bilgilere, yeni arkadaşlıklara, yeni bir başlangıç yapar. Serinleyen havalarla birlikte, evi kışa hazırlama işlerini tamamlayan ev hanımları, çocuklar da okula gidince kendilerine kalan süreyi iyi değerlendirmek için planlar yapmaya başlarlar. Uzun zamandır görülmeyen arkadaşlar aranır, kurslara kayıtlar yapılır. Sonbahar bir şeylere başlamak üzere, plan yapmak için doğru zamandır. Kendinizi içeriden geliştirip yaza çiçek açmak için, kendiniz için bir şeyler yapmak istiyor musunuz? ‘Kişisel gelişim’e yönelik bir şeyler yapmak ilginizi çekiyor mu? Yoksa “Kişisel gelişim ne demektir? İçeriği nedir? Faydası nedir?” gibi sorular kafanızı mı kurcalıyor? Ya da siz “kişisel gelişim” lafını klişe bulup, size yeni ufuklar açacak, hayata bakışınızı değiştirecek çalışmalar arayanlardan mısınız? Bu kış kendiniz için yapabileceklerinizi planlamak ve aktif grup sohbetlerimizle ilgili bilgi almak isterseniz ekim ayı boyunca haftada bir yapılacak ücretsiz bilgilendirme toplantılarına katılabilirsiniz. Aktif grup sohbetlerimizin ana başlıkları Adım adım yeni bir ben • Dikkat evde ergen var • Yeni bir hayat istiyorum Psikolog Teri Kandiyoti Kartal Sokak Çağlayan City A blok No: 2 Göktürk Tel: 0533 267 67 40 - 0212 322 08 73

54

CountryLIFE Ekim 2012



Köşe FATMA S. ÇIRAKOĞLU İngilizce Öğretmeni Göktürk, Ravza Sitesi cirakoglu_fatma@yahoo.com Tel. 0532 6327365

İngilizce ne kadar sürede öğrenilir? İngilizce öğretmenlerinin en fazla karşılaştıkları soruların başında gelir İngilizcenin ne kadar sürede öğrenilebileceği. Bu soru dil bilimciler tarafından da merak edildiği için bu alanda pek çok bilimsel çalışma yapılmıştır. Bu yol gösterici çalışmalardan en kapsamlısı ise Wayne Thomas ve Virginia Collier tarafından 1982-1996 yılları arasında yapılmış olanıdır. Bu çalışmada sosyo-ekonomik ve eğitim düzeylerine göre gruplanmış 700.000 dil öğrencisinin verileri kullanılmış ve daha önce hiç İngilizce eğitimi almamış olan bu deneklerin ne kadar sürede İngilizcede istenen düzeye ulaştığı belirlenmiştir. Bu çalışma kişilerin yabancı dildeki başarılarının kendi ana dillerinde aldıkları eğitimin süresi ve kalitesiyle orantılı olduğunu ortaya çıkarmıştır. Yani kişi kendi diline ne kadar hakimse, ikinci yabancı dilde de o denli başarılı olmaktadır. Denekler arasında en başarılı grup 8-11 yaşlarında olan ve anadillerinde öğretim yapan bir okulda en az 2-3 yıl eğitim görmüş çocuklar olmuştur. Bu çocukların İngilizcede hedeflenen düzeye ulaşmaları 5-7 sürmüştür. Aynı yaş grubunda olup daha önce okula gitmemiş çocuklarda ise dile hakimiyet süresi uzamış ve 7-10 yıla çıkmıştır. Yetişkinlerde de İngilizce’de istenen seviye gelinmesinde kişinin mevcut altyapısı, kendi diline hakimiyeti en önemli değişkendir. Diğer önemli değişkenler İngilizce öğrenimine ayrılan süre, motivasyon, sık tekrar ve kullanılan materyallerin etkinliğidir. Uzun yıllardır dil öğretim alanında faaliyet gösteren, Londra merkezli bir dil okulunun verilerine göre hafta içi beş gün en az 3 saat eğitim alan ve hafta sonlarını tekrarlarla verimli bir şekilde değerlendiren öğrenciler yakla-

56

CountryLIFE Ekim 2012

şık 1 yıl içinde orta üstü (upper-intermediate seviyesine ulaşabilmektedirler.) Bu seviyede bulunan öğrenciler ortalama 2000 kelimeyi konuşmalarında aktif olarak kullanabilirler. Ortalama 2000 kelimenin ise bir dilin orta düzeyde konuşulabilmesi için yeterli olduğu kabul edilir. Bu seviyede bulunan bir kişi anlatmak istediğini tipik hatalar yapsa da, doğru kelime ve kalıplarla rahatça anlatabilir. Ağır olmayan bir romanı okuyabilir ancak teknik çevirilerde zorlanır. Sonuç olarak İngilizce kendi diline hakimiyet ve sık tekrar gerektirir. Genel kanının aksine sadece hafta sonu kurslarında alınacak birkaç saatlik İngilizce eğitimi, eğer ek etkinliklerle desteklenmezse sadece hobi olmaktan ileri gitmez ve kişiyi istenen seviyeye taşıyamaz. Okul dönemlerinde yıllarca haftada 2-4 saat İngilizce eğitimi almış ve düz liseden mezun olmuş bir bireyin adres soran bir turiste adres tarif edememesi, okullarda verilen eğitimin eksikliğinden, sık tekrar prensibinin göz ardı edilmesinden kaynaklanmaktadır.


NELLİ İLE SAĞLIKLI YAŞAMA

MERHABA Sizi kısaca tanıyalım? Sporu çocukluğumdan beri yapıyorum. 20 senedir okulda beden eğitimi öğretmeniyim, ayrıca fitness, pilates, yoga eğitmenliği ve yaşam koçluğu yapıyorum. Eğitimimi ve masterımı yurt dışında yaptım. Şu anki çalışma pozisyonunuz ile ilgili bilgi alabilir miyiz? Darüşşafaka Gumnasium ve Planet Polat Residanase gibi spor merkezlerinde çalıştığım dönemlerde yoğunluğun fazla olmasından dolayı herkese teker teker yetişemiyorduk. Türkiye’de insanlar spor ile yeni yeni tanışıyorlar. Master yaptığım dönemlerde hocamız bize bir şey söylemişti: ‘Birini spora alıştırdığınızda bir hayat kurtarmış olursunuz’ derdi, gerçekten öyle. Biz sporu hayatımıza dahil ettiğimiz zaman daha kaliteli, enerjik, özgüvenli ve verimli bir hale geliyoruz. İşimizde, aile hayatımızda, ilişkilerimizde daha pozitif oluyoruz. Göktürk’ü tercih nedenleriniz neler? Göktürk oksijeni bol, tertemiz bir yer. Orman havasını sabah kalktığımızda içimize çekebiliyoruz. Her gün kendimize ayıracağımız 30-35 dakika sağlığımız için gerçekten çok önemli. İleriye dönük hedefleriniz neler? Ben sabah, akşam herkesin yürüyüş yapmasını, bisiklet sürmesini istiyorum, Göktürk’te buna imkanımız gerçekten var. Özellikle grup dersleri, pilates, yoga yaptırmak istiyorum burada.

57

CountryLIFE Ekim 2012

Spor orjinli yaşam özellikle de pilates yaşam kalitemizi nasıl etkiliyor? Ben her zaman pilatesi diğer egzersizler ile birleştiriyorum. Pilates hareketleri ile bedenimizi güçlendirirken yoga ile doğru nefes alış verişi, esnekliği ve dengeyi kazandırıyoruz. Ayrıca fazla yağlardan kurtulmak ve vücudumuzun kondisyonu, kalp damar sağlığı için cardiovasküler çalışmalar yaptırıyorum, ancak bunların birleşiminin istediğimiz sonuca götüreceğine inanıyorum. Ayrıca hamilelere de özel yoga ve pilates öneriyorum… Bireysel derslerinizden bahseder misiniz? Kişi ile bireysel çalışma yaptığımızda kısa sürece inanılmaz sonuçlar alabiliyoruz. Kişinin beklentileri, hedefi, sağlık durumu, beslenme alışkanlığı, yaşam tarzını dikkate alarak birlikte bir plan yapıyoruz. Egzersiz programı tamamen kişiye özel yapılıyor. Açık havada (orman, evin bahçesi, sahil gibi…) antrenman yapıldığı zaman hedeflerimize daha çabuk ulaşabiliyoruz, çalışmalarımız çok daha verimli oluyor. Çünkü yağ yakımı cardio çalışma sırasında oksijen ile gerçekleşiyor. Bol oksijen ile şeker, tansiyon, kolesterol dengeleniyor. Bu egzersizler ile insülin iğnesi ve tansiyon ilacı bıraktırdığım öğrencilerim var. Bireysel çalışmalarda birkaç ders sonra kişi kendini daha iyi hissetmeye başlıyor, daha rahat uyku, omuz, sırt ağrılarında azalma görülüyor, anatomik duruş bozukluğu ortadan kalkıyor. Ayrıca bel, boyun fıtığı, omurilik dejenerasyonu fizik tedaviye dayalı olduğu için bire bir çalışma da ideal bir çalışma sistemidir. Rahşan Karan (Best Regards) Nelli ile tanışmamız ortopedist arkadaşını yönlendirmesiyle oldu. Düşmüştüm ve bir omurumda kırık vardı. Yaklaşık bir senedir birlikte çalışıyoruz ve Nelli’nin hayatıma getirdikleri bir Pilates hocasının çok daha ötesinde. Nelli öğrencisini her anlamda sahiplenir ve aynı zamanda yaşam koçluğu yapar ve çok da disiplinlidir. Spor’un yanı sıra nasıl beslenmeniz gerektiğini de anlatır daha mutlu bir hayat için bakış açınızı nasıl değiştirmeniz gerektiğini de, sadece anlatmakla kalmaz aynı zamanda takip de eder.


Röportaj TÜRSAB BAŞKANI BAŞARAN ULUSOY İLE SÖYLEŞİ… Dünya küresel kriz ile boğuşurken ülkemiz yürüttüğü başarılı ekonomik politikalar ile kendinden söz ettirmeye başladı. Dün İMF kapısında kredi için bekleyen ülkemiz bugün İMF’ye ekonomi dersi vermeye başladı. Arap baharı ile birlikte çevremiz ateş çemberi haline gelmesine rağmen Türkiye başarılı dış politika ile bunu atlatmasını bildi. Libya, Mısır ve Tunus’ta üstlendiği aktif rol ile yeni kurulan hükümetlere öncülük etti. Bunun yanında 900 kilometreye yakın bir sınırımız olan Suriye’de iç savaş bitmek bilmiyor. Tüm dünya küresel liderlerin kapalı kapılar ardından rant kavgasını biran önce bitirip savaşın sona ermesini bekliyor. BM artık misyonunu bitirmiş kukla görevini sürdürüyor.

58

CountryLIFE Ekim 2012


Son zamanlarda artan terör olayları eklenince ülkemiz üzerinde yine hangi oyun oynanıyor! Küresel güçler Ortadoğu’da güçlü bir Türkiye’nin oluşumundan rahatsızlar. İstedikleri zaman PKK kozunu önümüze koymaktan geri kalmıyorlar. Maalesef bu oyunda gencecik fidanlarımız şehit oluyor. CountryLIFE Ekim 2012

59


Röportaj

DESTEK FONU ŞART

Basında bu son 1- 2 ay içerisinde sürekli çıkan bazı haberleri okuduk. Turizm mevsimi, otellerde turistler var, bir bakıyorsunuz otelin sahibi herhangi bir krize girmiş haciz memuru geliyor oteli mühürlüyor, turistler de bu görüntüyü sosyal medyada paylaşıyor. Bu nasıl bir sektör, yani 30 senelik bir otelci devlete vergisini veriyor, veriyor, olur ya bir gün krize giriyor, devletin teşvik etmesi gerekirken haciz gönderiyor. Bunlar böyle mi olmalı? Bu sektör büyük yaralar alıyor, irtifa kaybediyor,

60

CountryLIFE Ekim 2012


BAŞARAN ULUSOY KİMDİR:

Kentlerin markalaşması çok önemli. Londra’daki yapılarda mimaride bir bütünlük var. Fotoğrafını dahi görseniz burası Londra diyebiliyorsunuz. Yani bir rengi ve bir kimliği var o kentin. Biz ne durumdayız, biz neden markalaşamıyoruz?

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Yönetim Kurulu başkanı olan Başaran Ulusoy, futbolun yanı sıra çevreyle de yakından ilgilidir. Koyu bir Fenerbahçeli olan Ulusoy, 1907 Fenerbahçeliler Derneği’nin de kurucuları arasındadır. 1949 yılında Trabzon’un Of ilçesinde doğan Başaran Ulusoy,ilkokul, ortaokul ve liseyi Trabzon’da okudu. 1970 yılında İstanbul Ticari İlimler Akademisi’ni bitirdi. Öğrencilik yıllarında ticaretle uğraşmaya başlayan Ulusoy, inşaat, müteahhitlik hizmetleri, taşımacılık, ulaşım, sigortacılık ve turizm sektörlerinde faaliyet gösterdi. Ulusoy, 1970 yılında Fenerbahçe Spor Klubüne kongre üyesi oldu. 1977-79 yılları arasında Fenerbahçe Spor Klubü Yönetim Kurulu’nda Muhasip Üye, Yönetim Kurulu 2. Başkanlığı yaptı ve Divan Heyeti Üyesi olarak çalıştı. 1983-85 döneminde Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Muhasip Üyesi olan Başaran Ulusoy sonraki yıllarda defalarca Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanlığına seçildi. Ulusoy bir süre Türkiye Futbol Adamları Derneği Yönetim Kurulu Sayman Üyeliği görevini de yürüttü. Çevreyle de ilgilenen Başaran Ulusoy Tema Vakfı yönetim kurulu üyeliği yaptı, Türkiye Çevre Eğitim Vakfı’nın kurucuları arasında yer aldı. 2005 yılında bir kez daha Türkiye Seyahat Acentaları Yönetim Kurulu Başkanlığına seçilen Başaran Ulusoy halen bu görevi sürdürmektedir.

CountryLIFE Ekim 2012

61


Röportaj

Peri masalı gibi Selin Yıldız, çocuklara özel giysi tasarımlarıyla farklı bir tarz yaratıyor. Genç Girişimci ile LADY&LORD’un hikayesini Bağdat Caddesi’ndeki mağazasında konuştuk. Markanızın hikayesini anlatır mısınız? LADY&LORD sadece çocuklara özgü bir tasarım markasıdır. Çocukların özel günlerde giyeceği ve kendilerini rahat hissedecekleri kıyafetler üretiyoruz. Çocuklar, bu kıyafetlerin içinde kendilerini ayrıcalıklı ve güzel hissediyorlar. Çünkü en kaliteli kumaşları, el yapımı aksesuarları ve ince dikiş teknikleri kullanıyoruz. Bizim için modelin yanında diğer detaylar da önemli. Bunları, ürünlerimizi inceleyen anne ve babalar anlayacaktır. Kız çocukları, annelerini model aldıkları için, kıyafetlerinin de yetişkin kıyafetleri kadar özenli ve iyi tasarlanmış olmasını istiyorlar. Bu anlamda sadece çocuklara özel tasarım yapan marka yok denilecek kadar az. Ben de LADY&LORD’un bu açığı güzel alternatiflerle kapattığı kanaatindeyim. LADY&LORD ürünleri, aynı modelden yüzlerce üretimi olan ürünler değil. Hedefimiz, şık ve etkileyici tasarımların özel kumaşlarla birleştiği, farklı bir tarz yakalamak. Sizi farklı yapan özelliklerden bahseder misiniz? Bebek ve çocukların tenlerine değen bütün kıyafetler organik kumaşlardan ve dikişleri rahatsız etmeyecek şekilde tasarlanıyor ve el işçiliği ile üretiliyor. Elbiseleri tasarlarken ilham aldığım kaynaklar çok farklı olabiliyor. Bazen kullanmak istediğim bir aksesuar elbiselerin kumaşını belirliyor veya gördüğüm bir kelebek kıyafetle-

62

CountryLIFE Ekim 2012

rin renklerinde etkili oluyor. İlk çıkan modelin üzerinde içime sinene kadar değişiklik yapıyorum. Model oluşana kadar ekip olarak bütün enerjimizi buna harcıyoruz. Herkes fikrini söylüyor. Model oluştuktan sonra da olabilecek en güzel dikiş tekniğini uyguluyoruz. En büyük ilham kaynağımız çocuklar… Önemli olan onların, tasarladığım kıyafetleri giydiklerinde neler hissedecekleri… Ürünleri tasarlarken çocukların ne istediklerini ve nasıl görünmekten hoşlandıklarını düşünüyorum.


Kumaş seçimindeki detayları anlatır mısınız? Kumaşlar en iyi kalite saten, tafta, organze tafta, vual ve koton başta olmak üzere çeşitlilik gösteriyor. Çocukların ve bebeklerin tenlerine temas eden bütün kumaşlar organik ve dikişleri rahatsız etmeyecek şekilde tasarlandı. Hangi mağazalarda ürünlerinizi bulabiliriz? Ürünlerimiz Bağdat Caddesi’nde Suadiye’de, İstanbul ve Ankara’daki Harvey Nichols mağazalarında, İstinye Park’daki Beymen mağazasında ve Ankara Panora AVM’deki Brandroom Kids’te satışa sunuluyor. İleriye dönük hedeflerinizden bahseder misiniz? LADY&LORD yeni bir marka. Buna rağmen Türkiye’de çok seçkin mağazalarda hemen yer aldı. Özel ürünlerimiz ile yurtdışında da hemen fark edildik. Yakında yurtdışına da ihracatımız başlayacaktır. Bağdat

Cad. No: 460/2

suadiye-

Kadıköy/İstanbul

0216

410

27

99

SELİN YILDIZ 1980 Kütahya doğumluyum. Eğitimimi İngiliz Dili ve Edebiyatı üzerine yaptım. Modaya her zaman ilgim vardı. Kızım doğduktan sonra çocuk giyimine olan ilgim daha da arttı ve bunu bir sene önce işe dönüştürme kararı aldım. Çocuklara özel tasarım yapmak benim için gerçekten çok keyifli.

CountryLIFE Ekim 2012

63


Kemeraltı Kahvaltı ve Barbekü KEMERALTI‘da SONBAHAR İş yemeği, Doğum günü Ve Organizasyonlar için Kış Bahçemize bekleriz…. KAHVALTI Hafta içi ve Cumartesi Serpme kahvaltı Pazar günü AÇIK BÜFE MENEMEN,SUCUK ,KAVURMA,OMLET GÖZLEME IZGARLAR KUZU PİRZOLA,BİFTEK,KARIŞIK IZGARA,KÖFTE KANAT,TAVUK PİRZOLA ÇOBAN SALATA KÜNEFE (İskenderun Petek pastanesi) SOĞUK SICAK İÇECEKLER NARGİLE SEMAVER ÇAY KİLO İLE ET DIŞARIDAN ET GETİRİRSENİZ, MANGAL-SALATA-SERVİS

KEMERALTI KAHVALTI

İstanbul Caddesi-kahve dünyası karşısı/ kemeraburgaz-EYÜP Rezarvasyon: 212 322 70 22 212 360 13 35 507 787 44 33 532 272 76 80 www.kahvaltikemeralti.com


Köşe NURŞEN KARABULUT Öğretim görevlisi nursenkarabulut@yahoo.com 0532 610 66 88

DİL ÖĞRENİRKEN... Günümüzde dil öğrenmek için herkesin farklı gerekçeleri vardır; kimileri işlerinde daha başarılı olmak için, kimileri yurtdışına gitmek ya da okul başarısını artırmak için dil öğrenme ihtiyacı duyar.. Nedenleri ne kadar farklı olursa olsun herkesin istediği şey o dilde yetkin olabilmektir. Dilde yetkin olmak, o dilde dört beceriye sahip olabilmektir yani, okuduğunu anlama, yazma, dinlediğini anlama ve konuşma. İnanılanın aksine bir dil bilmek, o dilin dilbilgisi kurallarını bilmek değildir. Dil bilgisi kurallarının tümünü ezbere bilebilir, önünüze gelen tüm mekanik alıştırmaları (çoktan seçmeli sorular, boşluk doldurma, vs) yanlışsız yapabilirsiniz. Ne var ki eğer sözcük dağarcığı yeterli değilse ve öğrenilenler uygulamalı olarak tekrar edilmezse ne yazabilir, ne konuşabilir, ne de dinlediğinizi anlayabilirsiniz. Bu durumda da ne yazık ki bir dil biliyor olmazsınız. O halde hangi beceri nasıl öğrenilmeli ve neler yapılmalıdır? Okuma-Anlama: Bir metinde satır satır her sözcüğü ya da cümleyi kendi dilimize çevirerek anlamaya çalışmak, okunanı anlama değil, tercüme etmektir. Oysa ki bizden beklenen metnin ana fikrini edinmek ve metni ana hatlarıyla anlayabilmektir. Bunun için yapılması gerekenler aşağıda sıralanmıştır: •

yazmak yeterli olacaktır. Dinleme aktivitelerinin sayısı ve sıklığı arttıkça, anlama kendiliğinden gelişecektir. Konuşma: Dinleme anlama aktivitelerinin en önemli yararı, telaffuz, özel tabirler, deyimler ve kullanımları konuşurken kullanabilme şansı yaratmasıdır. Konuşmada güçlü olunması gereken yön, hiç hatasız konuşmak değil, akıcı konuşmaktır. Dilbilgisini birebir hatasız kullanma çabası, hep aynı sınırlı sayıdaki sözcük dağarcığına başvurmak, söylenecek her cümleden önce Türkçesini düşünerek, İngilizceye çevirmek, hayal kırıklığı yaratacaktır. Yazma: Yazma aktivitesi dil öğreniminin her evresinde aslında belki de farkında olmadan en sık kullanılan aktivitedir. Bir metinden öğrenilen sözcüklerin unutulmaması için sıklıkla uygulanan yöntem o sözcüklerle cümle yazmaktır, okuma anlama aktivitesinde paragrafların özeti birer cümleyle yazılarak genel özete ulaşılır, dinleme anlama aktivitesi yaparken dinlenilen konuşmadan yakalanması istenen sözcük, cümle, isim, yer adı vs yazılarak hatırlanılır. Bütün bunlar yazım kurallarını uygulama konusunda oldukça yararlıdır. Bunların dışında günlük tutularak, okuma metninin konu başlığı ile ilgili paragraflar yazılarak hatta arkadaşlarla İngilizce yazışılarak yazma becerisi geliştirilir. Kompozisyon veya bir bildiri yazmak gibi daha ileri yazma düzeyinde, izlenecek stratejiler dikkate alındığında yazma konusunda başarıya ulaşmak hiç de zor değildir.

Metin okunmaya başlanmadan önce konu başlığı hakkında düşünülür, metin de bu konuda nelerden söz edilmiş olunabileceği hakkında fikir yürütülür. Metin taranır, bilinmeyen sözcüklerin anlamı bağlamdan çıkarılır (bunun için takip edilmesi gereken stratejiler vardır) Metin detaylı bir şekilde okunur, her bir paragrafta ne anlatıldığı birer cümle ile yazılır. Tüm paragrafların özeti bir araya getirildiğinde, metnin özetini oluştururlar. Metin bu şekilde tümüyle anlaşıldığında ana fikre ulaşılır.

Dinleme Anlama: Bunun için uygulanabilecek en önemli strateji sürekli dinlemektir. İlk başlarda dinlenilen konuşmaları tümüyle anlamak çok kolay değildir, bu nedenle ilk dinlemelerde duyulan sözcükleri yakalamak ve CountryLIFE Ekim 2012

65


Köşe EYYÜP ALTUN eyyupaltun@hotmail.com 05332019533

SONBAHAR ROMANTİZMİ VE 12 EYLÜL

19

80 yılı sonbaharının kokusunu hissettiğimiz günlerde Kars ile Ermenistan (Sovyetler Birliği) arasındaki demiryolunun yenilenmesi işinde çalışıyorduk. Rayların ve trevizlerin değiştirilmesi, düşük güzergâhların yükseltilmesi, sonrasında da yeni malzemenin monte edilerek yolun kullanılır hale getirilmesi yaptığımız başlıca işlerdi. Alanda çalışan toplam işçi sayısı 450’yi aşıyordu. İşçilerin bir kısmı iş çıkışı çevredeki köylerine dönerken büyük bir çoğunluk ise sınıra yakın Akyaka kasabasındaki tren istasyonunun yolunu tutardık. Sabah ve akşam yemeğini ev olarak da kullandığımız bu vagonlarda yer, geceyi biraz siyaset, biraz gırgır-şamata geçirdikten sonra sert rüzgârlarda hafifçe sallanan tekerlekli odalarımızda tatlı uykuya teslim olurduk. Sabah kahvaltısından sonra ise bacalarından kara duman çıkaran işçi trenlerine binerek çalışacağımız yere giderdik. O günlerde yaşamımı daha ziyade anlamlı kılacak duygusal bir ilişkinin içindeydim. İstasyona yakın evlerin birinde oturan siyah uzun saçlı ve kara gözlü bir kızla bir süre bakıştıktan sonra mektuplaşmaya başlamıştık. Kızla bakışma saatimiz sonbahar esintilerinin insanı üşütmeye başladığı seher vaktinde gerçekleşiyordu. Kız, henüz annesi ve babası uyanmadan kalkar evin önünü süpürme bahanesiyle bahçeye çıkardı. Gönderdiği mektuplardan bildiğimden ben de o saatlerde uyanır kısa bir süre için de olsa fiyakalı elbiselerimi giyinir dışarı çıkardım. Uzaktan da olsa doyasıya bakışır tarifi bugün yapılamayan coşkulu bir mutluluk çağlayanının içinde kendimizden geçerdik. O bakışma ki yüz kavuşmaya bedeldi… İşte yine böyle bir sabah henüz ışıyan güne ve sevdiğim kıza uzaktan şöyle bir merhaba demek üzere gözlerimi açtığımda her tarafın sarılı olduğunu hayretle gördüm. O kara gözlü kız yerine, soluk yeşilimsi elbiseleriyle etrafı sarmış askerlerle karşılaştım. Daha vagonun sürgülü kapısını açar açmaz yakındaki asker tarafından sert bir ikazla uyarılınca ani bir refleksle kapıyı kapamış, biraz şaşkın biraz da korkmuş bir yüz ifadesiyle arkadaşlarımı uyandırmıştım. Birkaç saat sonra ise, yapılanın bir askeri darbe olduğunu anlamıştık. Çünkü sabah türküleri dinlemek üzere radyolarını açanlar müzik yerine Kenan Evren’in yankılanan o tiz sesiyle karşılaşmışlardı. “…Demokrasiyi yeniden tesüs etmek üçün…” Çekilen bu nutuk ve ardından okunan sıkıyönetim bildirileri durumu yeterince izah ediyordu. Sonraki günlerde içimizden ‘elebaşı’ olarak nitelendirilen birkaç kişi götürüldü. Götürülen arkadaşlarımızdan uzun süre haber

66

CountryLIFE Ekim 2012

alamadık. İçlerinden kod adı ‘peygamber’ olan biri iki ay sonra salıverilince durumun vahametini kavramaya başladık. Bu arkadaşımıza su vermeksizin tam üç gün tuz yedirilmişti. Salıverilmişti ancak böbrekleri ve karaciğeri onu ancak dört ay yaşatabilecek ve o dev cüsseli arkadaşımız yaşamının baharında toprağa düşecekti. Tanıdığımız, bildiğimiz ve güvenilir bulduğumuz, hatta ısrarla benzemeye çalıştığımız birçok devrimci ‘abimiz’, daha sonraki aylarda peş peşe tutuklandı. Radyolar ve siyah-beyaz televizyonlar darbenin haklılığını topluma kabul ettirme amacını güden bildirilerini habire okuyup duruyorlardı. Ama biz bunlarla yetinmiyor, durumu bir de kendi çabamızla yorumlamaya ve anlamaya çalışıyorduk. O gün nasılsa içeriye düşmekten kurtulabilmiş bazı devrimciler kendi çaplarında bir durum değerlendirmesi yapabiliyorlardı hiç kuşkusuz. Ne var ki 12 Eylül’ün gerçek mahiyetini yıllar sonra ancak kavrayabilecektik. 500 bin kişiyi sorgulayan, yüzlercesini işkence odalarında ve idam sehpalarında öldüren Atlantik ötesinden destek bulan cunta, solun, işçi haklarının ve demokratik özgürlüklerin üzerinden bir silindir gibi geçmişti. Ve Türkiye batı bloğuna daha bir bağımlı hale getirilmişti. Darbeden sonra kara gözlü ve siyah saçlı kızı uzun süre göremedim. Babası tutuklandığı için İstanbul’daki amcalarının yanına sığınmışlardı. Altı ay sonra o taraftan gelen bir arkadaşım, kızın amcasında kaldığını söyleyerek bana adresini vermişti. İki yıl sonra yine bir sonbahar günü onunla İstanbul’daki evlerinin bahçesinde karşılaştığımda yüreğimdeki yangının aynı şekilde devam ettiğini anladım. Bakışma yine aynı bakışmaydı ve yüreklerimizdeki volkan aynı derecede kaynamaya devam ediyordu; bunu hissediyordum. Ne var ki anlayış gösterip bir kafeteryada konuşma teklifimi kabul ettiği sırada parmağındaki yüzüğü ve çantasında taşıdığı nişan töreni resimlerinden birkaçını göstererek kalbime bir darbe de o yapmıştı. Nişanlısı, ona iyi bir gelecek vaat ettiğini söylediği amcaoğluydu. Belki de bu iki yılda onu ve ailesini korumasının bedelini ödüyordu. Geçen iki yıl onu olgunlaştırmıştı. Masada oturduğumuz süre boyunca güzel cümleler kurarak beni teselli etmeye çalıştı. Onun bu ağırbaşlı tavrı karşısında aşkımı içime gömüp memlekete dönmekten başka seçeneğim olmadığını anlamıştım. Ona karşı anlayışlı görünmeye çalışıyordum, hatta o konuşurken yüzümden tebessümü eksik etmiyordum. Aslında ben de, onun benim halime üzülüp mutsuz olmasını istemiyordum. Ancak mutluluklar dileyip gitmek üzere sırtımı döndüğümde gözyaşlarım o sonbahar soğuğunda uzun bir süre yanağımı ıslatmaya devam edecekti.


Köşe NEDA SOYDAN nedasoydan@gmail.com

Datilat Arıyorum! Oğlum dünyaya geldikten sonra; işim, okulum, kızlarımın okulları, bebek bakımı, yazılarım derken iki koca sene geçti. Eski “ben” geçen yıllara meydan okumuş ve neredeyse hiç değişmemiş bir halde dün gece rüyama girdi. Küstah diyebileceğim bir sırıtma ile karşıma oturdu, bacak bacak üstüne attı (hımm biraz selülitlenmiş mi ne?) ve gözlerini bana dikerek – Evet, sırada ne var? diye sordu. Arkasındaki dev barkovizyonda hayallerimin filmini çevirmeye başladı. İlk olarak çocukluk hayalim geldi; kafamda kocaman bir başlık, astronot kıyafetlerimle Uranüs’te yürürken elimi kaldırmış poz vermişim. Daha yakın çekim olsaydı da kıyafetin altında ben olduğum daha belli olsaydı keşke diye söylendim içimden. Uzaktan kumandadan klik sesi çıktı ve birden bir kamyonun içinde tozlu bir yoldaki (Nevada civarı olmalı) fotoğrafım çıktı. Kafamda erkek çocuklarının taktığı cinsten bir kasket, belli ki tam istediğim gibi tarz bir kamyon şoförü olmuş dünyayı dolaşıyorum. Rotam yok, ait olduğum yer yok. Özgürüm. 10’lu yaşlarımın hayali çok cakalı görünüyor ekranda. Eski ben kumandaya bir daha bastı ve ekrana birden bir konser sahnesinden bol ışıklı bir fotoğraf yansıdı. Aaa, kesin 15 yaşlarındayken bu hayali kurmuş olmalıyım çünkü saçlarım acayip komik ve vatkalı saçma bir gömlek var üzerimde. Spotlar yanıyor ve elimde mikrofon çılgın bir dansın ortasındayım. Şimdiki Hannah Montana affınıza sığınarak bu fotoğrafın yanında ezik kalmış diyebilirim. Tekrar bir klik sesi duyuldu ve bu kez Greenpeace örgütünün uzun, düz saçlı, atletik kadın üyesi olarak kırık dökük bir teknede kim bilir hangi okyanusun ortasında diğerleriyle gidiyorum. Sponsorumuz yok, destekçimiz yok ama nasıl gönüllü bir örgütmüşüz resimdeki yüzlerimizden bile okunuyor. Alabildiğine özgür. Vallahi bravo; bu eski “ben” adamakıllı iyi iş çıkarmış bu hayalleri toplayarak. Kumandayı aynı gururlu ifadeyle barkovizyona

doğrultuyor ve klik. Şimdi Afganistan’da olmalıyım. Etrafta buram buram savaş. Elimde fotoğraf makinam bir duvara dayamışım sırtımı. Her zaman bayıldığım kargo pantolonlardan var üzerimde. Tehlikede, leş gibi ama tuhaf bir şekilde mutlu görünüyorum. Savaş karartamamış içimi belli, çünkü “elimden geleni yapıyorum” ifadesi var gözlerimde. Bu hayali iyi biliyorum. Evlenmeden hemen önceki hayalimdi. Şimdi hafif kızmaya başlıyorum sanki eski “ben”e. Neden bunları önüme diziyor ki sanki? Amacı ne ki acaba? Ben de ona inat bacaklarına bakıyorum ki eski formunu kaybetmeye başladığını anlayıp biraz kendini toparlasın. Hep o mu bana yüklenecek :) Sonra mağrur bir el hareketiyle tekrar klik. Vay vay, baksana bana, süper şık bir tayyör giymişim çok mühim adamlarla çok mühim bir toplantıya tam da girmeden önce. Tam bir iş kadını. Önemli işler bağlayacağım muhakkak ve Türk ekonomisi rahatlayacak… Derken bir klik daha. Kızlarım büyümüş üçümüz yüksek bir dağın tepesindeyiz. Rüzgara karşı ayakta dimdik duruyoruz. En sevdiğim şeyi hissediyorum resimden rüzgar saçlarımızı iyice geriye savurmuş. Tırmanışı tamamlamış ve başarmışız. Resmi Arda çekiyor olmalı çünkü sevgili kocam benim iyi bir fotoğrafımı çekmeyi 15 senedir tek kere bile başaramadı. Rahatlıyorum biraz. Sonra bir klik daha. Klik. Klik. Hani hiç fotoğraf gelmiyor ekrana? Eski “ben” bana bakıyor ve – Eee, diyor. –Şimdi ne olacak? O zaman anlıyorum. Bebeğimiz iki yaşını geçti. Sanırım nihayetinde hormonlarım olmaları gereken seviyeye teşrif ettiler.Yeni hayalimin resmini çekmeye hazırlanmam gerek. Bunun için de önce iyice bir resmetmem lazım. Silkinip uyanıyorum gecenin içine. Aklıma sabah elimde çevirdiğim bulmaca geliyor. Değişiklik kelimesinin diğer adı. Bilmediğim bu kelimenin yarattığı harf boşluğuna bakıp heyecanlanmıştım. Seneler geçtikçe kendimde sürekli aradığım değişiklik de artık bana değişiklik gibi gelmediğinden değişiklik kelimesinin başka bir adı çoktan olmalıydı zaten. Yaşasın! Bulmacadaki boşluklar doluyor ve ben kelimeyi buluyorum. Datilat! İşte benim zaferim!

DJK‘THELIVINGROOM’ • DJK ‘The Living Room’ da profesyonel yabancı ve yerli öğretmenlerden bireysel yada grup İngilizce ve Türkçe dersleri. (Turkish lesons for foreigners from experienced teachers) • DJK ‘The Living Room’ her seviye ve her yaş grubuna uygun İş İngilizcesi / Genel İngilizce, konuşma dersleri, SAT, • TOEFL, İELTS, Cambridge ESOL, IB Okulları hazırlık sınavlarına hazırlanmanızda gerekli desteği vermektedir. • Tecrübeli öğretmenlerden profesyonel metot ve tekniklerle dil öğretimi, Kendinizi evinizde gibi hissedeceğiniz rahat ve keyifli bir öğrenme ortamı, Sizleri DJK’The Living Room’ da bekliyoruz. John Poul Widdows Göktürk Mah.İstanbul Cad. Kemer Corner Sitesi İnci Blok D: 25 Göktürk -Eyüp GSM 1: 0542 235 67 28 GSM2: 0533 416 77 97 john@djkeducation.com www.djkeducation.com


Seyahat

Şeyda Erva KILIÇ Gezi yazıları için: yeduaetgez.blogspot.com daha fazla sosyal paylaşım için: about.me/erva

FAS Fas gezimize başlamadan önce gelin, biz bu ülkeye fantastika diyelim, renk diyelim, cümbüş diyelim, Fas çok yavan kalıyor çünkü. Hem Fas’a sadece biz ‘Fas’ diyoruz zaten. İngilizce’de Morocco, Fransızca’da Maroc, Arapça’da ise el-mağrib deniyor bizim bildiğimiz Fas’a. Fas’ın başkenti Rabat fakat en büyük şehri malumunuz güzel Casablanca.. Fas’a gitmeden önce şu uçak saatini bir türlü oturtamadık, turdan bize gönderilen gezi çizelgesinde yanılmıyorsam 2-3 saat yazıyordu, sevindim tabii hem çok yorulmayacak, hem de mükemmel Fas’ı görecektik. Ama yine de meraktan internete bakmayı ihmal etmedim, internette durum 7 saate çıktı. Neticede karışık bir halde, uçağa kaç saatte gideceğimizi bilmeden oturdum ve 5 saat yolculuk yaptık. Uçağımız Casablanca’da indi, ilk durağımız Marrakech’di ve oraya yaklaşık 2 saatlik bir yolumuz vardı. Havaalanı gayet mütevazi yine. Fakat havaalanından dışarıya çıktığımızda kuşların sesleri ve çiçeklerin kokusu ruhumu okşadı, Merhaba Casablanca!

68

CountryLIFE Ekim 2012


Ama önce Merhaba Marrakech! İstanbul’daki hava durumu ve gece yolculuk yapmamız sebebiyle epey kalın giyindim, hani üşümeyeceğiz ya...Marrakech’de güneş yüzünü göstermeye başladığında siyah kaşmirler tenimi kemirmeye başladı diyebilirim. 30 derecede siyah kaşmir, yün şalla dolaşan ilk insan olarak tarihe geçebilirim ve inanmazsınız bütün gün onlarla dolaşmak zorunda kaldım… Gece yolculuğundan sonra gözlerimizi gün ışığına açtığımızda şehir oldukça güzel görünüyordu. Geniş, çiçekli yolların ucunda görünen Kutubiye Camii ise en güzeliydi…

anlatacağım, nam-ı diğer Kıyamet meydanı... Daha sonra ülkenin batısında ve okyanus kıyısında kalan Essaouira’ya gitmek için yola çıktık. Okyanusa yaklaşırken ‘bakın şu ileride ağaçta duran şeyler nedir sizce?’ diye bir soru yöneldi bizlere, savuran savurana.. ‘dilek ağacı ya bu’ diyen bile oldu, azıcık daha yaklaştığımızda ağaçtakilerin bildiğimiz KEÇİ olduğunu farkettik, incecik dalda kocaman keçi, fıkra gibi... keçiler pardon. …ve tabii ki fırsatçı kardeşler almışlar ellerine küçücük, minicik keçileri, fotoğraf çektirenlerden para koparıyorlar, ilk atlayan da ben oldum:)

Menara Garden Essaouira İlk durağımız Fas’ın simgelerinden biri olan, internet üzerinEssaouira’ya vardığımızda malum okyanus kokusuyla açılden arama yaptığınızda muhtemelen ilk 10 fotoğrafın oraya ait dık. Okyanus kıyısında dalgalarla cebelleşip yüzmeye çalışan çoolacağı bir yer Menara Bahçeleri... cuklar… renkli görüntüydü. Özellikle renkSıcağın verdiği ters tepkiyle en öne geçlerine bayıldım, mavi ve beyaz.. tim ve uzun Menara yolunu karış karış yüMartılar orayı istila etmiş durumda, rüdüm, aslında Fas ile ilgili ilk izlenimleriMajorelle Garden her saniye başınızı, omzunuzu kontrol etmizi orada yaşadık. Menara yolundaki renk Güneşin kasıp kavurmasına rağmeniz gerekiyor. Orada yapılan bir alışveriş cümbüşü şapkalara bakmak muhteşemdi, men ben gayet keyifliydim, hele ki şimdi uğrayacağımız yeri önceden turundan sonra yemek için meydanda topdevamında gelen sevimli deve ve yavrusubilseydim sıcağı hiç hissetmezdim. landık. Aslında yemek açısından doğruyu nu çekecekken 3 kişinin bana gözlerini dikMajorelle’nin girişi inanın içi gibi söylemek gerekirse pek iç açıcı bir yer değil miş bakıp elleriyle çekme çekme dediklerideğil, hem de hiç değil. Majorelle ama göz görmeyince gönül de katlanıyor ni farkettim, tabii o zamanlar bilmiyordum on iki dönümlük bir botanik bahmisali yiyoruz işte bir şekilde. Tercihimiz Fas’ta fotoğraf çekilecek bir çok şeyin olduçesi, içerisinde 1980 yıllarından balıktan yanaydı, uzun balık restaurantlağunu ve o bir çok kareden sadece bir kaç bu yana bahçenin sahibi olan Yves rının yanından geçerken bizi kollarımızkare kapabilmenin ne kadar acı olduğunu... Saint-Laurent’in külleri bulunuyor. Çeşit çeşit kaktüsleri burada gördan tutup neredeyse çekmelerine rağmen Yalnız bunu söylüyorum ama az sonra kaç mek mümkün, bambular da caen temiz bulduğumuz yere oturduk. Balık kareyle döndüğümü duyduğunuzda muhbası… Biraz ileriye gittiğimizde gayet güzel. Kahve molası için uğradığımız temelen ‘yok artık’ diyeceksiniz. 2 ve 3 sıfır, muhteşem renkte bir ev (müze)... yerde bir seyyar satıcı geldi ki tam bir Poyazıyla yalnızca iki bin..:) Renkli çiçeklerin, havuzu örten yelat Alemdar hayranı ya da delisi demeliyim Yol üzerinde iki tarafta palmiyeler ile şil yaprakların ardından gerçekten sanırım. Hatta hayrına ‘Necati abi bak Fas’a dolu. Ben almış başımı yürümüşken iki üç muhteşem görünüyor. Ayrıca yergit gözünü seveyim ya’ denilesi bir sevgi merdivenden çıktım ve işte karşımda zihlerde savrulan sarı, pembe, krem gül yaprakları çok hoş... besliyor adam. nimde (internet sağolsun) canlandırdığım Kenarda köşede bir cafe var ki emiÇarşı demişken aman oradan alırım bumanzara... Karşıda gözüken küçük yapıtın nim oturduğunuz zaman kalkmak radan alırım diye alışverişinizi heder etmeönünde bir göl var, çamur renginde… Ben istemeyeceksiniz, burası gerçekten yin bence. Tajin kaplarından mutlaka alın. fotoğraf çekmeye dalmışken (neyse ki bumuazzam bir yer... O an dedim ki; Ayrıca tablolar da çok güzel… rada para almıyorlar) bir kaç arkadaş göle ‘Fas’a işte bunun için bile gelinir!’ koca koca parçalarla ekmek atmaya başlaChez Ali dılar, seyrettiğimde aşırı büyük balıkların Otelimize gelip bir kaç dakika istirahatekmeği bir çırpıda kaptıklarını gördüm. tan sonra Chez Ali için yola koyulduk. Chez kuşların burada ki dansı da ayrı doğrusu... mekan demek. Folklor ve Berberi atlarının Gölün girişinde oturan misafirperver amşovlarını izlerken Fas mutfağından seçmecalar size tatlı ikram edebilir, sonra da ‘para’ lerle karnınızı doyurabilirsiniz. Chez Ali kediye kolunuzdan çekiştirebilirler, Fas’ta bu sinlik görülmesi gereken bir yer. çok olağan. Bilinçli bir turist olarak paramıAkşam havasıyla Chez Ali’ye ayak bastızı maymun tutan amcalara verelim de bir ğımızda berberi süvariler dizilmiş bizi kariki poz çekelim şeklinde kullanalım ki sonşılıyorlardı. O an ellerindeki tüfekleri fark ra mideye indirdiğimiz tatlılardan pişman etmeden fotoğraf çekilmeye koyulmuşum. olmayalım derim ben. İçeriye girdiğimizde dekorasyon ilgimizi oldukça çekti, etrafta Restaurantımız Les Jardins De Bala berberi çadırlarının altında dans eden ve müzik çalan insanlar Otelimiz Hotel Les Trois Palmiers, gayet güzel bir oteldi, en doluydu. Ali’nin sarayını gördüğüm an dönüm noktasıydı, bir güzeli de merkeze çok yakın olmasıydı. Fas’ın diğer kesimlerinan bizim için süper hazırlanmış masaya mı otursam yoksa biraz den farklı daha ‘iyi’ bir topluluğa sahipti, böylece rahat rahat aketrafa mı bakınsam diye karar veremedim ama yemeğin üstüne şamları takılabildik. Diğer türlü Jmaa El-fena’da dolaşmak sıkınhiç bir şey geçemez tabii, masaya oturdum... tı, çünkü insana yapışanlar var. Sevgili Jmaa El-Fna’yı birazdan

CountryLIFE Ekim 2012

69


Seyahat Bize ilk sunulan Fas’ın geleneksel çorbası ‘Harira’ oldu, zaten bildiğim kadarıyla Fas’ın başka çorba çeşidi de yok. Çok geçmeden koca tajin kabında açılmayı bekleyen kuskus masamızın ortasına kondu. Kuskus gerçekten Fas’ta denenmesi gereken bir lezzet, kesinlikle tavsiye ediyorum, lafı gelmişken tajin kabı almayı unutmayın. Filmler diyarı Ouarzazate Ouarzazate Fas’ın güneyinde kalıyor, onun güneyinde Sahra çölü başlıyor, Atlas dağlarının doğusunda bir şehir. Yolculuğumuzdan bahsetmek istemiyorum, zira bize seçenek sunulsaydı gitmeyi tercih etmezdim oraya, fakat gitmişken güzel film şehrini değerlendirdik tabii ki. Ait Ben Haddou Kalesi Ouarzazate’ye gitmişken görülmesi gereken yerler arasında. Bu kasbah, var olanlar arasında en iyi korunmuş olanıdır, hatta ‘Gladiator’ gibi birçok gişe filmi için stüdyo görevi görmüştür. Giriş (1£) Bir sonraki durak Atlas Stüdyoları; Fas’ın görkemli çöl ortamını bizlere sunuyor burası. Peki, Neden mi film için buraya geliyorlar? Çünkü en iyi doğal ışık açısının orada olduğu söyleniyor. Biz oraya vardığımızda da gerçekten muazzam bir gökyüzü resmi hakimdi. Mısır’a gidenlere özellikle tanıdık gelecektir orası, çünkü Mısır dekorasyonları oldukça hakim oraya. Giriş (5£) Burada (Atlas) çekilen filmlerin başında Asterix & Obelix: Mission Cleopatra, The Man Who Would Be King,Cleopatra, Arabistanlı Lawrence (1962), Star Wars (1977), The Living Daylights (1987), The Last Temptation of Christ- Günaha Son Çağrı (1988), The Mummy (1999), Gladiator (2000), Alexander,Kingdom of Heaven, Babel ve Martin Scorsese’in Kundun (1997) ve Legionnaire’i (1998) , daha bir çok sayamadığım film geliyor. Bu bölge ( Ouarzazate) aynı zamanda siyah zemin üzerine kırmızı ve turuncu geometrik şekillerin bulunduğu “Quazguita Halıları” ile de ünlü. Şimdi Marrakesh’imize dönüş ve tabii ki kaçınılmaz 5 saatlik yolculuk... Marrakech’e vardığımızda inanılmaz bir manzara vardı, açıkçası o gün Kutubiye’yi de özlemiştim, Marrakesh’i daha doğrusu. Güneş yolun karşısında son ışıklarını vuruyordu, hemen makinelere sarıldık. Zaten o akşam Kıyamet Meydanını keşfedecek, elimize kına yakacak, fotoğraf çekecektik, orada indik hemen... Djemaa El-Fna (Kıyamet Meydanı) Kıyamet Meydanı’nı ilk gün ziyaret etmiştik, anlatacağım demiştim. Süper sıcakta serinlemeyi de düşünmüşlerdi elbet sevgili Fas halkı. Harika bir portakal suyu içtik, ama benden size tavsiye, şiddetle tavsiye, yanınızda bardağınızı götürün. Portakal suyu çok güzeldi lakin bardakların temizliği için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Portakalcılar’ın renkleri fotoğrafçıların ilgisini oldukça çekebilir, yalnız iyiliğiniz için onları çektiğinizi belli etmemenizi öneririm. İlerledikçe balık tezgahlarını, kına yapanları görüyoruz. Aslında o mekanı görünce kına falan yaptırmaktan vazgeçmiştim. Ama yine duramadık, gözümüze en temizini, en iyisini kestirdik ve oturduk yanına. CASABLANCA Ertesi gün hem yolculuk vaktiydi, hem de muhteşem Casablanca’da şehir turumuz vardı. 2 saat süren yolculuk sonunda Casablanca’ya vardık. İnsan ister istemez kıyas yapıyor tabii gördüğü şehirler arasında, ben Casablanca’yı çok gezdim, gör-

70

CountryLIFE Ekim 2012

düm diyemem ama sanırım şartlar daha iyi, evler muhteşem, hele o duvarlarında sarkan mor çiçekler, annem olsa kesin götürürdü Türkiye’ye umutla. Casablanca’da en çok merak ettiğim, görmek istediğim yer Hasan II Camii’ydi. Hasan II Camii Bahsettiğim gibi en merak ettiğim yer burasıydı. Hasan II Camii dünyanın en büyük 3. camiisi (Mekke’deki Mescid-i Haram’dan ve Medine’deki Mescid-i Nebevi’den sonra). Camii’nin bir yarısı okyanus üzerine inşa edilmiş. Aynı anda 25.000 kişinin cami içinde, 80.000 kişinin avluda namaz kılmasına olanak verecek derecede geniş olan caminin minaresi, 210 metrelik uzunluğu ile dünyanın en uzun minaresidir üstelik. Dekorasyonuyla, havasıyla, ferahlığıyla gerçekten muhteşem bir Camii. Ayrıca Fotoğraf cenneti. Ben bayıldım, kesinlikle görülmeli.


Köşe

Güzelliğin

Püf Noktaları...

Adım adım püf noktalarıyla güzelliğinize güzellik katın. Bu ipuçları sayesinde sihirli bir el dokunmuş gibi yepyeni görünüme kavuşun. Bakımlı, ışıkla pırıldayan bir görünümle her ortamda göz kamaştırın!... İşte Güzellik Uzmanı Şeyma Orak’ın özenle hazırladığı güzellik tüyoları:

• • • •

• •

Fondöteninizi, renkli bir nemlendiriciye dönüştürmek için elinizin üzerindeki nemlendiriciye birkaç damla fondöteninizi damlatabilirsiniz. Bu uygulama yaz ayları için cildinize çok iyi gelecektir. Dışarıda olduğunuz zamanlarda fondöteninizi tazelemek için çantanızda mineral su spreyi taşıyın. Sırt üstü uyumanız kırışıklarınızı yumuşatacaktır. Şişmiş olan ayaklarınızı ve bileklerinizi rahatlatmak için 45 ml İngiliz tuzu bulunduran sıcak suya koyun. Eğer tırnaklarınız çok yumuşak ise üzerinde oje varken törpüleyin. Böylece çatlamaları önleyebilirsiniz. Eğer kaşlarınızı cımbızla almak size çok acı veriyorsa almadan önce kaşların üzerinde buz gezdirin. Bu bölgeyi uyuşturacaktır. Bakışlarınızı; yanaklarınıza burnunuzun ucuna ve çenenize az miktarda allık sürerek yumuşatabilirsiniz. Koyu renk farları sürerken ışık ve gölgelerden etkilenmemek için gözlerinizin altına az miktarda pudra sürün. Tırnaklarınızı güçlendirmek için haftada bir kez ellerinizi bir kâse içinde zeytinyağına batırın. Eğer makyaj yapacak vaktiniz yoksa fakat güzelde görünmek istiyorsanız açık tonlarda kırmızı bir ruj sürün. Cildinize parlaklık, canlılık ve mutluluk katacaktır.

• •

• •

Yorgun Görünümünüzü Gizleyin!

Eğer allığınız yoksa yanaklarınıza kullandınız pudranın 1–2 • •

• •

ton koyu pudrayı sürebilirsiniz. Aktardan alacağınız birkaç damla güvercin yağını fondötene damlatarak onu, yağlı ve sivilce eğilimli ciltler için etkili bir ilaca dönüştürebilirsiniz. Eğer yorgun görüyorsanız gözlerinizin etrafına kapatıcı sürün bu yorgunluğunuzu gizleyecektir. Asla, saçlarınızı kurutmadan önce makyaj yapmayın. Saç kurutma makinesi nen gelen hava makyajın akmasına ve sizin terlemenize yol açar Diş fırçanızı, fırça kılları dağılmaya başladığı zaman değiştirin buda en az 3 ayda bir değiştirmeniz gerektiğini gösterir. Sabah akşam olmak kaydıyla en az 2dk fırçalayın. • Far fırçanızı kullanmadan önce suya batırırsanız kullandığınız far daha yoğun gözükecektir. • Yatmadan önce kulak çubuğuyla kirpiklerinize ve kaşlarınıza vazelin sürerseniz güçlenirler.

Sivilceleri Ortadan Kaldırın!

Makyajınıza başlamadan önce nemlendiricilerin cildinize nüfuz etmesi için zaman tanıyın. Beklemek makyajınızın daha kalıcı olmasını sağlayacaktır. Gözlerinizin daha parlak ve büyük gözükmesini istiyorsanız kirpiklerinizin altını beyaz kalemle çizin. Alerjik bir cilt tipine sahipseniz ve bu nedenle alerji yapmayan ürünler kullanıyorsanız sürdüğünüz ojenize de dikkat edin. Elleriniz sürekli yüzünde olduğundan ojedeki kimyasallarda alerjiye sebep verir. Aşırı göze çarpan gözleri kalın bir likit göz kalemiyle daha küçük gösterebilirsiniz. Kırmızı bir sivilceyi, üzerinde birkaç dakika bir buz kalıbı gezdirerek soğutabilir ve cildinizi rahatlatabilir. Daha sonra üzerine ilaçlı kapatıcı uygulayabilirsiniz. Aşırı kırmızılığı almak için göz kapaklarının üzerine yeşil far sürün. İyi bir eğlence için arkadaşlarınızla bir araya gelerek birbirinize makyaj yapın. Hem arkadaşlarınızda yeni bilgiler ve fikirler alabilir hem de eğlenceli anlar yaşayabilirsiniz. CountryLIFE Ekim 2012

71


AGENDA

‘IN THE REALM OF LIGHT’ Fotoğraf Sergisi 19 Ekim’de Açılıyor Türkiye’de ilk kez sergi açacak olan Alman Immagis firması, dünyaca ünlü fotoğraf sanatçısı Joachim Schmeisser’i sanatseverlerle buluşturacak. Ünlü fotoğraf sanatçısının sergilenecek eserleri arasında ödüllü yetim fil yavrularının yanı sıra ilk defa yayınlanacak olan Hadzabe fotoğrafları da yer alacak.

72

CountryLIFE Ekim 2012


Kış döneminde de atölyelerimiz devam ediyor:

Her Cumartesi 14:00-15:00 Deney Atölyesi (5-10 yaş) : Eğlenceli fizik, kimya deneylerinin yapıldığı atölyemiz bu sezon da devam ediyor (yerimiz 4 çocukla sınırlıdır) Her Salı 10:30- 11:30 Miniminilerle Sanat Atölyesi (2-3 yaş) : Okula gitmeyen minikler, gelin mini bir grup olarak burada beraber sanat aktiviteleri yapalım (yerimiz 5 çocukla sınırlıdır) Her Cuma 16:30- 17:30 İngilizce Sanat Atölyesi (3-5 yaş) : Hem sanat aktiviteleri yapalım hem de İngilizce konuşalım derseniz, buyrun buraya (yerimiz 5 çocukla sınırlıdır) 17:30- 18:30 İngilizce Sanat Atölyesi (6-8 yaş) : Hem sanat aktiviteleri yapalım hem de İngilizce konuşalım derseniz, buyrun buraya (yerimiz 5 çocukla sınırlıdır)

PIAZZA ART SCHOOL

Göktürk’te sanata hizmet veren Piazza Art School, 5. Yılında da yetişkinlerle yağlı boya, çocuklarla yaratıcı sanat ve Güzel Sanatlara hazırlık çalışmalarına devam ediyor. Tuval üzerine akrilik çalışmalarını Gökmahal Resim Galerisi’nde’ Çocuklarla Sanat’ adlı sergiyle sanatseverlerin beğenisine sunan Figen Kulenoviç ile 0532 495 0728 numaralı telefondan irtibat kurabilirsiniz. Sanat Kursları Programı: Yetişkinlerle yağlı boya çalışmaları Çocuklarla Yaratıcı sanat çalışmaları Güzel sanatlara hazırlık grubu Elişi çalışmaları ( 7 yaş ve üzeri) Çocuklarla moda tasarım çalışmaları (Kağıttan ve kumaşlardan elbiseler) 7 yaş ve üzeri Yetişkinlerle Moda tasarım çalışmaları (kendi kıyafetlerinizi tasarlayın)

HALIM AL KARIM “HIDDEN GODDESS” 8 Ekim – 5 Kasım 2012

Irak doğumlu, Denver Colorado ve Dubai’de çalışmalarını sürdüren sanatçı Halim Al Karim’in Türkiye’deki ilk kişisel sergisi, XVA Galeri Dubai ve MERKUR işbirliğiyle, 8 Ekim - 5 Kasım 2012 tarihleri arasında izleyiciyle buluşuyor. “Hidden” başlıklı sergide, sanatçının “Hidden Love” ve “Hidden Goddess” serilerinden işler yer alıyor. galeri@galerimerkur.com www.galerimerkur.com

Tüm atölyelerimizin fiyatı atölye başına 40TL’dir ve önceden rezervasyon yaptırmak şarttır. Harika bir okul dönemi dileğiyle, DÜŞEVİ Tel: 0212 322 92 12 www.dusevikitapevi.wordpress.com Facebook/ düşevi kitapevi Twitter/ dusevikitapevi

EKIM

ARAL

BİR FİGÜR USTASI: “Neşet Günal’dan Desenler” 17 Ekim – 17 Kasım 2012 GALERİ SELVİN

SES VE IŞIK

DÜĞÜN AYSA PRODÜKSİYON

oluşan BİR FİGÜR YILMAZ CEM SHREK eserlerinden USTASI: “Neşet Günal’dan Desenler” TALİMHANE TİYATROSU / AKBANK SANAT

CM101MMXI FUNDAMENTALS

Tarih: 17 Ekim 2012, Çarşamba Saat: 20.00

Tarih: 5 Aralık 2012, Çarşamba Saat: 20.00

Tarih: 8 Aralık 2012, Cumartesi Saat: 12.00

Tarih: 12 Aralık 2012, Çarşamba Saat: 20.00

Hisar Kültür Merkezi yeni sezon açılışını Türkiye’de daha önce yapılmamış bir projeyle gerçekleştiriyor. Çalışmalarını 23 yıldır sürdüren Ankara Devlet Çoksesli Korosu’nun seslendireceği 20. ve 21. yüzyıl koro müziğinin başlıca örneklerine, üç boyutlu konstrüksiyon üzerine yüksek kapasiteli yansıtma cihazları kullanarak gerçekleştirilecek bir “mapping” çalışması eşlik edecek. Hem görsel, hem işitsel duyularınıza hitap ederken, tüylerimizi ürpertecek bu yaratıcı çalışmanın mimarları; Cemi’i Can Deliorman (Ankara Devlet Çoksesli Korosu sanat yönetmeni ve şefi), Candaş Şişman (görsel tasarımcı), Deniz Kader (görsel tasarımcı), Alper Derinboğaz (mimar).

Sezonun en eğlenceli oyunu Düğün, aile yadigârı bir köşkte bir düğün hazırlığı ve köşkün mutfağında, gelin, gelinin annesi, anneannesi, en yakın arkadaşı, damadın annesi, damadın ablası, evin emektar yardımcısı ve gece için ayarlanmış bir yardımcı kızın yaşadığı düğün telaşını konu alıyor. Her iki ailenin de sırlarının duyulmaya başlandığı mutfak, yıllardır görülmemiş hesapların açıldığı bir mekâna dönüşüyor. Ayşe Bayramoğlu’nun yazdığı, Tilbe Saran’ın yönettiği oyunun usta oyuncuları; Güler Ökten, Zerrin Sümer, Şebnem Sönmez, Tilbe Saran, Eda Çatalçam, Evren Ercan, Serpil Göral, Maria Akgüllü’yü Hisar Okulları Kültür Merkezi’nde ağırlıyoruz.

Akbank Sanat Çocuk Tiyatrosu'nun 40. yıl kutlamaları çerçevesinde, Broadway ve West End'den sonra ilk kez Türkiye'de Mehmet Ergen tarafından sahneye konacak olan, Talimhane Tiyatrosu'nun ortak yapımcılığını üstlendiği Shrek Müzikali, canlı orkestrası, orijinal müziğin Türkçe uyarlamaları ve dans performanslarıyla 7'den 70'e tüm izleyicilere keyifli dakikalar yaşatacak bir müzikal komedi. Orijinali DreamWorks Animation’a ait Oscar’lı animasyon film, hikaye ve karakterler üzerine kurulu eğlenceli ve harikulade bir prodüksiyonla karşımıza çıkıyor. Şarkılar, danslar, karşı konulmaz bir macera ve kahkahayla masallar dünyası tersine çevriliyor.

Muhteşem CM101MMXI Fundamentals showunun sezo

ANKARA DEVLET ÇOKSESLİ KOROSU

Neşet Günal’ın 10. ölüm yılı anısına

isimli desen sergisini Galeri Selvin’de görebilirsiniz.

İstanbul, dünyaca ünlü 8 DJ’e ev sahipliği yapacak!

“Dünyanın en iyi etkinliği” ödülünü 4 yıl üst üste kazanan Sensation 13 Ekim 2012’de Ataköy Atletizm Arena’da, dünyaca ünlü 8 DJ’in müziği eşliğinde 17.500 müzik ve dans severi ağırlayacak.

KONSER

TİYATRO

OCAK

SUBAT

kültür merkezimizde gerçekleştirecek olan Cem Yılmaz Dünyanın Dümbeleği yeniyıla bol kahkahalı ve neşeli girmek isteyen herkesi k İstanbul’da merkezimize bekliyoruz.

Gönüllü ritim eğitmeni Yaşar Morpınar’ın, dünyanın +13 dört bir tarafından topladığı perküsyon koleksiyonu, “Dümbelek Sergisi” 11-14 Ekim tarihleri arasında, engelli çocukların da yer aldığı mini bir konserlerle İstanbul Akvaryum’da sergilenecek.

COCUK TİYATROSU CountryLIFE Ekim 2012

73

STA

MA


Kent Rehberim Sağlık Aile Hekimi Müge Kardaş 322 29 21 Acıbadem Göktürk 322 56 60 Biruni Laboratuvarı 322 68 22 Cosmodent Diş Kliniği 322 40 04 Çocuk Doktoru Mürsel İnanç 322 79 83-84 0532 542 75 71 Dr. Faid Hasan 360 03 12 0532 274 55 80 Florence Nightingale 322 63 22 Dr. Demet Elvan 322 91 78 Dr. Tülay Çağlar 322 18 08 Özel Ergene Diş Sağlığı 322 69 98-99 Özel Formax Polikliniği 322 61 80-81-82 Kemer İstanbul Diş Sağlığı 322 38 28

Yeme-İçme Abant Çiftliği 322 48 48 Anna’s Bakery 322 78 32 Bafra Karafırın 322 42 42 Big Chef 322 68 00 Boğaziçi Kuruyemiş 322 81 97 Bolulu Hasan Usta 322 22 88 CafeLera 322 89 94 Ceviz 322 26 64 Divan Pastanesi 322 52 78 Fırın İstanbul 322 54 05 Galata Muhallebicisi 322 85 25 Gazal Et sofrası 322 48 02 Güven Kuruyemiş 322 12 17 Kanatçızade 322 77 33 Karafırın 322 43 34-42 Kemeraltı Kahvaltı&Barbekü 0507 787 44 33 Kemer Cafe Ev Yemekleri 322 01 71 Koefteque Restaurant 322 45 02 La Cucina 322 27 62 Le Bakery 322 55 16 Let’s Cook 0532 747 73 39 Olivo Ristorante 322 32 12 Özsüt 322 73 43 Tarladan Eve 322 93 29 Pelit Pastanesi 322 56 11 Venüs Pastaneleri 322 05 55

Kargo Aras 322 33 49 MNG 322 66 75 Yurt içi 322 47 19

Yabancı Diller (İngilizce -Fransızca) Türkçe-Sosyal-Matematik

Bire BirKonusunda Özel Ders uzman hocadan Fransız Liseleri’ne ve Kolej öğrencilerine ders-ödev takibi.

Cep : 533-2902895

Gerekli Telefonlar Cineport 322 31 04 Eyüp Hayvan Barınağı 627 91 87 Göktürk Orman Fidanlığı 322 82 92 Eyüp Belediyesi Göktürk şube 322 11 12 Doğalgaz 187 Elektrik 360 00 91 İtfaiye 322 18 00 Kale Kilit 322 17 87

74

CountryLIFE Ekim 2012

KAYIP KÖPEK

Rottweiler cinsi köpek sahibini arıyor. SHKD barınağında bulunan iyi huylu erkek köpek için irtibat telefonu. 212 227 7265


OTO DÜNYASI

Kalite, güven ve güler yüzlü hizmetin yeni adresi. Zaman kaybı yok! Ev ve iş yerlerinden araçlarınızı güvenle bize teslim edebilirsiniz. Biz arabanızı temizlerken siz de misafir salonumuzda keyifle çayınızı yudumlayın. Bölge insanımızın kalitesine yakışır bir çalışma politikası hedefliyoruz.

HİZMETLERİMİZ Detay temizlik Boya koruma Pasta-cila

Göktürk Merkez Mah. Belediye Cad. Kemer Life Çarşı No: 26 Tel. (0212) 322 25 23



Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.