Yedek Parça Ustası

Page 1

Yedek Parça Ustası

Yıl: 1 Sayı: 2 / Sonbahar 2014 Dört ayda bir yayımlanır.

Hıdır Usta Motorlu Araçlar’ın kurumsal yayınıdır.

YEDEK PARÇANIZI

NASIL ALIRSINIZ? YEDEK PARÇA USTASI-02.indd 1

01.12.2014 17:29:04


YEDEK PARÇA USTASI-02.indd 2

01.12.2014 17:29:05


İÇİNDEKİLER-EDİTÖR.indd 1

01.12.2014 13:59:41


2

YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 İÇİNDEKİLER

Hıdır Usta’dan EGE AÇILIMI

12

B2B Sisteminde DÖNÜŞÜM SÜRÜYOR

14

Hıdır Usta kalitesi ANKARA SINIRLARINI AŞIYOR

16

Ürün yelpazemiz de HEDEFLERİMİZ DE BÜYÜYECEK

20

Salih BAYRAM SAT ve GERİ KİRALA İLE FİNANSMANDA TEŞVİK

22

Birollar Otomotiv’in parolası YAŞAM KADAR ÖZENLİ, TAM YETKİLİ SERVİS

26

BRIO enerjisi TÜRKİYE’Yİ SARACAK

28

Bulut KUTSAV KALİTELİ MİYİZ?

30

Otomotivde Avrupa ile MAKAS AÇILIYOR

42

Tüketici beklentileri İŞ MODELLERİNİ ŞEKİLLENDİRECEK

50

Bilgisayar korsanlarının OLTASINA TAKILMAYIN!

İÇİNDEKİLER-EDİTÖR.indd 2

yedek parça ustası

11

AB’NİN YEDEK PARÇA ÜSSÜ OLMALIYIZ

4

BURSA’DAN GLOBAL BİR GÜÇ DOĞDU

6

ÇIRAĞI OLMADIĞIN BİR İŞİN USTASI OLAMAZSIN

8

02.12.2014 13:00:33


YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 EDİTÖR

Yedek Parça Ustası

Merhaba

Hıdır Usta Motorlu Araçlar San. ve Tic. Ltd. Şti. adına İmtiyaz Sahibi Ramazan ŞAHİN

Y

aklaşık 4 aylık bir aranın ardından, zenginleşen içeriğimiz ile sizlerle bir kez daha buluşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Öncelikle Yedek Parça Ustası ailesi olarak ilk sayımızın ardından yaptığınız güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederiz. Sizlerden gelen talepler doğrultusunda ikinci sayımızda sayfa sayımızı da önemli ölçüde artırdık. Yeni köşe yazarlarımız aramıza katılırken, yeni eklenen Gezi, Hobi, Teknoloji ve Sağlık bölümlerimizle daha geniş bir yelpazede haberler sunmayı hedefledik. Umarız bu sayımızı da keyifle okursunuz… 2014’ün son ayına girdiğimiz bu günlerde yavaş yavaş hepimiz geride bırakmaya hazırlandığımız yılın muhasebesini yapmaya, yeni sene için hedefler belirlemeye başladık. Hıdır Usta Motorlu Araçlar cephesinde 2014, birçok önemli adıma sahne oldu. 2013’ün son çeyreğinde başlayan şubeleşme yatırımlarını bu yıl hızlandıran şirketimiz, son olarak geçtiğimiz Ekim ayı içerisinde İzmir Şubesini devreye aldı. Böylece 1 merkez ve 4 şube deposu, aynı zamanda gezici ekiplerimizle daha güçlü bir yapıya kavuştuk. Hıdır Usta’nın bu yılki bir diğer önemli gündem maddesi ise yenilenen B2B Online Sipariş Sistemi oldu. Tasarımdan içeriğine kadar yeni yüzüyle Haziran ayında sizlerle buluşturduğumuz sistemimiz, yine sizlerden gelen talepler ve teknolojik gelişmeler ışığında güncellenmeye devam ediyor. B2B sistemimizdeki son yenilikleri haberimizde bulabilirsiniz. Elbette Ağustos ayında yayına başlayan Yedek Parça Ustası dergimiz de, bizim için önemli kilometre taşlarından biriydi. Sadece Hıdır Usta’nın değil otomotiv endüstrisinin sesi olmayı hedefleyen dergimizin sizlerin değerli yorumlarıyla daha da gelişip büyüyeceğine inancımız tam. Müşteri memnuniyeti ve kaliteyi ilk sıralara yerleştirip, sektöre öncülük eden şirketler arasında yerini alan Hıdır Usta olarak 2015 yılında da üstlendiğimiz misyonunun gereğini yapmaya devam edeceğiz. Büyüyen hedeflerimiz, güçlenen altyapımız ve uzman kadromuzla gelecek yıl da yol arkadaşınız olmaya hazırız. 2015’in herkes için güzel bir başlangıç olması dileğiyle…. Sevgiyle kalın!

Sema ZENGİN İÇİNDEKİLER-EDİTÖR.indd 3

3

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Rıza ŞAHİN Genel Yayın Yönetmeni Sema ZENGİN Yayın Kurulu Cansu GÜMÜŞ Hıdır Emre ŞAHİN Mehmet YARIM Pınar METE Şebnem YEL PELİT Görsel Yönetmen Murat ÜNAL Yönetim Yeri Hıdır Usta Motorlu Araçlar San. ve Tic. Ltd. Şti. İkitelli O.S.B. Aykosan Sanayi Sitesi 2. Kısım No:17/C Blok 34490 Başakşehir / İSTANBUL Tel: (0212) 549 98 00 Faks: (0212) 355 83 33 Web: www.yedekparcaustasi.com E-posta: info@yedekparcaustasi.com Baskı Özgün Basım Tanıtım San. Tic. Ltd. Şti. Yeşilce Mah. Aytekin Sok. No:21 4. Levent / İstanbul Tel: (0212) 280 00 09 Yedek Parça Ustası 4 ayda bir yayımlanır. Baskı Tarihi: 2 Aralık 2014 YEREL SÜRELİ YAYIN ISSN: 2148-7618 “Yedek Parça Ustası”, Hıdır Usta Motorlu Araçlar San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin kurumsal yayınıdır ve T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanmaktadır. Derginin isim ve yayın hakları Hıdır Usta'ya aittir. Yayınlanan yazı, fotoğraf, harita, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. İzinsiz, kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz.

01.12.2014 13:59:43


4

YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 RÖPORTAJ

İTO Meclis Üyesi Ramazan ŞAHİN:

AB’NİN YEDEK PARÇA ÜSSÜ

OLMALIYIZ

Ramazan ŞAHİN

A

na sanayiden yedek parçaya kadar otomotivin her katmanında başarı hikayeleri yazmaya devam eden Türkiye, 2023 hedeflerine ulaşmada bu sektöre önemli bir görev veriyor. Her ne kadar sektör temsilcileri hedefe ulaşmak için çalışmalarına tüm hızla devam etseler de, engellerle karşılaşmıyor değiller! Daha ilk günden bu yana “2023 hedefi için sektörün tüm taraflarının ortak çözüm üretmesi gerektiğini” düşünen kurumların başında ise İstanbul Ticaret Odası geliyor. Odanın Yedek Parça sektörünü temsil eden kollarından biri de 52 No’lu Kara Taşıtları, Yedek Parçaları ve Ekipmanları Komitesi. 2013 yılındaki İTO seçimlerimde yaklaşık 6.000 üyesi bulunan 52 No’lu Komite’den Meclis Üyesi seçilen Hıdır Usta Motorlu Araçlar Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Şahin, sektörün sorunlarının çözümü için elini taşın altına koyan isimlerden biri.

RAMAZAN ŞAHİN.indd 4

Türk otomotiv endüstrisinin 2023 hedeflerine ulaşmasının kolay olmayacağını söyleyen İTO Meclis Üyesi Ramazan Şahin, sektörün önündeki fırsatları değerlendirebilmesi için hukuki, idari ve yapısal eksiklerin giderilmesi gerektiğini söylüyor. Şahin, “İyi bir yasal düzenleme ve teşvik ile Avrupa’nın motor yenileme ve yedek parça tedarik merkezi olabiliriz” diyor. Otomotivde ana sanayi kadar yedek parça tarafından da önemli fırsatların olduğunu düşünen Ramazan Şahin, bu kapıları aralamak içinse tek gerekenin ‘destek’ olduğunu vurguluyor. Şahin, “Ana sanayide yerli parça kullanım oranı düşmekte. Bu olumsuz gidişi engellemek için ana sanayideki projeleri ve üretimi teşvik etmede, yerli kaynak kullanım oranının önemli bir unsur olmasını sağlayacak şekilde düzenlemeler yapılması gerekir” diyor. Şahin’e göre Türkiye otomotiv yan sanayi oldukça iyi durumda ve motor yenileme

konusunda da altyapıya sahip. Parça fiyatlarının yanında ucuz-nitelikli iş gücünün büyük avantaj olduğuna işaret eden Şahin, “İyi bir yasal düzenleme ve teşvik ile ülkemizin, Avrupa’nın motor yenileme merkezi ve otomotiv yedek parça tedarik üssü olması mümkün. Öncelikle bu konuda fizibilite çalışması yapılmasına ihtiyaç var” şeklinde konuşuyor.

52. KOMİTE’NİN ‘2015 GÜNDEMİ’ YOĞUN Şahin’in verdiği bilgilere göre Türkiye otomotiv endüstrisinin uzun yıllardır çözüm arayan ve aynı zamanda 52

02.12.2014 13:06:55


YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 RÖPORTAJ

no’lu Komite’nin 2015 gündemini de oluşturan sorunlar ve çözüm önerileri şöyle: Avrupa ülkelerindeki ekonomik olumsuzluklardan ülkemizin ihracatı da olumsuz etkilenmekte. Bundan dolayı yeni pazarlar aranmalı, yeni ülkelerle de Serbest Ticaret Antlaşmaları (STA) imzalanmalıdır. Sektörel veri tabanı oluşturulmalıdır. Otomotiv sektöründe ana sanayi çıkışlı araç aksam ve parçalara ait verilere ulaşma, bu grupların kendileri ve oluşturmuş oldukları dernekler, TÜİK ve Bakanlıkların veri kaynakları vasıtasıyla yapılabilmekte. Bu konuda ciddi bir çalışmaya ihtiyaç var. Blok Muafiyet Tebliği’nin, sektörde daha yaygın ve etkin uygulanabilmesi için girişimler yapılmalı... Söz konusu Tebliğin, sektör içinde daha iyi anlaşılması için etkinliklerde bulunulmalı, sektörel merkezlerde paneller, toplantılar yapılmalı, konferanslar verilmeli, yazılı ve görsel materyaller yayınlanmalıdır. Mevcut tebliğdeki belirsiz noktaların açıklığa kavuşturulması ve gelecek yıllarda yenilenecek tebliğin üyeler yararına gelişmeler içermesi için girişimlerde bulunulmalıdır. Sektörde teknolojik seviye hızla yükseliyor ancak bu teknolojik seviyeye uygun orta kademe eleman yetişmemekte. Bu ihtiyacı karşılayacak otomotiv meslek liseleri ve üniversitelerde ilgili bölümler açılmalı, diğer mesleki eğitimlere önem verilmelidir.

NAVİGASYON CİHAZI LÜKS DEĞİL! Özelleştirilen ve kurallara uygun olarak yapılan araç muayeneleri sayesinde araçların güvenli hale gelmesi sağlanır ve kazalar azalırken, beraberinde servis ve yedek parça sektörüne de bir canlılık geldi. İlçelerdeki araç muayene istasyonları arasında farklı uygulamaların yapılmaması ve denetimlerin artırılması için girişimde bulunulmalıdır. Araçların kullanım süresince

RAMAZAN ŞAHİN.indd 5

bakımlılığı, ekonomik ömrünün uzun olması, can ve mal güvenliği için periyodik bakım ve önem arz eden güvenlik parçalarının KDV oranları düşürülmelidir. Bu konu kamu nezdinde tartışılmalı ve gerçekleşmesi için çalışılmalıdır. Ayrıca, ithal edilen araçların güvenlik paketleri (lastik sensörü, ABS, ESP, navigasyon cihazı vb.) gelişen teknolojiye bağlı olarak, kişilerin güvenliğini artıracağı da düşünülerek ÖTV kapsamından çıkartılmalıdır. İstanbul gibi mega bir şehirde navigasyon cihazı lüks kapsamında değerlendirilmemelidir. Trafik tescil işlemlerinde iller arasında farklı uygulamalar bulunmakta. Bu husus ortadan kaldırılmalı ve trafik tescil işlemlerinde bürokrasi azaltılmalıdır.

AR-GE YASASINDA EKSİKLER TAMAMLANMALI Sektörümüzde uygulanan vergi oranları, gelişmiş ülkelerde uygulanan oranlarından oldukça yüksek. Bu durumun, sektörün daha hızlı

5

büyümesinin önündeki en önemli unsurlardan biri olduğu gerçeğinden hareketle vergi oranlarının Avrupa Birliği ülkeleri oranına çekilmesi gerekir. Ömrünü tamamlamış araçların trafikten çekilmesi ve hurda araç teşviki ile ilgili uygulamaların gündeme getirilme çalışmaları yeniden başlatılmalıdır. Ar-Ge Yasası’ndaki eksiklikler giderilmeli ve KOBİ’lerde aranılan şartlar daha esnetilerek, münferit yararlanma imkânları sağlanmalıdır.

HEDEFE GİDEN TEK YOL MARKALAŞMA! Otomotiv sanayisini geliştiren Türkiye’nin kendi milli markası olmayan tek ülke durumunda olduğuna dikkat çeken Ramazan Şahin, gerek pazar koşullarının, gerekse yan sanayinin marka araç üretilmesi konusunda yeterli kapasiteye sahip olduğunu düşünüyor. “Ancak uygulanabilir olup olmadığı konusunda tereddütler var” diyen Şahin, bu noktada doğru bir tercih yapılması gerektiğini ifade ediyor. Şahin, “10 yıl sonra satılan toplam otomobillerin %10’unun elektrikli olacağı tahmin edilmekte. Çevreci olan bu araçların ve yakıtı daha verimli kullanan araçların üretim ve satışı teşvik edilmelidir” diyor. Şahin’e göre sadece araç üretimi konusunda değil, aksam ve parça üretiminde de markalaşmada Türkiye oldukça geri durumda.

Bu nedenle yedek parça üretiminde patentli, markalı ve faydalı ürün geliştirmeye önem verilmesini isteyen Ramazan Şahin, “İhracat yapılan ülkelerde marka ve tasarım tescilleri için yönlendirmeler yapılmalıdır” şeklinde konuşuyor.

02.12.2014 13:06:56


6

YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 KONUK

Bursa’dan GLOBAL BİR GÜÇ

DOĞDU!

10 yıldır Bursa Serbest Bölgesi’nde faaliyetlerini sürdüren HSS Otomotiv ile geçtiğimiz yıl ortak girişim sözleşmesi imzalayan Alman körük üreticisi TrelleborgVibracoustic’in yeni üretim üssü Bursa oldu. 2014’ü yüzde 10’un üzerinde büyüme, ihracatta da yüzde 90’ın üzerinde artış ile kapatmaya hazırlandıklarını açıklayan Vibracoustic CV Air Springs GmbH Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Rıza Şahin, hem global hem de güçlü bir oyuncu olduklarına dikkat çekiyor.

Rıza ŞAHİN

‘BENZERİ OLMAYAN BİR OPERASYON!’

1

8 ülkedeki operasyonu ile titreşim kontrol teknolojilerinde dünya lideri olan TrelleborgVibracoustic (TBVC) ile 2013 yılında şirket birleşmesi yapan ve Vibracoustic CV Air Springs GmbH adını alan körük üreticisi HSS Otomotiv, aradan geçen bir yılı aşkın sürede hedeflerinin ötesinde büyüme gösterdi. “Bu ortaklık , TBVC’nin AR-GE yeteneğini ve yenilikçi gücünü , Blacktech’in proses ve üretim esnekliği ile birleştirip,Ticari Araç Hava Süspansiyon Körüğü piyasasında global ve aynı zamanda güçlü bir oyuncu olmamızı sağladı” diyen Vibracoustic CV Air Springs GmbH Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Rıza Şahin, şirketin kısa zamanda kaydettiği başarı ve gündemlerindeki projeler ile ilgili bilgiler verdi.

RIZA ŞAHİN.indd 6

Rıza Şahin, halen Bursa Serbest Bölgesi’nde üretimlerini sürdüren Vibracoustic CV Air Springs GmbH’nin ortaklıkla birlikte dünya üzerinde yaklaşık 10 bin çalışanı ile toplam 1,8 milyar Euro satış cirosu gerçekleştiren TrelleborgVibracoustic şirketinin bir parçası haline geldiğini aktarıyor. Türkiye’de benzeri olmayan bir operasyon gerçekleştirdiklerini vurgulayan Şahin, şöyle konuşuyor: “HSS Otomotiv’in ortakları Almanya’da kurulan yeni şirketin yüzde 49,91 ortakları oldu. HSS Otomotiv’de olan tüm hisselerini Vibracoustic CV Air Springs GmbH’a devir ettiler. Firmanın Macaristan ve Çin’de bulunan ve ABD’de kurulma aşamasında olan şirketlerine de ortak olunmuş oldu.”

ÜRETİM KAPASİTESİ 2,5 MİLYONA ULAŞTI Geride bıraktıkları bir yılı aşkın sürede ciddi efor sarf ederek en iyi uygulamaları hayata geçirmeye önem verdiklerini ifade eden Rıza Şahin, bunun karşılığının da gerek üretim ve satış, gerekse ihracat

01.12.2014 14:02:26


YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 KONUK

cephesinde olumlu yansımalarını gördüklerini anlatıyor: “Vibracoustic CV Air Springs GmbH olarak bu yılı yüzde 10’un üzerinde bir büyüme ve yüzde 90’nın üzerinde ihracat artışı ile bitireceğiz gibi görünüyor. Yeni siparişler ve yeni müşteriler bu büyüme rakamlarına ulaşmamıza büyük katkı sağladı. Ayrıca Bursa tesislerimiz için 800 bin Euro’luk bir yatırım planımız da var. Netice itibariyle bu ortaklık hem Bursa’ya hem de Türkiye’ye yararlı oldu.

7

konumunu güçlendirme hedefinde olduğunu söyleyen Şahin şunları aktarıyor: “Bursa tesisimizin, Avrupa’daki varlığımızı güçlendirmek için önemli bir rol oynadığını söyleyebiliriz. Ancak biz büyük resme bakıyoruz. OEM pazarında büyüme yakın gelecekte Asya’da olacak. Çin’deki üretim tesisimize ek olarak Şanghay’da da satış ve mühendislik ofisimiz bulunuyor. Bu da büyüyen pazarın ihtiyaçlarını karşılamamızda rakiplerimiz karşısındaki önemli bir kozumuz olacak. Keza, gelecek vaadeden Kuzey Amerika pazarında da izlediğimiz başarılı stratejilerle pastadan daha büyük bir pay alacağımıza inanıyoruz.”

İlerleme kaydettiğimiz diğer başlıklar ise üretim ve istihdam. Körük üretim kapasitemiz yüzde 80 artarak 2,5 milyona ulaştı. 2015’te yüzde 90’lık kapasite kullanım oranı hedefliyoruz. İstihdamımız ise bir yıl içinde yüzde 20 artarak 350’ye ulaştı. Yılsonu hedefimiz ise 400 kişi.”

KÜRESEL GÜCÜMÜZ PEKİŞTİ Ticari araç endüstrisinin artık küresel bir pazar haline geldiğinden, dolayısıyla bu sektörün tedarikçilerinin de bu trende ayak uydurması gerektiğinden söz eden Rıza Şahin, “Stratejik bölgelerde üretim yapmak, küresel bir oyuncu olmak için ilk şart. Almanya, Türkiye, Macaristan ve Çin’de birer üretim lokasyonuna ve teknik merkeze sahibiz. Dolayısıyla 4 kıtada temsil ediliyoruz. Hamburg’da devreye aldığımız yeni şirket merkezimiz küresel müşterilerimize ulaşma konusunda bize önemli lojistik avantajlar sağlıyor” diye konuşuyor. Rıza Şahin, sadece ticari araç körüklerine odaklanmalarının pazarda kendilerine büyük bir esneklik ve öngörü yeteneği sağladığını, yatırım yapma sürecinde proaktif olabildiklerini de belirtiyor.

AVRUPA DEĞİL, DÜNYAYI HEDEFLİYORUZ Global pazara dair öngörülerde de bulunan Şahin, ticari araç sektörünün üretim merkezlerinin Asya ülkelerine kayacağını anlatıyor. Yeni ortak girişim şirketinin ilk aşamada Avrupa pazarına yoğunlaşmış olsa da özellikle Asya ve Kuzey Amerika bölgelerindeki

RIZA ŞAHİN.indd 7

YENİ ÜRÜNLERLE FARK YARATACAK Vibracoustic CV Air Springs GmbH şirketinin Ar-Ge alanında büyük ölçekli yatırımları hayata geçirdiğinden söz eden Şahin, son olarak Macaristan’daki Ar-Ge merkezlerini taşıyarak, modernize ettiklerini aktarıyor. Yine Ar-Ge ekiplerinin OEM tarafı ile çok yakın çalıştığına da dikkat çeken Şahin, “Ürünlerimizin performansını geliştirmek için yeni arayışlar içindeyiz. Son dönemde daha dayanıklı ve aynı zamanda daha hafif ürünler üzerinde çalışıyoruz. Aftermarket pazarı için de Blacktech’in ürün gruplarını güçlendirmeye devam ediyoruz. Yine bu pazara geniş ürün grubu ve teknik destek sunabilmemiz bize önemli avantajlar sağlıyor” diyor.

01.12.2014 14:02:26


8

YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 GENÇ YÖNETİCİ

Çırağı olmadığın bir işin USTASI

OLAMAZSIN

Yenilikçi, iyi bir dinleyici, sorumluluk farkındalığı yüksek, sabırlı ve planlı bir yönetici…” Hıdır Usta Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hıdır Emre Şahin, erken atıldığı iş hayatında kendisini başarıya taşıyan 5 kare ası böyle sıralıyor. Üniversite eğitiminin ardından vakit kaybetmeden profesyonel iş hayatına adım atan Şahin, aslında bu tempoya hiç de yabancı değil. Yöneticilerin ağırlıkta olduğu bir ailede büyüyen, daha 7-8 yaşlarındayken tüm tatillerini aile şirketlerinde geçiren Şahin, kendi deyimiyle ‘çıraklıktan yetişmenin’ pozitif yansımalarını gördüğünü söylüyor: “Her ne kadar yönetici koltuğunda da otursam, çalışma arkadaşlarımla her zaman dirsek temasındayımdır. Problemlerin çözümünde yeri geldiğinde çırak, yeri geldiğinde usta olurum. Çünkü çırağı olmadığım bir işin, hiçbir zaman ustası olamayacağıma inanırım. Gerek teorik, gerekse akademik açıdan kendimi geliştirmek için düzenli olarak eğitimlere katılırım, bilgi alışverişinde bulunurum. ” H. Emre Şahin, kariyer yolculuğundaki kilometre taşlarını ve gelecek döneme dair hedeflerini Yedek Parça Ustası’na anlattı.

Öncelikle sizi daha yakından tanımak isteriz. Eğitim hayatınızdan iş dünyasına uzanan yolculuğunuzu bizimle paylaşır mısınız? Doğma büyüme İstanbullu’yum. İlköğretim ve lise yıllarım Arel Eğitim Kurumları’nda geçti. Ardından Işık Üniversitesi Enformasyon Teknolojileri Bölümü’ne geçiş yaptım. Üniversite eğitimimin üç yılını Türkiye’de, son senesini de devlet bursuyla İspanya’da okudum.

EMRE ŞAHİN.indd 8

Hıdır Usta Motorlu Hıdır Emre Şahin Araçlar’ın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı koltuğu, son 4 yıldır Peki yurtdışı eğitim hayatınızda iş dünyası Hıdır Emre Şahin’e emanet. Şahin adına neler gözlemlediniz? Aslında eğitim hayatım öncesinde de ailesinin şirket yönetimindeki en yurtdışına dair deneyimlerim vardı. İlk kez 11 yaşımdayken İngiltere’ye gittim. genç temsilcisi olan H. Emre Şahin, 18 yaşına kadar çeşitli ülkelerdeki daha ilköğretim yıllarındayken gözlemlerimden yola çıkarak şirketin tüm departmanlarını analiz etmek üzerine havasını soluduğu iş hayatında yoğunlaştım. kendisini başarıya götüren felsefesini Üniversite yıllarımın bir dönemini ise şöyle açıklıyor: “Çırağı olmadığın geçirdiğim İspanya’da da iş dünyasının hem artılarını hem de eksilerini görme bir işin, ustası olamazsın.” fırsatım oldu. İspanyollar iş hayatını pek Üniversitede okuyacağım bölümü seçerken analiz yeteneğimi kuvvetlendirecek, aynı zamanda beşeri ilişkilerimi de geliştirecek bir meslek tercihi yapmaya özen gösterdim. Daha lise yıllarımda başlayan sayısal ağırlıklı ders seçimlerim de, bana ticaret hayatını erken deneyimleme şansı verdi. Üniversitede ise okuduğum bölüm için ‘endüstri mühendisliğinin teknolojik versiyonu’ desem yanlış olmaz. Yazılım alanında temel bilgileri aldıktan sonra, şirket organizasyonu, finans ve tüketim bilimi gibi seçmeli derslerle kendimi iş dünyasına hazırladım. Gelecek yıl Boğaziçi Üniversitesi’nde Executive MBA yapmayı planlıyorum.

sevmiyorlar, Türkiye bu bakımdan bariz farkla önde. Bu tablo da ülkemle bir kez daha gurur duymama ve işlerime dört elle sarılmama vesile oldu.

MEZUN OLUR OLMAZ İŞE BAŞLADIM Çocukluğunuzda yapmayı hayal ettiğiniz iş ile bugünkü konumunuz arasında örtüşen noktalar var mı? Ben şanslı gruptayım sanırım, çünkü çocukluk hayallerimi gerçeğe dönüştürme imkanı buldum. Daha küçük yaşlardayken kendime sistem kurma, organize etme ve lider olma gibi hedefler koyardım. Doktorluk gibi altın bir bilezik

01.12.2014 14:08:12


YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 GENÇ YÖNETİCİ

sahibi olmayı hiç düşünmedim. Bir dönem mimar olmayı düşündüm ama o da hobi olarak kaldı. Üniversite öğrenimim boyunca Hıdır Usta’ya ayak basamadım. Sadece eğitimime kanalize oldum. Mezuniyetimin ardından aile dışı şirketlerde deneyim kazanma gibi bir düşüncem vardı fakat rüzgar Hıdır Usta’ya doğru esti. 2010 yılında mezun oldum, mezuniyetimi takip eden ilk Pazartesi günü de Hıdır Usta kadrosuna katıldım.

Şirketinizde şu anda üstlendiğiniz göreve gelinceye kadar hangi aşamalardan geçtiniz? Zaten Hıdır Usta’ya gelmeden önce birçok departmanın mutfağında çalışmış, fotoğrafını çekmiştim. İşbaşı yaptığımda üniversite dönemimdeki 4 yıllık açığı kapatmak adına hızlı bir oryantasyon sürecinden geçtim. İspanyolca, İngilizce ve Almanca bildiğimden dış ticarette daha hızlı ilerleyebileceğimi düşündüm. Diğer konular için de Ramazan Bey ve Rıza Bey’in tecrübelerinden ve gözlemlerimden faydalanıyorum.

EMRE ŞAHİN.indd 9

9

İşle ilgili erken olgunlaşma imkanı bulduğumdan, genç yönetici olmanın hep avantajlarını gördüm. Gerek akademik gerekse iş açısından deneyimlerim sayesinde çalışma hayatıma 1-0 önde başladım. Zaten bilgi birikiminize güveniyorsanız, karşı taraftaki muhtemel önyargıları da yıkmanız uzun sürmüyor. İş yaşamınızda dönüm noktası olarak gördüğünüz bir olay var mı? Göreve geldiğinizden bu yana hayata geçirdiğiniz önemli projeleri kısaca anlatır mısınız? Daha 7-8 yaşlarımda şirkete geldiğimde her konuya hakim ve fikirlerine başvurulan bir kişi olmayı hayal ederdim. İşe başladığımda ise bu noktaya gelebilmek için kendime 3 ila 5 yıl arası bir hedef koydum. Fakat işe girdikten yaklaşık 6 ay sonra bu noktaya ulaştığımı gördüm. Özetle, sorumluluk farkındalığımın kısa sürede oluşmasını, kendi adıma bir dönüm noktası olarak değerlendiriyorum. Göreve geldiğimden bu yana B2B projemizin hayata geçmesinde rol oynadım. Yeni markamız OREX üzerine yoğunlaştım.

01.12.2014 14:08:13


10

YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 GENÇ YÖNETİCİ

Bundan sonrası için şirketiniz adına nasıl bir geleceğin temellerini atıyorsunuz? Hıdır Usta!nın kurulduğu günden bu yana benimsediği temel ilkeler; yenilikçilik, dürüstlük, beraberlik ve netlik. Çalışan tarafında ise, kurumsal bir yapının içinde seviyeli bir samimiyete önem veriyoruz. Çalışan-işveren ilişkisinden ziyade bir aile olduğumuz gerçeğinden hareket ediyoruz. Gelecek dönem için de bu yapıyı devam ettirmek adına üzerime düşeni yapmak en büyük hedefim. Bunların yanı sıra süreçlerimizin tamamını iyileştirmeye yönelik araştırmaya, gözlemlemeye devam ediyorum. Çeşitli birimleri belirli bir düzeye getirdikten sonra yeniden bir organizasyon yapısı oluşturmayı ve tam anlamıyla kurumsal bir sistemi hayata geçirmeyi planlıyorum. Ben de sadece zayıf noktayı iyileştirmeye odaklanmak istiyorum.

VEHBİ KOÇ’UN İLKELERİNDEN HEP ETKİLENDİM İş hayatınızda örnek aldığınız isimler var mı? Yöneticilerin ağırlıkta olduğu bir aileden gelmem bana herkesin ayrı yönlerini örnek alma fırsatı sunuyor. Ayrıca ailenin en büyük oğlu olduğum için de, yakınlarım iş dünyasına dair tecrübelerini önce bana aktarıyorlar. Aslına bakarsanız bu bilgi yoğunluğundan da kendi adıma çok fazla kazanımlarım olduğunu söyleyebilirim. Örnek aldığım isimlere gelince, Vehbi Koç’un ilkelerinden hep etkilenmişimdir. Dürüstlüğünün yanı sıra hem sosyal hem de iş hayatındaki duruşu aslında ailemizle de örtüşüyor.

EMRE ŞAHİN.indd 10

Şirket olarak genç yöneticilere nasıl yaklaşıyorsunuz? Sektöre adım atmaya hazırlanan gençlere neler tavsiye edersiniz? Hıdır Usta genç yöneticilere birçok firmadan daha cesur yaklaşıyor. Gerek eğitim gerekse yetki bakımından genç yöneticilerin önünü açmaya çalışıyoruz. Benim gibi aile şirketlerinde çalışmayı seçen genç yönetici adaylarına, öncelikle ev ve iş arasındaki dengeyi sağlıklı kurmalarını tavsiye ediyorum. Eğer şirket yönetimindeki diğer aile bireyleri ile kararında bir resmiyeti sağlayamazsanız sonunda zarar gören taraf siz olabilirsiniz. Öte yandan bir anda her sorumluluğu üstlenmeyip, basamakları sırayla tırmanmakta da fayda var.

İŞ VE SOSYAL HAYATIM ARASINDA UÇURUM VAR! Yılın birçok gününü yurtdışında geçiren, ofiste olduğu zamanlarda da yoğun tempoda çalışan H. Emre Şahin, bu nedenle iş ve sosyal hayatı arasında tam bir uçurum olduğunu söylüyor. “Aslında yurtdışı iş seyahatlerimin sık oluşu sebebiyle farklı kültürler tanıma fırsatı da buluyorum” diyen Şahin, Türkiye’de olduğu dönemlerde ise her gün geç saatte de olsa spor yapmayı ihmal etmediğini anlatıyor. Pazar günleri ise köpeğiyle yürüyüş yapmaktan keyif aldığını aktaran Şahin, “Hobileriniz neler?” sorumuza ise şu yanıtı veriyor: “Son dönemlerde heykeltıraşa merak saldım. Henüz kilden bir şeyler üretme aşamasındayım. Gelecek yıla dair planlarımda heykeltıraş ve yelkencilik kursuna katılmak var. Ayrıca evimde bir DJ setim var, boş zamanlarımda başında vakit geçirmeyi seviyorum. Bununla ilgili profesyonel bir eğitim almadım ama çocukluğumdan bu yana dönem dönem merak saldığım bir hobi…” Lounge müzik dinleyen Şahin, fırsat bulduğu zamanlarda da kişisel gelişim kitapları okuyor. “Televizyon kültürüm yok” diyen Şahin, sinemada ise en son Cem Yılmaz’ın filmi Pek Yakında’yı izlediğini belirtiyor.

01.12.2014 14:08:14


YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 HABER

11

Hıdır Usta’dan

Ege açılımı

2013’ün son çeyreğinde başlayan şubeleşme yatırımlarına aralıksız devam eden Hıdır Usta Motorlu Araçlar’ın dördüncü durağı İzmir oldu. Ege’nin İncisi’ne deneyimli bir ekip ve güçlü bir lojistik altyapı ile çıkarma yapan şirket, böylelikle liderlik hedefine de bir adım daha yaklaştı.

H

ıdır Usta Motorlu Araçlar, büyümeye devam ediyor. Geçtiğimiz yıl şube yatırımlarına start veren şirket, bu kapsamda Gaziantep, Ankara ve Samsun’un ardından İzmir şubesini de devreye aldı. İzmir başta olmak üzere Ege Bölgesi’nin “Yedek Parça Deposu” olmayı hedefleyen Hıdır Usta İzmir Şubesi, orijinal veya eşdeğer kalitede ürün yelpazesi ve güçlü lojistik altyapısıyla Ekim 2014 sonu itibariyle hizmet vermeye başladı. 1200 metrekaresi depolama alanı, 150 metrekaresi idari bina

İZMİR ŞUBE-MURAT TALUY.indd 11

Hıdır Usta izmir Ekibi olmak üzere toplamda 3000 metrekarelik alan üzerine konuşlanan şubenin sorumluluğu ise Hıdır Usta Motorlu Araçlar Eski Merkez Satış Pazarlama Yöneticisi H. Murat Taluy’a emanet. Şubenin kadrosunda Taluy’un yanısıra, 2 Satış Temsilcisi, 2 Lojistik Personeli ve 1 İdari Personel de görev alıyor. “Orta vadede Türkiye genelindeki tüm ticari vasıtaların lider yedek parça dağıtıcısı olma hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz” diyen Hıdır Usta Motorlu Araçlar Genel Müdürü Rıza Şahin, İzmir Şube’nin de bu konuda önemli rol oynayacağına dikkat çekiyor. Şahin, 1 merkez ve 4 şube deposu, aynı zamanda gezici ekipler aracılığıyla 2 bin farklı noktadaki müşterilerine daha hızlı ve etkin bir şekilde ulaştıklarının da altını çiziyor. İzmir Şubesi’nin, Hıdır Usta’nın bölgedeki gücünü önemli ölçüde artıracağını vurgulayan Şahin sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Müşteri memnuniyetini ve kaliteyi her daim ön planda tutuyoruz. Ürün yelpazemizin tüm ticari araçları kapsaması için çalışmalara devam ediyoruz.”

HIDIR USTA İZMİR ŞUBESİ Ümit Mah. Kemalpaşa Cad. No:337 Bornova / İZMİR Santral: 0232 478 59 59 Faks: 0212 355 37 10

01.12.2014 14:10:47


12

YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 HABER

B2B Sistemimizde

DÖNÜŞÜM SÜRÜYOR

BİLGİLERİM MENÜSÜ “Bilgilerim” menüsü ile firmamızda kayıtlı tüm iletişim bilgilerinizi görebilir, değişiklik durumunda anlık bilgi gönderebilirsiniz. Ayrıca bu kısımda, firmanız adına B2B uygulamamızı kullanan kullanıcılarınızı görmeniz de önemli bir ayrıntıdır.

Haziran 2014 tarihinde yenilenen yüzüyle devreye giren Hıdır Usta B2B Online Sipariş Sistemi’nde kullanıcıların hayatını kolaylaştıracak güncellemeler birbiri ardına hayata geçiyor. B2B sitemizden kredi kartı ile yapılan işlemler 3D Secure Ödeme Sistemi ile güvenli hale getirilirken, yeni eklenen Rapor menüsüyle de kullanıcıların ay ve marka bazında satış rakamlarını görüntüleyebilmesi sağlandı.

K

ullanıcı dostu, sade ve işlevsel tasarımı ile kullanıcılarından tam not olan Hıdır Usta B2B Online Sipariş Sistemi, yenilenmeye devam ediyor. Sayıları 2000’i aşan kayıtlı kullanıcısının etkin bir çözüm ortağı olmak için alanında birçok ilkin de temsilcisi olan B2B uygulamamızla sağladığımız avantajlar ve yenilikler şöyle:

POS ORANLARINI GÜNCELLİYORUZ Müşterilerimizin, kredi kartları ile yaptığı ödemelerin tüm seçeneklerinde (tek çekim ve taksitli) komisyon oranı almıyoruz.

HABER B2B.indd 12

POS oranlarını her daim güncel olarak ve online görebilmenizi, yine yapılan ödeme sonrasında İşlem Onay Formu’nu alabilmenizi sağlıyoruz.

ÖDEME LİSTESİ SEÇENEĞİ Ayrıca ‘Ödeme Listesi’ seçeneğimiz ile firmamıza yapılan tüm kredi kartı işlemlerini, kullanıcı, tarih aralığı ve işlem sonuç bilgisi seçenekleri ile listeleme imkanı sunuyoruz. Listelenen seçeneklerden tekrar dekont basımı da alınabiliyor. Kredi kartı işlemlerinin onaylanma süreçlerini ise “Hesaplarım” menüsünde görebiliyorsunuz.

GİZLİLİK ve GÜVENLİK POLİTİKASI Hıdır Usta, Gizlilik ve Güvenlik politikası ile aşağıda detaylı olarak maddelendirilen konuları taahhüt eder: 1) Sipariş formu veya üyelik/abonelik formu ile alınan müşteri bilgileri, Hıdır Usta sistemine işlenir ve saklanır. Kişisel müşteri bilgileri ancak belirtilmiş, açık ve kanuna uygun amaçlarla kullanılır ve gereğinden uzun bir süre saklanmaz. 2) Müşteri, saklanan bu bilgiye ulaşma, değiştirme, engelleme veya silme hakkına sahiptir. Böyle taleplerin sistem üzerinden “Kullanıcı İşlemleri, Bilgilerim” menüsü yardımıyla ya da posta veya fax yoluyla ulaştırılması gerekir. 3) Hıdır Usta, müşterilerin şirket (veya ikamet) adresleri ile e-posta adreslerini de kapsayan kişisel bilgilerini üçüncü şahıslara dağıtmaz. 4) Hıdır Usta, sisteme bağlanılan bilgisayarın kimlik bilgileri, internet IP adresi, bu IP adresinin fiziki lokasyonu, kullanıcı adı, bağlantı süresi ve benzeri bilgileri kaydedebilir ve bu bilgileri lisans ihlali yapılmadığını kontrol etmek için kullanabilir.

01.12.2014 14:19:05


YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 HABER

13

5) Firma bilgilerinin / kişisel bilgilerin / kredi kartı bilgilerinin girildiği sayfalara yaptığınız bağlantılar sektörde kabul görmüş standart olan 128 bit SSL sertifikası ile korunur. 6) Kredi kartı ile online ödemelerinizde, ödeme onayı alındıktan sonra kredi kartı bilgileriniz saklanmamaktadır.

SON GÜNCELLEMELER Ürün arama ekranında, sepet ikonu boş olarak değiştirildi. Ürün daha önce sepete eklendi ise sepet işareti dolu olarak görünürken, ürün adedi arttırılmak isteniyor ise sepetten miktara müdahale edilmesi gerekiyor. Hesaplarım menüsüne, “Açık hesaplarımı göster” seçeneği eklendi. Böylece fatura seçimi yapılarak ortalama vadenin hesaplanabilmesi sağlandı. “Rapor” menüsü eklendi. Bu menüyle kullanıcılar artık ay ve marka bazında Cari Yıl (2014), önceki yıl (2013) net satış rakamlarını TL olarak görüntüleyebilecek. Bu bölüm için kullanıcı yetkisi gerektiğinin altını çizeriz. Ürün listesinde ürün adına tıklanarak ürün resminin kopyalanabilir halde açılması sağlandı.

3D SECURE NEDİR? B2B uygulamamızda hem kötü niyetli kullanımların önüne geçmek, hem de müşterilerimizi ve şirketimizi korumak adına 3D Secure Sistemi’ni kullanıyoruz. Online alışverişlerin güvenliğini sağlamak amacıyla kart kuruluşları tarafından geliştirilmiş bir kimlik doğrulama sistemi olan 3D Secure, internetten yapılan alışverişlerde şifreyle kredi kartı onaylama işlemi olarak da bilinir. Visa Kredi Kartı için kullanılan uygulamasına “Verified by Visa”, MasterCard için olanına ise “SecureCode” adı verilir. 3D Secure sistemiyle yapılan alışverişin geçerli sayılabilmesi için; kart sahibinin yapılan işlemi, banka tarafından kendine verilen özel bir ödeme şifresiyle onaylaması gerekir. Kredi kartı numaranız başkaları tarafından biliniyor olsa bile, şifreniz sadece sizde olduğundan internet ortamında güvenli alışveriş yaparsınız.

HABER B2B.indd 13

01.12.2014 14:19:05


O 14

tesi i l a k Ankara sınırlarını aşıyor

YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 ŞUBELERİMİZ

Ankara, Gaziantep’ten sonra Hıdır Usta’nın şubeleşme açılımındaki ikinci durak olma özelliğini taşıyor. Müşteri yelpazelerinin niteliği gereği şehir içi ve dışı ürün teslimatlarında zamana karşı yarıştıklarını söyleyen Hıdır Usta Ankara Şube Sorumlusu Yücel Alat, ticari araç denildiğinde bölgelerinde ilk akla gelen firma olmayı başardıklarını vurguluyor.

HIDIR USTA

Y

edek Parça Ustası dergisinin bu sayısında, ‘Şubelerimizden’ bölümüne Hıdır Usta Ankara Şubesi konuk oluyor. Faaliyete başladıkları tarihten bu yana oldukça başarılı bir dönem geçirdiklerini söyleyen Şube Sorumlusu Yücel Alat, her aşamada müşteri memnuniyetini listebaşı yaptıklarını şu sözlerle aktarıyor: “En iyi hizmeti, en kısa sürede ve eksiksiz olarak müşterilerimize sağlamayı ilke ediniyoruz. Şubemizin, gerek stok gerekse hizmet anlamında merkezimizle aynı yapı ve anlayışa sahip olmasının pozitif yansımalarını görüyoruz.”

Ankara’nın Hıdır Usta şube zincirindeki yerini ve önemini değerlendirir misiniz? 03.02.2014 tarihinde resmen faaliyetlerine başlayan şubemiz, lojistik olarak da Türkiye’nin en stratejik noktalarından birinde bulunmakta. Kargo ile her noktaya bir günde malzeme teslimatı sağlayabiliyoruz. Bizim işimizdeki en önemli konulardan biri de zamanında sevkiyat ve teslimat. Bu avantajımız müşterilerimizi memnun ederken, Hıdır Usta cephesinde de olumlu yansımalarını görüyoruz.

RÖPORTAJ-ANKARA -YÜCEL ALAT.indd 14

YÜCEL ALAT Hıdır Usta Ankara Şube Sorumlusu

Şubenizde kaç kişilik bir ekip görev alıyor? Depolama vb. fiziki imkanlarınız, hayata geçen yatırımlarınızdan söz eder misiniz? Şubemiz, OSTİM Organize Sanayi Bölgesi’nde tek kat üzerine 1250 metrekaresi depolama alanı, 750 metrekaresi ofis alanı olmak üzere toplamda 2000 metrekare kullanım alanına sahip modern bir binada faaliyetlerini sürdürüyor. Şube Sorumlusu, Lojistik Sorumlusu, 2 Lojistik Personeli, 3 kişiden oluşan Satış Ekibi ve İdari Personelimiz olmak üzere toplamda 8 kişilik bir kadroyla hizmet veriyoruz. Mercedes-Benz Sprinter dağıtım aracımızın yanı sıra, 2 adet de satış ve dağıtım destek aracımızla operasyonlarımızı yürütüyoruz. Gelişmiş bilgi işlem ağımız, el terminallerimiz ve raf adresleme sistemimiz sayesinde minimum hata ile malzeme topluyor, il içi ve dışı sevkiyatlarımızı maksimum hızla gerçekleştiriyoruz.

01.12.2014 14:24:02


O

YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 ŞUBELERİMİZ

OREX MARKAMIZI GÜÇLENDİRİYORUZ Ürün yelpazenizi de anlatır mısınız? Yelpazenizi genişletmek adına ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz? MAN ve Mercedes-Benz marka ağır ticari araçların yedek parçalarının toptan satışını yapmaktayız. Mümessili olduğumuz bu markaların tamamına yakını bu araçların montajında kullanılıyor. Bu markaların yanı sıra kendi markamız olan ve yaklaşık 750 pozisyon ürün çeşidi bulunan OREX’i daha fazla geliştirmek adına sürekli pazar araştırmaları yapıyoruz. OEM’e yakın kalitede, kullanıcılara alternatif olabilecek yeni malzemeleri ürün gamımıza katma gayretindeyiz. Ayrıca kaliteli yedek parça üreten yerli üreticilerle de irtibat halindeyiz.

2014’ün ilk 9 ayında nasıl bir performans kaydettiniz?

Şubemiz açıldığından bu yana tek amacımız bölge müşterilerimize maksimum hizmet vermek, ‘Türkiye’nin Yedek Parça Deposu’ misyonu ile hareket eden Hıdır Usta’nın artık çok yakınlarında olduğunu hissettirebilmekti. Geçen süre zarfında, attığımız doğru adımların da katkısıyla bunu başardığımızı düşünüyorum.

15

%95 STOK KARŞILAMA ORANI Müşteri portföyünüz hakkında da bilgi verir misiniz? Müşteri memnuniyetini sağlamak adına ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz?

arası günde 5 kez Ankara içi yedek parça dağıtımı yapıyor. Ayrıca sürekli müşteri ziyaretleri yaparak müşterilerimizin öneri ve taleplerini dinliyor ve çözüm üretiyoruz.

Bulunduğunuz bölgenin otomotiv yedek parça sektörünü değerlendirir misiniz? Sizce çözüm arayan sorunlar neler?

Gündeminizde yeni projeler var mı?

Ankara şubemiz Anadolu’da iş yapan büyük müteahhit firmalarının, resmi kurumların, aynı zamanda taşımacılık şirketlerinin yoğunlaştığı bir bölgede konumlanıyor. Biz de ağırlıklı olarak bu kuruluşlara malzeme tedariği sağlayan şirketlerle çalışıyoruz.

Mevcut araç gamımıza ilaveten 2015 yılı içerisinde Scania, DAF, Volvo, Renault Trucks, Iveco ve hafif ticari araçlara yönelik yedek parça tedariğine de başlayacağız. Hedefimiz; ticari araç yedek parçaları denildiğinde akla gelen ilk firma olmak…

Dolayısıyla zamana karşı yarışıyoruz ve bizden talep edilen ürün için ‘yok’ deme şansımız yok. İşte Hıdır Usta farkı da burada ortaya çıkıyor. Yaklaşık %95 stok karşılama oranıyla hizmet veriyoruz. Yedek parça dağıtım aracımız, haftanın 6 günü 10:00-17:30

Şubemiz açıldığından bu yana tek amacımız bölge müşterilerimize maksimum hizmet vermek, “Türkiye’nin Yedek Parça Deposu” misyonu ile hareket eden Hıdır Usta’nın artık çok yakınlarında olduğunu hissettirebilmekti. Geçen süre zarfında, attığımız doğru adımların da katkısıyla bunu başardığımızı düşünüyorum.

Hıdır Usta Ankara Ekibi

RÖPORTAJ-ANKARA -YÜCEL ALAT.indd 15

Sektörümüzün en önemi sorunu teknik personel… Yeterli teknik eğitimi almış, ne yaptığını bilen, yeniliğe açık ve donanım sahibi işgücüne ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Bunu başarabilmek için de bu konuda eğitim veren kurumların sayısının artması gerekiyor.

YÜCEL ALAT HAKKINDA… 1967 Ankara doğumlu olan Yücel Alat, 1985 yılında Yıldırım Beyazıt Endüstri Meslek Lisesi’nden mezun oldu. 2001 yılında Koluman Motorlu Araçlar A.Ş. Ankara Şubesi’nde Yedek Parça Satış Temsilcisi olarak göreve başlayan Alat, böylelikle Mercedes-Benz camiasına da adım attı. Sonrasında Dönmez Motorlu Araçlar İç Anadolu Bölgesi Satış Temsilciliği ve Vatan Motorlu Araçlar’da Ankara Satış Sorumlusu görevlerini üstlenen Alat, Şubat 2014 tarihinden bu yana da Hıdır Usta Motorlu Araçlar’da Ankara Şube Sorumlusu olarak çalışmalarını sürdürüyor.

01.12.2014 14:24:06


O 16

YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 RÖPORTAJ

Ürün yelpazemiz de

HEDEFLERİMİZ DE BÜYÜYECEK

Uğur Tıraş

60’a yakın dünya markası ile partnerliği bulunan Hıdır Usta, satın alma süreçlerinde de kalite ve müşteri memnuniyetinden taviz vermiyor. Sektörde başlayan değişim sürecine paralel olarak gelecek planları yaptıklarını söyleyen Hıdır Usta Satın Alma Sorumlusu Uğur Tıraş, yeni rotalarını açıklıyor.

RÖPORTAJ-UĞUR TIRAŞ.indd 16

M

ercedes-Benz ve MAN marka ağır ticari araçların yedek parça tedariğinde sektör lideri konumunda bulunan Hıdır Usta’nın fiyat, kalite ve termin sac ayağından oluşan operasyonlarının başında Satın Alma Departmanı bulunuyor. Departmanın sorumluluğunu üstlenen Uğur Tıraş, sinerji yaratabildikleri partnerlerle işbirliği yaparak başarıyı yakaladıklarına işaret ediyor. Son dönemde ürün gamlarını genişletmek adına çalışmalar yürüttüklerini açıklayan Tıraş, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Orta vadeli hedeflerimiz içerisinde DAF, Volvo, Renault Trucks ve Scania marka araç gruplarına da hizmet vermeyi planlıyoruz. Bir sonraki adımımız ise hafif ticari araç grubu olacaktır.” Türkiye yedek parça piyasası için senelerden beri öngörülen değişimin artık başladığını da işaret eden Tıraş, “İlerde de var olmak istiyorsanız, değişimin nereye gideceğinizi iyi analiz ederek ve bir vizyon çerçevesinde kendinizi piyasada pozisyonlamanız gerekiyor. Hıdır Usta olarak ‘doğru hamlelerle doğru rotada’ ilerliyor, bu anlamda satın almaya

düşen görevin bilincinde hareket ediyoruz” diye konuşuyor.

Öncelikle Hıdır Usta Satın Alma Departmanı’nı ve sizi daha yakından tanıyabilir miyiz? Hıdır Usta Satın Alma Departmanı, alanında deneyimli ve kalabalık bir kadrodan oluşuyor. Kendimden bahsedecek olursam, iş hayatıma 2003 senesinde Hıdır Usta Satış Departmanı’nda başladım. Muhtelif birimlerde görev aldıktan sonra, 2011 senesinden itibaren Satın Alma Departmanı’nda kariyerime devam ediyorum.

KİLİT NOKTA; BULUNABİLİRLİK Satın alma operasyonlarınıza verdiğiniz önemi anlatarak, kriterleriniz ve tedarikçi profiliniz hakkında bilgi verir misiniz? Günümüzün piyasa şartlarında başarılı olabilmek için satış operasyonlarında ön plana çıkan unsurlar hizmet ve müşteri memnuniyetidir. Bu çerçevede ‘bulunabilirliğin’ işin anahtar noktasını oluşturduğunu

01.12.2014 14:36:50


O

YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 RÖPORTAJ

Günümüzdeki satın alma birimlerinin fiyat pazarlığı dışında stok maliyeti, envanter hızı gibi etkenleri de belirli bir dengede yönetmesi gerekiyor. Bununla birlikte artık satın alma, sadece tedarik değil aynı zamanda finans yönetimini de içeriyor. söyleyebiliriz. Hıdır Usta olarak satış bacağında bu metriğe çok önem vermekteyiz. Ürün bulunabilirliği de satın alma tarafında çok iyi yönetilmesi gereken bir operasyon... Çünkü günümüzdeki satın alma birimlerinin fiyat pazarlığı dışında stok maliyeti, envanter hızı gibi etkenleri de belirli bir dengede yönetmesi gerekiyor. Bununla birlikte artık satın alma, sadece tedarik değil aynı zamanda finans yönetimini de içeriyor.

Hıdır Usta olarak her biri alanında lider 60’a yakın markayla iş ortaklığınız bulunuyor. Partnerlerinizden kısaca söz eder misiniz? Hıdır Usta olarak 60’a yakın firmadan tedarik yapıyoruz. Satın alma yaptığımız firmalarda aradığımız en önemli iki özellikten biri kaliteli malzemedir. Bu çerçevede sadece “OE supplier” diye nitelendirdiğimiz firmalar ve piyasanın Hıdır Usta’dan beklediği kalitede malzeme üreten firmalar ile çalışmaktayız. Bu konuda kesinlikle taviz vermiyoruz. İkinci olarak amacımız, sadece tedarikçi-müşteri ilişkisi yerine uzun vadeli, her iki tarafa da katma değer ve sinerji yaratacak partnerlikler geliştirmek. Partner olarak her zaman kendini geliştirebilecek potansiyeli olan ve uzun vadeli stratejiler oluşturabilen firmalar ile çalışmayı tercih ediyoruz.

TERAZİNİN DENGESİ ŞAŞMAMALI! Sizce otomotiv yedek parça sektöründeki satın alma operasyonlarının diğer sektörlere göre farklılıkları neler? Bu bağlamda satın alma süreçlerinizde karşılaştığınız zorlukları da değerlendirir misiniz? Otomotiv sektörü için bir değerlendirme yapabilirim. Bu noktada üretim ve bizim gibi ticaret yapan firmaları ayırmak gerek. Bizim için hammadde tedariğine odaklı ve inişli çıkışlı bir operasyon yerine devamlı ve sabit düzeyde satış önceliklidir. Yine fiyat gerçeği dışında

RÖPORTAJ-UĞUR TIRAŞ.indd 17

piyasanın değişkenliklerine ayak uydurmak, aynı zamanda da stok devir hızlarını optimize etmek ön plana çıkmaktadır. Bu çerçevede üreticiler ile doğru bir denge kurmak gerekiyor. 60’a yakın fazla tedarikçi ile çalıştığımızı göz önünde bulundurursak ciddi bir süreç yönetiminden bahsediyoruz.

Peki sektörünüze ürün ve hizmet veren tedarikçi profili ve profesyonellik düzeyi hakkında ne söylersiniz? Günümüzde otomotiv firmalarına ürün tedarik edebilmek için “just in time” gibi iş modellerini yönetebilmek, devamlı olarak süreçleri optimize ederek maliyetleri düşürmek ve ciddi bir Ar-Ge’ye sahip olmak gerekiyor. Dolayısı ile bu tür firmalar ile çalıştığınızda profesyonellik konusunda bir problem yaşamazsınız. Bu firmaların ürün kalitesi dışında sundukları fırsatlar da artık hemen hemen hepsinde eşit düzeyde. Sadece, bazen mühendis mantığı ile yönetilen firmaların ticari düşünme konusunda zorlandıklarını gözlemlemekteyiz.

60’A YAKIN MARKAYLA İŞBİRLİĞİ BLACKTECH BANDO BEHR BERU BEŞER BF BOGRA BOSCH BRIO CORTECO DAYCO DELCO DEPO DIESEL TECHNIC DINEX DİTAŞ ELRING ERICH JAEGER EURORICAMBI FAG FEBI FERODO FTE GARRETT GLYCO GOETZE HALDEX HELLA HENGST HOLSET HUBNER KKK-SCHWITZER KONGSBERG LASO MAN MAYSAN MERCEDES-BENZ MEKRA NTN OE OREX POBJEDA RACOR SACHS SAMPA SANZ SEPAR SEUFFER SKF SKT SUPAR SUPSAN TEXTAR VALEO VDO VOITH WABCO ZF

17

Sektöre ilk başladığınız dönem ile bugünü kıyasladığınızda otomotiv yedek parça sektöründeki ‘satın alma yöneticiliği’nin hangi aşamalardan geçtiğini düşünüyorsunuz? Satın alma, operasyonel bacağı çok yoğun olan bir birim… Problemler oluştuktan sonra çözmek için ciddi enerji ve mesai harcamak gerekiyor. Bu nedenle, sadece satın alma değil tüm ilgili birimlerle proaktif hareket ederek problemlerin oluşmasını önlemek hayati derecede önem taşıyor. Diğer taraftan makroekonomik düşünmek de gerekli… Örneğin Hıdır Usta olarak her ne kadar hammadde ticareti yapmasak da, tedarikçilerimizin maliyetleri önemli ölçüde hammadde fiyatlarındaki değişkinlinliklere endeksli. Sizce Hıdır Usta Satın Alma Yöneticisi olarak dünyadaki hammadde borsaları hakkında bilgi sahibi olmalı mıyım? Sonuçta bu durum kısa vadede olmasa da bizi etkileyecek bir unsur. Başka bir örnek ise, 2008 yılında yaşanan global krizden sonra yabancı tedarikçiler için Türkiye gibi piyasalar önem kazanmış bulunuyor. Özellikle Amerika ve Avrupa’nın yakın zamanda krizden çıkacağını öngörüp, konjonktürden yararlanarak bu tedarikçilerle uzun vadeli anlaşmalar için masaya oturmalıyım mı?

01.12.2014 14:36:51


BASIN ODASI.indd 18

01.12.2014 14:39:09


YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 VİTRİN

19

CORTECO’dan CORTECO’

YAĞ KEÇELERİNE inovatif yaklaşım

CORTECO keçe, vibrasyon kontrol ve kabin filtresi gibi ürün gruplarında 19 binden fazla referansla hizmet veriyor. Araç fonksiyonları açısından zorunlu olan yağ keçeleri alanında Simmerring® markasıyla piyasada yer alırken, ürünleri optimum sızdırmazlık seviyesiyle öne çıkıyor.

F

reudenberg Grubu’nun aftermarket firması olan CORTECO bağımsız yenileme pazarındaki gücünü; her geçen gün kendini yenileyen bilgi birikimi, uluslararası üretim kabiliyeti ve dünyanın 58 farklı ülkesine yayılmış global yapısından alıyor. İlk kez 1929 yılında Simmering® markası ile üretilen dönel şaft keçelerin geliştirilmesinden bu yana, Freudenberg Sealing Technologies yüksek teknoloji ve inovatif yaklaşımı ile sektöre liderlik ediyor.

YAĞ KEÇELERİNİN ARAÇLARDAKİ ROLÜ Yağ keçeleri araç içinde çok basit bir parça olmasına rağmen, araç fonksiyonları açısından zorunluluk teşkil ediyor. Standard bir ürün metal destek, kauçuk bir katman ve spiral yaydan oluşuyor. Temel görevi ise piston çevresinde yağ kaçaklarını önlemek… Ancak sadece doğru dizayn ve hammadde ile üretilmiş, orijinal ekipman standartlarını sağlayan ürünlerin uzun süre işlevini yerine getirebilirdiğinin de altını çizmek gerekiyor. Yağ keçelerinin yüksek sızdırmazlık etkisi, sağlamlık, uzun kullanım süresine sahip olmanın yanısıra kolay montaj ve belirli bir OE standardında üretilmiş olmaları büyük önem taşıyor. Sadece Orijinal Ekipman (OE Supplier) yağ keçesi üreticisinin etkin, yüksek performansa uygun üretim

yapabildiğine dikkat çeken CORTECO uzmanları, bu konuda öne çıkan Simmerring® ürünlerinin özelliklerini ise şöyle sıralıyor: “Optimum sızdırmazlık seviyesine sahiptir, fluoroelastomer (FPM) hammadde ile üretilip birebir OE Orijinal üründür. OE spesifikasyonlarına uygun yay, keçe duvarı ve yüzeyde sızdırmazlık testlerinden geçmiş, basınç ve sıcaklığa dayanıklı yüksek teknoloji ile üretilmiştir.”

SAHTE ÜRÜNLERE DİKKAT! CORTECO ürünleri özel olarak Freudenberg tarafından dünya çapındaki OE üreticiler tarafından belirlenmiş hassas standartlarda üretiliyor. Tüm alanlarda olduğu gibi, garaj ve atölyeler de sahte ve markasız ürünlerden etkileniyor. Kopya ürünler, zamanından önce eskiyerek fonksiyonlarını yerine getiremiyor. Yine kısa süreli kullanımda arıza yaratarak beraber kullanıldığı

VİTRİN.indd 19

parçalarda da deformansyona sebep oluyor. Bu tip sorunların atölyelerin müşterileri karşısında imajını zedelediğini ve ek maliyet yarattığını ifade eden CORTECO uzmanları, “Kopya ve sahte ürünler görünüm olarak orijinal parçaya benzesede, teknik olarak birbirlerinden tamamen farklıdır. Sahte ve uygunsuz ürünlerin kullanılması çeşitli riskler taşır. Kısa sürede oluşacak yağ kaçağı,

motorunuzdaki parçalara geri dönülemez hasarlar verip, ekstra maliyetlere sebep olur. Sadece orijinal parçalar araç üreticilerinin teknolojik spesifikasyonlarını sağlar, yüksek kalite garantisi verir. Markasız veya sahte ürünleri satın almaktan kaçınınız. Orijinal CORTECO ürünlerine yetkili bayilerimizden ulaşabilirsiniz” uyarısını yapıyorlar.

01.12.2014 14:43:18


20

YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 FİNANSMAN

Sat ve Geri Kirala ile FİNANSMANDA TEŞVİK Salih BAYRAM S.M.M.M. Hıdır Usta Mali İşler Yöneticisi

G

loballeşmeyle birlikte artan rekabet, firmaların yaşam mücadelelerini gün geçtikçe zorlaştırmaktadır. Öyle ki firmalar için ayakta kalabilmek, bir takım stratejik kararların doğru zamanda ve doğru biçimde uygulanabilmesine bağlı hale gelmiştir. Daralan piyasalar ve sermaye yetersizliği de, işletmelerin finansman ihtiyaçlarını arttırmaktadır. Ülkemizde, firmaların mali tabloları, dünya standartlarının çok altındadır. Aktiflerinde kayıtlı olan gayrimenkullerin değerleri güncel olmayıp, piyasa değerlerinin altında seyretmektedir. Sebebi ise, geçmiş yıllarda alınmış veya yapılmış olmaları nedeniyle değerlerinin güncellenmemesinden kaynaklanmaktadır. Bu durum firma bilançolarını olduğundan da zayıf göstermektedir. Finans kuruluşları kredi derecelendirmelerinde bu durumu olumsuz olarak değerlendirmekte ve firmaların reytingleri düşük çıkmaktadır.

FİNANSAL KİRALAMA İşletmelerin en temel sorunlarından birisi de sağlıklı ve sürekli finansmana ulaşamamaktır. İşletmeler, varlıklarını çeşitli şekillerde finanse edebilirler. Bunlardan birisi de finansal kiralama işlemidir. Leasing/Finansal Kiralama (Sat ve Geri Kirala - Sale and Leaseback) yöntemi de işletmelerin ihtiyaç duydukları orta uzun vadeli finansman yöntemlerinin en önemli enstrümanlarından biridir. Finansal kiralamayı; Kiralayan tarafından satın alınan bir malın mülkiyetinin kiralayanda, kullanma hakkının ise kiracıda kaldığı ve mülkiyetin sözleşme süresi sonunda kiracıya düşük bedelle devrinin öngörüldüğü bir sözleşme olarak tanımlamak mümkündür.

SALİH BAYRAM.indd 20

21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu (Sat ve Geri Kirala - Sale and Leaseback) yürürlüğe girmiştir. Bu kanunun amacı yukarıda açıklamaya çalıştığım üzere firmalara, orta veya uzun vadeli sağlıklı ve sürekli finansman sağlamaktır. Fakat bu kanun eksik kalmış olup, tamamlayıcı unsurları daha sonraki tarihlerde hayata geçmiştir. 12.07.2013 tarihinde de Kurumlar Vergisi İstisnası, 5520 s. K.V.K. 6495/42 md. ile değiştirilerek yürürlüğe girmiştir. Sözleşme sonunda geri alınması şartıyla, finansal kiralama şirketine satışı ve varlık kiralama ile finansal kiralama şirketlerince taşınmazın devralındığı kuruma satışından doğan kazançlar için bu oran %100 olarak uygulanır. Bu taşınmazlar için en az iki tam yıl süreyle aktifte bulunma şartı aranmaz. Bu istisna satışın yapıldığı dönemde uygulanır ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmı, satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yıl sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulur. İstisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. Aynı süre içinde işletmenin tasfiyesi -bu kanuna göre yapılan devir ve bölünmeler hariç- halinde bu hüküm uygulanır. Yine 12.07.2013 tarih ve 6495 sayılı kanun ile; 25.10.1984 tarihli ve 3065 sayılı K.D.V. Kanunu’nun 17’nci maddesinin 4. fıkrasına “ r “ bendi eklenerek, bu işlemlerde K.D.V. istisnası da getirilmiştir. KDV istisnasının uygulanabilmesi için taşınmazın, Finansal Kiralama şirketlerince bizzat kiracıdan satın alınıp geriye kiralanması ve kiralamaya konu taşınmazın mülkiyetinin sözleşme süresi sonunda

kiracıya devredilecek olması koşulu aranmaktadır. Ayrıca, Damga Vergisi ve harçlardan da istisnadır. 6361 sayılı Kanun’un 51’inci maddesi ile eklenen bent 13/12/2012 tarihi itibari ile yürürlüğe girmiştir ve binde 4,55’tir. Bu kadar çok istisna olmasına rağmen yine de teşvikin bir bacağı eksik kalmıştı. Çünkü bu teşvikten yaralanacak işletmelerin bir kısmı Organize Sanayi Bölgeleri’nde faaliyet göstermekteydi. Ancak Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği’ne istinaden, bu işlem Organize Sanayi Bölgeleri’nde yapılamamaktaydı. Yapan birkaç firma da yargıya intikal etmiş durumda. Fakat, 20.02.2014 tarih ve 6525 sayılı Kanun ile yönetmelik değiştirildi ve O.S.B.’de bulunan gayrimenkuller de kapsama dahil edildi.

YÜKSEK FAİZ ENGELİ! Atılan tüm adımlara rağmen, bu teşvik uygulaması piyasalarda yeterince rağbet görmemektedir. Bu durumun ise başlıca iki sebebi olduğunu söyleyebiliriz: Yüksek faiz oranları ve bölgemizde / ülkemizde yaşanan sıkıntıların etkileri. Yine de finansman ihtiyacı olan firmaların, sabit ve sağlıklı olan bu enstrümanı kullanmalarında fayda olduğunu düşünmekteyim. Özetle, bu teşvikin avantajlarını şöyle sıralayabiliriz: Bilanço aktiflerindeki gayrimenkuller, sıfıra yakın maliyetle gerçek değerine ulaşacaktır. Sağlıklı ve sürekli finansman sağlayacaklardır. Fark, sermayeye ilave edilerek, özkaynaklar artacaktır. Bu işlemler, Kurumlar Vergisi, K.D.V. ve Damga vergilerinden muaf olarak yapılacaktır. Firmanın finansal reytingi yükselecektir.

02.12.2014 13:00:59


YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 İŞ ANALİZİ

21

Değişimi Anlamak... Şebnem YEL PELİT sebnemyelpelit@hidirusta.com

Y

önetebilmek için anlamak önemlidir. Değişim bazen zorunluluktur, bazen iyileştirme gerekliliği…

Görev atamaları, işyeri veya ofis değişiklikleri, yazılım veya donanım güncellemeleri, resmi kanun değişiklikleri ve bunların gereklilikleri gibi birçok konu değişiklik anlamına gelmektedir. Daralan pazarlar, değişen müşteri ihtiyaçları, mutsuz çalışanlar, müşteri kaybetme korkusu, kapitalizm sonrası değişen dengeler, ekonomik durgunluk değişimi tetikleyen faktörler olarak ilk sırada sayılabilir.

NEREDEN BAŞLAMALI? Kurumlar birçok süreçlerinde değişim yapmak istiyor fakat bunu nasıl yapacağını bilemiyorlar, değişiyorlar ama anlayamıyorlar. Yeterince düşünülmeden ve planlamadan yapılan değişiklikler, müşteri nezdinde güven kaybına, personel ve organizasyonda karmaşıklığa ve en önemlisi kâr kaybına neden olabilir.

Değişim kararı verilirken, iş devam etmektedir ve etmelidir. Değişim maliyetlerini karşılayabilmek için firmanızın ciro rakamlarını korumak, hatta arttırmak gerekliliği de vardır. Bunu, bizim sektörümüzde sık olarak kullanılan; “80 km hızla giden bir otobüsü tamir etmeye” benzetmek yerinde olacaktır. Her değişim kararının getirdiği Fırsatları ve Tehditleri iyi analiz etmeli ve sonuçlarına göre net kararlar verilmelidir.

BAŞARI İÇİN İNANMAK ŞART Değişim kararlarına birçok organizasyon tepki verecektir, direnç gösterecektir. Başarılı bir değişim için tüm bu tepkilere hazırlıklı olmak önemli… Çünkü şirketlerin sürekli gelişen teknolojiyi ve bu doğrultuda değişen müşteri ihtiyaçlarını karşılayabilen, değişime hızlı uyum sağlayabilen iş modeline sahip olmaları gerekiyor. Bu nedenle değişim, ulaşılabilecek bir hedef değil, bir süreç olarak kurum kültürüne dahil edilmelidir.

“Şirketinizin en önemli işlevi nedir? “ “Şirketinizi başarısız bulduğunuz konular neler?” Bu soruları tüm çalışanlarınıza sormakla başlayabilirsiniz. Değişim programının başarısı için temel gereksinim ‘inanmak’tır. Hizmeti gerçekleştiren kişilerin inanmadığı bir değişim başarılı olamayacaktır. Programın başarılı olacağına inanan çalışanların aynı zamanda bu başarının bir parçası olmaya da istekli olmaları gerekir. Değişim gerekliliğinin çalışanlara lider tarafından aktarılması en etkili yollardan biridir. Sürecin nasıl ilerleyeceğini bildirmek, süreçlerin izlenebilir ve şeffaf olması inancın sağlanmasında oldukça etkili olacaktır.

ŞEBNEM YEL PELİT.indd 21

ETKİN İLETİŞİM YÖNTEMLERİNİ BELİRLEMEK Değişim sürecinde etkin bir iletişim ağı oluşturabilmek için duyurular, mektuplar yeterli ve etkili olmayabilir. Bu süreci toplantılar ve eğitimler ile de desteklemek daha etkili olacaktır. Ancak tüm çalışanların bir araya toplanması güç olabilir. Bu durumda, değişim fikrini birebir anlatacak kişiler seçilebilir. Ayrıca bu kişiler, çalışma alışkanlıkları önemli ölçüde değişen çalışanların destek alabilecekleri kişiler olacaklardır. Bu kişilerle direk iletişimde olmak, kendilerini yalnız hissetmemelerini ve yaşanan sorunların hızlı çözülmelerini de sağlayacaktır.

ÇÖZÜM TEK, REÇETE FARKLI Kurumun büyüklüğüne göre değişim-dönüşüm çabalarının iyi planlanmış, kuruma özgü yöntemlerle yürütülmesi gereklidir. Her şirket için farklı bir yöntem vardır. Ne yazık ki bunun tek bir reçetesi yok. Özetlersek, DEĞİŞİM için temel ihtiyaç ‘inanç’, ‘sürekli iletişim’ ve ‘katılımcı projeler’dir.

DEĞİŞİMİ YÖNETİCİLERE BIRAKIN… “Değişim teşebbüslerinin %70’inden fazlasının başarısız olduğunu biliyor muydunuz? Bu çok ciddi bir başarısızlık oranı! Şirketler değerli kaynaklarını bu iş için dışarıdan hizmet alarak kullanıyorlar. Uzmanlar, Danışmanlar v.s. Değişimin iş planımızın ayrılmaz bir parçası olması gerek. Bu işi şirketin kendi yöneticileri yapabilirler, dışarıdan gelen uzmanlar değil...” Ron ASHKENAS - Harvard Business Review

02.12.2014 13:01:30


O 22

YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 RÖPORTAJ

Tarkan Birol

Kaporta ve boya konusunda Türkiye’de hizmete giren ilk yetkili servis olan Birollar Otomotiv, 30 yıla yakın tecrübesi ve ödüllü çalışanları ile müşteri memnuniyetinde de zirveye yerleşiyor. 2013 yılında hizmet yelpazesine 2. el satış ve sigorta çözümlerini ekleyen şirket, yedek parça tedariki konusunda da Türkiye’nin dört bir yanındaki müşterilerinin taleplerini karşılıyor.

BİROLLAR.indd 22

Birollar Otomotiv’in parolası:

Aile kadar yakın, yaşam kadar özenli, TAM YETKİLİ SERVİS

M

ercedes-Benz Türk ailesinin köklü geçmişe sahip üyelerinden biri olan Birollar Otomotiv, 1986 yılından bu yana ‘yetkili servis’ bayrağını zirveye taşımaya devam ediyor. 30 yıla yaklaşan geçmişine birçok kilometre taşı ekleyen şirket, 2007 yılında taşındığı yeni tesisiyle tecrübesini ağır ticari araçlara da taşıdı. Takvimler 2012 yılını gösterdiğinde ise mevcut yapısına, otomotiv ve yedek parça sektörünün güçlü şirketlerden Hıdır Usta’nın Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Şahin’i katan Birollar Otomotiv, böylece hem gücüne güç kattı, hem de yedek parça tedariki konusundaki operasyonlarını Türkiye çapına yayarak Mercedes-Benz bayileri arasında ilk sıraya yerleşti. Birinci önceliklerinin her zaman iyi niyetle müşterilerinin ihtiyacını karşılamak olduğunun altını çizen Birollar Otomotiv Satış Sonrası Hizmetler Müdürü Tarkan Birol, “Bu yaklaşımınızı 30 yıla yakın bir tecrübe ve

kalifiye personelinizle sunduğunuz hizmetle birleştirdiğinizde müşteri memnuniyeti ve bağlılığı da kaçınılmaz olarak beraberinde geliyor. Nitekim Mercedes-Benz T.A.Ş.’nin müşteri memnuniyeti araştırmalarında yıllardır ilk sıralardaki yerimizi koruyor olmamız da verdiğimiz hizmetin kalitesinin önemli bir göstergesi” diye konuşuyor.

Birollar Otomotiv’i daha yakından tanıyabilir miyiz? Almanya’da uzun yıllar otomotiv sektöründe çalışmış kaporta ve boya alanlarında ustalık belgelerine sahip Ramazan ve Reha Birol’un 1984 yılında kurdukları Birollar Otomotiv, kuruluş yıllarında her marka araca hizmet veren ve kaporta, boya, cam ve trim gibi hizmetlerin tümünü bir çatı altında toplayıp, günümüzün servis anlayışını daha o yıllarda uygulamaya koyarak bir ilki gerçekleştirdiler. Nitekim o dönemde getirdiğimiz hizmeti fark ve takdir eden dönemin MercedesBenz Türk yöneticileri 1985 yılı sonunda bize yetkili servislik teklifi sundular. 1986 yılında yetki belgesini alarak kaporta ve

01.12.2014 14:49:58


O

YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 RÖPORTAJ

Yetkili servis olmak beraberinde temsil ettiğiniz markanın sorumluluğunu da getiriyor. Birollar Otomotiv ailesi olarak, servisimizin müşterilerimize yaklaşımıyla birlikte MercedesBenz’in yaklaşımının da temsilcisi konumundayız. Şirketimiz kurulduğu günden bu yana bu anlayış, sorumluluk ve bilinçle müşterilerine hizmet vermeye devam ediyor.

boya alanında yetkilendirilen ilk servis olma özelliğine sahip olan Birollar Otomotiv o günden beri Mercedes-Benz müşterileri için tercih edilen bir marka olmaya başladı. Sürekli olarak daha kaliteli hizmet verme amacıyla hareket eden şirketimiz, yatırımlarını her geçen gün daha da artırarak 2007 yılında yapımı tamamlanan yeni hizmet yerine geçti. Halen hizmet vermekte olduğumuz tesisimiz, 8.000 metrekare kapalı olmak üzere 12.000 metrekare alan üzerine kurulu olup, 142 personeli ve günlük 110 araca hizmet verme kapasitesiyle MercedesBenz’in en büyük işlem kapasiteli bayileri arasında yer alıyor. Mevcut tesisimizde Smart ve MercedesBenz markalı binek araçlara, hafif ticari araçlara, Mercedes-Benz markalı kamyon ve otobüslere, Setra ve Unimog araçlara mekanik, kaporta-boya, lastik ve yedek parça hizmeti vermekteyiz.

“Aileniz kadar yakın, yaşamınız kadar özenli, tam yetkili servis hizmeti verme” yaklaşımınızı ve bu ilkenizin gerek şirketiniz gerekse müşterileriniz cephesindeki yansımalarını değerlendirir misiniz? Burada yetkili servis olmanın öneminden bahsetmek gerektiğini düşünüyorum. Konuya müşterilerimiz açısından baktığınızda, araçlarını yetkili bir servise teslim ettiklerinde alacakları hizmetin Mercedes-Benz kalitesi ve güvencesi altında olacağını, kullanılan yedek parçadan

BİROLLAR.indd 23

kendilerine hizmet veren personelin sertifikasyonuna kadar Mercedes-Benz standartlarına uygun olacağını biliyorlar. Bu, müşterilerimiz açısından önemli bir güven unsuru tabii ki. Sadece alacakları hizmetin arkasında duracak olan büyük bir markanın olması açısından değil, aynı zamanda kendilerinin ve sevdiklerinin güvenliği açısından da önemli. Sonuçta tek bir marka araçlar üzerinde uzmanlaşmış, bu araçlara yönelik özel eğitim almış personelle, Mercedes-Benz onaylı ekipman ve yedek parça ile verilen bir hizmet sunuyorsunuz ve bu da müşterilerimiz açısından önemli bir avantaj oluşturuyor. Bunun yanı sıra yetkili servis olmak beraberinde temsil ettiğiniz markanın sorumluluğunu da getiriyor. Biz Birollar Otomotiv ailesi olarak, servisimizin müşterilerimize yaklaşımıyla birlikte

23

Mercedes-Benz’in yaklaşımının da temsilcisi konumundayız. Şirketimiz kurulduğu günden bu yana bu anlayış, sorumluluk ve bilinçle müşterilerine hizmet vermeye devam ediyor.

TİCARİ ARAÇLARA MESAİ SONRASI HİZMET “Servis” başlığı altındaki çözümleriniz, hizmet verdiğiniz araç grupları ve müşterilerinize sunduğunuz diğer hizmetlerinizden söz eder misiniz?

Servisimizde Mercedes-Benz marka her türlü binek, hafif ticari ve ticari araca yönelik mekanik ve kaporta-boya hizmeti verilmekte. Bunların yanı sıra Smart, Setra ve Unimog araçların da yetki belgelerine sahip olduğumuz için her üç markaya da bu başlıklarda çözüm ortağı olabiliyoruz.

ÖDÜLE DOYMUYOR Birollar Otomotiv ödüllü çalışanlarıyla da fark yaratıyor. Şirketin Mercedes-Benz Türk’ten aldığı ödüller şöyle: 2003: Teknisyen Olimpiyatları - Türkiye 1.’si Aydın Yongacı 2004: Otomobil Atölye Şefliği - En İyi Atölye Şefi Tarkan Birol 2006: En İyi Otomobil Teknisyeni - Türkiye 2.’si Aydın Yongacı 2011: Yıldız Teknisyenler - Türkiye 1.’si Gürkan Gürses 2011: Teknisyen Olimpiyatları - Dünya 1.’si Gürkan Gürses 2012: Türkiye Olimpiyatları - Türkiye 2.’si Celal Gürpınar 2013: Global Techmasters Truck - Dünya 1.’si Gürkan Gürses

2013: Mercedes-Benz Teknisyen Olimpiyatları - Türkiye 2.’si Gürkan Gürses, Türkiye 3.’sü Celal Gürpınar 2014: Mercedes-Benz Teknisyen Olimpiyatları - Türkiye 1.’si Celal Gürpınar, Türkiye 2.’si Ramazan Fırat

01.12.2014 14:49:59


O 24

YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 RÖPORTAJ

Yine oto kuaför, lastik satışı, değişimi ve lastik oteli, rot - balans, binek araç müşterilerimize yönelik araçlarını adresten teslim alıp adrese teslim etme, her bir ürün grubu için 7/24 yol yardım ekibi, çekici, anlaşmalı sigorta kuruluşlarıyla hasar dosya takibi, ikinci el satış ve ekspertiz, araç muayene işlemleri, klasik araç restorasyon işlemleri, araç modifiyesi, Mercedes-Benz aksesuar ve koleksiyonlarının satışı hizmetlerini sunmaktayız. Ayrıca oluşturduğumuz vardiya sistemiyle çalışma saatlerimizi uzatarak ticari araç müşterilerine özel mesai sonrasında da hizmet vermekteyiz. Yine ticari araç filo müşterilerimize yerinde bakım ve onarım işlemleri yapmaktayız.

Yedek parça konusunda ne tür çözümler ve avantajlar sunuyorsunuz? Servisimizle Mercedes-Benz marka tüm araç gruplarına (Binek, Hafif Ticari, Kamyon, Otobüs, Smart, Unimog, Setra) hizmet sağlarken, Türkiye’nin dört bir yanındaki orijinal yedek parça ihtiyacı duyan tüm müşterilerimize de uzman kadromuz, geniş orijinal ürün yelpazemiz ve yüksek stok karşılama oranımız ile çözüm ortağı oluyoruz. Ayrıca sipariş kolaylığı (Webparts), teknik destek, ödeme kolaylığı (online ödeme), İstanbul içi müşterilerimiz için direkt sevkiyat, İstanbul dışı müşterilerimize kargo, uçak

BİROLLAR.indd 24

kargo, otobüs gönderileri gibi hizmetlerimizle de destek oluyoruz.

2. EL SATIŞTA BİROLLAR GÜVENCESİ 2. el araç satışlarınız ve satış sonrası hizmetleriniz hakkında da bilgi alabilir miyiz? Finansman konusunda da müşterilerinizin çözüm ortağı oluyor musunuz? Mercedes-Benz marka her türlü aracın 2. el satışını Birollar Otomotiv güvencesiyle gerçekleştirmekteyiz. Sattığımız her aracın gerekli tüm kontrolleri yetkili servis güvencesiyle, kalifiye personelimiz tarafından gerçekleştiriliyor. Böylece müşterilerimiz sonradan herhangi bir sürprizle karşılaşmayacaklarını bilerek, güvenle 2. el araç satın alabiliyorlar.

Yine 2. el araç satın alacak olan müşterilerimize finansman konusunda da aracılık hizmeti veriyoruz. Müşterilerimizi Mercedes-Benz Finansal Hizmetler tarafından sunulan ödeme olanaklarından faydalandırabiliyoruz. Bunun yanı sıra Yıldızım Kasko adı altında MercedesBenz müşterilerine özel kasko poliçesi sunabiliyoruz.

Birollar Otomotiv olarak 2014 yılının Ocak-Ekim dönemini nasıl geçirdiniz? 2014 yılı ülkemiz ve dünya ekonomisi için zorlu bir yıl oldu. İlk çeyreği oldukça sakin geçirmemize rağmen sonraki aylarda aldığımız aksiyonlar ve çalışmamız karşılığını buldu ve şirketimiz açısından hedeflediğimiz değerlere ulaşmış durumdayız. 2015 yılının sektörümüz için daha hayırlı bir yıl olmasını temenni ederim.

PİST YARIŞLARININ ŞAMPİYONU: TARKAN BİROL Birollar Otomotiv’de Satış Sonrası Hizmetler Müdürü olarak görev yapan Tarkan Birol 1977, Almanya doğumlu. 1996-2000 yılları arasında Daimler AG Stuttgart’ta Mekatronik eğitimi alan Birol, Mercedes-Benz T.A.Ş. tarafından verilen “En İyi Atölye Şefi” unvanına da sahip. Almanca ve İngilizce bilen Tarkan Birol aynı zamanda profesyonel olarak motorsporlarıyla ilgileniyor. Birol, ilk pist deneyimini ise 2002 yılında Tuzla’da yapılan İstanbul Mahalli ve Türkiye Karting Şampiyonlarında yaşamış. İlk şampiyonluğunu 2004 yılında Siena Cup ile kazanan Birol, 2005’teki Honda Cup’ta ise ikinci kez zirvedeki yerini almış. Yarış kariyerinde başarılara imza atmayı sürdüren Birol’un hobileri arasında snowboard, koşu, otomobil, yelken ve su sporları da bulunuyor.

01.12.2014 14:50:02


YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 SERVİS

25

Conta, silindir başlığı motor tamiri MAN D2066 LF | LOH | LUH

195.470 | 1,5 mm

Her çalışma adımından önce özenle kontrol edilmesi gereken motor bloğundaki ve silindir başlığındaki conta yüzeyleri, hassas mekanik işlemlerle tekrar optimum duruma getirilebilir.

Düz dişli çarklı silindir başlığı conta yüzeyi

B

elli bir çalışma süresinden sonra ya da bir hasardan dolayı motorda önemli sorunlar meydana gelebilir, dolayısıyla da tamir gerekli olabilir. Üreticinin öngördüğü motordaki karmaşık işlevselliği tekrar oluşturabilmek için kapsamlı teknik bilgi gereklidir. Örneğin motor bloğunda ve silindir

! SERVİS.indd 25

başlığındaki conta yüzeyleri her çalışma adımından önce özenle kontrol edilmelidir. Bu parçalar genellikle sadece conta yüzeyinde yapılan hassas mekanik işlemlerle tekrar optimum duruma getirilebilir. Bu işlem ise uygun makine filosuna ve bilgi birikimine sahip uzmanlaşmış bir işletmede yapılabilir. Vana kontrol biriminin düz dişli çarklar ile silindir başlığına ve motor bloğuna konstrüktif yerleşiminden dolayı, makine ile işlenen conta yüzeylerinden alınan malzemenin, uygun kalınlıktaki bir silindir başlığı contası ile dengelenmesi gerekir. Standart conta (kalınlık: 1,2 mm; 021.262) bunun için öngörülmemiştir. Aksi takdirde dişli çarkları diş kenarları birbirinin içine girer. Bu da hızlı aşınmaya ve hasara neden olabilir. Elring, motorun sürekli ve çevreye uygun bir şekilde tamir edilebilmesi için 0,3 mm daha kalın olan bir silindir

Düz dişli çarklı motor bloğu conta yüzeyleri başlığı contası geliştirdi. Bu conta, çıkarılan malzemeleri dengeliyor. Standart contanın aksine bu contanın ön kısmında, resimde de görülebileceği gibi ek bir çentik bulunmaktadır ve bu çentik, monte edilmiş durumdayken de iyi görülmektedir.

DİKKAT Önemli: Yapılan bu değişikliklerden etkilenen motor parçalarının (örneğin enjeksiyon memesinin fazla

dışarı sarkması vs.) kontrolü mutlaka şarttır. Motor tamirinin teknik açıdan doğru yapılıp yapılmadığıyla ilgili herhangi bir garanti vermiyoruz.

Bu sorumluluk tamiri yapan işletmenindir. Montaj ve üretici bilgilerine her zaman dikkat edilecektir.

01.12.2014 14:56:17


26

www.brio.com.tr

YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 SEKTÖRDEN

Brio Enerji A.Ş. | Facebook

ENERJİSİ

TÜRKİYE’Yİ SARACAK Hazet, Normfest, Midtronics, Vigor ve Scar gibi dünya devleri ile partnerlik yapan BRIO, emin adımlarla büyümeye devam ediyor. BRIO Genel Müdürü A. Uğur Kazandöven, Türkiye’nin her şehrindeki müşteri potansiyeline ulaşmak için harekete geçtiklerini açıklıyor. A. Uğur Kazandöven

B

RIO, Türkiye genelinde yetkili ve özel servislere yönelik sunduğu geniş ürün yelpazesinin yanı sıra deneyimli kadrosu ve müşteri memnuniyeti odaklı hizmet anlayışıyla fark yaratmayı sürdürüyor. 2020 yılına kadar Türkiye genelinde sektöründeki en iyi firma olmayı ve dünya markaları arasına girmeyi hedeflediklerini kaydeden BRIO Genel Müdürü A. Uğur Kazandöven, “İlk etapta ürün yelpazemizi tek marka altında toplayarak, tüm Türkiye’ye BRIO enerjisini yaymak için çalışmalara başladık” diyor.

Öncelikle BRIO’yu daha yakından tanıyabilir miyiz? Hazet, Normfest, Midtronics, Vigor ve Scar gibi dünya firmaları ile partnerlik yapan ve bir yandan kendi markasını oluşturan BRIO, 2013 yılında piyasaya adım attı. Şirketimiz, Türkiye genelinde yetkili, özel servislere yönelik servis ekipmanları, el aletleri, sarf malzemeler ve özel aletlerin toptan dağıtımında faaliyet gösteriyor. Sektörün güçlü firmaları arasına kısa zamanda giren kuruluşumuz, müşteri memnuniyetini ve kaliteyi ön planda tutarak, olabilecek en hızlı hizmeti sunmayı ilke edindi. Hizmet anlayışımızın müşterilerimizin tüm beklentilerine cevap vereceğine inanıyoruz.

UZMAN KADRO İLE GELEN BAŞARI Kuruluşunuzdan bu yana attığınız önemli adımları, devreye aldığınız yatırımları ve ekibinizi de kısaca anlatır mısınız? BRIO şu an için Türkiye’de birçok şehirde profesyonel, deneyimli, uzman satış kadrosu ve zengin ürün yelpazesi ile hizmet veriyor. 2015 yılında ulaştığımız şehir sayısını ve halihazırda faaliyet gösterdiğimiz

SEKTÖRDEN-BRİO.indd 26

şehirlerdeki hakimiyetimizi arttırarak devam ettirmeyi planlıyoruz. BRIO olarak müşterilerimize daha kısa sürede ulaşmak ve daha iyi hizmet verebilmek adına ürün kalitemizin yanında, çalışanlarımıza da yatırım yapıyoruz. Bu çerçevede şirket içi ve dışındaki ekibimizi tamamen sektörün içinden gelen, bölge deneyimi olan uzman kadro ile donatıyoruz.

Dünya markaları ile partnerlik yapıyor oluşunuz ürün ve müşteri yelpazelerinize nasıl yansıyor? BRIO şu anda 2000 kayıtlı müşterisine hizmet veriyor. Şu an için bu müşterilerin ihtiyaçlarını, 2500 çeşitten oluşan geniş ürün yelpazemiz içerisinden karşılayarak, üst düzeyde müşteri memnuniyetini temin ediyoruz. Kaliteli ve yüksek standartlı

01.12.2014 14:58:26


YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 SEKTÖRDEN

Amacımız en iyi fiyatlar ve yüksek standarttaki ürünlerimiz ile güveni, kaliteyi ve müşteri memnuniyetini her zaman ön planda tutarak müşterilerimize sunmak... Bu noktada, müşterilerimizin zamanına ve haklarına saygı duymayı, istek ve taleplerini gözeterek en mükemmel hizmeti sunmayı, değerlere olan sorumluluğumuzu yerine getirmeyi öncelikli hedeflerimiz olarak belirledik. ürünleri, avantajlı fiyatlarla müşterilerimize sunmaya, ayrıca zamanın değerinin bilinci içerisinde hızlı ve eksiksiz bir şekilde hareket etmeye özen gösteriyoruz.

KALİTE ODAKLI LOJİSTİK SÜREÇLER Lojistik süreçlerinizi nasıl yönetiyorsunuz? BRIO olarak lojistik süreçlerimizde kalite odaklı aksiyon alıyoruz. Müşterilerimize siparişlerinin hızlı ve güvenilir bir biçimde ulaştırılması bizim için önem taşıyor. Uyguladığımız modern lojistik teknikleri sayesinde müşterilerimize 24-48 saat arasında ürün teslimini garanti ediyoruz. Müşterilerimiz tarafından verilen siparişlerin %98’inin stoklarımızda hazır bulunması, mükemmel bir dağıtım ve ulaştırma sistemine sahip olmamızı sağlıyor.

Peki satış sonrası süreçlerinizde, fark yaratmak adına neler yapıyorsunuz? “BRIO’da hizmet satılınca bitmez, satıldıktan sonra başlar” misyonunu benimsiyoruz. Satış Sonrası Hizmetler Departmanı’mız da, bu konuda tüm takip ve analizi hassasiyet ile yapıyor. Siparişin şirketimize geldiği andan itibaren müşterinin eline ulaşana kadar ve ulaştıktan sonrasında da garanti süresi bitimine kadarki tüm süreç; hem şirket hem de saha çalışanlarımız tarafından hassasiyetle kontrol ediliyor. Müşterilerimiz ise, ssh@brio.com.tr e-posta adresine ve saha sorumlularına her türlü sorun ve taleplerini iletirken, bizlerle de paylaşıyorlar. Biz de kendilerine en kısa sürede çözüm odaklı geri dönüşler yapıyoruz.

SEKTÖRDEN-BRİO.indd 27

PASTADAN BÜYÜK PAYI ALACAĞIZ! BRIO açısından bu yılın Ocak-Eylül dönemi nasıl geçti? Gerek son çeyrek, gerekse 2015 için gündeminizdeki projelerden de söz eder misiniz? Türkiye’deki seçim süreci, döviz kurlarındaki hızlı iniş-çıkışlar ve komşularımızdaki siyasi ve ekonomik açıdan yaşanan istikrarsız tabloya rağmen kötü bir dönem geçirmediğimizi söyleyebilirim. Hedeflerimiz ve beklentilerimiz yüksek olduğu için, tam gaz çalışarak büyümeye devam edeceğiz. Türkiye’de büyük bir pasta var ve biz kendimizi geliştirerek, ürün yelpazemizi genişleterek, hizmet kalitemizi ve uzman kadromuzu da artırarak bu pastadan hedeflediğimiz payı alacağız.

ALİ UĞUR KAZANDÖVEN HAKKINDA 30.01.1976, Kocaeli/Gölcük doğumlu olan A. Uğur Kazandöven, Şehremini Anadolu Lisesi’nin ardından öğrenimine Eskişehir Üniversitesi Maliye Bölümü’nde devam etti. Çocuk yaşlarda, baba mesleği olan Caterpillar İş Makinaları Yedek Parçacılığı ile iş hayatına ve ticarete atılan Kazandöven, daha sonra ise PVC-alüminyum alanında

27

O bölgesel çapta faaliyet gösteren bir şirkette üst düzey yöneticilik yaptı. Askerlik görevinden sonra bir Alman firmasının distribütörlüğü ile kendini tekrar otomotiv sektöründe bulan Kazandöven, buradaki 10 yıllık üst düzey yöneticilik kariyerinin ardından iş hayatına BRIO Enerji A.Ş.’de Genel Müdür olarak devam ediyor.

01.12.2014 14:58:27


28

YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 İŞ’TE GELİŞİM

Bulut KUTSAV Başdenetçi & İş Güvenliği Uzmanı ICR Akademi Genel Müdürü

N

e kadar çok kullandığımız bir kelimedir KALİTE! Kaliteli insanlar, kaliteli firmalar, kaliteli markalar, kaliteli ürünler vb. Sahiden nedir bu kalite? Acaba biz kaliteli miyiz?

KALİTE KİŞİYE GÖRE DEĞİŞİR! Kaliteli miyiz veya kaliteliler mi konusunda karar vermek için, önce kalitenin anlamına bakmak gerek. Hepimiz için farklı manalar barındıran kalite kelimesinin birçok farklı kaynakta ayrı tanımları bulunmaktadır. Biz bunun için iki farklı kaynaktan örnek alalım. Kalite bir kaynakta; “Bir ürün veya hizmet ile ilgili özelliklerin, belirlenen veya olabilecek ihtiyaçları karşılama derecesi” olarak tanımlanmakla beraber, diğer bir kaynakta; “Yapısal özellikler takımının şartları yerine getirme derecesi” olarak ifade edilmektedir. Bu tanımları; “Kalite, beklentiyi karşılamaktır” şeklinde özetlememiz mümkün olacaktır. Peki burada bahsedilen beklenti kimin beklentisi?

İŞ'TE GELİŞİM.indd 28

KALİTEli miyiz? Şüphesiz bu sorunun cevabı; “Müşterinin beklentisi” olacaktır. Buraya kadar aynı fikirdeyiz. Gelelim müşteriye… Peki bahsettiğimiz bu müşteri, hangi müşteri? Hepimiz birer müşteriyiz. Ancak her birimizin beklentileri ve şartları farklı... Alacağımız bir üründe aradığımız kriterler ya da aldığımız hizmet ile ilgili beklentilerimiz çok ayrı olabilmekte. İşte bu kişiden kişiye farklılık gösteren beklentilerin, kalite kavramını değişken bir yapıya soktuğunu söyleyebiliriz. Genellikle kalite kelimesinin çoğumuz tarafından görülmeyen tarafı budur. Kalitenin içinde barındırdığı manalar her birimiz için aynı olmamaktadır ve bu yüzden diyebiliriz ki: Kalite kişiye göre değişir!

GENEL KALİTE BEKLENTİMİZ Her ne kadar kalite kavramı kişiden kişiye değişkenlik gösterse de müşterilerin ürünlerden ve hizmetlerden beklentilerinde ortak sıfatlar bulunabilmektedir. İşte bu ortak sıfatlar toplumda veya ilgili müşteri grubunda o ürün veya hizmete yönelik

genel kalite algısını ve kalite beklentisini oluşturur. Giydiğimiz bir kıyafetin renginin solmaması, aldığımız ayakkabının sağlam olması ve kolay kolay deforme olmaması, gittiğimiz bir kafede güler yüzlü çalışanların bizi karşılaması, kaldığımız bir otelin temiz olması, verdiğimiz yedek parça siparişlerinin zamanında ve eksiksiz ulaştırılması, gittiğimiz bir serviste aracımızın hızlı ve doğru tamir edilmesi hepimizin ortak beklentileridir. Bu ortak beklentiler, o ürün veya hizmetin kaliteli olarak kabul edilmesi için müşterilerin belirlediği ortak kriterleri oluşturmaktadır.

MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ Müşterilerin kalite beklentilerinin karşılanıp karşılanmamasının sonucu ise müşteri memnuniyeti veya memnuniyetsizliğini oluşturur. Müşterilerin memnuniyeti veya memnuniyetsizliği, esasında çok basit bir denklemin sonucudur. Bu denklemin bir tarafında müşterilerin ürün veya hizmeti almadan önceki beklentileri, diğer tarafta

01.12.2014 15:07:46


YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 İŞ’TE GELİŞİM

29

Hepimiz birer müşteriyiz. Ancak her birimizin beklentileri ve şartları farklı... Alacağımız bir üründe aradığımız kriterler ya da aldığımız hizmet ile ilgili beklentilerimiz çok ayrı olabilmekte. İşte bu kişiden kişiye farklılık gösteren beklentilerin kalite kavramını değişken bir yapıya soktuğunu söyleyebiliriz.

ise ürün veya hizmeti aldıktan sonraki beklentileri bulunur. Eğer müşteri ürün veya hizmeti almadan önce sahip olduğu beklentiyi, ürün veya hizmeti aldıktan sonra da alabilirse, müşteri memnun olacaktır. Müşterinin aldığı ürün veya hizmet, beklentisinin üstüne çıkması halinde müşteri bu sefer çok mutlu olacaktır. Aldığı ürün veya hizmetin, müşterinin beklentisinin altında kalması ise müşterinin mutsuz olmasına sebebiyet verecektir.

Normalde iyi bir bedel ödeyerek aldığımız bir kıyafetin renginin uzun bir süre -uzun kelimesi kişiye göre değişeceğinden net bir süre belirleyemeyizsolmamasını bekleriz. Beklediğimiz süreden önce kıyafetin solması bizi mutsuz edecektir. Basit bir tabirle çok ucuza aldığımız bir kıyafetten beklentimiz çok düşüktür. Hatta bazen; “Ne verdik ki, iki kere giysek kârdır!” deriz içimizden... O kıyafetin normal düzeyde bedel ödeyerek aldığımız bir kıyafetten beklediğimiz sürede -normal sürenin ne kadar olduğu da yine kişiye göre değişecektir- sağlam kalması bizi çok mutlu edecektir. Bu nedenledir ki yüksek bedeller ödemek, her daim memnuniyeti getirmez.

MÜŞTERİ ALGISI Müşterilerimizi mutlu etmek istiyorsak, onların beklentilerini karşılamalıyız. Müşterilerimizin beklentileri; onların şirketimiz, ürünlerimiz veya hizmetlerimiz ile ilgili olarak sahip oldukları müşteri algısından kaynaklanır. Müşteriler ürün veya hizmet almadan önce ve aldıktan sonra şirket ile ilgili bir algıya sahip olmaktadır. Müşterilerinin memnuniyetini hedefleyen şirketler, bu algıyı doğru yönetmeliler. Yanlış yönetilen müşteri algısı şirketin sunduğu ürün ve hizmetler ile ilgili olarak müşterilerin farklı beklentilere sahip olmasına sebep olur ki, bu durum neticede müşteri memnuniyetsizliği

İŞ'TE GELİŞİM.indd 29

olarak sonuçlanacaktır. Ürün veya hizmet sunulmadan önce müşteri alacağından fazla beklentiye sokulmamalıdır. Ürün veya hizmet sağlanması sonrası müşteride doğru algı oluşturabilmek için ürün veya hizmet sağlama aşamalarında müşteri algısı daima göz önüne alınmalıdır. Unutulmamalıdır ki müşterinin algısı; sizin verdiğiniz değil, onun algıladığı kadardır. Müşteri algısı müşterilerin ürün veya hizmetlere ödeyecekleri bedeli de belirlemektedir. Burada bahsettiğimiz bedel her zaman sadece para olmayabilir. Müşterinin verdiği bedel bazen zaman vb. de olabilir. Bu anlamda müşteri algısının yönetimi, şirketlerin müşterilerinden alacakları bedelleri de belirleyecektir. Müşteri algısı doğru yönetilirse, hedef müşteri kitlesinin planlanan ve karşılaşacakları beklentiye sahip olmaları sağlanacak ve nihayetinde sürekli müşteri memnuniyeti gerçekleşecektir.

01.12.2014 15:07:48


30

YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 BAROMETRE

Türkiye otomotiv endüstrisinin performansı Ocak-Ekim döneminde yüzleri güldürmeye yetmedi. Bir önceki yılın aynı dönemine göre %16 daralan pazar, son aylarda devler liginde de puan kaybettirdi. Bu yılın ilk dokuz ayında Avrupa’da en fazla küçülen pazar olan Türkiye, Avrupa otomotiv satışları sıralamasında da 6. sıraya yerleşti.

Otomotivde Avrupa ile

MAKAS AÇILIYOR

2

015’e 2 kala, Türkiye otomotiv sektöründeki daralma hız kesmiyor. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) tarafından açıklanan verilere göre 2014 yılı Ocak-Ekim döneminde toplam pazar, 2013 yılı aynı dönemine göre yüzde 16 oranında azalarak 570 bin adet düzeyinde gerçekleşti. Söz konusu dönemde otomobil pazarındaki düşüş aynı şekilde yüzde 16 düzeyinde oldu ve pazar 418 bin adede geriledi. 2014 yılı Ocak-Ekim döneminde hafif ticari araç pazarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 16 azalarak 122 bin adet düzeyinde seyretti. Öte yandan Ocak-Ekim döneminde bir önceki yıla göre ağır ticari araç pazarı yüzde 2 oranında azaldı ve pazar 30 bin adet düzeyinde gerçekleşti. Ancak, inşaat sektöründeki gelişmelerin etkisiyle 2014 yılında 2013 yılı aynı dönemine göre kamyon pazarı yüzde 11 oranında artarak 26 bin adet düzeyine yükseldi. Buna karşılık, otobüs pazarı yüzde 70 gibi önemli oranda azaldı ve 1.163 adet oldu, bu azılışta yerel yönetimlerin alımlarını sınırlandırması doğrudan etkili oldu. Son 10 yıllık ortalamalara göre toplam pazar yüzde 1,4 otomobil pazarı ise yüzde 15,8 oranında arttı. Hafif ticari araçlar (HTA) pazarı yüzde 28,5 oranında azaldı. 10 yıllık ortalamalara göre kamyon pazarı yüzde 3,2 artarken, otobüs pazarı ise yüzde 30,4 oranında düşüş gösterdi.

BAROMETRE.indd 30

İHRACATTA ‘LİDER’ DEĞİŞMEDİ Bu yılın ilk 10 ayında 478 bin adedi otomobil olmak üzere, toplam 723 bin adet taşıt ihraç edildi. 2014 yılı Ocak-Ekim döneminde gerçekleşen taşıt aracı ihracatı, 2013 yılı aynı dönemine göre yüzde 6 oranında arttı. T.C Ekonomi Bakanlığı, Otomotiv Endüstrisi İhracatçılar Birliği verilerine göre, toplam ihracat, 2013 yılı aynı dönemine göre yüzde 8 oranında arttı ve 19 milyar dolar oldu. Bu dönemde, toplam ana sanayi ve yan sanayi ihracatı yüzde 8 oranında arttı. Toplam

otomotiv sanayi ihracatı, 2014 yılı Ocak-Ekim dönemi itibariyle, ihracat sıralamasında birinci sırada yer aldı.

ÜRETİMDE 1 MİLYONA DOĞRU… 2014 yılı Ocak-Ekim döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre toplam üretim yüzde 1 oranında artarak 937 bin adet düzeyinde gerçekleşti. 2013 yılına göre, yük ve yolcu taşıyan ticari araç üretimi, 2014 yılı ilk on ayda otobüste yüzde 27, kamyonda yüzde 25, kamyonette yüzde 18, minibüste yüzde 13 oranında azaldı. Otomobilde yüzde 15, midibüste yüzde 8, traktörde ise yüzde 22 oranında arttı.

AĞIR TİCARİ ARAÇ PAZARI

Kaynak: ODD

01.12.2014 15:13:41


YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 BAROMETRE

TOPLAM OTOMOTİV PAZARI (2013/2014 Ekim Sonu)

Kaynak: ODD AVRUPA OTOMOTİV PAZARI (2013/2014 Eylül Sonu)

Kaynak: ODD

2. EL PAZARINDA SON DURUM 2014 yılı Ocak-Ağustos döneminde Türkiye 2. el araçları toplam pazarı %7,7 artarak 3 milyon 510 bin adet ile yeniden el değiştirdi. 2013 yılı aynı dönemde 3 milyon 259 bin adet olarak gerçekleşmişti. 2014 yılı OcakAğustos döneminde otomobil ve ticari araç 2. el pazar toplamı %9,0 artarak 3.218.617 adede ulaştı. Otomobil pazarı %75,1 pay ve 2.417.581 adet ile ilk sırada yer aldı. Otomobil pazarını %17,8 pay ve 572.138 adet ile kamyonet pazarı izledi.

AVRUPA’DA VİTES KÜÇÜLTTÜK Otomotiv Distribütörleri Derneği’nin (ODD) raporuna göre ise Türkiye otomotiv endüstrisinin AB pazarındaki son durumu da çok parlak değil. AB (28) ve EFTA ülkeleri

BAROMETRE.indd 31

toplamına göre otomotiv pazarı 2014 yılı Ocak-Eylül döneminde %6,2 arttı ve 11.311.851 adet seviyesinde gerçekleşti. 2013 yılı aynı dönemde toplam 10.648.977 adet satış gerçekleşmişti. AB (28) ve EFTA ülkeleri toplamına göre 2014 yılı ilk dokuz ayında en fazla düşüş %4,4 ile Hollanda’da, ardından %3,5 ile Avusturya’da, %2,6 ile İsviçre’de ve %0,3 ile Belçika’da gerçekleşti. 2014 OcakEylül döneminde satışlarını en çok artıran ilk üç pazar sırasıyla; Portekiz %38,4, İrlanda %31,9 ve İzlanda %31,5 oranıyla yer aldı. 2014 yılı Ocak-Eylül döneminde, Türkiye %25,8 daralma ile en fazla küçülen pazar olurken, Avrupa otomotiv satışları sıralamasında 6. ülke konumunda yer aldı. Yine Türkiye Avrupa otomobil satışları sıralamasında %18,9 daralma ile 7., hafif ticari araç satışları listesinde ise %20,3 daralma ile 4. oldu.

31

GLOBAL PAZAR 2015’E HAZIRLANIYOR LMC Automotive, 2014 yılı 3. çeyrek itibariyle 2014 ve 2015 yılı dünya otomotiv pazarı tahminlerini yayınladı. 3. çeyrek sonuçlarına göre; 2014 yılı dünya toplam otomotiv pazarının geçen yıla oranla %2,3 artışla, 89,5 milyon adet seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor. 2015 yılında ise dünya otomotiv pazarının bir önceki yıla göre %4,1 artışla 93,2 milyon adet seviyesine ulaşacağı tahmin ediliyor. 3. çeyrek 2014 yılı toplam satışlarına göre en fazla artış Kuzey Amerika (%5,2) ülkelerinde, ardından Asya/Pasifik (%4,6) ülkelerinde ve Batı Avrupa (%4,5) ülkelerinde, en fazla daralma ise Mercosur (-%14,1) ülkelerinde ve ardından Doğu Avrupa (-%11,8) ülkelerinde bekleniyor. 2015 yılı toplam satışlarında ise bir önceki yıla göre Asya/Pasifik ülkelerinde (%8,2) en yüksek artış, ardından Batı Avrupa ülkelerinde (%4,6) artış öngörülürken, Japonya’da %10,7 daralma olacağı tahmin ediliyor. Yine LMC Automotive 3. çeyrek sonuçlarına göre; 2014 yılı dünya toplam otomotiv üretiminin geçen yıla oranla %3,3 artışla, 91,2 milyon adet düzeyinde gerçekleşmesi bekleniyor. 2015 yılında ise dünya otomotiv üretiminin bir önceki yıla göre %3,9 artışla yaklaşık 94,8 milyon adede ulaşması tahmin ediliyor. 2014 yılı sonu itibariyle ülke toplam üretimlerinde geçen seneye göre; Çin’de %7,8 artışla 23 milyon 855 bin adede, Kore’de ise %5,5 artışla 4 milyon 760 bin adede ulaşması, Brezilya’da %9,7 (3.367 adet) ve Rusya’da %5,9 (2.137 adet) daralma gerçekleşeceği öngörülüyor. 2015 yılı toplam üretim tahminlerine göre; ABD’de %24,5 artışla 14 milyon 562 bin adede, Hindistan’da %12,8 artışla 4 milyon 445 bin adede, Çin’de ise %8,1 artışla 25 milyon 794 bin adede ulaşması beklenirken, Kore’de ise %1,5 daralma ile 4 milyon 690 bin adet üretime ulaşılacağı tahmin ediliyor.

01.12.2014 15:13:42


32

YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 TİCARİ ARAÇLAR

Mercedes-Benz Türk’ten kamyon sahiplerine

SERVİS SÖZLEŞMESİ Servis Sözleşmesi ile kamyon sahiplerine çok özel koşullarda ve ek masrafsız bakım/onarım hizmeti veren Mercedes-Benz Türk, taksitlendirme seçeneği de sunuyor.

Ergiz Esen

M

ercedes-Benz Türk, yeni hizmeti “Servis Sözleşmesi” ile kamyon sahiplerine özel avantajlarla bakım/onarım hizmeti veriyor. Her ihtiyaca uygun içeriklere sahip “Temel Paket”, “Esnek Paket” ve “Tam Paket” olarak 3 farklı alternatifle sunulan Mercedes-Benz “Servis Sözleşmesi” hizmetini alan kamyon sahipleri, kendi belirledikleri süre boyunca araçlarının bakım/ onarım işlemlerini, Türkiye’de bulunan tüm Mercedes-Benz yetkili servislerinde avantajlı koşullarla yaptırabilecekler. Periyodik bakım ve aşıntı parçası değişimi hizmeti, sözleşme süresi içinde belirli adetlerle sınırlı olmayıp, araçların kullanımına göre ihtiyaç doğdukça verilen Mercedes-Benz “Servis Sözleşmesi” sayesinde araç sahibi, aracının tüm bakım ve onarım masraflarını önceden biliyor. Hiçbir beklenmedik ani masraf ile karşılaşmayan Mercedes-Benz kamyon sahipleri, aracının bakım ve onarım işlemlerini, ek bir ödeme yapmaksızın, dilediği Mercedes-Benz Türk yetkili servisinde yaptırabiliyor.

SERVİS SÖZLEŞMESİNİ TAKSİTLENDİRME FIRSATI Servis sözleşmesi, zamana yayılan bir hizmet sunabilmek için yapılıyor. Bu hizmetin ödemesini de zamana yaymak mümkün. Yeni

TİCARİ ARAÇLAR.indd 32

araç alırken servis sözleşmesini de birlikte alan Mercedes-Benz müşterileri, hem aracı hem de servis sözleşmesini Mercedes-Benz Finansman Türk’ün uygun koşulları ile kredili olarak satın alabiliyor. Yürüyen araçlar için servis sözleşmesi almak isteyen MercedesBenz müşterileri de, yine Mercedes-Benz Finansman Türk’ün sunduğu “Servis Kredisi” ile sözleşmelerini kendilerine uygun bir ödeme planı ile kredili olarak satın alabiliyor.

HER İHTİYACA UYGUN ÇÖZÜMLER Mercedes-Benz Türk Satış Sonrası Hizmetler Bölüm Müdürü Ergiz Esen, müşterilerinin ihtiyaçlarını en doğru şekilde tespit ederek yanıt vermeyi görev edindiklerini vurgulayıp şu bilgileri veriyor: “Servis sözleşmeleri uygulamamız ile Mercedes-Benz kamyon sahibi bütün müşterilerimize bakım/onarım işlemlerini; servis sözleşmelerine özel çok avantajlı koşullarla, Türkiye genelindeki tüm yetkili servislerimizde ek masrafsız, istenildiği takdirde Mercedes-Benz Finansman Türk tarafından kredilendirilmiş olarak yaptırma olanağı sunuyoruz. Bir taraftan müşterilerimizin bakım/onarım maliyetlerini tam olarak planlamasını, diğer taraftan ise tüm bakım/onarım işlemlerini Mercedes-Benz Türk’ün öngördüğü standartlar dahilinde eğitimli ve sertifikalı uzman teknisyenler tarafından, orijinal yedek parça ve onaylı

işletme sıvıları ile araçların ömrünü uzatacak şekilde yapılmasını sağlıyoruz. Servis sözleşmelerinin avantajlarından faydalanmak üzere Mercedes-Benz kamyon kullanıcısı tüm değerli dostlarımızı yetkili servislerimize bekliyoruz.” Mercedes-Benz Türk, müşteri odaklı yaklaşımı ile tek elden verdiği satış, finansman, sigorta, 2.El, takas, servis anlaşmaları ve satış sonrası hizmetleriyle piyasadaki konumunu her geçen gün daha da güçlendiriyor.

3 FARKLI PAKET SEÇENEĞİ Mercedes-Benz Türk ‘servis sözleşmesi’ kapsamında 3 farklı paket seçeneği sunuyor. Temel Paket kapsamında hem sıfır hem de yürüyen araç sahipleri, filtre ve motor yağı değişimi hizmetlerinden sözleşme süreleri boyunca faydalanabiliyor. Yürüyen araçlar için geçerli olan Esnek Paket de ise, iki farklı seçenek sunuluyor. Birincisi; periyodik bakım, aşıntı parçaları değişimi ve uzatılmış garanti kapsamı içeren aşıntılı esnek paket- ikincisi de sadece periyodik bakım ile uzatılmış garanti içeren aşıntısız esnek paket olarak farklı avantajlar sağlıyor. Sıfır araçlar için hazırlanan Tam Paket ile de periyodik bakım ve aşıntı parçaları değişimi, sözleşme süresince uzatılmış garanti kapsamına dahil ediliyor.

01.12.2014 15:54:16


YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 TİCARİ ARAÇLAR

33

MAN’ın ‘yedekleri’ tam kadro

SAHADA!

MAN ticari taşıt sektöründeki rekabete, çok avantajlı orijinal yedek parçaları ile destek oluyor. Tüm orijinal yedek parçaları sürekli olarak %38’e varan indirimlerle satacaklarını söyleyen Genel Müdür K. Tuncay Bekiroğlu, “Bu kararımızla bir kez daha sektöre öncülük etmenin gururunu yaşıyoruz” diyor.

T

üm sektörlerde artan rekabet koşulları, ticari araç kullanıcılarını her konuda tasarrufa zorlarken, MAN kullanıcıları, yaşam boyu ürün maliyeti gözetilerek üretilen; yakıtı koklayan araçlarla, esnek ve ihtiyaca göre bakım aralıklarıyla ve şimdide daha da avantajlı orijinal yedek parça fiyatları ile rekabette çok öne geçiyorlar. 3 asırlık geçmişiyle dünyanın en köklü markalarından olan MAN, halihazırda uygun olan yedek parça fiyatlarını Türkiye için daha da uygun bir seviyeye çekerek, iş ortaklarına büyük destek sağlıyor. İşletme maliyetlerinde sağladığı ciddi tasarruf ile Türkiye’de seyahat, turizm, lojistik ve inşaat sektörlerinin gözdesi olan MAN, yeni kararla müşterilerinin yüzünü daha çok güldürecek. Kasım 2014 itibariyle yetkili servislerinde satılan bazı yedek parça gruplarında yüzde 38’e varan indirim yapan şirket, tüm orijinal yedek parçalarda fiyatları da ortalama yüzde 30 aşağı çekti.

TİCARİ ARAÇLAR.indd 33

MAN‘DAN KONYA’YA YENİ MERKEZ

VERİMLİLİKTE İDDİALI! MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Genel Müdürü K. Tuncay Bekiroğlu, yeni kararla bir kez daha sektöre öncülük etmenin gururunu yaşadıklarını belirtiyor. Müşterilerini, araçların kullanım süresinde iş ortağı olarak gördüklerini ve yaşam boyu maliyetlerde en verimli marka olmayı hedeflediklerini aktaran Bekiroğlu, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Müşterilerimizi, araçlarımızın kullanım süresince iş ortağımız olarak gören bir felsefemiz ve yaşam boyu maliyetlerde en verimli olma iddamız var. Bu felsefe ve iddia doğrultusunda sürekli olarak yaşam boyu maliyetlerinin optimizasyonu için çalışıyoruz. Çalışmalarımız gösteriyor ki, orjinal yedek parça kullanılmadığında, tüm maliyet kalemleri negatif etkileniyor. Bu sebeple uygulamaya başladığımız yeni orjinal yedek parça fiyatlarımızla, artık MAN’cılar rekabette daha önde olacak.” MAN’ın, bu kararıyla yeni bir dönemin kapılarını açtığını da vurgulayan Bekiroğlu bu avantajdan faydalanmak isteyen MAN kullanıcılarını en yakın yetkili servislerine davet ediyor.

MAN, İstanbul’dan sonra kendi bünyesindeki ikinci satış ve servis merkezini Konya’da açtı. 14 dönüm alan üzerine kurulan MAN Konya Servis ve Satış Merkezi çevre illere de hizmet verecek. MAN Konya tesisleri, 3000 metrekaresi kapalı, toplam 14000 metrekarelik bir alan üzerinde kuruldu. Tesislerde sıfır ve ikinci el araç satışı, boya kaporta dahil olmak üzere her türlü servis ile eğitim hizmetleri verilecek. Ekonomik sürüş, araç teknik eğitimi gibi etkinliklerin de yapılacağı MAN Konya tesislerinde araç finansmanı konularında da çalışmalar yürütülecek. MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Genel Müdürü K. Tuncay Bekiroğlu yeni yatırımlarıyla ilgili şu bilgileri veriyor: “MAN Konya Satış ve Servis Merkezi, 4 bakım-onarım kanalı, 1 fren test kanalı, şase ve kabin doğrultma tezgahları ve otobüs-kamyon boya fırınına sahip bulunuyor. Servisimiz bakım-onarım işlemleri için günlük 20 araç, aylık ise 500 araca hizmet verebilecek. Serviste MAN standartlarına uygun bakım-onarım, kaporta-boya işlemleri yapılabildiği gibi ön düzen ölçümü ve onarımı da yapılabilecek. MAN Konya Yedek Parça Departmanı dispozisyon çalışmaları ile müşteri istekleri ve ihtiyaçlarını sadece Konya için değil tüm çevre şehirler için de en hızlı şekilde karşılayabilecek durumda. Yeni merkez Konya başta olmak üzere, ağırlıklı olarak Aksaray, Niğde Karaman, Afyon, Kayseri,Sivas ve Nevşehir illerine yoğunlaşacak. ”

01.12.2014 15:54:36


34

YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 TİCARİ ARAÇLAR

u k t u T l ı Kız

Scania’dan Kişiye Özel Seri Scania’nın, kullanıcılarına kendilerini özel hissettiren serilerine Red Passion da (Kızıl Tutku) eklendi. Red Passion sadece 75 adet üretilecek.

S

cania tarafından sınırlı sayıda üretilerek müşterilerinin kendilerini özel hissetmelerini sağlayan serilerine bir yenisi daha eklendi: “Red Passion” Sadece 75 adet üretilecek olan “Red Passion” serisi, muhteşem alev kırmızısı rengi ile yolların en göz alıcı modeli olmaya aday. Topline kabine sahip Red Passion’da Euro 6 normlarında 580 Hp gücünde V8 motor bulunuyor.

Çok fazla standart donanım ile zenginleşen kabin içi, sürücüler için konforda sınır tanımıyor. Lüks duygusunun en üst noktada hissedilmesi amaçlanan aracın içerisinde navigasyon, direksiyondan kumandalı radyo/CD çalar, subwoofer (derin bas hoporlör) ve güçlü hoparlörler, yatak

bölümünde DVD oynatıcı, düz ekran gibi bir çok konfor donanımı bulunuyor. Kırmızı kabini tamamlayan özellikleri; ön ızgara, aynalar ve yan camlardaki dış çizgiler siyah renge boyandı. Şase ve jantları da siyah renk. Ayrıca, Kızıl Tutku’nun dizaynı 4 LED lambaya sahip güneşlikle sağlamlaştırılırken, ön camın üzerindeki plaka ışıkları da LED lambalarıyla ışıklandırılmış.

DETAYLARLA KİŞİSELLEŞİYOR Siyah deri koltuklardaki alev kırmızısı dikişler sportif ve güçlü bir görünüm kazandırırken, kapı eşiklerinde bulunan “Red Passion” logosu ve aracın seri numarasının yazılı olduğu plakalar, aracı kişiselleştiriyor. Red Passion’da konforun yanı sıra güvenlik de en üst noktada. Scania Adaptif Hız Kontrolü, Gelişmiş Acil Frenleme ve Elektronik Stabilite Programı gibi bir çok güvenlik sistemi standart donanım olarak sunuluyor. 2 veya 3 akslı olarak tercih edilebilecek Scania Red Passion’ın 2 akslı seçeneğinde bin 500 litre yakıt tankı, 3 akslı versiyonunda ise yönlendirilebilir itici aks ve 715 litrelik yakıt tankı bulunuyor. Her iki seçenekte de yer alan parlak jantlar, göz alıcı tasarımı tamamlayan unsurlar olarak öne çıkıyor.

TİCARİ ARAÇLAR.indd 34

01.12.2014 15:54:36


YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 TİCARİ ARAÇLAR

35

DAF Türkiye’de ofis açıyor Türkiye’deki pazar konumunu güçlendirmek için harekete geçen DAF Trucks N.V. İstanbul’da kendi satış ve pazarlama ofisini açacağını duyurdu. DAF, son 19 yıldır Türk müşterilerine distribütörü TIRSAN vasıtasıyla ulaşıyordu.

D

AF Trucks N.V. Türkiye’deki pazar konumunu daha da güçlendirmek için İstanbul’da kendi pazarlama ve satış ofisini açıyor. DAF Trucks Turkey Otomotiv Ticaret Limited Şirketi adlı yeni bağlı kuruluş 1 Aralık 2014 tarihinde faaliyet göstermeye başlayacak. Konuyla ilgili olarak şirketten yapılan açıklamada Türkiye’nin, Avrupa Birliği kapsamı dışında en hızlı büyüyen ticari araç pazarlarından biri olduğuna dikkat çekildi. Ocak 2016’da yürürlüğe girecek olan Euro 6 Emisyon Yönetmeliği doğrultusunda, 2012’de 30.000 ağır hizmet tipi kamyondan oluşan pazar hacminin büyüyerek önümüzdeki yıl 42.000’e yükselmesi beklendiğinin altı çizildi.

PAZAR PAYINI 4 PUAN ARTIRACAK DAF Trucks Turkey Otomotiv Ticaret Limited Şirketi’nin Genel Müdürü Gregor van der Mark, “Türkiye, DAF Pazarlama ve

TİCARİ ARAÇLAR.indd 35

Satış Organizasyonu’nun yer almasını gerektiren gelişmiş bir pazardır. Dağıtımcımız Tırsan’a, geçen 19 yıl boyunca DAF markasının Türkiye’de yerleşmesini sağladığı için teşekkür ediyoruz” diye konuştu. Gregor van der Mark’ın verdiği bilgilere göre geçen yıl Türkiye’de kaydı yapılan yaklaşık 700 DAF

kamyonla birlikte ağır yük segmentinde yüzde 2,2 pazar payı sağlanmıştı. Şirketin yarı dönem için hedefi bu pazar payını yüzde 6’ya çıkarmak olacak. DAF, bu hedefi desteklemek için iki yıl içerisinde satış bayileri ağını 6’dan 12’ye olmak üzere iki katına, servis noktası sayılarını da 15’ten 18’e çıkarmayı amaçlıyor.

DAF’IN EURO 6 ÇÖZÜMLERİ DAF, 2014’ün ilk yarısında, Euro 6 geçiş sürecinde ürün gamını gençleştirdi. DAF’ın AB’de satışa sunulan LF, CF ve XF olarak isimlendirdiği üç kabin tipi 5, 7, 11 ve 13 litrelik dört motor hacmi ile dağıtımdan uluslararası taşımacılığa kadar tüm mesafede nakliyecilerin ihtiyaçlarını karşılıyor. Dağıtım amaçlı LF ve CF serisi kamyonların inşaat ve kamu hizmetlerine yönelik versiyonları bulunuyor. LF serisi 8 - 19 ton arasına hitap ederken CF ve XF serisi

18 tondan 40 tona kadar ulaşıyor. Bu üç seri, temelde kamyon ve çekici olarak ayrılıyor. Böylelikle DAF’ın güncel ürün yelpazesi 3 farklı kabin, 11 farklı dingil ve süspansiyon özellikleriyle 31 farklı varyasyona ulaşmış oluyor. Çekici segmentinde yine 3 farklı kabin ve 7 farklı dingil dizilişiyle 18 varyasyona ulaşılıyor. DAF’ın güncellenen motor serisinde ise şu seçenekler sunuluyor: 5 litrelik PX5 152, 184 ve 213 bg, 7 litrelik PX7 223, 253, 283 ile 314 bg. seçenekleri, 11 litrelik MX11’de ise 286, 325, 369, 396 ve 435 bg arası beş farklı güç, 13 litrelik MX13 412, 462 ve 510 olmak üzere üç güç seçeneği.

01.12.2014 15:54:40


36

YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 TİCARİ ARAÇLAR

Volvo FH

dünyanın en hızlısına

meydan okuyor

Sekiz tonluk bir Volvo FH çekici, dünyanın en hızlı spor otomobillerinden biri olan Koenigsegg One:1’e meydan okuyor. Volvo’nun ‘Volvo Trucks vs Koenigsegg’in senaryosunun üzerine kurulan yeni filminde, spor otomobillerde de kullanılan teknolojiye dayanan yeni I-Shift çift kavramalı şanzımanı son derece zorlu bir teste tabi tutuluyor.

V

olvo Kamyon’un benzersiz I-Shift çift kavramalı şanzımanı, “Volvo Trucks vs Koenigsegg” isimli yeni filmde test ediliyor. Filmde Volvo FH, ağırlığı kadar beygir gücüne (1360) sahip olması nedeniyle dünyanın ilk mega otomobili Koenigsegg One:1’in karşısına çıkıyor. Şansları eşitlemek için ise Volvo FH’e küçük bir avantaj sunuluyor: Volvo FH bir turu tamamlarken, Koenigsegg’in iki tur tamamlaması gerekiyor. Fakat buna rağmen sonucu kestirmek güç. Yarışın amacı, yeni I-Shift çift kavramalı şanzımanı son derece zorlu bir teste tabi tutmak.

SPOR OTOMOBİL KONFORU Volvo FH’in direksiyonunda, motor sporlarının deneyimli ismi Tiff Needell yer alıyor. Bir kamyonla daha önce hiç yarışmamış olan Tiff Needell, sonuçları açıklamamakla birlikte aracın

TİCARİ ARAÇLAR.indd 36

performansından etkilendiğini itiraf ediyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Çift kavramalı I-Shift kesinlikle inanılmaz. Maharetini ve farkını özellikle yokuşlarda gösteriyor; devir kaybetmiyor ve vites geçişlerini sürücüsüne adeta hissettirmeden gerçekleştiriyor. Fren yaptığınızda vitesi rahatça küçültüyor. Adeta spor bir otomobilin ruhuna sahip ve bu da sürücüsüne müthiş bir konfor sunuyor.” Volvo Kamyon’un yeni çift kavramalı şanzımanı Avrupa’da bu yılın Haziran ayında satışa sunuldu ve 460, 500 ve 540 beygir gücüne sahip Euro 6 D13 motorlu Volvo FH kamyonların satıldığı tüm pazarlarda tercih ediliyor.

YARIŞIN PERDE ARKASI Yarış, İsveç’in güneyindeki Knutstorp yarış pistinde gerçekleştirildi. Treylersiz halde piste çıkan Volvo FH sekiz ton ağırlığında, beygir gücü 540 HP ve I-Shift çift kavramalı şanzımana sahip. Yarıştan önce 90 km/s’lik hız sınırlaması kaldırıldı ve Volvo FH pistte yaklaşık 130 km/s hıza ulaştı. Volvo FH’in rakibi Koenigsegg One:1 ise, dünyada kilogram başına 1 beygir gücüne sahip olan ve böylece “mega otomobil”

unvanına sahip ilk seri üretim spor otomobili. 1 kilo başına 1 beygir gücü, 1360 kg ağırlık da 1360 HP güce eşit. Motor, 3000 d/d ile 7500 d/d arasında 1000 Nm’den yüksek bir torka sahip ve otomobil 0’dan 400 km/s’e 20 saniyeden daha kısa bir sürede ulaşabiliyor. I-SHIFT DUAL CLUTCH VERİLERİ Çift kavramalı I-Shift, önceki nesil I-Shift şanzımanı temel alır. Çok sayıda yeni bileşen içermesine rağmen, yeni ünite klasik bir I-Shift’ten yalnızca 12 cm daha uzun. Çift kavramalı I-Shift, güç aktarımında hiçbir kesinti olmadan vites değiştirir. Birkaç vites atlamanın daha tercih edilebilir olduğu sürüş koşullarında, bu yeni şanzıman vites değişimini aynı normal bir I-Shift ünitesi gibi gerçekleştirir. Çift kavramalı I-Shift, 6. vitesten 7. vitese geçerken gerçekleşen kademeli vites değişiklikleri dışındaki tüm viteslerde, bu işlemi güç aktarımında hiçbir kesinti olmadan gerçekleştirebilir. Yumuşak vites değişimleri, yürüyen aksamı ve aracın geri kalanını daha az yıpratır. Çift kavramalı I-Shift ile elde edilen yakıt tüketimi, önceki nesil I-Shift ile aynı. Çift kavramalı I-Shift, yeni Volvo FH modelinde I-Shift ve manuel şanzımanlarına ilave opsiyon olarak sunulacak.

01.12.2014 15:54:44


YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 TİCARİ ARAÇLAR

37

2015 YILIN KAMYONU

RENAULT TRUCKS T Serisi

RENAULT TRUCKS

Renault Trucks T Serisi, 23 Eylül 2014 tarihinde dünyanın dört bir yanındaki 25 sektör gazetecisinden oluşan International Truck of the Year jürisi tarafından Uluslararası Yılın Kamyonu seçildi. Jüri Başkanı Gianenrico Griffini, prestijli ödülü Renault Trucks Başkanı Bruno Blin’e, Hannover’de gerçekleştirilen 65’inci IAA Ticari Araç Fuarı’nda takdim etti.

B

u yıl 65’incisi gerçekleştirilen IAA Ticari Araç Fuarı’nda toplam 129 puanla, en yakın rakibine 48 puan fark atan Renault Trucks T, Yılın Kamyonu ödülüne layık bulundu. 25 uluslararası derginin uzman gazetecilerinden oluşan International Truck of the Year jürisi, Renault Trucks T Serisi’ni, karayolu taşımacılığına en çok katkı sağlayan araç seçti. International Truck of the Year jürisi bu ödülü Renault Trucks T Serisi’ne birkaç kritere dayanarak verdi: Teknolojik yenilikler, konfor, emniyet, yol performansı, yakıt tasarrufu, aracın

çevreye etkisi ve doğada bıraktığı iz ve toplam sahip olma maliyeti. Jüri, Renault Trucks T Serisi’nin özellikle çağımıza uygun aerodinamik çözümlerine ve sürücüye hem direksiyon başında, hem de dinlenirken sağladığı konfora dikkat çekti. “Renault Trucks T Serisi, markanın amiral gemisinin özelliklerini ticari araç dünyasının en son teknolojik yenilikleriyle buluşturuyor” sözleri ile durumu özetleyen Jüri Başkanı Gianenrico Grifffini şunları ekledi: “Bu, son birkaç yıldır gördüğümüz en kayda değer lansmanlardan biri.” Ödülü alan Renault Trucks

Başkanı Bruno Blin ise, “Renault Trucks adına bu ödülü almaktan gurur duyuyorum. Ödülü tüm dünyadaki çalışanlarımız adına aldığımı söylemek isterim. Bu ödül bizi çok gururlandırdı ve bu aracı alanı da, kullananı da gururlandıracağını umuyorum” diye konuştu. Renault Trucks’ın bir yıl yepyeni bir döneme girmiş olduğunun altını çizen Bilin, ödülün yeni kimliklerini mükemmel yansıttığını ifade etti. Bilin, “25 Avrupa ülkesinin uzman gazetecilerinden oluşan bağımsız jürinin Renault Trucks T Serisi’ni özelliklerinden dolayı ödüle layık görmesinin, yeni müşterilere ulaşmada bizim için itici bir güç olacağına eminim” dedi.

TÜKETİMİ KISMADA EVRENSEL BİR YAKLAŞIM Renault Trucks T bundan böyle Optifuel versiyonu olarak mevcut. Renault Trucks T aracın niteliklerini, aerodinamik donanımlar, akıllı teknolojiler ve odaklanmış servislerle bir araya getiren, tüketimi ilk kilometreden başlayarak kısmayı amaçlayan evrensel bir yaklaşım… Taşımacıların önde gelen gider kalemlerinden biri mazot olduğu için Renault Trucks, T gamının tasarımından

TİCARİ ARAÇLAR.indd 37

başlayarak, yakıt tasarrufunu çabalarının merkezine yerleştiriyor. Kabininin benzersiz dizaynı ve hareketli aksamın her bir elemanı yakıt tasarrufunu artırmak ve bu aracı gerçek bir kâr merkezi haline getirmek için tasarlanıyor. Tüketimi kısma konusunda öncü olan Renault Trucks, 2009’da Renault Premium Optifuel ile başladığı girişimi devam ettirerek, en üstün teknolojilerle yapılandırılmış bir araç ile ona özgü hizmetleri bir araya getiren Renault Trucks T Optifuel serisini piyasaya

çıkarıyor. Renault Trucks T Optifuel global teklifi sayesinde taşımacı aracı elde bulundurduğu süre boyunca tasarruf yapıyor. Yakıt konusunda başarı, doğru yapılandırılmış bir araca sahip olmakla başlıyor. DTI 11 430 bg ve DTI 11 460 bg olarak iki versiyonu bulunan Renault Trucks T Optifuel seri üretimde hava penetrasyonunu maksimuma çıkartan tüm aerodinamik düzeneklerle donatılmakta.

01.12.2014 15:54:47


38

YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 HABER

Otomotiv endüstrisinde dengeler değişiyor

ZF,TRW’yi

bünyesine katıyor

Alman menşeli ZF Friedrichshafen AG şirketi ile güvenlik alanında uzmanlaşmış Amerikan menşeli TRW birleşme için el sıkıştı. Kabul görmüş ürünleri, teknolojik avantaj, yakıt tasarrufu ve arttırılmış güvenlik gibi özellikleri ile tamamlayıcı bir portföy olarak sunacak olan birleşik şirket, yıllık 41 milyar dolarlık satış rakamına ulaşmayı planlıyor.

Z

F Friedrichshafen AG ve TRW Automotive Holdings Corp. (NYSE:TRW) şirketleri, ZF’nin TRW’yi devir almasına ilişkin bağlayıcı bir anlaşma imzaladılar. Birleşik şirket yaklaşık 30 milyar Euro’luk (yaklaşık 41 Milyar Amerikan Doları) toplam cirosu ve 138.000 çalışan sayısı ile otomotiv tedarik sektöründe global bir lider konumuna gelecek. ZF ile TRW küresel bazda otomotiv endüstrisinin mega trendi olma yolunda benzersiz bir pozisyona sahip olacak.

TEKNOLOJİ LİDERLERİNİN BİRLEŞMESİ Her iki şirket de yakıt verimliliği, artan güvenlik gereksinimleri ve otomatik sürüş konularında kabul görmüş başarılarıyla öne çıkıyorlar. ZF, şasi ve güç aktarma

HABER ZF.indd 38

Stefan Sommer organlarında çok önemli bir aktörken, TRW de gelişmiş sürücü destek sistemleri dahil olmak üzere, aktif ve pasif güvenlik teknolojileri alanlarında önemli bir tedarikçi konumunda bulunuyor. Yine her iki şirket de, müşterileri için yüksek ürün kalitesi ve sürekli yeniliğe dayalı hizmet anlayışını sunuyor. İki şirketin 2013 bilançolarına göre yaptıkları Ar-Ge yatırımları toplamda 1.5 Milyar Euro (yaklaşık 2,1 Milyar US-Dolar) mertebesinde ve bu da ZF’yi dünya çapında araştırma ve geliştirme konularında öncü bir pozisyona getiriyor. TRW’nin uzun vadeli stratejilerine uygun bir yapıda olduğunu vurgulayan ZF CEO’su Stefan Sommer, “İki başarılı şirketin birleşmesi, yenilik ve geliştirme açısından olduğu gibi bizi mali açıdan da

daha sağlam bir konuma getirecek. Çok cazip segmentlerde ürün portföyümüzü genişleterek geleceğe dair umutlarımızı güçlendiriyoruz. Bu birleşim ortaklık ruhu için de bir kazanım olacak. Detroit bölgesi şirket için önemli bir merkez olmaya devam edecek ve her iki şirketin çalışanlarına daha geniş kariyer fırsatları olacağından eminiz“ diye konuşuyor. TRW Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su John C. Plant ise ZF‘nin sektördeki başarılarını takdir ile izlediklerini, benzer değerlere sahip, yenilik odaklı bir kuruluş olduğunu ifade ediyor. “Bu birleşme hissedarlarına daha sağlam hisselere sahip olması yolunda avantajlar sağlayacağı gibi, tüm çalışanlarımız, müşterilerimiz ve merkezlerimiz de daha geniş ve global bir organizasyonun parçası olacaklardır“ diyen Plant, güçlü konumlarını çalışanlarına borçlu olduklarını aktarıyor.

AMERİKA VE ÇİN’DEKİ SATIŞLARDA 2 KAT ARTIŞ TRW’nin satın alınması ile birlikte, ZF, dünyanın en önemli iki pazarı olan Çin Halk Cumhuriyeti ve Amerika Birleşik

01.12.2014 15:58:22


YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 HABER

Devletleri‘ndeki satışlarını iki katına çıkaracak. 1979 yılından beri Amerika pazarında olan ZF, 2013 yılında faaliyete başlayan Güney Carolina’daki otomatik şanzıman üretim merkezi ile birlikte 12 üretim tesisine sahip. ZF birleşme neticesinde Amerika piyasasındaki yıllık satışlarını 2.8 Milyon Euro’dan (3,9 Milyar Dolar) 6.5 Milyon Euro’ya (9,0 Milyar Dolar) çıkarmış olacak. Birleşme neticesinde ZF, Asya-Pasifik pazarının üçte ikisini oluşturan Çin pazarında 3 Milyar Euro’luk (4,1 Milyar Dolar) satışını önemli ölçüde artıracak. Şirket yine TRW ile birlikte Çin pazarında çok daha güçlü olacak ve satış rakamını 4 Milyar Euro’ya (5,5 Milyar Dolar) çıkaracak. Ayrıca birleşik şirketler Asya-Pasifik pazarında 5.4 Milyar Euro’luk (7,5 Milyar Dolar) yıllık ciro mertebesine ulaşacak. Öte yandan hem ZF hem de TRW geçtiğimiz yıllarda üretim merkezlerini genişletme yolunda ciddi yatırımlarda bulundular. Her iki şirketin Çin’de Araştırma Geliştirme Merkezleri var: ZF Shanghai’da 800 çalışanı olan ve TRW’nin yeni Ar-Ge merkezinden 30 dakika mesafede bulunan bir Araştırma Geliştirme Merkezi‘ne sahip. TRW Ar-Ge merkezi de, kurulması tamamlanınca 1200 çalışanı ile dünya çapındaki TRW’nin en büyük Ar-Ge merkezi konumuna gelecek.

HABER ZF.indd 39

39

BÖLGESEL VE MÜŞTERİYE ÖZEL ÜRÜN PORTFÖYÜ Şirketin devir alınması ile oluşacak birleşik şirket, satışlarının yarısını Avrupa, diğer yarısını ise Kuzey Amerika, Asya-Pasifik ve diğer dünya ülkelerinden sağlayacak. Birleşme müşteri portföyünün hem üst segmentte, hem de yüksek satış adetleri segmentlerinde dengeli gelişmesine imkan verecek. TRW, daha büyük adetli satışları hedefleyerek US ve Avrupa pazarındaki üreticiler ile daha güçlü ilişkiler kurmayı planlıyor. ZF ise daha geniş bir müşteri tabanına sahip ve üst segment otomotiv üreticileri ile güçlü işbirliğinde... Ayrıca birleşik şirket Asya’da otomobil üreticilerinin tedarik zinciri için çok iyi bir konuma sahip olmaya hazırlanıyor.

ŞİRKETLER NASIL KONUMLANACAK? ZF, Friedrichshafen merkezli olarak çalışmalarına devam edecek ve TRW, ayrı bir iş birimi olarak ZF’ye entegre edilecek. TRW iş birimi yönetim sorumlulukları ile ilgili henüz herhangi bir karara varılmadığı açıklanırken, kurulacak ekiplerle, hızlandırılmış büyüme için kesintisiz entegrasyonun sağlanması planlanıyor. İki şirketin bütünleyici faaliyetindeki ana amaç ise büyüme hedeflerinin yakalanması, satın alma ve diğer uzmanlıkların paylaşılarak sinerjinin ve büyüme gelişiminin sürdürülmesi…

ZF Denetleme Kurulu ve TRW Yönetim Kurulu tarafından onaylanan anlaşma şartlarına göre, ZF nakit hisse senedi alımı ile yaklaşık 12.4 Milyar Dolarlık bir özkaynak değerinin sahibi olacak. TRW hissedarları da her bir hisse için 105,60 Amerikan Doları alacaklar.

ZF & TRW HAKKINDA Güç aktarma ve şasi teknolojisi sektöründe, 26 ülkede 122 merkezi ile faaliyet gösteren ZF Group, 2013 yılında, 72 bin 600 çalışanı ile birlikte 16.8 Milyar Euro’luk satış rakamına ulaştı. Yenilikçi ürünler konusunda başarısının devamı için bu rakamın %5’i olan yaklaşık 836 milyon Euro’yu da Ar-Ge çalışmalarına ayırdı. TRW ise 17.4 milyar dolarlık satış rakamı ile dünyanın önde gelen otomotiv tedarikçileri arasında yer alıyor. Merkezi Livonia, Michigan, USA olan şirketin 24 ülkede iştirakleri ve yaklaşık 65 bin çalışanı bulunmakta. TRW Automotive yelpazesi; araç kontrol ve sürücü sistemleri, fren sistemleri, direksiyon sistemleri, süspansiyon sistemleri, yolcu güvenlik sitemleri (emniyet kemeri ve hava yastıkları gibi), elektronik, motor komponentleri ile yedek parça ve satış sonrası hizmetleri içeriyor.

01.12.2014 15:58:25


40

YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 HABER

Otomotiv yan sanayi temsilcileri Automechanika

Frankfurt’ta buluştu

Otomotiv yedek parça dünyası 16-20 Eylül 2014 tarihleri arasında dünyanın en önemli sektör buluşması olan Automechanika Frankfurt Fuarı’nda bir araya geldi. Türkiye’yi 250’yi aşkın üretici firmanın temsil ettiği fuar, uluslararası katılım ve ziyaretçi sayısı ile yine rekor kırdı.

B

üyüklüğü, uluslararası katılım ve ziyaret rakamları ile otomotiv yedek parça endüstrisi için dünyadaki en büyük ticari fuar olma özelliğini sürdüren Automechanika Frankfurt, bu yıl 16-20 Eylül tarihleri arasında 23. kez kapılarını açtı. Otomotiv Yedek Parçaları, Sistemler ve Elektronik Parçalar, Onarım ve Bakım Ekipmanları, Aksesuarlar, Araç Yıkama ve Servis İstasyonları Ekipmanları ve bir otomobil için gereken her parçanın vitrine çıktığı fuarda, 71 ülkeden 4.631 firma yaklaşık 140 bin uluslararası ziyaretçiye yeni ürün ve hizmetlerini tanıtma imkanı buldu.

Frankfurt 2014’te önemli bir konuya ev sahipliği yaptı: “Tomorrow’s Mobility-Yarının Mobilitesi”. 12 ülkeden alternatif tahrik zinciri öncüsü olan 50’yi aşkın katılımcı 10. Salon’da sürdürülebilir mobilite için çözüm, ürün ve yeniliklerini sundu. Bu kapsamda birçok katılımcı firma orijinal ekipman, sistemlerin yenilenme ve modernizasyonu, otomobil ve şarj aksesuarları, atık yönetimi, geri dönüşüm gibi alanlarda yenilikçi çözümlerini sergiledi. Alman Likit Gaz Derneği (Deutscher Verband Flüssiggas e. V.), Prins Autogassystemen ve Neste Oil ile birlikte 16 Eylül’de gerçekleşen bir basın toplantısında LPG’nin biyolojik bir versiyonunu tanıttı. Böylece, biyokütle hammaddeden yapılan LPG olan ‘biyopropan’ 2016 yılından itibaren erişilebilir olacak ve CO2emisyonlarının daha fazla azaltılması için katkıda bulunacak.

AUTOMECHANIKA ACADEMY

Her fuarda düzenlenen ve uluslararası konuşmacıları ile otomotiv sektörünün önemli konferanslarından biri olan Automechanika Academy, bu yıl da sektöre ışık tuttu. Programdaki en fazla katılımcıya sahip etkinlik ise ‘Collision Damage Talk’ oldu. HUK Coburg ve yeni kurulmuş olan Alman Ortak Atölyeler Derneği TRUCK COMPETENCE SEGMENTİ AÇILDI (Bundesverband der Partnerwerkstätten – BVdP) ile Deutsche Automobil Automechanika Frankfurt 2014, gelecek odaklı teknolojilerin ve otomotiv Treuhand GmbH (DAT) başta olmak üzere sigorta işletmelerinden lider firmalar sunum yaptılar. Automechanika Academy’nin yanı sıra öne çıkan bir başka etkinlik sektörününe ait yedek parça piyasasının tamamında yeni gelişmelerin anahtar de Automechanika Innovation Award (Automechanika Yenilik Ödülü) oldu. Ödül olarak sunulduğu bir platform olarak da öne çıktı. Bu yılki fuarda alternatif güç aktarma organları, tam otomatik dijital yayın alma süreçleri, enerji verimliliği, daha farklı kategorilerde dikkat çeken teknik yenilik ve gelişmelere verildi. Emisyon azaltımı, enerji ve materyal verimliliği yönünden öne çıkan ürünler bir kez daha önce imkansız olan yükleme kapasitelerine sahip hafif konstrüksiyon çözümleri, çevre dostu bölüm olan ‘Green Directory’ alanında yer aldı. aksesuarlar, müşteriye özel uyarlama, araç medyası ve 3D baskı gibi konular ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Otomobil yedek parçaları temelinde tanınan fuarda Konferans ve ödül töreniyle birlikte fuar, geniş kapsamda temel ve ileri eğitim bu yıl ticari araçlar alanında dünya pazarındaki en yeni ürün ve gelişmeler de programlarıyla gençlere de destek oldu. Öğrenciler, stajyerler, eğitmenler ve gündeme taşındı. Ticari araçlar ziyaretçilerinin bu alanda ihtisas sahibi katılımcı çalışanlar, Automechanika Frankfurt’ta otomotiv ticareti ile ilgili temelden ileri firmalara daha kolay ulaşmasını sağlayan “Truck Competence” (Kamyon-Çekici seviyeye geniş bir yelpazede zengin bir seminer programı buldu. Fuarda Cuma Uzmanlığı) sınıflandırması altına 1.000’i aşkın firma yer katılırken, yeni uygulama ve Cumartesi günlerinde atölye sektöründen ziyaretçiler; Schaeffler, ZF ve Valeo hem katılımcılardan hem de ziyaretçilerden tam not aldı. gibi firmaların yanısıra Bağımsız Yedek Parça Piyasası Derneği üyeleri tarafından düzenlenen, çeşitli teknoloji sunumları, atölye sergileri ve yarışmalar içeren ‘Automechanika Atölye Günleri’ programından yararlandılar. YARININ MOBİLİTESİ! Alternatif mobilite teknolojileri günümüzün en sıcak gündemlerinden biri. Bir sonraki Automechanika Frankfurt Fuarı, 13-17 Eylül 2016 tarihlerinde Artık sadece araçlara odaklanmak yeterli değil. Bu anlamda Automechanika düzenlenecek.

FUAR.indd 40

01.12.2014 16:01:43


YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 HABER

41

IAA’DA 65. BULUŞMA

‘Ticari araç endüstrisinin zirvesi’ olarak nitelendirilen IAA Hannover Fuarı, 88’i Türk olmak üzere 2 bini aşkın firmaya ev sahipliği yaptı. 25 Eylül - 2 Ekim tarihleri arasında kapılarını ziyaretçilerine açan fuarın önemini ortaya koyan kriterlerden biri de 300 bine yakın sektör profesyonelinin ilgi göstermesiydi.

B

u yıl 65. kez düzenlenen IAA Hannover Ticari Araçlar Fuarı, ticari araç, sistem, parça, treyler ve üstyapı ekipmanı sektörünün en seçkin temsilcilerini biraraya getirdi. Fuarda Türkiye ticari araçlar sektörü de 80 standda 88 firma ile temsil edildi.

FUARDAN SATIRBAŞLARI Fuarda, 11. Salonda adeta Türkiye rüzgarı esti. Karsan, Otokar, Anadolu Isuzu, Temsa, Safkar, Kiel, Revar, Pürplast’ın aralarında bulunduğu şirketler 11. Salon’da konuşlanırken; Seyit Usta Treyler, Serin Treyler ve Yalçın Dorse de açık alanda müşterilerini ağırladı. Mercedes Benz Future Truck şovu ile yönünü 2025 yılının otonom sürüşlerine çevirdi. Şirket, uydu sistemleri, trafik işaretleri ve araçların birbirleriyle haberleşmesi modeliyle dünya karayolu ulaşımına yönelik vizyonu ortaya koydu. MAN’ın standının ana teması ise dizel teknolojilerdi. Doğalgazla çalışan kentiçi otobüsü ile “Yılın Otobüsü” ödülünü kucaklayan MAN, böylece tasarım ve mühendislik gücünü bir kez daha ortaya koydu. Iveco, 2,500 metrekareden daha büyük bir stantta müşterilerine hafif ticariden ağır araçlara,

FUAR.indd 41

off-road araçlardan otobüslere ve maden sahası araçlarına kadar tüm ürün yelpazesini tanıtma fırsatı yakaladı. Toplam 16 aracın yer aldığı standın gerçek yıldızı ise Yeni Daily’di. Otomobil konforunda, sürüş ve yakıt tüketimi optimize edilmiş, sınıfındaki en iyi hacme sahip, yükleme verimliliği sınıfının zirvesinde olan Yeni Daily’nin parçalarının %80’i de yenilendi. Yeni Daily için ayrılan alanda aynı zamanda F1C motoru, HI-MATIC otomatik 8 vites ve Quad Leaf süspansiyon gibi teknolojik yenilikler de yer buldu. Renault Trucks, tamamen yenilenen komple araç gamını sergiledi. Standında, yakıt tüketimini düşürme ve araçlarının kârlılığını artırma çözümlerini vurgulayan şirketin kamyonlarından T serisi çekiciler markaya “Yılın Kamyonu” ödülünü getirdi. Yine Renault Trucks standında görücüye çıkan ve gelecekte yakıt tüketimini daha da azaltmayı sağlayacak çözümleri kendinde yoğunlaştıran bir laboratuvar araç konsepti de ziyaretçilerden ilgi gördü. Volvo Kamyon sadece iki yıl gibi kısa bir sürede baştan aşağı yenilenmiş bir ürün programı sundu. Volvo Dinamik Direksiyon, Bağımsız Ön Süspansiyon, Bağlı Hizmetler ve son olarak I-Shift Dual Clutch gibi yenilikler operatör üretkenliğini ve

işletim süresini yepyeni bir boyuta taşıyor. Volvo Kamyon Başkanı Claes Nilsson, “Bir dizi yenilikçi çözümle birlikte sürücülerin birinci sınıf iş yapma yeteneklerini kısa süre içinde radikal bir şekilde geliştirdik. İlk olarak burada, IAA’da geniş bir kitleye sunumunu gerçekleştirdiğimiz yeni I-Shift Dual Clutch bu yeniliklerin en son örneği” diyor. Scania, dünyanın önde gelen ticari araç fuarı IAA’da müşterilerinin kârlılığını doğrudan artırabilecek ürün ve hizmetlerini tanıttı. Scania’nın fuardaki en büyük iddiası ise Euro 6 motorlar da dahil olmak üzere pazardaki en geniş motor seçeneğini sunarken, bağımsız testler sonucu elde edilen verilere göre de en düşük yakıt tüketimi değerlerini elde etmesi. Scania standında ziyaretçiler P 320 6x2, gaz motorlu G 340 4x2 çekici, R 730 4x2 Blue Stream sınırlı sayıda üretilen özel çekici, biodizel motorlu Streamline R 490 6x2, SCR motorlu Streamline R 450 4x2 çekici, Streamline G410, Scania arazi donanımlı G 450 8x4 çekici, piyasadaki tek Euro 6 V8 motorlu Scania Streamline R 520 6x4 çekici ile Citywide, OmniExpress ve Touring’i yakından inceleme fırsatı buldu. Fuarda ağır ve hafif ticari araç üreticilerinin yanısıra Bosch, Eaton, ZF, Delphi, Knorr Bremse gibi sistem üreticileri ve yan sanayi temsilcileri de yer aldı.

02.12.2014 13:08:35


42

YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 ARAŞTIRMA

‘Tüketici Beklentileri’

İŞ MODELLERİNİ şekillendirecek

Deloitte’un araştırmasına göre Türkiye’deki tüketiciler araç satın alırken en çok ucuzluğa, yakıt verimliliğine ve uygun ödeme koşullarına bakıyor. Alternatif ulaşım seçeneklerinin doğması, araç üreticileri için rekabet ortamının çeşitlenmesi anlamına geliyor. Deloitte’a göre geleneksel iş modellerinin dışındaki fırsatları da dikkate alarak yeni işbirlikleri ve iş yapış şekillerine açık olan üreticiler, diğerlerine göre bir adım önde olacak.

D

enetim, vergi, danışmanlık ve kurumsal finansman alanlarında, birçok farklı endüstride faaliyet gösteren özel ve kamu sektörü müşterilerine hizmet sunan Deloitte, Otomotiv Sektörü Tüketici Araştırması 2014’ü açıkladı. Araştırmaya göre tüketiciler araç kullanmayı her ne kadar seviyor olsa da, araçların satın alım maliyetleri ile operasyonel ve bakım maliyetleri- yani toplam maliyetler- satın alım önünde en büyük engel olarak görülüyor. Daha ucuz, yakıt verimliliği daha yüksek araçlar ve uygun ödeme koşulları sunulması tüketicileri araç satın almaya teşvik eden birincil faktörler olarak karşımıza çıkıyor.

ARAŞTIRMA.indd 42

Araç üreticileri bu doğrultuda daha uzun yol gidebilen, yakıt verimliliği daha yüksek, bakım maliyetleri daha düşük yani toplam maliyeti azaltan modeller geliştiriyor olsa da, halen tüketicilerin ulaşım alanındaki beklentilerine cevap verebilmek ve satın alımlarını sağlamak için gelişim fırsatları bulunuyor. Toplam maliyetin yanı sıra konfor da tüketicilerin satın alım süreçlerini ve araç almaları durumunda hangi markadan alacakları kararını etkiliyor. Bu sebeple, araç üreticileri sadece ürüne odaklanmanın yanı sıra aynı derecede sunacakları yaratıcı ve hayatı kolaylaştıran hizmetlerle de her noktada müşteri deneyimini geliştirmeye odaklanmalılar. Bunlara ek olarak pek çok yeni unsur da tüketicilerin araç satın alım kararlarında markaların farklılaşmasını sağlıyor. Güvenlik teknolojileri başta olmak üzere araç içi ve dışı özellikler, alternatif motorla çalışan araçlar tüketicilerin satın alım sürecini farklı şekillerde etkiliyor. Deloitte uzmanlarının değerlendirmelerine göre araç paylaşımı, geliştirilmiş toplu taşıma yöntemleri gibi alternatif ulaşım seçeneklerinin doğması araç üreticileri için rekabet ortamının çeşitlenmesi anlamına geliyor. Bu sebeple de, geleneksel iş modellerinin dışındaki fırsatları da dikkate alarak yeni işbirlikleri ve iş yapış şekillerine açık olan üreticiler diğerlerine göre bir adım önde olacak.

TÜKETİCİLERİN OTOMOBİL VE ULAŞIM TERCİHLERİ Araç satın almayı ucuzluk, yakıt verimliliği ve uygun ödeme koşulları etkiliyor. Her 2 tüketiciden 1’i trafik çekmektense evini taşımayı tercih ediyor. 38 yaş üzeri kullanıcı alternatif teknolojiyle çalışan araçlara daha sıcak bakıyor. Türkler alternatif motorlu teknoloji ile çalışan araçlar için ödemeye Avrupalı’dan daha istekli… En çok çarpışmayan araçların faydası olacağına inanılıyor. Tüketici araç satın alırken aile ve arkadaş sözüne güveniyor. Her üç kişiden en az 2’si servisin çok önemli olduğunu düşünüyor.

Y KUŞAĞI NE İSTİYOR? Türkiye’deki tüketiciler araç satın alırken en çok ucuzluğa, yakıt verimliliğine ve uygun ödeme koşullarına bakıyor. Y Kuşağının %52’si alternatif motor teknolojileri ile çalışan araçları kullanmayı tercih edeceklerini belirtirken, Avrupalı tüketicilere göre bu araçlara daha fazla para ödemeye hazırlar. Ayrıca çarpışmayan araçlar gibi güvenlikle ilgili teknolojilere kokpit teknolojilerinden daha fazla ilgi gösteren tüketici için müşteri deneyimi ve servis de satın alım kararında oldukça etkili. Türkiye’den, farklı yaş gruplarından 979 tüketicinin katıldığı araştırmaya göre

01.12.2014 16:03:29


YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 ARAŞTIRMA

43

Türkiye’de bulunan tüketicilerin çoğunluğu bir araç satın almadan önce ortalama 10 saatlik bir araştırma yapıyor ve %90’ından fazlası bu süreçte 3 veya daha fazla markayı değerlendiriyor. Satın alma kararına en çok yardımcı olanlar ise aile bireyleri ve arkadaşlar (%67) oluyor.

Türkiye’deki tüketicilerin %85’i gelecek 5 yıl içinde bir araç satın almak ya da kiralamak istediklerini belirtirken, bu oran AB ülkelerinde %73’te kalıyor. Satın alma kararını en çok etkileyen ilk üç madde ise daha ucuz araçlar, yüksek yakıt verimliliği ve uygun ödeme koşulları. Hâlihazırda araç sahibi olmayan Y Kuşağı istekli olsalar da araç sahibi olmamalarının en önemli ilk üç nedeni olarak; yürüyerek ya da toplu taşıma ile yaşam tarzı ihtiyaçlarının karşılanabilmesini, satın alım maliyetinin uygun olmamasını ve operasyonel/bakım maliyetlerinin yüksek olmasını gösteriyor. Yine araştırmaya katılan her 2 tüketiciden birinin, trafikte geçirdiği zamanı azaltmak için iş yerine yakın bir yere

taşınmak isteyebileceği belirtiliyor. 38 yaş ve üzeri her 3 tüketiciden 2’si ise her türlü ihtiyacını yürüme mesafesinde karşılayabileceği bir çevrede yaşamayı tercih ediyor.

ALTERNATİF TEKNOLOJİLER REVAÇTA

ifade ediyor. Ancak tüketiciler alternatif motor teknolojileri için daha fazla ödemeye hazır olduklarını belirtseler de çevre duyarlılığından ziyade maliyet halen bu kararlarında en önemli etken olarak ortaya çıkıyor.

Önümüzdeki 5 sene içinde Y Kuşağının yarısından fazlası (%52) alternatif motor teknolojileri ile çalışan araçları kullanmayı tercih edeceklerini belirtirken, 38 yaş üzeri kullanıcılarda bu oran %64’e yükseliyor. Söz konusu alternatif motor teknolojileri arasında ise hybrid, fişli hybrid ve akülü elektrikli araçlar öne çıkıyor.

Araştırmada tüketiciler, kolay park etme, araç içi destek sistemleri gibi kokpit teknolojiler yerine; yoldaki diğer araçların varlığını fark ederek çarpışmaları engelleyen, kendilerini güvende ve emniyetli hissetmelerini sağlayan, tehlikeli sürüşler yapmalarına engel olan, hız limitini aştıklarında kendilerini uyaracak teknolojileri daha çok faydalı bulduklarını ifade ediyor.

Her 4 kişiden 3’ü alternatif teknolojilere benzin ve dizel ile çalışan araçlardan daha fazla ödemeye hazır olduklarını belirtirken, daha fazla ödeyeceğini söyleyen her 2 kişiden 1’i bu farkın da 2,000 dolar ve üzeri olacağını

Servis paketlerinin maliyet ve kalitesi ise 38 yaş altı kullanıcıların en az 70’i için önem arz ediyor. Tüketicilerin %42’si hayatlarını daha kolaylaştıracak servisler için daha fazla ödemeye hazırken Avrupa’da bu oran %33, Amerika’da ise %44’dür.

SÜRÜCÜ PROFİLLERİ

ARAŞTIRMA.indd 43

01.12.2014 16:03:30


44

YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 MAKALE

Aile Şirketlerinde KURUMSALLAŞMA(2) Didem ESEN NMT Danışmanlık ve Eğitim Merkezi Yönetim Danışmanlığı Grup Yöneticisi

GİRİŞİMCİNİN KENDİSİ Mİ KURUMSALLAŞMAYA ENGEL OLUYOR? Aile şirketlerinde tek sorun iş ile aile ilişkilerin dengelemek de değildir. Bunun yanında girişimcide farklı bir sorun olarak karşımıza çıkar. Girişimcinin, şirket belli bir büyüklüğe gelinceye kadar, işleri hem yapması hem de yönetmesi kolaydır. Ancak şirket belli bir büyüklüğe ulaştıktan sonra geçmiş başarı, tecrübe ve bilgileri şirket için yeterli olmayabilir. Hatta geçmiş tecrübeleri yeni fırsatları görmeyi zorlaştırabilir. Doğduğu günden beri tüm bir yaşamını şirketine vakfetmiş bir yönetici, beklenin tersine dünyaya dürbünden bakar gibidir. Belli bir yöndeki bilgisi ve deneyimi inanılmaz gelişmiştir. Ama diğer açılarda tam bir kör gibidir. Elinize bir dürbün alın ve gözlerinizden ayırmadan 10 adım atmayı deneyin. Ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. “Kurum” kelimesi, İngilizce “organizma=canlı varlık” kelimesinden türetilmiştir. Her canlıda kas, iskelet, sinir, dolaşım, boşaltım, sindirim, vb. sistemleri bulunur. Her alt sistemin görevi ve çalışma şekilleri farklıdır ancak hepsi de tam bir uyum ve koordinasyon içinde çalışmak zorundadır. Göz merceğinin dokusu, bacak kasının dokusundan tamamen farklıdır ancak sinir ağları ile koordinasyonları sağlanmıştır. Bir anlık oluşan bir boşlukta kendimizi yerde buluveririz. Bu son derece

DİDEM ESEN.indd 44

hassas denge beynimiz tarafından 24 saat sürekli gözetilir. Kurumların da aynı şekilde bilgi akış kanalları, iş süreçleri, prosedürler, stratejiler, yönetim şekilleri aracılığıyla 24 saat gözetim altında tutulmaları gerekir. Bunun yönetim biliminden finansa, sosyolojiden davranış bilimine, istatistikten mühendisliğe uzanan çok yönlü bir uzmanlık gerektirdiği açıktır. Bir yöneticinin, hele son yirmi yılda tatile çıkmaya hatta film seyretmeye dahi fırsat bulamayan bir girişimcinin bu kadar çok sayıda uzmanlığı öğrenmesi beklenemez. Bu nedenle şirket için gerekli fonksiyonların belirlenip, bu fonksiyonların uygun nitelikteki yöneticilere devredilmesi gerekir. Tabii bu yönetici eğer gerekli niteliklere sahip ise bir aile üyesi de olabilir. Burada önemli olan konu gerçekten devredilmesidir. Ancak uygulamada karşılaşılan en büyük zorluk girişimcinin yöneticisinden kendi tarzını beklemesidir. Tecrübelerimle şunu söyleyebilirim ki; tanıdığım tüm girişimciler atak ve hızlı kişiliklerdir. Dolayısıyla yöneticilerinden de aynı tarzı beklerler. Oysa takım, farklı kişilik tarzlarına ihtiyaç duyar. Her kişinin tarzı farklıdır. Bu aşamada girişimcinin yöneticisine öncelikle yönetici olduğunu hissettirmesi, ona fırsat vererek bir danışman gibi destek olması ancak işe doğrudan müdahale etmemesi gerekir. Bu da işin en zor kısımlarından biridir.

Tabii hep olumsuz tarafından da bakmamak gerekir. Aile şirketlerinin avantajlı tarafları da vardır. Aile şirketi belli bir büyüklüğe ulaşıncaya kadar aslında avantajları dezavantajlarından fazladır. Ama bir noktadan sonra dezavantajlar sıraya girer.

KURUMSALLAŞMA TÜM SIKINTILARA ÇARE Mİ? Bir şirket düşünün; pazardan kopmuş, müşterilerinin ne istediğini takip edemiyor, istediklerini veremiyor. Ekonomik sıkıntıya düşmüş. Şirketin sahibi; “Eğer kurumsallaşırsak bütün bu sorunlarımız sona erer!” diye düşünüyor. Sanki kurumsallaşma sihirli bir değnek gibi! Sallayınca sıkıntı, kötü gün geçecek gibi… Öncelikle kurumsallaşma bir program dahilinde adım adım uygulanır ve faydası bir anda görülmez. Emekleyen bir çocuğun zamanla yürümeye başlaması gibi, kendisini belli bir süre sonra belli eder. Yani kolay değildir ama faydaları kenara atılacak gibi de değildir. Kurumsallaşma; girişimci, yöneticiler ve çalışanlar arasındaki ilişkilerin, şirketin gelişmesine en yararlı biçimde oluşmasına imkan verir. Böylece şirketin verimliliği artar. Çünkü insanlar kendi bireysel amaçları için, organizasyonlar ise vizyonlarını

01.12.2014 16:08:43


YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 MAKALE

45

m nin kafasından tü ci m şi ri gi un on zy vi inin “Kurumsallaşma, rganizasyon sistem O . ar şl ba la ıy as lması ile çalışanlara yayılm r bazında oluşturu ile şk ili de m he reçlerin hem süreçler r. İş akışları ve sü çe ge ta ya ha rü kurum kültü la devam eder.” yapılandırılmasıy tüm çalışanlara yayılmasıyla- başlar. Organizasyon sisteminin hem süreçler hem de ilişkiler bazında oluşturulması ile kurum kültürü hayata geçer. İş akışları ve süreçlerin yapılandırılmasıyla devam eder. Kurumsallaşmanın başarısında belirlenen kurallara öncelikle girişimcinin uyması, aile işleriyle şirket ayrımını açıkça ortaya koyması gerekir. Eğer kuralların bir kere çiğnenmesine, bir aile ferdine göz yumulursa sistem yürümeyecektir. Kısaca kurumsallaşma için önce inanmak sonra da nelerin nasıl yapılacağına ait bilgiye sahip olmak gerekir. gerçekleştirmek için çalışırlar. Eğer çalışanlarla organizasyonların ilişkisinde amaçlar birbirine uygunsa, insanlar yaptıkları işlerden heyecan duyup zevk alabiliyorsa ve faydalı olduklarına inanıyorlarsa verimli olabilirler. Bazen kurumsallaşmanın, şirketleri insandan bağımsız kılabileceği konusunda bir yanlış inançla karşılaşıyorum. ‘Yanlış’ diyorum çünkü sistemi çalıştıracak, işletecek, ona ruh katacak olan insandır. Sistem sadece insanların daha verimli çalışmasını sağlar. Kurumsallaşma, insanların daha verimli olabilmesi yani işlerini doğru bir şekilde yürütebilmeleri için, doğru sistemi kurmaktır ve; Organizasyon yapısının yalınlığı, Faaliyetlerin yerine getirilebilmesi için mümkün olan en kısa iş akışının kullanılması, Departman ve işletme politikalarının açık ve net olması, Uygulamaların en az hareketle, en kısa zamanda gerçekleştirilmesi, Çalışanların katılımının sağlanması üzerine odaklanır. Kurumsallaşma, şirketin belli bir boyutu aşıp, girişimcinin her şeye yetişemediği bir ortamda özellikle gereklidir.

DİDEM ESEN.indd 45

Kurumsallaşmanın diğer alanlarda da yararları mevcut; profesyonel ve iyi yetişmiş insanları şirkete çekebilme, yabancı ortaklık için şeffaflık gibi… Bu yararları düşünüldüğünde; “Neden o zaman herkes başlamıyor!” denilebilir. Fakat kurumsallaşma, girişimciden de fedakarlık ister. Şirket kurumsallaşma çalışmasına başlayınca, girişimcinin sorumluluk ve yetkiliklerini aşağıya doğru yayması gerekir. Girişimci artık çekmecesinden faturaları ödemeyecek, yemek şirketini seçmeyecektir. Şirket içinde emir verme, zorla iş yaptırma yerine motive etme ön plana çıkacaktır. İç iletişim ve bilgi paylaşımı da ön plana çıkar. Yöneticilerin şirketin durumunu girişimcinin gözüyle görebileceği şekilde bilgi paylaşımı yapması, doğru kararların alınabilmesi için gerekli bilgilerin iletilmesi sağlanmalıdır. Kısaca patron unsurunu çalışanların algısından çıkarıp, özgürlükle denetim arasında denge kurarak çalışanların fikirlerini rahatlıkla paylaşabileceği bir ortam yaratmak gerekir. Özetle kurumsallaşma, kurum kültürü ile - yani vizyonun, girişimcinin kafasından

KURUMSALLAŞMA BÜROKRASİ MİDİR? İsterseniz şirketlerin yaşam evrelerine bakarak neden kurumsallaşmanın önemli hale geldiğini ve bürokrasi olmadığını inceleyelim. Tüm şirketler canlı organizmalar gibi doğma, büyüme, gelişme ve yaşlanma yani çöküş aşamalarından geçer. Aynı insanlar gibi, şirketler de ilk doğduklarında; bir fırsattan yararlanmak için bir araya gelmiş birkaç kişiden oluşur. Dolayısıyla organizasyon şemasına gerek duymaz. Bu yeni doğan şirket genellikle yeniliklere ve öğrenmeye adanmıştır. Az sayıda oldukları için birbirleri ile iyi iletişim kurarlar, birbirlerini tanırlar ve anlarlar. Daha hızlıdırlar çünkü pazarda duraksamanın anlamını iyi bilirler, az kademe, az kamuflaj olduğundan liderle omuz omuza çalışırlar. Liderin performansı ve bunun etkisi herkese açıktır. Yeni doğan bu şirketler az israf ederler. Az insan vardır, dolayısıyla bu insanlar yalnızca önemli işleri yaparlar. Büyük hayaller kurarlar, çıtayı yükseğe yerleştirirler, küçük ilerlemeler, kesirler onları ilgilendirmez. Herkes müşterisini tanır, neyi sevip sevmediklerini bilir, çünkü müşterinin başparmağının yukarıya ya da aşağıya dönük olması, küçük bir şirketin yarın daha büyük olup olamayacağı demektir. Küçükken şirket,

01.12.2014 16:08:44


46

YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 MAKALE

pazarın gerçeğiyle her gün yüzleşmek ve hızla hareket etmek durumundadır. Onların hayatta kalması pamuk ipliğine bağlıdır. Ama eğer gerçek bir beraberlik varsa hayatta kalırlar ve büyümeye başlarlar. Şirketlerin yaşam eğrisinde ikinci aşama büyüme, yani gelişme aşamasıdır. Artık sonuçlar, müşteri sayısı, kârlılık yükselmeye başlamıştır. Gelen talepleri karşılayacak hale gelerek yavaş yavaş yeni insanlar almaya başlarlar. İnsan sayısı artışında da organizasyon ihtiyaç gösterir. Tabi bu insanları kontrol edecek organlara da ihtiyaç duyulur. Yeni başlayanların doğru karar veremeyeceği düşünülerek karar mekanizmaları oluşturulur. Şirket pazarın taleplerine cevap verebilmek için büyüdükçe ücretlerden tutun, sorunların paylaşılmasında, toplantıların iletişimsizlik örneği olarak gösterileceği, problemin kenara atılıp insanların birbirlerini suçladıkları ortamlara dönüştüğünü görmeye başlarsınız. Sonuçlar iyidir ve bu sıkıntılar geçecek diye düşünülür. Bu kadar kalabalık bir yapıyı denetlemek için, bürokrasi arttığından kararlar hızlı alınamaz. Müşteriyle direkt çalışan insanlar, müşteri taleplerini önce kendi süzgeçlerinden geçirecek, uygun görürlerse amirlerine iletecek, amirleri bunu uygun görürse patronlarına aktaracaktır. Yönetici artık çok fazla ortada görünmemeye başlar, nelere önem verdiği, şirketi büyütmek adına taviz vermediği prensipleri, kulaktan kulağa eksilerek, arttırılarak, değişerek yayılır.

Yönetici de yorulmaya ve değişimi izlemeye, birebir cevap vermeye yetişemez hale gelmiştir. Çalışan sayısı çoktur ama ilk zamanki tek vücutluk kalmamıştır. Artık şirket içinde gruplaşmalar olmaya başlamıştır. Kurallar vardır ve çalışanlar tarafından müşterilerin isteklerinden önce bu kuralların yerine getirilmesi daha önemli olarak algılanır. Ve belli bir süre sonra artık değişim, acımasız rekabet bu şirkete; “Ya değiş, ya öl” diyecektir. İşte bu noktada şirketlerin, bana biraz süre verin, değişip değişmeyeceğime karar vereyim demeye vakti olmayacaktır. Aslında bu anlattığımız durumu her şirket ilgili aşamalarında benzer şekillerle yaşarlar ve ancak büyüme aşamasındayken değişimin gerekliliği ile ilgili sinyalleri alan ve kurumsallaşmayla tepki veren şirketler başarılı olurlar ve ömürlerine ömür katarlar. Aksi takdirde aynı gençken ne yediğine ne yaptığına dikkat etmeden yaşayan insanlar gibi çöküşleri gerçek zamandan çok önce olabilmektedir. Aslında kurumsallaşmamanın şirketlere uzun vadede daha büyük hantallık yüklediği gibi şirketin ömrünü de etkilediği görülmektedir.

NASIL BİR YOL İZLEMELİ? Değişimin “niçin” gerekli olduğu konusunda büyük bir hemfikirlik varken, bunun “nasıl” yapılacağı konusuna gelindiğinde bir anda büyü bozulur ve her kafadan bir ses çıkmaya başlar. Bunun nedeni aslında çok basittir. Her ülke, her kültür, her kurum, her pazar, her müşteri grubu, her ürün farklıdır. Dolayısıyla

İşte bu aşamada aslında yaşlılık adına sinyaller alınmaya başlanmıştır. Yavaş yavaş şirket, olgunluk aşamasına gelmiştir. Organizasyon oturmaya, bürokrasi ağırlaşmaya ve şirket hantallaşmaya geçmiş durumdadır. Artık genç şirketin çevikliğine, yalınlığına, hızına sahip değildir. değişimin yol haritası da farklı olacaktır. Değişimin nasıl yapılacağı kitaplarda değil kendi şirketinizde, kendi ürünlerinizde, kendi müşterilerinizde gizlidir. Bunu görebilmek çoğu kez zannedilenin üstünde bir uzmanlık

DİDEM ESEN.indd 46

gerektirir. Kurumun büyüklüğü, pazarın farklılaşması, müşterinin çeşitlenmesi, süreçlerin karmaşıklığı arttıkça uzmanlığa duyulan ihtiyaç da artar. İç ve dış çevre taraması değişimin ön koşuludur. Böbreğimizdeki taşı gören bir röntgen cihazı gibi kurumun uzman gözler tarafından uygun yöntemlerle görüntülenmesi gereklidir. Sıklıkla yanlış yerden başlayan uygulamaların geri dönülmez sonuçlara neden olduğunu görüyoruz. Uygulama sistem kurma ve çalışanların eğitilmesinden önce aileden başlamalı! Tüm aile üyelerinin çalışmanın sonuçlarına bakarak ortak algıda buluşabilmesi gerekir. Örneğin kardeşlerden biri sonuca bakarak; “Bu benim için tehlikeli!” diyorsa, seçeceği eylemler de projeyi baltalamak olacaktır. Bu nedenle aile ile yapılacak ön çalışma çok önemlidir. İkinci aşamada aile üyeleri arasında iletişimi sağlıklı hale getirmek, ön yargıları kırmak ve bu proje içerisinde sorumluluklarının farkına varmaları amacıyla paylaşımlarla devam edilmelidir. Üçüncü aşama ise Aile Meclisi veya Aile Kurulu’nun oluşturulmasıdır. Biz özellikle bu kurulların ilk toplantılarını bir psikoloğun moderatörlüğünde yapılmasını sağlarız. Eğer iyi yönetilir ve kurallar doğru konulursa, bu kurallar aile içi ilişkilerin kurumsallaşmasında oldukça etkili olur. Dördüncü aşamada ise Aile Anayasası’nın hazırlanması gerekir. Dikkat ederseniz bu aşamaya kadar şirketin işleyişi ile ilgili herhangi bir çalışma yapılmaya başlanmamıştır. Beşinci aşama ise proje başlangıç eğitimleri ile çalışanların projeye bilinçli ve olumlu katılımlarını sağlamak ve daha sonra iç süreçlerin analizi ve yapılandırılmasıdır. Rekabet avantajını elinde tutmanın yolu bilginin yönetiminden geçer. Kurum beden ise, kurumsallaşma beden ve düşüncenin entegrasyonudur. Bu nedenle süreçlerin doğru yapılandırılması ve uzman kişilerden destek alınması oldukça önemlidir. Kısaca aile şirketlerinde kurumsallaşma süreci inançla başlamalı ve bilgiyle desteklenmelidir.

01.12.2014 16:08:44


YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 GEL GELİŞELİM

47

“İşim var, gücüm yok” diyenlerin

RÖNTGEN FİLMİ NE ANLATIYOR? Seçil Ece YILMAZ Eğitmen / Dijimaj Stratejisti Gel Gelişelim - CEO www.gelgeliselim.com

“Sorgulanmayan hayat yaşamaya değmez!” diyor Sokrates.

Sorgulamak gerek. Kendi içimizde kendimizi, sonradan edinilmiş kişiliğimizi, kendimizle bunu ne kadar özdeşleştirdiğimizi sorgulamadan kendimizi ireysel gelişim ve güçlü hissetmek, kendimizin tüm gerçek içsel gelişimine yani gerçekleştiremeyiz. İçimizdeki edinilmiş ‘ben’ler ile ne kadar özdeşleştiysek, özden o kadar uzaklaşmış özün gelişimine bağlıdır. İçsel gelişimimizi oluruz. Edindiğimiz bu ‘ben’lerden birine saldırı ancak kendimizin röntgenini çekerek sağlayabiliriz. olduğunda, kendimizi kötü hissederiz. Örneğin Özü sadece o röntgende görebiliriz. Kronik bir şekilde hissettiğimiz güç kaybı, dışsal faktörlere köle ‘itibar gören iş insanı’ kişiliğimize saldırı olduğunu düşünelim; öyle durumlar başımıza gelir ki olmaya başladığımızda meydana gelir. Kişiliğini itibarımız tehdit altında kalır. Eğer özümüzden güç dışsal, edinilmiş öğelerle özdeşleştiren insanlar, almıyorsak ve edinilmiş kişiliğimizi ‘ben’ sanıyorsak, mekanikleşmiş reaksiyon verme şekillerine sahip olurlar. Yaşanan bir sorun karşısında bir arkadaşımdan bu ve benzeri saldırılar gücümüzü iyice zayıflatır. O ‘ben’ sandığımız kişilikle ne kadar özdeşleştiysek o duyduğum olumsuz ve mekanik reaksiyona bir kadar tehdit algılayacağız ve savunmaya geçeceğiz örnek: demektir. Bu da enerjimizi tüketir ve bizi yorar. Hangi kişiliğinize saldırı var? O kişiliğinizden “Ne kadar pozitifsin! Hayatın gerçekleri vazgeçin.

B

bu değil…”

Pozitif bir tepkimi bile eleştirebilen bir insanın o anki duygularının altında yatan ne olabilir? Bunun üzerine uzun süre düşünmek zorunda kaldım. Çünkü bugüne kadar tüm varsayımlarım, pozitif bir davranışın veya düşüncenin asla duvara çarpmayacağı ve her zaman kabul göreceği üzerine idi. Ama bunun tam tersi oldu. Bu, fırtınadan önceki sessizliğin son cümlesi bana pek hayra alamet gözükmedi. Peki bu sahneyi ben, neyi fark etmek veya öğrenmek için yaşamıştım? İşte cevabı: Pozitiflik duygusu ‘öz’den gelir. Hayatın gerçeklerine, yani dışsal durumlara bağlı olan duyguları, ‘edinilmiş kişiliğimiz’ ortaya çıkarır. Şartları, olayları, diğer insanları devamlı mekanik ele alma yolunu benimsemek pek hayra alamet değildir. Bu hisler hiçbir zaman içsel sağlamlık, tamlık ve bütünlük hissettirmez. Kendi mekanikliğini fark etmek, dışsal tesirlere reaksiyon gösteren bir makine olduğumuzu fark etmektir.

DIGITAL DERVİŞ.indd 47

İçinizdeki özü bulmaya çalışın. Bunu içe dönmeden yapamazsınız. Bu, insanın kendisi üzerinde ciddi bir çalışma gerektirir. İşe, içimizdeki ‘ben’lerin ve özün 2 ayrı tarafta var olduğunu fark ederek başlamalıyız.

KENDİNİZE SERT BİR DUYGUSAL YUMRUK ATIN! Kendi üzerinde çalışmak, kişinin içinde şu anda aktif olan bazı şeyleri pasif, pasif olan şeyleri de aktif yapmaya doğru yönelmesi demektir. İçimizdeki özü aktif hale getirmeyi başarmalıyız. Doğduğumuzda özümüz aktifti. Daha sonra hayat, özün etrafında kişiliği oluşturdu ve edinilmiş kişiliğimiz aktif hale geldi. Kendi üzerinde çalışmak demek, edinilmiş kişiliği pasifleştirmektir. Bu, kişiliksiz veya zayıf kişilikli olmak demek değildir. Bu en güvenli var olma yolu olan “öz ile var olma” çabasıdır.

Duygularınızı gözden geçirin. Kendisi ile ilgili duyguları dış dünyadan kaynaklanan bir insan gerçek içsel sağlamlığı hissedemez. Yani her zaman servetine, konumuna, itibarına bir şey olabileceğinden korkar. Bu da kendimizi “kişilik” vasıtasıyla hissettiğimizi gösterir. Bu bizi güçsüzleştirebilir. Sonradan edinilmiş kişiliklerimiz ile ne kadar çok özdeşleşirsek üzülmeye, cesaretin kırılmasına, hayal kırıklığına o kadar çok maruz kalırız.

PEKİ DAHA GARANTİLİ BİR YOL NE OLABİLİR? Kendimizle ilgili dış dünyadan ve kişilikten kaynaklanmayan hisler de var. Bu hisler, başka bir şeyin hiçbir şekilde elimizden alamayacağı ‘kararlılık’, ‘istikrar’ ve ‘denge’ duygusu verir. Bu duygular, bize kendimizi özgür hissettiren duygulardır. Bunlar kendimiz dışında hiç bir şeye bağlı değildir dolayısıyla da elimizden alınamaz. Böyle bir insan artık dışsal şeylere çok fazla köle olmamaya başlar, özgürleşir. Kişiliğin oluşması nedeniyle hepimiz şartlara, olaylara ve diğer insanlara tipik, alışılmış reaksiyon verme şekillerine sahibiz. Şimdi atacağımız adım tipik reaksiyonlarımızı, insanları ele alma yollarımızı, genel basmakalıp davranışlarımızı, hep tekrarlayan ve hoş olmayan tepkilerimizi, aksiliklerimizi ve eleştirilerimizi gözlemlemek ve “edinilmiş bir kişilik” sahibi olduğumuzu fark etmektir. Bu kadar işin gücün arasında kendinizi durdurmayı hiç düşündünüz mü? Kendinizi durdurmazsanız özünüzü asla fark edemezsiniz. Dış dünya ile meşguliyetiniz iç dünya ile meşguliyetinizi engeller. Unutmayın, kişisel kontrol ve huzur dıştan içe doğru değil, içten dışa doğru gerçekleşir. Röntgen filminizde içinizdeki “cevher” bir yerlerde parıldıyor olmalı. Onun yerini keşfetmek için daha ne bekliyorsunuz? Dünyanın gücü içinizde!

01.12.2014 16:09:52


48

YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 TEKNOLOJİ

BİLGİSAYAR KORSANLARININ

OLTASINA TAKILMAYIN!

B

u yazımızda “Phishing” yani Türkçe karşılığı ‘Oltalama’ olan ve ‘şifre çalma’ üzerine kurgulanan dolandırıcılık yönteminden bahsedeceğiz. Phishing dolandırıcıları, rastgele kullanıcı mail hesaplarına banka ve alışveriş sitelerinden gönderilmişçesine mail atarak, kullanıcıları oluşturdukları sahte siteye yönlendirmeyi amaçlarlar. Genellikle bu tarz maillerin içeriklerinde, hesabınızın ele geçirilmiş olabileceği ve bilgilerinizin güncellenmesi gerektiği vurgulanır. Aslında mailde gelen web sitesi linki, sizi yönlendirmeye çalıştıkları kurumun bir taklit sitesidir. Bu sebeple bilgi girişi yaparak kullandığımız banka vb. sitelere bu tarz yönlendirme ile değil, doğrudan erişim yapmak en sağlıklısıdır. Phishing’de amaç kişinin kredi kartı, şifre vb. bilgilerine erişmektir. Aslında yazımızın amacı da bu teknolojiyi kullanan insanların zarar görmelerini engellemektir.

bir kopyasıdır ve girdiğiniz tüm bilgiler, bilgisayar korsanına ulaşır. Korsan, sizin girdiğiniz bilgileri, doğru web sitesine girer. Korsanın gerçek web sitesine girdiği bilgi ile size gelen SMS kodunu da bu sahte siteye girdiğinizde, tam anlamı ile elinizle bilgilerinizi teslim etmiş olursunuz. 2- Diğer bir çeşitte ise, kullanıcıya bir hediye çıktığı söylenir. Kullanıcının hediyeyi alması için ilgili siteye linki verilir. Bu linkte girilen her türlü bilgi, aslında bilgisayar korsanlarının eline geçer.

NE YAPMALI?

Yukarıdaki örnekleri çoğaltmak maalesef mümkün… Bu nedenle, bize kolaylık sağlayan bu sistemleri nasıl en güvenli şekilde kullanabileceğimiz sorusuna doğru yanıtı bulmamız gerekiyor. Phishing yönteminden korunmak için belli başlı yapmamız gerekenler: 1- E-postanıza gelen mesajlarda; “Aşağıdaki ALDATMA YÖNTEMLERİ! bağlantıya tıklayın” gibi ibarelere kesinlikle itibar E-posta yoluyla phishing yöntemini kullanan dolandırıcılar, genellikle birkaç tip aldatma yöntemini etmeyin. İlgili e-postayı derhal silin! 2- İşlem yaptığınız web sitesinin “https://” ibaresi seçerler: ile başladığına emin olun. Banka vb. birçok kurum 1- Gelen Kutunuza devamlı suretle çalıştığınız artık SSL sertifikalarını doğrudan kendi adlarına banka veya kamu kurumundan gönderilmiş tescil ettirdiklerinden dolayı, https:// ibaresinin izlenimi veren bir e-posta gelir. Şifrenizin süresinin solunda kurumun doğrulanmış SSL ibaresini dolduğu hatırlatılarak, değiştirmeniz talep edilir. görmeniz gerekir. Ancak bilgisayar korsanının da İşte aldatmaca da tam burada başlar. Çünkü size size yönlendirdiği site, SSL sertifikalı bir site olabilir. gelen e-postada belirtilen web adresi, asıl sitenin

TEKNOLOJİ.indd 48

Ekrem YILMAZ Bilgi İşlem Yöneticisi Hıdır Usta Motorlu Araçlar

İnternetin günlük hayatta getirdiği en büyük faydalardan biri de, hiç kuşkusuz bankacılık işlemleridir. Eskiden şubelerde sıra bekleyip yaptırdığımız birçok işlemi artık internet sayesinde, web erişimimiz olan herhangi bir yerden saat gözetmeksizin yapabilmekteyiz. Bu tarz güzelliklerinin yanında ne yazık ki kötü niyetli kullanıcılar da yok değil! Bu durumda https:// adres çubuğunda yazan ismin ilgili kurumun gerçek web sitesi olup olmadığına dikkat etmelisiniz. 3- Web sitesinin adres çubuğunda https://www. bankaadi.com yerine https://192.168.100.100 tarzı bir ibare varsa - numaralar değişkenlik gösterebilirbu tarz sitelere bilgi girmeyin. 4- Çalıştığınız banka veya resmi kurumun sizden şifrenizi veya kişisel bilgilerinizi doğrudan e-posta ile istemeyeceğini unutmayın. 5- Güvenlik noktasında zayıf, herkese açık bilgisayar ve internet erişimlerinde banka veya kişisel bilgilerinizi kullanmayınız. 6- Banka vb. kurumlardan gelen ekstre gibi belgeleri dikkatli inceleyip, ilgili harcamaların tarafınızca yapılıp yapılmadığını kontrol ediniz. 7- İnternet üzerinden alışveriş için mümkün olduğunca sanal kartı tercih edin. Bu konuyla ilgili bankanızdan detaylı bilgi alabilirsiniz. 8- Kullandığınız bilgisayarınızdaki işletim sisteminizi ve anti virüs programınızı güncel tutunuz. 9- E-posta ile gelen ekli dosyaları virüs taraması yaptırmadan doğrudan çalıştırmayınız. 10- E-postanızda kullandığınız şifreleri belirli periyodlarda değiştirin. Şifrenizin harf ve rakamlardan oluşan karmaşık bir yapıya sahip olduğuna emin olun. Eğer bu tarz bir e-mail ile saldırıya maruz kalırsanız, ilgili kurumla bu bilgiyi paylaşınız. Böylelikle bilgisayar korsanlarının bulunması ve bu sahte sitenin kapanması için ilgili kuruma yardımcı olmuş olursunuz. Hepinize güvenli ve keyifli internet kullanımı diliyorum…

01.12.2014 16:13:21


YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 SAĞLIK

49

Dünya Sağlık Örgütü’nün son verilerine göre 30 Temmuz’da yeniden patlak veren Ebola virüsü nedir, nasıl bulaşır? Tedavisi mümkün mü? Tüm bu soruların yanıtı sağlık köşemizde…

BİR BAKIŞTA

EBOLA VİRÜSÜ

E

bola virüsünün sebep olduğu hemorajik bir hastalıktır. İlk olarak 1976 yılında Sudan ve Kongo’daki salgınlarda tespit edilen hastalığa, Kongo’daki bir nehre hitaben Ebola adı verilmiştir. Aralık 2013’te Gine’den başlayan son salgın Liberya, Nijerya ve Sierra Leone’ye kadar yayılmıştır. Ebola virüsü, insanlara enfekte hayvanların organ, kan ve vücut sıvıları ile yakın teması ile bulaşır. Afrika’daki enfekte şempanze, goril, maymun, meyve yarasası ve antiloptan bulaştığı, insandan insana geçiş de enfekte insanların kan ve vücut sıvılarıyla direk teması ile meydana gelebilir. Sağlık çalışanlarına da, bu hastaların takip ve tedavi sırasında, kontrol önlemlerini almadıkları takdirde yakın temas sonucu bulaş olmaktadır.

NASIL BİR HASTALIKTIR? Ebola virüs hastalığı ciddi ve sıklıkla öldürücü bir hastalıktır. Ülkemizde bir risk bulunmamakla beraber globalleşen dünyada özellikle bazı ülkelerde ciddi bir risk söz konusudur. Hastaların maalesef %90’dan fazlası kaybedilmektedir. Dünyanın en bulaşıcı hastalıklarından birisi sayılan Ebola, hasta hayvan veya insanların kan, vücut sıvıları ve dokuları ile temasla bulaşır. Ani başlayan ateş, halsizlik, kas, baş ve boğaz ağrısı tipik belirtilerdir. Ardından kusma, ishal, döküntü ve karaciğer böbrek fonksiyonlarında bozulma ile beraber bazen kanamalar görülür. Halen hastalığın kesin tedavisi bulunmamaktadır.

SAĞLIK.indd 49

VAKALAR Ebola’dan infekte olan vaka 9 bin civarında. Anne sütünden idrara, dışkıya, kusmuğa, gözyaşına kadar bütün vücut sekrasyonlarında görülen bir virüs... En korkuncu da çok kolay bulaşması ve dayanıklı bir virüs olması! Riskli bölgelere seyahat öyküsü olan ateşi olan her hastaya, acilen bir sağlık kuruluşuna başvurmaları ve seyahati ile ilgili bilgi vermeleri tavsiye edilir. Etkilenen bölgelere seyahate giden kişiler temas öyküsü olmasa bile sağlık durumlarını 10 gün süreliğine takip etmelidirler. Enfekte olmuş semptomatik kişi ve hayvanların vücut sıvılarıyla potansiyel temasları söz konusu olan kişiler 21 gün süreyle sağlık durumlarını takip etmelidirler.

HASTALIKTAN KORUNMA Ebola Virüsü ile insanların tam olarak nasıl enfekte oldukları bilinmediğinden az sayıda temel korunma tedbiri vardır. Uzmanlar, virüsten etkilenen bölgelerde yaşayan insanların hastalıktan korunmaları için aşağıdaki önlemlere uymalarını tavsiye ediyor: Diğer bulaşıcı hastalıklarda olduğu gibi hastalığı önlemenin en önemli uygulamalarından biri ellerin düzenli olarak yıkanmasıdır. Ellerinizin su ve sabunla yıkanması (ya da sabun bulunmadığı yerlerde alkol-bazlı el losyonun kullanılması) cildinizden potansiyel enfekte materyalleri uzaklaştırır ve hastalığının geçişini önler.

Eldiven kullanılan durumlarda eldivenleri çıkarmadan önce su ve sabunla yıkayınız ve eldivenleri çıkardıktan sonra da ellerinizi yıkayınız. Ölü hayvanlarla, özellikle de primatlarla temastan kaçınınız. Enfeksiyon olasılığını asgariye indirmek için Ebola Virüsü enfeksiyonu olduğundan şüphelenilen insan ya da hayvanlarla yakın temas ederken enfeksiyon kontrol önlemlerini uygulayınız. Sağlık tesislerinde hastalık bulaşma riski yüksektir. Bu nedenle sağlık çalışanlarının bir Ebola Hemorajik Ateşi vakasını fark etmesi ve pratik viral hemorajik ateşi kontrol önlemlerini uygulamak için hazır olması gereklidir. Bu önlemler arasında koruyucu kıyafetlerin giyilmesi (önlük, eldiven, maske, göz koruyucu ekipman gibi), enfeksiyonun yayılmasını önlemek için ekipman ve enjektörlerin sterilize edilmesi, uygun bir şekilde imha edilmesi ve hastaların vücut salgılarının da uygun bir şekilde imha edilmesi de önemlidir. Amaç enfekte hastaların salgı ve kanlarıyla teması önlemektir. Hastanın ölmesi durumunda cesetle doğrudan temasın önlenmesi de aynı şekilde önem taşır. Kaynak: Medikal Park Hastaneler Grubu Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü

SALGIN GÖRÜLEN ÜLKELER Afrika’da vaka tespit edilen ülkeler şöyle: Liberya Sierra Leone Gine Nijerya Demokratik Kongo Cumhuriyeti (DRC) Gabon Güney Sudan Fildişi Sahilleri Uganda Kongo Cumhuriyeti (ROC) Güney Afrika (importe olmuş)

01.12.2014 16:14:39


50

YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 HOBİ

u s u k t u t i n ye

OTOMOBİL SEVERLERİN

Ekrem YILMAZ Bilgi İşlem Yöneticisi Hıdır Usta Motorlu Araçlar

MODEL ARAÇ KOLEKSİYONCULUĞU Sınır tanımayan koleksiyonerlerin son yıllardaki gözdelerinden biri de hiç şüphesiz ‘Diecast Modeller’… Kendine özgü kuralları olan bu hobi dalından maksimum zevk almanın ise üç altın kuralı var: Otomobil sevgisi, doğru model ve bütçe…

O

tomobillere olan tutkunuz sınır tanımıyor, ancak klasik veya son model araçlara yatırım yapmaya da gücünüz yetmiyorsa üzülmeyin, henüz her şey bitmiş değil… Hazırsanız hem yoğun iş temponuzda size nefes aldıracak, hem de otomobil sevdanızı katlayacak keyifli bir hobi olan ‘model araç koleksiyonculuğu’ ile sizi tanıştırmak istiyoruz. 1919 yılında ABD’de ‘Tootsie Toys” (Dowst Brothers) isimli firma metal alaşımı dökmek suretiyle (diecast) ilk modeli ürettiğinde büyük ihtimalle yepyeni bir hobi dalının kapılarını araladığının farkında değildi. Bugün üye sayısı her geçen gün

artan, aynı zamanda sabır, ilgi ve maddi güç gerektiren bu hobi dalına ‘Diecast - Model Koleksiyonculuğu’ deniyor

DIECAST MODEL NEDİR? Öncelikle son zamanlarda hobi mağazalarında ve web sitelerinde sık sık karşımıza çıkan ‘diecast’ kavramını tüm yönleriyle masaya yatırmakta fayda var. Diecast, genelde oyuncak ve benzeri materyallerde kullanılan, bir metal alaşımı… Çinko ve alüminyum elementlerinden elde edilen zamak maddesinden üretilen bu model arabalar, ‘Diecast’ olarak adlandırılıyor. Model arabaların yapımında zamak maddesinin yanısıra mika cam ve karbon malzemeler de kullanılıyor. Zamak yerine resin kullanılarak üretilen üst seviye modeller de bulunuyor. Model arabaların değerlendirme ölçütleri listesinde ilk sırada ‘ölçek’ geliyor. En çok bulunabilen ölçekler ise 1/12 - 1/18 - 1/24 - 1/43 - 1/72 ve 1/87… Örnek vermek gerekirse 1/18 bir ölçek, arabanın gerçek

HOBİ.indd 50

özeliklerinin 18’de bir küçültülmüş halini ifade ediyor. Model ‘detaylandırıldıkça’ değeri artarken, kalitesi ve az bulunabilir oluşu da yine modele artı değer katan faktörler arasında yer alıyor. Günümüzde diecast model dendiğinde akla ilk gelen üreticiler ise şöyle: Autoart, Kyosho, Ixo, Spark, Ebbro, Minichamps ve Neo Scale.

YENİ BAŞLAYANLAR İÇİN İPUÇLARI Koleksiyona başlarken öncelikle hangi araçlara yoğunlaşacağınıza dair bir yol haritası oluşturun. Araç ve model markası, rengi, ölçeği, sınıfı ve tarihçesi gibi tüm detayları göz önünde bulundurmanız sizi yanlış karar vermekten alıkoyacaktır. Hem zamanınızın, hem de paranızın boşa gitmemesi için iyi bir araştırmacı olmakta fayda var. En iyi ürünü, en iyi fiyata nasıl ve nereden alacağınız önemli! Modellerinizi sergilemek için mutlaka korunaklı bir yer belirleyin. (Kilitli cam dolap vb.) Bakım ve temizlik için makyaj fırçası kullanabilirsiniz. Aksi takdirde modele de zarar verebilirsiniz.

01.12.2014 16:16:17


YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 HOBİ

51

EFSANE BİR MODEL BMW 3.0 CSL 24H LE MANS

1977 SPARK 1/43 İlk kez 1972 yılında özel yarış aracı olarak tanıtılan BMW CSL modeli, koleksiyonerlerin baştacı yaptığı modeller arasında yer alıyor. Tanımındaki L ibaresi diğer BMW’lerdeki uzunluk (long) anlamı yerine ışık (light) anlamında kullanılıyor. Fotoğraflarda tüm detaylarını yakından inceleme şansı bulacağınız modelimiz 1/43 ölçeğinde ve Spark üretimi. Üründe ilk gözümüze çarpan detay ise sergileme tablasının ağırlığı oldu. Sergileme tablasında kullanılan plastik ve siyah zemin üzerine yazılmış yazılar oldukça başarılı olmuş. Ürün dış etkenlerden koruyarak sergilemeniz için pleksi kabı da mevcut. Üründeki jant uygulaması, ön ve arka jantlardaki detayların verilmesi ise ürüne ayrı bir değer katmış. Yolcu kapısının altında yer alan egzoz detayı da atlanmamış. Ürün dekalli olup, dekallerde göze batan bir hataya sahip değil. Ürünün resin model oluşu da artı bir özellik olarak karşımızda. Arka tampondaki çekme demirler, ön ve arka far detayları da mevcut. Birçok 1/43 ve bilhassa resin modellerde olduğu üzere modelin kapı, kaput ve bagaj kısımları sabit yani açılamamakta. Modelin iç detaylarında sürücü koltuğu, emniyet kemeri, gösterge ön panel, vites vb ayrıntıların oluşu da dikkat çekiyor.

Ürünün teminindeki yardımlarından dolayı Legend Garage firmasından Bülent Ünal Bey’e de teşekkür ederiz. Firmanın ürün çeşidine http://www.legendgarage.com.tr/ adresinden ulaşabilirsiniz.

HOBİ.indd 51

01.12.2014 16:16:22


52

YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 İzler ve Yansımalar

i s e l ık zka

Mavi-Beyaz Köpükler İçinde

Esin BOZDEMİR izlerveyansimalar.blogspot.com.tr

“Mavi beyaz köpük köpük dalgalar içinde peri kızı gibi duran Kızkalesi’nin seyrine dalıp, taşları üçer-beşer sektirerek atarken denize, adeta ele avuca sığmayan bir çocuk oluyoruz. Bulutlara mı dokunsak yoksa ip cambazı gibi suyun üzerinde mi yürüsek…” MEDENİYETLERİN BULUŞTUĞU KENT…

s

ilifke denilince, Erdemli - Korykos sahillerinin hemen karşısında yer alan ve adını da adadaki kaleden alan Kızkalesi Beldesi geliyor aklıma… Belde, Güney Akdeniz sahillerine yaptığımız gezi rotamızda ‘mutlaka görülmesi gereken yerler’ listemizin en başındaydı. Ama aksilik o ki adam boyu dalgaların olduğu bir güne denk gelmişti gezimiz. Bu yüzden kaleye ayak basamadık! Yaz sonuydu ve dönem itibariyle de sert rüzgârların ve bol yağışların olması normaldi. Ama Kızkalesi’nde gezip görülecek yerler bir tek denizdeki bu kale ile sınırlı değildi! Kentin keşfedilmeyi bekleyen biri karada, diğeri ise kıyıdan 200 metre açıkta bir adacığın üzerinde kurulu iki kalesi ve çevresinde pek çok antik yerleşimler vardı.

GEZİ-ESİN BAYRAKÇI BOZDEMİR.indd 52

Turumuza başlamadan önce tarihin tozlu sayfalarında bir yolculuğa çıkmakta fayda var. Ünlü tarihçi Herodot’a göre kent, Georges adında Kıbrıslı bir prens tarafından kurulmuş. Yapılan kazılar ise antik kentin İ.Ö. 4. yüzyılda Yunanistan’dan gelen kolonistler tarafından kurulduğunu gösteriyor.

Seleukhoslar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Ermeniler, Fransızlar, Karamanlılar ve Osmanlıların hakimiyetinde kalan kent, coğrafi konumundan dolayı hep önemli bir yerleşim bölgesi olmuş. Bizanslılar döneminde Arap saldırılarına karşı surlarla çevrilen, akabinde de Selçuklular ile Klikya Ermeni Krallığı’nın önemli bir ticaret limanı olan kent, bu dönemde Ceneviz ve Venedik gemilerinin uğrak limanı durumuna gelmiş. Ermenilerin 14. yüzyılda artan Karamanoğlu saldırıları nedeniyle Kıbrıs Krallığı’na sattığı Kızkalesi, takvimler 1448

01.12.2014 16:23:12


YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 İzler ve Yansımalar

53

LİMON KOKULARININ EŞLİĞİNDE GEÇMİŞE DÖNÜŞ

Suya yazıyoruz adımızı, hiç silinmesin diye! Nasılsa Kızkalesi şahit bize, biz de Kızkalesine! yılını gösterdiğinde ise Karamanoğlu İbrahim Bey Ve anlattıkları efsaneleri dinliyoruz bir de tarafından ele geçirilmiş. Antikçağ yazarlarından Mis gibi portakal, limon kokuları arasından, kalenin can kulağı ile… Strabon’un söylediğine göre, kale yapılmadan önce doğusundaki limon bahçelerinden geçiyoruz. “Vakti zamanında, Korykos’ta yaşayan krallardan biri, bir bu adayı korsanlar barınak olarak kullanıyormuş. İçinde futbol oynamaya müsait kocaman bir alanın kız çocuğu olsun diye gece gündüz Tanrı’ya yakarmaktadır. Bizanslılar döneminden kalan kale, 1448 yılında içinde, dev antik su deposunda bir tur atıyoruz. Sonunda dileği yerine gelir ve bir kızı olur. Kız büyüdükçe Karamanoğlu İbrahim Bey tarafından ele Tepedeki kiliselere yöneldiğimizde taş döşeli güzelliği ve yardımseverliği ile herkesin sevgisini kazanır. geçirildikten sonra ciddi onarım görmüş. 1471’de Kutsal Yol’da ve vadide yürürken, sanki adım adım Günlerden bir gün kente bir falcı gelir. Kral onu saraya Osmanlıların eline geçen Kızkalesi, bu dönemde geçmişe gidiyoruz. Yol boyunca dizilmiş lahitleri, 6. çağırtır, kızının geleceğini öğrenmek ister. Falcı prensesin önemini kaybetmeye başlamış. Cem Sultan, 1482 yüzyıldan kalma kiliseleri ve tepedeki kuleyi keşfe eline bakınca irkilir ama bir şey söylemez. Kral zorlayınca; yılında, Rodos Şövalyeleri’nin yolladığı gemiye çıkıyoruz. Günbatımını seyretmek üzere Kızkalesi’ne “Kralım, kızınızı bir yılan sokacak, bu yazgıyı hiçbir şey binmeden önce bir süre burada kalmış. İçinde geri dönerken, antik kent gözümde canlanıyor ve bozamayacak. Siz dahi engel olamayacaksınız” deyip bir kilise kalıntısı bulunan kale, denizden gelecek kendimi çağlar öncesinde buluyorum. Yanık tenli oradan ayrılır. Kral, kızını bu kötü gelecekten kurtaracak saldırıları engellemek amacıyla yapılmış. Kalenin dış insanlar ve hummalı bir kalabalık içinde, kıyıda bir plan düşünmeye koyulur ve aklına güzel bir fikir gelir. çevre uzunluğu ise 192 metre. kızağa çekilmiş tek yelkenli gemiyi nasırlı elleriyle Denizin ortasına bir kale yaptıracaktır. Kızını da oraya onaranlar, kalenin kuzey doğusunda demir-bakır yerleştirecektir. Yılan sudan geçemeyeceğine göre de kızı TAŞ DÖŞEMELİ YOLLARDA YÜRÜRKEN… döven işçiler, gümüş ve altın takılara hünerlerini kurtulacaktır. Hemen bu fikrin gerçekleşmesi için planlar Antik çağların esintilerine kapılıp, taşlara ve kayalara kazıyanlar, zanaatkâr kuyumcular, öte yanda hazırlar ve bugünkü Kızkalesi’nin bulunduğu yerde binanın çarparak gelen su zerreciklerine aldırmadan, çömlekçi atölyeleri, dokumacılar, sırtlarında çeşitli yapımına başlanır. Aradan yıllar geçer ve sonunda Kral’ın dalgaların acımazsızca dövdüğü güney surlarından yükler, limandaki gemiye inip binenler… Diğer istediği Kale ortaya çıkar. Artık kızı güvendedir, daima kalede Akdeniz’i seyrediyoruz. Ve ardından diğer karadaki yanda limanın üst tarafında tapınakta çalışan işçileri, oturtmakta, karşı tarafa yani karaya hiç geçirtmemektedir. kaleye doğru sahilden karşıya geçip; kahveler, sütunlu bir caddenin kenarında toplanmış aralarında Kralın kızı 19 yaşını tamamlayınca onun şerefine kalede pansiyonların arasından önce ana caddeyi hararetle konuşan Korykos’lu keten tüccarları; eğlenceler tertip edilir. Bu eğlencelere davet edilen bir köylü dolaşıyoruz. Kayalara oyulan oda mezarlarının çeşmeden su içen yabancılar, seyyahlar, caddenin kadın da hediye olmak üzere, bağındaki nefis üzümlerden bulunduğu yamacı dolaştıktan sonra da ana kaleye öte yanında bir berber, hemen arkasında zeytinyağı, bir sepet dolusu getirir. Fakat kader bu ya, kadın üzümleri giriyoruz. Kalenin kıyı boyuna merdivenlerden şarap, meyve satıcıları… doldururken, dalgınlığından istifade ederek sepetin içine inerek geçiyoruz. Korykos kent kalıntıları, Korykos gizlenen yılanı görmez. Üzümü çok seven beyin kızı da bu Kalesi’nin kuzeydoğusuna doğru geniş bir alana sepeti doğruca odasına çıkarttırır. Misafirler gittikten sonra ‘SENİ UZAKTAN SEVMEK, yayılıyor. Kalenin hemen yanından geçen karayolu, odasına çıkan genç kız, çok sevdiği üzümlerden yemeye AŞKLARIN EN GÜZELİ’ kalıntıları ikiye bölüyor. Bir bölümü yıkılmış olsa da başlar. Fakat tam bu sırada sepetin içinden çıkan yılan iç ve dış surlar, kiliseler, sarnıçlardan geriye kalanlara Akşamüstü, tümüyle kızıl bir renk almış gök kızcağızı sokar ve ölümüne sebep olur.” bakıyoruz. Su kemerleri, kaya mezarları, lahitler ve taş kubbenin altında deniz ve ışıkla oynaşan taşlar ve açıktaki kale, bize estetik duygularla dolu anlar döşemeli Roma yolları kısmen ayakta kalmış. Birbirine benzer birçok efsane duymuştuk, bu da onlardan yaşatıyor. Güneşin kızıllığı alabildiğine parlarken, biri gibi geldi bana… Kızkulesi efsanesi gibi Kızkalesi’nin de Kızkalesi’ni seyrediyoruz uzaktan… Kale, eski Kare planlı kale, iç içe iki sıra surdan oluşuyor. bu hüzünlü hikâyesi bizi düşündürüyor doğrusu! Tıpkı 12 çağların içinden süzülüp gelen, saçları rüzgârlara Etrafı hendekle çevrilmiş. Antik çağda kaleye giriş Havariler, 7 Uyurlar’ın birbirine benzer hikâyelerine değişik karışmış, ıslak perçemleri yüzüne düşmüş, ahu bugün mevcut olmayan hareketli bir köprüyle coğrafyalarda da rastladığımız gibi. Ve anlıyoruz ki, kral da bakışlı bir kız kadar güzel… “Seni uzaktan sevmek sağlanmaktaymış. Bugünkü haliyle kale, tipik Orta olsan padişah da, gücünü ve saltanatını her tür kötülükten Çağ mimari özelliklerinde… Akşam güneşi değince aşkların en güzeli” diyoruz ve gün batıncaya değin korumak adına etrafını kaleler ve ordularla da donatsan, o makûs talihinin önüne geçemiyor hiçbir insan… Kızkalesi’ni seyrediyoruz. yüzüne nasıl da kızarıyor yanakları al al öyle…

GEZİ-ESİN BAYRAKÇI BOZDEMİR.indd 53

01.12.2014 16:23:14


54

YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 SANAT

Joan Miró’nun renkli dünyasından

r a l ş u K , r a l n ı Kade Yıldızlar v S

.Ü. Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), Barselona doğumlu Katalan ressam ve heykeltıraş Joan Miró’nun eserlerinden oluşan kapsamlı bir sergiye ev sahipliği yapıyor. 20. yüzyılın çok yönlü, çığır açan sanatçısı Joan Miró’nun olgunluk dönemine odaklanan sergi, “Joan Miró. Kadınlar, Kuşlar, Yıldızlar” adıyla sanatseverlerle buluşuyor. Sabancı Holding sponsorluğu ile düzenlenen ve Barselona’daki Joan Miró Vakfı, Mallorca’daki aile koleksiyonu Successió Miró ve yine Mallorca’daki Pilar ve Joan Miró Vakfı işbirliğiyle gerçekleştirilen serginin kapıları 1 Şubat 2015 tarihine kadar açık olacak. Akdeniz coğrafyası ve insanına dair gözlemlerinden ilham alan Miró’nun, kadın, kuş ve yıldız temalarına yoğunlaşan sergi, resim, baskı, heykel ve seramiklerin bulunduğu zengin bir seçkiyle sanatçının sembolik dilini anlama olanağı sunuyor. Miró’yla İstanbul’da buluşacak olan sanatseverler, sanatçının Akdeniz kültüründen aldığı enerjinin farklı formlardaki izdüşümlerine tanık olacaklar.

olarak hayalimizde, Pablo Picasso ile başlayıp Salvador Dali ile devam eden, İspanya’nın büyük ustalarının üçlemesinde son halkayı tamamlamak vardı. Bu sergi ile bunu başarmanın heyecanını yasıyoruz. Bu süreçte Barcelona’daki Joan Miró Vakfı ile sanatçının olgunluk dönemine odaklanan, onun vazgeçemediği kadınlar, kuşlar ve yıldızları merkeze alan ve sanatçının çok yönlülüğünü ortaya çıkaran bir seçki yapmaya karar verdik.

Akdeniz coğrafyası ve insanına dair gözlemlerinden ilham alan Miró’nun, kadın, kuş ve yıldız temalarına yoğunlaşan sergi, resim, baskı, heykel ve seramiklerin bulunduğu zengin bir seçkiyle sanatçının sembolik dilini İSPANYOL ÜÇLEMENİN SON HALKASI anlama olanağı sunuyor. Sanatseverler, Katalan sanatçının eserlerini müzelerini getirmek üzere Barcelona’daki Miro Vakfı sanatçının Akdeniz kültüründen ile üç yıl önce görüşmelere başladıklarını aldığı enerjinin farklı formlardaki anlatan SSM Müdürü Dr. Nazan Ölçer izdüşümlerine tanıklık ediyor. sergiyle ilgili şu bilgileri veriyor: “Müze

SANAT.indd 54

01.12.2014 16:28:48


YEDEK PARÇA USTASI / SONBAHAR 2014 SANAT

55

iği sembolleştird n u ’n ó ir M n la n Joa anatçılarında g’in katkılarıy s in in ld o tk e H ı ın c ıl n y a , Sab 20. yüz r ve Yıldızlar” ! la ş u K r, la ın d ı Müzesi’nde “Ka Sakıp Sabanc

Bu çok yönlülüğü ortaya çıkarmak için ayrıca, Mallorca’daki aile koleksiyonunda yer alan eserlerle yine Mallorca’daki Pilar ve Joan Miró Vakfı’nda bulunan atölye malzemelerini de ödünç aldık. Sanatçının farklı tekniklerdeki kimi eserleri ve bazı kişisel eşyaları ise dünyada ilk defa Türkiye’de Sakıp Sabancı Müzesi’nde sergilenecek. Ayrıca sergide yer alan bir dizi belgesel film de Joan Miró’nun yaşamını, iç dünyasını, değişimlerini, dostlarını, ülkesindeki ve dünyadaki siyasi olaylara duyduğu öfke ve tepkisini izleyerek

SANAT.indd 55

sanatçının kolay ele vermediği gizli dünyasını tanıma imkanına sahip olacağız.”

TÜM YAŞAMI MERCEK ALTINDA Sabancı Holding CEO’su Zafer Kurtul, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bizim için sadece ekonomik faaliyetlerimiz değil, kültür-sanat alanında da var olmak, bu kapsamdaki projeleri desteklemek her zaman öncelikli. Sabancı Holding olarak, Türk müzeciliğinde çığır açan Picasso Sergisi’nden bu yana büyük ustaların sergilerine destek veriyoruz. Bunu kurumsal vatandaşlık yaklaşımımızın bir gereği ve sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Bu alandaki çalışmalarımız toplumsal sorumluluk penceresinden, topluma bir katkı yapma isteği ve inancıyla yapılıyor. Ne mutlu bize ki, halkımız da bizim bu isteğimize yürekten karşılık veriyor. İnanıyorum ki, bu sergimiz de öncekilerde olduğu gibi yoğun ilgi görecek, kapıda kuyruklar olacak. Miró; Picasso, Rembrandt ve Monet’den sonra halkımızla buluşmasına aracılık ettiğimiz dördüncü büyük usta oldu. Sabancı Holding’in vizyonu farklılıklar yaratarak kalıcı üstünlükler sağlamak. Miró da sanatıyla, eserleriyle fark yaratmış bir sanatçı. Sergi aracılığıyla bu büyük ustayı sadece eseriyle değil tüm yaşamıyla yakından tanıma ve anlama fırsatı bulacağız” dedi.

“Joan Miró. Kadınlar, Kuşlar, Yıldızlar” sergisi, Pazartesi günleri hariç, Salı, Perşembe, Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri 10.00-18.00, Çarşamba günleri ise 10.00-20.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Sergi kapsamındaki ücretsiz rehberli turlar, 1 Şubat’a kadar her cumartesi ve pazar günü, 11.00 ve 14.00 saatlerinde, Sabancı Üniversitesi öğrencilerinin rehberliğinde gerçekleşiyor. ÇOCUKLAR MİRO’NUN EVRENİNDE…

S.Ü. Sakıp Sabancı Müzesi (SSM) Çocuk Atölyeleri, “Joan Miró; Kadınlar, Kuşlar, Yıldızlar” sergisi kapsamında, çocukları Miró’nun evrenine davet ediyor. Çocuklar, SSM’de 1 Ekim 2014 - 1 Şubat 2015 tarihleri arasında düzenlenecek atölyelerde, Miró gibi düşünüp esin kaynaklarıyla tanışma, onun kullandığı malzemeler ve uyguladığı yöntemlerle çalışma fırsatını yakalayacak. 5 ve 18 yaş arasındaki çocuk ve gençlerin, hafta içi ve hafta sonu grup halinde veya bireysel olarak katılabileceği eğitimler için, herhangi bir ücret ödenmeyecek. Hafta içi, okul gruplarıyla 10:00 - 15:00 saatleri arasında günde 6 atölye çalışması yapılacak. Hafta sonu bireysel katılıma açık atölyeler ise 11:00 - 13:00 ve 14:00 - 16:00 olmak üzere günde 2 kez gerçekleştirilecek.

01.12.2014 16:28:50


56

HIDIR USTA GÜNLÜĞÜ

YEDEK PARÇA USTASI / YAZ HABER

NÖBET DEĞİŞİMİ

LEVENT YALÇIN

UY MURAT TAL

GENEL MÜDÜRÜMÜZ RIZA ŞAHİN’İN DOĞUM GÜNÜNÜ KUTLADIK

ASIM DENİ Z

ŞUBELERİMİZİN RUTİN DENETİMLERİ TAMAMLANDI

MUSA&NURAY UZUNOĞLU ÇİFTİNE ÖMÜR BOYU MUTLULUKLAR

Uzun yıllardır Hıdır Usta ailesinin üyeleri olan 3 ismin görevleri değişti. Lojistik Planlama Sorumlusu olarak görev yapan Levent Yalçın Kasım ayı itibariyle Lojistik Yöneticiliğine atandı. Merkez Satış Pazarlama Yöneticisi H. Murat Taluy, Ekim 2014 tarihi itibariyle İzmir Şube Sorumlusu olurken, Merkez Bölge Satış Sorumlusu olan Asım Deniz ise Samsun Şube Bölge Satış Sorumlusu olarak yeni görevine başladı. Arkadaşlarımıza yeni görevlerinde başarılar diliyoruz.

SATIŞ ve PAZARLAMA EKİBİMİZ YENİ HEDEFLER BELİRLEDİ

MEHMET YARIM’A NİCE SENELER

HIDIR USTA & DİTAŞ ORGANİZASYONU Hıdır Usta Gaziantep Şubesi ve DİTAŞ bölgedeki müşterilerine yönelik ortaklaşa bir seminer düzenledi. Gaziantep Grand Hotel’de gerçekleştirilen ve yaklaşık 120 kişinin katıldığı etkinlik öncesinde, Hıdır Usta Gaziantep Şube Sorumlusu Mustafa Kaya, DİTAŞ Yurtiçi Satış Müdürü Cenk Onat ve SSH ekibi müşterilere ziyarette bulundular.

56

HIDIR USTA GÜNLÜĞÜ.indd 56

HIDIR USTA ÇALIŞANLARI, ACİL DURUM EYLEM PLANI KAPSAMINDA, 27.11.2014 TARİHİNDE EĞİTİM ALARAK, BİLGİ VE BECERİLERİNİ GELİŞTİRDİ.

ACİL DURUM EYLEM PLANI ÇERÇEVESİNDE, OLASI YANGIN FELAKETİNE KARŞI EĞİTİM ALAN HIDIR USTA ADEP EKİBİ, YANGIN TATBİKATINI BAŞARIYLA TAMAMLADI.

01.12.2014 16:34:43


YEDEK PARÇA USTASI-02.indd 3

01.12.2014 17:29:10


YEDEK PARÇA USTASI-02.indd 4

01.12.2014 17:29:13


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.