Dolayısıyla bu ürünleri yüksek tonajlarda satmamız gerekiyor. Ancak hammadde Türkiye’de bulunmuyor. Bu sebeple hammaddeyi Malezya, Endonezya ve Hindistan gibi ülkelerden temin ediyoruz. Bu ülkeler ayrıca bizim için ciddi birer rakip konumundalar. Çok daha ekonomik fiyatlara ürün sunabiliyorlar. Bunun yanı sıra Hindistan’da ihracata çok ciddi teşvikler sağlanıyor. Ne yazık ki bu teşvikler ülkemizde yok. Bunlar bizim önümüzü kesiyor ve haksız rekabete yol açıyor. Bunların yanı sıra Suriye ve Irak gibi ihracat yaptığımız ülkelerdeki dönemsel sıkıntılar, son zamanlarda yaşanan IŞİD olayları, Ukrayna ve Rusya arasındaki sürtüşmeler bizim gibi ihracat yapan tüm firmaları etkiliyor. Girmeyi düşündüğünüz yeni pazarlar var mı? 3 yeni Pazar için kolları sıvamış bulunmaktayız ayrıca hali hazırda bulunduğumuz pazarlarda yaptığımız reklam çalışmaları da meyvelerini verdi ve ciddi bir ivme kazandık. Ülke sayısını çok fazla arttırmayı düşünmüyoruz. Sadece etkili olabileceğimiz ve doğru büyüyebileceğimiz pazarlar mercek altında. Üretiminizin sadece yüzde 20’sini iç pazara verdiğinizi söylediniz. Neden iç pazara daha büyük pay ayırmıyorsunuz? Aslına bakarsanız katı sabun kullanım oranının her gün yavaşladığı ülkemizde 3 bin tonluk kapasitenin yüzde 20’sini iç piyasaya ayırmak azımsanmayacak bir kapasite. Bir de Türkiye’deki rakiplerimizin en genç
olanının 50 yaşının üzerinde olması ve üretilen kapasitenin Türkiye talebinin çok üzerinde olduğu düşünüldüğünde bizim yaşımızda bir firmanın kötü bir yerde olduğu söylenemez. Bu bilgiler ışığında düşünerek büyümemizi durduracak değiliz ve mutlaka iç piyasada büyümek için farklı projeler geliştirmeye ve büyümeye devam edeceğiz. Tat Kimya’nın hedeflerinde neler var? Tat Kimya olarak yerel üreticiler arasında üçüncü, global üreticiler arasında ise dördüncü sırada yer alıyoruz. Firma olarak hedefimiz şuanda günlük 100 ton olan kapasitemizi 150 tona çıkarmak. Özellikle de kozmetik ürünlerinde daha da güçlenmek istiyoruz. Klasik ürünlerin dışına çıkmak, üretilmesi zor olan ürünleri üreterek farklılığımızı ortaya koymayı amaçlıyoruz. Yani öncelikli hedeflerimiz arasında sıra dışı üretimlerle bir adım önde olmak var. Bu anlamda Ar-Ge ve inovasyona büyük önem veriyoruz. TÜBİTAK ile sürekli işbirliği içerisindeyiz. Alışılagelmiş ürünleri elbette üretiyoruz ama biz elimizden geldiğince bunun dışına çıkmaya çalışıyoruz. Dünyada ve Türkiye’de sabun tüketimi nasıldır ve neye göre değerlendirilir? Gelişmiş ülkelerde her bireyin yıllık sabun kullanımı 2
kilogram ile ölçülür. Türkiye’yi 70 milyon olarak görürsek ve bunu 2 kilogram ile çarparsak 140 bin ton sabun tüketimine tekabül eder. Bu yalnızca katı sabun için geçerli. Avrupa ve diğer birçok dünya ülkesi katı sabunu tercih ediyor. Katı sabun bitkisel ürünlerden, gıdasal ürünlerden ve yağlardan oluşur. Katı sabun yapılırken de 120 derecelik bir ısıda kaynar ve bu da mikropların tamamen ölmesini sağlar. Sıvı sabunda ise kimyasal maddeler yer alır. Bu nedenle sıvı sabun daha az tercih ediliyor.
bt
eauty urkey
99bt
eauty urkey
July August ‘15