Akay Yaşam Dergisi

AKAY YAŞAM

AKAY İLE KİLOLARINIZDAN KURTULUN

OBEZİTE VE TIBBİ BESLENME TEDAVİSİ

AKAY HASTANESİ SAĞLIKLI GÜNLER SİZİ BEKLİYOR

KAPALI RAHİM AMELİYATI İLE DAHA ÇABUK İYİLEŞİN

Akay

¸ yasam

Akay Hastanesi Sağlıklı Yaşam Dergisi Yıl:1 • Sayı:1 • Temmuz 2015

•

¨5

TEMMUZ 2015 SAYI: 1

Bademcik ne zaman alınmalı?

Gebelik EÄ&#x;itimi Program Tarihleri

2014 yılında Özel Akay Hastanesi’ne iki ödül birden...

1 Merkezi Avustralya’da bulunan TQCSI Uluslararası Belgelendirme Kuruluşu tarafından; Dünya çapında 6.000 işletme arasından ilk 9 kuruluş içerisine girerek, ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi’ni müşteri (hasta) odaklı hizmet anlayışı ile en etkin kullanan kurum olarak Türkiye çapında 1. seçilmiş ve “Yılın İşletmesi” ödülü almıştır.

2

ORTADOĞU PATENT tarafından,

Müşteri Memnuniyeti Ödülü’nü almıştır.

www.akayhastanesi.com.tr

Akay

¸ yasam

Akay Hastanesi Adına sahibi

Lorem IPSUM sorumlu yazı İşleri müdürü

Lorem IPSUM İçerik ve tasarım

Baha Gültekin Magazine Publishing www.bahagultekin.com grafik&tasarım

Salih ayvallı Baskı ve üretim

Başak Matbaacılık Tanıtım Hiz. Ltd. Şti.

Anadolu Bulvarı no:5/15 meka plaza, macunköy–yenimahalle / AnKARA tel: 0312. 397 16 17 Basım tarihi

22.082015 yönetim yeri

Akay Caddesi Büklüm Sokak No:4 ANKARA 444 7 256 www.akayhastanesi.com yayın türü

Yaygın Süreli üç ayda bir yayınlanır temmuz 2015 sayı 1 Dergimizde yayınlanan yazılardan kaynak belirtmeksizin tamamen veya kısmen alıntı yapılamaz.

Dergimiz Basın-yayın ilkelerine uymayı taahhüt eder. Dergimizde yayınlanan reklam ve yazıların doğruluğu, sorumluluğu yazarlara aittir.

lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. vestibulum eu consectetur ipsum, ut eleifend sem. nam pretium lobortis odio et convallis. Donec tristique nisi at pulvinar dictum. proin in mi hendrerit, scelerisque magna quis, vulputate ex. curabitur ultricies nulla sed scelerisque dignissim. Donec tincidunt nisi et mi fermentum tincidunt. 覺n cursus ut mi sit amet pulvinar. nulla feugiat erat id dui fermentum, sit amet hendrerit dolor tristique. Donec quis eros ac justo efficitur mattis dapibus et elit. curabitur in lacus tortor. cras fringilla tempor egestas. vestibulum at consequat orci, a interdum mi.

T U L U B n a n d A

“Bademciklerin zararı faydasından çoksa alınmalıdır”

KBB Uzmanı Op. Dr. Kazım Hakan Soygür, Akay Yaşam’ın sorularını yanıtladı…

18

Akay ile kilolarınızdan KURTULUN

8

Akay Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nde hizmet veren uzman hekimlerin eşliğinde fazla kilolarınızdan sağlıklı bir şekilde kurtulabilir ve sağlıklı bir hayata merhaba diyebilirsiniz.

Ekinezya ÇAYI

24

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ KUVVETLENDİREN, ÜST SOLUNUM YOLLARI ENFEKSİYONLARINA İYİ GELEN EKİNEZYANIN SAĞLIĞA FAYDASI SAYMAKLA BİTMİYOR.

Ebru Güzel RÖPORTAJ

48

ÜLKEMİZİN “ÖNDER” MANKENLERİNİN BAŞINDA GELEN BİR İSİMDİ EBRU GÜZEL… BAŞARILARLA DOLU MANKENLİK KARİYERİNİ EN PARLAK OLDUĞU DÖNEMDE BIRAKIP AKADEMİK KARİYERİ SEÇTI. SAMİMİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU…

“Kapalı Rahim

Ameliyatı İle Daha Çabuk İyileşmeSağlanıyor”

Dünyadaki tıbbi gelişmeleri yakından takip eden hekim kadrosuyla ülkemizdeki öncü hastanelerden biri olan Akay Hastanesi’nde

12 Yazın Gözlerinizi KORUMANIN YOLU

14

UZMANLAR, YAZ AYLARINI SAĞLIKLI GÖZLERLE GEÇİREBİLMEK İÇİN ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER VERDİ.

Dubai BİNBİR GECE MASALI

26

Birleşik Arap Emirlikleri’ni oluşturan yedi emirlikten biri olan Dubai Emirliği’nin içerisinde yer alan

Tatlı Krizine DİKKAT

56

Yemeklerden sonra tatlı tüketme isteğiniz oluyor mu? İşte bu durumla başa çıkmanızı sağlayacak öneriler...

AKAY YAŞAM Bir Baha Gültekin Prodüksiyonudur

B A H A G Ü L T E K Ş N

Akay

Akay ¸ yasam

Akay Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nde hizmet veren uzman hekimlerin eşliğinde fazla kilolarınızdan sağlıklı bir şekilde kurtulabilir ve sağlıklı bir hayata merhaba diyebilirsiniz.

ile kilolarınızdan

kurtulun

Akay 8 ¸ yasam

Akay

¸ yasam

O

bezite son derce ciddi bir hastalık olup tüm dünya nüfusunu etkilemektedir. Dünya Sağlık Örgütüne göre Beden Kütle Indeksi 30 ve üzeri olan hastalar “obez” olarak nitelendirilmektedir. Eğer önlem alınmaz ve tedavi edilmezse ilerleyerek morbid obezite yani ölümcül obeziteye dönüşmektedir. Akay Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü; toplumda sağlıklı beslenme bilincinin oluşturulması, bireylere sağlıklı beslenme alışkanlığının kazandırılması, yatan hasta servislerinde ve poliklinikte hastalığa özgü diyet programı düzenleyerek hastanın beslenme tedavisini programlamayı ve hastanın iyileşme sürecinde gerekli beslenme destek tedavisini vermeyi amaçlamaktadır.

Diyet polikliniğimize başvuran hastalarımızın öncelikle vücut analizleri,( bazal metabolizma hızları, vücut yağ-su-kas oran-

ları) “Vücut Bileşenleri Ölçümü” tekniği yardımı ile incelenmekte bireylerin beslenme alışkanlıkları ve genel tıbbi durumu değerlendirilerek bireye özgü beslenme programı hazırlanmaktadır. Diyet programı bittikten ve hasta kendisi için ideal kiloya sağlıkla ulaştıktan sonra hastaya kilo koruma programı verilmektedir.

Kliniğimizde obezitenin tıbbi beslenme tedavisi başarı ile uygulanmaktadır. Sonraki aşama tamamen hastanın uyabileceği ve başarı sağlayabileceği diyeti yazmaya ve hasta motivasyonunu sağlamaya kalmıştır. Şimdi bu aşamaları teke tek inceleyelim öncekilkle polikliniğimize başvuran hastalarda diyebet, insülin direnci, hipotiroidi ve bayan hastalar için polikistik over sendromu gibi kilo vermeyi zorlaştıran hatta imkansız kılan hatta ve hatta hastanın gitgide daha çok kilo almasına sebep olan hastalıklar taranır bunlar tedavisi doğrudan

olan yada doğrudan tedavisi yoksa bile kontrol edilebilir hale getirilebilecek hastalıklardır. İnsülin direnci hem metabolizmanın yavaşlamasına hem de yağ depolanmasına sebep olmaktadır kişi çok az bile yese kilo kaybı zordur çünkü var olan yağ doku sirküle olamaz hatta az da olsa alınan enerji yağa dönüştürülüp depolanır ancak yağ yakmak son derece zordur. İnsülin direncine hastanemizde Endokrinoloji ve Dahiliye bölümlerince tanı konmakta ve tıbbi ilaç tedavisi başlanmaktadır.

Bununla beraber hastalara mutlaka uyabilecekleri zevkle yapabilecekleri bir fiziksek aktivite önerilmektedir. Unutulmamalıdır ki obezite tedavisi uzun süreli ve sabır gerektiren bir süreçtir varsa mutlaka altta yatan hastalık tedavi edilmelidir Polikliniğimizde bu süreci size özgü hazırlanmış farklı farklı diyetlerle geçirmeniz ve sonunda ideal kiloya ulaşmanız amaçlanmaktadır.

Akay 9 ¸ yasam

Akay

¸ yasam

İngiltere'de yapılan bir araştırma, 6 saat ile 8 saat uyumanın arasındaki şoke eden farkı gözler önüne serdi.

2

saat az uyumanın

Akay

¸ yasam

bedeli

6 saat uyku

8 saat uyku

S

arah Chalmers, merkezi Londra'da bulunan bir uyku okulunun 'modern uyuma alışkanlıkları' araştırmasına gönüllü olarak katıldı. Araştırmanın amacı uyuma süresinin zihin ve beden sağlığımızı nasıl etkilediğini ortaya koymaktı. Çalışmanın ilk bölümünde 46 yaşındaki Chalmers 8 saatlik bir uyku uyudu.

Uyandığında günlük yaşantısının nasıl geç-

tiği sorulduğunda normal geçtiği cevapları alındı. Chalmers'ın çekilen fotoğrafında da yorgun ya da uykusuz görünmediği açıkça belli oluyor. Çalışmanın ikinci bölümünde ise 6 saatlik uyku kampına alınan Chalmers, uyandıktan sonra geçirdiği günün ne kadar stresli ve yorucu olduğunu anlatıyor.

6 saatlik uyku sonrası çekilen fotoğrafında ise 46 yaşındaki Chalmers'ın çok daha yaşlı

göründüğü, gözaltı ve çene bölgesinde lekeler oluştuğu, cildindeki gözeneklerin daha belirginleştiği ve cilt renginin solgun olduğu görülüyor. Araştırmacılar, yetişkin bir insanın günlük 8 saat uyku uyumasının gerekliliğini bu çalışma ile bir kez daha kanıtlamış oldu.

Akay 11 ¸ yasam

Akay

¸ yasam

Akay Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı / Op. Dr. Nezih Durmazlar

Akay

¸ yasam

“Kapalı Rahim

Ameliyatı İle Daha Çabuk İyileşmeSağlanıyor”

Dünyadaki tıbbi gelişmeleri yakından takip eden hekim kadrosuyla ülkemizdeki öncü hastanelerden biri olan Akay Hastanesi’nde uygulanan Total Laparoskopik Histerektomi (kapalı rahim ameliyatı) ile teknolojiyi sağlıkla buluşturuyor.Konusunda ülkemizdeki önemli isimlerden olan Akay Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Nezih Durmazlar, Laparoskopik Histerektomi ameliyatını Akay Yaşam okuyucuları için anlattı.

T

otal Laparoskopik Histerektomi (Laparoskopik rahim ameliyatı) ameliyatı teknikleri hastalara ameliyat sonrasında önemli bir konfor farkı sağlıyor. Özel AKAY Hastanesi’ nde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Nezih Durmazlar tarafından Total Laparoskopik Rahim Ameliyatı gerçekleştirilmektedir. Kapalı ameliyatların açık ameliyatlara göre hastalar açısından çok daha fazla avantajlı olduğunu belirten Op. Dr. Durmazlar, şu bilgileri verdi: ‘’Laparoskopik yöntem geniş ameliyat deliği açmadan, ufak kesiklerle operasyonu gerçekleştiren bir ameliyattır. Bu ameliyat tekniğini kullanabilmek için hem deneyim hem de iyi bir eğitim almak gerekir. Karında kalemin girebileceği büyüklükte yarım santimetrelik delik açılarak kamera ile içerisi görüntülenerek rahim ameliyatı

yapılıyor. Bu tür kapalı ameliyatlarda ciltte kesi olmaması nedeni ile daha iyi bir kozmetik görünüm vardır. Ameliyat sırasında çok az miktarda kanama olur. Kontrollü ameliyatlardır. Dikiş materyali kullanılmadan yapılan bir ameli-

AKAY HASTANESİ’NİN SAĞLAMIŞ OLDUĞU YÜKSEK TEKNOLOJİK İMKANLARI KULLANARAK KAPALI (LAPAROSKOPİK) RAHİM AMELİYATLARINI YAPABİLMEKTEYİZ. yat olduğu için de sonrasında enfeksiyon riskini de oldukça azaltmaktadır.

Daha Az Ağrı

Hastalar açısından belki de en önemlisi ameliyat sonrasında ağrı, geleneksel yöntem olan

açık ameliyatlara göre oldukça azdır. Hastaların aynı gün ağızdan gıda alabilmesi de mümkün olabilmektedir. Bu sebeplerden dolayı, hastalar normal günlük aktivitelerine ve işlerine daha kısa sürelerde dönebilmektedirler. Böylelikle iş gücü kaybı da çok az olmaktadır.” Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Nezih Durmazlar, kapalı ameliyatların belli bir tecrübe ve teknolojik ekipman gerektirdiğine dikkati çekerek, Akay Hastanesi’nin sağlamış olduğu yüksek teknolojik imkanları kullanarak kapalı (laparoskopik) rahim ameliyatlarını yapabilmekteyiz. Hastanemizin sağladığı teknolojik destekler ve bazı cihazların alımları hasta memnuniyetimizi çok arttırmıştır. Bu sayede bundan sonra rahim alınması gerektiren ameliyatları kapalı (laparoskopik) olarak yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Akay 13 ¸ yasam

Akay

存 yasam

Akay 14 存 yasam

6

.. gozleri korumanın Akay

¸ yasam

yazın

UZMANLAR, YAZ AYLARINI SAĞLIKLI GÖZLERLE GEÇŞREBŞLMEK ŞÇŞN ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER HAKKINDA ÖNEMLŞ BŞLGŞLER VERDŞ.

G

üneşin zararlı ışınları gözün tüm yapısına zarar veriyor, denizin tuzu ve havuzun kloru da enfeksiyon gelişme riskini artırıyor. Bu nedenle güneşe çıkarken mutlaka uygun gözlük kullanmak, havuz ve denizden sonra ise sabunlu suyla duş almak gerekiyor.

Yazın sağlıklı gözlerle geçirmek için alınması gereken önlemler bunlarla sınırlı değil. Dr. Kutsal Topçu, yaz aylarını sağlıklı gözlerle geçirebilmek için alınması gereken önlemler hakkında bilgi verdi.

GÖZLER KIZARIYOR VE ÇAPAKLANIYOR Yaz aylarında gözlerde enfeksiyon ve alerji görülme oranları artıyor. Toz, polen ve güneş gibi etkenler gözde alerjik reaksiyonlara neden oluyor.

Deniz ve havuzlardan alınan mikroplarsa ciddi göz enfeksiyonlarını beraberinde getiriyor. Sonucunda ise özellikle bu günlerde birçok kişinin gözleri ya kırmızı ya da çapaklı... Açık tenli ve renkli gözlüler başta olmak üzere bu günlerde herkesin göz sağlığına özen göstermeleri gerekiyor.

ARTAN SICAKLIK GÖZLERİ KURUTUYOR Özellikle güneşin dik geldiği saatlerde gözün kurumaması için göz kapağı kenarındaki yağlı salgılarda artış meydana geliyor. Bu salgılar donduğunda gözde arpacık oluşuyor. Ayrı-

ca sıcağın artması ve buharlaşmanın etkisiyle, gözyaşında azalma görülüyor, bu da mikroplara ve alerjenlere karşı gözün savunmasını bozuyor.

GÖZÜ; GÜNEŞİN, HAVUZUN VE DENİZİN ZARARLARINDAN KORUYAN ÖNERİLER Deniz ve havuzdan çıktıktan sonra temiz suyla duş alın

Denizin tuzu ve havuzun kloru kimyasal etkileri nedeniyle gözün savunmasını bozuyor ve enfeksiyonun ortaya çıkmasına sebep oluyor. Bu nedenle deniz veya havuzdan sonra mutlaka temiz suyla duş alınması gerekiyor. Deniz ve havuzların temizliği anlık değişebileceği için sonrasında yapılacak duş ve kişiye özel temiz havlu ile kurulanmak gözler için önemli bir koruyucu tedbir.

Güneşin dik geldiği saatlerde şapka ve güneş gözlüğü kullanın Güneş gözlüğü seçerken ultraviyole A ve B ışınlarını süzen gözlükleri seçin. Çünkü güneş ışınlarının dik geldiği 11.00-16.00 saatleri arasında göze temas eden ultroviyole ışınları erken yaşta katarakt gelişimine neden oluyor. Ayrıca retinaya ulaştığında gözün arkasındaki hücrelere zarar veriyor. Göz hücrelerinin zarar görmesiyle birlikte, normalde 65 yaş üstü kişilerde görülen sarı nokta hastalığı daha erken yaşlarda ortaya çıkabiliyor.

yolu

Çok koyu renkli güneş gözlüğü almayın Camı koyu renk olan güneş gözlüklerinde göz bebekleri büyüyor ve göze giren güneş ışınları da artıyor.

Güneş gözlüğü seçerken yukarıdan aşağıya doğru renk tonlarının açıldığı gözlüklerin tercih edilmesi gerekiyor.

Eğer gözünüzde makyaj varsa güneşte fazla kalmayın Özellikle göz kapağı üstüne sürülen kalemler sıcağın etkisiyle akabiliyor, gözyaşı salgısı yapan bezlerin ağzını tıkayarak enfeksiyonlara zemin hazırlayabiliyor. Yatmadan önce göz makyajınızı mutlaka temizleyin.

Çocuklarınızın yüzlerini sabunla yıkayın Çocuklar hijyene dikkat etmedikleri için kirli ellerini gözlerine sürebiliyor ve kendi kendini enfekte edebiliyorlar. Bu nedenle öncelikle anne babaların çocuklarına kişisel hijyeni öğretmesi gerekiyor. Bazı çocuklar sabun göze kaçtığında acıttığı için yüzünü sabunlamayı sevmiyor ve sadece suyla yıkıyor. Bu da yeterli bir temizlik sağlamıyor. Anne babaların çocuklarına yüzlerini bebe şampuanı ile yıkama alışkanlığı kazandırmaları etkili olabiliyor. Sabah uyandıklarında, yemeklerden önce, sonra ve yatmadan önce çocukların mutlaka ellerini ve yüzlerini yıkamaları gerekiyor.

Akay 15 ¸ yasam

Akay

Y aza hazırlıksız ¸ yasam

yakalanmayın

Akay 16 ¸ yasam

Akay

¸ yasam

İçimizi kıpır kıpır eden sıcak havaların yüzünü gösterdiği bu günler yaza hazırlanmamız konusunda bizlere de bir uyarı aslında.

Y

az ayları boyunca cildi güneşten korumanın öneminden, güneşin zararlarından söz edilecek. Tatilde kumsal, havuz, deniz, güneş derken bunların cildimize, saçlarımıza ve vücudumuza verdiği zararları unutuveriyoruz ve güneşe teslim oluyoruz. Güneşten korunmayı ne kadar başardığımızı, güneşin izlerini gördüğümüz anda anlıyoruz. İşte tam da bu nedenle kışın rehavet ve dinginliğinden hemen sıyrılıp yaz hazırlıklarına başlamamız lazım. Medikal Estetik Hekimi Dr. Yasemin Savaş, cildimizi yaza nasıl hazırlamamız gerektiği ile ilgili bilgiler verdi. Kış ayları boyunca gerek soğuk, gerekse kirli hava ve diğer etkenlerle yıpranan ciltlerimize gerekli bakımları ve tedavileri yaptırmalıyız ve güneşin cildimizde oluşturabileceği hasarlara karşı cildimizi güçlü kılmak için bir an önce toparlanmalı ve yaza hazırlık yapmamız şart.

Unutulmamalıdır ki bu mevsimde, cildimize her zamankinden daha fazla özen göstermemiz gerekir.

lekelenmeye, çillenmeye gider. Bunlar bizim yaz sonrası tedavi nedenlerimizdir. Ancak aslında isteğimiz bunlar gelişmeden cildi güçlendirmek ve cilt problemlerinin oluşumunu engellemek bir ölçüde azaltmaktır. Artan cilt kanser olguları düşünüldüğünde korunma ve önlem alma aslında daha da önem kazanıyor. Güneşin cildimize olan olumsuz etiklerini azaltmak mümkün. Güneşin cildimizdeki ve eklerindeki zararlarını önlemek veya asgariye indirmek mümkün olabilir. Cildin protein ve nem kapasitesini artırıcı terapi ve tedavilerin yaz gelmeden uygulanması ve bu konuda hekim görüşü ile danışmanlığı almada fayda olduğunu söylemeliyim. Bu tedaviler arasında özellikle meyve asitleriyle yapılacak hafif peelingler, cildin nem kazanması ve güçlenmesini sağlayan kollajen ve elastin gibi proteinlerin artışına neden olan lazer uygulamaları, cilde çeşitli vitamin, mineral, amino asit, protein, enzimler ve benzeri maddelerin kazandırılmasını sağlayan mezoterapiler, cildin oksijenlenmesini sağlayan oksijenterapi ve cilt bakımları sayılabilir.

Yazın cildimize ne gibi etkileri Cildinize uygun olmayan ürünolabilir lere dikkat Güneşin zararlı etkilerine karşı kalkan görevi üstlenen cildimiz eğer savunmasız yakalanırsa içerisindeki kollajen, elastin ve benzeri proteinler ile nemini yavaş yavaş kaybederek kurumaya, elastikiyet kaybına ve sarkmaya başlar. Güneş (UV) ışınlarına karşı cilt kendini ve derin dokuları korumak için koyulaşmaya, damarlanmada artışa (kılcal damar belirginleşmesi), kalınlaşma ve dolayısıyla mat ve homojen olmayan bir görünüme ve

Tabii aynı zamanda çoğu cilt probleminin altında yanlış ve cilde uygun olmayan kozmetik ve dermatokozmetikler olduğu düşünülünce alınacak danışmanlık hizmeti de oldukça önem kazanıyor. Günümüzde kozmetik ve dermatokozmetiklerin bu denli çeşitli olması seçimde zorluklara neden olur. Ancak cildinize uygun olan ürünlerin, uygun dozlarda kullanılmasıyla sağlıklı bakımlar, tedavi ve

yaşlanmanın geciktirilmesi mümkün olurken kozmetiklerin neden olduğu hasarlar da engellenebilmektedir. Bilinmelidir ki uygun olmayan ürün kullanımı tedavi etmek bir yana sorunların daha da artmasına ve yenilerinin eklenmesine (sivilceler, lekeler...) neden olur.

Bu nedenledir ki doktor önerisiyle cildinizin o anki ihtiyacına göre ürünler düzenli olarak kullanılmalıdır.

Cildi içeriden beslemek önemli Tüm bunların yanında aslında sağlıklı bir cilt ve saçlar için sağlıklı yaşamak ve sağlıklı beslenmek gerekir. Günlük su tüketimi artırılmalı, yaşlanmayı önleyici A, E ve C vitaminlerinden zengin yeşil sebze ve meyve ağırlıklı beslenmeli. Sigara, alkol, kırmızı et, rafine şeker, doymuş yağlardan, saf karbonhidratlardan ve fast-fooddan uzak durulmalıdır.

Karoten, biotin gibi bazı vitamin ve mineral takviyelerinin, antioksidanların ve Omega-3 ile Omega-6 içeren desteklerin hekim kontrolünde kullanıldığında oldukça faydalı olduğu görülmektedir. Tedaviler ve uygun cilt bakım ürünleri yanında hekim kontrolünde alınacak vitamin ve destek ürünler de güneşin zararlı etkilerine cildimize destek olacaktır. Çünkü güneş ışınları etkisiyle vücudumuzda oluşan serbest radikaller artar. Cildimiz dışında yazın olumsuz etkilerini ağırlıklı gördüğümüz bir diğer yan ise saçlarımızdır. Özellikle saçlarımızda da saçlı deri mezoterapileri sayesinde korumak ve güçlendirmek mümkündür. Tüm bu bakım ve tedavileri hekim kontrolünde ve bir protokol dahilinde yapmak gerekir.

Akay 17 ¸ yasam

Akay

繡 yasam

Akay Hastanesi KBB uzman覺 / Op. Dr. Kaz覺m Hakan Soyg羹r

Akay

¸ yasam

“Bademciklerin zararı faydasından çoksa alınmalıdır”

Uzman kadrosuyla her geçen gün büyüyen ve gelişen Akay Hastanesi, bünyesindeki uzman hekimlerle nitelikli sağlık hizmeti vermeye devam ediyor. Akay Hastanesinde hastalarına samimi ve güler yüzlü tavırlarıyla hizmet veren KBB Uzmanı Op. Dr. Kazım Hakan Soygür, Akay Yaşam’ın sorularını yanıtladı…

Akay 19 ¸ yasam

Akay

¸ yasam

Burun kanamasında ne yapılmalıdır?

Burun sümkürülerek temizlendikten sonra kanayan tarafa hastanın küçük parmağı kalınlığında 1-2 cm boyunda sıkı bir pamuk tampon sokulup, burun ucu iki parmak arasında 4-5 dakika kadar sıkılır. Buna rağmen kanama durmuyorsa veya ağızdan kan gelmeye devam ediyorsa mutlaka doktora müracaat edilmelidir.

Bademciklerin alınması doğru mudur?

Sağlıklı çalıştığı sürece elbette ki bademciklere dokunulmaz. Özellikle 4 yaşına kadar olan dönemde çok mecbur kalınmadıkça alınmamalıdır. 4 yaşından sonraki dönemde eğer zararı faydasından çok olmaya başlamışsa veya nefes almayı, yemek yemeyi engelleyecek kadar büyük ise alınması önerilir.

Kulak kiri nedir? Kulak yıkanması sakıncalı mıdır?

Kulak kiri şeklinde isimlendirilen şey, aslında kir değildir. Yani kişinin temizlik anlayışı ile ilgili bir şey değildir. Bünyenin ürettiği koruyucu bir salgıdır ve kulakta tıkanmaya yol açacak kadar fazlaca birikmedikçe temizlenmesi gerekmez.

Pamuklu çöp kullanarak temizlenmeye çalışılması oldukça sakıncalıdır.

Eğer işitmeyi bozacak hale gelmiş ise bir Kulak Burun Boğaz uzmanı tarafından temizlenmesi

gerekir. Temizleme işlemi kuru yöntemle, aspiratör ile çekerek veya ılık su ile yıkayarak yapılabilir.

Sık temizlemenin kulağa hiçbir zararı yoktur.

Baş dönmesinin kulakla bir ilgisi var mıdır? İç kulak hem işitme hem de denge ile görevli bir yapıdır. Özellikle birden başlayan ve “çevre dönüyor” şeklinde hissedilen, beraberinde bulantı hatta kusma olan, başın hareketleri ile artış gösteren baş dönmelerinde iç kulak rahatsızlıkları düşünülmelidir. Bazen işitme kaybı da olabilir.

Fakat şuur kaybı, felç hali, çift görme veya görememe gibi ek belirtiler yoktur.

Yaşlılar neden ağır işitirler? İlerleyen yaşla beraber vücudun tüm organlarında da yaşlanma başlar, çalışabilen hücre sayılarında azalma olur. İç kulakta sesleri almakla görevli hücreler de azalır. Bunun sonucu olarak hem işitme azlığı hem de söylenen kelimeleri ayırt etmekte zorluk meydana gelir. Hasta çevresinde konuşulanları anlamakta zorlanıp sık sık tekrar ettiriyorsa, telefon ve kapı sesini zor işitiyorsa mutlaka doktora görünüp işitme testi yaptırmalı, gerekirse işitme cihazı kullanmalıdır.

Geniz eti nedir?

Burun arka tarafında yerleşmiş olan bademcik dokusuna geniz eti denir. Bu organ aslında her çocukta vardır. Belli bir

büyüme sürecini tamamlayıp genellikle 8-9 yaşlarından sonra küçülür ve zamanla kaybolur. Eğer çocuğun burundan nefes almasını engelleyecek kadar büyük ise veya kulakta tekrarlayan iltihaplara ve su toplanmasına neden oluyorsa alınması gerekir.

Alerji, bünyenin bazı maddelere karşı beklenenden farklı ve fazla tepki vermesidir.

Solunum yolu ile gelen yabancı maddelere karşı tepki genellikle sık hapşırma, sulu burun akıntısı, burun tıkanıklığı ve koku alma azlığı şeklinde ortaya çıkar.

Ses kısıklığı önemli midir? Özellikle sigara alışkanlığı olan kişilerde 2-3 haftadan uzun süren ve düzelme göstermeyen ses kısıklılarında mutlaka bir Kulak Burun Boğaz uzmanına muayene olunması ve ses tellerine bakılması gerekir. Gırtlak kanserinin en önemli nedeni sigaradır ve erken teşhis edildiğinde tam olarak tedavisi mümkündür.

Horlama önemli midir?

Horlama özellikle erkeklerde ve 40 yaşından sonra çok sık görülen bir rahatsızlıktır. Burun tıkanıklığı, alkol kullanımı ve kilo fazlalığı horlamaya yol açan önemli nedenlerdir. Özellikle horlama sırasında nefes alma kesintileri oluyorsa ve bu durum gece boyunca sık sık tekrarlıyorsa mutlaka tedavi edilmelidir. Aksi halde gündüz yorgunluk, uyuklama hali, dikkat dağınıklığı, baş ağrısı, gibi şikayetlere yol açar.

Ayrıca, nefes kesintileri sırasında yeterli oksijen alamamaya bağlı olarak kalp krizi riski de artabilmekledir.

Ani işitme kaybı nedir?

Daha önce hiçbir kulak sorunu olmayan bir kişide aniden tek veya iki kulakta birden başlayan

Akay

¸ yasam

şiddetli çınlama, uğultu ve belirgin işitme kaybı olmasıdır. Bazen işitme tamamen kaybolabilir, bazen de hastanın fark etmeyeceği kadar az olabilir. Bu rahatsızlıkta erken teşhis ve tedavi çok önemlidir. Genellikle 3-4 günden sonra tedaviye başlanan durumlarda başarı şansı azdır. Bu nedenle aniden böyle bir yakınma ortaya çıktığında, derhal KBB uzmanına başvurulmalı ve işitme testi yapılmalıdır.

Alerjik nezle nedir?

Alerji, bünyenin bazı maddelere karşı beklenenden farklı ve fazla tepki vermesidir. Solunum yolu ile gelen yabancı maddelere karşı tepki genellikle sık hapşırma, sulu burun akıntısı, burun tıkanıklığı ve koku alma azlığı şeklinde ortaya çıkar.

Rahatsızlık bir yıl boyu sürekli veya sadece belirli mevsimlerde olabilir. Özellikle sabah saatlerinde ve güneşli ortamda sık hapşırma tipiktir. Zamanında tedavi edilmeyen durumlarda kronik sinüzite ve astıma yol açabilir. Bu nedenle allerjik nezle düşünülen durumlarda çeşitli allerji testleri yapılmalı, astım yönünden incelenmelidir.

Akay 21 ¸ yasam

Akay

存 yasam

Akay 22 存 yasam

Akay

¸ yasam

G

ün ışığının artması kişinin depresyondan çıkmasına yardımcı oluyor. Gün ışığının azalmaya başladığı sonbahar ve kış ayları mevsimsel depresyon riski açısından oldukça yüksek risk taşıyan dönemler olarak karşımıza çıkıyor. Ancak mevsimsel depresyon ilkbahar ve yaz aylarında da görülebiliyor. Akay Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Cem Turhan konuyla ilgili görüşlerini aktarıyor.

Gün ışığı ruhun gıdası

Mevsimsel

Gün ışığıyla temasın azalması nedeniyle, beyinde melatonin düzeyi artarken serotonin düzeyi düşer. Melatonin uykuyu artırırken, serotonin azalması

ise halsizlik, bitkinlik, yorgunluk, isteksizlik gibi belirtilere neden oluyor.

Hastalığa bu kimyasal maddelerin düzeylerindeki değişmenin yol açtığı düşünülüyor. Soy geçmişte bipolar bozukluk (manik depresif bozukluk) görülmesi, depresyon gibi hastalıkların olması, zor yaşam koşulları, ağır fiziksel hastalıklar, gün ışığından az yararlanan bölgeler yatkınlığı artırıcı unsurlardır. Kadınlarda mevsimsel depresyonlar daha sık görülüyor.

Fototerapi tedavi yöntemi daha çok tercih ediliyor Mevsimsel depresyonun tedavisinde fototerapi yöntemi (ışık tedavisi) ilk seçenektir. Bu tedavi gün ışığını taklit edecek bir ışık kaynağına kişiyi belli

depresyonun tedavisi “gün ışığı” MEVSŞM DEĞŞİŞMLERŞNDE SŞZ DE DEĞŞİŞYOR VE DEPRESYONA GŞRŞYORSANIZ ŞLACINIZ GÜN IİIĞI. EN AZ ŞKŞ YIL ÜST ÜSTE OLMAK KAYDIYLA, YILIN BELLŞ DÖNEMLERŞNDE ORTAYA ÇIKAN, SEBEP OLARAK HERHANGŞ BŞR YAİAM OLAYININ GÖSTERŞLEMEDŞĞŞ DUYGU DURUM ÇÖKMELERŞNE MEVSŞMSEL DEPRESYON OLARAK ADLANDIRILIYOR.

bir süre maruz bırakma esasına dayanır. Böylece kişiye eksik aldığı gün ışığı dışarıdan verilmiş olur. Ancak ağır ve orta depresif durumlarda ilaç kullanmak zorunda kalınabilmektedir.

Kimi ağır vakalarda yatarak tedavi gerekebilir. Bunun dışında psikoterapi (özellikle bilişsel davranışçı psikoterapi) önemli bir tedavi yöntemidir.

Ancak bu terapi yöntemi dışında da terapi yöntemleri vardır ve uygun olan vakalarda bunlar da kullanılabilmektedir. Kişinin keyif aldığı ve işlevselliğinin arttığı uğraşılar da tedavide yarar sağlar.

Her yorgunluk depresyon değildir Öte yandan her yorgunluk ve halsizlik için depresyon demek doğru değildir. Öncelikle kişinin duygu durumunda bir çökme olması gereklidir. Bu çökme haline daha önce saydığım diğer belirtiler de eşlik ediyorsa mevsimsel depresyon düşünülebilir. Bu tür belirtiler özellikle yılın aynı dönemlerinde görülüyorsa bir psikiyatri uzmanı ile görüşmek yararlı olur.Hem bir takım hormonal nedenler hem de kadının toplumdaki rolü ve yaşadığı zorluklar özellikle kadınların depresyona girme oranını artırmaktadır.

Akay 23 ¸ yasam

Akay

¸ yasam

Ekinezya bAğıŞıKlıK sisteMini Kuvvetlendiren, Üst solunuM YollArı enfeKsiYonlArınA iYi gelen eKinezYAnın sAğlığA fAYdAsı sAYMAKlA bitMiYor.

Akay 24 ¸ yasam

çayı

hastalıklardan koruyor

Akay

¸ yasam

V

ücudun savunma kalkanı olarak bilinen ekinezyanın, bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı koruduğunu, “Doğanın mucize bitkileri ile hastalıklara meydan okuyabilirsiniz”.

Ekinezyanın sağlığa faydalarını şöyle anlattı...

-Ekinezyanın içerdiği inulin dediğimiz polisakkarit, bağışıklık sistemini güçlendirmede etkilidir. Ekinezyanın, antiviral virüslere karşı koruyucu özelliği vardır. İçeriğindeki hiyaluronidaz enzimi, bakterilerin yayılmasını engeller. Pembe papatya gibi büyür, tohumları dikenli ve kahverengiye çalar.

-Öksürük, boğaz ağrısı, solunum yolu enfeksiyonları, grip, idrar yolu enfeksiyonu, kapanmayan yaralar, sık hastalanmalarda iyileştirici etkisi vardır.

-Bağırsakları yumuşatır. Baş ağrısında aneljezik-ağrı kesici olarak kullanılabilir. İçerdiği alkilamid maddesi bağışıklık sistemini harekete geçirir.

-Cinsel enfeksiyon hastalıklarında gıda takviyesi olarak kullanılabilir.

-Kronik halsizlik ve migren ataklarının azalmasını sağlar.

-Mantar hastalıkları tedavisinde destek tedavi olarak kullanılır.

-Yeşil yapraklarını kurutun. Yaklaşık yarım saat demlenmesini bekleyip için.

Günde 2 bardak ekinezya çayı soğuk algınlığını yüzde 50 oranında azaltır.

Soğuk algınlığının ilk safhalarında içerseniz etkisi çok daha fazla olur.

-Ancak 10 günden daha fazla kullanılmamalıdır.

Akay 25 ¸ yasam

Akay

¸ yasam

Bin Bir Gece masalı:

Dubai Birleşik Arap Emirlikleri’ni oluşturan yedi emirlikten biri olan Dubai Emirliği’nin içerisinde yer alan Dubai şehri, Arap Yarımadası’nın İran Körfezi’ne bakan yüzünde yer almaktadır. Dubai; Birleşik Arap Emirlikleri içerisinde Abu Dhabi’den sonra en fazla nüfusa sahip olan, en büyük emirliktir.

Akay 26 ¸ yasam

Akay

存 yasam

Akay 27 存 yasam

Akay

¸ yasam

D

ubai hakkında bilinen ilk tarihi kayıtlar 1095 yılına aittir.

Bugünkü Dubai şehrine ilk yerleşimin ise 1799 yıllarına rastladığı belirtilmektedir.

Resmi olarak 19. yüzyılda, Al Abu Falasa klanı tarafından kurulmuş olan Dubai, 1892 yılında İngiliz himayesi altına girmiştir. 1966 yılında Dubai’de, petrolün varlığı keşfedilmiş, bu keşfin hemen ardından şehir % 300’lük bir büyüme kaydetmiştir.

Dünyanın dikkatini petrol kaynaklarıyla üzerine çeken Dubai, 1971 yılında İngilizlerin bölgeden tamamen çekilmesinin ardından, Abu Dhabi ve diğer 5 emirlik ile birleşerek resmi olarak Birleşik Arap Emirlikleri ülkesine dâhil olmuştur.

1979 yılında Jebel Ali limanında serbest ticaret bölgesi kurulmasıyla, Dubai’de ekonomik alanda büyük değişim ve gelişimler kaydedilmiştir. Bugün bir dünya şehri ve iş merkezi konumundaki şehir, petrolün yanı sıra emlak, turizm ve finansal hizmetler alanlarında da ülke ekonomisine ciddi katkılarda bulunmaktadır.

Arap kültürünün etkisiyle bin bir gece masallarının gizemli ve oryantal atmosferine sahip Dubai için, çöldeki vaha tanımlaması tam anlamıyla doğrudur. Berrak turkuaz denizi, kayak

Akay 28 ¸ yasam

pistleri, yemyeşil ağaçlı yolları ve göz alıcı mimari yapılarıyla insanı şaşırtan bir şehir olan Dubai, çöldeki ıssız bir şehirken bugünün modern metropolüne dönüşerek, imkânsız diye bir şey olmadığının canlı bir kanıtı hâline gelmiştir.

Gezilecek Yerler

Diğer Arap emirliklerine ve ülkelerine kıyasla daha liberal bir politikaya sahip olan Dubai’de, yerel halk şehir nüfusunun sadece % 8’ini oluşturmaktadır. Alışveriş yapmak, güneşlenmek, denizin keyfini çıkarmak, renkli bir gece hayatı içerisinde eğlenmek, lüks restoranlarda enfes yemekler yemek ve heyecan verici spor aktivitelerine katılmak ya da aktiviteleri izlemek için gidilebilecek en doğru şehirdir. Modernliği ve oryantalliği bir arada barındıran pırıltılı cazibesiyle dikkatleri çeker.

Dubai, çöl iklimine sahiptir. Yaz aylarında sıcaklıklar gündüz 45 dereceyi bulmaktadır. Dubai’yi ziyaret etmek için en uygun zaman dilimi, eylül – mayıs ayları arasındaki dönemdir. Hafta sonu tatil günleri; cuma ve cumartesi günleri olarak belirlenmiş olan şehirde, çoğu yer haftanın son günü olan perşembe günlerinde yarım gün çalışmaktadır.

Her ne kadar Dubai diğer Arap ülkelerine göre daha liberal bir politikaya sahipse de, çoğu dünya metropolünden farklı, yer yer katı İslami kuralların uygulandığı bir sisteme sahiptir. Bu gizemli şehri gezerken birkaç noktaya dikkat ederek daha keyifli bir tatil geçirmek mümkündür.

•

Toplum içinde evli olsun olmasın kadın ve erkeğin yanaktan dâhi öpüşmesi tepki gören ve sonu hapse kadar uzanabilen bir suçtur.

• Şehirde izin verilen birkaç yer haricinde başka bir yerde veya sokakta alkol tüketilmesi kesinlikle hoş görülmeyen bir diğer suçtur.

• Plajlar haricinde, özellikle şehrin dış kesimlerinde toplum içerisinde kadınların açık giyinmemesi tavsiye edilmektedir.

• Kutsal Ramazan ayı süresince, restoran ya da oteller haricinde toplum içi mekânlarda iftar saatine değin yemek yemek yasaklanmıştır ve bu kural ciddiyetle uygulanmaktadır.

• Konuşmalar sırasında Dubai Emirliği ya da diğer emirlik aileleri ya da onların politikalarına kesinlikle dil uzatılmaması ve eleştirilmemesi tavsiye edilmektedir.

• Dubai’de yan kesicilik gibi suçlar pek

Akay

¸ yasam

fazla görülmemektedir. Ancak yine de banka ve ATM’lerden yüklü miktarda para çekilmesi söz konusu olduğunda, görevlilerden aracınıza kadar size eşlik etmesini istemeniz önerilmektedir.

Burj Khalifa

Dünyanın en uzun binası Burj Khalifa, 828 metre uzunluğundadır ve 124 kata sahiptir. İçerisinde dünya çapında ilk kez açılmış olan Armani Oteli’ni barındıran Burj Khalifa, ışıl ışıl görüntüsünün yanı sıra, sunduğu lüks hizmet ve servislerle her açıdan oldukça ihtişamlı bir yapıdır. Alışveriş merkezi, restoranlar, spor salonu, deniz akvaryumu, gökyüzü gözlem evi ve konut katlarını içeren bu muhteşem bina; Dubai’de ziyaret edilmesi gereken mekânların en başında gelmektedir.

Jumeriah Camisi

Ortaçağ döneminde bölgede hüküm sürmüş olan Fatımiler tarafından yaptırılmış olan, İslam mimarisinin en güzel örneklerinden Jumeriah Camisi, Dubai’de Müslüman olmayanların içeri girebildiği tek cami olma özelliğini taşımaktadır.

Dubai Çeşmesi

Dubai Alışveriş Mekezi’nin hemen önünde yer alan Burj Khalifa Gölü üzerine kurulmuş olan Dubai Çeşmesi, dünyanın en büyük dans eden çeşmesi olma özelliğine sahiptir. Dubai şehir merkezinin en güzel gezinti alanlarından birinde yer alan çeşme; 150 metre yüksekliğe

Akay 30 ¸ yasam

fışkıran sularıyla, hem Arapça hem de dünya şarkıları eşliğinde değişik koreografiler sunarak dans etmektedir.

Burj Al Arab Oteli

Dünyanın ilk 7 yıldızlı süper lüks oteli ilan edilen Burj Al Arab Oteli, 381 metre yüksekliğiyle yapay bir adacığın üzerinde gökyüzüne yükselmektedir. Jumeria sahili kıyısında yer alan otel; kıyıdan az önce ayrılmış, dalgalarda süzülen bir yelkenliye benzeyen mimari yapısıyla günümüzün modern mimari ikonlarından biridir. Belli periyotlarla renk değiştiren bir dış cepheye sahip olan otel, 180 metrelik dünyanın en uzun avlusunu da içerisinde barındırmaktadır. Muhteşem bir

deniz altı restoranına sahip otelden kıyıya her saat ulaşım hizmeti sunulmaktadır.

Otelde konaklamayanlar için, rehberler eşliğinde otelin gezilebileceği tur imkânları bulunmaktadır.

Palmiye ve The World Adaları

Palmiye 3’lüsü olarak da bilinen Palmiye Adaları; Palmiye Jumeirah, Palmiye Jebel Ali ve Palmiye Deira adalarından oluşmaktadır. Dünya çapında, insanlar tarafından yapay olarak meydana getirilen en büyük adalar olan Palmiye Adaları, yine dünyanın en büyük köprü projeleriyle ana karaya bağlanmaktadır. Palmiye Jumeirah Adası, oteller ve birkaç özel rezidans binasına; Palmiye Deira daha çok özel mülk ve villa grubuna; Palmiye Jebel Ali ise su parkı, eğlence mekânları gibi daha çok aktivitelere yönelik yapılara ev sahipliği yapmaktadır.

Dünya Ticaret Merkezi

1979 yılında kurulan 184 metrelik uzunluğa sahip, 39 katlı Dubai Dünya Ticaret Merkezi, Dubai Emirliği ve çevre bölgelerinin ekonomik gelişimine büyük katkılarda bulunmuştur. 100 Dirhem’lik banknotlar üzerinde resmi görülebilen bina, bölgede zenginliğin ve ekonomik gelişimin simgesi hâline gelmiştir. Dünya Ticaret Merkezi binasının en üst katında bulunan Dubai Dünya Ticaret Kulübü’nün restoran ve barı, uygun giyimli ziyaretçilere açık bulunmaktadır.

Akay

存 yasam

Akay

¸ yasam

e ğ i l i ş ? i z i k n i r s bi sahip

nasıl

ız ya akış açınİğİnİz b a y o l b a t bİr t ayı tercİh et İr kİşİlİğİleİ b da okum ıl s a n İzİn a İlg yazar sİp meyen olay uğunuzlerİyor. d l ınız? Beklen o ırs izi al i im m st h e Te a tiy v s İpuçları k mu ciddiye alırsınız, yoksera, yoksa önemsemez misiniz?

Hayatı ço hatsız mı ed şmak sizi ra renin. larla karşıla kış açınızı öğ yata karşı ba ha ve n zü çö

) iniz (3 puan lukta bitirirs so ir isr b Bi iz c) in eğ l hat edec a tahammü y e se ey le n en a 6- Tr rınd 1- Başkala iz (1 tasyona... ? iz n si ce gidersin ez edem anından ön ) m n a Za u ) p a (1 a) Cimrilik (2 puan) puan) (2 puan) b) Laubalilik ) n a u p Zamanında (3 ) ik b ifl kt an) a er c) Hip kada (3 pu c) Son daki ar? zda neler v ken nedir?

2- Başucunu puan) (1 bloda sizi çe p ta ta r ki Bi ir b 7k ce a) Bitirile (2 puan) (2 puan) birkaç kitap a) Renkleri n) a u p b) Bitirilecek (3 (1 puan) .. rı r. k kitapla b) Detayla ca a n a şl Ba c) puan) c) Bütünü (3 jı la p ir b ız dın Sonuç rafiker olsay ırn lla ku j 3- Eğer bir g a im in nasıl bir dar belirtmek iç 13 puana ka ıyor, her şeyi ? al ız e ın d a ) ı çok ciddiy n at a u ay p H (1 kontrol altın k ve a) Bir küre e inceliyor in es ) m n le a u rin z. p de sunu ye (2 almak istiyor b) Bir şemsi şi (3 puan) te a p m ka r c) Bi arası 14-18 puan iz? eyi rcih edersin rı kabullenm te la rı ay za ol a y i en mieç mey zg en kl 4- Hang va ç Be serlikten hi puan) im (1 İy z. ck z. nu a nu su b n su or biliyor a) Stei lıkları yaşıy al (2 puan) . Hayal kırık em uz K un r rs şa yo a Y b) puan) eri c) Borges (3 18 puan ve üz bir insansınız ... a d lı ız ah ın işt tığ un ış maym pmaya kalk ) Yüzeysel ve ız etmiyor. ts a h 5- Puzzle ya n ra a zi u si p ama bu arsınız (2 ınız a) Sıkılıp boz dar yapars ka a n u n so b) Sakince (1 puan)

Akay 33 ¸ yasam

Akay

¸ yasam

m›

›fl

Akay 34 ¸ yasam

m l › fl › › fl › l m m›fl l

6

uyumak

Akay

¸ yasam

fl›l m›fl›l m›fl›l m›fl›l m›fl›l kural için

İ

GECELERŞ RAHAT UYUYAMAMA PROBLEMŞNŞZ VARSA, BU 6 ÖNERŞYŞ DŞKKATE ALMANIZDA FAYDA VAR.

3 4 1 5 2 6 yi bir uyku için bilim tarafından desteklenmiş bir dizi kural varken, aslında gerçek anahtar biraz daha kişisel olabiliyor. Örneğin, daha iyi uyumak için en sevdiğiniz pijamayı giyiyor ya da varlığını itiraf etmek istemediğiniz oyuncak ayıya sokuluyor olabilirsiniz.

Ancak geceleri rahat uyuyamama probleminiz varsa, bu önerileri uygulayabilirsiniz:

BANYO YAPMAK

1-Banyo: Vücut sıcaklığı, uyku saatinden iki saat önce düşmeye başlar.

Health dergisinde yer alan bilgiye göre bu değişim beyni uykuya hazırlayan doğal bir değişimdir. Küvette suya girmek, geçici olarak vücut ısınızı yükseltir, çıktıktan sonra yaşadığınız hızlı bir soğuma sizin için rahatlatıcı olabilir. 1985 yılına ait küçük bir çalışmanın sonucu, uyumadan önce sıcak bir banyo yapan insanların sadece uykuya hızlı geçtiklerini değil, daha kaliteli uyuduklarını da göstermiştir.

2-Kulak tıkaçları: Uzmanlara göre, ideal bir yatak odası serin, karanlık ve sessiz olmalı. Kulak tıkaçları yatak odanızı çabucak sessizleştirmenin en basit (ve pahalı olmayan) yoludur.

Kulak tıkaçları sadece yatak odasına dışarıdan gelen trafik gürültüsünü değil, horlayan bir partneri hatta elektronik cihazların cızırtılarını bile engellemeye yardım edebilir.

SES VE GÜRÜLTÜ

3-Beyaz ses: Beyaz ses; değişik ve

rastgele frekansların üst üste eklenmesiyle oluşan ses olarak tanımlanabilir. Eğer yatak odanız çok sessiz ise, araba alarmları ve sokak gürültüleri uykunuzu bölebilir. Ancak beyaz ses, bu seslerin müdahalesini engelleyerek iyi bir uyku uyumanızı sağlayabilir.

NEVRESİM VE YASTIK

4-İyi bir (ya da birkaç) yastık: Çoğumuz iyi bir yatağın değerini biliriz ama yastıkları bu kadar önemsemeyiz.

Uzmanlara göre, iyi uyuyamamanızın sebebi yastığınız olabilir. Yastık; baş ve omuz arasındaki boşluğu doldurur, başı en ideal hizada tutarak boyun ağrısı oluşumunu önler.

Herkese uygun tek bir yastık tipi yoktur; uyuma şekliniz, ihtiyacınız olan yastığı belirlemede büyük rol oynar.

5-Maske: ‘Parlak ışık’ ve ‘uyku’nun bağdaşmadığını söylemeye gerek yok. Ancak bunun etkilerinin fark ettiğinizden daha fazla olduğunu söylemek mümkün. Zararsız görünen alarmlı bir saat bile, beyninize her an tetikte olmak ve uyanık kalmak için mesaj gönderebilir. Bir maske, uykunuzu korumaya yardımcı olabilir.

6-Çarşaf ve battaniyenin kombinasyonu: Nevresim takımı, uyku için en ideal sıcaklığı muhafaza etmesi açısından önem taşır. Nevresimler sizi uyurken bunalmış ya da serin hissettirebilir. İyi bir uyku için belirli bir çarşafa ya da battaniyeye gerek yoktur. Kendiniz için en uygun olanını deneyip bulabilirsiniz.

Akay 35 ¸ yasam

Akay

¸ yasam

Peynir En sağlıklı beyaz :

Süt ve süt ürünlerinin en fazla tüketilen besini daima peynirdir. Peynir çok lezzetli olsa da sağlığımıza olan katkısı ile çok önemlidir. Peynirin dünyada çok fazla çeşidi vardır. Çedar, kaşar, mozeralla gibi bugün dünyada bilinen yaklaşık 400 çeşit peynir bulunmaktadır. İşte, peynirin bilinmeyen faydaları;

S

on yıllarda diş hekimleri yemeklerden sonra bir parça peynir yememiz gerektiğini söylüyorlar. Bu sayede, ağız içinde ki PH yani asit oranı dengeleniyor, dişler asit akınından korunuyor. İçinde bol kalsiyum olması nedeni ile, kemik erimesinin önüne geçiyor sağlıklı dişler ve güçlü kemiklerin oluşmasını sağlıyor. Peynir içinde bulunan aminoasitler zekanın gelişmesini sağlıyor bu nedenle gelişme çağında ki çocuklara peynir tavsiye edilir.

Yetişkinlerde hafıza kayıplarının önüne geçerken, dikkat toplamak ve konsantrasyon sağlıyor. Son yapılan araştırmalar uzun yıllar peynir yiyen kişilerin Alzheimer’a yakalanma riskinin daha düşük olduğunu ortaya koymaktadır.

Peynir içinde yararlı mikroorganizmalar vardır. Başka bir değişle peynir, probiyo-

Akay 36 ¸ yasam

tiktir. Ayrıca, bağırsakları zararlı mikroplardan korur. Bağırsak florasını sağlıklı hale getirir. Peynir sağlıklı bir protein kaynağıdır. Yaklaşık 100 gr. kadar gravyer peynirinde 250 gr. ete karşılık gelen protein vardır. Üstelik, sağlıklı protein alımını sağladığından kolesterol yapmaz.

Kan basıncını ve sindirimi rahatlatır.

Kronik bronşit ve grip için çok gereklidir. Özellikle diyet yapanların vazgeçilmez yiyeceğidir. Genelde diyet yapanlara içinde ki yağ oranı dengelenmiş peynirler önerilir. İngiltere’de peynir ile ilgili yapılan araştırmalarda diyetlerinde peynir olan kişilerin çok daha rahat kilo verdiği gözlemlenmiştir.

Peynirin Tarihçesi

Peynir, kökeni oldukça eskiye dayanan bir yiyecektir. Peynir üretimine dair elde mevcut en eski arkeolojik bulgular MÖ 5000 yıllarına aittir ve günümüz Polon-

ya’sında ortaya çıkarılmıştır. Çıkış noktaları Orta Asya, Orta Doğu ya da Avrupa olarak tahmin edilmektedir. Yaygınlaşmasının Roma İmparatorluğu zamanlarında olduğu düşünülür. İlk üretimi için önerilen tarih MÖ 8. binyıl (koyunun evcilleştirildiği tarih) ile 9. binyıla kadar değişir. İlk peynirin Orta Doğu insanları ve Orta Asya göçebe Türkleri tarafından yapıldığı düşünülmektedir. Bir başka teori ise, peynir üreticiliğinin sütü tuzlamak ve basınç altında tutmak sonucu ortaya çıktığıdır. Hayvan midesinde bekletilen sütün değişimi üzerine de bu karışıma kasıtlı olarak maya eklenmiş olabilir.

Peynir yapıcılığı ile ilgili ilk yazılı kaynak M.Ö. 2000’li yıllara, Mısır’daki mezar yazıtlarına dayanmaktadır. Antik zamanlarda yapılan peynirin ekşi ve tuzlu olduğu ve günümüz feta ve beyaz peynire benzediği tahmin edilmektedir.

Akay

¸ yasam

G

rip olduğunda annenin emzirmeyi kesmesi kesinlikle yanlış bir inanışın sonucu. Halk arasında özellikle konuşulur ama bir hurafedir.

Tam tersine anne sütünü hiçbir şekilde kesmemeli. Çünkü sütü ile bebeğe doğal bağışıklık sağlıyor, gribe karşı antikorlar içerdiğinden koruyor. Yani anne sütü bebek için koruyuculuk sağlayan ilaç gibi” diyor.

‘HASTAYKEN EMZİRSEM Mİ’

Ortalıkta kol gezen grip ve soğuk algınlığı emziren anneler içinse tam anlamıyla kabusa dönüşüyor. Zira onların düşünmesi gereken iki can var ve hemen akıllara o yakıcı soru geliyor: “Hastayken emzirirsem acaba sütümden bebeğime de geçer mi?” İşte bu endişe ne yazık ki

Akay 38 ¸ yasam

grip veya nezle olan pekçok annenin bebeğini emzirmeye ara vermesine yol açıyor.

EMZİRME HURAFELERİ ‘Emzirme hurafeleri’ pek çok şeyde karşımıza çıktığı gibi, grip mevsiminde de annelerin kapısını çalıyor. Bebeğini emziren bir anne grip veya soğuk algınlığı olduğunda hemen o çok yaygın yanlış inanışa kapılıyor ve ‘sütümden bebeğime de geçerse’ düşüncesiyle emzirmeye ara veriyor! Aslında o dönemde sütünün bebeği için bir şans olduğunu bilmiyor bile. İşte tam da mevsim geçişi nedeniyle hapşırığın, öksürüğün, burun akıntısının kısacası grip ve soğuk algınlığının kol gezdiği bugünlerde bu hurafe de kol geziyor!

Anne sütünün hiçbir şekilde kesilmemesi gerektiğini belirterek

annenin sütü bebeğe Grip olan

HASTAYKEN ‘BEBEĞŞME DE BULAİIR’ ENDŞİESŞYLE EMZŞRMEYŞ BIRAKAN ANNELER BEBEKLERŞNŞ OLASI BŞR HASTALIKTAN KORUDUKLARINA ŞNANIYORLAR ANCAK UZMANLARA GÖRE AKSŞNE BŞLMEDEN ZARAR VERŞYORLAR.

ilaç gibi geliyor

“Emziren anneler grip olduklarında kendi başlarına ilaç kullanmaktan kaçınmalılar. Doktora danıştıklarında ‘hastalık ve anne sütü’ açısından kar-zarar ilişkisine göre daha basit ilaçlarla tedavi olabiliyorlar. Anne sütünü hiçbir şekilde kesmiyoruz” diyor.

Peki grip olduğunda annenin sütü bebeğine nasıl etki ediyor? Halk arasında yaygın inanışın aksine grip olan annenin sütünün bebeği için “tam bir koruyucu ilaç” olduğunu belirten “Grip olduğunda annenin emzirmeyi kesmesi kesinlikle yanlış bir inanışın sonucu. Tam tersine anne sütünü hiçbir şekilde kesmemeli. Çünkü sütü ile bebeğe doğal bağışıklık sağlıyor, gribe karşı antikorlar içerdiğinden bebeğini koruyor. O dönemde hasta olmasını daha da engelliyor aslında.

Bilinenin aksine anne sütü o dönemde bebeği için koruyucu ilaç vazifesi görüyor” diyor.

ANNE SÜTÜ MUCİZEVİ BİR BESİN

Anne sütü öyle bir mucize ki bebeğin bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor, zihinsel, beyinsel ve fiziksel gelişiminde son derece önemli rol oynuyor, kanserden kalbe, diyabetten obeziteye dek pek çok hastalığa karşı ileriki yaşlarda da koruyucu oluyor. Çocuklarda sıkça karşılaşılan orta kulak iltihaplarına karşı da anne sütünün koruyucu olduğu yapılan çalışmalarla kanıtlanmış. Bebekleri ilk 6 ay boyunca mutlaka sadece anne sütü ile beslemek gerektiğini, mümkünse 2-3 yaşına kadar anne sütü verilmesinin faydalı olacağını belirten, olası bir grip durumunda annelerin emzirme kurallarına ise mutlaka dikkat etmeleri gerektiğini vurguluyor.

GRİP OLAN ANNELER NASIL EMZİRMELİ?

Emziren annenin her zaman ellerini iyice yıkaması gerekiyor ama hapşırık, öksürük, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, göz yanması, halsizlik, kırgınlık gibi durumlarda yani grip veya nezle kapısını çaldığında çok daha dikkat etmeli. Nefesini doğrudan bebeğe ulaşmasından kesinlikle kaçınmalı. Evi sık sık havalandırmalı çünkü mikroplar damlacık yoluyla kolayca bulaşıyor. Göğüs ucunun ve kıyafetinin temiz olmasına dikkat etmeli. Eve gelen ziyaretçilerin ardından da oda mutlaka havalandırılmalı. Maske kullanılabileceğini ancak maske kullanırken ayrıca dikkat edilmesi gereken önemli kurallar bulunduğunu belirten “Maskeyi her 20 dakika yarım saatte bir değiştirmek gerekiyor. Maskeye dokunduktan sonra eller çok iyi yıkanmalı. Bir poşete konulmalı, açıkta bırakılmamalı” diyor.

Emziren annelerin hasta olmadan önce de beslenmesine her zaman çok dikkat etmesi, düzenli, dengeli ve sağlıklı beslenmesi, bol sıvı tüketmesi gerektiğini vurgulayan “Bütün enfeksiyonlarda bol su içmek vücudun savaşması açısından önemli. Süt üretimini artırmada da başı çeken su; anne nezle, soğuk algınlığı veya grip olduğunda burun kanallarını açık tutuyor, enfeksiyonlara karşı direnç sağlıyor. Emziren anne hasta olmayı beklemeden, öncesinde de C vitamini içeren besinler tüketerek önlemini almalı” diyor. Haftada 2 kez Omega-3 yağ asitlerince zengin balık tüketmek de griple mücadelede önemli.

Akay 39 ¸ yasam

Akay

¸ yasam

S

ağlımızla ilgili bir problemle karşılaştığımızda mutfağımızdaki gıdalara bir göz atmakta fayda var. Çok severek tükettiğimiz besinlerin belki de vücut üzerindeki etkilerini bilmiyoruz. Hemen herkesin tükettiği gıdaların faydalarını ve hangi sağlık sorununa karşı koruyucu olduğunu anlatıyor. Baş ağrısı çekiyorsanız, kabızlık probleminiz varsa, saçlarınız cansızlaşmışsa, bu sorunlarla baş edebilmek için sebze ve meyvelerden yararlanabilirsiniz.

Süt içerek kemiklerinizi güçlendirebilir, kuru cilt için ton balığı, kanserle savaşta domates ve tofu tüketebilirsiniz…

Ton balığı:Ton balığında

bulunan yağ asitleri; kan basıncını düşürücü, migrene bağlı baş ağrılarını baskılayıcı, egzamayı önleyici ve kuru cilde nem desteği sağlayıcı özelliğine sahip.

Mantar:

Besleyici, bağışıklık sistemini güçlendirici, kilo vermeye yardımcı özellikleri bulunan mantar, kalori değeri de düşük olduğu için çok yense bile kilo aldırmaz. Bol miktarda bitki selülozu bulunan mantar; kabızlığı önlüyor, kandaki kolesterol miktarını azaltıyor, ortalama bir meyveden daha fazla C vitamini içermesi nedeniyle metabolizmayı da çalıştırıyor.

Süt: Süt ise D vitamini ve kalsiyum içermesi nedeniyle kemikleri ve dişleri güçlendiriyor.

Portakal: Sağlığa zararlı olan

ve tümör hücrelerinin gelişimine yardım eden serbest radikaller ile hızla savaşıyor. Kanseri önleyici birleşimi olan portakal, kişinin günlük C vitamini gereksinimini karşılıyor ve bakterilere karşı direnci artırıyor.

Akay 40 ¸ yasam

Havuç: A vitamini yönünden

zengin olan havuç, saça ve cilde iyi geliyor.

Ceviz:

Ceviz ise beynin gıdasıdır.

Cevizde bulunan proteinler arasında lysine maddesi bulunur. Bu madde beyin için faydalıdır ve göz altı torbalanmalarına da iyi gelir.

Maden suyu:

Cilde iyi gelen maden suyu, sindirime ve toksinlerin atılmasına da yardımcı oluyor.

Çilek: Cilt dokusunu düzgünleşti-

ren çilek, ishale iyi gelir, karaciğer ve idrar atılım sistem rahatsızlıklarında faydalıdır. Ayrıca diş eti rahatsızlıklarına iyi gelir; nefesi tazeler ve boğazı yumuşatır. Çilek suyu lezzetli olduğu kadar, sağlık açısından da faydalı özellikleri bulunuyor.

Akay

¸ yasam

Domates: Kansere karşı sa-

vaşta etkili olan domates iştah açıcı, enerji verici ve cilt tonu açıcı özelliklere de sahip bulunuyor.

yoğurt, bağırsak enfeksiyonunu önlüyor ve vücudun bağışıklık sistemini güçlendiriyor.Sütle karşılaştırıldığında; düşük yağ ve yüksek kalsiyum oranı nedeniyle yoğurt tercih edilmeli. B2 vitaminince zengin olan yoğurdun vücuda çok faydası bulunuyor.

Soya fasulyesi: Östro- Brokoli: Antioksidanlar, C vitajen bakımından zengin olan soya fasulyesi kadın sağlığı için son derece önemli bir besin. Soya fasulyesinden elde edilen bir tür peynir olan ve iyi bir protein kaynağı olan tofunun, içeriğinde bulunan isoflavin adlı maddeler östrojeni azaltabiliyor. Göğüs kanserinden endişelenenlerin tofu yemesi öneriliyor.

mini, karotenoidlerden ve proteinden son derece zengin olan brokolinin; en iyi anti-aging gıdalardan biri ve anti kanser gıda olduğu biliniyor.

İlaç gıda Patates: Menopozdaki sıcak

basmalarına, kabızlığa iyi gelen patates göz altı morluklarını da azaltıyor.

Yoğurt: Sindirimi kolaylaştıran

Yumurta: Özellikle kahvaltıla-

rın vazgeçilmezi yumurta ise hafızayı güçlendirmenin yanında, H vitamini (Biyotin) alımına ve sentezine yardım ediyor.

Elma: Selüloz, C vitamini ve şeker

içeren elma; uçuk oluşmasını önlüyor, cildin parlaklığını önlüyor.

16

gibi fayda sağlayan

Migren, egzama, kabızlık probleminiz varsa ya da metabolizmanızı hızlandırıp kilo vermek istiyorsanız, hepsinin ilacı mutfağınızdaki eczanede...

Akay 41 ¸ yasam

Akay

¸ yasam

Obezite ve Tıbbi Beslenme Tedavisi

AYFER BOZKURT

Akay Hastanesi Uzman Diyetisyen Obezite son derce ciddi bir hastalık olup t�m dünya nüf�sunu etkilemektedir. Dünya Sağlık Örg�t�ne göre Beden Kütle Indeksi 30 ve üzeri olan hastalar “obez” olarak nitelendiril-

Akay 42 ¸ yasam

mektedir. Eğer önlem alınmaz ve tedavi edilmezse ilerleyerek morbid obezite yani ölümcül obeziteye dönüşmektedir. Kliniğimizde obezitenin tıbbi beslenme tedavisi başarı ile uyg�lanmaktadır. Öncelikle başvuran hastadan belirli kanlar istenmektedir Hastanın kan tablosu doktor ve diyetisyen tarafından değerlendirilerek en uyg�n diyetin ne olduğ�na karar verilir.

Sonraki aşama tamamen hastanın uyabileceği ve başarı sağlayabileceği diyeti yazmaya ve hasta motivasyonunu sağlamaya kalmıştır. Şimdi bu aşamaları teke tek inceleyelim öncekilkle polikliniğimize başvuran hastalarda Diyebet, insülin direnci, hipotiroidi ve bayan hastalar için polikistik over sendromu gibi kilo ver�eyi zorlaştıran hatta imkansız kılan hatta ve hatta hastanın gitgide daha çok kilo almasına sebep olan hastalıklar taranır bunlar tedavisi doğ��dan olan yada doğ��dan tedavisi yoksa bile kont�ol edilebilir

hale getirilebilecek hastalıklardır. Bunlardan kliniğimizde en çok rastladığımız ve g�nümüz insanının sıklıkla madur olduğ� insülin direnci son derece önemlidir. İnsülin direnci hem metabolizmanın yavaşlamasına hemde yağ depolanmasına sebep olmaktadır kişi çok az bile yese kilo kaybı zordur çünkü var olan yağ doku sirküle olamaz hatta az da olsa alınan enerji yağa dönüşt�r�lüp depolanır ancak yağ yakmak son derece zordur. İnsülin direncine hastanemizde Endokrinoloji ve Dahiliye bölümlerince tanı konmakta ve tıbbi ilaç tedavisi başlanmaktadır bu aşamada Glisemik indeksi düşük ve ör�nt�sü özel olarak hesaplanıp hazırlanmışdiyetler uyg�lanmaktadır, diyet mutlaka kişiye özg� yazılmakta ve her gör�şmede menü ve ör�nt� mutlaka tamamen değişmektedir bu yolla hem tibbi beslenme tedavisi verilmiş hemde hastanın farklı farklı menülerle uzun süre sıkılmadan diyet yapabilmesi sağlanmaktadır. Bununla beraber hastalara mutlaka uyabilecekleri zevkle yapabilecekleri bir fiziksek aktivite önerilmektedir. Unut�lmamalıdır ki obezite tedavisi uzun süreli ve sabır gerektiren bir süreçtir varsa mutlaka altta yatan hastalık tedavi edilmelidir Polikliniğimizde bu süreci size özg� hazırlanmış farklı farklı diyetlerle geçir�eniz ve sonunda ideal kiloya ulaşmanız amaçlanmakatadır.

Akay

存 yasam

Benler

Akay 44 存 yasam

Akay

¸ yasam

Alın ve baş

Alnının ortasında ben bulunan kişiler, otoriteyle olan problemi temsil ediyor.

Bu kişiler özellikle ailede sözü geçen kişilerle veya patronu olan kişilerle doğru iletişim kuramıyor. Başın yan tarafında bulunan benler doğru odaklanmayı, motivasyonu ve enerjinin doğru kullanılmasını simgeliyor.

Kaşlar

Kaşların altında bulunan benler, sağlıklı bir yaşamı ve bereketi simgeliyor.

Eğer benler görünmeyecek kadar küçükse, bu durum çok daha özel bir işaret olarak nitelendiriliyor.

Gözkapağı

Gözkapağında ben bulunması, aileyle uyumsuzluk ve para kaybetmeye daha eğimli olmayı işaret ediyor. Gözkapağının altında bulunan ve ‘gözyaşı beni’ adı verilen benler ise tıpkı adı gibi, fazlasıyla duygusal olmayı ve hemen her alanda duygusal tepkiler vermeyi simgeliyor.

Yanaklar

Yanakta bulunan benler yalnızlığı, sakin olmayı ve bir aile oluşturma ihtiyacını simgeliyor. Eğer gülümsediğinizde ben bir kırışık içine giriyorsa, bu hayatınızda olası bir kaza yaşamanız anlamına gelebiliyor. Tıpkı Marilyn Monroe ya da Michael Schumacher’ın beni gibi…

Kulak

Çin astrolojisinde kulaklar karakteri simgeliyor. Kulak üzerinde bulunan benler iyi bir kişiliği ve saygınlığı ifade ediyor. Eğer her iki kulakta da ben bulunuyorsa iyi haber! Çünkü bu benler nüfus sahibi olmayı ve konforlu bir hayattan zevk almayı işaret ediyor…

Ağız

Tıpkı Cindy Crawford gibi ağzın üstün-

de bulunan benler, kişinin iyi yemekten hoşlandığını ve narin bir yapıya sahip olduğunu ifade ediyor. Eğer dudağınızın ortasında bir beniniz varsa çocuklarınızın başarılı olacağı söyleniyor.

Burun

Burnun bitiminde ben olması riskli bir pozisyon teşkil ediyor. Bu da kararsızlık, dengesizlik ve özellikle ilişkilerdeki istikrasızlık demek… Burun köprüsünde bulunan benler, nefes yolları üzerinde olduğu için tuzakları ve sorunları işaret ediyor. Burnun kenarında bulunan ya

anlamına geliyor. Eğer ben boynun tam ortasında bulunuyorsa, kişinin aileden kaynaklı derin bir üzüntü nedeniyle hırçın bir karakter olduğu söyleniyor.

Kollar

Dirseğin altında bulunan ben şevkati, omuz ve dirsek arasında olan benler ise kolay para kazanabilmenin göstergesi.

Göbek

Çin astrolojisinde bu bölge şansı sembolize ettiği için, kişinin beni göbek merkezine ne kadar yakınsa, bunun o kadar uğur getirdiğine inanılıyor.

Çocukluk yıllarımızda Eller benlerimiz sayıca daha Ellerde bulunan benler çok maharetli olfazla. Kadınlarda hamilelik mayı ve başarıyı, dolayısıyla da para kadönemlerinde renkleri zanmayı simgeliyor. koyulaşıyor ve bazen de Sırt 40. yaştan sonra benler Sırtta bulunan benler yükü temsil edikaybolabiliyor. Feng Shui ve yor. Genellikle zor işler yapmayı ve astroloji üzerine çalışmalar başarıyı simgeliyor. Ancak başarının gelmesi için zaman olduğuna işaret yapan Simon Wong, yakın ediyor. zamanda benleri doğru okumak üzerine bir araştırma Bacaklar yaptı. İşte araştırmadan çıkan Baldırda bulunan benler spor yaparken zorlanmayı, dizde bulunanlar ise sonuçlar… kolay para kazanmayı, hatta servet da içerde saklanmış olan ve görülmeyen benler de iyi para kazanmayı simgeliyor.

Çene

Çene üzerindeki benler azmi, kararlılığı ve inatçılığı sembolize ediyor. Bu da hayatta tam bir zirve ya da tam bir dibe düşme anlamına geliyor.

Boyun

Baş ve vücudu birleştiren boyun bölgesi ruhu ve psikolojiyi temsil ediyor.

Burada bulunan ben, buranın enerji akışını engellediği için hayal kırıklığı

bulmayı vaat ediyor.

Ayak

Ayak tabanı üzerinde beni bulunan kişilerin liderlik özellikleri dikkat çekiyor.

Bu kişilerin belli bir kitlesi olacağına ve onu takip edeceğine, kabul edilebilirliğin de artacağına inanılıyor.

Kalça

Vücudun bu bölgesi bereket, yemek ve sağlıkla ilişkilendiriliyor. Burada bulunan benler iyi itibarı, cömertliği ve başkalarına yardım etmeyi temsil ediyor.

YALAN

Çin astrolojisine göre yüzümüzde ve vücudumuzda bulunan benlerin konumu, hayatımızı ve psikolojimizi etkiliyor.

SÖYLEMEZ

Akay 45 ¸ yasam

Akay

¸ yasam

Kırmızı

Mutluluğu temsil eder ve kişinin iştahını açar. Bu nedenle gıda firmaları ağırlıklı olarak bu rengi kullanır. Çocuklarda ve çocuk eşyalarında bu tonun çok fazla kullanılması, çocukların mutluluğunu ve neşesini temsil etmesinden dolayıdır. Kırmızının insanın dolaşım sistemindeki kan akımını hızlandırdığı söylenmektedir.

Sarı

Mutluluğu ve geçiciliği temsil eder.

Sarı, güneşin rengi olduğu için kişinin günlük hayatına hakim olan renktir. Özellikle açık sarı kişiye huzur verir.

Geçiciliği temsil ettiği için firma amblemlerinde işin türüne göre yerinde kullanılmalıdır.

Kahverengi

Kahverengi insanı hızlandırır, çabuklaştırır. Kahverengi ağırlıklı olan yerlerde uzun süre oturmak güç gelir.

Yapılan testlerde arka planda kahverengi tonların ağırlıklı kullanıldığı yerlerde hareketliliğin arttığı gözlenmiştir.

Bu nedenle fast food restoranlarda bu renk fazla kullanılır.

Akay 46 ¸ yasam

Yeşil

Huzuru, üretkenliği temsil eder. Güven ve rahatlık veren bir renktir. Özellikle üretkenliğin önemli olduğu yerlerde yeşil tonlarının ağırlıklı kullanılması, kişinin üretkenliğini artırır. Yeşil tabiatta hakim olan bir renk olduğu için rahatlatıcı ve sakinleştirici bir renktir. Özellikle ev ve işyerlerinde kullanılan açık yeşil tonların, kişinin ruh halinde oldukça faydalı etkilerde bulunacağı düşünülmektedir.

Mavi

Huzuru temsil eder ve sakinleştirir.

Aynı şekilde tabiatta ağırlıklı renk olmasından dolayı yeşil gibi insanı sakinleştirir. Huzur verir ve kişinin gerginliğini azaltır. Özellikle açık mavi renkler, kişinin iş ve ev ortamında sık olarak kullanması gereken bir renktir.

Lacivert

Sonsuzluğu ve otoriteyi temsil eder. İşadamlarının ve firmaların sık olarak tercih ettiği bir renktir.

Beyaz

Temizliği ve saflığı temsil eder. Bütün hastanelerin ve tıbbi yönü olan kuruluşların ağırlıklı olarak kullandığı bir renktir.

Siyah

Matemi, karamsarlığı, gücü temsil eder. Arka fonda hakim renk siyah olursa konsantrasyonu arttırır. Siyah renk, kişinin hayatında oldukça etkili bir renktir.

Yaşamımızın vazgeçilmez unsurları olan renklerin her birinin bir anlam ifade ettiğini biliyor musunuz? Örneğin; yeşil huzuru, kahverengi hareketliliği, sarı mutluluğu temsil ediyor. İşte popüler renkler ve bu renklerin anlamları…

Akay

存 yasam

Dili Renklerin

Akay 47 存 yasam

Akay

¸ yasam

Gü “Yasemin ve sabun kokusu benim vazgeçilmezimdir”

Ebru

Fotoğraf Serhat HAYRİ HakanADİL Styling İremAKALIN

Akay

¸ yasam

ÜLKEMİZİN “ÖNDER” MANKENLERİNİN BAŞINDA GELEN BİR İSİMDİ EBRU GÜZEL… BAŞARILARLA DOLU MANKENLİK KARİYERİNİ EN PARLAK OLDUĞU DÖNEMDE BIRAKIP AKADEMİK KARİYERİ SEÇTI. SAMİMİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU…

üzel

Akay

存 yasam

Akay

¸ yasam

Güzellik bir “güç” mü?

Bu soruyu cevaplayabilecek en doğru kişi olduğumu düşünüyorum; çünkü güzellik ve kadın konulu bir doktora tezi yazdım.

Günümüzde güzellik artık bir endüstri, kadınlar da sürekli bu fenomene maddi ve manevi yatırım yapmak üzere şartlanmış durumdalar. Medyada, sokakta, evimizin içinde; yani her yerde “şu görüntüde olmalısın” ya da “bu tarzı yakalamalısın” yönünde mesaj bombardımanı hakim. Biz sosyal bilimciler buna literatürde güzelliğin getirisi diyoruz. O sebeple tüketim olgusu olarak değerlendiriyoruz.

Güzelliğiniz genlerinizden mi geliyor? Malum soyadınız “güzel”…

Görünüş olarak oldukça şanslı bir genetik mirasa sahibim. Ancak soyadımın komik bir hikayesi var. Dedemin babası nüfus memuruna şöyle güzel bir soyadı olsun deyince, memur kestirmeden güzel yazıyor. Ama bu güzellik meselesi şans mıdır, şansızlık mıdır bu ancak bir ömrün sonunda söylenebilecek bir şey… Ayşe Kulin’le bir sohbetimiz sırasında bana kendi yaşam hikayesinden ötürü güzelliğin lanetli yüzünden bahsetmişti. İşe girememiş, en yakın arkadaşları tarafından kıskanılmış, önyargıya maruz kalmış.

dın ve erkeklerin devri yaşanıyor.

Hepsi oyuncu mu? Sanmıyorum.

Modelliğin bitmesi mi gerekiyordu: Hayır.

Başarılı bir modelken akademik kariyere geçiş yaptınız. Bu süreci bizimle paylaşır mısınız?

Hayatımızdaki hiçbir şey sonsuza kadar bizim değil, ne yollar ne insanlar… Ben bir makinist mantığıyla makas değiştirmeden önce seçin yapmam gerektiğini duyumsadım. Hepsi bu! Modellik şahane bir meslek, ama süresi ve dönemi olan. Prof. Dr. Mehmet Sungur benim danışman hocamdır; “sen o ayrıma gelmeden treni bambaşka bir yöne sürdün; bu bir modelin yaşam şablonuna uymayan bir davranış oldu” demişti. Öyle oldu çünkü yaşadıklarımı anlama ihtiya-

eğitimim ise düşüncelerime kuramsal bir bakış açıcısı kattı. Tam altı yıl boyunca altı gün evden çıkmadan çalıştığım, kütüphane kapanana kadar wc’ye dahi gitmeden kitaplar arasında kaybolduğum günlerim, danışmanlarımın istediği sayfalar dolusu düzeltmeyi yaparken sağlığımı kaybettiğim zamanlar oldu…

Akademik kariyerinizi hangi üniversitede sürdürüyorsunuz?

Okan Üniversitesi MYO’da Pazarlama ve Reklamcılık bölümü ile Tasarım Bölümü Başkanıyım. Rektörümüzden okulumuzun müdürüne, öğrenci dekanından girişimcilik merkezine kadar her alanda dostça karşılanma yaşadım. Bütün projelerime destek görmek beni mutlu ediyor.

“Güzel kokmak” sizin için neyi ifade eder?

KOKUNUZ KENDİNİZE olmayı ifade ediyor.

UYGUN OLMALI.SİZE Temiz Yasemin ve sabun kokusu HİTAP ETMELİ. BEN benim vazgeçilmezimdir.

DAHA ÇOK ŞEKERLİ Parfümle aranız nasıl? taneden fazla bulunKOKULARI TERCİH Bir-iki maz evimde; çünkü o öyle her kıyafette değişebilen bir EDİYORUM. cı içindeydim ve antropoloji bana harika bir çözümleme pratiği sundu.

şey değildir. Sizin kendi kokunuza uygun olmalı, size hitap etmeli…

Hangi tür parfümleri tercih ediyorsunuz? Parfüm Sizin modelliğe başladığı- Kısa bir süre önce Yrd. seçerken neye dikkat edernız günden buyana sektör- Doçent unvanını aldınız. siniz?

Doktoranızı hangi konuda Daha çok şekerli parfümler bende de neler değişti? tamamladınız? kalıcı oluyorlar.

Sektör öldü. Uğurkan Erez, Öner Evez ya da Yasin Soy gibi birkaç isim yaşatmaya çalışıyorlar.

Marmara Üniversitesi’nde iletişim mastırının ardından, antropoloji alanında doktora yaptım. Sorgulayan, merak eden ve sorularını bir sorunsala dönüştürerek çözümleme gayretine giren insan için muhteşem bir alandır.

İnsanları “kokularıyla” değerlendirir misiniz?

ben içerde değiştiğim için akademisyenliğe yöneldim. Akademisyen olduğum için yaşamım değişmedi, ama tabi ki akademisyen olunca çevrem değişti. Doktora

Hacı Şakir tabi ki! Ananeyle gidilen hamamlar, gülsuyu dökülmüş muhallebiler, misafirlere ikram ettiğimiz kolonyalar çocukluk anılarımın en akılda kalanları olsa gerek…

Türkiye modelliğin tarihiBenim duyu organlarım çok hasni yazan isimlerden birisastır. O sebeple koku, tat ve müsiniz. Herkesin söylediği ziği kolay ayrıştırabiliyorum. İngibi ülkemizde modellik sanları, evleri, bazen şehirleri dahi bitti mi? Neden artık ce- Akademisyen olduktan kokularla hatırlamaz mıyız? lebrity isimler çıkmıyor? sonra hayatınız ya da dü- Sizi çocukluğunuza, geçmişinize götüren koku Çünkü medya artık dizi oyuncula- şünce yapınız değişti mi? türleri var mı? Şöyle demek daha doğru olacak rından yıldızlar çıkarıyor. Diziler de endüstri oldu, sürekli ve hızlı olarak tüketiliyorlar. Bir dönem magazinde modeller vardı, şimdi televizyonda oyuncu olarak anılan bu güzel yüzlü, güzel bedenli ka-

Akay 51 ¸ yasam

Akay

¸ yasam

Vücut biçiminize en uygun kısa paçalı pantolonu keşfetmelisiniz. Bunun sırrı da giydiğiniz pantolonun bacağınızın en zayıf yerini vurguluyor olmasında gizli. Diğer türlü kısa paçalı pantolonunuzu topuklu ayakkabılarla da kombinleseniz, bacaklarınız olduğundan daha kısa görünecek.

Akay 52 ¸ yasam

Akay

¸ yasam

M

inyon kadınlar için en uygun kısa pantolon modeli paça boyu dizin altında biten pantolonlardır.

Uzun boylu kadınlar kısa paçalı pantolonlarla daha iyi görünürken, onlar için doğru pantolon modeli ise baldırın tam üstünde biten paçalar değil, biraz aşağısında duran paçalara sahip modellerdir. Eğer kısa bacaklara sahipseniz, kısa paçalı pantolonunuzun bel modeline dikkat etmelisiniz. Yüksek belli pantolonlar her zaman düşük belli modellere göre daha uzun ve hoş gösterecektir. İşte bilekleri açıkta bırakan kısa paçalı pantolonları giyme kılavuzu:

Slim paçalar

Pantolon seçiminizde rol oynayan bir diğer önemli etken pantolonunuzun paça modelidir. Eğer uzun boyluysanız biraz daha geniş paçalı modelleri tercih edebilirsiniz ama birçok kadın mümkün olduğunca dar paçalı modelleri tercih etmeli. Birçok kısa paçalı pantolonu deneyerek en iyi görünüme hangi pantolon modeliyle ulaştığınıza bakmalısınız. Asla tek bir pantolonu deneyip tercihinizi yapmayın.

Nude pantolonlar

Siyah her zaman vücudu ince gösteren bir renk olarak bilinse de kısa paçalı pantolonlar söz konusu olduğunda işler biraz değişiyor. Ten renginiz ve pantolonunuz arasında ciddi bir kontrast oluşuyor ve bacaklarınız olduğundan daha kısa görünüyor. Nude tonlarda deneyeceğiniz kısa paçalı bir pantolonun ise sizi daha zayıf göstereceğini görebilirsiniz. Açık bejden kahverengi tonlarına kadar, kısa paçalı pantolon seçiminizde ten renginize yakın tonları tercih edin.

Proporsiyon önemli

Kısa paçalı pantolonlar giydiğinizde proporsiyonlarınıza her zamankinden biraz daha dikkat etmelisiniz. Modada altın oran kuralına dikkat ederek kısa bir üst ya da çok uzun bir bluzla kısa paçalı pantolonlarınızı kombinleyebilirsiniz. Eğer belinizi ortaya çıkarmak istiyorsanız mutlaka yüksek belli bir model tercih etmelisiniz. Bluzunuzu pantolonun içine sokmak da hoş bir fikir olabilir. Eğer kıvrımlı bir vücuda

sahipseniz bu stil size göre değil, bluzunuzu pantolonun içine sokmak yerine kalçalarınızda biten bir bluz tercih edebilirsiniz.

Büzgülü bilekler

Kısa

paçalı

geri

pantolonlar

döndü

Mağazalarda dolaşırken yanlışlıkla bilekleri kelepçeli ya da büzgülü bir pantolonu beğenirseniz ondan mutlaka uzaklaşmalısınız. Eğer gerçekten pantolonu çok beğendiyseniz bir terzide paçalarını tadilat ettirerek büzgülerinden kurtulun. Modellere taş çıkartacak bir vücudunuz olmadıkça bu modelde pantolonları giymek bacaklarınızı olduğundan kısa ve kalın gösterir. Denim, nude, parıltılı kumaş ya da penye… Kumaşı, cinsi ve modeli ne olursa olsun bilekleri kelepçeli ve büzgülü tüm pantolon modellerinden uzak durun.

Tehlikeli pileler

Cep kısmındaki pileler kısa paçalı pantolonlarınıza fazladan genişlik ekliyor. Kısa paçalı pantolonlarınızı hiçbir detayla süslemeye çalışmayın. Pileli pantolon modelleri kalçalarınızı cepli modellerden de geniş gösterecektir. Bunun yerine ince bir fiziğe sahipseniz tek kıvrımı ütüyle bastırılmış ince kumaşlı modelleri tercih edebilirsiniz.

Ayakkabılar

Kısa paçalı pantolonlarla en çok tercih edilen ayakkabı modelleri babetler, topuklu ayakkabılar ve topuklu sandaletler. Bağcıklı ayakkabılar her zaman her şeyle iyi bir uyum yakalıyor ve bacakları muhteşem gösteriyor. İnce topuklu ayakkabılar ya da keten eskarpinler kısa paçalı pantolonlarla çok hoş bir kombin yaratır. Kısa paçalı pantolonlarınızla asla abartılı platform topuklu bir ayakkabı giymemelisiniz.

Üstler

Kısa paçalı pantolonlarınızla kısa tunikleri ya da minik bluzları tercih edebilirsiniz. Vücuda yapışan kısa paçalı pantolonlarla kombinleyeceğiniz tunikler bacaklarınızı daha uzun gösterecek ve trend bir görünüme kavuşacaksınız. Stil sahibi bir görünüm yakalamak için uygun bir diğer kombin de kısa paçalı pantolonlarınızla minik bluzları kombinlemektir. Minik bluzunuzu pantolonunuzun beline sıkıştırın ve üzerine hoş bir blazer alın.

Akay 53 ¸ yasam

Akay

¸ yasam

TAYLAN KÜMELİ

www.taylankumeli.com

Akay 54 ¸ yasam

Sağlığı geliştirmek ve iyileştirmek için 45 öneri

sağlamak için satın alırken besinlerin Hastalık riskinizi azaltmak Bunu etiketlerini okuyun ve sodyum içerikleri düşük için olanları tercih edin.

1. Yemeklerinizi hazırlarken ve pişirirken zeytinyağı, kanola yağı, mısırözü yağı, ayçiçek yağı gibi kalp dostu yağları kullanın.

2. Probiyotik yoğurtlar gibi bağışıklık sisteminizin güçlenmesine yardımcı yoğurtları tüketin.

3. Kalp sağlığı için önemli olan esansiyel yağları, diyetimizde düşük olan E vitamini, selenyum ve magnezyum gibi mineralleri içeren ceviz, fındık, badem gibi kabuklu yemişleri öğün aralarında atıştırmak için kullanın.

4. Günlük 2.4 g dan fazla sodyum tüketmeyin.

5. Koyu renkte olan besinleri tüketin. Kırmızı, yeşil ve mor renkli besinlerin kansere karşı savaşan bileşikleri içerdiğini unutmayın.

6. Somon balığı, ringa balığı ve alabalık gibi omega3 yağ asitlerinden zengin kalp dostu balıkları tüketin.

7. Posa kaynağı ve diyabete karşı savunma sağlayan esmer pirinci beyaz olana tercih edin.

8. Kolesterol düşürücü çözünür posa içeren besinleri (yulaf ezmesi, kuru baklagiller, arpa ve elma) tüketin.

Akay

¸ yasam

SAĞLIKLI PŞİŞRME YÖNTEMLERŞNŞ TERCŞH EDŞN, GEREKŞRSE BU KONUDA UZMANLARDAN DESTEK VE EĞŞTŞM ALIN. BESŞNLERŞ KIZARTMAK YERŞNE IZGARADA, FIRINDA PŞİŞREREK VEYA HAİLAYARAK TÜKETŞN.

9. Her gün en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketin; ancak 9 porsiyona çıkarmayı hedefleyin.

10. Yüksek kan basıncını düşüren potasyumdan zengin haşlanmış patates, yoğurt, muz, portakal ve domates suyu gibi besinleri hayatınıza dahil edin.

11. Prostat kanserine karşı koruma sağlayabilen bitkisel kimyasalı (likopeni) içeren domatesi ve domatesi pişirerek hazırlayacağınız domates soslarını tüketin.

Posa alımınızı artırmak için

12. Ara öğünlerinizde atıştırma olarak meyve tercih edin 13. Seçiminizi yüzde 100 tam tahıllardan üretilmiş ekmekten yana kullanın.

14. Meyve suyu içmek yerine meyvenin kendisini tüketin.

15. Meyve ve sebzelerinizi tüketirken kabuklarını eğer mümkünse soymayın.

16. Kahvaltılık gevreklerinize, yoğurt ve salatalarınıza posa kaynağı ve omega-3'den zengin keten tohumu ekleyin.

17. Yoğurdunuzu sade tüketmek yerine içerisine meyve doğrayarak tüketin 18. Yemeklerinize ve salatalarınıza haşlanmış kuru baklagilleri ekleyin.

19. Şehriye çorbası yerine mercimek çorbasını tercih edin. (1 büyük kase mercimek çorbası 7 gr. posa içerir) 20. Tencere yemeklerinin (mesela güveç tarzında olanlar) üzerine ufalanmış ekmek yerine yulaf serpiştirin.

21. Küçük parçalar halinde doğranmış brokoli, kabak ve havuçları haşlayıp makarnanıza ekleyin.

22. Balık, tavuk ve yumurtalı salatalarınıza ızgara sebze ilave edin.

23. Sandviçinizin arasına taze marul ve ıspanak yapraklarını ekleyerek tüketin.

24. Kahvaltılık gevreklerinize kurutulmuş meyveleri ekleyin.

Kilo kontrolü için

25. Tam yağlı veya yarım yağlı sütler yerine yağsız olanları tercih ederek her porsiyonda 45-72 kalori daha az alın.

26. Kızartılmış balık yerine ızgara balık tercih edin.

27. Kilo değişikliklerinizi belirli aralıklarla tartılarak izleyin ve kilonuz kontrolden çıkmadan gerekli önlemleri alın.

28. Sıvılarla aldığınız kalorileri takip edin.

Meyveli soda, meyve suları ve alkol gibi kalorili içecekler siz fark etmeden aldığınız kalorilerin artmasına neden olur.

29. Sağlıklı pişirme yöntemlerini tercih edin, gerekirse bu konuda uzmanlardan destek ve eğitim alın.

30. Besinleri kızartmak yerine ızgarada, fırında pişirerek veya haşlayarak tüketin.

31. Sos hazırlarken çok az yağ ilave ederek hazırlayın; çünkü yağların hemen hepsinin 1 yemek kaşığının 120 kalori içerdiğini bilin.

32. Yüksek yağlı besinlerden vazgeçmeyin, bu besinleri alternatifler üreterek tüketin. (kızarmış köfte ve beyaz ekmekle hazırlanmış hamburger yerine, ızgara et ve çok tahıllı ekmek ile

hazırlanmış sandviçi tercih edin) 33. Besinleri gün içerisinde küçük öğünler ve porsiyonlar halinde tüketin.

34. Yemeklerinize çorba ve salata ekleyerek kalori yerine miktarlarını artırın.

Sağlıklı atıştırmak için

35. Mikrodalgada veya teflonda yapılmış yağsız patlamış mısır tüketin.

36. Light peynir ile beraber tahıllı kraker veya ekmek tüketin.

37. Küçük porsiyonlarda atıştırma yapın ve atıştırmak için besin öğesi içeriği zengin besinleri tercih edin.

38. Bir avuç bademi hem atıştırmak hem de iştahınızı kesmek için kullanın.

Dışarıda yemek yerken

39. Açılış yemeğinizi iştah açan besinlerden seçin.

40. Kızartılmış tavuk ızgarada veya fırında pişirilmiş olanları tercih edin.

41. Yemek ve salatalarınız soslarını kendiniz ekleyin.

42. Yemeklerin nasıl hazırlandığını sormaktan çekinmeyin.

43. Yemeklerin hepsini tüketmeye çalışmayın, kalanları paketlettirebileceğinizi unutmayın.

44. Yemeklerde sağlıklı birkaç alternatif sunan restoranları seçin.

45. Pizza yemeye karar verdiğinizde, yanında yiyeceğiniz besinleri salatalardan seçmelisiniz.

Akay 55 ¸ yasam

Akay

存 yasam

Akay

Tatlı dikkat

¸ yasam

krizlerine

Yemeklerden sonra tatlı tüketme isteğiniz oluyor mu? İşte bu durumla başa çıkmanızı sağlayacak öneriler...

A

na öğünlerinizden sonra tatlı tüketme isteği duyuyorsanız, öğünlerinizin içeriğini mutlaka kontrol etmelisiniz. Örneğin ana öğününüzde kuru fasulye-pilav veya köfte-patates gibi yemekler tüketiyorsanız, tek bir çeşit besin grubunu tercih ederek dengeli olmayan bir beslenme şekli uyguluyorsunuz demektir. Sağlıklı beslenmek için, tükettiğiniz yemeklerin çeşitli, dengeli miktarlarda olması ve yüksek oranda lif içermesi gerekir.

Sağlıklı bir menü oluşturmak ve yemeklerden sonra oluşan tatlı ihtiyacınızı azaltmak için besin gruplarından tahıl, et, süt ve sebze gruplarının tümünü öğününüze dâhil etmelisiniz. Sağlıklı bir tabak, en az üç çeşit besin grubunu (Tam tahıl, sebze ve et grubu) bir arada bulundurur. Besin çeşitliliğine dikkat eder, yemeklerinizde salata veya sebze yemeklerine yer verir ve yeterli miktarda lif tüketirseniz, yemeklerden sonraki tatlı ihtiyacınızı azaltabilirsiniz.

Eğer birçok değişiklik yapmanıza rağmen tatlı tüketme isteğiniz azalmıyorsa, kan şekeri değerlerinizin kontrol edilmesi gerekir. Tokluk kan şeker değerinizin düşük olması (70 mg/ dl altında) veya 140 mg/ dl üzerinde olması ve bununla beraber tokluk insülin hormonu değeri-

nizin yüksek olması, şekerli ve karbonhidrat içeren besinlere olan ihtiyacınızı artırır. Bu durumda mutlaka doktor ve diyetisyeninizden yardım almalısınız.

Kan şeker değeri aralığınızda bir sorun yoksa tatlı besinlere olan hassasiyetiniz duygusal kaynaklı olabilir. Bu durumda, hangi saatlerde veya günlerde tatlı tükettiğinizi not almalısınız. Stres altında olduğunuzda, çözüm olarak tatlı tüketmeyi görüyor ve bu nedenle şekerli besinlere ihtiyaç duyuyor olabilirsiniz. Bu sorunu çözebilmek için aç olmadığınıza emin olmalı ve gün içinde mutlaka ara öğünler yapmalısınız. Sağlıklı ara öğün seçimleri, stresin artmasını önleyerek gün içinde kendinizi daha olumlu hissetmenizi sağlar. Eğer yaptığınız değişiklik motivasyonunuzu artırmaya yetmiyorsa, psikolog ve diyetisyeniniz bir ekip olarak belirli bir süre sizi takip etmelidir.

Tatlı tüketme ihtiyacınızın azalması için, beslenmenizi yapacağınız egzersiz programı ile destekleyebilirsiniz. Haftada 3-4 gün, 40 -45 dakikalık kardiyo (kalp nabız atışına göre egzersizler) egzersizleri yapabilirsiniz. Yürüyüş veya bisiklet sürmek bunlara örnek olabilir.

Bu egzersizler kan şeker değerinizin dengesini sağlarken, tatlı besinlere karşı hassasiyetinizi azaltır.

Akay

¸ yasam

N

e tür sorular sormalısınız? Farklı ilişki uzmanlarının ortak söylemi, doğru ya da yanlış soru olmadığına dair bir. “Klonunuzu aramıyorsunuz,” diyor Laurie Seale, The Questions to Ask Before You Jump into Be’in yazarı. “Birisinin sizin değer ve hedeflerinizi paylaşıp paylaşmadığını yargılıyorsunuz- ki bunu onunla uzun süreli bir ilişki içine girip giremeyeceğinizi bilmek için yapıyorsunuz.” İşte sorulabilecek bazı sorular:

Eğer şirketin sana bir senelik maaşlı izin dönemi verse, neler yaparsın?

Belki Pasifik’te bir adaya kaçacaktır; belki kendi yeni işini kurmaya girişecektir. Ne cevap verirse versin, “Bu son derece açıklayıcı bir soru, ve ilk randevuda sormak için ideal” diyor Seale. “Partnerinizin tutku ve önceliklerini ortaya koyar; bencil ya da hırslı olduğunu öğrenebilirsiniz.” Ayrıca bu insanın neyi önemsediğini ancak şu an zaman ayıramadığını da öğrenmiş

olacaksınız.

Utandığın bir anını benimle paylaşır mısın? Üzerine ketçapla çizdiği bir tabloyu kahkahalarla takdir edebileceğiniz kadar rahat bir insan mı? Eski sevgilisini etkilemeye çalışırken patenlerle tepetaklak olduğu anın gülünçlüğünü sizinle paylaşmaya hazır mı? Burada mühim olan olayın kendisi değil, savunmasız kaldığı zamanları kabullenip kabullenmediğidir. “Eğer partneriniz kabul ederse, mesela bir tv şovuna katıldığını ve gerçekten berbat bir

Akay

¸ yasam

eşiniz

mi?

Ruh “Eee neler yapıyorsun?” ve “Nerelisin?” bir randevuda sormak için yeterli ışıltıyı taşıyan sorular değil elbette. Zaten size karşınızda oturan insan hakkında cazip bilgiler de sağlamayacaklar. Eğer gerçekten iyi bir kimyaya ve uzun dönem ilişki potansiyeline sahip olup olmadığınızı merak ediyorsanız, bundan daha iyisini yapmalısınız. Birlikte olduğunuz kişinin ruh eşiniz olup olmadığını anlamanın yolları...

performans sergilediğini, en azından kendisini fazlasıyla ciddiye almıyor demektir” diyor Diane Mapes, How to Date in a Post-Dating World’ün yazarı.

Ve unutmayın, bir insan özel fiyaskolarını paylaşıyorsa aynı samimiyeti sizin de göstermeniz gerekir. En iyisi ilk baklanın sizin ağzınızdan çıkması! İşte bunun en basit yollarından biri : “İlk randevular beni tedirgin ediyor, ama kendime her zaman ayakkabımın topuğu kırıldığında mesaim bitene kadar masamdan kalkamadığım günü hatırlatıyorum.”

Eğer evinde yangın çıksa, kurtaracağın tek şey ne olur?

Karşınızdaki insanın duygusal mı yoksa nesnel mi olduğunu merak mı ediyorsunuz? Büyükbabasının cep saatini mi kendi laptopını mı kurtarıyor bunu öğrenin diyor Sharyn Wolf, So You Want to Get Married: Guerilla Tactics for Turning a Date into a Mate’in

yazarı. “Neden özellikle onu?” diye sormayı da unutmamalısınız. Böyle tuhaf bir konuyu nasıl açacağınızı düşünüyorsanız, mesela “Bir sürü ilgi alanım ve hobim var, ama en sevdiğim şey yazmak. Evimde yangın çıksa ilk kurtaracağım şey defterlerim olur. Ya senin?”i deneyin.

İnsanların senin hakkında en büyük yanılgısı nedir?

Aslında sadece utangaç olmasına rağmen herkesin hakkında züppe ve burnu havada olduğunu düşündüğünü söyleyebilir. Bunu bilmek güzel olacaktır, özellikle de geçirdiğiniz kısa sürede siz de aynı şeyi çoktan düşünmeye başlamış idiyseniz. “Onun kendisini nasıl gördüğü hakkında fikriniz olacak” diye açıklıyor Wolf. “Ve bu da bir adım geri atıp, yeniden düşünmenize şans tanıyacak.” Bu konuya giriş için ise şöyle bir yöntem öneriliyor: “Bazen insanlar çok fazla konuştuğu-

mu düşünüyor, oysa sadece gergin olduğumda gevezelik ederim. Senin hakkında da yanılgıya düşenler oluyor mu?”

Hayatında neleri değiştirmek istersin? İşte potansiyel sevgilinizin geçmişiyle ilgili çok önemli ayrıntılar öğrenebileceğiniz bir soru. Üniversitede okumak istediği bölüm farklı mıydı? Ya da eski sevgilisi ile ayrılmasına sebep olan o aptallığı yüzünden hala pişman mı?

Herkesin pişmanlıkları vardır, bazen kendisinin bile unutmaya çalıştığı.

Kimi sorumluluk ve mecburiyetler insanın yaşamını şekillendirebilir. Bu konuya girmek için de yine kendinizi öne atmanızı öneriyor uzmanlar: “Şu an hayatımdan oldukça memnunum, üniversiteden sonra hep düşlediğim seyahate çıkmak yerine o korkunç işe başladığım günleri hatırladıkça çok kötü hissediyorum.”

Akay

¸ yasam

neDen yüRüyüş yApmAyA BAşlAmAlısınız? HeR gün 30 İle 60 DAKİKA ARAsınDA yüRümeK; vücuDunuz, zİHnİnİz ve RuHunuz İÇİn yApABİleceğİnİz en yARARlı şeyleRDen BİRİDİR. yRD. DoÇ.

DR. gAmze şenBuRsA, yüRüyüşe BAşlAmAK İÇİn güzel seBepleRİ sİzleR İÇİn KAleme AlDı

Akay 60 ¸ yasam

9

başlamakiçin başlamak

yürüyüşe

9

2 1 3 4 5 6 7 8 9

Akay

Yürüyüş kilo almayı önler

Yürüyüş yapanlar daha uzun yaşar

8000 erkekte yapılan ‘Honolulu Kalp Çalışması’nda’ günde 2 mil yürüyen kişilerde ölüm riskinin neredeyse yarıya düştüğü bulunmuştur. Diğer çalışmalarda da benzer sonuçlar bulunmuştur.

Eğer yürümeye devam ederseniz, daha uzun ve daha sağlıklı yaşama şansınızı artırırsınız.

Yürüyüş kanser riskini azaltır

¸ yasam

Colorado Üniversitesi Sağlık Bilimleri Merkezi, İnsan Beslenmesi Merkezi’nden Dr. James O. Hill tarafından yapılan bir çalışma; “Eğer günlük aktivitelerinize günde 2000 adım daha eklerseniz, bir daha hiç kilo almayabilirsiniz” diyor. Kilo vermek için daha fazla adım atmalısınız.

Kilolarınızdan yürüyerek kurtulabilirsiniz

Yürüyüş gibi egzersizler kilo verme programlarının önemli bir parçasıdır. Ama yine de kilo vermek için ne kadar yediğinize dikkat etmeniz gerekiyor.

Yürümek kaslarınızı kuvvetlendirmeyi, yağları yakmayı ve metabolizmanızı hızlandırmayı sağlar.

Uzun sürede ve başarılı bir şekilde kilo veren kişilerin hemen hemen tamamı yürüyüş programı ya da diğer egzersiz programlarını takip etmişlerdir.

Çalışmalar göstermiştir ki; egzersiz ve yürüyüş, meme ve kolon kanseri riskini azaltmaktadır. Yürüyüş aynı zamanda devam eden kanser tedavisi için yararlıdır, iyileşme ve hayatta kalma oranını artırır.

Yürüyüş kalp hastalıkları ve inme riskini azaltır

Kalp hastalıkları ve inme, hem kadınlarda hem de erkeklerde en yüksek ölüm nedenidir. Bu riski günde 30 ile 60 dakika yürüyerek yarıya indirebilirsiniz. Kanınızın akmasını sağlayın!

Yürüyüş diyabet riskini azaltır

Ayağa kalkın ve günde en az 30 dakika yürüyün, böylece tip 2 diyabeti önleyin. Pittsburgh Üniversitesi Halk Sağlığı tarafından yapılan bir çalışmada, günde 30 dakika yürümenin fazla kilolu kişilerdeki diyabet riskinin, kilolu olmayan kişilerle aynı olduğu bulunmuştur. Yürümek aynı zamanda diyabetli kişilerde kan şekerinin düzenlenmesine de yardımcı olur.

neden

Yürümek beyin gücünüzü artırır

The National Council on Aging tarafından yapılan bir çalışmada, günde 45 dakika yürümenin 60 yaş üstündeki kişilerde düşünme yeteneğinde artış sağladığı bulunmuştur. Katılımcılar yürüyüşe 15 dakika olarak başladılar ve ardından zamanı ve hızı geliştirdiler. Bu yürüyüş programını uygulayan kişilerin de aynı şekilde mental olarak keskinleştiği sonucu bulunmuştur.

Yürümek modu geliştirir ve stresi azaltır Yürüyüş ve diğer egzersizler vücudun doğal mutluluk hormonu olan endorfin salınımını sağlar. Birçok insan modlarındaki değişimi fark etmişlerdir. The Annals of Behavioral Medicine’da 1999 yılında yayınlanan bir çalışma; yürüyen ve diğer kolay egzersiz programlarını uygulayan üniversite öğrencilerinin tembellere ya da gayretlice egzersiz yapan kişilere göre daha az stresli olduğunu göstermiştir.

Yürümeye başlamak kolaydır

Bütün ihtiyacınız olan bir çift rahat ayakkabı ve kendinizi kapıdan dışarıya atmak ya da koşu bandına çıkmak. Yürüyüşün etkilerini günde birçok kez kısa yürüyüşler yaparak ya da günde bir kez uzun bir yürüyüş yaparak görebilirsiniz.

Akay 61 ¸ yasam

Akay

¸ yasam

NURAY SAYARI SAYARI’DAn AKAy yAşAm’A özel

ı r a l m u r Burç Yo KOÇ BURCU

Sevgili Koç Ay-Neptün karesi ayın ilk haftasında, keyifsiz duygulara neden olabilir. Bu nedenle içinizden gelmeyen hiçbir şeye kendinizi zorlamayın. Venüs Satürn kavuşumu aşk hayatınız bu dönemde bir dengede tutacak. Ayın ilk haftası dolunay Oğlak burcunda. Dolunayla birlikte iş yaşamı ve kariyer planlarınıza ilişkin konular netlik kazanabilir, yöneticiniz veya önemli kişilerle yapacağınız görüşmeler öne çıkabilir. Merkür gerilemesi 13 Haziran’da sona eriyor. Özellikle ayın 13-14 ve 24-25 günleri oldukça destekleyici. Yakın çevrenizde eve aileye geçmişe gayrimenkule ilişkin konularda konuşmalar ziyaretler yolculuklar artabilir. Sağlık için ayın 18’i ve sonrası alışkanlıklarınıza dikkat edin ve önem verin.

BOĞA BURCU

Ayın ilk haftasında Uranüs transit Ay esnek duygular içinde olabilme avantajı sunuyor. Bu süreçte size mesleki alanda yeni fikirler sunulabilir. Sizin de buna karşılık açık fikirli olmanız gerekiyor. Ayrıca Haziran’ın 4-5-6-7 ve 8’inci günlerinde, kendinizi biraz sinirli ve endişeli hissedebilirsiniz. 2 Haziran’da, iş yaşamı ve kariyer planlarınıza ilişkin konularla, eğitmenlik, kişisel gelişim faaliyetleri, akademik faaliyetler, yurtdışı işleri, yerleşim konuları, hukuksal konular, yolculuklar, yayıncılık, medya ve rek-

Akay 62 ¸ yasam

lam çalışmalarına yönelik faaliyetler açsından şimdiye dek sürüncemede kalmış olan şeyler netleşebilir. 5 Haziran’da gerçekleşen Venüs-Satürn kavuşumu, aşk hayatınızı dengede tutacak. Eğer evliyseniz, eşinize birlikte ilişkinizin geleceğine yeni bir yön vermek isteyebilirsiniz. Finansal yönde yaptığınız iş atılımlar konusunda emek vererek ve doğru hesaplar yaparak ilerlerseniz, bu ay gayet iyi geçecek.

Mali endişelerinizi bir kenara bırakın. İş hayatında konsantre olun yeter.

Sağlık açısından bu ay yükselen paranoya duygunuz, sizi sağlığınızı sorgulamaya itebilir. Kuruntu yapmayın.

İKİZLER BURCU

5 Haziran’da gerçekleşecek olan Venüs-Satürn kavuşumu günlük yaşamınızda sağlıklı beslenme konusunda düzenli olmanızın ve yaşamınızı dengeli bir rutine oturtmanızın yararınıza olacağına işaret ediyor. Bu dönemde organizasyon, disiplin ve konsantrasyon yeteneğinizi iyi kullanmalısınız. Aşk hayatınız da bu süreç içinde dengede olacak. İlişkinizin geleceğine yeni bir yön vermek de isteyebilirsiniz. Gelir veya harcamalarınızın arttığı bu dönemde kredi, burs, nafaka, miras, eşin geliri, bir başkasına ait kaynaklarda yaşanacak değişimler planlarınızın değişmesine neden olabilir. Parasal konularda üzerinizde çokça baskı hissedebilirsiniz. İş yaşamı ve kariyer planlarınıza ilişkin konular netlik kazanabilir, yöneticiniz veya önemli kişilerle yapacağınız görüşmeler öne çıkabilir. Geleceğinize ilişkin seçimlerde bulunurken, ev-iş-i-

lişkiler dengesini iyi yürütmeye bakın.

Merkür gerilemesi 13 Haziran’da sona eriyor. Haziran’ın 13-14-24 ve 25’inci günleri oldukça destekleyici günler…

18 Haziran ve sonrasında sağlığınız açısından alışkanlıklarınızı sorgulayın .

YENGEÇ BURCU

2 Haziran’da Ay-Neptün karesiyle birlikte ev ve iş ortamınıza konfor katma düşüncesi, günün ana konuları arasında yer alabilir.

Günlük yaşamınızda düzensizlik ve belirsizlik artabilir. Hafıza karışıklıkları ya da dejavu görmeniz muhtemel. Umutlarınız tavan yapıyor.

Bu dönemde bazı şeyler hatırlanamayabilir veya yanlış hatırlanabilir. Endişe etmeyin. Önünüze gelen fırsatları kaçırmayın. Sosyal ortamınızda keyifsiz duygular hissedebilirsiniz. 5 Haziran’da Venüs-Satürn kavuşumu sosyal ve duygusal açıdan kendinizi ağır ve zorluklarla dolu hissetmenize neden olabilir. Aşk hayatınızı sorgulayacağınız bir dönemdesiniz. Bu dönemde ev alıp satabilir ya da evinizi güzelleştirebilirsiniz. Bu dönemde hemen her konuya merakınız da artabilir. Ayın 23-24-25-26-27 ve 28’inci günlerinde her şeyi kafanıza takmanız söz konusu olabilir. Nörolojik rahatsızlıklarınız varsa bu ay kesinlikle ihmalci davranmayın. Sağlığınızla ilgilenin.

ASLAN BURCU

2 Haziran’da Ay-Neptün karesiyle, ayın ilk haftasında günlük yaşamınızda dü-

Akay

¸ yasam

zensizlik ve belirsizlikleriniz artabilir.

Bu durumdan iş hayatınızın etkilenmemesi için bugünün işlerini yarına bırakmayın. Bu dönemde küçük şeylerle mutlu olmakla yetinmek size iyi gelecektir. Ayın ilk 15 günlük sürecinde maddi açıdan geçici zorluklar söz konusu. 2 Haziran’da Yay burcunda doğan dolunayla birlikte iş hayatınız, çalışma ilişkileriniz, yürüttüğünüz proje ve görevler, gündelik işleriniz ve varsa sağlığınız için uyguladığınız tedavi programına yönelik sürüncemede kalan konular netleşecektir. Bu dönemde sizi öne çıkaracak ve mutlu edecek her türlü işlerinizi ve girişimlerinizi başlatmak için harekete geçebilirsiniz. Ayın 20-21-22-23-24-25-26-27 ve 28’inci günleri oldukça şanslı olabilirsiniz. Sağlık açısından yorgunluktan kaynaklı rahatsızlıklar söz konusu olabilir.

BAŞAK BURCU

2 Haziran’da Ay-Neptün karesinin etkisiyle, özel hayatınıza büyük önem vereceğiniz bir sürece giriyorsunuz. Bununla birlikte günlük yaşamınızda düzensizlik ve belirsizliklerinizin de artması muhtemel görünüyor. Bu nedenle hiçbir işinizi yarına bırakmadan düzenli şekilde organize edin. 5 Haziran’da Venüs-Satürn kavuşumu, aşk ve evlilik ilişkilerinizde tüm sorunlarınızı ortaya çıkarabilir. Sevdiğinizde aradığınızı bulamadığınızı düşünüp düş kırıklıkları yaşayabilirsiniz. Ayın ilk 15 günlük sürecinde maddi açıdan geçici zorluklar söz konusu. İkili ilişkilerde, evlilikte ve ortaklıklarda sizi yıpratan koşullar gün yüzüne çıkarabilir. İş hayatınız başta olmak üzere aşk, evlilik, finansal meseleler ve ileriye yönelik düşündüğünüz hedefler, sizin için ayrıca önem taşıyor.

TERAZİ BURCU

2 Haziran’da Ay-Neptün karesinin etkisiyle, planlarınızı hayata geçirirken dirayetli olmakta zorlanabilirsiniz. Düzensizlik ve belirsizlikleriniz artabilir. Bu nedenle iş hayatınızda etkilenmemek için, bugünün işlerini yarına bırakmayın. Bu süreçte müzik ve sanata kabiliyetiniz varsa bunlara zaman ayırıp kendinizi geliştirebilirsiniz. Ayın ilk 15 günlük sürecinde maddi açıdan geçici zorluklar söz konusu. Çalışmak, emek vermek, disipline olmak sizin için çok önemli olsa da başkalarının da sizin gibi olmasını beklemeyin. Bir iletişim cihazı ya da otomobil alıp satmak gündeme gele-

bilir. Bu alışverişleri ay sonuna kadar ertelemek daha doğru olabilir. Özellikle maddi alanlardaki güven ve istikrar arayışınızda önemli adımlar atabilirsiniz. Sağlık açısından bel, boyun ve ürolojik rahatsızlıklardan kendinizi koruyun.

AKREP BURCU

2 Haziran’da Ay ve Neptün karesi, keyifsiz duygular hissetmenize neden olabilir. Bu nedenle içinizden gelmeyen hiçbir şey için kendinizi zorlamayın. Duygularınıza biraz daha önem verin. 5 Haziran’da Venüs-Satürn kavuşumu, aşk hayatınızı dengeleyecektir. Eğer evliyseniz eşinize birlikte romantik anlar yaşayabilirsiniz. İlişkinizin geleceğine yeni bir yön vermek isteyebilirsiniz. Dolunayla birlikte iş yaşamı ve kariyer planlarınıza ilişkin konular netlik kazanabilir. Yöneticinizle ya da önemli kişilerle yapacağınız görüşmeler ön plana çıkabilir. 13 Haziran’da Merkür gerilemesi sona erecektir. Özellikle ayın Haziran 13-14 ve 2425’inci günleri sizin açınızdan oldukça destekleyici. Sağlık açısından ayın son haftası dinlenmek sizin için çok önemli olacak…

YAY BURCU

Bu ay gökyüzü, düşüncelerinizdeki karışıklığı iş hayatınıza yansıtmamanız konusunda sizi uyarıyor. İşinizle ilgili ani kararlar almaktan uzak durmalısınız. 5 Haziran’da Venüs-Satürn kavuşumu, aşk ve evlilik ilişkilerinizdeki bütün sorunları ortaya çıkarabilir. Ayın ilk 15 günlük sürecinde maddi açıdan geçici zorluklar söz konusu olabilir. Birlikte çalıştığınız kişilerle ya da iş ortaklarınızla aranızda birtakım iletişim problemleri ortaya çıkabilir. Bu herhangi birinizin seyahatteyken cep telefonuyla ilgili yaşanacak bir problem olabileceği gibi, birbirinizi yanlış anlamadan kaynaklı sorunlar da olabilir. İş hayatınız, çalışma ilişkileriniz ve koşulları, yürüttüğünüz proje ve görevler, gündelik işler ve varsa sağlığınız için uyguladığınız tedavi programına yönelik sürüncemede kalan konular netleşebilir.

OĞLAK BURCU

Kariyeriniz adına kendinizi yeni bir kişisel değişim içerisinde, yaptığınız işle

ilgili de eğer kendinizi huzursuz ya da rahatsız hissederseniz, bunu kendi çıkarlarınızı düşünerek çevrenize yansıtmayın. Çalışırken size zaman yetmiyorsa bu sizden kaynaklanıyor olabilir. Özel hayatınız, ilişkiler alanında birtakım sorunlar, problemler ve gerçekçi olmayan düşünceler yaşayabilirsiniz.

Eğer sağlığınızla ilgili birtakım kontrollere gitmeniz gerekiyorsa bu dolunay zamanını değerlendirebilirsiniz. İş hayatına ilişkin özellikle, yeni projeler, teklifler gündeme gelebilir. Fakat şu sıralar şartlar henüz çok net olmayabilir. Şartların netleşmesi 15 günü bulabilir.

Evden ayrılma taşınma, ev alım-satımı, dekorasyon ve tadilat işleriyle ilgilenebilirsiniz.

KOVA BURCU

Eğer evliyseniz ilişkinizin geleceğine yeni bir yön vermek isteyebilirsiniz.

Ortak yürütülen parasal konular, krediler ve borç-alacak konularında yeni düzenlemeler yapmak gerekebilir. Bu dönem hızlı ve akılcı iletişim kurarak bekleyen sözleşmeleri ve teklifleri sonlandırabilirsiniz. Bu dönemde ev işleriyle ilgilenebilir, yeni kontratlar imzalayabilirsiniz.

Aşk, çocuklar ve yaratıcılık gerektiren konularda başlangıçlar yaşanabilir.

Hamilelik, doğum ve çocuklarla ilgili gelişmeler hızlanabilir. Maddi harcamalarınız artabilir, kontrollü olmalısınız. Riskli yatırımlar ve spekülatif piyasalardan uzak durmakta fayda var.

Ay sonundan itibaren eviniz ve ailenizle ilgili keyifl i gelişmeler olabilir. Aile üyeleriyle ilişkilerinizi güçlendirebilirsiniz.

BALIK BURCU

Ayın ilk haftası keyifsiz duygular hissetmenize neden olabilir. Bu yüzden içinizden gelmeyen hiçbir şeye kendinizi zorlamayın. Biraz daha kendinize önem vermeli ve duygularınızın belirsizlik içerisinde olduğunu hissettiğiniz an müzik, sanatla, doğayla ya da sporla ruhunuzu dinlendirmelisiniz. Kariyeriniz adına ve yaptığınız işle ilgili eğer kendinizi huzursuz ya da rahatsız hissederseniz bunu kendi çıkarlarınızı düşünerek çevrenize yansıtmayın. Özellikle ayın 13-14 ve 24-25’inci günleri oldukça destekleyici günler. Sizi mutlu edecek işlere ve ilişkilere başlamaktan kaçınmayın. Bu açıdan 20-21-22-23 ve 24 Haziran günleri dikkat çekiyor. Yine eve, gayrimenkule ve aileye ilişkin konularda ani gelişmeler, değişimler öne çıkabilir.

Akay 63 ¸ yasam

bulmaca

çengel

Ayak

Traş bıçağı

Vefasız

Saz burgusu

Resimdeki ünlü

Öğrenci

Ayak sesi

Rehin senedi

Kimyada sodyum

Soluk borusu

İlaç tedavisi

Cansız

Japon çömleği

Kaba bir hitap

Dişleri aşınmış

Bravo, yaşa

Bir çocuk oyunu

Asal

Dilemma

Kanserin eski adı

Çiçek tozu

İbiş

İngiliz birası

Benzeş

Verim, ürün

Tarımla uğraşan

Bir kıta parçası

Söz, lakırdı Kovulmak

Hala Kösnül, şeheri

Fikir aşılama

Ateşli taraftar

Eğitim sistemi

Bir nota

Mağlup olmak

Kara bulut

Ağaç çivi

Bir devlet Yılın ilk ayı Konuğu ağırlama

Direnç birimi

Yadsıma

Özen

Bir yer yaygısı

Kolalı bez

Minkale

Şitar

Seyelan

Tenbih sözü

Turistik bir gölümüz

Argoda dikiz

Üst yanı açık boru

Benin’in plakası

Büyük kız kardeş

Termik

Örgü şişi

Bir devlet