Hayallerin En Uzun ve En H覺zl覺 Atlar覺
Muzaffer Buyrukçu (1 Şubat 1930, Niğde - 26 Ağustos 2006, İstanbul)
İstanbul Pertevniyal Lisesi’ndeki öğrenimini yarıda bırakıp hayata atıldı. Uzun bir süre İstanbul’da Toprak Mahsulleri Ofisi’nde memur olarak çalıştı(1951-1970). Yazarlığa öykü ve şiirle başladı. Öyküleriyle önce gazetelerde, ardından edebiyat dergilerinde göründü. Kendine özgü bir öykü, benzersiz bir günlük türü yarattı. Toplumsal ve bireysel durumları içinde ele aldığı insanı, onun çeşitli ilişkilerini, iç dünyasını, çelişkilerini, şaşırtıcı saptamalar ve gözlemlerle, coşkun imgelerle dile getirdi. Öyküleri, romanları ve dönemin edebiyat ortamına ışık tutan günlükleriyle edebiyatımızda önemli bir yeri olan Buyrukçu’nun öyküleri yabancı dillere de çevrildi.
Ve Yayınevi - 010 Öykü - 001
Hayallerin En Uzun ve En Hızlı Atları / Muzaffer Buyrukçu Kitap Editörü Kenan Yücel Dizgi, Baskı Öncesi Hazırlık Kenan Yücel Kapak Tasarımı Cansın Bozoğlu Kapak Resmi Kenan Yücel Son Okuma Mehmet Sarsmaz Baskı ve Cilt Ertem Basım Yayın Dağıtım San. Tic. Ltd. Şti. Başkent Organize Sanayi Bölgesi 22. Cadde No: 6 Malıköy - Temelli /Ankara Tel: 0 312 640 16 23 Faks: 0 312 640 16 24 www.ertem.com.tr Sertifika No: 26886 1. Basım: Şubat 2015 ISBN: 978-605-84579-0-4
© Ve Yayınevi, 2015 Sertifika No: 30122 Ve Yayınevi Caferağa Mah. Sarraf Ali Sk. No: 25/10 Kadıköy - İstanbul www.veyayinevi.com e-posta: info@veyayinevi.com facebook.com/VeYayinevi twitter.com/VeYayinevi
HAYALLERİN EN UZUN VE EN HIZLI ATLARI Muzaffer Buyrukçu
Öykü
O
tobüse bindirdiği karısı Esma’yı el sallayarak uğurlayan Haydar geriye döndü, yüreğini saran erinçli bir duyguyla yazıhanelerin çevresinde yan yana dizildiği bekleme salonuna girdi, bir sigara yaktı, Esma’nın yüzündeki gülümsemeyi anımsadı. Bir ‘kurtuluş’ gülümsemesiydi sanki, evet, evet, öyleydi. Kızdı ama hemen kızgınlığını yersiz buldu, çünkü kendisi nasıl Esma’dan bıkmışsa Esma da ondan bıkmış olabilirdi. Yıllardan beri sürdürdüğü akşamcılığından, sert tavırlarından, azarlarca konuşmasından, hiçbir hatasını bağışlamamasından, cinsel isteklerinin coşkulu baskısına boyun eğerek her gece tatlı uykusundan uyandırıp tek yanlı bir sevişmeyi sergilemesinden nefret ettiğini, bu özelliklerinden ötürü bir gün bırakıp kaçacağını söylemiyor muydu? Ya bu fırsatı değerlendirerek amacını gerçekleştirme yoluna giderse? Cesaret edemez, kemiklerini kıracağımı bilir! Kollarına, bacaklarına baktı. ‘Ama ya her şeyi göze almışsa? Alırsa alır, napalım, onun uğruna canıma kıyacak değilim ya, boşarım, bana kadın mı yok.’ Tütünün ağzının içinde bıraktığı acılık lezzetliydi. Camlı kapılara dikti gözlerini ve gördü: Kır sakalı göğsünü döğen, mintanı çizgili ama temiz, orta yaşlı, tıknaz, yaşamın her anıyla güreşen bir adamın patlak gözleri kanlıydı, sanki hiç uyumadan sabahı edenler, yüzlerce sayfalık bir kitabı okuyanlar, bol ağrılı bir hastalıkla kıvrananlar gibi. Siyah poturlu, mes lastikliydi, yorulduğunu belirten bir hareketle boş sıraya ilişti ve karşısında buyruk bekleyen erler örneği ‘hazır ol vaziyetinde’ duran, üçü de aynı boyda, üçü de kara çarşaflı, elleri kara eldivenli, topuksuz iskarpinli kadınlardan soldakinin uzattığı kareli bir peşkirle alnında boncuklanan terleri sildi, anlamını değiştirmediği bakışlarla tepeden tırnağa süzdü, bir şeyler mırıldandı. ‘Bu onun karıları galiba... vücutları da güneş görmemiş gibi bembeyazdır.’ Dedesinin fesli, sarıklı resimlerini canlandırdı zihninde: Onun da dört eşi vardı ve ninesinin dediğine göre ‘gül gibi’ geçinip gidiyorlardı; ama bir öğle yemeğinde dedesi parlamıştı. “Kıskanç köpekler, birbirilerinin gözlerini oyacaklar ben-
7
Hayallerin En Uzun ve En Hızlı Atları, Muzaffer Buyrukçu, 1. Basım, Şubat 2015
Bu kitap 1000 adet basılmış ve tümü numaralanmıştır.
Sahi, sizdeki kaç nolu nüsha?
Kitap Takip Sistemi’mize hemen kaydettirebilirsiniz. www.veyayinevi.com/kitap-takip-sistemi