qazaq

Page 247

da olabilirdi, fakat babam bunların hayvan s ü r ü s ü olmadığını anlatıyordu. Düşman olmadığından da emin bir hali vardı. Turdu Kan, '«düşman olmasın» ,diye meraklanmağa başlayınca, çoluk çocuk korktu­ lar. Ama İsterse düşman olsun, h i ç olmazsa savaşır, ö l ü r ü z , Ö l d ü r ü r ü z diyenler yardı. Alîbeg Hakim İle bir k a ç kişi vaziyeti anlamağa gitmişlerdi, neticede bun­ ların Tajİnordan kaçan Sultan Şerif, Hüseyin, Defîlhan ve Şüken'ler olduğu anlaşıldı. Bunlarla buluştu­ ğumuza çok sevinmiştik. Onlarda binblr müşkülâtla gelmişler ve bizim g ö r d ü k l e r i m i z i görmüşlerdi. 50 civarında aile İdiler. Ekseriyeti .teşkil eden diğerleri İse, Kacıra dağlarında kalmışlar. Burada kalanlar 5-6 bîn nüfusmuş. B i r k a ç g ü n beraberce olurduk. Sonra harekete başladık. Bu yeni grup vasıta bakımından bizden da­ ha İyî imkânlara sahipti. Ç ü n k ü , Gasgöjden burala­ ra av'a geldikleri İçin, hayvanlar buraların havasına alışkındı... Bize eskiden beri yol gösteren Hasan Batur'da onlarla gittiğinden, biz elimizdeki haritadan ve onların izinden yolumuzu bulmağa gayret ediyor­ duk. Fakat bu .grupun yolu yanlıştı. İşte bunun için biz İlerde düşmanla karşılaşacaktık. Aylar gelip geçiyordu. Sefil bir vaziyette y ü r ü ­ yor, y ü r ü y o r d u k . Kafilede bulunanlar, oturup yaz'ı beklemeği teklif ettikçe, Alîbeg Hakim, İtiraz ediyor­ du. «Hîndİstan-Tibet hududunu düşman tamamen ka­ pamadan geçmemiz lâzım» diyordu. NİHAYET TİBETÜLER'E YAKLAŞIYORUZ Uzun bir göç'ten sonra, insan eli değmiş bazı yerlerden geçmeğe başladık. M e s e l â sağda solda taş__ 254. —


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.