Merhaba Mai 2018

AYLIK TÜRKÇE DERGÛ

AYLA FÛLMÛ 71. CANNES FÛLM FESTÛVALÛ’NDE ÖZEL GÖSTERÛME GÛRECEK IDN: 1065353715

DEUTSCH-TÜRKISCHES STADTMAGAZIN • MAYIS/MAI 2018 • SAYI/AUSGABE 267 Türkiye ve Avrupa’da seyirci rekorları kıran Ayla filmi, 7-10 Nisan 2018 tarihleri arasında 71. Cannes Film Festivali’nde özel gösterimlerle sevenleriyle bulu‚maya devam edecek

TÜRKÛYE DIÍINDA 500 BÛN SEYÛRCÛYE ULAÍTI

AYLA CANNES YOLCUSU ASKA GROUP, HOTELLER ZÛNCÛRÛNE BÛR HALKA DA ALMANYA’NIN BAÍKENTÛ BERLÛN’DE EKLEDÛ AVLU’NUN KUDRET SULTAN’I KERÛMAN’I UNUTTURDU

ZEKÛ MÜREN ÍARKILARI ÛLE UNUTULMAZ BAHAR KONSERÛ

ERGUN ÇAÌATAY’IN FOTOÌRAF SERGÛSÛ „BÛZÛM BERLÛN 1990“

ASLI KAVAKLAR’IN ESERLERÛ ÛLE ANILARINIZ SÛZÛNLE YAÍIYOR

Inhalt

Ûçindekiler

ASKA Yönetim Kurulu Ba‚kan⁄ Ramazan Aslan

8 Serdar Güven’e Berlin’de Onur Üyesi Sertifikas⁄

12 Asl⁄ Kavaklar’⁄n eserleri „an⁄lar⁄n⁄z⁄ ya‚at⁄yor“

20

Merhaba

Ne renk olursa olsun kaşın gözün, Karşındakinin gördüğüdür rengin..

(Can Yücel)

Herkes Kral

Ausgabe: 267 IDN: 1065353715 merhaba@zagli.eu

Mehmet ZAÌLI Genel Yayın Yönetmeni

H

erkesde bir bölünmü‚lük sendromu var. Bu konu ile ilgili geni‚ bir ara‚t⁄rma yapan sosyolog, psikolog veya herhangi bir kurum var m⁄ bilmiyorum ama sonuçlar⁄n⁄ çok merak ediyorum...

Konu durdu©um yerden akl⁄ma gelmedi. Özellikle bu y⁄l, üç de©i‚ik tarih ve üç de©i‚ik mekanda kutlanan „23 Nisan Çocuk Bayram⁄“ etkinli©inin, ne durumda oldu©umuzu ortaya koymas⁄yla, „bölünmü‚lü©ümüzün“ dile getirilmesinin önemli oldu©unu dü‚ündüm.

Böylesi önemli bir çocuk ‚enli©inin siyasi veya ticari kayg⁄lar ta‚⁄mas⁄ son derece dü‚ündürücü. Hay⁄r, organize edenler aç⁄s⁄ndan de©il, sadece çocuklar ve onlar⁄n gelecekleri aç⁄s⁄ndan endi‚e verici...

10 soruda Nursel Köse’nin dünyas⁄na yolculuk

28 Ergun Ça©atay’⁄n objektifinden „Bizim Berlin“

34 2018 Berlin Yar⁄ Maratonu’nda rekor yenilendi

60

Ama bo‚una kendimi yormama gerek yok. Hakl⁄s⁄n⁄z. Yakla‚⁄k 50 y⁄ldan beri ya‚ad⁄©⁄m Berlin’de bizim insanlar⁄m⁄z⁄n üçü bir araya gelse, üç gün sonra yine üçe bölünürler gibi bir izlenim tecrübem var. Örnek mi dediniz tam duyamad⁄m ama buyrun: 40’a yak⁄n futbol kulübümüz, 20’ye yak⁄n müzik koromuz, 5 kadar i‚adamlar⁄ veya meslek kurulu‚umuz var...

Listeyi detayl⁄ olarak uzatabiliriz ama uzun laf⁄n k⁄sas⁄ 200’ün üzerinde sivil toplum kurulu‚umuz mevcut. Ama üç ki‚i bir araya gelip ayn⁄ fikirde görü‚ belirtmekten yoksunuz.

Sokaklardaki yabanc⁄ dü‚manl⁄©⁄n⁄n yap⁄sal ⁄rkç⁄l⁄©a dönü‚erek meclislere bile girmesine, devletin güvenlik birimlerinin bile kar⁄‚t⁄©⁄ cinayetlere dönü‚mesine, kiralar⁄n astronomik zamlarla ödenemez duruma gelmesine, çifte vatanda‚l⁄©⁄n bir hak de©il de neredeyse bir suç olarak alg⁄lanmas⁄na kadar bizleri çok yak⁄ndan ilgilendiren ve ya‚am⁄m⁄z⁄ etkileyen sosyal ve siyasal konularda toplum olarak tepki veremiyoruz...

Ciddiye al⁄nan bir sivil toplum kurulu‚umuz yok. Herkes kendi çap⁄nda bir numara, herkes kral. Krallar⁄n etraf⁄nda da çok sesli mitomanik senfoni orkestralar⁄ olu‚mu‚, kendileri çal⁄p kendileri dinleyen...

Ho‚ça ve dostça kal⁄n.

Deadline ist immer der 20. eines Monats!

MAI 2018 MERHABA

3

Merhaba Berlin

Ayla Cannes Yolcusu

T

Tüm dünya haklarının AF-Media’ya devredildiği günden itibaren, Türkiye dışında 500.000 üzerinde seyirci yapmayı başarmış durumda olan „Ayla“ filmi 71. Cannes Film Festivali’nde özel gösterime girecek.

ürkiye ve Avrupa’da seyirci rekorları kıran ve dünyanın bir çok ülkesinde yoğun talep gören „Ayla“ filmi, 7-10 Nisan tarihleri arasında Cannes Film Festivali’nde özel gösterimlerle sevenleriyle buluşmaya devam edecek.

AF-Media iki gün için u©ra‚⁄yor Dünya pazarındaki sinema, TV ve VOD satışlarını üstlenen AF-Media, talebin çok olması yüzünden gösterimi iki güne çıkarma çabasında.

N

„Ayla“ Katar’da gösterime girdi Avrupa, Asya ve Avustralya gibi kıtalarda gösterilen film, Azerbaycan ve Katar’da da gösterime girdi. Önümüzdeki günlerde İspanya, İtalya, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Rusya’da da vizyona girmesi bekleniyor.

„Ayla“ filmi şimdi de dünyaca ünlü Cannes Film Festivali’nde gösterilerek dünya satışları AF-Media üzerinden devam edecek.

Nuri Bilge Ceylan’ın “Ahlat Ağacı” Cannes’da yarışacak

uri Bilge Ceylan'ın 71. Cannes Film Festivali’nde prömiyerini yapacağı ve ödül için yarışacağı filmi ‘Ahlat Ağacı’nın oyuncu kadrosunda Murat Cemcir, Doğu Demirkol, Ahmet Rıfat Sungar, Hazar Ergüçlü, Serkan Keskin, Tamer Levent, Kadir Çermik ve Bennu Yıldırımlar gibi isimlerin yer alıyor. Film, 8-19 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek olan 71. Cannes Film Festivali’nin ana yarışmasında Altın Palmiye için yarışacak. Filmin senaryosu, yönetmen Nuri Bilge Ceylan ve eşi Ebru Ceylan’a ait.

1

950 yılında savaşta yer alan Süleyman Astsubay savaş meydanında küçük bir kız bulur.

5 yaşındaki bu Koreli kız yetimdir, nereye gideceğini bilmemektedir.

Süleyman Astsubay kızı yanına alır ve Ayla ismini verir. Birliğin neşesi haline gelen Ayla ile Süleyman kısa sürede baba-kız gibi olurlar. Ancak 15 ay sonunda birliğin Türkiye'ye geri dönme kararı çıkar. Ayla'yı bırakıp dönmek istemeyen Süleyman Astsubay her yolu denese de Kore kanunlarını aşamaz.

Küçük kızı geride bırakmak zorunda kalan Süleyman Astsubay ve yetimlere uygulanan sisteme dahil olarak yetimhaneye verilecek olan Ayla son vedalarında tekrar bir araya gelmeye söz verirler. Yıllar ikiliyi yeniden buluşturacak mıdır?

„Ayla“ Kazakistan’da 4

MERHABA MAI 2018

V

Merhaba Berlin

efakar, azimli, evladı için her türlü zorluğa göğüs geren ve oğlunun sağlığına kavuşabilmesi için her gün dua eden, anne Sevinç Özdağ. Biz onu Merhaba’nın Mart sayısında, Şenol Çörekçi’nin özel haberiyle tanıdık.

Yılın Annesi

7 yıldır yaşamını hastanelerde sürdüren, mücadele eden kahraman Cavit’in annesiydi o. Anneler günü, anneleri onurlandıran özel bir gündür. Biz de Merhaba ekibi olarak bu özel annenin anneler gününü kutlamak istedik.

Annelerin en güzeli... Hayatının her anını oğlu için yaşıyor. 2010 yılında kalbindeki problem ile dünyaya gelen ve daha üç yaşındayken kalp nakli yapılan Cavit, şu ana kadar bütün yaşamını hastane odalarında geçirdi. Annesi Sevinç Özdağ da onunla beraber.

Organ nakli yapılmıştı ancak Cavit’in vücudunun yeni kalbine uyum sağlaması sürecinde verilen ilaçların yan etkileri olmuştu. Bunun arkasından gelen sayısız ameliyat. Mücadelenin en büyüğü anne Sevinç Özdağ’ın omuzlarındaydı.

Oğlunun en önemli anlarına; ilk dişine, emeklemesine, yürüşüne hastanede şahitlik etmişti. Yaşamının 7 yılını oğluyla beraber hastanede geçirmişti. Umudunu kaybetmeden, vazgeçmeden…

Şenol Çörekçi ile yaptığı söyleşide „Tanrıdan tek dileğim var. Oğlum Cavit yaşasın, başka bir şey istemiyorum.“ demişti.

Çocuğunun yaşaması için kendi hayatını bile hiçe sayan, annelik vasıflarının hepsini kendisinde barındıran, kocaman yürekli güzel anne Sevinç Özdağ „Anneler günün kutlu olsun...“

YASEMÛN SARIOÌLU • MERHABA

6

MERHABA MAI 2018

Anneler Günün Kutlu Olsun

Sevinç Anne...

Merhaba Berlin

Berlin’de otel satın alan ASKA Hotelleri Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Aslan: “Nicelikten niteliğe doğru yol alıyoruz...“

ASKA Group, hoteller zincirine bir halka da Berlin’de ekledi...

Aska Grubun Berlin’e geli‚ sebebi nedir, neden Berlin?

Aska Grubu Berlin’den önce sadece Türkiye’de olan ve dünyaya Türkiye penceresinden bakan bir gruptu. Berlin’e geliş nedeni dünyaya Türkiye penceresinden değil bir de Almanya penceresinden bakabilmektir.

Almanya’da neden Berlin diye düşünülürse Berlin son yıllarda tu-

rizmde trendi yukarıya doğru hızla büyüyen ve bundan sonra da büyümeye devam edeceğine inandığımız bir şehirdir. Bu nedenle Berlin’deyiz ve bugün diyoruz ki, „iyi ki Berlin’deyiz“.

Aska Grubun hedefleri nelerdir?

Aska Grubu 1999 yılında kurulmuş, 2010 yılına kadar bin çalışan hedefi koymuş ve 2010’dan önce bu hedefini yakalamış bir şirkettir. Şirketin

birinci önceliği istihdam yaratmak olmasına rağmen tabii ki gerek Türkiye turizminde gerekse dünya turizminde isminden söz ettirmek hedefleri arasındadır.

Berlin ile yapmış olduğumuz ilk hamle bunun başlangıcıdır. Yani Berlin’le başlayıp mümkün olduğu sürece Avrupa’nın diğer başkentlerine de yayılmayı hedefliyoruz.

2018 turizm sezonu için neler düşünüyorsunuz beklentileriniz nelerdir?

2018 yılı geride bıraktığımız dört aya bakarsak, 2017 yılının üstünde bir yıl olduğunu görmekteyiz. Gelecek sekiz aya baktığımızda elimizdeki verilerle yine 2017 yılının üstünde olduğunu görüyoruz.

Mevcut rezervasyonlardan ziyade günün sonuna bakarız. Yani gerçekleşen ilk 4 ayda daha iyi olduğunu gördük. İnşallah yılın sonunda da elimizdeki verilerin artarak devam edeceğini görürüz.

8

MERHABA MAI 2018

Merhaba Berlin

„Almanlar Antalya bölgesi için olmazsa olmazımızdır“

Almanların Antalya bölgesi için olan ilgi ve alakaları?

Almanlar Antalya bölgesi için olmaz ise olmazımızdır. Almanlarla çok uzun süreden beri iyi bir birlikteliğimiz olmuştur. Tabii ki son yıllarda yaşamış olduğumuz bu birlikteliğin yer yer sıkıntılı dönemleri olduğunu kabul ediyoruz.

Bugün o sıkıntılı dönemlerde bize gelmeyip tatillerini başka yerlerde geçiren Almanların ödediği ile aldığı hizmetin Türkiye ile kıyaslanmayacağını görmüş durumdalar.

Artık dünyada çoğunlukla insan, ödediği ile aldığına bakıyor. Ödediği ile aldığına bakıldığında bugün

halen bu konuda Türkiye ile yarışabilecek bir turizm ülkesi olmadığını görmekteyiz. Dolayısıyla bu yıl elimizdeki verilere baktığımızda Almanlarda da artış olduğunu söyleyebiliriz. Bu artışların devam edip, kısa sürede eski seviyelere gelebileceğini düşünmekteyim.

ASKA Hotelleri Başkent Berlin’e „Merhaba“ dedi ASKA’nın Almanya Marketing Koordinatörü Şenay Yavşan:

„Amacımız uluslararası platformda, otelcilik sektöründe yeni vizyonlarla markamızı geliştirmek.“

B

FOTOÌRAF: ALEX DE MIRELLE

erlin futbol camias⁄n⁄n yak⁄ndan tan⁄d⁄©⁄, futbol sahalar⁄m⁄z⁄n sempatik emektar hakemi, Berlin do©umlu i‚ kad⁄n⁄ Íenay Yav‚an, Aska Hotelleri’nin Almanza Marketing Koordinatörü olarak görev yap⁄yor. Íenay Yav‚an, ASKA Group’un Berlin’de sat⁄n ald⁄©⁄ otel de dahil olmak üzere tüm faaliyetlerini koordine ediyor. ASKA Hotelleri Yönetim Kurulu Ba‚kan⁄ Ramazan Aslan’⁄n yurt d⁄‚⁄ndaki giri‚imlerinin takipçisi olan Íenay Yav‚an; „ ASKA Group bundan böyle Türkiye dı‚ında da Avrupa'ya yatırım yapma kararı aldı. Amacımız uluslararası platformda otelcilik sektöründe yeni vizyonlarla markamızı geli‚tirmek ve farklı kitlelere tanıtmaktır“ dedi.

MAI 2018 MERHABA

9

Merhaba Berlin

Berlin'de yüksek kiralar protesto edildi FOTOÌRAFLAR: TANER BÖLÜK • MEHMET ZAÌLI • ALEX DE MIRELLE

1

4 Nisan'da Alman, Türk ve diğer toplam 180 sivil toplum kuruluşu bir araya gelerek Berlin'de fahiş oranda artan kiraları protesto etti. Yağmura rağmen 15 bin kişinin katıldığı protesto, Potsdamer Platz'da başlayıp yürüyüş şeklinde Friedrichstrasse'de son buldu.

Yürüyüş boyunca protestocu kiracılar "Biz sıkılacak limon değiliz", "Bize uzay programı değil, apartman programı lazım", "Konut bir insanlık hak-

10

MERHABA MAI 2018

kıdır" gibi sloganların yanında, anti kapitalist sloganlar da atarak marşlar ve şarkılar söylediler. Güzergah boyunca yürüyen protestoculara apartmanların balkonlarından halk da destek verdi.

Yürüyüşe Türkiye kökenli kuruluşlardan TBB de (Berlin Branderburg Türkiye Toplumu) destek verdi. TBB adına açıklama yapan yönetim kurulu üyesi Remzi Uyguner "Berlin halkının yüzde 85'i kiracı.

Kentte hızla değişen konut piyasası kiracıların aleyhine işliyor. Son 10 yılda kiralar yüzde 76 oranında arttı" açıklamasını yaptı.

En son 2017'de yapılan kira artışı protestosuna sadece 300 civarında insan katılmışken bu yıl yapılan protestoya 15 bin gibi yüksek bir katılımın olması dikkat çekti.

TANER BÖLÜK • MERHABA

Merhaba Berlin

Serdar Güven’e „Onur Üyesi“ sertifikas⁄ verildi

B

erlin’de sosyal çal⁄‚malar yapan Antik Antakya Derne©i - „Förderverein Antikes Antiochia e.V. Yönetim Kurulu Ba‚kan⁄ Nihat Sorgeç ile Yönetim Kurulu Üyeleri Hatice Selçuk ve Macit Íahyaz⁄c⁄, Hatay Büyük‚ehir Belediye Meclisi Üyesi Serdar Güven’e „Onur Üyesi“ sertifikas⁄ verdiler.

12

MERHABA MAI 2018

E‚i Sinem Güven ile birlikte Almanya’da e©itim gören k⁄zlar⁄ Ûpek ve Ecem Güven’i ziyarete gelen Serdar Güven, geçti©imiz y⁄l Hatay’a düzenlenen 4 günlük kültür gezisinde derne©in yüneticilerine ve üyelerine ev sahipli©i de yapm⁄‚t⁄.

Berlin Antik Antakya Derne©i’nin Hatay’da burs verdi©i gençlerle Belediye Meclisi’nde bulu‚mas⁄n-

da ve kültür gezisinin ‚ekillenmesinde büyük pay sahibi olan Serdar Güven’e „Onur Üyeli©i“ sertifikas⁄n⁄ Petrocelli Restoran’da yenilen bir ak‚am yeme©i sonras⁄nda takdim eden Nihat Sorgeç, Hatice Selçuk ve Macit Íahyaz⁄c⁄, „Serdar Bey y⁄llardan beri derne©imizin tüm çal⁄‚malar⁄na büyük destek veriyor.“ dediler.

Merhaba Berlin

30 yıldan beri güvenilir hizmet Süd Reisen Berlin GmbH’dan turizmci Avni Geyik, yaklaşık 30 yıldan beri Berlinli’lere güvenilir hizmet sunuyor.

Berlinli Türkler’in yanısıra, onbinlerce Alman turisti de Türkiye’ye gönderen Avni Geyik, „Müşterilerimizin memnuniyeti için her zaman elimizden geleni yaptık ve güvenlerini kazandık.

30 yıllık emeğimizin karşılığı onların bize olan güveni“ diyor...

T

urizmci Avni Geyik, Berlinli vatanda‚lar⁄m⁄z⁄ tatil öncesi uyar⁄yor ve ‚öyle diyor: „Bu y⁄l Türkiye’ye yo©un bir talep var.

Okul tatilinde uçak ‚irketleri bilet fiyatlar⁄n⁄ her y⁄l oldu©u gibi yine maksimum oranda yükselteceklerdir.

Bu nedenle biletlerinizi erken rezerve etmenizde yarar var. Yo©un talep nedeniyle Anadolu’nun bir çok kentine direkt seferler de koyan uçak ‚irketleri, tatil döneminde aktarma yapmadan direkt uçman⁄za imkan tan⁄yor. THY, SunExpress, Pegasus veya OnurAir

Okul tatilinde, yo©un talep üzerine Anadolu’nun çe‚itli kentlerine direkt seferler konulmu‚tur:

• Ankara • Adana • Gaziantep • Samsun • Kayseri • Ûzmir Biletlerinizi almakta acele edin!

SEZONDA GÛDÛÍ-DÖNÜÍ 450,- EURO’dan ba‚layan fiyatlarla...

gibi tüm uçak ‚irketlerinin biletlerini ve tabiki tüm aileniz için en uygun tatil paketinizi Süd Reisen Berlin’den alabilir, huzur içersisinde tatil yapabilirsiniz. Biletlerinizi tan⁄mad⁄©⁄n⁄z acentelerden veya güvenmedi©iniz internet sitelerinden almay⁄n.“

Türkiye’nin ve Dünya’n⁄n her yerine:

TATÛL PAKETLERÛ 2 Hafta Alles Incl.

ALANYA

(4 y⁄ld⁄zl⁄ hotel)

Uçak biletleri dahil 2 BÜYÜK 1 ÇOCUK

ab 1900,- EURO

Karl-Marx-Str. 212 • 12055 Berlin • info@suedreisenberlin.de

Tel.: 030/470 59 531 oder 030/689 00 180 MAI 2018 MERHABA

13

Merhaba Berlin

V

Türkçe’yi çocu©uma nas⁄l sevdirebilirim?

Aileler ve çocuklar için Türkçe ve Türkçe ile anlat⁄m sanat⁄ kursu 9 ve 10 Haziran’da VHS Tempelhof-Schöneberg’de.

HS Tempelhof-Schöneberg, Berlin’de yaşayan, anadili Türkçe olan aileler ve çocukları için Türkçe „Anlatım Sanatı“ kursu sunuyor. Çocuğunuza, „Türkçe konuşmayı nasıl sevdirebilirsiniz?“, „Türkçe konuşmayı nasıl çekici ve eğlenceli hale getirebilirsiniz?“ şeklindeki soruların yanıt bulacağı kurs haziran ayında gerçekleştirilecek.

Çocuklarınızla birlikte katılabileceğiniz bu kurs ücretsiz olarak sunuluyor. Kurs süresince çocuklar ayrı bir salonda, pedagog Pınar Özütemiz ve pedagog Karin Henkes eşliğinde çalışacaklar. Şarkılarla, oyunlarla Türkçe ve Almanca hikaye, masal anlatımına hazırlanacaklar.

Aileler ise çocuklarla ve gençlerle aktif çalışan oyuncu, pedagog ve eğitmen İlhan Emirli eşliğinde „Anlatım Sanatı“nın inceliklerini öğrenecekler. „Ninni söylemek bile bu sanatın içinde yer alır“ diyen İlhan Emirli, dilin öğreniminde tekrarlamanın büyük önemi olduğunu vurguluyor. Emirli ayrıca bu çalışmada, ses tonlama teknikleri, yaş gruplarına göre, hangi hikayenin ne zaman an14

MERHABA MAI 2018

latılabileceği konusunda aileleri bilgilendireceklerini belirtiyor.

Almanyalı Türklerin en önemli sorunlarından biri, çocukların anadili meselesi. Evde, arkadaş ortamlarında kısaca günlük yaşamlarında Almanca konuşmayı tercih eden çocuklar günden güne Türkçe’yi konuşmakta, anlamakta zorluk çekiyor. Aile içinde bilinçli ve etkin iki dilli eğitim olabilir felsefesiyle düşünülen bu projeye, 9 ve 10 Haziran’da Albert Einstein VHS Tempelhof-Schöneberg’de, çocuğunuzla birlikte, ücretsiz olarak katılabilirsiniz. Çocuklar için katılım yaşı 6 ile 12 arasında. Katılım başvurunuzu tietje@ba-ts.berlin.de adresinden gerçekleştirebilirsiniz.

YASEMÛN SARIOÌLU

Merhaba Berlin

Unsere langjährige Erfahrung und unsere unschlagbaren Preise, führen zur Zufriedenheit unserer Kunden.

Wir freuen uns auf Ihren Termin Ihr HAARika-Style Team Sie können uns während unserer Öffnungszeiten jederzeit anrufen.

Unser freundliches Team wird sich gerne um Ihre Terminwünsche kümmern.

Keratin-Behandlungen: Ab sofort bieten wir eine Keratin Behandlung bei Haarika an.

Es ist die beste Methode um geschädigtes Haar wiederaufzubauen und zu regenerieren. Das geschieht durch optimale Feuchtigkeitsversorgung und Pflege der Haare mit Protein und Ceramiden.

Das Ergebnis ist glänzendes und kraftvolles haar. Detaillierte Informationen bekommen Sie bei unserem Fachpersonal .

Damenhaarschnitt:

Alles zum Wohlfühlen. Extensions, Tönungen, Strähnen und vieles mehr...

Hochsteckfrisuren:

Perfekt für den besonderen Abend oder als Brautfrisur

Herrenhaarschnitt:

Schneiden, Stylen, Föhnen und auch der Bart wird nicht vernachlässigt.

Bismarckstr. 97 / 98 • 10625 Berlin Telefon: +49 (0)30 31506310 E-mail: info@haarika-style.de

Öffnungszeiten: Dienstag bis Freitag von 9 bis 18 Uhr Samstag von 9 bis 15 Uhr

MAI 2018 MERHABA

15

Merhaba Berlin

Nedim Bayat haksızlıklara dayanamadı, partisinden istifa ederek SPD’ye geçti

Ye‚iller’den istifa eden Nedim Bayat SPD’ye geçti

B

erlin Mitte Ûlçe Meclisi Üyesi Nedim Bayat, Ye‚iller partisinden istifa ederek SPD’ye geçti. Böylece SPD, ilçe meclisinde en güçlü grup oldu.

1996 y⁄l⁄ndan beri Ye‚iller partisinin üyesi olan Nedim Bayat, partisi içerisindeki göçmenlere yönelik tav⁄r ve tutumlardan rahats⁄z oldu©unu, 2016

y⁄l⁄ndaki Eyalet Meclisi seçimlerini sadece 78 oy fark⁄ ile kaybetti©ini ve bu konuda partisinin kendisini desteklemek bir yana adeta bloke etti©ini belirtti. Nedim Bayat yay⁄nlad⁄©⁄ bir bas⁄n aç⁄klamas⁄nda Federal Meclis eski Milletvekili Özcan Mutlu’ya da haks⁄zl⁄klar⁄n yap⁄ld⁄©⁄n⁄, parti içerisinde göçmen kökenlilere f⁄rsat e‚itli©i tan⁄nmad⁄©⁄n⁄ ama tüm bunlar⁄n

aksine Sosyal Demokrat Parti SPD’deki göçmen kökenlilerin e‚it ‚artlarda siyasi mücadeleye kat⁄lma ‚anslar⁄ oldu©una dikkat çekti ve „Ye‚iller partisinde art⁄k bana yer yok“ dedi.

Federal Meclis SPD Milletvekili Eva Högl, Nedim Bayat’⁄n SPD’ye geçmesinden memnuniyet duydu©unu dile getirdi.

Federal Meclis SPD Milletvekili Eva Högl, Nedim Bayat’⁄n SPD’ye geçmesinden dolay⁄ duydu©u memnuniyeti dile getirdi©i üyelik kayd⁄ töreninde ‚öyle dedi: „Nedim Bayat SPD için büyük bir kazan⁄md⁄r. Onunla birlikte SPD, Mitte ilçesinde tecrübeli ve güçlü bir yerel siyasetçi kazanm⁄‚t⁄r. Özellikle ekonomi ve e©itim politikalar⁄ konusunda tecrübeleri olan Nedim Bayat’a ho‚geldin derken, birlikte daha güzel çal⁄‚malar yapaca©⁄ma inan⁄yorum.“ MEHMET ZAÌLI • MERHABA

16

MERHABA MAI 2018

Merhaba Berlin

Dr. Murat Gördük Bahadınlılar’a konuk oldu

Prostat Kanseri ve Tedavileri

B

a‚ar⁄l⁄ genç doktorlar⁄m⁄zdan üroloji uzman⁄ Dr.med.

Murat Gördük’ü dernek lokaline davet eden Bahad⁄nl⁄lar Yard⁄mla‚ma Derne©i üyeleri, özellikle prostat kanseri ve tedavi yöntemleri ile ilgili bir sunum dinledi-

ler. Sunum sonras⁄ Dr. med. Murat Gördük’e özel ‚ikayetlerinin yan⁄ s⁄ra genel sorular⁄ ileten Bahad⁄nl⁄lar Derne©i üyeleri, di©er sivil toplum kurulu‚lar⁄na örnek olacak bir aktivite gerçekle‚tirdiler.

Kendisini dernek lokaline davet eden Bahad⁄nl⁄lar’a bilgiler veren Dr. Murat Gördük, üroloji ile ilgili tüm sorulara aç⁄kl⁄k getirdi. Doktorun ziyaretinden memnun kalan ya‚l⁄ üyeler, muayenehanede çok bekledileklerini de dile geitdiler.

MAI 2018 MERHABA

17

Merhaba Berlin

20 Jahre Konservatorium für türkische Musik Berlin (BTMK) Dostluk Makamı – Klangvolle Freundschaft

Berlin Türk Müziği Konservatuarı 20. kuruluş yılını kutluyor

1

998 y⁄l⁄nda kurulan Berlin Türk Müzi©i Konservatuar⁄, 20. ya‚⁄n⁄ çe‚itli sanatsal etkinlikler ile kutlamaya devam ediyor. Uzun y⁄llardan beri Werkstatt der Kulturen - Kültürler Atölyesi’nde sürdürdü©ü sahne performanslar⁄n⁄ art⁄k Tempelhof’daki ufa Fabrik konser salonuna ta‚⁄yan BTMK - Berlin Türk Müzi©i Konserva-

18

MERHABA MAI 2018

tuar⁄, Nisan ay⁄n⁄n ilk haftas⁄nda ilkbahar⁄ yine muhte‚em bir konser ile kar‚⁄lad⁄.

TRT İstanbul sanatçısı ‚ef, solist ve bestekar Mehmet Özkaya yönetimindeki Fenerbahçe Mahallesi Gönüllü Evi Türk Sanat Müziği Korosu ile Enver Mete Aslan yönetimindeki Berlin Türk Müzi©i Kon-

servatuarı’nın Meşk Grubu konuklara unutulmaz bir müzik ak‚amı ya‚attılar. Bu güzel müzik ak‚amına e‚lik eden sazlar ise Enes Nasuhoğlu, İrem Elif Kaya ve Ruben Tannenbaum (keman), Cengizhan Özmen, Enver Mete Aslan (ud), Ömer Kaan Özdağ (kanun), Mert Öztürk (çello) ve Oray Yay (ritim) oldular.

Merhaba Berlin

Dostluk Makamı Konseri

FOTOÌRAFLAR: ALEX DE MIRELLE

Berlin Türk Musıkisi Konservatuarı’nın, kuruluşunun 20. yılı etkinlikleri devam ediyor. ufa Fabrik salonunda düzenlenen „Dostluk Makamı Konseri“ne Mehmet Özkaya yönetimindeki TRT İstanbul Türk Sanat Müziği Korosu da eşlik etti.

BTMK Berlin Türk Müziği Konservatuarı’nın 20. kurulu‚ yıldönümü nedeniyle ufa Fabrik salonunda iki bölümden oluşan bu konserde Berlin Türk Müziği Konservatuarı BTMK Meşk Grubu ve İstanbul Fenerbahçe Mahallesi Gönüllü Evi Türk Sanat Müziği Korosu Mehmet

Özkaya yönetiminde birbirinden güzel eserler seslendirdi.

2014 y⁄l⁄ndan beri Berlin Türk Müzi©i Konservatuarı BTMK Me‚k Grubu’nu yöneten Kocaeli Üniversitesi Devlet Konservatuar⁄ Türk Müzi©i Bölüm Ba‚kan⁄ Mete Aslan

ve ö©rencilerini, Berlin Türk Müzi©i Konservatuarı’nın 20. y⁄l etkinlikleri çerçevesinde haz⁄rlanan çe‚itli programlarda izlemeye ve dinlemeye devam edece©iz.

MERHABA BERLÛN

MAI 2018 MERHABA

19

Merhaba Berlin Berlin’liler onu radyocu Aslı olarak tanıdı. 16 yıl boyunca sıcacık sesiyle, samimi sohbetiyle evinize, iş yerlerinize radyonun diğer ucundan konuk oldu. Aslı Kavaklar, şimdi de anılarınıza dokunuyor...

A

RÖPORTAJ: YASEMÛN SARIOÌLU

slı Kavaklar, sizin ya da sevdiklerinizin el - ayak izleri, hamilelik gibi hayatınızın önemli anlarını ölümsüzleştirebilen bir tekniği hayal gücü ile birleştirip en özel anlarınızı evinizde sergileyebileceğiniz hale getiriyor. 3 boyutlu el izinizle oluşan heykeller ya da tablolar yaşanmışlıkların sembolü oluyor.

Sonunda bir sanat eserine dönüşen bu çalışmaları, atölyesinde buluştuğumuz Aslı Kavaklar’dan dinledik.

Radyoculuktan sonra bu mesleği yapmaya nasıl karar verdin? Çok uzun süre Berlin’de radyoda aralıksız yayın yaptım. Radyo olmadan, mikrofonun arkasına geçmeden nefes alamam zannediyordum. Ama öyle değilmiş. Radyodan sonra genelde insanların, arkadaşlarımın yakıştırmaları “reklam ajansı kur”, “organizasyonlar yap “ şeklindeydi. Yine iletişim sektöründe kalmam gerektiğine inanıyorlardı ama ben rekabet ortamı-

20

MERHABA MAI 2018

na dahil olmak istemedim. Ayrıca olmayan bir şey yapmak istiyordum.

Bu fikir, seneler önce izlediğim ve çok beğendiğim bir video sayesinde oluştu. Araştırmalarımın sonunda Berlin’de bu işi kimsemin yapmadığını öğrendim. Belki yapabilirimin ardından eğitimlerini almaya başladım. Eğitimini almaya başladıktan sonra çok daha fazla zevk vermeye başladı. Kişiye özel eserler üretiyorsunuz. Bu eller, ayaklar, hamile karınları ya da yeni doğmuş bebeklerin elleri - ayakları olabiliyor. Bunları yaptıkça ve çıkan sonuçları gördükçe yaşanmışlıklar, çıkan çizgiler beni çok daha fazla mutlu etmeye başladı.

Bu tekniğin eğitimini Almanya’da aldın. Amerika’da ve İngiltere’de oldukça popüler. Peki Berlin’de talepler nasıl? İnsanlar bayağı ilgileniyorlar. Ben daha çok eller üzerine çalışırım diye düşünüyordum ama talepler daha çok

hamile karınları, yeni doğmuş bebek el ve ayakları için oluyor.

Bunu talep eden kişilerle nasıl bir çalışma yürütülüyor?

Tamamen hayal gücü. Geldiklerinde mutlaka ön görüşme yapıyoruz. Kaç kişiler ve bu ürünü nasıl değerlendirmek istiyorlar. Bir biblo gibi masaya mı koymak yoksa duvara mı asmak istiyorlar? Benim için önemli olan, kişi bu esere baktığında ne hatırlamak istiyor bunu anlamaya çalışıyorum.

Mesela yaşlı bir anne ile yapıldığı zaman bu çalışma herkes annenin eli en güzel çıksın istiyor. Ben de o zaman ona göre değerlendirme yapıyorum.

Kişilerin ne istediği birinci derecede önem taşıyor. Çok özel bir durum insanların en kıymetli anlarına dokunabilmek... Çalışmayı yaparken yaşadığın ilginç anlar oluyor mu?

Bebeklerle çalışırken enterasan anlar

Merhaba Berlin

„Anılarınız sizinle yaşıyor...“

yaşanabiliyor. Örneğin bir yaşında bir bebeğin el izini almaya çalışıyoruz bir gün. Yedi kere denedikten sonra başarabildik. Bu çok kişiye özel bir durum olduğu için talep eden her kişiyle yaşananlar da kişiye özel oluyor.

Pahalı bir çalışma mı bu, yani herkes yaptırabilir mi?

Pahalı bir çalışma değil, herkesin erişebileceği nitelikte. Ama istenilirse çok pahalı hale de gelebilir. Mesela elinizin figürünü büyük bir lamba haline getirip savoroski taşlarla süslersek pahalı bir hale de gelebilir. Fiyatlar karşıdaki insanın talebine göre şekilleniyor.

Hangi figürler yapılabiliyor?

Neler yapılabileceğinin sınırı yok.

Ayağın izini alıp çok güzel bir hale

getirebilirim. Yüz maskeleri yapıyorum, çok güzel sonuçlar alıyoruz.

Kim neyi hatırlamak istiyorsa, hangi anını ve duygusunu saklamak istiyorsa konuşarak buluyoruz.

Eminim talep edenler sonunda duygusal anlar yaşıyordur.

Sen de etkileniyor musun?

Bir hasta bakım servisiyle proje yaptık. Bu büyük proje çerçevesinde bütün hastaların el izlerini aldık. Şimdi hasta bakım servisinin duvarlarında kişilerin elleri figür şeklinde duruyor.

Çok duygusal bir çalışmaydı. Orada çalışan genç birinin eliyle yaşlı birinin elini yan yana koyduğumda ben 1,5 - 2 saat bakabiliyorum.

Bu arada Aziz Nesin İlköğretim

Okulu’nda bu çalışma üzerine eğitim veriyorsun. Çocukların ilgisi neler hissettiriyor sana?

Onlar çok keyif alıyorlar. Aljinat ile çalışıyoruz. Aljinat diş hekimlerinin diş kalıbı almak için kullandıkları bir malzeme. İki ya da üç dakika içerisinde kurumaya başlıyor. Çocukların o noktada şaşkınlıkları, aldıkları keyif paha biçilmez. Aljinatın üzerinde gördükleri kendi elleri ve sonrasında attıkları çığlıklar çok mutluluk verici.

Bazı izler ömür boyu yaşamalı diyorsanız ve sevdiklerinizin, bebek ya da çocuklarınızın el-ayak izlerini alıp mükemmel hatıralarını nesiller boyu saklamak sizi mutlu edecek ise aslıkavaklar.com adresini ziyaret etmenizi öneriyoruz.

MAI 2018 MERHABA

21

Merhaba Berlin

Erdem Kazan

Hüma Sena Demir

Berlinli idealist gençlerimiz Atatürk, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktı ve bağımsızlık ışığını yaktı. Genç ve çağdaş Türkiye Cumhuriyetinin ilk adımlarının atıldığı gün olan 19 Mayıs’ı, doğum günü ilan etti. Ardından

Erdem Kazan, 21 yaşında

„Atatürk ve kurulan Türkiye Cumhuriyeti’yle birlikte, gençlere karşı düşünceler değişti ve gençlerin gelecek olduğu anlaşıldı. Böylesine değerli bir gün, biz gençlere armağan edildiği için çok teşekkür ediyorum.“

Berlin Teknik Üniversitesi’nde öğretmenlik okuyor. Almanya gibi eğitime saygı duyulan bir ülkede okumaktan mutluluk duyuyor. Tek hayali empati

22

MERHABA MAI 2018

’’Bütün ümidim gençliktedir’’diyerek bugünü gençlere armağan etti.

Gençlere, genç fikirlere her zaman önem verdi. Atatürk’ün gençliğe armağan ettiği, ’’19 Mayıs Atatürk’ü

yapabilen, başarılı bir ilkokul öğretmeni olabilmek. Öğretmenlerin, bireylerin yetişmesinde büyük önemi olduğunu düşünen Erdem Kazan, öğrencilerine; okumanın ve açık görüşlü olmanın, ne kadar kıymetli bir erdem olduğunu anlatmak istiyor. Çünkü bu değerler kazanılırsa, dünyada daha az savaş ve nefret olacağına inanıyor.

Hüma Sena Demir, 18 yaşında

„19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı Atatürk’ün biz gençlere armağan ettiği bir bayramdır. Gençliğe verdiği önemi, gençlere verdiği sorumluluklarla belirtmiştir. Bana göre Atatürk, Türkiye’nin bugünkü sınırlarını çizen, düşmanı yurttan kovan ve ülkemize demokrasiyi, hukuku getiren bir kahramandır.“

Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’’nı, Berlin’li idealist, çalışkan, koydukları hedefler doğrultusunda ilerleyen gençlerimizle kutluyoruz.İşte Berlin’li idealist gençlerimiz.

Hakim olmak istiyor Hüma Sena. İzlediği bir Alman dizisi bu isteğine öncülük etmiş. Hakimlik mesleğinin önemini kavradığında daha ilkokul 4. sınıftaymış. Ailesinin de bu konuda desteğini aldığını belirten Hüma, ailesinin zaman zaman önünde duran yolun uzun ayrıca sabır ve azim gerektirdiğini hatırlattıklarını belirtiyor.

Ama o hayalindeki meslekten ve kararından asla vazgeçmiyor. „Adaletli, doğru kararlar alabilen bir hakim olabilmek için her şeyi göze alıyorum“ diyor.

Atılım Ürgün, 19 yaşında

„19 Mayıs 1919 özgürlük ateşinin yakıldığı ve Cumhuriyetin temellerinin atıldığı gündür. Ölümünün ardından bu kadar yıl geçmesine rağmen bütün dünyada böylesine

Merhaba Berlin

Atılım Ürgün

saygı ve sevgi gören bir lidere sahip olmak benim için çok gurur verici.

Biz gençlere emanet edilen Cumhuriyete her daim sahip çıkacağım.“

İngilizce ve müzik öğretmeni olmak isteyen Atılım Ürgün, gelecek yıl için üniversiteye hazırlanıyor. Müzik onun vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. İleride iyi bir müzisyen ve müzik öğretmeni olabilmek için piyano, gitar ve şan dersleriyle, müzik eğitimine hız kesmeden devam ediyor. Şarkı söylemeyi çok seviyor. 8 yaşından itibaren 8 yıl Berlin’in önemli operalarından Deutsche Oper’de çok sayıda oyunda yer alan Atılım’ın en büyük ideali ise dünya çapında tanınan bir şarkıcı olmak.

Merve Bayar, 19 yaşında

„Atatürk gençlerin çağdaş ve eğitimli olmalarının önemini yaptığı söylemlerde daima vurgulamıştır.

Ben de bu yolda elimden geldiğince okumaya ve devamlı kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Ve umuyorum ki herkes bu hayatta hayalleri için vazgeçmeden çabalar.“

Berlin’de doğan Merve Bayar, idealleri uğruna sevdiği şehirden uzakta, Homburg şehrinde tıp fakültesinde diş

Merve Bayar

hekimliği okuyor. Ağız ve diş sağlığının tüm organlara etkisi olduğu için bu bölümü okumaya karar verdiğini söylüyor. En büyük hayali, üniversiteyi bitirdikten sonra aynı bölümde okuyan ağabeyiyle birlikte Berlin’de muayenehane açmak. Ama öncesinde mutlaka „Ärzte ohne Grenzen“ yani „Sınır Tanımayan Doktorlar“ adlı dünya çapında hizmet veren, insani yardım kuruluşunda insanlara yardımcı olabilmek için gönüllü olarak çalışmak istiyor.

Özlem Şen, 23 yaşında

„Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran ve biz gençlere armağan eden büyük bir liderdir. Bizlerin başta Atatürk olmak üzere kurtuluş mücadelesinde yer alan herkese, vefa ve minnet borcumuz var. Onlara layık olmak için elimizden gelen her türlü fedakarlığı yapmaktan kaçınmamalıyız.

Türkiye Cumhuriyeti’ni sevmeli ve onu sonsuza dek yaşatmalıyız.“

Hochschule für Technik und Wirtschaft Berlin’de inşaat mühendisliği okuyan Özlem Şen, ailesinde inşaat bölümüyle hiç kimsenin bir ilgisi olmamasına rağmen bu mesleği tercih ettiğini belirtiyor. Okula başladığı ilk

Özlem Şen

zamanlarda „erkek mesleği“ olarak düşünülen bu bölümde okuduğu için hayli eleştiriler almış. Ama o bütün eleştirilere, kulaklarını tıkadığını söylerken, „Kadınların her dalda ne kadar başarılı olduğunu ispat etmek isteyenlerdenim“ diyor. En büyük hayalinin okumak olduğunu söyleyen Özlem Şen, ileride çocuklara, gençlere, bilhassa kızlara örnek olmak istiyor.

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nız kutlu olsun..

ANKET: YASEMÛN SARIOÌLU MAI 2018 MERHABA

23

Merhaba Berlin

„Bugün 23 Nisan, neşe doluyor insan“

CHP Berlin Birliği’nden 23 Nisan Şenliği

C

HP Berlin Birli©i, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 23 Nisan’⁄, Tempelhofer Feld’de düzenledi©i bir etkinlikle, ‚enlik havas⁄nda kutlad⁄. CHP Berlin Birli©i üylerinin yan⁄s⁄ra sivil toplum

kurulu‚lar⁄n⁄n temsilcilerinin de kat⁄ld⁄©⁄ ‚enlikte gönüllerinde e©lenen çocuklar, ellerinde Türk bayraklar⁄yla rengarenk bir tablo olu‚turdular. Bilgisayar oyunlar⁄yla büyüyen çocuklar, çuval yar⁄‚⁄, yumurta yar⁄‚⁄, ip çekme

ve ip atlama gibi oyunlar⁄ ilgiyle oynad⁄lar. Çocukluklar⁄n⁄ hat⁄rlayan büyükler de kendi aralar⁄nda ip çekme ve çuval yar⁄‚⁄ gibi oyunlarla çocuklar gibi keyifli bir gün ya‚ad⁄lar.

Foto©raflar: Alex De Mirelle/Íahin Yücel 24

MERHABA MAI 2018

Merhaba Berlin

RÖPORTAJ:

SILA ÍAHÛN

Limon Film imzalı „Avlu“ projesinin başrollerinde Demet Evgar, Ceren Moray, Nursel Köse, Kenan Ece, Teoman Kumbaracıbaşı ve Ruçhan Çalışkur yer alıyor.

10 ilginç soruda Nursel Köse’nin dünyasına yolculuk...

Sinema ve tiyatroda oynanabilecek bütün rollerde oynadınız."Ah! Şu rolde de oynamazsam gözüm açık gider" dediğiniz, gönlünüzde yatan aslan nedir?

Henüz oynamadığım her role heyecanla sarılırım, yeni bir kişilik yaratKUDRET ÖZTÜRK – Nursel Köse

Çok zeki bir kadın.

Her adımını ince eleyip sık dokuyarak atıyor.

Stratejik. Az konuşuyor.

Lafları insanı yerine mıhlayacak güçte.

Erken yaşta babasız kalmış.

Kötü yola düşmenin sınırından dönmüş ve adım adım kendine bir imparatorluk kurmuş.

Cezaevinin korkulan ve nam salmış diğer ağası.

AVLU DİZİSİ HER PERŞEMBE - STAR TV’DE

28

MERHABA MAI 2018

ma sürecini ve hazırlık aşamasını çok seviyorum, mesleğimin en tatlı ve en sancılı yanı bence.

Dönem karakterleri canlandırmak geçmişe yolculuk gibi: Bilindik bir zaman diliminden bilinmez bir kişilik çıkarmayı seviyorum. Dönem filmleri, farklı kostümlerle, değişik maskeler, mekanlar ve müziği ile geçmişe yolculuk ve o ruhu bulmaya giden serüvenlere, karakterlere her zaman varım.

Sanatınızla kadın hakları konusunda yılmaz bir mücadele veriyorsunuz. Yıllarca kurduğunuz "Bodenkosmetikerinnen" grubuyla kabare yaptınız. Sinemada da sadece kadınlardan ve de kadınlar için işler yapacak bir ekip oluşumunu düşünüyor musunuz? Bunun zemini ve zamanı hazır mı sizce? (Türkiye’de ya da Almanya’da) İçine mi doğdu Sılacığım? Sahneyi

Merhaba Berlin

Avlu’nun Kudret Sultan’ı Paramparça’nın Keriman’ını unutturdu çok özlediğim. Şu sıralar prova halindeyim. Bir müzikal oyun/kabare show yazdım. Nükhet Duru ve 6 kişilik oyuncu ve dansçı kadromuzla sahneye koyuyoruz. Okan Bayülgen yönetmenliği ve süpervizörlüğünde haziran başında Dada Salon/İstanbul’da start vereceğimizi umuyorum. Çok heyecanlıyım. Uzun aradan sonra sahneyle buluşmak kalbimi küt küt attırıyor.

Oynadığın rollerde hemen adınla özdeşleşen bir gizem var... Sen mi rolün içine girince çıkamıyorsun, yoksa rol mü senin içine girince yapışıp kalıyor. Bu işin sırrı nedir?

Rolün içine girer, ama iş bitiminde çıkarırım, karakterin ruhunu teslim ederim filmin sonunda. Rol içime girebilir ama yapışmaz. Yapıştırmam, yakıştırırım, desem...

Benim; ‘Oynadığım her figürü yeniden yazmalıyım, farklı kimlik koy-

malıyım’ gibi bir saplantım vardır. O karakter benim benzersiz imzamı taşımalı. Bu yüzden karakteri savunmak en önemsediğim konu.

Adımın hakkını verdim, şimdi de kadınlığımızın hakkını alıp - vermenin zamanıdır dercesine bir savaşma ruhu var mı icinizde, bu sektördeki erkek egemenliğine karşı?

Bir kadın kendi huzurunu kendi sağlar. Bir kadın ancak kendi kendini mutlu eder ve bir kadın değerini kendisi belirler, bir başkası onu değerli veya değersiz kılamaz…

Kadın olarak, nerede yaşarsam yaşayayım, ilk öğrendiğim şey, ikinci sınıf insan kategorisine itelenmeye karşı durmak ve bu duruşu yaşadığım sürece taşımaktır. Ömür boyu süren kadınlık savaşı var önümüzde. Hele ki; Türk kadınına özgürlük ve bağımsızlık tepside hazır sunulmuyor.

Hem isyankar bir mizaç, hem eleştirel bir yaklaşım. Hem de bütün kapıları gülerek açabiliyorsunuz.

Bu üç düşman kardeşleri nasıl birarada yaşatabiliyorsunuz?

Mizah, ciddiyetin kalın duvarlarını aşmayı çok iyi becerir. Mizah elimdeki en güçlü silahım. İçimdeki soytarıyı keşfetmem her alanda işimi kolaylaştırdı.

Radyo oyunlarında da bir hayli aktifsiniz, dört oyun seslendirmişsiniz.

Genelde hangi konuları işlediniz?

Ben radyo tiyatrolarıyla „Arkası Yarın“larla büyüdüm. Maalesef Türkiye’de çoktan yok olmuş bir sanat.

Almanya’da ise çok değer verilen bir dal. Sürekli üretiliyor ve dinleniyor.

WDR radyoları için dört radyo oyunu yazdım. Yönetmen Georg Bühren tarafından yönetildi ve WDR radyolarında yayınlandı.

MAI 2018 MERHABA

29

Merhaba Berlin „Sanatın dili ortak ve evrenseldir. Her dilde sanat yapmak keşke mümkün olsa...

Almanya’da aksana takarlar... Telafuza takarlar... Ona göre rol alırsın... Sana sadece kendi ırkını oynatırlar, çoğunda klişedir...“

„Küçükken hep şarkıcı olmak isterdim, zira izlediğim tüm Yeşilçam filmlerinde başroldeki kadın şarkı da söylerdi...“ Son oyunum: Der verbannte Vogel (Sürgün Kuşu) hem Almanca hem Türkçe yapıldı ve aynı gün yayınlandı. Bu yüzden iki dilli oyuncularla seslendirdik. İdil Üner, Muhsin Omurca, Serdar Somuncu, Günay Köse gibi muhteşem oyuncularla çalışma fırsatım oldu.

Tüm radyo oyunlarımın kahramanları kadındı.Hikayelerimle her iki toplumdan dinleyiciyi yakalamak gibi bir arzumdan yola çıkmıştım.

„10 parmağında 10 marifet“ derler ya! Gelelim yazdıklarınıza: Destek Yayınlarından çıkan son mizah kitabınız „Soytarı Özgürlüğü“ne...

Kitabınızda: „Kendimi dünyanın misafiri gibi hissediyorum, yerleşemedim bir türlü“ diye yazıyorsunuz. Bunu bizim toplumun ruh halini tanımlayan"allegorik"bir felsefe olarak mı genellediniz? Yoksa insanın nereye ait olduğunun bir sorgulaması mı? Kitabınız nereden temin edilebilir? Okurlar internetten de bulabilirler mi?

Kitap; Bir komedi oyuncusunun, (kendimi baz olarak aldığım) içindeki soytarıyı bulma yolculuğu ve bu yol30

MERHABA MAI 2018

daki bir yığın hikayelerin, yaşanmışlıkların ve anekdotların anlatımı.

Yayınevi Destek Yayınları. İnternetten de temin ediliyor. Şimdilik sadece Türkçe ama en büyük arzum kitabın “Die Narrenfreiheit” adı altında Almanca da yayınlanması. Almanya’da uygun bir yayınevi bulursam hemen yapmak istediğim bir arzum bu.

Her iki toplumda da oldukça başarılı sanatsal çalışmalarınız var.

Doğduğunuz dilde mi yoksa sonradan öğrendiğiniz dilde mi daha kolay söze dayalı sanat yapmak?

Sanatın dili ortak ve evrenseldir. Her dilde sanat yapmak keşke mümkün olsa... Almanya’da aksana takarlar...

Telafuza takarlar... Ona göre rol alırsın... Sana sadece kendi ırkını oynatırlar, çoğunda klişedir... Ana dilde en azından bu sorun pek olmaz.

Oynadınız, yazdınız, çizdiniz...

Müzik yapmayı hiç düşündünüz mü? Müzikal yanınız nasıl?

Müzikli kabare show yazdım ama başkaları şarkı söyleyecek. Bende o yok. Küçükken hep şarkıcı olmak isterdim, zira izlediğim tüm Yeşilçam filmlerinde başroldeki kadın şarkı da

söylerdi. Filmlerde şarkıcı rolleri oynadım ama gerçek hayatta yok öyle bir yeteneğim.

Bütün bu yoğun sanatsal çalışmalarınızın yanında, öğrenmek için yıllarınızı verdiğiniz mesleğiniz mimarlıkla da uğraşmaya vaktiniz oluyor mu? İzleyici olarak. Çevreye, binalara, şehirleşmelere, inşaatlara, peyzaja özel ilgili bir bakışım kaldı o meslekten...

Merhaba Berlin

SILA ÍAHÛN

Rolün içine girer, ama iş bitiminde çıkarırım, karakterin ruhunu teslim ederim filmin sonunda.

Rol içime girebilir ama yapışmaz.

Yapıştırmam, yakıştırırım,

Avlu’nun Kudret Sultan’ı Nursel Köse MAI 2018 MERHABA

31

D N I K A Y K PE G R E B E N Ö SCH Z İ Y E D R E Y 2

iz: m i t p e s n i ko ...ve yen ZIMMER DÖNER . 106 r t s n n a Herm

DA! RG’DE YİZ!

z:

Merhaba Berlin

Ergun Çağatay’ın objektifinden „Bizim Berlin“

Foto©raflar: Alex De Mirelle

2

014 y⁄l⁄nda, 50. sanat y⁄l⁄n⁄ „merce©imdeki 50 y⁄l“ sergisiyle kutlam⁄‚t⁄. Türkiye’de ya‚ayan Almanlarla ilgili bir çal⁄‚mas⁄ vard⁄. Onunla u©ra‚⁄yordu ve Berlin’de aç⁄lacak olan sergisine haz⁄rlan⁄yordu. Kalbi uzun ve yorucu yolculu©a dayanamad⁄ ve Íubat ay⁄nda, 81 ya‚⁄nda hayata veda etti. Ünlü foto©raf sanatç⁄‚⁄, gazeteci Ergun Ça©atay, iki Almanya’n⁄n birle‚meye çal⁄‚t⁄©⁄ bir dönemde, 1989’da

34

MERHABA MAI 2018

Berlin’e gelmi‚, burada ya‚ayan Türkiyelileri foto©raflam⁄‚t⁄.

Kreuzberg ve Wedding semtinin sokaklar⁄ndan insan manzaralar⁄, marketler, sanatsal ve kültürel etkinlikler, gençlik çeteleri, k⁄r⁄lm⁄‚ mezar ta‚lar⁄ gibi görülmeye de©er yüzlerce eser...

Märkisches Museum’daki Ergun Ça©atay foto©raf sergisinin aç⁄l⁄‚⁄nda Müze Müdürü Paul Spies, Devlet Müste‚ar⁄ Sawsan Chebli ile Bürger-

stiftung Neukölln Ba‚kan⁄ Friedmann Walther birer selamlama konu‚mas⁄ yaparken, sergide foto©raflar⁄ da bulunan Ozan Íah Turna ile Ozan Íiar türkü dinletisi sundular.

Dr. Verda Kaya’n⁄n küratörlü©ünü yapt⁄©⁄ serginin aç⁄l⁄‚⁄na Ergun Ça©atay’⁄n ailesinin yan⁄s⁄ra, Berlin Eyalet Senatosu’nun eski göçmenler görevlisi Barbara John da kat⁄ld⁄.

MEHMET ZAÌLI • MERHABA

Merhaba Berlin

BÛZÛM BERLÛN 89/90 Fotografien von Ergun Ça©atay Märkisches Museum Am Köllnischen Park 5 • 10179 Berlin Laufzeit: 13. April 2018 bis 16. September 2018

In der Wendezeit bereiste der renommierte Istanbuler Fotograf Ergun Ça©atay Ost- und WestBerlin für eine Reportage.

Er suchte die zweite Generation türkischer Einwandererinnen und

Einwanderer und fand eine Stadt im Umbruch. Durch den Mauerfall eröffneten sich neue Möglichkeiten.

Türkische Geschäftsleute begannen, Ost-Berlin zu erobern. West-Berliner Türkinnen und Türken sahen sich aber auch mit zahlreichen Herausforderungen konfrontiert.

Die türkische Minderheit musste einen neuen Platz in der Gesellschaft finden.

Ergun Ça©atays mittlerweile historische Fotografien zeigen Euphorie und Optimismus sowie die Folgen von Ausgrenzung und Rassismus.

i À>Ì i ÊvØÀÊviÃÌ V iÊ BÃÃiÊEÊ Ûi Ì À}> Ã>Ì

/i °\ÊäÎäÊÉÊxΣÊxxäÊ ÈÊÊUÊÊ >Ý\ÊäÎäÊÉÊxΣÊxxäÊ n L \Êä£ÇÇÊÉÊnÓÎÊÇÈÊ{xÊÊUÊÊä£ÇnÊÉÊ{ £Ê ÓÊ È Charlottenstr. 2 · 10969 Berlin | www.ballon-fantasia.de | info@ballon-fantasia.de

MAI 2018 MERHABA

35

Merhaba Berlin

Berlin’de yeni dalga

E

"New Wave in Berlin" rman Torun, 7 yıl önce master yapmak amacıyla Almanya'ya gelmiş.

Türkiye'de, Yeditepe Üniversitesi'nde İşletme okuyan ve mesleği ile ilgili Almanya'da iş bulup iki yıl çalışan Erman Torun; "Bir süre sonra başkalarına tabi olmak zor gelince kendi işyerimi açmaya karar verdim, ama bu kolay olmadı.

Birçok bankaya kredi için başvurdum ama genelde reddedildi.

Sonunda Deutsche Bank çalıştığım için kredi verdi ve şimdi ortağı olduğum Horse Bar'ı açtım" diyor.

Erman'ı asıl özel kılan Facebook'ta açtığı "New Wave in Berlin" grubu. Yani "Berlin'de Yeni Dalga...".

Erman'a "Bu fikir nereden çıktı?" diye soruyoruz.

Erman Torun; "Berlin'e 7 yıl önce geldim, birçok zorluklar yaşadım.

Başlangıçta Kreuzberg ve Neukölln'de benim gibi yeni gelenleri bulmaya çalıştım. 50 kişilik bir arkadaş grubu olduk, sonra bunu sosyal medyaya taşıdık ve bir buçuk yıl önce de Facebook'ta 'New wave in Berlin' grubunu kurduk" diyor.

Grubun amacı; Berlin'e yeni gelen Türkiyelilerle dayanışma içerisinde olmak...

"New Wave in Berlin" grubu üye sayısı kısa sürede 1500 üyeyi bulmuş. Grubun üyelerini master yapmak için Almanya'ya gelenler, evlilik yoluyla gelenler, Erasmus öğrencileri vb. oluşturuyor. Tabi bu insanlar ev bulmak, Türkiye'ye havale yollamak, sağlık gibi birçok sorun yaşıyorlar ve grup, dayanışma içerisinde bu sorunlara çözüm bulmayı, fikir ve tecrübe paylaşımını amaçlıyor. Mesela; Bu insanlar geçici olarak Türkiye'ye dönüyorlar ama evcil hayvanları var.

Erman Torun, 7 yıl önce master yapmak amacıyla Almanya'ya gelmiş.

Daha sonra ortağı olduğu Horse Bar'ı açmış...

Erman Torun'u asıl özel kılan konu ise, Facebook'ta açtığı "New Wave in Berlin" grubu. Yani "Berlin'de Yeni Dalga..."

"Berlin'de Yeni Dalga" grubu kısa sürede 1500 üyeye ulaşmış...

TANER BÖLÜK • MERHABA

Grup duvarına yazarak ev hayvanlarını geçici sahiplendirebiliyorlar.

Ayrıca; „Nerede en iyi döneri yerim?, Halılarımı nerede yıkatabilirim? Almanca'mı nerede daha iyi geliştirebilirim?“ gibi akla gelebilecek birçok sorunu dayanışma içerisinde çözebilen oldukça aktif ve işlevsel bir grup "New wave in Berlin".

Grup kurucusu Erman Torun, yeni hedefinin "New wave in Deutschland", sonra da "New wave in

36

MERHABA MAI 2018

Merhaba Berlin

Berlin’de Yeni Dalga Europe" olduğunu söylüyor. Grup üyelerinin profili de oldukça dikkat çekici.

Üyeler Türkiye'nin en seçkin üniversitelerinin en iyi bölümlerinden mezun olan insanlardan oluşuyor.

Biz de Merhaba Berlin dergisi olarak, "New wave in Berlin" grubuna üye olup Türkiye'den geçici

olarak gelen bu genç beyinlere yardımcı olun ve bu "Yeni dalga"ya katılın diyoruz.

Erman Torun bunu "Maalesef bu bir çeşit beyin göçü, Türkiye'de kendini ifade edemeyenler veya iş bulamayanlar Avrupa'ya göç ediyor. Bu göç son yıllarda oldukça arttı" diye değerlendiriyor.

MAI 2018 MERHABA

37

Merhaba Berlin

TGB Türk Sanat Müzi©i Korosu’ndan Zeki Müren Íark⁄lar⁄ ile Bahar Konseri Solistler Geçidi Alk⁄‚lar⁄m⁄z Ba‚kan Fatma Akarsu ve TGB Türk Sanat Müzi©i Korosu’nun güçlü kadrosunun üyeleri içindi...

NERGÛZ KARAKUÍ • MERHABA

T

GB Türk Sanat Müzi©i Korosu, Íefi Alaeddin Demirliler yönetiminde, Atze Musiktheater’da Zeki Müren ‚arkılarından olu‚an bir Bahar Konseri verdi. Koro Ba‚kanı Fatma Akarsu, her yıl oldu©u gibi yine dev kadrosu ile büyük bir seyirci kitlesine nostaljik bir Zeki Müren buketi sundu. Muhte‚em sahne dizaynı ise göz kama‚t⁄rd⁄.

Salonun tamamen dolmas⁄ nedeniyle konseri ayakta izlemek zorunda kalanlar da oldu. Konserde en büyük alkı‚ı ise Alman solist Ingeborg Schmidt ile Koro Ba‚kanı Fatma Akarsu aldılar. Alman solist Ingeborg Schmidt „Bekledim de Gelmedin“

Foto©raflar: Alex De Mirelle/Íahin Yücel

38

MERHABA MAI 2018

adl⁄ ‚ark⁄y⁄ alk⁄‚lar e‚li©inde söyledi.

Ingeborg Schmidt müzi©in evrenselli©ini, koro’nun da ⁄rk, dil ve din ayırmaksızın müzi©e gönül veren herkese kapısının açık oldu©unu ve uyumu sa©ladı©ının örne©i oldu.

Solistlerden Gülseren Yazar, Íükran Beray ve Aycan Türkcan’a müzikseverlerden yo©un ilgi vard⁄.

Konserin birinci bölümünde nihavend ‚arkılara yer verildi. Ûlk bölümün açılı‚ ‚arkısı, koronun birlikte seslendirdi©i beste ve güftesi Osman Bey’e ait olan pe‚rev idi; ardından beste ve güfte Íadi Ho‚ses’e ait „A©lamakla inlemekle ömrüm gelip geçiyor“u yine koro hep birlikte seslendirdi.

Solistler arasında Berlin’in tanınmı‚ simaları da vardı. Gülseren Yazar, Íükran Beray ve Berlin’in kadife sesli sanatçısı Sinem Íekerer’in annesi Aycan Türkcan da ilk defa muhte‚em ses ve yorumu ile solo okudu. Aycan Türkcan, anneden kız⁄na geçen ses mirasının kanıtıyd⁄ adeta.

Aycan Türkcan, ilk bölümde bestesi Sadettin Kaynak, güftesi Vecdi Bingöl’e ait olan „Kalplerden dudaklara yükselen sesi dinle“ ‚arkısın⁄ okurken, ikinci bölümde ise beste ve güftesi sanat güne‚imiz Zeki Müren’e ait olan „Deva bulmayacak mı kalbimdeki bu yara“yı muhte‚em bir performans ile seslendirdi.

Merhaba Berlin

Zeki Müren Íark⁄lar⁄ ile Bahar Konseri

Koro Ba‚kan⁄ Fatma Akarsu ile solist Mehmet Ba‚ yine muhte‚em bir düet sundular...

Koro Ba‚kanı Fatma Akarsu kendine özgü ses tonu ile yine ruhumuzun tüm hücrelerinin her bir zerresini etkileyerek adeta ‚ifa gibi dokundu. Akarsu ilk bölümde beste ve güftesi Selahaddin Ûnal’a ait olan bir Zeki Müren ‚ark⁄s⁄ „Ah⁄m⁄, hicran⁄m⁄“ okudu. Ûkinci bölümde ise, beste ve güftesi Zeki Müren’e ait olan u‚‚ak makam⁄ndan „Hasretin acısı kalbi da©lıyor“ dedi.

Solist Mehmet Ba‚ ile de bir düet yapan Fatma Akarsu, Zeki Müren ‚arkısı olan „Tekrar bana dönsen, yine beni sevsen“i muhayyer kürdi makam⁄nda seslendirerek alk⁄‚ ald⁄lar.

Berlinin güzel sesli sempatik sanatçısı Gülseren Yazar...

Berlin’in güzel sesli sempatik sanatçısı Gülseren Yazar da „Sen kimseyi sevemezsin, sevmeyeceksin“ ‚ark⁄s⁄n⁄ (Beste: Kamuran Yarkı, Güfte: Dr. Do©an I‚ıksaçan) ve beste-güftesi Zeki Müren’e ait olan u‚‚ak makamında „Bir gönül hikayesi anlatırdı gözlerin“ adl⁄ ‚arkıyı hakkını vererek seslendirdi.

Berlin’in sevilen sanatç⁄s⁄ Íükran Beray da ikinci bölümde sahne alarak nihavend makamında Zeki Müren’in „Geçti artık güzel günler“ adl⁄ ‚ark⁄s⁄n⁄ seslendirdi. Solistlerden Okay Ta‚tan ise beste ve güftesi Muhlis

Sabahattin Ezgi’e ait „Hatırla ey peri, o mesut geceyi“ seslendirdi. Koronun eski ba‚kanlarından olan solist Sevgi Mutlu ise Hulki Saner’in eseri “Rüyalar gerçek olsa“ ve beste ve güftesi Zeki Müren’e ait u‚‚ak makamındaki „Bir tatlı tebessüm bin vuslata bedeldir“ diyerek müzikseverlere seslendi.

Alk⁄‚larla ödüllendirildiler Koronun di©er solistleri Soner Demirci, Dr. Kemal Özba©⁄, Sabri Kömürcü, Yusuf Kavlak, Ganimet Alan, Hayriye Kesre, Keziban Özdo©an ve Gülhan Özyalç⁄n da, P⁄nar Can’⁄n sundu©u konserde güzel sesleri ve yorumlar⁄ ile büyük be©eni kazand⁄lar, alk⁄‚larla ödüllendirildiler.

MAI 2018 MERHABA

39

Merhaba Berlin

Başkonsolosluk himayesinde Eğitim Ataşeliği tarafından düzenlenen 23 Nisan Çocuk Şenliği’ne büyük bir ilgi vardı

2

3 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Ba‚kent Berlin'de de çe‚itli kültürel etkinliklerle kutlandı.

T.C. Berlin Ba‚konsoloslu©u himayesinde E©itim Ata‚eli©i taraf⁄ndan Han Bau firmasının bahçe ve park alan⁄nda düzenlenen kutlama ‚enli©i

40

MERHABA MAI 2018

büyük bir ilgi gördü. Ûstiklal Mar‚⁄n⁄n okunmas⁄ ile ba‚layan törende bir konu‚ma yapan Berlin Ba‚konsolosu Mustafa Çelik, „23 Nisan Atamızın çocuklarımıza emanet ettiği önemli bir gün. Berlin'de vatanda‚larımızın ve sivil toplum kurulu‚larının da desteğiyle bundan sonra da 23 Nisan'ı hep birlikte kutlayaca©ız. Huzurunuz-

da emeği ve katkısı olan işverenler ile sivil toplum kuruluşlarına teşekkür ediyorum“ dedi.

29 Nisan günü havan⁄n da çok güzel olmas⁄ nedeniyle ‚enlik alan⁄na ak⁄n ak⁄n gelen vatanda‚lar⁄m⁄z ve çocuklar⁄ bayram⁄ gönüllerince kutlad⁄lar.

Merhaba Berlin FOTOÌRAFLAR: ALEX DE MIRELLE • MEHMET ZAÌLI

Şenlik alanına kurulan oyun alanlarında gönüllerince eğlenen çocuklar, zengin müzik ve dans programı ile de coştular. Özellikle Berlin Eğitim Ataşeliğine bağlı Türkçe ve Türk Kültürü öğretmenleri tarafından 23 Nisan et-

kinliğine güzel bir şekilde hazırlanan çocuklar, ‚iir ve müzik dinletileri, folklor ve dans gösterileri sundular.

Berlin Mehteran Tak⁄m⁄’n⁄n gösterisi, Hacivat ve Karagöz oyunlar⁄ da ‚en-

li©in etkinlik program⁄na renk katt⁄.

Baha, Kaplan, Möbelland, Eurog⁄da, Egetürk, THY, Û‚bank, Ziraat Bankas⁄ gibi sponsorlar⁄n deste©i ile yap⁄lan ‚enlikte sunulan piyango çekili‚inde çocuklara çe‚itli hediyeler da©⁄t⁄ld⁄.

MAI 2018 MERHABA

41

Merhaba Berlin

Treffen der FSHD Diagnosegruppe

Am Wochenende nach Ostern kam die FSHD Diagnosegruppe der DGM e.V. im schönen Rheinsberg zusammen, um kommende Projekte zu planen. Aber was ist denn eigentlich FSHD?

G

enau das will die Gruppe einer breiteren Öffentlichkeit am bereits dritten offiziellen Welt-FSHD-Tag am 20. Juni dieses Jahres erklären und näher bringen.

Und zwar möglichst auf pfiffige und witzige Art. Denn auf reine Betroffenheit und Mitleid wollen sie nicht setzen. Obwohl das Thema alles andere als spaßig ist. FSHD ist eine Muskelerkrankung, die zu den Seltenen Erkrankungen zählt. Schätzungen gehen von etwa einem/r Betroffenen von 20.000 in der Bevölkerung aus.

Es handelt sich um eine Muskeldystrophie, bei der die Skelettmuskelzellen durch erhöhten oxidativen Stress und stille entzündliche Prozes-

se kaputt gehen. Dies resultiert in fortschreitendem Kraft- und Bewegungsverlust bei den Betroffenen.

Seitdem 2011 die molekulare Ursache aufgeklärt wurde, gibt es inzwischen mehrere Forschergruppen, die dabei sind, ein Medikament zu entwickeln, um den zerstörerischen Prozess in den Muskeln zu stoppen.

Es ist ein Silberstreif am Horizont sichtbar. Auf die FSHD’ler werden in Zukunft klinische Studien zukommen und danach ein hoffentlich von allen Behörden genehmigtes und von den Krankenkassen bezahltes Medikament.

Die Diagnosegruppe FSHD will alle Betroffenen in Deutschland, Österreich und der Schweiz auf dem Laufenden halten.

Marion Haase, die Vorsitzende der Gruppe sagte im Laufe des Treffens: "Falls es auch türkischsprachige

42

MERHABA MAI 2018

Betroffene gibt, die bisher noch nichts von der FSHD Diagnosegruppe gehört haben oder sich noch nicht getraut haben, Kontakt aufzunehmen, sind sie herzlich eingeladen, den Kontakt zur FSHD Diagnosegruppe aufzunehmen."

Ihr ist es gelungen, dass endlich ein deutsches Patientenregister realisiert wurde, in welchem sich die Betroffenen eintragen können und gegebenenfalls für die Teilnahme an einer klinischen Studie kontaktiert werden können.

Die Webseite der FSHD Diagnosegruppe: https://www.dgm.org/diagnosegruppe/fshd Auf Facebook: https://www.facebook.com/groups/fshd.de/ Das Patientenregister: https://www.fshdregistry.org/de/index.de.html

MIRIAM CARL BÖLÜK

İLA Berlin Air Show Uluslararası Havacılık Uzay Teknolojileri ve Savunma Sanayi Fuarı İLA Air Show Berlin Schönefeld Havalimanında ziyaretçilerine kapılarını açtı.

İ

LA Berlin Air Show 25- 29 Nisan 2018 tarihleri arasında yapılan Uluslararası Havacılık Uzay Teknolojileri ve Savunma Sanayi Fuarı'nda Fransa Partner ülke olarak katıldı.

Merhaba Berlin

Vom 25.-29. April 2018 begrüßte die ILA Berlin die Welt der Luft- und Raumfahrt.

„Çocuklar ve Robotlar“

Fuarda başta Almanya olmak üzere dünyanın çeşitli havacılık endüstrisi ve uzay teknolojisi alanında faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlar katılarak önemli girişimlerde bulundular.

25-29Nisan 2018 tarihleri arasında gerçekleştirilen ve 250 bin metrekare alana yayılan fuara toplam 41 ülke, 200 adet uçak, 1100 kurum ve kuruluş iştirak etti.

150 bin kisinin ziyaret ettigi uluslararası fuar beş gün sürdü. Fuarda çeşitli ülkelerin yaptıkları hava gösterileri fuara katılanlara heyecanlı dakikalar yaşattı. ÍENOL ÍAHÛN ÇÖREKÇÛ

MAI 2018 MERHABA

43

Merhaba Berlin

THE FEMALE GAZE On Body, Love, and Sex II

kuratiert von Isabelle Meiffert 5. Mai – 17. Juni 2018

N

Mit Werken von: Elisa Duca, Sabrina Jung, Juliana Cerqueira Leite & Claire Miller, Eglé Otto, Laure Prousost, Antje Prust, Anaïs Senli

achdem die Ausstellung The Female Gaze – On Body, Love, and Sex I im Kunsthaus Erfurt (7. April – 1. Juni 2018) auf überaus positive Resonanz sowohl bei Besuchern als auch in den Medien stößt, wird am 4.

Mai der kleinere Spin-Off in der Studiogalerie des Haus am Lützowplatz in Berlin eröffnet.

Acht Künstlerinnen formulieren einen eigenständigen Blick auf die Frau, auf Körper und auf Sexualität.

Sie entwickeln Bilder und Visionen einer aktuellen Weiblichkeit, die sie

44

MERHABA MAI 2018

HAUS AM LÜTZOWPLATZ BERLIN

Eröffnung: Freitag, 4. Mai 2018, 19 Uhr Ausstellung: 5. Mai–17. Juni 2018

Studiogalerie Haus am Lützowplatz Lützowplatz 9, Berlin Öffnungszeiten: Dienstag – Sonntag, 11 – 18 Uhr

selbstbewusst zelebrieren – vielfach sinnlich und lustvoll, kritisch und dennoch versöhnlich, immer ernsthaft und zuweilen mit einer Prise Humor. Sie befragen Geschlechterzuschreibungen, Machtverhältnisse und verbreitete Stereotype, befreien sich von dem männlichen Blick auf die Frau und überführen diese Auseinandersetzung in häufig sehr persönliche Arbeiten. Die Künstlerinnen arbeiten mit vielfältigen Medien und die Besucher_innen werden eingeladen, in ihre sinnlichen Welten einzutauchen, in denen sich Heteronormativität, Hierarchi-

en und Klassifikationen zugunsten einer einfühlsamen Betrachtung, fluiden Formen und einer mehrdeutigen Bildsprache auflösen.

Die beiden Teile der Ausstellung The Female Gaze – On Body, Love, and Sex ergänzen einander und laufen einen Monat parallel.

Am Sonntag, den 3. Juni 2018 um 16 Uhr findet eine Führung durch die Ausstellung im Haus am Lützowplatz Studiogalerie statt.

Merhaba Berlin

Tıp’da Yenilikler Dr. med. İsmail Nevzat TUNCAY

Mevsimsel „Saman Nezlesi“

Tıp.Dr./Univ. Istanbul Facharzt für Allgemeinmedizin Facharzt für Chirurgie

A

“Allergic Rhinitis” adını da verdiğimiz saman nezlesi vücudun bir alerjik reaksiyonu olarak kabul edilir. Bu reaksiyonun bu aylarda görünmesinin nedeni baharın gelmesiyle birlikte tüm bitkilerin yeşermesi, polen tozlarının (çiçek tozları) havada uçuşarak vücudumuzla temas etmesidir.

na alerjen madde olarak ilk önce polen tozları gelir, tüm bitkilerin tozlaşma yoluyla ürediğini düşünürsek, hava farkedemediğimiz ölçüde çiçek tozlarıyla doludur, aldığımız solukla burnumuzun içindedir, yüzümüzü ve vücudumuzu çevreler.

“Saman Nezlesi” işte bu tozlara vücudun reaksiyonudur.

Genel olarak kısaca alerjiden konuşacak olursak; 1- Çevresel faktörler nedeniyle oluşan alerjiler (polen, ev tozu, küf mantarları, hayvan tüyü) 2- Böcek alerjenleri (arı) 3- Besin alerjenleri (balık, süt, yumurta, fındık, fıstık, buğday...)

4- İlaç alerjenleri (aspirin, novalgin, penisilin...)

5- Mesleki alerjenler (iş ortamındaki bazı kimyasallar) olarak sınıflandırma yapabiliriz.

Saman nezlesine geri dönersek; burun içini kaplayan mukozanın, göz konjuktivasının alerjik nedenlerle şişmesi, kızarması ve sekresyona geçmesi olarak tarif edebiliriz.

Alerji, vücudumuzun iç ve dış etkenlere karşı yaptığı bir reaksiyondur aslında…

Ancak bu sağlıklı savunma reaksiyonu vücuda zarar vermemesi gereken

bazı etkenlere karşı da aşırı bir reaksiyon gösterirse o zaman alerjiden bahsedebiliriz.

Alerji belirtileri: Hapşırma, sulu akan bir burun, kızarmış kaşıntılı sulu gözler, hırıltı ve öksürük, deride kaşıntılı döküntüler, astım cinsi nefes darlığı.

Bu belirtiler alerjen maddenin miktarına, vücudun hassasiyetinin derecesine göre çok ciddi ve hayatı tehdit edecek hale de gelebilir.

Yüz şişebilir, nefes yolları aşırı şişmeden dolayı daralabilir hatta tıkanabilir, tansiyon düşer… Böyle durumlarda acil tedavi gerekir.

Alerjide önemli olan onu oluşturan maddeyi açığa çıkarmaktır. Bu nedenle alerji testleri yapılır.

Özellikle saman nezlesinde ağaç tozları ve tabiatta bulunan alerjik maddeler test edilir. Ancak bu testler alerji maddelerinin çok olmadığı kış aylarında yapılmalıdır.

Deride yapılan testlerle netice alınamazsa kanda alerji maddelerini araştırmak gerekebilir.

Mevsimsel polenlere bağlı saman nezlesine dönersek; Önce fındık ağacından oluşan saman nezlesi, şu-

bat ayında başlar ve etkisi nisan ayına kadar sürer. Ardından kızılağaç (Erle), söğüt (Weide), kavak (Pappel), dişbudak (Esche), huş (Birke), meşe (Eiche), gürgen (Buche) bunları takip eder.

Mayıs sonu haziran başı çeşitli alerjik otlar ortaya çıkar, mesela bazıları; ısırgan otu, çavdar, pelin otu (Beifuss) ve çeşitli çimenler gibi örnekler verebiliriz.

Saman nezlesi yaşam kalitesini bozan bir durumdur. Sürekli burnumuz akar, gözlerimiz kızarık ve çapaklıdır. Boğazdan hafif bir hırlama sesi gelir, hapşırık, tıksırık hepsi vardır.

Alerji tedavisinde, önce alerjiyi yapan madde bulunmaya çalışılır, çeşitli alerji ilaçlarıyla tedavi sürdürülür, ayrıca “desensibilization” denilen metodla terapi devam ettirilir. İlaç konusunda küçük bir not düşelim; mecbur kalmadıkça kortizondan uzak durmak gerekir.

“Desensibilization” adlı yöntem ise çok küçük dozlarda allerjen maddeyi vücuda vererek vücudu bu alerjik maddeye alıştırma işlemidir. Uzun ve sabırlı bir tedavi süreci gerektirir.

Uzman, bu konuda tecrübe sahibi doktorlar tarafından uygulanmalıdır.

Sağlıcakla kalın.

MAI 2018 MERHABA

45

Merhaba Berlin

Çevre ve Yoga İlişkisi Isınan havayla birlikte yeşeren, çiçek açan doğa,bize baharın en güzel günlerini sunuyor. Doğadaki canlanış adeta damarlarımızda akmaya başladı. Çünkü insanoğlu, ekosistemin vazgeçilmez bir parçası...

K

Bundan yola çıkarak bu ayki yazımı insanı anlamayı ve anlatmayı merkezine alan yogaya ve onun çevre olan ilişkisine ayırdım. ÖZLEM COÍKUN

uşkusuz hepimiz doğanın biyotik (canlı varlıklar) ve abiyotik (canlıların yaşamlarını devam ettirebilecekleri çevresel koşullar; ışık, iklim, su v.s) faktörleriyle derin bir ilişki içindeyiz. Bu ilişki olmaksızın hayatta kalma ihtimalimiz neredeyse imkansız. Ayrıca günlük fizyolojik ihtiyaçlarımızın yanı sıra; tazelenme, huzur, düşüncelerimiz için ilhamı da çevremizden alırız; yani çevre bizim fiziksel varlığımızla birlikte ruhsal varlığımızı da destekler.

Sıraladığımız tüm bu noktalar aslında sadece bizim menfaatlerimizi işaret etmektedir. Peki, ekosistemi bir menfaatler bütünü şeklinde görüp, kendimizi bu sistemin efendisi olarak algılamaya başlarsak ne olur? Yalnız düşünsel gibi gelse de esasen bu tutumla çevreye zarar vermeye yönelik ilk adımı atmış oluruz. Zira çevreye karşı tek taraflı, bencil bakış açımız bir süre sonra davranış biçimine ve ka-

raktere dönüşür. Nihayetinde çevreye verdiğimiz ya da verebileceğimiz zararlarla kendi felaketimizin de kapısını aralarız. İşte bu noktada yoga ve onun karma felsefesi insanoğlunun ilgili durumuna en net şekilde ayna tutar; İnsanın kendisi, ekosistem ve tüm evrenle olan karşılıklı ilişkisini eksiksiz anlatır.

Karma, maddi ve manevi yaptığımız tüm davranışlar ve onun sonuçları anlamına gelmektedir. En basit örneğiyle karma, tüm varoluşu bir el ve ekosistemde yeralan varlıkları da bu elin parmakları olarak kabul eder.

Elin parmaklarından biri zarar gördüğünde tüm el acı çeker ve zarar görür. Bu örnekten hareketle ekosistemde meydana gelen bir zarar veya aksama da, tüm varoluşu öyle ya da böyle etkilemektedir. Zaten bunu, son

yıllarda yaşanan iklim değişikliği ve çevre felaketleriyle bizzat deneyimliyoruz. O yüzden yoga, bireysel gelişimde çevre ve çevre duyarlılığıyla yakından ilgilenir. Bu kadim felsefede, birey, ruh ve beden bütünlüğünü keşifle yola çıkar, sonunda yaratılış ve yaratanla bütünleşerek kendini tamamlar.

Bu doğrultuda yogada uyulması gereken bazı etik değerler vardır; Sankrit dilinde Yama ve Niyama olarak adlandırılırlar yani şartlar ve kurallar...

Yamalar beş etik değerden oluşur: Şiddetsizlik (Ahimsa), Doğruluk (Satyam), Duyu kontrolü (Brahmacharya), Çalmamak (Asteya), Sahiplenmemek (Aparigraha).

Çevreyi düşündüğümüzde ise söz konusu etik değerleri şöyle formüle edebiliriz; çevreye şiddet uygulamadan, ona zarar vermeden, dürüst bir yaklaşımla ondan eksiltmeden ve onun sahibi, efendisi gibi davranmadan yaşamayı öğrenmeliyiz.

Bu formulü hayata geçirdiğimiz takdirde ekosistemde tüketen bir tiran olmaktan çıkıp, onu çoğaltan ve yeniden var eden gerçek insana dönüşebiliriz.

46

MERHABA MAI 2018

Merhaba Berlin

Teknik bir sayfa „Mühendisler de©i‚ik insanlard⁄r...“ Haz⁄rlayan: Dipl. -Ing. Halis Uzun

Ûyi ki vars⁄n: MIDI elektronik müzik sistemi 35 ya‚⁄nda MIDI nedir?

MIDI (Musical Instrument Digital Interface) müzik enstrümanlar⁄n⁄n dijital arabirimi olarak tan⁄nm⁄‚t⁄r.

1983 senesinde endüstri standard⁄ olarak lanse edilen ileti‚im protokolü, elektronik müzik aletleri ve bilgisayarlar⁄n aras⁄ndaki ileti‚imini sa©lar.

Nota bilgileri, enstrüman atamalar⁄, tempo de©eri gibi bilgiler dijital formatta aktar⁄l⁄r. Bu teknoloji eski olmas⁄na ra©men profesyonel ortamda halen kullan⁄l⁄r.

Matrix Piano ve MIDI "Open Source" olarak download edilen Matrix Piano yeni versiyonda (v3.0) MIDI-Out ç⁄k⁄‚⁄n⁄ destekliyor. Örne©in; MIDI-USB adaptör ile bilgisayar⁄n⁄z⁄ MIDI enstrüman aletinize ba©lay⁄p bilgisayar klavyesini piyano olarak kullanabilirsiniz.

Freitag, 25.05.2018: 9-13 Uhr, nur für Schulklassen, kein Publikumstag!

Samstag, 26.05.2018: 10-18 Uhr Sonntag, 27.05.2018: 10-18 Uhr

Matrix Piano - Ludwig van Beethoven, "Elise için"

MIDI üzeri toplam 11 oktavdan olu‚an 127 müzik notas⁄ çal⁄n⁄r.

Bilgisayar⁄n klavyesi sadece 4 oktav veriyor. Piyasada bulunan geleneksel MIDI ses sentezleyicilerin ço©u Matrix Piano'ya uygundur.

gfgfg+dap pqtp+ +to+a gfgfg+dap pqtp+ +ta+p

Maker Faire Berlin'de May⁄s ay⁄nda Berlin'de düzenlenecek "Maker Faire" fuar⁄nda Matrix Piano projesini (Stand No: 50) tan⁄t⁄p müzik ö©renmek isteyenlere 15 dakika matriks piyano e©itimi ve ard⁄ndan da diplomas⁄n⁄ veriyorum.

Maker Faire, üreticilerden olu‚an ve ilginç bulu‚lar sergileyenlerin panay⁄r havas⁄nda düzenlenen bir fuar⁄d⁄r.

7'den 77'ye aile ortam⁄nda herkese aç⁄kt⁄r.

Link: https://maker-faire.de/berlin/ Maker Faire Berlin in FEZ-Berlin Straße zum FEZ 2 12459 Berlin (Treptow-Köpenick)

p+adg ihgd zgda tda+

Prototip

MAI 2018 MERHABA

47

Merhaba Berlin

Bir Gazetecinin Not Defterinden

‘Hastalığın adı konmadan, tedavi mümkün değildir.’

O

rtaokul yıllarıma damga vuran bir kaç öğretmenden birisiydi Ahmet hocam. Fizik olarak zayıf ve orta boyluydu. Ama aralarında benim de olduğum tüm öğrenciler ondan korkardı. Kulak kütürdetmeyi çok sever, sorusunu yanıtlayamayan olursa “çöplüğe molla yavrum” der ve ders süresince tek ayak üstünde bekletirdi.

Ama Ahmet öğretmen güzel şeyler de yapmıştı. Matematik öğretmeni olmasına rağmen ilk dersde “İstiklal Marşının tamamını ezberleyeceksiniz ve 25 kere 25, eşittir 6 yüz 25 diyene kadar çarpım tablosunu öğreneceksiniz“ buyurmuştu. Benim hayatımı etkileyen en önemli fikri ise son derste söylemişti: “Çocuklar, sizin gibi ben de bu sıralardaki son dersimde, öğretmenim bizlere hadislerle yaşayın demişti. Ancak bu çağda sizler için bu çok zor. O nedenle siz atasözlerimizle yaşarsanız iyi adam olursunuz.”

Onun öğrencileri arasında, kaçımız iyi adam olduk bilmiyorum. Ama aklıma uygun atasözlerine ve düşünüp söylenen hayata dair sözlere çok inanırım. Bunlardan birisi, bazılarına biraz kaderci gelebilir ama olsun; “Olacakla, öleceğin önüne geçilmiyor”…

48

MERHABA MAI 2018

Münir Ba©r⁄aç⁄k Demem o ki, yeni bir kriz daha kapıda. Onun da önüne geçemeyecek gibiyiz. Ve bu krizde arada, ya da zorda kalacak olan yine masum insanlar.

Acı olan bu krizi, savaşı, şunu bunu çıkaranlara öykünen, hatta deyim yerindeyse adeta tapınan insanlar da bu vaziyete alkış tutuyor. Onlar yüzünden bizler de yani “Kurunun yanında yaş da yanıyor.” Bu süreçte kimine göre baskın, kimine göre ivedi bir şekilde olması gereken, benim ise zamanlaması garip diyebildiğim bir seçim yapılacak.

Siyaseti yönetenleri de yönetenler bir karar aldı. Geleceğin yeni baştan şekillendirilmesi konusunda, bazı kaygılar yaşandı. Öncelikle de 2019 ile ilgili bazı öngörüler ve hesaplar şaştı.

O nedenle acil sandık olmalıydı.

Maalesef yaşananlar ve yeni dünya düzeni dedikleri mavra böyle istiyor.

Ama siz, siz olun ve hayata dair bir tavrınız, eyleminiz ve sözünüz varsa bunu dillendirin derim. Ancak şair İsmet Özel’in dediği gibi “Bu sözün sözler içinde bir yeri olmalı”. Ve tabiki de Nazım Hikmet’in de sözleri unutulmamalı: “Yok öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak. Unutma; aynı gökyüzü altında, bir direniştir yaşamak.”

berlinmunir@gmail.com

24 Haziran'da yapılacak Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimi için yurt dışında oy verme işlemi 7 Haziran'da başlayacak, 19 Haziran'da sona erecek.

Almanya’da, belirlenecek yerlerde ilk tur için 7-19 Haziran tarihleri arasında sandığa gidip oy kullanabileceğiz.

‘Baumhaus an der Mauer’

Tarihi Berlin duvarına yakınlığı kadar olmasa da, bir dönem benim de komşumdu Osman Kalın dede.

Geçtiğimiz ayın ortasında 93 yaşında hayata gözlerini yuman Osman Kalın dede 1964 yılında Yozgat’tan Almanya’ya gelmiş. Almanlara göre ‘Baumhaus an der Mauer’ bize göre Berlin Duvarı’nın dibindeki gecekonduyu yapan adam.

Osman dedenin Bethaniendamm’da St. Thomas-Kirche’nin arkasındaki çöp ve pislik içindeki boş arsayı sa-

© ÍENOL ÇÖREKÇÛ ARÍÛVÛ

Merhaba Berlin hiplenip, kendince düzenleyip içine bir de gecekondu yapmış. Batı tarafında olsa da anlaşmalara göre duvarın dibi Doğu Almanya toğrağı idi.

Her iki tarafta bir şekilde buraya dokunamamış. Bunda Alman çevrecilerin ve Türk komşularının da desteği ile, her iki Almanya’ya da adeta bir başkaldırı öyküsü yaşanmış. Son zamanlarda rahmetli veya oğlu, kapitalist dünyanın kurallarına uyup, bu işi biraz ticari kaygıya döktü dense de, Osman dedenin hayata dair keyfiyeti dikkate alınmalı. Hatta Almanlar, o gecekonduyu müze yapıp, oraya dedemizin de heykelini dikmeli...

Neukölln’de altı yıl önce faili

meçhul bir cinayete kurban giden Burak Bektaş’ın anısına anıt...

Burak’ın katili henüz bulunamadı.

Aynı bölgede başka birisini öldüren

bir neonaziden şüpheleniyor. Ancak o da konuşmuyor. Anıtın açılışına bazı

siyasi hesapların içinde olduğu belirtilen Neukölln Belediye Başkanının katılmaması manidar bulundu.

Nüfusunun yarıdan fazlası göçmen olan, hatta belediye meclisinden, 13 yıl önce töre cinayetine kurban giden Hatun Sürücü’nün adını bir köprüye verme kararı çıkan bir ilçe Neukölln.

Anlaşılan o ki, doğruluk, etik ve insani değerler yerine siyasi hesaplar, her yerde olduğu gibi burada da böyle öne çıkıyor. Ama ben yüzü kadar, kalbinin de güzel olduğunu düşündüğüm ve gerçek ve iyi politika düşüncesindeki başkanın mazereti olduğuna inanıyorum. Aksi ise yıllarca örgütlenmenin önemini vurgulayan, yabancı düşmanlığı ve ayrımcılığa karşı mücadele eden Safter Çınar dostumu haklı çıkarır. Çınar’ın, dev-

let örgütlenmesinde yer alan yapısal ırkçılık zihniyetinin tehlikesine dikkat çekmesi önemsenmelidir. Ve yine onun dediği gibi; ‘Hastalığın adı konmadan, tedavi mümkün değildir.’

Yine Frankfurt Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Çağrı Kahveci’nin Almanya’nın göçmen kökenlilere, eşit haklar tanımamış olmasının ırkçılığı artıran en önemli etken olduğu yönündeki seslenişine kulak verilmelidir. Aksi halde bu ülkeye her alanda uyum sağlayan, Gönül Glowinski’ye yapılan fiziksel ve sözlü saldırılar başka boyutlara ulaşacak..

Gönül arkadaşa üzülürken, dünya sosyal demokrat düşüncesine kaynaklık eden, Avrupa’nın işçi sınıfına sırtını dayayarak 155 yıl önce kurulan SPD’ye ilk kez bir kadın genel başkan seçildi.

23 Mayıs 1863’de Gotha’da kurulan partinin yenileneceği mesajını veren Andrea Nahles, koltuğunda dileriz uzun süre kalır ve sadece partisinin değil, Almanya’nın düşüncelerine de yeni söylemler üretir.

Budur işte bir daha korkmamak için korkmaz görünen korku işte şehirleri bayındır gösteren yalan işte mevsimlerin değiştiği yerde buharlaşan kelepçeler, sürgünler, gençlik acılarıyla güç bela kurduğum cümle işte bu; ten kaygusu yüklü ağır bir haç taşımaktan tenimin olanca ağırlığı yok oldu.

Solgun evler, ölü bir dağ, iyice solmuş dudak bile bir bir çınlayan ihtilal haberidir ve gecenin gümüş ipliklerden işlenmiş oluşu nisan ayları gelince vücudu hafifletir şahlanan grevler içinde kahkahalarım küstah bakışlarım beyaz bulutlara karşı obur marşlara ayarlanmak hevesindeki sesim gider şehre ve şaraba yaltaklanarak biraz ağlayabilmek için fotoğraflar çektirir babam seferberlikte mekkâredir. İsmet Özel

MAI 2018 MERHABA

49

Merhaba Berlin

Der TBB fordert ein Neuaufrollen der Ermittlungen im Mordfall Burak Bektaş

Burak Bektaş wurde vor sechs Jahren, am 05.04.2012, auf offener Straße von einem Unbekannten kaltblütig erschossen, seine Freunde Jamal und Alex lebensgefährlich verletzt.

Die Ermittlungen der Berliner Polizei und der Berliner Staatsanwaltschaft sind auch nach sechs Jahren ergebnislos.

„Der Angriff auf Burak und seine Freunde erfolgte nur wenige Monate nach der unfreiwilligen Aufdeckung des Nationalsozialistischen Untergrundes. Hinzukommt, dass es keine vorherige Beziehung bzw.

Kontakt zwischen dem Mörder und den Opfern gab, womit ein persönliches Motiv ausgeschlossen ist“, erklärte Ayşe Demir, Vorstandssprecherin des TBB. Deshalb spräche vieles dafür, dass es sich bei dieser Tat um ein rassistisches Motiv handeln könne. „Leider fehlt es an öffentlichem Bewusstsein und politischem Willen, dieses grausame Verbrechen aufzuklären“, so Demir weiter.

Der TBB schließe sich der Forderung von Buraks Familie und der Initiative für die Aufklärung des Mordes an Burak Bektaş an, die Ermittlungen mit einem besonderen Augenmerk auf einen rassistischen Hintergrund neu aufzurollen.

Darüber hinaus unterstütze der TBB die Forderung der Anwälte der Familie nach einer Übernahme des Verfahrens durch die Generalbundesanwaltschaft, was unverständlicherweise abgelehnt wurde.

50

MERHABA MAI 2018

B

Burak Bektaş için dikilen anıta saldırı

urak Bektaş için Neukölln ilçesinde dikilen anıta kimliği belirsiz kişiler tarafından saldırı düzenlendi. Berlin Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada, Burak Bektaş için dikilen anıtın üzerine sıvı döküldüğüne ilişkin ihbar alındığını, bunun üzerine olay yerine giden polislerin sıvıdan dolayı anıtın renginin değiştiğini tespit ettikleri belirtildi.

Burak Bektaş cinayetinin aydınlatılması için kurulan inisiyatif tarafından yapılan açıklamada da anıta kimyasal madde ile zarar verildiği bildirildi. "Bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz" ifadesi kullanılan açıklamada, anıtın üzerinde oluşan zararın azaltılması için çalışmalar yapılacağı bilgisi paylaşıldı.

Merhaba Berlin

6 yıl önce ırkçı bir cinayete kurban gittiği tahmin edilen Burak Bektaş için dikilen anıtın açılışı yapıldı.

Berlin'de 5 Nisan 2012'de silahla vurulan ve ırkçı cinayete kurban gittiği tahmin edilen Burak Bektaş için bir anıt dikildi.

N

eukölln ilçesinde Bektaş'ın öldürüldüğü yerin yakınındaki Rudower Strasse ve Möwenweg caddelerinin kesiştiği yerde bulunan parkta dikilen anıtın açılışını baba Ahmet Bektaş ile anne Melek Bektaş yaptı.

Törene katılan Berlin Başkonsolosu Mustafa Çelik, Alman makamlarından ırkçı cinayetlerin aydınlatılması konusunda daha fazla gayret sarf etmelerini beklediklerini vurgulayarak, "Yaptığımız her görüşmede Alman muhataplarımızdan ve emniyet birimlerinden bu konuda daha çok çaba gösterilmesini ve bilhassa ırkçı motifli saldırıların daha hızlı şekilde açıklığa kavuşturulmasını ifade ediyoruz." dedi.

Anıtın dikilmesinin çok önemli olduğunu belirten Berlin Başkonsolosu Mustafa Çelik, anıtın duyarlılık kazandıracağına inandıklarını söyledi.

Çelik, parkın çevre düzenlemesini bir

Türk şirketinin üstlendiğini ifade ederek, anıtın dikilmesini destekleyen ve maddi yardımda bulunan Almanlara da teşekkür etti.

Anne Bektaş da gazetecilere yaptığı açıklamada, oğlunun ve ırkçı cinayete kurban gidenlerin anılmasının çok önemli olduğunu belirterek, "Çok şükür Burak'ı anma yerimiz oldu" ifadesini kullandı.

Anıtın dikilmesine katkı sağlayan herkese teşekkür eden anne Bektaş, oğullarının unutulmamasının önemli olduğunu dile getirdi.

Anne Bektaş, cinayetin aydınlatılması konusunda Alman güvenlik güçlerine güveninin kalmadığının altını çizerek, "Bunlara güvenmiyorum. Savcısına, polisine güvenmiyorum artık. Olayı kapatmaya çalışıyorlar" değerlendirmesinde bulundu.

"Burak ve benzer olaylar için algoritma" ismini taşıyan, cinayetin aydın-

latılmasına ilişkin kurulan bir inisiyatifin öncülüğünde, anıtın inşası için 40 bin Euro bağış toplandı. Öte yandan, anıtın açılış töreni öncesinde düzenlenen ve yüzlerce kişinin katıldığı yürüyüşte "Burak'ı unutma.

Hatırla ve Aydınlat" yazılı döviz ve pankartlar taşındı.

22 yaşındaki Burak Bektaş, 6 yıl önce Neukölln ilçesinde arkadaşlarıyla sohbet ettiği sırada silahla vurularak hayatını kaybetmiş, iki arkadaşı da ağır yaralanmıştı.

Görgü tanıkları, orta yaşın üzerindeki beyaz tenli saldırganın, gençlere ateş açtıktan sonra sessizce olay yerinden uzaklaştığını bildirmişti.

Failin henüz bulunamadığı saldırıyı soruşturan Alman polisi, cinayetin ardından faile işaret edebilecek hiçbir iz bulunamadığını iddia etmişti.

MEHMET ZAÌLI • MERHABA

MAI 2018 MERHABA

51

Merhaba Berlin

Arif´in Sinema Dünyası ‘Die Opfer - Vergesst Mich Nicht’ TV filmi veya NSU cinayetlerini farklı anlatma tarzı...

N

SU cinayetlerinin arka planlarının ve öldürülen Türklerin (ve bir Yunan vatandaşı) aile acıları ve dramlarının anlatıldığı ‘Mitten in Deutschland’ TV film üçlemesinin ikinci kısmı olan Züli Aladağ’ın ‘Die Opfer - Vergesst mich nicht’ filmi Fatih Akın’ın ‘Aus dem Nichts’ filminin tam tersine gerçek hikayeye ve kahramanlara dayanıyor.

9 Eylül 2000 günü Nürnberg’de çiçekçilik yapan Enver Şimşek NSU katilleri tarafından katledilir. Babanın ölümüyle birlikte Şimşek ailesinin dramı başlar.

Rejisör Züli Aladağ ve senarist Laila Stieler filme cinayet günü

sabahıyla başlar. Şimşek ailesini kısaca tanırız. Evin genç kızı Semiya’nın babası Enver’le olan yakın ve sıcak ilişkisi, Şimşek ailesinin çok çalışarak yarattıkları, geçindikleri işyeri (çiçekçi dükkanı), Enver’in karısı Adile’ye sevgi ve saygılı davranışı. Belki abartılı bir mutlu - huzurlu bir göçmen Türk ailesi resmi çizilir.

Ama Züli Aladağ hikayeyi Semiya’nın perspektifinden anlattığı için bu mutlu tablo, sevgili baba resmi, genç kızın babayı kaybetmenin getirdiği boşluğu dolduran, tutunduğu/sarıldığı bir dal.

Semiya Şimşek babasını kaybettiği zaman 14 yaşındaydı.

Cinayetin polis tarafından bir türlü aydınlatılamaması, katilin En-

ver Şimşek’in ilişki ve aile çevresinde aranması - Şimşek Ailesinin uzun süre polis tarafından rahatsız edilmesi - konuşmalarının dinlenmesi Semiya’nın üzerinde çok derin acılar bıraktı. Semiya tüm bu yaşadıklarını ‘Schmerzliche Heimat’ adlı kitabında dile getirdi.

Rejisör Züli Aladağ ilk NSU cinayetiyle arkasından gelen 8 cinayetin arasındaki bağlantıları ortaya koyarken, gerek polisin içindeki yabancı düşmanı tavrın ve şüphenin gerekse de basın veya bürokrasinin sorumsuz yaklaşımını eleştiriyor.

Fatih Akın’ın aynı konulu başarısız filminin aksine Züli Aladağ gerçek bir aile dramı üzerinden,

FOTOS: © ARD

52

MERHABA MAI 2018

M. Arif Özserin

Merhaba Berlin

Oynayanlar:

gerçek karakterlerle - duygu ve heyecanlarla konuyu anlatıyor.

Şimşek Ailesi yalnız değil...

Akrabaları - arkadaşları yalnız bırakmıyor. Gerek Türk gerekse Alman toplumsal kuruluşlarından yardım görüyorlar.

Cinayetlerin aydınlatılması, katillerin bulunması için yürüyüş ve toplantılar yapılıyor. Tüm bu toplumsal duyarlılık ve baskı sayesinde NSU organizasyonu ortaya çıkıyor, sorumluların bir bölümü mahkeme önünde hesap veriyor.

Filmin başındaki mutlu aile tablosu/iyi aile reisi/sevgili baba portresi filmin sonlarında gerçekliğe

kavuşuyor. Semiya’nın babasına olan sevgisi - onu kaybetmenin getirdiği acıyı tüm film boyunca seyirci hissediyor. Filmin sonundaki konuşmasıyla hepimizi ayağa kalkmaya ve bu tür cinayetlere karşı koymaya çağırıyor; ‘So etwas darf sich nie wieder wiederholen und wir sind alle dazu aufgerufen dies nach kräften zu verhindern‘.

Genç Semiya rolünde yetenekli sinema oyuncusu Almila Bağrıaçık sade - sessiz oyunuyla filme gerçeklik duygusu katıyor. Tek başına tüm filmin yükünü taşıyor.

Almila giderek Alman sinemasında önemli oyuncu olmaya doğru yol alıyor.

Semiya Şimşek (Almila Bağrıaçık) Adile Şimşek (Uygar Tamer) Enver Şimşek (Orhan Kılıç) Bronner (Tom Schilling) Hegemann (André M. Hennicke) Onkel Hüseyin (Özgür Karadeniz) Höllerer (Sascha Alexander Geršak)

Çok zor ve toplumsal duyarlılığı olan konuyu doğru ve gerçek bir perspektiften/açıdan samimi ve içtenlikle ele aldıkları için rejisör Züli Aladağ ve senarist Laila Stieler başarılı bir anlatım gösteriyorlar.

Semiya, tüm güçlüklere rağmen yılmadan mücadele ediyor...

Fatih Akın’ın “Aus dem Nichts” filmindeki kahramanı Katja’nın tek başına yollara düşerek, karanlık - çıkmaz sokaklara dalmasına karşın Semiya, tüm güçlüklere rağmen yılmayan - mücadele eden ve sonunda ailesi - arkadaşları dostları - politik dayanışma gruplarıyla sonuca gidiyor.

MAI 2018 MERHABA

53

Merhaba Berlin

Tutsak Renkler Farben in Gefangenen Rıza Topal

H

Berlin Kesselhaus

Buray ile co‚tu it şarkılarıyla pop müziğe damgasını vuran Buray, Avrupa’daki hayranları ile bir araya gelmeye devam ediyor.

Kulturbrauerei Kesselhaus’da Berlinli hayranları ile buluşan Buray, yüreklere dokunan şarkılarını seslendirdi.

R⁄za Topal ile Ûbrahim Co‚kun’dan ortak sergi

Ûbrahim Co‚kun

Ausstellung 06.05.-06.09.2018 Galerie bei Berodent Berlin-Wedding Schwedenstr. 1, 13357 Berlin Eröffnung am 6.5.2018, 14-18 Uhr

54

MERHABA MAI 2018

Freitag, 25. Mai, 19.30 Uhr Maxim Gorki Theater Bühne

LÖ GRAND BAL ALMANYA

57 Jahre Scheinehe – Ein Singspiel

Mit Emre Aksızoğlu, Elmira Bahrami, Tanju Girişken, Loris Kubeng, Željko Marović, Tobias Schwencke, Sesede Terziyan, Mehmet Yılmaz

2

010 hatten sich Nurkan Erpulat und Tunçay Kulaoğlu am Ballhaus Naunynstrasse in ihrem Stück Lö Bal Almanya mit der deutsch-türkischen Migrationsgeschichte auseinandergesetzt.

Festivalreihe zu den deutsch-türkischen Beziehungen:

Almanya 2018

Vom 25.- 27. Mai beleuchtet das Gorki im Rahmen der Reihe Almanya 2018 die komplexe deutsch-türkische Beziehung und ihre Verstrickungen. Über das Netz persönlich-politischer Geschichten befassen sich Theaterstücke und Gespräche mit der deutschen wie der türkischen Verantwortung für politische Verwerfungen, die diese Beziehung bis heute prägen.

Neben der Premiere des Stücks Lö Grand Bal Almanya, das Nurkan Erpulat und Tunçay Kulaoğlu neu entwickelt haben, sind auch wichtige Stimmen wie Aslı Erdogan, Can Dündar und Barış Atay im Gorki zu hören.

Copyright Esra Rotthoff

Premiere

Merhaba Berlin

Nun vermessen sie diese eigentümliche Scheinehe neu: 57 Jahre nach dem deutsch-türkischen Anwerbeabkommen gehen sie mit ihrem musikalischen Schauspiel auf eine Zeitreise durch sechs denkwürdige Dekaden der Arbeitsmigration.

Besungen mit verschollen geglaubtem Liedgut, dokumentiert durch waschechtes Archivmaterial und begleitet von leidenschaftlichen Wanderern suchen sie penibel nach Antworten auf die wichtigsten Fragen der migrantischen Menschheit.

Die Neuinszenierung Lö Grand Bal Almanya am Gorki zeigt nicht nur einen Tapeten-, sondern vor allem einen Paradigmenwechsel gegenüber dem früheren Stück. Denn in den letzten acht Jahren hat sich Doyçland fast bis zur Unkenntlichkeit verschönert.

Text Nurkan Erpulat und Tunçay Kulaoğlu Regie Nurkan Erpulat Bühne Alissa Kolbusch Kostüme Pieter Bax Musik Tobias Schwencke Ton Hannes Zieger Licht Jan Langebartels Dramaturgie Tunçay Kulaoğlu.

Maxim Gorki Theater Berlin Am Festungsgraben 2 10117 Berlin MAI 2018 MERHABA

55

Karikatür sanatçısı Firuz Kutal Berlin’deydi

Merhaba Berlin

Semra ile Muhittin’e mutluluklar

M

Yaşamını Norveç'te sürdüren karikatür sanatçısı Firuz Kutal Berlin'deydi. 2011 yılında Kreuzberg'de açtığı sergiyle akıllarda yer eden Firuz Kutal bu kez başkenti gezmeye geldi.

erhaba okurlarına selamlarını gönderen sanatçı, karikatür anlayışını şöyle özetledi. „Bana göre karikatür bir silah değil, bir kültür ve iletişim aracıdır ve yaptığım işi, göz atıldıktan sonra çöpe atılacak bir gazete kağıdı olarak değil kalıcılığa aday bir sanat eseri olarak değerlendiriyorum. Çağdaş, sınır tanımayan, özgürlük ve eşitlikten yana, kabaca muhalif dediğimiz bir enerjiyle çalışmaktayım.“ Firuz Kutal'ın karikatürleri dünyanın pek çok yerinde sergileniyor, dergi ve gazetelerde yayınlanıyor.

B

erlin’deki tüm Türk müzi©i korolar⁄n⁄n yak⁄ndan tan⁄d⁄©⁄ güzel sesli Müjgan Abla „Müjgan Bayraktar“, o©lu Muhittin’i Semra Tiryaki ile evlendirdi. Ba‚ta TGB Türk Müzi©i Korosu Ba‚kan⁄ Fatma Akarsu olmak üzere bir çok koro üyesi, Müjgan Abla’lar⁄n⁄ bu anlaml⁄ günde yaln⁄z b⁄rakmad⁄lar. Hotel Mercure Tempelhof’da yap⁄lan dü©ün töreninde Semra ile Muhittin’e mutluluklar dileyen konuklar Tiryaki ve Bayraktar Ailesi’ne „hay⁄rl⁄ olsun“ dileklerini ilettiler.

Alkışlar Çetin için

K

ültürler Atölyesi WdK’da yine güzel bir konsere imza atan Çetin, Türkçe ve Zazaca türküleriyle gönüllerde taht kurdu. Özlem Özdil ve Sinan Çelik de konsere konuk sanatç⁄ olarak kat⁄ld⁄lar.

56

MERHABA MAI 2018

Merhaba Berlin

NETU büyümeye devam ediyor

Avrupalı Türk İşletmeler Ağı - NETU, üyeleri için bir yeni tanıtım programı daha düzenledi.

Ü

yelerinin ticari başarısı NETU’nun en büyük temellerinden birisi olmaya devam ediyor. Ticari teşvik adına düzenlenen tanıtım programlarında NETU üyeleri kendilerini, şirketlerini ve diğer NETU üyelere yönelik özel fırsat ve imkanlarını tanıtıyorlar. Toplantının açılışı NETU’nun tanıtım filminin sunumu ile yapıldı.

Daha sonra ise, derneğin faaliyet

alanları, hedefleri, proje ve kooperasyonları tanıtıdı.

Yoğun ilgi gören programda May Bau UG Yücel Deniz, Energim GmbH Mahmut N. Erul, Rechtsanwalt Michael Prettin ve Check Cars 24 Erkan Üstün firmaları kendilerini tanıttılar. NETU ailesine yeni katılan üyelere komisyon başkanları tarafından plaket takdim

edildi. Şirket sunumlarından sonra söz davetli şirketlere verildi. Derneğin profesyonelliğinden ve üyelere yönelik sunulan hizmetten etkilendiklerini belirten davetliler NETU’ya teşekkür ettiler.

Programdan sonra sunulan açık büfe, çay ve kahve ikramında misafirler birbirlerini daha yakından tanıma fırsatı buldu.

MAI 2018 MERHABA

57

Merhaba Berlin

MAYIS/MAI 2018 03 04 07 09 11 12 12 13 13 14 19 20 21

Donnerstag

Íiir ve Müzik Ak‚am⁄

19.00 Uhr

Gastveranstaltung

Freitag

Yetersiz Bakiye

20.00 Uhr

Gastspiel

Montag

Kamil Uslu - Metin Y⁄ld⁄z

20.00 Uhr

Stand Up

Mittwoch

Ç⁄lg⁄nlar Tatilde - Prömiyer

18.00 Uhr

Tiyatrom Kinderabteilung

Fraitag

Türk Sanat Müzi©i Konseri

19.00 Uhr

Gastkonzert

Samstag

Lisesiler - Prömiyer

15.30 Uhr

Tiyatrom Kinderabteilung

Samstag

Ortaya Kar⁄‚⁄k 4 - Son Oyun

20.30 Uhr

Tiyatro Yüzyüze

Sonntag

Derya Çolaker

16.00 Uhr

Uygulamal⁄ Seminer

Sonntag

Aacayip Tiyatro Berlin

19.00 Uhr

Gastspiel

Montag

Ko©u‚

18.30 Uhr

Tiyatro Pati Berlin

Samstag

Fikriye ve Latife

20.00 Uhr

Tiyatro Kar Ûstanbul

Sonntag

Ya‚ad⁄m Demek Ûçin...

17.00 Uhr

Berlin Oyuncular⁄ A‚k⁄n Gözüne Gözlük

Montag 17.00 Uhr

25 27

Freitag

Gastspiel - Int. Jugendtheater Türk Halk Müzi©i Konseri

20.00 Uhr

Haydar Kutluer

Sonntag

Tiyatro Aacayip Berlin

17.00 Uhr

Gastspiel

TÛYATROM Alte Jakobstr. 12 • 10969 Berlin

Tel.: 030/615 20 20 58

MERHABA MAI 2018

8 Mayıs 2018 Salı 20:00 To Be House of Production – Kürk Mantolu Madonna (Atze Musiktheater – Großer Saal, Luxemburger Str. 20, 13353 Berlin) 9 Mayıs 2018 Çarşamba 20:00 Ankara Devlet Tiyatrosu – Mehmet Akif (Atze Musiktheater – Großer Saal, Luxemburger Str. 20, 13353 Berlin) 10 Mayıs 2018 Perşembe 18:00 Hayal Perdesi – Üç Kız Kardeş (Atze Musiktheater – Studiobühne, Luxemburger Str. 20, 13353 Berlin) 10 Mayıs 2018 Perşembe 20:00 Bursa Devlet Tiyatrosu – Ahmet Yesevi (Atze Musiktheater – Großer Saal, Luxemburger Str. 20, 13353 Berlin) 11 Mayıs 2018 Cuma 18:00 Lefkoşa Belediye Tiyatrosu – İki Kişilik Hırgür (Atze Musiktheater – Studiobühne, Luxemburger Str. 20, 13353 Berlin)

11 Mayıs 2018 Cuma 20:00 Tiyatro Keyfi - Gözlerin Ardında (Atze Musiktheater – Großer Saal, Luxemburger Str. 20, 13353 Berlin) 12 Mayıs 2018 Cumartesi 20:00 Bursa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu – Gulyabani (Atze Musiktheater – Großer Saal, Luxemburger Str. 20, 13353 Berlin) 13 Mayıs 2018 Pazar 18:00 Çêverê Asmêni – Çerçi (Theater28 – Prinzenallee 33, 13359 Berlin)

Fuaye Sohbetleri 9 Mayıs 2018 Perşembe 18:00 Murat Şeker

10 Mayıs 2018 Perşembe 16:00 Müfit Can Saçıntı 11 Mayıs 2018 Cuma 16:00 Rasim Öztekin

12 Mayıs 2018 Cumartesi 16:00 Engin Alkan

Merhaba Berlin

MAI 2018 MERHABA

59

Merhaba Berlin

Berlin Yarı Maratonu yine rekorlara imza attı

Ûçi‚leri Senatörü Andreas Geisel’in start verdi©i Berlin Yar⁄ Maratonu’nda rekor yenilendi

FOTOÌRAFLAR: ALEX DE MIRELLE

3

6 bin atletin ko‚tu©u Berlin Yar⁄ Maratonu’nu M⁄s⁄rl⁄ Erick Kiptaniu kazand⁄. En h⁄zl⁄ kad⁄n atlet ise 69 dakika 4 saniye ile Etopyal⁄ Melat Kejeta oldu.

1 saat bile olmadan, 58 dakika 42 saniyede fini‚e gelen ilk atlet, M⁄s⁄rl⁄ Erick Kiptaniu rekoru 12 saniye fark⁄ ile yeniledi. Maratona kat⁄lanlar Kreuzberg semtinden geçer-

Berlinli Türkler, maratona kat⁄lan sporcular⁄ bayraklar⁄yla selamlad⁄lar...

60

MERHABA MAI 2018

ken ellerinde Türk bayraklar⁄ ile kendilerini selamlayan ilçe sakinlerine hayran kald⁄lar. Berlinli Türkler, dünyanın dört bir kö‚esinden gelen ko‚uculara moral verdiler...

Merhaba Berlin

Brazilian Jiu Jitsu Geçtiğimiz ay Selim Buğur’dan Filipin Dövüş Sanatları hakkında bilgi almıştık. Bu ay ise Selim hoca bizlere Brazilian Jiu Jitsu sporunu yakından tanıtıyor.

Söz Selim Buğur’da: KEMAL DÛRÛN • MERHABA

B

razilian Jiu Jitsu (BJJ) “Zarif Sanat” olarak tanımlanan ve özellikle rakibi yakalama ve yerde mücadelenin öne çıktı©ı bir dövü‚ sanatıdır.

Her ya‚ta ve her fizik özelli©inde insan bu sporu yapabilir. Yani daha narin ve zayıf olan insanlar bile kendisinden daha büyük ve güçlü olan rakiplerine üstünlük sa©layabilir. Brazilian Jiu Jitsu’da rakip genellikle eklem yerlerinden kilitleme ve bo©ma tekni©i uygulanarak ma©lup edilir.

Berlinli Selim Bu©ur, Dünya Íampiyonu Andr Galvao ile ABD’nin San Diego kentindeki okulunda antrenmanda...

Son 15 yılda Almanya’da bu spora ilginin artt⁄©⁄n⁄ söyleyebilirim. Ben de ö©rencilerimle birlikte, BJJ müsabakalarına düzenli olarak kat⁄l⁄yorum.

Berlin, Londra ve Roma gibi metropol ‚ehirlerde düzenlenen uluslararas⁄ BJJ turnuvalar⁄ndan madalya ile geri dönüyoruz. Neukölln’deki salonda ö©rencilerime bu spor dal⁄ ile ilgili tüm bilgileri aktar⁄yorum.

BJJ turnuvalarında kilo ve ya‚ kategorileri vardır. Her ya‚tan sporcu katılabilir. Sporun ya‚ı yoktur.

Müsabakalara katılmasanız bile bu sporu herkesin yapmasını tavsiye ederim. Çünkü antrenmanlarda bütün kasları çalı‚tırıyorsunuz ve kilo vermek ve fit kalmanız çok kolay.

Satranç gibi ileri hamleleri dü‚ünmeniz ve planlamanız gereken stratejik bir spor oldu©u için yüksek konsantrasyon yetene©i geli‚tiren BJJ, son derece zevkli bir dövü‚ sanat⁄. Herkese tavsiye ediyorum. Ûlgi duyanlar Neukölln’deki antrenmanlar⁄m⁄za kat⁄labilir, geni‚ bilgi alabilir.

Lust etwas für die Fitness und Selbstverteidigung zu tun?

Dann probier 's mal mit Berlin Martial Arts Group e.V.!

Jeet Kune Do • Filipino Martial Arts • Brazilian Jiu Jitsu

Selbstverteidigung Stockkampf Messerabwehr Boxen, Kickboxen Bodenkampf

Kontakt: Selim Bugur 0178 659 08 56 info@jkdgroup.de www.martialartsgroup.de

Trainingsort: Morusstrasse 32 12053 Berlin-Neukölln Regenbogen Grundschule 2.OG MAI 2018 MERHABA

61

Merhaba Berlin

Boyacının Küpü

merhaba@zagli.eu IDN: 1065353715

Herausgeber: AF Media GmbH Berlin Geschäftsführer: Ali Fidan Lietzenburger Str. 90 • D-10719 Berlin Tel.: +49 (0)30 398 20 21 10 E-Mail: info@af-media.eu Register: Amstgericht Charlottenburg HRB121411B Ust.-Id.-Nr.: DE 266260152

Genel Yayın Yönetmeni : Mehmet Za©lı Chefredakteur/ViSdP Yazı Û‚leri Müdürü : Temren Elmaso©lu Redaktionsleiter Pazarlama ve Halkla : Neslihan Behram Ûli‚kiler Koordinatörü Marketing Bu sayıda : Münir Ba©rıaçık, Íenol Çörekçi, eme©i geçenler Nergiz Karaku‚, S⁄la Íahin, Mit freundlicher Yasemin Sar⁄o©lu, Özlem Co‚kun, Unterstützung Zarif Zeki Íahin, Taner Bölük, Dr. Nevzat Tuncay, Halis Uzun, Hayati Boyacıo©lu, Íahin Yücel, M. Arif Özserin, Kemal Dirin, Mehmet Dedeo©lu, Deniz Za©lı, Dr. Murat Gördük, Alex De Mirelle Tüm hakları saklıdır : Ohne ausdrückliche schriftliche Alle Rechte vorbehalten Genehmigung ist es nicht gestattet, Texte und Fotos zu kopieren oder zu vervielfältigen.

Artikel, die mit Namen gekennzeichnet sind, entsprechen nicht immer der Meinung der Redaktion, sondern des Autors.

Keine Gewähr für unverlangt eingesandte Fotos und Manuskripte.

Druckfehler vorbehalten.

Bei allen Verlosungsaktionen ist der Rechtsweg ausgeschlossen.

62

MERHABA MAI 2018

0%-Finanzierung

Montag - Freitag 10:00 - 19:00 Samstag 11:00 - 17:00

ÖZATESGmbH Kurulum ve Teslimat Berlin‘in her noktasına ÜCRETSİZ!

Entsorgung

Kostenloser Liefer& Montageservice

Lietzenburger Str. 69-71 10719 Berlin U-Bhf. Uhlandstraße Tel. Fax E-Mail Web

: 030 - 88 77 38 83 : 030 - 88 77 38 85 : dogtas.berlin@ozates.com : www.dogtasmobel.de

20 % CO RA UP BA O TT N

Beratung

✁

UVP:1700.- €

1499,-

0% Finanzierung 2 Jahre Garantie mit Lieferung+Anschluß

Bosch SMS50D32EU

Bosch WAE28220

Bosch KGV33VW31

5 Spülprogramme, 4 Temperaturen, Startzeitvorwahl, dosier Assistent, Restzeitanzeige, Beladungserkennung, Aquastop, Energieeffizienzklasse A+, Energieverbrauch 290 kWh/ Jah,Wasserverbrauch 3300 Liter/Jahr,Luftschallemission 48 dB[A],Breite: 600mm, Höhe: 845mm, Tiefe: 600mm

7 kg Füllmenge, Schleuderdrehzahl U/min: maximal 1.400, Endzeitvorwahl, Restzeitanzeige, ActiveWater (spart Wasser und Kosten), Programme und Optionen: Fein/Seide, Spülen plus, VarioPerfect Wolle/ Handwäsche, Aquastop Schlauch, Energieeffizienzklasse A+++, Energie Verbrauch: 165 Kwh/Jahr,Wasserverbrauch: 10686 Liter/Jahr .Waschen 57dB/ schleudern : 77dB.Breite: 600mm, Höhe: 848mm, Tiefe: 550mm

Kühl-/Gefrierkombination, Nutzinhalt des Kühlfaches: 192l, Flaschenablage, Frische-Behälter: 1, Glasablageflächen: 4, LED-Beleuchtung, Nutzinhalt des Gefrierfaches: 94 l, BigBox,1, Schubladen: 2, LED-Temperaturanzeige, Energieeffizienzklasse A++,Energieverbrauch 219 kWh/ Jahr,Luftschallemission 39 dB[A] re 1 pW,Breite: 600mm, Höhe: 1.760mm, Tiefe: 650mm

Geschirrspüler

Waschmaschine

Lieferung

Siltem.de Siltem.de

Montage

Kühlschrank

Entsorgung

Finanzierung*

Tel.: +49 (0)30 695 330 -17 oder 18 Kottbusser Kottbusser Str. 9 Str. 9 *Kaufpreis entspricht dem Nettodarlehensbetrag, Gebundener Sollzinssatz(jährl.) und eff. Jahreszins 10999 Berlin 0,00%, Finanzierungsangebot ist gültig bis 31.10.2017. Bonität vorausgesetzt. Kreditgeber ist die Com10999 Berlin merzFinanz, Schwanthalerstr.31,80336 München, für die wir nicht ausschließlich vermittelnd tätig sind.

U-Bahn U-Bahn Kottbusser Tor Kottbusser Tor Keine Mitnahmegarantie. Alle Preise Abholpreise. Für Druckfehler übernehmen wir keine Haftung. Artikel ohne Dekoration. Unverbindliche Preisempfehlung des Herstellers. service@siltem.de