Üç aylık, Yerel, Süreli, Türkçe Yayın Kolektif Kültür Yaşam Derneği Adına Sahibi Dilan Öğüz Adres: İstiklal Cad., İmam Adnan Sokak, No:5 Kat: 5, Beyoğlu/İstanbul Tel: 0212 2459733 e-posta: iletisim@universiteligazetesi.net Basıldığı Yer: İhlas Gazetecilik A.Ş Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No.11 A/41 34197 Yenibosna / Bahçelievler / İstanbul Tel: 0 212 454 30 00
Universıtelı
24
SÖYLEŞİ
Universıtelı www.universiteligazetesi.net
Sayı 20
2014 TAKVİMİ HEDİYELİ
Ocak 2014
MERT FIRAT İLE TİYATRODAN SİNEMAYA, GEZİ’DEN GENÇLİĞE KEYİFLİ BİR SÖYLEŞİ
“Her şey çok fantastik geliyor. Sinemanın yapamayacağı kadar fantastik aslında şu andaki durum” Öncelikle bizimle röportaj yaptığınız için teşekkür ederiz. Ekim 2012 itibariyle açtığınız Moda Sahnesi’nden bahseder misiniz? Moda Sahnesi’nde çalışmalarınız nasıl gidiyor? Çalışmalarımız iyi gidiyor, 12 ortağız derdimiz hep beraber ortaya bir şeyler koyabilmek. 12 kişi koordineli çalışabilmek zor bir iş. Şu anda biri çocuk olmak üzere üç tane oyunumuz var: Palyaçolar Okulu, Bütün Çılgınlar Sever Beni ve Hamlet. Onun dışında Başka Sinema ile ortak bir çalışmamız var. Türkiye'de vizyon bulması çok zor olan filmlerin bir şekilde vizyon bulmasını sağlıyoruz. Küçük bir de salonumuz var orada da konuk tiyatroları ağırlıyoruz. Sahneler açılır kapanır bir tribün şeklinde, tribün kapanınca bu alanların hepsi konser alanı olabiliyor. İncesaz, Büyük Ev Ablukada, Kardeş Türküler gibi isimler konserler verdi. Değişik gruplar hala çıkmaya devam ediyor. Çeşitli sempozyumlar, atölyeler, çocuk atölyeleri devam ediyor. İskender Savaşır’la bir çalışma yapıyoruz şu anda Shakespeare üzerine 10 haftadır süren… Ve her ay dört ayrı film gösteri yaparak senaryo atölyesi oluşturacağız, üzerine söyleşiler yapacağız. Yani şu anda istediğimiz hayal ettiğimiz gibi ilerliyor.
Biz Gezi Direnişi diyelim, devamını sizden alalım? Benim için, Gezi doğduğum günden beri en şaşırtan ve heyecanlandıran süreçti. Biz "Başka Dilde Aşk" çekmiştik orada bir eylem sahnesi vardı orada ki amaç insanların sokağa çıkıp haklarını dile getirmeleriydi. Özellikle orta sınıfın mücadele etmeyi öğrenmesi çok değerli. Zaten yoksul halk hakları için mücadele ediyor, bir nevi etmek zorunda çünkü. Yani insanların sokağa çıkıp haklarını talep etmeleri inandıkları şeye sahip çıkmaları, parka değere sahip çıkmasıydı benim için önemli olan. Bu süreçte hissettiğimizin korku olmadığı kesin. Hepimizi utandıran herkesin şapkasını önüne koyması gereken hatta koyduğu günlerdi. Ben Haziran Direnişi gibi bir direnişin tekrardan organize olabileceği düşüncesindeydim. Aslında organizede değildi halkın tepkisiydi. Faiz lobisinin işi falanda değildi bu. Sıkıntılar konusuna gelecek olursak işten çıkartmalar, tehditler oldu. Ben de sosyal medyadan aldım tehdit ama beni engelleyen bir şey yaşamadım.
Bir yanda 3 seçimli dönem, yolsuzluklar, operasyonlar ve görevden almalar, diğer yanda sokaktakiler
SÖYLEŞİ “ABD kaynaklı bir operasyon yürürlüğe sokuldu ve buradaki enstrüman da
Cemaat” ha fazla siyaset konuşuyor artık. Hiç bir dönemde bu kadar politika, siyaset konuşulmamıştı. İnsanlar yazılanları, makaleleri takip etmeye başladılar, Twitter’daki paylaşım konuları değişti. İnsanları 10 yıllık eğitimle buraya getiremeyebilirdik. Son yolsuzluk da kadar gizlenirse gizlensin bugün olmasa yarın bir şekilde ortaya çıkacak. Gençlik hareketi ve üniversitelere dair yorumunuz nedir? Dışarıdan seyrediyoruz ve çok güzel görünüyor. Öğrenci Kolektifleri’ni takip ediyorum özellikle ilgimi çekiyor, bazı diğer oluşumlar da var takip ettiğim. Ne yapıyorsunuz, ne ediyorsunuz merak ediyorum. Çünkü ne olursa üniversitede oluyor. Üniversitede kavgayı tanıması gerektiğini düşünüyorum insanın. Şimdi liseler de hareketli gerçi. Mesela ben ODTÜ havasını çok soludum; 12 yaşımdan 18’ime kadar oraya gidip geliyordum. Oradaki konuşmaları festivalleri hep takip ediyordum. Lisede de gittiğim kurum vardı as-
lında benim. Oralar sizi hayata hazırlıyor aslında. Sosyalizmi savunduğum için söylemiyorum ama birinin bir konu ile ilgili görüşü olmaması imkansız bence. Sosyalizm normal bir insan yaşayışını, olması gerekeni öneriyor o yüzden bana görüş gibi gelmiyor: Direk olması gereken bu. O yüzden birinin sağcı, muhafazakar olmasının nedenlerini anlıyorum ama “Ben Türk’üm ve sadece benim ırkım söz konusudur, bundan üstün ırk yoktur” fikri beni çok şaşırtıyor. İnsan kızlı erkekli evde oturmayı nasıl dert edinebilir kendine, bunu anlamıyorum. Bu yüzden üniversitedeki hareketlere gayet olumlu ve sıcak bakıyorum. Son olarak sizin söylemek istediğiniz yeni yıla dair vermek istediğiniz bir mesaj var mı? 2014 nasıl bir yıl olacak ve 2013 nasıl bir yıldı diye sorarsak ne dersiniz? 2014’te bu uyanışın daha da devam ediyor olmasını, herkesin hakkının peşine korkmadan düşmesini talep ediyorum. Ne kadar talep edersen o kadar alıyorsun bu dünyada.2014 cesaretin yılı olsun. Ben iyi bir yıl olacağını düşünüyorum. Görünende o zaten.
S12
MEDYA İradenin zaferinden
Usta’nın hikayesine S17
Bilim S15
2013 yılı Almanağı
Birileri ‘bilim adamı’ mı dedi? S16
Türkiye, dünya ve üniversitede bir yıl boyunca neler yaşandı? 2013 yılında kaybettiklerimiz ve medyanın 2013 çetelesi
3 boyutlu yazıcılar
Kadın
Büyük yolsuzluğun arkaplanı
2014
Türkiye-İran Altın hattı S14
Arafta kalan gazetecilik HiLMİ HACALOĞLU S3
Bırakın zaman yıkılsın iNAN TEMELKURAN S21
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Ve malumunuz yolsuzluk… İlk duyduğunuzdaki tepkiniz ne oldu, süreci ve gelecek dönemi nasıl değerlendiriyorsunuz? Her hükümet döneminde yolsuzluklar oluyor. Türkiye'de de bundan önce oldu ama bugün iddia edilen para, bir ülke ekonomisi kadar. Önemli olan bunun cezasız kalmaması. Devlet başlı başına bir düzenektir ve bunun içinde dengeler vardır. Ama yargıya müdahaleleri görünce tartışılmaz biçimde bu ülkede demokrasi yoktur diyorsun. Yaşananların hepsi göz önüne alındığında adil bir yargılamanın, güçler ayrılığının olmadığı görünüyor. Savcının görevini yerine getirmesi için polise talimat verip görevini yerine getirmeyip emre itaatsizliğe varan durumda iş artık sadece politikaya ve siyasete kalıyor. Bu sefer kandırılıyor gibi hissediyorsun. Ben yönetilmek için oy vermiştim, kandırılmak için oy vermedim diyen bir yüzde ellide var aslında. Her şey çok fantastik geliyor. Sinemanın yapamayacağı kadar fantastik aslında şu andaki durum. Belki bu yüzden bu kadar haber izleniyor ve ilgi çekiliyor çünkü sürekli gündem değişiyor, hayal edemeyeceğiniz şeyler oluyor. Gezi’nin bir etkisi de insanlar çok da-
‘Sağlam irade’ye karşı Sağlam direniş
SAYFA 01
Oyun Atölyesi'nin defalarca sahnelediği tiyatroyu sinemaya taşıdınız. İlksen Başarır'ın yaptığı Erkek Tarafı filmi sinemaya giden erkekleri terletiyor. Erkek egemen yaşamı eleştiren bu filme aldığınız tepkiler neler oldu? Daha çok nitelikli komediye önem veren topluluklardan oldukça güzel tepkiler aldık. Erkek Tarafı göndermeleri olan alt metinlere sahip bir oyun, yazarı da bu şekilde görüyor oyunu. Adaptasyon sürecinde yazarı ile de çalıştık zaten, Polonya'dan buraya geldi. Ben feministlerden yanlış anlaşılmalar olabilir diye çok tepki çekeceğimizi düşünmüştüm. Birçoğu da bunun sıkı bir erkek eleştirisi olduğunu söyledi ve feministlerden genelde çok kötü bir eleştiri almadık. Bu oyunu beş yıl oynadığımız için deneyimlemiştik. Çok az insan kötü tepki gösteriyor, anlayamayabiliyordu. Oyunun cinsiyetçi olduğu yönünde tepkiler alabiliyorduk ama çoğu zaman anlaşılmıştı öyle bir oyun olmadığı. Birçok ülkede de oynanıyor bu oyun ve erkeği bir erkeğin dili ile eleştirmek bir maharet ister gerçekten. Yazar bunu başardığı içinde bu bizim ilgimizi çekmiş ve oynamaya heyecanlanarak sahnelemiştik. Filmi 200 binin üzerinde seyirci izledi, yani eğer bir komedi yapacaksak böyle olmalı diyorduk, mutlu olduk. Moda Sah-
nesi’nin de içinde olduğu bir film çıkardık ortaya.