Film

Page 1

FİLMLER ve BELLEK KARTLARI

6 Film

En basit tanımıyla film, görüntüyü saptamakta kullanılan, ışığa duyarlı bir emülsiyonu (duyarkat) üzerinde taşıyan plastik veya asetat bir malzemedir. Filmin taşıyıcı tabakasını oluşturan, plastik veya asetat malzemenin üzerinde bulunan emülsiyon aktif olan bölümdür ve görüntülerin kaydedilmesine olanak sağlar. Emülsiyon çok ama çok küçük, mikroskobik boyutta, gümüş kristallerinden oluşan ve sözü edilen asetat tabakanın üzerine sürülmüş ışığa duyarlı bir maddedir. Söz konusu gümüş kristalleri "gren" olarak adlandırılır. Pozlama sırasında objektiften geçen ışık film emülsiyonu üzerindeki gümüş bileşiklerine çarpar, burada bir reaksiyon oluşur, ışık alan gümüş tuzları kararır ve görüntü oluşur. Ancak film banyo işleminden önce oluşan bu görüntü görülemez. Filmler ister siyah beyaz, ister renkli olsun öncelikle negatif ve pozitif filmler olmak üzere ikiye ayrılır. Negatif filmlerde görüntünün renkleri ve tonu ters olarak oluşur. Bir başka deyişle koyu olan yerler filmde açık, açık olan yerler ise koyu olarak çıkar. Siyah beyaz filmde negatif görüntü beyazdan siyaha doğru gider ve grinin tonlarından oluşan bir dizgede oluşur. Renkli filmlerde ise renkler, renk çarkındaki zıttı biçiminde negatif film üzerinde belirir. Örneğin kırmızı renk negatif filmde yeşil olarak görünür. Pozitif filmlerde ise görüntü film üzerinde konunun aynı renklerinde oluşur. 1


FİLMLER ve BELLEK KARTLARI

Filmlerin Tipleri

Fotoğrafın Boyutları ve Fotoğraf Kalitesi, Pikseller Sayısal fotoğraf makinelerinden söz edilmeye başlandığında, kullanıcıların ilk sorularından biri, “makinenin kaç mega piksel” olduğu üzerinedir. Sayısal bir görüntünün oluşmasında mega pikseller kuşkusuz önemlidir ancak fotoğrafın estetik kalitesi üzerinde çok da belirleyici değildir. 4 ile 6 mega piksellik bir sayısal fotoğraf makinesi, birçok amatörün ve tatil, doğum günü, bayram vs. fotoğrafları çekmek isteyen ailelerin işini çok fazlasıyla görür. Pikseller ve mega pikseller doğrudan çözünürlükle ilgili konulardır. Çözünürlük en basit tanımıyla, sayısal fotoğraf makinesinin fotoğrafı oluştururken kullandığı noktacıkların (piksellerin) sayısıdır. Bir fotoğraf makinesinin oluşturabileceği maksimum çözünürlük mega piksel (MP) ile ölçülür. Mega piksel ne kadar büyürse sonuçta ortaya çıkacak basılı fotoğraf da o denli büyük olacaktır. Megapiksel, bir milyon piksele eşittir. Yukarıda da değinildiği gibi piksel, sayısal fotoğrafı oluşturan her bir taneciğe verilen addır. Bugün profesyonel sayısal makineler 30-32 mega piksele kadar fotoğraflar üretebilmektedir. Makinelerin ne büyüklükte fotoğraf çekebileceği ile ilgili ayarlar “menü” den yapılabilir. Sayısal fotoğraflar değişik grafik formatlarında kaydedilir. Bunlar JPEG, TIFF, Raw gibi formatlardır. JPEG ve TIFF’de görüntüler az yer kaplamaları için sıkıştırılır, Raw da ise sıkıştırma söz konusu değildir ve bunlar hafıza kartlarında çok yer kaplar. 2


FİLMLER ve BELLEK KARTLARI Görüntü Algılayıcıları (Sensorlar) Geleneksel fotoğraf makineleri görüntüyü kaydetmek için film kullanır. Sayısal fotoğrafa makinelerinde ise, görüntü algılayıcıları kullanılır. Görüntü algılayıcıları, küçük boyutlarda, üzerlerinde ışığa duyarlı milyonlarca diyotun olduğu silikon yongalardır. Üzerlerine ışık düştüğü zaman, ışığın yoğunluğuna, bir başka deyişle parlaklığına bağlı olarak farklı tepkiler gösterirler. Işığa duyarlı silikon yongalardan oluşan CCD veya CMOS algılayıcı, üzerine düşen ışığa bir tepki verir. Üzerine düşen bu ışık yoğunluğuna göre bir elektrik akımı üretir. Bu elektrik akımı sayısal fotoğraf makinesinin işlemcisinde işlenerek görüntüye çevrilir. Görüntü Kayıt Kartları Sayısal fotoğraf makinelerinin önemli bir bölümü görüntüleri görüntü kartlarına kaydeder. Bunlar içlerinde bir hafıza çipi olan küçük plastik araçlardır. Günümüzde üretilen hafıza kartlarının kapasitesi, 16 GB (Gigabyte) a dek ulaşmıştır. Bazı, basit sayısal fotoğraf makinelerinin kendi içlerinde sabit hafızaları vardır. Bunları bilgisayarların sabit hafızalarına benzetebiliriz. Hafıza kartları değişik tip ve kapasitelerde olur. O yüzden hafıza kartı satın alınırken, sayısal fotoğraf makinesinin kullandığı kartlarla uyumlu olmasına dikkat edilmelidir. Hafıza kartlarındaki görüntüler, bilgisayarın hafızasına, CD veya DVD gibi ortamlara aktarıldıktan sonra silinebilir. Dolayısıyla hafıza kartları tekrar tekrar kullanılabilir. Yanlışlıkla silinmiş hafıza kartlarının içindeki bilgiler, eğer kartın üzerine yeni görüntüler çekilmemişse “veri kurtarma programları” kullanılarak önemli bir bölümü kurtarılabilir. Görüntü kayıt kartlarının, Smart Media (SM), Compact Flasf (CF), Memory Stick (MS), Secure Digital (SD), Multimedia Kart (MMC), XDPicture Card (XD) gibi tipleri vardır. Son yıllarda üretilen PCMCIA-PC kartlar da diğer kartlar arasında yerlerini almıştır. 3


FİLMLER ve BELLEK KARTLARI

Siyah - Beyaz Film Filmin görüntüyü nasıl kaydettiği konusunu daha kolay anlayabilmek için öncelikle siyah - beyaz filmle işe başlamak yarar sağlayacaktır. Nesneden yansıyan ışıklar film makinasının objektifinden geçerek filmin üzerine saniyenin çok küçük bir diliminde düşer. Bu çok az bir süre gibi görünebilir ancak emülsiyon üzerine düşen ışığın filmi etkilemesi ve üzerinde görüntünün oluşması için yeterli bir süredir. Gümüş kristalleri bu ışıktan etkilenir ve ancak banyo edildikten sonra ortaya çıkacak bir siyahlık oluşur. Film banyo edildikten sonra gümüş kristalleri üzerine düşen ışığın kararttığı tanecikler filmin üzerinde belirir. Bu görüntüler hala sabit değildir, ancak film tesbit banyosuna sokulup, üzerine ışık düşmeyen gümüş taneciklerinden temizlendiği zaman negatif görüntü elde edilir. Eğer kullanılan bir fotoğraf makinasıysa, elde edilen negatif film baskıya sokulduktan sonra kart üzerinde nesnenin görüntüsü oluşur. Sinema filmiyse tekrar bir film üzerine basılarak gösterime hazır film elde edilir. Negatif olarak adlandırılan bu film, nesnenin görüntüsünün tersini üzerinde taşır, film üzerindeki en siyah bölümler ışıktan en fazla etkilenen bölümlerdir. Negatif filmde en açık renk olan bölümler ise emülsiyon üzerine ışığın en az düştüğü, bir başka deyişle film üzerine kaydı yapılan nesnenin ışığı en az yansıttığı bölümlerdir. Siyah beyaz filmler farklı renk ısılarındakki ışık kaynakları altında kullanılır. Film ve fotoğrafta çeşitli amaçlarla kullanılan değişik türde siyah beyaz filmler vardır. Bunlar: a) Mavi renge duyarlı filmler: Bu filmler mavi renge ve bir kısım ultraviolet ( morötesi ) ışığa duyarlıdır. Mavi ve mavi içeren renkler gri, kırmızı ve siyah renkler ise siyah olarak görünür. b) Ortokomatik filmler: Bu filmler mavi, yeşil ve sarıya duyarlı, kırmızı ışığa karşı duyarsızdır. Kontrast oranı çok yüksek olan bu tür filmler özellikle grafik amaçlar için kullanılır. Kırmızı emniyet ışığı altında banyo edilebilirler. c) Pankromatik filmler: Bu filmler tüm renklere duyarlıdır, piyasada en çok bulunan ve her tür işte kullanılanlar bu tür filmlerdir. 4


FİLMLER ve BELLEK KARTLARI d) Kızılötesi filmler: Kızılötesi ışınlara duyarlıdır. Havadan çekilen görüntülerde, polisiye amaçlarla, gece ve askeri amaçlarla görüntü kaydında kullanılır. Renkli Film Siyah beyaz film yerine renkli film kullanıldığı zaman renkli görüntüler elde edilir. Siyah beyaz film üzerinde sadece bir kat ve siyah beyaz negatif görüntüler elde etmeye yarayan emülsiyon tabakası vardır. Renkli filmde ise her katı farklı bir rengi kaydeden bir kaç tabaka emülsiyon bulunur. Kuşkusuz bu emülsiyon tabakalarının kalınlığı bir insan saçı kalınlığını bile geçemez. Filmlerin Duyarlılıkları Filmler ışığa karşı farklı duyarlılıkta imal edilirler. Filmlerin duyarlığı dendiği zaman akla gelmesi gereken filmin görüntüyü saptama hızıdır. Eğer film düşük duyarlıkta bir film ise daha fazla ışığa ve pozlama süresine gerek duyacaktır, eğer daha duyarlı, bir başka deyişle daha hızlı bir filmse daha az ışık ve daha kısa süreli pozlama gerekecektir. Her filmin duyarlığı pozlama indeksi ( Exposure Index - EI - ) değeriyle belirlenir. EI yükseldikçe filmin hızı da yükselir, dolayısıyla film ışığa karşı hassaslaşır. EI değerleri ASA değerlerine karşılık gelir, bu değerler uluslararası standartlarla belirlenmiştir. Birimler ISO- ASA- DIN gibi farklı adlandırma biçimleri gösterse de aynı amaca hizmet ederler. Bu kısaltmaların açılımları şöyledir: ISO : International Standarts Organization ASA: American Standarts Association DIN: Deutsche Industrie Norm Son yıllarda bu standartlardan yalnızca ISO değerleri kullanılmaktadır. Filmler düşük, normal ve yüksek duyarlıklı filmler olmak üzere ayrılırlar. a) Düşük Duyarlıklı Filmler; Bu tür filmler çok ışığa gereksinim duyar, gren boyutları küçüktür ve film üzerinde birbirine yakındır. Çok keskin detaylar elde etmeye yarar. b) Normal Duyarlıklı filmler; genel amaçlarla kullanılır, gren ve kontrastlık oranları normaldir. 5


FİLMLER ve BELLEK KARTLARI c)Yüksek duyarlıklı filmler; az ışığa gereksinim duyar, gren boyutları büyük ve film üzerinde birbirlerinden uzaktır. Sensitometri Filmin ışığa karşı olan duyarlılığını ölçme bilimi sensitometri olarak adlandırılır. Fotoğraf çekimlerine yeni başlayanların düştükleri hatalardan biri, bir sahne için uygulanacak " tek " doğru pozlama olduğu yönündeki kanıdır. Oysa uygun pozlama daima fotoğrafçının istediği etkiye bağlıdır. Bilindiği gibi bir sahnede parlaktan, karanlığa dek giden birçok yansıyan değer vardır. İnsan gözü bunların tümünü görebilirken film ancak bunların bir kısmını kaydedebilir. Dolayısıyla fotoğrafçı fotoğraflanmak / görüntülenmek istenen sahnede nelerin önemli olduğunu belirledikten sonra filmin kayıt dizgesi içinde bunların poz değerlerinin ne olacağını saptayarak uygular. Sensitometrik işlemler filmin üzerine düşen ışık miktarına bağlı olarak emülsiyonda oluşacak kararmayı grafiklerle ortaya koyar. Bir başka deyişle filmin kontrast derecesi bağlamında özelliklerini belirtir. Farklı markalardaki filmler aynı süratte olsalar bile ışığa karşı aynı tepkiyi vermez. Kimi duyarkatlar daha kontrast sonuçlar verirken, kimileri normal veya daha yumuşak görüntüler verir. Filmlerin Korunması Filmler elektromanyetik spektrumda görünen ışığın dışında kalan kızılötesi, morötesi, X ışınları ve kozmik ışınlara da tepki gösterir. Bu ışık ışınlarıyla etkilenen filmlerin renklerinde ve kontrastlarında bozunmalar olacağı gibi filmde de sislenme olur. Aynı biçimde filmi etkileyen etmenlerden biri de nemdir. Gerek pozlanmış, gerekse pozlanmamış filmler belli nem oranlarında korunmalıdır. Aşırı nem ve çok kuru ortamlar filmi etkiler. Pozlanmamış filmlerin % 70 veya daha az nem oranının olduğu ortamlarda, pozlanmış filmlerin ise % 40 - % 50 arasında nem oranının olduğu ortamlarda korunması önerilir. Filmler aynı biçimde sıcaktan da etkilenir. Filmler doğrudan güneş ışığından ve sıcaktan korunmalıdır. Kısa süreli korumalarda filmin 13° C 'da korunması daha uzun süreli altı ayı aşkın süreler için - daha düşük ısılarda - 18° C'da korunması 6


FİLMLER ve BELLEK KARTLARI önerilir. Film kullanılmak üzere korunduğu soğutucu gibi ortamlardan alındığı zaman sıcaklığının oda ısısına gelmesi beklenmelidir. Aksi durumlarda duyarkatta çatlamalar meydana gelecektir. Çekilen filmler hemen banyoya gönderilmeli, banyo edilmiş filmler tozdan korunmalıdır. Havaalanlarında güvenlik kontrolunda kullanılan X ışığı cihazları filmleri etkiler ve sislenmelere neden olur. Özellikle terörün yoğun olduğu ülke havaalanlarında yüksek dozda X ışını kullanılır. X ışınının filmi etkilemesini önlemek için X ışınlarına karşı kullanılan filmin içine konduğu poşet ve kutuların kullanılması önerilir. ISO / ASA / DIN Değerleri Arasındaki İlişkiler ISO 50 / 18 ° 64 / 19 ° 80 / 20 ° 100 / 21 ° 125 / 22 ° 160 / 23 ° 200 / 24 ° 250 / 25 ° 320 / 26 ° 400 / 27 ° 500 / 28 ° 640 / 29 ° 800 / 30 ° 1000 / 31 ° 1250 / 32 ° 1600 / 33 ° 3200 / 36 °

ASA 50 64 80 100 125 160 200 250 320 400 500 640 800 1000 1250 s1600 3200

7

DIN 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 36


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.