Yüksek Teknoloji Sayı 22

Page 1

Say ı 22- F iya t ı 19 TL

Karşı Karşıya Devlerin Kapışması

Karşınızda Galaxy’nin En Sıra Dışı Modeli

Galaxy S21

Ultra 5G

6.8” 120Hz Sonsuz-O Ekran, 8K Video kaydı, 108MP Geniş Açılı Kamera, 12GB Ram, S Pen Uyumluluğu

PlayStation 5 vs Xbox Series X

Tekno Moto İlk Bakışta Aşk

Tekno Ünlü Köşemizde

Fikret Engin Merak Edilenler Apple M1 ile Oyunun Kuralları Değişiyor Mu? Teknoloji Dünyası Mesajlaşma Uygulamalarının Merak Edilen Yönleri ve Gizliliğin Önemi Sosyal Bilgiler Sosyal Medya ve Mesajlaşma Uygulamalarında Son Durum Tekno Mutlu Günümüzde Dijital Detoks Tekno Spor Spor Dünyasının Instagram Fenomenleri Tekno Sağlık D Vitaminin Koronavirüse Karşı Etkisi Tekno Güncel Salgının Yeni Nesil Pazarlamaya Etkisi Tekno Dijital İnovasyon Reçetesi Tekno Gündem Interstellar Tekno Psikoloji Terapide Kullanılan Teknolojiler Ne Nedir? Her Kesimin Bilmesi Gereken KVKK Dr. Tekno E-Devlet ile Online Emeklilik Tekno Yeniler Huawei X Gentle Monster Eyewear II, Samsung Galaxy S21 Ultra 5G Mercek Altında Apple AirPods Max, Apple iPhone 12 Mini Teknoloji Rehberi ve daha fazlası…

01/2021

Honda CB650R



iPhone 12 Koleksiyonu Mükemmeli Korumak İçin Hazır iPhone 12 Mini | iPhone 12 | iPhone 12 Pro | iPhone 12 Pro Max

27W Gücünde Hızlı Şarj Cihazı Minimal, ergonomik ve şık tasarımı ile kolay taşınabilir


içindekiler 06 10

60

Samsung Galaxy S21 Ultra 5G

06

Merak Edilenler

10

Teknoloji Dünyası

16

Sosyal Bilgiler

20

Tekno Mutlu

24

Tekno Spor

26

Tekno Sağlık

30

Tekno Güncel

34

Tekno Sohbet

38

Tekno Dijital

42

Teknoloji Rehberi

46

Tekno Ünlü

48

Tekno Gündem

52

Tekno Psikoloji

54

Ne Nedir?

56

Dr. Tekno

60

Tekno Yeniler

68

Karşı Karşıya

70

Mercek Altında

78

Tekno Oto

80

Tekno Moto

70

74 04

www.yuksekteknoloji.tv


editör Zorlu Bir Teknoloji Yılı Başlıyor Yeni bir yıl, yeni bir heyecan ve yeni teknolojiler. 2021 yılını geçtiğimiz yıllardan ayıran bir fark var, 2021 yılının pandeminin sona erdiği yıl olması temennisiyle birlikte kendisine tüm inancımızla merhaba dedik. Konu teknoloji olunca yenilikler hiç eksik olmuyor. Aslında son 20 yıla baktığımızda teknolojik açıdan gelinen nokta, önceki dönemin 20 yılından çok daha ileride. Cep telefonlarının akıllanması ve sosyal medya ile birlikte evrilen teknoloji, gsm sistemlerinin de kendini geliştirmesiyle birlikte uzakları yakın hale getirirken, sosyal medya vasıtasıyla neredeyse herkesin bir canlı yayın aracı haline gelmesini de sağladı. Tüm bunların yanında yapay zeka, 5G ve IoT ile birlikte dillerden düşmeyen bir argüman haline geldi. Geçtiğimiz yılın en çok konuşulan konularından AR ve robotik gelişimeler yeni yılda gündemi yine meşgul edecek. Bu gelişmelerin yanında, aslına bakacak olursak teknoloji son 5 yıldır çok büyük bir ilerleme kaydedemiyordu. Geçtiğimiz yıllarda teknoloji fuarlarında konsept olarak gösterilen ve “çok yakında” olarak bizlere tanıtılan ürünlerin her yıl aynı şekilde servis edildiğini gözlemliyoruz. Durum böyle olunca akla tabii ki, “tüketici elektroniği tarafında ulaşılabilecek noktanın sonuna mı gelindi? Bundan sonra çok farklı gelişmelerin çıkması çok mu zor?” gibi sorular akla geliyor. İşte

tam bu noktada Yüksek Teknoloji olarak; bugünün, yarının ve geleceğin teknolojilerini geçtiğimiz yıl olduğu gibi 2021 yılında da sizlere tecrübeli kadromuzla ve güncel yaşam teknolojisiyle birlikte sunmaya devam edeceğimizi söylemek istiyorum. Gündemde olan teknoloji konularına değinirken, konunun uzmanlarının, sektör yöneticilerinin ve ünlülerin fikirlerini, öngörülerini ve kullanım alışkanlıklarını sizlere aktarmaya devam edeceğiz. Yeni yılın ilk sayısında sizlere her zaman olduğu gibi en güncel konuları, gündemde olan teknolojileri, ülkemize yeni giriş yapan ürünleri, inovasyonun yansımasını, sağlık teknolojilerini, sosyal medyanın gücünü, teknolojinin spor dünyasına etkisini, hatta teknolojinin psikolojimize etkileri gibi daha birçok özel konuyu uzman kalemlerle birlikte sizlere sunuyor olacağız. Her zaman söylediğim gibi “Teknolojiyi merak edin, öğrenin ve kullanın”…

Sedat AYTANÖZÜ sedat.aytanozu@yuksekteknoloji.tv Suat BAYSAN suat.baysan@yuksekteknoloji.tv

D.72 Zümrütevler Mah. Maltepe İstanbul Türkiye Telefon: 0850 532 77 88 Faks: 0850 532 74 27 E-Posta: dergi@yuksekteknoloji.tv İnternet Sitesi: www.yuksekteknoloji.tv

Tunç BERKMAN tunc.berkman@yuksekteknoloji.tv

Editörler Batuhan DÖNERTAŞ batuhan.donertas@yuksekteknoloji.tv

Baskı: Birinci Baskı Matbaacılık

Vadim ÖZYURT vadim.ozyurt@yuksekteknoloji.tv

Yayın Türü: Yerel, Süreli, Aylık

Birol BALİ balibey@yuksekteknoloji.tv

Yeşim MUTLU yesim.mutlu@yuksekteknoloji.tv

Dr. Öğr. Üyesi Ali GÜRSOY ali.gursoy@yuksekteknoloji.tv

Görsel Yönetmen Çağdaş GÜLÇEHRE cagdas.gulcehre@yuksekteknoloji.tv

Telif: Yüksek Teknoloji Dergisi’nin isim ve yayın hakları Big Partner Group’ a aittir.

İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Arda MERİÇ arda.meric@yuksekteknoloji.tv Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Hande ARPALIGİL hande.arpaligil@yuksekteknoloji.tv

Emre ÇETİNKAYA emre.cetinkaya@yuksekteknoloji.tv Erdem YANIK erdem.yanik@yuksekteknoloji.tv Ergi ŞENER ergi.sener@yuksekteknoloji.tv Emir KOSİF emir.kosif@yuksekteknoloji.tv Feyza Melis Kösoğlu melis.kosoglu@yuksekteknoloji.tv Özer ASAN ozer.asan@yuksekteknoloji.tv

Zafer PEK zafer.pek@yuksekteknoloji.tv Reklam ve Pazarlama Hande ARPALIGİL reklam@yuksektenoloji.tv Finans Direktörü Barış ERCAN baris.ercan@yuksekteknoloji.tv Konuklar Abdullah Özdemir, Burak Akıncı, Dr. Öğr. Üyesi Şevin Demir, Fikret Engin Yönetim Yeri Emek Caddesi Seyrantepe Sitesi No:93 A10 Blok

Tescilli marka olan Yüksek Teknoloji Dergisi’nde yayınlanan yazı, görsel, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. Kaynak belirtilerek kullanılması için izin alınması zorunludur. İzin alınmadan kısmen veya bütünüyle kullanılamaz ve basılamaz. Sorumluluk: İmzalı yazıların sorumluluğu yazara, ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. İncelenen ve anlatılan ürünlerin özellikleri satış bölgelerinde değişkenlik gösterebilmektedir. Bu sebeple Yüksek Teknoloji ürün özellikleri konusunda sorumlu değildir. Yazılarda yer alan uzmanların şirketlerle profesyonel iş ilişkisi olabilir. Sosyal Medya *Facebook: YuksekTeknoloji.Tv *Instagram: YuksekTeknoloji.Tv *Linkedin: YuksekTeknoloji *Pinterest: YuksekTeknoloji *Twitter: YuksekTeknoTv

www.yuksekteknoloji.tv

05


merak edilenler

Apple M1 Platformu ile Oyunun Kuralları Değişiyor Mu? Son zamanlarda teknolojinin hızlı bir şekilde geliştiğine tanıklık ediyoruz. Yeni işlemciler, ekran kartları, yüksek hızlı SSD’ler ve pek çok bileşen sınıf atlamaya başladı. Bu bileşenler hızla performans artışı sunarken, Apple kendi işlemci platformu üstünde yürüttüğü çalışmaların sonuna geldi ve Apple M1 işlemcili MacBook modelleri piyasaya sürüldü.

BEKLENMEDİK PERFORMANS Yeni modeller kimsenin beklemediği ölçüde

06

www.yuksekteknoloji.tv

performans yükselişi sunmayı başardı. Apple M1 platformu neden bu kadar önemli? Bu sorunun en önemli yanıtı, başarılı olmasından geçiyor ve esas soru ise neden başarılı olduğu? Öncelikle bu işlemcinin iç yapısında pek çok farklı işlem birimi yer alıyor ve bu sayede çok güçlü bir platform ortaya çıkıyor. Grafik birimi, işlemci gibi bütünleşik yapıları daha önce görmüştük. Fakat Apple burada neredeyse her işlem için ayrı bir birim oluşturdu ve böylece iş yapılarına göre bu birimlerin çalışması sağlandı.

Yani bilgisayarı kullanırken, uygulamaların çalışma odaklarına göre işlemcideki belirli üniteler devreye giriyor. Grafik için ayrı, hesaplama için ayrı, video render için ayrı ve yapay zeka için de ayrı birimler bulunuyor. Hal böyle olunca kullandığınız uygulamalar da çok daha iyi çalışıyor.

M1 ailesine yalnızca bir işlemci demek yanlış olabilir

IPHONE BENZERİ ÇALIŞMA PRENSİBİ Aslına baktığımız zaman Apple markasının ürünlere özel olarak yaptığı tasarımları iPhone ve Mac’lerde hep görmüştük. Özel işletim


BELLEK SEÇİMİ YAPARKEN ÇOK DİKKAT EDİLMELİ

Batuhan Dönertaş

sistemleri ve özel bileşenleri zaman zaman belirli ölçüde kullanmaya alıştık. Bunun biraz daha ileri götürülmüş hali ise M1 işlemcilerde bulunuyor. Bu nedenle M1 ailesine yalnızca işlemci demek biraz yanlış olabilir. Tek bir işlem birimi değil. bilgisayarın ihtiyaç duyduğu tüm uygulamalar için özel

işlem birimlerinin bulunduğu bir kart diyebiliriz. M1 platformunda 16 çekirdekli yapay zeka motoru bulunuyor. Dolayısıyla diğer modellere göre 15 kat daha hızlı makine öğrenimi sağlıyor. Aynı zamanda dünyanın en güçlü entegre grafik birimine de sahip olduğunun altını çizmemiz gerekiyor.

Apple ilk defa fiyat/performansı kullanıcılarına sunuyor diyebiliriz

Ayrıca M1 işlemci ailesi ile birlikte yerleşik yapılı bellek sistemine geçen yeni nesil MacBook’lar, şu an için ekstra bellek slotuna da sahip değil. Yani bilgisayarı satın aldığınız sırada 8 yada 16 GB bellek tercihi yaparken dikkat etmeniz gerekiyor. Bu seçimi tek seferde yapabiliyorsunuz ve ileride yükseltme imkanınız bulunmuyor.

M1 İŞLEMCİLER, MACBOOK’U FİYAT / PERFORMANS ODAKLI HALE GETİRDİ M1 işlemcili MacBook’lar ortaya çıkmadan önce de, MacBook ailesi içinde bulunduğu segmente göre her zaman en iddialı dizüstü bilgisayarlar olmayı başardı. Fakat yeni platform ile birlikte bu durum değişecek. Bunun üç nedeni bulunuyor. Birincisi; yeni modeller, çok daha güçlü. İkincisi; M1 platformu batarya konusunda muazzam. Üçüncüsü; diğer MacBook modellerine göre çok daha

www.yuksekteknoloji.tv

07


merak edilenler

uygun fiyatlı. Bu üç maddenin sonucunda Apple’ın ilk kez fiyat performans odaklı ürün ortaya koyduğunu söylemek gerekiyor.

ESKİ MACBOOK MODELLERİ DEĞER KAYBEDER Mİ? 40.000 liraya satılan Mac ve MacBook’lardan %30 yüksek işlem gücü sunan M1 işlemcili Mac ve MacBook’lar da batarya tarafında ise bu fark daha da açılıyor. 2020

08

www.yuksekteknoloji.tv

model bir MacBook Pro tam yük altında yarım saatlik render’da yüzde 30 batarya kullanırken, M1 işlemcili MAcBook Pro aynı işlemi 13 dakika daha kısa sürede ve yüzde 1 batarya harcayarak yapabiliyor. Aradaki fark beklentilerimizinde çok üstünde.

İLERLEYEN DÖNEMLERDE FARK DAHA DA ARTACAK! Az önce belirttiğim

Apple’ın yeni işlemci girişimi büyük ses getirdi

performans farkı ilerleyen dönemlerde uygulama geliştiricilerinin kendi uygulamalarını güncellemesiyle birlikte daha da yükselecektir. Tabii, Apple’ın yeni işlemcisi ilk kez karşımıza çıktı, ilerleyen zaman diliminde bu işlemcinin çok daha güçlü versiyonlarını da göreceğimize kesin gözüyle bakabiliriz. İlk olarak MacBook ve Mac Mini’de gördüğümüz bu işlemci, iMac ve iMac Pro modelleri için de geliştirilecek.


yapılması gerekiyor. Aynı akıllı telefon, tablet ve konsollarda olan cihaz yapısının bilgisayarlara evrilmiş haline benzetebiliriz. Özel sistemlerin ve bileşenlerin her zaman daha güçlü ve stabil çalıştıklarını uzun zamandır biliyoruz. Apple bu olayı ilk kez bilgisayar ekosistemine getirdi ve başarılı da oldu.

PERFORMANS ARTIŞI VE SUNDUKLARI KISA ZAMANDA KABUL GÖRECEKTİR

Rakipleri aksiyon almaz ise, oyunda çok geri kalabilirler

Muhtemelen o sürümler MacBook’larda bulunanlara göre çok daha güçlü olacaktır. Zaten M1 işlemci platformu çok yeni. Bu platformun daha gelişmiş sürümleri M2-M3 gibi modeller performans farkını en üst noktaya taşıyacaktır. Bu kadar güçlü olan işlemciyi ve bilgisayarı 10.000 liradan başlayan fiyatlarla alabiliyorsunuz. Yani Apple MacBook Air M1, 20-30 bin liraya satılan modellerden daha güçlü bir ürün. Apple ilk

kez böyle bir ürün yelpazesini karşımıza çıkarıyor.

GELECEKTE NELER OLACAK? Apple’ın bu atılımı ile birlikte ilerleyen zamanlarda, farklı markaların benzer ürünlere geçiş yapacağını düşünebiliriz. Çünkü Apple bu şekilde devam ederse, Windows işletim sistemine sahip olan x86 mimarili ürünler, performans anlamında çok geride kalacak. Bir nevi konsol sistemine geçiş

İlerleyen zamanlarda Apple’ın performans artışı ve sundukları herkes tarafından kabul edilecek gibi duruyor. Hatta, gelecekte oyun yapımcılarının da üstünde çalıştığı sistemlerden biri olacaktır diye düşünüyorum. Bu noktada Apple sistemleri, konsollar gibi tek bir platforma geliştirilen ve Windows tarafındaki kargaşadan uzak olan, stabil şekilde grafiksel şölen yaşamamızı sağlayacak oyunların kapılarını da açmış olabilir.

ÖNÜMÜZDEKİ İKİ YIL İÇERİSİNDE ÇOK ŞEY DEĞİŞECEK Önümüzdeki iki yıl içinde Apple M1 işlemcisi çok daha güçlü ve gelişmiş bir halde yeni bilgisayarlara güç verecek. Apple tarafından atılan bu büyük adıma karşılık olarak Intel, AMD, NVIDIA gibi üreticiler tarafından karşı çalışmalar başlatılmazsa, yaklaşık 5 sene sonra bu markaları adam akıllı konuşmuyor olabiliriz. Şu an en güçlü ekran kartı NVIDIA ve AMD’nin elinde olsa dahi, Apple yarattığı M1 platformu sayesinde sanki fizik kurallarını büküyor. Bir noktada diğer markaların da bir şeyler yapması gerekiyor. Aksi takdirde kısa süre içinde Apple tekelleşmeye başlayacak ve rekabetin olmadığı yerde tüketici yine zarar görecek.

www.yuksekteknoloji.tv

09


teknoloji dünyasi

Arda Meriç ile Teknoloji Dünyası

Mesajlaşma Uygulamalarının Merak Edilen Yönleri @ardam er i c Değerli Yüksek Teknoloji takipçileri, bu makalemde sizlere gündemi oldukça meşgul eden ve herkesin üzerinde konuştuğu mesajlaşma uygulamalarının merak edilen yönlerinden bahsedeceğim.

GÜVENLİK VE HIZ, MESAJLAŞMA SERVİSLERİNİN KULLANIMINI ARTIRDI Telefonlarda kullanılan kısa mesaj servisinin ilerleyen yıllarda hantallaşması ve operatörlerin bu servisi etkin bir şekilde geliştirememesi sebebiyle farklı alternatifler ortaya çıkmaya başladı. Bu alternatiflerin en güçlüsü, güvenli eposta kullanımı ve data kullanımı sağlayan, telefon görüşmelerinde de bu güvenlik sistemini öne çıkartan, kendi özel data merkezlerini kullanan Blackberry oldu. BBM

ismini verdiği mesajlaşma servisiyle bir anda parlayan bir yıldız haline gelen servis, bir anda çok popüler bir mesajlaşma servisi haline geldi. Ortaya çıktığı dönemde rakibi de olmayan BBM, Blackberry cihazlarının vazgeçilmezi olmakla birlikte, bu markanın kullanımının tercih edilmesinde de büyük bir etken haline geldi. BBM’ in tahtı çok sağlam gibi gözükse de, Apple’ın iOS işletim sisteminin ve Google’ın başını çektiği açık kaynak kodlu Android işletim sisteminin ortaya çıkmasıyla birlikte dengeler bir anda değişti.

MESAJLAŞMA SERVİSLERİNİN ORTAYA ÇIKIŞI Tahtı çok sağlam gibi gözüken ve global manada hatırı sayılır bir kullanıcı kitlesi olan BBM, Blackberry OS işletim sisteminin zayıflaması ve iOS

BBM’den ve iMessage’a mesajlaşma uygulamaları çok gelişti ve değişti

ile Android işletim sistemlerine karşı büyük kayıplar vermesiyle birlikte kullanıcı tarafında çok zayıfladı. iOS işletim sisteminin BBM gibi yine güçlü bir şifreleme ve güvenlik sistemiyle entegre olarak iMessage mesajlaşma servisini kullanıcılarına sunması ve gelişmiş özellikler eklemesi BBM servisini çok zor durumda bıraktı ve Blackberry kullanıcılarının da azalmasıyla birlikte servise olan ilgi oldukça düştü. Kanadalı firma bu durumu BBM servisinin kullanımını iOS ve Android işletim sistemi kullanıcılarına açarak aşmaya çalışsa da, maalesef tren çoktan kaçmıştı.

ÇOĞUNLUĞUN KULLANDIĞI MESAJLAŞMA, GÜVENLİ MESAJLAŞMANIN ÖNÜNE GEÇTİ BBM’in kullanımındaki ana tema olan güvenlik olgusu, iOS tarafında iMessage ile korunsa da, Android dünyası tarafında pek ön plana çıkmadı. iMessage’ın iOS işletim sistemindeki cihazlar ile sınırlı kalması, BBM’in ise neredeyse tamamen ortadan kalkmasıyla birlikte gündeme farklı mesajlaşma uygulamaları oturdu. Bu uygulamalar

10

www.yuksekteknoloji.tv


oldukça eğlenceli özellikler sunmakla birlikte birbirleriyle de çılgın bir rekabet içerisine girdi. Akıllı telefonların son derece gelişmiş bir hal alarak bilgisayar kullanımını dahi zorlamasına operatörlerde yanıt veremedi ve data kullanımı çağında operatörler arama dışında farklı bir servise yani kısa mesaj gibi bir servisin geliştirilmesine odaklanamadı. Bu durum, Android kullanım oranının %87’lere ulaşmasıyla birlikte mesajlaşma uygulamalarını vazgeçilmez kıldı.

REKABET VE SATIN ALMALAR İLE BİRLİKTE SERVİS ÇEŞİTLİLİĞİ FARKLILAŞTI Mesajlaşma uygulamalarının liderlik sıralamaları bölgelere

ve ülkelere göre değişiklik göstermekle birlikte hızla çoğaldı ve belirli uygulamalar üzerinde yoğunlaştı. WeChat, WhatsApp, Telegram, Line, Viber gibi uygulamalar farklı lokasyonlarda, farklı kullanıcı sayılarına sahip olmakla birlikte en çok kullanılan uygulamalar oldular. Facebook 2014 yılında dünyada yaklaşık 450 milyon kullanıcısı bulunan ve en çok kullanılan mesajlaşma uygulamalarından olan WhatsApp’ı 19 Milyar Dolar ödeyerek satın aldı. Daha önce 1 Milyar Dolar ödeyerek satın almış olduğu popüler sosyal medya uygulaması Instagram gibi WhatsApp’ın da özerk olarak kalacağının bilgisini veren Facebook CEO sunun asıl amacı ise ikiye ayrılıyordu.

Birincisi WhatsApp’ın sahip olduğu sistemi Facebook ve Instagram’ın mesajlaşma kısmına entegre ederek güçlendirmek ve ilerleyen yıllarda aynı dili konuşmasını sağlamak (şu an Facebook Messenger, Instagram Mesajlaşma ve Whatsapp birbirine tamamen entegre oldu), ikinicisi ise, tabii ki kullanıcı verileri.

Verilerin gizliliği mutlaka göz önüne alınmalı

ÜCRETLİ OLMAYAN MESAJLAŞMA UYGULAMALARININ GELİRLERİ NEREDEN GELİYOR? Aslında ortada açık bir soru olduğunu düşünebiliriz. Dönemin popüler mesajlaşma servisi BBM, Blackberry sistemine entegreydi ve kullanıcılar bu sistem için aylık bir ücret ödüyordu. Bunun karşılığında hızlı ve güvenli bir mesajlaşma yazılımını kullanabiliyordu. Apple ise, iOS işletim sistemine entegre olan iMessage’ı yalnızca Apple kullanıcılarına açıyor ve donanım satın almış olan, yani Apple markalı model sahiplerine hizmet olarak

www.yuksekteknoloji.tv

11


teknoloji dünyasi WHATSAPP’IN SON HAMLESİ NE İFADE EDİYOR?

sunuyordu. Peki WeChat, WhatsApp, Telegram, Line, Viber gibi mesajlaşma uygulamalarının gelir modeli neydi. Tabir etmek gerekirse, bu değirmenin suyu nereden geliyordu. İşte en çok merak edilen konu, aslında cevabı net bir şekilde içinde barındırıyor, fakat bu cevap kullanıcıların aklına pek getirmek istemediği, hatta unutmak istediği bir cevaptı. Klasikleşmiş bir deyim vardır, “Bir ürüne para ödemiyorsanız, ürün sizsiniz demektir”. Bugün dünyada en önemli olgunun veri olduğunu düşünürsek ve yine verilerimizi çok rahat bir şekilde paylaştığımız bir platform olarak mesajlaşma

12

www.yuksekteknoloji.tv

uygulamalarını düşünürsek, aslında her şey gün yüzüne çıkıyor demektir.

HER UYGULAMA KENDİNE ÖZGÜ BİR İÇ MESAJLAŞMA UYGULAMASI BARINDIRIYOR Bahsi geçen popüler mesajlaşma uygulamalarının dışında, sıkça kullandığımız her sosyal medya uygulaması aslında veri trafiğinin sağlandığı bir mesajlaşma uygulaması olarak adlandırılabilir. Facebook Messenger, Snapchat, Skype, hatta YouTube bile içerisinde mesajlaşma uygulaması barındırıyor ve tabii ki tüm bu uygulamalar veri topluyor.

Çoğunluğun kullandığı uygulamalar yerine güvenli olan uygulamalar tercih edilmeli

Aslında Whatsapp, içerisinde Facebook ve Instagram gibi oldukça geniş kullanıcı kitlesine sahip olan bir grubun mesajlaşma uygulamasının temelini oluşturuyor. Avrupa, Amerika ve dünyanın diğer ülkelerinde kişisel verilerin korunmasının öne çıktığı bir dönemde, Whatsapp kullanıcı beyanı ile önümüzdeki günlerde başına gelebilecek farklı olasılıklara karşı kendini güvence altına almak istedi diyebiliriz. Ülkemizde de bu hakların savunucusu olan KVKK kurumu gibi dünyada yer alan tüm kurumların bu durumu dikkatle izlediğini varsayarsak, Facebook grubunun rekabet kurumuna karşı sorumluluğu da üzerine ekleyince, böyle bir hamle yapmasının gayet doğal olduğunu söyleyebiliriz.

KULLANICILARIN KARARININ NE OLACAĞI ÇOK ÖNEMLİ Aslında ortada çok açık bir konu var, bu konu kullandığımız uygulamanın bizim verilerimize erişebileceği. Bu uygulamanın menşei ne olursa olsun, bizim bilgilerimize erişme imkanı olacak. Her ne kadar çok güvenli olduğu söylense de, kendilerinin dahi güvenlik algoritmaları sebebiyle okuyamadığı açıklamaları yapılsa da bunu hiçbir zaman bilemeyiz. Ülkelerin veri sahipliğinde öne çıkma isteği olduğu açıkça ortada. Verinin bu kadar önemli olduğu bir noktada; Çin’in WeChat’i, Japonların Line ve Viber’ı, Ruslar’ın Telegram’ı, Amerika’nın Whatsapp’ı ve Türkiye’nin Bip’i. Mesajlaşma uygulamaları kullanırken bunlardan birini tercih edebiliriz. Ancak şu kesinlikle unutulmamalı ki, “hiçbir verinin gizli tutulmasının garantisi %100 olamaz”.


GİZLİLİK İÇİN NASIL BİR ÖNLEM ALMALIYIZ? Maliyetli olan kısa mesaj veya gelişmiş kısa mesajlaşma dünyasına dönmeyeceğimizin kesin olduğunu düşünürsek, mutlaka bir mesajlaşma uygulaması kullanacağız. Ancak şöyle önemli bir nokta var ki, kullanacağımız mesajlaşma uygulamasına yalnızca kendimiz karar vermiyoruz. Bulunduğumuz sosyal çevre ve toplumun yoğun olarak kullandığı mesajlaşma uygulamasını kullanacağımız kesin. Örnek vermek gerekirse; bir karar verdiniz ve ben artık şu mesajlaşma uygulamasını kullanacağım dediniz. Fakat çevrenizde ve bulunduğunuz sosyal ortamda bu uygulama kabul görmediyse en fazla bir ay içerisinde bu uygulamaya veda edecek ve yeniden kabul gören uygulamayı kullanmaya başlayacaksınız. Bu durumun

realitenin kendisi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu nedenle mesajlaşma uygulamasını bir araç olarak kullanmalı ve burada paylaştığınız bilgi ve içeriklerin her zaman birileri tarafından ulaşılabilir olabileceğinin bilinciyle kullanımınıza devam etmelisiniz. Sosyal medya uygulamaları veya mesajlaşma uygulamaları olsun, paylaştığınız veriler iyi niyetle veya kötü niyetle mutlaka sizin karşınıza çıkacaktır. Bu karşılaşma masum bir reklam da olabilir, daha farklı bir tema da olabilir. Her zaman bunun bilinciyle sosyal medya ve mesajlaşma uygulamalarını kullanırsanız, karşınıza çıkabileceklere karşı kendinizi güvence altına almış olursunuz. Bugün veya yarın ne konuşulursa konuşulsun, sosyal medya ve mesajlaşma uygulamaları kullanılmaya devam edecek ve hepimiz farklı uygulamalar da olsa, bu

WhatsApp bazı konularda geri adım atacak

programları kullanacağız. Ama hangi bilgilerimizi ve ne tür bilgilerimizi paylaşacağımız her zaman bizim elimizde olacak. Gündemi oldukça meşgul eden ve hayatımızın tam orta yerinde yer alan bir konuya açıklık getirerek ve mesajlaşma uygulamaları hakkındaki merak edilenleri ve bu konudaki görüşlerimi bazı önemli bilgiler ışığında sizlere aktardım. Tüm takipçilerimizin teknolojiyle dolu, sağlıklı günler geçirmesi dileğiyle.

www.yuksekteknoloji.tv

13


teknoloji dünyasi Hande Arpalıgil’den “Kadın Gözüyle Teknoloji”

Mesajlaşma Uygulamalarında Dikkat Etmemiz Gereken Gizlilik Mi? Güvenlik Mi? @hand ear pa ligil Bu makalemde sizlere son günlerde teknoloji dünyasının gündemine oturan ve herkesin üzerinde çokça konuştuğu konuya, kendi bakış açımdan değinerek bazı önemli bilgileri sizlerle paylaşacağım.

MESAJLAŞMA UYGULAMALARININ HAYATIMIZDAKİ YERİ Ülkemizde günlük yaşantımız içerisinde en sık kullandığımız uygulamaların başında mesajlaşma uygulamaları geliyor. Hayatımızın tam orta noktasına yerleşmiş olan bu uygulamalar ile hem özel hayatımızdaki yazışmalarımızı hem iş hayatındaki yazışmalarımızı gerçekleştiriyoruz. Teknolojinin gelişimiyle birlikte evrilen bu uygulamalarla yalnızca mesajlarımızı değil, dosyalarımızı da paylaşıyor, görüntülü veya sesli konışmalarımızı gerçekleştirebiliyoruz.

KISA MESAJ YERİNE MESAJLAŞMA UYGULAMALARINA GEÇİŞİN ÜZERİNDEN ÇOK ZAMAN GEÇTİ Cep telefonlarının kullanılmaya başlanmasının ardından kısa bir süre kullanıcıların hizmetine sunulan kısa mesaj servisi (herkesin bildiği adıyla sms) yaklaşık 4-5 yıldır yerini kısa mesaj uygulamalarına bıraktı. Hatta banka ve spam mesajlar olmasa hiç kimse sms’i artık kullanmıyor diyebiliriz. Hem maliyet hem de hız açısından mesajlaşma uygulamaları kendisine birçok avantaj sağladığından resim ve dosya gönderilerinde kullanılan MMS servisi de çok gerilerde kaldı.

MESAJLAŞMA UYGULAMALARININ KULLANIM ORANI NASIL ARTIŞ GÖSTERDİ iOS ve Android işletim

sisteminin hayatımıza girmesiyle birlikte çeşitli uygulamalar da hızla hayatımıza girmeye başladı. Sosyal medya uygulamalarının ardından 2014-2015 yılları arasında, yani günümüzden 5-6 yıl evvel, mesajlaşma uygulamalarının sesi yavaş yavaş yükselmeye başladı. Önce milyonlar tarafından kullanılan bu uygulamalar, kısa sürede milyarlarca insan tarafından kullanılmaya başlandı.

FARKLI ÜLKELERDE, FARKLI UYGULAMALAR HAKİM

Ülkemizdeki kullanıcılar çifte standarta “dur” dedi

Demografik yapıya göre farklılık gösteren uygulamalar, farklı sebeplerle çeşitli ükelerde farklı kullanıcı sayılarına sahip. Hepimizin bildiği uygulamalar olan WeChat, Line, Viber, WhatApp, Telegram gibi uygulamaların yanında yeni ve stabil çalışan uygulamalarda popüler olmaya başladı. Bunlar arasında Elon Musk tarafından işaret edilen Signal ve yerlli mesajlaşma uygulaması BİP’te yer alıyor.

WHATSAPP NEREDE YANLIŞ YAPTI? Geçtiğimiz günlerde istediği veri izniyle bir anda gündeme oturan, kullanılmaması adına hashtag lerin TT olduğu

14

www.yuksekteknoloji.tv


WhatsApp nerede hata yaptı. Daha da önemlisi ne yapmak istedi? Aslında farklı bir perspektiften baktığımız zaman, WhatsApp’ın yapmak istediğini kolayca anlayabiliriz. Ücretsiz sunulan bir mesajlaşma servisi olan uygulamanın bir gelir modeli yaratması gerektiği herkesin malumu. 2014 yılında 19 Milyar dolar gibi hiç azımsanmayacak bir bedel ödenerek satın alınmış olan firmanın bir gelir modeli sağlaması da gayet normal olarak görülmeli. Aslında buraya kadar her şey normal. Durum şu noktada değişiyor, Whatsapp’ın gelir modeli bazı yasalara göre veri güvenliği ve özel hayatın gizliliği kısmına değiyor. Tabii buna tahammülü olmayan Avrupa’da Whatsapp’a ultimatom tarzındaki cevabını veriyor. gönderiyor.

AVRUPA’DA YAPAMADIĞINI, DİĞER DÜNYA ÜLKELERİ ÜZERİNDE Mİ DENİYOR? Avrupa Birliği’nden istediğini alamayan ve şansını daha fazla zorlayarak bir ceza daha yemek istemeyen WhatsApp, Türkiye ve Hindistan gibi kullanıcısının yoğun olduğu ülkelerde

yeni kullanıcı sözleşmesini yayınladı ve bu izinleri vermeyenler uygulamayı kullanmayabilir dedi. Ücretsiz olan bir uygulamanın sahibinin belirli kurallar karşılığında uygulamasını kullanıcılara sunması gayet normal olarak görülebilir, ancak ülkelere göre çifte standart uygulanması bu durumu bambaşka noktalara taşır. İşte bu nokta, ülkemizdeki kullanıcıların asıl itirazının olduğu, yani çifte standart yapılan nokta. Aynı şekilde Hindistan’da da tepkiler çığ gibi büyüyor. Bu sebeple ülkemizde ve tepki gösteren diğer ülkelerde kullanıcılar bir anda farklı mesajlaşma uygulamalarına dönüş yapmaya başladılar.

GİZLİLİK VE GÜVENLİK KAVRAMI Konu başlığının cevabını en sona sakladım. WhatsApp’ın gelen tepkiler üzerine sözleşmenin uygulanma tarihini Mayıs ayına çekmesi ve hemen arkasından medya ve sosyal medyada “sizin güvenliğinizi önemsiyoruz ve mesajlarınız uçtan uca şifreleme ile güvende” açıklamalarıyla kullanıcılarını rahatlatmaya ve diğer uygulamalara kaçışı durdurma gayreti içerisine girdi. Aslında

Dikkat edilmesi gereken en önemli nokta “Gizlilik”

bu noktada çok ama çok önemli ince bir çizgi var bu çizgi “Gizlilik ve Güvenlik”… Bu iki terim birbirine çok benzese de, aslında çok farklı anlamlar ifade ediyor. Evet, WhatsApp’ın kullandığı uçtan uca şifreleme yöntemi gerçekten çok güvenli ve stabil, bu noktada bir sorun yok. Ancak, gizlilik bambaşka bir konu. WhatsApp yeni sözleşmesinde güvenlikle ilgili kaygı duyulmaması gerektiğini söylüyor, ancak kullanıcılar için, bizler için asıl önemli olan nokta gizlilik. Gizlilik unsuru ortadan kalkınca, mesajlarınız üzerinde sizin hayatınıza etki edecek kuramlar ortaya çıkacaksa, bu toplumları çok tehlikeli ve kritik bir noktaya sürükleyebileceği gibi manipülasyona açık bir zemin de oluşturabilir. Bu sebeple kullanıcıların ilk dikkat etmesi gerken nokta “Gizlilik” ilkesi. Bunu size hangi uygulamanın sunduğunu düşünüyorsanız, o uygulamayı kullanmalı ve çevrenize de bu önemli bilgiyi aktarmalısınız.

www.yuksekteknoloji.tv

15


sosyal bilgiler

Sosyal Medya ve Mesajlaşma Uygulamalarında Son Durum FACEBOOK, INSTAGRAM’IN SİSTEMİNİ DEĞİŞTİRDİ Facebook Instagram’ı 2012 yılında tam 1 milyar dolara satın aldı. O güne kadar bir gelir modeli olmayan Instagram, aradan 2 yıl bile geçmeden reklam modülünü açtı. Hesapların, takipçilere erişimine kısıtlama getirdi ve adeta daha çok görülmek için reklam verin dedi. Tıpkı Facebook’ta olan sistemi entegre etti. O günlerde aylık 150 milyonluk aktif kullanıcıya sahip olan Instagram bugün satılsa emin olun 10 milyar dolardan aşağı satılmazdı.

16

www.yuksekteknoloji.tv

FACEBOOK’TAN WHATSAPP ATAĞI

VERİ EN ÖNEMLİ GERÇEK

2012 yılında kurulan Whatsapp ise, Instagram’da olduğu gibi kuruluşundan 2 yıl sonra Facebook ile pazarlık masasına oturdu. Peki bu sefer masadaki fiyat neydi: Tam 19 milyar dolar! İnanılmaz değil mi? Hiçbir gelir modeli olmayan, reklam almayan, her ay yüksek maliyetleri olan bir uygulamaya niçin bu kadar yüksek bir bedel ödenir? Instagram’da bir gelir modeli oluşturuldu ve karlılık gerçekleşti. Peki, Whatsapp’ta böyle bir model olmamasına rağmen yıllarca o maliyetler nasıl karşılandı?

Bilinen bir gerçek var ki, Facebook uzun yılardır kişilerin demografik yapısından siyasi duruşlarına, alışveriş alışkanlıklarından tatil tercihlerine kadar her türlü bilgiyi parasını veren herkese sattı. Mesela siz mum üreticisisiniz ve sadece İstanbul’da belirli semtlere satış yapmak istiyorsunuz. Facebook’ta reklam vererek hedef kitleye çok rahat ulaşıyorsunuz, çünkü o istediğiniz satın alma istatistikleri çok hızlı bir şekilde önünüze çıkıyor.

Güvenlik hep arka planda kaldı


Birol Bali

CEZALAR CAYDIRICI MI? Tüm bunlar bilinen gerçekler, zira Mark Zuckerberg hem ABD hem de AB senatosuna çağırılarak kendisinden bilgi istendi. Adeta bir mahkeme salonu gibiydi, izlemediyseniz gelen sorular karşısında nasıl da sıkıştığını göreceksiniz. Facebook’a yüz milyonlarca dolar ceza kesildi, neredeyse itiraz bile edemediler.

MESAJLAŞMA UYGULAMALARINDA NELER OLUYOR? Peki ne oldu da, yeni yılın ilk haftasında yer yerinden oynadı ve mesajlaşma uygulamaları gündeme geldi? Whatsapp kişisel bilgilerimizi kullanacağını ve üçüncü partilerle paylaşabileceğini duyurdu. Bununla birlikte de ortalık ayağa kalktı. Üç

gün boyunda Twitter’ın TT listesinden bu konu inmedi. Telegram ilk 3 günde 75 milyon yeni indirme karşısında teşekkür etti. Ne kişisel bilgileri satarım, ne de uygulamayı diyerek net bir duruş sergiledi. Tabi sonrasında her geçen gün artan maliyetler için bir gelir modeli oluşturabiliriz diye de ekledi.

ELON MUSK’DAN DİKKAT ÇEKEN TWEET Elon Musk, “Signal yükleyin” diye bir tweet attı ve böylece Signal uygulaması dakikalar sonra onbinlerce indirme sayısına ulaştı. Biliyorsunuz, Elon Musk’ın mecazi anlamda oldukça fazla müridi var diyebiliriz. Nasıl Apple marka bağımlıları varsa, Elon Musk gibi bir girişimciyi takip eden, ne derse peşinden giden, Tesla aracı alan ve mutlulukla

@balibey

Sosyal medya uygulamaları reklam modülleri ile gelir elde ediyor

kullanan bir kitle var. Signal ne kadar kullanılır bilemiyorum ama ben de bu uygulamayı indirdim.

TÜM UYGULAMALARIN DENENMESİ İÇİN BİR FIRSAT Aslında bahsedilen, lakin kullanmadığım tüm uygulamaları da indirdim. Signal, yerli ve milli Bip, Yaay (Twitter alternatifi denilen platform). Telegram’ı yıllar önce indirip kullanmıştım, ama kenarda duruyordu. Üç günde telefon rehberimdeki 500 kişinin eklendiğini görünce ağzım açık kaldı. Telegram kurucusu Pavel Durov’un açıklamalarını madde madde okudum. Son

www.yuksekteknoloji.tv

17


sosyal bilgiler

üç günde 75 milyon indirme için teşekkür ediyor, şirketi satmayı düşünmediğini, fakat maliyetler için reklam modülüne ileride geçebileceklerini söylüyor.

INFLUENCERLARIN VE FENOMENLERİN TERCİHİ HANGİ UYGULAMA Telegram, zaten Influencer ve Fenomenler arasında sıkça kullanılıyordu. Ajanslar ve markalar iş birliği yapmak istedikleri kişilerle yazışmaları Telegram üzerinden

18

www.yuksekteknoloji.tv

yapıyorlar. Açıkçası bunu daha çok Fenomenler istiyor, çünkü yazışmaların ekran görüntüsünü aldığınızda karşı tarafa bir uyarı gidiyor. Eğer konu gizlilikse, harika bir özellik diyebiliriz.

YERLİ VE MİLLİ UYGULAMA BİP İÇİN BÜYÜK VE GÜZEL BİR FIRSAT Tüm bunlar olurken gözler yurtiçine ve Turkcell’in yerli ve milli mesajlaşma uygulaması BİP’e çevrildi. Bundan birkaç yıl evvel BİP’in 10 milyona

Strateji geleceği etkileyen en önemli faktör

yakın aktif kullanıcısı olduğu açıklanmıştı. Bu olayın akabinde Turkcell CEO’su Murat Erkan, BİP kullanıcısının 68 milyon olduğunu ve 192 ülkede kullanıldığını açıkladı. BİP’in kullanıma sunulduğu ilk tarih 2013 yılının sonlarına doğru olmuştu. Yıllarca Turkcell hattı kullandım, fakat BİP uygulamasını hiç indirmedim, kullanmak aklıma bile gelmedi. Turkcell son yıllarda BİP’i daha aktif kullanmaya karar verdi sanırım, çünkü kullanıcı rakamlarının büyük bir artış gösterdiği rahatlıkla görülüyor.


GÜVENLİĞİ HİÇ SORGULAMADIK Diğer hiçbir uygulamayı Whatsapp kadar kullanmadık ve güvenliğini sorgulamadık. Bırakın kişisel dosyaları, şirket içi dosyaları, teklifleri bile Whatsapp üzerinden paylaştık. Fotoğraflar, videolar hiç düşünülmeden gönderildi. Çünkü uçtan uca şifreleme olduğunu açık ve seçik bir şekilde Whatsapp tarafından duyurulmuştu ve halen de öyle. Bilgilerin işlenmesi ve kullanımı ile ilgili geri adım atar mı bilmem, ama rakipler için muazzam bir dönem yaşandığını rahatlıkla söyleyebilirim.

INSTAGRAM MESAJLAŞMA BÖLÜMÜ KENDİSİNİ TOPARLADI Instagram’a ilk başladığım zamanlar kendi içindeki mesajlaşma bölümü yetersiz olduğu için VIBER ve LINE indirmiş, uzun bir süre de bu uygulamaları kullanmıştım. Instagram’dan tanıştığım kişilerle bu uygulamalar üzerinden mesajlaşıyordum. Sonra bunları sildim, çünkü Instagram mesajlaşma bölümü daha kolay bir kullanım sunmaya başladı.

yaptığı açıklamayla rakiplerini coşturdu. Hatta belki bu uygulamaların arasında belki de gelecekle ilgili ümidi olamayanlar da vardı ve bu sayede kullanıcı sayıları artmış oldu. Her yatırımcının en büyük amacı şirketi belirli bir yere getirip satmaktır. 2021 yılında bakalım hangileri el değiştirecek, kimler yeni yatırımlar alacak.

SOSYAL MEDYANIN SİYASETE ETKİSİ Tüm bunlar baş döndürücü bir hızla olup biterken gözler bir anda ABD Başkanı Trump’a çevrildi. Biliyorsunuz kendisi tüm diplomasi kurallarını hiçe sayarak, hunharca Twitter kullanıyordu. Seçim öncesi, anı ve sonrasındaki akıl almaz agresiflikteki tweetlerini de hatırlarsınız. Seçim sırasında “oylarımız çalınıyor” mesajlarına başlamış ve Twitter yönetimi bunlara önlem almıştı. Bu açıklamaların doğruluğunun kesin olmadığını belirten bir uyarı getirdi ve hatta

bazı tweetlerini “SİLDİ”. İnanılmaz değil mi? Bir uygulama, bir ülke başkanının açıklamalarını gerçek dışı bularak siliyor. Biden’ın yeni başkan olarak Washington’ta senatoda onaylanacağı gün Trump bir açıklama yaparak seçmenlerini sokağa davet etti. Haklarını korumalarını istedi ve buna uyan seçmen ne yaptı? Senatoyu bastı! Sonuç 4 ölü, yüzlerce yaralı ve gözaltılar. Bu andan itibaren Twitter yönetimi başkan Trump’un hesabını askıya aldı!

Sosyal medya zaman zaman siyasete yön verebilir hale geliyor

SOSYAL MEDYADA ÇOK İLGİNÇ ŞEYLER OLMAYA BAŞLADI Sosyal medyada bugüne kadar görmediğimiz şeyler olmaya başladığını söyleyebilirim. 2020 yılının bir an önce bitmesini istedik, gelen yıla bakın. Şirketlerin güçlerinin ülke ekonomilerinin kat be kat üstünde olması, haliyle hükümetleri rahatsız ediyor. AliBaba kurucusu Jack Ma’ya Çin hükümetinin baskı yaptığı konuşuluyor. Yaklaşık iki aydır Jack Ma ortada yok, Ant Group’un halka arzı durduruldu. Alibaba’ya rekabet soruşturması açıldı ve haliyle hisselerin değeri düştü. Sırf Çin’in finansal durumunu eleştirdi ve reform çağrısında bulundu diye yaklaşık iki aydır ortada yok. Yeni yılda hükümetler ve teknoloji şirketleri arasında savaşlar olacak gibi görünüyor.

NE KADAR GÜÇLÜ VE PAZAR HAKİMİ OLURSANIZ OLUN, STRATEJİNİZİ DOĞRU BELİRLEMELİSİNİZ Bir girişimci olarak tavsiyem şudur, “her ne iş yapıyorsanız yapın, elinizden gelenin fazlası yapın ve rakiplerin aptallık yapmasını bekleyin.” Whatsapp

www.yuksekteknoloji.tv

19


tekno mutlu

Günümüzde Dijital Detoks Şart Mart ayından bu yana dijital ötesiyiz diyebilirim. Eskiden de teknoloji ile iç içeydik, ancak pandemi süreci hepimizin teknoloji alışkanlıklarını değiştirdi. Düşünün ki, Baby Boomer tabir edilen 19461964 arasında doğan kişiler de artık dijital hayatın içinde.

SOSYAL İZOLASYON

bir şekilde internet üzerinden görüştü ve haberleşti. İsteyen, istemeyen herkes bu süreçte dijitalleşti. Tarihin akışı hem hızlandı hem de uzaktan çalışma, eğitim, alışveriş derken teknoloji artık yaşamımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Hal böyle olunca da sürekli olarak çevrimiçi kalmaya alıştık.

Salgına karşı alınan önlemler gereği “sosyal izolasyon” sebebiyle tüm dünya yoğun

SONSUZ BİR İLETİŞİM AKIŞI İÇERİSİNDEYİZ

20

www.yuksekteknoloji.tv

Ekran kullanım sürenizi mutlaka kısaltın

Dijital etkileşim, görünüşte sonsuz bir iletişim akışı sunan bir durum. Tek bir dokunuşla ihtiyacımız olan ne varsa ulaşmamızı sağlayan cihazlarla, sağlıklı bir iş-yaşam dengesi kurmamız gerekirken, şu günlerde bunu sağlamak giderek zorlaşan bir hal almaya başladı.

ZİHİNSEL ARINMAYA İHTİYACIMIZ VAR Dijital detoksu duydunuz mu


Yeşim Mutlu

@yesimmutlu

bilmiyorum. Bilinen detokslar gibi internet ve teknoloji kullanımımızı kısıtlayarak, zihinsel ve bedensel arınma sağlamak adına dijital detoks yapılıyor. Telefonunuzla yatıp, telefonunuzla kalkıyorsanız dijital detoksa sıcak bakmanızı öneririm. Şunu bilmenizi isterim ki, dijital detoksa başlamak için asla geç kalmış sayılmazsınız.

DİJİTAL BAĞIMLILIĞIN RUHSAL VE FİZİKSEL SAĞLIK ÜZERİNDE ETKİSİ KANITLANDI İster istemez, sebepsiz yere telefon, tablet, vb. ile kendinizi dijitalin içinde buluyorsanız dijital bir

detoksun zamanı gelmiş demektir. Yapılan araştırmalar dijital bağımlılığın, fiziksel ve ruhsal sağlık üzerindeki zararlarını ortaya çoktan koymuş durumda. Teknolojiyle olan ilişkiniz zihinsel ve fiziksel sağlığınızı olumsuz etkiliyorsa, kendinizi fişten çekmenin zamanı çoktan gelmiş olabilir.

2021’DE UYGULAYABİLECEĞİNİZ 6 DİJİTAL DETOKS ALIŞKANLIĞI Bildirimlerinizi Kapatın Gün içinde sayısız bildirim alıyoruz. Mümkün olduğunca aldığınız gereksiz bildirimleri kapatarak, dijital detoksunuzu

Teknoloji artık yaşamımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi

başlatın. Bildirimler, sürekli olarak telefonunuza ulaşmanızı, elinizdeki görevleri kesintiye uğratmanızı ve Instagram sayfanızı hiç yokken yenilerken veya Facebook zaman tünelinizde bilmem kaçıncı kez gezinirken kendinizi bulmanıza sebep olabilir. Etkileşime girip girmediğinize bakılmaksızın, yalnızca bir bildirim almanın dikkatinizi dağıtmak için yeterli olduğu tespit edilmiş. Araştırmalar ayrıca dikkat dağıldıktan sonra yeniden odaklanmanın 23 dakika sürdüğünü de kanıtladı (kaynak Gloria Mark, Bilişim Bölümü, California Üniversitesi). Bu sebeple eldeki görevlere odaklanmayı kaybetmekten kaçınmak için bildirimlere şimdilik hoşçakal diyoruz.

Uygulamalarınızı Düzenleyin Dijital detoksun en basit ama etkili bir yolu da, telefonunuzdaki uygulamaları temizlemek. Gereksiz uygulamaları telefonunuzdan silmek, ekranınızın kilidini her açtığınızda karşılaştığınız

www.yuksekteknoloji.tv

21


tekno mutlu

dikkat dağınıklığını en aza indirmeye yardımcı olabilir ve hayatınızdaki daha önemli şeylere odaklanmanız için size daha fazla alan bırakır. Ayrıca, uygulamalarınızı sınıflandırmayı ve yalnızca en önemli uygulamaları ana ekranınızda tutmayı da düşünebilirsiniz. Sosyal medya gibi dikkat dağıtan uygulamaları anında erişimden kaldırıp, telefonunuzu her kontrol ettiğinizde size zaman kaybettiren uygulamaları başka bir sayfaya taşımak faydalı olabilir.

22

www.yuksekteknoloji.tv

Çalışma Saatlerinizi Takip Edin Ekran süresini kısaltmanın en önemli adımlarından bir tanesi, telefonunuzda gerçekte ne kadar zaman harcadığınızın farkında olmaktan geçiyor. Harcağınız saatleri takip ederek işe başlayın. Bu bilgileri topladıktan sonra mümkün olan her yerde gereksiz kullanımı azaltmaya odaklanabilirsiniz. Ekran süresinin kısaltılması, stres atmanıza, gevşemenize, zihinsel farkındalığı geliştirmenize ve uzun vadede

daha iyi üretkenliğe yol açmanıza yardımcı olabilir.

Sınırlarınızı Belirleyin

Dijital detoksa başlamak için asla geç değil

Aşırı bağımlılığı önlemek için telefonunuzu kullanırken sınırlar koymak önemlidir. Ekran sürenizi sınırlandırmak için evde “telefon bölgesi olmaması” gibi küçük, ulaşılabilir hedefler koyabilirsiniz. Mesela “yemek masasında telefon yok, sohbet ederken telefon yok”. Bunu deneyip fişi çekmeyi öğrenmek, aileniz ve arkadaşlarınızla


Zihinsel ve bedensel arınma sağlamak için dijital detoks yapmalısınız

uyku eksikliğine yol açtığını göstermiştir. Ekranlar, uykuya dalmamıza yardımcı olan hormon olan melatonin salınımını baskılayan belirli bir mavi ışık türü yayar. Katı bir yatma vakti rutini belirlemek, sirkadiyen ritminizi düzenlemenize yardımcı olabilir ve gerektiğinde uykulu hissetmenizi sağlar. Elektronik cihazlarınızı yatmadan en az 30 dakika önce bırakmayı deneyin. Unutmayın ki, uzmanlar günde 7 ila 9 saat uyku tavsiye ediyor. Bunu düşünerek plan yapmak ise, size kalmış. Internet yaşamımızın bir parçası olarak bizimle ve bizimle olmaya da devam edecek. Zorunluluk dışında, dijital dünyada geçirdiğiniz vakit kaybınızın günden güne artmaması ve maskesiz, mesafesiz, virüssüz günlerin bir an önce gelmesi dileğiyle bir sonraki makalemde görüşmek üzere.

kaliteli zaman geçirmek gibi hayatınızdaki diğer önceliklere odaklanmanız için size zaman kazandırabilir.

Verimlilik Uygulamalarından Yararlanın Mantığa aykırı gibi görünse de, üretkenlik uygulamaları teknolojiye daha az bağımlı olmanıza yardımcı olmak için harika bir yol olabilir. Örneğin; Flipd, zihninizi diğer görevlere odaklanmanız için eğiterek telefonunuzdan uzakta zaman geçirmeye teşvik eden bir

uygulamadır. Bu uygulama, telefonunuzu belirli bir süre kilitlerken, dikkat dağıtıcı uygulamaları da engelleyerek dijital detoksunuzda size yardımcı olabilir.

Bir Uyku Zamanı Rutini Oluşturun Telefonunuza yatmadan önce son bir kez göz atmak çok cazip gelse de araştırmalar, elektronik cihazları yatmadan önce kullanmanın uyku döngülerini (sirkadiyen ritmi) bozarak daha kısa uyku süresine ve artan

www.yuksekteknoloji.tv

23


tekno spor

Spor Dünyasının 2020 Yılı Instagram Fenomenleri

Klasik söylemle iyisiyle kötüsüyle bir yıl daha geride kaldı diyeceğim ama şu bir gerçek ki, 2020 yılı tüm dünyada çok çok kötü bir yıl olarak tarihe geçti. Koronavirüs tüm dünyayı etkisi altına aldı, halen de bu etki devam ediyor. Tüm dünya genelinde gerçekleşen kısıtlamalar, hayatımızın güncel akışını etkilemişken, insanlık adına bu durumun bir an evvel düzelmesini diliyorum.

PANDEMİ ETKİSİYLE DİJİTAL MEDYA ÖNE ÇIKMAYA BAŞLADI Durum böyle olunca, bu güncel akıştan etkilenmeyen sektör ve insan da kalmadı. Teknoloji dünyası da bu durumdan nasibini aldı ve

24

www.yuksekteknoloji.tv

birçok etkinlik ya iptal edildi ya da uzaktan çevrimiçi görüntüleme ile durumu idare etti ve etmeye de devam ediyor. Keza sporda da aynı durum geçerli ve birçok kulüp ekonomik yönden zor durumda kaldı, kimileri transfer dahi yapamadı. Real Madrid kulübünü en canlı örnek olarak gösterebilirim. Koca bir yaz bir transfer dahi yapamadılar. Dijital medya hiç olmadığı kadar peek yaptı. Online hizmet veren web siteleri, youtuberlar, tiktok fenomenleri, eticaret siteleri, film izleme, yemek siteleri ve dahası çok daha fazla hit aldı.

SPOR DÜNYASI DA DİJİTALLEŞTİ İşin spor dünyası kısmına gelecek olursam, bu mecrada

da ünlü sporcular ve kulüpler fanlarını artırdılar. Şimdi gelin son yılların favori uygulaması Instagram uygulamasında, en çok sevilen futbol ve basketbol kategorilerinde 2020 yılını Türkiye ve dünyada kimler lider kapatmış bir göz atalım.

FUTBOLDA ARDA TURAN

NBA’in Instagram takipçi sayısı 53 milyon

2020 yılına baktığımızda Türkiye’de Instagram hesabında en çok takipçi sayısına sahip futbolcusu eski bir Barcelona’lı olan, Galatasaray’ın yıldız oyuncusu Arda Turan. Turan Instagram’da 6.9 milyon takipçisi ile 2020 yılını lider kapattı. Milli oyuncumuz bugüne kadar 900 gönderi paylaşmış.


alanda 94 milyon takipçisiyle 2020 yılını zirvede bitirdi. Real Madrid kulübü tam 4.043 gönderi paylaşmış.

BASKETBOLDA KRAL LEBRON JAMES Kral lakaplı Amerikalı basketbolcu LeBron, Instagram’da 77 milyon takipçi ve 2.123 gönderi ile 2020 yılında zirvede yer aldı.

TÜRK KÖKENLİ YABANCI FUTBOLCULARDA LİDER MESUT ÖZİL Fenerbahçe’ye transfer olan eski Arsenal ve Alman Milli Takım oyuncusu Mesut Özil’in Instagram hesabında tam 23.4 milyon takipçisi bulunmakta. Yıldız futbolcu 1.421 gönderi ile bu mecrayı oldukça aktif olarak kullanmakta.

TÜRKİYE’DE FUTBOL KULÜPLERİ İÇERİSİNDE LİDER GALATASARAY Galatasaray Kulübü, Instagram’da ezeli rakipleri Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin önünde yer alarak 2020 yılını lider kapattı. Sarı kırmızılı kulübün 9 milyon takipçisi bulunmakta. Bu mecrayı oldukça aktif kullanan kulüp bugüne kadar 18.745 gönderi paylaşmış.

BASKETBOLDA CEDİ OSMAN Basketbolda ise Cedi Osman bu alanda lider durumda. Geçtiğimiz sene NBA’de oynayan milli oyuncumuz Cedi Osman, 1.8 milyon takipçisiyle 2020 yılını lider kapattı. Başarılı basketbolcu 303 gönderi paylaşımında bulunmuş.

BASKETBOLDA İSE LİDERLİK FENERBAHÇE BEKO’DA

Özer Asan

2020 yılına baktığımızda basketbol kategorisinde liderin Fenerbahçe Beko olduğunu görüyoruz. Sarı lacivertli kulübün Instagram’da 1 milyon takipçisi bulunuyor ve kulüp bugüne kadar bu mecrada 9.200 gönderi paylaşmış.

Dünyada basketbol denilince akla ilk gelen Amerikan basketbolu ve tabi ki de NBA oluyor. Bu alanda 2020 yılını Golden State Warriors 16 milyon takipçi ve 12.768 gönderi ile zirvede kapattı. Bu arada yeri gelmişken, NBA’in de 53 milyon takipçisi olduğunun bilgisini paylaşmak isterim.

MAĞAZALARDA LİDER GALATASARAY Kulüplerin ürün satışlarını gerçekleştirdiği mağazalarda 2020 yılını Galatasaray (GSStore) 700 bin takipçi ile lider kapattı. 2.138 gönderi paylaşan kulüp bu mecrayı da oldukça aktif olarak kullanıyor.

FUTBOLDA CRISTIANO RONALDO Yurtdışına baktığımızda futbol dünyasının yıldız ismi Ronaldo, Instagram’da Messi ve Neymar gibi yıldızları geride bırakarak 2020 yılını lider kapattı. Instagram’da 255 milyon takipçisi bulunan Ronaldo, 2.986 gönderi paylaşmış.

FUTBOL KULÜPLERİNDE LİDER REAL MADRID İspanya’nın köklü kulübü bu

BASKETBOLDA GOLDEN STATE WARRIORS

FUTBOL ORGANİZASYONLARINDA PREMIER LEAGUE

Premier League’in Instagram takipçi sayısı 43 milyon

Dünyanın en çok takip edilen 5 büyük liginin Instagram hesaplarında 2020 yılını Premier League lider olarak kapattı. İngilizlerin organizasyon hesabının 43 milyon takipçisi ve 14.570 gönderisi bulunuyor. 2020 yılının Instagram dünyasındaki kısa özeti böyleydi. Her şey bir yana sonuç olarak görünen o ki, pandemi bir süre daha devam edecek ve hayatımızda yer alacak. Bu süreçte hepimizin Covid19 kurallarına uymasının gerçekten çok önemli olduğunun bir defa daha altını çizmek isterim. Herkesin teknoloji ve sağlıkla dolu günler geçirmesini tüm içtenliğimle dilerim.

www.yuksekteknoloji.tv

25


tekno saglik

D Vitamini Desteği ve Koronavirüse Karşı Etkisi D VİTAMİNİNİN VÜCUDA ETKİSİ D vitamini kalsiyum ve fosfor seviyelerini düzenlerken, kemik ve kas sağlığımız için de oldukça önemlidir. Kalbin sağlıklı olarak kasılıp gevşemesini düzenler, hipertansiyon gelişme riskini

26

www.yuksekteknoloji.tv

ve insülin direncini azaltır. Ayrıca, bağışıklık sistemimizde rol alarak otoimmün hastalıkların önlenmesini ve inflamasyonun azalmasını sağlar, solunum sistemimizin virüslerle savaşmasında etkilidir.

Ülkemizde D vitamini eksikliği %60-70’ler seviyesinde

D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ VE YETERSİZLİĞİ NE ANLAMA GELİYOR? NASIL ANLAŞILIYOR? EKSİKLİĞİNİN SAĞLIMIZA ETKİLERİ NELER? Vücudun D vitamini durumunu


yolu virüslerinin çoğalmasını azaltabileceğine dair kanıtlar vardır ve bu durum özellikle D vitamini seviyesi çok düşük olan hastalarda, viral solunum yolu enfeksiyonlarına karşı D vitamininin önleyici bir rolü olduğunu gösteren klinik verilerle desteklenmektedir.

Şevin Demir Dr. Öğr. Üyesi

gösteren en iyi parametre, bizlerin de klinik pratikte ölçtüğümüz serum 25(OH) vitamin D düzeyidir. Bu parametrenin 20 ng/ml’nin altında olmasını eksiklik olarak değerlendiririz. 20 ile 30 ng/ml arasındaki düzey yetersizliği, 30 ng/ ml’nin üzerindeki düzey yeterli olduğunu gösterir. 25(OH) D düzeyi >150 ng/ ml olduğu durumlarda vitamin D zehirlenmesinden bahsedebiliriz. Klinik bulgular vitamin D eksikliğinin derecesi ve süresine bağlıdır. Vitamin D eksikliğinde, kemik mineral yoğunluğunda azalmanın yanı sıra kemiklerde dayanıklılığın azalması anlamına gelen “osteomalazi”, yaygın kemik-kas ağrısı, kemik hassasiyeti, kas güçsüzlüğü, yürüme zorluğu ve kırıklar

gelişebildiğini çoğumuz artık biliyoruz, ama son yıllarda D vitamininin öneminin bununla sınırlı olmadığını da gördük.

KORONAVİRÜSE YAKALANMA İLE D VİTAMİNİ SEVİYESİ EKSİKLİĞİ ARASINDA BİR BAĞLANTI VAR MI? D vitamini, virüslerin yıkımına yol açan birtakım maddelerin salınımını arttırarak bağışıklık savunmamızı güçlendirir ve bu virüslerin öldürülmesine yardımcı olur. Covid-19 virüsünün hücreye bağlandığı reseptör olan ACE2 reseptörü, bu viral enfeksiyonun karmaşık belirtilerinin gelişmesinde koruyucu bir rol oynar. D vitamininin ACE2’ nin yapımını arttırdığı düşünülüyor. D vitamininin diğer solunum

Otoimmün hastalıkların önlenmesi ve inflamasyonun azalması için D vitamini çok önemli

D VİTAMİNİ SEVİYESİ KORONAVİRÜSE YAKALANAN HASTALARDA, HASTALIĞIN SEYRİNE ETKİ EDİYOR MU? YOĞUN BAKIM İHTİYACINI DÜŞÜREN BİR ETKİSİ VAR MI? D vitamini düzeyleri ile COVID19 şiddeti ve ölüm oranı arasındaki ilişki konusunda henüz yeterli kanıt olmamakla birlikte bu konuyla ilgili olarak yürütülmekte olan çalışmalar var. Şimdiye kadar yapılan çalışmalar göz önüne alındığında, hastalık seyrine olumlu etkileri olduğunu söylemek mümkün.

DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE KORONAVİRÜS TEDAVİSİNDE D VİTAMİNİ KULLANILIYOR MU? ETKİSİ TESPİT EDİLDİ Mİ? D vitamini desteğinin solunum yolu enfeksiyonlarına karşı koruyucu etkileri olduğu

www.yuksekteknoloji.tv

27


tekno saglik

gösterilmiştir ve bu nedenle pandemi döneminde D vitamini eksikliği olan kişilerin 25(OH) D düzeyini 30 ng/ ml’nin üzerine çıkarmak istiyoruz ve D vitamini seviyesi yeterli olmayan tüm hastalarımıza takviye veriyoruz.

RİSK GRUBUNDAKİ KİŞİLERE D VİTAMİNİ TAKVİYESİ YAPILMASI, ÖNLEYİCİ OLUR MU? D vitamini takviyesi almak elbette ki hastalığı geçirmemize engel olmaz,

28

www.yuksekteknoloji.tv

ama hastalıkla savaşırken daha güçlü olmamızı sağlayacaktır. Paracelsus’un çok sevdiğim bir lafı vardır, ‘“Bütün maddeler zehirdir, zehirle ilacı birbirinden ayıran onun dozudur” der. Suyu bile 20 litre içemeyiz. D vitaminine gelince, multivitaminlerin içindeki günlük idame dozlarını almak problem değil, ama yüksek dozlar alınacaksa öncesinde mutlaka seviye ölçümü gerekir.

EKMEK GİBİ ÇOK TÜKETİLEN

YİYECEKLERDE, D-VİTAMİNİ ORANINI ZENGİNLEŞTİRMEK DAHA GENEL BİR TEDBİR OLABİLİR Mİ?

D vitaminin Covid19 hastalık seyrine olumlu etkileri var

Finlandiya, İsveç, Amerika, Kanada gibi bazı ülkelerde bu uygulama var. İyot eksikliği sorunumuzu çözmek için yıllardır sofra tuzuna iyot ekleniyor, buna benzer bir uygulamanın elbette faydaları olacaktır.

GÜNEŞTEN D VİTAMİNİ ALMAK YETERLİ OLUR


saatlerde güneşe çıkılması önerilir. Yazın uygun saatlerde tüm vücudun güneş ışığı ile ciltte hafif pembelik oluşturacak şekilde karşılaşması durumunda; deride, ağızdan alınan yaklaşık 20.000 IU vitamin D dozuna eşdeğer düzeyde vitamin D sentezi gerçekleşir. Sadece el, kol ve bacakların güneşe maruz kalması durumunda ise yaklaşık 3.000 IU vitamin D sentezi sağlar. Cilt rengi açık olan bir insanda cildin hafif pembeleşmesine 15 dakikada ulaşılabilirken, koyu ciltli bir kişide bu süre 3-4 kat daha uzun olabilir. Faktör düzeyi 15 veya üzerindeki güneş koruyucu kremlerin kullanılması güneş ışınlarının deriye ulaşmasını engellemektedir. Cam ve tül arkasından güneşlenme de vitamin D sentezini engeller. Güneş kaynaklı salgıladığımız D vitamini seviyesi istenilenin altında ise takviye gerekir.

İSTATİSTİKİ OLARAK TÜRKİYE’DE D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNİN YAYGINLIĞI NE DURUMDA? Dünyada yaklaşık 1 milyar insanda D vitamini eksikliği olduğu tahmin edilmektedir. Literatüre bakıldığında, D vitamini durumu farklı ülkelerde, hatta aynı ülkenin

değişik bölgelerinde bile farklılık göstermektedir. Ülkemizde D vitamini eksikliğini saptamak amaçlı yapılan çeşitli çalışmalarda %60-70’lerin üzerinde eksiklik görülüyor.

D vitaminin önemli bir kısmı vücuda güneş ışınlarıyla alınıyor

D VİTAMİNİ HAKKINDAKİ ÖNERİLER? Özellikle pandemi döneminde evlere kapandığımız, daha az güneş ışınına maruz kaldığımız için D vitamini seviyelerimizin daha da düşmüş olabileceğini unutmamamız gerekir. Ayrıca bu süreçte hepimiz daha az hareket ettik, daha çok abur cubur yedik, hastaneler riskli diye düşünerek şeker, tansiyon gibi kronik hastalıklarımız için kontrollerimizi aksattık. Ama biliyoruz ki, bu virüsle savaşırken ne kadar güçlü ve sağlıklı olursak, onu o kadar kolay yenebiliriz. Bunun için mutlaka, kronik hastalıklarımızın kontrol altında olması, vücut vitamin depolarımızın yeterli dolulukta olması gerekir.

MU? TAKVİYE GEREKİR Mİ? D vitaminin %10-20 kadarı gıdalar ile alınırken, önemli bir kısmı (%80-90) UVB ışınları etkisiyle ciltte sentezlenir. Sentez için cilde direkt güneş ışını teması gereklidir. Güneş ışınlarının dünya yüzeyine ulaştığı açı D vitamini sentezinde etkilidir. Ülkemizin bulunduğu enlemde vitamin D sentezi Mayıs-Kasım ayları arasında gerçekleşir. Uygun ışın açısı saat 10.0015.00 arasında olduğundan, D vitamini sentezi için bu

www.yuksekteknoloji.tv

29


tekno güncel

Salgının Yeni Nesil Pazarlamaya ve Z Jenerasyonuna Etkisi Markaların pazarlama ekiplerinin gündeminde olan en önemli konulardan biri Z jenerasyonu ile doğru iletişim kurup geleceğe yönelik olarak onları marka elçisi haline getirmek ve/veya marka ile duygusal bağ kurmalarını sağlamak. Yapılan tüm araştırmalar Z jenerasyonun diğer tüm kuşaklara göre marka bağımlığı konusunda en zayıf bağlılık oranına sahip jenerasyon olduğunu ortaya koyuyor.

COVID19 ETKİSİ SÜRÜYOR Özellikle Covid19 salgınının etkisiyle birlikte okulların kapanması sonrası bu jenerasyonun evlerde daha

30

www.yuksekteknoloji.tv

fazla vakit geçirmenin etkisi, gençlerin sosyal medya platformlarında harcadıkları zamanı da doğru orantılı olarak artırdı. TikTok ve House Party gibi genç kitlelere hitap etmek için tasarlanmış yeni platformlar ile Instagram’ın Story&Reels gibi yeni yaratıcı odaklı özelliklerinin son dönemde gençler tarafından paylaşım için çok daha fazla kullanılmaya başlandığı görülüyor.

FENOMENLER DE SIKÇA KULLANIYOR Yeni uygulamalar ve geliştirmeler fenomenler tarafından kampanyalarda çok daha yoğun kullanılmaya başlandı. Salgından önce,

Yeni nesil uygulamalar gençler arasında çok daha fazla kullanılıyor

interaktif deneyim odaklı pazarlama harcamalarının 2020 yılında 9,7 milyar dolara ulaşacağını ve pazarlamacıların %66’sının bütçelerini fenomen pazarlaması alanında artırmayı planladığı tahmin ediliyordu. Bu alanda artan kullanım olanları ve büyüme trendleri nedeniyle markalar tarafından fenomenler daha önemli bir iletişim yönetimi haline geldi. Pazarlama ekipleri ve ajanslar fenomen tercihi yaparken, sosyal medya kişilikleri öne çıkan ve markaya özel çalışacak fenomenlere öncelik verdiler. Bunun en önemli nedeni ise, birden fazla marka ile eş zamanlı çalışılan fenomenlerin kullanımı


nedeniyle kapalı olması veya eksik kadro ile çalışmasından dolayı yaratıcı içerik üretmede sorun yaşarken, fenomenlerin kendi bireysel yaratıcılıklarını kullanarak içerik üretmeye devam etmesi olduğunu paylaştılar.

azaltarak, müşterilerin kafasında oluşan “hangi markanın reklamını gördüm” algısal karmaşasından korunmaya çalışılması oluyor.

SOSYAL ETKİLİ VE EĞLENCE ODAKLI KAMPANYALAR YENİDEN YÜKSELİŞTE Sosyal etkili ve eğlence odaklı fenomen kampanyalarının sayısı Covid19 salgınının ilk günlerinde %3 oranında düştü ve bu düşüş son birkaç yıl içinde artan fenomen bazlı aktivasyon eğilimini biraz tersine çevirdi. Forrester raporuna göre bu tarz aktivasyonlar Mart ayında yavaşlamış iken insanların evde oturmaya devam etmesi ve morallerini yükseltecek

içerikleri tüketmeye yönelmesi nedeni ile Nisan ve Mayıs ayında normale yakın seviyelere döndü.

YAPILAN ANKETLER FENOMEN PAZARLAMASININ GÜÇLENDİĞİNE İŞARET EDİYOR Nisan ayında gerçekleştirilen ve Amerika’nın 15 büyük markasının pazarlamacıları arasında yapılan bir ankette, 13 marka temsilcisi fenomen pazarlamasına yönelik yatırımlarının büyümeye devam etmesini, geri kalan 2 marka temsilcisi ise, yatırımların sabit olmasını beklediğini paylaştı. Bunun en büyük nedeni olarak ise, reklam ajanslarının pandemi

Tunç Berkman

Otomotiv, seyahat ve sanayi kategorilerinin reklam harcamalarında düşüş var

REKLAM HARCAMALARINDA SEKTÖR BAZLI DÜŞÜŞ EĞİLİMİ Buna karşılık, halka açık büyük reklam holding şirketleri olan Omnicom medya harcamalarında aynı dönemde %23 düşüş, Interpublic Groupe ile Publicis Groupe ise %13 düşüş olduğunu raporlardılar. Sektör olarak otomotiv, seyahat, finansal hizmetler ve sanayi kategorileri reklam harcamalarında en büyük kesintilerin yaşandığı sektörler olarak başı çektiler.

ERİŞİM ORANINDA FARKLILIKLAR OLUŞTU 20 influencer pazarlama şirketiyle çalışan Forrester, devam eden salgın krizi sırasında gençler üstünde etkili olan kampanyalar hakkında çeşitli bilgiler

www.yuksekteknoloji.tv

31


tekno güncel kucaklamasına” katılmaya teşvik etme için anlaştı.

ZAMAN ESNEKLİĞİ ÖNE ÇIKIYOR

derledi. Pazarlamacıların evde kalan tüketicilerin sosyal kanallar da dahil olmak üzere çevrimiçi ortamda daha fazla zaman geçirmesine rağmen, bu yıl sosyal medya pazarlama kampanyalarının etkisinde %10 ile %20’lik bir düşüş öngörürken, Influencer/ Fenomen kampanyalarının ABD’li yetişkinlere erişim konusunda yüzde 40 ile 50 oranında etkisinin arttığını paylaştılar.

GENÇ TÜKETİCİLERE ULAŞMAK İÇİN FARKLI YOLLAR DENENDİ

32

www.yuksekteknoloji.tv

Çeşitli markalar, salgının ilk birkaç ayında dijital medya platformları aracılığıyla genç tüketicilere ulaşmak için fenomen kampanyalarına daha fazla ağrılık verdiler. Q2’deki örnekler arasında, NYX Professional Makeup’ın sosyal video uygulaması TikTok’taki kampanyası izleyicilere makyaj rutininde rehberlik eden kişiler ile etkileşim sağlarken, çikolata üreticisi Russell Stover, TikTok yıldızı Jason Coffee ile salgının insanları ayrı tutması nedeniyle, insanları “dünyanın en büyük sanal

İnteraktif deneyim odaklı pazarlama harcamaları yükselişte

Z jenerasyonun fenomen pazarlamasını sevmesinin ana nedenleri arasında, bu içerikleri tüketirken sahip oldukları zaman esnekliği, sosyal platformalar üstünden fenomenlerin yaptığı tanıtımlara artık satın alma zamanı ödeme opsiyonlarının eklenmesi ve tanınmış isimle gençlerin kendini özdeşleştirmesi gibi noktalar ön plana çıkıyor.

FENOMEN OLMAK, ÖNEMLİ BİR KARİYER FIRSATI HALİNE GELİYOR Genç tüketicilerin, geleneksel ünlülerden daha fazla çevrimiçi (sanal) içerik oluşturucularına güvenmeye devam etmesiyle, fenomen olmak önemli bir kariyer fırsatı haline geliyor. Gen Z ve milenyumların yaklaşık


dörtte üçü takip ettikleri fenomenlerin genellikle birden fazla hesabını takip ediyor. Aynı zamanda, Gen Z ve milenyumların %86’sı, Morning Consult’a göre sponsorlu içerikleri para karşılığı çevrimiçi kendi arkadaş çevreleri ile paylaşmaya açık olduklarını bildiriyorlar. Aslında, katılımcıların %61’i bu yönde para almadan zevk aldıkları markaların paylaşmaları olasılıklarının yüksek olduğunu belirtmesi, markaların nispeten düşük bir maliyetle fayda sağladıkları için “devasa” bir mikroinfluencer topluluğu yaratmasına neden oldu.

MİKRO-FENOMEN KAMPANYALARI AĞIRLIK KAZANDI Rakuten Marketing tarafından 2019’da yapılan bir ankete göre, mikro-fenomen kampanyaları markaların yıllık harcamalarının %40’nı oluştururken, ünlülerin bu kampanyalardan aldığı pay %28’de kalıyor. Özgün içerik, influencer başarısı için en kritik faktörlerden biri olmuş durumda. Morning Consult, influencer’ların tanıtımını yaptıkları ürünlerdeki uzmanlığını iletmeleri, takipçilerinin satın alma olasılığını %56 oranında arttırıyor.

YENİ BİR KİŞİSELLEŞTİRME VE OYUNLAŞTIRMA ORTAMI

DEMOGRAFİK YAPI ÖNEMİNİ KORUYOR Kanal seçimi ve demografik yaş grupları da kampanya başarısı için halen önemini koruyor. Morning Consult’a göre, 13 ila 16 yaşındakiler Facebook’tan çok, viral sosyal video uygulaması TikTok’u kullanıyor. Amazon’un sahip olduğu canlı yayın platformu Twitch de, giderek daha popüler hale gelen bir destinasyon oluyor. Halen gençlerle iletişim için en büyük siteler, aslında oyun ve spor gibi kategorilerle ilgilenen genç erkekler için YouTube, güzellik ve moda hesaplarını takip eden genç kadınların erişim içinse Instagram etkisini koruyor.

SANAL MAĞAZA ALIŞVERİŞLERİ ARTIYOR

Özgün içerik, influencer başarısı için en kritik faktörlerden biri olmuş durumda

Çevrimiçi kişilikler ve izleyiciler arasındaki bu etkileşimler, gerçek kişilerin ürün deneyimine sanal bir ortamda olanak verdiği için pazarlama konusunda yeni bir kişiselleştirme ve oyunlaştırma ortamı yaratıyor. Bu dönemin düşündüğümüzden daha uzun sürecek olması, pazarlamacılar ve marka yöneticileri için Z jenerasyonu ile salgın sonrası hangi mecralardan, nasıl bir iletişim stratejisi ile devam edeceklerini orta ve uzun vadede tekrar değerlendirmeleri gerektiğini ortaya koyuyor.

Fenomen pazarlamasının Z jenerasyonu için bir marka sözcüsü olarak genişletilmiş rolleri, salgın ile hızlandı. Evde kalan Z jenerasyonun, fenomenler ile etkileşimi üstünden sanal mağaza alışverişleri artıyor. Fenomenlerin hazırladığı içeriklerle hazır giyim için sanal gardırop ve evde kıyafet denemeleri, güzellik markaları için online “masterclass” kurgulanıyor.

www.yuksekteknoloji.tv

33


tekno sohbet Burak Akıncı ile Tekno Sohbet

1. Uzun yıllardır Türkiye’nin değerli markası olan Turkcell’de yöneticilik yapıyorsunuz ve teknoloji sektörünün içerisindesiniz ve şu anda da Türkiye’nin gözde mesajlaşma uygulaması BiP’in CEO’su olarak görev yapıyorsunuz. Dünya genelinde son 10 yıldaki teknoloji gelişimini nasıl değerlendirirsiniz? Son 10 yılda dünyadaki teknolojik gelişim baş döndürücü bir hıza ulaştı. Telekom da bu gelişim ve

34

www.yuksekteknoloji.tv

dönüşümün merkezinde yer alan sektörlerden. Önümüzdeki süreçte yapay zeka ve nesnelerin interneti başta olmak üzere pek çok teknolojinin büyük bir hızla hayatlarımızda yer edindiğine tanık olacağız. Bu noktada pandemi sürecinin de etkisiyle dijital dönüşüm sürecinin daha da hız kazanacağını belirtmek isterim. Salgının beklenmedik etkilerinden birisi de bu oldu. Şirketlerin kendileri için çizdikleri dijitalleşme planları üzerinde çok yüksek bir hızlandırma ve öne çekme etkisi yarattı. Diğer taraftan markaların ve servislerin

müşterileri ve kullanıcılarıyla etkileşimi çok değişti. Bu etkileşimi önceden esnek kurgulayan, günümüz şartlarına daha uygun şekilde dijitalleştirmiş, değişimlere hızlı adapte olma yeteneğini kazanmış ve müşteriyle güven ilişkisi kurmuş olan markalar hızla öne çıkma imkanı buldu.

Veri gizliliği önceliğimiz

2. İlk olarak birçok kişinin merak ettiği bir soruyla başlayalım. BiP ismi nereden geliyor? Nasıl ortaya çıktı? Çıkış noktası neydi? BiP ismi, 2012 yılında yapılan titiz bir isimlendirme


çalışmasının ürünü. Hem verdiğimiz servisle bir bağlantısı olsun, hem kolay söylensin ve akılda kalsın hem de bir çağrışım yapsın istedik. Kısaca bir çok farklı açıdan değerlendirdiğimizi söyleyebilirim. BiP ismini aslında bir iletişim uygulamasından bize bir mesaj ya da bir çağrı geldiği zaman çıkan sesle bağdaştırıyoruz. Cep telefonları ilk çıktığı zamanlardaki o SMS sesi hala aklımızda. Bu tip ikonik sesler var aslında iletişim dünyasında. Biz de BiP’in ses olarak iletişimle çok örtüştüğünü, çok kısa sürede bütün dünyada insanların kabul edebileceği tek heceli bir isim olduğunu düşündük ve BiP ismi böylece doğmuş oldu. Artık dijital ürünler ve servisler kolayca global ölçekte sunulduğu için ürününüze bir ismi koyarken, dünyadaki kullanıcılar için de ne anlama gelebileceğini en baştan düşünmeniz gerekiyor. O yüzden de anlamsız isimler furyası var. Ürünlere bir anlamı olmayan, mümkünse bir ürün veya müşteri faydasıyla ilgili çağrışım yapan isimler koyuluyor ki, başka bir ülkeye gidildiği zaman o dilde farklı bir anlama gelmesin. Bugün benim için çok güzel olan bir isim, Brezilya’da, Endonezya’da ya da Afrika’da çok ters bir anlama da gelebiliyor. Biz de iletişim konusu ile ilgisi olan, iletişimle çok kolay özdeşleşebilecek BiP ismini böyle koyduk.

3. BiP tamamen yerli ve milli bir platform mu? BiP’i kimler geliştirdi? BiP yerli bir ürün. Turkcell bünyesindeki mühendisler, Türkiye’deki mühendisler bu ürünün geliştirilmesi için çok çalıştı. BiP Türkiye’nin iletişim platformu diye göğsümüzü gere gere gururla söyleyebiliriz. Bu tür servislerin altyapısında

bazı açık kaynak teknolojileri kullanılabilir. Bunların olması, ürünün yerli olmadığı anlamına gelmiyor. Zaten bir işin iyi yapılan versiyonu bulunmuş, dünyada kullanılmış ve kabul görmüş olabilir. Bunları alıp kendi sisteminizde özelleştirip kullanmanız, tekerleği yeniden keşfetmemenizi, daha hızlı bir şekilde ürününüzü hayata geçirmenizi sağlıyor. BiP’in deneyim tasarımından yazılımın geliştirilmesine kadar tümüyle Türk mühendisler çalıştı. O yüzden de tamamen bize ait bir ürün olduğunu söyleyebiliriz.

4. Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi sonrasında iletişim, özellikle görüntülü konuşma ve konferanslar önem kazandı. BiP ve içerisinde sunduğu servisler tüm dünyada ilgi odağı konumunda. Sürekli gelişen BiP’in servislerine en son “BiP Meet” eklendi ve oldukça başarılı konferans özellikleriyle donatıldı. BiP’te bu başarı nasıl yakalandı? Pandemi sürecinde yüz yüze iletişim azalınca dijital iletişim servislerine önemli bir ek talep doğdu. BiP’te konuşma süresi yüzde 90 oranında arttı. Bu dönemde daha da popüler hale gelen iletişim kurma biçimi olan görüntülü görüşme süresi ise yüzde 400 artışla 25 milyon dakikaya çıktı. Diğer taraftan kullanımı hızla artan video konferans sistemleri, güvenlik açıkları ve veri kayıpları ile gündeme geliyor. Bu endişelerin önüne geçebilmek adına yine kendi mühendislerimizle güvenli bir alternatif olarak BiP Meet’i geliştirdik. Uzaktan toplantı deneyimini gelişmiş dijital konferans çözümü ile yepyeni bir boyuta taşıyan BiP Meet, kullanıcılarına hızlı ve güvenli

şekilde uzaktan toplantı yapabilme imkânı sunuyor. Üstün kalitede ve güvenli video konferans hizmeti sunmak üzere geliştirilen ve optimize edilen BiP Meet de, Turkcell veri merkezlerinin yüksek güvenlikli altyapısını kullanıyor. Kişiye özel oda oluşturma, güvenli toplantı için şifre belirleme, lobide bekletme, katılımcıları sessize alma, odadan çıkartma ve ekran paylaşımı gibi gelişmiş özelliklere de sahip olan BiP Meet ile fiziksel olarak bir araya gelmeden toplantılar gerçekleştirmek, eğitimler yapmak ve paneller düzenlemek mümkün. Tüm operatör kullanıcılarına açık ve ücretsiz olan BiP Meet hem bireysel hem de kurumsal ihtiyaçlara cevap verebilecek şekilde tasarlandı.

BİP Türkiye’nin yerli ve milli iletişim platformu

5. Türkiye’deki kullanıcıların, mesajlaşma uygulamalarına bakış açısı nasıl? Hangi sıklıkta kullanılıyor? Hangi özelliklerin olması kullanıcıların uygulama seçimini etkiliyor? Türkiye’de mesajlaşma uygulamaları, en sık kullanılan uygulamaların başında geliyor. Bizim kullanıcı kitlemizde alışkanlık sadece bu işin iletişim kısmıyla ilgili. Müşteriden gelen ilk talep mesaj göndermek ve çağrı yapmak. Dünyada yeni nesil iletişim uygulamalarında trend ve kullanıcı tercihi bu

www.yuksekteknoloji.tv

35


tekno sohbet

yöne kayıyor. BiP’te iletişimin yanında ek birçok özellik var. Bu yüzden BiP’e İletişim ve Yaşam Platformu diyoruz. Şu anda ağırlıklı olarak iletişim özelliklerini kullanan bazı kullanıcılarımız BiP’e ilk geldikleri zaman şaşırabiliyorlar. BiP’in de sadece iletişim özelliklerini kullanmak isteyen kullanıcılarımız için BiP’in özelleştirilebilir bir ana ekranı var. Kullanıcılarımız ana ekranlarını istedikleri şekilde özelleştirip sadece mesajlaşma, arama veya kamerayı ana ekrana koyup diğer özellikleri görmeyebilirler. İletişim servisleri olarak mesajlaşma, çağrı yapma, görüntülü görüşme ve grup görüntülü görüşmeyi en yüksek kalitede kullanıcılarımızın hizmetine sunuyoruz. İhtiyacı iletişimse bir kullanıcı aradıklarının tamamını BiP’te bulabiliyor şu anda.

6. Mesajlaşma uygulamaları

36

www.yuksekteknoloji.tv

tercih edilirken ve kullanılırken, kullanıcılar en çok nelere dikkat etmeli? Burada en çok kafaları karıştıran konu verilere ve bilgilere erişim, işleme ve paylaşım. Bir iletişim uygulamasının bazen sosyal medyada da dolaşan karşılaştırma tablolarını görmüşsünüzdür. Öyle bir durum oluyor ki bir iletişim uygulaması fotoğraflara erişim istemeyecek, konuma erişim istemeyecek, rehbere erişim istemeyecekmiş gibi bir düşünce bile kabul görebiliyor. Aslında çok basitçe düşünürsek bir iletişim uygulamasından bir arkadaşınıza mesaj atabilmeniz için o uygulamanın rehbere erişebilmesi lazım veya sizi konuşturabilmek için mikrofonunuza erişebilmesi lazım. Bir fotoğraf mı paylaşmak istiyorsunuz resim galerinize, resim mi çekip göndermek istiyorsunuz

kameranıza, konumunuzu mu paylaşmak istiyorsunuz olduğunuz konuma erişebilmesi gerekir. BiP’te bunların her birinin iznini ayrı ayrı istiyoruz. Zaten aksini yapsak o zaman fotoğraf gönderememeniz gerekir. Fotoğraf göndermek istediğinizde ‘fotoğraflarına erişebilir miyim?’ diye izni istiyoruz. Bu erişim ile ilgili olan kısım.

BİP tüm dünyada farklı ülkelerde de kullanılıyor

Bir iletişim uygulaması olarak size servis verebilmemiz için gerekli kaynaklara erişim izni istiyor ve açık bir şekilde izinlerini alıyoruz. Bu izinleri isterken gayet açık ve netiz. Bu servisi verebilmemiz için bunu yapmamız lazım. Diğer bir kısım da paylaşım. Bunu bazen servisi vermek için paylaşmanız gerekebiliyor. Örneğin; çeviri servisi var. BiP’e bir metin gönderdiniz, bu metnin İspanyolcaya çevrilmiş halini size verebilmek için bunu çeviri merkezi ile paylaşıyoruz, sonra size geri gönderiyoruz. Bu paylaşım başka bir şey, ilgi alanlarınızı


alıp reklam ya da ticari bir faaliyet amaçlı kullanacak şekilde ayrı bir firmayla paylaşmak ayrı bir şey. İnsanlar bu konu ile artık bir farkındalığa erişti ve bunu çok sağlıklı buluyorum. Bu konunun diğer bir aşaması ise, bunu nasıl yaptığınız. Son dönemde yaşanan kriz bunun bir dayatma ile yapılmasından kaynaklandı. ‘Ben bu verileri alırım, şu şirketlerle de paylaşırım. Eğer bana bu paylaşım iznini vermiyorsan ben de sana servisimi kullandırtmam’ durumundan çıktı problem. Bu insanları en fazla rahatsız eden kısımdı. İkincisi de burada bir ayrımcılık olmasıydı. ‘Ben Avrupa Birliği’ndekilere bunları yapmıyorum, ama şunlara yapıyorum’ yaklaşımının problem yarattığını görüyoruz kamuoyunda.

7. Güvenlik hususunda BiP’in avantajı nedir? Şimdiye kadar kişisel verilere erişim ve bunların paylaşılması ile ilgili konuştuk. Bir de bir iletişim uygulamasının, iletişim sırasındaki güvenlik endişeleri var. Oraya da açıklık getirmek iyi olur. Mesela insanlarda ‘Ben

servisleri farklı ülkelere de ihraç ediyorsunuz. Bu yatırımlarınızdan da biraz bahseder misiniz?

Arda’ya bir mesaj gönderdim. Bu mesaj başkaları tarafından görülebilir mi?’ diye bir korku var. Şunu önce teknolojik olarak açıklamak lazım. Ben sana doğru bir mesaj göndere bastığımda mesaj benim telefonumdan şifrelenmiş bir şekilde yola çıkıyor. Bizim sistemlerimize geliyor. Sistemlerimizde de onun telefonuna doğru şifrelenmiş şekilde iletiliyor. Mesaj telefonuna geldiğinde mesajın Burak’tan geldiğini görüyorsun, o an itibariyle benim gönderdiğim mesaj hiçbir sistemde kayıtlı değil artık. Tamamen silinmiş oluyor. Çünkü insanların kendilerini en rahatsız hissettikleri yazışmalarını birileri görebilir mi konusunu rahatlatan kısım burası. Zaten karşıya gittikten sonra ortada bir mesaj kalmıyor. Bu arada yaptığımız iletimlerin hepsi şifreli.

8. Son yıllarda çatı firmanız Turkcell tarafından çeşitli servislere büyük yatırımlar gerçekleştirildi ve bunlardan bir tanesi de BiP oldu. BiP olarak sürekli geliştirdiğiniz

Mesajlaşma uygulamaları en sık kullanılan uygulamalar arasında

BiP’i uluslararası servis sağlayıcılar yani OTT’ler ile rekabet edecek şekilde tasarladık. Herhangi bir operatör kullanıcısı ister Türkiye’de ister dünyada BiP’i indirebilir ve kullanabilir. Turkcell ile iş birliğimiz olduğu için Turkcell müşterileri BiP’i daha zengin bir yetenek setiyle kullanabiliyorlar. Şu anda 192 ülkede kullanıcımız var. Son dönemde 32 ülkede faaliyet gösteren Digicel ile yaptığımız iş birliği sonucu o ülkelerde BiP’in kullanımı hızla yaygınlaşıyor. O yüzden Jamaika, Panama gibi o bölgelerden yoğun bir şekilde kullanıcı alıyoruz. Oradaki müşterilerimiz de BiP’i gönül rahatlığıyla ve kolayca kullanabiliyor.

9. Yaşanan ve gündeme oturan son WhatsApp olayından sonra BiP’e geçen kullanıcı sayısında nasıl bir artış oldu? Altyapınız bu yoğunluğu kaldırabilecek yapıda mı? Çünkü bazı yerli uygulamaların maalesef bu yoğunluğu anlık olarak karşılayamadığını gözlemledik. Tabii ki BiP’e çok yoğun bir ilgi oldu, milyonlarca yeni kullanıcı BiP’i kullanmaya başladı ve ilgi halen devam ediyor. Kapasite tarafında ise yıllardır gerçekleştirdiğimiz altyapı yatırımlarımız sayesinde büyük bir problemle karşılaşmadık. BiP’te de yüksek kapasiteyi kaldırabilecek altyapımız mevcut. Aynı zamanda yedekli olarak trafik arttıkça hızlı kapasite artışı yapabilecek kaynak esnekliğimiz de bulunuyor.

www.yuksekteknoloji.tv

37


tekno dijital

İnovasyon Reçetesi

HER ŞİRKETE BİR INOVASYON REÇETESİ UYGULANABİLİR Mİ? Günümüzde pek çok şirket inovasyon ile anılmak, özdeşleşmek istiyor. Inovasyon her toplantıda mutlaka kullanılması gereken bir “anahtar sözcük” (key word) olarak sık sık vurgulanıyor. Inovasyon, danışmanlıklarla dışarıda arandığı kadar; inovasyonu tetikleyecek kurum içi hızlandırıcı programlar (accelerators) ve “hackathon”lar düzenleniyor, fikir yarışmaları gerçekleştiriliyor, inkubasyon merkezleri kuruluyor. Tüm bunların yanında büyük organizasyonlar, iş

38

www.yuksekteknoloji.tv

alanına yarar sağlayacağını düşündüğü start-up yatırımları da, son zamanlarda artan bir ilgiyle sıkça gündemde tutuyorlar.

İNOVASYONUN ÖZÜNDEN UZAKLAŞILIYOR Bu çalışmalar, ne yazık ki inovasyonun özüne odaklanıp, ana iş koluna yönelik farklılıklar ortaya çıkarmaktansa; pek çok konuda olduğu gibi kolayı seçip “me too” olarak nitelendirilebilecek, genellikle yapılmış olmak için yapılan işler olarak, sonuca yönelik beklenenleri karşılamaktan çok uzak kalıyor. Şirket

İnovasyonun özü ile PR birbirine karışmış durumda

içinden çıkan inovasyon denilince, nerdeyse tüm firmalar sınıfta kalıyor ya da bu konuda hedeflenen neticeler alınamıyor. Tüm bunların yanında, inovasyonu doğru anlayabilmek ve inovasyon stratejisini doğru kurgulayabilmek adına oldukça önemli olan iki noktanın altını çizmek gerekiyor; 1) “Inovasyon”, ne kadar önemli bir kavram olursa olsun, bilinçsiz bir şekilde kullanılmaya devam edildiği takdirde, kelime anlamı olarak yakında hiç bir şey ifade etmemeye başlayacak. 2) Asıl yatırımın yapılması gereken ve sürdürülebilir bir hale dönüşecek şekilde


ÖNCELİKLE KURUM İÇERİSİNDE ORTAK BİR İNOVASYON TANIMI BELİRLEYEREK İŞE BAŞLAMAK ÖNEMLİ

Ergi Şener

planlanması gereken, şirkette herkesin gerçek anlamda inovasyon yapmasını sağlayabilen bir “kültür” oluşturabilmek. Aksi takdirde

günü kurtaramaya yönelik, kısa vadeli tüm çabalar ve gerçekleşen yatırımlar karşılığını alamadan boşa gidecek.

İnovasyon liderliği ve inovasyon kültürünün sağlam zemine inşası kritik bir nokta

İnovasyonu dillerinden düşürmeyen, sürekli bu kavrama atıfta bulunan yöneticilerin bir çoğu, ne yazık ki inovasyonu nasıl tanımlaması gerektiğini bilmiyor. Doğru tanımı bilmeden, kurumları ve çalışanları yönlendirme uğraşı da nafile bir çaba olmanın ötesine geçemiyor. Doğru bir inovasyon stratejisi belirlemenin ilk adımı, kurum içerisinde uzlaşılmış, herkes tarafından benimsenmiş bir inovasyon tanımını paylaşma ve bu doğrultuda şirket hedeflerini belirlemede yatıyor. Buna yönelik yaşadığım gerçek bir örneği paylaşmak isterim. Turkcell’de bulunduğum dönemde birlikte çalıştığım dönemin CEO’su Sn. Süreyya Ciliv, inovasyona çok önem veren ve şirket içi inovasyon kültürü oluşturmaya çalışan bir liderdi. Şirketin yıllık bir strateji toplantısında, farklı bölümlerden yöneticilere inovasyonun tanımını yapmalarını istemiş (tabi ki her tanım eksik ve birbirinden tamamen farklıydı), bunları tek tek tartıştıktan sonra, herkesin benimseyeceği bir tanımı, şirket açısından bir referans olması adına detaylı bir şekilde açıklamış ve buna yönelik hedefler sunmuştu.

ORTAK İNOVASYON TANIMI Global olarak benimsenmiş ortak inovasyon tanımı olarak, OECD - Oslo Kılavuzu’nda belirtilmiş olan şu tanımı esas alabiliriz; “Yeni veya önemli derecede iyileştirilmiş bir ürün (mal veya hizmet), süreç, yeni bir pazarlama yöntemi ya da yeni bir organizasyonel yöntemin gerçekleştirilmesidir”. Yani, inovasyon için “değer yaratan bir yenilik” ortaya çıkarmak

www.yuksekteknoloji.tv

39


tekno dijital

gerekiyor. Daha genel bir tanım olarak, gerçek bir inovasyonun olması için “gol olması” gerekiyor diyebiliriz! İnovasyonu sadece PR odaklı olarak gören, imaj yaratmaya çalışan firmaların, inovasyonu sonuç odaklı bir süreç olarak benimsemeleri adına, bu tanımı esas almaları oldukça önemli.

İNOVASYON YAPMAK ÇOK KOLAY BİR ŞEY DEĞİL Yeni, “cool” fikirler üretebilen, bunları zenginleştirip gelir yaratan bir iş modeli ile detaylandırmayı başaran, fikri çalışır hale getirerek müşterilerin de kullanmasını sağlayan bir organizasyon

Şirketler gerçek inovasyonu kolay kavrayamıyor

40

www.yuksekteknoloji.tv

gerçek anlamda inovasyonlar ortaya çıkarabiliyor. Ancak, bu süreçleri doğru oluşturabilmek ve sürekli işlerliğini sağlayabilmek için inovasyon stratejisinin kurumsal kültürde başladığını unutmamak ve inovasyonu bir kültür haline getirebilmenin önemi yine karşımıza çıkıyor. İnovasyonun açıklanması, bölümler arasında teşvik edilmesi, cesaretlendirilmesi ve belki de en önemlisi sürekli takip edilmesi gerekiyor. İnovasyonu sadece iyi bir fikir ortaya çıkarıp, bunları açık ortamda paylaşan bir yapı kurmak olarak görmemek gerekiyor. İyi fikirler ortaya çıkarmak oldukça önemli, ancak inovasyon açısından bu fikirleri uygulayarak, başarılı değer önerileriyle hayata geçirebilmek de büyük önem arz ediyor. Kısaca, gerçek anlamda inovasyon yapmak, çok da kolay değil diyebiliriz.


İNOVASYON PERFORMANSLARI SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA, KİMSE DURUMDAN MEMNUN DEĞİL Harvard Business School’un efsane profesörlerinden, aynı zamanda da inovasyon alanında gerçek bir global otorite olan, geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz Clay Christensen inovasyona yönelik bir gerçeği şu şekilde belirtmekte; “Hatırlayabildiğimiz kadarıyla inovasyon, liderler adına hep en öncelikli, aynı zamanda da en üst düzeyde hayal kırıklığına sebep olan bir süreç olmuştur.”

GERÇEKLEŞTİRİLEN ANKETLER DE AYNI NOKTAYI İŞARET EDİYOR McKinsey’nin gerçekleştirdiği bir ankete göre, küresel şirketlerdeki liderlerin %84’ü inovasyonun büyüme stratejilerinde çok önemli bir unsur olduğunu belirtmekle birlikte, %94’ü organizasyonlarındaki inovasyon performansından memnun olmadığının altını çizmekteler. Gerçek anlamda inovasyon ortaya çıkaran bir şirkete dönüşme çabası, pek çok şirket açısından sürekli devam etmekte.

KÜÇÜK, ORTA VE BÜYÜK İNOVASYON AYRIMININ FARKINDA OLMAK İş dünyasında son zamanlarda “disruptive innovation” (yıkıcı inovasyon) kavramına olan tutku herkesin bildiği

bir gerçek. Herkes yeni Apple, Uber ya da Airbnb olma hevesinde. Bununla ilgili bir yanlış da yok aslında, hedefleri büyük tutmak güzel, ancak gerçek hayattaki koşulları hesaplayıp, zemini sağlam hazırlayarak işe başlamak gerekiyor. Aksi takdirde, inovasyon hayallerine kapılarak başlanan yolculukta, göz göre göre boğulmanın bir anlamı yok. İnovasyonun, bir anda olmayacağının ya da başarılı örneklerin bir anda karşımıza çıkmadığının, inovasyonun farklı boyutlarda geliştiğinin ve olgunlaştığının farkında olmakta yarar var. Birdenbire gerçek anlamda yıkıcı olarak nitelendirilebilecek iş modellerini ve iş dünyasını sarsacak bir inovasyonu hayata geçirmek çok gerçekçi değil. Belirli aşamalardaki gelişme ve ilerlemeleri, yıkıcı boyuta taşımaya yönelik adımları belirlemek ve bu doğrultuda çalışmaları organize etmek hali hazırda faaliyet gösteren firmalar açısından çok daha gerçekçi olacaktır.

İNOVASYON LİDERLİĞİ Şirket içerisinde inovasyon kültürü oluşturmak açısından liderlik önemli bir ihtiyaç olarak ortaya çıkıyor. Buna yönelik olarak artık Chief Innovation Officer (CIO-Inovasyon Yöneticisi) unvanının oluşturulmaya başlandığını, hatta bu doğrultuda şirketlerin bir takım yöneticiler görevlendirdiğini gözlemlemekteyiz (benim de çalıştığım eski şirketlerimin birinde sorumluluğumun

biri de buydu). Bu unvanın gerekliliği ve faydası tartışılmaya müsait. Google’un eski CEO’su, şu anda da çatı şirketi olan Alphabet Yönetim Kurulu’nda yer alan Eric Schmidt, CIO pozisyonunun başarısızlığa mahkum olduğunu, çünkü bu pozisyonun hiçbir zaman istenen temel yapıyı oluşturacak gücü elinde bulunduramayacağını savunmakta ve eklemekte, “bir şirkette CIO’nun CEO olması gerekir”. CEO’nun inovasyon liderliğinin oldukça kritik olması kadar, şirket içinde inovasyon kültürünün sağlam zemin üzerine inşa edilmesi ve kalıcı olması adına, inovasyonun her pozisyondaki çalışanın iş tanımına eklenmesi de unutulmamalı.

İnovasyonda başarılı olabilmek için hedefler çok iyi belirlenmeli

BAŞARILI ÖRNEKLER DİKKATLE İNCELENMELİ Başarılı inovasyon örneklerinden söz ederken genellikle inovasyonun şirket içinde Steve Jobs gibi büyük bir adamın çabalarıyla ilerlediğinden bahsedilir. Cesur, çılgın ve yalnız mucit fikri oldukça ilginç gelse ve hoşumuza gitse de, kolaya kaçıp işin özünden uzaklaşmaya da sebep oluyor. Başarılı inovasyon örnekleri oldukça ender olarak bir kişinin, kendi çabaları ile gerçekleşmekte. Başarı için pek çok kişinin de sonucu etkileyecek katkısı gerekiyor.

İNOVASYONA YATIRIM YAPMAK, BİR ZORUNLULUK HALİNE GELDİ Günümüzde teknolojinin değişim hızı ile inovasyona yatırım yapmak gittikçe artan bir zorunluluk haline geldi. Ancak, inovasyonun kağıt üzerinden gerçek hayata geçmesi için inovasyonun bir şirketin her bölümünün iş yapışının temel odağı haline getirilmesi gerekiyor.

www.yuksekteknoloji.tv

41


teknoloji rehberi

Apple AirPods Max

Apple iPhone 12 Pro Max 128 GB

Samsung Galaxy S21 Ultra 5G 128 GB

Monster Tulpar T7 V20.1

Spigen Huawei Mate 40 Pro 256 GB

Huawei X Gentle Monster Eyewear II

42

www.yuksekteknoloji.tv

Essential 18W Hızlı Şarj Cihazı USB Qualcomm 3.0 + iP

Tsmart 6 Usb Çıkışlı Qualcomm Hızlı Şarj Cihazı


Yeni Yılın İlk Fırsatlarını Kaçırmayın Apple iPad Pro 4.Nesil Wi-Fi 128 GB 12.9” Tablet

Vestel Ziyafet Pişirici Blender

Xiaomi Mi Band 5 Akıllı Bileklik

Huawei Watch GT2 Pro 46mm

Xiaomi Mi Robot Vacuum Mop Essential 2 in 1 Robot Süpürge

Samsung Galaxy Buds Pro Bluetooth Kulaklık

Xiaomi Samsung 55Q60T 55’’ 139 Ekran Uydu Alıcılı 4K Ultra HD Smart QLED TV

Xiaoda Uv Sterilizasyon Lambası

www.yuksekteknoloji.tv

43




tekno ünlü geçiriyorsunuz? Açıkçası pandemi dönemini çok mutsuz, çok direnci kırılmış bir şekilde geçiriyoruz. Evlerdeyiz ve hayat kısmen durdu. Bütün dünyayı etkisi altına alan bulaşıcı bir hastalıkla karşı karşıyayız. Bu çağın insanları bunu hiç yaşamamışlardı ve kaldırmaları ve olayı kavrayabilmeleri bu nedenle biraz geç oldu. Bu nedenle de, hastalığın bulaşıcılığı fazlalaştı bu nedenle insanlar neyin ne olduğunu anlayamadılar. Bir kişiyle başladı belki ama, şu an bütün dünyaya diz çöktürmüş vaziyette ve 1 buçuk milyondan fazla insan da hayatını kaybetti. Kısacası hayatımızı mahveden, hayallerimizi ve umutlarımızı çalan bir pandemi dönemi yaşıyoruz. Bu durum, herkes gibi beni de mutsuz ediyor.

Pandemi döneminde ikinci dalgayı yaşıyoruz ve tüm dünya için oldukça sıkıntılı bir dönem içerisindeyiz. İçinde bulunduğumuz bu zorlu dönemde en çok nelere dikkat ediyorsunuz ve bu dönemde sizce en çok nelere dikkat edilmeli?

Fikret Engin ile Tekno Ünlü Spor programlarında, ekranda sıkça görmeye alışkın olduğumuz Fikret Engin kimdir? Profesyonel spikerlik kariyerime 1997 yılında yerel bir kanalda başladım. 1999 yılının sonlarına doğru İstanbul’a Tele On TV (Star TV)’ye transfer oldum. Burada spor karşılaşmalarını Süper Fm radyo üzerinden aktardım. Şampiyonlar Ligi müsabakalarını ve Süper Lig maçlarını da o dönem Tele On Kanalında anlatmaya başladım. 2004 yılında TV8’e transfer oldum. Bu kanalda 2 yıl boyunca İngiltere Premier Lig maçlarını izleyicilere aktardım. Daha sonrasında 4 yıl boyunca Brezilya Seri A ve İtalya Seri A maçlarını sundum. Kısaca bugüne kadar

46

www.yuksekteknoloji.tv

birçok futbol müsabakasını ve 11 A Milli futbol takımı maçımızı anlattım. Bunların bir kısmı özel müsabakalardı, bir kısmı da 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası ön eleme grup müsabakalarıydı. 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası ön eleme grup maçları, 2014 Dünya Kupası Grup Elemeleri, 2018 Dünya Kupası Grup Elemelerini farklı kanallarda anlattım. Futbol müsabakalarından sonra 3 yıl önce de boks, kick boks ve muay thai karşılaşmalarını anlatmaya başladım. Kafes dövüşü ve MMA müsabakalarında da yaklaşık 2000’e yakın yayını aktardım. Özgeçmişim kısaca bu, birçok özel kanalda görev yaptım.

Pandemi dönemini nasıl

Pandemi döneminde birçok spor dalı zor bir döneme girdi

Bu zorlu dönemde her şeye dikkat ediyoruz. Öncelikle ellerimiz sürekli yıkanıyor. Kolonya ve dezenfektanlar her an hayatımızda. Bıkmış durumdayız belki ama, yapacak hiçbir şey yok. Evlerimizdeyiz, ama yine de işlerimizden kopmama adına sürekli çalışarak kendimizi hazır halde tutmaya gayret gösteriyoruz. Herkesin dikkat etmesi lazım. Biz olayın vahametini çok geç kavradık diyebilirim. Çok insanımızı kaybettik, üzüntülüyüz ve evden işim olmadığı sürece çıkmamaya gayret ediyorum ve herkese çağrılara kulak vermesini ve kurallara uymasını tavsiye ediyorum.


İçerisinde bulunduğumuz pandemi dönemi spor dallarını ve futbolu nasıl etkiledi? Spor dallarını ayırmak lazım, çünkü en az futbolu etkiledi. Sonuçta maçlar seyircisiz de olsa oynanabiliyor. Basketbolu daha da az etkiledi diyebilirim. Voleybol ve hentbol ülkemizde zaten çok fazla ilgi çeken spor dalları değil. Türkiye’de ve Dünya’da ilgi çeken iki önemli spor dalı futbol ve basketbol. Diğer branşlara olan ilgiler, bu iki spor dalına olan ilgiden biraz daha düşük. Futbol az etkilendi, seyircisiz de olsa maçlar bir şekilde oynanıyor. Birçok spor dalı, özellikle de bireysel sporlar hala başlamış değil. Bu ise oldukça üzüntü verici.

İş ve özel hayatınızda yer alan teknolojik ürünler içerisinde en sık kullandığınız ürünler hangileri? Ağırlıklı olarak cep telefonumu ve bilgisayarımı kullanıyorum.

Akıllı telefonunuz veya kullanıyorsanız tabletinizde her gün kullandığınız uygulamalar neler? Yaptığımız işleri takip için genelde bazı uygulamaları indiriyorum ve bunları kullanmaya gayret gösteriyorum. Cep telefonu zaten artık vazgeçilmezlerimizden biri, çünkü teknolojide zirve yapmış durumda. Bütün bir dünyayı ufacık bir cihazın içine sığdırdılar.

Hangi sosyal medya uygulamalarını kullanıyorsunuz? Facebook’u ve Instagram’ı kullanıyorum. Twitter’da yokum. Diğer sosyal medya uygulamalarını da kullanmıyorum.

Sosyal medyaya bakış açınızı bizimle paylaşır

mısınız? Sosyal medya güzel, ama zaman zaman kötü yönleri yok mu? Elbette ki var ve genel manada %80 olumlu buluyorum. %20 de olumsuz buluyorum, bu olumsuz bulma sebebim de bazı kendini bilmez insanların gereksiz paylaşım ve yazıları.

Teknoloji ve bilişim alanındaki gelişmeler, spor dünyasının içerisinde yer alan biri olarak sizi etkiliyor mu? Teknolojiye olan bakış açınızı bizimle paylaşır mısınız? Teknolojinin gelişmesini çok seviniyorum. Örneğin, bundan 20 yıl önce bir müsabaka anlatırken bilgilere, verilere ulaşmak çok zor oluyordu. Artık her şeye cep telefonunuz kadar yakınsınız ve bir müsabaka anlatırken de, çok zor durumda kaldığınızda imdadınıza yetişebiliyor. Özellikle bu konuda çok mutlu olduğumu söyleyebilirim.

Deneyimli bir spor spikeri olmanızın yanı sıra şu an aktif olarak Kick Boks karşılaşmalarını sunuyorsunuz. Burada yaşanan heyecandan ve deneyimlerinizden okuyucularımıza biraz bahseder misiniz? Tabii ki bahsederim. Futbol maçlarından bir anda boksa, kick boksa, muay thai, kafes dövüşleri ve MMA’ya yönelince farklı bir dünyaya giriş yapmış oluyorsunuz. Her spor dalının kendine özgü zorlukları var. Örneğin, kick boksörler ayda bir, bilemediniz iki ayda bir, belki üç ayda bir boks maçları yapmak zorundalar. Yılda 3-4 tane maçla bütün seneyi tamamlamak isteyen sporcular da olmuyor değil. Bunun yanında en az ayda bir defa maçlara çıkmak zorunda olanlar da var. Tabii ki, bu dalda da çok büyük efor

sarf ediyorlar. Bir maç için günde 4 saatlik antrenmanlar yapılıyor. Sürekli formda kalmak gerekiyor. Futbol da zor, basketbol da zor, ama bu spor dalın kesinlikle çok daha meşakkatli ve daha fazla efor sarf etmeniz, daha çok mücadele etmeniz gerekiyor. Müsabakalardaki heyecanları yaşamak gerçekten çok güzel. Boksu, kick boksu, muay thai, kafes dövüşleri ve MMA’yı çok sevdiğimi söyleyebilirim.

Önümüzdeki günler için neler düşünüyorsunuz ve neler yapmayı hedefliyorsunuz? Yine bu spor dalları üzerine, kick boks müsabakalarının bir an önce başlamasını istiyorum, çünkü pandemi mart ayında başladığından beri maçlar yapılmıyor; bu benim için de, bu spor dalındakiler için de gerçekten çok büyük bir üzüntü verici bir durum. Mağdur olan binlerce sporcu var ve spor salonları da pandamı sürecinde çok zarar etti ve etmeye devam ediyor. Organizatörler de bu işlerden çok zarar etti, özellikle evinin geçim kaynağını buradan sağlayan profesyonel kick boksörler, boksörler, muay thai’ciler evlerine şu an ekmek götüremiyorlar. Şartların oluşmasıyla birlikte futbol, basketbol ve voleybol müsabakalarında olduğu gibi yine dövüş sporlarının da bir an önce başlaması gerekiyor. Bir şekilde bu sorunun çözülmesi lazım, çünkü o kadar çok mağdur olan sporcular, organizatörler, antrenörler var ki, perişan vaziyetteler diyebilirim. Her gün bana mailler geliyor. “Ne zaman başlayacak? Sen bilirsin, son durum ne olacak?” diye soruyorlar. Şu anda pandemide ikinci dalgayı yaşıyoruz. İnşallah aşı kısa zamanda bütün bu sorunları çözer ve eski günlerimize hızlıca kavuşabiliriz.

www.yuksekteknoloji.tv

47


tekno gündem

Interstellar ve Derinlerde Anlatılmak İstenen ZAMANIN ŞAŞIRTICI İŞLEYİŞ BİÇİMİ Christopher Nolan için zaman, şaşırtıcı işleyiş biçimi nedeniyle özgürce kurgularda gündeme gelen alışkanlık olmaya devam ediyor. 2020 yılı içinde uzun çalışmanın karşılığı olarak yayınlanan “TENET” deneyiminin kavranması, anlaşılması ve anlatılabilmesi neredeyse hayal gücümüzün sınırlarına dayandırılıyor. Bir sonraki makalemde değineceğim filmi şimdilik şöyle ayrı bir yere koyalım. 2014 yılında izleyicilerin karşısına çıkan Interstellar’ın fizik kuramları ile örtüşen yönlerini hatırlamamız

48

www.yuksekteknoloji.tv

“TENET” ile buluşmamızı kolaylaştıracaktır.

görünmüyor. Bu da “Kara Delik”…

BİLİNMEYENİ GÜN YÜZÜNE ÇIKARMA İSTEĞİ

ALBERT EINSTEIN’IN KANITI

Evrenimizde bilimsel gerçeklerle örtüşen, matematiksel denklemler vasıtasıyla açıklanabilen unsurların karmaşıklığının farkındayız. Sorgulama, bilinmeyeni gün yüzüne çıkarma ve merakımız ise kesintisiz ivmelenmesini sürdürüyor. Evrenimizde sayısız gizemli cisimlerin bulunduğu bilincine de sahibiz. İçlerinde bir tanesinin ise esrarı çözülebilecek gibi

Herkesin merak ettiği en önemli nokta, Karadeliğin oluşumu

Bilim insanı Albert Einstein, Genel Görecelik Teorisi ile yerçekimini mekân-zaman düzlemi içindeki kütlelerin oluşturduğu eğimler olarak açıklamıştı. Kütlenin büyüklüğü eğimin ve oluşan bükülmenin derinliğini belirliyordu. Albert Einstein’ın matematiksel kurallar kapsamında kanıtladığı yerçekiminin ışığı dahi bükmesinin deneysel kanıtı 29 Mayıs 1919 tarihinde Bilim İnsanı Arthur Stanley Eddington tarafından


Suat Baysan

Matematiksel denklemler vasıtasıyla açıklanabilen karmaşık unsurlar

tamamlanmıştır. Tam güneş tutulmasını Batı Afrika’da resmederek teori ile deneysel bulguların örtüştüğünü ve Albert Einstein’ın doğruluğunu teyit etmiştir. Gözlemler, güneşimizin uzak yıldızlardan gelen ışığı büktüğünü onaylamıştır

MERAK UYANDIRAN KARADELİK’İN OLUŞUMU Karadelik nasıl oluşuyor? Devasa yıldızların yaşam sürecinin sonuna yaklaşması neticesinde büyük bir patlama “Süpernova” sonucunda, yıldızın kendi içine çöküşü neticesinde oluşmaktadır.

Maddenin içeri yığılmasının yarattığı yoğunluk muazzam seviyesi itibariyle ışığın dahi dışarı çıkmasına izin vermeyecektir. Karadeliğin çevresinde bulunan başlangıç çemberine olay ufku ismi verilmekte, çemberin ötesine geçen hiçbir varlığın akıbeti bilinmemektedir. Mekân-zaman tekillik olarak tanımlanan bu alan, bilinen bilimsel kavramlarla açıklanamamaktadır.

GELECEĞİN PORTRESİ Mİ? 2067 yılında dünyamız iklim değişiklikleri karşısında çaresizdir, doğa yok olmaya yakındır. Yeryuvarımız

sunmakta olduğu nadide saf güzelliği sürdürememektedir. İnsanlık çareyi yeni gezegen arayışlarına odaklanma ve kaçmayı başarma üzerine kurgulamıştır. Satürn yakınında bir solucan tüneli belirmiş, keşif amaçlı üç sefer planlanmış ve gerçekleşmiştir. Yolculuk başka bir galaksiye ve dev karadelik Gargantua yakınlarına yapılmıştır. İletişim, bağlantı zayıf da olsa sürdürülebilmekte, ancak ayrıntılar berraklaştırılamamaktadır. Asıl amaca uygun dördüncü seferin düzenlenmesi zamanıdır. Yeni çiftçi eski NASA pilotu Joseph Cooper oluşan toz fırtınasında kızının odasında ikili kod sistemi temelli harita koordinatlarını fark edecektir. İşareti takip etmekte ısrarlıdır ve cesaretle izleri takip ederek gizli uzay üssünde kendini bulacaktır.

FANTASTİK VE HEYECAN DOLU BİR MACERA Önceki keşiflerin kaderlerinin araştırılması amacıyla dördüncü ekip kurgulanmış ve uçuş başlamıştır. Solucan tünelinden hasarsız geçiş ve bitiminde yeni gökadaya erişim. Önceki ekiplerin verilerine dayanılarak aday üç gezegenin tehlikeleri göze alınarak incelenmesi başlamıştır. Filmin bu bölümünde Einstein’ın hız ve zaman kayması yer almıştır. Araştırmanın beklenen düzeyde, sakinlikle üstesinden gelinemeyecek ve yaşanan gerilim ana geminin yaralanmasına sebep olacaktır. Üçüncü fırsatı değerlendirme ve geri dönüş arasında ikilem yaşanacaktır. Cooper kararını vermiştir ve vazgeçmeyecektir. Hasarlı geminin araştırmaya devam etmesini ve kendisinin küçük uzay aracı içinde Gargantua ile buluşmasını başlatmıştır. Olay Ufkunu aşarak kendini karadeliğin uçsuz bucaksız sonsuzluğu içinde bulacaktır.

www.yuksekteknoloji.tv

49


tekno gündem

İzleyici burada ilk kez, kesinlikle matematiksel kanıtı olmayan sadece hayal gücüne dayalı kurgu karadelik yapısını deneyimlemiştir.

GEÇMİŞ, ŞİMDİ VE GELECEK Gargantua, dört boyutlu

50

www.yuksekteknoloji.tv

evrenin daha üst yapılarını görünür kılarak, çakışıklığı birbirlerine kenetlenmiş çerçeveler olarak izlenebilirliğini sağlamıştır. Astronot Cooper; geçmiş, şimdi, gelecek seçeneklerini ve evrenin beşinci boyutunu gözlemlemiştir. Filmin sunduğu büyüleyici görsellik,

Keşif merakı hiç dinmiyor

seyredilmesi doyumsuz sahneler içermektedir. Sonsuz dağılım ve belirsizlik, şimdi ve gerçeklik buluşması, Cooper’ın karadelik ve solucan tünelini terk etmesi, güneş sistemine dönüşü ile neticelenecektir. Kendisini bekleyen şaşırtıcı gerçeklere inanmak oldukça zordur. İnsanlar, Satürn


gezegeni etrafında kızının ismini taşıyan Murph Cooper, uzay yerleşkesini inşa ederek yaşamlarını sürdürmektedir. Cooper, kızının son nefesini vermek üzere olduğu yaşlı hali ile karşılaşmış, Einstein’ın ikiz ikilemi, zamanın farklı hızlarda, farklı ilerlediği teorisini de üzülerek yaşamıştır.

BİTMEK BİLMEYEN BİR MERAK DUYGUSU Cooper üçüncü keşfi merak etmektedir. Kabına sığamayacak ve hayalleri peşinde koşmak üzere Murph Cooper Uzay Üssü’nü terk edecektir. Bilim Kurgunun sınırlarını

Geçmiş, şimdi ve gelecek seçenekleri merak ediliyor

zorlayan derinliği, fizik insanlarının danışmanlığı, bilimsellik ve duygusallığın bir arada yaşandığı filmin, muhteşem kadrosu ile unutulmazlar arasında yerini aldığını ve izlemediyseniz, mutlaka izlemeniz gerektiğini rahatlıkla söyleyebilirim.

www.yuksekteknoloji.tv

51


tekno psikoloji Terapide Kullanılan Bilgisayar Tabanlı Uygulamalar

Teknoloji; psikoloji dalında geniş bir kullanım alanına sahiptir. Psikolojinin teknolojiyle olan bağını “Siber Psikoloji” incelemektedir. Bu çok yeni bir alan olmakla beraber, bu alana dair katkıların günümüz için çok önemli olduğu kanaatindeyim. Teknolojinin hayatımızdaki yeri çok ayrı ve şu an halen yaşadığımız pandemi döneminde teknolojinin olmadığını düşünsenize, bizler için inanılmaz farklı bir hayat söz konusu olurdu. Özellikle pandemi sonrası sağlık tedbirleri amaçlı olarak bilgisayar tabanlı uygulamalar ve çevrim içi terapiler ülkemizde ve tüm dünyada daha fazla kullanılmaya başladı.

52

www.yuksekteknoloji.tv

ÇEVRİMİÇİ TERAPİ NEDİR? Çevrimiçi terapi, bireylere ya da gruplara eğitimini tamamlamış bir zihinsel sağlık uzmanı tarafından uygulanan bir terapi yöntemidir. Bu terapi yaklaşımında terapistler danışanlara internet üzerinden iletişim kurarak yardım ederler.

ÇEVRİMİÇİ TERAPİLER VE YÜZ YÜZE TERAPİLER Barak et al. (2008) çevrim içi terapilerin etkisini yüz yüze terapi kadar etkili 0.53 (orta derece) olarak bulmuştur. Yapılan araştırmalarda çevrim içi terapilerde de yüksek ve güçlü ilişkilerin kurulabileceği

tespit edilmiş, danışan ve terapist arası kurulan ilişkinin çevrimiçi de geliştirilebileceği ortaya çıkmıştır (Cook & Doyle, 2002).

Robotların terapi müdahalelerinde kullanım oranı artabilir

BAZI TERAPİLERDE ETKİSİ ZAYIFLAYABİLİR Çevrimiçi müdahalelerinin etkinliğini değiştiren faktörler vardır. Bunlardan bir tanesi yüz yüze terapide olduğu gibi bilgisayar bazlı terapinin tüm danışanlara yaramamasıdır. Birçok tanısı bir arada


bulunan kişilerde ya da yüz yüze görüşmenin daha uygun olabileceği daha ciddi patolojileri olan kişilerde bu tip terapi yöntemini kullanmak zorluk olabilir.

ÇEVRİMİÇİ TERAPİLERİN AVANTAJLARI Çevrimiçi müdahalelerin avantajları vardır ve bu müdahaleler tedaviye ulaşma oranını arttırır. Terapist ve danışanlar arası coğrafi bariyerleri elimine ederek, ulaşım masraflarını ya da kişilerin randevu oluşturma yönündeki sıkıntılarını, işlerinden kaynaklı terapiye erişim sorunlarını önler. Bazı kişiler yüz yüze etkileşim olmadığı için kendilerini duygusal olarak daha rahat ifade edebilirler.

ÇEVRİMİÇİ TERAPİLERİN DEZAVANTAJLARI Çevrimiçi müdahelelerin bazı dezavantajları da vardır. Çevrimiçi terapilerde danışanların mesajları ve hisleri doğru bir şekilde iletilemeyebilir (Andersson, Hesser, Hummerdal, BergmanNordgren, & Carlbring, 2011). Online terapide vücut dili gibi dilsel olmayan iletişim normal terapiden daha az incelenebilir. Aynı zamanda teknolojik alt yapı bakımından çevrimiçi terapilerde danışan ve terapist arasındaki gizlilik hakkında endişeler de bulunmaktadır (Lawlor-Savage ve Prentice, 2014).

SANAL GERÇEKLİKLE MARUZ BIRAKMA TERAPİSİ NEDİR? Terapide yeni bir yaklaşım da sanal gerçeklikle maruz bırakma terapisidir (VRET). Sanal gerçeklikle maruz bırakma terapisinde, terapistler danışanların korkuları ile çalışırken korkulan durumu kontrol edebilirler. Bu terapi yaklaşımı standardize olmuş bir terapi yaklaşımıdır (Meyerbröker, & Emmelkamp, 2010). Bu terapi yaklaşımı örümcek, yükseklik, uçma fobisi gibi fobiler için uygundur. Sanal gerçeklik terapisinin avantajları bulunmaktadır ve terapist tarafından danışanın korkusuna, tehdit hissetme seviyesine göre kontrol edilebilir ve düzenlenebilir (Rothbaum ve diğerleri, 1995). Bu terapi yaklaşımının tabii ki olumsuz yönleri de vardır. Kullanılan ekipmanlar genellikle normal terapide ihtiyaç duyulan ekipmanlara göre daha ulaşılması zordur ve bu yüzden de diğer terapi uygulamalarına göre daha erişilebilir bir terapi yöntemi olmayabilir (Anderson ve diğerleri, 2004).

BİLGİSAYAR OYUNLARI TERAPİ MÜDAHALELERİNDE NASIL KULLANILIR? Yararlanılabilecek terapi müdahalelerinden bir tanesi de bilgisayar oyunlardır. Haier, Karama, Leyba ve Jung (2009) Tetris oynayan genç kızların beyin ve bilişsel becerilerin geliştiğini ortaya çıkarmıştır.

Feyza Melis Kösoğlu Uzman Klinik Psikolog

Holmes, James, Coode-Bate, ve Deeprose (2009) Tetris oynamanın travma sonrası gelişen “Travma Sonrası Stres Bozukluğu” belirtilerine iyi geldiğini belirtmiştir. Tetris oynayan katılımcılar, travma sonrasında onları rahatsız eden travmaya dair anıları hatırlamada azalma olduğunu belirtmiştir. Tetris bu yüzden travma sonrası stresi önleyebilmek adına yeni bir yaklaşımdır. Bir taraftan ise, bilgisayar oyunlarına dair birtakım endişeler bulunmaktadır. Bazı tip bilgisayar oyunlarını oynamak zihinsel sağlık bakımından endişe uyandırıcı olabilir (Barak ve Grohol, 2011).

KLİNİKLERİN YERİNİ ALAN SANAL KLİNİKLER

Bilgisayar oyunları terapi müdahalelerinde kullanılabiliyor

Terapi müdahalelerinde yararlanılabilecek bir diğer terapi platformu da sanal kliniklerdir. Danışanlar internet araması ile çevrimiçi şekilde bir terapist bulabilirler. Sanal kliniklerde, danışanlar tüm terapistlerin eğitim geçmişini, tecrübelerini, ücretini içeren profillerini görebilmektedir. Böylelikle danışanlar, birçok olası terapist arasından kendilerine uygun olan terapistleri bulabilmektedir.

ROBOTLAR TERAPİ İÇİN KULLANILABİLİR Mİ? Robotlar da terapi müdahalelerinde kullanılmaktadır. Milo adında geliştirilen bir robot, otizmi olan çocuklarla çalışmak üzere tasarlanmıştır. Yazı boyunca anlatılan tüm bu müdahalelerde bazı etik endişeler de bulunmaktadır. Bunların ilki gizlilik ve kişisel verilerin korunmasıdır. Bu gibi endişelerin yakın gelecekte çözülmesini umut ederek, bireylerin zihinsel sağlığını en güncel teknolojik yeniliklerle ele alan yaklaşımları hevesle takip edip size aktarmayı heyecanla bekliyorum.

www.yuksekteknoloji.tv

53


ne nedir?

Her Kesimin Bilmesi Gereken KVKK Nedir? Bölüm 3 VERBİS İÇİN RİSK RAPORU KVKK içinde yoktur, ancak VERBİS için hazırlanabilir. Zira, AB’deki müşterileriniz kendi veri koruma sistemine uygun olmayan ülkelerde, uluslararası ticari veri paylaşımı tedbiri için GDPR’a göre risk raporu isterler. KVKK sistemi kurulunca hazırlıklarda, nelerin işlendiği risk raporuna yazılmış olmalıdır. Öncelikle işlenen veri, özel nitelikli mi, buna bir bakmalı. Risk tespiti, hangi yollarla aktarım, fiziki kargo, email, güvenlik seviyesi incelenmelidir. Departman yetkililerine “sır saklama” yükümlülüğü prosedürü uygulanır. Risk raporu, tüm veri ve işleme yöntemlerini İK, muhasebe vb., fiziki arşive erişenler, yangın, su basması vb. dahil, siber güvenlik, çalışanın veri sızdırması, bilinçlendirme

54

www.yuksekteknoloji.tv

eğitimi online ise kayıtları, işe giren çıkanların işlem risklerini vb. içerir. Bu rapor 50-100 sayfa olabilir.

VERBİS SAYFASI İÇERİĞİ

KULLANIM ALANLARI Kurumsal email yerine kullanılan Gmail, Hotmail, Whatsapp, Zoom veya sunucu web sitesi yurtdışında olduğunda, müşteri verilerinin iletimi hukuka aykırıdır. Yalnızca ülkemizde yerleşik bulut sunucu sistemi kullanılmalıdır.

Abdullah Özdemir

SOSYAL MEDYA AĞLARI 1,000,000 üzeri aboneye sahip olan sosyal medya kuruluşların Türkiye’de yetkili temsilcisi ile vergi vb. muhatabı bulundurma şartı vardır. Bu konuya örnek vermek gerekirse, zamanında Twitter, IP vb. bilgileri vermemişti. Sunucu Türkiye’de yer almalı ki, T.C.K denetimine tabi olabilsin.

Çözüm ortakları KVKK kanuna hakim olmalıdır

Veri sorumlusu irtibat sayfasıdır. Bildirim kısmı KVKK kurumuna iletilir. Veri kategorisi vb. kimlik, özlük, kamera kayıt riskleri içerir. Risk yönetimi, ticari, teknik ve idari riskleri içerir. KVKK md.4 gereği, kişisel veri doğru ve güncel olmalı, işlenen amaçla uygun olmalıdır. Müşteri verileri varsa, saklama ve imha politikası belirlenmeli, çalışan ayrılınca fatura ve bilgi maskelemesi karartması, kaç sene sonra imhası vb hakkında prosedürler yazılmalıdır.

DIŞARIDA VERİ İŞLEME POLİTİKASI Dışarıda veri işleme yapılıyorsa, mali müşavir veri güvenlik sorumlusudur. Aynı güvenlik idari ve


SİBER GÜVENLİK Siber güvenlik gereken donanım ve yazılım tespiti için çözüm ortakları KVKK kanunu bilmelidir. Veri güvenliği takibinin nasıl yapıldığı, zararın önlenmesi için neler yapılması gerektiği iyi bilinmelidir. İ.K. uzmanı, tüm bölümlerin görev tanımları, kim neyi yapabiliri ve ihlalleri araştırır. Veri içeren ortam güvenliği için, siber yazılım şifreleme ve fiziki arşiv dolap vb. için kamera kullanımı gerekebilir.

VERBİS İDARİ TEDBİRLERİ İÇİN, RİSK ANALİZİ GEREKİR Disiplin yönetmeliği, KVKK ihlalleri dahil edilmeli. İş sözleşmeleri, tedarikçilerle gizlilik ve ihlale ilişkin şartlar, karşılaşılan durumlar ve cezai durum incelenmeli, Veri sorumlusu , veri işleyenleri denetlemesi şartı prosedürü yazılmalıdır.

ACİL DURUM KRİZ KURULU

teknik güvenlik politikası belirlenmelidir. Beyanname hazırlamada çalışanlar her bilgiyi görmemelidir. Kendi güvenlik seviyesine uygun sözleşme yapılmalıdır, aksi durumda rücu imkanı olur. SMM için müşterinin tüm evraklarından müşteri sorumludur, saklama sorumluluğu müşavirde değildir, alındı tutanakları olmalıdır.

KVKK Projesinde, KVKK kurulu ihlal acil durum kriz kurulu olmalı ve ilgilileri bilgilendirmelidir. KVKK kurumuna bildirilen “Veri Envanteri”, ilk başvuruda eldeki hazır bilgiler fiili duruma uygun olmalıdır. Erişim politikası yazmak şarttır. Görev tanımları, dijital ve kağıt evrakla nelere erişim sağlanacağı, cezai müeyyideleri içermelidir. Saklama ve imha politikası yazılmalıdır. Acil durum planı

Uluslararası ticari veri paylaşımı tedbiri için GDPR’a göre risk raporu istenebilir

olmalı, gizlilik taahhüdü, veri aktarım yapan kişilerle, verileri uhdesinde tutmaması, güvenlik ve ihlal araştırması, müeyyideye bağlı talimat gerekir. Uyarı levhaları, girişte “sadece ilgililer girebilir” gibi bilgilendirmeler, KVKK levhaları, aydınlatma yükümlülükleri bulunmalıdır. Disiplin yönetimi kurulu ataması, çalışanların eksiksiz çalışacağını ve cezaları anladığı vb. icbar sözleşmelere eklenir.

GÜNCELLEME ÇOK ÖNEMLİ VERBİS teknik tedbirleri ve denetimler, yetkilendirme tablosu ve şifreleri işten ayrılmada güncellemek önemlidir. Sisteme yetkisiz erişimi anlayabilmek için “log” kayıtları ve önlemler alınmalıdır. Otomatik “log” raporu 5651 sayılı kanun gereği olmalıdır. Tüm veri kayıt sistemi için yüksek hafızalı hard disk depolama cihazı gerekebilir. Veri yaşam döngüsü nasıldır, bilişim altyapısı nasıl, her bölümde kim, ne iş yapar, kurumsallık gereği hangi formlar doldurulur gibi bilgiler net olarak belirlenmiş olmalıdır.

www.yuksekteknoloji.tv

55


dr tekno

E-Devlet ile Online Emeklilik Dönemi E-DEVLET İLE GELEN BÜYÜK KOLAYLIK

TEKNOLOJİ ARTIK HER YERDE

E-devlet ile online emeklilik başvurusu yapmak artık mümkün. Emekli olmak isteyen vatandaşlar, e-devlet ile online emeklilik başvurusu nasıl yapılır merak ediyor. Emeklilik hayali kuranlar herhangi bir kuruma gitmeden e-devlet sistemi üzerinden emeklilik başvurusu yapabilir ve başvuru sonucunu takip edebilir.

Emeklilik için prim gün sayınızı tamamladıysanız, başvuru için e-devlet sistemini rahatlıkla kullanabilir ve emeklilik başvurusunu e-devlet sisteminden kolayca yapabilirsiniz. Emeklilik başvurusu için iki seçenek bulunmaktadır. Bu seçeneklerden biri formları doldurup, formu posta yolu ile göndermek, diğeri ise e-devlet sistemi üzerinden online

56

www.yuksekteknoloji.tv

şekilde başvuru yapmak. Her iki yolu kullanarak emeklilik için başvuru yapabilirsiniz.

TAHSİS TALEP FORMU NE ANLAMA GELİYOR Tahsisin anlamı emekliliktir. Emeklilik başvurusu için doldurulması gereken forma tahsis talep formu denilmektedir. Tahsis Talep Formu, “SGK Gelir ve Aylık ile Ödenek Talep Belgesi” olarak değişmiştir. SGK Tahsis Talep Formu ya da SGK Gelir Aylık


4.Adım: Tahsis Talep Türü seçeneği kapsamında hangisine başvuru yapacaksanız onu seçiniz. Normal emeklilik için ‘’Yaşlılık Aylığı’’ seçeneğine tıklayınız. 5.Adım: SSK için 4/A SSK, Bağ- Kur için 4/B Bağ- Kur kısmını seçiniz ve ilerle kısmına basınız. Erdem Yanık ve Ödenek Talep Belgesini şahsen doldurmanız ve Sosyal Güvenlik Kurumu’na göndermeniz gerekmektedir. Bu şekilde form doldurarak emeklilik başvurusunda bulunabilirsiniz. Emeklilik için gereken şartları sağlamışsanız, emeklilik başvurusunu e-devlet üzerinden kolayca yapabilirsiniz. Başvuru yaptıktan sonra bazı istisnalar dışında SGK sizden herhangi bir belge istememektedir. Bağ-Kurlu iseniz, bütün prim borçlarınızın ödenmiş olması ve SGK’li iseniz işveren tarafından çıkış verilmesi gerekmektedir.

BAŞVURU ESNASINDA İZLENECEK ADIMLAR 1.Adım: E-devlet sistemine T.C kimlik numaranız ve şifreniz ile giriş yapınız. Şifreniz yoksa PTT’den 2 TL karşılığında şifrenizi alabilirsiniz. 2.Adım: E-devlet sistemi üzerinde yer alan arama butonuna Sosyal Güvenlik Kurumu-Gelir, Aylık Ödenek Talep Belgesi yazarak arama yapabilirsiniz. 3.Adım: Ardından yeni başvuru kısmına tıklayınız.

6.Adım: Ödeme almak istediğiniz bankayı seçin. 7.Adım: Formda yer alan kısımları eksiksiz ve doğru şekilde tamamlayın.

E-Devlet kullanımı pandemi sürecinde büyük rahatlık

8.Adım: İletişim Bilgilerinizi doğru ve eksiksiz girin. 9.Adım: Formda istenen belgeleri tamamladıktan sonra ‘’Başvur’’ kısmına tıklayınız. Hemen ardından başvurunuz işleme alınacaktır. Başvuru işlemlerinizi yine e-devlet üzerinden kontrol edebilirsiniz.

TAHSİS TALEP TÜRLERİ Emekli maaşı alacak olanlar, emeklilik türünü

www.yuksekteknoloji.tv

57


dr tekno

seçebilmektedir. Normal ve yaştan emekli olanlar ise “Yaşlılık Aylığı” seçeneğini seçmektedir. Bunun dışında 9 tane tahsis talep türü bulunmaktadır. Tahsis talep türleri şunlardır: 1.Sürekli İş Görmezlik Geliri: İş kazası sonucu çalışma gücünü en az %10 kaybedenler için verilen gelirdir. 2.Malullük Aylığı: Çalışma gücündeki kayıp oranı %60

58

www.yuksekteknoloji.tv

ve üzerinde olanlara verilen aylıktır. Bu kişilerin en az 1800 gün prim ve 10 yıllık sigortalılık süresi şartı bulunmaktadır. 3.Yaşlılık Toptan Ödemesi: Emeklilik yaşı gelmiş, ancak sigorta süresi ve prim günü eksik olanlara verilen prim iadesidir. 4.Ölüm Geliri: İş kazası sonucu vefat eden veya sürekli iş görmezlik geliri alırken vefat eden kişiden dolayı ailesine ödenen gelirdir.

5.Ölüm Aylığı: Vefat eden kişinin aylığının aileye bağlanmasıdır.

Başvuru adımları oldukça basit

6.Ölüm Toptan Ödemesi: Vefat eden kişinin prim ödemesinin toptan geri verilmesidir. 7.Evlenme Ödeneği: Çeyiz yardımı olarak da bilinmektedir. Kız çocuklarına verilir. 8.Cenaze Ödeneği: Vefat eden kişi emekli ise bu yardım ödenir.


9.İhya Borçlanması: Prim iadesi alınan sürelerin borçlanılarak emeklilik gününden sayılması.

E-DEVLET EMEKLİLİK TAKİBİ VE BAŞVURU SORGULAMA İŞLEMİ Emeklilik başvurusunu e-devlet üzerinden veya elden yaptıysanız, başvurunuzun takibini ve sonuçlanma işlemini SGK evrak takip sisteminden online olarak yapabilirsiniz. Emekli maaşınız sonuçlandıysa, maaşınızın ne

kadar olduğunu ve ne zaman yatacağını e-devlet sistemi üzerinden öğrenebilirsiniz. Emeklilik bilgilerinizi emekli olduğunuz kuruma göre de öğrenebilirsiniz. SSK emeklilik başvuru sorgulama için 4A aylık bilgisi yazınız. Bağ-Kur emeklilik başvurusu sorgulama için 4B Aylık bilgisi yazınız. Emekli sandığı emeklilik başvurusu için 4C Aylık bilgisi yazınız. Yukarıda belirtilen kurumların aylık bilgilerini, e-devlet sistemi üzerinde yer alan

arama butonuna yazarak emekli maaşınızın ne kadar olduğunu ve hangi tarihte ödeneceğini kolay bir şekilde öğrenebilirsiniz.

Hiç dışarı çıkmadan emekli olabilirsiniz

www.yuksekteknoloji.tv

59


tekno yeniler

Akıllı ve Modaya Uygun Huawei X Gentle Monster Eyewear II EN SON TEKNOLOJİYLE MODA İKONU OLARAK TASARLANDI Huawei X Gentle Monster Eyewear II, en son teknolojiyi ve üst düzey modayı entegre ederek, çok az sayıda gözlük markasının gitmeye cesaret edemediği cesurca bir girişimde bulunuyor. Gözlükler, kalabalığın arasından usulca sıyrılmanıza ve kendinizi yeni şekillerde ifade etmenize olanak tanıyan özel yapım çift fermuarlı bir kılıfla birlikte geliyor.

60

www.yuksekteknoloji.tv

TEMİZ VE KESİNTİSİZ SES KALİTESİ Yarı açık hoparlör, hem ses seviyesi hem de netlik açısından yeni deneyim sunuyor. 128 mm geniş diyafram sayesinde gözlük, sonu gelmeyen titreşimli ses dalgaları üretebiliyor.

ÖZEL KONUŞMALAR İÇİN AKUSTİK TASARIM Parıldayan yeni bir akustik sistem, ters ses dalgaları yoluyla ses sızıntısının varlığını en aza indirerek, sessiz ortamlarda bile sohbetlerin

gizli kalmasını sağlıyor.

ÇOK YÖNLÜ DOKUNMA KONTROLÜ

Tahminlerin üzerinde bir performans

Kaydırmaya dayalı ses kontrolleriyle parçaları atlamak veya ses seviyesini ayarlamak için çerçeve tarafı boyunca kaydırmanız yeterli oluyor. Çift dokunma sesli kontrolleri müziği oynatmak duraklatmak için sağ çerçeve tarafına çift dokunmanız yeterli oluyor. Sesli asistanı uyandırmak için sol çerçeve tarafına iki kez dokunabilirsiniz. Bir aramayı cevaplamak


veya sonlandırmak için ise çerçevenin her iki tarafına çift dokunmanız yeterli oluyor.

KOLAY EŞLEŞME ÖZELLİĞİ Eşleştirme moduna girmek için sol çerçeve tarafını sıkıştırmanız bağlantı kurmak için yeterli oluyor. Bu teknolojik ürünün en dikkat çekici tarafı ise kolay ve basit bir kullanım metodu sunması diyebiliriz.

ARKADAŞLARINIZI SELAMLAYIN

KESİNTİSİZ VE SABİT BAĞLANTI

Selamlamak bir gözlükten beklediğiniz çıtayı yükseltir. Peki nedir bu selamlama özelliği diye inceleyecek olursak, uyarlanabilir oynatma kontrolü ile gözlük çıkarıldığında veya 3 dakika içinde tekrar takıldığında gözlüğün oynatmayı duraklatmasına veya devam ettirmesine izin vermesi olarak açıklayabiliriz.

Gözlük, takıldıktan sonra anlık güçlü ve hızlı bir bağlantı sağlayan Bluetooth 5.2 protokolünü destekler ve zahmetsizce akıcı bir dinleme deneyimini kolaylaştırmak için öncelikli kanal teknolojisini kullanır.

Farklı bir kullanım deneyimi

MÜKEMMEL SES VE GÖRÜNTÜ SENKRONİZASYONU

www.yuksekteknoloji.tv

61


tekno yeniler

Gözlük tipik senaryoları akıllıca tanımlıyor ve ardından ses gecikmesini en aza indirmek için optimize edilmiş bir çözüm uygulayarak oyun sırasında tutarlı bir şekilde istikrarlı sinyal iletimi sağlıyor.

HIZLI ŞARJ VE UZUN ÖMÜRLÜ BATARYA

62

www.yuksekteknoloji.tv

Gözlükler kutunun içindeyken ve kutu bir şarj kablosuna bağlandığında, NFC kablosuz hızlı şarj özellikleri sayesinde gözlükler otomatik olarak optimum düzeyde ve verimli bir şekilde şarj olmaya başlıyor. Tam şarj ile 5 saatlik ses çalma süresi sağlaması da böyle bir teknolojik ürün için yeterli düzeyde denilebilir.

RAHAT KULLANIM

Dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor

Üst düzey titanyum alaşımından üretilen gözlük çerçevesinin kenarlarındaki elastik menteşeler, uzun süre boyunca oldukça sağlam bir kullanım sunarak zamana karşı dayanıklılığını artırıyor. Özelleştirilmiş kavisli tasarım, gözlüğün tam oturmasını


sağlarken, burnunuz ve kulaklarınız üzerindeki baskıyı da azaltıyor.

DİKKAT ÇEKEN SAĞLAM TASARIM Ergonomik kavisli çerçeve yanları ve titanyum alaşımlı elastik çerçeveler gözlüğe hem sağlam hem de dikkat

çekici bir tasarım kazandırıyor. Bu çizgilerin sağlam tasarım ortaya çıkarmasının yanın özel bir tarz ortaya koyduğunu da söyleyebiliriz.

FARKLI GÖZLÜK BOYUTLARI

Hem tarz hem teknolojik

yüz şekline uygun olan modelin seçilmesi çok daha kolay oluyor. Şıklığınızı tamamlayan bu yeni teknolojik ürün gerçekten çok farklı bir kullanıcı deneyimini kullanıcılara sunuyor diyebiliriz.

Gözlüklerin bir dizi farklı modeli olmakla birlikte,

www.yuksekteknoloji.tv

63


tekno yeniler

Her Yönüyle Sıra Dışı Samsung Galaxy S21 Ultra 5G İLK BAKIŞTA FARK EDİLİYOR Galaxy’nin merakla beklenen en yeni üyesi Galaxy S21 Ultra 5G tanıtıldı. Fotoğrafçılık anlayışında devrim yaratacak kamerasıyla film niteliğinde 8K video ve fotoğraflar çekmeye imkan sağlayan model, şimdiye kadar ki en güçlü işlemcisi, en dayanıklı camı ve uzun saatler dayanabilen pil gücü ile Galaxy’nin sınırlarını zorluyor.

64

www.yuksekteknoloji.tv

YEPYENİ BİR TASARIM Samsung mühendisleri tarafından devrim niteliğinde değerlendirilen kamera ve yepyeni bir tasarım, belirgin çizgileri ve yeni boyutu ile en ileri teknoloji kamera deneyimini sunmaya hazır olduğu belirtiliyor.

DİNAMİK AMOLED 2X EKRAN Galaxy serisi içerisinde şimdiye kadarki en parlak ve

Dikkat çekici tasarım ve etkileyici renkler

en canlı renklere sahip ekran ile gelen Galaxy S21 Ultra 5G ekran deneyiminin çıtası yükseliyor. Galaxy S21 Ultra 5G’nin Dinamik AMOLED 2X ekranı VDE Germany sertifikasına sahiptir. Ekran renk yoğunluğunun %100’ü DCI-P3 renk gamasına uygun olmakla birlikte bu özellik fotoğraf renklerinin canlı gözükmesini ve tüm parlaklık seviyelerinde renklerin canlılığının korunmasını


sağlıyor. Ekran, mobil deneyiminizi daha sürükleyici hale getirmek için 3.000.000:1 kontrast oranıyla daha parlak bir resim kalitesi için dijital içeriğin karanlık ve açık yönleri arasındaki kontrastı geliştirerek 1500 nit’e kadar en yüksek parlaklığa ulaştırabiliyor.

CORNING GORILLA GLASS VICTUS Cihazınızın hem ekran camını hem de arka yüzeyini darbelere ve çizilmelere karşı koruyan, Galaxy’deki en dayanıklı ekran olan Corning Gorilla Glass Victus Galaxy S21 Ultra 5G modeline tam koruma sağlıyor.

SİNEMA FİLMİ TADINDA 8K VİDEOLAR

S SERİSİNE HOŞGELDİN S PEN

8K video kalitesi şu an için akıllı bir telefonda kullanılabilecek en yüksek çözünürlük olarak nitelendirilebilir. 8K videolar, 4K’nın iki katı kadar net ve canlı görüntü sunarken, 24fps kayıt alabilme özelliğine sahiptir. Sinema kalitesini gölgede bırakarak üzerinde oynama dahi yapmadan sosyal medya kanalınıza yükleyerek YouTube üzerinden videolarınızı izleyebilirsiniz. Video mu? Fotoğraf mı? Kararsızlığı da geride kalıyor. 8K videodan fotoğraf özelliği sayesinde de 8K videolarınızdan yüksek çözünürlüklü fotoğraflar elde edebiliyorsunuz.

S Pen uyumluluğu sayesinde videolarınızı mükemmelleştirebilir, en küçük ayrıntıları bile düzenleyebilirsiniz. Parmaklarınızla yapabileceğinizden daha detaylı düzenlemeler ile yaratıcılığınızda zirve yapmanızın önüne hiçbir şey geçemez.

5nm işlemci ile fark yaratıyor

ÇOK NET VE AKICI GÖRÜNTÜ KALİTESİ Süper Dengeli Çekim modunu Galaxy S21 Ultra 5G’de açarak, aksiyon kamerası kalitesinde görüntüler elde edilebiliyor. Tümsekler ve çukurlar, hiçbir şey sizin çekim

www.yuksekteknoloji.tv

65


tekno yeniler

kalitenizi engelleyemiyor. Süper Akıcı 60 fps video özelliği sayesinde en karanlık ortamlarda dahi, dinamik çekim ile harika videolar yakalanıyor. Karanlıktan ışıklı bir ortama geçiş yapıldığında, ortam ışığına göre fps ayarı da otomatik olarak değişiyor.

GALAXY’DE GÖRÜLEBİLECEK EN YÜKSEK ÇÖZÜNÜRLÜK Gözle görülmesi imkansız detayları 108MP kamera ile yakalayabilir ve daha yakından bakmak için yakınlaştırabilirsiniz. Galaxy S21 Ultra 5G ile birlikte güneş karşısında canlılığını yitiren renkleri ve kareleri benzersiz kamera kalitesiyle görüntüleyerek, gerçekçi bir deneyimin keyfine

varabiliyorsunuz.

100X SPACE ZOOM İLE FARK YARATIYOR İkili Zoom teknoloji sayesinde daha hızlı ve daha akıcı bir şekilde zoom yapabiliyor, diğer Galaxy serilerine kıyasla daha net fotoğraflar elde edebiliyorsunuz. Zoom Kilidi özelliğiyle birlikte kullanıldığında, her an hiç olmadığı kadar keskin ve net kareler elde edebiliyorsunuz.

MÜKEMMEL PORTRE MODU Portre modu ile üstün Yapay Zekası algoritması sayesinde stüdyo kalitesinde kareler yakalamanız artık çok daha kolay bir hale gelmiş. Yüz analizi, ışık açısı ve derinliğin hesaplanması gibi sıkıcı işler ile uğraşmanıza hiç gerek kalmadan, yalnızca yaratıcılığınızı konuşturmanız yeterli olacaktır.

GECE MODU ÖZELLİĞİYLE RÜYA GİBİ KARELER Artık hiçbir kare karanlıkta kalmayacak dilebiliriz. Parlak Gece Çekimi ile en karanlık ortamlarda dahi ışığı yakalayarak capcanlı kareler çekebilirsiniz. Daha hızlı ve ultra net görüntüler

66

www.yuksekteknoloji.tv

elde edebilir, pozlama süresini dilediğiniz gibi değiştirebilirsiniz.

GALAXY’NİN EN HIZLI İŞLEMCİSİ

12GB Ram ile çok daha güçlü

Galaxy’nin en yeni işlemcisi 5nm işlemci ile karşı karşıyayız. Küçük boyutu, efsanevi gücü ve hızına hayran kalmamak elde değil. Galaxy’nin en güçlü işlemcisine sahip Galaxy S21 Ultra 5G modeli hızı ve yapabilecekleriyle bizleri şaşırtacak gibi duruyor.

GÜVENLİK HER ŞEYDEN ÖNCE GELMELİ Galaxy S21 Ultra 5G


yüksek derecede güvenlik sertifikasına sahip olmasıyla dikkatleri üzerine çekiyor. Samsung Knox sayesinde telefonunuzda güvenlik açıklarına karşı tam koruma sağlamasının yanında, biyometrik doğrulama ile verileri Samsung Knox Vault tarafından güvenle muhafaza edebiliyor. Ultrasonik Parmak Okuyucu sensörü gecikme hızını ve kuru parmak izi

tanıma sorunlarına karşı kendisini geliştirdiğini gözlemlediğimiz daha hızlı ve etkili kilit açma performansını kullanıcılara sunuyor.

AKILLI PİL GÜCÜ Akıllı Pil Gücüne sahip Galaxy S21 Ultra 5G modeli en aktif kullanımlarda bile uzun süre dayanabiliyor. 5000mAh’lik pil gücü, yeni ekran teknolojisi ve işlemcinin hızına rahatlıkla yetişebilmesinin yanında 24 saatten fazla bir performans deneyimini kullanıcılara sunuyor.

egzersizlerinizi hız kesmeden uygulayın. Ekranda koçunuzla birlikte, kendi hareketlerinizi de görüntüleyebilirsiniz.

SÜPER HIZLI ŞARJ VE KABLOSUZ ÖZGÜRLÜK Süper Hızlı Şarj özelliğine sahip 25W Seyahat Adaptörü ile yalnızca 30 dk içerisinde %50’nin üzerinde kullanım ömrü sağlayabiliyorsunuz. Kablosuz Hızlı Şarj 2.0 ile ihtiyacınız kullanım ömrünü fazlasıyla elde edebiliyor ve uzun saatler boyunca şarja hiç ihtiyaç duymuyorsunuz. Kablosuz Güç Paylaşımı ile ister Galaxy Buds kulaklıklarınızı, ister akıllı saatlerinizi veya arkadaşınızın telefonunu şarj edebiliyorsunuz.

ONE UI 3.1 İLE ÇOK DAHA HIZLI BİR ARAYÜZ

Kamera özellikleri kullanıcılara çok farklı bir deneyim sunuyor

Sistemin çalışma hızını optimize eden gelişmiş özelliklerle birlikte, tercihlere bağlı yeni animasyon tasarımıyla gelen One UI 3.1, önceki sürümlerden daha hızlı bir deneyimi Android 11 ile birlikte kullanıcılara sunmayı başarıyor.

SÜPER HIZLI 5G DENEYİMİ Süper Hızlı 5G ile göz açıp kapayana kadar en sevilen programlarınızı veya oyunlarınızı indirebiliyorsunuz. Devrim niteliğindeki 5G uyumlu çipi, upload ve download yaparken bir adım önde olmanızı imkan veriyor. Dünyanın ilk 6E Wi-Fi bağlantısı olan Süper Hızlı Wi-Fi özelliği sayesinde ihtiyacınızdan çok daha hızlı ve etkili bağlantı hızına kavuşabiliyorsunuz.

HAREKET YANSITMA ÖZELLİĞİ Hareket Yansıtma özelliği sayesinde kendi spor salonunuzun tadını çıkarabilirsiniz. Telefonunuzu televizyonunuza yansıtın ve

www.yuksekteknoloji.tv

67


karsi karsiya Microsoft Xbox Series X TASARIM Renk: Siyah Boyutlar: 301x151x151mm Ağırlık: 4,5kg

GÖRÜNTÜ VE SES Oyun Çözünürlüğü: 3840x2160p (4K/UHD) Video Çözünürlüğü: 7680x4320p (8K) FPS Değeri: 120 fps HDR Desteği: Var HDCP Desteği: Var 4K UHD Blu-ray Disk Sürücüsü: Var Dolby Atmos: Var

DONANIM VE HAFIZA ÖZELLİKLERİ Depolama Kapasitesi: 1 TB Depolama Türü: NVMe SSD Genişletilebilir Depolama Alanı: Var Depolama Okuma Hızı (Ham): 2.4 GB/sn Depolama Okuma Hızı (Sıkıştırılmış): 4.8 GB/sn İşlemci: AMD Zen 2 İşlemci Frekansı: 3.8 GHz Çekirdek Sayısı: 8 Grafik İşlemcisi: AMD RDNA 2 Grafik İşleme Gücü: 12.1 TFLOPs İşlem Birimi: 52 CUs Grafik Frekansı: 1.8 GHz Toplam Bellek: 16 GB 1. Bellek: 10 GB 1. Bellek Bant Genişliği: 560 GB/sn

BAĞLANTI ÖZELLİKLERİ

YORUM

Kablolu Bağlantı: Var Kablosuz Bağlantı: Var Wi-Fi Standartı: 802.11ac Wi-Fi Frekansı: 2.4 GHz / 5.0 GHz Bluetooth: Yok Ethernet / Ethernet Hızı: Var / 1000 Mbit/s HDMI: Var / 2.1 USB: Var / USB Type-A USB Versiyonu: USB 3.2 (1.Nesil) USB Giriş Sayısı: 3

+ Daha Güçlü Donanım + Daha Portatif Bir Tasarım + Geniş Oyun Yelpazesi + Game Pass ile Sınırsız Oyun Keyfi + Geriye Dönük Uyumluluk + PC ve Android Telefon Üzerinden Birçok Oyuna Ulaşma İmkanı - Şimdilik Konsola Özel Oyun Seçenekleri Biraz Sınırlı

PUAN

9,5

68

www.yuksekteknoloji.tv


TASARIM Renk: Beyaz Boyutlar: 390x260x104mm Ağırlık: 4,5kg

GÖRÜNTÜ VE SES Oyun Çözünürlüğü: 3840x2160p (4K/UHD) Video Çözünürlüğü: 7680x4320p (8K) FPS Değeri: 120 fps HDR Desteği: Var HDCP Desteği: Var 4K UHD Blu-ray Disk Sürücüsü: Var Dolby Atmos: Var

DONANIM VE HAFIZA ÖZELLİKLERİ Depolama Kapasitesi: 1 TB Depolama Türü: SSD (PS5 Özel) Genişletilebilir Depolama Alanı: Var Depolama Okuma Hızı (Ham): 5.5 GB/sn Depolama Okuma Hızı (Sıkıştırılmış): 8 GB/sn İşlemci: AMD Zen 2 İşlemci Frekansı: 3.5 GHz Çekirdek Sayısı: 8 Grafik İşlemcisi: AMD RDNA 2 Grafik İşleme Gücü: 10.28 TFLOPs İşlem Birimi: 36 CUs Grafik Frekansı: 2.23 GHz Toplam Bellek: 16 GB 1. Bellek: 16 GB 1. Bellek Bant Genişliği: 448 GB/sn

BAĞLANTI ÖZELLİKLERİ

YORUM

Kablolu Bağlantı: Var Kablosuz Bağlantı: Var Wi-Fi Standartı: 802.11ac Wi-Fi Frekansı: 2.4 GHz / 5.0 GHz Bluetooth: Var Ethernet / Ethernet Hızı: Var / 1000 Mbit/s HDMI: Var / 2.1 USB: Var / USB Type-A ve USB Type-C USB Versiyonu: USB 2.0 / USB 3.2 (1.Nesil) USB Giriş Sayısı: 4

+ Güçlü Donanım + Geniş Oyun Yelpazesi + Konsola Özel Oyun Seçenekleri - Hantal ve Büyük Tasarım - Geriye Dönük Oyunlarda Uyum Problemi - Sınırsız Oyun Keyfi Sunabilen Bir Sistemi Yok - Stok Sıkıntısı Mevcut ve Bu Sebeple Fiyatlar Resmi Satış Rakamlarının Üzerinde

PUAN

9,1 www.yuksekteknoloji.tv

Not: Belirtilen bilgiler ve özellikler ülkelere göre farklılık gösterebilir ve mevzuata uyacak şekilde değştirilmiş olabilir. Bu tür durumlar yaşanabileceğinden, Yüksek Teknoloji sorumlu tutulamaz.

Sony PlayStation 5

69


mercek altinda Apple AirPods Max

Sihirli ve Zahmetsiz Bir Deneyim

Teknoloji dünyasının dikkat çekici ve yeni ürünlerinden olan AirPods Max modelini sizler için değerlendiriyoruz. Sihirli ve zahmetsiz olarak tanımlanan AirPods deneyimini yüksek ses kalitesiyle buluşturarak kusursuz bir armoniyle kullanıcılara sunmayı hedefleyen Apple, kişiye özel

70

www.yuksekteknoloji.tv

dinleme keyfinin hiç bu kadar kaliteli olmadığının da altını çiziyor.

AKTİF GÜRÜLTÜ ENGELLEME VE ŞEFFAF MOD Sizi çevreleyen sinematik bir deneyim için uzamsal ses sunan AirPods Max, kusursuz

Etkileyici tarz ve dikkat çeken tasarım

uyumu göz alıcı bir tasarım ile buluşturuyor. Sektör lideri Aktif Gürültü Engelleme, eşit derecede anti‑gürültü üreterek dış sesleri bastırıyor ve tamamen dinlediğiniz şeye odaklanmanızı sağlıyor. Gürültü denetimi düğmesine basarak, çevrenizle doğal bir şekilde etkileşime geçebilmeniz için dışarıdaki


seslerin kulağınıza ulaşmasına izin veren Şeffaf Mod özelliğine de anında geçiş yapabiliyorsunuz.

ADAPTİF EQ Adaptif EQ özelliği, sesi kulaklık yastıklarının yerleşimine ve yalıtımına göre adapte ediyor. İç kısım mikrofonları duyduğunuz sesleri ölçüp müziğinizin frekanslarını ayarlıyor ve böylece her notanın en doğru şekliyle sunulduğu zengin, bir o kadar da tutarlı bir dinleme deneyimi elde ediyorsunuz.

SESLERİN İÇİNDE KAYBOLACAKSINIZ AirPods Max, istenmeyen dış sesleri engellemek için toplam altı adet dış kısım mikrofonunu kullanarak çevrenizdeki gürültüyü tespit ederken, iki adet iç kısım mikrofonu duyduğunuz sesleri ölçüyor. Hüzmeleme teknolojisine sahip mikrofonlar, telefon görüşmelerinde sesinizin yalıtılmasına da yardımcı oluyor. Böylece rüzgarlı koşullarda bile sesiniz net bir şekilde duyulabiliyor.

HER AYRINTI RAHATLIKLA DUYULABİLİYOR Apple tasarımı dinamik

sürücü, geniş bir frekans aralığındaki tüm sesleri en zengin ayrıntılarıyla sunarak, en sevdiğiniz şarkıları bile daha önce duymadığınız bir şekilde ve doğrulukta deneyimlemenizi sağlıyor.

gürültülerin engellenmesine yardımcı oluyor, sesi kulaklık yastıklarının yerleşimine ve yalıtımına göre adapte ediyor ve filmleri sanki yaşıyormuşçasına deneyimlemenize olanak sağlıyor.

DİSTORSİYONSUZ SES DENEYİMİ Üst düzey kule tipi hoparlörlerden ilham alınarak tasarlanan sürücünün çift neodim halka mıknatıslı motoru, duyulabilir frekans aralığındaki toplam harmonik distorsiyonu minimuma indiriyor. Böylece maksimum ses düzeyinde bile her zaman temiz bir ses elde edilebiliyor.

PERFORMANSIN ANAHTARI BİLİŞİMSEL SES Kulaklığın her iki tarafında da yer alan Apple tasarımı çok güçlü H1 çip, akustik kriterler düşünülerek ortaya çıkarılmış tasarım ve son derece gelişmiş bir yazılım. Apple’ın AirPods Max modeliyle, bilişimsel ses teknolojisini kullanarak çığır açıcı bir dinleme deneyimini kullanıcılara sunmayı hedeflediğini gözlemliyoruz. Her çipteki 10 ses çekirdeğinin gücünden yararlanan bilişimsel ses teknolojisi, dışarıdan gelen

DİNAMİK KAFA İZLEME ÖZELLİKLİ UZAMSAL SES TEKNOLOJİSİ

Kafa takibi sayesinde konforlu kullanım

Filmler ve TV programları için sizi çevreleyen sinematik bir deneyim sunan AirPods Max; iPhone veya iPad ile bir araya gelip yerleşik jiroskoplardan ve ivmeölçerlerden yararlanarak kafanızın en hafif hareketini bile algılayarak, sesleri aygıtınıza göre ayarlıyor.

BENZERİ OLMAYAN BİR KOMPOZİSYON AirPods Max modeliyle kulak çevresi kulaklık kavramının baştan aşağı yeniden düşünüldüğünü gözlemliyoruz. Kulaklık yastıklarından taç kısmına kadar, kafanıza kusursuzca oturarak optimum akustik yalıtımı yaratacak ve birçok farklı kafa biçimine uyum sağlayacak şekilde tasarlandığı görülen AirPods Max, kullanıcıları olağanüstü bir ses deneyimine davet ediyor.

www.yuksekteknoloji.tv

71


mercek altinda AirPods Max’inizi aygıtınıza yaklaştırmanız ve ekranda görünen Bağlan’a dokunmanız yeterli oluyor.

AYGITLAR ARASINDA KUSURSUZ BİR GEÇİŞ AirPods Max modeli iPhone, iPad ve Mac’iniz arasında sorunsuzca geçiş yapabiliyor. Mac’inizde müzik dinlerken iPhone’unuzu cevaplamak isterseniz, AirPods Max otomatik olarak telefonunuza bağlanıyor.

KOLAY VE KEYİFLİ SES PAYLAŞIM ÖZELLİĞİ iPhone, iPad, iPod touch veya Apple TV’nize iki çift AirPods bağlayarak sesli yayınları kolayca paylaşın. AirPods’unuz hangi model olursa olsun, aygıtınıza yaklaştırın ve tek dokunuşla bağlayın.

RAHAT KULLANIMLI, ŞIK VE KALİTELİ TASARIM Kafa bandı boyunca uzanan ağ örgülü taç kısmı hem kafanızın nefes almasını sağlıyor hem de kafa üzerindeki baskıyı azaltmak için ağırlığı dağıtıyor. Dokunulduğunda yumuşaklık hissi veren bir malzemeyle kaplı paslanmaz çelik gövde hem çok sağlam hem çok esnek hem de çok rahat. Teleskobik kollar kolayca uzuyor ve ayarladığınız şekilde kalıyor. Böylece sürekli aynı kullanım rahatlığını ve yalıtımı elde edebiliyorsunuz. Göz alıcı güzellikteki anodize alüminyum kulaklık kapakları, her bir kapağın bağımsız olarak dönmesini ve böylece basıncın dengelenmesini sağlayan, devrim niteliğinde bir mekanizmaya sahip.

ÖZEL TASARIM AĞ KUMAŞ VE KULAKLIK YASTIKLARI Özel tasarım ağ kumaş kaplı kulaklık yastıkları, müzik dinlerken gerçek bir yastığın yumuşaklığını yaşatıyor.

72

www.yuksekteknoloji.tv

Akustik kriterler düşünülerek tasarlanmış hafızalı köpükten üretilen yumuşak kulaklık yastıkları, olağanüstü bir ses deneyiminin temeli olan yalıtım konusunda kusursuz bir performans sergiliyor.

DIGITAL CROWN İLE FARK YARATIYOR Digital Crown ile ses düzeyini hassas bir biçimde ayarlayabiliyor, parçalar arasında geçiş yapabiliyor, telefon aramalarını yanıtlayabiliyor ve Siri’yi etkinleştirebiliyorsunuz.

ODAK NOKTASI KOLAY KULLANIM AirPods Max, AirPods ailesinin kablosuz, zahmetsiz ve sihirli tüm yeteneklerini taşıyor. Kurulumundan Siri komutlarına kadar her özelliği sayesinde, her gün her aygıtta kusursuz bir dinleme deneyimi yaşamanızı sağlıyor.

TEK DOKUNUŞLA KURULUM AirPods Max, iPhone’unuza veya iPad’inize anında bağlanıyor. Eşleştirmek için

KAFA ALGILAMA

Otomatik bağlantı ve geçiş özelliği

AirPods Max’i kafanızdan çıkardığınızda ses duruyor ve yeniden taktığınızda çalmaya devam ediyor. Böylece hiçbir ritmi kaçırmıyorsunuz.

MESAJ SESLENDİRME Mesajları Seslendir özelliği sayesinde Siri, bir mesaj geldiğinde size haber verebiliyor. Üstelik telefon görüşmeniz de bölünmüyor. Dilerseniz, ellerinizi kullanmadan Siri’den mesajı yanıtlamasını da isteyebiliyorsunuz.

HEP AÇIK OLAN ASİSTANINIZ SİRİ Yalnızca “Hey Siri” diye seslenerek yol tarifi alabiliyor, hava durumunu öğrenebiliyor, toplantı planlayabiliyor ve çok daha fazlasını yapabiliyorsunuz. Geniş komut seçenekleri, favori kişisel asistanınızı her zamankinden daha işlevsel bir hale getiriyor.

KORUYUCU GÜÇ VE GÜÇ KORUYUCU İÇİN TEK BİR KILIF


AirPods Max, oldukça yumuşak ve ince bir tasarıma sahip Smart Case içinde saklandığında ultra düşük güç durumuna geçerek şarjını koruyor.

UZUN KULLANIM SAĞLAYAN BATARYA ÖMRÜ 20 saat dinleme, film izleme ve konuşma süresi sunuyor ve bunu Aktif Gürültü Engelleme ve Uzamsal Ses özellikleri etkinleştirilmişken yapabiliyor. Lightning konnektörüyle kolayca şarj edilebilen AirPods Max, 5 dakikalık hızlı şarj ile 1,5 saat dinleme süresini kullanıcılara sunabiliyor.

Teknik Özellikler: Mikrofon Adedi: 9 Mikrofonlu Özel Sistem Sürücü Çipi: H1 Ortam Gürültüsü Azaltma: Var Rüzgar Gürültüsü Azaltma: Var Aktif Gürültü Önleyici: Var Kulak Tasarımı: Kulak Üstü Bluetooth Versiyonu: 5.0 Şeffaf Mod: Var Adaptif EQ: Var Renk Seçenekleri: Gümüş, Uzay Grisi,

Değerlendirme: Kulak üstü kulaklık olarak kafayı tam ve ergonomik olarak sarma ve tam uyum sağlama, Pratik kurulum ve bağlanma, Apple tasarımı dinamik sürücü, Aktif gürültü önleme, Şeffaf mod, Rüzgar ve ortam gürültüsü azaltma, Ses yakalama için 3 ayrı mikrofon, Pozisyon sensörü, Optik sensör, Kılıf algılama sensörü, Modaya uygun renk alternatifleri Fiyatı ülkemiz koşullarına göre yüksek

Gök Mavisi, Pembe, Yeşil

Yorum: Güçlü teknik özellikler, kulak üstü kulaklık olarak kafaya uyumlu olan tasarım, hızlı bağlantı, kolay kurulum ve kullanım, aktif gürültü engelleme ve şeffaf mod gibi özelliklerinin yanında Adaptif EQ, Dinamik kafa izleme özellikli uzamsal ses, Apple tasarımı dinamik sürücü, Hızlı Şarj, Akıllı kılıf, Uzun pil ömrü gibi özellikleriyle dikkat çeken Apple AirPods Max, ses kalitesi de göz önüne alındığında şu an için piyasada olan en güçlü ve tarz sahibi kulaklık üstü kulaklık modeli olarak dikkat çekerken, tavsiye edilebilecek kablosuz kulaklık modelleri arasında da ilk sıralarda kendisine yer buluyor. Ancak, fiyatının da oldukça yüksek olduğunu söylememiz gerekiyor.

www.yuksekteknoloji.tv

73


mercek altinda

Minik Şampiyon Aramızda Apple iPhone 12 Mini ŞAŞIRTICI BİR DENEYİM SUNUYOR Bir akıllı telefondaki en hızlı çip olan A14 Bionic ve kenarlara kadar uzanan OLED ekran. Düşmelere karşı dört kat daha iyi performans sunan Ceramic Shield ve artık tüm kameralarda yer alan Gece modu. Küçük boyutuyla iPhone 12 Mini tüm bu özelliklere ev sahipliği yaparak, şu ana kadar yalnızca büyük telefonlarda görmeye alışkın olduğumuz güçlü telefon deneyimini ufak boyutuyla sunuyor ve teknoloji severlere farklı bir deneyim yaşatıyor.

KULLANICILARI SEVİNDİREN MİNİK HABER 5.4 inç OLED Super Retina XDR ekran ile kullanıcılara hem boyut olarak ufak bir telefon sunuyor hem de ekranı yeterli bir seviyede olan güçlü telefon deneyimini yaşatabiliyor. Aslında iPhone SE modelinin tasarım eksikliklerinin, iPhone 12 Mini modeliyle tamamen giderilmiş olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

DAHA SAĞLAM, DAHA ÇEKİCİ Ceramic Shield ile net bir

74

www.yuksekteknoloji.tv

Dolby Vision formatında kayıt yapabilen ilk kamera

şekilde tüm akıllı telefon camlarından daha sağlam olduğu kayıtlarda yer alırken, düşmelere karşı da 4 kat daha iyi bir performans sergilediği belirtiliyor. Havacılık ve uzay endüstrisi standartlarında geliştirilmiş olan alüminyum kenarlar, suya ve sıçramalara karşı dayanıklılığı artırılmış tasarım ve 5 yeni renk seçeceğiyle sağlamlığının yanında, tarz olarak da dikkat çekiyor.

SANİYEDE 11 TRİLYON İŞLEM İLE HIZINI ANLATMAYA KELİMELER YETMİYOR


A14 Bionic, bir akıllı telefondaki en hızlı çip. Ve bu çip sınırları zorlamaya bayılıyor. Örneğin, Neural Engine üzerinde trilyonlarca işlem gerçekleştirebiliyor veya profesyonel film kameralarının bile yapamadığı Dolby Vision çekimleri yapabiliyor. Süper verimli yapısıyla muhteşem bir pil ömrüne katkıda bulunuyor. Zamanın ötesinde olarak adlandırılan bu çip, önüne çıkabilecek her şeyin üstesinden rahatlıkla gelmeye hazır gibi görünüyor. iPhone 12 Pro ile aynı çipe sahip olan iPhone 12 Mini için minik dev terimini kullanmamız çok da yanlış olmayacaktır.

OLED SUPER RETINA XDR EKRAN Şimdiye kadar ki en iyi iPhone ekranı deneyimini sunan iPhone 12 Serisinde ekran kalitesi açısından farklılık bulunmuyor. Tıpkı A14 Bionic çipinde olduğu gibi ekranda da iPhone 12 Pro modeliyle aynı kaliteye sahip olan iPhone 12 Mini, ekran kalitesiyle kullanıcıları kendisine hayran bırakıyor. Daha fazla kontrast, daha yüksek piksel yoğunluğu ve olağanüstü renk doğruluğu. Kısacası, inanılmaz bir ekran deneyimi sunarken, OLED ekranda görüntülediğiniz her açık renk daha parlak, her siyah daha koyu ve her şey daha yüksek çözünürlüklü olarak görüntülenebiliyor. Böylece net bir şekilde şimdiye kadar yapılmış olan en iyi iPhone ekranı olduğu da

kanıtlanmış oluyor.

ÇİFT KAMERA SİSTEMİ İLE SİZİ KARANLIK TARAFA ÇEKİYOR Gece modu artık hem Geniş Kamerada hem de Ultra Geniş Kamerada kullanılabiliyor. Loş ışıkta olağanüstü güzellikte kareler yakalama konusunda hiç olmadığı kadar yetenekli hale gelen iPhone 12 Mini, Geniş Kamera ile yüzde 27 daha fazla ışık yakalayabiliyor. Böylece ister gündüz aydınlığında çekim yapın, isterseniz ay ışığında, fotoğraflarınız daha önce hiç görmediğiniz ayrıntılara ve renklere ev sahipliği oluyor. Gece modu, ortamdaki ışığın loş olduğunu algılıyor ve otomatik bir şekilde devreye girerek hem netlik sağlıyor hem de renkleri muhteşem bir canlılıkla yakalıyor. Yapmanız gereken herhangi ek bir ayar olmadan fotoğraf çekmeye başlayabiliyorsunuz. Ay ışığının aydınlattığı büyüleyici anlar gibi zor kareler şimdi her zamankinden daha net bir şekilde fotoğraflanabiliyor.

Hızı baş döndürüyor

çıkarabiliyorsunuz. Akıllı HDR 3, çekimlerinizdeki öğeleri dengeleyerek, süjenizdeki ve ağaçlardaki ayrıntıları ortaya çıkarıp gökyüzünün zengin renklerini koruyor. Üstelik güneşin en tepede olduğu saatlerde bile bunu rahatlıkla yapabiliyor. Akıllı HDR 3 sadece yüzleri değil, ortamları da algılamak için yapay öğrenme teknolojisinden yararlanıyor ve gerektiğinde netliği, rengi ve beyaz dengesini ayarlıyor. Dokuları, cilt tonlarını, renk doygunluğunu ve fotoğrafların gerçeğe yakın görünmesini sağlayan diğer ayrıntıları

DEEP FUSION VE AKILLI HDR 3 iPhone 12 Mini Deep Fusion teknolojisiyle orta ışıktan düşük ışığa farklı pozlamaları analiz ederek göz alıcı detayları en iyi şekilde sunan fotoğrafı oluşturuyor. Ağaç, kumaş ve kristal yüzeylerdeki dokuya bir bakarken Ultra Geniş kameranın sunduğu görkemli perspektifin tadını

www.yuksekteknoloji.tv

75


mercek altinda

parlak ışıkta bile harika bir şekilde yakalıyabiliyor.

PORTRE MODUYLA FARK YARATIYOR Portre modu, arka planı daha da profesyonelce flulaştırarak süjenizi ön plana taşımanıza olanak veriyor. High-Key Işığı Mono, Doğal Işık ve Stüdyo Işığı dahil olmak üzere altı adet ışık efektinden birini seçip, fotoğrafları daha da harika hale getirebiliyorsunuz.

GECE MODUNDA YÜKSEK KALİTEDE SELFIE iPhone 12 Mini ile birlikte artık güzel selfie’leri gece de çekebiliyorsunuz. Çünkü ön kamera şimdi Gece Moduna ve daha birçok özelliğe sahip hale getirilmiş. Deep Fusion, Akıllı HDR 3 ve Dolby Vision kayıt bunlardan sadece birkaçı. Ön kamera ile gece çekimlerinde, çekim kalitesinden endişe edilmesine gerek olmadığı anlaşılıyor.

76

www.yuksekteknoloji.tv

VİDEO, LOŞ IŞIK, KAMERA VE ÇEKİMDESİNİZ Bir akıllı telefonla çekilebilecek en kaliteli videoyu nasıl daha da iyi hale getirebileceğinin üzerinde çalışmış olduğu anlaşılan iPhone 12 Mini, loş ışıkta elde edilen sonuçları tam yüzde 27 daha iyi hale getiriyor ve böylece günün her saatinde muhteşem ayrıntılara sahip videolar çekebiliyorsunuz. Buna bir de Gece modunda Hızlı Çekim özelliğini eklendiğini görüyoruz. Artık birçok kişinin oldukça hoşuna giden ışık izlerinin tadını çıkarmak için iPhone 12 Mini modelini sabitlemeniz yeterli oluyor.

DOLBY VISION FORMATINDA KAYIT İMKANI iPhone 12 Mini ile Dolby Vision formatında 4K HDR videolar çekebiliyorsunuz. Bu özelliğin bir kamerada ilk defa kullanıldığını da söylememiz gerekiyor. Bu videoları

Fotoğraflar’da veya iMovie’de düzenleyebiliyor, ardından AirPlay ile televizyonunuza yansıtıp, muhteşem renklerin ve ayrıntıların keyfini büyük ekranda sürebiliyorsunuz.

MAGSAFE İLE HER ŞEY YERİNE OTURUYOR

MagSafe bambaşka bir deneyim sunuyor

Yeni MagSafe kılıf veya cüzdan, hatta dilerseniz ikisi birden anında yapışıyor. Apple, cüzdanın koruyucu tasarımı sayesinde kredi kartlarınız için son derece güvenli olduğunun da altını çiziyor. MagSafe ile kablosuz şarjda da büyük bir rahatlık ortaya çıkıyor ve daha hızlı kablosuz şarj için mıknatıslar her seferinde mükemmel bir şekilde yerine oturuyor.

WIRELESS HIZA HAZIR iPhone 12 Mini, 2 Gbps’ye kadar LTE hızları sunuyor. Böylece dizi indirmek, fotoğraf yüklemek veya yüksek kaliteli online video izlemek gibi işlemlerde daha da fazla hız elde edebiliyorsunuz. Üstelik


bunları çok daha fazla yerde yapabiliyorsunuz. Çünkü iPhone 12 Mini, 32 adede kadar LTE bandıyla diğer tüm akıllı telefonlardan daha fazla sayıda LTE bandına sahip olarak karşımıza çıkıyor. 5G ülkemizde kullanıma sunulduğunda bu teknolojiden de geri kalmayacağınızı söyleyebiliriz.

BEKLENEN YERLEŞİK GİZLİLİĞİ SUNUYOR Günümüzün en önemli konusu verilerimiz. iPhone 12 Mini, bilgilerinizi en üst seviyede koruyacak şekilde tasarlanmış. Face ID verileri iPhone’unuzdan dışarı çıkmıyor, iCloud veya başka herhangi bir yerde asla yedeklenmiyor. Gönderdiğiniz tüm iMessage’lar da

Teknik Özellikler: İşletim Sistemi: iOS 14.3 İşlemci: A14 Bionic (5nm) Ram: 4 GB Dahili Hafıza: 64 GB 128 GB 256 GB Ekran Boyutu: 5.4” OLED Super Retina XDR HDR10 Ekran Ekran Çözünürlüğü: 1080 x 2340 (476 ppi) Arka Kamera: 2 adet (12 MP+12 MP) Ön Kamera: 1 adet (12 MP) Dolby vision HDR Kayıt: Arka ve Ön Kamerada var 4K Video Kaydı: Arka ve Ön Kamerada var Hızlı Şarj: Var (20W) NFC: Var (Apple Pay) Çift Sim Özelliği: Var (Nano Sim+E-Sim) Face ID: Var Batarya Gücü: Li-Ion 2.227 mAh Boyutlar: 131.5 x 64.2 x 7.4 mm Ağırlık: 135 g Renk Seçeneği: Beyaz, Siyah, Yeşil, Mavi, Kırmızı (Product Red)

Ekran kalitesiyle hayran bırakıyor

şifreleniyor. iOS, indireceğiniz uygulamaların gizlilik şartlarını önceden görmenizi sağlıyor ve tabii ki iOS’un sağladığı güvenlik listesi uzayıp gidiyor.

Değerlendirme: Ufak boyutuna rağmen 5.4” boyutunda sunulan yüksek çözünürlüklü ekran, Güçlü işlemci, Dolby Vision video kayıt özelliği, Ön ve Arka kamera ile yapılan gece portre ve geniş açılı çekimler, MagSafe ile yenilikçi özellikler Kutu içeriğinden şarj adaptörü çıkmaması, 2.227 mah Li-Ion düşük batarya kapasitesi

Yorum: Beklentilerin ötesinde özellikler sunan iPhone 12 Mini modeli, uzun yıllardır beklenen ufak telefonda Premium, yani amiral gemisi özellikleri sunabilen bir telefon olarak karşımıza çıkıyor. Serinin en üst modeli olan iPhone 12 Pro serisinden ekran kalitesi ve çip setinden ödün vermeden bizlerin karşısına çıkan iPhone 12 Mini modelinin, geçtiğimiz yıllardaki Pro modeli ile arasındaki büyük farkı kapatmış olduğunu da görüyoruz. Bununla birlikte iPhone 12 Mini kendisinin üst düzey telefonlar kadar yetenekli olduğunu da bizlere açık bir şekilde gösteriyor.

www.yuksekteknoloji.tv

77


tekno oto ÖTV’de Beklenen Şok Düzenleme Gerçekten Gelir Mi?

Değerli Yüksek Teknoloji okurları, öncelikle yeni yılın sağlık, sevgi ve hoşgörü dolu harika bir yıl olmasını hepimiz için diliyorum. Yeni yılın ilk makalesinde sizler için 2020 yılını değerlendirmek ve 2021 yılında bizi nelerin beklediğini paylaşmak, sık sık sorduğunuz bazı sorulara da cevap vermek istiyorum.

78

www.yuksekteknoloji.tv

2020 YILINDA NELER OLDU, YIL NASIL BİTTİ? Hemen hepimizin bildiği gibi 2019 Kasım ayı itibariyle aniden oluşan ve artan taleplerin sonucu olarak neredeyse tüm markaların şubelerine yapılan ziyaretlerde bomboş alanlarla karşılaşıyorduk. Şubat-Mart 2020 gibi tüm markalarda stoklar normalleşme sürecine girmişken, bu defa hepimizi derinden etkileyen ve halen etkileri devam eden pandemi sürecini yaşanmaya başladı. Üretimlerin durması ve yaklaşık olarak Mayıs sonuna kadar devam etmemesi, başlayan üretimlerin de düşük bir kapasitede olması sebebiyle yıl boyunca yüksek

olan talebi karşılayamayan, görmeden satın alınan otomobillerin 1.5-2 ay gibi sürelerde teslim edildiği zamanları yaşadık.

SIFIRINDAN DAHA PAHALI OLAN İKİNCİ EL OTOMOBİL DÖNEMİ

Otomotiv sektörü için 2020 yılı, 2019 yılından çok daha iyi geçti

Stok sıkıntısına da bağlı olarak ikinci el piyasasındaki fiyatlar her geçen gün hızla arttı. Yeri geldi 1.5-2 ay sonra teslim edilecek sıfır otomobilden daha pahalıya hemen teslim ikinci el otomobiller dahi karşımıza çıktı. Yaklaşık olarak Ekim ayı itibariyle de ilgili bayileri ziyaret ettiğiniz de fiziken görüp, dokunup, içine binip pandemi koşullarına uygun şekilde test


Emir Kosif

ederek satın alabileceğiniz otomobiller stoklu olarak karşınıza çıkmaya başladı. Aynı paralelde ikinci el otomobil fiyatlarında da %1520’lere yaklaşan düşüşler yaşandı. Adetsel bazda baktığımızda ise dünyadaki nadir, Avrupa’daki tek ülke olarak bence tarihe geçtik. Çünkü tüm koşullara rağmen rekor kıran aylar yaşadık, hemen hemen her ayı ve yılı geçtiğimiz yıla oranla ciddi bir artışla kapattık. Aklınızdan geçeni biliyorum. Evet, Ağustos 2020’de yaşanan ÖTV zammına rağmen.

2021 YILI NASIL GEÇECEK? An itibariyle 2020 model otomobiller stoklu olarak satılmaya devam ediyor. 2021 model otomobiller de yavaş yavaş ülkemize giriş yapmaya başlayacak. Düşen kur ve artan faizlere paralel olarak, fiyatlar düşüyor ya da “0” faizli kampanyalar ile bu denge kuruluyor. Ağustos 2020’de yaşanan ÖTV artışında Elektrikli otomobillerin ÖTV’si ile benzinli, dizel ya da hybrid

otomobillerin arasındaki ÖTV makası oldukça açılmış oldu. Elektrikli otomobiller hala %15 ÖTV diliminde yer alıyor. Bu durumu ciddi bir ÖTV avantajı olarak yorumlayabiliriz. Bu noktada bir ÖTV artışı olmazsa, ülkemize giriş yapacak orta ve premium segmentteki iddialı modellerin, geçtiğimiz yıllarda 200-250 barajını pekte aşmamış olan elektrikli otomobil satış adetlerini ciddi oranda arttıracaktır.

ELEKTRİKLİ OTOMOBİL ALMAK İÇİN ERKEN Mİ?

5 YIL SATMAZSAN ÖTV İNDİRİMİ OLACAK MI? Kasım 2020’den beri zaman zaman mesajlaşma programlarında ve sosyal medya uygulamalarında paylaşılan bazı resmi olmayan görsel ve yazılar var. Bu yazılarda, 2 yıl, 3 yıl ve 5 yıl satmama sözüne bağlı, kademeli olarak düşük ÖTV ile otomobil satın alınabileceği iddiası karşımıza çıkıyor. Bu konuda paylaşılmış hiçbir resmi bilgi ya da önerme bulunmamakla birlikte, öncelikle böyle bir sistem uygulanırsa bu bir

ÖTV indirimi değil, ÖTV düzenlemesi olur. Böyle bir sistemin uygulanacağını düşünmemekle birlikte, Hazine ve Maliye Bakanlığımız ile Merkez Bankası’nda yaşanan değişiklikler neticesinde hükümetimizin ve Merkez Bankamızın nasıl bir politika izleyeceğini yorumlamak için hala daha erken olduğu kanaatindeyim. Şayet böyle bir sistem uygulamaya geçerse, bahsi geçen 2,3 ve 5 yıllık periyotlarda hem sıfır satış adetleri hem de yetkili servislerin hizmet verdiği araç adetleri fazlasıyla düşüş gösterir ve bu otomotiv sektörü için büyük yaralar açar.

Ağustos ayında gelen ÖTV zammı satışları derinden etkilemedi

Elektrikli otomobillerin en önemli parçası olan batarya teknolojisi her geçen gün gelişiyor. 150-200 kilometrelerle başlayan menziller, bugün markası ve modeline göre 1000 kilometrelere kadar çıkabilirken, bu otomobiller tıpkı bir cep telefonu gibi 30 dakikada %80 şarj imkanıyla da desteklenir duruma geldiler. Dolayısıyla, yavaş yavaş artan elektrikli otomobil şarj istasyonlarını ve ÖTV avantajını da hesaba kattığımızda, bu tercih için erken bir zamanlama olduğunu düşünmüyorum. Ancak unutmamak lazım ki, Türkiye’nin mevcut elektrik alt yapısı henüz binlerce, onbinlerce otomobilin aynı anda prize takılıp, şarj edilmesini karşılayabilecek düzeyde değil. 2030 yılına kadar 100.000-200.000 adet civarında elektrikli otomobili yollarda göreceğimizi varsayarsak, en az 2-3 milyar Euroluk yatırım ile elektrik alt yapısının güçlendirilmesi ve yine ek yatırımlarla elektrikli şarj istasyonlarının da arttırılmasının zaruri olduğunu hatırlatmakta fayda var.

www.yuksekteknoloji.tv

79


tekno moto

İlk Bakışta Aşk Honda CB650R

Spor Naked tarzı, güçlü motoru ve dinamik imajı ile Honda CB650R’ı anlatmak için “ilk görüşte aşk” demek yeterli olacaktır. Neo Sports Cafe Serisi’nin güçlü temsilcisi modern tasarımının etkileriyle birlikte kullanıcıları kendisine hayran bırakan bir tarzı da yansıtıyor. Retro çizgileri, güçlü motoru ve özel teknolojileri ile Honda CB650R modeli siyah, kırmızı ve mavi renk seçenekleriyle herkesin ilgisini üzerine topluyor.

NEO SPORTS CAFE TARZI Neo Sports Cafe Serisi’nin üyesi olan Honda CB650R, retro çizgileri ile Sport Naked türünün en iddialı

80

www.yuksekteknoloji.tv

ÇEKİŞ KAYBINI ÖNLEYEN HONDA SEÇİLEBİLİR TORK KONTROLÜ

motosikletlerinden bir tanesi olarak göze çarpıyor diyebiliriz. Neo Cafe Serisi tarzının gözde temsilcisi Honda’nin gelişmiş teknolojileriyle birlikte kendisine çok farklı bir yer edinmeyi başarıyor.

4 SİLİNDİRLİ VE 649 CC HACİMLİ GÜÇLÜ MOTOR 649 cc hacme sahip 4 silindirli motoru ile Honda CB650R, 70 kW güç üreterek sürücünün dilediği performansa ulaşmasını sağlıyor. Retro tarzında bu tür güçlü bir performansa sahip olabilmek motosikletseverler için gerçekten de çok önemli bir olgu diyebiliriz.

Vadim Özyurt

HSTC ile arka tekerlekte patinaj son buluyor ve çekiş gücünden herhangi bir kayıp yaşanmadan sürüş keyfi doyasıya yaşanıyor. Seçilebilir tork kontrolünün avantajını sürücüye yansıtan CB650R modeli kullanıcılara çok farklı bir sürüş deneyimi yaşatıyor.

GÜVENLİK İÇİN HSTC Honda Seçilebilir Tork Kontrolü (HSTC), tekerleklerin devrini düzenli olarak takip ediyor ve arka tekerlekte devir farkı oluşması durumunda da müdahale edip çekiş


sorunlarının önüne geçiyor. Bu sistem ile birlikte sürüş konforu da artmış oluyor.

GÜVENLİ FRENLEME İÇİN ABS Kilitlenme karşıtı fren sistemi, acil frenlerde devreye girip tekerleklerin kilitlenmesini engelliyor ve yavaşlarken aynı zamanda manevra yapılmasına da olanak tanıyor.

ACİL DURUM FREN SİNYALLERİ Honda CBR650R, aniden frenleme yapıldığını algılıyor ve hem trafikte yer alan diğer sürücüleri hem de yayaları uyarmak için flaşörleri yakıyor. Birçok otomobilde artık standart olarak sunulan bu özellik, halen birçok motosiklette yer almıyor. Bu durumu göz önüne aldığımızda CB650R’ın bu özelliğinin artı puan kazandırdığını söyleyebiliriz.

ŞANZIMAN YÜKÜNÜ HAFİFLETEN YARDIMCI KAYAR KAVRAMA Yüksek devirlerde vites küçültürken devreye giren kayar kavrama, şanzımana ekstra yük binmesini engellerken, stabil sürüş

hissiyatından da ödün vermiyor. Yine yüksek devir sırasında vites küçültürken şanzımana binebilecek yükü azaltan yardımcı kayar kavrama, arka tekerleğe binen yükü de olabildiğince düşürüyor. Sürüş esnasında neredeyse bir otomatik vites geçisi gibi yumuşak ve seri bir geçiş sağlayan kayar kavrama sistemi sürücüler için büyük bir kolaylık sağlıyor.

MÜKEMMEL GÖRÜNÜRLÜK İÇİN TAMAMEN LED AYDINLATMA Tamamen LED teknolojisi ile donatılan Honda CB650R, yolu dilediğiniz gibi aydınlatmanızı ve diğer sürücülerin sizi kolayca fark etmesini sağlıyor. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte LED farların yol aydınlatmasının gece sürüşlerinde sürücüyü tehlikelerden korumasının yanında şık bir görünüm sağlamasıyla fark yaratıyor. CBR650R’ın sportif görünümüne uyum sağlayacak ve tüm yolu aydınlatacak şekilde tasarlanan LED farlar, önünüzdeki engelleri önceden fark etmenizi sağlar. Ek olarak LED teknolojisinin

sunduğu düşük enerji sarfiyatı sayesinde yakıt tüketimi ve emisyonların azaltılmasına da katkı sağlıyor.

Yardımcı kayar kavrama ile sürüş keyfi artıyor

AYDINLATMALI LCD GÖSTERGE PANELİ Sürüş sırasında devir ya da hız gibi ihtiyaç duyduğunuz bilgileri takip edebilmeniz için tasarlanan LCD gösterge paneli, yüksek kontrasta sahip tasarımı sayesinde zorlu koşullarda bile kullanım kolaylığı sağlıyor. Vites konumunu göstermesi de birçok sürücü için avantaj olarak görülebilir.

www.yuksekteknoloji.tv

81





Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.