Yelpaze İstanbul Dergisi 155.Sayısı (Online)

Page 1

SAYI: 155 AYLIK ALIŞVERİŞ VE YAŞAM DERGİS

İ

İSTANBUL YIL: 15 • 10 ARALIK 2017

Birbirimize sımsık ı sarıldığımız bir 2018 yılı dileğiyle; Mutlu Yıllar...

Yerel

“Uydu Kent olacaktı, uyduruk kente döndü!”

Teknoloji

2018 yılı dijital trendleri neler olacak?

Ferhat Göçer ile sizler için çok özel sohbet...

Kültür-Sanat

Güzellik

Bu Sezon İstanbulluların Kaçırmaması Gereken 10 muazzam Tiyatro oyunu

İstanbul ve Bahçeşehir’den en güncel haberler www.yelpazeistanbul.com'da

Makyaj Yapmaktan Sıkılanlar için 12 İpucu yelpazeistanbul

yelpazeistanbul

yayında!


KALİTELİ BİR HAYAT...

B U K A D A R YA K I N I M I Z D A . . .

Bahçeşehir


1.900.000 TL’den başlayan fiyatlar...

Dostluk Caddesi Dağçileği Sokak Karaağaç/ Büyükçekmece

0533 324 35 71






6

Kamu görevi halka ulaşım problemlerini çözmek için mi vardır yoksa zorluk çıkarmak için mi? UĞUR BARIŞ KARABULUT

ubk@yelpazeistanbul.com

B

iliyor musunuz? Hergün Halkalı’dan 22:30’da kalkan tren 22:40 Ispartakule İstasyonundan geçiyor ve Bulgaristan’a gidiyor... Yine Hergün Halkalı’dan 18:10’da kalkan tren 18:20’de Ispartakule’den geçiyor ve Edirne’ye gidiyor... Halkalı’dan sabah 06:50’de kalkan tren Ispartakule istasyonuna uğruyor ve Çerkezköy’e gidiyor... 2018 yılında İstanbul banliyö seferlerinin başlanacağı belirtildi Ulaştırma Bakanı ve İBB Belediye Başkanı tarafından, bu hat mevcut Marmaray’a entegre çalışacak. Amma velakin son durağı Halkalı... Yani 100 bini aşan nüfusu ile Bahçeşehir-Ispatakule-Esenkent- Boğazköy’de yaşayan vatandaşlar mevcut ray hattı olmasına karşın bu hizmetten yararlanmak için Halkalı’ya gitmek zorunda... Şimdi yetkililere soruyoruz... Kamu görevi halka ulaşım problemlerini çözmek için mi vardır yoksa zorluk çıkarmak için mi?

acil bir şekilde biten 3.köprü yoluna yan yol bağlantılarının işlevselleştirilmesi. Diğer çözüm önerisi Halkalı’da son durağı açıklanan mevcut banliyo hattının Ispartakule, hatta Hadımköy istasyonlarına kadar uzatılması. Yine bir diğer çözüm önerisi de Avcılar -Beylikdüzü (Yakuplu Marina) - Büyükçekmece’de İDO seferleri oluşturularak Beşiktaş- Sirkeci-Kadıköy-Üsküdar hatlarının oluşturulması. Elbette bu hatların oluşturulmasının yanında bölgemizden bu deniz otobüsüne ulaşım için ring seferler oluşturulması.

Her sabah TEM Otoyoluna çıkmak için psikolojik savaş veren, Ispartakule gişelerinden Mahmutbey’e kadar 45 dakika 1 saat yollarda telef olan binlerce vatandaşa artık alternatif bir ulaşım sağlanmalıdır. Daha önce “Her yere Metro” sloganı ile duyurulan ve Bahçeşehir’e 2018-2019’da ulaşacağı söylenen Metronun bile ihalesi daha birkaç ay önce tamamlanabildi. En iyi ihtimalle 1080 işgününde tamamlanacağı belirtiliyor, bu da demek oluyor ki bölgemize 2021’de metro ancak ulaşmış olacak.

Size göre ortalama Türkiye insanın tarifi nedir? Araştırmaları çok severim, hele bir de taraflı olmaksızın yapılanlara şapka çıkarırım. Yine farklı farklı araştırma şirketlerini dolaşırken gözümden kaçan bir araştırmaya denk geldim. Araştırma şirketi Türkiye genelinde 28 il, 101 ilçe, 148 mahalle ve köyünde 2511 kişiyle, hanelerinde yüzyüze görüşme gerçekleştirmiş. Geçen yıl yapılmış bu araştırma anketi. Görüşülen kişilere Türkiye’deki ortalama insanın demografik özelliklerinin, ekonomik durumunun, değerlerinin, karakter özelliklerinin neler olduğunu düşündüklerini, ortalama Türkiye insanı hakkında ne bildiklerini sormuşlar. Çıkan sonuçlardan birkaç sorunun yanıtını yorumsuz sizlerle de paylaşmak istedim. İlerleyen günlerde İstanbul özelinde bu sorulara benzer bir anketi, Kanal T’de her Çarşamba 21:45’de canlı yayınlanan Yelpaze Türkiye televizyon programımız için gerçekleştirecek ve sizlerle de paylaşacağız, bakalım neler değişmiş son 1 yılda...

O zamana dek nüfus kat ve kat artacak ve zaten çileye dönen trafik daha da keşmekeş bir hal alacak. Çözüm olarak önerimiz çok

Size göre Türkiye insanın en büyük beklentisi nedir? %30’u Huzur, %24,2’si Geçim -Para,

Yelpaze Yayıncılık, Organizasyon İnş.Tur.Ltd. Şti. Adına İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Uğur Barış Karabulut ubk@yelpazeistanbul.com

Yayın Türü Süreli Aylık Yerel Yayın

Editörler Yasemin A. Karaman Rashid, Av. Kayhan Selek, Selda Önder Prof. Dr. Osman Erk, Yılmaz Parlak, Nihat Emeksiz

Reklam ve Rezervasyon Tel : 0212 669 83 86 Gsm: 0533 551 87 17

Katkıda Bulunanlar Caner İlhan, Pelin Savaş

Baskı Şan Ofset Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti. Hamidiye Mah. Anadolu Cad. No:50 Kağıthane/ İST Tel: 0212 289 24 24

Protokol Dağıtım Aras Kargo

Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017

Reklam Sorumlusu Pınar Özdemir

%10,5’da Adalet - hukuk - demokrasi yanıtını vermiş. Kalan cevaplar Gelecek, İş, Aile-Çocuk, Sağlık, Ülke Siyaseti Size göre Türkiye insanın en büyük korkusu nedir? İç savaş + ülkenin bölünmesi + terör 38,9, Geçim sıkıntısı 24,1, Ölüm + hastalık + doğal afetler 13,2, Ailevi meseleler 8,3, Allah - ahiret korkusu + namus 4,1, Diğer 11,4 Size göre ortalama Türkiye insanını hangi kelime tarif eder? Olumlu 40,3, Olumsuz 27,5, Diğer 32,2 Size göre ortalama Türkiye insanı çevreyi korumak adına hangilerini yapar? Hiçbir şey yapmaz 45,7, Ağaç diker 28,3, Bağış yapar 21,1, Temizlik faaliyetlerine katılır 17,8, Protesto eylemlerine katılır 13,4 Size göre ortalama Türkiye insanı genel hayat şartları bakımından kendini ne kadar mutlu hissediyordur? Ne mutlu ne mutsuz 53, Mutlu 25,4, Mutsuz 16,3, Çok mutsuz 2,9, Çok mutlu 2,5 Size göre ortalama Türkiye insanı geçen ay geçinebilmiş midir? Eh, kıt kanaat geçinebilmiştir. 58,1 Hayır, bazı ödemeleri yapamamıştır / borca girmiştir. 17,4 Aslında pek geçinememiştir. 13,7 Evet, kenara para da koyabilmiştir. 10,8 Size göre ortalama Türkiye insanı Haber seyrettiği TV kanalı hangisidir? Fox TV 17,7, ATV 14,4, TV İzlemiyor 13,2, TRT 11,1, Kanal D 7,2, A Haber 4,4, Show TV 4,0 ve diğerleri... Size göre ortalama Türkiye insanı dindarlık durumu? Dindar 58,6, İnançlı 25,3, Sofu 13,1, İnançsız 3,0

Basım Tarihi: Aralık 2017

yöneticilerine ayda bir “ücretsiz” olarak dağıtılır. Bundan böyle talep eden okuyucularımıza kişiye özel adrese Yayına Hazırlık teslim gönderilerde sağlayacağız. Yelpaze İstanbul Adrese teslim taleplerinizde yalnızca Bahçeşehir 1. Kısım Mah. Bülbül Cad. dergi ücreti tahsil edilmektedir. Badem 08 Villa 02 Bahçeşehir-İstanbul Yelpaze İstanbul 5 TL’dir. Gönderilen Tel: 0212 669 83 86 yazılar yayınlansın veya yayınlanmasın Tel/Faks: 0212 669 16 50 iade edilmez. Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazı sahibine, reklamların Sayın Okurlarımızın Dikkatine; sorumluluğu reklam verenlere aittir. Yelpaze İstanbul, Bahçeşehir, Ispartakule, Ardıçlı, Esenkent, Boğazköy Yelpaze İstanbul’da yayınlanan yazı ve fotoğraflar kaynak gösterilerek halkına ve İstanbul genelinde küçük ve orta ölçekli işletmelerin kullanılabilinir.


7

“Yelpaze Türkiye” her çarşamba akşamı 21:45’de Kanal T’de

Yelpaze Genel Yayın Yönetmeni Uğur Barış Karabulut’un hazırlayıp sunduğu “Yelpaze Türkiye”, her çarşamba akşamı 21:45’de canlı yayınla Kanal T’de izleyenleriyle buluşuyor. Aktuel yaşamdan, kültür sanata- spora, sağlıktan güzelliğe, teknolojiye geniş yelpazesi, çarpıcı konu başlıkları ve uzman konuklarıyla Yelpaze Türkiye, her çarşamba akşamı 21:45’de canlı yayınla Kanal T’de izleyenleriyle buluşuyor. Yelpaze Türkiye Programında konusunda deneyim sahibi görüşlerin yanı sıra, sokak röportajlarıyla kamuoyunun düşüncelerine de yer verilecek. Programda kimi zaman bilinmeyenlere, kimi zamanda bilip atladığımız toplumsal ve bireysel yaşamlarımıza dair karşılıklı ayna tutarak, farkındalıklar için ışık yakılacak. Programda ayrıca sosyal medyada en çok paylaşım alan güncel gündemlere de yer verilirken, müzik ve sanat yine olmazsa olmazların başında geliyor...

0533 551 87 17

/yelpazeturkiye

Kanal T’ye aşağıdaki yayın platformlarından erişebilirsiniz...

(Batı Beam) 12.641 H 30.000

58.Kanal (Kablo Tv)

45.Kanal

285.Kanal

97.Kanal

150. Kanal (Web+Ev+Cep)

156.Kanal (Türksat Paketi)

www.kanalt.com/ canliyayin


8

İSTANBUL

Metrobüs Hattı Silivri’ye Kadar Uzatılıyor

İETT Genel Müdürü Arif Emecen, metrobüsle yolculuklardaki konforu artırmanın ilk hedefleri olduğunu ve iyileştirme projelerine devam ettiklerini belirterek, “Planlanan Beylikdüzü-Silivri güzergahı ile İstanbul halkı hızlı ve konforlu ulaşım hizmetlerinden birine daha kavuşacaktır” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi, kasım ayı toplantılarının 4’üncü birleşiminde İETT Genel Müdürlüğü’nün “2018 Yılı Bütçesi ve Performans Programı” görüşüldü. İBB Meclisi Başkan Vekili Ahmet Selamet’in başkanlığını yaptığı toplantıda meclis üyelerine bütçeyi sunan İETT Genel Müdürü Emecen, faaliyetlerini anlattı. Emecen, dünyanın en büyük ve kalabalık kentlerinden biri olan İstanbul’da günde ortalama 503 yeni aracın trafiğe çıktığını ve kentte yaklaşık 2,5 milyon özel araç, 17 bin 395 taksi, 572 taksi-dolmuş, 6 bin 412 minibüs, 66 bin 269 servis-minibüs ve 6 bin 163 otobüs bulunduğunu söyledi. Metrobüs hattı uzatılıyor İETT’nin 146 yıllık birikimi ve tecrübesiyle İstanbul’un can damarı sayılan otobüslerle yılın 365 günü 24 saat kesintisiz hizmet verdiğini belirten Emecen, şunları kaydetti: “İETT yaş ortalaması 5,15 olan 3 bin 130 otobüsü ile Avrupa’nın en geç filosu olmaya devam ediyor. İETT, denetim ve yürütümünden sorumlu olduğu Özel Halk Otobüs ve Otobüs AŞ otobüsleri ile birlikte günde yaklaşık 50 bin sefer gerçekleştirerek, 4 milyon yolcu taşımaktadır. İstanbul’da kıtalararası yolculuğu hızlandıran metrobüste ise 590

Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017

aracımızla hizmet veriyoruz. Yolculuklardaki konforu arttırmak ilk hedefimiz. 52 kilometre ve 45 istasyonumuzla birlikte iyileştirme projelerimize hız kesmeden devam ediyoruz. Planlanan Beylikdüzü-Silivri güzergahı ile İstanbul halkı hızlı ve konforlu ulaşım hizmetlerinden birine daha kavuşacaktır.” Emecen, metrobüste kapasite artırım projesi ile şoför ve otobüs arasındaki zimmet ilişkisini kaldırdıklarını, şoför seferini tamamlayıp dinlenmeye geçerken getirdiği otobüsün, dinlenmesini tamamlamış olan başka bir şoför tarafından sefere alındığını anlattı. Metrobüste uyguladıkları projenin bir benzerini peron bazlı olarak gerçekleştirmeyi planladıklarına işaret eden Emecen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hacıosman peron alanında başladığımız pilot uygulama ile peron alanında otobüslerin bekleme sürelerini minimize ederek yine aynı şekilde perona gelen araç başka bir şoför tarafından tekrar sefere veriliyor. Bu proje ile peronlardaki yolcu bekleme alanlarımızda da ciddi bir dönüşümü başlatmış olduk. Peronlarda yolcularımıza yazın sıcaktan, kışın soğuk ve yağmurdan koruyacak şekilde klimalı, televizyonlu, lavabo ihtiyacını karşılayabileceği ve Wi-Fi

hizmeti sunulan kapalı mekanlar oluşturuyoruz. Bu uygulamanın ilki olan Hacıosman’ın yeni yolcu bekleme alanı tasarım projelerini tamamladık, Büyükşehir Belediyemiz ile birlikte hayata geçiriyoruz.” Otobüslerin metro ve metrobüs ile entegre edi̇lmesi İstanbul’da hizmet veren tüm otobüs hatlarını ana-besleme hat modeli olarak yeniden düzenlediklerini dile getiren Emecen, şöyle konuştu: “Her mahalleden merkeze olan hat yapısını her mahalleden en yakın metro veya metrobüs istasyonuna entegre olacak şekilde düzenleyerek hatlardaki sefer sıklığının artması sağlanıp seyahat süresi kısaltılmaktadır. Böylelikle daha kısa sürede daha konforlu bir ulaşım hizmeti sağlanmaktadır. Mevcutta 725 olan hat sayısı ana-besleme hat modeline göre yeniden planlandığında toplam hat sayısı 429’a düşerek ortalama hat uzunluğunun da 18 kilometreden 13 kilometreye düşürülmesi ile sefer sıklığının yüzde 50 arttırılması hedefleniyor. Metro istasyonları ile entegre olan besleme hatlar sayesinde metrekareye 4 kişi olacak şekilde sefer sıklığı planlamaları yapılarak konfor oranının yüzde 25 oranında arttırılması hedefleniyor.”


9

“Entegre planlamanın ilk uygulamasını Maltepe’de gerçekleştirdik.” diyen Emecen, Zümrütevler bölgesinde çalışan hatların uzun seferlerini azaltarak, tüm mahalleyi kapsayacak 5 hat açıldığını ve sefer aralıkları sıklaştırıldığını aktardı. Akıllı duraklar Geçtiğimiz yıl 12 bin 389 olan durak sayısını, 850 tanesi akıllı olmak üzere toplam 12 bin 700’e çıkardıklarını bahseden Emecen, şu açıklamalarda bulundu: “2018’de de bin adet yeni kapalı durak ekleme çalışmamız devam ediyor. Duraklarımıza erişim mesafemiz ortalama 500 metre. Bu mesafede duraklara erişim sağlayan nüfus oranı ise yüzde 98. Kasım sonunda tamamlayacağımız çalışmanın birinci etabı ile 3 bin durağımıza led aydınlatma sistemi kurulmaktadır. Bu duraklarımızdaki aydınlatma sistemlerinin enerji ihtiyacının bir kısmı da güneş panelleri ile sağlanacaktır. Yolcularımızla kurduğumuz iletişim, doğru ulaşım planlamaları, araç bakımında etkin yönetim, güzergah iyileştirme, şoför eğitim ve denetimi, kapasitenin etkin kullanımı ve kurum verimliliği ile her geçen gün İstanbul Büyükşehir Belediyemize ve İstanbul’a yakışır bir hizmet anlayışı ile çalışıyoruz.” Kara kutu projesi Hizmet kalitesini artırmak ve problemleri çözmek için yenilikçi ve teknolojik çözümler üretmeye özen gösterdiklerini dile getiren Emecen, geçen sene uygulanmaya başlanan Kara Kutu projesi sayesinde şoför performansları takip edilerek proaktif eğitimler tasarlandığını, alarm ve uyarı sistemleri üzerinde geliştirmeler yapıldığını bildirdi. Emecen, “Projenin sonucunda kaza sayıları yüzde 21 oranında azaldı. Yüzde 7 oranında yakıt tasarrufu ve yüzde 6 oranında emisyonlarda azalma sağlanmıştır. Şoförlerin sürüş tekniğindeki iyileşme sayesinde bakım giderleri düşürülmüştür. Kurumumuz, Kara Kutu uygulaması ile bu sene yılın teknik inovasyonu kategorisinde Stevie Bronz ödülünü kazand.” şeklinde konuştu. Teknoloji alanındaki atılımlardan birinin de Akyolbil 2 projesi olduğundan bahseden Emecen, Akyolbil 1’in devamı niteliğindeki projeyle sistemlerin yönetiminin kişiden bağımsız, anlık, takip edilebilir ve raporlanabilir olmasının hedeflendiğini söyledi. Konuşmaların ardından oylamaya geçildi. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde, 2 milyar 140 milyon liralık İETT’nin 2018 Yılı Bütçesi 143 evet, 69 ret oyuyla oy çokluğuyla onaylandı.

Askeri Alana İmar Şile’de çoğunluğu ağaçlık askeri alan imara açıldı. Cumhuriyet Gazetesi’nden Hazal Ocak’ın haberine göre, Şile Balibey Mahallesi’ndeki askeri alan imara açıldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde oy çokluğuyla kabul edilen kararda çoğunluğu ağaçlık 22 bin 798 metrekarelik askeri alan belediye hizmet alanına alındı. Arazinin bir bölümüne belediye hizmet binası yapılacak. İBB Meclisi’nin önceki gün gerçekleşen oturumunda Şile Ağva Caddesi’ndeki askeri alana ilişkin büyük ve küçük ölçekli imar planı teklifleri görüşüldü. Askeri alanın, “belediyenin hizmet sunum kalitesini artırmak için” belediye hizmet alanına alınmak istendiği belirtilen teklifte, eski askeri lojmanların kaldırılarak yerine yeni belediye hizmet binası yapılacağı ifade edildi. Milli Savunma Bakanlığı İstanbul İnşaat Emlak Bölge Başkanlığı’nın plan notlarına “Parselde yapılacak her türlü yapılaşma için ruhsat verilmeden önce yetkili komutanlık olan 15’inci Füze Üs Komutanlığı’ndan izin alınması gereklidir” şeklinde bir not eklenmesi gerektiğine yönelik görüşü de teklifte yer aldı. Hazırlanan imar planları tekliflerine bu notun eklenmemesi ise dikkat çekti. Teklife Ulaşım

Planlama Müdürlüğü de olumsuz görüş bildirdi. Müdürlük görüşünde “büyük bölümü ağaçlık alan olan parselin herhangi bir yapılaşma değeri verilmeden ve içerisinde hangi fonksiyon türlerinin yer alacağı belirlenmeden yapılaşmaya açılmasının bölgeye ilave inşaat alanı getireceği ve trafik yükünü arttıracağı tespit edildi” ifadeleri yer aldı. ‘Ağaçlar korunsun’ Teklifin oylanması sırasında konuşan CHP’li Meclis üyesi Hüseyin Sağ, Milli Savunma Bakanlığı’nın görüşünün dikkate alınması gerektiğini savunarak “Bu ağaçlar kesilecek veya nakledilecek. Ben ağaçlar için askeri alan olarak kalmasını öneriyorum” dedi. Sağ’a cevap veren AKP’li Meclis üyeleri arazinin mülkiyetinin Şile Belediyesi’ne ait olduğunu belirterek söz konusu arazide 4 blok halinde askeri lojmanların olduğunu anlattı. AKP’li üyeler “Alanın tamamı ağaçlık değil. Lojmanlar da var. Ayrıca taşınamayacak nitelikteki ağaçlar aynen korunuyor ve ona göre yerinde kullanılıyor” dedi. Teklif CHP’li Meclis üyelerinin “ret” oyuna karşın AKP’li Meclis üyelerinin oylarıyla kabul edildi.

Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017


10

İSTANBUL

Kanal İstanbul’un

Güzergahı Kesinleşti İstanbul Boğazı’na alternatif olarak planlanan Kanal İstanbul güzergahı netleşti. 5 alternatif güzergah üzerinde çalışılan projede değerlendirme sonucunda kesin güzergah belirlendi.

Habertürk’ün haberine göre, yapılan çalışmalar sonucunda Marmara Denizi’ni Küçükçekmece Gölü’nden ayıran kıstaktan başlayarak, Sazlıdere Baraj Havzası boyunca devam eden ve sonrasında Sazlıbosna Köyünü geçerek Dursunköy’ün doğusuna ulaşıp Baklalı Köyünü geçtikten sonra Terkos Gölü’nün batısında Karadeniz’e ulaşan alternatif güzergâhın İstanbul Boğazına alternatif su yolu “Kanal İstanbul Projesi” için en uygun güzergâh olduğu belirlendi.Mevcut durumda detay mühendislik çalışmaları devam eden yaklaşık 45 kilometre uzunluğundaki Küçükçekmece Gölü - Sazlıdere Barajı - Terkos Doğusunu takip eden güzergâhın inşaat çalışmalarının 5 yıl içerisinde tamamlanması ve gerekli bakımların yapılması kaydıyla 100 yıl İstanbul’a dolayısıyla Türkiye’ye hizmet etmesi öngörülüyor. Kanal İstanbul projesi

kapsamında liman, yat limanı, tahkimat ve dolgu alanları, ada teşkili kanalın işletilmesine yönelik acil müdahale merkezi, acil durum rıhtımları, kanal giriş ve çıkış yapıları, gemi trafik sistemleri gibi alt ve üst yapılar yapılması planlanıyor.Avcılar, Küçükçekmece, Başakşehir ve Arnavutköy ilçeleri sınırlarında yer alan proje kapsamında tesis edilecek olan alt ve üst yapıların tamamı İstanbul ili, Avcılar, Küçükçekmece, Başakşehir ve Arnavutköy ilçeleri sınırları içerisinde, kıyı yapılarından Karadeniz’de tesis edilecek olan dolgu alanı Çatalca ve Arnavutköy ilçelerinin, Karadeniz Limanı ise Arnavutköy ve Eyüp ilçelerinin Karadeniz’e olan kıyı şeritlerinde yer alıyor.Marmara Denizi tarafında tesis edilecek olan adalar batıdan doğuya doğru sırasıyla Büyükçekmece, Beylikdüzü ve Bakırköy ilçeleri-

nin Marmara Denizi’ne bakan kıyılarında ve Marmara Limanı ise Küçükçekmece ilçesinin girişinde kanal güzergâhının başlangıç noktasında bulunuyor. 5 bin kişiye istihdam sağlayacak Kanal İstanbul projesi istihdama da büyük katkı sağlayacak. Projenin inşaat aşamasında yaklaşık 5 bin kişinin, işletme aşamasında ise yardımcı tesisler de dahil olmak üzere toplam bin kişinin çalışması öngörülüyor. İstanbul’a 3 yeni ada 5 yılda tamamlanması planlanan Kanal İstanbul projesi kapsamında kanal kazısından çıkan malzemeler ile Marmara Denizi’nde Karadeniz’e doğru kanalın solunda 2 adet, sağında da 1 adet olmak üzere toplam 3 adet ada yapılacak.

Yeni Metro Hattının İstasyonları Belli Oldu İstanbul Büyükşehir Belediyesi, çalışmalarına başladığı yeni metro hattının açılış tarihini duyurdu. Yenikapı-İncirli-Sefaköy Metro Hattı için çalışmalar başladı. 14 kilometrelik hattın yapımı 2020’de tamamlanıp hizmete sunulacak. Bu projeyle birlikte Yenikapı-İncirli arasındaki ulaşım süresi 21 dakikaya inecek. Hatlar da belli oldu Hattın metro istasyonları da belli oldu. Buna göre; Yenikapı, Kocamustafapaşa, Silivrikapı, Zeytinburnu, Osmaniye, İncirli, Adnan Kahveci, Siyavuşpaşa, Zafer Çobançeşme, Sefaköy istasyonları hatta yer alacak.

Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017


11

‘Yüksek Yapı Tutkusundan

Vazgeçilmiyor’ Erdoğan’ın ‘Dikey değil yatay yapılaşma’ sözlerini değerlendiren uzmanlar: “Son yeşil alanların yerleşime açılması bizi bekliyor” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Biz bu şehre ihanet ettik, hâlâ da ihanet ediyoruz. Ben de bundan sorumluyum” sözlerinin ardından kamuoyunda yeni bir tartışma başladı. Erdoğan, 11 Kasım’da yaptığı konuşmada da “Ben dikey değil yatay mimariden yanayım. İnsan toprağa yakın yaşamalıdır” vurgusunda bulundu. Evrensel’den Çiğdem Sinem Uğurlu’nun haberine göre, Erdoğan’ın bu sözlerini İstanbul Kent Savunması’ndan Cihan Baysal ile Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu değerlendirdi.

ları imara açmak için ‘Toplumsal rıza üretme’ çabası olarak yorumladı: “Tepeden inme kararların genellikle ısıta ısıta gündeme sokulduğunu ve böylece toplumsal onay sağlandığını ya da gidişata göre kararların bazen geri çekilip beklemeye alındığını ve en uygun anda raftan indirildiklerini biliyoruz. Dolayısıyla, Erdoğan’ın ‘insani kentleşme’ söylemi, İstanbul’un son bakir alanları Kuzey Ormanlarına doğru yatay kentleşmeye toplumsal rıza inşası operasyonudur. Kentin akciğerlerini yuta yuta ilerleyen yeni yerleşimler bizi bekliyor. Dikey kentleşmeden yataya geçiyoruz. Hepsi bu.”

İstanbul Kent Savunmasından Cihan Baysal, sermayenin deprem toplanma alanları dahi AVM’leşmiş İstanbul’da boş arazi bulmak için yeni alanlara ihtiyaç duyduğuna dikkat çekti. Baysal, 3. havalimanı projesiyle birlikte ‘gözde’ hale gelen Kuzey Ormanlarına işaret ederek “Can simitleri de askeri arazilerle talanı başlatılan Kuzey Ormanları. Üretemeyen bir ekonominin çarklarının inşaat, emlak ve yan sektörleri üzerinden döndüğü; bu bağlamda, İstanbul’un bir büyüme motoruna, ülkenin ekonomisini sırtlayan bir lokomotife dönüştürüldüğü göz önüne alındığında, acilen İstanbul’da küresel sermayeyi cezbedecek yeni rant bölgelerine ihtiyaç var” dedi.

Mimarlar Odası: İhanet edenler istifa etmeli Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, “Kültür ve sanatın mekanları yok edilmiştir. İstanbul Suriçi’de rant operasyonları gerçekleştiriliyor. Sulukule ve Tarlabaşı yıkılmış. Eşsiz güzelliğe sahip Boğaziçi büyük ölçüde betonlaşmıştır. Orman, tarım ve içme suyu havza alanları alınan plan ve yatırım kararlarıyla tahrip edilirken kentin geleceği yok ediliyor. Şimdi de Türkiye’nin ilk

‘Toplumsal rıza üretiliyor’ Cihan Baysal, Erdoğan’ın sözlerini de, bu alan-

opera binası olan AKM’nin yıkılması için iktidar seferber oldu” dedi. Muhcu, ortada itiraf edilen bir ihanet olduğu açıksa, yaptırımın da olması gerektiğini ifade ederek, “Siyasal bir sonuç olarak, ihanet edenlerin istifa etmesi beklenir. Hukuk devletinde ‘suç işledim’ denildikten sonra hiçbir şey olmamış gibi davranmak mümkün değildir. Uygulanan kentleşme politikalarının terk edilmesi gerekir. İşlenmekte olan kent ve çevre suçlarının durdurulması şart. Gündemde olan AKM’nin yıkılması, gökdelen ve AVM projeleri, Kanal İstanbul, 3. köprü ve Kuzey Marmara Otoyolu vb. altyapı projeleri ve ulaşım kararları, ülkenin dört bir yanında yürütülen kentsel dönüşüm uygulamalarının durdurulması gerekir. Üstelik ‘Aynı suçu işlemeye devam etmek’ hiç mümkün değildir” ifadelerini kullandı. ‘Yüksek yapı tutkusundan vazgeçilmiyor’ Erdoğan’ın “Dikey değil yatay yapılaşma” söylemini de değerlendiren Muhcu, “Yüksek yapı tutkusundan vazgeçilmiyor. Ayrıcalıklı imar izinleri ile gökdelen tarlasına dönen İstanbul’a yeni gökdelen izinleri verilmeye devam ediliyor. Ayrıca 1 Kasım tarihinde yürürlüğe giren ‘Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’ ile yer altında sınırsız yapılaşma özgürlüğü getirilmesi sağlanıyor. Sonuç olarak Erdoğan tarafından vurgulanan ‘ihanet politikaları’ kendi iktidarı ve yerel yönetimleri tarafından her alanda katmerli bir şekilde sürdürülmektedir” dedi.

Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017


12

YEREL

Gelişim Üniversitesi Medya İletişim Bölümü öğrencilerini gerçek hayatla buluşturdu

İstanbul Gelişim Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri Bölümü öğrencilerini düzenlediği panelde medyada 15 yılı aşkın süredir yer alan meslek sahipleri ile buluşturdu.

i

stanbul Gelişim Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Avcılar kampüsünde gerçekleşen panele medyada TV’den, radyoya, basılı mecralardan, PR ajanslarına, reklam şirketlerinden internet yayıncılarına birçok meslek erbabı davet edildi. Medyanın dünü, bugünü ve yarınına değinen konuşmacılar, gelişen teknoloji ile medyanın gelecekteki şekillenmesine dairde tespitlerini panele katılan çok sayıda öğrenci ile paylaşma fırsatı buldular. Medya ve İletişim Sistemleri Bölüm Başkanı Yrd.Doç.Dr. M.Bülent Öner’in daveti ve moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlikte konuşmacılar arasında, TV Haber Spikeri Türkan Varol, Gazeteci Çetin Ünsalan, Yelpaze İstanbul Genel Yayın Yönetmeni

Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017

Uğur Barış Karabulut, Alem Fm’de Radyo Programcısı Mansur El Sabah, PR Ajansı Yöneticisi İpek Özgüden Özen, Reklam Ajansı Yöneticisi Sema Darıcı Sezer, İnternet Mecrası Yöneticisi Sinem Keleş ve Barem Araştırma Şirketi Yöneticisi Nur Uslu yer aldı. 2 oturumlu gerçekleşen panel 4 saat sürdü. Panele katılan öğrenciler gerek katılımcılardan edindikleri bilgiler ve sorularıyla gelecekte atılacakları mesleklere dair ilk ağızdan yaşanmış tecrübeleri edinmiş oldular. Etkinlik sonunda konuşmacılara katkı ve desteklerinden dolayı İstanbul Gelişim Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Abdülkadir Gayretli ve Rektör Prof.Dr. Burhan Aykaç imzalı teşekkür plaketleri takdim edildi.


MİLYONLARCA MEMNUN MÜŞTERİ VAR

Ücretsiz WELLNESS Analizi Yapmaktan Keyif Duyarız...

YOK AÇLIK

KOLAY KİLO KONTROLÜ

DİYET

İLAÇ

İdeal Beslenmek ve Kilo Kontrolü Yapmak Artık Çok Kolay

Atrium İdeal Yaşam ve Kilo Merkezi Bahçeşehir Atrium Çarşısı’nda... Bahçeşehir 1.Kısım mh. Kemal Sunal cad. No:19 Atrium Çarşı Kat: 4 D: 412 Bahçeşehir-İst

Sunflower İdeal Yaşam ve Kilo Merkezi Esenkent Sunflower AVM’de... Aşıkveysel mh. Süleyman Demirel Cad. No:13 Sunflower Avm Kat:2 No: 54

0531 620 12 10 0542 586 94 61 0535 658 86 98

0530 606 43 92

bahcesehir_atrium_fit_yasam mertyersen24fit mbg24fit

te24fit


14

YEREL

Bahçeşehir

Uydu Kent Olacaktı,

Uyduruk Kente Döndü!

Sibel Gülersöyler İstanbul Gazetesi Muhabiri

Türkiye’nin ilk uydu kenti sloganı ile yola çıkan Bahçeşehir, son dönemlerde plansız projeler, betonlaşma ve ulaşım sorunları ile elde ettiği değeri kaybetmiş gözüküyor. 1997 yılında Bahçeşehir daha yeni kurulurken çevreci, gazeteci ve sanatçıların bir araya gelerek oluşturduğu bir sivil toplum kuruluşu olan Bahçeşehirliler Derneği (BADER)’in 3 dönemdir başkanlığını yürüten Uğur Barış Karabulut ile, Bahçeşehir’in sorunlarını konuştuk. Geçen süreçte neler yapıldığını, Bahçeşehir’in betonlaşmaması için verilen mücadeleyi anlatan Karabulut, ‘Yeni bir yola çıkma zamanı şimdi’ dedi.

3

dönemdir yürütmüş olduğunuz BADER Yönetim Kurulu Başkanı görevinden istifa etme kararı aldınız? Nedenini öğrenebilir miyiz? Sivil toplum kuruluşları ve basın yayın görevimizle 16 yıldır yaşadığımız kent başta olmak üzere ülkemizin birçok duyarlılığına karşı savaşlar veriyoruz. Bu mücadelelerimizde haklı taleplerimiz ve yasal kazanımlarımız olmasına karşın, iktidar mensupları ve yerel yönetimler, adaleti kendi pencerelerinden değerlendirerek, derneğimizin, dolayısıyla kamuoyunun haklarını defalarca göz ardı etmişlerdir. Onca yılda yüzlerce demokratik etkinliğimize, protestolarımıza rağmen, yaşam alanlarımıza yönelik kazandığımız yargı kararlarını uygulamayarak, adalete olan inancımızı altüst etmişlerdir. Hatta bununla da kalmamış, bazı üst düzey yerel yöneticiler, bizleri yıldırmak, geri adım attırmak adına mevcut iktidar gücünü de kullanarak, derneğimizin kamuoyunda güvenini sarsmaya çalışmışlardır. Halk adına yürüttüğümüz mücadelemizi kişiselleştirerek, ekonomik olarak baskılara maruz bırakmışlar, haksız rekabetin önünü açmışlar, bölge işletmeleriyle yürüttüğümüz işbirliklerimize gözdağı vererek baskı altına

almışlardır. Maddi-manevi ağır bedeller ödememize, tüm baskılara, sindirmelere karşın, bir gün olsun geri adım atmadan Bahçeşehirliler Derneği (BADER) ve Yelpaze İstanbul Yayınları olarak yaşadığımız kentin sorunlarını savunmakta dimdik ayakta kalmayı bugüne dek başardık. Uygulama, yöntem ve saha çalışmaları özveriyle yeni bir boyuta dönüşmediği takdirde; Bugün ülkemizin hal ve ahvaline dair tespit, öneri, serzenişler ülke menfaati adına bir işe yaramayacaktır. Siyasetin güven ve itibar kaybettiği, kişilerin ve kurumların bir çırpıda yıpratıldığı, zan altında bırakıldığı bir dönemden geçiyoruz. Yeni bir yol ve yöntemin uygulanmasının çok geç kalındığına ve biran önce uygulamaya geçmemiz gerektiğine inanıyorum. Bahçeşehir’in sorunları ile başlamak istiyorum. Bahçeşehir ilk kurulduğu zaman, Şelale Park’ın içerisinde amfi tiyatro ve çocuk oyun alanı vardı. Şimdilerde o alanda restauant var. Nedir bu işin aslı? Şelale Park, Bahçeşehir’in kurulduğu ilk dönemlerde çocuklar için oyun alanı olan, yeşili bol ve içerisinde amfi tiyatrosu bulunan bir park idi. Sonrasında oraya beton

döküldü, amfi tiyatro yıkıldı yerine restoran ve otopark yapıldı. 3 bin metrekare bir alan restaurant yapılarak özel şirkete verildi. Bu projenin Başakşehir Meclisinden onaylanarak geçtiği ve vinçlerin alana ilk girdiği gün ve sonrasındaki günlerde gece gündüz halkın dikkatini çekmek adına nöbet tuttuk. Park alanındaki çalışmanın usulsüz olduğuna dair derneğimizin etkinlikleri ses getirdi. O dönem BADER Yönetim Kurulu üyemiz ve İstanbul Büyükşehir CHP Meclis Üyesi Serdar Bayraktar’ın üstlendiği bir dava süreci oldu ve 2 yılın sonunda haklılığımız hukukende ispatlandı. Sonrasında Başakşehir Belediyesi restaurantı özel şirketten alıp belediye tesisi olarak gösterdi. Ancak

"Bahçeşehir İski Biyolojik Arıtma Tesisi Yıkıldı... Tesis ve Arsa Bahçeşehir'de halkın evlerini satın alırken ödedikleri ek bedellerle peşin ödenmiş, İSKİ'ye devredilmişti. İlerleyen günlerde Mülkiyet hakkı ve kullanım şeklini ibretle takip edeceğiz" Uğur Barış Karabulut

Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017


15

“Şelale Park yıkımından önce aynı alanda çok kullanımlı çocuk parkı, kaykay pisti ve amfi tiyatro vardı” hukuki olarak bu uygulama oranın yasal bir yapı olduğunu halen göstermez. CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK RANTI GÖLET’TE YAŞANACAKTI! Bahçeşehir Gölet Bölgesi’nin de betonlaşmaması için mücadele verdiğinizi biliyoruz. Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararına rağmen, alanda inşaatlar yükselmeye devam ediyor. Neler söylemek istersiniz? 2013 yılından beri vermiş olduğumuz bir mücadele söz konusu. 110 bin metrekarelik belki de Cumhuriyet tarihinin en büyük rantı Gölet Bölgesi’nde binlerce konut olarak dönüyordu. Plan tadilatlarına en başında derneğimiz itiraz etti, iptal edilmesi için imza kampanyaları düzenledi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da planların iptalini gerçekleştirdi. 90’lı yıllarda Bahçeşehir kurulurken, Gölet Bölgesi Emlak Konut Pazarlama tarafından golf sahası olarak lanse ediliyordu. Orası yıllarca atıl durumda bekletildi, sonra da imara açıldı. Aynı zamanda Gölet Bölgesi dere yatağında bulunuyor ve 2009 yılında yaşanan sel baskınlarında hasar görmüştü. Burası herhangi bir yapılaşma için çok riskli iken, inşaatların giderek yükseldiğine üzülerek şahit olmaktayız. Şu an Gölet Bölgesi yeni bir planlama yapılarak 3. şahıslara devredildi. Bahçeşehir halkının, siyasilerin, çevredeki site yönetimlerinin açmış olduğu pek çok dava da bulunuyor. Son olarak Danıştay yürütmeyi durdurma kararı vermesine rağmen, alanda çalışmalar sürüyor. BADER aynı zamanda Pazartük, Şelale Park davalarında da hem sürecin bizzat içinde bulunurken, hem de plan değişikliklerini anında kamuoyu ile paylaşarak site yönetimlerini sürecin içine davet ediyor. Olayların gündemde kalmasını sağlıyoruz. Türkiye’de ranta ve çevre sorunlarına dair örnek direniş “Bahçeşehir’de” verildi, halen de veriliyor! BETONLA BÜYÜYEN BİR PARK OLABİLİR Mİ? Ayrıca, Gölet Bölgesi’nden Eşkinoz Dere-

si’de geçiyor ve bu derenin bir kolunun üzeri toprak ile örtüldü. Dere ıslahı yapılacak denilmesine rağmen, nasıl bir ıslah yapılacağını bilemiyoruz, ayrıca İSKİ bu projeye 2015 yılında başladı, bütçesi çıkmış yarısı tamamlanmış bir projeyi durdurdular. Boğazköy’den Bahçeşehir kurban kesim noktasına kadar İSKİ’nin çalışması gelmişti. İSKİ o dere ıslahı için gereken kanalları oluşturdu fakat Gölet’in satışı ile birlikte ıslah adı altında alanı betonlaştırıyorlar. Ayrıca Gölet, Türkiye’nin bu büyüklükte ilk suni göleti. Çevre ilçelerden de pek çok kişi burayı gelip ziyaret ettiklerinde üzücü bir manzara ile karşılaşıyorlar. Betonla büyüyen bir park mimarlık literatüründe yok. Son olarak geçtiğimiz Haziran ayında, görevini yerine getirmeyen Başakşehir Belediye Başkanı ve kamu personeli hakkında Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduk. Başvurumuzun üzerinden 95 gün geçmesine rağmen dosyada bugüne dek herhangi bir soruşturma açılmadığını da eklemek isterim. Bu yaşanan hukuk ihlalleri bizleri ve hukuka inanan halkı kahrediyor. DEĞERİ DÜŞMÜŞ BİR MARKA ŞEHİR Bahçeşehir son dönemlerde ciddi bir ekonomik değer kaybı yaşıyor. Bu durumun temelinde sizce neler bulunuyor? Bahçeşehir tasarlanırken 15 bin 400 konutun yaşayabileceği bir alt yapı ile planlanmıştı. Oysa konut sayısı bunun 3 katına ulaştı. Ispatakule-Boğazköy-Esenkent- Bahçeşehir -Akbatı gibi birbirine 1-2 km mesafesi olmayan yerleşim noktaları doldu, nüfus 150 bine yaklaştı. Kent artık bu yükü kaldıramıyor. Bahçeşehirin kuruluşunda buradan ev alanlar o dönemdeki ev

fiyatlarının neredeyse 2-3 katını ödeyerek ev aldılar.Proje satışa çıktığında, insanlar bahçeli modern bir kent aldıklarını sandılar fakat bugüne geldiğimizde evlerin değerleri normal bir semtin ev fiyatlarına kadar düştü. Bir kentin ekonomik değerini daha çok inşaat yaparak yükseltemezsiniz. Şehirleri markalaştırmadığınız sürece, orada yaşayan halkın kültürel, sanatsal faaliyetlerini arttırmadığınız sürece, o kente bir değer katmış olmuyorsunuz, sadece betonlaştırmış oluyorsunuz. 90’lı yıllarda ev alanlar buranın alt yapısının da ücretini kat kat ödedi, bugün ise 40 bini aşkın nüfus ile Bahçeşehir artık yaşanmaz bir halde. Bu dinimizce de çok büyük bir hak yemektir ve bu da yerel yönetim aracılığıyla yapılıyor. İstanbul’un oksijeni de giderek azalıyor. İstanbul şu an sadece nefes alıp veriyor gibi görünen kronik bir akciğer hastası; Nefesini teslim edeceği anı bekliyor. ALTERNATİF ULAŞIM ARAÇLARINA İHTİYACIMIZ VAR İstanbul’un trafik sorunu yıllardır biliniyor. Son yıllarda artan nüfus ile birlikte Bahçeşehirlilerin de trafik sorunu yaşadıklarını biliyoruz. Ulaşım ve trafik sorununa dair neler eklemek istersiniz? Ulaşımın içerisinden çıkılması güç bir hale gelmesinde kontrolsüz bir nüfus artışı bulunuyor. Özellikle sabah ve akşam iş çıkış saatlerinde, Ispartakule Gişeleri’nde metrelerce kuyruk oluşuyor. Esenkent, Bahçeşehir, Ispartakule’de yaşayanlar yıllardır 11-12 kilometre için haksız bedeller ödüyor. Her gün oradan binlerce araç geçiyor ve ortaya ciddi rakamlar çıkıyor. Aynı ilçe sınırları içerisinde farklı yönetim modeli uygulanıyor. Bahçeşehir üvey evlat muamelesi görüyor. Alternatif ulaşım araçlarına ihtiyacımız var.

Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017


16

YEREL

Metro çalışmaları ihalesini yakından takip ediyoruz. İhaleler defalarca ertelendi. “Her yerde metro, her yere metro” sloganı ile yola çıktılar, bizi yollarda bıraktılar. 2019 Mart ayında Bahçeşehir’e metro gelecekti, ihalesi yeni bitti. İhaleye göre, 1080 iş günü yapım süresi olan bu çalışmalar daha başlamadı ve bu hesaba göre de 2020 yılına zor yetişecek gibi duruyor. Onun dışında Sirkeci’ye kadar uzanan banliyö hattımız da yıllardır atıl durumda bekletiliyor. Düşünebiliyor musunuz, ray var, hat var üzerinde gidecek tren yok. Bakanlıktan ve Büyükşehirden peş peşe banliyo hattın 2018’de hizmete açılacağı bildiriliyor. Ancak ne acı ki son durak Halkalı olarak belirtildi. Oysa Hadımköy’e kadar uzatılmalı son durak. Bahçeşehirliler günde 3 saate yakın trafikte kalıyor. Kendi aracı olmayanlar ise klimasız otobüslerde, kent içinde döne döne vakit kaybedip ve üstüne çift bilet para vererek seyahat etmek zorunda kalıyor. Bahçeşehir’in neden üvey evlat muamelesi gördüğünü mü düşünüyorsunuz? Bahçeşehirliler siyasi düşüncelerinden dolayı bu muameleyi görüyor ve bu baskılara maruz kalıyor. Artık gözle de görülen bu baskının sona ermesi gerekiyor. ARITMA TESİSLERİ ATIL DURUMDA Bahçeşehir’de bulunan İSKİ Biyolojik Arıtma Tesisleri yıllardır atıl biçimde bekletiliyor. Bunun nedeni sizce ne olabilir?

“İSKİ Biyolojik Arıtma Tesisleri, Bahçeşehir kurulurken kentin atık sularının dönüştürülerek Bahçeşehirlilerin bahçelerine sulama olarak dönüşü olarak planlandı. Yıllardır atıl biçimde bekletiliyor. Orada bir halı saha vardı, onu da geçtiğimiz yıllarda yıktılar. Ayrıca, belediye o alanı hizmet araçlarının otoparkı olarak da kullanılıyordu. Hemen yanı başında ise Bahçeşehir Park projesi yapılmaya başlandı. Kamuya ait bu alan ticari bir işletmenin arka bahçesi mi yapılacak? Bunu merak ediyoruz.”

KOLTUĞUNUN ALTINDA PROJE İLE DOLAŞAN MÜTEAHHİTLER VAR Bahçeşehir’de koltuğunun altında projeler ile dolaşan müteahhitler kol geziyor. Bu duruma dair, neler söylemek istersiniz? “Evet, müteaahitler villa bölgelerinde yaşayan vatandaşlara ulaşarak onlara çeşitli teklifler ile gidiyor. Örneğin, Gül Bölgesi’nde 25’ e yakın villa bulunuyor ve müteaahitlerin

bu villalarda yaşayanlara villalarını almak koşulu ile onlara 3 daire teklif ettiğini biliyoruz. Bazı villa sahipleri direnirken, çoğunluğu ise bu tekliflere sıcak bakıyor. Oradaki yeşil alanlarının kaybolması kimsenin umurunda değil. Orada Bahçeşehirlilerin hakkı var. Her şey para değil, insanlar biraz da vicdanlarını sorgulamalı. 1990’lı yıllarda Bahçeşehir’den ev alanlar huzurlu ve yeşili bol modern bir kentten ev aldıklarını düşündüler fakat günümüze baktığımızda her sabah vinç sesleri ile uyanıyoruz. Adım başı bir inşaat projesi yükseliyor. Şelale Caddesi’nde de Prestij Cadde sloganı ile bir düzenleme yapıyorlar. Çok kısa bir mesafe olmasına rağmen, çalışmalar bitmedi, mecvut olan yol daraltıldı. Arnavut kaldırımlarını söküp yerine asfalt döşüyorlar. Yolu daraltıp kenarlarda cep otoparklar yapılıyor, O alanların ileride İspark’a devredilerek ücretli hale geleceği aşikar. Bağlı olduğunuz Başakşehir Belediyesi’ne gidebilmek için 3 farklı mahalle ve 1 Belediye sınırlarından geçiyorsunuz. Bu durum sizi zorluyor mu? “Elbette, Türkiye’de eşi benzeri olmayan bir durum ne yazık ki. Şehircilik ilkelerine uymayan, kamu yararı ile bağdaşmayan bu durum gerçekten trajikomik.” Son olarak neler eklemek istersiniz? Bilinç ancak açık ve duyarlı ise mesajları alır. Toplumun şikayetten “kuru sıkı sözden” öte çözmeyi talep etmediği hiçbir olumsuz ülke gerçeğine, çare de beklenemez! Sorun, sorunu sorun olarak samimiyetle gören ve bunu çözmeyi samimiyetle talep eden yüreklerin biraraya gelmesi ile çözüme erişir... Geçtiğimiz yıllar içinde bu bağlamda ülke insanına dair umutsuzluğa düşecek binlerce örneği de yaşadık ne yazık ki! Ortada bir karamsarlık durumu olduğunu hepimiz biliyoruz; Peki ne yaparak bu ölü toprağını üzerimizden atabiliriz...?

Bahçeşehir Halı Saha Tesisi Yıkıldı

Söylenmeye devam ederek mi, yoksa çözümün parçasında önce kendimize bir rol biçerek mi? Sorunların çözümünü başkalarından bekleyenler, eleştirdikleri çözüm yöntemlerine de eyvallah demek zorundadır! Gerisi lafı güzaftır!

* Bu röportaj Ekim ayı içerisinde Muhabir Sibel Gülersöyler tarafından gerçekleşmiş, İstanbul Gazetesi’nde yayınlanmıştır.

Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017


17

Yelpaze Türkiye

çok özel konu ve konuklarla KANAL T’de Aktüel yaşamdan, kültür sanata- spora, sağlıktan güzelliğe, teknolojiye geniş yelpazesi, çarpıcı konu başlıkları ve uzman konuklarıyla Yelpaze Türkiye, her Çarşamba akşamı 21:45’de Kanal T’de canlı yayınla izleyenlerle buluşuyor.

8 Kasım 2017 tarihli canlı yayın konuklarımıza teşekkürler...

8 Kasım akşamı ilk canlı yayınımızla Kanal T izleyicileri ile buluştuk. Bu programın planlaması konusunda daha en başından bizleri motive eden Yönetmen Yılmaz Parlak’a, tüm medya, afiş, jenerik ve vtr sunumlarında gönüllü olarak katkı sağlayan Mediabird Ajans Kurucu ortağı kıymetli dostumuz Aydın Sayın’a, programın yapım aşamasında yanımızda olan Bader Eğitim Merkezi Koordinatörü Zelal Şahin’e, Atamızın en sevdiği şarkıları paylaşan Şef Atakan Konakçı yönetiminde Bader TSM Koromuza, Türkü Dostları Şefi Emine Akkaya’ya ve programı yayın saatinde sosyal medyadan paylaşan Kudret Çelebi’ye, katkıları ile Ali İlhan’a, program partneri Esra Abay’a, konuklarımız Prof.Dr. Osman Erk’e, Gazeteci Burhan Akdağ’a sonsuz teşekkürler...

22 Kasım 2017 tarihli canlı yayın konuklarımıza teşekkürler... Dahiliye Dr.Mehmet Gümüş, Müzisyen Soner Can Dinler ve Program partneri Eğitmen&Yazar Esra Abay Özkurt...

15 Kasım 2017 tarihli canlı yayın konuklarımıza teşekkürler...

Yelpaze Türkiye Programının bu haftaki konukları Diş Hekimi Adnan Menderes Yıldırım, Uluslararası Yoga Federasyonu Öğretmeni Burcu Kunter, genç Müzisyen Burak Can Çalışkan ve Program partneri Eğitmen&Yazar Esra Abay Özkurt’u...Yayın sonrası hatıra fotoğrafında yayına katkı sağlayan ve emek verenler bir aradaydı...

29 Kasım 2017 tarihli canlı yayın konuklarımıza teşekkürler... TV-Radyo Programcısı İletişimci Dr.Hakan Dikmen, Kallista Sirtaki ve Ege Dansları Kurucusu Eğitmen Birol Süren ve Program Partneri Eğitmen&Yazar Esra Abay Özkurt...

6 Aralık 2017 tarihli canlı yayın konuklarımıza teşekkürler...

Çocuk Hastalıkları Uzman Doktor ve Fitoterapist Ömer Saltan, Uluslararası Yoga Federasyonu Eğitmeni Burcu Kunter Ergün ve Gitarıyla programa renk katan Mustafa Eryavuz...

Bilgi : Görüş ve önerilerinizi Whatsapp 05335518717 numaralı hattan bizlerle paylaşabilir, programımıza konuk olabilirsiniz...

Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017


18

Bahçeşehir’in Sesi İKİTELLİ (BAŞAKŞEHİR) ENTEGRE SAĞLIK KAMPÜSÜ NE ZAMAN TAMAMLANACAK?

Sağlık Bakanlığı tarafından 25.03.2013 tarihinde ihale edilen şehir hastanesi olarak anılan bu tesisler, kamu özel işbirliği PPP esasına göre yapılmaktadır. Daha sonra Sağlık Bakanlığına devredilecektir. Projenin inşaat işleri süresi 42 aydır. Bittiğinde günlük 68 bin 92 kişiye hizmet verecektir. Kampüs’de 2682 yatak ve 8 farklı hastane olacaktır. HASTANELER VE YATAK SAYILARI Genel Hastane 465 yatak Kadın Doğum Hastanesi 359 yatak Pisikiyatri Hastanesi 152 yatak Çocuk Hastanesi 497 yatak Kalp ve Damar Hastanesi 307 yatak Ortopedi ve Nöroloji Hastanesi 311 yatak Orkoloji Hastanesi 367 yatak Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi 200 yatak

Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017

Hangi bölgeler yaralanacak: Silivri, Çatalca, Büyükcekmece, Beylikdüzü, Başakşehir,Avcılar, Esenyurt , Küçükcekmece ilçelerimiz yararlanacaktır. Hastane’nin yeri neresidir: İkitelli Şehir hastanesi Olimpiyat stadının kuzeyinde İSKİ Arıtma tesislerinden sonra Kayaşehir ve Başakşehir 2. Etap konutları arasındaki vadi içinde inşa edilmektedir.

www.emlaknews.com.tr

Ulaşım: Ulaşım yeni açılacak yollarla sağlanacaktır. Mevcut Başakşehir- Kirazlı Metro hattı ile yeni yapılacak Halkalı- 3 Havalimanı Metro hattı Hastanenin içinden geçecektir.

Ne zaman biter: Hastanenin yapım süresi 3 yıl olarak belirlenmiştir. Şu anda ihalenin tamamını devralan Rönesans Holding yürütmektedir. Kesin olmamakla birlikte 2019 bitirilmesi amaçlanan Hastane 2020 yılında bitirileceği söylenmektedir. Hastane’nin hizmet şekli: Hizmet özel sektör tarafından verilecektir. 28 yıl süre ile devlete kiralanacaktır. Yani PPP modeli uygulanacaktır. Yap işlet devret biçiminde işletilecektir. Hasta garantisi Devlet tarafından sağlanacaktır. Süre sonunda kampüs Sağlık Bakanlığı’na devredilecektir. Şehir gibi Hastane: Yapımı tamamlandığında Avrupa’nın en büyük sağlık komplekslerinden biri olması planlanan ve 800 bin metrekare alan üzerinde inşa edilecek İkitelli Entegre Sağlık Kampüsü’nde bir kentte aranan her şey mevcut olacak. Hastane binası içinde kafeterya, pastane, hediyelik eşya, berber. Kuaför, market, çarşı, PTT, banka şubeleri ve ATM ler gibi günlük gereksinmeleri karşılayan hizmet yerleri de bulunacaktır.


19

Çift katlı otobüsler ayakta yolcu almıyormuş Yandaki Beyaz Masa’dan yazıyı okuduğunuzda sizde benim gibi acı bir tebessümle başınızı sağa sola çevirip “işte bir yalan”daha diyeceksiniz. Bahçeşehir’in ulaşım sorunu kanayan bir yara gibi yıllarca devam ediyor. Tüm başvurulara ne yazık ki bu tür inandırıcı olmayan yanıtlar geliyor. Bahçeşehirli şaşkın ve perişan. Verilen tüm vaatler boşa çıktı. Pes mi edelim. Yoksa yazıda adı gecen Sayın Muharrem sağlam gibi sonuna kadar hakkımızı aramaya devam mı edelim?

T.C. İSTANBUL BÜYÜKŞEH Destek Hizm İR BELEDİY etleri Daire E BAŞKAN Başkanlığı H LIĞI alkla İlişkile r Müdürlüğ BEYAZMAS ü A Başvurunuz: başvuru met ni ekte’ki gib idir. Sayın NEDR ET MUHAR REM SAĞL İlgi : 21.11.2 AM; 016 11:33:2 5 Tarih ve 1 Başvurunuzd -24048068 a yer alan ko 38 Nolu Baş nu ile ilgili İs Toplu Ulaşı vurunuz tanbul Büyü m Hizmetle ri Müdürlüğ kşehir Beled neticesinde ü ile görüşü iyesi tarafımıza ve lmüştür. Gö rilen cevap rüşme aşağıdaki g ibidir: “06.01.201 6 tarih 2958 5 sayılı Res Seyahat Kap mi Gazeted samında Yap e yayınlanan ılacak Gelir ve Esaslar H Ücretsiz Desteği Öd akkında Yö emesine İlişk n etmeliğin M taşıma hizm in Usul adde 3 e) b eti: Şehir içi endi Şehir iç kara ve den muş, dolmu i toplu iz taşımacılı ş, rekreatif, ğında taksi, turistik ve se olmak üzere taksi dolrvis amaçlı belediyeler kullanılan ar tarafından ye lere ait olup açlar hariç tki verilen ö , mevzuatın zel şahıs ve a göre ayak deniz yolları ya şirketta yolcu taşı araçları kulla yabilen araç nılmak sure ulaşımına yö la rı ya da tiy le sunulan şe nelik hizmet leri, ifade ed hir içi toplu alamadığınd insan er. Bu kapsa an dolayı 65 mda ayakta Yaş üstü ka yolcu rtlar geçerli olamamakta dır. “

Siyasi partilerde aday nasıl olmalı? Şu sıralarda siyasi partilerin ilçe, il, ve genel merkez kongreleri yapılıyor. Her partide değişik kademeler için adaylar çıkıyor. Bu adayları partilerin özelliğine göre, ya üst kurullar belirliyor, yada delegeler seçiyor. Kim seçerse seçsin benim için adayın niteliği çok önemli. Bu nedenle aday nasıl olmalı derken şunları söylemek istiyorum. Adaylardan iyi insan olma özelliği yanında bazı farlı özellikler bekleriz. Risk almayan, her şeyini sürekli kontrol eden, başkaları tarafından kontrol edilen adaylar halkın istediği farklılığı gösteremezler. Halk adayların tek düze yaşamından hiç etkilenmez. Aday olmak için aday olan bu adaylardan ne ilçeye ne de partisine fayda gelmez. Ne demişler? Yaptıklarınla konuş… Dikkat: aday seçimi kadar adayların nitelikleri de önemlidir. UNUTMAYALIM. Projesi olan, risk alan, geleceğe yönelik potansiyel taşıyan adaylar kazanır, hem de partilerini kazandırırlar.

Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017


20

RÖPORTAJ

YILMAZ PARLAK yilmaz@yelpazeistanbul.com

FERHAT GÖÇER Acılar, sevinçler, umutlar ve hüzünler...Tüm duygular onun sesinden yansıyan melankolik bir tınıyla ruhunuzu sarıveriyor. Başarılarla dolu müzik kariyerinde, dinleyicisine en mükemmeli sunmak için çabalayan ve dinlediğimiz her şarkısında verdiği emeği bizlere hissettiren bir müzik adamı... İstanbul Üniversitesi Devlet konservatuarı Şan Bölümü mezunu olan Ferhat Göçer,2005 yılında kendi adını taşıyan albümü ile müzik severlerle buluştu. Çıkış parçası olan “Yastayım” ile hepimizin ruhunda bir iz bıraktı… Kurucusu olduğu Metropol Senfonisi Orkestrası ile Türkiye de ve yurt dışında verdiği konserlerle bir çok hayran kitlesine sahip oldu. Klasik Türk müziğinden operaya,müzikallerden yabancı bir çok esere kadar, dinleyicisine büyük bir müzik ziyafeti sundu. Çalışkan, mütevazı, entelektüel, romantik, centilmen ve beyefendi kişiliğiyle öne çıkan eşsiz yorumcu Ferhat Göçer’in konuğuyduk. Geçtiğimiz günlerde 25 yıllık doktorluk hayatını emeklilikle taçlandıran ünlü müzisyen şu günlerde İranlı sanatçı Guguş ile Farsça bir düet yapmaya hazırlanıyor.

Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017


21

H

olduğu kadar şekerli gıdalardan ve kilo almaktan uzak durmaya çalışıyorum.Sesi korumak için uykunun çok önemli olduğunu düşünüyorum.

alkın gözünde imajınız olumlu yönde,bunu neye bağlıyorsunuz? Olduğum gibi davranmaya bağlıyorum.Nasılsam oyum. Maskem yok,sakladığım gizlediğim birşey yok.

İsim markanızı korumak için özel bir çalışma yapıyormusunuz? Sadece iyi eserler çıkarmaya gayret ediyorum.İsmimize,kimliğimize yakışır bir hayat sürmeye çalışıyorum.

Öğretmen bir ailenin çocuğuyum.Onlarda çocuklarını,toplumda insanların, ailelerin örnek gösterdikleri bir evlat olarak yetiştirme arzusuyla ve hayaliyle büyüttüler. Bende onlara layık bir evlat olmak için elimden geleni yaptım.Şimdi bunun mutluluğunu ve huzurun taşıyorum. Kalabalıklar sizi dinlerken siz ne hissediyorsunuz? Öncelikle şükrediyorum.Hayal ettiğim,hayalini kurduğum hatta hayal bile edemediğim kadar güzellikler yaşıyorum,bunun içinde her dakika şükrediyorum. Sahnedeki Ferhat Göçer ile sahne dışındaki Ferhat Göçer arasındaki fark nedir sizce? Sahne dışında sakin biriyim.Mütevazı, daha çok işinde gücünde bir adamım. En büyük sevgi göstergesi nedir sizce? İster takdir olsun,ister eleştiri olsun, her zaman bizleri takip eden ve izleyenlerin,yorumlarını bizlere iletebilmesi.Sadece takdir,sadece alkış bence doğru değil zaten.Sanatçının topluma örnek bir şahıs pozisyonunda olduğunu düşünüyorum. Oyunculuk yeteneğinizin olduğunu düşünüyormusunuz? Yok hiç düşünmedim.Öyle bir beklentimde olmadı zaten.Böyle bir hayalimde hiç bir zaman olmadı.Ben hekimlik yaparken de,hatta çocukluğumdan beri hep şarkı söylemek için hayaller kurdum.

Sizi neler sinirlendirir,yada sabrınızı taşırır? Yalan söylemek,aptal yerine konmak.Bu konuda çok hassas biriyim.

bana hocalık yapan sayın İzzet Titiz. Bunlar benim için kariyerimde çok önemli insanlar.Müzisyen olarak da birbirinden değerli örnek aldığım kişiler oldu.Başta Selçuk Ural bunlardan birtanesi.Gerçekten hala azimle,büyük bir keyifle,mutlulukla,işine hayata bağlılıkla,kendisiyle zaman fırsat buldukça bir araya geliyorum.Ondan hala tavsiyeler ve güzel fikirler almaya devam ediyorum. Sizi sizden alan içinize işleyen şarkınız hangisi acaba? “Aşkların En Güzeli” ve “Gidemem” iki değerli şarkım benim. Sipariş üzerine hiç şarkı aldınız mı? Tabii ki aldım,şarkı da yaptım.Ayrıca bazı programların jeneriklerini hazırladım. Sesinizi korumak için özel bir formülünüz varmı? Uykuma çok dikkat ediyorum.Mümkün

Hayatımızın içine işlemiş bir sosyal medya var,artık şarkılara burada yön veriliyor,bu konuda neler düşünüyorsunuz? Sosyal medya sanat dünyasının vazgeçilmez organlarından biri haline geldi.Biz bu mecrayı twitter,facebook,ınstagram gerek diğer digital platformlar olsun,bunu en kullanışlı biçimde ve doğru bir şekilde kullanmaya çalışıyoruz. Özeleştiri yaparmısınız? Tabii ki yaparım.Geçmişe çok takılıyorum doğrusu.Sürekli önüme bakmak varken sürekli eyvah ben bunu neden yaptım diyorum. Geçmişte yanlış yaptığım,yanlış olduğunu düşündüğüm şeylere takılıp kalıyorum.Bu benim konsantrasyonumu ve enerjimi düşüren,kendimde eleştirdiğim en önemli özelliklerden biri. Bu keyifli röportajı yaptığımız sevgili Ferhat Göçer’e candan ve güleryüzlü açıklamaları için dergimiz adına çok teşekkür ediyorum. Sevgili okurlar gelecek ay yine sürpriz bir konukla buluşmak dileğiyle...

Dizi veya film teklifi alıyormusunuz? Çok teklif alıyorum,ama bu konuda hakkını vereceğimi düşünmüyorum.Böyle bir zaman ayırmak yerine onu müziğe ayırmayı tercih ederim. Sizinle ilgili hiç bilinmeyen bir yönünüz varmı? Bu güne kadar yaptığım röportajlar da veya söyleşiler de genelde en küçük detayına kadar bütün sorulan sorulara cevap vermeye gayret ettim.Birşey yok sanırım, aklıma bile gelmedi. Kariyer anlamında size ilham veren kimlerdir? Öncelikle konservatuar hocam sayın,Melek Çeliktaş.Benim asistanlık zamanımda

Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017




24

ADVERTORIAL

Savurun Yelpazeniz ile Gökyüzüne Hayat başlı başına bir macera, perilerin sihirli tozu gibi ışıl ışıl bir pırıltı tanesi ile başlıyoruz bu yolculuğa. Ya bu pırıltı taneciğini peri tozu yağmuruna döndürüyoruz ya da tek bir pırıltı tanesinin bile farkına varmadan, bugünde bitti, bu hafta nasıl geçti anlamadım, ömrümüzden bir sene daha geçti, ya da bir yıldız daha kaydı sözlerini söyleyip hatta bu sözleri bolca kullandığımız halde, anlamının bile farkına varmadan geçirip gidiyoruz günlerimizi.

kalabalığın yalnızlığı var. Keyifsizliğin huzuru, kıtlığın bereketi, aşkın bambaşka bir yüzü var. Herşey sıradan ise eğer aksinde bambaşka heyecanlar var, seçim senin ne tarafa bakmak istediğine sen karar vereceksin. En önce kendinle başlamalı ve en önce kendini tanıyıp kendini anlamalısın. Mesela başına gelen olaylarda önce bir kendine dönüp, “Ben ne hissediyorum?” demelisin. Hisler, duygular ve bilinçaltımızdır bize karar verdirten, oturup düşündüm ve karar verdim dediğimiz an yaptığımız şey aslında düşünmek değil. Neyi düşünüyoruz ki, aklımıza gelen herşeyi yaratan bize söyleten şey zaten duygularımız ve bilinçaltımızdır.

Koskocaman bir senenin daha hızla sonuna geldik, sonuna gelmek değil mesele asıl mesele bu sona nasıl geldik, mutlu bir son mu, mutsuz bir son mu, dolu dolu mu yoksa Kendini tanımak, kendini bilmek; duyguları ve hisleri bomboş bir hayat koşturmacası ile mi, nelerin farkına fark etmekten dolayısı ile yok saymamaktan geçer. vardık, bir önceki seneden farkı neydi mesela, Hisler, duygular ve Olayı değil önce duygularını tartacaksın, duygulane aldık bu kocaman 365 günden, ne verdik bilinçaltımızdır bize rını düşünüp anlayacaksın. “Beni bu davranışa peki hayata? Hayat yağmur olup tüm bereketi karar verdirten, oturup hangi hisler getirdi?” demeden, hislerini su ile üzerinize yağdı mı, yoksa farkına varmadan düşündüm ve karar yüzüne çıkarmadan, onları kabul etmeden ilerleanlamadan geçip gitti mi takvim yaprakları? verdim dediğimiz an mek çok zor ve karışık. yaptığımız şey aslında Şöyle bir dönüp baksak bu senemize, neler Duygularımız ve hislerimizdir sözlerimize yansıgörüyoruz, neler yaşadık, en önemlisi ise düşünmek değil. yan, mimiklerimize yansıyan, davranışlarımıza yanyaşadıklarımız bize neler düşündürdü ve neler sıyan. Bu duygu ve hislerimiz de tüm yaşamımızda hissettirdi, duygularımızın farkına vardık mı, bunları gördüğümüz, duyduğumuz, hissettiğimiz her yeni olay, düşünelim istiyorum. Hepimiz kendi hayatımızı kişi, okuduğumuz kitaplar, dinlediğimiz müzikler, insanlar kendimize göre bambaşka bir yelpaze olarak yaşıyoruz, vs ile gün be gün şekillenir, katlanır, artar, büyür, çoğalır. her birimizin kendine özgü olan hayatı algılama ve bakış açımız var. Bu hayatı kendimize göre algılama şeklimiz ise bize özgün ve Duygularını tanıdığın anda hayatının kontrolünü eline alırsın, çünkü tek olan bize özel yelpazemizi oluşturuyor. Geçip giden her yeni yıl neye nasıl tepki vereceğini, karşılık vereceğini bilirsin. Kendini yelpazemize yepyeni kanatlar ekleyebildik ise ne mutlu bize. Böylebilmek kendi duygularının nedenlerini değerlendirebiliyor olmaktan ce zamanla elimizde dev bir yelpaze ile hayatı tozu dumana katarız, geçer. Duygularınla barışıp konuştuğun anda hayat yolun değişir, toza dumana bulanmayız. çünkü kendini bilirsin ve neler istediğine daha kolay karar verip bu hedefine ulaşmak isteğinin gücünü hisseder olursun içinde. İşte bu Hayat yelpazemizin sadece bir tarafına bakmayalım, belki de hiç güçtür hayata peri tozlarını savurtan, mucizeler yaratan, hayatı pırıl bakmadık diğer yüzüne, halbuki orada herşeyin aksi var tersi var, pırıl yapan. iyinin kötüsü, acının tatlısı, güzelin çirkini, koşturmacanın dinginliği,

O zaman şimdi başla mesela, bu yazıyı okudun ‘’Ne hissettin içinde?’’ ‘’Tekrar geri dönebilecek olsan geçmiş olan bu seneye, neyi farklı yapardın?’’ ‘’Neler hissettin hangi duygularla yaşadın 2017’yi?’’ Duygularımıza bir kez göz attıktan sonra tekrar onlara bakmamayı başaramayız zaten. Hoş geldiniz yepyeni bir hayata, zamanıdır şimdi, savurun peri tozlarını yelpazeniz ile gökyüzüne.

Pınar Sayan Yaşam, İlişki, Aile ve Öğrenci Koçu NLP Uzmanı Paul Ekman Duygu Analisti ve Mikromimik Uzmanı Ergenler ve Gençler için Gelecek Planlama Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017

İnci Eğitim Merkezi Bahçeşehir 1. Kısım Mah. Süzer Cad. No: 16 Çınar 1 Ada 4 T: 0533 470 74 77 M: synpinar@gmail.com


25

Yaşam kalitenizi yükseltecek

altın öneri Kaliteli bir yaşam sürmek, hepimizin ortak arzusu ve hakkı. Yaşam tarzınızda yapacağınız belirli değişiklikler, standartlarınızı yükseltmenize yardımcı olabilir. Sizler için yaşam kalitenizi arttıracak önerileri bir araya getirdik. Listemize zaman zaman göz atarak, pratikte küçük uygulamalarla hayatınızda büyük değişiklikler yapabilirsiniz. • Kahvaltı etme alışkanlığı geliştirin • Bir haftalığına glutensiz beslenin • Yemek pişirin • Ajanda kullanın • Bitki yetiştirin • Atıklarınızı gübreye dönüştürün • Gönüllü olun • Her gün kendiniz için bir şey yapın • İletişim becerilerinizi geliştirin • Duvarlarınızın rengini değiştirin • Konferanslara katılın • Yeni bir spora başlayın • Yeni bir yabancı dil öğrenin • Emekliliğiniz için biriktirmeye başlayın • Mobilyalarınızın yerini değiştirin • Yoga yapın • Kullanmadığınız kıyafetlerinizi bağışlayın • Kelime dağarcığınızı geliştirin • Çalışırken klasik müzik dinleyin • Daha hızlı klavye kullanmayı öğrenin” • Bir kitap kulübü kurun ya da bir kulübe üye olun • Acil durum fonu oluşturun • Başkalarının ne düşündüğünü önemsemeyin • Hayvanları tanıyın • Ağız sağlığınıza özen gösterin • Hediye verin • Evinizin havasını değiştirin • Hayattaki beklentilerinizin farkında olun ve peşinden gidin • Kişisel gelişim cd/kasetleri dinleyin • Enstrüman çalmayı öğrenin • Dünyadan haberdar olun • Küçük şeylerden keyif alın • Otomobilinizi temizleyin • Her gün sizi korkutan bir şey yapın

• İltifat edin • Daha önce hiç yemediğiniz şeyler yiyin • Haftada 3 kez ağırlık çalışın • Günlük programınızda öncelik sırası yapın • Akıl hocası olun • Çok mütevazı olmayın • Evinizde ve iş yerinizde yeşile yer açın • Ailenizi tanıyın • Fikir sahibi olun • Sosyal medyada geçirdiğiniz zamanı azaltın • Olumsuzlukları nötrleştirin • Siyah çikolata yiyin • Vücudunuzu sevin ve ona iyi bakın • Hayran olduğunuz birinin biyografisini okuyun • Zor görevlerinizi parçalara ayırın • Canlı bir jaz müzik performansı dinleyin • Barınaklardaki hayvanları sahiplenin • Sağlıksız kahve tüketimine hayır deyin • Günlük tutun • Kamp yapın • Bağış yapın • Televizyonunuzu kapatın • Kendinizi geliştirin • İhtiyacınız olduğunda yardım isteyin • Dans dersleri alın • Kıskanç olmayın • Bol bol su için, sebze meyve tüketin • Başladığınız işi bitirin • Sık sık ara verin • Kin tutmayın • Orkestra konserlerine ya da operaya gidin • Geleceğiniz konusunda endişelenmeyin • Yurt dışına seyahat edin • Kredi kartı kullanımınızı azaltın • Arometerapiden yardım alın

• Kendinize gülmeyi öğrenin • Başkarının özgüvenini arttırmasına yardımcı olun. • Başkalarının önerilerine kulak verin • Bir radyo programını düzenli olarak dinleyin • Kendi kartvizitinizi oluşturun • Sağlıklı ve düzenli uyuyun • Yeni bir hobi edinin • Kendinize zaman ayırın • Bahaneler üretmeyin • Gülümseyin • Sanat galerilerini ziyaret edin • Nefesinizin farkında olun • Organik beslenin • Rutininizin dışına çıkın • Başkalarından destek beklemeyin • Masaj yaptırın • Çevrenizdeki tarihi mekanları keşfedin • Postürünüzü düzeltin. Kambur durmayın • Bulmaca çözün • Gelen kutunuzu düzenleyin • Randevu verin • Organik süt için • İçinizdeki güzelliği keşfedin. Sahip olduklarınıza değil, kim olduğunuza odaklanın. • Kestirin. 5-30 dakika süreyle uyku molaları vererek yenilenin • İşlerinizi biriktirmeyin • Ayaklarınıza iyi bakın Sabırlı olun

Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017




28

RÖPORTAJ

At atür k ’ün izinde bir müzik adamı;

SELDA ÖNDER selda@yelpazeistanbul.com

Şeref İzgü

Atatürk; bizim için yer yüzünde her şeyiyle mükemmel bulduğumuz, gözlerinin denizinde; vatanseverleri ve onun ilkeleriyle yürüyenleri yüceltip vatan hainlerini boğduğu masmavi derinlikleri, ülkemizin rüzgarlarında dalgalanan saçları, hep ileri bakan bakışları, her gün okullarımızın sırasına oturduğumuzda bizden ülkesini seven bireyler olmamızı bekleyen gözleri...

Biz sizi bestelerinizle, Atatürkçü kişiliğinizle ve Tiyatro alanındaki çalışmalarınızla tanıyoruz ama sizin ağzınızdan da sizi dinleyebilir miyiz? Şeref İzgü kimdir? Atatürk, sadece milletimize değil dünyaya armağan olarak gönderilmiş büyük bir deha, büyük bir lider ve gerçek bir yurtseverdir. Ben de O’nun gösterdiği yolda yürüyen bir öğretmen, oyuncu, yönetmen, yazar, besteci, müzisyen kısaca en yalın haliyle bir eğitimci ve sanatçıyım diyebilirim. Şeref Bey sizinle aynı lisede okuduk, hatırladığım aynı hocayı resim hocamızı çok sevmemizdir. Benim hayatımda rolü büyüktür ama sizin de yanınızda yer almış o zamanlar. İki aşkınızdan biri olan Tiyatro’ya aşkınız o yaşlarda başlamış.

Ben onun kadar yakışıklı, onun kadar güzel bakan bir adam daha görmedim. Onun ilkeleriyle ilerlemenin ve vatanımıza sahip çıkmamızın ne denli önemli olduğunu biliyorum. Bunlar bana çocuk yaşta ailem ve değerli okullarım sayesinde öğretildi. Yüreğimi yırtarcasına okurdum ona yazılan şiirleri; Arif Nihat Asya’dan, hele hele Nazım’ dan;

Dağlarda tek tek ışıklar yanıyordu. Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki şayak kalpaklı adam nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden güzel, rahat günlere inanıyordu ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında, birdenbire beş adım sağında O’nu gördü Paşalar onun arkasındaydılar O, saati sordu. Paşalar: “Üç” dediler. Sarışın bir kurda benziyordu. Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı. Yürüdü uçurumun başına kadar, eğildi durdu. Bıraksalar İnce uzun bacakları üstünde yaylanarak ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak Kocatepe’den Afyon ovasına atlayacaktı. Nazım HİKMET Büyük şair Nazım ve de Atam hayatımda en önemli yapı taşım benim. Çünkü onlar benim

Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017

için hem kahraman hem idol hem ...her şey. Bir gün yine elimle kolumla bu şiirlerden okurken o yaşlarda taa içimde hissedip hüngür hüngür ağlamıştım. Bize Atatürk sevgisini damarlarımızdan enjekte etti okullarımız, ailelerimiz ve idealist öğretmenlerimiz... İşte bu okullardan Küçükyalı 50.Yıl Lisesi ‘nden aynı Atatürk aşkıyla yetiştiğimiz arkadaşım bestekar, şair, Tiyatrocu, müzisyen; ŞEREF İZGÜ... o da bir koltukta birkaç karpuz taşıyanlardan. Sağlam zemine iyi bir bina kurmuş ve iyi bir eğitimin üzerine birçok donanım eklemiştir. Aynı zamanda çok iyi bir öğretmendir ve bestelediği marşları öğrencilerinin nasıl icra ettiğini dinlemiş, hayran olmuştum. O’ nun da Atatürk gibi bakan engin denizler gibi gözleri, ülkesine aşık bir kalbi var. Bana Atatürk’ü anımsatması o yüzden. Kendisi ile Yerleştiği İzmir’den bir proje için İstanbul’a geldiğinde görüşüp sorularımızı yönelttik. O’da sağ olsun bizi kırmayıp içtenlikle cevap verdi…

Bakıyorum Tiyatro çalışmaları hala sürüyor, biraz bahseder misiniz? Hayatı bana, beni de hayata kazandıran Özgül öğretmenim benim nikah şahidimdi. Çok çalışarak ülkeme (özellikle de çocuklarımıza) ve yaşama hizmet ederek kendisine ve elbette emeği geçen tüm öğretmenlerime ve büyüklerime layık olmaya çalışıyorum. Özgül öğretmenimin sanatçılık ve eğitimcilik felsefesini, dünya görüşünü, insanlığa karşı inanışını yaşatmaya ve artırmaya gayret ediyorum. Çocuklar ve yetişkinler bir arada tiyatro yapsınlar diye AYNA adlı oyun kitabımı yayınladım. Çocuklar yararına tek kişilik BİRGÜN adlı oyunumu oynadım. Yayınlanmayı bekleyen yazılarım ve bir sürü projem var. Sizin hayat hikayenizi okuduğumda beni en çok etkileyen eğitiminize Müzik alanında başlıyor ve Yüksek Lisansınızı onca bestelerinizin yanında; çok duyarlı bir davranışla “İşitme Engelli Çocukların İlköğretim Programlarında Müzik” konulu tezinizin bulunması. Neden işitme engelli çocuklar, bu projeden söz eder misiniz bizlere, tedavi edici yönü var mı? Ses eğitimi üzerine uzmanlaşmaya çalıştığım 1990 yılında yüksek lisans tez çalışmamı gelişi güzel, şişirmece yapmak istemedim. Değerli hocam Prof.Dr.Suna Çevik danışmanlığında


29

özel eğitim alanında çalışmalar yaptım. İşitme engeline sahip çocuklarımızın müfredat programları işitebilen çocuklarımızla aynıydı. Böyle olmamasını ve nasıl olması gerektiğini ortaya koydum. Çalışmalarımın tedavi edici özelliği fazlasıyla var. Bu alanda çalıştığım özel bir eğitim kurumunda çok verimli sonuçlar aldım. İleride “İşitme Engelli Çocuklar Sanat Merkezi” açmayı ve çocuklarımıza yararlı olabilmeyi çok arzuluyorum. L.W.Beethoven duymuyordu ama besteleri var bu beni çok etkiliyor. Duyduğu sesler ruhunun sesleri midir? Tezinizi oluştururken kaynaklarınız içinde böyle kişiler var mıydı? Elbette ruh çok önemli. Beethoven yazmış olduğu son eserlerini çok büyük zorluk ve işitme kaybı ve acılar içinde yazdı. İşitme ve buna bağlı olarak konuşma sorunu yaşayan ve adını “Fuda” olarak söyleyebilen öğrencime tezime dayalı müziksel çalışmalarla “Funda” dedirttiğim an dünyanın en mutlu insanıymış gibi hissettim kendimi. Bu ve benzeri sayısız olumlu değişim örneği verebilirim.

isim yaratılış sürecinden ve şuan ki durumundan söz eder misiniz? Şair ve eğitimci Şahan Çoker ile birlikte Yerel bir İzmir TV Kanalında 20 programlık şiir-müzik programı gerçekleştirdim. Şiirlerine arabesk fon müzikleri eşliği ekleyen Şahan Çoker’in şiirlerine kendi tarzımda mevcut şiirlerin ruhuna uygun besteler yaptım. Tüm bu çalışmalar sonucunda Cezmi Ersöz’ün müzik albümlü şiir kitabından sonra Türkiye’de ikinci olarak HÜZÜN ENTARİSİ adlı ürün ortaya çıktı. Albümdeki şarkıların ve fon müziklerinin tamamı bana ait. “Hüzün Entarisi” mevcut şiirlerden birinin adıydı ve albümün adı oldu.

Size sorularımı hazırlarken şunu düşündüm. Yıllarca İstanbul’da doğmuş, büyümüş, yaşamış biri neden İzmir’e yerleşir. Aslında bir çok sanatçı İstanbul’dan uzaklaşmış durumda, sizi İzmir’e götüren rüzgar neydi? İstanbulum, gözümün önünde eriyordu ve çok üzülüyordum. Sanırım şu anki durumunu görüyordum. 2005 yılında İzmir’e geldiğimde İstanbul’a göre daha küçük bir şehirde birçok şey yapabilmeyi düşünüyordum. Ne yazık ki düşündüğüm gibi olmadı. İzmir son derece keyfine düşkün ve huzurlu bir yer ve ben bu şehri sanatsal anlamda huzursuz etmeyi başaramadım.

Biraz da okul yıllarından söz edelim. Sanatla ilgili insanlarda biraz daha sıra dışı biraz daha çılgın olması beklenir. Lise yıllarında ben içten içten biraz deli olduğumu hatırlıyorum, siz de öyle miydiniz? Sizi müziğe ve tiyatroya yaklaştıran unsurlar nelerdi? İlkokulda korodaydım. Ortaokul’ da basketbol takımındaydım. Lise’de tiyatro çalışmalarında yer aldım. Ben her yerde şarkı söyler, komiklikler yapar ve her daim çok konuşurdum çocukluk ve gençlik yıllarımda. Liseden mezun olduktan sonra Kadıköy Halk Eğitim Merkezi Deneme Sahnesi tiyatro çalışmalarına katıldım. Bu sıra da Özgül öğretmenim ortaokuldaki çocuklarla buluşmamı sağladı ve çocuklarla tiyatro eğitimi çalışmalarına başladım. O sırada arkadaşım Levent Tülek‘de lise tiyatrosunda “Ne Oldum Delisi” adlı oyunu çalıştırıyordu. Oyunda kullanılan kemanı alıp melodiler çalmaya başlayınca, Özgül öğretmenim beni Marmara Üniversitesi Müzik Bölümü’ne yönlendirdi. Ve o günden bugüne zor ve hala devam eden bir yolculuk başladı.

Albümünüz “Hüzün Entarisi.” İlginç bir

Şeref Bey siz o güzel besteler ve marşların

yanı sıra öğrencilerinize eğitim de veriyorsunuz, sizi öğrencilerinize sorsak ne anlatırlar, kendilerine yakın mı mesafeli bir duruşunuz mu var? Ben bu soruyu öğrencilerime sordum. Onlar beni ben de onları yani birbirimizi çok seviyoruz. Ben her gün onlarca çocuğumun başını okşar, onlarla ders içi-dışı muhakkak konuşurum. Okulda “sevgiyle” dokunmadığım çocuk yoktur. Bunlarla birlikte genel ortalamayla öğrencilerim benim adaletli olduğumu söylerler. Sizce Türkiye’de müzik ne durumda, istenilen yere geldi mi sizce, neler yapılmalı daha iyiye ulaşabilmek adına? Tarihin her döneminde toplumsal yaşam ile sanat hep paralel gitmiştir ve toplumu bir adım öne taşıyan unsur her seferinde sanat

Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017


30

RÖPORTAJ

bolca. Muzaffer abi önce çok iyi bir insan ve gerçek bir yurtsever ve müthiş yaratıcı bir akıl ve büyük bir yürek ve sevgiydi. Şeref İzgü gece başını yastığa koyduğunda neler düşünür? Günü planlar mısınız? Neler düşünmez ki? Benim yatmalarım ve kalktıktan sonra güne başlamalarım çok zor oluyor. Yatağa uzandıktan sonra en az bir saat debelenip dururum. Uyuyamadığım zaman kalkar sabahlarım. Kalkmam da en az yatmam gibi olur. Kalktıktan yarım saat yada bir saat sonra günün başladığının farkına varırım. Günlük, haftalık, aylık ve hatta yıllık planlamalar yaparak hayata nasıl katmadeğer oluşturabilirim, diye kafa yorarım. Ve bu böyle sürüp gider. Yeni projeleriniz; yapmak istedikleriniz nelerdir? Kendimle kavga etmeyi bırakmaya çalışsam da bu çoğu zaman mümkün olmuyor. Zihinsel yorgunluğum bedenimi de çok etkiliyor.

olmuştur. Ülkemizde gelinen son noktada sanata verilmeyen değer ve toplumumuzun durumu ortada. Ne kadar çok sanat o kadar iyi bir toplum. Tiyatro mu Müzik mi desem hangisi daha ağır basar? Ne tiyatro, ne müzik. Ben de her ikisi de baskın bir şekilde var. Beste yapmayı, şarkı söylemeyi, piyano-gitar çalmayı çok seviyorum. Böyle de olsa sahnenin büyüsü, heyecanı bambaşka. Tiyatro ile Müziğin birlikteliğinden doğan “Müzikaller” hakkındaki düşüncelerinizi öğrenmek isteriz. Özgün eserler verilebiliyor mu sizce. Türkiye’de böyle bir yaratıcılık mevcut mu sizce. Kafamda müthiş müzikaller var. Bütün bunlar için şu anki süreçte zemin yok maalesef. Sizinle sohbet ederken sormadan edemeyeceğim bir konu var. Okuyucularımızın da bunu merak ettiğinden eminim. Çocukların sevgilisi, onların yaratıcı dünyasındaki Muzaffer Dedeleri; Muzaffer İzgü ile akraba mısınız diye soruyorlar, sizin açıklamanız beni çok etkiledi; geçtiğimiz günlerde kaybettik kendisini bildiğiniz gibi…Kendisi hakkında söylemek istediklerinizi duymak isteriz buradan. Bu soru bana da hep sorulur ve ben hep seferinde sanatsal ve düşünsel bağımız dışında bir akrabalığımız yok, derim. Ben Muzaffer İzgü’ye hep Muzaffer abi diye hitap ettim. AYNA’yı kendisine verdiğimden üç gün sonra beni telefonla aradı ve genç bir yazar olarak beni yüreklendirici sözler söyledi. Ne yazık ki; onu kaybettiğimiz günlerde ondan daha çok otel odasında öldürülen ünlü konuşuluyordu

Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017

Az öncede belirttiğim gibi yayınlanmayı bekleyen yazılarım var. Kitap dünyası (bazı örnekler hariç) popüler kültürün içinde kalıyor ve siz bu durumda isteseniz de çok fazla bir şey yapamıyorsunuz. Böyle de olsa, bestelediğim çocuk şarkıları var. Türkiye, Atatürk, cumhuriyet, Çanakkale, dostluk, sevgi, okul sevgisi vb. konularda yepyeni şarkılar yazdım. Kitap konusunda olduğu gibi bu konuda da kar getirmediği için yapımcılar cd.-albüm basmaya yanaşmıyor. Çocuklarımızın dillerinde ve yüreklerinde ulusal duygularımızı yaşatabilmek adına bütçesi çok fazla olmayan bu proje için sponsorlara derginiz aracılığı ile buradan da çağrı yapmış olayım. (Not: Bu proje için hiçbir şekilde telif hakkı vb. bir isteğim ve beklentim, maddi talebim bulunmamaktadır.) 30 yılı aşkın bir süredir arkadaşım olan Kemal Aydın’la birlikte “POZİTİF SOUND” adında bir müzik grubu kurduk. Yerli ve yabancı şarkılardan oluşan geniş bir repertuar ile doğru, güzel ve nitelikli müzik çalışmaları yaparak müzisyenlik ruhumuzu sahne üzerinde de yaşatma-

ya ve bu haliyle yaşamın olumsuzluklarından uzak durmaya çalışıyoruz. POZİTİF SOUND, dinlendirici bir çalışma olmakla birlikte yaşamda diri kalmamı da sağlıyor. Bu röportajı yaparken tüm sanatçılarımızla, Yelpaze İstanbul Dergisi adına bir rutinimiz var. Ben bir sözcük soracağım siz de düşünmeden karşılığını size düşündürdüğünü söyleyeceksiniz, hazır mısınız? VATAN: Kalbimiz. ATATÜRK: Büyük önder, aydınlık, umut, sonsuzluk. AŞK: Bir demet çiçek. ÜLKE: Ayırımsız, hepbirlikte, el ele yaşadığımız büyük bir aile. KADIN: Güzellik ve eşsiz bir ruh. MÜZİK: Susmaların ve seslenişlerin en mükemmel ifade yolu. TİYATRO: Gerçek bir ikinci hayat. ÇOCUK: Hayatın en güzel anlamı. OKUL: Cıvıl cıvıl çocuklar. HAYAT: Gelip geçtiğimiz misafirhane. İZMİR: Huzurlu bir liman. Bu güzel söyleşi için başta sana ve tüm Yelpaze İstanbul Dergisi ekibine çok teşekkür eder yayın hayatınızda başarılar dilerim; sağlık ve sevgiyle…


/Travelogueress

/ travelogueress

GEZİ

/ Travelogueress

A.B.D Doğu Yakası Bölüm I:

WashIngton, D.C.

29.05.2014, Perşembe 2003 yazında burada yaptığım stajdan beri ilk defa Washington, D.C.’de bu kadar uzun vakit geçiriyorum. 30 haftalık hamile olduğum için ve kızım uzun yolculuklara gelemediği için onu anneannesi ve dedesi ile Londra’da bıraktık. Güvenli ellerde olmasına rağmen, kalbim resmen kan ağlıyor. Üç yıldır ilk defa upuzun, deliksiz bir uyku uyumuş olmamdan dolayı bile suçlu hissediyorum. Washington, D.C., Amerika’da her zaman en sevdiğim şehirlerden olmuştur. Tam bir başkentin olması gerektiği gibi bir şehir bence. Bu düzenli şehirde binalar Helenistik ve Roma mimarisinin taklidi olsa da ihtişamlı, “ben buradayım, görkemliyim, ben koca bir ülkenin başkentiyim, kararlar burada alınır” diyor. Ücretsiz ziyaret edilebilen Smithsonian müzeleri zengin koleksiyonlara sahip. Kaldırımlar geniş, temiz, rahatça sokaklarda yürünebiliyor (diğer Amerikan şehirlerinde bu her zaman mümkün değil). Yine de sokaklarda Avrupa şehirlerindeki kadar hayat, canlılık yok. Gece şehir merkezi boşalıyor. Ancak Georgetown Mahallesi Avrupai bir canlılığa sahip. Georgetown hem nezih evlere, sokaklara sahip, hem de şirin butik, kafe ve restoranlara. Şüphesiz Georgetown,

D.C.’deki, hatta A.B.D.’deki en ziyarete değer mahallelerden. Dün akşam Rosa Mexicano isimli restoranda yedik ve inanılmaz keyif aldık. Buranın guacamole sosu başka hiçbir yerde yemediğim kadar güzeldi. Bugüne kadar gittiğim en iyi Meksika yemeği restoranıydı diyebilirim.

lise arkadaşı da aynı şekilde yaşıyor. Amerika’da yaşamın Avrupa’dan ne kadar daha zor olduğunu tekrar hatırladım. Amerika’da insanlar sadece iş için yaşıyor. Hayatın tadını çıkaramıyorlar, çocuklarıyla vakit geçiremiyorlar, tatile hiç çıkamıyorlar.

İş saati çıkışı eşimin lise arkadaşı, eşi ve 4 yaşındaki kızları ile buluştuk. Karı-koca Adalet Bakanlığı’nda çalışıyorlar. D.C.’de çalışan birçok kişi gibi şehir sınırları yerine Virginia’da yaşıyorlar. Her gün iki saate yakın yolu gidip geliyorlar. Kızlarını yanlarında getirip, şehirde bir yuvaya bırakıyorlar, akşam iş çıkışı alıyorlar. Daha sonra buluştuğumuz eşimin başka bir

Gezi yazılarımın tümüne yeni blog sayfam www.travelogueress.com ’dan ulaşılabilir. Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017

31


32

SAĞLIK

Dr. Vedat Ertunç Acıbadem Bahçeşehir Tıp Merkezi Dermatoloji Uzmanı

HAYATI GÜZEL YAŞAYIN Yaşlanmamak elimizde değil! İnsanlarda yaşlanma, en çok ciltte görülen değişikliklerle dikkat çeker. Bu değişiklikler, hem ileri yaşın getirdiği fizyolojik değişim hem de çevresel faktörlerin cildi etkilemesi sonucu oluşur.

Çevresel faktörler arasında uzun süreli güneş ışığına maruz kalma son derece önemlidir. Özellikle yüz, boyun ve eller üzerinde belirginleşen değişiklikler, ciltte kalınlaşma, esneklik kaybı, sarkma, kırışıklıklar, soluk görünüm, kılcal damarlarda artış, cilt renginde koyulaşma ya da açılma şeklinde kendini gösterir. Günümüzde kozmetik dermatoloji alanında kaydedilen ilerlemelerle birlikte, insanların genç ve sağlıklı görünme, yaşlılık belirtilerini azaltma ile ilgili istekleri de artmıştır. Ancak bu konuda bireysel olarak yapılabilecek bazı uygulamalar da oldukça önem taşımaktadır. Günlük cilt bakımı yapılması ve cildin ihtiyacına yönelik kozmetik ürünler kullanılması bunun en kolay yöntemlerinden biridir. Spor yapmak, yeterli miktarda su içmek, dengeli beslenmek, stresten, sigara ve alkolden uzak durmak da yaşlanmayı geciktirebilir.

Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017

Güneş ışığına maruziyetin engellenmesi de önemlidir. Köyde yaşayan ve sürekli güneş altında çalışan insanların şehirlerde yaşayanlara göre daha yaşlı görünüme

sahip oldukları açık bir gerçektir. Bu nedenle cildimizi yaşlanmaya karşı koruyabilmek için şapka ve güneş gözlüğü takılması, güneş koruyucu krem kullanımı da önemlidir. Tedavi amaçlı leke ve kırışıklık giderici kremler, botox, dolgu uygulamaları, lazer tedavileri, mezoterapi, estetik cerrahi yöntemler, kimyasal peeling, PRP (trombositten zengin plazma), cerrahi ipliklerle yüz germe, vitamin ve antioksidan takviyeleri tek başına veya kombine olarak kullanılabilir. Tıp fakültesinde öğrenci iken cildiye hocamız şöyle demişti, ‘’çocuklar, insanın en güzel organı deridir’’. Aynaya baktığınızda güzel bir yüz görmeniz dileğiyle...



34

Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı

Op.Dr.Cafer Arslan yeni kliniğiyle AKBATI Koru Bloklarında... Akbatı Koru bloklarında yeni açtığı kliniğinde hizmet verecek olan Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op.Dr.Cafer Arslan ile çalışmalarını konuştuk...

Öncelikle sizi tanıyarak sohbetimize başlamak isteriz... 1996 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldum. 2006 tarihinde de Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde; Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanlığımı tamamladım. Uzmanlık eğitimi sırasında Estetik cerrahi, el -mikrocerrahi ve deri kanserleri konusunda çalışmalarda bulundum, çok sayıda ulusal ve uluslararası yayınlar yaptım. Eğitim sonrasında Edirne, Kayseri ve Çorlu da çeşitli özel hastanelerde çalıştım. Temmuz 2017 tarihinden buyana kendi kliniğimde hizmet vermekteyim. Okuyucularımıza çalışmalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz? Kliniğimizde ameliyatlı ve ameliyatsız yöntemlerle tedaviler gerçekleştirmekteyiz. Kliniğimizde ameliyatlı yöntemler; Burun estetiği, meme estetiği (meme büyütme, meme küçültme, dikleştirme), karın germe, yağ alınımı (liposuction), jinekomasti (erkekte meme büyümesi), kepçe kulak ameliyatı, göz kapağı estetiği, yüz germe, kol ve uyluk germe, estetik olmayan ameliyatlar el cerrahisi mikrocerrahi, benlerin alınması, yanık yara tedavisi doğuştan mevcut olan bozuklukların tedavisi, cilt kanserlerinin tedavisini sıralayabilirim. Ameliyatsız yöntemler: Botox, dolgu, PRP, çeşitli askı yöntemleri olarak gerçekleşmekte...

Burun estetiği kimlere uygulanabilir? Burun estetiği genel olarak 18 yaşını doldurmuş, burunda şekil bozukluğu ve nefes almada zorluğu olan ve ameliyata engel olmayan her hastaya yapılabilir. Estetik uygulaması öncesi hasta ne ile karşılaşabileceğini önceden görebiliyor mu? Önce ameliyat olmuş hasta resimleri üzerinden ve hastanın görüntüleri üzerinde detaylı çalışma yaparak, yapılacak burun hakkında bilgi vermekteyiz. Estetik herhangi bir işlem yaptıracak kişilerin nelere dikkat etmeleri gerekir? Öncelikle çok yaygın olan “güzellik merkezi” “estetik merkezi” gibi kuruluşlara dikkat edilmelidir. Bu gibi yerlerde işlemler genellikle doktor dışındaki kişilerce yapılmaktadır. Eğer doktorsa “Plastik Cerrahi Uzmanı” veya “Dermatolog” olması gerekmektedir . Sosyal medyada haberleri zaman zaman duymaktayız. Kötü sonuçlarla karşılaşmamak için uzmanlıkla ilgili diploması sorgulanmalıdır. Yasal olarak “medikal estetik hekimi” diye bir kavram yoktur. Bu çok önemlidir. Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederiz... Sağlıklı günler dilerim

0532 646 2119 Whatsapp İletişim Hattı

Op. Dr. Cafer Arslan

Koza Mah.1655. Sk Koru blokları L1 2A D 10

Estetİk ve plastİk Cerrahİ Uzmanı

Akbatı AVM arkası Tel: (0 212) 801 84 19

Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017


35

www.yelpazeistanbul.com ile

İ

S

T

A

N

B

U

L

Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017


36

Doğal Tatlandırıcılar

Zararlı mı?

PROF.DR. OSMAN ERK

Y

osmanerk@yelpazeistanbul.com

apay tatlandırıcılar kadar doğallarından da uzak durmakta fayda var… Örneğin doğal tatlandırıcıların en ünlüsü stevya da diğerleri gibi vücut için zararlıdır…

Diyet, Light, Kalorisiz ve Şekersiz Yazan Ürünlere Dikkat! “Diyet”, “light”, “kalorisiz”, “şekersiz” gibi ibarelerle pazarlanan gıda ürünlerinde rafine şeker yerine, en az rafine şeker kadar zararlı olan çeşitli tatlandırıcılar kullanılmaktadır. Aspartam, sakarin ve asesülfam Amerika’da en kötü on katkı maddesi içinde yer almıştır. Etiketlerinde aspartam, asesülfam K, sukraloz, stevya, sakarin bulunan sıvı ve katı gıdalardan uzak durulmalıdır. Amerika ve Avrupa ülkelerinde son 25 yılda beyin tümörü vakalarında ciddi bir artış saptanmıştır ve bunun yaygın olarak kullanılan aspartam bile ilişkili olduğu iddia edilmektedir. Doğal tatlandırıcı olan stevya da dahil olmak üzere tatlandırıcılardan uzak durulmalıdır. Yiyeceklerin tadı tatlandırıcı olmadan hissedilmeye çalışılmalıdır. Laktilol hariç doğal ve yapay tatlandırıcılar, bağırsak florası üzerine olumsuz etki yaparak flora üzerindeki dost bakterilerin oranını azaltırlar. Hangi Tatlandırıcı, Nelere Yol Açıyor? Meşhur Stevya Günümüzde Türkiye’de marketlerde bol miktarda yer alan stevya (stevia), Güney Amerika’da yetişen bir bitkiden elde edilen çok tatlı doğal bir tatlandırıcıdır. Stevya doğal bir bileşik olmasına rağmen sonuç olarak bir tatlandırıcıdır ve vücut için zararlıdır. Stevya; Japonya, Kore, Çin, Güney Amerika ülkelerinde gerek tatlandırıcı, gerekse yiyecek ve içeceklerde katkı maddesi olarak yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Oldukça güvenli olduğu söylenen bu doğal tatlandırıcının fareler üzerinde yapılan araştırmalarda sperm sayısında azalma, dişi farelerde doğurganlıkta azalma yaptığı saptanmıştır. Bu çalışma sonuçlarına rağmen stevya tatlandırıcı ve katkı maddesi olarak tüm dünyada yaygın olarak kullanılmaya devam etmektedir. Fareler üzerindeki çalışmaların sonuçları ne olursa olsun stevya sonuçta tüm diğer tatlandırıcılar

Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017

gibi beynin tokluk merkezini baskılar; leptin ve insülin direncine neden olarak, obezite ve metabolik hastalıklara zemin hazırlar. Normal glikoz ve fruktozdan bin kat daha tatlı bileşikler içeren stevya doğal bir tatlandırıcı olmasına rağmen tüketilmemelidir. Sakarin Sakarin tatlandırıcı ve gıda katkı maddesi olarak piyasaya verilen ilk yapay tatlandırıcıdır. Bir kimya laboratuvarında tesadüfen tatlandırıcı özelliği keşfedilen sakarin şekerden yüz kat daha tatlı bir bileşiktir. Avrupa ve Amerika’da yaygın olarak kullanılan sakarin, yapılan deneysel çalışmalarda farelerde mesane kanserine yol açtığı tespit edilince gözden düşmüştür. Sakarin ve sukraloz içinde zaman zaman kanserojen olmakla suçlanan klor bulunmaktadır. Sakarinden sonra keşfedilen sodyum siklamatın yine aynı şekilde kanserojen olabileceği düşüncesi ile kullanımı oldukça sınırlanmıştır. Aspartam Aspartam en fazla kullanılan yapay tatlandırıcıdır. Bir gram aspartam 4 kalori enerji sağlar ve şekerden 200 kat daha tatlıdır. Tatlandırıcı özelliği için çok az miktarlar yeterli olduğundan kalorisiz olduğu kabul edilmektedir. Aspartam belli bir sıcaklığın

üzerinde formaldehite dönüşür, tatlandırıcı özelliği ortadan kalkar. Bu nedenle pişen yiyeceklerde tatlandırıcı olarak kullanılamaz. Yaygın olarak kullanılan aspartam 31°C’de (vücut ısısı) fenilalanin, aspartik asit ve metanole ayrışır. Fenilalanin, aspartik asit ve metanol nörotoksiktir, beyin ve sinir hasarına yol açabilirler. Metanolden ortaya çıkan formaldehit ve formik asidin kanserojen etkiye sahip olduğu ve böbrek hasarına yol açabileceği düşünülmektedir. Fenilalanin, büyüme ve gelişme için gerekli bir aminoasit olmasına rağmen yüksek dozlarda beyne ve sinirlere toksik etki yapar ve bir eksitotoksin olarak değerlendirilir. Aspartam içinde bulunan aspartik asit ve fenilalanin aminoasitleri insülin salgılanmasını arttırır. Kalıtsal bir hastalık olan fenilketonüride fenilalanin metabolize edilemez, kanda beyin ve sinirler için toksik düzeylere ulaşabilir. Aspartam ayrıca asidik bir bileşiktir. Vücut sıvılarında asiditenin artması hücre hasarına ve osteoporoza yol açar. Aspartam baş ağrısı, alerjik reaksiyonlar, kaşıntı, depresyon gibi yan etkilere neden olabilmektedir. Aspartam kullanıcılarında beyin tümörü, lösemi ve lenfoma sıklığının arttığını ileri süren araştırmacılar bulunmaktadır.


Diş Hekimi Adnan Menderes Yıldırım; İmplant uygulaması ve estetik diş hekimliği konusunda sorularımızı yanıtladı... Tabii dişler veya implant üstüne yapılan zirkonyum veya metal destekli porselenler ile hasta ve hekimin birlikte kararlaştırdığı renk ve şekilde bir gülüş estetiği yapıyoruz.

İmplant uygulamasının tarihçesi ve sizin bu uygulamayla tanışmanızdan başlayalım... İmplant bilindiği gibi son yirmi yılın icadı değildir. Modern implantoloji 1950’li yıllarda uygulanmaya başlanmıştır. Bu uygulamayı ilk yapan kişi, bana da implantı öğreten, New York Üniversitesi Öğretim Üyesi Leonard Lincow’dur. Ben de 1985-1986 yıllarında New York’taki özel kliniğinde implant eğitimi aldım. Ve ilk implantımı 1985 yılında uyguladım. İmplant nedir? Herkesin kalça, ayak, bel kırıklığında kullanılan, halk arasında platin diye bilinen ama platin olmayan, titanium metalinden yapılan diş kökünü taklit eden basit vidadır. Titanium metali milyarlarca kere denenmiş insan kemiğiyle en iyi uyuşan, doku dostu bir materyaldir. İmplant nasıl uygulanır? Bir diş çekimi, kanal tedavisi veya bir dolgu için yapılan basit bir lokal anestezi ile daha önce hekim tarafından yapılan röntgen ve muayene ile, kaç milimetre çapında ve boyunda implant yapılacağı kararlaştırlır. Uyuşturulmuş bölgede yumuşak dokuya

(diş eti) saygılı bir şekilde davranarak açığa çıkarılan kemiğe, kemiği ısıtmadan, izotonik sodyum klorür solüsyonu ile soğutarak, istenilen çap ve boyda açılan yuvaya implant yerleştirilir. Alt çenede bir ay üst çenede iki ay gibi bekleme sürecinden sonra implant üzerine kesilmiş diş şeklinde parça takılır ve porselen yapılır. Kimlere uygulanabilir? İmplant uygulaması18 yaşından sonra yaş sınırı olmaksızın herkese uygulanabilir. Son yıllarda diş hekimliğine aynı zamanda diş estetiği de girdi, diş estetiği nedir?

Fakat renk ve şekil verilirken hastanın göz rengi, cilt rengi, burun genişliği ve de yüz şekline dikkat ederek uygun estetik çalışma için daha pozitif sonuçlar elde ediyoruz. Bunlara ilave olarak eğer gerekiyorsa pembe estetik dediğimiz diş etleri üzerinde çok ufak çaplı operasyonlarla düzeltmeler yapıyoruz. Son zamanlarda hastalar tarafından Hollywood Estetiği denilen estetik çalışma arzu edilmektedir. Çoğu vakada dişlerin şekli ve boyutu ile, yaşla özellikle üst dudaklarda oluşan dikey çizgileri büyük oranda sanki botoks yapılmış gibi düzeltebiliyoruz. Diş beyazlatma (TEETH BLEACING) konusunda bilgi alabilir miyiz? Bu işlem iki türlü uygulanmaktadır: Home Bleaching veya Office Bleaching. Bu yöntemler ile dişlerin tabii renklerini 3-4 tona kadar beyazlatabiliyoruz. Yalnız çok kahve, sigara veya kırmızı şarap gibi renklendirici maddeleri kullananlarda bu beyazlatma ancak iki ya da üç yıl kadar kalıcı oluyor. Tekrar eski rengine iki ya da üç yıl sonra dönüyor.


38

TEKNOLOJİ

2018 yılı dijital trendleri neler olacak? Yapay zekadan fijital pazarlamaya, mesajlaşma uygulamalarından canlı yayın videolardan, sanal gerçeklikten artırılmış gerçekliğe 2018 yılında dijital trendler neler olacak?

2018 yılı teknoloji trendleri ile ilgili bilgi veren Murat Erdör; tüm dünyada öğrenmeye programlanmış yazılımların ve mobil kullanımının hızla artmasının; yaklaşık 2.5 milyar insanın aktif olarak kullandığı sosyal medya ağlarının çoğalmasının; nesnelerin interneti ve yapay zeka gibi teknolojilerdeki büyük yükselişin; 2018 yılında dijital alandaki pazarlama uygulamalarının önemini daha da artıracağının altını çizdi. Fijital Pazarlama Dünyada bu süreç yaklaşık beş sene önce başlamış olsa da Türkiye’de fijital kavramının geçmişi henüz çok yeni. Yaklaşık 3-4 senedir Türkiye’de konuşulan fijital kavramı, fiziksel ile dijital deneyimleri harmanlayarak tüketiciye en doğru yoldan ve ölçümlenebilir şekilde ulaşılmasını sağlayacak yöntemlerden biri olacak. Yapay Zeka Artık birçok alanda hizmet vermeye başlayan makineler ve yazılımlar da, tıpkı canlılar gibi topladıkları verileri işleyerek yeni şeyler öğreniyorlar. Öğrenen makinelere en yakın

Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017

örneği, hemen her gün girdiğiniz Facebook. Yazılım, okuma alışkanlıklarınızı, kimin profilinde daha fazla vakit geçirdiğinizi, hangi gruplara ya da sayfalara yorum yaptığınızı sürekli kontrol ederek öğrenme sürecini geliştiriyor. Gelecek yıllarda Facebook örneğinde olduğu üzere öğrenmeye programlanmış yazılımların sayısı giderek artacak. Bu yazılımlar pazarlama ve dijital sektörler başta olmak üzere, birçok sektörün hedef kitlelerini doğru tespitine bir adım daha yaklaşılmasına olanak sağlayacak. Mesajlaşma Aplikasyonları MIRC ile başlayan mesajlaşma geleneği, son dönemde Whatsapp ile hızla yükselişini sürdürüyor. Dünya genelinde aynı anda milyarlarca ileti bir kullanıcıdan, kullanıcı ya da kullanıcılara iletiliyor. Baş döndürücü sayıların olduğu bu alanda mesajlaşma aplikasyonlarının sayısının ve içerisindeki reklam alanlarının artması bekleniyor. Live streaming videolar İçerik her zaman kraldı ancak şimdi videolu

içerikler daha da bir kral. Tüm sosyal medya platformlarının “live streaming” destekli bir altyapıya dönmeleri ile birlikte “izle ve geç” kavramı bu alanda iyice oturmaya başlayacak. Facebook‘un ardından Twitter‘ın da video içeriklerine dair düzenlemeleri, kullanıcıların ve bu alana ilgi duyan markaların daha sık şekilde video paylaşmalarını sağlayacak. AR Pazarlama Augmented Reality (Artırılmış Gerçeklik) son zamanların öne çıkan, pazarlama ve reklam sektörlerinin popüler konularından biri. Cihazların cisim tanıma özelliği kullanılarak, sanal nesnelerin gerçek görüntülerin üzerine bindirilmesi olarak tanımlayabileceğimiz Artırılmış Gerçeklik, müşterilerle bağlantı kurma ve katılımı artırma açısından yenilikçi ve yaratıcı bir yol olarak kabul ediliyor. Bu teknolojinin yaratacağı pazarın, 2022 yılına kadar 117.4 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Kısa Süreli İçerik Periscope ile başlayan ve Snapchat, Scorp gibi uygulamalarla devam eden kısa süreli


39 içerik kavramı, sosyal medyaya yön vermeye devam edecek. Paylaşılan içeriklerin belirli bir süre ile yayında kalması, markaların da stratejilerini bu hızlı tüketim çağına göre düzenlemesini gerektiriyor. Facebook’un canlı yayınları, Instagram Stories gibi uygulamalar “hızlı ve sonlu içerik” kavramını destekliyor. VR Pazarlama Son dönemde teknolojisi ve popülerliği iyiden iyiye artan Virtual Reality (Sanal Gerçeklik) ve 360 derecelik videolar sayesinde pazarlama uzmanları, hedef kitleleri ile nasıl empati kuracaklarını ve onların davranış biçimlerini nasıl daha iyi anlayacakları öğrenmeye çalışıyorlar. Müşteriye sunulacak deneyimin önceden görülmesine ve hissedilmesine olanak sağlayacak sanal gerçeklik deneyimleri sayesinde birçok kurum, müşterisiyle daha sıkı bağlar kurma yoluna gidecek. Chatbots Yapay zeka formlarının hayatlarımıza girmesi şeklinde tanımlayabileceğimiz Chatbotslar, telefon ve bilgisayarlarımızı kullanma biçimimizi kesin olarak değiştirecek gibi gözüküyor. Chatbotslar, gelecekte kullanıcıların söylediklerini çok kısa sürede analiz edecek ve kullanıcıların isteklerini yerine getirmek için onları yönlendirecek uygulamalar olarak daha fazla hayatımıza girecek. Sanal paralar Baş döndürücü düzeydeki hızlı yükselişiyle sanal paranın web dünyasında popüler olmasına yol açan Bitcoin, hiçbir merkezi otoriteye bağlı olmamasıyla dikkat çekiyor. Adını sıkça duysak da Bitcoin tek dijital para birimi değil. Günümüzde Bitcoin dışında oldukça popüler hale gelen ve altocin olarak adlandırılan Ethereum, Litecoin, Namecoin, Primecoin, Zcash gibi birçok yeni sanal para birimi mevcut. Bitcoin ve altcoin gibi sanal paralar popülerliklerini artıracak ve dijital alanın yükselen trendleri olmayı sürdürecek.

İnsan beyni ve bilinç bilgisayara aktarılabilir mi? Rus internet milyoneri Dmitry Itskov, insan beynini bir bilgisayara yüklemeyi mümkün kılarak, kaderimizi tamamen değiştirmeye hazırlanıyor. “Önümüzdeki 30 yıl içinde hepimizin sonsuza kadar yaşayabileceğinden eminim” diyor. Bugün için kulağa imkansız görünse de iş dünyasını kendini insanlığa daha faydalı bir işe adamak için terk ettiğini söyleyen 35 yaşındaki Itskov’un ciddiyetinden şüphe yok. “Ben yüzde yüz eminim ki bunu başaracağım, aksi takdirde bu işe başlamazdım” diyor. İnsan beyni ve bilincini bilgisayara aktarmak nefes kesici bir düşünce. Peki ama bu yapılabilir mi? Süper bilgisayarlar Bu konuda bilimin geldiği nokta ise biraz karmaşık. Bu soruya verilebilecek cevap hem evet, hem de hayır. Aslında her şeyin biraz zamana bağlı olduğunu söyleyebiliriz. İnsan beynindeki sinir ağlarının son derece karmaşık olduğunu zaten biliyorsunuzdur. Son dönemde, bilim insanları 705 bin işlemci çekirdeğine ve 1.4 milyon GB RAM’e sahip bir bilgisayar kullanarak insan beynin aktivitesini taklit edebilmeyi başardılar, ancak verileri bir saniyelik beyin aktivitesinde sıkıştırmak böylesi güçlü bir bilgisayar için bile tam 40 dakika sürdü. Bilinci taklit etmek Beynin sonsuz bir karmaşık yapısı var. Bir nöronun ateşlenmesi bile son derece karmaşık. Milyarlarca nöronun da sürekli çalıştığını düşünürseniz bu işin içinden çıkılmaz bir kalabalık yaratıyor. Öncelikle bilinci taklit etmek için, beynin tam olarak nasıl çalıştığını bilmemiz gerekir. Birbiriyle ilgili veri yığınlarından oluşan devasa bir koleksiyon mudur? Peki ya duygular? Mantık oluşturma süreçleri? Anıların biçim değiştirmesi, rüyalar… Kuantum bilgisayarlar Bilincin gizemini anlamak için bir aralık bulmamız gerekiyorsa, mevcut hesaplama sistemleri ile imkansız olan biyolojik fenomeni eksiksiz olarak taklit etmeliyiz. Kuantum bilgisayarlar olaya girdikten sonra, bu biraz daha erişilebilir olacak, ancak bilinci bir bilgisayara aktarmak mevcut teknolojiyle on yıllarca, hatta yüzyıllarca sürecek gibi görünüyor.

yapabilecek demektir. İnsan beyni de bilgisayar gibi Öte yandan birçok nöro bilimci, insan beynine tıpkı bir bilgisayar gibi yaklaşıyor. Beyindeki tüm girdileri, duyusal verileri, hesaplamalar yoluyla çıktılara, davranışlarımıza çevirmeyi düşünüyorlar. Zihni bir bilgisayara yükleme fikri için teorik argümanlar da burada başlıyor. Eğer bu süreç eksiksiz biçimde haritalanabilirse, beynimizin tamamı barındırdığı verilerle ortaya çıkan kişisel zihnimizle birlikte bir bilgisayara kopyalanabilir. Bu noktada kafalarda bir soru daha oluşması doğal elbette; beynimizi kopyalasak bile fiziksel bedenimize bağlı olan zihnimiz öldüğü zaman yine ölmüş mü olacağız? Beynimizin barındırdığı verilen bir kopyasının bir bilgisayarda bulunması, belki ilerleyen zamanda yapay beyinlere transfer edilmesi ve bu yapay beyinlerin de başka vücutlara nakledilmesi mümkün olsa bile bizi biz yapan gerçekte ne olacak? Modern zamanın felsefi sorularından biri olması işten bile değil. Neyse ki şimdilik bu soruyu sormadan önce Dmitry Itskov ve benzerlerinin bilinci bilgisayarlara aktarmayı başarmalarını beklemeliyiz. (Yazan: Cenk Kayakuş – Kaynak: BundleHaber) Black Mirror dizisinde yer almıştı Netflix yapımı Black Mirror dizisinin 3. sezon 4. bölümünde (San Junipero), gelecekteki bir zamanda; insanların tercihen bilinçlerini süper bilgisayarların veritabanına aktararak sonsuza kadar yaşayabileceği bir dünya anlatılıyor.

Bir yandan da yapay akıllı sistemler ortaya çıkıyor ve bizim için karmaşık mekanizmaları inceliyor. Yapay zeka sistemleri geliştikçe de bu süreçler daha da kısalacak. Doğrusunu söylemek gerekirse, şu anda bilinç yaratamıyor veya bir bilgisayara aktaramıyor olsak bile, yarattığımız makineler bunu bir gün

Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017


40

YAŞAM

Z kuşağı erken ergenlİk dönemİnde öfke nöbetlerİ Yaklaşık iki aydır tüm apartman, sabahlara kadar ve sistematik olarak hiç bitmeyen ve şaşmayan çığlıklarla gece ve gündüz inliyor…

Anne olmaya kara verdik, sonra rahme bir can düştü, kız mı erkek mi derken dokuz ay hayallerle ve merakla yolunu gözledik. Bir isim uğruna ne kavgalar ettik ve sonunda sıcak bir gözyaşıyla kokusunu içimize çektik. Bitti mi? Hayır bitmedi! Serüvenimiz yeni başlıyor! Ergenlik denen mesele 2 yaş ergenliği ile başlayan ve hiç bitmeyecekmiş gibi gelen bunalım zamanların tanığı anneler- babalar- kardeşler- büyük anneler- büyük babalar- alt komşu – üst komşu- apartman! Aaa sakın komşu apartman ne alaka demeyin! Alt komşum Melek ve onun cadımı cadı kızı Yade. Bu yazının başkahramanı diyebilirim Yade için ve eminim pek çok evde bu başkahramanlardan var. Yaklaşık iki aydır tüm apartman, sabahlara kadar ve sistematik olarak hiç bitmeyen ve şaşmayan çığlıklarla gece ve gündüz inliyor. Oldukça saldırgan, oldukça ısırgan, oldukça hırçın ve artık apartman olarak çare aramaya girişmiş bulunmaktayız. Bu konudaki ünümüz siteye yayıldı mı henüz bir bilgimiz yok. En erken tanışılan ergenlik 2 yaş ergenliği imiş artık apartmanca bu bilgiye sahibiz. Ve bizim gibi mağdurlara en kısa yoldan belirti

Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017

– müdahale ve sonuç bilgilerini vermeyi amaç edindik. Bana da bu platformdan seslenmek düştü. Pek çok uzmanın görüş ve önerilerini okudum ve bir özet haline getirdim. İlk ergenlik dönemi O sessiz sakin uslu bebeğim gitti yerine öfkeli, hırçın, negatif bir çocuk geldi diyorsanız bu özet tam size göre… İlk ergenlik dönemi ve aile bireylerini en çok zorlayan ergenlik dönemi diye adlandırılan bu dönem 18 ay-2 yaş arasını kapsıyor. Bazı kaynaklarda ‘ön ergenlik’ ya da ‘negatif dönem’ olarak da karşınıza çıkabilir.


41 kaybetmiş bağırıp çağıran bir anne görmek istemez. Sizin sakin ve uygunsuz davranışa prim vermeyen tavrınız er geç çocuğunuzun pes etmesine yardımcı olacaktır. Evdeyseniz kulağınız çocuğunuzda olmak şartıyla öfke nöbetini görmezlikten gelerek işinize devam edebilir; dışarıdaysanız onu sakin bir ortama taşıyabilir -mesela arabayave orada sakinleşmesini bekleyebilirsiniz. Sizi kullanmaya yönelik öfke nöbetlerinde şekeri niye alamayacağınızla ilgili kısa bir açıklamadan sonra, tutarlı izleyeceğiniz aldırmazlık yöntemi er geç işe yarar; ancak hayal kırıklığı dolayısıyla oluşmuş nöbetleri tamamen görmemezlikten gelme başka duygusal problemlere yol açabilir. Bu nedenle kaynağında hayal kırıklığı olan öfke nöbetlerinde çocuğun duygusunu anlamak önemlidir. Ve bu dönemden herkesin ruhen sağlam çıkması için ve bebeğinize yardımcı olabilmeniz için ne yapmanız gerektiğine bir göz atmanız oldukça fayda sağlayacaktır. Uzmanların ‘sakin olun’ telkinleri ile bu dönemin oldukça normal bir dönem olduğunu ve bebeğinizin oldukça sağlıklı tepkiler verdiğini belirterek, aile bireylerinin tutumlarına özellikle dikkat çekiyorlar. Değişimin sebepleri: Psikolog Bihter Mutlu’nun görüşleri: “Hayatın ikinci yılında çocuk artık yürümeye başlamıştır ve dil gelişimi hızlanmıştır. Artık daha rahat hareket edebilmekte, sürekli olarak kendi vücudunun sınırlarını denemekle meşguldür. Beyni hızla gelişmekte ve sürekli dünyayı keşfetmeye çalışırken, hayat, objeler, ve kendi vücutlarının nasıl çalıştığıyla ilgili yeni-yeni bilgiler ve deneyimler kazanmaktadır. Bütün bu keşifler sırasında istediği fakat henüz yapamadığı işlere bir de yetersiz olan ifade edici dil becerileri eklendiğinde çocuk kaçınılmaz olarak hayal kırıklıkları ve gerginlikler yaşamaya başlar. İşte öfke nöbetlerine öncelikle bu geniş açıyla bakmamızda fayda vardır. Kendimizi onların yerine koyalım: Henüz tam anlamlandıramadığımız bir dünyada bir de isteklerimiz ve duygularımızı ifade edemiyoruz ve bir şekilde var olmaya çalışıyoruz. Bu dönemin doğal bir basamağı da çocuğun bağımsızlık ve otonomi isteğidir. Kendi yapmak ister, kendi yemek ister, kendi giyinmek, kendi seçmek, vs. ister. O zamana dek eli kolu bağlı oturuyordu, artık becerebildiğini, karar verebildiğini başkalarına ama en çok da kendine kanıtlamak

ister. Sınırlarını bilmek ve zaman-zaman bunları genişletmek için zorlamak ister. Anne baba tutarlı ve kararlı davranışlar sergiledikçe davranışlarının sonuçları olduğunu öğrenir, sınırların çizildiğini görür. Bu şekilde büyüyüp olgunlaşır.” Tetikleyecek durumlar Yapma – dur – bırak – gitme- olmaz gibi kelimelerle inatlaşmanın öfke nöbetlerini en hızlı şekilde tetiklediğini bilin. Onu azarlamak, hırpalamak vs. iletişiminizin tamamen kopmasına neden olacaktır. Bihter Mutlu şöyle diyor: “Öfke nöbetleri genellikle çocuk aç, yorgun, sıkılmış, rahatsız veya keyifsiz olduğunda daha çok ortaya çıkar. Muhtemelen çocuğunuz aç olduğunda süpermarkete gidip, öfke nöbetsiz alış verişin sonuna kadar dayanmasını beklemek çok ta gerçekçi bir yaklaşım olmayabilir. Bir arkadaşınızın evine giderken çocuğunuzun sıkılabileceğini tahmin edebilmeniz ve oraya çocuğunuzun zevk alıp zaman geçirebileceği oyuncaklarını birlikte götürmeniz veya alış verişte sıkılabileceğini düşündüğünüz çocuğunuza süpermarkette işimiz biter bitmez birlikte dondurma yiyelim demek, öfke nöbetlerini öngörüp önlemek için ufak manevralar olabilir.” Peki ne yapmalı? İster evde olsun, ister dışarıda; çocuğunuz kendini yere atmış “o şekeri istiyorum” diye bağırırken izlenecek en önemli taktik sakin kalabilmeyi başarmaktır. Zaten kontrolünü kaybetmiş bir çocuk; karşısında kontrolünü

Örneğin “o filmi ne kadar görmek istediğini anlayabiliyorum fakat şimdi bu filmi seyredecek vaktimiz yok, şu anda çok kızdığını görebiliyorum, ben sana sakinleşmen için yardımcı olacağım, sakinleştiğin zaman daha rahat konuşuruz” gibi bir söylem çocuğun tam da ihtiyacı olan bir tutumdur. Öfke nöbetleri geçtikten sonra hemen akabinde çocuğa istediği şey kesinlikle verilmemelidir. Filmin zamanı geldiğinde ve annenin vakti olduğunda izleneceğini çocuğun öğrenmesi gerekir. Bu konuda tutarlı ve kararlı olmak çocuğun sağlıklı duygusal gelişimi açısından çok önemlidir. Yoksa çocuk büyüyüp yetişkin olduğunda da isteklerinin geciktirilmeden doyurulması konusunda sabırsız olacaktır. Ancak öfke nöbetinden sonra çocukta anneyi üzmüş olmaktan dolayı suçluluk duyguları ve artık eskisi gibi sevilmeyeceği korkuları oluşabilir. Çocuğunuz sakinleştiğinde öfke nöbetiyle ilgili biraz konuşup –nedenleri ve sonuçları hakkında- ona sarılıp sevginizi göstermenizde fayda vardır. En nihayetinde çocuğun ne olursa olsun yalnızca “iyi çocuk” olduğunda değil her zaman ve koşulda sevileceğini, anne baba sevgisinin koşulsuz olduğunu içine sindirmeye ihtiyacı vardır. Evdeki ve sokaktaki tehlikelerin farkında olmayan ve her an her yerde özgürlüğünü ilan eden, zaptı imkânsız bu küçük ve sevimli canavarlara aman dikkat! Nihal Çalışkan

Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017


42

YAŞAM

Kendinizi bu

6 negatif insandan koruyun Bazen çevremizdeki insanlar farkında bile olmadan bizi incitiyor olabilirler, bu da onları geride bırakmamızı çok zor hale getirir. Problemin farkına varır varmaz, bu negatif kişilerle aranıza mesafe koyun. Kendinizi, size eşlik etme konusunda pek de iyi olmayan insanların arasında bulmanız oldukça kolaydır.

da başarısızlığa uğramış gibi hissederler. Bu negatif insanlar, farkında olmadan sizi de kendi mutsuzluklarının içine çekmeye çalışırlar.

Bu nedenle bazı insanların gerçekten hayatınızda olması gerekip gerekmediğini düşünmek için zaman ayırın.

Bu insanlar, özsaygınıza ve özgüveninize zarar vererek ilerlemenizi ve hedeflerinize ulaşmanızı engellemeye çalışırlar. Eleştirici insanlar çoğunlukla acımasızdır ve incinip incinmediğinizi umursamazlar.

Şüphesiz, olgunlaşmanıza yardımcı olan ve sizi takdir eden insanların hayatınıza olumlu etkileri vardır. Bununla birlikte gerçekler, çoğu zaman ilerlememizi ve daha iyi bir hayata sahip olmak adına bazı insanlardan uzak durmamızı zor hale getirir. Bunlar, kaçınılması gereken olumsuz insanlardan bazılarıdır: 1. Olumsuz eleştirenler Hayatınızda şimdiye kadar olumlu ve olumsuz pek çok eleştiri almışsınızdır, ve bundan sonra da alacaksınız, bu son derece normaldir. Bununla birlikte, nasıl hareket ettiğinizi, ne dediğinizi ya da ne yaptığınızı eleştiren insanlardan uzak durmanız gerekir. Birisi kendi hayatından memnun değilse, yaptıkları onları hiçbir zaman tatmin etmez ya

Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017

2. Sizi yönetmeye çalışan insanlar Uzak durmanız gereken bir diğer insan tipi ise manipülatörler, yani sizi yönetmeye çalışanlardır; ancak çoğunlukla bu insanları tespit etmek zordur. Zordur çünkü bu insanlar istediklerini almak için kullandıkları taktiklerde usta olmuşlardır. Genelde bunları iyi niyetle yaptıklarına sizi inandıracak şekilde konuşurlar. Kendinizi

suçlu hissetmeniz veya bazı durumlarda kendinizi sorumlu hissetmeniz için duygularınızı manipüle etmeye çalışacaklardır. Eğer nazik ve hassas biriyseniz bu onlar için çok daha kolay olacaktır çünkü sizi kendilerinden daha zayıf olarak göreceklerdir. Bu tür insanlar sizi sürekli kendi dertleriyle meşgul ederek hayallerinizin peşinden gitmenizi engeller. Bu insanlardan en kısa sürede uzaklaşmanız ya da aranıza uygun bir mesafe koymanız gerekiyor. 3. Yalan söyleyenler Her gün ufak yalanlar karşımıza çıkar ancak düzenli olarak yalan söyleyen birinin size saygı duymadığı aşikardır. Zarar görmeden kendinizi kurtarmanız gereken bu tip insanlar, yalanlarının insanlar üzerindeki etkisinin büyüklüğünü tahmin etmekte sorun yaşarlar. Aslında, çoğu yalan söylediklerinin farkında bile değil.


43

Her gün ufak yalanlar karşımıza çıkar ancak düzenli olarak yalan söyleyen birinin size saygı duymadığı aşikardır. Bu insanları hayatınızdan çıkarırken kendinizi suçlu hissetmeyin. Her şeyden önce, gerçeği saklamak onlar için bu kadar kolaysa, yalanlarına maruz kalmanın size zarar verdiğini anlamaları zor olmayacaktır. 4. Kötümser insanlar Karamsarlık her durumda oluşan bir düşünce yapısıdır. Bu insanlar her şeyi şüphenin gölgesinde kalarak ve tüm kötü sonuçları öngörerek değerlendirir. Karamsarlar, uzak durmak için elinizden geleni yapmanız gereken olumsuz insanlardır. Her şeyin kötü yanlarına odaklanırlar. Her zaman, sizi olası en kötü senaryoya sürükleyecek bir fikirleri vardır. Daha da kötüsü, çoğunlukla bu pesimist halleri yüzünden başlarına kötü şeyler gelir. Siz binlerce çözüm önerisi sunsanız da, pesimist insanlar her zaman her şeyi olumsuz olarak düşünecektir. 5. Cimri insanlar Cimrilik, bir insanın sahip olabileceği en kötü kusurlardan birisidir. Cimri insanlar her zaman ceplerinden bir şey çıkarmamak için bir bahane bulurlar. En basite indirgersek, sadece başkalarına yardım etme niyetleri yoktur. Cimrilik çoğu zaman bencillik olarak adlandırılır ancak onlar bencil değillerdir. Bunlar, daima başkalarının yardımına ihtiyaç duyan ve her durumda kendilerine kar edebilecekleri yollar arayan insanlardır. Cimri insanlar sizinle dışarı çıkmayı çok sever ancak sıra hesap ödemeye geldiğinde, daima para vermekten kaçacak bir yol bulmayı başarırlar. 6. Dedikoducu insanlar Uzak durmanız gereken son insan grubu ise dedikodu yapanlardır. Başkaları hakkında konuşmayı sevmeleri, kendi içlerinde bir tür güvensizlik barındırdıklarının bir göstergesidir. Bu tür insanlar spekülasyonları ve yanlış anlaşılmaları nasıl ayırt edeceklerini bilmezler. Eğer dikkat etmezlerse dedikoduları birçok insanı incitebilir. Dedikoduya yatkın biriyle vakit geçirmek, insanların size bakış açılarını zedeliyor. Bu durum sizin için sorun çıkarabilir, hatta gereksiz düşmanlara yol açabilir. Dedikoducularla zaman geçirmezseniz sizin hakkınızda konuşamazlar. 6. Olumsuz insanlara dikkat edin Yukarıda bahsettiğimiz 6 türün dışında, eğer dikkatli değilseniz size zarar verebilecek çok daha fazla olumsuz insan vardır. Bunu vurguluyoruz çünkü size çok ciddi zararlar verebilirler, bu yüzden de onları hayatınızdan çıkarmanız gerekir. Etrafınızda bu davranışlardan herhangi birini sergileyen insanlar varsa, şimdi kendiniz ve etrafınızdakiler için bir şeyler yapma vakti. Davranışlarınızı şimdi değiştirin ve gelecekte de yanınızda olacak iyi insanları üzmekten kaçının.

Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017


44

GÜZELLİK

Makyaj Yapmaktan Sıkılanlar İçin

Makyajsız da İyi Görünmenizi Sağlayacak

12 İpucu

Genellikle kadınlar makyajsız hallerini renksiz ve soluk buldukları için makyaj yapmayı tercih ederler. Hayatın koşuşturmacası, düzensiz uyku ve sağlıksız beslenme sonucu sağlıksız görünen ciltlerimizi saklamak isteriz. Makyaj yapmaktan sıkılan ya da cildine kozmetik ürünleri sürmek istemeyenlere makyajsız da sağlıklı ve güzel görünebilmeleri için birkaç ipucu listeledik. Makyajın bir alışkanlık olduğunu, cildimize bakım yaparsak harika görünebileceğimizi unutmamalıyız. 1. Sağlıklı bir cilt Cildinizin daha sağlıklı görünmesi için bir yemek kaşığı papatya çayını 1 bardak suyla karıştırın ve 30 dakika demlenmeye bırakın. Hafif soğuduktan sonra bir çay kaşığı bal ekleyin ve 2 hafta boyunca kahvaltıdan önce bu çayı için. Cildinizdeki tazelenmiş ve sağlıklı görüntüyü fark edeceksiniz!

2. Daha uzun görünen kirpikler Hint, badem, susam, dulavrat yağlarını eşit miktarda karıştırıp içine bir ampül e vitamini ekleyin. Bu karışımı küçük bir kavanoza koyup ve her gece yatmadan önce temizlediğiniz bir rimel fırçası ile ya da pamuk çubuk yardımıyla kirpiklerinize sürebilirsiniz. Düzenli kullanımda 2 hafta içinde kirpiklerinizin uzadığını ve çoğaldığını göreceksiniz.

3.Yıpranmış ve kırılmış saçlardan kurtulun Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017

Bakımsız ve kötü görünmenin sebeplerinden biri de elbette saçlar. Kırılmış, yıpranmış ve bakımsız saçlarla makyaj yapsanız da iyi görünmeniz mümkün değil. Makyaj yapmadan güzel ve sağlıklı bir görünüme kavuşabilmek için saçlarınızın da mükemmel görünmesi gerekiyor. Evde hazırlayabileceğiniz bir maskeyle sağlıklı saçlara kavuşabilirsiniz. Bir yumurta sarısını çırpın ve yarım bardak katkısız yoğurt ekleyin. Bir yemek kaşığı hint yağı, avokado yağı, jojoba yağı ve hindistan cevizi yağı da ekledikten sonra iyice karıştırın. Bu karışımı ıslak saçınıza uygulayın ve bir bone takarak 1 saat bekletin. Ardından durulayın. Bu maske saçlarınızı besleyecek ve daha sağlıklı bir görünüme kavuşmasını sağlayacak.

istiyorsanız küçük bir kutu el kremini eşit miktarda sirkeyle karıştırın ve bu karışımı 2 hafta boyunca her gece yatmadan sürün.

4. Nemlendirilmiş pürüzsüz eller

7. Siyah noktalardan kurtulun

Bakımsız ve kurumuş eller kötü bir izlenim yaratmanıza ve daha yaşlı görünmenize neden olur. Bu yüzden ellerinizi sürekli nemli tutmalısınız. Ellerine yoğun bir bakım yapmak

5. Düz ve parlak saçlar Bir muzu soyun ve bir yemek kaşığı zeytinyağı ile birlikte blenderdan geçirin. Daha sonra iki yemek kaşığı bal ve bir yemek kaşığı katkısız yoğurt ekleyin. Yapışkan ve lapa bir hale gelene kadar karıştırın. Islak saçınıza uygulayın, 30 dakika bekletin ve durulayın. Bu karışımla saçlarınız kabarmayacak ve parlayacak.

6. Güçlü ve beyaz tırnaklar Güzel ve güçlü tırnaklar için parmaklarınızı limon suyunda bekletebilirsiniz.

Evde kendiniz hazırlayabileceğiniz siyah nokta maskeleri ile siyah noktalardan kurtulabilirsiniz. Ama bu maskelerin içinde karbon gibi tıbbi maddeler olduğundan uğraşmak istemiyorsanız hazır siyah nokta


45

Lezzet ve Doğallık arayanlar için arayın gelsin...

Sipariş Hattı:

0541 669 0 669

bantlarını da kullanabilirsiniz. Temiz ve parlak bir cilt daha sağlıklı görünmenizi sağlar.

8. Çatlamış dudaklar

Belkide güzel ve bakımlı görünmemizi sağlayan en büyük etkenlerden biri sağlıklı duran yumuşak ve bakımlı dudaklar. Bunun için lipstick ya da ruj sürmek zorunda değilsiniz. Evde yapacağınız dudak bakımıyla nemli ve sağlıklı dudaklara sahip olabilirsiniz. Eşit miktarda ekşi krema ve havuç suyunu karıştırın. Bu karışımı dudaklarınıza sürün ve 7 dakika bekledikten sonra durulayın.

9. Beyaz dişler

Silivri çiftliğimizden günlük taze süt satışlarımız başlamıştır.

Günün her saati soğuk sandviç ve kahvaltı çeşitleri bulunmaktadır.

Bembeyaz ve bakımlı dişler herkesi etkiler. Gülümsemenizle birlikte kendine güveniniz artar. Bu yüzden sağlıklı, temiz ve bakımlı dişler çok önemlidir. Çok ilginç olsa da diş beyazlatma da aktif karbon çok etkilidir. İnternetten satın alabileceğiniz tıbbi kapsül karbonlarla dişinizi fırçalayın ve durulayın. Beyazladığını göreceksiniz!

10. Koyu göz halkaları

Her ne kadar cildiniz ve diğer her şey mükemmel görünse de eğer koyu göz halkalarına sahipseniz “Hasta mısın?”, “Uyuyamadın mı?”, “Ağladın mı?” gibi sorulara maruz kalabilirsiniz. Sizi oldukça yorgun ve yaşlı gösterecek bu halkalardan kurtulmak için göz altı torbaları ve morlukları için hazırladığımız listemize göz atabilirsiniz.

11. Elektriklenmeyen şekil verilmiş saçlar

Birçok insanın başı elektriklenen saçlarla derttedir. Bu soruna en kolay çözümlerden biri ise maden suyu. Elinizi maden suyuyla ıslatıp saçınıza sürebilirsiniz. Böylece saçlarınız elektriklenmez.

Doğal Peynir Çeşitleri, Köy Tereyağı, Kaymak, Silivri Yoğurdu, Zeytin Çeşitleri, Zeytin Yağı, Gezen Tavuk Yumurtası

12. Parlak ve sağlıklı bir cilt

Şeker ve domates ise cildinizin harika görünmesi için hem çok kolay hem de çok etkili bir ikili. Domates dilimi üzerine dökeceğiniz toz şekerle yüzünüzü ovarak ölü derilerden kurtulabilirsiniz. Ovduktan sonra yüzünüzde 10 dakika bekletin ev durulayın. Bu uygulamayı haftada 3-4 kez tekrarlayabilirsiniz. Gözde Solak

Bahçeşehir Galeria No: 11

Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017


46

KÜLTÜR

Bu Sezon İstanbulluların Kaçırmaması Gereken

10 Muazzam Tiyatro Oyunu

Müge Bal

Güzel havaların bitişini nasıl kabullenip, yağmuru ve karanlığı nasıl sevebiliriz diye işin içinden çıkmaya çalışırken ruhumuzu kurtaracak, kışı sevimli hale getiren o muazzam şeyi hatırladık: Tiyatro! İstanbul’un kaotik havasını biraz olsun dağıtan o büyünün; sanatın ve tiyatronun kalbinde yaşadığımızı hatırlamak bizi rahatlattı. Hepimizin ruhunun besine ihtiyacı var, işte bu yüzden bu yılı dolu dolu geçirmemizi sağlayacak o müthiş tiyatro oyunlarını araştırdık. Geçirdiğimiz o 1,5 saati bir ödül gibi yaşayabileceğiniz ve salondan tatminkâr bir şekilde ayrılabileceğiniz muazzam oyunlardan birkaçını derledik.

1. Bira Fabrikası Moda Sahnesi’ndeki ilk perdesini 2015 yılında aralayan Bira Fabrikası sade sahne dekorasyonu ve hiç de sade olmayan çarpıcı oyunculukları ve konusuyla seyirciyi son dakikaya kadar hipnoz ediyor. Bu sezon izlenecek oyunlar listenize almanızda yarar var. 2. Kundakçı Grigory Gorin’in orijinal eserinden Haluk Bilginer’in başarılı çevirisiyle Oyun Atölyesi’ndeki sahnesine kavuşan Kundakçı, şahane oyunculuklarla seyirciyi fena halde eğlendirmeyi başarıyor. Artemis Tapınağı’nı kundaklayan tarihin ilk teröristi unvanına sahip Herostratos etrafında dönen bu ilginç hikayeyi şahane bir uyarlama ile izlemek isteyenler bu oyunu kaçırmamalı. 3. Yaşamak Denen Bu Zahmetli İş Çok iyi oyunculuklarla işlenen bir Devlet Tiyatroları oyunu görmek isteyenler muazzam bir evlilik eleştirisi izleyecekler. Evliliklerinden sıkılan bir çift üzerinden işlenen konusu kara mizahın son yıllarda DT’deki en çok keyif veren örneklerinden biri. 4. Bir Baba Hamlet Şevket Çoruh’un Baba

Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017

Sahne’de Murat Akkoyunlu ile döktürdüğü eğlenceli oyunu Bir Baba Hamlet şiddetle tavsiye ettiğimiz, tatminkar bir şekilde salondan ayrılacağınız oyunlar arasında. Hamlet’i hiç bu kadar absürt bir şekilde izlemediğinize eminiz. 5. En Kısa Gecenin Rüyası Neşeleri yerine getiren bu modern Shakespeare oyunu Kemal Aydoğan’ın yönetmenliği, Can Güngör’ün müzikleri ve her biri ayrı bir oyunculuk dersi veren kadrosuyla 3. sezonda kesinlikle görülmesi gerekenlerden. 6. Ferhangi Şeyler Ferhan Şensoy’un tek başına muhteşem bir başarıyla sırtlandığı ve 30. yılını kutlayan oyunu Ferhangi Şeyleri hala izlemeyenler varsa bu sezon artık mutlaka en az 1 kez görmeli. Ferhan Şensoy’un kendi yorumuyla, tam anlamıyla güldürürken düşündüren eleştirel tarzı, her oyunda özgün birer başyapıta dönüşüyor. 7. Hansel ve Gretel’in Öteki Hikayesi 3 sezondur Oyun Atölyesi’nin seyircilerini şenlendiren Hansel ve Gretel’in Öteki Hikayesi, modern Hansel ve Gretel’in gerçekliğini çarpıcı bir şekilde aktarıyor. Ayça Bingöl ve Salih

Bademci’nin sahneyi paylaştığı bu etkileyici oyunda başarılı bir düzen eleştirisi izlersiniz. 8. Bir Yaz Gecesi Rüyası Ünlü bir Shakespeare klasiği olan Bir Yaz Gecesi Rüyası, Aleksandar Popovski’nin yönetmenliğiyle modern bir şekilde tekrar yorumlanıyor ve bize de Uniq İstanbul’daki oyunun tarihlerini takip edip bunun tadını çıkarmak kalıyor. 9. İki Kişilik Yaz Orta yaş dönemine henüz adım atmış bir kadın ve bir erkeğin Ediburgh’da bir barda yollarının kesişmesini romantik komedi tadında işleyen bu eğlenceli oyun, “35 yaş krizine” yeni bir bakış açısı getirmenizi sağlayacak. 2014 yılından beri sahnelenen oyunu DOT Kanyon’da izleyebilirsiniz. 10. Profesyonel Devlet tiyatrolarında 2010 yılından beri perdelerini aralayan efsane oyun Profesyonel’i hala izleme fırsatı bulamayanlar varsa bu sezon kesinlikle peşine düşmeliler. Temposu hiç düşmeyen, gözünüzü sahneden bir an olsun ayıramayacağınız bu muhteşem oyuna bilet bulmak için elinizden geleni yapmanızda fayda var. İzlemek için daha fazla neden isteyenler, buyrunuz.


Nöbetçi Eczaneler 3. Cadde Eczanesi

608 00 26

Armağan Eczanesi

669 93 00

Bahçeşehir Aydın Eczanesi

608 00 37

Bahçeşehir Eczanesi

669 34 34

Boğazköy Eczanesi

607 06 07

Defne Eczanesi

669 96 59

Deniz Eczanesi

672 43 03

Derman Eczanesi

605 02 13

Dilek Öz Eczanesi

669 70 10

Eczane Akbatı

397 01 17

Eczane Filiz

672 01 03

Elit Eczanesi

672 33 32

Elvin Eczanesi

669 18 27

Güngör Eczanesi

672 33 30

Kent Eczanesi

596 55 53

669 59 51

Oksijen Eczanesi Şehir Eczanesi

Şelale Eczanesi Su Eczanesi Yıldız Eczanesi

669 44 66 608 17 27

669 09 11 669 97 97

ETÜT MERKEZLERİ YELPAZE İSTANBUL SANAT MERKEZİ 669 16 50 KAFE/RESTORANT/GIDA/PAKET SERVİS BAHÇEŞEHİR PROFİTEROL 669 73 45 MİE PASTANESİ 669 05 89 EMLAKÇILAR ARDA EMLAK (22. YIL) 669 21 32 İrtibat Cengiz Yılmaz 0532 213 77 53 SU SERVİSİ GÜMÜŞ SU 444 78 44 KORUSU 669 00 13 - 672 20 30 TAŞDELEN SU 669 1 669 HİZMET SEKTÖRÜ /ELEKTRİK/SU TESİSAT BAHÇEŞEHİR ELEKTRONİK 669 00 25 SAĞLIK/GÜZELLİK MERKEZLERİ POLA FITNESS CENTER 669 00 25 GİYİM ARZU YETİŞ KOCATEPE Haute Couture (Gelinlik - Abiye) 0539 456 03 00 HALI YIKAMA Mis Köpük Halı Yıkama 853 95 24 VETERİNER&PET SHOP BOĞAZKÖY VETERİNER KLİNİĞİ 607 09 39 GÜNER VETERİNER SAĞLIK MERKEZİ 608 0 432 GÜNER PET 0532 266 14 91 SPRADON VETERİNER KLİNİĞİ 0532 646 14 31 İŞLETME REHBERİ AKYOL DANIŞMANLIK TERCÜME&BİLİŞİM 249 99 97 AKSİGORTA Gürsoylar Sigorta 596 41 33 AJANS YELPAZE 669 83 86

Bundan böyle gıdadan eğitime, güzellikten sağlığa sektörel telefon rehberimizde sizde yerinizi alın... Detaylı bilgi için; (0212) 669 83 86

672 94 01

İstanbul Eczanesi Mavi Eczane

BAHÇEŞEHİR SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI BAHÇEŞEHİRLİLER DERNEĞİ (BADER) 669 61 61 BAHÇEŞEHİR ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ 672 70 16 BAHÇEŞEHİR Ç.Y.D.D. 672 01 05 BOĞAZKÖYLÜLER DERNEĞİ (BODER) 607 13 77 BAHÇEŞEHİR ÖNEMLİ TELEFONLAR YELPAZE İSTANBUL HABER AJANSI (YİHA) 669 83 86 AİLE HEKİMLİĞİ 444 06 69 ALO AMBULANS 669 55 66 BAHÇEŞEHİR SU-ARITMA 669 38 62 BAHÇEŞEHİR GAZ DAĞITIM A.Ş. 669 00 03 1.KISIM MUHTARLIĞI 669 62 10 2.KISIM MUHTARLIĞI 669 80 25 ZABITA KARAKOLU 669 37 07 BARINAK 669 47 29 BAŞAKŞEHİR BELEDİYESİ 444 0 669 PTT 669 16 00 İTFAİYE 669 31 37- 669 38 60 SAĞLIK OCAĞI 669 63 60 TAKSİ 669 63 60 ESENKENT ÖNEMLİ TELEFONLAR ESENYURT BELEDİYESİ 596 30 00 ISI DAĞITIM 672 16 13 KENT YÖNETİMİ 672 11 62 TAKSİ 672 62 72 EĞİTİM KURUMLARI BAHÇEŞEHİR KOLEJİ 669 51 77 TAY SÜRÜCÜ KURSU 669 84 04 ÖZEL DERS VERENLER ARDA ÇANKAYA 0532 777 83 38 NERİMAN GÜNEŞDOĞDU 0542 832 17 25

607 08 10

Ay içerisinde nöbetçi çizelgelerinde değişiklik olduğundan dolayı güncel liste için www.ieo.org.tr adresinden bilgi edinebilirsiniz.

YTÜ Endüstri Mühendisliği Mezunu, Bahçeşehir’de 14 yıl deneyimli özel ders hocasından; İlk, Orta, Lise Seviyesinde MATEMATİK, GEOMETRİ, FEN, FİZİK, KİMYA ve İNGİLİZCE birebir Özel Dersleri verilir.

YTÜ Kimya Yüksek Mühendisi’nden (Kimya Öğretmeni) İlköğretim (1-8) Matematik-Fen-Kimya-Türkçe dersi verilir.

Bahçeşehir 0533 746 66 72

İletişim: 0535 659 18620212 669 9172

Saint Michel Fransız Lisesi mezunuyum.

Yıldız Teknik Üniversitesi Fransızca Mütercim Tercümanlık bölümünde 3.sınıf öğrencisiyim. 2 senedir başlangıç düzeyinde Fransızca dersi e aynı zamanda İlköğretim -Lise öğrencilerine Bahçeşehir bölgesinde Fransızca dersi vermekteyim.

Gsm: 0537 475 54 36

Matematik ve Geometri Öğretmeninden İlk, Orta, Lise ve KPSS öğrencilerine özel ders verilir.

Gsm: 0505 450 58 09

Bayan İngilizce Öğretmeninden

LYS 5, Proficiencyi YDS, ve Ara Sınıflar için özel İngilizce dersi verilir.

İletişim: 0505 242 97 33

Bahçeşehir -Ispartakule Bizim Evler Grupta güçlü ekibiyle güvenilir boyacınız ve tadilatçınız;

İBRAHİM USTA Gsm: 0532 494 43 03 Tel: 0212 699 13 12


48

76D

146T

BAHÇEŞEHİR-TAKSİM (ÇİFT KATLI)

Gidiş-Dönüş sefer süresi: 180 dakika KITA İND. hattır bahçeşehir Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 05:15 05:30 05:40 05:48 05:56 06:04 06:12 06:20 06:28 06:36 06:44 06:52 07:00 07:10 07:20 07:32 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:50 20:10 20:30 20:55 21:20 21:40 22:05 22:30 21:15

05:30 05:45 06:00 06:15 06:30 06:45 06:57 07:10 07:22 07:35 07:47 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:12 09:25 09:37 09:50 10:02 10:15 10:27 10:40 10:52 11:04 11:16 11:28 11:40 11:52 12:04 12:16 12:28 12:40 12:52 13:04 13:16 13:28 13:40 13:52 14:04 14:16 14:28 14:40 14:52 15:04 15:16 15:28 15:40 15:52 16:04 16:16 16:28 16:40 16:52 17:05 17:17 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00

PAZAR 05:50 06:10 06:30 06:45 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:40 10:50 11:00 11:10 11:20 11:30 11:40 11:50 12:02 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:42 13:54 14:06 14:18 14:30 14:42 14:54 15:06 15:18 15:30 15:42 15:54 16:06 16:18 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:50 22:10

GÜMÜŞSÜYÜ Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 06:30 06:45 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:28 09:40 09:50 10:00 10:10 10:20 10:32 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:35 22:55 23:15 23:35 23:55 00:10

21:30 21:50 22:10

07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:12 10:25 10:37 10:50 11:02 11:15 11:27 11:40 11:52 12:05 12:17 12:30 12:42 12:55 13:07 13:20 13:32 13:45 13:57 14:10 14:25 14:37 14:50 15:02 15:15 15:27 15:40 15:52 16:05 16:17 16:30 16:42 16:55 17:07 17:20 17:32 17:45 17:57 18:10 18:22 18:35 18:47 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:15 23:30 23:45 00:00 00:20

PAZAR 07:45 08:00 08:20 08:40 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:40 12:50 13:00 13:10 13:20 13:30 13:40 13:50 14:02 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:42 15:54 16:06 16:18 16:30 16:42 16:54 17:06 17:18 17:30 17:42 17:54 18:06 18:18 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:20 23:40 00:00 00:20

BOĞAZKÖY MH.-BAHÇEŞEHİR-YENİKAPI Gidiş-Dönüş sefer süresi: 155 dakika

BOĞAZKÖY Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 05:20 05:40 05:55 06:10 06:25 06:35 06:45 06:55 07:10 07:20 07:30 07:40 07:50 08:05 08:20 08:30 08:40 08:55 09:10 09:25 09:40 09:55 10:15 10:35 10:55 11:10 11:25 11:40 11:55 12:10 12:25 12:40 12:55 13:10 13:25 13:40 13:55 14:10 14:25 14:40 14:55 15:10 15:25 15:35 15:45 15:55 16:05 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:20 19:40 20:00 20:20 20:40 21:00 21:20 21:40 22:00

Not: •Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir. •OTOLAR AVCILAR YANYOLA GİRMEZ, E-5 YOLUNDAN GİDER.

05:20 05:40 05:55 06:05 06:15 06:25 06:35 06:45 06:55 07:10 07:20 07:30 07:40 07:50 08:00 08:13 08:26 08:39 08:52 09:05 09:18 09:31 09:44 09:57 10:10 10:23 10:36 10:49 11:02 11:15 11:28 11:41 11:54 12:07 12:20 12:30 12:40 12:50 13:02 13:15 13:28 13:41 13:54 14:07 14:20 14:33 14:46 14:59 15:12 15:25 15:40 15:55 16:10 16:25 16:40 16:55 17:10 17:25 17:40 17:55 18:10 18:25 18:40 18:55 19:10 19:25 19:40 19:55 20:10 20:25 20:40 21:00 21:20 21:40 22:00

E - 57 Gidiş-Dönüş sefer süresi: 100 dakika KITA İND. hattır İŞ GÜNÜ C.TESİ 06:10 A 06:35 K 07:00 X 07:15 K 07:45 X 08:10 A 08:45 09:15 09:45 10:15 X 10:45 11:15 X 11:45 12:15 12:40 13:05 13:30 X 14:00 14:25 X 14:50 15:20 15:50 16:20 16:50 X 17:20 17:50 X 18:20 18:50 19:20 19:50 20:20 X 20:50 21:20 X

06:15 06:35 K 07:00 X 07:15 K 07:45 X 08:15 08:45 09:15 09:45 10:15 X 10:45 11:15 X 11:45 12:15 12:40 13:05 13:30 X 14:00 14:25 X 14:50 15:15 15:40 16:05 16:30 X 17:00 17:25 X 17:50 18:15 18:45 19:15 19:45 X 20:15 20:45 X 21:15

PAZAR 07:00 07:30 08:00 X 08:30 09:00 X 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 X 12:00 12:30 X 13:00 13:30 14:00 14:30 15:00 X 15:30 16:00 X 16:30 17:00 17:30 18:00 18:30 X 19:00 19:30 X 20:00 20:35 21:10

PAZAR 05:30 05:45 06:00 06:15 06:30 06:45 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:12 09:24 09:36 09:48 10:00 10:12 10:24 10:36 10:48 11:00 11:12 11:24 11:36 11:48 12:00 12:12 12:24 12:36 12:48 13:00 13:12 13:24 13:36 13:48 14:00 14:12 14:24 14:36 14:48 15:00 15:12 15:24 15:36 15:48 16:00 16:12 16:24 16:36 16:48 17:00 17:12 17:24 17:36 17:48 18:00 18:12 18:24 18:36 18:48 19:00 19:15 19:45 20:00 20:20 20:40 21:00 21:20 21:40 22:05

YENİKAPI MARMARAY Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 06:00 06:15 06:25 06:35 06:45 06:55 07:10 07:25 07:40 07:55 20:40 20:55 21:10 21:25 21:40 21:55 22:10 22:30 22:50 23:10 23:40 00:10

06:00 06:15 06:30 06:45 07:00 07:20 07:35 07:50 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:50 23:10 23:40 00:10

PAZAR 06:30 06:50 07:05 07:20 07:35 07:50 21:20 21:40 22:00 22:20 22:40 23:00 23:20 23:40 00:10

Not: •Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir. • SABAH İLK AKŞAM SON SERVİSLER HARİÇ BÜTÜN SERVİSLER RİNG ÇALIŞIR.

E - 58

ESENKENT BAHÇEŞEHİR - BAKIRKÖY ESENKENT Kalkış

146

BAKIRKÖY Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 22:50

22:45

PAZAR 22:40

Not • Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir. • A İŞARETLİ SAATLER AQUA DALPINDEN HAREKET EDER X İŞARETLİ SAATLER ESENKENTISPARTAKULE BAKIRKÖYÇALIŞIR K İŞARETLİ SAATLER KİPTAŞ 3 ETAPTAN HAREKET EDER BÜTÜN SERVİSLER RİNG ÇALIŞIR.

ESENKENT BAHÇEŞEHİR - MECİDİYEKÖY

Gidiş-Dönüş sefer süresi: 100 dakika EKSPRES hattır ESENKENT Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 05:50 06:02 06:10 K 06:30 X 06:45 K 07:10 X 07:30 A 08:05 08:35 09:10 09:40 X 10:25 11:05 X 11:40 12:15 12:50 13:15 X 13:50 14:25 X 15:00 15:35 16:10 16:40 17:10 X 17:45 18:20 X 19:00 19:45 20:30

06:00 06:15 K 06:40 X 06:55 K 07:20 X 07:45 08:30 09:10 09:50 X 10:30 11:05 X 11:40 12:15 12:45 13:15 X 13:50 14:25 X 15:00 15:35 16:10 16:45 X 17:20 17:55 X 18:30 19:05 19:40 20:15 X

PAZAR 07:00 08:00 08:50 X 09:40 10:30 X 11:20 12:10 13:00 13:45 X 14:30 15:15 X 16:00 16:45 17:30 18:15 X 19:00 19:45 X 20:30

MECİDİYEKÖY-M.BUS Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 07:00 07:35 x 08:10 x 08:45 09:20 x 09:55 10:30 11:05 11:40 x 12:20 13:00 x 13:35 14:10 14:45 15:20 x 15:55 16:30 x 17:05 17:35 18:05 18:40 19:10 x 19:45 20:15 x 20:50 21:25 22:00

07:10 07:45 08:20 x 08:55 09:30 x 10:05 10:40 11:15 11:50 x 12:25 13:00 x 13:35 14:10 14:45 15:20 x 15:55 16:30 x 17:05 17:40 18:15 18:50 x 19:25 20:00 x 20:35 21:10 21:45 22:10 x

PAZAR 09:30 10:30 11:20 x 12:10 13:00 x 13:50 14:30 15:10 15:50 x 16:30 17:10 x 17:50 18:30 19:10 19:50 x 20:30 21:15 x 22:00

Not • Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir. • X İŞARETLİ SAATLER ESENKENT ISPARTAKULE M.KÖY ÇALIŞIR K İŞARETLİ SAATLER KİPTAŞ 3 ETAPTAN HAREKET EDER A İŞARETLİ SAATLER AQUA DALPINDEN HAREKET EDER

76E

BOĞAZKÖY MH.-BAHÇEŞEHİR-BAKIRKÖY Gidiş-Dönüş sefer süresi: 150 dakika

BOĞAZKÖY EVLERİ Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 04:50 05:00 05:10 05:20 05:33 05:42 05:55 06:01 06:08 06:20 06:27 06:34 06:41 06:48 06:55 07:02 07:10 07:18 07:26 07:34 07:42 07:50 08:00 08:10 08:20 08:30 08:40 08:50 09:05 09:16 09:30 09:41 09:53 10:05 10:16 10:27 10:39 10:50 11:02 11:14 11:26 11:38 11:50 12:02 12:14 12:26 12:38 12:50 13:01 13:12 13:23 13:34 13:50 14:02 14:15 14:26 14:37 14:50 15:00 15:10 15:20 15:30 15:40 15:50 16:01 16:12 16:24 16:35 16:46 16:57 17:08 17:18 17:28 17:38 17:48 18:00 18:15 18:27 18:40 18:52 19:05 19:20 19:32 19:44 19:56 20:05 20:20 20:35 20:50 21:05 21:20 21:35 21:50 22:05 22:25 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15

04:50 05:00 05:10 05:21 05:32 05:43 05:54 06:05 06:15 06:25 06:35 06:42 06:48 07:00 07:06 07:12 07:18 07:24 07:30 07:40 07:50 08:00 08:10 08:20 08:30 08:40 08:50 09:00 09:12 09:24 09:36 09:48 10:00 10:12 10:25 10:38 10:51 11:04 11:17 11:30 11:43 11:56 12:09 12:22 12:35 12:48 13:00 13:12 13:24 13:36 13:48 14:00 14:12 14:24 14:36 14:49 15:02 15:15 15:28 15:41 15:54 16:07 16:20 16:33 16:46 16:59 17:12 17:24 17:36 17:48 18:00 18:13 18:26 18:39 18:52 19:05 19:18 19:31 19:44 19:55 20:08 20:21 20:34 20:47 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:20

PAZAR 05:00 05:10 05:20 05:30 05:40 05:50 06:00 06:10 06:20 06:30 06:40 06:50 07:00 07:07 07:14 07:22 07:30 07:40 07:50 08:00 08:10 08:20 08:30 08:40 08:50 09:00 09:12 09:24 09:36 09:48 10:00 10:12 10:25 10:38 10:51 11:04 11:17 11:30 11:43 11:56 12:09 12:22 12:35 12:48 13:00 13:12 13:24 13:36 13:48 14:00 14:12 14:24 14:36 14:49 15:02 15:15 15:28 15:41 15:54 16:07 16:20 16:33 16:46 16:59 17:12 17:24 17:36 17:48 18:00 18:12 18:24 18:36 18:48 19:01 19:14 19:27 19:40 19:53 20:06 20:19 20:32 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:20 22:00 22:15 22:30 22:45

BAKIRKÖY Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 06:10 23:10 23:20 23:30 23:45 00:00

PAZAR

06:10 23:30 23:45 00:00

23:30 23:45 00:00

Not •Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir. • BÜTÜN SERVİSLER RİNG ÇALIŞIR.

Yelpaze İstanbul / 10 ARALIK 2017 NOT: Otobüs saatleri, İETT’nin resmi yayınlarından, dergimiz baskıya girmeden önceki son haliyle alınmaktadır.

BOĞAZKÖY MH BAHÇEŞEHİR-TAKSİM(EKSPRES) Gidiş-Dönüş sefer süresi: 150 dakika KITA İND. hattır ESENKENT Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 05:50 X 06:10 K 06:20 06:45 K 07:00 X 07:20 07:40 08:00 X 08:20 08:45 X 09:15 09:45 10:10 10:35 X 11:00 11:25 11:50 X 12:15 12:40 13:05 X 13:30 13:55 14:20 14:45 X 15:10 15:35 16:00 X 16:25 16:55 X 17:25 17:55 18:25 19:00 X 19:40 20:20 21:00 X 20:30

05:50 X 06:10 K 06:20 06:45 K 07:00 X 07:20 07:40 08:00 X 08:20 08:45 09:15 X 09:45 10:10 10:35 11:00 X 11:25 11:50 12:15 X 12:40 13:05 13:30 X 13:55 14:20 14:45 15:10 X 15:35 16:00 16:25 X 16:50 17:15 17:40 X 18:05 18:30 19:00 19:30 X 20:00

PAZAR 07:00 X 07:30 08:00 08:30 09:00 X 09:30 10:00 10:30 X 11:00 X 11:30 12:00 12:25 12:50 X 13:15 13:40 14:05 X 14:30 X 14:55 15:20 15:45 16:10 X 16:35 17:00 17:30 X 18:00 X 18:30 19:00 19:30 20:00 X 20:30 21:00 21:30 X

20:30 21:00 X Not:

TAKSİM Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ 07:10 07:30 08:00 08:25 08:50 09:15 09:40 10:05 10:25 10:45 11:15 11:45 12:10 12:45 13:10 13:35 13:55 14:15 14:40 15:10 15:30 15:55 16:20 16:45 17:10 17:35 18:00 18:25 18:50 19:20 19:55 20:30 21:05 21:40 22:20 23:00 22:30

07:10 07:30 08:00 08:25 08:50 09:15 09:40 10:05 10:25 10:45 11:15 11:45 12:10 12:45 13:10 13:35 13:55 14:15 14:40 15:10 15:30 15:55 16:20 16:45 17:10 17:35 18:00 18:25 18:45 19:10 19:35 20:00 20:30 21:00 21:30 22:00 23:00

PAZAR 08:40 09:10 09:40 10:10 10:40 11:10 11:40 12:10 12:40 13:10 13:40 14:05 14:30 14:55 15:20 15:45 16:15 16:45 17:15 17:45 18:10 18:35 19:00 19:25 19:50 20:15 20:40 21:05 21:30 22:00 22:30 23:00

•Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir. •‘X’ İŞARETLİ SAATLERDE ISPARTAKULE’YE GİRMEZ EKSPRES GİDER. •‘’K’ İŞARETLİ SAATLERDE KİPTAŞ 3. ETAPTAN HAREKET EDER.

MK15 BOĞAZKÖY-BAHÇEŞEHİR-OLİMPİYATKÖY METRO Gidiş-Dönüş sefer süresi: 120 dakika

BOĞAZKÖY SONDURAK Kalkış OLİMPİYATKÖY METRO Kalkış İŞ GÜNÜ C.TESİ

PAZAR

İŞ GÜNÜ C.TESİ

PAZAR

06:00

06:00

07:00

06:50

06:50

07:50

06:25

06:30

08:40

07:25

07:30

09:30

06:50

07:10

09:30

08:00

08:10

10:30

07:10

07:45

10:30

08:30

08:50

11:30

07:50

08:30

11:30

09:40

09:40

12:30

08:30

09:00

12:30

10:50

11:10

13:30

09:05

10:00

13:30

12:00

12:00

14:30

09:50

10:50

14:30

13:10

13:30

15:30

10:50

12:15

15:30

15:30

15:50

16:30

12:05

13:10

16:30

16:05

16:50

17:30

13:05

14:40

17:30

16:40

18:05

18:30

14:20

17:00

18:30

17:15

18:35

19:30

16:40

18:00

19:30

17:50

19:10

20:30

17:15

19:10

20:20

18:25

20:20

21:10

17:50

19:40

21:20

18:55

20:45

22:20

18:25

20:10

23:20

19:30

22:25

00:25

19:00

21:40

20:10

00:20

19:30

23:10

21:50

20:00 Not: Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir.


afiş reklam videosu 1.900.000 TL’den başlayan fiyatlar...

insert dağıtımı TOPLU SMS GÖNDERiMi

kurumsal kimlik

Broşür / Katalog

logo tasarımı

indoor ve outdoor tasarımları

ARAÇ GiYDiRME

e-bülten DERGi iLANI

advertorial ilan Dostluk Caddesi Dağçileği Sokak www.yelpazeistanbul.com Karaağaç/ Büyükçekmece

facebook/ajansyelpaze 0533 324 35 71

twitter/ajansyelpaze

Bahçeşehir 1. Kısım Mah. Bülbül Cad. Badem 08 Villa 02 Bahçeşehir (0212) 669 83 86



Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.