Ydg 10

Page 51

YENİ DEMOKRAT GENÇLİK

SİYASİ GENÇLİK DERGİSİ

Bunun bilinciyle albümün bu süreçte tamamlanmasının ayrı bir önemi olduğunu düşünüyorum. On altı çalışmadan oluşan ve yapım aşaması yaklaşık olarak iki sene süren bu albümün bütün kayıtları Dersim’de kendi stüdyomda alınmış olup albümün bütün sözleri ve düzenlemesi bana aittir. - Albümlerinin içeriği ülke gündeminin can yakıcı süreçlerine değen bir noktada duruyor. 15 Temmuz sonrasında ise devletin “demokrasi” söylemleriyle birlikte peş peşe ilan edilen OHAL uygulamaları ile karşı karşıyayız. Sözde “demokrasi” çığırtkanlıklarıyla ilan edilen OHAL ile birlikte baskı ve sindirme politikaları devreye sokularak muhalif kesimlerin sesi kısılmak isteniyor. Ve böyle bir dönemde referandum yapılarak “tek adam yönetimi” kurulmak isteniyor. Tüm bu yapılanlara karşı senin sözün ne? - HAYIR tavrı devrimci siyaset ve tavrın bir parçası ya da gereğidir. Tek adam sultası altında faşizmin

anayasal meşruiyete kavuşturulması elbette HAYIR diyorum. Çözüm HAYIR! Ama o sandıkta kullanacağımız bir “Hayır”ın yeterli olmayacağının farkına varılmalı. Çocuklarımızın geleceğini çalan, emeğimizi hiçe sayan, bu karanlık düzeni tamamıyla yerle yeksan etmediğimiz sürece bir zübük gider bir zübük gelir. - Bize ve okurlarımıza söylemek ve iletmek istediğin bir şey var mı? - Röportaj davetiniz için teşekkür eder kolaylıklar dilerim. Buradan bizi okuyan dostlarımıza çağrımdır. Kitleler kendilerini temsil eden, sorunlarını dile getiren müzikleri ve müzisyenleri benimsediği, sahip çıktığı müddetçe ancak bağımsız sanat üretiminin mümkün olduğunu söyleyebilirim. Yeni albümüm “NO PASARAN”ı paylaşarak reklam sponsorumuz, satın alarak da yapımcımız oluyorsunuz. Yapım şirketlerinden uzak, bağımsız bir sanat mümkün!

YİĞİT, ONURLU BİR İNSAN Muharrem Niyazi Akıncıoğlu, 1935 yılında henüz onaltı yaşında iken başladı şiir yazmaya. 1938 yılında ise, ilk şiirlerini “Haykırışlar” adıyla kitaplaştırdı. Bu zamandan sonra, 1950 yılına kadar dergilerde toplam 41 şiiri yayımlandı. Bundan sonraki yıllarda ise çok az şiiri yayımlandı. “Haykırışlar” adlı şiir kitabında Akıncıoğlu’nun, şovenist duygularla şiir yazdığını görmek mümkün iken, 1939 yılından sonra toplumcu gerçekçi şiirler yazmaya başladığını görebiliyoruz. Bu da ideolojik anlamda o yıllardan sonra sol çizgi içine girdiğinin bir kanıtıdır. Toplumcu gerçekçi şiir anlayışı ile de bazı şair ve yazarları etkilemiştir. 1919 doğumlu olan Akıncıoğlu’nun şiirleri incelenirken ve özellikle onaltı yaş şiirleri incelenirken, neden o yıllarda şovenist duygularla şiirler yazdığı da ortaya çıkar; genç bir şairin elbette o günlerin koşulları altında o şiirleri yazması çok doğaldır. Zira Nâzım Hikmet’te de görülmüş bir durumdur bu; ilk gençlik çağlarında o da “ırkıma” ve “şehit dayıma” isimli şiirler yazmıştır. Dönemin şairlerinde 2. Dünya Savaşı yıllarında ve devam eden yıllarda toplumcu gerçekçi anlayış görmek, yine o yılların şartlarına ve ülkemizin içinde bulunduğu siyasi koşullara bağlıdır. İşte bu koşullar ve şartlar altında çizgisini oturtan Akıncıoğlu, ölene kadar da bu anlayıştan ve siyasi bağlılığından kopmamış bir şair olarak yaşadı.

Akıncıoğlu’nun şiirlerini üç bölümde incelemek mümkündür: 1938 - 1940 yılları arasında şiirlerinin gelişim süreci içinde olduğu bir dönemdir. 1952’ye kadar yazdığı şiirlerde ise kişiliğini bulduğu dönem ve 52 yılından sonraki bölümünü ise olgunluk dönemi olarak adlandırabiliriz. Akıncıoğlu 1919 yılında Kırklareli’nin Kurudere köyünde doğmuştur. 1938 -1939 öğretim yılında Bursa Lisesi’ni bitirip İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne başladı ve Kırklareli’nde serbest avukatlık yaptı. Bu dönem bilinçlendiği ve 2. Dünya Savaşı›nın etkisiyle toplumcu düşünceye yöneldiği yıllardır. Özel yaşantısına dair fazla bir bilgi mevcut değildir; edinilen bilgiler ise şiirlerinden ve onunla ilgili yazılan yazılardan ibarettir. 1940’lı yılların kültür etkinliğinden yararlanarak, insancıl şiirler üretir. Bu ve daha sonraki yıllarda, hece şiirinin hem biçim, hem de içeriğinden tamamen uzaklaşan Akıncıoğlu, 1940’lı yılların şiir geleneğine ayrı bir hava katmıştır. Bu dönem; insanı, toplumu ve dünya sorunlarını şiirle anlatan şairlerin ortaya çıktığı dönemdir. Önceleri yadırganan ve ürkülen bu çıkışın sahiplerinden en önemlileri; M. Niyazi Akıncıoğlu, Hasan İzzettin Dinamo, Rıfat Ilgaz, Cahit Irgat, Suat Taşer, Enver Gökçe, Fethi Giray, A. Kadir, Şükran Kurdakul, Mehmet Kemal, Arif Damar, Ahmet Arif, Sabri Soran, Suphi Taşan, Ömer Faruk Toprak ve Attila İlhan’dır. Akın-

49


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.