7deniz Dergisi Tem-Agu 2013

Page 1

FİYAT: 10

YIL: 1 SAYI: 4 / TEMMUZ - AĞUSTOS 2013

w Levent Berkman:

Evyapport’un Liman Otomasyon Yazılımı tercihi GullsEye

w Özgür Durmaçalış:

Bandırma Limanı lojistik entegrasyonuyla fark yaratıyor w Buckley McAllister:

Jones Yasası delinirse Amerikan ekonomisi olumsuz etkilenir



Temmuz - AÄ&#x;ustos 2013

1


İçindekiler HABERLER 8 - KISA KISA 18 - “Denizde büyük küçük yoktur, hepimiz aynı gemideyiz” 22 - Bandırma Limanı lojistik entegrasyonuyla fark yaratıyor 26 - Evyapport’un Liman Otomasyon Yazılımı tercihi GullsEye 30 - Jones Yasası delinirse Amerikan ekonomisi olumsuz etkilenir 34 - HopaPort bölgede liderliğe oynuyor 38 - SolonPort, Otomatik Kapı Geçiş Sistemi ile fark yaratıyor 42 - Liman başkanlıklarının haritaları yenilendi 43 - Liman yatırımları ile büyüme hız kazanacak 44 - Devler limanlar için kapışıyor 46 - Türkiye kendi hücum botunu üretecek 47 - Milli gemi ihalesi sil baştan başlıyor 48 - Uçak gemimiz değil havuzlu çıkarma gemimiz olacak 50 - Zeycan Y’ törenle denize indirildi 52 - Karadeniz Powership gemisi denize indirildi 58 - Öztürk Konteyner 25 yılın tecrübesini sunuyor 61 - Yunanistan ile denizde dev ortaklık 62 - Pilotlara denizci belgesi zorunlu oldu 63 - Gemi brokerliği eğitimleri başladı 64 - Antalya Balıkçı Barınağı konusunda anlaşmaya varıldı 66 - Türkiye, Akdeniz’de enerji lideri olacak 67 - ‘LNG’ye ufukta teşvik göründü 68 - Deniz akaryakıtında ÖTV tebliği değişti 70 - Türk armatöre ait gemi tonajı 3 kat arttı 71 - Gemilerde hız sınırı uygulaması değişiyor 72 - UDH Bakanlığı’ndan ISM Code uygulaması 73 - İhracatta takas dönemi 76 - Karşıyaka’ya yat limanı yapılmayacak 77 - Fenerbahçe’ye ikinci ‘yat limanı’ geliyor 78 - Denizcilikte yeni bir komisyon oluşturuldu 79 - Tuzla’ya 250 milyon dolarlık marina

MAKALELER 40 – Kapt. Kubilay ULUCAN: Denizcilik sektörü yeni tehdit altında 54 – Emin YASACAN: Denizcilik Profesyonelleri Hata Tazmin Sigortası 60 – Engin KOÇAK: Sonbaharda koster armatörünün yüzü gülecek mi?

2

Temmuz - Ağustos 2013


LİMAN OTOMASYON ÇÖZÜMLERİ

Abide-i Hürriyet Caddesi No: 148/9 Sisli 80260 İstanbul/Türkiye Tel:0212 232 43 06 Fax:0212 230 55 51 solon@solon.com.tr

LİMAN LİMANOTOMASYON OTOMASYONÇÖZÜMLERİ ÇÖZÜMLERİ

Abide-i Hürriyet Caddesi No: 148/9 Abide-i Hürriyet Caddesi No: 148/9 Sisli 80260 İstanbul/Türkiye Sisli43 80260 İstanbul/Türkiye Tel:0212 232 06 Fax:0212 230 55 51 Tel:0212solon@solon.com.tr 232 43 06 Fax:0212 230 55 51 solon@solon.com.tr Temmuz

- Ağustos 2013

3


Editörden

Piri Reis Üniversitesi tartışılmalı

İ

MEAK Deniz Ticaret Odası, Türk deniz ticaretinin lokomotif kuruluşu özelliğini taşımaktadır. Onlar, denizlerimizin fabrikatörleridirler. Bu durum, iyi bir tüccar da olacaklarının doğal sonucunu getirir. Ama durum gerçekten öyle mi? Piri Reis Üniversitesi, çıkış noktasına bakıldığında olağanüstü bir yatırım kararıydı. Kuruluşunu en başından beri takip eden biri olarak, nasıl bir heyecan yaşandığını, ne kavgalar verildiğini çok iyi biliyorum. Ancak gelinen nokta ve harcanan paralar karşılığını bulmuş mudur? Yanlış giden bir şeyler var ve artık sümen altı yapmak yerine tartışma zamanıdır. l Bu kadar yatırım yapılan bir üniversite neden kontenjanlarını dolduramıyor? l Denizcilik Üniversitesi olarak kabul edilen Piri Reis Üniversitesi’ne neden hiçbir kimse Araştırma Görevlisi olmak için başvuru yapmıyor? l Piri Reis Üniversitesi’ne aktarılan tüm bütçe, gerçekten eğitime mi ayrılıyor? l Piri Reis Üniversitesi öğrencilerinin Facebook, Twitter gibi çeşitli platformlardaki kimi paylaşımlarına neden müdahale ediliyor? Toplam Kontenjan

LİSANS Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği (ing) Gemi Makineleri İşletme Mühendisliği (İng) Gemi İnşaatı ve Gemi Mak. Müh. (%25 burslu) İng. ÖN LİSANS Deniz ve Liman İşletmeciliği Gemi İnşaatı Gemi İnşaatı (% 50 burslu) Yat İşletme ve Yönetimi Yat İşletme ve Yönetimi (%50 burslu)

Doldurulan Kontenjan

Doluluk oranı

72 48 20

50 9 17

69 19 85

36 36 18 36 18

3 2 17 1 13

8 6 94 3 72

*KONTENJANLAR EK YERLEŞTİRME ÖNCESİNE AİTTİR

Kaynak: www.marineeducation.com

Durum böyleyken DTO Meclisi, okula oluk gibi para akıtmayı sürdürüyor. Ağustos ayı meclis toplantısında yeniden borçlanabilme ve bazı taşınmazları rehin verme yetkisi alındı. Bununla da yetinilmedi; DTO’nun navlunlardan aldığı katkı payının tavan ücrete çıkarılacağı duyuruldu. Tüm bunlar, dünya sıralamasında henüz kendine yer bulamamış bir eğitim kurumu için yapılıyor. DTO kaynaklarının tek sahibi yıllardır değişmedi. Piri Reis’in denizcilerimizin gurur kaynağı olduğu doğrudur. Eğitimin kutsal olduğuna da kimsenin itirazı yok. Fakat, denizcinin tek sorunu üniversite midir? Konjonktür çok uygunken niye koster yapımını hızlandıracak adımlar atılmaz? Denizlerimizde balığı mumla arayacağımız günlere doğru hızla ilerliyoruz. Bunu önleme çabaları, daha mı az ilgiyi hak ediyor? Eğitimse tüm derdiniz, Türkiye’nin niye hala bir eğitim gemisine sahip olmadığı gerçeğini değiştirmek için çabalamıyorsunuz? Ya da Piri Reis’e aktaracağınız meblağda küçük bir kesinti yaparak; deniz eğitimi veren onlar için büyük, sizler için küçük kaynaklarla Anadolu’daki okullarımıza ivme kazandırmıyorsunuz? Denizci ülke olmanın yolu çocukluktan geçer. Ana okullarından başlayarak denizi sevdirecek, büyüyünce ona sırtını dönmeyecek nesillerin yetişmesine niçin katkı sağlamıyorsunuz? Muhalefet pek sevilen bir kavram değildir. Ama muhalefetsiz toplulukların gerçekle tanışmaları hep zaman almıştır. Seversiniz sevmezsiniz ama son seçimlerdeki başkan adayı Salih Zeki Çakır iyi ki var. Ve son toplantıda söylediği sözlere sonuna kadar katılıyorum. Sayın Çakır, Piri Reis Üniversitesi konusunda tarafsız bir çalışma grubu oluşturulmasını talep etti. Bu grup, üniversitenin fayda/maliyet analizini çıkararak, odaya olan marjinal katkısını inceleyecek. Bence şeffaflık adına çok olumlu bir adım. Günden güne daha demokratik adımlar attığı gözlenen oda yönetiminin bu öneriyi de dikkate alacağını umuyorum. 4

Temmuz - Ağustos 2013


Temmuz - AÄ&#x;ustos 2013

5


Yönetim

7 Deniz Basın Yayın Reklam, Danışmanlık, Turizm ve Org. Tic. Ltd. Şti. adına İmtiyaz Sahibi İbrahim Kocamış Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Selçuk ONUR selcuk@7deniz.net Genel Yayın Koordinatörü İbrahim Kocamış ibrahim@7deniz.net

. Ibrahim KOCAMIŞ

Yayın Editör

Cengiz Tepebaş cengiz@7deniz.net Burak Güner burak@7deniz.net

Görsel Yönetmen

Ozan Gürel ozan@7deniz.net

Reklam Ve Pazarlama

Reklam ve Halkla İlişkiler Md

Bahar Bozkurt bahar@7deniz.net

Yayın Danışma Kurulu

Altan Köseoğlu Atilla Özdöl Can Besev Engin Koçak Kapt. Kubilay Ulucan Prof. Dr. Ahmet Dursun Alkan Prof. Dr. Güldem Cerit Kapt. Ayhan Çekiç Kapt. Savaş Ercan Bahadır Tonguç Rıza Arslan Semih Ege

Gümrük

Osan Başta

Temsilcilikler ABD Temsilcisi

Kapt. Kubilay Ulucan

Almanya Temsilcisi Doğan Pürsün

Hollanda Temsilcisi İlhan Karaçay

İngiltere Temsilcisi Tahsin Özalan

İletişim adresi

Osmanağa Mah. Reşit Efendi Sok. No: 66/22 Kadıköy / İstanbul Tel: 0216 550 55 46 e-mail: editor@7deniz.net reklam@7deniz.net tweeter/7deniz.net - facebook/7deniz.net

Yayına Hazırlayan LOJİMEDYA AJANS Perpa Ticaret Merkezi A Blok Kat: 13 No: 2007 Okmeydanı / İSTANBUL T&F: +90 212 251 86 70

CTP ve Baskı

Özkan Basım Tanıtım Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti. Tekstilkent Ticaret Merkezi A4 Blok No: 48 Esenler/İSTANBUL T: +90 212 438 07 31-32 F: +90 212 438 07 33

Yayın

Yerel - Süreli Yayın 6

Temmuz - Ağustos 2013

Eylül’ü karşılarken

Y

az bitiyor. Sene ne zaman başladı, ne zaman Eylül’ün kapılarına geldik belli değil. Sanki hiçbir şeye müdahale edemiyormuşuz gibi, sanki günler, haftalar, aylar parmaklarımızın arasından kayıp gidiyor gibi… Ağustos sıcakları, Şeker Bayramı tatili, ardından işlere yeniden sıkıca sarılma dönemi… Ve Eylül ayına geldik. Eylül, Türkiye’de, okulların açıldığı, kurum ve kuruluş toplantılarının başladığı, bağbozumunun yapıldığı, doğanın yeşilden sarıya dönüşmeye durduğu, hüzün ile coşkunun iç içe geçtiği bir dönemi karşılar. Eylül ayı içinde denizcilik sektörü, üç önemli organizasyonla sektör ve sektör temsilcileri ile bir arada olacak. İlk olarak 5-7 Eylül 2013’te İstanbul Kongre Merkezi’nde yapılacak 11. Denizcilik ve Haberleşme Şurası’nda olacağız. Açılışı, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından yapılacak şuraya, bakan düzeyinde yabancı konukların yanı sıra, çok sayıda sektör temsilcisi, akademisyen ve uzmanlar katılacak. Şura kapsamında; karayolu, demiryolu, denizcilik, havacılık ve uzay teknolojileri, haberleşme, boru hatları ve kent içi ulaşımdan oluşan yedi sektörün incelenecek ve bu sektörlere yönelik raporların katılımcıların görüşüne sunulacak. 11-12 Eylül tarihlerinde İstanbul The Marmara Taksim Otel’de yapılacak olan ve aynı zamanda basın sponsoru olduğumuz 2. Karadeniz Limanlar ve Denizcilik konferansı’na katılacağız. Bu konferansa 60’tan fazla uluslararası şirket ve lojistik kuruluşu ile 300’ü aşkın üst düzey yönetici, yurt dışından bu konferansa katılacak. Ülkemiz ekonomisinde önemi artan liman işletmeciliğimiz için faydalı bir konferans olacağını ümit ediyoruz. Eylül’ün son haftasında ise özellikle yat sektörümüz için büyük öneme sahip Uluslararası İstanbul Boat Show Fuarı 21-29 Eylül tarihleri arasında MARINTURK ISTANBUL CITY PORT ’ta düzenlenecek. NTSR Fuarcılık tarafından organize edilen fuar, karada yapılan en büyük fuar olma özelliği taşıyor. Her yıl artan yat sektöründeki son teknolojiler ve tasarımların yanı sıra, dünyanın yükselen trend modelleri de tekne tutkunlarıyla Pendik Marina’da buluşacak. Yat sektörümüz açısından verimli bir fuar olacağını ümit ediyoruz.

7deniz dergisi'nde yayınlanan tüm yazı ve fotoğrafların hakları, logosu ve isim hakkı 7 Deniz Basın Yayın Reklam, Danışmanlık, Turizm ve Org. Tic. Ltd. Şti.'ne aittir. İzinsiz hiçbiryerde kullanılamaz. Yayımlanan ilanların sorumluluğu sahibini bağlar.


Temmuz - AÄ&#x;ustos 2013

7


Kısa Kısa

EPDK’nin birincisi Arkas Petrol oldu

A Boğazı teleferikle geçeceğiz

İ

stanbul’un artık kronik hale gelen trafik sorununu çözmek için metrobüs ve metro gibi toplu taşıma sistemlerini devreye alan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) bu halkaya şimdi de teleferiği eklemeye hazırlanıyor. Etiler ile Çamlıca arasına yapılacak projeyle saatte 6 bin, günde 100 bin kişi Boğaz’ı teleferikle geçecek. Anadolu Yakası’ndan Beykoz’un iki tepesi de teleferikle bağlanacak.

rkas Petrol, EPDK’nın hazırladığı 2012 Petrol Piyasası Raporu’na göre yakıt satış rakamları baz alındığında 480 bin 277 ton ile transit bunker satışlarında birinci oldu. Raporda Arkas Petrol’ün toplam satışları iki ayrı kategoride değerlendirildi. “Transit Rejime Tabi Olarak Teslim Ettikleri Yurtdışı Menşeli Ürün” ve “Denizcilik Yakıtları” başlığında 265 bin 783 ton ile piyasanın yüzde 20’lik payının sahibi olurken “İhraç Ettikleri Denizcilik Yakıtları” başlığında ise 214 bin 494 ton ile yüzde 25’lik piyasa payı elde etti.

Giresun Üniversitesi de denizci yetiştirecek

COSCO Pire’de konteyner limanı açtı

Y

unanistan Başbakanı Antonis Samaras Çinli COSCO şirketi Başkanı Wei Jiafu ile birlikte Pire Limanı’nın İkonio Bölgesi’nde konteyner iskelesinin açılışını gerçekleştirdi. Başbakan Samaras açılışta yaptığı konuşmada, Çinli yatırımcılara, Yunanistan’daki ulaştırma, tren, limanlar ve gemi yapımı gibi sektörlere de yatırım yapmaları yönünde çağrıda bulundu.

8

Temmuz - Ağustos 2013

G

iresun Üniversitesi bünyesinde Motorlu Araçlar ve Ulaştırma Teknolojisi bölümüne bağlı olarak kurulan, Deniz Ulaştırma ve İşletmesi (Güverte) programı ile Gemi Makineleri İşletmesi (Makine) programları aktif hale getirilerek 20132014 akademik yılında öğrenci alımına başlanacak.

Asya-Avrupa hattı küçüklere kapandı

K

üresel konteyner operatörlerinin en büyük gemiye sahip olma yarışı 14 bin ve 18 bin TEU arasındaki gemilerin servise girmesini sağladı. Büyük gemilerin verimliliğini artırmak isteyen üç dev konteyner operatörü 29 hatta işbirliğine gitti. Servise giren konteyner gemileri, 30 treni doldurabilecek sayıda konteyner veya 36 bin adet otomobil taşıyabilecek kapasiteye sahip.


Temmuz - AÄ&#x;ustos 2013

9


Kısa Kısa

Güral Premier Tekirova TITAN’ı tercih etti

Ö

zellikle turizm ve gıda sektöründe soğuk depolama ihtiyaçlarının karşılanmasında TITAN ürünlerine olan ilgi artıyor. Antalya Kemer’de hizmet veren, bölgenin en büyük otellerinden Güral Premier Tekirova, artan soğuk depolama ihtiyaçlarını TITAN’ın soğutmalı konteynerlerini kiralayarak karşılamaya karar verdi.

Navlun artışı sektörü umutlandırdı

K

uru yük piyasası canlandı. 2012’den bu yana oldukça düşük seyreden kuru yük navlunları, son üç ayda hızlı bir yükseliş trendine girdi. 2013’e 698 puanla başlayan Baltık Kuru Yük Endeksi ( BDI), son iki aydaki toparlanmayla yılın ilk yarısını 1171’le kapattı. Akdeniz ve Karadeniz’deki 12 bin DWT’ye kadar olan koster gemi navlunlarında da aynı oranda olmasa bile bir hareketlilik söz konusu.

Liman Yönetimi ve Lojistik Zirvesi ekimde

A

liağa Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Saka, “ALTO olarak bölgenin önemini vurgulamak, Aliağa ve ALOSBİ’nin uluslararası bilinirliğini, etkinliğini artırmak için 12 Ekim 2013’te “Uluslararası Liman Yönetimi ve Lojistik Zirvesi’ni planladıklarını söyledi. Zirveye birçok farklı ülkeden bakanlık düzeyinde katılım olacak.

Maersk, MSC ve CMA CGM ortak olacak

M

aersk, MSC ve CMA CGM, P3 olarak bilinen Doğu-Batı hattı için uzun süreli operasyonel işbirliğinde prensipte anlaştı. Asya-Avrupa, Trans-Pasifik ve Trans Atlantik dahil 3 büyük hattı kapsayan P3, 255 geminin çalıştığı 2,6 milyon TEU’luk kapasiteye sahip.Bu yılın sonuna doğru imzalanması beklenen anlaşma 2014’ün ortalarında başlayacak. Anlaşma tamamlandığında P3 hattında Asya ile Kuzey Avrupa arasında haftada karşılıklı olarak sekiz sefer yapılacak. 10

Temmuz - Ağustos 2013


Kısa Kısa

Kruvaziyerde işbirliği

F

incantieri ve Fransız kruvaziyer şirketi Compagnie du Ponant, süper lüks kruvaziyer gemisinin inşası için kontrat imzaladı. İnşa edilecek olan gemi, 2010 yılında inşa edilen “L’Austal” ile 2011 yılında inşa edilen “Le Boreal”in takipçisi olacak ve geçen ay teslim edilen “Le Soleal”in ikizi olacak. Önceki üç gemi gibi yeni inşa edilecek olan kruvaziyer gemi de Ancona tersanesinde inşa edilecek ve Fransız bandıralı olacak gemi, 2015 yılının bahar ayında teslim edilecek.

Çanakkale Boğazı’nı yüzerek geçtiler

“Ç Çılgın proje Kanal İstanbul’un güzergâhı netleşti

İ

stanbul’da yaşayan milyonlarca kişinin merakla beklediği Kanal İstanbul projesinin inşa edileceği güzergâh netleşti. Karayolları Genel Müdürlüğü’nce hazırlanan grafiğe göre Kanal İstanbul, kuzeyde Durusu bölgesinden başlıyor. Durusu’dan güneye doğru iniyor. Yassıören üzerinden güneyde Kavaklı’ya bağlanıyor.

anakkale Boğazı’nı Yüzerek Geçme Yarışması yapıldı. Çanakkale Rotary Kulübü tarafından düzenlenen yarışma, Trakya’daki Eceabat kumsalı ile Asya bölümünde yer alan Çimenlik Kalesi arasında 3,5 millik parkurda gerçekleştirildi. Boğazın iki yönlü olarak transit gemi geçişlerine kapatıldığı yarışmaya, 373 yerli, 167 yabancı yüzücü katıldı. Yüzücülerden bazıları, rüzgar ve dalgalar nedeniyle zorlandı. Yarışmayı 54:28s ile Alper Köksoy ve yat kategorisinde Canberk Çiçekli 01:08:23s ile kazandı.

Temmuz - Ağustos 2013

11


Kısa Kısa

Fuat Yalvaç Türk City Holding ile büyük anlaşmalara imza atıyor Rhenus ve Catoni güçlerini birleştirdi

R

henus ve Catoni grupları, Türkiye’de “Rhenus-Catoni Lojistik A.Ş.” adı altında yeni bir ortaklığa giderek güçlerini birleştirdiler. Taraflar, yeni kurulan şirkette eşit sermayeye sahip olacaklar. Faaliyetlerin odak noktasını başlangıçta proje kargo ve dökme yüklerin nakliyesi oluşturacak. Rhenus Grubu ayrıca kendi filosuna ait iki gemiyi Catoni ile ortak kurdukları Rhenus-Catoni Lojistik firmasının yönetimine verecek.

F

uat Yalvaç Türk City Holding ile büyük anlaşmalara imza atıyor. Yurt dışı anlaşmaları ile petrol ve LPG anlaşmaları yapan Fuat Yalvaç, özellikle enerji sektöründe büyük anlaşmalara imza atmaya devam ediyor. İş hayatına Van’da, 1990’lı yılların başında akaryakıt sektörüyle giren Fuat Yalvaç, 1997’de İzmir’e yerleşti. Bugün akaryakıt dağıtım, Pacific istasyonlarıyla perakende, gemi söküm ve inşa, denizcilik, inşaat ve otomotiv gibi alanlarda faaliyet gösteriyor. 1970’li yılların ortalarından başlayarak, uğraş alanı olarak seçtikleri akaryakıt sektörünü, temelden öğrenen Fuat Yalvaç 1990’lı yıllara gelindiğinde kendi işletmelerini kurarak akaryakıt sektöründe ticari faaliyete başlamıştır. Yalvaçlar adıyla 1990’lı yılların sonlarına doğru iş hacmini arttıran Fuat Yalvaç şirketleşmeye başlamıştır. Akaryakıt üzerine başlayan bu yolculuğa bugün Akaryakıt Dağıtım, Madeni Yağ Petrokimya, İthalat İhracat, Gemicilik, Denizcilik, İnşaat, Lojistik, Otomotiv, Gıda ve Enerji gibi alanlar da eklenmiştir. Bugünlerde ise yurt dışı anlaşmaları ile Petrol ve LPG anlaşmaları yapan Fuat Yalvaç özellikle enerji sektöründe büyümeye devam ediyor.

Abramoviç tahtını el Nayan’a kaptırdı

1

63.5 metrelik mega yatı Eclipse ile dünyanın en büyük yatına sahip olma unvanını son üç yıldır elinde bulunduran Rus iş adamı Roman Abramoviç, tahtını Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı ve Abu Dabi Emiri Şeyh Halife bin Zayed el Nayan’a kaptırdı. Zayed el Nayan’ın, seyahate hazır hale gelen 180 metrelik yatı Azzam, dünyanın en büyük yatı unvanının sahibi oldu.

12

Temmuz - Ağustos 2013


Temmuz - AÄ&#x;ustos 2013

13


Kısa Kısa

Filyos Liman ihalesi eylülde yapılacak

Z

onguldak’ın Filyos Beldesi’nde Endüstri Bölgesi ilan edilen 8 milyon hektarlık alanı kapsayan Filyos Projesi ihalesi Eylül ayı içerisinde yapılacak. Projede tersaneler, demir çelik fabrikaları, enerji santralları, liman, çimento ve mobilya fabrikaları gibi tesislerin kurulması öngörülüyor.

Gemi adamlarına portör muayenesinde kolaylık

D

eniz Ticaret Odası uzun süredir üzerinde çalıştığı ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile yapılan görüşmeler sonunda 200 GT’den küçük gemiler ile balıkçı gemilerinde çalışan gemi adamlarından portör muayenesi istenmemesini sağladı. 14

Temmuz - Ağustos 2013

Türkmenistan’ın en büyük liman projesini üstlendi

Ç

alık Holding bünyesindeki GAP İnşaat Türkmenistan’ın en büyük liman projesi olan “Türkmenbaşı Uluslararası Deniz Limanları İşletmesi”ni 4 yılda inşa edecek. Bu proje bölgenin Asya ve Avrupa arasında bir lojistik merkezi olmasını sağlayacak. Kars-Tiflis-Bakü demiryolunun da projeye entegre edilmesiyle tüm Avrupa’dan Orta Asya Cumhuriyetleri’ne yapılacak taşımacılık hizmetleri bu limandan geçecek. Projesinin temel atma törenine, Türkmenistan Cumhurbaşkanı Gurbanguli Berdimuhammedov ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da katıldı.

BLACKSEAFOR Başkanlığı Ukrayna’da

T

ürkiye’den dönem başkanlığını devralan Ukrayna’nın Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Yuriy İlyin, BLACKSEAFOR sayesinde Karadeniz ülkelerinin filoları önemli ölçüde işbirliğini güçlendirdiğini söyledi. İlyin, “BLACKSEAFOR gemi taktik grubu tarafından gerçekleştirilen etkinlikler, ayrıca Karadeniz havzası ülkeleri arasında işbirliğini geliştirmek ve bölgesel güvenliği sağlamak için bir temeldir” dedi.


Kısa Kısa

MSC’nin yeni CEO’su Gianni Onorato oldu

M

SC Cruises, Gianni Onorato’nun 2 Eylül 2013 tarihi itibariyle MSC Cruises’un CEO’su görevine getirildiğini duyurdu. Cruise sektöründe titiz çalışmaları, yüksek tecrübesi ve üst yönetim deneyimiyle, 30 yıllık geçmişe sahip olan Onorato, son 9 yıldır Costa Crociere’nin Başkanı olarak hizmet veriyordu.

Pegasus’un Trabzon Soçi uçuşları 11 Ekim’de başlıyor

P

egasus Hava Yolları, 11 Ekim tarihinden itibaren Rusya Federasyonu’nun Karadeniz kıyısında yer alan Soçi şehrine Trabzon Havalimanı’ndan direkt seferlerle uçmaya başlıyor. Pegasus’un Trabzon - Soçi uçuşları, 53,99 Euro’dan başlayan fiyatlarla haftanın 2 günü gerçekleştirilecek. Pegasus misafirleri; Salı ve Cuma günleri Trabzon’dan Soçi’ye saat 01.55’te; Soçi’den Trabzon’a ise yerel saatle 05.05’te kalkacak seferlerle uçma fırsatı bulacak.

Boğazı kirleten gemilere ceza yağdı

H

ükümet, yılda 115 bin geminin geçtiği boğazları korumak için 7 müdahale planı hazırladı. Denizleri kirletenlere ağır cezalar yazılıyor. İstanbul ve Çanakkale Boğazları başta olmak üzere Türk karasularını kullanan gemilerin çevreyi kirletmesine göz yumulmuyor. Son 4 yılda gerek kazayla gerekse kasti olarak deniz kirliliğine neden olan 2 bin 103 gemiye 43 milyon lira ceza kesildi.

BUDO’dan İstanbul ve Tekirdağ’a ek sefer

B

ursa Büyükşehir Belediyesi’nin ulaşım şirketi BURULAŞ, 30 Ağustos Cuma gününden itibaren, İstanbul ve Tekirdağ’a ek seferler gerçekleştirmeye başladı. Büyükşehir Belediyesi tarafından vatandaşların hizmetine sunulan ve Bursa ile Tekirdağ arasındaki mesafeyi 3,5 saate düşüren feribot seferlerine 30 Ağustos Cuma gününden itibaren ek sefer konulacak. Okullar açılana kadar her Cuma günü, Mudanya’dan Avşa’ya saat 08.00, Avşa’dan Mudanya’ya da 18.15

seferleri gerçekleştirilecek. Cumartesi ve Pazar günleri de Mudanya-Avşa-Tekirdağ seferleri devam edecek. Aynı zamanda Mudanya ile Kabataş arasındaki BUDO seferleri Eylül ayı tarifesine ek olarak; pazartesi, salı, çarşamba, perşembe günleri Mudanya’dan saat 13.00, Kabataş’tan 17.30 seferleri de gerçekleştirilecek. Öte yandan vatandaşlar, BUDO’nun yeni başlayan android ve ios uygulamalarından da tariflerle ilgili bilgiye ulaşabilecek.

Temmuz - Ağustos 2013

15


Kısa Kısa

KKTC’nin 50 yıllık su ihtiyacı karşılanacak

T

ürkiye ve KKTC’yi, dünyada ilk kez kullanılacak bir teknikle, denizin 250 metre altında askıda kurulacak 80 kilometre uzunluğundaki su boru hattı ile birbirine bağlayacak olan KKTC Su Temin Projesi’nin ilk adımı olan Alaköprü Barajı’nda fiziki gerçekleşme yüzde 82’ye ulaştı. Projeye göre, KKTC’ye aktarılacak yıllık 75 milyon metreküp suyun yüzde 50,3’ü içme-kullanma, yüzde 49,7’si sulama suyu olarak değerlendirilecek.

İhracatta hızlı yükseliş

B

u yılın Ağustos ayında ihracat 2012 yılının aynı ayına göre yüzde 1,4 artarak 10 milyar 594 milyon 536 bin dolar seviyesinde gerçekleşti. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, bu yılın Ağustos ayında ihracat, 2012 yılının aynı ayına göre yüzde 1,4 artarak 10 milyar 594 milyon 536 bin dolar oldu. Son 12 aydaki ihracat ise 151 milyar 389 milyon 670 bin dolar olarak gerçekleşti.

MLC 2006 sözleşmesi yürürlüğe girdi

S

ektörün uzun zamandır beklediği gün geldi ve MLC 2006 bugün itibariyle yürürlüğe girdi. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 2006 yılında kabul ettiği yeni denizcilik çalışma sözleşmesi gemi adamlarının sağlık, emniyet ve sosyal yardımlarının yanı sıra işveren ve klas kuruluşları açısından da çok sayıda yeniliği beraberinde getiren MLC 2006 yürürlüğe girdi.

16

Temmuz - Ağustos 2013

Kocaeli’de yeni liman yapımına izin yok

K

ocaeli Valisi Ercan Topaca, Kocaeli’de irili ufaklı 35 liman ve iskele bulunuyor. Karşıyaka-Başiskele-Gölcük hattında otomotiv ağırlıklı limanlar planlıyoruz. Yeni liman taleplerine sıcak bakmıyor, mümkünse mevcut limanların birleşmesini istiyoruz. Liman dolgu ve iskele taleplerine izin vermeyeceğiz. Değirmendere’de liman için valiliğe bir başvuru yok. Bu bölgede liman yapımına izin vermemiz mümkün değildir” dedi.


Temmuz - AÄ&#x;ustos 2013

17


Dernekler

“Denizde büyük küçük yoktur, hepimiz aynı gemideyiz” İMEAK Deniz Ticaret Odası Ağustos ayı olağan meclis toplantısında meclis başkanlığı yapan Tahir Sarıoğlu, “Denizde büyük ya da küçük yok. Kriz zamanı hepimiz aynı şekilde etkileniyoruz” şeklinde konuştu.

18

MEAK Deniz Ticaret Odası Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen ve Cengiz Kaptanoğlu’nun yerine Tahir Sarıoğlu’nun başkanlık ettiği toplantıda bütçe komisyonu üyeleri dönemsel icraatları konusunda sunumlar gerçekleştirdiler. Toplantının açılışında meclise seslenen Sarıoğlu, demir atmayı bilmek kadar, almayı bilmenin de bir meziyet olduğunu söyledi. Sarıoğlu, “Sektörün içinde bulunduğu durum hala düzelmedi ve iç açıcı değil. Sektörümüzün çok daha iyi şartlara ulaşmasını umut ediyoruz. İnşallah ilerleyen zamanlarda dileklerimiz gerçekleşir. Denizde büyük küçük yok, kriz olduğu zaman hepimizi aynı oranda etkiliyor. Denizcilik sektörü hiçbir zaman kendi krizini yaratmadı. Maalesef siyasi istikrarsızlık olsa da, büyüme dursa da, finansal parametreler negatifi her gösterdiği durumda da kısacası her

İ

Temmuz - Ağustos 2013

şeyden etkileniyoruz sonuçta ekonominin önemli halkalarından biriyiz” dedi. “Aliağa Limanı ülke açısından çok önemli” Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Başkanı Yusuf Öztürk Alsancak Limanı’nın konteyner taşımacılığında ülkemiz açısından çok önemli bir liman olduğunu söyleyerek, gelen gemi sayısında yüzde 3’lük, konteyner trafiğinde de yüzde 1’lik düşüş gözlendiğini, elleçlenen yük miktarında ise yüzde 7’lik bir artış yaşandığını anlattı. Kruvaziyer turizminde ise Alsancak Limanına gelen yolcu sayısında yüzde 7, Kuşadası’na gelen yolcu sayısında yüzde 3’lük düşüş, Çeşme’de ise yüzde 8’lik bir artış yaşandığını, Aliağa Bölgesi’nde ise toplam yükleme-boşaltma hacminin haziran ayı sonu itibari ile 19 milyon tonu bulduğunu, konteyner taşımacılığının da yaklaşık 223 bin TEU seviyesine ulaştığını söyledi. Alia-


ğa’da ise 131 gemi sökümü gerçekleştirilirken, 423 bin ton civarında ekonomiye geri dönüşüm sağlandığını kaydetti. “Kiracılar kara listeye dikkat etsin” Meclis Başkanından söz alan Deniz Ticaret Odası Meclis Üyesi Bahri Turan, ‘’Türk bayraklı gemiler beyaz listede diye övünüyoruz ama bazı grupların kendilerine göre geliştirdikleri bir kara liste var. Firmaların geçmişte ya da günümüzde düştükleri anlaşmazlıklar neticesinde ve acentelik meselelerinde kara listeye aldıklarını duyuyoruz. Özellikle kiracı durumunda olan büyük kuruluşlar buna dikkat etsin. Biz armatörlerin fazla sesimiz çıkmıyor ama biz hiçbir zaman ölmeyiz, ayaktayız. Buradan tüm firma yetkililerine sesleniyorum kendi iç bünyelerinde kara listeler oluşturan çalışanları varsa bunları gözden geçirsin’’ şeklinde konuştu. “Armatörlük birliği neredesin?” Türk denizciliğinden armatörlük öğesini kaldırırsanız orada hiçbir şekilde ilerleme kaydedemeyiz diyen Turan, “2023’e paralel bir planlama yapmazsak burada daha çok benzer şeyleri konuşuruz. Sizden ricam ticaret odasının yaptığı bu etkinlikleri doğru algılayın, yanlışlarımızı da gün yüzüne çıkartın. Diğer sitemimde armatörler birliğine. Neredesiniz? Lütfen armatörler birliği bu meclis toplantılarına resmi olarak yetkilendirilmiş bir temsilciyle katılsın. Bunu olumlu bir eleştiri olarak alın. Bu çağrılarımızın kayda geçmesini istiyorum’’ ifadesinde bulundu. “Ben her zaman buradayım” Daha sonra Armatörler Birliği adına söz alan, Armatörler Birliği Başkan Vekili olarak Erol Yücel, “Armatörler Birliği’nin Deniz Ticaret Odası’nın kuruluşundan itibaren birliğin bütün gücünü buraya sevk ettiğini ve DTO’nun bu süreç içerisinde dünyanın kabul ettiği bir kurum haline geldiğini ifade etti. Armatörler Birliği aldığı yeni kararlarla sadece armatörlerin sorunlarını irdeleyen bir konuma getirilmesi kararlaştırıldı. Şuan da yaptıklarımız belki görülmüyor ola-

bilir. Bugün internet sitelerine girdiğimizde tüm siteler armatörler adına her türlü yazıyı yazıyor, eleştiriyor bizim ortak bir sitemiz bile yok! Bizim ihtiyaç duyduğumuz en büyük husus bilgi paylaşımıdır. Aramızda ki kopukluğu gidermeliyiz. Sil baştan başlayacağız. Kağıt üzerinde kalan bir birlik hiçbir işimize yaramaz. Ben her toplantıda buradayım, her soruyu cevaplamaya hazır vaziyetteyim. Önümüzde ki zamanda da çok güçlü bir birliği göreceksiniz” şeklinde konuştu. Piri Reis 21 Ekim’de açılıyor İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, Piri Reis Üniversitesi ile ilgili cennetliğini yaptığı kaydederek, “Bizim amacımız denizci yetiştirmek. TÜDEV’den 2 bin 550 öğrencimiz mezun oldu. Eğer zamanında bu adım atılmasaydı bu sayı kadar daha personel açığımız olacaktı. Aynı zamanda amacımız bu açığı kapaTemmuz - Ağustos 2013

19


Dernekler

Yusuf Öztürk

tırken öğrencileri de mağdur etmemek. Bu yıl kayıt olan öğrencilerin yüzde 33’üne burs sağlıyoruz. Gelecek yıllarda bu okulu Harvard’ı model alarak tamamen personele ihtiyacı olan şirketlerden okul ücretini alarak öğrencilere tamamen burslu, kar amacı gütmeyen bir vakıf üniversitesi yapacağız. Aynı zamanda üniversitemizin ileride bize kesinlikle bir yükü olmayacak. Bundan emin olabilirsiniz. Bu okul hepimizindir. Bu okulu 123 kişi ortak kurdu. Ben cennetliğimi yapıyorum bu okulla. Bu okula hepimiz şimdi mesul olduğumuz katkıyı yapıyoruz. Okul, İstanbul’la da sınırlı kalmayacak. İleride şubelerimizin olduğu her yerde üniversitenin kampüsleri olacak. Ve bu ihtiyaca uygun olarak şekillenecek. Mesela meslek yüksekokuluna yat ve yolcu gemisi aşçılığı bölümü açmayı düşünüyoruz. Yani böyle uzman yetiştireceğiz. Aynı zamanda YÖK’ten kararı çıktı. Deniz Tarihi Bölümü de kuruyoruz. Okulumuz kısmetse önümüzdeki ay tamamlanacak ve Eylül olmasa da, Ekim DTO Meclis toplantısını Piri Reis Üniversitesi’nde yapacağız. Yeni eğitim öğretim yılı için okulumuzu 21 Ekim’de resmen açacağız” dedi. “10 Milyar dolar gerçekçi değil” Gemi ve Yat ihracatçıları Birliği Başkanı Başaran Bayrak, 2023 hedeflerinin tutturulması şuan ki duruma göre

Başaran Bayrak

20

Temmuz - Ağustos 2013

mümkün görünmediğinden bahsederek; ‘’Ağustos ayı ihracat rakamlarına baktığımızda bir önceki yılın ağustos ayı ile mukayese ettiğimizde %1550’lik bir artış söz konusu. Tabi bu işlerin iyiye gittiği anlamına gelmesin. Bizim 2023 hedefinde 10 milyar dolarlık ihracat rakamı var. Biz bunu revize etmek istedik 5milyar dolar ile revize etmek istedik çünkü 10 milyar dolar gerçekçi bir rakam değil. Bu rakama ulaşmak için her yıl %26lık bir büyüme gerçekleştirmek lazım ki bu rakamı yakalayalım. Açıkçası tersaneler olarak işlerin iyi gittiğini söyleyemeyiz. Biz gittikçe küçülüyoruz motivasyonumuzda bozuldu benzetmek gerekirse şu an Türk Milli Takımı gibiyiz, çok düşük kar marjları ile çalışıyoruz, çalışmak zorundayız’’ şeklinde konuştu. “Atıl Limanlar tamamlayıcı unsur olabilir” İMEAK Deniz Ticaret Odası TOBB Delegesi ve TOBB birliği Başkan Vekili Halim Mete atıl durumda olan limanlar üzerinde durarak ‘’Lojistik denizle buluşturulması çok önemli bir husus. Bizim limanlarımızın yarısı atıl duruyor bunları lojistikle buluşturup oraları birer lojistik depo olarak, beklide lojistik köylerin tamamlayıcı unsuru olarak kullanabiliriz. Deniz Ticaret Odası’ da bu konu üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırabilir’’ şeklinde konuştu.


May覺s - Haziran 2013


Röportaj

Bandırma Limanı lojistik entegrasyonuyla fark yaratıyor Güney Marmara Bölgesinde tek demiryolu bağlantısı olan liman olma özelliği ile lojistik açıdan büyük öneme sahip olan Çelebi Bandırma Limanı’nın Genel Müdürü Özgür Durmaçalış, liman hakkında önemli bilgiler verdi ve gelecek 3 yıl içinde yapacakları yatırımlar hakkında açıklamalarda bulundu.

22

Temmuz - Ağustos 2013


elebi Ortak Girişim grubu, Özelleştirme İdaresi tarafından, 2008 yılında Açılan Bandırma Limanı İhalesini 175 milyon 500 bin dolar ile kazanarak 36 yıl işletme hakkına sahip olmuştu. Liman demiryolu, karayolu ve hava yolu ulaşımında bir kesişme noktası olarak bulunuyor ve coğrafi konumu ile stratejik bir öneme sahip. Rıhtımlara kadar uzanan demiryolu bağlantısı ile limana kolay ve ekonomik ulaşım imkanı sağlayan liman, Güney Marmara Bölgesi’nde demiryolu bağlantısı olan tek liman olma özelliği ile göze çarpıyor. Tüm bunların yanında Çelebi Bandırma Limanı, 2 bin 973 metre rıhtım uzunluğuna ve toplam 268 bin 348 metrekare alana sahip ve bu özelliği ile yük grupları için oluşturulan özel terminallerinde hizmet vererek operasyonel verimliliğini arttırıyor.

Ç

Tek demiryolu bağlantılı liman Çelebi Bandırma Limanı Güney Marmara Bölgesinde tek demiryolu bağlantısı olan liman olma özelliği ile lojistik fark yaratıyor diyen Çelebi Bandırma Limanı Genel Müdürü Özgür Durmaçalış, “Limanın Rıhtımlara kadar uzanan ulusal

demiryolu hattı ile lojistik üstünlüğü bulunuyor. Demiryolu bağlantısı sayesinde ağın içerinde yer alan Balıkesir, Afyon, Ankara, Kütahya, Eskişehir ve Bilecik gibi illere kadar uzanan geniş hinterlandı ile Bandırma Limanı özellikle maden grubu müşterilerine maksimum fayda yaratarak kara navlunlarında ekonomik avantaj sağlıyor. Yeni çıkarılan demiryolu kanunu ve özel sektörün katkısı ile yaratılan faydanın artacağını ve katma değerin büyüyeceğini öngörüyoruz. Tüm ekipman ve teknoloji yatırımlarımızı da bu paralelde sürdürüyoruz” diye konuştu. BALO’da kritik öneme sahip Özgür Durmaçalış, Büyük Anadolu Lojistik Organizasyonu (BALO) projesinde kritik öneme sahip olan Bandırma Limanı’nın projede üstleneceği rol ile ilgili şu bilgileri verdi: “2013 yılı son çeyreğinde başlanacak BALO projesi için limanımız stratejik öneme sahip. Çünkü liman, projenin Anadolu’daki çıkış noktası konumunda. Anadolu’dan çıkan konteynerlerin konsolide olacağı yer limanımız olacak. Balo Projesi, ihracatçıların kapılarından konteynerlerle alınacak yükler, demiryolu ile Bandırma’daki konsolidasTemmuz - Ağustos 2013

23


Röportaj Çelebi Bandırma Limanı Çelebi Ortak Girişim grubu, Özelleştirme İdaresi tarafından, 2008 yılında Açılan Bandırma Limanı İhalesini 175 milyon 500 bin dolar ile kazanarak 36 yıl işletme hakkına sahip olmuştu. yon merkezine ulaştırılarak, Avrupa’daki varış noktalarına göre tasnif edilecek. Daha sonra yükler, demiryolu aracılığıyla Bandırma Limanı’na getirilerek, tren ferisi ile Tekirdağ üzerinden, Avrupa’ya ulaştırılacak. BALO sisteminde, dönüş yükleri, yurt dışındaki göndericilerden toplanarak, Yurtdışı Lojistik Merkezleri’nde konsolide edilip, oluşturulacak blok trenler aracılığıyla Türkiye’ye getirilecek. Bu yükler, Bandırma Konsolidasyon Merkezi’nde tasnif edilerek, Anadolu’daki çeşitli varış noktalarında bulunan alıcılara teslim edilecek.” Dökme yük grubunda pazar lideri Dökme yük grubunda pazar lideri olarak hizmet veren Bandırma Limanı, yapmış olduğu yatırımlar sonucunda kapasitesini arttırmaya devam ediyor. Maden ve hububat yükleri başta olmak üzere konteyner ve proje yükü elleçlemelerinde pazardaki gücünü elinde tutuyor. Mevcut alt ve üst yapı yatırımları sonucunda Çelebi Bandırma Limanı 220 bin TEU/Yıl konteyner, 8 m ton/yıl dökme/genel yük ve 500.000 araç/yıl kapasiteye ulaşmış durumda. II. Faz yatırımlar sonrasında 350 bin TEU/Yıl konteyner, 11 milyon ton/yıl dökme/genel kargo ve 750 bin araç/yıl kapasiteye ulaşması planlanıyor. 20 milyon dolarlık inşaat yatırımı Önümüzdeki dönemlerde hayata geçirmeyi planladıkları projeler ve yeniliklerden bahseden Durmaçalış, “Yatırımlarımıza ağırlıklı olarak konteyner operasyonlarını güçlendirmek için başladık. Limanın toplam 850 metre uzunluk ve 52 bin metrekare alanına sahip konteyner terminalinde derinliği 14,5 metreye yükseltebilmek için bir simülasyon çalışması yaptık. Yakın gelecekte bu projenin etüt çalışmalarının tamamlanmasının ardından hayata geçirilmesi planlandı. Bu anlamda 2012 yılında yaklaşık 20 milyon dolarlık inşaat yatırımı yapıldı” şeklinde konuştu. Yatırımlar devam edecek Gelecek 3 yıl içinde liman için yapılacak yatırımları da anlatan Durmaçalış, “Sıvı yük terminali için 15 milyon dolar 24

Temmuz - Ağustos 2013

yatırım öngörüsüne sahibiz. Bu yatırım iki fazdan oluşacak. İlk fazda 40 bin metreküp ve ikinci fazda 60 bin metreküplük tank terminali inşa edeceğiz. Boru hattı vasıtası ile toplam 100 bin metreküplük bir depolama kapasitesine ulaşmayı hedefliyoruz. RO-RO trafiğinde 500 bin araç/yıl kapasiteye sahibiz. RO-RO terminalinde 38 bin metrekarelik deniz dolgusu yapılarak bu yatırımlar sayesinde RO-RO trafiğinde 220 metre uzunluğunda otomobil, kamyon ve yolcu taşıyabilen ropax tipi gemilerin limana yanaşabilmesini sağlamayı hedefliyoruz. Liman trafiğinin yaratacağı olası darboğazların minimize edilmesi ve operasyonel hızda yavaşlama olmaması için tek giriş-çıkış olan liman ana kapısının çift giriş-çıkışa çekilerek genişletilmesi hedeflerimiz arasında. Bu yatırımların maliyetinin ise yaklaşık 30 milyon dolar olacağını öngörüyoruz. Dökme yük terminaline 50 bin tonluk silo yerleştirilerek otomatik (pnömatik) sistemler aracılığı ile operasyonları yapacağız. Çevrelediği alanın derinliğinin 12 metreye yükseltilmesi de 10 milyon dolarlık bütçe ile yatırım planlarımız arasında bulunuyor” ifadesinde bulundu. “Ne kadar yakınsanız o kadar iyi” Limancılık sektöründe oluşan rekabet konusunda da görüşlerini bildiren Durmaçalış, “Günümüzde ölçek ekonomisini kullanabilmek ve maliyetleri düşürmek için konteyner gemi ebatları her geçen gün büyüyor, gelecekte çok daha belirgin bir trend haline gelecek duruma cevap verebilmek için liman olarak şimdiden teknik ve fiziki donanımı arttırma çalışmalarına başladık. Limancılık sektöründe rekabetin en önemli parametresi coğrafi olarak yakın bulunduğunuz sanayi yerleri olup, ne kadar yakınsanız o kadar avantajlı konumda bulunuyorsunuz. Müşterinin gözünde alternatifseniz o zaman rekabet avantajınız yükseliyor. Dolayısıyla parametrelerden birincisi mesafe ikinci alt yapı , sonuçta hizmeti alanlar toplam maliyeti göz önüne alıyorlar ancak hızda oldukça önemli bir faktör , gemilerin limanda kalış süreleri maliyetleri büyütüyor bu sebeple limanlar en iyi, en hızlı ve en uygun hizmeti vermeyi amaçlıyor” şeklide konuştu.


www.thecruiselife.net

Temmuz - AÄ&#x;ustos 2013

25


Röportaj

Türkiye’nin en büyük yazılım şirketlerinden biri olan SoftTech, geliştirdiği GullsEye Terminal İşletim Sistemi yazılımı ile Evyapport Limanı’nın çözüm ortağı oldu.

Levent Berkman

26

Temmuz - Ağustos 2013


Evyapport’un Liman Otomasyon Yazılımı tercihi GullsEye ürkiye’nin sayılı konteyner limanları arasında önemli bir yere sahip olan Evyapport ile SoftTech arasında anlaşma imzalandı. Yapılan anlaşmayı Evyapport Genel Müdürü Sıtkı Tankurt ve SoftTech Genel Müdürü Levent Berkman imzaladı. İzmit Körfezi’nin en büyük limanlarından biri olan ve toplam kalite anlayışı ile sektöre öncülük eden Evyapport ile sektörünün lider firmalarından SoftTech, yaklaşık 1 sene sürecek proje çalışmalarına başlamış olup, proje sonunda GullsEye Terminal İşletim Sistemi’nin tüm limanda kullanılması hedeflenmektedir. SoftTech Genel Müdürü Levent Berkman, GullsEye ürünü ve Evyapport ile yürütmekte oldukları proje hakkındaki sorularımızı yanıtladı.

T

GullsEye’ı öne çıkaran özellikler nelerdir? GullsEye Terminal İşletim Sistemi yazılımımız, Evyapport limanının tüm operasyonlarını tek bir noktadan yönetmeye imkan verirken, ürüne adını veren 3D modülü sayesinde liman sahasını adeta bir martı gözü ile gözlemlemeye de yardımcı oluyor. Ürünümüzün bu özelliği yardımıyla liman operasyonu dünyanın herhangi bir noktasından, mekandan bağımsız bir şekilde gerçek zamanlı takip edilebiliyor. GullsEye’ı rakip ürünlerden farklı kılan bir diğer özellik ise optimizasyon modülümüzdür. Optimizasyon modülü ile aktarım adetleri minimize edilip; kapı girişten, yükleme ve tahliyeye kadar tüm operasyonlar için son derece gelişmiş algoritmalarla otomatik planlama yapılabilmektedir. GullsEye, TÜBİTAK TEYDEB desteği ile bir AR-GE projesi olarak, İTÜ Teknokent’te, yazılım ekiplerimizce geliştirildi. GullsEye’ın Optimizasyon modülü konusunda, çok önem verdiğimiz üniversite-sanayi işbirliği; İTÜ’lü Temmuz - Ağustos 2013

27


Röportaj

öğretim üyeleri ile birlikte çalışılarak, akademik bilgi birikiminin limancılık endüstrisine aktarılması sağlandı. GullsEye fikri nasıl ortaya çıktı ve GullsEye ile hedeflenen neydi? SoftTech olarak 2008 yılında limancılık sektöründe terminal işletim sistemi yazılımı alanında bir açığın olduğunu tespit edip, yerli ve yabancı ürünleri de inceleyerek, Türkiye ve yurtdışındaki limanların taleplerine uygun, yenilikçi bir ürün geliştirme arzusu ile uzun soluklu bir projeye başladık. Hedefimiz tüm liman işlemlerini tek merkezden yönetebilecek, maliyeti azaltacak, istifleme ve ekipman kaynaklarını optimum kullanacak çözümler sunmak ve talepten tahakkuka kadar olan tüm süreçleri otomatikleştirerek kullanıcı hatasını en aza indirmekti. Uzun bir analiz sürecinin ardından, limancılık ile ilgili operasyonel ve ticari tüm süreçlere hâkim olup entegre bir yazılım geliştirdik. GullsEye ürünü, sunduğu Konteyner, Genel Yük ve RoRo çözümleri ile hizmet portföyünü geniş-

letmiş ve küçük uyarlamalarla her türlü limanda minimum kullanıcı adaptasyonuyla kullanılabilecek bir ürün konumuna gelmiştir. Geliştirdiğimiz GullsEye Liman Otomasyon Sistemi, bir konteyner limanında verilen tüm hizmetlerin bir uygulama üzerinden verilmesine imkân sağlamaktadır. GullsEye ile birlikte limanda ne gibi değişiklikler meydana gelecek? GullsEye ve içinde barındırdığı optimizasyon modülü sayesinde; limandaki istifleme ve iş gücü maliyetleri düşecek, kapasite kullanımı artacak, daha az hareket ile daha çok gemi işlemi tamamlanacak ve bu sayede depolama alanları, rıhtımlar ve ekipmanlar daha verimli kullanılabilir hale gelecektir. Ürünümüz, kullanımı kolay bir planlama modülü içermektedir. Limanda bulunan saha ve ekipman gibi kaynakları planlamacı rahatlıkla planlayabilecek ve sonrasında yaptığı bu planların gerçekleşecek operasyonları karşılayıp karşılayamayacağını sistemde test edebilecektir. Böylece planlamacının eksiklerini, yaşanacak sıkışıklıklar veya operasyon kesintileri oluşmadan önce tespit etme ve tamamlama fırsatı olacaktır. GullsEye’ı öne çıkaran bir diğer önemli özellik yerel gümrük mevzuatına uygunluğu ve gümrük mevzuatlarında çıkacak yeni gereksinimlerin hızlı bir şekilde sisteme uyarlanabilmesidir. GullsEye limanda zaman kazandıracak diyebilir miyiz? Bir limanda müşteri temsilcisinden planlamacıya, vinç operatöründen ticaret birimine kadar limandaki tüm işleri yöneten entegre bir sistem olduğundan gereksiz evrak, e-posta gibi dokümanlara ihtiyaç kalmayacak, bu dokümanları idame ve saklama maliyetlerinden kurtulunacaktır. Liman müşterilerinden gelen her türlü formatta veriyi kolayca herhangi bir dönüşüm gerektirmeden sisteme alabilecek, böylece talep ve müşteriye dönüş zamanları kısalacaktır. GullsEye’ı tek kelime ile anlatabilir misiniz? GullsEye ürünümüzün sloganı “verimlilik” tir.

28

Temmuz - Ağustos 2013


Temmuz - AÄ&#x;ustos 2013

29


Röportaj

Buckley McAllister:

Jones Yasası delinirse Amerikan ekonomisi olumsuz etkilenir

30

Temmuz - Ağustos 2013


7Deniz Dergisi Amerika Temsilcisi Kubilay Ulucan, McAllister Towing Yönetim Kurulu Başkanı Buckley McAllister ile Amerika’da uygulanan ve bir çeşit kabotaj olan Jones Yasası üzerine bir söyleşi gerçekleştirdi. Deniz Dergisi Amerika Birleşik Devletleri Temsilcisi Kubilay Ulucan, Amerika’nın önemli denizcilik şirketlerinden biri olan McAllister Towing Yönetim Kurulu Başkanı Buckley ile yoğun bir şekilde uygulanan Jones Yasası üzerine bir söyleşi gerçekleştirdi. Amerika’da uygulanan bu yasa hakkında önemli bilgiler veren McAllister, “Jones Yasası, 1920’de yayınlanan Deniz Ticaret Kanunu’na dayanır. Birinci Dünya Savaşı yıllarındaki kriz zamanlarında Amerika Birleşik Devletleri, iç deniz taşıma kapasitesinde bir düşüş yaşanmaması için bir şeyler yapma ihtiyacı hissetmiş. Ve ülkenin ulusal çıkarlar doğrultusunda, savaş zamanlarında aynı zamanda savunmayı da güçlendirmek için konuyla ilgili yasal bazı zorunluluklar düzenlemiş. Jones Yasası, denizcilerin hakları, işçi tazminatları gemileri ABD’lilere ait mürettebatı da ABD’lilerden oluşan iç ticaret gemilerinin ihtiyaçlarını dengeleyen bir içeriğe sahip. Jones Yasası, iç deniz ticaretindeki ekonomik kuralları belirliyor. Yasayla birlikte ülkemizin deniz ticaretinin de esneklik kazanması sağlanıyor” şeklinde konuştu.

7

“Teknolojik gelişmeler krize karşı can simidi oldu” Yaşam süremiz boyunca görebileceğimiz en kötü konjonktür dalgalanmalarından birinde faaliyetlerini sürdürmeye çalışan uluslararası ticaret işletmelerine sempati duyduğunu söyleyen McAllister, “Teknolojik gelişmeler, küresel ekonomik krize karşı can simidi gibi geldi ve uluslararası piyasaları radikal bir değişikliğe sürükledi. Gemilerin boyutları arttı, kapasiteler kargo hacimlerinden daha hızlı büyüdü. Beş yıl önce oldukça akıllı seçimlermiş gibi görünen yatırımların, bugün bizim istediğimiz doğrultuda olmadığı ortaya çıktı. Tersaneler neredeyse hiç kazançları olmadan gemi inşa eder duruma geldi. İflaslar da oldukça yaygın… Ama tüm bunlara rağmen, bazı politikacı ve yorumcuların söylediği gibi, yabancı gemilerin ABD iç piyasasında çalışmasına izin verilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Uluslararası gemilerin ABD iç deniz ticaretinde çalışmasını onaylamak demek, esneklik adına geleceğe yönelik yatırımları azaltacak bir iklim oluştur-

mak demektir” ifadelerini kullandı. 2010 yılında Senatör McCain’in Jones yasasını kaldırmak için harekete geçtiğini ve destekçi bulduğunu ifade eden McAllister, “Ve hala bu istediğinden vazgeçmiş değil. Eski bir deniz subayı olarak McCain’in, yerel deniz ticaretine olan ihtiyacı takdir etmesi gerekir. Ama McCain, geçtiğimiz yıl Wall Street Journal’e verdiği demecinde, ABD limanlarında binlerce yabancı ticaret gemisinin ulusal güvenlik açısından bir sorun teşkil etmeyeceğini söyledi. McCain, Jones Yasası’nın ABD bayraklı gemiler ve şirketleri korumayı amaçlayan bir yasa olduğunu ve yabancı gemilere izin verilmesiyle birlikte maliyetlerin daha da düşeceğini savunuyor. Jones Yasası düzenleyicilerinden biri olarak, yasanın kaldırılması ve daha ucuz alternatiflerin gelmesiyle birlikte yüksek maliyetli gemiler ve Amerikan işgücünü sağlamak için uzun vadeli yatırımların da sona ereceğini düşünüyorum” şeklinde konuştu. “Obama’nın uygulamaları krizi ikiye katladı” McAllister, “İşte bu yüzden de yasadaki zayıflıkları ve hangi alanlarda by pass edilebileceğini kestirebilmek amacıyla gözümüzü açık tutmalıyız. Bu tür tehditler sadece taraflı tutumlardan kaynaklanmıyor. 2011’e geri dönecek olursak, petrol ve gaz fiyatları ulusal bir sorun olacak kadar artmıştı. Obama yönetimi, pazarı stabilize etmek için stratejik petrol rezervlerindeki petrolü kullandı. Obama yönetimi, rezervden bırakılan petrolün dağıtım için Jones Yasası’ndan feragat ederek Birleşik Devletler deniz ticaret endüstrisinin yaşadığı şok ve dehşeti ikiye katladı. Nihayetinde, 46 bireysel feragatin ardından, bu petrolün Amerikan limanlarından taşınması için Jones yasası uygun hale gelmişti. New York Times, 500 bin varil taşıma kapasiteli tankerlerle taşınmasının daha ekonomik ve daha hızlı olduğunu savunmuştu. Elbette petrolün, Birleşik devletlere vergi ödemeyen, işçi ya da göçmen yasalarına uymayan gemilerle taşınması daha ucuz olacaktı. ABD pazarının büyük tankerler bakımından zengin olmadığı doğrudur ancak Jones Yasasını değiştirerek limanlarımıza yabancı tankerlerin girişine izin

1864’TEN BUGÜNE McAllister Towing’in 1864 yılında büyük büyük büyükbabam tarafından kuruldu diyen Buckley McAllister’ın, “Diğer tüm göçmenler gibi o da sorunlarla boğuştuğu vatanından kaçarak Amerika’nın fırsatlarından yararlanmak için buraya geldi. Burada denizcilik yapmaya başladıktan sonra nihayet kendi küçük yelkenlisini satın almayı başardı. O günlerde, köprüler ve tünellerden önce; yüzlerce geminin yaptığı gibi New York Limanı çevresinde varil ve dökme yük gibi şeyler taşıdı. Aileden gelen bir miras olarak dedem James gerçekten sıkı bir adamdı ve karşılaştığı her zorluk için bir püf noktası bulmayı başarırdı. Eğer biri onun taşıdığı kargoyu elinden almak isterse, yumruk yumruğa hakkını korurdu. İşte, müşterilerine olan bu bağlılığı ve kararlılığı, işinde başarılı olmasını sağladı. Büyük büyük büyükbabamın ilk çalışanları kelimenin tam anlamıyla ailedendi, Kuzey İrlanda’nın County Antrim bölgesinden gelen akrabalarıydı. Kargo, bir aile üyesinden diğerine geçerdi. McAllister Ailesi çok geçmeden deniz taşımacılığında güvenilirliğini kanıtlamış ve haklı bir ün yapmıştı. 1916’da hayatının sonlarına doğru James McAllister’ın, römorkör, mavna, vinç ve yolcu taşıyan yandan çarklı gemilerden oluşan büyük bir filosu vardı” şeklinde konuştu.

Temmuz - Ağustos 2013

31


Röportaj

vermek geçici bir çözümdür. Böylece büyük tankerler inşa edilmesinin önü kapanacaktır” ifadesinde bulundu.

aileNİZİN Towing’İ Firmanın geçmişten bugüne iş anlayışı şimdiye kadar neredeyse hiç değişmemiş. Bugün, ABD Doğu Sahili’nin aşağı ve yukarı bölgelerinde yer alan 12 limanda römorkörleri çalışıyor. Ayrıca Bridgeport and Port Jefferson Vapur Şirketi’ni işletiyor. Şirketi, sahip olduğu ikinci ve üçüncü kuşak aile üyelerinin çokluğuyla övünüyor.

“Jones Yasası’na karşı olanlar var” Wall Street’te Jones Yasası karşıtı yazılar sürüyor diyen McAllister, “CNBC’de geçtiğimiz Şubat ayında Mad Money programında konuşan Jim Cramer, Jones Yasası’nı desteklemenin, birkaç yerli işi korumanın dışında hiçbir ekonomik nedeni olmadığını söyledi. Öyleyse, ABD lisanlı mürettebat çalıştıran, ABD bayraklı gemiler üreten biri olarak, Jones Yasası’yla ilgili çok iyi ekonomik nedenler sayabilirim. Öncelikle Jones Yasası, iç piyasada faaliyet gösteren gemilerin iç ticaret kurallarına uymasını sağlar. Son on yıllık süreçte, iç ticaretin ihtiyaç duyduğu gemileri yapmak ve Amerikan iş gücünü geliştirmek için milyarlarca dolarlık yatırım yapıldı. Bir o kadar miktar da mevcut ticaret sistemine esneklik kazandırmak için harcandı. Eğer Jones Yasası onaylanmazsa, sektöre sağladığımız kazanımlar ve ülkemize sağladığımız faydalar tehlikeye atılmış olacak” açıklamasında bulundu.

“Jones Yasası bir denizcilik yasasından fazlasıdır” Jones Yasası 1920’lerde yazılan bir denizcilik kanunundan fazlasıdır diyen McAllister, “Bizim gibi şirketler Jones Yasası’nın temellerini oluşturuyor. Yerel denizcilik endüstrisi biziz. Bugün, ABD bayraklı 40 bin gemiden oluşan yerel filo, 500 bin Amerikan işini yapmak için kullanılıyor ve ulusumuzun taşımacılık altyapısına kritik düzeyde bir esneklik kazandırıyor. Bu işler, Amerikan ekonomisi, endüstriyel kapasitesi ve savunma sanayi için büyük önem taşıyor. İç deniz ticareti sektörünün karşılaştığı zorluklara rağmen şirketimizin planı, mürettebat ve malvarlığı yatırımına devam etmektir. Jones Yasası’nın, denizcilik endüstrisinin geleceğini şekillendirme adına önemli bir rol oynamaya devam edeceğine inanıyoruz. Ama başkalarının bizi tanımlamasına izin vermeyeceğiz ve sessiz kalmayacağız. Bu endüstri, ticaret açısından zengin ve ülkemizin ekonomik gelişimi için kesinlikle hayati bir öneme sahip. Jones Yasası’nın, sektörün ve ulusumuzun ekonomik gelişiminin sürmesi için ne derece önemli olduğunu sektördeki herkese anlatmamız gerekiyor. Türk denizcilik sektörüyle düşüncelerimi paylaşma fırsatı verdiğiniz için önce şahsınıza ve 7Deniz Dergisi’ne teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. “Başarı esneklikte saklı” McAllister, “Bana göre bu başarı, yaptığımız işte esnekliğin önemini anlamamız sayesinde yakalandı. Bu sayede sıkıntıya tahammül yeteneği kazandık ve yıkımların ardından daha güçlü bir şekilde toparlanma yeteneğimizi geliştirdik. Esnek olmak için hazırlıklı olmak gerekiyor. Tabi ki bunun için de yatırım gerekli. Gerçek esnekliği ancak gemi ve altyapı yatırımları, işgücü gelişimi ve sorumluluklara karşı planlamayla yakalayabilirsiniz. Uzun zamandır müşterimiz olan şirketler bizden esneklik talep ediyor, biz de onlara esnek bir dağıtım sistemi sunuyoruz. Büyüyen taşıma hacmimizi karşılaması için ileri teknolojiye ve gemilere yatırım yapıyoruz. Bizim için bu, Jones Yasası kapsamındaki ekipman ve personele yatırım yapmak anlamına geliyor” şeklinde konuştu.

32

Temmuz - Ağustos 2013


Temmuz - AÄ&#x;ustos 2013

33


Görüş

HopaPort bölgede liderliğe oynuyor

Meriç Burçin Özer

Bulunduğu bölgede gerek stratejik açıdan, gerekse kapasitesi ve elleçlediği yük çeşitliliği açısından bölgenin vazgeçilmez limanı olan HopaPort, beklenen projelerin gerçekleşmesiyle birlikte bölgede önemini ve etkisi daha da arttıracak. ürkiye’nin doğusunda, Kafkasya Bölgesi’ne açılan güvenli bir liman konumunda olan HopaPort Limanı, Sarp Sınır Kapısı’na da çok yakın olması nedeniyle Avrupa’dan ve Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerden bu bölgelere yapılan tüm ticarete yön veriyor. 1997 yılında Türkiye Denizcilik İşletmeleri’nden Park Denizcilik ve Hopa Liman İşletmeleri A.Ş.’ye 30 yıl süre ile işletme hakkı devri yöntemi ile devredilen HopaPort, bugün bölgenin en önemli limanlarından biri konumunda. HopaPort Limanı Genel Müdürü Meriç Burçin Özer, transit ticaretin yoğun bir şekilde yapıldığı İran ve Nahcivan bölgelerine karayolu ulaşımının yakın olması nedeni ile çok ciddi bir avantaj ol-

T

34

Temmuz - Ağustos 2013


duğunu kaydetti. Özer, “HopaPort’un Kafkasya, İran, Nahcivan, Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerine açılan kapı olması nedeni ile özellikle bu bölgelerde yapılan her türlü ticarette aktif rol oynamakta. HopaPort Türkiye’de hem kara sınır kapısı hem de deniz sınır kapısı olan tek liman özelliğini taşımakta. Son yıllarda ciddi anlamda yatırımların yapıldığı Türkmenistan, Kazakistan ve bu bölgedeki ülkelere Çin, Hindistan ve bu bölgelerden gelen okyanus gemilerinin uğrak limanı olmuş ve özellikle yaz aylarında ciddi bir şekilde nehir tipi gemiler ile transit işlemlerin yapıldığı bölgenin transit limanı durumuna gelmiştir. Burada HopaPort Limanı’nın en büyük avantajı 50 Ton ve 600 Ton arasında değişen heavy lift adını verdiğimiz yüklerin tahliye, depolama ve yükleme operasyonlarının yapılması için gerekli olan vinç ve ekipmanların limanda bulunmasıdır” şeklinde konuştu. Farklı hizmetleri aynı anda sunuyor HopaPort Limanı’nı Türkiye’deki limanlar ile kıyasladığımızda tek dezavantajı demiryolu bağlantısı olmamasıdır diyen Özer, “Bu konuda şirketimiz HopaPort Limanı Batum ve Hopa arasına

HOPAPORT’UN YILLIK YÜK KAPASİTESİ 2012 yılında elleçlenen yük hacmi bir önceki yıla göre yüzde 50 artarak 853 bin 927 ton olarak gerçekleşti. 2013 yılının ilk 3 ayında da bu hareketlilik devam etti. 2010 yılında HopaPort Limanı’nda elleçlenen yük miktarı 566 bin 789 ton ve 2011 yılında 576 bin 698 ton olarak gerçekleşti. Limana gelen gemi sayıları sırası ile 2010 yılında 177 adet, 2011 yılında 205 adet ve 2012 yılında 315 adet olarak gerçekleşti.

ELLEÇLENEN YÜKLER HopaPort Limanı’nda başlıca elleçlenen yükler arasında; Kireç, Çimento, Kömür, Bazalt taşı, Buğday, Diesel Oil, Fuel Oil, Bakır Konsantresi, Genel Kargo, Lif Levha ve Proje yükleri bulunmaktadır.

Temmuz - Ağustos 2013

35


Görüş

demiryolu bağlantısı yapıldığı takdirde özellikle Doğu Karadeniz bölgesine kazandıracağı ekonomik katkı için bir proje başlattı. Bu proje Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği önderliğinde bu yıl içinde tamamlanacak. HopaPort Limanı Türkiye’deki önemli limanlar ile kıyaslandığında çok önemli avantajlara da sahip. HopaPort bünyesinde bulunan tank terminali, Ro-Ro rampası, tahıl terminali ve tahıl siloları, konteyner sahası ile aynı anda dökme yük, genel kargo, proje yükü, tahıl, sıvı dökme yük, tehlikeli yük, konteyner hizmetlerini verebilen Türkiye’deki tek özel liman işletmesi konumunda. Bu özellik müşterilere çok önemli bir avantaj sağlamakta. HopaPort Limanı müşterilere farklı hizmetleri aynı anda sunabilmekte. HopaPort Limanı bünyesinde bulunan vinç ve ekipmanlar ile 50 ton ile 600 ton arası her türlü proje yükü ve heavy lift dediğimiz özel yüklere hizmet verebilen ender limanlardan bir tanesi konumunda” şeklinde konuştu. “Projeleri ve gelişmeleri takip ediyoruz” Meriç Burçin Özer, HopaPort Limanı olarak genel anlamda önemli gördükleri ve takip ettikleri proje ve gelişmeleri şöyle sıraladı; Gürcistan üzerinden Rusya Federasyonu’na transit karayolu ile geçişi sağlayacak Kazbegi ve Verhni Lars sınır kapısı, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi, Traceca Projesi, Viking Projesi Ve Hopa, Batum Demiryolu Projesi, Deniz Otoyolları Projesi, Sochi 2014 Kış Olimpiyatları, Batum Ve İnşaat Sektörü, Hopa Cankurtaran Tüneli, Sıvı Tank Terminali, Tahıl Terminali. 36

Temmuz - Ağustos 2013

2

18 BİN m KAPALI DEPOLAMA ALANI HopaPort Limanı’nda 2150 metre uzunluğundaki ana mendirek ve 470 metre uzunluğundaki tali mendirek sayesinde korunaklı liman içinde gerekli güvenlik önlemlerini alarak her türlü limbo operasyonunu rahatlıkla yapabilmekte. 18 bin 220 metrekare kapalı depolama sahası genel antrepo, geçici depolama ve dâhili depolama alanı ile Türkiye’deki limanlar içinde en çok kapalı depolama kapasitesine sahip limanlardan biri olma özelliğine sahip. 1346 metre uzunluğundaki rıhtım ve iskele boyu ile gemi büyüklüğüne bağlı olarak aynı anda 10 adet gemiye hizmet verebiliyor.


May覺s - Haziran 2013

37


Haber

SolonPort, Otomatik Kapı Geçiş Sistemi ile fark yaratıyor Liman otomasyon sistemleri alanında Türkiye’nin ilk firması olan Solon Yazılım, yıllar içerisinde geliştirdiği ürünlerle sektörde hep bir adım önde oldu ve bu alanda yakaladığı başarılarla uluslararası düzeyde de adından söz ettirir hale geldi.

iman otomasyon yazılımı sektöründe yaklaşık 14 yıldır çözümler sunan Solon Yazılım, yeni geliştirdiği otomatik kapı geçiş sistemiyle limanlar için yepyeni bir kolaylık sunuyor. Yeni uygulamalarına Konteyner, “Genel ve Dökme Yük Otomatik Kapı Geçiş Sistemi” adını verdiklerini söyleyen Solon Yazılım Genel Müdürü E. Oktay Okşak, “Biz 1999’dan 2012’ye kadar geçen zamana birinci jenerasyon dönemi diyoruz. 2012 yılı başından itibaren de ikinci jenerasyon döneminde AR-GE ve üretim çalışmalarını artırdık. Tamamen bizim geliştirdiğimiz bu sistemi şuanda 2 limanda devreye soktuk. Konteyner, genel ve dökme yükler için Otomatik Kapı Sitemi adını

L

verdiğimiz bu yazılım, bütün liman kapılarında çalışabilecek bir yapıya sahip. İşleyişi konteyner örneğiyle anlatırsak; bir konteyner terminalinin kapsına kamera ve görüntü konsol ünitelerinden oluşan bu sistemi kurduğumuz limanda, bir kamyon konteynerle beraber limana girdiği zaman veya çıktığında sistem onu ful otomatik olarak kayıt altına alır. İşlemlerini yapar, girişini veya çıkışını verir. Tamamen kamera ve okuma sistemlerini kullanan görüntü sistemleriyle anahtar teslimi yaptığımız bir proje bu. Mesela 3 şerit giriş, 3 şerit çıkışı olan bir limanda, sadece 1 görevli tüm bu araçları kontrol edebiliyor. Sistem kendi kendine işlerken, kapı memuru oturuyor ve ekranından izliyor süreci. Sistem plakayı ve konteyner kod numarasını otomatik olarak okur, sisteme işler ve giriş veya çıkış izni verir. Burada oluşabilecek hatalar arasında, plakanın veya konteyner kodunun herhangi bir sebepten dolayı (çamur, silinme vs.) okunacak durumda olmaması durumda sistem ekrana uyarı verir ve görevli memur devreye girerek sorunu çözer ve sistem işlemeye devam eder” şeklinde konuştu. Başarı yüzde 90 civarında Oktay Okşak, “Buradaki başarımız yüzde 90 civarında. Çok ciddi bir AR-GE çalışması yaptık. 1 buçuk sene personel ve bütçe ayırdık. Burada önemli olan kısım, bizim SolonPort Liman Otomasyon Sistemi’mizde bir çok modül var. Farklı yük çeşitleri olan limanlar bizim yazılımımızı alıp istedikleri modülleri kullanarak ihtiyaçlarına uygun olan seçimle anında çalışmaya başlayabiliyorlar. Bu durum kullanıcının zaman kaybı yaşamaması açısından da ayrı bir önem taşıyor. Bu sistem limanın ihtiyacına göre

38

Temmuz - Ağustos 2013


man yabancı yazılımlar da yoktu zaten. İlk modülleri 2000 senesinde uyguladık. 2001 senesinden sonra ilk paketlerimizi sunmaya başladık” ifadelerini kullandı.

istenen modülü kullanmasına olanak sağlıyor. Burada önemli olan, aracın plakasını okumaktan çok yaklaşık 1 metre gibi yakın bir mesafeden konteynerin üzerindeki numaraları doğru okuyarak sisteme doğru işlenmesini sağlamak. Bu da hiç kolay bir iş değil elbette. Biz bunu başardık ve sistemimize entegre ettik. Bu şekilde çözüm ortağı olduğumuz limanların sayısının artacağına eminim. Çünkü bu sistem limanlarda hem zamandan tasarruf sağlıyor, hem de doğru bilgileri zamanında firmaların sistemine işleyerek koordinasyon konusunun üst düzeyde olmasına yarıyor. Bu elbette çok zor bir konu. Maliyetli bir uygulama. Sistemin stabil tutulması gerekiyor” ifadesinde bulundu. “Yazılımı 2005’te paket şeklinde sunduk” Solon Yazılım hakkında da genel bilgiler veren Oktay Okşak, “Biz 1999 senesinde limanlara yönelik yazılımlar geliştirmeye başladık. 2013 senesine kadar bu duruma devam etti. 14 senelik dolu dolu bir bilgi birikimimiz var. 2004’te biz ana yazılım faaliyet kolu olarak limancılığı kabul ettik. 2005 senesinden itibaren de bir paket şeklinde yazılımımızı limanlara sunmaya başladık. Limalara gidilip bu sistemi uyarlayıp çalışabilir hale getirdik. O dönemlerde özel limanların sayısı bu kadar fazla değildi. Mevcut limanlar devlet eliyle işletiliyordu. Biz ilk çalışmamızı özel bir limanda hayata geçirdik. Bunun sebebi de biz bu işe başladığımızda birkaç tane devlet limanı vardı. Onlarda aktif olarak 1995 senesinde girdi bu işe. O zaman özel liman olarak Sedef Port vardı. Devlet limanları da dahil tüm limanlar operasyonlarının tamamını elle yapıyorlardı. Bu işe ilk başlayan, bir liman otomasyonunu devreye alan tek yerli firmayız. Zaten o za-

“Limanların önünde gitmek zorundayız” Giriş-çıkış verilerinin elle yazıldığı dönemlerde bu işe girdiklerini anlatan Okşak, “Biz bu işe girdikten sonra limanların hacmi ve iş yükü arttı. Bunun sonucunda otomasyonun elle yönetimi zorlaşmaya başladı. Biz birçok limana bu sistemi ilk biz getirdik. Bizim başladığımız zamandan yakın zamana kadar yetişmiş insan gücü fazla yoktu. Halende bu sıkıntı devam ediyor. Biz burada sırf programımızı satmadık, bilgi birikimimizle limanları bu açıdan bir çeşit danışmanlık şeklinde destekledik. Biz zaten liman yönetimi konusunda limanların önünde gitmek zorundayız” şeklinde konuştu. Yüzde 96’lık verimlilik 2009’da Türkiye’de uluslararası Elektronic Data Interchange (EDI) entegrasyonunu canlı sistem üzerinde ilk defa kendilerinin gerçekleştirdiğini söyleyen Okşak, “Hala bizim yaptığımız seviyeye ne yerli ne de yabancı hiçbir yazılım ulaşmış değil. Bu işi biz ilk Maersk ile yaptık. Türkiye’de ilk uygulamaydı. İki limanda devreye soktuk. Firmanın merkezi Danimarka’dan sistemin yüzde 96 verimlilikle çalıştığı bildirildi. Bizden sonra ikinci olan uygulamanın verimlilik oranı yüzde 26 olmuştu. Onlar da şaşırdı. Yüzde 96 müthiş bir rakamdı ve ikinci olan firmayla aradaki fark çok trajikti. SolonPort’un Konteyner merkezli bu entegrasyonu kullanan bir limanda, konteynere, giriş, çıkış veya iç boşaltım gibi herhangi bir işlem yapıldığında 5 dakika içinde ilgili acentenin ana serverlarına o kaydı geçmiş oluyoruz. Şuanda bu sitem; MSC, Maersk, Hapag Lloyd, Hamburg SÜD, CMA CGM ve Arkas gibi 13 tane yerli ve uluslararası firmaların yurtdışındaki ana merkezleriyle entegre olarak çalışmakta. Bizim sistemimiz bilgileri onlara, onlarınki de bize otomatik gönderiyor ve tamamen otomatik bir şekilde sistem çalışıyor” ifadesinde bulundu.

Oktay Okşak

Konteyner, Genel ve Dökme Yük Otomatik Kapı Geçiş Sistemi ile kapılardan geçişler hızlı ve denetlenebilir çok az bir hata payıyla gerçekleşiyor. Sistemin işleyişi tamamen otomatik ve kapıya gelen konteynerin üzerindeki numarası ve aracın plakası kayda otomatik alınarak sisteme giriliyor ve işlemler bilgisayarlar tarafından başlatılıyor.

SolonPort’LU limanlar Kumport (İlk Liman) Antalya Port Akdeniz Limanı, Evyapport, Akçansa Ambarlı Limanı, Akçansa Çanakkale Limanı, LİMAŞ, Bodrum Güllük Limanı, Beta Lojistik (Kara Terminali), İzmir Alsancak Limanı, Rodaport, Samsun Limanı.

Temmuz - Ağustos 2013

39


Makale

Denizcilik sektörü yeni tehdit altında

H

erkesin seker tadında bir Ramazan Bayramı geçirdiğini umut ediyorum. Tüm ülkemizin geride bıraktığımız Ramazan Bayramı’nı bir kez daha kutluyoruz. Denizcilik sektörü bugünlerde sadece ekonomik darboğaz ile mücadele etmemekte. Bunun yani sıra sektörü tehdit eden en önemli unsur alternatif taşıma yolları. Amerika son yıllarda demir yollarının cazipliğini tekrar keşfetti. Deniz yolu taşımacılığına kıyasla çok daha ucuz olan demir yolu özellikle Amerika’da arttırılan ham petrol üretiminin taşımacılığının bas rol oyuncusu olmak üzere. Ham petrolün demir yolu ile taşınması 2009 yılında günde 80 bin tren vagonuyken bugün bu rakam iki katından da fazla günde 200 bin tren vagonuna ulaşmıştır. Amerika’daki rafineriler ekstra hiçbir güvenlik önlemi alınmadan, tren vagonlarının ve demiryollarının iyice incelenmesi yapılmadan başlanan bu taşıma yolunun ucuzluk cazibesine kapıldığında kazalarında kaçınılmaz olacağı bekleniyordu. Temmuz ayı içinde Kanada’nın Quebec eyaletinde yaşanan onlarca kişinin hayatını kaybedip, yüzlerce kişinin de kazada oluşan ham petrol yangını dumanından zehirlendiği tren kazası buna acı bir örnektir. Ancak bu acı örnek ve kaza bile ham petrolün demir yolu ile taşınması yöntemini durdurmayacaktır. Amerika’daki petrol boru hatlarının yetersizliği de buna bir başka etkendir aslında. Bir çok petrol üreticisi ve rafineri şirketleri ham petrol taşımacılığında demir yolu yönteminin terk edilmeyeceğini aksine kapasitenin artacağını belirtiyorlar. Ancak demir yolu ile ham petrol taşımacılığının bu kadar ucuz olmasındaki etken elbette daha az insan gücüne dayanıyor olmasının dışında ham petrol gibi tehlikeli yükleri taşımadaki kural, sertifika ve zorunlulukların deniz yoluna kıyasla yok denecek kadar az ve yetersiz olması. Şuanda da petrol şirketleri mev-

Kapt. Kubilay ULUCAN ATCOM Denizcilik Sektörü Başkanı

40

Temmuz - Ağustos 2013

zuatlardaki bu açıklıklardan faydalanmaktadırlar. Ancak siyasete gelecek kamu baskısı bu kolay prosedürleri ileride elbette değiştirecektir. Amerikan Enerji Bilgi İdaresi’nin kayıtlarına göre sadece 2013 yılının ilk yarısında her gün 1.37 milyon varil petrol demir yollarıyla taşındı. 2012’de bu rakam günlük 927 bin varil idi. Bu rakamlar tüm petrol ürünlerini içermekte ancak kurum bu sene içinde günlük yaklaşık 700 varil ham petrolün demir yollarında taşındığını hesap etmekte. Ham petrolün demir yolları ile taşınması bundan 6 yıl öncesine kadar düşünülen ve maliyeti uygun bir yöntem değildi. Ancak Amerika’nın domestik petrol yataklarından daha fazla yararlanmaya başlaması ve boru hatlarının yetersizliği bu yönde alternatif üretilmesine sebep oldu. Petrol ve rafineri endüstrisi yeni demir yolundan ham petrol boşaltma tesislerini, rafinerileri eklemeye başladılar. Phillips 66 şirketi 5 yıllık günde 50 bin varil petrolün New Jersey rafinerisine getirilme planını açıkladı. PBF Enerji şirketi yine Delaware City rafinerisi için demir yolu ham petrol boşaltma tesisi kapasitesini günlük 20,000 varilden 110 bin varile çıkarma çalışmalarını tamamlamak üzere. Demir yolu ile gelen petrol alımı sebebiyle PBF Delaware City rafinerisi deniz yolundan gelen ham petrol alımını 2013 yılında yüzde 80 azaltmış durumda. Ayni şekilde PBF Paulsboro terminali deniz yolu petrol alımını yüzde 40 azalttı. Sunoco şirketi günlük 330,000 varil kapasiteli Philadelphia rafinerisine demir yolu boşaltma tesisini ekleme çalışmalarını başlattı. Rafineri ayrıca ucuz doğalgaz için bir ihracat noktası olma çalışmalarını tamamladı ve ilk ihracatlar da yapılmaya başlanacak. Bu sene itibari ile bu rafineriden yapılacak ihracatlar için markette LNG ve LPG gemilerine bu bölgede sıklıkla ihtiyaç duyulacak. Demiryolları dünyanın her yerinde ham petrol ve diğer sıvı petrol ürünleri taşımacılığı marketine hızlı şekilde girebilir ve deniz


taşımacılığının en büyük tehdit unsurunu oluşturabilir. Bunda belirttiğimiz gibi çok az bir yatırım ile ulaşımın her yöne sağlanabilmesi az insan gücü gerektirmesi ve hali hazırdaki yönetmeliklerin çokta denetleyicilik ve zorunluluklar bulundurmaması. Analizciler demir yolu taşımacılığı hakkında uzun vadede Amerikan ham petrol ve ürünleri taşımacılığındaki payının artacağını ve yine en ucuz yöntem olarak yer bulacağını belirtiyorlar. Rakamlar Amerika’nın yakın gelecekte dünyanın en büyük petrol ithal eden ülkesi olmak durumundan çıkıp en büyük petrol üreten ve hatta petrol ihraç eden ülke konumunu alacağını göstermektedir. Amerika; l 2008 yılında günlük 5M varil petrol üretmekteydi. l Domestik planlanmamış petrol üretimi 2012 yılında önemli katkıda bulundu ve günlük 6M varile ulaşıldı. l 2012’nin 4’uncu çeyreğinde Amerikan üretimi son 20 yılın en üst rakamına ulaştı ve günlük 7M varil oldu. l Domestik petrol yataklarındaki üretim 2008 yılından buyana yüzde 40 artış gösterdi. l Uluslararası Enerji Kurumu hesaplarına göre Amerika’nın 2020 yılında Sudi Arabistan’ın petrol üretimini geçeceği öngörülüyor.

l Ekonominin canlı ve değişken bir veri olduğunu gösteren en büyük kanıt Amerika ekonomisinde yaşanmakta. Amerikan ekonomisi ve devleti enerjide dışa bağımlılığı ulusal güvenlik sorunu görmekte ve bunu azaltma planlaması içindedir. Marketin kendileri için sürekli daraldığını hisseden ancak aslında marketin farklı yönlere doğru geliştiğini göremeyen denizcilik şirketleri önümüzdeki 20 yıl içerisinde kendilerini bu değişimlere adapte edemez ve tedbirlerini almazlar ise değişimden zarar görmeleri kaçınılmazdır.

Neden Demir yolu ile Ham Petrol Taşımacılığı Artış Göstermekte? l İlk önceleri demir yolu yöntemi kısa dönem bir yöntem iken yeterli miktardaki domestik petrol üretimi ve sürekli artış göstermesi bunda etkili oldu. l Market demir yolu taşımacılığının avantajlarından faydalandı l Kapasitelerin kısa teslim suresi içinde arttırılabilir olması. l Vagonla daha esnek boşaltma zamanı ve yöntemi. Demir yolunun üretimdeki dalgalanmalara daha çabuk adapte olabilmesi. l Değişik marketlere taşımacılıktaki çok yönlülük. l Vagonların yükleme ve boşaltma esnasındaki bekleme maliyetlerinin çok az olması. l Ham petrolün taşıma maliyetini azaltması. Yüksek talep olan bölgelere ham petrolün daha çabuk yönlendirilebilmesi.

Temmuz - Ağustos 2013

41


Haber

Liman başkanlıklarının haritaları yenilendi laştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın Limanlar Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete’de yayımlanarak, yürürlüğe girdi. Buna göre, Çanakkale Liman Başkanlığı liman idari sahasındaki (1) nolu demirleme sahasına ve Kocaeli Liman Başkanlığı idari sahasındaki tüm demirleme sahalarına demirleyecek veya ayrılacak 1000 GT ve üzerindeki Türk Bayraklı gemi ve deniz araçları ile 500 GT ve üzerindeki yabancı bayraklı gemi ve deniz araçları kılavuz kaptan almak zorunda olacak. Anılan liman idari sahalarındaki diğer demirleme sahalarına demirleyecek ya da ayrılacak gemi ve deniz araçları bu hükümden muaf tutulacak. Uygun kıyı tesisi olmaması ya da kıyı tesisinin yanaşmaya müsait olmaması nedeniyle demirde bekleyen gemi ve deniz araçlarının yolcu ve personeli, sınır giriş ve çıkış işlemleri yaptırılması, ilgili diğer mevzuat hükümlerinin yerine getirilmesi, seyir, can, mal, çevre güvenliği ve emniyetine ilişkin tedbirlerin alınması ve tüm sorumluluğun gemi kaptanına ait olması kaydıyla; Türk Bayraklı yolcu motoru veya gezinti (tenezzüh) gemisi ile idarenin izni ve liman başkanlığının bilgisi dahilinde kıyı tesislerine çıkabilir ve aynı şartlar gözetilerek gemiye geri

U

Patronların yeni oyun alanı limanlar oldu. Kimileri var olan yatırımlarının kapasitesini artırırken kimileri de yeni yatırımlara başladı.

42

Temmuz - Ağustos 2013

dönüşleri sağlanabilecek. Ancak ilgili liman başkanlığı idari sahası içinde yolcu tahmil/tahliyesinde kullanılabilecek, seyir, can, mal, çevre güvenliği ve emniyeti yönünden yeterli nitelik ve sayıda deniz aracının bulunmaması halinde, tahmil/tahliye esnasında yolcuların güvenliğine ilişkin her türlü sorumluluğun gemi kaptanına ait olduğuna ilişkin İdareye yazılı taahhütte bulunulması, geminin sigortasının bu tahmil ve tahliyeyi kapsadığına ilişkin belgenin idareye sunulması ve gemi ilgililerince tüm önlemlerin alınması kaydıyla, ilgili liman başkanlığının denetiminde, yolcuların ve gemi personelinin tahmil/tahliyesinin, geminin botları ile yapılmasına idarece izin verilebilecek. Yolcu gemileri hariç deniz turizmi araçları söz konusu hükmünden muaf tutulacak. Antalya Liman Başkanlığı, Bandırma Liman Başkanlığı, Çanakkale Liman Başkanlığı, İstanbul Liman Başkanlığı, İzmir Liman Başkanlığı, Marmara Adası Liman Başkanlığı, Mersin Liman Başkanlığı, Rize Liman Başkanlığı, Tekirdağ Liman Başkanlığı, Ceyhan Liman Başkanlığı, İzmit (Kocaeli) Liman Başkanlığı, Botaş Liman Başkanlığı ve Kocaeli Liman Başkanlığı haritaları değiştirilirken, Karataş Liman Başkanlığı haritası ile Manavgat Liman Başkanlığı haritası eklendi, Gelibolu Liman Başkanlığı haritası yürürlükten kaldırıldı.


Haber Bankalarla yaşanan sıkıntılar yüzünden uzun süre yer satışı yapamadıklarını belirten ALOSBİ Başkanı Akkan, “Borçların büyük kısmı ödendi. 60 tapu verdik. Birçok yatırımcı ile görüşmeler sürüyor” dedi

Liman yatırımları ile büyüme hız kazanacak liağa Organize Sanayi Bölgesi (ALOSBİ) Başkanı Atıl Akkan, bankalarla yaşadıkları sıkıntılar yüzünden uzun süre yer satışı yapamadıklarını ama şimdi borçların büyük kısmı ödendikten sonra yatırımların hızlandığını belirtti. Akkan, “60 tapu verdik. Birçok yatırımcı ile görüşmeler sürüyor” dedi. ALOSBİ’nin lojistik avantajı nedeniyle yatırımcıların gözbebeği haline geldiğini, devam eden liman yatırımlarının tamamlanması ile büyümenin de hızlanacağını vurgulayan Atıl Akkan, “Artık ALOSBİ büyük bir ivme kazandı. Kuzey Ege Çandarlı Limanı ve Petkim Limanı ile çevredeki liman yatırımlarının tamamlanmasıyla ALOSBİ daha da hızlı büyüyecek. Yatırımcılar ek maliyetlerden kaçmak için limanlara ve depolama alanlarına yakın yerleri tercih ediyor. ALOSBİ de Kuzey Ege Çandarlı Limanı’na 14, Aliağa limanlarına 9 km mesafede yatırımcıları bekliyor” dedi. ALOSBİ yönetimi ile bölgeye üye olan firmaların geçtiğimiz günlerde Aliağa Ticaret Odası’nda (ALTO) bir araya gelerek bölgenin sorunları ve bunların çözümü için yapılacakları tartıştığı toplantıda konuşan Akkan, Kuzey Ege Çandarlı Limanı’nın yapımında sona yaklaşıldığını vurguladı. Petkim’in de liman yatırımları bulun-

A

duğunu ve ALOSBİ’nin lojistik anlamda çok avantajlı bir duruma gelmeye başladığını ifade eden Akkan, “Bankalarla sorunları çözmemizin hemen ardından bankalara olan borcun büyük bir kısmını ödedik. 60 tane tapu verdik. Yatırım yapmak isteyen ve önemli ölçüde alana ihtiyacı olan firmalarla da görüşmelerimiz hızla sürüyor” dedi. Parlayan yıldız ALTO Başkanı ve ALOSBİ Başkan Yardımcısı Adnan Saka ise, ALOSBİ’nin üyeleri ile ilk kez bir araya gelindiğine dikkat çekerken şunları söyledi; “ALOSBİ’de bulunan üyelerimizin yaşadığı sıkıntılar, beklentileri ve önerileri bizim için oldukça önemli. İstedik ki odada bir araya gelelim ve sorunlarımızı, gelişmelerimizi karşılıklı tartışalım. ALOSBİ ve Aliağa Türkiye’nin parlayan yıldızı oluyor. Ağır sanayisiyle, kimya sanayisiyle, enerji sektörüyle, demir çelik firmaları ve gemi sökümüyle, limanları ve organize sanayi bölgesi ile Aliağa büyüyor, gelişiyor ve ülke ekonomisine daha büyük katkı sağlıyor” diye konuştu. Temmuz - Ağustos 2013

43


Haber

Devler limanlar için kapışıyor Patronların yeni oyun alanı limanlar oldu. Kimileri var olan yatırımlarının kapasitesini artırırken kimileri de yeni yatırımlara başladı.

on yılların en gözde sektörü kuşkusuz enerji ancak Türkiye’nin en büyük şirketlerinin bir diğer gözdesi liman oldu. Şu anda proje halinde ve yapımına başlanan limanların parasal büyüklüğü 10 milyar doları aşmış durumda… Devletin hayata geçireceği üç liman projesinde Filyos Limanı’nın kapasitesi 25 milyon ton, Kuzey Ege Çandarlı ve Mersin Konteyner limanlarında ise kapasite 20 milyon ton olacak. Bu üç limanın yatırım maliyetinin 6.2 milyar doları aşacak. Öte yandan özel sektörün yatırımları çok daha fazla.

S

1 milyar dolarlık hacim Türkiye’nin dış ticaretini artırmanın yanı sıra bölgenin lojistik üssü olma hedefine paralel olarak limanlara olan ihtiyacının artacağı biliniyor. Şu anda Türkiye’nin 150 milyar doları geçen ihracatının önemli bir kısmı limanlar aracılığıyla yapılıyor. Türkiye’nin 100’üncü yılı olan 2023’te ise ihracat hedefi 500 milyar dolar. İthalatı da katarsak 10 yıl sonra dış ticaretin hacmi 1 trilyon doları aşacak. Var olan limanların bu talebi karşılamayacağını gören işadamları milyarlarca dolarlık yatırıma başlamış durumda. Yabancılar da yatırım peşinde Asya Port: İtalyan MCS ve Türk ortağı Asyaport tarafından Tekirdağ’da yapımı devam eden limanın maliyeti 400 milyon dolar. İnşaatın bu yıl içinde tamamlanması bekleniyor. DP World: Dubai merkezli DP World dünyanın birçok ülkesinde liman yatırımlarıyla tanınıyor. 200 44

Temmuz - Ağustos 2013

milyon dolarlık limanın kapasitesi 1.3 milyon teu’yu bulacak. Limak’tan İskenderun’a 372 milyon dolar Hüsnü Özyeğin: İstanbul Ambarlı’daki Kumport adlı limanı alan Fiba Grubu’nun patronu Hüsnü Özyeğin, başarılı bir operasyona imza atmış oldu. Nihat Özdemir: Limak Holding de özelleştirme yoluyla limancılığa başladı. İskenderun Limanı’nı 372 milyon dolarla kazanan Limak, 250 milyon dolar yatırım yapacak. 400 bin teu olan kapasite, 3 milyon TEU’ya çıkarılacak. Cengiz’in portföyünde beş liman var Mehmet Cengiz: Cengiz Holding de limancılıkta büyüyen gruplardan biri. Holdingin bünyesinde Alanya Yat Limanı’nın yanı sıra Hopa Limanı, Ereğli Limanı, Giresin Limanı ile Sungate Port Rolay Hotel Yat Limanı bulunuyor. Hamdi Akın: Akfen, Mersin Limanı’nı 755 milyon dolara aldı. Geçen sürede kapasiteyi 2 katına çıkaran grup, yeni yatırımlarla altyapıyı yeniliyor. Borusan’ın mekanı Gemlik Global Holding: Antalya Limanı 2006’da Çelebi Holding-Global Holding ortaklığına geçti. Port Akdeniz adı verilen limanın işletme hakkını 2010’da Global aldı. Borusan: 230 milyon dolarlık yatırımın büyük kısmını tamamlayan Gemlik Körfezi’ndeki Borusan Limanı’nın 2015’te 650 bin teu konteyner ve 6.5 milyon ton genel kargo kapasitesi olacak. PETKİM Limanı 2016 ‘da bitiyor PETKİM: 2016’da tamamlanması beklenen Petkim Konteyner Terminali’nin kapasitesinin 1.5 milyon TEU olacağı ve maliyetinin 300 milyon $’ı bulacağı açıklandı. Yıldırım Holding: YILPORT Limanı’nın 2015 yılında tamamlanması öngörülüyor. Limanın toplam yatırım tutarı 500 milyon dolar, bugüne kadar bu yatırımın 200 milyon doları tamamlandı.


Temmuz - AÄ&#x;ustos 2013

45


Savunma Sanayi Türkiye gemi, tank, İHA ve uçağın ardından ‘Türk tipi hücumbot’ üretecek. Savaş ve silah sistemleri de yerli olacak.

Türkiye kendi hücum botunu üretecek ürkiye, MİLGEM gemileri, ALTAY tankı, ANKA insansız hava aracı, HÜRKUŞ uçağı, GÖKTÜRK uydusu derken, ‘Milli hücumbot’ için de düğmeye bastı. Türk firmaları, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın ihtiyacı olan yerli savaş gemisini tamamen milli imkanlarla tasarlayıp üretecek.

T

SSM’den firmalara çağrı Tamamen özgün olacak Türk tipi hücumbotun “savaş sistemi”ni Aselsan ve

Havelsan, “silah sistemi”ni ise Roketsan firmaları tasarlayacak. Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM), Türk Tipi Hücumbot Projesi için “Bilgi İstek Dokümanı (BİD)” yayımladı. “Küçük boy yerli savaş gemisi” olarak tanımlanan hücumbot projesi için katılım ise sınırlı tutulacak. Proje için duyurusu yapılan BİD’in ardından ihale ilanına çıkılması ve konunun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleşecek Savunma Sanayii İcra Komitesi (SSİK) toplantısında masaya yatırılması bekleniyor.

Radara yakalanmayan yerli “hayalet’ hazır illi Gemi Projesi kapsamında Türk mühendisler tarafından tasarlanan Büyükada Firkateyni kullanıma hazır. Büyükada’nın en önemli özelliklerinden biri radara yakalan-

M

46

Temmuz - Ağustos 2013

maması. Firkateyn kısa süre içinde donanmaya teslim edilecek. 7 ayrı silah sistemine sahip 99,5 metre uzunluğundaki gemi milli mühendislik gücümüzün dünyaya ispatı açısından büyük önem taşıyor.


Savunma Sanayi

Milli gemi ihalesi sil baştan başlıyor

Koç Grubu’nun kazandığı Milli Firkateyn Projesi (MİLGEM) ihalesinin itirazlar üzerine yenilenmesi gündeme geldi. illi firkateyn projesi (MİLGEM) ihalesi, Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun, ‘Kamu yararı sağlanamadığı’ raporu üzerine yenilenecek. İhaleye aralarında Koç Grubuna ait RMK ile Dearsan, Desan, ADİK, İstanbul, Sedef ve Yonca Onuk firmaları da davet edildi. Milli firkateyn projesi (MİLGEM) ihalesinin itirazlar üzerine yenilenmesi gündeme geldi. Koç Grubu’nun kazandığı ihale sonrası ihale sürecine katılamayan diğer firmaların şikayeti üzerine inceleme başlatan Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun raporu doğrultusunda proje yeniden ihale edilecek. Yeni ihaleye 7 tersane davet edilecek. Kamu yararı açısından SSM ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından yürütülen proje kapsamında ilk geminin üretimi askeri tersanede ve askeri personel tarafından milli tasarım ile yapılmış ve teslim edilmişti. İkinci geminin ise testleri devam ederken, seri üretime geçilmesi için adımlar atılmış ve MİLGEM projesi ihalesi Koç Grubu şirketlerinden RMK’ya verilmişti. İhaleye katılamayan firmaların itirazı üzerine Başbakanlık Teftiş Kurulu ‘kamu

M

yararının sağlanamadığı’ yönünde rapor hazırladı. Rapor üzerine ihalenin yenilenmesi gündeme geldi. Yeni ihale öncesi MİLGEM projesi genişletilerek TF-2000 projesi adı altında yeniden tasarlandı. Vurucu gücü etkinleştirilen yeni proje kapsamında Savunma Sanayi Müsteşarlığı yeniden ihale açılması yönünde düğmeye bastı. Aziz Yıldırım ve Koç Grubu İhaleye, aralarında yine Koç Grubu’na ait RMK ile ilk ihalede ikinci sırada gelen Dearsan’ın yanı sıra Desan, ADİK, İstanbul, Sedef ve Yonca Onuk firmaları da davet edildi. İhaleye girecek firmalar arasında bulunan Dearsan Tersanesi, geçtiğimiz ay şirket hisselerinin Aziz Yıldırım’a satıldığı haberleriyle anılmıştı. Baki Gökbayrak ve Metin Eşrefoğlu’nun büyük ortak oldukları Dearsan Tersanesi’nde hisselerin büyük kısmını Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın aldığı belirtilmişti. Yıldırım’ın tersanenin yüzde 51’lik payına sahip olduğu belirtiliyor. Dearsan Tersanesi, NATO ve Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın ‘Gizlilik Dereceli Tesis Güvenlik Belgesi’ne sahip. Temmuz - Ağustos 2013

47


Savunma Sanayi

Uçak gemimiz değil havuzlu çıkarma gemimiz olacak

Geminin Özellikleri

İ

nsanlarımız arasında Türk RMK Marine kuruluşunun üreteceği uçak gemisine benzer görünümü olan havuzlu çıkarma gemisi için “Uçak gemimiz yapılıyor” deniyor. Ancak durum aslında öyle değil. RMK Marine isimli firmamızın üreteceği havuzlu çıkarma gemisinin uçak gemisinden birçok farklı özelliği bulunuyor ve bu farklılıklar uçak gemisini havuzlu çıkarma gemisinden daha üstün kılıyor.

Silah ve Sensör Sistemleri 2X40 mm Top 2xNokta Savunma Silahı – Phalanx 3X12.7mm Stabilize Makinalı Tüfek Toplam Yatma Yeri Kapasitesi: 1068 Toplam Salon Kapasitesi : 610 Ameliyathane: 2 Hastane Kapasitesi: 30 Yataklı

48

havuzlu çıkarma gemisi nedir? Havuzlu çıkarma gemisi kara kuvvetlerinin kuvvet aktarımını deniz yoluyla sağlayabilecek bir gemidir. Amfibi harekatta ordulara mükemmel bir harekat üstünlüğü sağlar ve karargah personelini deniz yoluyla intikal ettirirler. Üretilecek gemi amfibi harekatta hava desteği sağlayan helikopter, tilt rotorlu hava araçlarının iniş/kalkışını ve barınmasını sağlayacak donanıma sahiptir.

Temmuz - Ağustos 2013

Tam Boy: 216 metre Su Altı Boyu: 194 metre Genişlik: 34 metre Tam Yüklü Deplasman: 25 000 Ton Azami Hız: 22 Deniz Mili (41km/sa) Ana Tahrik Sistemi: 4X8000 kW Dizel Makine Sevk Sistemi: 2xŞaft + 2xCP Pervane Elektrikli Dizel Jeneratör: 5X2250 kW Emergency(Acil) Jeneratör: 1X750 kW

Taşıma Kapasiteleri 4X35 Tonluk Helikopter Platformu 6xSea Hawk veya 4xMerlin Helikopter Hangarı 90+ Zırhlı Araç için (Tank, Zpt, Amfibik Zırhlı Araç) 2 Araç Güvertesi 2800 m2 Seahawk ve Hücum Helikopter Muhafazası İçin Uygun Güverte Hangardan Piste 30 Tonluk Asansör 4xÇıkarma Gemisi (LCM) ve/veya 2xHovercraft (LCEC) için Havuz 2xLCVP için Sancak/İskeler Mataforalar Güverte Kreyni 30 Ton


Temmuz - AÄ&#x;ustos 2013

49


Gemi İnşa Aralık ayında Yıldırım Group tarafından alınan ve Yılport Holding limanlarına katılan Gemport’ta, grubun ilk yatırımı olan ve ‘Zeycan Y’ adını taşıyan römorkör, düzenlenen törenle hizmete girdi. Römorköre annelerinin ismini verdiklerini ifade eden Yıldırım Group İcra Kurulu Başkanı Yüksel Yıldırım, yatırımın 6 milyon Euro’ya mal olduğunu söyledi.

Zeycan Y’ törenle denize indirildi

50

Temmuz - Ağustos 2013

ıldırım Group’un limancılık alanında Yılport Holding bünyesine kattığı Gemport’ta ilk yatırım olan ‘Zeycan Y’ römorkörü, başta Gemlik protokolü olmak üzere çok sayıda davetlinin katıldığı törenle hizmete girdi. Törenin açılış konuşmasını Yıldırım Group İcra Kurulu Başkanı Yüksel Yıldırım yaptı. Yıldırım, römorköre annelerinin ismini verdiklerini belirterek, annesinin dualarının ve gelecek başarıların çalışanlarının da hissedeceğini söyledi.

Y

“Özel limancılıkta 1 numarayız” 1963 yılında iş serüveni başlayan Yıldırım Group’un yıllar içinde büyüyerek bugünlere geldiğini anlatan Yıldırım, limancılığa ise 2004 yılında Sedef limanını alarak başladıklarını kaydetti. Yıldırım şöyle devam etti: “O günlerde limancılıkta tecrübemiz yoktu. Bu nedenle yatırımımıza çok anlam verilememişti. Daha sonra Sedef ve Alemdar limanlarını birleştirip YILPORT’u kurduk. Ardından özelleştirmeden aldığımız Gemlik Gübre limanı ile komşu Gemport’u birleştirdik. Geçen aralık ayında da Rotaport’u aldık. Türkiye’nin 2023 hedefi için belirli büyüklükteki limanlara ihtiyaç var. Bugün Gemlik Azot, Gemport, Gebze ve Rota olmak üzere 4 limanımız var. Bu dört limanla Türkiye’de limancılıkta özel sektör açısından bir numaralı konuma geldik. Dünya çapında olmayı hedefleyen bir mantıkla yönetiliyor limanlarımız. Limancılığın başına Amerika’dan Sean Pierce’ı getirdik. Mühendislerimizi eğitmek için de Japonya’dan uzmanlar, Asya ve Avrupa’dan çalışanlar getirdik. Biz Group olarak sadece fabrikalara, arazilere değil aynı zamanda insan kaynağına da yatırım yapıyoruz.” Yurtdışında da liman yatırımlarını sürdürdüklerine işaret eden Yıldırım, Malta’da yüzde 50’sini aldıkları bir


liman bulunduğunu dünyada ilk 20 liman işletmecisinden biri olmayı hedeflediklerini dile getirdi. Yıldırım ayrıca Batı Afrika ve Latin Amerika’da da iki limanla el sıkıştıklarını, bunlardan birinin 300, diğerinin 400 milyon dolarlık yatırımlar olduğunu belirtti. “Madencilik ve enerjide de varız” Madencilik sektöründe de yatırım yapmaya devam ettiklerini ifade eden Yıldırım, Kazakistan’da krom, Rusya’da da ferrokrom tesislerini almak üzere ihaleyi kazandıklarını anımsatarak, toplam 500 milyon doları bulacak bu satın almalarla dünyada 2. sıradaki yerlerini sağlamlaştıracaklarını vurguladı. Yüksel Yıldırım, Grubun odaklanacağı bir diğer ana sektörün enerji olduğunu söyleyerek, “Marmara Bölgesi çevresinde kömür ve gaza dayalı yatırımlar planlıyoruz. Hedefimiz, 2023 yılında Yıldırım Enerji olarak 5 bin megawatt’a ulaşmak. Çok büyük bir rakam ama bunu başaracağız. İzni alıp sermayesi olmayan şirketlerle işbirliğine gidiyoruz. 3 ay içinde 4 bin megawattlık lisans için anlaşmış olacağız. Bu, enerjiye 5 yılda 3-4 milyar dolarlık bir yatırım anlamına geliyor. Yine Malta ve Afrika’da da yatırım planlarımız var” diye konuştu. Yatırımlarını sürdüreceklerini belirten Yıldırım, Türkiye’ye güvendiklerini, kendilerine inanmalarını ve desteklemelerini beklediklerini dile getirdi. “Marmara’nın en büyük limanı olma yolunda” Törende konuşan Yıldırım Group Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yıldırım ise 1992 yılında kurulan ve Türkiye’nin ilk özel limanı ünvanına sahip olan Gemport’u, geçen yıl Yıldırım Group iştiraki olarak Yılport Holding bünyesine kattıklarını yineleyerek, “Gemport geniş bir sanayi bölgesine hitap etmekte, binek araç, otomotiv yedek parça, beyaz ve kahverengi eşya, tekstil ürünleri, muhtelif saç ve demir-çelik ürünleri başta olmak üzere mermer, maden, seramik ve makine aksamı gibi ürünlerimizin de ithalat ve ihracatında hizmet vermektedir. Bursa ve civarı illerin yapmış olduğu ithalat ve ihracatlarda limanımızın büyük katkıla-

rı olduğu gözden kaçacak gibi değildir” dedi. Daha iyi hizmet verebilmek için gerekli yatırımlarla ilgili proje çalışmalarına başlandığına işaret eden Yıldırım, şöyle konuştu: “Gemport ve yanında yer alan Gemlik Azot Limanı’nı birleştirilerek, Marmara’nın en büyük ve en kapasiteli limanı olma yolundayız. Aynı zamanda, Gemlik Gübre’nin, 100 milyon dolarlık bin metreye yükselecek olan rıhtım uzunluğu ile beraber toplamda 2300 metrelik bir rıhtım uzunluğuna ulaşılması hedeflenmiştir. Böylece 200 bin dwt’a kadar taşıma kapasitesi olan ve general kargo ve dökme taşımasında kullanılan capesize gemilerin yanaşabileceği Marmara’nın en büyük limanı haline gelecek.” Bursa’da bir ilk: lojistik meslek lisesi Yıldırım, Gemport’ta geçen yıl 400 bin TEU konteyner elleçlemesi yapıldığını, hedeflerinin 2 yılda 700 bin TEU konteyner elleçlemesi, iskele yatırımları tamamlandığında ise 2,5 milyon TEU kapasiteye ulaşmak olduğunu açıkladı. Gemport’ta rıhtım yatırımını destekleyici nitelikte 80 milyon dolarlık vinç yatırımına başladıklarını, 30 milyon dolarlık RTG yatırımı yapıldığını kaydeden Yıldırım, “Gemport’un, bulunduğu il ve ilçede sosyal aktivitelerini ve sosyal sorumluluklarını yerine getiren, çevreye karşı sorumluluk duygusunu bilen bir firma olmasından gurur duyuyoruz. Gemlik Anadolu Lisesi’nin temelleri atıldı, inşaatına devam ediliyor. Bunun yanında Bursa ve Gemlik’te bir ilk olan lojistik meslek lisesi yapımı için protokol imzalandı, yakın bir zamanda inşaatına başlanacak” diye konuştu. Yıldırım, Gemport’un aynı zamanda bölgede ‘Kılavuzluk ve Römorkaj’ hizmeti verdiğini söyleyerek, 17 senedir verilen özenli, vukuatsız hizmet nedeniyle Denizcilik Müsteşarlığı başta olmak üzere tüm bölge tesislerinden övgü aldıklarını, çağdaş bir liman olma yolunda kararlı ve tutarlı adımlarla yürümeye devam edeceklerini sözlerine ekledi. Konuşmaların ardından Zeycan Y römorkörü, seçkin katılımcılarla birlikte kurdele kesiminin ardından hizmete girdi.

30 milyon dolarlık RTG yatırımı yapıldığını kaydeden Mehmet Yıldırım, “Gemport’un, bulunduğu il ve ilçede sosyal aktivitelerini ve sosyal sorumluluklarını yerine getiren, çevreye karşı sorumluluk duygusunu bilen bir firma olmasından gurur duyuyoruz” dedi.

Temmuz - Ağustos 2013

51


Gemi İnşa Enerji Bakanı Taner Yıldız, Türkiye’nin Karadeniz’de ve Akdeniz’de yapacağı sismik araştırmalarda petrol ve doğalgaz bulgusuna rastlanırsa bir platform ihtiyacı olacağını, bu platformunun da yerli sanayi tarafından, Tuzla tersanelerinde yapılmasını can-ı gönülden istediğini söyledi.

Karadeniz E Powership gemisi denize indirildi

nerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Tuzla Sedef Tersanesi’nde Karadeniz Powership Orhan Bey Gemisi’nin denize indirme töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin kalkınmışlık düzeyi ile beraber yaklaşık 1 milyon kilometreyi aşan enerji hatlarıyla bugün enerjisiz herhangi bir yerleşim yeri olmadığını, dünyada 1,4 milyar insanın enerjiyle tanışmadığı düşünülürse bunun daha da anlamlı olduğunun görüleceğini söyledi Türkiye’nin büyümesini matruşka siyaseti ile yapmadıklarını aktaran Yıldız, açıldıkça içinden başka hesapların çıktığı bir uluslararası ilişki düzenlemediklerini ifade etti. Dünyanın entelektüel bir gerçeği olduğuna işaret eden Yıldız, “O şunu söylüyor; doğru yaptığınız kadar güçlenirsiniz, yanlış yaptığınız kadar da zayıflarsınız” dedi. Alaska’da ki balinaya değer veren insanlığın, 200 kişinin katliama uğradığı bir yapıda sessiz kalabildiğini vurgulayan Yıldız, doğru yapmaya borçlu olanın sadece Türkiye olmadığını, dünyanın bütün ülkelerinin doğru yapmaya borçlu olduğunu dile getirdi. Bin 250 megavat’ın 20’ye yakın ülkenin bir yıl içerisinde kullandığı kurulu güce denk geldiği bilgisini veren Yıldız, sözlerine şöyle devam etti: “Bugün öyle ülkeler var ki, kurulu gücü Karadeniz Holding’in kurulu gücünden daha düşük. O yüzden bu enerji sektörü ile alakalı çok

52

Temmuz - Ağustos 2013

ciddi bir atılım demek. Yüzen santrallerimizin yalnızca Lübnan’da, Irak’ta, inşallah problemini aşacağımız Pakistan’da değil, aynı zamanda birçok ülkede faydalı olacağına ben inanıyorum. Türkiye’nin sesini, Türkiye’nin enerji sektörünü oralarda çok rahatlıkla ve itibarlı bir şekilde temsil edileceğine inanıyorum. Biz şu anda dünyanın en gelişmiş 10 sismik gemisinden bir tanesini aldık. Ben bunun mekanik aksamının Türkiye’de yapılacağına inanıyorum. Eğer biz Karadeniz’de ve Akdeniz’de yapacağımız sismik araştırmalarda iyi bir nokta yakalarsak, petrol ve doğalgaz bulgusuna rastlarsak, ben bir platform ihtiyacımızın olduğunu söylemek isterim. Bu platformun, ilk alacağımız teklifin, şu ana kadar hiç yapmamış da olsa, yerli sanayi tarafından, Tuzla tarafından yapılmasını can-ı gönülden isterim. Bunu mutlaka yapacağız, ben buna inanıyorum. İnşallah sismiklerimiz bize iyi veriler vermiş olsun. Biz arama platformumuzu, sondaj platformumuzu, Tuzla’da yaptırmış olalım. O adımı aşmadan bunu yaptırmış olmamız çok gerçekçi olmaz.” Konuşmasının ardından Bakan Yıldız’a, Karadeniz Holding Yönetim Kurulu Üyesi Doğan Karadeniz tarafından günün anısına bir plaket takdim edildi. Daha sonra Karadeniz Holding yöneticileri ile toplu fotoğraf çektiren Taner Yıldız, kurdelesini kestiği gemiyi yetkililerle birlikte gezerek bilgi aldı.


Temmuz - AÄ&#x;ustos 2013

53


Makale

Denizcilik Profesyonelleri Hata Tazmin Sigortası

B

ir önceki sayımızda anılan sigorta yazımız dergimizin gemi brokerleri özel sayısı nedeni ile yalnız gemi brokerleri ile sınırlı tutulmuştu. Bu yazımızda denizcilik konularımızın aşağıdaki iş kollarından bahsetmeye çalışacağız; l Acenteler l Danışmanlar l Gemi sicil tescil kuruluşları l Gemi inşa mühendisleri l Gemi ve personel işletme ve idare firmaları l Sörveyörler

Emin YASACAN Kuzey Sigorta Brokerliği

ACENTELER Acentelik hız ve becerinin yanında armatör müşterileri adına inisiyatif kullanma gerektirmekte. Özellikle yeni teknoloji araçlarıyla hızlanan muhaberat kanalları yüzünden anlık karar verme gerekliliği büyük maddi hatalara meydan verme rizikosunu arttırmakta. Gittikçe daha fazla artan rekabet şartları eskiden olan kazançları da silip süpürmesi ise ayrı bir baş ağrısı konusu. Yaşanmış meseleler; l Kaybolan bavul; Kaliforniya San Diego ya gideceğine Şili Santiago ya yollanan yük. l Yanlış liman bilgisi l Yanlış konşimeto tazmini; navlun “collect” yazılacağına “paid” yazılması, güverte üstü yük yazılması atlanması l Balıklar koktu; reefer konteyner sıcaklığının -20 derece yerine +20 yazılması l Manifesto hataları; ağırlığın pound yerine kilogram yazılması ve akabinde gümrük cezalarının çıkması l Hatalı navlun hesaplamaları; Panama Balboa yerine İspanya Bilbao navlunu verilmesi; taşıyan navlun farkını tazmin eder sizden. l Yükün hatalı bir şekilde verilmesi – yanlış tarafa, hatalı dökümanlarla – armatörün sigortası çalışmaz. l Konşimentosuz yük teslimi l Navlun tahsilatının gerçekleşememesi l Gümrük cezaları, yüke el konulması l Hatalı ilaçlama l Ekipmanın yanlış kullanımı

54

DANIŞMANLAR Verilen hizmetteki yüzde 1’lik bir hata müşterinizin işinin yüzde 100 ünü götürebilir, profesyonelliğinize leke sürer ve işinizin devam ettiremeyebilirsiniz. Karşılaşabileceğiniz riskler (siz daha iyi bilirsiniz); Temmuz - Ağustos 2013

l Yanlış tanımlama (Gemi veya yük, kondisyon, özellik veya miktarının hatalı verilmesi) l Hatalı yere raporlama; Raporun veya tavsiyenin yanlış eposta adresine gönderilmesi l Yük istif hataları; Normal ve veya proje yüklerinin istifi veya bağlamasında yanlış tavsiye l Veri/bilgi hataları; Üçüncü bir şahsa finansla olarak kayba yol açacak doğru olmayan bilgi tedariki

TESCİL SİCİL KURULUŞLARI Tescil kuruluşlarının sektörde çok geniş bir izleyici kitlesi bulunmakta. Denizcilik alanında faaliyet gösteren her kişi veya kurum sicil kuruluşları ile çalışmak durumundadır. Bu kuruluşlar ise sayısız muhtemel tazminat talepleri ile yaşamak durumunda. Mesela; l Hukuki durumunuz ne olursa olsun sizin yetkiniz dahilinde tescilleme yaptığınız bir gemi batar ise mahkeme koridorlarında para ve zaman harcamak zorunda kalabilirsiniz. l Yetkiniz dahilinde tescilleme yaptığınız gemiler hakkında üçüncü bir tarafa hatalı bilgi tedarik edebilirsiniz. l Doğru dürüst kontrol yapmadan veya doğru sertifikaları ele almadan bir gemi tescili yaparsanız, size karşı bir tazminat talebi tehlikesi ile karşı karşıyasınız demektir.

GEMİ İNŞA MÜHENDİSLERİ, DİZAYN BÜROLARI Gemi inşa mühendisleri olarak yüksek kalitede hizmet sunabilmek için büyük yeteneklerle donanımlısınızdır. Her ne kadar işinize aşkla bağlı olsanız bile en ufak bir hatada terkedilmenin yanında elinizde ayağınızda ne varsa kaybetme riskiyle karşı karşıyasınız maalesef. Hatasız kul olmaz elbet, ama pahalıya patlamaması sizin elinizde. Bu sigorta kapsamında şimdiye kadar yapılan ödemeler; l Geminin kırılmasına kadar sebebiyet verebilecek dizayn hataları (kaynak). l Dizayn speklerini ozalite geçirirken oluşacak ufak bir hatanın yat teknesinde çatlaklara sebebiyet vermesi l Hatalı tasarım, teknik speklerin yetersizce hazırlanması, hatalı bir şekilde dizayn onayı verilmesi GEMİ İŞLETMECİLERİ Büyük bir işletmeci firma olarak en az sizin kadar işini bildiğini düşünen armatör müşterilerinize hata-


lara karşı sigortalı olduğunuzu göstermek elbette güven arttırıcı bir unsur olacaktır. Ne kadar mükemmel bir sistem kursanız da sizin de işiniz çalışanlarınızın yeteneği kadar olacaktır. Çıkması muhtemel tazminat taleplerine bakarsak daha iyi anlarız belki de; l Gemin bakım tutumu eksikliği; gemiyi tersaneye çok geç almanız. l Kalifiye olmayan personel çalıştırma; bir sigorta hasarı durumunda işe aldığınız personel yeterli belgelere sahip olmadığı ortaya çıkarsa armatörünüzün sigortası yan çizebilir ve hesabı ödemek zorunda kalabilirsiniz. l Yeterli sigorta temin etmeme – armatörünüz veya ilgili banka bir hasar durumunda sigorta poliçelerinin beklenilen şartları kapsamadığı ortaya çıkarsa da zarar size kalabilir. l Gemi kiralama hataları – mesele Kıbrıs bayraklı bir geminin doğrudan bir Türk limanına bağlanması! SÖRVEYÖRLER Sörveyör arkadaşlar; sektörümüzün günah keçileri… eksiklik gemide değil, sörveyördedir, o kadar kusur kadı kızında da olur. Bu baskı altında sörveyör arkadaşlar raporlarını yazarken maalesef iki kere düşünmek zorundalar.

Karşınıza çıkabilecek ve sigortanızın sizi destekleyeceği savunacağı dertlerden bazıları; l Yanlış tanımlama Geminin yanlış bir şekilde yazılması veya yükün kondisyonu, özellikleri veya miktarının yanlış yazılması l Raporun yanlış yere yönlendirilmesi Raporun veya tavsiyenin çok yanlış bir yere e-posta olarak atılması l Bilirkişi meseleleri Bir tazminat talebinin kaybına yol açacak doğru veya tam olmayan tavsiyelerin verilmesi l Yetersiz tavsiye

Doğru tavsiyenin verilmemesi Yukarıda kısaca değinilen konularda illaki hatalı olmak zorunda değilsiniz. Sigortanız size karşı açılan herhangi bir kusur ihmal davasında sizin savunmanızı üstlenebilir. Siz mahkeme koridorlarında para saçacağınıza sigortanız sizin için çalışabilir; siz işinize yoğunlaşın yeter ki. Bu bilgilendirme yazımız ülkemizden de pek çok üyesi olan Londra merkezli ITIC de (http://www. itic-insure.com) çalışan dostlarımızın teşviki ve müsaadesiyle tercüme edilerek aktarılmıştır. Temmuz - Ağustos 2013

55


Dosya

56

Temmuz - Ağustos 2013

Ocak - Şubat 2013

41


Uygun fiyat garant isi

Saatte 30 litreden 700 litreye kadar denizde ihtiyacınız olan tüm tatlı su Bol yedek parça ve Türkiye’nin her yerine servis imkanı Delfin Su Yapıcılar, 2007’den bu yana Türkiye ve dünya genelinde bir çok müşteriye hizmet vermektedir. Delfin Denizcilik olarak amacımız, deniz suyuna erişimi olan herkesin su yapıcının sunduğu imkan ve kolaylıktan faydalanmasını sağlamak. Bu amaçla, cihazlarımız dayanıklı, güvenilir, kullanışlı ve uygun fiyatlarda olmaları hedeflenerek üretilmektedir. Satış sonrası hizmetlerimiz ve yedek parça imkanlarımızla sattığımız cihazların daima arkasındayız.

Delfin Denizcilik San. Tic. Ltd. Şti. Rafet Paşa Mah 5038 Sk No:15/A Çamdibi - İZMİR Telefon : 0(232) 462 61 74 - 435 07 83 info@delfindenizcilik.com www.delfindenizcilik.com

2 YIL GARANTİ Temmuz - Ağustos Ocak - Şubat 2013

57 23


Haber

Öztürk Konteyner 25 yılın tecrübesini sunuyor Ticari hayatına şantiye ofis konteynerleri üreterek başlayan Öztürk konteyner, geçen zaman içerisinde yaptığı yatırımlarla yük konteynerinden soğutuculu gemi konteynerlerine kadar geniş bir yelpazede yaklaşık 25 yılın tecrübesiyle üretim yapıyor. 989’da şantiye ofis konteynerleri üretimi ile ticari hayatına başlayan Öztürk Konteyner, ilerleyen yıllarda özel talep konteyner imalatları ile uluslararası yük konteyner imalatın da bünyesine katarak büyüyen şirket, üretim hacmi ile Öztürk Konteyner bir grup firması olarak ayrılmış ve bünyesindeki Öztürk Konteyner Teknik Servis ve Gözetim firması haline gelmiş durumda. Firması hakkında bilgiler veren Öztürk Konteyner Teknik Servis ve Gözetim Genel Müdürü Filiz Ölçüm, kurulan bu firmayla, hem kendi konteynerlerine hem de uluslararası dolaşımdaki yük konteynerlerine teknik destek, tamir, bakım depolama hizmetleri verdikleri ve bu faaliyetlerini Türkiye’nin tüm konteyner ticaret alanlarına yaydıklarını belirtti.

1

Filiz Ölçüm

Talepler Amerika ve Avrupa’dan Filiz ölçüm, “Kendi depolarımızda vermiş olduğumuz hizmetlerimizin yanında dış depo, özel limanlar, devlet limanları, demiryollarında 50 saha çalışanımız, tam donanımlı 20 servis aracımız ile teknik hizmet sunmaktayız. Üretim kapasitemiz gelen taleplere göre değişiklik gösteriyor. Piyasadaki en büyük güç şuanda Çin’in elinde bulunuyor. Gerek işçilik, gerekse kullanılan malzeme kalitesinin çeşitliliği fiyatlara çok farklı yansımakta. Bu da, bizlerin rekabetini zor duruma sokmakta. Bize gelen taleplerin çoğunluğunu Amerika ve Avrupa ülkelerinden gelen talepler oluşturuyor” şeklinde konuştu. “Çin ile rekabet çok zor” Yüzde 100 yerli üretim yapmanın imkansız olduğunu belirten Filiz Ölçüm, “Maalesef ithal parça kullanmak zorundayız. Yerli üreticilerden istenen bir takım sertifikalar bizlere sunulama58

Temmuz - Ağustos 2013

dığından kullanma şansımız maalesef yok. Gerek üretim gerekse tamirde ithal malzeme kullanmak zorunda kalıyoruz. Yerli üretim yedek parçalar gerekli sertifikasyonları sağlayabilse elbette tercihimiz yerli üretim yedek parça olur. Çin ile rekabet etmek bu sebeplerden dolayı çok zor. Aslında Türkiye üretilen konteynerlerin dağılması açısından merkez bir nokta. Fabrikada insan gücünü azamiye indirecek makine parkurumuzu genişleterek rekabet edilebilir seviyelere çekmeye çalışıyoruz. Robot makinelerle kaynak işlemleri yapıyoruz” ifadesinde bulundu. “Yenilikleri yakından takip ediyoruz” Filiz Ölçüm, “Her geçen gün talepler artmakta ve artan taleplere göre kendimizi yenilemek ve ileriye dönük yatırımlara zemin hazırlamak zorundayız. Konteyner kendi içerisinde de bir takım değişikliklere uğruyor. Sürekli konteyner üzerinde yapılan değişiklikleri takip etmek buna göre kendimizi adapte etmemiz ve yurt dışını sürekli takip etmemiz, gerekli eğitimleri ve görselleri izlememiz gerekiyor. Yük konteynerlerinin yanında soğutuculu yük konteyner talepleri bizleri bu konuda da çalışmaya ve üretim yapmaya zorladı. Soğutuculu konteyner üretimi de gerçekleştiriyoruz. Bunun yanında soğutuculu konteyner teknik hizmetini de yaklaşık 1 yıldır faaliyete geçirmiştik zaten. Her yıl gelişen piyasalara ve taleplere göre kendimizi teknik hizmetler olarak; konteyner tamir bakım, yıkama hizmetlerimize bu yıl soğutuculu konteyner teknik hizmetlerini de dahil ettik. Üretimini yaptığımız her tip konteynerin (yük, soğutuculu yük konteyneri) üretimden gelen teknik bilgilerle geliştiriyor ve denizcilik acentelerinin hizmetine sunuyoruz” ifadelerini kullandı.


Geçmişten bu yana süregelen ve gelişmekte olan portföyümüz Geçmişten bu yana süregelen ve gelişmekte olan portföyümüz ve ilkelerimiz doğrultusunda sunduğumuz “kalite”, ve ilkelerimiz doğrultusunda sunduğumuz “kalite”, çalışmalarımızın ciddiyeti ve öneminin en güçlü kanıtıdır. çalışmalarımızın ciddiyeti ve öneminin en güçlü kanıtıdır.

Evliya Çelebi Mah. Rauf Orbay Cad. Yasemin Sok. No:10 - Kat 2 Daire 1 İçmeler / Tuzla Evliya Çelebi Mah. Rauf Orbay Cad. Yasemin Sok. No:10 - Kat 2 Daire 1 İçmeler / Tuzla Telefon: 0216 395 22 35 - 446 01 75 - Fax: 0216 446 01 75 Telefon: 0216 395 22 35 - 446 01 75 - Fax: 0216 446 01 75 Temmuz - Ağustos 2013 www.korkmazyat.com www.korkmazyat.com

59


Makale

Sonbaharda koster armatörünün yüzü gülecek mi?

E

Engin KOÇAK Uzman Yönetici

60

vvela denizcilik camiamızın geçmiş Ramazan Bayramı kutlu olsun. Mayıs’ta “Avrupa’da rüzgar güneyden esmeye başladı” demiştim… Analistin işi “demiştim” demek olduğu için artık hayırlı haberler hatırına bilmişliğimi mazur görünüz. Bundan bir kaç ay öncesinde bir konferansta o anki göstergelere bakılarak çok da ümitvar olunamayacağını tartışmıştım, çünkü hala büyüme adına iyi hamleler görünmemekteydi. Bir kaç ay içinde ise hem büyüme hem de imalat göstergeleri enteresan bir hale geldi. Emtia piyasalarında da yaşanmakta olan gelişmeler bu sonbaharın koster adına iyi olabileceğinin ipucunu veriyor. Riskler tabii ki var ama artık güzel günlerin gelmesini isteyenler sadece koster armatörleri değil ve genel bir beklenti var. Avrupa’da önemli bir öncü gösterge olan imalat satın almaları (Purchase Managers’ Index, PMI) 12 aydan sonra ilk kez Temmuz ayında artış gösterdi. Yine Avrupa’da ikinci çeyrek büyümeleri de birinci çeyreğe göre beklentileri aşmaya başladı. İtalya, İspanya ve Fransa’da işsizlik azalmasa da artışı durdu. “Bu ekonomik göstergeler biz koster armatörü için ne ifade eder” cihetinde haklı bir soru sorarsanız, şu noktayı hatırlamak çok önemli: 2011 Aralık ayında tüm bölgede bir iyimserlik hakimdi. Hatta bölgedeki koster navlunlarının nabzını tutan tek gösterge olan İstanbul Navlun Endeksi de hızla yukarı çıkarken, 2012 ile birlikte Yunan krizi ve tetiklediği Avrupa borç kriziyle çakılma yaşanmıştı. Şimdi yaklaşık 20 aydan sonra oradan dönülüyor olabilir. Haydi bir de emtialara bakalım: Rusya, Ukrayna, Kazakistan’ın geçen seneye göre çok daha iyi hasat gerçekleştirecekleri artık aşağı yukarı kesinleşti ve Temmuz ortasından beri, nehir tipi gemi armatörlerimizin de teyit edeceği şekilde ton başına nehir tipi navlunlar hızla yükseldi. Bunun geleneksel koster piyasasına da yansımaları oldu ve olacak, çünkü bu tahıllar nehirlerde buz sezonu başlayana kadar en azından düşük su çekimli gemileri bayağı meşgul tutacak. Çelik ve hurda fiyatları talep azlığından dolayı ciddi düşüşlere sahne oldu. Hurda tüccarları da çelik Temmuz - Ağustos 2013

tüccarları da bazı bahanelerle fiyatları yükseltme çabasındalar. Eğer bölgesel olarak büyümeler iyileşmeye devam eder, imalat hız kazanırsa fiyatlar da düşmüşken ilk hareketlenecek olan Karadeniz-Avrupa arası çift yönlü sac ve çelik mamul taşımaları olacaktır. Hasat Karadeniz’de ve bölgenin genelinde iyi olunca gübre ticaretinde de sonbahara doğru hareketlenme beklenebilir. Hali hazırda hasat devam ettiği için pek hareket olmasa da arka planda üre ve fosfat taşımaları zaten armatörlerin gözüne çarpmakta. Bölgedeki en büyük tehdit ise yine siyasi riskler. Birkaç ay içinde Kuzey Afrika’da yine garip, tekinsiz bir rüzgar esmeye başladı. Mısır’daki askeri darbe, Tunus ve Libya’da tekrar bir şeylerin fitilini ateşleme çabaları ve Suriye’de savaşın uzun olacağını gösteren belirtiler son 2 senedir bölge ticaretini etkileyen Arap Baharı’nın ufak bir rüzgarla tekrar alevleneceğini gösteriyor. Buna rağmen, istikrar bir şekilde korunursa bilhassa Libya ve Cezayir’in kuvvetli çimento ve inşaat çeliği Batı Akdeniz’i destekleyecektir. Almanya’daki seçimlerden önce Avrupa’da olumlu bir hava var. Doğu Akdeniz’de Türkiye ve Rusya’nın büyümelerinde de öngörülemeyen bir yavaşlama şimdilik söz konusu değil. Ramazan’da da piyasa düşüşe değil, biraz tahıllar biraz da Kuzeybatı Avrupa sayesinde yatay harekete eğilimliydi. Özetle, bir mevsim önce ne borsacıların ne emtia analistlerinin ne de benim gibi navlun analistlerinin tam olarak öngörmediği, güzel şeylerin olacağı bir döneme giriyor olabiliriz… Ama saha rüzgarlı, kaleye gönderilen toplar çok falso alıyor. Yaz aylarına girişle ISTFIX bölgesinde doğal olarak düşüş gösteren günlük gemi getirileri, Ramazan’la birlikte ciddi düşüş beklentisine rağmen yatay ve yukarı yönlü seyretti ki bu bile önemli bir göstergeydi. 2-4 bin DWT gemilerin ortalama günlük gelirleri (TCE) 1.600 doların altına düştüyse de sonra toparlanarak bunun doların üzerine çıktı. 4-6 bin DWT gemilerin geliri ortalama 2.500 dolar/gün, 6-8 bin DWT gemilerin geliri ise ortalama 3.400 dolar/gün oldu. 10.000 DWT civarı büyük kosterlerin ise gelir ortalaması geçen ayki 5.000 dolar/gün’ün altında, 4.750 dolar civarında kaldı.


Haber

Yunanistan ile denizde dev ortaklık Geçtiğimiz ay TBMM’ye sevk edilen ‘Türkiye ile Yunanistan Hükümeti Arasında Denizcilik Alanında İşbirliğine İlişkin Kanun Tasarısı’yla Yunanistan ile denizcilik faaliyetleri farklı bir boyut kazanıyor. ürk ve Yunan limanları arasında taşımacılık için düzenli deniz hatları kurulacak. Kruvaziyer gemileri iki ülkeye de uğramaya teşvik edilecek. Ortak gemi ve yat inşası ile tarımda işbirliği de gündemde Sakız Adası’ndan Türkiye’ye sokulmak istenen silahların yakalanmasıyla güvenlik alanında sıkı ilişki geliştiren Türkiye ile Yunanistan, denizcilik ve tarım alanlarında dev bir işbirliğine imza attı. Hükümetin 6 Ağustos 2013’te TBMM’ye sevk ettiği ‘Türkiye ile Yunanistan Hükümeti Arasında Denizcilik Alanında İşbirliğine İlişkin Kanun Tasarısı’yla Türkiye ve Yunanistan arasında denizcilik faaliyetleri farklı bir boyut kazanıyor. Anlaşmanın dostane ilişkiler temelinde işbirliğinin geliştirilmesini amaçladığı vurgulanan tasarıda, Türk limanları ve Yunan limanları arasında konteyner ve Ro-Ro taşımacılığı için düzenli deniz hatları kurulmasının teşvik edileceği vurgulanıyor. Anlaşma tasarısında mutabakata varılan işbirliği konuları şöyle sıralanıyor:

T

Tersanede işbirliği l Teknik ve idari uzmanlık değişimini de içerecek şekilde, Türk özel denizcilik şirketleriyle, Yunan özel denizcilik şirket-

leri arasında ortak taşımacılık alanında işbirliği sağlanacak. l Türk limanları ve Yunan limanları arasında konteynerler ve Ro-Ro taşımacılığı için düzenli deniz hatları kurulacak. l Deniz ticareti, liman yönetimi ve idaresi konusunda işbirliği imkânlarının araştırılması, tecrübe ve bilgi değişimi gerçekleştirilecek. l İki ülke deniz idareleri arasında, denizcilik öğrenimi alanında işbirliği ve denizcilik eğitimi alanında tecrübe değişimi ve işbirliği geliştirilecek. l Denizcilik teknolojilerinin değişimi, yatırımlar ve işbirliği gibi karşılıklı menfaatlerini ilgilendiren konular masaya yatırılacak. l Ege Denizi, Karadeniz ve Doğu Akdeniz’de deniz turizmini geliştirmek için kruvaziyer gemileri, her iki ülke limanlarına uğramaya teşvik edilecek. l Özel şirketler arasında gemi inşası, gemi onarımı, gemi bakımı, yat imalatı ve yat imalatı tesisi yatırımı, gemi geri dönüşümü ve gemi inşa tesisi yatırımı alanlarında işbirliği ilerletilecek. Kendiliğinden uzayacak Türkiye-Yunanistan arasında denizdeki işbirliği tarafların itirazı söz konusu olmadığı takdirde birer yıllık sürelerle kendiliğinden uzayacak. Temmuz - Ağustos 2013

61


Haber

Pilotlara denizci belgesi zorunlu oldu

Deniz uçağı suya indiği andan itibaren ulusal ve uluslararası denizcilik kurallarına tabi olacak.

eniz uçağı kullanacak pilotların, pilotluk lisanslarının yanında Deniz ve İç sular Düzenleme Genel Müdürlüğü tarafından verilen Amatör Denizci Belgesine sahip olması gerekecek. Yönetmelik, deniz uçakları ile deniz ve iç sular kullanılarak sivil hava taşımacılığı yapmak üzere ruhsat başvurusu yapacak veya halihazırda bu işletmeciliği yapan kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek veya tüzel kişileri, taşımacılık faaliyetinde kullanılacak deniz uçakları, bunların uçuş ekibi ve bu amaçla kullanılan iniş kalkış alanlarına ilişkin hususları düzenliyor. Buna göre, deniz uçakları ile faaliyet gösterecek işletmelerin, Ticari Hava Taşıma İşletmeleri Yönetmeliği’ne (SHY-6A) veya Genel Havacılık Yönetmeliği’ne göre (SHY-6B) işletme ruhsatı alması ve faaliyetleri sırasında ilgili yönetmeliklerdeki ve bu yönetmeliklerin atıfta bulunduğu diğer sivil havacılık mevzuatındaki asgari şartları sağlaması gerekecek. Türk Sivil Hava Aracı Siciline ilk defa

D

62

Temmuz - Ağustos 2013

kayıt ettirilecek hava araçlarının tescil işlemleri bakım durumuna, imal yılına ve varsa önceden yaptığı uçuşlara ve Kanun ve diğer ilgili mevzuata göre Genel Müdürlük tarafından değerlendirme yapılarak tamamlanacak. Deniz uçağı kullanacak pilotların, pilotluk lisanslarının yanında Deniz ve İç sular Düzenleme Genel Müdürlüğü tarafından verilen Amatör Denizci Belgesine sahip olması gerekecek. Deniz uçağı pilot lisansı verilmesine ilişkin gerekli hususlar Genel Müdürlükçe ayrıca düzenlenecek. Deniz uçağı suya indiği andan itibaren ise ulusal ve uluslararası denizcilik kurallarına tabi olacak. Türkiye’den yurt dışına veya yurt dışından Türkiye’ye yapılacak seferlerde, deniz uçağının hudut giriş çıkış işlemleri Bakanlar Kurulunca tayin olunan hudut kapılarından yapılacak. Halka açık yüzme alanlarından gerekli asgari tedbirlerin alınması durumunda 5 yüz metre açığa inilebilecek.


Eğitim

Kurs, Gemi Brokerleri Derneği ile Piri Reis Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (PÜSEM) işbirliğiyle yürütülüyor.

Gemi brokerliği eğitimleri başladı P îrî Reis Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (PÜSEM) ve Gemi Brokerleri Derneği, müşterek eğitimler vermek üzere, 10 Temmuz 2013 tarihinde imzaladıkları protokol gereğince, ilk olarak 9 Eylül 2013 tarihinde “Gemi İşletme ve Brokerlik Eğitimi”ni başlattı.

Kurstan yapılan açıklamada: “Eğitim programı, yurt dışında bu tip eğitim veren kurumların eğitim programları ile sektörün eleman ihtiyacı ve ülkemizin gerçekleri dikkate alınarak, evrensel, ancak ulusal mevzuatı ihmal etmeyen bir eğitim programı olarak hazırlanmıştır. Dersler, gerek Üniversitemiz ve gerekse Derneğin deneyimli ve seçkin eğitmenleri tarafından, Gemi Brokerleri Derneği’nin merkez binasında verilecektir” ifadelerine yer verildi. Verilecek olan eğitim, toplamda 168 Ders/Saat süreli olacak ve aşağıdaki konuları kapsayacaktır; l Gemi ve Deniz Taşımacılığı l Deniz Hukuku l Deniz Sigortaları l Deniz Taşımacılığında Taraflar ve Ticari İlişkileri l Deniz Taşımacılığında kullanılan Dokümanlar

l Liman İşlemleri l Deniz Taşımacılığı Ekonomisi l Gemi Kiralama Sözleşmeleri Kurs, çalışanların mesai saatleri haricinde verilebilecek şekilde planlanmış durumda. Kurs, haftada 3 gün, 9-12 ders saati ile toplam 168 Ders/Saat olarak 4,5 ay sürecek. Eğitim süresi sonunda sınav yapılacak, sınavda başarılı olan kursiyerlere Piri Reis Üniversitesi Rektörlüğü ve Gemi Brokerleri Derneği tarafından Türkçe ve İngilizce sertifika verilecek. Başarılı olamayan kursiyerlere ise eğitime katılım sertifikası verilecek. Sınav ve eğitimler, bu alanda yurt dışında eğitim veren kurum ve enstitülerin sınavlarında başarılı olunacak şekilde düzenlenmiş olup, katılımcıların yurt içi ve yurt dışından sertifika almalarına imkân sağlanmış olacak. “Gemi İşletme ve Brokerlik Eğitimi” kurs kontenjanı 25 kursiyer olup, eğitim ücreti, kar amacı gütmeden mümkün olan en düşük seviyede tutularak, KDV dahil 3 bin 300 TL olarak belirlendi. Peşin ödemelerde yüzde 10 indirim yapılmakta. Ayrıca, Gemi Brokerleri Derneği üyelerine yüzde 10 daha indirim sağlanacak.

Pîrî Reis Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (PÜSEM) ve Gemi Brokerleri Derneği’nin “Gemi İşletme ve Brokerlik Kursu” Müşterek Eğitimleri 9 Eylül 2013 tarihinde başladı.

Temmuz - Ağustos 2013

63


Haber

Antalya Balıkçı Barınağı konusunda anlaşmaya varıldı ntalya Sıçan Adası Mevkiinde inşası tamamlanan “Antalya Balıkçı Barınağı” kiralanması konusunda Antalya Deniz Ticaret Odası girişimiyle, Balıkçı Kooperatifleri birlikte hareket etme kararı aldı. Antalya Sıçan Adası Mevkiinde inşası tamamlanan “Antalya Balıkçı Barınağının” üst işletim hakkının alınması konusunda Antalya’da konuşlu bulunan Balıkçı kooperatiflerinin birlikte hareket etmesi yönünde mutabakata varıldı.

A

Turizm Oscarı yine İzmir’in

B

u yıl 20’inci yıldönümünü kutlayan World Travel Adwards’ın (Dünya Seyahat Ödülleri) 2013 Avrupa Ödülleri’nde İzmir, 2011 ve 2012 yılının ardından üst üste üçüncü defa “Avrupa’nın en iyi kruvaziyer destinasyonu” ödülünü aldı. Yarışmanın konseyini 162 ülkeden yaklaşık 217 bin turizm profesyoneli ile dünya çapında oy kullanan 1 milyon 200 bin civarında seyahat acentesi, seyahat dergileri ve sektör duayenlerinden oluşuyor, birinciler bu üyelerin oylarıyla seçiliyor.

64

Temmuz - Ağustos 2013

Antalya Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı B. İnanç Kendiroğlu başkanlığında yapılan toplantıya, Kaleiçi’nde konuşlu SS Yeşil Antalya Balıkçılar Koop. Başkanı Salih Atılgan, Ticari Liman’da konuşlu SS Yeni Liman Su Ürünleri Koop. Başkanı Cavit Tankuş ve Antalya Bölgesi Su Ürünleri Koop. Birlik Başkanı Cengiz Balta katıldı. Antalya Deniz Ticaret Odası girişimiyle düzenlenen toplantıda Balıkçı Kooperatifleri, Antalya Sıçan Adası Mevkiinde inşası tamamlanan “Antalya Balıkçı Barınağının” üst işletim hakkının alınması konusunda birlikte hareket edilmesi yönünde mutabakata vardılar. Antalya Balıkçı Barınağı’nın Hazineden üst işletim hakkının alınmasında eşit ortaklıkla birlikte hareket edilecek. Sürecin Antalya Deniz Ticaret Odası kontrol ve koordinesinde yürütülmesi, çıkabilecek uyuşmazlıklarda Antalya Bölgesi Su Ürünleri Koop. Birlik Başkanlığı’nın hakemliğine başvurulması, Balıkçı Barınağı’nın modern işletim yöntemiyle hizmet vermesi için Kooperatiflerin çıkarları doğrultusunda Antalya Deniz Ticaret Odası’nın Antalya Valiliği nezdinde girişimde bulunması konularında taraflar mutabakat metnine imza attı.


May覺s - Haziran 2013

65


Enerji

Türkiye, Akdeniz’de enerji lideri olacak nerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Uluslararası Enerji Ajansı İcra Direktörü Maria Van Der Hoeven’ı Bakanlıkta kabulü sırasında açıklamalarda bulunan Yıldız, Karadeniz’deki aramaların devam ettiğini vurguladı. Yıldız, Akdeniz’de de arama çalışmalarının başlatılacağını ifade ederek, şunları söyledi: “Önümüzdeki planlamalarımızla özellikle Kıbrıs’ın güneyinde de, önemli olduğu için de söylüyorum, yaklaşık 10 bin 500 kilometrelik bir sismik yapmayı planlıyoruz. Barbaros Hayrettin Paşa gemimiz inşallah Akdeniz’e geçtiğinde ilk

E

çalışma alanlarından birisi Kıbrıs’ın güneyinde olacak.” Yıldız, basında yer alan “doğalgaza uzun vadede zam olmayacağı” ifadesinin gerçeği yansıtmadığını belirtti. Bakan Yıldız, “Şu ana kadar maliyetimizdeki artışları vatandaşımıza yansıtmadık. Ama maliyetimizde bir artış olduğu kesin. Ben bunun uzun dönemde temenni etmediğimi söyledim. Biz her ay doğalgaz, her üç ayda bir elektrik fiyatları gözden geçiriyoruz. Benim uzun ve kısa dönemli konuşmamın doğru olmayacağını, bütün o değerlendirmelerinden sonra bunları kamuoyuyla paylaşacağımı söylemiştim” dedi.

Rusya yüzen nükleer santral yapıyor er tür ihtiyaca göre bir gemi dizayn etmek mümkün. Petrol tankerlerinden yüzen evlere kadar birçok seçeneğin arasına şimdi de yüzen nükleer santral ekleniyor. Plant Ruslara ait 2016’da tam fonksiyonla kullanılmaya başlaması planlanan nükleer santral gemisine Akademik Lomonosov adı verilecek. 21 bin 500 ton ağırlığındaki gemide 69 personel görev yapacak. Nükleer santral gemisiyle 70 megavatlık elektrik üretilmesi planlanıyor. Bu 200 bin kişilik bir şehrin enerji ihtiyacına denk düşüyor. Nükleer gemiler tıpkı pet-

H

66

Temmuz - Ağustos 2013

rol platformları gibi yaşam alanlarından uzakta, limanı olan şehirlerin yakınlarında görev yapacak. Rusların geliştirdiği bu nükleer gemiyle 15 ülkenin ilgilendiği belirtiliyor. 2011’de Fukuşima dehşetini yaşayan Japonya da bu ülkelerin arasında yer alıyor. Gemiyi tasarlayan mekanik mühendislik firması OKBM Afrikantov, hareket edebilen bu santrallerin karaya kurulmuş nükleer tesislere göre daha güvenli olacağını iddia ediyor. Rusya daha önce de nükleer güç üreten gemi ve denizaltı projeleri geliştirmişti.


Enerji

‘LNG’ye ufukta teşvik göründü K atar, Malezya, Cezayir gibi ülkelerin ardından ABD gibi yeni ülkeler de geniş çaplı LNG ihracatına hazırlanırken, Türkiye’nin dünya LNG ticaretinden daha fazla pay almak için yeni yatırımlara ihtiyacı bulunuyor. Boru hatlarıyla gelen doğalgazın yanı sıra, kaynak çeşitliliğini artırmayı öngören enerji yönetimi ise LNG yatırımlarının önünü açacak üç önemli düzenleme üzerinde çalışıyor. Henüz tartışma aşamasında olan düzenlemeler, yeni kanun tasarısına eklenirse, sıvılaştırılmış doğalgaza ciddi teşvikler gelmiş olacak. Yatırımların önü açılacak Enerji Bakanlığı tarafından hazırlanan Doğalgaz Piyasası Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Taslağı’nın bazı maddeleri üzerinde çalışmalar sürüyor. Doğalgaz sektöründe önemli değişiklikler öngören taslağa, LNG ile ilgili yeni maddeler eklenmesi de gündemde. Yetkililer, LNG yatırımlarının ciddi şekilde önünü açacak bu maddelerin üzerinde görüş birliği sağlanması durumunda kanuna eklenebileceğini, ancak hâlâ müzakere edildiğini söylüyor. Edindiğimiz bilgilere göre, LNG terminali yatırımları için düşünülen üç teşvik şöyle: l Yatırımcılar, kendilerine ait LNG tesislerinin üçüncü taraflara kullanım tarifesini kendileri belirleyecek. l Yerli kömüre verilen teşviklerin tamamı LNG terminallerine verilecek. l Yatırım sahibi, terminalden kendi kullanımı için dilediği kadar pay almakta serbest olacak. Mevcut durumda, LNG terminalini üçüncü taraflara açış tarifesini Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) belirliyor. Ancak milyarlarca dolarlık yatırım yaparak terminali kuran yatırımcı ise üçüncü taraflara kullan-

dıracağı kapasite için tarifeyi kendisi belirlemek istiyor. Eğer bu düzenleme yasalaşırsa, EPDK sadece belli durumlarda tarifeye müdahale edecek. Örneğin, aynı terminalde üçüncü taraflardan birine ucuz, birine pahalı tarife konulması durumunda EPDK müdahale edebilecek. Ben neden yapayım ki? Bir doğalgaz sektörü temsilcisi, mevcut durumdaki çarpıklıkla ilgili, “LNG terminali kullanım usul ve esaslarına göre terminal sahiplerinin diğer şirketlerden hiçbir ayrıcalığı yok. Bunlar çok büyük yatırımlar olduğu için, belli miktarını yatırım sahibinin alması, garanti altına alınmalı. Bu karar LNG terminali yatırımcılarını olumsuz etkiledi. Herkes birbirini bekler hale geldi. Sektördekiler, ‘Ben neden yapayım ki, başkasının terminalini kullanırım’ diye düşünüyor.”

Sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) terminali yatırımlarını Türkiye’de artırmak için Enerji Bakanlığı harekete geçti. Doğalgaz arz güvenliği açısından kaynak çeşitlendirmesini hedefleyen enerji yönetimi, LNG için üç kritik teşvik üzerinde çalışıyor.

Katarlılar İskenderun’da LNG terminali kuracaK Sektörle paylaşılan mevcut taslakta, terminali kullanma konusunda yatırım sahibine 2025 yılsonuna kadar yüzde 50’ye varan muafiyet tanınması öngörülüyor. Ancak bir yatırımcı, “Tarih konulmaması, oran da verilmemesi lazım. Yani kısıtlama olmamalı. Zaten içeride şu an BOTAŞ sübvansiyon yaptığı için terminallerin büyük kısmı boş durumda. İçerideki fiyatların tümü LNG fiyatlarından düşük çünkü çapraz sübvansiyon yapılıyor. Bu durumda BOTAŞ’la rekabet etmek zaten çok zor, spot LNG ithalatı sağlıklı yapılamıyor. Bu kadar büyük sermaye gerektiren yatırımlarda, kısıtlama olmadan kendi tesisinden yararlanma hakkı verilmeli” diye konuştu. Şu an Kolin İnşaat ve Sepil-Dia Holding (Egeyıldızı) şirketleri tarafından LNG terminal projeleri geliştirilmeyi bekliyor. Temmuz - Ağustos 2013

67


Enerji

Deniz akaryakıtında ÖTV tebliği değişti Akaryakıt dağıtıcılarının deniz yakıtı satışı yapabilmeleri için almaları gereken Dağıtım İzin Belgesi için verilen teminat tutarı 2 milyon liradan 10 milyon liraya çıkarıldı. Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) Genel Tebliği (Seri No: 26) Resmi Gazete’de yayımlandı ve yürürlüğe girdi.

68

akanlar Kurulu Kararı ile Türk Uluslararası Gemi Siciline ve Milli Gemi Siciline kayıtlı, kabotaj hattında münhasıran yük ve yolcu taşıyan gemilere, ticari yatlara, hizmet ve balıkçı gemilerine miktarı her geminin teknik özelliklerine göre tespit edilmek ve bu akaryakıtı kullanacak geminin jurnaline işlenmek kaydıyla verilecek akaryakıtın özel tüketim vergisi tutarı sıfıra indirilmişti. Tebliğe göre, ithal edilen malların bu kapsamda teslim edilmesi halinde, dağıtıcılar, her ayın ilk on beş günlük birinci ve kalan günlerinden oluşan ikinci vergilendirme dönemleri kapsamında yapmış oldukları teslimler için en az bu dönemlerin her birini kapsayacak şekilde, ÖTV yönünden bağlı oldukları vergi dairesi müdürlüğüne verecekleri bir dilekçe ile ithalde alınan teminatın çözümü talebinde bulunabilecekler. Bu dilekçe ile birlikte Gelir İdaresi Başkanlığının bünyesinde hizmet veren internet vergi dairesi üzerinden, deniz yakıtı kullanıcılarına düzenlenen ve tahsil edilmeyen ÖTV tutarlarını gösteren faturaların bilgilerini içeren tablonun doldurularak gönderilmesi gerekecek. İlgili vergi dairesince talep edilmesi halinde söz konusu faturaların onaylı örneklerinin ibrazı zorunlu olacak. Kararname kapsamında deniz yakıtı alacak olan vergi kimlik numarası sahibi gerçek ya da tüzel kişiler, her yılbaşında yenilenecek olan yakıt talep taahhütnamesi ile Deniz Ticaret Odası (DTO) merkez ya da temsilciliklerine müracaat edecekler. DTO, taahhütnamelerde yer alan bilgilerin uygunluğunu kontrol ederek

B

Temmuz - Ağustos 2013

ve gerekirse düzeltme işlemini yaptırarak, taahhütnamenin bir örneğini alacak ve yakıt alım defterini doldurup onaylayarak kullanıcıya teslim edecek. Genel ve Özel Bütçeli İdareler, İl Özel İdareleri, Belediyeler ve sermayesinin yüzde 51´i veya daha fazlası bunlara ait olan kuruluşlar, özelleştirme kapsam ve programına alınmış olup hisselerinin yarısından fazlası kamuya ait olan kuruluşlar ile balıkçı gemileri için DTO’ya müracaat ihtiyari olacak. Yakıt alım defterinin DTO tarafından onaylanmasından sonra, yakıt talep taahhütnamesinin bir örneği ile liman başkanlığına müracaat edilecek. DTO’dan yakıt alım defteri almamış olan balıkçı gemileri ise yakıt alım defteri alabilmek için 3 örnek olarak düzenledikleri yakıt talep taahhütnamesi ile liman başkanlığına müracaat edecekler. Liman başkanlığı, deniz yakıtı kullanıcılarının deniz yakıtı kullanma taleplerini uygun bulması halinde, yakıt alım defterini onaylayacak. DTO tarafından onaylanan yakıt alım defterinde yer alan bilgilerin liman başkanlığı tarafından uygun bulunmaması halinde, yakıt alım defterindeki bilgiler liman başkanlığınca düzeltilerek onaylanacak ve liman başkanlıklarının onayladığı bilgiler geçerli olacak. Yakıt alım defterinin liman başkanlığı tarafından onaylanmasından sonra, onaylı yakıt alım defteri ve yakıt talep taahhütnamesinin bir örneği ile KDV yönünden mükellefiyet kaydının bulunduğu vergi dairesine müracaat edilecek. Deniz yakıtı kullanıcısı, vergi dairesince de onaylanan yakıt alım defteri ile vergisi indirilmiş deniz yakıtı alma hakkına sahip olacak. Teslim aldığı deniz yakıtını deniz aracının jurnaline işleyecek. Deniz yakıtı kullanıcıları, yakıt alım defterinde belirlenmiş olan azami yakıt miktarlarının üzerinde deniz yakıtı alamayacak. Dağıtıcıların deniz yakıtı satışı yapabilmeleri için almaları gereken Dağıtım İzin Belgesi için verilen teminat tutarı 2 milyon liradan 10 milyon liraya çıkarıldı.


Temmuz - AÄ&#x;ustos 2013

69


Deniz Ticareti

Türk armatöre ait gemi tonajı 3 kat arttı Türk armatörlerinin ticari filoları 2005 yılında 9 milyon DWT’ken pazar şartlarından dolayı 2012 yılında 24 milyon DWT’ye çıktı.

70

ürk armatörlerinin sahip olduğu ticari filo 2005 yılında 9 milyon DWT’ken kötü pazar şartlarından dolayı 2012 yılında 24 milyon DWT’ye çıktı. Çelişkili gibi görülebilir, ancak Türkiyenin dört nala giden ekonomisi ile, uygun fiyatlarla yatırım yapmak zorlaştı ve bir çok endüstriyel holding Türk taşımacılığını ileriye dönük bir yol olarak belirledi. Ömer Sabancı ve diğer Sabancı ailesi üyeleri tarafından 2008 yılında kurulan Densa Denizcilik, toplamda 1,7 milyon DWT kapasiteli 22 gemilik bir filoya sahip. Şirketin gemilerin 17si denizlerde seyrederken, 5’i tersanelerde inşa ediliyor. 2009 yılında kurulan Ciner Denizcilik’in ise 11i çalışır durumda 10’u ise inşa edilmekte olan 21 gemilik bir filosu bulunuyor. Ciner Denizcilik’in inşa edilen 10 gemisinin dokuzu 2013 yılında şirkete teslim edilecek ve şirketin filosu 1,6milyon DWT’yi bulacak. 2000’li yıllardan önce kurulan ve geleneksel olmayan denizcilik girişimcilerinden biri olan Yalçın Sabancı tarafından kurulan Yasa Holding 19 kuru yük ve 10 tankere sahip, geçtiğimi yıllarda iptal ettiği 16 yeni inşa siparişine rağmen Yasa Holding toplamda 2,6 milyon DWT’luk

T

Temmuz - Ağustos 2013

bir taşıma kapasitesini kontrol ediyor. Halka açık piyasalara akın Türk denizclik şirketlerinden halka açılmayı göze alan tek şirket Geden Lines, 49 gemilik filosu ile 4,5 milyon DWT kapasiteyi kontrol ediyor. Şirket dikkatleri üstüne 2000’li yıllarda verdiği büyük yeni inşa programı ve yeni inşa gemileri yüksek fiyattan satması ile çekti. Geden Lines’ın CEO’su Tuğrul Tokgöz ekonominin son derece zorlu olduğunu ifade etti. Tokgöz, Geden’in ham petrol taşıyıcılarının bir parçası olacak olan Universal Maritime’ı başlatamadıkları için pişman olduğunu belirtti. Tokgöz, kuruyük, hampetrol ve kimyasal ürün tankerleri sektörlerinde çalışan Geden Lines’ın en azından bir sektörde halka açık piyasalarda değerlenebileceğini umduğunu belirtti. Türk gemi inşa pazarının çöküşünün ardından, 2006 yılında Desan tersanesini satın alan Kaptanoğlu Grubu satılması planlanan tonajın elde kalması üzerine grup içerisine sarf ederek günümüzde “gönülsüz armatör” olarak kabul edilen grubun içerisine katıldı. Yakın zamanda Bimco’da başkan yardımcılığına seçilen Şadan Kaptanoğlu “Bunlar zorlu zamanlar, ancak çeşitliliğin işe yarayacağına olan inancımı hala koruyorum” dedi. Pazarların bu yıl ya da önümüzdeki yıl da düzelmesini beklemediğini ifade eden Kaptanoğlu, tankerlerin, kuruyük sektörüne nazaran daha iyi gitmesini beklediğini ifade etti.


Deniz Ticareti

Gemilerde hız sınırı uygulaması değişiyor Tüm dünyada balinaların korunması için 10 mil hız sınırı prosedürü Aralık ayında yürürlükten kalkacak ve hız sınırı limiti sürekli uygulamaya geçecek. erkezi Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan Ulusal Amerikan Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA) 2008 yılında Kuzey Atlantik Buzul Balinalar’ının ölümlerinin artması üzerine, yaşadıkları bölgede gemiler için 10 deniz mili sınırı getirmişti. NOAA’dan tüm ülkelerdeki deniz ticaret odalarına geçilen yeni bilgilendirme yazısında 10 mil hız sınırı prosedürünün Aralık 2013’te yürürlükten kalkacağını, bunun yerine Dinamik Yönetim Alanları saptanarak 10 milin bu alanlarda sürekli uygulamaya geçeceğini bildirdi.

M

ÖLÜMLERİN YÜZDE 40’I GEMİ ÇARPMASINDAN NOAA, balina ölümleri konusunda kıyı boyunca hızını düşürmeyen tankerler ile gemileri sorumlu tutmuş ve hükümetten tüm büyük tonajlı gemilerin hız sınırına uymasını kurala bağlamak üzere yasa çıkartmasını istemişti. Bilimadamları ABD kıyılarında Kuzey Atlantik buzul balinalarının sayısı son yıllarda yarıdan fazla azalarak, 400 civarına düştüğünü açıklamış ve yaşadıkları bölgenin koru-

ma altına alınmasını istemişti. NOAA, büyük ticari gemiler için 10 Knot (Yaklaşık saatte 18 kilometre) hız sınırı konmasından yana olduğunu açıklamış ve 2008 yılında uygulama başlamıştı. Konuyla ilgili olarak Uluslararası Deniz Ticaret Odası’ndan (ICS) 10 Temmuz 2013 tarihinde Türk Deniz Ticaret Odalarına gönderilen yazıda 2008 kararının süresi nedeniyle yürürlükten kalkacağını yerine sürekli uygulama için NOAA tarafından istekte bulunulduğu belirtildi. Buzul balinası, Kuzey Atlas Okyanusunda yaşayan çok büyük bir balina türü. Eskiden Eubalaena cinsinin tek türü olarak kabul ediliyordu. Günümüzde sayıları ancak 400 kadar kalmış olup soyu tehlikedeki türler arasında. Yetişkin Kuzey Atlantik Buzul balinaları ortalama uzunluğu 13-16 metre, yaklaşık 40 ile 70 ton arasında ağırlığı var. Temmuz - Ağustos 2013

71


Deniz Ticareti

UDH Bakanlığı’ndan ISM Code uygulaması “Ulusal Sefer Yapan Petrol Tankerlerinde, Kimyasal Tankerlerde ve Gaz Taşıyıcılarında” ve bu gemilerin işletmeci firmalarında Emniyet Yönetimi Kodu gerekleri uygulanacak.

72

7/10/2009 tarihli ve 27389 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Uluslararası Emniyet Yönetimi Kodunun Türk Bayraklı Gemilere ve İşletmecilerine Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin, 12/06/2013 tarihli ve 28675 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan revizyonu doğrultusunda, “Ulusal Sefer Yapan Petrol Tankerlerinde, Kimyasal Tankerlerde ve Gaz Taşıyıcılarında” ve bu gemilerin işletmeci firmalarında Emniyet Yönetimi Kodu gerekleri uygulanacak. T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca, “Uluslararası Emniyet Yönetimi Kodunun Türk Bayraklı Gemilere ve İşletmecilerine Uygulanmasına Dair Yönetmelik” hükümleri kapsamında, anılan gemilerde ve bu gemilerin kara ofislerinde, Emniyet Yönetimi Kodunun uygulanması için 15/07/2013 tarihli ve 2013/72 sayılı Uygulama Talimatı yayımlandı. Söz konusu Uygulama Talimatı kapsamında; l İşletmeci firma tarafından belirtilen şekilde “Atanmış Kişi (DPA)” atamasının yapılması, l “DPA” onayı için, “T.C. Ulaştırma,

2

Temmuz - Ağustos 2013

Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı”, “Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğü”ne yazılı olarak bildirim yapılması, l Gemi/gemilerde ve bunların kara ofislerinde, “Uluslararası Emniyet Yönetimi Kodu” (ISM Kod) uyumuna yönelik olarak gerekli hazırlıkların yapılması, l İlgili “Liman Başkanlığı”na veya “T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı”nca yetkilendirilmiş Klas Kuruluşlarına en geç 6 Eylül 2013 tarihine kadar başvuru yapılması, ve l Başvurusunu, “T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı”nca yetkilendirilen Klas Kuruluşlarına yapanların bu başvurularını aynı gün içinde en yakın Liman Başkanlıklarımıza ibraz etmeleri gerekecek. Ayrıca, “Ulusal Sefer Yapan Petrol Tankerlerine, Kimyasal Tankerlere ve Gaz Taşıyıcılarına Emniyet Yönetimi Kodunun Uygulanmasına İlişkin Talimat”ile beraber ilgili dokümanlara, “T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı”, “Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğü”nün internet sitesinin ana sayfasından erişim sağlanıyor.


Deniz Ticareti

İhracatta takas dönemi

ürkiye, ihracatta yeni bir uygulamanın startını verdi. Takasla ihracat ağustos ayında devreye girdi. Buna göre ihracat potansiyeli olan ancak bankacılık ve kambiyo rejimlerinde sıkıntılı olan ülkelerle takas usulü ihracat gerçekleştirilebilecek. Bu sistemle 14 firma 56 milyon dolarlık ihracat yaptı. Takas usulü ticaret ile uluslararası ambargo uygulanan İran, Türk Cumhuriyetleri, bankacılık sistemin gelişmediği Afrika ülkeleri başta olmak üzere 50’ye yakın bölgeye ihracatın önü açılacak.

T

TAKASLA TİCARETİN 6 KURALI l Eşya ticaretinin önce yapılması halinde, ilk ihracat beyannamesinin tescil tarihinden itibaren 3 ay içerisinde takas işleminin tamamlanması gerekiyor. l Eşya ithalatının önce yapılması halinde, ilk tescil tarihinden itibaren 3 ay içerisinde takas işleminin tamamlanması şartıyla KKDF kesintisi yapılmıyor. l Takas işlemi kapsamında yapılan ithalatlarda KKDF tutarı için 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 202’nci maddesi çerçevesinde teminat verilmesi şart. l Değişim işleminde tarafların aynı gerçek veya tüzel kişi olması gerekiyor. l Mal takasına ilişkin ithalat ve ihracat işleminin aynı gümrük müdürlüğünden yapılması şart. l Takasın gerçekleştirileceği ithalat ve ihracat işlemlerinin yapılması planlanan gümrük müdürlüğüne dilekçeyle bildirilmek zorunda. Ayrıca takasa ilişkin sözleşmenin Türkçe çevirisinin de dilekçeye eklenmesi gerekiyor.

Mehmet BÜYÜKEKŞİ KKDF’den muafiyet Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, uygulamanın kambiyo sorunu olan ülkeler açısından önemli olduğunu kaydetti. Takasla gerçekleşen ticaretin Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) kesintisinden muaf tutulduğunu belirten Büyükekşi, “Uygulamanın Türkiye’nin ihracat hacmini en az yüzde 5-10 puan artıracağı düşünüyoruz”dedi Murat AKYÜZ İran ile ticaret katlanır İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçı Birliği (İKMİB) Başkanı Murat Akyüz, sistemin ilk olarak İran ile uygulamaya geçtiğini söyledi. Akyüz, “Örneğin İran’a buradan ithal etmek istediği ürünleri göndereceğiz. Onlardan da bunun karşılığında para değil, plastik hammadde alacağız. Ayrıca uluslararası herhangi bir ambargo kuralını da ihlal etmiş olmayacağız” dedi.

İhracatta takas dönemi ağustosta resmen başladı. Takasla ihracatın yıllık 20 milyar doları bulması bekleniyor. Afrika, Ortadoğu ve Türk Cumhuriyetleri dahil 50 ülke bu kapsamda.

Adnan DALGAKIRAN Dış açığa merhem olur Tim Makine ve Aksamları Sektör Kurulu Başkanı Adnan Dalgakıran da hayata geçirilen uygulamanın Türkiye ihracatı için önemli olduğunu ifade etti. Pazar çeşitliliğinin de güçleneceğine vurgu yapan Adnan Dalgakıran, “Takasla ihracat dış ticaret açığına da merhem olur. Çok daha uygun fiyatlara hammadde alabiliriz” şeklinde konuştu. Temmuz - Ağustos 2013

73


Yat-yelken

marine system

ACO Clarimar ile gemiler çevreye daha duyarlı ACO Clarimar, IMO’nun atık arıtma tesisleri için atık su standartları ve performans testi prosedürlerini içeren revize edilmiş MEPC 159(55) kararnamesini benimsemiş durumda. Bu yeni kararname, 1 Ocak 2000 tarihinde veya bundan sonraki tarihlerde mevcut gemilerdeki ve omurgaları bu tarihten sonra inşa edilen gemilerdeki bütün atık arıtma tesisleri için geçerli olacak. 400 GRT ve üstündeki gemiler ile 400 GRT’nin altın olan ve 15 kişiden fazlasını taşıma izni bulunan gemilerin, bu tarihten itibaren bu kararnameye uymaları gerekecek. ACO Clarimar® atık arıtma sistemleri, IMO MEPC 159(55) standartlarına göre onaylıdır ve genişletilmiş Havalandırma ve Çökeltme Sistemi aktif çamur prensibini kullanan ACO Clarimar®, doğal biyolojik süreçleri etkin bir şekilde hızlandırır. Son aşama klorlaması ve ardından boşaltma için klordan arındırmayı takiben, temiz, güvenli ve gemiden dışarı boşaltmaya uygun bir atık su oluşturur. n IMO MEPC 159(55) ve MED Modül B’ye göre Tip Onaylı, n Hem yerçekimi hem de vakumlu toplama sistemleri ile uyumlu, n Otomatik sıvı kimyasal ile dezenfekte etme ve klordan arındırma, denize boşaltmaya uygun bir atık su oluşturur, n Tamamen AB’de, kaplamalı siyah çeliğin aksine tamamıyla korozyona dirençli ve hafif olan yüksek performanslı kompozit malzemelerden üretilmiştir, n Basit kurulum için modüler tasarım konsepti, doğrudan montajlı bir vakumlu toplama sistemi kullanılsa bile, tek bir güç

bağlantısı gerektirir, n Basit otomatik çalışma, asgari operatör müdahalesi ve bakım gerektirir. Clarimar teknik bilgiler Ana tank, kaplamalı siyah çeliğin aksine tamamıyla korozyona, aşınmaya ve kimyasal saldırılara dirençli eşsiz bir yangın geciktirici kompozit malzemeden üretilmiştir. Malzeme, dışarıdan müşterinin istediği renkte ve cila kalitesinde boyanabilir. Tank, tam bir kaynaklı yapı veya gemi yükseltmesi, değiştirilme veya dönüştürme kurulumlarında yerleştirilmek üzere vidalanır bir “düz-paket” olarak mevcuttur. Bütün bileşenler, tank yapısı üzerine modüler olarak monte edilir ve böylece “tak-kullan” türü bir kurulum çözümü sağlar. Sistemin kontrolü, güvenlik yalıtıcısı ve geminin merkezi izleme ve kontrol sistemine bağlantı için gerilimsiz kontakları içeren IP55 sınıfı çelik kabin aracılığıyla yapılır. Bir veya daha fazla döner hava üfleyicisi - çalışma/ bekleme - havalandırma elemanlarına ve dahili hava köprüsü sistemine hava sağlamak üzere monte edilmiştir. Bir veya daha fazla atık su pompası - çalışma/bekleme - atık suyun boşaltılmasının yanı sıra, periyodik çamurdan arındırma işlemini de sağlarlar. Klorlama ve klordan arındırma, kendine özel ve tamamen otomatik dozaj sistemleri aracılığıyla gerçekleştirilir. Her sistemde 30 litrelik bir tank bulunmaktadır ve standart olarak ACO Clarimar®’a monte edilmiş olarak sunulur, ancak alanın önemli olduğu yerlerde, uzak bir yer için ayrı bir modül olarak da sunulabilir.

M.I.S. MARINE & INDUSTRIAL SYSTEMS LTD. Eğitim Mah. Kasap İsmail Sk. İstanbul Plaza No: 10 Kat: 3 D.25 PK 34777 Hasanpaşa, Kadıköy, İstanbul, Türkiye Phone: +90 216 330 74 80 +90 216 349 70 37 Fax: +90 330 74 06 74 Mayıs - Haziran 2013 e-mail: mis@mis-istanbul.com www.mis-istanbul.com


Temmuz - AÄ&#x;ustos 2013

75


Deniz Turizmi

Karşıyaka’ya yat limanı yapılmayacak

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı yat limanı için seçilen bölgenin ulaşım, ticaret ve coğrafik açıdan olumsuzluklara yol açacağı gerekçesiyle oy birliği ile reddedildiği belirtildi.

76

laştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın Karşıyaka’daki Yat Limanı Projesi’ne Karşıyaka Belediye Meclisi’nden ret kararı çıktı. Belediyeden yapılan yazılı açıklamada, ağustos ayı meclis toplantısında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın Karşıyaka İskelesi ile Nikah Sarayı arasında kalan bölge için hazırladığı Karşıyaka’daki Yat Limanı Projesi’ne ilişkin imar planı önerisinin, yat limanı için seçilen bölgenin ulaşım, ticaret ve coğrafik açıdan olumsuzluklara yol açacağı gerekçesiyle oy birliği ile reddedildiği belirtildi. Açıklamada, Bakanlığın, ÇED raporu için görüş istediği kurumlardan biri olan Karşıyaka Belediyesi’nin ağustos ayı meclis toplantısında, Bakanlığın yat limanı amaçlı hazırlanan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı önerisinin görüşüldüğü ve ret kararı alındığı kaydedildi. Karşıyaka Nikah Sarayı ile Vapur İskelesi arasındaki bölge için hazırlanan projenin yer seçiminin yanlış olduğunun vurgulandığı Karşıyaka Belediyesi raporunda, şu gerekçelere yer verildi: “Yat limanının kuzeyinde kalan Cemal Gürsel Caddesi ile ana ulaşımın sağlanması mümkün değildir. Yat limanı proje alanına yönelik çalışmalar için bu caddenin kullanılması, caddenin araç yoğunluğunu büyük ölçüde arttıracak, oluşan taşıt trafiğinin getirdiği olumsuz etkiden ilçe halkı huzursuzluk

U

Temmuz - Ağustos 2013

duyacaktır. Şu anda yapılan feribot ve vapur seferleri ile kullanılmakta olan güzergah yat limanının konumlandığı alan ile uyumsuzluk teşkil etmektedir. Bu durum, mevcut seferleri aksatacak ve deniz trafiğinde büyük sorunlara yol açacaktır. Aktarma istasyonlarının koku, toz, gürültü ve görünüş yönünden çevreyi kirletmesi için, boşaltma işleminin yapıldığı yerlerin, kapalı olarak inşa edilmesi zorunludur. Bu da kıyı şeridinde mümkün değildir. Bazı durumlarda önerilen proje, bölgedeki tarihi değerlerin, parkların, doğanın, değerli kıyı zenginliklerinin, rekreasyon alanlarının ve balıkçılık kaynaklarının kaybolmasına yol açacağı endişesi nedeniyle olumsuz tepkilerle karşılaşmaktadır.” Açıklamada görüşlerine yer verilen Karşıyaka Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Çalışkan, Bakanlık tarafından hazırlanan, 20 bin metrekaresi kapalı alan olarak planlanan projenin, seçilen bölgede deniz dolgusunu da beraberinde getireceğini vurgulayarak “Bizler o bölgenin katledilmesine izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı. İmar Komisyonu Başkanı İsfahan Naki ise şunları kaydetti: “Önergeyi inceledik. Seçilen bölge konum bakımından uygun bir yerde değil. Karşıyaka esnafına çok yakın. Trafik de olumsuz yönde etkilenecek. Ticari alan yapılmak istenmesi ve denizin doldurulacak olması nedeniyle de görüşümüz olumsuz.”


Deniz Turizmi

Fenerbahçe’ye ikinci ‘yat limanı’ geliyor Ö zelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) Fenerbahçe Dalyan’daki TCDD Dinlenme Tesisleri’ne marina yapmak için imar planı çalışmalarına başladı. İmar planı tamamlandıktan sonra arazi ihaleye çıkartılacak. Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 2008’de devraldığı 20 bin metrekarelik arazi halen halk plajı ve TCDD lokali olarak kullanılıyor. TCDD Fenerbahçe Tesisleri, konumu itibariyle geçmiş yıllarda lüks gece kulübü işletmecilerinin de dikkatini çekmişti. Ancak yanı başında Fenerbahçe Orduevi’nin yer alması nedeniyle bu proje gerçekleşmemişti. Bir süre önce de Çeçen mültecilere geçici barınak olarak evsahipliği yapan alan, TCDD Yönetim Kurulu’nun 28 Kasım 2008 tarih 23/230 sayılı kararıyla satılmak üzere Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na devredilmişti. ‘Kalamış’ta zaten marina var’ Özelleştirme yetkililerinin Kadıköy Belediyesi’ni arayarak, konuyla ilgili fikir sorduklarını söyleyen Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, “Bahsi geçen alanda marina yapılmak isteniyor. Marina yapılırsa Fenerbahçe koyu ölür” dedi. Teklifin yaklaşık 15 gün önce geldiğini anlatan Öztürk, “Kadıköy’ün en güzel koylarına zaten marina yapıldı. Fenerbahçe-Kalamış marinası bunun bir örneğidir” diye konuştu. Marina yapılmak istenen TCDD arazisinin halka açık bir plaj olduğunu ve isteyenlerin buradan denize girebildiğini hatırlatan Öztürk, “Bu alan halka ait olmalı. Buradaki yaşamın yok edilmek istenmesi çok yanlış” dedi. ‘Kapasite 2000 yata çıkacak’ Kalamış’taki marinanın kapasitesinin büyütüleceğini hatırlatan Öztürk, şunları söyledi: “Biz marina yapımına karşı değiliz. Zaten 1500 yatlık Fenerbahçe - Kalamış Marinası var. Yeni bir plan dahilinde marinanın kapasitesi 2 bin yata çıkartı-

lacak ama Dalyan’daki koy, marina yapımına uygun değil. Çok ufak bir alan var. Buraya en fazla 100-200 yatlık bir marina yapılabilir.” ‘Plana dava açarız’ Tesislerin hali hazırda halk plajı olarak kullanıldığını belirten Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, koyda marina yapımına izin verilmesi halinde davacı olacaklarını söyledi. Öztürk, arazinin tapusunun Devlet Demiryolları’na ait olduğunu ifade ederek, onların da araziyi Özelleştirme Yüksek Kurulu’na devrettiğini belirtti. Gelişmelerin takipçisi olacaklarını ifade eden Öztürk, vatandaşın plaj olarak kullandığı ve denize girdiği alanda marina yapımına izin vermeyeceklerini söyledi.

Kalamış yat limanının yanı başındaki TCDD Dinlenme Tesisleri marinaya dönüştürülüyor. Özelleştirme İdaresi imar çalışmalarını hızlandırırken, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk ise, “Burası marinaya uygun değil, marina yapılırsa dava açarız” dedi.

‘Halk istifade etsin’ Tarihçiler ise TCDD tesislerinin bulunduğu arazinin, köşk yapması için Atatürk’e teklif edildiğini, ancak Atatürk’ün, “Burası bir insan için çok, halk istifade etsin” diyerek kabul etmediğini aktarıyor. Temmuz - Ağustos 2013

77


Haber

Denizcilikte yeni bir komisyon oluşturuldu enizcilik iş ve hizmetlerine yönelik faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlar arasındaki müşterek konularda, eşgüdüm tesis etmek ve ulusal denizcilik politikasına uygun olarak deniz kirliliği, seyir emniyeti, denizde güvenlik, can ve mal emniyeti ve deniz turizmi faaliyetleri ile denizcilik iş ve hizmetlerinin teknik, ekonomik ve hukuki boyutlarına ilişkin uluslararası kuruluşlar tarafından yapılan çalışmaların etkili ve verimli bir şekilde izlenmesinin sağlanması amacıyla Denizcilik Koordinasyon Komisyonu oluşturuldu Denizcilik iş ve hizmetlerine yönelik faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlar arasındaki müşterek konularda, eş güdüm tesis etmek ve ulusal denizcilik politikasına uygun olarak deniz kirliliği, seyir emniyeti, denizde güvenlik, can ve mal emniyeti ve deniz turizmi faaliyetleri ile denizcilik iş ve hizmetlerinin teknik, ekonomik ve hukuki boyutlarına ilişkin uluslararası kuruluşlar tarafından yapılan çalışmaların etkili ve verimli bir şekilde izlenmesi, uluslararası gelişmelerin ve programların denizcilik sektörüne yansıtılması, bu çalışmaların takip edilmesi ve bu kapsamda koordinasyon sağlanması amacıyla Denizcilik Koordinasyon Komisyonu oluşturuldu. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın Denizcilik Koordinasyon Komisyonu Yönetmeliği Resmi Gazete’de yayımlandı. Yönetmelik denizcilik iş ve hizmetlerine yönelik faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlar arasındaki müşterek konularda, eş güdüm tesis etmek ve ulusal denizcilik politikasına uygun olarak deniz kirliliği, seyir emniyeti, denizde güvenlik, can ve mal emniyeti ve deniz turizmi faaliyetleri ile denizcilik iş ve hizmetlerinin

D

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın Denizcilik Koordinasyon Komisyonu Yönetmeliği Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

78

Temmuz - Ağustos 2013

teknik, ekonomik ve hukuki boyutlarına ilişkin uluslararası kuruluşlar tarafından yapılan çalışmaların etkili ve verimli bir şekilde izlenmesi, uluslararası gelişmelerin ve programların denizcilik sektörüne yansıtılması, bu çalışmaların takip edilmesi ve bu kapsamda koordinasyon sağlanması için Denizcilik Koordinasyon Komisyonunun oluşturulmasını amaçlıyor. Yönetmelik, Denizcilik Koordinasyon Komisyonu’nun kuruluşuna, işleyişine ve koordinasyonuna ilişkin esasları kapsıyor. Denizcilik Koordinasyon Komisyonu başkan dahil 23 üyeden oluşacak Komisyon, Bakanlık Müsteşarı veya Bakanlık Müsteşarının bulunmaması halinde en az Müsteşar Yardımcısı düzeyindeki bir yetkilinin başkanlığında; Avrupa Birliği Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Seyir Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı, denizcilik fakültelerini temsilen Yükseköğretim Kurulu, Hazine Müsteşarlığı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri Deniz Ticaret Odası, Mersin Deniz Ticaret Odası ve Bakanlık ana hizmet birimleri olan Deniz ve İçsular Düzenleme Genel Müdürlüğü, Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü, Tehlikeli Mal ve Kombine Taşımacılık Düzenleme Genel Müdürlüğü, Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğü, Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü tarafından görevlendirilecek karar alma yetkisini haiz en az genel müdür yardımcısı veya muadili birer yetkiliden oluşacak.


Deniz Turizmi

Tuzla’ya 250 milyon dolarlık marina uzla Marina projesini Via Properties ve Gürsoy Grup inşa ediyor. Yapımına 4 ay önce başlanan marina 2015’te tamamlanacak. İstanbul’un sahil ilçelerinden Tuzla’ya 250 milyon dolarlık yatırımla yeni bir marina kuruluyor. Marina arazisinin yüzde 25’i İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne, yüzde 75’i Tuzla Belediyesi’ne ait. 18 ay sonra tamamlanacak marinanın yatırım maliyeti 250 milyon dolar. Proje ile Tuzla’nın yılda 25 milyon ziyaretçi ağırlaması bekleniyor. 120 milyon 750 bin liraya 30 yıllığına Via Properties’e kiralanarak kullanım hakkı verilen projede, 850 yat kapasitesine sahip marina, alışveriş merkezi, 5 yıldızlı lüks otel ve su oyunları eğlence parkı yer alacak. 2 bin kişiye istihdam sağlayacak proje, gökyüzünden bakıldığında çupra balığı şeklinde gözüke-

T

cek. Yap-işlet-devret modeli ile hazırlanan Tuzla Marina projesi, Via Properties tarafından 2015’te tamamlanacak. 4 ay önce yapımına başlanan proje için ruhsat almak 3 yıl sürdü. İçinde ilkleri barındıran projeye başlamak için 17 bakanlıktan 150 imza alındı. Tuzla Belediyesi, işletmeci firmadan aylık 4 milyon lira kira bedeli alacak. Marina projesinin bölgenin gelişmesi ve ilçenin cazibe merkezi olması açısından önemli olduğunu vurgulayan Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı, “Marina Tuzla sadece Tuzla içinde lokal bir proje olmanın çok ötesinde İstanbul ve Türkiye için önem taşıyor. Yüz binlerce yabancı turisti bölgeye çekecek projeyi 2015’te tamamlamayı planlıyoruz. Tuzla, bu marinayla 320 bin metrekarelik sahil şeridine kavuşacak.” dedi.

İstanbul Avrupa yakasında temalı eğlence parkı ve alışveriş merkezi Vialand’ı inşa eden Via grubu, bu kez Tuzla sahilinde, içinde su oyunları eğlence parkının da yer alacağı 850 yat kapasiteli yeni bir marina projesini hayata geçiriyor.

Deniz kirliliğine karşı otellere MOBESE

D

ünyanın en iyi plajları arasında gösterilen ve 1’inci derecede doğal SİT kapsamındaki Antalya’daki Çıralı, Adrasan ve Olympos sahilleri, teknelerin atık pis su ve çöpleri nedeniyle kirlilik alarmı verdi. Denize atık bırakan teknelerin tespiti için bölgedeki otellere MOBESE benzeri kamera sistemi yerleştirilecek. Bu kameralar denize dönük olacak ve atık bırakan tekneleri tespit edecek.

Temmuz - Ağustos 2013

79


Huzur Huzur Yat Yat

HAYALLERİNİZİ HAYALLERİNİZİ GERÇEKLEŞTİRİYORUZ GERÇEKLEŞTİRİYORUZ

Adres: Evliya Çelebi Mah. Tersaneler Cad. Nuh San. Sit A Blok No:3 Tuzla - İSTANBUL / TÜRKİYE Telefon: (+90 Mah. 216) Tersaneler 395 29 30 Cad. - (+90Nuh 533) 500 93 /No:3 Fax: (+90 446 68/ 48 Evliya- Çelebi San. Sit76 A Blok Tuzla 216) - İSTANBUL TÜRKİYE 80 Adres: Temmuz Ağustos 2013 E-Posta: info@huzuryat.com.tr www.huzuryat.com.tr Telefon: (+90 216) 395 29 30 - (+90 533) 500 76 93 / Fax: (+90 216) 446 68 48 E-Posta: info@huzuryat.com.tr - www.huzuryat.com.tr




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.