Zeytinburnu İlçe Mem Dergisi

Page 1

ZEYTİNBURNU İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ DERGİSİ 2012 - Sayı 01

08 Zeytinburnu Kaymakamı Mustafa Dündar “Yetişmiş insana ihtiyaç var”

06 İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız ile Eğitim Üzerine Söyleşi

04 İlçe Milli Eğitim Müdürü Yakup Hayırlıoğlu “Yarınlar Bizimdir”

> Zeytinburnu Kazan Biz Kepçe.................................................. 11 > Kültür Yarışmaları Yapıldı................................................................20 > Osmanlıca Türkçesi Öğreniyorlar.....................................26 > Bir Öğrencinin Hayali “Eğitimus Gezegeni”.....72

Kültür Sanatın İlçemizdeki Adresi

66

Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezi


Eğitimde

İz bırakmak...

Eğitim & Kültür Dergisi

sahip olduğumuzu, fedakâr ve cefakâr birçok öğretmenimizin bulunduğunu görmemiz bizi ayrıca ümitlendirdi. Yıl: 1 Sayı: 1 Şubat 2012 Zeytinburnu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Adına İmtiyaz Sahibi: Yakup HAYIRLIOĞLU Genel Yayın Yönetmeni: Yunus ÖZBEK Editör: Ömer ÇAKMAK Yayın Kurulu: Şükrü KARAOĞLU Fatma YURDABAKAN Ramadan DOĞAN Fermani ÖZÇELİK İdris EREN Talip HANÇERLİ Oğuzhan ÖZEL Abdurrahman KARAKAŞ Şehmus AYDOĞAN Haber İçerik: İlçe MEM Ar-Ge Birimi Tashih İlçe MEM Ar-Ge Birimi Yönetim Adresi: Veliefendi Mahallesi 114. Sokak No:5/2 Zeytinburnu / İstanbul Tel: 0212 546 66 36 Faks: 0212 664 58 89 web adresi: http://zeytinburnu.meb.gov.tr Grafik Tasarım / Baskı: Pelikan Basım www.pelikanbasim.com

Katkılarından dolayı Zeytinburnu Belediyesi’ne teşekkür ederiz. Dergide yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara, röportajlardaki görüşler sahiplerine ait olup Zeytinburnu Eğitim ve Kültür Dergisi sorumluluk üstlenmez. Kaynak göstermek şartıyla alıntı yapılabilir.

Dünyadaki tüm devletler, halkını belli bir eğitime tabi tutarlar, tutmuş oldukları eğitimin niteliğine göre de toplumların gelişmişlik düzeyleri ortaya çıkar. Kısaca eğitim, toplumların aynasıdır. Bugün, belli bir yaşın üzerinde olan büyüklerimiz hala hocalarını hayırla yâd ediyor. Çünkü eğitim düzeyleri isterse ilkokul, isterse üniversite olsun her dönemde kendilerinde farklı şekillerde iz bırakan hocalara sahip olmuşlar. Bizler de İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü olarak elinizdeki eğitim dergisini çıkarmayı ve bıraktığımız diğer izler dışında bu dergi ile de anılmayı istedik. Dergiyi çıkarma fikri İlçe Milli Eğitim Müdürümüzün, “Yunus Bey bu dönem bir dergi çıkaralım” demesiyle başladı. İlçemizde birçok faaliyetlerin olduğunu bunlarla çok kolay bir şekilde hazırlanabileceğini düşünerek Ar-Ge ekibimizden Ömer Çakmak ile görüşerek gerekli çalışmaların yapılmasını ve derginin en kısa sürede hazırlanmasını kararlaştırdık. Yaptığımız çalışmalarda ilçemizde birçok faaliyetlerin gerçekleştirildiğini bir kez daha görmüş olduk. Yine çok çalışkan öğretmenlere de

Derginin içeriğinde birçok konu bulunmakla birlikte özellikle iki konuda mesafe alınması yarınlar için umutlanmamızı sağladı. Bunlardan biri “Bu Nesil Okur Projesi”. Önceki eğitimöğretim yılında İl Milli Eğitim Müdürlüğü “Biz Okuyoruz” adıyla bu projeyi başlattı ve amaç öğrencilerimizin kitap okuması, kitabı ve okumayı sevmesiydi. Bu konuda sıkıntılarımız oldu, ancak bizler yılmadık ve projenin uygulanması hususunda gereken çabayı gösterdik. Bu eğitim öğretim yılında da “Bu Nesil Okur Projesi” şeklinde uygulamaya koyduk ve eksiksiz bir şekilde uygulandığına tanık oluyoruz. Ayrıca öğretmenlerimizin de projeye sahip çıktıklarını görmemiz bizi ayrıca mutlu etti. Hakikaten de evet bu nesil okuyor diyebiliyoruz. Diğer Proje ise “Değerler Eğitimi Projesi”… Bu proje de aynı şekilde ilk defa geçen eğitim-öğretim yılında ortaya çıktı ve bu sene de uygulanmaya devam ediyor. Bu kapsamda bir komisyon kurduk ve komisyon marifetiyle her ayın konusu ile ilgili olarak yüzlerce hikâye oluşturuluyor ve bunlar arasında en can alıcı, en etkileyici olanları seçilip öğrencilerin okuması için okullarımıza gönderiliyor. Yeri gelmişken, çok büyük fedakârlıklarla çalışan Değerler Eğitimi Komisyonumuza da ayrıca teşekkür ediyorum. Bu hikâyelerle ilgili olarak okullarımızdan çok olumlu

geri bildirimler alıyoruz ve bu çalışmayla diğer ilçelere de örnek olmaya başladık. Onlar da çalışmalarımız hakkında bilgi sahibi olmak istiyorlar. Değerler Eğitimi ile ilgili olarak bunların dışında ayrıca okullarımız da bir takım çalışmalar yapmaktadırlar. Geçen günlerde Abdülhakhamit İlköğretim Okulunun temizlik ve hijyen konusu ile ilgili hazırlamış olduğu tiyatro oyununu izledim. 3. Sınıf öğrencileri sınıf öğretmenlerinin önderliğinde mükemmel denebilecek bir tiyatro hazırlamışlar ve birinci kademedeki tüm öğrencilere izletmişler, ayrıca bir firmayı da sponsor yaparak oyun sonunda diş macunu dağıtmışlar. O ayın değerler eğitimi konusu ile ilgili olarak hem farkındalık oluşturmuşlar hem de güzel bir tiyatro oyunu ortaya koymuşlar. Diğer okullarımızda da benzer çalışmalar yapılmakta. Bu çalışmalar yarınlar adına bizleri sevindirmektedir. Çünkü toplumları toplum yapan örf, adet, gelenek, görenekleridir; yani değerleridir. Bu değerleri gelecek nesillere taşıdığımızda ise başarılı olmamız kaçınılmaz olacaktır… Dergimizin çıkarılmasında emeği geçen ilçe Ar-Ge ekibine ve yayın kurulunda bulunan tüm arkadaşlarıma sonsuz teşekkürlerimi sunar ve ilk dergimizin eğitim camiamıza hayırlı olmasını dilerim. Ayrıca dergimizin basılmasında büyük katkıları olan Belediye Başkanımız Murat AYDIN’a ve onun şahsında tüm Belediye çalışanlarına İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüz adına şükranlarımızı sunarız. Yunus ÖZBEK Genel Yayın Yönetmeni

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


Geziyorum Proje Biyografi

54 Öykü

22 Proje

Tarih

12

Mehmet Akif Ersoy

Değerlerimizi Yaşatıyoruz

Zeytinburnu’nda Üç Güzel

Proje

46 Haber Zeytinburnu’nda AB Keşifleri

18

Haber

Düşünüyorum

Sınav

34

Kan ver Hayat Kurtar Proje

25 Mevlana ve Hoşgörü

36 Eğitimde

Haber

Avrupa Kültür Başkenti

Okullar Başarıyor, Zeytnburnu Kazanıyor

30

Teknoloji Güvenli İnternet

16

64 Öğretmenlerimizden Mehmed Akif Kitabı

Bir Beyaz Hüzün “Sarıkamış Faciası”

42

62

Artık Üşümesinler

Akif’i Anlamak......................................................................................................................................................................... 26 Şiir / Eski Şehir ........................................................................................................................................................................27 Üniversiteye Girişte Müthiş Başarı ................................................................................. 28 CRR’de İlgiler Şemsettin Sami’deydi .............................................................................. 29 Okullarımız Eğitim-Öğretime Hazır .................................................................................32 Okuma Yazma Onlarında Hakkı ............................................................................................... 50 Dünyanın En Renkli Rekorunu Kırdılar..................................................................60 Madde Bağımlılığı Projesiyle Ödül Aldılar.......................................................... 61 Şiir / Bu Şehir............................................................................................................................................................................... 63 Paletteki Başarı ....................................................................................................................................................................70 Okuma Saatine Büyük İlgi ..........................................................................................................................71 Fetih Koleji’ne Kültür Bayrağı Ödülü...............................................................................73 Rehberlik ve Psikolojik Danışma...............................................................................................76 Bu Nesil Okur ............................................................................................................................................................................80 2011 SBS’de 500 Tam Puan Aldı.............................................................................................. 83 Bu Benim Eserim Projesi ..............................................................................................................................84 Kazanım Değerlendirme Sınavı ............................................................................................... 85

65

İstanbul Kantinciler Esnaf Odası Anaokulu Açıldı

Söyleşi

51

Yazarlar Okullarda

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


{ Başyazı-Yakup Hayırlıoğlu }

“Yarınlar bizimdir”

“Başlamak” kavramını her zaman sevmişimdir. Bana yeni bir şeylerin olacağını, yapılacak daha çok işin varlığını hatırlatır. Eğitim öğretim işi heyecan işidir. İlçemiz, bu heyecanı duyan eğitimciler ve yöneticilerle doludur. Düne saygı, bugün ve yarına merhaba diyerek, Zeytinburnu’nda Eğitim Dergimizi çıkarıyoruz. İnanıyorum ki, bu dergi, İlçemizde eğitim camiasını motive edecek, düşünen, fikir üreten, yorum yapan, eli kalem tutan, söyleyecek sözü olan herkes bu dergide kendine mutlaka bir yer bulacaktır. Eğitim donanımımızı şöyle özetleyebiliriz; İlçemizde (23) ilköğretim okulu, (3) genel lise, (3) Anadolu Lisesi, (8) Meslek Lisesi, Bağımsız Anaokulu, Öğretmenevi, Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi, Rehberlik ve Araştırma Merkezi, Halk Eğitim Merkezi ve Mesleki Eğitim Merkezi ile birlikte (38) okul, (5) Bağlı müessese olmak üzere toplam (43) resmi kurum vardır. Ayrıca; yıkılıp yeniden yapımına başlanan (3) ilköğretim okulu (Ahmetvefikpaşa, Celalettin Gözüsulu, Şemsettin Sami İlköğretim Okulu) bir Anadolu

Eğitimde

Lisesi (Mensucat Santral Anadolu Lisesi) ile birlikte ilçemizin dersliklerine “66” adet yeni derslik eklenecektir. Bu başarı Belediye Başkanımız Sayın Murat Aydın’ın her zaman söylediği gibi kurumsal taassup yenilerek ve ekip çalışması ile yakalanmıştır. Milli Eğitim adına ve Zeytinburnu’nda okuyan 56.056 öğrenci adına ve bu öğrencilerin velileri adına başta Zeytinburnu Belediye Başkanı Sayın Murat Aydın’a ve onun şahsında tüm belediye çalışanlarına, Büyük Şehir Belediye Başkanı Dr. Mimar Sayın Kadir TOPBAŞ’a, Büyükşehir ve Zeytinburnu Belediye Meclis Üyelerine, İl Genel Meclis Üyelerine, Muhtarlarımıza, kamu adına yararlı gördüğü, hiçbir teklifimizi ve yazımızı geri çevirmeyen Kaymakamımız Sayın Mustafa Dündar’a ve İl Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Muammer Yıldız’a şükranlarımı arz ederim. Resmi kurumlarda (51.212) öğrenci okumakta olup, (476) sı ücretli (1887) öğretmen görev yapmaktadır. Ayrıca (6) özel anaokulu (3) özel ilköğretim okulu, (4) özel lise (9) özel dershane, (11) özel MTSK (şoför okulu), (2) özel muhtelif kurs, (7) özel rehabilitasyon merkezi, (6) Özel Öğrenci yurdu Zeytinburnu’nda faaliyet sürdürmektedir. Özel okullarda 2622 öğrenci okumakta 294 öğretmen görev yapmaktadır. Diğer yandan yaygın eğitim faaliyetlerinde yaklaşık (11.500) okumaz yazmaz yetişkin okuryazar haline getirilirken bir o kadarına da meslek eğitim kurslarıyla meslek kazandırılmaya çalışılmaktadır. Netice olarak Zeytinburnu Milli Eğitim Müdürlüğü (3) vekil (3) asil, (6) Şube Müdürü (5) şef, (28) kadrolu memur, (8) yardımcı hizmetli, (3) işçi (50) personeli resmi özel toplam “91”

okul, 56.056 öğrenci, (2657) öğretmenle Zeytinburnu halkına eğitim öğretim hizmeti vermektedir. “Yarınlar bizimdir” Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk der ki “En mühim ve feyizli vazifelerimiz Milli Eğitim işleridir. Milli Eğitim işlerinde mutlaka muzaffer olmak lazımdır. Bir milletin hakiki kurtuluşu ancak bu suretle olur.” Zeytinburnu şanslı bir ilçe; çünkü benim en önemli ve en öncelikli işim eğitim işleridir diyen bir kaymakamımız ve belediye başkanımız var. Bugüne kadar yapılanlar ve bundan sonra yapılması düşünülenler göz önüne alındığında Zeytinburnu’muzda eğitimin fiziksel alt yapısı en geç önümüzde ki beş yılsonunda tamamlanmış olacaktır. Sosyal, kültürel ve sportif amaçlı yarışma ve çalışmalarımız geçen yıllara oranla belediyemizin de desteği ile birlikte artarak devam ediyor. Okul ve kurum müdürü arkadaşlarımızın liderliğinde diğer değerli öğretmen arkadaşlarımız ve belediye başkanımızın destek ve gayreti ile yarınlar bugünlerden güzel olacak. Buna inanıyorum. Eğitim ve öğretimimiz bazı olumsuzluklar olsa da gayet güzel gidiyor. İlçe çapında spor ve kültür yarışmaları her derece ve kademede yapılıyor. Katılımlar gayet güzel ve bundan son derece iyi sonuçlar çıkıyor, İstanbul genelinde hep ilklerde yer alıyoruz. Çocuklarımızın çok potansiyelli olduklarını görüyoruz. Geleceğe hazırlanan çocuklarımıza hiçbir güçlük karşısında boyun eğmemelerini, olanca güçleri ile bıkmadan ve yılmadan çalışmalarını, okumakta olan çocuklarımızın ana ve babalarına da yavrularının öğrenimlerini bitirmesi için ellerinden geleni esirgememelerini

Gelişen ve değişen dünya şartlarına göre günümüzün sevgi çiçekleri yarınlarımızın umudu, güvencesi çocuklarımızı yetiştirirken onlara doğruluk, dürüstlük ve güler yüz hasletlerini kazandırmalıyız.

öğütlemek istiyorum. Dünya ve Türkiye hızlı bir değişimden geçiyor. Değişen ve gelişen dünyada alışkanlıklarımızı tekrar gözden geçirmeliyiz. Maalesef alışkanlıklarımız değişime engeldir. Her insana, her olaya, her duruma farklı bir bakış açısından bakmayı denemeliyiz. İlişkilerimizde “Empatik anlayış, saygı ve saydamlık” temel kurallar olmalıdır. Eğitim ve öğretimde sürekli kendini yenileyerek, denetleyerek, soruna çözüm düşünerek, sorun olmaktan çıkartan bir yaklaşımla kaliteyi yakalamalıyız. Gelişen ve değişen dünya şartlarına göre günümüzün sevgi çiçekleri yarınlarımızın umudu, güvencesi çocuklarımızı yetiştirirken onlara doğruluk, dürüstlük ve güler yüz hasletlerini kazandırmalıyız. Eğitim ve öğretim sadece dersten ibaret değildir. Dolayısıyla okullardaki spor ve kültürel yarışmaların arttırılması yönünden de belediyemizle birlikte tedbir alıyoruz. Kavga eden, sokağa atılan bir gençlik değil, konuşan ve tartışan bir gençlik ortamının hazırlanmasına da gayret gösteriyoruz. Bu ortamı sevgi, saygı, iletişim, ilgi, kültürel ve sportif faaliyetler ile aile, öğretmen ve okul üçgeninde kurmaya çalışıyoruz. Bütün bunları yapmaya çalışırken; öğrencilerimizin de kılık ve kıyafetlerinin öğrenciye yakışır durumda olmasını, okul kurallarına uyan; aile ve çevresi ile barışık, çok çalışıp kendine hedef belirleyen bireyler olmasını bekliyoruz. Öğrencilerimizin zihinsel gelişimlerini sağlamak için onları eleştirel düşünceye yönlendiriyor, okumayı ve düşündüğünü yazma alışkanlığı kazanmasını istiyor, serbest yorum seansları düzenleyerek onlara zaman zaman beyin jimnastiği yaptırıyoruz. Onlarda özgüven duygusunu geliştirecek, yaptıkları çalışmalarla ilgili bireysel karar alma fırsatı tanıyoruz. Vatandaşlık bilincini güçlendirme ve

çevrelerinde gördükleri eksikliklerin çözümüne katkıda bulunmaları için toplumsal sorumluluk duygusunu geliştirmelerini amaçlıyoruz. Ayrıca kişisel temizlik ve düzenli beslenme alışkanlığı kazanmalarını da istiyoruz. Bu arada manevi değerlerle donanmış çocuklar yetiştirmekte amaçlarımız arasındadır. Yarından, gelecekten kimse ümitsiz olmasın. Yüreğimin en derinliklerinden gelerek söylüyorum ki yarınlar bizimdir. Bu yüzyıl, insanlığın “Bilgi Toplumu” aşamasına ulaştığı bir yüzyıldır. Bu asırda, her yeni gün bilginin ve teknolojinin bir gün öncesine göre geliştiği, değiştiği ve yenileştiği bir gündür. Bu yüzyılda sürekli yenilenen teknoloji sayesinde iletişim ve bilgiye erişim, büyük bir hız ve ivme kazanmıştır. Ayrıca “Küreselleşme” sürecine giren dünyada kişisel bilgi, beceri ve yeteneklerin geliştirilmesi, dolayısıyla insanın eğitimi devletin öncelikli işi haline gelmiştir. Zeytinburnu Milli Eğitim Müdürlüğü olarak bu görevimizin sorumluluğunun idraki içinde çalışmalarımızı yürütmekteyiz. Bu bağlamda tüm öğretmenlerimizin bilgisayar ve internet kullanımı kurslarına katılımları sağlandı. Bütün okullarımızda bilgisayar laboratuarları kuruldu ve internet erişimi gerçekleştirildi. Okullarımızın çoğunda bilgi teknoloji sınıfları oluşturuldu ve öğretmenlerimizin her türlü özlük ve atama işlemleri bilgisayar ortamında yapılmaktadır. Ayrıca öğretmenlerimize branşlarında ve yabancı dil alanlarında hizmet içi eğitim kursları açılarak yeni öğretim programlarına ve yöntemlerine uyumları sağlandı. Öte yandan üniversitelerimizle işbirliği yaparak her tür ve derecedeki okullarımızın öğretmenlerini branşlarıyla pedagojik formasyon ve rehberlik alanlarında yeni bilimsel gelişmelerle

buluşturma gayretindeyiz. Müdürlüğümüz, Belediyemizin de maddi destekleriyle öğretmenlerimizi, öğrencilerine Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları olan Sokrates, Comenius, Leonardo Davinci ve Youth programlarına proje hazırlamaları, ulusal ve uluslar arası yarışmalara katılma yönünde teşvik etmektedir. Felsefesi; “sürekli gelişim ve değişim ile hedef kitlenin memnuniyeti” olan toplam kalite yönetimi hakkında yönetici ve öğretmenlerimiz sürekli bilgilendirilmekte ve bu konudaki çalışmalar ilçemiz ARGE Birimince denetlenmektedir. Bu çalışmalar sonunda kurumlarını ulusal ve uluslar arası kalite standartlarına ulaştıran ve bunu belgelendiren okullarımızın sayısı günden güne artmaktadır. Zeytinburnu ile ilgili olarak öncelikli hedeflerimiz; yeni okul binalarının yapılması, tekli öğretime geçilmesi, sınıf sayılarının 30’a indirilmesi, okul öncesinde çağ nüfusunun %100’üne ulaşmaktır. Öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz için yapılan bu çalışmaların, tek amacı vardır. Bu amaç; ülkemizin uygarlık yarışında geride kalmaması ve çağı yakalayabilmesidir. 21. yüzyılın öğretmeni bu zorlu yarışa donanımlı bir biçimde hazırlanırsa ülkemizi Mustafa Kemal Atatürk’ün ön gördüğü çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak hiç de zor olmayacaktır. Bu vesileyle ilçemizde okullarımızın çalışmalarını teşvik eden ve ödüllendirmeye yönelik çalışmalar yürüten Zeytinburnu Belediye Başkanı Sayın Murat Aydın’a ve onun şahsında tüm belediye çalışanlarına, eğitim-öğretimde bizlere her zaman rehberlik eden Sayın Kaymakamımız Mustafa Dündar’a teşekkür eder saygılarımı arz ederim.

Yakup HAYIRLIOĞLU İlçe Milli Eğitim Müdürü

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


06

{ Röportaj - Dr. Muammer Yıldız }

{ Röportaj - Dr. Muammer Yıldız } gibi okula gönüllü hizmet eden kurumların çalışmalarının doğru yönlendirilmesi, eğitime katkı düzeylerinin yükseltilmesi, • Okul/kurum yardımcı personeli ve okul/ kurumun tedarikçilerinin okul/kuruma daha fazla katkı sağlamalarının yolunun açılması,

İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer YILDIZ ile Röportaj

• İyi örneklerin tüm İstanbul’da uygulanarak yaygınlaşmasının sağlanmasını hedeflemiş bulunmaktayız. Değerler Eğitimi kapsamında Zeytinburnu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü olarak her ayın konusu ile ilgili hikâyeler hazırlayarak öğrencilerimize ulaştırıyoruz. Bu ilçemizin “Zeytinburnu Değerlerini Yaşıyor” adıyla uyguladığı özel bir çalışma. Bu konudaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

>Yunus Özbek / İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü

İstanbul, sizin döneminizde birçok proje ile adından söz ettirdi. Bu projelerden bahseder misiniz? Bu projelerden (öğrencilerden, öğretmenlerden, yöneticilerden) beklentileriniz neler?

İstanbul, pek çok şiire, şarkıya, sinema filmine konu olmuş, köklü medeniyetlerin ve imparatorlukların merkezi; abidevi şahsiyetlerin, ilim adamlarının, devlet adamlarının, sanatçıların yetiştiği ve şaheser sanat eserleriyle bezenmiş, her yönü ile bir dünya kentidir.

Hami Projesi, İstanbul Dersi Projesi, Geleneksel Sanatlarla Gelenekten Geleceğe Projesi, Değerler Eğitimi Projesi, Haklarımla Büyüyorum Projesi, EN-BANK Projesi, Kazanım Değerlendirme Uygulaması (KDU) Projesi, Müze Yoluyla Eğitim Projesi, Okuma Kültürü Projesi, Yüksek Öğretim ve Rehberlik (YÖNVER) Projesi, Okumaz Yazmazlar Projesi, HEMFEST Projesi, 2012 Avrupa Spor Başkenti Kapsamında Yapılabilecek Çalışmalar, Eğitimde İyi Örnekler Paylaşımıİstanbul 2012, İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri Performans Kriterleri ve birçok irili ufaklı projeler sürmektedir. Burada önem verdiğimiz konu, projelerin İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından ihtiyaç analizleri yapılarak oluşturulması ve hayata geçirilmesidir. Bu kapsamda İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri Ar-Ge Birimlerinin alt yapısının güçlendirilmesi önem arz etmektedir. İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak uyguladığınız “Eğitimde iyi örnekler” projesinde hedefleriniz nelerdir? Eğitimde İyi Örnekler Paylaşımı-İstanbul” eğitim ve öğretim faaliyetleri kapsamında, resmî okul/kurumlarda, kurum içinde ve

Eğitimde

dışında hayat boyu öğrenmeyi sağlamak, yürütülen faaliyetler sonucunda ortaya çıkan öğrenmek-öğretmek, değişmek-değiştirmek kavramları çerçevesinde iyi örnekleri paylaşmak, bu örneklerden haberdar olmak ve özgün çalışmaları belirleyerek ön plana çıkarıp resmi okul/kurumlarımız tarafından model alınmasını amaçlamaktadır. Bu proje ile; •Ar-Ge altyapısından yoksun eğitim bölgesi/okulu ya da kurumlarına proje üretme, etkinlik yapma, verimli ve uygulama sonucunda ortaya çıkan iyi örneklerin Ar-Ge altyapısından yoksun eğitim bölgelerinde (okullar-kurumlar) yaygınlaştırılarak uçların birleştirilmesine imkân sağlanması, • Eğitim öğretim sürecinde kuruma katkı sağlayan, hizmet sunan paydaş ve tedarikçilerin sundukları hizmet kalitesinin artırılması, • Öğrenci, öğretmen, yönetici, veli ve tedarikçilerin kendilerini geliştirmeleri ve eğitim öğretim faaliyetleri boyunca daha iyi örnekler ortaya koyabilmeleri doğrultusunda motive edilmeleri, • Farklı ve yeni uygulamaları ortaya çıkararak, insan kaynaklarından maksimum düzeyde istifade edilmesi, kamu kaynaklarının doğru ve verimli kullanılmasının sağlanması, • Okul aile birliği, mezunlar derneği, STK’lar

Milli ve manevi değerlerimizi öğrencilerimize, velilerimize anlatmak ve farkındalık sağlayarak bu değerleri günlük hayatlarında yer vermelerini amaçlayan “Değerler Eğitimi Projesi” Müdürlüğümüzün en önemli projelerinden biridir. İlçelerimizin bu projeyi sahiplendiğini görmek bizleri çok sevindirmektedir. İlçenizde uygulamaya soktuğunuz “Zeytinburnu Değerlerini Yaşıyor” adıyla yapmış olduğunuz çalışmayı gönderdiğiniz dokümanlardan inceleme fırsatını bulmuş bulunmaktayım. Bu konuyla ilgili yapacağınız bir aktiviteye şahsen katılmayı çok arzu ederim. Çalışmanızdan dolayı sizleri kutlarım. Okumaya önem veren bir müdür olarak biliniyorsunuz. Hatta okuma kültürünü yayma adına -okullarımızda uygulanan okuma saatlerini hatırlatmak içinkatıldığınız toplantılarda elinizde bir kitapla konuşmanızı yapıyorsunuz. Bu konuda okuma kültürünü geliştirme projenize destek veren farklı bir projeniz var mı? Bu yönde basına da mal olmuş “Yazarlar Okullarda Projesi” en önemli projelerimizden biridir. Amacı okuma kültürünün okullarda yaygınlaştırılmasıdır. Bu proje ile yazarlarımız ile öğrencilerimizi buluşturuyoruz.

07

ilişkin bir model geliştirilmiştir. “Ölçülemeyen hizmet geliştirilemez ve yönetilemez.” temel felsefesinden hareketle bu düzenleme sayesinde İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerimizin kurum performanslarının da ölçülmesi mümkün olacaktır. Bu çalışma hazırlanırken; • 26-30.09.2011 tarihleri arasında Erzurum Hizmetiçi Eğitim Enstitüsü’nde gerçekleştirilen 791 sayılı İlçe Milli Eğitim Müdürleri Performans Değerlendirme Göstergeleri adlı hizmetiçi eğitim çalışması, • 2009 yılında İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı kurumlarda Performans Ölçüm Ve Denetim Projesi (PEDES) çalışmaları, • Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Eğitimde Kalite Ödülü” el kitabı, • 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu • 5018 Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu kapsamında hazırlanan İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü stratejik planı,

İstanbul’da Performans kriterleri adında bir uygulama başlattınız. Bu uygulamadaki kriterleri incelediğimizde Zeytinburnu’nda uygulanan “Başarı ve Centilmenlik Ödülleri” projesindeki kriterlere çok yakın olduğunu gözlemledik. Performans kriterlerinin belirlenmesinde ilçemizde uygulanan projenin bir faktörü oldu mu?

• 2006 yılı İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü İl Kalite Kurulu Okul Performans Karnesi çalışması,

“İlçe Millî Eğitim Müdürlükleri Performans Değerlendirme Kriterleri” isimli çalışma ile Müdürlüğümüz Ar-Ge Birimi çalışanları tarafından kurumsal performansın ölçümüne

• Literatür taranması gibi çalışmalar incelenmiştir.

• Ulusal Ajans, http://www.ua.gov.tr, Milli Eğitim Bakanlığı, Milli Eğitim Müdürlükleri Yönetmeliği, http://mevzuat.meb.gov.tr/ html/2424_0.html

çıktıları olan “Başarı ve Centilmenlik Ödülleri” çalışması bu kapsamda uygulanan güzel çalışmalardan biridir. Bu çalışma Ar-Ge Birimi Üyeleri tarafından ayrıca incelenmiştir. “İstanbul” sözcüğü sizde neyi çağrıştırıyor? Okullarda İstanbul dersi kondu. Bu dersin konmasında sizi harekete geçiren neden nedir? İstanbul, pek çok şiire, şarkıya, sinema filmine konu olmuş, köklü medeniyetlerin ve imparatorlukların merkezi; abidevi şahsiyetlerin, ilim adamlarının, devlet adamlarının, sanatçıların yetiştiği ve şaheser sanat eserleriyle bezenmiş, her yönü ile bir dünya kentidir. Bu yönleri, İstanbul’u pek çok kişi için olduğu kadar benim içinde özel ve önemli kılıyor. İstanbul’un çok yönlü birikimini öğrencilerimizin de daha yakından anlaması için, İstanbul dersi programını okullarda uygulamaya başladık. Bu ders ile onlar da yaşadıkları kentin değerinin farkına varacaklar. Tanıdıkça, daha çok sevip, koruyup sonraki nesillere bu kültür mirasımızı aktaracakları inancını taşıyor, bu şehirde görev yapıyor olmaktan mutluluk ve onur duyuyorum.

Ayrıca İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünüzün geçen yıllarda uygulamaya başlattığı ve güzel İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


08

{ Röportaj - Mustafa Dündar }

{ Röportaj - Mustafa Dündar } okudum ama son yıllarda okuduğumu daha önce okumuş olsaydım diyorum. Yeterince okuyamadım. Mesleki tecrübede de aynı şeyi düşünüyorum. On yılda edineceğim tecrübeyi bir yılda elde edebilmeyi isterdim. Bunun yolları var. Alanında olan bitenlerden haberdar olmakla, örnek uygulamaları kaçırmamakla ilgili bir durum bu.

Zeytinburnu Kaymakamı Sayın Mustafa DÜNDAR ile Röportaj

Eğitime önem ve destek veren bir kaymakam olarak biliniyorsunuz. Bunun nedenlerinden bahseder misiniz? Okullarımızı sürekli dolaşan ve gözlemleyen biri olarak –ki bundan çok memnun olduğumuzu söylemeliyiz- okullarımızda sizi sevindiren, memnun eden farklı bir uygulamayla karşılaşmanız oldu mu? Mesleğimin ilk 5-10 yılı kanun, emir ve imkân yoluyla çok şeyin halledilebileceğini düşünüyordum. Ancak insan olmayınca işin içinden çıkamazsınız. Bu sadece eğitimde değil memleketin diğer tüm meselelerinde de böyledir. İnsan olmayınca hiçbir şey olmuyor. Siz çok şeyi kafanızdan geçirip planlasanız bile onu aktaracağınız bir

>Ömer Çakmak / Türkçe Öğretmeni

Kaymakam denilince öğrencilerimizin akıllarında soru işareti oluşuyor? Kimdir, ne işle uğraşır gibi… Kaymakam denilince neyi anlamalıyız? Kaymakamlık makamının sorumlulukları nelerdir?

İnsanların fikirlerinin, emeklerinin olduğu projeleri daha çok benimsediklerini görüyorum. Onun için okullarımız, içinde bulundukları şartlara ve imkânlara göre kendi projelerini ortaya koyarak fark oluşturmaları gerekir.

Sadece İstanbul’da değil, küçük yerlerde de öğrencilerin kaymakam kavramı ile pek ilgili olmadıklarını biliyorum. Belki küçük ilçelerde duymuş olabilirler. Büyük yerleşim yerlerinde kaymakam ifadesi öğrencilerimize yabancı gelebilir. Bununla birlikte kaymakam kimdir, ne iş yapar, sorumlulukları nelerdir sorusuna kısaca cevap verecek olursak şunu söyleyebiliriz. Resmi görevlerini burada tek tek saymamız anlamsız olur. Toplumda algılanma şekliyle kaymakamlar “Devlet Baba” nın ilçelerdeki temsilcisidir. Bu şu demek... Vatandaşın nüfusta, vakıfta, tapuda işi görülmezse veya muhitte herhangi bir şey olursa en son müracaat edilecek yer olarak görülüyoruz. Hatta alt kademede çözebileceği işlerinin birçoğunu bile tatmin olmadığı için ben kaymakamın ağzından bunu duymak istiyorum diyen çok sayıda vatandaşımız buraya gelir. Böyle bir algı var. Yani devletin temsilcisi algısı. Bunun için de tarafsızlık ağır basıyor. Kaymakama çözülemeyen işler gelir. Sıkıntılar gelir. Zaten bir iş yapılacaksa ilgili birimde yapılır. Çözülemese bile vatandaşın derdini dinlemeniz, onunla ilgilenmeniz bile onun rahatlamasına yetiyor. Bize bundan dolayı “dert babası” da dendiği oluyor. Bir de kaymakamlık ilçedeki

Eğitimde

birimler arasındaki koordinasyonu sağlar ve onları iyi çalışır hale getirir. Bu görevi seçmenizde sizi yönlendiren etkenler var mı?

Çok fazla değil. Bir yıl kadar stajyerlik yaptım. Babamın bütün hedefi ve hayali oğlunun hakim olmasıydı. Oldu, ama bu tarafa geçişim babamda kırılmaya neden oldu. Ancak daha sonra bu giderildi diye düşünüyorum. Görev hayatınız boyunca sizi en çok etkileyen olaylar nelerdir? Bahseder misiniz? Sahaya inme denen bir şey var. Daha çok orda etkileniyor bu tür görevde bulunanlar. Bir ihtiyaç sahibinin evine gitmek ve hangi şartlarda yaşadıklarını görmek, afet vb. durumların olması beni etkileyen olayların başında gelir. Hayatınızda yapmak istediğiniz halde yapamadığınız bir şey var mı? İnsanın yapmak istemek için yapabileceğine inanması lazım. Meslek hayatım boyunca

Benim geldiğimden beri söylediğim bir şey vardı. Rutinin haricine çıkıp fark oluşturun. Beklediğimiz bu. Öğrenci velilerinin evlerine program dahilinde gidilip ziyaret edilmesi öğrenci-veli-okul kaynaşmasını sağlayan önemli uygulamalar olarak görüyorum. Bunu yapan okulların varlığını biliyorum. Okullarda en çok hoşuma giden uygulamalardan biri de öğretmenlerin öğrencileri ile birebir ilgilenmesidir. Derste, teneffüste, okul çıkışında... Öğrenci kendisine değer verildiğini görüyor ve o andan itibaren her şeyi değişiyor. Göstermelik olmaması kaydıyla farklı olarak kim ne yapıyorsa bu benim çok hoşuma gidiyor. İnsanın içinden gelecek. Bunun sancısını çekenlerden farklı uygulamaları görmeniz mümkündür. İlçemizde eğitim-öğretime yönelik birçok proje uygulanmakta. Mesela Başarı ve Centilmenlik Ödülleri, Değerler Eğitimi vs. Uygulanan bu projeler hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

İşin doğrusunu söylemek gerekirse mesleğin başında bu işi seçerken fazla bilinçli seçim yapmadım. Şöyle ki, hakimlik ile kaymakamlık arasında kaldım. İlk önce hakimliğe başladım. Ancak daha sonra kaymakamlığa geçtim. Neden derseniz? O dönemde kamuoyundaki kaymakam algısı daha güçlüydü. Nedeni buydu. Kaymakamlık hakim algısının önündeydi. Kaç yıl hakimlik yaptınız?

çözersek o zaman bizim bir şey yapmamamıza gerek kalmaz. Kurumların da toplumun da hülasa her şeyin iyileştiğini görürüz. Başka bir yere gitmeye gerek yok. Okulda çocuk yetiştiği zaman bütün işler rayına girer. Okuldaki çocuğun düzgün yetişmesi öğretmeninin düzgün olmasına bağlıdır veya düzgün olan öğretmenlerin moralinin ve motivasyonunun yüksek olması lazım. Benim okullara gitmemin nedeni bu. Oradaki öğretmenlere ne kadar moral motivasyon verebilir ve amirlerinin de kendileri gibi düşündüğünü görmelerini sağlayabilirsek bu, insanları harekete geçirir.

muhatap bulamadığınız zaman onu hayata geçirmeniz de mümkün değildir. Yani insansız olmuyor. İlk önce yetişmiş insana ihtiyaç var. Bunu sağlamak da sadece küçük yaşlarda başlıyor ve eğitimle gerçekleşiyor. Burada da en önemli unsur ailedir. Çocuk ailede şekil alıyor çünkü. Ama toplum ve aile yapısı da istenildiği gibi olmazsa bu sefer oradan yetişen çocuk da beklendiği şekilde olmuyor. O zaman geriye sadece okullarımız kalıyor. Eğer okullarda da çocuklarımızı istenilen seviyede yetiştiremezsek bu o zaman toplumda yaşadığımız birçok sıkıntının sebebi oluyor. Ben iyi bir kaymakamlık yapamıyorsam benim iyi bir eğitim alamadığımdan veya benimle çalışanların iyi eğitim almadığından kaynaklanıyordur. Sokağa çıktığımda ben birçok olumsuzluk görüyorsam hep bundan kaynaklanıyor demektir. Eğer ailede çözemediklerimizi okulda

Bu projelerin uygulama amacı eğitimde kaliteyi artırmaktır. Öğrencilerin daha iyi yetişmesi için yapılıyor. Bu projeler buna hizmet ediyorsa bunları sahiplenmek gerekir. Okullarda öğretmenlerle konuştuğumda “biz bu tür şeylerin bombardımanı altında kalıyoruz” serzenişlerini duyuyorum. Onun için bu projeleri iyi ayırt etmemiz gerekiyor. Öğretmende şunu yap, bunu yap, hemen yetiştir algısı var. “Biz sadece yapılmış olsun diye iş yapıyoruz” diyen öğretmenlerimiz oluyor. Bunun doğru yönetilmesi gerektiğine inanıyorum. Bir defa okuldaki öğretmenin ortaya konan projeye inanması şart. Bunu angarya olarak kabul ettiği sürece verimden bahsetmek mümkün değildir. Yap denildiği zaman insanlarda bir tepki oluyor. Tepki göstermese de kendi projesi gibi sahip çıkmıyor. Projeler üretilirken bütün öğretmenleri bir araya getirerek projeden bahsedip onların da fikirlerini alarak projeyi şekillendirmek gerekir. Böyle olunca projelere sahiplenme olacaktır diye düşünüyorum. Çünkü uygulamada onlar olduğu için bunları ilk önce onların kabullenmesi gerekiyor. İnsanların fikirlerinin, emeklerinin

09

olduğu projeleri daha çok benimsediklerini görüyorum. Onun için okullarımız, içinde bulundukları şartlara ve imkânlara göre kendi projelerini ortaya koyarak fark oluşturmaları gerekir. Yani her okul kendi projelerini ortaya koyabilirse bence daha büyük bir pozitif enerji ortaya çıkar. Bunun öğrenciler açısından da daha faydalı olacağı kanaatini taşıyorum. Zeytinburnu ölçeğinde eğitim alanında hedefleriniz nelerdir? İlçede müdürlerin, müdür yardımcılarının ve öğretmenlerin içinde bulunduğu iyi bir çalışma ekibinin oluşmasını arzu ediyorum. İşi omuzlayıp götürecek bir ekip. Ancak bunun organizasyonunda belki sıkıntılar olacaktır. Ayrıca nasıl algılanır bu da işin diğer boyutu. Tabi bunu illaki kaymakam yapacak değil. Böyle bir çalışmayı milli eğitim teşkilatı kendi bünyesinde de yapabilir. İş yoğunluğunuz arasında kitaba vakit ayırma fırsatınız oluyor mu? Okuma ve okumayı sevdirme üzerine neler söylersiniz? İşin doğrusu mesleğimin ilk yıllarında fazla kitap okuyamadım veya okumadım, tembelliğimiz oldu. Daha sonraki yıllarda mümkün olduğunca okumaya çalıştım. Ama son birkaç aydır okuyamıyorum. Onun da özel bir nedeni var. İnsanlara kitap oku deyince okumuyor. İnsanın kitabı okuması için bir şeyleri merak etmesi lazım. Merakla başlaması lazım öğrencinin kitap okumaya. Bu merak çok basit konuları içerebilir. Bir merak başka bir merakı uyandırıyor. Bu yol daha doğru diye düşünüyorum. Onun için çocukların kafasında devamlı neden, niçin sorularını oluşturmak gerekir. Kafalarda soru işareti oluşturacaksın ki çocuk onu arayacak bir yerlerden. Bir de kitap okumanın en kolay yolu biyografi. Yani çocuğun gözünde kim önemli, kim rol model. Çocuk, onlarla ilgili sevebileceği hayat hikâyesini öğrenmeden başlarsa daha kolay olur. Romanlar, başarı öyküleri de öyle. Zeytinburnu Belediyesi tarafından hizmete sunulan kültür merkezinde çeşitli etkinlikler yapılıyor. Tiyatro, sinema, söyleşiler, çeşitli kurslar… Bu etkinliklere ailenizle birlikte takip ederek katıldığınız oluyor mu? Etkinliklere katılıyorum. Daha ziyade tiyatro ve söyleşilere gidiyorum. Aylık program gelince seçiyorum. Müsaitsem eğer bu seçtiğim programlara katılıyorum. Bazen başka ilçelerdeki etkinliklere katıldığım da oluyor. Tiyatrolara ailemle katılıyorum. Bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz. Ben de teşekkür ederim. Çalışmalarınızda başarılar dilerim.

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


10

{ Şiir - Huzur Şefkat İhtiyar }

{ Gezi - Kültür Sanat }

11

e ç p e K z i B n a z a Zeytinburnu K

e d iz m e lç İ z u r o Geziy

>Panorama 1453 Müzesi

Huzur Şefkat İhtiyar Abdülhak Hamit İlköğretim Okulumuz, değerler eğitimi kapsamında ilçemizde bulunan Semiha Şakir Huzurevi’ne öğrencileri ile birlikte bir gezi düzenlemiştir. Bu gezide öğrencilerimize huzurevindeki Fikri Özgün adlı şair tarafından aşağıdaki şiir hediye edilmiştir:

Yokuşa gücün yok inişe dizin Uzağı yakını görmüyor gözün Sanki bize tarih oluyor sözün İhtiyarlık başa geldiği zaman

Arkadaşın olur, evinde torunlar Dostun seni huzur evinde yoklar Torunların alırlar bastonu saklar İhtiyarlık başa geldiği zaman

Ağrıdan sızıdan durmaz yakınır Çare arar sağa sola bakınır Az yese de çok yese de hemen dokunur İhtiyarlık başa geldiği zaman

Birileri ölüp ayrılırsa eşinden Kalan gitmek ister, onun peşinden Çıkaramaz sevgiliyi, hayalinden düşünden İhtiyarlık başa geldiği zaman

Yedek parçan olur iğne, şurup, hap Ne faydası var ki ne yaparsan yap İflas etmiş ciğer, yorulmuş bir kalp İhtiyarlık başa geldiği zaman

Ne çabuk geçiyor baharlar güzler Zaman akımına uymuşuz bizler İnsan yaşlandıkça ölümü özler İhtiyarlık başa geldiği zaman

Dizlerin titrer sanki belin bükülür Damarlarında sıcak kanın çekilir Saç sakal ağarır dizler bükülür İhtiyarlık başa geldiği zaman

Yalnız yaşlılara değildir bu sözümüz İnsanlar da yaşlanır üzülme Hepsinin de buruşur eti ve yüzü İhtiyarlık başa geldiği zaman

Ayakların baston ile üç olur Gençlikte koştuğun günler hiç olur Konuşsan suç olur, konuşmasan suç olur İhtiyarlık başa geldiği zaman

Sözümüzü yabana atmayın ne olur Doğru yolu bulup eğriye sapmayın Günahlardan sakın, harama yaklaşmayın İhtiyarlık başa geldiği zaman

Fikri Özgün Eğitimde

Değerler eğitimi projesi kapsamında İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile Zeytinburnu Belediyesi, işbirliği yaparak ilçemizde bulunan lise son sınıf öğrencilerinin tamamına Zeytinburnu’ndaki tarihi ve kültürel yerleri gezdiriyor. Rehber eşliğinde yapılan gezilerde öğrencilerimiz Zeytinburnu Belediyesi’ne bağlı araçlarla okullarından alınıp tarihi, turistlik yerlerin yanı sıra belediyeye ait birimleri de gezerek ilçelerini daha yakından tanıma fırsatı buluyor. Öğrencilerimiz gezi güzergahı boyunca;

Belediye Binası, Kazlıçeşme Kültür Merkezi, AKDEM, ZKS, Beştelsiz Bilgievi ve Aşevi, Balıklı Rum Manastırı, Tıbbi Bitkiler Bahçesi, Nağmedar, Merkezefendi Camii, Yenikapı Mevlihanesi ve Panorama 1453’ü ziyaret ederek buralarda kurum ve mekanlarla ilgili sorumluları tarafından bilgilendiriliyorlar. >Neyhane

>Belediye Binası

Zeytinburnu Rehberi’nin hediye edildiği etkinlikler boyunca öğrencilerimize Zeytinburnu Belediyesi tarafından yemek ikramı da yapılıyor.

Gezi Programı e ihan vlev >Me

Lise Sayısı : 14 12. sınıf öğrencileri sayısı: 2997 Başlama Tarihi: 6 Şubat 2012 Bitiş Tarihi: 25 Mayıs 2012

09.30 Okuldan Çıkış

12.30 Tıbbi Bitkiler Bahçesi

10.00 Belediye Binası ve Kazlıçeşme Kültür Merk.

13.00 Nağmedar (yemek)

10.30 AKDEM

13.30 Merkezefendi Camii

11.00 Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezi

14.00 Yenikapı Mevlevihanesi

11.30 Beştelsiz Bilgievi ve Aşevi 12.00 Balıklı Rum Manastırı

14.30 Panorama 1453 İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01 15.00 Okula Varış


12

{ Biyografi - Mehmet Akif }

{ Biyografi - Mehmet Akif }

“Ta’lîm-i Edebiyat” müellifi Recaizâde Mahmud Ekrem Bey idi. Bu toplantılar sırasında bir gün Recaizâde, Akif’e hitap ederek: “Milletin, milli bir destana ihtiyacı olduğunu ve bunu da ancak kendisinin yapabileceğini söylemiş ve yazmasını istemiş”tir.

Büyük Şair

İSTİKLAL SAVAŞI’MIZIN MANEVİ ÖNDERİ >Fermani ÖZÇELİK

tı Türk Dili ve Edebiya Öğretmeni

Hayatı

Şiir Hayatı

Mehmet Akif Ersoy, 1873 yılının Aralık ayında, İstanbul’un Fatih ilçesinin Sarıgüzel semtinde doğmuş ve 27 Aralık 1936 Pazar günü, saat 19.45’te Beyoğlu’ndaki Mısır Apartmanı’nda vefat etmiştir.

Lise yıllarında şiirle meşgul olmaya başlamıştı. Baytar Mektebi’nin son senelerinde bu kabiliyetini ilerletti, Türkçeye ve aruz veznine hâkim olmuştu. Arkadaşlarına uzun manzum mektuplar yazıyordu. Önceleri, Ziya Paşa, Muallim Naci ve Namık Kemal gibi eski üstatlar tarzında şiirler nazmederken, daha sonra kendi üslûbunu bularak onların tesirinden uzaklaşmıştır.

Mehmet Akif’in babası Mehmet Tahir Efendi ve annesi Emine Şerife Hanım’dır. İstiklal Marşı’mızın yazarı Mehmet Akif Ersoy’un vefatının 75. yılı, İstiklal Marşı’nın kabulünün 90. yılı olması nedeniyle 2011 yılı ‘’Mehmet Akif Ersoy Yılı’’ olarak ilan edilmiştir.

Tahsil Hayatı Mehmet Akif, dört yaşında Fatih’te Emir Buhari mahalle mektebine (yuva) gönderildi ve tahsil hayatına başladı. Burada iki sene ve sonra sırasıyla üç sene ibtidâî (ilkokul), üç sene rüştiye (ortaokul) ve üç sene mülkiye idadisine (lise), sonra da iki senesi (gündüzcü olarak) Ahırkapı’da ve iki senesi (yarılı olarak) Halkalı’da olmak üzere, dört sene de Baytar Mektebi’ne (Veterinerlik Fakültesi) devam etti. 1893’te mektebin ilk mezunu ve birincisi olarak diploma aldı. Mehmet Akif, resmi tahsilin dışında, çok bilgili ve şuurlu bir zat olan babasından başta olmak üzere birçok âlimden devamlı olarak ders okumuş ve kendisini yetiştirmiştir. Lisana karşı bilhassa kabiliyeti bulunduğundan, devamlı çalışarak Arapça, Farsça ve Fransızcayı, edebiyatlarını takip edecek ve tercümeler yapacak kadar iyi öğrenmiştir. Çocukken başladığı hafızlık çalışmalarını, bir müddet ara verdikten sonra, yirmi yaşında kendi kendine tamamlamış ve Kur’an-ı Kerim’i ezberlemiştir. Mısır’daki son seneleri de Kur’an meali ile meşgul olarak geçmiştir.

Eğitimde

Şairliğinin ilk devresinde yazdığı, yayınlanmamış binlerce mısralık eski şiirlerini yok etmiştir. Bunlardan elde sadece, bazı dostlarının defterlerinde bulunan veya çeşitli dergilerde daha önce çıkmış olan, iki bin mısra kadarı kalmıştır. Bu eski şiirlerini “Safahat” (Safhalar, Hayattan Manzaralar) adını verdiği şiir kitabına da almamıştır.

Yazı ve Kitapları Şiirlerini, 1908’de çıkmaya başlayan ve kendisinin başyazarlığını yaptığı “Sırâtımüstakim” dergisinde yayınladı. Bunlar, o zamana kadar rastlanmamış derecede akıcı, sade, halkın hayatını anlatan ve duygularını dile getiren, milli şiirlerdi. Bir zaman sonra “Sebîlür-reşad” adını alan dergide yayınlanan bu şiirler, tamamlandıkça, “Safahat” genel başlığı altında, küçük kitaplar halinde neşrediliyorlardı. 1911–1924 yılları arasında ilk altı kitap çıkmış, yedincisi ise 1933’te Kahire’de yayınlanmıştır. Mehmet Akif Bey, şiirlerinden başka, Sebîlürreşad’ın hemen her sayısına tefsir yazıları, makaleler ve tercümeler de vermekteydi. Bunların da bir kısmı kitap olarak yayınlanmıştır.

Destan Şairi Balkan Harbi sırasında, “Müdafaa-i Milliye Heyeti Neşriyat Şubesi” nde Abdülhak Hamid, Süleyman Nazif, Cenap Şehabeddin, Hüseyin Kazım ve daha birkaç yazar ile birlikte aza olarak bulundu. Heyetin başkanı, zamanın edip ve şairleri tarafından büyük saygı gören ve “üstat” sıfatına layık bulunan

Mehmet Akif, daha önce Muallim Naci ile başlamış olan, Türkçenin sade ve akıcı bir şekilde aruza tatbikinin ilk büyük temsilcisidir. Mizahi fıkralardan en heyecanlı şiirlere kadar, en güzel Türkçe ile milletine şaheserler vermiştir. Şiirleri, her bakımdan, edebiyat tarihimizde eşsiz güzellikte muhteşem parçalardır. Basit bir hayat sahnesini anlatan mısralarında bile, hem en keskin bir zekânın şimşekleri, hem de titreyen bir gönlün gözyaşları sezilir… Çağdaşı olan bütün büyük şair ve edipler, Mehmet Akif’in yüksekliğini kabul edip, bunu itiraf ve takdir eden beyanlarda bulunmuşlardır. Akif Bey, şiirlerinde ve makalelerinde, “sadelik, millilik, din ve ahlaka bağlılık” şeklinde özetlenebilecek olan edebiyat görüşünü açıklamıştır. Kendisi, en fazla önem verdiği iki değerin, “dil ve din” olduğunu söylemektedir. Şiirlerinden bazıları bestelenmiş ve önemli bir kısmı Arapça’ya çevrilmiştir.

Arkadaşının Çocukları Mehmet Akif, Baytar Mektebi’nde birlikte okudukları ve sevdiği arkadaşı İslimyeli Hasan Tahsin Bey ile karşılıklı andlaşmışlar ve hayatta kalanın, daha önce ölenin ailesine bakacağına dair söz vermişlerdi. Hasan Bey, Edirne Baytar Müfettişi bulunduğu sırada 1910 yılında vefat edince, Akif Bey daima olduğu gibi sözünde durarak, merhumun üç çocuğunun bakımını üzerine almıştı. Bu çocukların büyüğü olan Cevdet’i, Baytar Mektebi’nde okutuyordu. Mehmet Akif’in büyük oğlu Emin Ersoy, hatıralarında, bu çocuklardan biri olan Süheyla hakkında şunları söylemektedir: “ Süheyla Hanım isminde bir evlad-ı manevîsi de ablalarım ile birlikte (Ankara’ya) gelmişti. Bu kızcağızı küçüklüğümde öz hemşirem sanırdım. Hasan Tahsin Bey namında babamın pek samimi arkadaşlarından bir zatın kızı olan Süheyla Hanım’ın pederi ölmüş, babam da bu çocuğu evimize almış, onun tahsil ve terbiyesi ile bizzat alakadar olmuş, netice Süheyla ablam Darülmuallimât’ı ikmal ettikten sonra Darülfünun’u dahi bitirmişti. Ben alfabeyi ve ilk tahsilimi ondan öğrendim.”

13

Milletiyle Birlikte Ağlayan Şair Balkan Harbi’nin Rumeli Müslümanlarının çoluk çocuk katledildiği, nehirlerin cesetlerle dolduğu felaketli günlerinde, 1913 yılının Şubat ayı içinde, İstanbul’da Beyazıd Camii’nde bir ikindi sonrası, Fatih ve Süleymaniye camilerinde ise cuma namazlarından sonra kalabalık cemaatlere vaaz kürsülerinden hitap ederek, halkı birliğe, cihada ve orduya yardıma çağırmıştır. Mehmet Akif, bu konuşmalarını, o sırada orduya destek vermek için kurulmuş olan “Milli Müdafaa Cemiyeti”nin İrşad Heyeti üyesi olarak yapmıştı. Bu konuşmaların ilanları günlük gazetelerde ve metni Sebîlürreşad’da yayınlanmıştır. Bu savaşta, vahşice öldürülen mazlumların, alnına bıçakla haç çizilen ve sarıklarından asılan din adamlarının, sürüklenip götürülen masum genç kızların acı ve ızdırapları, onun feryat eden şiirleriyle milli vicdana ve tarihe yazılmıştır. Kendisinin ve derginin bütün neşriyatı, daima din, vatan ve millet duyguları ile yapılmış ve bu yayınlar, birkaç sene sonra milletçe kalkışılacak olan Milli Mücadele’nin de tohumlarını atmıştır. Nitekim Mehmet Akif, 1920 Şubat ayında, ilk kurşunun atıldığı Balıkesir cephesine koşarak, Zağnos Paşa Camii kürsüsünden halkı cihada çağıracaktır.

Milli Mücadele’ye Destek 1920 yılı başından itibaren, Sebilürreşad dergisinin idarehanesi, Milli Mücadele’ye katılmak için Anadolu’ya geçmiş olanlarla İstanbul’daki yakınları arasındaki haberleşmenin ve gizli haberleşmelerin merkezi olmuştu. Gazeteler ve mektuplar dergi vasıtası ile Anadolu’ya gidiyor ve İstanbul’a geliyordu. Milli Mücadele’yi destekleyen, yabancı dilden eserler tercüme ettirilerek basılıyor ve Sebilürreşad paketlerinin içinde ve başka yollarla Anadolu’ya gönderiliyordu. Müslüman Hintli yazar Şeyh Müşir Kıdvay’ın, Ömer Rıza tarafından İngilizceden tercüme edilen ve Necm-i İstikbal Matbaası’nda bastırılarak gönderilen, iki eseri de bunların arasındaydı.

Takip ve Baskı Altında Akif Bey, Balıkesir’e gidip bu konuşmasını yaptığı

sırada Darülhikme’de çalışmakta, halkı direnmeye çağıran haftalık dergisini çıkarmakta ve bunları, düşman işgali altındaki İstanbul’da yapmakta idi. Üstelik Balıkesir konuşmasından sonra yine İstanbul’a döndüğü gibi, çok heyecanlı ve düşman aleyhtarı olan bu konuşmasının metnini dergisinde de yayınlamıştı. Bundan sonra Sebilürreşad, işgal kuvvetleri tarafından devamlı sansür edilmiş ve kendisi de takip altına alınmıştır. Mehmet Akif, İstanbul’daki faaliyetleri, temasları ve neşriyatı ile Milli Mücadele’ye büyük destek sağlamakta idi. Fakat buradaki baskı, Akif Bey’in Balıkesir vaazından sonra daha da artmış ve dergideki bazı yazıların, bazen tamamı “İşgal Kuvvetleri Sansür Heyeti” tarafından çıkarılır olmuştu. İstanbul caddelerinde devriye gezen düşman askerlerini görmemek için Akif Bey ara sokaklardan gidiyor, vapurların alt kamaralarında oturuyordu. İstanbul çalışılamaz hale gelmişti. Bu sebeple, Milli Mücadele’ye daha çok faydalı olabilmek için artık Anadolu’ya geçmek, cihadın ortasında bulunmak istiyordu.

Manevi Önder Halk tarafından çok iyi tanınan ve sevilen Mehmet Akif’in Ankara’ya giderek Kuva-yı Milliye’ye katılmış olması, bütün millet üzerinde çok müspet bir tesir uyandırmıştır. Mehmet Akif’in, sağlam imanı, itidali ve akl-ı selimi ile o ağır şartlarda mümkün olan en meşru, makul ve doğru olan kararı vereceğine güvenildiği için, onun bu harekete katılarak onaylamış olması, Milli Mücadele’nin, Birinci Dünya Harbi’ne katılışımız gibi, “İttihatçıların, sonu kötü bitecek bir macerası” olacağından korkan veya “devlete karşı bir isyan” olduğunu düşünerek samimiyetinden şüphe eden birçok kimseyi tatmin etmiş ve onların da maddi manevi güçleriyle mücadeleye katılmalarını sağlamıştır.

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


14

{ Biyografi - Mehmet Akif }

{ Biyografi - Mehmet Akif }

para olduğu için, herkes kendisinden istemesine rağmen, bir şey yazmadı. Hâlbuki o sırada bir paltosu bile yoktu ve çok soğuklarda arkadaşının (Baytar Prof. Şefik Kolaylı) paltosunu ödünç alıyordu. Sonunda Akif Bey’i, kendisine “para vermeyeceklerini” söyleyerek razı ettiler ve işte bu ihlas ve samimiyet ile muhteşem “İstiklal Marşı”mız kaleme alındı. Akif Bey, mükâfat olarak ayrılan parayı, Darülmesai (İşevi) adlı, Hilal-i Ahmer’e (Kızılay) bağlı bir derneğe verdirmiştir.

Çok Sıkıntı Çekti Mehmet Akif’in hayatı, dini, millî ve vatanî dertlere üzülmesinin yanında, maddi olarak da sıkıntı içinde geçmişti. Daha on beş yaşında iken, çok sevdiği babasının vefatı, arkasından iki kere evlerinin yanması ve az bir gelirle yoksul kalmaları, gençliğinin mahrumiyet içinde geçmesine sebep olmuştur. Sonraki yıllarda ise, hür düşünceli ve doğrucu bir fikir adamı olması ve hiçbir hizip veya partiye yaklaşmaması, onu daima büyük zorluklar içinde bırakmıştır. Dergisi, defalarca, uzun sürelerle kapatılmıştır. Üniversitedeki hocalığından ayrılması da, dergisinde tenkit ettiği kişilerin baskısı ile olmuştur. Onun, sessiz, mütevazı, hiç kimsenin başına kakmadan, övünmeden, makam ve maaş beklemeden ve insanların kendisinden böyle bir şey beklemediği bir sırada, her şeyini tehlikeye atarak yaptığı bu büyük fedakârlık, kahramanlık ve kısacası büyük vatanseverliğin değerini bilen tarih ve fikir adamları, hiç tereddüt etmeden Mehmet Akif’e, “İstiklal Savaşımızın Manevi Önderi” sıfatını vermişlerdir. Mehmet Akif, bu şekilde, bütün mevcudiyeti ile katıldığı İstiklal Savaşı’nı, önce, bütün müslümanların başı olan Türkiye’yi, sonra da İslam âlemini hatta bütün Doğu halklarını maddi manevi esaretten kurtaracak bir mücadelenin başlangıcı olarak görüyordu.

İstiklal Marşı Yazdığı şiir, 12 Mart 1921’de, Meclis kararı ile “İstiklal Marşı” olarak kabul olunmuştu. İstiklal Marşı’mızın yazılma hadisesi de hem milletimize hem de merhuma tam olarak yakışan bir özellik ve güzellik göstermektedir: Genel Kurmay’ın Milli Eğitim Bakanlığı’na müracaat ederek, “Bu savaşımızın manasını anlatacak, halka ve askere heyecan verecek ve diğer milletlerde bulunan milli marşlara denk olacak bir marş” istemesi üzerine, Milli Eğitim Bakanlığı bütün kuruluşlarına genelge ile bildirdiği gibi gazetelere de ilan vererek “Birinci seçilenin sözlerine 500 ve bestesine 500 lira olmak üzere mükâfat” koyarak, bir müsabaka açtı. Müsabakaya 724 şiir geldi. Akif Bey, işin içinde

Eğitimde

Mehmet Akif, Kahire’deki on buçuk yıllık ikameti sırasında da, nefes darlığına ve asabi bir hastalığa tutulmuş olması, çocuklarının başıboş kalması ve maddi imkânsızlıklar yüzünden çok sıkıntı çekmiştir. Gerek milletvekilliği, gerek memuriyetleri ve gerekse Milli Marş şairi veya “Safahat” gibi bir milli destan ve kültürümüz için bir eser-i muazzamın sahibi oluşu sebebiyle defalarca hak ettiği emekli maaşının ne yazık ki kendisinden esirgenmesi de buna sebep olmuştur. Maaşı ölümünden üç ay önce dostlarının gayretiyle bağlanabilmiş, ancak yine de birikenlerden ve ikramiyesinden, kendisi de, yoksul ve kederli ailesi de mahrum ve mahzun bırakılmıştır.

Hastalığı, Ölümü ve Mezarı Akif Bey, son üç yılında Kahire Üniversitesi’nde Türkçe öğretmenliği yapmıştır. Ancak Mısır’da uzun müddet kalan yabancılara bilhassa musallat olan siroz hastalığına tutulmuş ve durumu ağırlaşınca, 17 Haziran 1936’da İstanbul’a dönmüştür. İstanbul’da yine Abbas ve Said Halim Paşa ailelerinin yardımıyla tedavi olunmuşsa da şifa bulamayarak 27 Aralık 1936 tarihinde vefat etmiştir. Hastalığında da resmi bir alaka görmeyen İstiklal Şairi’nin cenazesi, birkaç kişi ve çıplak bir tabutla Beyazid Camii’ne getirilmiş; ancak vefatını duyan ve ağlayarak koşup gelen “üniversiteli gençler tarafından bayrağa ve Kâbe örtüsüne sarılarak, etrafında nöbete durulmuştur. Namazdan sonra mezarlığa kadar tabutu omuzlarda götürülen bu büyük insan ve büyük

15

Müslüman’ın naaşı, kefenin üzerine bayrak sarılarak ve “İstiklal Marşı okunarak kabrine konulmuştur. Kabri bugün Edirnekapısı’ndaki “Şehitlik”te “Mehmet Akif Ersoy Meydanı” ndadır.

Akif’ten Nükteler: Dünya Hali Vefalı bir insan olan Mehmet Âkif Ersoy, hasta olduğunu duyduğu dostu Hacı Besim Efendi’yi ziyarete gider. Besim Efendi hali vakti yerinde olmasına rağmen eli pek sıkı olup para harcamazmış. Adam çok zayıf ve mecalsiz halde yatıyormuş. Şairimiz geçmiş olsun dileklerini ilettikten sonra, -Hacı Efendi, der. Sizi çok zayıf görüyorum. Bir tavuk kestirseniz, çorba falan yapılsa… Besim Efendi: -Siz ne diyorsunuz Akif Bey? diye çıkışır. Dünyanın bin türlü hali var, para pul harcamaya gelmez. Hakikati her zaman ve her yerde söylemeyi şiar edinen Âkif tebessüm eder: -Hacı efendi! Dünyanın o bin türlü halinden dokuz yüz doksan dokuzu başımıza gelmiş. Daha ne bekliyorsunuz?

Diş Göstermek Mehmet Âkif, son hastalığı esnasında hastanedeyken dostu Ferit Kam ziyaretine gelir. Sohbet sırasında neşelenen ve gülen şairin dişleri bütün beyazlığıyla ortaya çıkar. Ferit Bey, bu görüntüye hayran kalarak “Aman üstadım, ne kadar beyaz dişleriniz varmış. Hiç fark etmemişim.” deyince Akif, dostuna sevgiyle bakarak şöyle cevap verir: “Ben şimdiye kadar sana dişlerimi hiç göstermedim ki…’’

Kaç Yüzlü? Dürüstlük ve samimiyet abidesi Mehmet Âkif, sağlam karakterli olmayan ikiyüzlü kişilere düşmandı. Bir gün Mithat Cemal’e şu itirafta bulunur: “İkiyüzlüleri artık sever oldum; çünkü yaşadıkça yirmi yüzlü insanlar görmeye başladım.”

Balta Sapı Celâl Sâhir’i bir arkadaşı, “Bir baltaya sap olamadın.” diye suçlar. Şair de buna, “Ne yapalım, memleket balta sapı ile doldu!” karşılığını verir. Bu cevabı çok beğenen Âkif, daha sonra şu beyti yazar: “Ne odunmuş babanız, olmadı bir baltaya sap! / Ona siz benzemeyin, sonra ateştir yolunuz.”

Hangi Bülbül? Âkif, yapmacık hareket ve edâlarla şiir okuyanlardan hoşlanmazdı. Bir gün böyle biri, Tâceddin Dergâhı’nda, şairimizin “Bülbül” şiirini sunî davranışlarla ve zevksizce okur. Canı sıkılan Âkif görüşünü şöyle açıklar: “Bu bülbül, bizim Bülbül’e benziyordu ama ne kanadını bıraktı, ne kuyruğunu!”

Mukayese Mehmet Âkif, Berlin’den döndüğünde dostları kendisine sorar: “Berlin’de ne var ne yok üstat?’’ Safahat şairi şöyle cevap verir: “Ne olsun, gördüğüm kadarıyla yaşayışları dinimiz gibi, dinleri yaşayışımız gibi.”

Baytar mı?

Cehalet – Eğitim

Edepsiz gençlerden biri bir toplantıda Mehmet Âkif’i küçük düşürmeye çalışıp “Siz baytar mısınız?’’diye sorar. Âkif istifini bozmadan cevap verir: “Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?”

Mehmet Âkif, her şeyden önce eğitime yürekten inanmış, onun millet hayatındaki önemini çok iyi anlamış bir şairdir. Ona göre cehaletten kurtulmanın temel yolu eğitimdir, okuldur:

Safahat’tan Günümüz İnsanına Mesajlar:

Kimse evlâdını câhil komak ister mi ayol? Bize lâzım iki şey var: Biri mektep, biri yol! Ya da

Tembellik – Çalışma

Felâketin başı, hiç şüphe yok, cehâletimiz; Bu derde çare bulunmaz-ne olsa-mektepsiz dizeleriyle, cehaletin karşısında eğitimi gösterir. Bununla yetinemeyen Âkif, öğretmende bulunması gerekli nitelikleri de belirtirken, saydığı niteliklere sahip olmayan öğretmenlerden meydana gelen topluluğu “çekirge orduları” na benzeterek, anlatımına güç katmıştır: Kuvvetimiz şüphesiz ilerlemeli; Fakat düşünmeli her şeyden önce temeli. İyi yayılması lazım maarifin mutlak, Okur-yazarsa ahali, ne var yapılmayacak. Donanma, ordu birer ihtiyac-ı mübrimdir O ihtiyacı fakat öğreten “muallim”dir!” ...

Âkif, İslam dünyasındaki tembelliğin, geri kalmışlığın farkındadır. Bunun nedenlerini de ortaya koyan Âkif’e göre kahvehane, meyhane gibi mekânlar, yanlış tevekkül anlayışı, insanları tembelliğe itmektedir. Âkif, bu durumu kimi zaman sarhoş ve kumarbaz eşine kızan bir kadının ağzından dile getirirken, ironik anlatımıyla okuyucu üzerinde etki uyandırır. Âkif, tembellikten kurtulmak için bu kahvelerin kapatılmasını ve gerekçesini de söyler: Mahalle kahvesi hâlâ niçin kapanmamalı? Kapansın elverir artık bu perde pek kanlı! Hayır, bu perde, bu Şark’ın bakılmayan yarası; Bu, çehresindeki levsiyle yurda yüz karası Hayâtımızda gediktir “gedikli” nâmıyle, Açık durur koca bir kavmin ihtimâmıyle! Sakın firengiye benzetmeyin fecâ’atini: Bu karha milletin emmekte rûh-i gayretini. Mahalle kahvesi Şark’ın harîm-i kâtilidir Tamam, o eski batakhâneler mukâbilidir: Zavallı ümmet-i merhûme ölmeden gömülür; Söner bu hufrede idrâki, sonra kendi ölür... ...

“Muallim ordusu derken çekirge orduları Çıkarsa ortaya, artık hesap edin zararı. “Muallimim” diyen, olmak gerektir imanlı, Edepli, sonra liyakatli, sonra vicdanlı…”

Ayrılık – Birlik “Girmeden bir millete tefrika, düşman giremez Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez” dizeleriyle, bugün en büyük ihtiyacımız olan birlik ve beraberlik konusunda Âkif’in “Hâlâ mı Boğuşmak” adlı şiiri, bir ilaç gibidir: … Yekpâre kesilmiş tutulan gâye için de, Vahdetten eser yok bir avuç halkın içinde! Post üstüne hem kavgaların hepsi nihâyet; Hâlâ mı boğuşmak? Bu ne gaflet, ne rezâlet! ‘Hürriyeti aldık!’ dediler, gaybe inandık;

‘Eyvah, bu bâzîçede bizler yine yandık! Cem’iyyete bir fırka dedik, tefrika çıktı, Sapasağlam iken milletin erkânını yıktı, ‘Tûran ili’ nâmiyle bir efsâne edindik; ‘Efsâne, fakat, gâye!’ deyip az mı didindik? Kaç yurda vedâ etmedik artık bu uğurda? Elverdi gidenler, acıyın eldeki yurda! Âkif’in Ziya Paşa’dan alıntıya da yer vererek tamamladığı bu şiirin son bölümünde yoğun bir ironi vardır. Şair tezatlarla bu ironiyi gerçekleştirmektedir. “Bir fırka - tefrika” zıtlığı bu duruma örnek teşkil etmektedir. Mehmet Âkif’te çirkin, beğenmediği görünüşleri karikatürize etme yeteneği de vardır. Nitekim züppe, şık tiplerini Hüseyin Rahmi gibi çok canlı bir şekilde karikatürize eder. Âkif’in hicvettikleri elbette salt bunlar değildir. Âkif’in düşmanları arasında, küçük çıkarları için her şeyini feda eden hemen herkes vardır. Ferdî olayların yanı sıra sosyal aksaklıkları tüm çıplaklığıyla hicvederek vermesinin nedeni, Âkif’in ideal insan oluşundandır. Onun ideali bir devleti, bir milleti de aşmış, İslamiyet’in mensuplarını içine almıştır. Amacına ulaşması için, önce mensubu olduğu devletin kurtulması gerekmektedir. Yaşadığı asırda peşpeşe büyük felaketlerin kopmuş olması Âkif’in idealist ve mücadele adamı olmasında, karakterinin yanında sosyal, siyasal ve tarihi olayların tesiri olmuştur. Âkif’in hicvettiği devri, bu olaylar ve felaketler hazırlamıştır. Mehmet Âkif’te amaç hiciv ya da ironi değil bunlar aracılığıyla dile getirdiği ve giderilmesi gereken aksaklıklardır. Amacı, dini, ahlaki ve insani davranışlar adına, dinin kötüye kullanılmasını, ahlaksızlığı ve insanlığa yakışmayacak davranışları hiciv ve ironi yoluyla tenkit etmektir. Kaynakça: M. Ertuğrul Düzdağ, Eğitim, Eğitim, Aylık Eğitim Dergisi, Mehmet Akif Ersoy Özel Sayısı, Yıl:7, Sayı 73, Mart:2006 Ankara Dursun Şahin, Safahat’ta Eleştirel Tavır: İroninin “Âkif”Çesi (I. Mehmet Akif Ersoy Sempozyumu) Mehmet Nuri Yardım, Edebiyatımızın Güler Yüzü, Selis Kitaplar

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


16

{ Proje - AB Keşifleri }

{ Proje - AB Keşifleri }

Zeytinburnu’nda AB keşifleri Öğretmenlerimiz COMENIUS hizmetiçi eğitim faaliyetlerine katılarak, yurtdışındaki eğitim-öğretim uygulamalarını yerinde inceleme fırsatı bulmaktadırlar.

İlçemizde öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları kapsamında yapılan projelerle Avrupa Birliği ülkelerindeki eğitim-öğretim ortamlarını yerinde ziyaret ederken aynı zamanda kültürel anlamda Avrupa’yı keşfetme fırsatı yakalıyor. İlçemizde 2005 yılı itibariyle bugüne kadar beş okulumuz Comenius Okul Ortaklıkları, iki okulumuz Leonardo Da Vinci Hareketlilik, bir okulumuz Gençlik Değişimi, iki okulumuz Avrupa Okul Ağı, bir okulumuz da ITEC projesi yürütmüş ve bazı projeler halen devam

etmektedir. Bir okulumuz ise Comenius Kurumsal Asistanlık programı kapsamında bir asistana ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca beş İngilizce Öğretmenimiz Comenius Hizmet İçi Eğitim faaliyetine katılmış olup yurt dışındaki eğitim-öğretim uygulamalarını yerinde inceleme fırsatı bulmuştur.

17

“AB Farkındalığı İstanbul’da şekilleniyor” AB Bakanlığı tarafından başlatılan “İller AB’ye Hazırlanıyor” projesine ilimiz de “AB Farkındalığı İstanbul’da Şekilleniyor” projesiyle yer almaktadır. Bu kapsamda ilçemiz Ar-Ge birimi üyesi Sevgi Sabancı, eğitici seminerlerine katılmıştır. Akabinde ilçemizde UPS Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda Ar-Ge Birimi tarafından düzenlenen “Temel Avrupa Birliği ve Türkiye İlişkileri” konferansına katılan 11 liseden toplam 13 öğretmen ve 124 öğrenci Avrupa Birliği’nin tarihsel gelişimi, işleyişi, Türkiye - AB ilişkileri ve AB eğitim ve Gençlik Programları kapsamındaki projeler konusunda bilgilendirilmiştir. İktisadi Kalkınma Vakfı tarafından sağlanan Avrupa Birliği ve Türkiye-AB İlişkileri konusunda kitap ve dokümanlar okul kütüphanelerine konferansa katılamayan diğer öğretmen ve öğrencilerimize ulaştırılmak üzere katılımcı öğretmenlerimize teslim edilmiştir.

Bunlara ek olarak bir öğretmenimiz Gençlik Demokrasi Projeleri Seminerine, bir öğretmenimiz Comenius İrtibat Seminerine, bir öğretmenimiz Avrupa Okul Ağı Nanoyou Proje Seminerine yurt dışında katılmıştır.

PROJE YILI

OKUL/ KURUM

COMENIUS OKUL ORTAKLIKLARI 2008-2010

Özel Avrupa İlköğretim Okulu

2008-2011

Ziya Gökalp İlköğretim Okulu

2009-2011

Haluk Ündeğer Lisesi

2010-2012

Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi

2011-2013

Mehmet İhsan Mermerci O.T.M.L

LEONARDO DA VINCI 2005

Mehmet İhsan Mermerci O.T.M.L

2010

Mehmet İhsan Mermerci O.T.M.L

2010

Zeytinburnu Teknik ve E.M.L

GENÇLİK PROGRAMLARI 2011

Zühtü Kurtulmuş Lisesi

AVRUPA OKULAĞI Nanoyou 2010 +

Haluk Ündeğer Lisesi

2011 +

Kırımlı İsmail Rüştü Olcay A.L

Acer 1e1 Bilgisayarlı Eğitim 2010-2011

Haluk Ündeğer Lisesi

Itec 2011-2014

Haluk Ündeğer Lisesi

COMENIUS KURUMSAL ASİSTANLIK 2011

Kırımlı İsmail Rüştü Olcay A.L

COMENIUS HİZMET İÇİ SEMİNERİ 2010

İmam Hatip Lisesi

2010

Haluk Ündeğer Lisesi

2011

Haluk Ündeğer Lisesi

2011

Ş.B.Galip BALKAR EM Lisesi

2011

Celalettin Gözüsulu İÖO

2012

Kırımlı İsmail Rüştü Olcay A.L

GENÇLİK DEMOKRASİ PROJELERİ SEMİNERİ 2011

Haluk Ündeğer Lisesi

COMENIUS İRTİBAT SEMİNERİ 2011

Kırımlı İsmail Rüştü Olcay A.L

AVRUPA OKUL AĞI- NANOYOU SEMİNERİ 2010

Eğitimde

Haluk Ündeğer Lisesi

ITEC “Geleceğin Sınıfını Tasarlama” ITEC, geleceğin sınıfı için (anlamsal web teknolojisi ile desteklenen) öğrenme faaliyetlerinden oluşan pedagojik senaryolar üretilen bir projedir. Pilot okullar ile Avrupa çapında en büyük doğrulama testi uygular ve değerlendirir. Geleneksel pedagojiden yenilikçi pedagojiye dönüştürücü maksimum potansiyel etkiye sahip senaryoları yaygınlaştırarak, eğitim reformu sürecine katkı sağlar. Okullarımızdan Haluk Ündeğer Lisesi, 2010 Tarihinde Acer 1e1 Bilgisayarlı Eğitim Projesinde pilot okul olarak yer almıştır. Devamında 2011-2014 yılları arasında beş evrede gerçekleştirilecek olan Itec “Geleceğin Sınıfını Tasarlama” projesinde de pilot okul olma hakkı kazanmıştır. Bu projelere dahil olmada okulun İngilizce Öğretmeni Melek Çavuş’un uyguladığı e-twinning projeleri etkili olmuştur. Okulda planlama dahilinde yapılan derslerde Ders Dışı Uzmanla Çalışma ve Ders Dışı Veri Toplama Öğrenme hikâyeleri üzerine çalışmalar yapılmaktadır.

Gerçekleştirilen çalışmalar İlçe Ar-Ge Birimi üyesi İngilizce Öğretmeni Sevgi Sabancı koordinatörlüğünde okulun İngilizce Dersi Öğretmeni Melek Çavuş ve Proje Dersi Öğretmeni Gülden Büyükdağ tarafından yürütülmektedir. Teknoloji kullanımı katılımcı ders öğretmenleri tarafından yürütülmekte ve koordinatör öğretmen bu konularda bilgilendirici ve paylaşımcı olmaktadır. Proje ile sağlanan netbookların varlığı iki öğretmenimizin de çalışmalarını daha kolay yürütmesini sağlamıştır. Ayrıca, proje sebebiyle sınıflara internet bağlantısı verilmesi çalışmaların daha hızlı yürümesine olanak tanımıştır. Bu araçlarla öğrenim gören öğrenciler öğretmenlerin yönlendirmeleriyle internette doğru bilgiye ulaşabilmeyi öğrenmekte ve doğru bir şekilde bilgi okur yazarlığı yapabilmekteler. Öğrencilerimizin kendi işlerini kendileri planlayıp, araştırıp yapabildikleri süre içinde kendi öğrenme sorumluluklarını aldıklarını gözlemlemekteyiz.

Derslerde Nasıl Uygulanıyor? Proje dersinde yedi aylık bir süreçte araştırılmak üzere öğrencilerle birlikte beyin fırtınası yapılarak tüm öğrencilerin çalışabileceği şekilde yitirilen değerlerimiz başlığı altında her aya bir konu belirlenmiştir. Her konu ders dışında uzmanlarla görüşmeyi gerektirecek şekildedir ve toplanan veriler diğer gruplarla paylaşılmaktadır. Yapılan çalışmalarla ilgili videolar UPS Haluk Ündeğer Lisesi 10/D Sınıfı Proje Grubu adıyla facebook sosyal paylaşım sitesinde izlenebilmektedir. İngilizce dersinde öğrenilen İngilizce dil beceri ve bilgisinin kullanımı amaçlı Nano Technology ve e-Twinning ( Sebze Yemekleri) projeleri üzerine çalışmalar yapılmaktadır. Yapılan çalışmalarla ilgili sunu, fotoğraf ve videolar Nano Technology and E-Twinning Group adıyla facebook sosyal paylaşım sitesinde izlenebilmektedir. >Sevgi Sabancı / İngilizce Öğretmeni

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


18

{ Proje - Avrupa Kültür Başkenti }

{ Proje - Avrupa Kültür Başkenti }

19

Avrupa Kültür Başkenti

Evet İstanbul…. Medeniyetin beşiği İstanbul… Asırlar boyunca tüm kralların uğruna her şeylerini feda ettikleri İstanbul… Sayısını bilemediğimiz kadar uğrunda insanın canını feda ettiği İstanbul… Şairlerin mısralarında ince ince işlenen İstanbul… Peygamber Efendimizin (sav) hadisi şeriflerine nail olan İstanbul… Eyüp Ensari gibi sahabelerin uğruna canlarını verdikleri İstanbul… Mehmetlerin FATİH olduğu İstanbul… Çağ kapatıp çağ açan İstanbul… 2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul...

iSTANBUL Çini sanatından ebru sanatına, tiyatro oyunlarından küçük filmlere, Osmanlı yemek yarışmalarından konserlere, şiir dinletilerinden kitap yazmalara, dergi çıkarma çalışmalarından İstanbul resimleri sergisine kadar birçok proje gerçekleştirildi.

Biz bu yazımızda İstanbul’u Kültür Başkenti yönüyle ele alacağız. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçildiğinde bilim, kültür ve sosyal alanda bir takım çalışmalar yapıldı. Bu çerçevede kaymakamlıklara da yüz bin Türk Lirası civarında bir yardımda bulunuldu. Bu paranın %30’u İlçe projesine, %10 nu demirbaşa ve %60’ı öğretmen projelerine ayrıldı. Öğretmen projelerinde her bir projeye biner TL’lik yardım yapıldı. İşte bu bin TL’lik kaynak, öğretmenlerimizin ne kadar öz verili, ne kadar üretken olduğunu; öğrencilerimizin fırsat verildiğinde çok mükemmel işler yaptığını bizlere gösterdi ve ortaya birbirinden ilginç, başarılı projeler çıktı. Bu proje aslında ufacık bir heyecanla nelerin yapılabileceğini bizlere en iyi şekilde gösterdi.

İstanbul Kültür Başkenti kapsamında gönderilen kaynağın verimli bir şekilde kullanılması ile beraber Kültür Ajansı tarafından ikinci bir kaynak daha kaymakamlığımıza aktarıldı. İkinci dilimin kullanılması da aynı şekilde okullarımızın projelerine aktarıldı. Birinci dilimde öğretmenlerimiz proje formatlarında sıkıntı çektilerse de ikinci dilimde hiçbir sıkıntı yaşanmadı ve projeye ayrılan bütçe anında bitti.

Neler Yaptık? Yüze yakın projeye biner lira destek verildi. Atatürk İlköğretim Okulu ile Saniye Sezgin Elmas İlköğretim Okullarının dış cepheleri İstanbul’u simgeleyen resimlerle boyandı. 6 okulumuza birer adet piyano hediye edildi. 2 okulumuza resim atölyesi yapıldı. Tüm ilköğretim okullarımızın 6, 7 ve 8. Sınıftaki şubelerin her birine 42 adet olmak üzere toplamda yaklaşık

Eğitimde

14700 adet kitap dağıtıldı ve öğrencilerimizin bu kitaplardan faydalanmaları sağlandı. İstanbul Kültür Başkenti Projesinin en önemli ayağını öğretmen projeleri oluşturmaktaydı. Çünkü bizleri harekete geçiren, geleceğe güvenle bakmamızı sağlayan, çok büyük işler yapabileceğimizi gösteren projeler yavrularımızın yaptığı projelerdi. Çini sanatından ebru sanatına, tiyatro oyunlarından küçük filmlere, Osmanlı yemek yarışmalarından konserlere, şiir dinletilerinden kitap yazmalara, dergi çıkarma çalışmalarından İstanbul resimleri sergisine kadar birçok proje

gerçekleştirildi. Bu projeler sayesinde ilk defa ilçemizde tamamen öğretmenlerimizin ve idarecilerimizin yazdığı ve oynadığı “İstanbul’un Fethi” adlı tiyatro oyunu oynandı. Sonuç olarak 2010 İstanbul Kültür Başkenti ilçemizde proje kültürünün oluşmasını, gerekli yönlendirmelerin yapılması durumunda ne kadar başarılı olduğumuzu, harekete geçmeyi bekleyen çok büyük bir potansiyelimizin olduğunu, öğretmen ve öğrencilerimizin imkân verildiğinde çok büyük başarılar elde edeceğini bizlere gösterdi.

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


20

{ Kültür Sanat - Yarışma }

{ Kültür Sanat - Yarışma }

Kültür Yarışmaları Yapıldı Okullarımız arasında düzenlenen Kültür Yarışmalarında öğrencilerimiz oldukça istekli ve heyecanlıydılar.

“Güzel Türkçemizi güzel konuşalım“ ilçe finali yapıldı

“İstiklal Marşı’nı Güzel Okuma Yarışması” ilçe finali yapıldı Öğrencilerimizin geçmiş ile gelecek arasında tarihi, milli ve manevi bir köprü kurabilmelerini; vatan, millet, bayrak sevgisi ve saygısını geliştirmelerini sağlamak amacıyla Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı Milli Marşımız olan İstiklal Marşı’nı güzel okuma yarışması ilçe finali müdürlüğümüz konferans salonunda yapıldı. İlköğretim ve ortaöğretim okullarının kendi aralarında gerçekleştirdiği yarışmada öğrencilerimizin ve onları

>Yarışmada Dereceye Giren Okullarımız DERECESİ

OKUL ADI

1.

Şehit Büyükelçi Galip Balkar Endüstri Meslek Lisesi

2.

Mensucat Santral Anadolu Lisesi

3.

Kırımlı İsmail Rüştü Olcay Anadolu Lisesi

Ortaöğretim kurumlarımızın katıldığı “Güzel Türkçemizi Güzel Konuşalım” yarışmasının ilçe finali yapıldı. Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde gerçekleştirilen yarışmada hazırlıklı ve hazırlıksız olmak üzere üçer dakika konuşma yapan öğrencilerimiz okullarını en güzel şekilde temsil etme mutluluğunu yaşadı. Yarışmada Şehit Büyükelçi Galip Balkar Endüstri Meslek Lisesi öğrencisi Kadir KARAKA birinci olarak ilçemizi ilçeler arası yapılacak olan yarışmada temsil etme hakkı kazandı.

Bilgi yarışması ilçe finali yapıldı

İlköğretim okulları arasında düzenlenen bilgi yarışması Kazlıçeşme Abay İlköğretim Okulu Spor Salonu’nda gerçekleştirildi. Bölge elemelerinde başarılı olan dokuz ilköğretim okulumuzun yarıştığı ilçe finalinde İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Yunus Özbek, yürütme kurulu üyeleri, ilçe Ar-Ge Ekibi, yarışmada Jüri olarak görevli olan öğretmenlerimiz, yarışmaya katılan okullarımızın müdürleri ve öğretmenleri, yarışma için okullarını temsilen gelen öğrencilerimiz ve velilerimiz hazır bulundular.

Eğitimde

Programda söz alan İlçe Milli Eğitim Şube Müdürümüz Yunus Özbek, ilçemizde 26 ilköğretim okulunun olduğunu ancak dokuz ilköğretim okulumuzun bölge elemelerinde başarılı olarak ilçe finaline katılmaya hak kazandığını belirterek finale katılan okullarımızı tebrik etti. Bu yarışmaların kendisini heyecanlandırdığını belirten Yunus Özbek, eminim ki şuan burada bulunan herkes de heyecan içerisinde yarışmayı takip edecektir, dedi. Şube Müdürü Yunus Özbek, sözlerinin sonunda yarışmanın gerçekleştirilmesi için gereken tüm hazırlıkları eksiksiz bir şekilde yapan Kazlıçeşme Abay İlköğretim Okulu Müdürü Sevim Akbay’a da teşekkürlerini iletti.

Toplam yirmi sorunun yöneltildiği yarışmada Abdülhak Hamit İÖO, Atatürk İÖO, Ayhan Şahenk İÖO, Ahmet Vefikpaşa İÖO, Fatma Süslügil İÖO, Fetih Koleji, Kazlıçeşme Abay İÖO, 75. Yıl İÖO ve Ziya Gökalp İÖO öğrencileri soruları cevaplandırmaya çalıştı. Başa baş geçen yarışmada 75. Yıl İlköğretim Okulu on altı soruya verdiği doğru cevap ile seksen puan alarak birinci oldu ve ipi göğüslemeyi başardı. Yarışmaya ev sahipliği yapan Kazlıçeşme Abay İlköğretim Okulu ise on beş soruyu doğru cevaplayarak yetmiş beş puan ile ikinci oldu. Ahmet Vefikpaşa İÖO, Abdülhak Hamit İÖO ve Ayhan Şahenk İÖO’ları ise cevapladıkları on üç doğru soru ile altmış beş puan alarak üçüncü oldular. İlçeler arası düzenlenecek olan bilgi yarışmasında ilçemizi temsil edecek olan 75. Yıl İlköğretim Okulumuza şimdiden başarılar diliyoruz.

21

yarışmaya hazırlayan öğretmenlerinin heyecanlı oldukları görüldü. İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Yunus Özbek, yarışmalardan önce yaptığı konuşmasında İstiklal Marşı’nın bir şiir olarak algılanmaması gerektiğini söyledi. Bağımsızlığımızın en önemli sembollerinden olan İstiklal Marşı’nın her satırının mana yüklü olduğunu belirten Özbek, bu manayı ruhumuzda hissetmemiz gerektiğini ifade etti.

Yapılan yarışmada İlköğretim okulları kategorisinde Kazlıçeşme Abay İlköğretim Okulu öğrencisi Mustafa Denizırmak ve Ortaöğretim okulları kategorisinde ise Haluk Ündeğer Lisesi’nden Merve Dora birincisi olarak il finallerinde ilçemizi temsil etme hakkı kazandılar.

Mensucat Santral Anadolu Lisesi Mutlu Sona Ulaştı İlçemizde ortaöğretim okulları arasında öğrencilerin toplum içinde kendini ifade edebilme, savunma, fikir üretme ve çözüm bulma yeteneklerinin gelişmesine destek vermek amacıyla düzenlenen münazara yarışmasına okullarımızı temsilen katılan münazara ekibi üyesi öğrencilerimizin öğretmenlerinin rehberliğinde hazırlıklı olarak geldikleri görüldü. On altı okulumuzun mücadele ettiği ve eleme usulü ile gerçekleştirilen münazara yarışmasının ilçe finali Fetih Koleji Konferans Salonunda gerçekleştirildi. Kırımlı İsmail Rüştü Olcay Anadolu Lisesi ile Mensucat Santral Anadolu Lisesi münazara ekiplerinin yarıştığı finalde Mensucat Santral Anadolu Lisesi ilçe birincisi olarak mutlu sona ulaştı.

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


22

{ Proje - Değerler Eğitimi }

{ Proje - Değerler Eğitimi }

23

Değerlerimizi yaşatıyoruz >Fatma Yurdabakan Değerler Eğitimi Projesi Komisyon Üyesi

Değerler eğitimi, bireyin kendisine ve topluma yararlı olacak temel değerleri kazanması eğitimidir. Bu projede öğrencilerin en iyiyi, en doğruyu ve en güzeli yakalamaları amaçlanmaktadır

Değerler eğitimi projesi, öğrencilerimizin sevgi, saygı, vefa, dostluk, barış, iyimserlik, duyarlı olma, özgür düşünebilme, dürüstlük, hoşgörü, sorumluluk, adalet, güven, temizlik, yardımseverlik gibi maddi, manevi ve kültürel değerleri tam olarak kavrayabilmeleri ve bu değerleri kazanabilmeleri için yapılan seminer, konferans, çeşitli etkinlikler, yarışmalar vb. uygulamaları içeren kapsamlı bir projedir. Değerler eğitimi, bireyin kendisine ve topluma yararlı olacak temel değerleri kazandırma eğitimidir. Bu projede öğrencilerin en iyiyi, en doğruyu ve en güzeli yakalamaları amaçlanmaktadır. Değerler eğitiminde, öğrencinin psikolojik, bilişsel ve sosyal yapısına hitap edecek şekilde değerle aktarılmaktadır. Öğrencilere kazandığı değerleri

Eğitimde

davranışla ifade etmeleri yönünde fırsat verilmektedir ve özellikle okullar değerlerin uygulandığı yaşam alanıdır ve okulun tüm öğretmenleri değerlerin modeli olurlar. Değerler eğitimi günlük hayattan ayrı değildir. Hem aile hem de toplumda devam eder. Her anne-baba çocuğunun akademik yönden başarılı olmasını istediği kadar, manevi ve kültürel değerleri edinebilmesini; dürüst, ahlaklı, sorumluluk sahibi, özgüveni yüksek bir birey olmasını da ister. Eğitim kurumları da sadece akademik açıdan iyi ve etkili bireyler yetiştiren kurumlar olmamalıdır. İşte tam bu noktada, kurumlarımızda değerler eğitimi projesinin önemi ortaya çıkmaktadır. Son zamanlarda değerlere duyulan ihtiyacın artması, değerler eğitimi konusu üzerine daha çok yoğunlaşmamızı beraberinde getirmiştir.

Gençlerimizi ve çocuklarımızı karakter sahibi, temel ve insani değerleri kazanmış iyi insan, iyi vatandaş olarak yetiştirmek, projeyi önemli kılan diğer bir noktadır. Proje “değerler erozyonuna çözüm arayışının” bir ürünüdür. Çocuklarımızın, sağlıklı kişiliğin temel taşlarını oluşturan toplumsal ve evrensel değerleri kazanmalarını ve kişiliklerini her yönüyle geliştirmelerini sağlamak, onların bu değerleri bir yaşam biçimi haline getirmiş bireyler olarak yetiştirmek, öğrencilerin çeşitli programlar aracılığı ile temel insani özellikleri kazanabilmelerine yardımcı olmak, kendimizi nasıl geliştirip aynı zamanda nasıl muhafaza edebileceğimizi kestirebilmek, değerlere karşı duyarlılık oluşturmak, kültürel kodların güçlendirilmesini sağlamak ve onları davranışa

dönüştürme konusunda öğrencilere rehberlik etmek bu projenin temel amaçlarıdır. Bununla beraber öğrencilere bireysel ve toplumsal sorunları tanıma ve bu sorunlara çözüm yolları arama alışkanlığı kazandırmak, toplumsal dayanışma ve bütünleşmeye katkı sağlamak, öğrencilere okuma zevki ve alışkanlığını kazandırmak, öğrencilerin kişisel, toplumsal tüm kaynakları ve zamanlarını etkin, yerinde ve verimli kullanmalarını sağlamak, öğrencilerin kendilerine güvenen, sistemli düşünebilen, girişimci, plânlı çalışma alışkanlığına ve eleştirel bakış açısına sahip, estetik duyguları ve yaratıcılıkları gelişmiş bireyler olmalarını sağlamak bu projenin önemli noktalarındandır. Bu noktada öğretmenlerimizin her ayın değeri ile ilgili farklı derslere uygun farklı etkinlikler tasarlamaları ve uygulamaları daha etkili sonuçlar alınabilmesini sağlayacaktır.

aması Her Ay Bir Değer Uygul Kasım 2011 Aralık 2011 Ocak 2012 Şubat 2012 Mart 2012 Nisan 2012 Mayıs 2012

Hoşgörü ve Yardımlaşma Hijyen ve Sağlıklı Yaşam Doğruluk ve Dürüstlük Disiplin ve Sorumluluk Vefa ve Tarih Bilinci Sevgi ve Saygı Aile ve Anne

n, a kazandırılabilmesi içi Bu değerlerin çocuklar nelik olarak; her ay ilgili değere yö ler

ış hikâye ak ve bu kişilerden yaşanm • Örnek kişilikleri tanıtm paylaşmak, ılması, • Kitap tanıtımlarının yap asılması, in ler • Panolara güzel söz n düzenlenmesi, ları • Söyleşi ve konferans sı, değerlerin öne çıkarılma • Sınıf içi etkinliklerde bu , esi ilm ver mans ödevlerinin • Değerlerle ilgili perfor ürünlerin an çık aya alar sonucu ort • Yapılacak değişik çalışm sergilenmesi, yallerin ler ve benzeri basılı mater • Duvar gazeteleri, broşür hazırlanması, bulmaları istenip, rin atasözleri ve şiirleri • Değerle ilgili öğrencile irilip sınıfta get ine hâl erek bir sunu yapılan çalışmalar derlen paylaşılması, tamamlattırılması, bırakılmış bir hikâyenin • Değerlerle ilgili yarım ında yaptırılıp yarışma ortam • Değerlerle ilgili resim değerlendirilmesi, yarışmasının yapılması, • Değerlerle ilgili slogan rının pozisyon ve şiir yarışmala • Ayın konusu ile ilgili kom düzenlenmesi, kurallar belirlenip anması için sınıfça, okulca • Her ayın değerinin yaş söz konusu t gibi sözleşme yapılarak toplumsal bir mutabaka ine getirilmeye hal lık çalışılması ve alışkan değerlerin yaşatılmaya minde yoğun nde gü l oku n eri rla, bu değerl a çalışılması gibi çalışmala ltların2012-01 nça bili Dergisi uklarım İlçe Milli Eğitimızın Müdürlüğü layarak çoc biçimde yer almasını sağ lanmalıdır. yerleşmelerine katkı sağ


24

Hoşgörüyü25 Mevlana’dan öğrenelim

{ Proje - Değerler Eğitimi }

{ Makale - Söyleşi }

Mevlana’yı tüm dünya biliyor. Pekâla onu gerçekten tanıyor mu insanlar? Onu hakkıyla tanıtıyor muyuz? Biz tanıyor muyuz Mevlana’yı? Onun “aşk” ve “hoşgörü” dünyasından haberdar mıyız?

Değerler eğitiminin kazandırılması sürecinde üzerinde en fazla durulması gereken boyutlardan birisi de veli işbirliğinin sağlanmasıdır. Velilerimizin evlerde çocukları ile edindikleri bu değerleri pekiştirici uygulamalar yapmaları, çocuklarının kimlerle arkadaşlık yaptıklarını, nasıl vakit geçirdiklerini, ne tür film veya diziler izleyip nasıl oyunlar oynadıklarını takip etmeleri, çocukların yanında konuşurken kelimeleri onlara örnek olacak şekilde özenle seçmeleri, çocuklara kötü örnek teşkil edebilecek tavır ve davranışlardan sakınmaları gerekmektedir. Ailelere değerler konusunda farkındalık kazandırılması, en az çocuklara sağlanan kadar önemlidir. Çünkü çocuklara kazandırmaya çalışılan değer ve davranışların kalıcı olması için, çocukların okulda öğrendikleri ile aile ortamında çatışma yaşamaması, güzel davranışlarının aileler tarafından takdir ve teşvik edilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda velilere yönelik aile

Eğitimde

bültenleri verilmeli, seminerler, konferanslar düzenlenmeli ve kitaplar önerilerek veliler de sürece dahil edilmelidir.

İlçe Milli Eğitim Olarak Değerler Eğitimine Ne Kattık? İlçemizde ilk olarak Değerler Eğitimi ile ilgili bir komisyon kuruldu. Her ay bir değer öne çıkartılarak, o değerle ilgili bu komisyonda hikâyeler araştırılıyor ve bu hikâyelerin özellikle ders verici nitelikte olmasına özen gösteriliyor. Daha sonra bulunan hikâyeler komisyonca belirlenip son şekli oluşturulduktan sonra okullara gönderiliyor. Okullarda ise 1, 2, 3, 4 ve 5. sınıflar için dokümanlardan 1’ er tane sınıf öğretmenine verilip eğitim – öğretimi aksatmayacak şekilde, özellikle “Bu Nesil Okur” Projesi saatinde sınıf öğretmeni tarafından sınıfta öğrencilere okunması sağlanıyor. Birinci kademedeki öğrencilerin

soyut kavramlar üzerinde düşünememelerinden dolayı sınıf öğretmenlerinin olayları somutlaştırıp anlatmalarına özen gösteriliyor. Değerler Eğitimiyle ilgili dokümanlar 6, 7, 8, 9, 10, 11 ve 12. sınıflarda okuyan öğrencilere ise çoğaltılarak sınıf rehber öğretmenleri tarafından tek tek dağıtılıyor ve “Bu Nesil Okur” projesiyle bütünlük içinde hareket edilecek şekilde okuma saatinde okutulmasına özen gösteriliyor. İkinci olarak her ayın konusu ile ilgili olarak öğrencileri zorlamayacak şekilde konulara göre bir takım kurallar belirlenmekte ve belirlenen kurallar kurumlara gönderilerek, sınıf adına; sınıf öğretmeni, sınıf temsilcisi ve onur kurulu temsilcisi (sınıfta okunduktan sonra) imzalayıp sınıf panosuna asılmaktadır. Öğrencilerin oto kontrol mekanizmasıyla söz konusu olan değeri yaşamaları ve bunları alışkanlık haline getirmeleri hedeflenmektedir.

Hikâyelerin seçilmesindeki amaç; öğrencilerin sıkılmasını engelleyerek örnek aldıkları kişiler veya ilgilendikleri olayların değerler eğitimi konusunu ilgilendiren yönüyle anlatıp öğrencilerde farkındalık ortaya çıkarmak ve beğendikleri, saygı duydukları, hoşlandıkları insanların aslında değerlerine bağlı olduklarını göstererek onların da o şekilde davranmalarını sağlamaktır. Çocuklarımıza, eksik edindikleri veya edinimlerini uygulamaya dökme noktasında sıkıntı yaşadıkları değerlerimizi kazandırabilmek, daha somut ve daha anlaşılır bir şekilde bu değerleri kişisel ve sosyal yaşantılarına yansıtabilmelerine yardımcı olabilmek adına, değerler eğitimi projesini daha verimli bir şekilde uygulayabilme noktasında gayret gösteren tüm öğretmenlerimize, velilerimize ve öğrencilerimize başarılar dileriz.

Gel gel ne olursan ol yine gel

Şiddet ve savaş sarmalındaki gezegenimiz hoşgörü ve aşka öylesine muhtaç ki… Şimdi hoşgörü insanı Mevlana’nın meşhur rubaisini -bu şiirin Mevlana’ya ait olup olmadığı tartışmasına hiç girmeden- hatırlayalım: “Gel gel ne olursan ol yine gel İster kâfir, ister Mecusi, ister putperest ol yine gel Bizim dergâhımız ümitsizlik dergâhı değildir. Yüz defa tevbeni bozmuş olsan da yine gel”

Dikkat ederseniz Mevlana “Gel!” diyor, “Bizim dergâhımız ümitsizlik dergâhı değil” diyor. Yani insanlarda her şeye rağmen ümit ışığı görüyor. Onları olumlu yönde değişime teşvik ediyor. Mevlana insanların kötülükten arınmasını murad etmese “Gel” demezdi; “Kal, ne olursan ol öyle kal” derdi. Şunu anlıyoruz ki küfre saplanmak, ateşe ve puta tapmak, tövbeyi bozmak Mevlana’ya göre oldukça olumsuzdur. Fakat can

>İdris EREN / Türkçe Öğretmeni

bedende olduğu sürece bir ümit vardır. Mevlana bu yüzden ümitvârdır. Bazıları bu gerçeğin farkına varamıyor ve Mevlana’nın çağrısını yanlış anlıyor. “Ne olursan ol, gel!” ifadesini “N’olur gel!” şeklinde anlayanlar zannediyor ki Mevlana insanları tüm kötülükleriyle kabul ediyor. Hayır hayır, bu mümkün değil. Mevlana değişim istemese “Gel!” der miydi? Mevlana’nın davetini “Adam ol da gel!” yahut “Gel de adam ol!” şeklinde yorumlamamız için birçok

sebep var. En başta da kendi sözleri... İnsani değerlerini kaybedenlerin suratına tokat gibi çarpan şu sözler işte o hoşgörü âbidesinin dilindendir: “Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol!” “Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok!” “Suskunluğum asâletimdendir, her lafa verilecek cevabım var; lâkin bir lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye!”

Mesnevi’ni n ilk on be 1. Dinle, bu ne yti y neler hikâye t eder, ayrıl

ıklardan nasıl şi 2. Beni kamışlık kâyet eder. tan kestiklerin den beri feryâd inlemektedir. ımdan erkek ve kadın müteess ir olmakta ve 3. İştiyâk derd ini şerhedebilm em için, ayrılık acılarıyla şerha 4. Aslından va şerhâ olmuş bi tanından uzak r kalp isterim. laşmış olan kim se , orada geçirm 5. Ben her cem iş olduğu zam iyette, her mec anı tekrar arar lis (iyi huylu) olan . larla da düşüp te inledim durdum. Bedhâl (k kalktım. ötü huylu) olan larla da, hoşhâl 6. Herkes kend i anlayışına gö re benim yârim oldu. İçimdeki 7. Benim sırrım esrârı araştırm feryâdımdan uz adı. işitecek kudret ak değildir. Lâki yoktur. n her gözde on u görecek nûr, her kulakta on 8. Beden ruhtan u , ruh bedenden gizli değildir. Lâ kin herkesin rû 9. Şu neyin se hu görmesine si âteşdir; havâ ruhsat yoktur. değildir. Her ki mde bu âteş yo 10. Neydeki ât ks a, eş ile meydeki o kimse yok ol kabarış, hep aş sun. k eseridir.

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


{ Haber - Okullarımız }

{ Şiir - Eski Şehir }

2011’in Mehmet Akif Ersoy yılı olması dolayısıyla Kırımlı İsmail Rüştü Olcay Anadolu Lisesi “Akif’i Anlamak” konulu bir program düzenledi. Okulun konferans salonunda düzenlenen programa edebiyat dünyamızın bilinen isimlerinden gazeteci-yazar Mehmet Nuri Yardım konuşmacı olarak katıldı.

Programda Akif’in hayatı, kişiliği ve eserleri hakkında konuşan Mehmet Nuri Yardım, Akif’in özellikle milletine olan düşkülüğünü örnekler vererek anlattı ve ahlaki özellikleri üzerinde durdu. Mehmet Nuri Yardım, “Edebiyatımızın Güleryüzü” adlı kitabından Akif’e dair anekdotlar aktararak bununla Milli Şairimizin daha iyi anlaşılmasını arzu ettiğini söyledi. Şairin “Bülbül”, “Çanakkale Şehitlerine”, “Küfe”, “Seyfi Baba” , “Bayram” şiirleri program esnasında fon eşliğinde okundu. Programda ayrıca Mehmet Akif Ersoy ile ilgili yapılan şiir okuma yarışmalarında birçok dereceleri olan mezun öğrencilerden Ömer Şerif Turan da Akif’in şiirlerini seslendirdi.

Mürsel Sönmez’e

Akif’i Anlamak

Eski Şehir

26

Başarı ve centilmenlik ödülleri Zeytinburnu Kaymakamlığı, Zeytinburnu Belediye Başkanlığı ve Milli Eğitim Müdürlüğünün işbirliği ile dördüncüsü gerçekleştirilen “Başarı Ve Centilmenlik Ödülleri” lise kategorisinde Kırımlı İsmail Rüştü Olcay Anadolu Lisesi toplamda üç yüz altmış yedi puan ile üçüncü olarak büyük başarı gösterdi.

Deniz gibi yalnız balıkçı gibi iniyorum yokuşu mısra gibi imge gibi kuş gibi buluş ya da kayboluş gibi hani gözlerine baktığımda o sahil soyut bir resim teravih sonrası gece yürüyüşü hani o deniz hani o kır nehirler boyu bahar hani ben bunların hepsiyken senken

Öğrencilerimiz Osmanlıca öğreniyor İlçemizin Anadolu liselerinden olan Mensucat Santral Anadolu Lisesi, öğrencilerinin talebi doğrultusunda Halk Eğitim Merkezi ile işbirliği yaparak okulda Osmanlıca Türkçesi kursu açtı. Bu kurs ile Osmanlıca Türkçesi alanındaki tecrübesini öğrencilerimizle paylaşma imkânı bulan Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni Ercan Köksal, genç neslin geçmişi ile iletişime geçme arzusunun kendisini mutlu ettiğini ve heyecanlandırdığını söyledi. Okul müdürü Bekir Kısa ise böyle bir kursun öğrenciler tarafından

-bir kalemtraş bana bu körkütük kaleme açmalıyım bağrını eski yazı kitapların-

ilkin kitaplarımı yaktılar müzelerimi yıktılar

talep edilmesinin kendilerini memnun ettiğini söyledi. Kurs sonunda öğrencilerin artık edebi ve tarihi metinleri okuma, çözümleme ve anlama noktasında büyük bir mesafe aldıklarını görmeyi hedeflediklerini ifade eden Bekir Kısa, böylece

ama hatırlıyorum dedemin masallarını nenemin bağdat sükutunu armut kubbeli sarayları mescitleri dicle’yi fırat’ı çölü

öğrencilerimiz edebiyat ve tarih derslerini ilgiyle takip edecektir, dedi. Yirmiye yakın öğrencimizin katıldığı kurs haziran ayında sona erecek ve kursa katılıp başarılı olan öğrencilerimize Halk Eğitim Merkezi tarafından Osmanlıca Türkçesi sertifikası verilecek.

Çölden gelen rüzgar bizans’ın sütunlarını savuruyor ve köleler bilmediğim bir dilde seviniyor şarkı mı söylüyorlar isyan mı itaat mi

Başarı ve centilmenlik ödülleri

27

hatırlıyorum gülle tütsülenen şehirleri nal sesleriyle coşan ney sesiyle dönen yıldızları kamaştıran mescide bakıyor evimiz hala şehrimizi dolanıyor su zemzem zikri bu Kimse bakmasın bana artık ölü müyüm diri miyim sormasın eski bir şehre girdiğim vakit eski insanlar eski surlar tezhipli divanlar tarçın kokulu kızlar buhurdan gibi sahaflar cami önlerinde sebiller çarşılarında çeşme çeşme şiirler kimse dönüp bakmasın bana hiçbir şey sormasın o eski şehre girdiğim vakit

Abdurrahman KARAKAŞ 1973, Urfa.

Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden 1999’da mezun oldu. Aynı yıl Yakacık E.M.L.’nde başladığı öğretmenlik görevini halen Zeytinburnu Şemsettin Sami ilköğretim Okulu’nda sürdürmektedir. Arkadaşlarıyla Helezon, Yaz-gı ve Seyir dergilerini çıkardı. Yazı ve şiirleri Yedi İklim, Bir Nokta, Suhan, Ay Vakti, Yazı Atölyesi, İmaret, Harran, Şahika, Şanlıurfa Memleket Dergisi gibi dergilerde ve GAP Gündemi Gazetesi’nde yayınlandı.

Zeytinburnu Kaymakamlığı, Zeytinburnu Belediye Başkanlığı ve Milli Eğitim Müdürlüğünün işbirliği ile dördüncüsü gerçekleştirilen “Başarı Ve Centilmenlik Ödülleri” lise kategorisinde Mensucat Santral Anadolu Lisesi puanını en çok arttıran okullar sıralamasında üçüncü oldu.

Eğitimde

>Zor Sessizlik, ilk şiir kitabı.

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


28

{ Başarı - Okullarımız }

{ Başarı - Okullarımız }

2011 üniversiteye girişte müthiş başarı üniversitelerinin gözde bölümlerine yerleşmeyi başardı.

Zeytinburnu’nun gözde okullarından Adile Mermerci Anadolu Lisesi 2011 yılı üniversiteye giriş sınavında yüksek bir başarı göstererek ilçenin gururu olmayı başardı. 2010-2011 Eğitim Öğretim yılında Adile Mermerci Anadolu Lisesi’nden mezun olan toplam 111 öğrencinin 90 tanesi Türkiye’nin önemli Üniversite

İstanbul’un ilk Anadolu liselerinden birisi olan Adile Mermerci Anadolu Lisesi, 2010 yılında % 75 olan ilk girişte üniversiteye yerleştirme oranını yaklaşık %7 artırarak 2011 yılında %82’ye çıkarmayı başardı.

Toplam

Lisans

2011 Yüksek Öğrenime Geçiş Sınavı’nda (YGS) %100 başarı göstererek tüm öğrencilerinin Lisans Yerleştirme Sınavına girmesi sağlandı. Haziran ayı içerisinde yapılan LYS’lerde ise öğrencilerimiz, düzenli çalışmalarının karşılığını alarak istedikleri bölümlere girmeyi başardılar.

Üniversite

Toplam

Lisans

İstanbul Üniversitesi

25

25

Bahçeşehir Üniversitesi

3

3

Yıldız Teknik Üniversitesi

8

8

Karadeniz Teknik Üniversitesi

2

2

Marmara Üniversitesi

7

7

Kocaeli Üniversitesi

5

5

İstanbul Teknik Üniversitesi

8

8

Bilkent Üniversitesi

2

2

Boğaziçi Üniversitesi

4

4

Sakarya Üniversitesi

2

2

Odtü Üniversitesi

2

2

Uludağ Üniversitesi

2

2

Trakya Üniversitesi

4

4

İstanbul Aydın Üniversitesi

4

4

Okul 1.si Özlem Tunçel Boğaziçi Üniversitesinde

Türkiye dördüncüsü oldular

ları Haluk Ündeğer Lisesi, ortaöğretim okul l etbo Bask iye Türk n tirile arasında gerçekleş ı ndığ kaza da spor k olara üncü dörd finalinde başarılarına bir yenisini daha ekledi.

Adile Mermerci Anadolu Lisesi 2011 mezunları okul birincisi Özlem Tunçel, Lisans Yerleştirme Sınavında Türkiye 532.si olarak Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilim ve Uluslararası İlişkiler Bölümüne yerleşmesi göğsümüzü kabarttı. Ayrıca öğrencilerimiz ODTÜ, Bilkent, Marmara ve İstanbul Üniversitesi gibi üniversitelerin eşit ağırlık puanı ile öğrenci alan İşletme, İktisat, Uluslararası İlişkiler, Rehberlik Psikolojik Danışmanlık bölümlerini kazandılar.

İstanbul’daki Devlet Üniversitelerine Giren Mezunlar Adile Mermerci Anadolu Lisesi Türkçe-Matematik bölümü mezunları LYS sınavlarındaki başarısını iyi üniversitelere yerleşerek emeklerinin karşılığını almayı başardılar. Toplam on üç öğrencimiz İstanbul’da eğitim veren üniversitelerin hukuk fakültelerine girmeyi başarırken bunlardan sekiz tanesi İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne yerleşti.

Eğitimde

Öğrencilerin Yerleştiği Bazı Üniversiteler 2011 mezunlarından toplam yedi tanesi tıp fakültesini kazanırken Muharrem Delikkaya adlı öğrencimiz Türkiye’de ilk iki bin kişi arasına girerek İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne yerleşti. Ayrıca üç öğrencimiz İstanbul Üniversitesi Eczacılık Bölümü’ne yerleşirken bir öğrencimiz ise İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Bölümü’ne yerleşti. Adile Mermerci Anadolu Lisesi’nin bir diğer ayırt edici özelliği ise üniversiteye yerleşen öğrencilerin %80’e yakınının İstanbul’da bulunan üniversitelere yerleşme başarısı göstermiş olmalarıdır. 111 öğrenciden toplam 71 tanesi İstanbul’da eğitim veren üniversitelere yerleşmiştir.

Okulun fen-matematik bölümü mezunu öğrencileri ise İstanbul Teknik, Yıldız Teknik, Boğaziçi, Bilkent, Marmara, İstanbul, Karadeniz Teknik, Uludağ, Trakya Üniversitesi gibi üniversitelerin Bilgisayar, İnşaat, Makine, Çevre, Elektrik Elektronik Mühendisliği gibi bölümlerine yerleşme başarısı gösterdiler. 2010-2011 Eğitim Öğretim yılında okul rehberlik servisi ve gezi inceleme kolu tarafından yapılan üniversite tanıma gezilerinde öğrencilerimiz gitmek istedikleri üniversiteleri gezerek sınav sonuçları sonunda bu üniversitelere yerleşme başarısı gösterdi.

iye Okulumuz Kayseri’de düzenlenen Türk . Yarı girdi ine içeris ın takım dört ilk inde final ına final maçını kaybederek üçüncülük maç lerek yeni ji’ne çıkan takımımız, Arı Kole dördüncü oldu.

“Filenin Yıldızları” başarıya doymuyor

ı Haluk Ündeğer Lisesi erkek voleybol takım bul İstan kler Erke Genç ığı katıld bu sene i liseler arası voleybol maçlarında elde ettiğ e eri’d Kays k olara başarıyla İstanbul üçüncüsü na aları abak müs final yarı gerçekleştirilen katılmaya hak kazandı. Kayseri’deki yarı finallerde Bursa, İzmir, Bartın, Adana gibi a karşı illerin her sene derece yapan takımların k Erke i Lises eğer Ünd k Halu mücadele eden k alara 3-0 ı ların maç tüm ı Takım Voleybol ın finale çıkmaya hak kazandı ve turnavan en r, Pasö iyi En en iyilerine ismini yazdırdı. iyi iyi Libero, en iyi maçör, en iyi orta ve en lere final ımız takım nan kaza nı nları ünva pasör elde ını yarı final birincisi olarak gitme hakk etti. 1-5 Haziran’da Muğla’da yapılan Genç rılı Erkekler Türkiye Şampiyonası’nda başa Türkiye Yılı 11 0-20 201 ız takım an çıkar maçlar etti. elde rı üçüncüsü olarak büyük bir başa

29

Çorum’dan derecelerle döndüler

İstanbul Taekwondo Şampiyonasına katılan Haluk Ündeğer Lisesi n öğrencilerinden Burcu Özkan, Rabia Niha k Çotu than Mura ve uç Doğ n Hasa mir, Akde k cülü üçün şampiyonada iki birincilik, bir zu alarak Türkiye şampiyonasında okulumu er. erdil göst rısı başa temsil etme 11-14 Ocak 2011 Tarihinde Çorum’da da gerçekleştirilen Türkiye Şampiyonasın n kan’ı Çalış r Cane i tmen öğre ise den rehberliğinde hazırlanan öğrencilerimiz isi ikinc iye Türk mir, Rabia Nihan Akde olarak okulumuzu başarı ile temsil etti.

di

ey d i’ am S in tt se em Ş er il g il e ’d R CR Gelenekselleşen Türk Sanat Müziği konserlerinden tanıdığımız Şemsettin Sami İlköğretim Okulu Öğretmenler Korosu’nu, Zeytinburnu’ndaki programlarda görmeye alışmıştık. İlçemizde adından çokça bahsedilen Şemsettin Sami İlköğretim Okulu öğretmenlerinden oluşan öğretmenler korosunun ünü nihayet

Hüseyin Avni Mutlu “Çok ilçe sınırlarını da aştı. keyif aldım.”dedi. Konser Gördüğü ilgi ve topladığı sonrasında görüştüğümüz , koro ayan takdirlere doym Okul müdürü Zafer Erendiz öğretmenler gününde İşeri ise “koromuzun Cemal Reşit Rey’de geldiği konumdan dolayı sahne alınca bir anda tüm öğretmen arkadaşlarımı ı odağ rin İstanbul’da ilgile tebrik ediyorum. Türk Sanat haline geldi. İstanbul Müziği’ndeki başarıları Valisi Hüseyin Avni beni ayrıca gururlandırıyor. Mutlu ve İl Milli Eğitim Koromuza desteğimiz Müdürü Dr. Muammer lmeden devam Yıldız, koro şefi Gökhan İlçe Millieksi Eğitim Müdürlüğü 2012-01 . ektir.” dediDergisi edec Baykal’ı tebrik etti. Vali


30

{ Haber - Okullarımız }

Kan ver hayat kurtar İlçemiz Fatma Süslügil İlköğretim Okulu KızılaySosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Kulübü öğrencileri danışman öğretmenleri Fazile Öztürk rehberliğinde Çapa Kızılay Kan Merkezi ile iş birliği yaparak 18-19 Kasım 2011 tarihlerinde, okullarında kan bağışı kampanyası düzenlediler.

İnternet bağımlılığı polikliniği Bakırköy’de açıldı düşmesi, işten ayrılma, yeme – içme Son yıllarda herkesin hayatını gibi günlük yaşam aktivitelerin ihmal kolaylaştıran bilgisayar ve internet, edilmesi, obezite, yorgunluk, yaygın kimi zaman hiç beklenmedik beden ağrıları gibi yıkıcı sonuçlara tehlikeli sonuçlara neden oluyor. yol açıyor. Bilgiye ulaşmanın en kolay yolu Sorunlu internet kullanımı olarak nitelendirilen internetin aile rın nıcıla psikiyatrinin en yeni ilgi alanlarından kulla aşırı kullanımı biri haline gelirken, ülkemizde ilişkilerinde ve sosyal ilişkilerde lere ders rde genç nüfusun yüksekliği ve bozulma, öğrencile dan okul ası, internet kefelerinin kontrolsüzce azalm n mını katılı inin verim iş yaygınlaşmış olması, henüz yeni uzaklaşma, işyerlerinde

Eğitimde

tanımlanmakta olan hastalık için oldukça uygun bir zemin oluşturuyor. Hastalığın tedavisi için ülkemizde yaygınlaşan kliniklere bir yenisi daha eklendi. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları E.A. Hastanesi (BRSHH) bünyesinde açılan İnternet Bağımlığı Polikliniği hizmet vermeye başladı. İnternet Bağımlılığı Polikliniği,

uyguladığı tedavi yöntemleriyle internet kullanımını tekrar kişinin kontrolü altına alabilmesini hedefliyor ve bağımlılıkla ilgili bilgilendirme yapıyor. Poliklinikte, chat ve sosyal medya bağımlılarından, online alışveriş meraklılarına, saatlerce bilgisayar oyunu oynayanlara kadar yetişkin, kadın/erkek, ergen, çocuk birçok kişi tedavi görüyor.

Çocuklar, büyüklerine bayram tebriği gönderdi

değil kampanyamızı duyan vatandaşlarımız da bağışta bulundular.

Zeytinburnu Belediyesi Bilgi Evleri, geçmişte yaşanmış değerleri canlandırmak, bir bayram geleneğinin devamını sürdürmek için başlatmış olduğu bayram tebriği yazma ve gönderme etkinliğini Zeytinburnu Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdi.

Kan vererek bir kişinin hayatının kurtarılmasına vesile olabilirsek ne mutlu bizlere. Kan bağışı kampanyamıza gönüllü olarak katılan herkese ayrıca bu organizasyonun başlangıç noktası olan ve şu ana kadar tüm aşamalarını bizzat gerçekleştiren Kızılay - Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Kulübü danışman öğretmeni Fazile Öztürk’e kulüp öğrencilerine, emeği geçen öğrencilerimize, öğretmenlerimize ve velilerimize teşekkür ediyorum.” dedi. Kızılay yetkilileri de kampanya kapsamında yüz on iki kişinin kan bağışında bulunduğunu, böylesi önemli bir konuya özellikle okulların ve dolayısıyla öğrenci ve öğretmenlerin

31

Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları E.A. Hastanesi (BRSHH) bünyesinde açılan İnternet Bağımlılığı Polikliniği’nde, internet bağımlısı kullanıcılar tedavi görüyor.

kaynak: www.ntvmsnbc.com

Okul Müdürü Gülsüm Çınar yaptığı açıklamada “Her yıl binlerce insan, bir kaza ya da hastalık sonucunda kan bulamadığı için hayatını kaybediyor. Buna karşılık yapılan araştırmalar, ülkemizde yıllık kan bağış oranının çok düşük olduğunu göstermektedir. Oysaki kan, üretilemeyen bir dokudur ve tek kaynağı sağlıklı bağışçılardır. Kan bağışı, kan bekleyen binlerce insanın hayatını kurtarmanın yanı sıra, bağış yapan kişinin sağlığını da olumlu yönde etkilemektedir. Kan verildiğinde vücut yeni kan üretir bu da bizim daha sağlıklı ve daha güçlü bir savunma mekanizmasına sahip olmamızı sağlar. Bu anlamda kan bağışı hem toplumsal hem kişisel açıdan çok önemlidir.

Biz de Kaymakamlık onayı ve Kızılay işbirliğiyle gerçekleştirdiğimiz kampanyayla öğrenciöğretmen ve velilerimizle birlikte kan bağışının önemini vurgulamayı amaçladık. Kampanyamıza beklediğimizden büyük bir ilgi gösterildi. Sadece velilerimiz, öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz

{ Haber - Güncel }

ilgi göstermesinin önemli olduğunu, bu tür etkinliklerin yaygınlaştırılması gerektiğini vurguladılar.

Guinness Rekorlar Kitabı Türkiye Temsilcisi ve Dünya Çocuk Rekorları Tescil Heyeti Başkanı Orhan Kural, Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Yakup Hayırlıoğlu, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürümüz Yunus Özbek, Zeytinburnu Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Mustafa Aydın, PTT Avrupa Yakası Başmüdür Yardımcısı Engin Süzer ve Zeytinburnu Belediyesi Bilgi Evleri Koordinatörü Veli Koç’un da yer

aldığı, Rekor Tescil ve Hakem Heyeti tarafından imza altına alınan rekor denemesi 2000 bayram tebriği kartı ile gerçekleştirildi. Bayram tebriği yazma projesi kapsamında Zeytinburnu Kültür Merkezi’nde konuşan Murat Aydın, tebrik kartı yazmanın kendisi için bir nostalji olduğunu ancak teknolojik gelişmelere ayak uyduran yeni nesil çocuklar için yeni bir deneyim olduğunu söylerken, bu faaliyete katılan tüm çocuklara ve projede

emeği olan tüm öğretmenlere teşekkür etti. Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın ve Bilgi Evleri’ne teşekkürlerini sunan Orhan Kural da “Yazan ve okuyan bir Türkiye istiyoruz” diyerek projeye olan desteğini gösterdi. Eski bayramlara duyulan özlemin yerini doldurması ve yeni nesle değerlerini öğretmesi açısından önem taşıyan projede çocuklar sevdiklerinin yanı sıra, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül,

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Van Valisi Münir Karaoğlu, Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, Zeytinburnu Huzur Evi sakinleri ile Zeytinburnu Belediyesi meclis üyelerine ve şu günlerde deprem felâketi ile sarsılan Van’daki depremzede arkadaşlarına tebrik kartlarını göndererek, yaralarına bir nebze de olsa merhem olmak istediler ve bayram sevincini hep birlikte paylaştılar.

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


32

{ Haber - Okullarımız }

{ Haber - Okullarımız }

İlçemizdeki Okullarımız Okullarımızı Yeniliyoruz, Geleceğe Gülümseyerek Bakıyoruz. Zeytinburnu Belediyesi, belirlediği okullarımızın iç ve dış cephe düzenleme işlemlerini gerçekleştirdi. Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın “Bütün çabamız, öğrencilerimizin, geleceğe hazırlanırken , sağlıklı ve temiz ortamlarda, dersliklerde eğitim görmeleridir” dedi.

> Eski

EĞİTİM-ÖĞRETİME HAZIR HALE GETİRİLDİ > İç ceph e

> İç cephe

> Yeni

İÇ CEPHE DÜZENLEMESİ YAPILAN OKULLAR Fatma Süslügil İlkö ğretim

Okulu

> Eski

yanması İç cephelerin bo

Fatma Süslügil İlköğretim Okulu

> Eski

75. Yıl İlköğretim Okulu

Okulu 75. Yıl İlköğretim

İDMİB Deri Meslek Lisesi

İDMİB Deri Mesle k Lisesi

İç cephele rin boyan ması

> Yeni

> Yeni

> Yeni

> Eski

> Eski

> Yeni

Kazım Özalp İlköğre tim

Okulu

İlçe Milli Eğitim

Kazım Özalp İlköğretim Okulu

İlçe Milli Eğitim Müdür lüğü

Müdürlüğü

> Eski

Merkezi

> Eski

Merkezi ul Çıraklık Eğitim Muhsin Ertuğr

> Yeni

Reşat Tardu İlköğretim Okulu

Adile Mermerci Anadolu Lisesi Kırımlı İsmail Rüştü Olcay Anadolu Lisesi Zühtü Kurtulmuş Lisesi Endüstri Meslek Lisesi Anadolu İmam Hatip Lisesi Şehit Büyükelçi Galip Balkar Teknik ve EML Trisad Meslek Lisesi İMKB Kız Meslek Lisesi İDMİB Deri Meslek Lisesi Veliefendi İlköğretim Okulu 75. Yıl İlköğretim Okulu Atatürk İlköğretim Okulu Celalettin Gözüsulu İlköğretim Okulu Nuripaşa İlköğretim Okulu Fatma Süslügil İlköğretim Okulu Saniye Sezgin Elmas İlköğretim Okulu Ayhan Şahenk İlköğretim Okulu Faruk Timurtaş İlköğretim Okulu Kazım Özalp İlköğretim Okulu Kazlıçeşme Abay İlköğretim Okulu Bozkurt İlköğretim Okulu

DIŞ CEPHE DÜZENLEMESİ YAPILAN OKULLAR

> Yeni

Muhsin Ertuğrul Çıraklık Eğit im

Eğitimde

33

ğretim Reşat Tardu İlkö

Kırımlı İsmail Rüştü Olcay Anadolu Lisesi Adile Mermerci Anadolu Lisesi İDMİB Deri Meslek Lisesi Muhsin Ertuğrul Çıraklık Eğitim Merkezi Fatma Süslügil İlköğretim Okulu Reşat Tardu İlköğretim Okulu Dr. Reşit Galip İlköğretim Okulu Ziya Gökalp İlköğretim Okulu Veliefendi İlköğretim Okulu Kazım Özalp İlköğretim Okulu 75. Yıl İlköğretim Okulu

Okulu

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


34

{ Öykü - Sınav }

{ Öykü - Sınav }

biri bindi. Kamyon kasasında ise şoför muavini, birkaç yetişkin ile sınava girecek çocuklar vardı. Hepimiz ilk defa bir kamyona biniyorduk. Yağmurun ilk damlaları toprak yola düşerken kamyonun kabak lastikleri dönmeye başladı. Kamyon kasasında oradan oraya geçiyor, kendimize daha iyi yer bulabilmek için birbirimizi itiyorduk. Kamyon hareket edince bu kargaşa son buldu. Hacı Osman gaza basarken kimimiz kamyonun ön tekerlerine, kimimiz de eğilip dönen arka tekerlere bakıyorduk. Kamyon, arkasından simsiyah bir duman çıkararak Tuzla’dan dağa doğru çıkarken yağmur yağmaya başlamıştı bile. Yağan yağmurdan korunmak için tekerlerin dönmesini seyretmeyi bırakıp birbirimizin ceketlerinin altına girmeye başladık. Yol üstünde bize en yakın köy Kuyucak’tı. Duran’ın babası “Kuyucak mezarlığını aşarsak daha yolda kalmayız çocuklar” dedi. Yağmur yağdıkça yol sabuna dönmüştü. En ufak bir yokuşta kamyondan iniyor, onu itiyor, düze gelince tekrar biniyorduk. Nasıl olsa sınava yarın girecektik. Yürüyerek de gitsek altı saatte Niksar’da olurduk. Akşam karanlığı basmış yağmur da sağanaktan sonra “çuha delene” dönmüştü. İnce ince yağıyor, astarsız ceketlerimizden gömleklerimize; oradan cılız bedenlerimize işliyordu. Üşüyorduk.

Babam “Ne yaptın oğlum? Sınavın nasıl geçti?” diye sorunca bilmem başarısızlıktan, bilmem yorgunluktan ağlamaya başladım.

Yatılı okuyup öğretmen olacaktık. Bizim için yediğimiz ekmek, içtiğimiz su kadar yaşamsal önemi vardı öğretmen olmanın. Hele de yatılı okumanın. Baharın yaza döndüğü bir haziran akşamı, öğretmen okulu sınavlarına gidecek yirmi sekiz çocuk, onlara sahip çıkacak beş altı yetişkin ile köyün merkezi Taşköprü’de toplandık. İçimizdeki sevinci anlatamam. Çünkü hem sınava girmenin heyecanı vardı, hem kamyona ilk defa binecektim. Hem de bir şehri ilk defa görecektim. Havada birbirini kovalayan simsiyah yağmur bulutları vardı. Yağmur ha yağdım

ha yağacağımın üstündeydi. Hacı Osman’ın gazyağı ile çalışan kamyonu bir türlü gelmek bilmiyordu. Şoför Hacı Osman, kamyonu ile bizi ilçeye götürecek, hem de ertesi gün sınavdan sonra geri getirecekti. Öyle kavilleşmişlerdi, bizimle giden büyüklerimizle. Akşamdan Niksar’a kadar gidecek, Nalbant Mustafa’nın hanında kalacak, sabahleyin de Ulucan İlkokulu’nda sınava girecektik. Akşam karanlığı basmadan geldi kamyon. Büyüklerin bağırmalarına kulak asmadan kimimiz yandan, kimimiz arka tarafından doluştuk kamyona. Şoför mahalline öğretmenimizle birlikte çocukların babasından

Ne kadar uğraşırsak uğraşalım kamyonu Kovalı Göl’ün yokuşundan çıkaramadık. Hacı Osman, öğretmenimiz Ali Kırıcı’ya “Hocam buradan çıkmamız mümkün değil. Siz başınızın çaresine bakın.” diye söylendi. Otuz kilometrelik yolun daha on kilometresini ancak gidebilmiştik. Hep birlikte en yakınımızdaki bir muhacir köyü olan Aydoğmuş’a sığındık.

Salih CENGİZ

Aydoğmuşluların çoğu celeplik yaptığı için bizim köyden çoğu insanı tanıyorlardı. Tanıyorlardı ama bu kadar çocuğu kim misafir edecekti? Nereye sığacaktık? Neyse ki buna da çözüm bulundu. Çocuklar üçer beşer evlere dağılacak ve başlarında büyüklerimiz olacaktı. Şafakla birlikte yola çıkacaktık. İki öğrenci velisi ve beş çocuk bir eve misafir olduk. Cılız gaz lambasının ışığında yenen mısır çorbasından sonra serilen iki üç yatağı ortaklaşa kullanarak uyumaya çalıştık. Yattığımız odanın bir tarafında daha yeni toplanmış mahlep meyvesi vardı. Yatakta yer bulamayan birkaç çocuk mahlebin içine girdik. Yeni toplanıp ve üst üste yığıldığı için her yeşil bitki gibi tepkimeye girmiş, toplanan mahlep yığını ısınmıştı. Yorgun bedenlerimiz ıslak elbiselerimizin ağırlığına dayanamamış hemen uykuya dalmıştık bile. Şafak sökmeden yola çıktık. Akşamki fırtınadan eser kalmamıştı. Aç, sefil ve yorgunduk. Artık toprak yoldan kurtulmuş, stabilize yolda dağınık bir şekilde hızla ilerliyorduk. Çakıllı Deresi’nden sonra Eşekçi İnişi’ne kadar yol düzdü. Ereç Köyü’nü hızla geçip Sulugöl’e ulaştık. Yolun her iki tarafında buğday, arpa ve nohut tarlaları uzanıyordu. Karnımız aç ve üstümüz hâlâ ıslaktı. Bu şekilde ilçeye inip sınava girecek, sınav kazanacaktık. Mümkün müydü? Daha her taraf ışımamıştı. Yanımızdaki büyüklerin uyarıları bile bizi durduramamış tüm çocuklar nohut tarlasına dalmıştı. Nohut tam içlenmemişti bile. Kopardığımız bu körpe nohutlarla açlığımızı yatıştırmaya çalıştık. Niksar’a girmeden Ayvaz’da elbiselerimizin çamurlarını ve kara lastiklerimizi temizledik. Güneş doğarken Niksar’a girdik. Büyüklerimizin bize aldıkları taze çarşı ekmeği ve tahin helvası ile karnımızı doyurduk.

1951 yılında Tokat ili Niksar İlçesi Yazıcık Kasabası’nda dünyaya geldi. Yurdun çeşitli yörelerinde öğretmenlik yaptıktan sonra 1989 yılında İstanbul ili Zeytinburnu ilçesi 100.Yıl (Celalettin Gözüsulu) İlköğretim Okulu’na atandı. En son görev yeri olan Bakırköy İlçesi Ataköy Gazi ilköğretim Okulu’ndan 2006 yılında kendi isteği ile emekli oldu. Evli ve iki çocuk babası olan Salih Cengiz, emekli olduktan

35

Çarşıda sınava girmek için diğer köylerden gelen onlarca öğrenci vardı. Çarşı kalabalık ve cıvıl cıvıldı. Ama hiçbiri bizim gibi otuz kilometre yolu yürüyerek gelmemişti. Onlar daha derli toplu, üstleri başları daha temiz ve kuruydu. Sınava gireceğimiz okula giderken birbirlerinin kollarına giriyorlardı. Başlarında kravatlı adamlar vardı. Bazen gruplarının önüne geçiyor, bazen de en geriye geçip çocukları kolluyorlardı. Biz ise ellerimizde, yeni aldığımız kalem ve silgileri kaybetmemek için uğraşıyorduk. Sınavdan çıktıktan sonra hiç kimse “ben kazanırım” deme cesaretini gösteremedi. Dönüşümüz gelişimiz kadar zor olmadı. Hacı Osman’ın kabak lastikli kamyonu hâlâ Kovalı Göl’ün çukurunda kurtarılmayı bekliyordu. Bir başka kamyonla akşamın karanlığında evlerimize döndüğümüzde dünkü yorgunluğumuz üzerimizdeydi. Babam “Ne yaptın oğlum? Sınavın nasıl geçti?” diye sorunca bilmem başarısızlıktan, bilmem yorgunluktan ağlamaya başladım. Annem, babama: “Ne yaptın ona yine?” diye çıkıştı. Ben, hem başarısızlığa hem de babamın bana borç alıp verdiği on lirayı boşu boşuna harcadığıma ağlıyordum. Hüznün sevince, hayalin umuda döndüğü temmuz ayında duyduk sınavları kazandığımızı. Yedi çocuk bu zorlu koşullara rağmen sınavları kazanmıştı. Bunlardan biri de bendim. Kazım’ın oğlu. Değirmenci Kazım’ın oğlu. Hayalin ve umudun ne olduğunu bilmeyen; bavullarını bile götüremeyen bu çocuklar, öğretmen olabilmek için yaşlı gözlerle, sümüklü burunlarını çekerek ayrılacaklardı ana kucağından karanlıkları aydınlatmak için. __Son__

sonra hayatına matematik kitapları yazarak devam etti. Bilgi ve birikimlerini öğrencilere ve öğretmenlere aktarmak üzere Zeytinburnu Veliefendi İlköğretim Okulu’nda ücretli öğretmenlik yapmakta olan yazarın İlköğretim öğrencilerine yönelik yayımlanmış on beş adet kitabı bulunmakta ve hâlen yazmaya devam etmektedir.

Veliefendi İÖO

Eğitimde

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


36

{ Proje - Başarı ve Centilmenlik Ödülleri }

Bu projeyle yarınlarımızın umudu ve güvencesi olan çocuklarımızı yetiştirirken diğer yandan da onlara doğruluk, dürüstlük ve güler yüz hasletlerini kazandırmalıyız.

Topyekün bir Zeytinburnu’nun birikimini ifade eden Başarı ve Centilmenlik Ödülleri projesi beni çok heyecanlandırdı.

Projeden temel beklentimiz, okulların en yüksek puana ulaşmasından ziyade her okulun kendi bünyesinde yapmış olduğu güzel faaliyetlerinin ortaya çıkarılmasıdır.

Okullar Başarıyor

Bu yıl beşincisi gerçekleştirilecek projeden temel beklenti, okulların yapmış olduğu güzel ve başarılı faaliyetlerinin ortaya çıkarılmasıdır. Yapılan bu uygulamaların diğer okullarla da paylaşılarak yaygınlaştırılması, ilçede eğitim kalitesinin el birliği ile yükselmesine vesile olmaktadır.

Eğitimde

Eğitim sisteminin en önemli faaliyet alanlarından birisi de hiç şüphesiz okullardır. Okullar genç beyinlere insanlığa hizmeti, millet ve memleket sevgisini ve bağımsız yaşamayı öğretir. Eğitimdeki başarı toplumumuzun da bir başarısı sayılmaktadır. Okullardaki eğitim kalitesinin yükseltilmesi öğrencilere doğrudan yansımakta ve onların daha başarılı bireyler olarak yetişmelerine imkân sağlamaktadır. Bu mekanlarda gençlere verilen eğitimle geleceğimiz teminat altına alınmaktadır. Okulların eğitim çalışmalarının daha verimli hale gelmesi için eğitim programlarının ve bu programları yürüten eğitim çalışanlarının kişisel gelişimleri için sürekli desteklenmeye ihtiyaçları vardır. Zeytinburnu’ndaki okulların performans göstergelerine göre başarı ve motivasyonlarının arttırılması amacıyla, Kaymakamlık, Belediye ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğinde, Türkiye’de bir ilk olan “Başarı ve Centilmenlik Ödülleri” projesi yürütülmektedir. Okullar tarafından yapılan her etkinliğin geri bildirimleri titizlikle değerlendirilip ortaya konulan başarıyla gurur duyulmakta, aksayan yönler de bir sonraki dönemde geliştirilip öğrencilere daha iyi bir eğitim ortamı sunulmaktadır. Proje, okulların çalışmalarına ve daha iyi motive olmalarına büyük katkılar sağlamaktadır. Hedef, Zeytinburnu’ndaki okulların yenilikçi projelere imza atmaları, her platformda isimlerinin olumlu anılmasına katkı sağlamaktır. Hedef, başarı yolunda koşturmak, 1.800 öğretmeni ve 55.000 öğrencisiyle Zeytinburnu ilçesini eğitim öğretimde zirveye taşımaktır.

2012 Başarı ve Centilmenlik Ödüllerinde Büyük Heyecan

İlköğretim ve Liseler Başarı ve Centilmenlik Ödülleri birçok yarışma ve ödülden farklı olup, toplam kaliteyi ve ekip başarısını ödüllendirmenin yanında, sadece derslerdeki başarıyı değil sosyal, kültürel, sportif konular dâhil tüm alanlardaki etkinlik ve başarıları da dikkate almaktadır. Bu yönüyle farklıdır, orijinaldir.

Ödül programı uzun bir süreyi kapsamaktadır. Dolayısıyla, ilçedeki her okulun son ana kadar dereceye girme imkânı var demektir. Onun için her okul, bu anlamlı yarışta şansının ilçedeki en başarılı okulunki kadar yüksek olduğuna inanmalıdır. Zeytinburnu bu projeyle, Marmara Belediyeler Birliği’nin düzenlediği “2009 Örnek Belediyecilik Proje Yarışması”nda Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü. Bu, Zeytinburnu halkının başarısı olarak, gurur ve sevinç vesilesi olmuştur.

37

Zeytinburnu Kazanıyor

Başarı İçin Ekip Çalışması Şart

Bir okul, bu ödül programında kendini göstermek istiyorsa her alanda kendini başarıya kilitlemeli ve okulun her bir üyesi bu çabaya destek vermelidir. Projeye idareci, öğretmen, öğrenci, okul aile birliği ve veliler katkı sağlamakta, okulun tanıtımı ve başarısı için ortak çalışma yürüterek, çabalayan, fark ortaya koyan ve başarılı olan öğrenci ve okulların ödüllendirilmesi sağlanmaktadır. Bu ödüllendirme ile son yıllarda İlçe, il, bölge, ülke ve dünya çapında Zeytinburnu olarak ciddi başarılara imza atıldığı görülmektedir.

{ Proje - Başarı ve Centilmenlik Ödülleri }

Amacımız; yöneticisi, öğretmeni, velisi, öğrencisi, hizmetlisi ile herkesi başarı ve sevgi dolu bir okul için daha çok çalışmaya yüreklendirmektir.

PROJE DEĞERLENDİRME KRİTERLERİNİN ANA BAŞLIKLARI: • Ulusal basına intikal eden olumlu her olay • MEB ve ÖSYM sınavlarında çıkarılan her derece • Spor karşılaşmaları, bilim, kültür ve sanat yarışmalarındaki her başarı • MEB il geneli İlköğretim ve Liseler başarı sıralaması • Dergi, gazete, kitap, bülten gibi süreli ve süresiz yayınlar • Uygulanan veya ödül alan AB projeleri • Yurt dışında ülkemizi yarışmalar dışında değişik faaliyetlerde temsil etme • Ulusal veya uluslararası toplantılarda temsil etme

ZEYTiNBURNU

İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

Zeytinburnu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı resmi ilköğretim ve ortaöğretim okullarında yöneticilik yapan idareci, öğretmen, hizmetli, öğrenci ile okul aile birliği üyelerini kapsayan Başarı ve Centilmenlik Ödülleri, bu yılda aynı heyecanla gerçekleştirilecektir. Okullar, 1 Haziran 2011-31 Mayıs 2012’ye kadar projede belirlenen esaslara göre yapacakları faaliyetlerin karşılığında puan kazanabilecektir. Türkiye’de ilk defa Zeytinburnu’nda uygulanan projede, okullar daha önceden ilan edilen puanlama kriterleri çerçevesinde yıl boyu gözlemlenmektedir. Bu gözlem ile okulların eğitim sanat, kültür, spor, medya, yarışma ve benzeri ulusal ve uluslararası tüm alanlardaki başarıları puan olarak hesaplanmaktadır. Yılsonunda ise alınan tüm puanlar toplanarak ödül alan okul belirlenmektedir. Projenin takibi için her okul; 1 müdür yardımcısı, 2 öğretmen, 1 Okul Aile Birliği temsilcisi ve Okul Öğrenci Meclisi Başkanı olmak üzere 5 kişilik ödül takip komisyonu görevlendirmektedir. Proje değerlendirme kurulu, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü başkanlığında, Belediye Başkanlığınca görevlendirilecek bir yetkiliyle, biri RAM Müdürü veya Rehber Öğretmen olmak üzere, yarışma alanlarına göre; İlköğretim kategorisi için lise ve dengi okul öğretmenlerinden, lise ve dengi okullar kategorisi için ilköğretim okulu öğretmenlerinden en az 5 kişiden oluşmaktadır.

Okullara Sürpriz Hediyeler

Proje çerçevesinde başarı gösterip dereceye giren okullar her yıl ödüllendirilmektedir. Bu yıl da, belirtilen kriterlere göre okullar en geç 31 Mayıs 2012 tarihine kadar yaptıkları tüm faaliyetleri, önceden okullara dağıtılan formlara yazıp, faaliyet belgelerini de ekleyerek Milli Eğitim Müdürlüğüne teslim edecektir. Tüm evrak ilan edilen kriterlere göre detaylı bir incelemeden geçirilerek her okulun puanlama tablosuna yazılacaktır. En yüksek puan alan okullar iki kategoride değerlendirilerek ödüllendirilecektir. Okulları bu yıl da sürpriz hediyeler beklemekte. Okullar arasında en az 100 taban puan almak kaydıyla, bir önceki yıla göre puanını en fazla artıran 5 okul ödüllendirilecektir. İlköğretim ve ortaöğretim kategorilerinde verilecek ödüllerde; birinciye 17.000 TL, ikinciye 14.000 TL, üçüncüye 10.000 TL, dördüncüye 7.000 TL ve beşinciye 4.000 TL ödül verilecektir. Ayrıca, en az 100 taban puan almak kaydıyla, aldıkları toplam puana göre ilköğretim ve ortaöğretim okulları arasında ilk 5 dereceye giren okullardan; birinciye 18.000 TL, ikinciye 15.000 TL, üçüncüye 11.000 TL, dördüncüye 8.000 TL ve beşinciye 5.000 TL ödül verilecektir. Ödüller, her okulda öğretmenler kurulunca seçilecek 4 yönetici veya öğretmen ile okul müdürlerinin başkanlığında oluşacak 5 kişilik bir komisyon tarafından; öğretmenlerin bu yarışmadaki performanslarına göre belirlenecek oranlar doğrultusunda okulun yönetici, öğretmen ve diğer personele, ödül kazanan okulların okul müdürlüklerince dağıtılacaktır.

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


38

{ Haber - Ödül Töreni }

{ Haber - Ödül Töreni }

ı d l ı t ı ğ a d i r e l l ü d ö Okullarımıza

39

okullarımızın her geçen gün desteği ve katılımı artmakta.” dedi. Kaymakamımız, projeye katkı sağlayan herkese teşekkür etti. İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız da yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Göreve geldikten sonra birçok etkiliğe katıldım. Yedi gün yirmi dört saat anlayışı içerisinde durmadan koşarak hizmet etmeğe gayret ediyoruz. Bu toplantılardan bir tanesi geçen yıl burada yapmış olduğumuz, unutamadığım ve bende bir tat bırakan yine böyle bir toplantıydı. Kişi güzelliklere tabi olmalı ve nerde bir güzellik varsa onu almalı. İyi örnek uygulaması üstelik de eğitim çıktısı itibariyle okullarımızda temel hedef olarak koyduğumuz öğretmenlerimizin, öğrencilerimizin, velilerimizin topyekûn bir Zeytinburnu’nun birikimini ifade eden bu çalışma beni çok heyecanlandırmıştı. Geçen yıl açık yüreklilikle bu projeyi İstanbul’umuzda hayata geçireceğim dedim. Şuan huzurlarınızda bu sözünü tutmuş bir kişi olarak konuşmaktayım.” Puanını en çok artıran ve en çok puan alan şeklinde iki kategoride gerçekleştirilen Başarı ve Centilmenlik Ödülleri Projesi’nde başarılı olan toplamda on sekiz okulumuza ödülleri dağıtılarak program sona erdi.

Murat Aydın/ Zeytinburnu Belediye Başkanı

2011-2012 Başarı ve Centilmenlik Ödülleri başladı 2011-212 Yılının Başarı ve Centilmenlik Ödülleri değerlendirme esasları belirlenmiş olup tüm okullarımıza dağıtımı yapılmıştır. Okullarımız, belirlenen kriterlerde 1 Haziran 2011- 31 Mayıs 2012 tarihleri arasında yapmış oldukları faaliyetlerini belgeleriyle birlikte en geç 1 Haziran 2012 Tarihine kadar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüze elden imza karşılığı teslim etmeleri gerekmektedir.

>Ömer Çakmak/ Türkçe Öğretmeni

Zeytinburnu Kaymakamlığı, Zeytinburnu Belediye Başkanlığı ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün işbirliği ile dördüncüsü gerçekleştirilen “Başarı ve Centilmenlik Ödülleri” sahiplerini buldu.

Eğitime destek amacı taşıyan ve Türkiye çapında bir ilk olan Başarı ve Centilmenlik Ödülleri 2010-2011 Eğitim-Öğretim dönemi ödül töreni yapıldı.

Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapılan ödül törenine İstanbul Milletvekili Hüseyin Bürge, İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, Zeytinburnu Kaymakamı Mustafa Dündar, Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, İlçe Emniyet Müdürü Sezgin Öndem ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Yakup Hayırlıoğlu’nun yanı sıra okul müdürleri ve yardımcıları, öğretmenlerimiz, öğrenciler ve veliler katıldı. Zeytinburnu İlçe Milli Eğitim Müdürü Yakup Hayırlıoğlu konuşmasında eğitim-öğretim faaliyetlerini sosyal ve kültürel faaliyetlerle pekiştirmenin kaliteyi arttıracağını söyledi. Bugün bu ödül töreninde de bunu en güzel şekilde gördüklerini ifade eden Yakup Hayırlıoğlu bu projeye dahil olan tüm okullarımızı tebrik etti. Törende konuşan Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, gerçekleştirdikleri bu proje ile geride hoş bir seda bırakmak istediklerini belirterek, “Amacımız güzelliklere imza atmak, iyi insanlar yetiştirebilmektir. Herkesin bulunduğu

Eğitimde

noktada yapabildiğinin en iyisini yapmasını arzu ediyoruz. Bunun için Zeytinburnu`ndaki öğretmenlerimiz en başarılı öğretmenler, okullarımızın ise en başarılı okullar olmasını istiyoruz. Bunun yanında Zeytinburnulu gençlerimiz de geleceğe en iyi hazırlanan öğrenciler olsun. Biz bunu amaçladığımız için bu projeleri başlattık” dedi. En büyük hayalinin gelecekte buradaki gençlerin arasından öğretmenler, bilim adamları, bakan, başbakan hatta cumhurbaşkanı çıkması olduğunu dile getiren Murat Aydın, “Ay- yıldızlı bayrağımızın gök kubbenin altından kıyamete kadar dalgalanmasına katkı verecek bireyler olarak yetişmenizi arzu ediyoruz. Bu projeye emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. Zeytinburnu Kaymakamı Mustafa Dündar ise projenin amacının sadece ilk beşe giren okulları ödüllendirmek değil, her başarıyı ödüllendirmek olduğunu, söyledi. Bu noktada da okullarımızın üçte birinin ödül alabileceğini ve bununla amaçlarının eğitimde başarıyı teşvik etmek olduğunu ifade eden Kaymakamımız, “ projede önemli olanın hayata geçirilmesi ve devamının sağlanmasıdır. Bu projenin şartnamesi hazırlanırken ortak akıl ile hareket edilerek tüm okullarımızdan fikirler alındı. Bundan dolayı da

Hüseyin Bürge/ İstanbul Milletvekili

Mustafa Dündar Zeytinburnu Kaymakamı

Dr. Muammer Yıldız/ İl Milli Eğitim Müdürü

Yakup Hayırlıoğlu/ İlçe Milli Eğitim Müdürü

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


40

{ Haber - Ödül Töreni }

{ Şiir - Saklı Bahçemde Aralanan Bir Kapı }

41

Dereceye giren okullarımız ve ödülleri (2010-2011) Ödüllendirme iki kategoride gerçekleştirildi:

1. Puanını en fazla arttıran okullar ve ödülleri Belirtilen kriterlere göre yapılan değerlendirme sonucunda, ilköğretim ve ortaöğretim okulları arasında bir önceki yıla göre puanını en fazla artıran beş okul ve ödülleri aşağıdaki şekilde oldu:

İlköğretim Okulları Derecesi

Okul Adı

Puanı

1 2 3 4 5

Atatürk İlköğretim Okulu 75. Yıl İlköğretim Okulu Reşat Tardu İlköğretim Okulu Bozkurt İlköğretim Okulu Ayhan Şahenk İlköğretim Okulu

502.15 298.88 383 311 279

Önceki yıl puanı 238 79 182 122 96

Puan artışı

Ödül

264.15 219.88 201 189 183

17.000TL 14.000TL 10.000TL 7.000TL 4.000TL

Ortaöğretim Okulları Derecesi 1 2 3

Okul Adı Şehit Galip Balkar Teknik ve E.M.L Mehmet İhsan Mermerci Otelcilik ve T.M.L Mensucat Santral Anadolu Lisesi

Puanı 283 361 243

Önceki yıl puanı 17 199 148

Puan artışı 266 162 95

Ödül 17.000TL 14.000TL 10.000TL

2. Toplam puana göre en yüksek puanı alan okullar ve ödülleri Toplam puana göre ilköğretim ve ortaöğretim okulları arasında ilk beş dereceye giren okullarımız ve ödülleri aşağıdaki tabloda belirtildiği gibidir:

İlköğretim Okulları Derecesi 1 2 3 4 5

Okul Adı Kazlıçeşme Abay İlköğretim Okulu Şemsettin Sami İlköğretim Okulu Saniye Sezgin Elmas İlköğretim Okulu Haluk Ündeğer İlköğretim Okulu Abdülhak Hamit İlköğretim Okulu

Puanı 515.63 454.34 391.26 319 318.72

Ödül 18.000TL 15.000TL 11.000TL 8.000TL 5.000TL

Ortaöğretim Okulları Derecesi 1 2 3 4 5

Eğitimde

Okul Adı Haluk Ündeğer Lisesi Anadolu İmam Hatip Lisesi Kırımlı İsmail Rüştü Olcay Lisesi Adile Mermerci Anadolu Lisesi Zühtü Kurtulmuş Lisesi

Puanı 515 388 367 279.17 205

Tozlu raflarına, nda, yokluğun sindiği bir köy okulu ellerinizi uzattınız bana. çaresizlik nakış nakış, satır satır işlemişti ruhuma. gözlerinizin bambaşka bir var olma mücadelesi vardı, umudu müjdeliyordu bana. Kalbimin eşiğine, soru işaretleri yol olmuştu. kimsenin çalmadığı o kapıyı, ansızın geldiniz açmaya. ve müşfik elleriniz, dokundu gözyaşlarıma. İnsan olmayı, mücadeleyi hayatı anlattınız bana. benden öte var olan beni, ış dikeni. gül bahçesinde pusuya yatm Geç kalınmışlıklarım vardı, ya da göze alamadıklarım. z, ilmik ilmik umudu dokuttunu hayat tezgâhıma.

iğim, Ne yaptıysam söz geçiremed a, dizginleyemediğim duygularım ışık oldunuz yüreğinizle. vardı köyümün. Karlı dağlarında, kara bulutlar her batan günün ardından, öğrettiniz bana. doğacak bir güneş olduğunu Kuş cıvıltıları yoktu, emde, güller hiç açmamıştı saklı bahç siz kapımı aralamadan önce. saklamıştım, tan yerinin alacakaranlığına mütebessim halimi. benden geriye, gülemeyen gözler bırakmıştı karanlık, çıkmaz yollar, na kadar. siz elinizi uzatıp yoluma ışık ola Kapımı araladınız, ve içeri girdiniz. raslantıdan daha öte bir şeydi, iz… saklı bahçemdeki gizi çözmen

Cemile ASAN

günü şiir 2008-2009 öğretmenler yazma İstanbul birincisi Zühtü Kurtulmuş Lisesi

Ödül 18.000TL 15.000TL 11.000TL 8.000TL 5.000TL

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


42

{ Teknoloji - Güvenli İnternet }

{ Teknoloji - Güvenli İnternet }

43

Evinizdeki İnterneti Nasıl Güvenli Hale Getirebilirsiniz? Güvenli İnternet Hizmeti Nedir? Güvenli İnternet Hizmeti, sizi internetteki muhtemel zararlı içeriklerden koruyan ücretsiz ve kullanımı kolay bir sistemdir.

Nasıl ÇALIŞIR? ADSL hattınız üzerinden, seçtiğiniz güvenli internet hizmeti profili nedeniyle internet sitelerine erişemediğinizde, uyarıcı ve bilgilendirici internet sayfasına yönlendirileceksiniz.

• Bilgisayarınıza yazılım yüklemenize gerek yoktur. • Size Aile Profili ve Çocuk Profili olmak üzere iki alternatif sunar. • İstediğiniz zaman güvenli internet hizmetini alabilir, istediğiniz zaman profilinizi değiştirebilir, isterseniz bu hizmetten vazgeçebilirsiniz.

Güvenli internet hizmeti ile çocuklarınızı ve sevdiklerinizi internetin muhtemel zararlı içeriklerinden koruyabilirsiniz.

Çocuk Profili Eğitimde

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından işletmecilere gönderilen, çocuk profiline ilişkin listedeki alan adı, alt alan adı, IP adresi ve portlara abonenin erişiminin sağlandığı profildir. Pedagoji, sosyoloji ve psikoloji alanlarında uzman akademisyenlerin bulunduğu bir

komisyon tarafından belirlenen ölçülere uygun kategorilerdeki sitelere erişilebilen profildir. Çocuk profili ile eğitim, ödev, bankacılık uygulamaları, alışveriş, müzik-oyun-eğlence, haber, e-posta, resmi ve kamu siteleri, tatil, özel şirketler, eğitim kurumları, e-devlet gibi pek çok farklı türden siteye erişebilirsiniz.

Aile Profili

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından İşletmecilere gönderilen aile profiline ilişkin listedeki alan adı, alt alan adı, IP adresi ve portlara abonenin erişiminin sağlanmadığı profildir. Kumar, uyuşturucu, fuhuş, müstehcenlik, şiddet, terör,

dolandırıcılık, zararlı yazılım gibi kategorilerdeki siteleri engelleyen profildir. Çocuk profiline ek olarak kişisel sitelere, forum ve paylaşım sitelerine erişim sunar. Ayrıca sosyal medya, oyun ve sohbet bölümlerini ise ayrı ayrı seçme imkanı sunar.

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


44

{ Teknoloji - Güvenli İnternet }

{ Teknoloji - Güvenli İnternet }

İnternette Güvenlik İçin Temel İpuçları Çocukların güvenliği her şeyden önemlidir. İnternette çocuklarınız için sakıncalı olabilecek durumları ve bu riskleri nasıl ortadan kaldırabileceğinizi öğrenmek çocuklarınızın çevrimiçinde daha güvende olmasını sağlar. Çocukların müstehcen yayın ya da şiddet içeren internet sitelerine tesadüfen ve kolaylıkla girmesi, yaşına uygun olmayan görüntülerle karşılaşması, kimliği belirsiz ve tehlikeli kişilerce kandırılma ya da taciz edilme ihtimali tüm yaşantılarını etkileyecek ve kalıcı izler bırakacak sonuçlar doğurabilir. Çocuklarımız internette uyuşturucu kullanımını, kumar oynamayı ve hatta intiharı teşvik eden topluluklarla da karşılaşabilirler. Düşünmeden verdikleri bilgilerin ileride kendilerine yaşatabileceği sıkıntıyı farkedemezler. Bu yüzden ailelere ve öğretmenlere çok önemli sorumluluklar düşmektedir.

• Tanımıyorsunuz. • Niyetini bilmiyorsunuz. • Zarar görebilirsiniz.

• Sizin adınıza arkadaşlarınıza mesaj gönderebilirler, zor durumda kalırsınız.

• Bulunduğunuz ilçenin savcılığına başvuru yapın

4. İnternet dışında aile içi aktiviteler düzenleyin.

• Profilinizde sizin istemediğiniz şeyleri paylaşabilirler.

• ihbar.bilisim@iem.gov.tr adresine mail atın

5. Çocuğunuzun en iyi ve en güvenilir arkadaşı siz olun.

• Profil resim ve ayarlarınızı değiştirebilirler.

Sosyal ağlara dikkat edin

• Profilinizi kullanan arkadaşınız olur, sorumlu ise siz olursunuz.

• 0212 636 2973 nolu telefondan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Bilişim Suçları bölümünü arayın. http://bilisimsuclari.iem.gov.tr/

1. İnternette tanımadıkları kişilerden gelen arkadaşlık tekliflerine hayır demeyi

Eğitimde

2. Tanımadığınız kişilerin arkadaşlık tekliflerini reddedin. Çünkü;

• Kimlik çalınması veya dolandırılmalarda ihbar.bilisim@iem.gov.tr adresine mail atın, ya da 0212 636 29 73 nolu telefondan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Bilişim Suçları ve Sistemleri Şube Müdürlüğü’ne başvurun.

3. Belirlediğiniz İnternet kullanım zamanına siz de riayet edin.

Bilmeleri gerekenleri öğretin

4. Diğer sosyal aktivitelere katılımını özendirin.

• Size ait fotoğraf ve videolarınızı kapatın.

Olası tehlikeleri öğrenin

5. Şiddet ve müstehcen içerikli görüntüler

3. İnternetin derslerini aksatmasına izin vermeyin.

• Bulunduğunuz yeri.

• Çocuğunuz sınıf arkadaşı veya ekibindeki bir arkadaşı tarafından tehdit alıyorsa okul veya topluluk kuruluşunu arayın.

3. Güçlü şifreler oluşturun ve şifrenizi kimseyle paylaşmayın. Çünkü;

4. Öfke, şiddet ve yalnızlık gibi psikolojik sorunlar

2. İnternet kullanımında yasaklayıcı değil, zaman açısından sınırlayıcı olun.

• Dini inanç ve siyasi görüşünüzü.

2. Çocuklarınızla aranızda aile sözleşmesi imzalayın ve uygulayın.

3. Fiziki sağlık sorunları

1. En az çocuğunuzu koruyacak kadar internet kullanmayı öğrenin.

• İlgilendiklerinizi.

5. İnternet sebebiyle sorumluluklarını yerine getirmemesine fırsat vermeyin.

2. Aşırı kullanımın sebep olduğu internet bağımlılığı

Ailemizin yeni üyesini tanıyın

• İlişki durumunuzu.

davranışları internet servis sağlayıcısına, cep telefonu şirketine veya web hizmetine bildirin.

Kişisel güvenliğiniz tehlikedeyse ne yapmalısınız?

1. Tanımadıkları kişilerle arkadaşlık

Anne-Babalara;

• Ailenizle ilgili bilgilerinizi.

2. Hoşlanmadıkları bir durumu sizinle paylaşmaları gerektiğini 3. İnternet üzerinden gelen cazip, fakat aldatıcı teklifleri reddetmeyi

1. Çocuğunuz bu sitelere üye ise, sizde üye olup onun arkadaşı olun. 2. Profillerindeki gizlilik ayarlarını yapmasını sağlayın. 3. Tam isim, adres, telefon, okul, özel fotoğraflarını paylaşmamasını söyleyin. 4. Tanımadıkları kişileri arkadaş listelerine eklememelerini söyleyin. 5. Arkadaşı olarak kimlerle arkadaşlık ettiğini aralıklarla kontrol edin.

4. İnternetin gerçek hayattan çok farklı olduğunu

Çocuklara Tavsiyeler:

5. Hayatın sadece internetten ibaret olmadığını

Sosyal ağ kullanırken

Önce siz örnek olun 1. İnternet kuralları belirleyin ve bunlara önce siz uyun.

1. Paylaştıklarınızı görmesini istemediğiniz kişilere; • Gönderilerinizi.

• Üzülebilirsiniz.

Çocukların güvenliği için ne yapmalıyız? • Uygunsuz içeriğe ya da suç unsuru içeren intihara yönlendirme, müstehcenlik, fuhuş, çocukların cinsel istismarı ya da uyuşturucu kullanmasını teşvik eden internet yayınlarına yönelik ihbarlarınızı ihbar@ihbarweb.org.tr adresine gönderin, 0312 582 82 82 no’lu telefona bildirin ya da http:// www.ihbarweb.org.tr adresindeki ilgili alanlarda form doldurun.

• Çevrimiçi hesaplarınızdaki şifreleri hemen değiştirin.

45

• Uygunsuz içeriğe ya da suç unsuru içeren yayınlara yönelik ihbarlarınızı ihbar@ihbarweb.org.tr adresine gönderin, 0312 582 82 82 nolu telefona bildirin ya da http://www.ihbarweb.org.tr adresindeki ilgili alanlarda form doldurun. • Kredi kartı bilgisi, hesap numarası, şifre gibi bilgiler verdiyseniz bankanızla hemen iletişime geçin. Yapmanız gerekenleri öğrenin. • Sahtekârlıkla erişilmiş veya açılmış hesapları kapatın. Bu şirketlerin her biriyle görüşün ve yazılı olarak takip edin. • Hesap etkinliğinizi inceleyin. • Şifrenizi kimsenin değiştirmediğinden emin olmak için düzenli olarak oturum açın. • Olası dolandırıcılıkları tespit için hesap özetinizi talep edin. • Tüm e-posta ve mektupların kopyalarını çıkarın, görüşmeler hakkında ayrıntılı notlar tutun. >Oğuzhan Özel / Bilişim Teknolojileri Öğretmeni

• Müstehcen veya nefret içerikli materyaller, sahtekârlık veya hesabınızın çalınması gibi olumsuz olayları bu olayların gerçekleştiği web sitesine bildirin.

• Acilen bulunduğunuz ilçenin savcılığına başvurun. • Fiziksel tehditler, taciz, kötü niyetle yüz yüze görüşme veya suiistimalleri acilen 155’e bildirin. • Uygun olmayan içerikler veya

Kaynaklar: www.guvenlicocuk.org.tr• www.guvenliweb.org.tr• www.ihbarweb.org.tr•www.guvenlinet.org

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


46

{ Tarih - Sarıkamış Faciası }

{ Tarih - Sarıkamış Faciası }

47

“Bir Beyaz Hüzün”

Hedef neydi?

Enve Alman hayr Paşa’nın ranlı hayalpere stliği yüzü ğı ve nden padişahın d a h i ha olmadan b ir oldubittberi iyle kend Savaşının imizi 1. Dünya içinde buld uk. Gene, Enve rP hesapsızlığ ı nedeniyle aşanın Kafk cephesinde 1914’ün araas ayında yüz lık o t u z b in kişilik orduyla başlatıldı. HSarıkamış Harekâtı a askerin yürerekât, doksan bin acılar içinde kleri dağlayacak büyük bir he kaybedilmesiyle Eğitimde zimete dönüşt ü.

Sonucu hüsranla bitmiş olsa da Sarıkamış Harekâtı’nın hedefi çok büyüktür. Maksat, Rusların elinde bulunan Sarıkamış ve Kars’ı ani bir baskınla ele geçirmek, oradan Kafkasya Müslümanları ve Orta Asya Türkleriyle birleşmek, bölge halkını Rus zulmünden kurtarıp Rusya’yı Türk-Alman kıskacına alarak zor durumda bırakmaktır. Böylece hayal edilen büyük Turan ülkesi de kurulacaktı.

Zamanlama Harekât için kış mevsimi seçilmiştir. Bu aceleciliğin nedeni, Rusları gafil avlamaktır. Fakat bölgede bulunan 3. Ordu erkânı bu mevsimde böyle bir harekâta asla sıcak bakmamaktadır. Ayrıca ordu bu harekâta gerek malzeme gerekse erzak stoku bakımından hazır değildir.

Bölgeye keşif ve incelemeler yapması için önceden gönderilen Hafız Hakkı Paşa, Enver Paşa’ya gönderdiği raporda: “Bölgede dağlar üzerinde yollar, geçitler keşfettirdim, bir kısmını da kendim gördüm, bu mevsimde yollardan hareketin mümkün olduğuna kani oldum. Buradaki ordu ve kolordu komutanları yeter derecede azim ve cesaret sahibi olmadıklarından böyle bir taarruza samimi olarak taraftar görünmüyorlar. Bu harekatın icrası rütbem yükseltilerek bana tevdi olunursa ben bu işi deruhte ederim.” demektedir. (Alptekin Müderrisoğlu, Sarıkamış Dramı, Cilt 1, s.173) Enver Paşa, Hafız Hakkı’nın raporunu inceleyip rütbesini yükseltecek fakat

Karadeniz’e gömülen umutlar harekâtın başına geçirmeyecek, ona 10. Kolordu Komutanlığı’nı verecektir. Harekâtın başına ise bizzat kendisi geçecektir. 3. Ordu komutanı Hasan İzzet Paşa bu mevsimde böyle bir harekâtı yapmanın intihar olduğunu söyleyince Başkomutan vekili Enver Paşa: “Eğer Harbiye’de hocam olmasaydınız sizi bu konuşmadan dolayı derhal idam ettirirdim. Bu harekât yapılacaktır.” cevabını vermiştir. Enver Paşa bölgeyi kendisi de incelemiş, birlikleri teftiş etmiş ve askerlere şöyle seslenmiştir: “Askerler, hepinizi ziyaret ettim, ayağınızda çarık, sırtınızda palto olmadığını gördüm. Birçok yönden şimdilik giderilmesi çok zor eksiklikler içerisinde olduğunu anladım, fakat bu eksiklerin savaşta birliğin çabasına zarar

getirmeyeceğine inanıyorum. Başarı dış görünüş ve giysilerle değil, her askerin kalbindeki yiğitlik ve cesaretle kazanılır. Karşınızdaki düşman sizden korkuyor. Yakında saldırıya geçerek Kafkasya’ya gireceğiz. Siz orada her türlü varlığa kavuşacaksınız. Tüm İslam dünyasının son umudu sizlersiniz. Daha birçok zamanda sizinle beraber olacağım. Kesinlikle umuyorum ki, bundan böyle nasıl kahraman olduğumuzu dosta düşmana gösterecek, er oğlu er olduğunuzu anlatacaksınız. Her zaman bizimle birlikte olan Allah’ı unutmayarak ileri atılınız. Böylece her zaman zaferler kazanarak Kafkasya dağlarında yatan babalarımızın ruhunu sevindirir ve oralarda bizleri bekleyen din kardeşlerimizi Moskof boyunduruğundan kurtarırsınız.”(Alptekin Müderrisoğlu, Sarıkamış Dramı, Cilt 1, s.228-229)

Sarıkamış’a hareket edecek askerlerin kışlık malzeme ihtiyacı oldukça yüksekti. Askerin bir kısmı Suriye bölgesinden getirildiğinden yazlık kıyafetle duruyorlardı. Askere, size eldiven dağıtılacak, bot dağıtılacak, kaput dağıtılacak, başlık dağıtılacak diye teselli vermekten artık komutanlar usanmıştı. Erzincan’da dağıtılması beklenen malzemeler verilmeyince bütün umutlar Erzurum’a kalmıştı. Fedakâr Türk askeri bir kez daha dişini sıktı. Komutanlar: “Ha gayret yiğitlerim Erzurum’da bütün kışlık ihtiyaçlarınız karşılanacak” diyerek askeri Erzurum’a getirdiler. Fakat Karadeniz’den askerimize kışlık malzeme ve erzak getiren Bahri Ahmer, Bezmialem ve Mithat Paşa vapurlarını 6 Kasım 1915’te Ruslar batırmıştı. Maalesef vapurlarla beraber Erzurum’da kaput bekleyen askerlerimizin sıcak giysi umutları da Karadeniz sularına gömülmüştü.(Ramazan Balcı, Tarihin Sarıkamış Duruşması, s.59)

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


48

{ Tarih - Sarıkamış Faciası }

{ Tarih - Sarıkamış Faciası }

Karlı yollarda yaşananlar Kışlık kıyafet olmadığı gibi yiyecek sıkıntısı da hat safhadaydı. Yeterli yiyecek bulamayan askerler çarıklarının derilerini çiğneyerek yemeye çalışmışlardı.

muhakkak olduğundan yatamıyordu. Birbirine sıkı sıkı sarılan askerler üşümemek için sürekli zıplıyor, bazen atların yem çuvallarını sırayla kafalarına geçirerek ısınmaya çalışıyorlardı. Bazen ağaçlara tırmanıp geceyi ağaç dalında geçiriyorlardı. Fakat bu çok tehlikeli oluyor, ağaçta yorgunluktan uyuyan asker donarak kuş gibi patır patır yere düşüyordu. Aralık ayının -50 derece soğuğu, Türk askerine karşı Ruslardan daha kıyıcı oluyordu.

49

Acı sonuç Karşı taarruza geçen Ruslar mevcutları çok az kalan askerlerimizin bir kısmını esir etmiş, bir kısmını şehit etmişti. Büyük umutlarla başlayan Sarıkamış Harekâtı büyük hüsranla neticelenmiş, bölgeden kaçarcasına ayrılan Enver Paşa hezimetle ilgili haber yapılmaması için kesin talimat vermişti.

Atların yemlerini yemişlerdi. Hatta büyük

Büyük bir talihsizlik Kolordu Erkânı Harbiye Reisi Binbaşı Nasuhi Bey, ileri bir saldırı anında yanındaki erlerin bir bir vurulması üzerine yalnız kalmıştı. Elindeki tüfeği, mermisi bitinceye kadar bırakmayan Nasuhi Bey etrafının sarıldığını görünce teslim olmamak için neler yapabileceğini düşünmeye başladı. Ne pahasına olursa olsun Rusların eline geçmemeliydi, çünkü üzerindeki belgelerde Türk ordusunun Rusları kuşatma planı en ince ayrıntısına dek belirtilmişti. Kendisini saran çember gittikçe daralıyordu. Tüfeğini yere atan Nasuhi Bey tabancasını çıkarıp kendini bir kayanın arkasına attı. Kendisine yaklaşmakta olan Rus erlerine ateş etmeye başladı. Ancak yalnız kaldığı gibi mermileri de bitmek üzereydi. Bir süre sonra tabancasının da mermileri tükenince yaklaşmakta olan Rus askerlerine öfkeyle tabancasını fırlattı. Sonra yerdeki tüfeği aldı. Süngü takarak Rus askerlerine doğru koşmaya başladı. Bu arada karşılarında bir Türk subayı gören Rus komutan, erlerine bunu sağ yakalamalarını ve zarar verilmemesini sert bir

Eğitimde

çantadaki planları incelediler, o güne kadar Türklerin Sarıkamış’ı hedef aldıklarına ihtimal vermiyorlardı. Çünkü bu mevsimde böyle bir harekât onlara göre delilikti. Ama Türkler hızla Sarıkamış’a doğru ilerliyorlardı. İşte, planlar ortadaydı.

şekilde emretti. Ruslar ateşi kestiler süngü takıp Binbaşı Nasuhi Bey’e doğru iyice yaklaşmaya başladılar. Binbaşı ne kadar zor durumda kaldığını anlıyordu. Cebindeki meşin çanta içindeki planlar aklına geldikçe, kaçmak için son bir hamle yapmak istedi. Süngüsünü doğrultup Allah Allah diyerek Rus askerlerine doğru koşmaya başladı. Ancak ilk hamlesinde kafasına vurulan tüfek kabzası nedeniyle afalladı. Birden her yer karardı, bir boşluğa dipsiz kuyulara düşer gibi karın içine düştü. (Ramazan Balcı, Tarihin Sarıkamış Duruşması, s.165) Maalesef esir edilmişti. Ruslar

Durumun önemini kavrayan Ruslar derhal Türkistan taburlarından takviye alarak oyalama yapmak yerine kuvvetlerini asıl cephede toplamaya başladılar. Rusların savunma ve toplanma tedbirlerini çok kolaylaştıran bu talihsizlik, Sarıkamış felaketinin önemli sebeplerinden biri olmuştu.

çaresizlik eseri atların dışkılarında kalan buğday tanelerini toplayıp yiyenler oluyordu. Açlıktan, soğuktan ve yorgunluktan yer yer çıldıranlara dahi rastlanıyordu. Ayağında çarıkla yürüyen askerin ayakları bir müddet sonra mosmor oluyordu. Yürümeye devam etmek zorunda oldukları için zamanla ayaklar donuyor, uyuşan ayakları hissedemeyen asker heykel gibi olduğu yerde kalıyordu. Mecburen hareket etmek zorunda olan birlikler bu askerleri oldukları yerde kaderlerine terk etmek zorunda kalıyordu. Bu askerlerin akıbeti ise kurtlar tarafından canlı canlı parçalanmak gibi büyük bir fecaatle son buluyordu. En büyük felaketler ise geceleri ateş yakmama emriyle başlıyordu. Rus tehlikesi yüzünden ateş yakılması yasaklanınca asker ne yapacağını şaşırıyordu. Otursa oturamıyor, yatsa donmak

Sarıkamış’a ulaştık Binlerce arkadaşını donarak geride bırakan, zorlu yollar aşan, geçilmez dağlardan geçen Türk ordusu Sarıkamış’ı uzaktan görünce çektiği bütün çileleri unuttu ve nazlı yârine kavuşmak isteyen âşıklar gibi büyük bir şevkle taarruza geçti. Fakat Ruslar hazırlıklıydı. Askerimizi top ateşine tuttular. Büyük zaiyatlar verdik, buna rağmen Sarıkamış’ın dış mahallelerindeki evler zapt edildi, fakat elde asker kalmamıştı. Tek umut Hafız Hakkı komutasındaki 10. Kolordu idi. Hani Sarıkamış’a arkadan saldıracak olan 10. Kolordu neredeydi? Bir türlü gelememişti. 27 Aralık gecesi Allahüekber dağları zirvesinde tipiye yakalanan 10. kolordu darmadağınık olmuş, büyük çoğunluğu donmuştu. >Talip Hançerli/ Sosyal Bilgiler Öğretmeni

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


50

{ Haber - Okullarımız }

{ Söyleşi - Yazarlar Okullarda }

Okuma yazma onların da hakkı

51

YAZARLARLA Söyleşiler başladı

Zeytinburnu Halk Eğitimi Merkezi, 2011-2012 Eğitim ve Öğretim yılı döneminde Zeytinburnu Kaymakamlığı koordinatörlüğünde okuma yazma bilmeyen yetişkinlere yönelik okuma yazma kursları düzenliyor.

Yürütülen okuma yazma kampanyası çerçevesinde, ilçemizde mevcut olan 11500 okuma yazma bilmeyen yetişkinlerimizden üç bin kişinin okuryazar hale getirilmesi hedefleniyor. Proje kapsamında şuan yirmi üç ilköğretim okulunda açılmış olan yetmiş bir adet okuma – yazma kursundan bin dört yüz

yetişkin faydalanmaktadır.Halk Eğitimi Merkezimiz, öğrenci ve öğretmen kılavuz kitaplarını kurs açan okullarımıza istekleri doğrultusunda dağıtmaktadır. Bu kursları başarı ile bitiren kursiyerlere sertifika verilerek II. Kademe okuryazar kurslarına devam etmeleri teşvik edilecektir. I. Kademe kurslarının bitim tarihlerinde

istekli olanlara II. Kademe okuma yazma kursları ara vermeden açılacaktır. İlçemizde okuma yazma bilmeyenler I. Kademe Okuma Yazma Kursu için, I. Kademe sertifikası olanlar II. Kademe okuma yazma kursu için, evlerine en yakın ilköğretim okuluna başvurarak kayıtlarını yaptırabilirler.

>Sevgi Sabancı/ İlçe Ar-Ge Birim Üyesi

Beyaz Dişler Ülkesine Yolculuk

İlçemiz Abdülhak Hamit İlköğretim Okulu 3-B Sınıfı öğrencileri Değerler Eğitimi kapsamında Sağlık ve Hijyen konusunun işlendiği bir tiyatro oyunu sergiledi. İlçe Milli Eğitim Şube Müdürümüz Yunus Özbek, İlçe Ar-Ge Birimi üyesi Ömer Çakmak’ın da izlediği Beyaz Dişler Ülkesinde adlı tiyatro oyununda dişlerimizin

Eğitimde

temiz olmasının önemi vurgulandı. Oyunun sonunda söz alan Şube Müdürümüz Yunus Özbek, değerler eğitiminin tüm okullarımızda farklı etkinliklerle uygulandığını söyleyerek diş temizliğinin ne kadar önemli olduğunu oynadıkları oyunla hatırlattıkları için öğrencilerimize ve öğretmenlerine teşekkür etti.

Sınıf öğretmenleri Seniha Karaatlı’nın yönetiminde güzel bir oyun sergileyen öğrencilerimizin tiyatrosunu okuldaki tüm birinci kademe öğrencileri izleme fırsatı buldular. Tiyatronun sonunda üçüncü sınıfa giden tüm öğrencilere diş fırçası ve macunu dağıtıldı.

Atatürk İlköğretim Okulu, satranç turnuvasında derece aldı Türkiye Satranç Federasyonu İstanbul İl Temsilciliği £ Bayrampaşa Belediyesi işbirliği ile Semih Erden Spor Salonu’nda düzenlenen 2011 İstanbul Küçükler ve Yıldızlar Satranç Şampiyonasında ilköğretim okullarımızdan Atatürk İlköğretim Okulu 5-D sınıfı öğrencisi Asım Turan, 11 yaş kategorisinde İstanbul üçüncüsü olarak Türkiye Yaş Gruplarına katılma hakkı elde etti

Yazarlar Okullarda projesinin genel amacı, kitap okuma alışkanlığının yaygınlaştırılması ve sevdirilmesidir. Bunu yaparken de öğrencilerimizin yazar ve şairler ile buluşması sağlanacaktır.

Yapılacak olan söyleşilerle edebiyat ve kültür konusunda öğrendiklerimizi ve okuduklarımızı pekiştirme ve bunlara eleştirel gözle bakabilme becerisini kazanmış olacağız. Aynı zamanda öğrendiklerimizi ve düşündüklerimizi diğer insanlara yazı yoluyla nasıl aktarabileceğimiz konusunda önemli ipuçlarını öğrenebilecek ve deneyimler kazanabileceğiz. Kitapla dost olan şiddete düşman olur sloganıyla hep birlikte olumsuz davranışlardan uzak durup iyi ilişkiler geliştireceğimize inanıyoruz. Bu kapsamda ilçemiz, çekilen kura neticesinde ilköğretim öğrencilerine yönelik yazar Behiç Ak, ortaöğretim öğrencilerine yönelik ise şair Gonca Özmen ile eşleşti. Dört ay boyunca gerçekleştirilecek olan söyleşilerde toplam üç bin gönüllü öğrencimiz yazarımız ve şairimizle buluşma imkânını yakalayacaklar.

Minik yürekler, yazarımızı şaşırttı İlçemizde “Yazarlar Okullarda” projesi aralık ve ocak ayının söyleşileri ilçemiz Ar-Ge biriminin koordinasyonu ile gerçekleştirildi. UPS Spor ve Kültür Merkezi Konferans Salonunda ilköğretim öğrencilerine yönelik yapılan söyleşilerde yazar Behiç Ak yer aldı. Söyleşiye İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Yakup Hayırlıoğlu, Şube Müdürümüz Yunus Özbek, İlçe Ar-Ge birimi, 75. Yıl İÖO, Merkezefendi İÖO, Haluk Ündeğer İÖO, Toki İÖO, Atatürk İÖO ve Saniye Sezgin Elmas İÖO, Abdülhakhamit İÖO, Bozkurt İÖO, Faruk Timurtaş İÖO, Sümer İÖO, Nuripaşa İÖO ve Kazım Özalp İÖO idarecileri, öğretmenleri ile öğrencilerimiz katıldı.

İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Yakup Hayırlıoğlu, konuşmasında okumanın insanın gelişiminde önemli bir yeri olduğunu ve okuma kültürünün yerleşmesi adına da okullarımızda okuma etkinliklerinin İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yapıldığını söyledi.Dergisi 2012-01


52

{ Söyleşi - Yazarlar Okullarda }

{ Söyleşi - Yazarlar Okullarda }

Mısralar genç yüreklerde dillendi

1982’den beri karikatür çizmekte olan ve çocuklara yönelik eserleri ile bilinen yazar Behiç Ak, öğrencilerimizle zevkli geçen bir söyleşi gerçekleştirdi. Öğrencilerimizin sorduğu sorulara cevap veren yazarımız, öğrencilerimizin söyleşiye hazırlıklı gelmelerinin kendisini şaşırttığını ve öğrencilerimizi çok beğendiğini söyledi.

Öğrencilerimiz sordu, yazarımız cevapladı Minik yürek: Çınar Ağacı kitabındaki resimleri siz mi çizdiniz? Behiç Ak: Evet, kendim yaptım. Hepiniz hemen hemen tüm kitapları okumuşsunuz, şaşırdım. Minik yürek: Vapurları Seven Çocuk, gerçek hayattan mı? Behiç Ak: Evet, o çocuk gerçek hayattan. Ancak hep farklı gerçek olaylar, biraz bölük pörçük; artık vapurlar bitiyor, sıkıcı otomobiller geliyor. Vapurlara övgü olarak yazdım. Minik yürek: Minik Selo’nun gerçek adı ne? Behiç Ak: Selahattin. Minik yürek: Kendiniz mi yazar olmak istediniz, yoksa anne babanız mı? Behiç Ak: Kendim yazar olmak istedim. Aslında karar verip yazar olmadım. Çocukluğumdan beri yaptığım şeyleri sürdürdüm, mimarlık eğitiminden de yararlandım. Okuduğumuz alanı iş olarak yapmasak da yararlanabiliriz.

Aralık ve Ocak aylarında UPS Spor ve Kültür Merkezi Konferans Salonunda gerçekleştirilen söyleşilerde ise şair Gonca Özmen, Adile Mermerci Anadolu Lisesi, 100. Yıl Ticaret Meslek Lisesi, Zühtü Kurtulmuş Lisesi, İDMİB Deri Meslek Lisesi, Kırımlı İsmail Rüştü Olcay Anadolu Lisesi, Şehit Büyükelçi Galip Balkar Endüstri Meslek Lisesi, İhsan Mermerci Lisesi, İMKB Meslek Lisesi’nde okuyan öğrencilerimiz ile buluştu. Genç okurlarımız

şairimizi ilgiyle dinleyip söyleşiyi şairin şiirlerini okuyarak renklendirdiler. Şair, konuşmasında edebiyat yolculuğundan, on beş yaşında ödül alan şiirinden ve on sekiz yaşında yayınlanan şiir kitabından bahsetti. Edebiyatın insana yeni gözler eklediğini, yeni bakış açısı, yeni fikirler kazandırdığını ifade eden şairimiz, bu gözler insanı önce kuşkulandırır, “her şey bize anlatıldığı gibi mi” diye soru sordurmaya başlatır ve kendimizi tanımamızı sağlar, dedi. Bir haberi

53

anlayıp irdelemenin, başka açılardan değerlendirmenin yolunun edebiyattan geçtiğini belirten Gonca Özmen, “dil bilmek kısmına gelince, bana sorulur neden İngilizce yazmıyorsunuz ? diye, ancak ben rüyamı Türkçe görüyorum, hislerimi ilk Türkçe ifade ediyorum, şairin yeni sözcük ya da metafor üretebileceği özgür bir alanda zengin ifadeler kurmasına olanak verir Türkçe” ifadeleriyle dilin önemini vurguladı.

Öğrencilerimiz sordu, yazarımız cevapladı Genç Ses: Şair kelimesi sizde ne gibi çağrışımlar yapıyor? Gonca Özmen: Şair algısı, duygusal, acı çeken değil bence; dili iyi kullanan, sözcüklerle farklı atmosfer oluşturan zeki kişilerdir. Genç Ses: Toplum mesleğinizi sorduğunda siz de şairim deyince algıları nasıl? Gonca Özmen: Şairlik meslek midir, diye algılıyorum bu soruyu. Uğraş olarak evet bir meslektir, ancak hayatımızı sürdürecek para kazanımı zordur. Genç Ses: Kısa sürede bu kadar büyük başarı elde etmenizin sebebi nedir? Gonca Özmen: Başarı için, bulunduğunuz yer önemli değil, yalnızca iyi yapmanız yeterli. Ben söyleşiye gelmeden okul sitelerinizi dolaşıp sizin için detaylar edinmeye çalıştım, altı saat sizlerle ilgili çalıştım; detaycı olmam işimi iyi yapmamı sağlıyor. Okumayı çok sevdim; okur olmak gerekiyor yazarlık için. Genç Ses: Bu kadar fazla imge kullanırken algılanmama korkunuz olmadı mı? Gonca Özmen: Elbette farklı şairler, farklı tarzda yazarlar. Ve şiir canlı olduğu için her dönemde hitap ettiği kitle vardır. İmgelerle gizlice söyleriz düşündüklerimizi.

Gonca Özmen kimdir? Behiç Ak kimdir?

Türk karikatürist, çocuk Behiç AK , 1956 Samsun doğumludur. yönetmeni olarak kitapları ve oyun yazarı ve belgesel film çalışmalarını sürdürmektedir. mimarlık öğrenimi gördü. Behiç Ak, Yıldız Üniversitesi ve İTÜ’de Behiç Ak, bir ulusal 1982’den beri karikatür çizmekte olan bandı çizmektedir. çizgi adlı gazetede “Kim Kime Dum Duma” ro oyunları tiyat iş ilenm serg erde Türkiye ve değişik ülkel Almanya’da ve Kore Çin, nya, Japo ları kitap k yazmıştır. Çocu yayınlanmaktadır.

Eğitimde

doğdu. İlkokulu 1982 yılında Burdur’un Tefenni ilçesinde ur Anadolu Burd ni Tefenni’de, ortaokul ve lise öğrenimi Dili ve Edebiyatı z İngili esi ersit Lisesi’nde bitirdi. İstanbul Üniv 8) eğitimini (200 s lisan ek yüks ve 4) (200 Bölümü’nde lisans dir. ncisi öğre tamamladı. Halen aynı bölümde doktora e yayımlandı. İlk şiiri Haziran 1997’de Varlık dergisind Adam Sanat, 1997’den beri şiirleri ve yazıları kitap-lık, Yom Sanat, Uç Kül, E, , Varlık, Yasak Meyve, Dize, Akatalpa yayımlanmaya 9’da 200 Ocak or. gibi dergilerde yayımlanıy liğini tmen yöne yayın l gene isinin derg başlayan Palto iyatı edeb i çevir adlı ) Notu nin irme (Çev Ç.N. yapmıştır. ir. kted ürme dergisinin söyleşi editörlüğünü sürd İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


54

{ Geziyorum- Zeytinburnu’nda Üç Güzel }

Zeytinburnu’nda güzel

3

{ Geziyorum- Zeytinburnu’nda Üç Güzel }

55

İnsanların yerleşip yaşadıkları yerlerin idarî birimlere ayrılması, idarî ifadelerle tanımlanması sıradan bir şeydir. Sadece idarî ve güncel olarak anlamlıdır. Tarih ve kültür bakımından bir anlama haiz olmaları için bu yeterli değildir. İl ve ilçe diyebiliriz buralara ama şehir diyemeyiz. Çünkü şehir, ruhu olan mekândır. Yaşanmışlıklardan beslenip geliştiği için de yaşayan ve sakinlerini kendi refleksleriyle yaşatan bir ruhtur.

Turgut Cansever’in şehir tanımındaki “toplumsal hayata, insanlar arası ilişkilere biçim veren, sosyal mesafelerin en aza indiği, ilişkilerin büyük yoğunluk kazandığı yerdir.” ifadeleri tam da şehir ruhuna ilişkindir. Bu ruhu modern mahallerde görmek mümkün değildir. Ama tarihi bir duvar kalıntısı dahi bulunduğu mekâna, ruh kazandırmak için hiç de azımsanamayacak bir değer katar. Tarihî bir cami, bir medrese, bir türbe mekânını ve sakinlerini ihya eder. Mekânın kimliğini ve asaletini belgeler, beyan eder. Ve ruhunu üfler sakinlerine. O zaman mekân şehir olur, sakinleri de şehirli. Modern mahaller henüz bir şehir birikimine sahip olmadıklarından sakinlerine üfleyecek bir ruhları da yoktur. Sakinleri, kaba veya gizli bir sükûnetsizlik içindedirler. Modern mahal ifadesiyle, gecekondu dâhil, planlı/plansız tarihle ve kültürle bağları kopuk ya da sosyal statü kaprislerine dayalı her türlü yapay ve yüzeysel yapılaşmayı kastettiğimi belirteyim. Hem fizikî hem de ruhî ihtiyacın düşünüldüğü belli bir şuura dayalı yapılar olan geleneksel ev ve mahallemize karşı, modern mahal, sadece barınma ihtiyacına odaklanıldığı ve genel itibariyle şuuru ve kimliği bulanık olan ya da hiç olmayan yapılardır. Hâlbuki medeniyet, şehirle mümkündür. Şehirlileşme serüveninde oldukça yeni bir mekân olan Zeytinburnu’na kimlik kazandırabilecek üç önemli abide vardır: Seyit Nizam Hazretleri, Merkez Efendi ve Yenikapı Mevlevihanesi…

>Abdurrahman Karakaş/ Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni

Eğitimde

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


56

{ Geziyorum- Zeytinburnu’nda Üç Güzel }

{ Geziyorum- Zeytinburnu’nda Üç Güzel }

57

MERKEZ EFENDİ Camii Merkez Efendi Camii Zeytinburnu’ndaki önemli tarihi ve kültürel mekânlardan biridir. Gerek tarihi bir mekân olması gerekse Merkez Efendi’nin şahsından dolayı çok sayıda ziyaretçi alır. Sadece Zeytinburnu’nun değil tüm İstanbul’un soluk aldığı bir yerdir. Çevresindeki restorasyonlardan sonra Yenikapı Mevlevihanesi’yle birlikte vakur tarihimizin birikimine dair müstesna bir atmosfer oluşturmuşlardır. Yanıbaşındaki tarihi Abdulbaki Paşa Kütüphanesi’nden nay-i şerif nağmeleri mekânın ruhundan şehre üflenen hoş bir seda.

Eğitimde

Merkez Efendi günümüzde daha çok din âlimi ve veli olarak tanınmış olsa da o aynı zamanda devrinin önemli bir şairi ve doktorudur. 16. yüzyılda yetişmiş olan Merkez Efendi’nin asıl adı Musa Muslihuddin b. Mustafa b. Kılıç’tır. Denizli veya Uşak’ta doğduğuna dair değişik rivayetler vardır. İlk tahsilini memleketinde yaptıktan sonra Bursa’ya giderek tahsiline devam eder. İstanbul’a geldiğinde bir müddet Ayasofya’da ders verir. Bu arada halveti şeyhi Sümbül Sinan Efendi’ye intisab eder. 1539’da Kanunî’nin annesi Hafsa Sultan’ın Manisa’da

yaptırdığı hastaneye idareci olur. Kanunî, Manisa valiliği sırasında hastalanınca Merkez Efendi’nin yaptığı ilaçla iyileşir. Bunun üzerine Hafsa Sultan bu ilacın halka da dağıtılmasını ister. Bu şekilde mesir macununun Nevruz gününde dağıtılması geleneği başlar. İstanbul’a döndüğünde şeyhi Sümbül Efendi’nin vefatıyla onun dergâhına şeyh olur. Yirmi üç yıl süren bu görevinden sonra 1551’de doksan küsur yaşında vefat eder. Bugün Zeytinburnu sınırlarındaki Merkez Efendi Camii olarak bilinen zaviyesine defnedilir.1

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


58

{ Geziyorum- Zeytinburnu’nda Üç Güzel }

{ Geziyorum- Zeytinburnu’nda Üç Güzel }

SEYİTNİZAM Hazretleri Yavuz Sultan Selim zamanında Bağdat’tan gelerek İstanbul’a yerleşen Nakşibendî şeyhi Seyit Nizam Hazretleri, döneminin önemli âlimlerindendir. Hz. Muhammed (SAV)’in soyundan geliyor olması O’na ve hatırası olan tekkesine ayrı bir sevgi ve saygı duyulmasının sebebidir. 16. yy.’ın ilk yarısında yaptırdığı tekkesi Zeytinburnu’nun önemli bir manevi merkezidir. 1550’de vefatıyla buraya defnedilir.

Mütevazı bir tekke ve türbeden oluşmasına rağmen cümle kapısından içeriye attığımız ilk adımda zaman durur ve asude çağların sükûnetini yaşarsınız. Bir mana kapısıdır kapısı. Haziresini şöyle bir gezdiğinizde kimlerin bu dergâhtan gelipgeçtiği konusunda fikir edinirsiniz. Dervişler, devlet adamları, ilim ve sanat adamları… Mekâna sinmiş hatıralarıyla hala yaşamaktalar.

59

YENİKAPI Mevlevihanesi Malkoç Mehmet Efendi tarafından 1597’de kurulmuş olan bu Mevlevi tekkesi, Mevleviliğin Konya’dan sonra en önemli merkezidir. 77 dönümlük bir arazi içinde kurulan mevlevihanede botanik ve zooloji dersleri verilerek insanın tabiatın hâkimi değil, bir parçası olduğu bir dervişin hayvanları ve bitkileri de sevmesi gerektiği ana fikri işleniyordu. Mevlevihane İstanbul’un hafızasında iz bırakan yangınlardan da payına düşeni almıştır. Epeyce zengin sayılabilecek kütüphanesini 20. yüzyılın başındaki bir yangında kaybetmiştir. Daha sonraları da arazisindeki kaçak yapılar yüzünden arazisi talan edilerek 7 dönüme düşmüştür.

Hüsn ü Aşk bu dergâhın feyzinden doğmuş değil midir… Buradan destur almış bir seyr-i süluk değil midir… Musikimizin halis Türk sesi yine bu dergâhtan yükselir. “sahib-i beste üstad-ı kâmil bir zat-ı şerif” Itrî de bu dergâhta pişen bir derviştir.2 Dede Efendi’nin keşfedilip yetiştirildiği yerdir Yenikapı Mevlevihanesi.

İyi bir şair, hattat ve bestekâr olan Ali Nutkî Dede, Şeyh Galip’ten Dede Efendi’ye kadar birçok şair ve bestekârın hem hocası hem yoldaşı hem de gönül birliği ettikleri şeyhleridir.3 Aşkın ve estetiğin cümbüşüyle ‘beşer’i, haz ve hüzün kıvamında ‘insan’ mertebesine taşıyan bu medeniyet ocakları üç buçuk-dört asır tütmüş, akibet suskunluğa duçar olmuşlardır.

Kuruluşundan, tekke ve zaviyelerin kapatıldığı 1925 yılına kadar 350 yıl boyunca çok önemli bir ilim irfan ocağı olarak hizmet etmiştir. Tarihimizin ve kültürümüzün birçok dev siması burada yetişmiş ve günümüze ışık tutmak üzere ölümsüz eserler bırakarak bu dünyadan göçüp gitmişlerdir. Bir Mevlevi olan Şeyh Galip burada yetişmiş Galata Mevlevihanesi’ne şeyh olmuştur.

Eğitimde

Dipnotlar: 1) Bkz. 8. yy.’da 18.yy’a Müslüman Bilim Adamları, Mahmut KARAKAŞ, Mostar Yay. 2) Bkz. Osmanlı’nın Sesleri, Boyut Yay. 3) Bkz. Şeyh Galip Divanı, Akçağ Yay.

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


60

{ Haber - Etkinlik }

{ Haber - Okullarımız }

Dünyanın EN RENKLİ rekorunu kırdılar

24 kasım Öğretmenler gününde huzurevindeydiler la 75. 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıy ri sınıf ncile öğre ı sınıf Yıl İlköğretim Okulu 3/B , mıyla katılı de ’in Ateş ce Hati öğretmenleri ve rmiş geçi rak yapa lik tmen öğre nü ömrü şuan Semiha Şakir Huzurevi’nde yaşayan ellerini öğretmenlerimizi ziyaret ederek onların ler tmen öğre rak suna ler öpüp, onlara çiçek gününü kutladı. Öğrencilerimiz Bilge Selin

3 Ekim Dünya Çocuk Günü’nde, Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen rekor denemesinde tam 676 çocuk aynı anda birbirlerinin yüzünü boyadı.

Zeytinburnu Belediyesi Bilgi Evleri ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüz öncülüğünde, ilköğretim okullarımızda öğrenim gören bilgi evi üyesi öğrencilerin katılımıyla, yüz boyama rekoru kırıldı.

Guinness Rekorlar Kitabı Türkiye Temsilcisi ve Dünya Çocuk Rekorları Tescil Heyeti Başkanı Orhan Kural’ın da hazır bulunduğu etkinliğe Zeytinburnu Kaymakamı Mustafa Dündar, Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, Zeytinburnu İlçe Milli Eğitim Müdürü Yakup Hayırlıoğlu, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Yunus Özbek, Zeytinburnu İlçe Emniyet Müdürü Sezgin Öndem, Zeytinburnu Belediye Başkan Yardımcısı Ömer Arısoy, Zeytinburnu Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Mustafa Aydın, Zeytinburnu Belediyesi Bilgi Evleri Koordinatörü Veli Koç katıldı. Rekor Tescil ve Hakem Heyeti tarafından imza altına alınan rekor denemesi dünya çocuk rekorları arasında yerini aldı. Dünya Çocuk Rekorları projesi kapsamında gerçekleştirilen rekor denemsinde 676 minik yüreğin güzelliği birbirlerinin yüzlerine yansıdı. Zeytinburnu Kaymakamı Mustafa Dündar,

Eğitimde

61

etkinliğin açılış konuşmasında, “Kayıtlara geçecek olan bir rekor denemesine ve sevgili çocuklarımızın sanatına şahit olacağımız için kendimi şanslı hissediyorum. Önemli olan çocuklarımızın sevincidir. Bu sevince sebep olan herkese teşekkür ederim.” dedi. Zeytinburnu Belediye Başkanı Sayın Murat Aydın yaptığı konuşmada, tüm çocukların dünya çocuk günlerini kutlayarak Zeytinburnu Belediyesi olarak Türkiye’de bir ilke daha imza atmanın mutluluğu içerisinde olduklarını belirtti. Murat Aydın konuşmasında, “Bugün burada 676 evladımız sanata böyle bir rekor denemesiyle adım atacak. Hepimiz nasıl yüzler ortaya çıkacağının merakı içerisindeyiz. Ama ben umut ediyorum ki bugün burayı gülen yüzler saracak. Türkiye’nin sizlerin gülümsemesine çok ihtiyacı var, iyi ki varsınız çocuklar.” dedi. İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Yakup Hayırlıoğlu ise bu etkinliklerin öğrencilerin üretkenliklerinin ortaya çıkarılmasında önemli olduğu ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü olarak bu tür organizasyonlara her zaman destek olacaklarını ifade etti. Dünya çocuk rekorları arasında yerini alan Yüz Boyama Rekoru’nun birbirinden renkli kareleri ise hazırlanacak bir katalogla 676 çocuk için güzel bir anı olacak.

Sarılır, Bahadır Ayhan, Muhammed Kılıç, Meryem Kuş, Esra Söyler, Rümeysa Şen, Kerem Altıkardeş’in heyecanlı oldukları ete görüldü. Huzurevinde, kendilerini ziyar es herk n göre ini firler misa gelen küçük nme onlara tebessüm ederek baktı ve dinle nı tufa salonuna girildiğinde ise bir alkış a koptu. Selamlaşma ve sohbetten sonr

rülen huzurevinde kalan öğretmenlere götü nü günü ler tmen öğre rın öğrencilerimiz, onla lik tmen öğre da ların okul köy ünü kutladı. Ömr daki yaşın beş en seks rmiş geçi rak yapa et eden Kadriye Korkmaz Hanımefendi ile sohb bir l güze , rimiz ncile ve resim çektiren öğre e içind u uluğ mutl nin tirme ekleş etkinliği gerç ayrıldılar. den revin huzu te birlik ile leri tmen öğre

Madde bağımlılığı projesiyle ödül aldılar Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü ve Özel Fatih Eğitim Kurumlarının koordinatörlüğünde 2011 Yılında İstanbul’da yedincisi düzenlenen “E-Dream Ulusal Bilgisayar Proje Olimpiyatı” finali 30 Nisan 2011 de İstanbul’da yapıldı. Düzenlenen olimpiyatta 100. Yıl Ticaret Meslek Lisesi Bilişim Teknolojileri Alanı 11. sınıf öğrencilerimizden Oğuz Aslan, Elif Gül, Ferhat Yüce, Tuğba Karçak’ın animasyon

Proje danışman öğretmeni Bilişim Teknolojileri Alan Şefi Bayram Dağdelen, “Projemizin katıldığı yarışmada ilk elemeyi geçip madalya alacağına E-Dream Bilgisayar Proje inanmıştık. Öğrencilerimiz, Olimpiyatı’nda Türkiye genelinde madde bağımlılığının ülkemizde 81 ilden müracaat eden 1016 ve dünyada gün geçtikçe yakın 0’e 300 n katıla dan okul arttığından ve yaş sınırının projenin değerlendirildiği ön ilköğretim seviyesine kadar eleme sonuçları ile “Animasyon indiğinden böyle bir konuyla Kategorisi” nde okulumuzun da ilköğretim öğrencilerini ve e final proje 10 ğu oldu sinin proje ailelerini bilinçlendirmeyi kaldı. Okulumuza taşınabilir amaçlamışlardır.” dedi. bilgisayar ve harddisk (1TB) hediye edildi.

kategorisinde hazırladığı madde bağımlılığı projesiyle Türkiye birincisi olarak altın madalya kazandı.

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


62

{ Haber - Okullarımız }

{ Şiir - Bu Şehir }

63

Bir yardım eli de ilçemizden Ekim ayında Van ilinde meydana gelen depremden sonra tüm Türkiye tek yürek oldu. Bu elim olaydan sonra Van’da evsiz kalan vatandaşlarımıza bir yardım eli de ilçemizden uzandı.

Bu Şehir

Kazlıçeşme Abay İlköğretim Okulu’nun başlattığı “Artık Üşümesinler” kampanyası ile ilçemizdeki öğrencilerimiz büyük bir vefa örneği gösterdi. Kampanya, ilçemizin diğer okullarının da desteğiyle tam bir yardım seferberliğine dönüştü. Yardım yapabilmek için adeta yarışan öğrencilerimiz hepimizi gururlandırdı. “Artık Üşümesinler” kampanyasının başladığı günden itibaren

Kaymakamımız Mustafa Dündar ve İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Yakup Hayıroğlu konuyla yakından ilgilenerek herhangi bir aksaklığın meydana gelmemesi için azami gayret gösterdiler. Kampanyanın sonunda, 500 adet battaniye toplanarak okul müdürü Sevim Akbay tarafından Van’a gönderilmek üzere Türk Kızılayı Zeytinburnu Şubesi Başkanı Remzi Yılmaz’a teslim edildi. Araç Van’a gitmek üzere okul bahçesinden ayrılırken duygusal anların yaşandığı görüldü.

Kazakistan’a gezi düzenlediler

Kazlıçeşme Abay İlköğretim Okulu, yaz tatillerini geçirmek ve Kazakça öğrenmek amacıyla Türkiye vatandaşı Kazak öğrencileri ile, sınıf öğretmenleri Aysel Tandoğan ve İngilizce Öğretmeni Tahire Kara’nın gözetiminde Kazakistan´a gezi düzenledi. Gezide Astana´ın önemli yerlerini gezen öğrenciler NurOrda Uluslararası KazakLisesi´ni de ziyaret ettiler. Öğrenciler, okulun halkla ilişkiler sorumlusu Kazıbek Kaşkabayev’den okul hakkında bilgi aldı. Kaşkabayev, Türkiye´de yaşayan Kazak çocuklarını karşısında görünce duygulandığını dile getirdi.

Eğitimde

Sınıf öğretmeni Aysel Tandoğan, Zeytinburnu´nda yaşayan Kazak çocuklarına Kazakistan´ı tanıtmak ve Kazakçalarını geliştirmek maksadıyla böyle bir geziyi düzenlediklerini söyledi. Kazlıçeşme Abay İlköğretim Okulu İngilizce Öğretmeni Tahire Kara da yaptığı açıklamada, Türkiye’de doğan Kazak çocuklarının Kazakçayı bilmediklerini ve bu yüzden yaz tatilini Atayurt’ta geçirmek maksadıyla Kazakistan’a geldiklerini söyledi. Zeytinburnu´nda yaşayan ve sınıflarını takdirle geçen 8.sınıf öğrencileri arasından seçilen on beş öğrenci ile Kazakistan´ın turizm beldesi Borabay´da on

beş gün kaldıklarını ifade eden Kara, çocukların başta uyum sorunu yaşadıklarını; ancak bunu kısa sürede aştıklarını söyledi. Tahire Kara, gezinin gerçekleşmesinde emeği geçen Kazakistan´ın Türkiye Büyükelçisi Janseyit Tüymebayev´e öğrenci velileri adına teşekkür etti. Geziye katılan öğrencilerden Hamza Ünlü, yaz okulunun çok verimli geçtiğini söyledi. Astana’yı çok modern bulduğunu söyleyen öğrencilerden Elif İnan ise gezinin Kazakça pratik için iyi bir imkan olduğunu ve burada güzel arkadaşlıklar kurduğunu ifade etti.

Bu şehir gülü yok bi r gülistandır Denizler, tepeler, da ğlar üstünde Belki de bu şehir bi r kabristandır Mecnun’lar Leyla’ya ağlar üstünde Derviş güvercinler, dertli kumrular Hepsi birer birer ha yâl oldular Çoban Çesmesi’nde n büyülü sular Sızmış da bu şehrin çağlar üstünde

Kozlu, Karac’ahmed , Zincirlikuyu Hergün mezar mez ar yayar uykuyu Her yerde aynıdır to prağın huyu Ölüler, altında; sağl ar, üstünde Bu şehir arınsın ar tık kirinden, Sandallar maviyi çe ksin derinden… Martılar süzülsün üzerlerinden Balıklar oynaşsın ağ lar üstünde. İdris EREN

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


64

{ Haber - Okullarımız }

{ Haber - Okullarımız }

İmam Hatip öğretmenlerinden “Mehmet Akif” kitabı

65

İstanbul Kantinciler Esnaf Odası Anaokulu eğitim-öğretime başladı

>Hasan Süpçin/ İlçe Ar-Ge Birim Üyesi

Zeytinburnu Anadolu İmam Hatip Lisesi öğretmenleri, vefatının 75. yılında İstiklal Şairimizi, öğrencilerine daha iyi tanıtma amacıyla hazırladığı kitapla yâd ediyor. “Tüm Yönleriyle Mehmet Akif Ersoy” ismi verilen kitap, hacimce küçük olmasına karşın içeriği ve verdiği mesajlarıyla büyük bir öneme sahip olduğunu okuyucusuna hissettiriyor. Okul müdürü Mustafa Yılmaz başkanlığında, edebiyat öğretmenlerinin çoğunlukta olduğu bir komisyon tarafından hazırlanan kitabın içeriğinde ağırlıklı olarak Akif’in karakteri, ailevî, edebî, millî yönü, şairliği, Kur’an algısı ve Kur’an meali çalışması, iman ve aksiyon adamlığı rolü, ırk anlayışı, Asım’ın nesli hülyası ele alınarak işlenmiştir.

Eğitimde

Kitabın son bölümünde Akif’in çeşitli şiirlerinden örneklere ve Arap alfabesiyle yazılmış İstiklal Marşı ile kitaba katkı sağlayan öğretmenlerin özgeçmişleri yer almaktadır. Kitabı Kültür Edebiyat Kulübü bünyesinde bastıklarını ifade eden okul müdürü Mustafa Yılmaz, kitabın okulun öğrencilerine, öğretmenlerine, velilere, ilçede bulunan diğer okullarımıza hediye olarak dağıtıldığını söyledi. Yaptıkları çalışmanın küçük, ancak mana yönüyle büyük ve önemli bir çalışma olduğunun altını çizen Mustafa Yılmaz, kitabın hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürü etti. Akif’in şiir ve sözleriyle süslenen bu esere sahip olmak için okulla irtibata geçmeniz yeterli olacaktır.

İstanbul Kantinciler Esnaf Odası, İhsan Mermerci Lisesi’nin de bulunduğu araziye bağımsız bir anaokulu(İKEO) yaptırdı.

2011-2012 eğitim-öğretim yılına yetişerek hizmet vermeye başlayan okulumuz çocuklarımızın tüm gelişim özellikleri göz önünde bulundurularak sınıflandırılmıştır. 3-6 yaş arası çocukların eğitim-öğretim gördüğü anaokulunda toplam sekiz derslik bulunmaktadır. İlk yılında on şubesiyle toplam yüz seksen öğrenciye hizmet

veren okulumuzun bünyesinde çok amaçlı oyun parkı, sera, hayvanat bahçesi, tarım alanı, kum havuzu, meyve bahçesi bulunmaktadır. Her sınıfta bilgisayar ve projeksiyon destekli eğitim yapılmakta olup rehberlik servisi aktif olarak çalışmalarını sürdürmektedir. Ayrıca okulumuzda güvenlik sistemi kurulmuş olup okula giriş ve çıkışlar elektronik kartla yapılmaktadır.

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


66

{ Röportaj - Mustafa Aydın }

Kültür sanatın ilçemizdeki adresi >Menekşe Özkaya/ Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni

Mart 2009’da Zeytinburnu İlçe sınırları içinde kurulan Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezi, kurulduğu günden bugüne kadar tiyatro, sinema, seminer konferans, bilgi şöleni gibi çeşitli etkinlikler ve kültürsanat kursları düzenlemiştir. Zeytinburnu ve diğer çevre ilçelerin kültür-sanata değer veren, bilgilenmek ve eğlenmek isteyen halkını buraya çeken bir merkezdir Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezi.

{ Röportaj - Mustafa Aydın }

Zeytinburnu’nun kültürel zenginliğini de göz ardı etmeden düzenlenen faaliyetler Zeytinburnu’nun da çehresini olumlu yönde etkilemiştir. Kırımlı İsmail Rüştü Olcay Anadolu Lisesi Edebiyat Öğretmeni Menekşe ÖZKAYA, kültürün Zeytinburnu’ndaki adresi Zeytinburnu Kültür Merkezi ve Zeytinburnu’nda düzenlenen diğer kültürel etkinlikler ile ilgili Zeytinburnu Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Sayın Mustafa Aydın’la söyleşi tadında bir röportaj gerçekleştirdi. Röportaj ile sizleri baş başa bırakıyoruz. Menekşe Özkaya: Zeytinburnu’nda bir kültür merkezi açma fikri nasıl ortaya çıktı, bu kimin fikriydi? Mustafa Aydın: Bu fikir belediyenin genel politikasının bir parçası olarak belediye başkanımız Sayın Murat Aydın tarafından planlanan bir projeydi. Fakat 1999 yılında belediye yönetimi devralındıktan sonra öncelikli konular sıralamasında kültür merkezi açmak maalesef biraz aşağılara düştü. Çünkü çok daha öncelikli sorunlar vardı. Halkın sokağa adım atar atmaz karşılaştığı sorunlar vardı. Bundan dolayı kültür merkezi açma fikri biraz ötelendi. Ama kültür politikası kültür merkezi olmadan da belli bir süre yürütüldü. Çünkü kültür durdurulacak, kesintiye uğratılacak bir olay değildir. Açık hava faaliyetlerimiz vardı, yayın faaliyetlerimiz vardı, başka kurumların salonlarını kullanmak suretiyle faaliyetlerimiz devam ediyordu. Ama 2009 yılında kültür merkezinin açılmasıyla birlikte, kültür merkezine özgü konular da gündemimize girdi. Menekşe Özkaya: Bu güzel bir gelişme. Böylece Zeytinburnu’nun kültürel dokusunu olumlu yönde etkilendi bence. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz? Mustafa Aydın: Açıkçası biz, kültür müdürlüğü olarak işin uygulama kısmında olduğumuz için, şehir planlaması, peyzaj, konum vb. gibi konularda ancak kişisel görüşümü söyleyebilirim. O da şöyle:

Eğitimde

67

Zeytinburnu’nun tam ortasında yapılmış bir kültür merkezi olduğu için son derece avantajlı. Bütün Zeytinburnu’nun rahatlıkla ulaşabileceği bir yerde. Buna ilave olarak Zeytinburnu dışından da kolaylıkla ulaşabilecek bir yerde. Yanı başındaki huzur evinin yenisinin yapılarak taşınması ve eski yerin yıkılması ile birlikte kültür merkezinin de önü açıldı. Şimdi de hükümet konağının yenisi yapılacağından eski yeri yıkılacak. Böylece kültür merkezinin bütün etrafı açılmış olacak, hem de bir meydan kazanacak Zeytinburnu. Kültür Merkezi her yerden görülebilir hale gelecektir ve buraya her yerden daha rahat ulaşılabilecektir. Bu durumdan son derece memnunuz. Çünkü bu bizim için çok büyük bir avantaj. Menekşe Özkaya: Böylece ilce dışından gelenler için otopark kısmı da genişlemiş olur. Mustafa Aydın: Şimdi, Hükümet Konağı’nın yıkılması ile birlikte, muhtemelen yeni bir yer altı otoparkı da açılacaktır. Hemen yanı başındaki İnönü Caddesi’nin altında otopark var. Bundan dolayı meydanda otopark sorunu muhtemelen olmaz. Ama yeni bir düzenleme gündemimizde bulunmaktadır. Belediye İmar ve Fen işleri Müdürlüğü bu konuda çalışmaktadır. MenekşeÖzkaya: Zeytinburnu Kültür Merkezinin misyonu ve vizyonu hakkında neler söyleyebilirsiniz?

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


68

{ Röportaj - Mustafa Aydın }

Mustafa Aydın: Kültür politikasında bizim dikkat ettiğimiz birkaç husus vardır. Bunlardan bir tanesi: Zeytinburnu’nda birlikte yaşama kültürüne hizmet eden faaliyetler yapmaktır. Biz kültür merkezindeki programların çeşitliliğinde buna dikkat ediyoruz. Konuları, konuşmacıları, sanatçıları, konserleri seçerken ve belirlerken buna dikkat ediyoruz. Kültür-Sanat derslerini seçerken de buna dikkat ediyoruz. İkinci önemli husus etnik ve dini çeşitliliğin bu sürece katılımını sağlamaya çalışıyoruz. Bazen tepkiler alabiliyoruz ama genel anlamda Zeytinburnu’nun bu çeşitliliğini, bu renkli yapısını kültür merkezine yansıtmaya çalışıyoruz. Bir başka husus Zeytinburnu’nda daha önce kültür merkezine hiç gitmemiş, konsere, tiyatroya gitmemiş, tiyatroya nasıl gidilir, nereden girilir, nereden çıkılır, bilet nasıl alınır, yer nasıl ayrılır, nasıl bulunur, tiyatro nasıl izlenir gibi hususları şimdiye kadar tecrübe etmemiş vatandaşlarımızın, bu kültür hayatına uyumunu sağlamaya dönük politikamız bulunmaktadır. Bu da bizim kültür politikamızın önemli aşamalarından biri. Bunu kısmen aştık; çünkü 2009’dan beri inanın insanları sahnenin hemen yanındaki kapıdan program başladıktan sonra çıkarmamak için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Çünkü tiyatro seyrediyorsunuz, o anda oyun içinde önemli bir yere gelmişsiniz fakat vatandaşın bir ihtiyacından dolayı dışarı çıkması gerekiyor ya telefon gelmiş, ya da başka bir ihtiyacı var. İşte orada, herkesin dikkatini çekmeden, arka kapıların birinden çıkması gerekiyor. Bunu tiyatroya hiç gitmeyen bilemez. Tiyatroya, konsere gele gele bu sorunu çözmüş olacağız. Bizim bunların dışında gerek söyleşilerle gerek konferanslarla ve anma programlarıyla da medeniyet hafızası diyebileceğimiz bir kültürü gündemde tutmaya çalışıyoruz. Söyleşi

Eğitimde

{ Röportaj - Mustafa Aydın }

çeşitliliğimize baktığımız zaman hemen hemen %80-90’ının Türk-İslam kültürüyle alakalı konular ve bu medeniyetimizin hafızasındaki konuların canlandırılması olduğu görülebilir. Bu bizim olmazsa olmaz politikalarımızdandır.

İstanbul’a yayan bir çalışma yapmıştır. Biz de Zeytinburnu’nda muhasebe ve dil gibi kursların dışındaki kursları düzenliyoruz. Kültür, sanat, müzik, geleneksel sanatlar, modern sanatlar gibi konularda kurslar düzenliyoruz, bu kurslarımızı da halkımıza ilan ederken bir sınırlama getiriyoruz. Getiriyoruz ama konser, tiyatro, sinema gibi hususlarda hiçbir sınırlama yok, üstelik bunların biletlerini de iki aydır internet ortamında satışa açtık. E-belediye sistemi ile de artık biletlere kolayca ulaşılabiliyor. Ayın ilk günlerinde bütün biletler tükenmiş oluyor, dolayısıyla buna bir sınırlama getirme sıkıntısı da olmuyor.

Biz çalışmalarımızda genele hitap eden uygulamalar da yapmaya çalışıyoruz. Örneğin iki aydır spor söyleşileri geliştirdik. Spora ilgi duyan ancak Zeytinburnu’na hiç gelmemiş insanlar da Zeytinburnu’na gelmeye başladı. Menekşe Özkaya: Bu örneğinizde de olduğu gibi yapılan etkinlikler Zeytinburnu’nun dışından farklı semtlerden de izleyicileri buraya çekiyor öyle değil mi? Ki Zeytinburnu’na uzak olan semtlerden de izleyici buraya çekebilmek çok güzel. Mustafa Aydın: Belediyelerin kanunla belirlenmiş olan sorumluluk alanları, kendi sınırları ile çerçevelidir; fakat anakent ilçelerde bunu sağlamanız çok zor. Zeytinburnu’nun sınırı nerede başlıyor, nerede biter vatandaşımız bilmez. Nerede Zeytinburnu biter nerede Bakırköy başlar bunu bilemez. Bu Fatih için de geçerli. Fatih’ten de bizim çok sayıda katılımcımız var. Bakırköy, Bayrampaşa, Eyüp ve diğer komşu ilçelerden de çok sayıda katılımcımız var. Bununla birlikte bir takım hususlarda da bizim düzenleme getirmemiz gerekmektedir. Örneğin, çeşitli kültür – sanat kursları düzenliyoruz. Bu kurslara katılım şartlarımızdan bir tanesi Zeytinburnu’nda oturmaktır ve bu doğal bir şeydir. Sebebi ise, diğer belediyelerde de benzer kurslar var, yığılmaları önlememiz lazım. Herkes Zeytinburnu’na gelirse o zaman hem burada halk bu kurslardan yeterince yararlanamaz, hem de diğer belediyelerde düzenlenen kurslarda boşluklar oluşabilir. Bu yüzden bu tip kurslar belediyeler aracılığı ile yayılır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu noktada sanat ve meslek edindirme kurslarını tüm

Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezinde 2009 - 2011 yılları arasında neler yapıldı? 2009

36 adet yetişkin oyunu sahnelenmiştir. Toplam 19.646 kişi izledi. 48 adet Çocuk oyunu 86 seans sahnelendi. Toplam 22.044 kişi izledi. 32 adet sinema filmi 568 seans olarak gösterildi. Toplam 17.471 kişi izledi. 13 adet konser toplam 4989 kişi tarafından izlendi. 32 adet söyleşi düzenlendi. Söyleşiye toplam 4.096 kişi katıldı. Nağmedar’da 31 adet dinleti gerçekleşti. Toplam 2.662 kişi katıldı.

2010

50 adet tiyatro oyunu 78 seans sahnelendi. Toplam 30.781 kişi izledi. 37 adet çocuk oyunu 73 seans sahnelendi. Toplam 30.188 kişi tarafından izlendi. 50 adet sinema filmi 940 seans olarak gösterildi. Toplam 34.845 kişi tarafından izlendi. 33 farklı konsere toplam 8571 kişi katıldı. 87 adet söyleşiye toplam 9552 kişi katıldı. Nağmedar’da 34 adet dinleti gerçekleşti. 2830 kişi katıldı.

2011

36 adet tiyatro oyununu toplam 18.588 kişi izledi. 27 adet çocuk oyunu 43 seans düzenlendi. Toplam 18.120 kişi tarafından izlendi. 22 adet sinema filmi 462 seans gösterildi. Toplam 20.949 kişi tarafından izlendi. 24 farklı konser düzenlendi. Toplam 5100 kişi tarafından izlendi. 46 Adet söyleşi yapıldı. Toplam 2107 kişi katıldı. Nağmedar’da 23 dinleti gerçekleşti. 1800 kişi katıldı.

Bazı programların müdavimleri özellikle buraya turlar düzenliyorlar. Örneğin, geçen gün Saadettin Kaynak’ın anma toplantısı ve konserini düzenledik. Oraya Ortaköy’den, Şişli’den, Beşiktaş’tan gelen misafirlerimizi konuşmalar sırasında gördük. Genel anlamda kültür merkezinin durumu budur. Benim meseleyi biraz daha kuş bakışı tanımladığımda görebileceğim iki husus var: Bir kültür üretimi, İki kültür tüketimi. Üretimi kültür – sanat kursları ile sağlıyoruz, tüketimi de her türlü sinema, tiyatro, söyleşi, konser vb. etkinliklerle sağlıyoruz. Bütün bunların dışında kültür merkezi ilçenin de bir buluşma mekânı haline geldi. Bunun yanında özel günlerde biz kültür merkezini başta Milli Eğitim olmak üzere çeşitli kurumlara tahsis ediyoruz. Örneğin 23 Nisan gibi özel günleri de artık kapalı bir mekânda kutlama imkânına kavuştuk. Önceden hava muhalefeti nedeniyle stadyumda yapılamadığında ertelenmek zorunda kalınabiliyordu. Oysa şimdi kültür merkezi imdada yetişiyor. Üç yıldır Milli Eğitim ile yılın başında bunun planlamasını yapıyoruz. Ayrıca belirli gün ve haftalar için de kültür merkezine program koymuyoruz. O günlerde de salonumuzu ayırıyoruz. Bu aynı zamanda ilçede diğer kurumların da kültür merkezini kullanabileceği bir yer haline

69

geldiğini gösteriyor. Bunun dışında özel kurumlar, dernekler, vakıflar da belediye meclisi tarafından belirlenmiş tarife çerçevesinde buradan yararlanabiliyorlar. Menekşe Özkaya: Okullar da programlarını burada sergileme imkânı buluyor değil mi? Mustafa Aydın: Burada, biz Milli Eğitim’in bize olan talebine bakıyoruz. Okullardan tek tek gelen taleplere olumlu yanıt vermemiz tabi ki pek mümkün olmuyor, çünkü elli civarında okul var. O zaman bizim hedeflediğimiz kültür-sanat faaliyetlerini yapacak zamanımız kalmaz. Ama Milli Eğitim bir çevre haftası kutlaması yapacak. Biz burada hangi okulların işin içinde olduğuna bakmadan Milli Eğitim Müdürlüğünü muhatap alarak birlikte yahut tahsis yöntemiyle çalışabiliyoruz. Menekşe Özkaya: Yeni yılda yeni projeleriniz var mı? Mustafa Aydın: Bu sene belediye bünyesinde folklor kurslarına yer verdik. Bu da önemli bir gelişme. 2012 yılı boyunca da çeşitli konserler ve tiyatrolar olmaya devam edecek. Aynı trendi çıtayı düşürmeden yükseltmeye devam edeceğiz. Müstakil bazı projelerimiz de var elbette. Çeşitli anma programları, konferanslar, seminerler, sempozyumlar vb. etkinlikleri düzenlemeye devam edeceğiz. Çünkü bizim kültür politikamız tek yönlü değil. Bizim kültür müdürlüğümüzün kültüre dair çalışmaları, bilgi evleri, kültür yayıncılığı gibi çalışmaları da var. Bunların hepsi birlikte yürümektedir. Biri diğerinden kopuk değil. Mesela bilgi evi üyelerimiz kültür merkezinden en çok faydalananlar arasında yer alıyor. Açıkçası bu senede çeşitli ve farklı etkinlikler düzenlemeye devam edeceğiz; ama bunlar sürpriz olarak kalsın. Menekşe Özkaya: Teşekkür ederiz. Mustafa Aydın: Ben teşekkür ederim.

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


70

{ Haber - Okullarımız }

{ Haber - Okullarımız }

71

Okuma Saatine Büyük İlgi Mozaik sanatı canlanıyor Bozkurt İlköğretim Okulu’nun minik elleri Anadolu medeniyetinde başlangıçtan günümüze kadar önemli bir yer tutmuş olan Mozaik sanatını canlandırmak ve kültür başkentimizi mozaiklerle süslemek amacıyla Görsel Sanatlar Öğretmeni Zaliha Misket koordinatörlüğünde Mozaik Projesini gerçekleştirdi. Projenin açılışına İlçe Milli Eğitim Şube Müdürleri Yunus Özbek ve Necati Yılmaz da katılarak minik ellere destek oldular.

İstanbul çiçek açıyor 2010 İstanbul Avrupa Kültürü Başkenti Projeleri kapsamında Zeytinburnu Bozkurt İlköğretim Okulu Görsel Sanatlar Öğretmeni Zaliha Misket başkanlığında “ İstanbul Çiçek Açtı Projesi “ gerçekleştirildi. Proje hazırlanırken İstanbul’un her köşesindeki sanatsal dokuyu okul bahçesine taşıyarak öğrencilerle ve velilere sanatla içiçe yaşama duygusunu hissettirmeyi hedeflediklerini söyleyen Misket, dört mevsim rengarenk olan kültür başkenti İstanbul’un okul duvarlarını pembe çiçeklerle donatarak bir renk katmak istediklerini belirtti.

Geleceğin mimarı öğretmenlerimiz İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından öğrencilerin öğretmenlik mesleği ile ilgili duygu ve düşüncelerini resme dökmek, öğretmenlik mesleğinin önemini kavratmak amacıyla düzenlenen “Geleceğin Mimarı Öğretmenler” adlı resim yarışmasında Bozkurt İlköğretim Okulu 8-D sınıfı öğrencisi Ahmet Alptuğ, ilçe ve İl çapında dereceye girerek ikinci oldu. Düzenlenen il töreninde öğrencimize ödülünü İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu verdi.

Cumhuriyetin birİNCİSİ Vatan, millet, bayrak ve cumhuriyet sevgisini güçlendirmek ve resim yolu ile ifade etmelerini sağlamak amacıyla İstanbul Valiliği tarafından düzenlenen “Cumhuriyetimizin 88.Yılı” konulu resim yarışmasında Bozkurt İlköğretim Okulu 4-A sınıfı öğrencisi Elif Özgür, ilçemizdeki yarışmada birinci oldu.

Eğitimde

Gazipaşa İlköğretim Okulunda yürütülen okuma projesi kapsamında hademeden öğrenciye kadar herkes aynı anda kitap okuyor.

Okul müdürü Fazlı Şirin, bu kampanyanın daha çok öğrencilerin kitap okumasına yönelik olduğunu, kampanya sonunda en çok kitap okuyan öğrenciye çeşitli ödüller verileceğini belirtti. Kitap okuma saatini her hafta farklı günlerde uyguladıklarını ifade eden Şirin, asıl amaçlarının kitabı seven, okuyan ve kitaba ilgi duyan öğrenci sayısını artırmak olduğunu söyledi. Proje çerçevesinde öğrencilere her ayın sonunda bir değerlendirme formu doldurtturularak çalışmanın öğrencide bıraktığı etkiyi görme fırsatını da yakalayacaklarını açıklayan Şirin, ‘’Çalışmaya başladıktan sonra öğrencilerimiz

geliyorlar, ‘hocam siz ne okuyorsunuz, hangi kitabı okuyorsunuz?’ diye soruyorlar. Öğrencilerle aramızda kitap alışverişine başladık. ‘Hangi kitapları okuyorlar’ diye onların okuduğu kitabı da merak ediyordum. Onları anlamak, tanımak adına onların okuduğu kitapları, romanları ben de okuyorum. Benim okuduğum kitapları da onlara veriyorum. Onlar da onu okuyorlar.’’ dedi. Kitap okuma saatinde okulda büyük bir sessizliğin hakim olduğunu, sanki bir kütüphanedeymiş gibi davrandıklarını anlatan öğrenciler de bu etkinlikten bir hayli memnun oldukları görüldü.

Rehberlik ve Araştırma Merkezi Özel Eğitim Seminerleri Düzenledi Rehberlik ve Araştırma Merkezi, mevcut hizmet binasının konferans salonunda ilçemiz okullarında özel eğitime ihtiyacı olan öğrencilerin eğitim faaliyetlerinde görev alan sınıf öğretmenlerine iki hafta boyunca “Özel Eğitim Sınıflarında Eğitim ve Öğretim Süreçleri” konulu bir eğitim programı düzenledi. Eğitim programında Zeytinburnu Rehberlik ve Araştırma Merkezi Özel Eğitim Hizmetleri bölüm başkanı ve özel eğitim uzmanı Işıl Kurtulan, İlçemiz Kazlıçeşme Abay İlköğretim Okulu Zihinsel Engelliler Sınıf Öğretmeni

ve İl Özel Eğitim Formatörü Muharrem Canbolat ve Deniz Canbolat, Gazipaşa İlköğretim Okulu Zihinsel Engelliler Sınıf Öğretmeni Şenay Sakarya eğitimci olarak görev aldılar ve mevcut seminer programı dâhilinde özel eğitim ile ilgili çok önemli bir çalışmaya imza attılar. İlçemiz okullarında öğrenim gören özel eğitim gerektiren bireylerin eğitimleri ile ilgili birçok soru bu eğitim sayesinde yanıt bulurken eğitime katılan ve ilçemiz okullarında ücretli sınıf öğretmeni olarak çalışan öğretmenler, eğitimin oldukça verimli geçtiğini,

iş motivasyonlarının arttığını ve öğrencilerine bundan sonraki süreçte daha yararlı olacaklarını ifade ettiler. Öğretmen ve öğrenciye hizmet etmenin, mevcut beklenti ve ihtiyaçlara en kısa sürede etkin çözümler üretmenin önemli olduğunu ve öncelikli olarak bu doğrultuda hizmet etme anlayışıyla görev yaptıklarını ifade eden Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürü Volkan Kumaş, bundan sonrada bu tür eğitim, seminer, konferans ve panellerin düzenlemeye devam edeceklerini bildirdi.

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


72

{ Haber - Okullarımız }

Bir Öğrencinin Hayali

{ Haber - Okullarımız }

73

Özel Topkapı Fetih Koleji

Kültür Bayrağı Ödülü Aldı

lerini, Öğrencilerin hayal güçlerini geliştirme ile a çalışm ortak an yapıl ıyla aşlar arkad n bir oyun sosyalleşmelerinin artmasını, bilgisayarı li verim netin inter ını, ılmas çıkar aracı olmaktan ilmesini, bir şekilde bilgi paylaşımı için kullanılab l gücünün öğrencinin tasarım yeteneğini ve haya nlığı, Baka m Eğiti Milli yan, sağla ni gelişmesi n 7. Fatih Koleji ve Eğitek işbirliği ile düzenlene da ları’n piyat Olim Proje ayar Bilgis E-Dream Ulusal Dr. inde goris kate rım tasa web retim ilköğ n Reşit Galip İlköğretim Okulu öğrencilerinde i isiml ” geni Geze mus Eğiti “ Ramazan Boğa ki projesi ile gümüş madalya kazandı. Önce unu Okul t “Anla ği nledi sene ODTÜ’nün düze

Web Tasarım Yarışması’nda da finale kalan i Hakan Ramazan BOĞA danışman öğretmen ı projeyi ladığ hazır a lığınd man danış un Umutlu’n istediği n zama iği şöyle özetliyor: “Herkesin isted ve sportif rel kültü göre e zevk her eğitimi alabildiği, mde eğiti in olojin tekn iği, abild yapıl liğin etkin dan verimli kullanabildiği bunun yanında doğa ilen eyeb yenil ini kend i kend ve yan kopuk olma bir eğitim gezegeni hayal ettim ve bilişim un teknolojileri öğretmenim Hakan Umutlu’n aver mwe drea ve p osho phot siyle erme yol göst İ GEN GEZE İMUS programlarını kullanarak EĞİT ayar bilgis ı rımın tasa min proje adını verdiğim ortamında tamamladım.”

İstanbul genelindeki devlet okulları ve özel okullar arasında toplam on altı ilköğretim okulu ve beş lise “ Kültür Bayrağı” almaya hak kazandı. Kültür Bayrağı kazanan okullar arasında ilçemiz okullarından Özel

i” z e k r e M t s e T e n li n O “ je Örnek Pro Günümüzde bilgisayar ve internet uygulamalarıyla birlikte bilgisayar destekli eğitim uygulamalarının da hızla arttığı görülmektedir. Öğrencilere aktif bir öğrenme ortamı veya kendini test etme imkânı sunan bilgisayar destekli eğitim uygulamalarına örnek bir uygulamayı da Dr. Reşit Galip İlköğretim Okulu hayata geçirdi. Öğrencilerin derslere yönelik sorulara rahatça ulaşabileceği ve kendi öğretmenlerinin kendilerini takip edebileceği, öğrencilerin dönüt alabileceği projeyle ilgili Dr.Reşit Galip

Eğitimde

İlköğretim Okulu Müdürü Mustafa Bayrakdar yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Öğrencilerimizin çoğu ders çalışmak ve SBS’ ye hazırlanmak için test kitaplarının yanında internette soru araştırması yapmakta ve bu araştırmaları yaparken internetin renkli dünyasına dalıp çalışmak istedikleri dersle ilgili-ilgisiz bir çok siteye girmekteler. Öğrencilerimizin kaliteli sorulara internet ortamındaki olumsuz uyaranlara fazla maruz kalmadan

kolayca ulaşabileceği bir internet test merkezi oluşturmak istedik. Ayrıca öğrencilerin testlerini çözdükten sonra test sonuçları hakkında geri bildirim alabileceği ve öğretmenlerin de öğrencilerin testlerdeki başarı durumlarını izleyebileceği bir test merkezi oluşturmanın öğrencilerimizin etkili ve verimli çalışmasında fayda sağlayacağını düşündük. Bu test merkezini oluştururken öğretmenlerimize, projeyi yürüten bilişim teknolojileri öğretmenimiz Hakan Umutlu tarafından bilgisayar destekli eğitim hakkında seminerler verildi ve öğretmenlerin süreçte aktif bir şekilde rol almaları sağlanarak kendilerini bu konuda geliştirmelerine yardımcı olundu. Öğretmenlerimiz istedikleri zaman test hazırlayıp sisteme yükleyebiliyor, hangi öğrenci

testten ne kadar puan almış, en çok hangi soruda yanlış yapılmış gibi istatiksel verilere ulaşabiliyor. Bunun yanında öğrenci de istediği zaman istediği öğretmenin hazırladığı teste ulaşıp testleri çözebiliyor ve dönüt alabiliyor.” Öğretmenlerin aktif bir şekilde yer aldığı bu proje hakkında daha geniş bilgiye “www.drresitgalip. meb.k12.tr” adresindeki “BDE” menüsünden ulaşabilirsiniz.

TÜBİTAK Matematik Olimpiyatı’nda iki gümüş madalya Genç yeteneklerin bilim dünyasına kazandırılması amacıyla ilköğretim kurumları sekizinci sınıflarına devam k etmekte olan öğrencilere yönelik olara k mati Mate retim İlköğ İTAK yapılan TÜB çlara Olimpiyatı’nın sonuçları belli oldu. Sonu eri ödüll re ncile öğre göre dereceye giren MEB şura salonunda 7 Aralık 2011’de retim düzenlenen törenle verildi. İlçemiz ilköğ Kaan Oğuz n i’nde Kolej okullarından Fetih üş Yüksel ve Serdar Ada olimpiyattan güm üler. madalya kazanarak dönd

Fetih Koleji de vardı. Törende konuşma yapan İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, projede yer alan okullara ve burada da temsil ettiklerinden dolayı okul müdürlerine teşekkür etti. Törene Fetih Kolejini temsilen Okul Müdürü İrfan Kaya, Okul Eğitim

2011 SBS’de Fetih Damgası en Eğitim-Öğretim hayatına başladığı günd Fetih atan imza rılara itibaren büyük başa Koleji’nde gelenek devam ediyor. 2011 SBS’de de başarının adresi değişmezken 500 Tam Puan alan zü öğrencimiz Halit Enes Güneş göğsümü kabarttı. Sınava giren 121 öğrencimizden 7 öğrencimiz 1 yanlış, 11 öğrencimiz 2 rak yanlış ve 6 öğrencimiz de 3 yanlış yapa iye başarıda katkı sahibi oldular. Yine Türk li genelinde ilk 1000’de 6, İstanbul gene n alırke yer iz ncim öğre 16 ise ’de ilk 1000 sini kalite ıyla okulumuz 425 puan ortalamas ladı. kanıt bir kere daha

Koordinatörü Sabri Özen ve Sanat Danışmanı Fatih Karan katıldı. Ödülünü İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız’ın elinden alan Okul Müdürü İrfan Kaya “Bu ödülle Fetih Koleji olarak marka değerlerine bir yenisini daha eklediklerini” söyledi.

Uzaktaki Arkadaşım Fetih İlköğretim Okulu 4 ve 5. sınıf öğrencileri “Uzaktaki Arkadaşım” adlı bir sosyal sorumluluk projesi hazırladı. ş Proje kapsamında Mardin’de bulunan karde ıf 5.sın ve 4. u Okul retim İlköğ Yalım okul ı öğrencileriyle öncelikle mektup arkadaşlığ uzak ki rında arala ece kuruldu. Böyl ldu. mesafelere rağmen güzel dostluklar kuru n göre m eğiti da okul ş Öğrencilerimiz, karde it tesp ı çların ihtiya ının aşlar arkad öğrenci a ederek gönderdikleri mektupların yanın l ve güze Bu ar. oldul iş hediyelerini de eklem rimizi ncile öğre ı dolay n rında nışla davra k örne z. 2012-01 İlçe Millirının Eğitim Müdürlüğü Dergisi mını dileri deva lukla kutlar dost


74

{ Etkinlik - OÇEM }

a d n ı m a s p a k ı m a r g o r p Comenius ık

d y a d ’ a y İspan

Comenius eğitim projesi kapsamında OÇEM öğretmenlerinden Kenan Türker, Özlem Toprak, Hüsne Sarıköse, Merve Kırşehirli, Özgür Konuk, Hakan

Mert özel eğitimde uygulama çeşitliliğini gözlemlemek adına 18.11.2011- 27.11.2011 tarihleri arasında İspanya’ya çalışma ziyareti gerçekleştirdiler. Çalışma ziyaretlerinde ziyaret edilen kurumların eğitim-öğretim uygulamaları, programları ve kullandıkları materyalleri inceleyen öğretmenlerimiz, farklı uygulamaları

{ Haber - Okullarımız }

Başarı ve Centilmenlik Ödülü’nde puanını en çok artıran okul

Şehit Galip Balkar Tek. ve Endüstri Meslek Lisesi

Zeytinburnu Belediyesi ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün iş birliği ile düzenlen yüzde yüz başarı ve yüzde yüz centilmenliğin hedeflendiği “Zeytinburnu Başarı ve Centilmenlik Ödülleri” sahiplerini buldu. Yarışmada, liseler arasında en çok puan arttıran okul kategorisinde Şehit Galip Balkar Teknik

tespit ederek kurumumuza kazandırmaya çalışacaklarını ifade ettiler. Bunun yanında yurtdışından ülkemize gelen ekiplere de kurumumuzun uyguladığı eğitim programları ve yapılan çalışmalar hakkında bilgiler verilmiştir.

ve Endüstri Meslek Lisesi birinci oldu. Törende konuşan Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, gerçekleştirdikleri bu proje ile arkalarında hoş bir seda bırakmak istediklerini belirterek, “Amacımız güzelliklere imza atmak, iyi insanlar yetiştirebilmek. Herkesin bulunduğu noktada yapabildiğinin en

Şehit Galip Balkar Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi

Şehit Galip Balkar Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi, Türkiye Tekstil Sanayi İşverenler Sendikası’nın davetlisi olarak Barselona’da düzenlenen İTMA 2011 Uluslararası Tekstil Makineleri Fuarını ziyaret etti.

Hayvanlar âlemine yolculuk

Öğrencilerimizle birlikte Yunus gösteri merkezine giderek yunusların gösterilerini izleme imkânını bulduk. Öğrencilerimiz heyecan ve dikkatle yunusların gösterisini izlediler.

Darıca’da yer alan hayvanat bahçesine düzenlenen gezi ile öğrencilerimiz, hayvanlar alemini daha yakından tanıma imkanına sahip oldular. Öğrencilerimiz, derslerde gördükleri hayvanları yakından görme fırsatını elde ettiler.

Eğitimde

Öğrencilerimiz, Forum İstanbul’da bulunan TURKUAZOO dev akvaryumuna götürülerek suda yaşamı ve çeşitli balıkları görme fırsatını yakaladılar.

Okul müdürü Ümit Aydın, Teknik Müdür Yardımcısı Mehmet Özkan ve dokuma öğretmeni Erdal Yurtsever’in katıldığı gezide Barselona sokaklarında ve fuar alanında Türkiye logolu ilan ve tanıtıcı afişlerin çokluğu dikkat çekiciydi. Fuara katılımcı olarak

Türkiye’den yaklaşık on bin kişinin katılımının beklenmesi fuarda etkinliğimizin çok yüksek sevide olduğunu göstermesi açısından ilginçti. Okul müdürü Ümit Aydın, özellikle fuarın karşısında bulunan bir binaya asılmış “ Turkeyto Success – Turkish Machinery” İngilizce

iyisini yapabilmesini arzu ediyoruz.” dedi. Zeytinburnu Kaymakamı Mustafa Dündar ise projenin amacının sadece ilk üçe giren okulları ödüllendirmek değil, her başarıyı ödüllendirmek olduğunu, söyledi. Geldikleri noktada bunun sağlandığını ifade eden Dündar, projeye katkı sağlayan herkese teşekkür etti.

İstanbul birincisi

Şehit Galip Balkar Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi

Uluslararası Tekstil Makineleri Fuarında

Yunus gösteri merkezine gittik Dev akvaryumu gördük

75

yazılı tanıtım afişinin dikkatlerini çektiğini ve gururlandıklarını ifade etti. ITMA 2011 Fuarı’na katılan Türk tekstil firmaları, dünya çapında sektörün önde gelen firmaları ile iş görüşmelerini İstanbul Ticaret Odası’nın inşa ettiği özel bir salonda yaptı.

“İstanbul’ un Kurtuluşu” konulu kompozisyon, şiir ve resim yarışmasında “Nar ve Nur” isimli eseriyle önce Zeytinburnu ilçe birinciliği, sonra İstanbul il birinciliği elde eden okulumuz öğrencisi 10- F sınıfı öğrencisi Gül Züngör, ödülünü düzenlenen törenle İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun elinden aldı. Okul müdürü Ümit Aydın, okula kazandırdıkları bu ödül dolayısıyla öğrencileri Gül Züngör’e ve Edebiyat Öğretmeni Birol Uygan’a teşekkür ederek çalışmalarında başarılar diledi.

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


76

{ Dosya - Rehberlik }

{ Dosya - Rehberlik }

Rehberlik & Psikolojik Danışma Rehberlik ve Psikolojik Danışma bireylere; kendini anlaması, problemlerini çözmesi, gerçekçi kararlar alması, kapasitelerini kendilerine en uygun düzeyde geliştirmesi, çevresine dengeli ve sağlıklı bir şekilde uyum sağlaması, böylece, kendini gerçekleştirmesi için uzman kişilerce verilen psikolojik yardımlardır. Rehberlik bireyin, problemlerini çözebilmesi, bağımsız hale gelebilmesi ve içinde yaşadığı toplumun sorumlu ve üretken bir üyesi olabilmesi için sağlanan bir yardım sürecidir. Günümüzde eğitim ve öğretimin ayrılmaz bir parçası ve bütünleyicisi olan Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Hizmetleri; bireysel, eğitsel, sosyal ve mesleki anlamda öğrenci ve veliye yapılan profesyonel yardım ve destek faaliyetleridir.

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Ne Değildir? • Rehberlik ve psikolojik danışma, her türlü problemi

hemen çözebilecek sihirli bir güce sahip değildir. • Rehberlik ve psikolojik danışma, öğrenciyle yapılan tek yönlü bir iletişim değildir. Rehberlik ve psikolojik danışma anlayışı öğrenciye “acıma” temeline dayalı değildir. Rehberlik ve psikolojik danışma, öğrencinin sadece duygusal yanıyla ilgilenen bir hizmet değildir. • Rehberlik ve psikolojik danışma, akademik bir öğrenme konusu, bir ders değildir. Rehberlik ve psikolojik danışma, ceza veren, yargılayan bir birim değildir. • PDR’de kullanılan bütün yöntemler ve teknikler amaç değil, sadece araçtırlar. • Rehberlik ve psikolojik danışmada bireye acımak, onu kayırmak, her sıkıntıya düştüğünde onu korumak anlayışı yoktur. • Rehberlik ve psikolojik danışma, okulda disiplini sağlama, öğrencileri tehdit etme, kontrol altında bulundurma, onu yargılama işi değildir. • Rehberlik ve psikolojik danışma; öğüt vermek, telkinde bulunmak, tavsiye vermek değildir. • Rehberlik ve psikolojik danışma, sadece davranış bozukluğu gösteren, başarısız, kendine yetemeyen, sorunlu öğrencilere yönelik bir yardım değildir. • Psikolojik danışmanlık ve rehberlik, çocuğun elinden tutup yürütmek, bütün ihtiyaçlarını karşılamak değildir.

Eğitimde

Meslekî Rehberlik

• Psikolojik danışmanlık ve rehberlik, idarenin istek ve arzularını öğrencilere dayatmak, öğrenci ile okul idaresi arasında aracılık etmek işi değildir.

Mesleki rehberlik, bireye sağlıklı meslek tercihi yapmasında, bir mesleğe yönelmesinde yararlı olabilecek çalışmaları kapsayan rehberlik alanıdır. Eğitim sürecinde her öğrenciye; meslekî tercih yapması, kendine uygun mesleğe yönelmesi, iş yaşamına ve mesleğe hazırlanması için gerekli rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri verilir.

• Psikolojik danışmanlık ve rehberlik, öğrenciyle sohbet etmek, onlarla dertleşmek değildir.

Rehberlik Anlayışını Oluşturan İlkeler * Rehberlik hizmetleri eğitim sistemimizin ayrılmaz ve tamamlayıcı bir parçasıdır.

Mesleki rehberlik çalışmalarında; öğrenciye çeşitli ‘’meslekleri tanımaları’’ ve ‘’kendi kişisel özelliklerini tanımaları, bu bilgilerin ışığında kendilerine en uygun olan meslekleri seçmelerini sağlamak” amaçlanır.

* Rehberlik hizmetleri, alanında yetişmiş, profesyonel, uzman kişiler tarafından sunulur. * Rehberlik hizmetlerinin odağında öğrenci vardır.

Mesleki Rehberlik anlamında;

* Öğrencilerin rehberlik hizmetlerinden yararlanmasında gönüllülüğe önem verilir.

• Yönlendirme testleri

* Rehberlik hizmetlerinin yürütülmesinde gizlilik esastır.

• Üniversite ve lise tanıtım gezileri

* Rehberlik hizmetlerinin etkili biçimde gerçekleştirilmesinde tüm ilgililerin iş birliği gerekmektedir.

• Sınıf içi meslek oyunları etkinlikleri yapılmaktadır.

* Rehberlik hizmetleri tüm öğrencilerin gelişmelerine yöneliktir. *Rehberlik hizmetlerinin yürütülmesinde öğrencilerin bireysel farklılıklarına saygı gösterilir. *Rehberlikte insana ve onun kendine ilişkin konularda karar verme hakkına saygı esastır. * Rehberlik hizmetlerinde süreklilik esastır.

Rehberlik ve psikolojik danışma servisinde neler yapılır? * Eğitsel, meslekî ve bireysel rehberlik çalışmaları yürütülür. * Bireysel-grupla psikolojik danışma yapılır. * Öğrencilerin gelişimleri izlenir. * Öğrencilerin yaşlarına ve gereksinimlerine göre test-envanter-ölçme araçlarını uygulanır. * Öğrencilerin ilgi, yetenek ve akademik durumu izlenir ve gerekli yönlendirmeler yapılır. * Sınıf öğretmeni, branş öğretmenleri ve veli ile iş birliği yapılır. * Ailelere, öğrencilere, öğretmenlere yönelik gerekli toplantı ve seminerler düzenlenir.

77

• Meslek tanıtım, kariyer günleri • Üniversite ve lise hazırlık bültenleri

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Çalışma Alanları Eğitsel Rehberlik Her öğrenciye, kendine özgü yetenek, ilgi, meslekî değer, başarı ve motivasyonu oranında eğitim-öğretim uygulamalarıyla uyum sağlaması, özelliklerine ve gelişimine uygun programlara yönelmesi için gerekli hizmetler verilir. Eğitim alanında yapılan rehberliğin amacı öğrencinin uyumunu ve eğitsel gelişimini güçlendirmektir. Eğitsel rehberlik çalışmalarımızda; öğrenciye zamanı iyi kullanma, verimli ders çalışma yolları, plan yapma ve uygulama, öğrenmeye güdülenme, öğrendiklerini unutmadan hafızada saklama, sınavlara hazırlanma, kaynaklardan yararlanma, yeteneklerini geliştirme, öğrenme engellerini aşma, eğitsel seçimler yapma vb. gibi pek çok konuda olumlu tutum ve alışkanlıklar geliştirmesi amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda sınıf içi uygulamalar ve grup çalışmaları yapılmaktadır.

* Üniversiteye yönelik kariyer danışmanlığı yapılır.

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


78

{ Dosya - Rehberlik }

{ Dosya - Rehberlik }

Bireysel Rehberlik

Bireysel Psikolojik Danışma

Öğrencinin bireysel ve sosyal gelişimini desteklemek, duygusal sorunlarında yardımcı olmak üzere gerekli rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri verilir.

Ailevi, kişisel ve sosyal ilişkilerinde yaşadığı bir takım sorunları paylaşmak isteyen öğrencilerle yapılan danışma hizmetidir. Bu çalışmalarda gizlilik, gönüllülük ve iletişimin sürekliliği önem taşımaktadır.

Bireysel rehberlik çalışmalarında; öğrencinin kendini tanıması, anlaması, üstün ve sınırlı yönleriyle kendini kabul etmesi ve geliştirmesi; kendine güvenen, kişilerarası ilişkilerde becerili, kişisel ve sosyal yönden dengeli, uyumlu bir birey olarak yetişmesinde yardım etmek amaçlanır.

• Öğrencilerde karar verme becerileri

Öğrencilerin ihtiyaçları doğrultusunda gelişimlerine katkıda bulunacak ve karşılaştıkları sorunlar hakkında farkındalık kazandırabilmek amacıyla grupla yapılan psikolojik danışma hizmetidir. Grup çalışmalarında “gönüllülük” esastır. Yapılan test ve envanterler sonucunda hangi grup çalışmasının uygulanacağı ve hangi öğrencilerin seçileceği belirlenir:

• Ailevi sorunlar

1. Öfke Kontrolü,

• Ergenlik ve duygusal sorunlar

2. Yaratıcılık- Yaratıcı Düşünme,

• Özsaygı, kendine güven

3. Sosyal Becerileri Geliştirme,

• Arkadaşlık ilişkileri

4. Öz bakım Becerilerini Geliştirme,

• Kişilik sorunları vb. konularda görüşmeler yapılmaktadır.

5. Problem Çözme Becerileri vb.

Bireysel danışmaya gelen öğrencilerle;

Grup Rehberliği Eğitsel ve meslekî rehberlik ile öğrencilerin bireysel ve sosyal gelişimlerine yönelik olarak grupla rehberlik etkinlikleri düzenlenir. Bu etkinlikler; öğrencilerin gelişimsel gereksinimlerini de karşılayacak şekilde bilimsel standartlara uygun olarak programlanır, uygulanır, değerlendirilir ve geliştirilir. Grup rehberlik etkinliklerinden, bilgi verme gibi, uygulanması özel uzmanlık gerektirmeyenler, rehberlik saatlerinde sınıf rehber öğretmenlerince uygulanabilir. Söz konusu etkinliklerden uygulanması, alanında teknik beceri ve uzmanlık gerektirenler ise psikolojik danışmanlarımız tarafından uygulanır.

7-Kendinize özgü mesleki bir alan seçmek ve hedeflerinizi belirlemek istiyorsanız, 8-Hayatınızda bir şeylerin ters gittiğini düşünüyorsanız, 9-İnsanlarla daha etkili iletişim kurmak ve duygularınızı etkili şekilde ifade etmek istiyorsanız, 10-Çoğu zaman moraliniz bozuk ise ve kendinizi üzgün hissediyorsanız, 11-Bugünlerde aşırı derecede stresli ve kaygılıyım diyorsanız, 12-Bulunduğunuz ortama hala uyum sağlayamadığınızı düşünüyorsanız, 13- Arkadaşlarınız ve ailenizle olan ilişkilerini düzeltmek ya da geliştirmek istiyorsanız,

Rehber Öğretmen/Psikolojik Danışmanın Görevleri

15- Stres ve kaygı ile baş etmek istiyorsanız,

• İl çerçeve programını temel alarak okulun rehberlik ve psikolojik danışma programlarını sınıf düzeyine, okulun türüne ve öğrencilerin ihtiyaçlarına göre hazırlar.

1-Yaşamım nereye doğru gidiyor diye endişeleniyorsanız,

16-Bu ve buna benzer duygu ve düşünceler içinde iseniz, Psikolojik Danışma ve Rehberliğe

• Rehberlik programlarının uygulanmasında sınıf öğretmenlerine rehberlik eder.

2-Kimseye anlatamadığınız fakat birileriyle paylaşmak gerekliliği hissettiğiniz duygu ve

gelerek psikolojik danışmanlar ile görüşmeniz sizin için yararlı olacaktır.

düşüncelerinizin olduğuna inanıyorsanız,

Kısacası Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servisine, okula ve sınıfa uyumsuzluk, akademik başarısızlık, verimli çalışma yollarını öğrenme, meslek ve alan seçimi, ergenlik dönemi sorunları, okula devamsızlık, kendine güvensizlik, çekingenlik, arkadaş edinememe, davranış bozukluğu, ailevi sorunlar, korku, heyecan, sağlık problemleri, öğretmen-öğrenci iletişim sorunları vb. alanlarda başvurulmalıdır.

Psikolojik danışmaya ihtiyacım olduğunu nasıl anlayacağım?

3-Nasıl ders çalışacağınızı bilemiyorsanız, 4-Kendinizi daha iyi tanımak istiyorsanız, 5-Ödevlerinizi yapıp, derslerinize çalıştığınız halde, başarısız olduğunuzu düşünüyorsanız, 6-İlkokul, Ortaokul veya Lise yıllarında başarılı biri olmanıza rağmen şu an derslerde zorluk çekiyorum, sınavlar ve notlar ile problemim var diyorsanız,

79

14- Yalnızlık ve utangaçlık ile başa çıkmak istiyorsanız,

• Okulun tür ve özelliklerine göre gerekli eğitsel ve mesleki rehberlik etkinlikleri planlar, programlaştırarak uygular veya uygulanmasına rehberlik eder. • Eğitsel, mesleki ve bireysel rehberlik çalışmaları için öğrencilere yönelik olarak bireyi tanıma etkinliklerini yürütür. • Bireysel rehberlik hizmetleri kapsamında formasyonu uygunsa psikolojik danışma yapar. • Sınıflarda yürütülen eğitsel ve mesleki

rehberlik etkinliklerinden, uygulanması rehberlik ve psikolojik danışma alanında özel bilgi ve beceri gerektirenleri uygular. • Okul içinde rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleriyle ilgili konularda araştırmalar yapar, bunların sonuçlarından yararlanmasını sağlar. • Öğrencilerin mezun olacağı dönemde, onların yönlendirilmesi açısından öğrencilerin okul hayatı boyunca eğitim-öğretim yönünden önemli özelliklerini ve bu konudaki önerileri sınıf rehber öğretmeni, veli, öğrenci ve okul idaresinin işbirliği ile bir rapor halinde hazırlar. • Okulda özel eğitim gerektiren veya kaynaştırma eğitimi gerektiren öğrencilerin olması durumunda bu öğrencilere ve ailelerine gerekli rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerini rehberlik ve araştırma merkezi iş birliğiyle yürütür. • Gerektiğinde rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinde kullanılacak ölçme araçları, doküman ve kaynakları hazırlama ve

geliştirme çalışmalarına katılır. • Öğrencilerin ilgi, yetenek ve akademik başarıları doğrultusunda eğitsel kollara yönelmesi konusunda branş ve sınıf rehber öğretmenlerine bilgi verir ve onlarla iş birliği yapar. • Ailelere, öğrencilere, sınıf rehberlik öğretmenlerine ve gerektiğinde diğer okul personeline yönelik hizmet alanına uygun toplantı, konferans ve panel gibi etkinlikler düzenler. • Okulda rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerine ilişkin komisyonlara ve toplantılara katılır, gerekli bilgileri verir, görüşlerini belirtir. • Rehberlik ve psikolojik danışma servisinde görevli rehber öğretmen/psikolojik danışmanlara yönetim, büro işlerinde, ders, nöbet ve sınav gibi rehberlik ve psikolojik danışma hizmet alanlarıyla ilişkisiz konularda görev verilemez.

>Fatma Yurdabakan/ Rehber Öğretmen

Eğitimde

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


80

{ Gündem - Okuma Kampanyası }

{ Gündem - Okuma Kampanyası }

NİSAN 2012

ŞUBAT 2012 TARİH 09.02.2012 17.02.2012 21.02.2012 29.02.2012 İl Milli Eğitim Müdürlüğü Kültür Bölümü tarafından öğrencilerimize kitap okuma alışkanlığını kazandırmak ve kitap okumayı sevdirmek amacıyla tüm İstanbul’da başlatılan “Okuma Kültürü Projesi” ilçemizde de uygulanıyor. Her hafta farklı günlerde olmak üzere bir ders saatini kitap okuyarak değerlendirme fırsatı bulan öğrencilerimizin, yapılan bu etkinlikten memnun oldukları gözlendi. İlçemizde “Bu Nesil Okur” sloganıyla uygulanan

Eğitimde

projeye tüm okullarımızın idarecileri, öğretmenleri, yardımcı personeli ve velilerimiz de belirlenen zaman dilimlerinde kitap okuyarak destek oluyor. İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Yunus Özbek, proje ile ilgili yaptığı açıklamada insanın kelime dağarcığını zenginleştirmek için kitap okuması gerektiğini söyledi. İnsanın kendisini en iyi şekilde ifade edebilmesinin yolunun kitap okumaktan geçtiğini belirten Özbek, bunun için projeye büyük önem verdiklerini ifade etti.

>Şükrü Karaoğlu/ İlçe Ar-Ge Birim Üyesi

OKUMA SAATİ 1. ders 1. ders 1. ders 1. ders

MART 2012 TARİH 08.03.2012 16.03.2012 19.03.2012 27.03.2012

81

TARİH 04.04.2012 12.04.2012 20.04.2012 25.04.2012

OKUMA SAATİ 1. ders 1. ders 1. ders 1. ders

MAYIS 2012 OKUMA SAATİ 1. ders 1. ders 1. ders 1. ders Projemiz tüm okullarımız için geçerlidir. Velilerimiz de okuma etkinliğine davetlidir.

TARİH 03.05.2012 11.05.2012 14.05.2012 22.05.2012 30.05.2012

OKUMA SAATİ 1. ders 1. ders 1. ders 1. ders 1. ders

HAZİRAN 2012 TARİH 07.06.2012

OKUMA SAATİ 1. ders

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


82

{ Haber - Okullarımız }

i s e s i L k e l s e M e v k i n k e T z ı K B ı İ d M y a İD d n ’ ı r a u F m i t i ğ E Educaturk

{ Haber - Okullarımız }

83

Bilgisayar odası

halkımızın hizmetinde

Saniye Sezgin Elmas İlköğretim Okulu, bilgisayar teknolojileri sınıfını halkımızın hizmetine açtı. Boş zamanlarını değerlendirme sıkıntısı yaşayan velilerimize hizmet verecek olan bilgisayar sınıfından dileyen herkes bilgisayar öğretmeni Oğuzhan Özel’in rehberliğinde yararlanabilecek.

SBS 2011’de 500 tam puan aldı

Türkiye’de sadece deri üzerine eğitim veren tek okul olan İDMİB Kız Teknik ve Meslek Lisesi Türkiye’nin en büyük ve en geniş kapsamlı eğitim fuarı olan EducaTurk 2011 Uluslararası Eğitim Fuarı’na katıldı.

Eğitimde

İstanbul Lütfi Kırdar Rumeli Resim Sergi Salonu’nda, 15-16 Aralık 2011 tarihinde gerçekleşen; kaliteli ve doğru eğitim imkânlarını araştıran öğrenci ve velilere, yurt içi ve yurt dışındaki birçok eğitim olanaklarını inceleme avantajını aynı ortamda sunan EducaTurk Eğitim Fuarı’nda İDMİB Kız Teknik ve Meslek Lisesi fuara katılan ziyaretçilere okullarını tanıtma imkanı buldu. Türkiye’de açılmış deri üzerine tek eğitim kurumu olmanın ayrıcalığına dikkat çekerek, yapmış olduğu faaliyetleri ve ürünleri sergileyen okulumuz 20102011 İstanbul Kültür Başkenti Projesi kapsamında hazırladığı “İstanbul” konulu defileyi

de projeksiyonda sunup, okulun tanıtım broşürlerini dağıttı. İstanbul temalı, şov amaçlı hazırlanmış ürünlerle birlikte - Kız Kulesi Şapkası, Abajurlar, Yelpaze, Çanta/ Kemer Konsepti ve Çantalar – öğrencilerin yapmış olduğu anahtarlıklar da sergilenen ürünler arasındaydı. Eğitim sektöründe hizmet veren kuruluşların hedef kitle ile karşı karşıya gelmelerini, kendilerini ve hizmetlerini birinci elden tanıtabilmelerini, diğer kuruluşlar ile ilişkilerini geliştirmelerini, kurumsal imajlarını sağlamlaştırabilmelerini sağlayan fuarda İDMİB Kız Teknik ve Meslek

İlköğretim haftasında belediye başkanı Murat Aydın’a ziyaret

Lisesi öğrencileri okullarını tanıtmanın yanı sıra Türkiye’nin önde gelen üniversite ve meslek yüksekokullarını tanıma, inceleme fırsatını da yakalamış oldu. Yedi yıldır her seviyeden kaliteli eğitim ve kariyer imkânlarını arayan öğrenci, mezun, veliyi tek bir platformda buluşturan Educaturk’un bu yıl ünlü bir misafiri de vardı. Öğrencilerimizle sohbet eden Pascal Nouma, gelecek planlarıyla ilgili gençlere önerilerde bulundu. Pascal Nouma’ya büyük ilgi gösteren gençler fuarda keyifli saatler yaşadı.

Zeytinburnu Saniye Sezgin Elmas İlköğretim Okulu öğrencisi Selenay Keleş, SBS 2011’de beş yüz tam puan alarak büyük bir başarıya imza attı. Öğrencimizi ve okulumuzu bu büyük başarısından dolayı tebrik eder, öğrencimize bundan sonraki eğitim hayatında başarılar dileriz.

İlköğretim haftası münasebetiyle ilçedeki okulları temsilen Saniye Sezgin Elmas İlköğretim Okulu’ndan bir heyet Zeytinburnu Belediye Başkanı Sayın Murat Aydın’ı ziyaret etti. Okul müdürü Kenan Karaca, aile birliği başkanı Sinan Uğurlu, Sosyal Bilgiler Öğretmeni Talip Hançerli ve öğrencilerden Arda Korkmaz, Yıldız Ayer, Atahan Kılıçlar, Nimet Kayıkçı’nın

hazır bulunduğu ziyaretten memnuniyetini dile getiren belediye başkanı Murat Aydın, heyeti çok sıcak ve samimi bir biçimde karşılayarak yakın ilgi gösterdi. Öğrencilerimiz, Murat Aydın’a eğitime ve okulumuza yaptığı katkılardan dolayı teşekkür ederek kendisini okulumuzda daha sık görmek istediklerini dile getirdiler.

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


84

{ Proje - Bu Benim Eserim }

{ Haber - Kazanım Değerlendirme }

je o r P im r e s E im n e B u B k u ld o ü .s 3 l İ a d n ı’ s a Yarışm

85

KAZANIM DEĞERLENDİRME SINAVI

si

Birim Üye >Hasan Süpçin/ İlçe Ar-Ge

de Bu Benim Eserim projesin müze İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bağlı ilköğretim okulları, toplamda 387 adet proje başvurusunda bulundu. İl Bu projelerden 20 tanesi il onayından geçerek ilçemiz uştur. sıralamasında üçüncü olm elik Matematik İlköğretim öğrencilerine yön bu yıl yedincisi ve Fen Bilimleri alanlarında rim” proje düzenlenen “Bu Benim Ese - 03 Şubat başvuruları 03 Ekim 2011 rkiye genelinde 2012 tarihleri arasında Tü şvuru sürecinde 81 ilde gerçekleştirildi. Ba okullarından İstanbul` a bağlı ilköğretim rusu yapılmış toplam 12.157 proje başvu almıştır. Bu olup 12. 098` i kurum onayı k alanından, ati projelerden 4798` i Matem dan kurum onayı 7300`ü Fen Bilgisi alanın projeler 06 - 24 almıştır. Kurum onayı alan

Çalışma Grubunun 2012 tarihleri arasında İl İl l bu an İst da sın ara Çalışma Grubunun Şubat 2012 tarihleri onayladığı projeler Bölge da zun vu Kıla je Pro an nd “Bölge Çalışma Grubu tarafı Proje kılavuzunda belirtilen rınca Kullanılacak kate alınarak dik i” ler ter Kri e yer alan “İl Çalışma Grupla Değerlendirm k ara alın s esa i” ler a Grubunun Değerlendirme Kriter incelenmiştir. Bölge Çalışm r ele irm nd rle ğe de 3 Mart tarihleri incelenmiştir. Yapılan onayladığı 602 proje 5-2 n Fe 1 35 k, ati tem üzere Bölge sonucunda 194 Ma arasında değerlendirilmek ayı on bu Gru a lışm ştir. Bölge Bilim Bilimleri projesi İl Ça Bilim Kuruluna gönderilmi sonuçlarına göre almıştır. Kurulunun değerlendirme 27 r jele pro n ala olan projeler 25 İl Çalışma Grubu onayı Bölge Sergisine katılacak da sın ara ri ihle tar 12 edilecektir. Şubat - 02 Mart 20 Mart 2012 tarihinde ilan a lışm Ça lge Bö re değerlendirilmek üze Şubat - 02 Mart Grubuna gönderilmiştir. 27

Sİ GRUBUNA GÖNDERİLME FINDAN BÖLGE ÇALIŞMA İL ÇALIŞMA GRUBU TARA PROJELER AN YLAN ONA AK NUR UYGUN BULU

DANIŞMAN ÖĞRETMEN

PROJE ALANI

PROJENİN ADI

Kazlıçeşme Abay İÖO

Fizik

Metallerim Kaybolmasın

Abdülhak Hamit İÖO

Fizik

Isı Tabancası

Dr.Resit Galip İÖO

Biyoloji

Sindirim Sistemimizi Tanıy

Celalettin Gözüsulu İÖO

Fizik

Otyem-Ver

Resat Tardu İÖO

Fizik

Yangın Çıkmasın2

Fatma Süslügil İÖO

Matematik

Tek Sayıdan Doğan Dik Üçge

Fatma Süslügil İÖO

Matematik

Pascalın Gizli Dörtlüleri

Merkezefendi İÖO

Fizik

Akıllı Diş Fırçası Burada

Toki İÖO

Fizik

Görme Özürlüler Içın Ecza

Abdülhak Hamit İÖO

Fizik

Deprem Simülatörü

Abdülhak Hamit İÖO

Matematik

Çarpmada Nsa Yöntemi

Abdülhak Hamit İÖO

Matematik

Kare Ve Çemberin Dansı

Özel Topkapı Fetih İÖO

Matematik

Üçgenın Alanı Ve Kenar Bağın

Özel Topkapı Fetih İÖO

Matematik

Çoak

Özel Topkapı Fetih İÖO

Matematik

Asalda Formül

Özel Topkapı Fetih İÖO

Fizik

Enerji Tasarruflu Duvar Saati

Dr.Resit Galip İÖO

Matematik

6N (Altın) Çarpma

Kazlıçeşme Abay İÖO

Matematik

11 In Gücü

Matematik

Hangi Çokgen En Çok Üçge

Matematik

Çarpma İşleminde Kolaylıklar..

OKULUN ADI

Bozkurt İÖO

Eğitimde

Merkezefendi İÖO

Celal Memiş Aysel Akmeşe Halit Erçelik

alım Mı?

Yılmaz Somuncu Şifa Aydemir Fatma Erdoğan

n

Fatma Erdoğan Gamze Doğruyol Yasemin Küçükçolak

Dolabı

Ergün Taş Ergün Taş Nurdoğan Taşay tıları

Yurdanur Eskici

PROJENİN ADI

Resat Tardu İÖO

Fizik

Yangın Çıkmasın2

Celalettin Gözüsulu İÖO

Fizik

Otyem-Ver

Özel Topkapı Fetih İÖO

Fizik

Enerji Tasarruflu Duvar Saa

Kazlıçeşme Abay İÖO

Fizik

Metallerım Kaybolmasın

Özel Topkapı Fetih İÖO

Matematik

Çoak

Abdülhak Hamit İÖO

Matematik

Kare Ve Çemberin Dansı

Merkezefendi İÖO

Matematik

Çarpma İşleminde Kolaylıkl

Dr.Resit Galip İÖO

Matematik

6n (Altın) Çarpma

Matematik

Hangi Çokgen En Çok Üçg

OKULUN ADI

Şifa Aydemir Yılmaz Somuncu Hülya Güner

ti

Celal Memiş Fatma Özdemir Nurdoğan Taşay ar...

Abdülhak Hamit İÖO

Matematik

Çarpmada Nsa Yöntemi

Kazlıçeşme Abay İÖO

Matematik

11 In Gücü

Fatma Süslügil İÖO

Matematik

Pascalın Gizli Dör tlüleri

Fatma Süslügil İÖO

Matematik

Tek Sayıdan Doğan Dik Üçg

Özel Topkapı Fetih İÖO

Matematik

Üçgenın Alanı Ve Kenar Bağ

Hatice Nur Erbay Mehmet Tamer Alan

Kazanım Değerlendirme sınavına ilçemizde ilköğretim 8. sınıf ve orta öğretim 12. sınıfta eğitim gören öğrencilerimiz katıldı.

“Kazanım Değerlendirme Sınavı” sonuçlarını değerlendirme toplantısı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü toplantı salonunda, Zeytinburnu Kaymakamı Sayın Mustafa Dündar, İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Yakup Hayırlıoğlu, 31. Teftiş Grubu Başkanı Eğitim Denetmeni Sayın Doğan Ceylan, İlçe Milli Eğitim Şube Müdürlerimiz Sayın Yunus Özbek ve Sayın Resul Umutoğlu, okul müdürleri ve ilçe Ar-Ge ekibinin katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıda İlçe Ar-Ge ekibinin hazırlamış olduğu analiz raporlarının sunumunu

Şube Müdürü Yunus Özbek gerçekleştirdi. Toplantıda başarının yükseltilmesi için alınması gereken tedbirler konuşularak hazırlanan çalışma takviminin okullarımızda uygulanmasının önemi vurgulandı. Toplantıda konuşan Zeytinburnu Kaymakamı Sayın Mustafa Dündar, sınav sonuçlarının analiz raporlarının her öğrencinin başarı durumunu ortaya koyacak kadar detaylı olduğunu, okullarımızın kendi içinde yapacağı bir çalışma ile daha verimli sonuçlar alabileceğini ve ikinci sınavda alınacak tedbirlerle başarının yükselebileceğini, söyledi.

Hatice Nur Erbay

en

Fatma Özdemir

Sinem Sadık

Mehmet Tamer Alan Salih Özcan

Bozkurt İÖO

Salih Özcan

.

DANIŞMAN ÖĞRETMEN

PROJE ALANI

Fatma Özdemir

Hülya Güner

n

LMESİ İM KURULUNA GÖNDERİ TARAFINDAN BÖLGE BİL U UB GR A IŞM ÇAL GE BÖL AYLANAN PROJELER UYGUN BULUNARAK ON

Başarıya Kilitlendik

Ergün Taş Sinem Sadık Fatma Erdoğan en

Fatma Erdoğan

ıntıları

Yurdanur Eskici

İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Yakup Hayırlıoğlu da yaptığı konuşmada sınav sonuç analiz raporları ışığında her okulun kendi bünyesinde verilen çalışma planını uygulaması gerektiğini söyledi. Kazanım Değerlendirme Sınavlarının okullarımızın başarısını artıracağını ifaden eden Yakup Hayırlıoğlu, bu çalışmanın ayrıca öğrencilerimizin durumunu da detaylı olarak görme imkânı sunduğunu belirtti. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


86

{ Okuyorum }

{ İzleyorum }

87

Ramadan Doğan / Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni

Aşk Elif Şafak

İki göl, iki nehir var eserde. Mevlana ve Alla göl, Şems ve Aziz nehir… Dünyanın bir ucunda başlayıp öbür ucunda sonlanan bir hikâye Şafak’ın bu kitabı ‘Aşk’. Sürükleyici, akıcı, merak uyandırıcı, tedirgin edici, huzur verici… Yazarın dili kimi zaman ağırlaşsa da okuyucuyu zorlamıyor. Hatta bir süre sonra bu dilin kullanılmasına hak vermeye başlıyorsunuz. Çünkü Rumî’nin yaşadığı zamanları anlatabilmek için şimdi kullandığımız kelimeler kifayetsiz ve basit gelirdi diye düşünmeye başlıyorsunuz kitabı okurken. “ Bir taş nehre düşmeye görsün, pek anlaşılmaz etkisi. Hafiften aralanır, dalgalanır suyun yüzeyi. Belli belirsiz bir tıp sesi çıkar; duyulmaz bile akıntının

Mehmed Akif Cemal Kuntay

Kimi zaman biyografik, kimi zaman analitik düzlemde ilerleyen bir kaynak olan bu eser, bazı edebiyatçılar tarafından “Bazı biyografiler sadece konu aldıkları kişiyle değil, kaleme alanın kimliğiyle de öne çıkar. İşte ‘Üç İstanbul’ adlı dev romanından tanıdığımız Mithat Cemal Kuntay’ın Mehmed Akif biyografisi bunlardan biri.” şeklinde de yorumlanmıştır. Kitapta Mehmed Akif, son yüzyılın önemli edebî şahsiyetlerinden biri olmasının yanında, mütevazı ve mücadeleci yönüyle de tanıtılıyor. Akif’in şair söylemiyle eylemini özdeşleştiren bir eser. Ben Akif’i, devrinin meşgaleleri arasında yalçın bir kayalık gibi dimdik duran bir şahsiyet olarak bu eserde tanıdım ve sevdim; o günden beridir benim için bu abide şahsiyet daima şiirin ve sanatın önünde giden,

Eğitimde

ortasında, kaybolur uğultuda. Ama bir de göle düşsün aynı taş… Etkisi çok daha kalıcı ve sarsıcı olur. O taş var ya o taş, durgun suları savurur. (…) Nehir alışkındır karmaşaya, deli dolu akışa. (…) Gel gelelim göl hazır değildir böyle aniden dalgalanmaya. (…)” Bana oldukça yakın olduğum bir dünyayı daha da yakınlaştırdı bu kitap. Kimi kavramlar hakkında elle tutulur ön fikirler verdi. Beynimde öyle belirsizce asılı duran “sufi, derviş, tasavvuf, aşk, Allah…” gibi sözcükler için bir başlangıç rehberi olduğunu içtenlikle söyleyebilirim. 13. yy. ile 21. yy. arasında gidip gelen hikâyeler değişik bir üslupla karşınıza çıkıyor. Âdeta kitap içinde kitap

zannımca da öyle takip edilmesi lazım gelen biri. “ Bir de benim Akif’im var. Bu Akif hayatımın otuz üç senesidir. Bu otuz üç senede o, bir tek defa bayağı olmadı. Onun iç yüzüne baktığım vakit gökyüzüne, denize bakar gibi ferahlardım. Sonra onun altmış üç senelik hayatını öğrendim; bu ne berrak altmış üç senedir, siyah ve pis tek bir dakikası yoktur. Fakat dostluğumuz eskiyince, onun kusurlarını görmeye başladım. Bu kadar temiz ahlakıyla bu adam melek olmalıydı. Hâlbuki melek filan değildi. Herkes gibi insandı. Onu melek olmaktan kurtaran –kurtaran diyorum, çünkü ‘melek’ tatsız şeydir- bir tarafı vardı: Huyu! Çok çetin huyluydu: Mademki onunla dosttunuz, onun gibi düşünecektiniz; onun kızdığı şeye kızacaktınız;

okuyorsunuz. Sekiz yüzyıllık farka rağmen insanların çok da değişmediğini, temelde hep aynı şeylerden korktuğumuzu, aynı şeylere özlem duyduğumuzu, aynı şeylerle gururlanıp aynı kaygıları taşıdığımızı ve hiç tanımlayamadığımız ama yine aynı içsel boşluklara sahip olduğumuzu gösteriyor. Kitaptan sonra zihnimde uyanan istek; Mevlana Celaleddin-i Rumî ve Şems-i Tebrizî isimlerini kitapçı raflarında, internette daha çok aramam ve araştırmam gerektiğiydi. Netice olarak okumaktan çok keyif aldığım bir kitaptı Aşk. Elif Şafak sevenlerinin zaten severek okuyacakları, yazarı daha önce okumayanlarınsa şaşırarak ve beğenerek okuyacakları nevinden bir kitap.

onun sevdiği şey sizi için de sevimli olacaktı. Benim buna tahammülüm yoktu. Ve onun tapılacak kadar güzel olan faziletinin lüzumsuz bir külfet olduğunu ona bazen onun sesiyle haykırıyordum, aramızda kavga çıkıyordu. Bu kavgalar bile tatlıydı. Onun acı tarafı alınganlığıydı, bazen sizi, sessiz sedasız kendine izah ediyordu: Filân sözü söylemekle onu tariz etmiştiniz. Hatta bazen tebessümünüz tarizdi, bazen de sükûtunuz. O anlarda dostluğu demirden leblebiydi.” Bir şeyi daha söylemeden geçemeyeceğim: Kitabın sonunda on altı sayfalık albüm bölümüyle de Mehmed Akif’in dünyasına farklı bir yolculuk imkânı da sağlanıyor. İyi okumalar!..

Fetih 1453

Faruk Aksoy

“Ya Ben İstanbul’u Alacağım Ya İstanbul Beni” Vizyon tarihi: 16 Şubat 2012 Yönetmen: Faruk Aksoy Oyuncular: Devrim Evin, İbrahim Çelikkol, Dilek Serbest.... Tür: Dram, Savaş, Epik Süre: 160 dk Yapım yılı: 2012 Babası II. Murat’ın ölümü üzerine ikinci kez tahta çıkan II. Mehmet’in şimdi kafasında gerçekleştirmesi gereken ilk öncelik Bizans İmparatorluğu’nun son toprağı olan Konstantinapolis’i Osmanlı Devleti’ne katmaktır. Bu uğurda ne yapılması gerekiyorsa genç padişah hiçbirinden feragat etmeyecektir... Osmanlı Devleti’ne çağ atlatarak imparatorluğa taşıyan Fatih Sultan Mehmet’in 1451 yılında henüz İstanbul’u alma planları yaptığı dönemden başlayan film, şimdiye kadar çekilmiş en büyük tarihi-kahramanlık projesi olma iddiasında. 3 boyutlu animasyonların da yer aldığı filmin yapımcılığını ve yönetmenliğini Faruk Aksoy üstlenirken, senaryoyu kaleme alan Atilla Engin ve İrfan Saruhan’a Prof.Dr. Feridun Emecen, Doç.Dr. Hülya Tezcan, Doç.Dr. Gülgün Köroğlu, sanat tarihçisi Massimo Farinelli’den oluşan geniş bir danışmanlar kadrosu da eşlik ediyor.

120

Özhan Eren

“Karlara Yazılmış Gerçek Bir Destan” Vizyon tarihi: 15 Şubat 2008 Yönetmen: Özhan Eren, Murat Saraçoğlu Oyuncular: Özge Özberk, Cansel Elcin, Burak Sergen... Tür: Dram, Savaş, Tarihi Süre: 114 dk Yapım yılı: 2008 1’nci Dünya Harbi’nin ilk ayları... Eli tüfek tutan herkes Ruslarla ölüm kalım harbindeyken sınır birliklerinde cephane tükenir... Vanlı çocuklar gönüllü olurlar; Yaşları 12-17 arasında değişen 120 isimsiz kahraman çocuk... Cephaneyi sırtlanırlar, karlı dağlarda günlerce gecelerce yürürler... İşte, isimleri unutulmuş olsa da bu büyük yolculuğu gerçek bir kahramanlığa dönüştüren gençlerimizin şanlı öyküsü bugünlerde beyaz perdeye aktarılıyor. Hazırlıkları 3 yıl süren 120, özellikle günümüz gençleri için uzun bir memleket türküsü hedefiyle tasarlandı; 1914 yılı dekorları ve kostümleri yeniden üretildi.

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Dergisi 2012-01


CENGEL BULMACA

Hazırlayanlar: Gülşah Uğurlu - Esra Ecem Şahin - Ecemnur Akbulut Kırımlı İsmail Rüştü Olcay Anadolu Lisesi

1

1

2

7

8

6

3

4

5

2

5

3

9

6

4

8

10

7

10

11

9

11

Not: Soldan sağa doğru olan numaralardaki harfler, size şifreyi verecektir. SOLDAN- SAĞA 1) İlk Türk sosyoloğumuz

YUKARIDAN AŞAĞIYA 1) Anane

2) Güzel duyu,bedii,bediyat

2) İnsanın toplumsal ve doğal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü

3) Açık,süsten uzak

3) Politika

4) Bireysel

4) Yerleşme yeri,Yerleşke

5) Çeşitli milletlerden oluşan bir devleti yöneten hükümdar

5) Yaptırma,yetki,yasak etme

6) Olumsuz

6) Buluş belgesi

7) Kader,talih

7) Ölçüt

8) İzmir’in bir ilçesi

8) Acıklı sonuçlara bağlanan bir tiyatro eseri

9) Bir müzisyenin tek başına ve tek çalgıyla verdiği konser

9) Gerçek

10) Taşıma işleri

10) Sık sık kaza yapan

11) Bir devlete vatandaşlık bağıyla bağlı olma

11) Kuran surelerini oluşturan kısımlardan her biri

Cevap Anahtarı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü web sitesinde yayınlacaktır.

ŞİFRE



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.