Camia 145

Page 1

Gemeinschaft. Community. Communauté. İslam Toplumu Millî Görüş » www.igmg.org

15 Mart 2019 | 8 Recep 1440 — Sayı 145

HASENE SURIYELI VE FILISTINLI MÜLTECI KAMPLARINA YARDIM s. 21

GENEL MERKEZ “Müslümanca söylemden ziyade, Müslümanca tavır.” s.7

KÜLTÜR VE SANAT Malcolm X s. 22

Bir tas çorba ile yürekleri ısıtıyoruz...

s.21

ÖNDEN GİDENLER

TEŞKİLATLANMA

Onlar, Müslümanlara yol ve yön gösterdi

“Camilerimize üye oluyoruz!”

İslam Toplumu Millî Görüş Müslüman toplumların var oluş mücadelelerinde onlara öncülük eden Müslümanların rahmetle anıldığı “Önden Gidenler” programlarını tamamladı.

İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) teşkilatları Teşkilatlanma Başkanlığı öncülüğünde düzenlediği Camilere Üyelik Kampanyası ile yine hayırlara öncülük ediyor.

IGMG İrşad Başkanlığı öncülüğünde şubat ayında gerçekleştirilen programlarda, Müslümanlara İslami bir hayat ve tavırda rehberlik eden öncüler rahmetle anıldı. Birkaç yıldan beri düzenlenen Önden Gidenler programlarında mutat olarak anılan isimlerin yanı sıra bu sene ayrıca Abdulaziz Bekkine, Ali Haydar Efendi, Ebubekir Siraceddin, Ebu’l Hasen en-Nedvî, Es’ad Erbili, Nurettin Topçu, Mustafa Sabri Efendi, Ahmet Deedat gibi İslam dünyasının manevi önderlerinin yanı sıra, teşkilatımız bünyesinde Avrupa Müslümanlarına yol ve yön gösteren Mustafa Efe Hoca Efendi de rahmetle yâd edildi. Savaş, işgal ve kültürel emperyalizmin boyunduruğunda ezilen İslam toplumlarının kaybettiği özgüveni tekrar kazanabilmeleri için İslam ile olan bağlarını yeniden diriltmek için çabalayan bu öncülerin ortak özellikleri, idealleri uğruna çile çekmelerine rağmen bu zorluklardan şikâyetçi olmayıp, bilakis bu zorlukları bir lütuf olarak kabul etmeleridir. Merhum Nurettin Topçu’nun tarifiyle; “Yaşama zevkini bırakıp, yaşatma aşkına gönül vermişlerdir.” Onlar, hiçbir kulu hor

IGMG Teşkilatlanma Başkanlığı cemaatin bağlı bulunduğu camiye üye olarak sahiplenmesini hedefleyen üyelik kampanyasını ramazan ayına kadar sürdürecek. Daha önceleri Camilerle Dayanışma Haftası çerçevesinde düzenlenen üyelik kampanyası her camide gerçekleştirilecek. Cami ile Müslümanların buluşturulmasının yollarından birisi olan üyelik ile, cemaat camide gerçekleştirilen hizmet ve çalışmalara doğrudan katkıda bulunmuş

HASENE DEUTSCHLAND/ KT

s.

7

ve hakir görmemişler, toplumdan kopuk olmayı ifade eden seçkinci vizyonu benimsememişlerdir. Sahip oldukları ilim ve irfan birikimini işe yaramaz tartışmalarda tüketmemişler ve halk içinde hakla beraber olma düsturuna uygun olarak yaşamışlardır. Sosyal alanda gerçekleştirmeyi hedefledikleri müspet değişim ve dönüşüm için, en etkili yolun eğitim ve kültür faaliyetleri ile İslam ahlakına bağlılık olduğu bilinciyle davranmış, hayırlı hizmetlere talip olacak insanları yetiştirmeyi kesinlikle ihmal etmemişlerdir. Hayatlarında sahip oldukları tutarlılık ve istikrar, ihlas ve samimiyetlerinin bir nişanesi olarak görülmüş ve tüm Müslümanların gönüllerinde taht kurmalarına vesile olmuştur. İslam’ın ilke ve değerleriyle, hayatın tüm alanlarına nüfuz ettirilmesi idealine ve iddiasına sahip bir neslin ortaya çıkmasına vesile olmuşlardır. Özellikle manevi ve ahlaki alandaki yozlaşmaya karşı kendi yaşantıları ile örneklik gösteren bu öncü nesli anmak, aynı zamanda onların mücadelesini verdikleri idealleri anlamak manasına da gelecektir.

olacak. Her bir cemaatin kendisinin üye olmasının yanı sıra yanında bir üye daha getirmesini tasarlayan üyelik kampanyası ile cemaat, erkeği, kadını ve çocuğuyla birlikte ibadet mekânı, eğitim aldıkları eğitim merkezleri, bir araya geldikleri sosyal mekân olan camiler ile kendi varlığını da ortaya koymuş olacak. Böylece cami ve cemiyet çerçevesinden verilen ve Müslümanların gelecekleri için hayatı önem taşıyan bu hizmetler nesilden nesile devam etmiş olacak. s. 9

Hayatın içinden • Önden gidenler: Onlar, idealleri uğruna çile çekti ama şikâyet etmedi s.8 • Fıkıh Köşesi : Alkolden yapılan sirkelerin hükmü s.10

s. 8-9/14-15

BREMEN

18

s.

GENÇLİK TEŞKİLATI

25

s.

ALPES

s.

25

“Muhabbet Buluşmaları” başladı

Şube Başkanları Toplantısı

2. Bölge Başkanları Toplantısı

Farklı meslekler tanıtıldı

Hasene Deutschland e.V. ve IGMG Kadınlar Teşkilatı tarafından ortaklaşa yapılan “Muhabbet Buluşmaları” projesi başladı.

Bremen Bölgesi Şube Başkanları ve Birim Eğitim Toplantısı Bremen’de düzenlendi.

GT 2019 çalışma yılı içerisinde planlanan 2. Bölge Başkanları Toplantısı’nı gerçekleştirdi.

Fransa’nın Nantua şehrinde düzenlenen Meslek Eğitim Fuarı’na gençler yoğun ilgi gösterdi.



camia | 15 Mart 2019

Değerli Kardeşlerim

İçindekiler Şubat ayı birçok değerli büyüğümüzün bu geçici dünyadan dârül bekaya göç ettiği bir zaman dilimi. Bu büyüklerimizin mücadelelerini, asalet ve ibret dolu hayatlarını, hayata bakış açılarını hem kendimiz tekrar tekrar hatırlamak hem de gelecek nesillere aktararak onların engin tecrübelerinden dersler çıkarmak Müslümanlar için eşsiz bir fırsat olduğu kadar, onlara vefa göstermek de hepimizin görevidir. Bu anlayışla İrşad Başkanlığımız öncülüğünde bölgelerimizde düzenlenen Önden Gidenler programları artık bir gelenek hâline geldi. Bu yıl da yine bölgelerimizde tertiplenen programlarda ve yeni eklenen isimlerle cemaatimizle birlikte bu değerli şahsiyetleri rahmet ve saygıyla yâd ettik. Başta bölge ve şubelerimizin irşad başkanları ve imamlarımız olmak üzere bu anlamlı programlarda emeği geçen tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum. Rabbim bizlere Peygamberimizin, ashabının ve önden giden büyüklerimizin açtığı yolda ilerlemeyi nasip etsin. Kardeşlerim, zaman belki de kıymetini en az bildiğimiz nimetlerden. Bazen içinde bulunduğumuz koşuşturma ve çalışma hayatımız bizi öylesine meşgul ediyor ki farkına bile varmadan günler, aylar geçip gidiyor. Zamanlar içinde zaman yaratan Rabbimiz bazı zaman dilimlerini diğerlerine üstün kılmış, rahmete nail olabilmek için bizlere eşsiz fırsatlar sunmuştur. İçinde bulunduğumuz üç aylar da bunlardandır. Recep, şaban ve ramazan ayları ibadet ve maneviyat olarak diğer aylara göre daha üstün bir şeref ve fazilete sahiptir. Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Recep Allah’ın ayıdır. Hiçbir ay hürmet ve fazilette bu aya ulaşamaz. Şunu bilin ki recep Allah’ın ayı, şaban benim ayım ve ramazan ümmetimin ayıdır. Kim recep ayının bir gününü oruç tutarsa, Allah’ın rızasını kazanmış olur. Allah’ın gazabı ondan uzaklaşır ve cehennem kapılarından birisi onun yüzüne kapanır.” Üç ayların manevi havasının bizleri kuşattığı bu dönemi hakkıyla değerlendirelim, Allah’ın ayı olan bu ayda Kur’an ile hemhâl olalım. Tövbe ve istiğfar ve edelim. Bedenimizi oruçla dinçleştirirken ruhumuzu da ibadet ile dinlendirelim. Âyet-i kerîmede “Allah’ın evlerini ona inananlar imar ederler.” buyruluyor. Allah’ın ayı olan bu dönemde Allah’ın evleri olan camilerimizi de unutmayalım. Camilere Üyelik Kampanyamız kapsamında camilere üye olmayanlarımız varsa mutlaka üye olalım inşallah.

“Ramazan Event” hazırlıkları sürüyor”

Gündemden

İdareciler Reutte’de buluştu

Helal etlere “organik” yasağı İslamofobide korkunç artış

s.17

“İnsanımızın hizmetinde olmaya devam edeceğiz.”

s. 4

“Öğrenme teknikleri” semineri başladı

s. 4

İslam Din Dersi’nde müfredat krizi

“Ailem ve ben”

s. 4

“İmamlık eğitimi cemaatlerin yetki alanında olmalıdır.” Hollanda’da cami saldırısı

s. 16

s. 5

s.17

s.17

s.17

“Müslümanların meselelerini gündeme getirmeliyiz.”

s.18

s. 5

Hasene Genel Merkezimizden

“Bizi unutmayacaksınız, geri geleceksiniz değil mi?”

Camileri desteklemek toplumsal bir sorumluluktur!

s. 6

Hasene web sayfamız yenilendi

“Müslümanca söylemden ziyade, Müslümanca tavır ortaya koyalım.”

s. 20

s. 20

Suriyeli ve Filistinli mülteci kamplarına yardım

s. 7

“Muhabbet Buluşmaları” başladı

Malcolm X

Fıkıh Köşesi / Alkolden yapılan sirkelerin hükmü

s. 22

s. 10

Fotoğraflarla Faaliyetler Aile Soğuk algınlığına karşı doğal yöntemler

s. 12

Gençlik 2. Bölge Başkanları Toplantısı yapıldı

Bölgelerimizden “İdareciler bir vücut gibidirler.”

s. 13

“Her çalışmamız nesiller için mihenk taşı.”

Önden gidenler anıldı

Farklı meslekler tanıtıldı

s. 25

Anneler kızlarıyla yarıştı

s. 27

Yemen’e destek

s. 13

s. 26

“Maaş almadan çalışır mıydınız?”

s. 14-15 s. 16

Bölgenin zenginliğini yansıtan dolu dolu bir toplantı

s. 16

Selam ve dua ile Kemal Ergün Impressum | Künye Anzeigen | İlanlar camia@igmg.org • T +49 221 942240-315 Werbung | Reklam camia@igmg.org • T +49 221 942240-315 Distribution | Dağıtım camia@igmg.org • T +49 221 942240-244 Design • Satz • Druck | Tasarım • Dizgi • Baskı PLURAL Publications GmbH Colonia-Allee 3 • D-51067 Köln • T +49 221 942240-244 Auflage | Tiraj 30.000 Erscheint alle zwei Wochen Freitags. | İki haftada bir cuma günleri yayınlanır. Im Auftrag der IGMG durch PLURAL Publications GmbH erstellt. IGMG adına, PLURAL Publications GmbH tarafından hazırlanmıştır.

s. 25

s. 26

“Herşey seninle başlar”

s. 13

Şube Başkanları Raunheim’da buluştu

Herausgeber | Yayıncı IGMG - Islamische Gemeinschaft Millî Görüş e. V. İslam Toplumu Millî Görüş (Amtsgericht Köln, VR 17018) Generalsekretariat Genel Sekreterlik Bekir Altaş (V. i. S. d. P.) Colonia-Allee 3 • D-51067 Köln T +49 221 942240-244 • F 49 221 942240-201 • www.igmg.org • camia@igmg.org Postanschrift | Adres camia • Colonia-Allee 3 • D-51067 Köln • T +49 221 942240-244 Chefredakteurin | Genel Yayın Yönetmeni İlknur Küçük Redaktion | Redaksiyon İlknur Küçük, Aişe Akova, İlhan Bilgü, Mehmet Kandemir, Ebru Kutlucan, Burak Budak camia@igmg.org • T +49 221942 240-243

s. 21

Kültür ve Sanat

s. 8

Schiedam’da örnek etkinlik

s. 21

Norveç’te Romanya vatandaşlarına çorba ikramı

s. 7

Hayatın İçinden Önden gidenler

Tam zamanında yapılan kömür yardımı

s. 20

s. 27

s. 24


4   |

Gündemden

camia | 15 Mart 2019

LÜKSEMBURG

ALMANYA

Helal etlere “organik” yasağı

İslamofobide korkunç artış

Avrupa Adalet Divanı (AAD) İslami usullere göre kesilmiş etlere “organik” veya “bio” etiketinin yapıştırılmasının yasaklandığını duyurdu.

İslamofobi Gözlemevi Müslümanlara karşı hoşgürüsüzlük ve ayrımcılığın en üst seviyeye ulaştığını açıkladı.

Avrupa Adalet Divanı (AAD) Fransa’da İslami usullere göre kesilen helal etlere “organik” etiketinin yapıştırılmasının yasaklandığını duyurdu. Şoklamadan yapılan kesim sırasında hayvan refahı standartlarının yerine getirilemeyeceğine hükmeden mahkeme, bıçakla kesimin Avrupa standartlarına göre hijyenik olmadığı gerekçesiyle İslami usullere göre kesilen hayvanların et ürünlerinde AB’nin organik ürünlerinde kullandığı “bio” veya “organik” etiketinin yasaklandığını açıkladı.

İslam İşbirliği Teşkilatı’na (İİT) bağlı İslamofobi Gözlemevi Haziran 2018-Şubat 2019 tarihleri arasını kapsayan İslamofobi raporunu yayınladı. İslamofobi Gözlemevi tarafından yapılan açıklamada dünyada Müslümanlara karşı hoşgürüsüzlük ve ayrımcılığın geçen senen haziran ayından itibaren yükselişe geçerek yıl sonunda en üst seviyeye ulaştığı dile getirildi. Raporda ayrıca aşırı sağcıların hükûmette yer aldığı bazı ülkelerin İslamofobi kavramını ulusal politikalarının temeline

Mahkeme ayrıca Avrupa Birliği’nde inanç özgürlüğü bağlamında istisnai durumlarda serbest bırakılan şoksuz kesimin hayvanın acısını en aza indirmediğini savundu. İslami usullere göre kesilen etlere “organik” veya “bio” etiketi yapıştırılmasıyla alakalı dava 2012’de İslami usüllere göre kesilen etlere bu sertifikanın verilmesine karşı çıkmış olan bir dernek tarafından açılmış ve Avrupa Adalet Divanı’na taşınmıştı. Davada son karar Temyiz Mahkemesi tarafından açıklanacak.

yerleştirdikleri belirtildi. İslamofobideki artışın korkutucu olduğu uyarısında bulunan İİT Genel Sekreteri Yusuf bin Ahmed el-Useymin, teşkilata üye ülkeleri eğitim, ulusal politikalar gibi adımlarla bu felaketle mücadele etmeye çağırdı. Temmuz 2017 - Nisan 2018 ayları arasındaki dönemle alakalı yapılan incelemerde ise İslamofobik olayların Avustralya, Batı ve Asya’da devam ettiği belirtilmiş, İslamofobi’nin Müslümanlar için hâlâ ciddi bir sorun olduğu dile getirilmişti.

ALMANYA

İslam Din Dersi’nde müfredat krizi Aşağı Saksonya Eyaleti Kültür Bakanlığı İslam Din Dersi müfredatını İslam Din Dersi Danışma Kurulu’nun onayını almadan değiştirip eyalet meclisine sundu. Müfredatta Müslümanları suçlayıcı başlıklar yer alıyor. Aşağı Saksonya Eyaleti Kültür Bakanlığı İslam Din Dersi müfredatını İslam Din Dersi Danışma Kurulu’nun onayını almadan değiştirip eyalet meclisine sundu. Bu durum Aşağı Saksonya Eyaleti Kültür Bakanlığı ve Din Dersi Danışma Kurulu arasında İslam Din Dersi müfredatı krizine yol açtı. Danışma Kurulu üyesi DİTİB ve Aşağı Saksonya Şurası bakanlığın tek taraflı adımını eleştirerek yapıcı bir çözüm çağrısında bulundu. Aşağı Saksonya Şura Başkanı Recep Bil-

gen, Kültür Bakanlığı’nın kararı karşısında şaşkınlık yaşadıklarını dile getirdi. Bakanlıkla iletişime geçme konusunda ise her zaman zorluk yaşadıklarını söyleyen Bilgen, Danışma Kurulu’nun tavrını anlamak ve çözüm için yapıcı bir şekilde birlikte çalışmak yerine kurulun itirazlarını dikkate almaksızın müfredatın şu anki güncel versiyonuna onay verilmesinde ısrar edildiğini söyledi. DİTİB Aşağı Saksonya Eyalet Teşkilatı da atılan adım karşısında üzüntü duyduklarını ifade ederken, Teşkilatı Başkan Yar-

dımcısı Emine Oğuz “Kurulun demokratik değerleri eleştirdiği” iddiasının doğru olmadığını söyledi. Oğuz sözlerine şöyle devam etti: “Bu bağlamda diğer din derslerinin müfredatlarında yer almayan ‘kadın-erkek eşitliği’ ve ‘demokratik değerlere saygı’ gibi başlıkların İslam Din Dersi müfredatına dahil edilmesiyle Müslümanların bu değerlere karşı olduğu intibası veriliyor. Aşağı Saksonya’da Müslümanlar toplumun eşit bir parçası olarak muamele görmek istiyorlar. Bu anlamda Müslümanlardan sü-

rekli bu tür sözlü onaylamaların beklenmemesi gerekiyor.” Bakanlık ise Danışma Kurulu’nun itiraz ettiği noktaların temel teolojik meselelerle ilgili olup olmadığını, bir başka tabirle Danışma Kurulu’nun onayının gerekip gerekmediği konusunu değişiklik teklifi öncesi incelediklerini, İslam din dersinde “cinsel çeşitlilik” konusunun ele alınmasının teolojik bir konu olmadığı ve kurulun yetki alanı dışında olduğu sonucuna vardıklarını açıkladı.

26 ŞUBAT I FİNLANDİYA

27 ŞUBAT I ALMANYA

27 ŞUBAT I FRANSA

1 MART I FRANSA

İslam karşıtı saldırılar bitmek bilmiyor. Finlandiya’nın kuzeyinde bulunan Oulu kentinde daha önce de defalarca saldırıya uğrayan bir camiye yeni bir saldırı daha düzenlendi. Oulu Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada saldırganın saat 05.00’da caminin camını kırarak içeri sis bombası attığı belirtildi. Açıklamada ayrıca ölen ya da yaralanan olmadığı ancak maddi hasarın meydana geldiği dile getirilirken kamera görüntülerine göre saldırıyı koyu renkli bir ceket ve beyaz şapka giyen bir kişinin gerçekleştirdiği birdirildi. Cami İmamı Abdul Mannan ise yaptığı açıklamada, caminin son iki yıl içinde 9 kez saldırıya uğradığını söyledi. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.

Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier dikkat çekici bir açıklama yaptı. Almanya Cumhurbaşkanı yaptığı açıklamada dinlerarası diyalog ve hoşgörünün önemine değinirken şunları söyledi: “Hiçbir insan, inancı nedeniyle dışlanma ya da ayrımcılığa maruz kalamaz. İnsanların başörtüsü, kipa ya da haç taşıdığı için hakaret ya da saldırıya maruz kalmaları hiçbir suretle kabul edilemez. Beraberce çözümler üretmeliyiz, birlikte yaşamanın kurallarını belirlemeliyiz.” İslam’ın Almanya’ya ait olup olmadığıyla alakalı soruya ise Steinmeier şu şekilde cevap verdi: “Bu soru burada milyonlarca Müslüman’ın yaşamasıyla çoktan cevaplandı.”

Fransa’da Decathlon spor mağazası Müslüman kadınlar için ürettiği spor başörtüsünün satışını durdurduğunu açıkladı. Açıklamada söz konusu başörtünün bazı kadınların ihtiyaçlarına cevap vermek için üretildiği fakat satılmak istenen başörtüsü nedeniyle mağazada çalışan kişilerin hakaret ve tehditlere maruz kaldığı belirtildi. Decathlon’un İletişim Direktörü Xavier Rivoire ise yaptığı açıklamada şunları söyledi: “İnternet sitesinde tanıtımı yapılan ve mart ayı itibarıyla pazarlanması planlanan başörtüsünü ırkçı tepkiler sebebiyle satmaktan vazgeçtik.”

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Fransa’ya ülkenin Calais kentindeki göçmen kampında tek başına kalan 12 yaşındaki Afgan kökenli Jamil Khan’ı koruyamadığı için 15 bin Euro ceza verdi. Mahkeme kararın sadece Jamil Khan için geçerli olduğunu ve Fransa’nın “İnsanlık dışı ve aşağılayıcı muameleyi” yasaklayan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni çiğnediğini ifade etti. Bir grup avukat Jungle isimli göçmen kampında 6 ay tek başına kalan Khan için dava açmıştı. Gerekçeleri ise Fransız hükûmetinin, Khan’ı korumak ve bakımını sağlamak için gerekli tedbirleri almamasıydı.


Gündemden

camia | 15 Mart 2019

|

5

ALMANYA İSLAM KONSEYİ

“İmamlık eğitimi cemaatlerin yetki alanında olmalıdır.” Almanya İslam Konseyi (Islamrat), Dördüncü Alman İslam Konferansı açılış etkinliği hakkında İslam konseyini oluşturan üye cemaatler ve eyalet dernekleriyle yaptığı istişare sonucunu açıkladı.

İslam Konseyi’nden yapılan açıklamada, konferansın açılışında Federal İçişleri Bakanı Horst Seehofer’in uzlaşmacı ifadeler kullanması ve ilk defa resmen kabul edilmese de İslami dinî cemaatlerden bahsedilmesi olumlu bir gelişme olarak değerlendirildi. İslam Konseyi bu kavramın seçilmesini, politikanın İslami cemaatleri tanımaya açık olduğunun açık bir işareti olarak değerlendirirken, kendisini, üye organizasyonlarını ve eyalet derneklerini zaten dinî cemaat olarak tanımladığına vurgu yaptığı açıklamada “Bu kuruluşlar sabit ve onlarca yıldır var olan yapıları, üyeleri, federal çapta hizmet veren yüzlerce camisi ve binden fazla tesisi ile tüm anayasal talepleri karşılamaktadır.” ifadelerini kullandı ve Federal İçişleri Bakanı’nın konuşması kapsamında anayasa hukukunu vurgulamış olmasını olumlu karşıladı. Konsey, Bakanlığın çalışmalarında bu şekildeki yaklaşımının, İslamî cemaatlerle ilgili istisnai yasal yollar izleme niyetinde olmadığını ve anayasal çerçevede hareket edeceğini umduğunu da ekledi. Almanya İslam Konseyi, açıklamasında daha çok imamların eğitimi ve bu eğitimin finansmanı konularına değindi. Din görevlileri ve imamların Müslüman cemaate dinî rehberlik yapılmasından ve dinî eğitim verilmesinden sorumlu olduğuna, Müslümanların inanç ve dinî uygulamalarla ilgili sorularda muhatabı olduğuna vurgu yapan

İslam Konseyi, günlük, cuma ve bayram namazlarının kıldırılmasının yanı sıra, çocuk ve gençlerin yetiştirilmesi ve eğitimi gibi camilerde sunulan çok sayıda hizmetin imamın katkısı olmadan gerçekleştirilemeyeceğine de dikkat çekti. “Nihayetinde kendisi cemaat üyesi olsun olmasın birçok Müslüman için ölüm vakaları, hastalık veya diğer kişisel meseleler gibi kriz durumlarında iletişim partneridir. Kısacası: İmam, günlük cemaat yaşantısında merkezî bir rol oynamaktadır.” şeklinde açıklamada bulunan İslam Konseyi, Almanya’da sosyalleşmiş olan imamları tercih etmekle birlikte, eğitimlerini Almanya’da almamış olan imamların cami cemaatinin ihtiyaçlarını karşılayamayacağı anlamına gelmeyeceğini bildirdi.

İmam eğitimi Almanya’da da olabilir başka yerde de İslam Konseyi açıklamasında, imamlık eğitiminin Almanya’da verilmesinin kamuoyunda birkaç yıldan beri tartışıldığını hatırlattı ve İslami cemaatlerin bu konuyu kuruldukları yıllardan beri ele aldıklarını söyledi. “Bu cemaatler cami cemaatlerindeki imam ihtiyacını karşılama zorluğuyla karşı karşıyadır. Kuruluş yıllarında camide namazı kıldırabilecek bir kişinin olması yeterli olmaktaydı.” denilen açıklamada, Müslümanlar Almanya’da köklenip yerleş-

tikçe Almanya’da sosyalleşmiş olan, ülkeyi ve toplumu tanıyan, cemaat üyelerinin günlük yaşantısını bilen ve ülkenin diline hâkim olan imamlara duyulan ihtiyacın daha da arttığı ifade edildi. Sadece geçtiğimiz üç yılda Almanya’da yaklaşık 20 genç imamın İslam Konseyine bağlı camilerde, başarıyla tamamladıkları eğitimlerinin ardından göreve başladığı bildirilen açıklamada, konseyin, gençleri ve ebeveynlerini, gençlerin imamlık eğitimi alması için teşvik ettiği bilgisi verildi. İmamların eğitimlerinin bir ülkeye bağlı olamayacağına vurgu yapılan açıklamada, Almanya’daki üniversitelerde eğitim görenler dahil, Türkiye ve diğer İslam ülkelerinde eğitim gören imamların ana dilin yanında yerel dilleri bilmelerinin de önemli olduğu söylendi. Açıklamada şöyle denildi: “Müslümanların sunulan hizmetleri anadillerinde de alabilmeleri için hem eğitim hem de imamlık faaliyeti sırasında çok dilliliğe büyük bir önem verilmektedir. Bu anlamda mesela cuma hutbeleri Türkçe, Arapça ve Almanca olarak ve özellikle toplumsal dinamikler ve iltica tecrübesi olan insanlar da dikkate alınarak sunulmaktadır. Bununla birlikte mevcut yapılar geliştirilmeye açıktır ve İslam Konseyi bu konu üzerinde çalışmaktadır.”

“İmamlık eğitimi İslami cemaatlerin yetki alanındadır.” İmamlık eğitimi konusunda devlet kurumları ile işbirliğine açık olmakla birlikte, imamlık eğitiminin İslamî cemaatlerin kendi yetki alanında olması gerektiğine işaret edildi. Açıklamada şöyle denildi: “Alman İslam Konferansı’nda olsa olsa, imamlık eğitiminin yukarıda tanımlanan çerçevede yapısal olarak pekiştirilmesi için İslami cemaatlerin destekleyici anayasaya uygun çerçeve koşulları ele alınabilir. Bu bağlamda anayasaya uygun demek: Devletin dinî cemaatlerin iç işlerine ve organizasyonlarına, özellikle de imamlık eğitimine dolaylı veya doğrudan hiçbir şekilde müdahale etmemesi demektir.” Eğer bir cemaat imamlarının kendileri ile anadillerinde konuşmasını tercih ediyorsa, kimsenin buna itiraz etme hakkı

bulunmadığına dikkat çeken Konsey bu konudaki açıklamasına söyle devam etti: “İslam Konseyi burada da, Müslümanlara diğer inanç üyelerinden farklı değil, anayasal gereklilikler çerçevesinde davranılması gerektiğini savunmaktadır. Dinlerini inançları ve ihtiyaçları doğrultusunda yaşamak ve şekillendirmek konusunda tek yetki sahibi Almanya’daki Müslümanlardır. Bu bağlamda devletin görevi Türk, Arap, Boşnak, Alman vs. Müslümanlara Almanya’da eşit haklara sahip oldukları bir yaşam sağlamaktır. Kökeninden, dünya görüşünden, dilinden veya dış görünüşünden bağımsız olarak tüm bireylerin eşit fırsatlara sahip olduğu, ayrımcılık ve dışlamanın olmadığı bir yaşam. Dolayısıyla İslam Konseyi imamlık eğitiminin Almanya’da verilmesinin bir amacının da Almanya’da yerleşik İslami cemaatleri ve bu cemaatlerin üyelerini ana vatanlarından bağımsızlaştırmak olmasına da eleştirel bakmaktadır. “

“İslami cemaatler mali yönden bağımsız olmalıdır.” Dinî cemaatlerin bağımsız bir şekilde hareket edebilmesi ve dinî inançları doğrultusunda özgürce gelişebilmesinin esas olduğunu söyleyen Almanya İslam Konseyi malı açıdan İslami cemaatlerin bağımsız olması yönündeki görüşleri desteklediğini bildirdi ve şu görüşleri açıkladı: “İslam Konseyi, üyeleri ve eyalet dernekleri, cami cemaatleri üyelik aidatları ve bağışlarla finanse edilmektedir. Henüz bazı yapıların tam oturmamış olması sebebiyle bazen finansal dar boğazlar söz konusu olsa da cami cemaatleri hem mekânlarını hem de istihdam ettikleri imamları finanse edebilme gücüne sahiptir. Bu anlamda imamların büyük bir kısmının görevlerini büyük bir özveriyle yerine getirdikleri ve kısmen finansal haklarından feragat ettikleri de dikkate alınmalıdır. Öğrenim gören ve eğitimini tamamlamış imamların istihdam ve finanse edilmesi İslami cemaatleri özellikle Almanya’da yeni zorluklarla karşı karşıya bırakmaktadır. İslam Konseyi bu konuya çözümler üretmek için çalışmalarını yürütmektedir.”

HOLLANDA

Hollanda’da cami saldırısı Hollanda’da PEGİDA hareketine ait bir grup Lahey kentindeki bir camiye saldırdı.

Hollanda’da PEGİDA hareketine ait bir grup Lahey kentindeki bir camiye, kapısına Peygamberimiz (s.a.v.)’e hakaret içeren pankart ve maket asarak saldırdı. Faslıların gittiği As Soennah Camii Başkanı Abdelha-

med Taheri konuyla alakalı şunları söyledi: “Sabah namazı sonrası eve giderken pankart ve maketi fark ettik. Cemaat bu görüntüden çok korktu. Kısa süre sonra polis caminin önüne gelerek pankartı ve maketi oradan kaldırdı. Sabahtan beri birçok Müslüman ‘neler yapabiliriz’ diye camiye akın ediyor ve bu durumdan endişe duyuyorlar. Cami yönetimi olarak insanları ve cemaati sakinleştirmeye çalışıyoruz fakat duygular üst düzey yoğunlukta. Bu seferki saldırıdan insanlar çok üzgün ve kırgın. Caminin etrafında bulunan güvenlik kameralarından cemaatin sabah namazında bulunduğu vakitte PEGIDA mensubu üç kişinin Peygamber Efendimiz’e hakaret içeren bu çirkin saldırıyı yaptıklarını gördük. PEGIDA daha sonra sosyal medya hesaplarında pankart ve maketin fotoğrafını paylaştı ve bir saat

sonra paylaşımı sildi. Ama biz bu paylaşım silinmeden fotoğrafını çektik. As Soennah Camii’ne daha önce yapılan saldırıları çatı kuruluşlarla birlikte hükûmet yetkililerine birçok kez bildirdik ancak bu konu hükûmetin önceliğinde değil. Şu an ne zaman bir kurban verilecek onu bekliyoruz. Yapılan saldırı sadece kendi camimize değil tüm Müslümanlara yapılmıştır.” 6 Mart’ta konuyla ilgili bir basın açıklaması yapan Kuzey Hollanda Millî Görüş ise saldırıyı tüm Hollanda’daki Müslümanlara yapılmış bir saldırı olarak kabul ettiklerini belirtti. Açıklamada camilere karşı son dönemlerde yapılan saldırıların Müslümanların din özgürlüğü ve güvenliğinin gittikçe artan bir şekilde baskı altında olduğunu gösterdiğine dikkat çekildi. “Müslümanlara karşı açıkça bir düşmanlık var.” denen açık-

lamada bu düşmanlığın ortak değerlere, yasalara ve düzenlemelere aykırı eylemlerle kendini gösterdiği belirtildi. Yerel ve ulusal makamlara gerekli önlemleri alma çağrısında bulunuldu.

Akşemsettin Camii’ne yapılan saldırı ili alakalı dava sonuçlandı Öte yandan IGMG Akşemsettin Camii’ne yapılan saldırı ile alakalı Heilbronn Eyalet Mahkemesi’nde görülen dava sonuçlandı. “Ağır kundaklama” girişiminde bulundukları gerekçesiyle sanıklardan birisi 3 yıl, diğeri iki buçuk yıl ve olay gerçekleştirildiğinde 18 yaşından küçük olan sanık ise iki yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Akşemsettin Camii’ne çocuklar ders gördüğü sırada molotof ile saldırılmış caminin kapı ve camında büyük hasar meydana getirilmişti.


6   |

Genel Merkezimizden

camia | 15 Mart 2019

RÖPORTAJ

CAMILERI DESTEKLEMEK TOPLUMSAL BIR SORUMLULUKTUR! İslam Toplumu Millî Görüş Teşkilatları daha önceki yıllarda olduğu gibi bu çalışma döneminde de mübarek üç ayların girmesi ile birlikte tüm Millî Görüş camilerinde “Camiye Üyelik Kampanyası” çalışması başlattı. Camia olarak camiye üyelik kampanyasını IGMG Genel Başkan Yardımcısı ve Teşkilatlanma Başkanı Murat İleri’ye sorduk.

İslam Toplumu Millî Görüş Teşkilatları olarak niçin camiye üyelik kampanyası yapıyorsunuz? İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) başta Avrupa olmak üzere, Kanda ve Avustralya’da Müslümanların ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulmuş bir teşkilattır. Müslümanlar şuurlansın, bulundukları ülke ve bölgelerde varlıklarını ve kimliklerini muhafaza etsin diye bu teşkilatlar kurulmuştur. IGMG’nin, cami ile Müslümanları buluşturması sorumluluğunun bir gereğidir. Bunun sağlanmasına yardımcı olmak için de Teşkilatlanma Başkanlığımız “Camilerimize Üye Kampanyası” başlatılmıştır. İsteriz ki cami çatısı altına girmemiş tek bir Müslüman kalmasın. Müslümanların camilerde buluşması ve cemaat olmaları en büyük arzumuzdur. Böyle bir konuyu hayata geçirmeyi sorumluluğumuzun gereği olarak görmekteyiz.

Camilerin Müslümanların hayatı üzerinde çok büyük etkisi olduğu aşikar. Bu manada camiler bir Müslüman’ın hayatını nasıl etkilemektedir? Şu iyi bilinmeli ki, camiler, Müslümanların vazgeçilmezi, evi, sığınağı, özellikle de hayatlarının merkezidir. Camilerimizi dinî ve kültürel değerlerimizden ayrı düşünemeyiz. Camilerimiz ibadet etme yeri olmalarının yanı sıra Müslüman’ın erkeği, kadını ve çocuğuyla birlikte eğitim aldıkları eğitim merkezleri, bir araya geldikleri sosyal mekânlardır. Camiler, bir yerde, Müslümanların varlığının mührü ve ispatıdır. Camiler, kültürel etkinliklerin yapıldığı, İslam’ın tanıtıldığı temel mekânlardır. Camiler mutlu ve sevinçli günlerde toplanma yeridir. İslami kimliğin korunması ve gelişiminde caminin çok önemli bir yeri vardır. Camiler cemaat olmanın sembolüdür. Bütün bunlar düşünüldüğünde camilerin hayatımızda ne kadar büyük bir fonksiyonu olduğu da açıkça anlaşılmaktadır. Bundan hareketle Müslüman’ı camiden ayrı düşünmemiz mümkün değildir.

Bir Müslüman dinini kendisi tek başına olduğu gibi yaşayamaz mı? Bir camiye üye olmak zorunda mıdır, bu niçin önem arz ediyor? Yukarıda da bahsettiğimiz gibi camiler Müslümanların toplanma yerleridir. Cami Müslümanların ibadet mekânıdır. Allah (c.c.): “Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte onların doğru yolu bulanlardan olmaları umulur.” (Tevbe suresi, 9:18) ayetiyle camilerin ne kadar önemli olduğunu bildirmekte olup, bizlere cemaat olmamızı emretmektedir. Dolayısıyla inancımızın gereğini yerine getirme zorunluluğu da bizi bu görevi ifa etmeye teşvik etmektedir. Hadîs-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Kurt sürüden ayrılan koyunu sever, şeytan da cemaatten ayrılan Müslüman’ı sever.” buyurmuştur. Müslümanları cami üyeliğine çağırmak, dünya ve ahiret hayatımız için ciddi bir gerekliliktir. Bu gerekliliği şöylece maddeler hâlinde de sıralayarak özetleyebiliriz: • • • • • •

Çocuklarımızın kimlik ve kişiliğinin oluşmasına ve korunmasına katkı sağlamak için, Neslimizin dinî kaynaklarını öğrenebilmesi ve yaşaması için, Sağlıklı bir toplumun inşa edilmesi için, ireyselleşen dünyada güçlü ve sağlıklı bir toplum olarak kalabilmek için, Amel defterlerimizin açık kalması ve hayırla yâd edilmek için, Aktif bir sosyal ve kültürel çevreye sahip olmak için, …

3:103) denilmektedir. Bu emir cemaat olarak yaşamamızın gerekliliğini ortaya koymaktadır. Burada önemli olan cemaati teşkil eden bir fert olabilmektir. Hz. Peygamber (s.a.v.) de bu konuda: “Ayrılmaktan ve ayrı kalmaktan sakının! Cemaate, (İslam) toplumuna ve mescide yapışın.” (Ahmed, V, 233, 243) ve “Allah’ın eli cemaatle beraber, şeytan ise cemaatten ayrılıp muhalefet edenle beraberdir.” (Heysemî, Mecmeu’z-Zevâid, V, 218.) buyurarak cemaat olmanın önemini ciddi bir şekilde vurgulamıştır. Öylese biz Müslümanlara düşen vazife, bu emirlerin şuurunda olarak kesinlikle İslam cemaati ile birlikte hareket etmemizdir.

Şöyle diyebilir miyiz? Müslümanlar dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın mutlaka bulunduğu yerde eğer yoksa kendi camilerini inşa etmeleri gerekiyor! Tabii ki. Cami sadece bir bina değildir. Ama, cami inşa etmek Müslümanların en asli görevlerindendir. Bunu da en güzel Allah Resulü’nün hayatında görüyoruz. Peygamberimiz Kubâ’da iki hafta gibi kısa bir süre kalmasına rağmen orada ilk camiyi inşa etmiştir. Medine’ye vardığında da ilk iş olarak mescit inşa etmiştir. Peygamberimiz başını sokacak bir evi yokken öncelikle Müslümanların günde beş vakit içinde toplanacakları camiyi inşa etmiştir. Müminlerin, cenneti kazanma yollarından birisi olan cami inşasının ehemmiyetini aşağıdaki hadîs-i şerifte de görmekteyiz: Resûlullah (s.a.v.) buyurdular ki: “Kim Allah’ın rızasını talep ederek bir mescit inşa ederse, Allah ona cennette bir ev inşa eder.” Dolayısı ile dünyada inşa edilecek cami, ahirette cennet evi olacaktır.

Camilere üye olmanın Müslümanların hayatına başka ne gibi katkıları vardır? Bu katkıları şöyle sıralamak mümkün olabilir: • • • • • • • •

Daha çok Müslüman’ın camiye üye olması topluma ne kazandıracaktır? Bir toplumun güçlü bir temsil ve etkinlik sağlaması ancak organize olmasıyla mümkündür. Dinî ve sivil kurumların, resmî kurumlar karşısında işlev ve değer kazanması organize güç olmalarına bağlıdır. Gerektiğinde geniş kitlelerin haklarını arama hususunda da organize olmak önemli işlev görecektir. Camilerin üye sayısının artmasıyla, bir sivil toplum kuruluşu olarak daha güçlü olacak ve bu gücü nisbetinde ortaya koyduğu hizmet ve kazanımlardan, yine üyeleri ve Müslümanlar istifade edeceklerdir. Ayrıca, Müslümanların görevlerinden bir tanesi de Kur’ân-ı Kerîm’de buyurulan, “İyilik ve takvada yardımlaşın, günah ve düşmanlıkta yardımlaşmayın.” emrini yerine getirmektir.

Peki Müslümanlar cemaat hâlinde yaşamak zorunda mıdırlar? Bir Müslüman camiye gelip gitse, hatta camiye üye olsa, ama cemaatle sosyal ilişkileri zayıf olsa, yalnız yaşamayı tercih etse, İslam dini böyle bir duruma nasıl bakmaktadır? Bizi biz yapan, sahip olduğumuz manevi değerler ve bu değerlerimizi yaşama gayretimizdir. Yaşadığımız hayat bu değerler üzerinden anlam bulur. Toplumlar da ancak değerleriyle varlıklarını sürdürür. Değerlerimizin korunmasında en önemli toplumsal görevi üstlenmiş olan camilerimizin yaşatılması gerekir. Zira camilerimizi desteklemek ve burada cemaat olmak ise toplumsal sorumluluğumuzdur. Hz. Ali (r.a.) cemaati şöyle tarif eder: “Cemaat, Hak ehlinin az da olsalar Hak üzere birleşmeleridir.” Cemaati şöyle de tarif edebiliriz: Hedefi, stratejisi, prensibi ve hiyerarşik bir sistemi olan şuurlu Müslümanlar topluluğudur. Cemaat olmak Allah Teâlâ’nın emridir: “Hepiniz toptan, Allah’ın ipine sımsıkı sarılın, bölünüp ayrılmayın.” (Âl-i İmrân sûresi,

• • •

Camiler, bireyselleşen dünyada güçlü bir toplum olarak kalabilmenin, nesillerimiz için iyi bir gelecek inşa etmenin en güzel yoludur. Camiler sosyalleştirir, eğitir, birleştirir ve kaynaştırır. Geleceğin inşası, manevi değerlerimizle yoğrulmuş nesillerimizin içerisinde yetiştiği camilerin yaşaması ve yaşatılması ile ancak mümkün olur. Camiler toplumun merkezindedir. İslam beldelerinde camiler en merkezi yerlere yapılmış ve toplumsal hayatın kalbinin attığı mekanlar olmuşlardır. Cami merkezli bir hayatın içerisinde yetişen nesillerin zihinleri sağlıklı ve huzurlu olurlar. Çocuklarımızın ve gençlerimizin geleceğine kayıtsız kalmayan bizler, camilerin yaşaması ve yaşatılması hususunda da kayıtsız kalamayız. Peygamberimiz’in, “Hayra delalet (öncülük) eden o hayrı islemiş olur.” müjdesine ulaşmak için camilere üye ve cemaat kazandırmak gerekir. Fitresi, zekâtı, teberrusu, kurbanı ile Allah ile arasında perde olmayan mazlumlara yardım ederek onlara güç ve moral vermek, onların hayır dualarını almak için camiye üye olmak gerekir. Üye olduğu caminin dünya çapında yaptığı tüm hayırlı hizmetlerden nasiplenir, ölmüş olsa dahi amel defteri açık olur ve sevaplar yazılmaya devam eder. Ödeyeceği aidatlar ve yapacağı diğer hayırlı çalışmalarla malının bereketlenmesine, ailesinin huzura kavuşmasına sebep olur. Gerek yaşarken, gerekse öldükten sonra kendisine hayır dua edecek daha çok dost kazanmış olur.

Kampanya ile ilgili olarak son söyleyecekleriniz nelerdir? Camilere üye olmanın önemini yeterince anlattığımız kanaatindeyim. IGMG Teşkilatlanma Başkanlığı olarak her yıl üç aylar olarak adlandırdığımız recep, şaban ve ramazan aylarında kampanyamızla Müslüman kardeşlerimizi camilerimize üye olmaya davet etmekteyiz. Hatta sadece kendilerinin üye olmasını değil, “Üye olalım, üye bulalım!!” sloganımızla başka Müslümanların da üye olmalarına vesile olmalarını teşvik etmekteyiz. Üyelik kampanyası çalışmamızı Ana Teşkilat (AT), Kadınlar Teşkilatı (KT), Gençlik Teşkilatı (GT) ve Kadınlar Gençlik Teşkilatı (KGT) olarak dört koldan yürütmekteyiz. Böylece baba, anne, erkek/kız gençlerimiz olarak toplumumuzun her kesimine camilere üye olmaları konusunda ulaşmış olacağımızı düşünmekteyiz. Camia aracılığıyla tüm kardeşlerimize bir kez daha sesleniyorum. Eğer kendileri camiye üye değillerse vakit kaybetmeden hemen gidip camiye üye olsunlar. Eğer kendileri üye iseler, en azından bir kardeşimizin daha üye olması için çalışma yapsınlar. Çalışmak bizden muvaffakiyet Allah’tandır.


Genel Merkezimizden

camia | 15 Mart 2019

|

7

İRŞAD

“Müslümanca söylemden ziyade, Müslümanca tavır ortaya koyalım.” IGMG İrşad Başkanlığı, teşkilat bünyesinde yürütülmekte olan hafızlık eğitiminde görevli eğitimcilerin katıldığı eğitim seminerlerini Gürsel Turhan ve Osman Eğin’in katılımı ile yaptı. Yavuz Yaylak

IGMG İrşad Başkanlığı tarafından hafızlık eğitimcilerinin eğitimi için iki ayrı yerde gerçekleştirilen seminerlere Avrupa’nın güneyinde bulunan bölgeler Heilbronn’da katılırken, program kuzey bölgeleri için de Hannover’de gerçekleştirildi. Avrupa şartlarına uygun olarak geliştirilen özgün hafızlık eğitim sisteminin ve müfredatını etkin bir şekilde uygulamak, hafızlık eğitimcilerinin de kişisel gelişimlerine katkıda bulunmak amacıyla gerçekleştirilen eğitim seminerlerine IGMG Hafızlık Komisyonu Üyesi Gürsel Turhan ve Haseki Abdurrahman Gürses Eğitim Merkezi Müdürü Osman Eğin eğitimci olarak katıldılar. Gürsel Turhan gerçekleştirdiği seminere hafızlık komisyonlarının önemi ve çalışma prensipleriyle başlayarak kurumsal olarak hafızlık çalışmalarının yapılmasının önemini anlattı. Otomasyon sisteminin eğitimciler tarafından etkin bir şekilde kullanılmasının, öğrencilerin takiplerinin veliler tarafından yapılabilmesi için önemine vurgu yaptı. Turhan ön hazırlık, hafızlık hazırlık ve hafızlık süreçlerine geçerek bu eğitim süreçlerinde kullanılan yol ve metotları örnekleriyle anlattı. Osman Eğin, “Hafızlığın kişiliği, kişili-

ğin hıfzı” ve “Hafızlık eğitiminde dil ve yöntem” seminerlerini işledi. Eğin, Peygamber (s.a.v.)’in hadislerinin hafızlık eğitimcileri tarafından bir muallim perspektifinden incelenmesi gerektiğini ifade etti. Bununsa kişinin önce kendini tanıması, daha sonra hedef kitlesini tanımasıyla mümkün olduğunu ifade etti.

Konuşulan değil yaşanılan din Osman Eğin, etki bırakan eğitimin samimiyetin ve aktarılanın kişide hayat bulmasıyla mümkün olacağını şu ifadelerle aktardı: “Biz ruhu olan bir varlığız. Ruhu olan varlıklarla uğraşıyoruz. Müslümanca söylemden ziyade, Müslümanca tavır ortaya koymamız gerekir ki ruha hitap edebilelim. Dini konuşmaktan ziyade, dini yaşayalım. Yani sözümüzle eylemlerimizin birbiriyle uyuşması gerekir.”

“Bilmiyorum demekten korkmamalıdır” Eğitimcinin kendisini sürekli geliştirmesi gerektiğini ifade eden Eğin, bunun da en önemli adımlarından bir tanesinin kişinin bilmediğinin farkında olması ve bunu ifade edebilmesine bağladı.

“Öğrenmekten kendimizi müstağni görmemeliyiz. Peygamber (s.a.v.)’in ilk sünneti bilmediğini söylemesiydi. Kendisin de tahsili yoktu ancak bilmiyorum demesiyle öğrenmeye açık olduğunun işaretini verdi. Sonuçta ilk hoca, en alim kişi Peygamber (s.a.v.) idi. Sormaktan çekinen, öğrenmekten utanır.”

“Çocuklarınızla ahlak sofrasında buluşun.” Hafızlık eğiminin de temelinde ahlak eğitimin ilk sırada geldiğini ifade eden Eğin, buna ilişkin pratik bilgiler sundu. Etkili ahlak eğitiminin de günlük hayattan soyutlanarak değil bizzat yaşanarak anlatılabileceğini aktardı: “Çocuklarınızla beraber yemek yeme alışkanlığı edinin. Masada ise konuştuğunuz konuların arasında edep ve ahlaka ilişkin başlıklar olsun. Eğer hafızlıkla ilgili endişesi ya da korkuları varsa sofra bu endişenin giderilmesi için en doğal ortamlardan birisidir.”

Hafızlığın önünde en büyük engel: Acelecilik Eğin, hafızlık sürecinin aceleye getirilmeyecek kadar değerli olduğunu ifade etti: “Hafızlığın önündeki en büyük engellerden

bir tanesi ‘bir an önce olması’ düşüncesidir. Hocaları yanlışa sevk eden bu düşünceyi terk etmeliyiz. Çocuklarımıza ‘Leyyin’ yani okuyanı ve dinleteni zorlamayan bir tilavet biçimini benimsetmek için seminerlerinb de Gürsel Hoca’nın da ifade ettiği hafızlık süreçlerini titizlikle takip etmeliyiz.” şeklinde konuştu. Toplantı sonunda değerlendirmelerde bulunan IGMG Hafızlık Kurumları Sorumlusu Yavuz Yaylak, IGMG’nin hafızlık alanındaki eğitim çalışmalarına değindi. Eğitim çalışmalarının hafızlık konseptinin bölgelerde faaliyete konulduğundan bu yana sürdüğünü belirten Yaylak sözlerini şöyle sürdürdü: “Hafızlık kurum açma sürecinden derslerinin takibine kadar teşkilatımız çalışmalarını kurumsa bir perspektiften ele alıyor. Daha önce Genel Merkezimizde hafızlık kurumlarımızda faaliyet gösteren komisyon, müdür ve eğitimcilerine yönelik yaptığımız eğitim çalışmasını ilk defa bölgelerimizde, yakın bölgeleri iki gruba toplayarak sadece eğitimcilere yönelik gerçekleştirdik. İnşaallah gelecek eğitim çalışmasını yıl içerisine yayarak daha sistematik yapacağız ve sürekliliğini sağlayacağız.”

HASENE DEUTSCHLAND/ KADINLAR TEŞKİLATI

“Muhabbet Buluşmaları” başladı Hasene Deutschland e.V. ve IGMG Kadınlar Teşkilatı tarafından ortaklaşa yapılan “Muhabbet Buluşmaları” projesine 2019 Ocak ayı itibarıyla başladı. Emel Tiryaki

Hasene Deutschland e.V. ve IGMG Kadınlar Teşkilatı projesi olan “Muhabbet Buluşmaları” IGMG Genel Merkez bünyesinde yapılan ön hazırlıklar sonrasında şubat ayı itibarıyla birçok bölgede uygulamaya geçti. İlk etapta noktasal olarak 12 bölgede pilotproje olarak icra edilecek çalışmanın ara değerlendirmeler sonrasında Almanya genelinde uygulanması hedefleniyor.

Muhabbet Buluşmaları nedir? Muhabbet Buluşmaları; insanları sosyal alanlarda bilgilendirmek ve bilinçlendirmek için insanların haftanın belli zamanlarında bir araya gelerek ihtiyaç duydukları ve faydalanacakları güncel konuları ele alabilecekleri bir buluşma ortamıdır. Camilerimiz ibadethane olmasının yanı sıra buluşma, kaynaşma, öğrenme ve öğretme ortamıdır

da aynı zamanda. Bu anlayışla, Muhabbet Buluşmaları ile bu kavramların bir arada bulunduğu bir proje oluşturulmuştur. Buna göre camilerimizde değişik bir konsept ile farklı ve güncel konular ele alınacaktır. Katılımcılara gündelik hayatlarını etkileyen ve ilgilendiren sosyal, tıbbi, pedagojik, sportif, kamu, hukuki gibi konularda bilgilendirmenin yanı sıra sosyal faaliyetlerde de bulunarak camilerimize ayrı bir dinamiklik kazandırılacak. Bu proje ile farklı jenarasyonlar, kitleler ve kişiler bir araya gelerek güzel kaynaşmalar vuku bulacaktır. Aynı zamanda mülteci ve sığınmacı kardeşlerimiz ve sosyal çevreye ihtiyaç duyan kardeşlerimize de yeni bir açılım sağlanmış olacak. Muhabbet Buluşmalarının diğer amacı ise katılımcıların yaşadıkları semtlerde belediye ve sosyal, kamu veya resmî kurumlar hakkında kapsamlı bilgilere sahip olarak yaşadıkları ortamı ve çevreyi benimsemelerine yardımcı olmak, onların aidiyet duygusunu geliştirmek, huzur ve birlik içinde yaşamaya teşvik etmektir.

Hannover (Hildesheim, Stadthagen, Hannover ve Braunschweig Şubeleri), Bremen (Bremerhaven, Achim, Delmenhorst ve Groplingen Şubeleri), Wurttemberg (Rastatt Şubesi) ve Viyana (Eyüp Sultan ll ve Hamidiye Şubeleri) bölgelerimiz farklı şubelerinde Muhabbet Buluşmaları çalışmasını başlattı ve güzel buluşmalar sağlandı. Güncel ve aktüel konular ile sıcak bir ortamda yeni kardeşler edinmenin, kaynaşmanın, karşılanmanın, muhabbet etmenin, tecrübelerinden öğrenmenin sevincini yaşayan katılımcılar memnuniyetlerini dile getirdiler. Bundan sonra Muhabbet Buluşmalarına da katılmak istediklerini ve cemiyetimizi tanımayan yeni kardeşlerimiz bünyemizdeki diğer faaliyetlerden de faydalanmak istediklerini dile getirdirler. Hasene Deutschland e.V. kuruluş sebebi ve amacı gereği insanları sosyal alanlarda bilgilendirmeyi ve bilinçlendirmeyi hedef edinmiş bir dernektir. Dernek Muhabbet Buluşmaları gibi faaliyetlerine yenilerini ekleyerek çalışmalarına devam etmektedir.


8   |

Hayatın İçinden

camia | 15 Mart 2019

ÖNDEN GİDENLER

Onlar, idealleri uğruna çile çekti ama şikâyet etmedi Müslümanlara İslami bir hayat ve tavırda rehberlik eden öncüler İslam Toplumu Millî Görüş tarafından “Önden Gidenler” programları ile anıldılar. Bu sene özel olarak programlarda anılan bu Müslüman öncülerle ilgili özet bilgileri sizlere sunuyoruz.

EBUBEKİR SİRACEDDİNMARTİN LİNGS

ABDÜLAZİZ BEKKİNE

İstanbul’un Zeyrek semtindeki küçük bir mescitte Türkiye’nin büyük insanlarını yetiştiren, vizyonu büyük, ufku geniş gönül ikliminin sultanlarından biridir Abdülaziz Bekkine Hazretleri. Aslen Maveraünnehir dolaylarından, Kazanlı bir ailenin evladı olarak 1895 yılında İstanbul Mercan’da dünyaya geldi. İlk dinî eğitimini İstanbul’da ikmal ettikten sonra, 15 yaşında iken ailesiyle birlikte Kazan’a göç etti. Kazan’da ve ardından Buhara’da ilim tahsilini devam ettirirken, babasının vefatıyla, 16 kardeşini de yanına alarak İstanbul’a döndü. Gümüşhanevi dergâhı halifelerinden Mustafa Fevzi Efendi’ye intisap etti. 13 yıl Zeyrek Çivizade Ümmü Gülsüm Camii’nde imamlık yaptı. Bu küçücük cami, dönemin üniversite öğrencilerinin uğrak yeri oldu, burayı âdeta büyük bir ikinci üniversiteye dönüştürdü. Bu küçücük camide, sonraki yıllarda Türkiye’nin kaderinde etkili olacak çok sayıda siyaset, ilim, fikir, sanat adamları yetişti. Henüz o yıllarda İTÜ öğrencisi olan Necmettin Erbakan ile Türkiye’nin düşünce tarihinin önemli isimlerinden biri olan Nurettin Topçu bunlardan ikisiydi. Aslında varlıklı bir ailenin evladıydı Bekkine Hazretleri. Babadan kendilerine bir iş hanı kaldığı hâlde, o kwendi payına düşen kira gelirini dul kardeşlerine bırakarak imam maaşı ile geçimini sürdürdü. Yoksulların, yolda kalmışların, garip gurebanın hacet kapısıydı aynı zamanda. Maaşının çoğunu onlara harcar, hatta bazen, maaş zarfına hiç dokunmadan hasta ya da yoksul bir ihvanına gönderdiği zamanlar olurdu. Evine katkı olsun diye beslediği üç-beş keçiye, pazarlardan topladığı atık sebzeleri sırtında iki büklüm hâlde taşıyarak bakardı. Gösteri ve lüksten uzak, sade ve mütevazı bir hayat sürdü. Öğrendiklerini yaşayan, ilmiyle amel eden bir maneviyat önderiydi o. “Bu dünyaya kiracı gibi yerleş, ev sahibi gibi yerleşirsen gitmesi zor olur.” diyen Abdülaziz Bekkine Hazretleri, 1952 yılında dar-ı bekaya hicret etti.

MUSTAFA EFE

Sakalındaki beyaz bir bölge dolayısıyla Alasakal müftü lakabıyla da anılan Mustafa Efe Hoca, hem ilim hem de aksiyon adamlığını bünyesinde toplayan, ilmiyle amil bir dava adamıydı. 90 yıla yaklaşan hayatı ibretler ve gençler için örneklerle doludur. Mustafa Efe Hocaefendi, 1923 yılında Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesinin bir köyünde dünyaya geldi. 1940’ta askere gidinceye kadar köyünde çiftçilik ve çobanlık yaptı, bu arada 11 çocuğunun anası olan Elif Hanım ile evlendi. İçindeki zapt edilmez ilim aşkı sebebiyle, 4 yıllık askerlik döneminde, akşamları uyku ve istirahatinden feragat ederek bir hoca efendiden ilim tahsil etti ve azmi sayesinde Arap diline ait klasik kaynak ve temel dinî eserleri bu esnada tedris etti. Cahil olarak çıktığı köyüne, 4 yıllık askerlik sonrasında âlim olarak geri döndü ve köyünde imamlığa başladı. İmamlıkla başlayan hayatı vaizlik ve çeşitli ilçelerde müftülük görevleriyle devam etti. Alasakal Müftü, bir yandan vaazlar, verdiği dersler ve eğitimlerle halkı, gençleri yetiştirmeye, bilinçlendirmeye çalışırken; bir yandan da kendi ilmi birikimini artırma ve faydalı eserler ortaya koyma azmi içinde oldu. 1980 yılında emekli oldu ve 5 yıla yakın kaldığı Medine’de, İslam fıkhının temel kaynaklarından biri olan 16 ciltlik Fetevây-ı Hindiyye’yi tercüme etti. Daha sonra Almanya’ya gelerek İslam Toplumu Millî Görüş Teşkilatı bünyesinde vaaz, irşad, eğitim hizmetlerinde aktif rol aldı, Fetva Komisyonu başkanlığı yaptı, ilerlemiş yaşına rağmen gece gündüz çalıştı. Avrupa’da yaşadığı dönem boyunca Avrupalı Müslümanların dinî ve ilmî birikimlerinin artırılması, inançlı nesillerin yetişmesi konusunda büyük hizmet ve gayretler ortaya koydu. 1998 yılında tekrar Türkiye’ye dönen Mustafa Efe Hoca, irşad ve eğitim çalışmalarını vefat ettiği 2011 yılına kadar burada da sürdürdü.

Yirminci yüzyılın büyük sufilerinden Ebubekir Siraceddin, 1909 yılında, İngiltere’nin Lancashire şehrinde, İngiliz bir ailenin Martin Lings adlı evladı olarak dünyaya geldi. Protestan bir aileye mensuptu. Dante’nin İlahi Komedya kitabını orijinalinden okumak için İtalyanca öğrendi. Protestan olarak başladığı hayatında bu kez yolu ateizme çıkmıştı. Dinleri inceliyordu. Hinduizmi incelerken, gelenekselci ekolün mimarı, modern çağa başkaldıran bir mühtedi Rene Guenon, diğer adıyla Abdülvahid Yahya’nın eserleriyle karşılaşmış ve derin etkisi altında kalmıştı. Aynı ekolden bir başka mühtedi İsa Nureddin’in, meşhur adıyla Frithjof Schuon’un, İsviçre’ye yanına giderek ona intisapla Şazeli tarikatına girdi ve Ebubekir Siraceddin adını aldı. Mısır’da 12 yıl kaldı. Mısır’da bulunan Guenon’la da yakın diyaloğunu sürdürdü. 1948’de hacca gitti. “Hz. Muhammed’in Hayatı” ve “Mekke” kitaplarının da ön hazırlığı gibiydi bu hac. 1952 yılında İngiltere’ye geri döndü, bir yandan British Museum’da çalışırken, bir yandan da Londra Üniversitesi’nde doktora çalışması yaptı. Daha sonra “20. Yüzyılda Bir Veli” adıyla yayınlanan eseriyle, modern dünyanın bunalımlarına, tasavvuf öğretisinin aydınlığıyla bir kapı aralamaya çalıştı. Londra Merkez Camii’nde oluşturduğu sohbet halkalarında pek çok insanın İslam’ı seçmesine vesile oldu. Modern dünyanın, insanı insanlıktan çıkartan hastalıklarına bir şifa olarak gördüğü tasavvufu anlatan “Tasavvuf Nedir?” isimli kitabını kaleme aldı. Bu ahir zaman dervişi, “On birinci Saat” kitabıyla bir ahir zaman ikaz ve uyarısı ortaya koydu. Modern çağın hurafelerine, metafizik hakikatin, irfanî bilginin imkânlarıyla soylu bir başkaldırı geliştirdi. Martin Lings olarak geldiği dünyadan, 2005 yılında, 96 yaşında Ebubekir Siraceddin olarak ayrıldı.

ES’AD ERBİLİ

Son devrin din mazlumlarından, büyük tasavvuf ve mücadele adamı Şeyh Esad Erbilî Hazretleri, 1847 yılında, Musul’un Erbil kazasında dünyaya geldi. Sonra İstanbul’a yerleşti. Burada Kelamî Dergâhı şeyhliğine tayin edildi. Daha sonra Abdülhamid tarafından memleketi Erbil’e gönderildi. 10 yıl kaldığı Erbil’de, Türk Muhibleri Cemiyeti adıyla bir örgüt kurdu ve Abdülhamid’in İslam Birliği siyaseti ekseninde faaliyetler yürüttü. İngilizlerin, bölgedeki nifak ve misyonerlik çalışmalarına karşı mücadele verdi. Tasavvufun doğru anlatılması ve doğru anlaşılması saikiyle Tasavvuf adlı bir mecmua çıkardı, hem burada, hem de Beyanü’l-Hak adlı dergide tasavvuf üzerine yazılar yazdı. Şeyhülislam Musa Kazım Efendi ile birlikte Cemiyet-i Sufiyye adlı bir dernek kurdu ve derneğin ikinci başkanlığını yürüttü. Tekkeler kapatıldıktan sonra Erenköy’deki evinde inzivaya çekilmesine rağmen sürekli polis gözetimi altında tutuldu. İnzivadayken bile, hakkında yürütülen iftira kampanyalarından, bir komplo hazırlığı içinde olunduğunun farkındaydı. 1930 yılında İzmir’de meydana gelen Menemen hadisesi sebebiyle idam cezasına çarptırıldı. Bir yıl sonra vefat etti. Ancak hastanede zehirlendiği sanılmaktadır. Cenazesi ailesine verilmedi. Balkanlarda ve Türkiye’de çok sayıda müntesibi ve halifesi bulunan Esad Efendi’nin silsilesi Ramazanoğlu Mahmud Sami Efendi tarafından devam ettirildi.

ALİ HAYDAR EFENDİ

Talebeleriyle birlikte manevi ve ahlaki yozlaşmaya karşı, ilim ve irfanla, bilgi ve hikmetle, sessiz ve derinden bir direniş ortaya koyan Ali Haydar Efendi, 1870 senesinde, bugünkü Gürcistan sınırları içerisinde bulunan Ahıska’da dünyaya geldi. Rusların zulmü sebebiyle, ilim tahsilini devam ettirmek için önce Erzurum’a, oradan da İstanbul’a hicret etti. İstanbul’da yıllar süren dinî ilimler tahsilinin ardından, ilmiye mesleğinde, dersiamlık ve müderrislikten Mecelle Komisyonu üyeliğine kadar çok önemli görevlerde bulundu. Bidat ve hurafelere bürünmüş bazı yanlış örnekler dolayısıyla tasavvufu ve tarikatları eleştiriyordu. Ancak kendisi daha sonra Ali Rıza Efendi’ye mürid yani talebe, Ali Rıza Efendi’nin vefatıyla da dergâhın şeyhi oldu. Bütün resmî sıfatlarını terk ederek, kendisini davasına adadı, müridânıyla birlikte modernleştirme projelerine karşı, eylemiyle ve söylemiyle dik duruş ortaya koydu. Cumhuriyet döneminde, tekke ve zaviyelerin kapatılması sonrası takibatlara uğradı, hapislerde yattı, Fatih Medresesi’nden arkadaşı İskilipli Atıf Hoca gibi İstiklal Mahkemelerinde yargılandı. Atıf Efendi’yi idama götüren şapka ve kılık kıyafet kanununa karşı müridânıyla birlikte soylu bir direniş sergiledi. 1960 yılında vefat etti.


Hayatın İçinden

camia | 15 Mart 2019

EBU’L HASEN EN-NEDVİ

Hint coğrafyasının 20 yüzyılda yetiştirdiği büyük İslam âlimi, İslami hareket önderi, fikir ve aksiyon adamı, davetçi, eğitimci, edebiyatçı Ebu’l Hasen en-Nedvi, 1914 yılında, Hindistan’da dünyaya geldi. Öğrenci olarak girdiği Hindistan’ın en prestijli eğitim kurumu olan Nedvetü’l-Ulema’da, 20 yaşına geldiğinde hocalık yapmaya başladı. Henüz 15 yaşındayken, Lahor’da, Pakistanlı büyük İslam şairi ve mütefekkiri Muhammed İkbal’le tanışması hayatında önemli bir dönüm noktası oldu. 1961 yılında Nedvetü’l- Ulema’nın başkanlığına ve Darü’l-Ulûm’un rektörlüğüne getirildi. Ümmetin birliği, bütünlüğü ve yeniden dirilişi için çeşitli ülkelere seyahatler yaptı. Buralarda ümmetin meselelerine dair üst düzeyde görüşmeler yaptı, fikir alışverişinde bulundu, çok sayıda konferanslar verdi. Hilafetin merkezi olarak gördüğü İstanbul’a ve halifenin torunları olarak gördüğü Türk insanına karşı özel bir sevgisi, saygısı ve düşkünlüğü vardı. Nedvi, bir tebliğci ve eğitimci olarak ömrünü dindar, donanımlı, ahlaklı, idealist bir gençlik yetiştirmeye adadı. Nedvi, hep zahidane bir hayat yaşadı, uluslararası konferanslara katıldığında bile kendisine sunulan lüks otellerde değil öğrencilerinin evinde kalmayı tercih ederdi. Hindistan denilince ilk akla gelen isimlerden biri olan Üstad Nedvi, 1999 yılında, bir ramazan ayı ve cuma gününde rahmet-i Rahmân’a kavuştu.

NURETTİN TOPÇU

Ömrünü ahlak ve maarif davasına adayan, Cumhuriyet döneminin önemli fikir adamlarından Nurettin Topçu, 1909 yılında İstanbul’un Süleymaniye semtinde dünyaya geldi. Üniversite eğitimi için Fransa’ya gitti. Strazburg Üniversitesi’nde felsefe eğitimini tamamladı. Sorbonne Üniversitesi’nde verdiği “isyan ahlakı” başlıklı doktora teziyle, Avrupa’ya tahsile giden Türkler arasında, ahlak konusunda çalışan ilk öğrenci ve Sorbonne Üniversitesi’nde doktorasını veren ilk Türk olarak kayıtlara geçti. Fransa dönüşü, Avrupa’daki onca tahsiline rağmen içinden bir türlü çıkamadığı derin sorularla boğuşurken, bir arkadaşının vasıtasıyla, dönemin Nakşibendî-Halidî şeyhi, Zeyrek Çivizade Camii imamı olan Abdulaziz Bekkine Hazretleriyle tanıştı ve kendisine intisap etti. Nurettin Topçu, 1939 yılından itibaren çıkarmaya başladığı Hareket dergisi etrafında, kendi fikrî tezlerini, iddialarını ortaya koydu. Türkiye’nin âdeta değerlerini kaybedercesine kapitalist ahlaka doğru kayma eğilimine karşı, özünü İslam’dan alan yerli ve manevi bir ahlaki kimliğin inşası için ısrarla maarif davasının üzerinde durdu. İnsanın mutlak iradeye bağlanmasına engel olan yapısal bağlarla, başıboş bir özgürlüğü savunan anarşizm anlayışı arasındaki iki marjinal yaklaşıma karşı şahsiyetçiliği öne çıkartan ve insanı gerçek ahlaka ve gerçek özgürlüğe ulaştıracağını iddia ettiği, “isyan ahlakı” tezini ortaya koydu. Nurettin Topçu, 1975 yılında hayata gözlerini yumduğunda ardında çok sayıda eser bıraktı.

AHMED DEEDAT

Hint asıllı, Güney Afrikalı İslam davetçisi Ahmet Deedat, 1918 yılında Hindistan’da dünyaya geldi. 9 yaşında iken ailesi ile birlikte Güney Afrika’ya taşındıklarında eğitimsiz ve dil bilmeyen bir çocuk olarak önce zorluklar çekse de çok kısa zamanda İngilizceyi öğrendi. Ailesinin imkânsızlıkları sebebiyle okul hayatını ancak 16 yaşına kadar sürdürebildi. Gece gündüz bıkmadan usanmadan bir öğrenme arayışına koyuldu. Karşısına çıkan ilk kitap, Hindistanlı âlim Rahmetullah Hindî’nin “İzharü’l-Hak” isimli kitabıydı. Kitap, Hindistan’daki İngiliz sömürgecilerin İslam’a yönelik saldırılarını ve misyonerlik propagandalarını delilleriyle çürütmek ve İslam’ı güçlü bir şekilde anlatarak bu propagandaları tersine çevirmek amacıyla yazılmış etkileyici bir eserdi. Ardından İncilleri incelemeye ve İncillerin hem kendi içindeki hem de birbirleri arasındaki çelişki ve tutarsızlıklarını tespit etmeye koyuldu. Ahmed Deedat hayatının bundan sonraki kısmını tamamen bu yola adadı. Kurduğu ve vefatına kadar başkanlığını yürüttüğü Uluslararası Davet Merkezi bünyesinde, dünyanın dört bir yanında konferanslar verdi ve yazdığı 20’nin üzerindeki kitabı 20 milyondan fazla kişiye ulaştı. Konferansları, kasetleri ve kitaplarıyla İslam’ın hem Afrika’da hem de Batı dünyasında tanınması ve yayılmasında büyük katkıları ortaya koydu. Binlerce insan onun vasıtasıyla İslam’ı seçti. Şeyh Ahmed Deedat, 2005 yılında, 87 yaşında hayata veda etti.

|

9

MUSTAFA SABRİ EFENDİ

Osmanlı’nın son dönem şeyhülislamlarından ve önemli âlimlerinden biri olan Mustafa Sabri Efendi, 1869 yılında Tokat’ta dünyaya geldi. 10 yaşında hıfzını tamamladı. En genç âlim sıfatıyla Sultan II. Abdülhamid’in “huzur dersleri”ne katıldı. Mustafa Sabri Efendi, kendi döneminin önemli İslami oluşumları ve yayın organları içerisinde kurucu olarak yer aldı. İlmiye mesleğinde çok önemli görevlerde bulunan Mustafa Sabri Efendi, 1919 ve 1920 yıllarında iki defa Şeyhülislamlığa getirildi. II. Meşrutiyet’in ardından mebusluk yaptı. Cumhuriyetin ilanından sonra 150’likler listesine alınanlar arasındaydı ve tutuklanacağını anlayınca Mısır’a geçti. 1924’te vatandaşlıktan çıkarıldı. 1954 yılındaki vefatına kadar Kahire’de ilmî ve fikrî faaliyetlerini devam ettirdi. İslam medeniyetinin yeniden ihya ve inşası için ilmî, fikrî, siyasi çalışmalar yürüttü, yazılar kaleme aldı. Hayati meselelere, tavizsiz ve sahih bir İslami bakış açısıyla, İslam fıkhının ve İslam düşüncesinin imkânlarıyla çözümler üretti. Osmanlı’nın son dönemlerinde yetişen çok yönlü büyük âlimlerden biri olan Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi, dinî ilimlere ve Arap diline hâkimiyeti, entelektüel kimliği, güçlü muhakeme kabiliyeti, keskin zekâsı ve derin fikri altyapısıyla, Batı uygarlığının meydan okumalarına karşı İslam medeniyetinin gür sesi oldu.


10  |

Hayatın İçinden

camia | 15 Mart 2019

FIKIH KÖŞESI

ALKOLDEN YAPILAN SIRKELERIN HÜKMÜ Soru: Almanca “Brantwein” veya “Weinessig” diye bilinen sirkeler var. Bunlar alkolden yapılıyor. Hükmü nedir?

B

M. Hulusi Ünye rantwein, üzümün ama çoğunlukla şeker pancarı şekerinin damıtılarak şarap veya alkol hâline getirilmiş hâli olup, damıtılmış alkol içkisi denilebilir.

Weinessig ise Türkçeye şarap sirkesi diye tercüme edilebilir. Ama üzüm şarabı sirkesi demek daha doğru olur. Onun için, Weinessig üzümden yapılan şarap sirkesidir. Bu tariflere göre, “Brantwein sirkesi” de “Wein sirkesi” de, alkolün sirkeye dönüşmüş hâlidir. Yani, Weinessig, bizim bildiğimiz üzüm sirkesi gibi, üzümden doğrudan elde edilen sirke değildir. Fakat, sonunda hepsi de sirke hâline gelmektedir. Soru istihale ile yakından ilgilidir. Önce istihale ile ilgili bilgileri tazeleyerek soruya cevap arayalım. İstihale, sözlükte bir şeyin vasfı ve tabiatının değişmiş olması demektir. Istılahta ise bir çok tarifi yapılmıştır. Onlardan bazıları şöyledir: “Bir şeyin sıfatının değil, hakikatinin başka bir hakikate dönüşmesidir. İstihale hâl değişimidir. Haram olan nesnenin değişime uğraması demektir ve fıkıh kitaplarındaki örneklere bakıldığında bu değişim, yalnızca kimyevi değil aynı zamanda - bazı durumlarda ve bazı maddelerde - fiziki değişimdir. Hayvanî veya nebatî bir ürünün bir hâlden başka bir hâle geçmesi, tagayyürde nitelik değiştirmesi demektir. Bir şeyin tabiatının değişmesi, başka bir tabiata dönüşmesidir. Bir maddeyi başka bir bileşiğe dönüştüren her türlü kimyevi reaksiyondur. İstihale, başkalaşım demektir. Her türlü kimyasal tepkime bir istihaledir, ama istihale kimyasal tepkime olmayabilir. Bütün bu tarifleri harmanladığımızda ortaya çıkan ortak özellik şudur: İstihale, mutlak anlamda maddenin yapısında değişikliktir. Bu değişim, ister fiziksel veya kimyasal, ister kendiliğinden veya müdahale sonucu gerçekleşmiş olsun.1

Kur’ân-ı Kerîm’de istihaleye işaret eden ayetler vardır. Onlardan bir tanesi kan ile hayvan dışkısından süzülerek meydana gelen sütten bahseden “Kuşkusuz sizin için hayvanlarda da büyük bir ibret vardır. Zira size, onların karınlarındaki fışkı ile kan arasından (gelen), içenlerin boğazından kolayca geçen hâlis bir süt içiriyoruz.”2 ayetidir. Bir bakıma süt, işkembeye dolan yiyeceklerin, dışkıya, dışkının kana dönüşmesi, kanın da bir kısmının süte dönüşmüş hâlidir. Hem dışkı hem kan her ikisi de pistir. Ama ham maddesi bunlar olan süt temiz ve helaldir.

yanlış anlamalara sebep olabilecek şekilde bir maddenin yenilmesi ve içilmesi her ne kadar helal de olsa töhmete ve su-i zanna sebep olacaksa bu diyaneten doğru olmaz. Peygamber Efendimiz (as), “Töhmet yerlerinden sakınınız.”6 buyurmuştur. Meselâ, adı alkolsüz bira diye bilinen ve içinde alkol olmadığı söylenen, bazı İslam ülkelerinde de satışa sunulan bira çeşidi, belki de öyledir. Ama adının bira olması sebebiyle bir Müslüman’ın uluorta bu içeceği içmesi doğru olmaz. Allah en iyisini bilir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ise, “Sizin en iyi sirkeniz şaraptan (hamr) yapılandır.”3 buyurmuştur. Diğer bir hadîs-i şerifte de “Herhangi bir deri tabaklandığında temiz olur; sirke durumuna gelen hamrın (şarabın) helal olması gibi.” buyurulmuştur.4

1.

Fetâvâ I (Plural Yayınları, 1. Baskı, Aralık 2014), Shf. 70.

2.

Nahl suresi, 16: 66

3.

Zeyleai, Nasbu’r-Râye, Tahkik Muhammed Avvame, Beyrut, Müesseset er-Reyyan-1997. 4/31.

Yöneltilen sorunun konusu da bu hadîs-i şerifte ifade edilen husustur. Yani sarhoş edici bir meşrubat sirkeleştiği zaman mubah hâle gelebilir mi? Gelmez mi? konusu âlimlerimiz arasında tartışılmıştır.

4.

Zeyleai, Nasbu’r-râye, c. 4, s. 311.

5.

Fetâvâ I (Plural Yayınları, 1. Baskı, Aralık 2014), Shf. 72.

6.

İmam Süyuti, Cem’ul Cevami’, 1/817.

“Alkollü içki Ebû Hanîfe’ye göre hangi meyveden yapılırsa yapılsın, alkol sirke asidine dönüştüğü zaman helal sayılır. Şaraptan yapılması da sonucu değiştirmez. Ebû Hanîfe, yukardaki rivayet ettiğimiz iki hadîs-i şerifi delil olarak ileri sürmüştür. Öbür taraftan Hz. Ali (r.a.) Efendimiz ekmeği hamr sirkesine banarak yerdi.”5 Buna göre, adı ne olursa olsun, aslından çıkarak bir başka meşrubat hâline gelmiş olan bir madde, soruda sorulduğu gibi sirke hâline gelmişse, o madde artık helal olan bir maddeye dönüşmüştür. Dolayısıyla içilmesi de helal olur. Fıkhen bunda bir sakınca yoktur. Fakat yenilecek ve içilecek gıdalarda isimlendirmeler de önemlidir. Toplumda

Vefat eden UKBA üyelerimiz Vefat tarihi

İsmi

Bölge ve şubesi

Bebek Arndt

25.02.2019

Bremen / Neustadt

Semra Durhan

25.02.2019

Hannover / Hannover

Kemal Gümüşay

26.02.19

Ayşe Barlasceki

26.02.2019

Berlin / Schöneberg-E.S

Nursen Açıkgöz

27.02.2019

Hessen /Darmstadt

Selma Yıldırım

27.02.2019

Württemberg / Ludwigsburg

Hadiye Özyay

27.02.2019

Bremen / Bremen-Fatih

Sampri Sadık

12.02.2019

Kuzey Bavyera / Heilsbronn

Orhan Karslı

27.02.2019

Berlin / Kreuzberg-Merkez

Bebek Çelikkanat

27.02.2019

Rhein-Neckar-Saar /Mainz

Osman Kara

28.02.2019

Köln /K-Kalk

Fatma Saltan

28.02.2019

Köln / Düren

Asim Selimi

01.03.2019

Düsseldorf / Krefeld

Ahmet Önder

01.03.2019

Bremen / B-Huchting

Asiye Kama

01.03.2019

Ruhr-A / Kamen

Kemal Budak

02.03.2019

Ruhr-A / E- Katernberg

Muhammed Karaköse

02.03.2019

Viyana /Anadolu

Nainte Zouropoglou

04.03.2019

Hessen / Giesen

Adnan Aydın

05.03.2019

Düsseldorf / Duisburg-Walsum

Ava Muharremi

05.03.2019

Hamburg / Hamburg Merkez

Hasan Akkaya

05.03.2019

Kuzey Bavyera / Schwandorf

Abdul Ermiş

06.03.2019

Hamburg / HH - Neugraben Camii

İsa Erdem

06.03.2019

Hessen / Herborn

Kuzey Ruhr / Lage

Darul-bekâya irtihal eden merhum ve merhumelere Allah’tan rahmet ve mağfiret, sevenlerine ve yakınlarına sabr-ı cemil niyaz ederiz. Ruhlarına El-Fâtiha.


Çocuk

camia | 15 Mart 2019

Rakamları birleştirin ve örnekteki

EL MÜHEYMİN O’nun en güzel isimleri:

gibi renklendirin

“Gözeten ve koruyan. Muhafaza eden.” Eğer, Güneş Dünya’ya birazcık yaklaşacak olsa, yanardık. Eğer Dünya Güneş’ten uzaklaşacak olsa bu sefer de soğuktan donardık. Yer bizi daha çok çekse, adım atamazdık. Daha az çekse yerimizde duramaz uçardık. Ama ne yere yere çakılır kalırız, ne de uçar gideriz. Allah her ikisinden ve daha nice tehlikelerden korur bizi. Allah’ın bir ismi de, Müheymin’dir. Müheymin, gözeten ve koruyan demektir. Allah, yaptığımız iyi işleri de korur ve gözetir. Ve hiçbirini karşılıksız bırakmaz. (Alıntı: Çocuklar için Allah’ın güzel isimleri/Özkan Öze, Uğurböceği yayınları)

BU KUŞLAR DOĞAL AĞAÇ DİKİCİ... Ağaçlar kuşlar için yuvalarını kurdukları, yavrularını korudukları evler demek. İnsanoğlu yıllardır kişisel çıkarları uğruna ormanları yok edip, ağaçları kesse de, kuşlar yuvalarını korumak için mücadelelerini sürdürüyor. Tıpkı ardıç ve alakarga kuşları gibi. Çünkü onlar doğal birer ağaç dikimci. Alakarga da yemek için topladığı meşe palamutlarını birer birer toprağa gömüyor. Önce bir delik kazar, palamudu içine koyar ve daha sonra diğer hayvanların bunu fark etmemesi için itinay-

la deliğin üstünü kapatır. Bu yerleri daha sonra bulabilmek için dikkatlice işaret koyar. İyi hafızasına rağmen bu kuşların gömdüğü meşe palamutlarını unuttukları yerler de vardır. Bu da meşe filizlerinin tekrar yeşillenerek topraktan çıkmasını sağlar. Yani meşe ağaç dikimini gerçekleştirir. Ardıç ve alakarga kuşu sayısı ne kadar artırılırsa ardıç ve meşe ağacı ekimine o kadar katkıda bulunulacağından, bu kuşların avcılar tarafından avlanmaması gerekir.

“Her nefis ölümü tadacaktır.” (Enbiyâ suresi, 21:35)

CIMG France | Cenaze Fonu ∙ CIMG France - Confédération Islamique Millî Görüş | İslam Toplumu Millî Görüş 64 rue du Faubourg Saint-Denis | 75010 Paris | T 01 45 23 41 55 | F 01 47 70 34 96 | info@cenazefonu.fr | www.cenazefonu.fr

| 11


12  |

Aile

camia | 15 Mart 2019

SOĞUK ALGINLIĞINA KARŞI DOĞAL YÖNTEMLER Ebru Kutlucan

S

oğuk havaların yavaş yavaş kendini hissettirmesiyle burun akıntıları, boğaz ağrıları, baş ağrıları ve öksürük gibi birçok soğuk algınlığı belirtisi ortaya çıkıyor. Soğuk algınlığı farklı virüslerin neden olduğu bir enfeksiyon türüdür. Çok ağır olmadığı sürece evde doğal yöntemlerle tedavi edilebilir. İnsan vücudunda bağışıklık sisteminin zayıflığı birçok hastalığın temel nedenidir. Peki, bağışıklık sistemini çökerten nedenler hangileridir? Bağışıklık sistemini zayıflatan nedenlerin başında bakteriyel ve viral enfeksiyonlar, kötü beslenme alışkanlıkları ve vitamin alımının eksikliği gelir. Kimyasal ilaçlar, hava kirliliği, uyku saatlerinin düzensizliği ve egzersiz azlığı da bağışıklık sistemini çökerten faktörlerdendir. Sağlıklı beslenmek kişinin zinde olması ve bağışıklık sisteminin güçlü tutulması için önemlidir. Vitamin eksikliği var ise onu gidermek, düzenli uyumak ve egzersiz yapmak birçok hastalıkları önler.

oluyor. Mürver çiçekleri Almanya’da çok bulunan bir bitki türüdür. Mürverin yanında ıhlamurun da gribal enfeksiyonlara ve soğuk algınlığına karşı oldukça faydası vardır. Ihlamur ağacı Avrupa’ya özgü olan bir bitki ağacıdır. Sarımsı beyaz çiçekli ve kenarları ince veya derin testere dişli yapraklara sahiptir. Bu bitki hem koruyucu hem de tedaviye yardımcı etkisiyle bilinir. Ateş düşürücü özelliğine sahip olan ıhlamur aynı zamanda toksinlerin atılmasına yardımcı olur. Boğaz ağrılarını gideren etkiye sahiptir. Ihlamur çayının buharı burun tıkanıklığını açmaya yarar. Bir diğer şifa kaynağı olan bal, bakteri ve virüsleri öldürür bu yüzden bal tüketimi soğuk algınlığı hastalığının süresini kısaltır. Boğaz tahrişini onarır ve yatıştırır. Sizi sağlığınıza kavuşturacak, en iyi ve en pratik karışım ise şöyle: Bir çay kaşığı bala limon suyunu damlatarak tüketin. Bu karışımı kısa aralıklarla tüketmek, soğuk algınlığınızın hızla ortadan kalkmasına yardımcı olur.

yağlardan (uçucu yağlar) faydalanmakta yarar vardır.

YAĞLAR

Odanın mikrobunu kırmak için bir cam şişenin içerisine kullanacağınız eterik yağdan birkaç damla damlatarak, hint yağı ile seyreltin. Bambu dalları yardımıyla koku tüm odaya yayılacaktır. Limon yağı burun tıkanıklığına iyi gelir ve rahat nefes almanızı sağlar. Nane yağı öksürük, sinüzit ve boğaz enfeksiyonlarını azaltır. Okaliptüs ateşlenmeyi azaltır ve virüslerle savaşır. Kekik solunum yolu enfeksiyonlarına karşı savaşmak için antibakteriyel etkiye sahiptir. Çay ağacı yağı mikropları yok eder ve enfeksiyonlara karşı savaşır. Uçucu yağlar son derece etkili olmasından ötürü miktarının fazla olmamasına özen gösterilmelidir. Uçucu yağları kullanırken avokado yağı veya hint yağı gibi taşıyıcı yağlarla seyreltebilirsiniz. Kaynaklar https://yemek.com/murver/ http://www.bulten.gen.tr/haber-bagisiklik_sistemini_guclendiren_5_ cay-15984.html

Bunların yanında, fitoterapi ile nezle, grip gibi mevsim hastalıklarından korunmak isteyenler bitki çayları tüketebilir. Fitoterapi Avrupa’da en etkili alternatif tıp yöntemi olarak kabul edilmiştir. Bu terapi şekli ile vücudun normal işlevlerini uyarmak ve böylece vücudun kendini iyileştirmesine yardımcı olunması amaçlanır. Fitoterapi hastanın özel ihtiyaçları için seçilen bitkilerin bir kombinasyonu olabilir. Bitkisel çaylar, otlar, kapsül, tablet veya kullanım için bir losyon şeklinde reçete edilebilir. Öksürük ve grip tedavisinde de fitoterapi kullanılır. Mürver çayı nezleye karşı etkili olan doğal fitoterapi yöntemidir. Nane ile birlikte kaynatılan mürver çayı öksürük bitinceye kadar içilmeye devam edilirse öksürüğü geçirici ve gribi iyileştirici etkisi bulunmaktadır. Mürver çayı balgam söktürücü ve terletme özelliği olduğu için ateşli hastalıklarda ve zatüre gibi hastalıklarda kullanılır. Bu çayın buharı üst solunum yollarının açılmasına sebep

Zencefil, soğuk algınlığı ve grip tedavisinde kullanılan en etkili besinlerden biridir. Doğal bir ağrı kesicidir. Tüketeceğiniz ham zencefil ya da zencefil çayı soğuk algınlığının belirtilerinin ortadan kalkmasına ve mide bulantılarına yardımcı olacaktır. Ayrıca iyileşmenize yardımcı olacak zencefilli bir karışım da hazırlayabilirsiniz. Zencefili küp şeklinde keserek buzluğa koyabilirsiniz. İhtiyaç duyulduğunda da kullanılabilirsiniz, etkisinden hiçbir şey kaybetmez. Ayrıca solunum yolu hastalıklarına ve enfeksiyonlara karşı vücudun direncini artırır ve zindelik sağlar. Zencefil güçlü bir antioksidandır, bağışıklık sistemini güçlendirir, bakterilerin büyümesini yavaşlatır. Sinüzit ve boğaz ağrısı için çok iyi bir balgam söktürücüdür.

https://www.turkiyegazetesi.com.tr/saglik/523753.aspx

Hastanın bulunduğu oda belli aralıklarda havalandırılmalı, bulunan ortamda temiz hava hâkim olmalıdır. Temiz havanın yanı sıra aromaterapide kullanılan eterik

Helal Kesim Sağlıklı Besin Herkes Yesin


Bölgelerimizden

camia | 15 Mart 2019

| 13

SCHWABEN

“İdareciler bir vücut gibidirler.” IGMG Schwaben Bölgesi “İdareciler Günü”nde tüm idarecilerini buluşturdu.

Schwaben Bölgesi “İdareciler Günü”nde tüm idarecilerini bir araya getirdi. Programa yoğun ilgi gösteren idareciler, Ulm Kornhaussaal salonuna akın ettiler. Bölge İmam Hatibi Abdullah Sarpkaya’nın okuduğu Kur’ân-ı Kerîm ile başlayan program, Schwaben Bölgesi Teşkilatlanma Başkanı Adem Kahriman’ın şubeleri yoklamasıyla devam etti. Akabinde Teşkilatlanma Başkanlığının bi-

lançolarını aktaran Kahriman, 5 yıllık üye ve teşkilat hedeflerini yakaladıklarını ve aynı hız ile gelecek 5 yılın hedeflerini adım adım gerçekleştireceklerini söyledi. Ardından sahneye selamlama konuşmasını gerçekleştirmek üzere Schwaben Bölge Başkanı Davut Koçak davet edildi. Çalışmaların sadece Allah rızası için yapılması gerektiğini hatırlatan Koçak, idarecileri bir vücuda

Muhammet Bedelce

benzetti. Koçak vücutta nasıl bir aza acı çektiğinde tüm beden acı çekiyorsa, bir şube acı çektiğinde de tüm bölgenin acı çektiğini dile getirdi. Bu anlayışla çalışılırsa mutlaka çalışmaların bereketleneceğini ifade eden Koçak aynı şekilde her birimin kendine has önem taşıdığını ve bir şubede başkanlığın da diğer birimlerin de Allah rızası için aşk ve şevk ile yapılması gerektiğini söyledi. Koçak bu gö-

revlerin Allah’ın birer emaneti olduğunu, teşkilatımızın prensip ve temel esaslarına herkesin uyması ve bu prensipler çerçevesinde faaliyetlerin yürütülmesi gerektiğini de sözlerine ekledi. Şube başkanlığı görevlerini devreden başkanlara plaket takdiminin ardından ise Bölge Sekreteri Muhammet Bedelce 2018 faaliyet raporunu sundu. Son olarak Genel Başkan Yardımcısı ve İrşad Başkanı Celil Yalınkılıç idarecilere hitap etti. Yalınkılıç özellikle idarecilerin bir hayali ve gece rüyalarına bile giren davaları olması gerektiğini söyledi. Yalınkılıç aynı zamanda her Müslüman’ın bu hayali uğrunda gecesini gündüzüne katarak yılmadan ve ardına bakmadan yoluna devam etmesi gerektiğini söyledi. Teşkilatı Nûh’un gemisine benzeten Yalınkılıç, gemiye binen herkesin kurtulacağını sözlerine eklerken Almanya’daki imamlık eğitimi konusuna da değindi ve imamlık eğitiminin dinî kuruluşların görevi olduğunu ve bu görevin kimseye devredilmeyeceğini dile getirdi.

BELÇİKA

“Her çalışmamız nesiller için mihenk taşı.” Belçika Bölgesi yılın ilk Genişletilmiş Yürütme ve Şube Kurulu Toplantısı’nı gerçekleştirdi.

Belçika Bölgesi 2019’un ilk Genişletilmiş Bölge Yürütme ve Şube Yürütme Kurulu Toplantısı’nı Genk kentinde düzenledi. Programa Genel Başkan Kemal Ergün’ün yanı sıra bölge ve şubede görev alan idareciler katıldı. Yılda iki

kez düzenlenen toplantıda idareciler yıl içerisinde gerçekleştirilen ve gerçekleştirilecek çalışmaları gözden geçiriyor ve yeni hedefler belirleyerek buna göre çalışma stratejileri uyguluyor.

Haber: Ahmet Yakup Aldemir, Fotoğraf: Akın Akıncı

Program Bölge Teşkilatlanma Başkanı Mustafa Yücel’in sunumu ile başladı, IGMG Avrupa Kur’ân-ı Kerîm Tilavet Yarışması küçükler kategorisinde ikinci olan, Verviers Şubesi’nden Mehmet Ali Ceylan’ın tilavetiyle devam etti. Toplantıda Belçika İslam Federasyonu Başkanlığına yeni seçilen Muhammed Ünal bir açılış konuşması yaparak kendisine tevdi edilen görevden ötürü teşekkür etti. Müslümanların sorunlarının giderilmesi için yapılacak çok iş olduğunu dile getiren yeni başkan bu sorunların ancak birlik ve beraberlik içerisinde olunduğu zaman daha kolay çözüleceğini vurguladı. Ünal ayrıca aramızdaki farlılıkların çalışmalarımızı engellememesi gerektiğini, aksine birbirimizi daha çok severek çalışmalara sarılmamızın elzem olduğunu vurguladı. Yeni Bölge Yönetim Kurulu’nu tanıtan Ünal görevi devraldığı eski Başkan Ekrem

Şeker’e yaptığı çalışmalar için teşekkür ederek bir plaket takdim etti. Toplantının diğer bölümünde birimlerin yapmış ve yapacak oldukları çalışmaları içeren sunumlar yapıldı. Toplantının son bölümünde IGMG Genel Başkanı Kemal Ergün bir kapanış ve değerlendirme konuşması yaptı. Ergün konuşmasında eski Bölge Başkanı Ekrem Şeker’e yapmış olduğu çalışmalardan dolayı teşekkür ederek yeni başkana başarılar diledi. Ergün ayrıca yapılan çalışmaların önemine değinerek buradaki kurulun sorumluluğunun bilincinde olarak çalışmalarını sürdürmeleri gerektiğinin altını çizdi. Tarihten de örnekler veren Ergün yapılan her çalışmanın buradaki gelecek nesiller için bir mihenk taşı niteliğinde olduğunu belirterek başkanlara öğütlerde bulundu. Program Heusden Şube Başkanı Yusuf Birinci’nin Kur’an tilavetiyle son buldu.

GÜNEY HOLLANDA

Schiedam’da örnek etkinlik Schiedam Yusra Kadınlar Teşkilatı, Güney Hollanda Bölgesi’ndeki Schiedam kentinde çevre temizliği konusunu bilgilendirme toplantısı ile ele alındı. Ayşe Değmez Uygun

Güney Hollanda Schiedam Yıldız İslam Merkezi Camii Yusra Kadınlar Teşkilatı çevre temizliği konusunu ele alan bir bilgilendirme toplantısı organize etti. Toplantıya Özgürlük ve Demokrasi İçin Halk Partisi’nden (VVD) Schiedam Belediye Meclis Üyesi olan Sandra Beenhakker, Schiedam Belediyesi ve çevre temizliği danışmanlığı yapan Irado şirketinin yetkilileri ile semt sakinleri katıldı. Toplantıda, Schiedam kentinin temiz tutulması ve güvenliği ile ilgili bilgilendirme yapıldı. Schiedam Yusra Kadınlar Teşkilatı’nın semt sakinlerini konuyla ilgili el ilanı dağıtarak davet ettiği toplantıda, hayvanların beslenmesi için çevreye atılan yemek artıklarının, sebze, meyve ve yemek artıkları (Groente, Fruits, Etenswaren - GFE) konteynerine atılması tavsiye edildi. GFE’de yüzde yüz geri dönüşümü

yapılabilen çok sayıda hammadde bulunduğu belirtilen toplantıda, Irado şirketi tarafından toplanan GFE’nin özel bir şirkette işlenerek gübreye dönüştürüldüğü ifade edildi. Burada elde edilen gübrenin ise Schiedam’daki bir Gıda Bankası tarafından doğal üretilen sebze ve meyvelerin ekiminde kullanıldığı bilgisi verildi. Nimetin israf edilmemesi gerektiğinin bilincinde olan semt sakinleri, GFE’nin geri dönüşüm için kullanıldığı ve bundan ihtiyacı olan ailelerin faydalandığını öğrendiklerinden dolayı memnun kaldılar. Toplantının sonunda semt sakinlerine, Irado tarafından temin edilen GFE çöp kutuları dağıtıldı. Schiedam medyasının da takip ettiği toplantıya katılan semt sakinleri, etkinliği memnuniyetle karşıladıklarını ifade ettiler.


14  |

Bölgelerimizden

camia | 15 Mart 2019

ÖNDEN GIDENLER

Önden gidenler anıldı

Müslümanlara önderlik yapmış olan örnek şahsiyetleri anmak ve anlamak amacıyla düzenlenen “Önden Gidenler” programları IGMG İrşad Başkanlığı bünyesinde bölgelerde her yıl olduğu gibi bu yıl da şubat döneminde gerçekleştirildi. Programlarda Mehmet Akif Ersoy, Nurettin Topcu, Malcom X, Ebubekir Siracettin, M. Esad Erbilli, Dr. Zeynel Abidin Toprak, Osman Yumakoğulları, Prof.Dr. Necmettin Erbakan gibi tarihde yer almış isimler dualarla anıldılar. Ömer Dinç, İskender Güngör, Veli Erdoğan, Sinan Aktürk, Adnan Şahin, Mehmet Çalay, Menderes Sıngın, Ali Kartal, Osman Han

Berlin GÜNEY BAVYERA Güney Bavyera Bölgesi, Münih Bölge Eğitim Merkezinde örnek şahsiyetleri anma adına 24 Şubat’ta “Önden gidenler” programını düzenledi. Ingolstadt Hafızlık Okulu Mezunu Hafız Bünyamin İbrahimbaş’ın Kur’ân-ı Kerîm tilaveti ile başlayan programda IGMG Güney Bavyera Bölge Başkanı Tayyip Sayan selamlama konuşmasını gerçekleştirdi. Sayan, Önden Gidenler programının Avrupa’da tüm IGMG şubelerinde senelerdir icra edildiğini ve bundan sonrada bu programın tertip edilmesinin üzerimize bir vazife olduğunu, yolumuzun nezaket, hoşgörü ve ikna yolu olduğunu, inatlaşma ve kavga olmadığını, tüm çalışmalarımızda Allah rızası’nın arandığını söyledi. Programda örnek şahsiyetlerin görüş ve düşüncelerini yansıtan görüntüler izlendi. IGMG Genel Başkan Danışmanı Muhammet Turhan, “Önden Gidenler Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) davasından vazgeçmesi için gelen amcası Ebu Talib’e verdiği cevaptaki gibi ‘Sağ elime Güneş’i, sol elime de Ay’ı verseniz vallahi ben bu davamdan vazgeçmem’ misyonuna sahiptir. IGMG ise insanlarla ilişkilerin de meyve ağacı gibi onlar size taş atsalar da, siz onlara meyve vermeye devam edin’ anlayışına sahip bir teşkilattır.” dedi. Duygusal anların yaşandığı konuşmanın ardından Ali Atalar kapanış Kur’ân-ı Kerîm’ini okudu ve okunmuş olan Hatm-i Şerifler’in duası yapılarak program sona erdi.

KÖLN IGMG Köln Bölgesi Bölge Merkez binasında “Önden Gidenler” programı düzenledi. İslam tarihine öncülük eden örnek şahsiyetleri anmak üzere gerçekleştirilen programda Köln Bölge Başkanı Selahaddin Demirci bir konuşma gerçekleştirdi. Köln Bölgesine

Hessen

bağlı 12 cami imamının katıldığı programda, Kur’ân-ı Kerîm okundu ve geçmişlere rahmet dilendi. Sinevizyon gösterisi ve ilahiler ile sürdürülen programa Genel Merkez Hatibi Geylani Akan da katıldı. Günün hatibi olarak programa katılan Akan, etkili bir konuşma gerçekleştirerek Önden Gidenlerin örnek yaşamlarından kesitler sundu.

FREIBURG-DONAU Freiburg-Donau Bölgesi 24 Şubat’ta İslam davasında öncülük eden örnek şahsiyetleri andı. Gerçekleştirilen programın takdimini Hamza Kuri üstlendi. Açılış Kur’ân-ı Kerîm tilavetini Erkam Adalar gerçekleştirdi. Freiburg-Donau Bölgesi İrşad Başkanı Haydar Adalar’ın katılımcılara yönelik selamlama konuşmasının ardından Bölge Başkanı Özcan Kuri açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Bölge imamları yürekleri titreten Yasin-i Şerif’i okudular. Ardından Genel Merkez Hatibi Fatih Aksay etkili bir sohbet gerçekleştirdi. Villingen İmamı Yaşar Okuyan’ın kapanış duası ile “Önden Gidenler” programı son buldu.

HESSEN IGMG Hessen Bölgesi İrşad Başkanlığı ve Gençlik Teşkilatı Kelsterbach’ta “Önden Gidenler” programı gerçekleştirdi. Açılış Kur’ân-ı Kerîm’i olarak Hessen Bölgesi’nde görev yapan 6 hoca efendinin okuduğu Yasin-i Şerif ile program başladı. IGMG Hessen Bölge Başkanı Bilal Kaçmaz açılış konuşmasında ahde vefanın önemine değinerek etkili bir konuşma gerçekleştirdi. Ardından IGMG Genel Merkez tarafından hazırlanan Önden Gidenler sinevizyonu gösterildi. Genel Merkez Hatibi ve IGMG eski Genel Başkanlarından Dr. Yusuf Işık da bir konuş-

Güney Bavyera

ma gerçekleştirdi. Işık, eski dönemlerdeki yaşadıkları anılardan ve Önden Gidenler afişinde isimleri bulunan insanlar dair tanıdığı ve beraber olduğu günlerdeki hatıralarını aktardı. Ahde vefanın önemine de değinen Dr. Yusuf Işık performansıyla salonda bulunanlara güzel bir sunum yaptı. Misafir hatiplerinden Genel Başkan Danışmanı Muhammed Turhan güzel bir konuşma ile hatıralarından bir demet sunurak salonda bulunanları maziye götürdü. Programın sonunda iki genç hocaefendi geçmişlerimiz için güzel dua ettiler ve Kur’ân-ı Kerîm’i Tilaveti sunarak programı sonlandırdılar.

GÜNEY HOLLANDA Güney Hollanda Bölgesi Schiedam Şubesi “Önden Gidenleri Anma” programında İslam’a hizmet etmiş ve şu an hakkın rahmetine kavuşmuş olan geçmişlerini Kur’ân-ı Kerîm okuyarak andı. Çeşitli görseller ve sinevizyonlarla geçmişten geleceğe ışık tutan ve yol gösteren İslam büyüklerini tanıtıldı. Avrupa’da yarım asırdan fazla Müslümanlar’a hizmet sunan IGMG cemiyetlerinden, İslamiyet’in en canlı şekilde yaşanabilmesi için çaba sarf eden vefat etmiş isimler de unutulmayarak dualarla anıldı. Schiedam’da gerçekleştirilen program çerçevesinde Schiedam Merkez Camii’nde öğle namazı öncesi cemiyetin imamları tarafından Önden Gidenler için Kur’ân-ı Kerîm tilaveti gerçekleştirildi. NIF Başkanı Mehmet Erdoğan bu programların önemine değindi. “İslam Toplumu Millî Görüş Teşkilatlarımız Avrupa’da elli yılını geride bırakmış en büyük sivil toplum kuruluşlarından önden gelen bir teşkilattır. Bu teşkilatın mensupları olarak bizler, önden gidenlerimizi unutmadık, unutmaya-

cağız. Bu yüzden bugün buradayız. Cenab-ı Allah önden gidenlerimize, tüm geçmişlerimize rahmetiyle muamele eylesin. Yolumuzu aydınlatan, bize öncülük eden, zor zamanlarda hak dinine sahip çıkan ve yeryüzünde hakkın hâkim olması için mücadele eden o büyüklerimize layık nesil olmaya çalışıyoruz. Büyüklerimiz âdeta ümmete yeni bir yön vermeye çalıştılar ve bütün zorluklara göğüs gerdiler. İhlas ve samimiyetten asla ayrılmayan o büyüklerimizi bizlerin her ibadetimizde anmamız gerektiğini buradan ifade etmek isterim. Bu vesile ile Avrupa’nın her yerinde teşkilatımızın bölgeler bazında organize ettiği Önden Gidenlerimizi anma programının, teşkilat mensubu olarak içinde olmanın sevincini, mutluluğunu yaşamaktayız. Teşkilatımızın 2013 yılının başından itibaren, yedi yıldır geleneksel hâle getirdiği bu programların çıkış noktası büyüğümüz, çok kıymetli rahmetli Erbakan’ı ölüm yıldönümde anmak ve her yıl onunla beraber diğer İslam büyüklerimizi de yâd etmektir.” diyen Erdoğan, Millî Görüş davasını iyi anlayabilmenin yolunun, asıl önden gidenler olan sahâbîlerin hayatını iyi bilmekten geçtiğinin altını çizdi. Güney Hollanda Bölge Basın Yayın Başkanı Ercan Kuzu da “Savunan Adam” şiirini okuyarak programa katkıda bulundu. Programın davetli konuşmacısı Genel Merkez İhsan Sohbetleri Sorumlusu Ali Börek konuşmasında Müslümanların güncel yaşamını ele aldı. Börek, çarpıcı örnekler vererek Müslümanlar’ın neleri nasıl kaybettiklerine dikkat çekti. Müslümanların kıldıkları namazın kendilerini kötülüklerden alıkoymadığını, namaz kılanın aynı zamanda dedikodu yapabildiğini, yalan konuşabildiğini, namaz kılanın bile bile günaha dalabildiğini belirten Börek, şunları söyledi: “Öyle bir dünyada ya-

Freiburg-Donau


Bölgelerimizden

camia | 15 Mart 2019

Kuzey Hollanda şıyoruz ki, kimse helale rağbet göstermiyor. Harama ise herkes koşarak gidiyor. Sosyal medya gibi gelişen teknoloji sayesinde bir tıklama ile dünyanın neresinde olursa olsun akrabalar veya tanıdıklar hakkında fazla bilgi edinebiliyoruz. İbret almamız gereken ölüm olayları o kadar sıradanlaştı ki kimsenin ibret aldığı yok. Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, hanımefendilerin başörtüsü, başında var ama kılık kıyafetleri uygun değil. Artık insanların giyim kuşamları Allah’ın ayetlerini ve Peygamberin sözlerini temsil etmemeye başladı. Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, hayra koşanların sayısı az, şerre koşanların sayısı çok. Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, iki sanatçı gelip de saz çalsa salonlar doluyor, ama bu program gibi programlara rağbet az oluyor.” Börek, Kur’ân-ı Kerîm öğrenen, ezberleyen ve onu en güzel bir şekilde okuyan gençlere hak ettikleri değerin verilmesini gerektiğinin de altını çizdi. Börek, Müslümanların her imkâna sahip olmalarına rağmen zelil olmalarını, dillerini tutamamalarına ve dedikodu yaparak birbirlerini çekiştirmelerine bağladı. Müslümanların yeniden izzetli olabilmeleri için birbirlerine kulp takmayı bırakıp ihlas ve samimiyete sarılmaları gerektiğinin altını çizdi. Programda, 1964 yılında kılınacak bir bayram namazının hangi şartlarda kılındığına işaret eden el yazımı orijinal bir duyuru vesikası gösterilmesi salondakileri duygulandırdı. Vesikada şu yazı yer alıyordu. “Duyuru! Aziz ve kıymetli gurbetçi kardeşlerimizin nazarı dikkatine. 3 Şubat 1965 mübarek Ramazan Bayram Namazı Dom Kilisesi’nde kılınacaktır. Mümkün mertebe herkes, gazete, namazlık ve battaniyenizle tedarikli gelmeniz rica olunur.” Program Eindhoven Mevlâna Camii İmamı Mehmet Canatan’ın yaptığı hatim duasıyla hitam buldu.

RHEIN- NECKAR- SAAR Önden gidenler Rhein -Neckar- Saar Bölgesi Ludwigshafen Bölge Merkezinde dualarla anıldı. Açılış Kur-ân’ı Kerîmi’nin ardından Şerif Aslan selamla konuşması gerçekleştirdi. Ardından mikrofona gelen IGMG Genel Başkanı Kemal Ergün şunları söyledi “Önden Gidenler programları isminden de anlaşılacağı üzere geçmişlerimizi, büyüklerimizi

anma, anlama ve hatırlama programlarıdır. Malumunuz geçmişimiz biz Müslümanlar için övgü ve yergi alanı değil bilakis önemli ve değerli bir tecrübedir. Geleceği doğru inşa edebilmek geçmişin tecrübesinden doğru bir yöntemle azami derece istifade etmekle mümkün olur. Bu gerçeklikten hareketle bu programlarımızla yakın tarihimizde gerek Avrupa’da gerek Türkiye veya dünyanın herhangi bir köşesinde Müslümanlara ve insanlığa ilim, fikir, aksiyon ve gönül adamı olarak hizmet etmiş öncü Müslüman şahsiyetleri cemaatimize tanıtmak ve onlarla buluşturmayı amaçlıyoruz. Onların ibret ve hikmet dolu dünyalarına girip yaşadıkları tecrübelerden bize ve hayata bıraktıkları irfandan istifade etmek istiyoruz. Başta merhum Erbakan olmak üzere, Mehmet Zahit Kotku, Ramazanoğlu Mahmud Sami Efendi, Muhammed Hamîdullah Hoca, Hind diyarından Muhammed İkbal, Amerika’dan Malcolm X, Balkanlardan Aliya İzzetbegoviç gibi kurucu öncü şahsiyetleri anmak, yakından tanımak, ayrıca teşkilatımızın Avrupa’da inşa ve gelişim sürecinde büyük emekleri olmuş merhum Dr. Yusuf Zeynelabidin, Osman Yumakoğulları ve Sefer Ahmedoğlu gibi büyüklerimizi hayırla yâd etmeyi amaçlıyoruz. Sadece bununla kalmayıp diğer taraftan bizlere bırakmış oldukları tarihî tecrübeyi değerli bir miras olarak yeni kuşaklara aktarmanın en mühim görevlerimiz arasında olduğuna inanıyoruz. Bu çeşit programlarımızı tertip etmenin ayrıca dinen bir görev olduğunu da bilmemiz gerekiyor. Bu insanlar alanları itibarıyla öyle hayırlı çığırlar açtılar ki bugün Müslümanlar olarak bizler işaret ettikleri doğrultuda çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Bu öncü kuşağın her birisinin kendi dönemine ait kendine münhasır çok kıymetli hikâyeleri var. İmkânsızlıklar içerisinde zorlu bir dünyada, çorak bir arazide her birisi bir fidan diktiler ve bugün diktikleri fidanlar devasa çınara dönüştü. Bugün bu çınarların gölgesinde serinlenen bizler yarınlarda nasıl çınar olunurun tecrübesini de bunlardan öğrenmiş oluyoruz. Dolayısıyla bu büyüklerimizi anarken onları ve mücadelelerini doğru anlamak ve tanıtmak, yeni kuşaklara da doğru anlatmak bizim en tabi görevlerimiz arasındadır. Davaya adanmış bir hayatın nasıl

Paris

| 15

Güney Hollanda olacağını bu insanlardan öğreniyoruz. Önden Gidenler ile programlarımız vesilesiyle geçmiş ile gelecek arasında köprü vazifesi yapmış oluyoruz.” dedi. Son olarak okunan hatimlerin ve Yasinlerin duası yapılarak verilen ikramla program son buldu.

BERLIN Berlin Bölgesi İrşad Başkanlığı tarafından yapılan Önden Gidenler programı cemaat ve idareciler tarafından büyük bir ilgi gördü. Programda her sene şubat ayında yakın İslam tarihinde bu davaya hizmet etmiş gayret göstermiş ve bu gayret uğrunda bedeller ödemiş ahirete irtihal edenleri anma ve onları anlamak için bu programların yapıldığı vurgulandı. Yaklaşık 250 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen programa Genel Başkan Kemal Ergün de katılım sağlayarak günün anlam ve manasını anlatan bir konuşma yaptı. Ergün konuşmasında önden gidenlere ve davalarına sahip çıkmamız gerektiğini söyledi. Berlin cemiyetinde aktif hizmet etmiş olan rahmetli idarecilerin fotoğrafları sinevizyonda yansıtılarak duygu dolu anlar yaşanmasına vesile olundu.

KUZEY HOLLANDA Kuzey Hollanda Millî Görüş Federasyonu’nun düzenlediği, Hilversum Merkez Camii İmam Hatibi Muhammed Fatih Dalmaz’ın sunduğu “Önden Gidenleri Anma Programı” 23 Şubat 2019 cumartesi yatsı namazını müteakiben Utrecht Mescidi Aksa Camii’nde icra edildi. Cemiyetin İmam Hatibi Musab Ercedoğan’ın okuduğu Kur’ân-ı Kerîm ile başlayan program Bölge İrşad Başkanı Ali Kartal’ın açılış konuşmasıyla devam etti. Daha sonra Utrecht Mescidi Aksa Camii Başkanı Osman Yaraş katılımcılara kısa bir konuşma gerçekleştirdi. Bölge Başkanı Oktay Dalmaz selamlama konuşmasında önden gidenlerin örnekliği üzerinde durdu ve kısaca hayatlarından kesitler sundu.Önden Gidenler sinevizyonunun izlenmesinin ardından programa günün hatibi olarak Türkiye’den katılan Genel Merkez Hatibi Geylani Akan’ın etkileyici sohbeti katılımcılara duygulu anlar yaşattı. Programın son bölümünde bölgede görev yapan İmamların Kur’ân-ı Kerîm Tila-

veti dinlendi. Ardından bölge idarecileri ve cemaati tarafından okunmuş olan surelerin ve okunmuş olan (16 Hatim, 5795 Yasin, 1.966.800 Salavat, 129.000 Tevhid, 31.000 İhlas, 150 Mülk ve 200 Vakia sûresinin) hatim duasını Bölge İrşad Başkanı Ali Kartal yaptı. Gerçekleştirilen dua ile sona eren programın çıkışında katılımcılara ikramlar sunuldu.

PARIS Paris Bölgesi İrşad Başkanlığı Sevran Camii Önden Gidenler programını icra etti. İslam’a ve ümmete hizmet eden önderlerin anıldığı programda Kur’ân-ı Kerîm ile açılış yapıldı. Bölge İrşad Başkanı Mehmet Şahin, cemiyette emeği geçmiş olan önderleri andı. Bölge Başkanı Erol Şenol programı organize eden İrşad Başkanı’na, Sevran cemiyetine ve emeği geçen herkese teşekkürlerini sunarak, Müslüman bireylerin başkalarını düzeltmeden evvel ilk önce kendilerinden başlaması gerektiğini vurguladı. Kendi nefsine karşı direnebilen kişinin ailesini ve çevresini de düzeltebildiğini söyleyerek konuşmasını sürdürdü. Şeytanlara, kötü insanlara ve cinlere karşı direnmenin önemli olduğunu anlattı. Örnek şahsiyetlerin hayatlarını anlatan sinevizyon gösterisi yapıldı. Paris Bölgesi’nden vefat eden fakat teşkilatta çok büyük emeği geçenlerin eşlerine hediye verildi. Program Sevran, Fontenay-sous-Bois, Paris 64, Mantes-la-Jolie, Poissy, Creil ve Beauvais şubelerinde hizmet yapan 7 hocanın ilahileriyle ve hazırda bulunanların eşliğiyle devam etti. Ardından IGMG Eğitim Başkanı Dr.Abdulhalim İnam söz aldı. İnam önden gidenlerin birer yol gösterici olduğunu aktararak ve ruhlarına Fatiha okunmasını diledi. Daha sonra “Önden gidenler” kavramının neleri kapsadığını ziktetti. Abdulhalim İnam önden gidenlerin Allah ve Resulüne teslim olmuş, İslam davasını sahiplenmiş ve çilesine katlanmış, bütün güçler karşılarına dikilse dahi karşı koymuş isimler olduğunu söyledi. Daha sonra Hazreti Hatice’nin teslimiyetini, Mus’ab bin Umeyr’in zenginliği ile verdiği sınavı, Saad Bin Ebu Vakkas’ın açlıkla imtihanını anlattı. Son olarak 27 yaşından Türkiye’nin en genç doçenti olan ve “17 madde kıssası” ile bilinen Necmettin Erbakan’dan birkaç kıssa zikretti.

Köln


16  |

Bölgelerimizden

camia | 15 Mart 2019

HESSEN

Şube Başkanları Raunheim’da buluştu Hessen Bölgesi Genişletilmiş Şube Başkanları Toplantısı İslam Toplumu Millî Görüş Genel Başkanı Kemal Ergün’ün katılımıyla Raunheim’da yapıldı. Sinan Aktürk

IGMG Hessen Bölgesi’ne bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren cemiyetlerin şube başkanlarının katıldığı Genişletilmiş Şube Başkanları Toplantısı’nda çalışmalar değerlendirildi. Programa başta IGMG Hessen Bölge

Başkanı Bilal Kaçmaz olmak üzere BYK üyeleri, cemiyet idarecileri ve IGMG Genel Başkanı Kemal Ergün, IGMG Genel Sekreter Yardımcısı Ali Kızılkaya, Almanya İslam Konseyi (Islamrat) Başkanı Burhan Kesici, IGMG Eğitim Başkan Yardımcısı Habip Ya-

zıcı katıldılar. Kur’ân-ı Kerîm tilaveti ile başlayan programda, ilk olarak yoklama gerçekleştirildi. Tüm cemiyetler asıl ve vekiller ile birlikte tam katılım sağladılar. Programın açılış konuşmasını yapan IGMG Hessen Bölge Teşkilatlanma Başkanı Hikmet Atak kısa bilgilendirmelerde bulundu. Daha sonra Ali Kızılkaya ve Habip Yazıcı birer selamlama konuşması yaptılar. Burhan Kesici İslamrat çalışmaları hakkında bilgi verdi. Bir cenaze nedeni ile programa sonradan katılan IGMG Hessen Bölge Başkanı Bilal Kaçmaz, katılımcılara teşekkür ederek IGMG Hessen Bölgesi’nin yaptığı çalışmalar ile Genel Merkez’de takdir edildiğini, İnfak Kampanyası’nda tüm bölgeleri geride bırakarak birinci olduğunu dile getirdi. “Yapılan bu çalışmaları elbette ki cemiyet-

lerimizin katkısıyla yapıyoruz. Her çalışmanın başarısı bizleri ziyadesiyle sevindiriyor.” dedi. Namaz molasının ardından, İnfak Kampanyası’nda dereceye giren cemiyetlere Bölge Başkanı Bilal Kaçmaz tarafından hediyeleri takdim edildi. Akabinde birimler kendi çalışmaları hakkında bilgilendirmelerde bulundular. Eğitim, Kurumsal İletişim ve Teşkilatlanma birimleri ayrı ayrı birim çalışmalarını yaptıktan sonra tekrar aynı salonda bir araya gelindi. Akabinde mikrofona gelen Genel Başkan Kemal Ergün “Şirkin Çeşitleri” konulu bir konuşma yaptı. Salonda bulunan tüm idarecileri tebrik eden Ergün, yapılan çalışmalardaki performanslarının İnfak Kampanyası’nda olduğu gibi diğer çalışmalarda da aynı şekilde devam etmesinin önemine değindi.

BERLİN

Bölgenin zenginliğini yansıtan dolu dolu bir toplantı Mercur Otel’de gerçekleştirilen Berlin Bölgesi Genişletilmiş Bölge ve Şube Yönetim Kurulları Toplantısı renkli görüntülere sahne oldu. IGMG Berlin Bölge Teşkilatlanma Başkanlığının sorumluluğunda organize edilen 2019 yılı 1. Genişletilmiş Bölge ve Şube Yönetim Kurulları Toplantısı Mercur Otel’de idarecilerin yoğun katılımlarıyla gerçekleştirildi. IGMG Genel Başkan Danışmanı Muhammed Turhan’ın da iştirak ettiği toplantıda IGMG davasına hizmet etmiş emektarlara, yıllık çalışma faaliyet planlamasında dereceye giren ilk üç cemiyete (1. Hacı Bayram, 2. Mevlana, 3. Sultan Abdulhamid Camii), Bölge Hac-Umre ve Seyahatler Başkanı Ercan Yılmaz ve Bölge

KUZEY RUHR

Hazım Damgacı

Sekreteri Fatih Dayan’a plaket ve değişik hediyeler takdim edilirken, hafızlık diplomalarını alan iki genç hafizeye de hafizelik diplomalarıyla birlikte umre seyahati hediye edildi. Teşkilat çalışmalarının daha kaliteli ve yeterli olabilmesi için gerekli motivasyon çalışmalarının yapıldığı toplantıda Uluslararası İlahiyat Programı’nı bitirdikten sonra Ürdün’de ilim tahsilini de tamamlayıp Medine Camii’nde imam-hatiplik görevine başlayan genç imamlardan Emre Şahin’e de cübbe ve sarık giydirilerek icazeti verildi.

RUHR-A

“Ramazan Event” hazır- Toplu sabah namazı lıkları sürüyor

Bönen Ayasofya Camii’nde toplu sabah namazına her yaştan katılım sağlandı. İsmail Çakır

“Ramazan Event” etkinliği Bielefeld Şubesinde gerçekleşen toplantıda istişare edildi. Cemil Şahinöz

BIG önderliğinde düzenlenecek olan “Ramazan Event” etkinliği Bielfeld Şubesinde gerçekleşen toplantıda istişare edildi. Bielefeld’de bulunan camilerin ve Müslüman kuruluşların çatı derneği BIG’in önderliğinde dördüncü defa gerçekleşecek olan, IGMG, DITIB ve ATİB gibi derneklerin öncülüğünü yaptığı programa yine binlerce katılımcı bekleniyor. 17-19 Mayıs tarihleri arasında Verl şehrinde düzenlenecek olan programın içeriğiy-

le ilgili BIG Başkanı Dr. Cemil Şahinöz dinî hassasiyetlere dikkat ettiklerini belirtirken şunları söyledi: “Programımızın içeriği Ramazan ayının manevi hassasiyetlerine göre hazırlandı. Yeme-içmesinden sahnesine kadar örf ve adetlerimize uymayan hiçbirşeyin yer almamasına dikkat ettik. Programımızda Halit Ertuğrul ve Alişan Kapaklıkaya gibi sevilen isimler yer alacak. Bu manevi havayı yaşamaya ve özellikle toplu iftarımıza tüm vatandaşları davet ediyoruz.“

Bönen Ayasofya Camii’nde her ay gerçekleştirilen toplu sabah namazı programı bu ay da yaklaşık 60 kişinin katılımı ile düzenlendi. Cami İmam Hatibi İsmet Özyön namazdan önce Yâsîn-i Şerif okurken sabah namazını Bergkamen İmam Hatibi Hafız Osman Kuzubaş kıldırdı. Kamen İslam Birliği İmam Hatibi Ahmet Bağırgan’ın yaptığı zikrin ardından bir konuşma yapan Eğitimci Yunus Sezer şöyle konuştu: “İslam ancak yaşamakla mümkündür. Cenneti isteyen ve o yüce makama talip olanlar, Allah’a yakın olanlardır. Ancak yüce yaratanımızın emir

ve yasaklarına uyanlar cennete gidebilir. Cehenneme gitmek kolay. Kişiler diledikleri gibi yaşarlarsa, sonlarını ancak Allah bilir. İslam’ı evde ve dışarıda yaşayan ve yaşatanlar ise malumunuzdur ki mesut ve mutludurlar. Allah’ın emirlerine uzak kalanlar ise makam ve mevkileri, maddi olanakları ne olursa olsun, mutsuz olur, dünyadan zevk alamazlar. Ne mutlu İslam’ı hakkıyla yaşayıp vefat edenlere. Dün cemaatimizden Ordulu Hakkı Cılız kardeşimiz Hakk’ın rahmetine kavuştu, Allah rahmet eylesin. İbret almak istersek işte ölüm yeter.” Şube Başkanı Mustafa Aydeniz de bir konuşma yaptı. Aydeniz şunları söyledi: “Allah cümlemizden inşallah razı ve memnun olur. Ayda bir topluca ümmet şuuru içerisinde camilere giderek huşu ile sabah namazlarımızı eda etmekteyiz. Sizleri takdir ve tebrik ediyorum. İnşallah bir dahaki buluşmada yine böyle kalabalık bir cemaatle IGMG Bergkamen Darul Erkam Camimizde toplu sabah namazını eda edeceğiz.” Yapılan duanın ardından cemiyet tarafından misafirlere çorba ve çay ikram edildi.


Bölgelerimizden

camia | 15 Mart 2019

| 17

RHEIN-NECKAR-SAAR

İdareciler Reutte’de buluştu Rhein-Neckar-Saar Bölgesi Genişletilmiş Şube Başkanları Toplantısı Avusturya Reutte’de yapıldı.

IGMG Rhein-Neckar-Saar Bölgesi’ne (RNS) bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren cemiyetlerin şube başkanları, teşkilatlanma başkanları ve eğitim başkanlarının katıldığı Genişletilmiş Şube Başkanları Toplantısı’nda çalışmalar değerlendirildi.

RNS Bölgesi Başkanı Şerif Aslan, yatılı olarak düzenlenen dört günlük çalışmanın içeriği hakkında bilgilendirmede bulundu. Çalışmalarda sabır ve sevgi metodunu kullanmayı öneren Aslan, “Sevgi bizim için esastır. Bizim metodumuzda kan, silah, ha-

Mehmet Çalay

karet, şiddet olmaz. Biz de helalleşme var, özürleşme var. Tevbe özürdür. Eksik ve hatalar için özür dilemek bir erdemdir, zillet değildir.” sözünden hareket ederek katılım sağlayan başkanlara yön verdi. Eğitim çalışmaları ile cemaatin zinde olmasının sağlanacağını ve bunun çok büyük bir sevap olduğunu söyleyen Aslan, böylelikle ümmetin derdi ile dertleneceklerini ifade etti. Bölge Başkanı sözlerini şöyle sonlandırdı: “İnsanlığa yapılan hoyratça saldırılar karşısında siper olmamız gerekir. Katılım sağlamak, bulunduğumuz toplumla barışık yaşamak, STK ve resmî kurumlarla dirsek teması içerisinde bulunmak ve kendimizi anlatmamız elzemdir. İslam adına yapılan İslam dışı işler bizi rahatsız ediyor. Kim İslam’ın bu olmadığını anlatacak? İşte bu mekanizmalarla cemaati diri tutacağız.”

Daha sonra Bölge Kurumsal İletişim Başkan Vekili Ceyhan Uslu, Muhasebe Başkanı Erkan Ergün ve Eğitim Başkanı Musa Dursun olmak üzere birim eğitim çalışmaları hakkında birim başkanları bilgilendirmelerde bulundular. Cuma namazını Avusturya Arlberg Bölgesi’ne bağlı Reutte Selimiye Camii’nde kılan heyet, oradaki idarecilerle de tanışma fırsatı buldular. Kamp gündeminde “Cenaze Fonu çalışmaları”, “camiler arası yardımlaşma”, “şube üyeliği” ve “üyeler toplantısı” olmak üzere farklı konular ele alınırken, aynı zamanda spor faaliyetlerin de yapıldığı dolu dolu bir kamp gerçekleştirildi. Şube başkanları tarafından takdir ve beğeni toplayan kamp, dilek ve temennilerin alınması ile sonlandırıldı.

RHEIN-NECKAR-SAAR

“İnsanımızın hizmetinde olmaya devam edeceğiz.” Rhein-Neckar-Saar Bölgesi Kadınlar Teşkilatı eğitmenleri bir araya geldi.

Mehmet Çalay

Rhein-Neckar-Saar Bölgesi Kadınlar Teşkilatı Eğitim Başkanlığı bünyesindeki hoca hanımlar ve teşkilatta görev yapan eğitmenler Ludwigshafen Bölge Merkezi’nde Hoca Hanımlar İleri Eğitim Semineri için bir araya geldi. Yapılacak yeni dönem çalışmalarında daha verimli ve başarılı olunabilmesi için neler yapılabileceği konusunun istişare edildiği toplantıya Genel Merkez KT Hatibi olarak Selcan Demirci katıldı. Demirci katılımcılara teşekkür ederek başladığı konuşmasında aydınlık bir geleceğin ancak aydın insanlar tarafından oluşturulabileceğini ifa-

de etti ve “Nasıl başarılı olunur, nasıl hedefe ulaşılır?” adlı sunumunu gerçekleştirdi. Demirci “Ana sınıfları, Temel Eğitim Kursları, İslami İlimler Kursları, Yetişkinler Eğitim Kursları, eğitim kurumları, okullar ve tatil kurslarımız ile insanımızın hizmetinde olmaya devam edeceğiz.” dedi. Bölge Kadınlar Teşkilatı İrşad Başkanı Nezahat Topal, İrşad Başkan Yardımcısı Fatma Döger ve Çocuk Kulübü Başkanı Fatma Salmaz da yapmış oldukları faaliyetleri eğitmenlere aktardı. Toplantı verilen ikramla birlikte son buldu.

WÜRTTEMBERG

DÜSSELDORF

“Öğrenme teknikleri” semineri başladı

“Ailem ve ben”

“Öğrenme teknikleri” seminerlerinin ilki 8 şubede başlatıldı.

“Öğrenme teknikleri” seminerleri IGMG Württemberg Bölgesi’nin 8 şubesinde başlatıldı. Eğitim başkanlığı bünyesinde 20’ye yakın bay ve bayan rehber şubelerde üstlenecekleri görevler hakkında istişarede bulundular. Öğrencilere hem güzel örnek hem de derslerinde başarılı olmaları için öğrenme teknikleriyle alakalı yardımcı olan rehberler seminerde 10 yaş üzeri öğrencilere imtihan öncesi zamanlama, etkin zihin çalıştırma,

“Ailem ve ben” seminerinin ikinci modülü Düsseldorf Fetih Camii’nde gerçekleştirildi. Tünay Ermiş

Rasim Gül

doğru ara verme, disiplin ve konsantre metotları konularında eğitim verdiler. Seminer sırasında İslam tarihinden ve güncel ilim adamlarının biyografilerinden örnekler gösterildi. Öğrenci ve veliler seminerlere büyük ilgi gösterirken, organize ekibi seminerleri daha etkin hâle getirebilmek için değerlendirmelerde bulundu. 2017’de başlayan “Özel Rehberlik Projesi” kapsamında 2019 yılında öğrenme teknikleri seminerleriyle birlikte 800 öğrenciye ulaşılması hedefleniyor.

Evlilik okulunun “Ailem ve Ben” seminerinin ikinci modülü Düsseldorf Fetih Camii’nde gerçekleştirildi. Bu ay 17 genç çift ve 13 annenin katılımı ile gerçekleştirilen eğitim her ayın ilk pazar günü düzenleniyor. Seminerde İlahiyatçı Tünay Ermiş “Depreme dayanıklı evlilikler” ve “Eş kimliğimizi unutmadan ebeveynliğe geçiş”konularını işledi. İyi eş olma, eşler arası iletişimin sağlamlığı, olumlu ve mutlu çocuk yetiştirmek

için neler yapılmalı konularında katılımcılara rehberlik yapan Ermiş katılımcılarla birlikte “Ben nasıl bir eşim?” ve “Hangi anne-baba tipine uygunum?” sorularının cevabını aradı. Proje kapsamında Aile Danışmanı Betül Öztaş isteyen ailelerle özel olarak görüştü. Programda ayrıca genç anne ve babalar sohbet ederek birbirlerinin tecrübelerinden yararlanma imkânı buldu.


18  |

Bölgelerimizden

camia | 15 Mart 2019

BREMEN

“Müslümanların meselelerini gündeme getirmeliyiz.” Bremen Bölgesi Şube Başkanları ve Birim Eğitim Toplantısı Bremen’de düzenlendi.

2019 çalışma yılının 1. Şube Başkanlar ve Birim Eğitim Toplantısı Bremen Eğitim Merkezi’nde düzenlendi. Toplantıya IGMG Genel Başkan Yardımcısı ve Eğitim Başkanı Dr. Abdulhalim İnam, Eğitim Başkan Yardımcısı Ramazan Başlık ve Schura Aşağı Saksonya Başkanı Recep Bilgen katıldı. Bremen Bölgesi Teşkilatlanma Başkanı Oktay Eryılmaz, Eğitim Başkanı Serkan

Musluoğlu, İrşad Başkanı Nuh Gürbüz, Sosyal Hizmetler Başkanı Hakan Eğriağaç ve Hac Umre Başkanı Bilal Güney birimleriyle alakalı 2019 çalışma yılında yapılacak faaliyetler hakkında bilgi verdiler. Achim Şube Başkan Vekili Erkan Çoban şube çalışmaları ve yeni cami inşaatının son durumu hakkında bilgi verdi. Schura Aşağı Saksonya Başkanı Recep Bilgen ise Schura

Abdulhamit Irmak

çalışma takvimi ve güncel meseleler hakkında konuştu. Ardından IGMG Bremen Bölge Başkanı Ekrem Kömürcü bir değerlendirme konuşması yaptı. Bölge Başkanı Ekrem Kömürcü çeşitli konulara değindiği konuşmasında birlik ve beraberlik vurgusu yaptı. Kömürcü kısaca şunları söyledi: “İnfak çalışmasında göstermiş olduğunuz gayretten dolayı hepinizi tebrik ederim. Genel olarak hedefimizi yakalamış durumdayız. Bu çalışma insan yetiştirme çalışmasıdır. Güncel meselelerde nasıl hareket edeceğimizi Camia ve Perspektif dergimizi okuyarak öğrenebilirsiniz. Bizler güncel meselelerin içinde olmalı ve Müslümanların meselelerini gündeme getirmeliyiz.” IGMG Genel Başkan Yardımcısı ve Eğitim Başkanı Dr. Abdulhalim İnam geçmişten bugüne teşkilatımızın eğitim kurumlarında kat ettiği yol ve bilhassa İnfak Kampanyası ile desteklenen eğitim projeleri hakkında bilgi verdi. İnam konuşmasında eğitim alanında yapılan çalışma ve verilen

hizmetlerin önemine değinirken, bu çalışmaların kalıcı olması için mutlaka kurumsallaşılması gerektiğini vurguladı. İnam şunları ifade etti: “Eğitim merkezlerimizde takriben 63 bin, İslami İlimler Kurslarında da yaklaşık 3 bin öğrenciye hizmet sunmaktayız. Bu sayı katlanarak artmalı ve özellikle eğitim merkezlerinde aile eğitim seminerlerine önem verilmeli. Eğitim merkezlerinde senede en az 4 defa aile eğitim semineri icra edilmeli. Ev sohbetlerinin üzerinde de ayrıca durulmalı. Alan sorumluları bu konunun takibini yapmaktalar, ama sizler asıl sorumlularsınız. Eğitim hizmetlerimizde mutlaka kendi hazırladığımız materyaller kullanılmalıdır. Temel Eğitim Müfredatı’na bundan sonra teşkilat derslerini de alıyoruz. Öğrencilerimiz teşkilatımızın kurucularını, çalışmalarını ve yapısını kendi yaş seviyelerine uygun olarak bu kitaplarda görecekler. Engelliler Eğitimi de müfredatımıza eklenecek ve temel eğitimden başlanarak kaynaşma sınıfları oluşturulacaktır.”

2019 İLKBAHAR YATILI TATİL KURSLARI LİSTESİ Bölge 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52

Berlin

Kız

Erkek

Kız Erkek

Hamburg

Kız

Bremen

Kız

Erkek Erkek Hannover

Kız Erkek Erkek

K. Ruhr

Kız Kız Kız Kız Erkek Erkek

Ruhr-A

Kız Erkek Erkek

Düsseldorf

Kız Erkek Erkek

Köln Hessen

Kız

Württemberg

Kız

G. Bavyera

Kız Kız Kız

Erkek Erkek

Erkek Erkek Erkek R. N. Saar

Kız Erkek Kız Erkek

Viyana

Kız Erkek Kız Erkek Erkek

Belçika Kız K. Hollanda

Erkek Kız

G. Hollanda

Erkek

Alpes Lyon D. Fransa

Kız Kız Kız Kız

Norveç

Kız

Erkek Erkek Kız

Tarih 22-27 Nisan 2019 22-27 Nisan 2019 02-09 Mart 2019 10-16 Mart 2019 13-21 Nisan 2019 13-21 Nisan 2019 07-14 Nisan 2019 07-12 Nisan 2019 14-19 Nisan 2019 14-26 Nisan 2019 14-26 Nisan 2019 13-26 Nisan 2019 13-26 Nisan 2019 14-26 Nisan 2019 14-26 Nisan 2019 14-25 Nisan 2019 13-20 Nisan 2019 20-27 Nisan 2019 14-20 Nisan 2019 21-27 Nisan 2019 13-22 Nisan 2019 14-24 Nisan 2019 21-28 Nisan 2019 15-20 Nisan 2019 20-26 Nisan 2019 21 Nisan-03 Mayıs 2019 21 Nisan-03 Mayıs 2019 21 Nisan-03 Mayıs 2019 21 Nisan-03 Mayıs 2019 21 Nisan-03 Mayıs 2019 21 Nisan-03 Mayıs 2019 15-26 Nisan 2019 15-26 Nisan 2019 10-21 Haziran 2019 10-21 Haziran 2019 20-23 Nisan 2019 20-23 Nisan 2019 16-23 Nisan 2019 16-23 Nisan 2019 13-19 Nisan 2019 0718 Nisan 2019 13-19 Nisan 2019 0718 Nisan 2019 13-19 Nisan 2019 0718 Nisan 2019 13-27 Nisan 2019 13-27 Nisan 2019 07-19 Nisan 2019 07-19 Nisan 2019 15-17 Nisan 2019 15-17 Nisan 2019 15-17 Nisan 2019

Şehir

Sorumlusu

Berlin Berlin Seevetal Seevetal Bölge Bölge Hameln Hameln Hameln Jöllenbeck Jöllenbeck Bielefeld Bielefeld Lage Lage Bergkamen Bestwig Bestwig Wannheim Wannheim Finnentrop Bölge Pfungstadt Enzweihingen Enzweihingen Rosenheim Peisenberg Deggendorf Mainburg Fürstenfeldbruck Ingolstadt Mannheim Mannheim Mannheim Mannheim Königswiesen Königswiesen Endülüs Endülüs Maasmechelen Hensiens Maasmechelen Hensiens Maasmechelen Hensiens Belledoux Belledoux Hageneau Hageneau Oslo Oslo Stavanger

Ahmet Karadeniz Ahmet Karadeniz

Serkan Musluoğlu Sibel Tepe Betül Bilimli Tarkan Oğuz Tarkan Oğuz

Safiye Şen Zafer Yusuf Zafer Yusuf

Tevfik Karataş Yılmaz Arıbaş Ömer Gündüz Resul Babaarslan Resul Babaarslan Mehmet Karaca İbrahim Kaçır Enes Çetin Kadir Çetinkaya Ramazan Çelik Murat Belgin Murat Belgin Murat Belgin Murat Belgin Sinan İlhan Sinan İlhan Mahmut Yavuz Mahmut Yavuz Ali Çelik Abdullah Kükner Ali Çelik Abdullah Kükner Ali Çelik Abdullah Kükner Cihat Yılmaz Cihat Yılmaz Seyit Taze Seyit Taze Fuat Tulum Rojda Sahin Yasir Akdeniz

Telefon 0178 7135623 0178 7135623 0157 39393353 0176 34121822 0176 47615076 0176 47615076 0152 09496318 0174 8847509 0174 8847509 0178 5386559 0178 5386559 0176 57684479 0176 57872912 0178 5386559 0162 6472216 0163 3545718 0163 5002220 0163 5002220 0176 24743345 0172 5486093 0160 4207776 0176 23671180 0174 2426637 0152 06648513 0152 06648513 0176 92979581 0151 47366344 0177 5014839 0152 02997924 0176 22073344 0176 93095216 0176 51438567 0176 51438567 0176 51438567 0176 51438567 0043 6601981062 0043 6601981062 0043 6805516978 0043 6805516978 0032 497558507 0032 483128156 0032 497558507 0032 483128156 0032 497558507 0032 483128156 0033 628190062 0033 628190062 0033 614147343 0033 614147343 0047 92603594 0047 98475315 0047 95880129

Mail egitim@berlin-igmg.de egitim@berlin-igmg.de egitim@mfg-nord.de egitim@big-nord.de s.musluoglu@islambremen.de s.musluoglu@islambremen.de

luetfi.akca@gmx.de luetfi.akca@gmx.de

info@figev.de zafer.yusuf@hotmail.de zafer.yusuf@hotmail.de

finem@hotmail.de aribasyilmaz@gmail.com guenduez.oemer@gmail.com r.babaarslan@live.de r.babaarslan@live.de

ayar6969@hotmail.de

muratbelgin@web.de muratbelgin@web.de muratbelgin@web.de muratbelgin@web.de vif.mektep23@hotmail.com vif.mektep23@hotmail.com islami.ilimler@ifwien.at islami.ilimler@ifwien.at alicelikhoca_34@hotmail,com abdulustad@hotmail,com alicelikhoca_34@hotmail,com abdulustad@hotmail,com alicelikhoca_34@hotmail,com abdulustad@hotmail,com cihat@gmx.fr cihat@gmx.fr seyittaze@hotmail.fr seyittaze@hotmail.fr fuat.tulum@getmail.no simanili@live.no akdeniz.yasir@gmail.com

Yaş Grubu 9-13 9-13 10-13 10-13 11-14 11-14 10-15 10-12 12-15 9-12 13-15 12-15 12-15 9-13 9-13 10-17 11-13 14-15 9-14 9-14 9-14 11-14 11-14 10--14 10--14 9-14 12-15 12-15 9-11 12-14 9-11 10--14 10--14 10--14 10--14 10-13 10-13 15-25 15-25 9-13 9-13 9-13 9-13 9-13 9-13 9-15 9-15 10-16 10-16 6-15 6-15 6-12


Hasene

camia | 15 Mart 2019

HASENE International e. V. T +49 221 942240-441 | F +49 221 942240-401 www.hasene.org | sukuyusu@hasene.org | haseneorg — Havale için banka bilgileri: Hesap Sahibi: HASENE International e. V. Banka: Kreissparkasse Köln IBAN: DE29 3705 0299 0149 2900 69 | BIC: COKSDE33XXX Amaç: Adresiniz, 0000013

KISMİ YARDIM

500 €

4.000 DKK | 5.000 NOK | 5.000 SEK 600 CHF | 850 AUD | 750 CAD | 500 £

SU KUYUSU PROJESİ

Su hayattır, hayat kurtarır... Not: Su kuyusu projesine 500 € ve üzerinde destek olanlar kuyuya isim verebilirler.

SU KUYUSU PROJESİ

| 19


20  |

Hasene

camia | 15 Mart 2019

VIETNAM

“Bizi unutmayacaksınız, geri geleceksiniz değil mi?” Hasene International Derneği acil yardım çalışmaları kapsamında Vietnam’daki ihtiyaç sahiplerine yardımda bulundu. İki yıldır kurban faaliyeti yürütülen bölgede acil yardım kapsamında 9 tondan fazla gıda paketi dağıtıldı. Murat Kubat

Vietnam’daki yardım faaliyetleri kapsamında 315 yetime kıyafet, kumanya yardımı, maddi destek ve adak/akika kurban eti yardımında bulunuldu. Çalışmalara ülke sorumlusu olarak Kuzey Hollanda Amesfoort Cemiyet Başkanı Mustafa Hamurcu ve Almanya’dan Württemberg Aalen Şubesi’nden Bülent Konur katıldılar. Hasene Ülke Sorumlusu Mustafa Hamurcu Vietnam’daki çalışmalar hakkında şu bilgileri verdi: “An Giang eyaletinde Chau Doc yerleşim bölgesine bağlı köylerde çalışma yaptık. Müslümanlar en yoğun bu bölgede yaşıyorlar. Vietnam’da 65-70 bin Müslüman yaşıyor. Bu sayının 25 bin kadarı bu bölgede yaşıyor. Hasene , yardımları götürdüğümüz bölgeye daha önce kurban ve kumanya kampanyaları ile gelmiş. Öncesinde ise herhangi bir yardım kuruluşu gelmediğini söylediler. Buradaki Müslümanlar kendilerini gelmemizle yalnız hissetmediklerini söylediler. Hasene International Derneği’nin buralara gelmesi buradaki ihtiyaç sahipleri için büyük umut ve sevince vesile oluyor. Yetim ve eğitim çalışmaları

noktasında da bölgede çalışmalar yürütülmeli. Vietnam’da parası olan okuyabiliyor ancak. Yürüttüğümüz yardım çalışmaları kapsamında; 315 yetimi giydirdik, 30-35 kg’lik kumanya yardımında bulunduk ve zarflar içerisinde maddi yardımda bulunduk. Yetim Projesi kapsamında Vietnam’da çalışabilmemiz için gerekli çalışmalarımız oldu. 140 hissi adak akika kurban kesim ve dağıtımlarını gerçekleştirdik. Yardım paketlerinde; kıyafet, 20 kg pirinç, kek tarzı kurabiye, pirinç kurabiyesi, süt, şeker, balık yağı, makarna ve et yer aldı. Her bir gıda paketi ortalama 32 kg olmak üzere, 9 tondan fazla gıda dağıtımında bulunduk. Toplam 320 gıda paketi dağıttık ve 1.500 kişiden fazla ihtiyaç sahibine ulaştık. Etraftaki köylerden yetim çocuklar ve ailelerini merkezi bir noktaya davet edip, yardımlarımızı orada yaptık. Yetimlere kıyafetlerini giydirip, ailelerine gıda yardımında bulunduk. O kadar anlamlı bir birliktelikti ki; yetimlere kıyafet hediye ederek bayramı yaşattık, onların yüzlerinde tebessüm açmasına vesile olduk.”

İNSANİ YARDIM

“Türkler bize yardıma gelmiş” Vietnam Acil Yardım Sorumlusu Mustafa Hamurcu şöyle devam etti: “Çalışmaları yürüttüğümüz yer olan An Giang Vietnam’ın göney doğusunda bulunuyor. Burası Ho Chi Minhé şehrine yaklaşık 250300 km uzaklıkta. Bölge nehir/delta bölgesi olduğu için ancak 6-7 saatte ulaşabildik bölgeye. Çünkü nehirleri gemilerle geçmemiz gerekiyordu. İnsanlar nehir kenarında yaşıyorlar. Diğer toprak parçaları tarım/pirinç için değerlendiriliyor. Toprak parçası az olduğu için insanlar evleri daha çok nehir kenarlarına, direkler üzerinde su üstüne yapmışlar. Köylerde Müslümanlar diğer inançtan insanlarla birlikte huzur, sevgi ve saygı içerisinde birlikte yaşıyorlar. Herkes birbirinin dinine, yaşam tarzına saygı duyuyor. Buradaki insanların bir kısmı tarımla geçimini sağlıyor; diğer bir büyük bir kısmı da kapılarının önünde ufak tefek satış yaparak geçinmeye çalışıyorlar. Neredeyse her evin önü ya küçük bir dükkan, ya

bir lokonta ya da bir tamirhane. Bölgede çocukların eğitimi kanunen şart koşulmadığı için ve paralı olduğu için birçok fakir ailenin çocukları okula gidemiyor. Müslümanlar çocuklarını okula gönderemeseler bile, camilerde din eğitimi aldırıyor. İhtiyaç sahiplerini kapı kapı dolaştık ve yardımları ulaştırdık; Avrupa’daki kardeşlerinin selamlarını ilettik. Çalışmaları ümmet olma ve kardeşlik şuuru içerisinde yürüttüğümüzü ifade ettik. İnanamadılar, çok duygulandılar. Hatta yaşlı ve tek başına yaşayan bir teyze kendini tutamadı ve ‘Türkler bize yardıma gelmiş.’ diyerek ağladı. Yetimler ve yardım alan ihtiyaç sahipleri o kadar memnun ve duacı oldular ki, ‘Bizi unutmayacaksınız, geri geleceksiniz değil mi?’ diyerek hüzünlü gözlerle baktılar. Buralarda iş sahası çok dar. O sebeple insanlar büyük şehirlere taşınıyorlar. Oysa gelir getiren işleri olsa, sermayeleri olsa, köylerinden ayrılmak zorunda kalmayacaklar. Bu açıdan desteklenmeye ihtiyaçları var.”

WEB SİTESİ

Tam zamanında yapılan Hasene web sayfamız kömür yardımı yenilendi Hasene International mazlum ve mağduların yanında yer almaya, ihtiyaç sahiplerine el uzatmaya devam ediyor. Murat Kubat

Kış ayı dolayısı ile aşırı soğuklar ihtiyaç sahiplerini daha da mağdur edebiliyor. Hasene, geçtiğimiz haftalarda İstanbul’un Pendik ilçesinde yaşayan, eşi hapse düşmüş, 5 çocuğuna tek başına bakmaya çalışan bir anneye, soğuk bir haneye 30 torba (750 kg) kömür yardımında bulundu. Duyarlı bir vatandaş Zeynep Hanım’ın

girişimleri ile mağdur aileden haberdar olan Hasene ekibi hemen harekete geçti ve soğuktan mağdur olmuş aileye kömür yardımı ulaştırıldı. Yardımları Hasene gönüllüleri Yusuf Yılmaz ve Numan Yılmaz ulaştırdı. Zeynep Hanım ailenin durumu hakkında şu bilgileri verdi: “Hasene ihtiyaç sahibi aileye daha önce kurban eti yardımında da bulunmuş. Ailenin kömüre ihtiyacı olduğunu geç öğrendim. Aile 2 ay sonra kızını evlendirecek ama hiçbir şeyleri yok. Biraz hazırlıkları var ise onu da borçla yapmışlar. Anne kömüre ihtiyaçları olduğunu kimseye söyleyememiş; kimseden isteyememiş. Kömür yardımı yapıldıktan sonra anne çok dua etti. Titreyen ses tonu ile, ‘Havalar çok soğuktu. Odunumuz vardı ama yeterli değildi. Çocuklarım için kaygılandım. Acaba kömürü getirirler mi diye düşünüyordum. Geldiklerini görünce çok sevindim. Yardım tam zamanında geldi.’ diye konuştu. Anne yapılan yardımlardan dolayı çok güzel dualar etti. Bir ailenin yüzünü güldürdünüz, yuvasını ısıttınız. Allah da sizleri iki cihanda güzel eylesin.”

Dünyanın 100’den fazla ülkesinde insani yardım çalışmaları yürüten Hasene Derneği web sayfasını yeniledi. Her geçen gün daha fazla online bağışçı sayısına ulaşan Hasene, etkin web sayfası ile bağışçılarını yürüttüğü kampanya, proje ve çalışmaları hakkında bilgilendiriyor, yardım severlere daha kolay bağış yapma imkânı sunuyor. Kullanımda kolaylık, görünümde sa-

delik, sayfanın yüklenmesinde hızlılık ve içerikte zenginlik özelliklerine sahip Hasene web sayfası yeni arayüzü ile yayında. Yenilenmiş sayfada; kampanya ve projeler hakkında bilgi sahibi olmak, yardım faaliyetlerini takip etmek ve bağışta bulunmak çok daha kolay. Sayfayı incelemek için www.hasene.org adresini ziyaret edebilirsiniz.


Hasene

camia | 15 Mart 2019

| 21

LÜBNAN

Suriyeli ve Filistinli mülteci kamplarına yardım Hasene International Derneği’nin Acil Yardım Çağrısı kapsamında yürüttüğü yardım faaliyetleri Lübnan’daki Suriyeli ve Filistinli mültecilere de ulaştı. Murat Kubat

Lübnan’daki Suriyeli ve Filistinli mültecilere yapılan yardımları Türkiye’den Kübra Ege, Fatih Ege ve Berlin’den Zeynep Yalçın takip ettiler. Kumanya yardımları, içerisinde fasulye, mercimek, pirinç gibi kuru gıdanın oluştuğu 12-15 kg’lık gıda malzemelerinden oluştu. Kamplardaki ailelere toplam 350 gıda paketi dağıtıldı. Acil yardım gözlemcisi Kübra Ege çalışmalar hakkında bilgi verdi: “Toplam 5 mülteci kampı ziyaret ettik. 600 km yol kat etttik. İkisi Suriyelilerin bulunduğu kamplar, diğer ikisi de Filistinlilerin bulunduğu kamplardı. 4 kampta toplam 300 aileye yardım dağıttık. Bir de Beyrut’taki Filistinli mültecilerin bulunduğu kampta 50 aileye yardım ulaştırdık. İlk ziyaret ettiğimiz Ersal kampında

ailelere kumanya paketi, battaniye, bebeklere şal ve şapka, 20 litre mazot, çocuklar için ilk yardım çantası yardımında bulunduk. Ersal Kampı Suriye sınırında, Beyrut’a dört saatlik bir mesafede yer alıyor. Kamplarda o kadar çok yetim çocuk vardı ki! Hasta olan insanlar da çok sayıdaydı. Ziyaret ettiğimiz Jeel el Bahar kampındaki insanlar genetik kan hastalığı denilen bir hastalığın kıskacındaydılar ve hastaların kanlarının tamamen temizlenmesi gerekiyormuş. Başka bir tedavisi de yokmuş. Durumları çok kötü olan anaokullarını ziyaret ettik. Rutubetli binalarda eğitim görüyor çocuklar. Burada çocuklar yaz tatillerinde üç ay gibi kısa sürede hafızlık eğitimini tamamlıyorlarmış. Filistin kamplarında elektrik kabloları

açıktaydı ve büyük tehlike arzediyordu. Öye ki elektrik akımına kapılıp hayatını yitiren çocuklar olmuş. Filistin kamplarında yetim çocuklarına bakan anneler ile bir araya geldik. Yardım kalemlerimiz arasında battaniye de vardı. Yedi sekiz yaşlarında bir çocuk telaşlı bir şekilde geldi, bir mavi bir de pembe battaniye aldı. Çocuğa pembe battaniyeyi kimin için aldığını sordum. Çocuk, ‘Babaannem için alıyorum. Benim annem de yok, babam da yok. Ben babaannem ile yaşıyorum.’ diye karşılık verdi. O kadar duygulandım ki! Kampta Hasene’nin desteklediği bir yetimle de karşılaştık. Hasene logosunu göstererek, ‘Benim ailem’ dedi. Kamplardan bir tanesinde kucağında bir çocukla yaşlı bir amca geldi yanımıza.

Çocuğu işaret ederek annesinin ve babasının Suriye’de öldüklerini, çocuğun yetim ve öksüz kaldığını söyledi. Eşim çocuğu sevmek için kucağına aldığında çocuk ağlamaya başlamıştı. Tekrar dedesine vermek istedi ama adam ortada yoktu. Anlaşılan o ki, dede bakamayacağı için bizim onu alıp götüreceğimizi ummuş olmalı. Adamı tekrar buldurduk ve çocuğu verdik. Çocuğa destek çıkmak için de bilgilerini aldık. Farklı yaşam şartları, farklı insanlar, mağdur kimseler... Yardım alırken başını kaldırıp bakmayan babalar, gözleri sevinçten ışıldayan çocuklar... Kimi Türkçe, kimi İngilizce, kimi ağlayarak, kimileri bizlere sarılarak, kimileri de tebessümü ile bizlere teşekkür ettiler.”

NORVEÇ / ALMANYA

Norveç’te Romanya vatandaşlarına çorba ikramı Dünyanın farklı ülkelerinde yürüttüğü insani yardım çalışmaları ile uzaklara uzanan Hasene International Derneği, Avrupa’nın farklı ülke ve bölgelerinde yürüttüğü sıcak yemek ikramı aksiyonu ile yakındakileri görmeye ve gözetmeye devam ediyor. Murat Kubat

Hasene International Derneği bilhassa soğukta üşüyen evsizlere, sokakta yaşayanlara dönük olarak yürütülen aksiyonla sıcak çorba ikram edilerek gönüller kazanıyor. Derneğin Norveç temsilcisi Mehmet Temel sıcak çorba ikramı aksiyonuna Norveç’in de katıldığını söyleyerek şu bilgileri paylaştı: “Bölgemizde ilk kez gerçekleştirdiğimiz aksiyonla 70 kişiye sıcak çorba ikram ettik. Dağıtım, sabit ikametgahları olmadığı için çoğunlukla sokakta geceleyen Romanya vatandaşlarına yapıldı. Norveç’te yoğun bir Romanyalı nüfusu var. Norveç devleti gece konaklamak için bazı yerlerde merkezler oluşturmuş. Bu

merkezler sadece gece konaklamak için tahsis edilmiş ve giriş saati 18:00, çıkış saati 07:30 olarak belirlenmiş. Romanya vatandaşları burada gecelemek için günlük 1.5 euro ödüyorlar. Bu yerler sadece konaklamak için tahsis edilmiş, yemek verilmiyor. Genel olarak dilencilikle geçimlerini sağlayan Romanya vatandaşları için çorba ikram ettiğimiz akşam sürpriz oldu. Bulundukları merkezde ilk olarak derneğimiz bu vatandaşlara sıcak çorba ikram etti.”

Köln de aksiyona katıldı Hasene International Köln Bölge Temsilcisi Murat Öner aksiyonla ilgili bilgi

verdi: “İlk olarak 21 Şubat Aachen Stolberg Kaiserplatz’da bir aksiyon gerçekleştirdik. 80 kase çorba ikram ettik. Aynı günün akşamı Aachen’da Willy Brandt platz’da aksiyonu gerçekleştirdik. Hava yağmurluydu. Evsizlere çorba ikram ettik. 22 ve 23 Şubat’ta Bonn ana tren istasyonu yanında aksiyon gerçekleştirdik. 140 kase çorba dağıttık. Ayrıca Neuwied, Koblenz ana tren istasyonunda ve Düren’de sıcak yemek ikramı aksiyonunu gerçekleştirdik. Aksiyona Almanlar çok çekingen bakıyorlar. Neden bedava çorba ikram edildiğini anlamaya çalışıyorlar. Evsizler de ilk başta acaba para isterler mi diye çekini-

yorlar. Evsizler genelde büyükşehirlerde merkezlerde bulunuyor. Dağıtım yeri iyi tespit edilmeli bu sebeple. Akşam saatlerinde evsizler kendilerine kalabilecekleri sıcak bir yer arıyorlar. Gündüz vakti aksiyonun yapılması için çok daha uygun. Çünkü gündüzleri boş şişe, para topluyorlar, dilencilik yapıyorlar. Dışardalar yani. Aachen’da cebindeki 5, 10 kuruşları çıkartıp Hasene kutusuna atanlar oldu. Gerek olmadığını, bedava olduğunu hatırlattık ama kendisinin de bu aksiyona bir katkısının olmasını istediğini söyledi bir kişi. Almanlardan bu aksiyonu beğenip Hasene kumbarasına 5 € atanlar oldu.”


22  |

Kültür ve Sanat

G

eçen yüzyılın en önemli Müslüman liderlerinden. Alışık olduğumuz İslam coğrafyasından değil, Amerika’dan çıkan bir lider. İslami bir eğitim görmemiş, tamamen kaderin sevkiyle âdeta tırnaklarıyla kazıyarak hakikati keşfeden öncü bir lider. Amerika’da bugün İslam nüfûs olarak Hristiyanlıktan sonra ikinci din hâline gelmişse, bunun tohumunu atmada Malcolm X’in büyük katkısı vardır. Gelin onu yakından tanıyalım.

Çocukluk ve gençlik yılları Malcolm X, 19 Mayıs 1925’te ABD’nin Nebraska eyaletinin Omaha şehrinde ırkçı bir toplumda dünyaya gözlerini açtı. Daha doğmadan, annesi Louis’e hamileyken babasının evde olmadığı bir vakit ırkçı Ku Klux Klan grubu tehditler yağdırıp şehirden ayrılmalarını söyledi. Sebebi ise bir Baptist vaizi olan babasının Dünya Siyahlar Geliştirme Birliği’nin kurucusu Marcus Garvey isimli siyah milliyetçisinin fikirlerini yaymasıydı. Bu tür baskılar o dönemde köleliği sona erdiren yasalara rağmen siyahların hâlâ ikinci sınıf vatandaş olarak ezildiğini göstermekteydi.Babası Earl Little baskılar üzerine Omaha’dan Lansing şehrine taşındı ve ateşli vaazlarına yılmadan devam etti. Haksızlıklara karşı susmadan mücadele eden Earl Little 1931 yılında tramvay yolunda ölü olarak bulundu. Babası öldükten sonra Malcolm X neredeyse sadece beyaz öğrencilerden oluşan bir ilkokula kaydoldu ki, bu okulda beyazlar Malcolm X’e genel olarak iyi davranırdı. Irklar arasındaki gerilim Malcolm X’in yaşı ilerledikçe kendini daha fazla hissettirmeye başladı. Malcolm 1938’de 7. sınıfa geldiğinde öğretmenleri ile problemler yaşamaya başladı. Başarılı olmasına ve ortaokulu bitirmesine rağmen liseye devam etmedi. Malcolm X’e ortaokulda iken çok sevdiği İngilizce öğretmeni ileride meslek olarak ne yapmak istediğini sorar. Malcolm “Avukat olmak istiyorum.” deyince İngilizce öğretmeni şaşırarak; “Biraz gerçekçi olmalısın, sen bir zencisin. Senin çok kabiliyetli ellerin var. Niçin bir marangoz olmayı düşünmüyorsun?” der ve bu durum Malcolm’un okuldan soğumasına, beyazlara yabancılaşmasına ve ne kadar başarılı olursa olsun ırkçılık engelini aşamayacağına inanmasına yol açar.

Yeraltı dünyası ve hapishane hayatı Gençlik yıllarında birçok işe girip çıktıktan ve nihayet işsiz ve parasız kaldıktan sonra Malcolm’e kadın ticareti yapan Sammy isimli bir arkadaşı yardım eder. Malcolm bu şekilde uyuşturucu işine girer. Uyuşturucu satma işini ilerleten Malcolm günde 50-60 dolar kazanmaya başlar. Bu işi bir zaman sonra devam ettiremeyeceğini anlayan Malcolm Sammy ile bu sefer hırsızlık yapmaya başlar. Birçok defa yakalanan Malcolm akabinde başka işler arar. Malcolm son olarak bir hırsızlık çetesi kurar fakat dedektifler tarafından yakalandıktan sonra tutuklanır. Yeraltı dünyasında birçok illegal işle uğraşan Malcolm 1946 yılında silah taşıma ve hırsızlık suçundan hapishaneye atılır. Bu durum orada kendisini eğitmesine yol açar. Malcolm X eğitimini yarıda bıraktığı için okuma/yazma zorluğu çekiyordu. Bu dil sorununu gidermek için bir sözlük ezberlemeye karar verir. Bir sözlüğün birinci sayfasından başlayarak sonuna kadar okuyarak anlamlarını tek tek öğrenir. Hapishaneye gelen profesörlerin derslerini dinler, farklı kitaplar okur ve aynı zamanda mektupla Latince dersleri alır. En çok ilgi duyduğu alanlar ise tarih ve biyografi kitaplarıdır. Malcolm X söz üstadı olmanın da bu şekilde ilk basamağını atmış olur. Malcolm hapishaneye girdikten kısa bir müddet sonra kardeşi Philbert’ten bir teselli mektubu alır. Philbert kendisinin ve gittiği kilisenin cemaatinin ona dua edeceğini yazar. Babası bir papaz olmasına ve dindar bir aileden gelmiş olmasına rağmen dine tamamen yabancılaşmış olan Malcolm kardeşi Philbert’e hakaret dolu bir mektupla cevap verir. Bu arada Malcolm yeni bir deneme hapishanesi açıldığını duyar. Oradaki imkânlar (daha fazla serbestlik, geniş bir kütüphane) bulunduğu hapishaneye göre daha iyidir. Oraya geçmek için dilekçe üstüne dilekçe yazar ve teklifi sonunda kabul edilir. Malcolm bir zaman sonra ailesinden ikinci bir mektup alır. Kardeşi Reginald ona yazdığı mektupta Elijah Muhammed’in önderliğini kabul edip Müslüman olursa hapisten kurtulacağını yazar. Malcolm bu fikri hapisten çıkmasına yarayacak bir dümen zannederek ilgi gösterir. Hapishane lokantasında domuz eti servisi yapıldığında geri çevirmeye başlar. Bir gün kardeşi Reginald kendisini ziyarete gelir, dünyada şeytanlar var olduğunu ve bunların beyazlar olduğunu kendisine söyler. Kardeşlerinden bazılarının da Müslüman olduğunu duyması İslam’a ilgisini daha da artırır. Malcolm yeni bir

camia | 15 Mart 2019

ışık keşfetmiştir artık ve yıllar önce tamamen terk ettiği Allah inancı yeniden içinde canlanmaya başlar ve 1947 yılında mektup yoluyla tanıştığı İslam Milleti lideri Elijah Muhammed’in öğretisini kabul ederek Müslüman olur. Malcolm X bir okul gibi değerlendirdiği hapishaneden 1952 yılında iyi davranışları sebebiyle çıkar.

Little’dan X’e Malcolm X bir düşünce ve aksiyon adamıdır. Hapishaneden çıktıktan sonra yavaş yavaş İslam’ı öğrenir ve Detroit’te Bir NumaraMabet’e üye olur fakat cemaatin sayısının Burak Budak az olması onu rahatsız eder. Malcolm Detroit’ten 10 arabalık bir kafile ile beraber hareketin lideri Elijah Muhammed ile tanışma fırsatı bulur. İslam Milleti hareketine üye olunca da kendisine X soyadı verilir ve böyleceMalcolm Little, Malcolm X olur. X bilinmeyeni temsil eder. Bir soyadı olarak X çalınmış ve unutturulmuş bir Afrikalı Müslüman soyadının yerine ikame edilmiştir. Grup her geçen gün büyür ve Boston’da bir şubesi açılır. Daha sonra da Philadelphia’ya gönderilen Malcolm orada da oldukça başarılı olur ve sadece üç ay içerisinde İslam Milleti hareketinin yeni bir şubesini açar. 1959 yılında Malcolm İslam Milleti hareketinin birinci sözcüsü ve en etkin din adamı olur. İslam Milleti hareketi siyahlar arasında hızla yayılır. Bunun en önemli sebeplerinden biri siyahların ırk ayrımına karşı yapılan reformların somut meyvelerini henüz görmemiş olmalarıdır. Kısacası siyahlar eşitlik beklemekten usanır ve bu durum İslam Milleti hareketinin beyazlardan bağımsız bir siyah toplum kurma düşüncesini siyahların gözünde cazip hâle getirir.

Elijah Muhammed ile yol ayrımı Malcolm X, Ejijah Muhammed’den daha iyi bir konuşmacı ve lider olduğunu geniş kitlelerin gözünde ispatlamıştır. Kitlelerin gözünde Malcolm’un sevgisi giderek artmaktadır. Genç Malcolm’un ateşli ve sabırsız tavırlarına karşın Elijah Muhammed daha ihtiyatlı ve sabırlı bir tavır sergilemektedir. Bu durum Malcolm’un bazen lideri ile ters düşmesine sebep olur. Ayrıca Malcolm İslam Milleti’nin dinî inanışlarının bir kısmının sembolik olduğuna inanmaktadır ve bunu basın önünde de söylemektedir. Fakat Elijah Muhammed bunları inanılması gereken hakikatler olarak sunmaktadır. Bunların yanı sıra Malcolm 1962 yılında sadakatle bağlı olduğu lideri Elijah Muhammed hakkında rahatsız edici bazı dedikodular duymaya başlar. Kendisinin genç kızlardan oluşan özel sekreterlerinden çocukları olduğunu öğrenir ki bunların gerçek olduğunu da bizzat Elijah Muhammed’den de duyar. Bu durum Malcolm X’in Elijah Muhammed’e olan güveninin sarsılmasına neden olur. İslam Milleti ve Elijah Muhammed ile ilişkiler kopma noktasına gelen olay ise 1963 yılında yaşanır. ABD Başkanı John F. Kennedy bir suikasta kurban gider. Elijah Muhammed bütün temsilcilerini sıkı bir şekilde uyararak başkanın öldürülmesi hakkında açıklamada bulunmamalarını emreder ancak Malcolm bu uyarıyı dinlemez ve basın açıklamasında bulunur. Buna çok kızan Elijah Muhammed, Malcolm’a bundan sonra basına demeç verme yasağı getirir ve daha sonra onun Harlem’deki İslam Mabedinde vaaz vermesini de yasaklar.

Yeni bir hareket 1964’te Malcolm Harlem’de Müslüman Camisi (Muslim Mosque, Inc.) adıyla yeni bir organizasyon kurar ve kendini takip edenlerle beraber İslam Milleti’nden ayrılır. Siyahların sorununu bir insanlık sorunu olarak gören Malcolm X daha sonra o güne kadar hep aleyhinde konuştuğu bir Hristiyan papazı olan ve Malcolm’un aksine siyahların mücadelesini ABD içi bir sorun olarak gören Martin Luther King ile buluşur ki bu buluşma Malcolm’un siyahlar arasındaki fikrî, dinî ve siyasi ayrılıkları aşma yönünde çok ciddi bir adımdır.

Hac ve Mekke’den mektup Malcolm X’in hayatındaki sonuçları itibariyle belki de en etkili olay hac olmuştur. Malcolm 1964 yılında hacca gider ve tamamen yeni bir bakış açısı ve ideal ile Amerika’ya döner. Bu yeni bakış açısının temel özelliği evrenselliktir. Malcolm artık önceden olduğu gibi beyazların şeytan olduğunu savunmamaktadır. İslam’ın ırklar arası kardeşliği sağladığını bizzat gören Malcolm kimliğin deri renginde değil inanç ve düşüncede temellendiğini hacda görmüştür. Malcolm X lideri olduğu Müslüman Camisi’ne hacdan bir mektup gönderir ve basına da dağıtılmasını ister. Onu takip edenleri şok eden mektubun bir bölümünde şunlar yazmaktadır: “İslam dünyasına geldim geleli on bir gün oluyor; o gün bugündür gözleri maviler mavisi ve saçları sarılar sarısı ve tenleri beyazlar beyazı olan Müslüman kardeşlerle aynı Tanrı’ya inandığımız için aynı tabaklardan yemekteyiz, aynı bardaklardan içmekteyiz, aynı yataklarda (ya da aynı halılarda) uyumaktayız. Ve gene ‘beyaz’ Müslümanların sözlerinde, davranışlarında, tutumlarında Nijerya’dan, Sudan’dan, Gana’dan gelen Afrikalı siyah Müslümanların gösterdikleri samimiyetin aynısını bulmaktayım. Hepimiz de gerçekten ‘kardeş’ gibiyiz, çünkü bu insanların aynı Tanrı’ya yönelen inançları kafalarındaki, davranışlarındaki ve tutumlarındaki tüm ‘beyaz’ imajları silip atmıştır.”

El-Hajj Malik El-Shabazz Malcolm X hayatındaki bu derin değişimi ismine de yansıtmıştır ve Mekke’den gönderdiği mektuplara El Hajj Malik El-Shabazz diye imza atmıştır. Artık X ile temsil edilen o kaybedilmiş, çalınmış olan miras bulunmuştur. Malcolm X eski inançlarını, ideolojisini ve ismini terk edip, yeni bir akide, ideoloji ve isim kazanmıştır. Malcolm’deki bu değişim sadece kendisi ile sınırlı kalmamıştır. Bir anda dalga dalga Amerika’ya yayılan haber, İslam Milleti safındaki diğer Müslümanların da sahih İslam’a ilgi duymalarına yol açmış ve böylece Malcolm Amerika’nın sahih İslam anlayışı ile şereflenmesine vesile olan bir köprü rolü oynamıştır. Diğer yandan Malcolm siyasi alanda Müslüman olmayanlarla iş birliğini sağlamak maksadıyla Afro-Amerikan Birliği adlı bir organizasyon kurar. Bu organizasyon aynı dinden olmadığı hâlde insan hakları mücadelesinde Malcolm ile iş birliği yapmak isteyenlere bir platform sağlamak amacıyla kurulmuştur.

Şehadete doğru adım adım 1965 yılında Malcolm’un evi bombalanarak yakılmıştır. Aile gece yarısı canlarını zor kurtararak çoluk çocuk soğukta sokağa kendini zor atmıştır. 31 Şubat 1965 tarihinde ise Malcolm X, Harlem’de meşhur Audubon Bale Salonu’nda konuşma yaparken dinleyiciler arasında bulunan hanımı ve çocuklarının gözleri önünde acımasızca vurularak şehit edilmiştir. Ölmeden önce konferansa kendini dinlemeye gelen insanlara ise son sözü şu olmuştur: “Es selâmu aleyküm” Kaynak: Malcolm X (PLURAL Publications) Kitabı sipariş etmek için: www.plural-publications.eu


Fotoğraflarla Faaliyetler

camia | 15 Mart 2019

| 23

Paris Mine Çelik Berlin Hazım Damgacı

Berlin Medine Camii’nde bayrak yarışında nöbet değişimi yaşanırken takriben iki yıldır Medine Camii’nde başkanlık yapan İsmail Doğan’dan hizmet bayrağını Hakan Şen devraldı. İsmail Doğan Hakan Şen’e başarı dileklerini iletirken atama samimi bir atmosferde gerçekleşti. Berlin Bölge Başkanı Said Jurnal ve Teşkilatlanma Başkanı

İdris Kahraman’ın da hazır bulunduğu toplantı teşkilat prensipleri doğrultusunda her insanı kucaklayarak anlayış, hoşgörü ve samimiyet doğrultusunda çalışmalara hız verilmesi vurgulanarak sona erdi. Atama sonrası şube idarecilerinin hazırladıkları çiğ köfte ikramının da olduğu sıra gecesiyle beraber muhabbet dolu bir akşam yaşandı.

IGMG Paris Bölgesi Sarcelles Fatih Sultan Mehmet Han Eğitim Merkezi 2018/2019 eğitim öğretim yılı 2. Veliler Toplantısı’nı gerçekleştirdi. Sarcelles Şubesi Kur’ân-ı Kerîm’i Güzel Okuma Yarışması Birincisi Abdussamed Atlı’nın açılış tilavetinden sonra bir konuşma yapan Şube Başkanı Çetin Cumur bu toplantıların önemini hatırlatarak yüzde 65’lik bir katılım sağlayan velilere teşekkür etti. Şubenin tanıtım videosunun ardından, Bölge İrşad Başkanı Mehmet Şahin “Ailede namaz” ve “Sosyal medyanın aileye etkisi”

konuları ile alakalı velilere nasihatlerde bulundu. Molanın ardından eğitimle ilgili bir sunum yapan Cumur bu tarihe kadar yapılan eğitim faaliyetlerini özetledikten sonra ikinci dönemde planlanan programları da tanıttı. Eğitimin veli, öğrenci ve eğitimci işbirliğiyle daha verimli olacağını söyleyen Cumur veliler tarafından dile getirilen dilek ve temennilere de cevap verdi. Öğrencilere birinci dönem karneleri teslim edildikten sonra ise eğitimciler ailelerle birlikte durum değerlendirmesi yapma fırsatı buldular.

Paris Mine Çelik

CIMG Sarcelles Fatih Sultan Mehmet Han Eğitim Merkezi her yıl olduğu gibi bu yıl da ögrencileri arasında Kur’ân-ı Kerîm’i Güzel Okuma ve Ezan Yarışması düzenlendi. Programda Şube Başkanı Çetin Cumur yarışmacıları ve ailelerini selamlarken kısaca şunları söyledi: “Bu yarışmanın hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sahneye çıkan bütün öğ-

rencilerimiz birer incidirler. Bu güzel vesile ile Kur’an bülbüllerini dinleyip feyiz dolu bir gün geçireceğiz”. Jüriligini Paris Bölge İrşad Başkanı Mehmet Şahin ve Ülfet Daş’ın üstlendikleri yarışmada 10-13 yaş kategorisinde Mennan Yayla, 14-18 yaş kategorisinde Abdussamed Atlı birinci olurken ezan yarışmasının birincisi ise Ali Ünür birinci oldu.

Alpes Oğuz Enes

CIMG Alpes Bölgesi Albertville Külliyesi açılış programı yoğun bir katılımla icra edildi. IGMG Genel Başkanı Kemal Ergün, CIMG Alpes Bölge Başkanı Ahmet Yavuz, CIMG Fransa Sekreteri Fatih Sarıkır, T.C. Lyon Başkonsolosluğundan Muavin Konsolos Cevdet Aydın, Çalışma Ataşesi Mehmet Selvi ve Albertville cemaatinin katılımıyla gerçekleşen açılış merasimi Kur’ân-ı Kerîm tilavetiyle başladı. Selamla konuşması için söz alan Şube Başkanı Engin Seller yoğun katılımdan duydu-

ğu memnuniyeti dile getirdi. Yeni satın alınan arsaya okul inşa edileceğinin müjdesini veren Seller okulun plan ve projesini takdim etti. Alpes Bölge Başkanı Ahmet Yavuz ise yaptığı konuşmada “Bu eserin ortaya çıkması için emek veren ve maddi destekte bulunan herkese teşekkür ediyorum.” dedi. Günün hatibi olarak programa katılan IGMG Genel Başkanı Kemal Ergün ise camilerin önemi üzerine güzel bir konuşma yaptı. Açılış merasimi yapılan dua ile sona erdi.

Rhein-Neckar-Saar Mehmet Çalay

RNS Bölgesi Eğitim Başkanlığının Ludwigshafen Bölge Merkezinde teşkilatçılara yönelik gerçekleştirdiği YÖGEP’e yoğun bir katılım vardı. Oldukça ilgi çeken programın sunumunu Bölge Eğitim Başkanı Musa Dursun yaptı. Bölge Başkanı Şerif Aslan programdaki konuşmasında çalışmalarının halka hizmet olduğunu ve toplumda söz sahibi olmak için bilinçli ve donanımlı olmak gerektiğini dile getirdi. Aslan bu yüzden seminerler,

konferanslar ve panellerin sürekli devam edeceğini söyledi. Akabinde Dr. Özcan Erkan Akgün yönetici eğitim programlarının önemine değindi. Akgül “Büyük hedeflere ulaşmak için neler yapılmalıdır?”, “Niçin planlama yapmalıyız?”, “Stratejik düşünme nedir?”, “Ders öğretim liderliği”, “Mesleki gelişim”, “Mesleki gelişimi engelleyen faktörler nelerdir?” gibi konuları ele aldı. Program RNS Bölgesi’nin vermiş olduğu ikramla son buldu.

Rhein-Neckar-Saar Mehmet Çalay

Rhein-Neckar-Saar Bölgesi yatılı kış kursunu Mannheim Fatih Camii’nde gerçekleştirdi. Düzenlenen kursa 28’i erkek 32’si kız olmak üzere toplam 60 talebe katıldı. Kursta başta Şube Eğitim Başkanı Murat Belgin olmak üzere Hayret-

tin Ramazan, Hüsnü Öz, Mustafa Güler, Ümit Büyükbektaş ve Muhammed Ali Aşan eğitimci olarak görevlerini yerine getirdiler. Murat Belgin eğitim faaliyetlerinin tatil sonrasında da devam edeceğini bildirdi.


24  |

Bulmaca

camia | 15 Mart 2019


gençcamia | 25

genç

camia | 15 Mart 2019

Başkanımızdan mesaj var

HAMBURG “Maaş almadan çalışır mıydınız?” s. 26

GENÇLİK TEŞKİLATI

2. Bölge Başkanları Toplantısı yapıldı IGMG Gençlik Teşkilatı 2019 çalışma yılı içerisinde planlanan 2. Bölge Başkanları Toplantısı’nı Genel Merkez’de gerçekleştirdi. Ahmet Sertkaya

Çok Değerli Kardeşlerim, Gençlik Teşkilatları olarak son dönemde önemli çalışmalara imza attık. 2019 itibarıyla, gençlerimizle cemaatle sabah namazı programlarımızı icra ettik. Binlerce gencimiz, sabah namazında heyecan ve aşkla camileri doldurdular. İbadet anlayışını canlı tutmanın gayretinde olduk. Ehl-i sünnet ve’l cemaat buluşmalarımızın ikinci bölümüne başladık. Avrupa’da yaşayan gencimize inanç değerlerini göstermek, yanlış fraksiyonların etkisinde uzak tutmak için bu çalışmalar devam etmektedir. Özellikle son dönemde oluşan birçok akımın karşısında bizler itikadi ve ameli sahada gençlerimizin gönül ve zihin dünyasını muhafaza edebilmeliyiz. Üniversiteliler Birimimiz de Genel Merkez’de yapılmakta olan Özel Eğitim ve Atölye çalışmalarıyla, İslami ve kültürel alanlardaki konularda gençlerimize entelektüel bir çalışmanın imkânı sunmaktadırlar. Geleceğin düşünen ve fikirsel üretime katkı sağlayan gençleri burada yetişmekte ve yaşadıkları toplumda da faydalı olacak kültürlü ve donanımlı gençlerimiz yetişmektedir. Önümüzdeki zamanlarda ise yapacağımız bazı çalışmalardan da bahsetmek isterim. Altın Hilal International Film Yarışması hazırlıkları başladı. Senaryo konuları verildi. Kısa film dalında gençlerimiz oyunculuk, senaryo yazma ve film çekme tekniklerindeki yeteneklerinin ürünlerini verecekler. Bizlere beyaz perdeden mesajlarını verecekler. Toplumsal konulara kendi bakışları ile cevaplar üreterek, geleceğin, senaristleri, yönetmenleri bu alanda yetişecek ve bizim bakış açımızı sinema dünyası ile buluşturacaklar. Bu dönem içerisinde Eğitim Başkanlığımız nezdinde bilgi yarışmaları gerçekleştirilecek. Şubelerimizden süzülerek dereceye giren gençlerimiz, bilgi ve donanımını artırarak, birbirleri ile yarışarak, bölge elemelerinden Avrupa finaline yükselecekler. Böylece okuyan üreten gelişen gençlerin bu yarışmalarla daha da kendilerini yetiştirdiklerini göreceğiz. Artık ramazan ayı yaklaşmaktadır ki, şimdiden “Ramazan ve genç” konularımız gündemimize girmiş bulunmaktadır. On bir ayın sultanı olan ramazan ayında manevi ikramı gençlerin de gönüllerinde yaşamaları için, hatimler, yasinler, genç teravih çalışmaları ve itikaf programlarımız gündeme girmiş hedefler verilmiştir. Üniversitelerde vereceğimiz iftarlar ve organizelerde bu ramazan ayının ayrı bir bereketi olacaktır. Üç aylara girmişken şimdiden ramazan ayına kavuşmamızın sevinci ile bizde şu duayı yapıyoruz. “Ey Allah’ın receb ve şabanı bize mübarek kıl ve bizleri ramazan ayına kavuştur.” Amin. Selam ve dua ile… Ünal Ünalan / GT Başkanı

Gençlik Teşkilatı 2. Bölge Başkanları Toplantısı 9-10 Mart tarihlerinde yapıldı. Toplantıya, Hamburg Bölge Gençlik Teşkilatı Başkanının okuduğu Kur’ân-ı Kerîm ile başlanıldı. Teşkilatlanma Başkanı Ahmet Sertkaya’nın yaptığı yoklama ve bilgilendirmenin ardından, Bölge Başkanları Toplantısı için Granada’da bulunan IGMG Genel Başkanı Kemal Ergün telefonla bağlanarak GT bölge başkanlarına seslendi. Gençlik Teşkilatının yaptığı çalışmalardan övgüyle bahseden ve bundan dolayı teşekkür eden Ergün “Bu dava gençliğin gayretleriyle geleceğe yürüyecektir.” dedi. Ergün sözlerine şunları da ekledi: “Bulunduğunuz yerlerde gençlerimizin Kur’an ve sünnet ile bağlarının sağlam olması için, Kur’an ve sünnet çerçevesinde çalışmalarımıza devam edeceğiz.

Mazlumun yanında olmak şiarımız olmalıdır.” Daha sonra açılış konuşmasını gerçekleştiren Gençlik Teşkilatı Başkanı Ünal Ünalan, yapılan çalışmaları değerlendirdi. Başkanlara katılımlarından dolayı ve son dönemlerde yapılan çalışmalardaki gayretlerinden dolayı teşekkür etti. Selamlama konuşması yapmak üzere toplantıya katılan, IGMG Genel Sekreteri Bekir Altaş, son dönemlerde ortaya çıkan gelişmeler hakkında bilgi verdi. Altaş “Bizler yaşadığımız ülkelerin parçası olduğumuzu unutmadan, o ülkenin gündemini takip ederek haberdar olmalıyız.” dedi. Daha sonra birimlerin sunumuna geçildi, sırasıyla birimler çalışmaları hakkında bilgilendirme yaptı. İlk günün son bölümünde Genel Sekreterlik adına toplantıya katılan, Murat Gümüş

ve Ali Kızılkaya Islamrat ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu. Gençlerin beklentileri, karşılaşmış oldukları sorunlar ve gençlik çalışmalarında devlet, siyaset ve sivil toplumdan beklentiler gibi bazı konularda istişarelerde bulunuldu. Ardından GT bölge başkanları sosyal aktivite yapmak üzere, spor tesisine geçtiler. İkinci gün de birim sunumları, dilek temenniler ile gündem devam etti. Ünal Ünalan yaptığı kapanış konuşmasında, iki günlük bu toplantıya katılan ve toplantının düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti. “Buradan elde ettiğimiz motivasyonla bölgelerimizde çalışmalarımızda daha bir gayretli olacağız.” dedi. Ardından İngiltere GT Başkanı’nın okuduğu kapanış Kur’an’ı ile toplantı sona erdi.

ALPES

Farklı meslekler tanıtıldı Fransa’nın Nantua şehrinde düzenlenen Meslek Eğitim Fuarı’na gençler yoğun ilgi gösterdi.

CIMG Alpes Bölgesi Gençlik (GT) ve Kadınlar Gençlik Teşkilatı (KGT) tarafından gençlere çeşitli meslek gruplarının tanıtılması amacıyla düzenlenen fuara yoğun bir ilgi vardı. Tıp bilimlerinden bilişime, mühendislikten mimarlığa, ilahiyattan sosyolojiye kadar birçok meslek dalına özel kurulan stantlarda gençlere alanında tecrübe sahibi kişiler tarafından bilgiler verildi.

Programa ev sahipliği yapan Nantua Şubesi GT Başkanı Mustafa Yılmaz yaptığı selamlama konuşmasında bu güzel organizasyona ilgi gösteren katılımcılara teşekkür etti ve hayırlı bir program olmasını dileyerek sözlerini tamamladı. Daha sonra programın gaye ve amacını tanıtmak üzere mikrofona gelen Bölge Muhasebe Sorumlusu Adem Şahin oku-

manın önemine değinirken gençlere hangi dalda olursa olsun okumaları gerektiğini hatırlattı. Şahin öğrenilecek mesleklerin Müslüman topluma faydalı olmasının önemini hatırlatırken icra edilecek mesleklerin gençlerin camilerle irtibatını kesmemesi gerektiğini de sözlerine ekledi. Meslek Eğitim Fuarı yapılan açık büfe ikramı ile son buldu.



gençcamia | 27

camia | 15 Mart 2019

BREMEN

HAMBURG

Anneler kızlarıyla yarıştı

Yemen’e destek

Bremen Bölgesi Kadınlar Gençlik Teşkilatı Anne- Kız programı düzenledi.

İslam Toplumu Millî Görüş Hamburg Bölgesi Kadınlar Gençlik Teşkilatı kumpir satarak Yemen için destek topladı. Sümeyye Sarıkaya

Medine Kaya

Bremen Bölgesi Kadınlar Gençlik Teşkilatının düzenlemiş olduğu “Anne-Kız” programı 16 Şubat 2019 Cumartesi günü Bremen Eğitim ve Hizmet Merkez binasında gerçekleşti. Program, hafızlık kursunda eğitim gören Ayşegül Tepe’nin Kur’ân-ı Kerîm tilaveti ile başladı. Programda, Bremen Bölge Kadınlar Teşkilatı (KT) Başkanı Fatma Kutlay, Bölge Kadınlar Gençlik Teşkilatı (KGT) Başkanı Hilal Kaldırım Köklü ve Bölge KGT Eğitim Başkanı Sinem Bağriaçık birer selamlama konuşması yaptılar. Selamlamanın ardından Genel Merkez Hatibesi Sultan Ergün seminerini sundu.

Seminerde, anne-kız iletişiminde yapılmaması gereken hatalardan bahseden Ergün, her iki tarafın karşılıklı olarak birbiriyle empati kurması gerektiğini anlattı. Ergün, “Çocuklarımız sizin dualarınızın sonucudur.”, sözüyle seminerini sonlandırdı. Ardından anne-kız kıssalarını anlatan sinevizyon izlendi. Farklı eğlenceler düzenlenerek anne ve kızlar birbirlerine karşı yarıştılar. Eğlenceli yarışmaların ardından, hayır için açık arttırmaya sunulan tablo en fazla meblağı veren katılımcıya satıldı. Program, hafızlık kursunda eğitim gören Zeynep Çalılık’ın okuduğu Kur’ân-ı Kerîm ile sona erdi.

HANNOVER

“Herşey seninle başlar”

Hamburg Bölge Kadınlar Gençlik Teşkilatı Yemen halkına kumpir satışları ile destek verdi. KGT, Yemen halkının ihtiyacı olduğu bu savaş ve kıtlık zamanlarında, onları yanlız bırakmamak ve mazlum ve mağdurlar için yapılan yardım çağrılarına katkı sağlamak amacıyla 100 kilo kadar kumpir satışı gerçekleştirdi. Elde edilen gelirin önemli bir kısmı aynı zamanda Yemen’deki ihtiyaç sahiplerine bağışlanırken,

infak Kampanyası’na da destek olundu. Programa katılan misafirlere “Yemen Krizi” hakkında camia’da yayımlanan afişler gösterildi. “Biz yapmazsak, kim yapacak” sloganı ile infak konusunu gündeme getiren Hamburg Gençliği sadaka-i câriyenin önemini görsel sunumlarla anlattı. Gençliğin, ümmet olma şuurunun gereği olarak infak etmek konusunda daha hassas davranmaları istendi.

HAMBURG

“Maaş almadan çalışır mıydınız?” Hamburg Bölgesi Neumünster Şubesi Kadınlar Gençlik Teşkilatı Lamia Gençlik “Anne – Kız” programı düzenledi. Esma Kırmızıaslan

Hannover Bölgesi Kadınlar Gençlik Teşkilatı (KGT) Şube Başkanlar (ŞBT) ve Birim Eğitim Toplantısı’nı (BET) Bölge Merkez binasında gerçekleştirdi. Seyhan Samast

Hannover Bölge Merkez binasında KGT Bölge Teşkilatlanma Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen ŞBT ve BET’e toplam 55 kişilik bir katılım sağlandı. Programda Bölge KGT Başkanı Neslihan Topçu bir selamlama konuşması yaptı ve şunları söyledi: “Daha çok kardeşlerimize ulaşmamız gerek. Bunun için ise Şube Yönetim Kurullarımız arasındaki birlik ve beraberliği artırmalıyız.” Neslihan Topçu’nun konusmasından sonra Stadthagen Şube KGT başkanlığı için yapılan istişare sonucu açıklandı. İstişare sonucunda Merve Yıldız Şube KGT Başkanı olarak atandı. Stadthagen Şube KGT Başkanı Yıldız’ın açıklanmasından sonra Eğitim Programına geçildi.

Tüm birimler 2019 yılında yapılacak faaliyetler hakkında bilgilendirildi. Ortak toplantıdan sonra ise her bir birim kendi alanındaki eğitim çalışmasını yapmak üzere bir araya geldi. Eğitim çalışmasında şubeler ilginç ve farklı öneriler gündeme getirdi. Şubeler ayrıca, bölge ile birebir fikir alışverişinde bulundu. İkindi namazı kılındıktan sorna ise Sosyal Pedagog N. Yapar “Her şey seninle başlar” adlı bir seminer verdi. Yapar, seminerinde: “Siz Allah’ın davasına yardım ederseniz, Allah da size yardım eder.” Ayetini hatırlattı. Program bu güzel seminerin ardından dilek ve temennilerin alınması ile son buldu.

Hamburg Bölgesi Neumünster Şubesi Kadınlar Gençlik Teşkilatı düzenlediği Anne- Kız programı ile anneliğe dikkat çekti. Anne-Kız programi Lokman Sûresi’nin okunduğu Kur’ân-ı Kerîm tilavetiyle başladı. Kadınlar Teşkilatı (KT) Başkanı Hüsna Beder’in açılış konuşmasından sonra Kadınlar Gençlik Teşkilatı (KGT) Başkanı Esma Kırmızıaslan KGT’nin tanıtımını yaptı. Programda dikkat çekmek için, çeşitli insanların annelerine hitap etme şeklini yansıtan ses kaydı dinletildi. Program boyunca annelerin Kur’ân-ı Kerîm’deki yeri ve çocukların annelerine karşı davranışlarının nasıl olması gerektiği anlatıldı. Programa anne ve kızların aktif bir şekilde katılmalarını sağlamak için çeşitli oyunlar oynandı, şiirler okundu. Samimi bir ortamda gerçekleşen programda sunulan sokak röportajı büyük bir ilgi uyandırdı. Röportajlarda sokakta bulunan kişilere‚ “Bir iş mülakatında maaş almadan çalışmanız istenilse, kabul eder miydiniz?” sorusu yönetildi. Bu soruya cevap verenler kabul etmeyeceğini söyle-

yince, buna karşılık, bunu yapan milyonlarca insan var olduğu ve o mesleğin “Annelik mesleği” olduğu vurgulandı. Sokak röportajını izleyen anne ve kızlar etkilendiler ve duygularına hakim olamadılar. Katılımcıların hafızalarında iz bırakacak bir program böylece sona erdi.


gençcamia | 28

camia | 15 Mart 2019

Bremen Medine Kaya Bremen Bölgesi Kadınlar Gençlik Teşkilatı (KGT) Şube Başkanları ve Birim Eğitim Toplantısını Bremen Eğitim ve Hizmet Merkez binasında yaptı. Birim Eğitim Toplantısı Kur’ân-ı Kerîm tilavetiyle başladı. Toplantıya Bremen Bölge Başkanı Ekrem Kömürcü ile Bölge KT Başkanı Fatma Kutlay ve Bölge KGT Başkanı Hilal Kaldırım Köklü de katıldı. Üç başkan da toplantıda birer selamlama

Hannover Yavuz Kaman İslam Toplumu Millî Görüş Teşkilatı Hannover Bölgesi Braunschweig Şubesi Gençlik Teşkilatı Goslar Şubesi’ni ziyaret etti. Braunschweig gençliği ziyaret çerçevesinde Goslar cemiyetinin gençleri ile bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı. Hatip Harun Jameel’in sohbetine katılma imkânı da bulan gençler, aynı zamanda birbirleriyle hasbihal ederken

konuşması yaptı. Daha sonra toplantıya seminerci olarak katılan KGT Başkanı Meryem Saral bir seminer verdi. Kur’ân-ı Kerîm okumanın faydalarını, nelere nasıl sabır edilmesi ve örnek bir idarecinin nasıl olması gerektiğini anlatan Saral, Muhammed suresinin “Ey iman edenler! Eğer siz Allah’ın dinine yardım ederseniz Allah da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit tutar.” ayeti ile seminerini sonlandırdı.

oluşan samimi ortamdan memnun kaldılar. Salzgitter-Lebenstedt Gençlik Teşkilatı’nın da bu etkinliğe katılımı o günü ayrıca bereketli kıldı. Ziyaretçiler, etkinliği hazırlayıp sunan Goslar Gençlik Teşkilatı Başkanı Ramazan Kaçar’a ve tüm Goslar Gençlik Teşkilatı’na gösterdikleri misafirperverlik ve ikramlardan dolayı teşekkür etti.

Württemberg Württemberg Bölgesi Sindelfingen Şubesi Kadınlar Gençlik Teşkilatı genç kızlara yönelik “Evlilik Öncesi Hazırlık” başlığı ile sohbet gerçekleştirdi. Sultan Özkara tarafından sunulan sohbette, eş seçiminde ve nişanlılık döneminde dikkat edilmesi gereken hususlara değinildi. Genç kızlar tarafından büyük beğeni toplayan sohbette Özkara, evlilik hazırlığı yapılırken israftan kaçınılması gerektiğini ifade etti.

Belçika Belçika Bölgesi Kadınlar Gençlik Teşkilatı Verviers cemiyeti “Bir can kurtarmak bütün insanları kurtarmaktır-” ilkesinden hareketle kan bağışı yaptı. Kan Bagışi çalışması çerçevesinde yörede bulunan insanlara kan bağışının önemi anlatıldı ve insanlar kan bağısı yapmaya teşvik edildi. Kadınlar Gençlik Teşkilatı bu çalışmayı destekleyen gönüllülere ve hassasiyet göstererek kan bağışında bulunanlara teşekkür etti.

Württemberg Büşra Tok IGMG Württemberg Kadınlar Gençlik Teşkilatı (KGT), Şube Başkanlar Toplantısı, Yatılı Eğitim Semineri ve Birim Eğitim Toplantısı için Schwäbisch Gmünd’de buluştu. Toplantıda IGMG İrşad Başkan Yardımcısı Ali Bozkurt “Zaman yönetimi” ve “Farkındalık” konularıyla alakalı iki farklı seminer verdi. KGT Bölge Başkanı Esmanur Avcı’nın birimlerin görevlerini anlattığı programda birimler aynı zamanda birer workshop gerçekleştirdiler. Workshop konuları Teşkilatlanma Birimi’nde “Nasıl üye toplarım?” iken, Kurumsal İletişim Birimi’nde ise “Nasıl iyi bir haber yazarım ve doğru bir resim çekerim?” idi. Buluşma Doğu Türkistan’daki mazlum kardeşlerimiz için okunan toplu dua ila son buldu.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.